Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
III BEYNƏLXALQHƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI
MƏDƏNİ İRSİSİMPOZİUMU
MATERİALLARI
17-18.05.2017 Şamaxı, Azərbaycan
Hazırlayanlar:Dr. Fariz Xəlilli
Dr. Metin Hakverdioğlu
2
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
III. ULUSLARARASIHAMZA NİGARİTÜRK DÜNYASI
KÜLTÜREL MİRASISEMPOZYUMU
17-18.05.2017Şamahı, Azerbaycan
Editörler:Dr. Fariz Halilli
Dr. Metin Hakverdioğlu
BİLDİRİLERİ
3
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
3rd INTERNATIONALHAMZA NIGARITURKIC WORLD
CULTURAL HERITAGESYMPOSIUM
17-18.05.2017Shamakhi, Azerbaijan
Editors:Dr. Fariz Khalilli
Dr. Metin Hakverdioglu
PROCEEDINGS
166
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
SEYYİD NİGÂRÎ’NİN EŞİ LÜTFİYE HANIM’IN ŞİİRLERİ
Poems of Seyyid Nigarî’s wife Lütfiye Hanım
Müslüm Yılmaz*
ÖZET
Osmanlı Devleti’nin son yıllarında Kafkaslar ve Anadolu coğrafyasında yaşamış mutasavvıflarından biri olan Mîr Seyyid Hamza Nigârî, hayatı, mücadelesi, tasavvufi şahsiyeti ve özellikle yazmış olduğu şiirler ile toplum hayatında büyük etki uyandırmıştır.
Seyyid Nigârî’den etkilenen şahısların başında hanımı Lutfiye Hanım gelmektedir. Lutfi/ Lutfiye mahlasıyla tasavvufi şiirler kaleme alan Lutfiye Hanım, Seyyid Nigârî’den etkilenmiştir. Lutfiye Hanım’ın şairliğine dair kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Sadece bir mecmuada Lutfiye Hanım’ın tasavvufi şiirler yazdığı görülmektedir.
Son dönem kaynaklarını incelediğimizde 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında yaşamış şiirlerinde Lutfi mahlasını kullanmış üç kadın karşımıza çıkmaktadır. Bu şairlerden biri olan Lutfiye Hanım, aşk, ayrılık, hasret ve Allah aşkını konu edinen ve Seyyid Nigârî’nin ayrılığı ile yandığını, hasret acısı çektiğini ve ona sâdık bir âşık olduğunu dile getiren şiirler yazmıştır.
Yaptığımız incelemeler sonucunda tek nüshasına ulaşabildiğimiz bu şiirlerde Seyyid Nigârî’nin etkisi açıkça görülmektedir. Bu tebliğde Lutfiye Hanım’ın şiirlerinin bulunduğu yazma mecmua tanıtılacak ve Lutfiye Hanım’ın şiirlerinin metni verilecektir.
Anahtar Kelimeler: Lutfi, Nigârî, Mecmua, Tasavvuf, Şiir
ABSTRACT
Sufi Seyyid Mir Hamza Nigarî, who lived in the Caucasus and Anatolia in the last years of the Ottoman Empire, influenced the people with his life, efforts, sufi character and particularly his poems.
His wife Lütfiye Hanım was one of the people who were influenced by his poems. She wrote mystical poems with the penname Lutfiye or Lütfi. There is no information regarding her poetry in sources except a magazine including her mystical poems.
Examining the sources of the end of the 19th century and early 20th century, we saw that there were three women poets who used the penname Lutfi and Lutfiye Hanım was among them. Her poems are about love, separation, missing. Particular feelings in her poems belongs to her husband Seyyid Nigarî to whom she kept her loyalty.
After an inquiry we found the single copy of these poems, where we clearly see * Arş. Gör. Dr., Müslüm Yılmaz, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, [email protected]
167
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
the influence of Seyyid Nigarî. In this declaration we will introduce the magazine and her poems.
