169-10-İbretlik bir hikâye daha-Usta dan çırağına tavsiyeler- · 2020. 5. 24. · 0 gÖnÜlden esİntİler: necdet ardiÇ İz- terzİ baba İbretlİk bİr hİkÂye daha 169-10

0

GÖNÜLDEN ESİNTİLER:

NECDET ARDIÇ

İZ- TERZİ BABA

İBRETLİK BİR HİKÂYE DAHA

169-10

USTA dan ÇIRAĞINA TAVSİYELER

Aslından Yazan ve Düzenleyen

TERZİ OĞLU MURAT DERÛNİ (10)

İRFAN SOFRASI NECDET ARDIÇ

TASAVVUF SERİSİ (169-10-)

1

GÖNÜLDEN ESİNTİLER:

NECDET ARDIÇ

İZ- TERZİ BABA

İBRETLİK BİR HİKÂYE DAHA

169-10-

USTA dan ÇIRAĞINA TAVSİYELER

(Testiyi Kırmadan Getir)

Aslından Yazan ve Düzenleyen

TERZİ OĞLU MURAT DERÛNİ (10)

İRFAN SOFRASI NECDET ARDIÇ

TASAVVUF SERİSİ (169-10-)

2

NECDET ARDIÇ İZ-TERZİ BABA

Adres

Büro: Ertuğrul Mahallesi Hüseyin

Pehlivan Caddesi No: 29/5

Servet Apt. 59 100

Tekirdağ

Ev: 100 yıl Mahallesi Uğur Mumcu Caddesi

Ata Kent Sitesi A Blok Kat 3, D. 13.

Tekirdağ

Tel: (0282) 408 93 84

(0533) 7743937

www.terzibaba13.com

[email protected]

3

SAYFA NO İÇİDEKİLER ……………………………………………………………………(3) TERZİ BABAMIN ÖNSÖZÜ ……………………………………………(7) ÖNSÖZ ……………………………………………………………………………(9) Fa… Do… Ders Talebi ……………………………………………………(13) ONUN İSİMLERİ. (Usta dan çırağına bazı tavsiyeler)…(27) BAKARA SÛRESİ …………………………………………………………(37) Umre ……………………………………………………………………………(43) Ders ………………………………………………………………………………(44) Dersimiz …………………………………………………………………………(45) Yaşadıklarımız ………………………………………………………………(47) Müşahedelerimiz …………………………………………………………(48) Cumanız mübarek olsun ………………………………………………(51) Zuhuratlarımız ……….….………………………………………………(52) Müşahedelerimiz …………………………………………………………(60) Hayırlı akşamlar ……………………………………………………………(62) Mayıs ayı zuhuratlarımız …………………………………………(62) Müşahedemiz…………………………………………………………………(64) Zuhuratlarımız ……………………………………………………………(65) Zuhuratlarımız ……………………………………………………………(67) Zuhuratlarımız ……………………………………………………………. (68) Zuhuratlarımız ……………………………………………………………. (71) Zuhuratlarımız ……………………………………………………………(73) Olma gark …………………………………………………………………….(73) Tespit …………………………………………………………………………. (75) Zuhuratlarımız …………………………………………………………… (80) Müşahedelerimiz ………………………………………………………… (83) Sorumuz vardı hocam ………………………………………………… (87) 53 – kalem ………………………………………………………………. (107) Sağlığımız hakkında ………………………………………………… (111) 1 Ocak 2013 Şiiri ……………………………………………………… (123) Her Şey Kendi Özünün Merkezinde ………………………………….. (124) Kasımpaşa ………………………………………………………………. (127) Aralık ayı zuhuratlarımız …………………………………………. (131) Hayırlı Akşamlar ……………………………………………………… (140) Görüşmemizle alakalı ………………………………………………(148)

4

İstanbul-Ad…-İstanbul ……………………………………………… (155) Ocak 2016 ………………………………………………………………….(156) Hayırlı Akşamlar ……………………………………………………… (160) Ad… …………………………………………………………………………… (162) Şubat 2016………………………………………………………………… (168) Tefekkür ……………………………………………………………………(169) Müşahedemiz …………………………………………………………… (172) 6 sorumuz ………………………………………………………………… (175) Arkadaşımız Er… …………………………………………………………(182) Kelime-i Tevhid Kitabı ……………………………………………… (184) Zuhuratlarımız ………………………………………………………… (188) Nisan 2016 …………………………………………………………….. (192) Hayırlı akşamlar ……………………………………………………… (194) Duayla ilgili sorum …………………………………………………… (197) Ağustos 2016 …………………………………………………………… (200) Kader ………………………………………………………………………… (201) Eski bir zuhuratımız ………………………………………………… (209) Eylül 2016………………………………………………………………… (213) 53 ……………………………………………………………………………… (219) Ekim Zuhuratları ……………………………………………………… (220) Kasım 2016 ……………………………………………………………… (227) Zuhuratlarımız …………………………………………………………. (228) Ocak 2017………………………………………………………………… (229) Nisan 2017………………………………………………………………… (230) (Konu yok) ……………………………………………………………. (234) Hayırlı günler ……………………………………………………………. (236) Zuhuratlar ………………………………………………………………… (240) Zuhuratlarımız Ağustos 2017…………………………………… (242) Eylül 2017…………………………………………………………………. (243) Ekim 2017…………………………………………………………………. (244) Zuhuratlarımız ……………………………………………………………(245) Kudüs, Kâbe ve Kıble ……………………………………………… (247) MİRAÇ ………………………………………………………………………. (252) Aralık 2017 ……………………………………………………………. (256) Zahiri ve Batıni Seyir ……………………………………………… (257) Fa… Do… ………………………………………………………………… (262) Ocak 2018 ………………………………………………………………… (264)

5

Ders ayeti tefekkürü ………………………………………………… (267) Sohbet ve plakalar hakkında …………………………………… (269) İhlas ve 40 ders ……………………………………………………… (272) Ameliyat müşahedesi ……………………………………………… (273) Bir ayet ve bir şiir …………………………………………………… (277) Köle ve İncir …………………………………………………………… (282) Mart 2018 zuhuratları …………………………………………… (284) Site ………………………………………………………………………….. (289) Nisan 2018 ……………………………………………………………… (290) Mayıs 2018 zuhuratları …………………………………………… (292) Mertebelere bir bakış ……………………………………………… (295) Haziran 2018 zuhuratları ………………………………………… (298) Temmuz 2018 ………………………………………………… (300) Durum ve müşahede hakkında ……………………………. (302) Ağustos 2018 …………………………………………………………… (304) Eylül 2018 ……………………………………………………………… (310) Mesnevi'deki Nasuh hikayesi üzerine ……………………… (313) Ekim 2018 ………………………………………………………………. (316) Zuhuratlarım …………………………………………………………… (318) Hayırlı günler ………………………………………………………… (320) Fa… Do… ………………………………………………………………… (322) Aralık 2018 zuhuratlarım …………………………………… (325) Ocak 2019 zuhuratları ……………………………………………… (326) Şubat 2019 ……………………………………………………………… (328) Mart 2019 …………………………………………………………… (329) Nisan 2019 zuhuratlarım ………………………………………… (331) Hayırlı Ramazanlar …………………………………………………… (334) Çiçek ………………………………………………………………………… (336) Yardım destek hakkında ………………………………………… (339) İş hakkında yeni durum …………………………………………. (352) Mayıs 2019 zuhuratları …………………………………………… (354) Çiçek ile helâlleştik …………………………………………………. (360) Haziran 2019 …………………………………………………………… (361) Temmuz 2019 ………………………………………………………… (366) Ağustos 2019 zuhuratlarım ……………………………………… (372) Re ……………………………………………………………………………… (383)

6

Bir konu hakkında …………………………………………………… (384) Fa… Do… ve ♫ derneği hakkında gelen bilgi mesajı (385) Terzi Baba kitapları sıra listesi……………………………………………… (395)

7

TERZİ BABAMIN ÖNSÖZÜ

BİSMİLLÂHİR RAHMÂNİR RAHÎM

Muhterem okuyucularımız. Cenâb-ı Hakk cümlenize-cümlemize gerçek hayatın, gönül âleminin, yaşantı ve muhabbetini tattırsın. Zira bu hayatta, bundan başka geriye kalacak hiçbir şey yoktur.

Bizler aslında bir düşünceden ibaretiz. Başımız elimiz ayağımız sadece birer aletimizdir. Kendimizi bu beden zannedersek, o beden elimizden gittikten sonra çok sıkıntı çekeriz. Eğer o bedenin sadece bir binek-araçtan ibaret olduğunu, elimizden gitmeden fark edebilirsek, bu dünyamızı güzel değerlendirmiş olanlardan olur, beden perest, olanlar sınıfından olmamışlardan oluruz.

Bu hale ulaşmanın yolu da tabî ki ehli tarafından eğitilmekle mümkündür. Bu sahanın gerçek ehlini bulmak ise oldukça zordur, ancak imkânsız değildir. İyi bir arayış ve Hakk’tan niyaz ile bulunma ihtimali vardır.

İşin hikmetli yönü ise, O’nu bulduktan sonra, beli deyip, boyun büküp, eğitimine devam ederek, değerini bilip bıkmadan yorulmadan yolunda sabır ve nefis mücadelesi ile devam etmek, tasdik ile Sıddîk, Adalet ile Faruk, muhabbet ile Zinnureyn, İrfaniyyet ile Kerremallhu veche, ve bütün bunların toplamı tevhid-i ile Nur-u Muhammediyye ye bürünüp gerçek bir müslüman Peygamberin ümmeti ve Allah-ın Abd-kulu olmaktır.

İşte bahsi edilen, hallerden geçen kimselerin arasından azda olsa, bütün bu kazanımlarını, zaman içinde hayal ve vehmine kaptırarak, sureta Hakk’tan görünen, aslında ise kendi nefsine dönüp, Hakk’tan uzaklaşıp, hayal âleminde yaşamak, kendilerine daha zevkli gelen bazı kimseler, kendilerini “fenâfillâh” mertebesinde zannederek, kendini bütün görevlerinden soyutlan-mış zannederek, “Efendim biz Hakk’la Hakk olduk kime ibadet edeceğiz, artık bizim bir yöneticiye de

8

ihtiyacımız kalmadı” diyerek, hadlerini de aşmış olarak, hayatlarını bu anlayış üzere sürdürmeye başlayıp, aslında din dışına çıkmış, zavallı hükmüne düşmüş insan haline gelmiş olmaktadırlar, bu gibi durumlardan Allah-a sığınırız.

İşte bu kitapta böyle bir yaşantının halidir. Yaşayan kimselerin açığa çıkarılmaması için sadece isminin baş hafleri verilmiştir.

Kendisi ile oldukça uzun bir müddet ilgilenildi ise de elindeki imkânların kıymetini bilemediğinden, nefsine uyarak, yolumuzdaki eğitiminden uzaklaşarak, kendine göre daha uygun ve kolay gelecek ve birazda eğlenecek saha arayıp bulmuş ve yolumuzdan ayrılmıştır.

Kendi bilir hür iradesine diyecek bir sözümüz yoktur arkasından ağıtta yakılacak değildir. Yolumuzda gidene dur edebi ile gelene git denmez. Canı sağ yolu açık olsun.

Bu hadisede Emeği geçen ve oldukça da üzülen Mu.. Ca… oğlumuza da Cenâb-ı Hakk gayret kuvvet ve sabırlar versin düzenlediği kitabı için eline gönlüne sağlık olsun, kendisine her hususta başarılar dilerim.

Böylece bir ibretlik değmez dosya/kitabı daha oluşmuş ve (169-10-) sırası ile hem Mu… oğlumuzun hem de bizim kitaplarımızın arasına girmiş oldu.

İz-Terzi Baba Necdet Ardıç.

9

ÖN SÖZ

Yine karşınıza ibretlik bir hikâye ile istemeden de olsa gelmek zorunda kaldık. Vardır bir hikmeti diyelim…

Tabii burada yine kişiler ile işimiz yoktur. Bu hikâyeye konu olan kişiye de taa! Başından beri hakkımızı helal etmişizdir. Canı sağ olsun.

Bu hikâyeyi ilginç kılan bu olayın başından İz-Efendi Babamın, Nasrettin hocanın testi hikâyesine benzerliğidir.

--------------------

Meşhurdur:

Nasrettin Hoca, suya gönderdiği çocuğun eline testiyi vermiş ve;

“–Testiyi kırmadan getir.” diyerek bir de tokat patlatmış.

Yanındakiler hocaya söylenmişler:

“–Hocam, çocukcağız testiyi kırmadı ki, tokat atıyorsun! Bu yaptığın doğru bir iş değil!”

Hoca istifini bozmadan cevap vermiş:

10

“–Doğru söylüyorsunuz; ancak testiyi kırdıktan sonra tokat atmanın ne faydası olur?”

Burada tokat, tasvip edilecek bir şey değil tabiî ki. Fakat anlatılmak istenen mesele, son derecede önemlidir Çünkü hayatın akışı içinde insanın en çok yaşadığı handikab bu…

Çoklarının ancak testi kırıldıktan sonra aklı başına gelir. O da fayda vermez. Hele ki ömür testisi kırıldıktan sonra yapacak hiçbir şey yoktur.

O hâlde yapılması gereken her şey, testi kırılmadan önce yapılmalıdır.

Yani hayatımızın etrafında döndüğü ve şekillendiği her şeyi; aileyi, çevreyi, eğitim-öğretimi, dostlukları, çalışmaları ve tatilleri, testi gerçeğine göre düzenleyebilsek, belki de ömrümüzün seyri daha bir başka olur. Şikâyet edilecek meseleler gitgide azalır. İçinden çıkılmaz hâle gelen düğümler, kolaylıkla çözülmeye başlar. İki yakası bir araya gelmeyen işler, kaynaşıverir.

Mevlânâ ne güzel söylemiş:

“Basra’nın yıkılmasından, harap olmasından evvel, pişman olmak gerek. O pişmanlık, yani önceden tedbir, belki de Basra’yı harap olmaktan kurtarır.

Benim için, ben ölmeden evvel feryat et, başına toprak saç; ölümden sonra ise boşuna ağlama, sabret!

Ben felâkete düşmeden, helâk olmadan önce, bana ağla! Felâket tufanından sonra ağlamayı bırak!

Unutma ki; şeytan, yolunu vurmadan önce Yasin okuman gerek.

11

Ey kervanbaşı! Hırsızlar kervanın yolunu kesmeden önce sen bineğini gayrete getir de yol alsın.”

Yoksa boş neticeler içinde insan boğuluverir. Ömrüne verilen imkân testilerini kırdıktan ve yapacak bir şeyi kalmadıktan sonra döktüğü gözyaşları da bir şey ifade etmez.1

---------------------

2011 yılında ilgilendiğimiz Re… Mi… hanımın oğlu Fa… Do… da bizim ile yazışıyordu. Murat abi ben de ders almak istiyordum. Diye söyleyince 15 gün kadar rûyalarını bize göndermesini istemiştik… O tarihlerde İz-Efendi Babam, ders vereceğim kişi olursa istişare etmemi sıkı sıkı tembihlemişti. Fa… Do… nun kayda aldığı rûyalar ile birlikte talebini İz-Efendi Babama ilettik. Ve ibret dolu bir cevap bize gönderdi. Bu cevap ile birlikte oluşan hadiseler neticesinde bu mesele o zamanlar Ç.H.U rumuzlu Şe… Kı… bey kardeşimizin (39) Terzi Baba (2) “Usta”dan çırağına tavsiyeler adında bir bölüm oluşturduğu için önsöz ve Fa… Do… ile olan yazışmaların kısa bir bölümünden sonra bu kısmı ve daha sonra o tarihlerde Fa… Do… nun sormuş olduğu bir soruya yazmış olduğumuz bir cevabı alacağız. Sonrada yaşanmış olan seyri kısaltımış olarak bu ibretlik hikâyeyi neticelendirmiş olacağız. İnşeallah…

Fa… Do... annesi Re... Mi... ve İz-Efendi Babamlar ile Umreye gittikten sonra tekrar ders almak istediğini belirtince, Terzi Baba sana ders vermemişti. Bu konuda ondan izin almalısın diye yönlendirince, İz-Efendi Babam Re… Mi… hanımın bize muhabbeti malumdur. Diye dersini ver bakalım, nasıl bir seyir izleyecek dedi.

1 https://www.yuzaki.com/2007/06/testi-kirilmadan-once/ kısa bir bölüm….

12

Bizde ilgilenmeye başladık, hatta son bir yıl üç hafta da bir sohbet vermek üzere evlerine muntazaman eşim ile birlikte sohbetlerine gittik…

Fa… Do… bu zaman zarfı içinde başka bir yolun zikirlerine de katılmaya başlamıştı. Kendisine bizler gittiğimiz yere misafir hükmüyle gideriz. Yerlerimize dönünce asli halimize döneriz, düsturu da hatırlatılmıştı.

Zâhiri ve bâtini hâlindeki ve zuhuratlarında olan sıkıntılar sonucu bir müddet buraya gitmeye ara ver bakalım, istersen diye tavsiyede bulunmuştuk. En son mailinde ♫ derneğine2 gitmemekle feyzininin kesildiğini bildiren bir yazı yazmış ve yoldan ayrılmak istediğini söyleyerek helallik istemiş.

Yinede biraz uyarı maiyetinde bir şeyler yazdık. Ama anlamamadı, anlamayacağını müşahadelerimizden de anlamıştık… Zaten en başından uyarısı yapılmıştı. Bununla ilim, müşahade ve yaşantısı ile İlm’el Yâkın, Ayn’el Yakîn, Hakk’el Yakîn olarak “Usta”mın ne kadar haklı olduğu anlaşılmış oldu…

İz-Efendi Babamızın baştan yaptığı testi uyarısına da aldırmamış oldu.

Burası Hakk kapısı gelene git, gidene gel denmez.

Yolu açık olsun…

Belki bundan sonra yazılanlar okuyucunun canını sıkabilir. Ama irfâniyet yolunun “Usta”sı tarafından tasavvufi eğitim yolunda nasıl doğru bir tesbitin taa! başından yapıldığını görülmesi, tasavvuf yolunda eğitim veren-verecek olan kişilerin doğru seçim yapabilmeleri ve

2 Bu kişinin gittiği yer ♫ nota işareti derneği olarak rumuzlanmıştır.

13

tsavvuf yolunda ilerlemek isteyen derviş yada sâliklerin atacakları adımlarda, ayaklarının kaymaması ve başına gelen sıkıntıların hafiflemesi için tavsiyelere mutlaka uyulmasının gerekli olduğunun anlaşılacağını umuyorum…

--------------------

From: [email protected] To: [email protected] Subject: RE: Fa… Do… Ders Talebi3 Date: Fri, 3 Jun 2011 02:10:37 +0300

Hayırlı geceler Muratçığım. Bu mail ile birlikte gönderdiğin dosyayı açamadım, ancak aşağıya da ilâve ettiğin yazıların bir kısmını okudum, bu iş bir hayli karışık bence fazla ilgilenme Hakk'a havale et zannederim seni çok oyalar ve karşı taraftakiler sana yüklenmeye çalışırlar senin de işin zorlaşa bilir, sende sonra sıkıntıya girebilirsin. Ne halse içe dönük çalışma yapmak isteyenlerin büyük bir kısmı bu tuzağa düşüyorlar Cenâb-ı Hakk herkese kolaylıklar versin.

Aşağıda yaptığın tavsiyeler zaten yeterli olur, vereceğin yeni tavsiye gene bir tesbih "istiğfar" bir tesbih "salâvat-ı şerife" 500 adette "Kelime-i tevhid" olsun diğer zikirleri bıraksın fazla tefekküre dalmasın itikâf ve halvet gibi şeylere de hiç teşebbüs etmesin, oldukça hassas bir bünyesi olduğu anlaşılıyor. İslâmın zahiri üzere hayatını sürdürsün ve ne iş yapıyorsa onun üzerinde yoğunlaşmaya başlasın içe değil dışa dönük yaşamaya çalışsın, bu ona şimdilik yeter. Evvelâ dünya düzenini kursun meşguliyetini bu yönde oluştursun normal bir dünya yaşantısına ulaştıktan sonra vakit bulursa sağlıklı

3 Fa… Do… nun 1. Sefer ders talebi ve yazışmaları özet olarak buraya alınmıştır.

14

olarak bu sahayada ihtiyatla girmeye çalışır. Şu anda yapılacak iş onu bu durumlardan uzaklaştırmaktır. Yoksa gelecekte hayatı daha da zorlaşabilir. Cenâb-ı Hakk kolaylıklar versin. Fazla umut verme yavaş yavaş uzaklaşmaya bakarsan her halde senin için daha iyi olur aksi halde bu hadise yardımcı olayım derken seni gereksiz yere çok meşgul edip üzebilir, Allah muhafaza etsin. Bakalım zaman ne gösterir. Tekrar hayırlı geceler herkese selâmlar nüket annennin de selâmları vardır.

Hoşça kal Efendi Baban.

-----------

From: [email protected] To: [email protected] Subject: Fa… Do… Ders Talebi Date: Wed, 1 Jun 2011 11:39:44 +0300

Hayırlı Günler İz-Efendi Babacığım,

İçerden takip et dediğiniz Re… Mi… hanımın (İçerisi kalmadı açık bir mail neticesinde Se… kızınız farkına vardı) ricası üzerine yaklaşık 20 gündür 23 yaşında ki oğlu Fa… Do… ile forumdan görüşmeye başladık.

Adı… Me… Na… koluna bağlı Merhum Şeyh Mu… Nu…nin oğluna bağlı gözüken Dr. Yı… ile 5-6 yıl internetten görüşmüş. Şeyh ve bu kişi ile hiç görüşmemiş. Buradan ders alarak 500 Ya Alim, 500 Ya Allah ve daha sonrada Hafi 5000 kalbi Allah zikrine kadar çıkarak devam etmiş. Daha önce Hristiyanlık ile bağlantısı olmuş. Zuhuratlarda bu fikirlerden bir hayli var. Cinni ve Şeytani varlıkları geçmesi için bazı âyetler söylenmiş doktor tarafından, bunlarda bu varlıkların bu kişide sûretlenmesine neden olmuş.

15

Geçtiğimiz senede bize itikafa gireceğini söylemişti. Burada bu cinni varlıkların etkisi başlamış. Kendisini bu kişiye artık ulaşamıyormuş. Bu zikri bırakmasını ve Yardımcı esmâları ve hararetle alakalı “Ya Nâru Künü Berdan ve Selâma” duâsını tavsiye ettik. Kendisinin bir ders talebi oldu. Terzi Babamla görüşmemiz gerekir diye kendisine bildirdik. Hafta sonuda müsait olduğumuz için Fa… Do.. ve Annesi ile görüştük. Efendi, biraz heyacanlı bir genç üniversitede okumakta...

Daha önceki zuhuratlarında 2 ay önce bir domuz öldürmüş. 3 dersimiz ile alakalı bir zuhurat-ı olmuş. 6. dersten 7. derse geçiş ile ilgili bir zuhuratı da var. Zuhuratlarına bakıldığında genelde Nefs-i Emmare çevresinde ve fikirleri etrafında dolaşıldığı görülmekte son zuhuratları daha iyiye doğru gittiği anlaşılıyor.

Kendisiyle görüşmemiz, zuhuratlarını belki tamamını 39 sayfa burası almaz diye word dosyası olarak ve aşağıya yazarak gönderiyoruz.

İz-Efendi Babacığım, Bu konu hakkında ne buyurursunuz. Hürmet ve Muhabbetle ellerinizden öperiz. -----------

Selâmun aleyküm Murad Derûni Bey,

Biz Re.. Mi…'ın oğluyuz.

Biraz sıkıntılıyız çünkü her ne kadar "biz" desek de hâlâ ben'deyiz..

Geçen akşam yatakta 33 Ayetel Kürsi okurken kafamızın sol tarafından bir varlık tutup kendine çekip sol

16

kulağımıza "Defol git" diyip sağ tarafa doğru itti ve kafamıza büyük bir ağrı girdi, cesaret toplayıp felak'lara devam edince huzurla uyuduk.. Bugünlerde 2 senedir görmediğimiz kişilerle görüştük; babamız, kuzenimiz, eski bir arkadaşımız.. vd.. Ailevi problemlere ilk defa değindik, çok insanla görüştük ve muhabbet ettiğimiz bir ağabeyimiz artık pek cevap vermez oldu bize (mo….gen.tr) sitesindeki Dr. Yı… ağabey.. Bizden "gece yürüyenleri" idrak etmemizi bekledi fakat sıkıntıya düştük idrak edememekten.. Cinlerden midir bilinmez bir sıkıntı düştü içimize sanki umutsuzluk gibi..

5.000 Allah zikrini sürekli aksatıyoruz.. İlk başta 500 Ya Alim sonra 500 Ya Allah ile başlamış sonra 5000 ile devam etmiştik..

Geçen itikaf müddetince de zikrlerimizi çok arttırmıştık..

Ani iniş ve çıkışlardan yorulduk.. Bir neşe bir üzüntü, bunalım.. Bir ibadet hali öbür yandan sıkıntı hali..

Dr. Yı… ağabey'in artık cevap atmaması üzerine size yazmak istedik..4

Sevgiler

---------------

Nerden ders aldınız tam bilemiyoruz..

4 Fa… Do… burada görüldüğü gibi daha önce irtibatta bulunduğu kişi tarafından ilgisi kesilerek uzaklaştırılmış.

17

Hangi usüle göre ders yapıyorsunuz. Lateiflere mi cehri mi? Bu ders aldığınız kimseler tarikat veya irfan ehli mi?

Lafza-i Celal kuvvetli zikirdir. İnsanı yakıp kavurabilir.

Na…di olsalar Harfi nidası yani Ya olmadan vermeleri lazımdı ki Ya ile verilmiş. Bunun öncesinde Kelime-i Tevhid verildimi (Lâ İlâhe İllâ Allah) bu nefsi emmarenin zikridir. “Ya Allah”ın işareti görüldümü “Ya Hu” zikrine geçilmesi gerekir..

Derslerin birden artırılması bırakılması, tekrar yüklenilmesi sıkıntılara yol açar. Dersler ne şekilde değişiyor du rüyaya göre mi? Hâle göre mi?

Şimdi Allahu Teâlâ kuluna kaldıracağı yükten fazlasını yüklemez.

Allah (c.c.)nün adına, Resülûlah (s.av.)ın varisliği altında, insânlardan istidatları olmayan şeyleri beklemek yanlış olur. Ve kişileri sıkıntıya sokar.

İslâm 23 yılda tamamlanmıştır. Her şey hop güm diye inmemiş azar azar inmiş ve kişilerin algı ve idrâkleri yavaş yavaş yükseltilmiştir.

Şimdi sizde kendinizde henüz yürüme özelliği varken (şeriat) uçma (hakîkat ve marifet) istenirse haksızlık etmiş olunur.

Gece yürüyenler (Tarîkât mertebesi olan İsrailoğullarını kapsar) Şeriatin hakîkatini idrâk etmeden bu sahaya giriş insanı sıkıntıya sokabilir.

18

Duyulan sesler tek yönlü geliyorsa bir varlıktan gelmektedir. İnsân en şerefli ve yüce varlıktır. Bu tür oluşumlardan kokmamak lazım.

Şimdi ders alındığı zaman devamlılık ister. Bu hâli ve gücü kendinizde bulamıyorsanız. Devam etmemek daha doğru olacaktır. Ama dediğimiz gibi sorun sizde mi ders alınan yerde mi?

Annenize de söylemiştik tarîkât tatil kabul etmez. Mazur sebebten mesala uykudan namaz kılınmazsa kaza edilebilir. Tarikat dersinin kazası yoktur.

Acizane tavsiyemiz bir müddet ne zikir yapıyorsanız bırakınız. Belirsiz sayıda Estağfirullah ve Salatu Selâma devam ediniz.

La Havle ve kuvvete illa billah ile Ya Selâm, Ya Basıt, Ya Hafız, Ya Muin, Ya Dafiu Esmâsına devam edebilirsiniz. Bunları sayı miktarları yok gün içinde müsait oldukça azar azar yapabilirsiniz.

Buradan hâllerinizi ve zuhuratlarınızı yazmaya devam ediniz.

-----------------

selamun aleyküm,

ismi er… olan bir arkadaşımız geçen gün rüyasını anlattı..

çok mühim olduğunu düşündüğümüzden size anlatmayı uygun gördük..

rüyasında kız arkadaşını otobüs ile yolcu ediyor sonra "gelecek" deniyor

19

ve başka bir otobüs ile Hz. Peygamber aleyhisselam'ın tabutu çıkarılıyor otobüsten er…'da ayak tarafından tutuyor tabutu ve çıkarıyorlar Peygamber a.s.'nin saçı sakalı kesili, ayakları açıkta..

----------------

Selamun aleyküm,

Size ardı ardına mesaj yolluyoruz çünkü çıkmaz sokakta gibiyiz..

Geçen günkü rüyamızda tüfek ile on kişiden fazla insanı boğazından vurup öldürüyoruz ve bıçak ile iki kişinin boğazını kesiyoruz..

fakat kestiğimiz kişiler ölmüyor ve bizi kovalıyor biz kaçarken ayakkabılarımız çıkıyor ve sonra bizi yakalıyorlar..

Rüyamızda babamızla dart oynuyoruz babamız atılan okları almaya giderken yerden gösterişli pantolonu gözümüze ilişiyor ve o esnada rahmetli babaannemiz solumuzdan hemen gelip iki eli ile omuzlarımızı tutup bugünlerde okuduğumuz kalem suresindeki ayetlerin benzerini söylüyor:

"Uyma ona! Sakın uyma! Uyma!" babaannemiz tıpkı annemiz gibi beyaz tesettür takmış ve suratı nurlu fakat heyecanlı ve endişeli hafif kızarık..

bu cum'a inşallah babaannemizin mezarını ziyaret etmeyi düşünüyoruz..

acaba bu rüya kendisinin ruhundan bir mesaj mıdır?

20

selametle

---------------

Kasımpaşa Uşşaki'de kapıda duran beyaz sakallı bir dede vardı,

Kendisine Dr. Yı… ağabeyin selamını götürdüğüm vakit tanımıştı;

Yı… ağabey bize anlattıklarına göre Şeyh Mu… Nu…'nin dervişi idi, Zo… köyünden ve iki kere anlattığına göre Şeyh efendi kendisinin yerine geçmesi için teklifte bulunmuş fakat reddetmişti..

Na…di usulde zikr yapıyoruz.. Eller ve ayaklar ve baş solda gözler kapalı dil damakta gizli zikr. İlk evvel Alim çektiğimiz dönem aşırı ilm edinme ve anlatma hali yaşadık, Daha sonra çok zikr talebinde bulunduk ve 5.000 Allah'ta karar kılındı.. Bu dönemler kaybettiğimiz bir kalp ısımız vardı ve kendimizden geçiriyordu bizi, İtikafta da aşırı kendimizce aşırı arttırdık zikrleri, sessiz zikre ve mesnevi okumalarına dayanamayıp ağlayarak sesli nefesli zikrler ile kendimizden geçer itikaftakileri rahatsız ederdik ister istemez ve kadir gecesinden evvel camide herkes uyurken cüce bir kız boynumuza saldırdı yardım istedik fakat sabah bunu anlatırken bir dede bizim inleme sesimizi işitmiş fakat yerinden kalkmamış.. Sizin söylediğiniz bir zikr düzeni olmadı.. Direk Ya Alim Ya Allah ve sonra aşırı ilm artışı olunca da 5.000 Allah.. Derslerde başka bir değişme olmadı.. Bir dönem rüyalarımın anlatılması istendi ve hallerimize bakıldı ve bir rüya sonucu 5.000 Allah'ta karar kılındı.. Bazı rüyalarımızda bir boyut değişimi oldu, farklı karanlık bir yerden açık alana çıkma rüyaları oldu, buna dikkat kesilmemiz bunu idrak etmemiz

21

istendi fakat burada kaldık.. Mes'ela bir gün şevk gelip 5.000 Allah'ı çekebiliyoruz ve daha fazlasını da fakat sonraki gün namazları bile zor yetiştiriyoruz.. Yani bu son dönemler böyle oldu.. Düzen kaçtı.. En son duyduğumuz sesler bizi korkuttu fakat daha sonra cesaretimizi toplayıp dualara devam ettik, cesaretimizi topladık çünkü bu varlıkların rahatsız etmesinden sıkıldık artık, karşı koymak adına cesaret topladık.. Ders alınan yerin artık tek dediği "artık şu rüya işine dikkatini ver".. Sıkıntılardan geçtik fakat bu son sıkıntılar bizi allak bullak etti, hele hele çok insanlarla görüşüp kendi şahsiyetimiz ve imanımızdan taviz vermeden konuşmaya çalışmak bizi hayli bir yordu.. İtikaf sonrası toparlanmamız da zor olmuştu çünkü çok ibadet ediyorduk ve dengeli bir şekilde bu tempoyu azaltamadık..

"Düşünmek" konusuna ister istemez takılıyoruz fakat idrak düşünmeden oluyor.. Allah kendisinden razı olsun çok şey kattı bize fakat dediğiniz gibi pek kendimizde bir takat bulamıyoruz, bu aralar en iyisi estafirullah çekmek geliyor, ağırlımızı alıyor.. dediğiniz gibi 5.000 zikrini bırakıyoruz.. Karşı taraf çok yoğun evet.. Fakat biz tahammülsüz davranıp sitemlerde bulunduk her ne kadar kendisi bize asla kırılamayacağını söylese de.. Allah razı olsun.. Verdiğiniz zikrleri çekeceğiz inşallah.. Yani niye böyle olduk bilemiyoruz, Kalbimizin ön tarafında ve arka tarafında zikrlerde edindiğimiz bir sızı vardı bizi kendimizden geçiren, Bu sızı ile mesnevi okurken çok yol aldığımıza inanıyoruz, mesnevi'nin 6. cildindeyiz ve 1 buçuk senedir okuyoruz, kademe kademe kitapla ilerliyoruz.. ilerledikçe, idrak ettikçe okuyoruz, sıkıntılı dönemlerde duruyoruz..

Selam ve dua ile..

22

Fa… Do…

--------------------

Selamun aleyküm,

Yı… ağabey Ah… Hu… ile bir dönem ce…da aynı şeyhe gitmiş ve bize hanif çizgiyi öğretmiş birisi, Bizim hocamız Tu… Üç… iken, gazete haberlerinde "nu…cu papaz" diye geçer, Kendisi ile internette tanıştık ve 5, 6 senedir görüşüyoruz internetten,Bizi bu noktaya kadar getirdi.. Mardin manastırına5 çekilen birisi iken, Cami itikafına çekilen birisi olduk.. Tu… Üç… kendi kilisesinin yanındaki sinagogun hahamından "kabala" dersleri alıyordu, Ve tabi bizde öğreniyorduk.. Tabii kabala'dan tasavvuf'a ve İslâmiyet'e geçişimiz Allah'ın izni ile kaçınılmaz oldu..6

En son artık, Yı… ağabey "rüya işine dikkatini ver" demişti, bir yere gitme, sabır et, bekle, davet ya bizden gelir ya da onlardan (♫) demişti..7

Kendisinin şeyhi vefat edince şeyh sıkıntısına girdi, şeyhliği kaldıramayacağını söylediği için şeyh olmamıştı.. Bir iki kere buluşmak için sözleştik Şeyh Hi…'ı ziyaret için

5 Son yılllarda Mardin’e gidişimiz ve bu manastırlara da uğrayışımızın bir sebebide bu olsa gerek diye düşünüyoruz. 6 Fa… Do…nun sondaki sayfalarda İz-Efendi Babama baştan gitmemi istemedi daha sonra istediğini yapabilirsin diye serzenişte bulundu. Kendisini bu kişilerden koruyamıyacağı için böyle bir tavsiye yapılmıştır. 7-8 ay sonra melekerinden gelişim olduğu için zaten istediğin yere gidebilirsn denilmiştir. 7 Demek ki, Fa… Do… bu daveti bekliyormuş ve bu arada bizi sömürdüğünü zannetmiş. Ve davet gelince de nasıl bu işin içinden sıyrılırım derdine düşmüş.

23

fakat nasip olmadı.. Kendisi kapı eşiğindeki enteresan bir geçiş sürecindeyiz demişti ikimizi kast ederek..

Bizde bir dönem annemizle ♫ derneğine gittik Ni… Ut… Mo hocaefendinin yerine.. Yı… ağabeyin dediği gibi oldu..

Sizden bir davet geldi şimdi ve Uşşaki usulünde rüya konsuna dikkat çekiyorsunuz.. Bize düşen Yı… ağabeyi de çok kırmadan artık bir an önce bu sıkıntılardan kurtulup sizi dinlemek..

Bu aralar annemizin de "yüzleşme" derslerine katılıp ferahlamaya çalışıyoruz psikolojikman da.. Allah razı olsun.. Hayırlısı olsun inşallah..

------------------

Aleykümselam,

TerziBabanın yolu tarikat eğitimiyle birlikte irfan eğitimidir.

Bu yol sadece şehlikten ibaret değil İrfan ve Arifibillah olan insanlar var. Şeyhinden bir işaret, izin icazet almadıysa kişi zaten ne yapabilir. İnsanları oyalar yanlış yola çeker.

Fa… Do…cığım, senin bahsetmiş olduğun yatakdaki ve itikafta ki gördüğün şeyler kendi vehim ve hayalinden kaynaklanmakta ders alınan eğitimine devam edilen yerden mi kaynaklanmakta.. Bu tür görüntü ve sesler bu esmâ zikirlerini almadan bu kişilerle tanışmadan var mıydı?

Na….di usülünüde bilmekteyiz. Bu yolda bir iznimiz olmadığı için bu usülde bir şey tarif etmemiz

24

mümkün değil. Yanlız yaptığınız zikir tarzı nakşibendiye tam uymamakta gittiğiniz kişilere has gözükmektedir. Sadece kalbe mi çekiyordunuz. Letaiflere, de dersiniz varmıydı. (Kalb, Ruh, Sır, Ahfa, Hafi)

Sadece Uşakiyye değil tüm Halveti tarikler rüya-zuhurata önem verirler. Ders geçme usülleri bu şekildedir. Başka yol, tarikat ehlinin nerde olduğu aşşağı yukarı bu yöntemle anlaşılabilir.

Na…ye, hâle ve kalpteki değişiklere bakar.

Duâları ve esmâları sesli yapınız.

Bir de boğazımız şu bir haftadır sıkışıyor. Sanki bir düğümlenme var. Dün annemizin bir dersine katıldık ve uzunca "Hu" çektik, o zaman boğazımız rahatladı. Boğazımızdaki bu enerji sıkışması boğaz rüyasından beri var. Domuz rüyası en eskisi. Kuş rüyası 2 senedir görüşmediğimiz insanlarla görüştüğümüz dönem. Daha sonra. Ve insanlarla ilgili rüya daha yeni.

Hu esmâsını daha önceden de çekiyorsanız İnsanları öldürdüğünüz zuhurata sebep olmuş olabilir. Onların tekrar kalkmaları buranın tam kuvvetlenmediğini düşündürüyor.

Bu zuhurat Hu esmâsıyla ve o mertebeyle alakalı...

Boğazımızdaki bu enerji sıkışması boğaz rüyasından beri var. Nefsi Mülhimenin, batıl fikirlerine tekrar yakanıldığı için ruha sıkıntı veriyor.. Bu mertebe ilhamatların geldiği mertebedir.. Meleki de olabillir, Şeytani de, gelen fikirlerin Şeriat süzgecinden geçirilmesi

25

lazım. Şeriate ters gözüken haller kabul edilmez. Mesela batından, bir iyilik yapılması fikri doğdu. Bu doğru bir ilhamattır. Gereğini yerine getirilir. Bugün nafile oruç tut gibi bir fikirde böyledir. Zikrini yapma, namazını kılma, işe gitme vs.. fikirler şeriate uymayan fikirlerdir. Bunlar geliyorsa şeytanidir. Bunlara itibar edilmez.

Sıkışma için Ya SELÂM ve Ya BASIT, bu hÂl olursa bunları deneyiniz. Rahatlama olursa buna devam ediniz.

Domuzun öldürülmesi Nefsi Emmarenin öldürülmesi. Yani hükmünü ortadan kalkması. Şu an ki durumu nedir?

Kuş rüyası daha üst mertebelerden olabilir. son rüya ise 2-3 mertebe aşağı gelindiğini gösteriyor olabilir.

1- Zuhuratları takip etmek lazım.

2- Şu gördüğünüz şeylerin seyri, İnşallah kesilir.

Bu varlıklar peyda olursa, YA SELÂM, YA HAFIZ, YA DAFİU; YA MUİN'i tekrar etmeye çalışın.

3- Bir müddet sadece yardımcı Esmalara devam. O da takib edilerek ve fazla miktarda olmadan.

4- Göğüs ve kabinizde yanma olursa bir tesbih YA NARU KÜNU BERDAN VE SELÂMA...ya devam edin fayda olursa arttırırsınız.

Arkadaşınıza da söyleyin, TerziBabanın HZ. PEYGAMBER EFENDİMİZİ RÛ’YA-DA GÖRMEK adlı eseri rüyası konusunda fikir verebilir.

26

[url]http://www.islamvetasavvuf.org/kutuphane/node/14647[/url]

Bize söylenen rüya aleminin ilk aşamasında bu görünmeyen varlıklar var ve mühim olan bu kısmı geçmek.

Fa… Do…cığım, halveti yolunun büyükleri bâtın âleminde görülen zuhuratları sistemleştirip her bir ders geçme için işaretlerini belirtmişlerdir.

Bildiğimiz yol olan Uşşaki 12 ders üzere 7 nefis ve Beş Hazret mertebesi üzeredir. İlk yedisi tüm halvetiyye tariklerde aynıdır.

İlk ders Kelime-i Tevhid ile başlar. Buranın işareti rüyada görülünce bir üst derse geçilir. Bu yolda olanlar hep bu şekilde geçmekteler.

Burası Nefsi Emmare dairesidir. Burayı geçmeden hiçbir yere yol yoktur. Nefs-i emmare vahşi hayvan tabiatıdır. Aynı zamanda bizim varlığımızda ki şeytandır.

Bizim de beden arzımızın sadece dış yüzü gözükmekte bilgiyle ve ilimle iç yüzünü de biliyoruz.

Sadece Vücudumuz, toprak, su, ateş, hava, unsurlarından meydana gelmiş. Senin çekmiş olduğun Lafza-i Celâl esmâsı kontrolsüz bir şekilde yaptığından ateş unsurunun artmasına sebep olup dengeni bozmuş. Gördüğün varlıklarda, Aziz, Cabbar, Mütekebbir esmâsına ve Celâle bağlılar. Bunun için zikri kes, dengeleyici Selâm-ı çek dedik. Bundan başka Nûr, Ruh ve Aklımız var.

27

Kişinin görünmeyen varlıkları geçse ne olur geçmese ne olur diyeceğiz ama? Sana kendilerini tanıtmışlar. Ve bu durum seni sıkıntıya sokmuş. Kusura bakma işin Hakikat-ı bu…

Tasavvufi eğitimden amacımız kişinin hayalden kurtulup, kendini tanıyıp Rabb-ine ve Âlemlerin Rabb-ine ulaşmasını sağlamak..

Yaşadığımız bu âlem hayal âlemi, Resülûllah sav insânlar uykudadır ölünce uyanırlar buyurmakta. Biz bunu idrâken ve fikren daha ölmeden önce gerçekleştirerek Hakîkate uyanmayı gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Boş vakitlerinde şu eseri oku bu yol hakkında fikir verir inşallah..

[url]http://www.islamvetasavvuf.org/kutuphane/content/irfan-mektebi[/url]

--------------

ONUN İSİMLERİ.

(Usta dan çırağına bazı tavsiyeler)

Terzi Babamın hususi isim verdiği şahsiyetlerden biriside Mu… Ca….. adlı kardeşimizdir. Bu kardeşimize ise kendi isteğinin uygun bulunması neticesinde Terzi Çırağı (yada kalfası) şeklinde bir isim verilmiştir.

Çırak, bir zanaat öğrenmek için ustasının yanında çalışarak eğitim gören kişilere denmektedir. Hangi meslek yada zanaat olursa olsun, çırağın yetişebilmesi için usta sını iyi tespit etmesi, onu kendine örnek alması, onun himayesinde mesleğin bütün inceliklerini ve ayrıntılarını öğrenebilmesi, zorunluluktur.

28

Usta, ise mesleki sırlarını öğreteceği azimli gayretli vefalı, çırak arar ve onu kendi tezgâhında yetiştirerek kemâle erdirmeye çalışandır.

Usta, çırağını yetiştirirken zaman zaman tavsiye nasihat ve ikaz gibi uyarılarda bulunandır.

Sadece terzilik mesleğinin değil, aynı zamanda tasavvuf Hakk yolununda usta sı olan Terzi Babam’ın hayat anlayışı, bilge kişiliği, eğitici öğretici, uyarıcı yönleri, ona yakınlaşmak istiyen onun çırağı olmak istiyen sâlikler için büyük önem arzetmektedir.

Terzi Babamın İstanbul Göztepe8 muhitinde kendisine rehber vasfını verdiği Mu… Ca…9 adlı kardeşimiz, kendilerine duyduğu muhabbet ile bağlılığını ve de acziyyetini, Terzi Çırağı (bazen de kalfası) şeklinde isimlendirmişler, Bu ifade de Terzi Babam tarafından onaylanarak kendilerine bu isim taltif edilmiştir.10

Aynı zaman döneminde, Usta terzi babam’ın çırağı kalfası durumundaki Mu….. bey e mail yolu ile bir bilgilendirme notu göndermişlerdir. Misaller ve teşbih yollu anlatımı ve izahatlarıyle, Mu… bey e çırak, kalfa olmanın nasıl bir şey olduğunu, irfan eğitiminin hangi süreçlerden oluştuğunu nelere dikkat edilmesi gerektiğini, 8 ÜSKÜDAR 9 02-12-2018 tarihinde İz-Efendi Babam tarafından yapılan Tac-ı Şerif töreni ile bu İz- Efendi Babam tarafından taclandırılmıştır. 10 Tac-ı Şerif töreninden sonra İz-Efendi Babam (131) Terzi Baba ve 53. Âyetler çalışmamı incelerken, bilgisayarın açık kaldığını ve öğle namazını kılarken Fatiha-i Şerifi okurken bâtından Derûni (Gönülden, İçten, derinlemesine nüfuz eden) ismini duyduğunu bunun da fakire ait olduğunu bildirerek (Seb’ül Mesani) den gelen, Terzi Oğlu Murat Derûni mahlası/bâtın ismi ile fakiri taltif etmiştir.

29

üstü kapalı bir hal lisanı ile, terzilik mesleğinin misalleriyle anlatmışlardır.

Maili okuyunca gördüm ki bu bir usta çırak konuşması, ustanın çırağını daha verimli hale getirmesi için kendi mesleğinin inceliklerini ve sırlarını ona söylediğini tespit edince biz de Usta dan çırağına tavsiyeler nitelemesi ile bu bölümü kayda almaya çalıştık. Çünkü bilinmesi lâzım olan şu ki! Her çırak ustasına mecbur ve muhtaçtır.

Öncelikli olarak bu maili burada sizlerlede paylaşmak istedim.

Hayırlı günler Mu…. oğlum Cenâb-ı Hakk işlerinde kolaylıklar versin İnşeallah. Mevlâm rahmet eylesin Nusret Babam "oğlum biz at tımarcısı değiliz" derdi. Nefs-i emmâresi kuvvetli ve vehmi hayali ma’nâda derinleşmiş başka güçlerin hükmü altına girmiş olan kimselere vakit harcamak, vakti çok bol olan kimselere göredir bizim vaktimiz ancak bize yetiyor, bizler bütün âlemin terbiyecisi olacak halimiz yok, Cenâb-ı Hakk onların karşılarına da uygun birilerini çıkarır İnşeallah.

"En güzel elbise en güzel kumaştan dikilir" değersiz bir kumaşı en üstat terzi dikse genede hiç bir işe yaramaz bir giyişte kırışır bozulur ve emekler boşa gider. Kumaş güzel olursa, usta ustalığını gerçek olarak o kumaş ile diktiği elbisede meydana getirir, giyende hoşlanır, rahat eder, görende zevk eder. Elbise dikilmek için seçilen kumaş bir bütün parça iken evvelâ birçok parçaya bölünür, sonra bu parçalar tekrar iğne ile yavaş, yavaş yerli yerince iğne ve iplik darbeleri ile tekrar bütünleştirilmeye çalışılır.

30

Bu dikilen yerler ateş gibi yanan ütünün altına girer, adeta yanacak hale gelinceye kadar, bir daha kabarmaması için ütünün altında ezilirde ezilir, zayıf kumaş bu işlemlere dayanamaz, ya erir ya yanar. Güzel kaliteli hakiki bir kumaş ancak bu işlemlere dayanabilir ve neticede o kumaş, bu sefer işlenmiş halde, gene bir bütün hale dönüşür, ancak parçalardan meydana gelen bu bütün kişiyle de bütünleşmiş, onun bir parçası veya âdeta, aynısı olmuş olur, ve o elbiseyi giydiği zaman asaletli bir kimse olur.

Bu durum da giyen de, diken de, gören de, memnundur, ortaya ahenkli bir görüntü çıkmıştır. İşte bir kimsenin kumaşının dikiş tutması için gerçek hakiki bir kumaş olması lâzımdır. Bu işlemlere ancak kaliteli bir kumaş dayanabilir, diğerlerinden elbise yapılsa bile sağlıklı netice alınamaz. İşte o yüzden zâhir hayatta da mümkün olduğu kadar hep kaliteli kumaşlardan elbiseler yapmışızdır, ayrıca bâtıni hayatta da kaliteli kumaşlar aramaktayız ki, evvelâ kesilip biçilmeye, daha sonra iğnelerle dikilip ütülenmeye ve bütün bunlara dayanmayı, kabul edebilsinler.

Tekrar hayırlı günler Mu….. herkese selâmlar. Hoşça kal Efendi Baban.

Terzi Babam …….Mu……ğım diyerek başladığı yazısının ilk bölümünde, Nusret babamızın sözlerinede atıfta bulunarak, biz at tımarcısı bakıcısı değiliz, nefsi emmârelerle bir ömür boyu geçirecek vaktimiz yoktur, derken, seyri sülûk yolunda seçilecek olan sâliklerde bulunması gereken özelliklerden de bahsediyor. Hak ehli olabilecek bir sâliki kaliteli kumaşa benzeterek, en iyi en kaliteli elbiseler usta bir terzinin eline gelen en iyi

31

kumaşlardan üretildiği gibi, Hak ehli olabilecek mi’rac yolcusu bir sâlik te diğerlerinin arasından ferasetli, akıl seviyesi yüksek olan, gönül ehli olabilecek kişiler arasından seçilmelidir. Zira diğerlerine bizim ayıracak ve harcayacak vaktimiz yoktur, derken de onlarda kendi mizaç ve meşreplerine uygun olan kimselerle, yollarına devam etsinler tavsiyesinde bulunmaktadırlar.

Değersiz bir kumaş en iyi ustanın elinde işlem görse dahi kaliteli bir elbise olamadığı gibi, anlayışı gayreti feraseti muhabbeti olmayan bir sâlik te kâmil bir usta dan eğitim alsa dahi, gerçek amaç elde edilemeyeceği için onun emekleride zayi olmuş olacaktır.

Hz. Mevlânânın, söyleyenin söylemesi, dinleyenin dinlemesine bağlıdır, beyanında olduğu gibi, Bir kâmilin marifeti ustalığı kemâlâtı da kendisine tâbi olan çırak hükmünde olan salikleri vasıtasıyle ortaya çıkabilmek-tedir. (ilim ma’lûma tabidir)

Terzi Babamın bizlere zaman zaman söylediği gibi bir şehy efendiyi tanımak isterseniz, onun dervişlerine bakın ifadesi de bize bu hali hatırlatmaktadır.

Elbise dikmek için seçilen kumaş, sâlik yada derviş, önce parçalara ayrılır. Yani daha önce var ettiği varlık binâsı yıkılır. Bu yıkılışla birlikte hayali vehmi anlayışları kesilerek, nefs terbiyesi ile olgunlaştırılarak, Mürşid-i Kâmilin elleri arasında yeniden dikilerek inşa edilerek bir kimlik almaya başlar. Daha sonra bir daha eski bozulan haline geri dönmemesi için de Pir sıfatıyla sâlikin nefsi emmâresine panzehir olarak ölümcül darbeler indirir. Ütü nün buharındaki sıcaklığı aşk ve muhabbet kokusunu onun yokluk elbisesine sindirir. İşte bunlara dayanabilen bir sâlik ise, Hakkın elinde olarak Hak elbisesini giymeye başlar. Usta sıfâtındaki terzi, sâlikin üzerinde gördüğü

32

kendi eserini zevk ile seyrederken, Hakk elbisesini giyme gayreti gösteren sâlik ise, üzerindeki, varlığındaki elbisenin hakikatini, değerini zevk etmeye başlar.

Bu durum da ise, giyende giydirende razı olmuştur. Unutulmaması gereken bir husus ise şudur, zâhir hayatta olduğu gibi, bâtın hayatta da kişilerin üzerindeki elbiseler onlara bir değer ve kıymet kazandırmaktadır.

Terzi Babamın terzilik mesleğindeki çalışma yaşamını yakinen biliyorum ki, o daima hep kaliteli kumaşlardan kaliteli elbiseler dikip giydirmiştir. Aynı şekilde ma’nâ âleminin, mertebe-i idrisiyyetin de mazharı olması sebebiyle, kendi gönül evlâtlarınıda bu cihetle Hak olarak giydirmektedir.

Ma’lûm olan mail in, son bölümündede terzi babam bu Hak elbisesini giyinmeye namzet olan ehli irfan aradığını belirtmektedir.

Efendi Babam bu hususta bazen bizlere lâtife yollu şöyle derdi! Benden elbise isteyen kimselere bazen dar elbise yapardım, bazılarına da bazen bol elbise yapardım bunun ne demek olduğunu anlamayanlar, elbiselerini bir iki sefer giyer çıka-rırlar bir daha giymezlerdi. Dar elbise yaptıklarımın nefisleri çok bol şişman olduklarından onların toplanması gerektiğinden, elbise kalıbını dar yap-tığını söylerdi, o dar elbiseye, nefis terbiyesine devam eder ise yavaş yavaş o elbise kendisine kısa bir süre sonra tam üstüne göre olurdu derdi.

Bol yapılanlar ise çok zayıf olan, varlığını güçlendirmesi ve ilimle içini doldurması için, biraz bol yapıldığını söylerdi, işte bu elbiseleri böylece giyip kullananlar, kısa bir süre sonra gerçekten olmaları gereken şekle gelirlerdi. Bu elbiseleri, zor

33

gelip giymeyenler ise kendi hallerinde istedikleri, kendilerine uygun zannettikleri nefis-kesret elbise-lerini giyerler onların nefsi rahatlılıkların da, gaflet içerisinde yaşayıp giderlerdi.

Bu hususta Hz. Mevlânânın da bir sözü vardır. “Ne insân’lar gördüm sırtında elbisesi yok. Ne elbiseler gördüm içinde insân-ı yok.” İşte Efendi Babam’ın istediği “hem elbise güzel olsun hemde içinde ki İnsân-ı güzel olsun” Bu hâle zâhir ve Bâtın kemâlâtı derler.

Yukarıda sizlerle paylaştığımız yazıları aslında gerçek tasavvuf ve tarikatın ne olduğunu, özelliklede Terzi Baba yolunun ne gibi aşamaları olduğunu, hangi süreçlerden nasıl geçildiğini, irfan eğitim metodunun nasıl olması gerektiğini şaheser bir anlatım uslubu ile haber vermektedir. Her ne kadar bu mail Mu… kardeşimize hitaben yazılmış olsa dahi, onun yolunda seyr eden her birerlerimizi yakından ilgilendirmektedir. Bu yönüylede gönüllerimizin terzisi ve ustasıdır. Ona çırak olabilmek onun eğitim ve tedrisatından geçebilmek ise Allah (c.c) lühün bir ihsânı’dır.

NOT… Bu satırları yazmaya başladığım saatlerde telefonum çaldı. Karşımdaki kişi camimize görevlendirilen, haftanın iki günü hanım cemaate kur’ân dersi vermeye gelen hoca hanım idi. Kendisi bana serzenişte bulunuyor, kendilerine ve ders verdiği cemaate karşı daha ilgili ve yardımcı olmamı, vaktimi “görevim olmadığı halde” onlarla geçirmemi sitemkar bir uslupla benden talep ediyordu. İlâhiyat fakültesini bitirip bu alanda çalışmalar yapan birisinin hayata kur’ân alfabesi ve fıkıh bilgisi kadar bakabilmesini gözlemledikten sonra, tekrar yazımın başına geldiğimde ise, Terzi

34

Babamın yazısının başında beyan ettiği, oğlum, biz at tımarcısı değiliz hayal ve vehim denizinde derinleşmiş olan nefsi emmâre sahipleriyle geçirecek vaktimiz yoktur, beyanları gönül âleminden verilen cevap niteliğin-deydi.

Tabiki bu bir eleştiri değil tespittir. Dini basit bir yaşam olarak dünyalarına sığdıranlarla, bu yolda yürüme gayretinde olanların, birlikte harcıyacakları zaman israf olacaktır.

-------------------

NOT= Efendi Babamın daha evvelce giyim hakkında evlâtlarından birine yazmış olduğu, mevzu ile ilgili yazıyı da, faydalı olur düşüncesi ile ilâve etmeyi uygun buldum

-------------------

Giyime doğru, bir meylinin başlaması sadece nefsani değildir. İçini İlmi ilâhiyye ile süsleyen, tezyin etmeye çalışan kimselerin, içinde bulunan o ilâh-î güzelliği, zâhiren de güzel bir elbise içinde muhafaza etmesi tabî ki, nefs-i bir istek değil, Rabb'ın o sûrette güzel bir elbise içinde, görünme isteğinden başka bir şey değildir. Kıyafetlerimizi nefs-i benliğimizi ortaya çıkarıp bu sûretle insânlar arasında bir üstünlük kurmağa çalışarak giyme-miz haramdır.

Aksi halde içimizdeki güzeli, güzel elbiselerle halkın arasında dolaştırıp ibret ve numune olmak üzere giydirmekte, kullanılan şer-î her türlü kıyafetleri giymek helâldır, ve bu yönüyle o beden ve kullanıcı sahibi, Hakk'ın indinde (merzı) dır. İçimiz İlâh-î varlığın, varlığı ile güzeldir, sûretimiz Hakkın iki eliyle, Ahsen-i takvim üzere halkedildiğinden güzeldir. O halde bize düşen Cenâb-ı

35

hakk'a ait olan bu iki güzel yönümüzü içimizi ve dışımızı, bizde bizim imkânlarımız içerisinde en güzel şekilde giydirmemiz, üçüncü bir güzellik olmak üzere bireysel güzelliğimiz de, kemâle ermiş olacaktır, bu ise ameli sâlihtir, ameli sâlih ise bilindiği gibi (ma’nâsı Hakk'tan, fiili-tatbikatı halktan olan fiildir) o halde güzel giyinme tavsiyesi Hakk'a aittir, kul bunu tatbik ettiğinde nefsine değil hakk'a uymuş olur.

Hakk'ın emrinin tatbik edildiği yerde, o tatbikatından mes'ul değildir, belki mes'uliyyet bu hükme uymamamaktır. (Allah nimetlerini kulunun üstünde görmeyi sever) Hadisi de bu hususu teyid etmektedir. Önünde bir misâl olmak üzere, görüp bildiğin gibi kendi farkında olamadığı halde Nü…. annen bu hükmün altında olduğundan etrafa örnek ve içinde bulunan iki güzeli üçüncü bir güzellik ile giydirerek Hakk'ı kendi varlığında, zâhiren de olsa güzelleştirmeye çalışmaktadır.

İşte içinde bulunduğun o geçici kabz hâlin olmasaydı, bu açılım ve bast hâlin olmayacaktı ve bu gerçek yaşam tecrübende olmayacaktı ki, buna diğer ifadeyle (Celâlinde Cemâli gizlidir.) Denmektedir. Ve rahmetin kendisidir.

Bu hususta söz çoktur. Hadi bakalım artık yağmurların yağsın gönlünün toprağınıda feyizlendirsin ve İlâh-î güneşin ile bereketli ilim meyveleri zuhur etsin. Hoşça kal kızım. Terzi Hayyat Baban.11

-------------------

Aslında (84) İnşikak sûresi üzerinde çalışırken araya böyle bir tecelli girdiği sağından ve nefsinden kitapları verilenler âyetlerini incelemeye çalışıyorken 11 (39) Terzi Baba (2) Sayfa 97…104

36

Zilhicce ayının son günlerinde bu hadisenin olması da ilginçtir.12

İz-Efendi Babam’ın yanına ilk geldiğim zaman zaten senin derslerin tamamdı, dedi. Kendisine çırak olmam ki, 20 senedir bu yollarda dirsek çürütüyordum. Zâhirde zaten vasfım “Ustabaşı”ydı. Ama Safi Hilmi Babam (r.a)’in, Fahrettin Himmeti Babam (r.a)’in yanına gitmesini eleştirenlere siz bu işin aslını bilmezsiniz dediği gibi, bu iş irfâniyet eğitimidir. Tasavvufta zanaatkarlık her türlü yolu hâlini, suyunu, bilmek gerekirse o yoldan bile eğitim verebilmek demektir.

Bir sonraki yazıyı kayda almadan bu gün kalkmadan ma’nâ da gördüğüm zuhuratı buraya alayım…

İz-Efendi Babamın olduğunu düşündüğüm yeni bir kitap görüyorum, bu kitap yeşil kaplı içini açıyorum ve incelemeye başlıyorum. Güzel tertipli beyaz üzerine siyah ile yazılmış Türkçe ve Arapça harfler ve daha sonra siyah üzerine beyaz yazılmış Türkçe ve Arapça haflerden müteşekkil sayfalar… Kalkıyorum ve buzdolabı üstünde olan işyerinin vermiş olduğu çukulata kutusunun içinden bir tane alıyoruz ve kızım Es… ise benim peşimden kalkıyor ve oda bu çukulatadan alıyor.

-----------------

Zuhuratta görüldüğü gibi Yeşil seyri süluk yolunda Nefsi Mülhime “Ya Hu” dersinin rengidir. Satıhların beyaz ve siyah olarak değişmesi (beyaz) Akl-ı küll tarafından

12 Eşim Se… hanım, ma’nâda gördüğü zuhuratta Terzi Baba ile sohbet ortamında bulunduğunu, İz-Efendi Babam elimi sıkı tuttu, her iki elinin üstünde Arapça yazılar vardı. Diye bize anlattı. Bu durumun bu çalışmalar ile alaklı olabileceğini ve yoldan kitapları sağından ve solundan verilenler olabilir diye kısa bir yorum yaptım…

37

sağdan verilen kitaptır. Siyah ise “zahrihi” arka nefis tarafından verilen kitaptır vehim ile gelen bilgilerin üzerine beyaz hayali bilgiler yazılmıştır. İşyerinden verilen Kurb’an bayramı çukulatası ise çalışma ve gayret sonucu oluşan sıfât (buzdolabı) tecellinin celâlden rahmete dönmesidir. Es… ise aynı şekilde bu çukulatadan alması nefsi küll üretkenliği ile alışmadan oluşan celâl tecellisinin rahmete ve selâma dönmesidir.

------------------

BAKARA SÛRESİ

Murat…. Derûni….. 28 May 2011 20:09:45

İz-Efendi Babacığım Hayırlı Akşamlar.

Foruma bırakılan Bakara sûresi 131. Âyet-i Kerime’sini sizden yansıdığı bizimde idrakimiz ve anlayışımız kadarıyla satırlara dökerek gönderiyoruz.

Fakîr Elmahî:13 “İz kâle lehû Rabbuhû eslim, kâle eslemtü lirabbil alemiyn.” (Bakara Sûresi 131)

131 - Rabbi ona, "Tesim ol!" emrini verince, o "Ben âlemlerin Rabbine teslim oldum." dedi. (Elmalı lı Hamdi Yazır Meali)

13- Hz. Muhammedin Şifre rakkamıdır. Aynı zamanda Hakikat-i Muhammediyyedir.

13 Bu rumuz kitaba konu olan Fa… Do… isimli kişiye aittir. “Fakir” hakikatte Efendimiz (s.a.v.) "Fakr benim fahrimdir (iftihar vesilemdir)." Buyurduğu üzere nefsinden fakir-fakr olma halidir. Ve bir makamdır, bu kişi çoğu mailinin altında bu ifadeyi kullanmıştır. Kişinin üzerinde olmadığı bir hâle sahib çıkması ne büyük bir gaflettir.

38

31- Tersten 13 tür. 13 ayna olmaktadır. 13 ebced hesabıyla Arapça Elif, Lâm dır.

Yani Ahadiyyet ve Ulûhiyyet mertebeleridir.

Ahadiyyet; Zât mertebesidir. İlm-î hakikatlerin zuhura çıkmadan Zâtın düşüncesinde İlm-i olarak bulunmasıdır.

Ulûhiyyet; Bu hakikatlerin, faaliyet sahasına her bir zuhur mahallinde zuhurunun hakikatlerini talep ederek ve bu talepler tam ve kemâlli olarak zuhura çıkmasıdır.

31 İse Lâm Eliftir. LÂ yok demektir.

Ulûhiyyet ve Ahadiyyet mertebeleridir.

13 Ahadiyyetinin yani zâtının içinde, Ulûhiyyet hakikatlerini yani Vâhidiyyet sahasında zuhura çıkma hakikatlerini gizler.

31 ise önce Ulûhiyyet mertebesinde yani faaliyet sahasında ki zuhur mahallerinde zâtını gizlemesidir. Bir bakıma da Ef’âlinde Esmâsını, Esmâsında Sıfatını, Sıfatında Zâtını, Zâtında da Mutlak zat olan A’mâiyyet’ini gizler.

131 ise Selâm Esmâsı’nın sayısal değeridir. İnsân-ı Kâmil ve İnsanın Esmâsı’dır.

Nefsâni sıfatları yok olup. Hakkani sıfâtlara dönüşen bu mertebelere Câmi olan Allah Esmâsı’nın Selâm Esmâsı olan İnsân-ı Kâmil’in, Esmâlara Câmi olan Allah Esmâsının Aynası olduğunu vermektedir.

İz Kâle = Bir vakit ki; bu İbrâhimiyyet mertebesini işaret etmektedir. İnsân-ı Kâmil İbrâhimiyyet mertebesindeyken Rububiyyet mertebesi Teslim ol emrini verince bunu bir başka mertebe olan Ahadiyyet mertebesi

39

anlatmaktadır. Rabb’ul Âlemin olan Ulûhiyyet mertebesi ve Câmi Esmâ olan Allah (c.c.) teslim olunmuştur. Rabb’ul Âlemin ile, bireysel Rab olan Rabbi-ı Hastan Vâhid ve Kahhar olan Alemlerin Rabbine teslim olunmuştur.

ESLEM =

Elif, Sin, Lâm, Mim harflerinden oluşmaktadır..

1+60+30+40= 131

Ebced hesabıyla da 131 dir.

Elif= Ahadiyyet zuhurunun İbrâhimiyyet mertebesine bir bakıma Ef’âl’imize,

Sin = İbrâhîmiyyet, Tevhid-i Ef’âl mertebesinde ki İnsan,

Lâm= Ulûhiyyet mertebesininin, Tevhid-i Ef’âl ve

İbrâhîmiyyet mertebesinden zuhururu.

Mim = İbrâhîmiyyet mertebesindeki Hakikati Muhammedi.

ESLEMTü =

Elif, Sin, Lâm, Mim, Te.

1+60+30+40+400= 531

Burada fazlalık olarak Te harfi vardır.

Te = Yukarda açılımları verilen eslem de ki harflerin aynı zamanda hakikatleri olan, bir önceki gölge zuhur mahalli idi. Eslem ve Te ile Tevhid mertebeleri ve Harfin alt tarafının bir kayık şeklinde olması ki, Hakikati Muhammedi kayığıdır. Üstünde ki iki nokta zâhir ve bâtın noktalarıdır. Hakk ve Halk ve Ulûhiyyet ve Zuhur

40

mahallerinin bir edilmesidir. Toplamıda Zat ve Hakikatul Ahadiyet’ul Ahmediyyedir.

531 = Bize 53 – 31 tersten 13 ve 5, 3 ve1 ve 8 ve Toplamda 9 rakamını vermektedir.

53 = Şifre sayımız “Terzi Baba” ve Ahad olan Ahmed-i vermektedir.

13 = Hakikat-i Muhammediye.

31 = Hakikati-i Muhammedinin Zuhur Mahalli

1 = Tüm mertebeleri içine alan Ahadiyyet mertebesi ve Elif,

3 = İlm’el-Ayn’el-Hakk’al Yakin Mertebelerini

5 = Hazerat-ı Hamse yani Beş Hazret Mertebesini

8 = İbrahimiyyet, Tevhid-i Ef’âl

9 = Rububiyyet, Tevhid-i Esmâ

Âlemlerin Rabbine Teslim olmak isteyen İbrâhîmiyyet Mertebesinde ki bir velinin 1 olan Câmi Esmâsı Allah’ın 53 ile zuhur mahalli olan İnsân-ı Kâmile teslim olması ile ancak Rabbul Âlemîn olan Allaha teslim olabilir. Ve kendisine “teslim ol” diyen Rububiyet mertebesine kapı açılabilir anlamı çıkmaktadır.

Âyette geçen birinci Selâm İbrâhîmiyyet mertebesinin selâmı ve İkinci selâm ise “Te” harfinin sayısal değeri ile de aynı zamanda üstte ki dört mertebeninde Selâmını vermektedir. Toplam beş hazret mertebesinin Selâm’ıdır diyebiliriz.

Âyetin sayısal değeri olan 131 ile 7 nefis 5 hazret mertebesi ile 12 ci mertebe olan İnsân-ı Kâmil

41

mertebesinin Bâtın noktasında ki 13 mertebe olan Hakikat’ul Ahadiyyet’ul Ahmediyyenin tüm mertebelere olan Bâtın-i Selâmıdır. 13+1 ile de 14 yapar ki İbrâhîm Sûresi’nin Kûr’ân-ı Kerîm’de ki Sıra sayısıdır. 13 cüz içinde bulunmaktadır. 14 ile ilgili bir ayrıntıyı yazının sonunda bulacağız.

Bu Âyet’in şeriat mertebesinde ki mânâsı Âyet’in yazılmış şeklidir mertebesine göre doğrudur.

Bu Âyet tarikat mertebesine göre biraz daha duygusal bir yaklaşımla teslimiyetin mertebesi artar ve daha bir muhabbetli bir hal alır. Bir bakıma Şeyhe olan teslimiyyet şeklinde zuhur eder. Bu Âyet Hakikat mertebesinde ise Âlemlerin Rabbine teslim olmaktır.

İbrâhimiyyet Mertebesinde ki bir velinin 1 olan Câmi Esmâsı Allah’ın 53 ile ve 5 Hazret mertebesini tamam etmiş zuhur mahalli olan İnsân-ı Kâmile teslim olması ile mümkündür diyebiliriz.

Bu Âyet marifet mertebesinde ise bu hakikatin talipli gönüllere aktarılması olarak düşünülebilir.

Buradan da şunu düşünebiliriz. Nefis mertebelerini ikmâl edip eğitimi tamamlandı diye düşünen birçok mektep, Ya Nefs-i Safiye dairesi veya Tevhid-i Ef’âl dairesi içerisinde kalmaktadır. Herkes kendi yolunu daha iyi bilir.

Şifre sayımız olan (53) Necdet ismi Necat’tan gelen bir isimdir.

Necat; ise kurtuluşa erdirme, halâs olma ve selâmete erdirmedir.

131, de ki, Selâm Âyette geçen Eslem ile yani, Rabbul Âlemîne Teslim olunacak Hakiki Mahalli 531 sayısını bulmuş idik. Bu da kısaca (53-1) bir olan (53)

42

tür. Ve aynı zamanda Terzi Baba’mın bilindiği gibi sayı değeridir.

Necât ismi;

Nun, Cim, Elif ve Te harflerinde oluşur.

50+3+1+40 = 454 Aynı zamanda sayısal toplamda 13 tür. Nun ve Cim de (53) tür. 531-454 = 77 = 14 sayısı yani İbrâhîm Sûresi’nin Kûr’ân-ı Kerîm'deki sıra sayısını vermektedir. Ayrıca (14) bütün mertebelerde câri olan Nûr-u Muhammedî’dir.

Açıkça gözükmektedir ki; bu mertebeyi ve diğer mertebeleri aşmak için Necât’ın elini tutup Âlemlerin Rabbine Teslim oldum demek lâzımdır.

El-Fakir Murat Derûni

(28-05-2011)

-------------------

Bundan sonra Fa… Do…14 adlı kişinin İz-Efendi Babam ile Umre’ye gitmesi dönüşte tekrar ders istemesi ve ondan sonra izlediği seyirleri anlatan mailler vardır. Bu dosya 1000 sayfaya yaklaştığı için Bayram, Kandil, Cum’a vs… tebrikleri, rüyaların bir çoğu ve bazı mailler ister istemez silinmiştir. Okuyucular sıkılmadan okuyabilirse bu kişiye yeri geldiğinde bir eğitimci, yeri geldiğinde bir dost ve arkadaş, yeri geldiğinde bir ağabey, yeri geldiğinde bir babacan sevecenliği, yeri geldiğinde bir anne şefkatiyle yaklaşıldığını göreceklerdir.

14 Burada bu kişinin isminin Fa… Do… olarak rumuzlanması görülen müşahade ile nota işaretleri ile olmuştur. Yolumuzda “Fa” Nefsi mutmainne dersine geldikten sonra tekrar Nefsi emmare “Do” dairesine dönmeyi seçmiştir.

43

Bundan sonra yolumuza 2015 Umresi ve 2019 yılı Eylül ayına kadar yazışmalar ile devam edelim. İnşeallah…

-------------------

Umre Fa… Do… 19.02.2015 Kime: Murat DERÛNİ

Amin hocam, sağ olun. Efendi Baba'ya kendimizi hatırlatarak yeni maili gönderiyoruz.

Hayırlı cumalar dilerim

Murat DERÛNİ 19.02.2015 Kime: fa...do…@hotmail.com

Aleykümselam Fa… Do… kardeşim,

Hamd olsun iyi olmaya çalışıyoruz. Cenâb-ı Hakk Umrenizi makbul eylesin. İnşeAllah…

Umre’de görmüş olduğun rûyaları Umre notlarının içine koyman gerekirdi. Onları notlarının içine koy ve tekrar Terzi Baba'ya gönder.

Daha önce bu Umre notlarını gönderdiğini hatırlat. Rûyalarını ilave ettiğini söylersin.

Selâmlar, Hoşça Kal...

Fa… Do… 19.02.2015 Kime: [email protected]

Selamun aleyküm Murat hocam,

44

Selamınızı aldık, Allah razı olsun. Nasılsınız inşallah? Annemiz Re… Mi… hanıma Umre tefekkür notlarımızı gönderebileceğimizi söylemişsiniz. Efendi Babamıza notlarımızı mail ile gönderdik. Zuhurat rüyalarımızı size gönderebilir miyiz?

Selam ve dua ile Fa… Do…

Ders Murat DERÛNİ 04.03.2015 Kime: fa...do…@hotmail.com

Aleykümselâm Fa… Do…,

Bildiğin gibi daha önce İz-Efendi Babam ders talebini kabul etmemişti... Bize böyle bir durum bildirmişken sana kendi kararım ile ders vermem uygun düşmez...

İz-Efendi Baba ile Umre de samimiyet kurmuşsun... Mail ile kendisine "Annem Re... Mi… gibi Murat ağabeyin gözetimin de uygun görürseniz ders almak istiyorum. Hürmet ile ellerinizden öperim İz-Efendi Baba" ... Diye yazabilirsin... Mailin neticesi uygun olursa bize bildirirsin.



