View
13
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
EDİTÖR ZEYNEP ENGİN
HAZIRLAYANLAR
MELEK KÖKSALAN
ÜMİT YÜCEL
ESİN ALPER ŞUBAT 2012
OCAK AYINDA NELER YAPTIK?
AYIN SORUSU
ŞUBAT AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ
BRANŞ ETKİNLİKLERİ
İngilizce
Müzik-Orff
Görsel Sanatlar
Bilgisayar
Beden Eğitimi
Satranç
Bale/Modern Dans
Mind Lab
KİTAP ÖNERİLERİ
REHBERLİK BİRİMİ
SEVGİ MENÜSÜ
DOĞUM GÜNLERİMİZ
Montessori banka oyununu oynadık. İlköğretim kütüphanesine gittik.
Mevsimlerle ilgili kartları yerleştirdik. Haftanın günleri ile ilgili sanat çalışması yaptık.
Limonata yaptık. İngilizce Öğretmenlerimizle pizza yaptık.
Gezici Kütüphane Pafin okulumuza geldi.
Nisan KARAOĞLAN; bir şeylerin pişmesinin zamanın vardır, oyun oynamanın zamanı yoktur.
Bora KİTAPÇI; babam gazete okurken beklemek gerek, arabayla oynamanın zamanı yoktur.
Efe KURT; oynamanın bir zamanı vardır, resim yapmanın yoktur.
Baran MARANGOZ; evcilik köşesindeki oyuncağı alır koyarsın bir yere o zaman zamanın vardır
demek, kule yapmanın zamanı yoktur.
Yasemin ÖZÜT; oyunun bir zamanı vardır, kitap okumanın yoktur.
Zeynep AKIN; eve gitme zamanı vardır, resim yapmanın zamanı yoktur.
Deniz Ceren GÜVENÇ; havuzun bir zamanı vardır,
Ceren BÜTÜNER: konuşmanın zamanı var, konuşmamanın zamanı yok.
Ela BAHADIR; çalışma zamanı vardır, blok oynamanın zamanı yoktur.
Petra Selin ALİABET; şakaların zamanı vardır, oyunların zamanı yoktur.
Alp GÜRSOY; oyunun zamanı vardır, şakanın zamanı yoktur.
Deniz AKTAN; yaramazlığın zamanı yoktur, oyunun zamanı vardır.
Kaya Can PEKER; yemek yemenin zamanı vardır, koşmanın zamanı yoktur.
Eliz HEPHIZ; kaplumbağanın büyümesinin zamanı vardır, köpeğin büyümesinin zamanı yoktur.
Melis YÜKSEK; yaz olunca denize girmenin zamanı yoktur.
Efe ÇOBAN; yemek zamanı vardır. Alışverişin zamanı yoktur.
Berk BATUR; saatin zamanı vardır. Oyuncak oynama zamanı yoktur.
Ahmet YÖRÜK; okulun zamanı vardır. Resim yapmanın zamanı yoktur.
Aksel NASİ; saatlerde zaman vardır. Oyuncaklarda zaman yoktur.
Ayşe DUMAN; okula gitmenin zamanı vardır. Tuvalete gitmenin zamanı yoktur.
Lara KUŞÇU; mevsimlerin zamanı vardır. Arkadaşın bir hediye verdiyse onun zamanı yoktur.
Nil GÜVEN; oyun oynamanın zamanı vardır.
Efe AKDAMAR; uykunun zamanı vardır. Oyun oynamanın zamanı yoktur.
Kerem AKSOY; etkinliğin zamanı vardır. Oyunun zamanı yoktur.
Selin GÖKSOY; dersin zamanı vardır. Oyunun zamanı yoktur.
Defne FİDANCI; gökkuşağının zamanı vardır. Yağmurun zamanı yoktur.
Ahmetcan AYGEN; dişlerimi fırçalama zamanı vardır.
Ömer ALGIER; oyun oynama zamanı vardır. Pazar günü okula bir şey getirme zamanı yoktur.
Sıla KATRANCI; bebeğin doğmasının zamanı vardır. Oyunların zamanı yoktur.
Aslı ÇİÇEKDAĞI; boyamanın zamanı vardır; Uzun bir filmi izlemenin zamanı yoktur.
Nazmi Yiğit İŞLEK;giyinmenin zamanı vardır. Servisi kaçırmanın zamanı yoktur.
Çağan Efe GENÇ; saatin zamanı vardır,televizyonların zamanı yoktur.
Batuhan TAMBAY; hayvanların saldırmasının zamanı vardır, masa yapmanın zamanı yoktur.
Natali VALANSİ; uykunun, okulun, yemeğin ve uyanmanın zamanı vardır, tuvalete gitmenin zamanı yoktur.
Leyla ÖZEL; okula gitmenin zamanı vardır, yazmanın zamanı yoktur.
Eyşan Elif UZUNOĞLU; uykunun zamanı vardır, işlerin zamanı yoktur.
Ali KURT; dinozorların ne zaman fosilleşeceğinin zamanı vardır, hipopotamların ne zaman doyacağının zamanı yoktur.
Mert TUNA:okulun zamanı vardır,yemeğin zamanı yoktur.
Çağan UYSAL;okula gitme zamanı vardır, oyun oynamanın zamanı yoktur.
Mehmet Özgür AĞIR; çizgi film izlemenin ,okula gitmenin, servisin gelmesinin zamanı vardır, istediğimiz zaman
yatmanın zamanı yoktur.
Ayşe Defne ALGAN; yatma zamanı vardır, televizyon izleme zamanı yoktur.
Pia SELEKLER; günlerin zamanı vardır, yemeğin zamanı yoktur.
Delfin ÖZİLHAN; işe gitmenin zamanı vardır, yemek yemenin zamanı yoktur.
Defne ŞENOL; işe gitmenin zamanı vardır, kitap okumanın zamanı yoktur.
Erinay ÖZKÖSE;uymanın ve kalkmanın zamanı vardır, havaların zamanı yoktur.
