Upload
memet-camur
View
264
Download
1
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Alevilikte musahiplik hakkında bilgi sahibi olmanız için yayınlanmış bir kitap. http://www.sahkulu.com
Citation preview
ALEVİLİKTE MUSAHİPLiK
Şahkulu Sultan Külliyesi Melımet Alı Hılmi Dedebaba Araştırma Egııim ve
Kültür Vakfı Yayınları
Eğitim Dizısı : 4
ALEVİLİKTE MUSAHİPLİK
Bu broşür Şahkulu Sultan Oerga.hı Bilim Kurulunca Hazırlanmıştır.
MUSAHiPLiK NEDiR?
Murtaza Ali'yi candan seversen Aç gözün canın gafletten uyandır
Musahipsiz ile durup oturma Bir içim su içsen külli ziyandır
(. .. ) Şah HaJayi'm yeri gôğü yaratan
Ben aktan okurum bilmem karadan Sürün çıksın hal bilmezi aradan
Mümin müs/im al rengine boyandır.
Musahip: Alevi inancında terim olarak, · ikrar verecek, nasıp alacak erkek ve kadının(kar ı ·koca) seçtiği kefil anlamında yol kardeşı" deınektır
5
Muhammet, özlenen bır kımlığe burundurulerek, şeriatçı ınanç dunyası lt:aynakta "çokertılır".
Hz. Muhammet ıle Hz Alı 'nın musahip olmasını anlatan kutsal söylence, Kırklar sôytencesınin bır devamı nıteliğındedır Mıraç yolcu l ug u sırasında ve dônuşte Kırklar'ın kapısında kulak abdestı yoluyla akılla/ sözle yıkanan Muhammet: Kırklar 'ın meclısine katıldıktan sonra ınançta aklın nesnelleşmiş , yanı sıvı biçimı olan dolu ya da şerbetle bır kez daha yıkanır : bilgıyle iç yıkanmaya uğratılır. Bilgiyle yıkanmış olan Hz. Muhammet, toplumsal aklın ıemsılcıterı olan Kırklar'a
bıat eder.
işte Hz Muhammet ile Hz. Ali'nin musahıp olma kulsal söylencesi, bu noktadan sonra devreye girer ve bAtıni kimlikli Hz Muhammet'ır ılk eylemi olarak yaşama geçer.
Söylenceye göre herkes yerine oturduktan sonra Muhammet nananıara donerek:
· -Ey inananlar, her iki kişi birbirinizi kardeşliğe kabul edin·. buyurur
7
Hz M:.ıhammet'ın buyruğu üzerıne he• ınanan kendısine bır kardeş bulur Her ıki kışı karşılıklı bıı bırın kardeşliğe kabul eder
Bu yolla tum ınananlar bırbırının musahibi olur. Hı Ali yalnıı: kald ığını gorünce ayaga
kalkarak, "-Ey Tanrı'nın elçisi ben tek kaldım; ben ki
minle kardeş olayım?• , der. Bunun uzerıne
~-tz Muhammet. ·-Ey Ali, sen benim kardeşimsin; tıpkı Mu
sa ve Harun gibi. Ya Ali, bundan bôyle sen de seni izleyenlerin, sana inanan ların belini
bağla• , buyurur. Dileğe uyan Hı. Alı Muhammet katında,
önce Selrnan-ı Farısı"nın. sonra Kaınber"in. ar- ı dıııdarı da Süheyl'ırı kuşagını bcıglar.
inananlar bu durumu kullarnnk ister İçlerınderı bırı peksimet hurma ve vag gctırır. 1-ll. Alı.Hı Muhammel'in önurıdo pcksiınet. hurma ve yagdan lokma yapar ve herkese sunar Tum ınananlar bu lokmadan yıyerek doynr.
Sonuçta bir lokma artar Bu lokmayı, o sırada Medine'de bulunan Hz Hasan. Hz Hıısc-
8
yin ve Fatümatüz-Zehra'ya göndermeye karar' verirler. Meclıs'te bulunanlar artan lokmayı bir kaba koyarlar ve kabı , hanedanın hıLmetkArı
Selman-ı Farisi'ye verirler. Sclman·ı Farısı. ka· bı hıç yere koymadan Medıne'ye ulaştırır ve bir set1panın üzerine bırakır.
Sufiler, Ehlibeyt'e lokma gönderılmesini bir sevgı belırtısi olarak algılarlar: birbirlerine lokma göndererek bu olayı sürekh canlı tutarlar Bu geleneğin bır devamı olarak günümüzde tarıkat ehli canlar, birbirine lokma verırler.
Hz. Ali ile Hz. Muhammet'in musahip olma kutsal söylencesinin, ınsanlığın yaradılış söylencesiyle bütünlendiği de gözlenir. inanca göre Yer ile Gök yaratılırken Cebraıl. Adem'in
• bclıni bağlar. Böylece Cebrail ile Adem musahip olur. Bunu kutlamak üzere Tanrı buyruğuyla melekler, Adem'e bir kap içınde helva ile taze ekmek sunarlar O sırada Hawa Ana'mız henüz yeryüzünde yoktur ama bu durum Adem'e malum olduğundan bır parça lokma da Hawa Ana'mıza saklar. Bu nedenle huzurda bulunmayan birıne yönelik olarak
9
lokma saklamak, süreç içınde bır dayanışma simgesi olarak öne çıkar.
İnançta böyle olmakla birlikte musahıplik kurumunun nesnel kaynaklarını: devletin hukuk sıstemının dışında, yani şerıatın dışında ve ona karşı yaşamak zorunda/ durumunda olan batını kımlikli Anadolu halkının bu coğrafya toprağ na/ otlağına ve zanaat Oretımi zemınıne taşıdığı yerleşık yaşam öncesı
toplumların dayanışma bıçımlerinde aramak gerekır Yorleşık yaşam önccsı toplumlar;n dayanışma bıçımi,Medenı bır toprakta ve -Ortaçağ toplumsal örgüllonmesinin karnında, kapalı köy topluluklarının sınırlarının aşılmasıyla ulaşıla.-. ve şeriatçı kuşatmanın zincırlerının kırılmasıyla yaşama geçirılen bfitırıı
tarikat ôrgOllonmesinı, bu anlamda Bektaşiliği, batını iş/ emek ôrgOtlenmesinı, bu anlamda Ahllığ. ıçten pekıştıren. insanları birbırıne karşı sorumluluk altına iten. bfıtını toplumsal bı:ıncın en altla ete kemiğe bürünmesini sağlayan bir toplumsal olguya dönüşür.
