Upload
phungkhuong
View
225
Download
6
Embed Size (px)
Citation preview
KASİM 2001 • Sayı: 502 ISSN 1300 i
\YIN ORGANI
r f9n^ v pHRPv*WBNMHW
• A4«û İü**e Taşıttr-ŞuSitStflffmflf
ItnivetealÇOK YAKITLI
AR JENERATÖR300 ile 3000 kg/harasında 8 değişikbuhar üretimkapasitelerinde imaledilmektedir.Duman borulu tipler8 bar işletme basıncınakadar, su borulu tipler20 bar işletmebasıncına kadardizayn edilmektedir.İstendiğinde; 1000 kg/hve daha büyükbuhar üretimkapasitesindeolanlar helezonvidalı stokerli olarakimal edilmektedir.
Sıvı / Gaz yakıt yakar
Kömür yakar
• Odun ve artıklarınıyakar
• Prina, ayçiçeği kabuğufındık kabuğu yakar
Tip:
BİZ, BUNLARI YAKARAK BUHAR VEYA SICAK SU ÜRETİYORUZ...HANGİ YAKITI EKONOMİK BULUYOR VEYA TEMİN EDEBİLİYORSAN!
ONU YAKIN...
Sıvı Yakıtveya
Gaz Yakıt
Odun, odun artıkları, tahta parçaları, Parça kömür, yonga, talaş,prina, ayçiçeği kabuğu, fındık kabuğu toz kömür, toz
Bayilerimiz:
ÎÜNİVERSAL MAKİNE VE ısı SANAYİ TÎC. A.ş.
perkez: Kozyatağı Yolu Sk. Güneş Apt. 26/1tel: +90(0.216) 372 77 53 - 380 40 17 - 380 77 90 - 445 39 46plefax: +90(0.216) 416 30 00 Üst Bostancı - İSTANBULinternet: www.universalisi.com.tr e-mail: [email protected]
ADANA : BARIŞ Tek.Tes.Sist.San.Tıc.A.Ş.ANKARA : SİMGE Tes.inş.Taah.Paz.Ltd.Şti.ANTALYA : TEKNİK Tesisat Müh.Tic.Ltd.Şti.
MEKSİS Mekanik Sist.San.Tic.Ltd.Şti.BURSA : DGD Mühendislik inş.San. ve Tic.A.Ş.BURSAİZMİRKONYANAZİLLİDENİZLİDENİZLİ
Tel:(0322)3591Tel:(0312)286Tel:(0242)312:Tel:(0242)244:Tel:(0224)252
: NET Teknik Müh.Müş.Taah.Mak.San. ve Ticltd.Şti. Tel:(0232)4691.•DAĞTESA.Ş. Te!:(0332)321: IŞIL Elektrik Tel:(0256)316: PROSES Mühendislik Tel:(0258)213 !: ÜÇLER ist Tel:(0258)264 ',
spira/ssarco
Spiratec nedir?Kondenstop kontrol sistemidir. Kondenstoplarm buhar kaçırıp
kaçırmadığını %100 sağlıklı şekilde kontrol eder.
Buhar kaçırdığı an cihazda kırmızı ışık,kondens geçerken yeşil ışık yanar.
Kullanımı uzmanlık gerektirmez, herkes kullanabilir.Yanlış seçim veya kondenstopu kontrol etmemek pahalıya malolur.
Doğru seçim için yanınızdayız.
www.intervalf.com
GENEL MÜDÜRLÜKYalı Yolu Sok. No: 56 Kat:181110 Bostancı - istanbulTel: (0216) 463 22 73-410 69 00Fax:(0216)4107736Web: www.mtervalf.comE-maih [email protected]
ANKARA BÖLGE MD.Ege Sk. Dağlı işhanı13/43 Ulus-AnkaraTel (0312)311 91 80Fax: (0312)311 9663E-maıl: [email protected]
İZMİR BÖLGE MD.
İNTERVALFINTERNATIONAL VALVE CENTER
ADANA BÖLGE MD. BURSA BÖLGE MD ANTALYA BÖLGE MD. TRAKYA BÖLGE MD.
• ÜOG/LC GAZ UE SIUI
YAKITÜI
ISI SAKTRACARI
' KATI YAKIICI ISI
SAKTRAjCÜARI
' KIZGIK YAĞ KAZAKÜARI
• BUHAR JEHERATÖaCERİ
• BASIKÇjCI KAPMR
' ISI SAKTRAKARIHIH
PETMAK A.Ş.
TARAFIHOAM
PERİYODİK BAKIMI UE
OKARIIKIDoğal gaz y a k ı t l ı Buhar s a n t r a l ı :4x12,6 ton/h , 8 a tü
S u h a z ı r l a m a , b a s ı n ç l a n d ı r m a , f i l t r e l e m e , y u m u ş a t m a , g a / a l m a g r u b u l O O t o n / h
P E Î N İ Z IS I S A N A Y İ v e T İ C A R E T L T D , Ş T l .Fabrika: Talatpaşa Mahallesi Suyoluüstü No.9 Esenyurt • İSTANBUL
Tel (0212) 6201714 Pbx Fax (0212) 596 74 89Büro : Perpa l; Merkezi 6. Kat No. 629
Tel (0212) 220 60 47-220 60 25 Fax (0212) 2215857
e-mal: [email protected]
P E T M A K P E T N İ Z M A K İ N A S A N A Y İ A . Ş .
Hararrıidere Sanayi Sitesi Anbarlı - İSTANBULTel (0212)422 05 51 - 2 2 0 6 0 2 5Fax (0212)422 06 6 0 - 2 2 1 5 8 5 7
nek
î 40 adet iç ünite l
eril
ü, %135diversiteaklık kontrolü (± 0.5
ünite tasarımı ile az yer kaplama: çalışma (58 dBa -10 HP dış ünite) :;
ı için 100 metreye kadar borulama imkanılikeyde 30 metreye kadar |i|ntaj imkanı
nlerde dahi kolaylıkla iç ünite ekleme ve çıkarmaJntelllgence) kontriMfttemittpsinde kolay, güçlü
' •HKR I ^M' ' . . . .
!esnek/IS veerkezi klmanda le 1024 4 ünftCTi |4rasiterx
İÇ VVindofNs® işlefm sistefıi altındı kontrolin vi interne
Inergylaptanabşmesi
/
ile uzalsistemi
an erişim ve kurr anda
le her mekanın ti
ave) konttan*'*
i?fk
kettiği enerjinin t ağımsı:
! I
IstbliH Al&r
ıvfl
inliyi
:ıer
İSTANBUL: Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sahabettin Bilgisu Cad. 41480 Gebze-Kocaeli Tel: (0262) 648 60 00 Fax: (0262) 648 60 08
ANKARA: Sedat Simavi Sok. No: 48 06550 Çankaya-Ankara Tel: (0312) 440 79 10 Fax: (0312) 440 79 30
İZMİR: Akdeniz Cad. No: 14 Kat: 6 Daire 601 35210 Çankaya-izmir Tel: (0232) 483 25 60 Fax: (0232) 441 55 13
ADANA: Ziyapaşa Bulvar ı Çel ik Apt. No: 25/5-6 01130 Adana Tel: (0322) 457 62 23 Fax: (0322) 453 05 34
ANTALYA: Metin Kasapoğlu Cad. Küçükkaya Sitesi A Blok No: 1 Daire: 4 Antalya Tel: (0242) 322 00 29 Fax: (0242) 322 87 66
Cani e r
G e r ç e k k o n f o r ü r e t i r
ITH.IHR.TICIZMtT/ICOCÇAEU ıFETHiYE CADDESİ NO: 8/2 24
Tşl: O ?62 351 25 1O (5,H«H "e-maU: alppolal®tı)f
LM GUIDE HRW BALL SCREW
İT H. HR. T İÇ. LTD. ŞTİ.
LM GUI DE HRFETHİYE CADDF.Sİ NO: 8/2241O40 İZMİT/KOCAELİ
Tel: 0262 351 25 IO(5 Haî)Fux: 0262 ?5l 24 66 BALL SCREWS
ZMERKEZİ YAĞLAMA SİSTEMLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.Fethiye Cad. No: 8/2 Kocaeli / TÜRKİYE Tel : 0 2 6 2 3 5 1 25 10(5 Hat) Fax : 0 2 6 2 İSI 2 4 6 6
_ TRABON, OPCO, MANZEL* —* »ÇELİKTEN LASTİĞE. METALDEN OTOMOTİVE
»KİMYADAN GIDAYA. KAĞITTAN ÇİMENTOYA
»TEKSTİLDEN TALAŞLI İMALATA
BÜTÜN SEKTÖRLER İÇİN
®
MERKEZÎYAĞLAMA
SİSTEMLERİ
ı « M*. ,»,
K ltrftft
ÇEVREYİ, YAĞLAMAYINENDÜSTRİNİN HER DALINDA KULLANILMAK ÜZERE,OTOMATİK VE MERKEZİ YAĞLAMA SİSTEMLERİ;SABİT SEVİYE YAĞLAYICILAR VE KESİCİ TAKIM MİST TİPİ SOĞUTMA ÜRÜNLERİ;
CROSS ROLLER TABLE LINEAR BUSH BALL SPLINE
YETERLİ MİKTARDA YAĞ: NE AZ NE FAZLA
İLAN SAYFALARIDİZİNİ
İNTERVALF 1
PETNlZ 2
ALARKO 3
HAT İTHALAT 4
AYVAZ 7
SiSTEM TEKNiK 8
TEBA 9
ÖZYİĞlT MÜH. 53
ADEKO YAZILIM 55
DOĞUŞ VANA 59
MAKRO TEKNiK 60
AİRMAK 61
DİKKAYA 63
MAKTEK 63
SARDOĞAN 64
TESA HAVALANDIRMA
Arka Kapak
SANDVIK
Arka iç Kapak
ÜNlVERSAL
Ön iç Kapak
• l
MÜHENDİSE M AKIN AENGINEER and MACHINERY
KASIM 2001 • 502 NOVEMBER 2001 • No : 502
içindekiler • c o n t e ı
10
13
23
31
35
39
45
49
TEKNOLOJi DÜNYASI
ODADAN HABERLER
MAKALEYük Kancasının KlastcrPlastik DavranışıEiasto-Plastic Hehaviour ofthe Lond Hook
Nurettin ARSLAN, Mete Onur KAMAN, Nuray ARSLAN
BİLGİ SAYFASI Gelişmiş Enerji Sistemler
BÎR GÖRÜŞ Türkiye'de Teknoloji Kullanımı ('Tüketimi)
MAKALEAdana ilinde Taşıt Kaynaklı Gürültü Kirliliğinin Çevresel Etkilerinin AraştırılmasıInvestigation ofthe Environmental Effects ot'Noiso Pollutıon Caused By Vehicles in Adunıı
Kadir AYDIN, Abdulkadir YAŞAR
131LGI öAYrAöl Klima Kanalı Yal ı t ımında Camyünü mü Kauçuk Köpüğü mü?
ATÖLYEDEN CNC Freze Tezgahlan için Bir Elipsoidin imalat Programının..
Y.i7i Yayım Koşul lan : Yaz ı lar i k i sat ı r a r a l ı k l ı olarak \Vord 6 ya da Vv'ord l ile y a z ı l m ı ş olmalıdır. 70-100 söze u ki en oluşan lYırkçe-ingilizce n^ct, vazı ballığının Ingılızcesi ve a n a l ı l a r
sözcükler gereklidir. Yazı lar 12 dakti lo şayiasını (yaklaşık 3000 sözcük) geçmemelidir. (12 daktilo sayfas ın ı aşan yaz ı lar ın 2 ln' ı lüm l ıa l inı le birbirini izleyen sayılarda v:ıyınlanabık:ccî;i
düşünülerek bölümlere ayrı lmış olarak gönderilmelidir.) Yazılarda k u l l a n ı l a n fotoğraflar net ve teiniz olmalı, şekiller avdın^erc çizilerek gönderilmelidir, \az i larda SI b i r i m l e r i
kuDsımlnıahdır . Ya/ıların sonunda Yarar lanı lan kaynakça belirt ihııelidir. Özgün ve derleme yazılardaki görüşler yazarına, cevınlerden doğacak s o r u m l u l u k ise çevirene a i t t i r . Y ı / ı i n r
bı^ka sure l i yayınlarda yay ın lanmamış olmalıdır. Herhangi bir toplant ıda tebliğ olarak sunulmuş veya sunulacak ise bu acık olarak bel i r t i lmel idir . Dergideki yazılardan kaynak
»ostererek alıntı vaptlabilir. Yazılara te l i f ücreti ödenmemektedir. Yazılar (üç kopya) ve disketler, yazarın kısa özgeçmişi, adresi, telefon numaraları ve e-posta adresleri ile b i r l i k t e
Sümer 2 Sok. 36/ l - A Demir t epe 06440 A N K A R A ya da yayin(<:/!mmo.org.Lr. adresine gönderilmelidir.
Yıı/.ıların Değerlendirilmesi :
1. Dergiye gönderilen yazılar öncelikle Yayın Kurulu tarafından ön elemeden geçirilir.
2. Ön elemeden geçen yazılar Yayın Kurulu'tıun belirleyeceği ve adları saklı tutulan en az iki uzman tarafından yazar kimliği bilinmeksizin değerlendirilir.
3. Uzman değerlendirmeleri sonucunda Yayın Kurulu'nda oluşan görüşler doğrultusunda yazarlardan dü/eltme-ekleme-çıkarma istenebilir veya yazılar reddedilebilir.
MÜHENDİS Ej MAKINA
TMMOBMAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
AYLIK YAYIN ORGANI
Kasım /November 2001Cilt / 42 Sayı / No: 502
Yönetim Yeri - Head OfficeSümer Sokak 36/1-ADemirtepe - ANKARA
Tel : (0-312) 231 31 59Fax: (0-312)2313165
e-posta: [email protected]://www.mmo.org.tr
MMO Adına SahibiPublisher
Mehmet SOĞANCI
Sorumlu Yazı İşleri MüdürüManaging EditörAli Ekber ÇAKAR
Yayın Kurulu - Pub/ishing BoardErsoy BEY
Erdinç TEZCANErsan TANER
Yayın SekreteriPublishing Coordinator
Güler AYYILDIZ
Teknik SorumluTechnical Manager
Mehmet AYDIN
İlan SorumlusuAdvertis/ng Representative
Ayten YILDIZNuray ERHAN (İstanbul)
Komisyon İlişkileriRedactor
Şehnaz KAPLAN KARACA
DizgiType Setting
Muazzez POLAT (MMO)
BaskıPrintedby
Cem Web OfsetTel (0-312) 385 37 27
sunuşBu sayımızda dikkatinizi çekeceğini umduğumuz köşemiz
"Odadan Haberler" köşesi. Odamız iki yıllık çalışmalarının ortak
ürünü etkinliklerimizle kamuoyu karşısındaydı, Ekim ayında.
Demir çelikten tesisata, yenilenebilir enerji kaynaklarından
ölçümbilime, otomotivden kentleşmeye geniş bir yelpazeye
yayılan konu çeşitliliğiyle çıktık kürsülere, bilim ve teknolojiyi
halkın yararına sunma çabasının haklı gururuyla... Odamızın,
bu etkinl iklerimizin manifestoları olarak gördüğü, tüm
kamuoyunun bilgisine sunduğumuz sonuç bildirgelerimizi
sizlerin de ilgi ve bilgisine sunarken, sizlerden sonuç
bildirgelerinde yazdıklarımızı yaşama geçirmek için bizlere daha
fazla destek bekliyoruz.
Ekim ayı içerisinde yer alan bir başka önemli etkinlik de
Mühendislik Mimarlık Haftası idi. Türk Mühendis ve Mimar
Odaları Birliği'nin ilk Genel Kurulu'nün yapıldığı 18 Ekim 1954
gününü kapsayan haftanın Mühendislik Mimarlık Haftası olarak
kabul edilmesiyle 47 yıldır "kutlanılan" haftaya bu yıl da bir çok
olumsuzluğun gölgesinde girildi. Yaşanılan ekonomik krize ek
olarak, insanlığı ve halkımızı ciddi risklerle karşı karşıya bırakan
savaşın gölgesi vardı ülkemizin üzerinde. Ülke gündeminin
sıcaklığıyla, bu hafta kapsamında yapılan etkinlikler de
kutlamalardan öte, IMF kıskacındaki ülkemizde mühendis ve
mimarların sorunları tartışma ve bu sorunlara yönelik çözüm
önerileri oluşturma etkinlikleri havasındaydı.
Bizler savaşa, uluslararası sermaye kuruluşlarının dayattığı
politikalara karşı barışı, demokrasiyi savunarak, insanlığın daha
güzel bir dünya yaratacağına olan inancımızla sizlerin Mühendislik
Mimarlık Haftası'nı kutluyor ve sizleri daha güzel bir yaşam için
sürdürdüğümüz mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz...
Saygılarımızla
Mühendis ve Makina
Yayın Kurulu
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yayın Organı olanMühendis ve Makina dergisi TMMOB'ye bağlı Odalarınüyelerine, mühendislik eğitimi yapan öğrenci, araştırmave öğretim görevlilerine yıllık abone bedeli -özel sayılardahil- karşılığında gönderilmektedir. Dergimize aboneolabilmek ve daha detaylı bilgi alabilmek için yukarıdaverilmiş olan adresimize başvurulabilir ya da telefon vefaksla bilgi alabilirsiniz.
ı 21 262 '2120 :xcy Z2 09 5 29 06 152 '2120
uu o o • z ıo /v\ /v\ /v\
- V W 3
(40)7
U!|0UU0j UIZIUUI§lAD|UD
0A UIZ|UU©ZDd|0A
urun §|U©0
•JOÂI§DÂ
nummnS UIUDUUIO
DpZIUlUDA JlpJD||lA
>1©s>ınA ©A ısıdoA
7VAAV
MD/»
Yüksek teknolojiUygun fiyat. : j. j.Yakın .dest ek, :•; ;;'i.İ • ?
DEŞ San. Sit.BOö Blok81260Dudullu - İSTANBUL -TÜRKİYE
TEL : +902164208626FAX: +902164202322
e-mail: [email protected]
Ref:01/5B
Dünyanın Bir Numaralı Klima TefcnofojİSIPtt • J! «V a; fi W '. ••> , < . ı : > • . •'!• 'f
Dünyanın 80'den fazla ülkesinde Daikin'in klima konforu ve fe/cno/o/'/s/ yaşanıyor.
Daikin, uzman mühendis kadrolarından oluşan bayi ağı, ısıtma-soğutma-klimada zengin model
seçenekleriyle, Türkiye'de TEBA güvencesiyle sunuluyor.
EV TİPİ KLİMA <-, 41
Duvar Tipi Inverter Sp/if ^J FLX (/nverfer Sp/if Tavan ve Döşeme Tipi) FLX (Inverfer Sp/if Tavan ve Döşeme TipiJ
SÜPER mULTl EV TiPi VE TİCARİ TiP KLİMASüper Mu/fi P/us
Mu/fi Sp/if Tip , ,
BPMK928A4T
TiCARi TİP KLİMA
'*
SİSTEM MERKEZ/ Kl/MA
L
Teba Isıtma Soğutma Klima Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. ,, ^—, ,,
İstanbul.-(0216] 32:7 41 10 İzmir : (0232| 853 82 85 Ankara : (0312] 419 17 06 / 3 Hal » '«A«*t «.Hİ,
Adana : (0322] 459 37 58 458 73 86 WWW.teba.com IsitrrtO Soğutma KltfTlO
teknoloji Hazırlayan : Mustafa YALÇIN
ODTÜ
dünyası
MİNYATÜR FİBEROPTİK BASINÇ ÖLÇERLER
Kan, intrauterine (rahim içi) veya intracranial (kafa içi)basıncı gibi fizyolojik basınçların ölçümleri parazitsizönemli bir işlemi gerektirir. Basınç sertsörleri geneldemanyetik rezonans görüntüleme cihazları veya benzercihazlar gibi elektromanyetik ortamlarda çalışmak zorun-dadır.Fiso Technologies, Sainte Foy, ûuebec, firması FOP-M-055-300 fiberoptik mikroelektromekanik basınç sensörümodelinin kablo bükülmesinden ve yüksek seviyedeki
le l e k t r o -[manyetik ve[radyo frekansı
3arazitlerinden[etkilenmediğini[belirtmiştir. Bu[basınç sen-Jsörünün 0.55[mm lik bir ucu,10.25 mm lik bir[kablosu vardır[ve tek kul-lanımlıktır.
Fiso'ya göre sen-sör beyaz ışıkla
sorgulama tekniğine sahiptir ve bu da elektromanyetikortamlarda yüksek algılama performansı sağlar.Cihaz yansımaları yönlendiren iki ayna içerir. Aynalardanbir tanesi sabittir ve diğeri basınçla eğilerek değişir. İkiışık da birbirleriyle girişim yaparak basınç okumasınısağlar. Fiso başkanı Cfoude Belleville' e göre beyaz ışıktekniği lazer ışınından daha geniş bir ışık sinyali tekniği-ni kullanır.Fiberoptik sensör fiberin bükülmesi ile değişebilecekolan sinyal şiddetine bağlı değildir, sadece ışık sinyalininyapısını okuyarak çalışır. Belleville, "şiddeti düşürebile-cek hatalı bir bağlantı olsa dahi beyaz ışık sinyalininyapısı aynı olacaktır ve aynı ölçümleri verecektir" şek-linde açıklamıştır.Sensör sondanın ucunda bir gövdenin içe/isine yer-leştirilmiştir. Sıvı dolu sonda içerisindeki sensör haricibasınç cihazlarının etkilenebileceği hareket ve baloncuk-lara maruz kalmaz.Firmaya göre bu ölçme cihazları 25 "C'de %1 veyaImmHg okuma hassasiyetine sahiptir. 20 "C'dşn 80 °C*ekadar sıcalık hassasiyeti her derece için 0.2 mmHgcivarındadır ve sensör 50 Hz frekansındadır, Bellevillesensörün fiyatının yaklaşık 15 $ olduğunu söytenıfştir.
Ultramtnyatürfiberoptik basınç ölçer vücut içiuygulamalar için tasarlanmıştır
Mechanical Engineering Dergisinden çevrilmiştir.
HAVALI KOMPRESÖRLER SÜRÜCÜKOLTUKLARININ YÜKSEKLİĞİNİ
AYARLAYABİLİYOR
Otoban dışındaki bozuk yollarda kullanılan araçlardabulunan havalı süspansiyon koltukların yüksekliği birkompresör tarafından ayarlanabiliyor. Bu kompresördedökme alüminyum kalıp yerine enjeksiyonlu kalıplamayöntemi ile yapılmış plastik parçalar yer alıyor.Thomas Industries, Sheboygan, Wis., firmasının üret-tiği kompresör, Sears Manufacturing, Davenport,lowa. şirketinin geliştirdiği sürücü koltuğu altındabulunan koltuk süspansiyon sisteminin içindeki şişir-ilmiş lastik bölmenin birparçasıdır. Bu kompresörsürücüyü istediği pozisyondakiyüksekliğe getirebiliyor vebuna ek olarak daha iyi birperformans için süs-pansiyon özel-liği sağlıyor.
Havalı süspansiyonkoltuklar içingeliştirilmiş (tasar-lanmış) havalı kom-presörde dökmealiminyum kalıplarınyerine enjeksiyonlukalıplama yöntemi ileyapılmış parçalarkullanılıyor.
J_
Enjeksiyonlu kalı-plama yöntemi ile yapılmış plastikparçalar, kompresörde bulunan dökme alüminyumkalıpların ve içerde bulunan bazı iç parçaların yerinialmış durumda. Bu yöntem sayesinde Thomas'daçalışan mühendisler kaliteyi daha yakından izliyorlar. Bumühendisler piston blokları, silindir kol tertibatları vebirleştirilmiş parçalar için yeni malzeme kombinasyon-ları geliştirmişler. Sürücü koltuğunun altında bulunan vebir önceki modelinden esinlenerek tekrar tasarlanankompresör daha küçük bir ünitede yüksek performansiçeriyor ve koltuğu kaldırmak için 80 ile 120 psi arasındabir basınç uyguluyor.
Machine Design Dergisinden çevrilmiştir.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
teknolojidünyası
SPOT INFRARED ISITICILAR
Otomotiv fabrikalarında bazen montaj esnasındaçizilmiş olan parçaların lokal olarak tekrar boyanmalarıgerekmektedir. Yeniden boyanmış parçaların tüm mon-tajla birlikte konveksiyon fırınlarında kür edilmesi,boyanın toz kapması ve bu esnada plastik parçalarınerimesi risklerini yaratır.Michigan'daki Brokavv Controlsof Dexter bu uygulamalar içintamir fırınları ve portatif ısıtıcılarıtasarlamaktadır. Firmaya göreinfrared ısıtıcılar tüm montajıısıtmadan lokal çiziklerin tamirinimümkün kılmaktadır.Mühendislik bölümü başkanyardımcısı Terry Krueger, "Tümgövdeyi yeniden kür etmek yerine küçük bir alandaki boyayıveya yapıştırıcıyı kür ede-bilirsiniz." şeklinde belirtiyor.Isıtıcılar tarafından yayılaninfrared enerji montajdaki çeşitli parçalar tarafındanmalzemeye, renge veya kalınlığa bağlı olarak farklısoğurulur. Krueger, ısıtıcıların kontrolü için Exergen
infrared yayıcılarla kaplanmış tamir fırınlan aracın belli bıalanını hedefliyor.
Corp., Watertown, Mass. tarafından sağlanan IRt/ctemassız infrared thermocouple'lar kullanıldığınıbelirtmiştir.Parçanın yüzeyine, rengine veya malzemeleninemisyonuna bağlı olarak sensörler infrared yayıcılarmsıcaklığının değiştirilmesine olanak sağlar. Kruegerayrıca thermocouple'larm iki telli tasarımlarının kuru-
lumu ve bakımı kolaylaştırdığınıda söylemiştir. Brokaw her fırıniçin 30 sensör kullanmaktadır.Firma daha önceden bir kabloiçine yerleştirilmiş ve lehimgerektiren 5, 6 veya 7 telli olansensörler kullandığı için bunlarınkurulumu çok fazla iş gücü gerek-tirmiş ve bakımı çok zor olmuş.Oysa yeni sensörlerin iki tellibağlantıları uç vidalarıyla gerçek-leştirilmekte ve lehim gerek-tirmemektedir.Ayrıca Krueger iki telli sensörlerindalgalanma yapan ve sinyal biti-
minde ortalama alınmasını gerektiren diğer çok telli sen-sörlere göre daha kararlı olduğunu bulmuştur.
Mechanical Engineering Dergisinden çevrilmiştir.
GÜNEŞ ENERJİSİ (IŞINI) İLE ÇALIŞANTUR GEMİSİ
Dünyanın ilk rüzgar- güneş enerjili hib-rit yelkenli teknesi Sidney limanındadüzenli seferler yapıyor.100 yolcu taşıyabilen güneşenerjisi ile çalışan Sidneygemisi Avusturalyalı birmucit Robert Danetarafından üretilmesidüşünülmüş.Teknenin tepesinde yükse-len güneş enerjisini çekenpaneller bir bilgisayar tarafındankontrol ediliyor. Bilgisayar, panelleri güneş ışınların-dan maksimum yararlanılacak şekilde istenilen
Yelke
tarafa çevirebiliyor ve aynı zamanda bu panellerinrüzgara karşı direnmesini sağlıyor.
Bu paneller yaklaşık 21 m. uzunluğundakibir teknenin güneşli bir günde saatte 6
•--. deniz mili hızla gitmesini sağlıyor.Fakat bulutlu havanın ve durgun
rüzgarın olduğu bir günde bupanellerin yerine bir jeneratördevreye giriyor.Northbridge, New SouthVVales' te çalışan tasarım-cılar güneş enerjisi ileçalışan daha büyük tekneleryapmak için uğraşıyorlar.
•nlere ve güverteye monte edilmişpaneller 6 evi besleyecek kaçlar
elektrik enerjisi üretebilİYor.
Popular Mechanics Dergisinden çevrilmiştir.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
teknoloji
dünyası
MEKANiK EL
Tırtıla benzeyen ve kavrayıcı bir kola sahip prototip bir
robot, tekerlekli sandalye kul-
lanan insanların hayatını biraz
daha kolaylaştırıyor. Birbirine
bağlantılı kapılardan geçerek ve
duvar boyunca sürünerek
ilerleyebiliyor. Yemek pişirmek,
bulaşıkları yıkamak ve onları
kurutmak, yerleri elektrik süpür-
gesi ile temizlemek gibi kar-
maşık görevleri yerine getire-
bilen bu robot sahibinin sakalını
bile traş edebilme yeteneğine
sahip. İngilizler tarafından
geliştirilen Flexibot'un hareket edebilen ve elektrik fişi
bulunan kollarının ucunun her birinde 4 tane çatal dişli
kavrayıcılar bulunuyor. Robot kol otomatik olarak kendi
uzunluğunu ayarlayabiliyor ve
hareketli kolun esnemesiyle duvar-
'da bulunan ardışık soketler
sayesinde duvar boyunca ilerleye-
biliyor. Bu ilerlemeyi yaparken önce
bir kolunun ucuyla kendini soket
yardımıyla duvara tutturuyor ve
diğer kolunun ucunu önceden
Itakılmış olan soketten çıkararak
(gövdeyi kendine doğru çekiyor.
Machine Design Dergisinden
çevrilmiştir.
ELEKTRİK YÜKLÜ GAZLAR DİZELMOTORLARIN EGZOZ DUMANINI
TEMİZLİYOR
Yolcu arabalarında ve küçük kamyonlarda kullanılanküçük dizel motorlar ekonomik yakıt gereksinimlerinikarşılayabiliyor ve benzinli motorlardan daha az karbon-
dioksit yayıyorlar. Fakat, hala hava kirliliğine neden olanazot oksitin miktarının fazlalığı bir problem yaratıyordu.Richland, Wash. da bulunan Enerji bölümünün PacificNorthvvestern National Laboratuvarlannda çalışan araştır-macılar, elektrikle yüklenmiş gazları veya özel katalizörlüplazmaları birleştirerek dizel motorlardan çıkan zararlı azotoksit miktarını başarılı bir şekilde yarıya kadar düşürdüler.Proje yöneticisi Chuck Peden, geçen altı aydan daha fazlasürede elde edilen laboratuvar sonuçlarına göre şu anazot oksit miktarının geçmişe göre % 90 dan daha fazlabir oranda azaltıldığını söylüyor. Bu prototip motorun2004 yılında piyasaya çıkması bekleniyor.
Popular Mechanics Dergisinden çevrilmiştir.
PNÖMATİK VE HİDROLİK BİRARADA
RBHybroDynamics, Lynnvvood, Wash., firmasınıngeliştirdiği (tasarladığı) yeni hibrit silindirlerde pnömatikve hidrolik sistemler birarada kullanılabiliyor. Bu hava-hidrolik silindirler, sıkıştırılmış havayı kullanarak çalışanve hidrolik olarak kontrol edilen özel sınıf hareketegeçiricilerin grubunda bulunuyor. Bu silindirler hidroliksilindirlerde olduğu gibi düzgün bir uzama (deplasman)sağlıyor. Hava- hidrolik silindirlerpnömatik silindirlerin yerinerahatça geçebilir. Buna ekolarak mevcut olan pnö-matik devrelerde havalısilindiri ortadan kaldır-mak için devreylekolayca bir biçimdebütünleştirilebiliyor(yerleştirilebiliyor).Bu hava-hidrolik silindirler aynı zamandapnömatik ve hidrolik tasarımlarda da iyi bir alternatifoluşturuyor. Hibrit silindirler sıradan havalı silindirlerledonatılmış sistemler için hidrolik silindirlerden (kul-lanımda) daha önce düşünülebilir. Böylece, düzensizyüklenmelerde, çeşitli basınç değişimlerinde daha iyi biryer (konum) kontrolüne ve çalışma dengesine sahiptir.Bu hibrit silindirler, FDA-compliable malzemelerle debirlikte kullanılarak daha da geliştirilebilirler.
