12
The 2 nd International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit 112 Kazdağları’nın Güneybatı Bölümünde Ekocoğrafik Özelliklerin Hava Kalitesine Etkisi Recep EFE - Abdullah SOYKAN - İsa CÜREBAL - Süleyman SÖNMEZ Özet Çalışmanın amacı Kazdağları’nın güney bölümünde ekocoğrafik özelliklerin hava ve iklim üzerindeki rolünü ortaya koymaktır. Kazdağları ve yakın çevresinin iklim özellikleri biyotik ve abiotik doğal değerlerin temelini oluşturur. Çünkü iklim ile doğal ortamın öğeleri olan yerşekilleri, bitki örtüsü, doğl hayvanlar, toprak ve yeraltı/yerüstü sular ile insan yaşamı arasında çok sıkı bir bağlantı vardır. İklim bütün canlılar için önemlidir. Kazdağları’nın iklimi yödedeki doğal ve beşeri öğeler üzerinden önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle bitki örtüsünün karakterini belirleyen yegane faktör iklimdir. Kazdağları’nın kendine özgü bazı özellikleri vardır. Bunlarda biri de jeomorfolojik özelliklerin iklim üzerinde yaptığı etkidir. Özel lokal iklimi meydana getiren öğeler Ege denizi, Kazdağları, bitki örtüsü ve vadilerdir. Giriş Kazdağları Anadolu’nun kuzeybatısında yer alan, Biga yarımadasının en yüksek dağıdır. Ege Bölgesi ile Marmara bölgesini birbirinden ayırır. Edremit Körfezi kuzeyinde Küçükkuyu’nun biraz batısında kıyıdan başlayan bu silsile kuzeydoğuya doğru birkaç sıra ve tali üniteler halinde devam ederek Yenice yakınlarında Gönen’in batısında devam eden Armutçuk dağlarına bağlanır. Kazdağları’nın bir kısmı Çanakkale, bir kısmı da Balıkesir ili sınırları içinde kalır. Kazdağları’nın bölümleri, Karataş tepe (1774 m) adlı en yüksek zirveyi üzerinde bulunduran ana kütleden kuzeydoğuya doğru Gürgendağı, Katran dağı, Eğrikabaağaç ve Susuz dağı, doğuya doğru ayrılan kollar ise Sakar dağı, Atkayası, Öbekalan dağı, Eybek dağı, Kavsaral dağı, Büyükçal ve Şap dağı adları altında devam eder. Kazdağları silsilesi çekirdeğinde granodiyoritlerin bulunduğu metamorfik kayaçlardan oluşmuş bir jeomorfolojik ünitedir. Güney kenarı boyunca Edremit Körfezi kuzeyinde doğu-batı yönünde uzanan yaklaşık 70 km uzunluğunda bir fay hattın bulunur. Kazdağları’nı oluşturan bölümler

Kazdağları’nın Güneybatı Bölümünde Ekocoğrafik Özelliklerin Hava Kalitesine Etkisi

Embed Size (px)

Citation preview

The 2nd International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

112

Kazdağları’nın Güneybatı Bölümünde Ekocoğrafik Özelliklerin Hava Kalitesine Etkisi

Recep EFE - Abdullah SOYKAN - İsa CÜREBAL - Süleyman SÖNMEZ

Özet

Çalışmanın amacı Kazdağları’nın güney bölümünde ekocoğrafik özelliklerin hava ve iklim üzerindeki rolünü ortaya koymaktır. Kazdağları ve yakın çevresinin iklim özellikleri biyotik ve abiotik doğal değerlerin temelini oluşturur. Çünkü iklim ile doğal ortamın öğeleri olan yerşekilleri, bitki örtüsü, doğl hayvanlar, toprak ve yeraltı/yerüstü sular ile insan yaşamı arasında çok sıkı bir bağlantı vardır. İklim bütün canlılar için önemlidir. Kazdağları’nın iklimi yödedeki doğal ve beşeri öğeler üzerinden önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle bitki örtüsünün karakterini belirleyen yegane faktör iklimdir. Kazdağları’nın kendine özgü bazı özellikleri vardır. Bunlarda biri de jeomorfolojik özelliklerin iklim üzerinde yaptığı etkidir. Özel lokal iklimi meydana getiren öğeler Ege denizi, Kazdağları, bitki örtüsü ve vadilerdir.

Giriş

Kazdağları Anadolu’nun kuzeybatısında yer alan, Biga yarımadasının en yüksek dağıdır. Ege Bölgesi ile Marmara bölgesini birbirinden ayırır. Edremit Körfezi kuzeyinde Küçükkuyu’nun biraz batısında kıyıdan başlayan bu silsile kuzeydoğuya doğru birkaç sıra ve tali üniteler halinde devam ederek Yenice yakınlarında Gönen’in batısında devam eden Armutçuk dağlarına bağlanır. Kazdağları’nın bir kısmı Çanakkale, bir kısmı da Balıkesir ili sınırları içinde kalır. Kazdağları’nın bölümleri, Karataş tepe (1774 m) adlı en yüksek zirveyi üzerinde bulunduran ana kütleden kuzeydoğuya doğru Gürgendağı, Katran dağı, Eğrikabaağaç ve Susuz dağı, doğuya doğru ayrılan kollar ise Sakar dağı, Atkayası, Öbekalan dağı, Eybek dağı, Kavsaral dağı, Büyükçal ve Şap dağı adları altında devam eder. Kazdağları silsilesi çekirdeğinde granodiyoritlerin bulunduğu metamorfik kayaçlardan oluşmuş bir jeomorfolojik ünitedir. Güney kenarı boyunca Edremit Körfezi kuzeyinde doğu-batı yönünde uzanan yaklaşık 70 km uzunluğunda bir fay hattın bulunur.