Sude KAYALAK; kahvaltı etmenin zamanı vardır, kitap bakmanın zamanı yoktur.
Elif SAVCI;ayların zamanı vardır, günlerin zamanı yoktur.
Can Cengiz ÇAĞLAYAN; kalkmanın zamanı vardır, kitap okumanın zamanı yoktur.
Kerem Demir UÇAN; dakikanın zamanı vardır, havanın zamanı yoktur.
Miray GİRAY;çocukların zamanı vardır, hayvanların zamanı yoktur
Işık Eda PEHLİVAN;filmin zamanı vardır, gece geç saatte oyun oynama zamanı yoktur.
Eylül Turan;arabayla gezmenin bir zamanı vardır, oynamanın zamanı yoktur.
Melis DURGUN;uyku zamanı vardır,çatal,bıçak,kaşığın zamanı yoktur.
Ece ÇELİKGÜN;saatin zamanı vardır,arabanın çalışmasının zamanı yoktur.
Oliver Efe AVŞAR;uyanma zamanı vardır,tatilde iken zaman yoktur, istediğimizi yaparız.
Kerem OVADYA;uykunun zamanı vardır,televizyon izlemenin zamanı yoktur.
Elif Ece ÖZER:okula gelmenin zamanı vardır,televizyon izlemenin zamanı yoktur
Ada ALEMDAR;uyumanın zamanı vardır,televizyon izlemenin zamanı yoktur.
Teoman KARABEL; uçağa binmenin zamanı vardır,gemiye binmenin zamanı yoktur.
İrem Deniz KAYNAK;dersin zamanı vardır,arabayla eve gitmenin zamanı yoktur
Kerem KUZGUN;yemek yemenin zamanı vardır,oyun oynamanın zamanı yoktur.
Eliz GENÇAL;uyumanın zamanı vardır,televizyon izleme zamanı yoktur.
Deniz ARSLAN;oyun saatinin zamanı vardır,eve gitmemizin zamanı yoktur.
Nisan Deniz KAYIM;oyuncaklarla oynama zamanı vardır,derste iken oyun oynama zamanı yoktur.
Efe Bican ORTAÇ;saatin zamanı vardır,hayvanların zamanı yoktur
Azra KAYA; yemek yemenin, oyun oynamanın, işe gitmenin ve uçağa binmenin zamanı vardır. Tuvalete gitmenin zamanı
yoktur.
Ozan Tibet DİŞLİ; yatma zamanı, yemek yeme zamanı ve komşunun evine gitme zamanı vardır. Oyunun zamanı yoktur.
Ali Bora AKIN; yatmanın, uyumanın zamanı vardır. Banyo yapmanın zamanı yoktur.
Bartu GÜZEL; anne- babaların işe gitmelerinin zamanı vardır. Roketlerin zamanı yoktur. Çünkü temizlikleri yapıldığında
kalkarlar.
Defne TOPCUOĞLU; yemek yemenin zamanı vardır. Eski oyuncakları kaldırmanın zamanı yoktur.
Kerem KULABER; yemek yemenin, servise binmenin, otobüsün saati vardır. El yıkamanın ve tamirat yapmanın zamanı
yoktur.
Deniz ŞENGEÇ; oyun saati vardır. Çok oyun oynamanın zamanı yoktur.
Derin GÜRDAL; yemek yemenin zamanı vardır. Evde çok durmanın zamanı yoktur.
Naz GÜNDOĞDU; yemek yemenin ve etkinlik yapmanın zamanı vardır. Gezmeye gitmenin zamanı yoktur.
Eyal BENEFRAHİM; dersi kaçırmamak için saate bakarız, tiyatro gösterisinin de saati vardır. Kaşınmanın zamanı
yoktur.
Tan Taylan YAMANEL; okuldan çıkmanın, işten çıkmanın zamanı vardır. Arabayı park etmenin zamanı yoktur.
Maya Deniz DEMİR; toplantıya gitmenin zamanı vardır. Tatil gününde gezmeye gitmenin zamanı yoktur.
Şafak SANDIKÇI; insanların işe gitmelerinin zamanı vardır. Bisiklete binmenin zamanı yoktur.
İpek Deren ÖZER; çocuklar için yapılan gösterilerin zamanı vardır, söylenilen saatte başlar. Hasta olmanın zamanı
yoktur.
Can Sarp TUZCU; oyun saatinin zamanı vardır. Fotoğraf çektirmenin zamanı yoktur.
Nilsu CANDAN; servise binmenin zamanı vardır, resim yapmanın zamanı yoktur.
Ali Ekber BASRİ; oyuncak saatinin bir zamanı vardır, evde durmanın bir zamanı yoktur.
Işıl ASLAN; resim yapmanın zamanı vardır, boyaların zamanı yoktur.
Yiğit PEKER; Dünya’nın dönmesinin zamanı vardır, sevginin ve görmenin zamanı yoktur.
Derin ÜRETEN; derslerin, yemeğin ve oyunların zamanı vardır, İngilizce konuşmanın zamanı yoktur.
Mert Arda KORKMAZ; İngilizce dersinin zamanı vardır, resim yapmanın zamanı yoktur.
Pelin Su YAVUZ; dersin zamanı vardır, uzaklara gitmenin zamanı yoktur.
Ali Berke KAYACIK; oyun zamanı vardır, ölüm zamanı yoktur.
Ada DİNLER; derslerin zamanı vardır, hasta olmanın zamanı yoktur.
Arda ÖZTÜRK; eve gelmenin zamanı vardır, Almanya’ya gitmenin zamanı yoktur.
İrem KARAHALLI; ayların zamanı vardır, ders çalışmanın zamanı yoktur.
Yavuz KARABULUT; oyunun zamanı vardır, elektrik kesilmesinin zamanı yoktur.
Toprak Yankı KULAK; okulun zamanı vardır, oyuncaklarla oynamanın zamanı yoktur.
Asya YETER; oyun saatinin zamanı vardır, uyumanın zamanı yoktur.
