Upload
nguyentram
View
232
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
SİSMİK YÖNTEMLER
Sismik yöntemler yer altındaki jeolojik tabakaların durumlarını saptamada elastik dalgaların, arz içerisinde yayılması ile ilgili fizik prensiplerine dayanır. Uygulamalı sismikte, dalgaları üreten bir enerji kaynağı, yeryüzüne bir düzen içinde yerleştirilmiş bir seri alıcıya ve bu alıcılara gelen dalgaları kaydeden ölçüm aletine gerek vardır. Bu düzen içinde temel prensip, enerji kaynağından yayılan ve alıcılara gelen dalgaların zamana karşın amplitüdlerinin kaydedilmesidir. Sismik yöntemler, kaynaktan yayılan sismik dalgaların takip ettiği ışın yollarına göre Sismik Yansıma (Reflection), Sismik Kırılma (Refraction) olmak üzere iki genel bölüme ayrılır. Bunlardan Sismik Yansıma Yöntemi yeraltının iki veya üç boyutlu, ayrıntılı yapısal ve stratigrafik kesitinin elde edilmesinde kullanılır.
Sismik Yansıma Yöntemi, ekonomik olarak petrol ve doğal gaz araştırmalarında, kömür yatağı araştırmalarında, mühendislik amaçlı olarak kıyı tesislerinin denizaltı zemin ve çökel istif şartlarının belirlenmesinde, liman, karayolu, baraj ve büyük yapıların inşası ile ilgili temel kaya problemlerinin çözümünde, kültürel olarak arkeojeolojik çalışmalarda bilimsel amaçlı olarak kara ve denizde yerkabuğu araştırmalarında kullanılmaktadır. Sismik Kırılma Yöntemi, veri toplama ve değerlendirme açısından oldukça pratik, hızlı ve ekonomik bir yöntemdir. Diğer önemli bir özelliği ise dalga yayınım hızının derinlikle arttığı tabakalı ortamlarda, tabakaların hızlarının ve derinliklerinin yeterli bir doğrulukla bulunmasını sağlar. Sismik Kırılma Yöntemi, yeraltı suyu araştırmalarında, mühendislik amaçlı zemin etütlerinde, özellikle deprem tehlikesinin beklendiği yörede sismik tehlike araştırmalarında yatay ve düşey yönde herbir katman için sismik hızların belirlenmesi ve gerçek tabaka kalınlıkları ve bunların dinamik özelliklerinin elde edilmesinde kullanılmaktadır.
‘’Sismik Yansıma Yöntemi ‘’ çalışmalarını üç
aşamada toplamak mümkündür.
1-Arazide sismik verilerin toplanması, bu verilerin arazide kalite kontrol işlemine tabi tutulması, düşük (sinyal / gürültü) oranı olan sahalarda S/G oranını artırıcı parametre tayini ve modelleme çalışmalarının yapılması 2-Verilerin ofiste bilgisayar ortamında veri toplama amacına uygun olarak 2B/3B kara/deniz işleme tabi tutulması (Sinyal / Gürültü oranı düşük sahalarda veri kalitesini arttırıcı proses, yüksek ayrımlı sismik veri prosesi, kömür aramacılığına yönelik özel veri işlem vs) 3-Verilerin yorumlanması ( Kömür amaçlı sismik verilerin yorumlanması, yeraltı, kömür Yayılımının 3 Boyutlu görüntülenmesi, Jeotermal sahalarda fay geometrisi ve temel kayanın tespiti, kuyu bilgilerinin sismik veri ile birleştirilmesi vs.)
SİSMİĞİN TEMEL YÖNTEMLERİNİN KIYASLANMASI
SİSMİK KIRILMA SİSMİK YANSIMA
- Hız kontrastı( farklılaşması) esastır. - Hız ve yoğunluk kontrastı esastır
- Kabuk araştırmaları ve mühendislik - - Petrol, doğal gaz ve jeotermal
jeofiziğinde kullanılır (tabaka kalınlıkları aramalarında ve görüntülenmesinde
ve P ve S dalga hızları ve bunlardan kullanılır (genel olarak). Bunun dışında
elastik parametrelerin hesabı) mühendislik uygulamalarında, stratigrafik incelemede ve iklim değişimlerinin
araştırılmasında kullanılmaktadır.
- Alçak frekanslı kaynak gerektirir (Düşük - Yüksek frekanslı kaynak gerektirir
frekans bandı) .Daha az sayıda alıcı ( 0-10.000 Hz; hatta sığ çalışmalarda
(kanal) kullanılır ( ≈ 10 Hz) . 40.000 Hz) . Daha çok sayıda alıcı kullanılır.