Keywords: Lutfî, Nigârî, Magazine, Sufism, Poem
Giriş. Osmanlı Devleti’nin son yıllarında Kafkaslar ve Anadolu coğrafyasında yaşamış mutasavvıflarından biri olan Mîr Seyyid Hamza Nigârî’nin hanımlarından olan Lutfiye Hanım, Lutfi/ Lutfiye mahlasıyla tasavvufi şiirler yazmıştır. Son dönem kaynaklarını incelediğimizde aynı mahlası kullanan şairler olduğunu görmekteyiz. Kaynaklarda 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında yaşamış olan Lutfiye adlı ve şiirlerinde Lutfi mahlasını kullanan üç adet kadın şair bulunmaktadır. Bu şairler şunlardır:
Çatalcalı Memdûh Bey’in kızkardeşi olan ve Hanımlara Mahsus Gazete’nin 19 Kânûn-ı Sânî/ 31 Ocak 1897 tarihli 44. sayısının dördüncü sayfasında Sultan Abdülhamîd için yazdığı bir şiiri yayımlanan Lutfiye Hanım hakkında başka bilgi bulunmamaktadır.**
Aynı dönemde yaşamış Bektâşî şairlerinden olan ve şiirlerinde Lutfi mahlasını kullanan Lutfiye Bacı’dır. 19. yüzyılın sonlarında, İstanbul’da yaşamış Bektâşî şairlerinden olan Lütfiye Bacı hakkında en hacimli bilgiyi Bedri Noyan Dedebaba vermektedir. Ali Naci Baykal Dedebaba tarafından kendisine verilen bir nefes mecmuasının otuzuncu sayfasında şaire ait bir şiirin kayıtlı olduğunu, bu nefesten hareketle de şairin Çamlıca Bektâşî Dergâhı Postnişini Nuri Baba’nın müridi olduğunun anlaşıldığını belirtmektedir.***
Diğer bir kadın şair ise Seyyid Nigârî’nin hanımlarından olan Lutfiye Hanım’dır.**** Hayatı. Lutfiye Hanım’ın hayatı hakkında tezkire ve biyografi içerikli eserlerde
herhangi bir bilgi yoktur. Seyyid Nigari’nin dört eşinden biri olan Lutfiye Hanım hakkında Seyyid Nigari’den bahseden kaynaklardan yola çıkarak bazı bilgilere ulaşmaktayız. Bu kaynakların verdiği bilgilerden özetle; Seyyid Nigârî, muhtelif görüş ve yorumları nedeniyle Amasya ve çevresinde şöhret ve nüfuzunun yayılmasından rahatsız olan bazı kimseler tarafından “devlet ve millet aleyhine faaliyet gösterdiğine ve isyan çıkaracağına dair” söylentiler üzerine Osmanlı Devleti tarafından sürgün edilmiştir. Bu sürgün emri üzerine Nigârî, 5 Şaban 1302’de (20 Mayıs 1885) hanımı Lutfiye, kayınbiraderi Hüsâmeddin, yeğeni Seyyid Sa’deddin, halifelerinden Postlu Mahmud Efendi başta olmak üzere bazı muhibbanı ile birlikte Harput’a gitmek üzere Amasya’dan ayrılmışlar. Tokat, Sivas, Malatya güzergâhını izleyerek 15 Şaban 1302 (30 Mayıs 1885) Berat gecesinde Harput’a ulaşmışlardır. Hamza Nigârî, 1303 yılının Muharrem ayında (Ekim 1885) vefat edince vasiyeti gereği naaşı ailesi ve muhibbânı tarafından Amasya’ya getirilerek oradaki bağlıları tarafından hazırlanan kabre defnedilmiştir.***** Nigârî’nin sürgünü ve naaşının Amasya’ya taşınması sırasında her daim yanında olan Lutfiye Hanım, Amasya’ya döndükten sonra Seyyid Nigârî için Yakutiye Mahallesi’nde Şirvânîzâde Mehmed Rüşdü Paşa****** tarafından yaptırılan konakta yaşamını sürdürmüştür. ** Müjgan Cunbur, Osmanlı Dönemi Türk Kadın Şairleri, Türkkad Yayınları, Ankara 2011, s. 198*** Bedri Noyan Dedebaba, Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevîlik, Ardıç Yayınları, Ankara 2001, c. IV, s. 594-595 **** Bu dönemde yaşamış Lutfi mahlasını kullanan İbrahim Lutfi (Derdli), Ahmed Lutfi Efendi ve Selânikili Şeyh Lutfi Sâlih adlı üç erkek şair bulunmaktadır. Bu şairler için bkz. İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, Son Asır Türk Şair-leri, MEB, İstanbul 1969, s. 892-901; Bursalı Mehmed Tâhir, Osmanlı Müellifleri, İstanbul 1338, c. III, s. 408***** Mîr Hamza Nigârî, Divân-ı Seyyid, Nigârî, haz. A. Azmi Bilgin, Kule İletişim Hizmetleri, İstanbul 2003, s. XI-XII****** Şirvânîzâde Mehmed Rüşdü Paşa için bkz. Mehmet Ali Beyhan, “Şirvânîzâde Mehmed Rüşdü Paşa”, DİA, c. 39, s. 209-210
168
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Amasya’ya dönükten sonra burada ikamet eden Lutfiye Hanım, maddi sıkıntılar içine girmiştir. Bu sıkıntıyı fark edenler bu konağı almak için bazı girişimlerde bulunmuşlardır. Konağın karşısında bulunan Cizvit Papaz Okulu da Lutfiye Hanım’ın sıkıntılarını fırsat bilerek konağı satın almak için bazı faaliyetlere girmiştir. Herhangi bir geliri olmayan Lutfiye Hanım, kendi haricinde başkalarının da hissesi olan bu konağı alması için Kazak Mahmut Efendi’nin oğlu Mehemmet Efendi’ye gitmiş ve “Burayı papazlar almak istiyor. Efendi’nin yurdunda papazlar oturmasın, sen burayı al.” diye teklifte bulunmuştur. Mehemmet Efendi, Lutfiye Hanım’ın bu isteği üzerine birtakım girişimlerde bulunsa da ne yazık ki bu isteği gerçekleştirememiştir.*******
Seyyid Nigârî’nin vefatından sonra bu bilgilerin haricinde hayatı herhangi bir bilgiye sahip olamadığımız Lutfiye Hanım, Şirvanlı Camii Haziresi’nde bulunan mezar taşına göre 7 Recep 1327/ 25 Temmuz 1909 yılında vefat etmiştir.********
Lutfiye Hanım’ın makalemizde konu edilen şiirleri dışında başka bir eseri bilinmemektedir. Söz konusu bu şiirler, bir mecmua içinde bulunmaktadır.
