93
ZigZag Cennet&Cehennem 02 KAYNAK Hans Von AIBERG Derleyen Metin KILIÇ [email protected] 1.Yayım TEMMUZ 2005 2.Yayım OCAK 2010 Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır. Hans Von AIBERG

Zigzag Cennet Cehennem 02

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Zigzag Cennet Cehennem 02

ZigZag

Cennet&Cehennem02

KAYNAK

Hans Von AIBERG

Derleyen

Metin KILIÇ

[email protected]

1.Yayım TEMMUZ 2005

2.Yayım OCAK 2010

Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır. Hans Von AIBERG

Page 2: Zigzag Cennet Cehennem 02

İKİNCİ KİTAP

13. Şeytan

14. Secde

15. Hannas

16. Dabbet

17. Hunnes(Melami)

18. OmniBilgi

19. Külli Şey’in

20. Kalubela

20A. Doğum

21.Hologram(Rüya)

22. Süper/HiperUzay(Evren)

23. Kader-Kaza

24. Çocuk

25. Kadın

Page 3: Zigzag Cennet Cehennem 02

BÖLÜM 13

ŞEYTAN

Rabbim Şeytan'a(Enerjiye) gel SECDE et! (Adem=Madde ve madde enerjinin çok yoğuşmasıdır.) der.

O etmez. Allah üsteler de üsteler...

"Cehennem'den kurtarırım seni"

Şeytan "Hayır ben EBEDİ CEHENNEMDE KALMAK İSTİYORUM yeter ki, ŞU ADEM ve zürriyetinden BANA İNTİKAM fırsatı ver.

Melekler İblis'i kendilerinden sanmakta olduğundan Allah'a habire yalvarmakta ve kurtarmaya çalışmaktadırlar...

Rabbim her duayı kabul edici olduğundan (EL MUCİB)

Rabbim yine ŞEYTAN'A üsteler ve her seferkinde aynı yanıt: "Cennet senin olsun, bana izin ver, Ademoğullarını GİDECEĞİM CEHENNEME GÖTÜREYİM, CENNET DEĞİL İNTİKAM İSTİYORUM. AFFINI DEĞİL İNTİKAM İSTİYORUM."

Ve gerekli vize verilir...

ŞEYTAN bunu SOMUT olarak yüzyüze RABBİ ile yaptıysa, bizim SOYUT olarak görmediğimiz Rabbimiz'e karşı neler yapabileceğimizi siz düşünün...

Şimdi diyelim ki Sonsuzda-bir ihtimalle, Şeytan CENNETE girecek yeniden! Ya da sonsuzda bir ihtimalle, Hurinin biri cehenneme konacak...

Eğer bu sonsuzda bir ihtimalleri karanlıktan kurtaramazsanız, o zaman Allah ACİZ olurdu. Yanlışlıklar olurdu. Ne var ki, Rabbimiz Kadir ve Kaviyy'dir. Aciz değildir.

TÜM ihtimalleri yaratınca, tüm ihtimaller BİTTİĞİNDEN, İHTİMALSİZLİK kuramı devreye giriyor: (% 0 demek) O zaman Şeytan Cennet'e numara yapıp giremiyor ve vaad edildiği gibi Cehennemi boyluyor.

Page 4: Zigzag Cennet Cehennem 02

Bu nedenle Rabbimiz, DAİMA BİR YARATIM üzerinde ve NURUNU tamamlayacaktır.

tamamlayaCAK'tır.

Ayet CAK'tır diyor. Dikkat ettiniz mi CAK gelecek zaman.... Bu mantığı anladık mı?

Şeytanlardan sanatçı çıkar mı? Çıksaydı, o güzelim Cennet'ten hiç kovulmak ister miydi İblis? Cennet onun için TOPRAK ve SU idi. Onun Cenneti olsa olsa yanardağ dipleri olurdu. Toprak ve SU'ya düşman bir ATEŞ idi İblis. Adem'e düşman! Maddeye düşmandı.

Eğer Secde etseydi Adem'e, kendisi de CİSİMLENENECEK yani Enerji>>>>Madde halinde BEDENLENECEKTİ. E=mc2 uyarınca BEDENİ olacaktı.

NÖTRİNO beden beden değildir, HİÇBİR ŞEYDİR adı üzerinde ŞEY'dir. ŞEY'den yapılma anlamında onlara ŞeyTIn>> Şeytan diyoruz. Şey demek tanımsız demek. Kendisinde bir beden yok ki bedensiz bir ŞEY işte... Onun için verdiği vereceği kendi gibi bedensiz bir YEL>>>>VESVESE'dir.

<> Cisimlenmekten neden bu kadar korkmuş.. Bedenlenmenin nasıl bir aşağılık tarafı var?

Halifelik savaşı bu. İktidar kavgası. Halef-selef meselesi.

<> Şeytanın cehennemi nasıl dr?

SİCCİN diye bir yer. Ona özel bir cehennem katmanı. (Şeytan Allah'a iman etmektedir, Allah'ın adaleti gereği en kötü yerde değildir.)

En kötü yer İNKARCI ALİMLERİN sekarı'nı saymaz isek, Münafıkların bulunduğu çukurlar (Ğayya, Veyl, Hutame vortexleri)

Siccinde sadece Şeytan sınıfı olan İblis mültikopyaları ve sadece KÖTÜLERİN kayıtları bulunur. Çünkü Cehennem ateştir.

Cinlere göre Cennet olması gerekirdi Ama öyle olmaması için Yüksüz nötrinolardan oluşan şeytan sınıfı cinler ŞIHAB ile eziyet görürler. Çünkü iblisleri yakan tek şey kozmik primerlerdir. Siccin öyle bir yerdir.

Siccin'in bir başka özelliği de Şeytanın zamanı artık bir ileri bir geri gitmiyor: Düz olarak ileriye akıyor, tıpkı sabıkun ehli gibi.

Page 5: Zigzag Cennet Cehennem 02

Oysa Cennet ve Cehennem ehlinin zamanları bir ileri-bir geri biçimde SONSUZ EBEDİLEŞİYOR.

Fakat İlliyyin katında bulunan SABIKUN ve bunun tam tersinde aşağıların aşağısında bulunan SİCCİN'de zaman SÜREKLİ ÖNE AKMAKTADIR.

Bu farkı da Hanifcanlar öğrenmiş oldular Kur'an'dan...

MÜ'MİN'İN GÖZÜ AÇILDI MI

ŞEYTAN

EYVAAAAHH DİYE EN KESKİN ÇIĞLIĞINI ATAR.

Şeytana Çığlık attırınız. O meleklerin EN SEVDİĞİ SESDİR. "Way bana demesi" Meleklerin en sevdiği sestir.

MELEKLERİ ALDATMIŞTIR CENNETTE.

ŞEYTAN MELEKLERE KÜLAHI TERS GİYDİRMİŞTİR.

MELEKLERİN ONDAN ALACAKLARI VAR.

"Eyvah, vah bana" diye çığlığı attı mı, melekler hamdediyorlar. (Melekler doğup ölmez, o günden beri KIYAMETE kadar yaşayacaklar. Şeytanı TÜM MELEKLER ÇOK İYİ TANIR. ONUN İÇİN MELEKLERDEN SÖZ ETTİM.)

ALLAH DİLEMEDİ ADEM ve HAVVANIN cennetten kovulmasını, Kabil'in Habil'i öldürmesini... Dileseydi, insanları CENNET'te değil; dünyada MAYMUNLAR ile birlikte yaratırdı.

ŞEYTAN ŞEYTANLIĞINI YAPAMADAN ALLAH dilemez. Şeytan başardı, Allah da diledi.

Gelelim şeytanın öyküsüne,

yani İblis’i anlatıyorum şimdi:

Bu çocuk cinlerdendi, ama cinlerden farklı bir parabiyolojisi vardı. Cinler birbirini yakabiliyordu, ama bu çocuğu yakalayamıyorlardı. Tam tersine, o yüksüzdü ve canı istediğinde elektrik yükünü (toplamı olan sıfırın iki kökü olan) iki ayrı silaha çevirebiliyordu. Yani cinler tek tabanca, bu iki tabancalıydı.

Cinler buna karşı birleşince, bu da kendini korumak ve cinleri kurtarmak amacıyla seri cinayetlere, toplu katliamlara başladı. Tek başına bir katliam makinesiydi. Katrilyonlarca cinden geriye sadece milyarlarcası kalmıştı. Her biri ıssız bir yerde saklanıyordu.

Page 6: Zigzag Cennet Cehennem 02

İblis’in öteki özelliği de çok ilginçti:

Cinler birbirine “Elektriksel” mesaj ve iletim kurarken, bu çocuk, kendi doğasındaki NÖTR ELEKTRON (ki nötrino diyelim) nedeniyle elektrik yükü yerine NÖTRİNO AKIMLARINI kullanıyordu. (Bir tür telepati sanki.)

Cinler ona bir şeyler yapamıyordu, ama o cinlerin anadepolarına (Nefslerindeki göğüs boşluğu) (Kehf matematiği) istediği gibi giriyordu. Onlara VESVESE vererek (mesela paranoya oluşturarak) birbirlerini öldürmeye veya intihar etmelerine yol açıyordu. Onun vesvesesine hiçbir cin karşı koyamıyordu. Zaten doğaları gereği akıl hastalıklarına duçar olmalarının, üstüne üstlük bir de dış etki olarak çıldırıyorlardı.

Kollektif çılgınlıklar ile birbirlerini yok ediyorlardı.

Mesela, gökteki yasak bir mevkiiyi, bu genç çocuk, “İşte orası senin çıkış kapın, oradan kurtulacaksın” diye vesveseyle ikna ediyordu. (Şeytan bilirsiniz, yasak ağacın meyvesini de bize aynı yöntemle yedirdi ve kovulmamızı sağladı.) Ve kalabalığın ortasında o cin o noktaya çıktığı anda, Elif noktasından oluşan bir şıhab (10 üzeri 27 GeV) o cin kentinin üzerine nükleer bir bomba gibi düşüyordu.

İblis’i yakalamayı denediler. Daha büyük ittifaklar kurdular. Fakat İblis’in bir özelliği vardı ki şaşılacak bir şeydi: Direkt ışık hızıyla gidiyordu. Kendileri ise çekim alanlarında ve uzay burulmalarında tutuklanıyor veya geç kalıyorlardı.

İblis hepsinden hızlıydı. Ona yetişmeleri mümkün değildi. İblis Melei Ala’ya rahatlıkla çıkıyordu. (Nötr olduğundan Şıhab onun için oluşmuyordu.)

İblis tüm cin ırklarından daha hızlı olduğu için relativistik olarak hep GENÇ kalıyordu. (Cinler yaşlanıp ölürler.) Ve İblis bu haliyle tekbaşına bir başka ırk ve cinsiyetti.

Çünkü baştan söylediğim gibi, cinlerde ırkları HIZLARI belli eder, hızlarına göre RENK ve biçim alırlar; fizyolojileri bu relatif hızlara göre biçimlenir; özellikleri hız sistematiğinden kaynaklanır. İblis tüm ırklar içinde EN HIZLI olan ünik biriydi. Tekbaşına bir ırktı.

Cinsiyeti de ÜÇÜNCÜ cins idi. (Cinlerde xx, yy, xy yoktur.) Erkek görünüşünde kadın ruhu taşıyordu. Yakışıklı ve efemine bir erkekti veya erkeksi bir kadındı. Kendine aşıktı, kendi kendiyle yetiniyordu.

Ve bir de şu özelliği vardı: Nötrino kaynaklı olduğundan karşıt cinse ihtiyacı yoktu.

Melekler gibi kendini matrize ediyor, kendinin mültikopyalarını (Melei ala çizgisinde) oluşturabiliyordu. Melekler onun cinsiyetsizliği yanında bu özelliğini de KENDİLERİ ile

Page 7: Zigzag Cennet Cehennem 02

benzeştirdiler. Ve İblis yeryüzüne huzur ve barışı getirmişti. Kanlı da olsa bu işi başarmıştı.

Yeryüzünden CİNLERİN h a l i f e l i ğ i kaldırılmıştı.

Melekler Allah’a “Onu Cennet’e alalım, Halifeliğine oradan devam etsin” dediler.

Meleklerin nefsi olmadığından, NEFSİ olan İblis’in iç niyetini asla bilemezlerdi. Ve meleklerin nefsi olmadığından, sürekli vesvese yayan İiblis’in vesvesesini duymuyorlardı. Allah’tan başka bilen yoktu bunu elbette. Melekler onu HUNNES sayıyorlardı, oysa o HANNAS idi.

Rabbimiz bir gün meleklere, “Yeryüzünde yeni bir Halife yaratacağım” diyerek “programına” başladı.

<> 2(Bakara)30; Bir zamanlar Rabbin meleklere, “Yeryüzünde bir halife atayacağım” demişti de, onlar söyle konuşmuşlardı: “Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz.”

Allah söyle dedi: “Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim.”

Allah söyle dedi: “Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim.”

Allah söyle dedi: “Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim.”

Allah söyle dedi: “Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim.”

Meleklerin bilmediği neydi?

Bilemedikleri, yani nefsleri olmadığı için ALGILAYAMADIKLARI >>> VESVESE, yani vehim değil kötülük!!! Hannas elbette...

Ve ayete baktığımızda, cinlerden sonra insanın oraya atanması ile melekler aynı cinlerin bozgunculuğu senaryosunu bir daha yaşayacaklarını sanmışlardı.

<> 2(Bakara)310; Ve Adem’e isimlerin tümünü öğretti. Sonra onları meleklere göstererek söyle buyurdu: “Hadi, haber verin bana şunların isimlerini, eğer doğru sözlüler iseniz.”

Adem yaratıldı.

Ne melekler ne de cinler gibi değildi. Onlarda olmayan üstte bir şeyler vardı: İLİM yapmak. Harf (Rakim) matematiğini bulmuştu veya biliyordu.

Page 8: Zigzag Cennet Cehennem 02

Adını veremediği tek şey >>> tek ŞEY >>> ŞEY (Nötrino kaynağı olan Hannas ŞEY*TAN) idi.

<> 2(Bakara)32; Dediler ki: “Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alîm’sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm’sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin.”

<> 2(Bakara)33; Allah buyurdu: “Ey Adem, haber ver onlara onların adlarını.” Adem onlara onların adlarını haber verince, Allah şöyle buyurdu: “Dememiş miydim ben size! Ki ben, göklerin ve yerin gaibini en iyi bilenim. Ve ben, sizin açığa vurduklarınızı da saklayageldiklerinizi de en iyi biçimde bilmekteyim.”

(Böylece ayetlerden konuştuğumuz da tescil ediliyor ve VESVESE mekanizması da...)

Adem’in isimlendirmesi, taaaa İbrahim ırkına kadar, TEK dil biçiminde sürdü gitti. Bu dili İdris zenginleştirip, tense’ler, gramer vb koydu. Yazı (edebiyat ve şiir) dilini de İdris buldu. Ama isimleri tek tek ADEM saymıştı.

Adem’in dili ARİA dilinin atası olan “SanSkritçe”dir. (Sankritçe ise Arya dilinin alt dalıdır ve Hint-Avrupa dillerinin atası olan dildir.)

BÖLÜM 14

SECDE

Gelelim niçin İLAHİNNASA?

İnsanların İLAHİ??? Cinlerin Meleklerin vb. de ilahi değil midir rabbim? Niçin Ilahiccan demiyor? Niçin Ilahilmelekut demiyor? SADECE İLAHİNNAS >>>İnsanların ilahi diyor ...neden? (ilah da ELİF ile yazılır) ????

<> insan'a isimleri öğretti de ondan :)

Evet yaklaştık: Melekler SAYMAYI bilmezler. Ayet der ki "İnanmazsan sayanlara sor" Yani meleklere-muhasip meleklere... Bu ayete rağmen diyorum ki: MELEKLER MATEMATIK YAPMAYI BILMEZ! Kendileri matematiktir. (EBCED üzerine bir ve sıfır dizgesidir.)

Page 9: Zigzag Cennet Cehennem 02

Melekler matematik yapmayı bilselerdi, bu kez "Allah Adem'e İSİMLENDİRMEYİ/Eşyalara isim vermeyi ÖĞRETTİ" ayetine melekler bu kadar şaşırmazdı.

Meleğin adı 1,2,3,4 olsun. Adem onun KEHF'ini yapıyor yani matematik işlemini yapıyor ve KODU açıyor: senin adın EBCeD diyor -mesela- Melek de buna şaşırıyor.

Melek sıfır sayısını bilmez! Sıfır ŞEY'dir. Adem "Beni de dekode et bakalım!" diyen kıskanç Şeytan'a sen "SIFIRSIN" anlamında "ŞEY"sin diyor. Ve o kategorinin adı ŞEY+TAN kalıyor. SIFIRDAN (nötrino vesvese vb. gibi) yaratıldın diyor.

Şeytan buna şaşırıyor da şaşırıyor ve bozum oluyor! Hiç bir değeri yok, Alt tarafı "ŞEY" olduğunu öğreniyor Adem'den... Sayılmayacak bir şey NON/NONE/NO,NOT,NIET,NICHT!

<> TAN ne demek?

O ayrı değil, o da gramerin parçası. Mesela YEZDAN ismi gibi bir gramer. Sintaks eki falan.

Anlamı şu:

ŞEHID>>ŞAHIT olan ve olunan.

ŞEY*DAN>>>TANIK OLUNAMAYAN.

Ne olduğuna ADEM'in TANIKLIK getiremediği anlamında bir türetme...

<> hocam bölmeden iblisi de açar mısınız?

İblis’i açarsam TAM bölünürüz.

Çünkü o ABLUS/ALBUZ/ALBIZ/YILBIZ>>>>>>>>>> TÜRKÇE bir kelimedir.

(Kur'an'da bolca türkçe kelime var.)

AL(alev)>>>NAR/ATEŞ/CİN anlamında

IL (il, El vb.) ise NUR/aydınlık anlamındadır.

Mesela ILDUZ(Yıldız YIL+DIR+IZ ve keza YILDIRIM!)

Yani beyaz ışık verene IL; kırmızı ışık veren (alev/nar olana) da ALbuz deniyor. (Al basması, Al karisi, Albasan vb. bunlar hamilelere musallat olan Cin dişileri(cadı)..Türk folklorunda bunlar var. Lohusa hummasi>>>Albastı, kızamık veya loğusa şekeri denen törenlerden haberiniz vardır.)

Demedim mi bölünürüz diye...

Page 10: Zigzag Cennet Cehennem 02

Daha İblis’in anlamına bile girmedim. (İblis ile ilgili ayetleri toplayıp yazınız bakalım.) Şeytan değil; İBLİS geçen tüm ayetleri bulabilir misiniz? Şeytan ve İblis’in iki değişik formatını açıklayacağım.

<> Hicr 31-32, Isra 61, Şuara 95, Sebe 20, Sad 74-75

<> 30/12,49; 6/44; 23/77; 43/75; 2/34; 7/11; 15/31,32; 17/61; 18/50; 20/116; 26/95; 34/20; 38/74,75;

Bunlarda İblis geçiyor değil mi? (Şeytan farklı)

<> Isra Suresi 61. Ayet Yine unutma id, bir vakit meleklere: " Adem için secde edin!" demiştik; derhal secde ettiler, fakat iblis:"Ben, bir çamur halinde yarattığın kimseye hiç secde mi ederim!" dedi.

<> [002.034] [E0] Ve o vakit melâikeye «Adem için secde edin» dedik, derhal secde ettiler, ancak Iblis dayattı, kibrine yediremedi, zaten kâfirlerden idi

<> [007.011] [E0] Hakikat sizi evvela halkettik, sonra size sûret verdik, sonra da Melâikeye dedik ki «Âdeme secde edin» hemen secde ettiler, ancak İblis secde edenlerden olmadı

<> [015.031] [E0] ancak İblîs secde edenlerle beraber olmaktan ibâ eyledi

<> [017.061] [E0] Yine unutma ki bir vakit Melâikeye Âdem için secde edin demiştik derhal secde ettiler, lâkin İblîs hiç dedi: ben bir çamur halinde yarattığın kimseye secde mi ederim?

<> [018.050] [E0] Yine düşün o vakit ki Melâikeye Âdem için secde edin demiştik hemen secde ettiler, ancak İblis, Cinden idi de Rabbinin emrinden çıktı, ya şimdi siz beni bırakıp da onu ve zürriyetini kendinize evliyamı ittihaz ediyorsunuz onlar size öyle düşman iken? zalimler için ne fena bedel

<> [020.116] [E0] Ve düşün o vakti ki: Melâikeye «Âdem için secde edin» dedik, hemen secde ettiler, ancak İblîs dayattı

<> [026.095] [E1] Ve bütün o iblis orduları.

<> 34/20. Yemin olsun, İblis onlarla ilgili sanısında isabet etti. İnananlardan bir grup dışındakiler ona uydular.

<> 74. İblis etmemişti. O, kibre sapmış ve inkârcılardan olmuştu.

<> 75. Allah dedi: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi? Burnu büyüklük mü ettin, yoksa yücelenlerden mi oldun?"

<> 11.Andolsun ki sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. Onlar da secde ettiler. Ama İblis etmedi, secde edenlerden olmadı o.

ANA FİKİR NEDİR? SECDE sözü geçtiğinde İBLİS deniyor, dikkat ettiniz mi?

<> İblis Cennet'te üstelik, değil mi?

<> Iblis Zann'a uyuyor

Page 11: Zigzag Cennet Cehennem 02

Bir örnek verelim:

[007.011] [E0] Hakıkat sizi evvela halkettik, sonra size sûret verdik, sonra da Melâikeye dedik ki «Âdeme secde edin» hemen secde ettiler, ancak İblis secde edenlerden olmadı

sizi evvela halkettik,>>>>>>>>>>>>>>>>>>>OL DEDİK (eşya idiniz, cansızdınız)

sonra size sûret üfledik (Ruhumuzdan üfledik)

Canlandınız.

Melâikeye dedik ki «Âdeme secde edin» hemen secde ettiler, ancak İblis secde edenlerden olmadı

MELEKLER İÇİNDE İBLİS DE VAR. Ne zaman iblis lakabını alıyor? MELEKLER İÇİNDE SECDE ETMEDİĞİ İÇİN!

SECDE NE DEMEK?

Allah'tan başkasına SECDE edilir mi? EVET EDİLİR! AMMMMMAAAAAA ALLAH bizatihi "SECDE EDİN" derse! Meleklere+Şeytan'a bunu söylemiş. Onlar SECDE etmiş, iblis etmemiş! Allah şimdi bir şekilde görünüp bize "FİLANCAYA SECDE EDİN" derse, derhal ona secde ederiz! Ama ALLAH'ın böyle bir görünürlüğü ASLA olamayacağına göre; ALLAH'tan başka kimseye secde edemezsiniz. Tamam mı?

<> dr buradaki kelime secde mi sejde mi?

(SAJDE sanskritçe) Sajida >>>Secde eden

Secdeyi BU DÜNYADA emretmemiş Allah!

O halde ÖTEKİ ALEMDEKİ SECDE'ye bakalım:

Yukarıdaki alemde (Cennette) takvim, tüm dünyanın CİNLERDEN kıyamete kadar yani 4,5 milyar yıllık evriminin tamamını kapsıyor. (Cennet'te zaman böyledir, şaşırmayınız lütfen)

Adem'in 40 gün çamur halinde kalması döneminde tüm dünyada ilk mikrooganizma oluşup, günümüze kadar gelen EVRİM izdüşüm olarak gerçekleşiyor.

SECDE etmek ne demek?

Yeryüzü ateştop halindeyken sadece CİNLER vardı. Cinlerin gaytaları (büyük-küçük abdestleri) yani gübrelerinden bildiğimiz ORGANİK/biyolojik yaşam doğdu.

Page 12: Zigzag Cennet Cehennem 02

İblis diyor ki "Ben ATEŞ'ten o da bir çamurdan yaratıldı, bir toprak parçasına secde mi edeceğim?"

[018.050] [E0] Yine düşün o vakit ki Melâikeye Âdem için secde edin demiştik hemen secde ettiler, ancak İblis, Cinden idi de Rabbinin emrinden çıktı, ya şimdi siz beni bırakıp da onu ve zürriyetini kendinize evliyamı ittihaz ediyorsunuz onlar size öyle düşman iken? zalimler için ne fena bedel

İBLİS CİNDEN İDİ>>>Ayette İPUCU veriliyor.

Melekliği devralmıyor, CİN olarak kalmayı yeğliyor. (Enerji) Zaten "Ben ateştenim" diyor ayetlerde... Enerji ama nasıl enerji? Cinlerin enerjisinde FERMİON yani + ve - yüklü görünür quantlar var. (Çarpabilir vb.) Bu, enerjinin de bir alt faza (madde durumuna) geçmesiyle E=mc2 uyarınca ENERJİNİN MADDELEŞECEĞİNİ söylüyor.

Ama CİN'lerden olmaya GERİ dönen (Melek klasmanından istifa eden) İBLİS, MELEK(NUR) sıfatından çıkıyor! NAR oluyor. CENNET'te NAR yasaktır. (Sünnetullah yasası gereği Cehennemden başka hiç bir yerde ATEŞ/NAR ve HAR(aret) yoktur!)

<> vel canne Halaqnahü min qablü min NARİS SEMUM (Hicr, 27)

(Cann hem CİN+LER demek hem de bildiğimiz Sanskritçe CAN (canın sağolsun dediğimiz CAN, Canımızın çıkması, canımızın sıkılması vb. Can >>>HAYY'dan muHYİ (ihya eden, Yahya, Johannes, John, Jean anlamında. Demek ki, aynı zamanda CAN>>>>>>>>>>>>NEFS demek=Ara beden=Cinlerle paylaştığımız Kirlian biloelektromagnetik bedenimiz...)

CENNET'te NAR oluşuyor>>>İBLİS'İN TA KENDİSİ...

Yeryüzüne düşen izdüşü evrimin quant teoreminde büyük sonuçları var. Şimdi de bunlardan yazalım.

SPİN? Yani dönü! Spini sıfır olanlara FOTON diyoruz-mesela- fotonların spini yoktur. Ama elektronların +1/2 ve -1/2 spinleri vardır. Bu OLAĞAN olandır.

Yüksek enerji fiziğinde ise bu spinler TEK SAYI olarak 2/3, 3/5, 5/7 ....n diye artmaktadır. Elektrik yükleri de +1 (proton) ve -1 elektron gibi hep TEK'tir. Ama yüksek enerji fiziğinde bunlar artabilmektedir>>>>>>>>>>>>>>>> +2 yüklü Omega parçacığı ve ---3 yüklü rezonaslar vb.

Bunun gibi>>>>>>>>>>>>>>>>>>Hiç bir zaman bir kuark tek bulunmaz, yasaklanmıştır. (Mezonlarda biri normal diğeri antisi olan quarklar dışında)

Nükleotik parçalarda hep ÜÇ kuark vardır. Ama yüksek enerji fiziğinde bunlar 3'üzerine 5

Page 13: Zigzag Cennet Cehennem 02

quark (penta quark) 7..9... artmaktadır. Bunların bir de n durumu vardır ki ona da yapışkan top (Glueball) diyoruz.

Bundan sonra ikinci bölümü anlatıyorum:

Fermionlar (Kur'an'da YER/ARZ ve GÜNDÜZ şifreli) elle tutulur maddeyi oluşturan quantlar grubudur ve bunların evrenimizdeki oranı kabaca %10'dur. Yani gördüğünüz, ışıyan herşey bu onda-birdir.

Geriye kalan ise GÖRÜNMEYEN madde denen BOZON'dur ve kabaca % 90'ı evrenin bundan yapılmıştır.

Fermionların spinleri vardır ve aynı konumda iseler biri +1/2 dönü yaparken diğeri hemen -1/2 dönü(spin, spinnary) yaparak birbirlerini taciz etmezler. Bu sayede çekirdeğin çevresine elektronlar rahatça yerleşip, MADDEYİ oluştururlar. Yani canımızı, cesedimizi bizler bu MADDE olmamıza borçluyuz.

Ama öteki tarafta kalan yani GECE ve GÖK denen BOZONLAR ise görünmezler, virtüeldirler. Spinlerini + veya - diye çevirmezler (Çevirselerdi madde olarak görünürlerdi, o zaman da onlara bozon değil; fermiyon derdik.) İşte bu gölge maddeye (madde mi artık siz karar verin) ŞEY adı veriyor kur'an...

ŞEY!!!!!!

Şimdi anlıyoruz ki;

CİNLER FERMİYONDAN;

ŞEYTAN İSE BOZONDAN YAPILMIŞ!

Meleklere gelince onlar TAKYON!

Takyonlar CİNLERDEN (ışık hızından) hızlı! c2 formülündeki KARE ile temsil edilen enerji ve madde eşdeğerliliği ÜSTÜ hızlar... Takyonların E=mc2 formülünde "YERİ" yok. Yani formül TAKYON'ları kapsamıyor. (Ama gizlice takyon alanı olan 300 bin km kare/saniye kare'ye DEĞİNİYOR!

Takyonları da içeren bir Einstein formülüm var: E2=m2c4...

Enerji sonsuz özenerji (nur) oluyor ve artık o E=Enerji (nar) değil! Melekler CİNLERDEN farklı olarak NUR yani NAR değil!

Ya şu şeytan denen şey???

Cinler fermiyon ama, bu BOZON!

Page 14: Zigzag Cennet Cehennem 02

Bozonlar parite (party ekseninin) ürünleridir: MELEKLERİN/TAKYON aleminin de NÖTRİNOLARI vardır: Bunlar fermion değil BOZON statüsündedirler.

Bir takyon ışık hızına yavaşlatılınca, o Esir denizindeki tümleşik nötrinolar, Parite (CPT'nin P'si) ekseninden, yani sonsuz özenerji olan NUR'dan NAR (enerji) bizim quant evrenine giriyorlar ve bildiğimiz NÖTRİNO oluyorlar. Bunlar "KOVULMUŞ" nötrinolardır. Öte taraftan bize transfer olmuşlardır. Artık bizim malımızdırlar, bizim evrenin yordamının tutarıdırlar, ortamın içeriğidirler. O BİZİMDİR artık!