- Veri işlem adımları azdır yada hiç yoktur. - Çok sayıda veri işlem adımı gerektirir.
DOĞRUSAL SİSTEMLER
Herhangi bir sistem aşağıdaki koşulları sağlıyorsa bu sisteme
doğrusal sistem denir.
1) Toplama özelliği : Eğer söz konusu sistem x1(t) giriĢ
verisiyle y1(t) çıkışını ve x2(t) giriş verisiyle de y2(t) çıkışını
veriyorsa aynı sistemin x1(t) + x2(t) giriş verisi için y1 (t) + y2 (t)
çıkışını vermelidir. Bu koşula göre, doğrusal düzeneklerde giriĢ
verilerini toplayarak, sisteme giriĢ olarak verildiğinde elde
edilen çıkış, giriş verileri ayrı ayrı verildiğinde elde edilen
çıkışların toplamına eşdeğerdir.
2) Çarpım özelliği : Bir doğrusal sistemin giriş verisi herhangi bir
katsayıyla çarpıldığında çıkış verisi de aynı katsayı ile çarpılmış
olur. Yani,
Buna göre, doğrusal sistemlerde sistemin karakteristiği
ve özellikleri zamanla değişmez. Doğrusal sistemler zamandan
bağımsızdır.
Doğrusal sistemlerde sisteme giren ve çıkan olaylar
arasında doğrusal bir ilişki vardır. giriş ve çıkış arasında bu ilişki
konvolüsyon (evrişim) ilişkisidir.
Yerküremiz bir takım olaylara karşı bir doğrusal sistem
gibi davranmaktadır.
Yerkürenin diğer bir özelliği de zaman-bağımsız (time-
invariant) olmasıdır. Buna göre bir uyarı ne zaman yapılırsa
yapılsın aynı cevap alınacaktır (Örneğin koşullar değişmediği
sürece aynı noktada değişik zamanlarda yapılacak ölçümlerde
elde edilecek sonuç hep aynıdır).
Zaman-bağımsız ve doğrusal sistemler süperpozisyon ilkelerine
uyarlar(süperpozisyon; bir sitemde iki farklı olay birbirini
etkilemiyor ve ayrı ayrı ele alınarak incelenebiliyor ise bu iki
olayın üst üste bindirilmesidir; örneğin sismik dalgaların farklı
sinüzoidlerin toplamından oluştuğu düşünüldüğünde iki veya
daha fazla dalganın uzayda bir yerde üst üste gelmesi olayı
süperpozedir). Sismik iz doğrusal bir sistem çıkışı olarak
düşünülebilir.
• Yer, sismik enerjinin yayılımında
bir filtre gibi davranır
G(t) * F(t) = H(t) Kaynak * Yer = Sismogram
Dalgacığı Yansıma
Katsayıları
SİSMOGRAM Çok sayıda (yüzelerce hatta binlerce)
sismik izin birleşimi
• Sismik izlerin bütünü • Yansıtıcı yüzey(reflektör) çift seyahat zamanına sahiptir. • Yansıtıcı yüzey bir dalgacık gibidir.
HIZ VE YOĞUNLUKLARI FARKLI İKİ ORTAMIN
SINIRINA GELEN P DALGASI ENERJİSİNİN
BÖLÜNMESİ
P dalgasının enerjisi geliş açısının artmasıyla aşağı yukarı
sabit kalır, fakat kritik açıya varıldığı zaman hız da sıfıra
düşer. Kritik açıya yaklaşıldığında yansıyan ve kırılan S
dalga enerjisine dönüşüm hızlanır. Kritik açının dışında bir
Yerde maksimum S genliği gözlenir.
Geliş açısının dik olması halinde olur. Bu
durumda P’den SV’ye veya SV’den P’ye bir değişim
olmaz. Fakat geliş açısı arttığı zaman bir tipten
diğerine dönüşüm önem kazanır. Düşey geliş için
genel olarak yansıma katsayıları kullanılır. Aşağıdaki
şekilde bir sınıra normal olarak gelen bir dalganın
yansıması ve ikinci ortama geçmesi şematik olarak
gösterilmektedir.
