14

Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı
Page 2: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

Duraklama Döneminde Osmanlı Devleti

Duraklama Dönemi:

1579 Sokullu’nun ölümünden, 1699 Karlofça Antlaşması'nın imzalanmasına kadar geçen sürede devletin ilerlemesinin yavaşladığı ve güç kaybına uğradığı dönemdir.

Osmanlı eğitim sisteminin, duraklama devrinde önceki devirlerdeki üstünlüğü devam etmedi.

Page 3: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

İÇERİK

Enderun Mekteplerinin Bozulması

Şehzadegan Mekteplerinin Bozulması

Meşkhanenin Bozulması

Medreselerin Bozulması

Medreselerinin Bozulma Biçimleri

Medreselerin Islahı

Page 4: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

Duraklama Döneminde eğitim sisteminin bozulmasındaki nedenler:

Avrupa’daki coğrafi keşifler, Rönesans ve Reform hareketleri

Medreselerin çağın gerisinde kalması

Eğitim alanında meydana gelen yeniliklerin takip edilememesi

Pozitif bilimlerin ihmale uğraması

Medreselerde rüşvetle rütbe kazanılması

Beşik Ulemalığı

Page 5: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

ENDERUN MEKTEPLERİNİN BOZULMASI

• Devşirme usulüne aykırı öğrenci alımı

• Birçok kimsenin çocuklarını Enderun’a aldırmak amacıyla köle olarak satması ve bu yüzden yeteneksiz öğrencilerin alınması

• Batı metotlarıyla öğretim yapan okulların açılması ve gitgide yayılması

• Eğitim sisteminin asrın gereklerine ayak uyduramaması

• Saray idaresinin yeniçeri ağaları ve valide sultanlar tarafından bozulması ve bunun eğitim sistemi de dahil olmak üzere devletin birçok katmanında disiplinsizlik yaratması

• Bu yetersizlikleri dolayısıyla Enderun vasıflı devlet adamı yetiştirememesi gerekçesiyle 1 Temmuz 1909’da tamamen kapatıldı.

Page 6: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

ŞEHZADEGAN MEKTEBİ

• Şehzadegan Mektebi sarayda şehzadelerin 7-13 yaş arasında eğitimlerini aldıkları yerdir. Devlet idaresinin bozulmasıyla birlikte bunlar da sekteye uğramışlar ve şehzadeleri yeterince iyi eğitemeyen hocalar ve disiplinsizlikle yozlaşmışlardır.

Page 7: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

MEŞKHANE

Page 8: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı
Page 9: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

SEBEPLERİ:

• Siyasetin bilim anlayışını baskı altında tutması

• Her şeyin ve bilimin temelinde iman esaslarının görülmesi ve "bilimin imanın temelinde olduğunun" kabul edilmemesi.

• Ülkedeki eğitim öğretim ve bilimin içine yuvarlanmakta olduğu durumun zamanında ve iyi anlaşılamaması.

• Medrese sisteminin kendi iç dinamiklerinin (müderrislerin yükselmesi, ezbercilik, vs.) bilimsel gelişmeyi zorlaştırıcı unsurlar taşıması.

• Rüşvet, hatır gönül, adam sendecilik, aldırış etmemek.

Page 10: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

BOZULMA BİÇİMLERİ:

Öğretim ve Yöntem Alanında Bozulma:

Aklî ve müspet bilimler programlardan çıkarılmış, yalnızca dinî, hukukî bilimler öğretilmiştir.

‘’Kanunî dönemine gelinceye kadar, Hikmet ile Dinî bilimleri uzlaştıran bilim adamları vardı. Fatih, Kelâm derslerine yer vermişti. Sonra gelenler, 'bunlar Felsefedir' diye kaldırıp, yerlerine Fıkıh vs. derslerini koydular. Böylece bilim alanı fakirleşti. Kıyıda, köşede, Doğu Anadolu'da yer yer Hikmet okumayı sürdüren öğrenciler, İstanbul’a gelip tafra satar (böbürlenir) oldular...

Aklî bilimler kaldırılıp, yalnızca dinî-hukukî bilimler okutulunca, birinciler için geçerli olan tartışma, eleştiri yöntemi de terk edildi; ikincilere uygun düşen aktarmacı, kitabî, dogmatik yöntemler yerleşti. Ayrıca, âlet bilimlerine aşırı önem verildi.’’

