Upload
lycong
View
249
Download
8
Embed Size (px)
Citation preview
Turizm SektörüGelecek Stratejileri
Konferansı
Antalya 5 Nisan 2011
1
İÇİNDEKİLERYÖNETİCİ ÖZETİ 4
A. BAŞLAMADAN ÖNCE... 7
B. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI AJANDA AÇIKLAMALARI 7
C. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI UYGULAMA SONUÇLARI 8
C.1. Başardıklarımız ve Başarmamız Gerekenler 8
C.2. Türkiye Turizm Sektörünün Baskın Özellikleri – GZFT Uygulaması 17
C.3. GZFT’den Stratejik Açılımlar 26
C.4. Türkiye Turizm Sektörünün Geleceğini Etkileyen Eğilimler 30
C.5. Önem – Aciliyet Uygulaması 38
C.6. Sonuç ve Tespitler 43
D. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI GRUP ÇIKTILARI 45
D.1. Başardıklarımız ve Başarmamız Gerekenler 45
D.2. GZFT Uygulaması 47
D.3. Stratejik Açılımlar 52
D.4. Eğilimler Haritası 61
E. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI KATILIMCI BİLGİLERİ 63
3 2
Türkiye’nin lokomotif sektörlerini ele alıyoruz
Türk Ekonomi Bankası (TEB) olarak, Türkiye ekonomisinin dinamosu olan KOBİ’lerimizin
gücüne inanarak başlattığımız ve artan rekabet ortamında KOBİ’lerimize değer katmayı
misyon edindiğimiz çalışmalarımızı geliştirerek sürdürüyoruz.
Bu misyonun verdiği sorumlulukla hazırladığımız TEB KOBİ Akademi Eğitim Programları,
2005 yılından bu yana artan bir ilgi ile Anadolu’nun çeşitli illerinde gerçekleştiriliyor.
TEB KOBİ Akademi ile KOBİ’lerimize yurtiçi ve uluslararası pazarlarda rekabet güçlerini
artırmalarını sağlayacak eğitimleri uygulamalı olarak veriyoruz, firmalar ile birebir
görüşerek potansiyellerini ortaya çıkarıyoruz. KOBİ’lerimizin güçlerini artırmaları için
onlara eğitim desteği sağlarken, üretim yaptıkları şehirlerin potansiyelini ortaya çıkarmak
için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
TEB KOBİ Akademi çatısı altında gerçekleştirdiğimiz “Gelecek Stratejileri Konferansı” dizimizde
kısa sürede önemli yol katettik. Erzincan, Aksaray, Kastamonu, Afyon, Adana, Eskişehir, Hatay,
Kayseri, Samsun, Trabzon, Sivas, Malatya, Mardin ve KKTC’de etkinlikler düzenleyerek raporlarını tamamlayıp, kamuoyu ile paylaştık.
KOBİ’lerin ve faaliyet gösterdikleri coğrafyaların geleceğine dair bir rota çizilmesi için oluşturduğumuz sözkonusu platformu, Türkiye’nin öncü
sektörlerine taşıma kararı aldık. İlkini Otomotiv Sektörü, ikincisini ise Altın, Takı ve Mücevharat Sektörü için gerçekleştirdiğimiz “Sektörler
Gelecek Stratejileri Konferansı”nı son olarak ülke ekonomimizin en önemli gelir kaynaklarından Turizm Sektörü için düzenledik.
2010 yılında 20 milyar doların üzerine çıkan, 2011 yılında ise 25 milyar dolara yaklaşan geliri ile turizm sektörünün 2023 yılı hedefi
olan 50 milyar doları yakalayabilmesine katkı sağlayabilmek amacıyla bir platform oluşturduk. Bu sayede sektör temsilcilerine kendi
fikirlerini ortaya koyma fırsatı sunduk.
Konferansta ortaya konan fikirleri derleyerek Turizm Sektörü’nün geleceğine yön vereceğine inandığımız bu raporu sizlerle paylaşmanın
gururunu yaşıyoruz.
Elinizde tuttuğunuz bu rapor; Türkiye’de Turizm Sektörü’nün güçlü ve zayıf yönleriyle incelendiği, sektörün gerçek potansiyelini ortaya
çıkarmayı hedefleyen toplantının sonuçlarını ortaya koymaktadır.
Dünyada ilk 10 içerisinde gösterilen Turizm Sektörü’müzün gelecek stratejisinin ve bu stratejiyi oluşturan kısa ve orta vadeli hedeflerin
belirlendiği toplantının sonuçlarını içeren bu değerli raporun sizlere önemli açılımlar sağlayacağına yürekten inanıyoruz.
Bu projenin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinde yanımızda olan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Turizm Eski Bakanı Sn. Bahattin YÜCEL
başta olmak üzere bu çalışmaya katkı sağlayan tüm taraflara teşekkür ediyoruz.
Saygılarımla
Varol Civil
TEB Genel Müdürü
Türkiye’nin en önemli markası “TURİZM”
Türk Ekonomi Bankası (TEB) olarak odağına KOBİ’leri koyan hizmet stratejimizin bir
parçası olarak KOBİ Bankacılığı alanında büyük ve yenilikçi projelere imza attık, ilkleri
gerçekleştirdik. KOBİ’lere değer katmak üzere çıktığımız bu yolda, üstlendiğimiz
misyon ile kentine, sektörüne, işine ve geleceğine sahip çıkan küçük ve orta boy
işletmelerin yarattıkları ekonomik değer ile Türkiye ekonomisinin gelişimine katkı
sağlamalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz.
Bu hedef doğrultusunda “TEB KOBİ Akademi”yi hayata geçirdik. 2005 yılından bu yana
Anadolu’da 50’den fazla etkinlik ile KOBİ’lere ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet
avantajı sağlayacak bilgilerin aktarıldığı TEB KOBİ Akademi eğitimleri düzenledik ve
bununla yetinmeyerek illerin, sektörlerin gerçek potansiyellerini ortaya çıkarmayı
hedefleyen “Gelecek Stratejileri Konferansları”nı başlattık.
“İller İçin Gelecek Stratejileri Konferansları”nı Erzincan, Aksaray, Kastamonu, Afyon, Adana,
Eskişehir, Hatay, Kayseri, Samsun, Trabzon, Sivas ve Malatya’da düzenleyerek çalışma sonuçlarını rapor halinde kamuoyuna sunduk.
