122

Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

  • Upload
    others

  • View
    22

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide
Page 2: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

T‹SK, çal›flma yaflam›n›n iflveren kanad›n›temsil etmesinin yan›nda, bir düflünce ku-ruluflu olma kimli¤i ile yaflanan ekonomikkrizin nedenleri ve sonuçlar› üzerine çeflit-li araflt›rmalar yapm›fl ve bunlar›n bir k›s-m›n› kamuoyu ile paylaflm›flt›r.

Yurtiçi ve yurtd›fl› talebin ciddi ölçülerdedaralmas› ile ekonomi 2009 y›l›n›n ilk çey-re¤inde rekor oranda, % 13,8 küçülmüfltür.Kriz sürecinde iflsizlik h›zla yayg›nlaflm›fl;üretim, ihracat, yat›r›m, yabanc› sermaye,kamu maliyesi gibi temel alanlarda büyükgerilemeler yaflan›rken, en fazla tahribatgören, sanayi olmufltur. Bugün ekonomidedeflasyonist e¤ilimler a¤›rl›k kazanm›flt›r.

Küresel krizin gelecekteki muhtemel seyridünyada ve ülkemizde iyimser ve kötüm-ser karakterde muhtelif senaryolarla tart›-fl›lmaktad›r. Kesin olan, gelece¤in hala be-

lirsizli¤ini korumakta olufludur.

Ekonomideki k›r›lganl›¤›n artt›¤› ve gele-

ce¤in belirsizli¤ini korudu¤u flartlarda, kri-

zin analizine ve de¤erlendirilmesine iliflkin

çabalar son derece de¤erlidir.

T‹SK AKADEM‹ Dergisi bu özel say› ile

uluslararas› ve ulusal boyutlar› ile krizi an-

lamaya ve yorumlamaya yönelik çal›flma-

lar› bir araya getirmeyi amaçlam›flt›r. Ya-

p›lan çal›flmalarda da görülece¤i üzere,

kriz ne sadece Türkiye’nin krizidir, ne de

küresel krizdir. Yaflamakta oldu¤umuz

kriz, Türkiye Ekonomisi’nin daha önce içi-

ne düfltü¤ü krizlerden farkl›d›r; iç ve d›fl

dinamiklerin birlikte tetikledi¤i bir süreç-

tir. Dolay›s›yla çözümlerin de bu çerçeve-

de aranmas› gerekmektedir.

Güz say›s›nda görüflmek dile¤iyle

Türkiye ‹flveren Sendikalar› KonfederasyonuYönetim Kurulu Baflkan›[email protected]

Tu¤rul KUDATGOB‹L‹K

Krizi Anlamak

Page 3: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Sahibi

Türkiye ‹flveren Sendikalar›Konfederasyonu Ad›naTu¤rul KUDATGOB‹L‹K

Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü

Bülent P‹RLER

Editör

Prof. Dr. Ömer Faruk ÇOLAK

Yay›n Kurulu Sekreterleri

Emel ÇOPUR Sibel TU⁄

‹dare Yeri

Türkiye ‹flveren Sendikalar› KonfederasyonuHofldere Caddesi Reflat Nuri SokakNo : 108 06540 Çankaya - ANKARATel : (+90 312) 439 77 17 (pbx)Faks :(+90 312) 439 75 92-93-94Web : www.tisk.org.trE-posta : [email protected]

Bask› Tarihi

31 Temmuz 2009

Tasar›m ve Bask›

AJANS-TÜRK BASIN ve BASIM A.fi.‹stanbul Yolu 7. km. Necdet Evliyagil Cad. No: 24 Bat›kent - ANKARATel : (+90 312) 278 08 24 • Faks : (+90 312) 278 18 95

ISSN:1306-6757

T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemlibir dergidir. Bu dergide yay›nlanan makalelerin bilim ve dil bak›m›ndan sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Dergideyay›nlanan makaleler kaynak gösterilmeden kullan›lamaz. Dergide yay›nlanan makalelerin yay›n hakk› Türkiye‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu’na aittir ve yay›nc›n›n izni olmadan hiçbir flekilde yeniden ço¤alt›lamaz.

Yay›n ‹lkeleri

C‹LT: 4 ÖZEL SAYI: II

Page 4: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

DANIfiMA KURULU

Alfabetik olarak soyad› s›ras›na göre düzenlenmifltir.

Prof. Dr. Asaf Savafl AKAT Bilgi Üniversitesi

Prof. Dr. Teoman AKÜNAL Koç Üniversitesi

Prof. Dr. Yusuf ALPER Uluda¤ Üniversitesi

Prof. Dr. Tu¤rul ARAT TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

Prof. Dr. Kadir ARICI Gazi Üniversitesi

Prof. Dr. Tankut CENTEL Koç Üniversitesi

Prof. Dr. Emin ÇARIKÇI Çankaya Üniversitesi

Prof. Dr. Ömer Faruk ÇOLAK Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu

Prof. Dr. Münir EKONOM‹

Prof. Dr. Hüsnü ERKAN Dokuz Eylül Üniversitesi

Prof. Dr. O¤uz ESEN ‹zmir Ekonomi Üniversitesi

Prof. Dr. Yüksel ‹NAN Bilkent Üniversitesi

Prof. Dr. Muhteflem KAYNAK Gazi Üniversitesi

Prof. Dr. fiükrü KIZILOT Gazi Üniversitesi

Prof. Dr. Orhan MORG‹L Hacettepe Üniversitesi

Prof. Dr. Tamer MÜFTÜO⁄LU Baflkent Üniversitesi

Prof. Dr. Selami SARGUT Baflkent Üniversitesi

Prof. Dr. Nur SERTER ‹stanbul Üniversitesi

Prof. Dr. Polat SOYER Dokuz Eylül Üniversitesi

Prof. Dr. Nurhan SÜRAL Orta Do¤u Teknik Üniversitesi

Prof. Dr. Sarper SÜZEK Ankara Üniversitesi

Prof. Dr. Fevzi fiAHLANAN ‹stanbul Üniversitesi

Prof. Dr. Sübidey TOGAN Bilkent Üniversitesi

Prof. Dr. Nahit TÖRE Çankaya Üniversitesi

Prof. Dr. ‹lter TURAN Bilgi Üniversitesi

Prof. Dr. Sadi UZUNO⁄LU Trakya Üniversitesi

Page 5: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Küresel Kriz ve Türkiye

Prof. Dr. Sübidey Togan ............................................................................................................6

Bilkent Üniversitesi-‹ktisat Bölümü

2008-09(?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz›

Gözlem ve De¤erlendirmeler

Prof. Dr. Osman Aydo¤ufl ........................................................................................................26

Ege Üniversitesi-‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi

2008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak ....................................................................................................50

Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu

Kriz, Dünya ve Türkiye

Prof. Dr. Sumru Altu¤ ..............................................................................................................70

Koç Üniversitesi-‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi

Global Kriz: Ne Zaman ve Nas›l Sona Erecek?

Prof. Dr. Sadi Uzuno¤lu............................................................................................................80

Trakya Üniversitesi-‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi

Global Krizden Sonra Teknolojinin Evcillefltirilmesi

Bozkurt Güvenç ........................................................................................................................90

Türkiye Bilimler Akademisi

‹Ç‹NDEK‹LER

Page 6: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

CONTENTSGlobal Financial Crisis and Turkey

Prof. Dr. Sübidey Togan ............................................................................................................6

Bilkent University-Department of Economics

Some Observations and Remarks on the Turkish Economy in the Global Economic

Crisis of 2008-09 (?)

Prof. Dr. Osman Aydo¤ufl ........................................................................................................26

Ege University-Faculty of Economics and Administrative Sciences

An Analysis of the Smilarities Between 2008 and 1929 Crisis

Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak ....................................................................................................50

Turkish Confederation of Employer Associations

Crisis, World and Turkey

Prof. Dr. Sumru Altu¤ ..............................................................................................................70

Koç University-Faculty of Economics and Administrative Sciences

Global Crisis: How and When will it Come to an End?

Prof. Dr. Sadi Uzuno¤lu............................................................................................................80

Trakya University-Faculty of Economics and Administrative Sciences

Domestication of Technology After the Global Crisis

Bozkurt Güvenç ........................................................................................................................90

Türkiye Bilimler Akademisi

Page 7: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ÖZET

Küresel Kriz ve Türkiye

Bu çal›flmada Türk ekonomisini ciddi boyutta etkilemekte olan küresel krizin etkilerinihafifletebilmek için al›nabilecek iktisat politikalar› üzerinde duruyor ve bu politikalar› içve d›fl dengeyi sa¤lamaya yönelik politikalar olarak inceliyoruz. Çal›flma söz konusu po-litikalar›n uygulanabilmesi için ‘mali sürdürülebilirlik’ ve ‘cari ifllemlerde sürdürülebi-lirlik’ k›s›tlar›n›n ba¤lay›c› olmamas› gerekti¤ini belirtmekte ve çal›flmada bu k›s›tlar›nba¤lay›c› olduklar› durumlarda politika alan›n›n oldukça darald›¤› gösterilmektedir.

JEL S›n›flamas›: E20, E31, E44, G01

Anahtar Kelimeler: Finansal Kriz, Türkiye Ekonomisi

ABSTRACT

Global Financial Crisis and Turkey

The current financial crisis that has emerged in developed countries has rippled acrossthe world and Turkey has proved no exception. In this paper we consider the macroeco-nomic policies Turkey could potentially consider to remedy the detrimental effects of thecrisis under policies for attaining internal and external balances. The paper notes that thepolicy space in Turkey is very much restricted because of the two constraints the countryfaces, namely the constraints on ‘fiscal sustainability’ and ‘current account sustainabi-lity’.

JEL Classification: E20, E31, E44, G01

Keywords: Financial Crisis, Turkish Economy

Page 8: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

7

Küresel Kriz ve Türkiye

‹R‹fi

2007 y›l› yaz aylar›nda ABD debafllayan küresel mali krizin dünya

ekonomileri üzerindeki etkisi 2008 y›l›n›nson çeyre¤inden itibaren çok h›zl› ve y›k›c›bir flekilde ortaya ç›km›flt›r. Varl›k fiyatlar›n-da yaflanan h›zl› düflüfl finansal kurulufllar›nsermayelerini eriterek bilançolar›nda çok bü-yük hasar yaratm›flt›r. Birçok finansal kuru-luflun iflas etmesine veya ancak devlet deste-¤i ile ayakta kalabilmesine neden olan krizindi¤er krizlerden en önemli fark› yüksek ha-cimli türev ürünlerini kapsamas› nedeniyleortaya ç›kan zararlar›n çok büyük boyutta ol-malar›d›r. IMF’nin ‘Küresel Finansal ‹stikrarRaporu, (Global Financial Stability Report)toksik varl›klar›n toplam tutar›n› 4,1 trilyondolar olarak tahmin ediyor, bunun 2,7 trilyondolar›n›n ABD, 1,2 trilyon dolar›n›n Avrupa,

150 milyar dolar›n›n ise Japon finansal ku-rumlar›nca oluflmufl oldu¤unu belirtiyor. 4,1trilyon dolar zarar›n üçte ikisinin bankalar›n,geri kalan üçte birinin ise sigorta flirketleri vedi¤er finansal kurulufllara ait oldu¤u ifadeedilen raporda toplam potansiyel zarar›n he-nüz ancak 1/3’ünün yaz›lm›fl oldu¤una de¤i-niliyor.

Artan belirsizlik ortam› ve güven kayb›kredi mekanizmas›n›n çal›flmas›n› engelle-mifl, bu durum reel kesimin borçlanma im-kanlar›n› s›n›rlarken borçlanma maliyetleri-nin de önemli ölçüde artmas›na neden ol-mufltur. Ayakta kalmay› baflaran finansalkurulufllar reel sektöre kredi kulland›rmadaisteksiz davranmakta ve kredi verme koflul-lar›ndaki afl›r› s›k›l›k, al›nan tüm tedbirlerera¤men, devam etmektedir. Hanehalk› ve re-el kesim güven endekslerinin tarihi dip de-¤erlerine inmesi ve uluslararas› sermayeak›mlar›n›n durma noktas›na gelmesi ile bir-

G

Prof. Dr. Sübidey TOGAN

T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Bilkent Üniversitesi-‹ktisat Bölümü[email protected]

Page 9: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

likte toplam talep h›zla gerilemifl, küresel ti-carette sert bir düflüfl yaflanm›fl, dünya eko-nomisinde büyüme oran› h›zla eksiye düfl-müfl ve iflsizlik oranlar› yükselmifltir.

Bu yaz›da Türk ekonomisini ciddi boyut-ta etkilemekte olan küresel krizin etkilerinihafifletebilmek için al›nabilecek iktisat poli-tikalar› üzerinde duruyoruz. Çal›flman›n ilkbölümünde makroekonomik politikalar›namaçlar›n› iç ve d›fl dengeyi (internal and ex-ternal balance) sa¤lamaya yönelik amaçlarolarak tan›ml›yor, ikinci bölümünde iç den-geyi sa¤lamaya yönelik para ve maliye poli-tikalar›n›, üçüncü bölümünde ise d›fl dengeyisa¤lamaya yönelik iktisat politikalar›n› ince-liyoruz. Çal›flman›n sonuç bölümünde Türki-ye’de iç ve d›fl dengeyi sa¤lamaya yönelikiktisat politikalar›n›n uygulanmas› ile ilgilibaz› sorunlar üzerinde duruyoruz.

1. MAKROEKONOM‹K POL‹T‹KA-

LARIN AMAÇLARI

Makroekomik politikalar›n amaçlar› içdenge ile d›fl dengeyi sa¤lamakt›r. ‘‹ç denge’ülkedeki kaynaklar›n verimli olarak kullan›l-d›¤›, tam istihdam›n sa¤land›¤› ve ekonomi-de enflasyonist ya da deflasyonist bask›lar›noluflmad›¤› durum, ‘d›fl denge’ ise ödemelerdengesinin cari ifllemlerinde sürdürülebilirli-¤in sa¤lanabildi¤i durum olarak tan›mlan-maktad›r.

Ampirik çal›flmalarda iç denge genellikleülkedeki iflsizlik oran›n›n tabii iflsizlik oran›-na (natural rate of unemployment) eflitlendi-

¤i durum olarak belirlenmekte, iflsizlik oran›-n›n bu oran›n alt›na düfltü¤ü durumlar ‘fazlaistihdam’ (over employment), iflsizlik oran›-n›n bu oran›n üstüne ç›kt›¤› durumlar iseekonomide iflsizli¤in var oldu¤u durumlarolarak tan›mlanmaktad›r. Di¤er taraftan am-pirik çal›flmalarda d›fl denge d›fl borcun sür-dürülebilirli¤i çerçevesinde ele al›nmakta, vebelirli bir cari ifllemler büyüklü¤ü çerçeve-sinde tan›mlanmaktad›r. Cari ifllemlerin bubüyüklü¤ün alt›nda oldu¤u durumlar sürdü-rülemez cari ifllemler büyüklü¤ü, üstünde ol-du¤u durumlar ise sürdürülebilirlik düzeyi-nin üstünde oldu¤u durumlar olarak tan›m-lanmaktad›r.

‹ç ve d›fl dengenin belirlenmesi ile ilgilisorunlar› inceleyen Swan (1963) ekonomi-lerde iç ve d›fl dengeyi belirleyen temel de-¤iflkenlerin ‘reel harcamalar’ ile ‘maliyetoran›’ oldu¤unu belirtmektedir. Bu çal›flma-da reel harcamalar› (AD) kamu ve özel sek-törün sabit fiyatlarla ölçülen tüketim ve yat›-r›m harcamalar› toplam›, maliyet oran›n› ise‘reel döviz kuru’ (RER) olarak tan›ml›yoruz.p yurt içindeki fiyat düzeyi, p* yurt d›fl›nda-ki fiyat düzeyi, E ise döviz kuru oldu¤undareel döviz kuru RER = p* E / p olarak tan›m-lanmaktad›r. Dolay›s›yla da RER de¤erinde-ki art›fl reel devalüasyonu, RER de¤erindekiazalma ise reel revalüasyonu göstermektedir.

Ekonomide reel harcamalar›n artmas› reelgelir art›fl›na, bu da istihdam düzeyinin yük-selmesine neden olmaktad›r. ‹stihdam düze-yini sabit tutabilmek için reel harcamalarda-ki art›fl›n sabit fiyatlarla ölçülen ‘mal ve hiz-

8 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 10: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

met ihracat›’ eksi ‘mal ve hizmet ithalat›’olarak tan›mlanan ‘net ihracat’ta bir azalmaile dengelenmesi gerekmektedir. AD artt›-¤›nda belirli bir istihdam düzeyi RER de¤eri-nin yeterli miktarda düflmesi ile sabit tutula-bildi¤inden bu istihdam düzeyi fiekil 1 de Ae¤risi ile gösterilen de¤iflik (AD, RER) kom-binasyonlar› ile sa¤lanabilir. fiekil 1 de A1

e¤risi ekonomide iflsizli¤in olufltu¤u bir du-rumu, A2 e¤risi ekonomide iç dengenin sa¤-

land›¤› durumu, A3 e¤risi ise fazla istihdam

durumunu göstermektedir.

Ekonomide reel harcamalar›n artmas› it-halat talebini artt›rmakta, bu da cari ifllemler-de a盤›n büyümesine neden olmaktad›r. Ca-ri ifllemler de¤erini tekrar eski düzeyine geti-rebilmek için ihracat›n artmas› ve ithalat›nazalmas› gerekmektedir. ‹hracat›n artmas› veithalat›n azalmas›, de¤iflmeyen reel harcamadüzeyi için, ancak reel kurun devalüe (RERin artmas›) ile sa¤lanabilir. AD artt›¤›ndaRER de¤erinin yeterli miktarda artmas› ile

cari ifllemler belirli büyüklükte sabit tutula-bildi¤inden belirli bir cari ifllemler büyüklü-¤ü fiekil 1 de B e¤risi ile gösterilen de¤iflik(AD, RER) kombinasyonlar› ile elde edilebi-lir. fiekil 1 de B2 e¤risi ekonomide cari ifl-

lemlerde sürdürülebilirli¤in sa¤land›¤›, B3

e¤risi ekonomide cari ifllemlerde sürdürüle-bilirli¤in sa¤lanamad›¤›, B1 e¤risi ise cari ifl-

lemlerin sürdürülebilirlik düzeyinin üstündede¤er ald›¤› durumlar› göstermektedir.

Burada üzerinde durulmas› gereken birhusus reel döviz kuru ile net ihracat aras›nda-ki iliflkidir. Yurt içinde üretilen mallar cin-sinden ölçülen reel cari ifllemler dengesini

CA = x – RER m

olarak yazal›m. Burada x reel mal ve hizmetihracat›n›, m ise reel mal ve hizmet ithalat›n›göstermektedir. Reel döviz kuru devalüe ol-du¤unda (RER artt›¤›nda) k›sa dönemde x vem de¤erlerinin de¤iflmesi beklenmemektedir.Bu durumda RER artt›¤›nda cari ifllemler de-¤eri k›sa dönemde ithalat de¤erinin (RER m)artmas› nedeniyle azalacakt›r. Ancak zamanilerledikçe reel döviz kurundaki art›fl reel ih-racat›n artmas›na ve reel ithalat›n azalmas›naneden olacakt›r. Dolay›s›yla zaman içindemiktar etkisinin de¤er etkisini geçmesi, bu-nun da cari ifllemlerde art›fla neden olmas›beklenmektedir. Bu iliflkiye iktisat literatü-ründe J-etkisi ad› verilmekte ve miktar etki-sinin de¤er etkisinden fazla olmas› durumuMarshall-Lerner koflulunun sa¤land›¤› du-rum olarak bilinmektedir. Bu durumda ihra-cat›n reel döviz kuru elastikiyeti ile ithalat›n

9Küresel Kriz ve Türkiye

fiekil 1

Page 11: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

10 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

reel döviz kuru elastikiyeti toplam› birden

büyüktür. Tablo 1 ampirik çal›flmalarda de-

¤iflik ülkeler için elde edilmifl olan k›sa ve

uzun dönem ihracat ve ithalat elastikiyet de-

¤erlerini göstermektedir. Tablo dan görüldü-

¤ü üzere Marshall-Lerner koflulu söz konusu

ülkeler için uzun dönemde sa¤lanmaktad›r.

Togan ve Berument (2007) bu koflulun Tür-

kiye için de sa¤land›¤›n› göstermektedir. Re-

el döviz kurundaki art›fl›n ancak bir süre son-

ra net ihracat› art›rmas›n›n di¤er nedenleri

aras›nda döviz kuru geçiflkenli¤inin (exchan-

ge rate pass-through) birden küçük olabilme-

si ve ihracat sektörlerinde karl›l›¤›n artmas›

nedeniyle ihraç mallar› arz›nda sa¤lanacakart›fl›n ancak zaman içinde yeni yat›r›mlar›ngerçeklefltirilebilmesi sonunda sa¤lanabil-mesidir.

fiekil 1 de A2 üzerindeki AD ve RER

kombinasyonlar› iç dengeyi sa¤layan de¤er-leri gösterirken, B2 üzerindeki AD ve RER

kombinasyonlar› d›fl dengeyi sa¤layan de-¤erleri göstermektedir. Dolay›s›yla ekonomi-de iç ve d›fl dengeyi sa¤layan AD ve RERde¤erleri A2 ve B2 e¤rilerinin kesiflti¤i nok-

tadaki de¤erlerdir. fiimdi de fiekil 1 deki ADve RER de¤erlerini dört alana bölelim ve bualanlar› fiekil 2 de gösterelim. I ve IV nolu

Tablo 1 : ‹hracat ve ‹thalat›n Fiyat Esneklikleri

Kaynak : Artus ve Knight (1984)

Ülke ‹hracat Elastikiyeti ‹thalat Elastikiyeti

K›sa Dönem Uzun Dönem K›sa Dönem Uzun Dönem

Avustralya 0,71 1,37 0,36 0,80

Belçika 0,59 1,55 – 0,70

‹ngiltere – 0,31 0,75 0,75

Kanada 0,4 0,71 0,72 0,72

Danimarka 1,13 1,13 0,93 1,14

Fransa 0,48 1,25 0,49 0,60

Almanya – 1,41 0,77 0,77

‹talya 0,56 0,64 0,94 0,94

Japonya 1,01 1,61 0,72 0,97

Hollanda 0,49 0,89 1,22 1,22

Norveç 0,74 1,49 0,01 0,71

‹sveç 0,73 1,59 – 0,94

‹sviçre 0,42 0,73 0,25 0,25

ABD 0,48 1,67 1,06 1,06

Page 12: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

11Küresel Kriz ve Türkiye

alanlarda fazla istihdam söz konusu iken, IIve III nolu alanlarda iflsizlik bafl göstermek-tedir. Ayn› flekilde I ve II nolu alanlarda cariifllemler de¤eri sürdürülebilirlik için gerekliolan de¤erin üzerinde iken, III ve IV nolualanlarda cari ifllemler sürdürülemez konu-mundad›r.

Küresel finans piyasalar›nda ortaya ç›kankriz Türk ekonomisini ciddi boyutta etkile-mektedir. 2008 y›l› dördüncü çeyre¤inde d›flticaret önemli oranlarda azal›rken yabanc›sermaye giriflleri ç›k›fla dönüflmüfl, gayri safiyurt içi has›la (GSY‹H) azalm›fl ve iflsizlikartm›flt›r. IMF'nin 2009 y›l›n›n Nisan ay›ndayay›nlad›¤› ‘Dünya Ekonomik Görünümü’raporuna göre dünya ekonomisi 2009 y›l›ndayüzde 1.3 oran›nda daralacak, ve GSY‹H Ja-ponya, Euro Bölgesi ve ABD’de s›ras›ylayüzde 6,2, 4,2 ve 2,8 oranlar›nda küçülecek-tir. Bu geliflmelere paralel olarak Dünya Ti-caret Örgütü dünya d›fl ticaretinin yüzde 9oran›nda, geliflmifl ülke ithalat›n›n ise yüzde8,5 oran›nda azalaca¤›n› öngörüyor. IMF’yegöre ise dünya d›fl ticareti yüzde 11 oran›nda,

geliflmifl ülke ithalat› ise yüzde 12,1 oran›ndaazalacak. Türkiye’nin 2008 de toplam ihra-cat›n›n yüzde 48’ini gerçeklefltirdi¤i AvrupaBirli¤i ekonomilerindeki daralma baflta ol-mak üzere küresel GSY‹H’daki azalma, ihra-cat› olumsuz etkilemektedir. ‘2008 Y›l› Kat›-l›m Öncesi Ekonomik Program›’na göre2009 y›l›nda mal ihracat› yüzde 23 oran›ndaazal›rken mal ithalat› yüzde 33 oran›nda aza-lacak ve bu geliflmeler sonunda cari ifllemlerdengesi a盤› 2009 y›l›nda 11 milyar dolartutacakt›r. Di¤er taraftan küresel kriz tüketi-ci ve yat›r›mc› güveninin azalmas›na, güvenazalmas› da gelirdeki düflüfl ile beraber özeltüketim ve yat›r›m harcamalar›n›n 2008 y›l›-n›n son çeyre¤inde s›ras›yla yüzde 4,6 ve23,5 oran›nda azalmas›na neden olmufltur.Söz konusu geliflmelerin 2009 y›l›nda da de-vam edece¤i ve GSY‹H’n›n ‘2008 Y›l› Kat›-l›m Öncesi Ekonomik Program›’na göre yüz-de 3,6, IMF'nin ‘Dünya Ekonomik Görünü-mü’ raporuna göre ise yüzde 5,1 oran›ndaazalmas›, iflsizlik oran›n›n da 2008 y›l›ndakiyüzde 12,3 de¤erinden 2009 y›l›nda yüzde13,5 e ç›kmas› beklenmektedir.

2009 y›l›nda iflsizlik oran›n›n yüzde 13,5ve cari ifllemler a盤›n›n 11 milyar ABD Do-lar› olaca¤› ekonomimizin bulundu¤u durumfiekil 3 te III nolu alandaki X noktas› ile gös-terilebilir. Reel döviz kurunu sabit tutuldu¤udurumda iç denge reel harcamalar› artt›rarakX ten Y noktas›na geçmek suretiyle sa¤lana-bilir. Ancak Y noktas›nda d›fl dengesizlik so-runu X noktas›na göre daha da büyüyecektir.Di¤er bir alternatif reel döviz kurunu sabit

fiekil 2

Page 13: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

12 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

tutarak reel harcamalar› k›smak, bu suretlede d›fl dengeyi sa¤lamakt›r. Ancak bu du-rumda da iç dengesizlik sorunu büyümekte-dir. ‹ç ve d›fl denge ancak reel döviz kurunudevalüe ederken reel harcamalar› da belirlioranda artt›rarak ekonomiyi X noktas›ndan Znoktas›na getirmek suretiyle sa¤lanabilir.

2. ‹Ç DENGEY‹ SA⁄LAMAYA YÖ-

NEL‹K PARA VE MAL‹YE POL‹T‹KA-

LARI

fiekil 3’te X noktas›ndan Y noktas›na ge-çebilmek için kamunun para politikas› kul-land›¤›n› kabul edelim. Bu durumda MerkezBankas› gösterge faiz oranlar›n› indirerek veaç›k piyasa ifllemleri (do¤rudan al›m, repo vedepo) ile rezerv para (RM) miktar›n› art›rabi-lir. Rezerv para ile genifl anlaml› para arz›(M2) aras›ndaki iliflki bilindi¤i üzere

1+c+bM2 = –––––––––– RMc+rd+brt+re

olarak yaz›labilir. Burada c dolafl›mdaki pa-ra-vadesiz mevduat oran›n›, b vadeli mevdu-at-vadesiz mevduat oran›n›, rd vadesiz mev-

duata uygulanan zorunlu karfl›l›k oran›n›, rt

vadeli mevduata uygulanan zorunlu karfl›l›koran›n›, re merkez bankas›nda tutulan banka-

lar serbest imkan›n›n vadesiz mevduata ora-n›n› göstermekte, ve (1+c+b)/(c+rd+brt+re)

para çarpan› olarak tan›mlanmaktad›r. Paraçarpan›, RM bir birim artt›¤›nda M2 de¤eri-

nin kaç birim artaca¤›n› göstermektedir. Eleal›nan bir ekonomide c, b, rd, rt, ve re de¤er-

leri sabit kald›¤› sürece para çarpan› de¤eri

zaman içinde de¤iflmeyecek, rezerv paradakiart›fllar para arz›nda art›fla neden olacakt›r.Para arz›nda art›fl›n banka sisteminin özelsektöre açt›¤› kredi miktar›nda art›fla nedenolmas› durumunda da ekonomide reel harca-malar›n (tüketim ve yat›r›m) artmas› beklen-mektedir.

Rezerv para ile kredi miktar› aras›ndakiiliflki piyasada güven ortam›n›n bulundu¤u,bankalar›n kredi arz›n› artt›rmak istedikleri,reel sektörün de daha fazla kredi talep etti¤idurumunda gerçekleflecektir. Ekonomide gü-ven ortam›n›n bozuldu¤u bir durumda artanrezerv para miktar› bankalar taraf›ndan mer-kez bankas›ndaki ‘bankalar serbest imkan›’n›n (serbest tevdiat) artmas›na neden olabilir.Bu durumda re artarken para çarpan›n›n de-

¤eri azalacak, dolay›s›yla da para arz›nda(M2), özel sektöre aç›lan kredilerde ve reelharcamalarda önemli art›fllar görülmeyecek-tir. Di¤er taraftan bankalar plasmanlar›n›ekonomide güven ortam›n›n bozuldu¤u birdurumda özel sektöre kredi olarak vermekyerine daha az riskli olarak gördükleri devletiç borçlanma senetlerine kayd›rmay› tercihedebilirler. Bu durumda da rezerv para art›fl›özel sektöre aç›lan kredi miktar›n›n artmas›-na, dolay›s›yla da reel harcamalar›n artmas›-na neden olmayabilir. Birinci durum ABDde, ikinci durum ise Türkiye’de görülmekte-dir.

IMF taraf›ndan 2009 y›l›n›n Nisan ay›ndayay›nlanan ‘Küresel Finansal ‹stikrar Rapo-ru’ mali piyasalarda yaz›labilecek potansiyelzarar› yukar›da belirtildi¤i üzere 4,1 trilyon

Page 14: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

13Küresel Kriz ve Türkiye

dolar olarak belirtiyor. Piyasada her an iflasedebilecek kurumlar›n olmas› nedeniyle ban-kalar birbirlerine güvenmemekte ve rezervpara art›fllar› merkez bankas›nda ‘bankalarserbest imkan›’ olarak tutulmaya çal›fl›lmak-tad›r. ABD de Federal Rezerve Bankas› re-zerv para (para taban›) miktar›n› son zaman-larda önemli oranlarda artt›rm›flsa da bu art›fl‘bankalar serbest imkan›’ nda (serbest tevdi-at) bir art›fla neden olmufl, para arz› ve kredimiktar› para çarpan› ile belirlenen miktardaartmam›flt›r.1 Kredi verme koflullar›nda afl›r›s›k›l›k al›nan tüm tedbirlere ra¤men devametti¤inden rezerv para miktar›nda sa¤lananart›fllar ABD ekonomisinde reel harcamala-r›n arzu edilen düzeyde artmas›na neden ol-mamaktad›r.

Türkiye’de banka bilançolar›nda toksikvarl›k bulunmamas› nedeniyle para politika-s›n›n etkili olabilece¤i düflünülebilirse de kü-resel ekonomiye iliflkin belirsizliklerin bura-da da etkili oldu¤u görülmektedir. Bilindi¤iüzere Türkiye’de hem bankalar hem de flir-ketler yurtd›fl› bankalardan geçmiflte önemlimiktarda kredi kullanm›fllard›r. Bu kanal›nifllerli¤ini yitirmesi ile daralan kredi hacmi,flirketleri ve bankalar› bilanço küçültmeyezorlamaktad›r. Küresel ekonomiye iliflkinbelirsizliklerin yan› s›ra iktisadi görünümeiliflkin beklentilerin bozulmas› ve harcanabi-lir gelirin göreli olarak zay›f seyretmesi, kre-di hacminin daralmas›na neden olmufltur.Ayr›ca Merkez Bankas› Baflkan› Say›n Y›l-

maz (2009) taraf›ndan belirtildi¤i üzere ban-kalar kredi faizleri ile devlet borçlanma faiz-leri aras›ndaki fark›n belirgin bir flekilde aç›l-mas›na ra¤men, plasmanlar›n› daha az riskliolarak gördükleri devlet iç borçlanma senet-lerine kayd›rmay› tercih etmektedirler.

Bilindi¤i üzere Türkiye Cumhuriyet Mer-kez Bankas›'n›n temel amac› fiyat istikrar›n›sa¤lamak ve sürdürmektir. Bankan›n temelarac› ise, Bankalararas› Para Piyasas› ve ‹s-tanbul Menkul K›ymetler Borsas› Repo-Tersrepo Pazar›nda uygulanmakta olan k›sa va-deli faiz oranlar›d›r. 2008 y›l›n›n son çeyre-¤inde Merkez Bankas› iç ve d›fl talepte belir-gin bir yavafllama yaflanaca¤›n›, emtia fiyat-lar›ndaki h›zl› gerilemenin devam edece¤inive döviz kurundan fiyatlara geçifl etkisinins›n›rl› kalaca¤›n› öngörmüfl ve 2008 y›l› Ka-s›m ay›nda 50 baz puan ile faiz indirimi sü-recini bafllatm›fl ve sonraki iki Para Politika-s› Kurulu toplant›s›nda da politika faizlerinis›ras›yla 125 ve 200 baz puan indirmifltir.fiubat ay›nda yap›lan Para Politikas› Kurulutoplant›s›nda faiz indirimi 200 baz puandan150 baz puana, Nisan ay›nda yap›lan ParaPolitikas› Kurulu toplant›s›nda ise MerkezBankas› borçlanma faiz oran› yüzde10,50’den yüzde 9,75’e, borç verme faiz ora-n› ise yüzde 13’ten yüzde 12,25’e indirmifl-tir. Enflasyonun, 2008 y›l› Ekim ay›ndan buyana Türk Liras›nda görülen de¤er kayb›nave gerçeklefltirilen tüm faiz indirimlerinera¤men, gerilemeye devam etti¤i görülmek-tedir. Dolay›s›yla Merkez Bankas›’n›n fiyatistikrar›n›n sa¤lanmas› için para politikas›n›1 Bu konuda Taylor (2009) ile Gavin’e (2009) bak›labilir.

Page 15: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

14 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

kararl› bir flekilde uygulamakta oldu¤u belir-tilebilir. Ancak para politikas›, Merkez Ban-kas› taraf›ndan gerçeklefltirilen önemli faizindirimlerine ve al›nan tüm di¤er para politi-kas› tedbirlerine ra¤men, ekonomiyi fiekil3’teki X noktas›ndan Y noktas›na tafl›ma ko-nusunda yeterli derecede etkin olamamakta-d›r.2 Di¤er bir ifade ile rezerv para art›fl› özelsektöre aç›lan kredi miktar›n›n artmas›na,dolay›s›yla da reel harcamalar›n artmas›naneden olmamaktad›r. Bu politikalar›n malipolitika ile desteklenmesi gerekti¤i genel ka-bul gören bir husustur.

Kamu, fiekil 3 teki X noktas›ndan Y nok-tas›na geçebilmek için para politikas›n›n ya-n›nda kendi harcamalar›n› (kamu tüketim,kamu yat›r›m ve transfer) art›rabilir veyavergileri azaltarak özel sektör harcamalar›n›nartmas›n› sa¤lamaya çal›flabilir. Kamu heriki durumda da iç dengeyi para politikas›n›nyan›nda mali politika ile desteklemek arzu-sunda olabilir. Ancak mali politikan›n etkiliolarak uygulanabilmesi için iktisatç›lar›n po-litika belirleyicilerine gereken bilgileri doyu-rucu flekilde verebilmeleri gerekmektedir.

Son zamanlarda ABD ekonomisi için ya-p›lan bir çal›flmaya göre kamu harcamalar›ile vergi indirimlerinin çarpan de¤erleri Tab-lo 2 de belirtildi¤i üzeredir. Ekonomik Da-n›flmanlar Konseyi Baflkan› Christina Romerile Baflkan Yard›mc›s› Joe Biden’in dan›flma-

2 Al›nan di¤er para politikas› tedbirleri için www.hazi-ne.gov.tr sitesinde ‘Küresel Mali Krize Karfl› PolitikaTedbirleri’ dosyas›na bak›labilir.

Tablo 2 : Kamu Harcamalar› ve Vergi‹ndirimlerinde GSYH’n›n Yüzde 1’i Oran›ndaSürekli Bir Art›fl›n GSYH Etkisi

Kaynak : Romer ve Bernstein (2009)

3 Ayl›k Kamu Vergi

Dönem Harcamalar› ‹ndirimleri

1 1.05 0

2 1.24 0.49

3 1.35 0.58

4 1.44 0.66

5 1.51 0.75

6 1.53 0.84

7 1.54 0.93

8 1.57 0.99

9 1.57 0.99

10 1.57 0.99

11 1.57 0.99

12 1.57 0.99

13 1.57 0.99

14 1.57 0.99

15 1.57 0.99

16 1.55 0.98

fiekil 3

Page 16: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

15Küresel Kriz ve Türkiye

n› Jared Bernstein’a (2009) göre kamu harca-malar›n›n uzun dönem çarpan de¤eri 1,55,vergi indirimlerinin uzun dönem çarpan de-¤eri ise 0,98 dir. Di¤er bir ifade ile kamu har-camalar›nda GSY‹H n›n oran› olarak yap›la-cak olan yüzde 1’lik bir art›fl Christina Ro-mer ile Jared Bernstein’a göre GSY‹H dayüzde 1,55’lik bir art›fla, vergi gelirlerindeGSY‹H’n›n oran› olarak yap›lacak olan yüz-de 1’lik bir indirim GSY‹H da yüzde 0.98’likbir art›fla neden olmaktad›r. Eski Hazine Ba-kan› J. B. Taylor ise bu de¤erlere itiraz et-mekte, ve uzun dönem kamu harcamalar›çarpan de¤erinin çok daha düflük oldu¤unuifade etmektedir. Cogan et al. (2009) uzundönem kamu harcamalar› çarpan de¤erinin0,4 oldu¤unu belirtmektedirler.