Kazdağları’nı oluşturan bölümler

International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

113

Genel Özellikleri

Kazdağları’nın Edremit Körfezi’nin kuzeyindeki asıl Kazdağı kütlesinde üç tepesi (kuzeyde Babadağ, ortada Karataş tepe, güneyde Sarıkız tepesi) vardır. Kaz Dağı'nın en yüksek yeri 1774 metre olan Karataş tepedir.

Kazdağları’nın bir kısmı Ege bölgesinde bir kısmı ise Marmara bölgesindedir. Antik çağlarda Kazdağı ‘İda Dağı’ olarak anılmıştır. Dağ üzerinde kuzey-güney yönünde uzanan derin vadi ve kanyonlar, hava akımları oluşturur.

Edremit Körfezi çevresinde kaynaklarını kuzeydeki yüksek dağlık alandan alan akarsular ile sel sularının getirdiği alüvyonlarla meydana gelen ovalar bulunur.

Jeolojik olarak Paleozoyik’ten Kuvaterner’e kadar sıralanan çeşitli formasyonların görüldüğü Kazdağları’nda en yaşlı birimler Kazdağı metamorfitleridir. Bunlar şist, gnays, mermerlerden oluşur. Başlıca akarsuları arasında Edremit çayı Zeytinli çayı, Kızılkeçili çayı, Ihlamur dere, Güre çayı, Kuru dere, Manastır çayı, İskele dere, Şahin dere ve Mıhlı çayı, Tuzla çayı, Karamenderes çayı ve Gönen çayıdır. Bu akarsular Eybek ve Kazdağları’ndan doğan kollarla beslenerek Ege ve Marmara denizine dökülmektedirler. Bu akarsulardan Manastır çayı ile Şahin derenin açtığı vadiler Kazdağları’nın en önemli kanyonlarını oluşturur. Kazdağları ve yakın çevresi yerüstü yeraltı suları bakımından çok zengindir. Sahada fay hatlarına bağlı olarak termal ve minerallil sular çıkar.

İklim Özellikleri

Dağların güney kesimi ile kuzey yamaçları arasında iklim yönünden farklılıklar vardır. Güneyde Akdeniz ikliminin etkisi daha fazla olup, küzeye doğru Marmara geçiş iklimi kendini gösterir.

Edremit’in aylık ortalama yağış değerleri

Aylar 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Yıllık

Yağış (mm) 113.9 86.7 70.2 45.6 32.3 13.6 4.5 3.9 14.2 48.0 106.4 127.6 666.9

Kazdağları’nda değişik kademelerdeki aylık sıcaklık ortalamaları (oC)

Yüks. Ocak Şub. Mart Nis May. Haz. Tem. Ağ. Eyl. Ek. Kas. Ar. Yıllık

30 metre 7.1 7.7 9.7 14.2 19.3 23.8 26.2 25.7 22.1 16.7 12.0 9.0 16.1

500 metre

4.6 5.2 7.2 11.7 16.8 21.3 23.7 23.2 19.6 14.2 9.5 6.5 13.6

1000 metre

2.1 2.7 4.7 9.2 14.3 19.8 21.2 21.7 17.1 11.7 7.0 4.0 11.3

1700 metre

-1.4 -0.8 1.2 5.7 11.0 15.3 17.7 17.2 13.6 8.2 3.5 0.5 7.6

Sıcaklık ve Yağış

Kazdağları ve yakın çevresinde Akdeniz ve Marmara geçiş iklimi hakimdir. Güney kesimde Adeniz iklimi etkili olup kuzey kesimlerde Marmara geçiş iklimi daha belirgindir. Yükseldikçe sıcaklık düşer ve yüksek kesimlerde dağ ikliminin etkileri görülür. Yazlar kurak ve sıcak, kışlar ise ılık ve yağışlı geçer. Yaz döneminde 4-5 ay süren sıcak ve kurak bir periyot vardır. Sıcaklıklar alçak saha ve kıyılarda daha etkilidir. Kıyıdan uzaklaştıkça sıcağın etkisi azalır. Kış mevsimi alçak sahalarda ılık, yüksek kesimlerde kar yağışlı ve soğuk geçer. Yağışların büyük bir bölümü kış aylarında meydana gelir.