“İller İçin Gelecek Stratejileri” kendi başına bir marka haline geldi ve Türkiye Halkla İlişkiler Derneği tarafından “Gündem Yönetimi”
dalında 2007 yılının en önemli projesi seçilerek “Altın Pusula” ödülünü kazandı. İller ile yetinmeyip, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
için de aynı konferansı düzenleyerek, çalışmayı uluslararası bir boyuta taşımış olduk. “İller İçin Gelecek Stratejileri Konferansları” ile
oluşturduğumuz, KKTC ile devam ettiğimiz bu platformun etkilerini ve yararlarını, bu kez Türkiye’nin yükünü sırtlayan KOBİ’lerin de
yoğun olarak faaliyet gösterdiği sektörlere taşımaya karar verdik. Otomotiv ile Altın, Takı ve Mücevherat Sektörleri’nden sonra üçüncü
konferansımızı Turizm Sektörü için gerçekleştirdik.
Ülke ekonomimiz için önemi her geçen yıl daha da artan Turizm Sektörü, özellikle son 25 yılda büyük bir ivme kazandı. Bu süre içinde
ülkemize gelen turist sayısı 6 kat, turizm gelirleri ise 7 kat artış gösterdi. 2002 yılında Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 13 milyon
iken, geçen yıl bu rakam 28.5 milyonun üzerine çıktı. Bu gelişmenin sevindirici bir sonucu olarak ülkemiz, Dünya Turizm Sektörü içinde
basamakları hızla tırmanarak; 2002 yılında 17. sıradayken, 2009’da 7. sıraya çıktı. Ancak dört mevsim her bir köşesi cennet olan
ülkemiz için bu başarılar sadece bir başlangıç. Hedefimiz Turizm Sektörümüzün el birliği ile dünyada ilk 5 içine girmesini sağlamaktır.
Elinizde tutmuş olduğunuz bu rapor, turizm sektörüne gönül vermiş ve bu sektörün önde gelen şahsiyetlerinin katılımı ve çabaları ile
ortaya çıkmıştır. İnanıyoruz ki Turizm Sektörü için çok önemli olan bu çalışma, sektörün büyümesi ve hedeflerini gerçekleştirebilmesi
için bir ışık tutacaktır.
TEB olarak Sektörel Gelecek Stratejileri konferanslarını önümüzdeki dönemde ülkemizin öncü diğer sektörleri için de düzenleyerek
potansiyellerini ortaya koymaya devam edeceğiz.
Saygılarımla,
Turgut Boz
TEB KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı
5 4
YÖNETİCİ ÖZETİTürkiye Turizm Sektörü’nün hedeflediği ekonomik gelişimi başarması ve sahip olduğu potansiyeli gelecekte daha etkin
bir şekilde hayata geçirmesi için gerekli stratejilerin belirlenebilmesi amacıyla, TEB KOBİ AKADEMİ programının bir
aşaması olan “TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI” 5 NİSAN 2011 tarihinde Antalya’da
gerçekleştirilmiştir.
Turizm Sektörü’nde yer alan işletmeler, kamu kurumları ve sektörle ilişkili diğer kurum ve kuruluşların temsilcilerinden
oluşan 76 kişilik bir katılımcı grupla gerçekleştirilen Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı’nda, Turizm
Sektörü’nün geçmişi ve bugünü değerlendirilmiş; sektörün ekonomik gelişimini etkileyen faktörler ve bunlarla bağlantılı
gerçekleştirilmesi gereken acil ve önemli görevler belirlenmiştir.
“Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı” uygulama çalışması 5 aşamadan oluşmuştur:
Birinci aşama, Türkiye Turizm Sektörü’nde bugüne kadar başarılı bulunan ya da yeterince başarılı bulunamayan, bugünden
sonra başarılı olunması gereken karar ve uygulamaların tespit edildiği, tartışıldığı çalışma bölümüdür.
İkinci aşama, Türkiye Turizm Sektörünün sahip olduğu güçlü ve zayıf yönler ile sektörün karşı karşıya olduğu fırsat ve
tehditlerin belirlenmesi çalışmalarıdır.
Üçüncü aşama, Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı çalışmasında, sahip olunan güçlü ve zayıf yanlar ile
karşı karşıya olunan fırsat ve tehditlerin 6 farklı açıdan analiz edilerek stratejik açılım potansiyellerinin araştırılmasıdır. Bu
yönteme göre stratejik açılım araştırması yapılan farklı analiz açıları şunlardır:
1. Güçlü-Zayıf Açısı: Güçlü yanlardan yararlanarak zayıf iç faktörleri ya da özellikleri ortadan kaldırmaya dayalı stratejik
açılımlar ve görevler
2. Güçlü-Tehdit Açısı: Güçlü yanlardan yararlanarak karşı karşıya olunan dış tehditleri bertaraf etmeye dayalı stratejik
açılımlar ve görevler
3. Güçlü-Fırsat Açısı: Güçlü yanlardan yararlanarak karşı karşıya olunan çevresel fırsatları elde etmeye dayalı stratejik
açılımlar ve görevler
4. Fırsat-Zayıf Açısı: Zayıf yanları geliştirerek karşı karşıya olunan dış fırsatları elde etmeye dayalı stratejik açılımlar ve
görevler
5. Tehdit-Zayıf Açısı: Zayıf yanları geliştirerek karşı karşıya olunan dış tehditlerden kaçınmaya dayalı stratejik açılımlar ve
görevler
6. Fırsat-Tehdit Açısı: Fırsatlardan yararlanarak karşı karşıya olunan dış tehditlerden kaçınmaya dayalı stratejik açılımlar ve
görevler
Dördüncü aşama, sektördeki işletmeleri doğrudan ya da dolaylı yollardan etkileyen fırsat ve tehdit eğilimlerini ortaya çıkaran
nedenler ile bu gelişmelerin gelecekte gündeme getireceği yeni eğilimlerin tespit edilmesi çalışmalarıdır. Fırsat ve tehditlerin
nedenleri ve sonuçları üzerinde yapılan analiz çalışmalarının ardından sektördeki işletmelerin gelişimi için gerekli görevler
belirlenmiştir.
Beşinci aşama, üçüncü ve dördüncü aşamalarda ortaya çıkan görevler içerisinden, sektör açısından önemli ve acil olarak
yerine getirilmesi gerekenlerin belirlenmesi çalışmasıdır.
