16
TARİH ARAŞTIRMALARINDA USȖL VE KAYNAK BİLGİSİ 18.YÜZYIL VAK’ANÜVİSLERİ Ümit KATIRANCI, 13911501 17 OCAK 2014

Osmanlı XVIII. Yüzyıl Vak'anüvisleri

  • Upload
    yyu

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

TARİH ARAŞTIRMALARINDA USȖL VE KAYNAK BİLGİSİ

18.YÜZYIL VAK’ANÜVİSLERİ

Ümit KATIRANCI, 13911501

17 OCAK 2014

MEHMED RAŞİD

Kesin olmamakla birlikte 1670 yılında İstanbul’da Fatih semtinde dünyaya

gelmiştir. Babası dönemin âlimlerinde Malatyalı Mustafa Efendi’dir. İyi bir medrese

eğitimi almıştır. 1116’da Şeyhülislâm Paşmakçızade Ali Efendi tarafından Hacı İlyas

Efendi müderrisliğine tayin edilmiştir. İlk vakanüvis olarak kabul edilen Naima’nın

görevini bırakmasından sonra arada kısa bir dönem Şefik Mehmet Efendi bu görevi

yerine getirmiştir. Daha sonra çeşitli müderrisliklerde de bulunan Mehmed Raşid,

Sadrazam Damad Ali Paşa tarafından 1714 tarihinde III. Ahmed’in cülûsundan itibaren

hadiseleri yazmakla görevlendirildi.1 Vakanüvis olarak Sadrazam Şehit Ali Paşa ile

Mora ve Varadin seferlerine katılmıştır. Şehit Ali Paşa Mora seferi sırasında kendisine

nişancılık görevi vermek istemiş ancak hastalığını bahane göstererek kabul etmemiştir.

Ali Paşa Varadin seferinde şehit olduktan sonra, yerine sadrazam olarak Nevşehirli

Damat İbrahim Paşa getirilmiştir. Bu sadrazamın döneminde de vakanüvisliğe devam

etmiştir. Sadrazamın da birçok ödülüne, övgüsüne mazhar olmuştur. Damat İbrahim

Paşa, Raşid’in tarih konusunda fikirlerini öğrendikten sonra kendisinden Naima’nın

bıraktığı 1070/1660 yılından sonrasını yazmasını istemiştir. Sadrazam İbrahim Paşa

döneminde en rahat dönemini yaşamış, elçilerle birlikte düzenlenene toplantılara

katılmış düzenlenen eğlencelere eşlik etmiştir.2 1723’te Halep Kadısı, 1728’de İran

Elçisi3, bir yıl sonra da İstanbul Kadısı olmuştur. 1730 yılında ortaya çıkan Patrona

Halil İsyanı’nda isyancılar sadrazamın yakınlarını sürgüne göndermişlerdi. Mehmed

Raşid, bundan dolayı 1731 yılında İstanköy adasına sürgün edilmiş, oradan Bursa’ya,

oradan da Limni’ye gönderilmiştir. Üç yıl sürgünde kaldıktan sonra İstanbul’a

1 Tarih-i Raşid s. XVII 2 Tarih-i Raşid s. XVII

3 Tarih-i Raşid s. XIX, İran meselesi ile ilgili Eşref Han’a gönderilecek elçi için Mehmed Raşid seçilmiş ama seyfiyeden olmadığı için önce Mekke Kadılığı, ardında da Rumeli Beylerbeyliği verilerek “paşa” ünvanıyla gönderildi.

dönmesine izin verilmiştir. 1734 yılında Anadolu Kazaskerliği’ne atanmış, bir yıl sonra

da vefat etmiştir.

Vakanüvis olarak Mehmed Raşid, Nakilci bir tarih anlayışına sahiptir ve tarihin

konusunun geçmişin acîb ve garîb olaylarının aynen beyan edilmesi gerektiğini

savunmuştu.4 Tarih-i Raşid olarak tanınan kitabı 1660-1722 yılları arasındaki dönemi

kapsamaktadır. Raşid, kendi ifadesiyle Naima tarzında açık bir dil ile yazmış olsa da

zaman zaman dilin ağırlaştığını söylenebilir.5 Mehmed Raşid kitabını üç cilde ayırmıştır.