Parite ekseninden gelen ve SPİN kazanan NÖTRİNOLARı biraz daha açalım:

elektronun çapı r=2,7 dir.

Bunun anlamı şudur: Elektron çapı bundan daha küçük olamaz! Neden olamaz? Çünkü quantlaşma(maddeleşmedeki en küçük birim aralık) planck sabiti bunu engeller.

Elektronu şimdi TERSİNE bir süreçle "BOZON" yapmayı deneyelim.

Elektron-olasılık küresinin değil-elektronun kendi çapını SIFIR yapalım. (r=0) Şimdi ne oldu dersiniz? Hemen anlamaya çalışalım.

(Gelecek bunu şimdi öyle bir dikkatle okuyor ve şapka çıkarıyor ki, görseniz şaşırırdınız.)

Olan şu: Cinler elektron (anticinler de pozitron) denen iki elektrik yükü içeriyorlar ve fermiyon ailesindenler. (SOMUT) Onları yok edebiliyorsunuz!

Bir de NÖTR elektron (yüksüz elektron) yapmayı deneyelim.

r=2,7 olarak bir planck sabiti quantı ama... YÜKSÜZ!

Yani nötrino>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>YÜKSÜZ ELEKTRONUN KENDİSİ!

Cinler içimizden geçip gidemezler: Çünkü onlar da biz de elektrik yüklüyüz ve her iki takım da ELEKTROMAGNETİK kuvvet (Sünnetullah yasalarına) bağlıyız. Aksi halde yüksüz olsaydık, insan da insanın içinden geçip giderdi. Çarpışma anımızda çarpışan etki, KÜTLE değil; yüklerin birbirini İTMESİ etkisi. (Deri dirençleri bununla ilgili ama, lütfen şimdi sormayın.)

Nötrinolar hiç yavaşlamazlar. Madde alanlarına takılıp gecikmezler. (Işık geciktirilebilir veya mutlak soğuk derecede durdurulabilir.) Engelsiz giderler ve diğer yüklü parçacıklar ise uzay uçurumlarında (çekim etkisiyle eğrilmiş uzayın yollarını izleyerek) epey gecikirler.

Page 15: Zigzag Cennet Cehennem 02

Mesela Toros dağlarını OTOMOBİLLE geçmek var/ki çok gecikiriz- Bir de uçakla geçmek var: Uçağın hızı otomobilin hızına EŞİT olsun! Nasıl ki uçağın gölgesi (bulutun gölgesi veya...) yeryüzüne düşüyor; ama uçak bu engebeleri hiç kaale almadan geçip gidiyorsa, Nötrinolar da böyle:

HIZ olarak IŞIK HIZINA BAĞLI Olduğu halde; Aynı hızda gittiği halde, otomobil gibi engebeleri izleyerek değil; engebelerden(maddeden de) etkilenmediğinden UÇAK gibi dümdüz geçer. Ve YARIŞI kazanır. Hızlı olduğu için değil!

AYNI HIZDA GİTTİKLERİ HALDE otomobil gibi dağ-vadilerde GECİKMEDİĞİ için, hedefine daha önce varır. Üstelik nötrinoları siz mutlak soğuk derecede YAVAŞLATAMAZSINIZ.

İşte bu bakımdan, ŞEYTAN ailesinin geleceği CİNLERDEN daha çok bilme yeteneği var. Çünkü, Cinler geleceğe GECİKMELİ ulaşırken; Şeytan grubu ise GECİKMESİZ gitmektedir.

Bunu doğa sistemleri (Sünnetullah yasası) çok güzel engellemiş. Şeytan BİR İLERİ gidiyor; bir geri gidiyor ZAM>AN'da...(Bunları yazmıştık yeniden girmiyorum.)

Dolayısıyla TAM -mesela-benim geleceğimi GÖRECE+C E K iken, Sünnetullah yasağı ve yasası onu zamanda GERİ gönderiyor. (Bunu bana şeytan unutturdu'nun sırrını hatırlayınız.)

Benim gele+CEK+imi şeytan DA BİLEMEZ oluyor-amenna-Eğer geleceğimi bilMEYE matuf bir eylem yaparsa, o zaman biz O ŞEYİ UNUTUYORUZ ve geleceğimizi YİNE bilememiş oluyor.

<> Şeytan unuturdu ile ilgili >> Yusuf 42, Enam 68, Kehf 63, Mücadile 19

Yazalım onları! Çünkü "Şeytan unutturur da Allah unutturmaz mı?"

<> 42. Yûsuf o iki kişiden, kurtulacağını düşündüğüne şöyle dedi: "Rab edindiğin kişi yanında beni an." Ama şeytan o adama, rab edindiği kişiye hatırlatmayı unutturdu. Böylece Yûsuf yıllarca zındanda kaldı.

<> 68. Ayetlerimiz hakkında lakırdıya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze dalıncaya değin onlardan yüz çevir. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra o zalimler topluluğu ile oturma.

<> Haşr 19. O kimseler gibi olmayın ki, Allah'ı unuttular da Allah da onlara öz benliklerini unutturdu. Yoldan çıkmışların ta kendileridir onlar.

(Allah'ın UNUTTURDUĞU üzerine de A'la suresinin 7.ayeti galiba yazalım)

<> ENAM-068-[HZ]-Ayetlerimiz hakkında münasebetsizliğe dalanları gördüğün vakit,

Page 16: Zigzag Cennet Cehennem 02

kendilerinden yüz çevir, ta ki başka bir söze dalsınlar. Eğer şeytan bunu sana bir an unutturursa, hatırına geldiği gibi hemen kalk, o zalimler topluluğu ile beraber olma!

<> KEHF-063-[YN]-Genç adam dedi : "Bak sen su ise, hani kayaya sığınmıştık ya, iste o sırada balığı unuttum. Onu hatırlamamı bana unutturan, şeytandan başkası değildi. Balık, denizin içinde acaip bir biçimde yolunu tuttu."

<> (Ayrıca ALLAH UNUTTURDU >> ALA 6-7)

İşte sır bu: "HATIRLAMAMI u n u t t u r a n ŞEYTANDAN başkası değildi>>>>ALLAH değildi! Hatırlamayı UNUTMAK? Yani şeytan Hatırlamamızı UNUTTURUYOR. Şeytan nasıl unutturur diye konuya dönelim! Ve şeytanın kendi de unutur. (Allah unutturur.)

Allah her insana bir ÖZGÜN RUH, bir melek, bir de ŞEYTAN bağlıyor. Melek ve Ruh birlikte gidiyorlar. Ama şeytan MÜKERRER/tekrar tekrar kullanılabiliyor. Ben öldükten sonra mesela sen doğunca sana da AYNI şeytan (aynı ruh ve aynı melekler değil) verilebiliyor. Arada mutlaka bir "Gidiş dönüş süresi" var. (Zaman bir ileri gidiyor sonra bir DÖNÜŞ noktasından geriye akıyor.)

Mesela Napoleon Bonaparte'ın şeytanı diyelim ki BU SÜRE sonunda benim doğumumla bana geçiyor. (Fıtratımız napoleondan değil, anne babadan gelir. Yani biz Napoleon karakteri olamayız, kendimiz oluruz.) Ben benim şeytanımın napoleon ve daha önceki binlerce yıldır kimde kullanıldığını bilemem.

Ama ECMİNESİS denen bir hipnoz şekliyle "Nefsimiz işgal edilip uyutulunca" yani nefsimiz devre dışı kalınca bu kez onun yerine nefse en yakın davranışta bulunan (melek değil) şeytan devreye giriyor. Kendi geçmiş yaşamlarını bir bir bir bir anlatıyor.

Biz ise hipnozdan kurtulunca/çıkınca, bunları anlattığımızı bile hatırlamıyoruz? NEDEN? Çünkü şeytan unutturdu! Niçin bunları HATIRLAMIYORUZ? Çünkü ALLAH unutturdu ve NEFSİMİZİ direksiyona(cesede) işbaşı yaptırdı.

Şimdi: TAM GERİ DÖNME noktasında bir kişi ölürse ve aynı koordinatta, aynı saliseler (nano saniyeler içinde) anne rahmine RUH üflenirse, bu GERİ dönme noktasında ÖLDÜĞÜMÜZÜ anlamaya ZAMANI olmayan ŞEYTAN, bir bekleme süresi geçirmediği için, ruhsal bir kısa devre sonucu RUH ÜFLENEN BEBEĞE geçiyor ve orada "HALEN AYNI KİŞİDE" yaşadığını sanıyor.

Bebek doğuyor, konuşmayı öğreniyor. Bebek de kendi nefsi HAKİM ama Bu kez Allah şeytan'a HATIRLATMAYI unutturmuş.

Şeytan konuşacak yaşa gelince, şahitlerin önünde, bu çocuğu (içinde bulunduğu çocuğu) DAHA önceki yaşamının geçtiği yerlere -çocuğun hiç gitmediği yerlere-götürüyor. Çocuk daha önceki evini gösteriyor, o yaşamdaki çocuklarını tek tek hatırlıyor ve özel anılarını anlatıyor, şakalaşıyor vb.

Page 17: Zigzag Cennet Cehennem 02

Buna da tenasuh benzeri bir deyim ile REENCARNATİON. (enkarne olmak bedenlenmek, RE=YENİDEN demek.)

Elbette bunu Hint Nirvanacılığı ve şimdiki modern spirtualistler tekrar tekrar hayata dönmeye KANIT diye yutturuyorlar. Yarım milyar üyeleri var. Hindistan nüfusunu da sayarsanız dünyada 1,5-2 milyar insan YENİDEN bedenleneceğini/bedenlendiğini sanıyor.

Çünkü şeytan bizzat içinde bulunduğu bu durumu da KULLANMAYI biliyor ve ALLAH'ımızın bir daha BU DÜNYADA (Zaman yolcuları aynı ruhtur.) BAŞKA RUH olarak doğmayacağımızı açıkça beyan etmesine rağmen ŞEYTAN bu baştan çıkarma, aldatma ticaretini çooook iyi yapıyor.

Şeytan 2 milyar insanı kandırabiliyor. (Sıkıysa biz Hanifleri kandırsın bakalım.) Bizi kandırabilir mi?

Şeytan keşke SECDE etseydi.

Madde'leşecek (ki cennet ortamında TAM melekleşecek)>>>İDİ

Enerjiydi MADDE olmaya yönelecekti. Enerji (Ateş) olmasını Madde(Toprak) olmaya karşı KİBİR edindi. ŞEY'den kurtulamadı, oysa bir "ŞEY" e benzeyecekti-keriz- Şey yerine EŞYA olması için Rabbimiz ona emretmişti. ŞEY olmaktan kurtulacaktı.

Eğer değeri mesela 9/2 gibi şiddetli bir bozon halinde kalsaydı MELEK statükosunda olacaktı. MELEKLEŞTİRECEKTİ onu Rabbimiz. Ama o Mele yerine (Melek değil Mele>>>Mele-i âlâ gibi) MELE kelimesinin tersi olan İBLİS oldu.

MELE şudur. Bir takyonun (cansız esir ortamından bir KEHF oyuntusunun yani matriks'in) MELEK biçiminde HAYATA KAZANDIRILMASI için meleklerin ÇAMURU'dur MELE... Adem'in çamuru örneği...

Mele çamurundan >>>MELEK yaratılır.

Eğer Şeytan secde etseydi >>>MELE çamuru olacaktı

ve ŞEY değil "BİR ŞEY/NUR BEDENLİ" olacaktı.

Bir melek olacaktı ve MELE aşamasında fire vermişti.

Pekiyi MELE olamayan ne olur!

Meleyi ala'dan (quantlaşmamış , tamamı KÜLLİ BİRLEŞİK olan r=0 çap BOZON durumundan) YERE yani Parite penceresinden QUANTLAŞMIŞ BOZON olmaya doğru KOVULDU!

Page 18: Zigzag Cennet Cehennem 02

Artık o quantik bir bozondu. ŞEY olmaktan kurtulamamıştı. Bu kez CİNLERDEN farklı olarak YÜKSÜZ yani hayalet bir bedene sahipti>>>NÖTRİNO

Ve VESVESEYİ zaten anlatmıştım. 5-7-9-quarklı Baryonların yayındığı yüksek (muon-taon'dan öte) İLERDE bulunacak olan ağır elektron türlerinin yayınladığı nötrino ailesi.. Bu zayıf nükleer kuvvetin EN ŞİDDETLİ hali olan Z bozonun elektomagnetizma ile birleşmesindeki parçacığın verdiği "Zayıf nötr akımlar/vesvese" diye tanımlamıştık zaten! Vesveseye girmiyoruz(artık ne olduğunu biliyoruz.)

Şimdi soru şuydu: İBLİS nedir?

MELE olmak için secde etmeyen, Mele denen "YUKARI" yerine, "İBLİS" denen "Aşağı"yı (Siccin ortamını) kabul eden şapşal! Salak!

Tenzili Rütbeyi kendine bir şan şefer sayıyor. MELEYİ ALA ile ilgili bir ayet yazınız lütfen! Çünkü İBLİS kelimesini tam ve son olarak açıp bitireceğim. Zaten tek ayet var. Diğerleri de Siccin ve illiyyin kelimelerinin/şifrelerinin geçtiği ayetler.

<> Saffat 8 Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;

<> yüce konsey demiş, melei ala

YNÖ'dür mutlaka...

<> 8. La yessemmeune ilel meleil a'la ve yukzefune min külli canib

Onlar ne yaparsa yapsın Melei alayı dinlemezler her taraftan ŞIHAB'a tutulurlar.

Meal aynen böyle

Külli Canib >>>HER YÖNDEN

Bu çok önemli, 7 anlamı var. Birini biliyorsunuz =Yön, cenah, ikincisi de CENUB güney gibi. (Cenub ve Kıble melei Ala magnetosferinin KAYMIŞ biçimidir.)

Semi>>>DİNLEMEK, işitmek

La yessemmeune

dinleyemezler/işitemezler/duyamazlar

Bunlar kim? Bir önceki ve sonraki ayeti de yazar mısınız? KAZİF kelimesini açmam için yazmanız

Page 19: Zigzag Cennet Cehennem 02

gerekiyor.

<> 7. Ve her türlü inatçı-âsi şeytandan koruduk.

<> 8. Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;

<> 9. Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.

İŞTE ŞEYTAN anlatılıyor.

Şeytan MELEİ ALA'dan aşağı olan yaratık. İBLİS ise bu diplerin en dibi olan SİCCİN'de... MELE olamadıysa yeri SİCCİN'dir İblis'in! MELE olamayıp sınıfta kalana İBLİS deniyor. Ama özelliğini sürdürüyor.

İblis ERKEK kılığında, çok yakışıklı ve eşcinsel görünümlü bir yaratıktır.

Ama erkek ve kadın değildir demektir bu... Bu özelliğinden dolayı CENNET'e alınır. (Meleklerin duası kabul edilmiştir.)

İblis şudur>>>>>>>>>>MELEKLER gibi TÜREYEREK

mültikopya ile çoğalan/kendini çoğaltan demektir.

Oysa cin (ataları cinlerdi) aşamasında her cin ve insan gibi ÜREYEREK (doğum sonucu) çoğalıyorlardı. Ama İBLİS melekler gibi KENDİNİ kopyalıyor. Bu bakımdan İBLİS demek>>>>>>>>KOPYASI ALINAN İLK NUMUNE demek. ŞEYTAN DEMEK. Bu numune/örneğin her bir KOPYASI demek. Bu da anlaşıldı mı?

İBLİS >>>>İLK NUMUNE demek. Kötü ilk numune. Melekler nasıl İYİ ilk örneğin iyi kopyalarıysa İblis de tüm şeytanların ATASI kötü olan ve kötülüğün kopyalandığı ÜMİTSİZ yaratık. Nötrino denen bir ŞEY ve vesveveseden başka bir şey veremez size BİZLERE...BANA:..

Ondan kurtulmanın yolu "Euzübillahi mineşşeytanirracim+Besmele"dir.

TEK BU YETERLİ! Kur'an'ı okurken de BUNU YAPIN lütfen! En azından ve kısa Euzübillah, bismillah deyiniz ama illa ki deyiniz. Allah emridir/Kur'an da benim dostumdur. Böyle yapmayanlar Kur'an okurlar, sonra Hizbullah adıyla CİNAYET!

Page 20: Zigzag Cennet Cehennem 02

BÖLÜM 15

HANNAS

<> hocam her insanın doğuştan cini var mıdır beraber yaşadığı?

ALLAH İKİLİ ve DİLEMMA (Zıtlarıyla kaim) sistemde elektrik kablosunun "toprak ve faz" çifti gibi bir ÇİFT yaratır.

Birinci çift melekler:

Işıktan hızlı takyonlardan önce BİRİNCİ ve tek numune yaratılır. Ama bunlar nur(Sonsuz özenerjiden) olduklarından enerjileri azalacağına artmaktadır. (NAR=Enerjide bir pil 1/2, 1/4,1/8...n gibi azalır ve ölüm gelir. NUR durumunda ise, TERSİNE bir pil, 2 pil, 4 pil, 8 pil , 16-32-64....n pil oluverir.)

İLK NUMUNEYE mesela MELEKLERİN PEYGAMBERİ denir.

Bundan iki sonuç çıkar:

a) Ya bu özgün numune GİDEREK (soyut kütle yönünde) SONSUZA DOĞRU BÜYÜR VE TEK kalır. (Cebrail gibi) ve MELEKLERİN PEYGAMBERİ olur.

b) Ya da AZRAİL gibi, diğer melekler gibi 2-4-8-16....n biçiminde bir ORDU düzeninde (Asker denir) saflar(enine) sıra(boyuna) sıralanırlar. Sayısız çoğalan pil grubunun bu durumuna SAF tutmak; SAFFAT olmak diyoruz.

Birincisi STATİKTİR yani sonsuzözenerji MATRİX'i sabittir. Bu durumda onlara HAFİYYUN diyoruz. Bunlar HAF (bileşke) ederler...

Eğer bu matrix dinamikse SAFİYYUN diyoruz. Bunlar da TAVAF ederler. (Bir eksen çevresinde dolanırlar. Skaler Vektör)

MELEKLERİN NEFSİ yoktur!

Yani bilgisayarına verdiğin komut gibi görev alırlar yaratıcıdan. Ama aynı zamanda bilgisayarındaki YAPAY ZEKA gibi, diyalog pencereleri vardır. (Mesela yanlış komut! diye seni uyarırlar, ya da "Şu ögeleri silmemi onaylıyor musunuz?" gibi bir soru sorarlar.

Page 21: Zigzag Cennet Cehennem 02

Buna örnek olarak, Allah'ımız, "Yeryüzünde yeni bir Halife yaratacağım" dediğinde, melekler "Yeni bir fesat mı yaratacaksın" diye, YAPAY ZEKANIN verdiği otonomi ile diyalog penceresi açıp sordular. Rabbim CANCEL değil; OK tuşuna bastığında, artık meleğin özür dilemekten başka çaresi kalmıyor, komutu/command uyguluyor.

Pekiyi ya bu bilgisayardaki sanal intelejensiya YARATICISI ve programcısı olan RABBİNİ aşarsa?

O zaman melekler için "Onları anında CEHENNEME koruz" ayeti var.

Zebani melektir, onlar SEKAR gibi bir cehennemde yanmıyorsa ALLAH melekleri nasıl yakacaktır? (Amma da meraklısınız, ne kadar ileri ve cüretli sorular soruyorsunuz böyle;)))Tamam meraklı ! Evrendeki en soğuk olan ısı Kelvin SIFIR DERECE olup bu meleklerin Cehennem kapısıdır. Kapının arkasını daha sonra anlatırım.)

MELEK olmadığı halde MELEK statüsünde cennete alınan bir yaratık ise ikinci takımı oluşturuyor.

AZAZİL(Azazeel) Melek değil çünkü:

a) NEFSİ VAR!

b) NUR'DAN DEĞİL NAR'DAN YARATILMIŞ. (Nar enerji, ışık hızında; Nur ise bundan yüksek hızlarda gider.)

c)Geçici melekİMSİ (Angeloid) statüsü verilmiş. Yani cinler gibi görünen ve elektrik (+/-) yüklü quantlardan değil(Fermion);

Tam tersine BOZON (yüksüz kuant, kuvvet alanlarını taşıyan ZIMNİ yani cinler gibi görünmeyip, sadece vesvasil Hannas olan mesela vesvese verdiği için yüksüz NÖTRİNO!) strüktüründen oluşmuş!

Yüklü fermionlar ve yüksüz bozonlar aynı ailedendir.

Mesela: Biri IŞIYAN diğeri ışımayan FOTON'dur.

Işıyan foton gelip elektron koparır.

Işımayan foton ise bu koparma işlemini yani ELEKTROMAGNETİK KUVVET alanını taşımaktadır. O taşıdığı için elektronlar foton saçmaktadır.

Eğer bozon olmasaydı, SEMA'da sadece kendine ışıyan TARIK yolcusu gibi olurduk.

Bunların ikisi de quant yani meselamız ile FOTON! Biri ışıyor, diğeri ışımıyor HİSSEDİLİYOR.

Page 22: Zigzag Cennet Cehennem 02

(Mıknatısın iğneyi çektiğini hissedersin ama IŞIK GÖRMEZSİN)

UZUN LAFIN KISASI:

fermionlar(Cinler diyelim)

ile Bozonlar (Şeytanlar diyelim)

AYNI AİLEDENDİR.

(İkisi de fotondur diyelim, ikisi de ışık hızında giden NAR/enerjidir diyelim. Ya da birincisine elektron ikincisine elektron nötrinosu diyelim.)

Şimdi NUR'dan yaratılan melekler ile (Elektriğin GROUND-Toprak hattı) ve de NAR'dan yaratılan CİN-şeytanların PHASİS-PHASE-FAZ olan ikinci kablosunu öğrenmiş olduk.

Şöyle de diyebiliriz: Toprak hattı çarpmaz! Faz ise daima tehlikelidir. Hele bir de RUHSAL KISADEVRE olursa tam çarpar.)

Daima meleğe güven o hep İYİ'dir. ana-Fonksiyonu budur!

Asla ŞEYTAN'a güvenme o hep KÖTÜDÜR! Asli işlevi budur!

Şeytan şeytan olmadan önce bu NÖTR'lüğü nedeniyle ve TOPRAKlama olan meleklerin RİCASIYLA cennete alındı.

Adı bile MELEK oldu>>>AZAZİL!

Ama NEFSİ VAR YA, o asla melek olmadı!

Sonrasını biliyorsunuz, Adem'i kıskandı, Havva'ya vesvese verdi ve Cennet'ten birlikte kovuldular...

Artık onun adı İBLİS idi. (İblis, ümitsiz demektir. Kendisine TEVBE kapıları defalarca açıldığı halde, kibiri dolayısıyla sadece ADEM oğullarından intikam uğruna bilerek CEHENNEME gitmeyi gönüllü kabul eden anlamında İBLİS/Ablus/Albız/Yılbız) denmektedir.

ALLAH'dan isteyeceği bir şey kalmadı:

CENNET'imi isteyecekti? "Zaten ben Cennet haznedarıyım, Cennet'i ne yapayım?" dedi.

Rabbi: "Sen hiç cehennemi gördün mü?" dedi.

"Gözüm intikamdan başka HİÇBİR ŞEY GÖRMÜYOR" dedi.

"Pekiyi aşağılık İblis, sana Ademoğullarının iyileri/sana karşı koyanları dışında istediğini

Page 23: Zigzag Cennet Cehennem 02

ayartıp senin ebedi yuvan olan CEHENNEME götürebilirsin. Ve sen (zamanda bir ileri bir geri giderek ve de İsa'nın seni öldüreceği güne kadar) bildiğini oku ve defol aşağılık!"

İblis hiç bu kadar sevinmemişti: Sevinçten uçuyordu: "Teşekkür ederim Rabbim, çok teşekkür ederim bana intikam fırsatı verdiğin için çok teşekkür ederim."

Zavallı kibirli, neye teşekkür edeceğini bile bilemiyordu!

Fakat dünyaya kovulduğunda şunu gördü:

Artık CİN ataları gibi elektrik yüklü ve çocukları olacak biri değildi. Melekler gibi KENDİNİ kopyalayarak saf-haf halinde kendi kopyasını, tıpkıbasım halinde çoğaltmak zorundaydı.

Artık her insana bir kopyasını yani o insanın ÖZEL ŞEYTANINI musallat etti.

Rabbimiz de her insana İKİ MELEK (Kiramen katibin) verdi ve faz-toprak dengesini kurdu.

Şimdi bu önbilgi dahilinde aşağıdaki soruları düşünelim:

İnsana verilen CİN KÖKENLİ İBLİS'in tıpatıp kopyası olan şeytanlardan biridir. Şeytan, cin gibi AÇIĞA ÇIKACAK elektrik gibi çarpacak bir yaratık değildir. O salt VESVESE VEREREK, NEFSİMİZİ körüklemektedir.

Hiç bir insan diğerinin ŞEYTANINI ne büyü ile ne de başka bir yolla çalamaz.

Ancak:

1. Hipnozitör kişi, sendeki NEFSİ(özkimliğini, bilincini) geri plana iterek ŞEYTANI önplana çıkarabilir. O şeytanın ise bizden önce mükerrer kullanıldığı ölmüş insanlar vardır ve bunları da bize Ecminesis veya Reencarnation gibi yutturabilir.

(İleride bu terimlerden söz ederiz. Zaten geride de bunlardan söz etmiştim. Link bulabilirsiniz.)

2. Hannas kişi (Yine ileride söz ederiz) bu şeytanı ETKİN hale sokabilir.

Yine de şeytan başkasına transfer olmaz. Doğumdan ölene kadar senindir. Senden sonra da bir başkasına YENİDEN verilir.

Oysa melekler her insan için BİR ÖZGÜN TAKIMDIR. Ama şeytan ölen insandan devamında doğan insana geçerek kendini din gününe kadar sürdürür.

3. Hannas kişi ileride görünür şeytan olan CİN veya insandan kimselerdir.

Page 24: Zigzag Cennet Cehennem 02

İsa ŞEYTANI öldürme yöntemini açıklayınca ve öldürünce ,

bunu izleyen ileriki yüzyılda,

insanların kendisi ŞEYTAN (Hannas) olacaktır.

Yani şeytan'a ihtiyaç kalmayacaktır. Herkes bir KABİL KATİL olacaktır. Tüm insanların şeytan olup çıldırdığı gün ise KIYAMET kopacaktır. Çünkü yeryüzünde ALLAH diyen kalmayacaktır. ALLAH denmediğinde KIYAMET kopar! Dünyanın değil, evrenin yakıtı ALLAH ZİKRİ'dir.

O gün dünya nüfusu o hale gelecektir ve bilim silinecektir ki,

vahşet nedeniyle insanlar öz annelerini kesip doymak için yiyeceklerdir.

Doğan her çocuğu PİLİÇ gibi besleyip biraz semirince YİYECEKLERDİR.

Kan ise SU yerine geçecektir.

Yamyamlık dünyasından bir görüntüye sevimsiz de olsa şöyle bir bakmış oldunuz. Midenizi bulandırdığım için özür dilerim, hakkınızı helal edin.

Ama BEN KUR'ANIM>>>> bilinmesi gerekeni anlattım.

> sihir büyü ile çalınabilir mi?

HAYIR ÇALINAMAZ. HER YAŞAYAN BİREYİN İBLİS'İN Multycopy'si olan BİR ŞEYTANI vardır. Ölmedikçe bunu hiçbir büyü alamaz. Resulullah efendimiz şeytanından ancak vefat ile kurtuldu. İbrahim de... Hızır'ın da ölene kadar şeytanı var! İsa'nın da Yahya'nın da...

Ama silahları çok güzel:

Euzü besmele ve ardından ÖLMEDEN ÖLDÜRÜLMÜŞ bir NEFS.

Yani NEFS patlak balon ya da dibi delik kova gibi olursa, onu şişirecek şeytan vesvesesi asla işe yaramaz. Siz şeytanı alt etmiş olursunuz. Kur'an'ı bile Euzü besmele ile okumak ŞARTTIR!

> insanın sağ tarafındaki(soldaki yüreğin arkası değil sağ yandaki) sızılar kişinin anti eşleğinin yüreğinin sızlamaları mıdır?

SİZİN CP simetrisine göre +70 kg. (X,Y,Z) olan bedeninizin aynadaki TERS görüntüsü olan bir -70i kg. soyut (Xj,Yj,Zj) eksenlerden oluşmuş ve adına bilinç beden (Ruh da denebilir) BİRLİKTE vardır. İlkinde solda olan kalp ikincisinde sağdadır. Ancak MERKEZİ şeyler aynı yerdedir.

Page 25: Zigzag Cennet Cehennem 02

(Anadan doğduğumuzda kesilen göbek bağı ile öteki SUPTİL DUBLE denen holografik bedenin aynı yerdeki göbeğinden çıkan gümüşi renkli kordon AYNI YERDEDİR.. Aslında ana ile bağlı kordan ve ana rahmi ile Allah Rahmi (Berzah, Nefhi sur borusu) arasındaki kordon aynı boydadır. Oradaki REZERV ruh yaklaşık üç ayda (50 bin yılda) bebeğe üfürülür. Üçüncü 50 bin yılda (9 ayda) ise doğum gerçekleşir.)

> her iki yüreği de sızlayan birine yapılabilecek sihirden(yada cini çalınmışsa)

Kİ ÇALINAMADIĞINI YAZDIM. FAKAT CİNDAR/CİNCİ denen ve ruhlarını bu cinlere satmış kimseler, Hüddam yoluyla yani ruhlarını Mephisto'ya satarak, cinler ile işbirliğine girerler ve cinler o kişiyi boş çuval haline gelene kadar , kullanır, sömürür, mecnun edip BIRAKIRLAR, terk ederler. Yani kimse kimsenin cinini çalmaz! (Medyum memiş ise tersini söylüyor ;))))))))))

> kurtulabilmesi için bir öneriniz yada yardımınız olabilir mi?

