7. ÜNİT SİYAS T S Sİ -...

Preview:

Citation preview

7. ÜNİTE SİYASET FELSEFESİ

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

MUSTAFA ERSOY 2014

KONULAR

O SİYASET FELSEFESİNİN KONUSU

O SİYASET FELSEFESİNİN TEMEL

KAVRAMLARI

O SİYASET FELSEFESİNİN TEMEL

SORULARI

O DEVLET NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR?

O İDEAL TOPLUM DÜZENİ

O BİREY VE DEVLET

MUSTAFA ERSOY 2014

TEMEL KAVRAMLAR

Siyaset

Siyaset felsefesi

Siyaset bilimi

MUSTAFA ERSOY 2014

•SİYASET

NEDİR?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Aristoteles :

Siyaset, yurttaşların

toplumu ve devleti

ilgilendiren işlerle ilgili

yaptığı her şeydir.

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Siyaset, en genel

anlamıyla devlet işlerini

düzenleme ve yürütme

etkinliğidir.

MUSTAFA ERSOY 2014

•SİYASET FELSEFESİ NEDİR?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Siyaset felsefesi,

siyasetle ilgili kavram ve yargıların

değerini araştıran, geçerliliğini

sorgulayan ve en iyi siyasi düzenin

ne olabileceği, toplumun nasıl

örgütlenmesi gerektiği konusunda

değerlendirmeler yapan

felsefe dalıdır. MUSTAFA ERSOY 2014

•SİYASET BİLİMİ NEDİR?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Siyaset bilimi devlet, egemenlik,

çeşitli siyasi kurumlar gibi olguları

sistemli olarak betimleyip açıklamaya

çalışır. Hiçbir değer yargısında

bulunmaz.

MUSTAFA ERSOY 2014

•SİYASET BİLİMİ İLE SİYASET FELSEFESİ ARASINDAKİ FARK NEDİR?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Siyaset felsefesi, siyaset bilimi

gibi yalnızca “var olan”ı ele almaz.

O, “var olan”dan hareket ederek

“olması gereken” hakkında görüşler

ileri sürer. Değer yargılarında

bulunur. Bu açıdan siyaset

biliminden ayrılır.

MUSTAFA ERSOY 2014

KAVRAM

Siyaset konusunda olanı olduğu gibi yansıtmaya çalışır.

SİY

AS

ET

FE

LS

EF

ES

İ

SİY

AS

ET

BİL

İMİ

Var olandan hareketle olması gerekeni ideal olanı

ortaya koymaya çalışır.

Siyasal olayları değerlendirirken iyi-kötü gibi yargılar da bulunmaktan kaçınarak objektif olmaya çalışır.

Tüm siyasal kurum ve rejimleri, bunların ortaya

çıkışını, yapısını ve işleyişini bilimsel yöntemlerle

açıklamaya çalışır.

İktidarın kaynağını, kazanılışını ve elde tutulmasını,

birey devlet ilişkisini konu alır.

Siyasal olaylarla ilgili değer yargılarında ( iyi-kötü

gibi) bulunur.

EŞLEŞTİRME TABLOSU

MUSTAFA ERSOY 2014

SİYASET FELSEFESİNİN

TEMEL KAVRAMLARI

OBirey

OBürokrasi

OMeşruiyet

Oİnsan haklar

OSivil toplum

OHak

ODevlet

OYönetim

OAdalet

OLaiklik

OEgemenlik

OToplum

Oİktidar

OHukuk

ODemokrasi

OYasa

MUSTAFA ERSOY 2014

Toplumu oluşturan insanların

her biridir.

…………………..

MUSTAFA ERSOY 2014

Toplumu oluşturan insanların

her biridir.

……BİREY..…..

MUSTAFA ERSOY 2014

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Belirli bir bölgede bir arada

yaşayan, ortak bir kültürü

paylaşan ve gereksinimlerini

karşılamak için birbirleriyle

ilişki kuran insanlardan oluşan

bütündür. . …………………..

MUSTAFA ERSOY 2014

Belirli bir bölgede bir arada

yaşayan, ortak bir kültürü

paylaşan ve gereksinimlerini

karşılamak için birbirleriyle

ilişki kuran insanlardan oluşan

bütündür.

… TOPLUM....MUSTAFA ERSOY 2014

Osmanlı Devlet Nişanı

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Osmanlı Devlet Nişanı, 19. yüzyılda Avrupa Birleşik

Krallık devlet geleneğindeki nişanlardan etkilenilerek

Osmanlı Devleti için hazırlanmıştır.

Ondan önce, padişahların tuğraları devlet nişanı yerine

geçiyordu. Osmanlı nişanının son hali, 17 Nisan 1882‘de

Sultan II. Abdülhamit tarafından yürürlüğe konmuştur.

Osmanlı Devlet Nişanı’nın içinde iki tane bayrak

vardır. Kırmızı zeminde ay-yıldız bulunan bayrak

Osmanlı Hanedanı’nı, yeşil zeminde üç hilal bulunan

bayrak İslam halifeliğini simgelemektedir. Terazi,

Osmanlı adaletini, terazide bulunan kitaplar da adaletin

kaynağı olan Osmanlı kanunnamelerini ve Kur’an-ı

Kerim’i temsil etmektedir. (Vikipedi)

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

MUSTAFA ERSOY 2014

Belli bir ülke üzerine

yerleşmiş, zorlayıcı yetkiye

sahip, üstün bir otorite

tarafından yönetilen insan

topluluğunun meydana

getirdiği siyasi kuruluştur.

…………………………..MUSTAFA ERSOY 2014

Belli bir ülke üzerine

yerleşmiş, zorlayıcı yetkiye

sahip, üstün bir otorite

tarafından yönetilen insan

topluluğunun meydana

getirdiği siyasi kuruluştur.

……DEVLET…..MUSTAFA ERSOY 2014

Belirli bir toplumda bulunan

bireyler arasındaki ilişkileri

düzenleyen, devletin yaptırım

gücüyle uyulması zorunlu

kılınan davranış kurallarının

tümüdür.

…………………………..MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Belirli bir toplumda bulunan

bireyler arasındaki ilişkileri

düzenleyen, devletin yaptırım

gücüyle uyulması zorunlu

kılınan davranış kurallarının

tümüdür.

……HUKUK…..MUSTAFA ERSOY 2014

Devlet tarafından bireyler

arasındaki ilişkileri

düzenlemek amacıyla konulan,

devlet güvencesinde olduğu

için yaptırım gücü yüksek olan

kuraldır.

…………………………..MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Devlet tarafından bireyler

arasındaki ilişkileri

düzenlemek amacıyla konulan,

devlet güvencesinde olduğu

için yaptırım gücü yüksek olan

kuraldır.

…YASA....MUSTAFA ERSOY 2014

Bir davranışı yapabilmek

konusunda hukuk düzeninin

kişilere tanıdığı yetkidir.

…………………………..

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Bir davranışı yapabilmek

konusunda hukuk düzeninin

kişilere tanıdığı yetkidir.

……HAK…..

MUSTAFA ERSOY 2014

Hakka ve hukuka uygunluk,

doğruluğu gözetmedir.

……………………..…..

MUSTAFA ERSOY 2014

Themis, Yunan

mitolojisinde Uranüs ve

Gaia'nın kızı olan adalet ve

düzen tanrıçasıdır. İlahi adaletin

tecessümüdür. Zeus'un Metis'ten

sonraki ikinci

karısıdır.Babaları Zeus olan,

Horae ve Moirae'nin annesidir.