Kamu harcamalar› ile vergi indirimlerininçarpan de¤erleri konusunda tam bir mutaba-kat sa¤lanamasa bile bu de¤erlerin tatminkarbir flekilde belirlenebildi¤ini kabul edelim.Bu durumda iç dengenin elde edilmesi ile il-gili ikinci sorun ‘tabii iflsizlik’ oran›n›, üçün-cü sorun tabii iflsizlik oran› ile halen uygula-nan politikalar alt›nda gerçekleflen iflsizlikoran› aras›ndaki fark›n büyüklü¤ü, son ola-rak da iflsizlik ile GSY‹H aras›ndaki iliflkiyibelirleyerek ekonomide ne kadar kamu har-camas› art›r›m›na ve/veya vergi indiriminegidilmesi gerekti¤ini saptamakt›r. ChristinaRomer ile Jared Bernstein (2009) ABD eko-nomisi için GSY‹H da yüzde 1 bir art›fl›n is-tihdam düzeyinde yüzde 0,75 oran›nda birart›fla neden oldu¤unu belirtmekte ve bu pa-rametreleri kullanarak 775 milyar dolarl›k

bir paketin 2010 senesi itibariyle GSY‹H’dayüzde 3,7 art›fla neden olaca¤›n› ve 3,675milyon kifliye ek istihdam yaratarak ABDiçin iç dengenin sa¤lanabilece¤ini ifade et-mektedir.

Kamu harcamalar›n› artt›rmak veya ver-gileri azaltmak bütçe a盤›n›n artmas›na, buda kamu borcunun yükselmesine neden ol-maktad›r. Resesyon durumlar›nda vergi ge-lirleri azald›¤› için bütçe a盤›n›n dolay›s›ylada kamu borcunun daha da büyümesi kaç›-n›lmaz olmaktad›r. Kamu borcunun çok art-mas› ise borcun çevrilebilirli¤i konusundaflüphelerin artmas›na neden oldu¤undan ka-mu her zaman mali sürdürülebilirlik konu-sunda gereken dikkati göstermek durumun-dad›r. Mali sürdürülebilirlik konusu ise ge-nellikle kamu borcunun GSY‹H’ya oran›çerçevesinde incelenmektedir.3 Yap›lan ça-l›flmalar kamu borcu-GSY‹H n›n zaman için-deki de¤ifliminin kamu borcu-GSY‹H bafl-lang›ç de¤erine, reel faiz haddine, reelGSY‹H y›ll›k büyüme h›z›na, ve faiz d›fl›fazla-GSY‹H oran›na ba¤l› oldu¤unu göster-mektedir. ‹ç dengeyi sa¤lamak için kamuharcamalar›n›n ne kadar artt›r›lmas› gerekti-¤i veya vergilerin ne kadar düflürülmesi gere-kece¤i belirlendi¤inde kamu, mali sürdürüle-bilirlik (fiscal sustainability) k›s›t›n›n sa¤la-n›p sa¤lanmad›¤›na dikkat etmek durumun-dad›r. Söz konusu k›s›t›n ba¤lay›c› oldu¤udurumlarda kamunun politika alan› önemlioranlarda daralmaktad›r.

3 Bu konuda Burnside’a (2005) bak›labilir.

Page 17: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

16 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

2008 y›l›nda Türkiye’de kamu borcununGSY‹H’ya oran› yüzde 40, ortalama faizhaddi ise yüzde 19,2 dir. Di¤er taraftan faizd›fl› fazla-GSY‹H oran› 2006 senesinde yüz-de 4,4 iken, bu oran 2007 senesinde yüzde2,7 ye, 2008 senesinde ise yüzde 1,7 ye düfl-müfltür. ‘2008 y›l› Kat›l›m Öncesi EkonomikProgram›’na göre 2009 y›l› faiz d›fl› fazla-GSY‹H oran› -0,6, 2010 y›l› oran› ise 0,5 ola-rak gerçekleflecektir. Ayn› çal›flmaya göreborç stoku / GSY‹H oran› 2009 ve 2010 y›l-lar›nda art›fl göstermekte ve bu oran yap›lanvarsay›mlara göre 2011 y›l›nda yüzde 43,4ile yüzde 49,9 aras›nda gerçekleflebilecektir.Di¤er taraftan EFG ‹stanbul (2009) mali sür-dürülebilirli¤in sa¤lanabilmesi için faiz d›fl›fazla-GSY‹H oran›n›n en az yüzde 2 olmas›gerekti¤ini belirtmektedir. Oran›n yüzde 2nin alt›na düflmesi durumunda soru iflaretleri-nin artmas› kaç›n›lmaz olacakt›r. Dolay›s›ylakamu Türkiye’de bütçe a盤›n› mali sürdürü-lebilirlik k›s›t›n› sa¤lamak durumunda oldu-

¤undan bu a盤› arzu edilen miktarda artt›r-ma konusunda serbest de¤ildir.

Tablo 3 seçilmifl ülkeler için mali sürdü-rülebilirlik ile ilgili baz› de¤iflkenlerin de¤er-lerini göstermektedir. Tablodan görüldü¤üüzere Türkiye d›fl›ndaki ülkelerin her biriiçin sürdürülebilirlik k›s›t› ba¤lay›c› de¤ildir.ABD için faiz d›fl› fazla/GSY‹H oran› yüzde– 3,1 ise de faiz harcamalar›n›n GSY‹H için-deki pay› yüzde 2,1 dir. Bu oran di¤er ülke-ler için daha da düflüktür. Dolay›s›yla ABDdahil söz konusu ülkeler küresel krizin yarat-t›¤› deflasyonist ortamdan kurtulmak içinbütçe aç›klar›n› artt›rma konusunda bir sa-k›nca görmemektedirler.4 Di¤er taraftan Tür-kiye ise çok daha farkl› konumdad›r. Faizoranlar›n›n yüksekli¤i nedeniyle faiz harca-malar›n›n GSY‹H içindeki pay› Türkiye içingöreli olarak çok yüksek, borcun ortalama

4 Bu konuda IMF (2009) e bak›labilir.

Tablo 3 : Mali Sürdürülebilirlik ile ‹lgili Baz› Oranlar, 2008

Not : 10 senelik kamu tahvilleri ile ilgili faiz haddi, Nisan 2009

Kaynak : OECD ve Devlet Planlama Teflkilat› (2009)

Kamu Borcu/ Faiz D›fl› Fazla/ Faiz Haddi Faiz Harcamalar›/

GSY‹H GSY‹H Oran› % GSY‹H Oran›

‹sviçre 48,1 1,5 2,06 0,7Almanya 64,8 1,9 2,99 2,4‹ngiltere 58,7 –1,8 3,12 1,8ABD 73,2 –3,1 2,65 2,1

Türkiye 40,0 1,7 19,2 5,3

Page 18: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

17Küresel Kriz ve Türkiye

vadesi ise çok düflüktür.5 Bu durumda faizd›fl› fazla-GSY‹H oran›n›n eksi de¤erler al-mas› problemi daha da zorlaflt›rmaktad›r.Türkiye’nin Tablo 3 teki di¤er ülkelerdenfarkl› olmas›n›n temel nedeni mali politikakonusunda geçmiflte, özellikle de 2001 önce-sinde yap›lan hatalardan kaynaklanmaktad›r.

Türkiye’de kamu harcamalar› ile vergi in-dirimlerinin çarpan de¤erleri ve GSY‹H ileistihdam aras›ndaki iliflki maalesef tatminkarbir flekilde belirlenememifltir. Dolay›s›ylaTürkiye için Christina Romer ile Jared Bern-stein (2009) taraf›ndan yap›lan çal›flmayabenzer bir çal›flma yap›lamam›flt›r. Halbukido¤ru iktisadi kararlar›n al›nabilmesi içinböyle bir çal›flman›n yap›lmas› ve çal›flman›nmali sürdürülebilirlik analizi yan›nda cari ifl-lemlerde sürdürülebilirlik analizi ile destek-lenmesi zorunlu görülmektedir. Son zaman-larda Türkiye Ekonomi Politikalar› Araflt›r-ma Vakf› (2009) taraf›ndan yap›lan bir çal›fl-mada iç dengenin sa¤lanmas› konusu irde-lenmeye çal›fl›lm›flsa da bu çal›flmada bir çokeksikliklerin bulundu¤u görülmektedir.

3. DIfi DENGEY‹ SA⁄LAMAYA YÖ-

NEL‹K POL‹T‹KALAR

Cari ifllemlerde sürdürebilirlik d›fl borcuolan bir ülke için d›fl dengenin di¤er iktisadide¤iflkenler üzerinde önemli oranlarda de¤i-flikli¤e neden olmad›¤› durum veya patikaolarak tan›mlanmaktad›r. Yüksek cari a盤›olan bir ülkeye yat›r›m yapan iktisadi birim-ler herhangi bir nedenden dolay› ana para ve

faiz ödemelerinin zaman›nda yap›lamayaca-¤›n› alg›lamaya bafllarlarsa, yat›r›mc›lar o ül-kede bulunan varl›klar›ndan baz›lar›n› veyatamam›n› satabilir, bu da yurt içi faizlerinyükselmesine ve döviz kurunun de¤er kay-betmesine yol açabilir. Böyle bir durumda ca-ri ifllemler sürdürülebilir nitelikte de¤ildir de-nir. Di¤er taraftan e¤er yat›r›mc›lar o ülkeninvarl›klar›n› ülkenin iktisadi büyümesininyüksek olmas› durumunda yüksek cari aç›kbulunmas›na ra¤men uzun süre tutmak iste-yebilirler.6 Böyle bir durumda da yurt içi fa-izler yükselmeyebilir, döviz kuru da de¤er bi-le kazanabilir. Dolay›s›yla bu durumda cariifllemler sürdürülebilir niteliktedir denebilir.

Borç alan ülke aç›s›ndan bak›ld›¤›nda ül-kenin net d›fl borcunu sürekli ve h›zla artt›r-mas› imkans›z olabilir. Çünkü d›fl borcu ar-tan ülke artan miktarlardaki ana para ve faiziilerdeki dönemlerde ödemek durumunda ka-lacakt›r. Bu miktar ise ülkenin milli gelirin-den ç›kar›lacak, kalan miktar da ülkede tüke-tim ve yat›r›m harcamalar› için kullan›labile-cektir. D›fl borcun çok artmas› durumunda daülkenin ana para ve faiz ödemelerini yapt›k-tan sonra milli gelirinden tüketim ve yat›r›mharcamalar›na ay›rabilece¤i kaynak çok aza-labilir. Bu durumlarda borç alan ülke aç›s›n-dan önemli olan faktör net d›fl borç yerine netd›fl borcun gayri safi yurt içi has›laya olan

5 Devlet Planlama Teflkilat›’na (2009) göre kamuborcunun ortalama vadesi 2008 y›l›nda 23,9 ayd›r.

6 Burada önemli olan yat›r›mc›lar›n söz konusu ülkeninvarl›klar›n› k›sa süre de¤il de uzun süre tutmak isteme-leridir.

Page 19: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

18 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

oran›d›r ve ülke her zaman bu oran›n çok art-mamas›na dikkat etmek durumundad›r.

Bilindi¤i üzere cari ifllemler dengesi ulus-lararas› yat›r›m pozisyonundaki (net foreignassets) de¤iflimi göstermektedir. UYPt t-inci

senedeki ABD Dolar› cinsinden ölçülenuluslaras› yat›r›m pozisyonunu, CIt ise ABD

Dolar› cinsinden ölçülen t-inci senedeki cariifllemler dengesini gösterdi¤inde sözkonusuiki de¤iflken aras›ndaki iliflki

UYPt - UYPt-1 = CIt

olarak yaz›labilir. UYP’nin GSY‹H’ya olanoran›n›n zaman içindeki geliflimi inceleye-bilmek için denklemdeki de¤iflkenleri ABDDolar› cinsinden ölçülen GSY‹H (y) de¤eri-ne bölüyoruz.

yt = yt-1 (1+ g)

iliflkisinde ‘g’ gayri safi yurt içi has›lan›n y›l-l›k büyüme oran›, uypt t-inci senedeki ulus-

lararas› yat›r›m pozisyonunun GSY‹H’yaolan oran›, cit de cari ifllemler dengesinin

GSY‹H’ya olan oran› oldu¤unda yukar›dakifark denklemi

1uypt = (––––) uypt-1 + cit1 + g

olarak yaz›labilir. Dolay›s›yla cari ifllemlerdengesinin gayri safi yurt içi has›laya olanoran›, ci, zaman içinde sabit kald›¤› durum-da uluslararas› yat›r›m pozisyonu-GSY‹Horan› uzun dönemde

1 + guyp = (––––) cig

de¤erine ulaflmaktad›r.

Uluslararas› yat›r›m pozisyonu ile ilgiliveriler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas›taraf›ndan ayl›k olarak yay›nlanmaktad›r.Ancak bu verilerin zaman içindeki geliflimicari ifllemler dengesi iliflkisi ile tutarl› olma-d›¤›ndan bu verilerin Lane ve Milesi-Ferreti(2006) yaklafl›m› kullan›larak tekrar de¤er-lendirilmesi gerekmektedir. Lane ve Milesi-Ferreti yaklafl›m› ile de¤erlendirilmifl veriler2004 y›l›nda sona erdi¤inden Türkiye Cum-huriyeti Merkez Bankas› taraf›ndan verilen2008 y›l› uluslararas› yat›r›m pozisyonunu-GSY‹H bafllang›ç de¤eri yerine ayn› y›l›nbrüt d›fl borç stoku-GSY‹H de¤eri olan 0,373de¤erini al›yoruz. Gayri safi yurt içi has›la-n›n 2009 y›l›nda yüzde 3,6 oran›nda küçüle-ce¤i, 2010 y›l›nda yüzde 3,3 oran›nda büyü-yece¤i ve büyüme oran›n›n daha sonraki y›l-larda yüzde 4,5 olaca¤› varsay›m› alt›ndauluslararas› yat›r›m pozisyonu-gayri safi yurtiçi has›la oran›n›n zaman içindeki gelifliminiyukar›daki fark denkleminden de¤iflik (cariifllemler dengesi / GSY‹H) oranlar› için eldeedilebilir.7 fiekil 4 (cari ifllemler dengesi /GSY‹H) oran›n›n 2009-2011 dönemindeDevlet Planlama Teflkilat› (2009) taraf›ndanbelirtildi¤i flekilde daha sonra da bu oran›nzaman içinde sabit kalmas› ve oran›n s›ras›y-la yüzde 1, yüzde 2,5, yüzde 5 ve yüzde 6olarak gerçekleflmesi durumlar›nda (ulusla-raras› yat›r›m pozisyonu / GSY‹H) de¤erininzaman içindeki geliflmesini göstermektedir.

7 Büyüme oranlar› Devlet Planlama Teflkilat›’ndan(2009) al›nm›flt›r.

Page 20: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

19Küresel Kriz ve Türkiye

‘ci’ de¤iflkeni 2011 sonras›ndaki her bir dö-nem yüzde -1 olarak gerçekleflti¤inde ‘uyp’nun uzun dönem de¤eri yüzde -23.3, ‘ci’yüzde -2,5 oldu¤unda ‘uyp’ nun uzun dönemde¤eri yüzde -57.9, ‘ci’ yüzde -5 oldu¤unda‘uyp’ nun uzun dönem de¤eri yüzde -115.6,‘ci’ yüzde -6 oldu¤unda da ‘uyp’ n›n uzundönem de¤eri yüzde -138.7 olmaktad›r.

Cari ifllemler dengesinin gayri safi yurt içihas›laya oran› 2008 y›l›nda bilindi¤i üzereyüzde -5,6 olarak gerçekleflmifltir. 2011 son-ras›nda cari ifllemler dengesi-GSY‹H oran›-n›n yüzde -5,6 olarak gerçekleflmesi duru-munda uluslararas› yat›r›m pozisyonunungayri safi yurt içi has›laya oran›n›n uzun dö-nem de¤eri yüzde -130.7 olacakt›r. Reinhart,Rogoff ve Savastano (2003) net d›fl borç/GSY‹H oran› için makul bir de¤erin en fazlayüzde 40 olmas› gerekti¤ini, daha yüksek net

d›fl borç/gayri safi yurt içi has›la de¤erlerininülkeler için sorun yaratabildi¤ini belirtmek-tedirler. Uzun dönemde net d›fl borç/ GSY‹Horan›n›n yüzde 40 olarak gerçekleflebilmesiiçin Türkiye’deki (cari ifllemler a盤› /GSY‹H) oran›n›n yüzde 5,7 den yüzde 1,7 yedüflmesi ve 2011 sonras›nda da yüzde 1,7olarak gerçekleflmesi gerekmektedir. Bu du-rumda ülke hem d›fl borç ana para ve faizödemelerini zaman›nda yapabilecek, hem degayri safi yurt içi has›las›n›n önemli bir k›s-m›n› tüketim ve yat›r›m harcamalar›na ay›ra-bilecektir.

Reinhart, Rogoff ve Savastano (2003)net d›fl borç / GSY‹H oran› için makul bir de-¤erin en fazla yüzde 40 olmas› gerekti¤iniifade etmekte ise de yukarda belirtilen ‘sür-dürebilirlik’ koflulu yat›r›m yapanlar›n ilgiliülkede yat›rd›klar› fonlar› geri çekmek iste-

fiekil 4

Page 21: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

20 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

meleri durumunda tamamen de¤iflmektedir.Bu durumda ülke cari ifllemlerinde seneleriçinde sürekli olarak fazla vermek durumun-da kalacak, ve cari ifllemlerde sürdürebilirlikkoflulu gelecek dönemlerde cari ifllemlerdeverilecek olan cari ifllemler fazlalar› /GSY‹H oranlar›n›n flimdiye indirgenmifl de-¤erinin (net d›fl borç / GSY‹H) oran›ndan kü-çük olamayaca¤›n› belirtmektedir.

Arzu edilen uzun dönem net d›fl borç/GSY‹H oran›n›n en fazla yüzde 40 oldu¤unuve ülkede yat›r›m yapan iktisadi birimlerinyat›rd›klar› fonlar› geri çekmek istemedikle-rini kabul edelim. Bu durumda (cari ifllemlera盤› / GSY‹H) oran›n›n yüzde 5,6 dan yüz-de 1,7 ye düflürülmesi nas›l sa¤lanabilir? Bukonuda ne yap›labilir? Bu soruyu cevaplan-d›rmak için Deutsche Bank Research’ün(2007) çal›flmas›ndan yararlanarak (cari ifl-lemler a盤› / GSY‹H) oran›n› aç›klayan ba-sit bir model gelifltiriyor ve modelde aç›kla-y›c› de¤iflken olarak üç de¤iflken kullan›yo-ruz: (i) yurt içi gelirin yurt d›fl› gelire oran›,(ii) reel döviz kuru ve (iii) petrol fiyat›.

Yurt içi gelirin yurt d›fl› gelirden h›zl› art-mas› durumunda ithalat talebinin ihracat ta-lebinden daha h›zl› büyümesi, bunun da öde-meler dengesinde cari ifllemler a盤›n›n bü-yümesine neden olaca¤› öngörülmektedir.Çal›flmada yurt içi gelir için Türkiye ‹statis-tik Kurumu taraf›ndan yay›nlanm›fl olan üçerayl›k sabit fiyatlarla ölçülen yeni GSY‹H de-¤erlerini al›yor, yurt d›fl› geliri iseOECD’nin 2008 y›l› ‘Quarterly NationalAccounts’ yay›n›n›n birinci say›s›nda verilen

üç ayl›k reel Belçika, Kanada, Fransa, Al-manya, ‹talya, Japonya, Hollanda, ‹spanya,‹sviçre, ‹ngiltere ve ABD GSY‹H de¤erleri-nin baz y›l›ndaki döviz kurlar›n› kullanarakABD Dolar› ile ifade edilmifl toplam› olarakhesapl›yoruz.

Reel döviz kuru hesaplamas›nda Zanellove Desruello (1997) yaklafl›m›n› kullan›yorve reel döviz kurunu

olarak belirliyoruz. Burada Π çarp›m›, CPIi

i-inci ülkenin tüketici fiyat endeksini, E, i-in-ci ülkenin dolar döviz kurunu, CPI Türki-ye’nin tüketici fiyat endeksini, E Türkiye’nindolar döviz kurunu, ve wi i-inci ülkenin reka-

betçi a¤›rl›¤›n› göstermektedir. Formüldengörüldü¤ü üzere RER de¤erinde bir art›fl dö-viz kurunun reel olarak devalüe oldu¤unugöstermektedir. Çal›flmada IMF taraf›ndanhaz›rlanan ‘International Financial Statistics’den elde edilen ayl›k CPIi ve Ei verilerini

kullan›yor ve reel döviz kurunun belirlenme-sinde Türkiye d›fl›nda bulunan flu ülkeleri eleal›yoruz:

• Bat› Avrupa: Belçika, Fransa, Almanya,Yunanistan, ‹talya, Hollanda, ‹spanya, ‹s-viçre ve ‹ngiltere,

• Amerika: Brezilya, Kanada, Meksika, veABD

• Orta Do¤u ve Kuzey Afrika: M›s›r, ‹ran,Suriye, ve Tunus

Page 22: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

21Küresel Kriz ve Türkiye

• Orta Avrupa ve Eski Sovyetler Birli¤i:Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya,ve Rusya

• Asya: Çin, Endonezya, Japonya, Kore,Malezya, Tayvan, ve Tayland.

Ayl›k verilerden elde edilen reel dövizkuru de¤erleri fiekil 5’te gösterilmektedir.Bu de¤erleri kullanarak daha sonra 1998 inbirinci üç ayl›k dönemi ile 2007 y›l›n›n dör-düncü üç ayl›k dönemi için üçer ayl›k reeldöviz kuru de¤erlerini, aritmetik ortalamalarkullanarak elde ediyoruz.8

Petrol fiyat› olarak çal›flmada IMF tara-

f›ndan haz›rlanan ‘International FinancialStatistics’ deki ABD dolar› cinsinden ölçülenvaril Brent petrolün fiyat›n› kullan›yor ve ay-l›k verileri aritmetik ortalama kullanaraküçer ayl›k verilere dönüfltürüyoruz.

1998 in birinci üç ayl›k dönemi ile 2007y›l›n›n dördüncü üç ayl›k dönemi için üçerayl›k verilerin kullan›lmas› ile elde edilenuzun dönem regresyon denklemi afla¤›da ve-rilmifltir:

Burada ‘ci’ yüzde olarak ifade edilen ‘ca-ri ifllemler dengesi / GSY‹H’ oran›n›, ‘y’ yurtiçi reel geliri, ‘y*’ yurt d›fl› reel geliri, RER

fiekil 5

8 fiekilden görüldü¤ü üzere reel döviz kuru 1994 ve 2001sonralar›nda önemli oranlarda revalüe olmufltur.

yci = 17,77 – 8,69 [ln (–––)].2 + 0,09 RER – 1,63 ln (poil).1 + 3,30 DUMMY

y*

(1,42) (-2,62) (2,31) (-1,93) (1,60)

Page 23: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

reel döviz kurunu, ‘poil’ petrol fiyat›n›,‘DUMMY’ 2001 senesinin ikinci üç ayl›kdönemi için bir, di¤er dönemler için ise s›f›rolan kukla de¤iflkenini, de¤iflkenlerden sonragelen rakamlar söz konusu de¤iflkenin kaçdönem gecikmeli oldu¤unu, parantez içinde-ki de¤erler ise t-istatisti¤i de¤erlerini göster-mektedir. Denklemden parametre de¤erleri-nin beklenilen yönde oldu¤u anlafl›lmaktad›r.Di¤er bir ifade ile yurt içi gelirin yurt d›fl› ge-lirden h›zl› artmas› durumunda cari ifllemlera盤› büyümekte, reel döviz kuru devalüe ol-du¤unda cari ifllemler a盤› azalmakta, petrolfiyat› artt›¤›nda da cari ifllemler a盤› büyü-

mektedir.9

RESIDUAL yukar›daki denklemden eldeedilen cari ifllemler de¤erinden gerçekleflencari ifllemler de¤erini ç›kartt›¤›m›zda eldeedilen de¤iflken olsun. Bu durumda hata dü-zeltme modeli ile elde edilen k›sa dönemregresyon denklemi flu flekilde yaz›labilir:

Burada Δ ci t-inci dönemdeki ‘cari ifl-lemler dengesi / GSY‹H’ de¤erinden t-1 in-ci denklemdeki ‘cari ifllemler dengesi /GSY‹H’ de¤erinin ç›kart›lmas› ile elde edi-len de¤eri, fiekil 6 ise 1998 - 2007 döne-minde hata düzeltme modeli ile elde edilen‘cari ifllemler dengesi / GSY‹H’ de¤erleri

22 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

fiekil 6

9 Denklemin belirlenmesindeki katk›lar›ndan dolay›Prof. Dr. Hakan Berument’e teflekkür ediyorum.

yΔci = 0,32 – 9,57 [ln (–––)].2 + 012 RER – 8,37 ln (poil).1 – 0,97 RESIDUAL.1

y*

(1,00) (-3,65) (3,31) (-4,43) (-5,17)

Page 24: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ile gerçekleflen ‘cari ifllemler dengesi /GSY‹H’ de¤erlerini göstermektedir. fiekil-den görüldü¤ü üzere model ‘cari ifllemlerdengesi / GSY‹H ’ oran›ndaki geliflmelerioldukça iyi bir flekilde aç›klayan bir modelolarak kabul edilebilir.

Model çerçevesinde (Cari ifllemler a盤›/ GSY‹H) oran›n›n yüzde 5,6 dan yüzde 1,7ye düflmesi için ne yap›lmal›d›r? sorusu ko-layl›kla cevapland›r›labilir. Türkiye’de ka-rar vericilerin etkileyebildikleri iki de¤ifl-ken bulunmaktad›r. Birinci de¤iflken yurtiçi reel gelirin yurt d›fl› reel gelire olan ora-n›d›r. Cari ifllemler dengesindeki a盤› azal-tabilmek için yurt içi reel gelirin yurt d›fl›reel gelire olan oran›n›n düflürülmesi gerek-mektedir, bu da ülkede deflasyonist iktisatpolitikalar› takip etmekle sa¤lanabilir. Bufiekil 3’te X noktas›ndan Y istikametindede¤il de ters yönde hareket etmeye tekabületmektedir. Ülke bu durumda d›fl dengeyisa¤layabilecek ancak daha büyük bir içdenge sorunu ile karfl›laflacakt›r. Di¤er ta-raftan (cari ifllemler a盤› / GSY‹H) oran›n›etkileyen ikinci temel de¤iflken reel dövizkurudur.

Ekonomide tam istihdam›n sa¤land›¤›GSY‹H düzeyinde (cari ifllemler a盤› /GSY‹H) oran›n› yüzde 1,7 olarak belirleye-cek reel döviz kuru denge reel döviz kuruolarak tan›mlanabilir. Denge reel döviz ku-ru da yukar›daki denklemden belirlenebilir.Dolay›s›yla iç ve d›fl dengeyi sa¤lamak iste-yen bir Türkiye bir taraftan reel döviz kuru-nu fiekil 3’teki X noktas›ndan Z noktas›na

geçebilecek kadar devalüe edebilmeli, di-¤er taraftan da ayn› flekilde X noktas›ndanZ noktas›na geçebilmek için reel harcama-lar› art›r›c› para ve mali politikalar› uygula-mal›d›r. Ancak burada da politika alan›n›ndar oldu¤u görülüyor. 2008 sonu itibariyleTürkiye’nin toplam d›fl borcu 276,8 milyardolar, bunun 185,2 milyar dolar› özel sektö-rün borcu. Reel döviz kurunun devalüeedilmesi ekonomiyi özellikle de özel sektö-rü zor durumda b›rakaca¤›ndan reel dövizkurunda devalüasyonun problemler yarata-bilece¤i görülmektedir.

Reel döviz kurunun devalüe edilmesidurumunda özel sektör kurulufllar›ndan ba-z›lar› d›fl borcunu ödemekte zorlanabilecek-tir. Borcun ödenememesi durumunda özelsektör kurulufllar› iflas etme durumunda ka-labileceklerinden bu durum söz konusu ku-rulufllara kredi vermifl olan bankalar› zordurumda b›rakabilecektir. Böyle bir durum-da kamu büyük bir ihtimal ile söz konusuözel sektör kurulufllar›n›n d›fl borçlar›n› üst-lenmek durumunda kalabilecek, bu da malipolitikan›n sürdürülebilirli¤ini iyice tehli-keye sokabilecektir.

Kamu politika alan›n› iyice darlaflt›rabi-lecek olan muhtemel geliflmelerin gerçek-leflmemesi için geçmifl dönemlerde uygula-m›fl oldu¤u yanl›fl kur ve faiz politikalar›n›önümüzdeki dönemlerde tekrar uygulamak-tan kaç›nmal›, problemin zaman içinde çö-zülebilmesi için gerekli olan politikalar› uy-gulamaya gayret göstermelidir.

23Küresel Kriz ve Türkiye

Page 25: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

4. SONUÇ

Türkiye iç ve d›fl dengeyi sa¤lamaya yö-nelik etkin iktisadi politikalar uygulamaktageçmiflte oldu¤u gibi halen zorlanmaktad›r.Maliye Bakanl›¤› vergiler, Hazine Müsteflar-l›¤› kamu harcamalar› ve kamu borcunundöndürülmesi ile ilgili konular, Merkez Ban-kas› fiyat istikrar›n› sa¤lamaya yönelik poli-tikalar, Devlet Planlama Teflkilat› ise uzundönemli iktisadi sorunlar ile ilgilenmektedir.‹ç ve d›fl dengenin elde edilmesi konusu bu-günkü yap› içinde ne Maliye Bakanl›¤›’n›n,ne Merkez Bankas›’n›n, ne Hazine Müsteflar-l›¤›’n›n, ne Devlet Planlama Teflkilat›’n›n, nede ekonomik konularda genel koordinasyon-

dan sorumlu Devlet Bakanl›¤›’n›n sorumlu-lu¤undad›r. Ülkede d›fl dengenin elde edil-mesinden sorumlu olan bir kurum bulunma-d›¤›ndan ülke bilinçli olarak d›fl dengeyi sa¤-lamaya yönelik politikalar da uygulayama-maktad›r. Halbuki son 150 y›l içinde Türkiyebu konuda en az alt› defa çeflitli sorunlarlakarfl›laflm›flt›r.10 Türkiye’de uygulanan politi-kalar daha çok iç dengeyi sa¤lamaya yönelikpolitikalard›r. Ancak burada da uygulananpolitikalar›n etkinliklerinin ne kadar analizedildikleri tart›fl›l›r niteliktedir.

24 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

10 Bu konuda Togan’a (2008) bak›labilir.

Page 26: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Arthus, J. R ve M. D. Knight (1984), “Issuesin the Assessment of Exchange Rates of In-dustrial Countries”, Occasional Paper 29,Washington D.C.: IMF.

Burnside, C. (ed.) (2005), Fiscal Sustainabi-lity in Theory and Practice: A Handbook,The World Bank, Washington D.C.

Cogan, J. F.; T. Cwik; J. B. Taylor ve V. Wie-land (2009), “New Keynesian Versus OldKeynesian Government Spending Multipli-ers”, National Bureau of Economic ResearchWorking Paper 14782, Cambridge: NBER

Deutsche Bank Research (2007), “US Cur-rent Account Deficit: No Reason to Panic”,July 27, 2007 (www.dbresearch.de).

Devlet Planlama Teflkilat› (2009), 2008 Y›l›Kat›l›m Öncesi Ekonomik Program›, Ankara

EFG ‹stanbul (2009), “The Importance ofBeing Earnest about Fiscal Prudence”, Feb-ruary 13, 2009.

Gavin, W. T. (2009), “More Money: Unders-tanding Recent Changes in the Monetary Ba-se”, Federal Reserve Bank of St. Louis Revi-ew, Vol. 91, pp. 49-59.

IMF (2009), “The Size of Fiscal Expansion:An Analysis for the Largest Countries”, Feb-ruary 2009.

Lane, P. R. ve G. M. Milesi-Ferretti (2006),“The External Wealt of Nations Mark II: Re-vised and Extended Estimates of Foreign As-sets and Liabilities, 1970-2004’, IMF Wor-king Paper WP/06/69, Washington D.C.: IMF

Reinhart, C. M.; K. S. Rogoff ve M. A. Sa-vastano (2003), “Debt Intolerance”, Broo-king Papers on Economic Activity, pp. 174.

Romer, C. ve J. Bernstein (2009), “The JobImpact of the American Recovery and Rein-vestment Plan”, January 8, 2009.

Swan, T. W. (1963), “Longer-Run Problemsof the Balance of Payments”, in H. W. Arndtand M. W. Corden (eds) The Australian Eco-nomy: A Volume of Readings, Melbourne:Chesire Press.

Taylor, J. B. (2009), Getting Off Track: HowGovernment Actions and Interventions Cau-sed, Prolonged, and Worsened the FinancialCrisis, Hoover Institution Press, StanfordUniversity, Stanford, California.

Togan, S. ve H. Berument (2007), “The Tur-kish Current Account, Real Exchange Rateand Sustainability: A Methodological Fra-mework”, The Journal of International Tradeand Diplomacy, Vol. 1, 155-192.

Togan, S. (2008), “Dünyada Küresel Kriz ve‹flsizlik”, ‹flveren, Aral›k.

Türkiye Ekonomi Politikalar› Araflt›rmaVakf› (2009), “Türkiye Ekonomisi için KrizÖnlemleri”, Ankara: TEPAV

Y›lmaz, D. (2009), “Küresel Kriz, Etkileri vePara Politikas› Uygulamalar›“, Bo¤aziçiÜniversitesi’nde yap›lan konuflma.Zanello, A. ve D. Desruelle (1997), A Primeron the IMF's Information Notice System.IMF Working Paper WA/97/71. WashingtonD.C.: IMF.

25Küresel Kriz ve Türkiye

KAYNAKÇA

Page 27: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ÖZET2008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem ve De¤er-lendirmeler

Dünya kapitalist ekonomisi son yüzelli y›l›n otuzüçüncü iktisadi devresininin daralma evresinden geçiyor.2008-09 krizi, henüz dip noktas›na ulaflmam›fl olmas›na ra¤men, 1929 Büyük Buhran’›ndan sonra yaflananen uzun ve en fliddetli daralma (resesyon) olmaya adayd›r. Küresel krizin bir baflka özelli¤i daralmaya çokuzun bir geniflleme evresi boyunca fliflmifl olan konut, borsa ve kredi balonlar›n›n patlamas›n›n efllik etme-sidir. 2005 y›l›ndan sonra büyüme h›z› sürekli olarak küçülen ve 2008 y›l›n›n son çeyre¤inde yüzde 6,2 ora-n›nda küçülen Türkiye ekonomisi, bankac›l›k sektöründe di¤er ülkelerdekine benzer s›k›nt›lar yaflamamas›-na ra¤men, üretim ve istihdam kay›plar› ve iflsizlikteki ola¤anüstü art›fllar bak›m›ndan krizden en olumsuzetkilenen ekonomilerin bafl›nda gelmektedir. Bunda, üretim ve d›fl ticaret yap›s›ndan kaynaklanan yap›sald›fl kaynak ba¤›ml›l›¤› en önemli etken olmufltur. Krize karfl› al›nan önlemler gecikmeli ve yetersiz kalm›fl-t›r. O nedenle, Türkiye ekonomisinin krizden ç›k›fl›, AB baflta olmak üzere d›fl pazarlardaki daralman›n ye-rini toparlanma ve genifllemesine ba¤l›d›r; bu ise en az›ndan k›sa vadede muhtemel görünmemektedir.

JEL S›n›flamas›: E20, E31, E44, G01Anahtar Kelimeler: Küresel Kriz, Türkiye Ekonomisi, Kriz Önlemleri, Tasarruf-Yat›r›m A盤›

ABSTRACTSome Observations and Remarks on the Turkish Economy in the Global Economic Crisis of2008-09 (?)

Business cycles is an intrinsic characteristic of world capitalist economic system. According to the Na-tional Bureau of Economic Research (NBER), since 1854, including the 2007 recession, US economyhas passed through 33 business cycles. Current recession is the longest in duration and the most severein terms of output and employment losses since the Great Depression of 1929-33. Turkish economy isamong the most severely affected economies in terms of output and employment losses and astonishingincrease in the number of unemployed persons and unemployment rate, despite the fact that its bankingsector was healty thanks to strict banking supervision and monitoring practices, unlike major developedand emerging economies which were hit by the severe financial crisis. However Turkish government’sresponse to the recession was late and limited in taking the measures aiming to increase domestic de-mand, which proved to be ineffective. In addition to the repercussions of the global recessions, Turkisheconomy has also the problem of chronical domestic saving-investment deficit (as reflected in increa-sing current account deficits (increasing net capital flows) and hence foreign dept stock and dept servi-ces during the expansion (growth) periods. The need for external financial resources originates from theproduction and foreign trade structure of the economy, dominated by production and exports of lowtechnology consumer goods and imports of intermediate and capital (investment) goods.

JEL Classification: E20, E31, E44, G01Keywords: Global Recession, Turkish Economy, Anti-Crisis Measures, Saving-Investment Deficit

Page 28: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

27

2008-09 (?) Küresel Krizi’ndenGeçerken Türkiye Ekonomisi ÜzerineBaz› Gözlem ve De¤erlendirmeler

‹R‹fi

Dünya kapitalizmi 1929 BüyükBuhran’›ndan bu yana en uzun ve

en fliddetli krizden geçiyor. 2007 y›l›n›nHaziran ay›nda konut (morgage) piyasas›n-da baflgösteren ve 2008 y›l›nda borsa ve fi-nans balonlar›n›n patlamas›yla derinleflenfinansal kriz daralmaya (resesyon) dönüfle-rek dalga dalga tüm dünyaya yay›ld›. Böy-lece, ‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda 1991Mart’›ndan 2001 Mart’›na kadar süren enuzun genifllemeden sonra ABD ekonomisi-nin yaflad›¤› ikinci en uzun geniflleme evre-si sona ermifl oldu. Kuflkusuz, bu kapitaliz-min ne ilk krizidir, ne de son krizi olacak-t›r. Bu çal›flmada, önce ABD ekonomisiözelinde iktisadi devrelerin geliflimine ilifl-kin genel bir de¤erlendirme yapaca¤›z; da-ha sonra, küresel krizin oluflumunu incele-

yecek ve son olarak da Türkiye ekonomisi-nin krizlerini küresel kriz ile ba¤lant›lar› vekendine özgü yönleriyle ele alaca¤›z.