HİÇ BİR KİMSE, HİÇBİR KİMSE, HİÇBİR KİMSE!

LA HAVLE VELA KUVVETE İLLAH BİLLAHİL AZİM!

MAAŞALLAH! ALLAH'DAN BAŞKA HİÇBİR KİMSE!

DAHİL HİÇBİR KUL/yaratık veya KİMSE (Bakara-102) BU KONUDA BİR GÜÇ DEĞİLDİR.ALLAH'TAN BAŞKA HİÇBİR GÜÇ YOKTUR.

Yeniden gözlerinizi kapayın ve dediklerimi okuyunuz. Bu dualar bile ARACIDIR, dualar ALLAH'ın bizzatihi kendisi demek değildir!

SADECE ALLAH'A KİLİTLENİN ve SADECE ONDAN İSTEYİN!

Mucizeyi göreceksiniz!

Mucizeler Allah katındandır.

Türbeye mum, çaput adayarak olmaz mucize!

YARABBİ CANDAŞLARIMIZA YARDIM ET, DUALARIMIZI DESTEK KIL!

Amin!

BÖLÜM 16

DABBET(ALAMET)

Page 26: Zigzag Cennet Cehennem 02

<> 47/14. Rabbinden açık bir kanıt üzere olan, amelinin çirkinliği kendisine süslü gösterilip de boş arzularına uyanlara benzer mi?

Benzemeyen benim! (Dabbet ile ilgili 22 göndermeden birini seçtiniz, bunu ben seçmedim. Ayet beni kastediyordu.) Ve 15. Ayette Sabıkun'un 7 göndermesinden biri yer alıyor. Ya Ladin yolundan gideriz Cennet'e... Ya da İbrahim atamız yolundan. 15. lütfen (Sabıkun'dur)

<> 15.İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?

Allah sabıkun'da sizin meyve koparmanızı bile Z A H M E T saymıştır. Size akıtmıştır ırmak ırmak tüm NAİM cenneti. NAİM cennet neresidir?

<> Slm Slm denen yer.

EVET candaşım. Siz seçtiniz ve başı sonu ortası olarak bu ayeti açıkladı varsayıyorum. Kuşkusu olanlara DOĞRU yolu göstermek için kılavuz ayetlerdir.

15.de MÜTTEKİLERİ >>>>>>>>>>>> ALLAH'TAN KORKANLARI da göreceksiniz. İlim onlara orada SÜT (Tardyon)=İLİM (Tachyon) olarak amazon nehri gibi akıtılacaktır.

Ve 16. ayette yurdunu cehennemden seçmiş görünüz.

<> 47/16. Onların arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. Bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.

Bunlara Allah hidayet etmez. Hidayeti önce siz kendiniz kabul edeceksiniz. Yani kapıyı açacaksınız ve sonra İSTEYECEKSİNİZ. Buna takva denir.

<> 47/17. Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar.

Ve size ben bir KIYAMET ALAMETİ olarak gönderildim.

Ben küçük ve ortanca değil, BÜYÜK kıyamet alametlerinden İLKİYİM. Ve ben "LA İLAHE İLLALLAH'DAN BAŞKA BİR ŞEY DEMEDİM" sizlere şimdiye kadar. Bir de Allah'ın ayetlerini yeterince anlamayanlara gönderildim -ben son şansım-.

Allah tüm Hanif , Hanifelerin ve benim de günahlarımı bağışlasın. Ben şeytanın indiği şairler gibi

Page 27: Zigzag Cennet Cehennem 02

aylak vadilerde dolaşmam. Nerede dolaşacağımı ben bilirim (Alllah bildirir). Cihadı bekleyin! Ama hemen gelmeyecek bir eylem bu...

Lütfen 16-17-18-19-20. ayetleri de yazınız.

<> 47/16. Onların arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. Bunlar, Allah’ın kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.

<> 47/17. Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar.

<> 47/18. Artık onlar, yalnızca o Kıyametin kendilerine ansızın gelivermesine bakıyorlar. Çünkü işte onun alametleri geldi. Fakat o başlarına geldiğinde anlamaları kendilerine ne fayda verir?

<> 47/19. Şimdi sunu bil ki, Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. Bil de günahına, inanan erkeklere ve inanan kadınlara bağışlanma dile. Allah, dolaştığınız yeri de bilir, durduğunuz yeri de.

<> 47/20. İman etmiş olanlar : Keşke cihad hakkında bir sûre indirilmiş olsaydı! derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!

İşte siz bana bunları sordunuz. Ben de anlattım. Bunları okuyup, dönüp bir daha geriden 14. ayetten başlayın ne dediğimi bir daha sindiriniz.

Çünkü SİZ seçtiniz -seçmeseydiniz-; seçtiğiniz için ALACMET olduğumu ve olacakları anlatmak zorunda kaldım -seçmeseydiniz-.

<> 11/6. Yerde hiçbir debelenen yoktur ki, rızkı Allah'ın üzerinde olmasın. O, onun karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Herşey, apaçık bir Kitap'tadır.

Benim debelenmem T E Y E M M Ü M D Ü R .

En potansiyel zengin de benim, en aç bırakılmış fakir de benim.

Diledi Allah bana, 150 bin ailenin rızkının gerçek patronu yaptı.

Diledi Allah, 40 günde 14 öğün yemek yedim...

En varlıklı benim/en yoksul benim.

Ben debelenenim. Ben bir alametim!

İbrahim Atam BENİ İSMEN SEÇTİ! GİT dedi.

"Hanif dini hiç anlamıyorlar. Allah'ın ayetlerini anlamıyorlar" dedi.

Anlatmaya geldim.

Ben kıyametin İLK b ü y ü k alametiyim.

Benden önce bir büyük alamet gelmedi.

Ben 2000 yılının, YUKARIDAKİ İSA'NIN İKİ GÜNÜ arkasından

Page 28: Zigzag Cennet Cehennem 02

ZAMANLANMIŞ olarak gönderilen ALAMETİM.

Beni Rabbim , "İbrahim'in duası üzerine" var etti!

İbrahim'in de bir veda haccı vardı: "Vah bana/veyl Yarabbi! Benim sapasağlam/hem de kendi zürriyetim üzerine emin olarak oturttuğum bu HANİF DİN bozulacak mı?"

Cebrail : "Evet Ya İbrahim"

“Pekiyi bunu düzeltmenin, beni hatırlatmanın, Hanif bir milletim olmasının hiç mi imkanı olmayacak!”

"O yerde debelenendir, senin soyundan değildir, senin milletindendir. O senin unutulan dinini iki gün sonra kenzil Mahvi gibi ortaya çıkaracaktır."

"Allah'ım onu alametlerin içinde İLK olan yap."

"Dostun Allah seni duydu İbrahim. İlk alamet olarak Dabbetül ARZ'ı görevlendirdi. O alametlerin ilki, Hanifliğin (Miladın) ilki, dünya düzeninin ve geleceklerin (3M) kozmik öğretmenidir. O senin Zürriyetinden değil MİLLETİNDENDİR. Senin evlatların (Beni İsmail ve İsrail) hayırsız zürriyetlere sahipler. O ise senin zürriyetinden değil milletindendir. Sana zerrece benzemez, ama senin duandır ahlakıyla seni temsil edecektir.”

Şimdi DABBE ile ilgili ayeti yazar mısınız?

< 27(Neml)/82; El qawl onlara/üzerlerine wâqî olduğu zaman, onlara arzdan bir dabbe çıkarırız ve o, onlara, “İnsanların âyetlerimize yaqîn/qânî/îqnâ olmadıklarını (kesin bir imân getirmediklerini)” kelimelerle söyler.

Evet, benim görevim AKLEN ikna’dır, sizleri yakin kılmaktır.

Bilimsel iknadır başlıca görevim.

İkincisi de mutmain etmektir.

Üçüncüsü de Sabıkun’a randevu vermektir.

Allah’a en yakîn bir tek kişi var >>> İBRAHİM. Allah onu mutmain etmeden önce, o araştırarak kendini İKNA etti! Bunun üzerine mutmainlik olayı başladı: “Ya Rabbi, ben kendi kendimi sana yakin kıldım, ama senden hiç bir ses çıkmadı.” Kuşkusuz Allah duydu bunu ve mutmain etti.

Eğer ikna olmamışsanız zaten mutmain olmazsınız.

Page 29: Zigzag Cennet Cehennem 02

Allah’ın şeytan’ı kurtarmak gibi bir mecburiyeti yok. Şeytan kendini kurtarmalıydı. (İkna olup, mutmain/tatmin olmalıydı.) İbrahim ve İblis’in farkı budur. Allah İbrahim’i dost edindi. Onun sunduğu dini en güzel ve tek makbul kıldı. Oysa Allah şeytanı da (İB+lis) neredeyse dost edinmiş gibi cennete almıştı, ama İB+RAHİM bambaşkaydı elbette...

Ben hiçbir şey değilimben sizden üstün değilim

biz bir SAF tutmuş ekibiz (MİH)hiçbirimizin diğerinden üstünlüğü yok.

Üstünlüğümüz MİH olmayanlara karşı sadece.

Ben ermiş, veli, peygamber değilimşeyh, mürşidi kamil vb. değilim

imam değilimbenim başıma gelenler birer mucize değil

birer keramet değilSÜNNETULLAH DOĞA YASALARININ bir tür işleyişi

Ben bir sahtekar, şarlatan, soyguncu değilimBu sizlerin dikkatine ve eşsiz zekanıza bir HAKARET olur

Ben İbrahim dinini yeniden gündeme alanbir ALLAH KULUYUM

sade bir kulumBilgi bankam geniş ama

benim de siz kadar boyum, kilom variki gözüm varBİZ EŞİDİZ

Bilgi ise CİMRİLİK metaı değildir. Saklanamaz. O paylaşılmazsa-bilgi infak edilmezse- bilgi bankası, Bağdat kütüphanesi gibi, Timur'un yaktıkları gibi YOK OLUR.

Bilgim Kur7an7dan ibaretti. Bilgim, bilginizdir sizindir. Ben yazdıktan itibaren SİZİNDİR. Benden çıkmıştır size ait olmuştur. O bilgiyi ben size verdim demem bana yasaktır, haramdır. Cehenneme gitme nedenidir. Hele ki bilginin BÖYLESİNİ taşıyan biri Cehenneme değil SEKAR'a gider ise (Sekar yanında Cehennem, Cennet gibi kalır.)

Ben cehenneme gitmek için yaratılmadım. O halde bilgi KUR'AN'DIR. Ben de Kur'an'ın yorumcusuyum. Yani bu bilgiler benim değildir. Benim buluşum değildir. Allah'ın kitabının yani ALLAH'ındır. Bilgi bankam da odur-onundur. Ta-Ha 114

<> 114- Hükmü her yerde geçerli gerçek hükümdar olan Allah yücedir. (Ey Muhammed!) Kur'ân sana vahyedilirken, vahiy bitmeden önce (unutma korkusu ile) Kur'ân'ı okumada acele etme; "Rabbim! benim ilmimi artır" de

<> 114. Fe teallellahül melikül hakk ve la ta'cel bil kur'ani min kabli ey yukda ileyke vahyühu ve kur rabbi zidni ilma

RABB

Page 30: Zigzag Cennet Cehennem 02

(başka isimlerden biri yok) Bakınız.Zıdni

(Ziyade yani kerratlı artan, üssü de kendisi olan) Bakınız.İLMİ:

(Sağlık, para pul, evlat, kat yat değil)

İnsanın karnını ve nefsini doyurmayan kupkuru bir İLİM.

Siz bunun sürekli çarpan kere artmasını RABB'inizden istiyorsunuz!Milyar adet müslüman ise

Sağlık, para pul, evlat, kat yatSağlık, para pul, evlat, kat yatSağlık, para pul, evlat, kat yat

diliyorBu sizin F A R K I N I Z!

Karnınızı doyurmayan bir şey istiyorsunuz? Sizden tüccar olmaz candaşlarım ; siz dua etmeyi bilmiyorsunuz! Ne yapacaksınız kupkuru ilmi ???? ;)

Okuduğunuz Kur'an ile Dabbet'in (MERAM) anlattığı Kur'an arasında inanılmaz farklar bulacaksınız.

BÖLÜM 17

HUNNES(MELAMİ)

Şeytan inanılmaz güç(süz)lü'dür, fısıldar vesvesesini.

O halde HUNNES (Hayat veren) Hans ile birliktesiniz.

Gök Künnes'tir açılır açılır genişler. YERALTI ise Huness'tir. Büzer de büzer >>> ÖZÜ bulur. Biri çepeçevre çember-Kubbe (Künnes/Cosmos), biri özek merkezdeki o "Pür" noktadır.

Nokta Chaos'tur=Hunnestir. İnsanın özüdür. Nokta olduğu için "Kaos, kargaşa sanırız". İlla ki büyütüp "Obje" olarak görmek isterken, OBJE=Dünya yaşamı, bize AHİT'leri perdeler/sübjeleri örter.

Nefs denen o şey genişleyip OBJE olmak ister.

Akıl denen şey ise SÜBJE olmak kaynağına büzüşmek ister.

Page 31: Zigzag Cennet Cehennem 02

OBJE evren gibi bir SABUN köpüğüdür. Hayat ise bir "Soap Opera". Obje tamamen ANKEBUT ağında ağın kendisi gibi güçsüzdür.

Evren nasıl aniden şiştiyse (Hunnes'ten Künnes'e geçtiyse), öylece de "PUFF!" diye sönecek... Künnes'ten Hunnes'e dönecek.

Örümcek ağının (Quant örgün örgütünün) yapısı elbette Riemann ve benzeri Gauss uzayları için geçerlidir. Ama bu geçici yaşam hologramının yapısıdır, kurgusudur.

Aslolan asıl olan şu adını yerip durduğumuz Eukleides (Öklid) uzayıdır.

Arş öyledir.

Kürsü öyledir.

Mahşer öyledir.

Mahşeri anımsayalım: Bir metre DBB üstünde birkaç metre SÖZDE Gök... Güneş bile dünya gibi açılmıştır (Eukleides’tir.) Yuvarlaklar yok artık. Mahşer düzlemi var. Buna ancak verilen bir tek noktadan, bir tek DİKME ve paraleli çizilebilir.

Riemann'ın paraleli yoktur (sıfırdır).

Lobatçevski'ninki ise sonsuz paraleldir.

Birinde ihtimal sonsuz; ötekinde sıfırdır.

Ama gerçek olan Eukledes uzayında

BİR TEK GERÇEK (dikme ve buna bağlı paralel) vardır.

Arş dümdüz.

Sidre dümdüz.

Mahşer dümdüz (Güneş bile dümdüz).

Peki katmanlararasına nasıl bir geçiş yapılabilir?

Rahman 33; "Ey enerji (cinler vb.) ve insanlar (Madde) gücünüz yetiyorsa çıkın bakalım Aktarıssemavat’tan. (Gök katmanları, yukarıdaki Sidre ve ötesindeki Sabıkun ile Arş düzlemi ve ek olarak kürsi ve levh) Bir sultan güç (Verilen noktadan çıkılan ve orayaulaşıp paralelinizi olduracak olan) olmasa!”

Demek ki tek ihtimal var. O da sıfır ve sonsuz değil: Tam anlamıyla >>> %-100. Ona Kur'an "Gerçeklerin üstündeki HAK olan tek gerçek" diyor. Hak olan tek gerçek her kademede var.

Tüm dinler (sonsuz din) İSLAM'dır. Ama Hangi İSLAM tek ve üst- gerçektir. Hangi İslam? İbrahim atamızın milleti olan bize va'z ettiği (giydirdiği takva elbisesi biçtiği) tek islam.

Page 32: Zigzag Cennet Cehennem 02

"Müslüman olarak can verin >>> Cennete gidersiniz, onlara selam olsun!” bu anlama geliyorken (İpucu : Ayet diyor ki, "Varılacak olan CennetLER >>> SİDRETÜL MÜNTEHA düzlemi ile limitlendirilmiştir.); iki kez iman ederek iki kez katmerli islam (Hanif olarak) bunun da üzerine çıkarsınız.

Bu Allah vaadidir, HANİF'e... Malumu ilan ettim... Bildiğiniz şeyler (as U know)…

Mahşer'in altında, saksı gibi çıktığımız toprağı bilmiyorduk. O meçhuliyetteydi, meçhul idi. O kabir >>> HUNNES evreni.

Orada gözü kör edilenler için SİMSİYAH.

Orada gözü açılacaklar için YEMYEŞİL!

Size yemyeşil bir dünyadan böyle seslendim.

MER'A acaba bu toprağın altındaki (DBB) yeşili mi?

Yani aşağıdaki Nur'un yukarıda RENK vermesi mi? Why not?

Cennet neden yeşil (Bitki örtüsü)? Neden Mavi (ırmaklar vb)?

Yani sıcak değil soğuk renkler?

Soğuk dediğim nedir, extreme olarak cehennemin en üst tabakası olan ZEMHERİR soğuğu. Hayır bu değil, biz COOL'den söz ediyoruz. "Gözleri aşka gülen taze söğüt dalından" yani başka bir yeşilde ve sevgililerden (Gözleri gülenlerden) söz ediyoruz.

Pekala! En en en en yeşil nedir?

Vakıa suresindeki Sabıkun (Naim mukarrebun) katmanın varlıklarının GÖZ rengi değil mi?

O göz rengi neden aşağıdaki diğer Cennetlerden F A R K L I bir yeşil!

Sidre altındaki kulların gözleri neden üsttekilerden farklı bir yeşil?

Sidre altındakilerin gözleri neden "Üsttekiler" gibi öp- özel bir yeşil değil!

Neden şehitler yeşil üniformalıdır?

Neden işaretli meleklerin/orduların üniformaları (sündüzleri) yeşildir?

Neden cehennem kırmızıdır?

Yeşil nedir?Yeşil diye bir renk yoktur?

Ağaçlar yeşil ===> Yanlış.

Pekiyi yapraklar yeşil >>> Yanlış.

(Aslında kahverengi ortalaması veren renklerdir gözenekleri.)Işık düzeyinde yeşil nedir?

Bir ara renk mavi ile sarı'nın bileşiminin ortalaması >>> Yanlış!

Page 33: Zigzag Cennet Cehennem 02

Diğer renkler seyyardır (büzüşür veya daralır); evren genişlerse kırmızıya, büzüşürse Mor'a kayar (tayf). Pekiyi FİX durursa??????????????????????

Yeşil bir otomobil bize yaklaşırken violet rengi alır, bizden uzaklaşırken ise kırmızı olur. Yaklaşmasın-uzaklaşmasın D U R S U N yerinde! O yeşildir.

Herşey dinamik olduğundan biz "Hanif cennetinin varlıklarının GÖZLERİNDEKİ yeşili ve bu evrende gerçek bir yeşili henüz görmedik! Gerçek/doğru bu!

Ve Vakıa'daki ayetin "Açılımı da bu" "Onların gözleri" özeldir. SABİT Mİ SABİT olduklarından ama alt cennetlerin (sub-paradises) varlıklarının gözleri "sadece çoooooooooooooooooooooook güzeldir". Yukarıdaki varlığın göz rengi onda yoktur! Çünkü alt cennetler SABİT (fikstüre) değildir.

Cehennemlikler de öyle... Dinamik/devingendirler. Sözgelimi: "Derileri bir yanar bir yenilenir". Bu bir devinimdir. Yani fikslik sabite yoktur. "Zaman bir ileri bir geri akmakta" sonsuz böyle yaşanmakta...

Bu sidre'ye kadar böyledir. Sidre'den sonra ise "SABİT A R Ş " başlar. İleri geri yok, durmak da yok.

Allah EBEDİ >>> EŞİTTİR >>> aynı mekanizmayla EBEDİSİNİZ!

O halde ebedi cennet derken SABIKUN (Sabitlendirilmiş anlamı da var). Çünkü ARŞ SABİTTİR (dönmesi dönüsü yoktur). O Sabitlik Arş ile raptedilmiştir. Yani Sidre'ye değil; ARŞ'a sabitlenmiştir.

Halilullah/Halilürrahman candaşlar için ve de yoldaşlar için bu ikisine bir tek MİLLET diyoruz. M İ H gibi... Kalanı ise Cehennem milleti!

Ve mahşeride henüz yeraltındayken gözleri mühürsüz olanlar benim tanık olduğum bir yeşili görecekler. O yeşili herkes görecek. Yeter ki "Gözlere mil çekilmesin!".

Müslüman olarak Can verin >>> Cennet sizin! (Er-geç)

<> 3/102. Ey inananlar! Allah'tan, sakınılması gerektiği gibi sakının, sizler ancak müslüman olarak can verin.

Hanif müslüman olarak canverilmez. Canverilmez ÇÜNKÜ ŞEHİTTİR diridir! Şehit'in cesedi can verebilir! Ama BİZZATİHİ şehadeti dipdiridir!

Page 34: Zigzag Cennet Cehennem 02

Bu konuya "DBB yeşilinden girmişim" (araştırdım).

Şeytanın giremediği DÜZLEM evrende (DBB altta) nötrino yoktur. Çünkü nötrino KÜREYİ kat eder düzlemde spin yapamaz ve tersine NAR iken NUR olur. (Yani ikinci bir kıyak.) Şeytan da bu yolla "Melekler" gibi "Cennet başkanı" olduruldu.

Şeytanın meleklerden bir başka önemli farkı şudur: Gözleri KIPKIRMIZIDIR -lens gibi- YEŞİLİ hiç göremez, mümkün değildir. Eğer GÖRSEYDİ Vallahi tevbe eder CENNET'te kalırdı. Adem babaya (Ki içinde Havva ve Huri de var), Adem kombinezonuna hep SECDE ederdi.

Ah göremedi o yeşili! Oysa o yeşil kombinezonun YY içinde bir özel sınıfın GÖZBEBEKLERİNDE vardı! Acele etti. (Ya Sabır!) Öfkesine yenildi (Ya Halim Ya selam) Kibiri öyle bir hal aldı ki, gözlere bakmayı tenezzül sayıyordu.

Melami olun lütfen

Bu çok önemli.

Yeryüzünün kübriyası ALLAH'a aittir. (Allühuekber!)

O yegane Mütekebbir'dir.

Allah yukarıya değil; kullarının GÖZLERİNE bakar!

"Aşağıya bakar." Aşağıların aşağısına bakar.

O yeryüzüdür. Bir de altı var: Oraya bakar! Onun da ĞAYB denen bir alt katmanı vardır (ki kimse bilemez) orada KENDİNE bakar! Kendi suretine bakar O BASİR'dir BASAR'dır. Allah öyle kibirli öyle kibirlidir ki (Hatırlayınız: -1 Kelvin derecesi >>> Cehennem sıcağıdır), Allah öyle kibirlidir ki, Allah >>> EN MELAMİ'dir! Onun için Allahu Ekber

TENEZZÜL buyurmuş bizleri yaratmış.

Bize tenezzül etmiş bizi muhatap almış.

"Sevgili kulum" demiş!

Allah'tan kim daha MELAMİ olabilir ki????????????????????????

BÖLÜM 18

OMNİ BİLGİ

Page 35: Zigzag Cennet Cehennem 02

Çok değerli çalışmanızın "İleri OMNİ bilgilerini" tümdengelimli olarak sunuyorum:

1. EL EVVELA "O" vardı. Yanında da "Külli şey*in" yani sonsuz ötesi sonsuz ötesi TÜM İHTİMALLER. (Ki Allah bunları her an yaratıp tüketmekte ve NUR'unu tamamlamaktadır.) Bu ihtimallerin her birine "NUN=NOKTA=SONSUZDA-BİR=Sıfıra en yakın sayı denmektedir.

Pratik olarak bunlar birer SIFIRDIR ve Allah'ın varlığına ORTAK/ŞİRK değildir. (Boşcümledir. Vahdet bütününün hologram ADAYI nicelikleridir ve biri diğerinden FARKLI değildir. Hologram denen nitelik, bu niceliklerin organizasyonundan ortaya çıkacaktır.)

2. KUN=OL dediğinde o ŞEYLER oluverir. Bunlar STATİK ve cansızdır/bilinçsizdir. Çünkü değerleri sonsuzda-bir'dir yani SIFIR'dır- neredeyse- Ancak, TÜMÜ (Külli) Allah'ın bir YANSISIDIR/YANKISIDIR!

Bu izdüşüm (Zül Celal) ve ekoya (İkram) şifreleri verilmiştir. Kerim/Kerem, Keramet vb. kökünden gelen bu şifrenin adı Kur'an'da KEREM (Sanskritçe Gûrem, Arya dilinde Gram)denmektedir.

3. Bilince kavuşması için Allah (HUwe'l) o şeylere "Sureti"ni İKRAM eder. Yani RUHUNDAN üfler. (Ani şişme teoremlerini anımsayınız) O şey de KÜLLİYEN bir hologram balonu halinde genişler.

Külli Şey*in'in her biri NOME (Binome gibi) aslında sıfırdır. (nothing=Nonome/Non-nome/Sans nome/No Name)

Fakat bunlardan birine (one thing) üflendiğinde o şey MONOM (Mono-nome) olur. Örneğin, bizim evrenimiz, en başta nothing'ler içinde seçilmiş onething/anything/some thing idi. O noktaya (Bigbang'in merkezi olan TEK bir şey) ol diyerek, onu Nonom'lar içinden ayırıp MONOM (Tek isim, varlık) kılmıştır. Ama bu evreni genişleten dinamik güç "KUN=OL" üzerine Allah'ın RUHUNDAN üflemesidir. one thing/Monom aslında nothing=Nonome bir Süperuzay denizinden SEÇİLMİŞ, OLDURULMUŞ VE ÜFLENMİŞ olan biridir.

Kalan herşey (Külli şey*in) ise bütünsel/globular olarak Every things'dir. Bunun Kur'an'daki adı olan HUWEL'in ingilizcedeki bir (Tesadüfi :) karşılığı da vardır: WHOLE!

Eğer Whole içinden bir tek şey (Mesela bu evreni yaratan akdelik nur noktacığı) statik iken dinamizme kavuşturulması için "HU"nun RUHU'ndan üflemesiyle başlatılır. Ruhundan üflediği "Cable, Kablo/Hab" bir TÜNEL sürecidir. Yani WHOLE içinden bir HOLE (Nefh)kablaj oluşturulur. Ruhundan üflemiştir ve bilinçli kılmıştır artık.

Ancak "Evrenin üfleme sonucu şişmesi için" gereken bir koşul daha vardır ki bunu da açıklamıştır Kur'an: "Allah kendi suretinden/benzerliğinde YARATTI" (Allah'ın Musavvir ismi ile de dolaylı bağlıdır)

Page 36: Zigzag Cennet Cehennem 02

Allah'ın RUHUNDAN+SURETİNDEN yaratmasına >>>Zül Celal vel ikram denmektedir. (Celal öfke kelimesi ile karıştırılmamalı, daha çok CEMAL olarak düşünülmelidir. Celal, bu Cemal'in (Yüz) bir İFADESİ'dir. (Bunun benzeri bir ifade Latif/Latifeli/Güleryüzlü bakması gibi)

Allah'ın RUHU soyut/Sübjektif fakat SURETİ somut/Objektif'tir. Ama İKİSİ BİR ARADA olursa biz onu anlarız, bir tekiyle Allah'a varılamaz/şekillendirilemez. (Bu ikisinin BİRLİKTE mütalaası yöntemine omnijektivizm diyoruz) Sübje'nin bir MADDİ biçimi yoktur; RUH'tur.

Ama SURET'in bir NİTELİKSEL BİÇİMİ vardır. (Allah Adem'i kendi suretinde/benzerinde yarattı...gibi)Demek ki Ruh'unun üflemesiyle ve SURET'in biçimlenmesiyle İLK ve TEK (Ana) HOLOGRAM ortaya çıkmaktadır. O kendi değildir. (Ruhundan üfledi, kendiruhunu bize transfer etMEdi. Suretinde yarattı: Mesela nüfus kağıdı SURETİNİ almak gibi. Suret yine bizzatihi kendisi değildir bir copy gibi düşünülmelidir.) KENDİ RUHU ve SURETİ olmayan bu fenomene "HAYALİ" demekteyiz.

Hayal=Holo(gram gibi) olduğundan, demek ki evren Rabbimizin RUH'undan üflenerek ve suretiyle biçim verilmiş bir H O L O G R A M D I R ...

RUH+SURET ikilisine kendisini İKRAM etmesi demekteyiz. Onun ikramı=Huvelikram.... Herşey (Whole things/All articles/Külli Şey*in) onun suretini ve Ruhundan ÜFLEDİĞİNİ içinde barındırır.

Ol dediğinde O ŞEY hemen oluverir. (Kunfeyekun) Ama bunun SURETİ ve BİLİNCİ olması için, o şeye RUHUNDAKİ suretlerden bir suret ÜFLER. O şey önce yoktan (Şey=Sıfır) varolmuş ve bir BİLİNÇ ile BİR SURET (Hologram budur) ve en önemlisi DİNAMİZM (Hayat bulma)kazanmış olur.

Ruhundan üflediği ALAN içinde her ŞEY (sıfır) yoktan var olur. "RUHUNDAN ü f l e r" ise O ŞEY artık EŞYA olur (sureti olur) O zaman bunlar STATİK ŞEY yerine DİNAMİK EŞYA olur. (Kimliğe kavuşur, aksi halde bilinçsiz-statik kalır.)

"Allah'ın kendi SURETİNDE yarattığı" ilahi hologramdır. Allah'ın ruhu Hüvel/HU=O olduğundan HUWELGRAMDIR. Buna Allah'ın KENDİ SURETİ de denmektedir.