Kılıç adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını, teraziadaletin dengeli olarak dağıtıldığını gösterir. Gözünün kapalı olmasının sebebi ise adaletin herkese eşit ve tarafsız olarak dağıtıldığını simgeler.

MUSTAFA ERSOY 2014

Hakka ve hukuka uygunluk,

doğruluğu gözetmedir.

……ADALET…..

MUSTAFA ERSOY 2014

Kamu hizmetlerinin düzenli ve

yasalara uygun olarak

yapılabilmesi için kurulmuş

hiyerarşik örgüttür.

…………………………..

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Kamu hizmetlerinin düzenli ve

yasalara uygun olarak

yapılabilmesi için kurulmuş

hiyerarşik örgüttür.

…… BÜROKRASİ ……..

MUSTAFA ERSOY 2014

Bir toplumda egemenliği ve

devletin hukuki yaptırım

gücünü elinde bulunduran

güçtür.

…………………………..

MUSTAFA ERSOY 2014

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Bir toplumda egemenliği ve

devletin hukuki yaptırım

gücünü elinde bulunduran

güçtür.

… İKTİDAR ……..

MUSTAFA ERSOY 2014

Devleti istenilen amaçlara

göre idare etmedir. Devlette bu

görevi üstlenen organ hükûmet

adını alır.

…………………………..

MUSTAFA ERSOY 2014

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Devleti istenilen amaçlara

göre idare etmedir. Devlette bu

görevi üstlenen organ hükûmet

adını alır.

……YÖNETİM……..

MUSTAFA ERSOY 2014

Siyaset alanında eylemlerin,

kurallara ya da hukuk

sistemine uygun olmasıdır.

………………………..

MUSTAFA ERSOY 2014

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Siyaset alanında eylemlerin,

kurallara ya da hukuk

sistemine uygun olmasıdır.

…. MEŞRUİYET …..

MUSTAFA ERSOY 2014

Devletin iktidar gücünü, hiçbir

iç ve dış baskı olmadan

kullanma gücüne sahip

olmasıdır.

…………………………..

MUSTAFA ERSOY 2014

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Devletin iktidar gücünü, hiçbir

iç ve dış baskı olmadan

kullanma gücüne sahip

olmasıdır.

…EGEMENLİK…..

MUSTAFA ERSOY 2014

Tüm insanların insan oldukları

için sahip oldukları

devredilemez ve vazgeçilemez

haklardır. Bunlar, dünyanın

her yerinde, her insan için

geçerlidir.

…………………………..MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Tüm insanların insan oldukları

için sahip oldukları

devredilemez ve vazgeçilemez

haklardır. Bunlar, dünyanın

her yerinde, her insan için

geçerlidir.

…İNSAN HAKLARI....MUSTAFA ERSOY 2014

Halkın, halk tarafından, halk

için yönetimidir. İnsanın

doğuştan sahip olduğu

özgürlük, eşitlik gibi hakların

en iyi gerçekleştiği ortam bu

yönetim biçimiyle sağlanabilir.

…………………………..MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Halkın, halk tarafından, halk

için yönetimidir. İnsanın

doğuştan sahip olduğu

özgürlük, eşitlik gibi hakların

en iyi gerçekleştiği ortam bu

yönetim biçimiyle sağlanabilir.

…..DEMOKRASİ…..MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Devlet egemenliğinin dinsel

dogmalara değil, halk

iradesine dayanması sonucu,

din ve devlet işlerinin

birbirinden ayrılması ve inanç

özgürlüğü ortamının

yaratılmasıdır.

…………………………..MUSTAFA ERSOY 2014

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Devlet egemenliğinin dinsel

dogmalara değil, halk

iradesine dayanması sonucu,

din ve devlet işlerinin

birbirinden ayrılması ve inanç

özgürlüğü ortamının

yaratılmasıdır.

… LAİKLİK…….MUSTAFA ERSOY 2014

Toplumda bireylerin kendi

iradeleriyle meydana getirdikleri,

belli bir ölçüde iktidarın etki

alanı dışında bulunan yapıdır.

Özgür bireylerden oluşur ve

yönetim karşısında bir kamuoyu

meydana getirir..

…………………………..MUSTAFA ERSOY 2014

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Toplumda bireylerin kendi

iradeleriyle meydana getirdikleri,

belli bir ölçüde iktidarın etki

alanı dışında bulunan yapıdır.

Özgür bireylerden oluşur ve

yönetim karşısında bir kamuoyu

meydana getirir..

…SİVİL TOPLUM…..MUSTAFA ERSOY 2014

SİYASET

FELSEFESİNİN

TEMEL SORULARI

NELERDİR?

MUSTAFA ERSOY 2014

İktidar, kaynağını nereden alır?

Meşruiyetin ölçütü nedir?

Egemenliğin kullanılış biçimleri

nelerdir?

Bürokrasiden vazgeçilebilir mi?

Sivil toplumun anlamı nedir?

Bireyin temel hakları nelerdir?

Bir kurum olarak devlet nasıl bir

varlık niteliğine sahiptir?

Devletin sorumluluk ve işlevleri nelerdir?

MUSTAFA ERSOY 2014

İbni Haldûn, iktidarın insanların

birbirlerine zarar vermesini

engellemesi gerektiğini

savunmuştur.

O,bunu yapamayan iktidarın,

kendi varlık nedenini

gerçekleştiremediğinden meşru

olamayacağını vurgulamıştır.

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Bazı düşünürlere göre

iktidarın bir hakka dayanıp

dayanmadığını belirleyen

ölçüt, Tanrı’nın emirlerini

yerine getirmektir. İktidar

Tanrı’nın emirlerini uygular.

Bunu yapmayan iktidarlar

meşru olamaz. MUSTAFA ERSOY 2014

Bazı düşünürlere göre yasalar

uyarınca halkın seçtiği

kişilerden oluşan ve halkı

temsil eden iktidar meşrudur.

Bu düşünürler, devletin hukuk

devleti olması gerektiğini ve

demokratik yönetimi

savunurlar.MUSTAFA ERSOY 2014

İktidarın kaynağı ve Meşruiyetin ölçütü nedir?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Korunma ihtiyacı.

Dinsel misyon (görev).

Ortak irade

MUSTAFA ERSOY 2014

Korunma

ihtiyacı

MUSTAFA ERSOY 2014

İnsanların korunma ihtiyacı,

Temel ve sosyal ihtiyaçlarını

karşılama,

Ahlaki olarak olgunlaşma

Erdemli insanlar yetiştirme

ihtiyacı.

MUSTAFA ERSOY 2014

Platon,

Aristoteles,

Farabi ,

İbn-i Haldun,

bu yaklaşımın en önemli temsilcileridir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Dinsel

misyon (görev)

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu yaklaşıma göre

iktidarın kaynağı Tanrı'dır.

Bu anlayışa göre devlet,

Tanrı'nın istemiş olduğu

bir kurumdur.

MUSTAFA ERSOY 2014

Devleti yöneten iktidar

sahipleri Tanrı'nın

yeryüzündeki temsilcileridir.