Birinci cild 1660-1703 yılları, ikinci cild 1703-1718 yılları, üçüncü cild 1718-1722 yılları

arasını kapsamaktadır. Atandığı dönemden önceki tarihi yazmak için Naima’nın

müsveddelerinden, Silahtar Mehmet Ağa’nın Zeyl-i Fezleke ve Nusret-name’sinden, Kara

Mehmet Paşa’nın Viyana Sefaretnamesi’nden faydalanmıştır. Asıl kaynak olarak ise,

1671 – 1703 yılları arasını Defterdar Sarı Mehmed Paşa’nın Zübde-i Vekayiât’ı

kullanmıştır. Kendi dönemini de resmi belgelerden, gördüklerinde, duyduklarından

faydalanarak yazmıştır. Ayrıca Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Paris Sefaretnamesi ve

Dürri Ahmet Efendi’nin İran Sefaretnamesi’nden faydalandığı da biliniyor. Kitabında

III. Ahmet’in bozuk bir dille yazılmış fermanların dilini düzelterek yazmış, katıldığı

düğün, tören ve merasimleri ayrıntılı olarak bahsetmiş, dönemde ölen kişiler hakkında

da bilgi vermiştir. İlk olarak I.Mahmut döneminde Müteferrika matbaasında 1740

yılında 3 cilt olarak basılmış, ikincisi 1822 yılında İstanbul’da Matba’a-i Âmire’de 5 cilt

olarak iki defa basılmıştır. İlk cildi 1660-1687, ikinci cildi 1687-1704, üçüncü cildi 1704-

1712, dördüncü cildi 1712-1718, beşinci cildi 1718-1723 yıllarındaki olayları anlatmıştır.

Prof. Dr. Abdülkadir Özcan başkanlığındaki bir heyet tarafından, ilk 2 cild Raşid Tarihi

ve Âsım Tarihi 3. cild olmak üzere 3 cild olarak basılmıştır. 2013 yılında Klasik

Yayınevi’nde basılmıştır.

4 Tarih-i Raşid, s. XXII

5 Tarih-i Raşid, s. XXVII

Yazmalar: Berlin, Devlet Kut., Nu. or. 2“ 3337; Londra Bir. Müz., Nu. Add. 23585

(parçalar; bk. Rieu, CTM, 56 v.d.); Royal Asiat. Soc, (bk. JRAS, 1892, 548, Nu. 8, 9);

Oxford, Bodl, Libr., Ms. tıirc c.1 (1115’den Cumada II. 1130’a kadar gelir); Petersburg,

Umumi Kut, Nu. 531 (Catal,, 475); Kahire, TK, 170; İstanbul, Nuri Osmaniyye, Nu.

.3123/8, 3130; Bayezid, Nu. 2363/6; Damadzade Mekmed, Nu. 1434/5; Esad Ef., Nu.

2130/2; Halet Ef., Nu. 633; Ragıb Pasa, Nu. 992 (Zeyil ile birlikte).

Basımlar: Birinci yayım : I. C., Başlık, 2 ypr. Önsöz, 12 ypr., fihrist, 277 ypr. Metin

(1071 ila 1115 yıllarından bahseder), İstanbul, 1 Zi’l-hicce 1153/17. II, 1741; IL C.,

başlık, 8. ypr. fihrist, 193 ypr. metin (1115 ila 1130 yıllarından bahseder), İstanbul, I.

cildle aynı zamanda basılmıştır. III. Cild, 2 ypr. fihrist, 114 ypr. Metin (1130-1134

yıllarından bahseder). IV. C„ 5 ypr. fihrist ve 159 ypr. metin, 1134 ila 1141 yıllarından

bahseden İsma’il Asim tarihini icerir,, bk. aş. Nu. 268. Eser folio’dur. - İkinci yayım : I.

C., 30 S. fihrist., 532 S. Metin 1071 ile 1098 yılarıdan bahseder), İstanbul, basıldığı yıl

yoktur; II. C. 40 S. fihrist ve 595 S. metin (1099 ila 1115 yıllarından bahseder); III. C., 24

S. fihrist ve 390 S. metin (1116 ila 1124 yıllarından bahseder); IV. C., 20 S. fihrist ve 395

S. metin) 1125 ila 1130 yıllarından bahseder); V. C., 8 S. fihrist ve 454 S. metin (1131 ila

1134 yıllarından bahseder), İstanbul, 29. Muharrem 1282/24.VI.1865. - 8°

büyüklüğündeki bu yayının VI. C. de İsmail Asim tarihidir ve 17. Muharrem 1282 dc

basılmıştır.

İSMȂ’İL ȂSIM, KÜÇÜKÇELEBİZȂDE

Reisülküttap Küçük Çelebi’nin oğludur. İlmiye mesleğinde yetişmiş, müderris

olmuştur. 1708’de Kenan Paşa Medresesi, 1713’de ise Dizdariye Medresesi’nde

müderrislik yapmıştır ve Sahn-ı Seman müderrisi olmuştur. Bu paye ile Süleymaniye

Müderrisliğine getirilmiştir.6 1755 yılında Anadolu Kazaskerliği Payesi tevcih edilmiş ve