Mecmua Hakkındaki Bilgiler. Taksim Atatürk Kitaplığı Belediye Yazmaları Bölümü K. 1364 numarada kayıtlı olan mecmua, 225x165, 140x70 mm ölçülerinde olup siyah karton cilt içersinde nohudi aherli kâğıda nesih yazı ile yazılmıştır. Her sayfada satır sayısı değişmekte olup eser toplam 13 varaktır. Mecmuadaki manzumeler belli bir sıraya göre tertip edilmemiştir. Eser, “Mevlânâ Seyyid Nigârî Kaddese sirrahu’l-Bârî Efendimiz Hazretlerinin Harem-i Muhteremi Lutfiye Hanım Efendi Hazretleri Silk-i Nazma Keşîde Buyurdukları Manzûmedir” ibaresinden sonra şöyle başlamaktadır;
İlk:BismillahirrahmânirrahîmÂşık oldum dost bağında bir gül-i hamrâya benEyledim cânım fedâ hem bir şeh-i bâlâya ben”
Son:Kabrimi bünyâd iden baksun vasiyyet-nâmemeLutfi Hak âşıkıdır yazıla seng-i künbetim
Temmetü’l-hurûf”kaydıyla son bulmaktadır. Mecmuanın ne zaman tertip edildiği hakkında bir
bilgi bulunmamaktadır.
Şiirlerin İçeriği. Şiirlerin tamamı tasavvufi bir içeriğe sahiptir. Aşk, ayrılık, hasret ve Allah aşkını konu edinen Lutfi, şiirlerinde sık sık Seyyid Nigârî’nin ayrılığı ile yandığını, hasret acısı çektiğini ve ona sâdık bir âşık olduğunu dile getirmektedir.
Ey Nigârî kerem-âsâ yakdı bu ‘aşkın beniRûz u şeb efgân u giryân eyledi ‘aşkın beni
Hasretinle ağlamakdan kalmadı gözde kareDerdime bir derman eyle sînemde göz göz yâreBeni bir gün âteş-i ‘aşk yandırır vare vareÂh benim Seyyid Nigârî’m pek severim ben seniOl kadar ‘aşkım ziyâde yandırır hicrin beni
******* Ahmet Özkılıç, Mürşidi Aşk Olan Arif Seyydi Nigârî Hayatı, Eserleri ve Düşünceleri, İstanbul 2003, s. 50-52 ******** Ahmet Özkılıç, a.g.e., s. 90
169
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Tâ ezelden ey Nigârî ‘aşkına yanmakdayımHicrin ile ağlamakdan tende cânım kalmadı
Kûy-ı ‘aşkında yanar cânım Nigârî n’eyleyemÂşiyân-ı dil harâb sabra mecâlim kalmadı
Gam çeküp dünyâ içün Lutfî ciger kan eyleme‘Aşk-ı yâr ile dolu dil ağyâre bir yer kalmadı
Yahdı cigerimi hasretin nârıYetiş imdâdıma ey Hamza şâhım
Lutfi, Seyyid Nigârî gibi Ehl-i Beyt’e muhabbetinin ziyade olduğu şiirlerinde dile getirmiştir.
Şehîd-i ‘aşk olmak istersen ey dilYanarsın şâm u seher şâh-ı Kerbelâ’ya
İtmezem şimden-geru havf ta’na-ı ağyârdan Bende-i Âl-i ‘Abâ çün eyledi ‘aşkın beni
Bazı manzumeler ölçüye uymamakla birlikte Lutfi, şiirlerinde hece ve aruz ölçüsü kullanmıştır. Aruz ve hece ölçüsünü kullanmakta Seyyid Nigârî gibi başarılı değildir. Aruzla yazılan şiirlerin büyük birçoğunda imale, zihaf, kafiye uyumsuzluğu gibi aruz kusurları bulunmaktadır. Hece ile yazılmış şiirlerde sade bir dil, samimi bir üslup kullanıldığı dikkat çekmektedir. Halk diline yakın bir dil kullanan Lutfi’nin şiirlerindeki anlatım tarzına bakıldığında, vefatından yaklaşık yarım asır sonra doğacak Garip Akımı’nı müjdeler olduğu görülmektedir.