10
lnanç•a ıse sor tekıanrıcı dı n şem yesı
altında hetcrodoksı kımlıgırı ı.ıı surCJlerck yaratı an ve ısıamır kuruc-u aılec- n n kutsal söylercesın batını bır rıt lık kazandıran rrııstık bır an at ma burunur
Musahıplık somutta. ıkı can :ı ya ım boy ... su•ecek oıarı kardcşlıgıdır ~ll tt.uhammet ılc Hz Alı'den kald gıra ınanıld gı ıç n musahıp k andı ıçc n er, Alı-MuharnMct yoluna gırrıış sayı'ır ~iakk a yurumc ayr lık darqınlık gıbı nedenlerle musah pik andır n koşu ar geç ı ya da surckıı o arak ortada k k hı bu and bır datıa yap lmaı tlAu a pik ırd yla b rl kto 'T'usah p er bırbırleır n t m ı rıza olma zcrnınınde al< ır bede 1 şrr ı'i' b ç mı olarak algılanan murşıdın ızrııyle tiak ınusatııbı olurlar Bu nedenle musahıp musahıbıne k n tutarsa mu~ lhıp mu sah bını'l evınc h yaneı ederse ınançta cun ... b duşrruş olu
11
KİM KiMiNLE MUSAHİP OLUR?
( ... ) Mürebbiye Ali gerek DOrt kapıda eli gerek Musahibin hali gerek
Zira Ali Muhammeddir (Pır Suttan Abdal)
Musahip <.lacak talipler öncelıkle gerçekten talip olmalıdır: yanı :
a) Mürşidine, rehberine bağlı; olgun, söz dinler ve güvcn·!ir olmalıdır ;
12
b) Yalandan dedıkodudan uzak durmalıdır:
c) Doğrudan ve doğruluktan ayırılmamalıdır,
d) Dört Kapı ve onun koşullarını yerine getırmehdır, e) Topluın ıçınde dırlık ve bırlıgı saglamalıdır,
1) Başkalarına kendını sovdırmolıdır .
g) Başkalarını sevmelı ve h) Sureklı bı mek ve ögrenmek ısteğı ıçınde bulunmalıdır.
Musalııp kardeşını kendı seçer ancak bu seçımde kımı olçutler vardır Temelde uç ortak özellik aranır.
1) Dıl ortaklıgı musahıp olacaklann aynı dılı
konuşuyor olmaları gerekir Tersi durumda anlaşmaları olanaklı degıldır Çunkü Anadolu bır külturler mozayıgıdır ve pek çok dil konuşulmaktadır. Süreç ıçınde ve maLlumlar
katında Turkçe ortak dıl olarak one çıkmış olmakla bırıhkte yıne de "kulturlerın konuşma dıli " onemını korumuştur Bu baglamda
13
- - - - - - - - - - - - - - - - _j
musahıplık, aynı dıli konuşa'11arı ;,:ulT'uşak b:r örgütlenme ıçıne sokmuş ve "kültür~erın koruşma dı leri"nın gunumuzc ulaşmas na aracılık elmıştır
2) Aıle durumu, yaş ve düzey eşıtl gı, evlenmelT'iŞ bırıyle cvlı birınırı, genç bırıyle yaşlı bırının, bilgıliyle cahilin zalimle mazlu mun; murşıtle nıurıdin. ınananla ınanmayanın, pirden el almış biriyle pırsızın: sanal ehliyle sanat ehli olmayanın birbirını musahip ıutması uygun değlıdir Bu bağlamda musahıplık toplumun aile durumu.yaş ve düzey eşılliği bakımından denklık gösteren kesimlerıni, karşılıklı sorumhıluklaıın bağlayıcılığında ve yaşamı kucaklama. duşmana karşı duruş alma anlamlarında orıak bır ıavır ıçine ıtmıştir
3) Yaşama yerı birlıği; musahip olanların aynı kentte, aynı köy ya da mahallede oturuyor olmaları gerekir. Sözgelimı bir asker ıle bir çıflçinın musahıp olması uygun düşmez. Bu bağlamda musahıplik, dertlerı. sevınçlerı,
duyguları bir olan ınsanları ortak bir dayanışma ıçıne sokar.
14
Musah•plık inançta "ik~ kişinin ayrılmrız bırlığı" olarak algılanır. Bır musahıp
musahıbıyle bır bakıma yaşam boyu sa ecek bir "bırlık" oluşturur. ~ienoz musahip tutamamış olanlar ısc kışıyı toplumsal davranışa ıten "bırl ık"len mahrum demektit Musahibi Hakk'a yürürnüş olan musahıplik andı içerek yeniden musahıp tutamayacağı ıçın ömür boyu ·yalnız"dır. Musahıplik kurumu. toplumsal örgütlüleş
menin ilk halkası olduğu ıçirı, anlaşmalarına,
bırbirlerini anlamalarına 1.aaı getırmesi söz konusu olan durumlarda da uygun görülmemiştir. Çünku andını boımak durumunda kalanlar. ınançıa Muhammet-Ali yolundan ayrılmış kabul edilir. Bunların işleri bozuk. sonları karanlıktır: Dört Kapı'nın sürgünü, Kı rk
Makam'ın lanetlisıdırler.
Musahip olacak kışılerın baba, ana ve kanlarının da bu durumu onaylamaları gerekır. Bu nedenle ikı kişinin evlenmeden önce musahip olmaları doğru bulunmaz. İlerıde eşler arasında çıkacak bir anlaşmazlık, andın
15
bozulmasına yol açabilir. Alevılikte musahıplik önemi nedeniyle hem
felsefi boyutta. hem düşünsel ve davranış boyutunda onurlandırılır, kutsanır. Kimi ozdeyişlerle mistik. bir örtü içinde bilince ıaşınır. Bu özdeyişlerin diliyle konuşursak. bir musahip musahibiyle düşkün olsa yine kendileri bırbırini kaldırır. Musahibın düşkününü pir, rehber kaldıramaz Muı.ahibin dermanı
musahıptir. Bir musahip musahıbinın evine gidip söyleşeyim, danışayım dese adının başına on iyilik yazılır.