Machine Design Dergisinden çevrilmiştir.
Hibrit silindirler pnö-matik olarak çalışa*biliyor ve aynı zaman-da da Hidrolik olarakkontrol edikbiliyorlar.
""^^ fl TMT-fflPTTM"
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Hazırlayan; Güler A YTflLDKMMOMerkK
oda'danhaberler
I. DEMİR ÇELİK SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ(3-5 Ekim 2001 / Zonguldak)
Çağdaş anlamda sanayileşme; ülkenin teknolojiyeteneğinin, bu yeteneğin kaynağını oluşturan b i l imyeteneğini, bilim ve teknolojiyi ekonomik ve toplumsalyarara dönüştürebilme olgusunun yükseltilmesi, bunumümkün kılacak ulusal inovasyon (yenilik) sistemininkurulması ve geliştirilmesi ile eş anlamlıdır. Bu eş anlamlılıkaynı zamanda demokratikleşme süreci ile de orantılıdır.
Ülke ekonomisinin ve sanayileşmesinin üzerinde büyüketkileri olan ve lokomotif sektör olma özelliğinden dolayıo ülkedeki refahın ve g e l i ş m i ş l i ğ i n en öneml igöstergelerinden bir i olarak kabul edilen demir-çeliksektörü; Türk e k o n o m i s i n i n ge l i şmes inde vesanayileşmesinde önemli rol üstlenmiştir.
Türkiye demir-çelik endüstrisinin mevcut durumu vege lecekte i z l e y e c e ğ i s t ra te j i , 2 1 . y y d e m i r - ç e l i kdünyasındaki olası riskler, ulusal demir-çelik sektörününgelişimini ve dünyadaki konumu ile sektöre yönelik ulusalpolitikaların belirlenmesi amacıyla; Makina MühendisleriOdası ve Meta lür j i M ü h e n d i s l e r i Odası adınasekreteryalık görevini üstlenen Makina MühendisleriOdası Zonguldak Şubesi ile Metalürji Mühendisleri OdasıZonguldak İl Temsi lc i l iğ inin 03-05 Ekim 2001tarihlerinde Kdz. Ereğli/ Zonguldak Erdemir EğitimTesislerinde yapılan sempozyumda; sunulan bildiriler veyapılan panel ile kapanış oturumunda ortaya çıkan görüş
ve öneriler sonucu hazırlanan sonuç bildirgesi kamuoyunaduyurulmaktadır.1. Demir-çelik sektöründe karşılaşılan sorunların
çözümüne yönelik sektörden sorumlu bir demir-çelikenstitüsünün oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır.Bu enstitü, sektörle ilgili tüm kurum ve kuruluşlarınkatkı ve kat ı l ımını organize ederek çözümoluşturulmasını sağlamalıdır.
2. Demir-çelik sektörüne yönelik yapılacak teşvikler, vergiindirimleri vb. desteklerin sektörün tümüne, adil birşekilde yapılması sağlanmalıdır.
3. Demir-çelik sektörünün en önemli girdilerinden biriolan bir milyar ton rezervi olduğu saptanmış ZonguldakKömür Havzası başta olmak üzere ülkenin taş kömürüihtiyacının yerli kaynaklardan ekonomik şartlardatemin edebilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasıve özellikle Zonguldak'taki taş kömürü üretimteknolojisinin geliştirilmesi hedeflenmelidir.
4. Çelik üreticilerine sağlanan elektrik enerjisi tarifeleriark ocaklı tesis, entegre tesis ayırımı yapılmaksızın
uygulanmalıdır. Uluslar arası piyasalardaki f iyatlarparalelinde enerji fiyat politikası, ülkemiz demir-çeliksektörü içinde geçerli olmalıdır.
5. Çelik endüstrisi stratejik ve ulusal politikaların izlendiğisanayi dallarından bin olup ileri teknoloji ile üretimyapan ve geniş istihdam imkanlarını yaratan yönetimanlayışlarının uygulanmasını gerektiren bir özelliğesahip bulunmaktadır. Bulundukları şehirlerin kaderlerinehükmeden entegre tesislerimizde, çağdaş yönet imteknikleri bu özelliğe uygun olarak benimsenmelidir.
6. Cevhere dayalı entegre demir-çelik tesisleri stratejikve ulusal politikaların izlendiği sanayi dallarıdır. Bunedenle söz konusu tes is ler i özelleştirmek veyakapatmak bir yana, bu tesislerin ekonomik ölçekteçalışmalarını ve kendi ayaklan üzerinde durmalarımmümkün kılacak önlemlere öncelik verilmeli, yenilerikurulmalı, ayrıca var olanları da geliştirerek, Ülkemizinihtiyacı olan ürünleri üretecek hale gelmeleri iç ingerekli çalışmalar bir an önce başlatılmalıdır.
7. Ülkenin sanayileşmesi ile bağımsızlığının eşdeğerolarak görüldüğü günümüzde, en önemli sektörlerdenbiri demir-çelik sektörüdür. Sanayileşmenin en önemligöstergelerinden birisi ise yassı çelik ü r e t i m i n i narttırılmasıdır. Ayrıca sanayileşmekte olan ülkemizdeyassı çelik talebi, yass ı çelik ü r e t i m i n i n ik i kat ıseviyesindedir. Dışa bağımlılığın azaltılması, ülkemizde
%30-%70 oranında ve yassı çelik a l e y h i n e o landengenin yassı çelik lehine geliştirilmesi için, gereklitedbirler alınmalıdır.
8. İhtisas gümrükleri vasıtası ile kalitesiz ve dampinglifiyatlarla ürün ithalatı önlenmelidir.
9. Ülkemizin ithal hurdaya bağımlılığının azaltılabilmesiiçin, ülkemizde üretilen ikame hammaddelerin üretimteknolojileri, üniversiteler, meslek odaları, özel ve kamu
kuruluşlarınca izlenmeli, yatırımcılar desteklenmelidir.10. Demir-çelik üretici lerinin ürettikleri malzemelerin
akma ve kopma gerilmelerini güvenirlik değerlerinibelgelendirmeleri ve kataloglarında b e l i r t m e l e r isağlanmalıdır. Ayr ıca dinamik sınır mukavemetdeğerlerinin malzeme kataloglarında bulunması tavsiyeedilmelidir.
11. Divriği palet üretimi, uygun teknolojilerle ve üretim
maliyetleri dikkate alınarak arttırılmalıdır. Ayrıca Divriği
ve yöresi başta olmak üzere yeni cevher rezervlerinin
bulunmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
oda'dan
haberler
V. ULUSAL TESiSAT MÜHENDİSLİĞİKONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ
(3-6 Ekim 2001 / İzmir )
V. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve Sergisikurumsallaşan ve gelenekselleşen özelliğiyle 3-6 Ekim
2001 tarihleri arasında Makina Mühendisleri Odası adınaİzmir Şubesi yürütücülüğünde İzmir'de Efes ConventionCenter'da gerçekleştirilmiştir. Kongre 27 kurum ve kuruluş
tarafından desteklenmiş, kongre boyunca iki ayrı salondave toplam 18 oturumda 38 adet bildiri sunulmuştur.Kongresüresince 2 panel, l forum, 2 sabah toplantısı, 4 kurs, lseminer ve l atelye çalışması gerçekleştirilmiş, "BalçovaJeotermal Isı Merkezi"ne bir teknik gezi yapılmıştır.Kongre boyunca düzenlenen sergiye sektörde ürün ve
hizmet üreten, 102 kuruluş katılmıştır. Kongreyi 840 kayıtlıdelege olmak üzere 1600 mühendis, mimar, teknik elemanve üniversite öğrencisi izlemiş, sergi 4000'i aşkın kişitarafından ziyaret edilmiştir.
Oturumlarda tesisat mühendisliği alanında bilimsel veteknik gelişmelerin, AR-GE kapsamında sektörde yapılan
ç a l ı ş m a l a r ı n tan ı t ı ld ığ ı sektörel y e n i l i k b i lg i vedeneyimlerin paylaşıldığı özgün bildiriler sunulmuştur.
Panellerde ise ülke ve edamız gündeminde önemli biryer tutan, başta Yapı Denetim Mevzuatı ve Uygulamada
Karşılaşılan Sorunlar ile Tesisat MühendisliğindeUzmanlık Sertifikalandırma ve Meslek İçi Eğitim konularıtüm ayrıntıları ile ilgili Bakanlık, Oda, Dernek, Üniversiteve Sektör Temsilcilerince tartışılmış görüş ve önerilerpaylaşılmıştır.
Kongrelerimizin gelenekselleşen sabah toplantıları buyıl da tekrarlanmış uzmanlık, belgelendirme ve meslek içieğitim konularında Düzenleme, Yürütme, DanışmanlarKurulu Üyelerinin ve Panel Yöneticilerinin katılımıylasomut çözüm önerileri üretilmiştir.
Bu Kongremizde de 4 farklı konuda kurslargerçekleştirilmiştir. "Temel ve Uygulamalı Psikrometri","Yangın Tesisatı", "Proje Yönetimi", "Kanatlı Borıılu IsıDeğiştiricileri" konularında gerçekleştirilen bu kurslaragösterilen yoğun ilgi ve katılım sürekli eğitim anlayışımızınne kadar önemli olduğunun bir göstergesi olmuştur.
Ülkemizde gün geçtikçe yaygınlaşan, kullanımı veönemi artan jeotermal enerji konusunda geniş kapsamlı
bir seminer düzenlenmiştir. "Jeotermal Enerji Doğrudan
Isıtma Sistemleri: Temelleri ve Tasarımı" başlıklı 16 saat
süren seminere 70 delege katılmıştır. Seminer sonrası bir
uygulama örneği olarak "Balçova Jeotermal Isı Merkezi"nebir teknik gezi düzenlenmiştir.
Kongrede ayrıca "Türkiye İklim Verileri" başlıklı bir
atelye çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu etkinlikte
Türkiye'de bu alanda yapılan çalışmalar bir araya getirilmiş
ve ortaklaştınlması yönünde önemli bir adım atılmıştır.Kongre sonucunda kongre delegeleri aşağıdaki
konuların kamuoyuna duyurulmasını oy birliği ile karar
altına almıştır.
1. Ülkemizde planlama aşamasından başlanarak yapı
tasarım, üretim ve denetim süreci bütünlüklü olarak
yeniden ele alınmalı, çağdaş, planlı, güvenli, sağlıklı
ve konforlu yapılar hedefleyecek idari ve teknik
düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Bu doğrultuda
öncelikle 3194 Sayıl ı İmar Kanunu yenidendüzenlenmelidir.
2. Tartışmadan, tartıştırılmadan dayatmacı bir anlayışla
Meclisten geçirilen, sorunlara çözüm getirmek yerine
ekonomik ve siyasi istismara zemin yaratan 4708 SayılıYapı Denetim Kanunu yerine konuya ilişkin tüm kurum
ve kuruluşların katılımına açılacak ortak ve bütünlüklü
bir çalışma ile yapı denetiminde evrensel standartları
hedefleyen yasal düzenlemeler oluşturulmalıdır.
3. Toplumun korunması mesleğin ve meslek mensubunun
geliştirilmesi için TMMOB ve bağlı Odaların yetkisini
artırıcı idari ve teknik mevzuatlar çağın gereklerine
uygun hale getirilmelidir. Meslek Odalarının mesleki
yeterliliğin saptanması ve belgelendirilmesi noktasındaki
çalışmaları ve yürüttükleri meslek içi eğitim programlan
desteklenmelidir. Makina Mühendisleri Odası'nın
uzmanlık, belgelendirme, yönetmeliği kapsamında
gerçekleştirdiği eğitim çalışmaları geliştirilerek
sürdürülmeli, bu çalışmalara üniversitelerin, tesisatsektöründe örgütlü derneklerin desteği artırılmalıdır. Bu
konuda çıkan ve çıkacak olan yayınlar geliştirilmeli ve
yeni yayınların oluşturulması özendirilmelidir.
4. Yapı üretim ve denetim sürecinde tüm plan ve projelerin
ehil, mesleki yeterliliği i lg i l i Meslek Odası'nca
belirlenmiş mühendis ve mimarlar tarafından
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
oda'danhaberler
hazırlanması ve bu projelerin mesleki etik ve üyelik sicilkayıtları yönüyle TMMOB ve ilgili Meslek Odalarındanmesleki d e n e t i m i n i n gerçekleştir i lmesi önündekiengeller kaldırılmalıdır.
5. Ülkemizde ver i l en m ü h e n d i s l i k ve m i m a r l ı kdip lomalar ın ın uluslararası düzeyde tanınır l ığmınyaygınlaştırılması noktasında mevcut üniversitelerindurumlar ın ın yeniden gözden geçirilmesi hedefigözetilerek mühendislik ve mimarlık eğitim öğretimprogramlarında ilgili meslek odalarının görüşleri dealınarak gerekli düzeltmeler yapılmalıdır.
6. Ü l k e m i z d e k i jeotermal kaynaklar ın k u l l a n ı m ıözendiri lmelidir . Kaynakların kamu yararıdoğrultusunda k u l l a n ı m ı n a yönelik idari ve teknikmevzuat katılımcılık anlayışıyla oluşturulmalıdır.Ü l k e m i z d e İmar Mevzuat ında yeralan tasar ımsıcaklıklarının ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir.Mevcut bilimsel çalışmalar sonucunda elde edilen yeniverilerin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca mevzuatayansıtılması sağlanmalıdır.Önceki Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongrelerinde
defalarca tekrar landığ ı üzere İmar Kanunundan
7
8
başlanarak, Devlet İhale Kanunu, Bayındırlık BirimFiyat Tarifleri, İmara yönelik tüm teknik ve idarimevzuat değişen teknolojiye uygun hale getirilmelidir.Bu teknik mevzuatın temelini oluşturacak yapı kodlanhazırlanmalıdır. Meslek Odalarının koordinasyonundai l g i l i tüm kesimlerin kat ı l ımıy la hazır lanacak buçalışmalar için i lgi l i Bakanlıklarca gerekli kaynakyaratılmalıdır.
9., Ülkemiz insanının çağdaş planlı , sağlıklı, güvenl iüretkenlik koşullarında yaşaması amacını güden, bununteknolojik ve sosyal gereklerini tartışmayı vegeliştirmeyi amaçlayan Ulusal Tesisat MühendisliğiKongremize destek veren tüm kurum ve kuruluşlar, siviltoplum örgütleri i le Makına Mühendis ler i Odasısekreteryahğında oluşturulan Tesisat Mühendis l iğ iDanışma K u r u l u p e r i y o d i k olarak t o p l a n t ı l a rgerçekleştirmelidir.V. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve Sergisinin
niteliği ve niceliğiyle çağdaş, demokratik, sanayileşen,üreten bir Türkiye yaratılması sürecine katkıda bulunacağıinancıyla yukarıdaki istemlerimizin yaşama geçirilmesinintakipçisi olacağımızı bildiririz.
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI SEMPOZYUMUSONUÇ BİLDİRGESİ
(12-13 Ekim 2001 / Kayseri)
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu ve Sergisi12-13 Ekim 2001 tarihlerinde TMMOB MakinaMühendisleri Odası adına Kayseri Şube sekreteryalığındaKayseri'de gerçekleştirilmiştir. Sempozyumda 27 bildiri 6oturumda, 19 bildiri poster bildiri olarak sunulmuş toplamda46 bildiri sempozyum bildiriler kitabında yer almıştır.Sempozyumun 2. günü "Enerji Politikaları, Ekonomisi veYönetimi" konulu bir de panel düzenlenmiştir. Sempozyumun1. günü sonunda Enerji Üretimi, Güneş Evi ve Güneş EnerjisiUygulama Araştırma Merkezine bir teknik gezigerçekleştirilmiştir. Sempozyumun ardından Kapadokyagezisi yapılmıştır. Sempozyum boyunca düzenlenen sergiye,sektörde ürün ve hizmet üreten 12 kuruluş katılmıştır.Sempozyum 190 'ı kayıtlı delege olmak üzere 500'e yakınkamu ve özel sektörden yönetici, öğretim elemanı, mühendis,teknik eleman ve öğrenci katılımında gerçekleşmiştir.
Enerji toplumsal yaşamın başlangıcından itibareninsanlık için, toplumun gelişkinliği, sanayi, üretim, iş ve aşiçin vazgeçilmezdir. Gelişen Teknoloji ve artan enerji ihtiyacı
ile birlikte geleneksel enerji kaynakları toplumun enerjiihtiyacını karşılamada yetersiz kalmakta ve yine bu enerjikaynakları doğal yaşam ve çevreye onulmaz zararlarvermektedir. Toplumsal yaşamın merkezinde yer alan vekamusal bir hizmet olan enerjiye yönelik ihtiyacınbelirlenmesi, karşılanması, iletilmesi kısacası enerjideplanlama bir zorunluluktur. TMMOB Makina MühendisleriOdası ülke ve toplum yararı doğrultusunda sürdürülebilirbir kalkınma için Türkiye 'nin enerji p o l i t i k a l a r ı n ı nbelirlenmesinde, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarınınaraştırılması, teknolojilerinin geliştirilmesi, kullanılmasıkonusunda üyeler inin ve konunun u z m a n l a r ı n ı nbirikimlerini sunabileceği, tartışabileceği, çözüm önerileriüretebileceği platformlar yaratmaktadır. 2000 - 2001döneminde TMMOB Makina Mühendisleri Odasıtarafından Doğal Gaz ve Enerji Yönetimi Kongresi,Çevre ve Enerji Kongresi ve Yenilenebilir EnerjiKaynakları Sempozyumunda konunun farklı yönlerietraflıca ele alınmaktadır.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
oda'dan
haberler
Sempozyum kapsamında sunulan bildiriler, yapılantartışmalar ve gerçekleştirilen panel sonucunda dilegetirilen görüşler aşağıdaki gibidir.i. Ülkemiz yenilenebilir enerji kaynakları açısından
oldukça zengindir. Güneş, jeotermal, rüzgar,biyogaz, biyokütle, hidrolik, fotovoltaik, hidrojenvd. yenilenebilir enerji kaynakları ülkenin enerjiihtiyacını karşılayabilecek potansiyele sahip olmasınarağmen ya hiç kullanılmakta ya da potansiyelin çokçok altında kullanılmaktadır.
ü. Rüzgar teknolojisi son derece gelişmiştir. Ülkemizinrüzgar potansiyeli oldukça yüksektir.
iii. Ülkemizde yüzey sıcaklığı 40°C'nin üzerinde 140jeotermal saha vardır. Değerlendirilebilir potansiyel31000 MW'tır. Elektrik üretimi açısından mevcutpotansiyel ise 4500 MW'tır.
iv. Biyokütle enerjisi potansiyeli bakımından Türkiye enzengin ülkelerden biridir. OECD istatistiklerine göreülkemizde 12.8 milyon ton petrole eşdeğer biyokütleenerjisi potansiyeli bulunmaktadır ve bu ise ülke enerjiihtiyacının % 40'mı karşılayabilecek düzeydedir.
v. Ülkemizde varolan enerji kaynaklarının kullanımoram 1998 yılında %38, 2000 yılında ise %33'tür. Budurum enerji maliyetlerini gün geçtikçe artırmaktadır.
vi. Türkiye enerji ihtiyacını ağırlıklı olarak fosil yakıtkaynaklarından sağlamaktadır. Fosil yakıtlarınyanmasıyla açığa çıkan gazlann oluşturduğu sera etkisisonucu küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleriinsanlığın ve doğal yaşamın geleceğim tehdit etmektedir.
vii. Bütünüyle ithalat yoluyla temin edilen doğal gazın toplamenerji üretimi içindeki payının artmasının yanı sıra,toplam elektrik enerjisi üretimi içinde doğal gazın payının% 30'lara yükselmesine yönelik karar ve uygulamalar,olası uluslar arası politik gelişmelere bağlı olarak ithalatınkesilmesi riskini taşıdığından sakıncalıdır.
viii. Son yıllarda izlenen IMF ve Dünya Bankası patentlipolitikalarla ülkemizin birincil enerji kaynakları baştapetrol, kömür, doğalgaz olmak üzere büyük orandadışa bağımlı hale getirilmiştir.
ix. Enerjide planlama yoktur. Enerji sektöründe ETKJB,TEAŞ, TEDAŞ, BOTAŞ, DSİ, TTK, TKİ, MTA, EİEİ,DPT, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıkları vb.kuruluş lar ın oluşturduğu çok başlı ve yetkikarmaşasının olduğu bir yapı mevcuttur.
TALEPLER1. Elektrik enerjisi üretiminde ulusal kaynaklara ve
yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmelidir.
Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesiiçin yasal düzenlemeler bir an önce hayatageçirilmelidir. Bu kaynakların enerji dönüşüm ve ünitedonanımlarının yurdumuzda üretilmesi teşvikedilmelidir. Yeni ve yenilenebilir enerji alanlarındaulusal teknoloji oluşturmaya yönelik AR-GE çalışmalarıörgütlenmeli ve desteklenmelidir.
2. Enerji üretiminde öncelikli göz önüne alınması gerekençevre etkeninin göz ardı edilmesi sonucunda; ciddiçevre sorunları oluşmaktadır. Enerji politikalarıoluşturulurken çevresel etki göz önüne alınmalıdır.
3. Yenilenebilir enerji kaynaklarından ülkemizde güneş,rüzgar ve jeotermal enerji kaynaklarının şu an yeterincedeğerlendirilemeyen mevcut potansiyelleri, verimli birşekilde değerlendirilmelidir.
4. Yıllar itibariyle hidrolik enerjinin genel üretimdeki payıazalmaktadır. Bu durum maliyetlerimizi artırmaktadır.Henüz % 30'larda olan su potansiyelinin kullanımı 10yıllık bir dönemde % 50'ye ikinci on yıllık dönemdeise % 70'lere çıkarılmalıdır.
5. Genel olarak enerji tasarrufunu sağlayıcı politika vezorunlu uygulamalar yürürlüğe konulmalıdır. Elektrikiletim hatlarında % 25'leri aşan iletim kayıplarınıazaltacak yatırımlar hızlı biçimde yapılmalıdır.Enerji tüketiminde tasarrufu teşvik edici uygulamalaragidilmelidir. Tasarruf ve verimlilik konularında gereklihukuksal düzenlemeler yapılmalıdır.
6. Ülkemizde enerji sektöründe 20 yıldır uygulana gelenpol i t ika lar la toplumsal iht iyaç lar la bunlarınkarşılanabilirliliği arasındaki açı farkı her geçen gündaha da artmaktadır. İzlenen özelleştirme politikalarısektörün toplumsal ihtiyaçları karşılaması yerinesermayenin azami kar hırsını tatmin etme işlevigörmektedir.Bu nedenle enerjinin toplumsal hizmetolduğu bilinciyle sektördeki tüm özelleştirmeler gerialınmalı verilen tüm imtiyazlar kaldırılmalıdır.
7. Enerji sektörünün gerek stratejik önemi gereksekaynakların rasyonel kullanımı açısından düzenleme,planlama, eşgüdüm ve denetleme faaliyetlerininkoordinasyonu için merkezi bir yapıya ihtiyacı vardır.Enerji sektörüne yönelik politikaların belirlenmesindetoplumun tüm kesimlerinin ve konunun tüm taraflarınıngörüşleri alınmalı ve sektör özerk bir yapıyakavuşturulmalıdır. Enerji planlamasına ilişkin politikave önceliklerin tartışılıp, yeniden belirleneceği bir plat-
form oluşturulmalıdır. Türkiye Mill i Enerji
Komitesinde ilgili tüm taraflar temsil edilmeli ve bukuruluşa Ulusal Enerji Enstitüsü kimliği verilmelidir.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
oda'dan
haberler
TRAKYA'DA KENTLEŞME VE YEREL YÖNETİMLER SEMPOZYUMUSONUÇ BİLDİRGESİ
(12-13 Ekim 2001 / Edirne)
TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına Edirne
Şube sekreteryalığında Trakya 'da Kentleşme ve Yerelyönetimler Sempozyumu 12-13 Ekim tarihlerindeEdirne 'de yapılmıştır.
Sempozyum, açılış konferansı, bildirilerin sunulduğu
beş oturum (16 bildiri) ve bir panel biçimindedüzenlenmiştir.
Trakya'da Kentleşme ve Yerel YönetimlerSempozyumu, dünyada ve ülkemizde savaş bulutlarınıntoplandığı, ülkemizdeki ekonomik-siyasi-toplumsal çok
yönlü krizin giderek derinleştiği, üretimin hemen hementamamıyla durduğu, işsiz sayısının sürekli arttığı, işçi,köylü, esnaf, mühendis kısaca tüm çalışanların, işsizlerin
bugünden ve gelecekten umudunu kestiği bir ortamdayapılmıştır. Trakya, tabii ki, dünyanın ve ülkemizin birparçasıdır ve yaşanan tüm olumsuzluklar Trakya'ya dayansımakta ve etkilerini göstermektedir.
Fakat, "toprağı bol ve verimli" Trakya'da "yeni"birşeyler de filizlenmektedir. Trakya giderek kendi
geleceğini kendi belirlemek yönünde adımlar atmaktadır.Belki de Türkiye'de ilk kez - il sınırlarını da aşarak- birbölge kendi geleceğini planlaması konusunda tam bir
ittifaka varmış ve Bölgesel Plan talebini tüm kurumlarınınetrafında birleştirdiği bir talebe ve hedefe dönüştürmüştür.Bölgenin bu talep ve hedefi merkezi yönetimin tümündenolmasa da Çevre Bakanlığı'ndan da olumlu bir tepkigörmüş ve 11 Kasım 1999 tarihinde Makina MühendisleriOdasınca düzenlenen "Trakya'da Sanayileşme ve Çevre"sempozyumlar dizisinin üçüncüsünün açılışında Çevre
Bakanlığı ile Trakya Üniversitesi arasında imzalanan birprotokolla "Ergene Havzası Çevre Yönetim Planı"hazırlanması somut bir projeye dönüşmüştür.
Geçen iki yıllık süre içinde, Proje Yöneticisi tarafındanaçıklandığına göre "Ergene Havzası Çevre Yönetim Planı"
bir havza planı olmaktan çıkıp, İstanbul sınırları dışındatüm bölgeyi kapsayan, bir fiziki planın ötesinde sosyo-ekonomik boyutları da hesaba katan bir Trakya Alt Bölgesi
planına dönüşmüş ve bu dönüşüm, "proje sponsoru" ÇevreBakanlığı tarafından da onaylanmıştır.
Bu dönüşüm son derece sevindiricidir ve Trakya'da
Sanayileşme ve Çevre Sempozyumları başta olmak üzere
ilgili tüm etkinliklerde belirtildiği gibi, ihtiyaç olan
Bölgesel Plan ile projelendirilen planın giderek aynıkapsama sahip olması anlamına gelmektedir.
Bölgesel Plan bugün için Trakya insanının umududurama aynı zamanda "yeni" bir hayatı, kentleri ve kendisiniörgütleme sürecidir. Planlama süreci, ancak ve ancak ilgilitüm kesimlerin ve kurumların sürece katılımı sağlanacak
biçimde yaşanırsa "kamusal bir belge"ye dönüşebilir; ancakve ancak aynı zamanda bir örgütlenme süreci olarakyaşanırsa raflarda tozlanan bir "proje" olmaktan çıkıphayatı yönlendirebilir. Ayrıca, planlama sürecinin şimdiyedek yaşandığı belirtilen bilgi aktarmama, bilgi için bedeltalep etme, kaynak yaratamama v.b. güçlüklen de ancakprojeye içeriden k a t ı l ı m ı n sağlanması ve y e n imekanizmaların yaratılması yoluyla aşılabilir.
Bu nedenle, bölgesel planın hazırlanması hiçbir zaman"Çevre Bakanlığı'nın Trakya Üniversitesi'ne, Trakya
Üniversitesi'nin de uzmanlara ihale ettiği bir iş"görüntüsünü almamalı, bu izlenimin doğmasından şiddetle
kaçınılmalıdır. Bu amaçla:1) Merkezi Yönetimin İlgili Birimlerini;2) Yerel Yönetimleri ve varsa ilgili Birimlerini
Planın bilgi toplama ve envanter çıkarma aşaması dadahil olmak üzere proje ekipleri içinde tanımlayan;
3) Başta meslek odaları ve sivil toplum örgütleri olmak
üzere ilgili tüm örgütleri ve halkı sürekli bilgilendirenve böylece aynı zamanda eğiten bir model hızlageliştirilmeli, bu konuda varolan i let iş imsizl ikaşılmalıdır.
Özellikle, kamuoyunu bilgilendirmek için süreklibilgilendirme toplantıları yapılmalıdır. İki yıllık süre içinde
- valilikler dışında - çalışmaların ve sonuçlarının sadece
bu sempozyumda kamuoyuna duyurulması dahi bueksikliğin bir göstergesidir.
Diğer yandan, başta sivil toplum örgütleri ve meslekodaları olmak üzere ilgili tüm kurumlar ve örgütler bir projedenetçisi olarak davranmalı, aynı zamanda da projenin
yaşadığı güçlüklerin aşılması için kendilerine düşengörevleri yerine getirmelidir.
Bölgesel plan bir umuttur; fakat zamana yayılacağıgözönüne alınarak, Trakya'nın özellikle suları ve
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
oda'dan
haberler
topraklarındaki kirliliği azaltacak tüm önlemler derhaluygulamaya sokulmalıdır. Kirlilik sonuçlarını göstermeyebaşlamıştır; o artık sadece verimde azalma, ürününkalitesinde kötüleşme ve bozulma, geleceğe yönelik birhastalık riski demek değildir. Pehlivanköy'de olduğu gibiönemli bir yüzdesi kanserden ölen kentler, giderek dahafazla düşük yapan kadınlar anlamına da gelmektedir. Buolguya neden olmak -hiç kimsenin şüphesi olmasın-"Afganistan'da çocuk bombalamak", "İkiz kulelerdemasum insanları öldürmek" kadar insanlık dışıdır ve enaz onlar kadar lanetlenmelidir.
Trakya'nın kentleri de bu tartışmalar içinde yollarınıçizmekte; bölge planları, kent tasarım planlan, kent nazımplanları, imar planları v.b. planlar arasındaki ilişkilerikavramaktadır.
Trakya'nın kentleri bu tartışmalar içinde, kentlerininişlevleri, potansiyelleri, zenginlikleri konusunda sistemli
bir düşünme sürecine girmektedir.
Trakya'nın kentleri bu tartışmalar içinde, organizeolmayı, kent yönetim mekanizmalarını netleştirmeyi, değişikkurumlar arasındaki ilişkilerin önemini kavramaktadır.
Trakya'nın kentleri bu tartışmalar içinde, aynı bölgeninbirer parçası olarak, birbirleri ile i l işkilerinisistemleştirmekte, her birinin diğerinin aldığı karardannasıl etkilendiği daha da açığa çıkmaktadır.