Dolayısıyla bireylerin, devleti

yönetenlere itaat etmesi bir

ödevdir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Çünkü iktidar, Tanrı adına ve

Tanrı'nın yasalarıyla devleti

yönetir, ona karşı çıkmak

Tanrı'ya karşı çıkmakla aynı

anlama gelir.

MUSTAFA ERSOY 2014

İktidar, toplumu

Tanrı'nın koyduğu bu

yasalara uygun şekilde

yönettiği sürece

meşrudur.

MUSTAFA ERSOY 2014

St.Augustinus(Augustin 354-430) yaklaşımın önemli temsilcilerindendir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Ortak irade

MUSTAFA ERSOY 2014

Günümüzde de geçerliliği

yaygın olarak benimsenen bu

yaklaşıma göre iktidar,

kaynağını toplumdaki

bireylerin birlikte yaşama

isteğinin bir sözleşmeye

dayalı olarak ortaya

koymasından alır. MUSTAFA ERSOY 2014

T. Hobbes,

J. Locke

J. J.Rousseau

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu yaklaşımda

meşruiyetin ölçütü de

halkın ortak özgür

iradesidir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Egemenliğin Kullanılış Biçimleri Nelerdir?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Siyaset felsefesinde iktidarın yönetme

gücünü nereden aldıkları sorusundan sonra

gelen problem, bu gücü nasıl kullandıklarıdır.

Bu soruya farklı yanıtlar verilmiş ve

egemenliğin kullanılışı çeşitli şekillerde

sınıflandırılmıştır.

Bu konuda Max Weber (Maks Veber,

1864-1920 ) egemenliğin kullanılış

biçimlerini üç grupta toplamaktadır:

MUSTAFA ERSOY 2014

Geleneksel egemenlik biçimi

Karizmatik egemenlik biçimi

Rasyonel / Yasal egemenlik biçimi

MUSTAFA ERSOY 2014

Geleneksel

egemenlik

biçimi

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Egemenliğin geleneklere ve

birtakım örfî kurallara dayandığı

siyasi otorite biçimidir.

Bu egemenlik tarzı daha çok

babadan oğula geçen saltanat

(monarşik) yönetimlerinde ve feodal

toplumlarda geçerlidir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Karizmatik

egemenlik

biçimi

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Karizma; diğer insanları

etkileme, kendi etrafında

toplayabilme ve

yönlendirebilme gibi kişilik

özelliklerine sahip olmaktır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu egemenlik biçimi, liderde var

olduğuna inanılan üstün niteliklere

dayanır.

İnsanlar lidere gelenekler yada yasalar

nedeniyle değil, inandıkları ve

güvendikleri için itaat ederler.

Peygamberlerin, kahramanlık gösteren

bir komutanın otoritesi buna örnek

gösterilebilir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Rasyonel-Yasal

egemenlik

biçimi

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Egemenliğin, yazılı kurallara yani rasyonel hukuka dayandırıldığı otoritedir.

Demokratik rejimlere özgü olan bu egemenlik tarzında hukuk kuralları hem yöneteni hem de yönetileni bağlar.

Hiç kimsenin gücü ve yetkisi sınırsız değildir.

Devletin örgütlenme yapısında kuvvetler ayrılığı ilkesi geçerlidir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bürokrasiden

vazgeçilebilir mi?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

KOVUN KÜREKÇİYİ

A ve B şirketleri arasında bir kürek yarışı

düzenlenmesine karar verildi.

B takımında,

8 kişi kürek çekiyor,

1 kişi dümencilik yapıyordu.

A Takımında ise,

2 kişi kürek çekiyor,

3 kişi şeflik

3 kişi müdürlük yapıyor

1 kişi de dümeni kullanıyordu.

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Her iki takım da, performanslarını en üst düzeyine

varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık

döneminden geçti.

Büyük gün geldi ve iki takım da, kendini hazır

hissediyordu.

B takımı yarışı bir kilometre farkla kazandı.

Yarış sonrası A takımı çok sarsılmıştı.

B takımının şirket yönetimi yarışın açık farkla

kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi.

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Yapılan araştırmalar, analizler ve uzun çalışmalar

sonucu düzenlenen raporlara göre hata bulundu ve

çözüm önerisi getirildi.

Çözüm olarak yönetimdeki düzeni güçlendirmek ve

koordinasyonu güçlendirmek için 1 genel müdür

atandı ve sandaldaki ağırlığı dengelemek için kürekçi

sayısı da 1’ e indirildi.

B takımına yeni bir yarış teklif etme kararı alındı.

9 kişilik A takımı B takımı ile tekrar yarış yapmak

üzere yeniden yapılandı.

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

B takımında,

8 kişi kürek çekiyor,

1 kişi dümencilik yapıyordu.

A Takımında ise yeni yapılanma şekli

şöyleydi:

1 Genel Müdür

3 Müdür

3 Dümen Şefi

1 Dümenci

1 Kürekçi.

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

İkinci yarışı B takımı iki kilometre arayla

kazandı.

Tepesi atan B şirketi yönetim kurulu hemen

harekete geçti.

Yarışın kaybedilmesinden sorumlu tutulan

kürekçi kovuldu müdürlere ve diğer personele

sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı

ikramiye verildi.

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Devlet, işlerini iş bölümü

ve uzmanlaşmaya dayalı

olarak ast üst ilişkisi içinde

görevlendirdiği memurlar

vasıtasıyla yürütür.

Devletin bu örgütlenmesine

bürokrasi denir.MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Max Weber (1864-1920)'e

göre bürokrasi gereklidir ve

ondan vazgeçmek mümkün

değildir.

Çünkü bürokrasi devlet

örgütlenmesinin en akılcı

örneklerinden biridir.MUSTAFA ERSOY 2014

Bürokrasi çeşitli

düşünürler tarafından

kuralcı olmakla, işlerin

yürümesini yavaşlatmakla,

kırtasiyecilik olarak

olumsuz anlamda da

kullanılmaktadır.MUSTAFA ERSOY 2014

Sivil toplumun

anlamı nedir?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

Sivil toplum, eşit toplumsal

haklara sahip olan vatandaşların

oluşturduğu toplumdur.

Bu kavram, özellikle

18. yüzyıldan sonra yaygın

olarak kullanılmaya

başlanmıştır. MUSTAFA ERSOY 2014

Halkın, çeşitli toplumsal

sorunlara çözüm getirebilmek

ve kamuoyu oluşturup sesini

yöneticilere duyurabilmek için

kurduğu gönüllü kuruluşlar,

sivil toplum kuruluşu adını alır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Sendikalar, kulüpler, vakıflar

ve dernekler başlıca sivil toplum

kuruluşlarıdır.

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Sivil toplum kuruluşları,

demokrasinin gelişmesine ve

güçlenmesine katkıda bulunur.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bireyin temel

hakları nelerdir?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

İnsan hakları ırk, din, dil

ayırımı gözetmeksizin tüm

insanların yararlanabileceği

haklardır.

MUSTAFA ERSOY 2014

İnsan hakları kavramı bir ideali

içerir ve bu alanda olanı değil,

olması gerekeni ifade eder.

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Temel hak ve özgürlükler ise

insan haklarının pozitif hukuk

tarafından tanınmış ve

düzenlenmiş kısmıdır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Kişisel Haklar

Bireyi toplumun ve devletin gücüne karşı koruyan haklardır. Bundan dolayı bunlara

“koruyucu haklar” da denir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Kişisel Haklar

Belli başlıları; yaşama hakkı, kişi güvenliği, özel yaşamın gizliliği, konut dokunulmazlığı, haberleşme özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve kanaat özgürlüğü gibi.