Katip Çelebi, 1656

Page 11: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

Müderrisliğe Atanma Yönteminin Bozulması:

Önceden müderris adayları atanmadan önce bir çeşit staj yaparlardı. Fakat daha sonra da bu sistemde bozulmalar meydana geldi hatta atamalar için medreseyi bitirme şartı dahi aranmamaya başlandı.

Devlet adamları ve müderrislerin oğullarına da daha çocukken müderris unvanı veriliyor, bunlar bir medresede görevli gösteriliyor, geçimleri sağlanmış oluyordu.

Beşik ulemalığı aslında daha önceye dayanmaktaydı, bu yolda ilk imtiyaz Molla Fenari’nin (ölümü 1431) oğul ve torunlarına verilmiştir.

Koçi Bey, Padişaha sunduğu 1631 tarihli lâyihada, herkesin rüşvet, hatır gönül ile müderrisliğe geçebildiğini kaydeder ve "ilim sahasının cahillerle dolduğunu, bilgili ile cahil arasında bir fark gözetilmediğini" belirtir.

Page 12: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

Disiplin Alanında Bozulma:

Medreselerdeki disiplinin bozulmasını iki alanda incelemek gerekir;

1. Öğrenci Disiplinindeki Bozulmalar

16. yüzyılın ortalarından itibaren medrese öğrencilerinin disiplini bozulmaya başladı ve bozulma, kısa sürede, taşrada suhte (softa ) ayaklanmaları denen büyük boyutlara ulaştı.

"Medrese tahsili yapmadan, rüşvet ve kayırma ile yükselenlerin durumu, kudretsiz ve kayırıcısı bulunmayan medrese talebelerini de fena yollara yöneltmiştir. Bunun sonucu olarak, Anadolu'daki medreselerin bir kısım talebelerinin kudretsiz ve yeteneksizleri, 16. yüzyılın ikinci yarısında derslerini bırakarak eşkıyalığa başlamışlar ve bu hal hükümeti epeyce süre uğraştırmış ve daha sonra, İran ve Avusturya ile uzun süre devam eden savaşlar sebebiyle softa şekaveti (eşkıyalığı) önemli bir mesele olmuştur.«

İ. Hakkı Uzunçarşılı

Page 13: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

2. Müderris Disiplininde Bozulmalar

Müderrislerin bir kısmı görevlerini savsaklamaya, ya da hiç görev yapmamaya başlamışlardır. 1570'lerde, Edirne Üçşerefeli müderrislerinden birisi, medresesini bırakıp 4–5 ay İstanbul’da gezip tozmuş, görevi olmayan işlere karışmıştır. Yine aynı medreseden bir müderris, 1590'larda iki yıl görevine gitmemiştir. 1575'lerde Bursa'da, görevine son verilen bir müderris, eşkıyaları toplayarak evini mahkeme haline getirmiştir

Müderrislerin disiplininin bozulmasına, kısmen, ekonomik durumlarının kötüleşmesi neden olarak gösterilmektedir. 1640'larda yazılan bir eserde, ulemâ için şöyle denir: "Nicesi fakirlikten kitaplarını satıp kara cahil olurlardı."

Page 14: Duraklama döneminde osmanlı eğitim anlayışı

Padişahların zaman zaman Kanunnameler çıkararak medreseleri yoluna koymaya çalıştığı görülür. Bunlardan Kanunî Sultan Süleyman dönemine ait bir Kanunname, böyle erken bir çağda bozulmadan söz ettiği için çok düşündürücüdür. Burada, öğrencilerin "pek az kitap ve ders okuyup bir an önce üst makamlara çıkmayı amaçladıkları" eleştirilmekte ve müderrislerin öğrencileri ciddî çalıştırmaları, kitapları eksiksiz okutmaları, süreleri kısaltmamaları istenmektedir.

III. Murat ve III. Mehmet Dönemlerinde de bu iyileştirme çalışmaları devam etmiştir. Daha sonraları, Koçi Bey, Kâtip Çelebi ve başka düşünürler medreselerin ıslahına ilişkin fikirler ortaya atmışlardır. I.Ahmet, IV. Murat, III. Ahmet, I.Mahmut, III. Selim zamanında da medreselerin ve ilmiye sınıfının ıslahına çalışılmışsa da başarı sağlanamamış, bozulma ve yolsuzluklar sürmüştür.

19. yüzyılın ikinci yarısında medreselerin ıslahı tekrar düşünülmeye başlanmış, özellikle II. Meşrutiyet yıllarında ciddî ıslahat girişimleri yapılmıştır.