Görüldüğü gıbi musahiplik: a) Ortaçağ koşullarında yapılanıp biçimlenmiş;
b) değişım ve dönüşümlerle yaşanan anda anlamlı kılınmış:
c) çağdaş dayanışma biçimlerinı önceleyen; d) medeniyet öncesi toplumların dayanışma bıçimlerini geçmişten
gününıüze taşıyan ;
e) resmi hukuka/ etiğe/ estetığe ve
16
bıreysel/ toplumsal yabancılaşmaya karşı duruşu harekete geçıren ;
f) çalışan/ yaratan insanın gelecek duşünü sureklı canlı tutan, toplumsal bır olgudur/ kurumdur
17
MUSAHiPLiK ERKAN!
Sım cavidana ereyim dersen Verdiğin ikrara sahip ola gôr
r.tOrşit meydanına varayım dersen Musahip babına yQzOnO süre gör
Musahipten sonra aşına tutmalı Mürebbi ile rehbere yetmeli Malı mala, canı cana katmalı
Bülbül olup gülistanda ôte gôr (. . .)
Şah Hatayi'm bu sırra ermeli Üç sünnet, yedi farzı bilmeli
Uryan buryan Hak cemine gelmeli Kemerbest olup erkAna yatagôr
18
MLJsahıplık erkanı bugün geçmişteki otantik uygulanışından hem kısa hem de bölge özellıklerınden kaynaklanan farklılıklarla uygulanmaktadır. Bunun da ötesinde kentlerde ve kımi bölgelerde tümüyle uygulamadan kalkı nış durumdadır.
Bı . : bu l..ıaşlık altında Buyrugu temel alan otantik, ancak ayrıntılarından arındırılmış bir rnus.ıhıplık crkAnı vereceğiz
Bırbirıyle musahıp oln1ak ısıeyenler, anne ve babalarının razılığını aldıktan sonra, rehbere başvururlar. Rehber, başvuruyu değerlendirir : olumlu kanıya varırsa durumu mürşıde bıl<fırır.
Mürşit, musahıplik erkanı içın cem kurulmasına karar verir.
Başta murşıt, onun alt yanına mürebbi. onun alt yanına ise rehber oturur. Rehbere bıtişık durıınıda ve daıre bıçımınde öndegelen kışiler sıralanır. Onlardan biraz aralıklı olarak dığer canlar yaş sırasına göre otururlar 12 hizmet sahıplerı, görevlerine hazır beklerler.
19
Cem bu şekilde kurulduktan sonra rehber ayağa kalkar ve mürşıde niyaz olur Sonra avuç ıçlerı yukarı gelecek şekılde secdeye kapanır ve cem erenlerine sevgi, saygı ve bağlılığın bır ifadesi olarak kendi elini öper. Ard ından mürşidin ve mürebbınin elıni öper; sonra cem erenlerıne dönerek halka i le "cumlenızın nıyazı" der; niyaz olur ve halka· daki yerini alır
Musahip olacak canlar mürşıı karşısında dAr'a durur Mürşıt öncelikle bunlara, musahip olmanın yükümlülüklennı ve koşullarını anlatır. Gereklı koşulları yerıne getırip getirmedıklcrın i , gereklı yukümlülüklerı yerine getirmeyi kabul edip eımediklerıni sorar. Musahip olacakların olumlu karşılık vermelerı durumunda pır. bır gülbank okur:
"-Blsmişah , Allah ... Allah ... YOzOm yerde, OzOm dar'da. Dar-ı Mansur'da ellerim gani dergahında . Erenlerden hak hayırlısı şey'en ederim. Allah ... Eyvallah, hO dost!"
Bu gülbanktan sonra musahıp olacak canlar yerlerıne oturur Bu canların musahip ol-
20
'
mak için bu duadan sonra en az bir yıl beklemelerı gerekır. Bu bır sınama suresıdır. Eğer canlar anlaşamayacak olursa sınama süresı
içınde musahıp olmaktan vazgeçerler Sınama süresi olumlu geçerse. o canların
musahipliği uygundur. Bu keı sulılerın gündüzden boy abdestı almaları gorekır. Boy ab
destı sırasında:
a) ellerin yıkanması, Tanrı'nın yasakla dığı şeylere geçmişte el uzatıldı ise bu
kirlenmeden ehn arınması ıçındir: b) ağıza alınan su. kötü şeyler söylenmışse onlardan ağızın arınması ıçındır,
c) huruna çekilen su, burunla alınan yasak kokulardan burunun arınması
ıçindir:
d) yüze sürülen su. utanılacak işlerden
yüzün arınması ıçindır.
· ··~
Akşam olup cem bırlendigınde önce cem
erenlerı gelır del gülbangı okunur "-Allah, Allah ... Allah, hizmeti kabul o la.
Muhammet muradı hasıl ola. Divan-ı dergAhta
21
yüzü ak, ôzü pak ola Hizmetinle şefaat bulasın . Şevkimiz Şah-ı Merdan şevki ola. Gerçeğin demine hO!"
Daha sonra cemde bulunan herkes kenetlenip dehle nıyaz eder. Ardından kurban içeri alınır Kurbancı dar·a durur Bu sırada koyunun, nışan getirınceye değin meydanda gezdırılmesi uygundur. Niş.1n la anlatıl
mak istenen: kurbanın silkinme. gevış getırmc ya da esneme gıbı bir şey yaprnasııdır.
Bir süre beklenır ; kurbanın nışan göstermesı üzerıne kurban sahıplerı. eşiğin sayına
ve soluna nıyaz eder; ardından hayır dualarını
alırlar.