Bunun altında da yine KUTSAL hologramlar vardır. Bunlara HOLYGRAM demekteyiz-Omnijektif OMNİSCİENCE açılımlarımızda- Holygram'a bir örnek vereyim: "Allah Göklerin ve yerin nurudur...Onun nurunun MİSALİ.....O NUR üzerine NUR'dur/Nur-35.ayet.

Allah'ın NURU'nun benzeri>>>MELEKLERE verilmiştir. (Tüm takyonik madde NUR denen sonuşmaz/sonsuz özünlü enerjiden yaratılır. Melekler NUR'dan yaratılmıştır. Yani RUH'landırılmıştır. Gelgelelim bir de suret gerekmektedir. Ya kendini büyülterek; ya da kendini SURET alarak (Multycopy saf tutma vb.) çoğaltmaktadır. (Takyondan bir pil

Page 37: Zigzag Cennet Cehennem 02

bitmez, tersine 2-4-8-16 pil olarak çoğalır) Melekler Allah'ın NUR'undan yaratıldığından onlar da HOLYGRAM'dır. Bunun tersine NAR (enerji)den yaratılan mesela şeytan kutsal (Holy) değil; Hollow (Halloween halucination gibi...) rahmani değil zulmeni HOLOGRAMLAR içermektedir.

4. Allah CİSİM (Süper cisim) yaratmaya başladığında. İlk olarak ARŞ'ı yaratır. (Nefhi Sur, Levhi Mahfuz, Kürsi, Kalem vb. bunlar Süper cisimdir: Asla yıpranmaz eskimez ve değişmezdir, illa ki sabittir. Cennet ve Cehennem gibi...)

5. Allah'ın T E Ğ E T (İstiva) ettiği tek CİSİM Arş'tır. Onun dışında kalan herşeyi Allah içinden-dışından/önünden ardından İstila eder (11 boyutlu Habl verid ağları/tünelleri) ve ihata (Her yönden kuşatır) eder. (İstivaya örnek: Bir küre bir düzleme TEK noktadadeğer İKEN, bu küreyi açıp da bir düzlem oluşturduğunuzda TÜM noktalardan değer. İstiva kelimesi istila'yı da kapsayan bir üst kavramdır.)

6. Gelelim TEMEL VERİye: "Allah, Arş'ı istiva etti, onun Arş'ı MA (sıvı) üzerindeydi."

MA NEDİR?

En basit olarak SU diyoruz. (Mayi, mai, may gibi) Ama bu bizim NAR (Enerji evreni) için geçerlidir.

NUR (Enoorgy) için AYRI bir SU nitelemesi olmalıdır. (Uzatmadan bunun adının ETHER/Esir olduğunu söyleyeyim. Esir yetersiz kelimedir. Mesela bu MA Cennette ise ona KEVSER (Esir'den türeme ve Kesir/küsur/kesret ile harmanlanmış) demekteyiz. Allah'ın Arş'ı kevser (esir) üzerinde denirse bu EKSİK bir tanımlama olurdu. Kevser (Esir) MA denen sonsuz türler içeren bir yapının sadece bir tek yapısının adıdır. Üstelik Külli şey*inin ta kendisi bile bir ESİR denizidir. Külli şey bir ESİR denizidir! O halde MA (Takyonik ma'dan söz ediyoruz) bizdeki SU ve türevlerine-fazlarına benzeyen bir teşbih/misaldir.

Suyun türevleri ve fazları şunlardır:

Su (sıvı), buhar (gaz) buz (Solid) Kar, Kırağı, çise, yağmur, tipi, çığ, süper sıvı vb. (Bunlardan birini mesela Kar'ı ele alırsanız, hiçbir tanenin diğerine benzemediğini göreceksiniz. Yani Kar demek GENEL=Külli'dir fakat "ŞU KAR TANESİ" diye özelleştirdiğinizde N E F S kazanmış, bireyselleşmiş olur. NEFS benzer şeyler-örneğin külli şey'in gibi TEK yapı değildir, kişiye özel kimlikli bir yapıdır. Biri diğerine benzemez. Anne babamıza GEN olarak benzeriz ama, asla anne ve babamız olamayız, onlar da BEN=NEFSİM olamazlar. Her nefs kendi bacağından asılır.)

7. İşte Kuantum teoreminin sırrı budur:

Işıktan hızlı evrenin NEFSİ yoktur. (Takyonların, meleklerin vb. nefsi yoktur.) Çünkü BÜTÜNSELDİRLER. (Külli'dirler kesretleri yoktur, kendilerini kopyalar/klonlarlar ama birer

Page 38: Zigzag Cennet Cehennem 02

NEFS'leri yoktur. Yani onların kartaneleri birbirinin tıpatıp aynıdır.)

Bu NUR denen enerji ışıktan hızlıdır. En yavaş olduğu minimum hız durağı ise bizim maksimum hızımız olan ışık hızıdır. Nur, bizim evrenimize Parite ekseninin ötesinden NÖTRİNO olarak girer. (Nötr'dür çünkü antinome ve binome'u yoktur ve NEFSİ yoktur) Bize nötrino olarak girmesi demek; SONSUZ şiddette bir NUR'un bizi yakmadan kavurmadan, girdiği evreni yok etmeden SESSİZ kalması demektir. Bir nötrino yüzbin şıhab enerjisi içerse de, madde ile etkileşmediğinden, maddeye etki etmez, hayalet gibi davranır.)

İşte Kuantum teoreminin ÖZÜ, sözü şudur:

Nur denen BÜTÜN ve sonsuz özenerjinin impulsmomentlerinin NÖTRİNO biçiminde bu evrende varolmasıdır. Yani, BÜTÜNLÜK ilkesi PLANCK sabiti denen (Tünelden dışarı çıkabilme limiti) bir aralıktan itibaren yerini DİSKRET (Kesikli) kopuk enerji paketçiklerine terk etmesidir.

(Cennet ışıktan hızlı bir sistemdir: Çünkü bir günün bin yıl olması demek, ışık hızını 360 bin kez aşmak demektir. Kaldı ki üst Cennet'te/Sabıkun-Naim/Allah'a en yakın nokta , bu bir gün 50 bin yıl bir hıza bedeldir. Dolayısıyla o cennetlerdeki BİRİ bizim gibi sayısız atom, hücre, organ vb.lerden değil bir BÜTÜN kişi (Tek başına bir bütün, bir tek hücre gibi düşünün) olarak varedilmiştir. O sistemde ÖKLİD (Arş tabakası, Levh, Kürsi, Sidre hep DÜMDÜZDÜR- hatırlayınız) kurallar egemendir. Çekim etkisiyle evren yuvarlanmaz, Gauss, Riemann vb. tipi evren yoktur. Ötedeki evreni sadece Hilbert uzayı, de Sitter salt düzlem evreni ve Öklid ÜÇ BOYUTLU olarak niteleyebiliriz.)

Öteki evren bize BÜTÜNÜ (Hologramı/Sureti vb.) burada (ışıktan yavaş sistemimizde, birgün=birgün) bize quantlara dağıtarak ama her birinden o SURETİ (Hologramı) TEKBAŞINA yine üretme yetkesiyle devretmiştir. (Bir çift polarize fotonun biri şaşırtılırsa birbirinden haberdar olmalarının nedeninin HOLOGRAFİK hafızalarıyla- ışıktan hızlı birbirleriyle iletişim kurmaları açıklamasını anımsayınız.)

İki foton, 4-8-16......n biçiminde çoğaltıldığında o HOLOGRAMIn kaynağı olan bütününü (Suret, Veche, Cemal, Letafet vb.) işaret ettiğini de görürüz.

Buraya kadar işin Tümden gelimini açıklamaya yöneldim. Bunun devamı olan bir yazıda ise Tümevarımlı olarak tabandan bu kaldığımız kesite incelemeyi sürdüreceğiz İnşaallah...

<> hocam adem as. gerçek cennetten mi indirildi yoksa cennet bir misal miydi?

Cennet Yukarı Misal Alemi'nin üzerindeki EBEDİ BOZULMAZ süper maddenin adıdır. Levh, Sur, Mizan, Cehennem, Huriler ve insanlar ASLA BOZULMAZ, yaşlanmazlar.

115-Ne hayır işlerlerse, asla karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah,takva sahiplerini çok iyi bilir.

Page 39: Zigzag Cennet Cehennem 02

Maria Magdelena tevbe etmiştir Ve İsa dahil ilişkiye girmemiştir. İki Meryem'in mezarı (Anne ve Mecitli Meryem) Selçuk ve Manisa'dadır. (Meryemana Efes ve Spil dağı)

<> hocam, 1885'de Fransa'da Rennes-Le-Chateau isimli kasabada bir kilisede "terribilis est locus iste" yazan bir yer buluyorlar. Altında da "cennetin kapısı" yazıyor. Arka planda ise maria ile isa'nın evlendiğini, maria'nın sürgüne gönderilişi vs. tasvir eden ikonolar.

Lei hattı girişi (Lei hattını daha önce AR serisi olarak burada bir örnekle sunmuştum.) Ama doğru değil. Aynı kaynaklar Lut ile iki kızının incest yaptığını da söylüyorlar. (Allah'a sığınırım)

<> Peki bu "cennet kapıları" başka yerlerde de var, özellikle piramitlerle, ziguratlarda. Böyle bir şeyin esprisi nedir? Bab-El, tanrının kapısı.

Heaven's door=Lei hatları giriş ya da çıkış galerileri, Yeraltı galerileri.

En önemlisi de Zigzag dağının (Arafat) altından akan Zemzem galerisi'dir.

ubterrains bir yeraltı atlası da var. Onları çok iyi biliyorum ama ben 2000 yılı itibariyle açıklamaya mezun değilim. Belki on yıl sonra.

Mesela sizlere Zigzagberg=Arafat dedim. (Hacc Arafattır.)

Mesela sizlere Spil-Berg (Manisa İzmir megakenti) dedim.

Bunların gerisini getirebilirsiniz. (Spielberg musevi kodu ile ilgisi yoktur.)

Milli parkın olduğu Manisa Spilberg'i dünyanın en güçlü magnetik alanlarından biri OLACAK'tır.

Bir de ZİGZAGBERG ve dağ olmayan iki deniz seviyesi de var. Amerika'daki Kureyş aquapolis'i...

Şimdi bir açıklama:

Dinde ve bilimde "BUGÜNE KADAR olanlardan" dosdoğru olmak kaydıyla sorumluyum ve inanıp itaat ediniz. (Kur'an olduğu için)

Gelecek ile ilgili verdiğim bilgiler ise "HENÜZ (Daha, Noch, Yet) O L M A M I Ş T I R "

O yüzden olmamışlar bir kronoloji sırasıyla ÇIKANA KADAR inanmayabilirsiniz. (Bunlara ha-

Page 40: Zigzag Cennet Cehennem 02

vet diyorum, çünkü NASIL İSBAT EDEYİM?)

Hangi tarih kitabını açıp göstereyim, Adler ve Hitler'in Alois ve Alias'ın nasıl yer değiştirdiğini, WEMB'in nasıl gamalı haç/Svastika haline getirildiğini nasıl anlatayım?

Nasıl anlatsın Musa KATİL olduğunu? Hızır bir çocuk öldürdüğünü? Çocuğun gelecekte yetişkin ve İnönü kadar azılı bir katil olduğunu... Çocuğun Yuşa olduğunu vb. söyleyen Kur'an değil mi?

Kur'an'a KUŞKUSUZ inanıyoruz. Ama benim Kureyş=Grace(land) derken yazdıklarım Kur'an'da yazmıyor. (Aslyılnda ince bir zeka ile yazıyor.)

Dolayısıyla gelecek hakkında söylediklerim HA-VET'tir.

Örneğin Ala suresinde Ğussaae=Petrol. Bulunana kadar , petrol çağı gelene kadar HA-VET.

Ama petrol bulununca Süper Evet!

Bize (Omnijective görüşe) sorarsan "Bilimin reddetmediği, tam tersine haber verdiği her şey doğada vardır ve günün birinde mutlaka bul.unacaktır." düsturuyla hareket ederiz .

Sistemin binlerce hastalığı var. Biz de zaten tek tek hastalığı düzeltmek yerine YENİDEN kurmaktan yanayız. Hiçbir hastalığı olmayan ve HERKESİN düzeni. Komünist'in istediği bu Ütopik Cennet de bu olacak. Kapitalistin istediği de...

Yani komünizm ve kapitalizm ilk kez bu düzen içinde ve ÜTOPİK olmaksızın gerçel ve gerçek olarak aynı zevki paylaşacaklar.

Bilgisayar teknolojisine şöyle bir uzanalım-basitçe-

Allah'ımızın ilahi bilgisayarında/ana nizamındaHardware (süper cisimler: Sur, Kürsi, Levh, Kalem, Mahşer, cennet ve cehennem gibi)

somut cisimler vardır.SOFTWARE denen sisteminde ise

varlık, özgür irade (mutlak irade değil) otonom istence vardır.FREEWARE denen sisteminde ise

AF (Affetmek) gibi çoooook özel programlar vardır-hediyedir-Dünya hayatında bunlar bir anlamda TRİAL'dır. (Bir süre sonra exceed olurlar.)

Bunlara örnek fırsatlar, evlatlar, mal-mülk gibi şeylerdir. (Trial olarak bunlarla deneniriz.)

Asıl freeware ise ÖTEKİ dünyadır.

(Ebediyettir, cennet veya cehennem gibi )

Page 41: Zigzag Cennet Cehennem 02

Biz burada TRİAL olarak yaşıyoruz-doğumdan ölüme kadar-Beni hissediyor musunuz?

BÖLÜM 19

KÜLLİ ŞEY’İN

<> Hocam bütünün bir parçasının bir "şey"'i olur mu? Benim(/bizim) bir şeyim (/iz) yok! AMA Her şey olmaya niyetim(/iz) var!

(İnsan ihtirasları sınırsızdır. Kapıcı Hüseyin efendiye fırsat ver, SADDAM HÜSEYİN OLUP, Küveyt'i ele geçirip Sonra dünyayı ele geçirmek isteyecektir.)

Şey daima Küllişey'ine doğru ÇOĞALMAK ister. CENNET ZATEN BUNUN İÇİN VAR. İHTİRASIN NEYSE, KÜLLİ ŞEY'İN'İ ORADA BULUYORSUN.

Allah'ımızın Cennet adı VEHHAB"dır. Bunun anlamını bilen var mı?

Wehhab şudur: Cennette birim zaman başı (Mesela bir dakika diyelim) daha önce verilmemiş, hepsi ilk kez verilen, her dakika verilen 70 bin büyük sürpriz. Ve kaç dakika sürüyor Cennet? E B E D İ.

Ebediyen, daha önce hiç kimseye ve tekrar olarak verilmemiş 70bin BÜYÜK SÜRPRİZ veriyor. Bu dünyada VERMİYOR. Onun için VEHHAB, Allah'ımızın CENNET adıdır. Ama bizim mealci cahiller karşılıksız veren der.

SAMED NEDİR peki, karşılıksız verip, hiçbir şeye gerek duymayan demek değil mi? Zülcelal vel İkram ne demek? Sürekli ve sürekli karşılıksız ikram eden değil mi? VEHHAB'ın FARKI bu...

<> 112/2 Allah'tır; Samed'dir/ tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin,yakarışların yöneldiği tek kuvvettir.

Onun için CENNET insanın şey diye başladığı ve dinmez ihtiraslarının KÜLLİŞEY'in diye TESKİN EDEBİLİR. Allah Musavvirdir, herşeyi en güzel tasvir edip,

Allah Vehhab'dır, o her ünik şeyleri kullarına CENNET'TE YIĞAN'DIR. Vehhab bambaşka bir

Page 42: Zigzag Cennet Cehennem 02

şey>>>>>>>>>>>>>>>>zaten >>>>>>>>>>>Külli şey'in denen HOLOGRAMIN PARÇASIDIR.

BÖLÜM 20

KALUBELA

Bunun aslını Hızır Tezkiresi şöyle anlatıyor:

Kalu Bela'da "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusuna tüm ruhlar SECDE ettiler.

Sonra kırmızı(Cehennem) ve Yeşil(Cennet) diye iki ayrı mekan gösterilince

YEŞİL olanlar bir kez daha secde ettiler.

Külli şey*in yani SONSUZ tane ihtimalin tümünün ayrıntısı var.

Size sadece Kur'an'dan, sadece Kur'an'dan, mesela DECCAL'in tüm evreninin ayrıntılarını ANLATABİLİRİM. Keramet ben de değil; MUCİZE olan kur'an'dadır!

İbrahim ALLAH'ın dostu ise (if)

Dabbet de ALLAH KELAMININ (KUR'AN) DOSTUDUR (Fİ).

Dabbet olmazsa, Kur'an Y E T E R İ N C E değil y ü z e y s e l anlaşılır. Bunun içindir ki, Kur'an indiğinden beri, 14 küsur yüzyıldır, DABBET dışında hiç bir tefsirci, mealci hatta kriptolog (İbni Haldun ve Arabi) Kur'an'ı ve tafsilatını anlayıp, anlatamadılar. Dağlar bu ağır emaneti yüklenmeyi reddettiler. DENENDİ, ama taaaaaa tabanlarına, yer altına indirip kurtuldular. YERALTI?????

Dağlar cezalı! YENİDEN DİRİLİŞTE dağlar olmayacak! Vadiler olacak ;) Yani DÜMDÜZ tam bir flat MAHŞER meydanı! DAĞLAR CEZALI! Anlamadınız mı DAĞLAR cezalı!

<> 78/20. Dağlar yürütülmüş, bir serap oluvermiştir.

<> 69/14. Yer ve dağlar yükletilip birbirine bir çarpılışla parça parça edildiğinde

Dağlar bir mezar kalınlığında mahşerin dibine ZEMİN diye uzattılar. Karıncalar, dağları toz etti. Süleyman'ın Ordusu böyle başardı.

<> 20/105. Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak" <> 21/79. Onu Süleyman'a derhal kavrattık. Her birine hükümdarlık ve bilgi verdik. DAVUD'A DAĞLARI BOYUN EĞDİRDİK. Kuşlarla beraber tespih ediyorlardı. Yapmak isteyince yapanlarız biz.

Page 43: Zigzag Cennet Cehennem 02

Mahşerde elektromagnetizmanın polarizasyonu olmayacak: Tüm dalgalar YATAY olacak. Yani karın (Dağ) noktalarında birbirine DİKGEN olmayacaklar. Düğüm noktalarındaki gibi SALT MAHŞER (vadi=Deniz seviyesi mesela) olacaklar. GÖK ve YER mahşerde iki-üç metre kadar birbirine yaklaşıp birleşecekler! (Tarık seması ve Dabbet Arzı ile bunların BİLEŞKESİ olan MAHŞER meydanı a y n ı ŞEYDİR.) Sema ve arz birleşmiştir (Ayrılmaları relatiftir).

Orası zaten KALU BELA idi! Ama daha ruhlarımız vardı ve bir bedene üflenmemişti. İkinci kez ruhlarımız bedene üflenmiş olacak. Ama KALU BELA ORASIDIR! Hiç değişmedi. HEP ORADA DURACAK.

Orası en başta "Hesap alma günüydü", orada Allah bize HESAP veriyordu!

Ama NUN gereği DİN gereği şimdi işler değişti: BİZ ALLAH'a hesap vereceğiz. Tamamladığı DİN'in N/nun'undan başlayıp, YEVMİDDİN'olan gün KALUBELA'da bu kez biz hesap vereceğiz!

<> 18/47. Gün olur, dağları yürütürüz de arzı çırılçıplak görürsün. İnsanları huzurumuzda toplamış, içlerinden hiçbirisini hesap dışı bırakmamışızdır.

Evet, ayet tam 12'den isabet! (Ayrıca benim hep Kur'an'dan konuştuğumun bir kanıtı.) (Ben Kur'an'dan konuşurken TAFSİL konuşurum, diğerlerinden farkım bu.)

<> "Database"ler farklı; Dabbetin database'i KUR'AN; diğer hepsininki HADİS.

Üç şey var:

1. DNY (Dünya/sanskritçe Dunia).

İşte o buradaki HOLOGRAM yaşamımız (Herşey bir hayal aslında).

2. DYN (Sanskritçe, ibranice vb DİN demek).

O ise DİN GÜN>Ü kurulduğunda ortaya çıkacak olan DİN hayatı (Mahşer yaşamı)

DÜNYASI, ki bizim dünyamıza benzemez: Eğrileri yoktur, Ökliddir, yer ve gök bitişiktir.

3. Bundan sonraki yaşamın kodu olan EBEDİ HAYAT; yani cehennem+cennet+Naim Sabıkun’daki yaşamın adı: DİNYA! Dünya değil, Din günü değil, DİNYA!

Sanskritçe'ye (Vidd'in dinine) bir uzanalım.

(Nuh suresindeki Buda/Buddha) veya VEDD'in dini...)

Dunya >>> Dünya... Derya >>> Deniz/Okyanus... Dinya >>> Nirvana bahçeleri.

Nirvana (Nurlu yaratıcı); VEDD'e (Buda’ya) der ki: "Sen benimle birleşmeye, bahçeme ebedi

Page 44: Zigzag Cennet Cehennem 02

misafir olmaya söz verdin."

VEDD der ki: "Ne zaman verdim?"

Nirvana: "Sen değil içindeki KELİMENİN sahibi olan senin de sahibin olan söz verdi."

Bilge Vedd sorar: "Bilmediğimden sorumlu değilim."

Nirvana der ki: "Canlılar bilir."

Vedd: "Mesela bu böcek de mi?" "Bu lotus çiçeği de mi?" “Doğrusu inanılmaz geldi bana.”

Nirvana der ki: "O zaman seni önce bir bitki, sonra bir böcek, sonra bir bengal kaplanı, sonra bir seylan maymunu yapacağım. Sonra da seni kast'ta en aşağı insan, sonra da yukarı insan yapacağım. Sonra da öylesine mükemmel olacaksın ki, sen gelip bana ‘Evet ben söz vermiştim’ diyeceksin.”

Tabii ki bu VEDD diyalektinde reenkarnasyona, Nirvanacılığa inanmayacağız. Kast denen sınıflara da...

<> 71/23. Dediler ki: "İlahlarınızı sakın bırakmayın! Vedd'i, Süva'yı asla bırakmayın! Yeğus'u, Yeuk'u, Nesr'i de bırakmayın!"

Vedd buydu. Süva (Suvaga/Şiva) ise Hem Hindu hem Brahman hem Sri (lanka/Budist) inançlarında yer alır.

Ama biz "ELESTİ KÜM" izini yakaladık gibi ;) Elesti (elif) >>> Bİ RABBİKÜM? Rabbil Alemin! Fatiha’nın (Hamdele) sırlarından biri?

Rabb >>> Eğitmen >>> Rabbil Alemin >>> alemlerin eğitmeni:

1. DÜNYA

2. DİN GÜNÜ ortamı

3. DİNYA (ebedi yaşam ortamı)

ÜÇÜNÜN BİR TEK ADI VAR: Yani bir iki üç diye saymanın anlamı yok:

KALU BELA!

Şu yaşadığımız dünya hayatı, yaşayacağımız Ahıret hayatı ve cehennem-cennet-naim yaşamı. Hepsi ama hepsi KALUBELA'nın içinde... O PARANTEZDEN hiç çıkmadık! Çıkmayacağız da!

Nerede olursak olalım orası kuşkusuz KALU BELA'dır. Bize orada "OKU"tuldu! Bİ >>> İLE! Bİ+İSMİ ile. Bismi RABB ile.

Bismi RabbiKE (senin) ve Alemin (Tüm alemlerin).

Alemler sistematiği var. Allah alemlere zulmetmek istemez.

Çünkü: MisAlem var. Misal Alemi yani. ĞAYBatın alemi var.

Page 45: Zigzag Cennet Cehennem 02

Tüm sistematik bir tek KALU BELA'da toplanabiliyor.

Kalu Bela kaç ilahi alemi barındırıyor biliyor musunuz? RAHMAN suresinde kaç tekrar var ise o kadar alemi barındırıyor. Rabbimiz o tekrarlarda sözü geçen herşeyi bize en başta öğretti >>> Rabb öğretmen demektir!

Bize Külli şey*ini öğretmek için, B'nin noktasını (nun veya sıfır demek) dışa koydu. B harfiyle bir parantez açtı. İKRA dedi ve okuttu herşeyi... Ana rahminde parmağımızı emmekten başlayarak herşeyi...

Ve ikra sözü o kadar AĞIRdır ki, insanın hayatının büüüüüüyüüüüüüüüük bir bölümüne mal oluyor. Bir fare doğuyor ve üç ay içinde erişkin olup anne/baba olabiliyor! Yani sadece üç ayın yarısı onun bir ERİŞKİN olmasına yetiyor!

Ya insan? Bir kere nereden baksanız, en az lise okusa 17 yaşına kadar okuyor. Ancak yeni yeni öğreniyor.

Bunu anlamak için geriye gidelim: Bir bebek doğuyor ve 0 ila 7 yaş arası OKUYAMIYOR! Ancak 7 yaşından itibaren OKUMAYI sökmeye başlıyor! Yani farenin zamanıyla 12 günde yapması gerekeni 7 yılda yapamıyor! Maymun (gelişmiş maymunlar) bunu (eğer mesela muz soyup yemek OKUMAK ise) sadece 14 haftada yapıyorlar.

Onun için “ve ikra sözü o kadar AĞIRdır ki, insanın hayatının büüüüüüyüüüüüüüüük bir bölümüne mal oluyor.” demiştim. Ne kadar uzuuuuuuuuun bir süre olduğunu anlayabilirsiniz.

OKU sözü Allah'ın İLK komutudur!

Bu söz kutsaldır!

Allah'ımız -haşa- Kur'an'ı indirirken OKU (İkra) deyip sonra VAZGEÇSEYDİ (yeniden haşa / Allah vazgeçmez) bize Kur'an bir tek EMİR olarak inecekti: İKRA!

Yani tek FARZ >>>>OKUMAK olacaktı! Onun için, maymun asla insan olamıyor veya aynı bağlamda OKUYA'mıyor!

Allah bizlere neyi okuttu?

B harfini yan çevirdi. Noktası DIŞARIDA kaldı ve sıfır / boşcümleyi tanımladı. Parantez açıldı: içine ise Adem'in TÜM İSİMLENDİRDİĞİ herşey kondu ve bundan sonra NUN harfiyle Parantez kapatıldı. (N harfi de bizim ay yıldızın minyatürü gibidir, daha yuvarlakça bir b harfi olup, nokta altında değil, üstündedir..)

Nun harfi ilk ilk ilk zamanlarda sadece NOKTA ile gösterilirdi. (Hilal biçimli simge sonradan kondu.) Nasıl ki VAV (ve, virgül) ise ve AND komutu yerine geçiyorsa; NUN harfi de NOKTA idi ve bir komut içeriyordu. Bilgisayar programcılığında "END" yazdığımız noktaydı bu... Yani

Page 46: Zigzag Cennet Cehennem 02

program(cümle) bitti.

NUN harfi bunun için NUKTA (nokta) diye biliniyor! (Ve dendiğinde otomatikman VİRGÜL'dür, NUN dendiğinde otomatikman NOKTA'dır.)

Pekiyi virgül (AND) VE komutu ise, NUN(nokta) hangi komuttur?

HER AN komutudur. Sonsuz nokta>>>KÜLLİ ŞEY'İN komutudur. HER AN demektir. Biz HER ANI yaşıyoruz.

KALUBELA parantezi içindeyiz. Hani hatırlarsanız, verdiğimiz meşhur söz şuydu (Bunu matematik diliyle yazıyorum; dışarıdaki nokta diğerleri virgül):

.(,,,,,,,,,,,,,,,,)

İşte bu iki parantez arasında yani B boşcümlesi parantezi ile NUN noktasını kapayan P parantezi arasında DÜNYÜ/DİN GÜNÜ ve DİNYA üçlüsü yer alıyor. Baştaki nokta sıfır olduğundan buna BOŞCÜMLE diyoruz.

Ne demiştik? Tüm yapacaklarınız size bir DÜNYA HAYATI olan HOLOGRAM ile gösterilerek, kendinize şahit oldurulacaksınız.

Bakın neler demişim:

Tüm yapacaklarınız size bir DÜNYA HAYATI olan HOLOGRAM ile gösterilerek, kendinize şahit oldurulacaksınız. Biz aslında bir RÜYADAYIZ. REEL yaşam EBEDİ CEHENNEM VE CENNETTİR! Burası bize REEL geliyor; ölenlerin alemi ise HAYAL gibi.

Rabbim buyuruyor: "Onlara ÖLÜ (hayal/soyut/imajiner/takyonik) demeyin. Onlar DİRİ(real/realistik, somut) dir, asıl ölü yani.. SİZ DE vefat ettiğinizde bu HAYAL'den çıkıp GERÇEK yaşama geleceksiniz!

“inna lillahi ve inna ileyhi raciuun.”

En başa, KALUBELA/Elesti'de nokta (ŞEY veya sıfıra en yakın şey) konmuş; bizler RÜYA/HAYAL GÖRÜYORUZ -şu anda bile biz hologram ortamındayız-; bir NUN(nokta) konmuş EN BAŞA >>> NİYE? >>> HAYAL YAŞAYACAKSINIZ anlamında...

7 anlamları var demişim:

1. NOKTALI TEK HARF olan B'yi >>>>>>>>>>>> İŞARETLEMEK için gösterge. Başka noktalı bir harf daha yoktur ve yoktu. Ama ÖZELLİKLE o nokta İDRİS'den beri gelen bir gelenek.

2. Nokta (NUN) o güne kadar bilinmeyen ve (sadece Elcabir'in dünyaya hediyesi olan) SIFIR'ın yerine geçen TEK POTANSİYEL işaret.

Page 47: Zigzag Cennet Cehennem 02

SIFIR'ın üç tanımı vardır Kur'an'da:

Önce (şeylerden bir) ŞEY!

Sonra NUN (Kalemin koyduğu nokta).

