8
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAYFA 01 3.YIL SAYFA 4’TE ALPER KIZIL SAYFA 2’DE SAYFA 5’TE SAYFA 6’DA SAYFA 8’DE ARALIK 5TL 19 CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ÖZEL HEDIYE Doğum yapan anneye 7.500 TL destek Kurumların galoşu özel öğrencilerden “Lüküs Hayat” başkentte engellil- er için sahnelenecekLüküs Hayat” başkentte engelliler için sahnele- necek Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Lüküs Hayat”, Devlet Tiyatroları (DT) ve Sere- bral Palsili Çocuklar Derneği (SERÇEV) iş birliğiyle engelli sanatseverlerle buluşa- cak. Sayfa 3’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çorlu’dan gelen bir grup görme engelli öğrenciyi kabul etti. Sayfa 5’te Doğum yapan çalışan kadına destek bu yıl da devam ediyor. Bir çocuklu asgari ücretli anneye süt ve emzirme parası, doğum ve kreş yardımıyla 7.500 TL öde necek. Sayfa 5’te Bitlis’te özel eğitime gereksinim duyan öğrencilerin, okullarında açılan atölyede ürettiği galoşlar kentteki kamu kurumlarına satılıyor. Sayfa 2’de Down sendromlu kızı için kitap yazdı DOWN Sendromlu 2,5 yaşındaki kızı Masal için yıllarca hayalini kurduğu bankacılık mesleğini bırakan Huriye Baş, kızına güzel bir gelecek hazırlamak için mücadele ediyor. Anne Baş, bir yandan da çocukluk hayalini gerçekleştirerek kızı Masal’ın hikâye- sini anlatan bir kitap yazdı. Sayfa 6’da “Lüküs Hayat” 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı yapacaklarını duyuran Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, engelli atamalarına ilişkin soruları da yanıtsız bırakmadı. Peki, 2019 engelli atamaları ne zaman yapılacak? 2019 yılında engelli öğretmen atama- sı olup olmayacağı merak ediliyordu. Engelli memur adaylarının yüzünü güldüren açıklama Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’tan geldi. Selçuk, engelli ataması için tarih bilgisi verdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan- lığının 2020 yılı bütçe görüşmelerine başlandı. Bakan Selçuk, engelleri atama- ları konusuna da değindi. Bakan Selçuk “Engelli atamalarını, kotaları dolduğu sürece aralık ayında gerçekleştireceğiz” dedi. 2020 EKPSS TAKVİMİ ÖSYM Başkanlığı tarafından dün bir açıkla- ma yapıldı ve 2020 sınav takvimi yayım- landı. Takvime göre, 2020 EKPSS 24 Ocak ile 12 Şubat tarihleri arasında alınacak. Nisan 2020 tarihinde yapılacak. Kura başvuruları ise 28 Nisan ile 12 Mayıs 2020 tarihinde alınacak. EKPSS sonuçları ise 27 Mayıs 2020 ‘de açıklanacak. İŞKUR aracılığı ile Aralık ayında per- sonel alımı yapan hastanelerin güncel iş ilanları! Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) özel sektörde faaliyet gösteren 10 hastane ve sağlık kurumunun iş ilanlarını yayınladı. İŞKUR’un resmi internet sayfası üzerinde yer alan ‘’açık iş ilanları’’ kategorisinde yayınlanan ilanlara göre, en az ilköğretim lise ve önlisans mezunu hastane per- soneli alımı yapılacak. Hastane personeli alımı başvuruları, her bir ilanda farklı olmak üzere 2019 Aralık ayı sonuna kadar devam edecektir. Personel alımı iş başvuruları İŞKUR şubelerinden veya İŞKUR e-şube üzerinden online yapılacak olup, personel alan hastane ve sağlık kurumlarına ait iletişim bilgileri her bir iş ilanının altında verilmiştir. İŞKUR’a ön kayıt başvurularını yaptıktan sonra, kurumla iletişime geçebilir ve iş görüşmesi için randevu talep edebilirsiniz. Bakan Selçuk: “Aralık ayının son haftasında engelli kardeşlerimizin kamu kurumlarına atanmasına... Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Aralık ayının son haſtasında engelli kardeşlerimizin kamu ku- rumlarına atanmasına dair bir kura töreni düzenleyeceğiz” dedi. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Erişilebilirlik” temalı 3 Aralık Dünya Engellil- er Günü programına katıldı. Program, braille alfabesiyle Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenen görme engelli Arda Yigit Eski’nin Kur’an tilaveti ve Gökkuşağı İlkokulu kaynaştırma öğrencilerinin de içinde olduğu koro gösterisiyle devam etti.

19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

SIYAH MAVI KIRMIZI SARISIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 01

3.YIL

SAYFA 4’TEALPER KIZIL

SAYFA 2’DESAYFA 5’TESAYFA 6’DASAYFA 8’DE

ARALIK5TL 19

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ÖZEL HEDIYE

Doğum yapan anneye 7.500 TL destek

Kurumların galoşu özel öğrencilerden

“Lüküs Hayat” başkentte engellil-er için sahnelenecekLüküs Hayat” başkentte engelliler için sahnele-necekAnkara Devlet Tiyatrosu yapımı “Lüküs Hayat”, Devlet Tiyatroları (DT) ve Sere-bral Palsili Çocuklar Derneği (SERÇEV) iş birliğiyle engelli sanatseverlerle buluşa-cak. Sayfa 3’de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çorlu’dan gelen bir grup görme engelli öğrenciyi kabul etti. Sayfa 5’te

Doğum yapan çalışan kadına destek bu yıl da devam ediyor. Bir çocuklu asgari ücretli anneye süt ve emzirme parası, doğum ve kreş yardımıyla 7.500 TL ödenecek. Sayfa 5’te

Bitlis’te özel eğitime gereksinim duyan öğrencilerin, okullarında açılan atölyede ürettiği galoşlar kentteki kamu kurumlarına satılıyor. Sayfa 2’de

Down sendromlu kızı için kitap yazdı

DOWN Sendromlu 2,5 yaşındaki kızı Masal için yıllarca hayalini kurduğu bankacılık mesleğini bırakan Huriye Baş, kızına güzel bir gelecek hazırlamak için mücadele ediyor. Anne Baş, bir yandan da çocukluk hayalini gerçekleştirerek kızı Masal’ın hikâye-sini anlatan bir kitap yazdı. Sayfa 6’da

“Lüküs Hayat”

2020 EKPSS tarihi belli olduBir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı yapacaklarını duyuran Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, engelli atamalarına ilişkin soruları da yanıtsız bırakmadı. Peki, 2019 engelli atamaları ne zaman yapılacak?

2019 yılında engelli öğretmen atama-sı olup olmayacağı merak ediliyordu. Engelli memur adaylarının yüzünü güldüren açıklama Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’tan geldi. Selçuk, engelli ataması için tarih bilgisi verdi.TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan-lığının 2020 yılı bütçe görüşmelerine başlandı. Bakan Selçuk, engelleri atama-ları konusuna da değindi. Bakan Selçuk “Engelli atamalarını, kotaları dolduğu sürece aralık ayında gerçekleştireceğiz” dedi. 2020 EKPSS TAKVİMİ

ÖSYM Başkanlığı tarafından dün bir açıkla-ma yapıldı ve 2020 sınav takvimi yayım-landı. Takvime göre, 2020 EKPSS 24 Ocak ile 12 Şubat tarihleri arasında alınacak.

Nisan 2020 tarihinde yapılacak. Kura başvuruları ise 28 Nisan ile 12 Mayıs 2020 tarihinde alınacak.EKPSS sonuçları ise 27 Mayıs 2020 ‘de açıklanacak.

İŞKUR aracılığı ile Aralık ayında per-sonel alımı yapan hastanelerin güncel

iş ilanları!Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) özel sektörde faaliyet gösteren 10 hastane ve sağlık kurumunun iş ilanlarını yayınladı. İŞKUR’un resmi internet sayfası üzerinde yer alan ‘’açık iş ilanları’’ kategorisinde yayınlanan ilanlara göre, en az ilköğretim lise ve önlisans mezunu hastane per-soneli alımı yapılacak. Hastane personeli alımı başvuruları, her bir ilanda farklı olmak üzere 2019 Aralık ayı sonuna kadar devam edecektir.

Personel alımı iş başvuruları İŞKUR şubelerinden veya İŞKUR e-şube üzerinden online yapılacak olup, personel alan hastane ve sağlık kurumlarına ait iletişim bilgileri her bir iş ilanının altında verilmiştir. İŞKUR’a ön kayıt başvurularını yaptıktan sonra, kurumla iletişime geçebilir ve iş görüşmesi için randevu talep edebilirsiniz.

Bakan Selçuk: “Aralık ayının son haftasında engelli kardeşlerimizin

kamu kurumlarına atanmasına...

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Aralık ayının son haftasında engelli kardeşlerimizin kamu ku-

rumlarına atanmasına dair bir kura töreni düzenleyeceğiz” dedi.Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Erişilebilirlik” temalı 3 Aralık Dünya Engellil-

er Günü programına katıldı. Program, braille alfabesiyle Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenen görme engelli Arda Yigit Eski’nin Kur’an tilaveti ve Gökkuşağı İlkokulu kaynaştırma

öğrencilerinin de içinde olduğu koro gösterisiyle devam etti.