Selâmun aleyküm Murat hocam, Ders alabilir miyiz? Hayırlı akşamlar, Geçmiş olsun

45

Dersimiz Fa… Do… 07.03.2015 Kime: [email protected]

Hayırlı Akşamlar Murat hocam,

Sağolun hocam, inşeallah. Sağlıcakla kalınız,

Murat DERÛNİ 07.03.2015 Kime: fa...do…@hotmail.com

Hayırlı Akşamlar Fa… Do……

Seninde geçmiş Cum’an mübarek olsun...

Hakkın da hayırlısı olsun... İz-Efendi Baba'mın dediği uygun zamanlarında derslere iştirak edersin...

Gördüğün rûyaları ayda bir toplayıp yazıp gönderirsin.

Selâmlar. Hoşça Kal...


Hayırlı cumalar Murat hocam,

Efendi Baba'nın iznini aldık. Mailleri aşağıya ekledik.

Selam ve dua ile

From: fa...do…@hotmail.com Subject: Fwd: Hayırlı Akşamlar

46

Date: Fri, 6 Mar 2015 14:40:40 +0200 To: [email protected]

Hayırlı cumalar Efendi Babamız, affedersiniz aşağıda yollamış olduğumuz mesajımızı tamamlayamadan gönderdik.

Nüket Annemizin ellerinden ve sizin ellerinizden öperiz Efendi Babamız

Oğlunuz Fa… Do… …

Kimden: Fa… Do… <fa...do…@hotmail.com> Tarih: 6 Mart 2015 14:34:59 GMT+2 Kime: Necdet Ardıç <[email protected]> Konu: Ynt: Hayırlı Akşamlar

Hayırlı cumalar Efendi Baba, annemize ve Murat abimize hocamıza haber verip izninizle başlıyoruz inşeallah. İzniniz ve kıymetli dualarınız için Allah razı olsun Efendi Baba.

6 Mar 2015 tarihinde 14:11 saatinde, Necdet Ardıç <[email protected] şunları yazdı:

Hayırlı akşamlar Fa… Do… oğlum, Olur İnşeallah, Cenâb-ı Hakk kolaylıklar ve başarılar nasib etsin İnşeallah. Uygun bir zamanda Murat abine bildirirsiniz, bana haber verdiğinizi, haberim olduğunu bilmiş olur. Annen sana (Nefsi Emmâre 1 ) dersini tarif etsin bu cuma hayırlısı ile başlarsın İnşeallah. Eğer uygun olursan bir gusül abdesti alarak dersini yapmaya başlarsan iyi olur böylece geçmişler de geride kalmış olur. Uygun olduğun zamanlarında da Murat abinin derslerine de katılırsın.

47

Dünya ahret işlerin kolay gelsin Selâmlar hoşça kal. Efendi Baban.

4 Mart 2015 22:18 tarihinde Fa… Do… <fa...do…@hotmail.com> yazdı:

Hayırlı akşamlar Efendi Baba,

Annem Re… Mi… gibi Murat ağabeyin gözetimin de uygun görürseniz ders almak istiyorum.

Hürmet ile ellerinizden öperim Efendi Baba Fa… Do…

RE: Yaşadıklarımız Murat DERÛNİ 18.03.2015 Çar 14:27 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

Hayırlı Günler Fa… Do… …,

Sana daha önce zuhuratlarını ayda bir toplayıp göndermen gerektiğini bildirmiştik...

Selâmlar, Hoşça Kal..

Fa… Do… 16 Mar 2015 13:13:40 Kime: [email protected]

Selamun aleyküm Murat hocam,

Umreden itibaren bir aylık müşahedelerimizi toparlayıp size göndermek istiyoruz. Zuhuratlarımız gibi ayda bir mi gönderelim yoksa daha sık aralıklarla gönderebilirmiyiz?

48

15 Mar 2015 tarihinde 21:19 saatinde, Fa… Do… <fa...do…@hotmail.com> şunları yazdı:

Hayırlı Akşamlar Murat hocam,

İnşallah kolayca İstanbul'a dönebilmişsinizdir. Köprüye yaklaşırken trafik vardı bizde. Bazı yaşadıklarımı yazıp sizi halimden haberdar etmek istedim.

Tekirdağ'a gelmeden önce dün akşam yatağımıza 12'de yattık. Senelerdir tevbe istiğfarda gerçekten pişman olamamaktan ve gözümüzden yaş gelmemesinden muzdarip idik. Ama dün akşam elhamdulillah 12'de yattık ve iki saat durmadan ağladık. Adeta göğsümüz uyuştu. Tam bitti derken başka şeyleri hatırladık, daha da ağladık ve bu böyle iki saat sürdü. Sandık ki Tekirdağ'a uyumadan gideceğiz. Ama neyse ki sakinleştik ve uyuyabildik.

Ağlarken tevbe namazı da kıldık. Hayatımızın en garip namazıydı çünkü samimi olarak, acziyet içinde ve izlendiğimizin farkında olarak ve ağlayarak namaz ayetlerini okuduk. Her secdeden sakinleştikten sonra kalkabildik. Bir ara sanki eski ben farklı biri imiş gibi hissettik.

Selamlar hocam, İyi Akşamlar

Re: Müşahedelerimiz Fa… Do…4.04.2015 Cmt 16:10 Kime: [email protected]

Hayırlı günler Murat hocam,

Amin hocam, inşeAllah, Allah razı olsun güzel dualarınız için.

49

Ulûhiyet köyünde Mu… en… Ay… teyzemiz ev aldı, Ayan-i Sabite tepesinden çok orada oturuyorlar. En… iş dışında evlerinin bahçesiyle ilgileniyor. Biz de annemizle bazen oraya gidiyoruz.

Allah işinizde gücünüzde de kolaylıklar versin inşeAllah,

Sağlıcakla, sevgiler

4 Nis 2015 tarihinde 10:52 saatinde, Murat DERÛNİ <[email protected]> şunları yazdı:

Hayırlı Günler Fa… Do…cığım,

Müşahadelerinde gayet güzel, Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Müezzinlik ve İmametin de güzel olmuş. Cenâb-ı Hakk hakîkatine erdirsin. İnşeAllah...

Ulûhiyet köyünde kim var... Kime gittiniz?

Cenâb-ı Hakk gönlüne göre bir iş nasip eder. İnşeAllah...


From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Müşahedelerimiz Date: Fri, 3 Apr 2015 01:58:39 +0300 To: [email protected]

Hayırlı akşamlar Murat Hocam, Bazı müşahedelerimiz aşağıdaki gibidir.

50

20 Şubat'ta Cuma namazı dönüşü, eve girerken, Efendi Baba gibi Necdet isimli yan komşumuzun, telefonda konuşarak, "Sen artık Allah yolundasın, ne güzel" dediğini işittik.

21-22 Şubat'ta Ulûhiyet Köyünde İmam hastalanmış. Biz camideyken teklif ettiler. 5 vakit ezan okutup köydekilere namaz kıldırdık. Cami dönüşü, sabah namazı yolunda iki köpek bizimle yürüdü, ara sıra üzerimize atladı, nefs köpeklerimize takılmadan Hakk yolunda yürümemiz gerektiğini müşahede ettik. Camide gözümüz yaşardı, kapıdan içeri Efendi Baba'nın girmesini ve onu görmeyi çok istedik, bu görüntü hayalimize geldi, oradan güç aldık.

3 Mart, Salı günü eski (yakın zamandaki) Fa… Do…'ı başka birisiymiş gibi hissettik. Cumaya giderken İ. BATIN yazılı sarı renkli dev bir kamyona rastlıyoruz. Dar sokağa sıkışmış. Ders aldığımız gün, 6 Mart.

23 Mart, sabah namazı için uyandık ama üzerimize karamsarlığın ağırlığı çökünce kalkamadık. Daha geç kalktık. Dersimize başladık. Tebarekeyi okurken, bir yandan mealini de okuyoruz, ağlamaya başladık, son günlerde ağlamalarımız arttı. Ders boyu tövbe ederek dersimizi tamamladık (aklımızda Rahman Suresi ve inci-mercan). Korku ve evham ağırlığı geçti, Allah'ın (C.C.) varlığını hissedip eminlik-güvenlik duygusu geldi. Öğlen namazına camiye gittik. Ayakkabılarımızı 13 no.lu kutuya koyacaktık, Hakikati Muhammediye için, kilitliydi. Bir üstündeki 7'ye koyalım dedik, 7 mertebe için, açtık ama içinde ayakkabı vardı. Biz rastgele kapağı biraz bozuk gibi olan 20 no.lu kutuya koyduk. 13+7=20. Sıfırı atınca ikilik ya da zahir/batın dengesi. Dengelenme gayretimizin teyidi olarak algıladık bunu. Camide genelde içimiz sakindi,

51

huzurluydu. Namaz sonrası bize oku dediğiniz Rahman Suresi okundu inci-mercan misali.

İş başvurularımız oldu. Henüz sonuç alamadık. En… de üniversite ile görüşecek inşeAllah iş için.

Evde annemize yardımlarımız arttı. Her konuda yardımcı oluyoruz, her gün mutlaka dışarı çıkıp camiye gitmeye, kalabalığa girmeye gayret ediyoruz.

İbadet ve derslerimizde duygusallaşıp, utanıp tövbeler edip ağlıyoruz. Emmarelik hallerimizi fark ediyoruz. Her gün sohbet dinliyoruz.

Hayırlı akşamlar hocam Hoşçakalın

Re: Cumanız mübarek olsun Fa… Do… 25.04.2015 Cmt 12:40 Kime: [email protected]

Hayırlı Günler Murat Hocam,

İrfâniyet Bulursun için teşekkür ederim. İnşeAllah Cennet'ül Baki kapısının kıymetini biliriz ve oradan geçeriz. Ağlarım-Gülerim şiirini yarın getiriyorum inşeAllah. Sağlıcakla kalın,

25 Nis 2015 tarihinde 10:14 saatinde, Murat DERÛNİ <[email protected]> şunları yazdı:


Seninde kandilin ve Cum’an mübarek olsun...

52

Cenab-ı Hakk kitapları anlamayı ve idrâk etmeyi nasip etsin. (21) sayısı Cennet'ül Baki kapısının şifre sayısıdır. Şiirlerinde gelmesinin vardır bir hikmeti... İrfâniyet bulursun'u bilgisayarda kayıta almışım. Diğer şiiri göremedim. İrfâniyet bulursun bizden sana hatıra kalsın. Diğer şiiiri getirsin. İnşeAllah...

Selamlar, Hoşça Kal.

From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Cumanız mübarek olsun Date: Fri, 24 Apr 2015 01:46:11 +0300 To: [email protected] Hayırlı Cumalar olsun Murat Hocam,

Verdiğiniz kitaplar için tekrar teşekkür ederiz. 21 kitap evimize bereket oldu. Yalnız içinde şiirler yazan iki tane kağıt çıktı. Ağlarım-Gülerim ve İrfaniyet Bulursun şiirleri bir dahaki sohbete size teslim edeyim inşallah.

Hayırlı kandiller, Hoşçakalın Fakir Do

RE: Zuhuratlarımız Murat DERÛNİ 1.05.2015 Cum 19:42 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

Aleykümselam, hayırlı Cum’alar Fa… Do…,

Bundan sonra zuhuratlarını gönderirken yeni mail aç ve öyle gönderirsen iyi olur. Maiiler üst üste birikiyor.

Zuhuratlarında olumlu yönler ve işaretler olduğu gibi, bazen hâlinin karışık olduğu ve nefsi emmare ve

53

mülhimenin etkisinde kaldığın gözüküyor. Daha iyiye gidiyorsun. İnşeAllah...

Selamlar, Hoşça Kal...

From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Re: Zuhuratlarımız Date: Thu, 30 Apr 2015 15:32:51 +0300 To: [email protected]

Selamun Aleyküm Murat Hocam,

Nisan ayı zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir. Selamlar, hayırlı günler.

4 Nisan 2015: Beytullah'ta geziniyoruz. Göğe yükselip kuş bakışı bakıyoruz. Beytullah dev bir iskelenin üzerinde, deniz kenarında duruyor. Tepesinde siyah renkli dev balonları var. Kara tarafında, ağaçlık tepelerde karıncalar gibi gezen hacılar var. Miraç hadisesinin yaşandığı söylenen bir tepede yaşlı bir adamla merdiven çıkıyoruz. İlk basamaktayken merdivenin sonuna gelince oradan göğe nasıl çıkacağız diye düşünüyoruz.

Çölde koşturuyoruz. Bizi engellemeye çalışan birçok insanı öldürüyoruz. Birinin kalbine bıçak saplıyoruz. Ölmeyince pala saplıyoruz, ölüyor.

6 Nisan: Bir askeri birlikten başka bir tepedeki askeri birliğe uçuluyor. Bir kediyi tutup o tepeye bırakıyoruz.

10 Nisan: (La ilahe illallah çekerken uyuduk. Adeta uykuya geçişe tanık olduk. Yattığımız yerden bir kat aşağı kaydık gibi hissettik.) Bizi bir güç sıkıştırmaya çalıştı ama çok tesirsiz kaldı.

54

Efendi Baba anlatıyor, biz de dinliyoruz. 12 Nisan: Alışveriş yaparken annemiz gördüğü bir Hristiyan perhiz kitabı görüp almak istiyor. Biz de "keşiş değil dervişiz" diyoruz.

13 Nisan: Ezan okunuyor. Müslümanlar namazı bekliyor. Biz çıplak ayakla suya basıyoruz, abdest alıyoruz. Yüzümüzü yıkıyoruz.

Üç arkadaş hırsızlık yapmışız. İki uyurken biz kaçıyoruz, sonra vazgeçip geri dönüyoruz. Hapse giriyoruz. Birkaç güne bırakırlar diye bekliyoruz. Dev gibi biri üzerimize geliyor. Ama onu alt edebiliyoruz.

17 Nisan: Rüyamızda sessizce dua ederken "Ya Rabbi" diye adeta inliyoruz.

İnternette sakallı iki misyoner görüp sayfayı kapatıyoruz.

Hastanedeyiz. Yatağa uzanmışız. Sağımızda Po… ve Er… var. Zuhuratlarımızdaki cinni, büyücü kadınlara benzeyen hemşireler bize gelip "senin kurtulmak istediğin korkuların vardı değil mi" diyerek gözlerimizi iğneler yapıyorlar. Doktor geliyor. İğne hazırlıyor.

21 Nisan: Efendi Baba'yı gördük. Tayyip Erdoğan'ı gördük. İstediği kitapları almaya gittik.

22 Nisan: Birini öldürüyoruz.

23 Nisan: İçimizdeki ruhumuz sûreleri okuyup bize namaz kıldırıyor. Namazı şeklen biz kılıyoruz ama bizi yönlendiren içimizdeki ruhumuz.

Efendi Baba ile aramızda soğukluk hissettik. Bize sert davranıyor.

55

25 Nisan: Birisiyle kavga ediyoruz. En sonunda başımıza bıçağı dayayınca "sen iradenle kavgayı bırakamadın, ben bırakıyorum" diyoruz.

4 Nis 2015 tarihinde 10:45 saatinde, Murat DERÛNİ<[email protected]> şunları yazdı:

Aleykümselam Fa… Do …

Zuhuratlatın yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin.

Hayalinin fazla olduğu gözüküyor, hayalsiz de olmaz. Ama kontrol altına alman gerekir. Annenin sana hala küçük bir çocuk gibi davranmasından da rahatsız olduğun anlaşılıyor. Belirli bir tefekkür seviyesine sahipsin ama bunu nefsâniyetin yönünde kullanmaman için nefis mertebelerini hakkıyla ve zamanıyla geçmen gerekecek... Dikkatini çekmek istediğim yerleri koyulaştırdım. Bunlar hakında düşünürsün. Bunlar senin varlığında bulunan şeyler ve hallerini göstermekteler.


From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Zuhuratlarımız Date: Fri, 3 Apr 2015 00:55:12 +0300 To: <[email protected]>

Selamun aleyküm Murat Hocam,

Zuhuratlarımızı aşağıya yazdık inşeAllah.

56

Odamızda uyuyoruz. İçerden babamızın (Mu… Do…) sesini duyuyoruz. Telefonda konuşuyor. Babaannemizin (Nu… Do…) evini aramış. Yemek varsa geleceğim diyor. Biz de seviniyoruz. Kalkıp içeri gidiyoruz. İçeri gidince kanepeyi toplayanın babamız değil anneannemiz (Nu… Bi…) olduğunu görüyoruz. Üzülüyoruz. Sonra yine de mutlu bir ortamda anneannemizle oturup sohbet ederken annemizden Efendi Baba'nın sohbeti hakkında haber geliyor. Annemizi beklemeden erkenden yola çıkıp oraya varıyoruz. Ahşaptan tek katlı bir ev. Kapı önünde, yerde, iki tane kaplan gibi domuz hayvanları yan yatmış uyuyor. Çekinip olduğumuz yerden hayvanlara konuşuyoruz. Bir tanesi kafasını kaldırıp bakıyor. Diğeri öbür tarafına yatıp uyumaya devam ediyor. Kapının sağ tarafında sandalyelerde oturan bir grup insan var. Birisi "onlarla konuşma" diyor. Biz susuyoruz. Hayvan başını koyup uyumaya devam ediyor. Evin sol köşesinde taburede oturan biri yerinden kalkıyor, domuzları rahatsız etmeden yanlarından geçip kapıyı açıyor. "Bak böyle geçiliyor, çok kolay, korkma" diyor. Biz olduğumuz yerden açılan kapıdan evin içini, girişini görüyoruz, içimiz ısınıyor. Dışarısı soğuk ve karanlık. İçerisi ise sıcak ve aydınlık gözüküyor.

9 Mart 2015: Annemizle birlikte bir savaş gemisini kullanıyoruz. Kıyıya yakın ilerliyoruz. Kıyı yüksek toprak parçalarından oluşuyor. Bir yüksek çıkıntılı yerde eski hocamız Tu… Üç…'ı ve kilisesini görüyoruz. Sokak iki girişli, V harfi şeklinde, kilise de bu köşede denize bakıyor. Bu kıyıdan gemiyle geçip gidiyoruz. Daha sonra savaş gemisinin tank gibi olan kısmını kontrol ederek kıyıdan bize müdahale etmeye çalışanlarla mücadele ediyoruz. Kontrolü kaybedince annemizi yanımızda bulamıyoruz, kendisi kıyıya çıkmış. Yanımızda teyzemizi

57

buluyoruz. Sonunda bitişe gelip karaya çıkıyoruz. Teyzemiz neşeli ama annemizin yüzü üzgün.

Bir işe giriyoruz. Oradayken bize babamızdan mektup geliyor. Bizi İslami yoldan çevirmek amacıyla göndermiş. Mektupta üç çubuklu gamalı haç işareti var.

11 Mart 2015: Ye… Ba… sokaktaki eski evimizdeyiz. Sokakta askerlerin çatışmada olduğunu görüyoruz. Annemizle arka odamızın penceresinden izliyoruz. Bir film seti olduğunu anlıyoruz. Komşular da şaşkın çünkü film izin alınmadan çekiliyor. Akşam oluyor. Odamızda tek başımıza, sessizce, kendi sesimize konsantre olarak Kur'an-ı Kerîm okuyoruz. Sonra arkamızda, penceremizin önüne oturmuş, film seti çalışanları olduğunu düşündüğümüz, uzun saçlı üç kadın görünce şaşırıyoruz. Kur'ân'ı duyduklarını fark ediyoruz. Sağda oturan elini içeriye uzatıp parmak uçlarıyla başımızın üstüne hafif hafif vurup masaj yapıyor. Soldaki kadın da içeriye girmeden penceremin ağzında bizimle beraber olmaya çalışıyor. Uzun saçlarının arasından kuru yüz ve kollarını görüyoruz. Satanist ve büyücülere benziyor. Bizi kandırmaya çalışsa da biz irademizle kadını reddedip geriye çekilebiliyoruz.

Kendimizi kapı önlerinde nöbetçileri olan askeri bir birlikte buluyoruz. Solumuza bakınca hapis edilmiş bir meczup görüyoruz. Nöbetçiler çekilince onun yanına gidiyoruz. Hoş sohbet ediyoruz. İkimizin de yüzü gülüyor. Daha sonra Efendi Baba'dan mail geliyor. Yazılar belirdi belirecek gibi ama okunmuyor. (Uyandığımızda maillerimize bakıyoruz. Biz uyanmadan bir saat evvel Efendi Baba'nın bize mail gönderdiğini görüyoruz.)

58

12 Mart 2015: Yüksek bir dağın kenarında, açılmış ince bir yolda yürüyoruz. Arkamıza bakınca ince yolun uzunluğunu ve kıvrımlarını görüyoruz. Aşağıya bakınca da girintili çıkıntılı kayalıklar görüyoruz. Umre grubumuzla karşılaşıyoruz. En önde sağda Fa… ağabey duruyor. Yanına gidip selamlaşıyoruz.

19 Mart 2015: Geç saate kadar uyumamışız. Haberlere bakıyoruz. Annemizin geldiğini duyuyoruz. Kızıp üzülmesinden çekinerek yatıp uyuyor numarası yapıyoruz.

20 Mart 2015: Rüya içinde rüya görüyoruz. Bir falcı varlık önüne geliyoruz. İki tane yan yana duran üst üste bozuk paralarımızdan birinin üstünden para alıp uzatacakken vaz geçip bütün bozuk paralarımızı sağ elimizle vurarak yere dağıtıyoruz. Masada bir örtü üstünde solda Buda heykeli sağda keçi boynuzlu Şeytan kafası heykeli var. Onu reddederek altındaki örtüyü alıp Şeytan'ın üzerini örtüyoruz. Geri dönüp odamıza doğru merdivenden tırmanıyoruz. Merdivenin sonuna gelince Şeytan olduğunu hissettiğimiz büyük bir güç bize engel olup sıkıyor, geriye itip korku vermeye çalışıyor. Bizi sağ elimizde dayanak olarak tutup güç aldığımız tespihimiz var. Oradan bağırarak güç alıyoruz. Dayanıyoruz. Tespihten güç alırken Salavat-ı Şerif çekmekten de güç alıyoruz ama İblis'in gücü kuvvetlenip etrafımızda fırtına gibi bir atmosfer oluşunca uzunca salavat getiremiyoruz, sadece ALLAH ALLAH diyerek bağırarak dayanıyoruz. Gönlümüzde güven var, korku yok.

Mekke'de kaldığımız otelin yüksekliğinde bir otel odasındayız. Aşağıya bakınca sohbet için Er… ağabeylerin ve gözlüklü ve yaşlıca olan beyefendinin geldiğini

59

görüyoruz. Er… ağabeyin eşi tekerlekli sandalyede, Erhan ağabey sandalyeyi itiyor. Hepsi ihram kıyafetiyle. Odamızda bir görevli var. Bilgisayardan şifremizi girmeye çalışıyoruz: *302*302*302ba. Birkaç kez şifreyi girerken sonundaki ba (Hz. Ali'nin bahsettiği Ben olan ba) harfini artık unuttuğumuzu söylüyoruz. Görevli gülüp, tamam diyor. Odadaki karmaşa son buluyor. Odamızda yemek masasına geçiyoruz. Efendi Baba'nın sağında oturuyoruz. Efendi Baba'nın solundaki köşede Nüket Anne var. Nüket Anne'nin solunda da bir delikanlı var. Delikanlı genç üzgün olarak nefsinin tatmin olmasını istiyor. Efendi Baba ortaya doğru konuşarak, "Neden günümüz insanı böyle şeyler istiyor?" diyor; ardından "Bazılarının da ayakları kayar, çukura düşer, sonra çekip kurtarılırlar" diyor. Biz gülümseyerek sağ parmağımızı yukarı kaldırıyoruz. Sonra "duygusallık mertebesi ne kadar kötü" demek istiyoruz. Konuşup konuşmama arasında kalırken Efendi Baba sofradan kalkıp uzaklaşıyor. Biz de iyi ki fazladan boş konuşmadık diyoruz içimizden. (Rüyayı gördüğümüz gün Kasımpaşa'da Efendi Baba ile aynı yemek sofrasında oturuyoruz.)

Seccademizde insan silüeti var. Önce makasla kenarlarını kesiyoruz. Sonra geri kalanını da kesip çöpe atıyoruz.

Annemize "Uşşakî yoluna neden kabul edildik?" diye soruyoruz; "Çünkü başında taç görünüyordu" diyor.

Sabah okula giderken yol üstündeki Mo… Kilisesine uğruyoruz. Tu… Üç… yok. Büyük alan dışında iki oda var, yeni yapılıp temizlenmiş, sade olmuş. Sonra Turgay Üçal geliyor. Üzerinde siyah gömlek var. Konuşurken kalben uzak hissediyoruz. Dinî disiplin ve sadelik hoş olsa da Tevhid hakikatine olan bî-haberliği ve reddi aramıza

60

mesafe koyuyor. Kiliseden çıkıyoruz. Ama Mecidiyeköy'de Kur'ân okuyup, Erhan Akyıldız'a anlattığımız gibi, Turgay Üçal'ın da idrak etmesini istiyoruz.

23 Mart 2015: Evimizin salonunda büyükçe dört tane kara böcek ve sinek var. Bir oraya bir buraya konup korkutuyorlar. Çoğunu terlikle ezerek öldürüyoruz. Bir tanesi de gidiyor.

25 Mart 2015: Denizde yüzüyoruz. Elimizdeki kısa ipi savuruyoruz. Ucundaki iğneye balık takılıyor. İğneyi çıkarıyoruz. Balığın arka kısmı parçalanıyor, elimizde kafası kalıyor ve ölüyor.

26 Mart: Bir varlık bizi tutup çokça sıkıyor. Biz annemize doğru elimizi uzatıyoruz ama tutamıyoruz. (Sayıklayarak uyanıyoruz. Allah'a ağlayarak tevbeler ediyoruz, Efendi Baba ve bildiğimiz evliyanın isimlerini sayıp yardım isteyip güç alıyoruz. Böylece korku gidiyor, güven ve huzurla tekrar yatıp uyuyoruz.)

27 Mart: Acziyet içinde bizim (nefsimizin) dayanacak bir şeyimizin (bahane dalı) kalmadığını hissediyoruz. Rüyamız sadece bu histen ibaret. Bir şey görmedik bu kısımda.

Zuhuratlarımız bu kadar Murat hocam, Hoşçakalın,

RE: Müşahedelerimiz Murat DERÛNİ 1.05.2015 Cum 19:47 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

Aleykümselâm, Hayırlı Cumalar Fa… Do...,

61

Müşahadelerin güzel olmuş. Cenab-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İdrak ve anlayış genişliği versin. İnşeAllah...

Selamlar, Hoşça Kal.

From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Müşahedelerimiz Date: Thu, 30 Apr 2015 16:05:12 +0300 To: <[email protected]> Selamun aleyküm Murat Hocam,

Nisan ayı müşahedelerimiz aşağıda okuyabilirsiniz.15

Ev-cami arasında hep geçtiğimiz bir sokak var. İlk defa ismi dikkatimizi çekti. Kıraç Sokak: Nefsi emmareyi (KIR) ve nefsindeki nuru (AÇ). Bunu tefekkür ederken bir de yolda hanım çizmesi gördük. Sağ teki yere basmış yukarı doğru uzunca duruyordu. Hanım (Havva) ayakkabısı ve sağ taraf olarak nefs-i küll ile bağlantısını düşündük.

Kavacık sohbetine gelirken park girişinde yerde yatan 7 köpeğin (7 nefs mertebesi) arasından geçtik. Zuhuratımızı hatırladık. Zuhuratımızda da Efendi Baba'ya gidiyorduk. Ev önünde yerde yatan iki hayvan vardı. Yanlarından geçip içeri girememiştik.

Kavacık sohbetinden eve döndüğümüzde internette haberlere baktık ve karşımıza direk Terzi Babamızın şifre sayısı 53 sayılı forma fotoğrafı çıktı. Üzerinde Dünya Lideri

15 Emredersiniz baş üstüne Fa… Do… Bey….

62

yazıyordu. Cumhurbaşkanımız karede. Ekte fotoğrafı ekledim. Sonra başka bir haberi bakınca Anayasa Mahkemesi 53. Kuruluş Yıldönümüne denk geldim.

Allahaısmarladık hocam Sağlıcakla

Hayırlı akşamlar Fa… Do <fa...do…@hotmail.com> 1.05.2015 Cum 23:16 Kime: Murat DERÛNİ

Hayırlı akşamlar Murat Hocam,

Cevaplarınız için teşekkür ederim. Zuhuratları bundan sonra yeni mail açarak gönderirim. İnşeAllah. Hoşçakalın.

RE: Mayıs ayı zuhuratlarımız Murat DERÛNİ 2.06.2015 Sal 09:51 Kime: <fa...do…@hotmail.com>


Hamd olsun iyi olmaya çalışıyoruz.

Zuhuratların daha iyi, hâlinde yavaş yavaş yerine oturuyor. İnşeAllah...

2 Mayıs: Uçağa binmek gök ehli ve hakikat ehli olmaktır. Ama kağıttan olması burayla ilgili fikirlerin henüz dayanıksız olduğunu gösteriyor.

3 Mayıs: Ni… hanım; Tarikat mertebesinin Museviyet kısmını nil bölümleri ile alakalıdır.

63

4 Mayıs: Annen nefsi küll hakikatidir. Onun ile sulh içinde olman eğitimin için önemlidir.

5 Mayıs: Kedi hakikatten tırtıklayıp çalan nefsi emmare suretidir. Manân da, hakikat-i ilahiyye deryasında ve kendi kucağında gezdirdiğin sana gösterilmiş.

6 Mayıs: Bedenlerimiz Hakikat-i Muhammediye teknelerimizdir. Bunun üstünde oturman güzel. Böyle fırtınalar olacaktır. Fırtınayı geçmen celal tecellisnden geçmendir.

7 Mayıs: Bizle Leb-i Derya yani ağzımızdan çıkan söz yani "Ve Nefahtu" ile beraber olmuşsun. Şeriate ait eski anlayışların yıkılmaya ve "Kelime-i Tevhid" kılıcı ile hakiki anlayış dirilmeye başlamış. Hakikat-i ilahiyye deryası içinde nasıl seyretmen gerektiği gösterilmiş.

Zuhuratların bir hayli fazla bu kadar yorum yeterlidir.

Selâmlar, Hoşça kal...

From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Mayıs ayı zuhuratlarımız Date: Sun, 31 May 2015 13:47:24 +0300 To: <[email protected]>


Nasılsınız? Mayıs ayı zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir. Sevgiler. Hoşçakalın.

2 Mayıs: Kartondan bir uçağın içinde uçuyoruz. İçindeki insanlarla anlaşınca bu uçakta barınabileceğimizi düşünüyoruz.

64

3 Mayıs: Ni… Gü… hanım otobüs kullanıyor. En arkada solda oturuyoruz. Sağımızda oturan bir kız bir ayağının tabanını kalbimizin üzerine yapıştırmış. Bizim sokağa girdik mi diye soruyoruz.

4 Mayıs: Okuldan ayrılıyoruz. Üst kata çıkıp çocuğumuzu da alıp ayrılıyoruz. Annemizle tartışıp etrafı dağıtıp gidiyoruz.

5 Mayıs: Kedimizi denizde yüzdürüyoruz. Diğer kedilerle koşturuyor. Sonra tekrar yakalıyoruz. Otobüste otururken elimizde tutuyoruz. Bazen kaçmak ister gibi. Ama dikkatini dağıtınca sakin oturuyor.

6 Mayıs: Büyük bir geminin üstü açık kısmında oturuyoruz. Orada bir fırtınayı atlatıp rahat oturuyoruz.

7 Mayıs: Sizinle deniz kenarında oturuyoruz. Bak diyorsunuz. İskele üzerindeki cami denize doğru devrilip yıkılıyor. Enkaza gidip iniyoruz. İnsanlar gibi etrafa bakınırken bir mezar görüyoruz. Kılıçla yere vuruyoruz. Mezardaki diriliyor. Hepimiz kaçışıyoruz. Sonra denizin altında siz bir denizaltı gücündeymiş gibi gidiyorsunuz. Biz de omuzunuzdan destek alıyoruz.

8 Mayıs: Sıkılıyoruz ama bu zorluğa da alışıyoruz.

Kara kışta, çok soğuk bir meydanda nöbet tutup dayanmak zorundayız. Beremiz kat kat. Ara sıra kulübeye girip çıkıyoruz.

RE: Müşahedemiz Murat DERÛNİ 2.06.2015 Sal 09:54 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

65

Hayırlı Günler Fa… Do…,

Müşahadelerin güzel olmuş.

53 üzerine bir kitap çalışması yapıyoruz... Gördüğün 53 ler herhalde oradan yansımıştır.


From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Müşahedemiz Date: Sun, 31 May 2015 14:18:06 +0300 To: <[email protected]>


Bu ay 53 sayısını oldukça çok görür duyar olduk.

Efendi Babanın sohbet evinin önünde iki kaplan görmüştük zuhuratımızda. Bu ay tüm iç atlet ve çamaşırlarımızın markasında Çift Kaplan yazdığını fark ettik.

Selam ve sağlıcakla Fa… Do…

RE: YNT: zuhuratlarımız <fa...do…@hotmail.com>7.07.2015 Sal 19:12 Kime: Murat DERÛNİ

Çok geçmiş olsun hocam. İnşeAllah tez zamanda şafi ismi misafirini ağırlarsınız. Biz bir reklam ajansına, metin yazarlığı alanında bir haftalık deneme için girdik ama olmadı. İş aramaya devam ediyoruz. Hayırlısı. Sağlıcakla kalın.

66

Date: Tue, 7 Jul 2015 12:00:22 +0300 Subject: YNT: zuhuratlarımız From: <[email protected]> To: <fa...do…@hotmail.com>

Aleykümselam, Hayırlı Ramazanlar Fa… Do… Bir kaç gündür belimiz tutulduğu için ilaç alıp iğne oluyoruz. Üzerimizde şafi isminin hakkı olduğu gibi maraz ismininde hakkı vardır. Hakk’ın misafirini hayırlısı ile yolcu ederiz. İnşeAllah. Zuhuratların yolundadır. Zaman zaman nefsi mülhimenin etkisinde kaldığın anlaşılıyor. Zahiri yaşamın dengeye oturdumu daha iyi olur. İnşeAllah,

Annene ve sana Selamlar, Hoşçakal.

From: Fa… Do… Sent: 4 Jul 2015 22:42:25 GMT To: <[email protected]> Subject: zuhuratlarımız

Selamun Aleyküm Murat Ağabey,

Nasılsınız? Son zuhuratlarımız aşağıdadır. Allah'a emanet olunuz. Ailenize selam söyleyin.

4 Haziran - Mescidi Nebevi kapısında yere oturuyoruz. Sıraya girmiş çarşaflı kadınlar var. Bizim üzerimizde de siyah renkte ihram var.

12 Haziran - Bizi yakalamaya çalışan bir yaratığı yumruklarla öldürüyoruz.

17 Haziran - Yaratık gibi teröristler görüyoruz. Sokağı karıştırıyorlar.

67

18 Haziran - Kayboluyoruz. Bir çocuk yanımıza gelip adımızı söyleyince onu takip ediyoruz. Çocuk bizi zikir meclisine götürüyor.

21 Haziran - Annemiz bir siyah seccadeye secde edip öpüyor. Dedemiz de şaşırarak bakıyor.

28 Haziran - Kedi 6. kattan aşağıya düşüyor. Kemikleri kırılıyor. Acı içinde miyavlıyor.

RE: Zuhuratlarımız Murat DERÛNİ 4.08.2015 Sal 13:21 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

Aleykümselam, Hayırlı Günler Fa… Do…,

Zuhuratların yolundadır.

Kedinin düşüp ölmesi iyi olmuş. 6 İman mertebeleridir. Canının marifet yönünü çalan nefsi emmare ortadan kalkmış.

Teyzenin yazlığında olanlar ise, Esma-i ilahiyye yi Esma-i Nefsiye olarak kullandıran Nefsi mülhime mertebesi senin hakikatına uyguladığı muamaleler ortaya çıkmış. Her bir Esma-i ilahiyyeyi yerli yerince kullanman gerekiyor. Bunların nefsine değil, Hakk'a ait olduğunu anlamaya ve idrak etmeye çalış.

Kudüs şehrinde Mescid-i Aksa vardır. Kendi beden şekhrinde en uzak olan Mescid-i Aksa hükmündedir. Bu mescidde olanları görmüşsün.

Selâmlar, Hoşça Kal.

68

From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Zuhuratlarımız Date: Sun, 2 Aug 2015 20:53:58 +0300 To: <[email protected]>

Selamun Aleyküm Murat Hocam,

Zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir. Selam ve dua ile.

Kedimiz altıncı kattan aşağıya düşüyor ve kan içinde ölüyor. Aşağıya koşuyoruz. Evde ecnebi misafirler var. Şaşırarak bize bakıyorlar. Onlara bir şeyler söyleyip gidiyoruz.

Kudüs şehrindeyiz. Meydanda Osmanlı askerleri Osmanlı sancağı altında namaz kılıyorlar. Meydanın başka bir yerinde Sa… Partililer var. C…liler gelecek, olay çıkacak söylentisi yayılıyor. Etrafta İsrailliler de var. Akşam oluyor. Ce… Uz… var. Onu takip ediyoruz. Şehrinde altındaki yürüyüş yollarında onu takip ediyoruz.

Evin balkonundayız. Kapıdan içeri girmeye çalışan bir kedi var. Ona engel olmaya çalışıyoruz. İçeri giremiyor.

RE: Zuhuratlarımız Murat DERÛNİ 8.09.2015 Sal 10:38 Kime: do...an…@hotmail.com

Aleykümselam, Hayırlı Günler Fa… Do…,

İstanbul dışında seyahatteydik. Yeni döndük. Onun için maillere geç cevab verebiliyorum. Sırası ile cevaplamaya çalışıyorum.

Evin bahçesi, beden evinin bahçesidir. İçi pis dolu kazanda nefsi emmarenin doldurmuş olduğu hayat ve

69

ilimdir. Onu dökmen, imha etmenden nefsi emmarenin vuhşiyat yönünün karanlığı hoşlanmamış ve seni ısırmış.

Yine Nefsi emmareni vuhşiyat ve nankörlüğüne muhabbetin mâ’nalanmış, yavaş yavaş bundan kurtulup, ilahi yönüne dönmelisin.

Bizde seyahatimizin bir bölümünde güneydoğudaydık, buradan yansıma olmuş.

Nefsinin bazı yönleri ölmeye başlamış ve bu nefsani sıfâtlardan kurtulunmaya başlanmış. Üzünülecek bir şey yok...


From: <fa...do…@hotmail.com> Subject: Zuhuratlarımız Date: Sat, 29 Aug 2015 14:09:26 +0300 To: <[email protected]>

Selamın aleyküm Murat hocam,

İnşallah iyisinizdir. Zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir. Sağlıcakla kalın.

Evin bahçesinde içi su dolu iki dev kazan var. Suyu çok pislenmiş bunu bahçeye döküp yeniden dolduralım deniyor. Biz de suyu dökerken köpekleri bağlamaya gidiyoruz. Bağlarken bir tanesinin rengi beyazken siyah olmuş, onu bağlarken bizi ısırıyor.

Murat DERÛNİ 28.09.2015 Pzt 21:45 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

Hayırlı Akşamlar Do…,

70

Zuhuratların güzel ve yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Ta… Er…'ın altın vermesi güzel... Temiz olandan kıymetli olan alınmış.

Kedileride öldürmen güzel, zuhuratta öldürmenin zahirde olduğu gibi günahı yoktur. Nefsi emmarenin çalan tırtıklayan kötü ahlaklı yönü ortadan kaldırılmış.

Emirler vermen, Nefsi emmarenin halini österiyor. Karargahta nefsi emmarenin karargahı ve çizmelerde Nefsi Emmarenin giyilmesidir.

Yüzdüğün havuzda nefsi emmare kılı ve tüyü olan nefsi emmarenin ilim havuz iğrenipçıkman iyi olmuş.

Yabancı bir ülkede otobüs yolcuğu, bilmediğin bir sahada mana yolculuğudur. Süt içmende bu sahanın ilminin alınmasıdır.

Kilise, İseviyet Hakîkat mertebesini ifade ediyor, bu mertebe ile alakalı anlayışını görmüşsün.

Aynada nefsinin halini görmüşsün...

10 Ekim de Ümraniye de sohbete başlayacağız, müsait olursanız ve gelip gidebilirseniz bekleriz.


Fa.. Do… do…an…@hotmail.com 27.09.2015 Paz 21:51

Murat DERÛNİ


71

Zuhuratlarımız aşağıda. Allah'a emanet olun. Sağlıcakla. Selamlar.

Ta… Er… bize altın veriyor.

Yanlışlıkla iki kediyi öldürüyoruz.

Kendimizi rütbeli bir asker olarak görüyoruz. Emirler veriyoruz. Bir ara karargahtaki odamıza gidip kutularda çizmelerimizi arıyoruz.

Bir havuzda yüzüyoruz. Yüzdükçe havuzda kıl, tüy artıyor. Ağzımıza kaçıyor. Tükürüyoruz. İğrenip havuzdan çıkıyoruz.

Kilisedeyiz. Bir köşesinde mescid var ama namaza kılacak alan yok. Kilisenin yerleri de pis. Cuma ezanı okunuyor. Sıkışarak abdest alıyoruz. Kılıçdaroğlu bağırarak dua okuyup vaaz veriyor. Ona kızıyoruz. Gidiyor.

Aynaya bakıyoruz. Yüzümüzde kadın makyajları görüyoruz. Yüzümüzü kapatıyoruz.

RE: Zuhuratlarımız <fa...do…@hotmail.com> 28.10.2015 Çar 08:53 Kime: Murat DERÛNİ

Ve Aleyküm Selam, Allah razı olsun hocam.

Hayatımızda da birçok şey yoluna girdi. Hamd olsun güzel güzel gidiyor şu anda… Dediğiniz gibi hocam…16

16 Bu kelimeleri hafızamıda iyi tutalım, ibretlik dosyanın sonunda Do… neler söyleyecek görelim…

72

Hayırlı Günler Dilerim, Fa… Do…

From: <[email protected]> To: <fa...do…@hotmail.com> Subject: RE: Zuhuratlarımız Date: Tue, 27 Oct 2015 18:37:42 +0200

Hayırlı Akşamlar Fa… Do…,

Hamd olsun iyi olmaya çalışıyoruz. Bizim rahatsızlığımız Ailevi Akdeniz Ateşi bunun bir tedavisi yok. Zaman zaman etkisi artıyor.

Sen zuhuratlarını nasıl gördüysen öyle not al yaz. Cinselik içerenleri istersen yine yaz...

Zuhuratların yolundadır... Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah

Birer büyük kara sinek ve böceği ezip öldürüyoruz. İçlerinden yeşil sıvı çıkıyor.

Bu zuhuratını bize mart ayında tekrar hatırlat. O zaman bakalım...

Nefsi emmarenin etkisinden çıkmaya başlamışsın. Yanlız burada bir teklike var. Zuhuratlarında Nefsi mülhime ağırlığını artırmaya başlamış. Bundan korunmanın yolu Şeriat süzgecidir... Gönlüne gelen fikirlerin buraya uygun olup olmadığına dikkat etmek gerekir. Selamlâr…

From: <fa...do…@hotmail.com> To: <[email protected]>

73

Subject: Zuhuratlarımız Date: Sun, 25 Oct 2015 22:26:38 +0200

Hayırlı Akşamlar Murat Hocam,

Nasılsınız? Afiyettesiniz inşeAllah, iğne oluyordunuz, inşeAllah netice vermiştir hocam. Son zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir. Zuhuratlarımız genelde uzun ve ayrıntılı oluyor. Biz olabildiğince kısaltarak özetini çıkarıyoruz. Hatırlamaya çalışsak daha da fazla olacak gibi. Bir ay içinde tekrar tekrar, aynı gördüğümüz zuhuratları bir kere yazıyoruz. Nefsi, cinsel gibi zuhuratları ise ayrıntıya girmeden sadece "cinsellikle alakalı zuhurat gördük" diyoruz. Sağlıcakla ve Selâm ile kalınız.

Arabayla birine çarpıyoruz ve yetmiş parçaya bölünüyor.

Eve hırsız giriyor. Allahtan kork diyoruz. Hırsız için üzülüyoruz. Anneannemize Allah de korkma bir şey olmaz diyoruz.

Mesnevi kitabını açıp içine üç satır yazı yazıyoruz.


Sohbet vermeye ailecek gelişinizi görüyoruz.

Efendi Baba'ya yazı yazıp gönderirken, içinde gülen yüz ifadesi koymadan önce "affedersiniz" dememizi annemiz aracılığıyla istiyorsunuz.

Olma gark Murat DERÛNİ 2.11.2015 Pzt 21:52 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

74

Hayırlı Akşamlar Fa… Do…'cığım, İyi dileklerin için sağ olasın.

Şiirinde güzel olmuş, Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...


<fa...do…@hotmail.com>1.11.2015 Paz 11:09 Kime: Murat DERÛNİ


Akşamki sohbetiniz için ağzınıza ve gönlünüze sağlık. Allah razı olsun.

Bugün yazdığımız bir şiiri müsaadenizle paylaşmak istedik.

Selam ve sağlıcakla kalınız,

Olma gark

Hz. Nuh'u dinle, Bin gemiye, Dalgalar geliyor, Olma gark

Çıkma o dağa, Güvenme sağa sola, Dosdoğru ol, Olma gark

Aç kulağını, Söz dinle, Kes hayvanı, Olma gark

75

Bas yere, Sağlam dur, Durma yürü, Olma gark

Koş işe, Çok düşünme, Mevla var, Olma gark

Acizsin, Böyle güzelsin, Hamd Allah'ın, Olma gark

Olma gark, Evhama, Yalnız Allah'a Ol gark

01.11.2015 Fa… Do…17

RE: Ynt: Tespit Murat DERÛNİ 23.11.2015 Pzt 14:55 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

Yanlış yazım olmuş. Düzeltip göndeyiyoruz.

Bundan sonra istediğin yere gidebilirsin. Yanlız hallerine bak, eğer sana zaman kaybettirecek kişiler ise ilgilenme ve bu tür yerlerden döndün mü? Asli halin

17 Yazarken güzel de birde yaşantısı olması lazımdır. Kendinden kendine söylemiş, ama haberi yok…

76

üzerine dön yani onların etkisinde kalmamaya çalış...


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 23 Kasım 2015 Pazartesi 14:24 Kime: Fa… Do… Konu: RE: Tespit


İyi niyetin için sağ olasın.

Sende halini farkına varmışsın... Bir daha böyle bir hal vuku bulursa, kimden bu hal yansımışsa o kişi ile ilgilenmezsin.

Zâhirden giden Ek… beyi bulmadığın iyi olmuş. Zaten sohbete de almıyormuş.

73 numaralı Celâl-Cemal-Celâl adlı kitap genele açıldığı zaman okursun... Bu dosyadan istifade edersin. İnşeAllah...

Bundan sonra istediğin yere gidebilirsin. Yanlız hâllerine bak, eğer sana zaman kaybettirecek kişiler ise ilgilenme ve bu tür yerlerden döndün mü? Asli hâlin üzerine dön yani onların etkisinde kalmaya çalış...18

18 Dosyanın sonunda görüleceği gibi bizim kendisini başka yere gitmemesini istemediğini yazmıştır. Kendisi misyonerlik faaliyetleri yapan yerler dahil (bir zaman Hristiyan olduğunu söylemiştir) çeşitli yerlere (yolumuzun tasvib etmediği yerlerde vardır bunun içinde) gittiği için hâlinde bozulmalar olduğu için kendine gelmesi ve toparlanması için

77


From: <fa...do…@hotmail.com> To: <[email protected]> Subject: Tespit Date: Sat, 21 Nov 2015 22:28:20 +0000

Hayırlı Akşamlar, tekrardan ağzınıza sağlık Murat Hocam,

Bu akşam sohbette zâhirden giden Ek…. Beyin ismi geçti, biz de bir deneyimimizi hatırladık.

Kendi seyri sülûkumuz için bilmeniz gerekebilir diye yazıyoruz, bir tespit olsun.

Efendi Baba Kavacık sohbetlerine ara vermeden önceki son sohbetiydi sanırım ya da bir önceki.

Yarım saat evvel gelmiştik sohbete, zâhirden giden Ek…. Beyler de erken geldi. Efendi Baba yarım saat sonra geldi.

Zâhirden giden Ek…. Beyin tam karşısına oturmuştuk, iki üç kişiyiz.

Zâhirden giden Ek…. Bey konuşmaya başladı ama normal konuşma gibi değil, sohbet verir gibi, farklı bir tesir, aura yayıyordu, duygusal tesiri yoğundu.

Tam karşı cephesinde oturuyorduk, sanki kalbimize kendisi tarafından bir hançer takılmış gibi hissettik ve onun yaşam alanına girdik.

tavsiye yapılmıştır. Burada bazı şeyleri anladığı sanılmıştır ama bir şey anlmadığı da ortadadır.

78

Bizdeki bazı evham, korku gibi şeyler düştü ve kontrolsüz zikir yapmanın verdiği bir coşkunluk oluştu, içimiz içimize sığmadı.

Bu hissiyat o gün yatsı namazına kadar sürdü. Hatta camiden eve dönerken yolda biraz sendeleyerek yürüdük çünkü içimizden manevi nehirler akıyor gibi hissettik. Ama bu bize normal gelmedi, fazla dengesiz geldi, geçmiş yaşantımızı hatırladık.

Daha sonraki günlerde, Efendi Baba ve sizin sohbetleriniz gibi zâhirden giden Ek…. Beyin de sohbetlerine gidebiliriz diye düşündük.

Araştırdık ama bulamadık, fırsat olmadı, biz de fazla zorlamadık. Nitekim kısa bir süre sonra malum ayrılıklar yaşandı.

Bugünkü sohbette zâhirden giden Ek…. Bey mevzusu konuşulurken, cinni tesirlerden söz açıldı.

Biz de henüz yolun başında emmare dersindeyken, bazı tesirlerden kurtulmamışken, zâhirden giden Ek… Be… tesirine girmemizin nefsani olduğunu düşündük.

Uşşaki yoluna girmeden evvel bizden Öz… Be… (mo….gen.tr'deki şahısı) terk etmemizi söylemiştiniz, biz de terk etmiştik.

Diyebilirim ki zâhirden giden Ek…. Beye olan çekilimim Özcan Bey ile aynısı idi. Kendisi de yoğun duygusal bir tesire sahipti, dengesiz bir manevi hoşluk yayıyordu.

Öz… Bey de Muhammed Nurani Hz.lerine bağlıydı fakat kendisi halife ya da vekil olmuştu,

79

mürşid vefat ettikten sonra vefat eden kişi fakat kendisi bunu reddetmişti ve kendi yoluna çıkmıştı.

Neden olarak da kendi mürşidinin de vekil olduğunda mürşid olmayı reddettiğini ve kendi kendine sonradan mürşid olmasını göstermişti, böylece aslında mürşidini reddetmiyor, onun yolunda oluyordu, gibi.

Nefsimiz, dersimiz açısından inşeAllah hayırlı bir tespit olur.

Saygılar, sevgiler hocam, Fa… Do

-------------------

Ynt: Ynt: Tespit19

19 Tesbit mailini düzenlerken, kızımın ütü yaparken telefondan açtığı şarkıyı isminin ma’nâsı amaç olan hanım şu dizeleri mırıldanması gayet manidardı…

Ben yandım, dokunamazsın Çare yok, yok olamazsın Sen yandın, tutunamazsın Geç oldu, ölüme doydun Biz yandık, küle kul olduk Kavrulduk, ateşe doyduk

Taş kafasına tatlı dil kar etmiyor Köşk-ü sefa bile beyimize yetmiyor Abbas yolcudur anam Endamı işlemiyor Abbas yolcudur anam Endamı bana sökmüyor

Ben yandım, dokunamazsın Çare yok, yok olamazsın

80

<fa...do…@hotmail.com> 23.11.2015 Pzt 15:22 Kime: Murat DERÛNİ

Estağfirullah Murat Hocam,

Yazınız değil ama bizim bakışımız düzeldi, bu tür yerlerden döndük inşeAllah..

Allah razı olsun, Hürmetler

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 23 Kasım 2015 Pazartesi 14:55 Kime: Fa… Do… Konu: RE: Ynt: Tespit

Yanlış yazım olmuş. Düzeltip göndeyiyoruz.

Bundan sonra istediğin yere gidebilirsin. Yanlız hallerine bak, eğer sana zaman kaybettirecek kişiler ise ilgilenme ve bu tür yerlerden döndün mü? Asli halin üzerine dön yani onların etkisinde kalmamaya çalış...


RE: Ynt: Zuhuratlarımız Murat DERÛNİ 14.12.2015 Pzt 14:36 Kime: <fa...do…@hotmail.com>

Hayırlı Günler Fa…Do….cığım,

İz-Efendi Baba başka mailime cevap vermiş. Daha önce okudum ama cevaplamamıştım. Daha sonra maili tekrar ararken cevaplananların içinde cevaplanmadığını gördüm diye yazmış... Muhtemelen senin mailinde

81

cevaplanmadan unutulmuş. Bu ay ki maillerini gönderdiğinde tekrar hatırlatırım...

Zuhuratların yolunda ve güzeldir. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

İçinde dersin ile alakalı olan ve ileri dönük işareti olanları koyultarak gönderiyorum. Zuhuratlarda ileriye dönük işaretlerin olması derslerde ilerleneceğinin müjdesidir...

Selamlar, Hoşça Kal....

From: <fa...do…@hotmail.com> To: [email protected] Subject: Ynt: Zuhuratlarımız Date: Sat, 28 Nov 2015 22:51:24 +0000

Hocam, ayrıca rüya dışında ikidir kedi ölüsü görüyoruz sokaklarda. Bir keresinde sokakta, dün de denizde gördük.

Hürmetler Fa… Do…

Gönderen: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> Gönderildi: 28 Kasım 2015 Cumartesi 20:33 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Zuhuratlarımız


Nasılsınız, afiyettesinizdir inşeAllah.. Bir aylık zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.. Ailenize selamlar hocam…

82


6 kişi oturarak namaz kılıyoruz. 3 kişi önce 3 kişi arkada. Biz sağ arkadayız. Solumuzdaki yaşlı ve yorgun bize dayanıyor. Namaz bitince böyle olmuyor, rekatı karıştırdık, ben tek başıma baştan kılayım diyoruz.

Boş ve geniş bir inşaat alanından geçiyoruz. İki üç katlı yıkık bir inşaat yerinde üç devasa hayvan var. İkisi aslan ya da kaplan başka bir gelişkin hayvanı sıkıştırmış sürekli vuruyor. Onların yakınından geçerken sesleniyorum ve dikkatlerini dağıtıyorum ki bize bakıyorlar vurmuyorlar. Arkamızdan da bir kız tüfeğimizi taşıyarak bizi takip ediyor.

Kadın ayakkabıları ile yürüyoruz.

Akşam iki arkadaş ile yemeğe gidiyoruz. Yemekte kendimizi tutamayıp çok sesli gülüyoruz.

Uzun saç ve sakallı bir boksör dövüşmeyi teklif ediyor. Karşısına çekinmeden çıkıp mücadele ediyoruz.

Apartman bahçesindeyken Efendi Baba yanımızdan geçiyor, yokuş yukarı yürüyor, yanına gidiyoruz, 2-3 sene kiliseye uğradık diyoruz, sıcak bir tebessümle “ah yavrum, seni kandırmışlar” diyorlar, sonra morveotesi.gen.tr’ye uğradık diyoruz, Efendi Baba oraya iki kıtalı tasavvufi bir şiir yolluyor, morveotesi.gen.tr ilk kıtayı siliyor ve şöyle şüpheci cevap veriyor: “yasaklı bir şiir, jandarma ile başımız derde girer diye siliyoruz, siz bu ilmi biliyor musunuz?” Cevabın sonunda da büyük harflerle bir kelime var, tam hatırlamıyoruz MÜSEMMA ya da

83

MÜHİMMAT gibi M ile başlayan bir kellime. Efendi Baba epey yürüyerek ilerliyor, bir markete giriyor, biz koşarak markete geliyoruz ve market poşetini açıp yardım etmek istiyoruz. Sonra yürümeye devam ediyoruz. Bir yemek masasındayız. Efendi Baba’nın sağında oturuyoruz, siz solunda oturuyorsunuz, annemiz de Efendi Baba’nın karşısında oturuyor, biz sizi görüyoruz karşımızda, mercimek çorbası içiyoruz, siz konuşunca gönlümüzden ağırlık gidip ferahlık geliyor ve bu ferahlıktan, rahatlıktan başımız öne eğiliyor, dinleniyoruz. Yolda yürümeye devam ediyoruz, Efendi Baba önde yürüyor, biz arkada elimizdeki çorbayı ekmekle yiyerek yürüyoruz, arkamızda da siz ve annemiz yürüyorsunuz. Efendi Baba’nın evinin sokağına giriyoruz, bir kahvehanenin önünden geçiyoruz, sağımıza bakıyoruz, “ölenlerin sohbet yeri” yazıyor. Eve geliyoruz, Efendi Baba anahtarla kapıyı açarken, biz daha dışarıda durup tabağımızdakini bitirmek istiyoruz, uyanıyoruz.

Dervişlerden Fa… ve Ab…’ı bir apartmanın pencere kenarında bekliyoruz. Geliyorlar ama bir türlü gideceğimiz yere adım atmıyorlar. Biz de tek başımıza yola çıkıyoruz, kendilerinin mezar taşını yeniledikleri zat-ı muhteremin kabrini ziyaret ediyoruz. Hazmi Tura hz.leri ya da Nusret Tura hz.lerinin kabri..

Efendi Baba’yı görüyoruz. Bize bir tesir, kuvvet gönderiyor ve o tesir bizi yönlendiriyor ve yol aldırıyor, yönlendirilen yere götürüyor.

RE: İlt: Müşahedelerimiz Murat DERÛNİ 9.12.2015 Çar 09:27

84

Kime: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> Hayırlı Günler Fa.. Do…cığım,

Zuhuratların geldi... Sohbette de söylediğim gibi, E.K. olayından sonra Efendi Babam durumlarınız hakkında bireysel olarak bilgi istiyor. Daha önce toplu olarak liste şeklinde gönderiyordum. Seninde durumun iletildi. Seyahatleri olduğu için cevap alamadım. Cevap gelsin, ona göre bir cevap yazarız. İnşeAlllah. Bize gönderdiğin mail ve cevaplarını ve diğer maiilerinide dosyala ilerde geçtiğin safhaları görmüş olursun.

Müşahadelerin güzel ve yolundadır. Şiirinde güzel olmuş. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Fa… Do…; Evlilik işi önemli bir mevzu... Yolumuzda dervişe boşanma yoktur (Bazı zaruri haller dışında)... Hayat arkadaşını iyi seçmen gerekir. Annen'in onayını almaya ihmal etme... Evlilik kararını almadan bu kişi ile görüşmen iyi olur diye düşünüyorum... Ondan sonra istersen bir istişare daha yapalım... Fazla uzatmadan kararını verirsin. Cenab-ı Hakk hakkında, hakkınızda hayırlısını nasip etsin. İnşeAllah...

From: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> To: [email protected] Subject: İlt: Müşahedelerimiz Date: Tue, 8 Dec 2015 10:39:46 +0000


Ek olarak şu da hatırımıza geldi:

Biz denizci olarak asker iken acemi birliğimizi Hatay'da yapmıştık, siz de Hatay'da yapmışsınız. Usta birliğini de Ankara - Elmadağı'nda, dağın içindeki tünelde

85

santralci olarak yapmıştık. Efendi Baba da askerliğini Ankara'da yapmış.

Şimdi bunu yazarken annemiz, bu bilgiyi sizin verdiğinizi söyledi.

Biz de kıymetini yeni anlıyoruz.

Sağlıcakla kalınız, hoşça kalın

Fa… Do…

Gönderen: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> Gönderildi: 07 Aralık 2015 Pazartesi 14:58 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Müşahedelerimiz


Sohbet tarihini haber verdiğiniz için teşekkür ederiz.

Sağlığınız sıhhatiniz iyidir inşeAllah. Ailenize selamlar.

En son gönderdiğimiz Kasım ayı zuhuratları size gelmiş miydi? Çünkü size gönderdikten sonra gönderilen kutusunu temizlemiştik.

Bazı müşahedelerimiz aşağıdaki gibidir.

Efendi Baba dedemize yüz ve fizik olarak çok benziyor. Sizin isminiz babamızın ismi. Efendi Baba'nın onay günü itibariyle derse başladığımız tarih 6 Mart babamızın doğum günü.

Her yerde 53 numarasını görüyoruz. Saate bakınca, plakaya bakınca, bir balıkçı teknesi videosu

86

çekiyoruz 53 sn çekmiş oluyoruz fark etmeden, bir iş için Allah'a sığınıp dua ediyoruz gönlümüz o işte rahatlasın diye sonra yerde fatura buluyoruz üzerinde FATURA ONAY: 53.... yazıyor ve sakinleşiyoruz, anneannemizin evini taşıdık yeni Apartmanı numarası 53, hatta erbain orucu öncesi 59-60 kiloyduk, 54'e düştük, sonra 55 oldu ama erbain bitince sanki kilomuz 53 olacakmış gibi; 60 - 7 = 53 niye düşündük, 7 nefs mertebesi ve 53 de Terzi Baba şifre sayısı, son olarak mail kutumuza sürekli kalem-kağıt reklamı geliyor ve kalem üzerinde 53 yazıyor, reklamın adı Fifty Three (53).

Bir süre önce Fussilet Suresine muhabbet duymaya başladık. Sürekli dinlemek istedik, dinledik, okuduk. Daha sonra Efendi Baba'nın o dönemde Fussilet Suresi ile ilgilendiğini öğrendik. Son zamanlarda da Fetih Suresine aşırı muhabbet duymaya başladık. Yine dinleyip okuyoruz hep, Efendi Baba'nın Fetih Suresi kitabını okuyup dinliyoruz. Fussilet Suresi kitabı ile Fetih'in bağlantılı olduğunu da dünkü sohbette fark ettik. Kitap bildiğiniz gibi sonunda Tevhid-i Ef'al (Ya Fettah) bölümü ile sonlanıyor. Orada üç ayet vardı. 41/53 Efendi Baba'nın şifre sayısı ile sanki Efendi Baba'yı anlatıyordu, sonraki ayet 54. ayetti bu ayetten de aklımıza sohbet öncesi dinlediğimiz E. K. geldi, ayette "iyi bilin ki, onlar Rablerine kavuşma konusunda şüphe içindedirler." E. K. dinletisinde genel olarak E. K.'nın Efendi Baba'ya olan tavrını kendi beşeri nefsimizin hakikatimize olan tavrını müşahede ettik. Kıyamet alametleri anlatımında ve kitabın son ayeti 15/85'teki "halketmedik" ama "illa bil Hakkı" - "Ancak Hakk olarak halkettik" hakikatiyle gönlümüz mutmain oldu. Daha sonra Efendi Baba'ya daha yaklaştık. Aşktan bahsettiler. Yavuz Sultan Selim ile ilgileniyorduk bugünlerde, onun ismini andılar. Maşuk İsmail'e kuvvetli rabıta kuran 9 dervişinin nasıl baş verdiğini anlattılar. Aşk

87

ile nefs ölür dediler. Aşk namazının abdesti kanla alınır dediler, baş verilerek.

Akşamında şöyle bir şiir yazdık hocam: Aşk ile çekilirsin.. Yürürsün korkusuzca, Aşarsın yolları, Varırsın Hakk'a... Benlik bahçenden geçersin, Yürürsün korkusuzca, Dikenlerden kan içinde kalırsın, Ama aşka yürürsün, hissetmezsin acıyı. Aşkın namazını kılarsın, Abdesti kan ile alınan namaz, Secdede baş verdiren namaz... Tutulursun, titrersin yol boyu, Yönün arkaların arkasında, Ötelerin ötesindedir, Ama duvarlar birer birer yıkılır... Gökyüzüne çıkar, Oradan kalbine atlarsın, Yıkılır tüm yapılar, Duymaz görmez bilmez olursun.. Gelirsin önüne, Yüzüne bakmaya kıyamazsın, Gözyaşı olur, Kalbine akarsın... 6 Aralık 2015, Pazar

88

Bu şiiri sohbet çıkışı yazdık, yalnız hem Efendi Baba'nın sohbetinin tesiriyle hem de bir hanım kızdan dolayı. 3 sene evvel bir edebiyat sitesinde kendisiyle kediler üzerine konuşmuştuk, sonra askere gitmiştik. Geçen günlerde kendisinden mail geldi, onlarca belki yüzlerce kişiye uğraşmış insanlar foruma dönsün diye mail atmış fakat sadece mail bize gelmiş. İkimiz de şaşırdık. Biz maili görmeden birkaç saat evvel TV'de Sakarya-Fırat dizisindeki Asker Sait karakterini görünce 3 yıl önce girdiğimiz edebiyat forumu aklımıza geldi, orada terörist kıza aşık olan Sait videosunu paylaşmıştık. Bunu hatırladıktan sonra maili gördük. Bir hafta yazıştık ve karşılıklı muhabbet duymaya başladık. Daha önce bilmediğimiz hisler olmaya başladı. Dersimiz ile alakalı olduğu kanaatindeyiz. Çünkü kendisinde Efendi Baba'da gördüğümüz saf nuru görüp hissediyoruz. En son zuhuratımızda da kendisinin varlığını hissettik. Bize Hz. Aişe validemizi hatırlatıyor.

Kendisi şu anda 23 yaşında, ismi Fa… Öz… (rumuzu: Nar Çiçeği), Adana'da oturuyor, atanmayı bekleyen yeni mezun Din kültürü öğretmeni.

Bir hafta yazışınca babasına haber vermesi gerektiğini söyledik, haberi olsun diye. Kötü bir şey yapmıyoruz, iyi insanlarız dedi, biz de kendisini onayladık ama edeben doğru olmaz dedik. Hak verdi ama kararsız kaldı, ben arayayım deyince de çekindi. O zaman düşünelim dedik.

Kendisiyle evlenmek istiyoruz ama söylemedik.

Nasıl yapmak uygun olur acaba?

Yani biz frene basmaya çalıştıkça gönlümüz muhabbette daha da ileri gidiyor. Hakk, hakikat yolunda,

89

bu muhabbetle, birbirimizi aynalayarak şifalanacağımız kanaatindeyiz.

Bize etkilenme demiştiniz, asli haline dön demiştiniz. Bu muhabbetle sanki asli halimiz daha sağlamlaştı gibi, daha az etkilenir gibi oldu. Hakk, hakikat yoluyla alakası olmayanlara karşı eski muhabbetimiz de kalmadı, soğukluk oluştu.

En son anneannemizde bize defter hediye edildi, herkes evlilik nüfus cüzdanına benziyor dedi.

Hürmetler hocam, Fa… Do…

RE: Ynt: Sorumuz vardı hocam Murat DERÛNİ 11.12.2015 Cum 10:03 Kime: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com>

Hayırlı Cumalar Fa… Do…cığım

Yazdıkların güzel olmuş. Yarın ki sohbete gelirsen biraz dikkatli dinlemeni tavsiye edeceğim.

Hamd konusunda geniş bilgi (5) Salat-Namaz kitabında var.

Bir Fusus'ul Hikem Şerhi İbrahim Fassında bir bölümü buraya ekliyoruz.

Hak Teâlâ "el-hamdu lillâh" (Fâtiha, 1/1) buyurdu. Bundan dolayı her hamd edenden ve hamd edilenden senânın âkıbetleri Hakk'a dönücü oldu. Ve işlerin hepsi Hâkk'a döner. Şimdi bu dönüş hükmü kötülenmiş ve övülmüş olan şeye genel oldu. Oysa vücûdda kötülenmişten veyâ övülmüşten başka bir şey yoktur (6)

90

Yânî Hak Teâlâ "Hamd’ın hepsi Allâh'a mahsûstur" buyurdu. Oysa hamdda üç yön vardır:

Birincisi: Hak'tan hálka olan hamddır ki, bunun delîli “İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebîyyi” yâni “Muhakkak ki Allah ve melekleri Nebî’ye salat ederler” (Ahzâb, 33/56) ve “Huvellezî yusallî aleykum” yâni “O ki sizin üzerinize salât eder” (Ahzâb, 33/43) ve benzeri Kur'ân âyetleridir. Bu sûrette Hak hamd eden ve hálk hamd edilen olur.

İkincisi: Halktan Hakk'a olan hamddır ki, bunun da delîli “ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî” yâni “Bir şey yoktur ki O’nu hamd ile tesbih etmesin” (İsrâ, 17/44) ve “Ve terel melâikete hâffîne min havlil arşı yusebbihûne bi hamdi rabbihim” yâni “Ve görürsün ki, arşın etrafında onu kuşatan melekler, Rab'lerini hamd ile tesbih ederler” (Zümer, 39/75) ve benzeri âyet-i kerîmelerdir. Bu şekilde de Hak hamd edilen ve hálk hamd eden olur. Şimdi "Hamid yâni hamd eden" ve "Mahmûd yâni hamd edilen" Allah olduğuna göre, bu iki yönde, hamdın Allah için olduğu açıktır.

Üçüncüsü: Halktan hálka olan hamddır. Bu sûrette "hâmid yâni hamd eden" ve "mahmûd yâni hamd edilen" hálk olur. Bu tür hamdın Allah için olmasının yönü budur ki, Hak taayyün yönüyle hâmidin yâni hamd edenin sûretinde açığa çıkmıştır ve hamd ile kendi kemâlini açığa çıkarır.

Ve her mahmûd olan yâni hamd edilen hálkın sıfatı olan senâ dahi, mahmûd yâni hamd edilen sûretinde kemâl ile tecellî edici olan Hakk'ın aynıdır ki, mahmûd yâni ham edilen o kemâl sebebiyle hamde hak kazanmış olur.

91

Bundan dolayı hamd, Hakk'ın kemâlâtından bir kemâlin sıfatıdır ki, Hakk'ın hakîkatinden çıkar. Şu halde mahmûdun yâni hamd edilenin görünme yerinden açığa çıkan kemâle karşı, hâmidin yâni hamd edenin görünme yerinden çıkan hamd dahi Hakk'a dönük olur. Bunun için Şeyh (r.a) "Her bir hâmid yâni hamd eden ve mahmûddan yâni hamd edilenden senânın âkıbeti Hakk'a dönücü oldu" buyurdu. Çünkü her bir mevcûdda açığa çıkan kemâlât ile hakîkatte hamd olunan Hak'tır. Ve çünkü Hak, o görünme yerinde taayyün etmiştir ve onun "ayn"ıdır. Ve aynı sebepten dolayı hâmid yâni hamd eden de hakîkâtte Hak'tır. Bundan dolayı bütün senâ ve hamdların âkıbeti Hakk'a dönük olmuş olur.

Şimdi cenâb-ı Şeyh (r.a) hamdların hepsini Hakk'a döndürüp bu tahsîsten övülmüş olmayan işler hâriçte kalmış oldu. Oysa işlerin hepsinin kaynağı Hak'tır. Bundan dolayı işin Hakk'a dönüşü hükmünü genelleştirip işin hepsi yânî övülmüşü ve kötülenmişi, Hakk'a döner buyurdu. Çünkü vücûd içinde mevcûd olan eşyâ, ya övülmüş veyâhut kötülenmiş olur. Bu iki halden başka üçüncü bir şey olması ihtimâli yoktur.


From: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> To: [email protected] Subject: Ynt: Sorumuz vardı hocam Date: Thu, 10 Dec 2015 00:32:22 +0000

Aleyküm Selam Murat Hocam,

Bizden de Se… Ablaya Selâmlar.. Se… Abla bize tebe'deki sohbet çıkışı aşık ol demişti, duası inşeAllah oluyor.

92

Fa… ile telefonla da görüşüyoruz. Fotoğraflarımızı da gördük. Kendisiyle her açıdan uyduk. İnşeAllah ya biz Ad…'ya giderek, ya da o buraya gelerek görüşmeyi düşünüyoruz yakın zamanda. Eğer yine anlaşıyorsak haber veririm hocam. Annemizin de onayı var. Bir hafta konuşup sonra evlenmek istemek aklımıza gelmezdi.

Cevaplarınız için teşekkür ederim. Biz sizin maillerinizi ayrı bir dosyada topluyoruz, maillerinizin altında da bizim yolladığımız zuhuratlar ek olarak görünüyor.

Eyvallah hocam, dosyayı okumuştuk ama bir daha bakacağız. Konuşma hakkında yazdıklarınıza dikkat ediyoruz. Genel olarak ilgilenmeyen ve sormayan ile bu konuyu hiç açmıyoruz, sorana da yalnızca sorusuna cevap veriyoruz. Bu konularla ilgili değilmiş gibi yapıyoruz zahirde.

Tevafuk etti, bizim senaryosunu yazdığımız filmin başrol oyuncusu Üm… Er… ♫ Tarikatına bağlıymış.

Hocam son olarak bugünkü namazlardan sonra hep deftere çokça yazdık. Erbain orucunun son 10 günü dolayısıyla olduğunu düşünüyoruz. Cemaat namazı ve dönüş yolundaki müşahedelerimiz;

Herkes birer inşaat işçisi gibi. Yapı çoktan bitmiş ama aşağıdakiler farkında değil. İşçiler Yapıyı kendilerince destekliyor. Bu yönden herkes kendi halinde. Ama herkesin hali Yapı tarafından kuşatılmış. Her işçi Zat'a yönelmiş, çalışıyor ama herkes kendi meşrebince, esma'sınca.. Zahirde engel olmaya çalışan gözüküyor gibi olanlar olsa bile onlar dahi destekliyor.

Namazda imam: Hu Müminler: esmalar

93

Cami: Cem hali; Tevhid-Allah Esmalar Hu'ya uymuş Bu uyuş biat oluyor Biat Allah'ın zikri O da şehadetin tahkiki Elhamdülillah - Hamd Allah'a mahsus Hamd, Subhanallah ile nefsten alınıp Hakk'a iade ediliyor -emanet ehline veriliyor- Böylece Hakk'la rabıta kuruluyor, irfani hayat sağlanıyor Ve sakin-emin olan nefis mahalline rahmet helikopteri iniyor Bu emin ve hamd ise Hz. Muhammed'den s.a.v. gelen yansıma Sıralama: salik - mürşid - silsile - Hz. Peygamber - Allah... Efendi Baba: Zat Dervişler: Esmalar Uşşaki Kafilesi: Cem hali Cem hali de Allah'ın zikri / hamdi E. K.'nin Efendi Baba'ya tavrı nefsimizin hakikatimize olan tavrı Tavır, gemiden inip dağa çıkmak ve dağa çıkan tufana gark olur Tahiyyatta namazı kılan hakikatte Hz. Muhammed s.a.v. kullukta: eminlik rasullükte: Hamd'ın Allah'a mahsus olduğu mahal Müşahede ehlinden başka kimse yok âlemde

94

Etraftaki insanlar iç bünyemdeki oluşumlar Bu oluşumların idraki için dışta karşılaşılanları sakince, emin'ce, sekine'ce karşılamak (seyr) gerekiyor İnsan Suresi ayetinde Allah'ın vechi için rızıklandırıyoruz deniyor Şükür edip rızık ile oyalanmak cennet ehli olmak Ama Hamd edip rızık ile oyalanmamak, ileriye devam etmek irfan ehli olmak İş, eş, ev hep rızıktır Rızıkların hepsi birer aynadır Dengeli ilişki kurabilmek ayna önünde nefsi temizlemeye yarar Çevremizdeki insanlar suretsiz nurlar gibi Ay gibi Güneş'i kimi daha çok kimi daha az yansıtıyor Suretsiz nurlar, zat, esmalar diye düşündükten sonra Etrafta gördüklerimizin olmadığı, sadece bizden bakanın olduğu ve çevremizdekilerin kendi bünyemizdeki mertebe mertebe oluşumlar olduğunu düşündük Allah'ın Hamdı nedir?

