48
ZigZag ZULKARNEYN 2 KAYNAK Hans Von AIBERG Derleyen Metin KILIÇ [email protected] 1.Yayım KASIM 2004 2.Yayım ŞUBAT 2010 Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır. Hans Von AIBERG

ZigZag Zulkarneyn 02

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ZigZag Zulkarneyn 02

ZigZag

ZULKARNEYN

2

KAYNAK

Hans Von AIBERG

Derleyen

Metin KILIÇ

[email protected]

1.Yayım KASIM 2004

2.Yayım ŞUBAT 2010

Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır.

Hans Von AIBERG

Page 2: ZigZag Zulkarneyn 02

Hac-78. Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. Osizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız

İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'tada "Müslümanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir ŞAHİD

olsun, siz de insanlar üzerine ŞAHİDLER olasınız. O halde namazıkılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne

güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O

Page 3: ZigZag Zulkarneyn 02

İÇERİK:

Bölüm A

Hans Von Aiberg

Bölüm B

Yecüc-Mecüc

Bölüm C

Zülkarneyn

Bölüm D

Dabbet

Bölüm E

Hızır(ve Yahya)

Bölüm F

SONuç

Page 4: ZigZag Zulkarneyn 02

GELECEK bir gün gelecek!Orada medyatik somun pehlivanlarının tamamının adı unutulacak! Geriye sadece Zülkarneyn'ler, Ehli Kehf'ler ve Dabbetler kalacak!

Her büyük ressam, unutmayınız ki, kaldırımlarda açlıktan öldü! Fakat onun Zürriyeti/çocukları DEV bir mirasın sahipleri oldular... Yatırımı kendimize yapmak yerine tüm insanlığa yapanlara, Zülkarneynlere, VARGÜCÜNÜZLE yardım edin!

Dabbet olduğunu insan nasıl anlar biliyor musunuz? Kur'an'da Kehf suresinde sayılanlardan biriyseniz. (İsa, Ashabı kehf, Zülkarneyn+LER) bunlardan biri OTOMATİKMAN Dabbettir. Dabbet için özellikle "Kelamullah İSA"ya bakabilirsiniz.

Allah'ın S Ö Z Ü ondaydı. Allah kelimesini ona koydu. İncil bir DABBET (Hitabet Vahyet) kitabıdır, asla yazılmadı. DABBET'in sözü oldu, HANİF dinin Allah adına patentini elinde tutan kişi/ler de Dabbet'tir. Onlar hep kur'andan konuşurlar. Karşılarında ise Hadislerden, Hafifmeşreplerden konuşanlar vardır.

İnsanların âyetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyleyen HERKES MÜRSELDİR. HANİFLİK de u n u t t u r u l m u ş t u. Hatırlatana Dabbet deniyor galiba. Allah'a şükürler olsun. Biraz huzuruna gitmeye yüzümüz var böylece...

Sizler masumsunuz (İnnocent)

Bizler değiliz ki? Mesela Zulkarneyn o kadar masum değil. Batı sebebinde giderken "Kızılderili katlıamı yapabilirdi" Zülkarneyn geçmişte müslüman olmuştu. Ama o gelecekten gitmişti (Müslüman değildi) döndüğünde kendini KUR'AN'DA okuyunca hemen müslüman oldu/OLACAK yani Zülkarneyn'in de vereceği hesap var. Kendini Kur'an'da okumasaydı, hiçbir zaman müslüman olmayacaktı. O kadar masum değil. HERKES hele ben tam bir günahkarım. Nefsimi öldürerek kefaretimi ödüyorum. Ama benim ve gibilerimin vereceği çooook hesap var.

<> Peki 2028'de sistem değişecekse,2019'da çarpması beklenen göktaşına ne olacak dr ?

Öyle bir METEOR olsaydı Zülkarneynlerden biri GEÇMİŞE gelir (mesela 2019 yılına) UFO'suyla (Robotlu ufonot) onu yok ederdi ve biz ASLA BU METEORDAN haberdar olmazdık. Yecüc Mecüc gibi sadece KUR'AN'DA yazılırdı ve oradan okurduk. Bir meteor olsa bunu normal koşullarda yine yok edebiliriz. Elimizdeki 7 adet H bomb onu paramparça eder. Meteorlar Fe elementinden başka bir şey değildir. Comet'ler göktaşları vb. sadece DEMİRDİR ve buharlaştırılabilir.

Dabbet çıktı. Daha doğrusu Zülkarneyn SEMA'dan ARZ'a indi. Dabbet olup çıktı. Eğer Y-Mecüc ile birlikte BERABER olarak Zülkarneyn de seddin altına inseydi O da dabbetül Arz olacaktı. Fakat Kur'an'daki Zülkarneyn DABBETÜL ARZ değildir. Ama o bizzat BÜYÜK KIYAMET ALAMETİDİR. (Yecüc-Mecüc'dan dolayı)

Page 5: ZigZag Zulkarneyn 02

Dabbet'e sorunuz

<> hocam zülkarneyn ile ilgili bir soru sorabilir miyim

Evet B. istediğin soruya anında yanıt vardır mutlaka KURAN>>>>BEN

<> zülkarneyn müslüman olup mu geçmişe gitti yoksa daha sonra mı müslüman olucak?

Zaman içinde GERİYE yolculuk yapanların bazıları maalesef gelecekte hristiyandı, geçmişte müslüman oldular. Bir kısmı da tersi Zülkarneynler içinde gelecekte hristiyan iken geçmişte Müslüman olanlara DABBET demek adettir. Zülkarneyn'e ALLAH'ımız GÜÇ ve İKTİDAR verdi. "Hidayet ve islam " değil. Zülkarneyn şunu gördü:

İNANILMAZ BİR ŞEY diye bağırdı: BEN KUR'AN'DA YER ALIYORUM. KUR'AN geçmişte BENDEN SÖZ EDİYOR. Bu mutlaka çok BÜYÜK BİR KİTAP ve bunun sahibi olan ALLAH'IN işi. Ben o Allah'a itaat ediyorum ve artık M Ü S L Ü M A N I M diyor.

KUR'AN MUCİZEDİR!

Zülkarneynlerin yani gelecekte binlerce yıl sonra doğacakların kendilerini BİNLERCE yıl önceki bir İLAHİ KİTAPTA okumaları BİR MUCİZEDİR. Öyle değil mi???? Değil mi? Resulullah'tan mucize isteyenlere KUR'AN yeter, öyle değil mi? Resulullah'ı Resulullah yapan şerefyab yapan SADECE k u r a n denen mucizedir. Daha mucize mi istiyorlar??? (Dabbet böyle der: Yeterince anlamıyorsunuz.) Allah'ın ayetlerini anlatmak işini ALLAH'ımız tüm insanlara bıraktı. Ama olmadı!!!!!!!! Bir de DABBET gerekti. "Şu misalleri TÜM İNSANLARA veriyoruz" "Ne var ki, s a d e c e ALİMLER anlayacaklar" diyor ayet!

1N Walhalla vb. Dancin Queen gibi "Gelecekten geçmişe" GERİ TEPMEYLE gelen ve aslında geleceğin MALI olan bulgular senin dediğin gibi bir HOLOGRAMDIR. Holografik Hafıza diyoruz buna. Embrio GELECEĞİN malıdır. Ama GEÇMİŞİN malı olan ADEM+HAVVA'yı holografik hafıza ile (Arş'ın 4 direği bir holografik hafızadır ve bu hafıza sayesinde atalarımızın tüm özelliklerini) RUHLAR taşır. Ruhlar diyorum: Çünkü: Ruhlar GENETİK sonucu oluşmazlar. Bedenler kalıtımsaldır. Dil, lehçeler ve toplam bilmgiler, bilgi birikimleri olan tüm veriler.

"Hiçbirşey varken yok olmaz, yok iken var olmaz"

Ya karadeliklerde yiten giden YOKOLAN enerjiyi cebimize koyup nereye götüreceğiz? Evren bir büyük patlama+şişme ile YOKTAN var oldu! Bunu ne yapacağız şimdi! Evet rasat ufku ve olay ufku başka başka şeylerdir. Rasat ufkunda kuşkusuz ŞİŞME yani genişleme teoremi var Ama olay ufkunda ise r=0 durumu var r=2,7 değil!!!!!

<> yani dalgacık durumları

Evet Karadelik tekilliğine ışıkhızıyla düşersiniz. Eyvah çarptık! derken ÇARPMAZSINIZ. Onun indirgenemez yüzey enerjisi size r=2,7 gibi değil r=0 olarak direnir, yani ÖYLE BİR YÜZEY yoktur. Saniyenin 400 milyonda biri zamanda sizi Karadelik tüneli olan WormhHole, White Hole denen ÖTEKİ çıkış ucundan bir başka yere fırlatır. Size düşerken bakan kişi gözlemci sizin asla karadelik yüzeyine ULAŞMADIĞINIZI ebediyen orada durduğunuzu heykel gibi kaldığınızı sanır sadece peryodik olarak sağa sola çevrilmektesiniz. Yani korrozyon kuvvetleri dönen karedilikte sizi doğudan batıya (Sağel kaidesi) çevirmektedir. Ama bu GÖRÜNTÜDEN ibarettir.

Page 6: ZigZag Zulkarneyn 02

Aslında siz çoktaaaaaaan ÖTEKİ tarafa geçtiniz. Geriye kalan kanı donduran heykelleşmiş bir görüntünüzdür. Neden heykelleşirsiniz? Çünkü karadelik olay ufkundan tekillik merkezine düştüğünüzde HIZLANACAĞINIZA yavaşlamaktasınız. O kadar slow motion olursunuz ki sonunda dışarıdan bakan biri sizi CANLI HEYKEL gibi hareketsiz görmektedir.

Yapay karanoktalar: 2800 ila 5000 ton demirin sıkıştırılmasından elde edilebiliyor. Ashabı Kehf'i 309 yıl tutan Adler'i de ve en önemlisi de Zülkarneyn'in Yecüc Mecüclerini izdüşüm evren tünelinde HAPSEDEN bu yapay karanoktacıklardır. Yani yapayı oluşturulabildiğinden mini karanoktacıklar GERÇEKTİR. Bir şeyin aslı orijinali VAR İSE onu sentetik olarak yapabilirsiniz. YOK ise yapamazsınız

Madem bu tekniği Zülkarneyn bile yapmış GEÇMİŞTE... VE DE GELECEKTE.

Geçmişte diyorum: Geçmişte Zülkarneyn o iki ırkı sedd arkasında tuttu.

Gelecekte diyorum: Çünkü Yecüc Mecüc gelecekte de gelecektir.

O HALDE GELECEK kelimesi HAVET'te kalıyor. Ama günü gelince Bu sedd yarılacak ve Yecüc Mecüc her tepeden (Osilasyondan) birbiri içinde akaCAKtır. Henüz akmadı için HAVET diyorum ama "Allah'ın vaadi olduğu için ve Allah'ımız vaadini HEP TUTACAGI için, kuşkusuz İLERİDE/GELECEKTE bu HA/VET EVET olacaktır. Zaten ben de bu HAVETLERİ bu anlamda kullanıyorum.

Grönland-antarktika

Su'dan donmuş BUZ ÇÖLLERİ, KUM çölleri değil buz ÇÖLLERİ. Onu kutsadı Rabbim: Makamı Hızır dedi. Ve de Noel baba ;) Buz çöllerinin çocukları İKİ BOYNUZLUDUR. Arap anlayamaz bu işleri. İkiboynuzlu anlar. Zülkarneyn'ler anlar.

ThuleQarnaak'lılar anlar. Bu arada Thule ve Qarnaak aynı kenttir. Ekolojiyi bozduğundan USA üssü güneye taşındı. (Web Searc ederken Eski Thule

- Old Thule diye de arayabilirsiniz. Şimdiki Thule çok güneye alınmış bir ABD hava üssü ve entegre tesislerinden ibarettir.) Orada ZÜLKARNEYN vardı. Zülkarneyn ARAP ÇÖLLERİNE hiç gitmedi. BUZ ÇÖLLERİNDE İDİ. Morris Ketchum Jessup burnu. (Cape Jessup) Ve yürüyen kuzey manyetik kutbunun ta Axel Heiberg adasına geldiği GÜN Zigzag'ın öyküsü başladı.

Mahşerde KUM ve BUZ olacak. Buz>>>>>>Sabıkun'a ait olacak. Kalanı SAHARA / sahra çöl kere çöl. Güneş 70 cm. yukarıda ve AÇILMIŞ olarak bulunacak. Doğrusu bu...

"Arş'ı su üzerindeydi: MA=Esir

Esirden indirildi. (Planck sabiti aralığından bize fırladı.) Devamında "Evren bir plazma

Page 7: ZigZag Zulkarneyn 02

idi" deniyor. Vadiler 'indi-çıktı dalgalanmaları anlatıyor) Ve Quantum köpüğü oluşuyor. İşte bu noktada mutlaka QUANTUM KÖPÜĞÜ denen olguyu bilmemiz gerekiyor ki devam edeyim. Quantum köpüğünü bilen/duyan ya da özetleyecek olan var mı? Ya da bir türkçe Linkten de arayabilirsiniz.

O zaman göreceksiniz ki, köpük denen şey GEON denen birk tek YAPITAŞIDIR.

O ise "TÜMDEN VE GERÇEKTEN YARATIM" denen blok evren yapısıdır. TÜMDEN YARATIM!!!! Yani bir Geondan istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz. (Geonlar misal alemi/süper uzayın KÖPÜKLÜ yapıtaşlarıdır-hatırlatma-) Ve biliyoruz ki, Zülkarneyn de DEMİR ve üzerine kaplanmış BAKIR'ı körükletti. Burada ise soy elementler körükleniyor. (Cifir tablomuzdaki Altın, Gümüş vb. yi anımsayınız.) Ve kuantum köpüğü yani Worm Hole(Solucan tünelleri) SÜPER UZAY'dadır. Tüneller bir girişi KARADELİK; çıkışı ise akdeliktir.

Yaratılış teoremi basit. Ama yaratım işi ilahi Kudretin işi. Rabbimiz eksi elektronu ve artı protonu yaratıp vermiş. Biz onun üzerinde oynayabiliyoruz.

Yani biz yaratılan malzemeyi bilim yoluyla değerlendiriyoruz. Asıl hüner +p ve -e yi YOKTAN YARATMAMIZDA! Bunu da Allah'tan başka hiçbir kuvvet yapamaz! Köpük konusuna ileride yeniden döneriz. Çünkü kuantum köpüğünü bilmek FARZ derecesinde bir ödev bize... Bunun ardından ALTIN gibi değerli maddelerden YAPAY BİR AKNOKTACIK yapabilme TEKNOLOJİSİ gelecektir.

Yapay karanoktacık nasıl ki Yecüc Mecüc'ü SED yapıp hapsettiyse (Zülkarneyn teknolojisi) Yapay bir aknoktacık ta Riemann bir uzayı Lobatçevski uzayına çevirmektedir. Günü gelince bu K A F D A Ğ L A R I N da konuşacağız elbette.

Birgün bizler FUSİON reaktörü yapacağız. (Şimdikiler fission reaktörü) O zaman bu tekniğin daha da ilerletilmesiyle bir kaç bin ton demirden bir karanokta yapabilecek kadar ileri bir düzeye geleceğiz. O zaman da GELECEKTE zülkarneyn diye biri çıkacaktır. Geçmişe gelecektir ve Yecüc-Mecüc belasını GEÇMİŞTEKİ bir çalışmayla geleceğin geleceğine tehir edecektir. Bu doğmamış Zülkarneyn, Geçmişe geleceği içindir ki KUR'AN'da da yer almış olacaktır. (Aldı zaten.)

Allah'ı DÜŞÜNMEYİNİZ sadece Anınız.

Allah'ın zatı üzerinde değil;

YARATTIĞI üzerinde düşününüz.

Yaratık bilimine FİZİK deniyor Fizik o kadar korkutucu bir şey değil aslında... Hatta ilahi kozmoloji ve kozmogoni biçiminmde işlediğimizde, eminim ki tüm arkadaşlar onu çok seviyorlar. Fizik de yetersiz kalıyor. Aslında kozmoloji demek (ve ötesine parakosmoloji denecektir. Meta-fizik yerine) doğrudur. Fizik kelimesi kozmoloji yanında yetersiz.

Page 8: ZigZag Zulkarneyn 02

Kozmoloji içinde fiziği de barındıran ANA BİLİM DALIdır. Fizik bu evrenle biter. Ama öteki evrenden gelecek bir deccal. Süper uzaydaki bir GEON vb. FİZİK gerçekler olup, BU EVRENDE olmadıkları için fizik sayılamazlar. Yani kozmoloji tüm YARATILMIŞ EVRENLERİ kapsar. Fizik ise bizim evrenimizi kapsar. Fizik CENNET'teki doğa yasalarını anlatmaz. Ama kozmoloji ORAYA da uzanır. Mesela der ki: "Nehirler başyukarı akacaktır, çünkü Antigravitasyonvardır" gibi.... Kozmoloji cehennemin sıcaklığını hesaplayabilir. Fizik ise SONSUZ der ve aciz kalır. (Cehennemin sıcaklığı -1 Kelvin derecedir.) Allah'ın yarattıkları üzerinde düşünün. Kendisini düşünmeyiniz. Bu yüzden sürekli SubhanAllah (Hiçbir şeye benzetilemez, eşsizbenzersiz ve biricik) Allah diyor melekler ve şimdi de arada bizler... Allah'ın üzerinde düşünmemeliyiz. Allah ile konuşmalıyız.

O heryerde (Şunu bir anlasak!!!!!) Secde ettiğim YERDE, secde ettiğim seccadede, Allah kulağınızın içinde. Pardon Kulağınız dahil herşey Allah'ın OL dediği ve kısmen de ÜFLEDİĞİ herşeydir. Allah şahdamarınızdan da yakın! (Ayet)

Gelelim GERÇEK mir'ac dördüncü cilde...

Mir'ac dört gerçekten çok ama çok ileri bilgilerin yazıldığı bir kitaptı. Bir kaç örnek verirsem ne demek istediğim anlaşılır:

---Fusion/Füzyon/Hidrojen asıllı/çekirdek erimesine dayanan teknoloji: Bunun sonucunda tokamak (Zararsız ve her eve kurulabilen Hidrojen Reaktörleri) ve Hidrojene yakıt (Su ile giden otomobiller -ki petrolün canına okuyor-)

---Yapay karadeliklerin (Zülkarneyn teknolojisi) tersine İLK KEZ yapay akdeliklerin nasıl yapılacağın dünyaya açıklıyordu. Artık demir ve bunun bakır kaplaması yerine ŞİRA teknolojisi (Sed açan, sed çözen) geliyordu.

---Morris K.Jessup'un "UFO motoru nasıl yapılır?" çalışması (Yazarı Alias Carlos Miguel Allende)

Ve buraya yazmadığım bir çok ayrıntı... Mirac-4 HİÇ YAYINLANMADI dostlarım! Onu yayınlayacak olan tek mercii -ilahi anlamda-sadece K'dir. Onun ellerinden dahi öpüyorum! Sizlerin de gözlerinizden!

<> hocam kazıklar sahibi firavun ne demek

Kazıklar sahibi değil; dev yapılar sahibi demek. Teşbihte devasaanıtlara KAZIK diye yanlış bir tercüme uygulanmış. DİKİLİTAŞLAR sahibi veSfenksler, Sonra tapınaktaki devasa heykeller, ehramlar vb. demek. Kısayanıtlardan ikincisi: Ra gücü RAB

Page 9: ZigZag Zulkarneyn 02

kelimesinden geliyor. İdris'in öğretisindeAmin-Rab var. Bu Athenon dininde de aynıdır. Ancak daha sonra firavunlar bunu Amon (Güneş) ve RA diye ikiye bölmüşler ve yeniden birleştirmişler. Amon değil RA güneştir ve RABB kelimesine karşıdır. Hami dili kullanan antik mısırlılarda Amon kodeksi hem emin hem iman karşılığı almaktadır. Ra ise Rab'dır. Unutmayalım ki, Firavun dininden önce bilgi Akheneton (Ki idris deniyor) tek tanrılı bir din indirmiştir. Ve kitabı da vardır. Oradaki RAB>>>Öğretmen anlamındadır ve de Tanrı RAB. Şimdi Pulp-fiction'ı okuyacağım 1. Boyutlar asla dört değildir. İllaki 11 boyutludur. 11 tanedir. 4 boyutlu evreni ise BEŞİNCİ boyut idrak eder. Yani evrendeki BİLİNÇLİ GÖZLEMCİ, bir altta kalan cansız dört boyutu İDRAK ettiğine göre, kendisi BİR ÜST BOYUTTADIR. Beşinci boyutun başlangıcı süper uzaydan bize de solucan deliği ve kuantum tüneli diye uzanan GİRİŞlerdir. Magnetizma beşinci boyut KAPISINDA

saklıdır ve bizdeki Elektrik kuvvet ile BİRLEŞMİŞlerdir. Yani .bir bilinçli gözlemci bu tünel içinden bakmaktadır. Tünelin dışına çıkınca dört boyut içinde cansız kalır. RUH (Göbek kordonu benzeri bir kablo/tünel) ile biz 11 boyutun görünmeyen tünel ardında ve içinde, iç uzayda kıvrılı kalan diğer 7 boyutuna da vakıfız. Ama bunu idrak edemiyoruz. Çünkü Tünelin adı Şahdamarıdır. Atar damar (Arter, Ariter) Bunun anlamı şu: Atar damar tek yönlü olarak pompalar. Yani bir çağlayan gibi rızkımız, ilhamlarımız vb. akar. Çağlayana tersyönde, başyukarı giremeyiz. Ötekisi toplar damardır ki, kur'anda bu örnek ile geçmez. Ama şu çıkarsamayı yapabiliriz.

