Upload
duongkhuong
View
271
Download
4
Embed Size (px)
Citation preview
ADİ VE TİCARİ İŞLERDE
FAİZE İLİŞKİN
YENİLİKLER
Prof. Dr. Mustafa ÇEKER Çukurova Üniversitesi
Hukuk Fakültesi
Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi 31.10.2013
FAİZ KAVRAMI
Faiz, para alacaklısına parasından yoksun
kaldığı süre için bir hukuki işlem veya kanun
gereğince ödenmesi gereken karşılık,
tazminattır.
Faiz, çeşitli açılardan tasnife tabi tutulabilir:
* Anapara faizi - Temerrüt faizi
* Basit faiz – Bileşik faiz
* Akdi faiz – Kanuni faiz
FAİZ BORCUNUN
KAYNAKLARI Bir para borcunun varlığı zorunlu olarak
borçlunun faiz ödemesini gerektirmez.
Faiz ödeme yükümlülüğü, kişiler arasındaki
hukuki ilişkiden veya kanundan doğabilir.
Örneğin ticari nitelikte olmayan ödünç
sözleşmelerinde, taraflar faiz ödeneceğini
kararlaştırmamışlarsa, borçlu ödünç aldığı para
için faiz ödemekle yükümlü değildir
(TBK.m.387/1).
Buna karşılık ticari ödünçlerde şart edilmemiş
olsa bile faiz verilmesi gerekir (TBK.m.387/2).
AKDİ FAİZ
Akdi faiz, taraflar arasında bir sözleşme
ilişkisinin bulunduğu hallerde sözleşme
hükmüyle belirlenen faizdir.
Sözleşme ile faiz iki ayrı şekilde belirlenebilir:
Faiz ödeneceği zaman ile birlikte faiz oranının
da kararlaştırılması
Sadece faiz ödeneceğinin öngörülmesi
Akdi faiz, anapara faizi veya temerrüt faizi
şeklinde ortaya çıkabilir.
Akdi Anapara Faizi
TBK.m.88 uyarınca, faiz ödeme borcunda
uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede
kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu
tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine
göre belirlenir.
Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı,
birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının
yüzde elli fazlasını aşamaz.
3095 sayılı Kanuna göre yıllık faiz oranı %9
olarak belirlendiğinden ticari olmayan işlerde
akdi faiz oranı en fazla %13,50 olabilir.
Akdi Temerrüt Faizi
TBK m. 120/2’ye göre sözleşme ile
kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı,
3095 sayılı Kanun m. 1’e göre belirlenen
yıllık faiz oranının % 100 fazlasını aşamaz.
3095 sayılı Kanuna göre yıllık faiz oranı
%9 olarak belirlendiğinden ticari olmayan
işlerde akdi faiz oranı en fazla %18 olabilir.
Temerrüt Faizi Oranının
Belirlenmemesi TBK m. 120/3 ise sözleşmede akdi faiz
oranı kararlaştırılmakla birlikte temerrüt
faizi kararlaştırılmadığı durumlarda
temerrüt faizinin ne şekilde belirleneceğini
düzenlemiştir.
Buna göre yıllık akdi faiz oranı 3095 sayılı
Kanun’a göre belirlenen yıllık % 9
oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı da
belirlenen akdi faiz oranıyla aynı olacaktır.
Ticari İşlerde
Akdi Anapara Faizi TTK m. 8/1’e göre ticari işlerde faiz oranı serbestçe
belirlenir.
Ne TTK’nda ne de 3095 sayılı Kanun’da ticari işlerde
akdi faizi sınırlayacak bir hüküm bulunmaktadır.
TTK m. 8’in gerekçesinde, ticari işlerdeki faiz oranı
serbestisinin temel bir ilke olarak benimsendiği ve bu
serbestinin ticari işlere özgü olduğu vurgulanmıştır.
TTK’nun ticari faize ilişkin hükümleri, TBK ile aynı anda
yürürlüğe giren özel hüküm niteliğinde düzenlemeler
olduğundan, TBK. m. 88/2 düzenlemesiyle akdi faize
getirilen sınırlama ticari işlere uygulanmaz.
Ticari İşlerde
Akdi Temerrüt Faizi TTK m. 8 uyarınca bir sözleşmenin
tarafları ticari işlerde faiz oranını serbestçe
belirleyebilirler.
Bu düzenlemede bahsi geçen faiz ifadesi,
hem akdi hem de temerrüt faizini
kapsamaktadır.
Dolayısıyla taraflar ticari işlerde temerrüt
faizini de serbestçe belirleyebilirler.
KANUNİ FAİZ
6098 sayılı TBK, bir hukuki ilişkide tarafların
aralarında uygulanacak akdi ve temerrüt faizini
sözleşmeyle belirlememiş olmaları halinde
uygulanacak faiz oranının belirlenmesini
yürürlükteki faiz mevzuatına bırakmıştır.