MUSTAFA ERSOY 2014

Sosyal ve Ekonomik Haklar

Sosyal devlet ilkesinden dolayı kişinin

devletten gerçekleştirmesini

isteyebildiği haklardır. Bunlara “isteme

hakları” da denir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Sosyal ve Ekonomik Haklar

Başlıcaları şunlardır;

ailenin korunması,

eğitim öğretim hakkı,

çalışma ve sözleşme

özgürlüğü, sağlık

hakkı ve sosyal

güvenlik hakkıdır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Siyasal Haklar

Kişinin devlet yönetimine katılmasına

imkân sağlayan haklardır.

“ Katılma hakları ”

MUSTAFA ERSOY 2014

Siyasal Haklar

Seçme, seçilme ve

siyasal etkinliklerde

bulunma hakkı, siyasi

parti kurma, partilere

girme ve partilerden

ayrılma hakkı, kamu

hizmetine girme hakkı

ve dilekçe hakkı başlıca

siyasal haklardır.MUSTAFA ERSOY 2014

DEVLET NASIL ORTAYA

ÇIKMIŞTIR?

MU

STA

FA E

RSO

Y 2

01

4

MACHİAVELLİ

(Makyavelli, 1469-1527)

“Yönetimlerin çeşitliliği insanlar arasında

rastgele doğmuştur. Çünkü dünyanın

başlangıcında nüfus az olduğundan insanlar

toplum hâlinde yaşamamışlardır. Sonraları

sayıları arttıkça aralarında toplanmışlar ve

böylece kendilerini daha iyi korumak

amacıyla içlerinde kim daha güçlü ve cesur

ise ona baş eğmişler, onu baş yapmışlar, onun

sözünü dinlemişlerdir. Bundan iyilik ve

namus anlayışı doğmuştur. MUSTAFA ERSOY 2014

Çünkü bir kimse, kendisine iyilik gösterene

kötülük yaptığında bu, insanlar arasında kin ve

acıma duygularını uyandırmakta ve iyilik

bilmeyen kınanırken iyilik bilenler saygı

görmekteydiler.

Bunun ötesinde insanlar, aynı kınamaların

kendilerine yönelebileceğini düşünerek

kötülüklerden kaçınma amacıyla yasa yapma ve

buna karşı gelebilecekler için ceza saptama

yoluna gitmişlerdir.

Adalet anlayışı da buradan doğmuştur. Sonuçta

bir kral seçmeleri gerektiğinde en güçlüyü değil,

en aklı başında ve en adil kişiyi seçmişlerdir.”MUSTAFA ERSOY 2014

Machiavelli’ye göre devlet

nasıl ortaya çıkmıştır?

MUSTAFA ERSOY 2014

Makyavelizm nedir?

Siyasette amaca varmak için

bütün araçların kullanılmasını

meşru sayan görüş.

MUSTAFA ERSOY 2014

Ünlü İtalyan siyaset adamı, tarihçi ve

yazan N. Machiavelli'(1469-1527)nin

geliştirdiği siyaseti ahlaktan ayıran ve

her türlü ahlak kuralını hiçe sayan

teorisi ile, dürüstlük ve ahlaktan

yoksun siyasete Makyavelizm

denmiştir.

MUSTAFA ERSOY 2014

DEVLETİN ORTAYA ÇIKIŞI İLE

İLGİLİ KURAMLAR

Devletin, Doğal Bir Varlık Olduğunu

Savunanlar

Devletin, Yapay Bir Varlık Olduğunu

Savunanlar

MUSTAFA ERSOY 2014

Devletin, Doğal Bir Varlık Olduğunu

Savunanlar

Platon (MÖ 427-347)

Aristoteles (MÖ 384-322)

Farabi (870-950)

MUSTAFA ERSOY 2014

Platon

İnsan ile devlet arasında

büyük bir benzerlik olduğunu

ileri sürer.

İnsan bir mikro organizma,

devlet ise makro organizmadır. MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Platon

Farklı toplumsal sınıflar da insanda

bulunan bazı yetilerin bir karşılığıdır.

Örneğin;

İşçi sınıfı insandaki beslenme güdüsüne,

Koruyucu sınıfı insandaki irade ve

cesarete,

Yöneticiler sınıfı da insandaki akla

karşılık gelir. Platon( Devlet)

MUSTAFA ERSOY 2014

Platon

Bu anlamda devlet, doğanın bir

devamı olarak ortaya çıkmıştır

ve insan görünümündedir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Aristoteles

Monarşi, aristokrasi ve demokrasi olarak

ortaya çıkan üç devlet şeklinin de haklı ve

doğru yanları vardır. Önemli olan devletin

şekli değil, uygulama biçimidir.

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Aristoteles

Devletin amacı, insanları ahlaklı

kılmaktır.

Toplumun ahlakça düzelmesini,

iyiliğini amaçlayan hükûmet şekli

doğrudur.

Devletin başında bir kişi, birkaç

kişi ya da herkes bulunabilir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Aristoteles

Bir kişinin yönettiği durumlarda

krallık doğru ama zorbalık (tiranlık)

yanlıştır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Aristoteles

Bir grubun yönettiği durumlarda,

bilgi bakımından en iyilerin başta

bulunduğu aristokrasi doğru, doğum

ve servete dayanan oligarşi yanlıştır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Aristoteles

Herkesin yönettiği durumlarda ise

demokrasi ile oligarşinin karışımı

bir düzen olan politeia doğru,

yığının anarşisi olan demokrasi

yanlıştır.

Politika (Aristo)

MUSTAFA ERSOY 2014

Aristoteles

Aristoteles devletin, doğanın bir

devamı olduğu görüşündedir ve

devleti, toplumsal bir canlı olan

insana benzetir. Politika (Aristo)

MUSTAFA ERSOY 2014

Aristoteles

Nasıl ki insan bazı biyolojik

yetilerle dünyaya geliyor ve sonra

yaşamı boyunca bunları

geliştiriyorsa aynı şekilde insan

toplumsal bir varlık olma yetisiyle

dünyaya gelir ve sonra toplumsal

yaşam içinde bunları geliştirir. Politika (Aristo)

MUSTAFA ERSOY 2014

Aristoteles

Yani Aristoteles'in deyimiyle

“İnsan, toplumsal bir canlıdır (Zoon

politikon).”

Buna göre devlet insanın doğasına

bağlı olarak ortaya çıkan organik bir

varlıktırPolitika (Aristo)

MUSTAFA ERSOY 2014

Farabi

Farabi’ye göre de insan tek başına

yaşayamaz ve kendisini

geliştiremez. Toplum, bireylerden

birinin eksiğini diğeriyle tamamlar.

MUSTAFA ERSOY 2014

Farabi

En üstün yetkinlik de ancak kentte

yaşamakla elde edilebilir.

Erdem yardımlaşmadır.

Ancak insanlar kötülükler için de

yardımlaşabilirler.

Gerçek mutluluğa ulaştıracak şeylerde

yardımlaşan insanlardan oluşan kent,

erdemli kenttir.Farabi'nin "Erdemli Şehir (El Medinetü'l Fazıla)"MUSTAFA ERSOY 2014

Farabi

Ailelerin, köylere; köylerin

şehirlere ve şehirlerin de

devlete yönelmesi doğal bir

zorunluluktur.