Orografik bir faktör olarak Kazdağları iklimin dikey yönde değişimine yol açar. Yani Akdeniz iklim özellikleri Edremit Körfezi çevresinde ancak 500m yükseltiye kadar daha etkindir. Daha yükseklerde kış mevsiminin ılıman özellikleri ortadan kalkar ve yaz sıcakları da etkisini kaybeder. Hatta Kazdağları’nın zirve kesimlerinde altı ay boyunca kar yağışları ve donma hadisesi görülebilir. Kıyı kesiminde 27oC olan en sıcak ay ortalaması yüksek kesimlerde 18°C ve altına düşer. Kıyılar ile dağlık kesim arasında 8 km lik bir yatay mesefede oluşan bu iklimsel tezat aynı zamanda lokal klima

The 2nd International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

114

alanlarının oluşmasına yol açar. Yazın kıyıdaki bunaltıcı sıcaklar dağlık kesimde yerini serin bir havaya bırakır. Bu nedenle saha yılın belirli bir döneminde (yaz mevsimi) dağ turizmi imkânlarını da sunar.

0

20

40

60

80

100

120

140

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

A Y L A R

Y A

Ğ I

Ş (

mm

)

Edremit’ in aylık ortalama yağış diyagramı

Kazdağı zirve kesiminde kar örtüsü

500 metre yükseltide en sıcak ay ortalaması 23°C dir, en soğuk ay ortalaması ise 4,5°C ile ocaktır. Bu sıcaklıklar yükseklik arttıkça düşer. Örneğin 1700 metrelerde Ocak ve Şubat ayı ortalamaları 0°C nin altındadır. Bu yükseltilerde en sıcak Temmuz olup ortalama 17.7°C dir. Kazdağı’nın zirvelerine yakın olan kesimde yıllık sıcaklık ortalaması 7.6°C ve toplam yıllık yağış ise 1500 mm dir.

International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

115

0

200

400

600

800

1000

1200

1400

1600

1800

0 200 400 600 800 1000 1200 1400 1600 1700

YÜKSELTİ ( m )

YAĞ

IŞ (

mm

)

Kazdağları’nın güney yamaçlarında yükselti ile yıllık yağış miktarı ilişkisi

Rüzgârlar

Kazdağları’nda ikliminin özelliklerini oluşturan temel parametrelerden biri de rüzgârlardır. Rüzgârlar çeşitli yollarla sahayı etkilemektedirler. Edremit Körfezi’nde esen rüzgârların bir bölümü küresel basınç kuşaklarına bağlı iken diğerleri de yerel fiziki şartlar nedeniyle oluşur.

Poyraz: Sahada yıl içinde hakim rüzgâr yönü kuzeydoğudur. Poyraz rüzgârı Havran-Edremit oluğu üzerinden körfeze gelir. Kuzeydoğu rüzgârı kışın ve ilkbaharda ılık-kuru, yaz ve sonbaharda sıcak-kuru karakterdedir. Bu rüzgârlar estiğinde Kazdağları’nın güneye bakan yamaçları ve Edremit Körfezi çevresinde hava daima açık, berrak, gökyüzü masmavi ve güneşlidir.

Lodos: Ege Denizi üzerinden gelen rüzgârların oranı %25 dolaylarındadır ki bunlar içinde en önemlisi güneybatıdan esen lodostur. Lodos en çok kış ve ilkbahar mevsiminde eser, beraberinde nemli-ılık hava ve yağış getirir. Kazrdağları’nın güney yamaçlarına düşen yağışların büyük bir bölümü deniz üzerinden gelen rüzgârlara bağlıdır. Ancak lodosun zaman zaman şiddetini çok arttırarak körfezde fırtınalara sebep olduğu ve zararlara yol açtığı bilinen bir gerçektir. Kıyılarının jeomorfolojik uzanışı nedeniyle Edremit Körfezi çevresi batı sektörlü rüzgârlara açıktır.

Meltem rüzgârları

Meltem rüzgârları Kazdağları eteklerinin klimasıdır. Kazdağları’nın güney yamaçlarını etkileyen ikinci grup rüzgârlar, fiziki coğrafya şartlarına bağlı olarak ortaya çıkan mahalli basınç farklılıkları nedeniyle oluşan rüzgârlardır. Denizel bir ortam ve hemen yanıbaşında bulunan çok yüksek dağ sebebiyle körfezde kısa mesafede önemli sıcaklık farklılıkları meydana gelir ve bu durum da basınç farklılıklarına yol açar. Yörede sıcaklık farklarının arttığı yaz mevsiminde bu nedenlerle meltem adı verilen yerel rüzgârlar oluşur. Gündüz denizden Kazdağları’na gece ise dağlardan denize doğru esen bu rüzgârlar güneye bakan bu kıyılarda aşırı yükselmiş olan sıcaklıkların hissedilen etkisini azaltmakta havayı bunaltıcılıktan kurtararak lâtif ve ferahlatıcı bir hale getirmektedir. Kazdağları’ndan inen akarsuların derin vadileri de bu hava akımlarını kanalize ederek onları daha etkin bir duruma getirerek dağ ve kıyılar arasında sürekli bir hava sirkülasyonu oluşturur.

Kazdağları’nın güneye bakan yamaçlarnıda bulunan akarsu vadileri bu hava akımlarını kanalize eder. Altınoluk yakınlarında bulunan Şahindere kanyonu bu olayın en tipik olarak gerçekleştiği mekânlardan biridir. Sürekli sirkülasyonun daima tazelediği havası ile halk arasında “dünyada oksijen miktarının en yüksek olduğu yerlerden biri” olarak şöhret bulmuştur.