‹ktisadi Devrelerin Geliflimine K›sa

Bir Bak›fl

Kapitalizmin devresel ve dalgal› bir bü-yüme patikas› izledi¤i bilinen bir olgudur.Uzun dalgalar (Kondratief dalgalar›) ve ik-tisadi devreler (business cycles) bunlar›n enyayg›n bilinenleridir. 50-60 y›ll›k aralarlatekrarlayan ve refah evresini takip eden flid-detli krizlerle tamamlanan uzun dalgalar(Kondratieff dalgalar›) bu çal›flman›n konu-

sunu oluflturmuyor.* Geniflleme-daralmaevrelerinin biribirini takip etti¤i, süre vefliddet aç›s›ndan düzensizlik arz eden amakaç›n›lmaz olarak ortaya ç›kan iktisadi dev-releri aç›klamaya yönelik olarak pek çok

G

Prof. Dr. Osman AYDO⁄Ufi

T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Ege Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi ‹ktisatBölümü[email protected]

* Bu konudaki genifl bir derleme için bkz., Aydo¤ufl,Türkcan, Tunal› ve Kopurlu (2009).

Page 29: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

teori gelifltirilmifltir; Marksist kriz teorisi,Keynezyen h›zland›ran-ço¤altan modeli,Sun-spot teorisi, reel iktisadi devreler, vs.bunlardan baz›lar›d›r. Buradaki amac›m›zaç›s›ndan iktisadi devrelerin baz› tarihselözelliklerini tesbit etmekle yetinece¤iz. Buamaçla ABD Ulusal ‹ktisadi Araflt›rma Bü-

rosu’nun (NBER) 1929 y›l›ndan günümüze

kadar düzenli olarak yapt›¤› ve 1850’lere

kadar götürdü¤ü, iktisadi devreleri tarihle-

me-tesbitleme çal›flmalar›ndan yararlanaca-

¤›z. NBER’›n iktisadi devrelere iliflkin tes-

bitleri afla¤›da Tablo 1’de özetlenmifltir.

28 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Tablo 1 : ABD Ekonomisinde ‹ktisadi Devreler: 1854-2007

Dönüm Tarihleri Süre (Ay)

Zirve Dip Daralma Geniflleme Devre

Parantez içindekiler çeyreklerdir Zirveden Önceki Önceki Önceki Dipe Dipten Dipten Zirveden

Bu Zirveye Bu Dipe Bu Zirveye

Aral›k 1854 (IV) -- -- -- --

Haziran 1857 (II) Aral›k 1858 (IV) 18 30 48 --

Ekim 1860 (III) Haziran 1861 (III) 8 22 30 40

Nisan 1865 (I) Aral›k 1867 (I) 32 46 78 54

Haziran 1869 (II) Aral›k 1870 (IV) 18 18 36 50

Ekim 1873 (III) Mart 1879 (I) 65 34 99 52

Mart 1882 (I) May›s 1885 (II) 38 36 74 101

Mart 1887 (II) Nisan 1888 (I) 13 22 35 60

Temmuz 1890 (III) May›s 1891 (II) 10 27 37 40

Ocak 1893 (I) Haziran 1894 (II) 17 20 37 30

Aral›k 1895 (IV) Haziran 1897 (II) 18 18 36 35

Haziran 1899 (III) Aral›k 1900 (IV) 18 24 42 42

Eylül 1902 (IV) A¤ustos 1904 (III) 23 21 44 39

May›s 1907 (II) Haziran 1908 (II) 13 33 46 56

Ocak 1910 (I) Ocak 1912 (IV) 24 19 43 32

Ocak 1913 (I) Aral›k 1914 (IV) 23 12 35 36

A¤ustos 1918 (III) Mart 1919 (I) 7 44 51 67

Ocak 1920 (I) Temmuz 1921 (III) 18 10 28 17

May›s 1923 (II) Temmuz 1924 (III) 14 22 36 40

Ekim 1926 (III) Kas›m 1927 (IV) 13 27 40 41

A¤ustos 1929 (III) Mart 1933 (I) 43 21 64 34

Page 30: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

NBER’›n çok say›da de¤iflkenden olu-

flan bileflik bir endekse dayal› olarak yapt›-

¤› tarihlemelerden son 150 y›ldaki iktisadi

devrelere iliflkin olarak afla¤›daki saptama-

lar› yapabiliriz:

1. ABD ekonomisinde 1854-2001 aras›n-

daki yaklafl›k yüzelli y›lda 32 iktisadi

devre yaflanm›flt›r. Dönemin tamam›nda

devrelerin ortalama süresi yaklafl›k 5,5

y›l (dipten dibe 55 ay, zirveden zirveye

56 ay) olarak gerçekleflmifltir.

2. Devrelerin süresi giderek uzamakta,

baflka bir deyiflle krizler seyrekleflmekte-dir. ‹ktisadi devrelerin ortalama süresi,1854-1919 aras›nda yaflanan 16 devreiçin 48 ay iken, iki dünya savafl› aras›n-da kalan 1919-45 döneminde yaflanan 6devrede 53 aya, ‹kinci Dünya Savafl›n-dan sonraki dönemde yaflanan 10 devre-de ise 67 aya uzam›flt›r.

3. Devrelerin geniflleme süresi giderekuzamaktad›r. Birinci Dünya Savafl› ön-cesi ortalama daralma süresi 22 ayken,iki savafl aras›ndaki dönemde 18 aya,‹kinci Dünya Savafl› sonras›ndaki dö-

292008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

May›s 1937 (II) Haziran 1938 (II) 13 50 63 93

fiubat 1945 (I) Ekim 1945 (IV) 8 80 88 93

Kas›m 1948 (IV) Ekim 1949 (IV) 11 37 48 45

Temmuz 1953 (II) May›s 1954 (II) 10 45 55 56

A¤ustos 1957 (III) Nisan 1958 (II) 8 39 47 49

Nisan 1960 (II) fiubat 1961 (I) 10 24 34 32

Aral›k 1969 (IV) Kas›m 1970 (IV) 11 106 117 116

Kas›m 1973 (IV) Mart 1975 (I) 16 36 52 47

Ocak 1980 (I) Temmuz 1980 (III) 6 58 64 74

Temmuz 1981 (III) Kas›m 1982 (IV) 16 12 28 18

Temmuz 1990 (III) Mart 1991(I) 8 92 100 108

Mart 2001 (I) Kas›m 2001 (IV) 8 120 128 128

Aral›k 2007 (IV) 73 81

Ortalama, Tüm devreler:

1854-2001 (32 devre) 17 38 55 56

1854-1919 (16 devre) 22 27 48 49

1919-1945 (6 devre) 18 35 53 53

1945-2001 (10 devre) 10 57 67 67

Kaynak : NBER (2009).

Tablo 1’in devam›

Page 31: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

30 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

nemde ise 10 aya inmifltir. Buna karfl›l›k,geniflleme evresinin ortalama süresi ayn›dönemlerde s›ras›yla 27, 35 ve 57 ayayükselmifltir.

4. En uzun daralma 65 ay ile 1873 krizindeyaflanm›flt›r; onu 43 ay ile 1929 BüyükBuhran› izlemektedir. En uzun geniflle-me 120 ay ile Mart 1991 dip noktas› ileMart 2001 zirvesi aras›nda teknoloji his-seleri balonu döneminde yaflanm›flt›r;bunu 105 ay ile fiubat 1961-Aral›k 1969genifllemesi ve 73 ay ile son geniflleme(Kas›m 2001-Aral›k 2007) izlemektedir.

5. ‹kinci Dünya Savafl› sonras›ndaki enuzun daralma 1973 krizinde (16 ay) ve1981 krizinde (16 ay) yaflanm›flt›r.

6. Son iktisadi devrenin daralma aflamas›2007 Aral›k ay›ndaki zirveden sonrabafllam›flt›r; May›s 2009 itibariyle henüzdip noktas›na ulafl›lmad›¤› dikkate al›-n›rsa, ‹kinci Dünya Savafl› sonras›ndakien uzun daralman›n yafland›¤›n› öne sür-mek yanl›fl olmayacakt›r. Bu, bir anlam-da, tam olarak ancak ‹kinci Dünya Sava-fl› sonras›nda uygulanabilen ve 1973-76kriziyle ç›kmaza giren Keynezyen poli-tikalara alternatif olarak 1980’lerin ba-fl›nda yürürlü¤e sokulan (ABD’de R.Reagan, Birleflik Krall›k’ta “DemirLady” M. Tatcher ve Türkiye’de TurgutÖzal dönemleri) neoliberal politikalar›nda çare olmad›¤›n›n bir göstergesidir.

Kapitalizmin kendi çeliflkilerinden kay-naklanan ve kaç›n›lmaz ama düzensiz bi-

çimde baflgösteren iktisadi devreleri böyle-ce k›saca ele ald›ktan sonra son iktisadidevreyi incelemeye geçebiliriz.

2008-09 (?) Küresel Krizi

2007 y›l›n›n Haziran ay›nda BearnSterns’in iki yat›r›m fonunun batmas› ile ilkiflaretlerini veren ve 2008 Eylül ay›nda pat-lak veren kredi çökmesi dev Amerikan ban-kalar›n›n, yat›r›m fonlar›n›n, sigorta flirket-lerinin birbiri pefli s›ra batmas› veya ABDhükümeti taraf›ndan kurtar›lmas› ile BüyükBuhran’dan sonraki en fliddetli finans krizi-ne dönüfltü. “Yüz milyarlarca dolarl›kmortgage ba¤lant›l› yat›r›mda sorunlar pat-lak verirken, bir zamanlar yüksek finansahükmeden devasa yat›r›m bankalar› param-parça oldular ve s›k›c› ticari bankalara dö-nüfltüler. Ülkenin en büyük sigorta flirketineve en büyük tasarruf-kredi flirketine hükü-met el koydu. Küresel finans sisteminin da-marlar› olan kredi kanallar› kurudu, tüketi-ci ve küçüklü büyüklü flirketlerin yaflamsalfon kaynaklar›n› kesti. … Kriz hükümetlerimüthifl bir telafl içinde bankalar› ayakta tut-maya, mevduat güvencelerini geniflletmeyeçal›flan ve ortak tepki verme konusunda an-laflmaya varan Avrupa’ya ve yükselen piya-salara s›çrad›.” (New York Times, 2009).

Konut (mortgage) ve borsa balonlar›n›npatlamas› ve kredi çökmesiyle patlak verenfinansal krizin ekonomik krize (resesyon)kaç›n›lmazd›. Nitekim, NBER’›n tesbitleri-ne göre 2007 Aral›k ay›nda zirveye ulaflm›fl

Page 32: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

312008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

olan iktisadi faaliyet önce yavafllamaya veözellikle de 2008’in ikinci yar›s›ndan itiba-ren ABD ve AB ülkeleri baflta olmak üzeregerilemeye bafllad›. Milli gelir, istihdam,krediler, sermaye ak›mlar› ve d›fl ticaretak›mlar›nda Savafl sonras› en büyük düflüfl-ler yafland›; issizlik oranlar› rekor düzeyle-re ç›kt›. IMF’nin 2009 Nisan ay›nda yay›n-lad›¤› son öngörüler daralman›n 2009 y›l›n-da da devam edece¤ine iflaret ediyor. Afla-¤›da fiekil 1’de ABD ve AB için 1980-2008dönemine iliflkin GSY‹H büyüme h›z› ger-çekleflmeleri ve 2009 y›l›na iliflkin IMF ön-görüleri verilmifltir. Grafikten, 1973-76 kri-zini takiben ad›m ad›m Keynesyen politika-lar›n yerini alan neoliberal politikalar›negemen hale geldi¤i 1980 sonras›nda enfliddetli krizin 2008-09’da yafland›¤› aç›kçagörülüyor. IMF’nin Nisan 2009’daki son

öngörüsüne göre, 2009 y›l›nda ABD eko-nomisinin % 2,8, AB’nin ise % 4 oran›ndaküçülmesi beklenmektedir. OECD’nin sonöngörüsü ise 2009 için ABD’nin % 4, AvroBölgesi’nin % 4,1 küçülece¤i yönündedir

(OECD, 2009). ABD ekonomisinin2008’in son çeyre¤inde % 6,2 ve 2009’unilk çeyre¤inde % 5,7 oran›nda küçülmüfl ol-mas› bu öngörüleri desteleyen ve krizin de-rinli¤ini aç›kça ortaya koyan geliflmelerdir.

ABD iflgücü piyasas›ndaki geliflmelerkrizin fliddetini yans›tan bir baflka gösterge-dir. fiekil 2’de ABD’de tar›m-d›fl› istihdam-da bir önceki aya göre (mevsimsel olarakdüzeltilmifl) de¤iflimin 2007, 2008 ve2009’daki geliflimi verilmifltir. 2008 Ocakay›ndan sonra istihdamda bafllayan azalmaTemmuz ay›ndan sonra h›zlanm›fl ve 2009

Kaynak : IMF (2009) verilerinden kendi çizimimiz.

fiekil 1 : ABD ve AB’de GSY‹H Büyüme H›zlar› ve Öngörüleri: 1980-2009

Page 33: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

32 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Ocak ay›nda 741 bine ç›km›flt›r. ‹stihdam-daki gerileme izleyen aylarda da devam et-mifltir. Nisan 2008 ile 2009 aras›ndaki biry›lda tar›m-d›fl› istihdamdaki kayb›n 5 mil-yon 240 bine; iflsizlerin say›s›ndaki art›fl›n 6milyonun 50 bine ulaflm›fl olmas› ve iflsizlikoran›n›n ayn› dönemde % 5’ten %8,9’ayükselmifl olmas› daralman›n boyutunuaç›kl›kla ortaya koymaktad›r.

ABD’de sanayi üretimindeki düflüfl Martve Nisan 2009’da % 12,5 oran›nda gerçek-leflmifltir. ABD’de ayl›k d›fl ticaret a盤›,daha önceki daralmalarda oldu¤u gibi, kü-çülerek 60 milyar dolar›n üstünden fiubatve Mart 2009’da 30 milyar dolar›n alt›nainmifltir. Verimlilikteki art›fl ise 2008’in ilkiki çeyre¤inde % 3’ün üzerinde iken

2009’un ilk çeyre¤inde % 2’nin alt›na in-mifltir. Benzeri geliflmeleri di¤er geliflmiflve geliflmekte olan ülkelerde de tesbit ede-biliriz.

Küresel krizin nedenlerinin ayr›nt›l› ola-rak ele al›nmas› bu çal›flman›n amaçlar›aras›nda yer alm›yor, bu nedenle k›sa birde¤erlendirme yapmakla yetinece¤iz. Fi-nans krizinin ve izleyen daralman›n (reses-yon) nedenleri aras›nda yayg›nl›kla flirketyönetimlerinin baflar›s›zl›¤›, afl›r› kald›raç-lama, deregülasyon, ahlaki zaafiyet (moralhazard) problemleri vb. zikredilmektedir.Jefrey Frankel’in New York Times’da ya-y›nlanan “Tek Çizelge’de Finansal/‹ktisadiKrizin Kökenleri” bafll›kl› çizelgesi bunla-r›n en derli toplu ve tipik örneklerinden bi-

Kaynak : BLS (2009)’dan kendi hesaplamalar›m›z ve çizimimiz.

fiekil 2 : ABD’de Tar›m-d›fl› ‹stihdam›n Geliflimi: 2007 Ocak-2009 Nisan (önceki aya göre de-¤iflme, mevsimsel olarak düzeltilmifl, 1000)

Page 34: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

332008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

ridir (Frankel, 2009). Frenkel’in çizelgesin-de en tepede finansal/iktisadi krizin beflkayna¤› yer almaktad›r: i) Gevflek para po-litikas›, ii) Finansal piyasalarda risklerin ol-du¤undan küçük de¤erlendirilmesi, iii) fiir-ket yönetimlerinin baflar›s›zl›¤› (corporatefailure), iv) Hanehalklar›n›n az tasarrufedip çok borçlanmas› ve v) Federal bütçeaç›klar›. Bunlardan ilk üçü finans kurumla-r›nda afl›r› kald›raçlamaya yol açm›fl ve bor-sa balonunu oluflturmufl; bir yandan hane-halklar›n›n afl›r› borçlanmas› bir yandan dayüksek konut balonuna yol açm›fl, konut veborsa balonlar›n›n patlamas› ise finansalkrizi bafllatm›flt›r. Finansal çökme, Çin’inbüyümesi ve Körfez Bölgesindeki istikrar-s›zl›k gibi d›flsal nedenlerle petrol fiyalar›n-da ortaya ç›kan art›flla birlikte, niha-i olarak 2008-09 ekonomik krizine (reses-yon) neden olmufltur. Kuflkusuz, bu faktör-lerin tümünün de krizde rolü vard›r, ancakbunlar›n hiçbiri de sistem d›fl›nda üretilme-mifltir. Örne¤in, gevflek para politikas› (dü-flük faiz) 2001 daralmas›ndan ç›kmak içingelifltirilmifltir. Öte yandan, flirket yönetici-lerinin neden birdenbire daha risk-sever ha-le geldikleri, neden y›rt›c› kredi pazarlamayöntemlerine baflvurduklar› ve karmafl›k fi-nansal araçlar› kulland›klar› ve neden bafla-r›s›zl›¤a u¤rad›klar› da aç›klamaya muhtaç-t›r.

P. Krugman bugünkü finansal felaketinbafl sorumlusu olarak 1982 y›l›nda Reaganyönetimi taraf›ndan ç›kar›lan ve finansalserbesti ve deregülasyon amaçlayan Garn-

St. Germain Yasas›’n› görmektedir (Krug-man, 2009). Yasa ile klasik mevduat banka-c›l›¤› d›fl›ndaki finans kurulufllar› üzerinde-ki düzenlemelerin ve s›n›rlamalar›n kald›-r›lm›fl veya hafifletilmifl olmas› bir yandanhanehalklar›n›n afl›r› borçlanmas›na biryandan da çizelgede sözü edilen “kötü” yö-netim uygulamalar›na ortam› haz›rlayanönemli faktörlerden birisi olmufltur. Öteyandan, flirketlerin üst düzey yöneticileri-nin gelirlerinin büyük ölçüde karlara en-deksli ikramiyelerden (bonus) oluflmas› üstdüzey flirket yöneticilerinin (CEO ve CFO-lar) özellikle karlar›n düfltü¤ü dönemlerdeneden daha h›rsl›, daha açgözlü, daha risk-sever ve hilekar (bilanço makyajlamas›n›nçok yayg›n bir pratik haline geldi¤ini hat›r-layal›m) hale geldiklerini aç›klayan bir bafl-ka önemli faktördür.1

Küresel krize karfl› hem ülkeler tek bafl-lar›na hem de belirli bir koordinasyon çaba-s› içinde bir dizi önlem almaya çal›flmakta-d›rlar. ABD’de birisi G. W. Bush yönetimidöneminde 700 milyar dolarl›k, di¤eri deM. Obama yönetimi taraf›ndan 787 milyardolarl›k iki büyük “kurtarma” operasyonuuygulamaya sokulmufltur. ABD ve ‹ngilte-re merkez bankalar› politika faiz oranlar›n›s›f›ra kadar indirmifller ve piyasalar› likidi-teye bo¤mufllard›r; Lehman Brothers’›n

1 Kuflkusuz, kapitalizmin krizlerini daha temel nedenlereba¤layan tutarl› ve aç›klama gücü daha yüksek iktisa-di yaklafl›mlar da vard›r. Bkz.: Rodrik (2009); Tonak(2009), Tutan (2008).

Page 35: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

34 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

batmas›n› takiben Bank of England’›n top-lam varl›klar› 2009’un son aylar›nda 3,5 katartt›ktan sonra Nisan ay›nda 2,4 kata geri-lerken, FED’in toplam varl›klar› ayn› tarih-lerde 2,6 kat artt›ktan sonra Nisan ay›nda2,4 kata inmifltir; Avrupa Merkez Banka-s›’n›n toplam varl›klar›nda da daha s›n›rl›bir art›fl meydana gelmifltir (Blanchard,2009: 10). Bütün bu müdahelelere ve “kur-tarma” çal›flmalar›na ra¤men, ABD, ‹ngil-tere, Avro Bölgesi ve Japonya finans sis-temlerinin tamam›nda 2009 Nisan ay› itiba-riyle potansiyel olarak silinme riski tafl›yanvarl›klar›n (“zehirli ka¤›tlar”) toplam tutar›-n›n hala 4 trilyon dolar›n üzerinde olmas›(IMF, 2009), toparlanman›n bafllamas›önünde en büyük engellerden birisi olarakdurmaktad›r.

Türkiye’de Krizler ve 2008/09 (?) Kü-

resel Krizi

Türkiye ekonomisi son küresel krizdenen çok etkilenen ülkelerin bafl›nda geliyor.Aralar›nda Balt›k ülkeleri (Estonya, Litvan-ya, Letonya) ve Orta-Do¤u Avrupa ülkele-ri (Macaristan, Ukrayna, Moldovya, Bela-rus) gibi çok say›da ‘geçifl’ ülkesi ve ‹zlan-da, ‹rlanda, Galler gibi küreselleflmenin‘y›ld›z’lar›n›n yer ald›¤› baz› ülkeler bir ya-na b›rak›l›rsa, 2001 krizinin sonras›ndakidüzenlemeler nedeniyle finans sektöründefazla sorun yaflamamas›na ra¤men, ekono-misi en fazla daralan ve iflsizlerin say›s› veiflsizlik oran› en fazla artan ülke Türkiye ol-mufltur. fiekil 3’de Türkiye’de 1980-2008aras›nda GSYH büyüme h›z› ve 2009 y›l›öngörüsü yer almaktad›r.

Kaynak : IMF (2009) verilerinden kendi çizimimiz.

fiekil 3 : Türkiye’de GSYH Büyüme H›z›n›n Geliflimi: 1980-2009

Page 36: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

352008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

1980 sonras›nda Türkiye ekonomisindebüyümenin baz› özellikleri flekilden kolay-ca tesbit edilebilir. Herfleyden önce, büyü-me istikrars›z ve sürdürülemez niteliktedir.1979-80 krizinden sonraki 6 y›ll›k bir ge-niflleme döneminden sonra, 1988-89, 1991,1994, 1998-99, 2001 ve 2008-09’da yafla-nan GSYH düflüflleri büyümenin sürdürüle-mez (dur-kalk) nitelikte oldu¤unu aç›kçaortaya koymaktad›r. ‹kinci olarak, büyümeh›z› yüksek bir de¤iflkenlik (volatilite) arzetmektedir. GSYH baz› y›llarda çok yüksek(1987’de % 10; 1990’da % 9,3, 1993’de %8 ve 2004’te % 9,4) h›zlarla büyürken, baz›y›llarda da çok ciddi oranda küçülmüfltür(1994’te % -5,5; 1999’da % -3,4; 2001’de% -5,). Dönem içindeki en yüksek ve en dü-

flük büyüme h›zlar› aras›ndaki fark % 15,7gibi ola¤anüstü bir boyuttad›r.

Türkiye ekonomisinde büyüme ile caridenge, sermaye hareketleri ve döviz kuru-nun geliflimi aras›ndaki iliflkiler iyi bilini-yor. fiekil 4’te sol eksende GSYH büyümeh›z› (%), sa¤ eksende ise cari denge ve ser-maye hesab› (milyon dolar) verilmifltir.

fiekil 5’te ise nominal döviz kurunun(TL/$) 1980-2008 dönemindeki de¤iflim h›-z› görülmektedir. Büyüme, sermaye hare-ketleri, cari denge ve nominal kurun gelifli-mi birlikte incelendi¤inde afla¤›daki sonuç-lar ç›kar›labilir:

1. Sermaye hareketleri, finansal serbestiyitakiben 1990’larda önem kazanmaya

Kaynak : TCMB (2009) verilerinden kendi çizimimiz.

fiekil 4 : Büyüme, Cari Denge ve Net Sermaye Hareketleri: 1984-2008 (Milyon $)

Page 37: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

36 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

bafllam›fl ve 1999 y›l›ndan sonra ola¤a-nüstü boyutlara ulaflm›flt›r.

2. Büyüme ile cari denge (sermaye hare-ketleri) ters (ayn› yönde) geliflmektedir.

3. Ekonominin krize girdi¤i y›llarda, krizinhemen öncesinde ve kriz döneminde netsermaye ç›k›fl› olmakta, cari aç›k orta-dan kalkmakta veya küçülmekte ve no-minal kurda s›çrama (devalüasyon/de¤erkayb›) yaflanmaktad›r.

4. Daha aç›k bir ifadeyle, Türkiye ekono-misinde krizler tipik olarak kriz öncesiy›llardaki net sermaye girifllerinin krizinhemen öncesinde net ç›k›fla dönüflmesi,TL’nin de¤er kaybetmesi (devalüasyon),büyüme h›z›n›n negatife dönüflmesi vecari a盤›n h›zla kapanmas›/fazlaya dö-nüflmesi fleklinde tezahür etmektedir.

1988-89, 1991, 1994, 1998-99 ve 2001krizleri bu tipolojiye uygun geliflmifltir.

Kuflkusuz, krizlerin tezahürü (semptom-lar›) ile alt›nda yatan sebepleri birbirindenay›rdetmek gerekecektir. Buna geçmedenönce, içinde bulundu¤umuz 2008-09 (?)krizinin geliflimini ayr›nt›l› olarak incele-mek yerinde olacakt›r.

Türkiye ekonomisinde yaflanan kriz ileküresel kriz aras›nda bir iliflki oldu¤u aç›k-t›r. Ancak, Türk ekonomisinin özellikle2004 y›l›ndan sonra belirgin bir yavafllama-ya girdi¤ini, bu yavafllaman›n 2008 y›l›n›nson çeyre¤inde yerini gerilemeye b›rakt›¤›-n› söylemek yanl›fl olmayacakt›r. 2001 kri-zinden sonra ekonominin kesintisiz olarak6 y›l boyunca büyüdü¤ü do¤ru olmakla bir-likte, benzer ülkelerle k›yasland›¤›nda buperformans›n pek de parlak olmad›¤› afla¤›-

Kaynak : TCMB (2009) verilerinden kendi çizimimiz.

fiekil 5 : Nominal Döviz Kurundaki (TL/$) De¤iflmenin Geliflimi: 1980-2008 (%)

Page 38: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

372008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

daki fiekli 6’dan görülebilir. Türkiye ve Ar-jantin 2001 y›l›nda birlikte krize girdiler.Arjantin % 4,4, Türkiye ise 5,7 oran›ndaküçüldü. Ayn› y›l Türkiye IMF destekliGüçlü Ekonomiye Geçifl program›n› uygu-lamaya bafllarken, Arjantin’de ekonomik,siyasi ve toplumsal bir kaos ortam› olufltu.Daha sonra oluflan yeni yönetim IMF ileiliflkileri kopard›, d›fl borçlar›n› % 30 gibidüflük bedeller ödeyerek tasfiye etme yolu-na girdi. 2002 y›l›nda Arjantin ekonomisi10,9 oran›nda küçülürken, Türkiye s›cakpara giriflinin bafllamas›yla % 6,2 oran›ndabüyüdü. Ancak, 2003 y›l›nda Arjantin’inbüyüme h›z› % 8,8’e ulaflarak, % 5,3 h›z›y-la büyüyen Türkiye’nin büyüme h›z›n›n üs-tüne ç›kt›. 2004 y›l›nda ise her iki ekonomi-nin de % 9 gibi yüksek bir büyüme h›z›na

ulaflt›klar› görülüyor. 2004 y›l›ndan sonraTürkiye’nin büyüme h›z› h›zla gerileyip2008 y›l›nda % 1,1’e kadar düflerken, Ar-jantin’in büyüme h›z› 2008’e kadar % 8’inve Türkiyenin büyüme h›z›n›n çok üzerindeseyretti. Benzer bir e¤ilimin Yükselen-Ge-liflen Ekonomiler için de geçerli oldu¤u fle-kilden hemen görülebiliyor.

fiekil 7’de ise çeyrek y›llar itibariyleGSYH’n›n önceki y›l›n ayn› dönemine gö-re büyüme h›z› verilmifltir. Çeyrek y›ll›kbüyüme h›z›n›n 2007 ve 2008’de (1. dö-nemler bir yana b›rak›l›rsa) sürekli olarakküçüldü¤ü, 2008’in son çeyre¤inde de ne-gatife (% -6,2) dönüfltü¤ü görülüyor. Sana-yi üretim endeksinde 2009 y›l›n›n ilk üçay›nda % 22 civar›nda gerileme oldu¤u, ka-pasite kullan›m oran›n›n düflmeye devam

Kaynak : IMF (2009) verilerinden kendi çizimimiz.

fiekil 6 : Türkiye, Arjantin ve Yükselen-Geliflen Ülkelerde GSYH Büyüme H›zlar›:

2000-2009 (%)

Page 39: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

38 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

etti¤i ve ithalat›n y›l›n ilk 4 ay›nda % 40 ci-var›nda azald›¤› dikkate al›nd›¤›nda, küçül-menin 2009’un ilk çeyre¤inde de artarakdevam edece¤ini öngörmek yanl›fl olmaya-cakt›r.

Krizin ne kadar derin ve yüksek fliddetteoldu¤unu GSYH’daki fliddetli düflüflün ya-n›s›ra istihdam, iflsizlerin say›s› ve iflsizlikoran›ndaki geliflmelerden de görebiliyoruz(Tablo 2). 2008 ve 2009 fiubat aylar› karfl›-laflt›r›ld›¤›nda en çarp›c› geliflme iflsizlerinsay›s›n›n ifl aramay›p çal›flmaya haz›r olan-larla birlikte 1,5 milyondan daha fazla birart›flla 6 milyon 288 bin kifliye, düzeltilmifliflsizlik oran›n›n da % 19,4’ten % 24,1’eç›kmas›d›r. Hem iflsizlerin say›s› hem de ifl-sizlik oran› tarihimizdeki en yüksek de¤er-lerdir. Bir di¤er çarp›c› geliflme, toplam is-

tihdam›n sözkonusu dönemde 75 bin kifliazalm›fl olmas›d›r. Ücretli-yevmiyeli (bor-drolu) istihdam›ndaki gerilemenin 480 bin,sanayi istihdam›ndaki gerilemenin ise 354bin oldu¤u dikkate al›nd›¤›nda, daralman›nne kadar fliddetli ve vahim oldu¤u daha iyiortaya ç›kmaktad›r.

Ödemeler bilançosu (Tablo 3) ve d›fl ti-caretteki (Tablo 4) geliflmeler de krizin de-rinli¤i ve fliddeti konusunda üretim ve iflgü-cü piyasas›ndaki geliflmeleri destekler nite-liktedir. 2008 y›l›nda Eylül ay›na kadar2007’nin ayn› ay›na k›yasla daha yüksekseyreden cari aç›k, eylül ay›ndan itibarenküçülmeye bafllam›fl 2009 fiubat’›nda 9milyon dolar fazla vermifltir. ‹lk üç ay itiba-riyle 2008’de -12,3 milyar dolar olan cariaç›k, 2009’un ayn› döneminde büyük bir

Kaynak : TÜ‹K (2009)

fiekil 7 : Türkiye’de Çeyrek Y›llar ‹tibariyle GSY‹H Büyüme H›zlar›: 2006-08

Page 40: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

392008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

düflüflle -1,16 milyar dolar olarak gerçekle-

flirken, 2008’in ilk üç ay›ndaki 12,2 milyar

dolarl›k net sermaye girifli 2009’da yerini -

4,7 milyar dolarl›k net sermaye ç›k›fl›na b›-

rakm›flt›r. Sermaye hesab›ndaki bu a盤› net

hata ve noksan hesab›nda olas›l›kla “varl›k

aff›”, döviz tevdiat hesaplar›ndaki azalma

vb. faktörlerin yol açt›¤› 5,4 milyar dolarl›k

fazla telafi etmifltir.

2008 ve 2009 y›llar›n›n ilk dört ay› itiba-

riyle bak›ld›¤›nda ihracat›n % 30, ithalat›n

% 42 oran›nda azald›¤› ve d›fl ticaret a盤›-

n›n beklenildi¤i gibi küçüldü¤ü görülmek-

tedir (Tablo 4). ‹hracattaki gerilemenin AB

baflta olmak üzere d›fl pazarlar›n daralma-

s›ndan, ithalattaki gerilemenin ise petrol fi-

yatlar›ndaki büyük düflüfl, yurtiçi üretimde-

ki fliddetli gerileme nedeniyle girdi talebin-

deki düflüfl ve k›smen de TL’nin de¤er kay-

betmesinden kaynakland›¤› ileri sürülebilir.

Tablo 2 : Türkiye ‹flgücü Piyasas›ndaki Geliflmeler: 2008 -2009 (Ocak-fiubat)

OCAK fiUBAT

2008 2009 2008 2009 Fark

Kurumsal olmayan sivil nüfus (000) 69346 70166 69416 70236 820

15 ve daha yukar› yafltaki nüfus (000) 50435 51323 50500 51360 860

‹flgücü (000) 22388 23523 22541 23582 1041

‹stihdam (000) 19798 19873 19864 19779 -85

‹flsiz (000) 2591 3650 2677 3802 1125

‹flgücüne kat›lma oran› (%) 44,4 45,8 44,6 45,9 1,3

‹stihdam oran› (%) 39,3 38,7 39,3 38,5 -0.8

‹flsizlik oran› (%) 11,6 15,5 11,9 16,1 4,2

Tar›m d›fl› iflsizlik oran› (%) 13,7 19 14,2 19,8 5,6

Genç nüfusta iflsizlik oran›(1)(%) 21,2 27,9 21,5 28,6 7,1

‹flgücüne dahil olmayanlar (000) 28046 27799 27959 27778 -181

‹fl aramay›p, çal›flmaya haz›r olanlar 1897 2394 2093 2486 393

‹fl bulma ümidi olmayanlar 674 873 701 930 229

Di¤er 1223 1521 1392 1556 164

Mevsimlik çal›flanlar 574 290 543 183 -360

Di¤er 24926 23884 24474 23736 -738

Düzeltilmifl ‹flsizlik Oran› (%) (*) 20,7 27,1 19,4 24,1 4,7

(*) ‹fl aramay›p çal›flmaya haz›r olanlar iflsizlere ve iflgücüne eklenerek hesaplanm›flt›r.

Kaynak : TÜ‹K (2009) ve kendi hesaplamalar›m›z.

Page 41: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

40 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Tablo 3 : Ödemeler Bilançosunda Geliflmeler: 2008 -2009 Ocak-Mart (Milyon $)

2008 Ocak-Mart 2009 Ocak-Mart

Cari ‹fllemler Hesab› -12303 -1155

Sermaye ve Finans Hesab› 12182 -4709

Net Hata ve Noksan 673 5362

Rezerv Varl›klar -552 502

Kaynak : TCMB (2009)

Tablo 4 : D›fl Ticarette Geliflmeler: 2008 -2009 Ocak-Nisan (Milyon $)

Ocak-Nisan

2008 2009 De¤iflim

Milyon $ Pay (%) Milyon $ Pay (%) (%)

‹HRACAT

Genel toplam 44500 100 32075 100 -27.9

Sermaye (Yat›r›m) mallar› 6000 13.5 3291 10.3 -45.2

Ara (Ham madde) mallar› 22336 50.2 16958 52.9 -24.1

Tüketim mallar› 16039 36 11662 36.4 -27.3

Di¤erleri 124 0.3 163 0.5 31.2

‹THALAT

Genel toplam 67066 100,0 38910 100,0 -42,0

Sermaye (Yat›r›m) mallar› 9324 13,9 5931 15,2 -36,4

Ara (Ham madde) mallar› 50201 74,9 27506 70,7 -45,2

Tüketim mallar› 7282 10,9 5190 13,3 -28,7

Di¤erleri 260 0,4 282 0,7 8,7

NET ‹HRACAT (ihracat - ‹thalat)

Genel toplam -22566 100 -6835 258.9 100

Sermaye (Yat›r›m) mallar› -3324 15 -2640 100.0 39

Ara (Ham madde) mallar› -27865 123 -10548 399.5 154

Tüketim mallar› 8757 -39 6472 -245.2 -95

Di¤erleri -136 1 -119.0 4.5 2

Kaynak : TÜ‹K (2009)

Page 42: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

412008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

Öte yandan, cari aç›klar ulusal borç sto-kuna eklenmekte ve hem borç stoku hem ded›fl borç servisi giderek artmaktad›r. TCMBverilerinden yapt›¤›m›z hesaplara göre,1998-2008 döneminde rezervlerdeki de¤ifl-me ile birlikte birikimli cari aç›k (ve net ha-ta-noksan kalemi ile birlikte birikimli netsermaye girfli) 243,7 milyar dolara ulaflm›fl-t›r. Ayn› dönemdeki d›fl borç servisinin bi-rikimli toplam› 262,9 milyar dolar› anaparaödemesi, 84,2 milyar dolar› faiz ödemesiolmak üzere 347,1 milyar dolar olarak ger-çekleflmifltir. Dönem bafl›ndaki borç stokuve yabanc›lara yap›lan varl›k sat›fllar› dadikkate al›n›rsa, bu rakamlar d›fl kaynak ba-¤›ml›l›¤›n›n derecesi ve ödenen bedeli ko-nusunda iyi bir fikir vermektedir.

Türkiye Ekonomisindeki Krizlerin

Kökenleri

Yukar›da Türkiye ekonomisinde yafla-nan krizlerin temel özelliklerini küreselkrizle ba¤lant›s›n› kurarak ve özellikle sonkrize vurgu yaparak ele almaya çal›flt›k.K›saca tekrarlamak gerekirse, tipik olarak,geniflleme (büyüme) devresini net sermayegirifli, cari a盤›n artmas› ve TL’nin de¤erkazanmas›; daralma/kriz evresini ise netsermaye ç›k›fl›, cari a盤›n küçülmesi/fazla-ya dönüflmesi ve TL’nin de¤er kaybetmesi(nominal kurun ciddi oranda yükselmesi)karakterize etmektedir. Bu arada, geniflle-me/büyüme devresinde d›fl borç stoklar› ved›fl borç servisi de giderek yükselmektedir.

D›fl kaynak ba¤›ml›l›¤›n›n bir baflka ifa-desi de ülkenin gelirinden fazla harcamayapmas› veya ayn› anlama gelmek üzereyat›r›mlar›n yurtiçi tasarruflarla finanseedilememesidir. Tablo 5’te 1962-2005 dö-neminde Türkiye’de sabit sermaye yat›r›m-lar› ile yurtiçi tasarruflar›n›n GSMH içinde-ki paylar›n›n y›llar itibariyle geliflimi veril-mifltir. Tablodan hemen görülebilece¤i gibi,1964-1971 dönemi, 1971 ve1988 y›llar› ile2002-205 dönemi d›fl›ndaki tüm y›llardayurtiçi tasarruflar›n GSMH’ye oran› (tasar-ruf oran›) sabit sermaye yat›r›mlar›n›nGSM’ye oran›ndan (yat›r›m oran›) daha kü-çük gerçekleflmifltir. Kabaca ilk iki befl y›l-l›k plan dönemini kapsayan 1962-70 döne-minde ortalama tasarruf-yat›r›m fazlas›n›nGSMH’ye oran› % 0,9 iken, 1971-80 döne-minde % 3,4, 1981-90 döneminde % 1,3,1991-2000 döneminde ise % 2,8 oran›ndaaç›k ortaya ç›km›flt›r. 2001-2005 dönemin-de ise ortalama % 0,7 oran›nda fazla olufl-makla birlikte, 2005 y›l›nda tasarruf-yat›-r›m a盤› tekrar % 1,9 olmufltur. 1962-2005dönemindeki 44 y›l›n yaln›zca 12’sinde ta-sarruf-yat›r›m fazlas› oluflabilmifl ve ortala-ma y›ll›k tasarruf-yat›r›m a盤› GSMH’n›n% -1,6’s› olarak gerçekleflmifltir.