Tüm yerel yönetim mekanizmaları gibi, Trakya'dakiyerel yönetim birimleri de, sorumlulukları ile yetkileriniuyumlulaştıran, kaynak problemlerini çözen, inisiyatiflerinikullanmalarını sağlayan, karar alma süreçlerini kısaltanve meslek örgütleri ile sivil toplum örgütlerini de kararalma süreçlerine katan bir Yerel Yönetimler Yasası talepetmektedirler. Trakya'da Kentleşme ve Yerel YönetimlerSempozyumu bir son değil, Kentler ve Kent YönetimModelleri üzerine Trakya'da kapsamlı bir düşünme veetkinlik sürecinin başlangıcı olarak değerlendirilmelidirve bizce bu misyonu yerine getirmiştir.
3.ULUSAL ENDÜSTRİ-İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYISONUÇ BİLDİRGESİ
(19-20 Ekim 2001 / Kocaeli)
Makina Mühendisleri Odası adına Kocaeli ŞubesiSekreteryalığında 19-20 Ekim 2001 tarihlerinde KocaeliÜniversitesi Derbent Turizm ve Otelcilik YüksekokuluUygulama Oteli Salonunda gerçekleştirilen Kurultayda;sunulan Bildiriler ile yapılan panelde ortaya çıkan görüşve öneriler sonucu hazırlanan Sonuç Bildirgesi kamuoyunaduyurulmaktadır.
Yaşanan teknolojik gelişmeler Endüstri-İşletmeMühendisliğini dünyada ve ülkemizde son yıllarda en çokkonuşulan meslek disiplini haline getirmektedir.
Farklı mühendislik disiplinleri ve sosyal bilimcilerlebir arada çalışmak zorunda olan ve farklı disiplinlerdeni n s a n l a r l a sürekl i temas hal inde olan EndüstriMühendisliği, o disiplinlerin özelliklerini kavramak ve yeniperspektife sahip olmak için bütünü görmek durumundadır.
Mühendislerin çok yönlü yaklaşımlarını bir sistembütünlüğü içerisinde değerlendirerek toplumun hizmetinesunabilmesi için kendi içerisindeki birliktelikleri ancaktopluma ve dünyaya bakışın netleştirilmesiyle mümkündür.
Endüstri-İşletme Mühendisleri ; toplumdan ve insanemeğinden yana politikaların hayata geçirilmesi yönünde,
diğer mühendislik disiplinleriyle birlikteliğinden veörgütlenmesinden hareketle; özelleştirme, sanayileşme,üretim, verimlilik, çevre vb konulardaki görüşlerininetleştirmelidirler.
Endüstri-İşletme Mühendislerinin toplumsalsorumluluğu; yöneticilerini, kendi çıkarları için değiltoplumun çıkarları doğrultusunda yönlendirmek; doğrubilgi ve değerleri öne çıkararak insana ve topluma saygılıolmayı benimsemek; bu yönde sorumluluk almak, bunuinsanlık ve toplumdan yana kullanmak olmalıdır.
Endüstri-İşletme Mühendislerinin kendilerini bu günekadar nasıl ifade ettikleriyle dünü, nerelerde istihdamedildikleri, iş yaşamına koydukları katkılarıyla bugünü,dünyadaki gelişmeleri izleyerek yarının hazırlanması,çerçevesinde dününü, bugününü ve yarınınıdeğerlendirerek ülke sorunlarına bakışını ortaya koymakiçin bu Kurultayda; "Endüstri-İşletme MühendisliğininDünü, Bugünü, Yarını" ana tema olarak ele alınmıştır.
Bu amaçla;1. Uluslararası kriterler bağlamında, ulusal meslek
standartlarının, ölçme-değerlendirme ve belgelendirme
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
oaaaaıı
haberler
işlemlerinin yürütülmesini sağlayacak özerk bir kurum
oluşturulmalıdır.
2. Mühendislik ve diğer meslek alanlarına yönelik
yetkilendirme ve eş kredilendirme (akreditasyon)
işlemlerinin üniversiteler, Meslek Odaları, i lgili
sendikalar, ilgili dernekler ve temsi lc i le r in in
oluşturduğu özerk bir kuruluş tarafından yapılması
sağlanmalıdır.
3. Endüstri-İşletme Mühendisliğinin uzmanlık alanları
belirlenerek;
a. Meslek içi Eğitimler için gerekli olan altyapı çalışmaları
tamamlanmalıdır.
b. Mesleğin gerek öğrenciler ve gerekse toplum düzeyinde
doğru ve etkin bir şekilde tanıt ımı için gereken
çalışmalar hızlandırılmalıdır.
4. Endüstri-İşletme Mühendislerinin kendi meslek
alanlarıyla ilgili sorunlarının tespiti, meslek dalı
üyelerinin geliştirilmesi, düzeylerinin yükseltilmesi ve
çıkarlarının korunması için Meslek Dalı Ana
Komisyonu (MEDAK) ve Meslek Dalı Komisyonlarının
(MDK) işlevsel hale getirilmesi sağlanmalıdır.
5. Endüstri-İşletme Mühendislerinin örgütlenmesinin ve
teknolojik gelişmelerin takip edildiği "Endüstri
Mühendisliği Dergisi" periyodiğinin bu misyonunu
yerine getirebilmesi için periyodunda çıkarılması ve
bunun al tyapıs ının g ü ç l e n d i r i l m e s i için g e r e k l i
çalışmalara hız verilmelidir.
6. Meslek eliğinin benimsenip yaygınlaştırılması için
stratejiler, planlar, programlar geliştirerek uygulamaya
geçirilmelidir.
7. Politik ve benzeri nedenlerle eğitim ve öğretim altyapısı
hazır lanmadan aç ı lmış o lan bö lümler in meslek
üzerinde yarattığı tahribatların önlenebilmesi iç in
eğitim ve öğretim standartları tanımlanmalı ve mevcut
bölümler bu standartlara uygun hale dönüştürülmelidir.
8. Endüstri-İşletme Mühendisleri arasında i let i ş imin
sağlanması ve geliştirilmesi yönünde, günümüz h ı / l ı
i let iş im araçlar ının (e-mail ve web say fas ı
düzenlenmesi) kullanımına yönelik örgütsel düzeyde
alt yapının hazırlanması sağlanmalıdır.
IV.ULUSAL OLÇUMB1LIM KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ25-26 Ekim 2001 / Eskişehir
TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına MMO
Eskişehir Şubesi Sekreteryalığında 25-26 Ekim 2001
tarihlerinde Eskişehir'de gerçekleştirilen IV.Ulusal
Ölçümbilim Kongresinde; Ulusal, Bölgesel ve Uluslar arası
Endüstriyel Ölçümbilim, Kalibrasyon-Bilimsel Ölçümbilim
ve bu alandaki gelişmeler, Kalibrasyon-Hızmet Sektörü,
Kalibrasyon Eğitimi, Endüstriyel Ölçümbilim ve Teknik
Düzenlemeler başlıkları altında 27 bildiri sunulmuş ve 275
izleyicinin katılımıyla Ölçümbilim tüm boyutlarıyla
tartışılmıştır.
Kongrenin birinci gününde T.C. Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlüğü, TSE,
TÜBİTAK-UME, KOSGEB, TÜRKAK'tan birer
temsilcinin katıldığı açış oturumunda kurum yetkilileri,
Ölçümbilim konusunda kurumlarının yeri, çalışmaları,
amaçlan konusunda katılımcılara geniş kapsamlı bilgi
aktarmışlardır.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Ülkemizde sanayimiz ve özellikle KOBİ'ler için büyük
önem taşıyan, Türk Akreditasyon Kurumu' nün kurulması,
ile veri len belgelerin u l u s l a r arası t a n ı m r l ı ğ ı n ı ve
geçerliliğini arttıracağından ihraç ürünlerimizin dünya
piyasa lar ından teknik enge l ler le k a r ş ı l a ş m a m a s ı n ı
sağlayacaktır. Gümrük duvarlarının giderek yok olduğu ve
ülkelerin teknik korumacılığa yöneldiği günümüzde ihraç
ürünlerimizin sağlıklı bir biçimde belgelendirilmesi de
Türkiye Akreditasyon Sisteminin iyi işlemesiyle ancak
mümkün olabilecektir. Bu sayede hem yurtdışındaki
kuruluşlara verilen yüksek belgelendirme ücreti, hem de
ürün analizi için geçen süre ve yurtdışındaki akredite
edilmiş kuruluşlara gönderilmesi için gereken nakliyegiderleri en aza indirilmiş olacaktır.
Bilimsel araştırmalar ve endüstriyel çalışmaların
temeli, veri toplama, değerlendirme ve yorumlamaya
dayanır. Veri toplamayı sağlamak için ölçme işlemini
t
oda'dan
haberler
gerçekleştirmenin gerekliliği de bilinen bir gerçektir.
Ülkemizde ölcümbilimin önemi, bu konuda eğitim almış
mühendis ve eğitmen gereksinimi, ISO 9000 KaliteBelgelendirme çalışmalarının yaygınlaştırılmasından
sonra ancak anlaşılabilmiştir. Bunun yanı sıra ölçümbilim
konusundaki eğitimlerin yaygın olmayışı ve yüksek ücretliolması da ciddi bir sorun olarak güncelliğini korumaya
devam etmektedir. Ayrıca ölçümbilim konusundaki
eğitimin ülkemizde yaygınlaşması anlamında, ilgilikurumların üniversitelerle birlikte çalışma zemini
oluşturmaları gerekmektedir.
Bu amaçla düzenlenen IV.Ulusal Ölçümbilim
Kongresi'nin sonunda konunun ilgili kurum ve kuruluşların
temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen panelde "TÜRKAK
Sürecinde Laboratuvar Akreditasyonu" konusu ele alınmış;
kongrede sunulan bildirilerden ve panel sonucu ortaya çıkan
görüşlerden ilgili kurumlara ve kamuoyuna sunulmak üzere
aşağıdaki bulgular ortaya çıkmıştır;
• Yasal ölcümbilimin, mevcut yapısıyla gereksinimleri
yeterince karşılayamadığı gerçeği ortaya konulmuş olup,
bu kurumun özerk bir yapıya kavuşturulup, (EndüstriyelÖlçümbilim de TÜRKAK ve TSE, Bilimsel Ölçümbilim
de TÜBİTAK UME benzeri organizasyonel yapılar)
fiziki altyapı sorununun çözülerek, daha işlevsel bir hale
getirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
• Yasal ölçümbilim, bilimsel ölçümbilim ve endüstriyel
ölçümbilim konusunda faaliyet gösteren kurumlararasındaki eşgüdüm sağlanmalıdır.
• Laboratuvarların sektör bazında envanterleri
çıkartılmalıdır.
• Yasal ölçümbilim üretici, tüketici ve ithalatçı boyutuyla
ele alınmalıdır.
• TÜRKAK oluşturacağı uzman havuzuyla her sektörde
akreditasyon çalışmalarına ivedilikle başlamalı, ülke
genelinde akreditasyon uygulamaları tekdüze bir yapıya
kavuşturulmalıdır.
• 4703 sayılı Ürün Güvenilirliği kanun kapsamında
konunun ilgili gerek kamu gerekse diğer kesimlerce
Üst yapıya yönelik çalışmalarda bir karmaşa
gözlenmekte ve koordinasyon paylaşım eksikliği
olarak ifade edilebilecek olan bu ortamı daha verimli
kılmak ortak akıl yaratma hususunda meslek odalarına
sektör derneklerine önemli görevler düştüğü
belirtilmiştir.
Ürün Güvenilirliğinin temelinde ürünün temel gerek'lere
uygun olması bulunmaktadır. Sanayi ürünleri alanındatemel gereksinimleri belirten makina imalat
düzenlemeleri, bu kapsamda önem taşımaktadır. CE
İşareti ile belirtilen ürün uygunluğu için üretici
sorumluluğuna karşılık uygunluk değerlendirmesiniyapacak kuruluşlara gereksinim vardır. Bu alanla ilgili
olarak TMMOB ' ye bağlı ilgili odalara ve kendi meslekalanında da MMO ' ya önemli görevler düştüğü
belirtilmiştir.
Ülkemizde sağlık alanında yaşanan ve insan hayatına
mal olabilen hataların ortadan kaldırılması için
"sağlık hizmetlerinde yapılan ölçümler"in
güvenilirliği üzerinde önemle durulmalıdır. Bukapsamda sağlık hizmetinin kalitesi ele alındığında,ülkemizde gerek kamu, gerekse özel sağlık
kuruluşları arasında kalibrasyon çalışmaları
yaygınlaştırılmalı, sistematik olarak uygulanması ve
sağlık hizmetinin kalitesini etkileyen bu önemli
faktör kontrol altına alınmalıdır.
Ülkemiz sanayisi krizlerden kurtulup büyüme sürecine
tekrar girdiğinde, ölçümbilim kurumlarına,
kalibrasyon laboratuarlarına, bu labaratuvarlarda görev
alacak teknik personele ve bu personelin eğitilmesinemutlaka günümüzden daha fazla gereksinim
duyulacaktır. Bunun yanı sıra Metroloji Mühendisliğive Metroloji Uzmanlığı programları da üzerinde ciddi
olarak düşünülmesi gereken eğitim önerileri olarak
ortaya çıkmıştır.
Labaratuvarlarm, test labaratuvarlarının ve kalibrasyonmerkezlerinin teknik altyapı ve donanımlarının
oluşturulmasına yönelik gerekli çalışmalar hızla
tamamlanmalı, dünyadaki uygulamalara paralel olarakEN ISO/IEC 17025 standartlar serisine uygun hale
getirilmelidir.
Mühendis ve Makina - Cilt 42 Sayı: 502
oda'dan
haberler
VII. OTOMOTİV VE YAN SANAYİİ SEMPOZYUMUSONUÇ BİLDİRGESİ(26-27 Ekim 2001 - Bursa)
Küresel sistemin dönemsel krizleri, mali büyümelersonucu oluşmuş ve bu büyümeler karşısında dünya ekonomisikendisini yeniden örgütlemeye çalışmıştır. 1970'ler ve
sonrasındaki yıllarda ve özellikle 1980'lerden sonra buyeniden yapılanmanın sonuçları zaman ve mekanı kullanma
tarzı kadar sermayenin bileşenlerini de farklılaştırmıştır. Malisistem gerçek üretim karşısında giderek özerklik kazanmıştır.
Dünya, para, kredi, bono ve hisse senedinin oluşturduğu mali
sermayenin ulıısüstü bir güce erişerek korumacı
denetimlerden arındırılıp dokunulmazlık kazanmasınısağlayan ekonomik bir işleyişe yönelmiştir.
Aynı dönemde Fordist temelli Keynesci üretim-tüketim
modeli esnekleştirilmiş sermayenin dolaşımınınsınırsızlaştırılmasına para ve bilginin sınırsız dolaşımı
eklenmiştir. Fabrika ölçeğindeki esnekleşme baskısı dünyanın
her yerine taşınarak dünyanın her yeri montaj hattına
dönüştürülmüş ve iş bölümü sürekli olarak yer değiştirme
esnekliğine ulaşmıştır. Yeryüzünün bir iş yeriymişcesine butarzda örgütlenmesi ulusal politikalar, kültürler ve hukuk
düzenlerinin sınırına ulaştığında bu dönemin başat politikası
olan küreselleşmenin ulusal yapıları, kültürleri ve hukuk
düzenlerini deforme ederek aştığı bir sürece evrilmiştir. Heryere ulaşabilmenin güdülendiği bu tarz, sinir ağını dijital
networklerle güçlendirmiştir. Ulusötesi mali sermayeninDünya ölçeğinde giriştiği bu yapısal değişiklik veörgütlenmeler ülkelerin ulusal kalkınma politikalarını dadumura uğratmıştır.
Ülkemiz 24 Ocak 1980 kararları ile ithal ikameci
dönemi kapatarak "Dünya pazarlarına açılımı" simgeleyenbir restorasyon sürecine girmiştir. Son 20 yıla baktığımızda
kendi ulusal perspektifleri olan, kendi hedef ve çabalarınıtemel alan politikalar yerine, uluslararası sisteme
eklemlenmeye çal ı şan ve sıcak para g i r i ş ler i ile
spekülasyonlara dayalı bir politikasızlıklar bütününün temel
ekseni oluşturduğunu ifade etmek gereklidir. Aynı dönemde
ülkenin kaynaklan heba edilirken; ulusal ekonomik yapıtahrip edilmiş yolsuzluklar ve yakın kayırmacılığına dayalı
olan sistem, 1996 yılında Gümrük Birliği'ne girilmesi,AB'ye giriş hazırlıkları nedeniyle uygulanan yanlış
politikalar ve tarife dışı korumalara gereken önemin
verilmemesi gibi nedenlerle ülkemizi yabancı otomobillerinegemenliğine terk etmiştir.
Ülkemizde yer alan sektörün bugünkü durumunu
belirlemek gerekirse;* Türkiye'de ulusal bir otomotiv markası mevcut değildir,
yabancı ortaklık veya lisans ile üretim yapılmaktadır.* Temel stratejiler lisansör firmalar tarafından
belirlenmektedir* Dünya'da son 10 yı ldır yaklaşık 15 milyon adet,
Türkiye'de yaklaşık yarım milyon adet kapasite /arzfazlalığı vardır.
* Sektör, 1.derece deprem bölgesi olan Marmarabölgesinde yoğunlaşmıştır.
* Türkiye'deki araç parkı oldukça yaşlı , yakıt tüketimi ,trafik güvenliği ve çevre kirliliği açısından olumsuz
durumdadır.* Türkiye'de sektörde yaklaşık 100 bin kişi direkt olmak
üzere, toplam yarım milyon kişi çalışmaktadır.Ülkemizde kısa vadede pazar talebi görülmese de,
mevcut üretim potansiyeli dışsatıma yönelik olarak mutlakakullanılmalıdır. Zira yaklaşık yarım milyon çalışanın direktveya dolaylı olarak yer aldığı ve ülke ekonomisindebüyüklük olarak 3.sırada yer alan bir sektör üretmedenkrizden çıkış da mümkün değildir.
Gelecekte tasarım yetenekleri daha ileri aşamalardageliştirilerek, süreçte yaratılacak katma değer arttırılmalıdır.Bu noktada özellikle yan sanayi firmaları daha fazlaesnekliğe sahip olmakla birlikte daha çok desteğe deihtiyaçları vardır.Bu nedenle ar-ge faaliyetleri ve tasarımgeliştirmeye yönelik projeler teşviklerden daha çok payalmalı, desteklenmelidir.
Otomotiv sektöründe AB de ödenen ücretlerin ciroyaoranı Türkiye'ye göre 3 kat daha fazladır. Dolayısı ilegelecekte ucuz işçilik ve Türkiye'deki üretim merkezlerinindüşük ölçekli üretime yönelik yapısı, Avrupa'ya yakınlığınedeniyle, avantaj sağlamaktadır. Aslında bu avantajlarasahip Güney Amerika ülkeleri gibi başka ülkeler de vardır.Bu noktada ülkemizde yer alan Otomotiv ve Yan SanayiiSektörü'nün teknolojik alt yapısı ve bu yapınıniyileştirmelere açık oluşu, AB Pazarı için tercih edilebilirlikaçısından kritik bir noktadır.
Mühendis ve Makina- CUt:42 Sayı: 502
oda'dan
haberler
Sektörde iyileştirilmesi gereken bir diğer alan ise anasanayi - yan sanayi ilişkilerinde iş ortaklığı yaklaşımınınve kültürünün oluşturulmasıdır.
Bu açık noktaların iyileştirilmesi için, öncelikle builişkileri düzenleyen yasal çerçeve çizilmeli , yan sanayikanunu çıkartılmalıdır.Ana ve yan sanayi aynı gemideolduğunu unutmamalıdır.
Sektörün rekabet gücünün artırılmasında bir önemlinokta da sac, plastik hammaddesi gibi ithalata dayalı anagirdilerin yerel kaynaklardan temin edilmesi için üretimmekanizmaları harekete geçirilmeli bu yöndeki ar-geçalışmaları teşvik edilmelidir.
Benzer şekilde önemli girdilerden birisi olan enerjininde sürekliliği ve dünya fıatları düzeyinde sağlanması içingerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Sonuç olarak, küreselleşen sektörde kalite, fiyat ve
teslimat performansı ile dış satım kabiliyetini ispatlamışolan Türkiye'de kurulu otomotiv ana ve yan sanayi kısa veorta vadede ,dış satımını sürdürmek ve genişletmek içinyeni avantajlar geliştirmek zorundadır.Aksi halde butalepler başka ülkelere kayar. Uzun dönemde ise ulusalmarkalar yaratma ana hedefi ile; ürün tanımlamada tasarımaşamasında mühendislik katkıları, üretimmerkezlerimizdeki ar-ge ve laboratuvar yatırımlarıylateknolojik yeteneklerimizi geliştirerek üretim sürecindemühendislik katkılarını arttırmalıyız. Ana ve yan sanayiişbirlikleri geliştirilerek , atıl kapasitenin kullanımına veyaratılan katma değerin arttırılmasına odaklanılmalıdır.Devlet, başta güven ve istikrar ortamı sağlayarak, kurumlarıarasında koordinasyonu, teknik mevzuat uyumu, teşviklerve vergiler ile ilgili yasal düzenlemeleri gerçekleştirerekbu hedefe ulaşılmasına destek vermelidir.
MÜHENDİSLİK MİMARLIK HAFTASI ETKİNLİKLERİ
Mühendislik Mimarlık Haftası dolayısıyla 15-20 Ekim2001 tarihleri arasında TMMOB tarafından Ankara'da
çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Haftanın başlangıcıdolayısıyla 15 Ekim 2001 tarihinde TMMOB'de TMMOBBaşkanı Kaya GÜVENÇ tarafından bir basın toplantısıdüzenlendi.
18 Ekim 2001 Perşembe akşamı Ankara ÇağdaşSanatlar Merkezi'nde açılışı yapılan Birlik Haberlerindeyer alan ve sektörlerle ilgili karikatürlerin yer aldığıKarikatür Sergisi'nin ardından "Birlik Haberlerinin YayınaBaşlaması ve TMMOB Örgütlüğüne Etkileri" başlıklı bir
panel düzenlendi. Yöneticiliğini TMMOB Başkanı KayaGÜVENÇ'in yaptığı panele Önceki Dönem TMMOBBaşkanı, Mimar Yavuz ÖNEN, Mimar Akın BARLAS,
Maden Y. Mühendisi Yalçın ÇİLİNGİR ve Mimar NevzatŞENOL panelist olarak katıldılar.
19 Ekim 2001 tarihinde ise yine Ankara ÇağdaşSanatlar Merkezi'nde "Hizmetlerin Serbest DolaşımınınMühendislik ve Mimarlık Alanlarına Etkileri" başlıklı birpanel düzenlendi. Panelist olarak TODAİE Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Birgül Ayman GÜLER, Şehir Plancısı Şirin
Gürcan EREN, TMMOB Yönetim Kurulu II. BaşkanıDursun YILDIZ'ın katıldıkları panel TMMOB BaşkanıKaya GÜVENÇ tarafından yönetildi.
20 Ekim 2001 tarihinde "IMF'nin Dayattığı YasalDüzenlemeler" başlıklı bir sempozyum düzenlendi. AçılışKonuşması TMMOB Başkanı Kaya GÜVENÇ tarafındanyapılan Sempozyum kapsamında düzenlenen "KamuEkonomisi ve Mali Sektörle İlgili Değerlendirmeler"başlıklı ilk oturuma Prof Dr. Korkut BORATAV, Prof Dr.Oktar TÜREL, Prof. Dr. Oğuz OYAN, Yrd. Doç.Dr. AzizKONUKMAN katıldı. Sempozyumun "Kamu GirişimininTasfiyesine İlişkin Düzenlemeler" başlıklı ikincioturumunda Şeker Yasası .Tütün Yasası, Doğalgaz PiyasasıYasası, Sivil Havacılık Yasası, TELEKOM Yasasıgörüşüldü. Oturuma Ziraat Mühendisleri Odası BaşkanıProf Dr. Gürol ERGİN, Makina Mühendisleri Odası
Başkanı Mehmet SOĞANCI, Hava İş SendikasıUzmanlarından Kemal ÜLKER ve Elektrik MühendisleriOdası Başkam H. Ali YİĞİT konuşmacı olarak katıldı."Sosyal Dayanışma ile İlgili Düzenlemeler" başlıklı üçüncüoturumda ise DİSK Genel Başkanı Süleyman ÇELEBİtarafından İş Güvencesi Yasa Tasarısı hakkında, KESKGenel Başkanı Sami EVREN tarafından ise Ekonomik
Sosyal Konsey Yasası hakkında bilgi verildi. Sempozyumun"Kamusuz Kamulaştırma Yasası 'ndan, Tahkim Sürecine"başlıklı son oturumuna ise Harita ve Kadastro MühendisleriOdası Başkanı Hüseyin ÜLKÜ katıldı.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
YÜK KANCASININ ELASTO-PLASTİK DAVRANIŞI
Nurettin ARSLAN,Mete Onur KAMAN,Nuray ARSLAN *
* Fırat Üniversitesi Müh. Fak. Makina Müh. Bölümü
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
GİRİŞ
Yük kancaları; yükün, kren, vinç gibi kaldırma makinalanı i ; i
asılmasını sağlarlar. Kaldırma ve tasıma makinalavmın ana
parçalarından olan kancalar sanayi sektöründe sürekli o larak
kullanılan elemanlardandır. Çünkü belirli bir ağırlıktaki yükün başk ı
bir noktaya taşınmasında yük ile halatı birbirine en kolay ş e k i l d e
bağlayan elemanlar kancalardır, imalatta iş hızının akısı acısından önen ı
kazanan yük kancalarının kullanımı ve bakımı işletme açısından b ü y ü k
önem taşır.Yük kancaları, basit (tek ağızlı) ve çift ağızlı olmak üzere i k i y e
ayrılırlar. Bu çalışmada incelenen basit kancalar, kendi etrafında da
dönebilecek şekilde tasarlanmıştır. Kanca takımları veya alt kanca
blokları aracılığı ile halata veya zincire bağlanırlar. Kancanın, kanca
bloğuna oturtuluşu, üst tarafında bulunan dişli sap ve somunu i le olur.
Tek ağızlı kancalar, kısa saplı veya uzun saplı olabilirler. Kısa sapi ı
olanlar, genellikle kullanılan normal kanca takımları veya alt b l o k l a r
içindir. Uzun saplı olanlar ise, kısa alt bloklar için, yani kanca t ravers in in
aynı zamanda halat makaralarını taşıması hal ine göredir (Suner, 19S( i j .
Çekme yükü etkisindeki kancaların boyutları ve taşıyabileceği \ u k
değerleri belirli normlara göre standartlastırılmıştır (Tablo l ) . Kanca\ a
bel ir lenen bu yük değerlerinin üzerinde bir y ü k l e m e y a p ı l m a s ı
durumunda kanca üzerinde plast ik deformasyon baş la r . K a t ı r a
ü z e r i n d e oluşan k ü ç ü k lokal p l a s t i k d e f o r m a s y o n l a t k a n c a
mukavemetini artırıcı yönde kullanılabilir.Zienkiewicz, Von-Mıses ve Coulomb akma kriterlerini kul lanarak
farkl ı mühendis l ik problemlerinde p l a s t i k bölge ler in y a y ı l ı ş ı n ı
incelemiştir (Zienkiewicz, 1969). Kenarlarında çentikler bulunan çe l ik -
alüminyum kompozitinden yapılmış levhaların elasto-plastik sonlu
eleman analizi yapılmıştır (Karakuzu, 1997). Ars lan, l" ç e n t i k l i
izotropik levhaların elasto-plastik sonlu eleman analizini y a p m ı ş t ı r
(Arslan, 1996). Dinamik yüklemeye maruz yük kancalarında e l a s t i k
gerilme analizi yapılmıştır (Yaşar, 1997). Yarım daire çentikl i ve f a t u r a l ı
izotropik levhalarda elasto-plastik gerilme analizi sonlu e l e m a n l a r
metodu kullanılarak yapılmıştır (Arslan, 2000). Ovven, anizotropık plak
ve kabukların elasto-plastik sonlu eleman analizini yapmıştır ((Kvcn,
1983).Bu çalışmada kullanılan kanca tipi DÎN 687' ye göre Tablo !' de
belirlenmiş olup malzeme olarak Ç1060 çeliği seçilmiştir (Şekil l .a).
Kanca üzerinde akmayı başlatan ilk çekme yükü değerinden i t ibaren
yüklemeler düzenli olarak art ır ı lmışt ır . Kanca yüzeyinde p l a s t i k
bölgelerin yayılışı ve buna bağlı olarak kanca kritik kesitinde elastik
ve artık gerilmelerin yüke bağlı olarak değişimi araştırılmıştır.
Makale
Tablo 1. DÎN 687'ye Göre Yük Kancaları Ölçüleri
Faydalı Yük
Motorluİşletme (kg)
8001000
*200030005000
El İşletmesi(kg)
160025004000600010000
Kanca Ağzı
İç çap2a
5055607090
w
3842455570
Sap
Çapd
3040455260
Trapez ölçüleri
h
45556575100
bl
3440506580
b2
1315202530
n
2835455070
Ağırlık(kg)
1.753.814.621.445
*Bu çalışmada kullanılan kanca tipi
ELASTO-PLASTİK GERİLME ANALİZİ
P yükünün etkisiyle B noktasında çekme, A
noktasında ise basınç elastik gerilmeleri ortaya çıkar.
Kanca kritik kesitindeki A ve B noktalarında (Şekil l.a)
meydana gelen elastik gerilmeler analitik olarak aşağıdaki
denklemler yardımıyla hesaplanır.
B noktasındaki toplam gerilme,
A noktasındaki toplam gerilme ise,
pF
M
w (2)
OmaxBP
= — +F w
M
B
dir. Buradaki M, kesite etki eden eğilme momenti, Pkesit alanı, w ise mukavemet momentidir.
Kanca için elasto-plastik gerilme analİ2İ ise başlangıç
gerilmesi metoduna göre yapılır (Şekil 2). Bu metoda
göre, lineer olarak hesaplanmış olan <Jl gerilmesinin
toplam deformasyonu 8, 'dir. Gerilme farkı aoı aşağıdaki
gibi hesaplanır (Karakuzu,1993).
O (0,0)2431
Şekil l.a. Yük Kancası Şekil l.b. Yük Kancası Sonlu Eleman Modeli
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
MakaleEğer o^O^ise elasto-plastik gerilme analizi yapılır. Bu
durumda,
0 0=0 e-0 s
ifadesine geçilir. Gerilme tek eksenli olmadığından
eşlenik cinsten elde edilen başlangıç gerilmesi,
Şekil 2. Başlangıç Gerilmesi Metodu
seklinde vektörel yazılabilir. Bu durumda formülasyon,
{G0,} = {ö,K,/°eX °0, = °e -°si ( I ( l )
olur. Bu ifadedeki O değeri Kamber Oseoodsı - ^
bağıntısından Newton Raphson yöntemi kullanılarak
elde edilmiştir (Dowlıng,1993).
Ösl=ö()+K.£n
p
Buna bağlı olarak gerilme farkı G( kadarlık bir kuvvet
elde edilir. Bu kuvvet aşağıdaki eşitliğe göre,
O ! değeri a-e değerinden bulunur. Eğrinin K ve n
değerleri ise deneysel olarak elde edilir. Bir sonraki
basamağa geçilerek,
CT = O, +G,,, (4)2 l U) \ /
veya genel olarak,
ön=0,+00(n-n (5)
yazılır. Bu işleme, akan düğümlerin son iki iterasyonuna
ait toplam deplasmanlar farkı yüzdesi belli bir değere
(0.001) ulaşılıncaya kadar devam edilir (Arslan, 1996).