The 2nd International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

116

Gündüz deniz karaya göre daha serin olduğu için denizden karaya doğru rüzgâr eser. Deniz üzerinde hava daha yoğun ve basınç daha fazladır. Karada ise basınç daha düşüktür. Hava yüksek basınç alanı olan Edremit Körfezi’nden alçak basınç alanı olan Kazdağları’na doğru hareket eder.

Geceleri kara daha serin deniz ise daha sıcaktır. Oluşan bu sıcaklık farkından dolayı Kazdağları’dan Edremit körfezine doğru meltem tipi rüzgarlar eser. Gece olduğunda Kazdağları üzerindeki hava daha yoğun ve basınç daha yüksektir. Deniz suyu daha sıcak olduğundan deniz üzerindeki hava ısınır ve yoğunluğu azalarak basınç düşer. Yani deniz üzerinde alçak basınç oluşur. Bunun sonuca olarak Kazdağlarındaki yüksek basınç alanından Edremit körfezindeki alçak basınaç alanına doğru rüzgar eser.Bu meltem rüzgarı sabah güneş doğup karaları ısıtıncaya ve aradaki basınç farkı kapanıncaya kadar devam eder.

International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

117

Kazdağları’nın Havası: Oksijen Kaynağı Kazdağları (Oksijen çadırı)

Kazdağları hep temiz havası ve bol oksijeni ile anılır. Kazdağları’nın havasının temiz (oksijeni bol) olduğu atmosferdeki gazların ve kirleticilerin durumu ile açıklanabilir.

İnsan yaşamı için hava çok önemlidir. Fakat havanın temiz olmasıda yaşam için büyük önem taşır. Temiz hava ise atmosferin ve diğer ekosistemlerin doğal yapısının korunduğu yerlerde olur. Dünyadaki yaşamı sağlayan ve ona hayat veren havada birçok gaz vardır. Bunların en önemlisi oksijendir. Oksijen canlı yaşamının temel öğelerdendir. Ekosistemde döngüler canlı ve cansız varlıkların birbiriyle iletişimi sayesinde olur. Sağlıklı ekosistemlerde canlılar çok daha kolay yaşamını sürdürür. Atmosferdeki gazlardan O2 ve N2 döngüleri canlıları yakından ilgilendirir. Yaşamın kaynağı olan O2 daha çok bitkiler ve sulardaki algler tarafından üretilir. İnsanlar, hayvanlar ve katı yakıtların yanması gibi bazı değişik olaylar sonucu ise tüketilir. Ayrıca gece bitkiler de oksijen tüketir. Havanın bileşimindeki Azot (%78,084), Oksijen (%20,946) oranı %99 olup geriye kalan %1 lik kısmını çok sayıdaki diğer gazlar oluşturur. Örneğin; 100 litre (100 dm3) Havayı tartar ve bütün bileşimlerini ayıracak olursak, 78 litre azot, 21 litre oksijen ve l litre de diğer gazları elde ederiz.

Oksijen miktarı normal şartlarda dünyada pek büyük değişiklik göstermez. Havanın temizliği oksijen miktarının fazlalığından değil, kirletici gazların olup olmamasıyla ilgilidir.

Kuru Havayı Oluşturan Temel Gazlar

Gaz Formül Oran (%) ppmv Azot N2 78.084 780,840 Oksijen O2 20.946 209,460 Argon Ar 0.934 9,340 Ara Toplam 99.964 999,640 Diğer Gazlar Karbon dioksit CO2 0.039445 394.45 Neon Ne 0.001818 18.18 Helyum He 0.000524 5.24 Hidrojen H2 0.000055 0.55 Kripton Kr 0.000114 1.14 Metan CH4 0.0001790 1.79 Azot oksit N2O 0.0000325 0.325 Karbon monoksit CO 0.00001 0.1 Xenon Xe 0.000009 0.09 Ozon O3 0-0.000007 0.0 ile 0.07 Azot dioksit NO2 0.000002 0.02 İyodin I2 0.000001 0.01 Amonyak NH3 İz miktarda Toplam 100 1000,00

ppmv: Hacim olarak milyonda bir birim

Havada bulunan gazlar üç grupta toplanır

a-Havada devamlı bulunan ve çoğunlukla miktarları değişmeyen gazlar: azot, oksijen ve diğer asal gazlar.

b-Havada devamlı bulunan ve miktarları azalıp çoğalan gazlar: karbondioksit, su buharı, ozon. c-Havada her zaman bulunmayanlar: kirleticiler (gazlar, toz) Kirletici gazlar; Kükürtdioksit (SO2), azotoksitler (NOx), hidrokarbonlar (HC),

Karbonmonoksit (CO), karbondioksit (CO2), metan (CH4), kloroflorokarbon gazları (CFC-H) dır. Kirletici tozlar; duman, metalik duman, ucucu kül, mist ve aeresollerden oluşur. Bunun dışında ozon (O3) ve PAN (peroksi asetil nitrat) ve PBN (peroksibenzol nitrat) gibi

fotokimyasal oksidantlar da ikincil hava kirleticileridir.