Kaan DOĞDAŞ; oyunun zamanı vardır, tatilin zamanı yoktur.
Defne ALGIM; yemeğin zamanı vardır, karın zamanı yoktur.
Ufuk Tan DOĞAN; yemek yemenin zamanı vardır, oyuncak almanın zamanı yoktur.
Efe Babek ÇETİNEL; yaprakların düşmesi, yılbaşının gelmesi, karların yağmasının zamanı vardır. Bilgisayarı kapatmanın zamanı yoktur.
Selim ARDAÇ; her şeyin bir zamanı vardır. Mesela mevsimlerin ve hayatımızın. Ama ağaçların ölmesinin bir zamanı yoktur. Çünkü bazısı daha uzun yaşar.
Emre SÜMER; yemeğin zamanı vardır. Çikolatanın zamanı yoktur. Çünkü çok fazla yenmez.
Can İNAN; yemek zamanı vardır. Yememenin zamanı yoktur.
Efe SEZGİN; yemeğin, uykunun zamanı vardır. Dışarı çıkmanın zamanı yoktur.
Ekin BALİOĞLU; yemeğin zamanı olur. Bahçeye çıkmanın zamanı yoktur. Çünkü hava soğuk olursa anneler dışarı çıkılmasına izin vermez.
Mina ÇAĞANLAR; beklemenin ve sıra olmanın zamanı vardır. Beklememenin ve sıra olmamanın zamanı yoktur.
Ekin ÇANAK; kar yağmasının, yaprakların dökülmesinin zamanı vardır. Çiçeklerin kışın büyümek için zamanı yoktur.
Zeynep CEYLAN; öğle yemeği ve mevsimlerin zamanı vardır. Resim yapmanın zamanı yoktur. İstediğim zaman yapabilirim
Cerensu ÖZCAN; ev işlerinin zamanı vardır. Resim yapmanın zamanı yoktur. Çünkü hep resim yapabiliriz.
Defne KILIÇ; oyun zamanı vardır. Dersin zamanı yoktur. Çünkü dersler uzun olur.
Eytan HODARA; saatin zamanı vardır. Müzik kutusunun zamanı yoktur.
Ada ATAKAN; serbest zamanı vardır. Bahçenin zamanı yoktur. Çünkü havalar soğudu ve hasta olmayalım diye az oynayabiliriz.
Ela TABANLI; oyun zamanı vardır. Müziğin zamanı yoktur. Annemizden babamızdan izin almadan müzik açamayız.
ATA ERDAL YAZGAN; saatin, işlerin ve oyun oynamanın zamanı vardır. Oyuncakların zamanı yoktur. Çünkü onlar canlı değildir.
Elanur MUTLU; çocukların zamanı vardır. Bazen büyüklerin olmaz.
Erim GÖK; saatin zamanı vardır ve dolmasına da zaman vardır. Neyin zamanı yoktur onu bilemedim. Demek istediklerimi anlatamıyorum şimdi.
TAHSİN EFE SAN; okula gelme zamanı vardır. Oyun oynamanın zamanı yoktur. Her zaman oynayabiliriz.
Selen JAKOP ;anne babanın işinin saati vardır, oyun oynamanın zamanı yoktur.
Lal Yasmin YAMANEL ; oyun oynamanın zamanı vardır, yatmanın zamanı yoktur.
Ege ÖZGÜN ; sınıfımızın karşısına gelen helikopterin zamanı vardır, iksir yapmanın zamanı yoktur.
Zeynep İleri ; yemek yemenin zamanı vardır,oyun oynamanın zamanı yoktur.
Umay ÖZGÜNER ; oyun zamanı vardır, yılbaşının zamanı yoktur.
Lal Duru İNANÇ ; oyun ve faaliyetlerin zamanı vardır, kitap okumanın zamanı yoktur.
Maya KOSOVA ; oyun oynamanın zamanı vardır, kitap okumanın zamanı yoktur.
Sarp UĞURLUOĞLU ; kahvaltının zamanı vardır, oyuncaklarla oynamanın zamanı yoktur.
Vatan SEZGİN ; ödevlerin zamanı vardır, oyun oynamanın zamanı yoktur.
Ali PEKKOÇ ; oyun oynamanın zamanı vardır, faaliyetlerin zamanı yoktur.
Yiğit ATAKAN ; her şeyin bir zamanı vardır, yemeğin zamanı yoktur.
Defne Deniz DURLANIK ; kahvaltının zamanı vardır, kitap okumanın zamanı yoktur.
Ege GENÇER ; komikliklerin zamanı vardır, oyun oynamanın zamanı yoktur.
Beril İKİZLER ; anne babanın eve gelme zamanı vardır, oyun oynamanın zaman yoktur.
Michael Cem FEENEY ; annenin işten gelmesinin bir zamanı vardır, oyun oynamanın zamanı yoktur.
Zeynep ALTINTAŞ ; oyun oynamanın zamanı vardır, resim yapmanın zamanı yoktur.
Mehmed Eren ÇAVUŞOĞLU ; her şeyin (yemek yemenin,okulun) bir zamanı vardır, oyun oynamanın
zamanı yoktur.
*Filler *Ölçme
KAVRAMLAR
•Renk-Şekil-Sayı Kavramları
•Zıt Kavramlar:
Aynı-Farklı
Önce-Sonra
Düzenli-Dağınık
Kaygan-Pürüzlü
Büyük-Küçük-Orta
Genç-Yaşlı
Uzun-Kısa
SOSYAL BECERİLER
•Arkadaşlık-Birliktelik Oyunları
•“Oyunbaz Hortumlar” drama çalışması
•“Filin kulakları” drama çalışması
• Fillerin iletişimi
•Fil sesleri ve vücut dili
•Fillerin Korunması
•Tehlikedeki Filler
• Kendi boyumuzla bir fildişinin boyunu kıyaslayarak, “ölçme”nin ne olduğunu
keşfediyoruz.