Sonra kurbancı kurbanın, sağ kulağını sağ gözüne kapatır Ön sağ ayağını da sağ gözünün üzerine tutar. Bir süre ayaklarını mühürleyıp Kıble'ye doğru durur Bu sıract;ı mürşit ya da rehber, tekbır çeker. TekbırcJen sonra kimı cem erenlcrı. kurbanın boynuzuna rııyaza varırlar Bu sırad~ kurbarıcı
"-Hayır himmet eyleyin!", dıyerek hızmeı alır. Ardından.k1.1rbanı lt."b•rleyerel< tığlar.Aşçı
22
'
bacılar kapıd3r gırer• :k -" Hayır himmet eyleyin" deyıp kurbanı
ocağ.ı koyar' ,r Hı ·ır· ·e b.ı ~lamadan önce
yardımcılarıyla nıyazlaşır Bu arada kuyucular da geliı , hizmetlerini alıp rıiyazlaşırlar . dtir'a durup hayırlılarını alırlar
Rehber kurban sahıplerıyle birlikte ıçeri gı
rer. Musahip olacaklar bacılar ve rehber, beşı birlikte eşrğın sağına ve soluna nıyaz ederler; rehber sağ başta olmak üzere dar'a dururlar. Rehberin elıni Open kurban sahıplerı onun sol yan ında ve döşek uzerinde dar'a durmuşlardır. Arkalarında, eteklerine tutunmuş ofarnk eşleri gelır; ancak bacılar. yer değıştırmış du
rumdadır.
Rehber, musahip olacakların boyunlarınn birer mendil ya da tülbent bağlar. İki mendilin ucunu sağ eliyle tutar; bu sırada musahıp olacaklar pır karşısında, dar'da ayaklarını müh(ır
lemiş durumdadır. Rehber: "-Aşk ola!", der
Bunun ozerıne beşı de meydanı nıyaz eder ve yeniden dar'a dururlar Rehber:
23
•-Ha tarikat erenleri!·. deyır ce mürşit. •-Ha şeriat yolcusu! Nereden gelip nereye
gidiyorsunuz?". der. Ardından r~hber ·-Şeriattan gelip tarikata gidiyoruz•. diye
yanıt ı ar Sonra beşı birlikte dar'dan ayrı lıp eşığe va
rır ve geri dönerler. Rehber yeniden söze başlar:
"-Ha tarikat erenleri!. Ardından mürşit:
"-Ha tarikat yolcusu! Nereden gelip nereye gidiyorsunuz?-" der Retıber
"-Tarikattan gelip marifete gidiyoruzı•, diye
yanıtlar
Bu kez yıne beşi bırden d{ır'dan ayrılıp eşigc varırlar ve geri dönüp dar'a dururlar Reh
ber "-Ha marifet erenleri!" der Bunu mürşid in
"-Ha marifet yolcusu! Nereden gelip nereye gidiyorsunuz!" sorusu .z.cı R 1hb· !r
·-Marifetten gelip sım haxikata gidiyoruz•,
der. Murşıt ıse: "-Gidemezsiniz! Kış var, aşılmaz yOksek
dağlar var, geçitsiz ırmaklar var. Bu belleri
24
aşamazsınız, bu selleri geçemezsiniz. Çok zor bir ortama gireceksiniz; çok büyOk engeller var; bunlar demirden leblebidir yenilmez, ateşten gömlektir giyilmez. Gelme gelmel Gelirsen dönme! Gelenin malı gider, dönenin canı gider. ÔI ama ikrar verme. ÔI, ikrarından dönmel. Hal böyledir; bu halleri ben size demiş ve duyurmuş olayım evladım·· açıkıam:ı sını yapar. Bu ke1 rehber
"-Pirim cemaabn varlığına, Tanrı'nın birliğine inanarak Muhammet-Ali'nin yoluna, Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin katarına girererek,
1 Muhammet'e Ommet, Allah'a kul, Hüseyin'e • talip olmak için adlannı andığımız kişilere ina-ı narak, güvenerek geldik. Ölümümüz olur, dö
nüşümüz olmaz. ÔnünOzde başımız açık, ayağımız yalındır. Özümüz dar'da, yüzümüz yerdedir Pirden ne gelirse 'Allah Allah eyvallah' dedik durduk dar'ına. Boynumuz kıldan ince, yolumuz kılıçtan keskin. inandık iman getirdik. Huzurunuzda bırliğe yettik.·
Rehberin sözünden sonra mürşit
·-Eyvallah talipl ikrarın imanına yoldaş ol-
25
sun! Hak, Şah-ı Merdan, tümümüzü doğru yoldan ayırmasın. Diz çôkOnl", der Rehber
·-sana, Muhammet-Ali'nin yoluna girmek üzere bir çift kurban getirdim. işte yularları• diye karşılık vcrır. Sonra rnendıllerın ucunu mürşide uz<ıtır ; mürşıl , musahiplere öğiıl verir:
•-Evladım, siz musahip oldunuz. En başta musahip, musahipten evini ayırmayacak, mallarını ayırmayacak. Birbirinin evinde olanı, izinsiz alıp gidecek. Aranızda bir tartışma çıkması durumunda, Allah korusun, bu dargınlığı, temmuz sıcağında bir tülbent kuruyuncaya değin sürdürürseniz, derdinize derman bulunmaz.
Musahip musahibe demese beli, Dünya ahirette eğridir yolu. Ona şefaat etmez Muhammet-Ali Söyleyen Muhammet, dinleyen Ali.
Musahip musahiplikten yolun ayıra, Hak vura onun temelin devire, Yedi cehennem narın ona buyura,
26
•
•
Sôyteyen Muhammet, dinleyen Ali.
Talip olmak için sizden dört şey isterim. ônce şeriatı bilmek gerekir. ikincisi tarikatı bilmek gerek. Üçüncüsü marifetten bilgi sahibi olmak gerek. Dördüncü sırrı hakikat ehli olmak gerek. Bunlara layık olmak için ise yalan söylememek, haram yememek, zina yapmamak, dedikodu etmemek, elinle koymadığını almamak, gözünle görmediğini gördüm dememek gerek. Kimseyi incitmemek gerek. Bütün bu dediklerimi yapacaksınız. Büyükleri sayacaksınız. Küçükleri seveceksiniz. Yani sonuçta Ulu Tanrı 'nın buyurduklarını tutup, yasak dediğini yasak, gerçek dediğini gerçek bileceksiniz. Tanrı'nın yolundan ayrılmayacaksınız .işittiniz mi evlatlarımı• Mürşidın tıgiidune rı ıu-,ahiplE; r karşılık ve·
rır ·
"-Eyvallah!" Bu kez mOrşıt "-Ey talip, benim bu sözleri sana söylediğı
me bu cemaat şahit olsun mu? Vaktin imamı şahit olsun mu? Ay, Güneş şahit olsun mu?