KUSAN damar>>>>giremediğimiz tünel>>>AKDELİK kapısı olmalı

Bunun tersine YUTAN DAMAR/Toplar damar/Ven girebildiğimiz >>>KARADELİK kapısı olmalıdır. Elektromagnetik kuvvetin ELEKTRİK tarafı bu toplar damarda Magnetik bileşeni de ATAR DAMAR ağzında bulunmaktadır. Böylece ikisinin bileşeninden bir TEK kuvvet Electro Magnetic Force ortaya çıkmaktadır. Kuarklara gelince: Bunlar da Strong Nuclear Force'un elemanlarıdır. O halde bir kuarkın kendinden ağır olmasının nedeni: dört boyutlu uzaya ölçümlenen ağırlığını verirken; tünel ardındaki 7 boyutlu görünmeyen evrende ise kütlesinin kendinden büyük olmasını gerektiren saklı kitlesi bulunmaktadır. Böylece bir kuarkın BAĞ enerjisi kendinden 93 kat ağırdır. (Al bir paranormalite daha!) İçi dışından büyük ve ağır! Bunun için, TORBA modelini incelemeni öneririm. Torba dediğimiz şey kuarkların saklı safrasını açıklayan teoremdir. Öteki teoremin adıda Kuark Renk Dinamiği... İki modelde GERÇEK yaşamda geçerlidir. Kuarkların saklı elektrik yükleri de Tünel/torba ardında saklıdır. Aslında elekrik yükünün +1 ya da -1 olması BARYON denen kararlı parçacıklar için bir ölçümleme ve kriter sistemidir. Ama Hyperon denen kısa ömürlü şıhab gibi şiddetli parçacıklarda elektrik yükünün +4 ve -4 olduğunu da göreceksin. Yaklaşık 2//7 yılının ortalarında 2007 yılının ortalarında bir takım quark ve bunun nötrinosu ile ağır elektronu bulunacaktır. Bunlara muhtemelen High ve Low kuark adları verilecektir. Ve de bunların tuhaflık derecelerine "İntervalid" denecektir. Şıhab ailesi doğru seçimdoi. Şıhablara doğru gidiliyor. :)))

Page 10: ZigZag Zulkarneyn 02

Ve Kaf dağları...

Kafdağı şudur: ÖKLİD bir uzayda gerçek DÜNYA -ki öyle- BİR cam veya AYNA gibidir. Bir top (Riemann) hamuru düşün bunun bir yüzeyi bir de İÇİ/çapı/yüksekliği vardır. Fakat evren aslında başka türlüdür: Bu hamur topunu oklava/merdane ile açıyorsun ve çap/derinlik yükseklik yok oluyor. Yani iki boyutlu bir yüzey oluveriyor. Artık GÖK yok, YER de yok! ikisi BİRBİRİ üstüne BİR TEK şey olmak üzere basılmışlar. Oysa ayetlerden biliyoruz ki: GÖKLER ve YER bitişikken onları AYRDI ve göğü yükseltti" bu ayetlere göre, aslında bizim İKİ BOYUTLU bir EVRENDEN geldiğimiz anlaşılıyor. Böyle bir evren vardı: MAHŞER MEYDANI! Dümdüz! Kalınlığı: YER bölümü 70 cm kadar. Bunun üzerinde de bir o kadar GÖK bölümü ve arada biz MAHŞER EHLİ! Yaratılışta, GÖK VE YER İKİYE ayrılmışlar. Gökler 7 tabaka olduğundan 70 cm. yer kalınlığını 7 ile çarparsak: 490 cm (5 metre) yukarıya ise GÜNEŞ yine yufka biçiminde açılarak ve bizim YER dediğimiz mahşer meydanına paralel olarak uzatılacak. Bunu bir aynaya benzetebilirsin.

Aynanın altındaki siyah bölge(sırrı kaplayan kağıt) 70 cm.lik bir MEZAR kalınlığı. Aynanın camının kalınlığı ise bunun 7 katı yani beş metre... Fakat buradaki yaradılışta bu ÖKLİD uzay yoktur. Riemann ve Lobatchewski uzayları vardır. Riemann uzayından örnek vereyim: Bir balon, tıpkı dünyamız gibi yuvarlak. Dolayısıyla kısıtlı bir sonsuz ve asla verilen bir noktadan bir doğruya paralel çizemezsin. Oysa Öklid (Mahşer) uzayında verilen noktadan bir doğruya BİR TEK paralel çizebiliyorsun. Riemann ve Lobatçevski (kısaca Gauss uzayları da deniyor) modellemelerinde hep EĞRİLİK vardır.

Dışarlak ya da içerlektir bu eğrilikler (Karadelik çukurları bunların en AŞIRI halleridir.) Oysa Öklidyen uzayda eğrilik yoktur, bildiğimiz Einstein Gravitationu yerine, Newton çekimi vardır.

Eğer Öklid olmayan bir uzayda isek (ki şimdi öyleyiz. Ancak kıyamette yeryüzü dümdüz uzatılıp Öklid yapılacak ve Mahşer kurulacak) zorunlu eğriler vardır. İşte bu zorunlu eğrilere (Vadi ve tepelere) KAF dağı diyebiliriz. Pekiyi bu kafdağları nerede? Bunun HIZ formülü ile ilgisi var. Hızlı bir canlı takımı biliyoruz. Cinler: Maddeden değil enerjiden yaratıldıkları için elektron beta ışını hızından tam ışık hızına ve bunu biraz aşabilen nötrino (şeytan) hızına ulaşabilen bu enerji insanların doğal hızları ve relativiteleri vardır. Buyüksek hızları nedeniyle onları mekanda (Yüksek titreşim) ve zamanda (Çoktan geleceğe geçmiş oluyorlar) göremiyoruz. Diyelim ki bizler, insanlar da günün birinde maddeye bu cinlerin hızına yakın bir hız verdik. Acaba neler olacaktır? Bir deneyelim bakalım.

Daha önce birtakım önemli sırlar vermiştim. (Ki bunlar 2053'lerde yazılması gerekenlerdi.) TARIK semaya çıkıyor! Ve Tarık zaman yolculuğunu başarıyor. Tarık yüksek bir titreşimle ve ZAMANI gelince kendini VAR EDİYOR.

Zaman yolcusu DÖNMEK isterse, o 70 cm yukarıdaki UFO'nun kapısına zıplıyor. Zıpladığı anda takvim 300 yıl sonrası oluyor. Yani zıpladığı yerden aşağı indiğinde üç asır geçiyor. Hatırladık mı bunu? ???

Ve Eğer Tarık SEMASINDAN gelen zaman yolcusu DÖNMEK istemezse yani kanat indirirse ne oluyor?

Bu kez yerin 70 cm altında DABBET oluveriyor. Zamanı 1080 kez donuyor. Pekiyi şimdi

Page 11: ZigZag Zulkarneyn 02

bu durumda: MAHŞER için demiştim ki : 70 cm. altı var (Bunun biraltı daha yok) ve bir o kadar ya da bunun 7 katı bir ÜSTÜ var. Yani gök ve yer bitişikti dedim. Şimdi Tarık'ın SEMA'sı ve ARZ'ın DABBET'i ile MAHŞER meydanı ve GÖK İLE YER BİTİŞİKTİ. BİZ AYIRDIK türü ayetler TEK BİR NOKTAYA TOPARLANABİLİR Mİ? TARIK seması DABBET ARZI yani "Yeryüzündeki mahşer" düz öklidyendir. (Willem De Sitter uzayı diye de arayabilirsiniz WEB'de.) Ama gök ve yeri ayırırsanız yani riemann balonunu oluşturursanız bu kez göklerin ÇAPI (Aktarıs semavat) ortaya çıkar. O çıkınca da ENGEBELER, vadiler dağlar ortaya çıkar. Uzayın karadelik çukurları vadiler; akdelik kraterleri de dağlardır. Gelelim dünyaya! Zaman yolcusu ışık hızına yakın bir hız elde ederse, bir anlamda CİN HIZINI elde etmiş oluyor. Relativitenin garabetlerini hatırlayınız. Yeşil derk bu hızlarda Mor oluyor. Yeşil Renk asıl ise yavaş hızda kırmızı, yüksek hızda ise Mor (eflatun, lila) rengi görünür Oysa yeşildir sadece... Ve yüksek hızda hareket doğrultusunda kısalır. Böylece yeşil düz binalar caddeye eğrilmiş ve çok uzamış mor binalar gibi görünür.

Biraz daha hızlandınız mı ultraviole bölgesine geçersiniz. O zaman bambaşka bir şey olur: Tarık (Wanen,UFO ne derseniz artık) ve içindekilerin boyu giderek kısalır, neredeyse noktasallaşırlar. (IR bölgesi) Bu ikisi arasında bir değişme olacaktır: Uzaklaştığınız dünya MOR renkli olacaktır ve sosis gibi uzayacaktır. Bıraktığınız dünyada sosisin başı ile sonunun birleştiğini göreceksiniz. Bir halka. Halkanın

boşluğunda BİZİM DÜNYA vardı nereye gitti? Yer GÖK oldu. Bunun tersine Gökte bir sosis simit gibi bir YER belirdi. Gök de YER oldu! Şimdi o Gök -pardon-yere yaklaşalım: düzgün sekiz dağ var. (Oktadron olmak zorunda) Biraz daha inelim bakalım: O da ne? Şimdiye kadar hiç görmediğimiz uzun boylu ve IR (infrared/enfraruj bize siyah görünür) renginde devasa bir takım yaratıklar. Elller ayaklar ve yapı bizim gibi ama uzun ve tuhaf başı kulakları aynı, ama çekik sanki, sanki birileri çenesini aşağı çekmiş sakalımsı bir çıkıntı oluşmuş (Firavunu anımsayınız, bir altın sakal takardı.) öte yandan da birileri kafasını ya da postunu yukarı çekmiş iki boynuzsu şey oluşmuş. Kulaklar vb. De bu yüksek hızda uzamış. Gözler mongollarınınkinin üç-beş katı daha abartılı çekilmiş Bunların adı var Ephrates>>>İFRİTLER. İfritler en düşük hızdaki CİN topluluklarının adıdır. Ve Sebe Melikesinin tahtını Hızır'dan önce getirmeye çalışan bir İFRİT'i anımsayınız. Bir de Süleyman'ın mabedinde çalıştırdığı şeytanlaşmış ifritleri anımsayınız ki bir kısmı dalgıçlık bile yapıyorlardı-Yorumlarınız? Bu noktadan sonra kafdağına geçeceğim. Yorumlarınız önemli olabilir!

Amacımız mutmain etmek-ki biz artık Paranormal evrene-Kur'andaki ifrit kelimesinden yola çıkarak burada da ALIŞTIK artık! Paranormal konular sci-fi gibidir ve haliyle MUTMAİN olmanız sizin hakkınızdır. O yüzden konuya sadık kalarak istediğinizi sorabilirsiniz.

Şimdi sorulara bakalım:

1.<> keyf suresinde ki 'üzerlerinde elbisi olmayan kavim" bunlar mıdır?

Page 12: ZigZag Zulkarneyn 02

Hayır onları sonra anlatacağız. Bunlar İFRİT diye geçenler Neml suresi 39.daki EN YAVAŞ giden cin topluluğu, bu yüzden boyları çok uzun. Ama ışık hızına pek yakın giden orman cüceleri (Gnomlar) ise bir parmak boyundandır ve renkleri de iyice belirgindir. Ohmer (Kızıl) Ebyad(Beyaz) Esved(Siyah) vb. bunların HIZINA bağlırenk/ırklarıdır. Kur'an bunu böyle tanımlıyor.

Ama, Zülkarneyn'in kavimleri bizler gibi insanlardır. Onlara DOGON da deniyor MUŞ! (Tibetliler öyle diyor)

2.<>ifritler nasıl bir hayat yaşarlar ?

Şimdi bizim yaşadığımız hayatı düşünelim: Biz chat başındayız! Ötekisi mutfakta, yolda vb. Birden dünyayı ışık hızına çok yakın bir hızda hızlandıralım dünya KONVEKS iken konkav olacaktır. Ve herkes hayatına devam edecektir. Bir farkla ki, bu oyuk (Hollow) dünyada Amerika'dan Boston'dan kalkan bir gemiyi mesela Lizbon'daki biri görür. Yani bir dünya düşünün ki içinde yaşıyoruz. Dolayısıyla ufuk çizgisi aramayın. Ufuğun ardından geminin yavaş yavaş çıkmasını da beklemeyin. O gemi çap doğrultusunda taaa öteki kıtada iskeledeyken görürsünüz. Ve bizim hızlandırılmış hayatımız gibi onlar da NORMAL (Bize göre paranormal) yaşamaktalar. Kimi mutfakta, kimi yatakta vb. Cinlerin dünyasını düşünürken , sanki bizim dünyayı çok hızlandırılmış gibi düşünün. Herkes yine neyapıyorsa onu yapacaktır.

<> ilk gönderilen aracın kafdağında çarpıştığı ifritler değil miy di vefeda edilen araç

Evet bu tamamen doğru Ozanım. İfritlerin hızına erişen UFO onların trafiğine dahil olunca kazalar oluyor. Ama hızlanıldığında yeniden KAFDAĞLARI ortadan kalkıyor ve dünyayı yeniden yuvarlak görebiliyorsunuz. İfritler en yavaş giden CİN ırkının adıdır. En hızlı olanlarını ise cinler bile göremezler. (Şeytanlar ve İblis'i cinler bile göremez.)

<> hocam diger hızdakılerın (cınlerın) ilk ayrımı meydana gelişi nasıl oluyor (adem-havva misali)..?

Üç vites var:

1.Işıktan hızlı olanlar (Takyonlar/melekler en ÖNCE bunlar yaratıldı)

2. IŞKHIZINDA olanlar (yani enerjiler bunlardan oluşan cinler sonra yaratıldı)

3. ENSON OLARAK insan (Madde) yaratıldı. (İnsan üçüncü Halifedir)

Adem MADDE'dir (Çamur, toprak bu anlamda) ama onun içeriği E=mc2 uyarınca elbette Enerjidir (Nar/Ateş) demek ki İLK CİN de Adem gibi -ama-maddeden değil -enerjiden-nardan-yaratıldı.

Tarık durmaz! Sadece hızlanır! Bu yüzden bazı arabalardaki gibi 10 saniyede yüz km hıza çıkmak gibi Tarık hızlanırken İFRİT (Ephrate Zone) bölgesine de teğetleşir. O arada bir ifrit geçişi varsa, istemeden kaza da olabiliyor. Apollo uçuşlarında 30'dan fazla astronot ölmedi mi?

Bunun gibi 3 asır sonrasından gelenlerde bir kaza yok ama, DENEME yaratığı (ilk ufo)da

Page 13: ZigZag Zulkarneyn 02

hybrid kullanamadığından kaza oldu. Hybrid öldü. UFO'su da Daytona'da bir üste saklanıyor.

İfritleri Hybrid şaşkına çevirmişti. Çünkü kendilerinden çok emindiler. (Süleyman'dan sonra asla insanlara köle olmamışlardı.) Ama bir insan yapısı Tarık Sema'ya çıkınca kendilerine zarar geleceğini anladılar. Onların yapacağı bir protokol yok. Yani bilim ve teknolojileri yok. Oturup konuşacağınız bir şey yok. (Çizelge oluşturamazsınız.) Yeni trafik kuralları oluşturamazsınız.

<> cinlerden haber verme bu hız farkından mıy dı

<> geçmişten ve gelecekten haber verebiliyorlar mı hocam

Cinler Melei Ala denen bir MAGNETOSFERİN belirli noktalarına (ki 8 tanedir) yerleşirler ve buradan kendilerinden daha hızlı olan melekler ile kendilerinden daha yavaş olan biz insanlar arasında "Yukarıdan dinlediklerini, BİZE naklederek" bir interface gibi davranıyorlardı. Ta ki Melei Ala (Magnetosfer) onlara yasaklanana ve şıhablar onları kovalayana kadar...

Bizim "ÖDÜLÜMÜZ ALLAHTAN olmalı... Bu bir slogan değil, YAŞAMALIYIZ bunu... Zülkarneynlerin tamamı bunu yaşadığı için Zülkarneyn oldu. Ama mesela Süleyman as. bir Zülkarneyn olamadı, peygamber olarak kaldı. Çünkü servet onun HER ŞEYİYDİ. Ve Zülkarneynler de peygamber olamadı... Allah'ın adaleti böyle... Bütün peygamberlerin tümünün YARBAŞKANI Yahya (Adaşım) as.dır. Asıl başkan olan HIZIR ise "Peygamber değildir. Ama tüm peygamberler O'na ve Allah'a misak vermişlerdir. Yani bu böyle bir adalet: Peygamber olmak kuşkusuz şerefli bir şey, ama adı Kur'an'da geçen PEYGAMBER OLMAMIŞLARDAN OLMAK daha da şerefli birşey. Bu şereflerin en büyüğü ise İBRAHİM (milletiyle birlikte) e aittir. Peygamber olarak işe başlamadı. Ve peygamberlik verildiğinde de "Yılbaşı promosyonu" kadar sevindi. Bir anahtarlık kalem kadar... Asıl ve köklü sevinci mutlaka ALLAH DOSTU (Halilullah veHalilurRAHMAN) olmasından geliyor. Ki onun içinr ve milleti için APAYRI ve PLANLANMAYAN ÜÇÜNCÜ sınıfı ait özel bir Cennet=Tanrı misafirhanesi, konukevi yaratıldı.

NEFS BENİM ama ruh (Böcek , bakteri, avokado vb.) hepimizin! BEN BÖCEĞİM, BEN DOMATESİM, BEN BENİM Ben eşeğim, ben aslanım ben insanım çünkü RUHUM ortak payda...

Ama ben Hans aieberg denen TEK BAŞINA bir nefsim. Klonlansam da herbirimize ayrı bir buz parçası yaratılır (ruh+nefs) ki o klon yine BEN DEĞİLİM. Bir insanın ilk aşılanmış

yumurtasından 64 klona bölünebilirlik vardır.. Ama bu ikizler gibi altmışdördüzler demektir. Her biri ayrı bir NEFS sahibidir. Biri iyi diğeri kötüdür vb. Biri cennetliktir öteki cehennemliktir vb. Yoksa sci-fi filmlerindeki gibi "Yahu bana klon üretin ki, organlarım eksildikçe onlardan APARAYIM (plantasyon) diyemeyiz. ONLARIN HER BİRİ SİZİNLE eşit NEFSLER... Neden 64 ile sınırlıyız? Bunu düşündünüz mü? Yani trilyonlarca klon imkansız... Bunun yanıtını doktorlar verir.

Page 14: ZigZag Zulkarneyn 02

Kur'an'da cifirde de vardır. "Sekiz ÇİFT" hayvan(burada HYY diri anlamında) YARATTIK" diyor kur'an, sekiz çift demek kendisiyle çarpılacak demektir. İlk aşılanmış yumurtadan çıkan ilk bir çift hücreden birini alırsınız ve ayrı bir yerde yeniden çoğaltırsınız. Sonra ona da aynı işlemi yaparsınız ama sonuç 64 ile sınırlıdır. Bunun nedenini hekimlerimiz size anlatabilir, ben tıb terimlerine girmek istemiyorum. Gelelim cifire, bunun için önce Remil'i hatırlayalım. Remil dörtlü bir gruptan oluşur.

* ..//..// nokta ve çizgiler vardı

Nokta çizgiler dörtlüsü=Bineer sistem)

Mesela failatün failatün müstefilün feulün gibi çizgiler ve noktalardan oluşur. Ama Hunnes ve Künnes Remil'i ÜÇLÜDÜR. Üç nokta, üç

çizgi kombinezonları İslamın gerçek sembolü olan (Ay değil, hilal onun benzeridir) YİN-YANG işaretini anımsayınız. Orada bir çift SUR BORUSU vardır. Berzahıyla birlikte Rahman ve Rahim (Beyaz ve siyah) iki zıt renkte...

Güney Kore bayrağına bakınız: Budizmin SANDIĞIMIZ yin-yang ve çevresinde dört BİNEER (digit) semboller var. Ama bunlar temel dört yöndür. Bir de bunların ara yönleri vardır. (Kombinasyon kurunuz.) Bunları ilerletirseniz bunların digitogramlarının 64 ile SINIRLANDIĞINI görürsünüz.

Nuh kitap getirmemiştir. Yani Nebi'dir. Hatta "Nuh nebiden kalma" deriz antikalara... Ama Nuh'un 83 kişilik seçme yolcularında Yağus, Yeuke, Nesr, Vedd gibi 5 ayrı ESKİ uygarlık vardır. Nuh suresinde bu adları bulabilirsiniz.