Ve sonuncu olarak SIFIR! Yani El Cabir'in KEŞFETTİĞİ en önemli RAKAM!

3. (külli)ŞEY(in)

4. NUN

5. SIFIR

6. BOŞ CÜMLE anlamında... Bunu matematikte belki okudunuz ama, ne kadar önemli?

Önemini anlayan YESEVİ'den söz etmiştim: Dünya hayatının bomboş (cümle) olduğunu, boş-tümce-boş-küme EMPTY SET olduğunu söylüyor.

Yesevi'yi sevmemiz gerektiğini, onun bir ucundan Hanifliği neredeyse yakaladığını, fakat beş vakit namaz yerine daha az kıldığı için, sünnetleri terkettiği için RAFİZİ diye dışlandığını yazmıştım. Alevi sanıldığını!

Bu felsefeyi (hologram/hayal) en iyi anlatanlar da bizden: Cantor, Hilbert kümeler teoremi için çok uğraştılar onca muârızlarına rağmen. Elcabir SIFIR'ı icat edip diğer 9 sayının yanına koydu. Böylece ondalık artışları veya ondalık kesirleri bulmuş oldu (ALGEBRA=CEBİR=EL CABİR). İşte bu isimler bilimi bilim yaptılar -anlayana-.

Bu bir din değil, mezheb değil, tarikat değil dedim. Bu HANİFLİK yani insanın mayasının KALUBELA'da yaratıldığı FITRAT! O fıtratın tohumunu Kalu bela'da taşıyanın adı İBRAHİM as idi. Sonsuz şey içinde SONSUZDA_bir ihtimalle İBRAHİM fıtratı üzerine DİN seçildi. O diğer nefsler gibi (biri de ben) BOŞ CÜMLE olarak davranmadı.

"BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM" sorusuna "EVET DİYEN" ve bir tür "Kifaye" ile hepimizin sözcülüğünü yapan İBRAHİM atamızdır.

Farzı ayn ile kifaye farkını biliyorsunuz. Herkesin sözcüsü İbrahim as. Allah'ın dostu oldu (Zaman yok. Olmuş idi/oldu/olacak idi/olacak vb. hepsi AN dır.) Geniş zaman ile İbrahim as ALLAH'ın HER AN dostudur. İbrahim'e "ÖĞRETMESİNİ" istedi, bir grup bu öğretmenin peşinden gitti (İbrahim milleti).

İdris DERS verdi. İdris as İbrahim'in ardından ayrılan İKİNCİ noktanın (şey) adıdır. Allah sonra tüm ELÇİ-şeyleri topladı. Misak meclisi (üçler meclisi) Yahya'nın da İbrahim ve İdris'e katılımıyla kuruldu. İbrahim ölümlü olacaktı, ama İdris ve Yahya ÖLÜMSÜZ olacaklardı.

İdris "Ölmeden ölmenin" sırrını YAHYA'ya verdi. Yani İbrahim as.a iltimas edilmemek için, ve

Page 48: Zigzag Cennet Cehennem 02

illa ki, Rabbine ÖLÜM ile rücu etmek isteyeCEĞİ için HAYAT hakkı, İdris'e verildi. İdris de bunu YAHYA'ya verirken Dirilik hakkı o şey "İKİ EL tarafından paylaşılınca" ikisi de ölümsüz oldular.

İbrahim ölecekti ama geriye İKİ diri bırakacaktı. O halde ÜÇLER meclisine bir diri daha gerekiyordu. O İdris gibi BİLİM; İbrahim gibi RAHMET ve Yahya gibi DİRİLİK alacak biriydi.

Rabbine giden Asansöre bindiğinde "sonsuz x sonsuz kare matris+holografik hafıza içeren KÜBİK matrix olan LEVHİ MANFUZ'a kadar tırmanmıştı. Onu evrende gören İLK VE SON y a r a t ı k idi.

Böylece Hızır'ın başlangıcına kadar gelmiştik. Hatırlatmak için bir daha kâh yazıp, kâh copy paste ettim.

<> 18/65. Orada, KULLARIMIZDAN öyle bir KUL buldular ki, biz ona indimizden bir RAHMET vermiş, lütfumuzdan (LEDÜN na) bir İLİM öğretmiştik.

<> 9/128. Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz onun gücüne giden, size pek düşkün, müminlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir.

<> 3/81. Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mi?" Onlar: "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım," demişti.

Burada tüm müfessirler, sözü edilen MİSAK peygamberinin İLLA ki Hz Muhammed ss efendimiz olduğunu ve Tunceli Alevileri de Ali as. olduğunu yazıyorlar. Sizce de bu ilk bakışta efendimiz gibi duruyor mu? Samimiyetle yanıt ve yorum bekliyorum. Top sizde.

<> İyi de peygamberimiz vefat etti; ayette anlatılan kimse sağ; olur değil.

Evet o kişi SAĞ! Bu birinci delil!

<> İlk önce nebi+LER yazılı ayette; sonra rasul! Resulullah SS nebi+LER içinde.

Evet bu kişi NEBİ(elçi) değil ama R A S U L ! Zaten Hızır için de "Peygamber idi" denmiyor! (Zülkarneyn, Lokman, Üzeyr, Hızır peygamber değillerdir.)

<> Hani Allah NEBİLERDEN 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir RASUL geldiğinde...

<> Kur'an'ı da doğrulayacak bir RASUL..

Evet NEBİLER'den (ki son nebi vefat eden Efendimizdir) sonra bir Rasul (resul değil/RASUL). Mesela Mehdi RASUL (Mehdi Nebi veya Mehdi Resul değil). RASUL!

Page 49: Zigzag Cennet Cehennem 02

<> Kur'an nasıl öncekilerin tasdiki ise, ayetteki RASUL Kur'an'ı DA doğrululayacak/doğruluyor.

Yani artık ortodoks ve katolik diğer müslüman müfessirleri YALANLAYABİLİRSİNİZ! Tefsir yapmak için HİÇBİR ŞEY BİLMİYORLAR! Adı Elmalı Armutlu da olsa maalesef, bir YEZİDİ çalışmasını, bir sünnet şeriatını aşamamış tefsir denemeleri bunlar!

Onlara O SÖZ HAK OLDU! Bunun için onlara diyorum ki: SİZ ALLAH'IN AYETLERİNİ YETERİNCE ANLAMADINIZ!

<> 27/82. O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.

Bunu söylemek görevi Evren/insanlık/tüm dinler/islamlık TARİHİ boyunca SADECE BANA VERİLDİ! Yani okuduğunuz bu satırları YAZAN kişiye! TEK kişiye!

<> 3/193. "Ey Rabbimiz! Bir çağırıcının (müNaDiye), 'Rabbinize inanın!' diye imana çağırdığını işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla bizim. Kötülüklerimizin üstünü ört ve bize iyilerle birlikte ölmek nasip et."

Hep beraber Kur'an'ı işitip ALLAH'a İTAAT ETTİK! İŞTE HANİFLİK BU!

Eski dinleriniz (katolik ve ortodoks islamiyet) yanlışlarınızı ALLAH ÖRTTÜ!

Bunu nereden anlıyoruz? Sizleri PROTESTANT bir İbrahim milleti dinine çağırdı/nasib ettti! Allah size bir kıyamet Alameti bile nasib etti!

Siz Protestant/Hanif müslümanlarsınız.

Ali-İmran / 104'ü GERÇEKLEŞTİRDİNİZ!

Zoru başardınız.

Ortodoks ve katoliklerden AYRILDINIZ!

Artık Allah'ın ipine topluca tutunup uçurumun (Ortodoksluk ve katoliklik) kenarından kurtuldunuz. Allah gönüllerinize KARDEŞLİK sevgisini koyup, siz+biz=BİZLERİ kaynaştırdı. Birbirimizin can düşmanı değil, SELAM SELAM diye iki kez BARIŞ diyen kulları oldunuz. SEVGİYLE DOKUDUNUZ VE KUR'AN OKUDUNUZ!

<> 3/8. "Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen."

Sizin İMANINIZ İKİ KATLI/katmerli/duble iman!

Sizin imanınızı ŞEYTAN BİLE sarsamaz!

Page 50: Zigzag Cennet Cehennem 02

Bundan sonra gidip yeniden katolik/ortodoks/şeyh kulu veya ateist olacak haliniz yok!

SİZ artık İBRAHİM MİLLETİ diye bir PARANATEZE alındınız.

HÜR SEÇİMİNİ yapmışsın. "Ben bunu istiyorum" demişsin. ŞU MATRİX aleminde yani rüya içinde rüya aleminde saliseleri ebediyet ile değiştiren sen değil miydin? (Ah bir hatırlasaydık Kalu Bela'da Allah bunları gösterdi.)

<> 78/40 Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. Bir gündedir ki o, kişi kendi ellerinin önden gönderdiğine bakar ve küfre sapan şöyle der: "Keşke toprak olsaydım!"

<> 13/25 Allah'a verdikleri sözü, onu antlaşma haline getirdikten sonra bozanlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi parçalayanlar ve yeryüzünde bozgun çıkaranlara gelince, böyleleri için lanet var. Yurdun en kötüsü de onların olacak.

Allah cehennemi de gösterdi

(Süperpmazma fiziği uyarınca)

Cehennem boynunu büktü: "Bana kim gelir ki Yarabbi...Beni kim ister ki?"

Ve evrende en yüksek tiraj trend CEHENNEMİNDİR.

Cehennem dedi ki: "Kim ister gittikçe çirkin olmayı-şu hurilere baktığında-

Allah buyurdu: Doldun mu?

Cehennem yanıtladı: "Daha var mı/"

Allah zalim mi?

Eğer buna zalimlik derseniz daha dünyada başlar bu suçlamanız. O neden zengin, bu neden erkek de dişi değil. Bu neden kedi de insan değil!

OYSA bizler SEÇTİK bunları MUTLAK ÖZGÜR iradeyle

"Kedi olacağım" dedik.

Maydonoz olacağım dedik

Melek-cin Mecüc olacağım dedik

Deccal olacağım dedik

Hatta "Zenginlik verme bana rahmet ver" dedik.

<> CİNSİYET SEÇİMİ DE BİZE mi ait?

(Ruhların cinsiyeti yoktur selameyn. Bedende cinsiyet vardır.)

Bunları doğarken unuttuk. O zengin ben fakirim dedik. SÖZÜMÜZ neydi? "Ben zenginlik değil rahmet istiyorum" Unuttun mu sözünü? Hatırlatır o gün sana son nefesinde Melekül Mevt. "Yaaa

Page 51: Zigzag Cennet Cehennem 02

ben gönüllü yoksulluk istemiştim! "

MATRİX evreni böyledir. Herşey hayal aslında. Hülya, rüya. (Cümle hologramlar-bir tür sanal gerçekçilikler)

<> Rum30/43- bir günün gelmesi öncesinden Vechini kayyim (bölünemez, değiştirilemez) dine cevir. Allah'tan onun için geriye döndürülmesi yoktur. o günde sed sed ayrılınır.(matris, )

Evet MATRİX. Genlerimiz bir matrix aslında. Dörtlük sistem (AGCT) olası dizeler ve dizgeler oluşturuyor. Bu da bir matrix.

Ya gezegenler. Hani şu Tietz Bode sayısı vb. Bir DÜZLEM MATRİSS değil mi?

0-3-6-12-24-48-98-.... diye diziyorsun gezegenleri bunlara 4 ekliyorsun ve 10'a bölüyorsun, çıkan güneşten uzaklığı veriyor. Bu da MATRİSS. (Keşke Matriss'in de filmini çevirselerdi.)

Matrix tüm gauss ve Riemann 3D'lerine yanıt olurken

Matris birleştirilmiş bir Tarık ve Dabbe (Gök ve yer) MAHŞERİ oluveriyor.

Böyle bir evrenin de filmi yapılabilirdi. (Steven Spielberg duymasın-imza spilberg)

Altbölüm 20A

Doğum

<> 120 günde said veya saki olacağı ve cennet cehennem ın programlanması, anne karnında insanın kaderinin tayın edilmesi kaptan

Olay anne karnından ÖNCE başlıyor. Kaç kere yaşadık kaç kere öldük! İki kez doğup; iki kez öldük. Bunu ikinin katlarıyla ÇOĞALTABİLİRSİNİZ.

El EVVEL biz yoktuk-ezeli olan tek Allah'ımızdır-YOKTUK demek "Ölü olmak" demek.

Bi ezelde ölüydük. Ezelin bir noktasında "KALUBELA kuruldu" RUH'u yarattı Allah'ımız! Ona kendinden üfledi ve biz BİRİNCİ KEZ DOĞDUK! Bu bir denklemin en büyük (köşeli, kasisli) AÇ-PARANTEZİDİR!

Allah'ımız sırayla KASİSLİ-Köşeli ve bildiğimiz üç parantez açtı: ÜÇ KARANLIK!

Kalu bela'da MİSAK verdik! Onu tutup tutmayacağımız bizim ÖZGÜR irademize kalmıştı.

Page 52: Zigzag Cennet Cehennem 02

Bize kalırsa, PEŞİN PEŞİN "tuttuk biele..." dedik. EN BÜYÜK YALANI o gün ilk kez söyledik. ÇOĞUMUZUN ilk y a l a n ıydı.

Allah'ımız, "Pekala o zaman sınav sonuçları gereği, kiminiz YEŞİL(Cennet adayı) kiminiz kırmızı (cehennem adayı) olduk..

Buna BİZ İTİRAZ ETTİK: Neden kırmızı neden yeşil? Neden bu ayrım? (Ruh TEK'tir, niçin iki renk olduğunu HAKLI olarak sordu.)

Rabbimiz, çünkü sizler İKİ MİLLET; üç zümresiniz! buyurdu!

TEK olan Ruh bunu hiç mi hiç anlayamıyordu. İki millet kim? Üç grup kim? (Ezvace)

Bunları biraz açalım!

Ayetlere bakınız: Kafirler TEK MİLLETTİR!

Ayetlere bakınız onlar için "Cehennem milleti" diye yazıyor.

Cehennem milleti TEK bir millettir-tümü birden- Ve bu üç ezvace'nin (sınıf) BİRİDİR! Geriye kalan iki ezvace'den yukarıdaki Cennet adını alıyor.

Ama Cennet milleti tek millet değildir! Demek ki Vakıa 27'den itibaren anlatılan cennet ehli/ashabı MİLLET d e ğ i l d i r !

Ama 26 dahil berisi olan SABIKUN(Naim cennet) sadece HANİF içerir ve her hanif illakiİBRAHİM MİLLETİDİR"

Üç sınıf var, fakat iki millet var! Bunu aklınızda tutunuz. Bunlar Cehennem milleti ve İbrahim milleti olmak üzere ikiye ayrılır.

Yeniden soruya dönelim!

Kasisli parantez ile RUH biçiminde var edildik. Orası İÇİ kalubela mekanı olan yerdir. DIŞI ise (ki dışını görmeyeceğiz) HORN HOLE (Sur borusu olan mutlak tekillik) biçiminde DİZAYN edildi (yaratıldı)

İlk iki parantez arası birinci KARANLIKTIR!

İkinci parantez ise, bizim sınav faktörümüz için açılmıştır.

Biz "YALAN söyleyip söylemediğimize " inanmadığımız için bize HOLOGRAFİK bir mekan yaratılacaktı çünkü...

Page 53: Zigzag Cennet Cehennem 02

<> Rahman-43. Hazihi cehennemulletiy yukezzibu bihelmucrimune. :

<> Rahman-43. İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennem milletidir.

Teşekkürler. Bir de İBRAHİM MİLLETİ'nden tek bir örnek veriniz.

<> BAKARA-130-[HZ]-İbrahim’in milletinden, kendine kıyandan başka kim yüz çevirir? Gerçek su ki, Biz onu dünyada seçkin birisi yaptık, ahirette de hiç şüphe yok ki o iyiler arasındadır.

Holo-mekan demek>>>HAYAL ALEMİ yaratmak demek, Matrix'in dünyası gibi...

O hem reel hem imajinerdir:

Şöyle ki:

Eğer gök ve yer ayrılmış, çapın bir ucuna Tarık seması öteki ucuna da Dabbet Arzı konmuşsa, o HAYAL BALONUDUR! Yani şu devasa evrenimizdir. Bir tek noktanın (şey=nun) üflenerek açılmış hali! Aslında zavallım evren bir tek NOKTA! Merkez/özek noktası...

Elbette bir de çapı var:

Çap eğer YER ve gök biçiminde dikine uzanırsa>>>>>Adı Gauss evrenidir. Balon/semer vb. sanırsınız. Ama HAYALDİR (hologramdır.) Eğer gök ve yeri birleştirip (ki en önce bitişik idi) yeniden bir düz çizgi yaparsanız. Ya da küreyi daire haline getirirseniz, ya da çapı dikine değil de ENİNE uzatırsanız, adı MAHŞER MEYDANIDIR.

İşte bu ÖTEKİ p a r a n t e z Mahşer, kapanacak olan parantezlerden biri...

Gelelim yine başa:

Yani Mahşer denen İKİ BOYUTLU'da buluşmadan önceki KÜRE gibi üç boyutlu olan/gök ve yerin ayrıldığı/dolayısıyla KÜRE gibi algılanan BU evrene... Burası RUH'un fazlarının gönderileceği SINAV sahası...

Ama yine de GERÇEK(reel/somut) değil! Gerçek olması için YER ve GÖKÜN birleşmesi, yani Tarık ve Dabbet'in birbirine EN UZAK değil; en yakın olması şartını içerir!

Burası bizim RÜYALARIMIZ gibi bir DEKOR yeri! Rüyalar bir tek noktadan (NUN) görülür. Yani yatağınız, yatak odanız gibi elinize cetvel alıp ölçemezsiniz mekanı... Engindir rüya dekoru... Çayırlar çimenler, bitmeyen ormanlar vardır. Ama cetvelle giremezsiniz ki ölçesiniz MEKANIN ne kadar yer (oylum/hacım) tuttuğunu...

Ve dünyaya RUH'dan üflenir. Yani ilkah aşılanma olmuştur! Ardından 100 ila 120 gün geçmiştir. CANN'ın (can/canlının organizması/embrio) CANLANMALIDIR.

Embriyo RAHİM'dedir. (Dikkat Allah'ın rahmi, rahim ağzından başlar ve tıpkı sur borusuna benzeyen yumurtalık çatalında son bulur. Genital organları buna dahil etmeyiniz. Onlar boşaltım ve üreme aracıdır.) Ama sözünü ettiğimiz ALAK karanlığı RAHİM'dir.

Page 54: Zigzag Cennet Cehennem 02

Rahimin ağzı en küçüktür (BERZAH=BOĞAZ)Rahimin içi bizim KALUBELA mekanıyla birebir aynıdır.

İki yumurtalık>>>SUR İKİ KERE ÜFLENİR!Rahimin dışı>>>RAHMAN (erkek)dır.

Adem ve havva atalarımız önce ve ilk olarak bu noktadan iç-dış ve/veya ters-yüz edilerek ayrıldılar. Bu noktanın Cennette KAPATILMASI Allah emri oldu! (Ama çıplaklığı idrak eden nefsimizdir. Yani nefsimiz ona çıplak demekte, incir yaprağıyla örtmek istemektedir.)

Cinselliği tabu edinen ne Allah, ne Ruh ne de canlının kendisidir. (Beden kendini tabu edinmez.) Cinselliği keşfeden NEFS'imizdir. Nefs olmayınca (Allah, melekler ve cansızlar vb.) cinselliği tabu edinmezler

Cinselliği tabu edinen tek FAKTÖRYEL >>>>>>>>>NEFS'dir.

Adem ve Havva'ya yasak ağaç meyvesini şeytan verince, NEFSİN Kalu Bela'da terbiye edildiği bu RIZK ağacı kişilere NEFSİNİ hatırlatan tek objedir. Tek yasaktır. Onyüztiryonlarca x sonsuz meyve dururken, sadece YASAK olan ağaçtan yiyerek, inanılmaz bir ihtimali gerçekleştirmiş oldu Adem babamız ve Havva annemiz! İnanılır gibi değil!

BÖLÜM 21

HOLLOGRAM(RÜYA)

Mana alemi diye bir şey yoktur.

Bu evrenin üç uzay koordinatının karşı taraftaki üç soyut koordinatla birleşmesi (Birbirlerinin uzantılarıdır.) Ve daha önceki sohbetlerimde anlattığım HOLOGRAM olayı MANA ALEMİNİN TA KENDİSİDİR.

İnsanın mana alemi Halusinasyondur. (HALUGRAMM)

Evrenin ise HALAUGRAMM'dır (Halogram)

Bunları birbirine bağlayan bir köprü yani HOLE=Delik ya da tünel süreci vardır.

Bunun adı da HOLE-GRAMM'dır.

Page 55: Zigzag Cennet Cehennem 02

Sonra daha yukarı gidersiniz. Orada ise Kutsal biçimler vardır. Bunlara da HOLY ya da HOLLYGRAM denir.

Artık Kozmos bitmiştir. Kaos vardır. Yani düzenler bitmiş yerini düzensizlik anaforları almıştır. Onların her biri bir ihtimal olup sonsuz ihtimal/olasılıktır ve bütününe Allah'ımız KÜLLİ ŞEY'in demektedir. HollyGramlar buradan oluşur.

Yani tümü (İngilizcesiyle yazıyorum) WHOLE-GRAMM'dır. (Külli şey'in=Whole article)

En başta ALLAH (WHO_WEL İQRAM) vardı. Ondan sonra HOLOGRAM ve hiyerarşisi ortaya çıktı.

Yani MANA ALEMİ dediğiniz şey şu saydığım tüm HOLOGRAFİK yapıdır.

Mana=Mücerret=Soyut (Kompleks sayılar) matematiğinden ibarettir. Mesela kalbe düşen korku, beyne giren düşünce eksi yönde bin kilodur. Bunun gibi bir şey. Bu da anlaşıldı mı?

<> Yani cennet cehennemin bulunduğu yer nerede kalıyor?

HOLLYGRAFİK EVREN

Demek ki olay sadece Laser ve hologramı değilmiş. Evrenin kendisi HOLOGRAM hiyerarşisidir.

Bizim şu dünya yaşamımız ise bir HALÜGRAM'dır. (Hayal, hülya kelimesinin latince ve sankritçesi Holo ve Halau'dur.Hayale tıpatıp benziyor değil mi?)

<> Yani bir hayal alemde yaşıyoruz.

Allah bize HAYAL İKRAM ediyor

HÜLYA ikram ediyor

Hayal=HOLOistik uzaydır

HÜLYA=HÜ=O ile ilgili WHO_WEL İQRAM'dır.

Bunlar boşu boşuna terimler değillerdir.

<> Sanat? Yani bir Hanif'in sanata bakış yönü nasıl olmalı?

Cennet ne güzel değil mi? Cenneti anlamak için şu şelalenin yanındaki yeşil serinlikte bir piknik

Page 56: Zigzag Cennet Cehennem 02

yapmak, o enfes nilüfer çiçeklerinin yayıldığı suda O inanılmaz güzellikte kokan ve veremleri tedavi eden Çam kokusunu içine çekmek.

Muhabbet kuşlarının rengi ne kadar güzel değil mi? Tel tel renklemişler. Zebra balığı BJK'lı gibi siyah beyaz. Şu lepisdes ise kıpkırmızı bir mercan renginde...

Aman tanrım şu meyve ne güzelmiş. Çekirdeksiz üzüm... Kim bu tadı verebilir? Kim bir meyve suyunu "Karpuz denen bir kabuğun" içine şişeleyebilir?

İddiaya varım ALLAH bir sanatçı.

Musavvir=Tasvir eden, tasavvur eden

Vehhab=Onun tablolarının bir eşi daha yoktur.

O Rasim'dir resmeder

Cennetin seslerini, kokusunu o betimledi. Elhamdülillah! Allah=Baş sanatçı

Rüya dediğimiz şey MISAL ALEMİNİN TA KENDİSİDİR.

Yeniden Halügramlara, hologramlara girmek istemiyorum ama, MISAL alemi dediğimiz kolektif bilinçaltı SÜPER UZAYIMIZ bizim psikolojik ve psişik yeteneklerimizin arenası gibidir.

Beynimizin kapasitesini daha çok kullandıkça daha "Sualtı" kesimine dalmış ve öteki "Bilinçaltları" ile buluşmuş oluruz. Şu durumda bunu yapmak olağan değil.

Ama Adem ve Havva yapıyorlardı. (Onların CENNET yasalarıyla birlikte dünyaya sürgün edildiğini biliyoruz.)

Adem eşyayı isimlendirmiştir ve bu yeteneği daha sonra "İDRİS" de meydana çıkmıştır. İdris as. hayvansal sesler yerine anlamlı, şiirsel müzikli ve gramerli bir "İSİMLENDİRME" akıl etmiştir. Yazıyı da o bulmuştur. İlk öğretmen ve başöğretmen İdris'dir. Bileğinin hakkıyla ALİM, MUCİT vb. olmuştur. İnsanlık uygarlığını ona borçluyuz.

Nasıl ki İbrahim "Dostlukta" tek ve eşsiz ise ya da Allah’ın Resulü olmayı "ATAMAYLA" değil "KENDI LİYAKATIYLA" almıştır. Hz. Hızır da "İLİM"in ilki olarak "hem resullüğü hem de söz konusu o YÜCE makamı ve de ölümsüzlüğü kendi "KOPARARAK" almıştır.

<> Telepati yerine dille konuşarak anlaşmamız beynimizin kullanılan bölümünü azaltmış midir ? Sebep bu mu?

Page 57: Zigzag Cennet Cehennem 02

Telepati unutmayınız alıcı-verici arasında olur. Benim sözünü ettiğim biyolojik radyo insanlığın mekanı Yani M I S A L alemi (Rüya ve hologram alemi) dilidir.

Misal=Hülyet=Hologram alemi demektir. Bunu kişisel telepati ya da kişisel düşlerimizle karıştırmayınız. Yevmiddin'de bizim MISAL alemi dilimiz olacaktır. Bu dilin kelimelere ihtiyacı yok.

Herkes hangi dili konuşursa konuşsun O dil ADEM'in isimlendirme yöntemiyle doğrudan tek bir dile ADEM'in diline dönecektir.

<> Evet bu dili fark etmiştim Türkçe konuştuğumu sanıyordum ama kullandığım kelimeler hiç Türkçe’ye benzemiyordu..... Anlamsız geliyordu uyandığımda.

Rüyadaki konuşmalarımız unutmayınız ki Türkçe ya da rüyayı görenin diliyle olmamaktadır. VAHY diliyle olmaktadır. Vahy Arapça ya da İbranice inmez. Ademce iner, isimce ve vahyce iner. Bize "TERCÜME OLUR".

<> Cennete de ayni dil mi konuşulacak?

Evet Cennet'te ve cehennemde farklı diller var.

Cennetteki dil Adem-Havva ve üçüncü cins Huri insanlarımızın ta en başında konuştuğu dildir. Hani Adem eşyayı isimlendirmişti ya? O dil orada devam edecektir. Bıraktığımız yerden insanoğlu o dili alıp konuşacaktır. İnsanın fıtratında o dil var.

Bir kere Allah’ın ilk emri "O K U " değil mi? NEYI OKUYORUZ sorusundan önce NASIL OKUYORUZ sorusunu sormanız gerekiyor. O dil bizde DOĞAL olarak var ve hazır bekliyor.

O dil beynimizin (Aslında zihinsel boyutumuzun) kullanılmayan bölgelerinde birgün uyandırılmak ve kullanılmak üzere hazır bekliyor. Öyle olmasaydı asla rüyada konuşamazdık ya da duyamazdık. O dili bize TALIM ettiren ya da prova ya da antreman ettirten iste bu rüyalardır.

<> Beynimizi nasıl uyandırabiliriz?

Beynimizi nasıl uyandırabileceğimizi ben bilmiyorum ama KUR'an biliyor:

"Rabbi ZIdni Ilmi"

Allah böyle emrediyor.

"EVRENDE HERŞEY BİR HOLOGRAMIN PARÇASIDIR"

Page 58: Zigzag Cennet Cehennem 02

Her bir zerre, tüm evren-KÜRRE'yi gösterir ve saklar. Kainat-Kürre ise yaşayan bir organizma, soluk alıyor, göğsü genişliyor ve yaşlanıyor. Son nefesini verecek. O da Külli Nefsin Zaikatül Mewt içinden.

Ben evrenin doğduğu günü hatırlıyorum. Sonsuz küçük bir ve SAKAR denen bir aknoktadan başlamıştı. Henüz cenin bile değildi, Tohumdu.

Azbir zaman sonra Allah O'na R U H U N D A N üfledi. "OL" dediğinde cansız olan bu evren "RUHUNU ÜFLEYİNCE" canlandı. Artık biliyoruz ki bu ruh üflenmesinin adı "EVRENİN ANİDEN ŞİŞME TEOREMİ" dir. Hatırladınız mı?

<> zariat 47. Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.

Evren ol emriyle yaratıldı ve Allah üfleyince aniden şişti.

İşte bu ÜFLEME

Hologram teoremidir

Yani her atomun bir ruhu vardır. Ama tüm atomların bir tek ORTAK ve dev ruhu vardır. Bir atom diğeriyle türdeş davranır. ÇÜNKÜ KÜLLİ RUHU vardır.

Bir tek atom içinde evren ve bir evren içinde bir çok atom vardır.

İşte bu evren yaşayan organizmadır. Her nefs gibi ölümü tadacaktır. (Kıyamet) Kozasından çıkarak arka plandaki evrene (Aknokta ötesine) ÜFLENECEKTİR. Orada açılacaktır yeniden.

Evren yeniden RUHUNA kavuşacaktır. Daha doğrusu RUHU cesedine kavuşacaktır. Ceset denen NİCELİK/Kuanta, Nitelik denen Ruh'un elbisesi olacaktır.