‹lk iki befl y›ll›k plan dönemininde yurt-çi tasarruflar sabit sermaye yat›r›mlar›n›nüzerinde seyrederken, 1972 y›l›ndan baflla-yarak tasarruf-yat›r›m a盤› ortaya ç›km›fl-t›r. Bu y›ldan sonra, yurtiçi tasarruflar›n sa-bit sermaye yat›r›mlar›n›n dört y›l d›fl›ndahep alt›nda seyretmifl olmas›, tasarruf-yat›-

Page 43: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

r›m a盤›n›n Türkiye ekonomisinin ar›zi de-¤il, süreklilik arz eden yap›sal bir özelli¤ihaline geldi¤ini aç›kça ortaya koymaktad›r.

D›fl kaynak ba¤›ml›l›¤›n›n süreklilik arzeden bir olgu haline gelmesinin nedenleriTürkiye ekonomisinin üretim ve d›fl ticaretyap›s›nda aranmal›d›r. Bunlardan en önem-lilerini flöyle s›ralayabiliriz: i) tüketim mal-lar› sektörlerinden bafllat›lan ithal ikamecisanayileflme sürecinin aramallar› ve özel-

likle yat›r›m (sermaye) mallar› üreten sek-

törlere yeterince nüfuz edemeden, d›fla aç›l-

ma-ihracata dayal› sanayileflme politikalar›-

na geçilmesi nedeniyle tamamlanamam›fl

olmas›na ba¤l› olarak, üretim yap›s›nda tü-

ketim mallar› üreten sektörlerin a¤›rl›kl›

konumunu devam ettirmesi, ii) yurtiçi ener-

ji kaynaklar›n›n gelifltirilmesine olanak ver-

meyen enerji politikalar› nedeniyle ithal

enerjiye (petrol, do¤algaz, kömür) giderek

42 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Tablo 5 : Yurtiçi Tasarruf Oran›, Yat›r›m Oran› ve Yat›r›m Tasarruf A盤› 1962-2005 (%)

Y›llar Yurtiçi Tasarruf Oran› Yat›r›m Oran› Tasarruf-Yat›r›m A盤›

1962 12,8 15,2 -2,4

1963 15,1 16,2 -1,1

1964 16,8 14,8 2,0

1965 17,7 15,9 1,8

1966 18,8 16,4 2,4

1967 20,1 18,1 2,0

1968 21,1 19,5 1,6

1969 22,1 20,9 1,2

1970 22,1 21,8 0,3

Ortalama: 1962-70 18,5 17,6 0,9

1971 20,8 20,2 0,6

1972 21,4 22,4 -1,0

1973 21,5 22,2 -0,7

1974 19,6 20,8 -1,2

1975 19,6 22,6 -3,0

1976 22,5 25,7 -3,2

1977 20,4 27,2 -6,8

1978 17,0 24,6 -7,6

1979 15,7 21,6 -5,9

Page 44: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

432008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

Tablo 5’in devam›

1980 16,0 21,8 -5,8

Ortalama: 1971-80 19,5 22,9 -3,4

1981 18,3 19,8 -1,5

1982 17,1 19,2 -2,1

1983 16,5 20,1 -3,6

1984 16,5 19,3 -2,8

1985 18,9 20,1 -1,2

1986 21,9 22,8 -0,9

1987 23,9 24,6 -0,7

1988 27,2 26,1 1,1

1989 22,1 22,5 -0,4

1990 22,0 22,6 -0,6

Ortalama: 1981-90 20,4 21,7 -1,3

1991 21,4 23,7 -2,3

1992 21,6 23,4 -1,8

1993 22,7 26,3 -3,6

1994 23,1 24,5 -1,4

1995 22,1 24,0 -1,9

1996 19,9 25,1 -5,2

1997 21,3 26,3 -5,0

1998 22,7 24,3 -1,6

1999 21,2 22,1 -0,9

2000 18,2 22,8 -4,6

Ortalama: 1991-00 21,4 24,2 -2,8

2001 17,5 19,0 -1,5

2002 19,2 17,3 1,9

2003 19,3 16,1 3,2

2004 20,3 18,4 1,9

2005 18,2 20,1 -1,9

Ortalama: 2001-05 18,9 18,2 0,7

Ortalama: 1962-2005 21,7 23,3 -1,6

Kaynak : DPT (2009)

Page 45: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

daha ba¤›ml› hale gelinmesi, iii) yetersizteknoloji politikalar› nedeniyle oluflanemek-yo¤un ve geri teknolojik yap›2.

Bu üretim yap›s›na uygun olarak olufland›fl ticaret yap›s›n›n özellikleri yukar›da ve-rilen Tablo 4’ten kolayca görülebilir. Kri-zin henüz tam olarak ortaya ç›kmad›¤› 2008y›l›n›n ilk dört ay›nda toplam ihracat 44,5milyar dolar, toplam ithalat 67 milyar do-lar ve d›fl ticaret a盤› -22,6 milyar dolarolarak gerçekleflmifltir. Bu dönemde yat›-r›m, aramal› ve tüketim mallar›n›n ihracat-taki paylar› s›ras›yla % 13,5, % 50,2 ve %36, ithalattaki paylar› ise % 13,9, % 74,9 ve% 10,9 olarak gerçekleflmifltir. Aramallar›Sektörü -27,9 milyar dolarl›k, Sermaye(Yat›r›m) Mallar› Sektörü ise -3,3 milyardolarl›k aç›kla net ithalatç› konumundad›r-lar. Tüketim Mallar› Sektörü ise 8,8 milyardolarl›k bir d›fl ticaret fazlas›yla net ihra-catç› konumundad›r. Sanayi üretiminin %20’nin üzerinde geriledi¤i 2009 y›l›n›n ilkdört ay›nda ihracat ve ithalat hem toplamdahem de üç ana kategoride gerilemifl, ancakithalattaki gerileme (yat›r›m mallar› d›fl›n-da) daha büyük oldu¤undan, d›fl ticaret aç›-¤› küçülmekle birlikte, üç ana mal grubu-nun net d›fl ticaret konumlar›nda bir de¤i-fliklik olmam›flt›r.

Kuflkusuz, aç›k bir ekonomide tüketimmallar› ihracat›n›n art›r›l›p daha fazla ser-maye (yat›r›m) mal› ithal edilmek suretiyle,üretim yap›s›nda köklü de¤ifliklik olmaks›-z›n, tasarruf-yat›r›m a盤›n›n (gelir-harca-ma a盤› veya cari aç›k) ve d›fl kaynak ihti-yac›n›n azalt›labilece¤i öne sürülebilir.Teorik olarak do¤ru olmakla birlikte, bu-nun önünde ciddi engeller vard›r. Birincisi,son y›llarda en büyük ihracatç› sektör hali-ne gelen ve dev yabanc› firmalar›n egemen-li¤inde bulunan otomotiv sektörü, yurtiçikatma de¤er oran›n›n çok düflük olmas›n›nyan›s›ra, hem ithal girdi kullan›m›n›n yük-sek olmas› hem de endüstri/firma içi ticaretnedeniyle ithalatta da önde gelen sektörleraras›ndad›r. Baflka bir deyiflle, bu sektördeve benzeri ithal girdi ba¤›ml›l›¤› yüksek da-yan›kl› tüketim mal› üreten sektörlerde it-halat› art›rmaks›z›n ihracat›n art›r›lmas›,sektörde faaliyet gösteren firmalar›n dünyaölçe¤inde yapt›klar› üretim-sat›fl-kar plan-lar›na ba¤l› olmas› nedeniyle çok olas› de-¤ildir. Tekstil-konfeksiyon gibi hem ihra-catta a¤›rl›kl› paya sahip hem de istihdamaç›s›ndan önemli sektörlerde ise ihracat ar-t›fl›n›n önündeki en önemli engel (istisnalarolmakla birlikte) teknoloji düzeyinin geriolmas› ve büyük ölçek, düflük hammade-ifl-gücü maliyeti, vergi-teflvik gibi avantajlara

44 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

2 Dany Rodrik, küresel krizin temelinde küresel dengesizliklerin ve iki sürdürülemez büyüme modelininin yatt›¤›n› önesürmektedir ki, bunlardan “d›fl borçlanmaya dayanan” model Türkiye’nin izledi¤i büyüme modeli ile çok örtüflmektedir(Rodrik, 2009).

Page 46: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

sahip yeni rakiplerin (Çin, Hindistan, Gü-ney-Do¤u Asya ülkeleri, vb.) ortaya ç›kma-s› nedeniyle dünya piyasalar›nda rekabetgücünün s›n›rl› olmas›d›r.3

Kriz Önlemleri: Bir De¤erlendirme

Türkiye’de ekonomi yönetiminin krizekarfl› ald›¤› tedbirlerin hem gecikmeli, hemde yetersiz ve iyi tasarlanmam›fl oldu¤u bu-gün gelinen noktada aç›kl›kla ortaya ç›k-m›flt›r. Finansal krizin 2008’in Eylül ay›ndaABD’de patlak vermesi ve h›zla Avrupa’yayay›lmas›yla, “kötümser” iktisatç›lar›n(örn., N. Raubini, P. Krugman) uzunca birsüredir gelece¤ini öne sürdükleri daralma-n›n (resesyon) art›k kaç›n›lmaz oldu¤u orta-ya ç›km›flt›. Tüm ülkeler flu ya da bu ölçü-de genifllemeci maliye ve para politikalar›-n› birer birer yürürlü¤e sokmaya ve arala-r›nda koordinasyon sa¤lamaya çal›flt›lar.Türkiye’de ise Nisan ortas›nda yürürlü¤egirebilen otomobil, elektronik, mobilya, vb.ile konut al›mlar›nda vergi indirimlerindenoluflan bir vergi paketi ile Eximbank’a sa¤-lanan s›n›rl› bir ihracat kredisi, yine kobile-re yönelik s›n›rl› bir kredi ve iflten ç›karma-lar› önlemeye yönelik fazla da etkili olma-yan k›sa çal›flma deste¤i gibi baz› destekle-me tedbirleri ile yetinildi. Al›nan önlemle-

rin GSYH’ya oran› TCMB Finansal ‹stikrarRaporu’na göre 2008’de % 0, 2009’da %0,8 ve 2010 y›l› için de % 3 düzeyindedir.Çin, G. Kore, Rusya Federasyonu gibi ülke-lerde 2009 y›l› için oran % 3’ün üzerindedir(TCMB, 2009: 5).

Son G-20 liderler zirvesinde, üye ülkeler2010 y›l› sonuna kadar 5 trilyon ABD dola-r› büyüklü¤ünde geniflletici maliye politika-lar› uygulama taahhüdünde bulunduklar›dikkate al›n›rsa, Türkiye’nin önlemler pa-ketinin son derece c›l›z kald›¤› ortaya ç›k-maktad›r.4 Krizde toplam harcamadaki dü-flüflün bileflenlerini TCMB raporundan izle-yelim:

“GSYH’nin harcamalar yönünden enbüyük bilefleni olan hanehalk› tüketim har-camalar›, 2008 y›l›n›n son çeyre¤inde küre-sel krizin yaratt›¤› belirsizlikle beraber birönceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 4,6gerilemifl ve buna ba¤l› olarak 2008 y›l›ndahanehalk› tüketim harcamalar›n›n büyüme-si yüzde 0,3 olarak gerçekleflmifltir. Hane-halk› tüketiminin 2008 y›l›nda büyümeyekatk›s› ise bir önceki y›la göre 3 puan aza-larak 0,2 puana gerilemifltir. Di¤er taraftan,kamu tüketim harcamalar› 2008 y›l›n›n sonçeyre¤inde bir önceki y›l›n ayn› dönemine

452008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

3 T‹SK Araflt›rma Servisi’nin Eurostat’tan aktard›¤›na göre, dünyan›n 17. büyük ekonomisi olan Türkiye 2006 y›l›nda yal-n›zca 359 milyon avroluk “ileri teknoloji ürünü” ihraç ederek küresel piyasadan onbinde 2 pay alarak 52. s›rada yeralabilmifltir. Bu ürünlerin Türkiye’nin toplam ihracat› içindeki pay› ise sadece % 1,4’tür (T‹SK, 2009: 18).

4 Haziran bafl›nda aç›klanan ve sektörel-bölgesel farkl›laflt›rmalar› esas alan ve bu yönüyle do¤ru yönde bir ad›m olufltu-ran yeni teflvik sisteminin etkilerini k›sa vadede de¤il orta-uzun vadede beklemek gerekir. Yine, aç›klanan istihdam pa-keti ise krizin yol açt›¤› iflsizlik ile k›yasland›¤›nda son derece yetersizdir.

Page 47: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

göre yüzde 6,1, y›l›n tamam›nda ise yüzde1,8 art›fl göstermifltir. Benzer flekilde, top-lam yat›r›m harcamalar› içerisinde yüksekpay› olan özel sektör yat›r›m harcamalar›,2008 y›l› son çeyre¤inde y›ll›k yüzde 7,3azal›rken, kamu sektörü yat›r›m harcamala-r› y›ll›k yüzde 13,1 artm›flt›r. Kamu yat›-r›mlar›ndaki art›fla ra¤men özel sektör yat›-r›mlar›ndaki azal›fl nedeniyle toplam yat›-r›m harcamalar›n›n büyümeye katk›s› 2007y›l sonuna göre 2,6 puan azalarak –1,2 pu-an olmufltur. … Mal ve hizmet ithalat›n›n,ihracattan daha h›zl› düflmesi nedeniyle netihracat›n büyümeye katk›s› 2007 y›l sonunagöre negatiften pozitife dönerek 2,8 puanartm›fl ve 1,6 puan olmufltur.” (TCMB,2009: 21).

15 Nisan’da yürürlü¤e giren mali ön-lemlerin özel tüketim harcamalar›nda bellibir canlanma sa¤lamakla birlikte etkisinins›n›rl› kald›¤›n› söylemek yanl›fl olmaya-cakt›r. Üstelik vergi indirimlerinin en etkilioldu¤u otomotiv sektöründe yerli üretiminpay›n›n binek araçlar›nda % 30-35, hafif ti-cari araçlarda ise % 40-45 aras›nda seyret-ti¤i dikkate al›nd›¤›nda, teflviklerin çokönemli bir bölümünün ithalat› canland›rd›¤›aç›kt›r. Öte yandan, yurtiçi reel kredi hac-mindeki düflüfl May›s ay›nda da devam et-mifl ve Eylül 2008’de 100 olan endeks 91’ekadar inmifltir (Y›lmaz, 2009: 17).

Özel yat›r›m harcamalar›nda da krizlebirlikte ciddi bir düflüfl yaflanm›flt›r. Soruntalepten kaynakland›¤› için, özel yat›r›mharcamalar›n›n da k›sa ve hatta orta vadede

artmas›n› bekleyemeyiz.

Kamu harcamalar› 2008’de ve 2009’daseçim konjonktöründe önemli ölçüde art-m›flt›r. Gelirdeki düflüfl nedeniyle vergi ge-lirlerinin de gerilemesiyle kamu gelir-giderdengeleri altüst olmufl, 2009’un tamam›için öngörülen bütçe a盤› ve borçlanma he-defleri daha y›l›n ilk çeyre¤inde afl›lm›flt›r(TCMB, 2009: 25). Parasal geniflleme veola¤anüstü vergi önlemleri gibi alternatifle-rin hiç gündeme al›nmamas› artan miktar-larda borçlanmay› zorunlu k›lmaktad›r vek›s›r döngünün tekrar bafllamas› anlam›nagelmektedir.

‹ç talebi canlad›rmaya yönelik önlemle-rin son derece c›l›z kalm›fl olmas›, büyüme-yi tekrar canland›racak talep bilefleni olarakgeriye sadece ihracat art›fl›n› b›rakmakta-d›r. Ancak, d›fl talepte yak›n zamanda can-lanma beklemek gerçekçi olmayacakt›r.OECD’nin son öngörüleri, 2009 y›l›nda it-halat›n, Türkiye’nin en önemli ihracat pa-zarlar› olan Almanya’da % 10, Fransa’da %7,5, ‹talya’da % 13,8 ve ‹ngiltere’de % 10,4oran›nda gerileyece¤i yönündedir. Sonuçolarak, ekonomi yönetimi krize karfl› ön-lemler almak aç›s›ndan son derece yetersizkalm›flt›r.

Oysa, daha 2008 Eylül ay›nda iyice be-lirginleflen küresel kriz ve Türkiye ekono-misindeki yavafllama göz ard› edilmeyerekparasal ve mali geniflleme tedbirleri bir bü-tünlük içinde al›n›p h›zla yürürlü¤e sokula-bilirdi. K›smi vergi indirimleri yerine hemdaha kapsaml› hem de harcanan her liran›n

46 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 48: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

olanakl› en büyük harcama, üretim ve istih-dam art›fl›n› sa¤layaca¤› paketler-projelerh›zla uygulamaya konulabilirdi. “Ço¤altan”etkisi en yüksek olan sektörlerde yap›lacakkamu harcamalar›, ekonomiyi hem k›sa va-dede canland›rabilir hem de uzun vadedekapasite art›fl› yaratabilir.

Bu tür potansiyel tafl›yan pek çok sektörvard›r. Örne¤in, çok h›zl› bir planlamaylah›zla yürürlü¤e sokulabilecek iki proje öne-risini sadece örnek olarak sunabiliriz.

i) Okul/Derslik Yap›m›: ‹lk ö¤retimdenbafllayarak, binlerce okul/derslik yap›m›-n› öngören bir program h›zla uygulamayasokulabilirdi. Böylece, hem geriye do¤ruba¤lant› etkisi hem istihdam yaratma et-kisi çok güçlü olan inflaat sektöründe bü-yük bir canlanma sa¤lan›r, hem de getiri-si en yüksek olan e¤itim alan›nda yap›lanyat›r›mla e¤itimdeki ciddi bir darbo¤azafl›lm›fl olurdu. Üstelik, yeni dersliklere-s›n›flara atanacak yüzbinlerce ö¤retmenaday›na kal›c› istihdam sa¤lanm›fl veböylece özellikle üniversite mezunu gençnüfusta ola¤anüstü boyuta ulaflm›fl olaniflsizlik sorununun hafifletilmesine kal›c›bir katk› sa¤lanm›fl olurdu.

ii) Enerji Projesi: Benzer bir proje enerjisektöründe de düflünülebilir. Örne¤in,resmi a¤›zlarca da mevcut kurulu güceyak›n bir elektrik üretim potansiyeli tafl›-d›¤› aç›klanan rüzgar enerjisi üretiminiart›rmaya yönelik olarak, rüzgar tirbü-nünü de yurtiçinde (özel giriflimcilereliyle ve/veya bizzat kamu giriflimiyle)

üretmeyi içeren bir proje uygulamas›,hem yeni bir sektör yarat›r, hem enerjided›fla ba¤›ml›l›¤› azalt›r, hem de kronikd›fl ticaret a盤› ve d›fl kaynak sorunlar›-na k›smen de olsa çözüm getirebilirdi.

Sonuç ve De¤erlendirmeler

‹çinde bulundu¤umuz küresel kriz kapi-talizmin ne ilk ne de son krizidir. Kapitalistdünya ekonomisi, NBER’›n tarihlemesinegöre, son yüzellibefl y›l›n otuzüçüncü ikti-sadi devresinden geçmektedir. 1929 BüyükBuhran›’ndan sonraki en uzun ve en fliddet-li iktisadi daralman›n yafland›¤› bu krizlebirlikte, neoliberal söylemler bir yana b›ra-k›larak örtülü devletlefltirmelere kadar va-ran aktif müdaheleler tüm geliflmifl ülkeler-de uygulamaya girmifltir. Buna karfl›n, kri-zin dip noktas›na ulafl›ld›¤›na iliflkin kal›c›geliflmeler henüz ufukta yoktur.

2005 y›l›ndan sonra büyüme h›zlar› za-ten h›zla gerilemeye bafllam›fl olan Türkiyeekonomisi üretim-istihdam kay›plar› ve ifl-sizlikteki art›fl dikkate al›nd›¤›nda krizdenen fazla etkilenen ülkelerin bafl›nda gel-mektedir. Buna karfl›l›k, al›nan önlemlerhem gecikmeli olarak uygulamaya konul-mufl, hem de yetersiz kalm›flt›r. Oysa krizbir f›rsata dönüfltürülebilir ve Türkiye eko-nomisinin en az›ndan baz› yap›sal darbo-¤azlar›na da çözüm oluflturabilecek kap-saml› bir projeler/tedbirler paketiyle ekono-mi canland›r›labilirdi. Bu f›rsat de¤erlendi-rilmemifltir.

472008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

Page 49: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Türkiye ekonomisinde son otuz y›ld›ruygulanan “d›fla aç›k” büyüme modelininyaratt›¤› “üretim-d›fl ticaret yap›s›”na ba¤l›olarak oluflan “tasarruf-yat›r›m a盤›”n›n bubüyüme modeli ile kal›c› olarak kapanmas›olanakl› görünmemektedir. Son 15 y›ldayaflanan üç büyük kriz (1994, 2001 ve2008-09 (?)) bunu aç›kl›kla ortaya koymufl-tur. ‹çinden geçti¤imiz derin kriz, tüm dün-yada oldu¤u gibi Türkiye’de de küresellefl-

me, büyüme modeli ve piyasa-devlet bilefli-mi de dahil olmak üzere temel iktisadi yak-lafl›mlar› sorgulamak, gözden geçirmek vede¤ifltirmek için bulunmaz bir f›rsat sun-maktad›r. Bu f›rsat iyi de¤erlendirilmelidir.Aksi takdirde, kaç›n›lmaz olarak baflgöste-recek 34. küresel kriz ve/veya daha öncebaflgösterebilecek “kendi” krizimiz için ha-z›rl›klara (!) flimdiden bafllanmas› gereke-cektir.

48 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 50: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Aydo¤ufl, Türkcan, Tunal› ve Kopurlu(2009), “Kriz Teorileri: Kondratieff,Schumpeter ve Wallerstein,” Ege Univer-sity Working Papers in Economics 2009,Working Paper No: 09 / 01(http://iibf.ege.edu.tr/economics/pa-pers/wp09-01.pdf; Eriflim: 25 May›s, 2009).

Blanchard, O. (2009), “Where Are We In theGlobal Crisis?,” Presentation on EconomicOutlook Report, (http://www.imf.org/exter-nal/pubs/ft/weo/2009/01/index.htm: Eriflim20 May›s, 2009).

BLS (2009), “Bureau of Labor Statistics:Employment Situation,” http://www.bls.gov/news.release/ocwage.nr0.htm; Eri-flim 8 Haziran, 2009).

DPT (2009), http://www.dpt.gov.tr

Frankel, J. (2008), “Origins of the Financi-al/Economic Crisis,” (http://topics.blogs.nytimes.com/2008/12/26/origins-of-the-economic-crisis-in-one-chart/; Eriflim: 17May›s 2009).

IMF (2009), http://www.imf.org/exter-nal/datamapper/index.php (Eriflim: 20 Ma-y›s 2009).

Krugman (2009), “Reagan Did It,” (NewYork Times: http://www.nytimes.com/2009/06/01/ opinion/01krugman.html; Eri-flim: 01.06.2009.).

NBER (2009), “US Business Cycle Expan-sions and Contractions,” (http://www.nber.org/cycles/cyclesmain.html; Eriflim: 4 Ma-y›s , 2009).

New York Times (2009), “Credit Crisis-The Essentials,” (http://topics. nytimes.com/top/reference/ t imestopics/sub-jects/c/credit_crisis/index.html?ref=busi-ness; Eriflim: 27 May›s, 2009).

Rodrik, D. (2009), “A de-globalisedwor ld? ,”ht tp : / /www.bus iness-s tan-dard.com/india /news /dani-rodrikde-globa-lised-world/357808/; eriflim: 8 Haziran,2009).

TCMB (2009), “Finansal ‹stikrar Raporu -May›s 2009” (http://www.tcmb.gov.tr/;Eriflim: 08.06.09).

T‹SK (2009), “Türkiye’nin Dünya YüksekTeknoloji Ürünleri ‹hracat›ndaki Pay› OnBinde 2,”, ‹flveren, 47 (7), 18-20.

Tonak E. Ahmet (2009), “Krizi Anlarken,”K›z›lc›k, K›fl (50-56).

Tutan, M. U., The Falling Rate of Profits inWest Germany: The Manufacturing and theNon-manufacturing Sectors, VDM Verlag,Berlin.

TÜ‹K (2009), http://www.tuik.gov.tr/ (Eri-flim: çeflitli tarihler).

Y›lmaz, Durmufl (2009), “TCMB Baflka-n›’n›n Samsun Ticaret Odas› Sunumu,”http://www.tcmb.gov.tr/ (Eriflim: 8 Hazi-ran, 2009)

OECD (2009), “OECD Interim EconomicOutlook, March 2009,” (http://www.oecd.org/dataoecd/18/1/42443150.pdf.; Eriflim: 4 Ma-y›s, 2009).

492008-09 (?) Küresel Krizi’nden Geçerken Türkiye Ekonomisi Üzerine Baz› Gözlem veDe¤erlendirmeler

KAYNAKÇA

Page 51: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ÖZET

2008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

Dünya ekonomisi 2008 y›l›nda krize girdi¤inde bafllang›çta krizin finansal piyasalar ile s›n›rl› kalaca¤›san›l›yordu. Ancak geliflmeler öyle olmad›. Kriz h›zla reel sektörü içine ald›. Dünya ekonomisinde y›l›n sonçeyre¤inde büyüme oran›nda keskin düflüfller ortaya ç›kt›.

Krizin oluflumunda ABD’den kaynaklanan afl›r› fliflen finansal piyasalar ve bir çok ülkede h›zla düflen tasarrufe¤ilimi de di¤er öne ç›kan unsurlar olmufltur. Sermaye hareketlerinin serbestli¤i finans piyasalar›ndaki türevaraçlar›n say›s› ve hacminde art›fla neden olmufl, bu da krizin derinleflmesinde önemli bir faktör olarak ortayaç›km›flt›r. Kriz, finansal kriz özelli¤i göstermesine karfl›n ayn› zamanda bir reel sektör krizidir. Bunun da alt›ndayatan etken talep daralmas›d›r. Yaflanan krizin ç›k›fl nedeni ve geliflimi büyük ölçüde 1929 Krizi ile benzerliklertafl›maktad›r. Nitekim finansal piyasalardaki çöküflü, reel sektördeki talep daralmas› ile birlikte iflsizlik oran› daciddi bir biçimde artm›flt›r.

Türkiye krize yap›sal sorunlar›n›n a¤›rlaflt›¤› bir dönemde yakalanm›flt›r. Bundan dolay› krizin oda¤›nda yeralan ülkeler kadar krizden etkilenmifltir. Büyüme oran› h›zla düflerken iflsizlik oran› da beklenenden daha yüksekdüzeylere ç›km›flt›r.

JEL S›n›flamas›: E44, E58, E62, E63

Anahtar Kelimeler: 1929 Krizi, Büyük Bunal›m, 2008 Krizi, Para ve Maliye Politikas›, TürkiyeEkonomisi

ABSTRACT

An Analysis of the Similarities Between 2008 and 1929 Crisis

When the world economy toppled (fall) into recession in 2008 it was assumed that effect of crisis will be limitedwith financial markets, however it would not be the case. Crisis affected real economy rapidly. In the last quarterof the year, the growth rate of world economy decreased severely.

Excessively swelled financial markets which derived from USA and decreasing tendency on savings in manycountries aroused as other prominent elements. Free movement of capital caused an increase on the number andthe volume of the hedges in financial markets and this turned into an important element which made the crisismore devastating. Although crisis appears as a financial one, it is also a real economic crisis and the deep motiveof this is the effective dampening of demand. The reason and the course of this crisis are mainly similar with1929 Crisis. As a matter of fact the collapse of financial markets together with the dampening of demand in realeconomy increased the unemployment rate drastically.

Crisis affected Turkey in a period that the structural problems became severe. For this reason Turkey is affectedas much as the countries which the crisis has aroused at first. While the growth rate decreases rapidly,unemployment rate is increased more than expected.

JEL Classification: E44, E58, E62, E63

Keywords: Crisis of 1929, Great Depression, Crisis of 2008, Monetary and Fiscal Policy,Turkish Economy

Page 52: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

51

2008 Krizinin 1929 Krizi ile BenzerlikleriÜzerine Bir Analiz

‹R‹fi

Dünya ekonomisi 2008 y›l›ndakrize girdi¤inde bafllang›çta kri-

zin finansal piyasalar ile s›n›rl› kalaca¤› sa-n›l›yordu. Ancak geliflmeler öyle olmad›.Kriz h›zla reel sektörü içine ald›. Dünyaekonomisinde y›l›n son çeyre¤inde büyümeoran›nda keskin düflüfller ortaya ç›kt›. 2009y›l›n›n ilk çeyre¤inde de birkaç ülke d›fl›n-da dünya ekonomisinde küçülme devam et-mektedir.

Krizin derinleflmesi ile birlikte burayanas›l geldik sorusu sorulmaya baflland›. Busoruya verilen en bilinen yan›t, krizin nede-ninin ABD’den kaynaklanan afl›r› fliflen fi-nansal piyasalar ve bir çok ülkede h›zla dü-flen tasarruf e¤ilimi oldu¤udur. ABD ekono-misi yaklafl›k sekiz y›ld›r h›zl› büyüyen, çok

tüketen bir ekonomi görünümü arz ediyor-du. Do¤rusu di¤er ülkelerin de bundan birflikâyeti yoktu. Çünkü ABD, dünyan›n ençok ithalat yapan ülkesi, hem de en borçluülkesi idi. Bir anlamda di¤er ülkeler özel-likle fon fazlas› olan ülkeler (cari fazlas›olan) ABD'ye para ve mal satabiliyorlard›.

Ancak bu durumun sürdürülebilirli¤inins›n›rlar› vard› ve kriz bu s›n›ra ulafl›ld›¤›n›ngöstergesi oldu. ABD ekonomisinin t›kan-mas› sonras›nda dünya ekonomisinde de bü-yüme oran› ve d›fl ticaret hacmi h›zla düflme-ye bafllad›. Krizden en çok cari aç›k ve bütçea盤› sorunu yaflayan ülkeler etkilendiler.

Yaflanan krizi sadece bir finansal krizolarak görmek hata olur. Kriz, finansal krizözellikleri göstermesine karfl›n ayn› za-manda bir reel sektör krizidir. Bunun da al-t›nda yatan, afl›r› arz sonras› yaflanan talepdaralmas›d›r.

ABD’den bafllayan küresel krizin en za-

G

Prof. Dr. Ömer Faruk ÇOLAK

T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Türkiye ‹flveren Sendikalar› [email protected]

Page 53: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

y›f halkas› gayrimenkul piyasas›ndaki so-runlard›r. Gayrimenkul sektörü 2000’li y›l-lardan itibaren h›zla büyüyerek 10 trilyondolarl›k büyüklü¤e eriflti. ABD MerkezBankas›’n›n özellikle kredi piyasas›na yö-nelik yetersiz müdahaleleri bankalar›n kre-di hacmindeki büyümeyi engelleyemedi.Bu durum bankalar›n kredibilitesi düflük,yani kredileri geri ödeyecek gücü gerçekteolmayan ya da zay›f olanlara ipotek kredisiaçmalar›n›n yolunu aflt›. Yani evsiz Ameri-kal›lar art›k ev sahibi olabilecekti. Bu kre-dilere daha sonra “Subprime Krediler” den-di ve krize girerken hacmi 1.5 trilyon dola-ra ulaflt›. Kredilerin geri dönmemeye baflla-mas› ve kredilerin finansman yöntemindekiyanl›fll›klar küresel krizin tetikleyicisi oldu.

Ortaya ç›kan bu tablo dünya ölçe¤indetoplam talebi düflürürken ülke ekonomilerih›zla deflasyona sürüklendi. Bu durum do-¤al olarak iktisatç›lar›, ‘dünya ekonomisiyeni bir 1929 krizi ile mi karfl› karfl›ya?’tart›flmas›na sürükledi.

II- 1929 KR‹Z‹ ‹LE 2008 KR‹Z‹N‹N

KES‹fiME NOKTALARI VE DÜNYA

EKONOM‹S‹ ÜZER‹NE YANILGI-

LAR

Ekonomilerde her kriz bir y›k›m de¤il-dir. Genel olarak ekonomilerde ortaya ç›-kan derin çöküfller y›k›md›r ve büyük buna-l›m olarak adland›r›l›r. Dünya ekonomisin-de büyük bunal›m denildi¤inde akla hep1929 bunal›m› gelir. 1929'daki çöküfle ‘Bü-

yük Bunal›m’ denilmesinin nedeni, çöküflekaynakl›k eden ABD ekonomisi ve di¤erülke ekonomilerindeki durgunlu¤un derinve uzun sürmesidir.

1929 Bunal›m› öncesi baflta ABD olmaküzere birçok ülkede tam bir üretim patlama-s› yaflan›yordu. Özellikle ABD’de “Yenigeliflen otomobil ve elektrik sanayileri etra-f›nda kurulan kompleksler, ekonominin iti-ci gücünü oluflturdu. Bir taraftan h›zla geli-flen sanayi ve buna ba¤l› olarak hisse senet-leri üzerindeki spekülatif hareketler, di¤ertaraftan h›zla artan otomobil sahipli¤i, flehird›fl› alanlardaki arazi spekülasyonunu h›z-land›rm›flt›r”(‹lkin, Tekelli:1983:8-12).Ekonomideki bu arz fazlal›¤› tar›m ve sana-yi sektöründe fiyatlar üzerinde bask› yarat-maya bafllam›flt›r.

Tar›msal ürünlerin fiyatlar›ndaki düflü-fle, 1927 y›l›ndan itibaren yükselen üretimdüzeyi neden olmufltur. Dünya bu¤day üre-timindeki pay› Ekim devrimi sonras› düflenSovyetler Birli¤i, 1927 y›l›ndan itibaren ih-racat›n› art›rmaya bafllad›. Nitekim, Sovyet-ler Birli¤i’nin bu¤day ihracat› 1928 y›l›nda100 bin ton, 1931 y›l›nda 2.290 bin ton ol-mufl, 1932 y›l›nda ise bir önceki y›la göreiki kat› artarak 5.220 bin ton oldu. Hiç flüp-hesiz Sovyetlerin ihracat›ndaki bu h›zl›yükselifle, ihracat fiyatlar›nda bat›l› kapita-list ülkelere karfl› uygulad›¤› yüksek oranl›damping neden olmufltur (Kindleberger,1973:93). 1931 y›l›nda da hemen her tar›mürününde fiyatlar, artan ürün stoklar› nede-niyle en düflük düzeyine ulaflm›flt›r.

52 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 54: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

532008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

fiekil 1 : Dünya Üretimi D›fl Ticaret Hacmi (1926-1938) ((Eichengreen- Irwin,2009:2)

fiekil 2 : Büyük Bunal›m Sürecinde Sanayileflmifl Dört Ülkede Üretici Fiyatlar› (Temin 1993)

Page 55: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

54 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

fiekil 3 : Büyük Bunal›m Sürecinde Sanayileflmifl Dört Ülkede Sanayi Üretimi (1929=100). (Te-min 1993).

fiekil 4 : 1929 ve 2008 Krizlerinde Dünya Sanayi Üretimi (Eichengreen- O’Rourke,:2009:2)

Page 56: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

552008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

Bunal›m›n kaynaklar›ndan birisi de1920’den itibaren ABD ekonomisindekiyat›r›mlar›n h›zla artmas›d›r. Nitekim1921-1929 y›llar› aras›nda sanayi ürünleriüretimi %90 oran›nda bir art›fl gösterdi. Ya-t›r›mlardaki art›fl sadece üretim sektöründede¤il, inflaat sektöründe de h›zl› olmufltur.Sermaye mallar› üretimi 1927-1929 aras›n-da yaklafl›k %25 oran›nda artm›fl, 1921’debafllayan inflaat sektöründeki geniflleme kri-ze kadar devam etmifltir.

Kriz öncesi kredi stoku büyük hacimlereulaflm›fl, ABD sanayi ve tar›m sektöründeyüksek büyüme oranlar› yakalanm›fl, ABDborsalar› flahlanm›flt›. Spekülatif ataklar ileborsadan ç›k›fl 1928’de bafllam›fl ise de1929Ekim’ine gelindi¤inde mal piyasas›ndakifiyat düflüfllerinin etkisi ile borsadaki ç›k›flpanik havas›na bürünmüfltür (Temin,1993:89). Bu durum borsa yat›r›mc›lar›n›nsahip olduklar› de¤erleri borçland›klar›miktar›n alt›na düflmeden satabilmek ama-c›yla borsaya hücum etmelerine neden ol-du. Tasarruf sahipleri ellerindeki menkulde¤erleri satt›kça fiyatlar düfltü, fiyatlardüfltükçe tasarrufçular menkul de¤er satt›larve bir ay içerisinde hisse senetleri üçte biroran›nda de¤er yitirdi. “Bu fiyat düflüflleri-nin bir felaket halini almas›n› önlemekamac›yla büyük bankalar›n yüksek de¤erlerödeyerek hisse senedi al›fl› ise, borsan›n dü-flüflünü önlemekten çok, bu bankalar› iflasayaklaflt›rd›” (‹lkin, Tekelli:1983:12). Bununsonunda bankac›l›k sektörü borsay› destek-lemek bir yana, kendisi bunal›m›n içerisine

girdi. Sektörün krize girmesine neden olanunsurlara yönelik yap›lan genel saptamala-ra göre bu süreçte bankalar›n aktiflerininniteli¤i düflmüfltü, bankac›l›k sistemine yö-nelik güven kayb› vard› ve tar›m sektörün-deki gelirlerin düflmesi geri dönmeyen kre-dileri önemli ölçüde art›rm›flt› (Nelson,1984:119-120).