Gözden pinhân oldu sevdiğim cânânArayıp cihânı bulamıyorumBu sînem ‘aşk ile yanmakda her ânHâlimi kimseye diyemiyorum
Hasmım olmuş bana büsbütün cihânNedir isyânımı bilemiyorum‘Aşkın âteşiyle Mecnûn olmuşumYitirdim ‘aklımı bulamıyorum
Lutfi bu ‘aşk ile yanmakda her ânSeyâhat gönlümde eyliyor cevlân‘Âşıka ta’n etmek olunsa fermânAğyârın ta’nına doyamıyorum********
******** Orhan Veli’nin şu şiiri duygu olarak yakın olduğu söylenebilir.Bir yer var, biliyorum;Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;Anlatamıyorum.Orhan Velik Kanık, Bütün Şiirleri, Adam Yayınları, İstanbul 2001, s. 55
170
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Lutfiye Hanım’ın şiirlerinde Seyyid Nigârî’nin herhangi bir şiirine nazire veya tahmis yoktur. Bazı şiirlerde kafiye ve içerik yönünden benzerlikler söz konusudur. Örnek olarak şu beyit
Nigârî Lutfi
Lutf eyle ki bî-mihr ü vefâdır dimesinler Nûş eyle ki bî-zevk u safâdır dimesinler
Ben mest-i medhûşum imdi bana huşyâr dimesinlerHak ‘âşıkıyım ben billâh bana sûfî dimesinler
Lutfiye Hanım’ın şiirlerinde Seyyid Nigârî’nin etkisi olduğu gibi tekkelerde şiirleri bestelenip okunan Seyyid Seyfullâh’ın da tesiri vardır. Seyyid Seyfullâh’ın şiirine bir nevi nazire niteliğindeki şu şiir bu etkiyi göstermektedir.
Seyyid Seyfullâh LutfiBağrımdaki biten taşlar Muhammed’in aşkındandır Bu gözümden akan yaşlar Muhammed’ in aşkındandır Her şâm u seher yandığım Âlemlerden usandığım Çarh urup sema döndüğüm Muhammed’ in ‘aşkındandır Ciğerim dağladıklarım Su gibi çağladıklarım Her seher ağladıklarım Muhammed’in ‘aşkındandır Dahledenler devrânıma İrmediler seyrânıma Kıydığım kendi cânıma Muhammed’in ‘aşkındandır Çün oldum ol şahın kulu N’eylerem bu mülk u malı Halk bana dedi deli Muhammed’in ‘aşkındandır
Aşkın nârıyla bişdügümDeryâlar gibi çoşduğumBir şeyh elin yapışduğumMuhammed’in ‘aşkındandır
Görün Seyfullâh’ın kasdınSever ol Allâh’ın dostunSorarlarsa niçün mestinMuhammed’in ‘aşkındandır1
Ta’n idenler devrânıma İremezler seyrânımaKıydığım tatlı cânıma Cemâlullâh ‘‘aşkındandır
Her şâm u seher yandığımPervâne gibi döndiğimBu cihândan usandığım Cemâlullâh ‘aşkındandır
Karlu dağlar aşduğım Dilden dile bu düşdigimDeryâlar gibi çoşduğım Cemâlullâh ‘aşkındandır
Bülbül gibi söylediğim Gece gündüz ağladuğımDeniz deryâ boyladığım Cemâlullâh ‘aşkındandır
Lutfi nedür âh u zârın Hak ‘aşkından yandı cânınHüdâ bilür bu efgânın Cemâlullâh ‘aşkındandır
Şiirlerin Metni: “(1b)
171
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Mevlânâ Seyyid Nigârî Kaddese sirrahu’l-Bârî Efendimiz Hazretlerinin Harem-i Muhteremi Lutfiye Hanım Efendi Hazretleri Silk-i Nazma Keşîde Buyurdukları Manzûmedir
Bismillahirrahmânirrahîm(Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün)
‘Âşık oldum dost bağında bir gül-i hamrâya benEyledim cânım fedâ hem bir şeh-i bâlâya ben
Tâ ezelden kısmet olmuş bana hicrân âteşiTıfl iken birden düşürdüm gönlümi sevdâya ben
Bir tarafdan ta’n-ı ağyâr bir tarafdan hicr-i yârBu fenâ dünyâda saldım başımı gavgâya ben
Âteş-i hasretle dâyim sîneme dâğlar çeküpHamdülillâh mazhar oldum rütbe-i ‘alâya ben
Bir nazarda nice bin şeydâları Mecnûn edüp‘Aşk-ı Mevlâ ile atdım baş açık sahrâya ben
Ma’şûk oldum gece gündüz Hamza-ı şeydâya kim(2a)Secde-i şükr et demâdem Lutfiye Mevlâ’ya sen
(Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün)Var ise cürm ü günâhım ‘afv eyle gel sen beniİderem kurbân yolunda başım ile bu cânıHâr içün bülbül-i şeydâ terk ider mi gülşeniÂh benim Seyyid Nigârî’m pek severdim ben seniOl kadar ‘aşkım ziyâde yandırır hicrin beni
Beni_ezel mest kıldı sâkînin peymânesi Nerde pinhân oldu bilmem çeşminin mestânesi Olmuşam şem’-i cemâlin nûrunun pervânesi Âh benim Seyyid Nigârî’m pek severim ben seniOl kadar ‘aşkım ziyâde yandırır hicrin beni