Yani,
(6n+1-6n)/6B< 0.001 (6)
ise iterasyona son verilir. Bu durum tek eksenli gerilme *- Jı L J l Jm
halı içindir. İki eksenli ve ilgili düzenlemeler yapılarak ile hesaplanır. Burada {R}0(ı kadarlık kuvvet, dış kuvv
üç eksenli gerilme halinde, Von Mises akma kriterine vektörüne eklenmiştir. Dolayısıyla,
göre,
oe=2^5[(ox-oyj+oi
y+ol+6^y\0-5 (7) m ~ s + °°
yazılabilir. Bu iterasyon işlemlerine (6) nolu e s i r l i k
hesaplanan eşlenik gerilmeler (Oc) dikkate alınarak akma sağlanıncaya kaçlar devam edilir. Bu durumda yet:
kontrolü yapılmaktadır. Burada GX ve av sırasıyla çekme değiştirme vektörü,
doğrultusunda ve çekme doğrultusuna dik doğrultudaki
normal gerilmeler, ı ise x-y düzlemindeki kayma |ojn = [KJ \F/m O^1)
gerilmesidir. Bu çahşmada kullanılan ve deneysel olarak ı ı - ı - c JR\ j -• • . . . . .^ T . ^ y . ' yazılabilir. Sonuçta, \Ojn yer değiştirme vektörüne
bulunur (Bathe 1982). Çözüm vektörü ilk iteras\on
adımındaki mekanik yüklemede v^-jo,, 'Çİn,
(14)
et
ölçülen C1060 çeliğine ait akma değerleri ve mukavemet
özellikleri Tablo 2' de verilmiştir.
Tablo 2. İzotropik Malzemenin Akma Değerleri ve Mukavemet Özellikleri
karşılık gelen elasto-plastik bölgedeki gerilme OM,
Ç1060 ÇeliğiE
21 0.000 MPaG
81. 000 MPaSertleşme Parametresi
Şekil Değiştirme Sertleşmesi ParametresiAkma Gerilmesi
V
0.25Knoa
O()
1080 MPa0.62
465 MPa330 MPa
Mühendis ve Makina- Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
H=[D][B]{6} (17)
ile hesaplanır. Burada [D] elastik sabitler matrisi olup,
l u O
u l O
O O (l-o)/2(18)
değerine eşittir. [B] ise şekil değiştirme- yer değiştirmetransformasyon matrisidir. Elasto-plastik bölgede artıkgerilmeler, iterasyonun sonunda,
(19)
ifadesinden elde edilir.
KANCANIN SONLU ELEMAN MODELİ
Sınır Şartları
Hazırlanan bilgisayar programı yardımıyla yükkancasının sonlu elemanlara bölümü otomatik olarakyapılmıştır (Şekil l.b). Çözümde dört düğümlüizoparametrik sonlu elemanlar kullanılmıştır. Kancaüzerinde yapılan analizlerde en uygun düğüm sayısınınne olacağı Şekil 3' de verilen grafikle belirlenmiştir. Bunagöre kanca yüzeyi 2412 eleman ve 2565 düğümebölünmüştür. Kancanın sap kısmına mesnetleryerleştirilirken, pratikte halatın tutulduğu kanca iç yayınaise yayılı kuvvet etki ettirilmiştir (Şekil l.a). Buna gört2-2 eksenine göre sınır şartlan aşağıdaki gibi yazılır
u22(y)#0, v22(y)=0 (20)
10
•ğ i»E .2l 'S1
2
5°
1000 1500 2000 2500Düğüm Sayısı
3000 3500
- Bastik Gerilme • -Artık Gerilme
Şekil 3. Sonlu Eleman Modeli İçin Düğüm Sayısının Belirlenmesi
Yükün Eğri Yüzeylere DağıtılmasıUygulanan yayılı yükün, kanca iç yüzeyindeki
düğümlere dağıtılabilmesi için yüzey kuvvet vektörünün
(R) hesap edilmesi gerekir. Çözümde kullanılan dörtdüğümlü izoparametrik elemanı 1-2 düğümleri boyuncayayılı yükle yüklenmiş olsun (Şekil 4.a).
l . Düğüm
Şekil 4.a. Dört Düğümlü Elemanın 1-2 Düğümleri BovuncaYük Dağılımı
Şekil 4.b. Yayılı Yükün Kanca İç Yüzeyine Dağıtılması
1-2 düğümlerinin teşkil ettiği yüzeyde s=+l olup, budurum için interpolasyon fonksiyonları,
J_2"
s = -(l+r)vı+-(l-r)v2(21)
şeklinde yazılabilir. Deplasman interpolasyon matrisiniyazacak olursak,
H.s—l ~
^0 + r) O j^ 2ı
O (
O 0 0 0 0
O -(1-r) 0 0 0 0
(22)
şeklindedir. Yüzey kuvvet vektörü bileşenleri ise,
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
(23)
i fadesine eşittir. Burada P ve P uygulanan yüzey
kuvvetlerinin x ve y bileşenleridir. Bu bileşenler r' nin
bir fonksiyonu olarak verilebilir. Yüzey kuvvet vektörü
R. ise,
(24)
değerine eşittir. Bu ifadedeki dS ise (r,s) doğal koordinat
sistemindeki diferansiyel vüzev alanıdır, t kalınlık olarakj .• ^ vtanımlanırsa, dS—t .cll yazılabilir. Buradaki di diferansiyel
uxunluğu ise,
dl-detJs.dr, detJ s = < '3.x Y (dy— + —3r 3r
(25)
seklindedir, s—+1 için,
3.x _ jc, - x2 dy _ y\ - y2
3r ~ 2 ' 3r ~ ~ 2 ~
yazılabilir. Sonuç olarak yüzey kuvvet vektörü,
(26)
(27)
olarak elde edilir. Kanca iç yüzeyindeki her bir düğüme
gelecek olan kuvvet değeri elastisite teorisinden,
P-2Pcos6
(28)
yazılabilir (Tameroğlu, 1991). Buradaki p, her bir düğüme
itelen kuvvet, P, toplam yayılı kuvvet, R, kanca iç yüzey
\ ,ı ncapı, 8 ise, daire yüzeyi boyunca her düğüm arasındaki
:verke/ açısıdır (Şekil 4.b). Buna göre kanca iç yüzeyinde
her bir düğüme gelen yüzey kuvvet vektörü bileşenleri,
fx
s=pcos(e),fy
s=psin(6) (29)£'=
,nRR R
şeklinde yazılabilir.
SAYISAL SONUÇLAR VE TARTIŞMA
Elasto-plastik gerilme analizi yapı lan kanca
üzerindeki elastik gerilmeler o^,Gn ve GS V, artık geriln$2l£y
ise RS , RS ve RS bileşenleri cinsinden veri lmişt i r .
A r t ı k ger i lmeler negat i f olarak e lde e d i l m i ş t i r .
Yüklemeler ilk akmayı başlatan değer olan P=150 kN
değerinden itibaren P=160, 170, 180, 190, 200, 210 ve
220 kN olarak belirlenmiştir.
Şekil 5 ile Şekil 8 arasındaki grafiklerde yükün artışın.ı
bağlı olarak kanca üzerinde plastik bölge dağılımları için
yük olarak P=160, 180, 200 ve 220 kN değerlen
seçilmiştir. Grafiklerde x(mm) ve y(mm) değerleri Şekil
l.a' da ver i len k a n c a n ı n g e o m e t r i k ş e k l i n i n
koordinatlarım belirtmektedir. Buna göre, P—1M> kN'
luk yükleme değeri için akan düğümlerin kanca iç bölgesi
olan x = 275 mm, y—75 mm koordinatı e t r a f ı n d a
yoğunlaştığı görülmüştür (Şekil 5). Yükün artışına bağlı
olarak bu bölgedeki akan düğüm sayısının arttığı ve
plastik bölgenin hem kanca iç kenarında x ekseni
doğrultusunda, hem de A-B hattı (Şekil l.a) boyunca
genişlediği görülmüştür. Bu nedenle A-B hattının k r i t i k
kesit olarak seçilmiştir. P=220 MPa değerinde plas t ik
bölge B noktasından itibaren uzunluk boyunca (\ ekseni
doğrultusunda) ~45 mm, A noktasına doğru, ~1~' mm
kadar yayılmıştır (Şekil 8).
O 50 100 150 200 250 300 350 400
x (mm)
j j - Geometri D P=160 kN j
Şekil 5. Plastik Bölge Dağılımı (P=160 kN)
Şekil 9' da ise kademeli olarak artırılan yükleme
miktarına bağlı olarak plastik bölgelerin yayılışı bir arada
verilmiştir. Genişletilmiş olarak verilen grafikte, her bir
yük değeri kendisinden önceki plastik bölgeyi kapsadığı
görülmüştür. Yükün artışıyla beraber plastik bölgelerin
genişlemesi, akan düğümlerin komşu düğümlere olan
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
etkisi ve dolayısıyla akan düğümlerin sayısının artması
ile açıklanabilir.
Kanca üzerinde gerilme analizi yapılarak, gerilmelerin
A-B hato civarında yoğunlaştığı görülmüştür. Bu nedenle
200 -, --
150 200 250
x (rrm)
300 350 400
-Geometri DP=180kN
Şekil 6. Plastik Bölge Dağılımı (P=180 kN)
200 -
O 50 100 150 200 250 300 350 400
x (rrm)
-Geometri D P=200kN
Şekil 7. Plastik Bölge Dağılımı (P=200kN)
200
O 50 100 150 200 250 300 350 400
x (rrm)
• Geometri D P=220 kN
Şekil 8. Plastik Bölge Dağılımı (P=220 kN)
bu hat üzerindeki kritik kesitte ortaya çıkan artık
gerilmeler grafiklerde verilmiştir. Şekil 10' da P=190
kN' luk sabit bir yükleme için A-B kesitinde elastik ve
artık gerilmelerin değişimi incelenmiştir. Grafikte
yükleme tipine bağlı olarak Ssx ve RSx gerilme değerleri
ön plana çıkmış olup, diğer gerilmeler daha küçük
değerlerde kalmıştır. Sxx elastik gerilme değerlen,
eğilmenin etkisiyle A noktasında —l 80 MPa değerinden
başlayarak y=32 mm değerinde sıfır olup B noktasında
580 MPa değerine ulaşıncaya kadar artış göstermiştir.
Buna bağlı olarak RS^x artık gerilmeleri ise A noktasında
yaklaşık olarak sıfırdan başlayıp y=58 mm değerinden
itibaren negatif bir artış göstererek B noktasında —220
MPa değerine ulaşmıştır. Plastik bölgenin B noktası
civarında olması bunun bir sonucudur. RS , RS serilme\T XV ~
değerleri ve buna bağlı olarak S . ve S^ gerilme değerleri
90 -,
240 260 280 300
x(mm)
lP=150kN AP=160kN xP=170kN AP=180kN
>P=190kN +P=200kN DP=210kN O P=220 kN
Şekil 9. Plastik Bölgelerin Yüke Göre Yayılışı
—•— RSxx
—x—Sxx
O 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65
A-B HATTI (rrm)
-*— RSxy
—•—Sxy
-*-RSyy
-*-Syy
Şekil 10. Elastik (S^ 5y , 5n.; ve Artık Gerilme (RS^, RS^, RSJBileşenlerinin A-B Kritik Kesitindeki Değişimi.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
A-B hattı boyunca RS^ ve S^ gerilme değerlerine göre
çok küçüktür.
Şekil 11 ile Şekil 13 arasındaki grafiklerde A-B hattı
boyunca, yük artışına bağlı olarak artık gerilme değişimi
incelenmiştir. RS artık gerilme bileşeni her yükleme
değerinde A noktasında yaklaşık sıtır değerinde olup,
x—57.5 mm değerinde bütün yükleme basamaklarında
en büyük pozitif değere ulaşmıştır. Daha sonra ise x=60
mm değerinden i t ibaren b ü y ü k negatif değerlere
ulaşmıştır. Yükün artışına bağlı olarak artış gösteren artıkgerilme değerleri B noktasında maksimum değere
O 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65
A-B İ-V\TTI (mtı) i
l—P=150kN
K— P=190 kN
- P=170 kN -P=180kN
- P=220 kN
Şekil II. RSn Artık Gerilmesinin Artan Yükleme Miktarına Göre A-BHattı Bovııncu Değişimi
ulaşmıştır (Şekil 11). Örnek olarak A-B hattı boyunca
P=220 kN için x=57.5 mm ve x=65 mm değerinde RSss
büyüklükleri sırası ile +50 ve —300 MPa olmuştur.
Şekil 12' de RS artık gerilme bileşenleri yükleme
tipine bağlı olarak benzer dağılım göstermiştir. Ancak
RS ' göre daha küçük değerlerde kalmıştır. P= 220 kN'
luk yük altında B noktasında RS değeri —22.5 MPa
olarak bulunmuştur.
A-B mesafesi boyunca değişimi Şekil 13' de \ c r ı l m ı s t ı :
A noktasından itibaren x = 40 mm değerine kadar lu r
yükleme değerinde sıfır olan gerilmeler bu noktadan
itibaren poxitif değerler almış olup, daha sonra P--1 : " < ı ı
kN hariç, negatit değerlere ulaşmışt ır . B n o k t a s ı n d a i 1 - ' , .
P=160, 1"7() ve 180 kN' luk yüklemelerde -\5 i le ••
20 25 30 35 40A-B HATTI (nrn)
-P=15ÖkN —•— P=160kN —*—P=170kN — K— P
-P=190kN —•—P=200kN —l—P=210kN —•--P-
Şekil 13. RS Artık Gerilmesinin Arıtın Yükleme Miktarına (îi>n- • />'Haltı Bovıınea Değişimi
arasında olan artık gerilmeler, P=190, 200, 210 ve . '2ı>
kN" da sıfıra yakın değerlerde elde edilmişti]-. RS a n ı k
gerilme bileşeni, RS ve RS r bileşenine göre daha küçük
değerlerde kalmıştır.
Verilen grafiklere göre, kanca üzerinde ger i lmeler in
maksimum değere ulaştığı B noktası kritik nokta olarak
önem kazanmıştır. Bu noktadaki artık gerilmelerin yüke
göre değişimleri Şekil 14 ve Şekil 15' ele v e r i l m i ş t i r .
Grafiklerde düşey kenar gerilmeleri ve yara)' kenarlar ise
kancaya uygulanan yükü göstermektedir. Artık gerilmelerin
verildiği Şekil 14' te, yükleme tipine bağlı olarak RS
gerilmeleri, RS ve RS ' ye göre daha büvük değerlerde
O 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65A-B HATTI (rrm)
-P=150kN
-P=190kN
-P=160kN
- P=200kN
-P=170kN
-F*=210kN
- P=180 kN |
- P=220 kN l
Şekil 12. RS Artık Gerilmesinin Artan Yükleme Miktarına Göre A-BHattı Boyunca Değişimi
RS kayma artık gerilme bileşeninin yüke bağlı olarak
150 160 170 180 190 200 210 220Uygulanan Yük(kN)
ı—*— RSxx —»—RSyy A RSxy
Şekil 14.B Noktasındaki Arlık Gerilme/erin Değişimi
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale;-,l...
olup ilk akmayı başlatan P=150 kN' da yaklaşık sıfır iken
P=220 kN' da -300 MPa değerine kadar ardş göstermiştir.
RS>T ise, yükün araşma bağlı olarak P=150 kN' da sıfırdan
başlayarak, P=220 kN' da —22.5 MPa değerine ulaşmıştır.
RSxv artık gerilme değerleri ise Şekil 13' de de görüldüğü
üzere her yükleme değerinde yaklaşık sıfırdır. Genel olarak
artık gerilme bileşeni, yükleme miktarına bağlı olarak yaklaşık
doğrusal bir araş göstermektedir.
B noktasındaki elastik gerilme değişiminin incelendiği
Şekil 15' de ise Sxy gerilmesi P=150 kN için 458 MPa
değerinden itibaren lineer olarak artarak P=220 kN' da
680 MPa değerine kadar ulaşmıştır. Benzer karakterde
olan S . ise P=150 kN' da 40 MPa iken, P=220 kN' da
800 -7C\C\
(0
| 600 -
î 500<9? AClCl
£ ^nn
, onnw mnLU I
°'ınn J
u
K-ı
r—^ , — 'r—
, 'r <
>
50 160 170 180 190 200 210 220Uygulanan Yük (kN)
— • — Sxx — • — Syy —4 — Sxy
Şekil 15. B Noktasındaki Gerilmelerin Değişimi
yaklaşık 55 MPa' dır S artık gerilmeleri ise hemen hemen
her yük değerinde sıfırdır. Bu sonuç RSxs artık
gerilmelerine de yansımıştır (Şekil 14).
SONUÇLAR
Yük kancasının elasto-plastik sonlu eleman gerilme
analizi çözümünde şu sonuçlar elde edilmiştir.
• Boyutları seçilen izotropik levhada ilk akmayı başlatan
çekme yükü 150 kN olarak elde edilmiştir.
• İlk akmayı başlatan yük değerinden itibaren kademeli
olarak artırılan yük değerine karşılık lokal akma
sonucu plastik bölgenin de A-B hattı başlangıcı olan
B noktası etrafında artarak yayıldığı gözlenmiştir.
• Elastik gerilme analizi sonucu A noktasında negatif,
B noktasında pozitif gerilmeler elde edilmiştir. Bu
durum elementer mukavemetten elde edilen (1) ve
(2) numaralı denklemlerle de doğrulanmıştır.
• Elastik ve artık gerilmelerin en büyük değerleri A-B
hattı boyunca elde edilmiştir.
• Yükleme tipine bağlı olarak s ve RS elastik ve artık
gerilme bileşenleri diğer bileşenlerden çok büyük
çıkmıştır. Bu durumun artan yükleme miktarı ile
değişmediği görülmüştür.
• İlk akmayı doğuran değerden itibaren kademeli olarak
artırılan yüklemeler ile elastik ve artık gerilme
bileşenlerinin yaklaşık doğrusal olarak arttıkları
görülmüştür.
• (12) bağıntısına göre artık gerilmelerden elde edilen
kuvvet, dış kuvvet vektörüne eklendiğinden kanca
mukavemeti, bu kuvvet miktarı kadar artırılmış olur.
KAYNAKÇA
1. Arslan, N., Turgut, A., "Klasto-Plastic Finite Element Analy-
sis of Isotropic Plates Whit. U-Notches", The 1996 Asme
International Mechanical Engineering Congress and Exposi-
tion, Atlanta, Georgıa, v92, p45-58, (1996).
2. Arslan, N., Kaman, M., O., "Yarım Daire Çentikli ve Faturalı
İzotropik Levhalarda Elasto-Plastik Gerilme Analizi", 3. GAP
Mühendislik Kongresi 24-26 Mayıs,! 17-124, Şanlıurfa (2000).
3. Bathe, K.J., I'inite Element Procedures in Eng. Analysis.
Prentice-Hall Inc., U.S.A., (1982).
4. Demirsoy, M., Kaldırma Makinalan Cilt III. Birsen Yayınevi,
İzmir, (1985).
5. Dowling. N.E.. Mechanical Bchaviour of Materials. Prentice-
Hall Inc., Englevvood Cliffs, Newjersey,(1993).
6. Karakuzu, R., Akbulut, H., Sayman, O., "Eksenel Yüklü
Ankastre Plaklarda Elasto-Plastik Gerilme Analizi", 8. Ulusal
Mekanik Kongresi B.K, sy. 361-370, Antalya, (1993).
7. Karakıızu, R., Özel, A., Sayman, O., "Elasto-Plastic l'inite
Element Analysis of Metal Matrix Plates Whit Edge Notches",
Computers & Structures. v63, n3, p551-558 (1997).
8. Owen, D. R. J., "Anizotropic Elasto-Plastic Finite Element
Analysis of Thick and Thin Plates and Shells", Int. Journal
for Numerıcal Methods in Eng. v!9, p541-566 (1983).
9. Suner, E, Kaldırma ve İletme Makinalan 2. Cilt. 2. Baskı
İstanbul, (1980).
10. Yaşar, H., M., Dinamik Yüklere Maruz Kancalarda Gerilme
Analizi. F.Ü. Fen Bil. Enstitüsü Yük. Lisans Tezi, (1997).
11. Tameroğlu, S., Elastisite Teorisı-Çözürn Yöntemleri ve Bazı
Matematiksel Teknikler. I.T.Ü. Kütüphanesi, sayı:1434,
İstanbul, (1991).
12. Zienkievvicz, O. C., VaUiapan, S., King, I. P., "Klasto-Plas-
tic Solutions of EJngineering Problems 'Initial Stress' Finite
Element Approach", Int. Journal for Numerical Methods in
Eng. vl, p75-100 (1969).
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bilgi sayfası
GELİŞMİŞ ENERJİ SİSTEMLERİ
KÜÇÜK ÜNİTELER
Richard B. Peterson
Çeviren: Mustafa YALÇINODTÜ
"Enerji sistemlerinin mezoskobik ölçeğe (orta ölçek) düşürülmesi, günün birinde elektrik arabalarının reformuna,
taşınabilir enerji pillerinin 20 kat güçlenmesine veya belki Mars' a gitmeye olanak sağlayabilir."
Oregon State Üniversitesi araştırmacıları yenisistemlerini Mikroteknoloji tabanlı Enerji ve KimyasalSistemler (MECS) olarak adlandırmışlardır. Battelle'dekıPacific Northwest National Laboratory'de mikro-kimyasal ve termal sistemler (Micro-CATS) adında bir
Şekil l. Oregon Stale University 'de geliştirilen çapraz akış katalitikmikro yıkım hücrelerinde propan ve hava karışımı yakılıyor. Açığaçıkarı ısı 0.5 mm3 hacimde yaklaşık 5 Watt tır.
program yürütülmektedir. Bu sistemler için diğer benlerisimler ve kısaltmalar da kullanılmaktadır. Terminolojine olursa olsun, bu çalışmaların hedefi gelişmiş enerji
ve kimyasal sistemler için gerekli olan bileşenlerinküçültülmesi ve entegre edilmesidir.
Bu alandaki a raş t ı rmacı la r bu f ikre yeniuygulamalardaki zorluklan aşacak yeni bir enerji sistemiolarak bakmaktadırlar. Bu hedef önceleri ayrıkyerleştirilmiş olan elektronik parçaların daha sonra aynıbaskı üzerine toplanması şeklindeki gelişmeye benzer.Bu fikir enerji sistemleri ve kimyasal proseslereuygulandığında, pillerin yenilenmesi ve tehlikeli atıklarınetkisiz hale getirilmesi gibi birçok problemi de çözecektir.
Minyatürleştirme özellikle portatifiliğin, hafifliğin ve azyer kaplamanın istendiği alanlarda önemlidir.
Mikro ölçekli sistemlere aşina olan birçok mühendismikroelektromekanik sistemlerdeki (MEMS) h ı z l ıgelişmeler hakkında bilgi sahibidir. MEMS' lerin l mmcivarındaki boyutları gibi karakteristik özellikleri vardır.MEMS, s i l ikon entegre devre ler in prosesi iç ingeliştirilmiş olan geniş bir bilgi tabanını kullanır. BirçokMEMS silikondan farklı bir malzemeden yapılsa bile 1Cişlem adımları kullanılarak üretilir.
Mikroelektromekanik sistemler, isimlerinden deanlaşılacağı üzere, algılama veya harekete geçirme içinmekanik ve elektronik özelliklerin entegre edilmesidir.Bugün tek uygulaması olan MEMS'ler otomobil havayastıklarındaki ivme sensörleridir. Ancak yeniuygulamaları ile MEMS'ler her geçen yıl yeni bir alanayayılmaktadır. Mikroteknoloji tabanlı Enerji ve KimyasalSistemleri (MECS) boyut lar ı ve beklenen e t k i y ioluşturmada kullandığı fiziksel işlemleri gibi birkaçyönden MFJVİS'lerden farklıdır.
MECS' ler tipik olarak mezoskobik'tir, yani bir küpşeker ile y u m r u k ölçüler i aras ındadır . Küçükparçaların biraraya getirilmesiyle oluşturulan büyüksistemlerdir. Parça ölçüler i MEMS' lerdebulunanlardan daha büyük olup 25 mikrondanmilimetrelere ulaşan boyutlardadır.
BOYUTLARIN KÜÇÜLME SINIRI
Minyatür enerji ve kimyasal sistemler için bu küçükölçüler önemlidir. Çünkü ısı ve kütle transfer hızlarıuzaklığın karesi ile ters orantılıdır, yani boyutların
küçülmesi ısı ve kütle transfer hızlarını artırır. Bununlabirlikte, minyatür bir sistemde akışkanların transferi
ve ısı farklarının korunması gittikçe zorlaşacağından
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bilgi sayfası
dolayı boyutlar sınırsızca küçültülemez. Minyatür birener j i sistemi geliştirirken aşırı basınç düşmeleri,
parazitik iç ısı iletkenlikleri ve mekanik sürtünme
mühendislerin başa çıkmak zorunda oldukları birkaçproblemdir. Fakat araştırmacılar heyecan verici bazı
fikirlerin uygulanması için mezoskobik ölçekte çokverimli alanlar bulmuşlardır.
Şekil 2. Universitv of Washington 'da tasarlanan mikro pompadasabit geometrili valfler kullanılır. Bu pompa piezoelektrik bir tahrikelemanına ve silikon kalıpla üretilmiş bir çift giriş ve çıkış vanasınasahiptir.
Buradaki "enerji sistemleri" terimi genellikle enerjiüretimini, kullanımını, dağıtımını veya bir formdan diğerbir forma dönüşümünü kapsar. Bu sistemler mobilitenin,az yer kaplamanın, ağırlığın veya noktasal uygulamalarınönemli olduğu alanlarda kullanılacaktır. Güvenilirlik,belirli bir görevi gerçekleştirirken küçük basit parçaların
büyük diziler halinde kullanılmasıyla da artırılabilir.Bu teknolojinin uygun olduğu iki alan küçük ölçekli
güç üretimi ve kaynak prosesidir. Örneğin likit
hidrokarbonda depolanmış olan kimyasal enerji %20veya daha yüksek bir verimle elektriğe dönüştürülebilir.Taşınabilir güç jeneratörlerindeki depolanmış enerjiyoğunluğu şimdiki pil teknolojisinden l O ila 100 kat dahafazladır. Bu sistem tüm gerekli bileşenlerin entegreedildiği "güç istasyon cipi" gerektirir.
İnsanlı bir Mars görevi gerçekleştirilirken yakıt, hava
ve su elde etmek için gezegen yüzeyindeki doğal
malzemeler işlenmelidir. Bu tür bir kaynak prosesi, eniyi şekilde, çok sayıdaki küçük araçların gerekli gücü
üretmek için çalışmalarıyla ve doğal kaynakların kimyasalişlenmesini gerçekleştirmeyle yapılabilir.
Bu iki örneğin (ve diğerlerinin) gerçekleştirilmesibirkaç yıl daha sürecektir ve bunların geliştirilmesi MECSalanındaki itici güçlerden biridir.
MECS parçaları geleneksel araçlarda kullanılanlardan
çok daha küçüktür. Akış kanalları, ısı eşanjörleri, vanalar,pompalar milimetre boyutunda veya daha fazlaküçültülmesi gereken parçalardan sadece birkaçıdır.
Enerji sistemlerinin minyatürleştirilmesi alanındaki ikiöncü olan Robert Wegend ve Kevin Drost Pacific North-western National Laboratory'de mikro kanal ısı
eşanjörlerin geliştirilmesi ile ilgili ilk çalışmalarıyönetmişlerdir. Oregon State University MECS çalışmalarıbaşkanı olan Drost' a göre bu ısı eşanjörlerindeki ısıtransferi hızları macroscopic sistemlerdekinden bir derecefazla olabilir. Bu ölçekte basınç kayıpları, ısı iletimleri veüretim toleransları dikkatli bir şekilde kontrol edilmelidir.Elde edilen sonuç l O4 W/cm3 hacimsel ısı transfer hızınasahip etkileyici bir minyatür cihazdır.
Diğer önemli bir MECS uygulaması ise valflerdir.Tasarımlar kapaklı ve toplu valflerden, hareketli parçasıolmayan valflere kadar geniş bir alanı kapsar. Ortaölçekteki pratik bir ürün için genelde basitl ik,performansa tercih edilir.
DİYOT BOYUTUNDA VALF
Gerçekte zayıf bir performans makroskobiktasarımların mesoscopic boyutlara küçültülmesiyle ortayaçıkar. Kapaklı bir vana tasarımı buzdolaplarındakikompresör için uygun olabilir ancak bunu milimetreninalandaki boyutlarda tasarlamak ölçekle ters orantılı olan
bazı performans yasalarından dolayı problemler doğurur.University of Washington'daki araştırmacılar
hareketli parça gerektirmeyen sabit geometrili valfler
geliştiriyorlar. Üniversitenin makina mühendisliğibölümü doçentlerinden ve proje grubunun başkanı olanFred Poster bu küçük valilerin performansı için"diodicity" terimini kullanmaktadır. Poster' a göre buvanalar temelde akışkan diyotlarıdır, kanal şeklindeki yapıileri yöndeki akış direncini minimize eder ve geri yöndekiakışı da engeller. Laminar akışın boyuda ters orantılıolması nedeniyle valf, küçük boyutlarda performans
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bilgi sayfası
kaybına uğrar, ancak mikro ölçekte çalışabilir bir pompayı
oluşturmak için yeterli diodicite'ye sahiptir.Bazı tip minyatür enerji sistemleri için diğer bir gerekli
bileşen de küçük bir yakım hücresi (combustor) dır.
Çünkü sıvı hidrokarbon formundaki kimyasal enerji
konvansiyonel kaynaklar için bilinen en yüksek enerji
yoğunluğuna sahiptir. Çok kullanılan hidrokarbon
yakıtlarından mümkün olan en küçük ısı kaynağını
geliştirmek için son birkaç yıldır Oregon Eyalet
Ümversitesi'nde bir program yürütülmektedir.
Ortak bir projede, Aberdeen, Md.' deki Ordu
Araştırma Laboratuarında John Vanderhoff ve bu
makalenin yazarı 0.5 mm3 hacminde l Wattan düşük ısı
Şekil 3. Pacific Northwest National Laboratory 'nin microlaminationprosesinde geliştirdiği paslanmaz çelikten yapılmış mikrokanaldizileri görülmektedir. Kanalların genişliği yaklaşık 100 mikrondur.
yayma hızında minyatür bir katalitik yakım hücresi
geliştirmişlerdir. Araştırmacılar bu küçük ölçekli yakım
hücrelerinin geliştirilmesinde ısı kaybı yönetiminin en
önemli unsur olduğunu ortaya çıkarmışlardır.
Araşt ırmacılar ileri termal yönetim tekniklerinin
kullanılmasıyla daha da küçük aletlerin yapılabileceği
olasılığını görmüşlerdir.
SİSTEM ENTEGRASYONUNU SAĞLAMAK
Parça seviyesinde yapılacak birçok iş bulunsa da,
mühendisleri asıl heyecanlandıran güç üretimi, kimyasal
dönüştürme, soğutma ve diğer özel uygulamalar için
entegre sistemlerinin oluşturulabilmesi potansiyelidir.
