ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ

/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

Yıl: 9 Sayı: 417 Fiyatı: 7.5 TL 21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

Tevfik BULUT

Biz yapabiliriz!

09Enver ERKAN

Dış ticaret açığında artış sürüyor

08 ÖzgürEYİOL

Başarılı pazarlamanın1. adımı: “İçgörü – 1. Bölüm”

09

01

OSB FATURALARINDA“LİNK” DÖNEMİ

THT Bilgisayar, faturalama sistemlerinde kolaylık sağlayan Link OSB Faturalama Sistemi ile OSB muhasebesinde yeni bir dönem başlattı. Link’in çözüm ortaklığını yapan THT Bilgisayar Genel Müdürü Tuncay Topçu, sistemin; OSB’lerde elektrik, su, doğalgaz, aidat, arsa taahhüt gibi konularda faturaların toplu olarak kesilmesi gibi birçok işlemin yapılmasını sağladığını anlattı.

ALMAN THYSSENKRUPPDİLOVASI’NI ÜS SEÇTİ

Alman merkezli thyssenkrupp Asansör, Dilovası Makine İhtisas OSB’de 20 milyon Euro yatırımla tesis kuruyor. Tesiste, ilk etapta yılda bin 200 ünite yürüyen merdiven üretilecek. Açılış törenine katılan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Türkiye’de bizim için yerli yabancı ayrımı yok. Bu ülkeye yatırım yapan her şirket Türk şirketidir. Bizim için yerli ve millidir” dedi.

65 MİLYON LİRALIK UMUT IŞIĞI

Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt’te istihdam ve yatırımı artırmak için faaliyet göste-ren Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA), bu sene girişimciler

için toplam 65 milyon liralık bütçe ayırdı. DİKA Genel Sek-

reteri Yılmaz Altındağ, “Ekonomik Altyapının Güçlendirilmesi Mali Des-

tek Programı kapsamında desteklenecek projeler için tahsis edilecek asgari tutar 250 bin lira, azami tutar da 2 milyon lira olarak uygulanıyor” dedi.

DİJİTAL GİRİŞİMCİLİĞEGTÜ PARANTEZİ

Üniversite-sanayi iş birliğine yönelik faaliyetle-riyle dikkat çeken Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), Girişimcilik Zirvesi düzenledi. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın ve OSB başkanlarının da katıldığı zirvede, Endüstri 4.0’ın başlatacağı yeni dönem ve sağladığı fırsatlar, teknolojik dönüşüm ile bunun girişimcilik ekosistemine yansımaları ele alındı.

03

06

11

Helin AYGÜN

Sanayide dönüşüm için atılan temeller, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle iyice somutlaştı. OSBÜK’ün görevlerinden OSB’lerin delege sayısına, yer seçiminden kredi faiz desteğine kadar

birçok konu açıklığa kavuşturuldu.

YAZI DİZİSİ07

YÖNETMELİĞE ÜRETİM REFORM PAKETİ AYARI

OSB’lerin kuruluşu, yapımı ve işletilmesi ile OSBÜK’ün kuruluş ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Geçtiğimiz sene Üretim Reform Paketi ile getirilen değişikliklerin uygulama yönetmeliğine de uyarlanmasıyla, OSB’lerin yer seçimi, imar planları, organların oluşumu, görev ve yetkileri, bölge müdürü ve personelin görevlendirme şekli, kredi talepleri, kiralama usulleri gibi birçok konu netleştirildi. Düzenleme camiada memnuniyetle karşılanırken; OSBÜK’e üye olarak katılacak OSB temsilcilerinin sayısı, OSB’lere kredi faiz desteği imkânı, genel kurula geçiş, gayrimenkul yatırım ortaklıkları kurulması gibi pek çok noktaya değinildi.

DEĞİŞİM FİŞEĞİ ATEŞLENDİ

Yönetmelik değişikliğiyle, OSBÜK genel kuruluna katılacak delege sayılarını artırılarak, OSB’ler arasındaki delege adaletsizliği giderilmiş oldu. Artık delegeler, 100 hektara kadar 1, 101-250 hektara kadar 2, 251-500 hektara kadar 3, 501-750 hektara kadar 4, 751-bin hektara kadar 5, bin 1-bin 500 hektara kadar 6, bin 501-2 bin hektara kadar 7, 2 bin 1 ve üzeri hektara kadar 8 kişi olmak üzere müteşebbis heyet, yönetim kurulu veya genel kurul üyeleri arasından seçilecek. Eski düzenlemede OSB’ler, 250 hektara kadar 1, bin 1 ve üzeri hektara kadar 5 temsilci seçebiliyordu.

DAHA ÇOK TEMSİLCİ

OSB’lerdeki katılımcılara verilen hizmetlerin daha kısa sürede hayata geçirilebilmesi amacıyla bu bölgelerin tüm faaliyetlerine kredi verilebilecek. Değişiklikle, yönetmeliğe “kredi faiz desteği” ile ilgili hükümler de eklendi. OSB’lerin iç ve dış kaynaklardan kullandıkları krediler için kredi faiz desteği sağlanacak. Destek için asgari yatırım tutarları, kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlar için 500 bin lira, normal yörelerde yapılacak yatırımlar için 700 bin lira ve gelişmiş yörelerde yapılacak yatırımlar için 900 bin lira olacak. Ödenecek faiz veya kâr payı miktarı, 2 milyon 100 bin lirayı geçemeyecek.

KREDİYE FAİZ DESTEĞİ

ÇÖZÜM YERLİ ÜRETİMKöklü sanayi birikimiyle,

kümelenme faaliyetlerinin öncüsü konumundaki OSTİM OSB, yerli ve milli sanayide attığı büyük adımlarla öne çıkıyor. Sanayi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şenol Aydın, 6 bin 200’den fazla firmaya ev sahipliği yapan OSTİM

OSB’nin Başkanı Orhan Aydın ile yerli üretim hakkında konuştu. Başkan Aydın, “Yerli ve milli üretim yapmadığın sürece bu coğrafyada özgür olamazsın. Elbette her şeyi kendim yapacağım diye bir kural yok ama stratejik alanlara yönelmeliyiz” dedi.

VERGİ ÖDEMESİNDEİKİNCİ SIRADA

Sabri Tekli başkanlığındaki, güneyin güçlü sanayi üssü Mersin Tarsus OSB, elektrik, su ve doğalgaz tüketimini artırırken, vergide de iddiasını sürdürdü. Başkan Sabri Tekli, “Türkiye’de düzenli vergi ödeyen iller arasında 2’nci sırada yer alıyoruz ama 3’üncü OSB faaliyete geçtikten sonra sıralamada Bursa’yı geçeceğimizi düşünüyorum” dedi.

10

A’DAN Z’YE DEGiSiM

Devamı 4’te

02

05

MEVZUAT, SÜRECİ YAVAŞLATIYORTürkiye’nin seçkin üniversite-

lerinde akademisyenlik de yapan girişimci öğretim üyeleri, patent mevzuatındaki belirsizliklerin, teknoloji üretmede engel teşkil ettiğini dile getirdi. RS Research

firması kurucusu Prof. Dr. Rana Sanyal, fikri mülkiyet hakları hususunda mevzuatın start-up firmaları açısından problem teşkil ettiğini söyledi. INITIO’nun Kurucusu Doç. Dr. Devrim

Pesen Okvur, patent konusunda mevzuatındaki zorlukların, süreci yavaşlattığını kaydetti. İTÜNOVA TTO Genel Müdürü Dr. Ercan Çitil ise belirsizliklerin olduğu mevzu-atı “muğlak” olarak nitelendirdi.

02

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018 Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi02 ROPORTAJOSTİM BAŞKANI AYDIN, TEŞHİSİ KOYDU:

Ankara’nın “KOBİ Kenti” OSTİM OSB, ülkede yerli ve milli üretimin payının artması için faaliyet gösteriyor. OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın’a göre, Türkiye’nin

özgürleşmesi için yerli ve milli üretim şart.

OZGURLUGE “YERLI” FORMUL

BİNLERCE FİRMA, ON BİNLERCE ÇALIŞANAnkara sanayisinin öncü sanayi bölgelerinden biri olarak 1967’de temelleri atılan, 1997 yılında da OSB statüsüne kavuşan OSTİM OSB, yerli ve milli üretimin kalele-rinden biri oldu. Yerli ve milli üretim ekosistemine önemli katkılarda bu-lunan OSTİM, özellikle haberleşme

ve savunma teknolojileri alanında yerli ve milli üretimin payını artıran firmalarıyla ve kümelenmeleriyle dikkat çekiyor. Sanayi Gazetesi Ge-nel Yayın Yönetmeni Şenol Aydın, 17 sektör, 139 işkolu, 6 bin 200’den fazla firma ve 60 bin çalışanıyla KOBİ Kenti görünümündeki OSTİM

OSB’nin Başkanı Orhan Aydın ile yerli üretim hakkında konuştu. Başkan Aydın, dışa bağımlılık ortadan kaldırılmadan, ülkenin tam anlamıyla “özgürleşemeyeceğini” söyledi. Dış ticaret açığını kapat-manın ve güçlenmenin yolunun buradan geçtiğini anlatan Aydın,

“Rahmetli Erbakan Hocamızdan öğrendiğimiz, 1975 yılında aldığımız ders bu; yerli ve milli üretim yapmadığın sürece bu coğrafyada özgür olamazsın. Elbette her şeyi kendim yapacağım diye bir kural yok ama stratejik alanlara yönel-meliyiz” dedi.

YERLİ OLMASI YETMEZ, MİLLİ DE OLMALISizce hangi sektörlerde yerli ve milli üretiminin payını art-tırmamız gerekiyor? Her alanda olması lazım ama biz bunu savunmada hissedebildik. Biz bunu yıllardır söylüyoruz ama yerli ve milli üretim ancak “dayak

yediğimiz zaman” aklımıza geliyor. Bir şeyin yerli olması da yetmiyor, size ait ve milli olması gerekiyor. Rahmetli Erbakan Hocamızdan öğrendiğimiz, 1975 yılında aldığımız ders bu; yerli ve milli üretim yapmadığın sürece bu

coğrafyada özgür olamazsın. El-bette her şeyi kendim yapacağım diye bir kural yok ama stratejik alanlara yönelmeliyiz. Ülkenin geleceği için lazım olan bütün bilgi ve teknoloji kendimize ait olmadığı zaman özgür olamayız.

Özgür olamayınca dış ticaret açığı veririz, onları kapatmak için borçlanırız, onları kapatmak için daha çok borçlanmamız gerekir ve her yaptığımız ihracatın içine koyduğumuz parça sayısı azal-maz, çoğalır.

O TEZGÂHI BİZ YAPALIMKimyada yerlileşmeden savunma sanayinde yerlileşme olmayacağı söyleniyor. Sizce de böyle mi? Söyleyecek bir şey yok. Malzemeleri de kendimiz yapmamız gerekiyor. Sa-

vunmaya çalışıp, burada üretim yapan firmalarımız var. Bazen ben onlara diyorum ki “Sen bunun neyini yapıyor-sun? Resmi adam çizmiş, senin işledi-ğin malzemeyi adam gönderiyor. Ham

maddeyi, kullandığın takım tezgâhı yabancılardan alıyorsun. Sen burada neyi yapmış oluyorsun?” O tezgâhı, ham maddeyi bizim yapmamız, o resmi bizim tasarlamamız lazım. Kim

yapacak, bunları ne zaman yapacağız? Bağımlılıktan çıkabilmemiz için çok çalışmamız gerekiyor. Üniversitedeki hoca, sanayici, bürokrat olarak büyük gayret göstermemiz lazım.

HERKESE DÜŞENGÖREVLER VARFirmaların bu konudaki tavır-ları ne oluyor?Asla vazgeçmeyeceğiz, uğraşa-cağız. Çünkü bu ülke bizim ve bu yönetenler de bizim insanlarımız. Onların da görmediği, bilmediği yerleri anlatacağız. Bunları biz çözeceğiz, başka birinden bir şey beklememeliyiz. Sadece bürokrasiyi ve birilerini suçlamak

işi çözmüyor. Hepimize düşen görev var. Mesela bir işçi niçin sanayide çalışmak istemez, bu işi cazip hali getirirsek insanlar sanayide çalışmayı tercih eder. Bunlar da bizim tarafımızdan çözülmesi gereken şeyler. Birbi-rimizi yok ediyoruz. Birbirimizle uğraşacağımıza dünyayla reka-bet etmek etmemiz gerekiyor.

BU KABİLİYET NEREYE GİTTİ?Yerli ve milli üretim denildi-ğinde akla gelen ilk isimler-den birisiniz. Bu nasıl bir his veriyor? Ben 1975’li yıllarda Sanayi Ba-kanlığında Yerli İmal Şubesinde çalıştım. Sanayileşme sürecini uzun süredir hem izliyorum hem gözlüyorum hem okuyo-rum hem dertleniyorum hem buna çözüm üretebilir miyiz diye kafa yoruyorum. Bazen sevindiğim, bazen üzüldü-ğüm alanlar oluyor. Makine fabrikasında 1974 yılında makine mühendisi adayı olarak çalıştım. O tarihte Ankara’da o fabrika vardı ve o tarihte tasarım, üre-

tim, montajını anahtar teslimi yapan bir fabrikaydı orası. Bu kabiliyetimiz nereye gitti bizim? Onu bütün dünyaya satabilir hale gelmemiz gerekirken, şimdi neden onu dahi üretemez vazi-yetteyiz? Bazen, ileriye doğru mu gidiyoruz, geriye doğru mu gidiyoruz ölçemiyorum. Cum-huriyet döneminde başlamış demir-çelik, raylı sistemlerle ilgili milli bir sanayi hamlesi vardı. Sonra ne oluyor, 1940-1945’te Marshall yardımları yapılıyor ve deniyor ki “Siz bunlarla uğraş-mayın, biz bunları size veririz.” Dolayısıyla biz bütün dükkânları kapatıyoruz.

TÜRKİYE’NİN MİLLİ TAKIMIEndüstri 4.0 ile ilgili bir kümelenme çalışması düşü-nüyor musunuz?Endüstri 4.0’la ilgili düşünülebi-lir ama haberleşme teknolo-jileri bunun zaten alt yapısını oluşturuyor. Türkiye için de çok kritik. Endüstri 4.0, dijitalleşme, 5G ve Türkiye için geleceğe ciddi bir mesefa almış duru-mundayız. 2020 yılında Türkiye

dünyayla aynı zamanda ve 5G’yi kullanıyor olacak. Kendi ürettiği teknolojiyi, bu çok devrimsel bir şey. Bir bölümü biz yaptık. Şu anda çok ileri aşamada firmalarımız var. Bilgi Teknolojileri Kurumu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK bunun destekçisi. Dolayısıyla bu grup Türkiye’nin milli takımı.

OKUL YÖNETİMİNDE OLMALI Sanayiye nitelikli eleman tesisi konusunda OSTİM OSB olarak bir yapılanmanız var mı?Meslek liselerinden mezun olan gençler kendi meslekleriyle ilgili alanda çalışmak, insanlar daha doğrusu üretim yapmak iste-miyor. Toplumsal olarak üretim yapmak, çalışmak, üretmek itibarlı bir iş olarak görülmüyor. Meslek lisesi mezunları üniver-site bitirmeyi, kravat takmayı istiyor. Ama yeterince iş imkânı yok. Dolayısıyla da işsizlik o bölümde oldukça yüksek olu-yor. Milli Eğitim Bakanlığı da sanayici kesimin beklentilerine yeterince cevap veremeyince, “Madem benim yaptığımdan mutlu ve memnun değilsin, buyur kendin yap” diyor. Sanayi kesiminde mesleki eğitim için bazı modeller de üretildi. Bu sadece bir meslek lisesi ve kolej açma olayı değil.

Biz sanayi bölgesiyiz, eğitim dediğimiz şey bir ihtisas alanı. Bizim bölgemizde Milli Eğitim Bakanlığının iki okulu var. Birisi eski adıyla çıraklık eğitim mer-kezi, yeni adıyla mesleki eğitim merkezi. Diğeri de Anadolu endüstri meslek lisesi. Bunlar varken benim bir tane daha kolej açmam yani çok anlamsız bir şey. “Mevcutları nasıl iyileş-tirebiliriz?” sorusunun cevabı da henüz netleşmiş değil. Milli Eğitim Bakanlığının liselerine biz hem maddi manevi destek oluruz. Yönetimini daha aktif hale getirebiliriz. Sanayicileri okul yönetimine dahil etme düşüncesi bizde ağır basıyor. Bölgemizde Gazi Üniversitesiy-le beraber meslek yüksek okulu yapıyoruz. Dolayısıyla bakan-lığın önerdiği modellerin hepsi şuanda OSTİM’de uygulanıyor. Ama bizim istediğimiz şekilde mi, değil.

ÖDÜLÜ BAŞKASI ALIYORMesleki eğitim nasıl özen-dirilir?Aslında meslek eğitimi destek-leyici formüllere evet diyorum. Fakat meslek lisesini destekle-yecek yer eğitim değil, üretim. Üretimin kıymetli bir şey oldu-ğunun farkında olmamız lazım. Siz üretim yapanı, örneğin emlakçıyla mukayese ettiğiniz zaman, o taraf üretimden

daha fazla imkan sunuyorsa, üretim yapan sanayiciye yazık olur. Çünkü bütün yükü ona yüklüyoruz, bütün zahmeti o çekiyor ama ödülü başkası alıyor. Dolayısıyla Türkiye’de üretim yapmak cazip değil. Dolayısıyla burayı cazip hale getirmeden üretimde çalışacak kişi de burayı cazip görmüyor.

40 ENGELLİ KOŞUYeni üretim alanları açılıyor mu?Bu faizle, faiz oranlarıyla, yatırım imkânlarıyla üretimin cazip oldu-ğunu düşünmüyorum. Üretim yapan ve büyümek isteyen bir sanayici için inanılmaz zor şartlar vardır. Ankara’da 10 yıldır hayata geçirilmeye çalışılan bir OSB var. Benim bölgemdeki küçük işlet-meler oraya gidip kendilerini bü-yüteceklerdi. Ama oradaki arsa fiyatlarına erişemediler, yıldılar.