27
Yer, Gôk şahit olsun mu? Ölünceye değin ikrarınızdan dônmeyeceğinize, elinizden geldiğince, gücOnOzOn yettiğince Allah'a kul, Muhammet'e Ommet, Ali'ye talip olacağınıza, Hüseyin'in yolundan ayrılmayacağınıza sôz veriyor musunuz?" der. Musahıpler
"-Eyvallah, pirimi", karşılığını vcrırlcr Daha <-,onrn musahıpler ve bacılarının üıe
rıne bir çarşaf çekilir. Bu sırada rehber kenar-. da durur. Pır, lsm-ı Azam duasını okur. Dua bi-tınceye değın çarşaf, dört kişinin üzerinde kalır, sonra kal dır ılır. Ardından rehber snğ başta olmnk üıere yan yana dizilıp ay::ık mühürleyerek mürşit karşısında dar'a dururlcu Mürşıt
şu gülbangı okur· "-Allah, Allah, Allah .. . Geldiğiniz yoldan,
durduğunuz dQr'dan, çağırdığınız pirden, şe
faat göresiniz! Cenab-ı Hak, Hünkar Hacı Bektaş Veli sultan ikrannızda ber karar eyleye. Hünkar Hacı Bektaş Velt Sultan Allah'a kul, Muhammet'e ümmet, Ali'ye talip eyleye. Bu yoldan, bu dar'dan, bu pirden ayırmaya! Cedd-i cemalim yaramaza, uğursuza, pirsize
28
•
duş getirmeye! Şeytanın şerrinden , gafil gadadan, gôrOnmez beladan koruya! Cenabı Allah hayırlı evlat,hayırlı devlet, gökten hayırlı rahmet, yerden hayırlı bereket nasip eyleye! Dar' ınız, niyazınız kabul ola! Gerçeğin demine hO". Mürşıdın gü lbangından sonra musahipler secdeye varı r Bu sırada mürşit sorar
"-Ey talip, girdiğin Hak kapısı, durduğun Mansur Dar'ı ; ne gördün, ne işittin?" Rehber
"-ikrar, iman!" mürşit ·-ikrarın imanına yoldaş olsun. Dar'a gel
doğru sôylel Dost gönlOnO incitme. Doğrulun!", deyınce musahipler başlarını secdeden kaldırır. Diz çökerler. Murşıt cemdckı topluma soslcrıır
"-Göz erenler gözü, nicesiniz? Bu sufilerin dostu olan onların ayıbını, yanlışını söylesinl"
MurşıcJın se>slenmesi ü1erın0 ceııı oronle riııden şikaye tçi çıkarsa , muscıhip olanlar ın
eşleri, gidıp o sufi ile niyazlaşırlar. Mürşıt yeniden musahip olan canlara döner·
• -ônce OzOnOzO arayın , sonra Hakk'a yarayın! Kendi özünOzle nasılsınız?" , dıye sorar
29
Bu sırada retıberın solundakı sufı, rehberın
elını oper; ardından dört can bırbıriylc nıyazlaşır Murşıl sorar:
·-ilk kapı şeriat, ikincisi tarikat, üçüncüsü marifet, sonra sırrı hakikat, Hak mı?" nı3hber :
"-Eyvallah • mürşıt.
·-on iki Matem-i Muharrem Orucu, üç Hıdırellez, kırk sekiz perşembe, bunlar Hak, tutacaksınız! Yalan sôylemeyecekslnizl Dedikodu yapmayacaksınız! Elinizle koymadığınızı almayacaksınız! GôzOnOzle görmediğinizi söylemeyeceksiniz! HOi" Mürşıdın <. )zlerınden sonra musahip can
lar.bacıları ile birlikte ayağa kalkarlnr. Pır ve rehberden başlayarak cemdekı büyüklerin elle rı nden. küçüklerin göz lerınden öperler Cemde bulunanlarla konuştuktan sonra yenı· den mürşıdin önünde dar'a dururlar Mürşit,
küçuk bır dua ya d.1 dar gülbanq ı nı okur "-Naz, niyaz, tecella,temenna Hak defteri
ne kayıt olsun", dıyere~ duayı tJc1ğlar Bu ·ara· da cemaat·
"-HO sufiler! Menziliniz mübarek olsun!
30
'
•
Cenabı Allah ikrarın ızda ber karar eylesin!" diye dılektP. bulunur
Ardından musahip olacaklar. bacılar ve rehber. beşi birlıkte erkana girerler. Rehberin yanındaki sufı, rehber ıle yüzyüze yatar: dığcrl cri birinci sufinin arkasına yatarlar Parmaklar açık durumdadı r. Mürş i t, rehberin omuzlarından başlayarak parmaklarına kadar üç kez sıvazlar. Bu sırada·
"-Ya Allah, ya Muhammet, ya A li l", der Rehber
"-Tacı-t devler, diyerek nıyaz alır Rehberin yanındaki sufı ıse rehberin omuzundan:
• ..Selman-ı Pak", diye niya;: alırken. sol elı ılc sağ dirscğinı tutar HulbC' ı Şerif okunur. Erlere ikişer. bacılara birer tank vurulur: Daha sonra rehber
" -Kalkınız, ya Allah!", der Bunun ü1erine başlarını kaldırıp dAr'a dururlar Arkada bulunan bacıyı çağırırlar; bacı gelir önce mürşıdin dıtlerını , sonra kuşağını ve elini öper. Bunu. beşine birden çekilen erkan gülbangı izler.
Musahip canlar yerlerine oturur. Ardından
31
ferraş gelir · -va Allah, ya Muhammet. ya Alil" dıycrek
sağ eliyle üç kez süpllrgeyı çalıp dilr a durur. Ve şu duayı okur
"-HOseyin-1 Kerbela için gözlerim kan yaş
tır. YOz bin lanet Yezit'in bağrı taştır. Pirimiz Kırklar içinde Seşit Ferraş'tır. Ber Cemal Muhammet, Kemal-1 imam Hasan, imam Hüseyin, Ali bülende ra salavat!"
Ardından selmnn(ibrikçi) meydan alır ; önce delilin d ıbine su damlatır. Sonra mürşi t ve rehberin eline su döKcr. ferraşın ayağına su damlatır
"-Hayır himmet eyleyin!", d ıyerck goçer ferraşın sol yanına durur llcısine bir gülbank okunur. Gülbangın sonunda
"-Selman-ı Ferraş'ın, Selman-ı Pak'ın hizmeti hazır olal Gerçeğin demine hO!". denır
DAr'a duranlar bırbı riyle nıyazlaşı r.