Yukarıda ifade edilen ve sektör temsilcilerinin yoğun katkıları ile gerçekleştirilen uygulamalı aşamalar sonucunda, Turizm
Sektörü’nün mevcut durumuna ve gelişimine yönelik görüşler ile sektörün önemli ve de acil olarak yerine getirmesi gereken
görevler belirlenmiştir. Stratejik yönetimin geliştirilmesine yönelik sektör işletmeleri, sektörle ilişkili sivil toplum örgütleri ve
kamu kurumlarının, rapor bünyesinde ortaya çıkartılan konuların detaylı analiz çalışmalarını yapmak üzere çalışma takımları
oluşturmasında fayda görülmektedir. Çalışma sonucunda tespit edilen ve üzerinde yoğunlaşılan konular şu şekildedir:
Türkiye Turizm Sektörü’nün en önemli başarıları “ulaşım ve iletişim kanallarındaki iyileştirmeler” ve “ dünya standartlarında
tesisleşebilmektir”. Gelecek dönemde başarılması gereken en önemli konular ise “turizm, çevre ve altyapı dengesinin
kurulması, çevre bilincinin oluşturulması“ ve “tanıtım”ların yeterli seviyeye çıkarılmasıdır.
Konferans katılımcıları tarafından geçmişten bugüne gelişim adımları göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde,
Türkiye Turizm Sektörü’nün en başarılı karar ve uygulamaları, ulaşım ve iletişim kanallarındaki iyileştirmeler ve tesisleşmede
dünya standartlarına ulaşması olarak vurgulanmıştır. Pazar çeşitliliğinin sağlanması, kalifiye personel sayısının ve yatak
kapasitesinin artması sektörün başarıları arasında yer alan diğer gelişmeler olarak görülmektedir. Fakat sektörde yeterince
başarılamadığı düşünülen ve gelecek dönemde başarılması gereken konular arasında, turizm-çevre-altyapı dengesinin
kurulması, çevre bilincinin artırılması, fiyat dengesinin sağlanması ve son yıllarda aşama kaydedilmesine rağmen hala ihtiyaç
duyulacak olan kalifiye eleman yetiştirilmesi konuları da bulunmaktadır. Sezonun 12 aya ve ülke geneline yayılması ve iç
turizmde canlanma sağlanması, sektörün başarması gereken diğer unsurları oluşturmaktadır.
İklim, doğal kaynaklar ve bozulmamış çevresiyle Türkiye, turizmde cazip hale gelmektedir.
Türkiye Turizm Sektörü’nün güçlü yanları arasında Türkiye’nin sahip olduğu doğal güzellikler ve birçok turizm çeşidine olanak
sağlayan iklim ve coğrafi özellikleri öne çıkmaktadır. Bu özelliklerin turizm bilinci ile birleşmesiyle, Akdeniz çanağında yer
alan rakip ülkeler başta olmak üzere birçok ülkeden daha yeni ve daha nitelikli tesisler kurularak Türkiye’nin, turizmde fiyat-
kalite bakımından cazibe merkezi haline gelmesi sağlanmaktadır. Halı, deri, konfeksiyon, mücevher ve yöresel potansiyele
bağlı olarak gelişen el sanatları ürünlerinin varlığı da Türkiye turizminin güçlü taraflarını oluşturan diğer konular arasındadır.
“Sağlık, enerji ve teknik altyapı konularındaki yetersizlikler” ise sektörün zayıf yanı olarak ifade edilmektedir. İç turizm ile
ilgili stratejik planlama eksikliği, coğrafi yaygınlaşmanın ve turizm çeşitliliğinin yeterli seviyede olmayışı, güçlü yan olarak
değerlendirilen özelliklerden yeterince istifade edilemediğini göstermektedir. Son yıllarda gelişme kaydeden havayolu ulaşımının
daha da gelişmesinin yanı sıra demiryolu ulaşımı gibi alternatiflerin de geliştirilerek ulaşım maliyetlerinin düşürülmesi ve
ülkemize gelmek isteyen veya ülke içerisinde seyahat etmek isteyen yabancı ve yerli turist sayısının artırılmasını sağlayacaktır.
Avrasya Bölgesi’nin artan önemi ile Türkiye’nin siyasal ve ekonomik yönden stratejik önem kazanması, sektörün çevresindeki
en önemli fırsat olarak ortaya çıkmaktadır. Dünyada golf, kongre ve sağlık turizminde yeni destinasyon talepleri olmakta ve
7 6
krizden dolayı ucuz pazarlara yönelim artmaktadır. Türkiye’nin bu alanlarda gelişim göstermeye başlaması ve Avrupa’ya göre
nispeten ucuz olması göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye için oldukça önemli bir fırsatın varlığından söz edilebilmektedir.
“Ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklı
dış tehditler”, Türkiye Turizm Sektörü’nü
etkileyebilecek en önemli tehdit olarak ortaya
çıkmaktadır. “Piyasaya egemen olan uluslar
arası seyahat organizatörlerinin Türkiye
turizminin verimliliğini olumsuz olarak
etkilemeleri”, “Rekabet gücünde rakip ülkelerin
gelişmiş olması”, “Sürdürülebilir turizm
anlayışının uygulanamaması sonucu doğal
kaynakların tahrip olması” ve “Mevcut turist
profilinin kalite yerine ağırlıklı olarak düşük
fiyatı tercih etmesi” sektörün önündeki diğer
tehditler arasında yer almaktadır.
Geçmişte ortaya çıkan ve sektörü doğrudan ya da dolaylı yollardan etkileyen fırsat ve tehditlerden bazıları günümüzde halen
varlığını korumaktadır. Bu fırsat ve tehditler içerisinden en önemlileri seçilmiştir. Öncelikle bu fırsatları gündeme getiren
gelişmelerden en etkin şekilde yararlanabilmek ya da bu tehditlerin oluşmasına neden olan gelişmelerin etkilerini ortadan
kaldırabilmek için bugün neler yapılması gerektiğine dair görev tanımları oluşturulmuştur. Sonrasında ise fırsat ve tehditlerden
doğabilecek gelişmelerin gelecekte gündeme getirebileceği gelişmeler tespit edilerek, bu gelişmeler doğrultusunda bugünden
yerine getirilmesi gereken görevler belirlenmiştir.
Sektörün sahip olduğu fırsatlar; “Dünya turizm talebinin, Türkiye turizminin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve
kültür turizmi gibi alternatif turizme doğru kayması”, “Ulaşım olanaklarının gelişmesi ile uzak ülkelerden gelen turist sayısının
artması”, “Avrupa’daki ekonomik zorluklar nedeniyle Türkiye’ye olan talebin artması” ve “Yakın ülkelerde artan refah seviyesi
sonucu Türkiye’nin bölgesel cazibe merkezi haline gelmesi” olarak belirlenmiştir.
Sektörün karşı karşıya olduğu tehditler ise, “Operatör piyasasının rekabetçi piyasadan oligopol yapıya dönmesi”, “Avrupa
Birliği’nin, Birlik içerisinde tatil yapılmasını özendirici politikalar uygulaması” ve “Turizmde rakip ülkelerin pazarlama
yeteneklerinin gelişmesi” olarak belirlenmiştir.