Üretimin önündeki engelleri aşa-mıyoruz. Biz OSTİM firmalarımızı büyütmek için bölge yapmaya soyunduk. Fakat buna pişman olduk. Halbuki bu insanlara, üretim yapmaları için uygun ve ucuza yer göstermemiz lazım. 40 engelli koşu yaptırıyoruz, adamlar bitiyor. Topluma hizmet edenlerin ayağına halı sermemiz lazım fakat sistem ters çalışıyor, emlakçının ayağına seriyoruz halıyı.

OSTİM 1997Yerli ve milli

üretim, mesleki eğitim

Orhan Aydın

OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, yerli üretimin artması için tezgâhın, ham maddenin ve tasa-rımın da Türk firmalarınca üretil-mesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bağımlılıktan çıkabilmemiz için çok çalışmamız gerekiyor” dedi.

03

Yeni Nesil Haber

cilik SANAYI

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi0321 Mayıs - 27 Mayıs 2018

GTÜ’DEN GİRİŞİMCİLİK ZİRVESİ

“Sanayi üniversitesi” kimliğiyle, girişimcilik kültürünün geliştirilmesi için imkanlarını seferber eden Gebze Teknik Üniversitesi, teknolojik dönüşümü odağına alan

Girişimcilik Zirvesi düzenledi. Zirveye, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık da katıldı.

DONUSUMU YONET, GELECEGI INSA ET

ÖNCÜ AKTÖRLERİ AĞIRLADI2017 Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksinde üçüncü sırada yer alan Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), üniversi-te-sanayi iş birliğine bir tuğla daha ekledi. GTÜ tarafından düzenlenen 4. Girişimcilik Zirvesi; OSB başkanlarını, sanayi camiasının önemli isimlerini ve genç girişimci adaylarını bir araya getirdi. İki gün süren Girişimcilik Zirvesi’nde, bu yıl teknolojik dönüşümün iş dünya-

sında hızla yayılmasına vurgu yapılarak “Dönüşümü yönet, geleceği inşa et” teması ile teknolojik dönüşümün ulaştığı en son nokta olan “Endüstri 4.0”ın başlatacağı yeni dönem ve sağladığı fırsatlar, “Teknolojik Dönüşüm” ile gelen değişim, bu değişimin girişimcilik ekosis-temindeki yansımaları alanının öncü aktörlerinin deneyimleri ve girişimcilik hikâyeleri ışığında değerlendirildi.

İSTANBUL’DAN SONRA İKİNCİGebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, burada yaptığı konuşmada, girişimcilik ruhunun toplumda yaygınlaştırılması gerekliliğinden söz etti. Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ise

Kocaeli’nin 102 Ar-Ge merkezi, 8 tasarım merkezi ile İstanbul’dan sonra en fazla Ar-Ge merkezi olan il olduğunu belirterek, kentin öğrenciler için çok önemli bir fırsat olduğunu ifade etti.

BAŞKANLAR PANELİST OLDUZirveye Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, GTÜ Rektör V. Prof. Dr. M. Hasan Aslan, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, Dilovası İMES OSB Başkanı İrfan Küçükay, Dilovası OSB Başkanı Mustafa Türker, İstanbul Anadolu Yakası OSB Başkanı Murat Çökmez, TOSB Başkanı Ömer Burhanoğ-lu, Gebze OSB Başkanı Vahit Yıldırım ve Birlik OSB Başkanı

Şenol Telli de katıldı. OSB Baş-kanları, “Teknolojik Dönüşümde Organize Sanayi Bölgelerinin Rolü” konulu panelde, fikirle-rini paylaştı. GTÜ Girişimcilik Zirvesi’nde ayrıca; teknolojik dönüşümün öncü aktörleri, teknolojik dönüşümün getirdiği yönetsel yenilikler, teknolojik dönüşümde kadın girişimciler, teknolojik dönüşüm ve dijital girişimcilik konuları alanlarında sektörünün en önemli isimleri tarafından değerlendirildi.

DENEYİMLER PAYLAŞILDIKocaeli Valisi Hüseyin Aksoy ise, “Türkiye’de girişimciliğin teşvik edilmesi ve desteklen-mesi adına birçok mevzuatta yapılan değişikliklerle girişim-ciler desteklenmekte ve on-ların önü açılmaktadır. Gebze Teknik Üniversitemizin yapmış olduğu bu organizasyonda girişimcilerimize örnek oluştu-

rabilecek başarılı deneyimlerin sahiplerinin konuşmacı olarak yer alması ve genç arkadaş-larımızın bu deneyimlerden yararlanmasına fırsat verilmesi yönüyle bu zirvenin yeni gi-rişimcilerin ortaya çıkmasına önemli katkılar sağlayacağına olan inancım tam” ifadelerini kullandı.

IŞIK’TAN APPLE ÖRNEĞİ

Zirvede söz alan Başbakan Yar-dımcısı Fikri Işık, gençlere inovatif düşüncenin önemini anlattı. Dünyanın en değerli şirketi olan Apple’ın cirosu ile Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)

miktarını karşılaştıran Işık, App-le’ın bu konuda Türkiye’ye

ile yarıştığını söyledi. Işık, “Girişimcilik

ruhu Apple’ı, bir tek şirketi, Türkiye’nin GSYH’si ile yarışır bir noktaya getirdi. 850 milyar

dolar cirosu olan bir şirketten bahsediyo-

ruz. Bizim de Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız yaklaşık

900 milyar dolar civarında” dedi. Türkiye için en nitelikli kaynağın insan olduğuna vurgu yapan Fikri Işık, insanlarını iyi yetiştiren ül-kelerin hem kendi yeraltı kaynak-larına hem de diğer ülkelerdeki yeraltı kaynaklarına hükmettiğini kaydetti.

Aselsan, Türk Silahlı Kuvvetleri-nin İzmir Seferihisar’da, iki yılda bir düzenlediği “Efes-18 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Arazi Tatbi-katı”nda yeni ürün ve cihazları ile adeta gövde gösterisi yaptı. Fuarda bulunan Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, “Aselsan, yüksek yerli teknolojiyle geliştirdiği ürün-leriyle dünya savunma sanayiinin lider kuruluşları arasında yer alıyor. Daha güçlü bir Türkiye için telsizle başladığımız yolculuğumuza akıllı teknolojilerle devam ediyoruz”

dedi. Tatbikatın dost ve müttefik 19 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen bölümünde Aselsan’ın dünyaca ünlü “Askeri ve profesyonel telsiz-ler, Mitos, İhtar Araç Üstü, Acar, Serhat, Hassas Güdüm Kiti (HGK), Lazer Güdüm Kiti (LGK), Tepegöz, Denizgözü, Kırlangıç ve Martı, Yankı, Ekinoks, Midas, Mügas” görev aldı. Türkiye’nin en büyük savunma elektroniği kuruluşu olan Aselsan’ın Askeri Gemi Elektronik Harita Sergileme ve Bilgilendirme Sistemi “Mitos”, tatbikatta aktif rol üstlendi.

Aselsan, göz kamaştırdı

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkan Yardımcısı Ahmet Gümüşçü, Kayseri olarak istihdam seferberliği kapsamında 20 bin civarında yeni istihdam sağlayarak, Türkiye’de istih-dam artışında 10’uncu il olduklarını söyledi. KASO ile İŞKUR ortaklığında düzenlenen “2018 Yılı Yeni İstihdam Teşvikleri” konulu toplantıda konu-

şan Başkan Yardımcısı Gümüşçü, istihdam seferberliğinin bu sene de artı iki istihdam olarak devam ettiğini kaydetti. Devletin bu konuda güzel teşvikler açıkladığını dile getiren Gümüşçü, “Bu seferberliğin amacına ulaşması için Kayserili sanayiciler olarak var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

İstihdam artışında 10’uncu il

Ali ŞAHİN

TARAFLAR BİR ARAYA GELDİ

GTÜ İşletme Fakültesi Dekanı ve Organizasyon Komitesi Baş-kanı Prof. Dr. Ebru Tümer Ka-badayı, GTÜ olarak girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesinde

üniversitelere düşen sorum-luluğun farkında olduklarını

söyledi. Teknolojik dönüşü-me ayak uydurma, inovatif girişimcilerin desteklen-mesi yolunda çalışmalar yaptıklarını anlatan Kabadayı, “Bu kapsamda düzenlediğimiz girişimcilik

zirvelerinin amacı sanayi dünyasının önde gelen

isimlerini girişimci adayları ile bir araya getirerek tarafların bilgi alış verişinde bulunmalarını, teknolojik dönüşüm sürecinde girişimcilik ekosistemini destek-leyen gelişmelerin tartışılmasını, etkileşim ağı ve iş fırsatlarının doğmasını sağlamaktır” dedi.

İLHAM KAYNAĞI OLDU

GTÜ Rektör Vekili Prof. Dr. M. Hasan Aslan, yaptığı konuş-

mada zirvede paylaşılacak bilgi ve deneyimlerin, girişimcilere

ilham kaynağı olacağını ifade etti. Aslan, Girişimcilik Zirvesi’nin hayata geçme-sinde büyük emeği olan GTÜ Eski Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün’e, Orga-nizasyon Komitesi Başkanı

Prof. Dr. Ebru Tümer Ka-badayı’ya, organizasyonda

emeği geçen tüm akademisyen ve öğrencilere, maddi manevi desteklerini esirgemeyen GTÜ paydaşlarına teşekkür etti.

GTÜProf. Dr.

Ebru Tümer Kabadayı

Fikri IşıkGirişimcilik

Zirvesi2014 Prof. Dr. M. Hasan Aslan

04

04 SANAYI Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

UYGULAMA YÖNETMELİĞİ’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

OSB’lerin merakla beklediği OSB Uygulama Yönetmeliği’ndeki değişiklik hayata geçti. Buna göre, OSB’lerin OSBÜK’teki delege sayıları artırıldı. OSB’lerin iç ve dış kaynaklardan

kullandıkları kredilere verilecek faiz desteği belirlendi. GYO kurulması da yönetmeliğe girdi.

BUYUK OSB’YE YUKSEK TEMSILIYET

YENİ DÖNEM BAŞLADIOSB’lerin kuruluş, işleyiş, yer seçimi gibi konularda uyacakları kuralları belirleyen, OSBÜK’ün görevini yeniden tanımlayan, bölge müdürüne görev çerçevesi çizen, bölgelere verilecek kredi faizini belirleyen, OSBÜK temsilci sayısına yeni düzenleme getiren “Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayımlandı. Daha önce Üretim Reform Paketi ile getirilen bazı hükümlere de yer veren yönetmelik ile OSBÜK genel

kurulunda OSB’leri temsil edecek üye sayıları, OSB’lerin büyüklüklerine göre yeniden düzenlendi. OSB’lerin yer seçimi talebinin bakanlığa elektronik olarak iletilmesine olanak sağlandı. OSB’lerin genel kurula geçiş için sağlanması gereken 1/2 oranı bu düzenlemede de yer aldı. Yine Üretim Reform Paketi ile uyumlu olarak, OSB ve OSBÜK organlarının görev süresi 4 yıl olarak revize edildi. OSB’lerin iç ve dış kaynaklardan kullandıkları kredilere verilecek faiz desteği de belirlendi.

TEMSİLCİ SAYISI ARTTIYönetmelik değişikliği ile OSBÜK genel kuruluna gönde-rilecek delege sayısı eskiye göre artırıldı. Önceki düzenlemede 250 hektara kadar 1 temsilci gönderilirken, yeni düzenle-mede 100 hektara kadar olan OSB’ler 1, 101-250 hektara kadar 2, 251-500 hektara kadar 3, 501-750 hektara kadar 4, 751-bin

hektara kadar 5, bin 1-bin 500 hektara kadar 6, bin 501-2 bin hektara kadar 7, 2 bin 1 ve üzeri hektara kadar 8 kişi olmak üze-re müteşebbis heyet, yönetim kurulu veya genel kurul üyeleri arasından delegeler seçilecek. Yürürlükten kaldırılan düzenle-mede bu sayılar maksimum 5’e kadar çıkabiliyordu.

6 AY ANAPARA GERİ ÖDEMESİZOSB yatırım projeleri için bankalardan en az bir yıl vadeli Türk Lirası cinsinden kullandırılan kredilerde faiz desteği, Bakanlıkça da uygun görülmesi halinde azami ilk 5 yıl için ödenmek kaydıyla, bütçe imkânları doğrultu-sunda bütçe kaynaklarından karşılanabilecek. Faiz desteği uygulanacak krediler, asgari 6 ay anapara ödemesiz olacak.

Faiz desteği geri ödemeleri 6’şar aylık dönemler halinde yapılacak. Ancak faiz desteği; diğer kamu kurum ve kuruluş-larınca kullandırılan veya kamu kaynaklarından sübvanse edi-len krediler, kullanılmış makine ve teçhizat, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar kapsamındaki faiz desteğinden yararlanan yatırım harcamaları için uygulanmayacak.

GENEL KURULA GEÇİŞYönetmelik, OSB’lerin genel kurula geçiş sürecini açıklığa kavuşturdu. OSB’nin onaylı par-selasyon planında yer alan sanayi parselleri ile hizmet ve destek alanındaki toplam parsellerin 1/2’sinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması hâlinde, genel ku-rul oluşum süreci başlayacak. Bu oran eski yönetmelikte 2/3 ola-rak uygulanıyordu. Genel kurulda

müteşebbis heyetin devamına karar verilmesi halinde 4 yılda bir seçimli; müteşebbis heyete son verilmesi halinde ise yılda bir mali, dört yılda bir seçimli genel kurul yapılacak. Yönetim kurulu, parsellerin 1/2’sinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması halinde, belgelerin birer suretini Bakanlığa elektronik ortamda gönderecek.

KURULUŞ VE TERKİNOSB yer seçimi kesinleştirilen alandaki büyükşehir belediyesi, il belediyesi, ilçe belediyesi, belde belediyesi, sanayi odası, yoksa ticaret ve sanayi odası, o da yoksa ticaret odası, il özel idaresi veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı ile ala-nın hiçbir belediye sınırı içinde olmaması hâlinde il belediyesi,

ilçe belediyeleri ile bu ilçelerdeki odalar, valilik uygun görüşüne istinaden OSB kuruluşunda yer alabilecek. OSB kuruluşuna katılan kurum ve kuruluşların temsilcileri ve vali tarafından imzalanmış kuruluş protokolü-nün Bakanlıkça onaylanması ve sicile kaydı ile OSB tüzel kişilik kazanacak.

TASFİYE SÜRECİ BAŞLAYACAKTüzel kişilik kazanan OSB’lerden, kuruluş tarihinden itibaren altı ay içerisinde kamulaştırma işlem-lerine başlayıp, iki yıl içerisinde uzlaşılamayan tüm parseller için tespit ve tescil davası açmayan veya tüm parseller için açılan da-

valar neticesinde, Kamulaştırma Kanunu’nun 10’uncu madde-sinde belirtilen süreler içerisinde bedeli ödemeyen OSB’lerin tüzel kişilikleri, tasfiye süreci başlatı-larak Bakanlık tarafından resen terkin edilebilecek.

İKİ YERDE BİRDENÇALIŞAMAYACAKYeni yönetmeliğe göre bölge müdürü, yönetim kurulu tarafından atanacak ve yönetim kuruluna bağlı olarak çalışacak. Bölge müdürü, başka bir OSB’de bölge müdürü olama-yacak. Bölge müdürü olabilmek için artık 5 yıl değil, 3 yıllık iş tecrübesi aranacak. Bölge müdürü ve personeli, Bakanlığın talebi üzerine her türlü belge, defter, kayıt ve bilgileri ibraz etmek ve örneklerini noksansız, istenilen süre içerisinde ve gerçeğe uygun olarak vermek,

para ve para hükmündeki evrakı göstermek, bunların sayılma-sına ve incelenmesine yardımcı olmak, yazılı bilgi taleplerini karşılamak, denetimde her türlü yardım ve kolaylığı göstermekle yükümlü olacak. Bölge müdürü ile personeli, kendi kusurla-rından ileri gelen zararlardan sorumlu tutulacak. Para ve para hükmündeki evrak ve senetler ile bilanço, tutanak, rapor, defter ve belgeler üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılacak.

OSBÜK’ÜN AMACI Yönetmelikte, OSB Üst Kuruluşunun (OSBÜK) amacı tanımlandı. Buna göre OSBÜK; OSB’ler arası uygulama birlik-teliği ve iş birliğini sağlamak, dayanışmayı temin etmek, OSB’lerin sorunlarının çözü-müne yönelik ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimde bulunmak ve çalışmalar yap-mak, Bakanlık ile OSB’ler ara-sında koordinasyonu sağlamak

ve Bakanlıkça verilen görevleri yerine getirmek olarak açık-landı. Yeni düzenlemeyle, tüm OSB’lerin OSBÜK’e üyeliği ve aidat ödemeleri zorunlu hale getirildi. OSB ve OSBÜK organ-larının görev süresi 4 yıl olarak revize edildi. OSB katılımcıla-rının müteşebbis heyete dahil olmalarına imkân sağlandı. Huzur hakkı ödemelerine ilişkin esaslar belirlendi.

GYO KURULABİLECEKOSB tüzel kişiliği, müteşebbis heyet veya genel kurul tara-fından karar alınması halinde, yönetim kontrolü ve hisse çoğunluğu kendisinde olmak ve münhasıran OSB’lerde faaliyet göstermek şartıyla gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO) kurabi-

lecek. Bu ortaklıklar, OSB’lerdeki parsellerin üst yapılı veya üst yapısız satışı, kiralanması ve üst hakkı kurulması konularında fiyat belirlerken gayrimenkul değerleme kuruluşlarınca tespit edilen ekspertiz değerini esas alacak.