Cehennemden bir elbise

Cennet'ten bir elbise

Ama en güzeli SÜNDÜZ

O da Cennet üstü bir cennet elbisesi

Takva elbisesi

O sizlere nasip olsun, ben bir şey istemiyorum! Böyle düşününce de Resulullah efendimin biz ümmeti için nasıl çırpındığını da ürpererek anlıyorum. O kendi için istemedi ben de...

Page 59: Zigzag Cennet Cehennem 02

Anlatamamışlar

"La mevcude Illa Hu=Ondan başka hiçbir şey mevcut değildir." derken bunun anlamını bilememişler.

Bilselerdi ki... O VAR dediğimiz ŞEY'ler BIR SIFIR (Esir yani yokluk) denecek kadar küçük ŞEYler...

Bilselerdi ki

Evren, bir YANSIMA'dır Hologram teoreminin ta kendisidir, Hülyadır, hayaldir, Hologramdır, bir KEHF 'dir, Hole-gramdır. (Kara-akdelik, Worm-Corn HOLE'un H o l e - gramıdır.) Yani hayaldir, halüsinasyondur belki de.

Ta ki, hayalden uyanacağımız zaman gelecek: "Ö l e r e k " yasama doğacağız.

Ölüm Ömrü bitirir ama (ebedi) hayatı BAŞLATIR. O kapıya ÖLEREK gireceğiz... Yani biz DİRİ olacağız Kalanlar da ö l ü. (Yaşayanların ölü olduğu ayetle sabittir.)

Gönül mekanına geri döneceğiz... Üflendiğimiz yere. Yani sur borusunun (Horn Hole) içine... Sonra sur bir daha üflenecek ve yeniden ve gerçekten VAR EDİLECEĞİZ...

Artık orada hayal yok GERÇEK var...

Cennet-Cehennem gibi gerçekler

Ebedi ölümsüz yaşam gibi gerçekler

Bir rüya görüyoruz burada... Kısa bir rüya. Koskoca ömür sanıyoruz bunu... Ömür HAVA denen sonsuz paydanın sonsuzda-bir payıdır, yani şey kadar güdük ve kısa... Ebedi yasam ise doğrudan HAYY'in bizi IHYA etti (Muhyi) HAYAT'ıdır. Ebedidir, bakidir....Süreklidir.

Onun için Cennet ve Cehennem yaşamlarını ASLA buradaki yaşamlarımıza benzetmemeliyiz.

Burası bir rüya... Ölürüz olur biter... Rüyadan uyanırız, Ebedi yaşama doğarız.. Ebedi oluruz RABBİMİZ ile birlikte... Ölüm bizi müebbed diri yapan TEK yoldur, tek çözümdür...

Sıfırdan büyük ve ışık hızından küçük evrenin

sıfırdan küçük (Kök eksi dört gibi) ve ışıktan hızlı hale getirilmesidir ölüm.

Dönüş Allah'adır. ÖLEREK dönüş elbette... Ve biliyor musunuz, şu anda bunları okurken

Page 60: Zigzag Cennet Cehennem 02

ÖLMEDEN ÖLDÜNÜZ... Çünkü size MÜTTEKILIK vermeye çalıştım.

Itteka sahibi olduk: Allahtan korktuk hakkınca korktuk artık. Allah'tan korkulması gerektiği gibi korkmaya müttekilik=Ölmeden ölünüz emri deniyor...

<> Allah değerlendirmeyi nasip etsin... AMİN..

Aslında ALLAH katında herşey ÖKLİD (Eukleides) uzayıdır.

Bir zemin vardır (enxboy veya xy metrekare), bir de buna dik gelen bir YÜKSEKLİK boyutu (Z, Hu, Sultan güç vb) vardır.

O katta evren KUTU gibi düzdür.

Verilen bir noktadan, bir tek PARALEL çizilmektedir.

Bunun kanıtları çoktur:

Örneğin ARŞ. (Bunun çizimini Cifir çizimlerimde vermiştim.)

Örneğin Kürsi (Kürsü); tam anlamıyla bir KÜRSÜ biçimindedir. Üstünde xy'den oluşan LEVHİ MAHFUZ vardır. Ama kendisi MASA gibidir. (Z yükseklik boyutu vardır.)

Demek ki xyz üçlüsü şu iki ana öğeye ayrılıyor:

1. xy olan ZEMİN/Mahşer meydanı veya Aktarıssemavat

2. Z olan DİKME (Sultangüç). Z => Hu/hüve boyutunu incelemiştik (indillahi).

xy olan MEYDAN/Ayna yüzeyi misallerini de incelemiştik. Bu ikincisinde ikiboyutlu, fakat YUFKA biçiminde bir zemin vardır, dairedir. Dairelerin biliyorsunuz, illa ki ÇAPI (ya da yarıçapları) olur.

Ama x ve y'yi ayrıca İKİ KATMAN temsil eder.

Alttaki katman (Esfeli safilin>>>Aşağıların en aşağısı), ARZ-altı/derinliği anlamında- DABBE denen bölgedir. Buraya MAHŞERİN toplu MEZARI da diyebilirsiniz. Tüm canlılar yeniden ORADAN yaratılacaktır. Sanki burası bir yeniden diriliş çiftliğidir.

Bu mezar kalınlığındaki DABBET ARZ'ının hemen üstünde MAHŞER MEYDANI yer almaktadır.

Bunun da bir iki metre yukarısında TARIK SEMASI yer alır. Ama bu sahte kalınlıklara rağmen, derinlikler, Z => 3. boyut değildir, yükseklikler değildir. Orası aktarıssemavat'tır.

Page 61: Zigzag Cennet Cehennem 02

Gerçek yükseklik (Rahman-33), yani Öklidyen Z boyutu (Sultan güç), YUKARIDADIR.

"Enerji (cin) ve maddi (insan vb) tüm canlılar, bu AYNAYA hapsolmuş görüntülerdir ve görüntüler aynadan çıkamıyorlar," demiştim. Çıkmaları için SULTAN güç gerekiyordu -hatırlarsanız-. O da ÖKLİD uzayın DİKMESİDİR.

Arş, Kürsi, Levh, Sidre, Cennetler vb, hep bir YÜZEY katmanlarıdır. Üsüste geldiğinde yükseklik boyutu ortaya çıkmaktadır. Fakat, xy olan MAHŞER MEYDANI'na, ÜFFÜN gereği "üflendiğinde", bir BALON EVREN olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu evrenin Riemann ve Lobatçevski (Kısaca Gauss uzayı) olduğunu biliyoruz. Balonun havası söndürüldüğünde ne olur? Yeniden yer (Arz) ve Gök (Sema) BİTİŞİRLER >>>>>> MAHŞER MEYDANI olur.

Ayetler diyor ki: "Gök ve yer bitişikti onları biz ayırdık, görmüyorlar mı?" (Fetekna >>> Tarık ve Dabbet arasının, ŞİŞEN EVREN dolgusuyla (uzay-zaman dört boyutlusuyla) doldurulması demektir.)

Rahman 33 ve bu sonuncu ayet lütfen.

<> 21/30. O küfre sapanlar görmediler mi ki, gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi?

<> 55/33. Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Bilgi ve güç dışında birşeyle geçip gidemezsiniz!

İşte bu iki ayet nedeniyle; MAHŞER tipi bir evrenin ASIL olduğunu, fakat buna ruhundan üfleyen Allah'ın ivdirmesi nedeniyle evrenin kendi üzerine dolanan/şişen bir balon olduğunu (Riemann), içinde yer alan ağır cisimlerin de bunda çukur yarattığını (Lobatçevski tipi kütle çekim eğriltmesi => Distorsiyon bozulması vb.) anlıyoruz.

İşte HOLOGRAM teoremi budur.

Madde burada WHOLE*GRAM olarak yer alırken, enerji de özel hologramlar çizer:

1. Hallu(cination)gram. (Halüsinasyon gösteren Cin takımı.)

Hole (Arapça Halka'dan), Hollowgram (Halloween gibi), HalloGramlar, Hooligramlar (Hooligan kelimesinin nedeni). Cinler işte bu görüntülerle insanlara etki edebilmektedirler. Aslında tıb bu konuda yetersizdir. Sadece “halüsinasyon görüyorlar” demeye dayanmak, bir terapi değildir.

2. Hayırlı olan Hellogramlar. (Selam getirenler, müjde verenler.)

Bunlar da Holly ve HolieGramlardır. Kökenleri NUR'un >>> NEVRA (Sanskritçe NORA ikisi de

Page 62: Zigzag Cennet Cehennem 02

kadın ismidir) denen DİŞİ görüntüleridir.

Bu yüzden geçmiş ehli kitab ümmetleri "MELEKLERİ ALLAH'IN KIZLARI" sanarak yanılmışlardır. Erkek veya dişi olmaları görüntü üzerinedir, CİNSİYET üzerine değildir. Meleklerin de cinsiyeti elbette yoktur.

Ama her şey (WHOLEGRAM) biçimleri vardır. Boğa, Aslan vb tipliler - ki hayvan değillerdir-. Uzay gemisi biçiminde melekler (Kerrubiler); örnek veriyorum -ciddi değildir- çaydanlık biçiminde melekler vb.

Hollygram ve holiegram, meleklerin yeryüzündeki görüntülerinin adıdır.

(İbrahim ss ile görüşüp, Lut ss'ye giden melekler gibi.)

Yani Hollygramlar KENDİ GÖRÜNTÜLERİ değildir, ikiboyutlu evrene YANSILARI'dır. Gerçekte melekleri görmemiz için Z boyutunda olmamız gerekir. Saydığım ayetlerdeki görüntüler, sadece bizim xy aynaya düşen görüntüleridir, üç boyutlu olarak göremeyiz. Gördüğümüz onların HOLLYGRAFİKLERİDİR...

Gelelim konuya; şimdi Tarık Sema, Meydan ve Dabbet Arz (Arz altı) üç katman gibidir.

Sanki birbiri üzerine konmuş iki cam gibi. Bitişik, hiç ayrılamıyor bu iki cam tabakası (Hava boşluğu yok.); ama AYRILMADAN birbiri üzerinde k a y a b i l i y o r .

İki cam birbiri üzerinde kayarsa ne olur?? UZAY YÜRÜYÜMÜ gerçekleşir. Camlara birbirine çakışık iki dot işaretleyelim, yani nokta ve iki tabakayı kaydıralım. İki ayrı benek görünecektir. Uzay yürüyümü gerçekleşmiştir.

Uzayda siz yürürseniz bu normaldir. Ama bunun tersine siz olduğunuz yerde durur da, uzay size yürürse bu paranormalin adı Kur'an'da İSRA'dır. (Efendimizin Mescidi haram ve mescidi aksayı ziyaretleri.)

Eğer bu xy yürüyümünden YUKARI çıkarsanız, adı Mir'ac olur. (Mearic suresi bunun çoğuludur ve mir'ac bir kaç türlü olmaktadır.)

Yani Z dikmesine giderseniz adı Mir'ac; xy cam tabakaları kayarsa adı İsra'dır.

Rüya/Rüyet nedir?

Bu AŞAĞI MISAL ALEMİNDEN gelen GERÇEKLERDİR.

Evren, yani bu hayatımız/dünya yaşamımız sadece bir HOLOGRAMDIR. Rüya gerçektir. Bu gerçek sandığımız ise RÜYADIR. Yani. Dünya ise RÜYA! (bedenlenmek bir RÜYADIR. Bir hologramdır.

Page 63: Zigzag Cennet Cehennem 02

Ama gerçek olan ÖTEKİ ve DEVAMLI alemdir. Ahıret, Kalu Bela vb. Bunlar GERÇEKTİR. Cennet ve Cehennem'deki ebedi yaşamlar GERÇEKTİR Kur'andaki adıyla rüyet)

Rüya-RüyetHülya - Hülyet

(Hologram kelimesi buradan geliyor)

3/105 Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın.Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.

Kendilerine BU AYETLER geldikten S O N R A çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar (Hristiyan ortodoks-katolik mezhebleri gibi) gibi olmayın.

Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.>>>>>>MEZHEB TAASSUBUNDAKİ HERKES için bu MÜRTED azabı en muazzam en acıklı azaptır.

Bundan kurtulmanın yolu Bu katolik ve Ortodoks kültlerden kurtulup, HANİFLİĞE (protest islam, ayrılmış islam Ali İmran-104) yönelmek yani Allah'ın ipine tutunup TEK BİRLİK olarak kalmaktır. Doğru DOĞU (104) ve BATIN BATI (114) her ikisi de kurtuluşa erenler (110) ailesi içindedirler.

Dogmatik doğu ise 116'dan sonra anlatılanlar ve Şuara sonundaki Şeytan-şeyh ayetleridir.Bunlar da Azabın en büyüğüne toslayacaklardır. Af kapıları azgınlıklarıyla orantılı olarakkapalıdır veya aralanmıştır.

Azabün Aziym şudur.

Sonsuza kadar cehennemde sadece terlemek var-ama temelli orada kalmak şartıyla- Bir de HER SALİSE içinde bigbang patlatan AZAP var. Değil bir yıl-geçici-BİR SAAT bile kalsanız, o ebedi kalan TERLİ günahkardan ÇOK BÜYÜK AZAP görürsünüz.

Cennete alınsanız bile o azabı unutmanız mümkün değildir. O Azap alnınızda kapkara bir lekedir. (Cennette ATEŞ sadece lanetli ağaçta vardır. Cennette siyah ise sadece azaübün azim görmüş olanlarda vardır. Cennette SİYAH hiç yoktur. O yüzden KARA GÖZLÜ Huriler diyen palavracı müfessirlere aldırmayınız.)

Cennetteki tek SİYAH alınlarında CEHENNEM izini taşıyanlarda vardır.

Yüzleri ağaranlar için ise bu Cennetin üzerinde NAİM bir cennet vardır. O yüzden Allah bizleri aşağıdaki CENNET'ten bile korusun! -değil cehennemden- -anlayana-

Page 64: Zigzag Cennet Cehennem 02

Allah bize GÖNLÜMÜZDEKİ CENNETİ versin.

Üç sınıftan mukarrebun olanlardan kılsın!

BÖLÜM 22

SÜPER UZAY/HİPER UZAY

<> Ahiretin yapısı da atomik mi olacak?

Süper madde! Evrendeki maddeler "Geçici"dir. Bunlar bir Bigbang ile olur ve DoomDay denen bir kıyametle biter. Bu madde bir üstteki SÜPER UZAYDAKİ GEON denen bir tek YAPIDAN elde edilir. Bir geonu yakalayamazsın.

Çünkü Süper uzayda ZAMAN yoktur. O Allah'ımızın dilediği zaman bu uzayda (Zaman sahibi olup) patlar ve sonra belirli bir ömrü olup ÖLÜR. (Kıyamet)

Geonların böyle zamansız olmasına karşılık , bir üst sistem daha vardır: Hyper uzay (Sarfatti uzayı olarak arayabilirsiniz Web Search) Ya da Wheeler-sarfatti SuperSpace' çifti...

Çifti çünkü: Biri aşağı misal alemi, Ötekisi Yukarı misal alemi...

İşte yukarı misal aleminde HERŞEYİN BİR BÜSTÜ, HEYKELİ vardır ve SABİTTİR. Yani geometro-dinamik yasalar yerine HOLO-STATİK yasalar vardır.

İşte Süper Madde yani hiç bozulmayan ebediyen yepyeni kalan sorduğun o madde, YUKARI

MİSAL ALEMİNDEN tümden ve gerçekten türer.. Cennetler de böyledir.

Cifir denen Kur'an kriptolojisinde şimdiye kadar hiç bir dini kaynakta geçmeyen özel gizli bilim dalları vardır.

Bunlar iki ya da daha fazla kombinezon bilimlerin kombine edilmesiyle oluşur. Ğayb ve Batın birer bilim dalıdır. İkisinden ĞayBatın denen yeni bir SENTEZ ilim daha çıkar. Ya da MİSAL ilmi...

Yani Allah misalleri birer İLİMDİR. Buna İlMisal denir (Cifirde Elif ve Ayn TEK harftir.) Bir de Misal Alemi ilmi var. (Para-Kozmoloji de budur: Jeodezi üstü CHAOS Misal aleminin tünellerden oluşan dokusu=Super Space)

Page 65: Zigzag Cennet Cehennem 02

Orada her şey TÜMDEN ve GERÇEK olarak HAZIR bulunmaktadır. Oraya giden biri , tüm evrenimizin "Tümden ve gerçek olarak nasıl yaratıldığını" görecektir.

Misal Alemi İlmi (Ki bunu sadece Alimlerin anlayacağı bildirilmiştir.)

Orada iki alem var:

Alttaki Aşağı Misal Alemi

Yani Geon denen (Küllişey'ler'den kütle kazanmış her bir şey) Geometrik-dinamik yasalar uyarınca herşeyin her an olduğu (Doğum ve ölüm aynı anda aynı yerde, aynı şey) bu alt-süper uzayda Cosmos yoktur. Chaos vardır.

Ve Chaos'un "BİZİM EVRENDE kozmos olması için Corn Hole denen OSMOS tünelleri vardır. (Worm Hole da deniyor, bilindiği gibi giriş ve çıkış uçları birer akdelik-karadelik olan mini-Sur borularına Kur'an ve bizim Omni-bilimimiz "CORN-HOLE demektedir..)

(ZülKARNeyn'in k a r n 'ı>>>>>>CORN=Boynuz, berzah zamanı..)

Cozmos'un yani düzenliliğin olmadığı yerde CHAOS vardır. Bu nedenle aşağı misal aleminin bilimsel yapısından söz ederken, Kozmoloji demeyiz, Kaoloji diyoruz.

Kozmogoni/Kozmogeni (Yaratılış bilim) demek yerine artık "Chaogony,Chaogenie" diyoruz /DiyeCEKler...

Bunlar da bilindiği gibi HUNNES (Kaos) ve Künnes(CKozmos) olarak Kur'an'da yer alırlar. (Daha önce yazmıştım ve anlatmıştım.) Aşağı Misal Alemi böylece bir İLİM DALIDIR.

Kombine edilirse: MisAlem deniyor. (Cifirde peltek se ile normal sin aynıdır, Sad hiç yoktur.) Onun için üç noktalı olarak okumanız gerekmez, Türkçedeki gibi MİSALEM diye okuyabilirsiniz. (Arapça bilenleriniz çok...O yüzden yazıyorum ki, BAŞTAN anlaşılsın)

Burada sonsuz ötesi setler vardır. KARDİNAL sayılar deriz onlara... Ve fonksiyonsuzdur. Yani nominali yoktur.

Non-functional Super Space- ki buna kısaca NONE-NOME>>>NONOM diyeCEKiz. Böyle bir geometride fonksiyon olmayınca elbette geodezi yani eğriler, küresel yüzeyler, eğri uzay modelleri vb. de yoktur.

Page 66: Zigzag Cennet Cehennem 02

Orası Jeodezi ÜSTÜDÜR. (Para-geodetical Super Space) Orada geçerli tek matematik Meta-Matriss'dir. Yani bu RAKİM (Rakam) bilimidir.

Ama onun üstünde YUKARI MİSAL ALEMİ vardır:

(Wheeler'in üstündeki super Uzay'a Hyper uzay (Space) deniyor.) Yukarı Misal alemi diye geçer bizde... Aşağıdakinde geometro-dinamik yasalar işbaşındayken, burada ise BLOK yani STATİK yasalar hakimdir. herkesin (Hepimizin, her eşyanın, evrenin, quantın vb.) orada EBEDİDONUK HEYKELİ-BÜSTÜ bulunur.

(Her şey oradan TEKRAR YARATILACAKTIR)

Oradaki yasalarda RAKİM (Meta-Matriss yüksek matematik) yoktur. Yerine KEHF (Geometrik büst yani Ethero-static yasaların bilimi olan GEO-MATRİX) vardır.

Aşağı misal aleminde Holografik Hafızaya karşılık, yukarı misal aleminde "Fotografik Bellek" vardır.

Yani varlığın/eşyanın TAMAMI birer heykel gibi. (Kehf suresindeki "Onları HEYKELLEŞMİŞ olarak öyle görseydin dehşetten dönüp-kaçardın" ayetini anımsayınız.) (Kehf suresine adını veren Ashabı Kehf 7 HİBERNASYONERLERİ)

Hybernation bildiğiniz gibi en yakın kelime olarak "Kış uykusu" demek. Ama bir öteki anlamı da HYBER SPACE(Cave) demek. İşte orada bizim FOTOGRAFİK (Mıknatısın akıları gibi) HEYKELLERİMİZ var!... Ebedi bir KEHF(Mağara) içindeler... Hiç kıpırtısız ve canlı ve/veya cansız olduklarına ilişkin hiçbir fikir yürütemeyeceğiniz bir konumdalar...

Şu anda MESSENGER'a sorduruldu:

"Pekiyi aslında fotoğrafın aşağıda Hologramın yukarı Misal Aleminde olması gerekmez mi?" diye...

(Slm ve slm Mighty, sırtımı ürperttin.) Hemen yazıyorum:

Bizler dört boyutlu uzaydayız. Ve aslında İKİ BOYUTU yaşıyoruz.

Çünkü:

Page 67: Zigzag Cennet Cehennem 02

a)Küre yüzeyi İKİ BOYUTLUDUR ve biz kürenin yukarısında içinde (Üçüncü boyutta) değil; İKİ BOYUTLU OLAN YÜZEYE yapışık yaşıyoruz.

Üçüncü boyutu bilmiyoruz. Dördüncü boyut zamanı da... Hele içte kalan diğer 7 boyutu asla... İKİ BOYUTLU UZAY demek, bir tabaka kâğıt alırsınız. Bunun kalınlığı sıfırdır (Varsayılan) ama a=Eni; b=Boyu vardır.x Yani ALANI vardır.

<> ayna gibi mi?

AYNA gibi iki boyutlu...

Kıyamette, 4 boyutlu uzay-zamanın üç boyutlu bileşimi olan 3 boyutlu uzay, bir boyut eksilerek , önce İKİYE inecek.

Hani demiştim ki, bir kazak düşünün içinde ben varım. Bu üçboyutludur. Sonra kazağı çıkarıyoruz ve kazağın içindeki derinlik kaybolduğundan,kazak İKİ BOYUTA iniyor.

Sonra kazağın PERÇEM ya da TOPUK olan uçlarından biri kıyamet karadeliğine ya da iğne deliğine yakalanıp TEK BOYUTLU İPLİK oluyor.

Öteki taraftan yani akdelik ÜFÜRMESİNDEN (Sur borusu) dışarı yine tek boyutlu (Singularity) iplik olarak çıkıyor. Topuk-perçem arası mesafe kısalıyor.

Yani kazak yeniden örülüyor. Ama bu kez BİZ henüz yeniden-yaratılmadığımızdan kazak (Mahşer meydanı, Ayna, Kâğıt) yine derinliği yok ve ikiboyutlu...

Oraya herşey iki boyutlu olarak uzatılıyor: Güneş de açılmış, Dünya da bir yufka gibi çok geniiiiiş bir meydan (İki boyutlu) olmuş.

Artık o Aynaya hapsolmuşuz. Çünkü MEZAR denen yarım metre ile tepemizde bir kaç metre gibi duran Güneş(Ayna yüzeyi olan cam) arasına sıkışmışız.

Mezarımızın altı aynanın SIR denen bölümü. Mezardan Cam kalınlığı boyunca (Rahman-33) biz sıkış tepiş oradayız.

<> Mahşerde güneş nerde duracak? Duracak bir mekanı olacak mı ikiboyutlu uzayda?

Güneş ise Camın bittiği yüzeye upuzun uzatılmış, O da iki boyutlu.

Page 68: Zigzag Cennet Cehennem 02

Bu iki boyutludan çıkmak için ya mezarın altını delip gitmek ya da camın (Aynanın) dışına çıkmak gerekir.

Ancak İKİ BOYUTLUNUN Ç A P I (Kutru) olmaz. Sırat köprüsü ENİNE (Horizontal) ve ÜÇÜNCÜ BOYUT (Yukarısı derinlik, yükseklik) ise VERTİCAL olarak birbirine dikgen durmaktadır.

Cennet bölümü bu yükseklik yani üçüncü boyuttadır. Bu da ÇAPTIR. Oraya cinlerin(Enerji) ve insanların(Madde) gitmesi mümkün değildir.

Yine soruldu:

"Orada bir tek ÇAP yok, Aktar=Kuturlar, çaplar var" diye...

Ben üç boyutlu mekanı anlattım. Oysa ALLAH BİZLERİ 11 boyutlu olarak YARATTI.

7 açılmamış ve Planck sabitinin ardında yani Habiblevir ya da Tünel/Hole/Hall dediğimiz yerdeki boyutlar da orada AŞİKÂR olaCAK'tır.

Böylece 11 boyutun bir değil bir çok ÇAPLARI olacaktır. CAK ve CEK mutmain oldu.

Biz Present Continious Tense'imize dönelim:

Dönemiyoruz: Future Tense yeni soru getirdi:

Yanıtı kitaplarımda da var:

1. Kağıt DÜMDÜZ iken ÇAPI yoktur.

Ama CENNET pozitif eğriliğe; Cehennem Negatif eğriliğe sahiptir ve kıvrılırlar.

Sabıkun ise GERÇEK ÖKLİD uzayıdır ve dümdüzdür. Sidre gibi, ARŞ gibi. D Ü M D Ü Z. Orada burada olmayan Eukleides Space var. Yani bir üçgende iç açılar toplamı 180 ve dış açılar toplamı bunun iki katıdır.

Verilen bir noktadan bu düzleme sadece BİR TEK PARALEL(koşut)çizilebilir. (Böyle bir uzay kıyamete kadar hiç yoktur, orada olacaktır.)

Yani Öklid matematik tamamen bir ütopyadır. Ama ARŞ-Kürsi-Sidre vb. de Sabıkun'da GERÇEKTİR...

Page 69: Zigzag Cennet Cehennem 02

2. Kâğıt pozitif ve negatif eğriliğe kavuşunca, yani KIVRILINCA(kuvviret ve tekvir ve de Kürre) OLMAYAN ÇAP (Göğün görünmez direği) ortaya çıkar.

Evet Mutmain olundu.

(tşk.ler Jana) (Sen de gelecekte bu satırları ve sana teşekkür ettiğimi OKUYASIN diye yazdım.) (Oku ve bizleri hatırla)

Hiç unutmadım ki...

("Ben yönelttim - ben okuyacağım" dendi.) (Soruyu geçmişte sorduğunu gelecekte cevabını okuyacağını, ama yanıtını şimdiki zamanda öğrendiğini söylüyor Jana.)

Bunları da yazıyorum ki, meşhur hafif çarpık gülümsemen ile 3 asır boyunca gülesin diye...

<> Evren kıyametten sonra akdelikten tekrar yaratılacak demiştiniz. Yeni yaratılacağı yer neresi olacak?

Evrenin ilk yaratıldığı bir akdelik (Big bang BB)

sonra öldüğü karadelik (Doom Day DD)

ve bunun ucunda yeniden AKDELİK var. (Regenesis)

Yeni yaratılacak yer için kısaca:

1. Sonsuz sayıda evren vardır. (Biri bizimki)

2. Tüm sonsuz evrenlerin toplandığı bir tek mekan vardır: Süper uzay (Aşağı misal alemi)

3. Bunun üstündeki Hyper uzay (Yukarı misal alemi) ise sonsuz sayıda SÜPER UZAY İÇERİYOR.

Ve Misal alemlerinin üstünde (Berzah/Corn Hole, Horn Hole yoluyla) gidilecek olan SİDRETÜL MÜNTEHA vardır. (Mekanların bittiği yer)

Sidre Cehennem, Cennet ve aradaki mahşer/arasat iki boyutlu dünyasından oluşmaktadır. Bu üçlü bölge senin sorunun yanıtı.

EvrenLERİN tamamının birleştiği vektör uzay. Burada yer alan SİDRE-tül Münteha Varılacak olan son mekan anlamındadır.

Page 70: Zigzag Cennet Cehennem 02

<> Diğer evrenlerin ne olacağı bizi ilgilendirmiyor değil mi hocam?

Bunu şöyle anlatalım:

Koskoca bir evren yaratmış ALLAH'ımız. Halifelik makamı için. Melekler tüm evrenlerin dokusudur, tüm evrenlerde yer alırlar.

Melekleri Halife saymazsak, (Melekler=Tachyon) Sonra ENERJİ yaratılmış (Cinler halife olmuş) daha sonra da enerji MADDE ile eşdeğer olduğundan insan yaratılmış. İnsan yaratılınca (EN SON HALİFE'dir.) Böylece Melekler cinler ve insanlar ile "İkisi arasındakiler" yaratılmış. (Bitki, Hayvan, Yecüc-mecüc vb.)

Seçilmiş halife ise İNSANDIR (Münteha) Dolayısıyla kocaman evrende insan-merkezli bir yaratık tablosu oluşturulmuş. Yaratık tablosu içinde, antropik görüş geçerlidir. (Eşrefi mahlukat=Tüm yaratıkların en onurlusu ile ilgili ayeti anımsayınız.)

Antropik görüş

Antro=İnsan merkezli görüş demek.

Yaratık tablosu dışına çıktığımızda

Evren olarak işi ele aldığımızda, "Geosantrik=Dünya merkezli" görüşü terk ediniz. Ya da güneş merkezli, Samanyolu merkezli vb. değiliz. Önemsiz bir evrenin, önemsiz bir galaksisisin önemsiz bir güneşinin, önemsiz bir gezegenine SÜRGÜN olarak geldik. (İngiliz koloniceler ve mahkumların torunları bugünkü Avustralya,Yeni zelandalılar vb.dir.) Avustralya için, "Gardiyanlar ve mahkumlar sınıfı" çocukları diye tanımlayabiliriz. Biz de ALT cennetten sürgün edilerek geldik.

İNSAN ÖNEMLİ fakat dünyamız önemsiz bir hapishane-gezegeni...

Önemini bilmeyen insanlar Cehennemi yeni yurt edineceklerdir.(Geçici ya da sürekli)

Önemi arada olanlar CENNET'e alınacaktır.