Ne var ki, sonraki kuşaklar, Nuh'un bir kitabı olmayışını telafi etmek için ÇİN-HİNT uygarlığını oluşturdular. Gondwana, Mu, Lamuria, Atlantis vb. bu tufanda batan ESKİ uygarlıklardır ve çıkışları rahmanidir. (İDRİS'in öğretileridir.) Dolayısıyla B'nin bulduğu web sayfasında İDRİS'i okumuş gibi oluyoruz. Çünkü o matematik-ses sembollerini yani rakam ve alfabeyi ilk bulan İDRİS'den sonra azma döneminde TUFAN gelmiştir. Aslında Yin-Yang işareti (Hunnes-Künnes/chaos-cosmos) ilk insan çiftinden beri vardır. Biri Adem'dir diğeri Havva'dır. RAHİM'de oradadır. Ay ve HİLAL değil sembol o Zülkarneyn bayrağıdır. O şekil 8 rakamından ibarettir. Düzgün bir 8 çiziniz. biraz büyükçe olsun, bilya kadar.Sonra onu bir çembere alın yani 8 rakamının alt ve üstü bu çembere değsin. Sonra o çıkan şekilde zaten Yin ve yang'ı göreceksiniz. Japonlar İn ve Ang derler. Kur'an ise

Hunnes ve Künnes demekte ve üstelik ALLAH YEMİN etmektedir. Yani bu ŞEKİL KUTSALDIR. Allah kutamıştır. Biz kutsamış değiliz. David yıldızı (İsrail 6 köşeli yıldızı) da Allah'ın kutsadığı bir MÜHÜR'dür. Ahit sandığı(Tabutüssekine'nin ASLI ve

Page 15: ZigZag Zulkarneyn 02

ANAHTARI"dır. Ne kadar kızarsak kızalım, İsrail bayrağındaki o yıldız KUTSAL bir süleyman mührüdür. Amaaa YAHUDİLERE ö z e l göndermiştir ALLAH!

Davut As.a gelmiştir ve "Bunu senin ümmetinden başka kimse kullanmasın" denmiştir. Onu BİZ KULLANMAYIZ. Fakat küçümsemeyiz, bayrak yakmayı sevmeyiz. Biz karşı bağa Zero N' e yani siyonizme karşıyız.

İsa'nın Çarmıhı

İsa'nın çarmıhı + biçiminde değildi. İsa sarışın da değildi. Koyu esmerdi. Habeşliler gibi. İsa çok koyu tenliydi. Meryem ise tam tersine İvory. Ama ikonlarda hep isa sarışın ve kızıl saçlı resmediliyor. O çarmıh (Hac, salib) de

artı işareti biçiminde dikilmedi, tam tersine HERZAMAN Kİ gibi x işareti olarak dikildi, eller yukarıya ayaklar aşağıya çivilendi. HEP BÖYLE YAPILIRDI çünkü. Filmlerden kitaplardan hep + biçiminde yere çakıldığını sanıyoruz çarmıh'ın (Cihar=4 ve MIH=Çivi demektir.)

Eğer Hristiyanlık çarmıhı + sanıyorsa aldanıyor, x olması gerekiyor. Ya da Musevilerin anayurdunu bugünkü israil sanırsak aldanırız. Onlar doğma büyüme Irak Kufe bölgesindendirler. Asuri olan amcaoğullarından çektikleri için Mısır'a göç etmişlerdir. Ne var ki, orada daha beteri KÖLE durumuna düşmüşlerdir. Sonra Musa onları oradan çıkarmış ve Vaad edilmiş topraklara filistinliler ülkesine (Keenan ili) götürmeye kalkmıştır. Ne var ki, onbinlerce yahudi, toplam nüfusu yüzü geçmeyen Anakoğullarına (Goliath=Calut'un mensup olduğu DEV kabile) k o r k a k ç a gitmemişlerdir Nefilim denen bu dev adamlardan korkarak, 40 yıl çölde sürgün kalmayı yeğlemişlerdir. Yani cezaları Tanrıdan ziyade kendi kendilerine vermelerinden...

Ve 40 yılın sonunda YİNE de ARZI MEVUTA gitmemişlerdir. Yani Kenan iline değil, Föniks (Fenike) iline gitmiş ve orada iki krallık kurmuşlardır. (Calut Davut savaşı bu krallıklar dönemine rastlar) Talut ikinci krallar döneminin en önemli peygamber-hükümdarıdır. (Tabutüssekine/Ahit sandığı ona verilmiştir.)

<> museviler korkak bir ırk deniyor dogru sanırım

Evet L., savaşmayı binlerce yıl sonra yani 1948'den itibaren öğrendiler.

Şimdi de ARAPLAR KORKAK ırk oluverdi...

ZİGZAG gizlidir... Propaganda sevmez... Ortaya çıkamaz.

Hele ki ben (e-mailler dışında) hep tehdit ediliyorum, ortaya çıkmam hatta çalışmam, işe gidip gelmem bile tehlikeli... Bu canımı çok sevdiğimden değil, "DAHA misyonum" bitmedi...

Zülkarneyn İLK seferinde işi bitirmedi... Üç sefere çıktı... Batıya-doğuya ve DABBETÜL ARZ ülkesine... Yapacak işler var... İnanınız ki, BİZLER geleceğin insanının ya da liderlerinin coach'larıyız. Bunu "Sounds me" olsun diye söylemedim. Sounds me=Kulağa

Page 16: ZigZag Zulkarneyn 02

hoşgelmek" bilmeyene duyurulur.

Haushoffer ve de iki telepatımız Wolf Messing tarafından paralize edilmiş,ç ıldırtılmıştı.

O dönemlerden ZigZag A S L A s o r u m l u değildir!

ZigZag'ın 3 telepatı üçü birden ÇILDIRTILDI, yani karşıt telepat olan Wolf Messing tarafından ZAPTEDİLDİ, üçü de intihar etti...

Eğer Jana bir kaç yaş daha büyük olsaydı, bunlar olmayacaktı. Çünkü her yıl 14 yıl olarak GERİYE büyüyor. Eğer Jana olsaydı, mesela 4 x 14 yıl önceki bir Jana ya da daha büyük bir Jana, Messing'i ÇILDIRTIRDI. Çünkü Jana'da Cennet içgüdüleri var. (YYx) O bunu rahatlıkla yapabilir.

Eric Hanusen ve Karl Haushoffer ikisi de çıldırtıldı... İkisi de intihar etti... Telepatik savaş bu kadar acımasız ve sinsidir. Messing Jana'dan sonraki gelmiş geçmiş en büyük telepattır. Jana YETİŞEMEDİ sadece...

Zero-N (0-n) telepatları güçlüydü. Ama 1-n (wanen) telepatı onların tümüne bedeldir. BUGÜN onun sayesinde "Dünya SİGORTALANMIŞTIR" Sapık projeler durdurulmuştur. Uydu ile beyinlerin kontrolü durdurulmuştur. (Bunu yapan uydu teknolojisi değil, uydudan yayın yapan yani URİGELLER 'dir, uydu sadece aracıdır.)

<> Gelecekte telepatlar savaşını tarih ,parnormaliteden ,normaliteye(bilimin konusu haline geldiğinde) daha verimli yazıp çizip analiz edecektir

Uri bugün Hanusen ve Haushoffer gibi ZAVALLI olmuştur. Böylece ünlü PROJELER rafa kalkmıştır. Herzl (karşı bağ) ve bunun karşıtı olan Gurdjeff birer telepattır. Gurdjieff telepatlığı az, fakat majisyenliği büyük bir insandır. Geleceğin TARİHİ bunları yazacaktır. (O tarafsız bir tarihtir.) "Kendini bilme konusunda kısaca durum şöyledir: yapabilmek için bilmen gerekir. Ancak bilmek için önceden nasıl bilindiğini öğrenmen gerekir. Bunu da tek başımıza öğrenemeyiz."

G. I. Gurdjieff

Bizler hep bu gerçekleri göremeyiz. Halen sanırız ki, Ampulü Edison buldu... Daha Edison bakır teli elektrik enerjisiyle akkor hale getirmeye çalışırken, yardımcısı X Fluoresant TÜPÜ buldu...

ZigZag YOKTUR ki, söylentisi de olsun... ZİGZAG H İ Ç Y O K T U R. İnanmazsan bunu TELEPATLARIMIZA sorabilirsin. ZigZag ve HANİF islam ikisi de Y O K T U R, onlar GİZLİ ve de PATENTLİDİR. Günü gelince VAR OLURLAR... Onun dışında YOKTURLAR. Hanifliği de böylece YENİDEN var ettik...

Page 17: ZigZag Zulkarneyn 02

EVET , NUH suresinde ATLANTİS ile ilgili ayetler

<> "Ve dediler ki: Kendi ilahlarinizi birakmayin; birakmayin ne Vedd'i,ne Suva'i, ne Yegus'u, ne Ye'uk'u ve ne de Nesr'i." (NUH / 23)

Yağus, Yeuke ve Nesr'i de unutmayalım Şimdi İBRANİCE sözlüklere bakınız:

VEDDA, SUVAGA, YAGUS, NİSRA

YEWKE...

Çünkü bunlar TEVRAT'da da vardı, Kur'an'dan önce... Hatta, bunları ARŞ taşıyıcı meleklerin (Kartal, Aslan, Boğga, insan vb.) yüzleri olarak da anagramlarını vermiştim. Ve GERİ TEPME olayını da anlatmıştım:

1N>>>>>>>>>>>>>>>WANEN (Bakınız Edda Sagaları)

VALHALLA>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>ALLAHLAW

Yumurta mı tavuktan çıkar; tavuk mu yumurtadan?

VALKYRİE (Valhuriye okunur) ???????????????????????????

Huri adı ve yine tavuk ile yumurta meselesi...

Vildan >>>Valkyrie

Ğılman>>>>GERMAN

Bilmem anlatabildim mi? ;)

Bunları aklımızda tutalım...

Zülkarneyn (iki boynuzlu) THULE + QARNAAQ yani EZELDEN verilmiş isimler mi? Adem NEYİ İSİMLENDİRDİ e z e l d e ??????????????????

Soru soruyorum ki yanıtı içinde...

Adem neyi isimlendirdiyse, TARİHTEN BAĞIMSIZ olarak, coğrafya'da yer alır. Morris Jessup burnu (Grönland) Axel Heiberg adası. İyi ama Kanada ve Danimarka makamları BU İSİMLERİN NE ZAMAN VE KİM TARAFINDAN verildiğini bilmiyor. Axel Heiberg için "Zengin kaşif diyor" Sözde keşif seyahatlerini finanse etmişMİŞ. Morris K.Jessup burnu(Cape) ile ilgili HİÇBİR KANIT yok.

Yani bilirsiniz ki, filanca sokağın adı ŞU kişinin anısına konmuştur. Muhtar, Belediye Başkanı Vali vb. bunu zapta geçirirler, encümen kararıyla isimler verilir. Ama Jessup için BİR TEK tutanak yok. Jessup'u kim TANIYOR Kİ? O KİM ?

Mars kanallarından biri diğerine ters gider. Ters gidenin adını Galileo ALTES kor, ötekinin adını da ALSET. Biri arapça tesis etmek, diğeri ise Örtücü demek.

Hint VİMANA'larının yani UFO'LARININ yapısına bakınız. Tesla DÜZENEĞİNİ

Page 18: ZigZag Zulkarneyn 02

GÖRECEKSİNİZ. Bunlarla ilgili resimler gravürler var. Ortadaki ANA BÖLÜME dhurakhapalam diyorlar. (Anımsayınız:)

Mesela ALGOL (Arapça AL Ğul>>>Umacı) Bir yıldız takımı... Ğul yani türkçesi GÜL(yabani) İngilizcesi de GULLİES (Al-kuhul>>>Alchohal gibi) Alkol yani.

Tes'de aynı

Pekala. Şöyle bir örnek vereyim.

Adamski(Benii adem demek)

Dhurakhapalam veya dhurakapalam'a da bakabilirsiniz. Böyle linkler karşınıza çıkacaktır. Özellikle Peter Colosimo'nun zamansız dünya adlı kitabında da DURAKAPALAM (Tarık) vardır. Dhurakhapalam'ı ONUN KİTAPLARINDA bulabilirsiniz muhtemelen O doğru bir araştırmacıdır.

Boraks öyle bir şey ki, gelecekte yapılacak/yapıldı olan WANEN'in de ana maddesi.

Onun saydam olan yani pencere yerine geçen ve mercek yerine geçen aksamı borazan taşından yapılıyor. (Borax) Alttaki dev mercek/pencerre tamamen tektit haline getirilmiş borcamıdır. Evrende bulunan herşeyi çizer.

Gelecekte bunun sertlik derecesi Elmas'a (10) göre 24 olacak. Şu andaki borazan taşında bile

sertlik derecesi 12, elması çiziyor... Dünyada ve kızkardeşi Ay'da Boraks bir tek yerde var. Türkiye'de. Şili'deki madenler bitti bitecek. Ama Niğde havzasının altında inanılmaz Bor rezervimiz var. Uludağ tamamen Wolfram madeni. Ve de Spil dağında yine UFO malzemesi olacak bir SIR var. Manisa değil trilyonlarca doları, on trilyonlarca doları saklıyor toprağının dağının altında...

114 numaralı element (Spilium)

115 kararsız 114 kararlı... Bundan 137 ve 164 numaralı KARARLI element adalarına DİREKT sıçrama yaparsınız. 164 sayılı KARARLI element, demir ailesindendir. (Yani bunlar Ha/vet>>>>GELECEĞE YAZILIYOR.)

57 demirin iki katı 114

spilyum veya iumium

26 demirinki ise 164 ile nihayetleniyor. Yapay karadelik (Zülkarney'in yaptığı karanokta) gibi bir de AKNOKTA yapılabilecek. İşte o zaman bu yaklaşık 6 tane Fe (26) çekirdeğini kararlı biçimde BİRLEŞTİRECEK. Ayetteki sırların 7 anlamından biri de buydu. (Demir kütleleri ile karadelik yapılabildiği gibi, bakır ile EKSİK peryodu tamamlarsanız, yapay aknokta elde edersiniz.

O da çekim etkisini YOK EDEREK, yerine kusarca (quasar) içeriğinden LEVİTATİON dalgaları verir. İşte o an , 6 x 26 >>>>>> 156 ve buna eklenecek olan CU>>>BAKIR ile 164

Page 19: ZigZag Zulkarneyn 02

peryodunu elde edersiniz. O ayetleri (Kehf suresi) bir daha yazalım mı? lütfen...

(Zülkarneyn'in Yecüc mecüc yolculuğundaki DEMİR kütleleri bahsi.)

<Kehf> 94,95,96,97,98.

<> 96. "Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tamdenkleştirince, "Körükleyeyim

"Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin bana, üzerineerimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi.

<> prof Cu'nun numarasi 29, 6*26+29=185 etmekte. 164'e nasilulailiyor acaba?

Pardon 5 olacak. Fe+Cu değil. Fe-Cu biçiminde. 185 zaten SONUNCU element. BAŞKAsı devamı yok... 6 tane fe ve eksi (Yani ELEKTRİĞE ÇEVRİLMİŞ) bakır örtü. Ayette katran falan yok. Demir ve Bakır var. Arapça katran NEFT'tir, bu kelime geçmiyor orada (Ya da zift) Kur'an'da katran kelimesine en yakın kelime Ğussae'dir. (Türkçesi kusmuk, Ala suresinde geçer) Kelime doğrudan BAKIR. Evet orada PETROL ürünlerinden söz edilmiyor. MAGNETİK Spilyum ailesinden söz ediliyor.

HA/VET seçilmiş en iyi kelime... TEK KELİME. eşi ve benzeri yok Bu kaytarma kaçma kelimesi değil. Bu verdiğim örnekteki "Kıyamet gününe İMAN (evet) etmiş birinin henüz kıyamet GERÇEKLEŞMEDİĞİNDEN (hayır) verebileceği en YERİNDE YANITTIR.

Kur'an ağzına kadar bu HA/VET'lerle doludur. Zülkarneyn'in SEDD ardına attığı YECÜC MECÜC ASLA BİLİNMEYECEK (EVET) iken BİR GÜN SEDD AÇILACAK VE TÜM>Ü TEPELERDEN İNECEKLER (Yaşamadığımızdan HAYIR) Buna imanın adı da HA/VET'tir.

İsa DÜN GÖĞE ALINDI (Evet) Yarın da İNECEK (Şimdilik hayır) öyleyse HA/VET yani "O inince, onun ineceği zaman torunlarımızın tamamen EVET diyeceği artık HA/VET demiyeceği bir durumdan söz ediyoruz.

İsa indi mi (BUGÜN) HAYIR

inecek mi bir gün EVET

en iyisi HA/VET

<> Çift Boynuz Wiking'lerin mi acaba?

Evet Normanlar ÇİFT boynuzlu kask giyerler. Barrel kelimesi de Normanca'dır.

<> Zülkarneyn....?

Evet Zülkarneyn TEK değildir. Yecüc Mecüc ile BOĞUŞAN BİRİNCİ Zülkarneyn'dir. Ashabı Kehf gibi daha sonraki ZÜLKARNEYNLER var. Ashabı Kehf de 16 toplam kişidir. Yani Taaa Ekvador cumhuriyetinin Los Talos bölgesinde yine Ashabı Kehf ve Rakimleri mağarası vardır. Büyüleyici bir yerdir ve Ashabı kehflerin "5" olanını simgelerler. Oradaki inanılmaz mağarayı Erich von Daniken de buldu. Orada METAL levhalar var ve 20 bin yıllık (Metallerden yıl daha kolay hesaplanır.) Orayı duydunuz mu?

Deniken'in bir kitabında vardı ama hangisiydi? Altın diye

Page 20: ZigZag Zulkarneyn 02

bir kelime geçiyordu başlıkta kitabın adı Altın.... birşey ama hatırlayamadım. Muhteşem resimleri bizzat çekmiş Nazca falan onlar tanrıların arabalarında var. Bu son yazdığı bir kitapdı galiba. Ben onun fikirlerine değil, BULGUSUNA değer verdim. O mağarayı bize bulan Daeniken'dir.

Search'çüler bu mağaraları bulamadınız mı? Los Talos idi galiba. 8 tane KEHF mağarası var... Önüne gelen inanç turizmi adına mağara bulursa onu değerlendiriyor :)

<> Elbistan'da olabilir mi hocam?

Hayır orada yok. Ama Nevşehir de, buna talip Ege'de de var. Tarsus'ta da var.

Pekiyi Equador indian caves falan diye arasanız belki resimleri çıkagelir. Los Talos olabilir adı. Evet Tho gold og the gods.

Bu MAĞARALAR üzerine yazalmış ve fotoğraflanmış bir kitap the gold of the gods>>>Tanrıların altını

O kitap WEB'de resimlendirilmiş olabilir mi acaba? Dünyanın en büyük mağaralarını göreceksiniz. Hem de TAMAMEN İNŞAA EDİLMİŞ Üç mahalle büyüklüğünde ve kat kat Bir kısmı KIZILDERİLİ mezarı haline getirilmiş muhteşem bir doğa harikası. Su seviyesinin 300 metre altında ve SONU YOK. Yani sonu bulunamadı.

<> En büyük Mağara Tapınağı, Ellora, Aurangabad.

Tim o kitap bulunursa, orada o mağaranın resimleri ve adı var. Ve yeryüzünde SONU olmayan tek mağara. Şimdi gördüm linki. Şuradan da çıkarabilirsiniz. METAL LEVHALAR ÜZERİNE İLK RESİM YAZI YAZILMIŞ, tamamı METAL levha. Yani biz o çağda insanları cilalı taş ile uğraşıyor sanırken, bize METAL SAC LEVHA üreten bir toplum ile karşı karşıyayız.

<> pictures bölümünde var,3.resim herhalde

Onu bizim RESİM bölümüne asabilirsiniz ya da attachement yaparız zahmet olmazsa. HER NEYSE size 5'li ASHABI KEHF'TEN söz ettim... (Levhalar 5 mağara sahibi konusunda yazılı.) Yahu bunları bilmeniz gerekirdi diye düşünüyorum.

Belki adını gullies>>>Ghoullies gibi yanlış yazdım, ama Los Talos gibi bir şeydi. Dünya çok enteresandır.

<> HOCAM,Meksika/ Aztek /TULA ile THULE ÖRGÜTÜNÜN bağıntısı nedir? Örgütünismi buradan mı geliyor?

Hayır TH>>>ince Z (arapça zel ) okutur. THULE (Sondaki e okunmaz ama bunun görevi U'yu ü okutmaktır.) Kelime doğrudan ZÜL okunur. Tul falan diye okunmaz. Aynı kelime J ile yazılınca Sanskritçe BİR ŞEYE SAHİPLENMEk demektir. Jüller>>>Soy ağacı damgaları

Page 21: ZigZag Zulkarneyn 02

(Mühürleri) dir. Klana sahiplenirsiniz.

Arapça da (Eskiden vardı) şimdi J harfi olmadığından ZİKR ve ZÜL kelimelerinde olduğu gibi J yerine ince z (Peltek zel) yazılmakta. Latinler de J harfini söyleyemezler. Mesela juventus, julius derken... Y olarak okurlar. Roman dillerinde de bu bazen Y bazen H okunur. Don juan (Huan)(Asereje>>>AsereHE....Las Ketchup :))))) örneği

<> int. yaptığım araştırmada Tula/Atlantis bağlantısı işleniyor web sitelerde

Ama onun da bir adabı var elbette... İnsula Thule zaten EFSANEVİ bir kıtadır. Şimdi onu İzlanda ve Grönland sanıyorlar. Oysa onun tam olarak karşılığı ZÜLKARNEYN'in dolaştığı yerlerdir. Kuzeydeki bölümü bugün Grönland'ı bıraktı. Yani Atlantis'den bir miras olarak Grönland'ın ÜÇ adasını sayabiliriz. (Üzeri buzla kaplı olduğu için TEK ada imiş gibidir, ama uydu fotoğraflarında ve daha şaşırtıcısı Piri Reis haritalarında ÜÇ adadır.) Zülkarneyn'den izler taşımaktadır. Ve Orada NEFİLİM (Anakoğulları) denen dev bir insan ırkının kemikleri vardır.