6 Tarih-i Raşid, c.3 s. IX

bir süre sonra Ragıp Mehmed Paşa tarafından Anadolu Kazaskerliğine getirilmiştir ve

ardından da Rumeli kazaskerliği payesi ile tevcih olundu. 1759 tarihinde Şeyhü’l-islâm

olan Asım Efendi, bir yıl sonra ölmüştür.7 Damad İbrahim Paşa döneminde ise 2

Temmuz 1723’de vak’anüvislik görevi verildi.8 Mehmet Raşid Haleb’e vali olarak

gönderildiği vakit, 2 Temmuz 1723’de vakanüvislik görevini deruhte etmiştir. Bu

görevdeyken 2 Temmuz 1722 – 29 Temmuz 1729 yıllarını kapsayan ve Mehmet Raşid’in

eserinin devamı niteliğinde bir Osmanlı kroniği yazmıştır ve bu iki eser birlikte

basılmıştır. Eserinin içeriği, tayin ve aziller, elçi kabulleri, Osmanlı – İran, Rusya

ilişkileri, Lale Devri eğlenceleri ve tanınmış kişilerin kısa bibliyograflarını ihtiva

etmektedir. Gözlemlerinden yararlanıp tarihini yazan Asım Efendi, bunların dışında beş

hatt-ı hümayun, Rusya ile yapılan mukaseme, dört fetva ve bir kaimeyi eserinde

kullanmıştır.9 1756 yılında yazdığı Divan’ı da tarihi bakımdan önemlidir çünkü 1716 –

1722 yıllarının en önemli olayları hakkında yazılmış manzumeler ve III. Ahmed ile I.

Mahmud’a kasideler vardır.

Yazmalar2 : A) Tarih-i veka'i ; Paris, Milli Kut., Schefer Kollelusiyonu, Nu. 1075 (her

halde sonradan uydurulmuş olan ve o zaman çokdan modası geçmiş olan Tarih-i al-i

Osman adıyla); İstanbul, Nuri Osmaniyye, Nu. 3096.- B) Divan : Viyana, Milli Kut., Nu.

738 (Flugel, Katal., I, 687 v.d.).- C) Aca’ib ul-leta’if : Paris, Milli Kut., Schefer

kolleksiyonu Nu. 1169; İstanbul, Millet Kutuphanesi, Ali kolleksiyonu.

Basımlar : A) Tarih : İstanbul, Zu’l-hicce 1153/Şubat 1741, bk;. yk. Mehmed Raşid’e.-

İkinci Yayın ; İstanbul, 1. Muharrem 1282/ Mayıs 1865, bk. Mehmed Raşid’e.- B) Divan,

basıldığı yer yok. İstanbul) 1268/1852, 2 + 65 S, Buy. 8°. (Ta'lik taş basımı).- C) Acaîb ul-

leta'if. Ati Emiri tarafından yayınlanmıştır. İstanbul 1331, 47 S. Uzunlamasına küç. 8°.

7 Tarih-i Raşid, c.3 s. IX - X 8 Tarih-i Raşid, c.3 s. VIII

9 Tarih-i Raşid, c.3 s. XIV

ARPAEMİNİZÂDE MUSTAFA SÂMÎ

1680’li yıllarda İstanbul’da doğmuştur. 20 yıl hacegânlık yapmıştır. Küçük

ruznamçeci ve daha sonra da 1716’da Şehremini olmuştur. 1725 yılında piyade

mukabelecisi, 1730’da ise İsmail Efendi’nin halefi olarak vakanüvis tayin edilmiştir.

1733’e kadar vak’anüvis olarak görev yapan Arpaeminizâde, 1734’de İstanbul’da

ölmüştür. Yazdığı Tarih’i daha çok Sami, Şakir ve Subhi Tarihi adıyla basıldığı için, kısa

süreli vak’anüvisliğiyle ilgili bilgiler oldukça azdır. Evrak halinde olan ve basılmamış

yazıları, Subhi’nin bu evrakları kendi eserine derc etmesiyle ortaya çıkmıştır.10

Yazmalar: Kahire, T K „ 170 (orada adı Hâmid Sami diye geçmekte ve eserin yazılış

tarihi olarak 1125 gösterilmektedir ki bu mümkün değildir), 177 (burada eserin yazılış

tarihi olarak 1145 gösterilmektedir); İstanbul, bulunduğu yer bilinmiyor.

Basımlar: Tarih- Sami ve Şâkir ve Subhi, İstanbul, 1198, 2. ypr. basımın önsözü, 5 ypr.

fihrist., 238 ypr. metin, (bunun 1-71. Yaprakları Sami ve Şakir’e aittir); bk. V. D.

Smirnov, Obrazcocyja proizvedeniya osmanakoy literatury (St. Petersburg 1903), 103-118

ve M. Wicki'Thanser, Chrestomathie, 98-131’ deki metin numunelerine.