Güçlü-Zayıf-Fırsat-Tehdit tanımlamalarından oluşturulan stratejik açılımlar sonucu belirlenen görevler ve fırsat-tehdit
tanımlamalarının detaylı analizi sonucunda ortaya çıkan görevler, sektörün orta ve uzun vadeli stratejik hedeflerinin
oluşturulmasında yol gösterici bir niteliğe sahiptir.
Türkiye Turizm Sektörü’nün gelişimini sürdürmesi ve gelecek vizyonuna ulaşması, orta ve uzun vadeli hedeflerini
gerçekleştirmesi ile mümkün olacaktır.
Konferans katılımcıları tarafından, Türkiye Turizm Sektörü’nün karşı karşıya olduğu fırsat ve tehditler ile tarif edilen gelecek
vizyonu ve stratejileri çerçevesinde, sektörün acil ve öncelikli olarak gerçekleştirmesi gereken görevler ise şöyledir:
• Maliye ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca vergi (KDV), SGK ve diğer unsurlarda avantaj sağlanması ve yeni kanun çalışmaları
yapılması
• KDV indirimi ile ilgili yasanın çıkması için turizm birliklerinin bir araya gelmesi
• Bölgesel Turizm Master Planları’nın oluşturulması ve tavizsiz uygulanması
• Sezonun 12 aya yayılması, istihdam verimliliğinin sağlanması
• Alt yapı hizmetlerinin geliştirilmesi
• Sağlık ve termal turizmin geliştirilmesi için sektörlerin bilinçlendirerek yatırımın teşvik edilmesi
• Doğanın ve çevrenin korunması, tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması için daha fazla kaynak ayrılması
• Türkiye’ye müşteri getiren operatörlere teşvik verilmesi
• İnternet tanıtımının daha aktif kullanılması, gelişmekte olan pazarlardaki fuarlara katılım gibi pazarlama aktivitelerinin
geliştirilmesi
A. BAŞLAMADAN ÖNCE...Strateji ve plan eksikliği, ülkemizin birçok bölge, sektör, kurum ve firmasında gelişim çabası verenlerce sıklıkla ifade edilen
ortak bir sorundur. İç ve dış faktörlerin analizi, stratejik yönetim çerçevesinde uzun dönemli kararlar alınması, bu kararlar
doğrultusunda hedeflerin oluşturulması ve sonrasında bu hedeflere ulaşılması amacıyla uygulama planlarının hazırlanması,
söz konusu strateji ve plan eksikliğinin önüne geçecektir. Bu rapor, stratejik düşünceye dayalı planlı gelişme çabalarının ilk
adımı niteliğinde olup sektörel Stratejik Planı oluşturulması aşamasında alt yapı niteliğindedir.
Türk Ekonomi Bankası olarak Türkiye Turizm Sektörü’nün bu çabalarına destek vermek amacıyla 5 Nisan 2011 tarihinde
Antalya’da “Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı”nı düzenlemiş bulunmaktayız.
Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı çalışmasında sektörün geçmişten bugüne yaşadığı gelişmeler, bugün içinde
bulunduğu şartlar ve gelecek hedefleri ele alınmış bulunmaktadır. Çalışma, konunun geniş çerçevesine uygun olması amacıyla
sektör birlikleri, firmalar ve kamu temsilcilerinden oluşan bir katılımcı grubu ile gerçekleştirilmiştir.
Girişim Eğitim ve Danışmanlık Merkezi olarak, ülkemizde strateji ve planlama kavram ve araçlarının, hem bölgesel ve
sektörel kalkınmada hem de kurumsal gelişim çabalarında öneminin giderek daha fazla anlaşıldığı bu dönemde, Türk Ekonomi
Bankası ile işbirliği içinde, “Türkiye Turizm Sektörü”nün gelişim çabalarına katkı verebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı, öncesinde yapılan çok taraflı hazırlıklar, katılımcıların bilgi ve deneyimlerini
ortaya koydukları detaylı oturum uygulamaları ve konferans sonrasında ortaya çıkan analiz ve görevlerin titizlikle incelenerek
raporlanması aşamaları ile önemli bir çabayı içermektedir.
Diğer taraftan konferans sonuçlarını içeren bu rapor; mevcut durum analizi, stratejik gelişim görevleri ve kısa dönemli
hedeflere yönelik somut yaklaşımı ile sektörün gelişimi için çaba gösteren taraflara ve turizm sektörüne yönelik yapılacak tüm
diğer strateji ve planlama amaçlı çalışmalara katkı verecektir.
Girişim Eğitim ve Danışmanlık Merkezi olarak bu çalışmanın öncesindeki hazırlıklar döneminde ve uygulanması sırasında tüm
aşamalarda destekleri ve katkılarıyla başarılı bir program yapılmasını sağlayan tüm değerli katılımcılara teşekkürlerimizi sunarız.
Girişim Eğitim ve Danışmanlık Merkezi Ltd. Şti.
B. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI AJANDA AÇIKLAMALARITürkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı; kamu, sivil toplum kuruluşları (STK) ve özel sektör temsilcisi
katılımcıların katkıları ile 5 Nisan 2011 tarihinde Antalya Dedeman Otel’de gerçekleştirilmiştir.
Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı aşağıdaki ajanda ile gerçekleştirilmiştir:
9 8
TÜRK EKONOMİ BANKASI “TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ” “GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI”
5 NİSAN 2011 AJANDA BİLGİLERİ
09.00 – 09.30 Kayıt ve Karşılama
09.30 – 11.00 “Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı” Açılış Töreni
11.00 – 11.15 Kahve Arası
11.15 – 11.30 “Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı” Açılış Sunumu ve Ajanda Aktarımı
11.30 – 12.15 “Başardıklarımız & Başarmamız Gerekenler” Uygulaması
12.15 – 12.45 “Türkiye Turizm Sektörü’nün Güçlü – Zayıf Yönleri ve Çevresindeki Fırsatlar – Tehditler” Uygulaması
12.45 – 13.45 Öğle Yemeği
13.45 – 14.45 “GZFT’den Stratejik Açılımlara” Uygulaması 1
14.45 – 15.00 Kahve Arası
15.00 – 15.45 “GZFT’den Stratejik Açılımlara” Uygulaması 2
15.45 – 16.00 Kahve Arası
16.00 – 16.45 “Eğilimler Haritası” Uygulaması 1
16.45 – 17.00 Kahve Arası
17.00 – 17.45 “Eğilimler Haritası” Uygulaması 2
17.45 – 18.00 “Görev Seçimi” Uygulaması
18.00 – 18.15 “Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı” Kapanış Oturumu
C. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI UYGULAMA SONUÇLARI
C.1. Başardıklarımız ve Başarmamız Gerekenler
Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı’nda katılımcılar, ilk uygulamada sektörde geçmişte atılım yapılan
kalkınma konuları ile gelecekte ilerleme sağlanması gereken gelişim alanlarını tespit etmişlerdir.