Page 2: 19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

www.engelsizbakis.com02

SIYAH MAVI KIRMIZI SARISIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 02

ARALIK 2019

Bu ay size bir sorum var!Evrende insanların ürettiği en çok bulunan şeylerden biri nedir?Cevabı maddesel bir şey değil,soyut..

Ben cevabımı vereyim “BAHANE!”

İnsanın dili döndüğünce, hayal gücü el ver-diğince bahane üretebilir. Çokta zorlanmaz hani,çocukluktan başlar çamaşır makinesinin bozulmasıyla bahaneler bir ömür devam eder..

Sürekli bahane üretmeye devam eder mi? Val-lahi eder.. Çünkü kolay olan yol budur,üretir sorumluluktan sıyrılır.. Konuşur da konuşur..Anlatır da anlatır..Birilerine açıklama yapar da yapar..

Kimi kandırır neyi çözer derseniz, cevabı kendini kandırır sorunu derinleştirir derim.

Sonuç koca fiyasko, derin bir girdap.

Aynı zamanda bu bahane üretme uzmanlarının bir özelliği de vardır.. O kadar alışmışlardır ki bahane üretmeye, üretmemeleri gerektiği yerde bile yani aslında yapabilecekleri çok kolay işlerde bile sabote ederler her şeyi. Hayatta iyi,güzel yaptığı şeyleri bile kendilerince yap-mamışlardır aslında..

Her olay da ise bir suçluları vardır. Her şeyin sorumlusu birisi! O sorumlu hiç kendileri olmazlar! Birilerinin üzerine yıkarlar tüm suçu.

Bu kişiler sadece bahane üretip işin içinden çıksalar iyi..Bunların birde enerji soğuran,-size sürekli olumsuzluk pompalayan,her şeyi olumsuz yönden görev tarafları var.. Bir şeye başlaya görün hemen kötü şeylerden bahseder-ler,olumsuz tarafları görürler..Kendilerinin yapamadıklarını başkalarına da yaptırmazlar..

İşin sonunda “ama” ile başlayan cümleler sıralarlar.. Amalar hiç bitmez.. Olaylar da çözümün değil sorunun bir parçası olmayı seçerler.

Şimdi bahane üretmeyi bırak!Gerçeklerle yüzleş!Eğer bu yüzleşmen geç kalırsa her geç kaldığın zaman için bedeli daha daağırlaşacak.Sadece olumsuzluklardan bahsetmeyi ve onları görmeyi bırak!Yanlışlarını kabul et ve yüzleş ki doğruyu bu-lasın.Bahane üretmeyi bırakıp gerçeklerle yü-zleşmezsen,”ama” ile başlayan cümlelerin bitmez!Eğer şimdi yapmazsan ömrün boyunca suçu hep başkalarında aramaya devam edeceksin!

Bahanelerin arkasına sığınmak yerine çareler ara, bir yol bul eğer bir yol bulamazsan kendine yeni bir yol aç!

BİR YOL BUL...

ALPER KIZIL “Engelliler için iş ve meslek atölyeleri oluşturacağız”Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu, okulların yanı sıra engelliler için iş ve meslek atölyeleri de oluşturacaklarını bildirdi.Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu, okul-ların yanı sıra engelliler için iş ve meslek atölyeleri de oluşturacaklarını bildirdi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” dolayısıyla etkinlik düzenlendi.Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Güzeloğlu, engelli vatandaşların hayata tutunmak için kendilerinden haklı beklentileri olduğunu aktardı.

Kentte otistik çocuklar ile görme ve işitme engelli çocuklara yönelik okulların kapa-sitesinin artırılması için çalışma yürüt-

tüklerini anlatan Güzeloğlu, gelecek yıl otizmli çocuklara özel 300 öğrenci kapa-siteli okulu tamamlayıp eğitime açacak-larını bildirdi.

Vali Güzeloğlu, şöyle devam etti:

“Okulların yanı sıra okuldan sonra bu çocukların becerilerini, emeklerini değer-lendirecekleri, belki de ailelerin yükünü alacakları engelliler için iş ve meslek atöly-eleri oluşturacağız. Hem meslek sahibi ol-acaklar, para kazanacaklar hem de hayata tutunacaklar.”

Görme engelliler okulunun pansiyonunu bu yıl tamamlayacaklarını dile getiren

Güzeloğlu, işitme engelliler okulunda ise hem kapasiteyi artıracaklarını hem de eğitim altyapısına ilişkin eksikleri tamam-layacaklarını belirtti.

Etkinlik, müzik dinletisiyle sona erdi.

Devlet belli şartlarda engelliye ve engellinin yakını-na maaş bağlıyor. Bu ödemeler Ocak’ta memur maaş katsayısındaki artışla zamlanacak. Şu ana kadar gerçekleşen yüzde 4.31’lik orana göre yüzde 40-69 engeli olanların aylığı 509,12 liradan 531,06 liraya, yüzde 70 ve üzeri engeli olanların aylığı ise 763,69 liradan 796,61 liraya çıkacak. Evde engelli yakınına bakanlara ise ödenen aylık ise bin 384 liradan bin 444 liraya yükselecek. Engelli aylığı ve evde bakım desteği için aranan kişi başına gelir sınırı da Ocak’ta artacak..Devlet belli şartlarda engelliye ve engellinin yakını-na maaş bağlıyor. Bu ödemeler Ocak’ta memur maaş katsayısındaki artışla zamlanacak. Şu ana kadar gerçekleşen yüzde 4.31’lik orana göre yüzde 40-69 engeli olanların aylığı 509,12 liradan 531,06 liraya, yüzde 70 ve üzeri engeli olanların aylığı ise 763,69 liradan 796,61 liraya çıkacak. Evde engelli yakınına bakanlara ise ödenen aylık ise bin 384 liradan bin 444 liraya yükselecek. Engelli aylığı ve evde bakım desteği için aranan kişi başına gelir sınırı da Ocak’ta artacak..

Engelliye çifte destek.

Engellilere 4 koldan destek.Çalışma Bakanlığı’nca, eğitimden sağlığa, istihdamdan evde bakım hizmetine kadar her alanda engellilerin toplumsal yaşama katılabilmesi için çalışmalar yürütülüyor..

Çalışma Bakanlığı’nca, eğitimden sağlığa, istihdamdan evde bakım hizmetine kadar her alanda engellilerin toplumsal yaşama katılabil-mesi için çalışmalar yürütülüyor. Engelli memur sayısı 55 bin 196’ya, kamuda ve özel sektörde işçi statüsünde çalışan engelli sayısı da 123 bin 261’e ulaştı. Korumalı işyerlerinde çalışan her engelli için aylık 763,69 lira ücret teşviği ver-ilirken, 515 bin engelliye aylık bin 384 lira 59 kuruş evde bakım yardımı yapılıyor. Kurum bakımı ihtiyacı olan engelliler için ise Umut Evleri’nin sayısı artırılıyor..

Page 3: 19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

www.engelsizbakis.com 03

SIYAH MAVI KIRMIZI SARISIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 03

ARALIK 2019

“Tekerlekli dans” altı yaşında Bale sanatçısı ve dans eğitmeni Banu Dağcıoğlu Türkeli önderliğinde tek gösteri için başlatılan Tekerlekli Dans Projesi, sahnedeki 6’ncı yılını kutluyor.

Trafik kazası sonucu 1997 yılında engelli olan Yasemin Uğurcan da dansı, duyguları ifade etme biçimi olarak gördüğünü söyle-di.

“Dans özgür bir alan, hiçbir sınırlama yok.” diyen Uğurcan, çalışmalara devam ede-ceğini belirtti.

“Aksesuar olarak kullanıyoruz”Ekibin kurucularından olan ve 2 yıldır

koordinatörlüğünü üstlenen tekerlekli san-dalyeli dansçı Mehmet Arık ise okullardaki temsillere katıldıklarını, özellikle çocuk-larda engelli bireylere yönelik farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi.

Arık, gönüllü çalışmaları sayesinde artık bilinir bir grup haline geldiklerini vurgula-yarak, “Aslında biz dans ediyoruz, farklı bir şey yapmıyoruz. Zor bir tarafı yok. Tek-erlekli sandalyeyi sadece aksesuar olarak

kullanıyoruz. Herkes dans edebilir, engelsiz olmasına gerek yok. İnsanlar isterse elleriyle de dans edebilir, gözleriyle dans edebilir.” ifadelerini kullandı.

Proje sayesinde engellilerin öz güven-inin arttığına da dikkati çeken Arık, şöyle devam etti:”Bizi izleyenler geleceğe daha umutla bakıyorlar. Engelsiz bireylerden istediğimiz, çevelerine karşı daha duyarlı olmaları, engelli bireylerin ailelerinin de

çocuklarına güvenmelerini arzuluyoruz.”Bale sanatçısı ve dans eğitmeni Banu Dağcıoğlu Türkeli ise ekibine “dansı hisset-meyi” öğrettiğini dile getirdi.

Ekip üyelerinin her birinin tekerlekli sandalyesini aksesuar olarak gördüğünü hatırlatan Türkeli, “Seyirciden alkışı engelli oldukları için değil, gerçekten iyi dansçı oldukları için alıyorlar.” değerlendirme-sinde bulundu.