HÜSEYİN ŞÂKİR

Hayatı hakkındaki bilgiler azdır. Dedesi Kadı Gümrükçü Hüseyin Paşazade

Mustafa nedeniyle Gümrükçüzade de denilen Hüseyin Şakir, İlmiye mesleğine girmiş,

önce müderris ardından da 1733’de vak’anüvis olmuştur. 1742’de Haleb Kadılığı’na

tayinine kadar bu görevde kalmıştır. 1744’de ölmüştür. Tarih’i yazılmış evraklardan öte

geçmemesi nedeniyle, eseri, Subhî Tarih’i içerisinde yitmiştir. H. 1145 – 1148 yılları

arası arası Osmanlı tarihi yazdığı düşünülmektedir.11 Kendisinden sonra Vak’anüvislik

görevi, R’amî Paşazade Abdullah Ref’et Beyefendi’ye verildiyse de, Ref’et Bey’in kaleme

10

Mesut Aydıner, Sâmî-Şâkir-Subhî Tarihi, s. LXLVII - LII 11 Mesut Aydıner, a.g.e., s. LV

aldığı bir evrak ya da eser bulunamadığı içini sadece adının vak’anüvis olarak geçtiğini

belirtmekte fayda vardır.12

Yazmalar: Bilinmiyor, ancak Kahire’de (TK, 177) 1144- 1148 yıllarını anlatan kronik

Subhi’nin eserinin bir kısmı değil ise bu Huseyn Şakir'in olabilir.

Basımlar: Tarih-i Sami ve Şakir ve Subhi, İstanbul 1198 folio, 2 ypr. basanın önsözü, 6

ypr. fihrist, 238 ypr. metin, bundan 1-71 ypr. Sami ve Şakir’e aittir.

MEHMED SUBHİ

Beylikçi Halil Efendi’nin oğlu olan Mehmed Subhi İstanbul’da doğmuştur. Divan

kâtibi ve daha yüksek mertebeler de olmak üzere birçok devlet hizmetinde bulunmuştur.

Baş muhasebeci, Darphane Emini görevlerini de deruhte etmiştir. Mehmed Subhî,

vekanüvis sıfatıyla 17.7.173013 – 30.7.174514 yıllarına ait olayları anlatan bir Osmanlı

Tarihi yazmıştır. 1769 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Tarîh-i vekâ’i adında bir tarih

çalışması vardır. Bunun dışında Bosna Seferi’ni anlattığı Tarîh-i vekâ’i Bosna eseri de

vardır. Mesut Aydıner tarafından, Tarih-i Sami, Şakir ve Subhi adıyla 2007 yılında

Kitabevi Yayınları’ndan basılmıştır.

Yazmalar: Tarih-i veka'i ; Londra, Bri. Muz., or. 1131 (Rieu, CTM, 57 v.d.); Royal

Asiatic Society, bk. JRAS, 1892. S. 548; Uppaala, üniversite Kut., Nu. 28t(Tornberg,

Catal., 198, buna göre yazma 1141 1156 yıllarını içine almaktadır); Petersburg, Umvi

Kut., Nu. 532; İstanbul, Esad Ef., Nu. 2096; Halet Ef., Nu. 634; Abdullah Ef., Nu. 245;

Bayezidiyye, Nu. 2371; Hamidiyye, Nu. 904; Aşir Ef., Nu. 237 (tam değil).

Basımlar: Mehmed Subhi’nin tarihi, Sami ve Şakir Efendilerin tarihleri ile bir arada

olmak üzere 1198 yılında İstanbul'da basılmıştır; bk. yk. Nu. 239 ve 248.

12 Mesut Aydıner, a.g.e., s. LVI 13

F. Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları, s. 326 14 Mesut Aydıner, a.g.e., s. LXII

SÜLEYMAN İZZÎ

Süleyman İzzî, ne zaman doğdu bilinmiyor. Divan Kalemi’ne girmiş ve

30.7.1745’de Mehmed Subhî’nin yerine vak’anüvis olarak tayin edilmiştir. 1746’da küçük

evkaf muhasebeciliği ve 1747’de teşrifatçı olmuştur. 1755’de İstanbul’da ölmüştür.

15.2.1744 – 20.11.1751 yılları arasını anlatan 2 cildlik Tarih-i Veka’i adıyla resmi bir

Osmanlı Tarihi yazmıştır. 1. cild, H. 1157 – 1160, 2. cild 1161 – 1165 arasını kapsar. 3.

Cildi de zeyl olarak yazmayı tasarladığını belirtmiştir. Üslubu çok ağdalı olmakla

birlikte, yazı sanatındaki ustalığı da bilinmektedir.15 Basımı yoktur.

Yazmalar: Londra, Brit. Muz, or. 9318; Royal As. Soc. (bk. JRAS, 1892, 548, Nu. 10, 2

ve 11); Uppsala, Univ. Kut., Nu. 288 (Tornberg, Catal., 198 v.d.; 1157-65 yıllarını içine

alır); Petersburg, Umumi Kut., Nu. 533; Kahire, TK, 172 v.d.; İstanbul, Umumi Nu.

4929; Ragıb Paşa, Nu. 993; Bayezid, Nu. 2373; Hamidivye, Nu. 907/8; Esad Ef., Nu.

2166; Halet Ef., Nu. 635.

Basımlar: İstanbul, 1199/1784, Ad ypr. + 8 ypr. + Onsoz 288 ypr. kuc. folio.; bk. C. B.