(2b)Hasretinle ağlamakdan kalmadı gözde kareDerdime bir derman eyle sînemde göz göz yâreBeni bir gün âteş-i ‘aşk yandırır vare vareÂh benim Seyyid Nigârî’m pek severim ben seniOl kadar ‘aşkım ziyâde yandırır hicrin beni
172
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Bir tarafdan ta’n-ı ağyâr bir tarafdan hicr-i yârLutfiye’nin gece gündüz işi oldu âh u zârKalmışım bî-çâre ‘âciz dut elîm Seyyid Nigâr
Âh benim Seyyid Nigârî’m pek severim ben seniOl kadar ‘aşkım ziyâde yandırır hicrin beni
(Diger)Bülbül misâli cüdâ düşdüm gülümdenRûz-ı şeb âh u feryâd eylerim(3a)(Fâ’ilâtün Mefâ’îlün Fâ’ilâtün Fâ’ilün)İtdiğim âh u feryâddan bilmezem ki hâre ne Nice bin yıl cefâ çeksem ben bu yoldan dönmezem Çekdiğim cevr ü cefâdan bilmezem ağyâre neYandı Lutfiye’nin cânı kalmadı sabra mecâlSöyle cânım söyle bu ‘aşk âteşine çâre ne
Diger(Hece 6+5)Yahdı cigerimi hasretin nârıYetiş imdâdıma ey Hamza şâhım
‘Aşk âteşinle beni sevdâya saldın********
Gamze okun ile bağrımı deldin
‘Aklımı yağma alup gönlümi aldınRahm eyle hâlime ey pâdişâhım
(3b)Düşmüşem ‘aşkına nedir çâresiOnulmadı cigerimin yâresiAylar gibi iki kaşın aresi Görmeyince anı kesilmez âhım
Cemâline ‘âşık Lutfî bî-çâreDivânına düşmüş bu yüzi kâreÂteş-i ‘aşk ile gel yahma nâreDü ‘âlemde sensin püşt u penâhım
Diger(Mefâ’îlün Mefâ’îlün Mefâ’îlün Mefâ’îlün)Firâk-ı ‘aşkına cânım tutuşup yanmada her anGözüm hem mest-i lâya’kıl bulunmaz derdime dermân
******** Hece fazlası var.
173
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Bu ne ‘aşk [u] muhabbetdir bu ne hâr ve bu ne hicrânGörünmez gözüme dünyâ vemâ-fîhâ olur zindân(4a)Bir âteş düşdi cânıma alışdı cümle bünyâdım Bırakdım nâmûs u ‘ârı melâmet içre berbâdım
Zemîni yakdı ey Lutfî dayandı ‘arşa feryâdımYitürdüm âh şirîn-kârım bu gün ‘aşkıyla Ferhâdım
Diger(6+5)Gözden pinhân oldu sevdiğim cânânArayıp cihânı bulamıyorumBu sînem ‘aşk ile yanmakda her ânHâlimi kimseye diyemiyorum
Hasmım olmuş bana büsbütün cihânNedir isyânımı bilemiyorum‘Aşkın âteşiyle Mecnûn olmuşum(4b)Yitürdim ‘aklımı bulamıyorum
Lutfî bu ‘aşk ile yanmakda her ânSeyâhat gönlümde eyliyor cevlân‘Âşıka ta’n etmek olunsa fermânAğyârın ta’nına doyamıyorum
Diger (Mefâ’îlün Mefâ’îlün Mefâ’îlün Mefâ’îlün)
Ne müşkil derd imiş yâ Rab o yârın derd-i hicrânıDilâ görmeyeli gözüm benim ol şâh-ı cihânı
Yanar şâm u seher cânım anın ‘aşk-ı firâkındanAnınçün olmuşum şimdi cemâli şem’-i sûzânı
Gezer kûh u beyâbânı demâdem iştiyâkındanÖzüm mest [ü] gözüm mest eylerim ben âh u efgânı(5a)Usanmazsın yorulmazsın bu gavgâdan eyâ LutfîCânı cânâne ver alma kulağa ta’n-ı nâdânı
Diger(6+5)
174
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
‘Aşk nedir bilmeyen ta’n ider biziİsterem kör olsun ağyârın göziŞekerden şîrîndi ol şâhın sözi Eylemez Lutfî gayrı kelâma minnet********
Erenler bezminde olmaz nâ-mahremBu yolda can viren olurmuş merdânHak ‘aşkından buldum derdime dermân İtmezem şimdi tabîbe minnet
Diger********
(5b)Bir hançer ursalar bağrım yarsalarDerûnumda ne var görseler anıHûr u gılmânı bana verselerİtmezem nazar vallâh billâh
‘Âşık Lutfî gezer kendi başınaNazar idin gözden akan yaşınaHerkes meşgûl olmuş dünyâ işineBenimde murâdım ber-cemâlullâhdır
Diger********
Meyhâne küncinde çekerem câmı ‘Aşk ile bilmezem subh ile şâmıTerk eyledim cümle nâmûs [u] nâmıMecnûn gibi şöhret koydum dünyâda(6a)‘Aşk dağıdup benim hânumânımıYağmaladı elde olan vârımıHak yolunda koydum tatlı canımıİstemem başka şey dahi ‘ukbâda
Pîrimin Lutfî hem Hakk’ın keremiCemâlin gösterdi bize mînâda
Diger(6+5)‘Âşık oldum dost bâğında güllereVarlığını virdin bir bâde LutfîBir Nigâr ‘aşkından düşdün dillereBenziyorsun şimdi Ferhâde Lutfî
Mecnûn gibi mestim müdâm yollarda******** Hece fazlası var******** Şiirin ölçüsü bozuktur.******** Şiirin ölçüsü bozuktur.