Burada atıf yapılan mevzuat 3095 sayılı Kanuni
Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’dur.
Buna göre faiz ödenmesi gereken hallerde,
miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse faiz
oranı yıllık % 9 olarak düzenlenmiştir (m.1/1).
Ticari İşlerde Kanuni Faiz
TTK m. 9/1, ticari işlerde kanuni faiz hakkında ilgili
mevzuat hükümlerinin uygulanacağını düzenlemiştir.
Bu maddedeki “ilgili mevzuat” 3095 sayılı Kanuni
Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’dur.
Buna göre 3095 sayılı Kanun hükümleri, ticari
işlerde uygulanacak kanuni faiz bakımından da
geçerli olacaktır.
Adi işlerden farklı olarak ticari işlerde, faiz oranının,
TCMB’nin kısa vadeli avanslara 31 Aralık itibarıyla
uyguladığı avans faizi oranı üzerinden uygulanması
talep edilebilir (3095 s.K.m.2/3) (2013 yılı için
%13,75).
BİLEŞİK FAİZ
Ticari olmayan işlerde faizin anaparaya
eklenmesi suretiyle bulunan tutara yeniden
faiz yürütülmesi şeklinde işletilen bileşik
faiz yasaklanmıştır (TBK m. 388/3).
Aynı şekilde 3095 sayılı Kanun m. 3/1’de
de kanuni faiz ve temerrüt faizi
hesaplanırken mürekkep (bileşik) faiz
yürütülemeyeceği vurgulanmıştır.
Faize Faiz Yürütülmesi
Adi işlerde kanun, sadece bir durumda
faizin anaparaya eklenmesine cevaz
vermiştir (TBK.m.121/1).
Buna göre, faiz borcunu ödemekte
temerrüde düşen borçlu, icra takibine
girişildiği veya dava açıldığı günden
başlayarak, temerrüt faizi ödemekle
yükümlüdür.
Ancak TBK.m.121/3 uyarınca, temerrüt
faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.
Ticari İşlerde Bileşik Faiz
Ticari işlerde bileşik faiz kural olarak yasaktır.
Bununla birlikte bileşik faizin ticari işlerde
uygulama bulabileceği iki istisnai hal vardır (TTK
m. 8/2).
Cari hesap sözleşmeleri
Her iki taraf bakımından ticari iş niteliğindeki ödünç
sözleşmeleri
Bu sözleşmelerde bileşik faiz
kararlaştırılabilmesi için hesap dönemleri
arasındaki süre en az üç ay olmalıdır.
FAİZE YÖNELİK DİĞER
SINIRLAMALAR Tüketici Kanunu (TKHK.m.10)
Kredi Kartları (BKKK.m.26)
Ticari İşletmeler Arasındaki Mal ve Hizmet
Tedarikine İlişkin Sözleşmeler
(TTK.m.1530/2)
BORÇLAR KANUNUNDAKİ DÜZENLEMELERİN
TİCARİ İŞLERE ETKİSİ
Konu doktrinde tartışmalıdır.
Bir görüşe göre, 6098 sayılı Kanunla getirilen sınırlamalar, sadece adi işler için hüküm ifade etmekte olup, ticari işlerde serbestiyet ilkesi geçerlidir.
Aksi fikre göre ise, sözü edilen TTK.m.9’da faize yönelik olarak ilgili mevzuata yapılan atfın içinde Borçlar Kanunu da bulunmaktadır. Böylece ticari işlerde de akdi faiz ve temerrüt faizi oranları sınırlandırılmıştır. Akdi faiz oranı (avans oranı + %50) ve akdi temerrüt faizi oranı (avans oranı + %100) ile sınırlı olarak tespit edilmelidir.
HSYK TOPLANTILARI
Konu HSYK tarafından düzenlenen Hukuki Müzakere
Toplantılarında da değerlendirilmiştir (Hatay, 23-26 Mayıs 2013).
Toplantı sonrası düzenlenen tutanakta görüşler şu şekilde ifade
edilmiştir (http://hmt.hsyk.gov.tr/toplantilar/2013/adli-
yargi/bahar/hatay/raporlar/ozel3.pdf):
“Yukarıda anılan yasal düzenlemeler grubumuzca
değerlendirildiğinde; tacirler arası ticari işlerde, tacirlerin basiretli
tacir olması gerekmesi nazara alınarak, kamu düzenine ilişkin Türk
Borçlar Kanunu’nun getirdiği sınırlamaların tacirler arasında
uygulanamayacağı 8 kişilik grubumuzun yarısınca benimsenmiştir.