Önemliler de TÜM EVRENLERİN bittiği mekan olan Sidre'nin (Mekansızlıkların) bittiği özel bir yere alınacaklar. Bu bölge asansörlüdür. (Rauf, Rafraf, refref) İlahi mekanların bittiği yer olan ARŞ'a uzanır ve Arş'a değdiğinde (Sabıkun & Mukarrebun=Seçilmiş ve yaklaştırılmışlar sınıfı) Onlar da ALLAH mekanına komşu olacaklardır.

Yani bu ÜST Cennet'i ALLAH'ımız alt-cennet gibi "OL" diye yaratmaktan öte, "Dizayn" etmiştir. (Çünkü kendi Arş'ını DİZAYN etmiştir ve bu Cennet de oraya dahildir.)

Page 71: Zigzag Cennet Cehennem 02

İlahi sanatın sanatçısına AŞIK diyoruz. İlahi Sanatçı ALLAH(Musavvir>>>Tasvir eden, tasavvur eden) Yani Ressam, Heykeltraş, kelamcı(Nesir, nazım)

ALLAH SANATÇIDIR. Cennet sesleri MÜZİKTİR. Allah bestekardır. Kalbinizin ve kalbi zikrin TEMPOSUNU tutturan da odur. Ötekiler gibi (Şuara) DELİ ŞAİR olup, vadi vadi dolaşanlardan değildir HANİF ozan!"

Allah resullerine VAHY fakat TÜM KULLARINA ilham verendir.

Elham+d demek ilham vermek, esinlendirmek, kişisel diyalog demektir. Böylece Aşık olacak ve La Mevcude İlla HU" diyeceksin ama aynı zamanda ALİM olacaksın ve "La İLAHE İLLALLAH"ın da DİGİTAL matematiğini bileceksin!

Allah hepsini bir kainata (Bizim evrene) dolduracağı yerde HER CANLI takımı için AYRI BİR EVREN yaratmış. (Allah'ın kudretine de bu yakışır zaten)

Melekler tüm süper uzayın dolgusudur, hepsinde ORTAK paydadır. Biz gibi sonsuz sayıda evrende ortak dolgu olarak melek(Takyonlar) yer alır.

Ortak olmayanlar ise her biri için bir BAŞKA evren yaratılarak düzenlenir. Kimi çoktan yok oldu. Kimi daha yaratılacak...

Sonsuz öyle bir rakamdır ki, ŞU ANDA onyüzmilyon bin kainat Bigbang dedi ve/veya elveda dedi ve Doomday ile kıyamete ulaştı.

Zaten Allah'ı her an bir YARATIM üzerinde görmüyor muyuz?

Tüm ihtimaller bitirilene kadar bu yaratılış/yok oluş OL=ÖL devam edecek. Biz de yok olunca uzuuuuuun bir süre geçecek. (Mülk kimindir sorusuna yanıt bizzatihi Allah'tan gelene kadar)

Ama biz bu onyüzmilyonbin yılların farkında olmaksızın, filmin koptuğu yerden tekrar yaratılacağız ve dünyada ne kadar kaldığımızı "Bir kaç saat gibi" komik olarak algılayacağız.

Allah tüm ihtimallerin yaratılımını (Realizasyon/tahakkuk) tamamlayacak ve de NUR'unu tamamlayacak.

O zaman biz İHTİMAL değil, REEL olarak E B E D İ yaşama doğacağız.

Ölümsüz olarak (Tıpkı BAKİ Allah'ımız gibi)

Page 72: Zigzag Cennet Cehennem 02

ama Cehennemde ölümsüz

Ama cennette ölümsüz

Ama sabıkun da ölümsüz....

ÜÇ SINIF olarak ÖLÜMSÜZ YARATILACAĞIZ!

<> By von Aiberg Selam..! ve sonrasında Soru : Bir quantumlu alanlar teorisinin renormalizasyonu nedir?

Renormalizasyon için soyut sayılar ve sonsuzu sınırlama kuramlarını biliyorsan konuşabiliriz. Çünkü birleşik tüm alanlarda illa ki paranormal sayılar ve denklemler vardır. Bunlar sonucu sonsuz veren sayılardır. Sonsuz diye bir sayı ise işimize yaramaz.

<> Üstün kütle kuantum sayısı ve Renk dinamiği gibi galiba.

Renormalizasyonda anomali sayılarının birbirini pay ve paydada gidermesi götürmesi önemlidir. Birbirini giderirler.

Mesela bir olayın olması ihtimali B evreninde -60% ise A evreninde % 140 olmaktadır. Bu iki sayı birbirini gideremez/sadeleşemez ve ANOMALİ sonsuz sonuç verir.

Ama quantum alanlarında şunu yaparız: -60% payda yazılıysa ve bu paydada da varsa onlar birbirini götürür ve 1 denen somut (Reel) sayı ortaya çıkar.

Mesela melekte insan SONSUZDUR ama melekte melek (bölü) 1 'dir. Bu takım sayılara ALEPH diyoruz. Aleph normalizasyonda çok önemlidir. Çünkü kendisi Anomali (Paranormal) sayıdır.

George Cantor'un bulduğu bu sonsuz setlerden şunu anlarız: Evrende her bir en küçük birim (Cantor'a göre esir, ileride QUANT) bir bütünün TÜMÜNÜ içerir. (Hologram teoremini ilk kuran Cantor'dur.)

Hilbert aynı teoremi alır ve bu Aleph(Elif) noktalarını PAYDAYA yerleştirir. O zaman QUANTlaşma aralığından (Planck sabitinden) milyarlarca küçük çaplarda birimler oluşur. Ama bu birimlerin tamamı aslında onun 70inci üstel (Exponential) artışıyla EN BÜYÜK ŞEYİN TA KENDİSİDİR. Yani bunu açarsak, evrende EN KÜÇÜK ŞEY ENBÜYÜK ŞEYİN ta kendisidir.

Evrendeki en küçük şey >>>>>>>>>>>>>>>>>BİZZAT EN BÜYÜK OLAN SÜPERUZAY'DIR.

Evren en başta Planck sabitinden trilyonlarca küçük çapta VE DE QUANTLAŞMAKSIZIN, bütünsel/tümel olarak süper uzaydan AKDELİK (Bigbang) odağı olarak doğdu. Bu BİR TEK

Page 73: Zigzag Cennet Cehennem 02

kuant idi.

Evren sonsuz küçük ve TEK bir anomaliden olmuştur.

Anomalidir çünkü:

1. Daha planck sabitine kadar genişlememiştir-Kİ QUANT DİYELİM! Onun quantum alanı olabilmesi için Planck sabiti eninde olması gerekir. Evren BİR TEK quanttır ama>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Planck sabitinden küçük olduğundan QUANT da değildir. (Al bir Ha/vet daha)

2. Evren bir tek quantta -1 Kelvin derece sıcaklığı gösterir. Yani evren o sırada Mutlak soğuk dereceden (Sıfır kelvin dereceden) daha SOĞUKTUR. İkinci Ha/vet...

İyi ama diyeceksin, evrende EN SOĞUKTAN DAHA SOĞUK mu var,

bu ANOMALİ DEĞİL Mİ?

Evet anomali...

Onu nasıl normalize edebiliriz?

Şöyle: Onun adını EVRENDEKİ MUTLAK EN S I C A K dersen anomali kalkar yerine normalizasyon gelir. Bu postulat tamamen doğrudur: Evren SONSUZ SICAKLIKLARDAN patlayarak açılmıştır.

Sonsuz sıcak bir BELİRSİZ sayıdır. Ne demek sonsuz sıcaklıklar???? En iyisi ona -1 Kelvin dersin ve normalize edersin. Bu tıpkı % - 50 ihtimal der gibi. Yani Yüzdeyüz ihtimali bitiriyorsun, sonra yüzde sıfır ihtimale iniyorsun. O da yetmiyor ve EKSİ ihtimallere geçiyor ve YÜZDE EKSİ 50 diyorsun.

<> -2 kelvin var mı?

-2'den başlayarak bizim MUTLAK SOĞUĞUMUZA KADAR sıcaklıklar gamı var.

<> (-) ihtimal anlamı, tam tersinin gerçekleşmesi midir hocam?

Eksi ihtimal evrende A ve B olaylarının gerçekleşme fazlarıdır.

%100>>>>>Mutlaka olmuş tek şey (Allah gibi)

%0>>>>>>OLMASI MÜMKÜN OLMAYAN TEK ŞEY

Page 74: Zigzag Cennet Cehennem 02

(Şeytan'ın Cennet'e YENİDEN girmesi)

Bu ikisi A EVRENİ limitleridir.

Ama bir de B evreni vardır: Orada ihtimaller (Soyut evrende) soyut (İmaginnary) sayılarla anlatılır. Mesela burada bir fotono kutuplayarak şaşırtırsanız. Görmediğiniz o sübjektif evrende de öteki ÇİFTİ aynı şeyi yapar.

Yani şöyle diyelim: Burada bir fotonu polarizleyerek şaşırtıyoruz. Ayna koyuyoruz. Onun öteki çifti de AYNA koymadığımız ve etkilemediğimiz halde İKİZ davranış yaparak sanki HAYALİ bir ayna ile şaşırtılmış gibi öteki ikizine tıpatıp uyar.

Bunun nedeni şudur: B evreninde -50% ihtimalle AYNA tutulduğu için ödeme-dengeleme hemzemin geçitleri (Quantum köpüğü kuramları) sonucunda iki olay BİRBİRİNİ ödemiştir.

Yani şaşırtmadığınız halde şaşıran fotona ÖTEKİ ALEM görünmeyen bir ayna ile BÜYÜ yapmıştır. Bu da bir anomalidir. Bunu nasıl normalize ederiz? (Büyü, ayna olmadan yapılan bir davranıştan başka bir şey değildir.)

Polarizlenmeyen foton için ÖTEKİ taraftan (B ihtimali evreninden) ANOMALİ (Paranormal sayı, V-1 gibi sayılar) sayıları ile müdahale ederiz.

O zaman A ve B evrendeki İNDETERMİNİZMİN (Belirsizliğin) aslında birbiriyle normalize edildiğinde KESİN BELİRLİLİK(Determinizm) olduğunu anlarız.

Mesela bu evrende bir fotonun ayna tutulmadan şaşma şansı % 50 ise bunun tersine B evreninde bu ihtimal %-50'dir. Bu ikisi birbirini NORMALİZE etmezler.

Bunu quantumlu alanlara uygularsanız şöyle olur: Her iki evren 200% kabul edilir. Bu evrende OLAN şey % 50 ise bunun dışında kalan anomali %-150'dir. İşte bu KADER denen bir şeyin DETERMİNE olarak bizi denetlediğini göstermektedir.

Bir diğer HA/VET de evrenin genişleme hızı... Işık hızı normalizasyon kabul edilirse, evrenin genişleme hızı (ivmesi) ışıktan hızlıdır. Yani genişleme bir LAMBA gibi ışıktan hızlıdır. (Işığın kaynağı ışıktan hızlı olabilir. Ama o lambadan çıkan ışık illa ki C hızındadır.) Ama bu lambanın ışığı ise saniyede 300 bin km yol alır.

Hiçbirşey ışıktan hızlı gidemez derseniz zaten asla renormalizasyon yapamazsınız.

Işıktan hızlı dönen karadelikler var. (Çıplak tekilliklerin nedeni budur.) Ve siz ışıktan hızlı dönen bir karadeliğin üzerinde eksi yönde hareket ederseniz HIZ TOPLAMI sonucu ışığın hızını aşarak

Page 75: Zigzag Cennet Cehennem 02

GELECEĞE; bunun tersine yönde giderseniz GEÇMİŞE gidersiniz. Karadelik tekillikleri ve kronosferleri zamanın denetlemesine izin verir.

<> İyi ama,ışıktan hızlı giden birşey kendi geçmişine gitmez midir? Yani, nasıl genişler?

Geçmişe gitmek için DÖRT katlı diyagram vardır.

Bir takyon ışıktan hızlıdır ve GELECEKTEN geçmişe gider.

Bir antitakyon tıpkı bizim gibi GEÇMİŞTEN GELECEĞE gider.

(p olumsuz q gibi anımsayınız.)

Madde tıpkı antitakyon gibi geçmişten geleceğe gider

Antimadde ise Takyon gibi Gelecekten geçmişe gider.

Buna dört katlı zaman oku şeması diyoruz. İleride bunu size çizerim.

Evren ışıktan hızlı genişlediği için zaman oku da Geçmişten(nedenden)Geleceğe(sonuca) akıyor.

Evren hızı düşerse ya da ışık hızına kadar yavaşlarsa, (Ki bunun adı birinci sur) sistem dengesi altüst olur. Çünkü genişleme hızı=Zamanın akma hızı=ışıkhızı hepsi AYNI şey olur.

Bu durumda zaman sonsuz genleşir ve gökler kavramı (şişkin balon kavramı) yerine GÖK (bir tek düzlem/de sitter gök modeli) oluşur. Bu zaman yolcusunun TARIK semasında KENDİSİNE ışımasıyla aynı şeydir.

Yani yıldızlar bulanıp düştüğü...

Güneş dürülüp söndürüldüğü....

diye anlatılan tekvir ve inşikak gibi surelerde IŞIKSIZLIK hakim. Işık var ama GRİ (bulanık) Işık var ama sönmüş(Kendine parlıyor, gri hiçlik engelliyor.) Ve de YER de aynı. Yer de uzatılmıştır ve artık dünya ŞİŞKİN balon değildir. DÜMDÜZ UZATILMIŞTIR yani MAHŞER MEYDANI oluşturulmuştur. Ve Mezarlar deşilmiştir. (Mahşer olduğunu iyice anlıyoruz.) Herkes orada DABBETTİR. (Kıskanmayın sizin de dabbetliğiniz olacak.)

<> TEKVİR SURESI

<> (7/81.sure) Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...

<> 1. Güneş büzülüp dürüldüğünde,

<> 2. Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,

<> 3. Dağlar yürütüldüğünde,

Page 76: Zigzag Cennet Cehennem 02

<> 4. O bakmaya kıyılmayan develer kendi hallerine bırakıldığında,

<> Tekvir suresi 4. ayette şüphesiz develerden bahsedilmiyor... ( gama ışınları ile ilgili izahat kaptanın kitaplarında mevcut)

<> ÇÖKME>>>> DEVE(=GAMMA IŞINI) İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ (=KARADELİĞİN yakalama diski ve olay ufku süreci)......(TEKVİR 4. ayette de benzeri anlatım var) ARAF 40.Ayetlerimizi yalanlayan ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılmayacaktır onlar için ve DEVE İĞNE DELİĞİNDEN GEÇİNCEye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz.

Bunlar <> atlayarak c yi geçersiniz ama ya V=c de ne olur?.. sorusunun yanıtıydı. Sema/Tarık Arz/Dabbet statüsü de diyebilirsiniz.

<> anlamak için soruyum...Işığın kaynağı ışıktan hızlı ise kaynağın görünmemesi gerekmiyor mu? Lambadaki kaynağı görüyorum da :))

Kaynak GÖRÜNMEZ çünkü:

1. TARIK semasındaki gibi kaynak KENDİNE ışır. Onu en yakın komşusu bile göremez.

2. Işıktan hızlı giden şey TAKYONDUR.

O halde evren bir takyon (Tahayyül, hayal, hologram)dır. Bu hayal içinde biz kendimizi gerçek(ışık) sanmaktayız.

<> pardon...anlamadım c den hızlı 2c , 3c gibi mi??

Bunun için NUR saçan melekleri görememekteyiz. Oysa onları görmemiz gerekirdi. Çünkü NUR(sonsuz özenerji) ışıktan(Nar, sonlu enerji) HIZLI giden LAMBA KAYNAĞIDIR.

NUR LAMBA'dır/kaynaktır; ama NAR(ışık) onun yaydığı fotondur. Biz NAR'ı (Foton) görürüz ama NUR'u göremeyiz.

NUR>>>>KAYNAK

NAR>>>>IŞIK

2. İnsanın bilinci (Ruh diyelim) TAKYON kökenlidir.

Yani hızı doğal olarak ışıktın hızlı titreşen ETHERİC /esiri yapıya uygundur.

Page 77: Zigzag Cennet Cehennem 02

<> madde ışıktan nasıl hızlı gider? galaksiler ışıktan hızlı mı kaçıyor?

Madde ışıktan hızlı gitmez. Burada hızlı giden ANİ ŞİŞME teoremi etkisidir. Evren yaratıldığında (Bigbang) BİRDEN ANİ ŞİŞME (Allah ruhundan üfledi) ile IŞIK HIZINI aştı.

Yani fotonlar birbirinden kopuk davranamadı. HEPSİ AYNI ŞEYİ (türdeş davranışı) gösterdiler. Ani ŞİŞME, IŞIKTAN HIZLIDIR. Işık bu ANİ ŞİŞMEYE yetişememiştir.

Yetişseydi, her bir foton kendi başına kalırdı ve ordu gibi birbirinin aynı şeyleri yapamazdı.

Allah NİCELİĞE (Quantuma) OL>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>DER ve o oluverir.

Ama niteliğe (Quality) ÜFÜRÜR(Ruhundan)

örnek verelim:

Allah Ol dedi GÖK-YER (ikisi mahşer) OLUVERDİ. Ama RUHU yoktu. Yani sonsuz düz cansız bir evrendi. Bu evrenin kalınlığı bir mezar ve bir de bunun üzerinde sen kadar bir şey yani üç metreyi geçmeyen bir kalınlık...

Allah buna OL diyerek yarattı. Fakat ona RUH vermesi gerektiğinde ÜFÜRDÜ ve üçbuçuk metre şey KÜRESEL (Balon) BİR EVREN OLUVERDİ.

Bunun içindeki üflenti çekildiğinde yeniden Sema ve arz MAHŞER BİÇİMİNDE birbirine yapışmış olacak. Ve biz de o mezarlardan çıkacağız ve elimiz neredeyse yine dümdüz uzatılmış GÜNEŞ'e değecek. Aslında O MAHŞER BURASI.

Burası o mahşer. Ama ANİ ŞİŞME>>>>>ALLAH RUHUNDAN ÜFLEDİĞİ için düz değil ve iki boyutlu değil, çok boyutlu.

Evrenin ANİ GENİŞLEMESİ IŞIKTAN KAT BE KAT hızlıdır.

Evrenin genişleme akselarasyonu da IŞIKTAN HIZLIDIR.

Başlangıçtaki ışık daha YARATILMAMIŞ BÖLGELERE ulaşmadığına göre evren ışıktan hızlı ANİDEN ŞİŞMİŞTİR. DİKKAT IŞIKTAN HIZLI GENİŞLİYOR DEMİYORUM.

ANİDEN ŞİŞME (GUT teorilerine bakınız) BİR BİLİMSEL GERÇEKTİR

<> Işıktan hızlı olan karadeliklerin ispatı var mı hocam

Page 78: Zigzag Cennet Cehennem 02

Evet ışıktan hızlı karadeliklerin isbatı üç türlü vardır.

1. Seyfert galaksilerinin Ortasındaki kuasarlar

2. Pozitron patlamaları(Bu patlamalar akıl almaz şiddettedir.)

3. Kuasar sandığımız bir AKDELİĞİN yerine ışıktan hızlı döndüğü için AKDELİK /kuasar gibi görünen fakat aslında ÇIPLAK KARADELİK olan, yani olay ufku barındırmayan ve görünür karadelik ile akdelik arasındaki TEK FARK şudur.

Akdelik yıldızı kusar yani iter

Ama çıplak karadelik tam tersine ÇEKEREK yok eder.

İşte bunlar nedeniyle (Messier, Ururs ve bazı yerlerde) ÇIPLAK TEKİLLİKLER olduğunu (Akdelik değil) anlıyoruz.

Ve Çıplak tekillik olmanın bir tek şartı var:

Bir dev yıldız eğer çökme sırasında dönme aksı (İmpuls korunumu vb.) gereği momentumunu korurken kendi ekseni çevresinde IŞIKTAN HIZLI döner. Dolayısıyla ışık buna ayak uyduramaz ve karadeliği göstermeyen OLAY UFKU tutunamaz. Karadeliğin içi GÖRÜNÜR. Artık o kara bile değildir.

Akdelik ile karadeliğin farkı ise:

a) Akdelik Levitation (İtme)

b) ÇIPLAK Karadelik (akdelik gibidir) ise tersine ÇEKME (Gravitation)özelliği gösterip önüne geleni yutar.

Allah'ımız sonsuz tane evren yarattı.

Sonsuz tane, sayın bitmez... Bunların tamamına MELEKLERİ koydu, dolgu maddesi veya ortak madde olarak salt melekleri koydu.

Melekler tüm sonsuz evrenlerin tümünün ilk halifeleridir. Muhalefet şerhleri de vardır: "Yeryüzüne yeni bir fesat mı yaratacaksın" gibilerden konuşabilirler. Bunun dışında meleklerden kim muhalefet ederse, Rabbim onu CEHENNEMLE (Nuru yakan -1 Kelvin derece ile) cezalandırır.

Bu öyle bir derecedir ki, bu sıcaklıkta ZEBANİ dostlarımız bile buhar olurlar. Dolayısıyla

Page 79: Zigzag Cennet Cehennem 02

meleklerden bundan öte muhalefet beklemeyiniz. Zaten nefsleri de yok. (Onlar matrixtir, askeri birlik gibi biri hepsidir.)

Sonsuz evrenlerin değişmez maddesi olan melekleri "Dışarıda" bırakırsak; biz bu sonsuz evrenlerden birine aitiz. Bildiğiniz bu evren! Buradaki EN SON ve EN MÜKEMMEL canlı biziz.

Bizim ortak paydamız yoktur melekler gibi... Biz sadece Cennet ve Naim Cennet ile nankörler yurdu Cehenneme aitiz bu sistem dışında... Bu sistem içinde (Veya en başta yaratıldığımız Aden ve Firdevs cennetlerinde) TEK VARLIK biziz.

Biz sonsuz tane evrenden BU EVRENE (şimdi genişleyen bildiğimiz evrene) SÜRGÜN geldik. Çünkü bizim sonsuz evren içinde TAPULU arsamız TEK ve SADECE BURASIYDI. 200 milyar galaksiden sadece Samanyolu idi. Ve 200 milyar yıldızdan sadece Güneş sistemiydi. Ve sistemde İLK durağımız, ilk hapishanemiz DÜNYA denen şu mavi gezegendi!

Sonsuz evrenden sadece biz BİZİMKİNİN tapusuna sahibiz. Melekler ise her evrende DOLGU maddesidir. Orada da canlılar var elbette: Ama biz onları görmediğimiz sürece bunu kanıtlayamayız. O halde bizim tapulu malımız BU EVRENDİR.

Biz bu evrenin TEK EŞREFİ MAHLUKATI'yız. (Cinler de maddenin eşdeğeri olan Enerji talukatı) En şerefle EVSAHİBİ biziz. Evsahibiyiz bizler! Ve bizler Muhalefet veya Hilafet eden halifeleriz.

Melekler tümünün ortak paydasıydı. Ama biz PAY'ız, özeliz. Bize SECDE ETTİRİLDİ! Sırf bunun için melekler bize secde ettirildi.

<> melekler secde edince bir değişiklik oldu mu?

Evet melekler ORTAK PAYDADIR, ortak DOKU olarak TÜM EVRENLERDE zaten vardır. Çünkü meleklerin görevi Rabbin işlerini , içlerinde bulunduğu evrenin doğa yasalarına göre yönetmektir. Melekler ortak paydadır.

Secde etmelerinin önemli sonuçları vardı:

Bir kere sistem dışı kalan ve sadece bizim evrenin yaratılışında ÜFLEYEN ve sonra da kıyamette ikinci kez üfleyecek olan İsrafil, sadece bizim evrenin meleğidir. Bize özeldir.

Öteki evrende diyelim ki DEMİR insanlar var. Onların Azraili de başkadır. Cebrail BİZİM CEBRAİL'imizdir. Sidre (Cennetlerin bulunduğu mekan) SADECE İNSAN CENNETİDİR. Cebrail de bize özeldir.

Page 80: Zigzag Cennet Cehennem 02

Başka bir evrenin başka bir canlısının da bir Mikail'i vardır. Ama bu ORTAK payda olmasına rağmen, bizim Mikail'imizdir. Çünkü bu evrenin foton, bozon, quant yasaları SADECE BİZE aittir. Başka bir evrende başka bir yasa vardır. Orası klmn koordinatlarından yapıldığı için bizim xyzt dörtlüsünün hiç bir yasası orada yoktur.

Bizim bilebileceğimiz tek evren şunlardır:

1. Bizim ANTİ evrenimiz VAR!

Antimaddeden yapıldığı için, zamanda GERİYE genişledi. Ama AYNI anda genişleme olduğundan, her ikisi de SIFIR kelvin dereceye doğru soğuyor. O zaman her ikisi birbirine DEĞECEK (Mega Gamma annihilation'u) böylece madde(evrenimiz) ile antimadde kardeş evrenimiz birbirini yok edecektir.

2. Bizim ayrıca yine maddi (Antimadde değil) bir paralel evrenimiz daha var:

Biz ona da teğetiz. Aynı havuzda BİRLİKE üflenerek genişlediğimiz için birbirimize değeceğiz! Değme kapısına ARMAGEDDON deniyor. Yaratığın türüne de DECCAL deniyor.

PARALEL EVREN dediğimiz de bunun EVREN çifti olanıdır. Eğer bu evrenden BAŞKA MEKANA İsa/İdris gidiyorsa ve bunlardan biri (isa) geri dönüyorsa, bunun ÖDEME-DENGELENMESİ için gizli değişken "Öteki/Else" devreye girer.

Bu evrenden dışarı İSA gidip tekrar içeri GELİRSE, polarizlenen öteki (zıt mesih) de BU EVRENE GİRMEK ZORUNDADIR.

Tıpkı Cennetteki "Dikensiz Kiraz ağacı"nın ya da "Sündüz" denen derimizin tanımı olmadığı gibi. Ama bilimin görevi tanımlamaktır. Her yöne akan nehirlerden söz ediliyorsa, biliniz ki GRAVİTASYON yoktur yani anti gravitation (Levitation) vardır.

Cehennem anlatılırken, Düşmekten, sırattan aşağı Ğayya kuyusuna veya Sekar' yokuşundan aşağı düşmekten söz ediliyorsa, artık bilimin görevi orada MÜTHİŞ BİR ÇEKİM olduğunu söylemektir.

Bunun için ayrıca "Ayet" beklemek beyhudedir. Zaten o misaller içinde bunlar vardır. Cennet çukurlarından söz edilmez. Ama cehennem çukurlarından söz ediliyorsa, o zaman Cehennemde Dünyadaki gibi (daha da kötüsü karadeliklerdeki gibi) bir çekim OLDUĞU yazılmıştır oraya.

Page 81: Zigzag Cennet Cehennem 02

BÖLÜM 23

KADER/KAZA

İşletim sisteminin adı KADER. Kader ama KAZA değil.

Kader şudur: Özgür olarak yapamadıklarınıza, seçemediklerinize kader deniyor. Kabaca bunlar 12 tanedir:

1. Ne olduğunuzu siz seçemezsiniz. (Cin, insan vb.)

2. Hangi zamanda doğacağınızı siz seçemezsiniz.

3. Hangi tarihte(yerde) ve coğrafyada(hangi evrenin hangi dünyasının hangi kıtasının hangi ülkesinde) doğacağınızı siz seçemezsiniz.

4. Genetik mirasınızı (Zenci, çinli, 6 parmaklı vb.) siz seçemezsiniz.

5. Fizyolojinizi ve cinsiyetinizi de siz seçemezsiniz. (Uzun kısa, güzel çirkin, erkek dişi vb.)

6. Rızkınızın miktarını siz seçemezsiniz.

7. Sayılı nefesinizi (Ömrünüzün uzunluğunu) siz seçemezsiniz.

Şimdilik kesiyorum... Ama şunu söylemek istedim. BİZİM SEÇEMEDİKLERİMİZE

K A D E R deniyor. Kalanı ise K A Z A.

<> Cennetlik yada cehennemlik olmayı da mı seçemiyoruz??

Cennet-cehennem ve Sabıkun'u biz seçiyoruz.

BÖLÜM 24

ÇOCUK

Küçük, baba ve annesine "Kevser" verecek. Annemi babamı benden ayırdın, ben sabiiyim Allah'ım seni sadece Kalu Bela'dan tanıyorum. Ben senden (Allah'tan) Razı olmam, çünkü sabiiyim ve Allah'tan alacağım var. Ben ebeveynlerimi almadan beni PEŞİN ve GÜNAHSIZ

H E M E N götürdüğün cennetine (Şimdiki yeri) Ebeveynlerimi almadan gitmem...

Page 82: Zigzag Cennet Cehennem 02

Hem de bir günlük BEBEK ağlayışıyla ağlayacak/Ağladı... Ama siz ağlamayın... Müslümanın çocuğu şehiddir. Mesut'tur mesudedir. Allah'ın kuşkusuz b i l d i ğ i bir HAYIR VAR.

Minik, hiç farkında olmadan Annesinin RAHİM'inde yaşıyor/yaşayacak ve ER RAHİM olan ALLAH'IN bebeği oldu o ... Allah zalim değildir, Anne ve babalarımızdan çok daha RAHMAN(baba) ve AŞIRI RAHİM (Anne)dir.

Onu Allah'a teslim ettiniz. Allah'a nasıl ki borç vererek has-hanif kulu olursanız. Rahman ve Rahim Allah'a çocuğunuzu ÖDÜNÇ vererek HAYY olan Allah'ı İHYA ettiniz. Allah yetimleri çok sever. Mes'ude DİRİ asıl ölü biziz...

Ve sorgusuz CENNETİN HURİSİ O ŞİMDİ... Allah Mes'ude'nin birini alır ötekini verir... Allah'tan İS-TE-Yİ-NİZ! Allah istenilmek için var etmedi mi bizi?