“Başardıklarımız” uygulaması, Türkiye Turizm Sektörü’nün yakın geçmişte sosyal, ekonomik ve kültürel hayatında atılım
yapılan noktaları ifade etmektedir. Başarı gösterilen alanlarda doğacak fırsatlar, bu alanlarda yapılan atılımların verdiği güç
ile kazançlara dönüştürülebilir. Türkiye Turizm Sektörü’nün önemli bir güce ulaşması, başarılı olunan alanlarda çalışmalarını
yoğunlaştırması sayesinde gerçekleşecektir.
“Başarmamız gerekenler” uygulaması, Türkiye Turizm Sektörü’nün potansiyelini sağlayabileceği imkânlar ile şu anda sahip
olduğu imkânlar karşılaştırıldığında çeşitli konularda gelişim gösterebileceği alanları ifade etmektedir. Gelişim gösterilecek
alanlar, konferansın diğer uygulamalarda belirtilen güçlü yanlar ve Türkiye Turizm Sektörü’nü etkileyen eğilimler ile yakın
ilişki içerisinde olup atılım gösterildiği takdirde Türkiye Turizm Sektörü’nü ileriye taşıyacak olan konulardır.
Masalardan farklı konularda örnek gösterilen başarılar kaydedilmiş; bu başarılar farklı başlıklar altında incelenmiştir.
Turizm Sektöründe Başardıklarımız
1. Ulaşım ve iletişim kanallarının iyileştirilmesi (6)
2. Dünya standartlarında tesisleşebilmek (5)
3. Pazar çeşitliliğinin sağlanması (4)
4. Kalifiye personelde artış sağlanması (4)
5. Yatak kapasitesinin arttırılması (4)
6. Turist sayısında artış sağlanması (3)
7. Fiziki altyapıda kalitenin sağlanması (3)
8. Turizm seçeneklerinde ve destinasyonlarda artış yaşanması (3)
Ulaşım ve İletişim Kanallarının İyileştirilmesi
Gelecek Stratejileri Konferansı’na katılan sekiz masanın altısı “ulaşım ve iletişim kanallarının iyileştirilmesini” başarı kriteri
olarak belirtmiştir.
Son yıllarda, globalleşmenin daha belirgin bir şekilde hissediliyor olması ile birlikte dünyanın “küresel köy” olarak ifade edilir
bir hale gelmesi, turizm sektöründe de “yakın” ya da “uzak” mesafe kriterlerinin ortadan kalkmasını sağlamıştır. Bu doğrultuda
ulaşım ve iletişim kanallarındaki faktörlerin de, önümüzdeki yıllarda rekabetin en belirleyici unsurları arasında yer alacağı
düşünülmektedir.
Türkiye’de özellikle hava ulaşımı ve demiryolu ulaşımında gerçekleştirilen atılımlar, Türkiye Turizm Sektörü’nün uluslararası
piyasada rekabet gücünü artırmaktadır. Bu gelişmeler ışığında yerli ve yabancı turistlerin ulaşım için katlanacakları maliyetler
ve ulaşım esnasında harcadıkları vakitler de azalma göstermiştir. Hava ulaşımında destinasyon noktalarının çeşitlendirilmesi
yerli ve yabancı turistlerin, turistik amaçlı yapacağı gezileri göreceli olarak kolaylaştırmış; farklı turizm yörelerine günü birlik
ziyaretler için olanak sağlamıştır. Bu durum aynı zamanda farklı turizm lokasyonlarının, yeni müşteri edinimi ve mevcut
müşteride derinleşme çabalarına katkı sağlamaktadır.
Bu olgular, sektörde katılımcılar tarafından tespit edilmiş bulunan “Avrasya Bölgesinin Artan Önemi” fırsatını değerlendirebilme
açısından önümüzdeki yıllarda avantaj sağlayacaktır.
Diğer taraftan ulaşımla birlikte iletişim araçlarının ve ağlarının dünya çapında hızlı ve sürekli olarak gelişmesi, tüketicilerin
optimum bileşenlerden oluşan tüketim
sepetine çok daha hızlı ve kolay bir şekilde
ulaşmalarını sağlamıştır. Bu gelişmeler ışığında
Turizm Sektörü’nün müşterileri olan turistler;
kendileri için en uygun olana ulaşırken mevcut
pazarlardaki tüm alternatifleri göz önünde
bulundurabilmektedir. Böylece tüketicilerin
asimetrik bilgi sebebiyle fayda ve maliyet
gibi unsurlarda yaşayacağı kayıpların
azalmış olması, sektörde güven kavramının
güçlenmesini de sağlamıştır.
Rekabetin günden güne arttığı turizm
sektöründe, iletişim kanallarının güçlü oluşu
11 10
faktörü ışığında, tanıtımlarda geride kalınmışlık, e-tanıtım ve e-pazarlama aktivitelerinin etkin yönetilmesi ile birlikte ortadan
kaldırılabilecektir.
Dünya Standartlarında Tesisleşebilmek
“Dünya standartlarında tesisleşebilmek”, Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı’na katılan sekiz masanın beşi
tarafından sektörün geçmişte gösterdiği başarı kriterleri arasında gösterilmiştir. Aynı zamanda “Dünya standartlarında
tesisleşebilmek” kriterine paralellik gösteren “Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre; daha yeni ve daha nitelikli tesislerin
varlığı” da katılımcılar tarafından sektörün güçlü yanı olarak ifade edilmiştir.
Turizm sektöründe artan rekabet, turistik pazarların çeşitlenmesi ve tesislerin sunduğu hizmet kalitelerinin (imkânlarının) artması,
dünya standartlarında tesislere eşdeğer nitelikteki tesislerin de Türkiye’de var olması zorunluluğunu gündeme getirmiştir.
Türkiye Turizm Sektörü’nün bu zorunluluğa göstermiş olduğu uyum, uluslararası piyasada Türkiye’nin, rakiplerine kıyasla
rekabette avantaj sağlamasına olanak tanımıştır. Bu güçlü yanın rekabetteki etkisi, pazarda etkin tanıtımlar sonucunda kendisini
göstermektedir. Fakat bu noktada söz konusu tesisleşmenin sektörün tamamına yayılamadığı da belirtilmiştir. Bu kapsamda
öncelikle rekabette ülkeyi öne çıkartan tesisleşme kriterinin tüm sektörde yaygınlaştırılmasının sağlanması gerekmektedir.