(Kur'an'da Davut ve Musa onlardan birilerini öldürür.) Özellikle Ellesmere'nin Axel Heiberg adasında ayrıca KUZEYİN EN SON sedir ağacının da fosili vardır. TAM o fosilin olduğu yer SİDRETÜL MÜHTEHA'nın izdüşümüne denk gelmiştir. (Bağdadi'nin fikri) O dev uyluk kemiklerinden farklı olarak sedir ağacı (Cedar)fosilidir. Eskiden KUTUP TASTAMAM oradaydı, sonra kuzeye DOĞRU hareketlendi. Eski kutup Axel Heiberg adasında, makam el Hızır denen bir yerdeydi. Noel baba'nın

anlatıldığı biçimde... Zaten Noel kutlamaları İsa ile birlikte çıkmadı. Bizim Hadisler gibi 350 yıl sonra ortaya eğlence ve ticari amaçlı olarak atıldı. Santa kostümü ve Ho-ho-ho diye gülmesi bunun düzmecesidir. İlk papalar döneminde NOEL KUTLAMAK YASAKTI. Evet bir de KURBAN yemeği var (İbrahim'den kalan Thanksgiving) ama onlar koç yerine TURKEY kurban edip, bir afiyetle yiyorlar. Ben de 20 yaşıma kadar hep kart hindi yedim, 6 yaşıma kadar Noel babaya inandım. Sonra hiç inanmadım. Ama 22 yaşında yeniden inandım. Halen de inanırım.

Evet BİLİM var derse inanırım.

BİLİMSEL İMAN BİZLERİN İBRAHİM AHLAKIDIR.

4 kuşun yeniden dirilmesi bir BİLİMSEL DENEYDİR. İki doğu iki batı denen ve bizim ARŞ'ın dört direği dediğimiz ÇİZİMİMİZDE her bir direğin temsil ettiği bir çifti somut diğeri sanal sayı olan dört direkten, dört kuş yeniden VE REEL OLARAK tanzim edilmiştir. Canlılardaki DNA sarmalı somuttur. Ama NEFS(Karakter) ve RUH (Mizac) için ayrıca iki GÖRÜNMEZ GÖK DİREĞİ vardır.

Bunlar da psişik sarmallardır. Burada CESEDİN yeniden yaratılması bir şey ifade etmez. Ancak diğer iki soyut DNA'nın kuşu kuş yapan KİMLİĞİNİ de o cesede giydirmesi gerekir. Mesela o kuş LEYLEK olduğunun BİLİNCİNDE olmalıdır. Yani bilinçlerimiz de YENİDEN YARATILACAKTIR. Sadece CESET bazında yaratılmayacağız. İşte bu dört

Page 22: ZigZag Zulkarneyn 02

kuşun hikayesidir. Bilimsel imanı İbrahim bu sayede doyuma ulaşarak almıştır.<Bakara>260

<> ben kus da baska sekilde hayal etmistim 4 kusu :))))

M. işin içinde HANS var. Hunnesgillerden HANS (Yahya as.ın adı)

> merak ettiğim konular;" AGARTA uygarlığı

AGHARTİ, SHAMBALLAH gibi yerler YECÜC-MECÜC izdüşüm dünyası yani Zülkarneyn SEDDİ(Kirişi) altında kalan AYNI ZAMANDA başka-yerde yaratık topluluklarıdır. (Yeti ve Meti, Yegog/gog ve Megog/mog)

Zülkarneyn YAPAY BİR KARANOKTA OLUŞTURARAK, yecüc mecüc denen gerçek dünya ırkını OLAY UFKU ARKASINA ATMIŞTIR. Onlarla aynı YERDEYİZ ama digerzamanlıyız. (Bunları konuşuruz)

Eski Mısır uygarlığı aslında İKİ BÖLÜMDÜR: Eski krallar ve yeni krallar. Mısır adına ne buluyorsanız (Hiyeroğlifler, piramitler vb.) hepsi ÇOK YENİDİR. Eski krallık KIPTİ değildir. Yeni krallık Coptic'dir. Eski krallık ırkı NUH TUFANINDAN sonraki ve NUH'UN oğlu HAMM'ın soyundan gelenlerdir. Bu soy, şimdi Araplaşmış olan Mısır ahalisi (Fellah) veya antik Mısır'daki Kıpti (Egypt/gypsy) ile ilgisizdir.

Hamililerin yerine KIPTİLER (ki Hind İran ailesi ve Dravid ve Munda denen Hint yarımadası ahalisi) geçmiştir. Bildiğimiz tüm Roman'lar (Zingara, Çigano, Zigeuna) vb.) da bunların dünyaya yayılmışlarıdır.

Hamililere gelince bunların bir kısmı saf kalmışlardır. (Tuaregler ve bazı mavi gözlü Berberiler) Bir kısmı Habeşi-Affar vb. olarak daha esmer bir ırkı ve bir kısmı da zencilerle karışarak (Sudan NİLOT denen ve de Watusi ülkesine kadar uzanan) Hamilileri oluşturmuşlardır.

İşte biz Kıptiler öncesi EN ESKİ MISIR Krallığından söz ediyoruz. Çoğu tarihçi de insan ırkının başlangıcı olarak NİL bölgesini gösterir. (Ben katılmıyorum) Bunlar piramitlerden önce Karnak, Thebes, Sais, Luxor gibi yerlerde kalıntılar bıraktılar. En eskisi Karnak olup, Zülkarneyn izlerini (Boynuzlu baret/kask) barındırıyor. Sonraki krallık devrinde (Efes, truva 7 kat gibi) bu en eski kalıntıların üzerine Karnak kuruldu. Eğer Hami (Danakil, Affar, Cibuti vb.) sözlüklerine bakarsanız, Karnak ÇİFT BOYNUZ demektir. Yine bir Hami ırkı olan eski Thebes kent devleti (site) Kıptilere yenilince, Arap yarımadasına geçtiler ve oradaki Main ile Himyeri Sami krallıklarıyla birlikte üç devlet olarak yaşadılar. Sais ise SA>>>Atlantik mirası diye bilinir. Thimeus adlı eserde Platon'a "siz Yunanlılardan 12 bin yıl önce burada ATLANTİS denen batan kıtalardan gelen (Nuh tufanı) kişilerin KÜTÜPHANE bıraktığını ve Sais rahiplerinin bunları okuduğunu söyler. Zaten Atlantis adı da o günden sonra ortaya atılır.

Atlantislilere ATHLON ya da ATHON adı da o andan itibaren verilmiştir. Adoney onların bilge kralıdır (Belki de peygamber???) Ama Akheneton ya da Aten,Athon MUSA'DAN bin yıl önce GELMİŞ TEK TANRILI BİR DİNİN KRAL PEYGAMBERİDİR. (Süleyman gibi)

Page 23: ZigZag Zulkarneyn 02

Bağdadi'nin bir derkenar metninde o kişinin SA (Sumer=Sais) olduğunu söyler. Ama ileride bir yerde ise İbrahim olduğunu...

Şimdi burada keselim ve devamını, Ş.T'un da katıldığı bir chat akşamında getirelim, bakalım ATHEN/Aton/aten kimdir. Niçin Sümerli'yi bir KURT emzirmektedir????

Resullükleri açıklanmış YAŞAYAN (Yani İbrahim gibi henüz vefat etmemiş) aleni elçiler: Meryem oğlu Mesih, İdris ve Yahya'dır. Bunlara ÜÇLER MECLİSİ deniyor.

Diğer takımdan elçi olmayan halen YAŞAYANLAR: Üzeyr, Lokman ve BİRİNCİ ZÜLKARNEYN üçlüsü VE BUNLARIN toplamı olarak enbaşında YEDİLER MECLİSİ BAŞKANI olan HIZIR... Ve İki kişi eklenmesiyle DOKUZLAR MECLİSİ: (Ancak Adler ve İsa aynı zamanda Mighty ve Mesih olduklarından bu sanal bir eklentidir.Bunları izleyerek, yine bu 7 kişinin içinde bulunduğu KIRKLAR MECLİSİ vardır. Diğer 33 kişi ise diğer Zülkarneynler-diğer ashabı kehf ve rakim'ciler, kısaca geçmiş ile geleceğe köprü olanlardan kuruludur. Bunlar içinde KARŞI BAĞ asla yer almaz.

Hele hele bizlere yutturulan EVLİYALARIN, kutupların vb. hiçbirinin adı (Yesevi dışında) ASLA VE KAT'A geçmez. Hiçbir mezheb imamı vb. bu kategoride yoktur. Sadece 40'lar meclisine Kur'an'da adı geçen PARANORMALLER girmiştir.

Bu meclisin adı aslında 41'ler meclisi idi ama, Yesevi'ye YAŞAMI boyunca verilmiş bir ruhsattı. vefatından sonra 40'lar adını almıştır. Yesevi'nin tek öğretmeni ve Hızır'ın da TEK ÖĞRENCİSİ Yesevi'dir. Ayrıcalık bu bakımdan verilmiş ve Arabesk ile fars tipi islam hakimiyetine Türk tipi islam getirilmiştir. Ne var ki Türk tipi islamı artık HİÇBİR TÜRK (Sizi/bizi ==BİZLERİ tenzih ederim) yaşamamaktadır. Benim TASAVVUF olarak verdiğim bilimsel tüm veriler, gerçek İslam ve Yesevi tasavvufudur.

Kırkları izleyerek ve kırkların da içinde olduğu 313 Mürseller meclisi (Zigzag 300'leri değil) ile hiyerarşi tamamlanmıştır.

Bunu izleyen tek muteber topluluğun adı ise şudur:

İBRAHİM MİLLETİ... EHLİ SABIKUN !

İsa efendimiz için dikkat: Gelecekte gelen MESİH'dir ve yine Meryemoğlu'dur ve yine İnsandır. Ama artık elçi (Resul) değildir. Resulullah'ın ÜMMETİNDEN'dir. Mezarı da Medine'de efendimizin kabri yanına ayrılmıştır. Efendimizi AHMED adıyla müjdeleyen de o'dur.

JANA diyor ki: Ben kadın olduğum için gelmiş-geçmiş tüm görev arkadaşlarımın (Zülkarneynlerin) tamamından üstün kılındığımla müjdelendim.

“Tarık (UFO-Dhurakapalam) Teknolojisi”

Tarık/Dhurak denen araç kendi kendine var olur. Ufo diye bilinen araçların çok kaba ve yekpare/monoblok olarak yapıldığını söylemiştim. Çünkü zaman içinde geriye gidince, zaman yolcusu nasıl ki yaşça küçülüp bebek oluyorsa elbette o aracın da küçülmesi (yani

Page 24: ZigZag Zulkarneyn 02

yapıldığı maddelere doğru ayrışması) gerekmektedir. O yüzden TEK PARÇA bir dökümdür ve öyle filmlerdeki estetik vitrin gibi araçlara benzemez. Sanki bir çan gibidir. Tarık suresine dönmek için bir araştırma yapılmalı. Çünkü Peter Kolosimo ve daha bir çok insan Tarık'ın Tibet, Hindu vb.cesi olan Dhurakapalam’ı yazdılar. Özellikle Peter Kolosimo'yu araştırın, "Timeless Earth"ü. Flamanca metninden birebir tercüme ediyorum:

Dhurakapalam Hind inanışlarında “Altın ışınlar saçan" demektir. Tibetliler de aynısına Turakapalam demektedirler. Bu araç öyle bir şeymiş ki, defne külü ve yağından bir karışım ile yakıtı varmış. İçinde çekiçler biçiminde düzenlenmiş bir düzenek varmış. Bu araç uzay-üstü-uzaya çıkar ve oradan dilediği galaktik göke girerek istediği coğrafya ve tarihe yeniden dönermiş. Vimana=Altın ışık saçan gizli demektir (Kont Sedir). Gizliliği sadece kendisini aydınlatması. Defne yağından yakıtıyla ve çekiç sesleri çıkararak hareket eder. Peter Colossimo: "Hint Dhurakapalam'ını Son Rus çarı ikinci Nikolai, Rus devriminden kaçmak için aratıyordu. İnanışa göre bu araç Tibet'teydi ve resmen Çin hükümetine başvurarak, o aracın bulunması için acil ve sınırsız imkan vereceğini bildirdi. Rus çarının kızı Anastassia bu aracı bulmak üzere Tibet’eki Himalaya sisteminin gizli bir

bölgesine hareket etti. O günden sonra da kimse çarın kızı Anastassia'yı görmedi. Çin arşivlerinde Targ-tang diye geçen ve Tibet'de bulunduğu iddia edilen araç sadece sadece defne külü ile çalışır... Bu alet cam bir fanus içindedir. Silindir biçimindeki bu fanus içindeki mekanların yolcusu, üst uzaya çıkar ve oranın ebedi loşluğunda saklanır sonra yeniden istediği zamana dönerdi.

Dikkat ettiniz mi? Tarık=Durakhapalam ve Turakapalam (Hintçe ve Tibetçe), Altın gibi ışıklar saçıyor (kendi kendine parlayan). Daha önce de kitaplarımda yazmıştım. Tarık, Durakhalapam ve Burakhapalam (Refref ile Burak=Mirac'a yol veren vasıtalar)... Resulullah da sanki uzay-üstü uzay'a GÖK'e çıkmıştı Mir'ac'da. Orada Rauf (Refref sürücüsü) ve Burak sürücüsü olmuştu (Cahiller Rafraf için minder; Burak için katır ya da deve diyorlar. Hadisçiler böyle tanımlıyor). Nur 35'de DURAKAPALAM'ın (Tarık) işleme-çalışma biçimi ve mekanizması anlatılıyor. Bu zaten bildiğimiz, torunlarımızın bulacağı UFO 'dan başkası değil (6.anlamı bu).

Nur 35. Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da

Page 25: ZigZag Zulkarneyn 02

batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o.

Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir. Nur 35 ve 36'nın 6.anlamı Adiyat suresinin üçüncü anlamı aynı araç=Tarık ve de Necm suresi 1. ayetteki KONAN ARAÇ=Tarık. Konduğu yer Şi'ra. (Aynı surede geçiyor=Şi'ra yıldızının da Rabbi O'dur diye.) Burak ve Tarık arasında yakıt farkı var. Birinde antimadde ile madde birbirini magnetik şişi (tepkime bölümünde) yok ediyorlar, bu da IŞIK HIZIYLA

tepkimeye yol açıyor. Ona da NUR deniyor. "İndiği zaman o parçalar halinde ağır ağır gelene". İşte bu doğru yanıt.

Bu magnetik şişede bir anti hidrojen atomu üretiyorsun, bu hemen karşıtını buluyor ve ikisi birbirini yok ediyor. (Annihilation) Ortaya fotonlar tepkimesi çıkıyor, o da aracı IŞIK HIZINDA itiyor ve araç ışık hızına çıkıyor. O anda ZAMAN tersine çalışıyor. Şöyle ki, kitaplarımda daha önce bu kocaman sırrı vermiştim: Eğer bir halka tekillik bulur da onun tam yatayından ve dönme yönüne ters olarak dönerseniz, "Yola çıkmakta olan kendinize" rastlarsınız. Sonra ikiniz geri denerken, "Yola çıkmakta olan iki kendinize rastlarsınız ve bu kez dördünüz, sekiziniz,... meleklerin Mültikopya (Multycopy) olduğu gibi SAF ve SIRA halinde çoğalırsınız. Hepsi kendinizdir.

İşte bu AYNI mekanizma ile geçmişe TARIK yolculuk yapabiliyor. Yola çıkmakta olan kendinize rastlayıp kendinize yolculuğun nasıl geçtiğini anlatabiliyorsunuz. (Kaç Paul Kamensberg kaç / Sen kimsin? / Ben senim!). Paul Kamensberg 1971 ile 1972 yılları arasında zamanda bir yıl geri gitti ama Kehf suresindeki İLK ZÜLKARNEYN hariç diğer Zülkarneyn'ler için zaman yola çıktığı YAŞIN 14 birim ile çarpılıp zaman içindeki atalarının Kaburga-Omurga KEHF mağarasına kadar geri gidiyor. Örneğin Messenger Janna, yaşının 14 ile çarpımı olan 1980'lere geldi. Geldiğinde hem kendi cenin oldu. Hem de aracı (1N/Tarık) CENİN oldu.

Bir örnek size: Klavyeniz belli bir plastik maddeden, bilgisayar ofis masanız ise bir tahtadan yapılmıştır. İçtiğiniz sigara ise bilmem ne yöresinin tütünlerinden ve kol saatinizin camı bir başka yer ve zamandan, vs. vs. Eğer siz bu saydıklarımla koplike zamanda geri gitttiğinizde, her şey KENDİ yaşı x 14 yıl kadar geriye gidecek ve İLK'ini oluşturacaktır. Klavyeniz petrol olarak yer altında bekleyecektir, üstünüzdeki elbise (yün ya da bitkisel keten, pamuk olarak) yapağısı alınmış hayvan ya da bitkiye dönüşecektir. Saatinizin camı, çıkarılıp imal edildiği bölge ve tarihe göre aslına rücu edecektir yani silisyum ya da kristal olarak toprak altında metal olacaktır. Ve YOLCU da ana rahmine (Omurga-kaburga=Rauf) bölgesine aşılanmış bir yumurta olarak dönecektir. Yani filmi ters oynatınca her şey yapıldığı maddeye ve yapıldığı zamana GERİ dönecektir.

Janna küçülünce ve atalarından birinden doğunca, içinde bulunduğu Nur-35 aracı da (Tarık) ASLINA döndü ve YOK Oldu. Sonra doğum ile birlikte zaman yeniden İLERİ doğru çalışınca, Janna doğdu ve büyüdü... Ta ki, YOLA ÇIKTIĞI yaşa ve saniyeye ulaştı. O

Page 26: ZigZag Zulkarneyn 02

ana kadar kendisini bilmiyordu. Çünkü zamanda geri gitmek demek, "Hafızadan öğrendiklerinin geriye doğru silinmesi" demektir. Janna yola çıktığı saniyeye ulaşınca

"Gelecekteki yaşamını da anımsadı". O anda İKİ BELLEKLİ oldu. Normalde beyinin sol yarımküresi edindiğimiz bu bilgileri, taze verileri depolar. Aynı yarımkürede Janna'nın gelecekteki (Bize göre gelecek elbette... Ona göre geçmiş, olmuş, bitmiş) ESKİ bilgileri depolanmış, ama zamanda geri gelirken silinmişti. O silinen bölgeye bu kez geçmişteki İKİNCİ anne-babası

Bu zamanda geri gitmenin fütüristik HASTALIKLARINDAN biridir. İki yarım küre arasında bir seviye farkı olduğundan, zaman yolcusu (geri gezmen) FELÇ geçiriyor. Eğer iki yarım küre ve sempatik ile parasempatik sistemler arasında kişisel eşitsizlikler varsa, o

zaman (şimdiki çağdaki Motor Neuron hastalığını) anımsatan bir felç geliyor. Bu felç ani gelmiyor, ama zamanla vücudu işgal ediyor (Captain Hawking gibi). Diğerlerinde ise BİRDEN ve YARIM felç geliyor -ki normali bu- yaklaşık 150-180 günde yeniden düzelme oluyor. Janna'nın şimdiki hastalığı budur işte... Ve şimdi üç parmağını kullanarak bize de yazabiliyor.

UFO'nun malzemesi 114 sayılı KARARLI bir elementtir. (Henüz bulunmadı.) Bulunduğunda adı “VANENIUM” olacaktır, önceden duyurulur. Bu element kararlı ve son derece ağır, hantal, serttir (Elmasa göre sertliği 24'tür). Camları/Lumbozları ise tektit denen bir maddedir. Elektronik donanımı ise borazan taşından yapılıdır (bu taş elması çizdiğinden sertliği 11'dir). Böylece üç malzemesi vardır. Işık hızında herşeyin boyu hareket doğrultusunda KISALIP enine yayılıyor ya, alet ışık hızına çıktığı anda biçimi ne olursa olsun UFO biçimini alır. Yani sivri bir roket, kalem gibi bir araç da olsa, sonunda tencere kapağı biçimini alacaktır ve ÇOK KABA olmak zorundadır (Adamski'nin Ufo resimleri gerçektir. Hantal, kilise çanı gibi kaba ve dökme bir malzeme benzerindedir). Çünkü yapıldığı madde itibariyle bunun böyle olması üç nedenden önemlidir.

1. Vanenyum (Wanenium) doğada HİÇ YOKTUR, yapaydır ve KARARLIDIR (Oysa mesela aktnitler vb kararsızdır). Doğada olmayan sadece İNSAN ELİYLE insan teknolojisiyle üretilen bu maddenin üretim tarihi AYNIDIR. Yani ayrı ayrı parçalardan oluşmaz, YEKPAREDİR.

2. Monoblok olmasının nedeni, zaman içinde geriye giderken ayrı tarihlerde üretilmiş ayrı parçalar olmaması içindir. Bu yüzden resimlerde göreceğiniz gibi bu malzeme ÇOK aşırı kabadır. Öyle “Star Trek”deki gibi ince malzeme değildir. Tüm parçalar eşanlı olursa, zaman yolcusunun yeniden GELECEĞE getirilmesi bir o kadar güvenceli olacaktır. Tarık (Dhurakapalam) EŞ-ANLI / senkronize olmak zorundadır. Malzeme de EN AZ ÇEŞİT göstermek zorundadır. İki bağ sahiplerinin malzemesi maksimum ve de minimum ÜÇ çeşittir. Wanenium, tektit ve borazan taşı (Bu üçünün alaşımına IUMIUM adı verilecektir).