Et pışıp ocaktan indiği zaman kurbancı gelip haber verır, ve erkana başlanır.
Cemde dört kapı sahibı tamam olmayınca.
bu on ıkı erkan tümüyle yürümez: Her erl<-an-
32
•
•
da erk~n gülbang ı çekilir. Ve gülbank, "içeriden alınan , dışandan alınmaya" ya da "Nur ola, sır ola, gerçeğin demine hO!" diye bağlan r
Bundan sonra ortaya ferraş, ardından da selman gelir Ayrı ayrı hizmetlerini yaparlar Bunu sofracının sofrayı getırıp ayaklarını muhürlemesı izler:
· -Eve/ Allah diyelim, Kadim Allah diyelim Gelen Ali sofrası Yiyen gazilere Şah diyelim Allah, eyvallah, hO, destur Şah! ", der Sofrayı açar tıglanan kurbanın et ı b ı r le-
ğen ıçınde getırılıp ortaya konur. Cem erenle· rıne paylaştırılır Sofracı kurbanın kellesını ayı
rır: Dört kap ı sı tamam olmayan kelleden yiye mez.
Kurban sahıplcrının dördu bırlıkte murşıt sofrasına oturur Murşıt ya da rehber
• Destur Şah", dıyerek kurbandan bır lok ma al ı r Ardından kurban sahıplerine
• Kurbanınız kabul olsun·. der
33
Daha soııra dördurıo bırdcıı lokrna varır Ardından delılciye ve murebbıyc lokma venr Bunu corn crenlor.nın bırbırıno lokma sunması ız er. Son lokma Kırklar aşk•na yenerek sofra baglanır t-~ayır sı verılır.
" Bisn1işah, Allah, Allah. Elhamdülillah, nimet-1 devlet ziyade ola. Er, Hak bereketin vere. Bu gitti, yenisi gele. Nimet-i Celil. berakat-ı Halil ola. Artsın eksilmesin, taşsın dôkOlmesin! Bir nimet-i nur olal Düşmanımız mekruh olal Cömert lokma sahibi ve bil cümle Al·i resul cümlemizin, yüzümüz ak, gönlümüz pak, düşmanlanmız helak ola! Er Hak MuhammetAli, On iki imam, On Dôrt Masum Pak, On Yedi Kemerbest zan gôzcümüz ve bekçimiz ola! Didarından, katarından, dirilik ve birliğinden ayırı şaşırıp düşürmeye! Çağırdığımızda omuzumuzda ola. imdadı resul ola. Üçler, Beşler, Yediler, Kırklar, Üç Yüz Altmış Altılar, Bin Birler'in hizmeti daim, nazarları Ozerlerimizde hazır ve nazır ola! Kutb-ı aıem, Şah-ı ekrem, zat-ı tamam, hayat-ı modamın desteği has-u am, pirimiz üstadımız, melce-i mülazımımız,
34
•
•
Hünkar Hacı Bektaş Veli efendimizin kerametleri, zahiren ve batınen Ozerimlzde hazır ve nazır ola! Arafat'ta imam Cafer sürüsüne karışa, gerçeğin demine hOI", d ye bagl:Jnır
Sırasıyla önce ferraş, ardından selman gel r ve tıızmetlerını gôrurler. Saki dışarıda., ikı tas su getırır: Gcltrken ıki kez:
"·HO cem erenleri, aşk ile meydana geliyorum!·, der. Ard ından bir kez
• HO cem erenleri, aşk ile meydana geldim ", der ve dar·a durur. El bagı ,m;:ıdan şu
gülba.ıgı oklır
" Bismişah. Allah, Allah. Canı baştan geçmişiz biz Rum erenleri aşkına. Can gözüyle dem be dem Hakk'ı görenler aşkına l Kerbelayi deşt-i gamda can verenler aşkına! Şol Yezit'in elinden susuz kalanlar aşkınal Sebil ederim canlar, Şah Hüseyin aşkınal Ber cemal, Muhammet kemal, imam Hasan, imam Hüseyin Ali ra bOlende salavat. La feta illa Ali la seyte illa ZOlfikAr. •
Sakı suyu gülbankı okunurken eller bağlanmaz ya da oğuşturulma?.
35
Gülbank bitince sakı önce delilin dıbine bırkaç damla su döker. Ardından suyu mürşit ya da rehbere verir Daha sonra tüm cem erenlerine sunar Tasta az mıktarda su kalınca meydana gelır ve
• Himmet eylenl •. dıyerek kalan suyu ıçıp dar·a durur. ~hzmetını alır. Saki gıderken:
" Saki-1 pak, Selman-ı Pak". denir Sonra baştan, candan gönü den geçen
Rum erenleri anılır Daha sonra cem dağı lma
gülbagnı okunur: ·-oturan duran, koğusuz gaibetsiz evine
varan, hazıran galban piran, Üçler, Beşler, Yediler, Kırklar, kerem-i evliya, Allah Allah, evyallah .. Cümle gerçeklerin demine hO· " dı
ye bağlanır Bacılar kalkar, birer birer mürşidin e l ını
öper; ardından tümcem erenleriyle niyazlaşırlar Daha sonra mürebbi. delılci, gözcü ve cem erenleri kalkar; önce mürşıdın elıni öperler, sonra da birbirleriyle niyazlaşırlar.
Sonra mürebbinin bacısı yeni musahip olan bacıların önüne düşer ve onları on ıki
36
kapı-makam gezdirir;her hizmet sahibi bir kapı-makamı temsıl eder. Bu arada gereklı uyarılarda bulunur.