Temin’in bu görüflüne karfl› ç›kanlarvard›r. Bu görüfllerden, banka aktiflerinde-ki düflüflünü Friedman ve Schwartz redde-derler. Çünkü düzenli bir rezerv bask›s›bankalar›n selektif kredilerinde dikkatli ol-mas›na yol aç›yordu. Onlara göre dönemseltar›msal güçlükler nedeniyle tar›m iflletme-lerinin bankalara yönelifli yayg›nl›k kazan-m›fl ve banka kesimini zay›flatan ana etkenolmufltur. Bundan dolay› da her ikisi de bu-nal›m› parasal nedenlere dayand›r›r (Fried-man-Schwartz, 1965:12-14; Friedman-Schwartz :1963:299-389). Friedman veSchwartz’a göre bankac›l›k krizi 1929 de-¤il, 1930 Ekim ay›nda bafllam›fl ve 1933’desona ermifltir. Onlara göre krizin 1929’dakiderinleflmesi para arz›n›n içselleflmesindenkaynaklanm›flt›r (Calomiris, 1993:62).

Ayn› ba¤lam içerisinde bunal›m› alt›nstandard› sistemine ve sabit döviz kuru sis-temine dayand›ran görüfller de vard›r. Bugörüflte olanlara göre bunal›m, k›sa sürelisermaye hareketleri sonucunda ortaya ç›k-m›flt›r. Buna karfl›n yine P. Temin, temeldebanka yat›r›mlar›n›n de¤erlerinde düflüfl ol-du¤unu, banka yat›r›m portföyleri de¤erle-rinin Newyork borsas›nda, 1928’lerde ani

Page 57: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

56 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

düflüfllerin bunal›m›n habercisi oldu¤unuvurgular (Temin, 1976: 106-107). Teminbu görüflünde haks›z da say›lmaz.1929=100 al›nd›¤›nda New York Borsa En-deksi 1928’de 78.8, 1930’da 78.5, 1931’de49.8 ve 1932 y›l›nda en düflük düzeye ine-rek 25.5 olmufltur. New York Borsas›ndakibu fiyat düflüflü üç y›l sürdü. 1933’ün ikin-ci yar›s›nda menkul de¤erlerin fiyatlar›,1929 Ekimindeki fiyatlar›n›n ancak üçte bi-ri kadar oldu (Fearon, 1987: 120).

Görüldü¤ü üzere 1929 Bunal›m'›, 1924

y›l›nda bafllayan ve krize de¤in süren bircanlanman›n sonras›nda da bir talep daral-mas› fleklinde ortaya ç›km›flt›r. Bu canlan-man›n ard›nda finansal piyasalar›n reel sek-töre kaynak aktarmas› önemli bir rol oyna-m›flt›r. Büyük bunal›m ekonomiyi idareedenler kadar, bankalar, firmalar ve birey-lerce de geç alg›lanm›fl, aç›kças› kabul edi-lemeyen bir olgu olarak görülmüfltür. Budurum çözümü de zorlaflt›rm›fl ve bunal›-m›n yaratt›¤› etki ancak 1934 y›l›ndan itiba-ren azalmaya bafllam›flt›r.1

1 Türkiye’deki resmi çevrelerin bunal›ma bak›fl› ,krizin d›flar›dan gelen bir yans›ma oldu¤u fleklindedir. Dönemin ‹ktisat Ba-kan› Mustafa fieref flöyle diyor; “Dünya büyük bir bunal›m içindedir. Bu bunal›m›n kayna¤› ülkemiz de¤ildir. Bizim zorlu-¤umuz dünyadaki bu genel olay›n ülkemizdeki yans›mas›d›r” (Golo¤lu, 1974:32). Bu ifade san›r›m okuyucuya tan›d›k gel-mifltir. 1929 Bunal›m›nda oldu¤u gibi yaflamakta oldu¤umuz krizde de tüm ülkeler için ortak noktalardan birisi de krizingeç alg›lanmas› ya da alg›lanmak istenmemesidir. Genel olarak krizin 2008 y›l›n›n ikinci yar›s›n›n bafllar›nda ortaya ç›k-t›¤› düflünülse de kriz, 2006 y›l›n›n Nisan ay›nda, tabiri caiz ise evlere girmiflti. Burada ihmal edilen nokta ekonomilerdegerçekleflmelerin belli bir gecikme ile oldu¤udur. Bu gecikmeler önceden görülebilseydi (görülmek istense idi) özellikle bek-lentileri tersine çevirecek politikalar üretilebilir ve krizin yarataca¤› olas› hasarlar en aza indirgenebilirdi.

fiekil 5 : 1929 ve 2008 Krizlerinde Hisse Senedi Piyasas› (Eichengreen- O’Rourke,2009:3)

Page 58: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

572008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

1929 y›l› üretimini 100 olarak ald›¤›m›z-da 1932 y›l› üretimi 69'a inmifltir. ABD'ninGayrisafi Milli Geliri 1929 y›l›nda 104,4milyar dolar iken bu rakam 1932'de 58,5milyar dolar düzeyine gerilemifltir. Üretim-deki bu h›zl› düflüfl do¤al olarak iflsizlikoran›nda da yans›m›flt›r. ABD’de BüyükBunal›m›n ilk y›l›nda 1929'da iflsizlik oran›yüzde 3,1 iken, dört y›l içinde bu oran1933'te yüzde 25,2'ye kadar yükselmifltir.Bu veriler bize 1929 y›l›ndaki çöküflü Bü-yük Bunal›m olarak adland›r›lmas›n›n do¤-ru bir saptama oldu¤unu göstermektedir.

1929 krizi iktisatç›lara efektif talep ye-tersizli¤inin yaratt›¤› sonuçlar› göstermeklekalmam›fl, Frans›z iktisatç› J.B. Say'in mefl-hur "her arz kendi talebini yarat›r" sav›-n› geçersiz k›lm›flt›. Daha aç›kças› arz yön-lü iktisad›n krizde çöktü¤ünü göstermifltir.Nitekim krizi sona erdirmeye yönelik uygu-lanan New Deal politikalar› klasik iktisatokulun yads›d›¤› devlet müdahalesi yoluylaefektif talep yaratma temellidir. Keynes’inöngörülerinden yola ç›karak uygulanan po-litikalar likidite tuza¤›n›n neden oldu¤u pa-ra politikas› etkisizli¤ini maliye politikas›etkinli¤ini ile ikame etmifltir.

1929 Bunal›m›, ABD’deki bunal›mailiflkin farkl› görüfllerin birleflmesindenoluflan New Deal politikas› yard›m› ile afl›l-d›. I. Fisher ve J.M. Keynes’in de birleflti¤ikrize yönelik çözümün ortak noktas› finan-sal piyasalar›n Büyük Bunal›m› derinlefltir-di¤idir (Calomiris, 1993, 61). Bu yarg› al›-nan önlemlere de yans›m›flt›r.

Nitekim Baflkan Roosevelt’in 1933 y›-l›nda uygulamaya koydu¤u “New Deal”politikas› genifllemeci politikalar›n›n ya-n›nda finansal sektörde istikrar› sa¤lay›c›önlemleri de içeriyordu. Finansal piyasalar›düzenleme temel özellikleri flunlard›r (Fea-ron, 1987:168-169; Stewart 1973: 172-174;Bleanay, 1985:43-47):

- “The Emergency Banking Act” kabuledildi. Bu yasa ile zor durumda olan banka-lara kamu taraf›ndan sermaye deste¤i sa¤-land›.

- “Civillian Conservation Corps” kuru-mu kurularak özellikle genç iflsizlere kamu-da ifl verildi.

- Alt›n standard› terkedildi, alt›n ihraca-t›na yasaklama getirildi.

- “The Federal Emergency Relies Act(FERA)” ile ülkedeki federal bankalar ara-s›nda, devletin rahatlamas› aç›s›ndan birlik-telik sa¤land›.

- “The Agricultural Adjustment Act” ve“The Emergency Farm Mortgage Act” ya-salar› kullan›larak, tar›m ürünlerinin fiyat-lar› yükseltildi ve çiftçi borçlar› ertelendi.

- “The Tennessee Valley AuthorityAct”›n yasallaflmas› tar›m sektörüne tekno-lojik yard›m sa¤lad›.

1929 krizinde al›nan önlemler ile 2008krizinde al›nan önlemler büyük benzerliklergöstermektedir. Ancak müdahale zaman› veh›z› birbirinden farkl› olmufltur. 1929 krizin-de alt›n standard› sistemi ve sabit döviz kurupolitikas› krizin derinleflmesinde önemli bir

Page 59: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

58 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

faktör olmufltur. Bundan dolay› krizin genifl-lemesi ile birlikte sistemden ç›kma konusun-da tüm ülkeler bask› alt›nda kalm›fllard›r.

Nitekim alt›n standard›ndan 1931 y›l›n-da önce Almanya ard›ndan ‹ngiltere ve di-¤er ülkeler ç›km›fl ve krizin çözüm sürecin-de dünya para sisteminde bir kargafla ortayaç›km›flt›r. Dünya gerçek anlamda yeni birpara sistemine 1944 y›l›nda imzalananBretton Woods ile kavuflmufltur. Sisteminiflleyifli II. Dünya Savafl›’n›n sona ermesi ilebafllam›flt›r.

2008 Krizinin Geliflimi

Büyük aç›k ekonomiler iktisadi krizlerebirden bire girmedi¤i gibi, krizlerden k›sasürede de kurtulamamaktad›r. Bundan dola-y› mevcut krizin nas›l bir kriz oldu¤u soru-sunun do¤ru yan›tlanmas› gerekmektedir.Mevcut kriz bafllang›çta sistemik bir banka-c›l›k krizi olarak görüldü¤ünden dolay› hafi-fe al›nm›fl ve 1970'ten 2008'e kadar çeflitliülkelerde yaklafl›k 127 sistemik bankac›l›kkrizi yafland›¤› da göz önüne al›narak banka-c›l›k sektörüne yönelik al›nacak önlemler ilesorunun afl›laca¤› düflünülmüfltü. Ancak2009'a girilirken krizin bankac›l›k krizi iles›n›rl› olmad›¤›, yaflanan krizin t›pk› 1929krizi gibi finansal krizin talep krizine dönüfl-tü¤ü görüldü. Blanchard’›n söylemi ile “kü-resel ekonomi son 60 y›l›n en kötü krizi ilekarfl› karfl›ya kald›” (Blanchard, 2008).

1929 ve 2008 krizleri küresel bir olguolarak görülür (Eichengreen- O’Rourke,

2009:1). Nitekim 1929 ve 2008 krizlerininnedenleri büyük ölçüde benzerlikler göster-mektedir: finansal piyasalarda fliflkinlik, dü-flük tasarruf e¤ilimi ve mal piyasas›nda arzfazlal›¤›. Bu kriz 1980 sonras› yeniden göz-de hale gelen arz yönlü iktisat politikalar›n›çökertti¤i gibi, bu politikalar ile birlikteoluflturulan kurumsal yap›lanmay› da çö-kertmifltir. Nitekim FED'in finansal piyasa-lara yönelik müdahalesi, ekonomide devle-tin etkin oldu¤u bir modelin gündeme gele-ce¤ini göstermektedir. Sanayileflmifl ülkele-rin krize karfl› ald›klar› ilk önlemler de bü-yük ölçüde geleneksel klasik okulun yads›-d›¤› Keynesyen politikalara dayanmaktad›r.

Krize de¤in dünya ekonomisi yüksekoranl› bir büyüme trendine girmiflti. Bununetkisi ile de mal piyasas›nda tar›m, metal,petrol ve do¤al gaz fiyatlar› h›zla artm›flt›. Bugeliflimin etkisi ile borsalarda varl›k fiyatlar›da spekülatif ataklar›n da etkisi ile tepe nok-tas›na ç›km›flt›. Bu geliflimin derinlik kazan-d›¤› ülke ABD oldu. Kriz de do¤al olarak ilkdarbeyi ABD finansal sektörüne vurdu(Blanchard, 2009). Uluslararas› finans krizi-nin bafllang›c› olarak kabul edilen A¤ustos2007 tarihinden bu yana ABD’de batan ban-ka say›s› 19’a ulaflm›flt›r. Banka iflaslar› 2008y›l›nda h›zlanm›fl ve 14 banka iflas etmifltir.

2009’un ilk çeyre¤i itibariyle batan ban-kalar›n aktif büyüklü¤ü toplam› ise 200 mil-yar dolar› aflm›fl bulunuyor. Kriz öncesiABD’de befl büyük yat›r›m bankas› bulunu-yordu. Bear Stearns’ün Mart’ta JP Morgan’asat›lmas›n›n ard›ndan, Bank of America

Page 60: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

592008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

Merrill Lynch’i sat›n al›rken, al›c›s› ç›kma-yan Lehman Brothers zorunlu olarak iflas›-n› aç›klad›. Son olarak FED, ABD’nin enbüyük iki yat›r›m bankas› Goldman Sachsve Morgan Stanley’yi desteklemek için heriki bankan›n da sermaye yap›s›n› de¤ifltir-mifltir. Tüm bu geliflmeler ABD’deki yat›r›mbankac›l›¤›n› çökertti.

Yat›r›m bankalar›, konut sektörünün bü-yüdü¤ü ve dünyan›n her yerindeki yat›r›mc›-lar›n hazine k⤛d› kadar güvenilir oldu¤udüflünülen mortgage sistemine dayal› men-kul k›ymetleri ald›¤› dönemde, rekor kârlarelde etmifllerdi. Ancak konut fiyatlar›n›ndüflmeye bafllamas›yla, yat›r›m bankalar›n›ngereken önlemleri almad›¤› ortaya ç›km›flt›r.Wall Street yat›r›m bankalar›n›n son y›llar-daki borçlulu¤u h›zla artm›flt›r. Finansal pi-yasalardaki bu yap›lanma nedeniyle FED,2007’de bafllayan dalgalanma sürecinde po-litika de¤iflikli¤ine giderek, birçok defa faizoranlar›n› düflürmeye bafllad› ve çeflitli ka-nallarla piyasaya likidite sa¤lam›flt›r.

ABD’ne krizin ilk maliyeti esas›nda ilkkurtarma paketine eflit olmufltur. Yani 850milyar dolar. Bush yönetiminin haz›rlad›¤›plan ile iki y›l içinde, herhangi bir mali kuru-luflun ödenemeyen borçlar›n›n devral›nmas›için hükümete genifl yetki verildi. BaflkanBush’un plan› para politikas› dayan›kl› birplan iken Baflkan Obama’n›n 780 milyar do-larl›k paketi plan› maliye politikas› temelli-dir. Paket büyük ölçüde altyap› yat›r›mlar›-n›n finansman›na ve zor durumdaki reel sek-töre finansal yard›m olanaklar›n› içermekte-

dir. Uygulamaya konulan bu paketler Frank-lin Roosvelt’in 1933 planlar› ile benzerliklergöstermekte ve paketin büyüklü¤ü BüyükBuhran’dan bu yana uygulanan en büyükmali kurtarma planlar›d›r (Romer, 2009:3).

Bu durum, krizin alan›n›n geniflleyece-¤ini, süresinin uzayaca¤›n› ve maliyetininde beklenenden daha büyük olaca¤›n› gös-termektedir. Nitekim 2008 y›l›n›n son çey-re¤inde 13 trilyon dolar civar›nda GayrisafiYurtiçi Has›las› (GSY‹H) olan ABD 2009y›l›n›n ilk çeyre¤inde yüzde 6.1 küçülürken2009 y›l› için büyüme tahminleri de yüzde-2.8'e geriledi.

2.1. KR‹Z ve SERMAYE HARE-

KETLER‹

Küresel sermaye hareketlerinin bafllan-g›c› sanayi devrimine kadar gitmektedir.Sanayi devrimi ile birlikte artan üretim veyükselen kar oranlar› yeni pazarlar› ve yeniüretim alanlar› için uyar›c› bir geliflme ol-mufltur. Bu durum Avrupa’dan, yeni (Ame-rika) ve eski (Asya) dünyaya yönelik ciddibir sermaye hareketine kaynakl›k etmifltir.Nitekim Osmanl› Devleti de bu süreç de birtaraftan borçlanmaya bafllam›fl, di¤er taraf-tan da ülke topraklar›n› yabanc› sermayeyeaçm›flt›r. Bu geliflme Kuzey Amerika’daolumlu sonuç verirken, Asya’da Osmanl›Devletini ve Çin’i sömürge olma konumu-na getirmifltir.

1929 Krizi Dünya ekonomisinde koru-mac›l›¤› öne ç›karm›fl ve göreli olarak ser-

Page 61: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

60 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

fiekil 6 : 1929 ve 2008 Krizlerinde Dünya D›fl Ticaret Hacmi

Tablo 1 : Çeflitli Ülkelerde Baz› Finansal Kurulufl ‹flaslar› 2008-2009

7 fiubat- ‹ngiltere Northern Rock ulusallaflt›r›ld›. 88 milyar sterlin

14 Mart-ABD Bear Stearns FED sübvansiyonundan sonra

ticari bir banka taraf›ndan al›nd›. 29 milyar dolar

7 Eylül- ABD Freddie Mac ve Fannie Mae ulusallaflt›r›ld›. 200 milyar dolar

15 Eylül- ABD Lehman Brothers iflas etmifltir.

17 Eylül -ABD AIG ulusallaflt›r›ld›. 87 milyar dolar

18 Eylül- ‹ngiltere Lloyd TSB HBOS'u sat›n ald›. 12 milyar pound

29 Eylül-Benelüx Fortis kurtar›ld›. 16 milyar dolar

29 Eylül-ABD Citibank Washoiva'› ald›. 12 milyar dolar

29 Eylül-Almanya Hypo Gayrimenkul kurtar›ld›. 71 milyar dolar

29 Eylül- ‹zlanda Glitnir kurtar›ld›. 850 milyon dolar

29 Eylül- ‹ngiltere Bradford&Bingley kurtar›ld›. 32,5 milyar dolar

30 Eylül- Belçika Dexia kurtar›ld›. 9,2 milyar dolar

30 Eylül- ‹rlanda ‹rlanda bankalar› kurtar›ld›. 572 milyar dolar

7 Ekim- ‹zlanda Lansbanki ulusallaflt›r›ld›.

Page 62: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

612008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

Tablo 1’in devam›

Kaynak : Erdönmez, 2009.

9 Ekim- ‹zlanda Kaupthing ulusallaflt›r›ld›. 864 milyon dolar

12 Ekim- ‹ngiltere HBOS, Royal Bank of Scotland, Llyods 60,5 milyar dolar

TSB ve Barclays kurtar›ld›.

16 Ekim- ‹sviçre UBS kurtar›ld›. 59,2 milyar dolar

19 Ekim- Hollanda ING sermaye yard›m› ald›. 10 milyar euro

20 Ekim- Fransa Fransa hükümeti 6 büyük bankaya kredi açm›flt›r. 10,5 milyar euro

27 Ekim- Belçika KGB 3,5 milyar euro

4 Kas›m- Avusturya Kommunalkredit ulusallaflt›r›lm›flt›r.Constantine Privatbank ulusallaflt›r›ld› ve 5Avusturya bankas›na 1 euro karfl›l›¤› sat›ld›.

11 Kas›m-Kazakistan Hükümet 4 büyük bankaya sermaye enjekte etmifltir. 3,7 milyar dolar

24 Kas›m- ABD Citigroup sermaye deste¤i alm›flt›r. 40 milyar dolar

22 Aral›k- ‹rlanda Anglo Jrish Bankas› ulusallaflt›r›lm›flt›r. 3 büyük bankas›na 7,68 milyar dolarfon aktar›lm›flt›r.

Tablo 2 : Kurtarma Paketlerinin Maliyetleri (fiubat 2009 ‹tibariyle)

Sermaye Enjeksiyonu Garantiler Toplam Önlem GSY‹H'nin

Paketi Tutar› Yüzdesi

ABD 250 milyar dolar 700 milyar 10,1

dolar+787 milyar dolar

Almanya 70 milyar euro 412 milyar euro 492 milyar euro 19,8

Fransa 40 milyar euro 320 milyar euro 360 milyar euro 19,0

‹talya 40 milyar euro 2,6

‹ngiltere 50 milyar euro 250 bin sterlin 400 milyar sterlin 28,6

Avusturya 15 milyar euro 85 milyar euro 100 milyar euro+26 36,9milyar dolar

Danimarka 35 milyar Danimarka 2,1Kronu+18 milyar dolar

Yunanistan 15 milyar euro 28 milyar euro 11,2

‹rlanda 450 milyar euro 450 milyar dolar 235,7

Macaristan 3 milyar dolar 3 milyar dolar 2,2

Kore 100 milyar dolar 100 milyar dolar 10,3

Page 63: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

62 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

maye hareketlerinin önü bu flekilde t›kan-m›flt›r. II. Dünya Savafl› sonras› bu e¤ilimk›s›tl› da olsa do¤rudan yabanc› sermayeak›m› flekline dönüflmüfltür. 1973 y›l›ndayaflanan stagflasyonist kriz ile birlikte K›taAvrupa’s› ve ABD’de kar oranlar›n›n düfl-mesi finansal piyasalara olan ilgiyi art›r-m›flt›r. Özellikle yükselen petrol fiyatlar›sonras› petrol ihracatç›s› ülkelerin elindeönemli montanda fon birikmifl ve bu fonla-r›n geliflmifl ülkeleri transferi yeniden ser-maye hareketlerinin önünü açm›flt›r. 1980sonras› yaflanan d›fl borç krizi ise geliflmiflülkelerin geliflmekte olan ülkelere borçlan-ma yoluyla fon transfer etmelerinin tek ba-fl›na yeterli olmad›¤›n› ve transfer edilecekfonlar›n yönetiminin de kendi ellerinde ol-mas› gerekti¤i yönündeki görüflün uygula-maya dönüflmesine neden olmufltur.

Bu durum geliflmifl ülkelerden geliflmek-te olan ülkelere do¤rudan yabanc› yat›r›m-lar›n›n yan›nda portföy yat›r›mlar› fleklindek›sa vadeli sermaye hareketlerini de h›zlaart›rmaya bafllam›flt›r. 1990’l› y›llar›n ba-fl›nda Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas› ise bugeliflmeye h›z kazand›rm›flt›r. Bir anlamdafinansal fonlar için eski Do¤u Avrupa ülke-leri yeni bir pazar olmufltur.

Bu geliflmeler yükselen Do¤u Asya ül-kelerindeki yüksek büyüme oranlar›n› fi-nanse edilmesi gereklili¤i birleflince ulusla-raras› sermaye hareketleri için önemli kredikanallar›n›n aç›lmas› demek oldu. Ancakher iki ülke grubunda yer alan ülkeler budönüflüm karfl›s›nda afl›r› h›rsl› davrand›larve gere¤inden fazla niteliksiz borçlanmayagirerek krizlerle karfl› karfl›ya kald›lar.

Dünya ölçe¤indeki bu finansal yap›lan-

Tablo 2’nin devam›

Kaynak : Erdönmez, 2009.

Hollanda 200 milyar euro 200 milyar euro 26,5

Portekiz 20 milyar euro 20 milyar euro 6,1

‹sveç 200 milyar dolar+6 200 milyar dolar 206 milyar dolar 50,5milyar dolar

‹spanya 30 milyar euro + 50 100 milyar euro 150 milyar euro 14,3milyar euro

Japonya 632 milyar dolar 14,1

Norveç 57,4 milyar dolar 23,2

Brezilya 13 milyar dolar 1,0

Rusya 50 milyar dolar 86 milyar dolar 6,6

Çin 586 milyar dolar 18,2

Arjantin 3,7 milyar dolar 1,4

Page 64: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ma asimetrik bilgi ve geliflmifl ülkelerin fonyönetimi yap›c›lar›n›n yanl›fl tutumlar›1994 y›l›nda Türkiye ve Meksika, 1997 y›-l›nda Güney Do¤u Asya Ülkelerinde, 1998y›l›nda Rusya ve 2001 y›l›nda Türkiye veArjantin’de önemli krizlerin yaflanmas›naneden oldu.

Bu krizler 1973 y›l›nda yapm›fl oldukla-r› ayr› ayr› çal›flmalarla sermaye hareketle-rinin serbestli¤i ile faiz oranlar›n›n müda-halesine karfl› ç›kan McKinnon-Shaw veonlar› izleyenlere elefltiri getirse de izlenenpolitikalar› de¤ifltirmedi.

Bu dönemde sadece geliflmekte olan ül-kelerde de¤il, geliflmifl ülkelerde de firma-lar ve bireyler, finansal serbestleflmenin ge-tirdi¤i finansal derinleflme ve finansal ürün-lerindeki çeflitlili¤i kullanarak yüksek borç-lanma düzeyi ile birlikte yat›r›mlar›n› ve tü-ketimlerini finanse ettiler. Baflta ABD ol-mak üzere kimi ülkelerin kamu harcamala-r›n› bütçe ve cari aç›klar ile finanse etmesifinansal piyasalar›n h›zla büyümesine ne-den olmufltur.

Yüksek büyüme oranlar› baflta tar›mürünleri olmak üzere ara mallar›n fiyatla-r›nda önemli art›fllara neden oldu. 2006 y›-l›n›n Nisan ay›nda finansal piyasalar eko-nomideki finansal fliflkinli¤in sorun oldu¤u-na iliflkin sinyal vermesine karfl›n bu durumgere¤ince alg›lanamad› ve dalgalanman›ngeçici oldu¤u yönünde genel bir yarg›yaulafl›ld›. Bu alg›lama, dalgalanmadan k›s-men etkilenen ülkemizde de ayn› flekildekabul gördü. Yani sistemin iflleyiflinde bir

sorun olmad›¤› sonucu kamuoyuna iletildi.Do¤rusu Ülkemizdeki iktisadi ajanlar bü-yük ölçekli firmalar, bankalar, KOB‹’ler veyine ciddi bir borç stoku ile karfl› karfl›yagelen tüketiciler de 2006 y›l›ndaki bu dal-galanmay› içsellefltirdiler.

Krize gebe ülkelerde ço¤unlukla yap›lankrizi görmezden gelme e¤ilimi yine baflgösterdi ve bafllang›çta baflta ABD’de ol-mak üzere birçok ülkede hükümetlerin ge-nel e¤ilimi olarak görüldü. Krize bak›fl›n buyönlü olmas› do¤al olarak krize müdahale-nin gecikmesine neden oldu.

Nitekim 2008’in bafllar›na kadar sürenemtia fiyatlar›ndaki art›fl talep daralmas› veözellikle de büyüme beklentisinin resesyonnoktas›na gerilemesi (nitekim Almanya, Ja-ponya ve ABD flu anda tabiri caiz ise reses-yona girdiklerini itiraf etmifl durumdalar)emtia fiyatlar›n›n h›zla düflmesine neden ol-mufltur. Sadece petrol fiyatlar› yüzde 73oran›nda düflerek varil bafl›na fiyatlar 150dolardan, 70 dolara indi.

2.2. KR‹Z VE ‹fiS‹ZL‹K

Makro iktisat teorisinin temel büyüklük-ler aras›nda yer alan, üzerinde en çok tart›-fl›lan, araflt›rma yap›lan konular›n›n bafl›ndaiflsizlik kavram› gelmektedir. A. Smith ileteorik temeli at›lan iflsizlik olgusu klasikokul içerisinde de farkl›l›klara neden ol-mufltur. 1929 krizi de yine iflsizli¤in temelsorun olarak alg›land›¤› bir kriz olarak ikti-sat tarihine geçerken ayn› zamanda klasik

632008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

Page 65: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

64 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

iktisad›n öngörülerinin de yads›nmas›na ne-den olmufltur. Krizin bu niteli¤i bafllang›ç-ta Neo Klasik okula ba¤l› olan J.M. Key-nes’i de yeni aray›fllara itmifl ve de¤iflen gö-rüflleri iktisat teorisinde kendi ad› ile an›lanokulun kurulmas›n›n da yolunu açm›flt›r.

Geride b›rakm›fl oldu¤umuz yüzy›lda ik-tisat okullar›n› ve iktisat politikalar›n› ençok etkileyen iflsizlik olgusu sadece iktisatteorilerinde ve politikalar›nda de¤iflikli¤eneden olmam›fl, politik de¤iflimlere de ne-den olmufltur. Örne¤in Hitler’in Alman-ya’da iktidar olmas›nda yaflan›lan büyük ifl-sizlik dalgas›n›n önemli bir pay› olmufltur.Bundan dolay› da II. Dünya Savafl›’n›n son-ras›nda haz›rlanan iktisat raporlar› aras›ndaBeveridge’in Tam ‹stihdam Raporu, o dö-nemde haz›rlanan raporlar aras›nda uygu-lanma flans› bulabilenler aras›nda yer alm›fl-t›r.

‹flsizlik olgusu geliflmekte olan ülkeleriniktisadi kalk›nma süreçlerinde daha daönemli hale gelmifltir. Bu ülkelerde iflsizli-¤e klasik iktisat okulu, özellikle de Malt-husyen bir davran›fl biçimi ile demografikbir problem olarak bakt›¤›n›zda, soruna çö-züm üretme olas›l›¤› büyük ölçüde ortadankalkmaktad›r. Çünkü bu ülkelerde iflsizli¤isadece iktisadi bir sorun olarak görmekmümkün de¤ildir. Sorun iktisadi ve sosyaltemellidir. Bu da konuyu karmafl›klaflt›rd›¤›gibi, sorunu ortadan kald›rmaya yönelikpolitikalar›n neler olabilece¤i konusunda dagenifl bir alan b›rakmakta ve sosyal bilimleriçin, tam bir mutfak ifline dönüflmesine ne-

den olmaktad›r.

Yaflanan krizden öncede Uluslararas›Çal›flma Örgütü’nün (ILO) ve benzeri ku-rumlar›n yay›nlad›¤› raporlar incelendi¤in-de aç›k ya da örtük olarak iflsizli¤in küreselboyutta bir tehdit olarak alg›land›¤›n› gör-mekteyiz. Ancak, bu raporlarda küresellefl-me ve iflsizlik olgusu yan yana getirilmesi-ne karfl›n “küresel iflsizlik” biçiminde birkavramsallaflmaya gidilmemifltir. ‹flsizli¤inküresel bir boyut almas› kadar önemli birbaflka nokta da istihdam ile büyüme aras›n-da iktisat teorisinde uzun y›llard›r kurulando¤rusal iliflkiye ve dünya ekonomisininson befl y›ld›r farkl› oranlarla da olsa istik-rarl› büyümesine ra¤men iflsizlik oran›n›ndüflmemesi, tüm kesimleri (politikac›lar›,iktisatç›lar›, iflçileri ve iflverenleri) sorununçözümü konusunda genel bir karamsarl›¤aitmektedir.

Genel olarak iflsizlik gönüllü de¤ildir vesosyal maliyeti olan bir olgudur (Summers,1988:385). Krizden önce de dünya ekono-misi için büyük bir sorun olan iflsizlik he-men tüm ülkelerin iç talebindeki daralma-n›n yan›nda daralan d›fl piyasalar›n etkisi iledüflen ihracat hacimleri üretimde dolay›s›y-la büyüme oranlar›nda h›zl› düflüfllere ne-den olmufltur. Özellikle sanayi mal› ihraca-t› yüksek olan ülkelerde büyüme oran› dü-flüflleri daha h›zl› olmufl. Bu da do¤al olarakiflsizlik oranlar›n›n beklenenden daha bü-yük düzeylere ç›kmas›na neden olmufltur.Do¤rusu iflsizlik oran›ndaki bu geliflim de1929 krizi ile büyük benzerlikler göster-

Page 66: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

652008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

mektedir.

III. KÜRESEL KR‹Z VE TÜRK‹-

YE’DE ‹fiS‹ZL‹K OLGUSU

Türkiye ekonomisi 2001 y›l›nda yaflanankrizden, 2002 y›l›n›n sonundan itibarenkurtulmaya bafllam›fl ve 2008 y›l›na kadarküçük dalgalanmalar›n d›fl›nda, büyümekonusunda çok önemli bir sorun yaflama-m›flt›r. Ancak Türkiye enflasyon oran›n›düflürerek h›zl› büyümeyi sa¤larken, büyü-menin finansman›n› sa¤lam temellere otur-tamam›flt›r. 2002–2008 y›llar› aras›nda bü-yüme büyük ölçüde cari aç›k ile finanseedilmifltir. Cari a盤›n yüksekli¤ine ra¤menbir sorun olarak alg›lanmamas›n›n temelnedeni ise Türkiye Cumhuriyet MerkezBankas›’n›n (TCMB) izledi¤i yüksek faizpolitikas›d›r.

Türkiye ekonomisinde farkl› dönemler-de uygulanan istikrar programlar›n›n bafla-r›s›z olmas›nda para ve maliye politikalar›aras›nda uyumun sa¤lanmamas› önemli biretken olmufltur. 2002-2007 y›llar› aras›ndabu uyumun dönemsel olarak aksasa da gö-reli olarak sa¤lanm›fl olmas› pozitif büyü-menin ve tek haneli enflasyona ulaflmam›z›olanakl› k›lm›flt›r.

Ülkemizin küresel krize hemen hemendünya ile birlikte girdi¤i genel kabul gör-mesine karfl›n, krizin bafllang›c› 2006 y›l›Nisan ay›d›r. Nitekim krizde ayakta kalansektör konumundaki bankac›l›k sektörü2006 y›l›n›n ikinci yar›s›ndan itibaren ku-

rumsal kredi plasman› yavafllatm›fl ve bukredilerin büyüme oran› düflmeye bafllam›fl-t›r. Buna karfl›n TCMB’nin yüksek faiz po-litikas›n›n etkisi ile Türkiye portföy ve k›sasüreli kredi plasmanlar›n› ülkeye çekmifl,büyük aç›k bir ekonomi gibi büyüme oran›-n› bütçe a盤› ve cari aç›k ile finanse etmifl-tir. 2003-2007 döneminde ortalama yüzde 6dolay›nda büyüme oran›n› tutturmas›nakarfl›n iflsizlik oran›n› yüzde 10’nun alt›naindirememifltir.

Türkiye’de iflgücü piyasas›ndaki çarp›k-l›¤a olumsuz yönde katk› yapan olgulardanbirisi de özellikle 1950 sonras› h›zlanan içgöç olgusudur. K›rdan kente iç göçün art-mas› ülkenin demografi, e¤itim ve iflgücüpiyasas›nda ciddi sorunlara neden olurken,göçün neden oldu¤u toplumsal yap›lanmauygulanan iktisadi ve sosyal politikalarda,çok partili seçim sisteminin do¤ru alg›lan-mamas› nedeni ile önemli sapmalara nedenolmufltur. Nüfusun büyük bir oran›n›n kent-lerde toplanmas›, kentsel nüfusun h›zla art-mas› ve kentsel iflsizli¤in de k›ra oranla ar-t›fl göstermesi; iç göç olgusunun Türkiyeiçin devam etti¤ini göstermektedir. Bölge-sel kalk›nm›fll›klar›n düflük düzeyde oldu¤uve ekonomik geliflmenin yavafl oldu¤u böl-gelerde ifl olanaklar›n›n az olmas›, k›rdankente, kentten kente göç olgusuna nedenolan etkenlerden biri olarak kentsel nüfusunve bununla birlikte metropol kent nüfusu-nun h›zl› artmas›na neden olmaktad›r.

Türkiye’de iflgücü piyasas›nda yaflan›lansorunlar›n makro ekonomide istikrar sa¤-

Page 67: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

66 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

lanmaks›z›n ortadan kald›r›lmas› mümküngözükmemektedir. 1990-2002 y›llar› ara-s›nda istikrarl› büyüme çizgisinin yakalan-mamas› nedeniyle iflsizlik oran› h›zla artm›flbu da iflgücü piyasas›nda sektörel ve ifltekiduruma göre istihdam›n yap›s›nda önemlide¤iflmelere neden olmufltur. Bu de¤iflimyap›sal bir de¤iflimi yans›tmamas›na karfl›n2001 y›l›nda yaflan›lan krizin iflgücü piya-sas›nda yaratt›¤› çöküntüyü belirlemek aç›-s›ndan önemlidir.

Türkiye’de iflgücü piyasas›nda yaflan›lansorunlar›n bafl›nda kay›td›fl› istihdam olgu-su gelmektedir. Yaflan›lan k›rdan kente göçdalgalanmas› bir taraftan kay›td›fl› istihda-m›, bir taraftan da hizmetler sektörünün bü-yümesine, do¤al olarak kentsel alanda ken-di hesab›na çal›flanlar›n oran›n›n artmas›naneden olmaktad›r.

Türkiye’de kriz sonras› iflsizlik oran›h›zla artm›fl ve fiubat 2009 itibari ile yüzde16,1 ve iflsiz say›s› 3.802 milyon kifli ol-mufltur. Genç iflsizlik oran› ise yüzde 30düzeyindedir. Kentsel alanda iflsizlik oran›yüzde 18,1 olurken, k›rsal alanda yüzde11,9’dur. Kriz sürecinde iflsizlerin; yüzde74,5'i erkektir. Yüzde 62'si lise alt› e¤itimlive yüzde 20,3’ü bir y›l ve daha uzun süre-dir ifl aramaktad›r.

Toplam iflgücünün yüzde 17,7'sini 15-24yafl gurubundakiler oluflturmaktad›r. Lisealt› e¤itimlilerde iflgücüne kat›lma oran›yüzde 43,7 iken, yüksekö¤retim mezunla-r›nda bu oran yüzde 77,1’dir. Lise alt› e¤i-timlilerde erkeklerin iflgücüne kat›lma ora-

n› yüzde 67,7 iken, kad›nlarda yüzde19’dur. Lise ve dengi okul mezunlar›nda er-keklerde iflgücüne kat›lma oran› yüzde 72,9iken, kad›nlarda yüzde 33,1’dir. Yüksekö¤-retim mezunlar›nda erkeklerde iflgücünekat›lma oran› yüzde 82,5 iken, kad›nlardayüzde 69,6'd›r. (TÜ‹K, Hanehalk› ‹flgücüHaber Bülteni, May›s 2009)

Yeni yüzy›lda ülkelerin aflmakta zorlan-d›¤› iktisadi ve ayn› zamanda sosyal soruniflsizliktir. ‹flsizlik olgusu, yaflan›lan kriz öl-çe¤inde düflünüldü¤ünde, sorunun küreseloldu¤u aç›kça ortaya ç›kmaktad›r. Her nekadar küreselleflme iflgücü hareketlili¤inisa¤lamam›fl ise de mal ve sermaye hareket-lerinin serbest olmas› bir anlamda iflgücünüyerinde küresellefltirmektedir.