ARAZİ BEDELİNİ OSB ÖDEYECEKKamulaştırmaya esas kamu yararı kararı; OSB’nin tüzel kişilik kazanmasını veya ilave alan yer seçim talebinin Bakanlıkça onaylanmasını takiben alınacak müteşebbis heyet/genel kurul kararı, yer seçimi kesinleşen alan ile kadastral pafta ve OSB alanı içinde kalan parsellerin takyi-dat durumlarını içeren, parsel listesi ile birlikte yönetim kurulunun başvurusu üzerine

Bakanlık tarafından verilecek. Bakanlık, gerekli gördüğü hal-lerde planlama bütünlüğünü bozmayacak şekilde kesinleşen OSB sınırları içindeki alanın etaplar halinde kamulaştı-rılmasını isteyebilecek ve bu doğrultuda kamu yararı kararı verebilecek. Arazinin mülki-yetinin edinilmesinde yapılan masraflar ile arazi bedeli öde-me yükümlülüğü OSB tüzel kişiliğine ait olacak.

100 BİN LİRA ŞARTIOSB kuruluş protokolü onaylan-madan önce, OSB’nin kuruluşuna katılacak kurum ve kuruluşların, müteşebbis heyette bulundu-racakları her bir temsilci için 100 bin Türk lirasından az olmamak üzere belirleyecekleri meblağı, il özel idaresi veya yatırım izleme

ve koordinasyon başkanlığı adına açılan banka hesabına yatırmaları zorunlu olacak. OSB kuruluşunda, yer seçimi kesinleştirilen alandaki sanayi odası, yoksa ticaret ve sanayi odası, o da yoksa ticaret odasının yer alması zorunluluğu bulunacak.

MÜSİAD, 98. Genel İdare Kurulu Toplantısı’nı, “Yerli ve Milli Sa-vunma Sanayisi” konu başlığı ile Trabzon’da gerçekleştirdi. Genel Başkan Abdurrahman Kaan’ın ka-tılımlarıyla düzenlenen programda, Türkiye’nin savunma sanayi alanın-da son yıllarda elde ettiği başarılar ve geleceğe dönük projeleri ele alındı. Kurul toplantısında konuşan Genel Başkan Kaan, bugün artık kendi insansız hava aracını ürete-

bilen bir Türkiye olduğuna dikkat çekerek, “Savunma sanayi gelişme gösterebilir fakat bir de bunların kullanılması, tercih edilmesi konusu var ki bu da milli olmanın bir şartı-dır. İthal ürünlerin kalite ve işlevine eriştiği halde yerli ürünlerin tercih edilmemesi, farklı sektörlerde maalesef karşılaştığımız bir durum. Ürün tercihi konusunda, yabancı hayranlığını bırakmanın zamanı çoktan gelmiştir” dedi.

Savunmada “milli tercih” çağrısı

Tüyap Konya Fuarcılık, Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ve Makine İmalat-çıları Birliği (MİB) iş birliğiyle Konya Endüstri Zirvesi çatısı altında düzen-lenen KONMAK, İSKON, KONELEX ve Konya Sac İşleme Fuarları, bu sene de Anadolu’nun en büyük endüstriyel buluşmasına ev sahipliği yaptı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Konya millet-

vekilleri, Afrika ülkelerinin Türkiye büyükelçileri ve çeşitli bakanları tarafından görkemli bir açılışla baş-layan fuarlar, 4 günde 63 ülke ve 68 şehirden toplam 37 bin 742 yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırladı. Konya Sanayi Odası iş birliğiyle düzenlenen “B2B Uluslararası İkili İş Görüşme-leri” etkinliğine katılımcı firmalar ile Fas, Tunus, Cezayir, Balkanlar ve Rusya gibi çeşitli ülkelerden gelen yabancı yatırımcılar yeni iş bağ-lantılarına imza atan görüşmeler gerçekleştirdi. Metal işlemeden robotik teknolojilere, otomasyon sistemlerinden CNC makinelerine kadar yaklaşık bin 500’ün üzerinde makine ve malzemenin sergilendiği fuarlar, Endüstri 4.0’ın geldiği son noktanın yerinde gözlemlenmesi için sektör profesyonellerine katkı sağladı.

Yeni teknolojilerin odağı oldu

Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Merkez Bankası tarafından açıklanan ödemeler dengesi istatistiklerini değerlen-

dirdi. Martta aylık cari açığın 4,8 milyar dolar olduğunu, yıllık cari işlemler açığının da 55,4 milyar do-lara çıktığını dile getiren Zeytinoğlu, cari açıktaki artışta asıl etkinin mart ayında da yüksek dış ticaret açığı olduğunu kaydetti. Zeytinoğlu, “Mart ayında dış ticaret açığı geçen yılın da üzerinde gerçekleşerek 4,6 milyar dolara yükseldi. Dış ticaret açığındaki büyümenin cari açığı da yükselttiğini görüyoruz. Nisan ayında da artışa devam eden dış ticaret açığı, maalesef nisan ayı cari açığının da yüksek olacağının sinyalini veriyor” dedi.

“Geçici olmasını umuyoruz”

Helin AYGÜN

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

OSB Uygulama Yönetmeliği

OSBÜK, OSB’ler, kredi, temsilci,

görev

YATIRIMCIYA FAİZ DESTEĞİ Düzenleme ile yönetmeliğe “kredi faiz desteği” tanımı girdi. Eski yönetmelikte sadece kredi türleri ve kredi kullanımı ile ilgili düzenlemeler yer alırken, son değişiklikle “kredi faiz desteği”yle ilgili detaylı bilgiler yönetmeliğe girmiş oldu. Buna göre, kredi faiz desteğinden ya-rarlanabilmek için OSB yatırım projelerinin her biri için asgari sabit yatırım tutarı; kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlar için 500 yüz bin,

normal yörelerde yapılacak yatırımlar için 700 bin, gelişmiş yörelerde yapılacak yatırımlar için 900 bin lira olarak belirlen-di. Asgari sabit yatırım tutarı kriterini karşılayan OSB yatırım projelerinin her birinde sabit yatırım tutarı karşılığı kullandı-rılacak krediye tahakkuk eden toplam faizin veya kâr payı miktarının yüzde 70’ine kadar olan kısmı için ödenecek faiz veya kâr payı miktarı 2 milyon 100 bin lirayı geçemeyecek.

05

05SANAYI/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

MERSİN TARSUS OSB BAŞKANI TEKLİ:

Mersin Tarsus OSB Başkanı Sabri Tekli, düzenli vergi ödeyen iller sıralamasında ikinci sırada yer alan Mersin’in, 3’üncü OSB’nin faaliyete geçmesiyle Bursa’yı

geçebileceğini söyledi.

MERSIN, 3. OSB’YLE BURSA’YI SOLLAYACAK

İKİNCİ SIRADATürkiye’nin örnek sanayi bölgeleri arasında yer alan Mersin Tarsus OSB (MTOSB), bölge katılımcılarına yönelik verdiği hizmetlere bir yenisini ekledi. Bölge sanayicileri, vergilendirmeye ilişkin güncel mevzuat değişiklikleri hakkında bilgilendirildi. MTOSB Kon-ferans Salonu’nda gerçekleş-tirilen sanayici bilgilendirme toplantısına Mersin Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör, MTOSB Başkanı Sabri Tekli, Vergi Dairesi Grup Müdürleri

Bekir Yiğit, Tamer Yıldız ve çok sayıda sanayici katıldı. Vergi Dairesinin bölgede önemli bir yeri olduğunun altını çizerek toplantının açılış konuşmasını yapan OSB Başkanı Sabri Tekli, “Şu anda Türkiye’de düzenli vergi ödeyen iller arasında 2’nci sırada yer alıyoruz ama 3’üncü OSB faaliyete geçtikten sonra sıralamada Bursa’yı geçeceği-mizi düşünüyorum. Mersin’de kurulan OSB’ler, Mersin’i vergi sıralaması kapsamında Türki-ye’nin ilk 5’ine alacaklar” dedi.

TÜKETİMLER ARTTIMersin Tarsus OSB’nin faali-yetleri hakkında sanayicileri bilgilendiren Başkan Sabri Tekli, tamamlanan, süreci devam eden ve planlanan faaliyetleri anlattı. Otoban bağlantısı, enerji tüketimi, ağaçlandırma, elektrik nakil hattı, su artıma tesisi, asfalt çalışmaları gibi konularda bilgiler veren Tekli, “2018 Yılı Ocak-Mayıs döne-minde bölgelerimizde toplam 143 milyon 954 bin 450 kilovat

saat elektrik tüketilmiştir. 2017 yılının aynı dönemi baz alındığında 133 milyon 694 bin 161 kilovat saat elektrik tüketimi yapıldığı görülmekte ve elektrik tüketiminin 2018 Ocak-Mayıs dönemi içerisinde yüzde 7,7 oranında artış sağlandığı görülmektedir” diye konuştu. Tekli, doğalgaz tüke-timinin geçen yıla göre yüzde 6; su tüketiminin de yüzde 10 oranında arttığını kaydetti.

ÇEVREYE SAYGILI YÖNETİMFarklı konularda da yapılan çalışmalar hakkında bilgilen-dirmelerde bulunan MTOSB Başkanı Tekli, şunları kaydetti: “Bölgemiz içerisinde bulunan ve daha önceki asfalt çalışma-larından dolayı kapanmış olan yağmur suyu ve kanalizasyon bacalarının tespiti ve asfalt kotuna getirilmesi çalışması yapılmaktadır. 1. Bölge ve 2. bölgede toplam bin ton asfalt onarım işi yapılmış olup, bin 548 metrekare parke, 558

metre bordür imalatı tamam-lanmıştır. Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Tarsus Orman İşletme Şefliğinden tarafımıza tahsis edilen 3 bin adet bitki ve ağacın bölgemizin muhtelif caddelerine dikimleri gerçek-leşmiştir. Ocak, şubat, mart ve nisan ayları içerisinde yaklaşık bin 120 ton evsel atık çöp toplama aracımız ile toplanmış ve Büyükşehir Katı atık düzenli depolama alanına bertaraf edil-mek üzere gönderilmiştir.”

TAHSİLAT ORANI YÜKSEKMersin’in Türkiye’nin en büyük 6. ekonomisine sahip olduğunu belirten Mersin Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör ise, Mersinli sanayi-cilere vergi ödeme alışkanlık-larından dolayı teşekkür etti. Güngör, “Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı tahsilat oranı nok-tasında Türkiye’de vergi dairesi başkanlıkları arasında Koca-eli’den sonra 2’nci sırada yer alıyor. Türkiye genelinde ise 3’üncü sırada yer alıyor” dedi.

Sanayicilere yeni vergi sistemi kapsamında bilgiler aktaran Güngör, 1 Ocak’ta yürürlüğe giren bir düzenleme ile ver-gisel yükümlülüklerini yerine getirmiş ancak, öngörülmeyen nedenlerle son bir yıl içinde borçlarını ödeyememiş vergi mükelleflerinin daha uygun şartlarda borçlarını taksitlendi-rerek ödeyebilmelerine imkan sağlandığını belirten Güngör, bundan yararlanabilmek için gerekli şartları sıraladı.

İNTERAKTİF VERGİ DAİRESİGüngör, interaktif vergi daire-sinden kimlerin yararlanabi-leceğine dair de bilgiler verdi. İnteraktif vergi dairesinin 28 Şubat 2018 tarihi itibariyle açıldığını kaydeden Güngör, buradan kişilerin sicil bilgileri-ne, borç bilgilerine, elektronik ortamda verdikleri bildirim, beyanname ile bu beyanna-melere ilişkin tahakkuklara, emanet defterine kaydedilen tutarlara, haklarında yapılan elektronik yoklamalara ilişkin

tutanaklara, elektronik hacizleri bilgilerine, e- Tebligat-larına, vergi ceza ihbarnamele-rine ulaşabileceğini ifade etti. Güngör, burada ayrıca borç ödeme, e-tebligat sistemine dahil olmak için talepte bulun-ma, vergi cezalarında indirim talebinde bulunma, uzlaşma talebinde bulunma, mükel-lefiyet durum yazısı alma, borç durum yazısı talebinde bulunma gibi pek çok işlemin de yapılabileceğini anlattı.

40 FİRMAYADAHA VERİLECEKNacarlı TM ve Adm-1 arası elektrik nakil hattı işi ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında katılımcıları bilgilendiren Tekli, “1. Etapta yer alan 7 firmaya enerji verilecek olup, 2. etabın yapımına başlanmıştır. 2. eta-bın tamamlanması ile beraber 40 firmaya enerji verilecektir. 3. etap çalışmaları kapsamında Çukurova Kalkınma Ajansına ‘Sürdürülebilir Kaynak Kulla-

nımı ile Üretim Verimliliğini Arttırmaya Yönelik Altyapı Proje’ başvurusu yapılmış olup, 3. etabın tamamlanması ile 30 firmaya daha enerji verilecek-tir. Atatürk Bulvarı üzerinde yapılan elektrik altyapı çalış-malarında doğalgaz ve içme suyu hatlarının üzeri açılmış ve güvenli geçiş için gerekli önlemler alınarak yaptırılmış-tır” dedi.

ATIK SULAR SORUNOLMAKTAN ÇIKIYORGelişme Alanı Atık Su Arıtma Tesisi işletmesinin 1 Ocak 2018 itibari ile resmi olarak başladığını anımsatan Tekli, “Şu an için sadece biyolojik arıtma gerçekleştirilmekte, kimyasal madde kullanımı bulunmamaktadır. Tesisten 30 Ocak 2018 tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü

ekipleri tarafından denetim kapsamında numune alınmış olup yapılan analiz sonuçları alıcı ortam standartlarını ra-hatlıkla sağlamaktadır. 1 Ocak tarihinden itibaren 45 firmada atık su denetimi yapılmış, 15 firmaya ise ‘Atıksu Bağlantı İzin Belgesi’ düzenlenmiştir” diye konuştu.

OTOBAN BAĞLANTISIYAPILACAKBaşkan, 1. Bölge, 2. Bölge ve İlave alanlara büyük lojistik hizmet verecek olan, her iki OSB arasında planlanmış ve projesi tamamlanmış otoban bağlantısının bir kısmının yapım çalışmalarına, Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü tarafından

başlandığını ve kalan kısım için kamulaştırma sürecinin devam ettiğini anlattı. “Süreç tarafı-mızca takip edilmektedir” diyen Tekli, sanayicilerin yıllardır en büyük arzusu olan otoban bağ-lantısı noktasında çözüme adım adım ilerlediklerini kaydetti.

Ülke sanayisinin ihtiyaç duyduğu vasıflı işgücü yetiştirilmesine, istihdam imkânlarını artırıcı eğitim çalışmalarına ve firmaların yeni-likçi ürün geliştirme kapasitesinin artırılmasına katkıda bulunmayı amaçlayan “Güdümlü Proje Desteği Uygulamalı İleri Mühendislik Mü-kemmeliyet Merkezi” için imzalar atıldı. Protokolü, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mustafa Çöpoğlu, Kocaeli Üniversi-tesi Genel Sekreteri Fatih Akbulut, Gebze Teknik Üniversitesi Rektör

V. Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan ve IMES OSB Başkanı İrfan Küçük imzaladı. Kocaeli Üniversitesi Genel Sekreteri Dr. Fatih Akbulut, imzalanan protokolün bir parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduklarını söylerken; Vali Aksoy, “Nitelikli eleman ve üniversite-sa-nayi iş birliğinin bir arada gerçek-leşmesi bakımından bu merkez çok önemli olacaktır. Sanayi ile iş birliği içerisinde bu çalışmalara katkı sunulması, önemli sonuçları ortaya çıkaracaktır” dedi.

Nitelikli elemanagüdümlü proje

Anadolu OSB, 9. Geleneksel Kah-valtılı Katılımcı Buluşmasında, eylül ayında faaliyete geçireceği meslek yüksekokulu ve Sürekli Mesleki Eğitim Merkezini yatırımcılarıyla buluşturdu. Başkent Üniversitesi Anadolu OSB Meslek Yükseko-kulu ve Sürekli Mesleki Eğitim Merkezinde yapılan etkinliğe, yatırımcılar ve ailelerinin yanı sıra Başkent Üniversitesi Rektörü Prof.

Dr. Ali Haberal, OSİAD Başkanı Ahmet Kurt ve sanayiciler katıldı. Etkinlikte konuşan OSB Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, “Başkent Üniversitesi ile iş birliği halinde kurduğumuz meslek yüksekokulu ve Sürekli Mesleki Eğitim Merkezini eylül ayında faaliyete geçireceğiz. Bu Türkiye’ de ilk iş garantili meslek yüksekokulu olacak” dedi.şeklinde konuştu.

Yatırımcıdaneğitime destek

Kemalpaşa OSB (KOSBİ), ISO 9001:2015 sertifikasını alarak hizmet kalitesini tescilledi. Uluslararası ge-çerliliği olan İSO belgesi ile hizmet kalitesini belgelediklerini söyleyen KOSBİ Bölge Müdürü Cüneyt Öztürk, sanayicilere sundukları hizmeti daha da iyi hale getirmeye

çalışacaklarını söyledi. Tescil belge-sinin de ellerine ulaştığını söyleyen KOSBİ Bölge Müdürü Cüneyt Öztürk, organize sanayi bölgesi hizmetlerinin sunumunun PCA Sertifikasyon tarafından onaylan-dığını ifade etti. Öztürk, 3 yıl geçerli olan bu belgenin her yıl uluslara-rası standartlarda denetlenerek geçerliliğini sürdüreceğine dikkat çekerek, “Bu belgeyi almak elbette ki önemli. Yaptığınız işin uluslararası kriterlere göre değerlendirildiğini ve belli bir seviyenin üstünde hizmet üretildiğinin belgesidir bu. Lakin bu belgeyi almakla bitmiyor, her yıl uluslararası kriterlere göre hizmet kalitemiz değerlendirilip bu belge-nin geçerliliği sağlanıyor” dedi.

Hizmet kalitesi tescillendi

Mersin Tarsus OSB Başkanı Sabri Tekli, sanayici bilgilendirme toplantısına katılan Mersin Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör’e bir hediye takdim etti.