Allah, Hu ve Esmalar olmak üzere tüm vücudun vahdeti, cemi ise Allah'ın Hamdı da o cem'iyyetin insan bünyesinde şuurlanmasıdır. O şuurlu olan tek insan da efendimiz Hz. Muhammed'dir s.a.v. yani rasullükte Allah'ın Hamdı, kullukta sakin, emin, sekine halinde; kullukta baş secde ettikçe rasullük o derece nüzul ediyor (ya da tam tersi, nüzul ettikçe nefsin alnı secde ediyor). Nefise inen nüzulün derecesine göre de şuur İbrahimiyet, Museviyet, İseviyet, Muhammediyet

95

mertebelerine geliyor. Hakikatte suret yok, sadece göz var, bakan gözün nerede durduğu mühim. Cami mimarisi bir insan ise imam ruhu (Hu), saf tutan müminler esmalarıdır. İnsanın (Adem-i mana, insan-ı kamil) yaşaması, nefes alması da Allah'ın Hamdıdır.

Allahaısmarladık hocam Hayırlı Akşamlar Fa… Do …

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 09 Aralık 2015 Çarşamba 09:34 Kime: Fa… Do… Konu: RE: Sorumuz vardı hocam

Hayırlı günler Fa… Do…cığım,

Resülûllah s.a.v. Efendimiz herkese anlayacağı kadar konuşun diyor. Yani kimin seviyesi ne kadar ise o kadar konuşmak gerekiyor. Tasavvuf hakkında genel geçer şeyleri konuşabilirsin.

Zâhirden giden E.K dosyasının içinde var. Fa…’a anne göndermiş. O dosyada hanımın yolumuz ile alakalı şeyleri toplantıda anlattığı ve İz-Efendi Baba'nın buna bir hayli kızdığı gözüküyor. O'nun için o dosyaya bak ve öyle davranmaya çalış. Gerekirse yine istişare ederiz.

Fa… abinlerle görüşüp, gidebilirsin. Bir sıkıntı yok...

Evlilik işine Se… Ablan da sevindi. Selâmları vardır... Daha önce ki maillde söylediğim gibi, bu kız ile evlilik meselesini yüz yüze görüşmeye çalış ve nihai kararınız öyle vermeniz uygun olur diye düşünüyorum.

96

Anne'ne ve sana Selâmlar.

From: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> To: [email protected] Subject: Sorumuz vardı hocam Date: Tue, 8 Dec 2015 15:51:54 +0000


Hocam hal olarak Efendi Baba'nın sohbeti sonrası içimiz içimize sığmıyor. Size bahsettiğimiz Fa… hanım kızı ile telefonda da görüştük. Kendisiyle genel olarak tasavvuf üzerine konuştuk. Kendisiyle konuştuktan sonra iftara teyzemiz geldi. İçimiz içimize sığmadı, sofrada tasavvuf konuştuk. Şiir okuduk, ilahi okuduk.

Murat Hocam, susmamız mı uygun olur?

Teyzemiz bu yola yakın gibi.

Fa… abiye haber verdik, kabir ziyaretlerinde beni de çağırın diye; dervişlerle kabir ziyareti uygun olur mu?

Allahaısmarladık hocam Allah'ın Selâmeti üzerinize olsun Hürmetler Fa… Do….

From: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> To: [email protected] Subject: Eyvallah hocam Date: Sun, 13 Dec 2015 12:35:39 +0000


97

Eyvallah, inşeAllah dediğiniz gibi mailleri saklayacağız.

Akşam sohbeti için Allah razı olsun, ağzınıza ve gönlünüze sağlık.

Saygı ve sevgilerle Hürmetler Fa… Do….

-------------------

RE: İlt: Ynt: Sorumuz vardı hocam Murat DERÛNİ 14.12.2015 Pzt Kime: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com>

Hayırlı Akşamlar Fa… Do…cığım,

Maillerin iç içe girmiş... Ne cevaplanmış, ne cevaplanmamış ayırt etmek zor oluyor... Maillerini gönderirken yeni bir mail aç öyle göndermeye çalış. İnşeAllah...

Yazdıkların ve müşahadelerin güzel olmuş. Yanlız aşağıda yazacaklarıma daha dikkat edersen iyi olur...

"Bir kişide kusur görürsek sonra o halin kendimizde olduğunu fark edip o hali kuşatıyoruz sonra o halden etkilenmiyoruz, kusur (küfür-kafir) olmaktan çıkıp o kişi bize Hak oluyor, böylece o kişiye kızma, korkma gibi duygular-ahlak yerini sevgi, merhamet, şefkat alıyor.."

Fark etmen güzel ama "o hali kuşatıyoruz sonra o halden etkilenmiyoruz" bu eski yaşantından kaynaklanıyor olmalı bu gibi şeyler ile uğraşmasan iyi olur ve perde olabilir...

"Gavsul Azam Hz. Abdülkadir Geylani'yi k.s.a. iki gündür düşünürken Fa… abiden davet geldi ve Ce… Ka… Tekkesi'ne gittik. Zikirde solumuzda Ab… abi, sağımızda da meclise davet edilmiş biri vardı. Ab… abinin ve

98

sağımızdaki şahsın hallerini bilmiyor ve ilgilenmiyoruz fakat bizim onlarda gördüğümüz kendi iki halimizin yansıması vardı. Solumuzdaki kendinden geçiyordu, sağımızdaki soğuk duruyordu. Hakk'a vakıf olabilmek için bunun ortası gerekliydi, ifrat-tefrit, soğuk durmadan ama yaklaşınca da kendinden geçmeden... Eski tecrübelerimizde zikir meclislerinde sesimizi duyurmaya, güzel ses çıkarmaya ve kendimizden geçmeye çalışırdık... Fakat bu sefer iki arada bir derede kalmış hissettik, çaresiz ve aciz hissettik, rahatsızlığımızı teslimiyetsizliğimize yorduk ve oradaki halimiz de zikir etmek ve genel olarak ağlamak oldu..."

Zikir yapılırken eğer kişi kendinden geçerse oluşan hararet beyin hücrelerinin yanmasına sebep olabilir. Bunun da tamiri yoktur... O kişi o halde fazla tutulmadan, uyarılıp, o hâl içinden çıkarılması lazımdır. Ama eğer gerçekten kendinden geçiyorsa, kimileri bunu etrafındakiler beni bu halde görsün diye yaparlar...

Ben bu konuları dervişlerle konuşma demedim, teyzen ile alakalı söylediğim şeyler için yazmıştım. Herhalde farklı anlaşılmış. Çünkü kim hangi mertebede ise onu yukarı çekmeye çalışır... Yanlız dikkat edilmesi gereken sohbette geçen "B'ÂDEM"in iyi anlaşılması lazımdır... B ile ve Âdem yani Âdem ile birliktelik hâlidir. Âdem mana-i hikmetiyyedir. Hikmet ise bir şeyi yerli yerine koymaktır. Bizlere gelen ilhamatı hemen kabul etmeden şeriat ve genel geçer tasavvuf ölçülerine vurup öyle değerlendirip, eğer kullanılacak ise zâhiri sözler ile harmanlamak gerekir. Aksi takdirde bu sözler, anlamayacak seviyede olanlar için yarar değil zarar olur ve bizlerin bundan sorumluluğu olur... İşte Badem olgunlaşmadan kırmamak gerekir. Yani bunun için belli bir seviyeye ulaşmak gerekir.

99

Kedi, ölü kedileri görmen normal, eti yenmeyen hayvanlar nefs-i emmare zuhurlarıdır...

Evet, bu yola gelen herkesin bir derdi vardı, dertsiz kimse gelmez zaten... Derdi olarak, gelir. Ya "er"di olur, ya da dedirti olur… İkinci halden bizi rabbimiz muhafaza eylesin. İnşeAllah...

53 Kalem müşahaden güzel olmuş, "Ke" sendir. Senin senliğin kalmaz ise 53 "Âlem" müşahaden olur...

Os… Abin torunu olmayanlar hakkında bu cümleyi sarf etmişti. O'nun düşüncesidir...

Selâmlar, Hoşça Kal

Gönderen: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> Gönderildi: 13 Aralık 2015 Pazar 16:44 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Ynt: Sorumuz vardı hocam


Olabildiğince gayret ederek sohbeti dinledik, nüfus etmeye çalıştık inşeAllah.

İlk birkaç saniye sanki sohbetin düzeyindeydik ama sonra kendimizi zorlamamız gerekti..

Söylediğiniz Hamd mevzularını da okuduk inşeAllah.. Salat kitabından ve İbrahim Fassından..

Belli müşahedelerimiz oluyor..

Bir kişide kusur görürsek sonra o halin kendimizde olduğunu fark edip o hali kuşatıyoruz sonra o halden etkilenmiyoruz, kusur (küfür-kafir) olmaktan çıkıp o kişi

100

bize Hak oluyor, böylece o kişiye kızma, korkma gibi duygular-ahlak yerini sevgi, merhamet, şefkat alıyor..

Akşamki sohbetinizde kafirlik ve küfürden bahsettiğiniz vakit müşahedemize bu söylediğimiz düşmüştü..

Belli müşahedelerimiz arttı, bunları tek tek fark ediyoruz, tamamen fark görmekten çıkamadığımız için de teker teker uğraşıp fark etmemiz gerekiyor, müşahedemiz henüz dar alanda gibi, genel anlamda bir kuşatmaya vardık varıyoruz gibi hissediyoruz..

Biz yakalasak da yakalayamasak da müşahede, hakikatte cüzler arasındaki bağ zincirleme her an devam ediyor fakat bunları tek tük yakalayıp büyük resmi görmeye çalışmak zor oluyor.. Kelimeler bir yerden sonra kül oluyor o vakit benlik kül olsun demiştiniz.. İnşeAllah

Bizim kanaatimiz odur ki Efendi Baba'nın Hakikat-i Necdettiyesi bizde tecelli ediyor ki biz de "rabbena zalemna enfüsena veinlam tağfirlena..." diye söylediğimiz nefsimize zulmettik affeyle Allah'ım duasının içinin dolmasıyla benlik inşeAllah kül oluyor.. Başta günahlara, kalp kırmalara ağlarken şimdi kuşatamadığımız geniş hakikat zincirine vakıf olamayışımıza ağlıyoruz... Halbuki her insan imama (Hu) uyan birer esma, renk ve Allah'ın hamdı O imam'dan (Hu) kendimize, insanlar, esmalara bakış olmalı... Ayrı bir kimlik değil, müşahedenin kül'den cüz'e bakışı...

Bunlar düşüncelerimiz...

İnşeAllah bu düşüncelerimizin zahirdeki yansımasını da şöyle düşündük:

101

Fussilet dersi ve son bölümündeki Ya Fettah (Fetih) kısmının yansımalarını yaşarken bunun İstanbul sur içinde (Fetih edilen yer) ve Fa…'da (Fatih) daha da (manasının) (neticelenmek değil de) genişlediğini düşündük.

Gavsul Azam Hz. Abdülkadir Geylani'yi k.s.a. iki gündür düşünürken Fa… abiden davet geldi ve Ce… Ka… Tekkesi'ne gittik. Zikirde solumuzda Ab… abi, sağımızda da meclise davet edilmiş biri vardı. Ab… abinin ve sağımızdaki şahsın hallerini bilmiyor ve ilgilenmiyoruz fakat bizim onlarda gördüğümüz kendi iki halimizin yansıması vardı. Solumuzdaki kendinden geçiyordu, sağımızdaki soğuk duruyordu. Hakk'a vakıf olabilmek için bunun ortası gerekliydi, ifrat-tefrit, soğuk durmadan ama yaklaşınca da kendinden geçmeden... Eski tecrübelerimizde zikir meclislerinde sesimizi duyurmaya, güzel ses çıkarmaya ve kendimizden geçmeye çalışırdık... Fakat bu sefer iki arada bir derede kalmış hissettik, çaresiz ve aciz hissettik, rahatsızlığımızı teslimiyetsizliğimize yorduk ve oradaki halimiz de zikir etmek ve genel olarak ağlamak oldu...

Fussilet-Ya Fettah-Fetih-Fatih ve Gavsul Azam k.s.a. yansıması devamında zahiren Feth edilen İstanbul Sur İçinde Ka… Tekkesi'nde bu iki arada kalmışlığa ağladık. Bize bu aralar sürekli yabancı dilde bir mail geliyor. İki bilgisayardan da maillere baktığımız için, hep uyarıyor, aynı isimle iki kişi giriyor diye... Bir başka mail'de ise en son gelen 53 (Fifty Three) isimli kalem reklamında The Perfect Gift, Müthiş Hediye isimli mail geldi, içindeki resimde bir üzerinde 53 yazan dokunmatik bilgisayarlar (iPad) için yapılmış bir kalem kırmızı hediye paketi ipiyle bağlanmış, bunu da müşahedelerimizi yazabilme hediyesi olarak müşahede ettik...

102

Daha sonra Gavsul Azam'ın k.s.a. bizdeki kitaplarını araştırdık ve Türkiye'deki ilk basımlı 8 Ekim 1968 (15 Recep 1388) tarihli Fethu'r Rabbani isimli kitabını bulduk.. Feth ismini burada görünce Rabbani manalar bize açılsın diye inşeAllah kitaba başladık. Kitabı İlahi Armağan olarak çevirmişler, Fetih kelimesinin manası çok içinden Armağan'ı aldık demişler Önsözde. Biz de bu Armağan'ı bize gelen 53 numaralı Kalem mail Armağan'ına bağladık. Kitabı açtığımızda gözümüze ilk çarpan cümle şu oldu: "Mevla yakınlığı korkusunu alıncaya kadar sarhoşlukları geçmez. Ona kavuşunca ayıklık bulurlar. Allah yoluna ilk giren, âsi kulları ve fâsık kimseleri bırakır. Ama irfan sahibi olanları arar." Biz de bu sarhoşluğu ikili halimize, iki yanımıza, zikir meclisindeki sağımızdaki ve solumuzdaki halimize vurduk, şayet Biiznillah hakikati Hakikat-i Necdettiye'nin yansıması ile genişten kuşatırsak ayıklık bulacağımızı düşündük. Ve menfi olarak beslendiğimiz kişileri terk ettik fakat evvela menfi düşünceler yavaş yavaş düşmeye başladı ki irfan eğitiminde üflenen nefes-i Rahmani'den hakkıyla beslenelim ki içimizde doğan Adem-i Mana insanı nefes alıp ölmesin, yaşasın ve büyüsün inşeAllah.

Yolculuk rüya içinde rüya gibi. Yürüdükçe eski ile oyalanmaktan kurtulup daha derin-yeni tefekküre kavuşuyoruz fakat bu seferki saha da yeni bir oyalangaç yeri. Ama hazım edilene kadar ve sırat-ı müstakim (İbnül Arabi r.a. meşrebince şeriat-hakikat dengesi merkezi) üzere olmayla oranın da hakikatine şahit olunuyor ve devam ediliyor.Hakk iç-dış her yerden kuşatarak (Feth) Hamd'ını işletmekte, efal alemi (madde alemi) sahasında O'ndan başka bir şey olmamakta. Fark (görme) düşünce Rahmet tamam oluyor. Kendine ve herkese kalpten sonsuz merhamet sadır oluyor ki kendin

103

ve herkes yok. Fark âlemi tek bir halk - halkiyet sahası aslında...

Nefs-i emmare, her mertebenin aşağıya bakan, sonraki mertebeye direnen hayali bir hal, ve ya hazım etme süresinde hangi mertebedeysek orada dinlenilen durak (belki dinlenirken korunulan yer) ve vakit kaybetmeye bahane aranılan yer.

Ayrılık Çesmesinden yola çıkıp Yenikapı'ya (Sur İçi) girdik, oradan da Ka… Tekkesine gittik. Normalde de Sur İçi bize güven veriyor, kaybolması bile zevklidir çünkü kaybolunmuyor, bir yerden yol bulunuyor, yolu ararken bile zevklidir. İstanbul Sur İçi'ni hakikatimizin yansıması olarak düşündük.

Gönderdiğiniz yazı ve sohbet sonrasında Makam-ı Mahmud hakkında şöyle düşündük... Sırayla acziyet, yokluk, Rabbın seslenişi :"Alemleri senin için, seni kendim için..." ve sonra oluşan Makam-ı Mahmud mertebesi (yani "alemleri senin için, seni kendim için halk ettim" hitabının şuuruna varan ve alemleri kuşatan bilinç" tüm varlık âleminin hamd'ını kendine çeker... Çekim kuvveti alanı oluşturur, dev bir gezegenin yörüngesine, alanına giren ve sakin bir düzenle yörüngede hareket eden gezegenler gibi. Makam-ı Mahmud kendinde sakin olur, yörüngesindekiler de O'nda sakin olur.

Hitabı şöyledir diye düşündük: Âlemleri (insanları ve diğer her şeyi -rızıklar-) senin için halk ettim Ey Nefes-i Rahmani ile nefeslenen, Can içre Can, Âdem-i Mana olarak doğup büyüyen olgunlaşan (Fa… bize ayağında uyuttuğu bebek resimleri gönderir oldu bunları yazdığımız gün), gereken mertebe-anlayışa gelen İnsan, işte sana seslendiğim sen, işte o seni de kendim için halk ettim, bunun şuuru ile bana adım adım gel, Makam-ı Mahmud'a

104

otur, bu yürüyüşte senin için halk ettiğim âlemleri (rızıkları -insanlar, iş güç, diğer her şey) değerlendir çünkü "rızıklandırmamız Allah'ın Vechi içindir" (İnsan Suresi), onlarda Vechimi gör, nefsini tezkiye ile rahmetimi, merhametimi, nurumu, kadirliğimi idrak et ve bu müşahede yöntemi ile devam et.

Ka… Tekkesinde Hz. Fatıma'dan çokça bahsedildi. Aklımıza Fa… geldi. Oradan Fatih, Fetih, Açılma, Armağan. 53 No'lu Kalem. Hakikat-i Necdettiye'nin kalbimizdeki işlevi ile kalbimiz temizlenince, sevebilen bir kalbimiz oldu, yumuşadı ve hemen karşımıza Fa… çıktı, şimdi Fa…'ya bakıp (bakış, karşılıklı diyalog) kendimizi görebiliyoruz, kusurlarımızı görüp kendimizi düzeltebiliyoruz. Fa… da bize ayna işlevi görenlerden.

Ce… Ka… dervişleri ve Şeyh Efendi nur yüzlü idi. Aklımıza Fa… geldikten sonra zikir esnasında ışıklar kapandı, karanlıkta zikir ettik, meydanın ortasında yerde telefon vardı, mavi mesaj ışığı yanıyordu, o ışığa bakarak zikrettik, Fa… mesaj atmış gibi hissettik, oradan kalbimiz doldu ve ondan sonra müşahede ve ağlama gerçekleşti. Fa…'ya olan muhabbetimiz Allah için (Hakikatin yansıması için) inşeAllah.

Zikir dönüşü arabada Ab… abiyle "alemleri senin, seni kendim için..." diyerek bu mevzuları konuşma isteği duyduk, bir iki cümle söyledik fakat karşılıklı devam edemedi... Mevzu döndü.. Sonra Os… abiyle de denedik, aynı cümleyle giriş yaptık ama olmadı... Biz de bu mevzunun dervişler arasında sadece Efendi Baba'nın ve kendisinin görevlendirdiği sizin gibi hocalarımızın konuşması gerektiği kanaatine vardık... Dervişler arası motivasyon konuşmalarının dediğiniz gibi tasavvufun genel geçer konuları olması gerektiğini düşündük.. Os… abiyle sohbet şeriat ve tarikat düzeyinde, ihtiyaç

105

duyduğumuzu hissettiğimiz düzeyde devam etti... Bizim kanaatimiz odur ki yetkili olmayan kişi eğer anlatıyorsa Hakk için değil nefsi için anlatıyor, anlattıkça düşüyor, halbuki yetkili olmayanın miracı sır sakladıkça gerçekleşir diye düşündük.. Açılan sır karşılığını buluyorsa yani emanet ehline veriliyorsa sırrı açan da, sır kendisine açılan da miraç yaşıyor, aksi halde iki taraf da çukura düşüyor ve derste ilerleme olmuyor.. Derste ilerleme inşeAllah edep ve irfan ile...

Efendi Baba'nın dervişlerinin kendi aralarındaki ilişkisini ve Efendi Baba'ya olan yönelişi hakikatte Hakikat-i Necdettiyye küll'ünde mevcut olan cüzzlerin birbiri ile ilişkisi ve aslına yönelişi olarak düşündük, yani alemleri senin için halk ettim ama seni de kendim için yönelişi... Makam-ı Mahmud oturuşu...

İmam Hakikat-i Muhammediyye, Hakikat-i Necdettiyye ise imama uyan mü'min fakat Hakikat-i Necdettiyye Hakikat-i Muhammediyyenin yansıması, aynısı Efendi Baba ve dervişler için de geçerli... Bu zircirleme, bütünlük benlik kül olunca müşahede ediliyor... Müşahedenin hızlanması menfilerin terki ve müsbete yöneliş ile mümkün... Bunun için de şöyle bir şiirimiz var hocam:

"Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz" Yunus Emre'ye hitaben..

Sevgiden beslen Sevenleri dinle Sevenlerle ol Zıttın olsa bile Sevenle ol

106

Aynı olsanız bile Öfkeliyi terk et Menfileri terk eyle ki Menfi yanını terk edesin Ve menfi yanını terk et ki Menfileri terk eyleyesin Müsbetle ol ki Hep müsbet olasın Sev sevil Sevgi ol Sevgili ol

Hocam bir de zuhuratlarımızda kedileri öldürüyorduk, sonra dış hayatımızda da kedi ölüleri görmeye başladık... Şimdi ise tanıştığımız Fa…'nın çok fazla aşırı kedi sevgisi var, biz de severiz ama onda fazla var, telefonumuza sürekli kedi fotoğrafı gönderiyor... Apartmanımıza kediler girmeye başladı... Kapıya geliyorlar sürekli.. Yan dairemiz boş, oraya kediler giriyor.. Bu olaylar zuhuratlarımızda ve dış hayatta (ki oda zuhurat) ölü kediler gördükten sonra olmaya başladı...

Os… abiyle konuşurken bu yola hazırlık yaşatan bir hayatı herkesin vardır demişti kendisi... Bizim de merkezimizdeki tek derdimiz baba mevzusu idi... Arayışa iten de bu mevzu oldu fakat dert derman imiş inşeAllah... Derdin gelişi de derdin derman oluşu da bizim elimizde değil, bizim irademizin dışında gelişiyor her şey, biz de inşeAllah gördüğümüz kadarıyla doğru ve dengeli tercihlerle yürümeye gayret ediyoruz... Kötülük nefsimizden, iyilik Hakk'tandır... Sohbette kulağımız

107

dinleyebiliyorsa Hakikat-i Necdettiyye anlatıyor ama yine o dinliyor... Nefsimiz fren yapma derdinde...

Artık külli hakikatimi kemaliyle idrak edip sürekli şuurlu olan bir Hayy'at'a geçmek istiyoruz inşeAllah.

Hayırlı Akşamlar Murat Hocam, Allah'ın Selâmı üzerinize olsun, Hürmetler Fa… Do…

53 – kalem <fa...do…@hotmail.com>13.12.2015 Paz 20:35 Murat DERÛNİ

Bu da Fifty Three sitesindeki kalem hocam:

http://www.fiftythree.com/pencil?utm_source=FiftyThree+News&utm_campaign=mix-story_12-10-2015_pencil&utm_medium=email

108

Gönderen: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> Gönderildi: 13 Aralık 2015 Pazar 20:31 Kime: Murat CAĞALOĞLU Konu: İlt: Ynt: Sorumuz vardı hocam

Hocam, yazımızın devamı, inşeAllah..

Ekte 53 nolu kalem var hocam.. Biz bir de vitr namazının ilk rekatında hep Kalem kelimesinin geçtiği İkra'yı okuruz...

Os… abi dünkü sohbette boşta olan (galiba evli olmayan) hanımlar sevgisini hayvanlara yönlendiriyor demişti... O anda bizim de aklımıza Fa… geldi ve "evet, o sevginin insana yönlendirilmesi gerek" demiştik...

109

Daha sonra onu kendi hayvanımıza, nefsimize olan sevgi olarak algıladık... O sevgi emaneti oradan alınıp hakiki insan'a, ehline yönlendirmek gerekiyor... İnsan Hakikat-i Muhammediyyenin yansıması olan Hakikat-i Necdetiyyede mevcut..

Bu yazımızın devamı mail.. Önceki kısmı yazmaya ikindi namazını kıldıktan sonra başladık ve bitirip size gönderdiğimiz saniye akşam ezanı okundu... Yazmaya başladığımızda annemiz uyudu, bitirdiğimizde uyandı... Sonra iftarı açtık.. Annemize "sohbette 1 kişi olursa o sohbet makbuldür" diyerek konuştuk. Anlatan (Fatih) ve dinleyen-açılan (Fetih) olmalı bir sohbette, anlatan kişi aslında açılan kişide kendine anlatmaktadır, kendine yer açmaktadır.. Bu sohbetin miracıdır... Ehil ve yetkili kimse bunu yapabilir... Sohbette 1 kişi yoksa başkaları var ise o anda müşriklik gerçekleşir ve o kişilerin şuurları kapanır, uyurlar, niyetleri de yoksa devamlılık da sağlayamazlar fakat hakiki miraç sohbetin 1 olması ile mümkün... Çünkü yetkili kişi bir sırrı açtığı vakit o sırrı ehline açmaktadır... Efendi Babam zâhirden giden E. K. dosyasında bir sırrı ikinci kişi bilirse o sır olmaktan çıkar demişti... Biz de bunu şöyle tefekkür ettik... Sohbette rabbani hakikatler, sırlar ehline açıldığında anlatan kişi Fatih, dinleyende Fetih olduktan sonra oraya yerleştiği için aslında sır dağıtılmamış oluyor, sır yine bir kişide kalıyor kendinden kendine olarak. Ama sır ehil olmayana anlatılınca ki bunu yetkili olmayan yapabiliyor o vakit miraç olmuyor, çukura iniş oluyor, nefs öleceğine kabarıyor, halbuki miraç sohbetinde nefsler ölür nefis kalır, tek bir nefis inşeAllah.

İftar ve sohbet sonrası akşam namazını kılarken evvela komşumuz Necdet Bey penceremizin önünden geçti ve sonra apartmanın içinden Hayal isimli kedinin

110

sesleri geldi. Annemiz yandaki boş dairenin pencerelerini kediler girmesin diye kapattırmış. Hayal orada yaşıyormuş. Oraya giremeyince apartmana girmiş. Dış kapıyı açıp mama koyarak kandırdık, zemin kattan çıktı mamayı bitirdi biz de kapıyı kapattık. Sonra kedimiz Toprak evden çıkıp apartmanın en üst katına kadar gitti. 3 kat çıktı. İlmel yakin Aynel yakin Hakkal yakin 3lüsü olarak. Hep katı birlikte çıktık. O önümüzde olarak. En üst kata çıkınca To…'ı (Hikmet) kucağımıza alıp aşağıya indik. İndikten sonra Fa…'dan mesaj ile cevap geldi, tasdik olarak düşündük: "gittik geldik" diye. Kendisi sınav için Kayseriye gitmişti, Ad…'Ya su gibi gidin demiştik.. Onun cevabını vermiş..

Yatsı namazı sonrası dersimizi icra ettik. Zikir esnasında bir yörüngeye girer gibi oluyor, sonra gönülde bir oluşum oluyor ve ardından ağlama geliyordu. Bu seferki dersimizde ağlama başlamadan bitti, bu sefer kendimizi dünkü sohbetteki gibi sertçe kastık, sanki ağır bir yük çıkıyor ya da ağır bir yük biniyor gibi hissettik. Aklımıza gelen ise Efendi Baba'dan ve sizin de kanalınızla o anda bazı şeylerin geldiği oldu inşeAllah.

Hayırlı Akşamlar Fa… Do…

Gönderen: <[email protected]> Gönderildi: 14 Aralık 2015 Pazartesi 22:45 Kime: <fa...do…@hotmail.com> Konu: Re: Cevaplanmayan mail olabilir

Hayırlı Akşamlar Fa…Do…cığım,

Bu maili cevapladım. Verilen cevaplar içinde bu mailden alıntılar var. Cevapları tekrar gözden

111

geçir. Selâmlar, Hoşça Kal.

On Mon, Dec 14, 2015 at 11:43 AM -0800, Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> wrote:


Dediklerinizi dikkate alacağız inşeAllah. Cevaplarınız için Allah razı olsun. Başkaları ile konuşma mevzusunu son cevabınız ile bizde daha net açıldı, anlaşıldı inşeAllah. Gönderdiğimiz mailleri cevapladınız, yalnız diğer maillerle karışmış olabilir diye cevaplanmayan mailimizi burada yeni sayfadan gönderiyoruz inşeAllah; belki okumuşsunuzdur ve kısa yorum yapmayı uygun görmüşsünüzdür fakat belki de okumamışsınızdır, ne olur ne olmaz diye yeniden gönderiyoruz hocam, aşağıdaki gibi:

(Yukarıda bu mail olduğu için tekrar olmaması için buraya alınmamıştır. M. D.)

Ynt: Sağlığımız hakkında <fa...do…@hotmail.com> 15.12.2015 Sal 21:38 Murat DERÛNİ


Vaktinizi ayırıp cevap yazdığınız için teşekkür ederiz, Allah razı olsun.

Eyvallah hocam, eski fikir, düşünce ve yöntemleri terk ediyoruz. İnşeAllah..

Hürmetler Hoşça kalınız Fa… Do…

112

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 15 Aralık 2015 Salı 18:38 Kime: Fa… Do… Konu: RE: Sağlığımız hakkında


Derslerimizle tefekkür kuvvetimiz artınca bu eskiye dayalı yaşantımız ortaya çıktı. Annemizin de yaptığı belli duygu, yüzleşme çalışmaları gibi. Kaynağı Uzak Doğu, Yoga ama bunu batılı psikologlar geliştirmiş.

Yazdığın gibi kaynağı doğu yani bir bakıma aklı küll ama, batılılar tarafından batıl hükmüne sokulmuş... Annen bu işi mesleği olarak yapıyor... Yolumuz eğitimi ile karıştırmıyor. Bir yere girildi mi? Cehil kapısından girmek gerekir. Eğer ben biliyorum dersen, o zaman senin bunlara ihtiyacın yok derler. Bir hocaya iki talebe gitmiş. Birine sormuş sen ne kadar biliyorsun. O da hiç bilmiyorum demiş. Diğerine sorunca ben az biliyorum demiş. Hiç bilmeyene sen 1 altın vereceksin. Az bilene sen 2 altın vereceksin demiş. Az bilen niye fazla veriyorum deyince, 1 altın bildiklerini silmek için demiş... İşte senin de bildiklerini unutup, üstüne sünger çekmen gerekiyor. Bu halleden soyunmaya ve bizim yolumuzun ilmi ile uğraş. Aksi takdirde bizim bunlarla uğraşacak ne hâlimiz, ne de vaktimiz vardır.

Sizinle E. K. hakkında yazışmamızda "hâline bak, etkilenme" demiştiniz ve bir sohbette de "Allah içten ve dıştan kuşatır" demiştiniz.

113

Bak burada farklı zamanlarda söylenmiş, şeyleri bir gibi algılaman hatalı, Allah Allahlığını kimseye vermez. Biz kuluz, kimseyi kuşatamayız. Bizim sahamız bizim kadardır... Bundan sonra ki işler tasarruf etmeye çalışmaya girer ve kişinin bu yaptıklarından sorumluluk vardır...

Biz ise henüz yolun başında olarak halimiz malum olduğu için tek tek birimlerle meşgul oluyoruz etkilenmemek için.

Başkaları ile uğraşmak bize vakit kaybettirir. Sen daha eğitimin Men arafe nefsehu kısmındasın, bu nefis eğitimidir. Fekad arefe Rabbehu... Afak eğitimi tevhid-i eğitimdir. Yani nefsini tanımadan, Rabbine arif olamazsın. Ancak hayali, var ettiğin rabbini bilirsin. Yani, birimlerle (kişilerle) değil, kendin ile uğraşmalısın.


From: <fa...do…@hotmail.com> To: <[email protected]> Subject: Sağlığımız hakkında Date: Mon, 14 Dec 2015 20:47:06 +0000


Aşağıda yazımıza verdiğiniz cevapta "bu eski yaşantından kaynaklanıyor olmalı" yazmışsınız.

Derslerimizle tefekkür kuvvetimiz artınca bu eskiye dayalı yaşantımız ortaya çıktı. Annemizin de yaptığı belli duygu, yüzleşme çalışmaları gibi. Kaynağı Uzak Doğu, Yoga ama bunu batılı psikologlar geliştirmiş.

114

Eskiden girdiğimiz bu tür çalışmalarla duygularımız üzerinde hakimiyet kurmaya çalışıyorduk, böylece korku, endişe gibi duyguları yok etmeye çalışıyorduk.

Farkında olmadan dersimiz ile tefekkürümüz açılınca bunu sürdürmeye başlamış olmalıyız.

Sizinle E. K. hakkında yazışmamızda "hâline bak, etkilenme" demiştiniz ve bir sohbette de "Allah içten ve dıştan kuşatır" demiştiniz.

Biz de bunların hepsini birleştirmiştik.

Yani irfan ehli üzerine inen sekine ile kendi merkezinde kalıyor ve hiçbir şeyin etkisine girmiyor, her şeyi kuşatıyor çünkü Allah onu içten ve dıştan kuşatıyor. Aslında irfan ehlinin kuşatması da Allah'ın kuşatması olarak düşündük.

Biz ise henüz yolun başında olarak halimiz malum olduğu için tek tek birimlerle meşgul oluyoruz etkilenmemek için.

Son sohbette de bunun hakkında açıklama yaptınız. Bize cevap gibi oldu. Bir üst şuura geçmek gerek dediniz, yoksa bir altta kalıp tek tek birimlerle uğraşmak yorucu ve zahmetli olur demiştiniz diye hatırlıyoruz.

Buradan da aşağıdaki yeni cevabınızdan bu uğraşıyı terk etmemiz gerektiğiniz anlıyoruz inşeAllah.

Yalnız ek olarak şunu eklemek istiyoruz.

Çünkü parmak bastığınız nokta bizim senelerdir sıkıntısını çektiğimiz bir noktaydı. Yani sosyal insanlarla iken korku ve endişe düşüncelerinde olmak.

Bunun tedavisi için denemediğimiz şey kalmamıştı.

115

Eski çalışmalarımız yöntemler de kısa süreli geçici çözüm oluyor ama eskiye geri dönülüyordu.

Şimdi Efendi Baba ile Umreden döndüğümüzden beri elhamdülillah hayatımızın en dengeli devrini yaşıyoruz.

Hele hele erbainin son on gününe girince ve tefekkürümüz, size yazmamız artınca bu korku ve endişe sıfırlandı.

Bunun azalmaya başlaması ile çalışabiliyoruz, hatta belki evleneceğiz inşeAllah. Yakınlarımız ile bile daha rahat iletişim kurabiliyoruz.

Eski çalışmaları ve düşünce tarzını terk ettik inşeAllah.

Size yazdığımız yorumumuz eski çalışmamızın diliyle oldu gibi ama yaşadığımız şu anki sağlıklı hal Uşşaki yolundan ötürü.

Sizin bir keresinde bu yolda yürümek sadece maneviyatta değil maddi dünyada da güzellikler getirir demiştiniz. Bolluk, bereket anlamında.

Allah inşeAllah vechini rızıklarında müşahede etmeyi ve bunun sürekliliğini nasip etsin.

Sağlıcakla kalınız Fa… Do… *

"Bir kişide kusur görürsek sonra o halin kendimizde olduğunu fark edip o hali kuşatıyoruz sonra o halden etkilenmiyoruz, kusur (küfür-kafir) olmaktan çıkıp o kişi bize Hak oluyor, böylece o kişiye kızma, korkma gibi duygular-ahlak yerini sevgi, merhamet, şefkat alıyor.."

116

Fark etmen güzel ama "o hali kuşatıyoruz sonra o halden etkilenmiyoruz" bu eski yaşantından kaynaklanıyor olmalı bu gibi şeyler ile uğraşma perde olabilir...

From: <fa...do…@hotmail.com> To: <[email protected]> Subject: İlt: Ynt: 15 Aralık Date: Thu, 17 Dec 2015 23:07:21 +0000

Hocam son cümlemiz eksik olmuş, onu tamamlıyoruz.. "Efendi Baba'nın aşk üzerine sohbeti sonrası..."

Gönderen: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> Gönderildi: 18 Aralık 2015 Cuma 01:04 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Ynt: 15 Aralık


Hocam, peki ileri dersin hali bende niye olmuyor demek nefse zulüm müdür yoksa gayret etmek midir?

Terzi Baba'nın kitap, sohbetlerini ve sizin ses kayıtlarınızı dinliyoruz. Bir dönem çok okuyup dinliyoruz, bir iki kitap bitiriyoruz, sonra fazla geliyor birkaç gün bakamıyoruz, sonra yine bir hafta sık sık bakabiliyoruz.

Sadece Terzi Baba'nın kitaplarına mı bakalım hocam bu dönem?

117

Tekke zikirlerine katılmanın derslerimize faydası olmaz mı? Cevabınıza göre gidelim ya da gitmeyelim.

Son olarak Terzi Baba evliliğin gerekliliğini söyledikten sonra bu mevzu aklımıza düştü, Efendi Baba söylediği için erkenden evlenmek istedik, ardından Fa… ile tanıştık ve bir heyecan oldu bizde, evlilik düşünmeye başladık fakat İstanbul Ad… mesafesi uzak ve henüz hala görüşmeye uygun vakit bulamadık, yani zamana yayılıyor hocam.. Bir de hem vakit geçip görüşemedikçe hem de gelecekte ne olacak diye düşündükçe, acaba birbirimizi beğenmeyiz diye, bu sefer böyle düşündükçe yavaş yavaş hissimiz azalıyor sanki... Çünkü havadan sudan konuşa konuşa konuşacak bir şey kalmadı hocam.. Oruç da bittikten sonra ilk fırsatta Ad…'ya gitmeli miyiz?

Fa…'ya olan hissimizin dersimiz ile alakalı olduğunu düşünüyoruz... Efendi Baba'nın üzerine sohbeti sonrası heyecan duyduk ama son bir iki gündür bu heyecan biraz azaldı.. Bizim de kafamız karışık..

Hayırlı Akşamlar hocam, Cumanız mübarek olsun

Fa… Do….

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 17 Aralık 2015 Perşembe 16:32 Kime: Fa.. Do… Konu: RE: Ynt: 15 Aralık

Hayırlı Günler Fa…Do…,

Bunların gerçek mâna da ne anlama geldiğinin anlaşılması için... 12 ders olan ilmi çalışmaların

118

tamamlanması gerekir... Buna Cünun hâli yani deli gibi çalışma hali denir. Bu birinci seyirdir. 2. seyire "Fenler" denir... Birinci seyirde elde edilen ilim ile müşahade oluşur... 3. Seyirde "Sükun" halidir... (4 nolu kitaba bakabilirsin)

Bak burada denmiş ki gerçek mâ’nada müşahade için ilim gereklidir... Bu da İlk seyirde ki 12 derste çok çalışma ile ilim ile elde edilir. Yani şeyhin, mürşidin ilmi ne ise onda fani olmak ile Fefafişşeyh mertebesine ulaşılır. Bu hale Fenafişşeh hali denir...

2. Seyirde müşahade dersleridir... Bunların sıralaması yoktur. Hangi sohbet oluyorsa, hangi konu okunuyursa o dersin müşahadesi olur. Onun için bu konularda fazla aceleci olma ve başka şeylerle uğraşarak vakit kaybetme, zamanını Terzi Baba kitabları ve Sohbetleri ile değerlendir...

Telbis demek, lebis pis bulaşık, telbiste bulaştıran, kirleten iğva veren demektir. Mülhimede ki müşahade hâli 2. seyirde oluşur ki buda 12-15 sene sonra oluşacak bir haldir... Mülhime de “Vehim ve İlham” yönleri şeriat süzgecinden geçirilir. Şeriate uygun değilse atılır. Uygunsa kullanılır.

Yani anlayacağın, kişi tam mâ’nalı bir müşahade hâline ulaşması 10-15 senelik yoğun bir çalışması sonucu oluşur... Yoksa daha önceki müşahade dediği şeyler hayal ve vehim karışıktır...

Gerçek müşahade sahibi kuruntu yapmaz... Eğer kuruntu varsa vehim ve hayalden kaynaklanmaktadır.

Gidilen yerlerde rabbani gibi görünse de nefsi büyültmekten başka bir işe yaramayabilir… Ancak ha böyle bir yaşam tarzı varmış, diyip bilmek

119

açısından iyidir. İlm-i olarak faydası var mı? Bilemiyorum?20

İlk derslerde bazı günah gibi görünen hallerin sorumluğu yoktur. Üzerimizde ki nakıs ahlakların ortadan kaldırılması gerekir. (Zuhurat – Rûya’da)

İslâm ve Tasavvuftan aktardığın farklı bir şey (daha burası yolun başı sayılır.) Kişinin sükun haline geçebilmesi için askari 20 senelik gerçek mâ’nada çalışma gerekir.... Bizim derslerimiz 12 derstir... Bu ders bitti mi? İlm'el Yakîn tamam olmuş olur. 2. seyirde bitti mi? Ayn'el Yakin tamamlanmış olur.. Bundan sonra 3 seyir olan Hakk'el Yakin mertebesine geçilir.. 24-36. derslerdir. Bizim derslerimizin tamamı kırk derstir. Bunları bilgi için yazıyorum.. Şimdilik bunlarla ilgilenme...

Senin yaptığın ders henüz havf ve reca mertebesidir... Kabz ve Bast halleri yaklaşık 4.-5. derslerde oluşur...


From: <fa...do…@hotmail.com> To: <[email protected]> Subject: Ynt: 15 Aralık Date: Thu, 17 Dec 2015 13:54:15 +0000

Aleyküm Selam, Hayırlı Akşamlar Murat Hocam,

Hocam bir de Efendi Baba ses kaydında İblis'e telbis diyordu, ayıramayan diye. Birinci seyirde bahsettiğiniz müşahedeler ve mülhimedeki ilham denilen 20 Sıkılmadan dosyanın sonuna kadar okunursa İz-Efendi Babam tarafından bunun Eğlence olduğu ifade edildiği görülecektir.

120

şey aynı mıdır? Ve müşahede ya da ilham sahih mi değil mi diye ayıramayan İblislik vasfından kurtulunca mı anlayabiliriz? Ya da iblislik müşahedeleri rabbani mi değil mi diye ayıramamak mıdır?

Müşahedemizin seyri tam olarak şu sıralama ile olmuştu: Fa…'ya hediye almak için Kadıköy dolmuşuna bindik, 34 TZB 53'ü o an gördük, hediyeyi alıp dönerken dolmuşta da herkes aa diyerek korktu ve yerde ölü birini gördük.

Hocam bir de bir derviş gördüğü müşahedeleri zincirleme olarak takip edip kuruntu yapabilir mi? Yani bunu Rabbani bir kaynak sayıp da benliği için yapabilir mi? Nefsi emmarenin pis suyunun müşahedeye karışması olarak görebilir miyiz bu durumu? Yine bu sorumuz da ilk sorumuza denk geliyor, yani ayırabilme basireti.

Hocam Ka… Tekkesi ve benzeri yerlere gidişimizi şöyle düşünüyoruz. Efendi Babamızın dervişleri ile vakit geçirme, yakınlık kurma bahanesi olabiliyor. Belki kendi idrak ettiklerimizi pekiştirmek adına da ve yeni şeyler idrak etmek adına da karşılıklı konuşma imkanı olur.

Ka… Tekkesi hakkında da genel olarak şöyle düşünüyoruz. Tekkedeki sohbet hikaye anlatımı ve duygusallık ile sınırlı ve hatta siyasete bile kayabiliyor. ♫ derneği de böyleydi, Na… tekkelerinde de sadece zikir vardı hatırladığımız kadarıyla. Arif-i Billah olanlarca her yerde ve zamanda ilim irfan müşahede edilebilir fakat bizim için ilim ve irfan toplanılacak yerler değil. Yalnızca Efendi Baba'nın dediği gibi ilk derslerdeki duygusal, aşk halleri geçişinde kısa süreli, dönemlik faydası olabileceğini düşünüyoruz. Ama bir yandan da bu duygusallıkla meşgul olmamamız gerektiğini ve bir an önce müşahedelerimizi daha geniş olarak anlamamız gerektiğini düşünüyoruz.

121

Çünkü gittikçe geçmişte daha çok zaman kaybettiğimizi fark etmeye başladık.

Hocam bir de zuhuratlarımızda şöyle düşündük, bazı zuhuratlarımızda etrafı dağıtıyoruz, kırıyoruz, parçalıyoruz, bağırıyoruz... Bunların çırpınan nefs-i emmare hayvani hallerimiz olduğunu düşünüyoruz.

Son olarak İslam ve Tasavvuf sitesinde paylaştığınız bir kitabın KABZ kısmında ümit-korku, kabz-bast arasında git-geller nefs varlığı kalmayana kadar devam eder, fena ve beka hallerinde bu ikisi de kalmaz, nefsin ötesine geçilir yazıyordu. Bahsettiğiniz 3. seyirdeki sükun noktası burası olabilir mi? Yol bu noktaya kadar kabz-bast arası mı devam eder? Buradan nasıl bir müşahede ve ibret almamız uygun olur? Bast halinde kabzdaki acziyetimizi unutmamak, kabz halinde de bastta müşahede ettiklerimizi unutmamaya çalışmak gibi düşüncelere girmeli miyiz?

Hoşça kalınız Hürmetler Fakir Do….

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 17 Aralık 2015 Perşembe 15:07 Kime: Fa… Do… Konu: RE: 15 Aralık


Gördüklerin güzel olmuş...

Bunların gerçek manâda ne anlama geldiğinin anlaşılması için... 12 ders olan ilmi çalışmaların tamamlanması gerekir... Buna Cünun hâli yani deli gibi çalışma hali denir. Bu birinci seyirdir. 2. seyire "Fenler"

122

denir... Birinci seyirde elde edilen ilim ile müşahade oluşur... 3. Seyirde "Sükûn" halidir...

Şimdi birine bakmaya çalışalım...

Bugün bindiğimiz dolmuşun plakasında Terzi Baba'nın ismi vardı: 34 TZB 53

Sarı dolmuş, sararıp solmuş hâlde dolmuş olarak Terzi Baba 53 mertebesine binmek olarak düşünülebilir... Daha farklı şeylerde çıkar... Ama günde binlerce şey görüyoruz... Hepsi ile uğraşsak vaktimiz yetmez. Bazen çok istisnai durumlar incelenir... Gerisine de Allah deyip geçilir...

Şu ka… tekkesi gibi yerlere gitmen ve bunlar ve vs. gibi hâller ile ilgili düşüncelerini yaz ki, durumuna bakalım...


From: <fa...do…@hotmail.com> To: [email protected] Subject: 15 Aralık Date: Tue, 15 Dec 2015 19:49:57 +0000


Hocam aşağıdaki gibi müşahedeler görmeye devam edersek size yazmaya devam edelim mi?

Geçen gün Efendi Baba'nın bir ses kaydında Yehova Şahitlerinden bahsetmesini duyduk.

Dün anneannemize ziyaret edince masasında Yehova Şahitlerinin broşürünü gördük, kapıdan kağıt vermişler.

123

Dün akşam bir türkünün "şurada bir garip ölmüş" cümlesini duyduk.

Bugün de sokakta yerde ağzı kan içinde sırt üstü yerde ölü gibi yatan bir kağıt toplayıcısını gördük.

Bugün bindiğimiz dolmuşun plakasında Terzi Baba'nın ismi vardı: 34 TZB 53

Sağlıcakla kalınız, Fa… Do…

RE: 1 Ocak 2013 Şiiri Murat DERÛNİ 21:1621.12.2015 Pzt 14:24 Kime: do...an…@hotmail.com

Hayırlı Günler Fa…Do….cığım,

Yazdıkların o günkü düşüncelerini yansıtmış. Birde yazdıkların şiirimsi yazılar...

Efendi Babam şiir yazılırken, hece vezni veya arus vezni kalıpları ile yazılmış olmasına önem veriyor... Günümüzde yaygın olarak kullanılan hece veznidir. Bununla ilgili bilgiye internetten ulaşabilirsin...

Birde mâ’na bütünlüğünün korunması, normal kesimden de bu şiirlerin anlaşılabilir ve mâ’na bütünlüğü içinde yazılmış olması lazımdır... Tecrübede ufak ufak yazmak ile elde edilir.

http://www.islamvetasavvuf.org/content/terzi-baba-kitaplari

Bu linkte 1-2-16 nolu kitaplarda Efendi Baba'nın şiirleri mevcuttur. Bunları okur ve incelersen faydalı olacağını düşünüyorum...

124

Terzi Baba (Necdet ARDIÇ Uşşâkî) Hazmi Tura Uşşaki "Gelin Ey Ehli Vela" ASİTANI YARE BAŞ KOYMAK; Bu âlem buldu nûrunla bidâyet yâ Resûlallah

Ad…’da bulunan Fa… isimli kız ile görüş ve kararını ondan sonra ver. Görüşmeden alacağın karar seni hataya götürebilir...

Fa… Do… bir de sorum olacak tı, Cumartesi Kasımpaşa sohbetlerine hanımlar iştirak etmiyordu. Sohbet sonrası resimlerde annen ve diğer hanımlar vardı... Hanımlarda sohbete iştirak ediyorlar mı?


Not: Bir tane de örnek olması bakımından bizden...

Her Şey Kendi Özünün Merkezinde Âlem döner sonsuzca bir fezada, Resûl durdu, denildi Rabb-ı namazda, Mirac etti görülen Hak’tır kulda, Her şey kendi miracı merkezinde. Necat sordu bizlere nedir merkez, Şaşkın oldu beraber cümle her kez, Aşıkların görseler seni bir kez, Her şey kendi yolunun merkezinde. Gül bahçesi sakladı sırlarında, Bülbül öter dikenler arasında, Sine pare paredir şarkısında, Her şey kendi gönlünün merkezinde. Devran eyle dervişan bu âlemi, Hakkı yazdı sıfâtın Levh kalemi, Durmaz yakar aşkından bu kalbimi,

125

Her şey kendi sevgisi merkezinde. Şekil kaydı nefsinin mahbesinden, Alma zerre ef’âli kesretinden, Sarsar, yıkar dünyanın merkezinden, Her şey kendi âlemi merkezinde. Her noktada benliği dönmez döner, Şekilde cem güneşi oldu fener, Bir çemberde seyrinde “O” devreder, Her şey kendi beninin merkezinde. İyi bak nûrlu bilinçle göz özüne, Baba önce anneye oldu anne, Maddi âlem sevinçten duydu senâ, Her şey kendi Âdemi merkezinde.

Özüm Nuru sevdiğim O Muhammed, Başka görmez olunca habib Ahmed, Mimden kulhu vallahu dedi Ahad , Her şey kendi Zâtının merkezinde. Du âlemin sözünün tek nûrusun, Sen bilince varlığın bir canısın, Göz bebeği olduğun vitr insansın, Her şey kendi özünün merkezinde.

28-03-2014 Murat DERÛNİ

From: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> To: [email protected]

126

Subject: 1 Ocak 2013 Şiiri Date: Fri, 18 Dec 2015 21:11:00 +0000


Bu yola girmeden evvel yazdığımız bir şiiri paylaşmak istedik. Allahaısmarladık, sağlıcakla kalınız.

Aşk-ı ilâhisiz bir hayât-ı dünya takatsiz yaşamaktır Takatsiz hayat Merhametsizliğin baş tacıdır Anıların ağırlığı Nefsin silahı Kibir, ayrılık, vehim Uzaklaştırır yârı Uzaklıkta aradım durdum dermanı Ahmaklığımın farkındayım Aşık olamadım ki Aslolan dermanıma yaklaşayım Aşk nasip dediler Ya ben kimi suçlayayım? Rıza lokmasının kıymeti bile Aşk ile bilinir dediler Hayatım bir hayalden ibaret Allah'ım beni affet Güzeller çok ama Bu nimetler hep aşık olana Aşk yok ki, perdeli gözüm Baktığım yerde çirkin anılar

127

Nefsin mutmaininde kesin çözüm Ancak öyle görürüm Hakkı, iyileşir yaralar Anı ve korkularımın peçesi ile yüzünü gizler Ah cilveli yârim bana yüzünü göster Necip Fazıl'ın vurulduğu Arvasi Hazretleri gibi Bana da cemalini birisinden göster, Et beni divane, deli... 01.01.2013

Ynt: Kasımpaşa <fa...do…@hotmail.com> 22.12.2015 Sal 16:23 Murat DERÛNİ


Sağ olunuz, sizin ve ailenizin de Mevlüd Kandili Mübarek olsun..

Eyvallah hocam, şimdi daha iyi anlıyoruz inşeAllah..

Aleyküm Selâm, Sağlıcakla kalınız Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 22 Aralık 2015 Salı 14:30 Kime: Fa… Do… Konu: RE: Kasımpaşa

Hayırlı Günler Fa… Do….cığım,

Mevlüd Kandilin Mübarek olsun...

128

Düşüncülerin güzel olmuş şu yazdığına biraz açıklık getireyim.

Me… ablaya şöyle bir yorum yaptık: "Nasıl aşık olan bir çift sürekli birbirini düşünür, rabıta kurar ve birbirine benzemeye başlar, biri deri ceket giyiyorsa diğeri de giyer yan yana yürür, rabt olur, halleri birbirine sirayet eder ya da nasıl nefsi yaşayan birine alakamız uyanıyorsa biz de o nefs ile halleniriz, işte bir Allah dostuna da muhabbet edip düşünürsek onun da hali bize sirayet eder, onun hali ile halleniriz."

Daha önce yazdığımız gibi yolumuzda Fenafişşeyh mertebesi yani mürşidin halinde fani olmak, onun gösterdiği ilim de fani olmak ile olur... Gerçek manâda kişi bu ilimde fani olursa Fenafişeyh mertebesine ulaşmış olur.


From: fa…do…@hotmail.com To: [email protected] Subject: Kasımpaşa Date: Mon, 21 Dec 2015 14:13:13 +0000

Aleyküm Selam, Hayırlı Günler Murat Hocam,

O vakit şiir yazma isteği geldiğinde kısa kısa denemelerle başlarız hocam.. Gönderdiğiniz şiiriniz ve link için teşekkür ederiz.. Gönlünüze sağlık..

Ad…'ya gidecektik fakat kendisi İstanbul'a geleceğini söyledi. Bir iki hafta içinde gelmesini bekliyoruz. Kesin kararımızı görüşme sonrasına bırakacağız, tabii kendisiyle karşılıklı kararımızı. İstihare namazı kılıp uyuduk, uyandığımızda olumlu iyimser

129

duygularla kalktık, mavi gökyüzünde jet uçağı ile uçuyorduk, altımızda deniz vardı. Hocam eğer bu iş ciddiye binerse ehliyet almayı da düşünüyoruz, devlet yerli araba çıkarıyormuş, aklımızda da araç olarak yerli otomobil var.. Hayırlısı..

Tabii bunlar geleceğe yönelik hayallerimiz, acele etmemeye çalışıyoruz inşeAllah..

Ama görüşmeden önce biraz daha mesafeli olduk, heyecanımızı biraz dizginledik..

Hocam, Kasımpaşa sohbetinde bir hanım gördük, o da yanlışlıkla sohbet salonunu ararken üst kata hanımlar yerine çıkmışız, perde arkasından bir hanımı sohbeti dinlerken gördük, yabancı biri olabilir. Sohbet esnasında hanımlar Nüket Anne ile başka bir yerde idiler. Sohbet sonrası yemek yemeğe dışarıda buluşuldu ve dervişlerin Arapça öğrendiği eve gidildi, Efendi Baba orada da sohbet verdiler, sizin bahsettiğiniz Fenafişşeyh halinden de bahsettiler, tevafuk oldu. Ama Kasımpaşa'da sırf erkekler vardı.

Biz sohbete giderken sarı dolmuşa bindik, her yer sıkışıktı, o yüzden dolmuş ara sokaklara girdi çıktı, bir ehlullahın kabrinin önünde durdu, biz Fatiha okuduk ruhuna, sonra geri döndü ve yola devam ettik. Fatiha sonrası Uşaklıgil tabelasından devam ettik. Vapur beklerken ayakkabı boyacısı ayakkabılarımızı yepyeni yaptı. Vapur sonrası 34 TAA 53 plakalı taksiye bindik. İnşeAllah Fetih'imiz devam etti ve sohbet sonrası ilk defa Fatih Camii'nde namaz kıldık.

Ev sohbeti bitince annemiz, Me… abla ve Arapça hocası ile Marmaray ile dönüş yaptık. Arapça hocası hanım rabıta mevzusuna takılmıştı, Efendi Baba'ya onu sordu. Efendi Baba anlattı, sonunda da biz çok

130

uygulamıyoruz dedi, Nakşilerde daha çok vardır dedi. Marmaray ile dönerken biz hocam hanım ile Me… ablaya şöyle bir yorum yaptık: "Nasıl aşık olan bir çift sürekli birbirini düşünür, rabıta kurar ve birbirine benzemeye başlar, biri deri ceket giyiyorsa diğeri de giyer yan yana yürür, rabt olur, halleri birbirine sirayet eder ya da nasıl nefsi yaşayan birine alakamız uyanıyorsa biz de o nefs ile halleniriz, işte bir Allah dostuna da muhabbet edip düşünürsek onun da hali bize sirayet eder, onun hali ile halleniriz."

Eve döndüğümüzde Karınca Suresine devam ettik, orada Emmare dersindeki Rabbena zalemna... duasının aslında Esmaların bizden tecelliyatı hakkında olduğu yazılıydı. Tecelli etmezse biz zalim, esmalar mazlum idi. 99 esma bizden hesap soracak idi. Bugün annemiz senelerdir dolapta duran el işlemeli 99 esmayı çıkarmıştı, onun çerçevesi bitmiş, gittik aldık, yol boyu eve taşıdık, çok ağırdı, kollarımız ağrıdı ve salon duvarımıza astık. İnşeAllah batınımızdaki yansımadır ya da zahirdeki bu oluş batınımıza yansır..

Size zuhuratlarımızda Efendi Baba'nın şiir gönderdiğini ve Öz… Bey'in de ilk kıtayı silip şüphe ile cevap verdiğini yazmıştık. Sonunda da MÜSEMMA ya da MÜHİMMAT gibi bir kelime var demiştik, MUHAMMED (s.a.v.) ismini andırıyor fakat öyle olmadığına eminiz, az evvel Rahman Suresi'ni okurken bir ayete denk geldik ve en yakın ihtimalin o olduğunu düşündük: Rahman Suresi tek kelimelik 64. ayet: MÜDHAMMETAN.. Mealinde "her ikisi yemyeşildir" yazıyor.

Sağlıcakla kalınız Fa… Do…

131

Gönderen: Murat CAĞALOĞLU <[email protected]> Gönderildi: 06 Ocak 2016 Çarşamba 00:42 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Aralık ayı zuhuratlarımız


Zuhuratlar hayalden kaynaklanır, yazmayı unutmuşum. Akraban ile olan ve Luti Ahlak üzere olan halleri unut. Aksi takdirde bunlara nefis sahip çıkabilir.

O vakit tekkede zikirde girilen haller bile varlığımızdakilerin tesirine girmek midir? Yani zuhuratımızdaki gibi dayandığımız güç Rahmani Rabbımız değil, hayalimizdeki varlıklar mı olmuş oluyor?

Şimdi, bizde de zikir ve devran adabı var. Yer ve zaman yokluğundan bu adapları yerine getiremiyoruz. Tekkede ve zikir yerine göre değişir. Eğer orası gerçekten ilim ve irfan yuvasıysa yapılan zikirde Hakkani olur. Eğer bunlar yoksa ne yapılırsa, yapılsın Nefsani olur.

Evet, şimdilik hayali rabbin lesin ama bu zaman ile değişir... Özellikle 4. dersten itibaren. İnşeAllah...

(80) TerziBaba - 5 İstişare kitabından aldığım bölüm sorularına yanıt niteliğindedir.

Terzi Baba. (29/09/2013)

Hayırlı günler Fa… oğlum hamdolsun şimdilik iyiyiz. Tekirdağına döndüğümüzde İnşeallah bayramdan sonra hem kavacıkta hemde Kasımpaşa Fa… Efendinin dergâhında kaldığımız yerden sohbetlere devam edeceğiz, Kavacıkta kasımın ilk pazarı, saat (13) civarı. Kasımpaşa da ise kasım'ın üçüncü cumartesisi, gene eskisi gibi ikindi

132

namazından sonra olur herhalde kendilerinede nasıl uygunsa o saatlerde başlarız. Daha sonra gene görüşürüz İnşeallah.

Geçtğimiz süreler içinde zuhuratlarında namaz kılmak kıldırmak veya Kur'ân okumak gibi sahneler gördünmü? Onu hatırlamaya çalış bakalım ancak çok mühim değildir. Dergâhlardaki genel zikirler genellikle "nefsin zikirleri" dir, ancak kişiler bunları ruhani zannederler, nefs hayatı yaşayan ilmi ma'nâ da kendilerini tanımayan kimseler bunlarla oyalanırlar, ancak bu tatbikatlar tarikat gereği olan yaşam süreleridir, kişi kendini tanımaya ve kendindeki İlâhi gerçekleri okumaya ve anlamaya başladığında bu tür faaliyetler tarikat mertebesinde olduğundan ve o kişide hakikat mertebesinin yolcusu olduğundan bu tür faaliyyetler kendisini bir bakıma geri götürür. Çünki o kişi artık zikrin ses yönüne değil ilim yönüne doğru gitmeye başlamıştır "zikir ona denirki fikri aça" fikri açmayan zikir bazı idraksiz söylenen sözlerin tekrarından başka bir şey değildir çoktekrar ise şuur olmadığından bıktırıcı olur. Tevhid ehlidezikir ehlidir ancak onların zikirleri lügat ma'nâsı olan hatırlamaktır.

Kişi kendi bünyesinde hazır olan esmâ-i İlâhiyyeyi ve Rabbını hatırlaması ve bilmesi zikrin hakikat mertebesinde sessiz ve idrakle yaşanmasıdır ki esas irfan zikri budur. Bu sahaya ulaşan kimsenin sesli zikre ihtiyacı kalmaz. Ayrıca tarikat mertebesinde ki sesli zikir gayb de olan bir rabba sesleniştir. Hazır olan Rabba seslenmek, duyuşu ve görüşü eksik olanların işidir. "Ubeydullah-ı Ahrar" H.z. (kalbini Hakk'a bağlayanın zikre ihtiyacı kalmaz) der. Ancak bütün bunlar birer mertebedir şeriatten tarikate geçerken bu tür toplu ve sesli zikre çok ihtiyaç vardır oradaki kişide

133

nefsî’de olsa bir muhabbet meydana getirdiğinden bu muhabbet ile biraz daha ileriye gitme gayreti oluşur. Ancak buradaki tehlike bir ömür boyu bu halde kalmaktır. Eğer sâlik-derviş gerçekten yol almak isterse bazı halleri yaşaması ve bazı halleri yeri geldiğinde terketmesini de bilecektir. İşte bu yüzden Tarikatten hakikate geçmeye namzet olan kişi bu sahada zahiri sesli ve toplu zikirlerini biraz azaltması onun yerine tefekkür zikirlerini koymağa başlaması lâzımdır. İşte bu hal dervişe alışmış olduğu bir yaşam tarzından biraz daha başka bir yaşama doğru kanat açmaya çalışması kendisine zor gelir ve bulunduğu rehaveti içinde yoluna sadece tarikat nefsi duygusallık içinde yoluna devam eder. Kimki gerçek ma'nâ da hakikat mertebesini kendisine hedef yapmış ise onun gereğini yerine getirmesi lâzımdır bu da ancak irfâniyyet ilmi ve zikri ile devam etmekle mümkün olacaktır her iki halde de zikir vardır ancak biri zâhiri uzakta olan bir rabb'a sesleniş diğeri hazır olan rabbı hatırlamakla ona yöneliştir.

İşte bu yüzden zikr dilden gönle ilme geçtiği için sesli ve uzakta olana yapılan zikir zevk ve feyz vermez. Çünkü oradaki zikr sesin zikridir. Diğeri ise ruhun zikridir. Oradakizikkr'den nefs zevk alır, diğer zikirden ise ilim-i ledün olduğundan ruh huzur bulur. İşte tarîkât mertebesinde yapılan nefsi zikirden geçmek için bunu, yani bu duygusallığı belirli bir süre durdurmak onun yerine ruhani duyguyu getirmek lâzımdır ki ebedi olan ve bir türlü doyulmayan İlâh-i duygu budur, bu ise zâtın ta kendisidir.

Nefsi duygu ise geçici ve bıkılacak duygudur. Bu sebebten nefs her şeyden bıktığı gibi, bu tür zikirden de bıkar. Gerçek olan zikri ruh makamına yükselterek yapmaktır ki orada "zikir zâkir mezkûr" bir olduğundan bıkma diye bir husus olmaz kişi nasıl ki nefes almaktan

134

bıkmaz ise bu tür ilmi, “cehri ve hafi” zikirden de bıkmaz. Ancak bahsedilen konular birbirini ortadan kaldırmaz her iki türlü zikre o geçitlerden geçerken mutlak ihtiyaç vardır tehlike oralarda kalıp oranın kulu olmaktır. Cenâb-ı Hakk yapmaya çalıştığı-mız her türlü işlerimizi hakkıyla yapmamızı nasib etsin İnşeallah.

Umarım bu özet izahlar halini anlamana faydalı olmuştur. Tarikatlerde yapılan zikirler mertebeleri itibariyle dosdoğrudur, kişi burada bu hallleri yeterli görüp ömür boyu bu şekilde yaşaması kendi tercihidir, diğer kişilerinde, diğer kişilerin tercihlerine hörmet etmesi gerekir. Ancak kişikendi tercihini bir başkasına, zorla veya cebren veya ısrarla, en doğrusu budur, diye aktarmaya çalışması gerçek bir tavsiye olmadığı gibi, diğer kişinin kişilik alanına girdiğinden, şahsına hakkı olmadığı halde müdahele edilmiş olur ki, bu hale kimsenin hakkı yoktur. Birey hürdür ne türlü yaşam tarzını seçerse ona hörmet edilmesi gerekir. Cenâb-ı Hakk her birerlerimize Hakk'ın istikametinde en güzel hürlüğü nasib etsin İnşeallah. Böylece küçük bir pazar sohbetide oluştu Cenâb-ı Hakk faydalandırsın herkese selâmlar hoşça kal Efendi baban. -------------------

Fa… Bu…. (28/09/2013)

Eyvaallah Babacım; Hamd olsun bizlerde iyiyiz, sağlığınıza duacıyız Babacım, Allah valideme saglık, sihhat ve afiyet versin ve başımızdan eksik eylemesin. Bu sabah rû’yamda sizden mail geldiğini gördüm üzerine de sizden mâil geldi, Fettah ismi şerifiyle dersime devam ediyorum. Geçen akşam Oz.. Abi ile Ka…'ya ziyarete gittik, sohbetlerin devam edip etmeyecegini, devam edecekse ne zaman başlıyacağını sordular? Dergâhda zikir vardı, eskisi gibi bir zevk alamadım, değişik bir hâl oldu, bunu nasil

135

tarif edeceğimi bilemiyorum, onlar devran ederken epeyce düsündüm ve idrâk ve tefekkürdeki neş’e ve zevk çok daha farklıymış, sizin himmeti âlilerinizle hamdolsun, bunları anlamaya çalışıyorum.

Hürmetle sizin ve annemin ellerinden öpüyorum oğlunuz Fa…

Selamlar, Hoşça Kal

Gönderen: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> Gönderildi: 4 Ocak 2016 Pazartesi 15:29 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Aralık ayı zuhuratlarımız Hayırlı Seneler Hocam, Aleyküm Selam,

Tamam hocam, numara ve tarih ile yazıyorum. İnşallah dediklerinize uyacağız.

Dini ilahi de olsa bize bu anlamda iyi gelmediğini fark ediyoruz.

Efendi Baba'nın ilmi ve şiirleri dışındaki şeyleri okuyup dinlemeyi bıraktık hocam.

Misal olarak Üsküdar'daki Ka.. Mı… sohbetlerine gitmeyi çok önceden kesmiştik, şimdi internetten de takip etmiyoruz, aklımıza bile gelmiyor.

O vakit tekkede zikirde girilen haller bile varlığımızdakilerin tesirine girmek midir? Yani zuhuratımızdaki gibi dayandığımız güç Rahmani Rabbımız değil, hayalimizdeki varlıklar mı olmuş oluyor?

Efendi Baba yanlış bir halde kelime-i tevhid de çekilse Hadi değil Mudil ile çukura inilir demişti.

136

Bizim makbul bildiğimiz haller aslında kurtulunması gereken şeyler imiş diye anlıyoruz.

Hayırlı Günler Murat Hocam


Gönderen: Murat DERUNİ <[email protected]> Gönderildi: 04 Ocak 2016 Pazartesi 07:48 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Aralık ayı zuhuratlarımız

Hayırlı Seneler, Hayırlı Günler Fa… Do…,

Seninde geçmiş Cum’an mübarek olsun.

Zuhuratların güzel ve yolundadır, Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Bir daha zuhuratlarını yazarken numara veya tarih verirsen iyi olur.

------------------------------------

Odada birkaç kişi ailecek otururken içeri biri girip korkarak 8 tane ruh geliyor diyor.

Kulaklıktan müzik dinleyerek yatakta uyuyoruz. Bir varlık bizi müziğin tesiri ile uyutup şehvetimizi arttırmaya çalışıyor.

Bu tür şeylerle ilgilenme hem perde olur, hem de üstünde istenmeyen hallere sebep olabilir. --------------------------------------

137

Bir tesire ve güce dayanarak, köyde, insanların ve garip ve yaralı ve çirkin hayvanların arasında, insanları ve hayvanları tesirimiz altına alarak yürüyoruz. Gözleri delik delik kedi görüyoruz. Kalabalık arasında yürürken bir köylünün yanına geliyoruz ve koluna giriyoruz, nefes ile la ilahe illallah diyerek yürümeye devam ediyoruz ve iyice bir tesire giriyoruz. Yalnız çekiniyoruz çünkü tesirine girdiğimiz kuvvet ve yine insanları ve hayvanları tesirimiz altına aldığımız bu aynı kuvvet Rahmani değil cinni, nefsi gibi geliyor bize, salih biri gibi değil de köyün cinci hocası gibi olduğumuzu hissediyoruz.

Burada ne hâl üzere olduğunu anlamaya başlamışsın, artık yavaş yavşa bu halleri terketmen gerekiyor.


Gönderen: Fa…Do… <fa...do…@hotmail.com> Gönderildi: 1 Ocak 2016 Cuma 08:36 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Aralık ayı zuhuratlarımız

Hayırlı Cumalar Murat Hocam,

Sağlığınız sıhhatiniz inşallah yerindedir hocam. Zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir. Ailenize selamlarımızla.

Fa… Do…

Odada birkaç kişi ailecek otururken içeri biri girip korkarak 8 tane ruh geliyor diyor. Bizim sakallarımız uzamış, başımızda komando beresi var, eyvah bizi cihatçı sanıcaklar diyoruz.

138

Sağ ayağımızın üzeri şiş. İçinde küçük bir dünya var gibi.

Balıkları su dolu fanusun içinde tutuyoruz.

Öz… beyi görüyoruz. Küfürlü konuşuyor. Televizyonda kurtlar vadisini açıyor. Duvar patlıyor, nöbetçiler savruluyor. Tv ekranında yüzünü konuşurken görüyoruz.

Tuvalette gusül abdestimiz kaçmış, evde banyo olmadığı için sinirleniyoruz. Bir camı kırıyoruz, yerlere basınca ayağımıza kırık camlar batıyor, canımız acıyarak yürüyoruz. Annemize kızıyoruz, bir kanepe koltuğu parçalamaya yelteniyoruz, sonra bırakıyoruz.

Mekkede Şeytan taşlama alanına doğru otobüsle gidiyoruz. Yol boyu üç yabancı Amerikalı ile tartışıp altta kalmadan dayanıyoruz. Biri ile biraz anlaşıyoruz ama diğer ikisi sürekli dalga geçip küçümsüyor. Sonra otobüs duruyor ve otobüsün önüne sıraya giriyoruz.

Bir tesire ve güce dayanarak, köyde, insanların ve garip ve yaralı ve çirkin hayvanların arasında, insanları ve hayvanları tesirimiz altına alarak yürüyoruz. Gözleri delik delik kedi görüyoruz. Kalabalık arasında yürürken bir köylünün yanına geliyoruz ve koluna giriyoruz, nefes ile la ilahe illallah diyerek yürümeye devam ediyoruz ve iyice bir tesire giriyoruz. Yalnız çekiniyoruz çünkü tesirine girdiğimiz kuvvet ve yine insanları ve hayvanları tesirimiz altına aldığımız bu aynı kuvvet Rahmani değil cinni, nefsi gibi geliyor bize, salih biri gibi değil de köyün cinci hocası gibi olduğumuzu hissediyoruz.

Eski arkadaşımız Er… ile televizyona bakıyoruz. Televizyonda "Bir Zamanlar Anadolu'da" filmi var, o filmi övüyoruz. Sonra ekranda iki papaz görüyoruz. Papazlar

139

bir tepeye yürüyerek çıkıyorlar. Tepede hristiyan mezarlığı var. İlk defa o tepe açılmış, ekrandan izlenebiliyormuş.

Tasavvuf sohbetinde kapalı balkon tarafında oturuyoruz. Yemek yenip çay içiliyor. Gülünüyor. Biz de bir şey söylüyoruz, herkes gülüyor. Ara oluyor. Fa…'ın yanına gidiyoruz. Ağzımız kendisine kokuyor. Bize sigara uzatıyor. Sigara içerek iki hanımı takip ediyoruz.

Kar yağıyor. Ayakta bekleyen jandarma ve polislerin yakaları kar oluyor.

Bir kabrin önünde dua ediyoruz. Önümüzde siz dua ediyorsunuz. Sol taraftada kilise görevlisi Tu… Üç… dua ediyor. Kabir belki bir hristiyan aliminin kabri ve galiba sizin üzerinizde yeşil atkılı beyaz bir hristiyan cübbesi olabilir. Dua bitince kalabalığın arasında yürüyen Turgay Üçal'a yetişip selamlaşıyoruz. Sonra telefonumuza hristiyanlıkla ilgili, İslamiyete muhalif gibi resimler gönderiyor, her bir resimden rahatsız oluyoruz, bakmayı bırakıyoruz.

<fa…do…@hotmail.com> 7.01.2016 Per 00:50 Murat DERÛNİ


Eyvallah hocam, cevaplarınız, yönlendirmeleriniz için Allah razı olsun. İnşeAllah terk edilmesi gerekenleri terk edip irfani ilmi anlamaya gayret ediyoruz. Acele etmeyi de terk ediyoruz inşeAllah..

Hayırlı Geceler, Fa… Do…

140

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 07 Ocak 2016 Perşembe 00:21 Kime: Fa…Do… Konu: Ynt: Hayırlı Akşamlar

Hayırlı Geceler Fa… Do…,

Öncelikle 24 saat içinde o kadar kitap okunmaz ve söylediğim sohbetler dinlenmez, okunup dinlense bile faydası olmaz... Kısım kısım okunup, bölüm bölüm dinlenip üzerinde tefekkür etmek lazımdır...

Kedi ile kendimizle alaka kurmamız kedinin nefsi emmaremiz olduğunu düşünmemizdendi.

Bir daha böyle şeyler yazma, bunlarla uğraşacak ne hâlimiz ne vaktimiz vardır...

Nefsi emmare emreden nefs demek. Fakat şöyle düşündük, heva yıldızımız parlayınca nefsi emmareni bize olan emri nefsani fiil ve düşüncelere doğru oluyor ama derste ilerledikçe nefsi emmare doğruluk ve hakikat üzere emrediyor.

O vakit nefsin aslını idrak ettikçe heva yıldızının da hayal olduğu fark ediliyor, madde alemdeki işaretleri, hayalleri, manalandırma da terk ediliyor diye düşünüyoruz.