Toderini, Letter. turchesca, III, 226 v.dd.

MEHMED HÂKİM

Birçok devlet hizmetinde bulunmuş ve hacegân olan Mehmed Hâkim, 1759 ve 1766

yıllarında cebeciler kâtibi tayin edilmiştir. 1762 yılında maliye tezkirecisi ve vakanüvis

olmuştur. 1766 yılında Cebeciler Kâtibi ve sonra da ikinci ruznameci olmuştur. 1770

yılında İstanbul’da ölmüştür. Vakanüvis sıfatıyla Tarȋh-i vekâ’i adında 1747-1766

yıllarındaki olayları kapsayan bir tarih yazmıştır. Ahmet Vasıf, tarihini yazarken bu

kişinin eserinden yararlanmıştır.16 Basımı yoktur.

15

F. Babinger, a.g.e., s. 314 - 315 16 F. Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları, s. 327-28

Yazmalar: Berlin, Devlet Kut., or. 2° 3338 (Muh. 1160-1170 yıllarını içine alır; 128 ypr.

kalınlığındadır); Uppsala, Univ., Nu. 289 (1171/2 yıllarını içine alır; bk. Tornberg, Catal.,

199); İstanbul, Bağdad Köşkü.

ÇEŞMİZADE MUSTAFA REŞİD

İstanbul’da doğmuş olan Çeşmizade, medrese tahsilini bitirip mülâzımlık payesini

almıştır. 1740’da müderris olmuştur. Çeşmizade, 4 defa kadıasker tezkirecisi, 4 defa

kâssam-ı askerî olmuştur. 1750’de Valide Sultan Medresesi’ne, oradan da Recep Paşa

Medresesi müderrisliğine tayin olunmuştur. Çeşitli memuriyetlerde bulunmasının

ardından son olarak, Süleymaniye Darü’l-hadisi Müderrisliği görevine getirilmiştir.

Vak’anüvisliği, 3 Aralık 1766’dan vefat ettiği 13 Haziran 1768’e kadar sürmüştür.

Yazdığı Veka’i oldukça önemlidir çünkü Ahmed Vasıf Efendi, yazdığı tarihinde

Çeşmizade’nin eserinden yararlandığını belirtir. 17 Bekir Kütükoğlu tarafından 1993

yılında İstanbul Fetih Cemiyeti’nde basılmıştır.

Yazmalar: Uppsala, Univ. Kut., Nu, 290 (Tornberg, Catal., 199; 1180/2 yıllarını içine

alır); İstanbul, Esad Ef.

SADULLAH ENVERÎ

Trabzon’da doğmuştur. Genç yaşta Bab-ı ‘Ȃli’ye girmiş ve 1769’da sadrazam Ali

Paşa’nın Rus seferine gittiği zaman görevinden çekilmiş olan Mūsazâde’nin yerine

vakanüvislik yapmıştır. Bunun dışında teşrifatçılık, Cebeciler Kâtibi, Mevkufatçılık gibi

birçok devlet görevinde bulunmuştur. Birinci kronik, 1769’dan III. Mustafa’nın ölümüne

kadar Vakanüvisliği sırasında tayin edildiği 1769 yılından başlayarak 1774 yılına kadar

Osmanlı Tarihi’ni ve Küçük Kaynarca ile sonuçlanan, kendisinin de katılmış olduğu Rus

17 Bekir Kütükoğlu, Çeşmizade Tarihi, s. XII - XIV

Savaşı’nı anlatmıştır. İkinci kronik de birincinin devamıdır. I. Abdülhamid’in tahta

çıkışıyla başlar, Rus Savaşı’na gidişi ve savaşı sonuçlandıran Küçük Kaynarca ile

bitirmiştir. Üçüncü kronik bundan altı ay sonra başlar, 1779 yılında sadrazamın

sürgüne gönderilmesi ile biter. Bunun yazarken Süleyman Efendi’nin çalışmalarından

yararlanmıştır. Dördüncü kronikte bir öncekinin devamıdır. 1783 yılında biter eser.

Beşinci kronik ise kendisinin de katılmış olduğu Avusturya-Rus-Osmanlı savaşını

anlatır. İki kısımdır. İlki I. Abdülhamit’in ölümü, ikincisi ile Yaş Anlaşması (1792) ile

biter. 18 Basılmamıştır.

Yazmalar I. Kronik : tam olmayan bir kopyası Viyana, Milli Kut., Nu. 1117 (Flugel,

Kat., II, 299 v.d.).- I. IV. Kronik : Berlin, Devlet Kut., or. 8° 2069; Viyana Milli Kut., 1118

(Flugel, II, 300 v.d.).- II. Kronik ; Viyana, Kona.- Akad., Nu. 268 (bk. Krafft, Kat., 101

v.dd.); Kahire, TK, 213 (Tarih el-Enveri, 1182-1187).- V. Kronik: Viyana, Milli Kut., Nu.