• Damlalık yardımıyla fillerin hortumlarını nasıl kullandıklarını, suyu hortumlarına nasıl doldurup
sonra püskürttüklerini ve uzun fildişleriyle toprağı kazarak nasıl su çıkardıklarını
öğreniyoruz.
• Plastik maddeleri çamurla kaplayıp ve kuruduğunda nasıl göründüğünü inceleyip, böylece fillerin derilerini güneş ışınlarından korumak için
çamuru nasıl güneş kremi gibi kullandıklarını öğreneceğiz.
• Değişik kapların içinden suyun yoğunluğunu ölçme çalışması yapıyoruz.
•Çeşitli ölçme araçlarını inceleyeceğiz.
•Yararlı Fildişleri
•Fil kuklası yapımı
•Filler Ne Yer?
• Filler Ve Su Posterlerini İnceleme
• Filin büyük susuzluğu
• Kepçeleri karşılaştırmak
• Filleri Çizmek ve bir Hikaye Oluşturmak
FEN VE MATEMATİK
OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK
•Asetattan zıt kavramlar ile ilgili hikâye anlatma
• Zıt kavramlar ile ilgili sunum izlenmesi
• E-L-A-T Ses ve görsel tanıma çalışmaları
• Baştaki sesi tanıma çalışmaları. • Montessori Toplama Oyunu
• Montessori Geometri Çekmeceleri • Frostig Çalışmaları
• Çizgi-Kavram-Sayı kitapları ile çalışmalar.
YAŞAYAN DEĞERLER
*Barış ve Huzur Yıldızının Öyküsü
GELENEKSEL TÜRK ÇOCUK OYUNLARI
*Mendil Kapmaca
GELİŞİMSEL ARŞİV (PORTFOLYO)
*Ayın Sorusu: Merak nedir?
En çok neleri merak edersin?
* En’ler Kitapçığı
*Biz Yaptık
EĞİTİM RUTİNLERİ
*100 Gün Etkinliği
*Duygu Panoları
* Haftanın Günleri ve Yoklama
AYIN PARTİSİ
*100.Gün Partisi
GEZİ GÖZLEM ETKİNLİKLERİ
*Şişli Deneme Bilim Merkezi
MUTFAK ETKİNLİĞİ
*Pasta Yapımı
BEDEN EĞİTİMİ MÜZİK-ORFF
BALE VE MODERN DANS GÖRSEL SANATLAR SATRANÇ
MIND LAB
BİLGİSAYAR
*Atık malzemelerle çalışma *3 boyutlu çalışmalar *3 boyutlu çalışmalar
*Baskı teknikleri (Obje baskı)
*Önceki derslerin kısaca tekrarı *Ritim farklılıkları
*Gördüğünü yapabilme *Koreografi oluşturma
*'QUARTO' ve 'TARADIDLE' oyunlarının tekrar edilmesi.
*Ortak özellikler kavramının içselleştirilmesi. *'WOLF AND SHEEP' oyunu üzerinde satır, sütun, çapraz, kare ve dizi kavramlarının pekiştirilmesi.
*Birlikte çalışmanın önemi ve işbirliği kavramlarının oyun üzerinden irdelenmesi.
*'WOLF AND SHEEP' oyunu üzerinde 'MISIR YÖNTEMİ' öğrenilmesi.
*Trambolin aleti üzerinde değişik varyasyonlarda sıçrama çalışması
*Kol ve bacak kasları streching egzersizleri *Asılma ve salınımlar
*Yakan top ve istop oyunları
*“Spagetti” adlı şarkı (Piyano eşliği ile) *“Denizciler” adlı şarkı (Ritim çalgıları ve
piyano eşliği ile) *Ritim çalışmaları
*Hayal gücünü geliştirme çalışmaları *Dokunma duyusunu geliştirme çalışmaları
*Merdiven matı, *Çeşitli mat örnekleri,
*Satranç taşlarının öyküleri, *Rok kuralı, yapılışı ve faydaları,
*Karma alıştırmalar
*Öğrencilerin kavramsal zekalarını geliştirecek
etkinliklere devam edilmesi
İNGİLİZCE
This month the children learned various songs, a story, and vocabulary on food. (Bu ay çocuklarımız, yiyeceklerle ilgili çeşitli şarkılar, hikaye ve kelimeler öğrendiler).
SONG: IN MY HANDS
I’ve got a plate and a fork in my hands.
I’ve got a plate and a fork in my hands. X 1
I’ve got a knife and a spoon in my hands.
I’ve got a knife and spoon in my hands. X 1
SENTENCE STRUCTURE:
I like ______________ .
I don’t like ________________ .
Is it healthy?....... (yes or no)
Is it a vegetable or a
fruit?............
TASTING VOCABULARY: Sweet Sour
Bitter Salty
İNGİLİZCE
PATCH SONG: CHOP, CHOP, CHOP
Chop chop,chop the tomato.
Chop,chop,chop the tomato.
Chop,chop,chop the tomato.
And put it on the pizza.
Chop chop,chop the cheese.
Chop,chop,chop the cheese.
Chop,chop,chop the cheese.
And put it on the pizza.
Chop chop,chop the sausage.
Chop,chop,chop the sausage.
Chop,chop,chop the sausage.
And put it on the pizza.
Chop chop,chop the salami.
Chop,chop,chop the salami.
Chop,chop,chop the salami.
And put it on the pizza.
Chop chop,chop the egg.
Chop,chop,chop the egg.
Chop,chop,chop the egg.
And put it on the pizza.
SONG :THE FRUIT AND VEGETABLE
SONG
Bananas and apples are good.
Oranges, strawberries too.
These are the fruits which are good.
Do you like them? because I do.
Bananas, oranges, strawberries and apples,
APPLES.
Bananas, oranges, strawberries and apples.
Potatoes and carrots are good
Spinach and tomatoes too.
Vegetables are good for you.
Do you like them? because I do.
Potatoes, spinach , tomatoes and carrots
CARROTS.
Potatoes, spinach, tomatoes and carrots,
carrots.