Bu güzel olmuş, doğru kaynaktan bilgi ve ilim alındımı üretilen şeyde doğru olmaktadır.

Hakikat-i Muhammediye gibi Hakikat-i Ehl-i Beyi Mustafa'nın hakikati midir? O vakit insanlık ailesi de bir Ehl-i Beyt midir?

141

Bizlerin sadece zahiri anne ve babası yoktur... Bunlarla birlikte,

Hz. Âdem ve Havva, Mürşidimiz ve Hanımı, âlemlerde bulunan Akl-ı Küll ve Nefsi Küll olmak üzere dört baba ve dört annemiz olmaktadır.

Sorduğun soru âlemlerde bulunan Akl-ı Küll ve Nefsi Küll ile alakalıdır. Bizlerin Hakikat mertebesi itibari ile anne ve babası bunlardır.


Gönderen: Fa…Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 6 Ocak 2016 Çarşamba 16:16 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Hayırlı Akşamlar


Yani madde alemi üzerinde hayal gücümüzü kullanarak hayali bir takım bağlantılar kurup, hayali manalar çıkarıyoruz..

Hocam peki nefsi emmare dersi sadece fiillerin ahlakını düzeltme üzerine bir ders midir? Düşüncenin tezkiyesi henüz 1. dersin alanına girmez mi? Yani üst mertebelerin bu anlamda sorumluluğundan muaf mı sayılıyoruz? Çünkü yolun başında Rabbimiz hayali ve hayal gücümüz de heva yıldızının parlamasına göre çalışıyor. Dediğiniz gibi Terzi Baba 1 kitabının Necm Suresi kısmına baktık hocam.

Kedi ile kendimizle alaka kurmamız kedinin nefsi emmaremiz olduğunu düşünmemizdendi.

142

Nefsi emmare emreden nefs demek. Fakat şöyle düşündük, heva yıldızımız parlayınca nefsi emmareni bize olan emri nefsani fiil ve düşüncelere doğru oluyor ama derste ilerledikçe nefsi emmare doğruluk ve hakikat üzere emrediyor.

O vakit nefsin aslını idrak ettikçe heva yıldızının da hayal olduğu fark ediliyor, madde alemdeki işaretleri, hayalleri, manalandırma da terk ediliyor diye düşünüyoruz.

Hocam, İdris Fassına da baktık. Orada Hz. Adem'in Hz. Havva olan nikaha Hz. Adem'in nefsi ile olan nikahıdır açıklaması yapılıyor. Hz. İbrahim'in oğlunu kurban etmeye teşebbüs etmesi de buna benzer.. Babamız akl-ı küll, annemiz nefs-i küll ise ve ailedeki herkesin iç bünyemizde bir karşılığı var ise o zaman bu Hakikat-i Muhammediye gibi Hakikat-i Ehl-i Beyi Mustafa'nın hakikati midir? O vakit insanlık ailesi de bir Ehl-i Beyt midir?

Hocam, efal alemi, madde alemi düzeyinden mirac edip bu şuura ilk hangi mertebede varılıyor? Bahsettiğiniz gibi bu da 4. mertebede mi gerçekleşiyor?

Sağlıcakla Hoşça kalınız Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 05 Ocak 2016 Salı 16:23 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Hayırlı Akşamlar

Hayırlı Günler Fa…Do…'cığım,

Kelime-i tevhid çekerek dersimizi icra ederken kedimiz To… annemizi ısırdı. Çünkü

143

annemiz evin kapısını kapayarak To…'ın diğer bir kedi ile etkileşime girmesine mani oldu. Sonra annemiz To…'ı balkona kapattı, Toprak sakinleşince çıkardı ve ona "burada kıpırdamadan dur" dedi.

Bıçağı kelime-i tevhid çekerken nefsi emmare rahatsız oldu ve ısırdı. Fakat hakikatimiz ona kızdı ve balkona kapattı. Sonra emmare nefs sakinleşince çıkarıldı ve hakikatimiz ona "burada kıpırdamadan dur" dedi. Biz de dersimizde bu tefekküre varınca halimiz daha sakinleşti. Direnç gösterip ısıran nefs kesilerek direnci kırıldı ve o anlık teslim oldu. İnşeAllah..

----------------------------------

Kendini kedi ile niye eşdeğer tuttun onu anlayamadım. Annenin hakikat-i Nefsi küllün olmasıdır. İnsân'ın hakîkatı, Hakk'ın hakîkatı ile birliktedir. Onun için böyle süflü şeyler yerine yönünü yukarı çevir.

------------------------------------

Yıldız-Necm-53 tür...

Bir de bireysel yaşantıda Nefis yıldızını ifade eder. "Batmakta olan yıldıza and olsun" (53-1)

Bunlar Hakkında bilgiye,

Terzi Baba kitapları

12 - Terzi Baba (1), 17 - Kevkeb kayan yıldızlar, 37 - Necm (53),

-----------------------

144

(86) Tarık Suresi ve Terzi Baba Füsus Sohbetleri İdris Fassı

Yoksa düşüncelerin hayali ve vehimi temeller üzerine kurulmuş olur, bunun da aslı yoktur.

Bir de;

buck US UK

1. Sıçramak, sıçrayıp binicisini düşürmek; karşı gelmek, itaatsizlik etmek, itiraz etmek

2. Sıçramak (at)

3. Sıçrayıp binicisini sırtından atmak

4. B.D.,Dili karşı gelmek, itaatsizlik etmek

5. B..D.,Dili sallanarak gitmek (araba)

6. Mad

7. Erkek geyik, antilop, tavşan, koyun veya keçi

8. Erkek hayvan

9. Aldırışsız delikanlı

10. B.D.,Dili, asağ

bu anlamaları ifade ediyor, sonuna gelen "s" takısıda iyelik yani sahiplik demekmiş.


Gönderen: Fa… Do…. <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 2 Ocak 2016 Cumartesi 00:00

145

Kime: Murat DERÛNİ Konu: Hayırlı Akşamlar


Bazı yaşantı ve tefekkürümüz aşağıdaki gibidir. Sağlıcakla kalınız.

Yaşantımız:

Kelime-i tevhid çekerek dersimizi icra ederken kedimiz To… annemizi ısırdı. Çünkü annemiz evin kapısını kapayarak To…'ın diğer bir kedi ile etkileşime girmesine mani oldu. Sonra annemiz To…'ı balkona kapattı, To… sakinleşince çıkardı ve ona "burada kıpırdamadan dur" dedi.

Tefekkürümüz:

Bıçağı kelime-i tevhid çekerken nefsi emmare rahatsız oldu ve ısırdı. Fakat hakikatimiz ona kızdı ve balkona kapattı. Sonra emmare nefs sakinleşince çıkarıldı ve hakikatimiz ona "burada kıpırdamadan dur" dedi. Biz de dersimizde bu tefekküre varınca halimiz daha sakinleşti. Direnç gösterip ısıran nefs kesilerek direnci kırıldı ve o anlık teslim oldu. İnşeAllah..

Yaşantımız:

Bir arkadaşımız bize uzay ve yıldızları anlatırken aslında mürşid-mürid sistemine ne kadar çok benzediğini fark ettik. Her bir yıldız güneşmiş ve kendi sistemi varmış. Her bir sistemin bir merkez gezegeni ve bir de o merkezin yörüngesinde olan gezegenler varmış. Yıldız yok olunca yörüngesindeki gezegenlerin normal seyri değişirmiş. Çünkü yıldız yok olunca kara delik olurmuş. Kara deliğin yörüngesinde olan gezegenler de normal seyirden çıkıp kara deliğe doğru çekilirmiş. Kara delik de içine çektiğini

146

yok edermiş fakat bilim insanları kara delikte yok olan gezegenlerin nereye gittiğini henüz bulamamış. Her bir sistem bir büyük sisteme bağlıymış. En büyük sistemler galaksilermiş ve o galaksilerin merkezinde bulunan kara deliklere de super nova denirmiş. Galaksinin sahası çok geniş olduğu için orayı bir cismin çekim kuvveti kaldıramaz, hatta cisimlikten çıkan normal kara delikler de kaldıramaz, bu yüzden super nova olan çok büyük kara delikler kaldırırmış. Super novalar da kendi galaksi sistemlerini ellerinde tutmayı hiçliklerindeki çekim kuvvetine borçluymuş. Çekim kuvveti kütleye göre değişirmiş ama kütle yok olup kara delik olursa bu öte boyut olurmuş artık. Bilim insanları da kainatın dörtte üçünün kara deliklerin boyutu olan kara maddeden oluştuğunu söylüyormuş, dörtte biri ise cismani saha. Arkadaşımız bize bunları anlatırken biz tamamen tasavvuf sohbeti dinliyormuş gibi hissettik. Tüm galaksilerin daha büyük bir sisteme bağlı olduğu bir sistem var mı diye sorduk, bilmediğini söyledi.

Arkadaşımızla bu mevzuları kahvaltı ederken konuştuk. Daha sonra Starbucks'a kahve içmeye gittik. Starbucks'taki Star - Yıldız dikkatimizi çekti. Omzumuzda satranç çantası taşıyorduk, onun da üzerinde Star- Yıldız yazıyordu. Efendi Baba'nın bahsettiği yıldız aklımıza geldi. Daha sonra kahvelerimizi alıp en üst kata terasa çıktık, sonra vazgeçip i37-(ki kat indik, üçüncü katta satranç oynamaya başladık. Hem oynadık hem de arkadaşımız oyunun inceliklerini bize talim etti. Satranç için evden çıkmadan Efendi Baba'nın kitabında (Hz. MUSA-Kelimullah a.s. sayfa: 100) satranç ile alakalı kısma denk geldik, asıl oyuncunun Hakikat-i Muhammedi olduğu yazıyordu. Ve yine başka bir zaman arkadaşımız Yi…'in bahsettiği bir sufi tarikat aklımıza geldi, bu eski tarikat satranç benzeri bir

147

oyun aracılığıyla ders tatbiki yapıp dervişlerini seyr ü sülûk ettirirmiş.

Tefekkürümüz:

Tüm sistemler, mertebeler Hakikat-i Muhammedi'ye bağlı. Hakikat-i Muhammedi oyun kurucu. Bu hakikatin bize olan yansıması ise bizim halimizle, tefekkürümüzle, dersimizle ilgili olan kısmı. Hiçlikte durup yıldızları kendine çekip yok eden mürşiddir. Bu Fenafişşeyh dersidir. İnşeAllah.. Yıldızlardan konuşup, kahve ve çantada yıldızlara tevafuk etmek yansıma devam ediyor demektir. En üst kata, terasa çıkıp denize, cami minaresine bakmak, sadece üst mertebenin havasını solumaktır, sonra da üçüncü kata inip satranç oynamak yani orası hangi mertebe ise oranın talimini yapmak, çalışmaktır. Arkadaşımız Yi… o mertebenin inceliklerini talim ettiren, o mertebenin görevli meleği. Melek mürşidin varlığının bir mertebesinin yansıması. Mürşidin sureti de onun bir mertebesinin yansıması. Ama yine sülûk ettikçe salik ile mürşid, sonra Rasul s.a.v., sonra Allah c.c. ilgileniyor mürşidin varlığında. Efendi Baba da yol aldıkça mürşidin hakikati daha iyi tanınır demişti. Oyalandığımız perdeleri terk edip mürşidimizin daha ötesindeki mürşide ulaşmamız gerekiyor yani mürşidin hakikatine. O yüzden duygusal, insani ilişkilerin ötesinde ilim ilişkisine geçmek gerekiyor diye düşündük. Nefsi emmare ilimde boğuluyor fakat tesbih, zikir, ibadet gevşekliğinde gidiyor. O yüzden ibadet saflarını sıkıştırıp ilim suyu ile nefsi emmareyi boğmak gerekiyor.

************

Genel olarak zahir yaşantımızın her anının aslında nefsimizin dışarıya olan bir yansıması olduğunu düşündük.

148

Nefsimiz üzerinde çalışma, ders yaptığımız için de yine bu saha ile alakalı yansımalar gerçekleşiyor. İnşeAllah..

Hayırlı Akşamlar hocam, Fa… Do…

Ynt: görüşmemizle alakalı <fa…do…@hotmail.com> 16.01.2016 Cmt 00:24 Kime: Murat DERÛNİ


Sağ olunuz bizler de iyiyiz.

Eyvallah hocam, cevabınız için teşekkür ederiz.

Yazdıklarınızı değerlendireceğiz inşeAllah...

Artık hayırlısı diyelim.

Hürmetler, Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 15 Ocak 2016 Cuma 14:20 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: görüşmemizle alakalı

Hayırlı günler, Hayırlı Cumalar Fa… Do…,

Hamd olsun iyi sayılırız. Sizlerde iyisinizdir. İnşeAllah...

Yazdıklarından görüşmenin olumlu geçtiği anlaşılıyor.

149

Mercan; Rubûbiyet hakikatleridir. Geniş bilgiyi (9) Rahman sûresinde bulabilirsin.

Her bölgenin adetleri farklıdır. Öncelikle bunlar nedir öğrenmem gerekir. Bu iş için bir hayli masrafın olacak anlaşılıyor. Hamam'a giren terler demişler. Bu işin kaça çıkacağını aşağı yukarı hesaplaman gerekecek. Yer uzak gidiş geliş masrafları olacak. Bu iş olur, olmaz bilemem. Annen bu yaşına kadar sana hem annelik hem babalık yapmış. Söylediklerini kulak ardı etme ve onu üzme sonra sende üzülürsün. Bu işlerde de hem annelik hem babalık yapacağı anlaşılıyor. Fa…'nın ailesinin dediklerine bir hayli önem verdiği anlaşılıyor. Ailesi seni nasıl karşılayacak ve neler isteyecek, sizin bu düşündüklerinizi kabul edecekler mi? Onları da değerlendirmek lazım... Kendine sabit bir iş bulup şu an uğraştığın işi ek iş olarak yapabilirsen ekonomik açıdan daha rahat olursun. İslam dini ailenin geçimini erkek üzerine yüklemiştir. Yani erkek ve kadın kendi sahasını görevleri içinde olması lazımdır. Hem böylelikle eş durumundan Fa… İstanbul'a tayin alabilir. Haftaya kar yağışı ve soğuk hava var deniliyor. Gidişini Ocak'ın son haftasına ayarlarsan yolda zorluk çekmezsin. İnşeAllah

Şimdilik yazacaklarım bu kadar, gelişmeler neticesinde istersen yeniden yazabilirsin.

Cenâb-ı Hakk dünya ve ahret işlerini kolaylaştırsın.


Gönderen: Fa… Do… <fa..do…@hotmail.com> Gönderildi: 13 Ocak 2016 Çarşamba 21:48

150

Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: görüşmemizle alakalı


Nasılsınız? İyisinizdir inşeAllah Murat Hocam..

Cuma sabahı yola çıktık, Pazartesi akşamı da İstanbul'a dönmüş olduk. Bulduğumuz en uygun otel Otel Mercan oldu. İki gece ödeme yaptık ama sonra bir gün daha uzattık kalışımızı. Cumartesi Fa… ile Merkez Park'ta görüştük. Pazar da görüştük. İkimiz de birbirimizi tahminimizden daha çok beğendik ve uyum sağladık. Kendisi evlilik mevzusunu açınca biz de evlilik teklifimizi sunduk, cevabı da müsbet oldu fakat biraz daha zamanla birbirimizi tanıyalım dedi. İkinci gün buluşmamızda ise aslında birbirimizi tanıdık sayılır dedi. Aile, kültür farklılıklarından konuştuk, mühim değil dedik ama. Yemek yedik, parkta gezdik, Sa… Me… Camii'nde namaz kıldık. Kendisi İmam kızı fakat tasavvuf konusunu açınca pek bir meyli yok gibi, belki zamanla olabilir. Biz açıkça evlilikte zahiri mevzuları teferruat olarak gördüğümüzü, asıl olanın Hak hakikat yolu olduğunu, karı kocanın birbirine bu yönde destek olması gerektiğini, böyle düşündüğümüzü söyledik. Bekarlığa alıştığımızı fakat dinimiz ve Efendi Baba evliliği ifade ettiği için evlenmemiz gerektiğini söyledik. Kendisi de bizle evliliğe müsbet baktı, ayrıca dinen de uygun hem dedi. Kız isteme nasıl olur diye sordu çünkü bizim ailede bu işi yapabilecek erkek yok gibi. Babamız ile zaten görüşmüyoruz, dayımız ya da eniştemiz var ama çok farklı olduğu için bilemiyoruz. Düğünü düşündük, kendi ailesinde hep imamlar oluyormuş, bizim aile ile yan yana gelindiğinde nasıl bir uyum olur biraz kafamız karıştı. Kına gecesi gibi durumları biz bilmiyoruz ama kendi yöresinde önemliymiş bunlar galiba. Ama

151

nihayetinde Fa… ile karşılıklı muhabbetimiz görüşünce daha da arttı. İnşeAllah hayırlısı olur hocam.

İki hafta sonra tekrar Ad…'ya Fa…'yı görmeye gidebilir miyiz hocam?

Bizim işimiz çok şükür devam ediyor. Gelirimiz henüz tek başımıza yaşamaya bile zor yetecek durumda fakat zamanla daha uygun olacaktır diye düşünüyoruz inşeAllah..

Fa… da iki üç aya öğretmen olacakmış.

Annemiz başta üçümüz yaşarız diyor. Biz ama karı koca tek evde yaşamak istiyoruz. Öğretmen olduğunda okul kalacak lojman veriyormuş galiba. Fakat İstanbul mu olur başka bir şehir mi o da belli değil henüz.

Çocuk mevzusunu düşündük. Fa…'nın dersleri gereği belli saatlerde dışarıda olur fakat bizim senaryo yazarlığı işi hep evde, o vakit bakıcı da temizlik görevlisi de tutulmaz diye düşündük evde olacağımız için. Şayet İstanbul dışında olursak iş toplantısı ve tasavvuf sohbeti için İstanbul'a gelebiliriz diye düşündük. Başta İstanbul zor gibi fakat sonra İstanbul'a gelebiliriz.

Hocam çok mevzu var fakat en öndeki konular bunlardı.

Sizin de görüşlerinizi bekliyoruz hocam.

Allahaısmarladık,


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]>

152

Gönderildi: 07 Ocak 2016 Perşembe 00:24 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: görüşmemizle alakalı

Hayırlı Geceler Fa… Do…,

Hayırlısı ile gider hayırlısı ile gelirsin. İnşeAllah...

Gece geç vakit otel aramak sıkıntı çıkarabilir. İnternette otel telefon numaraları bulunuyor. Uygun bir otelden gitmeden yer ayırtman iyi olur.


Gönderen: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 6 Ocak 2016 Çarşamba 16:52 Kime: Murat CAĞALOĞLU Konu: Ynt: görüşmemizle alakalı


Bugün Necdet Divanı'nda şu dörtlüğe denk geldik:

MUAHHİR' Dilerse eder tehir, Bazılarını sonradan verir, Sırasıyla alacaklar gelir, Tehir eden MUAHHİR'dir ancak.

Hocam biz de dediğiniz gibi düşündük, bu Cuma gününe Ad… biletimizi aldık hayırlısıyla. 21. koltuktan aldık, Metro firması ile sabah 10:05'de yola çıkacağız inşeAllah.. En geç gece yarımda orada oluruz diye düşünüyoruz, sonra da uygun bir otel bulacağız inşeAllah..

Aleyküm Selam, Hoşça kalınız

153

Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 05 Ocak 2016 Salı 20:44 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: görüşmemizle alakalı

Hayırlı Akşamlar Fa… Do…cığım

Acele etme vardır bir hikmeti, Ad… da oteller çok pahalı değil, olmazsa bir otelde bir kaç gün kalır görüşürsün...

Zuhuratlar da görülen eti yenmeyen hayvanlar, Nefsi Emmare dersi ile alakaladır. Ama Fa…'nın kedi sevgisi nereden kaynaklanıyor bilemem...


Gönderen: Fa… Do… <fa..do…@hotmail.com> Gönderildi: 4 Ocak 2016 Pazartesi 01:53 Kime: Murat DERÛNİ Konu: görüşmemizle alakalı


Kavacık'ta aklımıza gelmedi, o yüzden buradan yazıyoruz. Fa… ile görüşmemiz hava durumundan dolayı bir ay ertelendi. Pazar, sonra da Salı günü görüşmeyi planlamıştık fakat böyle nasip oldu. Kendisi gelemeyince iki gün bizim biraz moralimiz bozuldu ama Efendi Baba'nın sohbeti ile ferahladık.

154

Ko… Ad…'ya biz gidecektik fakat hem kalacak yer olmadığı için hem de Fa…'nın halası Ze… İstanbul'da yaşıyormuş, o gelecekti.

Yazışma, fotoğraf gönderme, telefonla konuşma derken bir ayda karşılıklı muhabbetimiz iyice arttı. Ne kadar kendimizi zabt etsek de artık evlilik, çoluk çocuk gibi konuları ister istemez konuşuyoruz.

Yani görüşme bugün gerçekleşecekti ama bir ay ertelenince bu bir ay nasıl geçer diye de düşünceliyiz.. Belki o gelmeden biz gidebiliriz Ad…'ya işimizi ayarlarsak..

Bir bazı durumlar oldu. Misal olarak sahilde yürüyüşte iken Rabbimize sığınarak dua ettik, Allah'ım sana sığınıyorum, bu iş hayırlı ise bana bir mesaj ver, dedik ve önümüzde teller vardı, tel arasına sıkıştırılmış bir fatura kağıdı vardı, onu açıp baktığımızda üzerinde ONAY KODU: 53..... yazıyordu. Ya da bize evlilik cüzdanı gibi bir defterin hediye edilmesi ve bunun gibi tevafuklar, Fa… ile karşılıklı yaşadığımız tevafuklar, birbirimizin içini okumamız gibi şeyler, karşılıklı saygı ve sevgi beslememiz, uyum içinde olmamız.

Yalnız Fa…'nın kedi sevgisinin hikmetini anlayamadık hocam. Zuhuratlarımızda kedi öldürüyorduk, dış dünyada da ölü kedilere rastladık fakat sonra evimize kediler girmeye çalıştı, Fa… neredeyse her gün kedi fotoğrafları yolladı cep telefonumuza ve hayvanlar etrafımızda arttı. Bu dersimiz açısından hayırlı mıdır? Bir ara Fa…'nın bizim için bir sınav olduğunu düşündük fakat Efendi Baba da gençlerin evlenmesini istediği için bu düşünceden vazgeçtik.

Bu iş için istihare namazı kılıp uyuduk. Uyandığımızda olumlu hislerle uyandık, rüyalarımızı olumlu yönde hissettik.

155

Siz görüşün sonra istişare yapalım demiştiniz ama şu anda durum böyle gelişiyor. Bu durum için nasıl bir şey söylersiniz?


Ynt: İstanbul-Ad…-İstanbul Murat DERÛNİ 22.01.2016 Cum 15:52 Kime: fa… do…@hotmail.com

Hayırlı Günler Fa…Do…,

Sizlerinde Cum'ası mübarek olsun...

Hakkınız da hayırlısı olsun... İnşeAllah

Hayırlı yolculuklar dileriz.


Gönderen: Fa… Do… < fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 21 Ocak 2016 Perşembe 19:40 Kime: Murat DERÛNİ Konu: İstanbul-Ad…-İstanbul


Sizin ve ailenizin Cuması mübarek olsun..

Nasılsınız? İnşeallah iyisinizdir.. Ailenize selamlarımızla.

Fa… ile konuştuk, 8 Şubat'ta Ad…'ya gitmeyi, bir iki gün orada görüştükten sonra Ad…'dan Fa… ile birlikte İstanbul'a gelmeyi düşündük.

156

Bize fazla yolculuk olacağı için erkenden uygun bilet bulup Ad…'ya uçakla gitmeyi düşünüyoruz.

Biz İstanbul'dayken de, 11 Şubat'ta, hangi okula atanacağı belli olacak.

Ad… çevresinden de İstanbul'dan da okul tercihlerinde bulunacak..

Puanı yetmeyenler "Doğu" kapsamına giren okullara atanıyormuş. İstanbul'da da bu kapsama giren okullar varmış. En az 3 sene burada çalışma zorunluluğu varmış, bu süre evlenince 1-2 seneye iniyormuş.

Ad…-İstanbul planlarımız sizce uygun mudur?

Sağlıcakla kalınız, Hürmetler, Fa… Do…

YNT: Ocak 2016 <fa… do…@hotmail.com> 2.02.2016 Sal 15:47 Murat DERÛNİ

Aleykum selam Murat hocam,

Allah razı olsun. İnşeAllah hocam hayirlisiyla..

Üftade hazretleri de oradadır. Size de iyi yolculuklar hocam. Se… ablaya da selamlar..

Annemizin de selamı var.

Hayırlı günler Fa… Do…

Kimden: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 02 02 2016 13:28 (GMT+02:00)

157

Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Fwd: Ocak 2016

Hayırlı günler Fa… Do…cığım,

Biz şu an Bursa dayız. Bilgi-sayar yanımızda olmadığı için kısaca cevaplayalım.

Zuhuratların güzel ve yolundadır. Cenâbı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah... Eski yaşantıdan, Hakikat yaşantısına döndüğün ve seyir esnasında o yaşantıdan kalan alışkanlık ve haller ile uğraştığın anlaşılıyor. Samimiyetle çalışmalara devam edersen bir müddet sonra bu hallerden tamamıyla kurtulursun. İnşeAllah..


From: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Date: Sun, Jan 31, 2016 at 4:02 AM -0800 Subject: Ocak 2016 To: Murat DERÛNİ <[email protected]>


Zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.


4. (4 Ocak 2016) Galiba evlenmişiz ve bir apartmanın üst katlarından birinin balkonunda eşimizle yemek yiyoruz. Televizyon açık, yeni bir kanal açılmış, kanalın ismi uzun bir cümle: (Hristiyan İsa Mesih Kurtuluş). Kanalda kilise görevlisi Tu… Üç… konuşuyor, eşimize "bak yeni açılan kanalı gördün mü" diyoruz, evet diyor. Sonra balkona çıkıyoruz. Bir ara yanlış bir şey söylüyoruz. Evin içinden temizlik görevlisi ile arkadaşının

158

konuşmalarını duyuyoruz. Arkadaşı ben bu halini eleştiririm onun diyor. Temizlik görevlisi ben burada hizmetliyim söyleyemem diyor. Daha sonra biz içeri gidince kendisine sizi duydum, siz de kötü bir tavrımız olursa rahatça eleştirin diyoruz, düzeltmeye çalışırım diyoruz.

Boş bir sokakta gece vakti namaz kılıyoruz. Karşıdan birinin geldiğini görüyoruz. Son rekattayken o kişi sağımızdan geçiyor, bizim dengemiz bozuluyor ve sola doğru diz üstü düşüyoruz, bileğimiz kıvrılıyor, o halde zorla kıbleye dönüyoruz. Sonra başörtülü birkaç hanımı ve annemizi görüyoruz. Bizi burada bekle deyip bir apartmana giriyoruz. Yurt gibi bir yer. Bir odaya giriyoruz. Bir genç kapıyı açıp odaya giriyor. Terzi Baba'nın Hazret-i Adem ve Safiyet kitabı elimizde, odaya yüksek bir yere bırakıyoruz okusun diye. O pek mühimsemiyor, "neyse ya, bırak ya" gibi konuşuyor. Biz de "kuru mealler başka ama Aşk ehlinin yazdıkları başka, bunu okuduğunda kalbine vurur tesiri, o zaman görürsün" diyoruz ve onu ikna etmeye çalışıyoruz. Söylediklerimizden etkilendiğini düşünürken aslında bizim halimize şaşırarak bakıp güldüğünü görüyoruz. Odadan çıkıp kapıyı kapatıyoruz.

8. (11 Ocak 2016) Bir varlık vücud şehrimizde yükseldi ve yönetimi ele geçirmeye çalıştı. Biz de kelime-i tevhid çekerek onu kovduk ve beden mülkümüzü ona bırakmadık inşeAllah. (Ani uyanıyoruz)

Sohbette bize doğru çok ciddi olarak önemli bir şey anlatıyorsunuz, biz de dikkatimizi toparlamış olarak dikkatle dinliyoruz.

Annemizle evdeyiz. Pencereden evi sarmış ve evin etrafında gezen sürüyle cinni varlık, yaratık var. Galiba sonra onlarla savaşıyoruz.

159

Kuzenimiz içerki odadan ailecek oturduğumuz salona bir çocuk cin getiriyor. Ayakta duran çocuk kıyafetleri görüyoruz ama kafası, elleri görünmez. Cin olduğu için biz bir bıçak alıp yanına gidiyoruz korkutmak için, başta anlamıyor, sonra sizin ilgilenme sözünüz aklımıza geliyor, niye ilgileniyoruz diye söyleniyoruz ve geri çekiliyoruz, bırakıyoruz. Sonra Ba… teyze (anneannemizle karışık bir kişi) ile konuşuyoruz. Bu işlerle (varlıklar, hindu mistik sistem) alakalı ailecek (bizim aile) uğraştıklarını söylüyor, neden İslami sisteme değil de İslam dışı sistemlere kafa yoruyor diye düşünüyoruz, biz "resmen tarikat olmuşsunuz o zaman" diyoruz, "zaten öyle" diyor. Biz tehlikeli (hayali varlıklarla karışık) bulup mesafeli duruyoruz.

İki elma taşıyoruz, birini düşürüyoruz.

14. (20 Ocak 2016) Tasavvuf sohbetindeyiz. Bir kanepede oturuyoruz. Sizin solunuzda oturuyoruz. Biraz kızdığınızı hissediyoruz. Bizde biraz dikkat dağınıklığı var, kafamız arkaya doğru düşüyor.

17. (23 Ocak 2016) Bir yarışmayı kazanıyoruz. Havuzdan çokça yüksek bir duvarın tepesine tırmanıyoruz ve duvar üzerinde yürüyoruz, aşağıya düşmeden bitişe geliyoruz. Sonra bizi korkutan birini kıstırıp dövmeye başlıyoruz, iki kişi daha bize yardıma geliyor. Sonra Fa… abi bizi alıp sohbet halkasına sokuyor. Efendi Baba'nın sağına oturuyoruz, Fa… abinin de solundayız. Tasavvuf derslerinde birinci olan açıklanacak deniyor ve küçük bir kız birinci oldu deniyor. İsmi galiba İrem idi.

21. (28 Ocak 2016) Bir köyün sokağındayız. Sokak kapalı küçük bir oda gibi. Sokak girişinden odaya, içeri milyonlarca küçük kara böcekler giriyor. Biz onlar odayı kaplamadan hepsini eziyoruz, yakıyoruz, öldürüyoruz ve

160

odadan çıkıyoruz. Soğuk, karlı ve sonu yokuş yukarı, tepelik, bir sokaktayız. Sağ tarafımızda uzakta köpekler bizi görüyor. Kaçana kadar köpekler bizi yakalar diye düşünüyoruz. Ama koşmaya başlıyoruz. Köpekler bizi kovalıyor. Çok hızlı koşuyoruz ve yokuş yukarı çıkıyoruz. Sokak sonunda bir sınır var, o sınırı aşıp köyden çıkınca bizi kovalayan köpeklerin hepsi bir anda ya yere düşüp ölüyor ya da ölü gibi birden durup, köyde kalıp yokuş aşağı dönüyorlar, köyden çıkamıyorlar, biz de ferahlıyoruz.

23. (30 Ocak 2016) Annemizle bir apartmanın altıncı katında balkonda oturuyoruz. Annemiz "Efendi Baba'yı görüyorum" diyor, müstakil bir evi göstererek. Biz bakıyoruz, göremiyoruz. Balkon yanındaki ve bahçedeki musluklarda gevşeme var ve sular sonuna kadar açık. Tazyikli fışkırıyor. Bahçeden en üst kata kadar su fışkırıyor. Sonra Efendi Baba evden çıkıyor, Nüket Anne de var. Karşılamaya gidiyoruz, annemiz önden çoktan gitmiş. Bizim saç ve sakallarımız çokça uzamış. Üstümüzü başımızı toparlayıp karşılamaya gidiyoruz. Annemizin telefonu bozuluyor, telaşlanıyor. Telefonu gofret ya da ekmek gibi. Efendi Baba telefonu eliyle yokluyor ve telefonun uygun durumda olduğunu söylüyor, henüz kaybedilmemiş, çalışacak merak etme diyor. Sonra biz yan tarafta kendi odamızda oturuyoruz. Dervişlerden sırayla odamıza uğrayanlar oluyor. Me… abla da gelip kitap sorup gidiyor. Hep yakın tarih kitaplarımızı merak ediyorlar.

Ynt: Hayırlı Akşamlar <fa… do…@hotmail.com> 17.02.2016 Çar 16:46 Murat DERÛNİ


161

Amin, inşeAllah..

Yolculuktan birkaç saat evvel bağırsaklarımızda ağrı başladı. Adana'ya yine gidemedik. Biletimiz de yandı maalesef. Kısmet artık.

Fa…'ya selamınızı ilettik. Bizden de ailenize selamlar hocam.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 14 Şubat 2016 Pazar 14:57 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Hayırlı Akşamlar


İyi dileklerin için sağ olasın...

Sana hayırlı yolculuklar dilerim. Cenâb-ı Hakk dünya, ahret işlerini kolaylaştırsın. İnşeAllah...

Fa… kızımıza da tayini hayırlı olsun. Selâmlarımızı iletirsin.

Tayin durumu da senin devamlı ve kadrolu bir işinin olması, İstanbul'a eş durumundan tayin almasını kolaylaştırır...

Hakkınızda hayırlısı olsun...


162

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 13 Şubat 2016 Cumartesi 01:23 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Hayırlı Akşamlar


Sohbet için ağzınıza ve gönlünüze sağlık. Sohbet vesilesiyle ferahladık ve üzerimize huzur geldi. Allah razı olsun hocam.

Bilet aldık, pazar günü Ad…'ya gidiyoruz. İnşeAllah.. İş durumumuzdan dolayı Fa… ile aramız soğumuştu çünkü kendisi düzgün bir işimizin olmasını istiyor. Bizim senaryo işimiz bitti ve bir süre yeni bir senaryo gelene kadar devam etmeyecek gibi gözüküyor. Kendimizi sigortalı düzgün bir işe hazır hissediyoruz inşeAllah, yeni iş başvurularında bulunuyoruz hayırlısıyla. Fa… da Ad… Me…'de Yı… Ba… Ortaokuluna atandı.

Hoşça kalın, Fa… Do…

Ynt: Ad… <fa… do…@hotmail.com> 26.02.2016 Cum 15:11 Kime: Murat DERÛNİ


Amin. Allah razı olsun hocam.

Cevabınız için teşekkür ederim.

Hoşça kalınız, Fa… Do…

163

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 26 Şubat 2016 Cuma 11:24 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Ad….

Hayırlı günler ve Cumalar Fa… Do…cığım,

Hamd olsun iyi sayılırız... Hepimizden hepinize selâm ederiz.

Geçmiş olsun, bu dünya hayatında her şey geçicidir, baki olan bir şey yoktur.

Geç gidişinin de vardır bir hikmeti diyelim...

105 sayısı için Kehf suresi ve Hz. Âdem kitabına bakabilirsin, Ke:20, he:5; ve Fe:80=105 dir... Aradan sıfır kalkınca 15 eder bu da Hz. Âdem kitabının sıra numarasıdır.

Fa… sana dikkat etmeni istediğin şeyi söylemiş. O bu konuyu açmasa, ailesi talep edecekti... Sen iş aramana devam et... Cenâb-ı Hakk bir kapı açar. İnşeAllah...

Cenâb-ı HAkk dünya ahret işlerini kolaylaştırsın. İnşeAllah...

Hoşça Kal...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 25 Şubat 2016 Perşembe 22:29 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ad…


164

Nasılsınız? İyisinizdir inşeAllah.. Ailenize sevgiler ve selamlar..

Hocam, Ad…'ya Salı günü gidebildik çünkü bir hafta önce bağırsak sorunu yaşadık ve bir hafta evde dinlenmek zorunda kaldık. Biletimiz de yandı çünkü gece vakti son dakika aniden ağrılarımız başladı. Ama şimdi iyiyiz çok şükür..

Yine Otel Mercan'da kaldık. Geçen sefer 113 numaralı odada kalmıştık, bu sefer karşısındaki 105'i numaralı odayı verdiler. Bu sefer tek gün kaldık. Fa… ile görüştük. Kendi atandığı okulunu da görmeye gittik. Kendisi öncelikle bizim sigortalı bir işe girdikten sonra orada sebat ederek kaldığımızı görmek istiyor. O yüzden öncelikle ikimiz de kendi işimize ve gücümüze bakalım diye karar aldık.

Fa… bizim vazgeçtiğimizi görmek istemiyor. Çünkü Ocak ayı sonu gibi böyle bir şey yaşadık. Biz çok fazla geleceği ve işi düşündüğümüz için bir hafta üzerimizde çok yük hissettik ve maalesef Fa…'ya evlilikten vazgeçtiğimizi söyledik. Sonra pişman olduk. Şubat ayı o yüzden aramız soğuk oldu.

Ocak ayı sonuna kadar iş konusunu konuştuk uzun uzun. Biz mesleğimiz tam kemale ermeden evlenelim dedik. Maaşımız toparlanana kadar eksiğimizi ailem tamamlar diye düşündük. Fa… bunu kabul etmedi, ekonomik açıdan tamamen aileden bağımsız olmamızı istedi. Biz de bunun üstüne üzerimizde baskı hissetmiştik. Ama pişman olduktan sonra bu iş gerçeğini hazım ettik.

Biz senaryo işimizin büyümesini bekliyorduk fakat Rusya, uçak meselesinden dolayı bizim işlerimiz durgunlaştı. Şimdi Üsküdar'da yeni bir iş başvurusunda bulunduk. Filimetre Medya Yapım'da metin yazarlığına

165

başladık. Bu işimiz süreklilik kazanırsa geliri geçim için daha uygun. Ama buna güvenmiyoruz ve bir yandan da iş aramaya devam ediyoruz. Şu anda bir yerden de iş için telefon bekliyoruz.

Bu Ad… ziyaretimizde Fa… ile aramız tekrar düzeldi inşeAllah. Eğer bizim bu evlilik işimiz olmayacaksa ikimiz de en azından son bir görüşme olarak baktık bu görüşmemize ama evlilik olursa da hayırlısı dedik. Kendisi 20 yaşında olsaydım iş düşünmezdim diyor ama 23 yaşında olduğum için daha gerçekçi bakıyorum diyor.

Allah'ın izniyle hem dersimiz, seyr ü sülukumuz için, hem Fa… için, hem de geleceğimiz için gayret ediyoruz..

Hocam dualarınızı bekleriz inşeAllah..


Bir zuhuratımız <fa…do…@hotmail.com> 29.02.2016 Pzt 13:59 Kime: Murat DERÛNİ


Mart ayına geldiğimizde aşağıdaki zuhuratımızı hatırlatmamızı istemiştiniz.



166

Ynt: Şubat 2016 <fa…do…@hotmail.com> 2.03.2016 Çar 14:41 Murat DERÛNİ


Teşekkür ederim. Allah razı olsun hocam. Hayırlısıyla yeni dersimize başlıyorum inşeAllah..

1. derse 6 Mart 2015 tarihinde başlamıştık, şimdi 2. ders 2 Mart 2016 olmuş oldu.

Bundan sonra zuhuratlarımıza da ilave ederiz.

Sağlıcakla kalınız, Hürmetler, Fa.. Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 02 Mart 2016 Çarşamba 10:53 Kime: Fa.. Do… Konu: Ynt: Şubat 2016

Hayırlı günler Fa… Do… cığım,

Zuhuratların güzel ve yolundadır. Cenâbı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Vurdulu kırdılı zuhuratların ağırlıkta olduğu gözüküyor. Bu ay Nefsi Mülhimenin etkisi altında kaldığın anlaşılıyor.

Zuhurat tarihlerini yazıyorsun. Bunlara ilave olarak bir daha zuhurat gönderdiğinde hangi derste olduğun ve bu derse ne zaman başladığını ilave edersin.

Hatırlatmanı istediğim zuhurat ders geçme zuhuratıdır. Daha başkaları da vardı. Hâl ve idrakinin de

167

yerine oturması gerekiyordu... Fa… ile olan ilişkinde Nefsi emmareni bir tarafa bırakmayı ve başkalarının nefsini kendinin nefsine tercih etmeye başladığın anlaşılıyor.

Yeni dersin hayırlı olsun... Başarılar dilerim. İrfan mektebi kitabından Nefsi Levvame bölümünü okursun.

Çektiğin 700 adet Kelime-i Tevhidi Başta 100 adet çekeceksin... Kalan 600 adetini dersin sonunda yapacaksın.

Diğerleri aynı...

100 adet Kelime-i Tevhid.... 1. dersin idraki ve hali ayetleri en az 33 defa çekildikten sonra,

“NEFS-İ LEVVÂME”

Levm etmek; çekiştirmek, zemmetmek, paylamak, serzeniş telâşlânmak, pişmanlık duymak, anlamında dır.

Zikri: “YA ALLAH” tır. (500 Adet

İdrâki: Bu mertebenin şuuru ile ileriye doğru gitmeğe gayret etmesidir.

Kûr’ân-ı Keriym, Enbiya Sûresi, (21/87) Âyetinde bu mevzua işaret vardır.

“Fenâdâ fizzûlümâti en lâilâhe illâ ente sübhaneke inni küntü minezzâlimiyn.”

Meâlen; “ Karanlıklar içinde “senden başka ilâh yoktur, sen münezzehsin, doğrusu ben zalimlerden oldum,” diye niyaz etmişti”.

Hâli: Bu mertebenin haliyle hallenmeye çalışmaktır.

168

Kûr’ân-ı Keriym; Kıyâmet Sûresi; (75/1-2) Âyetinde bu hâle işaret vardır.

“Ve lâ uksimü binnefsillevvameti. (2)” Meâlen: “ Kıyâmet gününe ve pişmanlık çeken nefs-e yemin ederim. “

İdraki ve hali ayetleri yine en az 33 defa çekilecek.

Bu çalışmalar yapıldıktan sonra yine üç Îhlâs bir Fatiha okuyup Peygamber Efendimiz (s.a.v.) min ve ehli beyt hazaratının rûhlarına hediye eyleyip, o günkü dersimizi bitirmiş oluruz.

Selamlar, Hoşça Kal..

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 29 Şubat 2016 Pazartesi 13:54 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Şubat 2016


Şubat ayı zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.


2. (1 Şubat 2016) Kadın ve erkek karışık biri ile aynı odadayız. Ağlayarak ondan kurtulmaya çalışıyoruz. Allah'a sığınıyoruz.

8. (11 Şubat 2016) Sizinle umreye gitmişiz fakat biz kendimize dönüş bileti almadığımız için dönüş vakti gelince telefonla size ulaşmaya çalışıyoruz. Ama telefonun ekranı ve tuşları bozuluyor ulaşamıyoruz.

169

9. (13 Şubat 2016) Evin salonunda gri renkli bir rakun hayvanı görüyoruz. Duvarın kenarından bize bakıyor. Bir şey fırlatıyoruz, kaçıyor. Sonra tekrar geliyor, bu sefer süpürge ile kovalıyoruz, yine kaçıyor. Evin kapısının dışında da başka bir rakun olduğunu fark ediyoruz.

10. (15 Şubat 2016) Bıçaklı bir adam bizi hep yere deviriyor. En sonunda bıçağını elinden alıp ayağa kalkıyoruz. Bu sefer o çömeliyor. Kolları ile yüzünü kapatıyor. Bizim sağ elimizde bıçak, sol elimizde ters tuttuğumuz tüfek var. Arkadaşlarımız da geliyor, oradan ayrılıyoruz.

11. (16 Şubat 2016) Sohbet meclisindeyiz. Efendi Baba yerinden kalkıp annemizin yanına oturuyor. Kendisine bire bir anlatıyor. Sonra bize bakıp anlatıyor. Biz de dikkatle dinliyoruz. Sonra Efendi Baba uzunca bir şiiri ilahi olarak okuyor. Efendi Baba'nın sesinden etkileniyoruz. Sağ kulağımız açılıyor.

17. (25 Şubat 2016) Korkunç bir canavar dışarda geziyor. Biz bir tepede bulunan ufak bir eve sığınıyoruz ve kapıları kapatıyoruz. Canavar saldırıyor ama eve giremiyor.

Ynt: tefekkür <fa…do…@hotmail.com> 10.03.2016 Per 21:31 Kime: Murat DERÛNİ


Sağ olun. İnşeAllah.


170

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 08 Mart 2016 Salı 12:49 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: tefekkür


Güzel temennilerin için sağ olasın. Cenâb-ı Hakk hazmını versin istifade ettirsin.

Tefekkürün güzel olmuş. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip ettirsin. İnşeAllah...

İrfan mektebi kitabında da dersler hakkında tefekkür var. Bu mail-e ilave ediyoruz.

Küçük bir tefekkür ile buraya kadar ki; seyrimizin kısaca özetini yapmağa çalışa-lım.

Seyrine “Kelime-i Tevhid” ile başlayıp devam eden sâlik daha evvelce lisanen söy-lediği “Kelime-i Tevhid-i” bu sefer gönülden ve muhabbetle söylemeğe ve açılımlarını düşünerek anlamağa gayret eder.

Böylece, (Lâ ilâhe illâllah) “Kelime-i Tevhid” zikri ile yola çıkan sâlik in de bun-dan sonra hayata bakışı oldukça değişik olacaktır. “Kelime-i Tevhid,” in bereketi ona çok şeyler kazandırmağa, birlik bilinci yavaş, yavaş kendini göstermeye başlayacaktır. Ya ALLAH: Zikri ile kişi ALLAH’ın varlığı, bilincini daha ciddi mânâda tefekkür ederek yoluna devam edecektir.

Ya HU: Zikri ile her yerde ve her şeyde O nu görmeğe çalışmaktır.

171

Ya HAK: Zikri ile her yerde ve her şeyde Hakk’ı müşahede etmeğe çalışmaktır.

Ya HAY: Zikri ile kendi de gerçek hayat sahibi olmağa çalışacaktır.

Ya KAYYUM: Zikri ile bütün âlemin, Hakk’ın varlığı ile kâim olduğunu anlama-ğa çalışmaktır.

Ya KAHHAR: Zikri ile de varlık hakkında düşünülen hayâli ve vehmi yorumları ortadan kaldırmaya çalışarak, böylece bu yere ulaşan kimseler oldukça iyi bir yol katet-miş olacaklardır. Ancak yolun sonu değildir.

Selâmlar, Hoşça Kal....

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 7 Mart 2016 Pazartesi 14:10 Kime: Murat DERÛNİ Konu: tefekkür


Sohbeti dinleyebildik. Allah razı olsun. Gönlünüze ve ağzınıza sağlık.

Hocam Ya Allah ve La ilahe illallah zikrini çekerken şu şekilde bir tefekkür uygun mudur:

Ya Allah. Ey Allah'ım, tüm varoluşu kapsıyorsun. Tüm cemali ve celali fiiller Allah'ın iradesine bağlı.

La ilahe illallah. Yani Tüm fiillerin kendi başlarına bir iradesi yok, kendi başlarına bağımsız ilah değiller, hepsinde Allah mevcut, Allah'ın iradesi var.


172

Ynt: Ynt: Müşahedemiz Murat DERÛNİ 18.03.2016 Cum 20:40 Kime: fa… do…@hotmail.com

Hayırlı Akşamlar, Hayırlı Cumalar Fa… Do…,

Düşündüklerin güzel olmuş. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin.


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 18 Mart 2016 Cuma 00:17 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Re: Ynt: Müşahedemiz Hayırlı Akşamlar Murat Hocam,

Hamd olsun bizler de iyiyiz.

Biz kendimizi arıyoruz, bir türlü bulamadık sözünüz bizi düşündürdü.. Bu yolda ne bulursak onun terk etmemiz gereken birer hayal ve perde olduğunu düşündük..

Terk et dediklerinizi terk ediyoruz inşeAllah ama henüz kitaplardaki sistemi kafamızda yeni yeni canlandırıyoruz, inşeAllah çalışmalarımızın bünyemize yerleşmesiyle ve hayatımız ile karşılıklı daha net oturması ile bu daha iyi gerçekleşecektir diye düşünüyoruz..

Hayırlı akşamlar, Fa… Do…

173

17 Mar 2016 tarihinde 21:46 saatinde, Murat DERÛNİ <[email protected]> şunları yazdı:



Kendine rastlayabildiysen güzel. Biz kendimizi arıyoruz, bir türlü bulamadık.

Bahsettiğin halleri geçmeyi bir kenara bırak, çalışmalarına devam et. Yoksa bunlar perde olur.

Yazdığın gibi olabilir. Bir üst mertebede ki dervişin alt mertebedekine bildiklerini anlatarak onu yukarı çekmesi gerekir.

Mercan daki Rubûbiyet hakikatini anlamak için Rahman suresi kitabını okuyup sohbetlerini dinlemelisin.

Yazdıkların güzel olmuş. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah.

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 16 Mart 2016 Çarşamba 19:22 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Müşahedemiz


Nasılsınız, inşeAllah iyisinizdir.

Hocam kitaplarımızı okurken bir iki yerde kendimize rastladık.

Bir yerde Selâm bölümünde eskiden Fakîr Elmahî (gördüğü her şeyi araştıran adam) ismiyle

174

foruma bıraktığımız "İz kâle lehû Rabbuhû eslim, kâle eslemtü lirabbil alemiyn." ayetine denk geldik.

Mertebelere göre bu ayetin kitapta yorumunu yapmışsınız.

Buna göre bizim bulunduğumuz nokta da ilk üç mertebeyi aşmak için cünun haliyle çalışarak Efendi Baba'nın ilminde fani (fenafişşeyh) olma yolunda olmaktır diyebilir miyiz.

Rububiyet mertebesinin de burada faaliyeti var. Eğitim mertebesi diye geçiyor. Daha önce Mercan Otelde kalışımız için de Rububiyet mertebesinden bahsetmiştiniz.

Rububiyet mertebesi Esma mertebesinin alt mertebeyi eğitmesi durumu mudur tam olarak?

Ya da her mertebenin eğiticisi bir üst mertebedir diyebilir miyiz?

Terzi Baba 2 kitabımızda da bilmiyoruz ama o dönemki halimizle bire bir örtüştüğü için tahmin ediyoruz yine galiba "ustadan çırağa tavsiyeler" kısmında kendimize rastladık.

Efendi Baba'nın ifadesi orada net halimizi ifade ediyor. Çünkü ayrıca size gönderdiğimiz zuhuratlardaki şeyler de var.

Kendimiz bunun farkına vardıktan sonra Efendi Baba'nın sözünü okumak sanki Efendi Baba'dan bize tasdik gelmiş gibi oldu diye düşünüyoruz.

İnşeAllah geçmişte kaldı bu tür menfi tesirler de.

Yukarıdaki ayet yorumu gibi fenafişşeyh hali müsbet hal.. Menfi hali üzerimizden ayıklayan bir hal..

175

Kitabın sonunda herkesin yaptığı ortak yorumlarda hayatlarında bir dengeye giriş olduğu söyleniyor. Biz de bunu yaşıyoruz çok şükür şu anda.

Genel olarak artık aklımıza bile gelmiyor bu eski menfi haller..

Hatta Efendi Baba kitaplarından birinde bu varlıklardan bahsetmiş ve sonunda da bu paragrafı çok okumayın diye de ikazda bulunmuş.

Yani ilgi ve alakamızın sadece marifet ilmine olması gerekiyor.

Bir de son olarak kitabın sonunda annemizin şiirini fark ettik. Anneme de sürpriz oldu, yeni öğrendi.

Yolumuzda bulunduğumuz yerin, halin bilinmesi isteniyordu. İnşeAllah yukarıda yaptığımız yorumlar uygundur.


YNT: Ynt: 6 sorumuz <fa…do…@hotmail.com> 18.03.2016 Cum 22:27 Kime: Murat DERÛNİ


Cevaplarınız için Allah razı olsun.

Bahsettiğiniz kitapları da okumaya başlayacağız inşeAllah..

Aleyküm selam, Hürmetler Fa… Do…

176

Kimden: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 18 03 2016 20:53 (GMT+02:00) Alıcı: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Ynt: 6 sorumuz

Hayırlı Akşamlar, Hayırlı Cum'alar Fa… Do…,

Acele etme bu eğitim 20-25 sene sürer. Ma’nâ kabın da bir anda açılmaz. Yavaş vayaş olur. Bir mertebeyi, bir mertebe ile kıyas etmeye çalışma... Ehlullah vücut birdir ama mertebelere riayet şarttır derler.

Âdem'in acziyet ve uluhiyet yönleri..

Acziyetin Hu'nun abd'ına ve uluhiyetin de Hu'nun rasul'una karşılığı diye düşündük..

Âdem'in acziyet ve uluhiyet yönleri..

Acziyetin Hu'nun abd'ına ve uluhiyetin de Hu'nun rasul'una karşılığı diye düşündük..

Abdiyet-Risâlet-Ulûhiyet ayrı ayrı makamlardır. Abduhu olanın acziyeti diye bir şey olmaz. Zahirde ki ismi azam Muhamhed sav bâtında ise Hu dur.

Nefs çalışması ile nefs-i cüzzün kül olması ve nefsin Safi hale gelerek Nefs-i küll şuuruna varılması.. Böylece Akl-ı küllden gelecek kanal ilminin hayal ve vehim ile bulanmadan, karışmadan Safi nefse inmesi..

Bu tamam makul gözüküyor.

Bu yazdıklarımızı acziyet ve uluhiyet birliğinin tahakkuku, gerçekleşmesi, neşv ü nema bulması olarak düşündük..

177

Bu olmaz, Kul kuldur, Allah ise Allah... Alah kimseye Allah'lığını vermez...


Gönderen: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 18 Mart 2016 Cuma 00:25 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Re: Ynt: 6 sorumuz


Âdem'in acziyet ve uluhiyet yönleri..Acziyetin Hu'nun abd'ına ve uluhiyetin de Hu'nun rasul'una karşılığı diye düşündük..

Belki yine Akl-ı küll ve Nefs-i küll oluşumu gibi..

Nefs çalışması ile nefs-i cüzzün kül olması ve nefsin Safi hale gelerek Nefs-i küll şuuruna varılması.. Böylece Akl-ı küllden gelecek kanal ilminin hayal ve vehim ile bulanmadan, karışmadan Safi nefse inmesi..

Bu yazdıklarımızı acziyet ve uluhiyet birliğinin tahakkuku, gerçekleşmesi, neşv ü nema bulması olarak düşündük..

Hayırlı akşamlar hocam, Fa… Do…


Hayırlı Cum’alar Fa… Do…,

Sorduğum nerenin tam karşılığı alıntı yap. Tam anlaşılmıyor. Ona göre sor. Selâmlar.

178

On Thu, Mar 17, 2016 at 3:00 PM -0700, Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> wrote:


Sizin ve ailenizin Cuması mübarek olsun. Hamd olsun, sağ olun, bizler de iyiyiz.

Evet hocam, sohbet ve kitaplarda geçen genel tabirleri, mertebeleri, sistemi anlamaya çalışıyoruz inşeAllah. Zahiri ve Batıni çalışmalarımızda da bir denge tutturduk sayılır, inşeAllah böyle devam eder hayırlısıyla..

Yazılar karışmasın diye yine madde halinde cevap yazıyoruz.

1. "abduhu ve rasuluhu" gibi mi hocam?

2. Necdet Divanı, Hac Divanı ve Lübüllüb kitabını ozalitçide A4e kağıtta bastırmıştık. Bu yazdığınız kitapları da bastırıp okuyacağız inşeAllah..

3. Affedersiniz hocam, cümleyi hızlı yazarken kelime seçimimizde yeterli özeni gösterememişiz..

Kastettiğimiz müşahedenin Zat mertebesinden gerçekleşmesi.

Hocam burada bahsettiğiniz güneş Akl-ı küll ve Ayna Nefs-i küll müdür?

Diğer cevaplarınız için de teşekkür ederim. Meğer ilahisini ara ara dinliyoruz, şimdi mevzumuz doğrultusunda dinleyeceğiz inşeAllah..

Aleyküm Selam, Sağlıcakla kalınız, Fa… Do…

179


Hayırlı günler Fa… Do…,

Hamd olsun iyi sayılırız, sizlerde iyisinizdir. İnşeAllah!

Soru sormandan kitap okuduğun ve sohbet dinlediğin anlaşılıyor... Zâhiri ve bâtini işlerini dengede tutmaya çalışarak bu hal üzere devam etmeye çalış.

Sorularının cevabına gelince,

1. ﴾Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fe kaû lehu sâcidîn(sâcidîne).

1. fe : artık

2. izâ : olduğu zaman

3. sevveytu-hu : onu sevva ettim, dizayn ettim

4. ve nefah-tu : ve üfledim

5. fî-hi : onun içine

6. min rûhî : ruhumdan

7. fe : hemen

8. kaû : yere kapanın (düşün)

9. lehu : ona, onun için

10. sâcidîne : secde edenler

Diyanet İşleri: (29) Hani Rabbin meleklere, “Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.

180

"Ve nefâhtu" Burada bulunan "ve" bağlaçtır. Önce zahirini düzenledim. "Ve" Bâtını na ruhumu üfürdüm demektedir. Âdem'in acziyet ve ulûhiyet yönleri,

"Ve" Vehim ve Vahidiyet karşılıklarıdır.

İlâhi vehim ve vahidiyet sahası ile birleştirilmiştir.

2. Hz. Ali'nin sözünü anlamak için (78) Ayan-i Sabite ve Kaza ve Kader kitabını okuyup anlaman gerekir. Bu hakikatler anlaşılmadıkça, gerçek mâ’nada bu söz anlaşılmaz.

3. "Zâti bakış atmak" ne demek anlayamadım? Orada bulunan Efendi Baba'ya güneş çarparak, yani Hakikat-i İlâhi ondan, onun aynasından yansıyarak "Allah" ismi oluşmuştur.

4. Evet devam eden âyetlerde "na" yani biz ifadesi var. Bu da zât ifadesidir.

5. https://www.youtube.com/watch?v=vBGL0WW2loI

MEĞER - Okuyan Kürşat Eroğlu

Bunu anlayana kadar dinle!

6- Cünun hâli ilk 12 dersi kapsar. İlk üç derste şeytanın etkisinden kurtulmaya çalışılır. Ve cehhennem devri geçilir. Bunun için çabuk geçmek gerekir.


Gönderen: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 16 Mart 2016 Çarşamba 01:17

181

Kime: Murat DERÛNİ Konu: 6 sorumuz


İzninizle altı tane sorumuz olacaktı.

1. "Nefahtü"nün "Ve nefahtü olarak "ve" ile beraber kullanılmasının hikmeti nedir? Harf sayı değerleri ile mi alakalı?

2. Vahiy ve Cebrail kitabının 12. Bölüm Ruh'ul zahir insan-Hakikat-i suret-i Âdemiyye bölümünde bir hadis var. Ana karnında Allah'ın c.c. gönderdiği bir melek insana ruh üfleyip 4 şey yazıyor. Rızkını, ecelini, amelini, şaki veya said olmasını. 19. sohbet kaydınız bu hadisle bitiyor. Birisi soru soruyor, peki nasıl olacak, diye. Çünkü hadis net olarak başlangıcın belirlendiğini söylüyor. Siz Hz. Ali'nin sözünü örnek veriyorsunuz, bir şeyin sonundan değil başlangıcından korkarım diye.

Acaba bu hadisin batıni yorumu beden arzına inen Adem-i mananın oluşumu ve seyri ile mi alakalıdır? Yani kişi kaç yaşında olursa olsun, isterse 50 yaşında olsun ama üflenen ruh o yaşta faaliyete geçiyorsa, o zaman bu hadisin bahsettiği zaman dilimi de o an mıdır? Ki üflenme sonrası verilen 4 şey de yine o gönülde oluşan hakiki insanın irfani rızkı, eceli, ameli ve mertebelerde seyr edip (said) edemeyeceği (şaki) midir?

3. Efendi Baba, Vahiy ve Cebrail kitabının Hira bölümünde Mekke'deki bir anısından bahsediyor. Hira'ya çıkıp bir kenara oturduğunda güneşin arkadan vurmasıyla tepeden aşağıya Allah yazısının gölgesinin yere düştüğünü söylüyor.

182

Kamil insanın kendi beden arzında Zati bakış atması ve sıfatı, esması, efaliyle Allah ismi camisini külliyen müşahede etmesi diyebilir miyiz? Yani zaten idrak edilerek yaşanılan hakikatin efal alemindeki bir tasdiğidir diyebilir miyiz Efendi Baba'nın Hira Dağı anısını?

4. Nefs-i Levvame Dersi ayeti olan "Kıyâmet gününe ve pişmanlık çeken nefse yemin ederim." Kıyamet Suresi 75/1-2 ayetinde yemin Zat mertebesinden mi yapılıyor?

5. Bir keresinde Efendi Baba bize E.K.nin sohbetini dinletmişti. Orada E.K. kitap ve derslerden bahsederken Ademiyeti bitirdiklerini söylemişti. Efendi Baba da, kaç sene oldu biz hala bitiremedik, demişti.

Ademiyet kitabının yani Adem-i mananın her mertebede karşılığı vardır diyebilir miyiz? Her mertebenin kendine has kıyameti olması gibi.

6. Kitaplarımızda ilk üç mertebenin hızlı geçilmesi gerektiği söyleniyor. Hızlıdan kasıt sizin bahsettiğiniz cünun hali midir? Yani deli gibi marifet ilmi tahsil etmek.

Sağlıcakla kalınız hocam, Hürmetler, Fa… Do…

YNT: Arkadaşımız Er… <fa…do…@hotmail.com> 21.03.2016 Pzt 14:43 Kime: Murat DERÛNİ


Kendisine haber verdim. Akşam size mail gönderecek inşeAllah.

Sağlıcakla kalınız

183

Kimden: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 21 03 2016 10:16 (GMT+02:00) Alıcı: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Arkadaşımız Er…

Hayırlı Günler Fa… Do…

Bu arkadaşın belki senin hâlinden etkilenmiş olabilir. Gördüğün gibi kısa sürede gelip gidenler oluyor. Er… isimli arkadaşına bizim mailimizi ver kısaca kendini tanıtan mail yazsın. Ufak ufak bir şeyler veririz. Sohbetlere de devam ederse o zaman tam mâ’nasıyla ders verebiliriz. Sen de sohbetlere davet et... Kasımpaşa ve Kavacık sohbetlerine de davet et bakalım durumu nasıl seyredecek.

Gönderen: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 20 Mart 2016 Pazar 22:47 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Arkadaşımız Er…


Liseden arkadaşımız Er… Ak… ders alıp sohbetlere katılmak istiyor.. Kendisi Tekirdağ tarafına da gönlünün çekildiğini, oraya da gitmek istediğini söyledi..

Kendisi ile iki senedir görüşmüyorduk. H Yayınlarına Terzi Baba'nın imza gününe annemiz ile giderken yolda karşılaştık. O günden beri tekrar görüşüyoruz. Yine eskisi gibi sohbetimizde konular dönüp dolaşıp maneviyat sohbetlerine geliyor. Karşılaştığımız

184

gün de dikkat ettik ikimizin toplam hesabı, affedersiniz, Terzi Baba'nın şifre sayısı 53 (lira) tutmuş.

Bugün de kendisinin böyle bir talebi oldu.

Sağlıcakla kalınız Hürmetler Fa… Do…

Ynt: Kelime-i Tevhid Kitabı Murat DERÛNİ 29.03.2016 Sal 16:01 Kime: fa… do…@hotmail.com


Şiir kitaplarının okunmasını şimdilik düşünmüyoruz. Kendin oku ve anlamaya çalış. Sormak istediğin yerler olursa bize yazabilirsin.

Er… konusuna gelince onu kendi hâline bırak. Bizlerin kimse ile ne oğraşacak vaktimiz yoktur. Yazarsa yazar yazmazsa canı sağ olsun.


Gönderen: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 28 Mart 2016 Pazartesi 11:47 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Kelime-i Tevhid Kitabı

Aleyküm Selam Murat Hocam, İnşeAllah hocam..

Hayırlısı olsun.. Peki hiç Necdet Divanı, Hac Divanı gibi şiir kitaplarının sohbeti yapılacak mı? Şiirlerin yavaş yavaş, düşüne düşüne okunması da faydalı oluyor..

Hocam bu arada arkadaşımız Er… size mail atacak demiştim ama bir iki kere sordum, işlerinin yoğun

185

olduğunu, mail göndereceğini söyledi.. Sohbet günü de haber verdim ama müsait değildi.. Haber vermek istedim.. Artık hakkında hayırlısı olsun..

Hayırlı günler, Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 27 Mart 2016 Pazar 16:15 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Kelime-i Tevhid Kitabı


Önceki Kavacık sohbetinde zannedersem, Kelime-i Tevhid Kitabının belli bir bölümünü okuyacağını söylemişti. Bahsettiğin sayfa da içinde olması lazımdır.

Eğer kitabın tamamını okursa konular üst üste gelirse, Kelime-i Tevhid kitabına ara verir. Başka şeyde okuyabiliriz. Vardır bir hikmeti diyelim.

Sorduğun soru açık, idraken kendini bir müddet yok hükmünde kabul edebilsen daha ilerisi sana açılır. İnşeAllah


Gönderen: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 27 Mart 2016 Pazar 00:35 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Kelime-i Tevhid Kitabı


186

Bu akşam Kelime-i Tevhid kitabına başlayacağımızı söylediniz. Efendi Baba ile yakın zamanda aşağıdaki gibi bir yazışmamız olmuş idi. Acaba sohbeti kendileri yapmak yerine sizin yapmanızı mı istedi yoksa hem siz hem Efendi Baba da aynı kitabın sohbetini mi yapacaksınız?

...........

Hayırlı günler Fa… Do… oğlum sohbeti sorunsuz dinlediğinize memnun oldum bahsettiğin yerin konusunu İnşeallah zaman içinde yavaş yavaş daha iyi anlayacaksın elimizdeki kitap bitince o bölüme başlamayı Allah kısmet ederse düşünüyorum Cenâb-ı Hakk hepimizin idraklerini açmış olsun selâmlar hoşça kal Efendi Baban.

26 Şubat 2016 19:30 tarihinde Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> yazdı:

Aleyküm Selam Efendi Babacığım,

Ses ve görüntü çok güzeldi. Daha önceleri soru soranların sesleri duyulmuyordu, bu sefer soru soran beyefendinin sesi de sizin sesiniz gibi net duyuldu. Fakat beyefendi sizin tam sağınızda oturduğundan dolayı da olabilir bu, bilgisayarınıza daha yakın olduğu için.

Babacığım, konu ile alakalı soru sormak mevzusunda genelde hep şöyle bir şey oluyor; her sohbet için geçerlidir bu hatta; sohbet öncesi ya da sohbet esnasında bizim aklımızda bir iki soru doğuyor fakat soru sormamıza fırsat kalmadan siz birkaç dakika sonra çok açık ve net cevaplarını veriyorsunuz, hatta uzun uzun anlatıyorsunuz. Sohbet sonu kafamızda hiçbir soru işareti kalmıyor, geriye sadece sorumluluklarımızı yapmak ve sabırla beklemek kalıyor.

187

Daha evvel ayrıca mail vasıtasıyla size soru sormak istedik fakat içimize sinmedi ve sormadan bekledik, sabırla bekleyince cevabı bir süre sonra geldi.

Hatta bizim gönlümüze soru doğmasa da o anda ihtiyacımız olan temel mevzulardan yine bahsediyorsunuz.

Bizim diyecek bir şeyimiz kalmıyor..

Bu düşünce ile soru soramadık fakat sohbette soru sormamızı rica ettiğinizi tekrar hatırlayınca az evvel yeni mailimizi yazıyorduk ki sizden mail geldi şimdi Babacığım.

Sohbeti baştan dinledik not alarak fakat her şeyi açık anlatıyorsunuz, yine soru gelmedi aklımıza.

Aklımıza daha evvel Kelime-i Tevhid kitabınızdan nefs-i emmare hakkında soru sormak geldi fakat sonra siz Kelime-i Tevhid kitabının o sayfalarından sohbet yapacağınızı söylediniz.

Kelime-i Tevhid kitabınızın 77. sayfasındaki ikinci paragrafı biraz daha açabilir misiniz?

Paragraf şöyle:

"İşte bu arada "lâm elif"in altındaki boşluğa sığınabilirse, ne ala bir müddet orada gizlenebilir. O zindanda kendisini dış etkenlerden kısmen koruyabilir. Bir müddet buna dayanması lazım gelmekte, dışarda kalanlara "lâ" (yoksunuz) diyebilmelidir. İşte dışarının tehlikelerinden ancak "lâ"nın muhafazası ile kurtulmak mümkün olur. Bu "lâm elif"e beşeriyyet yönünden baktığımızda "lâm" aşikar, "elif" gizlidir; uluhiyyet yönünden baktığımızda ise, "elif" aşikar, "lâm" gizlidir."

Hürmetler Efendi Baba,

Oğlunuz Fa… Do…

188

Re: Ynt: Zuhuratlarımız <fa…do…@hotmail.com> 31.03.2016 Per 21:55 Murat DERÛNİ

Hayırlı Akşamlar, Aleyküm Selam Murat Hocam,

Tamamdır hocam, Allah razı olsun..

Dikkat çektiğiniz yerlere dikkat edeceğiz inşeAllah..




Zuhuratlarını okuduk. Senin de gördüğün gibi bir hayli fazla ve her gün bir zuhurat görülmüş. Bundan hayalinin çok fazla olduğu anlaşılıyor. Hayalsiz de bu işler olmaz. Ama ölçüsünde olması lazım. Bunu kontrol altına almaya çalış. Burada yazılanlardan da daha sonra ki aylarda zuhuratlarını eksik yazmaya kalkma ki hâlini bilelim.21

Zuhuratların genelde iki grup altında toplanıyor. Efendi Baba ve bizi görmen ma’nevi kanalla ilgili, Gördüğün hayvanlar nefsi emmare kanalıyla ilgilidir. Namaz kılman güzel şeriate uyduğunu gösteriyor. Nefsi emmare kanalında dikkat etmen gereken kedilerin ağzında ki kuşlar. Gönlünde oluşan fikir kuşlarını nefsi emmarenin hakikati çalan yönü kapıp beden evinden 21 Burada niye bilgilendirme yapılmış diye, üşenmeden rûyaları saydım, tam 65 tane idi…

189

çıkıyor. Yani ma’nevi kanaldan aldığın bilgileri, nefsi emmare kendi menfaati için kullanmaktadır. Şimdilik, yazacaklarımız bu kadar,


Gönderen: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 29 Mart 2016 Salı 16:18 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Zuhuratlarımız

Günler Murat Hocam,

Yeni zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.

1. (1 Mart 2016) İki kedi pencerenin dış kenarında bekliyor. Biri bulduğu bir aralıktan içeri girmeye çalışıyor. Biz de pencereyi kapatıyoruz.

2. (2 Mart 2016) Koşarak bir helikoptere biniyoruz. Helikopter havalanıyor. Yolda giderken dışardan silahlarla ateş edenler oluyor. Birinin tabancasını alıp kendisine vuruyoruz. Bir ara yol bizi sarsıyor, şikayet ediyoruz, önümüzde siz varsınız, şoför kim diye bakmak için yana eğilip bakıyoruz, şoför koltuğunda Efendi Babamızı görünce şikayetimizden pişman oluyoruz.

Terzi Baba'yı görüyoruz.

4. (5 Mart 2016) Namaza durmak üzereyken yanımıza imam geliyor "kerahat vakti, kılma" diyor. Caminin başka bir köşesini gösterip "iki dakika içinde şurada kıl, geç kalma" diyor. Biz de oraya gidip namaza duruyoruz.

5. (6 Mart 2016) Efendi Baba'yı görüyoruz.

190

6. (7 Mart 2016) Bir dergahtayız. Saçları uzun, sakalsız, siyah cübbeli, çokça genç bir şeyhin soluna oturuyoruz. Artık bir kademe ilerledin, Allah derken sesini kalınlaştırma, normalce ve sessizce Allah de diyor bize. Sonra ayağa kalkıyor ve tebrik edip bizi yeni bir anlayışa yönlendiriyor.

11. (12 Mart 2016) Eskiden kilisede tanıştığımız ama artık o da kiliseden ayrılan arkadaşımız Yi… ve annemizle balkonda oturuyoruz. Yi… ile teslis hakkında tartışıyoruz. Baba, oğul ve ruhül kudüsü hristiyan teolojisine göre anlatıyor. Biz de hararetle böyle bir şey yok diyoruz. İncilde sadece bir yerde Baba, oğul ve ruhül kudüs bir cümle içinde geçiyor, onun dışında bir ayrıntı yok diyoruz. Baba oğuldan, oğul babadan ve ruh hepsinden çıkar gibi hristiyan mezheplerin birbiriyle tartıştığı gibi konular İncil tahrif olmasına rağmen içinde yok diyoruz. Baba, oğul, ruhül kudüsün kendilerince bir doğruluğu var, hayali yorum katmaya gerek yok diyoruz. İncil ki özellikle Hz. İsa sözlerinin olduğu kısımlar çok sadedir ve mecazi anlatımlıdır. Sadece bir yerde "Baba ve Ben biriz" diyor Hz. İsa ki bu tür sözler de hayali teslis inancından çok tevhid şuuruna uyuyor. Bu minvalde tartışırken kalkıp içeriye geçiyoruz. Çünkü balkondan aşağıdaki bazı kişiler bizi rahatsız ediyor. Sonra balkona çıkıp içeri giriyorlar, Bulldog ya da pittbull cinsi iki vahşi köpek çitleri aşıp bize saldırıyor. İkisinin de havladıkça vahşi dişleri görünüyor. İki köpeği de öldürüyoruz.

13. (14 Mart 2016) Bir apartmanın zemin katına, üst katların pencere ve balkonlarına iki, üç sarman kedisi gidip geziniyor. Onları apartmandan çıkarmak için peşlerinden gidince kendiliklerinden çıkıyorlar. Birisi "uğraşma, onlar kendileri çıkıp gidiyor çünkü kuşları takip ediyorlar" diyordu. Hakikaten bir süre bir şey yapmadan

191

izleyince kuşları takip ettiklerini gördük, kuşlar başka bir yere gidince kediler de uslu uslu apartmandan ayrıldı. Bazen kedilerin ağzında kuş gördük ama hemen sonra kuş kaçtı.

15. (16 Mart 2016) Mutfakta kapalı duran bir kedi camı açınca fırlayıp salona gidiyor. Salonda da telaşla kanepenin üstünde.

18. (19 Mart 2016) Evde 4-5 tane kedi var. Hepsini kovalayıp evden kaçırıyoruz. Bir tanesi başta çıkamıyor, sonra bütün tel ve pencereyi indirerek dışarı kaçıyor.

20. (22 Mart 2016) Birisi ile dövüşüyoruz. Üzerimizde zırh var. Göğüs kafesimize bıçak saplıyor. Bıçak zırhı delip geçiyor ama ölmüyoruz. Zırh artık ince kalıyor diyoruz. Daha kalını lazım diyoruz ama bulamıyoruz. Başta zırhın tamamını üzerimizden çıkarıp sadece kafa ve vücud kısmını çıkarmıyoruz. Sonra üzerimizdeki ince zırhın tamamını da çıkarıp atıyoruz.

Sizden bize mail geliyor. Er…'a Fatiha Suresi ile ilgili bir şey söylediğinizi ve birkaç yerde Fatiha Suresini okumasını istediğinizi söyleyen bir mailinizi okuyorum.

21. (23 Mart 2016) Terzi Baba'yı dinliyoruz. Kulaklarımız sese bağlı, kalbimiz-gönlümüz atıyor, sesi yakalamaya çalışıyor. Kanat takıp bir yerden atlayarak bir yere uçuyoruz. Yavaş ve dengeli bir uçuş oluyor. Gittiğimiz yerde kalabalık önünde bildiğimiz kadarıyla İstiklâl Marşını okuyoruz. Bir masadan sigara ve puroları alıp sol göğüs cebimize dolduruyoruz. Bir sigara yakacakken vazgeçiyoruz.