1119 (Hugel, Kat., II, 301 v.d.); Londra, Brit. Mu7,., or. 6624., Lund, Nu. 61; Kahire, TK,

167; İstanbul, Es’ad Ef., Nu. 2089; Halet Ef., Nu, 590; Yahya Efendi Nu. 253.- Isma’il

Rahmi bu kronikleri işlemeği uzerine almıştı, bk. Pertsch, Turk. Hss. Berlin, Nu. 208 a-f,

S. 235 v.d.

Basımlar: J. Reinaud tarafından bahsedilen Bulak basımı (bk, Journal Asiatique, VIII

(1831) 336 ye Temmuz 1843, S. 35, Nu. 35, bundan da Zenker, BO, Nu. 940) mevcut

değildir. Enveri’nin I. ve II. kroniklerini Vasıf Efendi Tarih'imn ikinci kısmı icin esas

tutmuştur; h. Vasıf tariki, I, 315 ve II, 3 (İstanbul 1219).

AHMET VÂSIF

Doğum yılı hakkında bilgi bulunmamakla beraber Bağdat’ta doğduğu

bilinmektedir. İlk eğitimini Bağdat’taki ulemadan almıştır. İlk başlarda daha çok

edebiyata yönelmiştir. Genç yaşta şehirler hakkında bilgi edinmek amacıyla Kars, Van

ve Haleb’i ziyaret etmiştir. 1766-1767 yılları arasında Ahmet Paşazade Ali Paşa’nın vali

18 F. Babinger, a.g.e., s. 348-350

olarak görev yaptığı Haleb ve Kars şehirlerinde kütüphane hizmetinde bulunmuştur.

Ahmet Paşa’nın ölümünden sonra Abaza Mehmet Paşa mahiyetinde Kefe’de mektupçu

olarak görev yapmıştır. Rusların Yeni Kale’yi işgali sırasında Ruslara esir düşmüş,

dokuz ay sonra esareti sona ermiştir. Daha sonra tekrardan Osmanlı-Rus Savaşları’nda

orduda görev almıştır. İbrahim Müteferrika’nın ölümünden sonra pek işlemez hale gelen

matbaayı tekrardan eski haline getirerek Matba’a- ı Âmire olmuştur. Uzun süre devlet

hizmeti etmiş olması dolayısıyla edindiği görgü ve tecrübe onun daha da ilerlemesine

imkân sağlamıştır. 1768-1774 Savaşları’nda âmedci olarak görev almıştır. Savaşlar

sırasında vakanüvislik görevinde Enveri Efendi vardı, ondan sonra 1783 yılında Ahmet

Vasıf bu göreve atandı. Kendisine bu görev 1781-1782 yılından yazmaya başlaması

şartıyla verildi. Bir yıl sonra 1784 yılında vakanüvislikten ayrı olarak Kalyonlar

Kethüdalığı görevi de verildi. 1787 yılında da elçi olarak İspanya’ya gönderilmiştir.

İstanbul’a dönene kadar vakanüvislik görevini asaleten Enveri Efendi yürütmüştür.

Enveri Efendi III. Selim’e kadar vakanüvis olarak kaldı, daha sonra bu göreve yine Vasıf

Efendi getirildi. İspanya’da görevdeyken Enveri ve Edib Efendilerin yazdıklarını

padişahın isteği üzerine gözden geçirerek yazmış ve bunlar da tarihinin birinci kısmını

oluşturmuştur. İkinci cilt ise III. Selim’in tahtı çıkış tarihi 1789 yılından itibaren gelişen

olayları içeriyordu. Devlet erkanıyla geçinemeyen Haleb valisi ile gelişen dostluğunun

ortak düşmanlar tarafında devlete karşı bir entrika olarak gösterilmesi dolayısıyla

Midilli’ye sürgün edilmiştir. Bu sırada vakanüvislik görevini yine Enveri Efendi yerine

getirmiştir. Kendisinin ve daha sonra yerine gelen Halil Nuri Bey’in vefatından sonra

vakanüvislik yine Vasif Efendi’ye kalmıştır. Böyle vakanüvislikte üçüncü dönemi

başlamıştır. Reisü’l-küttaplık, vakanüvislik, murahhaslık, muhasebecilik gibi birçok

devlet hizmetinde bulunmuştur. Tarihini yazarken birçok devlet hizmetinde görev

alması münasebetiyle bizzat gördüğü olayları yazmıştır. Bunun dışında başkalarının

tanıklığına da itibar etmiş, onların dediklerini de kullanmıştır. Kâtip Çelebi ve Mehmet

Raşid’den de yararlandığını biliyoruz. Madenlere ait verdiği bilginin bir kısmını Katip

Çelebi’den, bir diğer kısmını ise Balinas isimli müellifin Sırr-ı halîka adlı çalışmasından

aldığını biliyoruz. Döneminde ondan yararlanan müellif yoktur. Tarihinde ticaret için

verilen emirlerle ilgili bilgiler, Boğdan Voyvodası’nın azli, Cidde Valisi Yeğen Ali

Paşa’nın ölümü, Sinop Konsolosu’nun kaçması, Adana ve yöresinde hâkim olan Küçük

Ali’nin kaçması ile bilgiler vermektedir. Tarihini yazarken Mehmed Hakim, Çeşmizâde

Mustafa Reşid’in yazdığı tarihlerden yararlanmıştır.19 1994 yılında Prof. Dr. Mücteba

İlgürel tarafından Türkçe transkripsiyonu yapılmıştır.