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Devletin, Yapay Bir Varlık Olduğunu

Savunanlar

Thomas Hobbes (1588-1697)

John Locke (1632-1704)

Jean Jacques Rousseau (1712-1778)

MUSTAFA ERSOY 2014

Thomas Hobbes (1588-1697)

MUSTAFA ERSOY 2014

Thomas Hobbes’a göre “Doğal hal’’ de

özgürlük dışında bireylerin hoşuna giden

hiçbir taraf yoktur.

Tersine bu, onlar için pek büyük acılara

sebebiyet vermektedir. Ama ne yapsınlar

ki onları diğerlerinden korkmaktan

kurtaracak bir kudret yoktur.

MUSTAFA ERSOY 2014

HOMO HOMINI LUPUS

(İnsan İnsanın Kurdudur)

MUSTAFA ERSOY 2014

Hobbes ‘‘doğal hal’’ de

herkesin herkese karşı savaşı

durumunu Latince homo

homini lupus, yani İnsan

insanın kurdudur sözleriyle dile

getirir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Herkes, barışı sağlama ümidine

sahip olduğu müddetçe onun için

çaba harcamak zorundadır.

İnsanlara barışı temin etmek

için uğraşmaları emredilen bu

temel doğal yasadan ikinci bir

yasa doğmaktadır:

MUSTAFA ERSOY 2014

Herkes, varlığını savunurken sahip

olduğu şeyler üzerindeki sınırsız

hakkından vazgeçer.

Ancak bunun koşulu, başkalarının da

aynı şeyi yapmasıdır. Çünkü herkes bu

hakka yani canının istediği her

şeyi yapmak hakkına sahip olmakta

devam ettikçe bütün insanlar savaş

hâlinde bulunacaklar demektir.

MUSTAFA ERSOY 2014

: Leviathan (Gustav Dore)

Leviathan Thomas

Hobbes tarafından 1651'de

yazılmış kitap.

Leviathan kavramı bu eserde

mutlak güç ve yetkilere sahip

egemen devleti ifade etmek için

kullanılır.

Kitap, toplum sözleşmesi

teorisinin en eski örneklerinden

biri olarak değerlendirilir.

Kitap şu bölümlerden

oluşmaktadır:

1. Bölüm: İnsan Üzerine

2. Bölüm: Devlet Üzerine

3. Bölüm: Hıristiyan Bir Devlet

Üzerine

4. Bölüm: Karanlığın Krallığı

Üzerine

MUSTAFA ERSOY 2014

John Locke (1632-1704)

Aydınlanma Çağı

öncüleri arasında

sayılan John Locke,

T. Hobbes 'ta olduğu

gibi toplumun

kuruluşunu toplumsal

sözleşmeye

dayandırmaktadır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Locke'un devleti, asla Hobbes'ta

olduğu gibi mutlak egemenliğe

sahip değildir.

Aksine devlet, onu kuran

toplumun amaçlarının

gerçekleşmesinde sadece bir araç

olarak kalır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Locke'un kuramında siyasal

toplum ve siyasal güç, bir

sözleşmenin sonucu olduğu için

yönetilenlerin de

onayına sahip

olacaktır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu siyasal güç mülkiyet hakkını

korumak amacıyla kurulduğundan,

bunun ortadan kaldırılması

düşünülemez.

Aksi durumda, siyasal otoritenin

meşruiyeti ortadan kalkacak ve halkın

direnme hakkı doğacaktır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Ancak, siyasal otoritenin

toplumsal iradeye dayanması,

iktidarın kontrol edilebilmesi için

yeterli değildir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu nedenle, daha somut olarak

siyasal iktidarın sınırlandırılması

gerekir ki, bunun yolu kuvvetler

ayrılığı ilkesine dayanır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Jean Jacques Rousseau (1712-1778)

İnsan hür doğar,

ama her yerde zincire

vurulmuştur.

Politika ve ahlâkı

farklı ele alanlar, her

ikisini de asla

anlayamazlar.

MUSTAFA ERSOY 2014

Jean Jacques Rousseau (1712-1778)

Jean Jacques

Rousseau’ya göre

insan, iyidir ancak

bazı özelliklerini

uygarlığın

gelişimiyle

yitirmiştir. MUSTAFA ERSOY 2014

Özgür ve akıllı olduğundan

da var oluşunu güvence altına

alacak koşulları aramış ve

toplumsal sözleşmeyi

yapmıştır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Böylece devleti kurmuş, doğal yaşama düzeninden toplum düzenine geçmiştir.

Devlet, toplumsal sözleşme üzerine dayalı politik bir örgüttür.

İnsan bu durumda doğadan kazandığı birçok üstünlüğü yitirse de yetilerini geliştirmiş, düşüncelerini aydınlatmış, duygularını yüceltmiştir.

MUSTAFA ERSOY 2014

FİLOZOFLARIN GÖRÜŞLERİ

Filozoflar

Pla

ton

Ari

sto

tele

s

Fara

bi

T.H

ob

be

s

J. L

ock

e

J.J.

Ro

uss

eau

Devletin, doğal bir varlık olduğunu savunanlar.

Devletin, yapay bir varlık olduğunu savunanlar.

Ailelerin köylere, köylerin şehirlere, şehirlerin devlete

yönelmesi doğal bir zorunluluktur.

Devlet, toplumsal sözleşme üzerine dayalı politik bir

örgüttür.

İnsan mikro bir organizma, devlet ise makro

organizmadır.

İnsan toplumsal bir canlıdır (zoon politikon).

Devlet insanı toplum içindeki diğer insanların saldırı ve

zulmünden korumak için kurulmuş bir müessesedir.

Devlet mutlak bir güç olmayıp onu kuran toplumun

amaçlarını gerçekleştirmek için bir araçtır.MUSTAFA ERSOY 2014

FİLOZOFLARIN GÖRÜŞLERİ

Filozoflar

Pla

ton

Ari

sto

tele

s

Fara

bi

T.H

ob

be

s

J. L

ock

e

J.J.

Ro

uss

eau

Devletin, doğal bir varlık olduğunu savunanlar. x x x

Devletin, yapay bir varlık olduğunu savunanlar. x x x

Ailelerin köylere, köylerin şehirlere, şehirlerin devlete

yönelmesi doğal bir zorunluluktur. x

Devlet, toplumsal sözleşme üzerine dayalı politik bir

örgüttür. x

İnsan mikro bir organizma, devlet ise makro

organizmadır.x

İnsan toplumsal bir canlıdır (zoon politikon). x

Devlet insanı toplum içindeki diğer insanların saldırı ve

zulmünden korumak için kurulmuş bir müessesedir. x

Devlet mutlak bir güç olmayıp onu kuran toplumun

amaçlarını gerçekleştirmek için bir araçtır. xMUSTAFA ERSOY 2014

M U S T A F A E R S O Y 2 0 1 4

İdeal Düzeninin Olabileceğini

Kabul Edenler

İdeal Düzenin Olabileceğini

Reddedenler

MUSTAFA ERSOY 2014

İdeal Düzeninin Olabileceğini

Reddedenler Sofistler

Nihilistler (Hiççiler)

Anarşizm

MUSTAFA ERSOY 2014

Sofistler; “insan”, “toplum”ve “devlet” kavramları üzerinde düşünceler ileri süren, toplumsal değer yargılarını tartışma konusu yapan Yunan düşünürleriydi.