Engelsizmir Kongresi’nde ilk temsilini 2013 Kasım’da 5 ortopedik engellinin performansıyla gerçekleştiren Tekerlekli Dans Projesi, sanatın karanlığı aydınlat-tığını göstermek isteyen grup üyelerinin kararıyla devam etti.

Düzenli eğitimle sahne performanslarını artıran, gösterileriyle turnelere çıkan ve ödüller kazanan grup, 6 yıl içinde farklı ortopedik engellere sahip dansçıları da bünyesine kattı.

Teknik ekip ve gönüllü konservatuvar öğrencileri ile 22 kişilik bir kadroya ulaşan ekip, profesyonel dansçılar yetiştirdi, bazı üyeler yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen dans yarışmalarında dereceler elde etti.

Tekerlekli Dans Projesi, 6. yılını İbra-him Yazıcı şefliğinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen konserle kutladı. Ünlü sopranolar Aytül Büyüksaraç, Nazlı Alptekin, Zibelhan Dağdelen, tenor Aydın Uştuk, bas Hasan Alptekin, piyanistler Deniz Dağdelen ve Emre Alptekin ile tekerlekli sandalyeli dansçı Bora Acar Zöngür’ün eşlik ettiği grup, gösterisiyle izleyiciyi büyüledi.

“Sahne kendimi en iyi hissettiğim yer”Çocukken geçirdiği hastalık nedeniyle ortopedik engelli olan Sinem Öntürk, sahnede olmanın çok özel bir duygu olduğunu belirterek, “Sahne benim çocukken hayal ettiğim ama hep ütopya olarak gördüğüm bir platform. Bir hayalimi gerçekleştiriyorum ve bu benim için çok önemli. “ dedi.Başladıkları noktaya bakınca ne kadar ilerledikler-ini görüp büyük sevinç yaşadığını ifade eden Öntürk, “Daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Hocamız, artık profesyonelleştiğimizi söylüyor. Daha fazla gönle girip farkındalık yaratmak istiyoruz. Tekerlekli sandalye dansında ülkemizi yurt dışında da temsil etmek isti-yorum.” diye konuştu.

Felç geçiren eller için protez eldiven üretildiSon teknoloji, sadece hayatımızı kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda sağlık alanında da pek çok yeniliğin önünü açıyor. Geliştirilen bir eldiven de bu kapsamda felçli ellere sahip olanlar için hayati bir öneme sahip olacak. Yeni eldiv-en ellerinde felç bulunan ve günlük işlerini yapmakta zorlanan insanlara büyük kolaylıklar sağlayacak.

Geliştirilen bir eldiven, elini gerektiği gibi kullanamayanların imdadına yetişiyor. Bir kaza sonucu parmaklarını kaybeden ya da parmakları eksik olanlara yönelik olarak tasarlanan ürün, Güney Kore’de geliştirildi. Neofect olarak adlandırılan projede NeoMano adı verilen protez 3 kısımdan oluşuyor. Peki eldivenin tasarımı nasıl?

İçerisinde motor bulunan bir eldiven parçası giyen kişinin başparmağı etrafında dolanıyor ve başparmak etrafından işaret ve orta parmakları da kapsayacak şekilde boylu boyunca uzanıyor. Ön kola giyilen ayarlanabilir bandaja bağlı güç paketi ise bulunduğu yerden teller aracılığı ile parmaklara uzanıyor. Ayrıca protez sisteminde Bluetooth bağlantılı uzaktan kumanda sistemi de yer alıyor. Uzaktan kumanda başka bir bandaj kullanılarak üst kola takılabiliyor veya basitçe diğer elde tutulabiliyor.Bu özel eldiveni kullananlar uzaktan kumandada yer alan kavrama butonuna dokunduğunda eldivenin parmaklarının altından geçen teller, aynı kasların tendonları gibi eldivende bulunan motor tarafından çekiliyor. Bu da parmakların belirlenen nesnenin etrafını sarmasını ve nesnenin tutulmasını sağlıyor. Kullanıcının tuşa basma süresi ne kadar uzunsa, uygulanan kuvvet de o denli artıyor. Tutulan herhangi bir nesneyi bırakmak için de ‘bırak’ butonuna basmak yeterli oluyor.

Bu sayede eldivenin giyilmesiyle engelli kişi daha rahat bir şekilde su içebiliyor, dişini fırçalayabiliyor, kaşık tutabiliyor. Eldivenin temizlenme işlemi de gayet basit. İçindeki motor kolayca sökülebildiğinden, motor ayrıştırıldıktan sonra temizleme işlemi yapılabiliyor.

Page 4: 19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

www.engelsizbakis.com04

SIYAH MAVI KIRMIZI SARISIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 04

ARALIK 2019

Hayatı oluşturan düşüncelerdir…

Genel anlamda insanoğlu pasif ve edilgen bir tutum takınarak hayat olayları karşısında kendilerini mağdur olarak gösterme eğilimindedirler, bir çok psikolojik sorun yaşayan insanlarda ortak olarak gördüğüm özelliktir bu. Genelde bu insanlar, sorumluluk almaktan kaçınan, hayatları üzerinde insiyatif haklarını görmezden gelen kökten kaderci eğilimler gösteren bir portre çizerler. Onlar için hayat esen bir rüzgar gibidir ve onlarda bu rüzgarda savrulan yapraklar gibi rüzgarın estiği yöne doğru giderler.

Ben terapi seanslarımda danışanlarımın bu tutumlarını farkettiğim zaman ilk önce bu noktayı değiştirmeye çalışırım, hayatlarının iplerini eline alabilen bir insan haline dönüşebilmek biraz olsun atılgan bir tutum sergileyebilmek bu insanların sorunlarının en önemli kırılma noktasını oluşturur genelde. Mesela onu üzen, depresif bir ruh hali yaşamasına sebep olan durum, kişiler, olaylara karşı atılgan bir tavırla yüzleşebilmeyi başarmış danışanlarımın özgürleşme maceralarını görmek mutlu eder her zaman beni. Belki kalp kırmamak, iyi insan olma çabası gibi birçok tutum ne kadar erdemli bir insana yakışır gibi gözüksede çoğu zaman pasif ve mağ-dur insan yapıları oluşmasına sebebiyet veriyor aslında.

Hayat iyi yada kötü birisi olmak gibi kutuplardan oluşamaz doğası gereği, denge hayatın en önemli dinamiğidir, yani birisi size tokat attığında siz öteki yanağınızı çevirmemelisinizdir aslında bu ariflerin ve alimlerin işidir, birçoğumuza bir beden büyük gelen bir olgunluktur bu, biz o olgunluk aşamasına gelene kadar kendi ruhsal dengemizi korumak adına atılgan bir tutumla bu olayların ve kişilerin karşısında dik durabilmeyi başarabilmemizdir asıl olan, bu sayede pasif bir bireyden haklarını savunan ve hayat karşısın-da zaferine ulaşabilecek yetişkinlere dönüşebiliriz. Bu süreçte en kilit nokta, atılgan bir birey olabilmekten geçer, atılgan olmak ne demektir?

Atılgan olmak kendi hedeflerimiz doğrultusunda ilerlerken başkal-arının haklarını ne kadar yapabilmeye kabiliyetimiz olsa dahi gasp etmeden ilerleyebilmektir en basit tanımıyla. Bu ilerleyiş sırasında ilk farkındalığımızın oluşması gereken aşama şüphesi düşüncel-erdir. Düşüncelerin oluşumu ve kaynağı hakkında insanlar çok az bilgiye sahiptir. Bu noktanın üzerinde biraz durmak gerektiğini düşünüyorum. Düşünceler kaynağı itibari ile insanın derinliklerinde bulunan bilinçaltı katmanından etkilenir şüphesiz, mesela çocukken yaşanılan bir travmayı çağrıştıran her olay ve durum size çok hoş düşünceler üretmenizi engeller ve buna bağlı olumsuz duygu-lar geliştirmenize sebebiyet verebilir. Bu durum ne kadar sizin kontrolünüzün dışında gelişiyor gibi görünsede sadece insan olmanızdan kaynaklı bazı meziyetlerinizi kulanmıyorsunuz demektir, onlardan en önemlisi olumsuz düşünceyi durdurma ve yerine pozitif olanı getirme gibi bir basit taktikle olabilir, mesela sizin kaygınızı ve anksiyete seviyenizi artıran travmatik bir düşünce bilincinize hücum ettiği anda yerine sizi mutlu eden bir düşünceyi getirirseniz ve bunu bir ödev gibi sürekli yaparsanız zamanla bu durum davranışa dönüşür, yani olumsuz düşünce geldiği anda olumlu düşüncenin duvarına çarparak kaygı oluşturma özelliğini yitirecektir biz buna psikolojide ters düşünce oluşturmak olarak bahsederiz, bu bir bilgidir ve atılgan bir şekilde hayatını değiştirmek isteyen birey bunu kullanacaktır ancak baştan yenilgiyi kabul etmiş pasif ve mağduriyeti oynayanlarımız, hayatımızın iplerini sürekli elimize almaktan kaçanlarımız çoktan ne saçma ve basit birşey safsata diyip mağlubiyeti oynadıkları dünyalarında kalabilmek için bana ve kendilerinze toplamda tüm hayatın pozitif verilerine karşı kapılarını dirençleriyle kapayacaklardır.