Parça ve sistem seviyesinde bu tür projeleri sürekli
destekleyen Savunma İleri Araştırma Projeleri Kurumu
(DARPA) bu çalışmaların başarılı ürünleri görmeyi çok
istemektedir.
Arlington' daki DARPA, Savunma Bilimleri Ofisinde
çalışan William Warren ASME'nin 1999 Uluslararası
Makina Mühendisliği Kongresi ve sergisine katılarak,
minyatür ve microscale enerji sistemleri hakkında bilgi
aldı. Warren'in orta ölçekteki (mesoscale) makinalar
alanındaki görüşü "bu makinaların görevlerini daha hi7.1ı,
daha iyi, daha verimli ve daha ucuza gerçekleştirebileceği"
şeklindedir. Hem askeri hem ticari alanlardaki bu
kapasitede bir potansiyelle bu yeni uygulamaların sonuç
vermesi kısa sürecektir.
Birçoğuna göre bu keşiflerden ilki, benzin ve dizelin
güç yakıt hücrelerine (povver fuel celi) kimyasal
dönüşümü ile gelebilir. Buradaki vizyon mikrokanal
dizileri kullanılarak yakıtın hidrojen gazına katalitik
dönüşümünün art ı r ı lmasıdır . Eğer katalizör
mikrokanalların yüzeyine gömülürse, dönüşüm hızlan
daha büyük cihazlarınkinden İÜ kat fazla olabilir.
Küçük bir yakım hücresini kimyasal reaksiyonları
gerçekleştirecek bir dönüştürücü (reformer) ilebirleştirmek, eğer dönüştürücü, bir entegre sisteme dayalı
ise çok uygun olacaktır. Mikrokanal mimarisi ve küçük
boyutta bir konfıgürasyon olması nedeniyle hem ısı
transferine hem de basınca dikkat edilmelidir. Mikrokanal
sıralarının uygun tasarımları ve yüksek sıcaklıkta süper
yalıtımları ile bu zorluklar çözülmektedir. Battelle Me-
morial Institute ve Argonne National Laboratory gibi
kuruluşlar küçük yakıt dönüştürücüleri geliştirmektedirler.
MİNYATÜR ISI MOTORLARI
Güç üretimi ve propulsion (itici güç) için minyatür ısı
motorlarının geliştirilmesi için de araştırma programları
yürütülmektedir. Bu çerçevede yürütülen bazı çalışmalar
Stirling çevrimli (devir) makinalan, Wankel dönel
motorları ve sıra dışı ısı motorları üzerinedir. Birkaç yıldır
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MİT) gaz
türbinleri üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır.
Araştırmacıların hedefi, gömlek düğmesi büyüklüğünde
bir gaz türbini geliştirmektir. MİT çalışmalarının en önemli
yönü minyatürleştırme sürecinde karşılaşılabilecek
problemlerin keşfedilmesidir. Pratik tasarımların ortaya
çıkabilmesi için rulmanlar, küçük geçişlerdeki akışkan
sürtünmesi, çok küçük toleranslar ve motordaki ısı
transferi gibi olaylar çözülmelidir.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bilgi sayfası
Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nde görev yapanprofesör Carlos Fernandez Pello başkanlığındaki bir projedeWankel motorunun minyatürleştirilmesi üzerindeçalışılmaktadır. Pello' ya göre Wankel' in özel bir tasarımı,cihazın üretimini basitleştiren iki boyutlu bir imalat prosesineizin vermektedir. Ayrıca Wankel tasarımı ile valflerinyapılması da kolaylaşır. Isı motorları üzerine yapılan birçokçalışmadaki gibi burada da keçeler(conta), iç ısı transferigibi problemler çalışma grubunu zorlamaktadır.
National Science Foundation tarafından desteklenenXYZ on-a-chip projesi tamamen küçültme bakış açısıdangerçekleştirilen bir ısı motoru geliştirilmesini hedeflemiştir.Bu proje alışılageldiği gibi bir ısı motorunu alıp boyutlarınıküçültme çabası göstermektedir. Washington EyaletÜniversitesi'ndeki projeyi profesör Robert Richardsyönetmektedir. Bu orijinal tasanmda minyatür bir Carnotçevrimli ısı motoru yaratmak için esnek zarlar, akışkanınfaz değişimini ve piezoelektrik etkileri kullanılır.
Isı pompaları ve soğutucular da, sistem boyudarınınküçültülmesi projelerinin hedeflediği konulardır. Buprojelerden kısmen başarıya ulaşmış olan bir tanesi Pa-cific Northwestern Laboratories'in portatif bir soğutucuiçin soğurma ısı pompası çalışmasıdır. PNNL programı,combustion (yanma) ile yaratılan bir soğutma şemasıgeliştirilmesi açısından önemli bir çabaydı. Sistem ab-sorption (soğurma) ve desorbsiyon için mekanik olaraktutulmuş ince (thin) sıvı (likit) filmlere dayanmaktaydı.
KÜÇÜK KOMPRESÖRLER
The Illinois Üniversitesi'nde özellikle kimyasalbiyolojik ve yangın koruma amaçlı elbiselerdekullanılmak üzere bir soğutma sistemi geliştirmek içinbir program yürütmektedir. Programın hedefi minyatürbir buhar kompresörü ve diğer ısı pompası parçalarınıüretip bir yama içerisine entegre ederek elbisenin üzerineuygulamaktır. Bu sistemin ana parçası ince esnek bir zarüzerinde elektrostatik olarak harekete geçirilen birkompresördür.
Cryocooling için sadece birkaç projede soğutucununmesoscale seviyesine küçültülmesi düşünülmüştür.
Arizona Eyalet Üniversitesi'nde Patrick Phelantarafından yürütülen bir projede pulse tube soğutucununküçültülmesi çalışılmaktadır. Phelan atım tüpükullanılmak üzere mesoscale'de gaz sıkıştırmasıgerektiren diğer soğutucuları araştırmaktadır.Elektrostatik olarak harekete geçirilen kompresörleremuhtemel bir alternatif ise elektrostriksiyon temellidir.
The University of Central Florida da minyatür enerjisistemleri olarak adlandırılan bir programla farklı minyatürenerji sistemlerini araştırmaktadır. Profesör Louis Cho\vve profesör Jay Kapat başkanlığındaki programda portatifsoğutma uygulamaları için bir buhar sıkıştırmalı birsoğutucu projesi vardır. Lockheed Martin Füze ve AtışKontrol bölümü tarafından kısmen desteklenen bu sistemsantrifüj kompresörü, ileri geri (reciprocating) çalışankompresör ve Wankel kompresörü gibi farklı birkaç me-soscale kompresörler üzerinde çalışmıştır.
R134a soğutucu içeren 2 cm çapındaki santrifüjkompresörün 100.000 rpm de dönerken 1.35 basınçoranını üretebileceği beklenmektedir. Şu anda bukompresör, soğutma sistemindeki ısı eşanjörünün havatarafı için hava üfleyicisi olarak yeniden tasarlanmaktadır.Üfleyicinin performans testleri yakın bir zamandabaşlayacaktır.
Yakıt hücrelerinde, diğer enerji dönüşüm cihazlarındave solid state cooling (katı faz soğutma) da geliştirilecekminyatür enerji sistemleri için ilave programlarbulunmaktadır. Bu farklı alanların herbirisi kendibaşlarına bir makale oluşturabilir.
Burada sunulan örnekler ve fikirlerle, okuyucununenerji sistemlerinin minyatürleştirilmesi çalışmalarıylailgili daha geniş bilgiye sahip olacağı amaçlanmıştır.
Şekil 4. Yukarıda buhar sıkıştırmalı soğutucularda kullanılmak üzereUniversity of Central Florida 'da geliştirilen 2 cm. çapında impeller 'asahip olan mesoscopic santrifüjlü kompresör görülmektedir. Beklenençalışma hızı 100.000 rpm dır ve 23 Watt güç gereksinimi vardır.
MECS teknolojisi geliştikçe, burada sunulankavramlar ve fikirler, akaryakıt yerine yakıt hücreleri ilegüçlendirilmiş arabalar veya portatif elektronik cihazlar
için şu anki pillerden 10 kat daha uzun ömürlü güçkartuşları gibi heyecan verici sonuçlar doğurabilecektir.Bu örnekler minyatürleştirme teknolojisinin gelişiminibekleyen birçok örnekten sadece ikisidir.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bir görüş
TÜRKİYE'DE TEKNOLOJİ KULLANIMI (-TÜKETİMİ)
Cahit TÖREMakina Mühendisi
Teknoloji tanımı "herhangi bir ürünün tasarım ve
imalatı için yapılan çalışmaların bilgi, deneyim
ve doğru düşünce biçiminin oluşturduğu
araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla desteklenmesi"
olarak yapılabilir. Teknoloji tanımına giren sektörlere
genel olarak bakarsak; otomotiv, havacılık, uzay
sistemleri , imalat araçları (torna, freze), savunma
si s temler i (s i lahlar, gece görüş sistemleri, radar),
bi lgisayarlar, haberleşme uyduları, uçak kumanda
sistemleri, sesli görüntülü iletişim sistemleri, sinemasistemleri, öp cihazları, ev aletleri, kompozit malzemeler,
seramik, plastik, ilaçlar , inşaat sektörü malzemeleri,
tarım, hayvancılık, spor malzemeleri, tekstil, kalem, kağıt,
oyuncak, giyim, tıp ve genetik teknolojileri olarak
özetlenebilir. Örneklerde göstermektedir ki teknolojininilerlemesi yaşantımızda kullandığımız ürüne teknoloji
sıfatı kazandırmıştır.
Toplumsal Teknoloji Kullanımı;
Türkiye de teknoloji kullanımının kaydettiği gelişimiçin yaklaşık 50 yıl öncesini başlangıç noktası olarak
alırsak, teknolojinin son 20 yıl içerisinde de çok büyük
ilerleme kaydettiğini görürüz. Teknoloji kullanımıyla
son 50 yılda toplum olarak hayatımızda neler değiştiğine
bir göz atalım.
Mutfaklarımızda kullandığımız gaz ocağı, kuzine
yerine elektrikle veya LPG ile çalışan fırın, pratik
uygulamalarda mikrodalga kullanıyoruz. Sobalı ısıtma
sisteminden merkezi ısıtma sistemlerine, ısıtma ve
soğutma y a p a b i l e n k l i m a s i s temler ine geçt ik.
Yemeklerimizi tel dolap (kiler) da muhafaza ederken
no-frost buzdolapları, derin dondurucular kullanıyoruz.
Radyo dinlediğimiz günlerden, siyah beyaz televizyona,
bugün ise dünyayı izlediğimiz sayısal yayın ve ev
sineması sistemlerini izliyoruz. Çamaşır ve bulaşıkları
elde yıkarken ve durularken bugün tam otomatik
makinalan kullanıyoruz. Yemek yapmak veya saklamak
için bakır, alüminyum, emaye tencere yerine paslanmazçelik, teflon, cam tencereleri tercih ediyoruz. Yoğurt,ekmek, erişte reçel, tarhana, salça, konserve, turşu gibiürünler evde yapılırken, bugün bu ürünleri hazırtüketmekteyiz. Yazın ve kışın yetişen sebzeleri herzaman bulabilmekteyiz. Kendi giysilerimizi dikerkenveya örerken, hazır ürünleri kullanıyoruz. Yumurta,peynir, meyva, sebzeler civar köylerde yetiştirilirken,bugün aldığımız bütün ürünler ticari yapı içerisindeörgütlenmiş f i r m a l a r ı n ithal veya y e r l i ü r ü n l e r i
olabilmektedir. Tavuğu kesip, tüylerini yolup pişimehazır hale getirdiğimiz, sebzeleri defalarca yıkadığımızkoşullardan bu ürünleri ayıklanmış, pişirilmiş şekildealabilmekteyiz. En basit uygulamasıyla daktilonun yerinialan bilgisayar kullanıyoruz. Seyahatlerimizi toplu taşımaraçlar ıyla yapt ığ ımız koşullardan otomobi l lerhayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur.
Ulusal Teknoloji Kullanımı;Birey olarak bu kadar değişimin yaşandığı ülkemizde
ulus olarak da teknolojiyi kullanımını genel hatlarıylaülke savunma sistemlerinde ( savaş uçakları, helikopter,tank, radar, füze, uydu sistemleri), devletin ve özelsektörün yatırımları içinde yer alan enerji, inşaat, sağlık,iletişim, ulaşım, kimya, imalat, tıp, bilgi işlem sektöründekullanılan teknolojik yatırımlar olarak özetlemekmümkündür.
Son 50 yılda yaşantımızı değiştiren teknolojininmaliyeti sadece satın aldığımız ürün için ödediğimizdeğerle sınırlı olup olmadığı sorusunun cevabına "evet"yanıtı verebilmek için yukarıda belirtilen ürünleriteknolojik yaratıcılık katkısı yapmamız gerekirdi.Ülkemizi şu anda genel olarak teknoloji üretmeyen,teknolojik ürünlerin imalatını yapan veya ithal ederekkullandığını kabul edersek hazır teknoloji kullanımınıniki temel etkisi karşımıza çıkmaktadır.
1) Teknolojik sistemleri kullanarak yapılan ürün
imalatının ekonomik ve sosyal etkileri
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bir görüş
2) Teknolojik ürün kullanımının ekonomik ve sosyal
etkileri
• Ürün imalatında teknolojiyi kullanma etkisi;
Ekonomik boyut
Teknoloj inin ü r ü n imalatında hazır olarak
kullanılması ürün fiyatına teknoloji maliyeti
getirmektedir. Teknoloji maliyetini ürün için gerekli
yatırım (amortisman) bedeli olarak tanımlayabiliriz.
Teknolojik yatırımın ürün başına maliyetinin en az
olabilmesi için mümkün olan en fazla ürerim yapılmak
zorundadır. Rekabetin çok yoğun yaşandığı ortamda
maliyetlerin hassas dengeler üzerine tutulması artan
üretim dışında işçilik giderlerinin azaltılması, en az ürün-
hammadde stoklama, ucuz hammadde temini, ürünü
ederinden düşük fiyata ihraç etme gibi yöntemlerle
rekabet koşulları geliştirilmektedir. Bir önceki yılın
verilerine göre kıyaslama yapılırsa, ihraç ettiğimiz ürün
kalem sayısı artarken ihracat gelirimiz aynı oranda
artmamıştır. Teknolojinin artan üretimle birlikte birim
başına düşen işçilik maliyetini düşürmesine rağmen
"teknolojiye ucuz işçilik katkısı" yapan ülkelerde işçilik
ücretlerinin ürün maliyeti üzerinde hala belirgin bir rol
oynaması ürün fiyatında teknoloji maliyetinin
düşünüldüğünden çok yüksek ve değiştirilemeyen değer
oluşundan kaynaklanmaktadır.
Çalışanların verimlerinin toplam kalite yönetimi, yalın
üretim gibi çalışma kültürünü geliştiren metotlarla
artırılmaya çalışılması, işletmelerin uluslararası
standartlara (örnek: ISO 9001/2) bağlı olarak çalışılma
zorunluluğunun getirilmesi şirketlerin kurumsallaşmasını
sağlarken aynı zamanda maliyeti artıran etkilerden birini
oluşturmaktadır.
Teknoloji, ürün imalatı için gerekli standartları da
belirlemektedir.
Teknolojinin ürün fiyatını nasıl etkilediğini görmek
için örnek vermek gerekirse üreticiden 170-175 bin
TL/kg ye alınan sütün,
450 bin TL/kg
650 bin TL/kg
Günlük pastörize fiyatı
Uzun ömürlü süt fiyatı
Yoğurt fiyatı l milyon TL/kg
değerini kazanmaktadır. (1)
—T~~" 5 Hrm..-. ..^
Rekabet ortamının yoğun bir şekilde yaşandığı süt
ürünlerinde genel giderlerin en azda tutulduğu
düşünülürse teknoloji maliyetinin ve teknolojinin
getirmiş olduğu standartların bir ürün fiyatını nasıl
etkilediğini göstermektedir. Bu örneklemede genel
giderleri (taşıma, pazarlama, reklam) artan üretim satışını
hızlandırmak için teknolojik yatırım içinde
değerlendirmek gerekmektedir.
Halk dilinde 'hayat pahalılığı' olarak ifade edilen
ürün fiyatlarının artması belkide kullanılan ürünlerin
imalatında zaman içinde teknoloji kullanılmasının
getirdiği maliyetten kaynaklanmaktadır.
• Teknoloji yaşam için gerekli geçim standartlarını
belirlemektedir
Sosyal boyut
Teknolojinin kullanım alanının genişlemesi yeni iş
alanları yaratması daha çok kişinin sanayide istihdam
edilmesini sağlarken, teknolojinin kendini çabuk amor-
tize etmesi zorunluluğunun çalışma saatlerini artırması,
gelişen şehirlerle birlikte yolda geçen sürelerin uzaması
gibi nedenlerle çalışanların kendilerine ayırdıkları zaman
kısalmıştır. Çalışanların iş dışı zamanlarının azalması bir
zamanlar kendilerinin hazırladıkları temel ihtiyaçları
için hazır tüketime yöneltmiştir (örnek: yoğurt yapmak
yerine hazır almak; dikiş dikmek yerine hazır giyinmek
gibi). Bunun yanında gelişen yüksek teknolojinin ürün
işçilik zamanını azaltmasıyla daha az istihdam yaratması,
teknolojik ürünlerin kullanım süresince bozulmadan
kullanılması bakım onarım sektörünü zayıflatması,
ekonomik uygulamalarla Türk lirasının yabancı paralar
karsısında değerli kılınmasıyla bazı sektörlerde ürün
imalatının başka ülkelere kayması gibi nedenler işsizlik
boyutunu artırmaktadır. Sonuçta teknolojik ürün sistemi
içinde yer alan kişiler (imalat, pazarlama, vb) toplum
içinde göreceli olarak daha fazla ücret alsalar da, temel
ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmek için daha fazla
harcama yapmak durumundadırlar.
• Teknolojik ürünleri kullanımının ekonomik ve sosyal
etkisi;
Ekonomik boyut
Toplum olarak son 50 yıl içinde genel teknoloji
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bir görüş
ürünlerinin hayatımızı sosyal ve kültürel yönden nasıl
değiştirdiğini incelemiştik. Ülke olarak ekonomik
gelişmemizi, teknolojide ileri devletlerin ulusalekonomilerindeki gelişmeyle kıyasladığımız zamantam tersi bir sonuçla karşılaşmaktayız. 1980 Ocak
ayında l$'nm değeri 35 TL iken, 2001 Ocak ayındal$'nın 675 bin TL'ye eşitlendiğini görmekteyiz(bilindiği gibi eylül 2001 de yaşanan ekonomik krizleAmerikan $ fiyatını l milyon 400 bin liraya çıkmıştır).Amerikan dolarının zaman içinde Türk lirasına karşı
kazandığı değeri teknoloji kavramıyla orantılamak çok
doğru bir yaklaşım olmasa bile Türk lirasının yabancı
paralar karşısındaki değer kaybı herzaman teknolojiyiüreten, geliştiren ülkelere karşı olduğunu söyleyebiliriz.Paramızın değer yitirmesinin bizleri etkileyen en basit
yollarından birisi yenilenmesi gereken veya mevcutteknolojik yatırımlarımızın amortisman değerini TL
bazında artırmasıdır. Bu artış kullandığımız bütünteknolojik ürünlerin fiyatlarına yansımaktadır. Sonuçolarak temel ihtiyaçlarımız için zaman içinde daha
faz la para harcamak d u r u m u n d a ka lmaktay ız .G e l i r i m i z i n ü r ü n f iyat lar ı oranında artmadığını
düşünürsek yaşam standardımızda paramızın değeryitimiyle orantılı olarak düşmektedir. Sonuçda teknolojison el l i yılda toplumun bir kısmının yaşantısını
kolaylaştırsa da, ülke genelinde daha az bir geliriteknoloji yönünde adaletsiz biçimde paylaşarakfakirleşmeyi yaşamaktayız.
Toplum genelinde hayatın pahalılaşması yanında
teknoloji kullanan kesimlerin yüksek teknoloji ürünleri
kullanımı için her iki üç yılda gelişen yazılım alt yapısıyla
yetersiz kalan bilgisayarları yenilemek için aile bütçesine
1000-1500$ civarında para ayırması veya her beş yılda
kullanım rahatlığı, performans ve güvenli sürüş açısından
yetersiz kalmasıyla yenilenen arabalar için 10 milyar TL
eklenmesi gibi basit iki örnek teknolojinin toplum
genelinden maddi olarak aldıklarını görmemiz açısından
önemlidir.
Ekonomik olarak iyi bir gelire sahip olduğumuz
zaman bu detaylar önemsiz gözüksede teknolojik
gelişmelerin topluma yansıması bütçemizden çıkan
parayla orantılı olmaktadır.
Sosyal boyut
Teknolojiyle artan üretimin sonucu ürün kullanımını
teşvik etmekten geçmesi son 50 yılda yaşantımızdaki
değişimin ana sebeplerinden birisidir. Küreselleşmenin
ticari sınırları kaldırdığı ortamda teknolojiyi sisteminbizi yönlerdiği şekilde bireysel ve toplumsalihtiyaçlarımız için kullanmaktayız. Gelişen teknoloji
emek değerini daha az önemli kılarken, bilgi ve bilgi
kullanımı değer kazanmaktadır. Bu gelişmeyi son yirmiyılda ivme kazanan yüksek teknoloji ürünlerinde(elektronik, uzay teknolojileri, iletişim sistemleri,bilgisayarlar, savunma sistemleri, tıp, genetik vb) çokbel i rg in bir şek i lde yaşamaktayız . T e k n o l o j i n i n
gelişmesiyle emek payının azalması Tiirkiyede
teknolo j ik ürün p a z a r l a m a sektörünün i m a l a tsektörünün önüne geçmesine sebep olmaktadır. Dahaaçık bir anlatımla bugünkü yapıda teknolojik bir ürünü
ithal etmek, üretmekten daha karlı konuma geçmiştir.Örnek olarak Türkiye son 12 aylık ithalat değerlerine
göre cep telefonu için l milyar , araba için 2.4 milyarAmerikan doları harcamıştır (2).
Bu noktada sormamız gereken; ulusal veya bireysel
gelirimizi gelişen teknolojiyle orantılı olarak artırıp
artırmadığımız sorusudur. Teknoloji üretimi içinde yer
almayan işçiler, memurlar, emekliler, köylüler teknoloji
ürünlerini kullanmak bir yana geçinmek için bile yeterli
ücret alamamaktadır. Bir yandan teknoloji büyük bir
hızla ilerlerken, toplumun bir kısmı teknolojiye adapte
olup enazından onun ürünlerini kullanırken bir yandan
da çoğunluğu oluşturan bir kesim de toplumdaki
değişimi görmekte fakat teknolojiden habers iz
olmaktadır. Teknolojinin yazılı ve görsel basını ürün
tanıtımında ve pazarlamasında kullanması yeni bir
kültür yapısı oluşturması, konuşma dilimizden, yemek
tarzımıza, giyimimize, davranışlarımıza kadar
yaşantımızda bizim bile farkedemediğimiz çok şeyideğiştirmektedir.
Yaşantımızdaki bu tür değişikliklere toplum olarak
uyum gösterebilmek için teknoloji hancı kesimde
bulunan kişilere daha fazla ücret verilmesini isteyebiliriz.
Bu istekler insanca, onurlu dürüst, ahlaklı yaşam için
düşünüldüğü zaman çok haklı gözükse de, teknoloji
felsefesi açısından bakıldığı zaman gerçeklikten uzaktır.
Teknolojide ileri ülkelerin gelir düzeyleri teknolojiye ve
onun gelişmesine yapılan katkı getirişinin toplumsal
dengeleri içerecek şekilde paylaşımiyla oluşmaktadır.
Bu paylaşımda eğitime, sağlığa ayrılan paylar da
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bir görüş
kendiliğinden artmaktadır. Eğitime ayrılan payın artmasızaten teknolojinin gelişmesine katkı yapacağı koşulunusağlamaktadır.
Son elli yılda teknolojinin kullanımı yönünde
göstermiş olduğumuz gelişmenin sonuçlarını
özetlersek;
• Genelde ulus olarak teknolojiyi yaratan ve geliştiren
konumda olamadık. Daha doğrusu bilgiyiteknolojiyi geliştirmesinde kullanamadık
• Teknolojiyi iç tüketim maddelerinin imalatı için
kullandık. Teknolojik ihracatımız genelde
teknolojiye ucuz işçilik katkısı sağlayan ürünler
olmaktadır.
• İthalatımız her zaman ihracatımızdan fazla olmuştur.
Genelde teknoloji ithalatımızın teknololoji
ihracatına oranını düşünmemişizdir.
• Teknolojik olmayan ürünlerin ve işçiliğin değeri
kalmamıştır. Teknolojinin ilerlemesi yüksek
teknoloji ürünlerinin işçilik zamanını ve değerini
azaltmaktadır. Türkiye de yakın gelecekte hassasdengeler üzerinde duran teknolojiye ucuz işçilik
katkısını kaybetme tehlikesi mevcuttur.
Teknoloji Geliştirme Maliyeti
Sonuç olarak Türkiye teknoloji ürünlerini hazır
kullanmaktan veya teknolojiye ucuz işçilik katkısıyapan döngüden çıkıp bir an önce teknoloji yaratma
ve geliştirme çalışmalarına başlamak zorundadır.Tasarladığınız endüstriyel bir ürün imalatı için dünya
üzerinde kendi oluşturduğunuz standartlara çöre
imalat yapan sayısız işletme bulabilirsiniz fakat tersi
durumu gerçekleştirecek, yani istediğiniz ürünü
tasarımını yapacak işletme bulmak imkansı/dır .Teknolojik ürün tasarımı zamanın bir fonksiyonu olup
bilginin uzun yılların deneyimleriyle işlenmesinden
oluşmakta, sosyal, kültürel değerlerin tasarımın
kalitesine etkileri tasarımı nesiller boyunca süren
çalışmaların bütünü haline getirmektedir. Dünyanın
teknolojide oldukça mesafe kat ettiği ortamda ülke
olarak teknolojiye uyum zor bile olsa, Türkiye'nin
teknoloji üretmeye bir yerden başlama zorunluluğu
vardır. Bu başlangıçta teknoloji yaratma çalışmalarına
hız verecek tek çözüm devlet desteğidir. Devlet
sonuçta meydana çıkan teknolojik ürünlere tüketim
pazarında da sponsor olmak zorundadır. Bugün
teknolojisi en yüksek bir ürün meydana getirsenizdedevlet desteği olmadan uluslararası politikalarınoluşturduğu dünya teknoloji pazarında ürününüze yerbulmanız ve pazarlamanız çok zordur. Bu çalışmalardatoplum olarak taşıyacağımız sorumluluk yerliteknolojik ürünleri kötü, kalitesiz de olsa kullanmaktır.Kullandığımız her yerli teknoloji ürünün araştırmageliştirme faliyetlerine yapacağı katkı sonrakiürünlerde mükemmeli yakalama şansını dagetirecektir.
DAHA ETKİN
BİR ODA İÇİN
ÜYELİK
DENTLERMZ
ZAMANINDA
ÖDEYELİM
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
ADANA İLİNDE TAŞİT KAYNAKLI GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİNİNÇEVRESEL ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI
Kadir AYDIN*Abdulkadir YAŞAR **
Bu çalışmada, Adana Mn cteföftyerfe$«m bölgelerinde
günün çeşUi saatlerinde en yüksek ve en düşük gürültüdüzeyleri trafik yoğunluğuna, kompozisyonuna, araçların
hız ve yüklenmelerine, özerinde seyrettikleri yolunözelliklerine ve hava koşullanns bağlı olarak ölçülmüş
olup, ölçülen değerlerin Gürütü Kontrol YönetmeBği'ndeki
sınır değerlerle karşriaştınlması yapılmıştır.
Elde edilen sonuçlardan kentin ölçüm yapılan belirli
bölümlerinde trafik kaynaklı ciddi bir gürültü kirliliği
sorununun bulunduğu ve trafik yoğunluğu ile orantılıolarak değişen a» ve üst gürültü kirliliği sınır değerlerini
yakalamak için alınması gerekli önlemler belirtilmiştir
Anahtar »ÖzcüMer: Gürültü IdrlHiği, gürültü seviyesi
ölçümü. Adına lll trafik gürültüsü değerleri
Inthisstudy,towestandhlghestnoi3elevatsr9totedto
the tratHc etonstfy. composröort, speod and toad, road
the dHferent reghns of Adana province vrithin dilferent
timesofthedayandcomparedtothelimitlevelsintheTurkish Afete Control Regutations.
The moasurement resuKs statethattrtereis a serious
nolse pollation probhm due to trafdc and the precau-
tionsarsdfscribedtoremainunderthe noisepoHution
limrtl»velswhich ara proportionat ta İha traffie density.
Keyvvord*.- Nolse potlution, noise level measurement,
ths fevrt of trafnc notee in Adana
Doç. Çr. Çukurova Üniversitesi Müh. Mim. Fak. Makina
Maklrm YOtcsek Mühendisi, Adana Sanayi vvTicarei ilMûdOHOğû
GİRİŞ
Yeni teknolojilerin gelişimi, insanoğlunun yaşamında yeni
değişikliklere neden olmuştur. Özellikle son iki asır içinde
sanayileşme ile birlikte insanların yaşam şekli, 19. yüzyıldan
önceki dönemlerde yaşayanlarla hayal edilemeyecek oranda
değişmiştir. Dünya nüfusundaki artışın yanında, kişi başına enerji
tüketimindeki hızlı artış, son yıllarda çevre kirliliği açısından önemli
sorunlar yaratmaya başlamıştır. Hava kirli l iği, çevre k i r l i l iğ i
içerisindeki birkaç ana unsurdan en önemlisi olup, bu kirliliğinin bir
sorun olarak algılandığı günlerden bu yana çeşitli evrelerden
geçilmiştir [1,2,3,4].
Sanayileşme ile birlikte insan, hayvan ve rüzgar gücünün yerini
alan, 1765'te James Watt'ın geliştirdiği buhar makinası, 19. yüzyılın
çehresini büyük ölçüde etkileyen bir buluş olmuştur. Buhar makinasının
bulunmasıyla, bu araçtan ulaşım amacıyla yararlanılmaya başlanmıştır.
1769'da Fransız Cugnot karayolunda kullanılmak üzere hantal bir
buharlı araç geliştirmiştir. Ancak buhar makinası taşımacılık alanında
başarısını 1803 yılında İngiliz Richard Trevithick tarafından geliştirilen
ve raylar üzerinde hareket eden bir araç ile demiryolu alanında
göstermiştir. Karayolu taşımacılığının yanı sıra 1802 yılında İskoçyalı
Symington tarafından yapılan buhar makinah tekne de yelkenli gemi
devrinin kapanmak üzere olduğunun ilk işareti olmuştur.
Dıştan yanmalı bir makina olan buhar makinasmdan sonra ısı
makinaları alanındaki gelişim içten yanmalı motorların bulunması ile
devam etmiştir. 1860 yılında Fransız Etienne Lenoir tarafından bulunan
çift etkili içten yanmalı motor bu alanda ticari değeri olan ilk makinadır.