192

22. (24 Mart 2016) Terzi Baba'nın sohbet yaptığı ufak bir salondayız. Fa… abiyi görüyoruz. Sonra kimse kalmıyor ve polisler gelip bizi soruşturuyor.

24. (26 Mart 2016) Bir odanın kapısında durup içeriye bakıyoruz. Yerde Cü… Ah… Hoca oturuyor. Fa… Altaylı sorular soruyor kendisi cevaplıyor. Daha sonra orada toplantı olacağını öğreniyoruz. Bir grup geliyor. Önde Ni… Ut… Mo… geliyor. Kendisiyle merhabalaşıyoruz. Sonra sıra sıra hocalar geliyor. Terzi Baba da geliyor. Yanında kendisinden daha uzun boylu ve Fransızca konuşan ama Terzi Baba'nın yine aynı biri daha var. İkisi yan yana gülerek sohbet ediyor.

25. (29 Mart 2016) Bir apartmanın altıncı katının balkonundayız. Kedimiz To… balkon kenarında geziyor. Düştü düşecek diye çekiniyoruz.

2. Ders: Nefs-i Levvame - 3 Mart 2016

YNT: Nisan 2016 <fa…do…@hotmail.com> 4.05.2016 Çar 17:55 Murat DERÛNİ


Kolay gelsin hocam. Olumlu rüyalar görmüşüm ama Fa… ile olmadı. Hayırlısı değilmiş demek ki. Cevabınız için teşekkür ederim.


Kimden: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 04 05 2016 12:49 (GMT+02:00)

193

Alıcı: Fa…do…<fa…do…@hotmail.com> Konu: Fwd: Nisan 2016


Tekrar geçmiş miraç kandilin mübarek olsun. Şu an iş güvenliği eğitimindeyim. Onun için kısa bir cevap geçiyorum.

Zuhuratlarında fa… ile ilgili durumun belli oluyor. Kedilerle ile Nefsi emmare ve nakıs insanlar ile Nefsi mülhime etkisi görülüyor. Bu da normal sayılır. Nefsi levvame her iki yöne bakar.


Kimden: Fa… Do… Gönderildi: 01 Mayıs Pazar 20:33 Konu: Nisan 2016 Kime: Murat DERÛNİ

Hayırlı Akşamlar Murat Hocam, Son bir ayımızın zuhuratları aşağıdaki gibidir. Sağlıcakla kalınız. Fa… Do… 5. (4 Nisan 2016) Apartmanın altıncı katından kedimizi atıyoruz. Kedi yere düşünce toz oluyor. Kuzenimiz Beyza'yı da atıyoruz. Ailecek evdeyiz. Bir adam evden kim çıkmak isterse cebren herkesi durduruyor. Evden çıkamıyoruz. 7. (9 Nisan 2016) Aynada annemizi tek gözlü bir cin olarak görüyoruz. Tek olan gözü yüzünün ortasında. Suratı üzgün. Yakalamak için kedimizin peşinde koşturuyoruz. Bir tepeye doğru yürüyoruz. Eski arkadaşımız Mehmet ile konuşuyoruz. Artık Amerika'da yaşadığını söylüyor. 12. (14 Nisan 2016) Denizde yüzüyoruz. Fa… bir kağıdın üzerine kara kalemle bizim yüzümüzün resmini çizmiş. Fa…'yı annesiyle kol kola

194

sokakta yürürken görüyoruz. İkisi de neşeli, annesinin yüzü gülüyor. Bir grup arkadaşla otururken biz de heyecanla kütüphanedeki kitapları karıştırıyoruz. Said Nursi kitabı buluyoruz. Kapağı var ama kitabın içi boş. İki tane tahrif edilmiş Tevrat'ın tefsir kitabını buluyoruz. Kapları kazak gibi örgülü. Sonra uzun boylu birkaç kişi geliyor ve hepimizi yakalıyor. Beyaz bir örtünün altında iki kişinin kafasına ateş ediyorlar, etraf kan oluyor. Bir kişinin bedenini dev bir bıçakla alttan başlayarak ikiye bölüyorlar. Biz de bizi öldürmeyin diyoruz, biz eskiden anlaşırdık diyoruz. 19. (24 Nisan 2016) Terzi Baba ve Nüket Anne'yi görüyoruz. Salonda otururken kalkıp içeri gidiyorlar, biz salonda tek kalıyoruz, sonra geri geliyorlar. Yanlarında biri daha var. Bir caminin tuvaletine giriyoruz. İçerisi çok kalabalık sonra çıkıyoruz. İçerde bir yanlış anlaşılma oluyor ve benim birine hakaret ettiğimi sanıyorlar. O kişinin oğlu gelip bize hakaret ediyor, başta yok öyle bir şey diyoruz, sonra susup ya sabır diyerek camiden çıkıyoruz. Uzun otobüs yolculukları yapıyoruz. 2. Ders: Nefs-i Levvame - 3 Mart 2016

Ynt: Hayırlı akşamlar Murat DERÛNİ 31.05.2016 Sal 17:28 Kime: fa… do…@hotmail.com


Zuhuratların da Nefsi Emmare ve Aklı Cüzünün seni uğraştırdığı uğraştırıyor.

1- At Nefsi Emmarenin kemâl hali ve Merdiven Mirac dır. Nefsi emmarenin pisliğinin kemali miraca çıkmana engel olmaya çalışıyor.

195

2- Zuhuratlar halin nefis aynasına yansıması ve kapalı olan bölümlerin nasıl olduğunun aydınlatılmasıdır. Bu tür zuhuratları unut üstünde durma.

3- Bizlere ve Terzi Baba'ya olan muhabbetin ma’nâlanmış. Bu yolda Allaha Kulluk ile ilerleyebilirsin

4- Ateş halinin hala üzerinde olmasındanmı böyle bir zuhuratta görmüşsün.

5- Güzel bir zuhurat Sığır'ı kestiğini de görürsün. İnşeAllah.


Gönderen: Fa…do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 29 Mayıs 2016 Pazar 23:35:04 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Hayırlı akşamlar


Bu ayki zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir. Hoşça kalınız.

1. (3 Mayıs 2016) Evimizin bahçesinde bir at dolaşıyor. Yerlere dışkılıyor ve merdivenin altına giriyor.

3. (13 Mayıs 2016) H Yayınevinde Terzi Babayı, sizi, Se… ablayı, Ab… ve babamızı görüyoruz. Babamız bir soru soruyor, Terzi Baba "bunun cevabını sonra özel olarak söyleyeyim" diyor. Sohbet sonrası Terzi Babanın elini öpüyoruz, karşılıklı hal hatır soruyoruz, kendisi gülümsüyor, solundaki boş sandalyeyi gösterip "ne zaman burada oturup bekleyeceksin?" diyor.

196

4. (14 Mayıs 2016) Ma… Es… Co… ve Terzi Baba ile masada oturuyoruz. Terzi Baba'dan üstümüze sigara dumanı geliyor.

5. (18 Mayıs 2016) Galiba bir sığır hayvanını kesiyoruz. Görmüyoruz ama hissediyoruz.

Bir dağ yolunda yokuş yukarı yürüyoruz. Yolda karşımıza zırhlı, kılıç kalkanlı askerler çıkıyor. Kimini göğsüne bıçak fırlatarak, kimini uçurumdan aşağıya atarak, kimini kılıç ve mızrakla öldürüyoruz. Zırh giyinmiş bir kızı öldüreceklerken kurtarıyoruz.

Başka bir yerde bir ağaç dalının üzerinde oturuyoruz. Altımızda deniz var. Biz dala tutunarak denize girip çıkıyoruz. Denizin altından ara sıra görünen dev gibi bir timsah var. Ağzını açıp dişlerini gösteriyor.


(Konu yok) <fa…do…@hotmail.com> 1.07.2016 Cum 16:10 Murat DERÛNİ


Hoş geldiniz İstanbul'a.. Sizlerin de Cuması, Ramazanı ve Kadir Gecesi mübarek olsun.. Biz de Selamiçeşmeye anneanneme taşındık.. Selamiçeşmedeki Selam ve Akatlar apartmanının 53 numarası dikkatimi çekti.

Saygılar, selamlar Fa… Do…

197

YNT: Duayla ilgili sorum <fa…do…@hotmail.com> 8.07.2016 Cum 11:02 Kime: Murat DERÛNİ

Aleykum selam sağolun hocam. Afedersiniz evet Se… abla.

İyi günler dilerim.

Kimden: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 8 07 2016 10:51 (GMT+02:00) Alıcı: Fa…do…<fa…do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Duayla ilgili sorum

Hayırlı Günler ve Hayırlı Cumalar Fa… Do…,

Geçmiş ve Gelecek olan Bayramların mübarek olsun...

Se… Abla'nında selamları vardır...


Gönderen: Fa…do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 6 Temmuz 2016 Çarşamba 18:11:08 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Duayla ilgili sorum

Aleyküm Selam Hocam,


Sizin, Serap ablanın ve Es…'in bayramını tebrik ederim.. İyi bayramlar dilerim..

198

Sağlıcakla kalınız, Hürmetler Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 4 Temmuz 2016 Pazartesi 14:39 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Duayla ilgili sorum

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar, Hayırlı Arifeler Fa… Do…cığım,

Halinde endişe edilecek bir şey yok... Seyrin normal gözüküyor.

Şeriat mertebesinde yaşayan bir kişi, dünyevi ve uhrevi istekleri için talepte bulunur. Bunun Hakk'ın rızasına uygun olup olmadığına bakmaz.

Tarikat mertebesinde bulunan kişinin de dua olarak talepleri vardır. Fakat daha duygusal bir şekilde ve nurâni olan şeylere yöneliktir.

Hakikat mertebesinde bulunan kişi, dua edemez çünkü kendi varlığından ifna olmuştur ve kendi yoktur. Kendi olmayanda neye dua edecek ne talep edecek... Bu kişiler naz ehlidir. Hakk'a nazlanır ve naz makamındadırlar.

Marifet mertebesinde olan ise Hakk'ın muradı doğrultusunda dua ve talep eder. Dua isteyenin için dua eder ama bulunanın mertebesi itibariyledir duası ve talebi... Kendinin Hakk'ın zuhur mahalli olduğunu bilir bu yönden isteyemez ve dua edemez. Ama bir yönden de Hak'ın kulu olduğunu da bilir. Acziyeti yönüyle ricacı bir şekilde, biz aciziz lütfun ve kereminle ihsan et der.

199

"Dualarımın Allah'ın rızasına uygun olup olmadığını ya da nefs-i emmareme göre mi dua ettiğimi nasıl anlayabilirim?"

Sorduğun soruya gerçek mana da cevap verecekler marifet ehli kişilerdir. Sabırlı olup çalışmalarına ve bulunduğun hal üzerinde durmayıp bu da Allah'tandır de geç...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 3 Temmuz 2016 Pazar 15:04:37 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Duayla ilgili sorum


Dua etmekle ilgili bir soru sormak istiyorum. Gerçekleşebilir gibi gördüğümüz dualarımız, planlarımız olmayabiliyor ama Allah'ın c.c. planı üzre, gerçekleşmesi zor görünen şeyler şartların birden her yönden uygun olmasıyla gerçekleşiyor, ilahi bir el olayları, şartları hazırlıyor ve o olay kolaylaşıyor.

İyi bildiğimiz şeyler şer, kötü bildiklerimiz hayrımıza olabiliyor. Allah'ın rızasına uygun diye düşündüğümüz kadere uygun olmayabiliyor. O zaman nasıl dua edeceğimi şaşırıyorum. Doğru yol, ilim, irfan, tövbe istiğfar, şükür, sağlık, sıhhat dışında dua edemez oluyorum. İstemediğimiz şeyler olsa da buradan sabırla geçip razı olmak ve şeriat sınırları içinde bekleyip yaşamaya devam etmek olarak algılıyorum hayatı.

200

Dualarımın Allah'ın rızasına uygun olup olmadığını ya da nefs-i emmareme göre mi dua ettiğimi nasıl anlayabilirim?

Ynt: Ağustos 2016 <fa…do…@hotmail.com> 1.09.2016 Per 16:40 Kime: Murat DERÛNİ


Cevabınız için teşekkür ederim. Allah razı olsun.

Bakara Tefekkürü dosyasına bakıyorum inşeAllah..


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 1 Eylül 2016 Perşembe 15:43 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Ağustos 2016


Zuhuratların yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah..

Zuhuratların geneli itibariyle Nefs-i Mülhime kaynaklıdır. Nefsi Emmare ve Nefsi Levvame silahın olduğu için buradan saldırmaya çalışıyor.

Bu konuda Bakara Tefekkürü dosyasını okuman faydalı olur. Terzi Baba kitapları içinde mevcuttur.


201

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Ağustos 2016 Çarşamba 09:34:14 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ağustos 2016

Hayırlı Sabahlar Murat Hocam,

Aylık zuhuratlarım aşağıdaki gibidir. Sağlıcakla kalınız Hürmetler Fa… Do…

7. (23.08.2016) Kalabalık bir yemek masasında herkes dünya hakkında sonu gelmez sohbetler ediyor. Bir tek Terzi Baba masada sessizce oturuyor.

8. (25.08.2016) Bir geminin terasında Terzi Baba ve birkaç kişiyle oturup konuşuyoruz. Bizim elimizde kovboy şapkası var.

9. (26.08.2016) Bir yaratık annemizi korkutmaya çalışıyor, biz de ormana kadar onu kovalıyoruz.


Re: Ynt: Kader <fa…do…@hotmail.com> 10.09.2016 Cmt 21:55 Kime: Murat DERÛNİ

Hayırlı Akşamlar ve Hayırlı Bayramlar Murat Hocam, Amin hocam, Allah razı olsun.

Estağfirullah, size iyi seyahatler inşeAllah.. Biz de bir buçuk hafta önce Konya'daydık.

202

Anneme de selamınızı ilettim.

Eyvallah hocam, yoktur. Hamd yalnız Allah'a aittir, inşeAllah bakara'mızı kurban edebilenlerden oluruz. Dualarınızı bekleriz hocam.. İnşeAllah..

Cenab-ı Hakk'ın selameti üzerinize olsun.. Hürmetlerimle, Fa… Do…

10 Eyl 2016 tarihinde 18:00 saatinde, Murat DERÛNİ <[email protected]> şunları yazdı:

Hayırlı Günler, Hayırlı Bayramlar Fa… Do…,

Seyahatte olduğumuz için cevabın bir müddet gecikti.

Aleykümselâm, Fa… Do…, Se… Ablan ve Es…'de selamları vardır. Bizden de Anne ne selam söylersin.

"biz daha kendimizi tanıyamadık" bu ifade konuya dikkatini çekmek için söylenmiştir. Buna benzer açıklama sana bunu yazdıktan sonraki Kelime-i Tevhid sohbetinde geçmişti. Ehlullah'ın bu tür ifadeleri vardır. Kendisini soranlara bende onu arıyorum bulamadım der. Aslında bu yokluk ifadesidir. Varmı ki, bulasın?

Yazdıkların güzel olmuş canım, eline gönlüne sağlık Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah.


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 1 Eylül 2016 Perşembe 18:24:16

203

Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Kader


Aleyküm selam. Annemin de selamı var. Bizden de Se… Abla ve Es…'e selamlar.

Cevabınız için teşekkür ederim. Allah razı olsun. İnşeAllah gayret bizden, muvaffakiyet Hak'tan.

Hocam bir mailinizde "biz daha kendimizi tanıyamadık" demiştiniz.

Bu ibarenizi şu şekilde anlayabilir miyim:

Nefsimiz hayal ve vehimden oluşuyor. Burayı tanıyınca Esmalara ve Sıfatlara yönelebiliyoruz. Bir tesirden çıkıp daha yüksek tesirlere giriyoruz. Ama bir yerde yönelinen bu yer de hayal. Yani hayalden hayal ile kurtuluyoruz. Bu sefer bu da bizim hakikatimiz değilmiş, bu da Ben değilmiş diyoruz.

Bu noktada hem zuhuratların tecelli mahalliyiz, hem de zuhuratların geldiği kaynak;

1. Kulluğumuz ile hakikatimizden gelen tecellileri dengeli kullanıyoruz. Mesela artık Kahhar'ı olmadık yerde değil, yerinde kullanıyoruz.

2. Hakikatimiz ile de akl-ı külle bağlandıkça, şuurda yaklaştıkça zuhurların kaynak noktasından tecellileri müşahede ediyoruz. Bu seyr de Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim'in a.s. tecrübesiyle anlatılıyor; doğup batan şeylerin terki; Rab edinme noktasının değişmesi ve böylece nefsin merkezinin (mertebesinin) de değişmesi.

204

Ancak irfan eğitimine girmemiş bir kişi ya da henüz yolun başında olan bir kişi zuhuratlarını henüz kontrol edemez, yerli yerince kullanamaz, derecelerini de ayarlayamaz; buna da nefsani ya da uyku halindeki yaşam denir. Çünkü nefsani nar altında olduğu için Rahmani tesirlere uzaktır, bu yüzden de tecellilerin bağımsız olmadığını idrak edemez ve kendisini hür zanneder.

Hürmetlerimle, Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 1 Eylül 2016 Perşembe 15:49 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Kader


Yazdıkların güzel olmuş, eline gönlüne sağlık. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Bu sorduğuna bende cevap verebilirdim. Ama bizim amacımız kimseyi hazırcılığa alıştırmak değil... Yolunu gösterip araştırmaya sevkederek, kendinde olanla, ortaya çıkarmasını sağlamak. Kimseye muhtaç olmadan, kendine yeter hale gelmesini sağlamak ve özgüvenini elde edebilmesidir. Tabi takıldığı noktalarda yardımcı olmayı ihmal etmeden...

Anne'nede selâmlar, Hoşça Kal...

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Ağustos 2016 Çarşamba 19:51:50

205

Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Kader


Ayan-ı Sabite Kaza ve Kader kitabının tamamını okudum.

Tepki göstermekle ilgili soru sormuştum. Sizin mailinizden sonra sorum kitaba göre yanlış demiştim ama kitabı tamamlayınca fikrim değişti, soru yine kendi penceresinde, kendi merkezinde doğru gözüküyor.

Kitaptan anladığım bakış açısıyla değerlendirmeme yazarak devam ediyorum.

Tepki verme, haksızlık görme ikilik bakış açısından kaynaklanıyor. Ve Emmare, levvame, mülhime nefislerde de Mudil esmasının tesiri hala kuvvetli, bu yüzden de ikilik bakış açısı devam ediyor.

Esma alnımızdan tutuyor ve biz de onu takip ediyoruz. Zuhuratlarımızın tamamı Rabbimizin zahiri; işlerimiz ibadet ettiğimiz yönü ayan beyan gösteriyor. Mesela şeriata uygun bir iş yapıyoruz, orada Hadi esması bizden biz de Hadi esmasından razıyız, birbirimize hamd ediyoruz, övüyoruz.

Kimse bağımsız değil, bağımsız ayrı ayrı nefisler ve iradeler yok. Her şey, varlık, canlı, insan kendi Rabbine bağlı olarak tecelli ediyor. Ama kimseye "sen neden böylesin, bu yaptığın yanlış" diyemiyoruz çünkü o da kendi Rabbinin tesiri altında. Ve yine başımıza gelen menfi görünümlü şeyler için de "neden böyle oldu" diyemiyoruz çünkü elimizde değilse bu da kader-i mutlaka giriyor ama bizden bir menfi iş çıkarsa buna kader diyemiyoruz çünkü "İyi işler Allah'tan, kötü işler nefsimizden" çıkıyor. Mudil

206

tecellisine de tam olarak menfi diyemiyoruz çünkü o da Rahmaniyetin içinden tecelli ediyor yani şer gözükse de rahmet, hayır var.

Belki La ilahe illa Allah'ın buradaki manası da şöyle olabilir: "Zahiren her şeyi bağımsız görüyorsun ama LA İLAHE: böyle bir şey yok, Esmalara bağlılar, yine Esmaları görüyorsun ama yine LA İLAHE, Esmalar da Sıfatlara bağlılar ve yine LA İLAHE: çünkü sıfatlar da Allah'a bağlı: İLLA ALLAH"

Anladığım kadarıyla bu ilmi takliden de öğrensek irfani eğitim neticesinde zamanla ilim gönle yerleşiyor ve Mudil'in derecesi azalıp Hadi'nin derecesi artarak irfan ilmine doğru yoğunlaşmak daha da kolaylaşıyor. Ancak burada da kulun iradesi yok. Kula seçme iradesi veriliyor, kul doğru yolu seçerse ve samimi olursa takat veriliyor ama buna inancı yoksa, en baştan seçmiyor. Yolun başı bu yüzden imandan geçiyor.

İrfan eğitiminde olgunlaştıkça da salik akl-ı külle bağlanmaya başlıyor.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 30 Temmuz 2016 Cumartesi 18:24 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Kader


Verdiğin yanıt güzel olmuş. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

207

Sen bu mailleri ve bizim yazdıklarımızı bir kenara not al. Kitap bitince sen tekrar bir değerlendirme yapar ve üzerine ilave yapar gönderirsin.

Bizim ilave edeceklerimiz olursa bu konuyu neticelendirmeye çalışırız. İnşeAllah...

Herkese Selamlar, Hoşça Kal...

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 29 Temmuz 2016 Cuma 15:16:15 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Kader


Sağ olun bizler de iyiyiz. Cumanız mübarek olsun.

Hocam aslında kitaptan bazı paragrafları hatırlayınca bu soruya ihtiyaç duymamam gerekiyor.

Mesela kitapta kader sırrına vakıf olan kişi gayret eder ama kendine külfet etmez diyor çünkü kaderinde bir şey varsa onun peşinde koşmaz diyor ya da kaderinde yoksa da gayret ederken kendine külfet etmeyeceği için de o şey gerçekleşmezse çok üzülmez diyor.

Kitabın başka bir yerinde bir soru sorulmuş. Biz mi ayanı sabitemize ezelde karar verdik, seçtik diye. Efendi Baba bunun hatalı bir soru olduğunu çünkü beşeriyet anlayışı ile bakıldığını söylüyor. Sen, ben gibi bir anlayışın bu noktada olmadığını, programların oluşturulduğunu ve bunların da vakti gelince tecelli ettiğini söylüyor. Yani dışarıdan bir müdahale, irade yok, hep her program kendi ayanı sabitesi gereği zuhurlarını yaşıyor. Tabii Efendi Baba burasının hissiyat ile anlaşılabileceğini söylüyor.

208

Bunların üzerinde tam anlayamadan olsa da düşününce size sorduğum soruya ihtiyaç duymuyorum ama hayatın bazı noktalarında, yerlerinde zorlanınca böyle bir soru sorma ihtiyacı olabiliyor.

Ama Allah nasip edip kitabı okumam bana kolaylaştırılınca ferahlıyoruz, soruya ihtiyaç duymuyoruz.

Şu anda kitabın yarısındayım. Dediğiniz gibi kitabı bitirmem gerekiyor. Tabii dönüp yukarıda yazdığım yerleri tekrar okuyorum anlayabilmek için.

Aleyküm selam hocam, Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 28 Temmuz 2016 Perşembe 17:17 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Kader


Hamd olsun iyi olmaya çalışıyoruz. Sizler de iyisnizdir. İnşeAllah...

Fa… Do…cığım, öncelikle kitabı iyice okuyup anlamak gerekir. Bu sorunu bir kenara not al ve kitabı tamamını okuyunca bu soruyu sorma ihtiyacında mısın? O zaman bir cevap ver. Niye ihtiyaç duyuyorsun veya niye ihtiyaç duymuyorsun? Kısaca da bir açıklama yapmaya çalış... Bu soruna o zaman tekrar bakalım...


209

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 25 Temmuz 2016 Pazartesi 21:59:08 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Kader


Nasılsınız? İnşallah iyisinizdir..

Çok önceden Hz. Alinin bir sözünü size sormuştum, siz de o sözü anlamak için Terzi Babanın Kader kitabını anlamak gerekir demiştiniz. Kitabı okurken bir soru belirdi..

Zahiren en haksız duruma bile tepkide aşırıya kaçmak kadere isyan mıdır?

Sağlıcakla ve selamla Fa… Do…

Ynt: Eski bir zuhuratımız Murat DERÛNİ 6.10.2016 Per 20:04 Kime: fa… do…@hotmail.com


Düşüncelerin ve yazdıkların güzel olmuş. Eline gönlüne sağlık. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 6 Ekim 2016 Perşembe 18:06:05 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Eski bir zuhuratımız

210

Aleyküm Selam, Hayırlı Akşamlar Murat Hocam,

Cevabınız ve paylaşımınız için teşekkür ederim. Eyvallah hocam, Allah'ın (c.c.) izniyle yazdıklarınızı en iyi şekilde değerlendiririm. İnşeAllah...

Bu noktada dervişliğin bir mühim yanı da "sabır mesleği" ile bağışıklığı ve müşahedeyi kuvvetlendirmektir diyebilir miyiz? Gavsul Azam (k.s.) "mücahedesiz müşahede" olmaz diyor.

Evham yanımız mücahede edemiyor. Musa (a.s.) kavmi gibi "dalga mı geçiyorsun?" diyor. Allah'ın izni, Mürşidin himmeti, dervişin gayreti ve dervişte tecelli eden irade ile dervişte nefsi benlik oluşuyor. Evham tarafımızla şuurlu mücahede de burada başlıyor. Bu cümlelerimiz uygun mudur?

Kitabınız için teşekkür ederim hocam. Elinize sağlık. Okuyacağım inşeAllah.

Sağlıcakla hocam Hürmetler Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 6 Ekim 2016 Perşembe 14:28 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Eski bir zuhuratımız


Zuhuratlar da şöyle bir edep vardır. Zuhurat derviş tarafından verilen sürede verilir. Herhangi bir cevap verilmez veya ne yazıldıysa yazılan cevaba eyvallah denir. Başka bir şey sorulmaz. Zuhuratları yorumlama mecburiyeti yoktur. Yazılan cevapta ne yazıyor ise ona

211

yoğunlaşmaya çalış. 53 sayısına gelince onunla ilgili bir çalışmamız var. Öncelikle onu oku, ilk olarak bunun ilmi lazımdır. (Ekli Dosya da)

Zuhuratlarını kendin tamamen sana şöyle bir bilgi gelirse, yorumlayabilirsin...

"Hayırlı günler Murat oğlum gerçekten geçen günlerin epey yoğun ve üzücü olmuş hepsi geçmiş olsun Cenâb-ı Hakk bir daha göstermesin İnşeallah. Ödem rahatsızlığı oldukça zorlayan bir rahatsızlık Nüket anneninde ayağında var zaman zaman epey zorluyor. Ne yapalım burası zaman zaman imtihan yeri oluyor. Cenâb-ı Hakk çekeceğimiz kadarını versin İnşeallah.

Zuhuratların güzel yolunda. Bundan sonra artık zuhurat gönderme nasıl olsa sen onları yorumlarsın ayrıca zamanında oldukça kısıtlı onların kaydına ayırdığın zamanını başka bir işe ayırırsın daha iyi olur arada zuhurat görüpte düşündüğün bir şey olursa onlar hakkında ve diğer bazı soruların olursa istişare babında sorabilirsin.

Sana Se… Es… kızlarımıza ve herkese selâmlar hoşça kalın Efendi Babanız."


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 5 Ekim 2016 Çarşamba 16:26:45 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Eski bir zuhuratımız


212

Cevabınız için teşekkür ederim. Hamd olsun, bizler de iyiyiz hocam, sağ olunuz.

Bu gibi durumlarda, yani zuhuratlarımızı müşahede ettiğimizde ya da belli yer ve zamanda 53 sayısını gördüğümüzde ya da son günlerimizdeki gibi Ka… (ve Ad…-Ko…) ile ilgili zuhuratlarımız olduğunda bunlar hakkında nasıl düşünmemiz doğru olur? Bunlar hakkında kendimizce yorum yapmalı mıyız yoksa vardır bir hayrı diyerek sadece görüp geçmeli miyiz?

Aleyküm selam hocam, Sağlıcakla kalınız Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 5 Ekim 2016 Çarşamba 15:48 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Eski bir zuhuratımız



Gördüğün zuhuratın müşahadesi olmuş. Yanlız Yeşil mülhimenin rengidir. Nefsi mülhimen vehim ağırlıklı olduğu için, nefsinde ki gördüğün mâ’na dalgalı olduğu için kilise görmüşsün. Zaman içinde bu hâl düzelir. İnşeAllah...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 30 Eylül 2016 Cuma 23:59:57

213

Kime: Murat DERÛNİ Konu: Eski bir zuhuratımız


Nasılsıniz, iyisinizdir inseAllah..

Bursa'dan döndük. İlginç bir durum oldu. Size bunu belirtmek istedim.

Tam bir sene önce Eylül 2015 sonunda gördüğümüz zuhurattaki yapıya şahit olduk. Bursa Yeşil Cami. Abdest hanesi caminin içinde ve ortasında. Ve yanlarında oda oda bölümleri var. Biz zuhuratımızda kilise olarak görmüştük. Ama camiye girince şaşırdık ve sanki zuhuratimizın içinde gibiydik. Daha önce hiç görmemiştik zuhuratimiz dışında.

Hürmetlerimle Fa… Do…

Ynt: Eylül 2016 <fa…do…@hotmail.com> 6.10.2016 Per 18:40 Murat DERÛNİ



Dediğiniz gibi inşeAllah hocam..


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 6 Ekim 2016 Perşembe 14:33

214

Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Eylül 2016


Vehmi taraftan kurtulmak ve ilham yönünün ağırlaşması için bir süzgeç gereklidir. Bu da şeriat süzgecidir. Şeriat bir filitre gibidir. Tortu olan vehmi süzer, ilhami bilgileri bir sıvı gibi geçirir. 1. ve 2. dersler şeriat dersleridir. Bu da sende oluşmaya başlamış.

Yazdığın zuhurata gördüğün vehmi ve hayali varlığın ile oluşturduğun nefsi benliğin devamını kendin yazmışsın, Bir daha geri dönmezsin. İnşeAllah...

Selâmlar, Hoşça Kalın...

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 5 Ekim 2016 Çarşamba 17:05:07 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Eylül 2016


Amin inşeAllah, sağ olun.

Hocam bu vehmi tarafın ağırlığından kurtulmak için ne yapmamız uygun olur?

18 Ağustos 2016 dolunaylı Perşembe (Cumaya giriş) akşamından itibaren halimize bir irade geldi ve sabah namazlarımızı vaktinde kılar olduk, bir haftada Kur'an öğrendik. Annenle uyum dersin için önemli demiştiniz. Annemize her anında yardım ediyoruz artık, annemizle vakit geçirmek manen bize iyi geliyor. Annemizle birlikte kabir ziyaretleri, kitaplarımız üzerine sohbet, ev işleri, ihtiyaçlarını ve anneanneme

215

hizmeti birlikte yapma gibi amellerimiz arttı. Anneannemizle yan yana durmak ağırlık bakımından da zorlayabiliyor annemle beni. İş görüşmelerimiz oluyor. Eski halimizdeki celal azaldı inşeAllah, ortaya çıkarsa sabredip hemen nefsimizi levm ediyoruz. Yalnız bu halin ağırlığından kurtulmak gayret ediyoruz. Bahsettiğiniz vehmi ağırlık gözümüzde daha belirginleşti gibi hissediyoruz. Namazı daha şuurlu kılınca, dersi daha şuurlu yapınca ya da biz ya da annemiz bir tesbih Felak okuyunca göğsümüzden ve sırtımızdan ağırlık kalkıyor ve ferahlıyoruz. Bu sefer önceki halimizin fazla duygusal ve telaşlı olduğunu görüyoruz.

Hocam mesela dün gördüğümüz bir zuhuratı "ağırlıkla mücadele" için misal vermek istiyorum:

Menfi bir varlık inatla ve sürekli üzerimize ağırlık vermeye çalışıyor. Sabır edip ona direniyoruz. O da direnirken kendisini açık ediyor, yani kendisini görüyoruz, uzun saçlı birisi. Ağırlıktan kurtuluyoruz, onu artık kale almadan yanından geçip gidiyoruz.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 5 Ekim 2016 Çarşamba 15:45 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Eylül 2016


Mailini okumuştum, aşağıda kaldığı için cevaplamayı unutmuşum.

216

Cenâb-ı Hakk ziyaretlerinizin tekrarını nasip etsin. İnşeAllah...

Zuhuratların da İrfâniyet olmakla beraber, nefsi emmare ağırlıklı halin devam ediyor. Nefsi Levvame'nin bir yönü Nefsi Emmarreye dönük olduğu gibi bir yönü de, Nefsi mülhimeye dönüktür. Bu dönüklüğün vehimi tarafı hala ağırlıklı, Nefsani olan şeyler ve düşüncelerden uzak durmaya çalış...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 30 Eylül 2016 Cuma 23:06:23 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Eylül 2016


Bu akşam Bursa'dan döndük. Bursa'da gördüğümüz son zuhuratımızla beraber bu ayki zuhuratlarımız aşağıdadır.

Hürmet ve muhabbetle hocam Fa… Do…

1. (02.09.2016) Yetimhanedeyiz. Küçüklüğünden beri anne ve babasız kalmış orta yaşlarında birisi şefkatle sırtımızı sıvazlıyor.

2. (03.09.2016) Ön dişlerimizin kırıldığını görüyoruz.

4. (07.09.2016) Evimizin yerlerinde gezen karıncalar tuvaletin bir köşesinde toplanmışlar. Karıncalara yakından bakıyoruz. Organize olmuşlar, üzerlerinde asker kıyafetleri, aralarında tanklar var, askeri kıtalar şeklinde kalabalık ve düzenli bir ordu olarak

217

odamıza saldırmak için yola çıkmışlar, elimize bir terlik alıp hepsine teker teker vurup eziyoruz, hepsi ölüyor. Sonra evden çıkıp camiye giriyoruz. En ön safa oturup namazı bekliyoruz. İmam "yazık değil mi bütün Kayseri namaz kılmaya Konya'ya geliyor" diyor sanki orada cami yokmuş da buraya mecburlarmış gibi. Cami camından dışarıya bakıyoruz, havalimanına bir uçak inmiş, uçaktan düğün için inen insanları görüyoruz, hepsi smokinli ama altları çıplak, ütülü pantolonlarını askılıklarla ellerinde tutuyorlar, o hallerini görünce başka yerlere bakıyoruz.

5. (09.09.2016) Sizinle birlikte konuşarak yürüyoruz. Yüzünüzde affedersiniz pudra ve makyaj var. Bir kişi daha var. Siz örnek vererek anlatıyorsunuz. Arkadaş "bana göre örnek verin" diyor ısrarla. Biz de "anlatılanlar gayet açık" diyoruz. Sonra büyük bir kütüphaneye giriyoruz. Siz "Tanrılar Okulu" isimli bir kitabı açıp bazı satırları gösteriyorsunuz.

6. (10.09.2016) Kur'an-ı Kerim'i yüzünden tane tane okuyoruz.

Kedimiz To… evden kaçıyor ve bir araba bacağını eziyor. Yerde ölü gibi yatıyor.

8. (13.09.2016) Tu… Üç…'ı, saçları uzamış olarak görüyoruz. Gülümsüyor. Piyano çalıyor.

10. (15.09.2016) Üniversitede geziyoruz, yan bahçesini gezelim deyip oraya gidince tepeden aşağıyı görüyoruz, ormanlık bir okul bahçesi, oraya gitmesi zor görünüyor, önümüzde de bize hırlayan bir köpek var, oraya gitmiyoruz, Ce… Yı… var kapı girişinde oraya dönüyoruz, bize yol gösterip mürşitlik yapıyor.

12. (18.09.2016) Evde dev bir kertenkele görüyoruz ya da bukalemunun koyu yeşil renklisi bir

218

hayvan. Başta çekiniyoruz sonra gazeteyle kovalıyoruz kaçıyor.

Terzi Baba'nın torunu olduğunu hissettiğimiz küçük bir çocuk büyük bir adam gibi hikmetli sözlerle bize anlatmaya başlıyor, önce şaşırıyoruz sonra bir şeyler öğrenmek için dikkatle dinliyoruz, hatta bizi azarlıyor, utanıyoruz. Benim hakkımda başkasıyla dedikodu yapmışsın, yapma diyor. (Çocuk, Terzi Baba'nın Bursalı derviş ailesinin oğullarına benziyor)

Bir salona giriyoruz, üç tekbir getirerek namaz kılan cemaate katılıyoruz. İki rekat ile altı tekbir getiriyoruz.

13. (19.09.2016) Üzerimizde ve etrafımızda menfi (vehmi, hayali) bir varlık hissediyoruz. Siz başınızda beyaz takkeyle camiye gidiyorsunuz. Sizi takip ediyoruz. Bu vehmi varlıktan kaçıp sizinle camiye giriyoruz. Fa… da beyaz takkesiyle camide. Caminin en ön ve sol köşesinde boş bir yer var, bize orayı gösteriyorsunuz namaz kılmamız için.

23. (30.09.2016) Terzi Baba namaz kılıyor. Sağ tarafından kendisini izliyoruz. Ettehiyyatta oturuyor. Başında duran iki görevli var. Secde edip kalkarken kollarını ve başını tutuyorlar. Terzi Baba namazda çok derinleşmiş gözüküyor, bu yüzden görevlileri görmüyor. Terzi Baba namaz içinde birisiyle Türkçe konuşuyor. O kişiye soru soruyor ama soruyu hatırlamıyorum. (Nerdesin, ne yapıyorsun ya da geliyor musun) Bu üç sorudan biri olabilir. (Bu zuhuratımızı Cuma gecesi Bursa'da gördük. Zuhuratın notunu da Bursa Ulu Camii önündeki ARTIÇ HOTEL'in not defteri ve kalemi ile almışız. Yazarken fark ettik.)


219

YNT: 53 <fa…do…@hotmail.com> 11.10.2016 Sal 14:13 Murat DERÛNİ


Amin, sağ olun.

Eyvallah hocam hayırlısı olsun.

Aleyküm selam Hürmetler Fa… Do…

Kimden: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 11.10.2016 13:19 (GMT+02:00) Alıcı: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Konu: Ynt: 53


Güzel düşünce ve temennilerin için sağ olasın...

Cenâb-ı Hakk idrak ve açılımını versin. İnşeAllah...

Sana gönderdiğim ham dosyadır. Kitap halini henüz bilmiyoruz. Efendi Baba düzenliyor. İçlerinden bazı bölümler çıkarılacak...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 10 Ekim 2016 Pazartesi 16:17:03 Kime: Murat DERÛNİ Konu: 53

220


53 kitabınızı hayretle okuyoruz. İstifade ediyoruz, Allah razı olsun. Kıymetli kitabınızın içine size gönderdiğimiz 53 sayılı kalem fotoğraflarını eklediğiniz için teşekkür ederiz. İnşeAllah bunun idrakini, hakikatini yaşayanlardan oluruz.

Daha nice böyle kitaplar, çalışmalar yapmanız dileğiyle,


Re: Ynt: Ekim Zuhuratları <fa…do…@hotmail.com> 2.11.2016 Çar 15:39 Murat DERÛNİ

Hayırlı Günler Murat Hocam, Aleyküm Selam,


Allah razı olsun.. Hürmetler Fa… Do…

Murat DERÛNİ <[email protected]> şunları yazdı (2 Kas 2016 13:46):


Zuhuratlarını okudum. Nefsindeki eski deliklerden yeni bakış açısıyla bakmaya çalışıyorsun...

Bu delikleri genişletip Nefsinin karanlığından çıkmalısın... Bunun da nasıl olduğu İrfan mektebi Nefsi Levvame bölümünde,

221

İdrâki: Bu mertebenin şuuru ile ileriye doğru gitmeğe gayret etmesidir.

Kûr’ân-ı Keriym, Enbiya Sûresi, (21/87) Âyetinde bu mevzua işaret vardır.

“Fenâdâ fizzûlümâti en lâilâhe illâ ente sübhaneke inni küntü minezzâlimiyn.”

Meâlen; “ Karanlıklar içinde “senden başka ilâh yoktur, sen münezzehsin, doğrusu ben zalimlerden oldum,” diye niyaz etmişti”.

Yukarıda bahsedilen Âyet-i Kerime de, Yunus (a.s.) hayatından bir bölüm kısaca

anlatılmaktadır.

Lâkabı Zünnun ( Nun sahibi ) olan Yunus peygamber, uzun nasihatler ve vaazlar neticesinde ıslah olmayan kavminden ümidini keserek bireysel akl-ı ile hareket ederek bulunduğu kasabasından hicret etmeğe karar vererek yola çıkar. Nihayet bir suyun başına geldiğinde, karşıya geçmek üzere bir gemiye biner, fakat bütün şartlar yerinde olduğu halde gemi hareket etmez.

Bunun üzerine kaptan gemide bir günahkâr olduğuna ve bu yüzden geminin hareket edemediğine karar vererek, bunu ilân ettirir. Bu hadise üzerine, gemiden suya atlayan Yunus (a.s.) mı yutan yunus balığı, onu midesinde bir müddet dolaştırdıktan sonra sahilde bir kenara çıkarır.

Balığın midesinde; karanlıklar içerisinden, (lâ ilâhe illâ ente sübhaneke inni küntü minezzâlimiyn.) Duasını okuyarak, Rabb’ı nın affına mazhar olur.

222

Bu hadise bizlere Hakk yolunda çok büyük tecrübeler kazandırmaktadır.

Evvelâ bir kimsenin aldığı görevini kendi aklına göre karar vererek bırakmama sı gerektiğini.

Dara düştüğünde Rabb’na sığınmayı.

Her zaman Rabb’ı ndan ümit var olmayı.

Başına gelen hadiselerden ibret almayı.

Kendini eleştirmeyi ve varsa, yapılan yanlışlıklardan pişmanlık (levm) duymayı.

Ahdine vefayı ve daha bir çok ibretleri bildirmektedir.

Yunus (a.s.) balığın midesinde iken üç karanlık içerisinde idi.

Biri kendi varlığında mevcud!

(1) Nefs-i levvâme karanlığı:

(2) Balığın midesindeki karanlık:

(3) Suyun içinin karanlığı:

İşte bir Hakk yolcusu sâlik de, başlarda bu üç karanlık içerisinde dir de, farkın da bile değildir. Ayrıca yaşayan her insân da, bilsin bilmesin, fikren ve fiziken dahi bu hüküm içindedir. İnsân-ı insân yapan kendinde ki ilâhi akıl ve bilinçtir.

Bu akıl, nefs-i benliği tarafından kaplandığında birinci karanlık içerisinde dir. Vü-

223

cûd varlığı da bunları kapladığından ikinci karanlık içerisindedir. Vücûd varlığını da nasıl ki; suyun, içindekilerini kapladığı-sardığı gibi, oksijen deryası kaplayıp sarmaktadır. Bu da üç üncü karanlıktır.

İşte bu karanlıklardan kurtulmak için, (Zünnun) lâkab-ı nı faaliyyete geçirmek gerekecektir. ( ‡) “zü” sahip (æ) “nûn” Nûr-u İlâhi ve kudret nun-u dur. Nun nûr’a dönüşünce kudret, ortaya çıkar. Melâike-i kiram nûrdan dır ve Hakk’ın bütün ilâhi kudret ve sıfatlarıyla her mahalde faaliyettedirler, ulaşamadıkları hiçbir zerre ve mahal toktur.

Genelde yaşadığımız hayat dahi Zünnun’un hayatından başka bir şey değildir.

Hava dediğimiz (oksijen) deryası her tarafımızı istilâ etmiş lâtif bir denizdir. Vücud varlığımız yunus balığıdır, aklımız olan gerçek kimliğimiz ise o balığın karnında yani (batn-ı n da) batının da dır, ve sadece bedenler yaşanan hayatlar aynen bu üç karanlık hükmünde dir. Tek fark bizim dikey, balıkların yatay geziyor olmalarıdır.

Bu halde iken bireysel dini görevlerini ihmal edip onlardan uzaklaşarak hakikat-i ilâhiyyeden hicret etmek, aynen Yunus (a.s.) mın o günkü haline düşmek olur ki; nefis balığı her birerlerimizi hemen yutarak kendine yem yapar ve bir ömür boyu beden balığımızın içinde onunla birlikte, o nun esiri olarak yaşar gideriz de haberimiz bile olmaz.

İşin aslı ise nefs yunusumuz’un içinden çıkıp o na hakim olup eğitmekle bir çok yararlı işlerde kullanıp ondan istifade etmeyi öğrenmek bizlere çok şey kazandıracaktır.

224

İşte, Cenâb-ı Hakk bu hakikatleri bizlere Kûr’ân-ı Keriyminde (Zünnun) Yunus (a.s.) mın hayatından küçük bir bölüm halinde hikâye ederek habibinin lisanından bizlere ulaştırarak lütfetmiştir.

Faydalı olur düşüncesiyle, yeri gelmişken bu hadise hakkında küçük bir hatıramıda ilâve edeyim.

Sayın; muhterem hocam, Ahmed Elitaş ile tefsir derslerimizi okurken Yunus (a.s.)mın bu faslına gelince, kendinin Kûr’ân-ı Azimüşşandan daha evvelce derlediği (10) soruyu sormuştu, onlardan bir tanesi de; (tabutuyla gezen kişi kimdir?) idi, az sonra sorusunu yine kendisi cevaplayarak, “düya da tabutuyla gezen tek kişi Yunus (a.s.) dır,” diyerek ilâve etmişti. ALLAH (c.c.) lühü razı olsun.

Bu yazılanları iyi anlamaya ve idrak etmeye çalış...

Allah cc. kolaylıklar versin. Selâmlar, hoşça Kal..

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Ekim 2016 Pazartesi 14:51:32 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ekim Zuhuratları


Ekim ayı zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.

Sağlıcakla kalınız Hoşça kalın Fa… Do…

(04.10.2016) Menfi bir varlık inatla ve sürekli üzerimize ağırlık vermeye çalışıyor. Sabır edip ona direniyoruz. O da direnirken kendisini açık ediyor, yani

225

kendisini görüyoruz, uzun saçlı biri. Ağırlıktan kurtuluyoruz, onu artık kale almadan yanından geçip gidiyoruz.

Tevbe istiğfar, merhamet konulu Rumca ilahi okuyoruz (Agios o teos, agios iskiros, agios atanatos eleison imas)

(07.10.2016) Terzi Baba ile bir masada çalışıyoruz. Solunda oturuyoruz. Her sözünü dikkatle yakalamaya çalışıyoruz. Sözlerini yazıyoruz. "Madde 1: Dikkatli dua etmek" yazıyoruz. Biz yazarken Terzi Baba deftere bakıp onaylar manada "hımm" diyor.

(10.10.2016) Yataktan kalkıyoruz, odada yürüyoruz ama gözümüzün dışı isli cam gibi, o yüzden etrafımıza isli cam arkasından bakıyoruz sanki. Bunu fark edince dehşete kapılıyoruz, bu kayıtlılıktan kurtulmak istiyoruz ve kendimizi kasıyoruz, aniden uyanıyoruz.

(11.10.2016) Sohbet meclisinde oturuyoruz. Siz yere tebeşirle, köşeleri kavisli, uzunca bir dikdörtgen çizip yerinize oturuyorsunuz. Annemizle karşılıklı konuşmalarınızda "müreffeh" kelimesi geçiyor. Bunun nasıl gerçekleşeceği konuşuluyor. Sizin sağ elinizde sesli bir tesbih var.

(13.10.2016) Ni… Ut… Mo…'yi derneğinde otururken görüyoruz. Ağzı karanlık bir çukur gibi ve gözleri de baygın.

(14.10.2016) Camide namaz öncesi dayanamayıp ilahi okuyoruz.

(16.10.2016) Ni… Ut… Mo ve birkaç genç ile devran halinde zikir yapıyoruz, sonra ter içinde kalarak yere oturuyoruz.

226

(20.10.2016) Terzi Baba ile görüştükten bir gün sonra annemizle bir mağazadayız. Bir garson gelip bizi çağırıyor. İlerideki masalardan birinden de Terzi Baba ayağa kalkıyor. Elini öpüyoruz. Dünkü görüşmemizi soruyor, biz de "görüşme sonrası akşam dikkatli düşündük, Hakk yoluna devam etmek istiyoruz" diyoruz. Sonra tekrar elini öpüyoruz ve Efendi Baba masasına geri dönüyor. Masada dört beş kişi var ve boş masanın üzerine eğilerek dikkatle Efendi Baba'yı dinliyorlar.

Karanlık odamızdaki yatakta yatarken sincap ya da uzunca bir fare bize saldırıyor, yatağımıza çıkıyor, yattığımız yerde Ya Allah zikri çekerek hayvanı ince boynundan tutup boğarak öldürüyoruz. Zikir ederken sadrımız ısınıyor ve tüm vücudumuz kasılıyor; korku bizde barınacak yer bulamıyor.

(25.10.2016) Akşam vakti kayıkla karşı kıyıya doğru kürek çekiyoruz. Kayıkta bir kedi var.

Simsiyah sayfalı, yazıları okunmayan, yüzleri siyaha boyalı satanist tipli kişilerin resimleri olan bir dergiyi karıştırıyoruz. İrkiliyoruz. Bu dergi nereden geldi elime deyip hemen bırakıyoruz.

(28.10.2016) Sohbet meclisinde Fa… ile zikir yapıyoruz. Sizi görüyoruz. Sonra Terzi Baba geliyor. Herkes ayağa kalkıyor.

(31.10.2016) Annemiz bazı varlıklardan ve tesirine girmemizden korkuyor. Biz de korkma diyoruz, Felak-Nas okuyoruz. Pencereden dışarı bakıyoruz, akşam vakti etraf karanlık, ağaçlar görüyoruz. Sonra evdeki iki kedi To… ve Ma.. birbirine saldırıyor. Çok yaşlı olan Ma… ölüyor, cesedini bir yastık kılıfına geçiriyoruz.


227

Kimden: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 01.12.2016 17:32 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Kasım 2016


Zuhuratların güzel ve yolundadır. Derslerde yerin sağlamlaşmış. Adamı da öldürmen güzel olmuş...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 30 Kasım 2016 Çarşamba 09:00:45 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Kasım 2016

Hayırlı Sabahlar Murat Hocam,

Kasım 2016 zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.

Selam ve dua ile, Fa… Do…

4. (05.11.2016) Camide ayakkabı ve pantolonumuzu çekiştiren birini öldürüyoruz.

5. (14.11.2016) Terzi Baba ile birlikte Terzi Baba'nın ses kayıtlarını dinliyoruz.

7. (21.11.2016) Bir işyerinde masada oturuyoruz. Oruçluyuz. Önümüze yemek koyuyorlar, unutup yiyoruz.

10. (26.11.2016) Bulunduğumuz kıyıdan karşımızdaki adaya direk vapur gidiyor. Adaya gidiyoruz. Tepedeki kiliseye giriyoruz. Tüm kitapları didik didik

228

ederek okuyoruz. Mevlevi takkesi, cüppesi, sakalına denk geliyoruz.

2. Ders: Nefs-i Levvame / 3 Mart 2016

Ynt: Zuhuratlarımız Murat DERÛNİ 4.01.2017 Çar 19:54 Kime: fa… do…@hotmail.com

Hayırlı Akşamlar, Hayırlı Seneler Fa… Do…cığım,

Zuhuratların yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

1- Cami de namaz kılmak, cem halinde kılınan zahir ve batın namazdır. Saldıran da şeytandır. Sağdan nuraniyet, soldan zulmaniyet ile saldırmış. Gönül ve erlik suyunda alınan abdest ve Terzi Baba'nın arka yani vehim yönünü, ilhama dönüştürmesi ile bu hal savuşturulmuş.

Selâmlar, Hoşa Kal...

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 01 Ocak 2017 Pazar 16:31:49 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Zuhuratlarımız


Aralık ayı zuhuratlarımız aşağıdadır.


1. (01.12.2016) Camide namaz kılıyoruz. Solumuzdaki adam engel olmaya çalışıyor, sağımızdaki de dalga geçiyor. Moralimiz bozulup abdest almaya giderken

229

bizi geri çağırıyorlar. Arkamızda Terzi Baba ve arkadaşımız Erhan varmış meğer. Yanlarına gidip oturuyoruz.

8. (23.12.2016) Annemizle çölde yürüyoruz. Ellerini kavuşturarak yürüyen insanlar var

Ynt: Ocak 2017 Murat DERÛNİ 1.02.2017 Çar 13:59 Kime: fa… do…@hotmail.com


İyi dileklerin için sağ olasın...

Zuhuratlarında "Nefsi Emmare" ve Nefsi Mülhime" den işaretler var...

Son gönderdiğin zuhurat; Artık kirli denizde yolculuğu bırakıp, temiz olan Hakk'ın deryasında seyahet etmelisin!..


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Ocak 2017 Salı 14:46:33 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ocak 2017


Öncelikle doğum gününüzü tebrik ederim. Nice mutlu senelere inşeAllah..

Bu ayki zuhuratlarım aşağıdadır.

230


1. (16.01.2017) Odamıza sırayla kediler girip çıkıyor. Bir tanesi inat edip çıkmayınca kemerle kırbaçlıyoruz.

3. (19.01.2017) Üç kişi bizi öldürmek için silah doğrultuyor. Biz kelime-i şehadet getirirken içeriye elinde silahıyla bir kız girip onları vurup öldürüyor.

Futbol maçında kendi kalemize gol atıyoruz.

Ynt: Nisan 2017 Murat DERÛNİ 13.05.2017 Cmt 13:27 Kime: fa… do…@hotmail.com


15 Mayıs ve haftası İkindiden yani 5 te işten geliyoruz... Kendini ona göre ayarlarsan iyi olur.


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 10 Mayıs 2017 Çarşamba 15:42:01 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Nisan 2017


Evet, interneti henüz açtırmadık. İnternet cafeden maillere bakabiliyorum.

231

Olur tabii, siz neredeyseniz Aziz Mahmut Hüdayiden gelip kitapları alabilirim. O zaman 15 Mayıs günü ya da sonraki uygun bir günde sizi ararım inşeAllah.

Hırsızlıktan sonra evde bilgisayar ve internet olmadığı için radyodan La… FM dinlemeye başladık, sonra dergilerini okumaya başlayınca zuhuratlarımıza yansımış. Dediğiniz gibi zuhuratlarımdaki belli cemaat ve kişilerden uzak duracağım inşeAllah.

Zuhuratlarımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Emeğinize sağlık. Allah razı olsun.

Sizin, Se… ablanın ve Es…'in Berat Kandiliniz mübarek olsun.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 4 Mayıs 2017 Perşembe 18:44 Kime: Fa… Do… Doğan Konu: Ynt: Nisan 2017

Hayırlı Günler Fa… Do…

Hamd olsun iyi olmaya çalışıyoruz.

Kavacığın son sohbetinde yazıp ve derlediğimiz 19/53 kitabından almıştık. Belli sebeplerden sizlere veremedik. Bize yakın bir yere taşınmışsınız. Her halde internetin yok. Bu mail-i geç görebileceğini düşünerek ve önümüzde ki hafta İstanbul da olamayacağım için 15 Mayıs ve sonrası bizi cepten ararsan sana ve annene kitaplardan uygun bir yerde ve saatte sana kitapları verebilirim.

232

Zuhuratların güzel ve yolunda gözüküyor. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Yanlız zuhuratlarında gördüğün belli cemaat ve kişiler ile zâhir ilişkin varsa, kitaplarını okuyup, sohbetlerini dinliyorsan şimdilik uzak durman da fayda vardır. Halini biraz karıştırıyorlar. Eskiden kalma hallerden kalma ise yapacak bir şey yok. Derslerin ilerlemesi ile etkisini kaybedecektir. İnşeAllah...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 2 Mayıs 2017 Salı 17:28:28 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Nisan 2017


Nasılsınız? İnşeAllah iyisinizdir. Nisan ayı zuhuratlarım aşağıdaki gibidir. Sohbetler için Cenab-ı Haktan hayırlısını dilerim hocam. Sağlıcakla kalınız.

Fa… Do…,

1 Nisan 2017 - Birisi kedim To…k'ın boğazını kesiyor. Toprak bir süre önü eğik bekleyince yarası kapanıyor.

7 Nisan 217 - Camide sabah namazını kılıyoruz. Solumuzdaki adam namazda gofret yiyor, gülerek bana uzatıyor, ikinci rekatı hızlan bitiriyoruz, sonra yumruklayarak onu yere seriyoruz. Ecnebi olduğunu görüyoruz. Kıyafetlerinden soyup adamı sokağa atıyoruz. Sonra sarışın oğulları geliyor. Kaçarak kurtuluyoruz.

233

13 Nisan 2017 - Anneannem ve annemle evde otururken siz gelip kısa bir sohbet icra ediyorsunuz.

14 Nisan 2017 - Bir goril yavrusuyla boğuşuyoruz. Sonra usanıp söz dinliyor.

20 Nisan 2017 - Terzibabayı görüyorum.

21 Nisan 2017 - Bir meclise giriyorum. Terzibaba oturuyor. Siz de oradasınız. Hepimiz sırayla selam verip oturuyoruz.

26 Nisan 2017 - Evde otururken içerden tıkırtı sesi geliyor. Bıçak alıp içeri koşuyorum. Perdeleri bıçaklıyorum. Arkadan çocuk çıkıyor. Birlikte oturuyoruz. Ailesi zorluyormuş. Me… tarikatındanmış. Sonra kediye dönüşüyor.

30 Nisan 2017 - Cü… Ah… Hoca kalabalık bir mecliste ilahi okuyor. Herkesin yüzü gülüyor.

Camide cemaatle namaz kılıyoruz. İmam ikide bir işim var diyor namazı yarıda kesiyor. Biz kızıp namazı tek kılıp ayrılıyoruz.

2 Mayıs 217 - Yanımda 7 arif zatın tabutu var. 7sini de odamın içine gömüyorum. Odamda yatarken hep onlara dua gönderiyorum. Mezarlar yeşil taşlı, Arapça yazılı.

Alt komşular geliyor. Kapıda duran Kur'an sayfasını hanım yırtıyor. Onu tutup şiddetle evden kovuyorum. Kapıyı kapatınca kapıya şiddetle vuruyorlar. Oğulları da gelip kapıya vuruyorlar. Kocası ise onlara engel olmaya çalışıyor. Onlar ise cinlenmiş deliler gibi kapıya ve birbirlerine vuruyorlar.

234

İs… cemaati camine girmek istiyoruz. Ufak bir bölme açık, cami kapalı giremiyoruz. Orada namaz kılıyoruz.

Sokakta akşam namazı için cemaat dağılırken yatsı ezanı okunuyor. "Allah Allah zaman yetmiyor" diyoruz.

Her vakit namaz sonrası dağılırken beyaz cübbeli, beyaz sakallı birisi tüm cemaate elindeki Kur'an'ı fırça ile türlü renklere sırayla boyatıyor.

2. Ders: Nefs-i Levvame, 3 Mart 2016

(Konu yok) <fa…do…@hotmail.com> 31.05.2017 Çar 13:43 Kime: Murat DERÛNİ


Bu ayki zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.

Bir önceki mailde zuhuratların sonuna dersimizin tarihini eklememişiz. Onu ekleyip gönderdik şimdi.

Hayırlı Ramazanlar dilerim,

Se… ablaya ve Es…'e selam söyleyin,

Sevgiler, saygılar Fa… Do…

3 Mayıs 2017 - Yılanlardan biri birkaç yerimizden ısırıyor. Biz onu fırlatıp uzağa atıyoruz.

6 Mayıs 2017 - Yanımızdaki birisinin kafasına silahla ateş ediliyor, ölüyor, kanı etrafa sıçrıyor.

20 Mayıs 2017 - Kuş bakışıyla bir yapı görüyoruz. Yaklaşınca çitlerle çevrili, içi uzunca çimlerle dolu ve

235

çimlerin arasından ara sıra gözüken sürüler halinde çitlerin içinde dairesel olarak koşturan inekler görüyoruz. Ve bir makine işliyor. Sistem Hollanda'dan getirtilmiş ve bu sistemle inekler sıkı ve çok güzel bir eğitimden geçiyorlar.

22 Mayıs 2017 - Suyun içine şurup koyup içiyoruz. O bizi güçlendiriyor.

23 Mayıs 2017 - Dersimizde-yolumuzda adım atıp yürüdükçe rahatlıyoruz ve üzerimize eminlik geliyor. 19-53 kitabındaki İLTİFAT kelimesi hattını görüyoruz.

Bir terasta kalabalık grupça Terzi Baba'yı bekliyoruz. Doğum günü karşılaması yapacağız. Kapıda herkes sürpriz yapmak için hazır beklerken Terzi Baba gelmiyor. Beklemekten yorulunca herkes oturuyor. Yavuz ile sohbet ediyoruz. Bir ara gözümü kanatlı bir motosiklete takılıyor. Bir baya polis kullanıyor. Birkaç denemeden sonra kanatları açılıp uçuyor. Ve çok yükseklerde seyr ediyor. Sonra Terzi Baba geliyor. Yorgun ama gençleşmiş gibi, saçları fönlü ve cildi yanık. Ceket yakası parlak ve kolları kıvrılmış.

27 Mayıs 2017 - Beyaz bir tabağın arka yüzeyine bakıyoruz. Oraya bakarak Terzi Baba'nın gönlüne doğru idrak etmek için düşüncemizi yoğunlaştırmaya çalışıyoruz. Gayrı düşüncelerden uzaklaşmaya çalışıyoruz. Ancak 3 teşebbüsümüzde de çok yaklaşırken komşular bağırarak ve ayaklarını vurarak gürültüler çıkarıyor. Sonra yoruluyoruz, dinlenmek için dururken başka bir tabak önümüze geliyor ve şehvet düşüncesine yakalanıyoruz.

2. Ders: Nefs-i Levvame / 3 Mart 2016

-------------------

236

Ynt: Hayırlı günler <fa…do…@hotmail.com> 21.06.2017 Çar 20:27 KİME: Murat DERÛNİ

Hayırlı akşamlar, hayırlı ramazanlar Murat hocam

Amin hocam inseAllah

İlginiz ve cevabınız için teşekkür ederim. Gelişmelere göre tekrar yazarım inseAllah

Sağlıcakla ve hoşça kalın Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 20 Haziran 2017 Salı 18:23:56 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Hayırlı günler

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Fa… Do…cığım,

İstişarede hayat vardır...

Bizlerin belirli bir programı vardır, buda Ayn-ı Sabite yani ilmi ilahide ki programlarımızdır. Buna Kaza denilir. Bu kazanın hükümlerinden peyderpey üzerimizde uygulanmasına kader denilir. Mutlak olan kısmı değişmez, mukayyed olan yani bize bırakılan bölümler bizim davranışlarımıza göre şekillenir. Eğer üzerine mutlak kaza olunmuş bir program neticesinde bu haller vuku buluyorsa bu hal değişmez, ancak derslerin ile bu yaşanan celali tecellileri kabullenmesi kolaylaşır, değişebilecek kısımda ise buda senin atacağın adımlara göre şekillenir. Bu yazdıklarımı anlaması, hazmetmesi ve yaşaması zordur ama işin hakikati böyledir.

237

Öncelikle hastalandım diyorsun, gördüğüm kadarıyla bünyesi zayıf bir insansın, kendini fazlaca riyazat ve oruca verip hırpalama, vücudunu ayakta tutacak gıdaları almaya çalış. Tabi ölçüsünde bunda da aşırıya kaçmamalısın.

Her doğru her yerde söylenmez, bahsettiğin kuruluşu bir daha ki iş görüşmelerinde referans olarak gösterme,

Yazarlık da güzel ama öncelikle kendine asli bir iş bulmaya çalış, çalışabileceğin hangi iş olursa bu asgari ücret düzeyi bile olsa geri çevirme ama yine de daha iyi bir iş arayışına devam edersin. Burada önemli olan 30 yaşına gelmiş bir insanın kendi ayakları üzerinde durabilmesidir. Yazarlık kursuna akşam veya hafta sonları da devam edebilirsin. İş ve İşçi bulma kurumuna da bir müracaat et belki uygun bir şey çıkar...

Şimdilik, söyleyeceklerim bu kadar. İstediğin zaman yine yazarsın... En kısa zamanda işlerinin yoluna girer, İnşeAllah..

Cenâb-ı Hakk dünya ahret işlerini kolaylaştırsın...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 20 Haziran 2017 Salı 12:25:49 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Hayırlı günler

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Murat Hocam,

238

Kendi durumumla ilgili olarak derslerimde halim düzeldikçe mi işlerim yoluna girebilir? Yoksa zahiren yanlış tercihler mi yapıyorum acaba?

Çünkü tanıdıklarımızın vasıtasıyla bulunan her iş görüşmesine gidiyorum, kendi bulduğum yerlerle görüşmelere gidiyorum, kendi bulduğum kurslara gittim. Ama mesela kursa giderken hastalandım ve kurs yarım kaldı. Ya da enerjimi toplayıp arayışımı arttırdığım bir zamanda telefon, lap top tüm iletişim araçlarım çalındı, böyle bir kesinti oldu. Ya da bir tanıdık vasıtasıyla üniversiteye gidip garanti iş var denildi ama sonra öğrendik yer yokmuş o da olmadı.

Mesela bir tanesinde birkaç ay önce tanıdık vasıtasıyla ÜL… TV'de garanti iş bulunacaktı, bana yeterki FE…CÜ olma dendi ama sonra görüşmemizde AL…'da çalıştığımı söylediğim için vazgeçtiler. AL… Yayınevi meğerse FE… destekliymiş. Ben askerden dönünce orada çalışmaya başlamıştım ama tempo çok stresli geldiği için 2 ayda çıkmıştım, benden sonra kimse maaşlarını alamamış sonra bina FE… olayları yüzünden komple kapanmış. Daha sonra orada çalışanlardan birini aradığım zaman bunları öğrendim, çoğu işsiz kalmış.

Şimdi telefon ve lap top alınca tekrar iş arayışlarıma devam edeceğim inşeAllah. Bir hafta sonra da yazarlık kursuna kayıt yaptırmayı düşünüyorum. İş ararken bir yandan da yazarlığımı geliştirirsem metin yazarlığı işini daha iyi yapabilirim ve harçlık düzeyinden yukarıda kazanabilirim diye düşünüyorum.

Acaba bu doğrultuda sabırla beklemem mi gerekir yoksa tercihlerimde mi hata yapıyorum sizce? Ancak şöyle bir şey var, iş ayırımı yapmadan da bana gösterilen her görüşmeye gittim.

239

Aleyküm selam hocam, hoşça kalın Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 19 Haziran 2017 Pazartesi 14:02 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Hayırlı günler

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Fa… Do…,

Em… abin işi ile ilgili sıkıntı veya içinden çıkamadığı durumlar olduğu zaman bizim ile istişare ediyor.22 Bizde ona göre varsa tavsiye edebileceğimiz bir durum kendisine yardımcı olmaya çalışırız.

Bu durumu senin nasıl anlaman gerektiğini biz bilemeyiz. Onun değerlendirmesini kendin yapman gerekir.


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 18 Haziran 2017 Pazar 14:41:57 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Hayırlı günler


22 Yeri gelmişken bu kişide bir seyahatimizde ailesi ile beraber bulunmaktaydı. Eşimin yapmış olduğu hakikat içeren ufak bir espiriyi, eşime hakaret olarak “CİNS” işte diye cevap vermek suretiyle yanıtladı. Dönüşte yaptığını ve bizlerin ailesini kimse yargılamayacağını bildirdik. Bu kişide kendisine bunca yapılana böyle karşılık vermiş oldı.

240

Dün fuarda Em… abiyle iş üzerine konuşurken iş bulamayışımı bazı tıkanıklıklar yaşıyor olabileceğimi ve bunu size sorabileceğimizi söyledi. Sizce bu durumu nasıl anlamalıyım?


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 3 Ağustos 2017 Perşembe 15:21 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: zuhuratlar


Seyahatten yeni döndük biriken maiileri yavaş yavaş cevaplamaya çalışıyoruz...

Zuhuratlarından dersinde yerini sağlamlaştığı anlaşılıyor. İleriye doğru işaretde var ama bu dersşn işareti henüz oluşmadı... Derslerine biraz daha gayretli devam et bakalım...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Temmuz 2017 Pazartesi 17:03:35 Kime: [email protected] Konu: zuhuratlar


Bu ayki zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.


241

6 Temmuz 2017 - İri bir domuz hayvanı saldırıyor. Apartman balkonuna çıkıyorum. Bana doğru her sıçrayarak saldırışında ona vuruyorum. O da sersemliyor. Sonra yerde kalıyor ya bayılmış ya ölmüş. Yalnız karnı ve bazı kısımları inek hayvanının tüylerini anımsatıyordu.

9 Temmuz 2017 - Terzi Baba’yı ayakta dururken bir bardak suyu bir dikişte içtiğini görüyoruz.

16 Temmuz 2017 - Terzi Baba ve Nüket Anneyi görüyoruz. Terzi Baba biraz yorgun görünüyor. Nüket Anne güler yüzlü, neşeli görünüyor. Nüket Anneyle sohbet ediyoruz. İstediklerini alıp geliyoruz. Terzi Baba, akşama doğru evde kalmamamızı istiyor. Akşam olup evden çıkarken balkonda Terzi Baba ve insanlar otururken hafif bir tartışma çıkıyor. Özel bir durum konuşuluyor diye evden çıkıyoruz.

23 Temmuz 2017 - Bizim evde sohbet oluyor. Sohbet bitimi herkes kalkıyor. En son Terzi Baba ile yan yana kalıyoruz. Biz üzerimizde bir sıkıntı ile oturuyoruz. Yavaştan biz de kalkarken Terzi Baba bir güreşçi gibi kafamızın üzerinden hamle yapıp tüm gücüyle kollarıyla belimizi kavrayarak sırtımızdan yakalıyor. Sırtımıza doğru Allahümme.. diye başlayarak dualar okumaya başlıyor. Fazıl’lar, annemler bizleri izliyor. Terzi Baba’nın okumaları bir süre devam ediyor. Okumaları bitince yorgun ve sendeleyerek yürümeye başlıyor. Gülerek “senin tependekiler ya da senin çatı katındakiler seni zorluyor” diyor. Bize “Bunun için gelen ayetler var. Felak ve Nas oku” diyor.

30 Temmuz 2017 - Hapishanedeyiz. Arada bir izin veriliyor ve izne çıkıp geri dönüyoruz.

2. Ders: Nefsi Levvame – 3 Mart 2016

242

Ynt: Zuhuratlarımız Ağustos 2017 Murat DERÛNİ 28.08.2017 Pzt 11:02 Kime: fa… do…@hotmail.com


Zuhuratların genelde yolunda ama son zuhuratında, Nefsi Mülhime olarak mâ’nalanan kişi, Nefsi Levvame mertebesine sahip çıktığı anlaşılıyor.

(34) Bakara Tefekkürü ile alakalı konuyu veya (56) Musa as. kitabında bu konu özet olarak var. (Bakara 67-74 ayetler) Bu konuyu okuman da fayda var diye düşünüyorum..


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 26 Ağustos 2017 Cumartesi 14:28:37 Kime: [email protected] Konu: Zuhuratlarımız Ağustos 2017


Zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.

Sağlıcakla kalınız.

11 Ağustos 2017 - Terzi Baba ile uzay boşluğunda duruyoruz. Yıldızlara bakıyoruz.

Hüdayi Cami yolu bomboş arazi, bir tek merdivenler var.

243

Birisi tavukların tüylerini yoluyor. Yerler bembeyaz tüylerle dolu. Ama kurban etmiyor ve üzerlerinde tepinmeye başlıyor.

Nefs-i Levvame - 3 Mart 2016

Ynt: Eylül 2017 Murat DERÛNİ 7.10.2017 Cmt 13:20 Kime: fa… do…@hotmail.com


Seyahatten dün akşam döndüğümüz için biriken mailleri cevaplamaya çalışıyorum.

Sağlık olsun diyelim, zuhuratların yolunda gözüküyor.

Bir daha ki sefere dersinin yerini ve ne zaman başladığını yazmayı unutma, İnşeAllah...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 1 Ekim 2017 Pazar 15:57:29 Kime: [email protected] Konu: Eylül 2017

Hayırlı günler hocam,

Son zuhurat dosyasını bulamadım. Bilgisayarı temizlerken arada yanlışlıkla silinmiş olabilir. Hatırladıklarımı aşağıya yazıyorum.

İyi günler dilerim Sağlıcakla kalın Fa… Do…

244

Eski bir arkadaşımla arabadayız. Başka bir eski arkadaşımı da arabaya alıyorum. Bir süre sonra şiddetli kavga ediyorlar. Bıçak kullanarak ikisini ayırmak zorunda kalıyorum.

Re: Ekim 2017 Murat DERÛNİ 31.10.2017 Sal 22:25 Kime: fa… do…@hotmail.com


Zuhurataların Yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Bu ay Nefsi Mülhime ağırlıklı bir seyir izlediğin anlaşılıyor. Cenâb-ı Hakk'tan hayırlısı selâmlar. Hoşça Kal...

From: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Sent: Tuesday, October 31, 2017 11:53:42 AM To: [email protected] Subject: Ekim 2017


Ekim ayı zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.


16 Ekim 2017 - Okuldan kaçmaya çalışırken bir öğretmene çarpıyorum. O da kalbimden beni bıçaklıyor.

3 Mart 2016, Nefsi Levvame

245

Ynt: Zuhuratlarımız <fa…do…@hotmail.com> 28.11.2017 Sal 22:13 Murat DERÛNİ

Hayırlı Akşamlar Murat Hocam, Amin, sağ olun. Hamd olsun bizler de iyiyiz.

Zuhuratlarım ve derslerim konusunda hayırlısı olur inşeAllah..


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 28 Kasım 2017 Salı 16:10 Kime: Fa… Do… Konu: Re: Zuhuratlarımız


Hamd olsun İyi olmaya çalışıyoruz. Sizlerde iyisinizdir. İnşeAllah..

Hakkınızda hayırlısı olsun gittiğiniz yerde rahat edersiniz. İnşeAllah...

Zuhuratlarına bakacak olursak,

11 Kasım 2017, hayatında efal, madde mertebesinden bir genişleme olacak,

12 Kasım 2017, sohbetlerde batından gelen ikramların bazılarının aklına yatmadığı anlaşılıyor.

16 Kasım, O günlerde manevi olarak ramazanı yaşamışsın.

246

Esmâ mertebesinden Ender bulunan Allah'ın Hamdi gelmiş. Yani esmâ mertebesinden Hamd'ın Allah için olduğu anlaşılmış.

22 Kasım nefsi emmarenin bir bölümü öldürülmüş derste yerin sağlamlaşmış..

23 Kasım görülen veled-i kalb gönül evladı yavaş yavaş büyücek. İnşeAllah...

Normalde dersler 1 ila 1,5 sene içinde geçilir. 2 sene içinde ders geçme zuhuratı göremezsen. 2 senen dolunca bir değerlendirme yaparız. İnşeAllah...

From: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Sent: Monday, November 27, 2017 12:45:51 PM To: [email protected] Subject: Zuhuratlarımız


Nasılsınız, inşeAllah iyisinizdir. Biz annemle bugünlerde yine taşınmakla meşgul olduk. Kentsel dönüşümle gezer olduk. Zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.


12 Kasım 2017 - Sohbet gerçekleştiriyorsunuz. Ek.. beyin eski grubundan bazı hanımlar katılıyor. Sorular soruyorlar. Bazı şeyler akıllarına yatmıyor. Sohbette ara oluyor. Terzi Baba ile bir yere gidiyorsunuz sonra sohbet için geri geliyorsunuz.

16 Kasım 2017 - Televizyonda iftar programına çıkıyorsunuz.

247

İki dedemi de görüyorum. Ender dedemle otururken Hamdullah dedem geliyor. Gelen dedem bir yakınlık görmeyince yanımızdan ayrılıyor. Arkadan babamın sesi de geliyor.

22 Kasım 2017 - Evde korkunç bir böcek geziyor. Büyük bir yengeç ya da akrep gibi. Tutup duvarlara vuruyoruz. Parçalanıyor ve parçaları etrafa dağılıyor.

