Click here to load reader
Upload
modafen-eduka
View
224
Download
8
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Direniş, modafen öğrenci gazetesi.
Citation preview
DİRENİŞ 17 Mart 1920 Bu gazete Özel Modafen İlköğretim Okulu 8-A Sınıfı öğrencileri tarafından hazırlanmıştır.
Başyazarımızdan
İŞGAL…
Pek sık duyuyoruz son zamanlarda bu lafı. Ancak hiçbiri dünkü kadar yıkıcı etki bırakmamıştı üstümüzde.
Dün akşam itibariyle devlet resmen çöktü, bitti. Başkentimiz işgal edildi. Henüz ne padişahtan ne de kendilerini herkesin üstünde gören devlet adamlarından ses çıkmadı. Bana kalırsa çıkmayacak da. Bunlara isyan edebilecek güçleri olsaydı, zaten çok önceden engellenirdi. Sonumuzun böyle olacağı çok belliydi.
Peki, şimdi ne olacak? Kendi adıma padişahtan ümidimi keseli çok uzun zaman oldu. Artık Osmanlı’nın toparlanmasının mümkün olduğunu düşünmüyorum. Şu andan itibaren tüm gözler Ankara’da ve Mustafa Kemal Paşa’da olacak. Benim onlara güvenim sonsuz. Kolay olmayacak ama tekrar bağımsızlığımıza kavuşacağız.
İşgalin nedenine gelince; bana kalırsa İtilaf Devletleri artık halkın onları dinlemeyeceğini Mebusan Meclisi’nin aldığı Misak-ı Milli kararlarıyla anladı ve bunu hazmedemedi. Bağımsızlığımıza ve halkımızın kararına saygılı olmadıklarını zaten biliyorduk ama dün bunu ilk defa bu kadar açık bir şekilde gösterdiler.
Başkentimiz İstanbul’u işgal etmeleri beni daha çok hırslandırdı. Bu özgürlük savaşında herkesi Ankara’ya ve Mustafa Kemal Paşa’ya destek vermeye çağırıyorum. Unutmayın ki bu uğurda herkese düşen küçük veya büyük bir görev bulunur.
İpek Boldağ
İSTANBUL RESMEN İŞGAL EDİLDİ
Dün, Meclis-i Mebusan’da alınan Misak-ı Milli karaları
nedeniyle İtilaf Devletleri Meclisi dağıtarak İstanbul’u işgal etti.
Mecliste kendi lehine karalar alınacağını düşünen ve bu yüzden
meclisin toplanmasına müdahale etmeyen İtilaf Devletleri, Misak-ı
Milli kararlarının ardından işgalin geçici olduğunu, fakat direniş
hareketleri devam ederse kalıcı hale gelebileceğini belirttiler. Ferit
Paşa hükümetinin istifasından sonra kurulan Ali Rıza Paşa Hükümeti
ve Temsil Heyeti arasında yapılan
Amasya Görüşmeleri sırasında Mustafa
Kemal Paşa Meclis’in İstanbul’da
toplanmasının tehlikeli olabileceğini
söylemişti fakat Padişah bunu
onaylamamıştı. 13 Kasım 1918’den bu
yana İstanbul’u fiilen işgal eden İtilaf Devletleri, dün yayımladıkları
bildiride İstanbul’un resmen işgal edildiğini açıkladılar.
15 Kasım’dan bu yana İtilaf Devletleri askerleri direniş
yanlısı birçok aydını tutukladılar. Padişah Vahdeddin olaylar
karşısında sessizliğini korumasına rağmen, Damat Ferit Paşa’nın
yeni bir hükümet kurması bekleniyor.
Ilgım Kılıç – Feyzan Akalın – Tutku Naz Aküzüm
İSTANBUL
İstanbul’u işgal eden İngiliz kuvvetleri Karaköy’de
DİRENİŞ 17 Mart 1920 Bu gazete Özel Modafen İlköğretim Okulu 8-A Sınıfı öğrencileri tarafından hazırlanmıştır.