FOOD VOCABULARY:
Rice Grapes Sausage Chicken
French fries Bread
Strawberry Pear
Cucumber Ice Cream Cucumber Cookies Cheese Salad
Eggplant
Spinach Potato Carrots
Cake Fish
Banana Sugar Eggs
we will be introducing your children to:
Animal vocabulary:
o Zoo animals (elephant, giraffe, monkey, lion)
o Farm animals (cow, horse, pig, duck)
o Forest animals (deer, owl)
o Sea creatures (dolphin, shark, fish, jellyfish)
Songs related to animals, for example “Jungle Song” and “Please don’t eat me
song”.
Story: Kippers new dog (Oxford Reading Tree Series).
Patch unit 5 ”Animals”.
http://wiggles.wikia.com/wiki/The_Monkey_Dance adresine girip
“The Wiggles, Monkey Dance” şarkısını çocuğunuzla birlikte izleyip keyifli zaman
geçirebilirsiniz.
In February,
KEŞFEDİN DOĞANIN DEVLERİ
TÜRKİYE İŞ BANKASI YAYINLARI
Dünyanın en büyük, en ağır, en hızlı ya da en uzun
boylu hayvanlarını yakından incelemek için
sayfaları açın. Poster büyüklüğünde açılabilen dev
sayfalarda hayvanların ilginç dünyasına daha
yakından bakacak ve doğanın şaşırtıcı yönlerini
keşfedeceksiniz.
BİR ÇİFT AYAKKABI
TÜRKİYE İŞ BANKASI YAYINLARI
YAZAR: SUNAY AKIN
Sunay Akın, bu kez «Bir Çift Ayakkabı»yla çıkıyor insanlık tarihinin
bilinmeyen tozlu yollarındaki macerasına. Bir Çift Ayakkabı kimi zaman
boya sandıklarındaki hayat ağacı imgesine dönüşüyor, kimi zaman koskoca
bir padişahın imdadına yetişiyor. Ay'ın, sinemanın, sanatın, aşkın, savaşın,
vd. tarihine ışık tutuyor. Muhtaç olmasın diye, evden kaçan karısının
ayakkabısının içine para koyan terk edilmiş koca kimdir? Van Gogh'un
tablosunda ters çevirdiği ayakkabının sırrı... Abdülaziz İstanbul'u dünyaya
nasıl gezdirdi? Hayat Ağacı'nın boyacı sandıklarındaki sureti... Kız Kulesi,
pabuçlarını nereye düşürdü? Galata Köprüsü'nden geçen en büyük ayaklara
nasıl ayakkabı bulundu? Dünya'nın giriş kapısında kimlerin ayakkabıları
duruyor? Kıvrak hareketlerle oynatıyor kalemini Sunay Akın ve izini
sürdüğü hikâyelerin her bir parçasını ustalıkla yerlerine yerleştiriyor.
KELİMELERİN GÜCÜ: CESARET VERMENİN VE YOL GÖSTERMENİN DAHA İYİ YÖNTEMLERİ
Psikoterapide bir çocuğa asla “sen çok iyi bir küçük çocuksun” denmez. Yargılayıcı ve değer biçici övgülerden kaçınılır.
Neden ? Çünkü, bu hiçbir işe yaramaz. Bu sadece kaygı yaratır, bağımlılığa ve koruyuculuğa yol açar. Yargıdan bağımsızlığı
gerektiren özgüveni, öz-denetimi ve kendine hakim olmayı engeller. Bu nitelikler, içsel motivasyona ve değerlendirmeye duyulan
güveni gerektirir. Çocukların onay kaynağının başkaları değil, kendileri olması için, değer biçici övgünün baskısından kurtulmaları
gerekir.
Çocuklara Övgüde Bulunmak İşe Yaramıyor mu ?
Yaramazlıklar bazen en umulmadık zamanlarda meydana gelir. Şükran Günü’nden sonraki Pazartesi sabahıydı. Aile
otomobile Pittsburg’dan New York’a gidiyordu. Altı yaşındaki Ivan, arabanın arka koltuğunda düşüncelere dalmış, bir melek gibi
sakince oturuyordu. Annesi kendi kendine Ivan’ın birazcık övgüyü hak ettiğini düşündü. Tam Lincoln Tüneli’ne giriyorlardı ki, annesi
Ivan’a dönüp,”Sen çok iyi bir çocuksun Ivan. Çok uslu duruyorsun. Seninle gurur duyuyorum. “ dedi.
Bir dakika sonra Ivan kül tablasını çekip aldı ve içindekileri anne babasının üzerine boşalttı. Sigara izmaritleri ve
külleri, atom bombasının serpintileri gibi yağmaya devam ediyordu. Aile tünelin ortasında yoğun trafikte neredeyse boğuluyordu.
Annesi Ivan’ı öldürebilirdi. Onu en çok üzen şey, daha biraz önce oğlunu övmesiydi. “Övgü artık çocuklara yaramıyor mu?” diye kendi
kendine sordu.
Haftalar sonra Ivan patlamanın nedenini belli etti. Bütün bir yıl boyunca Ivan, arabanın ön tarafında annesiyle
babasının arasına sokulan küçük erkek kardeşinden nasıl kurtulabileceğini merak etmişti. En sonunda aklına; eğer araba kaza yapıp
ortadan ikiye ayrılırsa, annesiyle babasının kurtulacağı, fakat bebeğin ikiye ayrılacağı fikri gelmişti. Hemen sonra annesi uslu
durduğu için onu tebrik etmişti. Bu övgü, onun kendisini suçlu hissetmesine yol açtı ve bu övgüyü hak etmediğini umutsuzca
göstermek istedi. Çevresine baktı ve kül tablasını gördü, geri kalanını zaten biliyoruz.