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafın-dan Proje Fuarı’nın bu yıl ikincisi, ESO ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) işbirliğinde “ETTOM Fair Play” ismiyle gerçekleştirildi. Fuarın açılışında konuşan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Sanayi-üniversi-te iş birliğinde artık daha çok varız ve var olmaya devam edeceğiz. Başarılı işlere imza atacağız. Çünkü bizim

kitabımızda başarısızlığa yer yok” dedi. Proje Fuarı’na katılan ve mezun olacaklardan söz isteyen Kesikbaş “Buraya katılarak proje ortaya koymuş genç mühendis arkadaş-ların yüzde 50’sinden müteşebbis olacakları konusunda söz istiyorum. Müteşebbislik ruhunu edinmiş herkes 30 ya da 40 yaşlarında kendi fabrika-sını, üretim tesisini ya da atölyesini kurabilir. Çünkü ülkemiz ancak bu şekilde kalkınıp gelişir. Bunu asla unutmamız gerekiyor” diye konuştu. ESO Başkanı, kendilerininde önümüzdeki sene sanayininihtiyaçlarını tespit edip üniversiteyebildireceklerini belirterek, “Buihtiyaçlar doğrultusunda projelerhazırlanacak ve ihtiyaçlarımızaçözüm üreten projelerimizi de ciddimiktarda ödüllendireceğiz” diyekonuştu.

ESO’dan proje fuarı

MTOSB 1976 658 ha Sabri Tekli

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi YATIRIM Yeni Nesil Haber

cilik

06

06ALMAN FİRMA DİLOVASI’NI TERCİH ETTİ

Almanya merkezli thyssenkrupp Asansörün Türkiye’deki ilk üretim tesisi Kocaeli, Dilovası’nda açıldı. Tesiste ilk etapta yılda

bin 200 ünite yürüyen merdiven üreterek 500 milyon TL’lik bir hacim oluşturacak.

DAMGASI

MAKİNE İHTİSAS OSBEV SAHİBİİstanbul ve yakın çevresinde faaliyet gösteren makine imalat ve sanayicileri ile makine yan sanayi, elektrik, elektronik sana-yini bir alanda toplayan Dilovası Makine İhtisas OSB, Alman devi thyssenkrupp Asansöre de ev sahipliği yapacak. Alanında dün-yanın en büyük şirketleri arasın-da yer alan Almanya merkezli thyssenkrupp Asansörün Türki-ye’deki ilk üretim tesisi hizmete girdi. Başlangıç aşamasında

minimum yüzde 54 yerlilik oranı ile çalışacak olan tesis, gelecek yıl bu oranı yüzde 90’a kadar yükseltecek. İlk etapta yılda bin 200 ünite yürüyen merdiven üreterek 500 milyon TL’lik bir hacim oluşturacak olan Kocaeli Dilovası’nda bulunan tesiste üretilecek “Made in Türkiye” damgalı yürüyen merdivenler, Türkiye pazarının yanı sıra Orta Doğu ve Doğu Avrupa pazarla-rında da satışa sunulacak.

YERLİ VE MİLLİYEKATKIDA BULUNACAK

Açılış töreninde konuşan thy-ssenkrupp Elevator Küresel Yöne-tim Kurulu Üyesi ve CFO’su Ercan Keleş, Türkiye için “yerli ve milli” olma kavramının son dönemde büyük anlamlar ifade ettiğini ve gerçekten büyük önem taşıdığını söyledi. Yeni yatırımlarıyla bu kavrama katkıda bulunacaklarını belirten Keleş, “thyssenkrupp Asansör sadece standartlara

uygun ürünler üreten bir şirket değil, aynı zamanda geliştirdiği teknolojilerle çoğu zaman standartları belirleyen ve kalite çıtasını yukarı taşıyan bir şirket. Şirketimiz için üretim öncesindeki araştırma geliştirme çalışmaları büyük önem taşıyor. Bu yenilikçi yaklaşımımız sayesinde, halatsız asansör, aynı kuyuda birbirin-den bağımsız çalışan asansör kabinleri gibi sayısız yeni teknoloji geliştirdik, geliştirmeye de devam ediyoruz. Sözünü ettiğim tekno-lojilerin ardındaki bilgi birikimini yeni fabrikamızla şimdi Türkiye’ye taşıyoruz. Fabrikamızda görev yapan Türk mühendis ve işçiler, işte bu bilgi birikiminden yarar-lanarak üretim yapacaklar ve ‘yerli ve milli’ konseptine katkıda bulunacaklar” dedi.

27 BİN METREKARELİK TESİS20 milyon Euro yatırımla hayata geçirilen fabrika, 27 bin metrekarelik bir alan üzerinde 23 bin metrekare kapalı alana sahip. Bu alan içerisinde insanlara da yapılan yatırımla birlikte eğitim kampüsü de yer alıyor. Bu eğitim merkezinde tüm Türkiye ve çevre ülkelerdeki çalışanlar özel asansör ve yürüyen merdiven eğitimi alma fırsatı bulacak. thyssenkrupp Asansörün, Türkiye’nin yürüyen merdiven ihracatında bölgenin merkez üssü olarak konumlandıracağı

tesisin açılış törenine önemli konuklar katıldı. Yeni üretim te-sisinin açılış töreni; thyssenkrupp Elevator Küresel Yönetim Kurulu Üyesi ve CFO’su Ercan Keleş ile thyssenkrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü Turgay Şarlı’nın ev sahipliğinde; Türkiye Yatırım Ajansı ve Dünya Yatırım Ajansları Birliği Başkanı Arda Ermut ve Başbakan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, Kocaeli Va-lisi Hüseyin Aksoy yerel protokol ve iş dünyası temsilcilerinin katılımları ile gerçekleşti.

Türk ilaç sektörünün lideri Abdi İbrahim, Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi AbdiBio’yu törenle hizmete açtı. Törende 400 milyon TL’lik yatırımla tamamlanan AbdBio’nun açılışının yanı sıra 600 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilecek Steril Enjektabl ve Onkoloji Üretim Tesislerinin temeli de atıldı. Toplam 13 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu ve yılda 11 milyon flakon, 9 milyon şırınga, 22 milyon kartuş ve 1 milyon liyofilize üretim kapasitesiyle çalışacak olan AbdiBio, Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi olma özelliğini taşıyor. Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, AbdiBio’nun biyoteknolojik ürünlerin ithalatının azalmasında ve ihracatının artma-

sında rol oynayarak cari açığa da ilaç olacağını söyledi. Toplamda 600 milyon TL yatırımla hayata geçecek olan Steril Enjektabl ve Onkoloji Üretim Tesislerinde 2020 yılında üretime geçeceklerini belirten Barut, “Üretim kompleksimizde yer alan Oftalmoloji alanımızla ilgili yatırım sürecimiz tamamlanmak üzere. 240 milyon TL yatırım tutarıyla hayata geçecek bu üretim alanımızda, halen çoğu ithal olan oftalmolojik ürünler artık Türkiye’de üretilir hale gelecek. Aynı şekilde 18 milyon TL’lik yatırım bedeline sahip Hormon Üretim Alanı-mız da bu yıl içinde faaliyete geçecek. Esenyurt üretim kompleksimizin toplam yatırım tutarı 2,5 milyar TL. Yurt dışı yatırımlarımız ile birlikte bu rakam 3 milyar TL’ye ulaştı” dedi.

AbdiBiohizmete açıldı

Yılın ilk çeyreğinde 1,1 milyar lira kâr eden Koç Holding, kombine yatırım-ları da yüzde 40 artırarak 1,6 milyar liraya ulaştırdı. Böylece holding son 5 yıl içinde yatırım miktarını 35 milyar

liranın üzerine çıkarttı. Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, uzun va-deli değer yaratma hedefi ve küresel vizyon çerçevesinde faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydetti. Faaliyetlere ve yatırımlara kararlılıkla devam ettiklerinin altını çizen Çakıroğlu, “Ülkemizde ve küresel pazarlarda rekabetçiliğimizi artırarak büyüme-yi sürdürüyoruz” dedi. Çakıroğlu, uzun yıllardır kararlılıkla sürdürülen yatırımların Koç Topluluğu’nun finansal sonuçlarına katkı sağlamaya devam ettiğini belirterek, “Son 5 yılda 35 milyar liranın üzerinde yatırım gerçekleştirmiş olduk. Senenin geri kalanında da yatırımlarımızdaki bu ivme devam edecek” diye konuştu.

5 yılda 35 milyar lira yatırım

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

Cengiz Holding tarafından Mar-din’de yapımı süren entegre gübre tesisi, bin 100 kişiye doğrudan istihdam sağlayacak. 1,1 milyar dolar harcamayla tamamlanacak olan 5

ana fabrika ve 12 yardımcı üniteden oluşan entegre gübre tesisi, yılda 350 milyon dolarlık gübre, 270 milyon dolarlık metal ithalatının da önüne geçecek. Eti Bakır Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri, bu yıl üretime başlayacak. Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri Genel Mü-dürü Emre Kayışoğlu, Mardin’deki entegre tesisin dünyada örneği olmadığını belirterek, “Metal geri kazanım ile entegre olan tek tesis Türkiye’de. Dünyada metal geri kazanım tesisleri var. Ancak gübre ile entegre olan tek tesis bizimki” dedi.

Mardin’eentegre tesis

YÜZDE 90’A ULAŞACAK thyssenkrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü Turgay Şarlı, fabrikanın, bölgedeki Türk fir-malarından oluşan tedarikçileri ve taşeronları ile devasa bir eko-sistemin merkezinde yer aldığını kaydetti. Bu sayede, sadece thyssenkrupp Asansörün değil Türk şirketlerinin de büyümesin-de rol oynayacaklarını anlatan Şarlı, “Başlangıç aşamasında mi-nimum yüzde 54 yerlilik oranı ile çalışacak olan tesisimiz, gelecek

yıl bu oranı yüzde 90’a kadar yükselterek Türkiye’de kullanılan yürüyen merdivenlerde yerlilik oranının artmasını sağlayacak. Fabrikamızda gerçekleştirece-ğimiz faaliyetlerle, belediye-lerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak, ürün yaşam döngüsünü uzatırken, şehirlerde yaşayanların yaşam kalitesinin yükselmesine yardımcı olacağız” şeklinde konuştu.

YERLİLİK ORANI ARTACAKAçılış töreninde gerçekleştirdiği konuşmasında köklü geçmişiyle sektöründe lider şirketlerden olan thyssenKrupp’u, Dilovası Makine İhtisas OSB’deki bu yatırımı için tebrik eden Türkiye Yatırım Ajansı Başkanı Arda Ermut ise; “Bu yatırım ile Türkiye’nin uluslararası şirketler için ne kadar önemli bir pazar olduğu bu yatırımla bir kez daha teyit edilmiş oluyor” dedi. Ermut, fabrikanın aynı zamanda ihracata

da katkı sağlayacağını dile getire-rek, “Biz de Ajans olarak, ithal bağımlılığını azaltan ve ihracatı artıran sektörlere stratejik olarak öncelik veriyoruz. Bu tesiste, ilk yıl için yüzde 50, önümüzdeki yıllar için yüzde 90’ın üzerinde yerlilik oranı sağlanması planlanı-yor. Dolayısıyla, thyssenKrupp’un bu yatırımı, bu yönü ile de önem arz ediyor. Bildiğiniz gibi ülke olarak yerlileştirmeye hız vermiş durumdayız” dedi.

TURKIYE

YURUYEN MERDIVENE

TÜRKİYE’YE GÜVENENKAYBETMEDİ

Başbakan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’ye güvenenlerin hiçbir zaman kaybetmediğini söyledi. Sürdürülebilir istihdamın olmasa olmazının, imalat sanayindeki

istihdam olduğuna dikkat çeken Işık, “Türkiye’nin sağlıklı ve sür-dürülebilir büyümesi için imalat

sanayi son derece önem arz etmektedir. Türkiye’de bizim için yerli yabancı ayrımı yok. Bu ülkeye yatırım yapan her

şirket Türk şirketidir. Bizim için yerli ve millidir. Bizim kalkın-

mamıza bizim refahımıza destek veren şirketlere yabancı gözüyle bakmak akıl ve mantığa sığmaz. Doğru yapılan akıllı yapılan yatırım herkese kazandırıyor. Bu anlayış ile son on yılda 9 milyon istihdam ürettik. Avrupa gene-linde toplam 28 ülkenin ürettiği istihdamın iki katını tek başına Türkiye üretti” diye konuştu.

thyssenkrupp Elevator Fikri Işık

Faaliyette olduğu ülke:

150 ülkeYatırım tutarı:

20 milyon Euro Dilovası Ercan Keleş Turgay Şarlı Arda Ermut Ali ŞAHİN

TESVIKYeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

07

07YAZI DİZİSİ: DEVLET DESTEKLERİ REHBERİ

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

Helin AYGÜNsanayigazetesi@gmail.com

Güneydoğu Anadolu’da özel sektörün geliştirilmesinde ve bölgesel kalkınmada öncü rol oynayan Dicle Kalkınma Ajansı, 2018 yılında sunduğu 65 milyon liralık destekle,

girişimciler için umut ışığı oldu.

REKABETÇİLİK ESAS Ajansınızdan destek almak isteyen firmalar ne tür projelere ağırlık veriyor? 2010-2015 yılları arasında KOBİ’lere yönelik olmak üzere bölgede rekabetçiliği destekleyecek şekilde sektörel gelişmeyi hedefleyen projelere destek verildi. Ajansımız 2015 yılı itibariyle yeni teşvik yasasının sunduğu avantajları dikkate alarak yararlanıcı lehine olacağı düşüncesiyle, KOBİ’lere

doğrudan hibe desteği uygulamasını durdurdu. Ancak GAP Bölge Kalkınma İdaresi iş birliğiyle geliştirilen Sanayide Enerji Verimliliği ve Organik Tarım Pilot Uygulamalarına yönelik programlarda, KOBİ’lere yüzde 50 oranından hibe imkanı sağlandı. Bu tematik programlar sayesinde, bölgede rekabetçiliği esas alan model projeler hayata geçiriliyor.

HİBE YERİNE TEKNİK DESTEKKOBİ’lere sunduğunuz desteklerde nasıl bir değişim yaşandı?Ajansın bölge deneyimi, KOBİ’lerin aslında hibe desteğinden ziyade ciddi anlamda teknik danışmanlık desteğine ihtiyaçlarının olduğunu ortaya koydu. Bununla birlikte, Yeni Teşvik Yasası yatırımcılara ciddi anlamda mali destekler sağlıyor.

Teşvikten yararlanabilmek için başka bir hibe sağlayıcıdan destek almama koşulu olduğundan ve teşvik belgesinin görece daha iyi olanaklar sağlamasından dolayı, birçok ajans gibi DİKA olarak biz de KOBİ’lere teknik destek sağlama ve ortak altyapı ihtiyaçlarını gidermeye yönelik kamu projelerine mali destek sağlama eğilimine girdik.

KADRO SİRKÜLASYONUAjansınızın öncelikli ihtiyaç-ları nelerdir? Mardin, Batman, Şırnak ve Si-irt’te faaliyet gösteren ajansımız, maalesef yeterli personele sahip değil. Bunun öncelikli sebebi ise sirkülasyonun çok fazla olması. Gelen personelin bölgede daha uzun süreli hizmet verebilmesi için düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ayrıca plan, program,

proje ve faaliyet çalışmalarından kamu kurum ve kuruluşlarının mevcut teknik kapasitelerinden etkin bir şekilde yararlanama-dıklarını görüyoruz. Bu durumda kurumlar görece sınırlı personele sahip olan ajanslara yüklenme eğilimine giriyor. Bu da projeler başta olmak üzere bütün çalış-maların daha yavaş ilerlemesine yol açıyor.

PROJE BAŞINA 2 MİLYONDestek programları için belir-lediğiniz limitler nelerdir? Ajansımız bu yıl, 28 milyon lira bütçeli Ekonomik Altyapının Güçlendirilmesi Mali Destek Programı ile 12 milyon lira büt-çeli Kentsel Yaşam Kalitesinin Arttırılması Mali Destek Progra-mı için çağrıya çıktı. Ekonomik Altyapının Güçlendirilmesi Mali Destek Programı kapsamında desteklenecek projeler için tahsis edilecek asgari tutar 250 bin lira, azami tutar da 2 milyon lira olarak uygulanıyor.

Ajans tarafından 2018 yılı Teknik Destek Programı için 500 bin lira, Fizibilite Desteği için 800 bin lira bütçe ayrıldı. Ajansın sağ-ladığı Mali Destek Programları Desteği, Güdümlü Proje Desteği, Doğrudan Faaliyet Desteği ve Teknik Desteklerin 2018 yılı için tahsis edilen bütçesi yaklaşık 65 milyon lira. Cazibe Merkezleri Destekleme Programı kapsa-mında başarılı bulunan 2 adet proje için Kalkınma Bakanlığın-dan tahsis edilen 13 milyon lira da bütçe dahilinde yer alıyor.

YENİLİKÇİLİK TEMELLİ DESTEKBu sene hangi alanlar için destek çağrılarında bulun-dunuz? Yerel ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak stratejik nitelikli veya aciliyet içeren faaliyetlere yenilikçilik ve sür-dürülebilirlik temelinde uygu-lamaya yönelik olarak destek sağlamak amacıyla, ajansımız 2010-2016 yıllarında Doğrudan Faaliyet Destek programı ilanlarına çıktı. Yerel aktörlerin

bölgesel kalkınma açısından önem arz eden fakat hazırlık ve uygulama aşamalarında sıkıntı ile karşılaşılan çalışma-larına, ajans teknik destek de sağlıyor. Ajansımız 2018 yılında “Ekonomik Altyapının Geliş-tirilmesi” ile “Kentsel Yaşam Kalitesinin İyileştirilmesi Mali Destek Programı” başvurularını almaya başladı. Ajansımızın bir diğer desteği de Güdümlü Projeler’dir.