Ancak söz konusu tesisleşmenin etkin kullanılabilmesi açısından, raporun ilerleyen bölümlerinde detaylandırılacak olan,
nitelikli insan kaynağı eksikliğinin giderilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan dünya standartlarında sağlanan tesisleşmeye rağmen geri dönüşüm ve arıtma tesislerinde yetersizlik de söz
konusudur. Bu durum katılımcılar tarafından da sektör için bir tehdit unsuru olarak kabul görmüştür. Toplam kalite yönetimi
anlayışı doğrultusunda bu alanda da çeşitli iyileştirme çalışmalarının yürütülmesi faydalı olacaktır.
Pazar Çeşitliğinin Sağlanması
“Pazar çeşitliliğinin sağlanması”
konferans katılımcıları tarafından
sektörün başardıkları arasında belirtilmiş
ve bu kriterin GZFT faktörleriyle
ilişkilendirilmesi sağlanmıştır.
Son senelerde ana pazarların dışında yeni
ve potansiyel pazarlardan da Türkiye’ye
karşı ilginin arttığı görülmektedir.
Ülkemize gelen turist profilindeki
farklılaşma pazar çeşitlenmesinin bir
sonucu olarak kendini göstermektedir.
Türkiye Turizmi’nin küresel krizden
nispeten daha az etkilenmesinin altında,
pazar çeşitlenmesi önemli bir yer
tutmaktadır. Küresel krizin ağrılıklı olarak ana pazar konumundaki Avrupa ülkelerini etkilemesi, Türkiye Turizmi’ni olumsuz
yönde etkilemiştir. Fakat bu dönemde pazar çeşitliliğinin getirmiş olduğu avantaj, Türkiye Turizmi’ni, ana pazarlardaki talepte
yaşanan kayıplara rağmen başarıya götürmüş, sektörün başta Arap ülkeleri olmak üzere birçok farklı pazardan gelir elde
etmesine olanak sağlamıştır.
Pazar çeşitlenmesi, bir başka bakış açısı ile gelecekte, sektörün ana pazarlara karşı olası aşırı bağımlılık riskini ortadan
kaldıracaktır. Böylece riski, dengeli gelir dağılımı ile minimize edecek olan Türkiye Turizm Sektörü; ekonomik kriz, siyasi
oluşum gibi sektöre doğrudan temas eden faktörlerden daha az etkilenecektir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta
pazar çeşitlendirilmesinde yeni müşteri yapısının daha yüksek gelir bırakabilecek şekilde planlanmasıdır. Ancak ülkemizde
pazar çeşitlendirme çabası politika koyucular tarafından çalışılırken firmalar, mevcut işletmecilik yoğunlukları ve sıkıntıları
çerçevesinde söz konusu politikaların gündemi dışında aksiyonlar alabilmektedir. Turizm Sektörü’nde kalkınmanın etkin ve
uzun dönemli olabilmesi amacıyla firmaların, ülke turizm politikalarına katılımlarını ve desteklerini artırması gerekmektedir.
Kalifiye Personelde Artış Sağlanması
Hizmet Sektörü’nde, üretilen çıktının mülkiyetinin olmaması, hizmeti üründen ayıran en temel özelliktir. Bu aşamada üretilen
çıktının kalitesi istihdam edilen personelin niteliği ile doğrudan ilişkilidir. Katılımcılar tarafından sektörün başardıkları
arasında gösterilen “Kalifiye Personelde Artış Sağlanması” ifadesi sektörün geleceği açısından, kaliteli hizmetle birlikte dünya
pazarlarında Türkiye adına yaratılmış olan olumlu imajın korunmasına ve geliştirilmesine hizmet etmektedir.
Globalleşme ve artan bilgi teknolojileri ile birlikte mevcut müşteri profilinin bilgi düzeyinde de bir gelişim söz konusudur.
Günden güne artan rekabet, hizmette farklılaşmaya neden olmuş, bu farklılaşma ise müşteri beklentilerine yansımıştır. Bu
bağlamda artan müşteri beklentileri, sektör aktörlerinin müşterilere en iyi hizmeti sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. İşte bu
noktada, nitelikli iş gücü varlığının, hizmet kalitesi üzerindeki etkisi ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda kalifiye personel
varlığı “Uluslararası turizmde değişen talep yapısına sağlanan uyum” noktasında da sektörün elini güçlendirmektedir.
Gelecekte sektörün kalifiye elaman ihtiyacı, sektörün güçlü yanı olan, “Turizm olgusuna çabuk adapte olabilecek genç ve
dinamik nüfus” yapısı sayesinde kolayca aşılabilecektir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi adına hali hazırda yürütülen eğitim
programlarına hız verilmeli, sanayi-üniversite iş birliği modeline benzer programların daha etkin bir biçimde yürütülmesi
sağlanmalıdır.
Söz konusu nitelikli insan kaynağının sunduğu hizmetin, talep edenin tüm ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olması
gerekmektedir. Bu kapsamda turizm de konaklama tesislerinde yer alan insan kaynaklarının yanı sıra ulaşım, yeme – içme,
güvenlik, rehberlik vb. turistin faydalandığı hizmetlerde de insan kaynağının niteliğinin artırılması hedeflenmelidir.
Yatak Kapasitesinin Artırılması
Katılımcılar “Yatak kapasitesinin artırılması”nı sektörün başardıkları arasında görmektedir.
Türkiye Turizm Sektörü, 2010 yılında yaklaşık 890 bin adet yatak kapasitesi ile 28.5 milyon yabancı turiste ev sahipliği yapmıştır.
Sektör, 2023’te yatak kapasitesini 1.5 milyon adete çıkarmayı hedeflemektedir.
Türkiye Turizm Sektörü’nün geçmişi ve geleceği düşünüldüğünde, ülkemizde turizm yatırımlarının artarak devam edeceği
düşünülmektedir. Bu gelişme, sektörün önemli gündem maddelerinden olan “Büyüyen dünya ekonomisi ve sağlıklı gelişen
turizm endüstrisi” fırsatının yakalanmasına da zemin hazırlar niteliktedir.
Halen potansiyelinin altında bir turizm gelirine sahip olan Türkiye’nin, gelecekte dünyanın en büyük turizm ekonomilerinden
biri olması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda yatak kapasitesindeki artış, sektördeki arz-talep dengesi dolayısıyla müşteri
sürekliliği açısından önem arz etmektedir.