SONUÇ

1929 ve 2008 krizleri benzer özellikleriolan krizlerdir. Her iki krizden önce finan-sal piyasalar genifllemifltir. Bu, bir taraftanmal piyasas›nda arz ve talep art›fl›na nedenolurken, di¤er yandan da özellikle ara mal-lar›n› ve tar›m ürünlerinin fiyatlar›n› artt›r-m›flt›r. 2008 y›l›nda konut finansman›nayönelik gelifltirilen mortgage sistemi gayri-menkul ve menkul k›ymet piyasalar›nda fi-yatlar›n yükseltmifltir. Kriz sonras› ise bugöstergeler tersine dönmüfl, daralan reelsektör, finansal sektör ile birlikte çöküflegirmifltir. Bunun do¤al bir sonucu olarak dadünyada ve Türkiye’de büyük oranl› iflsiz-lik ortaya ç›km›flt›r.

Page 68: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Kriz öncesi toplam talep içinde özel tü-ketim ve yat›r›m harcamalar›ndaki art›fllarborçlanma yoluyla finanse edilmifltir. Ka-mu içinde birçok ülkede benzer bir yap›lan-ma oluflmufl, yani bütçe aç›klar›na ra¤menkamu harcamalar› yap›lm›flt›r. Bu da ikizaç›k olarak nitelendirdi¤imiz bütçe ve caria盤›n birlikte ortaya ç›kmas›na neden ol-mufltur.

Kapitalist sistemin küreselleflme ile bir-likte di¤er ülkelere dayatt›¤› sermaye hare-ketlerinin önünü açma ve rekabetçi ekono-mi olma zorunlulu¤u emtia fiyatlar›n›n art-mas›na ve arz fazlal›¤›na neden olmaktad›r.Ülkelerin bu yap›lanma içinde yer alma ça-bas›, çal›flan yoksullar› yaratt›¤› gibi toplamtalepte istikrars›zl›¤a neden olmaktad›r.

Talep istikrars›zl›¤›n› bir süre finansalpiyasalardaki türev araçlar› kullanarakborçlanma yoluyla telafi etme giriflimi krizile birlikte düflmüfltür. Küresel aktörler da-ha adil bir gelir da¤›l›m› politikas›n› temelpolitika amac› haline getirmedi¤i sürece butür dalgalanmalar daha s›k görülecektir.

2008 krizi 1929 krizi ile büyük benzer-

likler tafl›maktad›r. Özellikle finansal piya-salar›n hacmini yapay yollarla fliflirerek ta-lep yaratma politikas›n›n yanl›fll›¤›n›n alg›-lanmas› krizin çözümünde de anahtar roloynayacakt›r. Ancak flunu belirtmemiz ge-rekmektedir: Özellikle ABD krize do¤rumüdahalelerde bulunmufltur. Klasik iktisa-t›n kat› kurallar›ndan h›zla vazgeçerek fi-nansal piyasalardaki likidite gereksinimikarfl›lam›fl, reel sektöre yönelik kurtarmaoperasyonlar› ile de krizin süresini k›salt-m›flt›r. Bundan dolay› krizin etkisinin 2010y›l›nda büyük ölçüde en aza inece¤ini söy-leyebiliriz.

Türkiye krize en geç müdahale eden ül-ke olmufltur. Bunun en önemli bedeli yüzde16,1’e yükselen iflsizlik oran›d›r. Halen dekrize karfl› tutarl› bir makro ekonomi politi-kas› oluflturamam›flt›r. Bunun temel nedeniise kriz öncesi ekonomide var olan yap›salsorunlar› çözmemifl olmas›d›r. NitekimTürkiye ekonomisi 2002 sonras› ortalamaolarak yüzde 6 büyürken bile iflsizlik oran›-n› yüzde 10’un alt›na çekememifl, tasarruforan›n› art›ramam›flt›r.

672008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

Page 69: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

68 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

* Beaud, Michel (1983), A History of Capi-talism 1500-1980, Monthly Review Pres.

* Bernanke, Ben (1995), “The Macroeco-nomics of the Great Depression:A Compa-

rative Approach”, Journal of Money, Cre-

dit and Banking, Vol:27, No:1.

* Beveridge, W.H. (1944), Full Employ-ment in a. Free Society, George Allen andUnwin.

* Blanchard, Olivier (2008), “Cracks in the

System”, Finance and Development, De-

cember, 2008.

* Blanchard, Olivier (2009), Lessons ofThe Global Crises for Macroeconomic Po-licy, IMF, February 2009.

* Michael, Bleaney (1985), The Rise andFall of Keynesian Economics, MacmillanPres.

* Calomiris, Charles W. (1993), “Financial

Factors in The Great Depression”, The Jo-

urnal of Economic Perspectives, Vol:7,

No:2.

* Çolak, Ö. Faruk (2007), Finansal Piyasa-lar ve Para Politikas›, Gazi Kitabevi.

* Çolak, Ö. Faruk (2002), Kriz ve IMF Po-litikalar›, Alk›m Yay›nevi.

* DPT (2009), Orta Vadeli Program (2009-2011).

* DPT (2009), 2009 Y›ll›k Program

* Eichengreen, Barry (1988), “Did Interna-tional Economic Forces Cause the GreatDepression”, Contemporary Policy Issu-

es, Vol:6, No:2.

* Eichengreen, Barry ve Kevin H., O’Rour-ke (2009), A Tale of Two Depressions,www.voxeu.org

* Eichengreen, Barry ve Dougles, Irwin(2009), The Protectionist Temptation: Les-sons From The Great Depression For To-day, www.voxeu.org

* Erdönmez, Pelin A. (2009), “Küresel Krizve Ülkeler Taraf›ndan Al›nan ÖnlemlerKronolojisi, Bankac›lar Dergisi, Say›:68.

* Fearon, Peter (1979), “The Origin andNature of the Great Slump 1929-1932”,Studies in Economics and Social History,Humanities Pres.

* Fearon, Peter (1987), War, Prosperity andDepression: The U.S. Economy 1917-1945,Phillip Allen.

* Milton, Friedman ve Anna, JacobsonScwartz (1963), A. Monetary History of theUnited States, Princeton University Pres.

* Friedman, M. ve A. Schwartz (1965), TheGreat Contraction: 1929-1933, PrincetonUniversity Pres.

* Galbarith, J.K. (1961), The Great Crash1929, Houghton Mifflin.

* Galbarith, J.K.(1980), Kuflku Ça¤›, Alt›n

KAYNAKÇA

Page 70: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Kitaplar.

* Golo¤lu, Mahmut (1974), Tek PartiliCumhuriyet, Kalite Matbaas›.

* Kindleberger, Charles (1973), The Worldin Depression 1929-1939, Penguin Pres.

* ILO (2009), Global Employment Trends2009, ILO.

* Layard, R.; S. Nickell ve R. Jackman(1994), The Unemployment Crisis, OxfordUniversity Pres.

* Mehren, Allan (2009), Global : LessonsFrom the Great Depression, Dansebank,Reserach Papers.

* Nelson, Eugene (1984), “A. Reinterpreta-tion of the Banking Crisis of 1930”, Jour-

nal of Political Economy, Vol:44, Num:1.

* Reinhart, Carmen M. ve Kenneth S. Ro-goff (2009), ”Is The US Sub- Prime Finan-cial Crises So Different ? An ›nternationalHistorical Comparison”, American Econo-

mic Review: Papers and Proceedings,Vol:98, No:2

* Romer, Christina D (2009), LessonsFrom The Great depression For EconomicRecovery in 2009, brookings Institution,March 9, 2009.

* Stewart, Michael (1973), Keynes and Af-ter, Penguin Boks.

* Summers, Lawrens (1988),“Relative Wa-ges, Efficiency Wages and KeynesianUnemployment”, American Economic

Review, Vol:78, No:2

* TC. Maliye Bakanl›¤›, 2009 Y›l› BütçeGerekçesi.

* TC. Maliye Bakanl›¤›, TBMM’ne 2009Y›l› Bütçe Sunuflu.

* TCMB, Enflasyon Raporlar› 2006-I-2009-II.

* Tekelli, ‹lhan ve Selim, ‹lkin (1983),1929 Dünya Buhran›nda Türkiye’nin ‹kti-sadi Politika Aray›fllar›, ODTÜ Yay›n›.

* Temin, Peter (1976), Did Monetary For-ces Cause The Great Depression, MacMil-lan Pres.

* Temin, Peter (1993), “Transmission ofthe Great Depression”, Journal of Econo-

mic Perspectives, Vo:7, No:2

* TÜ‹K Haber Bültenler. www.tuik.gov.tr

* UNTCAD, Trade and Development Re-port, 2005-2009.

692008 Krizinin 1929 Krizi ile Benzerlikleri Üzerine Bir Analiz

Page 71: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ÖZET

Kriz, Dünya ve Türkiye

Dünyada ve Türkiyede krizin oluflumu ve geliflmesi çok tart›flma konusu oldu. Biz bu yaz›-m›zda krizin 2007 y›l›ndan itibaren seyrini baz› önemli göstergelere dayanarak anlataca¤›z.Ayr›ca krizin geliflmifl ve geliflen ülkeler üzerindeki etkilerini inceleyece¤iz.

JEL S›n›flamas›: E20, F41, G01

Anahtar Kelimeler: Kriz, Göstergeler, ‹ktisadi Dalgalanmalar

ABSTRACT

Crisis, World and Turkey

The global financial crisis that originated from the subprime mortgage market in the US hasbeen the topic of much analysis. In this paper, we will examine the course of the crisis usinga set of key indicators. We will also consider the impact of the crisis on developed anddeveloping economies separately.

JEL Classification: E20, F41, G01

Keywords: Crisis, Indicators, Economic Fluctuation

Page 72: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

71

Kriz, Dünya ve Türkiye

‹R‹fi

Bahar havas›yla birlikte borsa-larda da baz› yükselmeler görül-

dü. Ancak 2007 y›l›n›n sonu itibariyle bafl-gösteren küresel krizin ve onu izleyen ikti-sadi daralman›n neresindeyiz? Bu yaz›m›z-da bu sorulara cevap arayaca¤›z.

Krizin nedenleri konusunda birçok yaz›ve yorum yap›ld›. Bu konuda burada k›sabir bafllang›ç yaparak yaz›m›za devam ede-ce¤iz. Krizin en önemli nedenlerden biri,ABD’deki tutsat piyasas›n›n Clinton döne-minden itibaren bafllayarak eflik alt› denenalt gelir gruplar›na verilen ve ödenmesi da-ha sorunlu olan tutsat ürünlerinin geliflme-sine ba¤lanabilir. ‹kinci bir neden ise ABDve dünyada yine Clinton döneminden bafl-layarak devam eden finansal serbestleflme,

mevduat ve yat›r›m bankac›l›¤› aras›ndakiengellerin kald›r›lmas› ve türev piyasalar›-n›n ola¤anüstü geliflmesidir. Bütün bunlaraba¤l› olarak ABD’deki Federal ReserveBoard’›n efsanevi baflkan› Alan Greens-pan’in döneminde yaflanan düflük faiz-yük-sek likidite rejimidir.1 Düflük faiz rejimi al-t›nda eflik alt› tutsat piyasas›n›n özendiril-mesi ABD’deki ev fiyatlar›nda büyük çapl›art›fllar meydana getirdi. Bu ülkedeki ev fi-yatlar›n›n geliflmesini ölçen en güvenilirendekslerden biri, Case-Shiller ad› verilenve Yale Üniversitesinden Karl Case ve Ro-bert Shiller’in gelifltirdi¤i ABD’deki ev fi-yatlar›n›n endeksidir. Bu endekse göreABD’deki ev fiyatlar› 2007 sonunda enyüksek noktas›na vard›ktan sonra h›zl› birdüflüfl göstermeye bafllad›. Birçok kifli bu

G

Prof. Dr. Sumru ALTU⁄

T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Koç Üniversitesi-‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakü[email protected]

1 Bu geliflmelerin tart›fl›ld›¤› kaynaklardan biri, kendi ya-z›m›z olan “Krizlerin Anas›” yaz›s›d›r. Bak›n›z. KuleDergisi, 2009.

Page 73: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

olaya ev fiyatlar›ndaki köpü¤ün patlamas›ya da ev fiyatlar›nda son y›llarda görülenart›fllar›n sürdürülemeyecek duruma gelipinifle geçmesi olarak ele ald›. ABD’deki fi-nans piyasalar›ndan bafllayarak tutsat kredi-lerinin paketlenerek çok genifl hacimli birmenkullefltirilmifl tutsat kredisi ürünleri(mortgage-backed securities ya da MBS)ortaya ç›km›flt›. ABD’deki ev fiyatlar›ndakidüflüflle birlikte MBS ürünlerini portföyle-rinde tutan banka ve di¤er finans kuruluflla-r›n›n bilançolar›nda zararlar meydana gel-meye bafllad›. Küresel finansal krizin ilkbelirtileri bu flekilde ortaya ç›kt›.

Bu yaz›m›zda bu nedenler üzerindentekrar geçmek yerine krizin seyrini göste-ren baz› göstergelere bakmakla bafllayaca-¤›z. Bu göstergelerden en önemlisi ve hattakrizin bizzat seyrini tan›mlayan gösterge-lerden birincisi, de¤iflik vadelerdeki LI-BOR faiziyle ABD Hazine faizlerinin ara-

s›ndaki farkt›r (“spread”).2 Bu farklar Gra-fik 1’de gösterilmifltr. Bu farklar eflik alt›tutsat krizinin Temmuz 2007’de nas›l pat-lak verdi¤ini ve Bear Sterns yat›r›m banka-s›n›n kurtar›lmas›yla ortaya ç›kan süreciçok net bir flekilde ortaya koyuyor. Piyasa-lardaki artan risk alg›lamas› LIBOR- ABDHazine bonosu spread’inin Temmuz 2007ile May›s 2008 aras›nda 0.5 puandan nere-deyse 2 puana kadar ç›kmas›yla gözlemle-niyor. Ard›ndan Lehman Brothers adl› fir-man›n batmas› ya da batmas›na izin veril-mesiyle 2008 y›l›n›n Eylül ay›ndan itibarenpiyasadaki risk alg›lamas›n›n afl›r› bir art›flgösteriyor. fiekil 1’den gördü¤ümüz gibi,LIBOR-ABD Hazine bonosu spread’i Ekim

72 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

fiekil 1 : Hazine Bonosu - LIBOR Spread (3 Ayl›k)

2 Krizin geliflmesini ve piyasadaki risk alg›lamas›n›n de-¤iflimini gösteren bir baflka gösterge ise, credit defaultswap (CDS) farklar›d›r. CDS fiyatlar› kullanarak yafla-d›¤m›z küresel krizin analizini yapan baflka bir çal›flma,Eichengreen, Mody, Nedeljkovic ve Sarno (2009)’d›r.

Page 74: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

73Kriz, Dünya ve Türkiye

ay›nda 400 baz puana kadar yükselmiflti.Bu art›fl bankalar ve di¤er finansal kurulufl-lar aras›ndaki fonlama ve karfl›l›kl› borçlan-ma risklerini gösteriyor. Lehman Brothersolay›n›n ard›ndan ABD Hazinesi taraf›ndanyürürlü¤e konulan 750 milyar dolarl›kTARP paketi ve di¤er tedbirlerin devreyegirmesi her vadedeki spread’lerin 2008 y›l›itibariyle en yüksek noktadaki de¤erlerin-den neredeyse yar›ya inmelerine yol açt›.2009 y›l›n›n bafl›ndan itibaren en k›sa vade-deki (1 ayl›k) spread’lerin h›zla düfltü¤ünügörüyoruz. Ancak daha uzun vadedekispread’ler 2007 sonu itibariyle ald›klar› de-¤erleri koruduklar› görülüyor. Bir anlamda2007 y›l›ndan itibaren baflgösteren krizfiekil 1’deki spread’lerle eflde¤er diyebili-riz. 2008 sonu ya da 2009 bafl› itibariyleABD Hazine Bakanl›¤›n›n, Amerikan Mer-kez Bankas› FED’in ald›¤› genifl kapsaml›tedbirler piyasadaki spread’lerin seyrini be-lirlemeye bafll›yor.

Küresel krizin üzerinde çok durulan birbaflka göstergesi ise, geliflmifl ve geliflen ül-ke borsalar›ndaki endekslerin seyridir. Buendeksler fiekil 2 ve fiekil 3’de belgelenmifl-tir. Bu grafiklerden üzerinde duraca¤›m›znoktalardan biri, geliflmifl ve geliflen ülkelerborsa de¤erlerindeki birliktelik olgusudur.Hong Kong’taki Hang Seng endeksi d›fl›ndabütün geliflmifl ülkelerin endekslerinde Eylül2007 ay›ndan itibaren düflüfller gözlenmeyebafllan›yor. Bu düflüfl S&P500 endeksindeEkim 2008 sonu itibariyle yüzde 60’›n üstü-ne var›rken Nikkei endeksinde yüzde 80’le-

ri bulmakta. Her ne kadar 2009 bafl› itibariy-le dünya borsalar›nda yükselme baflgöster-diyse de fiekil 2’de görünen fliddetli düflüflyaflad›¤›m›z krizin kiflisel ve kurumsal yat›-r›mc›lar›n varl›klar›n› ne derece eritti¤i,emeklilik fonlar›ndan e¤itim harcamalar›için ayr›lm›fl fonlar›n dünya borsalar›ndakidüflüfllerle nas›l yok oldu¤unu da anlayabili-riz. Dolay›s›yla borsa hareketleri sadece kri-zin seyrini de¤il, krizin fertler, aileler, hattabelli bir yafl grubu içindekilerin gelecekleriile ilgili sonuçlar› da gösteriyor.

fiekil 3 krizin geliflen ülke borsalar›nda-ki etkilerini gösteriyor. Ele ald›¤›m›z geli-flen ülke borsalar› Brezilya, Türkiye, Hin-distan, Çin, ve Rusyad›r. Bu grafikten gör-dü¤ümüz gibi geliflen ülke borsalar›ndakidüflüfller krizin bu ülkelere yay›lma etkisisonucu ortaya ç›k›yor.

Geliflen ülke borsalar›ndaki düflüfl, gelifl-mifl ülkelerdeki düflüflten neredeyse bir y›lsonra gerçekleflmeye bafll›yor. Bu etkinin buflekilde olmas› üzerinde çok yaz›ld›¤› gibigeliflen ülkelerin finansal sistemlerinde ze-hirli varl›k dedi¤imiz menkullefltirilmifl tut-sat ürünleri, CDS ya da CDO türü ürünlerinefazla rastlanmam›fl olmas›ndan kaynaklan›-yor. Ancak geliflmifl ülkelerdeki risk alg›la-mas› art›p global likiditeyi yaratan uluslara-ras› fonlar›n güvenli limanlara çekilmesiyleözellikle Lehman Brothers firmas›n›n batma-s›ndan sonra ani ve büyük düflüfller baflgöste-riyor. Geliflmifl ülkelerden farkl› olarak geli-flen ülkelerdeki borsa hareketleri bu ülkeleregiren uluslararas› sermaye ya da “s›cak para”

Page 75: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

74 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

fiekil 2 : Haftal›k Aç›l›fl De¤eri

fiekil 3 : Haftal›k Aç›l›fl De¤eri

Page 76: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

75Kriz, Dünya ve Türkiye

denilen fonlar›n yönünden ve miktar›ndankaynakland›¤›n› biliyoruz. Türkiye gibi yük-sek cari aç›k veren ülkeler için borsa hareket-lerine bakarak gözlemledi¤imiz olgu, serma-ye hareketlerinin yön de¤ifltirmesi, ayn› za-manda ülke paras›n›n de¤er kayb› ve ithala-t›n gerek maliyet gerekse finansman kayna¤›aç›s›ndan yavafllamas›yla birlikte ortaya ç›-kan bir olgudur. Geliflmifl ülkelerin borsala-r›ndaki düflüfl büyük varl›k kay›plar›na yolaçarken geliflen ülkelerdeki borsa hareketleriayn› zamanda d›fl aç›klar›n fonlanmas›n› yada yeni yat›r›mlar›n beslenmesini zorlaflt›rd›-¤› anlam›na geliyor.

Finansal krizin reel ekonomiye etkileri de2007 y›l›n›n sonu itibariyle görülmeye bafl-land›. ABD’de ekonominin daralma ve genifl-leme dönemlerini izleyip zirveden düflüfle yada dipten genifllemeye ne zaman geçildi¤inibelgeleyen National Bureau of Economic Re-search adl› kurulufl ABD ekonomisinin 2007Aral›¤› itibariyle resmen daralma ya da reses-yon dönemine geçti¤ini ilan etti.3 Bu olgufiekil 4’den de görülebilir. Banka bilançola-r›ndaki bozulmayla birlikte geliflmifl ülkelerinfinansal sistemindeki afl›r› kredi daralmas›(“credit crunch”) reel sektörü de olumsuz et-kilemeye bafllad›. Gerek ev fiyatlar›n›n düfl-mesi gerekse borsa gibi kurulufllardaki var-l›klar› eriyen hanehalklar› taleplerini azalt-maya bafllad›. Kredi almakta zorlanan ve dü-flük talep ile karfl› karfl›ya olan iflletmeler iflçi

ç›kartmaya bafllad›. Japonya gibi ihracataba¤l› ülkelerdeki GSMH düflüflleri birçok di-¤er ülkeden daha fliddetli oldu. Henüz tahminhalinde olan 2009 büyüme rakamlar› ‹ngilte-re dahil birçok geliflmifl ülkede eksi büyümeoranlar›n›n görülece¤ini söylüyor.

Son y›llar›n en çok tart›fl›lan konulardanbiri, geliflmifl ve geliflen ülke ekonomileriaras›nda ayr›flma (“decoupling”) sav›n›n ger-çekleflip gerçekleflmedi¤i idi.4 Köse, Prasadve Otrok (2008) 1985-2005 y›llar› aras›nda106 ülke için yapt›klar› çal›flmada geliflmiflve geliflen ülkeler aras›ndaki iktisadi dalga-lanmalarda göreli bir ayr›flma oldu¤unu veher iki gruptaki ülkeler aras›nda ise bir ya-k›nsama oldu¤unu belirlemifllerdi. Do¤alolarak 2007 y›l›nda baflgösteren finansal krizbu çal›flmaya dahil olmad›¤› gibi krizin ya daküresel finansal flokun etkilerini tam olarakde¤erlendirmek mümkün de¤il. Ancak afla¤›-daki fiekil 5’ten görüldü¤ü gibi Türkiye’ninde içinde bulunan bir geliflen ülke grubunda2007 y›l›ndan itibaren büyüme performas›n-da sert düflüfller meydana geldi¤i görülüyor.Gerçi Türkiye’nin 2002 y›l›ndan bu yanagösterdi¤i yüksek büyüme performas›nda2006 y›l›nda iç geliflmelere ba¤l› olarak birdüflüfl yaflanmaya bafllanm›flt›. Ancak fiekil 5te bu düflüflün küresel krizle birlikte h›zland›-¤›n› görüyoruz. Bankac›l›k ve finans sistemiTürkiye’ye göre küresel finansal floka dahaduyarl› olan Macaristan ya da ‹rlanda gibi ül-

3 ‹ktisadi dalgalanmalar hakk›nda daha ayr›nt›l› bir çal›flma için, bak›n›z Altu¤ (2009).

4 Bak›n›z Kose, Prasad ve Otrok (2008).

Page 77: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

76 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

kelerde büyüme düflüflleri daha sert olsa da

2008 y›l›n›n sonu itibariyle Türkiye ve Ma-

caristan gibi ülkelerdeki bir önceki y›l›n ay-

n› ay›na göre büyüme oranlar›n›n afla¤› yu-

kar› ayn› oldu¤unu görüyoruz. Türkiye’nin

krizden etkilenmeyece¤i sav› bu ve benzer

bulgularla, istihdamdaki yüksek düflüslerle

gerçek olmad›¤› ortaya ç›k›yor. Merkez

Bankas› Baflkan› Durmufl Y›lmaz, y›l›n

ikinci Enflasyon Raporu’nu aç›klad›¤› top-

lant›da, ekonomik krizde toparlanman›n,

2009 y›l› üçüncü çeyre¤inde bafllayaca¤›

yönündeki tahminlerinden vazgeçtiklerini,

son geliflmeler ›fl›¤›nda toparlanman›n,

2010 y›l›n›n ortalar›nda bafllayabilece¤ini

öngördüklerini söyledi. Merkez Bankas› ta-

raf›ndan haz›rlanan “Enflasyon Raporu”nu

dün bas›n toplant›s›yla aç›klayan Y›lmaz,

ayr›ca 2009 y›l›n›n ilk çeyre¤inde Türki-

ye’nin “çift haneli eksi büyüme” görece¤i-

ne iflaret etti.

Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakan› Za-

fer Ça¤layan “Hükümet krizi okumakta

görmekte önlem almakta geç kald›” elefltiri-

lerini yan›tlarken, “Hükümet krizi yok say-

d›, geç gördü” fleklindeki elefltirileri haks›z

buldu¤unu belirtti ve “Evet belki zamanla-

ma konusunda gecikmeler olmufl olabilir.

Belki biraz daha erken yap›lmas› gereken

biraz daha geç yap›lm›fl olabilir, ancak bu-

nun Hazinesi, Maliyesi, bütçe gibi birçok

boyutunun oldu¤unu dikkate almam›z gere-

kiyor” dedi.5

Peki son y›llarda dünyan›n en büyük vederin krizin ç›k›fl› genel olarak ne zamangerçekleflmesi beklenebilir? Yukar›da de-¤indi¤imiz gibi ABD hükümetinin 2008 y›-l› sonu itibariyle yürürlü¤e koydu¤u 700milyar dolarl›k Sorunlu Varl›klar› Kurtar-ma Program›nda (TARP’da) zarar yazanbankalara ve finans kurulufllar›na yapt›¤›yard›m, Amerikan Merkez Bankas›n›n bi-lançosunun krizin bafllang›c›ndan bu yanabilançosunun üç kat büyümeyle piyasaya li-kidite sa¤lamas›, G20 zirvesinde Uluslara-ras› Para Fonunun elindeki kaynaklar›n 750milyar dolara ç›kar›lmas› gibi tedbirler dur-ma noktas›na gelen birçok geliflmifl ve geli-flen ülke ekonomisinde yavafl da olsa etkietmeye bafllad›¤› söylenebilir. Bu arada ba-z› geliflen ülke hükümetleri kendi tedbirleri-ni yürürlü¤e koymaktan geri kalmad›lar.Çin hükümeti 2010 y›l›na kadar bir dizi alt-yap› ve sosyal program çerçevesinde 586milyar dolarl›k harcamay› öngören bir pa-ket aç›klad›. Benzer bir flekilde Hindis-tan’dan 200 milyar dolar de¤erinde bir can-lanma paketi yürürlü¤e koydu. Geçmifl y›l-lar›n tersine Brezilya Uluslararas› Para Fo-nuna 4.5 milyar dolarl›k katk›da bulunaca-¤›n› aç›klad›. Bu geliflmeler ›fl›¤›nda Türki-ye’nin Uluslararas› Para Fonuyla 45 milyardolara varaca¤› söylenen bir kredi için mü-zakere sürecinde bulunmas›n›n ekonomimi-zin konumu aç›s›ndan düflündürücü oldu¤usöylenebilir.

5 Vatan Gazetesi, 1 May›s 2009.

Page 78: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

77Kriz, Dünya ve Türkiye

fiekil 4 : Geliflmifl Ülkeler - GSY‹H Büyüme Oran›

fiekil 5 : Geliflmekte Olan Ülkeler - GSY‹H Büyüme Oran›

Page 79: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

78 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Altu¤, S. (2009), “Krizlerin Anas›,’’ KuleDergisi.

Altu¤, S. (2009), Business Cycles: Fact,Fantasy and Fallacy, World Scientifc Pub-lishers, bask›da.

Eichengreen, B., A. Mody, M. Nedeljkovic,ve L. Sarno (2009), “How the SubprimeCrisis Went Global: Evidence from Bank

Credit Swap Spreads,” NBER Working Pa-per 14904.

Köse, A., E. Prasad ve C. Otrok (2008),“Global Business Cycles: Convergence orDe-coupling?” IMF Working Paper 08/143.

Standard and Poor’s Case-Shiller HomePrice Indices, http://www2.standardandpo-ors.com/

KAYNAKÇA

Page 80: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

79Kriz, Dünya ve Türkiye

Page 81: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ÖZET

Global Kriz: Ne Zaman ve Nas›l Sona Erecek?

Yaflanan global krizin nedenleri, etkileri ve sonuçta ortaya ç›kan durgunlu¤un ne kadar sü-rece¤i uzunca süredir tart›fl›lmaktad›r. Bu tart›flma daha da devam edecektir. Amaçlar›m›z-dan biri; global krizin neden ve etkilerini ortaya koymak ve Türkiye ekonomisi ile globalkriz aras›nda iliflki kurmakt›r. ‹kincisi ise uygulanan para ve maliye politikalar› çerçevesin-de durgunlu¤un ne kadar sürece¤ine iliflkin beklenti oluflturmakt›r.

JEL S›n›flamas›: E20, E44, G01

Anahtar Kelimeler: Global Kriz, Durgunluk, Türkiye Ekonomisi

ABSTRACT

Global Crisis: How and When will it Come to an End?

Economic recessions according to the recent global crisis and its enduring effects have beenarguing quite a while. Thus, this debate has seen to be continued. Our first aim is to evaluatethe facts and effects of global crisis and to detect the correlation with Turkish economyrespectively. How long will the crisis persist; under the circumstances of the existing moneyand finance policy implementations are setting the bases of our second aspire as well.

JEL Classification: E20, E44, G01

Keywords: Global Crisis, Recession, Turkish Economy

Page 82: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

81

Global Kriz: Ne Zaman ve Nas›l SonaErecek?

‹R‹fi

Küresel krizi ortaya ç›karan ne-denleri herkes kendine göre de-

¤erlendirmeye çal›fl›yor. Ancak bugün ka-pitalist dünyan›n içine girdi¤i krizin arka-s›nda yatan temel neden; “açgözlü bir karanlay›fl›” ve bunun sonucunda oluflan “kö-pük” yat›yor. Kriz hiç kuflkusuz bugününkrizi de de¤il. Asl›nda y›llard›r kendini tek-rarl›yor. Ancak belleklerimizde en son1997 y›l›nda yaflanan Asya Krizi kald›.Kriz tüm ülkelere bulafl›c› biçimde yay›ld›.ABD’de ise en son 11 Eylül 2001 sald›r›s›ile neredeyse dünya ekonomisi kilitlendi.Bir varil petrolün fiyat› 1999 y›l›nda 9 do-lara kadar gerilemiflti. Nedeni basitti: Dün-ya ekonomisinde üretim h›zla daralm›fl vedünya ticareti de h›zla küçülmüfltü. Bununsonucunda da enerji talebi azalm›fl gemiler

tafl›yacak mal bulamam›flt›. Ancak 11 Eylül2001 y›l› sald›r›s›ndan sonra petrol fiyatlar›artan risk nedeniyle yükselmeye bafllam›flt›.

2001 y›l›nda yaflanan sald›r›n›n flokunuatlatmak, ekonomiyi yeniden canland›rmakiçin Bush yönetimi h›zla bütçe harcamalar›n›art›rmaya bafllam›fl, vergileri afla¤› çekmifl veAmerikan Merkez Bankas› da yüzde 6.5 olanfaiz oranlar›n› yüzde 1’e kadar düflürmüfltü.Di¤er ülkeler de benzer giriflimlerle bu süre-ci destekledi. Baflta ABD olmak üzere Avru-pa ve hatta Japonya’da harcamalar h›zla art-maya bafllam›fl. Ucuz kredi ve ucuz JaponYeni bu harcamalar›n temelini oluflturmufltu.

Asya Krizinin temelleri tart›fl›lmad›.Maliyetler büyük ölçüde Japonya’ya ve Ja-pon bankalar›na kesildi. Bunun d›fl›ndakimse bu maliyeti üstlenmedi. Uluslararas›finans sermayesini cesaretlendiren bu yap›,içinde yaflad›¤›m›z krizi de tetikleyen temelunsur oldu.

G

Prof. Dr. Sadi UZUNO⁄LU

T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Trakya Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakü[email protected]

Page 83: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Cinnet: Düflen faiz ve artan likidite iledesteklenen finansal varl›k fiyatlar› ve bor-salar yükselmeye bafllam›fl, emlak fiyatlar›coflmufltu. Kar h›rs› öylesine patlam›flt› kiev sahibi olmas› mümkün olmayanlara bileev fiyatlar›n›n sürekli yükselece¤i söylen-mifl, faizler düflük oldu¤u için ucuz krediolanaklar› ile bu evlere sahip olabilecekleripazarlanm›flt›. Do¤al olarak kimse “ev sahi-bi olmaya çal›flanlara” ileride faiz oranlar›yükseldi¤inde bu kredilerin taksitlerinin deartabilece¤i ve bu kredileri geri ödemedezorlanabilecekleri konusunda bir söz etme-miflti. ‹nflaat sektörü canland›. Bütün dün-yada gayrimenkul fiyatlar› yükseldi. Hatta,evlerinin de¤eri yükselen Avrupal› veAmerikal›lar bunlar› ipotek ettirerek krediald›lar ve bizim sahil kentlerimizden de ko-nut almaya bafllad›lar.

Ucuz Japon Yeni ile borçlan›p finansalpiyasalara yönelen spekülatif dalga her fle-yin fiyat›n› flifliriyordu. Her fley güzel gidi-yordu. Finansal piyasalar “köpük” gibi flifl-meye devam ederken kapitalist ekonomile-ri bir fley rahats›z etmeye bafllam›flt›.

Likidite bollu¤u sonucu h›zla artan tüke-tim ve bu etki ile körüklenen üretim, h›zlaartan uluslararas› ticaret, Çin ve Hindis-tan’daki h›zl› üretim art›fl› dünyada enerjibaflta olmak üzere tüm hammadde fiyatla-r›n› art›rmaya bafllam›fl bu da ülkelere enf-lasyon olarak yans›maya bafllam›flt›. Örne-¤in; ABD Merkez Bankas› faizinin yüzdebir buna karfl›n enflasyon yüzde 3’ün üzeri-ne do¤ru t›rman›yordu. Japonya 1990 y›l›n-

dan 2002 y›l›na kadar genelde fiyatlar›ngeriledi¤i bir ülke iken tam 13 y›l›n ard›n-dan ilk kez enflasyon sorunu ile karfl› karfl›-ya kalm›flt›. Avrupa’da da durum çok farkl›de¤ildi. Sonuç belliydi: faiz oranlar›n› yük-seltmekten ve ekonomiyi biraz so¤utmak-tan baflka çare yoktu…

Panik: Peki bu durumda paran›n pahal›

hale gelmesi kredi kullananlar›n maliyetle-rini yükseltmeyecek miydi? Normalde kiraödemesini bile zor yapan ama düflük faizortam›nda ev sahibi olanlar bu borç taksit-lerini nas›l ödeyeceklerdi? Üretim ve tüke-tim s›n›rland›r›l›r ise baz› kifliler iflsizliktehdidiyle karfl› karfl›ya kalmayacaklar m›y-d›? ‹flsiz kald›klar›nda bunlar›n kredileri vekredi kartlar›n› kim ödeyecekti? Borsalardüflmeye bafllayacak, borsadan nemalanan-lar kendilerini fakirleflmifl hissetmeyeceklermiydi? Finans oyunlar›n›n sonu anlam›nagelmiyor muydu bu faiz yükselifli? K›sacafaiz oranlar›ndaki yükselifl finansal varl›kfiyatlar›n› düflürecek ve faaliyet d›fl› gelir-lerle ayakta kalmak zorlaflacakt›.

Çöküfl: Korkulanlar oldu. Bu risklerin

hepsi gerçekleflti. Uluslararas› finansal pi-yasalar, gayrimenkul (mortgage) piyasalar›

büyük darbeler yedi. Kredi krizi h›zla de-

rinleflti. Finansal piyasalarda yaflanan pani-¤i durdurmak için devletler kurtarma ope-rasyonlar›na girse de sonuç de¤iflmedi. Fi-nansal kesimde yaflanan çöküfl finans ku-rumlar›n›n birbirine güvenmemesi ile so-

nuçlan›nca kredi krizi likidite krizine dö-

82 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 84: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

83Global Kriz: Ne Zaman ve Nas›l Sona Erecek?

nüfltü. Faizler tekrar düflürülse bile korku-lan oldu: Finansal kriz reel kesime s›çrad›ve gerek finansal gerekse reel kesimde çö-küfller yafland›. Bu kriz öylesine derinlefl-meye bafllad› ki hat›rlara 1929 y›l›ndaABD’den bafllay›p tüm ülkelere yay›lan veyaklafl›k 10 y›l süren “Büyük Buhran”

geldi. fiu anda hala krizin boyutlar› tamsaptanabilmifl de¤il. Biz yaln›zca buz da¤›-n›n üstünü görebiliyoruz. Reel kesime des›çrayan krizin sonucunda iflsizlik tüm dün-yada 盤 gibi büyümeye bafllad›. Örne¤inbu y›l ABD’de istihdam edilebilir 100 kifli-den en az 3 kiflinin iflsiz kalmas› ve iflsizlikoran›n›n yüzde 9’lar› aflmas› bekleniyor.(Global Krizle ilgi olarak daha ayr›nt›l›analiz için bkn. Uzuno¤lu 2009)

Küresel Kriz ve Türkiye

Hiç kuflkusuz global düzeyde yaflananbu çöküfl ülkemize de yans›yor. Küresellefl-menin her türlü avantaj›ndan yararlan›p bu-nun külfetinden etkilenmemek mümkün de-¤il. Hele hele Türkiye gibi rekabet gücün-deki düflüfl nedeniyle üretimi tamamen ithalgirdiye dayal› ve büyük döviz a盤› verenülkelerin bu krizden etkilenmemesi için çokbüyük bir mucizenin gerçekleflmesi gereki-yor…

Ancak alt› çizilmesi gereken bir noktavar: Türkiye ekonomisi uluslararas› düzey-de bir kriz olmam›fl olsayd› da sanayi ve ta-r›mdan yani reel kesimden bafllayan ciddibir kriz yaflayacakt›. Nitekim bunun sinyal-

leri 2006 y›l›n›n May›s ay›ndan itibarengelmeye bafllam›flt›. K›saca bizim reel ke-sim krizimiz asl›nda 2006 y›l›n›n ortas›ndabafllad›. ‹ç talepteki zay›flaman›n bafllad›¤›2006 y›l›n›n ortas›ndan itibaren bunun yeri-ne d›fl talep yani ihracat ikame edilerek busüreç atlat›lmaya çal›fl›ld›. Dolay›s›yla ihra-cat iflletmeler için bir soluk almak demekti.Ancak özellikle KOB‹ boyutundaki ifllet-melerde likidite s›k›nt›s› hissedilir düzeydeart›fl gösterdi. ‹ç talepte s›k›nt› yaflan›rkenve Türkiye üretim s›k›nt›s›n› d›fl taleple afl-maya u¤rafl›rken küresel kriz adeta “ba¤›raça¤›ra” geldi. Büyüme 2008 y›l›n›n ikinciçeyre¤inden itibaren h›zla ivme kaybetme-ye bafllad›. 2008 y›l›n›n tamam›nda büyümeyüzde 1.1 oldu. 2009 y›l›n›n ilk çeyre¤indeise büyümenin çift haneli negatif rakamlaraulaflmas› bekleniyor.