Sofistler

MUSTAFA ERSOY 2014

Onlara göre düzen toplumdan topluma, zamana ve insanlara göre değişen bir kavramdı.

Onlara göre “doğal olan”la “yasal olan” birbirinden farklıdır.

Doğal olan, insanın özüne uygun, doğru ve iyidir.

Yasal olan ise toplumsal uzlaşımın ürünüdür. İnsan doğasına aykırı, yapay ve kötüdür.

MUSTAFA ERSOY 2014

Nihilizm, evrenin anlamsız

ve amaçsız olduğunu, bu

nedenle de hiçbir değerin söz

konusu olamayacağını savunan

öğretidir.

Nihilistler (Hiççiler)

MUSTAFA ERSOY 2014

Nihilizme göre insanların

eylemlerine yön veren doğru,

iyi ve güzel gibi değerler

hiçbir şey ifade etmez.

MUSTAFA ERSOY 2014

Nihilistler, devleti ve onunla

ilişkili tüm kurumları ahlaka

aykırı bulurlar.

Bu nedenle de nihilizm çoğu

zaman anarşizmle birleşir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Anarşizm, devletin insanın ilkel dönemine ait bir kurum olduğunu savunur.

İnsanlığın gelişmesi onu çağı geçmiş bir kurum durumuna düşürmüştür.

Anarşizm

MUSTAFA ERSOY 2014

Baskıyla ya da bir ödül

veya çıkar hatırına

yapılan davranış,

ahlaklı bir davranış

değildir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Devlet, baskıcı bir kurum

olduğu için insanın doğasını

alçaltır ve bozar.

O hâlde, devletin baskıcı

organları yerle bir edilmelidir.

MUSTAFA ERSOY 2014

İdeal Düzenin Olabileceğini

Kabul Edenler Özgürlüğü temel alan yaklaşım

Eşitliği temel alan yaklaşım

Adaleti temel alan yaklaşım

MUSTAFA ERSOY 2014

Özgürlüğü

temel alan yaklaşım

MUSTAFA ERSOY 2014

Özgürlüğü temel alan

yaklaşım: Liberalizm

olarak adlandırılır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu yaklaşımın temeli

sofistlerin doğal haklar

anlayışına dayanır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Sistem olarak 17. yüzyılda

ortaya çıkan liberalizme göre:

‘‘İnsanın, salt insan olarak,

doğuştan bazı hakları ve

özgürlükleri olduğu, devletin

bunlara hiçbir zaman

dokunamayacağı’’

düşüncesini savunur. MUSTAFA ERSOY 2014

II. Dünya Savaşı'ndan

sonra devletler, bireylere

tanınan hak ve

özgürlüklerin güvence

altına alınması konusunda

birleşti. MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Bunun sonucunda

Birleşmiş Milletler İnsan

Hakları Komisyonu

Haziran 1948'de 30

maddelik bir bildiri

hazırladı. MUSTAFA ERSOY 2014

Hazırlanan bildiri (İnsan

Hakları Evrensel Bildirisi)

birkaç maddede değişiklik

yapıldıktan sonra 10 Aralık

1948'de, BM Genel

Kurulu'nun Paris'te yapılan

oturumunda kabul edildi. MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Bildirinin imzalandığı

10 Aralık, Dünya

İnsan Hakları Günü

olarak kutlanır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu görüşe göre insanlar toplu

yaşama geçmeden önce doğal hâlde

yaşıyorlardı. O zaman tam bir

özgürlükleri vardı. Sonradan siyasi

topluluk ortaya çıktı. İnsanlar bunu

yaparken özgürlüklerinin bir

bölümünden vazgeçtiler.

Şu hâlde insanların devletten önce

de sonra da birtakım doğal hakları

vardır ve devlet onlara saygı

göstermek zorundadır. MUSTAFA ERSOY 2014

Liberalizmin görüşleri

doğrultusunda çeşitli insan

özgürlükleri gündeme

gelmiştir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Dinde inanç ve ibadet özgürlüğü,

Siyasette düşünce ve düşünceleri ifade özgürlüğü,

Ekonomide teşebbüs özgürlüğü gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Liberalizm bireyciliği, özgürlüğü,

hukukun üstünlüğünü, serbest

piyasa ekonomisini ve birey

karşısında devlet gücünün

sınırlandırılmasını temel alarak

ideal düzene ulaşılabileceğini

savunur.MUSTAFA ERSOY 2014

Eşitliği

temel alan yaklaşım

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Eşitliği temel alan

yaklaşım:

Sosyalizm olarak

adlandırılır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu yaklaşım sağlık, zekâ ve

yetenek bakımından farklılıkları

olan bireylerin eşitlik değil de

özgürlük, temele alınırsa

ezileceklerini savunur.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu görüşe göre özgürlük

ancak herkes sahip olduğu

olanakları diğerleriyle eşit

olduğu bir ortamda

değerlendirirse mümkün olabilir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Toplumun ve bireyin

çıkarları her zaman aynı

yönde değildir.

Özellikle ekonomi alanında

özgür olan bireyler,

diğerlerine zarar verebilirler. MUSTAFA ERSOY 2014

Bu nedenle devlet,

ekonomiye müdahale

etmelidir.

Üretim araçları devletin

mülkiyetinde olmalıdır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Adaleti

temel alan yaklaşım

MUSTAFA ERSOY 2014

Adaleti temel alan

yaklaşım

‘‘Demokratik, sosyal

hukuk devleti’’dir.MUSTAFA ERSOY 2014

Demokratik, sosyal hukuk devleti,

özgürlük ve eşitliği temel alan

yaklaşımların yetersiz kaldığı

noktada ortaya çıkmıştır.

Çünkü bu iki yaklaşım

doğrultusunda toplumda

adaletin sağlanması mümkün

olamamıştır.MUSTAFA ERSOY 2014

Bu görüş taraftarlarına göre

ideal toplum düzenini belirleyen

ölçütlerin başında adalet gelir.

Adalet, herkese hak ettiğini

vermektir.

Eşitlik ve özgürlük adalette

birleşir. MUSTAFA ERSOY 2014

Adalet, eşitlere eşit,

eşit olmayanlara farklı

davranılmasını sağlar, çünkü

güçlüyle güçsüze aynı

davranmak, güçsüzün daha

güçsüz olmasına yol açar.

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Günümüzde devlet, sosyal

adaleti gerçekleştirmeye çalışır.

Ekonomik yönden güçsüz

olanları ve insanca yaşamak için

gerekli geliri olmayanları korur.

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Ekonomik eşitsizliklerin yarattığı

dengesizlikleri ortadan kaldırmaya çalışır.

Bireylerin yaşam mücadelelerini

kolaylaştırır.

Dar gelirlilere ve yoksullara yardımcı olur.

Bunun için öncelikle anayasa ve

yasalarında sosyal ve ekonomik haklara yer

verir, çeşitli kurum ve kuruluşlar kurar.MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Düzen kavramı topluma, zamana ve

insana göre değiştiğinden ideal bir toplum

düzeni yoktur.

Devlet öncelikle sosyal adaleti

gerçekleştirmelidir.

İnsan her alanda, özellikle de ekonomik

alanda özgür olmalıdır.

Bireyin değil toplumun çıkarı ön planda

olmalıdır.