İstanbul’un resmen işgal edilmesine yol açan son Meclis-i Mebusan ve alınan kararlar hakkında bilgi:
MECLİS-İ MEBUSAN 7 Kasım 1919’da yapılan
seçimleri büyük çoğunlukla
Müdafaa-i Hukuk taraftarları
kazandı. Mustafa Kemal de
Erzurum milletvekili seçildi.
Ankara dışına çıkmayı güvenli
bulmadığından Müdafaa-i Hukuk
taraftarları milletvekillerinden;
*Milletin bağımsızlığı yönünde
kararlar almaları
*Kendisinin Meclis başkanı
seçilmesi
*Mecliste Müdafaa-i Hukuk grubu oluşturulmasını
*Meclisin İstanbul dışına toplanmasını sağlamalarını isteyen Mustafa Kemal; bu istekleriyle eğer Meclis
kapatılırsa Anadolu’da yeni bir meclis kurmaya ortam hazırlamayı düşünüyordu.
İstanbul’da baskı altında kalan milletvekilleri çekindikleri için Mustafa Kemal’i başkan
seçemediler ve Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu kuramadılar. Milli Mücadele için tehlike yaratacak bu
duruma sinirlenen Mustafa Kemal, Ankara toplantısında söz verip yerine getirmeyen milletvekilleri için;
"Sözlerinde durmayan bu efendiler imansızdırlar. Korkaktırlar, cahildirler." dedi.
Ancak, bu olumsuzluk içinde beklenmese de bir olumlu gelişme yaşandı. Sivas Kongresi kararlarının
görüşülmesi sırasında Mustafa Kemal’e inançla bağlı genç milletvekillerinin baskısıyla Kongre kararları
onaylandı. 17 Şubat 1920’de oybirliği ile altı maddelik Misak-ı Milli’yi kabul ettiler. Böylece Mustafa
Kemal’in otoritesi güçlenmiş oldu.
Misak-ı Milli’nin en önemli maddesi olan 1. Madde şöyledir:
“Osmanlı Devleti'nin yalnızca Arap çoğunluğuyla meskûn olup, 30 Teşrinievvel 1918 tarihli Mütareke'nin yapıldığı sırada muhasım orduların işgali altında kalan kısımlarının mukadderatı, ahalisinin serbestçe beyan edecekleri oylara göre tayin edilmek lazım geleceğinden, belirtilen Mütareke hattı dahil ve haricinde dinen, irfanen, emelen birleşmiş ve yekdiğerine karşılıklı hürmet ve fedakârlık hissiyatıyla dolu ve ırki ve toplumsal hakları ile çevre şartlarına tamamıyla riayetkâr Osmanlı İslam çoğunluğuyla meskûn bulunan kısımlarının tamamı hakikaten veya hükmen hiçbir ayrılma kabul etmez bir bütündür.”
Barış Öngelen – Taha Kansu – Yarkın Hocaoğlu
Mebuslar bir toplantı sonrası meclisten çıkarken
DİRENİŞ 17 Mart 1920 Bu gazete Özel Modafen İlköğretim Okulu 8-A Sınıfı öğrencileri tarafından hazırlanmıştır.
ANADOLU’DA NELER OLUYOR? Anadolu’da başlayan KURTULUŞ öykümüz
İdil Türker – Ulya Durmuş İstanbul’da İtilaf Devletleri kanunları ve antlaşmaları hiçe sayarken, İzmir’de Yunan Orduları masum köylüleri öldürüp, İzmir’in keyfini çıkarırken, Anadolu’da hızla büyüyen bir isyan var. 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, Vahdeddin’in verdiği görevlerin aksine “KURTULUŞ” için çalışmalar yaptı. Samsun’da halkın nabzını yoklayan ve komutanlarla görüşen Mustafa Kemal, Havza’ya geçerek bir bildiri yayımladı. Bildiride vatanın kurtuluşu için harekete geçileceği belli oluyordu. 22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi yayımlandı. İlk kez ulusal egemenlikten bahsedilen genelgede, milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararlılığının kurtaracağı yazıyordu. Bir devrim niteliği taşıyan bu genelgede Sivas’ta halkın güvenini kazanmış delegelerin katılacağı bir kongre toplanacağı belirtiliyordu.