Yazmalar: I. Zeyil (1197 - 1201); Viyana, Milli Kut., Nu. 1131 (Flugcl, Kat., II, 308.;

OGNZ, 8, 25, not, 14), Nu. 1132 (Flugel, Katal., II, 309) -II. Zeyil (1203 - 1209); Viyana,

Mil. Kut., Nu. 1133 (Flugel, Katal, II, 309 vd.; Paris, Mil. Kut., suppl. turc 508 (224 ypr.

kaim). Kahire, TK, 201 vd-III. Zeyil (1213 - 1217) : hic bir yerde ele gecmemiştir. -IV.

Zeyil (İ217 - 1219) : Viyana, Milli Kut.,' Nu. 1134 (Flugel, Katal, II, 310 vd. ve O. M. v.

Schlcchta - Vssehrd, DWAW, VIII (1857), 283 v.dd.). -İstanbul’da : Esad Ef., Nu. 2189,

Husrev Paşa, Nu. 360 ve Halet Ef., Nu, 636’da Vasıf tarihinin parcaları varsa da

Katalog’da hangi zamanlardan bahseden kısımlar oldukları gosterilmemiştir.; Ankara

Turk Tarih Kurumu Kut., Yazm. Vaka’i-name adlı ve 1187/bş. 25.III.1773’ den 1205/bş.

10,lX.1790’a kadar gelen bir tarihi bulunmaktadır (Ceviren. - -Mısır seferine dair risale :

Viyana, Milli Kut., Nu. 1135 (Flugel, Katal., II, 311; OGNZ, 9)., İspanya Sefaretnamesi :

Ankara, Turk Tarih Kurumu Kut., Yazm. Nu. 61 (Ceviren).

Basımlar : Mehasin ul-asar ve haka'ik ul-ahbar : I.C., 15 + 327 S. (1166-1183

yıllarından bahseder), İstanbul, Şa’ban 1219 (bk. 11,315); II. C. 6 — 315 S. fol. (1183-

1185 yıllarından bahseder); Bk. GOR, V l l 589, Nu. 46. - Tekrar basım : Bulak Cumada

1. 1243/Aralık 1827 : I.C., 10 — 265 S. Kuc. fol., II., C., 7 — 251 S. Kuc. fol. Bk. GOR,

19 F. Babinger, a.g.e. 364 – 366, ayrıca Mücteba İlgürel, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr, s. XIX - XLVII

VIII, 522, Nu. 31 ve Journ. /İ5İ<ıt.,-VIII. C. (1831), 335. -Yeni basım : Bulak, 1246, kuc.

fol.; I. C., 14 + 210 S., II. C., 7 + 190 S. (Kalın kağıt); bk. Journ. Jsiat., 1843, II, 35, 39.

Tekil Yayınlar ve Kısaltmalar: Relation lurque de la bataille de Tchezme, extrait du

Vassif Efendi. T.-X. Blanchi tarafından taş basması olarak yayınlanmıştır, Paris, ts., 4°.

-Relation de Vambassade de Derviche. Mehemmed Efendi a Petcrsbourg, en 1168 de

Vhegire (1754),

Extrait den annales de l'empire ottoman de Vassif Efendi. Paris, 1821, 8^', taj; basması :

-V.D. Smimov, Obrazcoııya proizvedeniya Osmanskoy literatury (St. -Peteraburg 1903),

127-139. -M. M. Wicker - Hauser, Chrestommhie,

154-166.

AHMED CȂVİD

Bir tımar sipahi subayının oğlu olarak İstanbul’da doğmuştur. 1787 yılında

Hazine Muhafızı olarak saray hizmetine girmiştir. Sonra İstanbul şehremini olmuştur.

1803 yılında vefat emiştir. İki ciltlik tarihi yazılar yazmıştır. İlk cildinde 1636-1774

arası, ikincisi 1787 yılına kadarki dönemi ele almaktadır. Ahmed Cavid sarayda

bulunduğu sırada III. Selim kendisini en önemli olayları zaman sırasına göre yazmakla

görevlendirdiği bilinmektedir. Bunun üzerine 1790 yılında çalışmaya başlamış, on ay

süren çalışmanın ardından yıllıklar yazmıştır. Bu yıllıklarla birlikte kendisine

vak’anüvis-i Enderun adını almasını sağlamıştır. Yıllıklar hattı hümayunları içermesi,

karargâhtan doğrudan doğruya sultana gönderilen maruzata ve doğrudan Sultan’ın

ağzından verilen haberlere dayanması münasebetiyle dikkate değerlerdir. Osmanzâde

Ahmed Ta’ib’in Hadîkatü’l-vüzera ve Verd-i Muterra çalışmalarına zeyl yazmıştır.