BİR ŞEYİ İYİ YAPMAK, SİZİ İYİ BİR KİŞİYE DÖNÜŞTÜRMEZ. Bir çok insan, övgünün çocuklarda güven duygusunu geliştireceğine ve kendilerini güvende hissetmelerini
sağlayacağına inanırlar. Aslında, övgü, gerilim ve yaramalıkla sonuçlanabilir. Niçin ? Çünkü çoğu çocuğun, zaman zaman
ailesi hakkında zarar verici istekleri vardır. Ebeveyn, bir çocuğa “sen iyi bir çocuksun” dediğinde, çocuk bunu kabul
etmeyebilir, çünkü çocuğun kendisi hakkındaki fikri çok farklıdır. Çocuk az önce içinden, annesinin ortadan yok olmasını
ya da kardeşinin gelecek haftayı hastanede geçirmesini dilemişken, kendi gözünde “iyi” bir çocuk olmayacaktır.
Aslında, çocuk ne kadar övülürse “gerçek benliğini” göstermek için o kadar yaramazlık yapar. Ebeveynler, genellikle, iyi
bir davranış yaptıkları için çocuklarını övdükten sonra, çocukların, övgülerini yalanlamak istercesine haşarılık
yaptıklarını anlatırlar.
İSTENEN VE İSTENMEYEN ÖVGÜ Tıpkı penisilin gibi, övgü de gelişigüzel kullanılmamalıdır. Penisilin gibi güçlü ilaçların muhtemel alerjik
reaksiyonlara yol açmaması için, kullanımda uyulması gereken zamanlama, doz gibi kuralları vardır; bir duygusal ilaç
olarak övgünün de kuralları vardır. En önemli kural, övgünün çocuğun karakteri ya da kişiliğiyle değil, çabaları ve
başarılarıyla ilgili olmasıdır.
Bir çocuk bahçeyi temizlediğinde, yalnızca ne kadar çok çaba harcamış olduğu ve bahçenin ne kadar
güzel göründüğü konusunda yorum yapılmalıdır. Çocuğun ne kadar iyi bir çocuk olduğunu söylemek, son derece anlamsız
ve yersizdir. Övgü kelimeleri, çocuğun kişiliğinin çarpıtılmış bir imajını değil, başarılarının gerçekçi bir resmini
yansıtmalıdır.
Aşağıdaki örnek, istenilen övgünün ne olduğunu gösterir. Sekiz yaşındaki Julie bahçeyi temizlemek
için çok çalıştı. Yaprakları tırmıkla topladı, çöpleri topladı ve aletleri yeniden düzenledi. Julie’nin
annesi, bundan etkilendi, çabası ve başarısından ötürü kızını takdir etti:
ANNE : Bahçe çok kirliydi. Bir günde değiştirebileceğine inanamazdım
JULIE : Ben yaptım !
ANNE: Bahçe çöp, yaprak ve bir sürü şeyle doluydu.
JULIE : Hepsini temizledim.
ANNE : Çok çaba harcadın !
JULIE : Evet, kesinlikle.
ANNE : Bahçe o kadar temiz ki, ona bakmak büyük bir zevk.
JULIE : Çok güzel.
ANNE : Işıldayan gözlerin bana ne kadar memnun olduğunu söylüyor. Teşekkür ederim canım.
JULIE : ( kocaman bir gülümsemeyle ) Bir şey değil.
Annesinin ifadeleri, Julie’nin çabalarından memnun olmasını ve başarılarından gurur duymasını sağladı. O
akşam, Julie bahçeyi temizlediğini göstermek ve bir görevi başarıyla yerine getirmenin gururunu kendi içinde
tekrar hissetmek için babasının gelmesini sabırsızlıkla bekledi.
Tam tersine, çocuğun kişiline hitap eden aşağıdaki övgü ifadeleri ise işe yaramaz :
“Sen ne kadar mükemmel bir kızsın “
“Sen, hakikaten annenin küçük yardımcısısın.”
“Sen olmasaydın anne ne yapardı ?”
Bu tür yorumlar, çocuğu tehdit eder ve onun kaygılanmasına yol açar. Çocuk mükemmellikten uzak olduğunu ve
bu sıfata asla ulaşamayacağını düşünebilir. Bu nedenle, bu sahtekarlığının ortaya çıkmasını korkuyla beklemek
yerine, hemen kötü bir davranış sergileyerek yükünü azaltmaya karar verebilir. Kişiliğe yapılan doğrudan övgü,
tıpkı doğrudan güneş ışığı gibi rahatsız ve kör edicidir. Birisine mükemmel, melek gibi, cömert ve alçakgönüllü
olduğunun söylenmesi, o kişi için can sıkıcıdır. Bu kişi, en azından övgünün bir kısmını inkar etme ihtiyacı
duyar. Genellikle hiçbir çocuk kalkıp da, “teşekkür ederim, mükemmel olduğumu kabul ediyorum” demez. Özel
olarak, bu tür övgüyü reddetmek zorundadır. Dürüstçe kendisine, “ben mükemmelim, iyiyim, güçlüyüm,
cömertim, alçakgönüllüyüm” diyemez. Yalnızca övgüyü reddetmekle kalmaz, onu öven insanlar hakkında farklı
düşüncelere de sahip olabilir : Beni o kadar mükemmel bulduklarına göre, o kadar da zeki değiller.
ÖVGÜDE BULUNMAYI ÖĞRENMEK
Övgü iki kısımdan oluşur : Çocuklara söylediğimiz şey ve onların içlerinden, kendilerine söyledikleri şey.
Kullandığımız kelimeler, çocukların çabalarını, yardımlarını, çalışmalarını, düşüncelerini, buluşlarını ya da
başarılarını beğendiğimizi ya da takdir ettiğimizi açıkça ifade etmelidir. Çocuk, kaçınılmaz olarak, kişiliği hakkındaki
ifadelerimizden gerçekçi sonuçlar çıkaracağı için, kelimelerimiz uygun bir arka plan oluşturmalıdır. Kelimelerimiz,
çocukların üzerinde kendilerinin olumlu resmini yapacağı, sihirli bir tuval gibi olmalıdır.
Sekiz yaşındaki Kenny, bodrum katının düzenlenmesinde babasına yardım etti ve ağır eşyalar taşımak
zorunda kaldı.