175
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
(6b)Leylâ Leylâ diyü gezdin çöllerdeBülbül gibi mesken tutdun güllerdeBaşlıyorsun şimdi feryâde Lutfî
Nigârî ‘aşkından saraldın soldunNâr-ı hicrânıyla yandın hemde kül oldunKarâr kılıp şimdi sen Hakkı buldunŞükür olsun irüşdün murâde Lutfî
Şübhe itme nesl-i şehîd-i ekberSeyyid Nigâr oldı [hem] sana râhberÜmmîd kesme Hak’dan sâkî-i KevserVirür elbet sana bir bâde Lutfî
(7a)Diger(Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün)Yanarım ‘aşk odına sabra mecâlim kalmadıBulmadım derdime dermân ihtiyârım kalmadı
Geçdi ‘ömrüm nâfile hâlâ ki insân olmadımGece gündüz zikr-i yârdan başka kârım kalmadı
Tâ ezelden ey Nigârî ‘aşkına yanmakdayımHicrin ile ağlamakdan tende cânım kalmadı
Durma ey dil [durma ey dil] yüri Hakk’a vâsıl olGeçdi vaktim geçdi günüm gayrı müddet kalmadı
İtdüğüm cümle hatâyı ‘avf et kerem-kân sen Hâl-i zârım sana ma’lûm ‘arza hâcet kalmadı
Kûy-ı ‘aşkında yanar cânım Nigârî neyleyemÂşiyân-ı dil harâb sabra mecâlim kalmadı(7b)Gam çeküp dünyâ içün Lutfî ciger kan eyleme‘Aşk-ı yârla dolu dil ağyâre bir yer kalmadı
Diger(4+4+4+4)Ta’n idenler devrânıma iremezler seyrânımaKıydığım tatlı cânıma cemâlullâh ‘aşkındandır
Her şâm u seher yandığım pervâne gibi döndigimBu cihândan usandığım cemâlullâh ‘aşkındandır
176
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Karlu dağlar aşdığım dilden dile bu düşdigimDeryâlar gibi çoşdugım cemâlullâh ‘aşkındandır
Bülbül gibi söyledigim gece gündüz ağladuğımDeniz deryâ boyladığım cemâlullâh ‘aşkındandır
Lutfî nedür âh u zârın Hak ‘aşkından yandı cânın(8a)Hüdâ bilür bu efgânın cemâlullâh ‘aşkındandır********
KıtaMefâ’îlün Mefâ’îlün Fe’ûlün
Habîbâ sanma Lutfî bî-vefâdırVefâdârım çü va’demde bütünüm
Vucûdum çün semenderdir deger ‘arşa tütünüm********
Gidüp yârim bu ‘âlemde yetîmüm
Diger (Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün)
Bâde-i ‘aşkı içen ol hâl ile medhûş olurPençe-i şîre düşenler vâlih-i hâmûş olur
Rûz-ı şeb vird eyleyüp ism-i Hakk’ı zikr eyleyen‘Aklı şûrîde olup şevkiyle kim bî-hûş olur
Varını ma’şûk yolında ‘akıbet eyler fedâ(8b)Yüz sürer dergâh-ı Hakk’a hânesi berdûş olur
‘Âşık-ı dîdâr olanlar meyl-i dünyâ eylemezGönlini dosta salan vîrânede bâ-hûş olur
‘Âşıka bakmak ne mümkün ma’şûkdan gayrıyaBir kez ağyâre bakarsa kör olur nâ-hoş olur
Lutfi sende iç şarâb-ı ‘aşkından bir katreceÇünki anı nûş idenler dâimâ sarhoş olur
Diger (8+8)Ben mest-i medhûşum imdi bana huşyâr dimesinler
******** Bu şiir 12a da tekrar yazılmıştır. ******** Bu mısrada bir tefile fazladır: Mefâ’îlün Mefâ’îlün Mefâ’îlün Fe’ûlün
177
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Hak ‘âşıkıyım ben billâh bana sûfî dimesinler
‘Aşk derdine bir dermân bulmadı çün hazret-i LokmânCigerim kane bulandı bana dermân dimesinler(9a)Leyla’ya Mecnûn olalı terk-i dünyâ olubam kim Tâlib-i dostum [ben] ey cân ehl-i dünyâ dimesinler
‘Aşk ile yanmış pür-nârım pür-dil [olmuş] görünmez kârımTa’n idüp bana her dâyim gezme bî-câ dimesinler