Diğer yarısı ise, Türk Borçlar Kanunu genel bir kanun olup, buradaki
düzenlemelerin tacirlere uygulanmayacağına dair yasada açıkça bir
düzenleme bulunmadıkça, tacirler arası ilişkilere de uygulanmasının
kaçınılmazdır. Örneğin, Türk Borçlar Kanununda kefalete ilişkin
hangi hükümlerinin tacirlere uygulanmayacağı belirlenmiştir…
“Türk Hukuk sisteminde, ticari ve adi işlerde uygulanacak faiz
tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmanın sonuçlandırılması için,
öncelikle faizin niteliğinin kamu düzenine ilişkin olup olmadığını
belirlemek gereklidir. Grubun diğer yarısı olarak, faizin kamu
düzenine ilişkin olduğunu benimseyerek, Türk Borçlar Kanununun
88 ve 120. maddelerine göre, uygulanacak faizin oranı ve 6101
sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanunu’nun 7. maddesi de nazara alınarak, görülmekte
olan davalara da uygulanacağı şeklindeki düzenlemenin bu görüşü
kurulumuzda oluşmasına sebep olmuştur. TTK’nın 8. maddesinde
faiz oranının rızaen serbestçe tayin edebileceği yönündeki
düzenlemenin, bu sınırlar kapsamında ve sınırlamalarla TTK’nin 9.
maddesi gereğince uygulanacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu
hususun çözümü yasal düzenleme ile ya da doktrindeki görüşler de
değerlendirilmek suretiyle bir an evvel yargısal içtihatlarıyla
uygulamadaki belirsizliğin giderilmesi önerilmektedir”.
YARGITAY’IN GÖRÜŞÜ
Y. 13. HD. 22.12.2012 Tarih ve E.2012/17865
K.2012/26319 sayılı kararı:
“... Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede
kararlaştırılmışsa, bu oran (sözleşme ile kararlaştırılacak
yıllık temerrüt faizi oranı), birinci fıkra uyarınca belirlenen
yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. (TBK m.
120/f.2 atfıyla 3095 sayılı Yasa m. 2- adi işlerde %9 +
yüzde yüz fazlası yani %9 =18'i; ticari işlerde avans
faizinin yüzde yüz fazlasını yani avans faizinin iki katını,
(01.01.2011 tarihinden 31.12.2012 tarihine kadar avans
faizi %15 olduğundan iki katı olan %30'u)
aşamayacaktır”.
YARGITAY’IN GÖRÜŞÜ Y. 13. HD. 20.02.2013 Tarih ve E.2012/23677 K.2013/3886 sayılı
kararı:
“Yukarıda yapılan tüm açıklamalar değerlendirildiğinde, TBK'nın 88
ve 120. maddelerinin emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri
sürmese de re' sen gözetileceğinin kabulü gerekir. O halde faize
ilişkin TBK'nın 88 ve 120. maddelerinin uygulama şeklinin
irdelenmesi gerekmektedir. Buna göre, TBK 88. maddesinden de
açıkça anlaşıldığı gibi; faiz (anapara faizi) ödeme borcunda
uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz
borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve
Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'a göre belirlenecektir.
Hal böyle olunca mahkemece yukarıdaki açıklamalar ve yasal
düzenlemeler ışığında gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak karar
verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asıl alacak olan 7.712,19 TL'ye
takip tarihinden olmak üzere yıllık %61.68 temerrüt faizi
uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma
nedenidir.”
YARGITAY’IN GÖRÜŞÜ
Y. 13. HD. 17.04.2013 Tarih ve E:2013/9, K:2013/10102 sayılı Kararı:
“… Davacı banka davalının kredi kartı borcu nedeni ile 7.733,25 TL asıl
alacak ve işlemiş faizi ile birlikte toplam 8.893,59 TL'nin tahsili için yaptığı
icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali talepli bu davayı
açmıştır. Davacı dava konusu icra takibinde 7.733,25 TL asıl alacak ile
birlikte %27,12 akdi işlemiş faiz ve ayrıca % 33 temerrüt faizi işletilmesini
istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
TBK.nda " temerrüt faizi" başlıklı düzenlemede de (m. 120) şu şekilde bir
çözüme gidilmiştir: Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede
kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat
hükümlerine göre belirlenir. TBK m.120/f.2 atfıyla 3095 sayılı yasa m.2 adi
işlerde %9 + %100 fazlası yani %18'i aşamayacaktır. Hal böyle olunca
mahkemece asıl alacağa temerrüt tarihi olan 26.01.2011 den itibaren icra
takip tarihine kadar %18 temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmesi
gerekirken, icra dosyasında talep edildiği gibi %33 faizle tahsiline karar
verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir”.
YARGITAY’IN GÖRÜŞÜ
Y. 23. HD. 23.01.2013 Tarih ve E:2012/6076,
K:2013/308 sayılı Kararı:
“… Somut olayda, davaya konu aidat borcu kooperatif
genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul
kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davacının
takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken
azami faiz oranı TBK’nun 120/2. maddesinde
düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı
kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt
faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan
mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt
Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen
yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.”.