Page 27: ZigZag Zulkarneyn 02

3. Kabalığın bir diğer şartı ise, uzaydaki turlarında en az tahribata, kozmik ışına en az riske edilmesidir. Malzeme ışık hızına doğru giderken, tıpkı bir Satürn Roketi biçimindedir farklı olarak, DEMİR ve üzeri Bakır kaplıdır. Elektronların maksimum hızına (Beta-katod ışınları) ulaştığında, CANLI enerji insanlar bölgesine ve dünyasına HEMZEMİN

olmaktadır. O malzeme bir “firewall”un sahte hedef oluşturması gibi Cinlerin dünyasına bırakılır (Kademe: Demir ve elektrik yüklü bakır).

Işık hızında içteki malzeme ise ÇAN ya da tencere kapağı gibi KISALIR. Bu malzeme Wanenium'dan ibarettir. Kabaca tencere kapağı biçimindedir. Altı ise hareket doğrultusunda kısaldığından tencere kapağı gibi oyuktur, ancak iniş takımına benzer ÜÇ kondansatör vardır. 120 açı derecesiyle üçlü yarım küre biçimindeki bu kondansatörlerin görevi ve işlevi çok önemlidir. Bu üç kondansatör tripole denen bir düzenek oluştururlar (doğada tek kutuplar yasaklanmıştır ama yine de adı böyledir). Doğa sistemlerinde bulunan elektromagnetik kuvvet (Tesla Kondansatörü) kablo vb. gerektirmeksizin emilebilir. Yani evrenin her yeri doğal olarak doğanın dört kuvvetiyle doludur. Elektromagnetizmal kuvvet her yerde hazır ve nazırdır.

UFO dediğiniz araçların kubbesinde gördüğünüz bir futbol topu kadar TOPUZ vardır, o aslında elektroskoptur. Doğadaki (heryerdeki) elektromagnetik kuvveti alır. Öteki adı YÜKSEK EKSİ KUTUPTUR. Toplanan bu elektromagnetik-aşırı yakıt (Philadelphia Deneyi’ninkine eşit) kubbenin tam altındaki ve dibe kadar gelen bir TEKTİT (Cam, saydam cam) SİLİNDİR içindedir. En altta ise bir MERCEK vardır. Mercek ise YÜKSEK ARTI KUTUPTUR. Yani topuz olan yüksek eksi kutubun emdiği em. kuvvet birikimi, bu silindir içinden geçer ve dibindeki MERCEĞE akar. İşte bu UFO'nun temel ilkesidir. O mercek aynı zamanda tektit olduğundan seyirliktir yani aşağıyı seyredersiniz. Üçüncü

kondansatör de buna bir mercek daha yakınlaştırıp uzaklaştırarak, hem nükleer tepkimeyi kontrol eder, hem de o yuvarlak alt pencere kenarınının yanındaki oturma grubundan dürbün gibi aşağıyı seyredersiniz. Seçtiğiniz bir insanın göz rengini veren pigmentlere kadar tek tek büyütebilir görebilirsiniz (Hiç bir nefs olmasın ki üzerinde gözetleyeni olmasın). Bu anlattığım “Taksi” ya da “Cargo”

fazıdır. Bu durumuyla bir UFO (Tarık/Durakapalam) Dünya’daki momantumlara, impulslara ve bunların sakınım ilkelerine tabidir. Yani viraj alan bir otomobil gibi manevra

Page 28: ZigZag Zulkarneyn 02

sırasında dışa savrulur. Çünkü Dünya’nın 9.81 olan gravitasyon ivmesinin kapsamındadır.

İkinci faz ise bunun dışına çıkar: 11.8 Dünya’dan kurtulma ivmesini oluşturur. Nasıl ki lunaparklardaki ROTOR denen ve kendi çevresinde dönen silindirlere giren insanlar YATAY oldukları halde düşmüyorsa, sistem kendini döndürerek kendi rotorunu oluşturur. Bu elbette mekanik değildir: Fotonlar bir çember duvar oluşturmuşlardır. O duvarın bir yerinden sadece bir tek yerinden FOTON deliği açılmıştır, dolayısıyla sistem inanılmaz bir hızla (ışık hızıyla) kendi çevresinde dönmüştür. Ayrıca kolbozyon ve korrezyon kuvvetler etkisiyle kendi çevresinde dönerek de İLERİ geri gidebilmektedir.

UFO'ları kovalayan jetler, Dünya yasalarına tabidir ama torunları olan ufonotlar 11.8 G yasasına yükselttikleri araçlarında hiç sağa sola savrulmadan zigzaglar çizerek dedelerinin stinger roketlerinden kurtulurlar (dedeleriyle dalga geçmezler, yanlış anlaşılmasın). UFO'ların bu zigzag çizmelerini elbette şaşkınlıkla izleriz (görenler bilirler). İçindeki insanlar (torunlar) nasıl olur da böyle sağa-sola savrulmazlar diye kafa yorarız. Aslında UFO'nun içi Dünya çekiminden DAHA ağır olmuştur. Hepsi bu... Örneğin, bir silindir yol üzerinde takla atan bisiklet, ya da bir silindir duvarda hızla dönen motorsikletin yerçekimine dik değil yatay olması, yani yerçekimini yenmesiyle aynı kural paylaşılmaktadır. Acaba motorsiklet neden aşağı düşmüyor diye hayret etmenin bir anlamı yok. Çünkü merkezcil kuvvettin üstündeki bir merkezkaç kuvvet ile dönmektedir, çekimi yenmiştir. Artık o silindirin dibine düşmez, KENDİ yasaları gereği, silindirin eğri yüzeyinde YERÇEKİMİ edinmiştir.

Ve üçüncü bir faz daha vardır: Magnetik şişe bölmesi... Böyle bir şişe var mı? Varsa hangi metalden? Size Dünya’nın ısıya en dayanıklı maddesini veriyorum, sunuyorum: Madde ve antimadde oluşturunuz, bunlar birbirini yok etsin. Yokolma basıncından dolayı birbirine ZIT yönde iki fotona dönüşeceklerdir. İçeri bakan foton rüzgarı ANTİMADDEYİ itecektir ve orada hapis tutacaktır. Foton basıncı antimaddeyi içeride tutarken, zıt diğer fotonla basıncı da maddenin içeriye girmesini önler. Yani çifte FOTON duvarı oluşturulmuştur. Bir metal, maden, tungsten, wolfram YOKTUR.

Evrenin ilk yaratılma anındaki yüztrilyonlarca C ısı derecesine dayanıklı FOTONDAN bir duvar vardır sadece... (Tungsten 4000 C'de erir 7000'de buharlaşır). Fotondan bir duvar, görünmez bir duvar. Nasıl iyi fikir değil mi? Üstelik de fotonun doğasında var. Fizibilitesi de çok ucuz, randibilitesi ise büyük prim. Ve UFO'nuz ışıkhızına çıkar (Kaappa-Dok'ları geçiyoruz bu arada, iyi saatte olsunlar. Kappa doku Kaf dağı, Kapadocia vb. İfrit=Ephrates'leri şöyle bir solluyoruz). GÖK'e =Kurşuni hiçlik uzayüstü uzaya çıkıyoruz Tarık ile, ışık hızında... Ve sadece KENDİMİZE parlıyoruz. Sonrası malum: Zamanda geriye yolculuk. Kaburga-omurga... Bu aynı zamanda UFO'nun da kaburga-omurgası, dişi ve erkek'ten... Yani yüksek eksi alan ve artı alan kutuplarından.

Adiyat da önemli: Çünkü “Vel ADİYATI DABHAN” derken, taksi-kargo modundan söz ediyor ayet. “Fel Muriyeti Kadhan” derken "Bir yerinden foton bırakarak hızla kendi çevresinde dönmesinden" söz ediyor ayet. “Sabah vakti baskın vermek”=Kurşuni HİÇLİK bölgesine girmek. Daha önce Adiyat'ı sizlere BEYGİRGÜCÜ diye vermiştim, şimdi de UFO gücü oluverdi.

Page 29: ZigZag Zulkarneyn 02

1. Yemin olsun soluyuşlarıyla ses çıkararak koşanlara/nefes nefese saldıranlara,

2. Çakıp çakıp ateş çıkaranlara,

3. Sabahleyin akın edenlere/baskın yapıp toprak fethedenlere,

4. Derken, onunla toz duman çıkaranlara,

5. Derken, onunla bir topluluğun ortasına dalanlara ki,

6. İnsan, Rabbine karşı gerçekten çok nankördür!

7. Ve kendisi de buna iyiden iyiye tanıktır.

8. O, mal ve servet arzusu yüzünden alabildiğine katıdır.

9. Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında,

10. Göğüslerin içindekiler derlenip toplandığında,

11. Hiç kuşkusuz, o gün, Rableri onlardan iyice haberdar olacaktır.

“İnsan, Rabbine karşı gerçekten çok nankördür! Ve kendisi de buna iyiden iyiye tanıktır. O, mal ve servet arzusu yüzünden alabildiğine katıdır.” İnsan nankördür, çünkü: Adil bir MEHDİ düzeni ortak paylaşım yerine, öteki BAĞ sahipleri "Siyonizmin Dünya ekonomik devletini kurmak için, “O, mal ve servet arzusu yüzünden alabildiğine katıdır." Uyarınca TARİHİ değiştirmişler ve insanlığı köleleştirmişlerdir... Ve zaman yolcusu yeniden ikinci kez ölümden DOĞUMA çevrildiğinde yani “Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında” uyarınca ve Omurga - kaburga fenomeni oluştuğunda, yani “Göğüslerin içindekiler derlenip toplandığında", tüm bu iki taraftan Allah mutlaka haberdardır ve nefsleri gözetlemektedir. “Hiç kuşkusuz, o gün, Rableri onlardan iyice haberdar olacaktır”.

7 anlamlı ve burada iki anlamını anlattım. Bilineni de kuşkusuz murakıb melekler yani kayra alanlar, kiramenler vb. Meleklerin kayıtları HOLOGRAM biçiminde alınıyor. Bir zerrecikten tüm 11 boyut (her yönden, sesiyle, rengi, kokusuyla YENİDEN yaşatmak içiminde kayda alınıyor). Çünkü Hologram teoreminde bilirsiniz ki, evrendeki bir tek en küçük nesne, tüm evrenin hologramını içinde saklamaktadır.

Süper uzay denen üst uzayda (Wheeler-Feinber-Sarfatti-Aiberg uzayı) (Feinberg), oraya o “tek gök”e çıkan, evrenin tüm yaratılışlarını, TÜMDEN (Tümel, Globular, Olobal) ve Gerçel (Reel) olarak görür. Onu oradan alıp yeniden kurabilir ve kullanabilir. Bu uzayın sırrı da yine HIZIR'dadır. İfritler “Danseden Kraliçe” Belkıs'ın tahtını "Sen yerinden kalkmadan" getiririz dediler. Işık hızı dünyayı saniyede 7 buçuk kez dolaşır. Filistin ve Sebe arasını ise daha kısa alır. Fakat Hızır başka bir şey önerdi: "Gözünüzü kırpmadan anında hazır ederim Sebe Melikesinin tahtını" dedi. Hızır iki tik-tak (En kısa zaman dilimi) arasını EBEDİ dondurdu.

Yani her şey "Tıp" oyunu oynar gibi BLOK evren halinde kaldı. İfrit AŞAĞI MİSAL alemini yani Geon teknolojisini kullanmayı önerirken; Hızır Yukarı MİSAL alemini yani herşeyin "BÜSTÜNÜN, BİÇİMİNİN HEYKEL GİBİ YER ALDIĞI" statik Sarfatti-Aiberg uzayına çıktı (Ya da aynı anlamda uzay ona geldi). Danseden Kraliçe'nin tahtını orada TÜMDEN

Page 30: ZigZag Zulkarneyn 02

ve GERÇEL olarak HAZIR BULDU. Blok zamanda kaskatı olmuş uzaydan o tahtı getirdi (getirdi demek bile zaman alıyor). Zamansız uzayda taht, insanlar gözlerini kırpmadan ORADA beliriverdi.

UFO da TAHT gibi taşınabilir bir nesnedir. Taht, fayton, UFO, uçurtma hiç farketmez, onlar gerçek tüm kuşlar (Kartallar sürüleri vb.) biyosfer bitki ve hayvanlarla ortak ALANIMIZDIR. (Doğanın YEREL beşinci kuvveti, Telepati alanı vb.). İkinci olarak da tüm canlıların (sinek, bakteri, gergedan, çam ağacı, insan, cin, melek), cinsiyetsiz ve türü olmayan TEK BİR ORTAK RUHU VARDIR. Anneniz ile kardeşsinizdir, eşiniz ile kardeşsinizdir, babanız ve kızınız ile kardeşsinizdir.

Bu RUH düzeyinde böyledir. Cebrail ile kardeşsiniz. Sinek ile kardeşssiniz, etini yediğiniz inek ile kardeşsiniz. İşte bu ortak payda yani RUH'un TEK bir dili vardır. Bir üst sistemde o TEK dil olur. Karıncalarla, kuşlarlarla konuşulabilir. Külli Şey'inden her şey yapıldığından elbette kardeşiz. Bedenlenince yeniden annem-kızım-eşim ile ilişkilerimiz ayrışır. Ben erkek; onlar dişi oluverir. Hayvan ve bitkilerle de aramıza yeniden lisan farkı girer (sevgi dili hariç).

Nur=Elektromagnetik kuvvet, Gökler (Bozonlar=Kuvvet alanları) ve Yer (Fermionlar=Maddeyi oluşturan kuantlar). Gök ve yer aynı zamanda kutuplar "O'nun nuru, içinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer". UFO'daki eksi yüksek kutbun (topuzun) ta kendisi. "O ışık bir cam içindedir", silindir ve cam bölme; "cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır", yüksek artı MERCEK kutbu.

Elektroskop topuzu elektron tabancası gibi davranan eksi kutuptur, alttaki mercek de (çember biçiminde) artı kutuptur ve sanki monitor ekranı gibi davranmaktadır ve iki kutup=Kuzey ve güney (N-S) bu “ne doğuda ve ne de batıda bulunan” ayetiyle geçiyor; "bereketli zeytin ağacından yakılır" sırrını DEFNE KÜLÜ ve DEFNE YAĞI ile hareket eden Dhurakhapalam ile özdeşleştirebilirsiniz (Merak etmeyin, asla bilim kurgu yapmıyoruz. APAÇIK ve DOSDOĞRU Kur'an'ı yorumluyoruz. Güvenin, içiniz rahat olsun).

Defne ve zeytin bitkilerini karşılaştırın inanılmaz bir benzerlik göreceksiniz. Aynı zamanda, üçüncü bir ZEYTİN meali var: Zaid=Yani ARTI anlamında üçüncüsü, (Anod, Katod, Anti anod). Ve "Ateş değmese bile, nerdeyse yağın kendisi aydınlatacak!" bölümlerini daha önce anlatmıştım. UFO motorlarında böyle renkli ışıklar veren motor fonksiyonu çizgiler vardır, izdüşümler vardır. Yeşil ve turuncu ağırlıklıdır.

Taksi-Kargo olarak (Düşük hızda) dev uçan kentler bile var. Ama zaman yolculuğunu zamanda geriye olarak yapacak aygıtta en fazla (lumboz sayısı 9 ise) 9 kişilik mürettebat bulunur. Levitation=Antigravitation. Ferrit bir halkayı elektromagnetik alanda armatür çekirdeği-halkası gibi döndürerek havalandırabiliyoruz... Bu zaten UFO'nun en en en temel prensibi. Levitation dediğimiz şey ise özde şudur: Sıfırdan küçük kütlenin GÖKÇEKİMİ'dir. Çekimci dalga yoktur. Aslında çekimci dalga şudur: Işıktan HIZLI genişleyen evrenin içinde kalan IŞIK HIZIYLA gitmeye mahkum doğanın dört temel kuvvetinin farkı=Gravitationdur.

Yani evrenin hızıyla ışığın hızı arasındaki fark=TEK YÖNLÜ çekim kuvvetidir. Evren Levitation yönünde genişlerken (Gökçekimi), içindeki içerik ve tutarı ise ışık hızıyla kendi

Page 31: ZigZag Zulkarneyn 02

çekiminden etkilenir, eğrilir. Zamanın, çekimin, termodinamiğin ve evrenin genişlemesinin TEK YÖNLÜ DÖRT kuvveti olduğu hesaba katılmadan Grand Unified Theories yapılmıştır (GUT). Oysa öte yanda elektromagnetizma (Ki ikisi ayrı ayrı doğa kuvvetleridir. Elektrik tünel dışında, magnetizma tünel ağzında ve içinde EŞDEĞER iki ayrı kuvvettir. Magnetik alan SANAL sayılarla anlatılır, tam karşılığı olan Elektrik alan ise SOMUTTUR. Bu yüzden ikisini EŞ KUVVET olarak lanse ediyoruz. Yine Zayıf ve Güçlü kuvvetler de birleşiktir: İçlerinde iki unsur vardır. Doğanın bu üç kuvveti TEK YANLI değildir çift yanlıdır. GUT olarak bu üçü birleştirilebilir ama diğer üçü TEK YANLIDIR (örneğin çekim sadece çeker, hiç itmez). Bunların spinleri tuhaftır.

Gravitino denen parçacık asla bulunmayacaktır. Çünkü o parçacık, bizzat "Işıktan hızlı" genişleyen evrenin kendisidir. Çekimci dalgalar ise "Işık hızıyla gitmek" zorunda kaldığından, sadece DALGACIK olarak vardır. Zaten termodinamik ok yönü, zamanın ok yönü, çekimin ok yönü tümdengelimlidir. Tümevarımlı olamaz. Oysa elektromagnetizma çift yönlüdür (Hem çeker hem iter) ama çekim daima çeker. O halde tümdengelimli olarak ve ANTİ-NEDENSEL yani retro-causality olarak tersindirmelisiniz. Bilim için zaman hem ileri hem geri akar. İkisi eşittir. Çünkü TÜMDEN GELİMLİ bakar bilim zamana... Yani Zamanın biri sanal biri reel iki değeri vardır. Bilim için bu iki değer, madde ve antimadde eşittir. Biri ötekine üstün değilidir. Bizde zamandan geçmişten geleceğe (nedenden sonuca) akarken, başka bir sistemde ise sonuçtan nedene akar, yaşlanacağına gençleşirsin.

Bizim bir önceki kuşağımız zamanında geniş kitlelere kucak açtılar. O zamanki adımız Thule idi(Zülkarneyn'in zül'ü) Bir de baktık ki, derneği ellerine geçirmişler. Önce Naziler ellerine geçirdi Onların yenilgisinden sonra siyonistler. Bir daha bu duruma düşmemeliyiz. Tarih ders alınmak içindir. Kitlelere kucak açtığınızda sonuç bu:

Hazır kurulmuş bir inanç şebekesiyiz ya, herşey hazır. Bir darbe yap, eline al ve buraya ŞEYH ol! Hayır sen Zülkarneyn değilsin ki, taksitle geri ödeyesin. Taksitle geri ödeme sadece bana mahsus. Ben de HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM.

<> Ergenekon'a girenleri Zülqarneyn mi soktu, Dr?

Hayır, Ergenekon tüm Ural-Altaylıların efsanesidir. Finliler de bilir aynı efsaneyi. Tufandan sonra KUZEYE GÖÇEN ve "Siyahilere KÖLE" durumundaolanların ALTAY (Alatau/Aladağ) dağlarına vadilere sığınmalarına dayanan bir efsane Elbette ki, nedeni halen yüksek olan TUFAN İÇ DENİZİ idi... Bu deniz çekilince, Siyahi/buğday/esmer ırkı yeniden KÖLELERİNE kavuşmak ister. İz sürerler ve bu yeni kuşak KÖLELİK bilmediğinden karşı kor Yenilirler Ve Altay vadilerine yükseltilerindeki kanyonlara çıkarlar. DEDEM böyle dedi. O hiç yalan söylemez. Ayrıca teori de yürütmez. Levhi okur öğrenri. Selam selam ona.

Kanada'ya gelince

"Aleut/Eskimo/Athabaskan" dillerindeki bir kelime. VANKANAD diye de bilinir

Büyük bir kızılderili reisinin ismidir. Çepeç de öyle. Vancouver de öyle

Bunlar hep BÜYÜK KBİLE REİSLERİNİN ADIDIR. Çepeç (Quebec/Quebeque)

<> hans "hameln" kim oldu unutmadan sorayim.yeni konuya baslamadan...

Page 32: ZigZag Zulkarneyn 02

Sen bunu nereden biliyorsun ? Hatırladım, "Geleceğe yazmıştım"

Hameln bir SAVAŞ GEMİSİNİN ADIDIR bu bir ipucu İngiliz savaş gemisi

HMS Hameln belki Web'de vardır

<> sadece almanyada sehir\kasaba adi o kadar buldum

Hammeln>>>Fareli köyün kavalcısının bulunduğu kent

Bir de Hameln zırhlısı olarak arayabilir misin Yani masaldaki şehir değil

Bir zırhlı'nın adı Bulabildiniz mi? iki MM olarak da bakabilirsiniz

hammeln de olabilir

ZİG ZAG bu ne demektir? A ve B ihtimaller ve de bunların ZAMAN İÇİNDE ileri-geri ÖDEŞTİRİLMESİ Bir gemiyi YOK EDERSEN onu BİR YERE GÖNDERİRSİN o da bunun

geleceği olur. Bir Alay Bir gemi bir de Pırpır uçak yok edildi (Zamanda yürütüldü) Hassa dengelerdi onlar. Hameln şu anda POLARİS diye bir yerde Axel Heiberg'in güneybatısında bir minik ada adı POLARİS.