Pozitif z yönünde hareket eden bir düzlem dalga : Eğer sabit frekanslı bir dalga seçilirse:
Burada Z1ve Z2 iki sınırın akustik empedansını belirtir
Burada sınır şartları: 1. Sınırda yer değiştirme sürekli olmalıdır. (alttaki ve üstteki ortam aynı miktarda
hareket etmelidir.) 2. Sınırın kütlesi olmadığından sınırdaki net gerilme sıfır olmalıdır. Aksi halde
herhangi bir gerilme sıfır ivmeye neden olacaktır.
KÜRESEL SAPMA (DİVERJANS)
Sabit hızla yayıldığı varsayılan bir sismik dalganın enerji
yoğunluğu yer altına doğru Yayılırken azalır. Enerji
yoğunluğunun azalması dalganın aldığı yolun karesiyle ters
orantılıdır. Hız Derinlikle arttığından ışın yolunun eğriliği enerji
Yoğunluğunun çok daha çabuk azalmasına neden olabilir. Bir
harmonik dalganın enerji yoğunluğu E bağıntısı ile verilebilir.
Enerji yoğunluğu: Bir nokta etrafında birim hacimdeki enerji
Enerji şiddeti (I) : Birim zamanda birim yüzeyden geçen enerji
miktarı
Bir O merkezinden çıkıp uzaklaşan küresel dalga yüzeylerini ele
alırsak
r1 ve r2 iki küresel yüzeyin yarı çapları
A1 ve A2 bu yüzeyler üzerindeki alanlar
Birim zamanda A1 alanından geçen enerji daha sonra yine birim
zamanda A2 alanından geçecektir. A1 yüzeyinden birim
zamanda geçen enerji akışı I1A1 ve A2 yüzeyinden geçen enerji
akışı I2A2 ise I1A1= I2A2 olur. Burada;
Geometrik dağılma (küresel diverjans) küresel dalgaların şiddet
ve enerji yoğunluklarının kaynağı olan uzaklıkların karesi ile
ters orantılı olarak azalmasına neden olur. Bu ‘küresel sapma ’
olarak bilinir.
EMİLME (ABSORPTION, YUTULMA, SÖNÜMLENME)
Bir kaynaktan çıkan sismik dalga elastik bir ortam içinde yayılırken enerjisi ortam tarafından dereceli olarak azaltılıp (sürtünmeden dolayı), ısı enerjisine dönüşür. Bu işlem ‘emilme (soğrulma)(yutulma)’ olarak bilinir. emilme
1/r küresel sapma
Burada emilme katsayısı α basit olarak dalga boyu başına 0.25
dB lik bir değer alır.
e-αr
Soğurulma katsayısı (α), logaritmik azalma (δ) ile ilişkilidir.
Logaritmik azalma (δ) : sönümlü bir dalga treninde birbirini
izleyen iki devirin genlikleri oranının doğal logaritmasıdır.
Sönümlü dalga treni
SAÇINMA (DIFRACTION)
Sismik dalgalar,eğrilikte ani bir değişmenin olduğu örneğin bir
nokta veya köşe gibi, bir yüzey boyunca bir düzensizliğe
çarptığında düzensiz yapı, Huygens Prensibi’ne uygun olarak
bütün doğrultularda dalga yayılımı için bir nokta kaynak gibi
hareket eder. Böyle bir yayılım ‘difraksiyon’ olarak isimlendirilir.
Bu durum bir dalga her ne zaman dalga boyu kadar veya daha
küçük eğrilik yarıçaplı bir yüzey ile karşılaştığında meydana
gelir.
a) Bir gömülü köşeden difraksiyon b) Difraksiyon oluşturmuş dalgaların
gösterimi
• Kırılma katsayısının genliği yansıma katsayısı
negatif olduğu zaman 1 değerinden 1-R kadar
büyük olur. Bu enerjinin korunumu prensibini ihlal
etmez. Bir sınırdan dalganın aşağı ve yukarı
geçmesi durumunda (1-R)*(1+R)= 1-R2 olur. Bu da
genliğin daima azaldığını göstermektedir. (uzaklığın
karesiyle ters orantılıdır).
• Düşük hız tabakası ile altındaki tabaka arasında
yüksek hız kontrastı çok kuvvetli yansıma
katsayılarına neden olur. Dolayısıyla genliği
büyütür.
• Yansıtıcı yüzeyin şekli enerji yoğunluğunu büyük
ölçüde etkiler. İç bükey yansıtıcı en enerjiyi
toplayarak genliğin artmasına neden olur. Dış
bükey yansıtıcı enerjiyi dağıttığından genliğin
azalmasına neden olur.