Reel kesimin içine düfltü¤ü s›k›nt› ‹ma-lat Sanayi Kapasite Kullan›m›na yans›m›fldurumda. ‹malat sanayiinde kapasite kulla-n›m oran› yüzde 80’ler düzeyinde iken,2008 y›l›n›n Aral›k ay›ndan itibaren düflme-ye bafllad› ve yüzde 64’ler düzeyine gerile-di (www.tuik.gov.tr). Yüksek düzeyde d›flborçlanma ile finanse edilen reel kesim ar-tan kur ile birlikte kur fark› karlar›n› da yi-tirdi. Tam tersine bilanço yap›lar› iyice bo-zuldu. ‹ç ve d›fl talepteki gerileme cirolar›düflürürken stoklar›n artmas›na neden oldu.Firmalar›n nakit ak›fl dengeleri bozulmayabafllad›. Bankac›l›k kesimi reel kesimde bo-zulan kredibilite ile birlikte kredi vermedeisteksiz davranmaya bafllad›. Kredilerde ye-

Page 85: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

84 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

niden yap›lanma dönemi bafllad›. Reel ke-sim uluslararas› piyasalardan da eskisi gibifon bulma olana¤›na sahip de¤ildi. Çünküuluslararas› sermayenin risk alma ifltah›azalm›fl, daha da önemlisi bizim gibi ülke-lere kredi aktaran finans kurumlar› kendiülkelerinde kredi ve likidite krizi yafl›yor-lard›.

Hiç kuflkusuz reel ve finansal kesimdeyaflanan s›k›nt›lar kamu kesimine de yans›-d›. Sat›fllar›n düflmesi ile birlikte kamu ke-simi vergi toplamakta zorlanmaya bafllad›.Oysa 2009 y›l› Mart ay› yerel yönetim se-çimleri nedeniyle harcama aya¤›nda tasar-ruf yapmak zorlaflm›flt›. Düflen vergi gelir-leri, artan harcamalar merkezi YönetimBütçesinde kendini gösterdi. 2009 y›l›n›ntamam› için 10 milyar TL aç›k hedeflenir-ken, 2009 y›l›n›n ilk dört ay›nda aç›k 20milyar TL’ye ulaflt› (www.maliye.gov.tr).

Türkiye’de de krizi çözmeye yönelikolarak gecikmeli de olsa destek paketleriaç›ld›. Stoklar bir ölçüde eritilmeye çal›fl›l-d›. Ancak desteklerle sa¤lanan harcama ar-t›fl›n›n süreklili¤i konusunda ciddi belirsiz-lik devam ediyor. D›fl talepte ise flimdilikumut verici bir geliflme söz konusu de¤il.

Hiç kuflkusuz bu yaz›da hemen çözüm-leri kolay yoldan üretivermek de mümkünde¤il. ‹çinde bulundu¤umuz kriz 2001 y›-l›ndan daha a¤›r. En az›ndan 2001 y›l›nda içtalepte kesinti yafland›¤›nda reel kesim ih-racata yönelerek sorunu çözmüfl ve ihracatkanal› ile ciddi bir birikim de sa¤lanm›flt›.Bugün art›k d›fl talep de yok. Dolay›s›yla

Türkiye’nin tek bafl›na bu krizi çözmesimümkün görünmüyor. Dolay›s›yla sa¤l›kl›toparlanma, geliflmifl ekonomilerin yaflad›¤›durgunlu¤un (recession) sona ermesineba¤l› görünüyor.

Global finansal kriz: Ne kadar sürecek?

Finansal piyasalarda daha önce benzerigörülmemifl olaylar›n yaflanmas› do¤al ola-rak ekonomistleri; modern zamanlarda or-taya ç›kan finansal krizlerin di¤er ekonomi-leri nas›l etkiledi¤i ve geliflmifl ülkelerdedurgunlu¤un devam etmesi durumunda budurumun ne kadar sürece¤i ve hangi derin-li¤e ulaflaca¤›n› tart›flmaya itiyor. ABD vebirçok geliflmifl ülkede faaliyetlerde ortayaç›kan yavafllaman›n etkilerinin daha flimdi-den di¤er ülkelere oldukça sert biçimdeyans›yaca¤›na iliflkin göstergeler ortayaç›km›fl durumda. (Claessens&Kose&Terro-nes s.329)

Genelde yaflanan krizin 1929’da yaflananBüyük Buhran ile karfl›laflt›¤›n› biliyoruz.Claessens&Kose&Terrones yapt›klar› çal›fl-mada, modern zamanlarda (1960-2007 ara-s›nda) ortaya ç›kan kredi çöküflünü, ev vehisse senedi fiyatlar›ndaki yaflanan büyükdüflüflleri analiz ederek krizin boyutu ve sü-reci konusuna yo¤unlafl›yorlar. Araflt›rmac›-lar; 1960 y›l›ndan itibaren 21 OECD üyesiülkelerde, 28 kredi çöküflü, 28 ev fiyatlar›n-da düflüfl ve 58 adet de hisse senedi fiyatla-r›nda çöküfl ve 122 resesyon sapt›yorlar.(Claessens&Kose&Terrones 2008 s.7)

Page 86: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

85Global Kriz: Ne Zaman ve Nas›l Sona Erecek?

Araflt›rmac›lar›n ekonomik büyüme,kredi, konut fiyatlar›, hisse senedi fiyatlar›gibi çeflitli finansal de¤iflkenler çerçevesin-de yapt›klar› araflt›rmaya göre; genelde re-sesyonlar, en k›sa iki çeyrek (6 ay), en uzun13 çeyrek ve ortalamada ise 4 çeyrek yanibir y›l devam etti¤ini gösteriyor. Yine sözkonusu araflt›rmaya göre bu tür krizlerinmaliyeti do¤al olarak uzunlu¤una ve derin-li¤ine göre farkl›l›k gösterse de geneldemaliyetin GSY‹H’n›n yüzde 3’ü kadar ol-du¤u saptanm›fl. Ancak araflt›rmac›lar için-de bulundu¤umuz resesyonun daha uzunsürece¤ini ve maliyetinin de daha yüksekolaca¤›n› belirtiyor. (Claessens&Ko-se&Terrones s.329) ayn› çal›flmada araflt›r-mac›lar krizin boyutlar›na da dikkat çeki-yorlar. Buna göre; reel krediler 2.5 y›l civa-r›nda yüzde 20 oran›nda gerilerken, ev fi-yatlar›ndaki gerileme ortalama 4.5 y›l sürü-yor ve yüzde 30 düflüfl gerçekleflebiliyor.Hisse senetleri fiyatlar›ndaki gerileme 2.5y›l kadar devam ediyor ve hisse fiyatlar› ya-r›ya düflüyor.

Asl›nda ilginç bir nokta var: kredi, konutfiyatlar› ve hisse senedi fiyatlar›nda yafla-nan düflüfller sonuçta resesyon ile iliflkiiçinde bulunuyor ama her düflüflün sonucubir resesyon ile sonuçlanm›yor. Örne¤in 6resesyonun birinde konut fiyatlar›nda düflüflsaptan›yor. Ayn› flekilde finansal piyasalar-da yaflanan bozulma ile reel faaliyetler ara-s›nda oldukça büyük süre (aral›k) bulunu-yor. Genelde bir resesyon ancak kredi kriziveya konut fiyatlar›ndaki çöküflün 4-5 çey-

rek dönem sonras›nda ortaya ç›k›yor.

‹çinde yaflad›¤›m›z krizde ise ilginç birnokta var ki bu krizi di¤erlerinden farkl›lafl-t›r›yor: Mevcut finansal kriz, resesyon vedi¤erleri (kredi krizi, konut ve hisse senedifiyatlar›ndaki çöküfl) taraf›ndan sarmalan-m›fl durumda. Bu nedenle de 1960-2007y›llar› aras›nda yaflanan resesyonlardan çokdaha kötü bir ortam sözkonusu. Dolay›s›ylaaç›k alan bir konu var: Bu türden resesyon-lar di¤erlerine k›yasla daha uzun süreli, ay-n› zamanda üretim kay›plar› da di¤erlerinek›yasla daha büyük oluyor. Dolay›s›ylaekonomik aktivitelerdeki daralma, iflsizlik-teki art›fl da di¤erlerine k›yasla daha derinbiçimde yaflan›yor.

Bu çal›flman›n üzerinde uzunca durma-m›z›n nedeni, içinde yaflad›¤›m›z krizinglobal düzeyde çözümünün di¤er resesyon-lara k›yasla kolay olmayaca¤›n› ve yine k›-sa bu krizin k›sa sürmeyece¤inin alt›n› çiz-mek. Nobel ödüllü iktisatç› Joseph Stiglitzde The Guardian’de ç›kan yaz›s›nda benzergörüflü savunuyor ve karanl›k geçme olas›-l›¤› yüksek bir k›fla haz›rl›kl› olunmas› ge-re¤ine dikkat çekiyor: “Dereyi görmedenpaçalar› s›vamayal›m”.

Sonuç Yerine:

1. Global kriz 1929 Büyük Buhran› ilebirlikte an›l›yor. Bu da yaflanan krizinboyutunun, etkilerinin ve süresinin ya-flanan di¤er krizlerden farkl›l›¤›n› orta-ya koyuyor.

Page 87: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

86 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

2. Kriz, ABD’den bafllayarak “ticaret;sermaye piyasalar›; s›cak para ak›fl›;merkez bankas›n›n alt›n ve döviz re-zervlerindeki de¤ifliklikler; mal, men-kul k›ymetler veya ulusal paran›n fiya-t›ndaki dalgalanmalar; faiz oranlar›n-daki de¤iflim; iyimser ve kötümser spe-külasyonun direkt yay›lmas›” (Kindle-berger s. 15) biçiminde tüm ülkelere et-kisi farkl› olsa da yay›lm›fl durumda.

3. Krizden ç›k›fla yönelik olarak özelliklegeliflmifl ülke merkez bankalar›n›n cid-di biçimde parasal genifllemeye gitti¤ive neredeyse güç duruma düflen ço¤un-lu¤u banka ve flirketleri kurtard›¤›, ye-niden devletlefltirme ad›mlar› att›¤›n›takip ediyoruz.

4. ‹ktisat literatüründe krizlerden ç›k›flayönelik olarak bu türden müdahaleleringerekli olup olmad›¤› neredeyse birkaçyüzy›ld›r tart›fl›l›yor: “Parasalc›lar›nço¤u ve az say›da parasalc› karfl›t›, kri-zin kendi çaresini üretece¤i, bu yüzdenkendi kendine sönmesinin beklenebile-ce¤i görüflündedir… bu yaklafl›mlarpek çok do¤ru ile birlikte, pani¤i dur-durmak için piyasan›n imdad›na çokçabuk, çok s›k, çok öngörülebilir flekil-de ve hatta her durumda koflmak gibibaz› tehlikeleri de bar›nd›r›yor.” (Kind-leberger s. 197)

5. Krize müdahale edilmemesi gerekti¤inisavunanlar böylelikle :”sistemin çürü-müfllü¤ünü temizleyecek. Hayat paha-l›l›¤› ve lüks yaflam azalacak. ‹nsanlar

daha çok çal›flacak, daha ahlaki bir ya-flam sürecek. De¤er yarg›lar› düzelecekve giriflimci insanlar enkaz› yetersiz in-sanlardan geri alacak” (Kindleberger s.199) gibi “kabul edilebilir” gerekçelerortaya koysalar da pratik yaflam krizle-re “az veya çok”, “erken veya geç”,“etkin veya etkin olmayan” biçimdemüdahalelerin yap›ld›¤›n› ortaya koyu-yor.

6. Çünkü karfl›t görüfl de “sistemi balon-lardan ve ç›lg›nca yat›r›mlardan ar›n-d›rman›n istenen bir fley oldu¤unu, fa-kat deflasyonist bir pani¤in yay›lma vevarl›¤›n› devam ettirmek için ihtiyaçduydu¤u kredileri almas›n› engelleye-rek sa¤l›kl› yat›r›mlar› da yok etme ris-ki tafl›d›¤›n› iddia ediyor.” (Kindleber-ger s. 200)

7. Hangi görüflün hakl› ç›kaca¤›n› tarihselolarak ileride görüp de¤erlendirece¤iz.‹çinde bulundu¤umuz kriz, büyük öl-çüde merkez bankalar›n›n ve ulus-lararas› kredi mercilerinin (örne¤inIMF) büyük çabalar› ile durdurulmayave yeniden istikrar sa¤lamaya yönelikmali politikalarla destekleniyor.

8. Global Kriz, ABD’de bafllay›p Avrupave Japonya baflta olmak üzere tüm ge-liflmifl ülkeleri yak›ndan etkiliyor: Dün-ya ekonomisi küçülürken, d›fl ticarethacmi daral›yor, uluslararas› sermayeak›fl› ciddi biçimde küçülüyor, risk al-ma ifltah› azal›yor. Tüm bu geliflmeler-den bizim gibi ülkeler de etkileniyor.

Page 88: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

87Global Kriz: Ne Zaman ve Nas›l Sona Erecek?

9. Türkiye küçük finansal piyasalar› vekurumlar› ile global krizi finansal ku-rumlar›nda pek hissetmemifl görünü-yor. Bunda bankac›l›k sisteminin iyidenetleniyor olmas›n›n ve finansalürün çeflitlili¤inin ise oldukça az ve ba-sit olmas›n›n da etkisi var. Ancak ayn›fleyi kamu ve finansal kesim d›fl›ndakiözel kesim için söylemek mümkün de-¤il.

10. Türkiye daha önce de belirtti¤imiz gibiiç talep s›k›nt›s›n› 2006 y›l›n›n ortas›n-da iç talepteki daralma ile hissetmeyebafllad›. 2002 y›l›ndan itibaren uygula-nan para ve kur politikalar› ile rekabetgücü ciddi anlamda düflmüfltü. ‹hracatbir soluk almaya yetse de özel kesiminas›l karl›l›¤› faaliyet d›fl› gelirlerdenkaynaklan›yordu. Banka d›fl› özel ke-sim d›fl borçla kendisini finanse ediyorve kur düfltükçe karl›l›¤› art›yordu.Varl›k fiyatlar›ndaki fliflkinlik de “hata-lar›” gizleyebiliyordu. Türkiye Globalkrizin etkisine bu ortamda ve ciddi bo-yutlara ulaflm›fl olan cari aç›kla girdi.Yabanc› ç›k›fllar›, azalan sermaye giri-fli, ihracattaki gerileme Türkiye ekono-misinin kolayca durgunlu¤a girmesineneden oldu.

11. Merkez Bankas› ve kamu otoritesi çe-flitli desteklerle (faiz oranlar›n›n düflü-

rülmesi, dolayl› vergilerde indirimlervbz) durgunlu¤un olumsuz etkileriniortadan kald›rmaya çal›flsa da globalkriz ülkemizi özellikle sanayi sektörüarac›l›¤›yla etkiliyor.

12. Bu krizin ne kadar sürece¤i veya baflkabir ifade ile sonbahardan sonra yenidendüzelme trendine girilip girilemeyece¤iise tart›flma konusu. Öncelikle d›fl dün-yada bir toparlanma, özellikle de bizimihraç pazar›m›z AB ülkeleri toparlan-madan Türkiye’de kal›c› bir toparlan-ma beklemek gereksiz “iyimserlik”olacakt›r. Ancak do¤al olarak rakamsalolarak “moraller” biraz düzelecektir.Çünkü 2008 y›l›n›n Ekim ay›ndan iti-baren azalan kapasite kullan›m›, sanayiüretimi, büyüme gibi rakamlar 2009 y›-l›n›n ayn› döneminden itibaren 2008y›l›n›n ayn› dönemi ile k›yaslanaca¤›n-dan bu durum “olumlu” sinyal olarakde¤erlendirilecektir. Ancak; geneldeyüzde 80’ler düzeyindeki kapasite kul-lan›m›na ne zaman tekrar dönülece¤ibaflka bir konudur. Dolay›s›yla bu aç›-dan bak›ld›¤›nda rakamlarda bir istik-rar 2009 y›l›n›n Ekim ay›nda bafllaya-cak ancak yeniden canlanma, eski ciro-lara ve eski varl›k fiyatlar›na ulaflmakiçin daha bir süre (?) beklemek gereke-cektir.

Page 89: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

88 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Claessens, Stijn, M. Ayhan Kose, MarcoTerrones (2008), “What Happens DuringRecessions, Crunches and busts?”, IMFWorking Paper No. 08/274

Claessens, Stijn, M. Ayhan Kose, MarcoTerrones (2008), “Global Financial Crises:How Long? How deep?” The First Global

Financial Crises of the 21st Century Part IIJune-December 2008 A VoxEU.org Publi-cation (2009), s329-333.

Joseph Stiglitz, “Reform is needed. Reformis in the air. We can't afford to fail”http://www.guardian.co.uk/commentisfre-e/2009/mar/27/global-recession-reform

Charles P. Kindleberger (2008), “Cinnet,

Panik ve Çöküfl, Mali krizler Tarihi” ‹stan-

bul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar› 2. Bask›,

Ekim.

Uzuno¤lu, Sadi ve di¤erleri (2009), “Gün-

cel ekonomik Sorunlar: Global Kriz” Lite-

ratür Yay›nlar›, Nisan.

Uzuno¤lu, Sadi ve di¤erleri (2007), “Gün-

cel ekonomik Sorunlar: Dünya Ekonomisi”

Literatür Yay›nlar›, Kas›m.

www. maliye.gov.tr

www.tuik.gov.tr

KAYNAKÇA

Page 90: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

89Global Kriz: Ne Zaman ve Nas›l Sona Erecek?

Page 91: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ÖZET

Global Krizden Sonra Teknolojinin Evcillefltirilmesi

Bu inceleme, bilgi teknolojisinin–do¤al kaynaklar› tüketmeden ve yaflam küreyi yoketme-den– evcillefltirilebilece¤i varsay›m› / öncülü üzerine kuruludur.

Eylül 2008’de, globalleflme ony›l›n›n sonunda, dünya ani bir mali kriz haberiyle sars›ld›.Uluslararas› Sermaye’nin destekledi¤i “Sürdürülebilir Büyüme” söylemi yan›nda / karfl›s›n-da, çevrecilerle bar›flç›lar›n kat›ld›¤› “Sürdürülebilir Yaflam” savafl›na global medyada f›rsateflitli¤i tan›nmam›flt›. Kriz, küreselleflmeyi devirdi ve yerini ald›. “Globalleflen dünya” söy-lemini haberlerden ve manfletleren düflürdü. Dünya gündeminde flimdi art›k durgunluktanç›k›fl yollar› ile tüketim pazarlar›n›n canland›r›lmas› stratejisi aran›yor .

‹letiflim toplumu bu ç›kmaza nas›l düflmüfl; Medyan›n krizdeki sorumlulu¤u ne kadar olmufl-tu? Benzeri sorular› gündeme getiren inceleme, üretim teknolojisinin de¤ilse bile, tüketimteknolojisinin evcillefltirilebilece¤i sonucuna var›yor. Nihai sorun ve çözüm teknoloji de¤ilteknolojiyi kullanan ‹NSAN.JEL S›n›flamas›: G01, 030Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, Teknoloji, Yaflam

ABSTRACT

Domestication of Technology After the Global Crisis

This essay is based on premises that the information technology (IT) can be tamed –witho-ut harming natural resourses or destroying the biosphere.

In September 2008, the world was shattered by a “global crisis” which struck in a decade,marked as “globalisation”. The crisis was neither sudden nor unexpected. Besides the pre-vailing “sustainability of development” backed by the internationl capital, the counter argu-ment voiced as “sustainability of living” by ecologists was not given a fair opportunity. Thecrisis has replaced the globalization. The world agenda today is surviving the recession orreviving the market. Purposes and policies of the “globalising world” have fallen from theheadlines.

How did the so-called information society come to this impasse, and what was the role orresponsibility of Media ? It’s summarily concluded that, if not technology, the informationtechnology can perhaps be domesticated. The ultimate challenge is not the technology butthe MAN –using it.JEL Classification: G01, Ö30Keywords: Sustainability, Technology, Survival

Page 92: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

91

Domestication of Technology After the Global Crisis

NTRODUCTION

Modern and the Postmodern

Times

After Renaissance, practically all artsand sciences were considered “modern”,from modus (L, for now, current, fashi-onable), meaning new and advanced, thepresent or recent times, contemporary—not old or antiquated. Hence, “Modernity,modernism and modernisation” were deri-ved from the same concept. After the Se-cond World War, however, the rythm of li-fe has begun accelarating so rapidly that“things modern” appeared falling behind;the spirit of times (Zeitgeist) coined the“post modern.” For a good while, peopledid not know or could not tell, how diffe-rent it was from the classical modern. But

gradually the concept post modern dethro-ned and replaced the modern. It was moreradically different, or unlike anything everknown. At some extreme frontiers and sin-gular cases where things and developmentshave overtaken even the “postmodern”, anextreme description was “Anything goes!“ No need to ask or wonder, everything canhappen. Thus we have arrived at the “most-modern.” Different than any postmodernknown. Different from itself but what else?

Could man land on the Moon? Rocketengineer von Brown said “Everything ispossible if conditions are fulfilled.” Hightechnology took the Apollo crew to theMoon and brought them back . Watchingthe world from the Moon, even the mostskepticals saw with their eyes that the four-cornered blue planet was in fact round andspherical. Sky was no longer the limit. Manwas now ready to take off, discover and

I

Bozkurt GÜVENÇ

T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Türkiye Bilimler Akademisi Ü[email protected]

Page 93: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

conquer new worlds in the universe. Therewas no doubt that progress is change; yet,

are all changes a progress? There was no ti-me to waste with irrelevant questions. Justdon’t miss the rocket plane, ready for take-off.

Globalisation and the World Village

The Planet Earth has always been a glo-be, through the Globalisation process it be-came a “World Village”. Borders, restricti-

ons, customs, were lifted. Men could nowfreely move about, travel, meet, exchangegoods and ideas with his fellow men. A lea-

ding social scientist welcomed the 21st

Century,with “The End of the World as Weknow it” but the future was uncertain. The

information technology was rapidly gro-

wing and hopefully creating an “informati-on society” etc. There was however no ne-

ed to worry about the future. Man has alre-ady—well, almost— become the master ofhis culture, civilisation and destiny.

So Man was told. Playing with the ma-gic toys of IT, Man believed so. Yet. the“World Village” was a make-believe, men-

tal construct, a virtual reality. The holisticone world was now breaking into remote,scattered and desolate villages.

Simply Too Complicated

The Italian folk theater Commedia dellArte, staging plays nearby the birth place of

modernity since Renaissance, has a mottostanding for its world view:

E ben simplice tutto e complicato !

(Simply, everything is complicated)

On the stage of the World Village,things and problems seem rather complica-ted. Just as they were in Giovanni Guars-chi’s Don Camillo’s Little World episodes,

50 years ago. The World Village was a di-vided house within and isolated from wit-hout. The gap between, the Headmen andthe peasants, the teacher and the priest, wasyawning wide: the rich becoming richerand the poor poorer. The national state wasfalling apart or loosing status yet local go-vernments were not better off. Concepts ofstate, law and order were being swept byerosion. The bio- and aquaspheres were be-ing polluted by the increasing sera gas(CO2) emission, mainly from private cars

(www. World Clock). Clean energy tech-

nologies were being postponed as rapidlyas developed. To help overcome the worldeconomic crisis, many countries are pre-sently requested by the Kyoto Protocol(2005) to reduce their sera gas emission bysome 5%. All failed. Petroleum industriesreport the earliest recovery rates from thedepression.

The problem remains in order to recoverfrom the global economic crisis: will theconsumers spend less and save more; or,spend more and save less–consume or pro-duce? Both prescriptions appear on theagenda. Experts and specialists discuss exitstrategies from the crisis (or recovery), but

92 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 94: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

93Domestication of Technology After the Global Crisis

unemployed citizens of the global villagekeep waiting in visa queus. Migration gatesare closed, no where to go. At present thisis the state of the World Affairs as reflected

on the Media screens.

MILESTONES OF DEVELOPMENTS

1929-1999

“We study history,

To know ourselves.”

– Kolakowsky, 1974

How the world has come to this impas-se? From the first World crisis to the se-cond ? Milestones from 1929 to 1999 mayperhaps help identify the process, by high-lighting the global road map. For practicalpurposes, the last 80 years may be overvie-wed in eight successive decades.

Rise of Totalitarian Powers: 1930-39

It was General Wavel’s solemn convic-tion that “The peace treaties after the FirstWorld War, had in fact ended all [hopesfor] Peace.” National recovery plans copingwith the 1929 crisis led to the SecondWorld War. The decade of 30s– from Spa-in to Russia, from Japan to USA– was aprelude to, or rather an interlude of, ongo-ing wars in Africa, Europe and Far East.The war in Spain served as a dress rehear-sal for the Second World War — PhalangistFranco’s victory encouraged the totalitarianpowers.

Post-industrial society experienced

a major crisis, unforseen by Adam Smithbut predicted by Marx. The decade openedwith Lewis Mumford’s (1935) historicalstudy of Technics and Civilisations. Where

the author called attention to the fact thatclock towers built for regulating the dailycycle of life in pre-industrial (XVII cen-tury) cities had directly contributed to theregulation and accelaration of urban life,

as much perhaps as the industrial producti-on and division of labor. Whereby the con-cept of time became a stand-by bag whereall changes were dumped, accumulated andreferred to.

Nobelist Dr Alexis Carrel explored andexposed “Man the unknown” (1935). TheMan who no doubt knows very much but

not about self, woman and others.

Anthropologist Margaret Mead, destro-yed an age-old belief that one cannot passunder the colorful rainbow. In her study(1935) of sex and temperament in Tcham-buli, woman and man had exchanged tradi-tional sex roles without passing under therainbow. How many? Well, go there andcount for yourself. Such “Believe it or not”anecdotes were over-shadowed however,by the “big crisis of world markets.”

Economist Maynard Keynes respondedto the crisis: In order to control the depres-sion and revive the production lines, theState–contrary to the free market algorythm/ paradigm–should encourage the public de-mand for consumer goods. More recently,

Page 95: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

94 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

biographer Lord Skidelski is noted as sa-ying that Keynes had in addition proposed:1) Further regulation of the financialsystem. 2) Moral and ethical values arecomponents of the economy and 3) Speci-al care is needed to overcome the globalinequalties (cf. Tamer’s editorial commen-tary on biographer Robert Skidelski).

Huxleys’ Brave New World (1931) wasnot out of touch with human reality —notas much as criticized.

Hot war turns cold.

The War, Hot and Cold: 1940-49

Wendel Wilkie, a dramatic globalist ofour times, after loosing the 1940 presidenti-al elections to Franklin D. Roosevelt, beca-me a most unlikely ally of the US President.In 1942, as FDR’s personal representativehe travelled to Europe, Middle East, USSRand China. In 1943 Wilkie wrote OneWorld, a best seller for internatioanal pe-acekeeping where he pleaded “compared toa veneer civilisation, Planet Earth was bigenough to accomodate all.”

Burely the world was big but nearly des-troyed and burned down by the GermanBlitzkrieg Wehrmacht (Lightning war mac-hine). Reconstruction was urgently needed.

In 1944, the UN Monetary and FinanceConference held in Bretton Woods (USA)decided to establish the International Mo-netary Fund (IMF) and the World Bank(WB), to: 1) Rebuild Europe, 2) Preventrecurrent crises leading to global wars, and

3) Provide ample funds needed for invest-ments and development. Among honorableparticipants to the conference, MaynardKeynes and Karl Polanyi, author of theepoch making “Great Transformation”(orig. 1944), are known to have fully sup-ported the creation of these institutions.

Philosopher Nikolai Hartmann in DieNeue Wege der Onthologie (1945) identifi-ed the inorganic (material ), organic (li-ving) species and the superorganic (manmade) existence. The “superorganic” wasreadily identified as “culture or civilizati-on” by social scientists. Man has been boththe architect and the product of the “supe-rorganic”, the ever evolving human exis-tence.

With Philosophy in a World at War, MrJulian Huxley, a third generation Huxley,supporting the Darwinian theory of evoluti-on, became an eligible candidate forUNESCO, for concept of education: “If notchange, what else can the education offerfor Man?” The UN Declaration of HumanRights, added education not only as a rightfor freedom but also a universal reponsibi-lity of Mankind.

Based on fieldwork in Africa, G. Wilson(1945 ), credibly argued that for survivalmankind must in fact change.Yet, the pro-cess is full of handicaps, pitfalls, impassesoften un-anticipated. Educational problemsof change were lying ahead to be solved bytrial and error. There was not a trouble-free,

Page 96: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

95Domestication of Technology After the Global Crisis

royal road for social change or develop-ment.

The US and USSR which emerged asthe two superpowers of the post-war World,found themselves as the two actors of anuclear “Cold War”, to be fought and survi-ved in the outer space, which forced themto fantastic but endless armed races in“Star Wars” scenarios.

Methodology, Causality and Culture lag.

Urgency of consumption and production

– Galbraith 1958

The Decade of Affluence: 1950-59

Anthropologist Nagel’s “TeleologicalExplanation...” paper (1953) was a major

breakthrough in the methodology of scien-ces. Nagel proved three theorems: 1) Ameaningful functional relationship can beconverted to a causal [cause and effect]hypothesis; 2) Any “cause and effect” rela-tionship can be reformulated as a functionalE= f (C); and 3) In any functional analysis,a statisticallhy meaningful “co-variance”can be found. These theorems were laterhailed as forerunners of “the stochastic re-volution” and the “downfall of causality”by Rescher (1970).

US economic growth produced an abun-dance of consumer goods. Suburban hou-sing tracts changed urban life patterns orstyles drastically. Eisenhower election vic-tories (in 1952 and 1956) reflected concen-sus politics in the postwar US.

Trade and payment surplus were redu-ced by overseas investments and USAID.Large outlays on R&D in the US andUSSR focused on military applications (H-bomb), intercontinental missiles and the la-unching of the Sputnik (1957) spurred

fright and increases in US Science Educati-on funds.

In 1957, W.F. Ogburn spoke of the“Culture Lag as a Theory.” A culture lag,

that is, relative to material developments intechnology. In 1959, C.P. Snow exposed

the survival of “Two Cultures” in academic

communities, such that scholars in sciencesand humanities neither speak to, nor un-derstand one another. Above ideologies orobservations were reportedly confirmed bymany scholars joining from different partsof the world.

Karl Polanyi (1954), in his study of the“Industrial Revolution” sponsored by the

Rockefeller Foundation, came up with anironic verdict: That capital markets, sinceAdam Smith, have not been free and shouldnot be free. For, let alone managing the na-tional affaires, capital markets, without su-pervision or state control, cannot mind orrun even their own business. Sorrowful me-mories and consequences of the 30’s andthe Keynesian hardline remedies were notforgotten. Keynesian John Galbraith in stu-dies on American economic policies, andspecially the Affluent Society (1958), called

attention to the paradox of urgency given to

Page 97: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

96 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

higher consumption and production at the

same time. The revised edition of this bookbecame a best seller in 1985—verifying thetheory of incubation, that novel ideas take

time to sprout.

“Medium is the message.”

– McLuhan, 1964

“Man lands on the Moon.”

– NASA, 1969

The Rising Expectations: 1960-69

The longest sustained economic boomon record spanned almost the entire decadein the capitalist world. The closely watchedGNP figures doubled in the US, fueled bythe budget deficits related to Vietnam War.The General Aggreement on Tarrifs andTrade stimulated Western European pros-

perity, and spread to peripheral areas (Spa-in, Italy and East Germany). Japan becamea top economic power. After Kennedy’s as-sassination, President Johnson’s “GreatSociety” programme in Medicare, WaterQuality and Higher Education lead to “Ri-sing expectations” in society. Achieve-

ments in space, (“Humans on the moon”),electronics, lasers, integrated circuits boos-ted the public faith in scientific solutions toproblems in agriculture (“Green revoluti-on” 1967) and medicine (“Heart trans-plant” 1967). It was popularly believed

that harmful or fearful effects of sciencecould be controlled, or compansated for, byscience.

As a follow up to Augburn’s “culturelag” theory, Ellul (1962) described “TheTechnological Order” taking over the land

and the people. Historian Zvorikin (1967),duly assessed such early warnings as vital“Problems of the [holistic] Culture

Theory.”

French structuralist Lévi-Strauss (1962),departing from Marcel Mauss’ “Recipro-city” construct, observed mainly in gift-gi-

ving relations, hipothesized that “Ego ver-sus other” was probably the more univer-

sally valid phenomenon of human relations.Sociologist Gellner (1981) found the samecode as a popular saying in Arabic speakingMuslim Society:

Ego against all others.

In conceptual / ideological challenge tofunctional harmony, followers of the“Conflict Theory” of the Frankfurt School

(Dahrendorf, for example) had observedthe same opposition between groups andinstitutions of the modern society.

In the same decade a conceptual contri-bution was made to “the theory of socialchange”. Social scientists often encounter

practical difficulties in understanding /using Einstein’s relativistic “timespace”concept, deriving from his general and spe-cial theories. In an essay titled “socialchange”, Moore (1963), offered a master

key to the conceptual unity of “space andtime”:

Page 98: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

97Domestication of Technology After the Global Crisis

If no time, then no change;

but, if there is no change,

time cannot be perceived!

With this elaboration, “time series” cea-sed to be an independent variable of socialchange and became a mere envelope or bagof events (things or happenings) related tothe process of change. That is: “Time ischange!” A big leap, indeed, from Newto-nian (mechanical) time, where motions we-re traced and studied as a “function of ti-me” [Motion = f (time)]. It was perhaps to-o refined an adjustment to be readily adap-ted... Some social analysts still refer to figu-res and time series of yearly statistics.

In a study of media, McLuhan (1963)boldly stated that the “Medium is the mes-sage”— as an extension of Man. Not me-rely a reflecting mirror of the Man and So-ciety but a message itself. Chinese writerJin Yong’s novels, which described someproblems of the contemporary world, wit-hout referring to any Western concept ofchange, were being read by hundreds ofmillions in China. In 1970’s, Yong’s KungFu serials on TV had become equally or ne-arly as popular among western readers andsocieties.

Reviewing Herbert Marcuse‘s (1968)“One–dimensional man” and specially hiscriticisms to Max Weber’s “rationalism”concept, Habernas (1968) noted, inter alia,that “technology is an ideology and techno-logy controls nature through human minds

or ethos.”

Challenging the popular myths of social/ cultural development, Marc Augé (1970 )an economist turned anthropologist in Fran-ce, bravely disclosed that there were noeconomies - good or bad- just different cul-tures.

“Any... advanced technology is

indistinguishable from magic.”

—A.C. Clark, Profiles of Future.

Culture Shocks, IT and “Limits of

Growth” : 1970-79

In popular Future Shock series, Toffler

(1971) warned his worldwide readers, be-wildered by the impact of ongoing techno-logical innovations: Simply, “you have se-en nothing yet, the more is on the way —

coming.” Sky is no lorger the limit. The fu-

ture as described by Toffler, however,shocked hardly any one. The postmodernmedia had already conditioned the audien-ce to accept the make-believe develop-ments on the screen.

This was perhaps the main stream lea-ding to the postmodern world view “Any-thing goes”, meaning, in fact, “anythingcan and does happen”. Hence, why to qu-

estion, or challenge ? Simply take a seat, le-an back and watch the screen and mark yo-ur favorites. High Tech was in the front li-ne, joggling with magic toys of sciences. Rand D editors could not make the headlines.Biologist Dobzhansky’s (1972) excellent

Page 99: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

work Mankind Evolving, for example, wai-

ted in the bookshelves for nearly thirty ye-ars, until the report of World Genom Rese-arch was released to Media.

In the early 80s, Mr Mahtar M’Bow, Di-rector General of UNESCO from Senegal,succeeded in processing a radical resolutionthrough the Generel Assembly. It called fora “World Information Order,” whereby all

member countries could by-pass the inter-national press agencies and communicatedirectly and exchange information, on one-to-one basis. The US immediately blockedit by withdrawing its membership and stop-ping payment of dues. UK soon followedthe US. Big Powers of the World and thethe UN Security Council were not ready forfree circulation of global information. The

African “Good Hope”, too good to be true,was aborted before birth. World news to thisday is served after being processed–and so-metimes censured–in Western “kitchens”.

Meantime, philosopher Kolakowsky(1974), made history by observing “His-tory tells us who we are, not what we have[or ought] to do tomorrow.”

The fellow countryman OscarLange(1975), in an epoch making mathematicalanalysis of Wholes and Parts, summarily

concluded that, due to built-in conflicts,wholes or what we also call “systems”must always divide into parts. Change iswith us to stay. No hope to return to nostal-gic “good old days”. Simply, all attempts

to resolve problems of change produce newproblems. Pragmatist Gall (1975), withoutresorting to advanced calculus, reached thesame verdict: “As a rule, wholes or systemsfail rather than work.” Systems do notwork; because by the time they are set to betested, purposes and policies are changed.And, systems by nature and design are notsusceptible to temporary adjustments or adhoc modifications.

Disintegration of Soviet System.

Revitalization of the Capitalism.A New World Order: 1980-89 ?

Troublesome period 1980-85 for theUSSR was soon followed by the surrenderof the communist monopoly in Eastern Eu-rope, restoration of the Soviet State andeventual disintegration of the Soviet Unionitself. General Secretary Gorbachev’s re-medial measures for glassnot and peres-troika prevented the bloodshed, provided apeaceful transition but did not save theeventual dissolution.

Looking to the foreseeable future andthe approaching end of the cold war, the USTreasury boldly reversed operational priori-ties (ie, purposes and policies) of the IMFand the WB–from dealing with planningagencies in member courtries’ to the so-cal-led “free enterprisers” or liberal markets.The “Washington Agreement” (1980) waslater identified as a major source of “dis-content” with US-sponsored Globalization(cf. Stiglitz 2002).

98 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 100: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Not only the Poles or Russians but thewhole world seemed in a state of unrest.

The information technology was in full

swing and directly affecting all societies ofthe world. The “cuture lag” identified ye-

ars ago was in full swing —no sign of resol-ving yet.