Ahmet Resmi Efendi: İlk Berlin elçisidir. Berlin’deki izlenimlerini yazdığı

Sefaretname’si, Osmanlı reisü’l-küttapları ve kızlarağaları ile ilgili biyografi

çalışmalarının yanında Hülasatü’l-itibar adlı çalışması vardır. Bu çalışma küçük bir

risale, broşür şeklindedir. Osmanlı Devleti’nde, toplumda ve devletin işleyiş

mekanizmalarındaki sorunların nedenlerini, bunlar için çözüm yollarıyla ilgili yazmıştır.

Saraya sunulmak üzere yazılmış, edebi bir dilin kullanıldığı eserdir. 1997 yılında Tarih

Vakfı yurt Yayınları tarafından Türkçe’ye kazandırılan 1995 yılında Virginia Aksan

tarafından An Ottoman Statesman in War and Peace adlı kitabı, kendisi hakkında derin

güzel bilgiler içermektedir.

Câbî Ömer: Eseri Cabȋ Tarihi adıyla anılmaktadır. Eseri üç ciltten oluşmaktadır. 1789-

1814 yılları arasını kapsamaktadır. Birinci cildin ilk paragrafında eserinin II. Selim

zamanında meydana gelen olayları yazmak amacıyla kaydettiğini yazmıştır. III. Selim,

IV. Murad, II. Mahmud zamanlarını kapsamaktadır. Eser M. Ali Beyhan tarafından

karşılaştırmalı ve dizinli bir yayını hazırlanarak Türk Tarih Kurumu Yayınları’ndan

çıkmıştır.

Fındıklılı Süleyman: Şamdanizade’nin Müri’t Tevarih (Mühiyyü’l Tevarih adında

genel bir tarihi vardır. 13 yıl bu eseri üzerinde çalıştıktan sonra Sultan I. Abdülhamid’e

sunmuştur. Eserine daha sonrada 1777 yılına kadar devam ettirmiştir. Kitabının

başında I. Abdülhamid’e kadar olan Osmanlı Sultanlarının, sadrazamlarının listesi

vardır. 1730 Patrona Halil İsyanı’nda da bahsetmektedir. Eserinin önemi, yazarken

birçok kaynağı kullanmasından gelmektedir. Kendisinin ortaya çıkardığı yaklaşık 400

kaynaktan faydalanmıştır. Kitabının en önemli kısmı kendi yaşadığı dönemi

anlatmaktadır. Kitap dört cilttir ve transkripsiyonu yapılmamıştır. 1922 yılında Ma’arif

Nezareti tarafından basılmıştır. 1976 yılında Prof. Dr. Münir Aktepe tarafından Türkçe

transkripsiyonu yapılmıştır.

Mehmed Sa’id, Şehrîzȃde: Birçok tarih ve derleme yazmıştır. Nevpeyda adında III.

Osman döneminde bir tarihi çalışma yapmıştır. Kitapta Osmanlı sultanlarından

bahseder ve 1591 yılına kadar gelmektedir. Bunun dışında kısa bir İstanbul Tarihi’ni

yazdığı Heşt bihişt, yaradılıştan Sultan I.Mahmud’a kadar genel bir dünya tarihi

anlattığı Zubdet’ül tevârih ve Mustafa Paşa’nın emriyle yazdığı, bütün derya

kaptanlarını anlattığı Tuhfet el-mustafavviye fȋ beyân kapudânân el-devlet el-aliyye

isimden tarihi çalışmaları da vardır.

Son olarak bahsedilmesi gereken tarihçimiz ise Faraizcizade Mehmet Said’tir.

Gülşen-i Ma’arif adındaki kitabı iki kısımdan oluşan bir tarihtir. İlk kısımda genel

olarak bir tarih anlattıktan sonra, ikinci kısmında I. Abdülhamit’e Küçük Kaynarca’ya

kadar olan Osmanlı tarihinden bahsetmiştir.

KAYNAKÇA

Aydıner, Mesut, Sâmî, Şâkir ve Subhî Tarihi, İstanbul: Kitabevi Yayınları, 2007

Babinger, Franz, Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri, Çeviri: Prof. Dr. Coşkun Üçok,

Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1982

İlgürel, Mücteba, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr, Ankara: Türk Tarih Kurumu,

1994

Kütükoğlu, Bekir, Çeşmî-Zâde Tarihi, İstanbul: İstanbul Fetih Cemiyeti, 1993

Târîh-i Râşid, hz. Özcan, Abdülkadir, İstanbul: Klasik Yayınları, 2013