Devlet ve tüm baskıcı kurumlar ortadan

kaldırılmalıdır.

Devlet ve onunla ilgili kurumlar ahlâka

aykırıdır.

Sosyal devlet

Sosyalizm

Nihilizm

Anarşizm

Sofistler

Liberalizm

MUSTAFA ERSOY 2014

Düzen kavramı topluma, zamana ve

insana göre değiştiğinden ideal bir toplum

düzeni yoktur.

Devlet öncelikle sosyal adaleti

gerçekleştirmelidir.

İnsan her alanda, özellikle de ekonomik

alanda özgür olmalıdır.

Bireyin değil toplumun çıkarı ön planda

olmalıdır.

Devlet ve tüm baskıcı kurumlar ortadan

kaldırılmalıdır.

Devlet ve onunla ilgili kurumlar ahlâka

aykırıdır.

Sosyal devlet

Sosyalizm

Nihilizm

Anarşizm

Sofistler

Liberalizm

MUSTAFA ERSOY 2014

ÜTOPYALAR

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Bazı düşünürler, hayal

ettikleri toplum düzenlerini

anlatan eserler yazmışlardır.

Bunlara “olmayan ülke”

anlamına gelen ütopya adı

verilmiştir.

MUSTAFA ERSOY 2014

İstenilen ütopyalar.

İstenilmeyen ütopyalar.

MUSTAFA ERSOY 2014

İstenilen ütopyalar Platon (MÖ 427-347)

Politeia (Devlet)

Farabi (870-950)

“El-Medinet’ül Fazıla” (Erdemli Şehir)

Thomas More (Tomas Mor,1478 - 1535)

“Ütopia” (Ütopya)

Tommaso Campanella

(Tommaso Kampanel- la,1568 - 1639)

Güneş Ülkesi

Francis Bacon (Frensis Beykın,1561 - 1626)

Yeni Atlantis

MUSTAFA ERSOY 2014

İstenilen ütopyalar

Bazı düşünürler, yaşadıkları

toplumlardaki devlet

yönetimlerinin, bireylerin

çoğunluğunun mutluluk ve

refahını sağlamada yetersiz

kaldıklarını görmüşlerdir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bu nedenle, nesnel koşullardan

ve toplumsal yasalardan değil de

adalet, özgürlük, eşitlik gibi soyut

ilkelerden kalkarak gerçekleşmesi

mevcut dünyada olanaksız olan

fakat ideal bir dünyada var olacağı

düşünülen birtakım devlet ve

toplum düzeni tasarımları

yapmışlardır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Daha çok insanın refah ve

mutluluğunu sağlamayı

amaçlayan bu tür ideal düzen

tasarımlarına istenilen

ütopyalar denir.

MUSTAFA ERSOY 2014

POLİTEİA

(DEVLET)Platon (MÖ 427-347)

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Platon’un Devlet adlı ütopyasında

üç sınıf vardır :

İşçiler, askerler ve yöneticiler.

MUSTAFA ERSOY 2014

İşçiler, çalışan sınıftır. Bu sınıf, sadece üretimle

ilgilenmeli, başka bir işe karışmamalı ve sade bir

yaşam sürmelidir.

Askerlerin (koruyucular) çocukları ana

babalarını tanımamalı, devlet tarafından

büyütülmelidir.

Koruyucuların mal ve mülkleri olamaz.

Savaşçılardan ikinci elemede başarılı olanlar

felsefe eğitimi görürler. Böylece, elli yaşına varan

ve bilgeliği elde eden kişiler yönetici olacaklardır.

MUSTAFA ERSOY 2014

“El-Medinet’ül Fazıla”

(Erdemli Şehir)

Farabi (870-950)

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Farabi, “Erdemli Toplumun İlkeleri Üzerine

Kitap” (Kitâb-el ârâ-el Medinetü’l Fazıla)’ın

da toplumda kişilerden birinin eksikliğinin

diğeriyle tamamlandığını söyler.

En üstün yetkinlik, şehirde yaşayanlar

tarafından elde edilebilir.

Bu nedenle, kentle köy ayrımının aşılması

gerektiği yolundaki bilimsel savı dile getirir.

Erdem yardımlaşmadır. Mutluluğa erişmek için

yardımlaşan toplum, erdemli toplumdur.

MUSTAFA ERSOY 2014

Erdemli kent, bütün organları tam

olan bir bedene benzer. O bedenin

bütün organları yaşamak için nasıl

birbirlerine yardım etmek

zorundaysa kentlerin bütün kişileri

de mutlu olmak için birbirlerine

yardım etmek zorundadırlar.

MUSTAFA ERSOY 2014

ÜTOPYAThomas More

(Tomas Mor, 1478-1535)

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Thomas More

(Tomas Mor, 1478-1535)

Ütopya adlı eserinde, Ütopya Adası’nın

elli dört büyük ve güzel şehri olduğunu

söyler.

Her şehirde altı bin aile yaşar. Her aile

yirmi iki kişidir. Bunların yirmi kişisi özgür

vatandaş, iki kişisi esirdir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bunların yirmi kişisi özgür vatandaş, iki

kişisi esirdir. Şehirlerin hepsinde aynı dil

konuşulur, aynı töreler, aynı kurumlar,

aynı yasalar yürürlüktedir.

Halk kendisini toprağın sahibi değil,

çiftçisi, işçisi diye görür. Yöneticiler

seçimle iş başına gelirler. Esirler

haricinde herkes eşittir. Bazı sorunlar tüm

ada halkının oyuna sunulur.

MUSTAFA ERSOY 2014

GÜNEŞ ÜLKESİTommaso Campanella

(Tommaso Kampanel- la)

(1568 - 1639)

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Devleti yönetecekler teorik bakımdan

da en iyi yetişmiş olan kimselerdir.

Güneş Ülkesi’nin başında hem filozof

hem rahip olan bir hükümdar

bulunmaktadır.

İnsanların ne kendi evleri ne kendi

çocukları vardır. Her şey ortaklaşadır.

Özel mülkiyet yasaktır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Güneş Ülkesi adını verdiği eserinde,

bilim ve felsefenin hâkim olduğu bir

düzeni anlatır.

MUSTAFA ERSOY 2014

YENİ ATLANTİSFrancis Bacon

(Frensis Beykın,1561 - 1626)

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Yeni Atlantis’inde, bilime dayanan bir

devleti anlatır. Bu devletin dış dünyayla

hiçbir ilişkisi yoktur. Bir adada

kurulmuştur. Adada “Bilimler Hazinesi”

adındaki örgüt, her türlü bilme ve

araştırmayı düzenleyen merkezdir.

Devlette sosyal adalet değil, bilgi temel

alınmıştır.

MUSTAFA ERSOY 2014

İstenilmeyen ütopyalar

(Korku ütopyaları)

Aldous Huxley (Aldus Haksli, 1894 - 1963)

“Yeni Dünya”

George Orwell (Corc Orvıl, 1903-1950)

“1984”

MUSTAFA ERSOY 2014

Karşı ütopyalar adını da

alan korku ütopyaları, daha

önceki ütopyaların

iyimserliğinden ve geleceğe

inancından yoksun

ütopyalardır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Gelecek günleri karanlık ve

umutsuz gösterir. Korku

ütopyalarına göre gelecekte,

kent yıkıntılarından ve

mezarlıkları talan eden vahşi

insan sürülerinden başka

hiçbir şey kalmayacaktır.