23 Kasım 2017 - Ufak bir oğlum olmuş. Parka gezdirmeye çıkarıyorum. O yürürken arkasından takip ediyorum. Özgüvenli yetişerek büyüsün diye parkta kendi başına nereye giderse izin veriyorum. Sadece uçurum kenalarının dibine kadar yaklaşınca müdahale edip tutuyorum.

3 Mart 2016 - Nefsi levvame dersi

Kudüs, Kâbe ve Kıble <fa…do…@hotmail.com> 27.12.2017 Çar 22:45 Murat DERÛNİ


Cevabınız için teşekkür ederim. Söylediklerinizi yapacağım inşeAllah..

Hoşça kalınız, Fa… Do…

Murat DERÛNİ 27.12.2017 Çar 16:51 Kime: fa… do…@hotmail.com


İşe girmene sevindik. Cenab-ı Hakk'tan hayırlısı...

248

İsimler ile ilgili tefekkürün güzel olmuş. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip eder. İnşeAllah...

Psikiyatırlık bir durumun yok. Bunlar nefsi emmarenin oyunları, kendisine saha bulamayınca bu şekilde saldırdığı anlaşılıyor. Bu hâl geldiğinde bunun etkisi altında kalmamak için, Terzi baba yı düşün ve hayaline getir. Ya Hafız, Ya Selâm, Ya Dafiu, Ya Muin esmalarını bir süre oku, iyi olur. İnşeAllah...

Enine boyuna düz bir saha düşünelim, birde arabamız olsun, bu araba düz gidecek ama direksiyonunda 1 mm kaçıklık olsa bile, bizi sağa yada sola götürmüş olur. Bizi 100 km sonra ki nokta hedefimize ulaştırmaz hedeften sapmış oluruz. Her zaman doğru bilgi önemlidir. Kelime-i Tevhid kitabına bak orada kabenin geçtiği aşamaları bulabilirsin...


<fa…do…@hotmail.com> 26.12.2017 Sal 17:54 Kime: Murat DERÛNİ

Hocam hayırlı günler,

Sağ olun iyiyim. Epeydir iş arıyordum biliyorsunuz. Çok şükür şimdi bir aydır Marmara Pendik Hastanesinde Pektus Derneği için çalışıyorum. Doktor Mustafa eniştemin yanındayım. Göğüs kafesi çökük ya da çıkık olan hastalara bakıyoruz.

Çarşamba günleri polikliniğe hastalar geliyor. Eniştemle Dr. Es… hanım oluyor. Miracı araştırırken isimler dikkatimi çekti. Mu… Yü…, peygamberimizin ismi, soy isim de miraç yükselişi. Es… hanımın da ismi miraç öncesi gece yürüyüşü (İsra) gibi. Göğüs kafesi de gönül

249

gibi. Miraç ve İsra öncesi de peygamberimizin göğüs-kalp ameliyatı oluyordu galiba.

Yalnız günlük hayatta genelde kaygılı oluyorum. Bunu da bazen kontrol ediyorum ama bazen edemiyorum. O zaman da moral düşüklüğü ve yorgunluk oluyor. Bu da yollarda, işte, günlük sosyal hayatta yaşam kalitemi düşürüyor. Kararsız kaldım, acaba ilaç almak için psikiyatra gidip gitmeme konusunda. Bunun nefsani bir şey mi yoksa beyindeki kimyasal bir durum mu olduğunu da çözemedim. Sizce bu durum nefsani mi yoksa beyindeki kimyasal bir durum mudur? Sizce biraz daha bekleyip sabredeyim mi yoksa gitmeli miyim?

Çünkü normal bir insan otobüste, restorantta, aile arasında, yolda yürürken kendini idare etmez, normal yaşar. Ama benim beynim teyakkuz halinde oluyor, aşırı kaygılı oluyor. Tabii yine de iş olunca, zihin işle meşgul oluyor, bu iyi bir şey.

Evet hocam Ab… Ba…'ın görüşleri malum. Ben de pek güvenmiyorum. Ama kıble zahiren kaç kere ve ne zaman değişmiş merak ediyordum. Araştırırken bir tek ondan yanıt bulabildim. Gerçi verdiği bilgiye de %100 güvenmiyorum. Evet, bizim kitaplarımıza da bakıyorum. Yazım tabii zahir ağırlıklı oldu. Dediğiniz gibi okuyup tekrar eklemeler yapacağım.

İyi günler Selamlar Fa… Do…

Murat DERÛNİ 26.12.2017 Sal 14:14 Kime: fa… do…@hotmail.com Fa… Do…


250

Nasılsın iyi misin? Hamd olsun bizler şimdilik iyi sayılırız...

Tefekkür çalışması yapman güzel, bizlerin de istediği budur. Tefekkür çalışması kişiye çok hızlı yol aldırır.

Yazını okudum. İsabetli yerler olduğu gibi üzerinde düşünülmesi gereken yerler var. Yazdıkların yerine göre ve dersine göre doğrudur. Ama bunları ilerletmek istiyorsan, yapman gerekenler.

Öncelikle kaynağını iyi seçmen gerekiyor. İlk satırda referans aldığın kişi tasavvufu kabul etmez. Fıkhi konularda ki görüşleri de ihtilaflıdır.

Öncelikle bizim kaynaklarımızı oku, Mübarek geceler ve bayramlardan, Berat kandili ve İsra ve Mirac konusunu ve 116 kudüs dosyasınında Terzi Baba'nın yazdığı bölümü oku, Kelime-i Tevhid kitabından da istifade edebilirsin.

Ondan sonra bulduğun diğer bilgiler bu anlatılanları destekliyor ve zenginleştiriyorsa bunları ilave etmeye çalış...

Birde böyle yazmayı dene bir de öyle bakalım...


<fa…do…@hotmail.com> 24.12.2017 Paz 04:37 Kime: Murat DERÛNİ

5 ek (3 MB) Tümünü indir Tümünü kaydet


251

Bugünlerde haberlerde Kudüs olayı çokça geçmekte. Ben de bu yüzden Kudüs, kıble ve miraç hakkında araştırma yapıp bu konuda kendimce bir metin yazma ihtiyacı duydum. Sizinle de paylaşmak istedim.

Saygılarımla, Fa… Do…

KUDÜS, KÂBE VE KIBLE

Kıble, Adem-Davut a.s. arası Kâbe, Davut-Muhammed (s.a.v.) arası Kudüs ve ardından yine Kâbe. Bu bilgi Ab… Ba…'dan.

Kudüs'teki tapınak Davut oğlu Süleyman a.s. tarafından inşa ediliyor. İbrahim-İsmail a.s. da Kâbe'yi inşa ediyor. Bu inşalardan önce evler tufan ile yerle bir olmuş.

Tufandan önce ise bu iki ev 40 yıl aralıkla inşa ediliyor.

Tufan sonrası inşadan sonra ilk olarak Babil Kralı yıkıyor tapınağı. Tekrar yapılıyor. İkinci ve son kez de İsa'dan a.s. sonra 70'te tapınağı Roma İmparatoru Titus yıkıyor.

Hz. Muhammed (s.a.v.) önce Kudüs'e dönerek ibadet ediyor. Bu gerçekten ve Bayındır'ın sözünden yola çıkarak Allah'ın iki evi mevcutken iki kıblenin olmadığını anlıyorum.

Kuzey'de İshak nesline, Güney'de de İsmail nesline ait 2 ayrı kıble yok yani. Kıble bir ama iki ev arasında zamanla değişiyor.

Kâbe ise sadece tufanda yıkılıyor ve yeri kayboluyor. Sonra İbrahim-İsmail a.s. yerini tespit ediyor. Hz. Muhammed ile de tekrar kıble oluyor.

252

Hz. Ömer, Kudüs'e geldiği zaman kendisinden 500 küsur yıl önce tapınağı Titus yıktığı için tapınak tepesi zaten boş. O da oraya bir cami yapıyor. Mescidi Aksa. Gri renkte.

Emeviler zamanında da Halife Mervan Kubbe tüs Sahra'yı yapıyor. Sarı renkte. Bu cami eski tapınağın bir taşı üzerinde bulunuyor. Ve bu noktadan Hz. Muhammed miraç etti deniliyor.

İki caminin sol yanında da Yahudilerin ağlama duvarı bulunuyor. Burası da tapınaktan kalma tek duvar.

Babil Kralı tapınağı yıktıktan sonra Yahudileri de şehirden kovmuş. Bu olaydan sonra Persler-İran Kudüs'ü alınca (İsa'dan önce 538) Yahudileri geri çağırıyor. Yahudiler gelince yıkılmış tapınağa ağlıyorlar ve bu gelenek bugüne dek sürüyor. Tekrar inşa etseler de Titus tekrar yıkıyor.

Hz. Musa Beni İsrail kavmi ile Firavun 'un köleliğinden Mısır'dan çıkarak kurtuluyor ve 40 senelik imtihanla geçen yolculuk neticesinde Kudüs'e varıyorlar.

Kudüs Hz. İsa'nın yaşadığı şehir. Hz. İsa'nın miraç ettiği şehir. Davut-Süleyman (a.s.) ve başka Beni İsrail peygamberlerinin de geçtiği bir şehir.

Kudüs, Kur'an ayetleriyle çevresinin mübarek olduğu bir şehir. Hz. Muhammed'in Mekke'den kısa bir sürede gece yolculuğu (isra) yaptığı ve oradan da miraç ettiği şehir.

MİRAÇ

Hz. Muhammed, ifadelerinde isra ve miraç hadiselerinde Burak'ın vasıta ve Cebrail'in a.s. de rehber

253

olduğunu söylüyor. Burak ve Cebrail a.s. iki yolculukta da var.

İsra, 1 aylık mesafenin 1 anda kat edilmesi. Miraç ise semaya yükseliş. 7 katın aşılması. Daha ileri makamların geçilmesi. Dünya atmosferinden, sonra zaman ve mekandan çıkış.

Peygamberimiz Rabbini bir nûr-ışık olarak gördüğünü söylüyor. Namaz miraçtan geliyor.

Birçok yorum var bu konu hakkında. Ancak alimlerin çoğu ve ümmetin çoğu ittifakla zahiren bu hakikatte hemfikirdir.

Tasavvufi açıdan bakınca Burak vasıtası bana ilginç geliyor. Çünkü katır benzeri olduğu söylendiği gibi başının da insana benzediği söyleniyor. Tasavvufi yorumlarda bakara-inek bizim nefsimiz-bedenimizdir yani kurbanımız.

Nefsin kurban edilmesi safiyetin tecelli edeceği anlamına gelir; imanın manevi lezzetinin ve olgunluğunun ortaya çıkması. O zaman da derviş miracını yaşar.

Yani nefsin nefs-i emmare iken onu insanlığın altına düşürüyorken, artık nefsi safiyete ermiştir ve kişiyi yukarı makamlara çıkarır. İşte bu da Muhammedi miraçtır.

Zahiri mucizeleri sınırlı akıl idrak edemese de kabul etmek gerekiyor. İman görmediğine inanmak, idrak edemediğini kabul etmek nitekim. Gerisi imtihan. Hakikat ise ölümle meydana çıkıyor.

Bazen akılcılar için hakikat zamanla da ortaya çıkıyor. Modern bilim ile, kuantum ile, maddenin ve atomun hiçliğinin ispatı ile, kara deliklerin bu alemlerin %80'nini oluşturmasıyla ya da nefsi emmare enerjisinin

254

bağırsaklardaki beyin nöronlarının keşfi neticesinde tespit edilmesiyle, vesaire..

Tasavvuf ise bize ölüm ya da bilimsel bekleyiş dışında bir yol sunuyor. Ölmeden evvel inancının hikmetini gör diyor. Muhammedi miraç ile inançtan idrak haline geçmek.

İslam'da büyük cihat - küçük cihat ya da büyük kıyamet - küçük kıyamet mefhumları var.

Küçük denilenler hep zahir - dış dünyadaki olaylar oluyor. Büyük cihat, büyük kıyamet ise nefse cihat ve nefsin kıyameti. Miraç da saflaşmış nefsin miracı aslında. Namaz ancak böyle müminin miracı oluyor.

Hz. Muhammed'in hayatı bu miracı yaşamanın yolunu gösteriyor. Zahiren yaşanan isra ve miraç gecesi hadisesi ise bu manevi miraç seyrinin zahiri ifadesi gibi.

Yazımın sonunu Fusus şerhi ile noktalıyorum. Mevlevi Ahmet Avni Konuk Fususül Hikem şerhinde şöyle demiş:

"Efendimiz (s.a.v.) 'İnsanlar uykudadırlar; öldükleri zaman uyanırlar' ve 'Dünyâ uyuyan kimsenin rü'yâsı gibidir' hadis-i şeriflerinde 'dünyâ'yı hayâl âlemine katarlar. Ve hayâl âleminden ibâret olan rü'yâda görülen suretler, nasıl uygun ma'nâlarına geçmek suretiyle ta'bîre muhtaç olurlarsa, hakikat ehli indinde de, aynı şekilde hayâl âleminden ibâret bulunan bu dünyâda görülen suretler de, uygun ma'nâsına geçmekle öylece ta'bîre muhtaç görülür."

Ahmet Avni Konuk, Fusûs Şerhi, Museviyye Fassı

(Ekte resimler var. Birinde Hz. İsa miraç etmiş, yol gösteriyor. Merdivenden çıkış manevi yolculuk, merdiven

255

altındaki şeytanların ip atması akıl oyunlarına (vehme-nefse, şek-şüpheye) düşürüp yolcuları saptırmaya çalışması..

Birinde Peygamberimizin isra ve miracı. Burak vasıtasıyla yol alıyor.

Kubbetüs sahra, Mescid-i Aksa ve ağlama duvarı fotoğrafları.)

256

Aralık 2017 Murat DERÛNİ 1.01.2018 Pzt 13:52 Kime: Fa… Do… fa… do…@hotmail.com


Müşahadelerin güzel olmuş, Nefsi emmarenin yanından uzaklaştığı ve etkisinin azaldığı anlaşılıyor. Ama dikkati elden bırakmamak lazım, sıcak olması nefsi emmareye muhabbetin devamını gösteriyor.

Muhabbetininde soğuması lazım...

Zuhurtaların da güzel ve yolundadır. Nefsi Mülhimenin etkili olduğu anlaşılıyor. Zikirlerini daha kuvvetli yapmaya çalış.

Sana söylediğim yardımcı esmâlara devam edersin.


<fa…do…@hotmail.com> 30.12.2017 Cmt 21:04 Kime: Murat DERÛNİ


Bu ayki zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.

Rüyalar haricinde müşahede olarak; sizin sohbetlerinizle aynı zamanda kedimiz To… evimize gelmişti. Şimdi yıllar sonra ilk defa çıktı, anneannemde kalıyor artık. Taşınırken fazla korkmasın diye önce anneanneme bırakmıştık. Eve yerleşince sonra yanımıza alırız dedik. Ama anneannemin yalnızlığını giderip ona iyi gelince To… orada kalsın dedik. Anneannem için gitmesine razı olduk.

257

İş dönüşü yol kenarında bir kedi ölüsü görüyorum. Oradan alıp toprağın üzerine bırakıyorum. Kedi sıcacıktı, demek yeni ölmüş.

Hoşça kalın, Fa… Do…,

5 Aralık 17 - Şeytanların saldırısına maruz kalıyoruz, başa çıkamayınca Allah'a sığınıyoruz, Terzi Baba'yı düşünüyoruz.

14 Aralık 17 - Bir tek uzak diyarlarda çarpışarak kaçan ufak bir bölük askerimiz kalmış. Bir tepelik yarım adanın burnuna doğru sahil sahil kaçıyorlar.. Uzaktan da üzerlerine ağır silah ve tanklarla ateş açılıyor. Sonunda da hepsi ölüyor.

18 Aralık 2017 - Bir işin idaresi bana kalıyor. İş yerinde annemle oturuyoruz. Kapı aralık kalmış, bir dolu kedi ve fare içeri girmeye çalışıyor, mücadeleler sonucunda içeri girmelerine izin vermiyoruz ve kapıyı sağlamca kapatıp kilitliyoruz.

27 Aralık 2017 - İki üniversitede birden okuduğumu görüyorum. Birine zaman yetmediği için devamsızlıktan kalmışım.

3 Mart 2016 - Nefsi Levvame

Ynt: Zahiri ve Batıni Seyir <fa…do…@hotmail.com> 3.01.2018 Çar 21:46 Murat DERÛNİ


Evet, kitabı tekrar sırasıyla okuyacağım inşeAllah, daha iyi anlamak için.

258

Bu konuları araştırırken Do… bey bize kargo ile Terzi Baba'nın Kudüs kitabını yollamış. Tam tefavuk oldu böylece.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 2 Ocak 2018 Salı 18:31 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Zahiri ve Batıni Seyir


Bu yazın daha iyi olmuş...

Peygamber Efendimizin seyri, Hakk'ın Zâtı ile başlar, Hakk'ın zâtına dönüş ile biter. Buna uruc ve nüzul denir. Tekrar geri dönüşe Hakk'tan Halka Hakk olarak sefer denir. Bâtini seyrde Hakikat-i Muhammedinin 28 meratib üzere olan seyridir.

Mi’racın ilerisinde, kadir gecesi (Kadir gecesi hira da Kur'anın inmesidir) Ama senelik seyri süluk içinde daha ileridedir. Kadir gecesinden sonra Bayramlar vardır. Bunları sırası ile Mübarek gece bayramlarda okuyabilirsin.

Diğer yerler güzel olmuş... Mi’rac hadisesinin yerini oturta bilirsen daha iyi anlayacaksın...


Gönderen: Fa… Do… <fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 1 Ocak 2018 Pazartesi 02:24:46

259

Kime: [email protected] Konu: Zahiri ve Batıni Seyir

Hayırlı Geceler, Hayırlı Seneler Murat Hocam,

Kitaplarımızı okuyup aşağıda tarihi kısmı toparladım, daha bir özetledim. Sonra batıni kısmı yazmaya çalıştım.


Zahirî (Tarihî) Seyir

Adem (a.s.) Mekke'ye Kâbe'yi inşa ediyor; 40 yıl sonra da ya kendisi ya da başka bir peygamber Kudüs'e Mescidi Aksa'yı inşa ediyor. Nuh (a.s.) tufanıyla iki ev de yok oluyor.

İbrahim (a.s.) ile Kâbe'nin eski yeri tespit edilip ev aynı yere inşa ediliyor.

Süleyman (a.s.) devrine kadar kıble Kâbe iken, Kâbe çevresinde dini bozulma yaşanıyor ve Süleyman'ın (a.s.) Mescidi Aksa'nın eski yerinin tespiti ile aynı yere evin inşa edilmesiyle Hz. Muhammed (s.a.v.) devrine kadar kıble Mescidi Aksa oluyor.

Kıble, Mescidi Aksa iken evin yapısı iki defa yıkılıyor. İlki Babil, ikincisi Roma devrinde. Kıble, tekrar Kâbe olduktan sonra Hz. Ömer ile Mescidi Aksa'nın eski alanına evin eski büyük yapısından farklı ufak bir yapı inşa ediliyor.

Halife Mervan ile de karşısına Kubbetüs Sahra inşa ediliyor.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Mescidi Haramdan Mescidi Aksaya zahiren İsra ve Mescidi Aksadan da batınen miraç gerçekleştiriyor.

260

Batınî (Manevî) Seyir

Peygamber Efendimizin seyri süluku zahiren Hira ile başlayıp miraç ile neticeleniyor. Batınen ise Ademiyet ile başlayıp Muhammediyet ile neticeleniyor.

İlk vahiy ile eve dönüp yorganlara sarınmak isterken seyrinin sonu miraçtaki hadiseler karşısında dirayetli duruyor ve geçtiği yerlerin sonuna Burak, Refref ve Cebrail a.s. vasıtaları bile yetişemiyor.

Ayet ve hadislerde İsra ve Miraç hadiselerinin anlatımlarındaki zahiri ifadeler Terzi Baba'nın anlatımlarında hep o devrin toplumunun anlayacağı tarzda söylenmiş misallerdir. Çünkü Peygamberimiz bir hadise yaşıyor ve oradaki topluma bunun anlatılması gerekiyor. Yaşanan bir seyri süluk var ve bunun neticesinde bir de bedenen yaşanmış bir tayyi mekan vakası var. Beyin kapasitesinin tam olarak kullanıldığı bir vaka.

İsra gece yolculuğu demek. Miraç ise merdiven demek. Seyrin her noktası merdivenin bir basamağıdır. Baş nokta hayvandan aşağı noktası, son nokta ise meleklerden yukarı noktası. İnsan denilen varlık işte bu kadar geniş, kapsamlı bir alana kadar yayılabiliyor. Her varlık tanımlanabiliyor ama insan tanımlanamıyor çünkü insan çok geniş bir alana sahip, her varlığı bünyesinde kapsıyor, adeta muğlak. Ancak basamaklar muğlak değil.

Basamakların sonu Hakk'ı müşahede. Hakk her basamakta var ancak oranın kayıtlı müşahedesi kadar idrak edilebiliniyor. Kayıtlılık ilk basamaklarda fazla olduğu, kesafet ağır olduğu için müşahede hiç yok, bu yüzden burada sadece inancın kuvveti mevcut.

Nefsi emareye ulaşan bilinçteki inanç seyri süluka olan inançtır. Yani yol aldıkça Hakk'a varılacağına olan

261

inançtır. Nefsi emareye ulaşmamış bilinçteki inanç ise dünyaya olan inançtır. Hakk'a ulaşma inancı yoktur, Hakk'ın sadece varlığına olan inanç vardır. Çünkü yola çıkılmamıştır. Tabii bu ikisinde de sadece inanç vardır. Dünyaya dönük olan bilinçten Hakk'ın da varlığına inanmayan vardır ki o da hayvandan aşağı noktasıdır.

Seyri süluk kapısı, muhabbet, miraç Hakk'ın nasibi ile gerçekleşiyor. Akıl bir yere kadar kendi başına yapabiliyor. Eğer kapı ıskalanırsa, anlaşılamazsa kapının yanından geçilebiliniyor ve doğruya yaklaşacağım derken tutucu olunabiliniyor ya da bunu dengeleyeyim derken bu sefer öbür tarafa maneviyatta fazla esnekliğe kayılabiliniyor.

Hocam ister istemez mertebeleri konuşurken kalemim hep alt mertebeleri anlatmaya gidiyor. Herhalde dersimle alakalı. Öncelikle zahiri olayları tam olarak tespit etmek ve alt mertebeleri tam olarak anlamak arzum var. Buraları tam bilmeden yukarı mertebeleri okuyunca okuduklarım havada kalıyormuş gibi hissediyorum. Sanki konudan kopuyor gibi oluyor, bağlantı kuramıyorum.

Mesela Peygamber Efendimiz seyri sülukunun başında bazı korkular yaşıyor varlığında ancak sonra dirayetli duruyor. Miraçta vasıtalarla yol alıyor ancak yol aldıkça vasıtalar O'ndan (s.a.v.) kopuyor. Yani Burak ile yol alırken Burak ondan kopuyor. Burak, anlatımlarda bedenen hayvan ve sima olarak insan. Sanki üzerimizdeki bakara, nefs gibi. İsra yolculuğunda Burak var. İlk 7 mertebe galiba. 7'den sonra Burak yok. Nefsi Emmare yok. Sonra miraç başlıyor. Cebrail a.s. vasıta. Ancak sonra Cebrail a.s. da yok. O vasıta da O'ndan (s.a.v.) kopuyor. Daha ileriye gidemem, yanarım diyor.

262

Yani yukarıda insan tanımı muğlak demiştim. Her varlığı, vasıtayı bünyesinde kapsıyor ancak sınırları çok geniş olduğu için tanımlanamıyor. İnsanı, hayatı, konuyu bu görünür vasıtalarla tanımlayabiliyoruz. İlk mertebeleri tanımlamak bu yüzden daha kolay. Ancak sonra üzerinde konuştuğumuz vasıtaların hiçbiri ileri mertebelerde kalmadığı için ileri mertebeler üzerinde konuşmak ve anlamak zorlaşıyor. İleri mertebelerin şuuru, nefsani durumu farklı olduğu gibi galiba kader anlayışı da farklı.

Kaderi şu şekilde anlıyorum bu noktada, Burak vasıtasıyla ya da bakara vasıtasıyla İsra eden bilincin kaderi belli çünkü Burak alanının kaderi ile kayıtlanmış olunuyor. Burak vasıtası koptuğu zaman başka bir alanda yaşayan şuur başka bir alanın kaydına giriyor ve oranın kaderi de bambaşka. Mesela bakara'nın kaderi hayata dünya gözüyle bakmaksa ve huzura ermenin tek mümkün hayali dünya nimetleriyse, bakara'dan kopan bilincin kaderi hayata dünya kapsama alanından çıkarak bakmaktır. Bu kapsama alanından çıkınca buranın arzusu, hayali ya da kaygısı, korkusu da kurban edilmiş oluyor. Yani bakara'nın duyguları kurban edilmiş oluyor. Burası nefs terbiyesi alanı. Ancak İsra alanı. Miraç'ta ise nefs terbiyesi yok çünkü nefs artık terbiye edilecek bir şey değil, onun eski hali zaten kopmuş gitmiş. Buradan sonra yeni bir vasıta geliyor. Refref.

Hocam kusura bakmayın. Çok uzun olmuş yazım.

Allah'a emanet olun İyi akşamlar Fa… Do…

Re: Fa… Do… Necdet Ardıç <[email protected]> 31.01.2018 Çar 17:21 Murat DERÛNİ

263

Hayırlı günler Muratçığım. Sağ olasın hamdolsun şimdilik iyi sayılırız inşeallah sizlerde iyisinizdir.

Fa… Do… oğlumuzun 3 dersini ver de sevinsin Cenâb-ı Hakk her işinde başarılar nasib etsin.

Senin de yaş günün imiş Cenâb-ı Hakk nice sağlıklı sıhhatli senelere bütün aile fertleriyle birlikte ulaştırsın inşeallah.

Dünya ahret işlerin kolay gelsin her kese selâmlar hoşça kalın Efendi Babanız.

30 Ocak 2018 13:47 tarihinde Murat DERÛNİ <[email protected]> yazdı:

İz-Efendi Babacığım Hayırlı Günler,

İyi olmanıza sevindik.. Hamd olsun bizlerde iyi sayılırız.

Al..'nin annesi ablamıza da geçmiş olsun. Cenâb-ı Hakk şifalar ihsan etsin. İnşeAllah...

Re… Mi… hanımın oğlu Fa… Do…, 2 senedir 2. derste fakat 2. dersin zuhuratını görmeye muvaffak olamadı...

Bu ay gönderdiği zuhuratlarında 3. ders ve 6. dersin geçme işaretleri var. Daha önce de defalarca 3. ders ve daha yukarıdan zuhuratları olmuştu...

İlgi ve alakası devam ediyor. Her ay muntazam zuhuratlarını yolluyor. İş bulma sıkıntısı yaşıyordu. Son bir kaç aydır, doktor olan en…in yanında çalışıyor...

Fa… Do… oğlunuzun durumu bu vaziyettedir,

264

Hörmet ve Muhabbetle Nüket Anne ve İz-Necdet Babamızın ellerinden öperiz...

Ynt: Ocak 2018 <fa…do…@hotmail.com> 31.01.2018 Çar 23:15 Murat DERÛNİ


Sağ olun, iyiyim çok şükür. Sizin de iyi olmanıza sevindim. Tekrardan nice mutlu seneler dilerim. 50. yaşınız kutlu olsun.

Tabii, ne zaman müsaitseniz kitapları almaya geleyim inşeAllah.

Allah razı olsun hocam, amin, çok teşekkürler. İnşeAllah hakkıyla bu dersi ifa ederim.

Böylece Nefsi Mülhime dersimin tarihini 31 Ocak 2018 diye kayda geçiyorum zuhurat altlarına. İnşeAllah.

Dediğiniz gibi emmare ve Levvame ayetlerine de devam. Kitaptan da mülhime bölümünü okuyorum.

Görüşmek üzere inşeAllah, Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 31 Ocak 2018 Çarşamba 17:41 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Ocak 2018


Nasılsın iyi misin? Hamd olsun bizler iyi sayılırız...

265

Öncelikle size yeni kitaplardan vermek istiyorum... Benden gelip alabilir misin?

Zuhuratların güzel ve yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerin nasip etsin. İnşeAlalh...

Kısaca zuhurataının yorumları, Nefsi mülhime ile savaş halinde olduğun anlaşılıyor. Bu konuda sana yardımcı olacak esmâ verilecek,

Üzerinde ki nefsani ağırlıklardan kurtulmaya başlamış, ve eski anlayışını yıkmaya başlamışsın…

Yeni dersin hayırlı olsun, başarılar dilerim.

Ya Allah esması 100 adete düşecek,

Ya Hu esması 500 adet ilave edilecek,

Bu dersin idraki ve hali âyetleri de en az 33 defa çekilecek, (Daha önceki dersin âyetleri çekmeyi ihmal etme)

Bu dersin âyetlerini irfan mektebi kitabından bakar ve dersi okursun...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 29 Ocak 2018 Pazartesi 21:00 Kime: [email protected] Konu: Ocak 2018


Ocak ayı zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.

Sevgi ve selamlarımla Fa… Do…

266

5 Ocak 2018 Cuma - Apartman kapı görevlisi ile dövüşüyoruz. Evi ve annemi korumak için mücadele veriyorum. Sonunda adamı uzaklaştırıyorum.

Birileriyle yazlık gibi bir yerde rakı içiyoruz. Uzaktan buraya doğru gelirken görüyorum sizi. Şaşırıyorum. Rakı şişesini kumlara gömüyorum. Onlardan ayrılıp yanınıza geliyorum. Birlikte bir apartmanın merdivenlerinden çıkıyoruz. Sonra oturup konuşuyoruz. Siz ağzımdaki rakı kokusunu alıyorsunuz. “Merak etme ilerde istesen de günah işleyemezsin, izin verilmez, mümkün değil” gibi cümleler kuruyorsunuz. Sonra, “Rica ederim felsefe okuma” diyorsunuz. “Dekart, Kant, vd.” gibi filozofları okuduğumu söylüyorum. Sonra, tamam okumam diyoruz.

12 Ocak 2018 - Birileriyle kavga ediyorum. Ardı ardına yumruk savuruyorum.

Sizi görüyorum. Bir masada toplantı yapılacak. Dr. Es… Hanım konuşunca uzaklaşıp bir duvar kenarında arkanız dönük bekliyorsunuz. Dr. Es… susup koltuğuna oturunca geri geliyorsunuz. Sonra ben yanınıza oturuyorum. İnsanlar içinde göz göze gelince panik oluyorum. Oturduğum yerde gözlerimi kapatıp iç dünyama dalıyorum, etrafı unutuyorum ve sakinleşiyorum. Toplantının bitmesini bekliyorum.

17 Ocak 2018 - İş arkadaşım Ka… ile Uşşaki kabrinin önünden geçiyoruz. Ka… durmuyor. İçeri girmedik, bari durup fatiha okusaydık diyorum. Sonra bir falcıya giriyor. Arkasından gidiyorum. Ka… falcıya, “bir ay sonra başına kötü bir şey gelecek, göreceksin” diyor. Sonra fotoğraf gösteriyor. Fotoğrafta bazı insanlar başka insanlara yamyamlık yapıp yiyor. Ben sürekli euzubillahimineşşeytaniracim diyorum.

267

Bir evdeyim şeytani güçler sıkıntı veriyor. Yan odada Öz… Yo… var. Ben euzubillahimineşşeytaniracim sözünü sürekli söyleyip dayanmaya çalışıyorum. Sonra yan odadaki Öz… Yo…’a nasılsın diyorum. O da rahatsızlık veriyorlar diyor. Kapısını açınca odadaki köpek dışarı çıkıyor evde dolanıyor.

2. Ders: Nefsi Levvame – 3 Mart 2016

Fwd: Ynt: Ders ayeti tefekkürü Murat DERÛNİ 1.01.2018 Pzt 13:52 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>


Ders ayeti dediğin ayetler hangileridir, hangi ayet için belli olması için âyet numarası ve âyet içeriği nedir? Onları yaz metninde altına koyor mısın? Bunu normal sıradan vatandaşın okuduğunu düşün.

Birde şiir kime aittir, kaynağını belirtir misin?...


From: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Sent: Saturday, February 3, 2018 6:55:16 PM To: [email protected] Subject: Ynt: Ders ayeti tefekkürü

Hocam aşağıdaki yazımda anlatmak istediğimi özetleyen bir şiir gördüm:

Zât-ı Hakk'ı anla zatındır senin Hem sıfatı hep sıfatındır senin

268

Sen seni bilmek necatındır senin Gayre bakma sende iste sende bul

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 3 Şubat 2018 Cumartesi 18:40 Kime: [email protected] Konu: Ders ayeti tefekkürü


Ders yetleri hakkında bazı tefekkürlerimi yazmak istiyorum.

Nefsani benlik hayali olan benlik. Bunun emmaresi fiilleri, levvamesi fiillerinin çıktığı kuvveleri ve düşünceleri, mülhimesi de bu fiil ve düşünceleri çıkartan kendini var zanneden hayali gölge varlık.

Mülhimenin evham kısmı bu gölge varlık. Derviş mülhimenin evhamından sıyrılıp mutmain olduğunda ise artık güneş onun için doğuyor. Yeni doğan bir bebek gibi. Hep anne karnında karanlıkta kalmış. Bu sefer yeni bir kimlik, yeni bir dünya ile tanışıyor.

Hep eskilere alıştığı ve artık orayı terk ettiği için bundan sonrası şaşkın gibi adeta. Çünkü kendisi yok.

Bir VAR var, bir başka var olan var. Bu sefer onun emmaresi, levvamesi, mülhimesi ile tanışıyor. Ya da yanlış bir tanım bu. Şöyle olabilir: onun fiilleri, düşünceleri ve varlığı ile tanışıyor. Bu oluşum da kendinden tecelli ediyor.

Doğmayan ve doğrulmayan bir tecelli bu. Adem-i mananın nefes almaya başlaması.

269

Karanlıklar içinden yani hayali varlık, yunus balığı ya da bakara'dan La ilahe derken aslında önce fiilleri, sonra düşünceleri ve en sonunda varlığı kurban ediyor. O ilah bellediği hayali varlığı.

O hayal varlık paket program gibi. İçinde tüm nefsani fiil, düşünce, sıkıntı, isyan, şikayet barındırıyor. Ancak kademe kademe kurban ettikçe hepsi toptan gidiyor. Hiçliğe adım atılıyor.

Terzi Baba sondan bir önceki sohbetinin sonunda eski ahşap bir evdeki sohbetini anlatmıştı. Yangın çıkıyor. Meğer sarmaşık tüm evi kaplamış. Kökünden kesmişler. Kurumuş. Bu yüzden de bütün evi alev sarıyor.

Bunu şöyle düşündüm. Benliği kökünden kesmek. Ardından tüm hayali varlığı yakmak. Fiil, düşünce ve hayaliyle kesip atmak. Yanmak başta acı ama sonra o alev aşka dönüşecek. Yeni doğan güneşe olan merak ve oraya koşma isteği.


Ynt: Sohbet ve plakalar hakkında Murat DERÛNİ 4.02.2018 Paz 19:52 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>


Yazdıkların güzel olmuş, Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. Bunların farklı anlam ve idrâkleri vardır. Zamanı gelince açılır. İnşeAllah...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 3 Şubat 2018 Cumartesi 22:36

270

Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Sohbet ve plakalar hakkında


Yusufiyette kovanın uzatılışı ve kuyudan çıkış hadisesi var. Ve kardeşlerinden uzaklaşması durumu. Dervişliğin önemli hallerinden biri sanırım. Daha ileride de kardeşleri artık ona uyuyor.

O gece fecrin doğuşuna kadar selamettir. Geceyi yine mülhimenin evham yanı olarak algılıyorum. Ya da kuyunun karanlığı. Bir de ayrıca fenafillah diye. Evhamı gerçekten evham olarak görünce yani yok olduğunu anlayınca işin hakikati fenafillah çıkıyor.

Nefis mutmain olunca bu yolun tamamen kendi çıkarına olduğunu ve kendi varlığının da olmadığına ikna oluyor diye düşünüyorum. İkna olan nefis de eskisine göre Hak yolda yürümeye zorluk çıkarmamalı.

Ancak safiyete kadar nefs karanlığı devam ediyor diye düşünüyorum. Ancak ayette fecr doğana kadar gecenin kendisi selamettir diyor. Belki buradaki ifade artık mutmainden sonra safiyete kadar nefsin karanlığı ilk mertebelerdeki gibi zorlayıcı olmayacak, selamet olacak.

Hoşça kalın Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 3 Şubat 2018 Cumartesi 18:31 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Sohbet ve plakalar hakkında


271

Tespitlerin güzel olmuş, Cenâb-ı hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah...

Bizde bir kaç bir şey ilave edelim.

(22) Terzi Baba kitaplarından Yusufiyet ve Dervişliktir.

(97) Kadr sûresidir... 97+34= 131 dir. Bu da Selâm esmâsının sayısal değeridir. Buda bilindiği gibi Terrzi Babanın hususi esmasıdır.

لاَمٌ تَّى هِيَ سَ عَِ حَ ل رِ مَطـْ فَجْ ﴾٥﴿ الْ

97/KADR (KADİR)-5 (Meâlleri Kıyasla): Selâmun, hiye hattâ matlaıl fecr(fecri). O (gece), fecrin doğuşuna kadar selâmdır (selâmettir).

Bunun üzerinde düşünürsün ileride açılımları olur.

Selâmlar Hoşça Kal...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 3 Şubat 2018 Cumartesi 13:41 Kime: [email protected] Konu: Sohbet ve plakalar hakkında


Annem de sohbet için tamam diyor. Sohbet öncesi isterseniz evi görmeye gelebilirsiniz. Ya da direkt sohbete başlanabilir.

Dün bindiğim 2 sarı dolmuşun plakaları: 34 TZE 22 ve 34 TZC 97

272

3 emmare-levvame-mülhime, 4 mutmain-raziye-marziye-safiye

Önce 3'ü, sonra 4'ü, toplam ilk 7 mertebeden geçmek gerekiyor ilk başta. TZ yani Terzi Baba (Sultan güç) manevi yardımıyla.

İkinci plakanın 34'ü için: 3 ilmel, aynel, hakkel yakin. 4 efal, esma, sıfat, zat. Buradaki TZ yine Terzi Baba ama artık kendi varlığımdaki sultani güç olarak Terzi Baba. İlk seyirde de böyle ama yolun ilerisinde bu hakikat idrak olunuyor.

22, 2+2=4 mertebe 7, 9+7= 16, 1+6= 7 mertebe 16 tersi 61 Terzi Baba'nın ismi.

TZE'nin E'si Ehadiyet, TZC'nin C'si Cemiyet diye düşündüm. Birlik, teklik. Tekliğe doğru olan seyir.

Sevgi ve selamlarımla Fa… Do…

Ynt: İhlas ve 40 ders Murat DERÛNİ 4.02.2018 Paz 19:59 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>

Hayırlı Akşamlar, Fa… Do…,

İhlas konusu 11. dersin konusudur. Ahad da 10. ders ile alakalıdır. Belki sohbetin mecra-ı o yönde olmuştur. Bunların üzerinde tahakkuk etmen zaman alacaktır. Bu soruyu bir kenara not al, 10. 11. derslere gelince tekrar bakarız...

Diğer sorduğun soru içinde erkendir. Bunların hepsi ile alakalı çözemediğin mesele olursa o zaman sorarsın. Şimdilik bunlar üzerinde fazla durma...

273


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 4 Şubat 2018 Pazar 14:44 Kime: [email protected] Konu: İhlas ve 40 ders


Üsküdar'da bahsettiğiniz İhlas Suresi ve 40 dersi buradan biraz daha yazabilir misiniz?

İhlas Suresi'ndeki ilk Ehad ile son Ehad farklı demiştiniz.

Bir de ilk 12 ders, sonraki 12 ders hakkında gece ve gündüz anlatımınız vardı.

Geceyi hayali benlik olarak anlıyorum. Gündüzü de Cenab-ı Hakk'ın hayali?

"Cenab-ı Hakk'ın hayali" diye bir tabiriniz vardı yanlış hatırlamıyorsam.

Selamlar, hoşça kalın, Fa… Do…

Ynt: Ameliyat müşahedesi <fa…do…@hotmail.com> 4.02.2018 Paz 20:51 Murat DERÛNİ


Sağ olun. İnşeAllah. Tüm cevaplarınız için teşekkür ederim.


274

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 4 Şubat 2018 Pazar 20:04 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Ameliyat müşahedesi


Yazdıkların güzel olmuş, Cenâb-ı hakk nicelerini nasip etsin. İnşeAllah..

Zamanla yazdıkların daha iyi olur. İnşeAllah..

Göğüsün yarılması İnşirah etmesidir. 94. sûre ile bağlantılıdır. Resülü zişan efendimize 4 sefer bu ameliyat yapılmıştır. İslamın şifre sayısına işarettir. Şeriat, tarikat, hakikat, marifet tır.

Kendini fazla yorma ve acele etme, nefis çabuk sıkılır. Yavaş ve sakince bu yolda ilerlemeye bak.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 4 Şubat 2018 Pazar 15:23 Kime: [email protected] Konu: Ameliyat müşahedesi


Bugünlerde yaptığım iş hakkında müşahedem oldu. Göğüs cerrahisi hakkında araştırma yapıp yazılar da yazmam gerekiyor. Bu yüzden ameliyatları inceliyorum. Göğüs kafesi yani iman tahtası üzerine ameliyatlar yapılıyor hep. Burası hakkında da birçok ameliyat yöntemi

275

var. Her yönteme de o yöntemi keşfedenin ismi verilmiş. Tıpkı yol başı Pirleri gibi.

Sizinle sohbet ettiğimiz bugünlerde diğer ilgilendiğim bir konu da Francis Robicsek'in ameliyat yöntemleri oldu. Manidar diye düşünüyorum. Robicsek ameliyatında ortadaki göğüs kemiği kesiliyor, içeriye gergin bir ağ dikiliyor ve göğüs kemiği tekrar tellerle bağlanıyor. İçerden dışarıya doğru baskı sağlanıyor. Böylece iman tahtası içe doğru çökük olan hastaların kemikleri normal hale geliyor.

Hak sohbetleri de bir nevi gönül ameliyatı. İçeri yerleştirilen tohum sayesinde gönül genişliyor. Benlik hastalığından kişi necat buluyor. Nefes alacak sahaya çıkıyor.

Bu başlıkta da derslerin ayetlerinden bahsetmek istiyorum.

Emmare dersinde iki ayet var. Biri Araf Suresi 7/23 "Ey Rabbimiz biz nefsimize zulmettik.." Diğer ayet de Yusuf Suresi 12/53 "Ben nefsimi temize çıkarmak istemem çünkü nefs daima kötülüğü emredicidir."

İlkinde zulmettiğimiz nefis safi olan nefis. Zulmet karanlık, zulüm karanlık iş, zalim karanlıkta olan. Yani safi nefsin tabiatına aykırı işler işleyerek, düşünceler düşünerek nefse zulmediyoruz yani safi nefse karanlık, gölge düşürüyor, onu örtüyoruz. Örtmek de küfür, kafir örten demek. Böylece nefsin safiyetini örterek aslında kendi aleyhimize o nefsin safiyetinden mahrum kalıyoruz. Ancak farkında değiliz. Ya burada fark edeceğiz ya da fark etmiyorsak işin ciddiyetini ahirette anlayacağız. Burada fark eden zaten nasuh tövbeye kavuşup benlik yükünden kurtuluyor. Kurtulamayan safi nefsin nimetlerinden, huzurundan mahrum kalıyor.

276

İkinci ayette de bu sefer safi nefisten değil emmare nefisten bahsediliyor. Aslında öyle bir şey yok ama bizim anlayışımız hayal ve vehimde ise işlerimiz ve düşüncelerimiz de bu yönde oluyor. Bu yön gölge yön.

Gölge yönü aydınlık yöne kul, köle etmek gerekiyor. Evham yöne hiç saha, alan bırakmamak gerekiyor. Dikkatli olmak gerekiyor ki fiil, düşünce, hal, vd. hangi alanda olursa olsun evhami olanı fark edip bertaraf etmek lazım.

Yol başında hep mücadele, savaş var. Burada belli bir yol aldıktan sonra gerçek hayat nedir anlaşılıyor.

"Allah evvela ölümü sonra hayatı halketmiştir." Mülk Suresi 2

Yolun başında göz Emmareden bakar, kendini var sanır, safi nefsini örter, kafirdir bas baya, örtendir. Yol aldıkça zulmettiği safi nefsin kendisi olduğunu fark eder. Emmare yokmuş meğer. Bu sefer Emmare-Levvame karanlıklarının içinden -safiyetini fark etmiş olarak- seslenmeye başlar:

"Karanlıklar içinde 'senden başka ilah yoktur, sen münezzehsin, doğrusu ben zalimlerden oldum' diye niyaz etmişti." Enbiya Suresi 21/87

Hayal içinde yaşadığını, kendisinin olmadığını fark eder. Peygamber Efendimiz de bu hayatın rüya olduğunu ölünce uyanacağımızı söyler.

Bu ayetin hakikatinde hakikat fark edilir. Ancak balığın karnında mahpus olmaya devam edilir.

Kıyamet gününe ve pişmanlık çeken nefse yemin edilir (Kıyamet Suresi 75/1-2)

277

Nefs-i mülhime dersi ayetinde de şöyle söylenir: Tahrim Suresi 66/8: Ey iman edenler! Yürekten tövbe ederek Allah'a dönün!

Çünkü:

Kim vechini/varlığını Allah'a teslim ederse ona ihsan olunur. Ona korku yoktur ve üzüntü de yoktur. (4/125)

Korku ve üzüntü mülhimenin evham tarafında kalmıştır. Korku ve üzüntü evham tarafının yanlış fiil, düşünce ve fikirleriyle beraberdir. Fikri neyse, zikri odur ve hali de odur.

Hakikat güneşine döndüğümüz zaman korku ve üzüntü evhamlarıyla birlikte arkada kalıyor. Burada yokluğu anladık. Güneşe doğru yürüdükçe de bu korku, üzüntü, evham ve acıları yakacağız ve bu güneşin alevi aşka dönüşecek. Burada ateş temizliyor.

"Nefsini temizleyen mutlak felaha-kurtuluşa erer." A'lâ Suresi (87/14)

Sevgi ve selamlar Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 4 Şubat 2018 Pazar 21:03 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Bir ayet ve bir şiir


Tamam yazdıkların güzel olmuş...


278

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 4 Şubat 2018 Pazar 20:39 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Bir ayet ve bir şiir


Son metnin altına eklemiştim ayet ve açıklamayı. Ayrıca o bölümü buraya ekliyorum:

Bahsettiğim ayet Enbiya Suresi'nden (21/87): Fenada fizzulumati (karanlıklar içinden) en la ilahe illa ente subhaneke inni küntü minezzalimin (zalimlerden oldum)

Ayetin meali: "Karanlıklar içinde 'senden başka ilah yoktur, sen münezzehsin, doğrusu ben zalimlerden oldum' diye niyaz etmişti."

Nerede geziyorsak, düşüncemiz neyle meşgulse o aynı zamanda halimize de işaret eder, halimiz hakkında ip ucu verir. Düşüncemiz "ben varım" diyorsa karanlık içindeyiz. Yunus balığının karnındaki karanlık. O zaman balık yatay sahada nereye giderse oraya savruluruz. Halimiz böyle olunca düşünce ve fiiller de o hali takip eder yani. Akıl ve gönül böyle olmamalı dese de halimize söz geçiremeyiz. Varlıklarımız halimize secde ediyor. Tek çıkar yol sultani güç. O zaman fiiller de, düşünceler de, hal de değişir. Bir süre sonra da bir bakmışsınız ben diye biri yokmuş zaten. Bunu da Yunus balığının karnından çıkış olarak anlıyorum. Bakara'nın kurbanı.

Tek çıkar yol sultani güç. Geçen gün Hac kuraları çekiliyordu. Diyanet TV'de bir hoca şöyle dedi: "Hac yapmak için ilk şart Müslüman olmak" Şöyle anlıyorum:

279

Hac (seyri süluk) yapmak için ilk şart Müslüman (sultani güce teslim) olmak.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 4 Şubat 2018 Pazar 19:51 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Bir ayet ve bir şiir


Âyetlerin hangi âyetler olduğunu yaz, hangi âyet hakkında ne anlatmak istiyorsun, metnini altına yaz öyle gönder.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 3 Şubat 2018 Cumartesi 20:51 Kime: [email protected] Konu: Bir ayet ve bir şiir


Levvame dersindeki ayet ve bir şiir hakkında bazı tefekkürlerimi yazmak istiyorum. Yazının sonunda kaynakları ekliyorum.

Nefsani benlik hayali olan benlik. Bunun emmaresi fiilleri, levvamesi fiillerinin çıktığı kuvveleri ve düşünceleri, mülhimesi de bu fiil ve düşünceleri çıkartan kendini var zanneden hayali gölge varlık.

280

Mülhimenin evham kısmı bu gölge varlık. Derviş mülhimenin evhamından sıyrılıp mutmain olduğunda ise artık güneş onun için doğuyor. Yeni doğan bir bebek gibi. Hep anne karnında karanlıkta kalmış. Bu sefer yeni bir kimlik, yeni bir dünya ile tanışıyor.

Hep eskilere alıştığı ve artık orayı terk ettiği için bundan sonrası şaşkın gibi adeta. Çünkü kendisi yok.

Bir VAR var, bir başka var olan var. Bu sefer onun emmaresi, levvamesi, mülhimesi ile tanışıyor. Ya da yanlış bir tanım bu. Şöyle olabilir: onun fiilleri, düşünceleri ve varlığı ile tanışıyor. Bu oluşum da kendinden tecelli ediyor.

Doğmayan ve doğrulmayan bir tecelli bu. Adem-i mananın nefes almaya başlaması.

Karanlıklar içinden yani hayali varlık, yunus balığı ya da bakara'dan La ilahe derken aslında önce fiilleri, sonra düşünceleri ve en sonunda varlığı kurban ediyor. O ilah bellediği hayali varlığı.

O hayal varlık paket program gibi. İçinde tüm nefsani fiil, düşünce, sıkıntı, isyan, şikayet barındırıyor. Ancak kademe kademe kurban ettikçe hepsi toptan gidiyor. Hiçliğe adım atılıyor.

Terzi Baba sondan bir önceki sohbetinin sonunda eski ahşap bir evdeki sohbetini anlatmıştı. Yangın çıkıyor. Meğer sarmaşık tüm evi kaplamış. Kökünden kesmişler. Kurumuş. Bu yüzden de bütün evi alev sarıyor.

Bunu şöyle düşündüm. Benliği kökünden kesmek. Ardından tüm hayali varlığı yakmak. Fiil, düşünce ve hayaliyle kesip atmak. Yanmak başta acı ama sonra o

281

alev aşka dönüşecek. Yeni doğan güneşe olan merak ve oraya koşma isteği.

Bahsettiğim ayet Enbiya Suresi'nden (21/87): Fenada fizzulumati (karanlıklar içinden) en la ilahe illa ente subhaneke inni küntü minezzalimin (zalimlerden oldum)

Ayetin meali: "Karanlıklar içinde 'senden başka ilah yoktur, sen münezzehsin, doğrusu ben zalimlerden oldum' diye niyaz etmişti."

Nerede geziyorsak, düşüncemiz neyle meşgulse o aynı zamanda halimize de işaret eder, halimiz hakkında ip ucu verir. Düşüncemiz "ben varım" diyorsa karanlık içindeyiz. Yunus balığının karnındaki karanlık. O zaman balık yatay sahada nereye giderse oraya savruluruz. Halimiz böyle olunca düşünce ve fiiller de o hali takip eder yani. Akıl ve gönül böyle olmamalı dese de halimize söz geçiremeyiz. Varlıklarımız halimize secde ediyor. Tek çıkar yol sultani güç. O zaman fiiller de, düşünceler de, hal de değişir. Bir süre sonra da bir bakmışsınız ben diye biri yokmuş zaten. Bunu da Yunus balığının karnından çıkış olarak anlıyorum. Bakara'nın kurbanı.

Tek çıkar yol sultani güç. Geçen gün Hac kuraları çekiliyordu. Diyanet TV'de bir hoca şöyle dedi: "Hac yapmak için ilk şart Müslüman olmak" Şöyle anlıyorum: Hac (seyri süluk) yapmak için ilk şart Müslüman (sultani güce teslim) olmak.

Şiir de aslında yazdıklarımı özetliyor:

Zât-ı Hakk'ı anla zatındır senin Hem sıfatı hep sıfatındır senin Sen seni bilmek necatındır senin Gayre bakma sende iste sende bul

282

Şiirin kaynağı: O'nun Güzel İsimleri / Rah-ı Aşk-II, sayfa:86, M. Nusret Tura Baba

Sevgi ve saygılarımla, Fa… Do…

Ynt: Köle ve İncir <fa…do…@hotmail.com> 28.02.2018 Çar 21:43 Murat DERÛNİ


Yazarken kitaplardan alıntı yapmamak için kendimi zorladım. Alıntı bilgiler yerine kendimden yazmaya çalıştım. Orada gerçekten ben olsaydım ne yapardım, onu yazdım. O yüzden unutmayayım diye aceleye geldi. Kusura bakmayın, düzeltebilirdim, düzeltmemişim. Bir dahaki metinleri daha dikkatli yazacağım inşeAllah..


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 28 Şubat 2018 Çarşamba 15:43 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Köle ve İncir


Yazdıkların bulunduğun yere göre iyi olmuş. Zaman ile bu düşüncelerin değişerek yerlerine başkaları gelir. İnşeAllah...

İlgili dosyadan diğer kişiler neler yazmış, fikirleri nelerdir, diye bakmakta fayda vardır. Vaktin olursa bunları da incelersin.

283

Bundan sonra, yazdığın düşünceleri verilen metin altına yorum olarak yazarsan ne düşündüğün, daha iyi anlatılmış-anlaşılmış olur. Bir de aldığın eğitim ve metin yazarı olman ile yazdıklarını bağdaştıramadım. Düşük cümleler kurmak yerine daha anlamlı ve cümle kurallarına uygun yazılar düzenleyebilsen daha iyi olur.

Selamlar, hoşça kal...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 27 Şubat 2018 Salı 22:18:13 Kime: [email protected] Konu: Köle ve İncir


Köle ve İncir konusundaki düşüncelerimiz aşağıdaki gibidir.


İlkinde imtihan nefsimden geliyor diye düşünürüm. Hikâyeye göre nefsimi dinliyorum. İmtihanı kaybediyorum. Nefis balığı nereye giderse oraya gidiyorum. Ancak Allah’ın lütfuyla nefsimin isteğine erişemiyorum. Çünkü inciri bana satmıyorlar. Sonra imtihan dışarıdan geliyor bu sefer. Nefsimin yönlendirmesinin haricinde satıcı kendi gönderiyor inciri. Ancak nefsime uymak istemiyorum. Dışarıdan gelen imtihan da kolay değil çünkü incir satıcısı kölesini tembihlemiş “satarsan özgür bırakırım” diye. Köle de hemen bırakıp gitmez bu yüzden. Israrcı olur; imtihana sabretmek lazım. İlk imtihan içeriden gelmişti; bu da dışarıdan. Ama dış imtihan da uzun sürerse, sabretmek zorlaşırsa bu sefer bu da iç imtihana dönüşür ve içteki

284

nefis dışardaki zorluktan güç alıp konuşmaya başlar. Hepsine birden sabretmek zorlaşırsa diye işi kolaylaştırmaya çalışırım. İnciri köleden alırım ama yemem. Köleye veririm. Hem ısrardan kurtulurum. Hem nefsimi doyurmam. Hem köle özgür olur. Bir de köle karnını doyurmuş olur.

İnciri yemem çünkü nefsin hoşuna giden bir şeyi yaparsam nefsin bu sefer dünyaya ve maddiyata karşı muhabbeti artıyor. İlgi ve alakamı arzdan semaya döndürmem gerekiyor. Bu yüzden de inciri nefsime veremem. Ancak şeriata aykırı bir durumu yok incir yemenin. Nefis terbiyesini de kararında yapmak gerekir. Sonra nefis bıkarsa bu sefer nefis daha güçlenir ve sözü geçer. Nefsi idare etmek için biraz inciri yiyebilirim. Tabii hikâyeye göre 7 yıl incir yemediysem demek ki incire karşı bir düşkünlüğümün ve korkumun olması gerekiyor. Böyle bir durumda geriye düşmemek için incirden ne olursa olsun kaçmaya çalışırım. Nefsimin kölesi olmamak için.

Re: Ynt: Mart 2018 zuhuratları <fa…do…@hotmail.com> 1.04.2018 Paz 18:23 Murat DERÛNİ


Evet Mu….



285

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 01.04.2018 17:54 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Konu: Fwd: Ynt: Mart 2018 zuhuratları


İyi dileklerin için sağ olasın.

Cenâb-ı Hakk'tan sana da hayatında başarılar dilerim.

Baba nın ismi hatırladığım kadarıyla Mu…. Zuhurat ile aktardığın ifade farklı... Gördüğün nefsani benlik ile alakalı bir durum. Nefsani benliğe olan muradından yüz çevirmişsin.

From: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Sent: Saturday, March 31, 2018 8:40:31 PM To: Murat DERÛNİ Subject: Ynt: Mart 2018 zuhuratları

Yazımda bir düzeltme yapacağım:

Zuhuratlarda gördüğüm babamı soruyorum. Oradaki babam Akl-ı küll mü oluyordu?

Hayırlı akşamlar

Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Mart 2018 Cumartesi 20:32 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Mart 2018 zuhuratları

286


İyi olmanıza sevindim. Sağ olun biz de iyiyiz.

Çok şükür işe başlayalı 4 ay oldu. Son 3 haftadır da artık hafta içi her gün işe gitmeye başladım. Çünkü sigorta bağlandı artık.

Dediğiniz gibi her ay para biriktirmeyi alışkanlık edindim. Bir miktar kenarda saklıyorum.

Yılbaşı dediğiniz gibi zuhuratı hatırlatırım inşeAllah..

Babamla alakalı bir soru soracaktım;

Babama kızmam nefsimin Akl-ı külle kızması mıdır?

Annemden öğrendiğim kadarıyla Es… de sınava giriyormuş.

Allah kolaylık versin, başarılar dilerim.

Hoşça kalın, Se… ablaya da selamlar

Yarın görüşmek üzere inşeAllah Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 31 Mart 2018 Cumartesi 19:41 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Mart 2018 zuhuratları


Nasılsın iyi misin? Hamd olsun bizler iyi sayılırız...

287

Zuhûrâtların güzel ve yolundadır. Nefis mertebelerinde bir aşağı inip, bir yukarı çıkmışsın...

25 Mart 2018 - Bir tamirci ustası gelip ayağıma alet edevatlarını atıyor. Ayağım acıdı diyorum. Hakaret ediyor. Saldırgan ve sinirli görünüyor. Sonra yakasından tutuyorum ve kafasına defalarca kafa atıyorum. Gözleri şişiyor, kan içinde kalıyor ve sonra ölüyor.

Bu zuhûrâtı 2019 yılbaşın da hatırlatırsın...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Mart 2018 Cumartesi 10:36:33 Kime: [email protected] Konu: Mart 2018 zuhuratları


Son 1 ayın zuhuratları aşağıdaki gibidir.

Sağlıcakla ve hoşça kalın, Fa… Do…

2 Mart 2018 - Nüket Anneyi görüyorum.

7 Mart 2018 - 4 asker bana işkence yapacakken dördünün birden kafasında alev topu patlıyor ve yanıyorlar.

Camide namaz kılıyorum. Görünmez biri camiden içeri giriyor. Kendisi görünmüyor ama üzerinden duman çıkıyor.

Bir kedi apartmandan aşağıya toprağa düşüyor. Karşıdaki bahçeye gidiyor. Başka bir hayvanı takip ediyor. O da ona vuruyor.

288

8 Mart 2018 - Saç tıraşı oluyorum. Ama kulaklar kapalı kalıyor.

9 Mart 2018 - Dört bir yandan arılar saldırıyor.

Bir kadın içi arı dolu bir poşet veriyor.

13 Mart 2018 - Annem bir dükkân açıyor. Yemek yiyen 2 kişi rahatsız ediyor. Bir bıçağı kaptığım gibi yanlarına gidiyorum. İkisine de sertçe vuruyorum. Kan içinde kalıyorlar. Ama ölmesinler diye dikkat ediyorum. Korkudan titriyorlar. Sonra bırakıyorum. Kaçıyorlar. Siz de (Murat DERÛNİ) dükkânda izliyorsunuz.

17 Mart 2018 - Bir mağara içinde beklerken dışarıdaki gölün üzerinden düşmanlar geliyor. Silahımız tutuk. Bir kadın gelip silahı tamir ediyor. Silahla nereye ateş etsem orada fırtına oluyor. Bütün orduları fırtınayla sürüp uzaklara itiyorum. Yok oluyorlar.

18 Mart 2018 - Evin içinde, insan mı hayvan mı belli olmayan iri bir canlı debelenmeye başlıyor, bir sağa bir sola koşturuyor. Koştururken bazen duvarlara, bazen bana çarpıyor.

21 Mart 2018 - Denizde yüzerken rahip ve rahibeler geliyor. 2 rahibe denizin üzerinde yürüyor. Benden korkup kaçıyorlar. Sahil-plaj bir evin bodrum katında. Oranın sakinleri oradan çıkmamı istemiyor. Biri yeni geliyor. Ona hemen yolu soruyorum çıkmak için. O kişi tamam diyor. Ama oranın sakinleri panik oluyorlar, “çıkamazsınız buradan” diyor. Sonra eline bakıyorum, eli konuşmaya başlıyor.

25 Mart 2018 - Bir tamirci ustası gelip ayağıma alet edevatlarını atıyor. Ayağım acıdı diyorum. Hakaret ediyor. Saldırgan ve sinirli görünüyor. Sonra yakasından

289

tutuyorum ve kafasına defalarca kafa atıyorum. Gözleri şişiyor, kan içinde kalıyor ve sonra ölüyor.

29 Mart 2018 - Sarman bir kedi yolda yürürken ayaklarımın etrafında dolanıyor.

31 Ocak 2018 – 3. Ders: Nefsi Mülhime

Fwd: Site Murat DERÛNİ 23.04.2018 Pzt 23:55 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>

Hayırlı Akşamlat Fa… Do…,

Hamd olsun bizler şimdilik iyi sayılırız. Sizlerde iyisinizdir. İnşeAllah...

Vardır bir hikmeti diyelim, sağ olasın... Bildiğin gibi bu âlemde hadi zuhurları olduğu gibi mudill zuhurları da var. Hepsi kendi hükmünü yürütmeye çalışıyor.


Kimden: Fa… Do… Gönderildi: 23 Nisan Pazartesi 08:58 Konu: Site Kime: Murat DERÛNİ


İslamvetasavvuf sitesi saldırıya uğramış. Size de bizlere de geçmiş olsun. İnşeAllah eski haline döner.

Siz nasılsınız? İnşeAllah iyisinizdir.


290

Re: Ynt: Nisan 2018 <fa…do…@hotmail.com> 2.05.2018 Çar 13:11 Kime: Murat DERÛNİ


Cevabınız için teşekkür ederim. İnşeAllah, Allah'ın izniyle bu dediğiniz iş olur hocam.

Aleyküm selam, Hoşça kalın Fa… Do…

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 01.05.2018 23:28 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Nisan 2018


Seninde geçmiş kandilin mübarek olsun...

Zuhuratlarına gelince hakîkat tarafın uruc etmek istiyor, nefsâniyet tarafın nereye gidiyorsun, otur oturduğun yerde der gibi hâli var...

En iyisi mecnun'un yaptığı gibi beden devesini yavrusunun olduğu tarafa salıp, maşuka giden yola öyle devam etmektir.


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 30 Nisan 2018 Pazartesi 21:23:21

291

Kime: [email protected] Konu: Nisan 2018

Hayırlı Kandiller Murat Hocam,

Nisan ayının zuhuratları aşağıdaki gibidir.

Sağlıcakla ve hoşça kalın, Fa… Do…

3 Nisan 2018 - Hastanede çalıştığım sekreterlik odasındayım. Bir yatakta yatıyorum. Odanın tuvaletine Do… Ta… Bey giriyor. O tuvaletten çıkınca gidip arkasından tuvalete bakıyorum. Tuvalette her yer kan içinde ve kesilmiş büyük et parçalarıyla dolu. Bazı etlerin cildi katı kabuk gibi. Sonra odaya öğretmen ve öğrenciler geliyor. Yatağı topluyorum. Bir fişi prize takıyorum. O esnada bir kedi elimi tırmalayıp acıtıyor.

6 Nisan 2018 - Polat ile camiye gidiyoruz. İmam Kur’an okuyor. Polat, “Sıkıldım, beni rahatsız ediyor” deyip cami içinde imamdan en uzak yere oturmak istiyor. Ben de ona, “Bu tamamen alışkanlıkla ilgili” diyorum. “Sürekli keman dinliyorsun ama sıkılmıyorsun. Nefsin Kur’an’a alışmamış, sıkılıyor” diyorum.

11 Nisan 2018 - Kalabalık bir konferans salonunda Terzi Baba konuşma yapıyor.

Sizi görüyorum. Annemle beni bir sohbetinize götürüyorsunuz. Ders geçebilmemiz için, destek olsun diye, vekillerinizle görüştürmek istediğinizi söylüyorsunuz.

Devasa bir balina karaya vurmuş. Deniz dalgaları üzerine gelince balina da denize bu vasıtayla dönüyor.

12 Nisan 2018 - Bir kedinin 4 patisinin 20 tırnağı da tek tek pantolonuma kör düğüm olarak saplanıyor. Uğraşarak teker teker çıkarıyorum.

292

Ayakkabılarım çalınıyor.

14 Nisan 2018 - Bir odada Terzi Baba ile oturuyorum. Terzi Baba irfani bilgiler anlatıyor. Ben de dikkatim dağılmasın ve anlayayım diye kendimi zorlayıp kasıyorum.

16 Nisan 2018 - Gusül abdesti almak için sürekli insanların olmadığı bir yer arıyorum. Tam buldum derken insanlar yanıma geliyor.

25 Nisan 2018 Bir hırsız çanta çalmış. Arabamızın içinde oturuyor. Onunla konuşuyorum. Çantayı bırakıp arabadan iniyor.

31 Ocak 2018 – 3. Ders: Nefsi Mülhime

Re: Ynt: Mayıs 2018 zuhuratları <fa…do…@hotmail.com> 2.06.2018 Cmt 12:34 Kime: Murat DERÛNİ

Aleyküm selam Murat Hocam,

Cevabınız için teşekkür ederim. Cenab-ı Hak hikmetli ve kafiyeli şiirler yazmayı nasip eder. İnşeAllah..

Sizlere iyi haftasonları dilerim,

Hürmet ve muhabbetle, Fa… Do…

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 02.06.2018 11:23 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Mayıs 2018 zuhuratları

293


Hamd olsun şimdilik iyi sayılırız. Sende iyi sayılırız. İnşeaallah...

Se… Ablan ve Es…'in selâmları vardır.

Zuhûrâtların güzel ve yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip eder. İnşeallah...

Kafiye ve yüzük, hikmetli ve kafiyeli şiirler yazabileceğini gösteriyor olarak düşünülebilir.

Diğer zuhurâtların genel de Nefsi Levvame ve Nefsi Mülhime mertebesi ağırlı gözüküyor.


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Mayıs 2018 Perşembe 19:43:55 Kime: [email protected] Konu: Mayıs 2018 zuhuratları

Hayırlı Akşamlar, Hayırlı Ramazanlar Murat Hocam,

Nasılsınız? İnşeAllah iyisinizdir..

Mayıs ayı zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir..

Se… abla ve Es…'e selamımızı söyleyin,

Sağlıcakla kalın, Fa… Do…

Mayıs 1 - Gelişi güzel bir şekilde caddede yürürken yer altına doğru iniyorum. Aşağıda çarşılar var. İncil boncuk satılan bir tezgah önünde Ka…'yi çalışırken görüyorum. Parmağındaki evlilik yüzüğünü gösteriyor.

294

Mayıs 2 - Sırt üstü yatarken su gibi kusuyorum.

Mayıs 11 - Bana şiir okutuyorsunuz. Biri size kızıyor. Siz cevap vermiyorsunuz. Sabırla bekliyorsunuz.

Mayıs 13 - Bir inek bir tepelik arazide basılmadık yer bırakmıyor. Sonra kalabalık bir inek grubunun üzerine doğru deliler gibi koşuyor. İneklerin bir kısmı sağa, bir kısmı sola çekiliyor. Ortalarından koşup geri geliyor. Sonra gökyüzüne doğru koşuyor ve gökyüzünden aşağıya geri iniyor. İndiği yerde kendisi yok oluyor ve yerinde ortalama 3 yaşında bir erkek çocuk zuhur ediyor. Kahkül saçlı, kot ceket ve pantolonlu, kırmızı ayakkabılı, güler yüzlü bir çocuk. Annem gelip yerden kucağına alıyor.

Mayıs 21 - 5 kişi yan yana yatıyoruz. Biri ayaklarıma toz döküp büyü yapıyor. Felak Suresi okuyarak büyüyü bozuyorum.

Annemle bisiklete biniyoruz. Onun bisikletiyle benim bisikletim arkalı önlü birbirine bir demirle bağlı. Annemin önde frenleri tutmuyor. Son anda frene basıyorum ve duvara çarpmaktan kurtuluyoruz.

Mayıs 22 - Bir kedinin kalın çelikten zırhını ve kazağını çıkarıyorum. Kedi ip gibi incelmiş, yaşlanmış ve yorgun. Yeşilliklerden yiyip kusmaya çalışıyor. Sanki çileden kurtulmak için daha da zayıflayıp ölmek istiyor gibi.

Sizi görüyorum. Bir sohbet yerinden çıkıyoruz.

Mayıs 24 - Odamda seccade üzerinde oturuyorum. Karşımda Er… oturuyor. Sonra Öz… Yo… odaya geliyor. Bir dini, bir müstehcen dergi veriyorum, gidiyor. Sonra ağlıyorum, hala nefsimden kötülük çıkıyor diye.

295

Mayıs 25 - Cumhurbaşkanı olarak makam aracıyla karşılanıyorum.

Evde yavru 2 kedi ve yavru köpek geliyor. Bunlar nereden çıktı diye şaşırıyorum.

Mayıs 26 - Bir şişe kırmızı şarabı bitiriyorum.

Mayıs 27 - Sizi görüyorum.

Mayıs 28 - Düşmanla silahlı çatışıyoruz. Karşı taraftakilere kurşun atıyoruz. Korunmak için kafamı eğiyorum. Karşı taraftan bir iki kişi düşüyor.

31 Ocak 2018 - 3. Ders: Nefs-i Mülhime

Re: Ynt: Mertebelere bir bakış <fa…do…@hotmail.com> 14.06.2018 Per 02:07 Kime: Murat DERÛNİ

Hayırlı Geceler ve Hayırlı Ramazanlar Murat Hocam,

Sizin de Arife gününüz mübarek olsun.


Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 13.06.2018 20:17 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Mertebelere bir bakış

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Fa… Do…cığım,

Arife günün mübarek olsun...

296

Yazın güzel olmuş, eline sağlık, Cenâb-ı Hakk nicelerini nasib etsin...


Gönderen: Fa… Do…<fa…do…@hotmail.com> Gönderildi: 12 Haziran 2018 Salı 22:03:21 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Mertebelere bir bakış


Sağ olun. Amin inşeAllah..

Yazının düzeltilmiş hali aşağıdadır.

Selamlar, Hoşça kalınız, Fa… Do…

Nefsi emmare, amir nefs, çokça emreden nefs yani tam kemalli İblis tesirinin ve tecellisinin saflaşmış hâlidir.

Nefsi Levvame, bu amirin tesiri altında kalmaktan ve ona uymaktan üzüntü duyup pişman olmak ve bu nefsi emmâre tesirinden kurtulmaya çalışma hâlidir.

Nefsi mülhime, yine Mudil tesiri altında kalmak ancak hem o amire daha az uymak ve hem de Mudil tesiri ile Hadi tesiri arasındaki farkı ayırt etmeye çalışmaktır.

Mutmain nefs, artık Hadi tesirinde emin olmak. Kurtulur muyum kurtulmaz mıyım gibi şüphelerden tamamen kurtulmak ve Allah'ın ipine tutunduğum müddetçe Allah'ın hep yardım edeceğine kesin inanmak ve emin olmak. Başa gelen hayır ve şerrin Halık olan Allah'ın halk ettiklerinden değil, direkt olarak Halık olan Allah'ın kendisinden geldiğinden emin olmak.

297

Felak Suresi'nde "halk ettiklerinin şerrinden sana sığınırım" deniyor. Belki halk edilenlerin şer olması onları Allah'tan bilmemektir. Çünkü her esma ve isim Zat'tan gelmektedir.

Raziye nefs, hepsinin Hakk'ın bir zuhuru olmasından ötürü razı olmaktır. Böylece halkiyetlerin tesirinden çıkıp onları halk eden Halık'ın tesirine girmek halidir.

Bu noktada ötelerde, dışarıda bir varlık yok. Tüm zahir zuhuratlar batından gelmektedir. Batından gelen Nûr, şeriat süzgeci ve irfaniyetle temizlenmiş bir nefisten tecelli ediyorsa orada Hadi tecellisi tam kemaliyle nefsi safiye olarak zuhur eder. Ve o kul, bünyesinde alemlerin sırrını idrak edip huzur ile müşahede etmek için Tevhid mertebelerine adım atmaya hazır hâle gelir.

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 12 Haziran 2018 Salı 20:26 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Mertebelere bir bakış

Hayırlı Akşamlar, Hayırlı Ramazanlar Fa… Do…cığım,

Yazın güzel olmuş eline gönlüne sağlık... Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeallah...

Yanlız düzeltilmesi gereken yerler var. Belirtiğim yerleri tekrar düzenleyip gönderirsin...

tam kemalli Mudil tesirinin ve tecellisinin nefsi safiye hali.

298

tam kemâlli İblis tesirinin ve tecellisinin saflaşmış hâlidir.

bu emmare tesirinden sıyıramamak hali.

bu nefsi emmâre tesirinden kurtulmaya çalışma hâlidir.

Mudil tesiri ile Hadi tesiri arasındaki farkı ayırt edebilmek

Mudil tesiri ile Hâdi tesiri arasındaki farkı ayırt etmeye çalışmaktır.

Ve o kul bünyesinde alemlerin sırrı idrak ve huzur ile müşahede edilir.

Ve o kul bünyesinde âlemlerin sırrı idrak ve huzur ile müşahede etmek için Tevhid mertebelerine adım atmaya hazır hâle gelir.


Ynt: Haziran 2018 zuhuratları Murat DERÛNİ 30.06.2018 Cmt 16:45 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>


Rabb-imize şükrederiz şimdilik iyi sayılırız. Sizlerde iyi sayılırsınız.

Zuhûratların güzel ve yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasib etsin. İnşeallah...

Aynı zamanda bazı şeylerinde farkına varmışsın. Bu eksiklerde zaman içinde tamam olur.

299


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 30 Haziran 2018 Cumartesi 00:08:17 Kime: [email protected] Konu: Haziran 2018 zuhuratları

Hayırlı Akşamlar dilerim Murat Hocam,

Nasılsınız? İnşeAllah iyisinizdir.

Bu ayki zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.

Saygılar, sevgiler Hoşça kalın Fa… Do…

12.06.2018 - Cuma namazı kılıyorum. Sonradan cünüp olduğumu fark ediyorum.

13.06.2018 - Abdest alacağım muslukların ağızları yok. Be… ile masada sohbet ediyoruz. O esnada bir perde arkasında namaz kılıyorlar. Bir asker-garson bana çocukmuşum gibi davranıyor. Ona ciddi bakınca o da gidiyor.

16.06.2018 - Birkaç kişiyi esir alıyorum. Birisini asarak öldürüyorum. Başka birisini bıçaklayarak öldürüyorum. Sonra başkalarına yakalanmadan orayı terk ediyorum.