İSTİHDAM VE YATIRIMA KATKIBölgenin sahip olduğu kırsal kalkınma potansiyelinin açığa çıkarılarak güçlendirilmesi hedefiyle, bölgede istihdam ve yatırım yaratmayı hedefleyen Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA), 2018 yılında vereceği hibe tutarını 65 milyon liraya çıkardı. DİKA Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, “Ekonomik Altyapının Güçlendirilmesi Mali Destek

Programı” kapsamında des-teklenecek projeler için tahsis edilecek tutarın 250 bin lira ila 2 milyon lira olarak uygulandığını belirterek, “Ajansın sağladığı Mali Destek Programları Des-teği, Güdümlü Proje Desteği, Doğrudan Faaliyet Desteği ve Teknik Desteklerin 2018 yılı için tahsis edilen bütçesi yaklaşık 65 milyon lira” dedi.

KURUMSAL DÖNÜŞÜMAjansınızın kısa ve orta va-dede hedefleri hakkında bilgi verir misiniz?Ajansın görevlerini daha etkin bir şekilde yerine getirebilmesi için Kalkınma Bakanlığı tarafından, geçmiş uygulama tecrübeleri de dikkate alınarak, yeni bir vizyonla gerek işlevsel gerekse kurumsal dönüşüm süreci başlatıldı. Bu dönüşümde bölge planının işlevsel hale getirilmesi ve paydaşlarla birlikte hayata geçirilmesi önem taşıyor. İlk adım olarak bölge planı ve sek-törel stratejiler ile uyumlu “stra-tejik tercihler” belirlendi ve bu stratejileri destekleyecek “Sonuç Odaklı Programlar (SOP)”

oluşturuldu. Bu stratejik tercihler ve SOP’lar ajans çalışma prog-ramının temelini oluşturuyor. Bu amaçla, çalışma programının hazırlanma yöntemi ve kapsamı da stratejik tercihleri ve SOP’ları içerecek şekilde dönüştürüldü. Yeni yaklaşımla hazırlanan 2018 yılı Çalışma Programı’nda; bölgemizde kırsaldan kente göç eden eğitimsiz ve işsiz genç nü-fusun oluşturduğu problemlerin çözümü için “Genç İstihdamının Artırılması” ve bu göçün kırsal alanda oluşturduğu sorunların bertaraf edilmesi için “Kırsal Kalkınmanın Güçlendirilmesi” konulu iki adet SOP’un uygulan-ması öngörüldü.

Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) tarafından 2018 Yılı Fizibilite Desteği Programı ilan edildi. Toplam 1 milyon lira bütçeli program kapsamında, bölgenin kalkınması ve rekabet gücü açısından önemli önemli fırsatlardan yararlanılmasına, bölge ekonomisine yönelik tehdit ve risklerin önlenmesine ve bölgenin yenilik ve girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesine yönelik projelerin fizibilite çalışmaları desteklenecek.

Ar-Ge, yenilikçilik ve tasarım alanında teknik bilgi kapasitesi artırmaya yönelik faaliyetler öncelikli olarak de-ğerlendirilecek. Program kapsamında 50-100 bin lira arasında destek sağla-nacak. Uygulama süresi olarak azami 12 ay olarak belirlenen programa; kamu kurumları, mahalli idareler, rek-törlükler, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, kooperatif-birlik-ler, OSB’ler, teknoparklar ve küçük sanayi siteleri başvurabilecek.

GMKA’dan1 milyonluk program

Trakya Kalkınma Ajansı ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) tarafın-dan başlatılan “Yeni İşim Girişim Programı” 2018 finali gerçekleştirildi. Demo Day etkinliğine; bir konuşma yapan Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, parlak iş fikirlerini Trakya ekonomisine kazandırmak üzere başlattıkları program kapsamında 30 Trakyalı genç girişimcinin, dört ay boyunca özel bir eğitimden geçtiğini anlattı. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen

program kapsamında adaylara iş modeli kanvas eğitimi, iş planı workshopları, c level sohbetler, giri-şimci mentorluğu, disc profil analizi, MVP ile pazara giriş gibi eğitimler sunulduğunu dile getiren Şahin, üç proje sahibi girişimcinin Silikon Va-disi’ne gideceğini ve orada fikirlerini geliştirme fırsatı bulacağını söyledi. Yarışma kapsamında bilişimden, sağlığa kadar farklı alanlarda birçok yenilikçi uygulamaya yer veren projeler yarıştı.

Trakyalı üç girişimci ABD yolcusu

İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA), Kilisli kadınlara verdiği destekle, Kilis’te üretilen zeytinyağının dünyaya tanıtılmasına katkıda bulunacak. İKA Güdümlü Proje Desteği kapsamında kadınlardan oluşan Kocabeyli Kara-

çavuş Süngütepe ve Saatli Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, kadın girişimciliği açısından önemli model oluşturuyor. Projeyi ziyaret eden İKA Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz, hem yönetimi hem de üyelerinin tamamı kadınlardan oluşan koope-ratifin kadın girişimciliği açısından model bir çalışma olduğunu söyledi. İKA olarak bölgenin kalkınması için birçok projeye imza attıklarını anlatan Akyılmaz, “Kırsalda kalkınma kadınlarla başlar. Bu kooperatif ta-mamen kadınlardan oluşuyor. Onları ekonomiye çekip, verimliliğinden fay-dalanmak istiyoruz. Amacımız, sosyal girişimcilik anlamında kadınları etkin hale getirmek, mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak” diye konuştu.

Kadınlara İKA desteği

KESENİN AĞZI SONUNA KADAR AÇILDI

DİKAKapsadığı iller:

Mardin, Batman, Şırnak, Siirt

2018 yılı toplam destek tutarı 65 milyon TL

Yılmaz Altındağ

DIKA’DAN65 MILYON LIRA

Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA), Zonguldak-Kozlu-Ü-zülmez demiryolunu turizme kazandıracak. “Kömüre giden demiryolu” projesi kapsamında yapılan saha incelemesinde,

Zonguldak’tan başlayan gezinin ilk ayağı olan Kozlu bölgesine TTK’ya ait lokomotif ile yolculuk edildi. Kent merkezinden Çaydamar Mahalle-si’ndeki tren istasyonuna ardından da tüneller vasıtasıyla Kozlu’nun İhsaniye Mahallesi ve ilçe merkezine ulaşım sağlandı. Kozlu gezisinin ardından bu kez Üzülmez bölgesine gezi gerçekleştirildi. BAKKA Genel Sekreteri Elif Acar, “Biz bu konsepti oluşturduktan sonra Devlet Demir Yolları ile görüşüp konsept trenler üzerinde hazırlık yapmaya başla-yacağız. Turizme yönelik vagonlar oluşturulması yönünde lobi çalışma-ları yapacağız” dedi.

Kömür değilturist taşıyacak

08 Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

08

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanlığına seçi-len Cahit Doğan Yağcı, Ur-Ge projesi kapsamında hem eğitim ve danışmanlık

hizmeti sağlanacağını hem de yurt dışı pazarlarda yapılacak tanıtımlarla ihracatın artırılacağını kaydetti.

HAFTADA BİR YAYIMLANIR Genel Yayın Yönetmeni

Şenol AYDIN

İMTİYAZ SAHİBİ

SANAYI GAZETECILIK Matbaacılık Reklam Prodüksiyon ve

İnternet Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. adına;

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Ümit UÇAR

Haber Müdürü

F. Tuğçe EROL

Mali İşler Sorumlusu

Nuran AYAR

Haber Merkezi

Helin AYGÜN

Reklam ve Halkla İlişkiler

Ali ŞAHIN

Grafiker Gizem MÜJDE

Dağıtım

Organize Yayın Dağıtım

ANKARA MERKEZ;

Mustafa Kemal Mh. 2127. Sk. No:14/3

ÇANKAYA0 312 417 11 44

KOCAELI OFIS;

Güzeller OSB Fatih Sultan Mehmet Cad.

No:17 Gebze0 262 777 00 44

Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın

sanayigazetesi@gmail.comsanayi@sanayigazetesi.com.tr

www.sanayigazetesi.com.tr

0 (262) 777 00 40

Ofset Hazırlık: Sanayi Gazetecilik Ltd. Şti.Baskı: Akademi Basın Yayın

Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 230Topkapı/İSTANBUL Tel: 0212 493 24 67-68-69

E-posta: akademiajansmatbaa@gmail.comBaskı Tarihi: 17 Mayıs 2018

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018 Yıl: 9 Sayı: 417

Mobilya ihracatı yapan ülkeler arasında 12’nci sırada olan Türk mobilya sektörü,2022 yılında ihracat rakamını 1 milyar dolara çıkarmayı amaçlıyor.

MOBILYA SEKTORUNDEN1 MILYAR DOLAR HEDEFI

UR-GE İLE BÜYÜYECEKDünya mobilya ihracatından aldığı payı yükseltmeye çalışan mobilya sektörü, Ekonomi Bakanlığının Uluslararası Rekabetçiliği Geliş-tirme (Ur-Ge) Projesi ile hedef pazarlara ulaşmayı hedefliyor. Dünya ülkeleri içinde ihracat sıra-lamasında 12’nci sırada yer alan, önümüzdeki yıllarda 5’inci sıraya yerleşmeyi amaçlayan sektör,

yıllık 585 milyon dolar seviyesinde olan ihracatını 2022’de 1 milyar dolara çıkarmak istiyor. Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanlığına seçilen Cahit Doğan Yağcı, sek-törün gelecek planları hakkında bilgi verdi. Yağcı, 2018-22 dönemi için yürüteceği projeleri masaya yatırdı.

YENİ YÖNETİM BELİRLENDİEge Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulunda görev dağılımı yapıldı. Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan toplan-tıda, Nurettin Tarakçıoğlu ve Ali Fuat Gürle Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılıklarına, Celil Önder Türer ise Yönetim Kurulu Muhasip Üyeliğine oybirliği ile

seçildi. Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri ise Ferit Kora, Levent Dolmen, Kazım İlter Gürel, Latif Özbek, Cengiz Erol, Mehmet Sabri Bal-taş ve Metin Güreler oldu. Özge Ertuğrul Parlas, Sedef Sedef ve İmran Yük de Denetim Kurulu Üyesi olarak seçildi.

PROJELER HIZ KAZANACAKEge Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Doğan Yağcı, Ege Bölgesi’nde mobilya sektörünün son yıllarda büyük bir dinamizm kazandığını söyledi. 2018-2022 dönemin-de bu dinamizmi destekler projeler yürüteceklerini belirten Yağcı, sektörde öncelikle hedef pazarlar belirleyeceklerini ifade etti. Yağcı, “Mobilya ihracatçıla-rımızın katılımıyla yürütülecek Ur-Ge projesi kapsamında hem

üyelerimize eğitim ve danış-manlık hizmeti sağlanacak hem de yurt dışı pazarlarda tanıtım-ları gerçekleştirilerek ihracatın artırılması için faaliyetler gerçek-leştirilerek, geçmiş dönemde çalışmalarına başlanan Design İzmir projesinde yer alan üyele-rimizin ulusal ve uluslararası pa-zarlarda tanıtımlarına da devam edilecek. İzmir mobilyasının tasarım odaklı olarak gelişimi ile ilgili yeni projeler ve faaliyetler yapacağız” dedi.

YAKLAŞIK 2 KATINAÇIKARACAKGeleneksel ihraç ürünleri odun dışı orman ürünleri ve kâğıt sektöründe ihracatçıların sorun-larının çözümü ve ihracatın arttı-rılması için müstahsilin eğitilerek kalite standartlarının arttırılması için gerekli girişim ve tanıtımları yapacaklarını dile getiren Yağcı,

yürütecekleri bu çalışmalar son-rasında Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Bir-liğinin şu anda yıllık 585 milyon dolar seviyesinde olan ihracatını, görev süreleri sonunda 1 milyar dolara çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.

IHRACAT

Dış ticaret açığında artış sürüyorTÜİK’in Gümrük ve Ticaret

Bakanlığı (GTB) iş birliğiyle oluşturarak açıkladığı mart ayı dış ticaret verilerine göre; Türkiye’nin ihracatı 2018 yılının Mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,7 artışla 15,59 milyar USD olurken, aynı dönemde ithalat yüzde 12,7 artarak 21,44 milyar USD olarak gerçekleşmiş-tir. Böylece dış ticaret açığı, Mart 2017-Mart 2018 dönemleri ara-sında yüzde 28,8 artmış ve 5,86 milyar USD olmuştur. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise söz konusu dönemde yüzde 75’ten yüzde 66,5’e gerilemiştir.

Dış ticaret açığının geçen yılın aynı dönemine göre artmasın-da ilgili dönemlerde ithalatın ihracata göre daha hızlı bir şekilde artması etkili olmuştur. Bu dö-nem içerisinde en çok ihracat yaptığımız ülke Almanya olurken, onu İngiltere, İtalya ve Irak takip etmektedir. Avrupa Birliği’ni oluşturan 28 ülkeye ihracatın, toplam ihracatımız içindeki pa-yının yüzde 46,7’den yüzde 51,3’e yükseldiği görülmektedir. AB’ye yapılan ihracat Mart ayında, 2017 yılının aynı ayına göre yüzde 18,2 artarak 6,54 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. Avrupa’ya olan ihracat artışının temel nedenleri de Avrupa ekonomilerindeki toparlanma ve EUR’daki de-ğerlenmenin EUR bazlı ihracatı yükseltmesidir.

İthalat kalemlerinde; Mart 2018’de ilk sırayı Rusya alırken,

onu Almanya, Çin ve İngiltere izlemiştir. Aralık ayında sermaye ve tüketim mallarının toplam ithalat içindeki payı azalırken, ara (ham madde) mallarının payı art-mıştır. Yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının toplam ihracatımız içindeki payı yüzde 3,5 olurken, aynı grubun ithalatının toplam ithalatımız içerisindeki payı ise yüzde 12,5 olmuştur.

Dış ticaret açığı verilerinde, zaten ayın başında öncü veri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından açıklandığı için aşağı yukarı ne geleceği biliniyordu. Haliyle gelen rakamlar sürpriz değil, enerji halen maliyetleri artırmaya devam ediyor. Bu noktada da petrol fiyatlarındaki yükselişin devamı halinde daha da çok olumsuz etkilenebiliriz. Üretim ve ihracat yapıyoruz, ancak halen daha dışsal faktör-lerin ithalat artış hızını daha da artırmasına engel olamıyoruz. Yüksek teknoloji ihracatı toplam ihracatımız için yüzde 3,5’luk kü-çük bir paya sahip, bunun yanında ithalata bağlı olmak cari açığın artmasına neden oluyor. Bunda en önemli etmen; yaklaşık yüzde 75 oranında USD bazlı ithalat ve yaklaşık yüzde 65 oranında USD bazlı ham maddedir. Petrol yük-selişi sınırlanırsa enerji maliyetine yapılan yukarı yönlü baskı biraz önümüzdeki aylarda sınırlanabilir. Ancak ana verilerim değerlendir-diğimizde, dış açık ve cari açıkta büyüme eğiliminin sürdüğünü gözlemliyoruz.

Ekonomi Analisti

Enver ERKAN

enver.erkan@gcmforex.com

Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği

1 milyar dolar Cahit Doğan Yağcı

ATR BELGELERİNE ELEKTRONİK ONAYİhracatçının elini kolaylaştıracak bir uygulama daha hayata geçirildi. TİM’in yeni

uygulaması ile ATR Belgeleri onayı artık elektronik ortamda yapılacak.

İhracatçıların çatı örgütü Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracatçılara bir kolaylık daha getiriyor. Dolaşım ve Menşe Belgeleri’nin elektronik ortama aktarılma çalışmalarının ilk ayağı olarak, ATR Dolaşım Belgesi, artık elektronik ortamda onaylanacak.

Onay işlemi başlangıçta manuel olarak da yapılabilecek, ancak geçiş süreci tamamlanınca sadece elektronik ortamda yapılacak. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Bu uygulama ihracatçılarımızın zaman kaybına ve ek maliyetlerle karşılaşmasına son verecek. ATR belgelerinin elektronik ortamda onaylanması sayesinde, ihracatçılarımız ve gümrük müşavirlerimiz, düzenledikleri belgeyi onaylatmak için artık ihracatçı birliklerine ve gümrüklere gelmek zorunda kalmayacak, onay işlemi için

zaman harcamayacak” dedi.

Gümrük onayı verilecekİhracatçıların ve gümrük müşavirlerinin TİM tarafından

sağlanan internet arayüzü

üzerinden ATR belgesindeki

bilgi ve belgelerin girişini yapacağını kaydeden Büyükekşi “İhracatçı Birliklerimiz, online olarak iletilmiş ATR belgesi ve gümrük beyannamesi arasındaki ilişkiyi kontrol edecek. Evraklar uygunsa elektronik olarak belgeye onay verecek. Birlik onayının ardından belge, yine elektronik ortamda gümrük onayına sunulacak. Gümrük onayı da alan belge basıma hazır olacak. Birlik ve gümrük onayını numara ve işaretlerini de kapsayan belge içeriği ihracatçı ya da müşavirinin dilediği yerden fiziki belge üzerine yazdırılabilecek” bilgisini verdi.

Yüksek güvenlikli sistemTİM Başkanı, sistemin yüksek güvenlikli bir şekilde son teknoloji kullanılarak tasarladığını söyledi. Kolaylık, güvenlik, pratiklik, seri işleyiş gibi faydalarının yanı sıra belgelerin üzerinde bulunacak QR kod sayesinde AB ülkelerinin güvenlik endişeleri de ortadan

kalkmış olacağını anlatan Büyükekşi, ATR’nin ardından diğer ihracat belgelerinde de benzer uygulamalara gidileceğini kaydetti. Büyükekşi, “Bildiğiniz gibi dış ticaret işlemlerinde ATR dışında sekiz adet daha dolaşım ve menşe ispat belgesi kullanılıyor. Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracatta kullanılan ATR Dolaşım Belgesi ile 14 Mayıs 2018 tarihinde uygulamaya start verildi. EUR.1 ve EUR-MED Dolaşım Belgeleri, Menşe Şahadetnamesi, FORM A, Basitleştirilmiş ATR, D-8, İran, Malezya Menşe İspat Belgelerinin de elektronik ortamda onaylanmasına ilişkin hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Bu belgelerin de katılması ile manuel onay verilen tüm belgeler elektronik ortama aktarılmış olacak. İhracatçılarımızın en az bürokrasi ile dış dünyaya açılmaları anlamına gelen bu adım,inşallah ihracat rakamlarımıza da olumlu yansıyacak” dedi.