The 2nd International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

118

Azot78%

Oksijen21%

Diğer1%

Atmosferi oluşturan gazlar

Hava kirleticileri

Havayı kirleten kaynaklar; a-doğal kaynaklar; b- insan faaliyetleri sonucunda meydana gelen kaynaklar olmak üzere iki sınıfta toplanır. Hava kirleticilerinin doğal kaynakları; volkanik patlamalar,

orman yangınları, toz fırtınalarıdır. Başlıca antropojenik kaynaklar ise motorlu taşıtlar, uçaklar, trenler, gemiler, termik santraller, bacalı sanayi tesisleri, katı atık yakma tesisleri, katı, sıvı, gaz yakıt sobaları ve kalorifer kazanlarıdır.

Yeşil bitkiler fotosentez yolu ile Atmosferdeki Oksijenin %98 ini sağlar. Denizlerdeki mavi yeşil algler ve diğer küçük fakat çok önemli organizmalar fotosentez yolu ile üretilen oksijenin

International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

119

yarısını, karalardaki yeşil yapraklı bitkiler ise diğer yarısını üretir. Geriye kalan %2 lik kısım ise su moleküllerinin ultraviyole radyasyonla parçalanması ve çeşitli kimyasal reaksiyonlar sonucu üretilir.

Bu özelliği ile denizler ve karalardaki yeşil yapraklı bitkilerin bulunduğu alanlar CO2 için en önemli yutak alanlarıdır.

Orman tahribatı ve ormansızlaşma, CO2 miktarının artmasına neden olur.

Oksijen Döngüsü (Efe, 2010)

Havadaki Oksijen Miktarı Artar mı?

Atmosferdeki oksijen oranı en ideal ölçüde olup bunun altında ve üzerindeki değerler yaşamı tehlikeye sokar. Oksijen çok reaktif bir elementtir. Yüzde 21'in üzerine artan her %1 lik oksijen oranı, bir yıldırımın orman yangını başlatma olasılığını % 70 arttırır. Oksijen oranında meydana gelecek % 5 lik bir artış yeryüzündeki yangınların kolayca meydana gelmesine ve dünyadaki bütün bitkilerin yok olmasına neden olacaktır.

Her nefes alışımızda ciğerlerimize yarım Litre temiz hava dolar. Böylece Günde 12,000 litre hava tüketiriz, yani, Havanın litresi 1,29 gram geldiğine göre, 15 kilogramdan fazla hava kullanmış oluruz. Hava renksiz, tatsız ve kokusuz olduğu için, varlığını, rüzgâr biçiminde esmedikçe, hiç belli etmez.

Kazdağları ve Yakın Çevresinde Havanın Özelliği ve Oksijen Durumu

Biga Yarımadası veya Kazdağları’nda oksijen bolluğunun elbette bazı nedenleri vardır. Kazdağları’nda oksijen üreten kaynaklar oldukça fazladır. Bu kaynakların başlıcaları Ege denizi ve Kazdağları’ndaki bitki örtüsüdür. Denizler ve bitki örtüsü ekosistemlerde en çok oksijen üreten kaynaklardır. Kazdağları’nın güneyinde ve batısında Edremit körfezi yer alır. Edremit körfezinin ürettiği oksijen rüzgar vasıtasıyla kıyıya ve Kazdağları eteklerine doğru taşınır.

Geniş bir deniz alanı olarak Edremit körfezi ve batıdan çevreleyen Ege, üretilen oksijenin yarısını sağlar. Ayrıca dağları örten ormanlar, maki, tarım alanları olarak zeytinlikler üretilen oksijenin diğer yarısını sağlar.

Yörede Biga yarımadası etrafındaki genel atmosfer sirkülasyonu havanın daima tazelenmesini sağlar. Hakim bir rüzgâr olarak poyraz Çanakkale boğazında kanalize olduktan sonra Bozcaada ile Biga Yarımadası arasında da kanalize olur. Sonra doğuya dönerek Edremit Körfezi’ne doğru

The 2nd International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

120

sokulur. Midilli adası ve Kazdağı kıyıları arasındaki Müsellim boğazından geçiş yapar. Midilli adası ile Ayvalık kıyıları arasında başka bir sirkülasyon kanalı daha vardır. Gerek poyraz ve gerekse lodos rüzgârları Midilli ile Anadolu kıyıları arasında kanalize olur. Neticede Kazdağlarının bulunduğu yarımada çevresinde bütün yıl boyunca hiç kesilmeyen bir hava sirkülasyonu meydana gelir. Bunun sayesinde yöredeki hava daima yenilenir ve temizlenir. Böyle bir mekanizmayı Türkiye’nin başka bir yöresinde görmek mümkün değildir.