17.06.2018 – Se… abla ve Es… ile bizim eve geliyorsunuz. Sağ elinizin yüzük parmağında yıldızlı bir yüzük var. Yüzüğü üç kere öpüp başıma koyuyorum. Size baba diyorum. Es… ile de kağıt üzerinde bir soru problemini çözüyoruz. Es… zaman zaman sinirli ve gergin görünüyor. Bir dükkan açıyorsunuz ve Es… ile birlikte orayı işletiyorsunuz. Annem ve anneannem ile birlikte

300

evdeyiz. Se… abla ile birlikte evden ayrılıyorsunuz. Es… kalıyor. Onunla problem çözmeye devam ediyoruz.

Bir uçağın kalkmasına engel olmaya çalışıyorum.

31.01.2018 Nefsi mülhime dersi

Ynt: Temmuz 2018 <fa…do…@hotmail.com> 3.08.2018 Cum 12:06 Kime: Murat DERÛNİ


Cumanız mübarek olsun..

Sağ olun, bizler de iyiyiz.

Evet çok şükür Cenab-ı Hakk çalışmayı nasip etti.

İnşeAllah ilk üç mertebenin hallerinden de tamamen kurtuluruz.

Cevabınız ve dualarınız için Allah razı olsun hocam..


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 2 Ağustos 2018 Perşembe 10:15 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Temmuz 2018


Bizler iyi sayılırız. Sende iyisindir. İnşeallah...

301

Zuhûrâtların güzel ve yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeallah...

Zaman ve çalışma ile herşeyin yoluna girmeye başladığı görülüyor.

8 Temmuz 2018, Pazar - Hâline rıza gösterdiğin anlaşılıyor.

9 Temmuz 2018, Pazartesi - Tevhid-i Efâl birliğinden sonra, Tevhid-i Esmâ anlayışına geçiliyor.

10 Temmuz 2018, Salı - Bu kızda senin nefsinin hâlleridir, seyrini nefsin ile sürdürdüğün anlaşılıyor.

13 Temmuz 2018, Cuma - Burada gördüğün Efendi Baba aynasından kendi hâlindir. Yaşın ilerliyor, uyuklama safhasında olduğunu görmüşsün.

20 Temmuz 2018, Cuma – Tsunami görmen, eski fikirlerinin Hakîkat-i İlâhi deryası ilmi altında kalıp yıkılmasıdır.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 30 Temmuz 2018 Pazartesi 20:14:06 Kime: [email protected] Konu: Temmuz 2018


Temmuz ayı zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.


8 Temmuz 2018, Pazar - Küp şeklinde büyükçe bir altınım oluyor.

302

9 Temmuz 2018, Pazartesi - Terzi Babam ve dervişlerle namaz kılıyoruz. Sonra zikir meclisine geçiyoruz.

10 Temmuz 2018, Salı - Evlenmek için bir kızla tanıştırılıyorum. Kız çarşaflı ve sert tavırlı, kaba. Evlendikten sonra birlikte sinemaya gidiyoruz.

13 Temmuz 2018, Cuma - Terzi Baba yaşlanmış ve oturduğu yerde uyukluyor. Siz de yanında sohbet veriyorsunuz. Bizler de dinliyoruz.

20 Temmuz 2018, Cuma - Birisi ense kökümden kanımı emiyor.

Tusunami oluyor ve şehri deniz kaplıyor.

24 Temmuz 2018, Salı - Terzi Baba’yı sohbetlerde görüyorum. Yanında dev ekran var. Ni… Ut… Mo konuşuyor ekranda. Terzi Baba, “Birileri TV izliyor galiba” deyince. TV’yi kapatıyorum.

31.01.2018 Nefsi Mülhime dersi

Re: Ynt: Durum ve müşahede hakkında <fa…do…@hotmail.com> 20.08.2018 Pzt 16:10 Murat DERÛNİ

Hayırlı Günler Murat Hocam, Hayırlı arefeler,

Sağ olun bizler de iyiyiz. Cevabınız için teşekkür ederim.

Sizin, Se… ablanın ve Es…'in de Kurb'an bayramınızı tebrik ederim.

Sağlıcakla kalınız. Fa… Do…

303

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 20.08.2018 12:14 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Durum ve müşahede hakkında

Hayırlı Günler, hayırlı Arefeler Fa… Do…,

Kurb'an bayramın mübarek olsun...

Hamd olsun bizler iyi sayılırız. Sizlerde iyisinizdir. İnşeallah...

Cenâb-ı Hakk dünya ahret işlerini kolaylaştırsın. İnşeallah...

Yazdığın gibi Fa… ile alakalı to… yani zâhiri hayat bağlantın kesilmiş. Dünya halidir, buda geçer ya Hu! demişler.

Bu konuda sende yoluna bakarsın...

Selamlar, hoşça kal...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 20 Ağustos 2018 Pazartesi 01:37:35 Kime: [email protected] Konu: Durum ve müşahede hakkında


Nasılsınız? İyisinizdir inşeAllah.

Durumumdan haberdar etmek istiyorum sizi inşeAllah.

304

Dernek sekreterliği ve sosyal medya sorumluluğu işine başlayalı 9 ay oluyor. Çok şükür devam ediyorum.

Liseden arkadaşım Er…'a bana grafik tasarım için özel ders vermesini rica ettim. Hafta sonları da bu derslere devam ediyorum.

Böylece 2011'de mezunu olduğum Gö… İl… Ta… mesleğimi de tekrar hatırlamaya, kuvvetlendirmeye niyetliyim.

Bu yönümü önce dernekte çalışırken geliştirmeye niyetliyim. Sonra belki ek iş gibi özel grafik tasarımı işleri alabilirim.

Başarılı olduğumu görürsem belki sırf kendi mesleğime ait bir işe girebilirim.

Bir müşahede olarak da şunları yazmak istiyorum;

9 ay boyunca çalışabildiğimi, bunu sürdürebildiğimi görünce tekrar Fa… ile konuşma ihtiyacı duydum. Görüşmeyeli 3 yıla yakın bir zaman geçse de.

Ancak evlilik yoluna girdiğini öğrendim. Anneanneme verdiğim kediyle aynı cins ve ismi olan Fa…'daki To… da kaybolmuş veya ölmüş.

İnşeAllah dersim hakkında hayra alamettir Murat Hocam.

Sağlıcakla kalınız, Sevgi ve saygılarımla Fa… Do…

Ynt: Ağustos 2018 <fa…do…@hotmail.com> 3.09.2018 Pzt 12:09 Murat DERÛNİ

305

Aleyküm selam, eyvallah Murat Hocam.


Murat DERÛNİ 3.09.2018 Pzt 11:52 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>

Hayırlı Günler Fa… Do… cığım,

Yazdıkların güzel olmuş ama bunlar hassas konulardır fazla üstünde durma,


<fa…do…@hotmail.com> 2.09.2018 Paz 16:02 Murat DERÛNİ


Terzi Babam kendisinin rûyasında şeyhine secde ettiğini söyleyen kişiye evet o iş olu ama senin mürşidininde bana secde etmesi gerekir demiştir. Buradan zuhurâtın yorumunu anlamışsındır.

Bu mailinize bir önceki cevabımda, "Terzi Baba'ya değil, biyolojik babama secde ettiğimi görmüştüm" demişim.

Sonradan bu cevabımı düşününce aslında halimi yazdığımı fark ettim.

Buradan zuhurâtın yorumunu anlamışsındır.

İnşeAllah dediğiniz gibi anlamışımdır hocam. Yani babam nefsi benlik. Nefsi benliğimle birbirimize secde

306

etmişiz. Nefsimin de Terzi Baba'ya secde etmesi gerekiyor. Böylece nefs mürşitte yok olacak. Fenafişşeyh.

Bu da ilimle ve idrak ile gerçekleşir. Nefsi benliğin hiçliğini idrak etmeye çalışmak demek, üzerimizdeki tüm isim ve sıfatların aslında bugüne dek yanlış yolda kullanıldığını idrak etmeye çalışmak (nefsi levm etmek) demektir.

Önce Terzi Baba'nın isim ve sıfatlarını giyinmeliyiz. Sonra Peygamber Efendimizin. Sonra da Cenab-ı Hakk'ın.

Zahiri hayatımdan bakınca 2014 yılı başında askerden gelir gelmez Al… Yayınevinde iş bulup çalışmaya başlamıştım. Siz de annem aracılığıyla istersem ders alabileceğimi iletmiştiniz.

Hazır hissetmediğim için maalesef kabul etmemiştim. Bir buçuk ay içinde de dayanamayıp işten çıkmıştım. Şimdi düşününce aslında hayat boyu ve şimdi iş hayatımda çektiğim sıkıntılar hep daha önceleri kaçtığım sorumluluklardan dolayıymış.

Ham halimi daha önceden düzeltme fırsatları çok çıkmış. Bunu anladığımdan beri pişmanlığını çekiyorum. Daha önce aklım neredeydi diye hayret ediyorum. Bana daha önce, "Çocukluktan bir an önce çıkmaya bak" ya da "bir an önce büyümeye bak" demiştiniz. İnşeAllah büyüme yolunda olduğumu düşünüyorum. Tabii bir yandan da yolda olmanın şükrü ve mutluluğu içindeyim.

Fa… abinin sıkıntısı olduğunu söylediğinizde şunu düşündüm. Demek ki sadece mürşitten değil tüm Terzi Baba Grubundan dervişlerden birbirine yansıma olabiliyor.

307

Bir konu bulup yazmak istemiştim. Annemle konuşurken Mesnevi'den konu bulup yazma fikri doğdu. İnşeAllah bir ay sonra size teslim edeceğim. Tekrar size iyi yolculuklar,


<fa…do…@hotmail.com> 31.08.2018 Cum 16:56 Kime: Murat DERÛNİ


Allah razı olsun bizler de iyiyiz. Amin dualarınız için. Cevabınız için teşekkür ederim.

Yalnız belirtmek isterim, secdede gördüğüm babam biyolojik babamdı.

İnşeAllah bahsettiğiniz zuhuratı da görürüm.


Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 31.08.2018 14:49 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Ağustos 2018

Hayırlı Günler, Hayırlı Cum'alar Fa… Do…, Hams olsun bizler iyiyiz, sende iyisindri. İnşealalah..

Cenâb-ı Hakk okuduklarını anlamanı ve istifade etmeni kolaylaştırsın. İnşeallah...

308

Bilgi-sayar yani bilginin sayılmasına bakılmış, şarkı-ilahi yani tarikat mertebesi bir bilgi olduğu anlaşılıyor...

Zuhûrâtların güzel ve ilginç.

Terzi Babam kendisinin rûyasında şeyhine secde ettiğini söyleyen kişiye evet o iş olur ama senin mürşidininde bana secde etmesi gerekir demiştir. Buradan zuhurâtın yorumunu anlamışsındır.

Fa…'ıda görmen ilginç onun ile alakalı bir durumu Efendi Babam'a sorunca sorunları var demişti yakın bir zamanda ordan bir yansıma olmuş...

Üzülme nakıs insanıda öldürürsün...


<fa…do…@hotmail.com> 30.08.2018 Per 18:33 Kime: Murat DERÛNİ

Hayırlı Akşamlar, Hayırlı Cum'alar Murat Hocam,

Yazdığınız kitapları 2 gündür yoğun bir şekilde okuyorum. Cenab-ı Hakk'a hamd olsun sizi vesile ederek ilmini lütfediyor bizlere, böylece bizler de dünya endişesinden bir nebze de olsa sıyrılıyoruz, inşeAllah. 2 gün yoğun bir şekilde okuyunca zuhuratımda da sizi gördüm, sizinle birlikte bilgisayara bakarak çalışıyorduk, şarkı sözleri seçip, o sözlerin altındaki manalarını araştırıyorduk. Tekrar teşekkür ederiz. Kitaplar için elinize ve dilinize sağlık. Sağlıcakla kalınız. Ağustos zuhuratlarımız aşağıdaki gibidir.

7 Ağustos 2018, Salı - Bir çift yeni ayakkabım oluyor.

309

8 Ağustos 2018, Çarşamba - Namaz kılıyorum. Babam da tam karşıma geçmiş, bana doğru namaz kılıyor. Ben secdeye varınca, o da secde ediyor. Kafalarımızın tepesi secdede birbirine değecek kadar yakın duruyor.

13 Ağustos 2018, Pazartesi - Terzi Baba ile birlikte oturuyoruz. Bir ara Fa… sigarasını bir kenara sıkıştırıp başka bir odaya gidiyor. Duman tütüp Terzi Baba'nın üzerine doğru gelince hemen sigarayı alıp uzağa götürüyorum ve söndürüyorum.

27 Ağustos 2018, Pazartesi - Vücudunun belli bölgelerinde büyük yaralar olan bir adam var. Gökyüzünde, havada sabit duruyor. Benim elimde el kadar büyük bir böcek var. Bu böceği adamın yaralarına tutuyorum, o da etini yiyip parçalıyor. Bu şekilde devam ederek adam ölsün istiyorum. Bir de iri bir goril maymunu var. O da adamı öldürmeye çalışıyor. Bu esnada göğün daha yüksek yerinden birileri şimşek göndererek gorili kan içinde öldürüyorlar. Tehlikeli goril ölünce seviniyorum. Ama yaşasaydı belki adamı öldürebilirdi diye öldüğüne üzülüyorum. Tekrar adamla uğraşmaya devam ediyorum. Bu uğraşı yavaş, ağır gidiyor. Adam bir türlü ölmüyor. Bu yüzden aşağıya bakınca yeryüzünde evlerin sırayla yanıp kül olduğunu görüyorum. Bulunduğum zuhurat içindeki sistem sanki şöyle işliyor; adam ölürse âlem hemen yok olacak, adam hemen ölmezse âlem kendini yavaşça yok edecek. Adam ölene kadar da âlem kendini yavaşça yok etmeyi sürdürecek.

30 Ağustos 2018, Perşembe - Sizle ve annemle salonda oturuyoruz. Dr. Es… Hanım da yanımızda ve dersli olmuş ama söyleneni yapmamış. Siz biraz kızıyorsunuz, söylenen yapılması gerekiyordu diye. Sonra sizinle uzun uzun bilgisayar başında çalışıyoruz. Şarkı

310

seçiyoruz. Şarkı sözlerinin altındaki manalardan ve bunların ebced hesaplarının olduğundan bahsediyorsunuz.

31.01.2018 Nefsi Mülhime, 3. Ders

Ynt: Eylül 2018 <fa…do…@hotmail.com> 30.08.2018 Per 18:33 Murat DERÛNİ


Hoş geldiniz İstanbul'a. Sağ olun ben de iyiyim. Bugünlerde mesai saatleri dışında ehliyet kursuna gidip geliyorum.

Cevabınız için teşekkür ederim. Dediklerinize yoğunlaşacağım inşeAllah.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 1 Ekim 2018 Pazartesi 09:41 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Eylül 2018


Hamd olsun seyahatten döndük, işe başladık... Sen nasılsın?

Bu ay Nefsi emmare, Nefsi Levvame, vehim ve hayal zuhurları seni bir hayli uğraştırdığı anlaşılıyor...

Tevbe ve istiğfarı arrtırıp, derslerinde yaptıklarını da daha kuvvetli çekmeye çalış,

311


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 30 Eylül 2018 Pazar 13:19:35 Kime: [email protected] Konu: Eylül 2018


Nasılsınız? İnşeAllah iyisinizdir. Son bir aylık zuhuratlarımı aşağıya yazdım.


31 Ağustos 2018, Cuma - Bir eve giriyorum. Karı koca bir çift oturuyor. Kadın, videolardan paranormal olaylar izliyor. İzlediği görüntüde bir kedi göbeğinin altında top varken olduğu yerde dönüyor ve yere düşmüyor. Bunları sürekli izlememek lazım diyorum. Bir ara ağlıyorum. Adam, odaya üç harfliler doldu diyerek onları yakmak için gazı açıyor. Odaya bir keçi giriyor. Kadın, "bir daha birilerini kandırmak için ağlama" diyor. Yoksa bu duygusal enerjiden dolayı etrafı onların saracağını ima ediyor. Kadın ve keçi çok yakınımda duruyorlar. Keçi daha da yaklaşıyor, dişlerini görüyorum. Korkup bağırınca, adam keçiyi tutup savuruyor. Sonra evden koşarak çıkıyorum.

Masamın üzerinde kitaplarımla bekliyorum. Biri gelip paramı çalıyor. Onu yakalayıp halka ifşa ediyorum. Sonra sırayla birkaç hırsız daha gelip kitaplarımı çalmaya çalışıyorlar. Onları da sırayla yakalayıp sokaktaki halka ifşa ediyorum.

11 Eylül 2018, Salı - Köpek gibi bir hayvanı binek olarak kullanıp annemle uçuyorum. Epey yol alıyoruz.

312

Sonra sürüyle köpeğin olduğu bir alanın ortasına iniş yapıyoruz. Etraftaki insanlar köpekleri tutmaya çalışıyor. Köpeklerden dolayı tekrar uçamıyoruz. Sonra bir köpeği tasmayla alıp yürüyüşe geçiyoruz. Şam'lı bir evliyanın kabrinde dua okuyoruz. Sonra köpek bir kenara kıvrılıp uyuyor.

16 Eylül 2018, Pazar - Martı, güvercin, karga ve serçe kuşlarından 2'şer, 3'er tane görüyorum. Hepsi evin içinde tavana yakın olarak perdeye tutunarak sıralanmışlar. Sırayla balkon kapısını açıp hepsini dışarı çıkartıyorum. Uçup gidiyorlar.

20 Eylül 2018, Perşembe - Sol ayak bileğimin sol tarafındaki bir damarda kan toplanmış ve futbol topu büyüklüğünde şişmiş. Tümör gibi görünüyor. Doktor iğne yapıyor ve şişlik bacağımdan ayrılıp havada duruyor. Rahatlıyorum.

28 Eylül 2018, Cuma - Dev bir yaratık (dev bir kuşa benziyor) üzerime doğru geliyor. Adamın biri gelip beni yaratığa yakalatmak için arkamdan ellerimi tutuyor. Bu dev kuş gelip arkamdaki adamın kafasını koparıp yiyor. Serbest kalınca uyanıyorum.

29 Eylül 2018, Cumartesi - Odamın yerinde sinekler ve böcekler var. Hepsini su altında bırakarak boğup öldürüyorum.

Liseden tanıdığım Em… Mi…'nu yumrukluyorum.

Adamın birisi kedim To…'ı öldürüyor. Sonra ben de adamı ayaklarından tutup başını defalarca yere vuruyorum, kan içinde kalıp ölüyor. Sonra ölen To… yerine başka bir sarman kedisine bakmaya başlıyorum. Belindeki bir kemer canını yakıyor, sıkı olduğu için göğüs kafesini çukurlaştırıyor, onu çıkarıyorum.

313

31.01.2018, 3. ders: nefs-i mülhime

Re: Ynt: Mesnevi'deki Nasuh hikayesi üzerine <fa…do…@hotmail.com> 3.10.2018 Çar 17:15 Murat DERÛNİ


Haber verdiğiniz için teşekkür ederim.

Bekleriz hocam.

Hoşça kalın

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 03.10.2018 10:45 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Mesnevi'deki Nasuh hikayesi üzerine


Sohbet konusunda annen ile görüştük,

Cumartesi akşam sizde olacağım.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 1 Ekim 2018 Pazartesi 15:03:13 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Mesnevi'deki Nasuh hikayesi üzerine


314

Evet hocam dediğiniz gibi. Hem Mesnevi hem tevbe üzerine yazmak istiyordum. Nasuh hikayesini seçtim.



Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 1 Ekim 2018 Pazartesi 09:43 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Mesnevi'deki Nasuh hikayesi üzerine


Yazdıkların ve müşahaden güzel olmuş. Eline gönlüne sağlık...

Bildiğin gibi bu Nefsi mülhimenin idraki ve hali ile alakalı olan bir konudur.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 30 Eylül 2018 Pazar 13:40:36 Kime: [email protected] Konu: Mesnevi'deki Nasuh hikayesi üzerine


Eylül zuhuratlarımdan sonra müşahede yazımı gönderiyorum.


315

Mesnevi'deki Nasuh hikayesi üzerine.

Tellak olan Nasuh kadınlar arasında yaşayıp erkekliğini gizleyen birisi.

Aslında Nasuh hakikati itibariyle bir er. Hakikat eri. Ancak nefsi emaresine meylederek erliğinin üzerini örtüp kadınlarla kadın oluyor; yani nefsanilerle nefsani oluyor.

Bu haline er olan yanı rahatsız oluyor. Nasuh'a sıkıntı basıyor. Çünkü aslı er olunca nefsani hayat ona hüzün veriyor.

Pişman ve rahatsız ama bu hapisten kurtulacak takati, gücü yok.

Tek gücü nefsani bir hayat yaşamak. Aklı, eli, ayağı, kalbi ancak bu rezil hayata eriyor.

Nefsi yanı kendisini tembellik, ödleklik, korkaklık, şehvet, öfke ahlakına çekiyor.

Erlik yanı kendisini çalışkanlık, cesaret, güven, sükunet, itidal ahlakına çekiyor.

Nefsine hapsolmuş ama Allah'a imanı var. Günahkar ama pişman.

Pişmanlık şiddetlenince Allah'a sığınıyor. Kamil insandan dua istiyor.

Nasuh öncesinde kendi aslını unutmuş ama bünyesi kabz hali ile uyarı veriyor.

Çünkü gerçek bir ben'i var.

Hakikati, kendine özlem duyarken. Nefsi, çektiği sıkıntıdan kurtulmak için kendini levm edip ruh'a uyum sağlamaya çalışıyor.

316

Kendi başına kalan bir nefs miraç edemeyeceği için Cenab-ı Hakk bir vesile gönderiyor.

Hamamda kaybolan inciyi bulmak için kadınlar herkesi ararken, Nasuh sırrı ortaya çıkacak diye korkusundan bitap düşüyor.

Nefsin yeteri kadar korku ve pişmanlıkla yorulması sonucu ruh miraç ediyor. Nasuh'un erliği zuhur ediyor ve eski hayatı tamamen terk ediyor. Tevbe-i nasuh ile eski yaşantı bıçak gibi kesiliyor.

Zahmet rahmet oluyor.

Re: Ynt: Ekim 2018 <fa…do…@hotmail.com> 2.11.2018 Cum 14:04 Murat DERÛNİ

Aleyküm selam hocam

Sağ olun bizler de iyiyiz. Yarın akşam görüşmek üzere inşeAllah.

Hoşça kalın

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 02.11.2018 13:55 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Ekim 2018


Hamd olsun iyi sayılırız. Sen nasılsın?

317

Zuhûrâtların yolunda gözüküyor genelde dersin çevresinde ma'nâlanmış. Uçmak güzedir. Kesafet yani beşeri ağırlıklardan kurtulmaya başlamıssın...


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Ekim 2018 Çarşamba 09:24:14 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ekim 2018


Nasılsınız?

Ekim ayı zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.


01.10.2018 - Terzi Babam ve annemle sohbet ediyoruz.

08.10.2018 - Evde ufak bir kızım var. Bana biraz dargın duruyor. Gönlünü almaya yanına gidiyorum.

21.10.2018 - Eve hırsız girmiş. Benden güçlü. Birkaç kere sopayla vurup iyice kızdırıyorum. Sonra arka pencereden kaçıyorum.

27.10.2018 - Nakit paralarım denizin dibine iniyor. Onları denize dalıp çıkarıyorum.

29.10.2018 - Zemin katta bir dairede oturuyoruz. Sıkıldıkça salonun üst penceresinden tırmanıp dışarıya çıkıyorum. Apartmanın bahçesinde oturuyorum.

30.10.2018 - Terzi Baba sohbet yapıyor. Kimsede Türkçe metin yok. Bendeki Arapça metni veriyorum.

318

Oradan okuyup Türkçeye çeviriyor. Sohbet böyle devam ediyor. Annem sohbete geç geliyor. Ara olunca salonda kimse kalmıyor. Koşarak geldiği için yorulmuş, dinlenmek için sedirdeki yastığa başını koyuyor. Sonra her yer boş olduğu halde zayıf, genç, tesettürlü bir kadın gelip tam yanına oturuyor. "Düzgün oturur musunuz?" diyor. Uzaklaşsın diye "git, git" diyorum. Uzaklaşıyor. Birkaç defa bu tekrarlanıyor. Her gelişinde içeri kovuyorum. En son 2 hediye paketi getiriyor. Onları da balkondan dışarıya fırlatıyorum.

31.01.2018, 3. ders, nefs-i mülhime

Ynt: Zuhuratlarım <fa…do…@hotmail.com> 15:2614:04 Murat DERÛNİ


Tamam inşeAllah, dediğiniz gibi.

En… o gün o saatte boşluk varsa cuma namazına gitmeme müsaade ediyor. Vakit namazlarımı da müsait zaman olunca kılmaya çalışıyorum. En… saygı duyuyor, bir şey demiyor. Ama bu konularla hoşlaşmıyor. Bu yüzden biraz çekincem var. Yoksa çok şükür geçiniyoruz.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 3 Aralık 2018 Pazartesi 14:25 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Zuhuratlarım

319


Zuhuratlarda bir yönün yukarı çıkmaya çalışırken nefsi emmarede aşağı çekmeye çalışıyor. En… ile gördüğün zuhurat hakkında zahirde de böyle düşüncelerin varsa onları terketmeye çalış, biz kimsenin hâli ilgilenmeyiz. Herkesin aklı var fikri var. Sürtüşmeye girmemeye çalış.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 1 Aralık 2018 Cumartesi 22:49 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Zuhuratlarım



Selamlar, saygılar Fa… Do…

5 Kasım 2018 - Birileri beni kovalıyor. Ben de kaçıyorum.

8 Kasım 2018 - Camideyim. İlahiler okunuyor. Sol cebimdeki Kur'an'ı okuyup cebime geri koyuyorum.

11 Kasım 2018 - Üniversitede birkaç öğrenciyiz. Bize sizden bir kağıt geliyor. Üzerinde Murat DERUNİ ve Ke… Be…'den 650 TL destek yazıyor.

12 Kasım 2018 - Bir radyo-tv programında dinî sohbet yaparak anlatıyorsunuz.

15 Kasım 2018 - Karşı komşuyla kavga ediyorum.

320

20 Kasım 2018 - Dövüş alanında vücudumu bıçakla kesiyorlar. Sabırla pes etmemeye çalışıyorum.

23 Kasım 2018 - Deprem oluyor. Şehir baştan aşağı yıkılıyor. Bir bölgeye bölük bölük askerler gönderiyorum. Deniz kenarında internet fenomeni Atakan Özyurt'u görüyorum. Büyüyüp olgunlaşmış, ergenliği bitmiş. Deniz kenarındayız, kayalıkların arasından tarihi tekneler geçiyor.

1 Kasım 2018 - Terzi Baba sohbette gömleğini çıkarıp üzeri çıplak olarak sohbete devam ediyor. Vücudu, sırtı koyu renkte yanıklar içinde.

31.01.2018, 3. ders, nefs-i mülhime

Re: Ynt: Hayırlı günler <fa…do…@hotmail.com> 7.12.2018 Cum 19:45 Kime: Murat DERÛNİ




Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 07.12.2018 18:39 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Hayırlı günler


321

Evlilik konusu önemli bir karadır. Yolumuzda salik bu konuda hürdür. Yani şunu bunu yapacaksın diye karışılmaz..

Madem sorup istişare etmişsin. Gönlüne göre birini bulup, annende bu konuya onay verirse ve evinizi geçindirmekte bir sıkıntı olmayacaksa evlenmen münasip olur diye düşünüyorum..

Hakkında hayırlısı olsun. İnşeallah..


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 7 Aralık 2018 Cuma 12:14 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Hayırlı günler

Hayırlı Günler, Hayırlı Cumalar olsun Murat Hocam,

Nasılsınız iyi misiniz?

Size önemli bir konuyu danışmak istiyorum.

Evlilik konusu çokça aklımı kurcalıyor.

Bir sürü soru var kafamda.

Kiminle evlenmeliyim, nasıl olmalı, henüz erken mi, ben mi karar vermeliyim, birisi ya da birileriyle tanışsam manevi hayatım için kimin hayırlı olup olmayacağını nasıl bilebilirim, gönlüm ısındı diye biriyle bir yola çıksam sonra çok sıkıntı çeker miyim? Ad…'daki Fa… konusu gibi yine kendi aklımı dinlersem hata edeceğimi düşünüyorum.

322

Çok şükür işim ve dersim ile hayatım bir düzende. Tabii çalışmaya başlayalı henüz 1 yıl oluyor. Daha zaman geçmeli ve üzerimdeki hamlık gitmeli diye düşünüyorum. Ancak bu sorular huzurluk veriyor.

Sizce bu konuyu aklımdan tamamen çıkarmalı mıyım? Yoksa kendi aklıma göre birileriyle tanışmaya, iletişim kurmaya çalışmalı mıyım?


Re: Fa… Do… Necdet Ardıç <[email protected]> 3.01.2019 Per 17:31 Murat DERÛNİ

Sizlere de hayırlı günler hayırlı seneler, Murat deruni oğlum Hamdolsun bizlerde iyi sayılırız. Cenâb-ı Hakk hepimizi iyilikten ayırmasın.

Bahsettiğin Fa… Do…ın dersini ver de yeni yıla sevinçle girmiş olsun. İş hayatına başlayınca morelide biraz daha yerine gelmiştir. Uygun bir kimse karşısına çıkarsa inşeallah evini de oluşturur.

Dünya ahret işlerin kolay gelsin. Hepimizden hepinize selâmlar hoşça kalın İz Efendi Babanız.

Murat DERÛNİ <[email protected]>, 1 Oca 2019 Sal, 13:32 tarihinde şunu yazdı:

Hayırlı Günler, Hayırlı Seneler İz Efendi Babacığım,

Nasılsınız iyi misiniz? Hamd olsun bizler iyiyiz...

323

Senenin ve 20-19 un ilk mail-ini Fa… Do… hakkında yazıyoruz, Cenâb-ı Hakktan hayırlısı, İnşeallah...

Fa… Do… 3. dersinde 1 seneyi doldurmak üzere, bazen fikir sıçramaları oluyor. Şu an Profesör en…in yanında sağlık sektöründe çalışıyor. Hayırlı bir kısmet bulursa evlenmeyi düşünüyor... Sene içinde hatırlat dediğim zuhuratı tekrar göndermiş...

25 Mart 2018

Bir tamirci ustası gelip ayağıma alet edevatlarını atıyor. Ayağım acıdı diyorum. Hakaret ediyor. Saldırgan ve sinirli görünüyor. Sonra yakasından tutuyorum ve kafasına defalarca kafa atıyorum. Gözleri şişiyor, kan içinde kalıyor ve sonra ölüyor.

Bu zuhuratı 2019 yılbaşın da hatırlatırsın...

Fa… Do… 'ın durumu bundan ibarettir, Cenâb-ı Hakk'tan hakkında hayırlısı olsun. İnşeallah..

Deruni, hörmet ve Muhabbetle Nüket Anne ve Necdet Babamızın ellerinden öperiz.

Ynt: Aralık 2018 zuhuratlarım Murat DERÛNİ 4.01.2019 Cum 17:15 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>


324

Sizlerinde Cum'ası mübarek olsun... Dersini Hakk ettin. Tekrar başarılarım dilerim.

Yarın görüşmek üzere. İnşeallah...


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 4 Ocak 2019 Cuma 10:48 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Aralık 2018 zuhuratlarım


Teşekkür ederim. Allah'ın izniyle 4. derse başlıyorum inşeAllah. Emekleriniz için Allah razı olsun.

Sizin ve ailenizin Cuması mübarek olsun,

Sağlıcakla kalın Fa… Do…

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 3 Ocak 2019 Perşembe 18:03 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Aralık 2018 zuhuratlarım

Hayırlı Günler, Hayırlı Seneler Fa… Do…,

Sizlerinde yeni senesi hayırlı uğurlu olsun...

Zuhuratların yolunda gözüküyor... Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin. İnşeallah...

325

Göndermeni istediğim zuhurat ders geçme zuhuratındı. Ama derste yeni olduğun için daha sonra geri düşme olmasın diye senenin tamamlanmasını bekledik...

Yeni dersin hayırlı olsun... Başarılar dilerim…

"Ya Hu" zikrini 100 adete düşürür, Ya Hakk dersini 500 ilave edersin. Yine Nefsi mutmainne dersinin idrâki ve hâli âyetleri en az 33 sefer ilave edilecek. Vakit buldukça Nefsi Mutmainne dersini (14) İrfan mektebi kitabından okursun...


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Aralık 2018 Pazartesi 19:50 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Aralık 2018 zuhuratlarım


Zuhuratlarım aşağıdaki gibidir. 2019'a girerken aşağıdaki zuhuratı hatırlatmamı istemiştiniz.

Size ve ailenize hayırlı bir sene dilerim hocam,


25 Mart 2018

Bir tamirci ustası gelip ayağıma alet edevatlarını atıyor. Ayağım acıdı diyorum. Hakaret ediyor. Saldırgan ve sinirli görünüyor. Sonra yakasından tutuyorum ve kafasına defalarca kafa atıyorum. Gözleri şişiyor, kan içinde kalıyor ve sonra ölüyor.

326

Bu zuhûrâtı 2019 yılbaşın da hatırlatırsın...

6 Aralık 2018 - Bir balkonda duruyorum. Aşağıdan araba geçiyor. Sonra başka birileri geçiyor. Her seferinde "şimdi ne olacak, şimdi ne yapacağım?" gibi sorular soruyorum. Sol üst kattaki balkondan biri sesleniyor. "O balkonda durduğun müddetçe bu hallerden kurtulamazsın" diyor. Sonra dayanamayıp onun balkonuna atlıyorum. Başının üzerinde "Sufi-Derviş" yazıyor.

10 Aralık 2018 – Se… ablanın elini öpüp başıma koyuyorum. Elini ve yüzünü rahmetli babaanneme benzetiyorum. Ağlayıp lavaboya gidiyorum. O sırada Terzi Baba'nın sohbetindeymişiz. Koltuğu sola alınmış. Sohbet esnasında bazen kuşlu saat ötüyor. Susması bekleniyor. Em… abi gelmiş. Kafama kitaplar fırlatıyor. "Al bunlara bakarsın" diyor. Şair İs… Öz… gelmiş. Dergahlar açılmalı diyorum. Evlilik, İslam konuşuluyor. Solumda bir hanım kız çocuğunu veriyor hasta diye. Doktora götürdüm dediklerini anlamadım diyor. 12 yaşında bir anneymiş. İki çocuğunu da emzirmiş.

31 Ocak 2018, 3. Ders: Nefsi mülhime

Ynt: Ocak 2019 zuhuratları Murat DERÛNİ 1.02.2019 Cum 12:45 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>

Hayırlı Günler, Hayırlı Cum'alar Fa… Do… cığım,

İyi dileklerin için sağ olasın, hep birlikte İnşeallah...

Zuhuratların, yolunda gözüküyor. Derslerde yerinin sağlamlaştığı anlaşılıyor.

327


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Ocak 2019 Perşembe 20:18 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ocak 2019 zuhuratları


Tekrardan doğum gününüzü tebrik ederim. Nice mutlu, sağlıklı senelere inşeAllah..

2019 Ocak ayı zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.


4 Ocak 2019 - Evde kedim To…'ın rengi siyah oluyor. Sıçrayıp kolumu sıkıyor ama yorulup bırakıyor.

14 Ocak 2019 - Yelekli dervişler garip jimnastik hareketleri yapıyorlar.

23 Ocak 2019 - Annem, "Murat olmak lazım, hep faaliyet halinde" diyor.

Kedim apartmandan aşağıya atlıyor.

25 Ocak 2019 - Kavacık sohbetinde Terzi Baba'nın ellerinde çekiçler, testereler, çiviler ve bir kanca var. Sırayla koltuklarda oturan dervişlerin sağ kulaklarına çekiçle vuruyor, kancayla delip kesiyor. Birinin kulağını kenarlarından kesiyor. Derviş sabırla duruyor, yüzü kıpkırmızı oluyor. Ben içeri gidiyorum. Terzi Baba sesleniyor " Fa… Do… nerede" diye. Sonra beni çağırıyor. Geri geliyorum. Oturup bekliyorum. Terzi Baba elinde çekiçle çiviyi sağ kulağıma dayıyor. Korkudan ağlamaya başlıyorum. Omuzlarına tutunuyorum. Sonra düşüncemde

328

kendimi konuşurken görüyorum. Kaşlarımı çatıp sinirli konuşmaya başlayınca Terzi Baba kulağıma bir kere çekiçle vuruyor. Sonra düzgün konuşmaya devam ediyorum. Ne zaman sinirli konuşsam Terzi Baba vuruyor düzeliyorum.

Bir kedi camdan atlıyor. Aşağı bakınca yerler kan içinde.

4. Ders Nefs-i Mutmainne: 3 Ocak 2019

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 1 Mart 2019 Cuma 11:23 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Şubat 2019

Hayırlı Günler, Hayırlı Cum'alar Fa… Do… cığım,

Hamd olsun şimdilik iyi sayılırız. Sizlerde iyisinizdir. İnşeallah...

Zuhuratların güzel ve yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasib etsin. İnşeallah.

Derslerde yerin sağlamlaşmış.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 27 Şubat 2019 Çarşamba 22:09 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Şubat 2019


329


Şubat ayı zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.

Bu ay az görmüş oldum ya da hatırlayamadım.


4 Şubat 2019 - Bizim evde bulaşık yıkıyorsunuz.

5 Şubat 2019 - Soda içiyorsunuz. Elleriniz eriyor. Es.. ile yemek yiyoruz.

19 Şubat 2019 - Bir suç işlemişim. Aranıyorum. Annem beni saklıyor.

25 Şubat 2019 - Sizi görüyorum.

Biri bıçakla sataşıyor. Ellerini bıçakla kesiyorum. Elindeki bıçak düşüyor. Sonra göğsünü ve boğazını kesiyorum.

3 Ocak 2019 / Nefsi mutmain 4. ders

Re: Ynt: Mart 2019 <fa…do…@hotmail.com> 1.04.2019 Pzt 17:47 Murat DERÛNİ

Aleyküm selâm Murat Hocam,

Amin dediğiniz gibi inşeAllah..


Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 01.04.2019 17:39 (GMT+03:00)

330

Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Mart 2019


Zuhuratların güzel ve yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasip etsin.

Dikkat çeken zuhuratın aşağıdakidir.

Terzi Baba'nın evindeyim. Hristiyan mezar taşlarına benzer mermerden devasa putlar var. Deprem oluyor. Putlar yıkılıyor. Sonra depremin şiddeti artıyor. Apartman olarak uçurumdan aşağıya doğru düşüyoruz.

Terzi Babanın gönül kabesindeyim, buradan yansıma ile kendi gönlümdeki masiva denilen putları görüyorum, ve ilmi ilâhi depremi ile bu putlar yıkılıyor. Devamında ise kendi görüş ve fikirin ile inşa ettiğin vehimi ve hayali beden evinden düşüyorsun...


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Mart 2019 Pazar 23:16 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Mart 2019

Hayırlı Geceler Murat Hocam,



331

28.02.2019 – Ma… Er… Kı… konuşmaya başlayınca Dü… Cü… ağlamaya başlıyor. Böyle olunca Terzi Baba, Ma… Er… Kı…'ı soruyor.

02.03.2019 - Bir köpek beni takip ediyor. Uçuyorum ve denize doğru gidiyorum. Köpek beni takip ederken denize düşüyor.

15.03.2019 - Terzi Baba'nın evindeyim. Hristiyan mezar taşlarına benzer mermerden devasa putlar var. Deprem oluyor. Putlar yıkılıyor. Sonra depremin şiddeti artıyor. Apartman olarak uçurumdan aşağıya doğru düşüyoruz.

30.03.2019 - Kartlar üzerinde birisinin kaderine bakılıyor ve aslında evlatlık olduğu ortaya çıkıyor. Bir ipe boynu asılıyor ve kafası kopup ölüyor.


Re: Ynt: Nisan 2019 zuhuratlarım <fa…do…@hotmail.com> 3.05.2019 Cum 12:41 Kime: Murat DERÛNİ

Hayırlı Günler ve Hayırlı Cumalar Murat Hocam

Amin. Allah razı olsun. Bizler de iyiyiz.

Cevabınız ve emekleriniz için teşekkür ederim. Ramazanda görüşmek üzere inşeAllah.


Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]>

332

Tarih: 02.05.2019 21:04 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Nisan 2019 zuhuratlarım

Hayırlı Akşamlar, hayırlı Cum'alar Fa… Do…,

Hamd olsun iyi olmaya çalışıyoruz... Sende iyisindir. İnşeAllah.

Zuhuratların güzel ve yolundadır. Cenâb-ı Hakk nicelerini nasib etsin...

Öncelikle derslerde yerin sağlamlaşmış...

26 Nisan zuhuratındaki kediler, Mu.. Ho…'nın nefsi emmaresi ile alakalı olarak düşünülebilir...

♫ derneğine gelen kişilerin bazılarının halleri yansımış... Yani oranın hâlinin bozulmuş olduğu ma'nâlanmış..

Terzi Baba nın Tv programına çıkması ve nagehan ismi (Ansızın) alçı -elçi ansızın gelen elçi olmakta bunun iki yönü olabilir. Nage-han Nake-Naka (deve) han, salih as. ve Efendimizin hicret hadisesinde medineye teşrifleri, senin beden devenin derviş olmasıda bir bşka yorumudur.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 1 Mayıs 2019 Çarşamba 12:06 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Re: Nisan 2019 zuhuratlarım

Hayırlı günler hocam

333

Şaşkın bakkal yazmışım. Onu düzeltmek için yazıyorum. Söyleyen market olacaktı


Başlangıç tarihi: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Tarih: 30.04.2019 19:54 (GMT+03:00) Alıcı: Murat DERÛNİ <[email protected]> Konu: Nisan 2019 zuhuratlarım


Nasılsınız? İnşeAllah iyisinizdir.

Yeni zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.

Sağlık sıhhatle kalınız, Fa… Do…

19 Nisan 2019 - Bir mağarada cüceler görüyorum.

21 Nisan 2019 -Tımarhaneye giriyorum. Orada nöbetçi olan bir kız yanıma ziyarete uğruyor. İçerde Luna Park treni var. Raylarda yol alıyorum.

22 Nisan 2019 - 3 silahlı kişiyi öldürüyorum.

Çamura batmış bir arabayı kullanarak çamurdan çıkarıyorum.

26 Nisan 2019 – Mu… Ho…la işteyiz. Dediklerini yapıyorum. İki kedi birbirine girip ölüyor.

♫ derneğindeyim. Ni… Ut… Mo Efendi orada. Dernek kapısından sırayla farklı farklı hayvan türleri içeriye giriyor. İlk olarak domuz giriyor. Etraftaki dervişlerle hepsini sırayla tekkeden dışarıya çıkarıyoruz.

334

Şaşkın Bakkal'dan Ali abiyi görüyorum.

27 Nisan 2019 - Anneannemle arabaya biniyorum. Etrafa çarpa çarpa gidiyorum.

29 Nisan 2019 - Terzi baba TV programına çıkıyor. Sunucu Nagehan Alçı. Derviş olmuş. Terzi Baba celalli anlatıyor. Sonra Terzi Baba oturduğu koltuğa uzanıyor. Program araya gidiliyor. Terzi Baba'nın bacakları kısalıyor.


Re: Ynt: Hayırlı Ramazanlar <fa…do…@hotmail.com> 7.05.2019 Sal 21:19 Murat DERÛNİ

Hayırlı Akşamlar, Hayırlı Ramazanlar Murat Hocam,

Cevabınız için teşekkür ederim. Dengeli bir şekilde birbirimizi tanımaya çalışıyoruz.

Hakkımızda hayırlısı olur inşeAllah.

Hürmetler Selâmlar Fa… Do…

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 07.05.2019 16:30 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Hayırlı Ramazanlar


Sağ olasın hep birlikte hayırlı Ramazanlar geçiririz. İnşeallah...

335

Evet, Çiçek de bu konuyu açtı ve senin meseleye evlenme amaçlı ciddi baktığını söyledi. Yazdıklarına göre bir değerlendirme yapıp kendisi gönderdim. Üzerinde düşünüyordur.

Se… Ablan ders almak istediği zaman, Efendi Baba eşlerin birlikte yolda olmasını tercih ederiz. Demişti...

Hakkınızda hayırlısı olsun, aranızda anlaşa bilirseniz, bizlerde memnun oluruz...

Yanlız ona yaklaşırken şunlara dikkat et, alevi meşrep bir çevrede yetiştiği için olayları duygu yoğunluğu içinde yaklaşıyor... Ailesini de bu şekilde değerlendirip olduğu gibi kabul edersen senin için işler kolaylaşır.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 6 Mayıs 2019 Pazartesi 20:08 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Hayırlı Ramazanlar

Hayırlı Akşamlar ve Hayırlı Ramazanlar Murat Hocam,

Sizin, Se… ablanın ve Es…'in hayırlı bir Ramazan geçirmenizi dilerim.

Çiçek ile bir yakın süredir konuşuyoruz. Bir kere de buluştuk. Sizin fikrinizi almak istedim.


336

Çiçek

<fa…do…@hotmail.com> 14.05.2019 Sal 21:58 Murat DERÛNİ


Çiçek hakkında size haber vermek istedim. Pazar günü görüştük. O zamandan beri konuşuyoruz. Ben net ve ciddi olarak evlilik istediğimi belirttim. Ancak Çiçek’in farklı hayalleri hedefleri var. Kendi başına yaşayıp güçlenmek gibi. Aslında tam ne istediğini de bilmiyor. Aklı karışık. Anlaşamadık. Görüşmeyi kestik.


-------------------

Ynt: Çiçek (2. mail) <fa…do…@hotmail.com> 21.05.2019 Sal 13:59 Kime: Murat DERÛNİ

Hayırlı Günler, hayırlı Ramazanlar Murat Hocam,

Hoş geldiniz. İnşeAllah iyi geçmiştir seyahatiniz. Cevabınız için Allah razı olsun.

Hocam Çiçek ile görüşmeyi kestikten sonra iki gün çok sıkıntı çektim. Size mail gönderdim ama seyahatte olduğunuz için de arayıp rahatsız etmek istemedim. Nur Nihan hanımın da ilişkiler üzerine bir yazısını görüp yazısı hakkında sordum. Sonra karşılıklı konuşmaya dönünce fikrini sormuş bulundum.

Çiçek'in hem dersli olması hem de muhabbet duymamdan dolayı açıkçası ailesinin durumunu gözüm pek görmüyor. Bir süredir babamla telefonla görüşmeye başladım. Manevi hayatıma telefondan biraz da olsa şahit oluyor sürekli hayal kırıklığına uğruyor. Nefsim terbiye

337

oluyormuş gibi hissediyorum. Babamla dengeli bir iletişim kurabilirsem Çiçek'in'in ailesiyle de kurabilirim diye düşünüyorum.

Evlilik işini uzatmak istemiyorum ama Çiçek biraz daha zaman istiyor. Dediğiniz gibi yapacağım inşeAllah. Aklımda bir süre koyarım ve zamanı gelince Çiçek'e ne kadar kararlı, net olduğunu sorarım. Olumluysa olur inşeAllah. Olmazsa dediğiniz gibi yavaş yavaş keserim..


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 21 Mayıs 2019 Salı 13:31 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Çiçek (2. mail)


Dün akşama doğru seyahetten döndük. Biriken mailleri sırası ile cevaplamaya çalışıyoruz...

Bu konu hakkında iki mail göndermişsin ilk mailide buraya aldım.

Yüz yüze görüşmemizde anlaşabilirseniz memnun oluruz demiştik. Bu iki kişinin karşılıklı oturup konuşup anlaşmasına bağlıdır.

Ve kendisinin içinde bulunduğu aile ortamı ve hâli hakkında bilgi vermiştik... Eğer ilk yazdığın gibi eğer niyet evlilik değilse iki tarafın görüşmesi zaten şeri açıdan doğru olmaz. Zaten sen bunu Nur Nihan hanıma sormuşsun! Ve bu şekilde cevap almışsın...

338

Yaşları otuzu geçen kişiler eğer evlilik düşünüyorlar ve bu yola adım atıyorlarsa ve birbirleri ile anlaşacaklarsa-anlaşabileceklerini düşünüyorlarsa bu işi fazla uzatmamaları lazım diye düşünüyorum... Kendisinin bu problemleri bu zamana kadar aşamamışsa zaten bundan sonra çözülmesi de zordur. Hayata senin ile devam edip bu sıkıntılar ile mücadele edebilecek mi? Onun kararını verecektir. Kendisine kafanda tasarladığın makul bir süre ver, 3-5-6 ay neyse bu kendinde kalsın ona söyleme ondan sonra kendisine sorarsın hayatınızın bundan sonraki bölümünde seninle devam etmeye niyeti var mı? Yok mu? Ona göre sende ilgini devam ettirir veya onu üzmeden yavaş yavaş kesersin...



Çiçek hakkında size haber vermek istedim. Pazar günü görüştük. O zamandan beri konuşuyoruz. Ben net ve ciddi olarak evlilik istediğimi belirttim. Ancak Çiçek'in farklı hayalleri hedefleri var. Kendi başına yaşayıp güçlenmek gibi. Aslında tam ne istediğini de bilmiyor. Aklı karışık. Anlaşamadık. Görüşmeyi kestik.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 19 Mayıs 2019 Pazar 04:06 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Çiçek (2. mail)

Hayırlı Akşamlar, Hayırlı Sahurlar Murat Hocam,

339

Çiçek ile görüşmeyi kesmemizden birkaç gün sonra kendisi daha farklı düşündüğünü söyledi. İş ve aileden dolayı sıkıntıları varmış. Biraz yavaştan alarak evlilik niyetiyle görüşmeye devam edelim istedi. Bu yeni gelişmeyi size haber vermek istedim.


Re: Ynt: Yardım destek hakkında <fa…do…@hotmail.com> 26.05.2019 Paz 14:04 Kime: Murat DERÛNİ

Eyvallah Murat Deruni Abim. Allah hazmını kolaylaştırır inşeAllah.


Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 26.05.2019 13:34 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Yardım destek hakkında


Şemsi Tebrizi Hazretleri, "Ben canımı çoktan Hakka uçurdum. Azrail geldiği zaman üzerimde şu görmlekten (ten) başka bir şey bulamayacak" diyor...

Gömlek (ten) diyerek üzerindeki beşeri elbiseden bahsediyor... Bu zaruri ölüm ile ölene kadar kimsenin üzerinden kalkmaz…

Vaktin olursa Şemsi Tebrizinin hayatını araştır... Bak bakalım hayatı kabz veya hâli üzerine olmuş. Bundan

340

sonra bu konuyu "Allah ve de geç" yol uzundur başka konularda vardır.

Selâmlar Hoşça Kal, Murat Derûni Abin...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 24 Mayıs 2019 Cuma 16:57 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Yardım destek hakkında

Hayırlı Ramazanlar, Hayırlı Cumalar Murat Derûni Abim,

Sohbetlerde bahsedilen bir hal vardı. Kişinin namaz kılamadığı, ben yokum ki kıblem neresi dediği bir yer. Burada da bahsettiğiniz beşeriyet elbisesi kişinin üzerinde mi oluyor? Yoksa burası istisnai bir dönem mi? Beşeriyet elbisesi kabzı ve bastı yaşamak ile kayıtlı. Burada o kayıt kalkıyor mu? Kalkıyorsa dini vazifeler gibi iş hayatı ve sosyal hayatta da zorlanma yaşayanlar oluyor mu?


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 23 Mayıs 2019 Perşembe 13:36 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Yardım destek hakkında


1-İlmi çalışma (Mürşidin yolu hakkında yaptığı çalışmalar, çalışma sistemi ve hangi kişileri örnek alıp üzerinde çalışıyor)

341

2-Zikir (Kontröllü)

3-Nefs tezkiyesi

4-Söz dinlemek

5-Mürşidin yaşantısını örnek almak, halini anlamaya çalışmak

6-Zaman

Burayı güzel tasnif etmişsin...

(Zikir için Efendi Baba zikri nefes ile ve hoş bir melodi ile yaparsak biriken Emmare gazlarının dağılmasıyla midenin rahatlayacağını söylüyordu. Kabz halini rahatlatmak için dersleri hep böyle mi yapmamız doğru olur? Çünkü böyle yapmazsak çoğu zaman seccade üstünde kabz halinden çıkamıyoruz.)

Nefis tezkiyesi (mertebeleri) içinde, Önce Havf ve Reca daha sonra Kabz ve Bast ve daha sonra Heybet ve Üns hâli oluşur... Siztem böyledir... Bunlar olacaktır... Bunları kafana takma vehim, vesvesedir ve nefsinin zorlanmasıdır. Sana verilen zikirleri ve yukarıda okumuş olduğun şeyleri uygulayabilirsin... Bugün bast hâli olsa yarın kabz hâli olabilir... Bu böyle böyle genişleyecektir.

Bir de toplu zikir meclisleri hakkında bir şey daha soracaktım. Efendi Baba, mesela bir şeye kızgınlığınız varsa rahatlamak için onu zuhur ettirmeyin diyordu, içinizde tutup sabredin diyordu. Acaba irfaniyet ile yapılmayan zikir meclislerinin sakıncası da budur diyebilir miyiz? Yani iş çıkışı insanlar oralara rahatlamaya gidiyor ama aslında nefislerini çıkarıyor diyebilir miyiz?

342

Bahsettiğin şeyler farklı şeyler ilkinde karşı tarafa zarar verebilme ihtimalin vardır. Ve bundan dolayı sorumlu olursun... Nusret Baba (r.a.) kimseye gazab nazarı ile bakmayın, diye uyarıda bulunuyor...

Diğeri ise kontrolsüz yapılan zikirlerdir... Bu zikirler vücutta yüksek ısı ürettiği için beyin hücrelerini yakma ihtimali vardır. Ve bu geriye dönülmez durumlar ortaya çıkarmaktadır... Ve kişiyi artık tefekkür edemez duruma düşürmektedir...

Birde farklı sahaları birbirine karıştıyorsun... Durumdan vazife çıkarır halin var. Bu konularda acele etme... Çünkü o burada böyleyse, şurada böyledir diye hataya düşüyorsun... Bir şey ortaya konurken hemen bu böyledir-böyle midir? noktasına gelme iyice düşün, gönlüne oturtur ve emin olmaya çalış... İbretlik dosyalar bu kişilerin halleriyle dolu...

Yani ben yokum diyen hep bast halinde midir? Ya da kabz olmadığı, sıkılmadığı için ferahlık arayışına da girmez mi, bast haline ihtiyaç duymaz mı?

Bu dünya hayatında kişi hangi mertebeye gelirse gelsin üstünde beşeriyeti vardır. Bu dünya kesret âlemi ve menfi-müsbet zuhurlar âlemidir. Onun için bundan kimse kaçamaz, imtihan ölene kadar sürer. Ama bast hâli yani yaptığı çalışmlar ile açılım olduğu için bunları kabullenmesi ve atlatması kolay olur...

Kabz-bast ikilemi ilk mertebelerde yaşanması gereken yaşantılar diye anlıyorum. O zaman yukarıda yazdığım 6. şık "zaman" mürşidin ilminde fani olma gerçeğinin içindedir diyebilir miyiz? Yani o ikilimde sabırla bekleyip o süreci geçirmeliyiz.

343

Bunun cevabını da bir önceki cevapta yazdım... İmtihan hâli ölene kadar olur ama kabullenmen ve atlatman bunun Hakk'tan ve ilmi İlâhi programından kaynaklandığını kabullenmen kolay olur...

Selâmlar Hoşça Kal, Murat Derûni Abin...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 23 Mayıs 2019 Perşembe 12:26 Kime: Murat DERÛNİ Konu: Ynt: Yardım destek hakkında

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Murat Derûni Abim,

İlmi hâlin oluşabilmesi için Fenâfişşeyh hâlinin oluşması yani Mürşidin ilminde fâni olman gerekir...

Mürşidin ilminde fani olmak sürecine bunların hepsi dahildir diyebilir miyiz:

1-İlmi çalışma

2-Zikir

3-Nefs tezkiyesi

4-Söz dinlemek

5-Mürşidin yaşantısını örnek almak, halini anlamaya çalışmak

6-Zaman

(Zikir için Efendi Baba zikri nefes ile ve hoş bir melodi ile yaparsak biriken Emmare gazlarının dağılmasıyla midenin rahatlayacağını söylüyordu. Kabz

344

halini rahatlatmak için dersleri hep böyle mi yapmamız doğru olur? Çünkü böyle yapmazsak çoğu zaman seccade üstünde kabz halinden çıkamıyoruz.)

Bir de toplu zikir meclisleri hakkında bir şey daha soracaktım. Efendi Baba, mesela bir şeye kızgınlığınız varsa rahatlamak için onu zuhur ettirmeyin diyordu, içinizde tutup sabredin diyordu. Acaba irfaniyet ile yapılmayan zikir meclislerinin sakıncası da budur diyebilir miyiz? Yani iş çıkışı insanlar oralara rahatlamaya gidiyor ama aslında nefislerini çıkarıyor diyebilir miyiz?

Kabz olmayan nefis basta da ihtiyaç duymaz diyebilir miyiz? (Bunu anlayamadım)

Yani ben yokum diyen hep bast halinde midir? Ya da kabz olmadığı, sıkılmadığı için ferahlık arayışına da girmez mi, bast haline ihtiyaç duymaz mı?

Kabz-bast ikilemi ilk mertebelerde yaşanması gereken yaşantılar diye anlıyorum. O zaman yukarıda yazdığım 6. şık "zaman" mürşidin ilminde fani olma gerçeğinin içindedir diyebilir miyiz? Yani o ikilimde sabırla bekleyip o süreci geçirmeliyiz.

Babam ile ilgili verdiğiniz cevap için de Allah razı olsun. Verdiğiniz örnek de çok güzeldi. Üzerinde durmadan geçeyip inşeAllah dediğiniz gibi.


Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 22 Mayıs 2019 Çarşamba 18:03 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Yardım destek hakkında

345

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Fa… Do…

7 nefis mertebesi geçilerek fena bulunduğu için yokum değil mi?

Bu ilk şeyirdeki İlmi Yakinlik ile oluşan Fena-i Ef'âl, Fenâ'i Esmâ Fenâ-i Sıfât hâli ile oluşan yokluk hâlidir. Bundan sonra ikinci seyir müşahade (Ayn'el Yakîn) ve 3. Seyirde oluşan yaşantı (Hakk'el Yakîn) hâlleri vardır... İlmi hâlin oluşabilmesi için Fenâfişşeyh hâlinin oluşması yani Mürşidin ilminde fâni olman gerekir...

Ben varım'da kabz, ben yokum'da bast vardır diyebilir miyiz hal olarak?

Bu seyir senin geçtiğin seyir yani nefis mertebelerinin ortasında oluşan hâlldir. Bir sıkışma ve bir rahatlama ile ilerlenir... Sonra ise heybet ve üns (yakınlık) oluşur ondan sonra fena mertebelerine geçilir. (Bunların hepsi İrfan mektebi ve irfan mektebi sohbetlerinde var)...

Biz varlıklarımızdan, ağırlıklardan dağıldıkça bizi cennet hali mi sarıyor? Peki ben yoksam cennet hali beni nasıl sarabilir?

Cennet hali ve cehennem hali, bast hali ve kabz hali desek "hiç olan" kişinin bu hallerle işi olabilir mi?

Kabz olmayan nefis basta da ihtiyaç duymaz diyebilir miyiz? (Bunu anlayamadım)

Mertebe ve yaşantıları birbirine karıştırıyorsun. Nefsi Radiye mertebesi içinde evet Cennete koşulur... Ama Sıfât mertebesi içindeki razılık ile Rabbe koşulur...

346

iman ehli olanlar imanlarının gereği olan aşkla Rablerinin canibine varlıklarından dağılarak koşarlar.

Burada koşma Cennete değilki, Rabbleri neredeyse oraya koşarlar diyor... Mevki belirtilmemiş ki Cennet veya Cehennem veya A'raf Rabbleri neredeyse oraya koşarlar... Zaten varlık kalmadıysa orada kalan Rabb den başkası değildir.

Peki ben yoksam cennet hali beni nasıl sarabilir?

Yokluk ve Cennet kavramları zaten tezat, zaten sen varsan seni cennet sarar eğer yoksan seni Ef'âli İlâhi, Esmâ-i İlâhi, Sıfât-ı İlâhi, Zâti İlâhi sarar... Zaten bu böyledir de idraken anlayabilirsin. Önce kendini cennetten çıkarman lazım...


Burada soru ve sorunun cevabı kendin vermişsin...

Baban ile görüştükten sonra anladığım kadarı ile vesvese hali oluşuyor... Üzerinde durma... Baban konusunda anneni örnek alabilirsin... Babanın islâmi bir hayat yaşamaması kendi problemi biz yakınlarımızın Rabbi değiliz... Onların bir Rabbleri var ve din konusunda sorumlulukları ona aitttir... Bu dünya hayatından sonra Rabblerine hesaplarını görür ve karşılıklarını alırlar...

Babam veya bir başkaşı da olsa hale bürünürüm... Mertebesinden ona yaklaşır ve yanlız kalınca asli halime dönerim... Tabii ki Şeri kurallara uymak koşuluyla... Böyle bir şey vaki olmamıştır ama yani benim ile içki iç dese

347

buyur sen iç derim, su veya başka bir şey içerim... Üsküdar İmam hatib 1. sınıfa giderken esmer vatandaşların bulunduğu Selâmsızdan gelip gidiyorduk. Mahalleden arkadaşım benden iki yaş kadar büyük olan Mehmet ile yine okuldan eve dönerken iki kişi oturmuş şarab içiyorlardı... Gençler gelin sizde için dedikleri zaman Mehmet biz daha yeni içmeden meyhaneden geliyoruz sağ olun demişti... İşte hale bürünmeye güzel bir örnek...

Seninle de içeceğiz diyor ya da Galatasaray'ın futbol maçı var, izlemiyor musun diyor, baskı kurmaya çalışıyor.

Tamam sen merak etme izliyorum de, ha olur görüşürsek içeriz de... Neyse buluşursanız şimdi içemem diyerek bir bahane bulup, soda veya gazoz içersin, namaz saati ise birde namaza gider gelirsin ben seninle meyhaneye geldim, sende benimle namaz kılmasan da camiye gel dersin.. Canını sıkma he de geç...

Selâmlar, Hoşça kal... Murat Derûni Abin...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 21 Mayıs 2019 Salı 19:15 Kime: Murat Derûni Konu: Ynt: Yardım destek hakkında

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Murât Derûni Abim,

Hakikate geçince sen yoksundur...

7 nefis mertebesi geçilerek fena bulunduğu için yokum değil mi?

348

Şöyle diyebilir miyiz:"ben varım" anlayışı olduğu sürece nefisten çıkan zuhurlar hep celali olacaktır, "ben yokum" anlayışı olduğu sürece de idrakte zuhurlar sadece Hakk'ın zuhuru. Birinde nefsin hayali, birinde Hakk'ın hayali.

Ben varım'da kabz, ben yokum'da bast vardır diyebilir miyiz hal olarak?

İki gündür annem Karia Suresi'ne bakıyor. Kıyamette gerçekleşen depremin uğultusu imiş anlamı. Hali iyi olanlar ve kötü olanlar anlatılıyor. Radıye mertebesi de içinde geçiyor.

Orada Terzi Babam demiş ki, iman ehli olanlar imanlarının gereği olan aşkla Rablerinin canibine varlıklarından dağılarak koşarlar. Öbürleri ise işledikleri günahlarla ağırlıklarını yüklenirler ve çukura girerler. Çukur anne gibi sevip sarar onları.

Biz varlıklarımızdan, ağırlıklardan dağıldıkça bizi cennet hali mi sarıyor? Peki ben yoksam cennet hali beni nasıl sarabilir?


Kabz olmayan nefis basta da ihtiyaç duymaz diyebilir miyiz?

Açıkçası bunu anlayamadım, benim zâhiri babamın durumu seninkinden farklı değil, konuştuğum zaman abdest alma ihtiyacı duymuyorum... Bunu pek anlayamadım, abdestini bozan abdesti bozma hükümlerinden hangisi oluşuyor?

349

Abdestim bozulmuyor. Mesela onunla konuşmaya çalıştığım zaman içki içmekten bahsediyor, seninle de içeceğiz diyor ya da Galatasaray'ın futbol maçı var, izlemiyor musun diyor, baskı kurmaya çalışıyor. Artık futbol izlemediğimi söylüyorum, içki için hayır olmaz diyorum bu sefer bozuluyor. Manevi hayatı beğenmiyor. İletişimimiz yorucu olabiliyor, sanki enerjim düşmüş gibi, üzerime ağırlık çökmüş gibi hissediyorum. Bu yüzden abdest alınca rahatlıyorum.

İçimde artık kızgınlık tutmamak için kendisiyle konuşmaya başladım. Çünkü annem babasıyla görüşüyor dengeli bir şekilde. Sadece yardımcı oluyor. Kısaca görüşüyor. Ama dedem de gençliği, hali olsa içki der başka bir şey demez.

Mesela her bayram namazında hocalar küsler barışsın, akrabalarla görüşün diyorlar sürekli. Bunlardan da dolayı görüşmek istedim.

Bir de oğul babanın sırrıdır diye bir söz var. Babamın nefsimin bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Dengeli bir iletişimin sağlıklı olabilir diye düşündüm.

Babanızla olan iletişiminizden biraz bahsedebilir misiniz? Babamla iletişim konusunda nasıl bir yöntem izlemeliyim?


Gönderen: Murat Derûni <[email protected]> Gönderildi: 21 Mayıs 2019 Salı 16:56 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Yardım destek hakkında

350


Karşımıza çıkan kişiler, olaylar kendi varlığımızdaki zuhurlardır diye net bir cümle kurabilir miyiz?

Bu söz mertebesine göre düzeltilmiş bir şekilde söylenebilir ama söyleyen sen olmazsın...

Şeriat ve tarikat mertebesinde bunun yeri yoktur... Hakikate geçince sen yoksundur... Beyazıt Bestâminin dediği gibi Cübbemde Allah'tan başkası yok.... Kişi vitriyet mertebesinde tekliğini idrak eder... Marifet-Ferdiyet mertebesinde ise zuhurların kendi zuhurundan başka bir şey olmadığını anlar... Ama sadece düşünce ve idrakta.... Söylediğin saha Hakikati Muhammedi ve Hazreti Muhammede ait olan bir sahadır... İşin içine zuhur çıktı mı? Bu sahaya sahiplenmiş ve suç işlemiş olursun...

Zuhur dediğin şeylere sen yardım ettiğin gibi, onlarda sana yardım etmektedir. Baban bu dünya ya gelmene vesile olan gelen kişidir. Sonuçta O olmasa bedenen zuhur bulamayacaktın. Bu programı yaptığına göre Hakk'ın bir bildiği vardır.

Eşin olacak kişiye senin yardımcı olduğun gibi O da bu dünya nizamının evlilik kurumunu işleyişinde O da sana yardımcı olacaktır. Yani bu işler tek taraflı değildir. Burası halk âlemidir...

Ancak babam konusu farklı. 10 dakika telefonda konuşsak abdest almam gerekiyor. Üzerimde ağırlık oluşuyor.

Açıkçası bunu anlayamadım, benim zâhiri babamın durumu seninkinden farklı değil, konuştuğum zaman abdest alma ihtiyacı duymuyorum... Bunu pek

351

anlayamadım, abdestini bozan abdesti bozma hükümlerinden hangisi oluşuyor?

Selâmlar, Hoşça Kal, Murât Derûni Abin...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 19 Mayıs 2019 Pazar 14:25 Kime: Murat Derûni Konu: Yardım destek hakkında

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Murat Hocam,

Size bir sorum olacaktı.

Karşımıza çıkan kişiler, olaylar kendi varlığımızdaki zuhurlardır diye net bir cümle kurabilir miyiz?

Bu zuhurlara elimden geldiğince yardım edince, destek olunca manen beslendiğimi hissediyorum. Sanki hepsi benim beden kutrumdan çıkmam için yardıma gelen vesileler gibi.

Örnek olarak anneme artık yük olmayıp yardımcı olmam, çalışmam ile gelen iyi hissetme, moral duygusu.

Bu durumu Çiçek için de hissediyorum. Karşıma Çiçek çıktı. Uzun süre sonra babamla da telefonla görüşür olduk.

Ancak babam konusu farklı. 10 dakika telefonda konuşsak abdest almam gerekiyor. Üzerimde ağırlık oluşuyor.

Çalışıp bir şeyler yapmazsam aşağıya kayıyormuş gibi hissediyorum. (Hem maddi çalışmak, hem de dersime ve sohbetlere çalışmak anlamında)

352


Re: Ynt: İş hakkında yeni durum <fa…do…@hotmail.com> 26.05.2019 Paz 14:13 Kime: Murat DERÛNİ

Hem dernek iyi kazanmıyor diyor, hem de severek çalışmadığımı söylüyor. Bu iki sebebi var görünürde. Ama asıl iç yüzünü bilmiyorum çünkü olağan dışı bir durum olmadı. Sadece bir ay önce endişeli ve kızgın bir hâline 'yine' denk gelmiştim ve bu sefer kaldıramadım ve nefes almam gerek diyerek dışarıya çıkmıştım. Üstelik öğlen arası olmuştu hala çalışıyorduk. Belki orada ipleri kopardı. Ama hep severek şükrederek işe gittim. Tek zorlandığım eniştemin gergin sinirli endişeli halleri oldu. Moralim motivasyonum düşüyordu. Derslerle toparlamaya çalışıyordum. Bazen iyi bazen soğuk oluyorduk sırf bu yüzden ama bu durumu işi sevmediğime bağladı.

Karar için ise sözleşmeli devam etsem de 2 ay sonra zaten çıkaracakmış.

Şimdi iş için her yere başvuruyorum. Her şeyin hayırlısı.

Dualarınız için Allah razı olsun. Amin.

Sağlıcakla selametle kalın inşeAllah Fa… Do…

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 26.05.2019 13:39 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: İş hakkında yeni durum

353


Açıkçası en…in bunu niye yapmak istediğini anlayamadım... Tabii bu hayat senin hayatın değerlendirmesini ona göre yaparsın ve

Kararını ona göre alırsın... Herhalde anlaşamazsanız yeni bir iş araman gerekebilir... Hakkında ve hakkınızda hayırlısı olsun.

Cenâb-ı Hakk dünya ve ahret işleriniz kolaylaştırsın.


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 26 Mayıs 2019 Pazar 12:40 Kime: Murat DERÛNİ Konu: İş hakkında yeni durum

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Murat Abim,

Yeni bir sürece girdim. Onu haber vermek istiyorum. Mu… en… işe girdikten 1 yıl 7 ay sonra düşük sgk ve düşük maaş ile haftada 3 çalışma günü olarak sözleşme yapmak istedi. Yeni bir yapılanmaya gideceğini söyledi. Bunu kabul etmedim. Çünkü biliyorum, şu anki aynı çalışma temposuna getirecek işi ve olan bana olacak. Teyzemden evlilik için hazırlık yaptığımı duyunca bu kararını söyledi. Daha önce zaten bu kararı almış. Çiçek'e de bu durumu haber verdim. Çünkü bilmesi lazım. Bir de Çiçek, Ramazan bayramında babasıyla görüşmemi istemişti.


354

Re: Ynt: Ynt: Mayıs 2019 zuhuratları <fa…do…@hotmail.com> 31.05.2019 Cum 18:51 Murat DERÛNİ

Hayırlı Günler Murat Deruni Abim,

Evet fazla takılmışım, eyvallah cevabınız için, dediklerinizi düşüneceğim.


Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 31.05.2019 17:56 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Ynt: Mayıs 2019 zuhuratları


Normalde zuhurat tabiri yapma mecburiyeti yoktur. Ama bizler kişilere yardımcı olmak için vaktimiz ölçüsünde ufak tefek yorumlar yapmaya çalışıyoruz. Kişi az çok hâlini bilsin. Zuhurat yorumu geldiği zaman eyvallah denilir. Çünkü bir zuhurat üzerinde durmak vakit kaybettirir. Zuhuratı gören açısından bu da varmış deyip geçilir. Seyrancısın/seyret geç demişler. Her şeyin üzerinde çok duruyorsun. Bu kadar durman perde olur...

Hayatın tekrarlanan sahneleri yoktur. Çünkü her an bir iştedir (55/29). Bunları tekrar tekrar sahneye koymaya çalışan senin nefsin... Temcid pilavi gibi hep aynı şeyleri söylüyorsun. Hep aynı yemek yenmez, bu sıkıntılar sana zarar verir.

Şemsi Tebrizi hakkında bulabildiklerin yeter onun üzerinde de fazla durma... Murat Derûni Abin

355

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Mayıs 2019 Cuma 17:38 Kime: Murat Derûni Konu: Ynt: Ynt: Mayıs 2019 zuhuratları

Hayırlı Günler Murat Derûni Abim,

Terzi Baba nın Tv programına çıkması ve nagehan ismi (Ansızın) alçı -elçi ansızın gelen elçi olmakta bunun iki yönü olabilir. Nage-han Nake-Naka (deve) han, salih as. ve Efendimizin hicret hadisesinde medineye teşrifleri, senin beden devenin derviş olmasıda bir bşka yorumudur.

Burada ansızın gelen elçiyi kişi olarak mı ilim idrak olarak mı almalıyız?

Mesela Terzi Baba zuhuratlarda görünenin kendisi olmadığını söylüyor, yine sohbetlerde kitap okurken "öyle demiş" diyor, sanki kendisi kendisi değilmiş gibi bahsediyor. Bu tür zuhuratlarda gördüğümüz Terzi Baba bizim mertebemize göre gördüğümüz safi halimiz mi oluyor?

Daha öncede söylediğim gibi beşeriyet insanın üzerinde olduğu müddetçe etkilenmemesi mümkün değildir, ancak dozajı hafifler...

Bizim yönümüzden dozaj hafifleyebilse de zahiren aynı kaderi tekrar tekrar yaşama ihtimalimiz var mı? Eğer öyleyse bu beden kutrundan çıkana kadar devam edecek diyebilir miyiz?

Birinci ve ikinci derste yaşadıklarımın sanki aynısını yaşıyorum ama 4. dersin etkisi ile dozajı oldukça azalarak diye düşünüyorum. 2015'te Umre ve 1. derse başladıktan

356

birkaç ay sonra Mustafa eniştemin oğlu Bora Yüksel ile senaryo işine girişmiştik. Biraz para kazanmaya başlamıştım. Sonra Ad…'dan Fa… ile tanıştım. Ciddi evlilik düşündük. Sonra senaryo işi bitti, kendime asli bir iş de bulamamıştım. Şimdi 1 yıl 7 ay çalışıp Çiçek ile ciddi evlilik düşünmeye başladığım zaman bu sefer Mu… Yü… ile işim bitti. Görünürde aynı kader yaşanıyor gibi. Ama eski halim çok değişti diye düşünüyorum. Çok daha hafif atlatıyorum inşeAllah.

Şemsi Tebrizi'nin hayatını araştırmaya çalıştığımda hayatından pek bahseden kaynak yok gibi. Daha çok Hz. Mevlana ile görüşme sürecini, Konya'ya bir gelip bir terk etmesini, evlilik sürecindeki ve Hz. Mevlana'nın oğlu ile olan sıkıntılarını bulabildim.


Gönderen: Murat Derûni <[email protected]> Gönderildi: 31 Mayıs 2019 Cuma 17:14 Kime: Fa… Do… Konu: Ynt: Ynt: Mayıs 2019 zuhuratları


Zuhuratların birden fazla yönü olabilir. Nagehan'ın nagah; birden bire, ansızın yönüde olabilir.

Daha öncede söylediğim gibi beşeriyet insanın üzerinde olduğu müddetçe etkilenmemesi mümkün değildir, ancak dozajı hafifler...

Şemsi Tebrizi hakkında bulduğu güzel olmuş ama ben hayatı araştırarak çektiği zorklukları görmeni istemiştim.