Turist Sayısında Artış Sağlanması
Türkiye Turizm Sektörü, 2000-2010 yılları arasında toplam 213 milyon yabancı turiste ev sahipliği yapmıştır. Son on yıllık
eğilim incelendiğinde; 2000 yılında 10 milyon olan yabancı ziyaretçi sayısı, 2010 yılına gelindiğinde 28.5 milyon ziyaretçiye
ulaşmış ve Türkiye, dünyada en çok ziyaret edilen ülkeler arasında 7. sıraya yükselmiştir. Son 10 yılda turist sayısında yaşanan
bu artış katılımcılar tarafından da sektörün başardıkları arasında gösterilmiştir.
13 12
Sektördeki büyüme beklentisi, 2023 hedeflerine de yansımış, sektörde 42 milyon yabancı ziyaretçiye ulaşılması planlanmıştır.
Türkiye, turist sayısındaki artışın doğal sonucu olarak turizm gelirlerinde de 2006 yılından 2010 yılına kadar %19’luk bir
artış sağlamıştır. Ancak bu artış, düşen kişi başı gelirler sebebiyle turist sayısındaki artışla aynı oranı takip etmemiştir.
Turist sayısındaki artış ve gelirindeki bu yapının gelecek dönem içerisinde değiştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda
turist sayısı hedefinin yanı sıra turizm gelir hedeflerinin de belirlenerek birbiri ile detaylı ilişkisinin kurulmasında fayda
görülmektedir.
Fiziki Altyapıda Kalitenin Sağlanması
Turizm Sektörü’nün fiziki anlamda altyapı çalışmalarını hızlandırıcı bir etkisi bulunmaktadır. Yol, su, elektrik, haberleşme,
ulaşım ve sosyal tesis gibi altyapı yatırımları ülkemizin, dünya standartlarını yakalaması açısından temel kilometre taşlarıdır.
Çevreye önem verilerek hazırlanan tüm altyapı çalışmaları, yüksek başlangıç yatırım maliyetlerine sahip olsa da, doğanın
korunmasında ve sürdürülebilir turizmin sağlanmasında katkıda bulunmaktadır. Fiziki altyapının kalitesi ülkenin tercih
edilebilirliliğinde de büyük rol oynamaktadır.
Türkiye Turizm Sektörü’nün güçlü yanları olarak belirtilen “Ulaşım Kolaylığı” ülkemizde fiziki altyapıda belirli bir standardın
yakalandığına işaret etmektedir. Son yıllarda genişleyen hava ulaşımı ve artan havalimanı sayısı, kara ve deniz yollarına
yapılan ilave yatırımlar ve devlet teşvikleri, bu alanda ülkemizin önemli ölçüde gelişme kaydettiğinin ve kaydedeceğinin
göstergesidir. Aynı zamanda bilgi teknolojileri altyapısında kaydedilen hızlı gelişme, başta ulaşım ve konaklama imkanları
olmak üzere sektördeki birçok bilgiye erişimi oldukça kolaylaştırmıştır.
Tüm bunlarla birlikte özel sektörün kültür ve turizme artan ilgisi fiziki altyapıdaki kaliteyi artırıcı destek unsurları olarak da karşımıza
çıkmaktadır. Çevre koruma bilincinin artması ve kentsel altyapıyı geliştirici hizmetler de kaliteyi artıran diğer unsurlardır.
Bu gelişmeler politika koyucuların belirli bir vizyonu hayata geçirme çabasından ileri gelmektedir. Ancak bu gelişme çabalarının
içerisinde iyileştirilmesi gereken bir nokta bulunmaktadır. Söz konusu nokta gelişimin faydasını sürdürülebilir kılacak halk ve
sektör aktörlerinin desteğidir. Bu kapsamda yapılan tüm gelişim çabalarının, ülke turizm sektörüne ve ekonomisine uzun süreli
katkısının sağlanabilmesi amacıyla karar vericilerin vizyonunun halka ve sektör aktörlerine daha fazla aktarılması ve tüm
ülkede bu bilincin artırılması gerekmektedir.
Turizm Seçeneklerinde ve Destinasyonlarda Artış Yaşanması
Ülkemiz doğal yapısı gereği her talebe uygun dört mevsim turizm potansiyeline sahip bölgeler ile önemli turizm değeri taşıyan
yörelere sahiptir. Son yıllarda artan turizm seçenekleri ve destinasyonları kültür ve turizm politikamızın bir sonucu olup, bu
şekilde her yıl, milyonlarca turist ülkemize çekilmektedir. Sağlık ve termal turizmi, kış turizmi, yayla turizmi, mağara turizmi,
av turizmi, kongre turizmi, golf turizmi, gençlik turizmi, yat turizmi, botanik turizmi, inanç turizmi, hava sporları turizmi,
dağcılık, akarsu-rafting turizmi, su altı dalış ve kuş gözlemciliği turizmi geniş turizm seçenekleri arasında sunarken, İstanbul,
Antalya, Kapadokya ve Ege zengin destinasyon alanlarından sadece bazılarıdır.
Türkiye Turizm Sektörü’nün güçlü yanları olarak belirtilen “Anadolu’nun Zengin Tarihi ve Kültürel Mirası”, “Özgün Sosyo-
Kültürel Özellikler ve Doğu ile Batı’nın Egzotik Bileşiminin Sunulması”, “Halı, Deri, Konfeksiyon ve Mücevher Başta Olmak
Üzere Alışveriş Olanakları, “Yöresel Potansiyele Bağlı Olarak Gelişen El Sanatları ve El Sanatı Ürünlerinin Varlığı”, “Turizmin
Çeşitlenmesine Olanak Veren Coğrafi Yapı ve Ulaşım Olanakları”, “Egzotik Zenginlik” ve “Kutsal Yerler” başlı başına turizm
seçeneklerini ve destinasyonlarını artıran en önemli unsurlar olarak göze çarpmaktadır.
Türkiye’de var olan doğal ve kültürel miras, turizmin ve destinasyonların çeşitlenmesine imkan sağlamış, yürütülen tanıtım
faaliyetleri sonucunda pazarda belirli bir potansiyel yakalanmıştır. Son yıllarda artan turist sayısında; devlet teşviklerinin
yanında, turizmin önemini kavramış birçok yatırımcının da katkısı büyüktür. Özellikle yıllardır öne çıkan belirli destinasyonlara
ek, daha az bilinen ancak tarihi ve kültürel değeri yüksek alanlar turizme kazandırılmıştır. Bu durum turizm çeşitliliğinin
artmasını dolayısıyla Türkiye Turizm Sektörü’nün gelişimini desteklemiştir.