Kazdağları’nda yükselti farkının yol açtığı dikey yönlü bir sirkülasyon mekanizması daha mevcuttur. Bu mekanizma yüksek dağlar ile deniz arasındaki sıcaklık farkı sebebiyle oluşur ve meltem tipli günlük rüzgarları doğurur. Özellikle termik gradyanın arttığı yaz mevsiminde gündüz denizden karaya, gece karadan denize doğru esen meltemler oluşur (kara ve deniz meltemi). Böylece genel basınç şartlarından kaynaklanan rüzgârların etkilerini kaybettikleri dönemlerde meltem mekanizması devreye girerek sirkülasyonun devam etmesini ve havanın tazelenerek temizlenmesini sağlar. Dağı yaran Kuzey güney doğrultulu vadi olukları bu rüzgârları kanalize ederek etkinliğinin artmasını sağlar.

Kavlaklar köyünden batı kuzeybatıya bakış. Kazdağlarını yaran bu kuzey –güney yönlü

oluklar dağ ve deniz meltemleri mekanizmasının hava sirkülasyonu üzerinde çok etkili olurlar.

Karamenderes çayı vadisi

Kazdağları ve çevresinde havayı kirleten etmenler etkisizdir. Toz fırtınaları nadirdir. Orman

yangınları ise zaman zaman meydana gelir. Bunların dışında kirletici doğal bir faktör söz konusu değildir.

Antropojen kirleticiler olarak motorlu taşıtlardan dışarıya verilen gazlar önemlidir. Kıyı kesimi İzmir- Çanakkale, Balıkesir-Çanakkale, Balıkesir-İzmir yollarının geçtiği ve kesisştiği bir sahadır. Bu karayollarında tüm yıl boyunca yoğun bir trafik vardır. Fakat bitki örtüsünün yoğunluğu, deniz alanları kirletici gazları rahatlıkla absorbe edebilecek kapasitede olduğundan yol kenarları boyunca ortaya çıkan hava kirliliği hissedilmez olur. Bunların dışında sahada büyük sanayi tesisleri, termik santraller gibi atmosfere kirletici gazlar veren kuruluşlar bulunmaz. Yörede havanın sirkülasyon ve temizleme kapasitesi kirlenme olaylarına göre daima daha baskın durumdadır. Bu nedenlerle Kazdağları halen Türkiyenin hava kalitesi yüksek köşelerinden biri olma durumunu koruyabilmektedir

Deniz seviyesinden yukarılara çıktıkça havanın sıcaklığının ve neminin değişmesinin yanı sıra soluduğumuz havadaki oksijen miktarında da önemli değişiklikler olur. Deniz seviyesinde havanın içindeki gazların aşağı yukarı beşte biri oksijendir. 3 bin metre yükseklikte de olsa oksijen oranında önemli bir değişiklik olmaz. Fakat yüksek irtifada da oksijen oranının %20,946 olması, akciğerlerimize her solukta giren havada aynı miktarda oksijen olduğu anlamına gelmez. Yükseklere çıktıkça atmosferin basıncı azalır, içindeki oksijen molekülleri seyrekleşir. Aynı miktarda oksijen için çok daha sık ve daha derin solumamız gerekir.

International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

121

Şahindere Vadisi: Kazdağları’nı derin yaran vadiler hava akımlarını kanalize eder. Şahindere kanyonu

bunlardan biridir.

Kazdağları’nın güneye bakan yamaçları ile kıyı kuşağında klimatik açıdan doğal şartların oluşturduğu çok elverişli bir ortam vardır. Bu kesimde dağların yüksek kısımları ile deniz ve alçak kıyı kuşağı arasında sürekli bir hava sirkülasyonu meydana gelir. Burada yıl boyunca görülen hafif/orta kuvvette rüzgârlar ve kıyı meltemleri ile %60’ tan az oransal nem ferah ve rahatlatıcı bir ortam oluşturur.

Sonuç

Kazdağları sistemi ve yakın çevresi coğrafi konumu, iklimi, yoğun bitki örtüsü ve jeomorfolojisinin yol açtığı orografik özellikleri nedeniyle hava sirkülasyonunun daima güçlü olduğu bir saha olarak ön plana çıkar. Bu nedenlerle havası daima tazelenir ve temizlenir. Bir sanayi sahası olmaması nedeniyle de antropojen hava kirleticilerin etkileri önemsizdir. Kazdağları bu durum nedeniyle hava kalitesinin daima yüksek olduğu bir yöre olarak ön plana çıkar.

Referanslar

Kaynakça Ardel, A. (1973), Klimatoloji, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Yayınları No: 7, İstanbul Ardel, A.; Dönmez, Y.; Kurter, A. (1969), Klimatoloji Tatbikatı, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü

Yayınları No: 40, İstanbul. Atalay, İ. (2002), Türkiye’nin Ekolojik Bölgeleri. Orman Bakanlığı Yayınları, Yayın No:163, ISBN 975–

8273–4–8, İzmir Atalay, İ.; Efe, R. (2010), Structural and Distributional Evaluation of Forest Ecosystems in Turkey.