In mid 80s, survivors of Huxley’s BraveNew World (1931), perhaps remembered

George Orwell’s (1948) main protagonistWinston Smith, who resents the authoritari-an party regime, tries to rebel but finally iscrushed. Not only the 68 generation but the-re were talks and cries for radical educatio-nal reforms everywhere. Among reform

plans, the following design was either nottaken seriously or duly appreciated. G. Tur-ner (1987) from the state of Texas proposeda “New Academy”, to analize and unders-

tand the global issues. World universitieswere suffering from a nuclear fragmentationof academic departments. There were over2000 disciplines and nearly as many degreeor diploma programs. Graduates learnedmore and more about less and less. At the

limit this would come to knowing all aboutnothing. Thus professionals and specialists

were being gradually alienated from theircolleagues and times. A Two Cultures sce-

nario, at global scale. To replace “the sevenliberal arts’, in addition to history and phi-losophy, Turner proposed a pyramid of lear-ning of about ten basic disciplines, going up

from math to theology. The rest were to be

left to higher or professional schools.

Professor John Galbraith’s “New Reali-ties of the Global Village : Changing Capi-talism and Socialism in Transition” ad-dress to the inaugural session of the WorldAcademic Conference of Seoul Olympiad(WACSO, 1988) started by observing:

In these last years in both systems it hasbecome profoundly evident that there is nosalvaton in fixed rules—fully committed toideological faith. Each system had to makeconcessions to the deeper reality of econo-mic life and human motivation. The realityis that neither capitalism nor socialism inits avowed form works in an effective oreven a socially tolerable fashion.

And concluded:

As scholars we should not try to be po-pular with the majority or safe with thepast, It is our task to be with the future andindeed, as I hope I have shown, less the fu-ture than the present reality.

Such scholarly foresight of things to co-me were spoken, just a year ahead of the in-credibly peaceful disintegration of the So-viet Union in 1989.

Basalla (1988), in a definitive history of“Evolution of Technology”, critically exa-mined some self-evident premises thattechnology alone has directly contributed tohuman progress (eg. Gordon Childe) andsummarily concluded that it may not neces-sarily be so. The progress depended not onthe tools but purposes and policies of using

99Domestication of Technology After the Global Crisis

Page 101: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

it: a) Population increase alone cannot betaken as a measure of progress; b) Additio-nal criteria for defining human progress, areboth needed and possible, and c) New waysmay be found for serving man and culture.

“The end of the world as we know it.”

—Wallerstein, 1999

“The End of the World” Scenarios:

1990-99

The last decade of the XXth Century,leading to the Third Millennium, producedseveral essays, looking back rather thanahead, hence called “the end of...“ series.Starting with Fukuyama’s (1992) highlycontroversial “End of History and the LastMan”, and gently closing the curtain withWallerstein’s (1999) essay “End of theworld as we know it!” About half way thro-ugh, Huntington’s (1996) “Clash of Civili-sation and Remaking of World Order” ca-me as a shock. It raised furious reactionsthat readers almost forgot Fukuyama’s si-milar but “politically correct” arguments.Fukuyama took a time out to defend him-self against ideological criticisms. In StateBuilding (2004), Fukuyama, with Hegel’sGeist, revived “the last man” who was dec-lared dead in the “End of History.” Tho-ugh Washington tried its best to legitimize“the Clash of Civilizations” — in Irak ope-ration; Huntington did not survive the gro-wing opposition to his anachronically belli-gerent doctrine for “remaking the world or-der”. From mediatic headlines he soon fell

to a dramatic oblivion.

In Global Turmoil, Zbigniev Brzezinski

(1993), another political scientist and thesecurity advisor to several US Presidents,had raised three questions:

The meaning of the fall of totalitaria-nism in general and communism in particu-lar ?

What will the world look like, in a prevai-ling doctrine and geopolitical appearence?

What will the future role of Americannation be in a global world?

Concluding in a low but challengingkey to the world community:

If man wishes to ensure his destiny, he has

to face and resolve the global complexities.

After decades of trial and error, “globalcomplexity of life ”–created probably wit-

hout a primordial “watch maker”–was nowpublicly pronounced and placed on the dra-wing boards of think-tanks, social engine-ers and policy makers. (cf. Kaufmann1995)

Federico Major, a professor of pharma-cology from Spain, was a man of convicti-on, firmly dedicated to peace education. As

the Director General of UNESCO, he suc-cesfully lead the organization towards a“Global education for peace” vision and

mission. In the 1997 document, entitled“Our Responsibilities to Future Generati-ons”, the UNESCO General Assembly

renewed its committment to policies and

100 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 102: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

purposes of the UN Charter and HumanRights and Freedoms, cultural diversity ofthe present and future generations. Includedin the declaration were the science andtechnology education for the protection ofhuman life and natural environment, susta-inability of progress for peace and order,without harming the habitat and exhaustingthe natural resources. The member nations,international and national associations, aswell as NGOs were all called upon to sup-port this declaration. Contrary to the “clashof civilisations” it was an earnest call to theWorld at divides, for cooperation and colla-boration toward a sustainable World peace.The US was deply involved in the Gulf(Irak wa); but other governments and nati-ons did not respond to this historical oppor-tunity.

M. Edgar Morin, Director of Research atCNRS, not far from the UNESCO headqu-arters in Paris, may be an exception. As ahistorian, sociologist and philosopher, inHomeland Earth (1999), he appealed onWorld community that the Earth was notonly our homeland but a very special andunique planet, capable of sustaining life inthe known universe. The life on earth hadevolved with the celestial formation of Pla-net Earth itself; if there were others sustai-ning life, they may not necessarily be likeours. So don’t take science fiction mediaseriously, exploring the space. And livesparingly and responsibly in the spaceshipEarth. Like it or not we are bound to it. A

French echo to the Chinese or Far Easternharmony.

Umberto Eco, novelist and philosopher,in a formal conversation about “the end oftime” described his future scenario:

• End of nations and/or nation states in theEuropean Union.

• Not only multi religious, cultural and lin-gual, but also a “multi-colored” Europe.

• In one-child-only families there will beno brothers and sisters.

• National leaders will be elected on theirmediatic / popularity ratings.

• Average ordinary man on the street willbe a universal idol and everybody willbe proud to be honored simply as an“ordinary person” without any atributes.

Signore Umberto Eco could not, of co-urse, assure or guarantee; but rather thangetting lost in conspiracy scenarios like theend of time, history or the global clash,“Let us be ready !” he sighed, “for a bravenew future” –as a special fan of Commediadell Arte.

THE CRISIS OF GLOBALIZATION

Globalization is neither good nor bad.

But it’s high time to review what it is.

—Stiglitz, Global Discontents 2002.

The Last Decade: 2000-09

Believers, expecting the doomsday weredisappointed once again : The long waitednew year’s arrived and passed away quietly. The return of Savior had to be

101Domestication of Technology After the Global Crisis

Page 103: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

postponed for another thousand years, untilthe next millennium .

Global studies began with an optimisticnote from Levontain. In the Triple Helice(2000) he showed that although double he-lice of DNA is well protected from life ex-periences, some plants display adaptiveproperties to environmental differentials.There may even be hope for Mankind.

The drums of the “Globalising World”were now beating louder and lauder, in res-ponse to a world becoming more and morecomplex. World Bank’s emeritus chief aco-nomist Stiglitz was awarded a Nobel prizefor his Globalization and Its Discontents(2002) essay, where he identified the “Was-hington Agreement” (1980) as the begin-ning of high-handed policies imposed bythe US, and made a call “Let us find outwhat is “globalization” and how it works?”Across the world academic community fol-lowed Stiglitz with millions of papers.

Headrick’s (2002) Age of Informationand Technology, offers a fascinating storyof communication from pedestrian messen-gers, to air-mails, all the way to e-mails andweb-sites. Modern Information technologyis well comparable to the impact of indus-trial revolution.

Professor UMESAO Tadao of Japan inAn Ecological View of History (2003) un-derlined the interaction between nature andculture, by the historical principle of “FengShui” (living in harmony with nature).

Though duly noted in the Western Press,his “Theory of Culture or Civilization” had

no visible impact on the “sustainability”controvercies.

Professor Martin Rees in Our Final Ho-ur (2003) does not tell when the Doomsday

will come but how, for the first time in thehistory of civilisation, technology has bro-

ught us face to face with the threat of ex-tinction (ie, the Doomsday). Our decisions

in the next ten years will be vital, selectinglife or death.

Fukuyama’s State Building (2004) came

back with a genuine apology of his mislea-ding titles and offered some clarifications.It was not the end of anything yet, but a

synthesis of the ever trying, never tyringGeist, earnestly rebuilding the national sta-tes, smaller the better of course, withoutwhich globalization could not go on. If nothistory or man, was it perhaps the end of ci-vilization? International terror hitting thesuper powers at home base (9 /11, 2001),reminded the world of Spengler’s (1926)“Cezarism” phase; when a civilization wo-

uld start destroying itself. An abridged edi-tion of The Decline of the West (2006) was

reedited from a new German edition of1959.

The late Carl Sagan (2006), in a posthu-mous work subtitled “Thoughts on Life andDeath on the Brink of the Millennium”tackles the global issues, including the de-cisive impact of “Technology on Environ-

102 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 104: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ment, Climate Change and the Warming.”As always, Sagan proposes closer interacti-on between science, common sense — lo-gos and faith.

Prof. C. Harbsmeier (2007), a historianof Chinese Culture, argued that what hecalls “the standard conference English” is alinguistic obstacle between “Globalizationand the conceptual biodiversity.” Anyscholar, who does not communicate in Gre-ek “koine” or today’s academic English,

stands no chance to be heard or taken serio-usly. Globalization and comparative studiessuffer from this asymmetrical handicap. Hewarns but offers no remedy.

In the Age of Turbulence, Mr Alan Gre-

enspan *007), former president of the USFederal Reserve, offered a personal accountof the financial policies of the US Govern-ments. He was fully committed to the “sus-tainable growth” and managed it well for

nearly two decades of Globalization. Forgrowth, world markets needed cash flowand power (petroleum) and he providedmoney and energy for both sides of the equ-ation. This biography may be read as a “so-urce book of the current global crisis.” Cri-

ticizing “Irrational Exuberance”, after the

crisis, Greenspan has gracefully acceptedresponsibility, however, for the hard-linedpolicies and faulty decisions of his adminis-tration, in building a new world after the 9/ 11 attack to the World Trade Center.

Economist Paul Krugmann is a consci-

entious challenger of the monetary policiessponsored by the US Governments and theWall Street. His editorial critiques werepublished in NYT. Krugmann earned a No-bel for “Conscience of a Liberal, 2007”. A

Keynesian liberal [left of the center] econo-mist, he still advises the global markets andmarketeers on the strategy of pulling out ofthe present crisis: “A New New Deal.”“The Future of the US Power” (2008) byZakaria Fareed falls in line with Krug-mann’s “constructive criticizms” of Capi-

talism.

Moving closer to the crisis, comparativeeconomist John Sapir (2008) declared in astudy of the XXI Century that what promi-sed to be “the American Century” has been

a short-lived episode, from 1991 to 1999,roughly corresponding to the Gulf wars.Since 2000, he thinks, the world has beenreturning to an economy of world nations.

Well known witness of cultural issues,Amin Malouf joined the critical assess-ments of the Global Times. The quotationin the frontpiece (The World Disorder2009) stands well for itself and introduces

the entire essay:

Man has survived hitherto

because he was too ignorant to know

how to realize his wishes.

Now that he can realize them,

he must either change them or perish.

William Carlos William (1883-1963)

103Domestication of Technology After the Global Crisis

Page 105: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Globalization and the Crisis

Warnings and consequences of the glo-bal crises of the finance markets were stu-died and well known since the l930’s. Re-volutionary developments of the informati-on technology were universally available.

Special alerts and warnings were made fre-quently. Everything seemed to be undercontrol (Krugmann 2007).

Then all of a sudden, global hopes andpromises were shattered and turned to anunexpected crisis at grand scale. Was it infact so sudden or unexpected ? As the dust

and haze is clearing, international commu-nity finds out that it was neither so suddennor unexpected. Economists reading bet-ween the lines of finance journals, bankers,strategic planners were generally aware ofthe fact that a crisis was brewing for years.Yet, public debates and panels invariablybegan and ended with an overused clishé to

“globalization of our times” — taken for

granted by the media. Occasionally, critiqu-es of globalization and information tech-nology, escaping the sensure, were branded

by the media, as stale, “anachronic nati-onalizm”, left-overs from yesteryears, etc.

Popular experts discussed seasonal trends,conjectural changes, yearly inflations, cur-rencies, parities, interest rates and prices,but not what was happening in the WallStreet or financial markets leading to ban-kruptcies of giant holdings. Business wenton as usual. Until, that is, when the Global

Crisis broke out. Then, there was quiet inthe western front, hardly any mention or li-fe sign of the “globalizing world”. Media

and the information technology now focus

primarily on the Global Crisis, when and

how will the world markets and developingcountries recover from this unprecedenteddepression !

Meanwhile technology as a misteriouswitness looks at the “crisis table”. The cru-

cial roles of the information technology are

not suspected or openly discussed by themedia.

There may be a dim light in the dark tun-nel. But we don’t know whether it is theday light of salvation or another car comingfrom the opposite direction.

Purely economic concepts and variablesare too complex; even for professionalsthemselves. So let’s go back to the infor-mation and technology, where we presu-

mably know what we are talking about.

Taming the technology.

Conceptual Frame of the Essay

In the foregoing milestones from thefirst to the second economic crisis, via1984, it probably becomes evident that the

“technological order” has played a triple

role in shaping the global world and eco-nomy:

1) A direct but negative impact on cultures,environmet and nature, from productionto consumption, from conservation to

104 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 106: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

exhaustion ;

2) An indirect but equally negative effectby creating or sustaining a positive andbeneficial imagery of the“globalizingworld” in the media ;

3) A cooperative sensure of the darker sideof globalization, jointly undertaken withthe media sponsored by the inter- ormulti-national capital.

Hence, technology has been serving andservicing the disinformation media ratherthan creating the “information society”, aswas expected originally.

At the outset it may well be argued thatmedia programs are not sustained by the in-formation technology but by people mani-pulating them for personal gains, commu-nal or political purposes. True enough. Yetby the same token it may also be contendedthat with technology, Man has developed apowerful tool, potentially capable of des-troying the Planet Earth. It is the informati-on technology developed by Mankind, thatought to be tamed by Man himself. Man-kind, who mastered the wild fire, domesti-cated some plants and animals and theirfossil remains, could now tame the mons-ter, called “information technology”.

Technology... the knack of so arrangingthe world that we need not experiencing it.

—Max Fischer, Homo Faber, 1957

Technology : A Myth or a Tool?

The concept is derived from the old

Greek “Technê” for building ships, or justthe ship. The highest art of doing, produ-cing or making things. By extension today,technos became not only the ships but buil-ding anything with materials and methodsor knowledge, the know-how or how to dothings, logos. So technology, joining tech-nos and logos together is a new concept ofan old art, meaning art and science of buil-ding and making things –whatever inclu-ding information.

With bare hands and fingers men still dothings and by doing they learn how to ma-ke things. The human hand was and rema-ins the master tool-maker. In prehistoric ca-ves, there are hand prints, marking the ma-ker, standing for “made by hand.” As ti-mes passed, man made tools for making to-ols, and therehow technology was born inthe modern sense of the word. The hand,however, as an extension of head or brain,with a head finger capable of reaching, to-uching each finger and every point on thepalm remains the grand master of all tools.

At the start, human musceles providedthe necessary energy to do things. Whenthey failed to do the work, man looked forsupplementary energies. First, simple toolsrequiring less (force) energy. Then the or-ganic energies of animals and plants. Mantamed the wild, domesticating horses, dogs,cows. Then he learned to use the runningwater, the blowing wind, ocean currentsand the Sun collectors, as “natural sourcesof renewable energy”. Every source corres-

105Domestication of Technology After the Global Crisis

Page 107: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

ponded to a new technological level of in-novation. Finally Man mastered to use thefossile remains of living species, coal, na-tural gas and petroleum. Today technologyperforms wonders but always with someenergy. No technology is possible wihoutenergy. (Fig.1)

Meantime man discovered that in everyenergy-using process there was also anenergy output. (See formula below) So manbegan making energy producing tools. Tho-ugh man failed to invent the perpetual mo-tion, the tool working without energy, butsucceeded in producing atomic / nuclearenergy from the matter. The whole story oftechnology can be reduced and told in asingle formula.

The technology

Converts materials to other materials, al-so creates new materials,

Converts materials to energy and energyto materials,

Converts energy to different forms ofenergy,

Tools are micro technologiess used forbuilding macro ones.

The value or purpose?

Agriculture used technology mainly forproduction.

Industry have both uses for productionand consumption.

The post-industrial age created “Infor-mation Technology” (IT).

The “Globalizing World” uses IT forpromoting of consumerism.

Technology: A reality of our times !

The technological order shapes culturalpatterns and civilizations,

The technological innovations can nolonger be checked by cultures.

The Planet Earth revolves under the

growing threat of technology.

The biosphere may not sustain hightechnology for much longer,

Then Question: How can technology

be used in “Taming the Technology?”

106 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Fig. 1: Technology Formula

Page 108: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

THE INFORMATION

TECHNOLOGY

Information technology: An overview

Information Technology (“I.T.” / “ IT” )refers by definition, to anything related tocomputing technology, such as networking,hardare and software, the internet and thepeople who work with or for these techno-logies. Many institutions have IT depart-ments for managing their computers, net-work administration and engineering andother areas of their business, includingcomputer programing, etc.

Hand writing was an early form of infor-mation technology converting oral messa-ges (speeches) to written languages, travel-ling far in time and space. This technologylead to state formations.

Guthenberg’s printing press too was arevolutionary information technology, mul-tiplying in millions, the hand written infor-mation. This innovation lead to the ages ofenlightenment and industrial revolution,respectively. In democnacies it becameknown as the rising fourth power –challen-ging the first three.

In the second half of the XXth Century,post-industrial world created a chips tech-nology, used it for producing “informationfrom information”. Initially called “infor-matique” soon it was renamed as the “In-formation Technology.” Also known asmedium or more popularly as “Media.” Itwas indeed a revolution for reaching, exc-

hanging, storing, retriving, sending andmanupulating information at global scale,

across cultures and languages. Simple handtools capable of performing some of thesefunctions and producing information frominformation, became powerful tools and

symbols of post-modern ages and times.

Rising and Falling Values of the In-

formation Society

The information technology was intro-

duced as a postmodern revolution for crea-ting the information society. A cursary ins-

pection of societies can tell us that there arerising and falling trends (Table 1).

Table 1: Changing Trends in The Media*––––––––––––––––––––––––––––––––––

Rising Falling

Advertorials Public Interest

Autocracy Democracy

Commentarism Reporting

Conflict Concensus

Conservatism Socialism / liberalism

Consumerism Productivity

Egoizm Empathy / others

Globalism Sovereign states

Human rights/freedoms Duties / responsibilities

Individuals Communities

Legitimacy (legislative) Justice

Media Education

Technology Culture and nature

Wealth - power – fame Virtues and ethics____________________

*In alphabetical order of “Rising Trends”

107Domestication of Technology After the Global Crisis

Page 109: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Notes to Table 1

Media enters the living room before theschool starts

Technology degrades / consumes the na-tural environment

Freedom fighters outrank the guardiansof peace and order

Justice of power overwhelmes the powerof justice

Consumerism is promoted ahead of in-dustrial productivity

Globalism threatens some sovereign andnational states

Autocratic leadership rises on democra-tic grounds

Some dichotomies above may survive theglobalization

The ideal-real opposition is a universal phe-nomenon (Hoebel 1971)

Question Does this configuration looks likethe information society?

In Table 2, they are re-classified withrespect to two prevali›ng streams of tho-ught:

Sustainability of Growth, by Globaliza-tion and Big Powers (G-8),

Sustainabilitiy of Life, by HABITAT andthe Green Peace.

Table 2: Sustainability Trends Classified––––––––––––––––––––––––––––––––––For Growth For Life––––––––––––––––––––––––––––––––––Marketism Well-fareAutocracy DemocracyJournalism CommentaryConsumerism ProductivityGlobalism DiversityMedia EducationPower JusticeTechnology Culture and nature––––––––––––––––––––––––––––––––––

In the foregoing discussion and histori-cal milestones of global changes, the rele-vancy of the real (rising) and ideal (fal-ling) trends were sufficiently underlined.Here we have to add that after 9/11, the et-hical “power of justice” has been replacedwith “justice of power.”

Today “Might is right” reigns the globalworld.

The danger of future is that

man may become robot !...

—Fromm, Sane Society, ch 9.

Alternatives : Growth or Life ?

Modern media presents “sustainabilitiesof development or life” as ideological orexistential polarities or alternatives. Menhave to choose one or the other. What goodof development or growth, if it does not en-sure at the same time, the sustainability oflife. What good of ecological environmen-

108 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 110: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

talism if it categorically rejects any deve-lopment or growth. On the contrary, susta-inability of development logistically de-pends on the sustainability of life or living

in the bioshere. If they are by nature andfunction interconnected or interdependent ,then what is the existential or semanticproblem?

The problem is that both of these susta-inabilities depend on technology for ac-

complishing their own purposes. Hencethey cannot reject the technology itself buttechnology’s place and functions in thepost-industrial and post-modern society.

Technology sustaining the affluent soci-ety rapidly depletes the natural resources(warming, climate change, the tropical rainforests, environmental (air, water, noise)pollution, etc.) Technology in this sensecannot be stopped but must be checked, slo-wed, tamed or domesticated. Yet, the infor-mation technology is also and deliberately

misused by the global media as a cure forall. In health care, in education, in publicadministration, etc., technology will resol-ve all problems –material, spiritual and mo-

ral– facing the mankind. Hence technologyfaces a dual predicament: It must help glo-bal economy to grow without destroyingthe Planet Earth, it must also fulfill the ex-pectations and hopes, settle the growing un-certainties of human destiny. Rememberingand reminding once again that technology,however complex- is just a man-made tool,

that is, it cannot do anything by itself; allthese questions facing technology, are bo-unced back to men, producing, developingand employing the technology.

The world leaders are frequently tellingthe world “Yes we can!” But how?

First, sustainability alternatives, deve-lopment or life, must be given global prio-rity in administration, education, publichealth and social security. That the last cri-sis marked the end of growth or develop-ment and a new slogan is fostering a home-ostatic (status quo) peace with the planet.

The following changes and improve-ments may be suggested in the sustainabi-lity trends:

1) Public well-fare projects rather than suc-cess stories in marketization.

2) Roots of liberal democracy rather thancharismatic leadership–autocracy.

3) Doing and producing things rather thanconsuming goods by world markets .

4) Living in a cultural diversity rather thanconformity of globalization.

5) Seeing-treating media as a public servicerather than the collective conscience.

6) Promoting and holding law and justiceabove centers and institutions of power.

7) Protecting culture and nature from theextreme hazards of technology.

8) Some dichotomies may survive the glo-balisation.

9) The ideal-real oppositions in the susta-

109Domestication of Technology After the Global Crisis

Page 111: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

inability trends are universal (Hoebel1971).

10) The above trends are hardly competiblewith the information society.

Easier said than done. If not the adverto-rial promotions (or market sponsors) , whowill shoulder the cost of modern media?The same people who now subsidize themthrough super markets ! Certainly the me-dia institutions and people employed bythem will have to be reduced. But the qua-lity of science, art and will impove. Sportswill overcome the narcosis of football. Na-tional holdings will be ranked not only withtheir rates of growth but their sponsorhip toworld olympiads for sustainability of life.

International and scientific sites andpublications, like the “World Clock”, Li-ving beyond Our Means, sustainability re-ports on and of Science, Research and De-velopment, History, Documentary and Dis-covery programs may find new local spon-sors, 24-hour basketball channels mayswitch to athletics, art and culture.

“Technick für Leben”

(Technology for Living)

—BOSCH.

Selected Quotations

The main handicap is the uncertainty[ambiguity] of concepts. – Hume.

Civilization is not man’s mastery overnature, but living in harmony with it.–Buddha, Teachings

If this is civilized world, give me the sa-vage. — Zerzan, Future Primitive. .

Environmental degradation is linked tothe economic growth .— Princen, Confron-ting...

Consumption today is a major cause ofenvironmental degradation. — Basalla,Evolution

World’s goods and resources are limi-ted. — Wolf, Peasants.

Pluralism: “Don’t consume all that youcan, let others live.”— Gandhi, Sayings.

“Time-binding man” is the one who canchange. — Korzibski, General Theory.

The systems generally don’t work. Gall,Systemantics.

Ego versus the other. — Lévi-Strauss,Arab saying, Zellner, the Muslim Society.

Man’s mastery over nature is a divine(sacred) order— “Genesis” the Bible.

To be brave we need fear .—Montaigne,Essays.

Man has been a slave to the machine[ie., tecknik] that he created. — Spengler,Decline...

The task will be carried out by the indi-vidual [man] or against him.— Spengler

The Chinese invented nearly everythingbut not consume the planet.—Spengler,Billions...

We have changed the world so muchthat nobody feels at home, any more—Sa-gan.

110 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 112: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Birds and bugs know how to protect the-ir nests, it is man’s turn to learn— Sagan.

Cassandra knew Troya’s fall but nobodybelieved her. —Sagan ( from Aiskhylos,Agamemnon)

Planet Earth can sustain what men havedone, but men cannot. —Rees.

Biosphere is the only nest for life.— Re-es.

Will time and space abound with life orend ? We will decide. —Rees.

Technology, as the foundation of mo-dern cultures and civilisation, cannot bestopped, altered or even slowed down over-night; but it can be tamed or domesticated.That is, it can be developed for better ser-ving the mankind— without destroying orharming the nature or biospherical balan-ces. Technology can be used in reducingand solving “the culture lag” rather thanenhancing it. Just as plants, animals and na-tural resources or forces were domesticatedin the past. It is not the technology as a pro-cess of doing / making things but purposeor goals, practices of utilizing the techno-logy that needs to be domesticated. Sayingit in other words as expressed in the frontisof the Story of Man, the ultimate challengeis not the material progress of Mankind ortechnology, but the Man —HIMSELF.

Since Locke’s concept of man creating,developing himself by education, the emp-hasis has been on social change. Change

meant progress, the more the better. Per-haps men have reached the crucial limit toask the question: Shall we, as slaves oftechnology, continue our present course toa man-made doomsday, or come to termswith the Planet Earth by taming the techno-logy.

It has been underlined time and againthat the task begins with information tech-nology. We have to be very patient. Listento echoes of the ecosystems. The harvesthowever may take years or decades.

THIS is the story of man*

who alone of beasts mastered the wild fire,

became a skilled hunter and healer,

a tiller of earth and a herdsman,

and conquered the cold and the sea,

while the power of the sun altered him.

Wheel making, smelting and writing,

he hammered out empires with iron,

circled his planet with cannon,

found and took a new world—

whence he challenges space with his atoms

while facing the ultimate challenge

—HIMSELF.

COON, Carleton, The Story of Man. (1962:vii),

“Wishing him good luck in his next adven-tures.

(Before the Apollo landed on the Moon.)

111Domestication of Technology After the Global Crisis

Page 113: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

112 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 114: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

113Domestication of Technology After the Global Crisis

Augé, Marc (1970), Anthropologie, Mai-son de l”homme.

Basalla, G. (1988), The Evolution of Tech-nology. Columbia UP.

BBC Document (2008), “Planet in Peril.”TV Documentary, BBC.

Brzezinski, Z. (1993), Out of Control Glo-bal Turmoil... Scribner’s.

Carrel, Alexis (1935), L’Home cet inconnu(Man the Unknown). Amazon.

Childe, Gordon (1951), Man Makes Him-belf. American Library-Mentor.

Coon, Carleton (1954), The Story of Man.Alfred A. Knopf.

Dobzhansky, T. (1972), Mankind Evolving.Yale UP.

Eco, U. et al. (1999), Conversations aboutthe End of Time. Penguen.

Ellul, J. (1962), “Technological Order.” InTechnology & Culture. q.v. Zvorikin.

Fareed, Zakaria (2008), “The Future ofAmerican Power.” Foreign Affairs.

Fromkin, David (1989), A Peace to end allPeace: The Fall of Ottoman Empire. Avon.

Fukuyama, F. (1992), End of History andthe Last Man. Free Press

Fukuyama, F. (2004), State Building. Brill.

Galbraith, J. K. (1985/1958), The AffluentSociety. Amazon.

Galbraith, John K. (1988), “New Realitiesof the Global Village.” WACSO, V 6: 24-32.

Gall, J. (1975), Systemantics: How systemswork or fail. Mazon

Greenspan, J. (2007), The Age of Turbulen-ce. Penguen.

Gribbin, M & J. (1994), Time and Space.Dorling Kindersley.

Güvenç, B. (2003), “Küreselleflen Dün-ya’da Türkiye’nin Yeri.” (“Turkey’s Placein a Globalizing World.”) KüreselleflenDünya. Kadir Has UP.

Habermas, Jurgen (1968), Technik undWissenschaft as Ideologie’. Suhrkamp Ver-lag.

Habermas, Jürgen (1997), Die Einbezie-hung des Anderen. Suhrkmp Verlag.

Hägerstrand, T. (1980), “Space and Time.”In Geography. CWK-Lund.

Harbsmeier, C. (2007), “Globalization andConceptual Biodiversity.” IUA Congress81.

Hartmann, N. (1945) (1942), Die Neue We-ge der Onthologie. Stuttgart.

Headrick, D. R (2002), The Age of Infor-mation Technologies. Princeton UP.

Hoebel, E.A. (1971), “The Nature of Cultu-re.” In Man Culture and Society. OxfordUP.

REFERENCES

Page 115: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Huntington, S. (1996), Clash of Civilisati-ons and ...f World Order. Simon & Schus-ter.

Huxley, Aldous (1931), The Brave NewWorld. Signet.

Huxley, Julian (1945), Philosophy in aWorld at War. London.

ISSC (2009), One Planet —Worlds Apart ?1st WSSForum, Bergen,.

James. A. (2007), “101 Jokes from GeorgeCarlin”. Bagzarro, Google.

Kaufmann, S. (2005 /1995), We Are at Ho-me in Universe. Oxford UP.

Keynes, J. M. (1935), Employment, Inte-rest and Money : A General Theory.?

Kolakowski, I. (1974), The Myth of HumanIdentity in Socialist Idea. New York.

Krugman, Paul (2008), Conscience of a Li-beral. W. W. Norton & Company

Lange, O. (1975), Wholes and Parts. Perga-mon.

Lévi-Strauss, C. (1962), Structural Anthro-pology. Basic Books.

Levontin, R. (2000), Triple Helix: Gene,Organism, Environment. Harvard College.

M’Bow, Mahtar (1978), “A Global Infor-mation Governance” Proposal to UNES-CO.

Maalouf, Amin (2009), Le dérèglement dumonde. Grasset & Fasqelle.

Major, Federico (1997), “Our Responsibi-lity to Future Generations.” UNESCO Dec-laration.

Marcuse, Herbert (1964), One-DimensionalMan. Routledge.

MB Statement (2008), Living Beyond OurMeans. Millennium Board Statement.

McLuhan, M, (1964), Understanding Medi-a: Extensions of Man. N.A.L.

Mead, Margaret (1935), Sex and Tempra-ment in Three Primitive Societies. Morrow.

Moore, W.E (1963), Social Change. Prnti-ce-Hall.

Morin, Edgar (1999), Homeland Earth.Amazon.

Mumford, L (1934), Technics and Civiliza-tion. New York.

Nagel E. (1953), “Teleological Explanati-on.” In Feil & Brodbeck (eds) Readings inPhilosophy of Sciences. Appleton-Century,pp 537-58.

Nye, Joseph S. (2004), The Soft Power.N.Y. Public Affairs

Ogburn, W.F. (1957), “Culture Lag as aTheory.” In Sociology & Research, XLI.

Orwell, George (1948), The Brave New-World.

Polanyi, K. (1944), The Great Transforma-tion. Beacon Press.

Princen, et al (eds) (2002), ConfrontingConsumption. MIT Press.

Rees, Martin (2003), Our Final Hour. © M.Rees.

Rescher, N. (1970), “Stochastic Revolutionand the Downfall of Causality.” ScientificExplanation. The Free Press.

114 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 116: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

Sagan, Carl (2006), Billions... Life and De-ath at the Brink of Millennium. ©Sagan

Sapir, John (2008), Le nouveau XXIesiècle: du siècle americain au siècle dumonde. Noeil.

Snow, C.P. (1956), Two Cultures. Cam-bridge UP.

Spengler, O. (2006 /1926), The Decline ofthe West. First Vintage Books.

Stiglitz, Joseph E. (2002), Globalizationand Its Discontents, W.W. Norton & Co.

Tamer, Meral (2009), “Keynes döndü veMarx hep bizimleydi.”, (“Keynes returned,Marx was with us.”) Milliyet, Haziran 24.

Toffler, A. (1971), The Future Shock: Be-

wilderment...Bodley Head.

Turner, G. F. (1987), “Design for a NewAcademy.” Dialogue, Summer issue.

UMESAO, T. (2003), An Ecological Viewof History. TransPacific P.

Wallerstein, I. (1999), The End of theWorld as We Know It. UM Press.

Wilkie Wendel (1943), One World.

Yong, Jin (1960), Kung Fu novels transla-ted to English.

Zerzan, John (2000), The Future Primitive.Amazon.

Zvorikin, A. A. (1967), “Problems of theTheory of Culture.” Journal World His-tory, 2:346-82.

115Domestication of Technology After the Global Crisis

Page 117: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

116 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 118: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

1. Dergiye gönderilen yaz›lar Türkçe veya ‹ngilizce olmal›d›r ve yay›nlanmas› istenen makaleler 4 bas›-

l› kopya ve 1 disket/CD ile birlikte posta yoluyla, T‹SK Hofldere Cad. Reflat Nuri Sokak No:108 06540Çankaya-ANKARA adresine gönderilmelidir. Dergiye gönderilen makaleler baflka bir yerde yay›nlan-mam›fl veya yay›nlanmak üzere gönderilmemifl olmal›d›r.

2. Dergiye gönderilen yaz›lar üç hakem taraf›ndan de¤erlendirilecek ve tüm raporlar›n olumlu olmas› ha-

linde Dan›flma Kurulu’nun karar›na göre yay›nlanacakt›r. Hakemlerin ve yazarlar›n isimleri gizli tutu-lacakt›r.

3. Microsoft Word dosyas› olarak haz›rlanan her makale, belirlenmifl olan yaz›m formatlar› (Times New

Roman-12 punto) çerçevesinde en fazla 40 sayfa olmal›d›r. Ayr›ca, 150 kelimeden oluflacak ‹ngilizceve Türkçe özet ile birlikte, en az üç Türkçe ve üç ‹ngilizce anahtar sözcük, makalenin bafll›¤›n›, yazarismini, kurumunu ve yazarlar›n adresleri ile telefon numaralar›n› belirten üst kapak sayfas› ile birliktegönderilmelidir. Makale bafll›¤› ayr›ca makalenin ilk sayfas›nda yer almal›d›r.

4. Tablolar ve flekiller metin içinde yer almal›d›r. Bütün tablolar ve flemalara bafll›k ve s›ra numaras› ve-

rilmelidir. Denklemlere de ayr›ca s›ra numaras› verilmeli ve s›ra numaras› parantez içinde sayfan›n sa¤taraf›nda yer almal›d›r.

5. Tablolar ve flekiller, ayr›ca ‘excel’ format›nda gönderilmelidir.

6. Makale içindeki at›flar önce yazar(lar)›n soyad(lar)›, daha sonra yay›n y›l› ve gerekliyse sayfa numa-

ras› verilerek belirtilmelidir. Yazar›n ad› cümle içinde geçiyorsa yay›n y›l› soyad›n›n yan›nda paran-tez içinde yer almal›d›r: Blawg ve Lester (1983). Yazar›n ad› cümle içinde geçmiyorsa, yazar›n soya-d› ve yay›n y›l› parantez içinde gösterilmelidir: (Lucas, 1994). Birden çok at›f oldu¤unda at›flar nok-tal› virgülle birbirinden ayr›lmal›d›r: (Becker ve Myrdal, 2004; Hansen ve Friedman, 1988). ‹ki ve üçyazarl› çal›flmalarda her yazar›n soyad› metin içinde belirtilmelidir: (Harris, Borris, 2000), (Lerner,Myrdal, Nobel, 2000:2).

7. Dipnotlar, ayn› sayfada yer almak flart›yla sayfan›n alt›nda da verilebilir. Ancak kullan›lan kaynaklar

yine kaynakçada yer almal›d›r. Dipnot verilirken önce yazar›n soyad›, ad›, yay›n›n tarihi, yay›n›n ad›ve sayfa numaras› yer almal›d›r. Ayn› yazara, ayn› sayfada yer verilecek ise, ‘a.g.e’ ibaresi kullan›la-bilir. Dipnot verilen esere baflka bir sayfada yer veriliyor ise, yazar›n ad›, yay›n tarihi ve sayfa numa-ras› verilmesi yeterlidir.

8. Kaynaklar makalenin sonunda ayr› bir sayfada ‘Kaynakça’ bafll›¤› alt›nda yazar soyadlar›na göre alfa-

betik s›raya dizilmelidir. Ayn› yazar›n ayn› y›lda yay›nlanan birden çok çal›flmas›ndan faydalan›lm›fl-sa, her bir çal›flma a, b, c fleklinde harflendirilmelidir [2005a, 2005b, 2005c]. Kaynakçada afla¤›da ör-neklenen biçim kurallar›na uyulmal›d›r:

Kitaplar: Smith, W.S. (1994), Labour Economics, New York: Roudledge.

Derlemeler: Felix, D. (1998), “Asia and the Crisis of Globalisation”, D. Backer, G. Egstein and R. Po-

lin (Der.), Globalisation and Progressive Economic Policies, Cambridge, Cambridge University Press.

Dergiler: Bhaduri, A and S. Magrin (1990), “Unemployment and the Real Wage: The Economic Ba-

sis of Contesting Political Ideologies”, Cambridge Journal of Economics (14): 375-93

“T‹SK AKADEM‹” YAYIN ‹LKELER‹

Page 119: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

NOTLAR:

118 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 120: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

NOTLAR:

119T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI IIDEM‹ • 2007 / I

Page 121: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide

NOTLAR:

120 T‹SK AKADEM‹ • 2009 / ÖZEL SAYI - II

Page 122: Tu¤rul KUDATGOB‹L‹KISSN:1306-6757 T‹SK AKADEM‹, y›lda iki kez Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu taraf›ndan yay›nlanan hakemli bir dergidir. Bu dergide