Psikoloji biliminin temel sistemlerinden olan; düşünce, duygu ve davranış üçlüsü arasında bir kısır döngü vardır. Mesela hayata karşı negatif düşünceler geliştiren insanın duyguları da olumsuz olur buna bağlı davranışlarıda olumsuzdur, yataktan çıkmama gibi obur bir şekilde yemek yemek gibi davranışlar geliştirir, insanlardan kaçar hayattan izole bir yaşamı seçer.

Bu örneği genişletebiliriz kuşkusuz ancak burada bahsedilen kısır döngünün başlangıç noktası düşüncelerimizdir, ve en etkileyici olan da bu düşüncelerin öğrenilmiş olmasıdır bilinçaltımızın karanlık kasasında saklı bu düşünceler birçok psikolojik sorununun temeli oluşturabildiği gibi keşif edildiği taktirde çözümüde çok kolaydır, buda ancak kişinin bir uzmanla başlayacağı terapi se-anslarıyla mümkündür, kişi terapistinin rehberliğinde bilinçaltının labirentlerinde bir yolculuğa çıkar ve bu karanlık kasasını bulup oradaki düşüneleri yararlı olanlarıyla değiştirmesiyle mümkündür.

Her türlü düşüncenin kaynağı öğrenmedir dedik ve her öğrenme bir şekilde beynizmizde nörolojik ağlanmalar marifeti ile karek-tirimizi, hayata karşı tutumuz gibi bir çok insani davranışlarımızı şekilendirir. Aynı nörolojik ağlanma her yeni öğrenme ile şekillenir, değişir ve yeni şemalar oluşur, bu şemalar insanların yaşadığı sorunlarda kurtarıcı bir görev üstlenebilir. Terapinin marifetide zaten kişinin işe yaramayan hayatını zorlaştıran öğrenmelerini, takıntılarını düşünce biçimi açısından alışkanlıklarını fark edip, yeni tutumlarla değiştirmesine yardımcı olmaktır.

Düşüncenin oluşumu ve kaynağı öğrenmedir tezimizi şu örnekle destekleyebiliriz; bu satırları okuyan sizlere gözlerinizi kapayıp limon düşünün desem bir çoğunuzun zihninde sarı olan ekşi meyve şekillecektir, kiminiz limonu aklınızda canlandırdığınızda ekşiliğinide düşünüp ağzınız sulanabilir, yada dişleriniz kamaşabil-ir, hatta çocukluğunuzda gezdiğiniz limon bahçelerini hatırlayarak anılarınızın diyarına seyahat edebilirsiniz, gördüğünüz üzere bir limonu hayal etmek sizi bir çok farklı duygu ve düşünce, hatta ağız sulanması gibi biyolojik bir davranışı yaşatabilir, ve tüm bu farklı noktaların başlangıcı doğada bulunan limon diye bir meyvanın bilgine sahip olmanızdan kaynaklanır, bu bilgi nörolojik zeminde öğrenmeyle oluşmuştur, daha sonraki yaşantılar bu limon bilgisiyle bir çok deneyim oluşturarak zihninizin kaynağı olan norolojik havuzunuzu dallandırıp budaklandırıp size bir çok hal yaşatabilen yeni öğrenmeleri oluşturmuştur. Gelelim en can alıcı noktaya!!!

Peki afrikadaki bir kabilede büyüyen yada yaşadığı coğrafya gereği limon bitkisini hiç tanımamış birisine gözlerini kapa ve limon düşün desem nasıl bir durum oluşurdu, bizi diyardan diyara sürükleyen basit bir limon hayali bu kişide sadece zifiri bir karan-lıkla o nedemek demesine sadece sebep olurdu. İşte burada ilk önce yapmamız gereken bu kişiye limon denilen meyveyi öğretmemiz daha sonra o kişinin deneyimleriyle bir çok ağlanma bundan sonrasında zihninde oluşacaktır. Bu örnekte üzerinde durmak istediğim konu öğrenmenin gücü idi, kah deneyimlerimiz kah oku-malarımız kah hayallerimiz ile öğrendiklerimiz bizi biz yapıyorlar. Düşüncenin kaynağı bilgi ise ve bilgi öğrenilen birşey ise ozaman bizler hayatımızın iplerini elimize aldığımızda yeni öğrenmeler marifeti ile kaderimize kısmen de olsa yön verebilriz demek oluyor.

Düşüncelerimizde duygularımızı oluşturmakta çünkü, mesela eğer bir yakınınızı kaybettiyseniz yada başka olumsuz bir durum yaşadıysanız şuan onu düşünün ve bu düşüncelerle içinize hücum eden duygularıda fark edeceksiniz. Düşünce, duygu ve davranış arasındaki bu ilişki yaşadığımız bir çok psikolojik problemin temelini oluşturuyor anlaşıldığı üzere. Eğer bizler düşüncelerimize hakim olursak, ki bunu yeni öğrenmeler marifeti ile yapabiliriz, duygularımıza da hakim oluruz, ozaman davranışlarımıza hakim oluruz, unutulmamalıdır ki yaşadığımız dünya eylemler ile şekille-nir, etki ve tepki yasası işler, yani hayattan bir şey bekliyorsanız ilk önce hayata ne verdiğinize bakmanız gerekir, atasözününde dediği gibi ne ekersen onu biçersin. Tüm bunlar bize göstermiştir ki, hayat içinde sanıldığı gibi pasif değilizdir, bazen tutumlarımız rüzgarın eseceği yönü belirleyebilir, sadece biraz cesaret ve atılganlıkla karaya vuran ruh geminizi tekrar engin denizlere çıkartabilesiniz, yeterki bir cesaretle o geminin dümenine tekrar geçebilesiniz.

Şarkıcı Çelik, engelli kafe sahibine destek için garsonluk yaptı

“Hercai”, “Cici Kız”, “Sen Yoluna Ben Yoluma” ve “Meyhaneci” şarkılarını seslendirerek 90’lara damgasını vuran şarkıcı Çelik Erişçi, bedensel engelli Veysel Celiloğlu’nun destek çağrısını karşılıksız bırakmayarak kafesinde garson-luk yaptı.

Erişçi, toplumsal yardım işlerinde toplumun geneliyle aynı fikirde olmadığını belirterek, şöyle devam etti: “Toplumda yardımcı olunacak koşulların or-tadan kalkması lazım. Biz tek tek vakalara koşuyoruz. O yüzden Veysel’e yapacağım yardım sosyal me-dya duyurusuyla gerçekleşmez, bunu biliyorum. Ben onu duyururum geçer gider, akşama evde maçımı seyrederim, eğlenceme bakarım ve hayatımı sürdürürüm.

Ben o tür katkıları ve yardımları sevm-iyorum. İnternette şehit haberi duyurarak, herhangi bir bayram kutlayarak konuyu engelleyemiyoruz. Toplumsal bir sorunu-muz varsa internette yayın yaparak olmuyor. Kendimiz katılacağız, bunu toplumsal olarak duyuracağız ki hepi-miz beraber bu işi yapacağız. Öyle yapar-sak o yardım gerçek amacına ulaşır.”“Çelik ağabeyimizin desteğine çok mutlu olduk”İş yeri sahibi Celiloğlu

da kendisinin sosyal bir girişimci olduğunu, engeline bakmadan faaliyetleriyle önler-indeki engeli aşmak için mücadele verdiğini söyledi.Erişçi’nin desteğinden ve yanlarında ol-masından dolayı mutlu olduklarını dile getiren Celiloğlu, “Ben kim-seden maddi menfaat beklentisi içerisinde değilim. Tek bir amaç güdüyorum, bu engel-siz dünyamızı tanıtmak ve yaşatmak. Biz yaşay-alım ki yaşatalım.” diye konuştu.

Engelli bireylerin toplumla bir arada olması amacıyla Engel-siz Dünya Cafe’yi açan bedensel engelli Celiloğlu, Erişçi’den Ankara’daki bir konserinde mücadelesini duyurması için destek talebinde bulundu.

Celiloğlu’nun talebini geri çevirmeyen sanatçı Erişçi de kafeye giderek müşterilere garsonluk hizmeti verdi.Erişçi, en büyük engelin sevgisizlik olduğunu duyurmak ve Celiloğlu’na destek vermek için bir günlüğüne bu görevi üstlendiğini söyledi. Topluma hizmet etmek isteyenlerin bu kafeye gelip etkin-likler yaparak Celiloğlu’na destek olabileceğini dile getiren Erişçi, “Kardeşimizin yaşattığı bir fikir var. ‘Biz engelli değiliz, topluma katkı veriyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz’. İnsanlar buna destek için buraya gelsin. Benim burada bulunma amacım bu.” dedi.

Prime editing (ileri düzey düzenleme) adlı yöntem DNA’da kusursuz değişimler yapmayı mümkün kılıyor

2019 sağlık alanında tedavi edilemeyen hastalıkların tedaviler-inin bulunması, felçlilerin yürütülmesi ve ölümden sonra beyni canlı tutmayı başarmak gibi büyük gelişmelere sahne oldu.Yeni bir DNA düzenleme yöntemi hastalıklara yol açan genetik bozuklukların yüzde 89’unu düzeltebilir.