Journal of Environmental Biology. 31 (61-70) Atalay, İ.; Efe, R. (2010), Anadolu Karaçamı (Pinus nigra Arnold subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe)

nın Ekolojisi ve Tohum Nakli Açsından Bölgelere Ayrılması. Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Müdürlüğü. Bakanlık Yayınları no:424, Müdürlük Yayınları no:37. Ankara. ISBN 978-605-393-066-2

Atalay, İ.; Mortan, K. (2006), Türkiye Bölgesel Coğrafyası (3.Baskı), inkilâp Yayınevi, İzmir

The 2nd International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

122

Avcı, M. (2005), Çeşitlilik ve Endemizm Açısından Türkiye’nin Bitki Örtüsü, Coğrafya Dergisi, 13, 27-55

Bender, M.L.; Tans, P.P.; Ellis J.T.; Orchardo J.; Habfast K. (1994), A high precision ratio mass spectrometry method for measuring the O2/N2 ratio of air, Geochimica et Cosmochimica Acta, 58, 4751-4758.

Bilgin, T. (1969), Biga Yarımadası Güneybatı Kısmının Jeomorfolojisi, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Yayınları No: 55, İstanbul.

Cürebal, İ.; Ekinci, D. (2006), Kızılkeçili Deresi Havzasında CBS Tabanlı RUSLE (3D) Yöntemiyle Erozyon Analizi, Türk Coğrafya Dergisi, Sayı 47, S.115–130, İstanbul.

Cürebal, İ.; Erginal, A. E. (2007), Mıhlı Çayı Havzası’nın Jeomorfolojik Özelliklerinin Jeomorfik İndislerle Analizi, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (www.e-sosder.com), Sayı 19, S.126–135, Diyarbakır

Cürebal, İ.; Soykan, A.; Efe, R.; Sönmez, S. (2012), Structural and Geomorphological Evolution of Pazarköy Basin (Yenice - Çanakkale - NW Turkey) in I. Hristov, R. Efe, Educationand Science in a Globalizing World: A Case Study of Turkey, Chapter II; Social Sciences, p.220-233, Paradigma Publ., Sofia.

Cürebal, İ.; Sönmez, S.; Efe, R.; Soykan, A. (2012), Kaz Dağları Ekosisteminin Ekolojisi, Kazdağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği, Kazdağları Ulusal Çalıştayı. 4-5 Haz. 2012, Güre-Edremit, Balıkesir

Davis, P.H. (1965-1985), Flora of Turkey and the East Aegean Islands, Vol. I-IX, Edinburg University Press: Edinburgh.

Davis P.H. (1971), Distribution Patterns in Anatolia with Particular Reference to Endemism, Plant Life of South-West Asia, The Botanical Society of Edinburgh.

Davis P.H. (1988), Flora of Turkey and the East Aegean Islands, Vol. X, Supplement, Edinburg University Press: Edinburgh.

Efe, R. (1994), Biga Yarımadası'nda Neotektoniğin Jeomorfolojik İzleri, Türk Coğrafya Dergisi, 29, 209-242

Efe, R. (2000), The Impact of Land Use Changes on Natural vegetation Along The Coastal Zone Between Edremit and Küçükkuyu (Western Turkey). International Symposium on Desertification, June 13-17, 2000, Konya-Turkey. Proceedings, p. 222-227.

Efe, R. (2005), Edremit Körfezi ve Yakın Çevresinde Sürdürülebilir Arazi Kullanımı, Doğal Ortam- insan Etkileşimi, 1. Balıkesir Sempozyumu (Sosyal, Kültürel ve Ekonomik) 17-20 Kasım 2005, Balıkesir.

Efe, R. (2010), Biyocoğrafya. MKM Yayınları, ISBN 975 7206 86 5, İstanbul Efe, R., Soykan, A., Cürebal, İ.; Atasoy, E.; Sönmez, S. (2012). Ecological conditisons and Distribution

of Vegetation on Southern Slopes of Kaz Mountain, Turkey. J. of Balkan Ecology. Vol 15, No.4: 373-382.

Efe, R.; Soykan, A., Cürebal, I., Sönmez, S. (2012). Olive and Olive Oil Culture in the Mediterranean Basin. in: R. Efe, M. Öztürk, S. Ghazanfar (Eds.) Environment and Ecology in the Mediterranean Region. Chapter 5, pp.54-64. Cambridge Scholars Publishing. ISBN (10): 1-4438-3757-1, ISBN (13): 978-1-4438-3757-6. Newcastle, UK.

Efe, R.; Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. (2010). Edremit’in Anıtsal ve Korunmaya Değer Ağaçları. Karakutu Yayınları. ISBN: 978-6051-200-06-4

Efe, R.; Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. (2011). Burhaniye-Doğal Kaynak Değerleri. 384 s. Sistem Ofset, ISBN: 978-605-62253-1-4, Ankara

Efe, R.; Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. (2011). Dünyada, Türkiye’de, Edremit Körfezi Çevresinde Zeytin ve Zeytinyağı. 334 s. Meta Basım. ISBN: 978-605-62253-0-7, İzmir

Efe, R.; Soykan, A.; Sönmez, S.; Cürebal, İ. (2008), Quantifying The Effect of Landuse Change on Olive Tree Cultivation in The Vicinity of Edremit Between 1979 and 2006 Using GIS and RS Techniques. Fresenius Environmental Bulletin, Vol.17; No. 7.

Efe, R.; Soykan, A.; Sönmez, S.; Cürebal, İ. (2009), Sıcaklık Şartlarının Türkiye’de Zeytinin (Olea Europaea L. Subsp. Europaea) Yetişmesine ve Fenolojik, Pomolojik Özelliklerine Etkisi. Ekoloji 18, 70, 17-26.