BABA : Bu tezgah çok ağır, taşımak çok zor.
KENNY : (gururla) Ama ben taşıdım.
BABA : Çok fazla kuvvet gerektirir.
KENNY : ( pazularını göstererek ) Ben güçlüyüm.
Bu örnekte, Kenny’nin babası, işin zorluğu hakkında yorum yaptı. Kenny’nin kendi kişisel gücü hakkında
sonuç çıkarmasını sağlayan da buydu. Babası “sen çok güçlüsün oğlum” deseydi, Kenny, “Hayır, güçlü değilim. Sınıfta
benden daha güçlü çocuklar var” diyebilirdi. Ve faydasız bir tartışma sürdürülebilirdi.
Çocukların kendilerini daha iyi hissetmelerini istediğimizde, genellikle onlara övgüde bulunuruz. Peki o zaman kızımıza “ sen
güzelsin” dediğimizde, o bunu neden kabul etmez ? Y a da oğlumuza “sen zekisin” dediğimizde, o neden sıkılır ve uzaklaşır ?
Çocuklarımızın memnun olması bu kadar zor mu, övgü onları memnun etmez mi ? Tabi ki hayır. Üstelik bir çok insan gibi
çocuklarımız da kişiliklerine ya da fiziksel ve ruhsal özelliklerine değer biçen övgü kelimelerine karşılık vermezler. Çocuklar,
değerlendirilmekten hoşlanmazlar.
Bizi sevdiğini iddia eden bir kişi, her ay sonunda elimize bir değerlendirme raporu uzatsaydı, ne hissederdik ? “Öpüşmeden A
aldın, fakat sarılmadan yalnızca B aldın;sevmeden ise A+ aldın” dese, üzülürdük ve kendimizi aşağılanmış hissederdik. Sevildiğimizi
hissetmezdik
Daha iyi bir yöntem vardır : Harcanan çabanın farkında olduğumuzu belirten kelimelerle, saygı ve anlayış nakleden ifadelerle,
memnuniyeti ve hayranlığı detaylı olarak tasvir etmek.
On üç yaşındaki June, bir hırsız eve girmeye çalıştığında evde yalnızdı. Komşularını aramayı denedi, fakat kimse yanıt vermiyordu.
Sonra polisi aradı. Anne babası eve döndüğünde, June’u polise ifade verirken buldular. Hem annesi hem de babası, bu korkunç
olayın üstesinden gelen June’un olgun tavrından etkilendi. Fakat, kızlarına, ne onun çok harikulade ne de çok olgun olduğunu
söyleyerek övgüde bulundular. Bunun yerine, olay hakkında konuştular ve June’un etkileyici davranışını ayrıntılarıyla ve büyük bir
dikkatle betimlediler.
Babası June’a şöyle dedi : “Bu şekilde davranman,Hemingway’in cesaret tanımlamasına uyuyor: Grace baskı altında. On üç
yaşındaki bir kızın gerilim ortamında soğukkanlılığını korumasını, kendini korumak için yapılması gerekenleri yapmasını, bir
komşuyu aramasını, sonra da polisi aramasını ve gerekli bilgileri vermesini görmek ne kadar etkileyici. Annen ve ben sana saygı
duyuyoruz.”
June babasını dinledi ve rahatlamaya başladı. Yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi ve sonra “sanırım hayatla başa çıkmayı
öğrendiğimi söyleyebilirsiniz” dedi. Anne babasının verdiği karşılık nedeniyle, June evde yalnız kalmaktan şikayet etmedi. Tam
tersine, June, korkutucu bir durumdan kendini daha yetenekli hissederek çıktı.
İşte başka bir örnek: Lester’ın annesi, bir öğleden sonrayı oğlunun futbol maçını seyrederek geçirdi. Oyundan sonra,
oğlunun yeteneği ve başarısı hakkındaki değerlendirmesini onunla paylaşmak istedi, kendisini etkileyen şeyi
ayrıntılarıyla betimledi : “Bu öğleden sonra, senin futbol oynayışını seyretmek o kadar güzeldi ki, özellikle, son on
saniyede gol atma fırsatı yakaldığında…Savunma pozisyonundan sahanın diğer tarafına kadar koştun ve golü attın.
Kendinle gurur duyuyor olmalısın !” Annesi “kendinle gurur duyuyor olmalısın” ifadesini, oğlunun içsel bir övünç
geliştirmesini istediği için ekledi.
Babası sekiz yaşındaki Jenifer’a, yaprakları tırmıkla topladıktan sonra, onları yığarken kendisine yardım
etmesini istedi. İşlem bittiğinde, babası yığınları saydı,”Bir, iki ,üç, dört, beş, altı ! Oyuz dakikada altı yığın ! Bu kadar
hızlı çalışmayı nasıl başardın ?” dedi. O akşam Jenifer, babasına “iyi geceler” derken, “Baba, yaptığım yığınlar
hakkında aynı şeyi tekrar söyleyebilir misin ?” diye sordu.
Övgülerimizde betimleyici ve spesifik olmak çaba ister. Çocuklar, onların karakterlerine değer
biçmemizden çok, bilgi ve takdirden faydalanırlar.
George’un annesi, oğlunun gitarının üzerine şu notu bırakmıştı : “Gitar çalman bana büyük bir zevk veriyor.” George,
notu okuyunca çok memnun oldu ve annesine “ne kadar iyi bir gitarist olduğumu söylediğin için teşekkürler” dedi.
George, annesinin değerlendirmesini, övgüyü içeren bir ifadeye çevirdi.
Övgü, cesaret kırıcı da olabilir. Bu, çocuğun övüldükten sonra kendisine söylediği şeye bağlıdır.