Erzurum Kongresi bir okul salonunda Bitlis, Erzurum, Sivas,Trabzon ve Van vilayetlerinden gelen 56
delege ile 23 Temmuz 1919 tarihinde toplanmıştır. Gelmesi gereken diğer il temsilcileri çeşitli engellemeler yüzünden kongreye katılamamışlardır. Mustafa Kemal kongreye 48 oyla başkan seçilmiş ve kongre, çalışmalarını 7 Ağustos tarihine kadar sürdürmüştür. Bölgesel bir kongre olmasına rağmen tüm vatanı ilgilendiren konular görüşülmüştür. Kongre öncesinde askerlik görevinden istifa eden Mustafa Kemal, kongrede zorluklarla karşılaşsa da vatanın kurtuluşu için gerekli olan kararların alınmasını sağlamıştır. Kurtuluş yöntemlerine yer verilen
kararlarda halkımızın gerekirse top yekûn işgallere karşı çıkacağı belirtilmiştir. Aynı zamanda manda ve himayeye de kesin bir dille karşı çıkılmıştır. Erzurum Kongresi’nin ardından halkı heyecanlandıran bir kongre daha düzenlenmiştir. Sivas Kongresi 4 Eylül 1919 Perşembe günü saat 14.00'de Mekteb-i Sultani salonunda toplantının davetçisi ve düzenleyicisi olan Mustafa Kemal'in açılış konuşması ile başlamıştır. İlk oturumda yapılan gizli oylamada 3 aleyhte oy dışında tüm oyları alan Mustafa Kemal, Kongre Başkanlığı'na seçilmiştir. Erzurum Kongresi’nde oluşturulan temsil heyeti ilk kez bir hükümet gibi davranmıştır ve Ali Fuat Paşa’yı Anadolu Kuvay-i Milliye Başkomutanlığı’na
getirmiştir. Aynı zamanda Meclis-i Mebusan’ı göreve çağırmıştır. Amerikan Mandası’na kesin bir dille karşı çıkılmıştır. Anadolu ve
Rumeli Müdafa-i Hukuk cemiyetleri birleştirilmiştir. Şu anda Anadolu’daki yönetim Sivas Kongresi’nde kesinleşen Temsil Heyeti’nin elindedir. Aynı zamanda Sivas Kongresi’nin kararları sonucu Damat Ferit Paşa istifa etmek zorunda kalmıştır. Ali Rıza Paşa Hükümeti göreve gelmiştir. İstanbul Hükümeti, Anadolu’da esen bu sert rüzgarlara daha fazla kayıtsız kalamamış ve kendisi ile iletişimi kesen Temsil Heyeti ile görüşme yapmak zorunda kalmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay ve Bekir Sami Beylerle birlikte 18 Ekim 1919'da Amasya'ya geldi Bahriye Nazırı Salih Paşa ile (İstanbul Hükümeti’ni temsilen) 20 Ekim'de görüşmelere başladılar. Sivas Kongresi'nce kabul edilen esaslar üzerinde görüşmeler başladı. Görüşmeler 22 Ekim'e kadar sürdü. Amasya’daki bu görüşmelerin en önemli noktalarından biri, tüm işgallere sessiz kalan, Mustafa Kemal Paşa’yı suçlu
ilan eden ve İtilaf Devletleri ile dostane ilişkileri olan İstanbul yönetiminin ilk kez Temsil Heyeti’ni tanımış olmasıdır. Aynı zamanda Mebusan Meclisi’nin açılması fikri Salih Paşa tarafından da onaylanmış ve kongrelerin ne kadar etkili olduğu görülmüştür. İşte kısa bir zamanda gerçekleşen ve İtilaf Devletlerince yok olduğu düşünülen vatanımızın ayaklanma hikayesi. Umarız, Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti’nin gücü, halkımızın da desteği ile vatanımız içinde bulunduğu bu vahim durumdan kurtulur.