Lenoir tarafından geliştirilen motorda emilen yakıt-hava karışımı
sıkıştırılmadan ateşlenmektedir. Fransız Beau de Rochas ise Lenoir
tarafından geliştirilen motorda yanma öncesi yakıt-hava karışımının
sıkıştırılmasının makinanın gücünü ve verimini artıracağını sezmiş ve
1862 yılında dört zamanlı motorun çalışma prensibi için patent almıştır.
Bu motorun pratik uygulaması ise Alman Nikolaus Augus Otto
tarafından gerçekleştirilip, 1878 yılında Paris fuarında sergilenmiştir.
İlerleyen yıllarda içten yanmalı motorların geliştirilme çalışmaları devam
etmiş ve 1881 yılında İngiliz Dugal Clerk iki zamanlı motorun, 1892'de
Alman Rudolf Diesel sıkıştırılmış hava içine yakıt püskürterek
tutuşturma ilkesine dayanan dizel motorunun patentlerini almışlardır.
20. yüzyılda motor konusunda yapılan en önemli buluş ise 1954 yılında
Alman Felix Wankel tarafından geliştirilen ve bütün parçaları dönel
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
hareket yapan, dört zaman prensibine göre çalışan, döner
pistonlu motor olmuştur.
İçten yanmalı motorların karayolu taşıtlarında
kullanımı ise Otto ile birlikte çalışan Alman Gotdieb
Daimler'in benzin yakıtı ile çalışan bir motoru bir taşıma
aracına uygulama konusundaki düşüncelerini Kari
Benz'e aktarması ile 1886 yılında gerçekleşmiştir.
Bugünkü otomobilin atası sayılan bu araç başlangıçta
sadece el emeği ile üretildiğinden ancak çok zengin
kişilerce kullanılmıştır. Binek taşıtlarının çok sayıda
üredmi için seri üretim teknolojisini geliştiren ve bu
taşıdan daha geniş bir kitlenin kullanabileceği şekilde
maliyetleri düşüren ise Amerikalı girişimci Henry Ford
olmuştur. 1908 yılında Henry Ford'un üretime başladığı
T-modeli seri üretim taşıtlarının öncüsü olmuştur. 1912
yılında üretim sayısı 75000 adet/yıl'a çıkan bu modelden
toplam 15 milyon adet üretilmiştir.
Özellikle ikinci dünya savaşının sonunda gelişmiş
ülkelerdeki refah düzeyinin artışı ile binek ve ticari
taşıtlara olan talepte bir padama yaşanmıştır. 1960 yılında
dünya binek taşıt üretimi 12 milyonu aşmıştır. 90'lı
yıllarda ise bu sayı 40 milyona yaklaşmış, ticari taşıt
üretimi ise 13 milyon sayısına ulaşmıştır. Buna bağlı
olarak dünya karayollarında dolaşan binek taşıdarın sayısı
1990 da 400 milyonu aşmıştır.
Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre 1954 yılında
Türkiye'de 29 bin binek, 37 bin ticari taşıt var iken bu
sayı 1993 yılında 2.6 milyon binek, 900 bin ticari taşıta
yükselmiştir. 1993 yılındaki bu taşıdarın 660 bin binek
ve 150 bin de ticari olmak üzere İstanbul trafiğine kayıtlı
olduğu göz önüne alındığında, Türkiye'deki taşıt
dağılımındaki dengesizlik de çarpıcı bir şekilde ortaya
çıkmaktadır. 1970 yılında Türkiye'de yerli binek taşıt
üretimi başladığında yıllık üretim 5000 iken bu sayı 1993
yılında 348 bin'e ulaşmış ve 72 bin adet de ticari taşıt
üretilmiştir. Türkiye'deki karayolu ağının 1946 yılında
asfalt ve kaplama yol uzunluğu 800 km iken 1994'de
50000 km'yi aşması da karayolu ulaşımının ne kadar
büyük bir hızla geliştiğini göstermektedir. Bütün bu
gelişmelere paralel olarak taşıdarda kullanılan benzin ve
dizel yakıtı (motorin) üretimi de büyük bir hızla artmıştır.
1961 yılında dünya benzin üretimi 440 milyon ton ve
motorin üretimi 666 milyon ton iken bu miktarlar 1993
yılında "benzinde 3450 milyon tona, motorinde 7650
milyon tona ulaşmıştır [5].
Ulaşım olanaklarındaki bu gelişmeler insanların
yaşam düzeylerini yükseltirken dünyanın sahip olduğu
kaynakların hızlı bir şekilde tüketilmesi ve çevreye yayılançok yüksek orandaki emisyon ve gürültü kirliliği büyük
bir sorun olarak ortaya çıkmıştır [5].
Gürültünün insanlar üzerindeki olumsuz etkisi, hemişitme duyusu üzerinde oluşturduğu geçici ve kalıcı
etkiler hem de fizyolojik ve psikolojik etkiler olarak gözeçarpmaktadır. Kulak zarının patlaması ile sonuçlanan
ve ani olarak oluşan etkiler kalıcı, kısa süreli, yüksek
düzeydeki gürültüye maruz kalan kişide oluşan etkiler
geçici işitme kaybına neden olmaktadır. Gürültünün,
fizyolojik ve psikolojik etkileri ise insanda kas gerilmesi,yüksek tansiyon, kan dolaşımında değişim, göz bebeğinin
büyümesi, uykusuzluk, gerilim, sinir bozukluğu,yorgunluk, korku, tedirginlik, zihinsel eylemlerde
yavaşlama ve iş veriminde düşme olarak etkisinigöstermektedir [6,7].
GÜRÜLTÜ ÖLÇÜMÜ VEDEĞERLENDİRİLMESİ
Gürültü ölçümleri havadaki basınç dalgalanmalarını
bir mikrofon ile algılayan ses düzeyi ölçerler ileyapılmaktadır. Ses basınç düzeyi desibel (dB) ile ölçülür.
Verilmiş bir ses şiddetinin kendisinden 10 kat daha azdiğer bir ses şiddetine oranının 10 tabanına görelogaritmasına eşit ses şiddetine Bel, bunun 1/10'una
desibel (dB) denilmektedir [8]. Basınç dalgalanmaları bu
cihaz ile önce elektrik sinyaline çevrilmekte, daha sonrada uluslararası bir standart değer temel alınarak, desibel
cinsinden logaritmik bir ölçekle ses basıncı düzeyi olarakifade edilmektedir. Elektronik olarak cihaz içinde
gerçekleştirilen bu işlemlere, istendiğinde insan işitme
sisteminin ve ölçülecek gürültünün özellikleri deyansıtılabilmektedir. Bu durumda, ses ya da gürültü
düzeyi adını alan ölçüm sonuçları, ses şiddet ve genliğine
göre dBA (desibel A), dBC (desibel C) olarak ifadeedilmektedir. Bu sonuçlar, uluslararası standartlarla
tanımlanmış olup, gürültünün işitme duyusu ve insan
sağlığı üzerindeki etkilerini konu alan uzun araştırmalar
sonucu belirlenmiştir [9,10].
Ses basınç düzeyi Lp=2()ıogw—— bağlntısı ile
verilir. Burada L ses basınç düzeyini dB olarak, P ses
basıncını N/m2 olarak ve P() TS 287'e göre 2.10'4 N/m2
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makak
olan referans ses basıncını simgeler. Birçok değişik
frekanstan oluşan seslerin şiddetlerini kıyaslayabilmekiçin sesin frekans bandanndaki bileşenlerinin bulunması,her frekans bandındaki bileşenin kulağın o frekansaralığındaki duyarlılığı dikkate alınarak düzeltilmesi vedaha sonra da bu bileşenlerin tekrar toplanması gerekir.Bu işlemlerin yapılması sonucu bulunan değere gürültüdüzeyi (ses dü/eyi) denir ve değer dBA biriminde ifadeedilir [8j. Ses düzeyi zamanla çok değişim gösteren vekararsız olarak nitelenen gürültü düzeyi, aynı sesenerjisine sahip olan ve zamanla değişmeyen, eşdeğerses düzeyi ile de ifade edilmektedir. Belli bir zamanaralığında n adet gürültü düzeyinin ölçülmüş olması
durumunda, bu zaman aralığına ait eşdeğer gürültü
düzeyi 3 1 0
bağınt ıs ı ile ver i lmekte ve dBA bir imi i le i fade
edilmektedir. Burada L , zaman aralığında ölçülengürültü düzeylerini dBA olarak simgelemektedir |8|.
Gürültü ölçümlerinin nerede ve nasıl yapılacağıö lçülecek g ü r ü l t ü n ü n türüne, e tk i lenen kiş i ler ink o n u m l a r ı n a göre s tandar t la r la b e l i r l e n m i şbulunmaktadır. TS 2214'de karayolu taşıdarının çıkardığıgürültünün nasıl ölçülmesi gerektiği verilmiştir. Harekethalindeki taşıtların yakınlarında oluşturduğu gürültününölçümünde, kullanılacak ses düzeyi ölçerin konumu ileilgili kesin koşullar ve tanımlamalar gerekmektedir.
Ölçülen gürültü düzeylerinin değerlendirilmesi ise,standartlar, yönetmelikler v.b., dokümanda verilen sınırdeğerlerle karşılaştırılarak yapılmaktadır. Sözü edilen
Tablo 1. Eşdeğer Sürekli Ses Düzeyleri (dBA)
sınırlar, uzun yıllar süren araştırmaların ve deneyimlerinsonucunda bilimsel ölçütler kul lanı larak or taynçıkarılmışlardır. Gürültü ölçümleri sonucunda, zamanabağlı olarak bulunan eşdeğer gürültü düzeyleri, Gürültü
Kontrol Yönetmeliğinde belirt i len i z i n v e r i l e b i l i r
değerleri aşmamahdır.
TRAFİK GÜRÜLTÜSÜ
Gürültü Kontrol Yönetmeliği (8]'nde, gerekkarayolu taşıma araçlarından yayılan gürültü gerekseyerleşim alanlarında iç mekanlarda oluşan güruhukonumlarında izin verilen üst sınır gürültü düzeyleribelirlenmiştir. Trafik gürültüsü için değişik yerleşimbölgelerinde günün çeşitli saatlerinde kabul edilebilir
en yüksek eşdeğer sürekli ses düzeyleri Tablo l'deverilmektedir [8].
Trafik gürültüsü için değişik yerlerde verilen üstsınır eşdeğer sürekli ses ya da gürültü düzeyleri,istenen gürültü duyarlılığına bağlı olarak iki ayrı değerşeklinde verilmiştir. Örneğin, trafik kavşağı gibimerkezi bir bölgede kabul edilebilen en yüksek düzeygündüz 65, akşam 60, gece de 55 dBA'yı geçmemelidir.
Trafik yoğunluğuna, traf ik kompozisyonuna,araçların hızı ve yüklenmelerine, üzerinde seyrettikleriyolun özelliklerine ve hava koşullarına bağlı olarakdeğişebilen trafik gürültüsü için trafik kavşağındayapılan ölçümlerde en yakın şeridin merkezinden ! 5metre uzakta kaldırım üzerinde yerden l .2 metreyüksekte tutulan ses düzeyi ölçer ile enyüksek düzeyler belirtilmektedir |8|.
Bölge
Şehir Dışı Konut Alanı
Şehir Kenan Konutları
Şehir Konut Alanı(Trafik Akımına 100 m. Uzak)
Şehir Konut AlanıAnayolları, İşyerleri
(Trafik Akımına 60 m. UzakŞehir Merkezi Konut Alanı,
Anayolları, işyerleri (TrafikAkımına 20 m. Uzak)
Endüstri Bölgesi
Gündüz06:00-19:00
35-45
40-50
45-55
50-60
55-65
60-70
Akşam19:00-22:00
30-40
35-45
40-50
45-55
50-60
55-65
Gece22:00-06:00
25-35
30-40
40-50
40-50
45-55
50-60
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
ÖLÇÜM SONUÇLARI VE DEĞERLENDİRME
Adana ilinin muhtelif semt ve caddelerinde ve
günün çeşitli zaman dilimlerinde yapılan gürültüölçümleri, Brüel and Kjaer Type 2230 Precision Inte-
grating Sound Level Meter ve gürültü düzeyi yüksekolan kavşaklarda da Brüel and Kjaer Noise Döşe MeterType 4428 cihazları kullanılarak yapılmıştır.
Adana ili için trafiğin, sanayinin ve ticarethanelerinyoğun olduğu bölgeler ile gürültünün yoğun olmadığıkonut alanları bölgelerinde yapılan ölçümlerle, gürültüdüzeylerinin en yüksek ve en düşük değerlerikarşılaştırılmalı olarak Şekil (l-4)'de gösterilmiştir. Bu
şekillerden, maksimum gürültü seviyesinin özelliklesabahlan işe gidiş, akşamları ise iş çıkış saaderinde vekavşaklarda yüksek değerler aldığı görülmektedir.Yapılan ölçümlere ve elde edilen bulgulara göreAdana'nın en gürültülü noktasının Kültür sitesi kavşağı
olduğu görülmektedir. Ölçüm sonuçlarının GürültüKontrol Yönetmeliği [8]'ndeki değerlerle karşılaştırılması
sonucunda; kentin belirtilen bölümlerinde müsaadeedilen gürültü düzeylerini aşan trafik kaynaklı ciddi bir
gürültü sorununun bulunduğu ve trafik yoğunluğu ileorantılı olarak değişen gürültü düzeylerinin yakalanmasıiçin bu yoğunluğu azaltıcı önlemlerin alınması gerekliliğiortaya çıkmaktadır.
Trafik gürültüsünün, karayolu taşıdarında gürültü
SABANCI KIZ MESLEK LiSESi
JRÜ
LTÜ
SE
VtYE
Sl (
dB
A)
3O
) ^1
C
O
(D
OO
O
O
O
O
• - * • • min.gür.sev. — m
^t-y^^fr^f
~— max,gür.sev.
^^^î^i^
!
0 \\ ı n H — M n n ? n ı nGÜN ve ZAMAN
ATATÜRK MEYDANI. . . min.gür.sev. ....... HM — max.gur.sev.
M l s M ! M H l lSUN v« ZAMAN
denetimi açısından alınacak teknik kapsamlı önlemler
ve yerel yönetimlerin kent içi ulaşımı düzenleme ve
yönlendirilmesi ile ilgili alacağı tedbirlerle denetimi veazaltılması mümkün görülmektedir. Çoğu uzun vadeliolarak görülmesi gereken önlemler kentlerin imar
planlarının düzenlenmesi aşamasında başlatılmasıgerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında yerel
yönetimler ve trafik düzenlemeleriyle ilgili birimler,araçlardan yayılan gürültüyü ölçümlerle denetlemek,
korna çalışması ile ilgili caydırıcı önlemler getirmek,kısa vadede alınması gerekli önlemler olarakgörülmektedir. Uzun vadede ise geleceğin trafiğine göresistemin geliştirilmesi ve kapalı devre TV sistemi ile
bütünleştirilmesi düşünülmelidir.
SONUÇLAR
Sanayileşme ile günlük yaşantımıza giren gürültününönemli bir sağlık ve çevre sorunu olarak etkinliğinisürdürdüğü ve gürültünün zararlı etkilerinden korunmak
için öncelikle halkımızın konu üzerinde eğitiminin gerekli
özellikle endüstriyel gürültü konusunda yapılacakyeniden düzenlemelerle uygulanabilirlik kazandırılması,toplumun yönetmelikte yer alan hususlarla ilgili olarakbilgilendirilmesinin gündemde öncelikli olarak yer almasıgerekli görülmektedir.
BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE KAVŞAĞI
- - A- - -min.gür.sev. — • — max.gür.sev.
t""ı 00 4- --
f %îrf!f:îı5tf îr« 'î f!TÎ***-J 60
'3 50 ' "« ' ' » ' « ' — ' — ' — ' a '8 ' — ' — ' — ' — ' — "ğ"1 — ' — "~| î I » î İ ? i l ? î | « î İ ; s I
GÜN ve ZAMAN
|î 5
KÜLTÜR SiTESi KAVŞAĞI- . - A- - - mn.gür.sev. — • — max.gur.sev
-"• ınna - - - . . . . , ,•o 90 • '- - - ' - ' - ' . ' ' ' ', ' ' ' ' • ' •
| mıpft^i^^^tfi^^Q
.Sİ
1 50- ı . ı
I î l l l S * l 11 l l 5 S S ! l l
GÜN y t ZAMAN
l
' j
!
, j
ı ı
Şekil 1. Adana 'da Trafiğin Yoğun Olduğu Yerlerdeki Gürültü Düzeyleri
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
Makale
METAL SANAYii SiTESi
—^—gürültü seviyesi
GÜN ve ZAMAN
KARŞIYAKA SANAYİİ ÇARŞISI
-gürültü seviyesi j
GÜN ve ZAMAN
Şekil 2. Adana 'da Sanayiinin Yoğun Olduğu Yerlerdeki Gürültü Düzeyleri
ÇAKMAK CADDESi
r --min.gur.sev. M—max.gür.sev.
6 0 - -
GÖN ve ZAMAN
l
ABİDİN PAŞA CADDESİ
- - • A- - - mn,gür.sev.
l ı ı ı 11 ~ ı ı ı \ ı ? ı ı ı ı ı *GUNvsZMim
İNÖNÜ CADDESİj7-.A-.. rrtn.gür.sev. * max.gür.sev. |
:*-*.
ı , ı i ı § ? s ı ? s ı ı ı ı ı ı ı l
KIZILAY CADDESİ
100 ,—c-.
90
- - - A - - - min.gür.sev.—M max.gur.se1
S 70
60
\l\l\\\\\l\\\\\\\\\
Şekil 3. Adana 'da Ticarethanelerin Yoğun Olduğu Yerlerdeki Gürültü Düzeyleri
Mühendis ve Makina - Cilt; 42 Sayı: 502
Makale
KONUT ALAN1 1
w
GÜN ve ZAMAN
KONUT ALANI 2
gürültü seviyesi
LU
o-
OCD
100 -p
90 --
80 --
70 --
60--
50--
40
t = = 3
GÜN ve ZAMAN
KAYNAKÇA
1. Güney, A., Ergeneman, M., Uykur, C., "Egzoz ve Gürültü
Emisyonu Standart lar ındaki Gelişmeler, Otomotiv
Sanayisindeki Yönetmeliklere Uyum", Mühendis ve Makina
Dergisi, Cilt: 38, Sayı:461.
2. Işıksoluğu, M.A., "Motorlu Taşıtların Egzoz Ölçümünde
Karşılaşılan Sorunlar", Mühendis ve Makina Dergisi, Cilt:39,
Sayı: 461, 1998,
3. Adana İli Çevre Koruma Vakfı, "Motorlu Kara Taşıtlarından
Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Önlenmesi Paneli", 1995.
4. Çevre Notları, Çevre Bakanlığı, Mart 1998.
5. Çevre 89 "Beşinci Bilimsel ve Teknik Çevre Kongresi", 1989.
6. Güney, A., Ergeneman, M., ve Uykur, C., "Egzoz ve
Gürültü Emisyonu Standartlarındaki Gelişmeler Otomotiv
Sanayiinde Yönetmeliklere Uyum" Mühendis ve Makina
Dergisi, Cilt 39, Sayı 457, 1998.
9_
10_
H aks al, V.," Gürültü ile Oluşan İşitme Kayıpları ve Korunma
Yolları, Mühendis ve Makina Dergisi, Cilt 38, Sayı 451, 1997.
Türkiye Gürültü Kontrol Yönetmeliği, Çevre Bakanlığı 11
Aralık 1986 Tarih ve 19308 Sayılı Resmi Gazete.
Adana İl Çevre Müdürlüğü Çalışmaları, 1998.
Adana İli Çevre Durum Raporu, 1997.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bilgi sayfası
KLİMA KANALI YALITIMINDA CAMYUNU MU KAUÇUKKÖPÜĞÜ MÜ?
Orhan TURANÖDE
Ç ağdaş ik l imlendirme sistemlerinde,şartlandırılmış havayı istenilen yere iletmegörevini üstlenen klima kanalları oldukça önemli
bir yere sahiptirler. Enerjinin son derece pahalı olduğugünümüzde, enerji kaynakları konusunda yurt dışına
bağımlı olan ülkemiz için, klima kanallarının yalıtımı ile
enerji tasarrufu sağlamak esastır.Klima kanallarının yalıtımında dikkat edilmesi
gereken en önemli konular doğru ısı yalıtımmalzemesinin seçimi, uygulaması ve malzemenin sahipolduğu özellikleri tesisat ömrü boyunca korumasıdır.Kul lan ı lacak malzemenin zamanla ıs ı ya l ı t ımperformansını kaybetmemesi, korozyon riskitaşımaması, yangın güvenliğine sahip olması, su emmezyapıda olması, uygulama kolaylığının bulunması, sağlığazararl ı etkilerinin olmaması ve ekonomik olmasıgereklidir.
Ülkemizde klima kanalların ısı yalıtımında yaygınolarak camyünü, kauçuk köpüğü ve polıetilen köpükmalzemeler kullanılarak yapılmaktadır. Bu yazıda klimakanallarının ısı yabamı için kauçuk köpüğünün, camyünüile karşılaştırılması incelenmiştir. Bu karşılaştırma, klimakanalı ısı yalıtım uygulamalarında malzeme seçimindegöz önüne alınması gereken özellikler olan; malzemelerin
Isı iletkenlik katsayısı (k],• Hücre yapısının ısıl performansa etkisi,• Su buharı difiizyon direnci (|A),• Yangın sınıfı,• Su emmesi,• Uygulama kolaylığı,
• Sağlığa etkileri,• Ekonomikliği
dikkate alınarak yapılmıştır.Kauçuk köpüğü ısı yalıtım malzemeleri, kapalı
gözenekli, düşük ısı iletkenliğe ve yüksek su buharı
difüzyon direncine sahip, yangın durumunda yüksek birgüvenlik sağlayan, korozyon riski minimum olan,elastomerik, genleştirilmiş siyah sentetik kauçuk
malzemelerdir. Camyünü ise, mineral lif esaslı, açıkgözenekli, kuru halde düşük ısı iletkenliğe sahip, düşüksu buharı difüzyon dirençli, ergimiş camın çeşitlimetotlarla lif haline getir i lmesiyle elde edilenmalzemelerdir. Tablol'de her iki malzemenin de sahipolduğu temel özellikler verilmiştir.
Isı iletkenlik Katsayısı (X>:Her iki malzeme için de Tablo l'de verilen l değerleri
20°C 'de kuru ölçümle tespit edilmiş olup, kauçukköpüğü için 0,038 W/mK, camyünü için 0,040 W/mK
değerindedir. Ancak soğuk hatlarda, açık gözeneklimalzemeler zamanla bünyelerine su alırlar ve sahipoldukları düşük ısı iletkenlik değerleri artar ve böyleceısı l performansları azalır. Tablo 2'de farklı yalıt ım
kalınlıkları için yalıtım uygulandıktan 6-12 ay sonrayapı lan ölçümler verilmiş olup, bu ölçümlerde
camyününe ait ilk hesap değerlerinin zaman içerisindekötüleştiği, kauçuk köpüğünün ilk hesap değerlerininise aynı kaldığı görülmektedir.
Hücre Yapısının Isıl Performansa Etkisi:Ayrıca bilindiği gibi her iki malzemenin de hücre
Tablo I. Kauçuk Köpüğü ve Camyünü Malzemelerin Temel Özellikleri
ÖZELLİKLERIsı iletim Katsayısı (20 °C'de)
Su Buharı Difüzyon Direnç Katsayısı (|j,)
Yangın Sınıfı
Su Emmesi (28 günde)
CAMYÜNÜ0.040 W/mK
1-1.1
A2 (DÎN 4 102)
%99
KAUÇUK KOPUĞU0.038 W/mK
3000-16000Class 1 (BS 476 Part 7)Class 0 (BS 476 Part 6)
% 1.1
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bilgi sayfası
Tablo 2. Kauçuk Köpüğü ve Camyünü Malzemelerin İlk Uygulamadaki ve 6-12 Ay Sonraki Durumları(Akışkan sıcaklığı = 12 "C, Ortam Sıcaklığı = 26 °C)
KURU
HAL
ISLAK
HAL
YALITIM KALINLIĞI(mm)
1013161925324050
YALITIM KALINLIĞI(mm)
1013161925324050
CAMYÜNÜA=0.040 W/mK
(20 °C'de)Isı Kaybı(Q/m2W)
————
-17.10
—-12.10-10.40
U Değeri(M/m2K)
————
1.20
—0.870.74
X=0.075 W/mK(20 °C'de)
————
-26.62—
-20.30-17.70
————
1.90—
1.451.26
L KAUÇUK KÖPÜĞÜA=0.038 W/mK
(20 °C'de)Isı Kaybı(Q/m2W)
-37.4-30.90-25.40-22.90-18.20-14.50-12.00-9.80
U Değeri(M/m2K)
2.702.201.801.601.301.000.860.70
X=0.038 W/mK(20 °C'de)
-37.4-30.90 J-25.40-22.90-18.20-14.50-12.00-9.80
2.702.201.801.601.301.000.860.70
yapısı birbirinden farklıdır. Camyünü, lifleri arasındakihava ile; kauçuk köpüğü ise kapalı hücrelerinde hapsettiğihava ile ısı yalıtımı yaparlar. Lifli yapı ısıl direnç açısından
kullanım süresi boyunca güvenilir değerler vermez.
Çünkü lifler heterojen yapılı ve zayıf bağlarla birbirine
bağlanmış olup, çeşitli etkilerle malzemede elyaf
erozyonu ve kalınlık kaybı olmaktadır. Kalınlık isedoğrudan malzemenin sahip olduğu ısıl direnci etkileyen
ve azalması durumunda ısıl performansı azaltan bir
etkendir. Kauçuk köpüğünde ise homojen kapalı hücre
yapısı ve kuvvetli bağ özelliği ile böyle bir bozulma ve
değer kaybı söz konusu değildir.
Su Buharı Difüzyon Direnci ()i):Tesisatta ısı yalıtım uygulamalarında doğru malzeme
seçilmemesi ya da gereken kalınlıkta yalıtım malzemesi
kullanılmaması durumunda yoğuşma riski yüksektir.
Eğer ısı yalıtımı yapılmazsa ya da yetersiz kalınlıkta
yapılırsa, yoğuşma problemi yüzeyde oluşur. Yine aynı
şekilde kullanılan ısı yalıtım malzemesinin su buharı
difüzyon direnci yetersiz ise bu sefer de yoğuşma yalıtım
malzemesinin içinde gerçekleşir. Dolayısıyla yoğuşmanın
engellenmesi için, yeterli kalınlıkta ve su buharı difüzyondirenci yeteri kadar yüksek olan bir ısı yalıtım malzemesi
seçilmelidir. Tablo l 'de görüldüğü gibi, kauçuk köpüğü
oldukça yüksek su buharı difüzyon direncine sahip olup;
bu sayede sistemin ömrü boyunca işlevini sürdürür ve
yoğuşmaya izin vermez.
Çok düşük bir su buharı difüzyon direnci olan
camyününün ise, çıplak halde kullanımı durumunda
mutlaka yoğuşma problemi ile karşı karşıya kalınacak
ve bu durumda da camyünü özelliklerini yitirecektir.
Dolayısıyla camyünü kullanımı durumunda, buhar
kesici olarak görev yapacak bir kaplama malzemesineihtiyaç vardır. Ancak camyünü bu amaçla alüminyum
folyo ile kaplansa bile, kaplama üzerinde uygulamada
veya zaman içerisinde meydana gelecek olan aşınmalar
ve delinmeler sonucunda, yoğuşma yine
engellenememekte ve sistem tahribata uğramaktadır.
Kanalda ve konsollarda çürümeler, hatta çökmeler
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bilgi sayfası
meydana gelmektedir. Antalya'da bu bilimsel gerçeği
gösteren; soğutma tesisatında camyünü kullanımı iletesisatı birkaç sene içinde tamamen çalışamaz hale gelen
çeşitli tatil köyleri mevcuttur. Yanlış malzeme seçimisonucunda tesisatın komple yenilenmesine sebep olanbu durum tesisat yenilenerek ve ısı yalıtım malzemesiolarak kauçuk köpüğü kullanılarak ortadankaldırılmıştır. Şekil l'de alüminyum folyo kaplamaylakorunmuş camyününde, kaplamada oluşan delik çapınagöre su buharı difüzyon direncinin değişimigörülmektedir.
50
Su Buharı Difiisyon
Direnç Faktörü 20
(H.1000)
l&
S. l &2 iÜ if.4Ctâîl: Altuu f «a»f ' / «r
NOT: İğne deliğinin çapı 0.2 mm2 olarak
kabul edilebilir.
Şekil l. Kaplamalı Camyününün, Kaplamada Oluşan Delik ÇapınaGöre Gösterdiği Su Buharı Difüzyon Direnci Değişimi
Yangın Sınıfı:Camyünü Alman normu DÎN 4102' ye göre A2 sınıfı
yanmaz bir malzeme olmakla birlikte içerisindekibağlayıcı 250 °C'de özelliğini kaybetmekte ve malzeme
amorf bir şekil almaya başlamaktadır. Kauçuk köpüğüise ingiliz standardı BS 476 Part 6'ya göre yangının
büyümesine herhangi bir katkısı bulunmayan (Class 0)ve Part 7' ye göre de alevi yüzeyde iletmeyen (Class 1)
bir malzeme olarak belgelenmiştir. Ek olarak kauçuk
köpüğünün yangın esnasında toksik gazlar çıkartmadığı
Fransız Standartlarınca onaylanmış olup, malzemenindioxin ve halojen içermeyen özel tipleri de mevcuttur.
Dolayısıyla sunduğu yüksek yangın güvenliği sayesindekauçuk köpüğü raylı sistemlerde ve gemilerde de
rahatlıkla kullanılabilmektedir.
Su EmmesiKauçuk köpüğü malzemelerin su emmez ve kapalı
hücre yapısına karşılık, camyünü malzemelerin açık
gözenekli yapıları sebebiyle su emmeleri yüksek
seviyededir. Kauçuk köpüğünde 28 gün sonundamalzemenin su emmesi sadece mak. %1,1
civarındadır.
Uygulama Kolaylığı:Kauçuk köpüğü elastomerik yapısı sayesinde hangi
form verilirse verilsin serbest bırakıldığında ilk haline
dönebilen bir malzemedir. Bu özelliği ile kauçukköpüğü, ısı değişimlerine uygundur, büzülme vegerilmeleri karşılayabilir. Ayrıca kauçuk köpüğünde
esneklik, uygulamada kolaylık sağlamakta, ek birkaplamaya ihtiyaç olmadığı için de işçilik ve zamandan
tasarruf edilmektedir. Camyünü ise r i j i t birmalzemedir ve r i j i t yapıs ı sebebiyle, uygulama
kolaylığına sahip bir malzeme olmayıp; batma,kaşındırma ve tozuma gibi özellikleri yüzünden çeşitliproblemler yaratmaktadır.
Silindirik veya oval klima kanalı ı s ı y a l ı t ı muygulamalarında camyünü kullanımı, rijit yapısı sebebiylemümkün olmamaktadır.
Alüminyum folyolu camyünü üzerine sac kaplamakullanılması halinde, sabitleme çivilerinin kaplamada
açtığı delikler yoğuşma problemine sebep olmaktadır.Ayrıca uygulamada levha camyünü yerine düşük
yoğunluklu çatı şiltesi (14 kg/m3) kullanımı, sarılırkenmalzemenin ezilmesine ve bunun sonucunda dakalınlığının azalmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla
beklenen ısıl performans da düşmektedir. Kauçukköpüğünde ise elastomerik yapı sonucunda, ezilmeproblemi ve kalınlığın azalması durum söz konusudeğildir.