MART OCAK - MART2017 2018 Değişim 2017 2018 Değişim

İhracat (Milyar $)

14,47 15,59 %7,7 37,81 41,19 %8,9İthalat

(Milyar $)19,02 21,44 %12,7 50,44 61,90 %22,7

Dış Tic. Dengesi

(Milyar $)

-4,55 -5,86 %28,8 -12,63 -20,72 %64,1

Karşılama Oranı (%)

76,1 72,7 *** 75,0 66,5 ***

Dış Ticaret Dengesi

09/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik YORUM

“İnsanlara sorsaydım daha hızlı atlar yetiştirmemi söylerlerdi.” Henry Ford

İngilizce karşılığı “insight” olan iç-görü kelimesinin -Türk Dil Kurumuna göre dilimizde birbirine yakın üç ayrı tanımı olmakla birlikte- pazarlama literatüründe yerleşmiş haline en yakın tanımı şu şekildedir: “Belirli bir nesne ya da durumun önem, anlam ve biçiminin ya da kullanılışının anla-şılır duruma gelmesi.” (Büyük Türkçe Sözlük-TDK)

Kavram, son yıllarda, “pazarlama” açısından büyük önem taşır hale gelmiş durumdadır. Müşterinin talep, beklenti ve ihtiyaçlarını anlamak; onlar hakkında ticari değeri olacak veriler elde etmek… Elde edilen bu veriler, aynı zamanda, müşteri içgörü-sü kavramının en yalın tanımı olarak da ifade edilebilir.

Bu sadeleştirilmiş yalın tanımlama-lar, “-madem öyle- müşterilerimize bizden firmamızdan ne istediklerini, bizlerden ne beklediklerini soralım; aldığımız cevaplar bizi ticari başarıya götürecektir” yaklaşımını tetikleye-bilir ancak içgörü kavramı maalesef bir miktar daha karmaşık bir yapıya sahiptir.

Konuyu açıklığa kavuşturmaya çalışırken öncelikle, bu konuda firma-ların işini zorlaştıran hususları ortaya koymak, sonra da içgörü kavramına biraz daha açıklık getirmek uygun olacaktır.

Henry Ford’un efsane aforizması, mevcut ya da potansiyel tüketicilere sorulduğunda alınacak alternatif cevaplara yönelik olarak olağanüstü bir netlik getirmektedir. Tüketici zihni, firmalara yönelik taleplerini, “var olanın geliştirilmesi” modeli üzerine inşa etmektedir. Daha hızlı, daha kon-forlu, daha güvenli otomobiller; daha büyük, daha çok özellikli, daha parlak ekranlı televizyonlar vb. gibi. Müş-teriler, beyinleri içerisinde, mevcutta var olan ürün özelliklerini işleyerek bunların geliştirilmesini talep ederler. Var olmayan yepyeni bir özelliği ya da faydayı önce zihinlerinde var edip sonra da bunu firmalardan talep ettiklerine pek rastlanmaz.

Günümüzde çok sayıda firma, müş-terilerine görüş ve önerilerini ve/veya onlara daha iyi hizmet edebilmek adına yapabilecekleri herhangi bir şey olup olmadığını sormaktadır. Ancak alınan/alınacak olan cevaplar ne yazık ki firmanın ürün ve hizmetlerine, re-kabet üstünlüğü sağlayacak nitelikte olamamaktadır.

Bu noktada akla şu soru gelebilir: “Daha…” ile başlayan cevaplar ticari fırsatlar taşımaz mı? Bu sorunun cevabı son derece nettir: Hayır.

Günümüz tüketicisi, ürünlerin muazzam ölçeklerde “çoğaltıldığına” şahitlik etmekte ve daha da önemlisi bu duruma yönelik bıkkınlık yaşa-maktadır. Örneğin, bir cep telefonu almaya çalışırken karşı karşıya kalınan sayısız alternatif içerisinde seçe-neklerden herhangi birini rahatlıkla tercih etmemizi sağlayacak “gerçek farklılıklar” bulunmamaktadır. Burada göze çarpan durum, “daha…” yönte-miyle geliştirilen özellikler aracılığıyla çoğaltılmış sayısız ürünün, Ford’un tabiriyle, “birbirinden daha hızlı koşan atlar” olmaktan öteye gidememesidir.

Sayısız tarifeler, notebooklar, bulaşık makineleri, yazıcılar, otomobiller… Durum hepsinde aşağı yukarı aynıdır.

Cep telefonu sektöründen başka bir örnek olay da iPhone’un piyasaya çıkışıdır. Cep telefonlarının “daha küçük olma” yarışının en şiddetli za-manlarında Apple’ın, yarışı bambaşka bir kulvara taşımış olması, Nokia’yı iş dünyasından neredeyse silme noktasına getirmiştir.

Başka bir konu da anketlerin işlevselliği sorunudur. Pazarlama birimlerinin sıklıkla kullandığı pazar araştırması aracı anketlerdir. Büyük örneklem gruplarına yani olabil-diğince çok sayıda insana tüketim alışkanlıklarının ne yönde olduğu ve firmalara yönelik ne tip beklentiler taşıdıkları sorulmaktadır. Ne yazık ki anketlerden elde edilen veriler de yukarıda bahsetmiş olduğumuz nedenlerden dolayı yetersizlikler taşımaktadır.

Mevcut ve potansiyel müşterilerin, kitlesel anketlere verdikleri cevapların “daha… sorununu” taşıdığını biliyoruz. Ayrıca, ne yazık ki bir firmanın yaptır-mış olduğu anketle elde edilmiş olan veriler her ne nitelikteyse, rakiplerin düzenledikleri anketlerde elde edilen veriler de aşağı yukarı aynı nitelik-tedir. Böylece, firmayı farklılaştıra-bilecek “nitelikli” bilgi, yani müşteri içgörüsü elde edilememiş olacaktır çünkü rakipler de benzer bilgilere kendi anketleriyle ulaşmış ve benzer adımları atmaya hazırdır.

Yukarıda ifade edilen engeller, kuşkusuz ki müşteriden ticari değer taşıyan içgörüler elde edilemeyeceği ya da bu konuda uğraşılmaması gerektiği anlamına gelmez. Bilakis, firmalar, ancak müşteri içgörüleriyle tercih edilirlik, farklılaşma ve rekabet üstünlüğü sağlayabilir.

Pazarlama eskiden, firmaların laboratuvarlarında mühendisler ta-rafından tasarlanan ürünlerin üretim tesislerin üretilip pazara sunulması ve ürünü tanıtmak için yapılan reklamlardan ibaretti. Aslında süreç tek yönlü işliyordu: “Bir şey tasarla ve üret, reklamını yap, pazara çıkar.” Bu yaklaşım 2000’lerin başına kadar işe yarıyordu zira pazarda talep hep ye-terli düzeydeydi. Oysa bugün durum gerçekten daha karmaşık çünkü artık pazarın en büyük sorunu muazzam arz ve karşılığında yetersiz kalan talep… Tam da bu nedenle firmalar “biz yaptık oldu” diyemez durumda ve müşterilerin talep, beklenti ve ihtiyaçlarını kavrayabilmek zorunda-dır. Hatta artık bu da yetmemekte, müşterilerin “gizli kalmış” talep, bek-lenti ve ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak gerekmektedir.

Bu durumu şu şekilde ifade ede-bilmemiz mümkündür: Mevcut (yani görünen ve apaçık ortada olan) talep, beklenti ve ihtiyaçlara yönelik ürün ve hizmet sunmak, “talebi karşılamak-tır”. Oysa gizli kalmış (yani müşterinin kendisinin dahi farkında olmadığı) talep, beklenti ve ihtiyaçları görüp, üretip, sunmak “talep yaratmaktır”. Kazançlı iş modellerinin hokus po-kusu da tam olarak bu iki kelimedir: Talep yaratmak.

Talep yaratabilmenin tek yolu, müşteri içgörüsüne vakıf olmaktır. Bunun nasıl olacağı ise bir sonraki yazının konusu olsun.

“İnsanlara sorsaydım daha hızlı atlar yetiştirmemi söylerlerdi.”Henry Ford

merhaba@novarekabet.com

Başarılı pazarlamanın 1. adımı:“İçgörü – 1. Bölüm”

Teknolojik değişim her geçen gün ve öncekinden çok daha hızlı de-vinim göstermektedir. Bu değişim içerisinde altın değerinde 3 bileşeni barındırmaktadır. Bu bileşenler sırasıyla yeni bir ürün geliştirme anlamına gelen icat (invention), geliştirilen ürünün sahada uygu-lanması anlamına gelen inovasyon (inovation) ve inovasyona hızlı adapte olma yeteneği anlamına gelen yayılım (diffusion)’dır. Yayılım-dan sonra ise ayrıca ilave ettiğim bir diğer bileşen geliştirilen ürünün nihai olarak toplumsal katma değer oluşturabilmesidir. Aslında tekno-lojik değişim hayatın kendisidir. Hayatın kendisidir diyorum çünkü insan değişime, gelişime açık bir varlıktır ve bu değişim ki aslında gelişim anlamına da geliyor hiçbir zaman bitmeyecektir. Söylenenleri somutlaştırılması adına aklımda şe-killenen teknolojik değişim döngüsü Şekil 1’deki gibi olacaktır.

Konu icattan açılmışken hepinizin bildiği üzere dilimize yerleşen “icat çıkarmak” deyimini sizlerle paylaşmak istiyorum. Deyimin Türk Dil Kurumunun internet sayfasın-daki anlamları sırasıyla şöyle; 1) hoş görülmeyen yeni bir huy, davranış göstermek; 2) yadırganan bir yol tutmak; 3) ortaya gereği olmayan bir sorun atmak. Görüldüğü üzere “icat çıkarmak” deyiminin bu denli olumsuz anlamlarda kullanılması bilim adına arzulanan bir durum olmasa gerek. Bilimsel düşüncenin ve gelişiminin temelini oluşturan farklı düşünebilmenin ve farklı bakış açılarından bakabilmenin önünü kapatan bir deyim. Diğer bir deyişle, bir şeyin ya da ürünün en iyi şekilde ortaya konulabilmesinin yolu, ürünün ya da ürün geliştirme aşamasındaki projenin farklı bakış açıları ve farklı disiplinler içerisinde yoğrulmasıdır. Dünya üzerinde yapılan bilimsel çalışmalara bakıldı-ğında en iyi çalışmaların disiplinler arası çalışmalar olduğu bilinen bir gerçektir.

İcat etmek diğer bir adıyla bir ürün geliştirmek dünyanın en zor ve meşakkatli bir olgusudur. Çünkü ba-zen bir ürünün geliştirilmesi ve or-taya konulması yıllar alabilir, bazen ortaya bir ürün bile konulamayabi-lir. Ancak bu durum bir başarısızlık olarak görülmemelidir. Başarısızlık-lar çok şey öğretir bizlere; en azın-

dan yapılmaması gerekenlerin ne olduğuna ve yapılması gerekenlerin ne olduğuna ilişkin. Bu meşakkatli süreci iyi yönetip ortaya iyi bir ürün koymayı başarabilen milletler ancak tarih boyunca ve şimdi hep bir adım önde olmuşlardır.

Bir ürün sadece ve sadece ürün olarak düşünülmemelidir. Bir ürünü ya da bir şeyi geliştirmek ve nihai ürün haline dönüştürmek kişisel gelişim ve değişimin olduğu kadar toplumsal gelişimin ve değişimin de kapılarını aralamaktadır. Beraberin-de bu değişim dalga dalga yayılarak toplumsal değişimi de beraberinde getirmektedir sanayi devrimlerinde olduğu gibi. Dolayısıyla, teknolojik değişim dar pencereden yorum-lanmaması gereken, toplumsal yönü olan ve artık ülke refahının ve hatta bağımsızlığının sürdürülebilir kılınmasında anahtar rol oynayan bir kavramdır. Zira, petrol, doğalgaz gibi doğal kaynaklara bağlı bir zenginlik artık kalıcı ve sürdürülebilir değildir. Devir, bilgiyi üretilebilen, onu pazarlayabilen ve aynı zaman-da onu teknolojiye dönüştürebi-lenlerin devridir. Bu ifadeyi daha da ileriye taşıyarak, devir üretilen teknolojiyle birlikte yaşayanların devridir diyorum. Bunu söylü-yorum. Çünkü, Japonya’nın 2015 yılında başlattığı ve öncülük ettiği Toplum 5.0 (Society 5.0) programıy-la, geliştirilecek robotlarla insanların birlikte yaşama kültürünün toplum-sal altyapısı şimdiden oluşturulma-ya başlandı bile.

Şu an dünyada ve ülkemizde bilindiği üzere son derece önemli ve popüler olan bir konu var; o da ge-leceğin teknolojisi “yapay zekâ”dır. Yapay zekânın tarihi gelişimine ba-kıldığında, Müslüman toplumların önemli rol oynadığı görülmektedir. Mesela, modern anlamda algo-ritmanın ve cebirin babası olarak kabul edilen kişi, İranlı El Harezmi, İngilizce adıyla Al Khwarizmi’dir. Ça-lışmalarının orijinali Arapça dilinde 820 yılında tamamlandıktan sonra, 12. yüzyılda Latince’ye çevrilmiştir. El Harezmi’nin bu çalışmaları 17. yüzyıla kadar Avrupa üniversite-

lerinde okutulmuştur. Araştırmacı ve yazar Corona Brezina tarafın-dan kaleme alınan Cebir kitabının kapağında El Harezmi’nin aşağıdaki resmine yer verilmiştir.

Diğer taraftan, yapay zekânın ilk gelişim periyodunda oyunların önemli rolü olduğu bilinmektedir.

1980’de kurulan Amerikan Yapay Zekâ Derneğinin (AAAI) internet sayfasındaki yapay zekânın kısa tarihsel gelişimini anlatan ve aynı kuruluşun kurucu üyesi olan Bruce G. Buchanan tarafından ele alınan makalede, yapay zekânın ilk gelişim periyodunda Osmanlı’nın da önemli rol oynadığı görülmektedir. Aşağı-daki resim, adı geçen bu makaleden alınarak sizlerle paylaşılmıştır.

Freiherr Joseph Friedrich zu Racknitz tarafından 1789 yılında tablolaştırılan resimde, bir Osman-lı’nın geliştirdiği satranç makinesi görülmektedir. Adı geçen makalede bu çalışma yapay zekânın mihenk taşlarından biri olarak kabul edil-mektedir. Yapay zekânın modern tarihinin 1950’lerde başladığı dikka-te alındığında, yapılan çalışmanın önemi ve zamanı bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

Nihai olarak, teknolojinin toplumların gelişimi ve geleceği açısından vazgeçilmez bir unsur olduğu aşikardır ve böyle olmaya devam edecektir. Teknolojiyi elinde bulunduranlar ve bunu pazarlamayı bilenler dünya arenasında hep bir adım önde olmakla kalmayacak, hem de güçlü bir toplum ya da ülke yapısına bürünecektir. Dolayısıyla, teknolojik gelişimin anahtarı olan, diğer bir deyişle, olmazsa olmazı olan bilime ve bilime değer veren-lere her zamankinden çok daha fazla değer vermek zorundayız. Zira dünya çok hızlı değişiyor, teknolojiyi elinde bulunduranlar bunu başka toplumlar ya da ülkeler aleyhine silah olarak da kullanabiliyor. Bu yönüyle, bu değişim günümüzde aynı zamanda stratejik bir oyun alanına dönüşmekle kalmayıp, aynı zamanda caydırıcı bir güç haline de gelmiştir. Çünkü, ülkelerin ve top-

lumların sürdürebilir refahı ve gücü buna bağlıdır. Ancak, bugün gelinen noktada gerek ceddimiz ve gerekse genç nüfus potansiyeli açısından ülke olarak biz bunu yapabilecek güçte olduğumuzu gururla belirt-mek isterim. Geçmişimize bakıldı-ğında bilimde ve bilimsel gelişme-lerde rol model olarak gösterilen toplumumuz bunu yine başarabilir geç kalmadan. Diğer bir konu, esa-sen İslam dinimiz de bilimi ve ilimi dışlamamakta ve aksine bilimi, bilim insanını “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” diyerek yüceltmektedir. Bunu tarihimizden, İslam rehber-lerinden yakinen biliyoruz. Bilimin belki de en güzel yanlarından biri, isteyen herkesin içine girebilmesi ve evrensel olmasıdır. Aslında bilim insanlara önyargısız ve sessizce mesaj gönderiyor ve Mevlana’nın dediği gibi “Her ne olursan ol yine gel” diyor.

Değişime ve gelişime açık olmak kaçınılmaz bir gerçektir. Büyün ön-der Atatürk’ün de dediği gibi “Göz-lerimizi kapayıp, yalnız yaşadığımızı varsayamayız. Ülkemizi bir çember içine alıp dünya ile ilgilenmeksizin yaşayamayız. Tersine gelişmiş, uygarlaşmış bir ulus olarak uygarlık alanının üzerinde yaşayacağız: bu yaşam ancak bilim ve fenle olur. Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız. Bilim ve fen için bağ ve koşul yoktur.”

Büyük önder Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde de vurguladığı gibi “Muhtaç olduğun kudret, damarla-rındaki asil kanda mevcuttur!” Ön yargılardan arındırılmış bir şekilde, farklılıklarımızın ve farklı bakış açı-larımızın zenginlik olduğunu biliyor ve biz bunu başarabiliriz diyorum. Bilimle ve sağlıkla kalın.

Farkındalık oluşturması dileğiyle.