37
HiZMET VERME
( .. ) Dinleyin rehberlerin her sôzünü
Musahibe teslim eyfe özünü Musahip eşiğine sür yOzOnO
Yüzünü süre süre niyaz eyle(. .. ) (H:ıt:ıyf)
Erıesı sabah musahıplilrır, bırırıin evınde toplanan mürşit ve ceınaatın clını öperler Mürşıl, yeni musahip ol<ıPlara akşarnki törorıde verılen öğüllerden ne cınladıklarını sorar Pckıştırmek ıçın bır koz daha açıklar. Daha sonra dar"a geçen yenı musahip canlara, on ikı hizmetten hangıierını kabul edeceklerını sorar Yenı musahıp canlar ıstedik-
38
•
•
lerını bildırır, Mürşit ve cem erenierı uygun görüyorsa:
• - Allah eyvallah!", der. Ardından d§.r gülbangı okunur. "·Bismişah. Hamdüllilah kim men oldum
bende-1 has huda. Can-ı dilden aşk ile hem çaker Al·i Aba. Rah-ı zulmetten çıkıp doğru yola bastım kadem. Hab-ı gafletten uyandım can gôzüm kıldım küşa. On iki imam bendeslyem, men güruh-t naciyem. Yetmiş iki fırkadan oldum beri, dahi cüda. Mezhebim hak Caferidir gayrilerden el yudum. Pirim Ostadım Hacı Bektaş Kutb-ul Evliya. Hak deyip bel bağladım, ikrar verip erenlere. Mürşidim oldu Muhammet, rehberimdir Murtaza! Ber Cemali Muhammet, kemal-i imam Hasan ve imam Hüseyin, Ali ra bülende salavatı Erenlerden haklı hayırlı hizmet, şey'en lillah, Allah, eyvallah!"
Dar gülbangı bağlanınca ccmdc bulunan ıom erenler:
··Mübarek olsun·. derler. Bu canlar artık hızmetlerının eridırler. ek-
39
siklıkten kıçınıp güçleri yettiğince tam yapmaya çabalarlar, şefaat ka1anmaya çalı şır l ar
Musalliplık geçmişte Alevılığın en buyuk ve en saygın törenleırinden birıydi. Bu nedenle musahıplık törenine çocuklar, henüz yola girmemiş bokar ve evlıler, yabancılar hıçbir biçimde alınmazdı Bır bütün olarak törenin kendısi ve ayrıntıları sır olarak kabul edılır ve gizlenırdı
Topluluğu birbirine bağlayan. ortak sorum-1 ulu kla r ın yaşama geçmesini sağlayan musahipl ık kurumu, işte böylesı bır özveriyle yüzyılların içınden süzülüp gcldı
Bugün gelenekesel eğitilme ve davranma koşullarından koparak yenı uretim ve yaşama koşullarına taşınan Aleviler ıçin musahiplik kurumunu "düne" uygun biçımde yaşatma olanakları çok sınırlıdır. Ancak, musahiplik kurumunun tarıhsel süreci ıçındc oynadığı önemli ve yaşamsal işlevı. çağdaş dayanışma
biçimlerını örselemeden sembolik de olsa günümüze taşımak; bireysel/ toplumsal yabancılaşmaya karşı Alevi inancının/ felse-
40
fesının yaşalıldıgı bır kurum/ olgu olarak yaşama geçırmck gerekir
DÜN MUSAHiPLiK NASIL
ANLAŞILIYORDU
( .. ) Mürebbinin musahibın aşkına
Gôzüme gönlüme düşen Ali'dir Yüreğim yaralı, yaralar başlı
Ezelden seven sevişen Ali'dir( ... ) (Hatay/)
Alcvılcr dün rnusahıplıgi nasıl anlıyorlardı?, sorusuna Buyruğun dl'ıyle cevap verclirıı:
"Musnhıpsiı kimselere. rnusnlııpliqc> inan· n1ayanlnra aramızda yer yoktur Onların çaba· ları boşunadır Onlar Mı ·rvan·ıa tı ırlı~ 'llmuşlar
elemektir. 1 narıçsı/. yozıl oldukları ıçın 1 iakk'ı
görüp ınanrnarnışlardır Musarıpsiz kırnsclerin yanında menakıp okumak,ayın·ı erkan göstermek cloğru değıldır.Böylelcrinin şeriat-
41
tan,tarikattan,marifetten,hakikattan ve kırk makam ıle on yedı erkandan nasipleri yoktur.
Musahıplıkte bırbırine teslım olmak temel koşuldur Bu teslim rıza kapısında olmazsa. musahipler bırbırıne gönül vermezse ve birlık olmazsa, onlar görünüşte musahıptirler Onla rı n ıkrarı bozuktur. Kim olursa olsun onlar musah ıp sayılmazlar ikrarları geçerli değildır.
Gerçekten onların yoldan, erkandan haberleri yoktur Onlar düşkündür Musahiplıkleri haramdır Emekleri boşunadır. Onlar musahip olamazlar. Yaptıkları ikrarları na olanak tanımaz.
Her an rıza kapısında mürşidin ve meşayihin buyruğunu yerıne getirirlerse ikrarları geçerlı olur.
Özünde bir kişinin dört kap ı da dört musahip bulması erkandır.Ancak pir bırdir,yol birdir, erkan süreklidir.
İkrarın geçerli olması içın ıkrar rıza kapısında olmalıdır.Meşayih ve mürşidin buyurdukları yerine getirilmelidir.
Yedı türlü kardeşlik vardır:
42
1 . Kardeşlik ; şerıat kardeşliği.
2.Kardeşlik; tarikat kardeşliği. 3 .Kardeşlik ; marifet kardeşliği.Allah , bır,
Resul hak. Hz Alı ve on bır oğulun ımamlığı hak demekle müminler, şeriat , ta rıkat ve marıfet kardeşı olurlar
4 .Kardeşlik , hakikat kardeşliği. Hakk'ı insanda, insanı Hakk'ta görmek; ehl-i hak ve ustad-ı kamile sevgi göster mekle hakikat kardeşı olunur
5 . Kardeşlık . Kırklar'ın kardeşliği Dört kapının hizmet ı ni bilen, bu hizmetleri yerine getıren, kırk makamda Kırklar ıle kardeş olur.
6.Kardeşlik; On Yedı Erkan kardeşliğı On Yedı Erkanı bılıp gereğını yerıne getırmekle sır
ehli olmakla kamil mürşıt gözünde ve yetmiş yedı erkanda, On Yedı Erkan sahibi ıle kardeş olunur
7 Kardeşl ik, ceset kardeşlığıdır Bır baba· nın belinden, bır ananın karnından gelmekle ceset kardeşi olunur.
Eğer bır pır ve talıp birbıriyle musahip
43
olurlarsa.rıza kapısında nur ala nur olurlarsa onların ıkrarları geçerlıdir.Onlara rıza gösternıck erkandır.Mürşidin sır rıofosi budur.