Camyünü şantiyelere naylon ambalaj içinde sevkedilmektedir. Ambalajın yırtılması, levha kenarlarındaelyaf dökülmesi ve ezilmeler sonucu malzemede kalınlık
kaybı olmaktadır. Kauçuk köpüğü ise karton kutularda
sevk edildiği için ve dökülüp dağılabilen bir malzeme
olmadığı için uygulama öncesi firesi söz konusu olmayanbir üründür. Kolay işlenebildiği ve yapıştırılabildiği içinparçaları değerlendirmek de kolaydır.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
bilgi sayfası
Sağlığa Etkileri:
Mineral lif esaslı bir malzeme olan camyünü, deri
ile temas halinde batma, kaşıntı ve ciltte tahrişe neden
olmaktadır. Bu malzeme, üst solunum yollarında, gırdak
bölgesinde ve burun mukozasında geçici hastalıklara
da yol açabilmekte ve içerdiği bazı katkı maddeler ise
alerjik bünyeli kişilerde sorun yaratabilmektedir. Ayrıca
camyününü oluşturan lifler solunum yoluyla ciğerlere
ulaşıp, akciğer dokusunda kalarak kansere neden
olduğu iddia edilmektedir. Bu konuda Dünya Sağlık
Örgütü'nün (WHO) koyduğu kriterlere göre; uzunluğu
5 mikrondan fazla., çapı 3 mikrondan az ve
uzunluğunun çapa olan oranı 3/1'den fazla olan lifler
tehlikeli olarak nitelendirilmektedir. Bir başka ifadeyle,
lif ne kadar ince, ne kadar uzun ve biyolojik dayanımı
da ne kadar fazla ise kanser tehlikesi de o kadar
artmaktadır. Söz konusu liflerin ciğerlere kadar
ulaşabilme olasılığı ise kullanım yöntemine göre % 10
ile % 30 arasında değişmektedir. Liflerin ciğerlere
ulaşması durumunda ise, akciğer mukozasında vücut
akışkanları ile parçalanmasına ve enzimler yardımıyla
tehlikesiz hale getirilmesine kadar olan ve liflerin
herhangi bir değişime uğramadığı süre önem
kazanmaktadır. Bu süre ne kadar uzun olursa, kansere
sebep olma ihtimali de o derece de artmaktadır.
Camyünü, taşyünü ve seramik yünü malzemelerde bu
süre, lif çapına ve kimyasal bileşimine bağlı olarak,
birkaç ay ile birkaç yıl arasında değişmektedir.
Kauçuk köpüğü ise, sağlık açısından tamamen
zararsız bir yapıda olup, gıda endüstrisinde bile rahadıkla
kullanılabileceğini gösteren belgelere sahiptir.
Ekonomikliği:Camyünü, ilk yatırım maliyeti kauçuk köpüğüne göre
daha düşük bir malzemedir. Ancak camyününün yüksek
yoğuşma riski, bünyesine su alan yapısı, çeşitli sebeplerle
ısıl performansını kaybetmesi, ilave bir kaplama
gerektirmesi göz önüne alındığında ve korozyon riski,
çevreye verdiği zararlar, bakım giderleri hesaplandığında,
kauçuk köpüğüne oranla oldukça pahalı bir malzeme
olduğu görülmektedir.
Tesisattaki tüm ısı yalıtım uygulamalarında olduğu
gibi klima kanallarında da doğru ısı yalıtım
malzemesinin seçimi, istenilen performansların elde
edilmesi açısından son derece önemli bir konudur.Ülkemizde klima kanal lar ının ısı ya l ı t ımuygulamalarında camyünü kullanılmakla birlikte; bu
uygulama camyününün zaman içerisinde sahip olduğuözellikleri yitirerek tüm sistemde önemli boyutlardahasara sebep olduğu için doğru bir seçim değildir.
Klima kanallarının ısı yalıtımında kauçuk köpüğü
kullanılması ise; tesisatın ömrü, işletme kolaylığı,kullanım süresi boyunca problemsiz bir sistem sunması
ve ekonomiklik gibi pek çok açıdan avantajgetirmektedir. Kauçuk köpükleri çağdaş ve ileri
teknoloji ürünü, üstün özelliklere sahip bir malzemedir.
Ancak her üründe olduğu gibi kauçuk köpüğünde de
bir kalite anlayışı ve standartlara uygunluk bulunmalıdır.Her siyah kauçuk köpüğü, iyi bir ısı yalıtım malzemesi
değildir. Bir ürün ancak, teknik özellikleri, kalite belgesi,spesifikasyonu, standardarı ve bunların belgelendirildiği
kurumlar bilindiği zaman uluslar arası niteliğe ve kalite
düzeyine ulaşabilir.
KAYNAKÇA
1. Karakoç, T. H., Binyıldız, E., Turan, O., 1999 Binalarda
ve Tesisatta Yalıtım ÖDE Yayınları G20.
2. Türker, A., Tesisat Yalıtımında Neden Elastomerik Kauçuk
Köpüğü, ÖDE Çalışmaları, No: MT-061
3. Binyıldız, E., Mineral Lifli Malzemeler ve Sağlık, ÖDE
Çalışmaları, No: G-007
4. Klima Kanallarının Yalıt ımında Neden K-Flex, ÖDE
Çalışmaları, No: MT-021
5. Behrens, Wöss, Isoliertechnik, 5/1990
6. Wöss, H.P., "Water Vapour Diffusion and Cold Line Insula-
tion, Principals and the Practical Application" Isolatie 9/1994
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
atölye'den
CNC FREZE TEZGAHLARI İÇİN BİR ELİPSOİDİN İMALATPROGRAMININ HAZIRLANMASI VE UYGULANMASI
Yrd. Doç. Dr., Orhan ÇAKIR, Öğr. Gör. Erol KIL1ÇKAPDicle Üniversitesi Müh. Mim. Fak. Makina Müh. Böl
Sürekli olarak gelişen ve yaygınlaşan bilgisayar veiletişim teknolojileri aracılığıyla artık global biryapılanma içerisine giren imalat dünyasında da
paylaşılan bilginin elde edilmesinin ve kullanılmasınınönemi artmaktadır. Günümüzde tasarım ve imalatsektörünün bütün ekonomik aktiviteleri içerisinde birköşe taşı konumuna gelebilmesi için; imalatta verimliliğinarttırılmasını ve maliyetin düşürülmesini gerektirir [lJ.Daha önceleri ve günümüzde karmaşık ve özel profillerigerektiren imalat parçalarının yapılması oldukça zorluklargöstermiş ve göstermektedir. Bu zorluklar karmaşıkparçaların işlenebilmesi, imalat kalitesinin yükseltilmesi,hızlı ve seri üretimin sağlanması, maliyetin düşürülmesi
amaçlarıyla sayısal denetimli takım tezgahlarınınkullanımını hızla yaygınlaştırmaktadır. Son zamanlardabu ilgi gittikçe artmış ve CNC tezgahlarında imalatlarınınyapılabilirliği üzerinde çalışmalara başlanılmıştır [2].Bunlardan, imalat mühendisliğini en çok ilgilendirenküre, eliptik koni, elipsoid, paraboloid,... gibi simetrikuzay şekillerinin imalatı olmuş ve bunların imalatlarınınyapılabilmesi olanakları araştırılmıştır [3]. Bundan öncekibir araştırma, elipsoid üzerine elips ve parabol kanallarınnasıl açılabileceği üzerine yapılmış ve bu şeklin programıhazırlanarak imalatı gerçekleştirilmişti. Bundan sonra dayukarıda isimleri söylenilen analitik denklemlere sahipolan uzay şekillerinin, programlarının nasılçıkarılabileceği de bu çalışma ile gösterilmiş ve uygulamaolarak ta, bir eliptik koniye uygulanarak programı veimalatı gerçekleştirilmiştir [4][5].
Programların çıkarılmasına geçmeden önce, konu ileilgili bazı önemli tanıtımların yapılmasında fayda vardır.
GENEL TANIMLAR
Elipsoid Yüzeyin TanıtımıTasarım ve imalatı yapılacak elipsoid üç boyutlu
(Şekil 1) ve X,Y eksenlerinden birine göre simetrik birgeometriye sahiptir. Referans olarak taban yüzey
merkezi esas alınmaktadır. Başlangıçta dikdörtgenkesitli parçadan imal edilecek olan bu uzay şeklinin
imalatı esnasında freze çakısının şeklin yüzey iüzerindeki kesme yolu (Z değeri) daima sıfırdan büyük
olmak şartıyla (Z>0), X=0 ve Y=0 değeri göz önündebulundurularak hesaplanır. Bu araştırmada uygulama
olarak esas alınan elipsoidin denklemi göz önünealınarak örnek verilirse;
( X
2 / a 2 ) + ( y 2 / b 2 ) + ( z 2 / c 2 ) = {
x = a\CosO
0)
y =z = sabit
bulunur. Bu değerlere bakılırsa freze çakısının dikdörtgen
parça yüzeyi üzerinde elipsoidin oluşturulması için ikiyol takip etmesi gerekir. Birincisi Z'in çeşitli değerlerine
göre Z ekseni etrafında (parçanın dönmesiyle) eşitlik (1)
de görüldüğü gibi elips şeklindeki yol, ikincisi de yukarıda
bahsedilen elipsoidin ayırtı üzerindeki doğrusal yoldur.
Bu doğrusal yol, bu grup içerisinde bahsedilen bazı
şekillerin analitik denklemlerine göre; daire, parabol ve
hiperbol olabilir [6] [7].
Şekil 1. Elipsoidin Şekli
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 S,ayı: 502
atölye'den
CNC Freze Tezgahının Tanıtımı
Sayısal denetimli bir tezgahta, tezgah denetim ünitesi
tarafından okunan komutların yerine getirilebilmesi veparçanın işlenebilmesi için gerekli ana hareketler, ilerlemehareketleri ve yardımcı hareketler tezgah üzerindekihareket elemanları yardımıyla yapılır. Şekil 2'de CNCfreze tezgahından da görüldüğü gibi, freze çakısınınX,Y,Z eksenleri yönündeki hareketleri pozitif, tersiyönündeki hareketleri negatif olarak kabul edilir. Tezgahüç adet doğrusal, bir de dönerli iş tablasının hareketiolmak üzere dört hareket yapabilme olanağına sahiptir.Genellikle Z ekseni ana mil hareket yönü olarak kabuledilir. X ekseni yatay ve tablaya paraleldir. Bu hareketdüşey düzlemde parça ve takımın ana hareketini temsileder. Y ekseni, X ve Z eksenlerinin oluşturduklarıdüzleme dik yöndedir. Şekil 2' de, tezgah gövdesi (1), Xekseni doğrultusunda hareket edebilen iş tablası (2), Yekseni doğrultusunda hareket edebilen (düşey
doğrultuda) sport (3), vida ve kırlangıç kuyruğu kızaklarıtaşıyan düşey tezgah gövdesi (4), koç (ram) veya iş tablasıboyunca doğrusal hareket yapabilen (Z eksenidoğrultusunda) iş mili (5) gösterilmiştir. Tezgahtaki
hareket elle kontrol edilebildiği gibi, programla daotomatik hareket edebilmektedir [7].
Programlama Tekniğinin Tanıtımı
Programlama, matematiksel denkleme bağlı olarakXY düzleminde sözü edilen kam geometrisine uygunoluşur. Kam geometrisinin imalatı için freze çakısına Z
ekseni istikametinde verilen harekede çakı, parça yüzeyiüzerinde dönme ve öteleme hareketlerinin etkisi altında
kesme işlemini gerçekleştirir. Bu kesme işlemi Z ekseniüzerinde, şeklin yüksekliği (C) kadar devam eder.Durumu formüllerle ifade edersek,
a) Elips kesitler için;
(X
2/a2)+(?2/b2)=l
x = a.CosO
y = b.Sin6
(2)
(3)
(4)
Şekil 2. Dört Eksenli Martvin CNC Freze Tezgahı
olur. Burada 0 açısı, iş parçasının Z ekseni etrafında O"
den 360" ye kadar ki dönme açısını gösterir. Z ekseni
üzerinde X=0, Y=0 da şeklin tepe noktası olur ve bu
tepe noktasında çakı, ilk başlangıçta belirli bir uzaklıkta
geriden alınarak, kesme işlemi başlatılır. Uygulamada,
şeklin tabanın boyutlarına bağlı olarak kesme işlemi 220
mm geriden başlatılmıştır.
b) Dairesel kesitler için;
(x2/R2)+(y2/R2)=lx = R.Cos9y = R.Sin6
olur. Burada da kesme işlemi elips kesitin işlenmesinebenzer, ancak çakının parça etrafındaki hareketi elipsdeğil de dairedir.
Programlama Parametrelerinin Tanıtımı
Programlama parametreleri, sayısal değerlerin yerinegeçen ve istenilen noktaları birbirine bağlayarakdeğerlendiren simgelerdir. Bu simgeler ISO sisteminegöre verilmiştir ve kullanılan bu frezede de iki tiptir.Bunlar L ve E harfleri ile gösterilir. Bunların kısacaanlamlarını açıklarsak;a) Program değişkenleri (L): Bunların sayısı 20 dir. LO
dan L19'a kadar değer verilebilir. Bu simge
programlamada baştan sona kadar kullanılır vebunlarla başlayan konular sırasıyla; dört işlem,karekök alma, trigonometrik ifadeler, ... dir,
b) Dış değişkenlerin tanımı (E): Değeri beş basamaktır.Bunun görevi L ile kesici takım arasındaki ilişkiyisağlamaktır.
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
atölye'den
KESİCİ UYUMU
Bu tip freze tezgahlarında, freze çakısının üç eksenyönünde de eğrisel veya doğrusal kontrolü sağlanmıştır(3D). Buna göre, çakı üç eksen yönünde de doğrusalinterpolasyon ile kesme yapmakta ve daima yüzeye, yüzeynormali istikametinde temas etmektedir[7]. Yüzey nor-mal vektörlerinin yönü de daima parçadan dışarıyadoğrudur (Şekil 3).
Şekil 3. Her Bir Nokta için. Normal Vektörün Gösterilişi
Freze çakısının yüzey üzerindeki hareketi G29 ile,durma işlemi de G40 ile verilmektedir. Frezelemeişlemine giren noktanın koordinatı x,y,z ve normalvektörün koordinatı da P, Q, R ile gösterilerek, aşağıdakidenklem ile freze çakısının yüzey üzerindeki hareketitanımlanmıştır. Buna göre, denklem aşağıdaki gibiyazılmakta ve işleme girecek yüzeyin üç boyutlu denklemiF(x,y,z) ise, normal vektörün koordinatları aşağıdakisıraya göre hesaplanmaktadır.
G29 XL4 YL5 PA QB RC (5)
(6)
(7)
(8)
(9)
= 1 000 /
dF/dx.I
dF/dy.I
(10)
(11)
(12)
PROGRAMLAMA
Bu programlamada takip edilecek yöntem, göz önüne
alınan uzay şekillerinin programlarının yazılımında da
geçerli olmakla beraber, uygulama programına yardımcı
olması açısından, elipsoid esas alınır ve denklemi de
imalatı yapılan elipsoidin denklemi olan 4x2+2y2 +z2 =
22500 olarak kabul edilmiştir.
Elipsin Denklemi
4x2 +2y2= 22500 -z2
x2 /[(22500 - z2 )/ 4]+ y2 /[(22500 - z2 )/ 2]= l
a2 =(22500 -z2)/ 4
b2 =(22500 -z2)/ 2
1 4
y-b^.Sind
z = Sabit
Kesici Uyumu
dF/dz =
I = 1 000 / + (9F / Oy}2 + (dF / 3z)2
A = (dF/dx}l = 8x./ - S.(arCosO}l
= 4y.I = 4.fo Sin 9 )/
G29 XL7 YL8 ZL6 PA <pB RC
Analitik İfadeli Elipsoidin Programı%1 2 3 4
S745 M03 M40 F500
N 1 00 (PROGRAM FOR AN ELLIPSOID)
Z60
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
atölye'den
G1X20G51 Z-Ll=0 (ANGLE)L6=150.00 (Z)
N200 L2=-L6*L6+22500
L3=L2/4L3=RL3 (a,)L4=L2/2L5=RL4 (b,)L7=L3*CL1 (X)L8=L5*SL1 (Y)
N210 (NORMAL1SATION ROUTINE)L9=8*L7L10=4*L8L11=2*L6L12=L9*L9L13=L10*L10L14=L11*L11L15=L12+L13+L14L16=RL15L17=1000/L16
L9=L17*L9
L10=L17*L10L11=L17*L11
N220 (END OF NORMALISATION)Di (CALLING COMPENSATOR:!)G29 XL7YL8 ZL6 PL9 (pLİO RL11Ll=Ll+5 (INCREMENT ANGLE)G79 LK361 N200 (TEST ANGLE 360)DO G40 G91 X20
G90
Ll=0L6=L6-s (DECREMENT z)G79L6>-5 N200 (TESTZ>-5)G40DOzıoX90
M02
&.
SONUÇ
Bu çalışma ile, analitik ifadeli uzay şekillerinden birisiolan elipsoidin, bilgisayar sayısal denetimli (CNC) freze
tezgahlarında işlenmesi için gerekli olan imalatprogramın nasıl düzenleneceği bir uygulama üzerindegösterilmiş ve bu amaçla Mikro Wax programlamakullanılmıştır. Bu işlemler sırasında, kesici takım sürekliyüzey normal vektörü yönünde kesme işleminiyapabilmesi için, küresel uçlu freze çakılarınınkullanılmasında yarar olacağı sonucuna varılmıştır.
SEMBOLLER
G29 : Kesici uyumuG40 : Takım telafisinin iptaliG79 : Konumlama için ayrılmış fonk.G91 : Eklemeli giriş datalarıM02 : Program bitişiM03 : Ana milin saat ibresi yönünde dönmesiM40 : İş milinin boyuD01 : Çakının kesmeye başlamasıDO : Çakının kesme bitişiF : Dakikadaki ilerleme (mm/dak)S : İş milinin devri (d/dak)
KAYNAKÇA
1. T. Dereli, H. Filiz, "Bilgisayar Destekli Tasarım ve Üretim
Sistemlerinde Bilgi Değişimi ve Standartları", Mühendis ve
Makina, Cilt:38, Sayı: 452, s:ll-19, 19972. D.A.W., An Introduction to CNCMachining, Workingham- 19843. G. Fisher, Matbematical Models, Friedr. Vieweg & Shon
Braunschweig/Wiesbaden, 1986
4. A. inan, "CNC Machining of Elliptic Paraboloid Using Com-
puter Numerical Control Systems", The Journal of Fırat Uni-versity, Cilt:6,1991
5. A. inan, "CNC Freze Tezgahları İçin Analitik İfadeli UzayŞekillerinin İmalat Programlarının Çıkarılması ve Uygulaması",
5. Ulusal Makina Teorisi Sempozyumu, Bursa, s:213-221,19916. A. înan, "CNC Machining of Lines of Curvature on the
Elliptic Paraboloid", The Journal of Fırat University, C:4,
Sayı:l, s:35-47, 19897. NÜM 760E, Prograrnming Manuel, 19808. A.D. Roberts, R.C. Prentice, Programmingfor Numerical Con-
trol Machines, 2ml Edition McGraw Hill Book Company, Gregg
Division, New York-19789. J.J. Chıld, Numerical Control Part Pngraınming, Industrial Press
Inc., New York- 1973
10. M. Akkurt, Nümerik Kontrollü Tezgahlar, Asil Teknik YayınNo. l İstanbul- 1986
11. B.L. Jones, Introduction to Numerical Control, Copyright byReston Publishing Com. Inc.,Virginia-1983
12. A. Jefery, Mathematia far Engineers and Scientisls, Nelson, 1971
13. THOMAS-FINNEY, Calcuhs andAnalytic Geometry, Fifth edi-tion Addison-Wesley, 1979
Mühendis ve Makina - Cilt: 42 Sayı: 502
TEKNİK KINLARIMIZ
Eğer,ürettiğiniz Parçalarıtemizlemek zorun-daysanız.
Tıırkı sıerı sinde olursan:
istek veya taleplerinize göre size farklıseçenekler ve ilerlemiş teknolojidenörnekler sunabiliriz.
Detaylı broşürlerimizi isteyiniz.
ÖZWĞ/rMühendislik-Danışmanhk
TMMOB Makina Mühendisleri OdasıSümer Sokak 36/1-A Demirtepe -ANKARA
Tei ;0-312-2313159 Fax:0-312-23131e-post;ı : yayin@mmo,org.tr. http'yAvy™,mmo.o
Kumbaracilar Sok. No: 13/8B 1030 Feneryolu-Kadiköy / istanbulTelefon 4-901216)3469445Mobıle 4-90 İ542) 8 95 73 66Telefax +90İ216I 3 4 7 1964
Dûrr Ecoclean GmbHMühlenstrafte 1 2D-70794 Fı[email protected]
www durr.com/ecoclean
TMMOB MAKİIMA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİII. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ
8-11 KASIM 2001İzmir Efes Convention Center - İZMİR
iletişim:Tel :(0232) 46341 98-131
Fax: (0232) 422 60 39e-posta: [email protected]
I. GÜN - 08 KASIM 2001 PERŞEMBE GÜN - 10 KASIM 2001 CUMARTESİ
09.30-12.00 : Açılış OturumuOturum Başkanı : Doğan ALBAYRAK
12.00 : Sergi Açılışı12.30-14.00 : Öğle Yemeği
14.00-15.00 : OTURUM 1AOturum Başkanı : Şemsettin IŞIL
"Hidrolik Sistemlerde Modern Ölçme Yöntemleri"Mehmet KOCABAŞ"Şişirme Makinalarmda Cidar Kontrolü"Y.Selim KARAKAŞ
16.00-17.00 : OTURUM 2AOturum Başkanı ; Zeki ADER
"Ateşe Dayanıklı Yanmaz Hidrolik Sıvılar Poliglkol - Su Çözeltileri"Didem CANDAN"Hidrolik Yağların Katkıları"Ertuğrul DURAK - Esin ÇULCUOĞLU - Filiz KARAOSMANOĞLU
19.30 : Açılış Kokteyli-CELKA A.Ş. l EMİ A.Ş.
II. GÜN - 09 KASIM 2001 CUMA
09.30-10.30 : OTURUM 3AOturum Başkanı : Semih KUMBASAR
• "Hidrolik Sistemlerin Tasarımında Paket Program ve Hidrolik ModüllerKullanılarak Kolay Benzetim Yapılması "Tuna BALKAN - M.A.Sahir ARIKAN"Hidrolik Sistemlerin MATLAB - RTWT ile Gerçek Zamanlı Denetimi"M. Burak GÜRCAN - ilhan BAŞÇUHADAR - Tuna BALKAN
09.30-10.30 : OTURUM 1BOturum Başkanı : ibrahim YÜKSEL
"Hidrolik Yağların Ana Fonksiyonları ve Hidrolik Yağ Seçimi"Ahmet GÜVEN•Hidrolik Yağların iki Büyük Düşmanı: Kirlilik ve Su"ibrahim. H. ÇAĞLAYAN
10.30-11.30 : Ara
11.30-12.30 : OTURUM 4AOturum Başkanı : Durmuş KARA
•Tasarımda Kontrol Tekniğinin Yönlendirici Etkisi"Hayrettin KARCI•Pnömatik Valflerin Gerçek Performanslarının Belirlenmesi ve Test Kriterleri"H.Aytunç ERASLAN
11.30-12.30 : OTURUM 2BOturum Başkanı : Ahmet C6RANOGLU
"Hidrolik Sistemlerde Filtrasyon ve Filtre Elemanının Özellikleri"Salih EMANET"Hidrolik Ünitelerde ve Yağlama Sistemlerinde Bakım ve işletmeMaliyetlerinin Filtrasyon Yoluyla Azaltılması"Ö. Tanzer GÖKALP
12.30-14.00 : Öğle Yemeği
14.00-15.00 : OTURUM 5AOturum Başkanı : Ali KAVUR
• "Sıvama Preslerinde Hidrolik Uygulamaları"Cüneyt SİPAHİOĞLU"Sıvama ve Metal işleme Preslerinde Modül Blok Uygulamaları"Güner ÇELİKAYAR
14.00-15.00 : OTURUM 3BOturum Başkanı : Suat DEMİRER
• "Motorlu Araçların Soğutmasında Hidrostatik Fan Tahriği"Pars KAPLANGI"Hidrolik Gürültü ve Azaltma Yöntemleri"Behiç ERTÜRK
15.00-16.00 : Ara
16.00-18.00 : PANELPanel Yöneticisi : Ali Ekber ÇAKAR
"Hidrolik Pnömatik Sektöründe Tasarımcı, imalatçı, Uygulayıcıve Kullanıcı ilişkileri, Hizmet ve Personel Akraditasyonu"
Panelistler : Semih KUMBASAR (AKDER), Gökhan 8İRBİL (TÜRKAK),Bülent E. PLATİN (Üniversite), Rıza GÜRBÜZ (Meslek Yüsek Okulu),Fatih ÖZCAN (Sektör Temsilcisi}H Basri BOZKURT (Servis Veren Kuruluş Temsilcisi)
20.30 : Konser - Makina Mühendisleri Odası izmir Şubesi TSM Korosu
09.30-10.30Oturum Başkanı
09.30-10.30Oturum Başkanı
11.30-12.30Oturum Başkanı
11.30-12.30Oturum Başkanı
14.00-15.00Oturum Başkanı
14.00-15.00Oturum Başkanı
16.00-18.00Panel Yöneticisi
09.30-10.30Oturum Başkanı
09.30-10.30Oturum Başkanı
11.30-12.30Oturum Başkanı
11.30-12.30Oturum Başkanı
OTURUM 6AO.Cahit ERALP"Hidrolik Simülatör Tasarımı"H. Ersel ÖNER- M. Burak GÜRCAN-ilhan ÇUHADAR - Tuna BALKAN"Kuvvet Geribeslemeli Bir Test Düzeneğinin Tasarımı Analizi ve SistemElemanlarının Seçimi"Mesut ŞENGİRGİN - ibrahim YÜKSEL
OTURUM 4BLütfü MUMKAYA"Endüstriyel Santrifüj Kompresör Ön Tasarımı"O.Cahit ERALP - K.Atılgan TOKER"Hava Dağıtım Sistemleri"Murat EMİL
Ara
OTURUM 7ATuna BALKAN"Elektrohidrolik Valflerin Gelişimi ve Karakteristiklerinin incelenmesi"ibrahim YÜKSEL - Mesut ŞENGİRGİN"Loiik Valf Tekniği ve Uygulamaları"ismail OBUT
OTURUM 5BMehmet ÖZSAKARYA"Traktörlerde Hidrostatik Direksiyon Sistemi Tasarımı"Cüneyt DAĞDEVİREN - Ali KULLUKCU"Tarım Traktörlerinin Hidrolik Sistemlerinde Gözlenen Gelişmeler"Galip KEÇECİOĞLU
Öğle Yemeği
OTURUM 8AY.Samim ÜNLÜSOY"Dudaklı Sızdırmazlık Elemanlarında Sızdırmazlık Analizi"Metin AKKÖK"Sızdırmazlık Elemanlarında Karşılaşılan Problemler, Nedenleri ve ÇözümÖnerileri"Bülent DEMİRALP
OTURUM 6BOsman SERTER"Hidrolik Devrelerde Asitleme ve Temizleme işlemi ve Bir Uygulama"Emrullah ÇAYIR - Soner ARSLAN"Eksene! Simetrik Ani Genleşmeli Borularda Kompleks ÇevrintiliTürbülanslı Akısın Sayısal Hesaplanması"Tahir KARASU
Ara
PANELAhmet KUZUCU"Hidrolik Pnömatik Sektöründe Üretimin, ithalatın veihracatın Sprgulanması, Denetimi ve StandardizasyonuSadık DEMİR İTSE), Ahmet CERANOĞLU IAKDER ),Mehmet ÖZKAN (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı), Ali Ulvi İZ (MİB l,Arman MINASYAN (Sektördeki imalatçı Kuruluş Temsilcisi)Ahmet SERDAROĞLU (Sektördeki ithalatçı Kuruluş Temsilcisi),Melih ŞAHİN (MMO Başkan Vekili)
IV. GÜN - 11 KASIM 2001 PAZAROTURUM 9AHalil YILMAZ"Elektropnömatik Basınç Kontrol Valfleri"Necip CAYAN"Pnömatik KasEnver ÇATAK
OTURUM 7 B,Oöuz INCEOGLU"Geriye Doğru Basamaklar Arkasında Komplels Çevrintili Türbülanslı AkısınSayısal Hesaplanması"Tahir KARASU"Hidrolik ve Pnömatiğe Alternatif Çözüm; Doğrusal Motorlar"Ersoy KARAÇAR v a
OTURUM 10AM.A.Sahir ARIKAN"Servohidrolik Amortisör Dinamometresinin Dinamik Modeli ve Simülasyonu"Tuna BALKAN - Y.Samim UNLUSOY"Servo Denetimli Hidrolik Sistemlerin Benzetimi"M. Burak GÜRCAN - ilhan BAŞÇUHADAR - Tuna BALKAN
OTURUM 8BMetin AKKOK"Hidrolik Sistemlerinde Meydana Gelen Kayıpların incelenmesi"Galip KEÇECİOĞLU - Naser CUNEYTOGLU"Hidrolik Sistemlerde Arıza Bulmaya Sistematik Yaklaşım"Ahmet SARAÇ
Öğle Yemeği
F.ORUMUzeyir ULUDAĞKongrenin Değerlendirilmesi
Kapanış Yemeği-Makina Mühendisleri Odası
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ
II. ÇEVRE VE ENERJİ KONGRESİ
15-17 Kasım 2001Yıldız Teknik Üniversitesi - İSTANBUL
İletişim:Tel: (0212) 24503 63/64Fax: (0212)2498674
e-posta:[email protected]
08:30-09:3009:30-10:0010:00-10:30
1.OTURUMOturum Başkanı
11:15-12:15
12:15-12:30
12:30-13:30
2.0TURUMOturum Başkanı13:30-14:30
14:30-14.45
14.45-15.00
3.OTURUMOturum Başkanı15:00-16:15
KayıtAçılış KonuşmasıAra
Üzeyir ULUDAĞ (İst. Şb. Bşk./Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi)İstanbul'da Binalardaki Isınma Amaçlı YakıtTüketiminden Kaynaklanan Karbon DioksitEmisyonlarıDoç. Dr. Mikdat KADIOGLU, Doç. Dr. Ahmet DURMA YAZİstanbul'da Fotokimyasal Kirlilik Seviyeleri veKaynakları Üzerinde Bir DeğerlendirmeProf. Dr. Selahattin İNCECİKDoğal Gaz Yanması ve Emisyon OluşumuYDoç.Dr. Erhan BÖKE,Mak.Yük.Müh. A.Abdülkadir AKGÜNGÖR,Mak.Yük.Müh. Cihat AYDINTürkiye'de Enerji ve Çevre Konusunda Yapılan EnBüyük Hataların Bir LaboratuvarıMimar Melda KESKİN
Değerlendirme
Öğle Yemeği Arası
Coşkun ÖZBAŞ (MMO istanbul Şube Eski Yön. Kur. Bşk.)Elektrik Enerjisi Üretim Teknolojileri ve İklimDeğişikliğine EtkisiProf. Dr. irfan GÜNEY, Araş. Gör. Gökhan GÖKMENSoğuk ve Sıcak Hava Üretimi İçin Kullanılan RüzgarEnerji TesisatıProf. Dr. R. Nazar KÖRPEYEV, Öğr. Gör. Ş.D.TULEMEDOVİklim, Işık ve Ses Açılarından Bina Kabuğu TasarımıDoç.Dr. Gül Koçlar ORAL, YDoç.Dr. Alpin Köknel YENER,Ar.Gör.Dr. Nurgün Tamer BAYAZITRüzgar Enerjisinin Çevresel Etkileri ve Bu EtkilerinAzaltılmasında Planlamanın RolüAraş. Gör. Zeynep PEKER
Değerlendirme
Ara
Songül ÖZTÜRK (Çevre Müh. Odası İst. Bşk.)İklim Değişikliği, Kyoto Protokolü ve TürkiyeMeteoroloji Müh. Zeynel KÖKÇAM,Biyolog Ayça Erem BAHADIREnerji Çevre ve ToplumYrd.Doç.Dr. Muammer TUNAEndüstriyel Bacalarda Hava Kalitesi KorunmasıYönetmeliği ve Isıl Tekniği İstemlerinin OptimizasyonuDoç.Dr.Arif HEPBAŞLI, Yrd.Doç.Dr.Aydoğan ÖZDAMAR,Mak. Müh. Tarık Efe KENDİR
: Türkiye'nin Enerji Açığının Giderilmesinde KömürünÖnemiProf. Dr. Güven ÖNAL
: Rüzgar Enerji Potansiyelinin Belirlenmesinde YerSeçiminin Önemi: Sinop ÖrneğiDoç. Dr. Sema TOPÇU, Y.Doç. Dr. S. Sibel MENTEŞ,Doç. Dr. Yurdanur S. ÜNAL, Prof. Dr. Zafer ASLAN
16:15-16:30 : Değerlendirme
16:30-16:45 : Ara
16:45-18:15 : PANEL"Enerji Sektöründe Çevre Sorunları"
Panel Yöneticisi : Yavuz BAYÜLKEN (Şube Eski Yön. Kur. Başkanı)
Panelistler : Melda KESKİN Greenpeace (Akdeniz Ofisi)Prof.Dr. Doğan KANTARCI istanbul Ün. Orman Fak.Melda KESKİN Greenpeace (Akdeniz Ofisi)Prof.Dr. Doğan KANTARCI istanbul Ün. Orman Fak.Fizik Y. Müh. Zeliha GEMİCİ Çevre Bakanlığı ÇevreKirliliğini Önleme ve Kon. Gn. Md.Prof.Dr. Tolga YARMAN Galatasaray Üniversitesi
1.OTURUMOturum Başkanı9:30-10:30
10:30-10:45
10:45-11:00
2.OTURUMOturum Başkanı11:00-12:00
Necdet KAHRAMAN (Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi)Ülkemiz Enerji Bütünlemesinde Linyit ve TermikSantrallerDr. İlker ŞENGÜLERJeotermal Isı PompasıMak. Müh. Eren KALAFATBiyokütle EnerjisiHayrettin KARACAYakıt HücreleriDoç.Dr. Süleyman KAYTAKOĞLU,Araş. Gör. Levent AKYALÇIN
Değerlendirme
Ara
Yasemen ÇINAR (Kongre Düzenleme Kurulu ÜyesiYenilenebilir Enerji Kaynağı Biokütle ve KüçüksuKütlelerinden Enerji Eldesi, Şimdi ve GelecektekiUygulamalarıMeteoroloji Müh. Fahrettin ÇELİKTAŞBiyokütle Adayı Susam Sapının Hızlı Piroliziyle SentetikSıvı Yakıt EldesiKimya Y. Müh. Funda ATEŞKolza Yağlı Tohumlarının Sentetik Sıvı Yakıt EldesiAraş. Gör. Özlem ONAY, Y. Doç. Dr. Sedat H. BEİS,Prof. Dr. Ö. Mete KOÇKARSoya Küspesinin Hızlı Pirolizine Parçacık BoyutununEtkisiAraş. Gör. Başak Burcu UZUN
12:00-12:15
12:15-13:15
3.0TURUMOturum Başkanı13:15-14:30
14:30-14:45
14:45-15:00
4.OTURUMOturum Başkanı15:00-16:00
16:00-16:15
16:15-16:30
16:30-18:30
Panel Yöneticisi
Panelistler
1. OTURUMOturum Başkanı
09:30-10:30
10:30-10:45
10:45-11:00
Değerlendirme
Ara
Haydar ŞAHİN (Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi]Elektrikli Otomobillerde Enerjinin DepolanmasıDr. Şule KUŞDOĞANYüksek Küllü Bitümlü Toz Atık Kömürlerden TemizKömür KazanımıAraş. Gör. Hale SÜTÇÜ, Maden Y. Müh. Nilüfer BAYRAK,Doç. Dr. ihsan TOROĞLUDoğalgazda Scada SistemleriMak. Y. Müh. Serkan KELEŞER,Mak. Y. Müh. Cansal COŞKUN,Mak. Müh. Ahmet YETİKUlusal Güneş Pilleri Stratejisi TaslağıDr. Tanay Sıdkı UYARCam Kaplamaları ile Isıtma ve Soğutma EnerjisiKazançlarıMimar Gül PEKIŞIK, Y. Mimar Yücel AKYÜREK
Değerlendirme
Ara
Nilhan ÜRKMEZ (Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi)Avusturya'da Yenilenebilir Enerji KaynaklarıMihail PAULAElektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Isıl Güç TesislerininEkserji Analizi ve ÖnemiDoç. Dr. Ahmet DURMAYAZEnerji Denkliliği (Balansı) Metodolojisi ve TekstilSektöründe UygulamasıDoç.Dr.Arif HEPBAŞL1, Araş.Gör.Sima SERTSÖZ,Mak.Müh.Tarık Efe KENDİRYeni Tip Termoelektrik Sinyal Dönüştürücüleri içinMateryal Parametrelerinin OptimizasyonuProf. Dr. Mirhasan EKBEROV,Prof. Dr. Nazmi Turan OKUMUŞOĞLU,Araş. Gör. Filiz KORKMAZ
Değerlendirme
Ara
PANEL"Ulusal Enerji Politikalarının Oluşturulması"Ahmet ENİS (Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi)
Gazi İPEK EMOİst. Şb. Bşk.Prof.Dr. izzettin ÖNDER istanbul ÜniversitesiMete TÜTÜNCÜ KongreYürütme Kurulu ÜyesiProf.Dr. Eralp ÖZİL Yeditepe Ün. Mim. Müh. Fak. DekanıNecati ARIKAN istanbul Sanayi OdasıDr.Tanay Sıdkı UYAR Marmara Un.Müh.Fak.oğr.uyesi/Yürütme Kurulu Üyesi
Münür AYDIN (İKK Sekreteri-MMO İstanbul ŞubeYön.Kur.Üyesi)Bir Termik Santralin Yerli Yapılabilecek Malzeme veEkipmanlarının TespitiMak. Müh. A.Metin YÜCELZonguldak Kömürlerinden Pilot Ölçekte ÇevreyeDuyarlı Biriket ÜretimiDr. Ayşen YAVUZDOĞAN, Doç. Dr. ihsan TOROĞLUEnerji Tasarrufu Yönünden Standartların YetersizliğiProf.Dr.Alpin Kemal DAĞSÖZ, Y.Müh.Kemal BAYRAKTAR,Mak.Müh.Hüseyin ÛNVERENEnerji Korunumunda "Düşük Enerjili Bina" TasarımlarıDoç.Dr.Türt .n GÖKSAL, Prof.Dr.NecdetÖZBALTA
Değerlendirme
Ara
12:00-12:15
12:15-13:15
3.OTURUM
Oturum Başkanı
13:15-14:15
14:15-14:30
14:30-14:45
14:45-17:00
Panel Yöneticisi
Panelistler
17:00-17:15
17:30
Türkiye'nin Konut (sıtmact/ığ/ncfa Jeotermai Enerji
Potansiyeli ve Çevreye KatkısıJeoloji Müh. ibrahim AKKUŞ,Jeoloji Müh. Önder AYDOĞDU,
Jeoloji Müh. Selahattin KAHRAMAN
Jeoloji Müh. Sinan SARPTürkiye'nin Güneş Enerjisi Potansiyelinin Kereste
Kurutma Bakımından Değerlendirilmesi
Y. Doç. Dr.Kemal ÜÇÜNCÜ, Prof. Dr. Teoman AYHANAraçlarda Yakıt Olarak LPG Kullanımı ve Türkiye
Otogaz Pazarının Gelişimi
Mak. Y. Müh. Rıdvan UÇAR
Değerlendirme
Ara
Ümit ÜLGEN (MMO İstanbul Şube Eski Yön. Kur. Bşk.)