Kaynaklar

http://www.tdk.gov.tr/index.php?opti-on=com_atasozleri&arama=kelime&gu-id=TDK.GTS.5af018d43008e3.02990562

http://www.math.harvard.edu/archi-ve/21a_fall_05/exhibits/completion/index.html

http://www.ibmbigdatahub.com/blog/al-khorezmiy-father-modern-algorithm

https://www.aaai.org/ojs/index.php/aimagazine/article/download/1848/1746

http://www.muslimheritage.com/article/contribution-al-khwarizmi-mathemati-cs-and-geography

https://study.com/academy/lesson/what-is-a-technological-change-defini-tion-advantages-impact-examples.html

Nova Rekabet Stratejileri Eğitim & Danışmanlık

buluttevfik@gmail.com

Biz yapabiliriz!Sanayi ve Teknoloji Uzmanı

Tevfik BULUT

Özgür EYİOL

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

09

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi AR-GE Yeni Nesil Haber

cilik10

10

Teknoparklarda girişimciliği odağına alan akademisyenler, ileri teknolojinin ticarileşmesinin önündeki engelleri sıraladı. Fikri ve sınai haklarla ilgili düğümün

çözülerek, mevzuatın patent kanadına netlik gelmesi gerektiği vurgusunda bulunan üniversite ve TGB temsilcileri, ayrıca piyasa, pazarlama ve ekonomi alanında yetkin

insan kaynağına olan ihtiyaca da parmak bastı.

“ŞİRKETLEŞME BAMBAŞKA” Panel başkanlığını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Daire Başkanı Serdar Benli’nin yaptığı “Teknoparklarda Akademisyen Girişimciliği” panelinde başarı grafiğini yükselten RS Research firmasının sorumlusu olarak fir-ma kurma sürecinden bahseden Prof. Dr. Rana Sanyal, şirket kur-manın kolay, lakin sonrasındaki fikri mülkiyet hakları sürecinin zorlu olduğunun altını çizdi. Sanyal, “Fikri mülkiyet hakları hususunda mevzuatımız start-up firmalar açısından problem teşkil ediyor” dedi. Şirketleşme-nin bambaşka bir olgu olduğu

üzerinde duran Sanyal, “Şirketin işlerliğini ve etkinliğini yükselten güçlü bir yönetim için bazen tek başımıza mücadele etmek yeterli gelmeyebilir. Bu noktada destek almak önemli” diye konuştu. Girişimciliğin önündeki engellere çerçeve çizen Sanyal, “Bir numaralı problem zannedil-diği gibi finansman sorunu değil, ekosistemdeki bizleri anlayan insan eksikliğidir. Teknik konu-larda know-how bilgi düzeyinin yükselmesi gerekir” şeklinde konuştu. Sanyal, bu noktada üniversitelerin önemli bir destek unsuru olduğunu da ekledi.

‘BİYOTEKNOLOJİ’ YATIRIMA AÇMinyatür laboratuvar üreten INITIO’nun Kurucusu Doç. Dr. Devrim Pesen Okvur, geleceğin sektörü biyoteknoloji alanın-daki artması gerektiğine vurgu yaptı. “Biyoteknolojiye yatırım yapmayacaklarını söyleyen melek yatırımcılar bile var. Geri dönüşü yüksek olan bu sektörü desteklemek geleceğimiz için önem taşıyor” diyen Okvur, patent konusunda mevzuatta-ki zorluklara da ayrıca parantez açtı. Süreci belirsizliklerin yavaşlattığını söyleyen Okvur, girişimcinin yatırımcı bulma sürecine de ışık tutarak, “Fikir

varsa teknik donanım da şart. TGB’miz bizlere bu alanda destek oldu. Fakat akademis-yenler olarak asıl uzmanlığımız laboratuvarlar. Bu sebeple bir iş partnerinizin olması sizlere avantaj sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Girişimci akademis-yenlerin hem bilim hem ticaret şapkası taktıklarını söyleyen Okvur, daha güçlü destekler beklediklerini de belirtti. Okvur, “Biyoteknolojide 150 bin TL yeterli bir teşvik değil, bu sebeple yatırım fonları daha anlamlı olmalı” açıklamalarında bulundu.

“PATENT PORTFÖYYÖNETİMİ ŞART”Bilginin zeminini kayganlaş-tırarak sanayiye yaklaştıran İTÜNOVA TTO’nun Genel Müdürü Dr. Ercan Çitil ise, akademisyen girişimcili-ğinde TTO’ların büyük açık kapadığını ifade etti. TTO’ların akademisyenler için destek gücü olduğunu söyleyen Çitil, patent konusunda da pane-listlerle ortak görüş verdi. Be-lirsizliklerin olduğu mevzuatı ‘muğlak’ olarak niteleyen Çitil, “Komplike bir tablo var. Tica-rileşme nasıl olacak, bölüşüm

nasıl sağlanacak bunlar belir-lenmeli” ifadelerini kullanarak, patent portföy yönetiminin şart olduğunu ve fon sayısında artışın gerektiğini dile getirdi. TTO’ların akademisyenlere yol gösterme noktasında etkin mekanizmalar olduğunu anlatan Çitil, “Üniversiteler ve TTO’lar akademisyene destek sağlayan yapılardır” şeklinde bilgilendirdi. Çitil, Ar-Ge odaklı eleman sayısının azlığından yakınarak nitelikli personel eksikliğini de dile getirdi.

HANDİKAPLI MEVZUAT Türkiye’nin 56’sı faal 77 TGB’sini 65 performans kriteri eksenin-de bir araya getiren ve zirve üçlüsü değişmeyen Türkiye’nin en başarılı teknoparklarının boy gösterdiği 6. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi, teknoparklar ve katılımcı firmalar için adeta bir bilgi şölenine dönüştü. Teknopark-ları girişimcilik, teşvikler ve ileri teknoloji üretimi konularında yetkinleştirmeye dönük olarak düzenlenen paneller, Türki-ye’nin en seçkin üniversiteleri-

nin girişimci öğretim üyelerini bir araya getirdi. “Girişimciler nasıl yatırımcı bulur?”, “Aka-demisyen girişimciliğinde TTO’ların rolü nedir?” ve “Şirket sürekliliğini neler sağlar?” gibi birçok soruyu cevaplayan akademisyenler, teknoparkların ileri teknoloji üretme yolundaki engellerden en önemlisinin patent mevzuatı olduğunu belirterek, “Mevzuattaki belirsizlikler süreci yavaşlatı-yor, bunun çözülmesi gerekir” mesajı verdi.

Teknoparkı ve teknoloji transfer ofisiyle (TTO) teknolojik bilgiyi sana-yinin hizmetine sunan Erciyes Üni-versitesinin, kendisine ait patentler-den “Kalorisi Azaltılmış Prebiyotik Kahvaltılık Modifiye Tereyağı” adlı patenti, Türkiye’nin köklü ve önde gelen gıda firmalarından Gülsan Gıdaya devir yoluyla ticarileştirildi. Böylece, Türkiye’de ilk defa üni-versite sahipliğindeki bir patentin devri gerçekleşmiş oldu. Erciyes Üniversitesinin bu başarısıyla ilgili açıklama yapan Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammet Gü-ven, “Erciyes Üniversitesinin devir yoluyla ticarileşen ilk patenti olma özelliğini taşıyan, Gıda Mühendisliği

Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mahmut Doğan’ın geliştirdiği Kalorisi Azaltıl-mış Prebiyotik Kahvaltılık Modifiye Tereyağı adlı ürün tamamen Erciyes Üniversitesi laboratuvarlarında geliştirilmiştir. Üretilen bilginin sanayiye aktarılması noktasında Erciyes TTO aracılığıyla başarılı faa-liyetler yürüten üniversitemiz, mül-kiyeti kendisine ait patentlerden birini geçtiğimiz yıl lisans yoluyla ticarileştirmiş olup üniversitemiz tarihinde ilk defa patentten gelir elde etmiştir. Bu yıl da ticarileştirme faaliyetlerine ağırlık verilmiş olup bu vasıta ile toplumsal kalkınmaya ve katma değerli üretime katkı sağlanmıştır” dedi.

Patenti ticarileştirdi

Tekirdağ’daki KOBİ’lerin Ar-Ge ve inovasyon güçlerini yükseltmek amacıyla “Hezarfen Teknoloji ve Tasarım Geliştirme Projesi” hazırlandı. Türk Patent ve Marka Kurumu, Çorlu TSO ile Çerkezköy OSB (ÇOSB) iş birliğiyle düzenlenen Hezarfen Teknoloji ve Tasarım Geliştirme Projesi’nin hayata geçirilmesiyle ilgili protokol, törenle imzalandı. Törende bir konuş-ma yapan ÇOSB Başkanı Eyüp Sözdinler, “Tekirdağ’ın ülkemizin

en önemli sanayi şehirlerinden birisi olduğu hepimizin malumu-dur. Bu anlamda sanayinin geldiği noktada; ülkemizin en önemli sanayi kuruluşlarını ve fabrikaları bünyesinde tutan Tekirdağ, gelişim açısından çok ciddi bir potansiyeli de bünyesinde barındırmaktadır. İlimizdeki bu önemli firmaların 36’sında Ar-Ge merkezi ve 5’inde tasarım merkezinin bulunduğu ve bu sayıların giderek arttığı da gurur vericidir” dedi.

KOBİ’ler inovasyon kapasitesini artıracak

Bartın Üniversitesi 2. Ar-Ge Proje Pazarı, yoğun bir katılımla tamam-landı. 36 farklı il ve 33 farklı üniversi-teden gelen 211 katılımcı arasından yapılan değerlendirmeyle Bartın Üniversitesi 2. Ar-Ge Proje Paza-rı’nda, ödüller sahiplerine ulaştı. 2. Ar-Ge Proje Pazarı’nın birincisi “Yeşil Bitkiler ile Düşük Maliyetli Yerli Gü-neş Paneli Üretimi” projesiyle Halit

Çetin’in oldu. İkincilik ödülü ise “Ses Komutları İle Kontrol Edilebilen Hasta Yatağı” adlı proje tasarımı İb-rahim Aydın’a ait çalışmaya verildi. Mehtap Ağırsoy’un hazırladığı “Isıl Güneş Enerjisinin Endüstride Etkin Kullanımı” adlı proje ise üçüncülük ödülü almaya hak kazandı. 2. Ar-Ge Proje Pazarı kapsamında 8 projeye de mansiyon ödülü verildi.

Ar-Ge projeleripazara çıktı

Bu yıl beşincisi düzenlenen, “Araştır, geliştir ve ticarileştir” sloganıyla hareket edilen Argeti Proje Pazarı” etkinliği, sanayici, teknopark ve akademisyenleri bir araya getirdi. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından düzenlenen etkinlikte, Gaziantep Teknoparkta faaliyet gösteren 22 firma yetkilisi teknoloji sunumlarını gerçekleştirdi. Bünye-lerinde 77 firmanın bulunduğunu

belirten Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Umuyorum ki, aramızda bulunan sanayi ve iş adamlarımız parlak fikirler oluşturmuş, araştırılmış ve geliştirilmiş ürünlerimize sponsor olarak ticarileştirme ve marka pazarı oluşturacaklar” dedi. Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necip Fazıl Yıl-maz da “Bundan sonraki aşamada Araştır Geliştir Ticarileştir (ARGETİ) mottosuna teknopark firmaları-nın katılmasını sağlayarak, yeni bir anlayışla ARGETİ 2.0’ın vücut bulmasını arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.

Gaziantep Teknoparktan

ARGETİ 2.0

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

Patent işlemlerinin yürüme zorluğunun, fikri haklar uygu-lamalarının ve uluslararası are-nada rekabet güçlüğünün öne çıktığı soru cevap bölümünde görüşlerini dile getiren Sakarya Teknokent Genel MüdürüProf. Dr. Tahsin Engin,“TEYDEB ve KOSGEB projelerin-de akademik projelere ayrıcalık sağlanmalı ve destek oranları yükseltilmeli. Çünkü gelecek burada” ifadelerine yer verdi.

Ümit UÇAR - Tuğçe EROL

PATENTPATINAJI

İLERİ

TEKNOLOJİYE

GİDEN YOL,

TAŞLARDAN

TEMİZLENECEK Mİ?

BİLİM ÇARKINI DÖNDÜRENLER

“Yüksek Teknolojiye Geçişte Teknoparkların Rolü” başlığıyla gerçekleştirdiği sunumda Bakanlığın imalat sanayi ve bilişim alanında etkin politi-kalar geliştirme faaliyetlerine vurgu yapan Daire Başkanı Ali Murat Sürekli, teknoparkların

da katkısıyla Türkiye’nin or-ta-ileri teknoloji yatırımlarında yüzde 50’lik artış gösterdiğini belirtti. Bakanlığın belirlediği 5 odak sektörden söz ederek, büyüme potansiyeli olan ve küresel trendleri takip eden firmaların ülke ekonomi-

sine sağlayacağı katkıdan bahseden Sürekli, “2026’da 240 milyar dolar katma değer hedefliyoruz” şeklinde konuş-tu. 46 bine yaklaşan iş gücüyle 4 bin 500’ü aşkın firmanın ev sahibi TGB’lerin süreci yönet-mede etkin rol üstlendiğini vurgulayan Sürekli, TÜBİTAK ve KOSGEB desteklerinin de bu noktada güdüleyici olduğu-nun altını çizdi.

Dr. Ercan Çitil Ali Murat Sürekli

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Doç. Dr. Devrim Pesen Okvur

6. TGB Zirvesi panelleri

Akademisyen girişimciliği,

patent, TTO’larProf. Dr.

Rana Sanyal

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

11

LİNK OSB FATURALAMA SİSTEMİ İLE

11Yeni Nesil Haber

cilik URETIM

Firmaların her türlü bilişim ihtiyacını karşılayan THT Bilgisayar, OSB’lerin muhasebe programlarına yenilikçi bir çözüm getirdi. Link OSB Faturalama Sistemi, OSB’lerde

elektrik, su, doğalgaz, aidat, arsa taahhüt gibi konularda kolaylık sağlıyor.

Türkiye’nin katma değeri en yüksek ürününü geliştiren, üreten ve ihraç eden firma VSY

Biotechnology, kansere karşı yeni bir molekül geliştirecek.

ÇÖZÜM ORTAĞIOSB firmalarına faturalama sistemleri konusunda destek olan THT Bilgisayar; firmalara ve OSB’lere elektrik, su, doğal-gaz, aidat, arsa taahhüt gibi konularda kolaylık sunuyor. 22 yıl önce İMES Sanayi Sitesi’nde faaliyete geçen THT Bilgisayar LTD, genel olarak bilgisayar satışı, sistem odası kurulumu, kablolama hizmetleri, güvenlik ve kamera kurulum hizmet-

leri, server sistem kurulum ve desteği, tüketim malzemeleri satışı, yazılım hizmetleri satış ve desteği, servis hizmetleri veriyor. İlk dönemlerinde genel olarak mevcut sistemlere destek sunar-ken, zaman içerisinde sektörün farklı dallarında da faaliyetlere başlayan firma, 1998’den beri de HP, OKI, Casper, Microsoft, Link gibi bilinen firmaların bayi çözüm ortaklığını yapıyor.

SEKTÖREL HİZMETLERTHT Bilgisayar Genel Müdürü Tuncay Topçu, “Amaçlarımız arasında yer alan doğruluk, müşteri menfaatleri, çalışma verimliliği gibi ana temelleri-miz yıllar geçse de değişmedi. Bulunduğumuz bölge itibarı ile sanayi ile iç içeyiz. Sanayicinin istekleri doğrultusunda sistem kurulumları ve çeşitli yazılımlar

ile onlara destek oluyoruz. Yeni oluşturulan OSB’lerde ihtiyaçları doğrultusunda meydana çıkan sektörel konularda hizmet veriyoruz” dedi. OSB’lerde yaşanan sorunlar nedeniyle yeni yazılımları Link OSB Faturalama Sistemi’nin bu alanda büyük bir boşluğu doldurduğunu anlatan Topçu, şunları kaydetti:

KULLANICI DOSTU“Bu program OSB’lerde elektrik, su, doğalgaz, aidat, arsa taahhüt gibi konularda her ay kesilen faturaların verilen değerler sonucunda toplu olarak kesilmelerini, GİB onaylı e-fatura, e-arşiv fatura, Btrans gibi işlemlerinin yapılmasını sağlıyor. Eski usulde olduğu gibi okuma yapılsın, okumalar programdan programa transfer olsun, fişler tekrar yazılsın, fatura mı yoksa e-fatura mı kontrolü yapılsın gibi işlemler artık yok. Firmada büyük kolay-lık sağlamakla birlikte istenilirse banka entegrasyonu ile günlük

bankaya yatan ödemelerinde otomatik olarak ortak carilerine ve muhasebelerine işlenmesini sağlıyor. Her yapılan işlemin de muhasebe tarafında fişi kesi-liyor, kanunlara uygun olarak e-defter tarafında da gerekli iş-lemleri otomatik olarak yapıyor. Link OSB Faturalama Sistemi, mevzuata uygun şekilde, OSB muhasebesini tam anlamıyla çözüyor. Program sayesinde OSB muhasebelerinde ‘devrim’ olurken; Program, Link OSB Fa-turalama, Yeni Nesil Ticari Paket Program ve E-Fatura/E-Defter üçgeninde çalışıyor.”

EN DOĞRU SONUÇLAR İÇİNLink OSB Faturalama Modü-lü’nü kullanan Kocaeli Gebze VI (İMES) Makine İhtisas OSB Mu-hasebe Finans Müdürü Özgür Kural, OSB’nin hizmet kalemleri olan su, elektrik, doğalgaz ve aidat gibi konularda tek bir el-den ve en doğru sonuçlara, kısa sürede cevap verebilmek adına bu programı tercih ettiklerini söyledi. Program ile genel gider aidatlarını, su, elektrik ve doğal-gaz hizmetlerine ait faturaların tahakkuku ile aynı zamanda en

doğru ve pratik şekilde e-fatura sistemine aktarımı sağladıkla-rını anlatan Kural, “Çalıştığımız banka ile entegrasyonumuz sağlandı ve diğer bankalar ile çalışmalar başlatıldı. Öte yandan ödemelerin sisteme girilmesiyle tahsilat gecik-melerinin bir sonraki dönem faturalarına yansıması hata ve yanılma payımızı minimize etti. Arsa taahhütlerinde ise cari hesaba otomatik hareket üretiyor” dedi.