Prime editing (ileri düzey düzenleme) adlı bu yöntem, genetik kodu hatasız bir şekilde yeniden yazabildiği için “genetik Word dosyası” olarak da adlandırılıyor.Prime editing bir Word dosyasını açtığınızda klavyenizde CTRL-F’e basarak istediğiniz şeyi arayıp, CTRL-C ile kop-yalayıp CTRL-V ile yapıştırmaya benziyor.

İnsanlarda hastalıklara yol açan 75 bin farklı genetik muta-syon var ve bu yöntem onların yüzde 75’ini düzeltebiliyor.Yeni yöntem bu yıl laboratuvarda Tay-Sachs hastalığı ve orak hücre anemisini iyileştirmek için kullanılmaya başlandı.

2019’da sağlık alanında yaşanan en önemli gelişmeler

3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Antalya Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde engelli birey ve ailelerine yöne-lik özel bir program hazırlandı. Büyükşehir Belediyesi tarafından 3 Aralık Salı günü Cam Piramit’te düzenlenecek etkinlik saat 12.00’da başlayacak. Antalya’daki engelli bireyler ve aileleri için yemek verilecek. Program kapsamında özel gereksinimli çocuklar çeşitli aktiviteler sergileyecek. Engelli bireyler yerel sanatçıların gerçekleştireceği konserde eğlenceli zaman geçirecek.

Büyükşehir’den Engelliler Günü’ne özel program

Page 5: 19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

www.engelsizbakis.com 05

SIYAH MAVI KIRMIZI SARISIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 05

ARALIK 2019

Sevgi Nedir? Nerede Bulunur?

Ünlü Japon düşünür Masumi Toyotome sevgi konusuna o kadar güzel değinmiş ki bu ay ki köşe yazımda onun bu düşüncelerini sizinle paylaşmak istedim. ‘Dünyada sevilmek istemeyen kişi yok gibidir’ diye başlıyor, Masumi Toyotome. ‘Ama sevgi nedir, nerede bulunur, biliyor muyuz? ‘ diye soruyor… Sonra başlıyor anlatmaya…

‘’Sevgi üç türlüdür!.. ‘’

Birincisinin adı ‘’ Eğer’’ türü sevgi!..

Belli beklentileri karşılarsak bize verilecek sevgiye bu adı vermiş yazar.

Örnekler veriyor:

Eğer iyi olursan baban, annen seni sever. Eğer başarılı ve önemli bir kişi olursan, seni severim. Eğer eş olarak benim beklentilerimi karşılarsan seni severim. Masumi Toyotome ‘’en çok rastlanan sevgi türü budur ‘’ diyor.

Bir şarta bağlı sevgi. Karşılık bekleyen sevgi… ‘’ Sevenin, istediği bir şeyin sağlanması karşılığı olarak vaad edilen bir sevgi türüdür bu’’ diyor yazar.

‘’ Nedeni ve şekli bakımından bencildir. Amacı sevgi karşılığı bir şey kazan-maktır.’’ Yazara göre evliliklerin pek çoğu ‘’Eğer’’ türü sevgi üzerine kurulduğu için çabuk yıkılıyor. Gençler birbirlerinin o anki gerçek hallerine değil, hayallerindeki abartılmış romantik görüntüsüne aşık oluyor ve beklentilere giriyorlar. Beklentiler gerçekleşmediğinde, düş kırıklıkları başlıyor. Sevgi giderek nefrete dönüşüyor. Ve maalesef en saf olması gereken anne baba sevgisinde bile ‘’ Eğer ‘’ türüne rastlanıyor. Fakat aslında insanlar ‘’ Eğer ‘’ türü sevginin üstünde bir sevgi arayışı içindeler…

İkincisinin adı ‘’Çünkü’’ türü sevgi!..

Toyotome bu tür sevgiyi şöyle tarif ediyor: ‘’Bu tür sevgide kişi, bir şey olduğu, bir şeye sahip olduğu ya da başardığı için sevilir. Başka birinin onu sevmesi, sahip olduğu bir niteliğe ya da koşula bağlıdır.’’ Örnek mi?… ‘’Seni seviyorum. Çünkü çok güzelsin/yakışıklısın!’’ ‘’ Seni sevi-yorum. Çünkü o kadar popüler, o kadar zengin, o kadar ünlüsün ki…’’ ‘’ Seni seviyorum. Çünkü bana o kadar güven veriyorsun ki…’’

Yazar, Çünkü türü sevginin, Eğer türü sevgiye tercih edileceğini anlatıyor. Eğer türü sevgi, bir beklenti koşuluna bağlı olduğundan büyük ve ağır bir yük haline gelebilir. Oysa zaten sahip olduğumuz bir nitelik yüzünden sevilmemiz hoş bir şeydir. Egomuzu okşar. Bu tür olduğumuz gibi sevilmektir. İnsanlar oldukları gibi se-vilmeyi tercih ederler. Bu tür sevgi onlara yük getirmediği için rahatlatıcıdır.

Ama derin düşünürseniz, bu türün, ‘’ Eğer’’ türünden temelde pek farklı olmadığını görürsünüz. Kaldı ki, bu tür sevgi de, yükler getirir insana… İn-sanlar hep daha çok insan tarafından sevilmek isterler.

Hayranlarına yenilerini eklemek için çabalarlar. Sevilecek niteliklere onlardan biraz daha fazla sahip biri ortaya çıktığı zaman, sevenlerinin, artık ötekini sevmeye başlayacağından korkarlar. Böylece yaşama, sonsuz sevgi kazanma gayreti ve rekabet girer.

Ailenin en küçük kızı yeni doğan bebeğe içerler. Sınıfın en güzel kızı, yeni gelen güzel kıza içerler. Üstü açık BMW’si ile hava atan delikanlı, Ferrari ile gelene içerler. Evli kadın kocasının genç ve güzel sekreterine içerler. ‘’O halde bu tür sevgide güven duygusu bulunabilir mi? ‘’ diye soruyor, yazar.

‘’Çünkü’’ türü sevgi de, gerçek ve sağlam sevgi olamaz’’ diyor.

Bu tür sevginin güven duygusu vermeyişinin iki ayrı nedeni daha var.

Birincisi; ‘’Acaba bizi seven kişinin düşündüğü kişi miyiz?’’ korkusu. Tüm insanların an az iki yönü vardır. Biri dışa gösterdikleri… Öteki yalnızca kendilerinin bildiği… ‘’İnsanlar sandıkları kişi olmadığımızı anlar ve bizi terkederlerse’’ korkusu buradan doğar.

İkincisi de; ‘’ Ya günün birinde değişirsem ve insanlar beni sevmez olurlar-sa…’’ endişesidir. Japonya ‘ da bir kuru temizleyicide çalışan dünya güzeli bir kızın yüzü patlayan kazan yüzünden parçalanmış. Kız fena halde çirkinleşince, nişanlısı nişanı bozup onu terk etmiş.

Daha acısı, aynı kentte oturan anne ve babası, onu artık ziyarete bile git-memişler… Sahip olduğu sevgi, sahip olduğu güzellik temeli üstüne bina edilmiş olduğundan bir günde yok olmuş. Güzellik kalmayınca sevgi de kalmamış. Ve kız birkaç ay sonra kahrından ölmüş.

Japon yazar ‘’ Toplumdaki sevgilerin çoğu ‘’Çünkü’’ türündendir ve bu tür sevgi, kalıcılığı konusunda insanı hep kuşkuya düşürür’’ diyor. Peki o zaman, gerçek sevgi güvenilecek sevgi hangisidir?

Ve işte… sevgilerin en gerçeği!.. Nedir peki? Gerçek sevgi… Asıl sevgi… En güzel sevgi…

‘’Üçüncü tür sevgi, ‘’RAĞMEN’’ diye adlandırdığım türdür’’ diyor yazar.

Bir koşula bağlı olmadığı için ve karşılığında bir şey beklenmediği için, ‘’Eğer’’ türü sevgiden farklıdır bu. Sevilen kişinin çekici bir niteliğe dayanıp, böyle bir şeyin varlığını temel olarak almadığından, ‘’Çünkü’’ türü sevgi de değildir bu. Üçüncü tür sevgide, ‘’insan bir şey olduğu için’’ değil, ‘’bir şey olmasına rağmen’’ sevilir. Güzelliğe bakar mısınız? ‘’Rağmen’’ türü sevgi!

Esmeralda, Qusimodo’yu dünyanın en çirkin, en korkunç kamburu olması-na ‘’rağmen’’ sever. Yakışıklı ve zengin delikanlı da Esmeralda’ya Çingene olmasına ‘’rağmen’’ tapar! Kişi dünyanın en çirkin, en zavallı, en sefil insanı olabilir. Bunlara ‘’rağmen’’ sevilebilir. Tabii bu sevgiyle karşılaşması şartı ile…

Burada insanın, iyi, çekici, başarılı ya da zengin bir konum edinerek sevgiyi kazanması gerekmiyor. Kusurlarına, cahilliğine, kötü huyuna ya da kötü geçmişine ‘’rağmen’’, olduğu gibi, o haliyle sevilebiliyor kişi. Bütünüyle çok değersiz biri gibi görünebilir ama en değerli gibi sevilebiliyor.