Ulusal Enerji Politikasının Oluşturulması
Mak. Müh. Mete TÜTÜNCÜ
Enerji Sektöründe Özelleştirme ve Ekonomik
Büyümeye Etkisi
Yrd. Doç.Dr.Filiz TEPECİK
Ülkemizde Mutlaka Ulusal Enerji Tasarruf Politikası
Uygulanmalıdır
Prof. Dr.Alpin Kemal DAĞSÖZ
Elektrik Piyasası Yasasında Elektrik Üretim, DağıtımFaaliyetlerinin Niteliği, Tüketici ve Çevre Üzerinde
Olması Sonuçları
Av. Gökhan CANDOĞAN
Değerlendirme
Ara
PANEL
"Enerji Sektöründe Özelleştirme Tahkim"
Kaya GÜVENÇ (TMMOB Başkanı)
Seyhan ERDOGDU Ankara ÜniversitesiAli YİĞİT EMO Başkanı
M. Cengiz FAYDALI Enerji Yapı-Yol Sen. Genel Başkanı
ilter ERTUĞRUL KİGEM Başkan Yrd.Mehmet Demir ERMAN Başbakanlık Özelleştirme
idaresi Bşk.Yrd.
Olgun ALTUNTAŞ İSO
Üzeyir ULUDAĞ(MMO ist.Şb.Bşk.Düzenleme Kurulu Üyesi)
Sonuç Bildirgesi
KOKTEYL
Z. OTURUMOturum Başkanı11:00-12:00
A.Metin YÜCEL (Kongre Yürütme Kurulu Üyesi)Enerji Ormancılığının Yenilenebilir Enerji Kaynaklarıiçerisindeki Yeri ve ÖnemiProf.Dr.Nedim SARAÇOĞLU
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İÇEL ŞUBESİTARIM MAKİNALARI SEMPOZYUMU VE SERGİSİ
23-24 Kasım 2001Mersin Üniversitesi Yenişehir Kampusu
İstemihan Ta/ay Konferans Salonu
İletişim:Tel: (0324) 3273800-01
Fax: (0324)3269553e-posta: [email protected]
09.00-10.00 : Kayıt10.00-10.45 : Açılış Konuşmaları
10.45-11.45 : l. OTURUMOturum Başkanı : H. Oktay TEKSÖZ (MMO içel Şube Başkan Vekili)
• Türkiye'de ve Dünya'da Tarımsal MekanizasyonDüzeyi ve GelişimiProf. Dr. Alaettin SABANCI(Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi)
• Traktör ve Tarım Makinaları SektörününGeleceği Üzerinde Çiftçinin Finans Gücü veKaynakların EtkisiProf. Dr. Ediz ULUSOY(Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi)
11.45-12.15 : Tartışma
12.15-13.30 : Öğle Yemeği
13.30-14.30 : II. OTURUMOturum Başkanı : Serdar ERKAN (MMO içel Şube Saymanı)
• Sera Teknolojilerinde Gelişmeler ve ÜlkemizSeraları İçin ÖnerilerProf. Dr. Gazanfer HARZADIN(Tartes Tarım San. ve Tic. Ltd. Şti)
• Cam Seralarda Yükler ve Geliştirme ÇalışmasıProf. Dr. Ali BAŞÇETİNÇELİK(Çukurova Üniversitesi Tarım Mak. Bölümü)
• Küçük Menderes Havzasında Tarımsal Yapı,Mekanizasyon Düzeyi ve UygulamalarıÖğr. Gör. Taner ÖÇEL(Ege Üniversitesi Ödemiş Meslek Yüksek Okulu)
14.30-15.00 : Tartışma
15,00-15.30 : Ara
15.30-16.30 : III. OTURUMOturum Başkanı : Faruk TEKİN (MMO içel Şube Sekreteri)
• Tarımda İşlem Kontrolü ve Otomasyonda YeniTekniklerProf. Dr. Galip KEÇECİOĞLU(Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi)
• Tarım Ürünleri İçin Verim Haritası HazırlamaTeknikleriProf. Dr. Bahattin AKDEMİR(T.Ü Tekirdağ Ziraat Fak.)
• Tarım ve Tarım Makinaları Sektöründe BilgiYönetimiYrd. Doç. Dr. Haluk TANRIVERDİ(Sakarya Üniversitesi Sakarya M.Y.O)
16.30-17.00 : Tartışma
19.00 : Akşam Yemeği
10.00-11.30Oturum Başkanı
11.30-12.00
12.00-13.30
13.30-17.00Panel Yöneticisi
Panalistler
79.00
IV. OTURUMKamuran BASKIN(MMO Ankara Şube Sayman Üye)Tarım Makinalarında Bilgisayarla Tasarım,Analiz ve Üretimin ÖnemiProf. Dr. Tülay HARZADIN(Dokuz Eylül Üniversitesi Müh. Fak.)Toprak-Alet İlişkisinde Ortaya ÇıkanGerilmelerin 1-Deas Programı ile ModellenmesiArş. Gör. Dursun AYDIN(Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi)Tarım Makinaları Üretiminde RekabetEdebilirlik Düzeyinin Arttırılması ÜzerineÖneriler)Yrd. Doç. Dr. ibrahim İÇÖZ (T.Ü. Tekirdağ M.Y.O)
Tartışma
Öğle Yemeği
PANELYusuf ÖZTUNÇ(MMO İçel Şube Yönetim Kurulu Bask.)Tarım Politikalarının Ülkemiz Tarım MakinalarıSektörüne EtkisiProf. Dr. Ediz ULUSOY (E.Ü Ziraat Fakültesi)Prof. Dr. Gazanfer HARZADIN(Tartes Tarım San. ve Tic. Ltd. Şti.)ibrahim YALIN(Ziraat Mühendisleri Odası içel Şube Yön. Kurulu Bşk.)Zafer NERGİZ (Tarım il Müdürü)ibrahim ERKAL(Ziraat Odası Yönetim Kurulu ÜyesiSerdar YÜREKLİ(Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yön. Kur. Üye)
Akşam Yemeği
Vpronlpr
700 SerisiKontrol Vanaları
Basınç: 0,7-16 kg/cm2Sıcaklık: 800C max.
Model: Açılı - Y tipiÖlçü: 11/2"-24"
400 SarisiKontrol VanalarıBasınç: 0,5-10/16 kg/cm2Sıcaklık: 800C max.Model: Dişli, Glob, AçılıÛlçû: 3/4"-16"R
900 Serisi Otomatik ÖlçmeVanaları HidrometrelerBasınç: 0,5-10/16 kg/cm?Sıcaklık: 800C max.Model: Dişli, AçılıÛlçû: 1 1/2"-8"
Woltman TipiTurbobar TurbinliSu SayaçlarıBasınç: 16 kg/cm2Sıcaklık: 800C max.Ölçü 2"-20"
350 Serisi Kum Filtreleriiçin Geri Yıkama VanalarıBasınç: 0,5-16 kg/cm2Sıcaklık: 800C max.Model: TEÖlçü: 2"x2",3"x2",4"x3"
Sürgülü VanalarDÎN (3216-3225)3202-F4, 3202-F5Anma Çapı:040-0350Basınç: 6-10-16
'. 25-40 kg/cm2' Sıcaklık:
120-2250C max.
Çalpara (Swing)Tip ÇekvalflerAnma Çapı:040-0300Basınç: 6-10-16-25-40kg/cm2Sıcaklık:120-2250C max.
Lift (Yaylı) TipÇekvalflerAnma Çapı:050-0500Basınç: 10-16-25-40kg/cm2Sıcaklık: 800C max.Model: Y tipi
Yaylı (Dik)ÇekvalllerAnma Çapı:040-0300Basınç: 10-16 kg/cm2Sıcaklık: 800C max.
Dip KlapeleriAnma Çapı:040-0300Basınç:10-16 kg/cm2Sıcaklık: 8QOC max.
Hava TahliyeVanaları (Vantuz)Anma Çapı:040-0200Basınç: 6-10-16-2540 kg/cm2Sıcaklık: 800C max.Model: Tek küreli-Çift küreli
70F SerisiPislik TutucularAnma Çapı:050-0500Basınç: 10-16-25-40kg/cm2Sıcaklık: 800C max.Model: Y tipi
Demonta) ParçalarıAnma Çapı:0100-01000Basınç:10-16-25 kg/cm2
A,B,C,D,E TiPiSulama HidrantıBasınç: 10 kg/cm2Ûlçû giriş: 080-01000150 mm.Ûlçû çıkış: 065-01000150 mm.
Ş VAN A
DOĞUŞ VANA VE DÖKÜM SANAYi TiCARET LTD. ŞTt.
Merkez: 1202/1 Sokak No:26/A inşaatçılar Çarşısı Yenişehir - iZMiRTel: 0.232.433 59 43 - 433 60 11 - 449 46 69 Fax: 0.232.458 08 96
FabHka: Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, 10000 Sokak No:18 Çiğli - iZMiRTel: 0.232.376 85 80 - 376 85 81 - 328 00 91 - 328 00 92 Fax: 0.232.376 85 82
Web: www.dogusvana.corn.tr e-mail: [email protected]
BfDf AN A
üretimiHava Kanal Ranşlam
cıvatalar
• Dübelten
• Perf öne Askı Bemanls
• SökonveMastikler
• Yapıştırıcılar
İzolasyon ÇlvBerl
fENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ ve MAKİIİMALAT SANAYİ TİC. LTD. Ş
Yalnız Selvi Cad. özgür Sok. No:i81440 Soğanlık/Kartal • İSTANBTel : (0216) 452 37 93 PFaks : (0216) 451 91 55'y
w w w . m a k r o t e k n i k . c oe-mall:
- . »-^KJr-r . . tlffl '-.
i<«# •'•' ff*..
gg 1-6 l.9f '91.20) :xej xqd gf/ft? 9G'US '011 311 a^ 'NVS VIAIdldNVItf AtfH VIAII1>1
UB|BLUB|n6Af| BllUlpUB|BAB|-| 9A BLUJ|>|
ıdji UGABI eıusy
tk
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİTMMOB SANAYİ KONGRESİ 2001
30 KASIM- 1-2 ARALIK 2001Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu Beşiktaş /
İSTANBUL
iletişim:Tel: (0212} 245 03 63-64/124
Fax: (0212)2498674e-posta:[email protected],tr
l. GÜN - 30 KASIM 2001 CUMA
10.00 : KAYIT10.30 : AÇILIŞ - KONUŞMALAR12.00-13.00 : YEMEK ARASI
13.00-14.20 : l. OTURUMCUMHURİYET ÖNCESİ VE SONRASI SANAYİ STRATEJİLERİ VEPOLİTİKALARI
Oturum Başkanı : Kaya Güvenç - TMMOB Başkanı: OSMANLI SANAYİİ İÇERİSİNDE TEKSTİL SANAYİİNİN GELİŞİMİ
Dr. Abdülkadir Buluş - Selçuk Üniversitesi: ÖZEL GİRİŞİMLE SANAYİLEŞME DÖNEMİNDE SANAYİDE YABANCI
SERMAYENİN BOYUTU (1923-1932)Arş. Gör. Hamdı GENÇ - Marmara Üniversitesi1948 İKTİSAT KONGCESİ:"Devletçilik-Liberalizm" Bir ikilemmidir?Doç. Dr. Mehmet Türkay - Marmara ÜniversitesiTARTIŞMA
14.20-14.40 : ARA
14.40-15.40 : II. OTURUMAVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİ
Oturum Başkanı : Mehmet Soğancı - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı: AB SÜRECİNİN SANAYİLEŞME ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: Arş. Gör. Emine Tahsin - istanbul Üniversitesi: GÜMRÜK BİRLİĞİ SÜRECİNDE İTHALATIN AÇILMASININ TEKSTİL VE
KONFEKSİYON SEKTÖRLERİNE ETKİLERJDoç. Dr. Ziynet Öndoğan Aktuğlu - Ege ÜniversitesiYrd. Doç. Dr. Önder Yücel - Ege Üniversitesi
15.40-16.00 : ARA
16.00-17.00 : III. OTURUMREKABET POLİTİKALARI
Oturum Başkanı : Hüseyin Yeşil - TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi: KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE REKABET POLİTİKALARININ TÜRKİYE
AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİProf. Dr. Arif Esin - istanbul Üniversitesi
: FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI KORUMA SİSTEMİ VE DÜNYA TİCARETÖRGÜTÜ-TRIPS ANLAŞMASI: GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERPERSPEKTİFİNDEN BİR DEĞERLENDİRMEYrd. Doç. Dr. Saadet iyidoğan - Galatasaray ÜniversitesiTARTIŞMA
II. GÜN - 1 ARALIK 2001 CUMARTESİ
10.00 - 12.00 : IV. OTURUMSANAYİ TEKNOLOJİ VE AR-GE
Oturum Başkanı : Yavuz Bayülken - TMMOB Makina Mühendisleri Odası: SANAYİ YOĞUNLAŞMASI
Doç. Dr. Meral Sarıkaya Özhan - Hacettepe ÜniversitesiTEKNOLOJİ ÇAĞI VE TÜRKİYE SANAYİDoç. Dr. Dilek Çetindamar - Sabancı ÜniversitesiKÜRESELLEŞME SÜRECİNDE TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNDEKİHIGH-TECH MALLAR VE REKABET GÜÇLERİYrd. Doç. Dr. Feride Doğaner Göne! - Yıldız Teknik ÜniversitesiTEKNOLOJİ TRANSFERİNDE STRATEJİK BİR YAKLAŞIM:ULUSLARARASI RİSK SERMAYESİYrd. Doç. Dr. Halil i. Bulut - Karadeniz Teknik ÜniversitesiTARTIŞMA
12.00-13.00 : YEMEK ARASI
13.00-14.00 : V. OTURUMKOBİLER
Oturum Başkam : Osman Serter - TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul ŞubesiYönetim Kurulu Üyesi
: KALKINMA STRATEJİSİ OLARAK KOBİLERDoç. Dr. Fuat Ercan - Marmara Üniversitesi
: TÜRKİYENİN EKONOMİK VE SINAİ GELİŞİMİNDE KOS"LARIN YERİVE ÖNEMİAyşegül Dinç - Gazi ÜniversitesiTARTIŞMA
14.00 - 14.20 : ARA
14.20-17.00 : VI. OTURUMKÜRESELLEŞME VE TÜRKİYE
Oturum Başkanı : Emin Koramaz - TMMOB Yönetim Kurulu Yedek Üyesi: KÜRESELLEŞME VE KÜRESELLEŞMENİN TÜRKİYE ÜZERİNE
ETKİLERİProf. Dr. Sudi Apak - Trakya Üniversitesi
: KAPİTALİZMİN DİASPORASI / KÜRESELLEŞEN SERMAYE /YERELLEŞEN DEMOKRASİ - İNSAN HAKLARIYrd. Doç. Dr. Hali! Mutioğlu - Adnan Menderes Üniversitesi
KÜRESELLEŞMEYİ TARTIŞIRKEN İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ
YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMEKProf. Dr. Meryem Koray - Yıldız Teknik ÜniversitesiARA
KÜRESELLEŞME YERELİ ÖLDÜREBİLİR Mi?: KÜRESELLEŞME
ÜZERİNE GÜNCEL BİR TARTIŞMA
Araş. Gör. Emel Baştürk Akça - Ege ÜniversitesiTÜRKİYE'DE YABANCI YATIRIMLARDr. Abdurrahman Anman - YASED
YENİ EKONOMİ NE KADAR YENİ?Doç. Dr. Hayri Kozanoğlu - Marmara ÜniversitesiTARTIŞMA
GÜN - 2 ARALIK 2001 PAZAR
10.00-12.00 : VII. OTURUMSANAYİDE İŞGÜCÜ VE ÜCRET EĞİLİMLERİ
Oturum Başkanı : Gazi ipek • TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası istanbul Şubesi Başkanı: "SANAYİSİZLEŞME"NİN GÖLGESİNDE MÜHENDİSLER ve
MÜHENDİSLİKAzi2 Hatman
: KAPİTALİZMDE DÖNÜŞÜM DİNAMİKLERİ VE SENDİKAL KRİZYrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu - Marmara ÜniversitesiTÜRKİYE'DE 80 SONRASI İMALAT SANAYİNDE KAR VE ÜCRET
EĞİLİMLERİ
Yrd. Doç. Dr. Burak Gürbüz - Galatasaray ÜniversitesiİNSAN KAYNAKLARI EĞİTİMİNİN İŞLETMELER İÇİN ÖNEMİYrd. Doç. Dr. Esra Nemli - istanbul ÜniversitesiTARTIŞMA
12.00-13.00 : YEMEK ARASI
13.00-14.00 : VIII. OTURUMSANAYİLEŞME, KALKINMA. PLANLAMA
Oturum Başkam : i. Reşat Özkan - TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul ŞubesiKALKINMA, SANAYİLEŞME, PLANArşları Başer KafaoğluGÜNÜMÜZ AÇISINDAN ULUSAL ÇIKAR, KALKINMA VE PLANLAMAKAVRAMLARININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİProf. Dr. Ahmet Çakmak- Marmara ÜniversitesiTARTIŞMA
14.00-14.20 : ARA
14.20-15.40 : IX. OTURUMÖZEL OTURUM {KADIN EMEĞİ VE KÜRESELLEŞME)
Oturum Başkanı : Songül Öztürk - TMMOB Çevre Mühendisleri Odasıistanbul Şubesi Başkanı
Prof. Dr. Meryem Kor ay - Yıldız Teknik ÜniversitesiProf.Dr.Gülay Günlük Şenesen - istanbul ÜniversitesiDoç. Dr. Şemsa Özar - Boğaziçi ÜniversitesiSaniye Dedeoğlu
TARTIŞMA15.40-16.00 : ARA
16.00 - 17.00 : X. OTURUM
SEKTÖR VE ALAN ÇALIŞMASIOturum Başkanı : Üzeyir Uludağ - TMMOB Makina Mühendisleri Odası istanbul Şubesi
Başkanı: ÜMRANİYE SANAYİ BÖLGESİ
Yrd. Doç. Dr. Berna Müftüoğlu - Marmara ÜniversitesiMAKİNA İMALAT SANAYİYavuz Bavulken - TMMOB Makina Mühendisleri OdasıTARTIŞMA
17.00 : KONGRE KAPANIŞ18.00 : KOKTEYL
A*.SU KONTROL SİSTEMLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
OTOMATİK KONTROL VANALARISTOKTAN TESLİMTECRÜBELİ MÜHENDİS KADROMUZLAÜCRETSİZ PROJE DESTEĞİ VE SATIŞ SONRASITEKNİK SERVİSİMİZLE HİZMETİNİZDEYİZ.
* BASINÇ DÜŞÜRME* HIZLI BASINÇ TAHLİYE* KOÇ DARBESİ SÖNÜMLEME* SİSTEM BASINCINI SABİTLEME* Sû DEPOSU SEVİYE KONTROLÜ* POMPA START/STOP KONTROLÜ* SOLENOİD KONTROLLÜ ZAMANLAMA
1202/3 Sok. No:4 İnşaatçılar Çarşısı Yenişehir-İZMİRTel & Fax: 0.232 457 57 08 (Pbx) • e-mail:[email protected] • http: www.dikkaya(*com
DOĞAL GAZ VEYALPG İLE ÇALIŞAN
lyiAKTEK KOMBİUfelDA EKONOMİ"
j B°RU EKLEME PARÇALARI
Patent Dirsek
Flanş
Redüksiyon
Orijinal Te
Manşon
Kep
ALÜMİNYUM PROFİL**• Sanayi
Profilleri
** ReklamProfilleri
DoğramaProfilleri
*"" AlüminyumDoğrama
•* Cephe GiydirmeSistemleri
«V Bölgesi Çetin Sokak I Tp p T ^ 00" 378 47 45 htto- wwu J ndlk' İSTANBUL " —__,«P.«w.Mrdoaan.com, ,maluaraogan@saraogan mjf
Tüm Gereksinimleriniz Tek Adresten!.KANTHAL, endüstriyel ve laboratuar fırınlarının ısıtma sistemlerinde 60 yılıaşkın dünya çapındaki liderliğini, geniş bilgi birikimi ve teknik donanımasahip genç kadrosuyla Türkiye1 de de sürdürmekten kıvanç duyar. Sahipolmak istediğiniz ileri teknoloji ile üretilmiş komple ısıtma sistemleri Kanthaltarafından size tek bir adresten sunulmaktadır
Süper ElemanlarDeğişik sıcaklıklardaki farklı fırın
Kanthal Süper atmosferlerinde, koruyucu tüpEndüstriyel ve laboratuar «pi fırınlar gerektirmeksizin direkt olarakiçin 1900 'C sıcaklıklarına kadar çalışan kullanılabilirler.MoSiO, bazlı elektrikli ısıtma elemanları.
Çeşitli boyut ve formlara sahipKanthal Süper elemanları ileendüstriyel ve laboratuarfırınlarında en yüksek verimiyıllar boyu sağlayabilirsiniz.
Superthal1550 °C eleman sıcaklıklarınakadar çalışan Kanthal Süperısıtıcı elemanı ile entegre edilmişseramik fiber izolasyonluısıtma modülleri.
FıbrothaJMax. 1300 °C sıcaklıklarında çalışanlaboratuar ve endüstriyel fırınlar içinyataklanmış ve/veya serbest ışıma ileçalışan elektrikli ısıtma ve vakum altındaşekillendirilmiş seramik fiber izolasyon modülleri.
Metalik Elemanlar1400 t eleman sıcaklıklannakadar çalışan tüm fınnlardaKanthal tarafından üretilenkullanıma hazır FeCrAI / NiCresaslı tel ve şerit metalik elemanlar.
Komple Isı Ünitesi
I Kanthal, gaz ve elektrik ısıtmalıAPM Radyant Tüpler fınnlar için farklı APM radyant/tüpGazlı ve elektrikli ısıtma sistemleri ısıtma sistemi uygulamaları ileiçin toz metalürjisi ve ekstrüzyon kullanıcılara daha da yakın...ile üretilmiş max.1250 'C çalışmasıcaklıklanna uygun FeCrAI bazlıradyanVkoruyucu tüp sistemleri.
KANTHAL
KANTHAL TÜRKİYESANDVIK Endüstriyel Mamuller San. ve Tic. A.Ş.Mermer Sok. No: 6 Yakacık E5 Yan Yol81450 Kartal / İstanbulTel : (0216)309 15 15Faks : (0216) 377 69 57 / 377 00 26
HAVALANDIRMA SiSTEMiİMALAT SAN. VE TİC. LTD.
S ^ . -.'•l* V A K A N AKAR l
va kanalları
sitii izoleli ve izolesiz .sızdırmaz hava
re kanalemanları
yükteri
Izotefi - izolesiz alüminyum ve paslanflexible
âtanctort çaplar {mmj
•we aksesuaîwırw *
0800* Tüm kanat malatianme* Tüm kanat