Türkiye’nin lider kuruluşu, Avru-pa’nın 5. büyük döküm tesisi olan Döktaşın yüzde 93,57’lik hissesi; sanayi, enerji, turizm, madenci-lik ve inşaat alanlarında önemli yatırımlara imza atan GÜRİŞ Grubu tarafından satın alındı. Otomotiv, ağır ve hafif ticari araçlar, iş ve tarım makineleri, makine imalatı sektörlerine pik, sfero, alümin-yum döküm parça tedariğinde uzmanlaşmış olan Döktaş, yıllık 160 bin ton demir döküm, 14 bin 400

ton alüminyum döküm ve 1 milyon 440 bin adet alüminyum jant üretimi, yüksek teknoloji ve işleme kapasiteleri ile pik ve sfero döküm üretiminde Türkiye’de birinci sırada yer alıyor. Üretiminin yüzde 75’ini başta Almanya olmak üzere çeşitli ülkelere ihraç eden Döktaşın müşte-rileri arasında Hidromek, Renault, Tofaş, Volvo, Scania, Daimler, Man, Iveco, Ford Otosan, Türk Traktör, Caterpiller gibi dünyanın önde gelen üreticileri bulunuyor.

Güriş, Döktaşısatın aldı

Acriva Trinova isimli göz içi lensleri ile dünyada adından söz ettiren VSY Biotechnology, kansere karşı bağışıklık sistemi (immün) ve genetik çalışmaları kapsamında yeni bir biyoteknolojik molekül olan “Varlımab”ı hayata geçirecek. Bu kapsamda VSY Biotechnology ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi arasın-da iş birliği protokolü imzalandı. Protokol ile VSY Biotechnology ayrıca birçok biyoteknolojik ilacın Türkiye’de üretilmesini ve böylece sağlık biyoteknolojisi alanında ithalatın azaltılmasını ve ihracatın artırılmasını hedefliyor. VSY Biote-chnology Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, yeni projelerden heyecan duyduklarını ifade ederek, “Uzun soluklu bir çalışma ile gelişti-receğimiz yepyeni bir ajan molekül sayesinde kanserin üzerine gide-ceğiz” dedi. Sağlık biyoteknolojisi alanındaki birikim ve deneyimlerini bu yeni biyoteknolojik molekül üre-

timinde kullanacaklarını belirten Dr. Varlıbaş, “Dünya Sağlık Örgütünün 2018 Raporu’na göre, 2015 yılında 8,8 milyon kişinin ölüm nedeni kanserdir. Dünyada 6 kişiden biri kanser nedeniyle ölmektedir. Ame-rikan Kanser Derneğinin yayınladığı Kanser Atlası’nda, Türkiye’de her yıl 148 bin civarında yeni vakanın çıktığı ve 91 bin 800 kansere bağlı ölümün gerçekleştiği kayıtlı. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2017 verilerine göre, Türkiye’de ise her 5 ölümden birinin nedeni kanser. VSY Biotechnology olarak soruna çözüm bulmak, insanların sağlığına katkı sağlamak üzere yenilikçi ilaç projemizi hayata geçiriyoruz” diye konuştu. Sağlık Bilimleri Üniversite-si Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ise “VSY Biotechnology ile imzaladı-ğımız bu protokol üniversitemizin yerli ilaç, yerli sağlık biyoteknolojisi hedefleri bakımından bir milattır” dedi.

VSY Biotechnologykolları sıvadı

OSB MUHASEBESINDE DEVRIM

21 Mayıs - 27 Mayıs 2018

THT Bilgisayar 1996 İstanbul Tuncay Topçu

Link Bilgisayar Ürün Yöneticisi Özlem Kıyık

Kocaeli Gebze VI (İMES) Makine İhtisas OSBMuhasebe Finans Müdürü

Özgür Kural

THT BilgisayarGenel MüdürüTuncay Topçu

BAYMAK AKADEMİDEN EĞİTİME DESTEKBaymak, sahada ihtiyaç duyulan önemli eğitim eksikliklerini tamamlayabilmek

hedefiyle Baymak Akademi’yi hayata geçirdi. İklimlendirme sektörünün lider markalarından Bay-mak, sektörü ve geleceği emanet edeceği nesiller için harekete geçti.Firma, sahada ihtiyaç duyulan eğitim eksikliklerinin giderilmesi için Baymak Akademiyi kurdu. Baymak Akademide ısıtma grubu içerisinde kombi ve kazan-dan doğalgaz sobasına, su grubu içerisinde yangın hidroforlarından sirkülasyon pompalarına, sıcak su hazırlayıcı grubu, soğutma cihaz-ları, sistem yardımcı ekipmanları, otomasyon üniteleri ve geleceğin ürünleri yenilenebilir enerjiyi kapsayan 54 adet ürün, 9 adet otomasyon ve 5 tesisat bağlantı ünitesiyle birlikte 68 parçalık bir otomasyon sistemi bulunuyor.

Ücretsiz eğitimAçılış töreninde konuşan Baymak

CEO’su Ender Çolak, “Akademi ile hedefimiz sadece Baymak ailesinin değil, tüm sektör çalışanlarının ve gelecek nesillerin, insana değer veren, konusunda en üst donanıma sahip şekilde ülkemizi ileri taşıma-

sına katkı sağlamak” dedi. Baymak Akademideki eğitimlerin hedefinin sahada ihtiyaç duyulan en önemli eğitim eksiklerini tamamlayabilmek olduğuna dikkat çeken Çolak, “Bu nedenle

buraya gelenler eğitimlerini sözlü, ekrana yansıyan görüntülerle değil, bizzat cihazlara dokunarak, sistemler üzerinde işlemleri görerek eğitim alacaklar” dedi. Çolak, tüm katılımcı-lar için eğitimlerin ücretsiz olacağının da altını çizerek, “Artık bu tesiste genç üni-versite öğrencilerini, teknik meslek lise öğrencilerini ve bu sektörde daha iyi ola-bilmek için çalışan herkesi bir arada göreceğiz” diye konuştu.

12

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

İTİBAR VE GÜÇ SAHİBİ Dördüncü olarak, Türkiye’nin zenginleşmesi için fikir ve proje ürettiklerini belirten Hisarcık-lıoğlu, “Her önemli meselede, bu camianın katkı vermesi istendi. İstihdam Seferberli-

ği’nde, finansmana erişimde, Türkiye’nin Otomobili’nde bu hep böyle oldu. İşte bu itibardır, güçtür. Türk özel sektörünün gücüdür. Oda ve borsalarımızın gücüdür. Türkiye Odalar ve

Borsalar Birliğinin gücüdür. Biz biliyoruz ki sizlerin zenginliği Türkiye’nin zenginliği. Bu bilinçle üyelerimizin sorunlarını çözmek için pek çok alanda adım attık” dedi.

KOBİ’LERE OMUZ VERDİKonuşmasına, bugüne kadar gerçekleştirdikleri hizmetlerden örnekler vererek devam eden TOBB Başkanı, ilk defa özel sektörün, oda ve borsalar va-sıtasıyla, mesleki eğitimde söz sahibi olduğunu kaydetti. Hi-sarcıklıoğlu, “Şirketlerimiz daha

çok ihracat yapsın diye yurt dışı taşımacılığına 35 milyar Euro kefil olduk. Dünyada en çok TIR karnesi veren kuruluş haline geldik. Tüm büyük kara gümrük kapılarımızı modernize ettik. Kredi Garanti Fonu kanalıyla, KOBİ’lerin finansmana erişimini

kolaylaştırdık. Üyelerimize kefil olduk. TOBB Nefes Kredisi’yle, bugüne kadar uygulanmış en düşük faiz oranıyla, KOBİ’leri-miz kredi aldı. Yaklaşık 700 bin üyemiz, tüm bunlar sayesinde ucuz kredi imkânına ulaştı” değerlendirmesini yaptı.

1,5 MİLYON İLAVE İSTİHDAMİş ve yatırım ortamı önündeki engelleri tespit edip, hükümetle birlikte kaldırdıklarını, istihdam maliyetlerinin düşürülmesini sağladıklarını, KOBİ’lere yük getiren iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını kaldırttıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Oda ve borsa

üyelerimiz geçen sene yeni bir başarı hikâyesi yazdı. 1,5 milyon ilave istihdam sağladık. 327 mil-yar lira makine-teçhizat yatırımı yaptık. 160 milyar dolar mal ihracatı gerçekleştirdik. 44 mil-yar dolar turizm ve taşımacılık geliri elde ettik. Bütün dünyaya, bu milletin neler yapabileceğini

gösterdik. Tüm bunları sizlerle başardık. Oda ve borsalarımızda ortaya koyduğunuz çağdaş viz-yonla başardık. İşte bu nedenle bu salonu dolduran Türk özel sektörünün temsilcisi dele-gelerimizi yürekten kutluyor, her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

BEŞİNCİ KEZ BAŞKAN

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde (TOBB), önümüzdeki 4 yıl birliği yönetecek isimler belirlendi. Mevcut Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu’nun tek aday oldu-ğu seçimde Hisarcıkloğlu, geçerli oyların tamamını aldı. TOBB 74. Genel Kurulu’nda yapılan seçim-de, başkanlığa ilk kez 16 Haziran 2001’de seçilen Hisarcıklıoğlu’na, beşinci kez TOBB Başkanlığı görevi verildi. 15 kişilik yönetim

kuruluna 8 yeni isim katıldı.

Yeni isimler yer aldıTOBB’un tepe yönetiminde 8 yeni isim dikkat çekti. Davut Çetin, Mahmut Özgener, Öztürk Oran, Ayhan Zeytinoğlu, Zeki Kıvanç, Özer Matlı, Engin Yeşil, Tamer Kıran yeni TOBB Yönetim Kurulu üyeleri oldu. Uzun süre-dir TOBB yönetiminde bulunan ve Başkan Yardımcılığı dahil

önemli görevler yürüten Halim Mete, bu seçimde yönetime girmedi. Yönetim kurulunda yer almayan bir diğer isim ise OSBÜK Başkanı ve Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü oldu. Ayrıca bir önceki yönetim kurulunda bulunan Ender Yorgancılar, Şahin Bilgiç, İbrahim Burkay, Yahya Toplu, Hakan Ülken’in de yönetime girmediği gözlendi.

BÜYÜK HEDEFTürkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğ-lu, iş dünyası olarak kendilerine güvendiklerini belirterek, Türkiye’nin sadece bölgesinin değil, dünyanın ekonomik devi olacağını söyledi. TOBB 74. Genel Kurulu, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde geniş bir katılımla gerçekleş-tirildi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Biz kendimize güveniyoruz. Hedeflerimiz büyük. Türkiye sadece bölgesinin değil, dünyanın ekonomik

devi olacak. Dünyada en fazla uluslararası müte-ahhit Türkiye’den çıkacak. En fazla taşımayı Türk lojistikçileri yapacak. En fazla turisti Türk otelleri ağırlayacak. Türkiye en fazla sanayi malı ihracatı yapan ülke olacak. Çevre coğrafyamızda her yerde şantiyelerimiz, yatırımlarımız bulunacak. Türk malları fiyatıyla değil, kalitesiyle tercih edilecek. Uluslararası yatırımcılar Türk şirketlerine ortak olmak için sıraya girecek. Ve dünyadaki her evde en az bir Türk malı kullanı-lıyor olacak” dedi.

DÜNYADA İLK 3’TEHisarcıklıoğlu, bu süreçte dört ana meseleye odaklandıklarını anlattı. İlk olarak oda ve borsaların gücünü ve kapasitesini artırdıklarını vurgulayan Başkan, “Şirket kurmak için kapı kapı gezme dö-nemi bitti. Odalarımızı tek durak ofise dönüştürdük. Oda ve borsalarımızda dijital dönüşümü gerçek-leştirdik. Bütün işlemleri, tek tuşla yapar hale geldik. Odalarımızın sorumluluk

aldı. OSB’lerimiz gelişti ve sanayi Anadolu’ya yayıldı. Akredite olan oda ve borsa sayımız her sene artıyor. Şu an 269 oda ve borsa-mız akredite, yani 5 yıldızlı. Avrupa’nın en iyi odalarıyla aynı hizmeti, aynı kalitede verdikleri belgelendi. Bugün dünyada üyesine en çok hizmet veren, en gelişmiş, ilk 3 oda-borsa sisteminden biri, biziz. Yani Türk oda-borsa sistemidir” dedi.

DEVLETİNİN YANINDATOBB Başkanı Hisarcık-lıoğlu, üçüncü öncelikle-rinin, ülke meselelerinde inisiyatif almak olduğunu kaydetti. 15 Temmuz hain darbe girişiminde, darbe bildirisi okunur okunmaz ilk tepkiyi kendilerinin gösterdiğini anlatan Baş-kan, “Darbeyi asla kabul etmiyoruz, seçilmiş meş-ru hükümetin yanındayız dedik. Bütün üyelerimizi meydanlara, demokrasi-

ye sahip çıkmaya davet ettik. Terör saldırılarının arttığı dönemde, ‘teröre hayır, kardeşliğe evet’ diyerek Türkiye’nin en büyük yürüyüşünü düzenledik. Afrin Zeytin-dalı harekâtında, bizzat sınır bölgesine giderek devletimize desteğimizi gösterdik. Bu camia, her zaman devletinin, mille-tinin yanındadır” şeklinde konuştu.

KÜRESEL ÖLÇEKTESÖZ SAHİBİOdaklandıkları ikinci ko-nunun, özel sektörün yurt dışındaki lobisi olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Eskiden kapısından dahi giremediğimiz küresel iş örgütlerinin tamamında artık söz sahibi olduk. Özel sektörümüzün çıkarlarını tüm dünyada savunan bir camia haline geldik. Dün-

yanın en büyük iş örgütü olan Milletlerarası Ticaret Odası, Avrupa’nın en bü-yük iş örgütü Eurochamb-res, İslam dünyası iş örgütü İslam Ticaret-Sanayi Odası, Asya-Pasifik Konfederas-yonu. Seçimle bunların hepsinin yönetimine girdik. Türk iş dünyasının sesi olduk” diye konuştu.

“BİR OLDUK DİRİ OLDUK”

Oda ve borsaların seçimleriyle başlayan, uzun bir seçim dönemini bitirdiklerini dile getiren Hisarcıkloğlu, seçimler sonucunda başkanların yüzde 42’sinin, meclis üyelerinin de yüzde 50’si-nin değiştiğini kaydetti. TOBB Başkanı, 2013-2018 döneminde hem üyelere hizmet etme hem de ülke ekonomisine katkı sağla-ma noktasında, pek çok

proje hayata geçirdik-lerini belirterek,

oda ve borsa başkanlarına, “Ne yaptıy-sak, neleri başardıysak, gücümüzü

sizden aldık, sizin desteği-

nizle yaptık. Biz, bir olduk, iri olduk,

diri olduk. Sesimiz daha gür çıktı. Biz, bir oldukça önümüzdeki engelleri aştık, yeni yollara çıktık.Ahiliğin, ‘doğru ok, menzil alır’ düsturuyla, her zaman dosdoğru olduk. Ülkemizin, milletimi-zin, camiamızın hak ve hukukunu koruduk. Bu çatı altında hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık. Gönüllerimizi de, aklımızı da farklı seslere, farklı düşüncelere açtık” diye seslendi.

TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU:

“EKONOMI DEVI OLACAGIZ”

TOBB Genel Kurulu’nda konuşan Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin dünyanın ekonomi devi haline geleceğini dile getirerek, “Uluslararası

yatırımcılar Türk şirketlerine ortak olmak için sıraya girecek. Ve dünyadaki her evde en az bir Türk malı kullanılıyor olacak” dedi.

TOBB delegeleri, hizmet şeref belgelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.

TOBB 74. Genel Kurul Toplantısı’nda Rifat Hisarcıklıoğlu, beşinci kez başkanlık koltuğuna oturdu.

İŞTE YENİ YÖNETİMTOBB Başkan Yardımcıları: Ayhan Zeytinoğlu (Kocaeli Sanayi Odası

Başkanı), Salih Zeki Murzioğlu (Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı), Ali Kopuz (İstanbul Ticaret Borsası Başkanı), Selçuk Öztürk (Konya Ticaret

Odası Başkanı), Tamer Kıran (İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası Başkanı)

Sayman: Faik Yavuz (Ankara Ticaret Borsası Başkanı)

Yönetim Kurulu Üyeleri: Cengiz Günay (Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı), Davut Çetin (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı), Oğuzhan

Ata Sadıkoğlu (Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı), Mahmut Özgener (İzmir Ticaret Odası Başkanı), Öztürk Oran (İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı), Zeki Kıvanç (Adana Sanayi Odası Başkanı), Özer Matlı (Bursa

Ticaret Borsası Başkanı), Engin Yeşil (Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı.

TOBB 74. Genel Kurul Ankara RifatHisarcıklıoğlu

ESKİ ÜYELERE HİZMET ŞEREF BELGESİ

TOBB’da 10, 20 ve 30’uncu yılları dolayısıyla üyelere Hizmet Şeref Belgeleri ve Plaketleri, Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin de katılımlarıyla TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen törende takdim edildi. Törende konuşan

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, ekonomi ve iş dünyası üzerine değerlendirmelerde bulundu.

“En güzel cevap”TOBB Genel Kurulu’ndan birkaç gün önce düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdo-ğan, plaket alan birlik üyelerini tebrik ederek, “Bu toplantı ve-silesiyle iş dünyamızın vereceği

güçlü mesajların, ekonomimizle ilgili olumsuz algılar oluşturma-ya çalışanlara en güzel cevabı oluşturacağına inanıyorum” dedi. Yatırım ortamını iyileştir-meye yönelik tedbirleri beraber belirlediklerini, özel sektörün borçlarının yapılandırılması formülünü birlikte ürettiklerini bildiren Erdoğan, vergi mevzu-atındaki değişikliklere de ortak akılla karar verdiklerini kaydetti.