Sivas Kongresi’ne katılan vekiller ve Kongre Başkanı Mustafa Kemal
Salih Paşa
Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşı sırasında çekilmiş bir fotoğrafı
DİRENİŞ 17 Mart 1920 Bu gazete Özel Modafen İlköğretim Okulu 8-A Sınıfı öğrencileri tarafından hazırlanmıştır.
HAREKETE GEÇMELİYİZ
Artun Miskciyan – Ekin Aydın 16 Mart 1920’de İtilaf Devletleri tarafından başkentimiz İstanbul işgal edildi. Mondros Ateşkes
Antlaşması maddelerine dayanarak işgalleri başlattılar. Bu İşgallere karşı
çeşitli bölgesel direniş cemiyetleri kurduk. Amacımız tam bağımsızlığı
sağlamaktır! Bunun için direnmeye devam edeceğiz, bu direnişlerin
sonucunda yeni bir hükümet bile kurulabilir.
İşgallere tepkisiz kalan İstanbul Hükümeti’ni bu
mücadelede önderimiz olarak seçemeyiz. Mustafa Kemal
Paşa, Milli Mücadele’de hem kararlı, hem de ileri görüşlü.
Üstelik halkına da güveniyor! Mustafa Kemal Paşa’nın başlattığı çalışmalarda onun yanında olmalıyız ve
ona destek vermeliyiz. Yaptığı savaşlarla da kendini kanıtlamış olduğu için düşmanlarımız ondan
çekinmektedir.
Yapılan kongreler ve alınan kararlar göstermiştir ki, ne İtilaf Devletleri
ne de İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki bu kurtuluş
mücadelesini engelleyemeyecekler. Erzurum ve Sivas Kongresi’nde halkın
bağımsızlığını ve halkın egemenliğini savunan Mustafa Kemal Paşa’ya güven
daha da artmış, kurtuluşa olan inanç daha da güçlenmiştir. Ege’de kahramanca
Yunan birliklerine karşı savaşan dağınık Kuvay-ı Milliye birlikleri birleşmeye
başladılar. Yakında İtilaf Devletlerine karşı silahlı direniş de başlayacaktır.
Bu yüzden Anadolu’da yapılan kongrelere destek vermeli, İstanbul’da
düzenlenen mitinglerde halkı direnişe davet etmeliyiz. Haksız yere yapılan bu
işgali ve neden göstermeden yapılan tutuklamaları halka doğru bir biçimde
anlatmalıyız. Varını yoğunu işgallerde yitiren Anadolu’daki halkımıza İstanbul’dan destek vermeli,
gerekirse milli mücadeleye katılmak için Anadolu’ya gitmenin yollarını aramalıyız.
DİRENİŞ GAZETESİ’nde emeği geçenler
İpek Boldağ (Başyazar) – Artun Miskciyan, Barış Öngelen, Ekin Aydın, Feyzan Akalın, Melih Kaan Kavcıoğlu, Ilgım Kılıç, İdil Türker, Taha Kansu, Tutku Naz Aküzüm, Ulya Durmuş, Yarkın Hocaoğlu (Muhabirler ve Köşeyazarları), Alican Deniz (Karikatür), Kubilay Gümüşler (Grafik ve Tasarım) ve Sarp Gürpınar (Dağıtım)
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı ve Milli Mücadele’nin başlamasını temsil eden Bandırma Vapuru
Padişah Vahdeddin İtilaf Devletleri ile iyi geçiniyor