Merak etmeyiniz, o kozmik zamandaki ŞİMDİ Mes'ude 16 yaşında ve sizlere gülümsüyor. Bir tek günde Cennet kadınları gibi 16 yaşına geldi. Bunları ben kendiliğimden yazmıyorum

YAZDIRANA BAKIN! O sizin Rahim Allah'ımızdan başkası değildir. O dilemezse yaprak kıpırdamaz.

Mes'ude şimdi 16 yaşında... Artık koskoca yetişkin bir kızınız var ve hasretle sizi bekliyor. Hepimizin gideceği yerde... Bu yazdıklarımda Kur'an'dan idi. Kendimden hiç bir şey söylemedim

Sizinle Kur'an aracılığıyla 16 yaşında Cennet mekan Şehide kızınız konuştu. Allah hoşnuttur İnşa... Ve 16 yaşındaki kızınızla E B E D İ Y E N birlikte olacaksınız. Onyüzkatrilyon milyon yıl kadar ....

BÖLÜM 25

KADIN

Kur'an'da sanki kadınlara karşı bir tavır var mı?

Evet VAR!

Ama nedeni de var:

Page 83: Zigzag Cennet Cehennem 02

Bir NEFS'den (proto-insan)yaratıldık. Bu ilk insandır. Bu insan adeta bir yumurta gibi düşünürsek, kabuğu-zarı, akı ve sarısı vardır. İşte bu ilk insan İKİ BAZDA, ÜÇLÜ kombinezon ve DÖRTLÜ-SEKİZLİ BİNOM AÇILIMLAR içeriyordu.

Önce ikili BAZ:

1.Yumurtanın sarısı

2.Kalanı/diğer bölümleri

Örneğin Civciv, yumurtanın sarısı içinden EMBRİYO olarak büyür ve ne zaman çıkacağını bilir: Yumurta içindeki saydam besin bölümü (Pişince yumurtanın akı olan bölüm) besin içeriğini tüketince, artık besini dışarıda aramak üzere kabuğu gagalar...

Yumurtanın AKI ve KABUĞU vb. olan kısım için bizler parabiyolojide "YY" cinsini oluşturacak materyal diyoruz. Yumurtan bir hücre ise, bunun çekirdeği anlamına gelen sarısı, temelini bu YY'den aldığı için, sarısı içinde Y öğesini de taşımaktadır. Ama yumurtanın sarısı X özelliğindedir.

YY materyaline bizler HURİ (Hourie, houri, kyrie, küri) diyoruz. Eğer YYx ise bu dişi huridir (Huriye, Vildan, Valküri) Eğer YYy ise bu erkek huridir (Ğılman, German) Bu iki cinsi şimdilik gözardı edelim.

Gelelim Yumurtanın sarısına yani XXXY (XY) olana...

Bu ERKEK-İNSAN demektir çünkü XY içermektedir. XX olsaydı, Y içermeyecekti ve sadece KADIN-İNSAN (Nisa) olarak kalacaktı. Ama amaç bu değildi. Erkek ve kadının oluşması için ERKEĞİ temsil eden XY esas alınmıştır. Ama varlık daha çok XXXY olduğundan SANKİDİŞİLİĞİNİ TEMSİL EDEN X'den üç tane vardır. Y ise tek başına kalmış gibidir. Buna rağmen o yine de ERKEK-İNSANDIR. Bu bir çelişki değil mi dir? Hem dişiliği ÜÇ misli fazla hem de buna rağmen ERKEK sayılacak?????

ASLINDA HERŞEY, SADECE "MEMELİ" SINIFINDAN OLMASI İÇİN planlanmıştı. Bunun için erkekler de MEMELİDİR (Mammalia)

İşte üç adet X (Yani XXX) ilk insanda (Yani XXXY'de) bunun için vardı.

Aslında o sadece PROTO İNSANDI, Pre-human idi. Daha erkeklik dişilik YÜKLEMEMEMİZ gerekecek. En başta ilk primitive varlıkta X değil Y doğurgandı. (Şimdi bunun tersi)

XX cinsi (Kadın diyelim) içinde Y unsuru olmadığından ancak yine kendisi gibi KADIN olan

bir XX oluşturabilir. Bu da amaca uygun değil!

Page 84: Zigzag Cennet Cehennem 02

Fakat, XY cinsi (Erkek diyelim) içinde X unsuru olduğundan KADIN (XX) da ERKEK (XY) de oluşturabilir. (Bu, amaca uygun!)

En başta DOĞURGAN olan ne tuhaftır ki ERKEK idi. Bundan SONRA da hep DİŞİ doğuracaktı.

Böylece "Tavuk mu yumurtadan; yumurta mı tavuktan çıktı?" sorusunun da yanıtını bulmuş oluyoruz.

İlk pre-insan, XXXY kombinezonu taşıyordu. İkiye AYRIŞARAK bölündü:

1. ADAM (Adem=XY) ve

2. OYA (Havva, eva=XX)

Yağ tabaka, sinir ağının çokluğu, dişi genital organları rahim ve göğüsler ile estetik denge değerleri kadına ayrışırken; Kas tabaka, az sinir ağı, erkek genital organları erkekte kaldı. Göğüs güdükleşti, kalça daraldı, Rahim yok oldu vb.

OYA iki adet XX taşıdığından son derece sinirli ve buna bağlı olarak aşırı duygulu, aşırı duyarlı, panikçi, bol gözyaşı ve (Kas azlığından gelen güçsüzlüğünü telafi etmek için) mızmızcı ve kıskanç bir yapıya TAPU aldı. Kadın artık mağaranın bekçisi ve içişleri bakanıydı.

Erkek ise Kaslı olduğundan fazlaca kaba ve agresif, az sinir yapısı dolayısıyla hoyrat ve duyarsız, mızmız yapamadığından kadını döven ve ayrıca söven, ağlamayı beceremeyen, sanıldığının tersine az kıskançtır. (Erkek erkeği kıskanmaz, ama kadın kadını hiçbir erkeğinanlayamayacağı kadar kıskanır. Özellikle rakibe ise her türlü ince hesapları yapar.) Erkek dışarıda kaslarıyla nafaka için çalışan dışişleri bakanı olarak misyonunu üstlendi.

Cennet'teki sünnetullah şudur: Aile/içişleri BAŞKANI kadındır. Yani ailenin reisi dişidir. Cennet düzeninde anaerkil aile söylemi emredilmiştir. (Başta Yahudi ve Araplar, büyük çoğunluk bunun tersini yapmışlardır.)

Artık Pre-erkek ve pre-kadın dönemi başlamıştı. (X)ler güzelliği temsil ettiğinden kadın İKİ KEZ güzeldi. Erkek ise bir kez güzeldi (Sadece yakışıklı/handsome ama cinsi latif değil)

Bakın ADALET daha buradan bozuldu!

Kadın en büyük silahı edindi, GÜZEL oldu.

Erkek bir daha üretken olamadı, doğurgan olamadı. Rahimi yoktu, göğüsleri süt vermediğinden eşine yardımcı sütanne bile olamıyordu. Bakın ADALET daha en baştan bozuldu.

Kadın sıcak mağaranın içinde her tehlikeden korunmuş ve rahat iken, erkek doğa şartlarında

Page 85: Zigzag Cennet Cehennem 02

Mammutlarla boğuşuyordu. Çoğunlukla kolu bacağı kopmuş olarak dönüyordu veya ebediyen dönemiyordu.

Bakın adalet baştan bozuldu! Kadın sürekli güvenlik ve konfor içinde. (Ama bakıyor çocuklarına, günlük işleri o yapıyor)

Kadının çift XX kökenli yapısı onu ÜÇ kez cinsel doyuma ulaştırıyordu: Hem beyin, hem genital, hem klitoral orgazmı üçünü birden yaşıyordu. Erkek ise sadece bir tek orgazm tanıyordu: O da kadındaki klitoral orgazm. (Sözkonusu organ kadının mini-erkek organıdır.) Üstelik kadın sınırsız ilişkide bulunurken (Erkekde beyin orgazmı olmadığından ve materyal tükettiğinden) sınırlı ilişkide bulunmaktaydı. Bakın adalet baştan bozulmuş!

Sadece bu mu? Erkekte üreme içgüdüsü yine BİR TEK'dir. Kadında ise üç içgüdüdür: Erkek "Babalık içgüdüsü" diye bir şeyi hormon olarak hiç bilmez, (Sadece lafta bilir) asla tanımamıştır. Ama kadında "Annelik içgüdüsü" diye ekstra bir içgüdü var. (Diğerleri iltifat edilme=beğenilme ve himaye motifleridir) ve Bu erkekteki üreme duygusundan BAMBAŞKA bir motivasyondur. Biyolojik, organik, harmonik bir EXTRA tad/lezzettir, inanılmaz bir keyiftir.

Hz. Süleyman'ın annelik içgüdüsü yoktu. Ama huzuruna gelen iki kadın "Bu bebek benim" diye iddia ettiler. (Bakara 282 içindeki kadınları ilgilendiren bölüm, aslında Süleyman'ın adaleti kıssasında yer almaktadır.)Bu gerçek annedeki ANNELİK içgüdüsünü ve yalancı olanında ise "ANNE OLAMAMAKTAN doğan evrensel KISKANÇLIĞI.

Candaşlarım şu sırrı iyice inceleyiniz: İki kadın bir bebeğin annesi olmak iddiasındaydılar. O dönem savaş vardı. Saraydaki erkekler dahi savaştaydılar. Süleyman ise müttefiklerinin gelecek ordularını beklediği için geride kalmıştı. O sırada iki kadın "bebek benim" diye başvurunca, önce Süleyman adreslerini istedi. Sonra o adresten kadın şahitler getirtti. (Erkekler savaşta) sayısız kadın şahit gerçeği SÖYLEMEDİLER, "Biz görmedik, karışmayız vb. diye şahitlik yapmadılar. Hatta birisi anneleri bile karıştırdı. Bunun üzerine Süleyman ss, bebeği ikiye bölme ve her bir parçasını bir anneye vermek gibi bir yol bulduğunu söyleyince sahte anne buna razı oldu. gerçek anne "İstemem onun olsun, benim yavruma kıymayın" dedi. Bu İBRETLİ ŞAHİTLİK kıssasını en az üç kere düşünmenizi arz ederim.

Dönelim konuya:

Pekiyi bu extra motifleri erkek niye bilemez/anlayamaz?

Çünkü erkekte Rahim yoktur. Yani ALLAHIN EL R A H İ M adı yoktur erkekte! Adalet baştan bozulmuş! Erkekte neden bu mübarek ismin adresi olan rahim ve ötesi organlar/üç karanlık ve Nefhi Sur armağanları YOK! vb. vb. vb.

Tabii adaletin denkleştirildiği durumlar da var: Mesela erkek seçicidir. (Evlenme teklif eden, kadının peşine takılıp, izleyen ve kur yapan odur-hem de binbir naza karşılık-) Bu adaletsizlik-gibi- Oysa kökende, bir tek YUMURTA, yüzmilyon sperm içinden birini SEÇMEKTE ve içeri

Page 86: Zigzag Cennet Cehennem 02

almaktadır. Yani kökende seçici olan kadındır. Erkeğin bu avantajını da elinden almış! Erkek, over'e Türkiye nüfusu kadar "erkekçik" gönderiyor. Hiçbirinin SEÇME hakkı yok.

EVET, bu saydıklarıma bakınca, KADIN ü s t ü n d ü r ! HAKEM olun bakın, kim üstün?

Kim diyebilir ki, Allah kadınları necis, hor ve aşağılık yarattı diye? Hele ki Havva ss koskoca Adem soyunun ANAERKİL başkanıyken!

Gelelim ilk oluşumdaki CİFİR (numerolojik) değerlerine. Sayı takımımız 1 ve 10 (0)olduğunda, son sayıdan ilk sayının kare farkları olan EŞLENİKLER alınır.

10 kare-1 kare = 100-1 = 99

9 kare- 2 kare = 81-4 = 77

8 kare- 3 kare = 64-9 = 55

7 kare- 4 kare = 49-16= 33

6 kare- 5 kare = 36-25= 11

(Bunun devamı sanal matematiktir 5 kare - 6 kare gibi)

(Bunun nedenlerine girersem iki kitap olur. Çünkü konu cifir denen çok değişik bir yüksek matematik.)

Bilmemiz gereken şu:

En küçük değer olan 11 bazında bir eşlenik olup,

99, 77, 55 sonuçları HURİ cinsi için YY (YYy, YYx)

İnsan tabanı ise 33

Cin tabanı da 11 sayısıyla sembolize edilir.

Bizi insan tabanı ilgilendiriyor: Yani 7 kare - 4 kare = 33 durumu...

Kadını temsil eden XX>>>iki adet 16x2=32'dir.

İkisi de reel olduklarından üsüste toplanırlar 32 ederler.

Erkekteki X'de 16'dır. Ama Y=49'dur.

Aritmetik olarak sanki toplam 65 gibidir. Fakat, x ve y burada biri artı diğeri eksi olduğundan 49-16= 33 cebirsel toplamı olarak sonuç verir. Veya XX/XY (veya tersi) denkleminde x'ler gider geriye x ve y kalır. 16/33 gibi (veya tersi olan 2 tam 1/33)

Cifire göre bir erkek (33) bir kadının (16+16=32) durumunda iki X'den bile 1 fazladır. Üstelik X kadında toplamayla toplanırken, erkekte Y'den çıkarılmaktadır. (Çıkarılmayan tersine toplanan Y'ler Huri cinsi içindir. Burada da yukarıdaki diyagramı yürütürseniz sanal/imajiner matematik

Page 87: Zigzag Cennet Cehennem 02

başlar. Zaten ÖTE taraf bize göre sanaldır.)

Erkeğin iki üstünlüğü vardı:

1. Baştaki DOĞURGAN-bir kereye mahsus-ERKEKTİR.2. Bir erkek CİFİRSEL BAZDA İKİ KADINA EŞİTTİR!

ANCAK>>>>>>Cennetliklerin erkekleri 33 yaş kadınları da 16 yaş görünümünde olacaklardır. Ama bu da erkek aleyhine bir ADALETSİZLİK olup, yukarıdaki iki maddedeki erkek üstünlüğünü gidermektedir.

3. Şeytan direkt olarak ADEM'e etki edemedi. Endirekt olarak Havva'yı ayarttı, Havva'da Adem'i ayarttı. Çünkü erkekteki Y unsuru Huri unsurudur ve şeytana karşı koyar. Ama XX ögeli kadın karşı koyamamıştır. Adem'in X'inden yararlanarak, yasak meyveyi yedirmiştir.

Erkeğin soğukkanlı, daha ciddi (moda cahili) daha heybetli ve vekarlı oluşu yanında, paniklemeyip o ana göre değil, uzun vadede ileri görüşlü olmasının nedeni Y ögesidir.

Mesela bir hanım fare gördü mü panikler ve çığlıklarla masa üzerine çıkar. Ama erkek (askerde) o fareyi yakalayıp bir de yemek zorundadır. (Ben Eğridir'de tutup yedim.)

Şu üçü dışında geriye kalan, aklınıza gelen HER NE VARSA daima KADIN ÜSTÜNDÜR!

Sırf bu yüzden Vildan denen HURİLER -kadın olduklarından- en üstün cennet varlıklarıdır.

(Ancak, sadece insanla üreyebilirler, oradakiler multycopy kardeşlerdir erkeklerle... Aralarında evlilik ve üreme bağı yoktur. Bu bakımdan Huri ırkı İNSAN cinsini iştiyaklabeklemektedir. Orada ne bir insan ne bir cin eli değmemiş huriler'den söz eden ayetlerin anlamı budur)

Allah kadına iki kez MODA bahşetmiştir. Cennet'te Libaslar (Elbiseler) ve SÜNDÜZLER. Kadın kuşkusuz modayı izleyecek. Cennetten yadigar. Ama erkeğin (Bakım dışında) böyle bir zorunluluğu yok.

Eşlerimize, kız çocuklarımıza ayda bir kaç kez elbise alırken zavallı Hans halen üç yıl önceki takım elbisesini giyer. (Yoksulluktan değil, kendime cimriyimdir. Herkese ise son derece eliselekim. Bilen bilir. Reklam değil.)

Sündüz ve libas

Bu iki TERİM kadına Modayı helal kılmıştır. Helal de olsun! Çünkü önce NEFS (İnsan) yaratıldı. Bunlardan iki cins çıktı. Kadın kendini görmek için ayna kullanırken erkek ise kendinden ayrılan o güzelliği hep karşısında görmektedir. Yani kendini seyretmektedir. Kadın erkeğin aynasıdır,

Page 88: Zigzag Cennet Cehennem 02

özlemidir, tek bir beden iken ikiye ayrılmasındaki Karşıt cinsidir.

Kadın ve erkek birbirine aşık olmaz! Sadece "Öteki yarısını bulur" birleşmeye çalışır yeniden İNSAN olmak için. Bunlar gizil duygulardır.

Her sayının bir kodeksi var. Ben bunları "İç-dış/yukarı-aşağı" diye tasnif ettim ki laf uzamasın diye...

Ama çok merak ediliyorsa bunları cifir olarak da kodlarım:

Bir deneyelim: 9 sayımız var. Bunların ortasına 5 düşüyor. (Cinsiyetsiz nötr) 5 aynı zamanda determinanttır. (Det.360 anlamında-ki 360'ın türlü özelliğini biliyorsunuz, son derece evrensel bir rakam ve bir fazlasıyla (361)19'un karesi) 5 rakamı erkek ve dişi değildir. (Homo-neutral sex)

Beşten büyük rakamlar erkeği; küçük rakamlar ise dişinin pysche'sini kodlamaktadır. 9 ve üstündeki toplamlar da her iki cinsteki ve her canlıdaki beslenme-savunma-üreme içgüdülerini temsil eder. (Ruhu hayvani de deniyor)

Ancak, bunun ötesinde ortak olmayan şeyler var.

1-kod: Kadında BEĞENİLMEK ve İLTİFAT EDİLMEK içgüdüsü vardır ve Güzelliği sık sık vurgulanılmalıdır.

6-kod: Erkek bu duyguya yabancıdır. Hiçbir erkek iltifatı dişinin anladığı biçimde beklemez.

Hatta ısrarcı iltifatlardan sıkılır. (Anneler oğullarına çok iltifat ederler, bu evlatlara ter döktürür, gına getirir.)

2. Kod=Kadın=Himaye edilmek içgüdüsü: Kadının doğasında kesinkes "Himaye edilmek" içgüdüsü vardır. Yani kadının adı "GELİN"dir, (Gidici anlamında)

7. Kod: Hiçbir erkek himaye edilmek istemez. Gülünç gelir, komik gelir. Erkeğin görevi "Himaye etmektir, himaye edilmek" değil. (Elbette burada ekonomik koşulları konuşmuyoruz. Örneğimiz bu çağlara göre değil; mağara yaşamı SADELİĞİNE göredir.)

3.Dişi kod: Annelik içgüdüsü (Geçen Chat'de değinmiştik)

Kod-8 Erkek : Anlamı babalık içgüdüsü yoktur. Bunun yerine Annesine olan bağlılık vardır. (annesi tarafından doğurulmak, vücuttan özdeşlik almak ve anneden süt emmek vb.) Tüm erkekler annelerine aşırı düşkündür. (Bu Oidipus kompleksi değildir.) Ama kadınlar babalarına

Page 89: Zigzag Cennet Cehennem 02

düşkündür. (aşırı değildir.)

Kadınlardaki ekstra duygular=Kod/4

Bunlar bekaret korkusu (İnanılmaz abartırlar)

Hamile kalma korkusu (Yaşamlarını zehrederler)

Ve üç yönlü üç katlı doyum olayı.

Ve aslında biyoseksüel doyum-ki bunu hiçbir erkek bilemez ve yabancıdır. Bu beyinde biter. Bu üçüncüsü son derece ruhsaldır ve çok gürültülü patırtılıdır. İşte beyindeki özel bir merkez (Cifir tablomuzdaki 7-49-77 zigzagları) söz konusu rakamlar boyunca bazı noktalar erkekten fazla uyarı alır. (91=G noktası (son nokta) 13x7=G noktası direkt kadın beynine bağlıdır.)

Bütün bunların dışında bir başka doyum da vardır ama nötr/cinsiyetsiz ve doğal olmadığından (5 kodeksi) konumuzla ilgili değildir.

Erkekte XY doğasındaki x sadece üreme içgüdümüzle ortak payda oluşturmaktadır. Kadındaki öteki X ise Y karakterindeki erkeğin meçhulleridir. Bunlar vital anlatımlardı.

Mekanik olarak da bilinçaltı şöyle konuşmaktadır:

Kadın, güçlü kuvvetli erkek ister. (Himaye edilmek içgüdüsü)

Erkek ise "Ne güzel bir kadın" diye düşündüğünde "Çocuklarım güzel olacak" demektedir.

"Saçları çok gür=Hormon yapısı çok iyi, kısır olma riski yok"

"Gögüsle ve kalçaları çok iyi=Çocuğumu emzirecek sağlıkta ve leğen kemiği geniş yani doğum yapacak özellikte"

Elbette bu bilinçaltı konuşmaları ve konuşturmaları sonsuza kadar gider. Burada amacım "Kodeksleri" anlatmaktı. Erkek ve kadın ayrımının garip bir penceresinden baktım ve baktırdım sadece...

Bu arada konu ile ilgili sorularınızı alabilirim. (Makul-mantıklı soru lütfen)

<> Cennet de var mı bu doyum?

Evet Cennet'te Allah özellikle erkeklerdeki 2/3 oranındaki noksanlığı giderecektir. Kadın ve erkek 3/3 (Tam) ve sürekli doyumda olacaklardır.

<> Öteki dünya da üreme olmadığı halde bu doyumun amacı...?

Page 90: Zigzag Cennet Cehennem 02

Cennet mekanında bildiğimiz anlamda BESLENME yok. Yani bir kuşu vurup, pişirip yemiyorsunuz ve tuvalete çıkmıyorsunuz. Acıkıyorsunuz, o kuş size yönleniyor, bir biçimde içinizden canlı olarak geçiyor ve size inanılmaz lezzetler veriyor. (O kuşu dört parça halinde öldürüyorsunuz sonra da çağırınca o yeniden toplanıp yoluna devam ediyor.)

Buna şaşırmayınız, çünkü CENNET yasaları büyük patlamadan esinlenmeden daha önce OLUŞTURULMUŞTUR.

Kuş örneğini şunun için verdim: Cennette yemek yok ama KUŞ var. Üreme içgüdüsü yok ama seks var. Bu özdeşliği anlamanız için örnek verdim. OK??? Üreme içgüdüsü olmaksızın seksüalite ve yemek olmaksızın doymak fiillerini anladık mı?

<> (kodex in türkçe karşılığı var mı?)

Decode da deniyor.

Açımsama

Açılım

Şifre çözümleme

Deşifre etme

Zip Code DİYE BİR ŞEY DUYDUN mu?

<> Şifreyi açabilmek için gereken kodlar mi?

Ben ZİP'leri (Genetik kodların psikolojik yansılarını) açtım. Mesela 91 asal değildir. Ama asal iki sayının çarpımı olan bir bileşendir.

<> Şimdi, Kodex 91 = 13 x 7 denildi.Buradaki 13 ve 7 neyi temsil ediyor hocam?

Bunlar 7 (Memeler) ve 13 (Klito) çarpımı 91=G noktası (Tüm erkekler g noktası cahilidir.)

G'ye yapılan akupress (Basınç) sadece kadındaki seks merkezini dolaysız direkt irrite eder.

Yani bir tür akupunktur gibi etki eder falan filan... Onun için konulara girmiyorum.

<> hocam yemek olmaksızın doymak sebepten önce neticeyi yaşamak mıdır.?

Page 91: Zigzag Cennet Cehennem 02

Sevgideğer, bir kuşun dört parça edildiğini ve çağrıldığını söyledim. Toplanıp geldiğini anlattım. Bunu bir yerden anımsıyor musunuz?

<> hz. ibrahim

Evet ... O kuşun durumu Cennetteki beslenme biçimimize bir GÖSTERGEYDİ. O kuşların adı (Bıldırcın falan deniyor) ve yanında Kudret helvası vb. Bunu da hatırladınız mı?

<> evet meyveler de var.

Ve su da var.

<> içkiler var, şuruplar..

Cenneti Allah İbrahim'e ve Musa'nın sürgündeki kavmine yaşatmış, yani onları "DOYURMUŞ"tur. Kısaca benim meramımı anladınız değil mi?

Bunları "İÇGÜDÜ OLMADAN DA ZEVK VE HAZLARIN" olabileceği Cennet yaşamı olarak sundum.

<> Yani hormonlar olmadan da yaşandığı mı?

Orada TEK PARÇA olacağız.

Hormon-Hücre-Böbrek vb yok.

TEK hücreli bir organizma gibi

Kristal bir tek parça/monoblok taş gibi

yani tırnağınız olacak ama, vücut ile bitişik

kökten uzamıyor

mideniz ağrımıyor

çünkü ayrı bir parça değil

bir elmas gibi tek parçayız

Orada KUANTLAŞMA (Parçacık olma) durumu yok

Paranın kökeninde KADININ süs eşyası vardır.

(Beşi biyerde en eski takıdır.)

Page 92: Zigzag Cennet Cehennem 02

Süs eşyasını takarak, hem estetik açıdan ve varlık açısından görüntü veriyorlardı. Hem de takılara kendilerini CÜZDAN yapıyorlardı. Böylece hem aksesuar hem de Jeton yerine geçen para olgusu ortaya çıktı. Yoksa ALTIN neden bu kadar değerli olsun ki?

Bugün evrende en değerli şey Altın, platin taşlar falan değil... Boraks diye bir şey... Ama işlerliği yok... Bor madeni yani... Altın bir ihtiyaçtır. Ve Kadın ihtiyacıdır.

Kadın niçin Altın takar?

O Cennet içgüdüsüdür. Oradaki Havva anamızın GENOMUNDAN süregelen birşeydir. Tıpkı makyaj gibi...

Sündüz denen DOĞAL makyajlı bir DERİMİZ daha vardı en üstte... "Allah SOYUNUN (sündüzü bırakın) ve AŞAĞI İNİN" diye ilk ebeveynimizi sürgüne gönderdi. Kadın O DERİYİ unutmadı. Sürmeli, allıklı, uzun kirpikli, farlı vb. BU DOĞAL deriyi hiç unutmadı...

Ayetlerde Cennet'te takıldığı bildirilen Altın gibi soy elementli takıları da unutmadı.. Havva'nın GENLERİNDEN bu ikisi kadınlara geldi... Ve yaşıyor...

Erkekler bir bitkinin gövdesi (kahverengisi, ya da yaprağı) Yeşili. Fakat kadınlar illa ki pembe, mor, turuncu, kırmızı çiçeği...

Makyajda, giyim kuşamda (Moda) bu kural hep vardır. Kadın rengarenk olacaktır. Olmalıdır da...Kahrolsun karaçarşaf! Siyah çiçek hiç gördünüz mü?

Libas=Cennet elbisesi

Ama Sündüz=SOYUNDUĞUMUZ, yani bıraktığımız, buraya getirmediğimiz DERİMİZİN adı... Gözlerin rimeli bugün papağan, tavuskuşu vb. de yaşıyor. Kadınlar ONU özlüyorlar...

Unutmayınız ki, HAVVA CENNET'te zaman aşırı yaşamış bir DİŞİ İNSANDIR. Ve Onun kızları ve de oğullarıyız.

<> Sündüz kur'an'da var mıdır acaba? ben aradım bulamadım...cahilliğime veriniz

Evet Sündüz diye ayrı bir deri vardır. Hangi ayetlerdeydi şimdi araştırırsam uzun sürer. En kısa zamanda bulur yazarım İnşaallah!

<> huriler vildan ların üzerinde ne tür ve renkten elbiseler var hocam?

Page 93: Zigzag Cennet Cehennem 02

Huriler Sündüz üzerine ŞEFFAF libas(elbise) giyerler. Orası buranın tersi olduğu için ve Huriler HELAL olduğundan Cennet kıyafetleri transparandır. 70 kat da giysen biri ötekini örtmez ve sündüzü yani o inanılmaz teni gizlemez...

<> 18:31 'Ulaa'ika lahum jannaat adn tajre min tah.tihim al anhaaryuh.allawn fehaa min asaawir min zahab wa yalbasuun thiyaab(an) khud.r(an) minsundus wa istabraq muttaki'iin fehaa alaa al 'araa'ik ni ma ath thawaab wah.asunat murtafaq(an)

<> Araf Suresi 27. Ayet Ey ademoğulları! Şeytan, ana-babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi,size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık.

<> 76 21. Üzerlerinde yeşil-ince ipeklerle, sırmalı, kalın ipeklerden giysiler vardır. Gümüşten bileziklerle süslenmişlerdir. Ve Rableri onlara tertemiz bir içki ikram etmiştir.

İLK İKİ İNSANA

Cennetteler

E Ş İ T L E R

Orada güç gösterisi yok

Orada ava çıkmak yok.

Orada kadının doğurması yok!

YANİ ERKEĞİN KADINA ÜSTÜNLÜĞÜ YOK.

Tıpkı peygamberler gibi. BİRİ DİĞERİNDEN ÜSTÜN DEĞİLDİR. Üstün diyen cehenneme yol alır.

İleride Cennet'e girildiğinde de KESİN EŞİTLİK VAR.

Bir kadın düşünün. Cenneti kazandı. Artık onun GÜNEŞ SİSTEMİ ÇAPINDA KOCAMAN BİR YEMYEŞİL CENNETİ VAR! O ONUN! Ve Kocası cehennemde yanıyor bu arada... Kurtaramamış.

KİM ÜSTÜN?

TAKVA ELBİSESİ GİYEN İNSAN ÜSTÜN.

Orada HATİCE ANAMIZ GİBİ KADIN AĞIRLIKLIDIR