Efe, R.; Sönmez, S (2006), Ekolojik ve Floristik Özelliklerine Göre Türkiye Orman vejetasyonunun Bölgesel Dağılımı. IV. Ulusal Coğrafya Sempozyumu. Avrupa Birliği Sürecinde Türkiye’de Bölgesel Farklılıklar. A.Ü. Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygulama Merkezi. 25-26 Mayıs 2006. Ankara

Erinç, S. (1969), Klimatoloji ve Metodları, İstanbul Ünivesitesi Coğrafya Enstitüsü Yayınları No: 35, İstanbul.

International Symposium on Kaz Mountains (Mount Ida) and Edremit

123

Gemici, Y.; Özel, N.; Öner, H.H. (2013). Kaz Dağı’nda (Balıkesir/Çanakkale) Bitki Çeşitliliği. İkinci Uluslararası Kazdağları ve Edremit Sempozyumu. Bildiriler Kitabı, s.

Güner, A.; Özhatay, N.; Ekim, T.; Başer, K.H.C., Eds. (2000), Flora of Turkey and The East Aegean Islands, Vol. 11, Edinburgh University Press

Keeling, R.F.; Shertz, S.R. (1992), Seasonal and interannual variations in atmospheric oxygen and implications for the global carbon cycle, Nature, 358, 723-727, 1992.

Keeling, R.F.; Stephens, B.B.; Najjar R.G.; Doney, S.C.; Archer, D.; and Heimann, M. (1998), Seasonal variations in the atmospheric O2/N2 ratio in relation to the kinetics of air-sea gas exchange, Global Biogeochem. Cycles, 12, 141-163

Keeling, R.F. (1988), Development of an interferometric oxygen analyzer for precise measurement of the atmospheric O2 mole fraction, Ph.D. thesis, 178 pp., Harvard Univ., Cambridge, Mass.

Keeling, R.F., Najjar, R.G.; Bender, M.L.; and Tans, P.P. (1993), What atmospheric oxygen measurements can tell us about the global carbon cycle, Global Biogeochem.Cycles, 7, 37-67

Keeling, R.F.; Piper, S.C.; Heimann, M. (1996), Global and hemispheric CO2 sinks deduced from changes in atmospheric O2 concentration, Nature, 381, 218-221, 1996.

Özdemir, S. (1994), Hakkıbey Yarımadası ve Alibey Adasının (Ayvalık) Bitki Örtüsü (Basılmamış Lisans Tezi), Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı, Balıkesir.

Özhatay, N.; Özhatay, E. (2005), Kaz Dağı, 73-76, Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı, WWW Türkiye, İstanbul

Sarmiento, J.L.; Murnane, R.; Le Quéré, C. (1995), Air-sea CO2 transfer and the carbon budget of the North Atlantic, Philos. Trans. R. Soc. London Ser. B, 348, 211-219

Soykan, A.; Efe, R.; Cürebal, I.; Sönmez, S.; Atasoy, E. (2008), Hydrographic characteristics and water potential of Kaz Mountains (NW Turkey). Third International Conference (BALWOIS 2008) Ohrid, Republic of Macedonia, 27-31 May, 2008.

Soykan, A. (2002), Kazdağı Milli Parkı’nda Doğal Ortam insan İlişkileri ve Zeytincilik I. Uluslararası Kazdağları Sempozyumu, 22-25 Eylül, Altınoluk.

Soykan, A.; Atalay, İ. (2004), Landscape Ecology of Biga Peninsula, Turkey, The Third Turkey-Romania Geographical Academic Seminary, On Natural Environment and Civilization, 15-24 September, 2004, Edremit, Turkey.

Sönmez, S. (1996), Havran Çayı - Bakırçay Arasındaki Bölgenin Bitki Coğrafyası (Basılmamış Doktora Tezi). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Coğrafyası Anabilim Dalı, İstanbul.

Sönmez, S. (2006), Botanik Turizmi Potansiyeli Bakımından Balıkesir, II. Balıkesir Turizm Kongresi (20-22 Nisan 2006) Bildiriler Kitabı. Balıkesir.

Sönmez, S. (2007). Balıkesir İlinin Vejetasyon Formasyonları. Balıkesir 2005 Sempozyumu (17-20 Kasım) Tebliğler Kitabı, S.77-98, Balıkesir.

Sönmez, S.; Cürebal, İ.; Efe, R.; Soykan, A. (2012). Kazdağları Güney Yamaçlarında Ekolojik Şartların Vejetasyonunun Dağılışı ve Floristik Kompozisyonuna Etkileri. Kazdağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği, Kaz Dağları Ulusal Çalıştayı. 4-5 Haziran 2012, Güre-Edremit,

Tarıkahya, R. (1972), Genel Meteoroloji, Başbakanlık Basımevi, Ankara. Yılmaz, Y. (2001), Kazdağı ve Yakın Çevresinin Jeolojik Özellikleri, Kazdağları I. Ulusal Sempozyumu

Bild.Kitabı, 20-22 Eylül 2001, 15-25, TMMOB, Ankara.