On iki yaşındaki Linda, atari oyununda üçüncü basamağa gelmişti, babası haykırarak “Harikasın ! Mükemmel bir
koordinasyonun var ! Sen usta bir oyuncusun” dedi. Linda oyuna ilgisini kaybetti ve performansı düştü. Babasının
övgüsü, oyuna devam etmesini güçleştirdi, çünkü Linda kendi kendine “Babam mükemmel bir oyuncu olduğumu
düşünüyor, fakat ben usta değilim. Üçüncü basamağa şans eseri geldim. Eğer takrar denersem ikinci basamağı bile
başaramayabilirim. En iyisi, başarılı olmuşken oyunu bırakmak” dedi. “Yeni bir oyuna geçtiğin için kendini harika
hissediyor olmalısın” gibi basit bir gözlem, Linda için daha faydalı olurdu.
Aşağıdaki örnekler, bu noktaya işaret ediyor :
Faydalı Övgü :Arabayı yıkadığın için teşekkür ederim, sanki yeniymiş gibi duruyor. Çocuğun çıkaracağı mümkün sonuç : İyi bir iş yaptım, emeğim takdir edildi.
İşe yaramaz övgü : Sen bir meleksin.
Faydalı övgü : Tebrik kartını beğendim. Çok hoş ve zarifti. Çocuğun çıkaracağı mümkün sonuç :Ben zevkli biriyim, kendi seçimlerime güvenebilirim.
İşe yaramaz övgü : Sen daima çok düşüncelisin.
Faydalı övgü : Şiirin kalbime hitap ediyor. Çocuğun çıkaracağı mümkün sonuç :Şiir yazabildiğim için mutluyum.
İşe yaramaz övgü : Sen yaşına göre, çok iyi bir şairsin.
Faydalı övgü :Yaptığın kitaplık güzel görünüyor. Çocuğun çıkaracağı mümkün sonuç :Ben yetenekliyim.
İşe yaramaz övgü . Sen çok iyi bir marangozsun.
Faydalı övgü : Mektubun beni çok neşelendirdi. Çocuğun çıkaracağı mümkün sonuç :Ben, diğer insanlara mutluluk verebilirim.
İşe yaramaz övgü : Sen mükemmel bir yazarsın.
Faydalı övgü : Para üstünü hatırlattığın için teşekkür ederim. Bu davranışını çok takdir ettim. Çocuğun çıkaracağı mümkün sonuç :Dürüst olduğum için mutluyum.
İşe yaramaz övgü : Sen çok dürüst bir çocuksun.
Faydalı övgü : Bulaşıkları yıkamanı takdir ediyorum. Çocuğun çıkaracağı mümkün sonuç :Benim sorumluluk duygum var.
İşe yaramaz övgü : Bu işi herkesten daha iyi yaptın.
Faydalı övgü : Yazdığın kompozisyon, bana yeni fikirler verdi. Çocuğun çıkaracağı mümkün sonuç :Ben yaratıcı olabilirim.
İşe yaramaz övgü : Seviyene göre çok iyi yazmışsın. Tabii ki, daha öğreneceğin çok şey var.
Bu tür betimleyici ifadeler ve çocukların yaptığı olumlu çıkarımlar, akıl sağlığını inşa ederler. Bizim ifadelerimize karşılık kendileri hakkında sonuçlar çıkarırlar ve sonra bunları sessizce kendilerine tekrar söylerler. Çocukların gerçekçi olumlu
ifadeleri içlerinden tekrar etmeleri, kendileri ve çevrelerindeki dünya hakkında sağlam kanılar geliştirmelerine neden olur.
Kaynakça : “Anne Baba ve Çocuk Arasında “ Dr. Haim G. GINOTT
“Aile Etkileşim Programı” Prof. Dr. Belma TUĞRUL
Zaman zaman size ait bir sorumluluğu yerine
getirmesini isteyin. “Benim için…
yaparsan çok mutlu olacağım” diyerek
yetişkin gibi olma gereksinimini
giderin.
Anne baba olarak çocuğunuzun en beğendiğiniz
özelliklerini yazın, ona okuyun ve
evinizin en çok kullanılan bir
yerine asın.
Çiçek tohumu alın beraber saksıya ekin. Bakım sorumluluğunu çocuğunuza verin, nasıl bir çiçek çıkacağını tahmin edin, sürprizle bekleyin.
Çocuğunuzu dinlemek için mutlaka zamanınız olmalıdır.
Çocuğunuz sizin kendisini dinlediğinizi hissettiğinde, size olan sevgisi ve saygısı
artacak ve kendisi de başkalarını
dinlemek için örnek alacaktır.
Hediyelik paket kağıtlarını
biriktirin. Üzerine çeşitli büyüklüklerde üçgenler, kareler, daireler çizin.
Çocuğunuz bunları kesip anaokuluna getirsin.
Size ve çevrenizdekilere (akraba, komşu vb.) gelen yeni yıl kartlarını toplayın
anaokuluna gönderin. Yapacağımız Bir sürpriz proje var.
Banyoda kendisini ve oyuncaklarını yıkama
fırsatı verin.
Gece yatarken mutlaka bir öykü anlatmaya çalışın. Çocuğunuz sizin okuduğunuzu
gözlemlerse, okuma alışkanlığının gelişmesi için iyi
bir temel atmış olursunuz. Gazete ve dergilerden
çocuğunuz için haberler seçin ve ona okuyun, tartışın.
Çocuğunuzu ödüllendirmek için büyük başarılar beklemeyin.
Küçük çabalar bile ödüllendirilmesi için yeterlidir.
Banyo, mutfak vb. gibi evin en çok kullanılan bir bölümüne
mutlaka, çocuğunuzun seçtiği bir aile fotoğrafınızı koyun.
Çocuğunuza duyduğunuz sevgiyi sözel olduğu kadar
fiziksel olarak da ifade edin. Öpün, kucağınıza alın, sizi
hissetsin.
ŞUBAT AYINDA DOĞANLAR
DERSU ERGÜT
EYŞAN ELİF UZUNOĞLU
ALİ ARHAN TAŞKINSOY
MAYA DENİZ DEMİR
ATA ERDAL YAZGAN
YASEMİN ÖZÜT
YAVUZ KARABULUT
MELİS DURGUN
LARA KUŞÇU
Recommended