Japon yazar ‘’Yüreklerin en susadığı sevgi budur’’ diyor. ‘’ Farkında olsanız da, olmasanız da, bu tür sevgi sizin için yiyecek, içecek, giysi, ev, aile, zenginlik, başarı ya da ünden daha önemlidir. ‘’ ‘’Bugün yaşamınızı sürdürebilmeniz-in nedeni ‘’Rağmen’’ türü sevgiyi yaşıyor olmanız ya da bir gün bu sevgiyi bulacağınıza inancınızdır.’’

Son sözlerinde biraz umutsuz Toyotome: ‘’ Bugün yaşadığımız toplumda her-kesi doyuracak ve mutlu edecek bu sevgiyi bulmak çok zor. Çünkü herkesin sevgiye ihtiyacı var ve başkalarına verecek kadar fazlası kimsede yok…’’

Her şeye ‘’RAĞMEN’’ yüreğinize her zaman en güzel resimleri yapabilen, bir ressam olun…

Saygılarımla.

Bakan Selçuk: “513 bin engelliye 7 milyar TL ödeme yaptık”

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk: “513 bin engelliye 7 milyar TL ödeme yaptık” “354 bakım merkezinde 27 bin aşkın engellimize hizmet veriyoruz.Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Bursa Valiliği Celal Sönmez Gündüzlü Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nin açılış törenine katıldı. Selçuk, 2018’de 513 bin engelli vatandaşa 7 milyar TL ödeme yaptıklarını be-lirterek, “354 bakım merkezinde 27 bini aşkın engellimize hizmet sunmanın gururunu yaşıyoruz” dedi. Yunuseli Mahallesi’ndeki Bursa Valiliği Celal Sönmez Gündüzlü Bakım Reha-bilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nin açılış törenine, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanı sıra Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, eski bakanlar Faruk Çelik ve Mehmet Ağar, işadamı Celal Sönmez’in yanı sıra protokol mensupları ve engelli vatandaşlarla aileleri katıldı.

8 bin metre kare alana kurulan merkez 11 milyona mal oldu 8 bin metrekare alan üzerine 2018’in Eylül ayında temeli atılan merkezin Bursa’nın yeni gelişim bölgesinde her yıl 2 bin öğrenciye hizmet verecek merkezde terapi sınıfları ve atölyelerle birlikte tedavi amaçlı kapalı yüzme havuzu, spor salonu, fizyoterapi salonu yer alacak. Ayrıca sosyal amaçlı konferans salonu, kafeterya ve yemekhane yanında öğretmen-ler ve uzmanlar için kullanım alanları bulunuyor. 11 milyon liraya mal olan merkezin açılış konuşmasını işadamı Celal Sönmez yaptı. Sönmez, “Sönmez ailesi olarak farklı alanlarda Bursa ve Türkiye ekonomisine sağladığımız katkıyla birlikte sosyal desteklerle taçlandır-

mamız bizleri mutlu etti. Yaklaşık 3 bin 200 metre kare kapalı alanda kafe yemekhane yüzme havuzu gibi iktinlik alanları bulunmaktadır. Her yıl 2 bin öğrencinin yararlanacağını umuyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Sosyal sorumlu-luk projeleriyle şifa bulan çocuklar eğitimlerle destek olabildiğimiz çocuklar bizler için en büyük hediyedir” dedi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bu kıymetli tesisi Bursa’ya kazandıran Sönmez ailes-ine teşekkür ediyorum. Devletimiz, milletimiz, hayırseverlerin yaptığı yardımlarla engelliler için yapılan eğitim tesisleri bizleri çok mutlu etti. Eğitim ile alakalı en fazla hayır yapan birisinin olması bizleri daha da mutlu etti” diye konuştu.

Bursa Valisi Yakup Canbolat, “Bir insanın hayatta sahip olabileceği en büyük zenginlik sağlıklı bir zihin, ruh ve bedendir. Onun için ‘ileride ne olacağım’ diye aklımızdan çıkar-mamız gerekiyor. Gururla ifade edebilirim ki Bursa hayırseverleriyle örnek bir ildir. Sönmez Ailesi de bu hayırseverlerden biridir. Bu eser Bursa’mızda bir ilki teşkil etmektedir. Emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu..Son olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk kürsüye geldi. Selçuk, 2005 yılında yayımla-nan Engelliler Kanunu ve alt düzenlemeleriyle Türkiye’de ilk kez engelliler hukukunu oluşturduklarını belirterek, “Devrim niteliğinde bir düzenlemeyle, engellilerimize yönelik pozitif ayrımcılığı 2010 yılında anayasal güvence altına aldık. Erişile-bilirlik kapsamında başta eğitim ve sağlık olmak üzere her türlü hizmete kolaylıkla ulaşabilmelerinin istiyoruz. Ücretsiz seyahatten özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde ücretsiz eğitime kadar engellilerimize pek çok imkan sağladık. Engelli çalıştırma zorunluluğu getirdik, engelli iş koçluğu başlattırdık, E- KPSS ile kamuda engelli memur ataması başlat-tık. 2002 de 5 bin iken bugün bu rakamı 10 kattan fazla artırarak 56 bine yükselttik” dedi.

“Şu an sıra bekleyen engelli vatandaşımız yok”

Engellilerimizin çalışma hayatına katılımları konusunda da büyük ilerlemeler kaydettiklerini vurgulayan Selçuk, engelli haklarının iyileştirilmesi konusunda çalışmalarımız mevcut. Engelli hizmetlerinin daha yaygın ve nitelikli hale gelm-esini için çabalıyoruz. Önem verdiğimiz konulardan biri de engellilerimiz aile yanında bakımını sağlamak. Aile odaklı yaşam vizyonumuz var. Bakıma muhtaç engellilerimiz için 2007 yılında başlattığımız evde bakım yardımı kapsamında 513 bin engelli vatandaşımız için yaklaşık 7 milyar liralık ödeme yaptık. Hayatlarını kendi başlarına sürdüremeyen engelli kardeşlerimize ve ailelerine yatılı bakım hizmetlerimizi sürdürüyoruz. 354 bakım merkezinde 27 bini aşkın engellimize hizmet sunmanın gururunu yaşıyoruz. 2002 yılında 2 bin 600 engelli, kurum bakımı için sıra beklemekteydi. Şu anda bakım için sıra bekleyen engelli vatandaşımız bulunmamakta” dedi.

Bugün açtığımız merkezle beraber engelliler için 67 merkezde sunulan gündüzlü bakım merkezleri olduğuna işaret eden Selçuk, “Bu bakım merkezlerini çok önemsiyoruz çünkü ailelerimiz için de moral kaynağı oluyor bu merkezler. 67 merkezimizi inşallah bu yıl sonunda 81 ile yaygınlaştırarak ailelerimize bir nefes bir mola olmasını temenni ediyoruz. Ben bu duygularla Gündüzlü Bakım Merkezi ve Aile Danışma merkezimizin başta Bursa olmak üzere ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu hayrın sahibine şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Bakan Selçuk, merkezi yaptıran iş adamı Celal Sönmez’e plaket takdim edildi. Plaket takdiminin ardından açılış kurdelesinin kesilmesiyle birlikte, rehabilitasyon merkezi ziyaret edildi. Bakan Selçuk, engelli çocuklarla birlikte egzersiz hareketleri yaptı.

Page 6: 19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

www.engelsizbakis.com06

SIYAH MAVI KIRMIZI SARISIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 06

0 544869 06 [email protected]

ARALIK 2019

SAYI: 3

Özgün Gazetecilik ve Yayıncılık

0533 689 22 33

0 232 483 06 00

Elektronik Posta:

8 ARALIK 2019

Hayallerinizin suya düşmesi…

Merhaba,Bu ayki köşemde, eminim ki bir çoğunuz okumuştur ama okuyamayanlarınız için Üstün DÖKMEN’in çok beğendiğim ve sizinde beğeneceğinizi düşündüğüm bir yazısını sizlerle paylaşmak istedim…Çocuğunuz ;– Varsın, bir çivi bile çakamasın…ama, dersleri iyi olsun.– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın…ama, matematiği düzgün olsun.– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin…ama, notları yüksek olsun.– Varsın, eve gelen misafi rlerinizle üç kelime konuşamasın…ama, fen lisesine gitmiş olsun.– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün…ama, sınıfın birincisi olsun.– Varsın,kendisinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin…ama, öğretmenlerinin gözdesi olsun.– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “ Ya siz nasılsınız efendim…” diyemesin…ama, yabancı dili mükemmel olsun.– Varsın, oyun arkadaşları olmasın…ama, sınavlarda “on” çeksin.– Varsın;– Taziye nedir,bilmesin,– Başın sağ olsun ne demek, anlamasın,– Geçmiş olsun kime denir,niçin denir, haberi olmasın,– Uğurlar olsun, ne anlama gelir farkında olmasın,– Ama… karneleri süper olsun.– Evet…varsın, tek dostu olmasın…ama, iyi gelir getiren bir mesleği olsun…öyle mi…Bu çocuğu bu hale nasıl mı getirdiniz:– Bandı üç ay geriye sararak, çocuğunuzla “nelerden ibaret” olan iletişiminizi dinlemek ister misiniz;– “Oğlum, çıkar üstünü-başını…doğru derslerinin başı-na…– Kızım, öğrenemedin gitti şu işi…haft a içi sokak-mokak yasak…– Ne gezmesi…sen önce ödevlerini bitir.– Oyun mu…gelmeyeyim yanına…– Geçen dönemin berbat karnesini unuttuğumu san-ma…– Birazdan tek tek bakacağım ödevlerine…– Yavrum, bıktım ama her akşam ders çalış demekten…– Şu odanın hali ne küçük bey…– Hayır efendim…siz de ana-baba olunca her akşam bol bol televizyon izlersiniz…– Haft aya veli toplantısı var biliyorsun değil mi küçük hanım…– Çocuklar…kesin şamatayı da elime sopa almayayım…• Çocuğunuzla bilmem ama,bu tarzınızla kimseyle iletişim kuramazsınız.• Mesela, çocuğunuz hakkında şunları hiç merak ettiniz mi:– Elinin neye yatkın olduğunu,– Gönlünün neler arzuladığını,– Dilinin neye uyumlu olduğunu,– Gözlerinin zevkini,– Hangi oyunlardan hoşlandığını,– Neleri “merak” ettiğini,– Arkadaşları ile en çok hangi oyunları oynadıklarını,– Hangi oyunlarda başarılı olduğunu,– Futbolla ilgisini, basketle arasını, satrançla havasını…hiç merak ettiniz mi acaba.– Bisiklet sürmeyi öğrenip öğrenmediğini,– Resim dersiyle ilgisini,– Müzikle arasını…hiç mi sormadınız…• Öyleyse çocuğunuzla:– Ayağı yere basan bir iletişim kuramazsınız.– Her sözünüze tepkili olması,– Lafı ağzınıza tıkaması,– Bazen de sizi terslemesi,– Hayallerinizin suya düşmesi…hep bundandır…canım kardeşim.Sevgi ile kalın…

YIL : 4

A l z h e i m e r v e O t i z m l i B i r e y l e r İ ç i n Ye n i G ü n d ü z Ya ş a m M e r k e z l e r i

Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa PAÇ ve Sincan Belediye Başkan Yardımcısı İhsan DU-MAN’ın, Engelli Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ ile görüşmesinde Alzheimer ve Otizm-li bireyler için (Disease/İllness/Morbus/Patoloji) Gündüz Yaşam Merkezleri açılması ele alındı.Engelli Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Orhan KOÇ; Engelli vatandaşların, bakıma ihtiyacı bulunanların çaresiz kal-madıkları bir Türkiye için 2002 yılından bugüne bakım hizmeti modellerini geliştirdiklerini 354 bakım merkezinde 27 bin engelli bireye hizmet verdiklerini söyledi.

Ayrıca önem verdikleri bir diğer konunun, gündüz yaşam merke-zleri olduğunu belirten Uzm. Dr. Orhan KOÇ; 2018 yılında sadece 7 olan gündüz yaşam merkezlerini 2019 yılı itibarıyla 52 ilde 69 merkeze çıkardıklarını, 2020 yılı bitmeden 81 ilde engel-liler için gündüz yaşam merkezlerinin aktif hizmet vereceğini ifade etti.

Kardeşinin engelini aştı, engellilere umut olduKars’ın Selim ilçesinde oturan Gıyasettin Güneş, bedensel engelli kız kardeşi Kezban Güneş’in (21) spor ve egzersiz yaparak hayata tutunabilmesi için patentli projesini parkta hayata geçirdi. Şehit Teğmen Yaşartürk Açık Öğretim Lisesi mezunu olan ve konservatuvar okumak istediğini belirten Güneş, ağabeyinin kendisi için yap-mış olduğu engelsiz yaşam merkezindeki sosyal aktivitelere katılarak, arkadaş ortamı buldu.

Selim ilçesinde yaşayan Güldane-Yahya Güneş çiftinin 4 çocuğundan üçüncüsü olan Kezban Güneş, bedensel engelli olarak dünyaya geldi. Yıllar içinde çok fazla kilo alan genç kızın hareket kabiliyeti bu nedenle gittikçe azaldı. Bu durumda Kezban Güneş’in imdadına ise ağabeyi Gıyasettin Güneş (30) yetişti. Kafkas Üniversitesi Makine Meslek Yüksek Okulu mezunu olan ağabeyi Gıyasettin Güneş buna “dur” demek için kolları sıvadı. Kısa sürede patenti kendine ait olan bir proje geliştiren Güneş, Selim İlçe Belediye Başkanı Coşkun Altun’dan aldığı maddi destekle Kars Sanayi Sitesi’nde 15 gün boyunca bir işçi gibi çalıştı. Geliştirdiği projeyi bir hafta önce ilçedeki Celal Aras Parkı’nda uygulayan Gıyasettin Güneş, hem kardeşine hem de ilçedeki diğer engellilere umut oldu.‘BİZİ NEDEN DÜŞÜNMÜYORLAR’

‘BİZİ NEDEN DÜŞÜNMÜYORLAR’Parkın artık normal insanlar gibi beden-sel engellilerin de kullanabildiğini ifade eden ağabey Gıyasettin Güneş, çok mutlu olduğunu söyledi. Askerden döndükten sonra kardeşinin spor yapabileceği bir yer olmadığı için çok kilo aldığını gördüğünü belirten Güneş şunları söyledi:“Kardeşimin acilen kilo vermesi gereki-yordu. Spor yapabileceği yer olmadığı için diyet yaptı. Fakat bu diyetlerde vücuduna az besin gittiği için iki kez hastalandı ve tedavi gördü. Bir gün Kezban, kuzenlerim ve on-ların çocukları parka gittik. Parkta kardeşim hariç herkes gülüp eğleniyordu. Kezban, ‘Bizim için neden spor aletleri yapmıyorlar. Bizi neden düşünmüyorlar’ diyerek kend-ini dışladı. Hepimiz çok üzüldük. Aklıma hemen engellilerin de kullanabileceği spor aletleri yapmak geldi. Mezun olduğum

okuldan elde edindiğim bilgi ve becerilerle güzel bir proje hazırladım. İlçede küçük bir market işletiyorum. Bu nedenle sponsora ihtiyacım vardı. Belediye başkanımıza söyl-edim o da sağ olsun her türlü desteği vere-ceğini söyledi. Kars’ta sanayi bölgesinde 15 gün çalıştım ve ortaya güzel bir eser çıktı. İlk olarak bu yapılanları Celal Aras Parkı’nda hayata geçirdik. Basket potasının da yer aldığı platformda ağırlık plakala-rı, barfi ks ve pense sıkma gibi bölümler yaptık. Şimdi kardeşim gibi ilçedeki diğer engelliler de gelip burada spor yapabiliyor. Çok mutluyum. Destek bulabilirsem tüm parklara bunları yapmak istiyorum” diye konuştu. Ağabeyinin geliştirdiği parka sık sık gidip spor yapan Kezban Güneş, “Burayı çok sevdim. Sık sık gelip spor yapıyorum. Yakında sağlıklı bir şekilde zayıfl ayıp, kendimi daha iyi hissedeceğim. Benim için

gece-gündüz demeden çalışan ağabeyimle gurur duyuyorum. Benim özellikle belediye başkanlarından isteğim insanlara bir hizmet yapıldığı için ne olur bizleri de düşünsün-ler” dedi.Selim Belediye Başkanı Coşkun Altun, par-ka giderek Kezban Güneş’i egzersiz yaptığı bölümde ziyaret etti. Kezban Güneş’e, ilçedeki diğer 3 parkta da aynı projeyi hayata geçireceklerini müjdeleyen Başkan Altun, böylelikle tüm parklarda engelliler için egzersiz yapmaları ve akranlarıyla kay-naşmalarının sağlanacağını belirtti. Gıyas-ettin Güneş’e böylesine anlamlı ve başarılı projeyi hayata geçirdiği için teşekkür eden Başkan Altun, bu alanı aynı zamanda engelsiz çocukların da kullanabileceğini kaydederek, çocuklardan da parktaki malze-melere zarar vermemelerini ve en iyi şekilde korumalarını istedi.

Page 7: 19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

www.engelsizbakis.com 07

SIYAH MAVI KIRMIZI SARISIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 07

ABDULBAKİ ÇAKIRABDULVAHAP DAL AHMET ALİ KURTULUŞALİ OSMAN EJDERALİ OSMAN TARÇINOĞLU ALİ ÖKSÜZ ATİLLA DAYIOĞLU AYTEN TOPALOĞLUCEM ÇETEK DAİMİ YÜKSEL EMRE ERBEK ENGİN BAYRAK ERSİN ULUCANLIEVRİM PERVANE EYLEM DEDEFATİH GÜVEN FATİH SABANLI FATMA BOLATKALE FATMA UZUN

FATMAGÜL MERTCAN GÖKSEL GENÇASLAN HACI BAYRAM ÇİÇEK İBRAHİM TEKİN İNANÇ TAŞKINKEMAL AYDINMELİH SARIOĞLU MERT EMRAH AYDIN MUSTAFA BOZKURT MUSTAFA ÇINAR MUSTAFA SOYBEK MUSTAFA ULUSOY MÜSLÜM LUTİNNADİR CANATANONUR KÖSEBALABAN ÖZCAN DURMAZ ÖZGÜR TÜRK RAMAZAN AYDIN SELÇUK ÇOKAL

SERDAR AYANOĞLUSERKAN BOZKURT SERPİL KAPLANSERPİL MUTLU SEYHAN GENÇŞAHİN YAZICI ŞEYDA MAMADOVA TAYFUN ALTAŞTUNCA MERTTÜLAY ERGEURAZ ULUCA VACİP ERGENE YALÇIN KARAKUŞYENAL ORHAN YEŞİM BORA

(Alfabe Sırasına Göre Yazılmıştır.)