357

Selâmlar, Hoşça Kal Murat Derûni Abin...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Mayıs 2019 Cuma 16:42 Kime: Murat Derûni Konu: Re: Ynt: Mayıs 2019 zuhuratları

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar, Âmin, Murat Deruni Abim,

Son iftardaki konuşmamızdan sonra kesin olarak ♫ derneğine gitmeyi kestim. Oraya çok alışan arkadaşım Er… Bayram sonrası tekrar devam edelim diyecektir. Oruç diye ara vermiştik. Ama başka yerleri gezelim demeyi düşünüyorum. Ya da ısrar ederse gelemem, kendi dersimle karıştıramam diyebilirim.

Er… ile birlikte oraya gittikçe Er… bana bazı zuhuratlarını anlattı. Hem tekkeyi görmüş hem de meçhul biri bir inek boğazlamış Er… da kalan işi tamamlamış.

İş konusunda en… 3 ay önce çıkarmaya karar vermiş, Temmuz sonu için. Evlilik için görüşmemi duyunca da erken haber vermiş.

3 ay önce teyzem bir ara uzun süre İs…'ye gitmişti. Mu… en… de o ara daha gergin ve sinirli oldu. Sabahtan beri çalıştık, saat öğlen yemeğini geçti, bir de kendi kaybettiği dosyaların hesabı için bana kızınca ters bir şey söylememek için "nefes almaya çıkıyorum" diyerek dışarı çıktım, sinirim bozuldu biraz ağladım. O hafta zorlu geçti, öfkeli halini idare edemedim bu yüzden motivasyonum düşük oldu.

Bunun yanında evlilik yalnızlık konularından dolayı da moralim düşmeye başladı.

358

O süreçte de Er… ile motive olmak icin yoğun defli ♫ zikirlerine başlamıştık. Vesveselerden çokça rahatlattı.

Ama son iftardan beri oraya gitmeyi kestik.

Pazartesiden beri yoğun iş bakıyordum. Bir-çok telefon görüşmesi yaptım, işkura gittim, başvurularda bulundum. Hatta kurslarla konuştum. Grafik tasarım meslegimi geliştirmek için. Ama strese dayanamayınca bağırsakla alakalı bir hastalığım nüksetti şimdi iki gündür yatıyorum.

İş konusunda Cenabı Hakk inşeAllah Es…'e de kolaylıklar versin Murat abim. İnşeAllah hayırlısı olur..

Nagah açar ol perde

Şiirini paylaşmışsınız. Geçen zuhuratta da Nagehan görmüştüm. Nake deve demiştiniz.

Olayların üzerinde durmadan, etkilenmeden bu beden devesini yürütürsek perde açılır yorumunda bulunabilir miyiz?

Bir Şems-i Tebriziyi araştır demiştiniz. TeBrizi kelimesinden e, b ve birinci i'yi çıkarırsak Terzi oluyor. Kendisi meslek olarak dokumacılık yapıyormuş. Çıkardığım harfleri birleştirince Ebi yani Baba oluyor. Terzi Baba.


Başlangıç tarihi: Murat Derûni <[email protected]> Tarih: 31.05.2019 15:31 (GMT+03:00)

359

Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Mayıs 2019 zuhuratları

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar, Hayırlı Cum'alar, Hayırlı Kandiller, Hayırlı Bayramlar Fa… Do…,

Sağ olasın.. Zuhuratların yolunda gözüküyor.. Cenâb-ı hakk nicelerini nasib eylesin...

♫ derneğinin hâlleri biraz canını sıkıyor gibi... Bir müddet gitmeye ara ver istersen, daha sonra gidip gitmemeyi değerlendirirsin...

İş konusu da hâlini biraz etkilemiş. Fazla üstünde durma istersen... Es…'de patronu ile anlaşamadığı için Temmuz başında işten ayrılıyor. O da iş bakıyor... Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri

Nâçâr kalıcak yerde Nâgâh açar ol perde Dermân eder ol derde Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler…

demiş.. Vardır bir hikmeti diyelim...

Selâmlar Hoşça Kal...

Gönderen: Fa… Do… Gönderildi: 30 Mayıs 2019 Perşembe 16:38 Kime: Murat Derûni Konu: Mayıs 2019 zuhuratları

Hayırlı Günler, Hayırlı Ramazanlar Murat Abim,

Son zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.

360


14 Mayıs 2019 - Annem "adınla (Fa… Do… diye) insanlara hitap ettirme" diyor.

15 Mayıs 2019 – Es… bir anıtın üzerinde arkadaşları ile poz veriyor. Sonra Kadıköy meydanında dans ediyorlar.

Tinercilerin arasından geçiyorum.

17 Mayıs 2019 -Isırmasından çekinerek, arada elimi çekerek bir köpeği seviyorum.

20 Mayıs 2019 - Ni… Ut… Mo ve Er… ile yan yana zikirdeyiz.

♫ Dernekte yemek yapılıyor. Dernek karar defteri yağ içindeki yemeğe bulandırılıyor.

Zeki Müren ♫ derneğe geliyor. 5, 6 kişilik az bir grup onun için gelmiş. Bir erkek ile sarmaş dolaş oluyor. Bizler de sıkılarak bu halleri izliyoruz.

23 Mayıs 2019 - ♫ Dernek gönüllü annesi Ha… Hanım, "şuradan bir eşya parçası al" gibi şeyler söylüyor, sonra "aynı öğüdü birkaç yerden duymadan yapmalı" diyor.

3 Ocak 2019, Nefsi Mutmain dersi

Re: Çiçek ile helâlleştik Murat DERÛNİ 11.06.2019 Sal 12:02 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>


361

Hakkında hayırlısı olsun. Selâmlar, Hoşça Kal.

Murat Derûni abin...

From: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Sent: Monday, June 10, 2019 12:33:51 AM To: Murat DERÛNİ Subject: Çiçek ile helâlleştik

Hayırlı Akşamlar Murat Deruni Abim,

Çiçek ile son defa konuştuk. Muhabbet konusunda sıkıntı çektiği için devam edemeyeceğini söyledi. Helâlleştik. Haberiniz olsun istedim.


Re: Haziran 2019 <fa…do…@hotmail.com> 6.07.2019 Cmt 15:47 Murat DERÛNİ

Hayırlı Günler Murat Abim,

Amin inseAllah

Konyada Şemsi Tebrizi türbesi kapalıydı ama Mevlana müzesi ücretsiz olarak açık.

Evet yiyeceklere dikkat ediyorum.

Es… ve Se… ablama da selam söylersiniz.

Selâmlar, hoşça kalın

362

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 06.07.2019 14:36 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Re: Haziran 2019


Şu an Gaziantepyeyiz. Es… ve Se… Ablan Zeugma müzesini geziyor. Burası Adana ve Antakya dan daha sıcak gündüz 38 dereceye kadar sıcaklık artıyor... Haftaya çarşamba günü Konya da olacağız ve bir gece konaklayacağız. İnşeallah..

Hastalığın için geçmiş olsun... Acılı, ekşili şeyler ve patlıcan dan uzak dursan iyi olur.

Cenabı Hakk dünya ahret işlerini kolaylaştırsın


From: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Sent: Wednesday, July 3, 2019 12:34:38 AM To: Murat DERÛNİ Subject: Re: Haziran 2019

Hayırlı Akşamlar Murat Abim,

Sağ olun, annem de ben de şu anda iyiyiz.

Mayıs sonu dernekten ayrılınca hemoroid hastalığım oldu. 2 hafta evden çıkamadım. Ama atlattım çok şükür..

Grafik Tasarım kursuna yazıldım. Yarın da 3. iş görüşmem olacak inşeAllah..

363

Biz de geçen günlerde Konya'ya ziyarete gittik.

Adana'ya iki kere gitmiştim biliyorsunuz. Antakya'ya da acemi birliği için bir kere. 2 şehir de güzel ama sıcaktı.

Yolculuğunuzun hayırla devam etmesini dilerim.

Camili zuhuratıma seyahatinizden yansıma olmuş sanırım. Danyal Peygamber de zuhuratlarıyla meşhur diye biliyorum.

Aleyküm selam, hoşça kalın Fa… Do…

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 02.07.2019 23:43 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Re: Haziran 2019

Hayırlı akşamlar Fa… Do…,

Hamd olsun şimdilik iyi sayılırız. Sizlerde iyisinizdir. İnşaallah...

Şu seyahatteyiz ve Adana'dayız. Yarın kısmet olursa Antakya da olacağız.

Zuhuratların yolunda gözüküyor. Derslerde yerin sağlamlaşmış.

Görmüş olduğun Camii Danyal peygamber mescidi ve kabrine benziyor.

Selamlar, hoşça kal... Murat Deruni Abin...

364

Kimden: Fa… Do… Gönderildi: 30 Haziran Pazar 13:34 Konu: Haziran 2019 Kime: Murat DERÛNİ Hayırlı Günler Murat Deruni Abim,

Nasılsınız? İnşeAllah iyisinizdir. Son 1 ayın zuhuratlarını aşağıya ekliyorum.


10 Haziran 2019 - ♫ derneğindeyim. Meydanda kapağı açık bir dolu tabut var. Hepsinin içinde cesetler mevcut ama her birinde kıpırdanmalar var. Ni… Ut… Mo hepsini sırayla gezip dua okuyor, cesetlerin ellerini ayaklarını düzeltip onlara çeki düzen veriyor.

12 Haziran 2019 - Büyük bir trafik kazası oluyor. Yol kenarında yürürken devasa bir tır başka bir araçla çarpışarak yanımdan beni teğet geçiyor.

14 Haziran 2019 - Camiye giriyorum. Bütün saflar dolu, herkes oturmuş bekliyor. Bir yere oturup beklerken Ni… Ut… Mo önümüzden geçiyor. Gözden kaybolunca cemaatin içinde onu arıyorum. Bulamayınca herkese soruyorum. Birisi tarif ediyor. Caminin yer altına doğru birkaç kat varmış. En alt katta ayin yapıyorlar diyor. Alt katlara inilecek kapıyı cami içinde buluyorum. Her yerde kamera var. Halı kaplamalı merdivenlerden iniyorum. En alt kata gelince zikir sesleri geliyor. İzinsiz uygun olmaz diye yanlarına gitmiyorum. Sonra cami cemaatinin katına geri çıkıyorum. Aşağıdaki ayin bitince Ni… Ut… Mo dervişleriyle birlikte ilahilerle aşağıdan yukarıya doğru çıkıyorlar. Cemaatin

365

arasında geçiyorlar. Benim ayaklarım tutmaz oluyor, yerde sürünerek İn…'e ulaşmaya çalışıyorum. Kafilesiyle durup bana bakıyor. Yanına gidince, "Size ulaşmaya çalışıyordum" diyorum. "Biliyorum, seni kameralardan izledik" diyor. Sonra "tamam" diyor. Ama duraksadığımı görünce "ee?" diyor. "Ama ben Terzi Baba Uşşaki yolundayım" diyorum. Yüzü bozulup kızarıyor, celallenerek Terzi Baba'ya küfür ediyor. "Bırak onu" diyor. Zuhurat burada kesiliyor.

18 Haziran 2019 - Boğaz kenarında, bahçesinde havuzu olan bir villa var. Havuz kenarında otururken deniz tarafından bir sürü at gelip saldırıyor. Bazı atlar saldırırken havuza girip çıkıyor. Atlardan kaçıyorum.

Evde tasmasından ipe bağlı bir köpek var. Açık camdan atlayınca ipe asılı vaziyette sallanıyor. Köpeği kurtarıyorum. Önce yerde cansız duruyor, bana bakıyor, sonra toparlanıyor. Anneme neden camı açık bıraktığını soruyorum.

23 Haziran 2019 - İnek ve kuzular sessizce bekliyor. Derken kuzulardan 2 tanesi doğum yapıyor. Yavruları birer koza içinde yere düşüyorlar. Babam da sırayla yanlarına gidip onları kozalarından çıkarıyor. Yavruları kozadan çıkarınca kasapta hazırlanmış gibi hazır et parçaları haline geliyorlar. Babam da birkaç parça alıp bana veriyor.

Öfkeli biri trafikte giderken inadına arabasını başka birinin arabasının üzerine sürüyor. Bu inadına son vermeyince çekiçle kafasına vurup öldürüyorum.

3 Ocak 2019 / 4. ders: nefsi mutmain

366

Re: Ynt: Temmuz 2019 <fa…do…@hotmail.com> 4.08.2019 Paz 19:45 Murat DERÛNİ

Hayırlı Günler Murat (Nur…) Deruni Abim,

Cevabınız için teşekkür ederim. Dediginiz gibi Allaha havale ediyorum.

Kitabınız için de elinize sağlık.

Zuhuratlarımda Mu… Efendiyi ve sizi ♫ olarak Devran yönetirken görmeden önce sizin ♫ tekkesinde Mu… Efendiyi görmenize ve Nur… ismini batınen almanıza hem şaşırdım hem sevindim.

Hakkınızda hayırlısı olsun Sağlıcakla kalın Fa… Do…

Başlangıç tarihi: Murat DERÛNİ <[email protected]> Tarih: 01.08.2019 15:45 (GMT+03:00) Alıcı: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Temmuz 2019


Hamd olsun şimdilik iyi sayılırız... Sende iyisindir. İnşeallah...

Tevhid-i Ef'al anlayışına doğru sıçramalar olduğu gibi Nefsi mülhime de seni bu ay bir hayli uğraştırmış.

En… ile ilgili konu seni bir hayli üzmüş, ama ne yapacaksın dünya hayatı bunlarda Hakk'ın zuhurları ama yapılan işler nefs ile yapıldığı için yapanın da bir hesap

367

verme durumu vardır. Üstünde fazla durma Cenâb-ı Hakk'a havale et...


Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 31 Temmuz 2019 Çarşamba 13:06 Kime: Murat DERÛNİ <[email protected]> Konu: Temmuz 2019

Hayırlı Günler Murat Abim,


Bu ay gördüğüm zuhuratlarım aşağıdaki gibidir.


1 Temmuz 2019, Pazartesi - Sizi, Se… ablayı ve Es…'i görüyorum. Bana doğru dönüp konuşuyorsunuz.

Tren yolculuğu yapıyoruz. Vakit var, bekleriz diyorlar. Bir kulübede namaz kılıyorum.

6 Temmuz 2019, Cumartesi - Yelkenli teknede annemle dev dalgalara karşı yolculuk yapıyoruz.

8 Temmuz 2019, Pazartesi - Her dini grupta dedikodular, kusurlar olabilir ama önemli olan muhabbet, feyiz, aşktır diyorum. Bu esnada bir kamyon sürüyorum, yanımda Ni… Ut… Mo oturuyor.

18 Temmuz 2019, Perşembe - İn… Tu… Öm…'in elini öpüp başıma koyduğumu görüyorum.

19 Temmuz 2019, Cuma - Aile meclisinde otururken eniştem beni suçlamak için, işten çıkarma

368

bahanesi olarak "Fa… Do… bana ne dedi biliyor musunuz? Siyasi partiler gelir için evlerini kiraya verir" diyor. Ne kadar anlamsız bir söz, ne alaka diye düşünüyorum. "Yalan söyleme, şerefsiz" diyorum.

20 Temmuz 2019, Cumartesi - 10 kişiye yakın bir grup olarak devran zikri yapıyoruz. Devranı siz yönetiyorsunuz. Hepimiz omuz omuza ve sıkışık duruyoruz. Sizin üzerinizde siyah cübbe ve başınızda da yeşil bir sarık var.

28 Temmuz 2019, Pazar - Bir satıcı geliyor. Elinde Kuran var. İçinde ek olarak Peygamber Efendimizin mührü var diyerek bana satmaya çalışıyor. Bende Kuran olduğunu söylüyorum. Israrla satmak için "ama mühre bakmak iyi gelir" diyor. Ben de ona kızarak, "nefis vesveselerden arınmadıktan sonra, tasfiye ile kalp gözü açılmadıktan sonra istediğin kadar bak, hiçbir şey olmaz. İn… Tu… Öm…'i sen duydun mu?" diyorum. Artık gidiyor.

3 Ocak 2019 - 4. ders nefsi mutmain

Murat CAĞALOĞLU 30.08.2019 Cum 18:13 Re… Mi…

Hayırlı günler, Re… Mi… Hanım hayırlı Cum'alar Re… Mi… Hanım,

Bugün Cum'a namazından dolayı ve vakit darlığından ancak ablanız ile merhabalaşabildik... Sizin ile konuşamadık. Vardır bir hikmeti diyelim....

Öyle anlıyoruz ki, geçen telefonda heyacanlı bir şekilde anlattığınız zuhuratın bu olay ile de bağlantısı var diye düşünüyoruz...

369

Evet, Fa… Do…'ın dersleri üzerinde olumlu yansıması olmuştur. İlk üç ders geçilmişti. Ama bu yaptığı ile Nefsi emmare seviyesine düşmüş olacak... Haliyle bu talebi ile üzerinden yolumuzun ma'nevi desteğide kalkmış olacak. Gittiği yerde buranın hayali ile başlayacağı için uzun bir süre bu dersi geçemeyebilir. (♫ derneğine gidenlerin uzun süre ilk ders seviyesinde kaldığını biliyoruz)

Geçen sefer zulmani perdelerinin size sıkıntısı olmuştu. Temenni etmeyiz ama, bu seferde hayali nurani perdelerinin sıkıntısı olabilir...

Gittiği yer derviş odaklı değil, şeyh odaklı olduğu için bu ilgi ve alakayı bulamayacaktır... Kendisi bilir.

Kendisine burası ile alakalı tecrübelerimiz ve hâli ve zuhuratlardaki yansımalar ile bazı şeyler tavsiyelerde bulunmuştuk. Mutlak ma'nâda yapma denilse kişi zarar görür. Tabii bundan dolayı bazı takazalar da olmuşmuş...

Geçtiğimiz aylarda bazı işaretler görmüştü. Hatırladığım ♫ zikrini yönettiğimiz gibi, bilindiği gibi irfan ehli şeyhlik yapabilir (bizim böyle bir talebimiz ve ihtiyacımız yok) Ama onun anlaması için ma’nâda gösterilmiş, anlayamamış. Ama bir şeyh irfan ehli olamaz, bu mertebeden haberi yoktur...

Zuhuratta oranın dervişleri ile beraber domuz ve diğer yabani hayvanları dışarı çıkardığını yazmıştı. (Kendisine oranın hâlinin ve durumun bozulduğunu ve eskiye dönüş olduğunu ifade ettim. Keza bundan yaklaşık

370

10 yıl önce orası ile alakalı gördüğümüz zuhuratı Terzi babamda buna yakın bir şekilde yorumlamıştı...23

Görmüş olduğu zuhuratı kendisi yorumlayarak yoldan ayrılmaya kalkmış... Bu ay başka bir zuhuratta bizle alakalı yoldan ayrılışı ile nefsi cüz, nefsani kaynaklı tuzak bir zuhurat görmüş ve bunu da kendince yorumladığı anlaşılıyor.

Neyse 4,5 yıl olduğunu yazmış, bunun öncesi de dolaylı bir ilgilenme vardı. Bu 8 seneyi bulur. Biz baştan herkese hakkımızı helal ettik. Fa… Do...'ında canı sağ olsun... İnsan yetiştirme yolunda bir 4,5 yılımız daha boşa gitmiş oldu. Vardır bir hikmeti diyelim... Gerekli cevabı kendisine de yazarız.

Selâmlar, Hoçça Kalın..

Re.. Mi… <re…mi…@hotmail.com> 29.08.2019 Per 21:24 Murat DERÛNİ

Murat Hocam,

Özellikle mülhime dersinin ortalarından ve mutmain dersi ile birlikte Fa… Do…'da gayet olumlu yönde değişimler oldu. Sorumluluklarını bilen, emin oluşunu ve hayata karşı daha güvenli duruşunu gözlemledik.. 23 Merak edenler olabilir. Bu zuhurat şöyleydi. ♫ derneğinde cemaat ile Ni… Ut… Mo imamette olduğu halde namaz kılınıyor. Ve bu esnada bazı kişilerin ayakları ile vücutları bir sağa bir sola doğru dönerek hareket ediyorlar. İz- Efendi Babam eğer bu sadece cemaaten bazı kişiler ise o kişilerin hâli bozulmuştur. Ama imamlık yapan kişide bu hareketleri yaptıysa, oranın hâli bozulmuş ve eskiye dönüş olmuş diye ufak bir yorum yapmıştı.

371

Hayırlı Cumalar ...

Re.. Mi… <re…mi…@hotmail.com>> 29.08.2019 Per 19:58 Kime: Murat DERÛNİ


Hamd olsun bizlerde iyi olmaya gayret ediyoruz. Sizlerin de iyi olmasına memnun olduk.

Fa… Do…'ın ♫ yoluna girmek istemesinden haberim var hocam.

Bildiğiniz gibi bir süre Perşembe akşamları ♫ derneğinin zikrine gidiyordu ve ona iyi geldiğini söylüyordu. Sizin bir süre ara ver sonra bakarsın demenizden sonra o da gitmemeye başladı yaklaşık iki ay kadar. Gitmediği dönem daha muhabbetsiz olduğunu gözlemledim. Gitmeye başladığı dönem daha rahat, istekli daha gayretli ve muhabbetli olduğunu gözlemledim. Belki dersi ile alakalı muhabbet ihtiyacı duyuyor.

Annesi olarak ona acele etme bir süre ver kendine ve istihare namazı kıl dedim..Bakalım nasıl müşahede yapacaksın diye. O da son bir buçuk ay müşahede etmek için ve istihare namazları için bekledi. Zuhuratlarını siz de okumuşsunuzdur.

Hakkında hayırlısı olsun. Emeğiniz büyük hocam.

Selamlar ve Hürmetler.

372

Murat DERÛNİ 29.08.2019 Per 19:01 Re… Mi…

Re… Mi… Hanım hayırlı günler,

Hamd olsun bizler şimdilik iyi sayılırız. Sizler nasılsınız iyi misiniz?

Yazacaklarım şimdilik aramızda kalsın...

Fa… Do… ayrılıp ♫ yoluna geçmek istediğini yazarak destur, istemiş...

Siz kendisi ile bire bir zâhirde de irtibatlı olduğunuz için hâli ve bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorayım dedim...

Tabii gelene git denmez, gidene kal denmez, burası Hakk kapısıdır. Açıkçası kendisi için iyi olur mu? Bilemiyorum.


Ynt: Ağustos 2019 zuhuratlarım <fa…do…@hotmail.com> 30.08.2019 Cum 22:42 Murat DERÛNİ

Hayırlı Akşamlar Murat Abi, Helalliğinizi aldım. Teşekkür ederim. Tekrar Allah razı olsun. Herkes için hayırlısı olsun. Sağlıcakla, selametle kalınız

373

Gönderen: Murat DERÛNİ <[email protected]> Gönderildi: 30 Ağustos 2019 Cuma 20:09 Kime: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Konu: Ynt: Ağustos 2019 zuhuratlarım

Hayali Günler, Hayali Cum'alar Fa… Do…,

Kapımız Hakk kapısıdır, Gelene git, gidene gel denmez. Âdemin kendi kendine ettiğini âlem bir araya gelse edemez demişler.

Böylelikle yolun açık olsun. Kendi düşen ağlamaz demişler. Bu kararı verdiğine göre nasıl kalkacağını da bilirsin. İnşeallah.

Hayret etmemek elde değil, sana son aylarda zuhuratlarda bu kadar işaret gösterilmişken, nasıl böyle bir karar alabilmişsin.


--------------

Tehlike oluşturabilecek durumlar kişilere tavsiye olarak yapılır, mutlak yapma denirse zarar görür. Kişinin anlaması ve yaptığı yanlıştan dönmesi beklenir. Ben sana diyemem, buraya gitme aklın var fikrin var. Hürsün ama madem gidiliyor, oraya misafir hükmünde gidilir. Dönüldüğü zaman oranın etkisi altında kalınmaz ve asli haline dönülür. Sana bu ikilemde kaldığın için gitme demişimdir.

--------------

374

Bu süreçte ♫ aldığım feyiz kesildi ve hayatımın her yanında bunu gözlemedim.

2 ay geçtikten sonra tekrar gitmeye başlayınca moral-motivasyonumun yerine geldiğini, manen güçlenip şevklendiğimi gördüm.

Gitmeyince ise gerilediğimi fark ettim.

--------------

Bu süreçte mânen değilde oradan aldığın nefsi, hayali ve vehimi haz gerilemiş. Terzi Baba sürekli sohbetlerinde anlatır. Buralardaki kostüm, tiyatro, sahne kişileri çeker diye hiç mi dinlemedin? Bu seferde yolumuzdan aldığın ma'nevi feyzi kendi isteğin ile kesmiş oldun. Bakalım nefsin hayal ve vehim yıldızı nereye kadar götürür. Nerede söner bilinmez. İşte tekrar gitmen ile nefsi emmaren şevklenip güçlenmiş...

Geçen ay gördüğün şeyler yorumları ve bize yazdıklarından da bir şey anlamamışsın...

--------------

Hayırlı Günler Murat (Nur…) Deruni Abim,

Cevabınız için teşekkür ederim. Dediginiz gibi Allaha havale ediyorum.

Kitabınız için de elinize sağlık.

Zuhuratlarımda Mu… Efendiyi ve sizi ♫ olarak Devran yönetirken görmeden önce sizin ♫ derneğinde Muzaffer Efendiyi görmenize ve Nur… ismini batınen almanıza hem şaşırdım hem sevindim.

Hakkınızda hayırlısı olsun

375


20 Temmuz 2019, Cumartesi

10 kişiye yakın bir grup olarak devran zikri yapıyoruz. Devranı siz yönetiyorsunuz. Hepimiz omuz omuza ve sıkışık duruyoruz. Sizin üzerinizde siyah cübbe ve başınızda da yeşil bir sarık var.

Bizim buna ve bunu ifade etmeye ihtiyacımız yok, ama sana ma'nâda gösterilmiş... İrfan ehli gerekirse şeyhlik yapabilir. Ama bir şeyh irfan ehlinin görevini yerine getiremez...

10 Haziran 2019

♫ derneğindeyim. Meydanda kapağı açık bir dolu tabut var. Hepsinin içinde cesetler mevcut ama her birinde kıpırdanmalar var. Ni… Ut… Mo hepsini sırayla gezip dua okuyor, cesetlerin ellerini ayaklarını düzeltip onlara çeki düzen veriyor.

--------------

Oradakilerin beden tabutlarında bir ölü olduğu anlaşılıyor. Şeyhinde onları oradan çıkarma gayreti yok ve bunu bilmiyor. Ölülere okunan duaları okuyor. (Bunu da sen görmüşsün) , Bizler seni bu tabuttan hakikat mertebesine çıkardık, sen artık tekrar girersin...

Şimdilik bulamadığım bir zuhuratında; ♫ derneği dervişleri ile domuz ve yabani hayvanları dışarı çıkardığını söylüyordun... Bizde oradakilerin hâlinde eskiye dönüş olduğunu söylüyorduk. Artık desteğinde olmadığı için buna muvaffak olamazsın...

--------------

376

6 Ağustos

Üzerime ağırlık çöküyor. Elden ayaktan düşüyorum. Halaka-i zikir oluşturmuş bir insan topluluğu var. Onlara katılınca bu ağırlıktan kurtuluyorum, moral-motivasyon kazanıp güçlendiğimi, feyiz aldığımı görüyorum.

Bir de işsiz kalmak da zorlu bir imtihan oldu.

--------------

Buradaki moral mativasyon kazandığın halak-i zikir yapan yani, halkta hakkı hatırlayan insan topluluğu sende bulunan insan topluluğudur, bunu kendinde bulamazsan başka bir yerde bulamazsın aslında kendinde bulunan ma'nevi güç hatırlatılmıştı, ama sen bunu başka yerden sanmışsın...

--------------


Ancak çalışırken de işsiz kalmışken de her perşembe akşamı ♫ derneğine gidince günlük hayatımda manen daha dayanıklı ve muhabbetli olduğumu gördüm.

--------------

İnsânın bir eşi olduğu gibi, bu yolda da gönlünde bir yer olmalıdır. Gittiği yere misafir hükmünde gitmeli ve döndüğünde kendinde bulunan Hakk ile olmalıdır. Yoksa diğer yer eşini aldattığı metresi gibi olur. Hakk'ın gayruyet sıfatı yani kıskançlık sıfatı vardır. Gerçi gittiğin yerde domuz görmem ile bunun olmadığı anlaşılıyor.

--------------

377

Dediğiniz gibi gidip gitmemeyi değerlendirdim; gitmediğimde halim nedir, gidince halim nedir şeklinde.

Son aylardaki zuhuratlarımda da etkilerini gördüğüm isimlerle görüyorsunuz.

Bende oraya gittiğim zaman bu kişileri zuhuratta halleri ile gördüm. Sana bunların hallerini işaret etmeye çalıştık anlamadın. Her zaman zuhuratta görülen kişi ilede bire bir ilinti olmaz bu kişinin ismi yönündende ma'nâlanma olablir.

Bu yüzden sizden destur istiyorum, muhabbet ve feyiz aldığım ♫ derneğine girmek için.

-------------

Dest-tur yani el(et)-tur Nusret Babamızdan, Terzi Babamız ve yoldaki pirlerimizden alınır. Yukarıda da dediğimiz gibi gidene de dur denmez.

--------------

Bugüne kadar Terzi Baba'nın izniyle 4 buçuk yıldır derslerimle ilgilendiniz. Emeğiniz çok. Cenab-ı Hak sizden razı olsun inşeAllah.

Seninle 4,5 yıl dolaysız, ve yaklaşık da 4 yıl dolaylı ilgilenildi. Buda 8 sene zahirde eder. Bunu bâtini ise 8 milyon sene yapar. Bunca sene verilen emekte boşa gitmiş oldu..24 Ta başından beri herkese olduğu gibi sana da hakkımız helal olsun... Yolun açık olsun selâmetle...

11 Ağustos

24 Aslında bundan da elimize çok kıymetli “ustasından çırağına tavsiyeler” (ilmi, müşahade, yaşantısı) dosyası kaldı..

378

Bir dağın tepesine çıkıyorum. Tepede tahtadan bir kulübe var. İnsanlar türbe ziyaret eder gibi sırayla gidiyorlar. İçeri girince Mu… Oz… Efendiyi seccadesinde otururken görüyorum. Huşu içinde tespih çekiyor. Önüne gidip diz üstü oturuyorum. Uzun bir süre böyle oturduktan sonra Mu… Efendi gelen çocuklardan birini oyalamak için onunla oynuyor. Sağına oturuyorum. Bana doğru dönüyor. "4,5 yıldır Uşşaki yolundayım. ♫ lik düşünüyorum, hayır mıdır?" diyorum. Sonrasını hatırlamıyorum. (Kiminle ne iş ile meşgul oldukları burada gösterilmiş, hiç ilim irfan var mı? Aradaki farkı anlayamadın mı?)

Birde nefsinin yansıması ile seni bu yoldan biz göndermişiz gibi gördüğün tuzak zuhurat var....

20 Ağustos

Sohbetteyiz. Sizin başınızda takke var. Tahta üzerine yazı yazarak anlatıyorsunuz. Ayakta, hareketli ve enerjik bir şekilde anlatıyorsunuz. Yüzünüz yanmış, kızarıklık var. "Bakalım grupta kimler gidecek, kimler kalacak" diyorsunuz. Bunu derken eğilip sol koluma doğru hafifçe vuruyorsunuz.

Velevki böyle bir şey olsa bile ifade sağ taraftan gelir. Sol taraftan gelen nefsânidir.

--------------

Devran zikri oluyor. Bitince hepimiz bir alt kattaki salona geçiyoruz. Yeni kıyafetler giyiyoruz. Alt kıyafetin arka kısmında kırmızı tüyler var. Sırayla zeybek şeklinde yürüyüp zikir yapıyoruz. Hepimizin bir alt, bir üst yeni giysimiz var ama benim bir tek omza örtülen örtüm eksik. Dervişlerle bu yüzden bir örnek değilim. Ni… Ut… Mo Efendiyle bir örnek oluyorum. Karşı karşıya gelince

379

omzumdaki örtüm eksik olduğu için kızıyor, dışarıya çıkmamı istiyor.

Senin geldiğin seviye bahsettiğin kişi ile aşağı yukarı aynı olduğu anlaşılıyor.

--------------

Sana son bir şey hatıramdan paylaşayım. Aklında bulunsun...

Birde zamanında Se… efendinin halifesi Mu… efendi var, yaşıyor mu bilmiyorum. Üsküdar da Kö Al… Efendi var, Nu… Ce…'nin hocasıdır onun türbedarlığını yapmış, yanındaki evi dergah olarak kullanıyordu. Bir gün dedi ki, burası arı kovanına benzer, yabancı arı gördüler mi sokarlar kovandan dışarı atarlar dedi. ( Yani bize buraya gelmeyin dedi)

Orada kendine dikkat etsen iyi olur. Bizden söylemesi...25

Ne kadar ilginçki, bugün hem bu olanları düşünüp hem Gülfem Hatun Camii ne Cum'a namazına giderken Ahmediye (53) otobüs durağına arkasını vermiş, Kör müzisyenler derneği destek kutusu başında biri duruyordu. Acaba ne ola ki dedim, Camii girişinde Teyzen ve Annen ile karşılaştık. Hayr olsun İnşeallah...26

25 Baş efelik yapmaya kalkışınca orada bir tane baş efe olduğu hatırlatılır. 26 Burada aslında açık olan bir müşahadeye ufak bir yorum yapalım. Zâhirde görülen kişi aslında fedai dir… Bu hal ile halkedilmiş. Ve bizlerin fedaisi olmuştur. 53 sahipliğe ve bu duraktan geçen 12 numara ile 12 derse ve Hakikat-i Muhammediye arkasını dönen Fa… Do… dur. Tam karşısında bulunan TEB bankası Eba-Ebi-Ebu ile Terzinin babası, Terzi Baba ve babanın sırrı olan Terzi oğlunun ince düşünme üretkenliği

380

Murat CAĞALOĞLU...

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 29 Ağustos 2019 Perşembe 18:23 Kime: <[email protected]> Konu: Ağustos 2019 zuhuratlarım


Öncelikle Cumanız mübarek olsun..

İnşeAllah afiyettesinizdir..

Bu ayda gördüğüm zuhuratlarımı ekliyorum.


Bir mailinizde böyle yazmıştınız.

Yaptığımız iftar konuşmamızdan sonra da ♫ derneğinene gitmeye ara verdim.

2 ay boyunca gitmedim ve halimi takip ettim.

Bu süreçte oradan aldığım feyiz kesildi ve hayatımın her yanında bunu gözlemledim.


Gitmeyince ise gerilediğimi fark ettim. kapısından kendisine sonuna kadar açılan ilim musluğunu kapatmış. Terzinin İğnesinin aslında İane (yardım) olduğunu anlamayarak Hakk’tan gelen yardımı görememiş ve halk’tan gelecek yardıma yönelmiştir.

381

Bu ay aslında açıklama mahiyetinde şöyle bir rüya gördüm:

6 Ağustos - Üzerime ağırlık çöküyor. Elden ayaktan düşüyorum. Halaka-i zikir oluşturmuş bir insan topluluğu var. Onlara katılınca bu ağırlıktan kurtuluyorum, moral-motivasyon kazanıp güçlendiğimi, feyiz aldığımı görüyorum.








5 Ağustos - Bir caminin etrafındaki sütunlarda dini bilgiler içeren asılı durmuş kağıtlar var. Bunları sırayla okurken 2 kadın da beni takip ediyor. Bir ara onlardan kopuyorum. O sırada Ah… Öz…'ın önce gençliğini, sonra da şimdiki halini görüyorum. Saçı sakalı kırlaşmış ve beyaz bir takkesi var. Kendisine "Ah… gerici oldu" diyorlar. Ah… Öz… ise dervişlik yolunda huzurla kendinden

382

geçmiş, umurunda değil bu laflar. Yerlerde cam kırıkları görüyorum.

6 Ağustos - Üzerime ağırlık çöküyor. Elden ayaktan düşüyorum. Halaka-i zikir oluşturmuş bir insan topluluğu var. Onlara katılınca bu ağırlıktan kurtuluyorum, moral-motivasyon kazanıp güçlendiğimi, feyiz aldığımı görüyorum.

7 Ağustos - Kurşun kalemle araba çizimi yapıyorum.

8 Ağustos - Evdeki kediler sırayla kaybolup ölüyor. Sonra bütün şehri su basıyor. Hepimiz botlara binerek güvenli yerlere gidiyoruz.

11 Ağustos - Bir dağın tepesine çıkıyorum. Tepede tahtadan bir kulübe var. İnsanlar türbe ziyaret eder gibi sırayla gidiyorlar. İçeri girince Mu… Oz… Efendiyi seccadesinde otururken görüyorum. Huşu içinde tespih çekiyor. Önüne gidip diz üstü oturuyorum. Uzun bir süre böyle oturduktan sonra Mu… Efendi gelen çocuklardan birini oyalamak için onunla oynuyor. Sağına oturuyorum. Bana doğru dönüyor. "4,5 yıldır Uşşaki yolundayım. ♫ düşünüyorum, hayır mıdır?" diyorum. Sonrasını hatırlamıyorum.

13 Ağustos - Yavru bir köpeğe el uzatıyorum. Elimi yalıyor.

Üniversitede derse giriyorum. Bir kız büyük arabasını park ediyor. Ben el frenini çekiyorum. Arkadaş oluyoruz.

20 Ağustos Sohbetteyiz. Sizin başınızda takke var. Tahta üzerine yazı yazarak anlatıyorsunuz. Ayakta, hareketli ve enerjik bir şekilde anlatıyorsunuz. Yüzünüz

383

yanmış, kızarıklık var. "Bakalım grupta kimler gidecek, kimler kalacak" diyorsunuz. Bunu derken eğilip sol koluma doğru hafifçe vuruyorsunuz.

23 Ağustos - Araba sürerken birden alev alıyor. Arabadan atlıyorum. Ben de yanıyorum.

Devran zikri oluyor. Bitince hepimiz bir alt kattaki salona geçiyoruz. Yeni kıyafetler giyiyoruz. Alt kıyafetin arka kısmında kırmızı tüyler var. Sırayla zeybek şeklinde yürüyüp zikir yapıyoruz. Hepimizin bir alt, bir üst yeni giysimiz var ama benim bir tek omza örtülen örtüm eksik. Dervişlerle bu yüzden bir örnek değilim. Ni… Ut… Mo Efendiyle bir örnek oluyorum. Karşı karşıya Ni… Ut… Mo gelince omzumdaki örtüm eksik olduğu için kızıyor, dışarıya çıkmamı istiyor.

25 Ağustos - Camide namaz kılıyorum.

29 Ağustos - Orta çağ devrinde bir savaş meydanındayım. Ordunun komutanı konumundayım. Ordum o kadar kalabalık ve güçlü ki karşı düşmana karşı bölüklerin tamamını değil, kısım kısım gönderiyorum ve bu kadarı bile zafer kazanmaya yetiyor.

3 Ocak 2019 - 4. ders nefsi mutmain

Ynt: re Re… Mi…<re…mi…@hotmail.com> 1.09.2019 Paz 10:14 Murat Derûni


Dersli olarak dört buçuk sene , ders almadan evvel de yaklaşık dört sene emeğiniz geçti. Allah razı olsun

384

sizden. Emeğiniz boşa gitmedi ve gitmez inşeallah . Fa… Do… Hakk yolunda yürümek ve seyrini sürdürmek niyetinde. İlk size haber verdi rehberi ve hocası olarak. Tabi Efendi Babamıza da durumu bildirdi. İnşeallah en hayırlısı ne ise öyle olsun.

Selamlar ve hürmetler..

Re: Bir konu hakkında Necdet Ardıç <[email protected]> 1.09.2019 Paz 22:37 Murat Derûni

Hayırlı geceler Murat Derûnî oğlum sizlerinde Yeni yılınız ve Muharrem ayınız ve aşureniz mübarek ve bereketli olsun...

Ne yapalım yapılacak bir şey yok bazı kişiler ilim değil eğlence arıyorlar buyursunlar buldukları yerlere devam etsinler bizlere dert değil canları sağ olsun. Uğraşmalarımızda helâl olsun kıymet bilen yoluna devam eder bilmeyen kendine yeni bir yol çizip oradan gider. Arkalarından ağıt yakacak halimiz herhalde yoktur. Canını sıkma üzülecek bir şey yoktur. Ancak annesi Re… Mi… kızımız belki biraz üzülecektir ama zamanla oda alışır sağlık olsun.

Boya işlerin kolay gelsin bizim de tamirat bitti sayılır ancak ufak tefekler devam ediyor sağlık olsun bir gün hepsi biter.

Dünya ahret işlerin kolay gelsin herkese selâmlar hoşça kalın"İz-Efendi Babanız"

385

Murat Derûni <[email protected]>, 1 Eyl 2019 Paz, 13:20 tarihinde şunu yazdı:

Hayırlı Günler İz-Efendi Babacığım,

Yeni yılınız ve Muharrem aynız ve aşureniz mübarek olsun...

İyi olmanıza sevindik, hamd olsun bizler de şimdilik iyi sayılırız. Evde ufak tefek tadilat ve boya işleri var. Onlara başlamadan mailinize cevap vereyim dedim. Belki daha sonra vakit bulamam...

Fa… Do…'ın son durumunu size yılbaşı gibi bildirmiştik. Hatta o zamanlar dan biraz önce bahsettiği yere arkadaşı ile gitmeye başlamış...

İşe girdiğini bir yıl kadar çalışıyor olduğunu ve evlenmek istediğini söyleyince, hatta kendisinin evliliği için dua etmiştiniz...

Bir ara yolumuzdan Çiçek ile beraber evlilik için görüştüklerini söyledi, bu arada Fa…Do…'ın en… işten çıkardı... Tabii bu işler olunca bu işte rafa kalkmış oldu... Çiçek haliyle istemedi...

Bu zamanla da bahse konu olan yer hakkında zuhuratlarını da değerlendirince (Nefsi emmare kaynaklı zuhuratları arttı) seni burası sıkıntıya sokuyor gibi, bir müddet gitme istersen diye tavsiye ettim. İki ay kadar gitmemiş... Aşağı ilave ettiği maili göndermiş... Kendi kendince çıkarım yapmış... Burayla ilgili gördüğü zuhuratlar o kadar açık ki, 4,5 yol eğitimde kalmış birisinin bir şeyler çıkaramaması da ilginç...

Önce gidene dur denmez kendin bilirsin, hakkı helal olsun, canın sağ olsun dedikten sonra,

386

Sonra pişman olmaması için önce bundan feyiz değil, nefsinin kuvvetlendiğini, geriye dönük zuhurat yorumlarını hatırlatarak, İz-Efendi Babamın burası hakkında 10 yıl önce görmüş olduğum zuhuratı ve değerlendirmesini de anlattım...

Nuh dedi peygamber demedi...

Annesininde bundan haberi var, bazı şeylerin fevkinde ama ses çıkaramıyor olabilir. Daha önce kendilerine sohbete giderken Fa… Do… bizi istememiş ve evi dağıtmıştı. Kendisine de O zaman zulmani perde altındaydı. Şimdi de temenni etmeyiz ama, nurani perde altında size sıkıntısı olmaz . İnşeallah. dedim...

Terzi Baba (2) kitabında yazılmış olan sayfa 97-104 "Ustasın dan çırağına tavsiyeler"in bizim ile olan ilk bölümünü Fa… Do… hakkında her Kumaştan elbise olmaz, ve biz at tımarcısı değiliz diye tavsiyelerin anlatılmakatadır... Daha sonra 2015 yılında annesi ile Umre'ye gelmesi ve annesinin Muhabbeti hatırına ders vermiştiniz. Bu şansı değerlendiremedi.... Neyse bu da ibretlik bir hikaye oldu...

Son olarak Cum'a namazı için Gülfem Hatun Camiine indiğimde bu olanları düşünüyordum , Ahmediye (53) otobüs durağını arkasını dönmüş bir ama vardı, kör müzisyenler derneğine bağış kutusuna yardım topluyordu, tam karşısında TEB bankası vardı. Tam camiiye girerken Teyzesi Ay… hanım Selâmünaleyküm dedi, arkasında Fa… Do…'ın annesi Re… Mi… hanım vardı. Ezan okunmak üzere olduğundan vakit az kaldı diye konuşamadım. Bu dünya zuhuratından da olay net anlaşılıyor...

Derûni Hörmet ve Muhabbetle Nüket Anne ve iz-Efendi Babamızın ellerinden öperiz.

387

Fa… Do…'ın bize gönderdiği mail...

---------------------------------------------------------------

Gönderen: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com> Gönderildi: 29 Ağustos 2019 Perşembe 18:23 Kime: <[email protected]> Konu: Ağustos 2019 zuhuratlarım


Öncelikle Cumanız mübarek olsun..

İnşeAllah afiyettesinizdir..

Bu ayda gördüğüm zuhuratlarımı ekliyorum.


Bir mailinizde böyle yazmıştınız.

Yaptığımız iftar konuşmamızdan sonra da ♫ derneğine gitmeye ara verdim.

2 ay boyunca gitmedim ve halimi takip ettim.

Bu süreçte oradan aldığım feyiz kesildi ve hayatımın her yanında bunu gözlemledim.


Gitmeyince ise gerilediğimi fark ettim.

Bu ay aslında açıklama mahiyetinde şöyle bir rüya gördüm:

388

6 Ağustos

Üzerime ağırlık çöküyor. Elden ayaktan düşüyorum. Halaka-i zikir oluşturmuş bir insan topluluğu var. Onlara katılınca bu ağırlıktan kurtuluyorum, moral-motivasyon kazanıp güçlendiğimi, feyiz aldığımı görüyorum.








23 Ağustos

Araba sürerken birden alev alıyor. Arabadan atlıyorum. Ben de yanıyorum.

Devran zikri oluyor. Bitince hepimiz bir alt kattaki salona geçiyoruz. Yeni kıyafetler giyiyoruz. Alt kıyafetin arka kısmında kırmızı tüyler var. Sırayla zeybek şeklinde yürüyüp zikir yapıyoruz. Hepimizin bir alt, bir üst yeni giysimiz var ama benim bir tek omza örtülen örtüm eksik.

389

Dervişlerle bu yüzden bir örnek değilim. Ni… Ut… Mo Efendiyle bir örnek oluyorum. Karşı karşıya gelince omzumdaki örtüm eksik olduğu için kızıyor, dışarıya çıkmamı istiyor.

(Buraya son zuhuratlarından birini aldım uzamasın diye, civciv yavrusu ördek yavrusu misali bu suda yüzmeye alıştı, diğeri civcileri suya çekmek isterse oranın tavuğu-horozu buna izin vermeyeceği aşikar, hakkında hayırlısı olsun)

Gönderen: Necdet Ardıç <[email protected]> Gönderildi: 1 Eylül 2019 Pazar 12:36 Kime: Murat Cağaloğlu <[email protected]> Konu: Fwd: Bir konu hakkında

Hayırlı günler Murat derûnî oğlum. İnşeallah ailece iyisinizdir. Hamdolsun şimdilik bizlerde iyi sayılırız.

Fa… Do… dan bir mail geldi bende cevaplayıp kendisine gönderdim. malumatın olsun diye aynı maili sana da gönderiyorum bilgin olsun.

Hayat kendisinindir tabi kendi bilir kimsenin arkasından ağıt yakacak halimiz de yoktur.

Dünya ahret işlerin kolay gelsin herkese selâmlar hoşça kalın "İz-Efendi Babanız"27

27 Evdeki ufak tefek tadilat ve boya işleri yaklaşık işlerimiz yaklaşık 15 gün sürdü. Bu mail geldiği zaman Fa… Do.. nın yazdıklarına vaktim olmadığı için tam bakamamıştım. Ve İz-Efendi Babama hızlı bir yanıt

390

Gönderen: Necdet Ardıç <[email protected]> Date: 1 Eyl 2019 Paz, 12:30 Subject: Re: Bir konu hakkında To: Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>

Hayırlı günler Fa… Do… oğlum Senin de Muharremin mübarek olsun. Hayatın hakkın da karar senindir benim yönümden herhangi bir beis yoktur, aklın başında hür bir insansın tekrar düşün gene kararın aynı ise, yani ♫ olmak istiyorsan yolun açık olsun orası da ehli sünnettir. Ancak açık olarak murat abine kararını bildirir helâllik dilersin nezaketle yolunu değiştirmiş olursun, bizde gidene dur, edebinle gelene git denmez. Ancak belirli zaman sonra tekrar geriye dönmek istersen bu şansın olurmu olmazmı şimdiden bir şey diyemem. Hayat ve bütün sorumluluk senindir ben kimseye şöyle veya böyle yap demem. Aklı başında olan insan kendi kararını kendi verir ve neticesini de baştan kabul etmiş olur.

Ayrıca bu kararından annenin haberi varmıdır bu durumdan bahsetmemişsin onun da fikrini almanda yarar olur.

Kararın hakkın da hayırlısı olsun. Selâmlar hoşça kal T.B.

Fa… Do… <fa… do…@hotmail.com>, 30 Ağu 2019 Cum, 23:17 tarihinde şunu yazdı:

vermiştim. Fa… Do… nun bazı açık ve üstü kapalı ithamları olduğu için dipnot şeklinde yanıt yazacağım…

391

Hayırlı Akşamlar Efendi Babam,

Afiyettesinizdir inşeAllah..

Bir gelişmeden ötürü sizi rahatsız ediyorum.

Derslerimle Murat abi ilgilendiği için öncelikle kendisiyle yazıştım. Şimdi size de konuyu açmak istiyorum.

Allah sizden razı olsun. 2015 senesi Umresi'ni annem ve sizinle eda ettikten sonra ders almama müsaade ettiniz.

Bu süreçte sağlığım sıhhatim yoluna girdi, zahir batın hayatım dengeye kavuştu çok şükür.

2019 Ocak ayında nefsi mutmain dersine başladım ancak kendi başıma dersimi yaparken içine dahil olamadığım için, toplu zikir ihtiyacı duydum28 ve ara ara ♫ derneğine gitmeye başladım.

Murat abi başta oraya kesin surette gitmememi söyledi. Ardından bir mailinde şimdilik gitme, daha sonra gidip gitmemeyi değerlendirirsin dedi.29

28 Aslında burada üstü kapalı İz-Efendi babamın eğitiminde bir eksiklik olduğu ifade edilmiş ve yolumuz eleştirilerek, yolumuz yine İz-Efendi Babama üstü kapalı olarak şikayet edilmiştir. Toplu zikir ile alakalı Fa… kardeşimize yapmış olduğu tavsiye Fa… Do adlı kişiyede bu dosya içinde tarafımızdan gönderilmiştir. 29 Dosyanın başında yazıldığı gibi geldiği zaman durumu ve hâli bir hayli karışık olduğu için genel olarak gitmeme tavsiyesinde bulunulmuştur. Gitmemesi tavsiye edilen yerde yolumuzdan tavsip görmeyen bir yer olduğu için söylenmişti. Yaklaşık 7-8 ay sonra üzerinde oluşan olumlu hâl neticesinde istediğin yere gidebilirsin denmiştir. Zaten mutlak mâ’nada ne Fa… Do… ne de bir başkasını engelleme ve selahiyetimiz vardır.

392

Kendisine de belirttiğim gibi, 2 ay gitmedim. Daha sonra tekrar gitmeye başladım. Ve iki halimi de izledim.

Toplu zikre katıldığım zaman moral motivasyonum artıyor, günlük derslerimi de istekle yapıyorum, namazlarımı da muhabbetle kılıyorum ve günlük hayatımda da istekli muhabbetli oluyorum.

Toplu zikre katılmadığım zaman ise tam tersi oluyor ve nefsimle başa çıkamıyorum.

Başta Fa… ve Ab… abiler gibi acaba hem burada dersimi yapıp, zikir ihtiyacımı da dışarıda karşılayabilirim diye düşündüm30 ama halimdeki farkı görmeme rağmen Murat abinin "gitme" sözünü dinlemek ve beklemek istedim.

Murat abinin, Ni… Ut… Mo Efendi hakkında olumlu düşünceleri yok, siz kendisinden olumlu bir şekilde bahsetmişsiniz.31

İsteyen hür iradesi ile istediği yere gidebilir. ♫ derneği ile alakalı böyle bir şey söz konusu değildir. Neyse bizi şikayet etmek istemiş ama kendi bilir, biz onu şikayet değil hikâyet ediyoruz. Bende zamanında burası ve başka bir takım yerlere gidiyordum. Aktardığım hadisatlarda İz-Efendi Babam buralar ile alakalı tespitlerini bize aktarınca buralar ile alakamı kestim. Ve tavsiyesine uydum… 30 Burada yine İz-Efendi Babamın dervişleri gidiyor ben niye gidemiyorum, haberiniz yoksa bakın haberiniz olsun bu kişiler de gidiyor ha! Diye bir bilgilendirme yapılarak, Terzi Baba dervişleri de üstü kapalı şikayet edilmiştir. Bu dervişlerden biri zaten İz-Efendi Babama, toplu zikirde oluşan hâli bir durum sorulmuş ve kendisi bu konuya açıklık getirmiştir. Ve bu dosya içinde Fa… Do… ya tavsiye için gönderilmiştir. 31 Ni… Ut… Mo hakkında kendisi bize herhangi bir soru sormadı biz bu kişinin şahsiyeti ve kişiliği hakkında olumsuz bir şey de bildirmedik. Evet,

393

Dediğim gibi başta zikir ihtiyacımı dışarıdan giderebilirim diye düşünüyordum ancak Murat abinin kesin tavrı neticesinde bir karar vermek zorunda hissettim kendimi.32

Konu şu ki, sizden destur rica ediyorum hayırlısıyla, muhabbet ve feyiz aldığım Ni… Ut… Mo Efendinin ♫ derneğine dahil olmak için.

1 Muharrem Yeni Senenizi tebrik ederim,

Hürmetle ellerinizden öperim,

Hakkınızı helal ediniz inşeAllah,

Oğlunuz Fa… Do…

[15:37, 18.09.2019] Er… At…: Murat Hocam, Fa… Do… Bey Abi gruptan ayrılmış acaba telefonda mı bir sıkıntı oldu kendisinde, görünce şaşırdım33

beyefendi, nazik kibar bir insandır. Biz kendisine ♫ derneği ile alakalı gördüğü şeylerin ne olduğunu ve eğitim ile alakalı yorumlar yaptık. 32 Zaten Terzi Baba yoluna gelmeden önce bir sürü yola girip çıkmış biri hala toplu zikir ihtiyacını karşılayamamışsa söyleyecek bir şey yok demektir. Ona kesin bir tavır koyulmamıştır… Mailler okununca sadece tavsiye mahiyetinde yazılanlar görülecektir. ♫ derneğinden kendisine yansıyanlar ve tecrübemiz ile kendisinin ve çevresindekilerin zarar görmemesi için tavsiye yapılmıştır. Ama anlamamıştır-anlaymamıştır, ne yapalım! 33 Aslında bu dosyayı İz- Efendi Babamın vakti yoğun olduğu için sadece kendimde tutmayı düşünüyordum… Bu düşünceler içinde iken, dosya içinde geçen “Çiçek” rumuzuna 19-53 şifresinden gelen müşahadeli tasdik ve bu yazışmalarda biz konuyu açmadığımız ve kapatmak istediğimiz halde Er… At… kardeşimizden gelen bilgiler neticesinde

394

[16:16, 18.09.2019] Murat Derûni: Kendi isteğiyle helallik aldı ayrıldı,

[17:12, 18.09.2019] Er… At…: Fa… Do… Bey abi hakkında hayırlısını dilerim. Geçen haftalarda Twitterda ♫ derneği hakkında tweetlerini görmüştüm, anlam verememiştim. Terzi Baba Bursa sohbetinde doğru duyduysam İn… Tu… Öm Beyin yolundan birinin gelip ders almak istediğini söylediler, neler yaşanmış neler diye de eklemişlerdi.. Belki kelimeleri doğru hatırlamıyorum ama mana bu idi.. Şimdi neden bahsettiğini daha iyi anladım..

Bu arada sizden mesaj geldiğinde kask almak için mağazada idim. Nexx sx 100 modelinde almak için gitmiştim ama bedeni olmadı. Ardından agv denendi o da olmadı. Ardından Shark markasının Turuncu rengi kaskının MS bedeni tam oldu. Ondan aldım. Shark: Köpek balığı olunca geçen zuhuratın bir bağlantısı olarak düşündüm..

[18:12, 18.09.2019] Murat Derûni: Hayırlısı olsun biz gerekeni söyledik, arkasından ağıt yakacak halimiz yoktur...

Efendi Babam’ın dosyalarının içindede olmasının istendiğini anladım… Ve olaylara bir tasdik ve haklı olduğumuzun anlaşılmasını sağlamış oldu. Aslında derdim haklılık da değil eğitimine yardımcı olduğumuz bir kişinin yanlış bir yola tevessül etmesi bizi derinden üzmüştür… İz-Efendi Babamın dediği gibi her kumaştan kaliteli elbise olmuyor. Nusret Babam (r.a) dediği gibi biz at tımarcısı değiliz. Bu da bizden olsun; her OTOMOBİL kişiyi isteği yere götürmez. Fa… Do… nun son gönderdiği rüyalardan birinde gördüğü gibi eğer eski, arızalı ve bakımsız ise kendini ve içinde bulunan kişiyi-kişileri yakabilir.

395

Böylelikle bir ibretlik hikâyenin sonuna geldik. Her zaman söylendiği-söylediğimiz gibi Cenâb-ı Hakk bizi bu hallere düşmekten muhafaza buyursun. İnşeallah…

Vermeyince Mabud, Neylesin Mahmud...

-------------------

Terzi Baba kitapları.

Terzi Baba Baskısı olan kitaplar.

1. Necdet Divanı: 2. Hacc Divanı: 3. İrfan Mektebi, Hakk Yolu’nun Seyr defteri: 4. Lübb’ül Lübb Özün Özü, (Osmanlıca’dan çeviri): 5. Salât- Namaz ve Ezan-ı muhammedi’de Bazı hakikatler: “İngilizce, İspanyolca” 6. İslâm’da Mübarek Geceler, bayramlar ve Hakikatleri: (Fransızca) 7. İslâm, İmân, İhsân, İkân, (Cibril Hadîs’i): 8. Tuhfetu’l Uşşâkiyye, (Osmanlıca’dan çeviri): 9. Sûre-i Rahmân ve Rahmâniyyet: 10. Kelime-i Tevhid, değişik yönleriyle: 11. Vâhy ve Cebrâil: 12. Terzi Baba (1) ve Necm Sûresi: 13. (13) On üç ve Hakikat-i İlâhiyye: 14. İrfan mektebi, “Hakk yolu”nun seyr defteri ve şerhi 15. 6 Pey- (1) Hz. Âdem Safiyyullah (a.s.) 16. Divân (3) 19. Sûre-i Feth ve fethin hakikat-i. 21. 6 Pey-(2) Hz. Nûh Neciyyullah: (a.s.) 22. Sûre-i Yûsuf ve dervişlik: 24. 6 Pey-(3) Hz. İbrâhîm Halîlûllah: (a.s.) 35. Fâtiha Sûresi: 39. Terzi Baba: (2)

396

41. İnci tezgâhı: 49. 36-Yâ’sîn, Sûresi: 59. 6 Pey-(4) Hz. Mûsâ Kelîlmullah: (a.s.) 60. 6 Pey-(5) Hz. Îsâ Rûhullah: (a.s.) 61. 6 Pey-(6) Hz. Muhammed: (s.a.v.) 67. 067-Mülk Sûresi: 68. 1-namaz sureleri 69. 2-namaz sureleri 88- Nusret Tura-Divanı. Erler demine. 91-Terzi Baba (7) Biismi has “Selâm” (13) 95- Terzi Baba-(8) (19/53) 96- 41-Fussilet Sûresi. 103-terzi Baba yüksek lisans tezi. 118- 52-Tûr suresi. Ve M. Nusret tura. 129-Terzi Baba divanı. “Tüm şiirlerim.” ------------------- (H) Yayınları tarafından basılan kitaplarımız: ------------------- 6. İslâm’da Mübarek Geceler, bayramlar ve hakikatleri: 14. İrfan mektebi, “Hakk yolu”nun seyr defteri. 15. 6 Pey- (1) Hz. Âdem-safiyeti. Safiyyullah. (a.s.) 88- Nusret Tura-Divanı. Erler demine. ------------------------------ Terzi Baba kitapları sıra listesi KAYNAKÇA 1. KÛR’ÂN VE HADîS : 2. VEHB : Hakk’ın hibe yoluyla verdiği ilim. 3. KESB : Çalışılarak kazanılan ilim. 4. NAKİL : Muhtelif eserlerden, Mesnevi’i şerif, İnsân-ı Kâmil, Fusûsu’l Hikem ve sohbetlemizden müşahede ile toplanan ilim.

397

(Gönülden Esintiler) 1. Necdet Divanı: 2. Hacc Divanı: 3. İrfan Mektebi, Hakk Yolu’nun Seyr defteri: 4. Lübb’ül Lübb Özün Özü, (Osmanlıca’dan çeviri): 5. Salât- Namaz ve Ezan-ı muhammedi’de Bazı hakikatler: “İngilizce, İspanyolca” 6. İslâm’da Mübarek Geceler, bayramlar ve Hakikatleri: (Fransızca) 7. İslâm, İmân, İhsân, İkân, (Cibril Hadîs’i): 8. Tuhfetu’l Uşşâkiyye, (Osmanlıca’dan çeviri): 9. Sûre-i Rahmân ve Rahmâniyyet: 10. Kelime-i Tevhid, değişik yönleriyle: 11. Vâhy ve Cebrâil: 12. Terzi Baba (1) ve Necm Sûresi: 13. (13) On üç ve Hakikat-i İlâhiyye: 14. İrfan mektebi, “Hakk yolu”nun seyr defteri ve şerhi 15. 6 Pey- (1) Hz. Âdem Safiyyullah (a.s.) 16. Divân (3) 17. Kevkeb. Kayan yıldızlar. 18. Peygamberimizi rû’ya-da görmek. 19. Sûre-i Feth ve fethin hakikat-i. 20. Terzi Baba Umre (2009) 21. 6 Pey-(2) Hz. Nûh Neciyyullah: (a.s.) 22. Sûre-i Yûsuf ve dervişlik: 23. Değmez dosyası: 24. 6 Pey-(3) Hz. İbrâhîm Halîlûllah: (a.s.) 25. -1-Köle ve incir dosyası: 26. Bir zuhûrât’ın düşündürdükleri: 27. -2-Genç ve elmas dosyası: 28. Kûr’ân’da Tesbîh ve Zikr: 29. Karınca, Neml Sûresi: 30. Meryem Sûresi: 31. Kehf Sûresi: 32. 3-Terzi Baba İstişare dosyası:

398

33. Terzi Baba Umre dosyası: (2010) 34. -3-Bakara dosyası: 35. Fâtiha Sûresi: 36. Bakara Sûresi: 37. Necm Sûresi: 38. İsrâ Sûresi: 39. Terzi Baba: (2) 40. Âl-i İmrân Sûresi: 41. İnci tezgâhı: 42. 4-Nisâ Sûresi: 43. 5-Mâide Sûresi: 44. 7-A’raf Sûresi: 45. 14-İbrâhîm Sûresi: 46. İngilizce, Salât-Namaz: 47. İspanyolca, Salât-Namaz: 48. Fransızca İrfan mektebi: 49. 36-Yâ’sîn, Sûresi: 50. 76-İnsân, Sûresi: 51. 81-Tekvir, Sûresi: 52. 89-Fecr, Sûresi: 53. Hazmi Tura: 54. 95-Beled-Tîn, Sûresi: 55. 28- Kasas, Sûresi: 56. İrfan-Mek-Şer-Fransızca-Baba: 57. 20-TÂ HÂ Sûresi: 58. Mirat-ül-İrfan-ve-şerhi: 59. 6 Pey-(4) Hz. Mûsâ Kelîlmullah: (a.s.) 60. 6 Pey-(5) Hz. Îsâ Rûhullah: (a.s.) 61. 6 Pey-(6) Hz. Muhammed: (s.a.v.) 62. -4-Bir ressam hikâyesi: 63. İnci mercan tezgâhı 64. Ölüm hakkında: 65. Reşehatt’an bölümler: 66. Risâle-i Gavsiyye: 67. 067-Mülk Sûresi: 68. 1-Namaz Sûrereleri: 69. 2-Namaz Sûrereleri:

399

70. Yahova Şahitleri: 71. Mü-Geceler-Fran-les-nuits: 72. Îman bahsi: 73. Celâl cemâl Celâl: 74. 2012 Umre dosyası: 75. Gülşen-i Râz şerhi: 76. -5-Doğdular, yaşadılar hikâyesi: 77. Aşk ve muhabbet yolu: 78. A’yân-ı sâbite. Kazâ ve kader: 79- Terzi Baba-(4) İstişare dosyası. 80- Terzi Baba-(5) İstişare dosyası. 81- Hayal vâdîsi’nin çıkmaz sokakları: 82- Mektuplarda yolculuk-M.Nusret-Tura. 83- 2013 Umre dosyası. 84- Nusret Tura-Vecizeler ve ata sözleri. 85- Nusret Tura-Tasavvufta aşk ve gönül. 86- Terzi Baba-(6) İstişare dosyası. 87- Terzi Baba-İlâhiler derleme. 88- Nusret Tura-Divanı. Erler demine. 89- 6-Her şey merkezinde hikâyesi. 90- İnsân-ı Kâmil A.K.C. Cild (1-kitap-1) şerhi. 91- Terzi Baba (7) Biismi has “Selâm” (13) 92- İnsân-ı Kâmil A.K.C. Cild (2) şerhi. 93- 7. İngilizce. İslâm, İmân, İhsân, İkân, (Cibril Hadîs’i): 94- Mescid-i Dırarr-Kubbet-ul Kara. 95- Terzi Baba-(8) (19/53) 96- 41-Fussilet Sûresi. 97- 2015 Umre dosyası. 98- Solan bahçenin kuruyan gülleri. 99- Terzi Baba-(9) İstişare dosyası. 100-14-İrfan mektebi ve şerhi-İspanyolca. 101- Bosna Hersek dosyası. 102-The SCHOOL OF WISDOM (irfan mektebi) 103-Terzi Baba yüksek lisans tezi. 104-Hacc Umre ve hakikatleri. 105-Cemo ve Farko. 106-(2016) Umre dosyası.

400

107-Vahy ve Cebrâîl- (Fransızca) 108-3-Ru’ya-Mana-Alemi-Terzi Baba ile ilgili zuhuratlar. 109-terzi Baba tasavvufi izahlar. 110-19-53-Şeker risalesi. 111-Lübb-ül lübb-Özün özü ve şerhi. 112-Bir kardeşin soruları ve cevapları 113- İnsân-ı Kâmil A.K.C. Cild (1-kitap-2) şerhi. 114- İnsân-ı Kâmil A.K.C. Cild (1-kitap-3) şerhi. 115- İnsân-ı Kâmil A.K.C. Cild (1-kitap-4) şerhi. 116- 2017-Kudüs seyahati dosyası. 117- İnsân-ı Kâmil A.K.C. Cild (1-kitap-5) şerhi. 118- 52-Tûr suresi. Ve M. Nusret tura. 119-Fu-Hi-01-Adem Fassı. 120-Fu-Hi-02-Şit Fassı. 121-Fu-Hi-03-Nuh-fassı. 122-Fu-Hi-04-İdris-05-İbrahim-fassı 123-Gülşen-i Raz-2-Terzi Baba şerhinin tamamı. 124-İbretlik bir değmez dosyası daha Satih ince. 125-2018 Umre dosyası 126-14-1-Ben’deki Terzi Babam. Murat Cağaloğlu. 127-15-2-Ben’deki Terzi Babam. Murat Cağaloğlu. 128-İbretlik bir hikâye daha. Kaf dağı ve Zümrüd-ü Anka. 129-Terzi Baba divanı. “Tüm şiirlerim.” 130-İbretlik bir hikâye daha. Kilise çanları. 131-Kur’ân-ı-Kerîmde yolculuk-53-Ayetleri ve Terzi Baba- 132-Kaner Yiğido-İbretlik bir hikâye daha- 133-1-İzmir İrfan sohbetleri. 134-2-Sohbet arası sohbetler. 135-3-Sohbet arası sohbetler. 136-4-Sohbet arası sohbetler. 137-5-Sohbet arası sohbetler. 138-6-Sohbet arası sohbetler. 139-7-Sohbet arası sohbetler. 140-8-Sohbet arası sohbetler. 141-9-Sohbet arası sohbetler. 142-10-Sohbet arası sohbetler. 143-11-Sohbet arası sohbetler.

401

144-12-Sohbet arası sohbetler. 145-13-Sohbet arası sohbetler. 146-14-Sohbet arası sohbetler. 147-15-Sohbet arası sohbetler. 148-16-Sohbet arası sohbetler. 149-17-Sohbet arası sohbetler. 150-18-Sohbet arası sohbetler. 151-19-Sohbet arası sohbetler. 152-20-Sohbet arası sohbetler. 153-21-Sohbet arası sohbetler. 154-22-Sohbet arası sohbetler. 155-23-Sohbet arası sohbetler. 156-24-Sohbet arası sohbetler. 157-25-Sohbet arası sohbetler. 158-26-Sohbet arası sohbetler. 159-27-Sohbet arası sohbetler. 160-28-Sohbet arası sohbetler. 161-29-Sohbet arası sohbetler. 162-30-Sohbet arası sohbetler. 163-1-7-Esmâ’ül Hüsnâ-M.Nusret Tura. 164-2-8-Esmâ’ül Hüsnâ-M.Nusret Tura. 165-9- Ku-Ker-Yol-Kıyamet Sûresi. 166- İnsan-ı Kamil-A-K-C-Cilt-1-Kitap-6-şerhi- 167- İnsan-ı Kamil-A-K-C-Cilt-1-Kitap-7-şerhi- 168- 31- Sohbet arası sohbetlerden seçmeler. 169- İbretlik bir hikâye daha-Usta dan çırağına tavsiyeler- 170-4- Ru’ya-Mana-Alemi-Terzi Babanın görüldüğü zuhuratlar. 171-5- Ru’ya-Mana-Alemi-Yoruma açık eğitim zuhuratları. 172-6- Ru’ya-Mana-Alemi-Tuzak-mekr-Hileli zuhuratlar. ------------------------- Altı peygamber serisi: 1-15. 6 Pey-(1) Hz. Âdem Safiyyullah (a.s.) 2-21. 6 Pey-(2) Hz. Nûh Neciyyullah: (a.s.) 3-24. 6 Pey-(3) Hz. İbrâhîm Halîlûllah: (a.s.) 4-59. 6 Pey-(4) Hz. Mûsâ Kelîlmullah: (a.s.) 5-60. 6 Pey-(5) Hz. Îsâ Rûhullah: (a.s.)

402

6-61. 6 Pey-(6) Hz. Muhammed: (s.a.v.) ------------------------- Terzi Baba kitapları serisi: 1-12- Terzi Baba-(1) 2-39- Terzi Baba-(2) 3-32- Terzi Baba-(3) İstişare dosyası. 4-79- Terzi Baba-(4) İstişare dosyası. 5-80- Terzi Baba-(5) İstişare dosyası. 6-86- Terzi Baba-(6) İstişare dosyası. 7-91- Terzi Baba (7) Biismi has “Selâm” (13) 8-95-Terzi Baba-(8) (19/53) 9-99- Terzi Baba-(9) İstişare dosyası. 10-103-Terzi baba yüksek lisans tezi. 11-108-Tezi Baba ile ilgili zuhuratlar. 12-109-terzi Baba tasavvufi izahlar. 13-110-19-53-Şeker risalesi. 14-126-1-Ben’deki Terzi Babam. Murat Cağaloğlu. 15-127-2-Ben’deki Terzi Babam. Murat Cağaloğlu. 16-87- Terzi Baba-İlâhiler derleme. 17-126-14-1-Ben’deki Terzi Babam. Murat Cağaloğlu. 18-127-15-2-Ben’deki Terzi Babam. Murat Cağaloğlu. 19-129-Terzi Baba divanı. “Tüm şiirlerim.” 20-131-Kur’ân-ı-Kerîmde yolculuk-53-Ayetleri ve Terzi Baba- 21-165-9- Ku-Ker-Yol-Kıyamet Sûresi. ------------------------- Bir hikâye birçok yorum serisi. 1-25 -Köle ve incir dosyası: 2-27 -Genç ve elmas dosyası: 3-34 -Bakara dosyası: 4-61-Bir ressam hikâyesi: 5-76-Doğdular, yaşadılar hikâyesi: 6-89-Her şey merkezinde hikâyesi. ------------------------- Dîvanlar serisi:

403

1-1-Necdet Divanı: 2-2-Hacc Divanı: 3-16-Divân (3) 4-87-Terzi Baba-İlâhiler derleme. 5-88-Nusret Tura-Divanı. 6-129-Terzi Baba divanı, tüm şiirlerim. ------------------------- İbretlik dosyalar serisi. 1-17-kevkeb-kayan yıldızlar. 2-23-İbretlik değmez dosyası. 3-73-Celâl Cemâl Celâl “hayalî Kamer’in hayal vâdîsi” 4-81-Hayal vadisinin çıkmaz sokakları. 5-93-Mescid-i dırar/Kubbet-ul kara. 6-98-Solan bahçenin/kuruyan gülleri. 7-105-Cemo ve Farko. 8-112-Bir kardeşin soruları ve cevapları. 9-124-İbretlik bir değmez dosyası daha. Satih ince. 10-128- İbretlik bir hikâye daha. Kaf dağı ve Zümrüd-ü Anka. 11-130-İbretlik bir hikâye daha. Kilise çanları. 12-132-Kaner Yiğido-İbretlik bir hikâye daha- 13-169-İbretlik bir hikâye daha-Usta dan çırağına tavsiyeler- ------------------------ Umre dosyaları serisi 1-2. Hacc Divanı: 2-20. Terzi Baba Umre (2009) 3-33. Terzi Baba Umre dosyası: (2010) 4-74. 2012 Umre dosyası: 5-83- 2013 Umre dosyası. 6-97- 2015 Umre dosyası. 7-106-(2016) Umre dosyası. 8-104-Hacc Umre ve hakikatleri. 9-125-2018 Umre dosyası

404

------------------------ Diğer dillere çevrilen Terzi Baba kitapları serisi 1-5. Salât- Namaz ve Ezan-ı muhammedi’de Bazı hakikatler: “İngilizce, İspanyolca” 2- 6. İslâm’da Mübarek Geceler, bayramlar ve Hakikatleri: (Fransızca) 3-46. İngilizce, Salât-Namaz: 4-47. İspanyolca, Salât-Namaz: 5-48. Fransızca İrfan mektebi: 6-71. Mü-Geceler-Fran-les-nuits: 7-93- 7. İngilizce. İslâm, İmân, İhsân, İkân, (Cibril Hadîs’i): 8-100-14-İrfan mektebi ve şerhi-İspanyolca. 9-107-Vahy ve Cebrâîl- (Fransızca) ------------------------ Mektuplar ve zuhuratlar serisi: Terzi Baba İnternet dosyaları: ------------------------ Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 1-2- 3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- 10- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 11-12-13-14-15-16-17-18-19-20- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar . 21-22-23-24-25-26-27-28-29-30- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 31-32-33-34-35-36-37-38-39-40- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 41-42-43-44-45-46-47-48-49-50- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar.

405

51-52-53-54-55-56-57-58-59-60- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 61-62-63-64-65-66-67-68-69-70- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 71-72-73-74-75-76-77-78-79-80- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 81-82-83-84-85-86-87-88-89-90- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 91-92-93-94-95-96-97-98-99-100- Terzi-Baba-Mektuplar ve zuhuratlar. 101-102-103-104-105- ------------------------ Kitaplar devam ediyor şu an Yekün= (172+105=277)

Documents

169-10-İbretlik bir hikâye daha-Usta dan çırağına tavsiyeler- · 2020. 5. 24. · 0 gÖnÜlden esİntİler: necdet ardiÇ İz- terzİ baba İbretlİk bİr hİkÂye daha 169-10