Kalmadı sabr u karârım yakdı beni firkat-i yârGülüp ağyârlar bana [ben] meyl-i gülşen dimesinler
Elde yokdur ihtiyârım şem’a gibi yanar cânımLutfi nedür bu ahvâlin sana insân dimesinler
(Diger)********
Tâ ezelden ‘âşıkım ben Hüdâ’yaHem anın habîbi şâh-ı enbiyâya
Cümle ‘âşıklar yandı ‘aşkın odına Cân fedâ eylediler ‘aşk-ı Hüdâ’ya
Yandı cânım düşdüm yine hû hây’a Gark olmuşam cürmle bu deryâya(9b)Şehîd-i ‘aşk olmak istersen ey dilYanarsın şâm u seher şâh-ı Kerbelâ’ya
Lutfi göz açup bakma cihâneNazar itdün tâ ezelden bir aye
Diger (Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün)Ey Nigârî kerem-âsâ yakdı bu ‘aşkın beniRûz u şeb efgân u giryân eyledi ‘aşkın beni
Koymadı sabr u karârım aldı cânân ne ki var Kûşe-i mihnetde mihmân eyledi ‘aşkın beni
Perde-i nâmus [u] ‘ârı bir nazarla dağıdupMübtelâ-yı meyl-i cânân eyledi ‘aşkın beni
İtmezem şimden-girü havf-ı ta’na-ı ağyârdan
******** Şiirin ölçüsü bozuktur.
178
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Bende-i Âl-i ‘Abâ çün eyledi ‘aşkın beni
Gezdirüp sahrâları bir dem âmân virmez âmânMisl-i Mecnûn dağı mesken eyledi ‘aşkın beni
Lutfiyâ ‘âdât-ı niyâzdur ‘âşıka ma’şûka nâzİntizâr odına büryân eyledi ‘aşkın beni
Diger(4+4)Hüdâ ‘aşkınla bu câneDüşüpdür imdi bir lerzeMeger senden ola yoksaBu derde bir devâ bilmem(10a)Tahammül kalmadı bendeNice olur bu ahvâlimNe havf u haşyetim vardırNe sûfîlik riyâ bilmem
İçmişem ‘aşkın şarâbın Olmuşam öyle bir sarhoşGözüm görmez dü ‘âlemlerFenâ bilmem bekâ bilmem
Eger pîre eser olsam
Yerleşürşe?yüze yaşumUsanmam ‘aşkından aslâCefâ bilmem safâ bilmem
‘Acâyib hâlete düşdümKarûn kadar olsa varımNedir hikmet nedir bâ’isAnınçün ber-hevâ bilmem
Çün Hüdâ kısmet eylediKim bu ism-i Lutfî banaBen insân oldum ‘âlemdeİtmedim bir vefâ bilmem
(10b)Diger(Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün)Bekleyüp kapunda ben şevkinle niyâz ideyimGece gündüz oldı kârım derd-i ‘aşkın n’ideyim
179
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Çürüdi bitdi vucûdum âh Nigâri’m n’ideyimAğlamakla inlemekle geçdi günüm n’ideyim
Gönlüm ârâm eylemez yok sabra tâkat n’ideyimBulmadı bu derde bir çâre ki Lokmân n’ideyim
Olmuşum Mecnûn misâl hicrinle nârım n’ideyimGün be gün artmakdadır sînemde nârım n’ideyim
Lutfi yok sen tek cihânda gark-ı hicrân n’ideyimKim vatandan bir cüdâ olmuş garîbim n’ideyim
(Diğer )********
Rakîb elinden artdı derdim Yokdur halâsa çâre‘Arz ideyim hâlimiSultân-ı Kirdgâre
Gece gündüz şevk ile ideyim Dost zikriniUçmak istersin Nigâr’e Açmasun dersini vâiz
Sormasun ma’nâyı bana Arzu çeker gönlüm müdâmMüştâk-ı cemâl-i seyr-i yâre Âhımı işidir ağyâr
Zan ider ol beni bimâr ‘Aşkla bu hâsıl oldı(11a)Cigerde onulmaz yâre Lutfi vâkıf olmak istersen Yanarsın şâm u seher şol ‘aşk-ı yâre
DigerEy sabâ tez yüri var derdimi cânâne haber virHasret ile kan ağladığım ol kerem-kâne haber vir
Gece gündüz çekdigimi dest-i rakîbden Bu bendesinin hâlini sultâna haber vir
Vatanı terk ideli hecre giriftâr olubamDerdime bir yirde yürü ol şeh-i hûbâna haber vir