ARALIK 2019

Page 8: 19 2020 EKPSS tarihi belli oldu · 2020-02-12 · 2020 EKPSS tarihi belli oldu Bir süredir merakla beklenen 2019 engelli atamaları için açıklama geldi. 2313 işçi alımı

SIYAH MAVI KIRMIZI SARISIYAH MAVI KIRMIZI SARISAYFA 08

www.tasarimozgun.com

“Hayatının sürekli tekrar ettiğini düşün. Şu an yaptığın şey seni mutlu etmiyorsa bir dahaki sefere tekrarlandığında yine mutlu olmayacaksın. Bunun için eğer mutlu bir hayat geçirmek istiyorsan seni mutlu eden, iyi hissetmeni sağlayan şeyleri yap-malısın.”(Irwin Yalom)

Hayat bize ne yaşatırsa yaşatsın, karşımıza ne kadar kötü insan çıkarsa çıksın, ne kadar canımız acırsa acısın, asla kendimiz olmaktan vazgeçmemeli-yiz. Nerede olduğunu, neye benzediğini, iklimini, coğrafyasını hatta nasıl gidildiğini bildiğimiz ama korkudan gidemediğimiz hatta yanına bile yak-laşamadığımız esrarengiz bir adadır, KENDİMİZ.

Kendimizle karşılaşmaktan, kendi gözlerimize bakmaktan neden bu kadar çok korkuyoruz? Ko-rktuğumuz şey hatalarımızı, başarısızlıklarımızı, bencilliklerimizi, günahlarımızı görmek mi? Başkal-arı, ötekiler, dışlanmışlar yani diğer insanlar gibi olmaktan mı korkuyoruz bu kadar? Kendimizle karşılaşmaktan, kendimizle yüzleşmekten, öz eleştiri yapmaktan…

Korkumuzun sebebi; kendimizi hep özel, hep başka, hep ayrı düşündüğümüz ve olmadığımızı görme-kten, göreceklerimizden çekinmemiz mi? Hayal kırıklığına uğramaktan mı korkuyoruz? Sıradan olmaktan korkuyor ama farklı olmaya da cesaret edemiyoruz, yapanlara da yerinde olmak ister-mişçesine imrenerek bazen de hasetle bakıyoruz.

Herkes kendini iyi olarak tanımlasa da hepimizin kötü bir tarafı vardır her zaman. Dile getirmeye korksak da, silip atmak istesek de, kabullenmek iste-mesek de; kinimiz, öfkemiz, fesatlığımız, hepimizin sevmediğimiz bir tarafımız vardır mutlaka. Kendimizdeki eksik ve kusurlu yönleri kimseler görsün istemeyiz. Hatta kendimiz bile görmek, fark etmek, kabullenmek istemeyiz. Emin olun hepi-mizde var, kirden rengi atmış çamaşırlar.

Hepimizin, otunu çöpünü hiç temizlemediğimiz, yok saydığımız bir arka bahçesi var. Herkes old-uğundan farklı gözüküyor. Herkes kirli çamaşır-larını, pis bahçesini, belki eleştirilmekten belki dışlanmaktan belki de kendisiyle yüzleşmekten korktuğu için saklıyor.

Çünkü toplum bize, biz olma özgürlüğünü vermiyor. Bir başkasının izinden gittiğinizde, başkası olmaya çalıştığınızda, özbenliğinizi derinlere gömdükçe ve size has özelliklerinizden kaçtıkça, hiçbir zaman kendi izinizi bırakamazsınız.

Hâlbuki her insan bu dünyaya kendisi olmak için gönderilmiştir, benzersizdir. Başkalarını araştırdığımız, izlediğimiz kadar kendi özümüze dönsek kendimizi keşfedeceğiz.

Bazen kendimize has olmak korkutur bizi ya da çoğu zaman zor gelir. Kabul görmek, beğenilmek, onaylanmak ya da kendimizi sevdirme isteğimizden dolayı mı kendimiz olamıyoruz?

Çünkü yaramazlık yapmazsak seviliriz, çalışkan olursak seviliriz, susarsak seviliriz… Bunu yaşayarak öğrendik. Sanki küçüklükten beri kodlandık. Se-vilelim, onaylanalım diye kendimizi unuttuk.

Başkası olduk, tekdüze ve standart bir insan mod-eline dönüştük hepimiz, ne yazık ki dönüşmeye de devam ettik, ediyoruz. Kendi olamayan, kendi isteklerini dile getiremeyen, kendini ifade edemeyen kişiler, korkunç bir toplum haline geldik.

Hayat stüdyosunda hep farklı fotoğraflar çektiri-yoruz. Yani ikiyüzlü davranıyoruz. Evet, kimse old-uğu gibi fotoğraf çektirme cesaretini gösteremiyor. Hepimiz önceden nasıl biri olacağına karar verilmiş insanlara dönüşmeye çabalayıp, öyle poz veriyoruz.

Acaba derinliklerimize işlenmiş bu kodlardan kurtu-lup, bize zorla giydirilen bu tuhaf insan kostümünü çıkarıp, göreceğimiz fotoğrafta neye benzediğimizi ya da neyle karşılaşacağımızı umursamadan, ken-dimizi benzersiz ve saf halimizi sevip bundan sonra hayat stüdyosunda öyle pozlar versek ve daha da önemlisi, çocuklarımıza kamera karşısında nasıl durmak istiyorlarsa öyle durmalarını söyleyip uzaktan gülümseyerek, gurur duyarak, doğru olanı yaparak ellerimizle kuracağımız güzel toplumun benzersiz bireylerini izlemek nasıl olurdu?

Esrarengiz Bir Ada

Türkiye Futbol Federasyonu’nun “Türkiye Futbol Oynuyor” projesi kapsamında desteklediği, Özel Sporcular Spor Federasyonu bünyesindeki Özel Sporcular Down Sendromlular Milli Takımı Alanya’da ikinci kampına girdi. 15 Aralık’ta başlayan kamp, 22 Aralık Pazar gününe kadar devam edecek.

Özel Sporcular Down Sendromlular Milli Takımı, 31 Mart - 7 Nisan 2020 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşecek ve ‘Down Sendromlu sporcuların olimpiyat oyunları’ olarak kabul edilen Trisome Games 2020 için çalışmalarını 25 Kasım’a kadar sürdürecek.

Özel Sporcular Down Sendromlular

Milli Takımı

ALANYA’DA KAMPA GIRDI. .

Efelerin en özel maçıEfeler Ligi’nde mücadele eden Belediyespor Voleybol takımı sporcuları, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlendiği Özel Çocuklar Voleybol Şenliği’nde, özel çocuklar ile maç yaptı.Efeler Ligi’nde mücadele eden Belediyespor Voley-bol takımı sporcuları, Bursa Büyükşehir Belediye-si’nin düzenlendiği Özel Çocuklar Voleybol Şen-liği’nde, özel çocuklar ile maç yaptı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve il Milli Eğitim Müdürlüğü’nce yapılan ‘Özel Çocuklar Voleybol Şenliği’, 5 ilçe ve 6 özel eğitim kurumundan 75 öğrencinin iştiraki ile başladı. BTSO Eğitim Vadisi Spor Salonu’nda gerçekleşen açılış törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nün Efeler Ligi’nde mücadele eden sporcuları ile öğretmen ve öğrenciler katıldı.Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yaptığı konuşmada bütün öğrencilere sporla dolu günler diledi. Teknoloji çağının birçok faydalar sunarken, özellikle gençlerde hareket etmeme ve sosyalleşmekten uzaklaşma gibi sıkıntılara sebebiyet verdiğini hatırlatan Başkan Aktaş, “Bütün bu olumsuzluklara karşı spor önemli bir çözüm. Büyükşehir Belediyespor Kulübü olarak 21 spor branşımızda da maksadımız, çocuklarımızı ve gençlerimizi en az bir spor dalı ile buluşturmak, onları sporla iç içe sağlıklı bir geleceğe hazırlamak. Bursa’mızda 600 bin civarında ilk, orta ve lise öğrencisi var. Biz okul sporları ile 300 bin öğrencimizi sporla buluşturmayı hedefli-yoruz. Bu etkinliğimiz de bizim en özel organizasyonlarımızdan biri. Spor dostluk ve kardeşlik için önemli bir araç. Ben bu organ-izasyonun gelişmesi için katkı veren herkese çok teşekkür ediyorum. Bütün öğrencilerimize de sporla dolu günler diliyorum” dedi.