Arıcak her sulının rnusnhıµ olması
es<,ıslır.Hak bır olmak içın her canın musahıp olmnsı gcrekir.Musat11p olanlar ne maldan,nG ctıııdan ne de halden birbirinden gi7.llsi.ııak l ısı olmayanlardır;ikı dünyada yüzlerı ak.sözlen saftır.
Musahıp musahibinin evırıo teklifsızdir. Malını teklıfsiz alır. Yemeğini teklifsız yer. Çünkü musahıp musahibın kardeşidır. Kardeş kardeşin evıne teklifsız gıder.
Mürebbi babadır. Talıp, murit oguldur. Baba oğuiun evine teklifsiz gıder. Bu nedenle mürcbbı de talıp de mürıt evınc teklıfsiz giderler.
Musahip musahibin kardeşıdir.Bır elmanın yarısı nıyaz,yarısı tercüman o!mak erkan değildır. Meşrep Ali'dir:muhabbet Muhammet'tir .Meşrebin muhabbetırı evine varması ıçın davet gerekır.Nıtekım Şah-ı Merdan Murtaza.Muhammet Mustafa 'nın evıne gıt-
44
meyı düşündü.Muhammet Ali'yı davet etıı,ınuhabbet gösterdı.Muhabbetin evine o davet olmayınca varmak erkan değıldirZıra Tanrı Muhammet'i Cebraille cJavct ederek Mırac'a götürdü
Ancak haftada üç kez davet erkan dır Salı.çarşamba ve cuma gecesı
Salı,Hz. Muhammet ıle Hz Alı'nın rnuhalı
bel eıtıgı gecedir.Bu nedenle çarşamba hoş geldı Cuma ıse ınananların ııyarct gcccsıdır,
günlerin seyıdıdir Davet ile haya ıle varmak,rıca ılo otur
mak.erkan ile söylemek ve halifelere hizmet etmek gerekir.
Musahıplerrn Tanrı katında ışlcrı bır demcktır İşin fonrı katında bir olması dernek rnusalııhırı malda, canda ve tıor korıırclcı bıı birırıdcrı ç~ızlisi saklısı olmaması derneklır Ancak böylo ınusahıplerın ikı cıhanda yü7.lorı ak, söılori pak olur Yarın günahlarına yardım eli uzanır lyılıkleri ağır gelır, dünya krıznnçları bir olmadan nasıl ahiret kazarıçlarr hır olur Ama günümu;ı:de ınsanların kimisi el musahlhı. kı-
45
mısı dıl musahıbıdir. Gerçek musahip, öbürünün yararına ilaç olandır Musahip, kardeşinin inleyışinı duyandır. Kardeşınin derdıne derman olandır Kardeşının küfürünu ıman sayandır Kardeşinin derdine derman olmayan, küfürünü ıman saymayan musahıp olamaz Musahıplerın her durumda. her konumda bırbirınc bağlılıklarının sonsuz olması gerekir
Namus dışında musahıbın musahıbe malı, rızkı ve canı haram değıldir. Birbirlerine kem gözle bakarlarsa ahıre te ımansız gıderler
Musahip musahibe muhabbet edec ekse cana etmesı gereki r Çünkü ten sürekli değild ir çürür
Musahıbin düşkünü pir, rehber kaldıramaz.
Yıne musahıp kaldırır. Musahibın derdıne derman yine musahiptendir. Musahip musahibin evıne varsa:
"-Birbir imizle Tanrı sOzO söyleşip ObOr dOnya Ozerine danışalım" . dese; musahibınin evıne gıderken attığı her adım ıçın on yıllık sevap sayılır
Musahıbın musahıp gücünü çalması doğru
46
değildi r. Çünkü musahıp cesettir. Onun üzerinde:
1) Ôlüm. 2) Ağız.
3) Kurt-kuş ,
4) Toprak, olmak üzere dört nesnenin hak kı vardır
Zamanımız sufilerinin musahıplikleri tümüyle tuzaktır Musahipliğin nasıl olduğunu bilmezler, gereklerıni yerıne getırmezler. Böyle musahiplik olmaz Bir sufı yaramaz bir ış yaptığında onu önce musahibi uyarmalıdır. Onu doğru yola çağırmalıdır. Yok, musahip kardeşi
bildığini yapar da kandını dınlemezse cemde herkesten önce onun yaptıklarını anlatmalı ve
onu cemden, pı r ve cem erenleriyle birlikte kovmalıdır. O zaman o sufi,
• Ben kardeşimden, bacımdan, toplumdan kopuyorum. Onlar beni soyutluyor. Ben bir
daha bu işi yapmayayım" . dıye düşunecekt ı r Musahıpler bi rbirıni haklamasa,bırlık
etmese.birbirinden düşkün olsa :günah işlemiş olur.Bu günahın s i temleri
47
bırdir Bunlara seksen tar ık çalırıır ;soksan tank
akçesı,scksen tercüman ve bır kurban alınır
Musahıplcrın ışte böyle lı•rhırler ne kilit
olup şeyıanı aralarına sokrnarnrıh:vı ycrokiı Musahıplik şuna benzer: Bir arlaırı yeıla gı·
cleı l·(eıı yanında bırkaç adrırrı olsa, eşl<ıya gel·
se oııu soyrıınni' /\rllcı ad<ırrı yalııız olursa ne der ılı yiğiı oh ırsn olsun eşkıya bır yolunu bu·
lup onun malına canına el atar. Pır, rehber cışina. musahıp Tanrı yoluruıı
yoldaşlarıdır. Şeytarı eşkıyadır. Onun şerrın· den ınsanların bırbırlerı1'ı korumaları gerekır
Pir , rehber ya da rnusalııpten bırının hak·
sıl. ışir.: görup de ortaya atmazsa onun pirlı
gı. rclıberlıgı ya da musahıplıgi yalandır
Mahşer do iki yüzü karadır. ister lutsun ıster
ıutrnasırı yanlış yapanı uyarrnak gerekır. Bu sızın boynunuLun borcudur."
48
Baskı : Anadolu Matbaa Amb. San Tic.Ltd. Ştı .
Tel : (0212) 629 36 75 Fax :(0212) 629 26 43
Ka:;ım 1997 • İST AN BUL