Koordinatlarını bulabilirsem size gönderebilirim. Hayır Polaris BİR ADANIN İSMİ KUTUP NOKTASI (Jeomagnetik kutup noktası) orada!

Büyük bir harita varsa, Axel Heiberg adasının güney batısında kanada'da bu MİNİK ada vardır. Eskimolar orası için "Büyülü ada" diyorlar. Ben de onun dev haritası var, taratır size asarım (photos bölümünde) (Taramak>>Scanning) (Türkçe anlaşılmamasından korktum da ayrıca To scan yazdım, ukalalıktan değil)

<> isimsiz kucuk bir ada var orada

Evet ORAYA EN YAKIN bir yerde

<> http://uk.multimap.com/wi/63625.htm <---- polarisin haritası

Evet buldunuz Kutlarım :))))

Şu anda ORASI ÇOK ÖNEMLİ Philadelphia deneyini "Kontrol edemiyorsunuz"

Çünkü yer magnetizması var. Fakat Polaris'de DENEYİ kontrol edebilirsiniz.

Çünkü Mıknatıs HERYANI GÖSTERİYOR yani KUZEY yok artık!

<> 75:23:23N, 96:51:58W

İşte bu bölgedeki DENEYLERİ kontrol edebilir, sonlandırabilirsiniz. Koordinatlarınız dosdoğru. Ve Elbette Jana'nın BİZLERE oyunları var. ;)))) Ben oraya gidiyorum. Bunu sizlerden "Parazit alıcıların" da beynine vermiş oldu. Benim gideceğim yeri SİZ belirlediniz. Aynı anda (Ben dahil) 5 candaş "KUTUP" düşünmeye başladık. :))))))

Cadı cadıdır. Ortaçağ olsaydı yakar kurtulurduk cadıyı :) Orkideler içinde, papağanlarla konuşuyor Cadı... Beni de BUZDAN ülkelere gönderiyor. Diyor ki "Buzdan saraylar"

Page 33: ZigZag Zulkarneyn 02

kurdum senin için. "Kar ve buz perilerini senin için dans ettireceğim" MASALLAR gerçekleşiyor galiba HAMELN işte ta Saros körfezinden BU ADAYA ışınlanan bir geminin adıdır. Oradaki İnniutlar "Hayaletler adası, büyülü ada diyorlar"

Koca Atatürk, Cennet mekanın olsun! Herkes firardayken, sen bu mucizeyi de başardın. Bouvette zırhlısı Fransızların

<> 3. Filo (Fransizlar) : Bouvet , Gaulois ,Suffren , Charlmagne

Evet Bouvet ile Hameln yan yanaydı. Bouvet bulundu Hameln sizlere ömür ;))) Daha bulunamadı. Ben gider bulurum belki.> Belki de YANLIŞ yerde arıyorlar.

<> Hocam, yazılan 99 içinde 114+23 içinden isim/sıfatlar olabilir mi?

<> HUD 41 ‘de "VE KALERKEBU FIHA BİSMİLLAHİ MECRAHA VE MÜRSAHA" yazılıve meali "Dedi: Binin içine! Onun akıp gitmesi de demir atması da Allah'ınadıyladır..." Ayet, Allah’ın isim ve sıfatları ile ilgili olabilir mi??

Bunun bir simyası var:

Dikkat ederseniz 114 KARARLI ELEMENT ADASIYDI 137 DE KARARLI ELEMENT ADASIDIR ve bir de !&$ YİNE KARARLI ELEMENT ADASIDIR (Kimya peryodunda) Allah'ın isimleri SANKİ bunlarla bir Müsemma...

<> 164

Sanki Allah'ımızın isimlerinin de bir KİMYA PERYOD TABLOSU VARMIŞ GİBİ...

????????????????????????????

Ayetlerin iniş sırasına göre (diziliş değil) Allah'ın bilrdirdiği 26. ismi CEBBAR sanki Demir'in sertliği var... CEBİR var CEBERUT var ???????????????????????????

<> cebbr - ail (ya il)

Evet Cebr+AİL CİBR*il veya... Sanskritçe de MANTRA olarak GEVRO (Cebrail melek demek) Gabriel de buradan geliyor zaten.

<> İlk bildirdiği ismi Rab ve Hidrojen !

<> Evrenin oluşumu ve Hidrojen...

"26 Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır. Allah bu sayede, kendisine ve resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini bilecektir. Allah Kavî'dir, Azîz'dir. " burası 26. ayettir. zaten konu ile bağlantısı yok, hemen anlarsınız. Ve>>>And veriyor (Demire) Tüm METEORLAR TEK BİR ELEMENTTEN YAPILMIŞTIR. D E M İ R Demiri de indirdik derken bunu unutmayalım. Çünkü demir KARARLI bir İLK DURAKTIR. (Kimyacılar işbaşına)

Çöken yıldızlar DEMİR olurlar. Tüm meteorlar DEMİR'dir. Demirden ötesine Transferro elementler denir. Bunlar da İKİNCİ DURAK'ta KARARLI olurlar.

Bu da KURŞUNDUR. Kurşundan ötesine de "TransUran elementler" deniyor.

(Kimyacılar neredesiniz???)

Page 34: ZigZag Zulkarneyn 02

<> Rab ve Hidrojen... Halik / Hallak ve Soygaz olan Helyum... Ekrem veLityum?

Demir , Hidrojenden başlayarak çekirdek erimesiyle yükselen ve Karbon-Azot çevrimiyle giderek yükselen atom numaralarının SONDURAĞIDIR. Dolayısıyla DEMİR yıldız artıklarının kararlı olması ve ağırlığı nedeniyle MERKEZE doğlu toplanması (Alüminyum ve Silisyum gibi hafif ve de Nickel gibi geçiş elementleri ile birlikte plastik kıvamındaki dünya yuvarının merkezine yerleşmiştir. Yani İLK olarak demir MERKEZİ tutmuştur. Dolayısıyla diğer ağır elementler YÜZEYDE kalmıştır. Durum bu...

<> Kil=Aliminosilikat grubu sekonder bileşiklerdir. (örnek)

DEMİRİ ALLAH İNDİRMİŞTİR.

İşte bu ayet bir de bunu açıklıyordu dostlar!

<> redim,demir ilgisi?

Demir'in HADDE ile ilgisi var ama Redim ile ??? HUN dilinde Tomur (Filiz demek) (Demir filizi, cevheri) (Tomruk, tomurcuk, tomris gibi) Sonra Temir, Demir falan oldu. Demir madenlerinin bulunduğu yere TAMAR denirdi. (Demir Damarı anlamında) (Maden damarı bulmak gibi) Örs'e TOMAR derlerdi.

(Şamar kelimesi de buradan geliyor)(Şamar DEMİR DÖVMEK) (İnsan tokatlamak değil. Çünkü Şamar'da bir zarafet vardır. Kırmak değil, şekil vermek için döversiniz demiri.) Kütük (Güdük, Gücük, küçük ile ilgili) Tomruk, Demir filizi (Tomurcuğu)

<> hidrojenin helyuma dönüşmesiyle ----> tennur

Evet Fusion Kızıl dev>>>>Andolsun GURUBA "Yıldızların içinde bir SEVAKİB vardır>>>>Fusion, fission veSüper Nova..." "Güneş söndüğü zaman, yıldızlar bulanıp (ışığını yitirip, kızıldev olduğu) ve düştüğü (Süpernova) zaman...

Ayetler de bu gök kozmolojisi gayet açık var...

"Güneş yaklaştırıldığında..."

KIRMIZI DEV>>>Çünkü>>>>>> kırmızı dev çünkü>>>>Güneş KIZIL DEV HALİNE GELDİĞİNDE.... Öylesine genişleyecek ki, Jüpiteri bile içine alacak

Elbette önce "DÜNYAYA YAKLAŞTIRILDIĞINDA" Yani kıyamet senaryolarının tümünde bu astronomi ve astrofizikvar. Tabii Anlayana... Ve Şükür ki biz ANLAYANLARDANIZ. "Şu Misaller var ya, onları TÜM İNSANLARA verdiğimiz halde,sadece BİLENLER anlıyor" Bu da bir ayet..

Biz bu AYETİN ÖVDÜKLERİNDENİZ. NECM >>>>>PARLAYAN HER ŞEY (Foton dahil) PARLAMAKTADIR. Ama KEVKEB (Gezegen, topraksılar) PARLAMAZLAR. Yani kevakib NECM DEĞİLDİR. "Güneşi Z İ Y A yapan ve AY'ı da MÜNİR (NURLU) yapan ALLAH'TIR" Güneş için NAR demiyor ZİYA diyor... Hem ziynet hem de ZİYAN (Zayii) kelimesi var. Yani "Tükenebilen bir enerji" diyor. Ama AY için, kendoi ışığı olmadığını, NURLU olarak Ziya'yıYANSITTIĞINI söylüyor ayet... Oraya GİTMEDEN bunu bilmek mümkün değildir.

Allah Şeytanı Cennet'e baş memur yaptığı gibi (Sonra da yasakladığı gibi) Cinlerin de Ay'ın bir GECE NAR'I (Kendileri nar olduğundan) iddia ettiler. Bir kereye mahsus ve

Page 35: ZigZag Zulkarneyn 02

insanlardan milyonlarca yıl önce, ateştop halindeyken CİNLER "AY'A GÖTÜRÜLDÜ" Bunlar da cin Astronotlardır. Az sayıda güvenilir Astronot götürüldü. Sonra da Ebediyen gökler yasaklandı. Şeytan gibi , bir kez de Cinlere İZİN verildi. Ama bir KEZ!!! Oysa insanoğlu sınırsız gidebilir.

EVREN BİZİMDİR.

<> HUD 41 ‘de "VE KALERKEBU FIHA BİSMİLLAHİ MECRAHA VEMÜRSAHA" yazılı ve meali "Dedi: Binin içine! Onun akıp gitmesi de demir atmasıda Allah'ın adıyladır..." Ayet, Allah’ın isim ve sıfatları ile ilgili olabilirmi??

:))))))))))))) hatta ;) Burada DEMİr'den kasıt "Elektromagnetik ALAN KAFESİ/Akılar geometrisi/ElektromagnetikAŞIRI kuvvet" demek... DEMİR ATMAK, "KORUYUCU GEMİNİN/Çerrubi) KONMASI Evet MÜRSA'da "MECRA" dan farklı olarak DEMİR var. Demirin kendisi değil de MAGNETİK İSKELETİ Kerrubi de diyebilirsiniz

Mesela KUZEY KUTBUNDA HİÇ CİN YOKTUR Güney kutbunda ise MİKRORGANİZMA YOKTUR. (Antibiyotiktir)

Demir kelimesini de üşenmezseniz MELEİ ALA'da bulabilirsiniz. Yani Magnetosferimizi...

VÜCUTTA YAŞAR. Yani oraya götüraübilirsiniz. Ama AÇIK alanda bakteri ve virüs yoktur Kuzey kutbunda vardır:

Morslar, penguenler, beyaz ayılar da verem gibi hastalıklar görünüyor Fakat CİN'ler de orada yoktur. (Northern Lights onlar için büyük tehdittir.) Gideceğim yer olan Polaris. Dünyanın 12 (ikisi kutup) magnetik fırtına alanından biridir. Tundra zamanı vardır. (Temmuz gibi) Buzlar çözülüyor zaman zaman ve şelaleler oluşuyor. Cin yoktur ama ŞEYTAN vardır. Orada... Çünkü, şeytan NÖTR'dür, kuzey ışınlarından etkilenmez Fakat, ŞAHİTLİK oradan başladığı için, vesvese de veremez. Zavallı bir yaratık oluverir. TEMİZ bir TELEPATİ alanıdır orası. Eskiden TAM olarak Axel Heiberg adasında idi. Zamanla şimdiki yerine yürüdü kutup

<> demir misali, maddenin en MERKEZ sembolu olan demire icra ediliyor ki,hızının yavaşlamsıyla 4 boyutlu uzay - zamana bağlı kalması, yani materyalize (MADDELEŞMESİ-MERKEZLEŞMESİ-DEMİRLEŞMESİ) olması durumu, ama esirdeki demirdeğil, demir indirildiğinde madde demir oluveriyor

Sverdrup ve Thule (Qaanaak) da aynı magnetizmal alan içinde Eski adıyla Thule Qarnaak tek bir yerdi. Ama oraya havaalanı kurulunca, kent rahatsız oldu. ABD de üssünü şimdi adı "THULE AİR BASE" olan yere taşıdı. Yani Thule hava üssü YENİDİR, ama Thule Karnaak Zülkarneyn'den beri var...

Sorun şu: Schrödinger'in kedisi konusunda sorularınız varsa, zaten o konuya gireceğim. Öncelikle şu "Belirsizlik ilkesi" sorularını almak istedim. Çünkü belirsizlik ilkesi Allah'ımızın evreni kontrol S I R R I 'nın ta kendisidir. Belirsizlik ilkesi bir tür ĞAYB tümcesidir. Rabbimizin Hasib olmasının Muhsi>>>Her şeyi tek tek sayıp kaydetmesinin bir ESMA TALİMİDİR.

Herşey TEK TEK ve BİRLİKE işlev başındadır. bütün bu mekanizmayı denetleyen yegane kuvvet/güç illa billahi Azim Allah'tır. Belirsizlik ilkesinin BİR ARADA çalışmasıyla oluşan

Page 36: ZigZag Zulkarneyn 02

bu DEENTLENEMEZ bir aradalık ve ahenklere ĞAYB AEMİ demekteyiz. Bir vücudun parçaları gibi, her bir hücrenin kendi görevini, BİZİM BEYİN komutlarımız D I Ş I N D A yapmasının ifa etmesinin örneğinden başlayarak; taaa paralel evrenlere (Sonsuz sayıda evrenler çiftliklerine dek)> KONTROL sırrı ALLAH'ın o yegane büyük kudretin kontrolündedir. Ve bu konuda yardımcısı da yoktur. Yardımcısı olması demek, -haza-Rabbin acze düşürülmesi demektir. Onun ğaybına kimse muttali ve ortak değildir.

O YÜCE arş'ın sahibidir ve O (Hu) Arş'ı istiva etmiştir ve kendisinden başka hicbir kuvvet/ortak daha yoktur. Allah'ımızın HİÇBİR ŞEYE İHTİYACI yoktur, O Samed'dir. İşte belirsizlik ilkesi BUDUR! Allah'ımızın kontrol sırrıdır! Sonsuz ötesi sonsuzların tümünün BİR ARADA kontrolüdür bu.

Allahüekber derken bunları düşünmemiz gerekir. Schrödinger kedisini de bunun için bilmemiz gerekiyordu. Pekiyi Allah bizlere nasıl "Ğayb'dan BİLGİ devreder?" Hani Allah kimseyi ortak etmiyordu? Bazılarını nasıl bilgilendirmektedir? O bazıları Kur'an'da yer alan "Kullarımızdan bir kul"

veya "Zülkarneyn" veya "Lokman, İdris, İsa, Üzeyir vb. Yahya ve Hızır! Bir de Dabbet olan+lar! Bir de Ashabı Kehf Bir de "İki bağ sahipleri" Bir de işaretli "Şehid"ler

Kullarımızdan bir kul>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>bu ne demek? bileniniz var mı?

Şifredir bu, ana giriş şifresi!

<> Tarık semasına çıkanlardan biri

Yaklaşım doğru: Kullarımızdan bir kul İKİ KEZ KUL İKİ KEZ İMAN gibi iki kez selam gibi iki kez islam (Hanif= gibi İkiNCİ KEZ cennet gibi Kullarımızdan bir kul>>>>>>>>Büyük sır kapısıdır.

Kulumuz değil; Kullarımızdan bir kul!

Kullarımızdan bir kul hangi ayette geçiyordu? <> kehf 65

Kehf ve bir de Kullarımızdan bir kul>>>>>> Rahmet almış+ilim edinmiş demektir.

Rahmet ve ilimi birlikte aldığınızda siz kulların içinde HAS KUL olursunuz.

Rahmet Allah'tan NİYAZ ile istenir. İLİM İSTENMEZ! İlim "Rabbi zıdni ilmi" diyerek GİDİP O KATTAN ALINIR! Kimse "Rabbim beni ALİM KIL diyemez" "Rabbim ilmimi artır" diyebilir! Kullarımızdan bir kul>>>>ŞEHİDLER SİLSİLESİNDEN, zincirinden bir KUL demektir. Kullarımızdan bir kul olmaya NİYT ediniz. Lütfen şimdi ediniz bu niyeti.

<> tufan öncesinden biraz bahsedermisiniz kaptan değişik insan şekillerinin bugünkü haline dönüşümü

Bununla ilgili ayetleri "Adem ZÜRRİYETİ" ile ilgili şifrelerden çıkarabiliyoruz.

Adem'in Zürriyet ....geçen misallerden bir kaçını yazar mısınız?

Ayetten açıklayalım. "Namazda okuduğun ayeti" içinden okursan, Allah'tan başka hiçbir kuvvet içimizi bilemeyeceği için, KİRAMEN katibin denen melekler, içinden okuduğun şeyi KAYDA geçemezler. Yani küfür edip etmediğini bilemezler, bunu sadece ALLAH'ımız

Page 37: ZigZag Zulkarneyn 02

bilir Amenna!

AĞIZ OKUR; Kulak duyar! Sağ el YAZAR! İman KALBE iner! Kalb mutmain olmadıkça iman da olmaz veya TEK imandır. Mutmain olmak, "Soru sormak, sorgulamakla başlar: İbrahim gibi:

"Benim Rabbim kim? Ay, Güneş, Yıldız mı?" gibi...

Dikkat ediniz, insanlar başak, koyun, eşya'ya değil; illa ki içlerindeki içgüdüye yöneliyorlar. AY+GÜNEŞ+YILDIZ gibi... Çoook uzak ve kozmolojik referanslar ile insanlar MUTMAİNLİK arıyorlar. Yani BİLİME yönelerek! Bilimin EVRENSELLİĞİNE... Kozmolojik referanslar önce gökcisimleri kevkeb(gezegen, ay) ve Necm (Güneş ve diğer yıldızlar, ışıyanlar) onun ardından gelen GÖKKUBBE! Göklerin üstünde ALEM! Ve Rabbil Alemiyn'in TÜM ALEMLERİ yani, "Süper+Hyper uzaylar) Alemler de alemler!

Onun için koyun-kuzu-patlıcan bir şey ifade etmiyordu İbrahim atamız için... (Meryem, 58) Adem'in zürriyetine geçelim (Sağol Tim) Bir başka ayette de Cennet'ten kovulaCAK olan Adem'in daha KOVULMADAN, Zürriyetlerinin yani çoğalacaklarının ve yüzmilyarları bulacağının işareti var.

Adem'in ZÜRRİYETİ demek "Zerrelerinden/spermlerin taşıdığı DNA tek telinin üzerindeki genlerden çoğalacakları anlamına geliyor.

Adem'den önce İNSAN'ın ASLINA bakalım: xxxyyy diye bir kombinasyon!

Bundan üç şey ayrılıyor: xx(Kadın) xy (erkek) yy (Üçüncü cins)

Üçüncü cins bize EĞER Cennet'te kalsa idik NASIL ZÜRRİYETLERİMİZ olacağını bildiriyordu:

Hurilerin ATASI'da insandır. Ama YİNE DE anne ve babadan doğmazlar. Bir kerede ve TAMAMI erkek (Huri,ğılman YYy) veya dişi (YYx/Huriye/Vildan/Valküri) olarak doğarlar/doğdular ve ORADALAR... Onlara asla bir insan veya cin eli değmedi, Cennetlikler sürgün bitip, geri gittiklerinde ancak insan ELİ değecektir. Hurilerin ATASI yanlış kelime ! Aslında onlar da TEK İNSANIN erkek+dişi+huri diye üçü bölünmüş hali. Üçünden biri...

Havva Adem'in kızı değil ve/veya Adem Havva'nın babası değil! Hurilerin de atası Adem-havva falan değil! Üçü de sanki EŞİT/kardeş! Hurilerin Zürriyetinin "Aralarında evlilik olmadan" melekler gibi ÇOĞALARAK (Aslında bu böyle değil, yanlış örnek veriyorum) ve hepsi birbirinin kardeşi olarak arttığını düşünün. Öte yandan NİÇİN ADEM Asıl idi? Çünkü XX olan Havva; Adem'in XY'sinin Y'sini taşımıyordu! Yani Huri Zürriyeti zorunlu olarak HAVVA'dan değil ADEM'den (Kozanın kendisi) olarak varoldu. Bunun içindir ki, xx formu Y içermediğinden, Kur'an sürekli "Adem"i zürriyetinin başı olarak gösterir. Şöyle diyebiliriz:

<> erkek kadın olabilir hatta huri olabilir mi demek oluyor y kromozomuna bağlı olarak

Evet biraz da öyle ...

<> (Sad, 71) >> İnsan diye meal ediyorlar ama BEŞER yazıyor ayette: Sanki XXy+XYy+YYx+YYy 'nin hepsi birden..