******** Şiirin ölçüsü bozuktur.
180
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
Hasta-ı ‘aşk yatup cânı lebe bir çâreRahm kıl ‘aşıkına söyle o Lokmân’a haber vir
Bağrı kan dîdesi giryân yetîm u bî-kesDurma Allâh içün ol sâhib-i ihsâna haber vir(11b)Çâh-ı gam içre düşüp Yûsuf-ı dil ey dostlarNâ-tüvân oldığımı ol pîr-i Ken’ân’a haber vir
Lutfi’de ‘âşık-ı Hak oldığını var söyleSâhib-i hüsn ü cemâl ü meclis-i ‘irfâne haber vir
(Diger)Ey rakîb sen ne cefâ eylersen eyle sezâdır‘Âşıka cevr ü cefâ zevk u safâdır
‘Aşk-ı Hak sanma ki sen lâf ile bî-hûde hevâdırDervîşlerin matlabı ancak ki Hüdâ’dır
Rüsvây sanup ‘âşıkdan eyleme nefretMa’nâda şehen-şâh u zâhirde gedâdır
Rabt-ı kalb eyle de bul cezbe-i Rahmân’ı gönül Sa’y eyle ana gör nice her derde devâdır(12a)Bilmez ağyâr Lutfi ne içün gezdiğini Hak ‘âşıkısın istediğin bâr-ı Hüdâdır
Diger(Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün)Ben huzûr-ı pîrde durmakla artar ni’metimHak rızâsı-çün benim hizmetdi ol gün niyyetim
Gerçi rüsvâ-yı cihândır diyü çıkdı şöhretimHâlbuki rüsvâ-yı ‘âlemlikde artar devletim(12b)Tâlib-i gılmân u hûr olmadığımın vechi varÇünki Hakk’a vâsıl olmakdır hemîşe gayretim
Kabrimi bünyâd iden baksun vasiyyet-nâmemeLutfi Hak ‘âşıkıdır yazıla seng-i künbetim”
Sonuç. Yazma mecmua vesilesiyle şiirlerinden haberdar olduğumuz Lutfiye Hanım, aşk, ayrılık, hasret ve Allah aşkını konu edinen ve Seyyid Nigârî’nin ayrılığı ile yandığını, hasret acısı çektiğini ve ona sâdık bir âşık olduğunu dile getirdiği
181
III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİTÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU
tasavvufi şiirlerinde hece ve aruz ölçüsünü kullanmıştır. Aruz ve hece ölçüsünü kullanmakta Seyyid Nigârî gibi başarılı olmayan şairin özellikle aruzla yazdığı şiirlerin büyük bir kısmında imale, zihaf, kafiye uyumsuzluğu gibi aruz kusurları bulunmaktadır. Bu kusurlara rağmen özgün ifadeler kullanan şairin şiirlerini birebir transkiribe ettiğimiz bu çalışma edebiyat literatürüne bir katkı sağlamıştır. Ayrıca bu çalışma, Seyyid Nigârî’nin çevresine ne kadar tesir eden bir münevver olduğunu da göstermektedir.
Seyyid Nigârî ve Lutfiye Hanım hakkında kütüphanelerdeki eserlerin, özel kurum ve şahıslarda olanlar ile birlikte gün yüzüne çıkmasıyla literatürümüzün daha da zenginleşeceği muhakkaktır.
KaynakçaBeyhan, Mehmet Ali: “Şirvânîzâde Mehmed Rüşdü Paşa”, DİA, c. 39, s. 209-210Cunbur, Müjgan: Osmanlı Dönemi Türk Kadın Şairleri, Türkkad Yayınları, Ankara 2011, s. 198Dedebaba, Bedri Noyan: Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevîlik, Ardıç Yayınları, Ankara 2001, c. IV, s. 594-595 İnal, İbnülemin Mahmud Kemâl: Son Asır Türk Şairleri, MEB, İstanbul 1969, s. 892-901Kanık, Orhan Velik: Bütün Şiirleri, Adam Yayınları, İstanbul 2001, s. 55Mîr Hamza Nigârî, Divân-ı Seyyid, Nigârî, haz. A. Azmi Bilgin, Kule İletişim Hizmetleri, İstanbul 2003, s. XI-XIISeyyid Seyfullâh, Divan (Külliyat), Şeyh Yahya Efendi Matbaası, İstanbul 1288, s. 169Özkılıç, Ahmet: Mürşidi Aşk Olan Arif Seyydi Nigârî Hayatı, Eserleri ve Düşünceleri, İstanbul 2003, s. 50-52 Mecmua, Taksim Atatürk Kitaplığı Belediye Yazmaları Bölümü K. 1364