MUSTAFA ERSOY 2014

“Yeni Dünya”Aldous Huxley

(Aldus Haksli, 1894 - 1963)

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

"Yeni Dünya" adlı eserinde,

bilim ve teknoloji yönünden çok

gelişmiş bir toplum anlatılır.

Toplumun ihtiyacına göre insanlar,

önceden saptanan nitelik ve ölçülere

göre fabrikalarda üretilir ve özel

merkezlerde büyütülürler.

MUSTAFA ERSOY 2014

Genetik yöntemlerle aynı işte

çalışacak çok sayıda özdeş insan

üretilebilmektedir. Tüp bebeklerin

kalıtımları, çalıştırılacakları işlere göre

önceden belirlenmiştir. Belli bir

şartlandırma ve "soma" adı verilen zevk

verici bir içecek vasıtasıyla, bireylerin

kendi konumlarından memnun olmaları

sağlanmıştır. MUSTAFA ERSOY 2014

Çocuklar fabrikalarda üretildiği ve

devlet tarafından yetiştirildiği için evlilik

ve aile ortadan kalkmıştır. İnsanın

kültürel varlığı ve tarih bilinci de yok

edilmiştir. Romanın kahramanı, normal

ana babadan doğan bir melezdir. Yaşadığı

topluma uyum sağlayamaz ve kurtuluşu

intihar etmede bulur.

MUSTAFA ERSOY 2014

“1984”George Orwell

(Corc Orvıl, 1903-1950)

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

“Büyük ağabey sizi

gözlüyor.”

MUSTAFA ERSOY 2014

Orwell'in yazdığı "1984" adlı

eserde tasarlanan devlet

anlayışında insan benliğini yok

edecek ölçüde zora ve kaba

güce dayalı baskıcı bir yönetim

egemendir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Dünya Okyanusya (Ocania-

Amerika, İngiltere ve Batı

Avrupa), Avrasya (Eurasia-

Rusya, Doğu Avrupa) ve Doğu

Asya (Eastasia -Çin, Japonya)

olmak üzere üç büyük devlet

şeklinde bloklaşmıştır.MUSTAFA ERSOY 2014

"1984"te anlatılan bu düzende

devrimle iktidara gelmiş parti

denilen bir örgüt yönetimdedir.

Bu parti, iktidarını sürdürebilmek

için insanları ezici bir baskı

altında tutmakta ve düzene aykırı

davrananlara işkence etmektedir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Birey, en doğal hakkı olan

yaşama güvencesinden bile

yoksundur. Böylece insanlar

sindirilmiş; özgürlükleri, ahlaki ve

insani duyguları yok edilmiştir.

Herkesin düşünce ve davranışı

“Büyük ağabey sizi gözlüyor.”

tehdidi altındadır.

MUSTAFA ERSOY 2014

BİREY-DEVLET

İLİŞKİSİ

MUSTAFA ERSOY 2014

Bireysel çıkar değil,

asıl grup çıkarı

tehlikelidir.Friedrich von Hayek

MUSTAFA ERSOY 2014

İnsanı yaşat ki devlet

yaşasın.Şeyh Edebali

MUSTAFA ERSOY 2014

Yasa ancak toplum için zararlı

fiilleri yasaklayabilir.

Yasanın yasaklamadığı bir şey

engellenemez ve hiç kimse yasanın

emretmediği bir şeyi yapmaya

zorlanamaz.Fransız İnsan ve Yurttaş Bildirisi

MUSTAFA ERSOY 2014

Çağdaş düşünürlerden

Karl Popper (1902-

1994)'da “Açık

Toplum ve

Düşmanları” adlı

eserinde insan hakları

üzerinde durur.

MUSTAFA ERSOY 2014

MUSTAFA ERSOY 2014

Ona göre Totaliter devlet

yönetiminin görüldüğü kapalı

toplumlar, bireyin temel haklarını

ve özgürlüklerini ortadan kaldıran

bir yapıya sahiptir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Açık toplumda ise çok partili siyasal

yaşam hâkimdir ve yönetim, bireylerin

özgür katılımıyla oluşur.

Burada mutlak doğruları temsil ettiğini

iddia eden ve her şeyi belirleyen bir

yönetim anlayışına yer yoktur.

Bu nedenle bireyler farklı düşünme ve

davranma özgürlüğüne sahiptir. Birer

temel hak hâline gelen sorgulama,

eleştirme ve örgütlenebilme hakları

toplumun gelişmesini sağlar.MUSTAFA ERSOY 2014

Yusuf Has Hacip

(M.S. 1017-1019)

"Kutatgu Bilig"

(Mutluluk Veren Bilgi)

adlı eserinde, birey ve

toplum ilişkisini dile

getirmiştir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Yusuf Has Hacip‘e göre,

devletin ideal bir devlet

olabilmesi için, akla,

adalete, doğru ve adil

yasalara dayanması gerekir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Charles Louis Montesquieu

(1689-1755)

“Kanunların Ruhu”adlı eserinde ilk kez

J.Locke'un ortaya attığı ancak çok açık

olmayan “Kuvvetler ayrılığı”ilkesini

ayrıntılı olarak ele alarak netleştirmiştir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Kuvvetler ayrılığı; yasama, yürütme ve

yargı erklerinin birbirinden ayrılması ve üç

farklı organ eliyle yürütülmesi anlamına gelir.

Bu, devlet gücünün tek elde toplanarak

keyfi ve baskıcı bir yönetim anlayışının ortaya

çıkmasını önler. Ayrıca devlet gücünün

yasalarla sınırlandırılmış olması, devlet gücü

karşısında bireyin hak ve özgürlüklerinin

güvence altına alınmasını sağlar.

MUSTAFA ERSOY 2014

Siyaset felsefesi açısından birey ve

devlet ilişkileri çok önemlidir.

Çünkü bu ilişki, hem toplumun

yapısını hem de yönetim biçimini

belirler.

Eski çağlardan günümüze bu ilişki

oldukça farklılık göstermiştir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Demokratik toplumlardan önce,

devletle birey arasındaki ilişki bir

efendi-kul ilişkisidir.

Tarihin seyri içinde devlet yönetimi,

monarşiden demokrasiye doğru bir

gelişim ve değişim göstermiştir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Günümüzdeki demokratik

toplumlarda, bireysel özgürlük, eşitlik,

adalet fikirlerine dayalı bir yönetim söz

konusudur.

Bu yönetimlerde, insanların eşit

oldukları; yaşama, çalışma, mülk

edinme, düşünme, inanç ve vicdan

özgürlüğü gibi temel hakları olduğu

kabul edilir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Kısaca söylersek birey - devlet

ilişkisi önemlidir. Çünkü toplumun

huzuru ve geleceği bu ilişkinin

sağlıklı olmasına bağlıdır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Birey de devlet de birbiri

için feda edilmemelidir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Devlet, bireylerden oluşan toplumun

refahı ve geleceğinin güvencesi olmak

için vardır. Bu amaç ve hedef

doğrultusunda hareket etmelidir.

MUSTAFA ERSOY 2014

Bunun yanında, birey de devlet

karşısında temel haklar dediğimiz

haklar dışındaki haklarından

vazgeçmiştir ve devletin kararlarına

saygılı olmak zorundadır.

MUSTAFA ERSOY 2014

Recommended