Page 38: ZigZag Zulkarneyn 02

Evet oradaki ÜÇ cins de toplam olarak BEŞER;

Şöyle diyebiliriz: Adem'den İLLA Kİ Y kromozomu yüzünden HURİ IRKI'nın taşıyıcılığı geçiyor. İLLA Kİ kelimesine dikkat ediniz. Şimdi Cennet'ten çıkalım ve sürgün olalım:

Adem EŞ olarak HURİ'yi değil; HAVVA'yı seçiyor. Yani sürgün arkadaşını YASAK AĞAÇ belirliyor. Eğer HUİR ona bu yasak meyveyi verseydi, bu kez XY (Adem) ve YY (Huri) kovulacaklardı. Şimdi SORUN ŞU! Eğer Ademi ayartaCAK olan HURİ erkek (YYy) olsaydı, Zürriyet diye bir şey EN BAŞTAN Kur'a'da yazılmazdı. İki erkeğin zürriyeten çocukları olması mümkün değil. Yine Sorun şu:

YYx olan DİŞİ kovulsaydı ne olurdu?

Yani dişi Huri(ye, wildan) Adem ile birlikte inseydi?> Bir fikriniz var mı?

<> %25 YY, %25 YX, %50 YY olurdu.(Y dominant) gibi bir şey olurdu herhalde.

Ve bir ipucu:

ZATEN ADEM'in XY'si içinde bir HURİ(Y) GEN AÇISINDAN EN BAŞTAN KOVULMUŞ! Yani erkek dişi ve SADECE ERKEK (Adem) içinde olan Y'ye bağlı olarak, BİR DE HURİ GENİ KOVULMUŞ! Yani Adem Potansiyel olarak HURİE genini de taşıyor! Huri geni ve kendisi İKİ CİNS olarak orada görünüyor. Bir de X cinsi (Havva) toplam üçü de yeryüzüne kovulmuş! Ama İKİ cins (sex) olarak görünüyorlar. ÜÇ CİNS'i taşıyorlar, fakat iki kişiler! buna dikkat ettiniz mi? Şimdi bakalım neler olmuş?

Adem ve Havva yeryüzünde buluştuktan sonra ÇOCUKLARI oldu: 40 çift (İkiz)

Kur'an bunlardan ikisini HABİL ve KABİL'i veriyor, diğerlerini de (Meryem-58) ayetteki "Zürriyet" içinde saklıyor. 40 çift var !

Bunlardan sadece Habil (Erkek) ve onun aynı batından kızkardeşi Labuda YY genini taşıyorlar. Yani Bu ikisi ÇOCUKLARI değil aslında, CENNET'ten indirilen yeni bir HURİ adem ve Havva'sı gibi ama... AMA, EVLENMELERİ YASAKLANIYOR!. Çapraz evlenecekler! Çünkü Huriler Kardeştir! Birbiriyle evlenemezler. Ama diğer 39 ÇİF evet birbiriyle evlenebilir. Huri yüzdesi bu durumda 80_de bir oranında fakat bu kez HALKAYI bir cinayet bozuyor! Kabil Habil'i öldürüyor. Şimdi YY kromozomunun yüzdesi DAHA da düşük oldu! Çapraz evlenme gerçekleşemediği için KARDEŞİYLE evlenerek kuralı bozuyorlar Bu da GEN HASTALIKLARININ çıkmasına neden oluyor. İlk bozukluklar felaket idi. Üç kollu, 7 parmaklı insanlar (Kardeş evliliğinin mutantları) İki başlı ve kolsuz insanlar.

<> Bu problemler bugün bile var.

Evet ama bu problemler, SÜZÜLMÜŞ olarak var. Mesela tamamen ZİFT karası (Gözlerinin akı bile siyah) mutantlar Pembe pigmentli mutantlar Spastik türlemeleri (Mongol, Down sendromu) Gözleri kulaklarına kadar çekik ve tenleri tamamen SAPSARI (Örnek olarak papatya sarısı) Boynuzları olan insanlar! (Evet, bazı insanların alınlarında boynuz çıkıntısı

Page 39: ZigZag Zulkarneyn 02

vardır.) Gözleri sapsarı ve kedimsi/yılanımsı, tüyleri tamamen beyaz çooook uzun insanlar. Cüceler (Hipofiz ile ilgisi olmadan doğan mutantlar)

<> (Bir WEB sitesinde kafasının arkası sivri veya önden görünüşü armut kafalı iskeletler/fosilller görmüştüm..)

Bunların tümünü tek başına KABİL denen KATİL başardı! İlk aşk cinayeti, ve özkardeşiyle evlenerek! (Çaprazlardan biri huri diğeri insandı) Çaprazların evlenmeleri EMREDİLMİŞTİ!

<> Habil YYy idi, Labuda ise YYx, bu evlilik istendi.

Evet aynen!

<> Kabil kalleşlik etti. YY geni İdris'e geçti. Ve taa Jana'ya dek sürdü..

Evet :)))

Hud, Salih ve İdris ile bu gen yaşadı. İdris'in soyundan gelen NUH ile de tüm mutantlar yokedilecekti.

İki tane HURİ doğmadı! Çünkü doğumlar sadece RAHİM yoluyla olur. İki huri şöyle doğdu: Kaburga-omurga içindeki HURİ ve hemen "Alt katta" Adem ve Havva'nın kendi çocuğu... İşte bu ikisi dışında kalan çiftler normal doğumlardı. (Normal ikizlerdi) Ama Habil'in ölmesiyle, bu GENETİK EVRİM bir tuhaf oldu. Mutantlar türedi. Bunların bir kısmı DOMUZ(ata domuz) bir kısmı Şebek (Ata maymun) tipinde göründüler. Ya da bunlara Yecüc-Mecüc'ün de ataları diyebiliriz.

Tufan üç kez oldu:

1. Nuh tufanı ile MAGAMİler dışında Tüm mutantlar yok edildi.

2. DOMUZ VE MAYMUN'lar da Sed arkasına atılarak, mutantlık ikinci kez paralize edildi.

Üçüncü kafanızı karıştırmasın diye başka bir sohbete ertelensin. Şimdi tutturup onu sorarsınız taaa sabah olur! O şimdilik ERTE oldu!

<> 2.zülkarneyn in seddi mi?

Evet Zülkarneyn Seddi ikincisi. Bunun dışında yerel AYIKLANMALAR da oldu.

Firavun'un ZÜRRİYETİ, yani Kıptiler tamamen MİLLET dışı olarak asimile edildiler.

(Üçüncü asimilasyon Deccal ve izdaşlarıyla ilgili) Pardan üçüncü AYIKLAMA (Asimilasyon değil) 83 kişilik gemide sadece ve sadece Nuh YY genini taşıyordu. Ve bu gen 83-de bir ZÜRRİYETTE çıkacak olan gen idi.

Nuh'un dört oğlu vardı:

Ham (Zenci) Yamm(Mongol) Sam (Orta ırk, Adem gibi) ve Yafeth (Sarışın Albino ırkı)

Bunlar da KESKİN mutantlar idiler ama, hiç değilse iki kollu, iki bacaklı normal insanlardı. Mesela Yafeth (Yafes/Yabğuz/Yavuz) tamamen karanlık da yaşayan, açık gri gözlü, tüm tüyleri bembeyaz ve uzun idi. Ham ise karanlıkta farkedilmeyip, çarpacağınız kadar siyah! Down sendromu taşıyan MONGOL (Magami-Mecüc ile yakın) YAMM ise

Page 40: ZigZag Zulkarneyn 02

kısa ve yuvarlak bir cüce idi ve gözleri çekikti, boynuzları ise alnına değil; elmacık kemiklerine kaçmıştı. Bir şekilde Yamm gemiye alınmadı ve boğularak öldü. Ama MELEZ çocukları dedeleri Nuh tarafından gemiye alındı. MONGOL>>>>DOWN SENDROMUDUR. Irkdan çok 47 kromozom içerdiğindendir.

Huri cinsi de 23 x 2 değil 45 kromozom içerir. Bunlardan 22 çifti bildiğimiz x ve y

(xx,xy) 45. kromozom ise salt YY'dir. Bunun doğrulaması için tek denek elimizde JANA'dır. Gerçekten de HA/VET olarak JANA tek tek sayılmış 45 kromozomludur.

Bu anormalliğin/paranormalliğin adı gelecekte Valkyrje sendromu olarak anılaCAKtır.

Valkuriye sendromuWAL(Cennet>>>Wal+Halla gibi) Kyrije (Okunuşu Küriye) de Huriye>>>DİŞİ CENNET İNSANI!

Bunları biliyorsunuz ama hatırlatmak için yazdım.

47 kromozomlu Down serndromu bir mutant anormalliğidir ama; (Üstelik içinde hiç YY yoktur) ama 45 kromozomlu UPS (up-sendromu-Walrüriye sendromu) Bu anormal değil PARANORMAL bir sendromdur ...

Paranormalitesini nereden biliyoruz? Şuradan:

Eksik olan kromozom kadının DOĞUM görevini yapan kromozom! Yani rahim bilindik şekilde doğuma hazırlanıyor. Ama bu tuhaf UP sendromunda rahimsel işlev yapacak olan kromozom yok! Bunun yerine YY devreye giriyor. Ve Kaburga-omurga doğumunu gerçekleştiriyor. (Tarık suresindeki paranormal UP syndrome7u) Neden eksik? Bunun yanıtı da çok önemli? KÖTÜ HUY HİÇ YOK! Cennetttekiler gibi tamamen SAF, TEMİZ! Entrika bilmiyor, Huri gibi kusursuz ahlak anlayışı var. İşte Eyyub(xy)un eşi (yyx) e+YY+ub as.

Eyyub zombi (yaşayan ölü) idi (Eyyub İdris'in ÖDEŞTİRMESİDİR ) Allah çoktaaaan ölmesi gereken Eyyub'un canını almadı. Huriye olan karısı onu yıllar boyu taşıdı sırtında... Kusursuz bir HURİYE ahlakı olarak, kusursuz bir Walkyrije olarak...

Ve Eyyub'un SABRI övüldü Kur'an'da... Ama eşinin (YYx) kusursuz olmasını sağlayan EKSİK kromozom idi. Eyyub'un eşi övülmedi, Eyyub övüldü. Çünkü bunu size yazmıştım. Yanıtını siz biliyorsunuz! ;)

(Sad, 41) (Enbiya, 83)

Hurilerin KUSURSUZ ETİKLERİ olduğunu Kur'an'da bir çok ayet yazar. Vakıa, Rahman suresi bu övgülerle doludur. Kötülük bir GEN mi acaba? Hayır! Bunun onunla ilgisi yok! sadece şöyle bir kripto-meta mateği var: metamatik

Bakın size kötüden iyiye doğru bir sıralama yapayım. İnsandan şeytanlar Şeytan Cinler İnsanlar Huriler(yy) sıra belli oldu mu? Melekler ? (Onların nefsi yok, benim saydıklarımın NEFSİ var. Meleklerin nefsi olsaydı da boylarının ölçüsünü görürdüm! Meleklerden kim BEN (nefsim) VAR derse, onu o saatte CEHENNEM ile cezalandırırız bu

Page 41: ZigZag Zulkarneyn 02

ayettir (Yerini siz bulunuz ltf.) Enbiya, 29

<> Meleklerden kim BEN (nefsim) VAR derse, onu o saatte CEHENNEM ile cezalandırırız bu diyebilme ihtimalinide gösterir değilmi kaptan

NEFSİ yokki, NASIL desin? Nefsi olan bunu söylebilir. Melekler İMTİHAN edilmiyor! Onlar kalubela'da ""Ben imtihan istemiyorum, korkarım diyen RUH" Sınavdan korkuyorsan, NEFSİN olmaz, yani melek olursun!

NEFS der ki: Ben küçük tanrıyım, sen sana ben bana, küçük dağları da ben yarattım Bu nefsin tipik söylemidir! Daha ilk gün kalubela'da su koyverdi nefsimiz! Eğer zebanilerin NEFSİ olsaydı, (ki onlar da melek) CEHENNEM onların NEFSİNİ yakardı! Zebaniler cehennemden etkilenmeyen meleklerdir. Ama nefsleri yoktur! Olsaydı o dehşeti duyarlardı, isyan ederlerdi ve Ben bir şey yapmadan beni buraya nasıl korsun Tanrım, sen nasıl Adilsin? diye feryadı figan ederlerdi. Demek ki yakılan NEFS'imiz! Zebaninin nefsi yok, cehennem ona Cennet gibi gelir!

<Enbiya> 29. Ve mey yekul minhüm innı ilahüm min dunihı fe zalike neczıhi cehennem* kezalike necziz zalimın

M. iyi ki arapçasını yazdın: Meal aynen şöyle:

KALUBELADAKİ GİBİ BEN DE KENDİME İLAHIM (nefin ta kendisi) KENDİ KENDİMİN İLAHIYIM! BEN DE TANRICIĞIM! Bunu söyleyemezler çünkü NEFSLERİ yoktur. Onlar sadece bir şeyi BİLDİKLERİNİ s a n ı r l a r! (Zannederler)

Takyon hızında olduklarından zamanları GERİ akmakta olduğundan, (Geçmişlerin toplanması ilkesine göre) bizim GELECEĞİMİZ onların geçmişidir. Biz geleceğimizi bilemeyiz ama tersinen zamanda gelecek=geçmiş ile yer değiştirdiğinden, o kimse "Geleceğimizi" bildiğini ZANN EDER! Nitekim melekler Allah'ımıza :"Yeryüzünde (adem halifeyi yaratmakla) bir fesat mı çıkaracaksın?" Allah buyurur: Melekler doğrularlar: "Kuşkusuz Rabbimiz sen bizim bilmediğimizi bilirsin, seni tenzih ederiz" diye yanıt verirler. Meleklerin bilmediği şudur:

Onların GELECEĞİNİ de biz GEÇMİŞİMİZ olarak bilmekteyiz. Bunu Allah onlara hatırlatır. Doğa sistemleri iki yönlüdür. Matematik dizgesi olarak gelecekten (sonsuzdan) geçmişe (sıfıra doğru) akarlar. Adem bu matematiği tersine çevirdi:

1'den sonsuza doğru SESLENDİRDİ. İsimlendirdi. Adem isimlendirerek, meleklerin bilmediğini de bilmiş oldu. Bunlar ince konular, başka bir zamanda irdeleriz. Aklınız karışabilir! Çünkü ana konumuza dönelim:

IRKLAR ile ilgili bir soruydu sanırım. Zürriyet... Ama soruyu unutturdunuz bana!

:))))))

Kur'an DETAY olunca, ben de detaylandırınca araya başka konular da girince çıkış noktamı unutabiliyorum. Ben bir sıradan beşerim çünkü... Daha önce yazmıştım:

İdris-Nuh ve ayette sayılanlar özellikle İbrahim'in İsrail dalından gelen (Yusuf vb. gibi peygamberler) Yunus as. Ve bir çok peygamber olmayan insan (Sebe Melikesi Belkıs, Salome vb.) Eyyub'un karısı vb. Bunların tümü YY cinsinden Meryem, Yahya

Page 42: ZigZag Zulkarneyn 02

ilmiş olanlar Ayeti yazabilir misiniz candaşlar!

<> 33. Allah; Âdem'i, Nûh'u, İbrahim Ailesi'ni, İmran Ailesi'ni seçerek âlemlere üstün kılmıştır;

<> 34. Birbirinden gelen soylar halinde. Allah, hakkıyla işiten, gereğince bilendir.

Evvvet! Tam yerinde... YAHYA as.ı da yazar mısınız? adı Yahya, daha önce ona hiç kimseyi adaş yapmadık. bunu anlatmıştım: Misak İkinci peygamberi ve ÖLÜMSÜZ!

<> 38. Zekeriyya orada Rabbine yakarmıştı: "Rabbim, demişti, katından bana tertemiz bir soy bağışla. Sen yakarışı en iyi duyansan."

<> 39. Zekeriyya mihrapta durmuş namaz kılarken, melekler ona şöyle çağırmıştı: "Allah sana, Allah'tan bir kelimeyi doğrulayıcı bir efendi; nefsine egemen bir benlik, hayır ve barışı sevenlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeliyor."

<> 40. Dedi ki: "Rabbim, benim nasıl çocuğum olur? İhtiyarlık tam bir biçimde üstüme binmiş, karım kısır." Allah cevap verdi: "Allah, dilediği şeyi işte böyle yapar."

Allah'ın adı YAHYA(Muhyi) onu taşıyor. Meryem'in kaburga-omurgasından ve İsa'yı GETİREN TARIK gibi İsa'ya HAYAT VEREN kişi

<> Kendisine hemen cevap vermiş. Yahya'yı ona hediye etmiş, karısını kendisi için DOĞURMAYA ELVERİŞLİ HALE getirmiştik. Onlar, hayırlarda yarışırlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar, bize ürpererek saygı gösterirlerdi. (Enbiya, 90)

(Allah Muhyi=Hayat vericidir. Yahya bu ismin OPERATÖRÜ olup, Allah'ın izniyle HAYAT verendir. Ama Yahya Yuhyi'dir. HAYY ebedi-ezeli diri değildir. Allah'ın MUHYİ (hayat veren) adının OPEERATÖRÜDÜR.

Kendisine hemen cevap vermiş. Yahya'yı ona hediye etmiş, karısını kendisi için DOĞURMAYA ELVERİŞLİ HALE getirmiştik. KABURGA'dan doğuyor>>>Zekeriya değil ama EŞİ de HURİ Karısı kısır değil. Sadece DOĞURMA özelliği yok (Huri)

SAATİ gelince YAHYA doğacak çünkü. (Meryem,12)

Ve Yahya aldığı HAYAT VERİCİLİK ŞİFASINI, İSA'ya verip, onun enbaştan yok olmasını engelliyor. Meryem'i de bu garip doğum biçiminden kurtararak, doğumunu sağlıyor. Bunları bir ara yazmıştık sanırım.YAHYA sabii yani her zaman İYİ AHLAKLI! Hiç bir zaman sabiilik dışına çıkmadı, yani hep çocuk kaldı. (Sübyan=Çocuk demek, Sabiye dini ile karıştırmayalım) İşin tuhafı şu:

BUNLAR HEP KUR'ANDA YAZILIYDI! HEP VARDI. BEN YENİ YAZMADIM! (Meryem, 23)

Yazılıydı, oradaydı. Ama görmemişler :) Ben "kıyamet alametiyim" derken kimseyi kandırmıyordum. Şimdi sorumlu/mes'ulsünüz. Artık KUR'AN KEZ KUR'AN var!

Yegane dostunuz ile sizleri içli dışlı kılmak benim evrendeki tüm yüzyıllardaki EN GÜZEL görevim oldu. Eğer bunun sevabı bana verilecekse, ALIN SİZİN olsun! Bir tekini istemem! SİZİN OLSUN! CANDAŞLARIMIN! Allah'ım da şahidim olsun, benim sevaplarım SİZİNDİR. Allah'ım bir daha şahit ol! Ben verilecek her güzel şeyi CANDAŞLARIMA hibe ediyorum. Sadece candaşlarıma...

Page 43: ZigZag Zulkarneyn 02

<> De ki: "Size, bir tek şey öğütleyeceğim: Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkın, sonra da iyice düşünün!" Arkadaşınızda cinnetten eser yok! O, ŞİDDETLİ BİR AZAP ÖNCESİNDE SİZİ UYARAN BİR KİŞİden başkası değil. (Sebe, 46)

Keburga-omurga (KEHF) yani Ashabı kehf gibi hızlandırılmış (zaman içinde zaman boşluğu) burada 300 yıl 8 saatte veya 9 ay on gün X saatte geçer. Doğru orantı kuralım:

300 yıl (36000 ay 8 saat ederse 9 ay x saat eder

<> 70 küsur sâniye mi

Evet bir dakikadan AZ zamanda

<> 72 saniye

<> Hz. Meryemin doğum süresi bu kadar kısa mıydı

Hayır bu GELİŞME süresi...Doğuma yaptıran ve o İsa'ya HAYATI (Allah adına, Allah vekili olarak ) veren YAHYA idi. Yahya, Meryem, Zekeriya, Elizabeth vb. hep İMRAN ailesindendi. süzülmüş aile, HALİS aileydiler Yahya gelene kadar MERYEM doğum yapmadı Aranızda YAHYA'yı gören en az üç kişi olduğunu biliyorum. Hızır ve Yahya DİRİDİRLER. İdris ve İsa 7a diri ama, BU EVRENDE DEĞİLLER. Yahya ve Hızır (Misak resuleyn) bu alemde diriler.

Bugün konu isterseniz serbest olsun. Belki birikmiş, merak edilen bir şeyler vardır. Belki de hakkımda sorular gerektiren durumlar vardır. Top sizlerin şimdi... Sağlığım Eyyub peygamberden daha iyi idi. Şimdi sadece ağrılar var. Ağrılar da Hawking olup kıpırdayamamaktan iyidir. Her fırsatta Allah'ımıza şükür ve hamd için sayısız fırsat var. Yeter ki insan nankör olmasın. Ben nankör olmayacağım dostlarım. Allah'ıma şükür çok iyiyim. Hatta bir çok kişinin de iyi olmasına, sağlığına kavuşmasına yardım edecek kadar iyi oldum.

<>Ona, savaş sıkıntılarınızdan sizi koruması için zırh yapmayı öğrettik. Artık şükredecek misiniz? 21/80

"ONA" zırhı öğrettik diyor ayet Bu Davut mu süleyman mı? Ayrıca Süleyman'a da "Demiri akıttık, ondan zırh ve heykeller yapardı" ayeti var. Süleyman Davud'un oğlu, bir sanal gen-elvermesi (İcazet) var.Uri Geller de onların soyundan ve geninden Safkan Yahudi (Juda)dir. Soy ağaçlarına düşkün olduklarından kütüklerini 2400 yıllarına kadar iyi bilir bu mendeburlar. Bu ayeti anlamak için kasten Uri Geller'i

açtım-ki daha önce de biliyordunuz- Yine daha önce Hadiyd-25-26.ayeti de biliyordunuz. (Elektromagnetik kuvvet fırtınaları) Böylece 49 anlamından bazılarına değinmiştik. Bugün diğerlerine de biraz değinelim o halde... Ve zamanda çok ileri giderek bunu

Page 44: ZigZag Zulkarneyn 02

başaralım.

İleride bilim kurgu romanlarını aratmayacak "Magnetic shields"ler olacak. Bunlar aslında magnetosferde (Melei Ala/gökte bazı magnetik mevkilere cinlerin yerleşmesi) oe var olan bir kozmik kafesb Yani gelecekte (110 yıl sonra kadar). MELEİ ALA denel olarak yapılabilecek ve teknoloji olarak kolonileri ŞIHABLARDAN koruyacak.

İşte ZIRH kelimesinin bir anlamı da bu... Armoured yerine shield olarak kullanılmıştır Kur'an misallerinde... Zırh aslında kalkan olarak tercüme edilmeliydi. Çünkü Kur'an'da tüm KEHF'ler doğal bir KOZA'dır. Yani boşluğun kendisi bir ZIRH'tır. Nefsimiz de bizim zırhımızdır. Görevi bu kalkanın bizi "Beslenme için DIŞA açması" savunma için bizi KAPAMASI ve üreme için "YUVA" biçiminde koalisyon ile birleştirmesidir. Nefs denen şey ise biliyoruz ki Kirlian fotoğrafındaki biyoelektromagnetik esrarengiz ışıma alanıdır. Bu alan bizim beden (katı ceset)i kuşatır. Bunu bir HOLOGRAM dahilinde yapar (Holoplazma, ideoplazma, etheric-aura ışıması vb.) Bedenimizin kabuğu olan NEFSİMİZ neyse proton denen BEDENİ kuşatan elektron denen NEFS de odur.

Buna akışkanlığından dolayı Magnetik erime denmektedir. Magnetik kelimesini duyduğunuzda hemen aklınıza DEMİR gelmelidir. Demirin eritilmesi gibi... MİSAL böyle ama, bundan yola çıkarak ulaştığınız sonuçlar tamamen elektromagnetizma ile ilgili. Şimdi bir daha dönelim ve "DEMİRİ ERİTTİK, DAVUT'A DEMİRİ YUMUŞAK KILIP AKITTIK" ayetlerinin misallerine baktığınızda, görüyoruz ki en basit biçimiyle ZIRH, daha sonra zırhlı taşıtlar (tank

vb.) ama ileri yorumlarıyla Uri geller'in yaptığı gibi "Paranormal demir bükülmesi" örneği ileri anlamlar ortaya çıkıyor.

Bir anlamı da şu: Gezegenlerin , dünyanın göbeğinde (sıcaklık nedeniyle) demir bileşenleri (nifsima, nife vb.) eriyik halindedir. Ama bunlar ELEKTROMAGNETİZMAYA neden olamazlar. Çünkü bir mıknatısı ısıtıp, erittiğinizde mıknatıslık özelliği kaybolur. Fakat öte yandan biliyoruz ki, (Dünya çekirdeğinde sıcaklık neredeyse Güneş yüzeyine eşittir: Güneş 6000 C ve Dünya 5000 C-ki burada wolfram bile erimektedir.) Fakat bilmece şu ki: Dünyanın 5,5 Gauss şiddetinde bir çekimi var (Pusulaları hatırlayalım). ERİYİK bir demir kütlesinin başaracağı bir şey değil bu... Pekiyi yer magnetizması nereden geliyor? Bu da MELEİ ALA'nın (üç boyutlu hologram yapısının) iki boyutlu dünya yüzeyine İZDÜŞÜMÜDÜR. Evet dünya da bir yaşayan canlı organizma (Biyosferi olan her şey yaşayan canlıdır).

Yine bir BİLMECE daha vardı, söz etmiştim. Sadece Demir elementi ÇOK GARİP'tir. 26 elektronu inanılmaz biçimde dizilmiştir: Önce içteki orbitte 2 elektron olmalı. sonra bu NEFS halkaları elektronları yerleştirerek 26 elektronu diğer tüm elementler gibi DÜZGÜN yerleştirmeliydi. Ama fakat Lakin 19. elektronun yeri KURAL DIŞI olarak boştur. Demire mıknatıs özelliğini veren de bu istisnadır. Demir NÖTR değildir. sanki İYON gibidir. Ferri ve Ferro ve de geçişli elementleri (nikel vb.) olmasına rağmen demir ÇEKMEK İÇİN YAARTILMIŞ bir aç canavardır. Demirin magnetizmasına "Enerji/nefs/cinler" de yenilirler.

Süleyman'ın ifritlerini/cinlerini anımsayınız. dalgıç bu yaratıklar okyanus tabanından

Page 45: ZigZag Zulkarneyn 02

yumrular (demir filizi, magnezyum vb.) çıkarıp bununla devasa dekoratif şeyler yaparlardı. (Süleyman mabedi için) Tabii bunların ayetler olduğunu söylememe gerek yok. Şimdi buradan başka bir konuya geçiyoruz. Zülkarneyn der ki "Bana demir kütleleri getirin" demiri ERİTİYOR (körüklüyor misalindeki fenomen) Demir ERİTİLİYOR... Bu basit bir fiziksel olay değil. Kimyasal bile değil...

Doğrudan yüksek basınç altında plazma fiziği (maddenin 5.hali) eseri olarak maddenin 6.halini (Karanokta tekilliğini) oluşturuyor. O karanokta ise halen mevcut.(Yecüc mecüc çıkana kadar mevcut kalacak) O karanoktanın gravitik çekiminden başka "Karanokta buharlaşması nedeniyle/yani içeriğini boşaltmak için her iki fotondan birini dışarı atmasıyla) ya da üstü "BAKIR" (Elektrik alan/elektrik yüklü mini karanokta) özelliğiyle ya da magnetik alan DEMİR ise elektrik alan BAKIR ise Elektromagnetik çekimi gauss cinsindehn Gauss cinsinden 5,5'dir. Yerin magnetizmasındaki bu sabit DOĞRUDAN bir karanoktanın İSBATIDIR. Dünyamızın merkezinde hem de yalpalayan (Y-Mecüc her tepe-vadiden yani indi çıktı dalga formlarından) AKARAK geleceklerdir.

Demek ki bu yalpalayan karanokta da Enbiya ayetindeki durumun göstergesidir. Doğal karanoktalar da vardır (Güneş merkezinde 5 tane, Jüpiter de bir tane) ama bu doğal değildir.

Zülkarneyn'in "2800" ton demiri PLAZMA fiziği biçiminde yüksek basınç altında sıkıştırması-PLAZMA>>>>AYETTE AKITILMAK misaliyle kullanılıyor) sonucu oluşmuştur. Kur'an bunu apaçık bildirmiştir -tabii anlayana- Yer merkezinde YAPAY ve ELEKTRİK YÜKLÜ bir mini karanokta vardır. Demirin plazma halinden sonraki doğal aşamasına maddenin 6. hali (sixth state) deneiyor (DeneCEK) 49 anlamın ufuklarına gitmeden bir gezindik.

Enbiya suresini bir daha yazar mısınız?

Bir de ona sizin için sizi harbinizin şiddetinden korusun diye giyecek san'atı ta'lîm etmiştik, şimdi siz şükrüne eda ediyor musunuz?

Burada sırlar şu:

1. Demir Magnetik alan

2. Bakır Elektrik alan

3. Akıttık>>>>Plazma fiziği Yumuşattık>>>>Plazma fiziği Erittik>>>Plazma fiziği Dünyanın merkezindeki eriyikler plazma fiziği değildir diye bir not düşeyim bu arada...

Doğal karanoktalar bir H atomundan da küçüktür ve büyük patlama sırasındaki aşırı SIKIŞMALARDAN oluşmuştur. Bunlar küçük ve aç olduklarından ilk bir milyonuncu yılda kendileri içlerini boşaltıp (Karanokta buharlaşması) patlayarak açılırlar. -Mecüc şu anda bu yapay karanoktanın kastığı (kasnak haline getirdiği) iç-uzayın içeriği/muhtevasıdır).

Yapay karanoktalar evrende ilk olarak ZÜLKARNEYN teknolojisiyle yapılmıştır. açılınca içeriğini boşaltıyor. Bizim yapay karanoktacıkların içeriği ise Yecüc mecüc oluyor. Yecüc - Mecüc şu anda bu yapay karanoktanın kastığı (kasnak haline getirdiği) iç-uzayın içeriği/muhtevasıdır) diye cümleyi tamamlamaya çalıştım. Böylece DEMİRİN

Page 46: ZigZag Zulkarneyn 02

eritilmesi/ZIRH vb. derken nerelerden nerelere geldik. Amacım Kur'an'ın o EVRENSEL ve her bilimi kavrayan-kapsayan enginliğini göstermekti.

Bunlar kuşkusuz özetin özetiydi. Daha ileride bunları fasiküller boyu, görsel malzemeler dolusu açacağız Allah inşaa ederse Ve bir şeyi daha göstermek istedim: SORU ile YANIT'ın farkını... Soru basit değildi. Soru evrenseldi. Ve Kur'andaki 49 DEMİR(zırh bakır vb.) misalini bir araya getirerek, tek soruya 49 yanıt verdik. Hem de ÖZET idi. özet bile değildi, bunlar konu başlığıydı. Bir gün bunları Ansiklopedik olarak ve zengin malzeme eşliğinde insanlığa vereceğiz. Yeter ki "Gün eksilmesin penceremden"

Bizim bilebileceğimiz tek evren şunlardır:

1. Bizim ANTİ evrenimiz VAR!

Antimaddeden yapıldığı için, zamanda GERİYE genişledi. Ama AYNI anda genişleme olduğundan, her ikisi de SIFIR kelvin dereceye doğru soğuyor. O zaman her ikisi birbirine DEĞECEK (Mega Gamma annihilation'u) böylece madde(evrenimiz) ile antimadde kardeş evrenimiz birbirini yok edecektir.

2. Bizim ayrıca yine maddi (Antimadde değil) bir paralel evrenimiz daha var:

Biz ona da teğetiz. Aynı havuzda BİRLİKE üflenerek genişlediğimiz için birbirimize değeceğiz! Değme kapısına ARMAGEDDON deniyor. Yaratığın türüne de DECCAL deniyor. Daha önce yazmıştım: İki evren de (ikisi tam paraleldir) AYNI yasaların TERSİNMESİ ile yönetiliyorlar. Örneğin -demiştim ki- HCl (Tuz asidi) ve NaOH (Sudkostik) biri asit diğeri baz olarak ikisi de ZARARLIDIR. Ama o sistemde bu YARARLIDIR. Orada su yoktur bunun yerine nişadır vardır. Carbon kimyası yerine de Silisyum kimyası vardır.

Orada doğa olaylarının hayırlısı şudur: Asit ve Baz olunca canlı (Deccal türü) doymaktadır. Ama ikisi birbiriyle tepkimeye girip, bu ikisi nötrleşince ve ürün olarak ortaya TUZ ve SU çıkınca Deccal yaratıkları (O evrenin canlıları) yanıyor. Deccal canlıları SU sevmez, su asit etkisi, siyanür etkisi yapar. NaOH+HCl>>>>>NaCl+H2O olunca Deccal veryansın yanar. O yüzden PARAEL EVRENİN YARATIĞI, kapılar (teğet>>>>Valhalla) birbirine değdiğinde buraya transfer olur. Onun SUYU nişadır; onun yiyeceği ASİT ve BAZ olunca, Deccal'in evreninde CİN şeytan yok. (Deccal'in kendisi bu görevi doğal yapıyor)

Diğer bir soru: Eğer santimetrekareye 10 üzeri 36 erg bir basınç uygularsanız, her şey YAPAY ve noktasal bir karadelik olur. Bir örnek sadece 1200 ton demir, bir hidrojen atomundan daha küçük bir tek kütle (karanokta) yapabiliyor. Kur'an'dabunun Zülkarneyn tarafından YAPILDIĞINA ilişkin çok açık deliller ve misaller var. Nuh'un gemisi yapılmasaydı, bugün nasıl ki maymunlar bir kayık yapamıyorlarsa, bizler de bunu başaramayacaktık. Süleyman'ın emrine UÇAK (helikopter, paraşüt, planör, jet, turbo, challenger) gibi türlü teknolojiler verildiği için BUGÜN UÇUYORUZ. Yani karanokta geçmişte yapılmasaydı, bizler de bunu asla yapamazdık.

Geçmişte kelimesi burada anlamsız. Çünkü Zülkarneyn demek, biri SONUÇTA (Gelecekte) ötekisi NEDENDE (Geçmişte) olan İKİ ZAMAN ucunu tersinden kat eden

Page 47: ZigZag Zulkarneyn 02

kimse demektir. Zülkarneyn GELECEĞİN teknolojisinin çocuğudur. Bir karadelik tekilliğiyle GEÇMİŞE bu teknolojiyi taşımıştır. Gelecek teknolojisinin geçmişe taşındığını KEHF suresindeki ilgili ayetler inanılmaz anlatıyor.

Bu kadar açık yazılı ki, Kur'an'a Hanif gözlüğüyle bakan HERKES bunu apaçık görür ve okur. Eğer bunları göremiyor ve bunlardan fantezi-ütopya-kurgu çıkarmaya kalkışan olursa, bu kez Kur'an "Bilmediğin şeyin ardına düşme, çünkü göz bundan sorumludur" diye bize engel getirmektedir. Yani bizim (Hanif protestantların) diğerlerinden farkı, onlar gibi bilmediğimizin peşine gitmek değil, BİLDİĞİMİZİN PEŞİNE gitmekten ibaret! Biz neyi bildiğimizi biliyoruz. Neyi bilmediğimizi de biliyoruz.

Deccal bir denklemin öteki ucudur. İsa'nın göge alınıp orada kaldığına inanırsak, DECCAL zaten olmaz! Ama İsa gelecekse O zaman "İki paralel evren arasında MUTLAKA hemzemin EPR/Serp geçitleri vardır. İsa gelmeyecekse zaten DECCAL yok! İsa gelecekse, ödeme-dengeleme geçidi (Compansating Hole) size bir A ihtimalinin karşısında mutlaka B ihtimalini de verecektir. Böylece iki evrenin (iki kefe'nin) sistemi dengede kalmaktadır. Eğer İsa gelmeyecekse, o zaman ZATEN Deccal'e gerek yok!

Eğer bu evrenden BAŞKA MEKANA İsa/İdris gidiyorsa ve bunlardan biri (isa) geri dönüyorsa, bunun ÖDEME-DENGELENMESİ için gizli değişken "Öteki/Else" devreye girer. Bu evrenden dışarı İSA gidip tekrar içeri GELİRSE, polarizlenen öteki (zıt mesih) de BU EVRENE GİRMEK ZORUNDADIR. Tıpkı Cennetteki "Dikensiz Kiraz ağacı"nın ya da "Sündüz" denen derimizin tanımı olmadığı gibi. Ama bilimin görevi tanımlamaktır. Her yöne akan nehirlerden söz ediliyorsa, biliniz ki GRAVİTASYON yoktur yani anti gravitation (Levitation) vardır.

Cehennem anlatılırken, "Düşmekten, sırattan aşağı Ğayya kuyusuna veya Sekar' yokuşundan aşağı düşmekten söz ediliyorsa, artık bilimin görevi orada MÜTHİŞ BİR ÇEKİM olduğunu söylemektir. Bunun için ayrıca "Ayet" beklemek beyhudedir. Zaten o misaller içinde bunlar vardır. Cennet çukurlarından söz edilmez. Ama cehennem çukurlarından söz ediliyorsa, o zaman Cehennemde Dünyadaki gibi (daha da kötüsü karadeliklerdeki gibi) bir çekim OLDUĞU yazılmıştır oraya. Bunun için ayrıca ayet beklemeyiz.

Deccal için üç kitap "Kötülük mesih" i demektedir. İncil ve Kur'an ise ayrıca İsa için "İyilik Mesihi/Messiah" demektedir. Bunlar POLARİZLENMİŞLERDİR. Yani birinin diğeriyle ZIT görevleri vardır. İsa gelecekse, Deccal de gelecektir.

İsa'nın ve İdris'in ismi vardır:

Çünkü bu evrenden DIŞARI gitmişlerdir, bizim dünyamızdandılar. Ama Deccal'e isim koyamayız: Çünkü O öteki evrenden "İsimsiz" biri... Deccal'i tevrat-zebur-İncil üçü de bildirir ve benimser! Kur'an'da da örtülü (Çok sayıda Misal ayetiyle) Deccal zikredilir. Deccal yok derseniz, otomatikman Hızır da yoktur! Çünkü Deccal Hızır'ı

öldürecektir. İsa gitti dönmez diyorsak, bu da mümkün değil! Çünkü o zaman İdris de "Ala bir makama" gitmemiştir.

Polarizleme yasaları, sadece quantlar için değil; daha dev quantlar olan, paralel, negatif, anti-evren çiftleri için de geçerlidir.

Page 48: ZigZag Zulkarneyn 02

Eğer bunları yadsırsak, sonuç şu olur: Tek bu evren yaratılmıştır, başka evren falan da yoktur, o zaman bunun antisi-ikizi-paraleli de yoktur, negatifi de yoktur deriz kurtuluruz. Ama bunların arasında TÜNELİN ta kendisi olan Karadelik kapıları zaten tüm evrenleri birbirine bağlıyor.

O halde evren tek değildir. Tek olsaydı, "En baştan beri karadelik-akdelik" olayı olmazdı. Karadeliklerin görevi bir evreni ikiziyle bir arada tutmaktır. Karadelik varsa, ARKADA başka bir evren daha vardır. Başka bir evrende BAŞKA canlılar da vardır. Karadelik tünelleri varsa, yol varsa, YOLCU da vardır. Kaç yolcu bu evrenden çıkmışsa, o kadar da gizli değişkeni/polarize çiftin de BU EVRENE g i r m e s i zorunludur.

Bu enerjinin sakınımı yasasına göre böyledir, ve daha sayılmayacak kadar çok kozmoloji yasasına göre böyledir. Bu konuyla ilgili "Köklü" araştırma yapmanızı ve bunları izleyen CHAT'te irdelememizi ve bilimsel tartışmaya açmamızı öneririm. ama sizlerin de ARAŞTIRMASINI ve en küçük kuşkunuzu dahi (bilimsel olmak şartıyla) buraya yazmanızı arz ediyorum ve sevgilerimi sunuyorum.

Evren (Big Bang) tek bir noktada başladı. O nokta çok yoğun ve çook küçüktü. Enerji hareketlmeri ve ısı, henüz maddeleşmeye imkan vermiyordu. Evrenin maddeleşmesi için "Ani şişme" (GUT teoremlerine bakınız) gerçekleşti, evren bir pinpon topu kadar olmak üzere aniden şişti o zaman birbiriyle çarpışan fotonlar bir hacım buldular. Ve evren soğumaya yani maddeleşmeye aday oldu. İşte o anda ve kritik sıcaklıkta bir çift ortaya çıktı. Bu çiftin birine Maddi parçacıklar; diğerine anti parçacıklar diyoruz. Örneğin elektron ve pozitron gibi...

Proton ve antipoton gibi bu ikisinden oluşmuş Hidrojen ve Anti hidrojen gibi... Bu ikisinden oluşmuş Evren ve ANTİ EVREN gibi,... Bu ikisi birbirine temas halindeyken kuşkusuz birbirini yok ediyorlardı ve bir çift fotona dönüşüyorlardı. Fotonlar YANSIZDIR, yani anti foton yoktur. Dolayısıyla bu foton rözgarı MADDE ve Antimadde evren çekirdeğini İTMEYE başladı. Antimadde, nötrino bırakır, İzotropik spininin üçüncü bileşeni terstir.

Yani ZAMANDA GERİYE gider. Zamanı ters akar. Bizim için yarın Pazartesidir. Anti evrendeki "ben" için YARIN PAZARDIR. İki gün sonra da CUMARTESİ'dir. Bugün pazar ise, ve aynı gün maddi hans ile antimaddi hans randevulaşırsa, maddi hans'ın zamanı ileri aktığından YARIN>>>>PAZARTESİ iken; antiHans'ın yarını CUMARTESİ'dir. Mekan olarak diyelim ki Eiffel kulesini seçtik. MEKAN DOĞRU, fakat zamanın tersinmesi bu mekanda AYRI ZAMANDA buluşma paradoksu yaratır.

Ben Pazartesi ; antiHans da Cumartesi kulenin önünde bekleriz.. Ve birbirimiz için "Kandırdı gelmedi!" diye zan üretiriz. Bu ANTİ?EVRENLER arası ödeme-dengelemesi için bir GİRİŞ önbilgisiydi. Bundan başka Paralel/antiparalel Negatif evrenler ÇİFTİ İÇİN de gizli değişkenlerin mekanizmasını açıklayacağız ve böylece niçin ikizlerimizi (polarize ikizlerimizi aynı anda bazen aynı mekanda GÖREME-ME_diğimizi de daha iyi anlamış olacağız.

Hans Von AIBERG