Turizm Sektöründe Başarmamız Gerekenler
1. Turizm çevre ve altyapı dengesinin kurulması ve çevre bilincinin oluşturulması (8)
2. Yeterli düzeyde tanıtım (5)
3. Fiyat dengesi (5)
4. Kalifiye eleman (5)
5. Ülke geneline yayılma (3)
6. İç turizmde tatil bilincinin artırılması (3)
7. Turizm sezonunun 12 aya çıkartılması (3)
8. Verimlilik örgütlenmesinin sağlanması, sektörel güvencelerin oluşturulması (3)
Turizm, çevre ve altyapı dengesinin kurulması ve çevre bilincinin oluşturulması
Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı’na katılan katılımcı grupların tamamı, “Turizm, çevre ve altyapı dengesinin
kurulması ve çevre bilincinin oluşturulması” ifadesine Türkiye Turizm Sektörü’nün başarması gereken unsurlar arasında
öncelikli olarak yer vermişlerdir.
Günümüzde birçok turizmci tarafından turizm “çevre bilimine dayalı toplum endüstrisi olarak” nitelendirilmektedir. Bu
bağlamda çevre, turizmin birincil ve temel kaynağı olması itibari ile, sektörün sürdürülebilmesinde en önemli faktörlerin
başında gelmektedir.
Dünya genelinde turizm kaynaklarının giderek yok olma tehlikesi, tüm dünyayı çevreye karşı daha duyarlı olunması noktasında
harekete geçirmiştir. Türkiye’de de benzer çalışmaların belirli gruplar tarafından yürütülmeye çalışıldığı bilinmektedir. Ancak
bu çalışmaların etkisinin sınırlı olduğu, toplumun yalnız belirli kesimleri tarafından destek gördüğü, çevreyi koruma bilincinin
tüm toplumun ortak bir değer yargısı haline dönüştürülmesinde sorun yaşandığı görülmektedir. Çevre bilinci noktasında diğer
toplumlara oranla geride kalınmışlık; kültürel, tarihi ve doğal miras varlığını da tehdit eder niteliktedir. Aynı zamanda çevre
bilincinden uzak olunması, çarpık kentleşme, altyapı problemleri, ulaşım sorunları vb. etkenleri de tetiklemekte, bu sebeple
Türkiye turizmine zarar vermektedir.
Bu kapsamda sektör aktörlerine, söz konusu tehditlerin minimize edilmesi noktasında önemli görevler düşmektedir. Özellikle
özel sektörün, toplumun çevreye karşı duyarlılığını ve bilincini artıracak yönde çeşitli Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerini
yürütmeleri, orta ve uzun vadede sektör ve ülkemiz adına olumlu sonuçların doğmasına katkıda bulunacaktır.
Yeterli Düzeyde Tanıtım
Turizm sektörünün başarması gerekenler arasında 5 grup tarafından ifade edilen “Yeterli Düzeyde Tanıtım” ifadesi, Türkiye
turizminin ana pazarlarda derinleşme ve yeni hedef pazarlara ulaşma noktasında önem arz etmektedir.
Türkiye, bulunduğu coğrafya itibariyle turizm sektörü açısından birçok avantaja sahip olmakla birlikte, birtakım dezavantajları
da beraberinde barındırmaktadır. Komşu ülkelerde dönem dönem meydana gelen karışıklıklar, turistlerin Türkiye’de de bir
güvenlik problemi oluşabileceği endişesi taşımalarına neden olmakta, bunun doğal sonucu olarak da sektörü olumsuz yönde
etkilemektedir.
15 14
Sektörün önündeki bir diğer tehdidin ise ulusal ve uluslararası medyadaki olumsuz yayınlar ve lobi çalışmaları olduğu
bilinmektedir. Türkiye turizminin söz konusu tehditlere maruz kalması, sektörde “algılama sorunlarını” da beraberinde
getirmektedir.
Üst kısımdaki gelişmeler göz önünde tutulduğunda, tanıtım faaliyetlerinin önemi daha belirgin bir biçimde kendisini
göstermektedir. Türkiye’nin etkin ve doğru pazarlama taktikleri ile pazara girmesi, turistlerin ülkemize karşı önyargılarının
kırılmasında etkin rol oynayacaktır. Bu noktada, Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojilerine ait altyapının hızla gelişmesi ve
yaygınlaşması fırsatı da, dünya pazarlarına ve hedef müşteri kitlelerine erişim noktasında sektörün elini kuvvetlendirmektedir.
Fiyat Dengesi
Fiyat dengesinin sağlanması, konferansa katılan grupların 5’i tarafından, sektörün gelecek dönemlerdeki hedeflerine
ulaşılabilmesi için başarması gerekenler arasında ifade edilmiştir.
Global pazarda artan rekabet, sektör firmalarını fiyatlama noktasında bir hayli zorlamaktadır. Bu duruma bir de 2009 yılında
küresel mali krizin eklenmesi, tüm dünyada turizmden elde edilen kişi başı gelirlerde düşüş yaşanmasına neden olmuştur.
Türkiye’ye de benzer senaryo kendisini göstermiş, fiyatlarda önceki senelere oranla düşüşler meydana gelmiştir.
Türkiye’de sektörün, katılımcıların da belirttiği üzere krizin ötesinde bir fiyatlama problemi olduğu bilinmektedir. Bu saptama,
sektörün kişi başı gelirlerde yaşadığı düşüşle de kendisini göstermektedir. 2000 yılında sektörde kişi başı gelirler 730 dolar
seviyelerindeyken, 2010 yılında bu rakam 525 dolar seviyelerine kadar gerileme göstermiştir.
Sektörde, ortak bir fiyatlama politikasının sürdürülememesi, aşırı rekabetçil ortamda pazara kaliteli hizmetin düşük fiyatlarla
sunulması, maliyet-gelir dağılımında da dengesizliğe neden olmaktadır. Firmaların ortak bir platformda buluşamaması, orta
ve uzun vadede sektörün karlılığını önemli ölçüde etkileyecek riskleri de taşımaktadır.
Rekabet sonucunda işletmeler üzerinde yaşanan fiyat baskısının etkisi, tüm işletmelerde fiyatların düşürülmesi ile aşılmaya
çalışılmaktadır. Bu ise oluşan baz fiyat karşısında maliyet yönetimini sıkılaştırmaktadır. Sektör içinde bulunduğu durum nedeniyle
işletmelerin maliyetleri düşürme güdüsü ise hizmet kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Ancak bu yapı gerek sektör işletmeleri
gerekse ülke ekonomisi açısından uzun dönemde olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Rekabette fiyat baskısının etkisinin azaltılabilmesi
içinse işletmelerin hizmet modellerini farklılaştırması ve yenilikçi yaklaşımları işletme yönetimlerine adapte etmesi gerekmektedir.
Ayrıca sektör birlikleri ve kamu otoritelerinin, sektör işletmelerini bu yönde teşvik etmeleri gerekmektedir.
Kalifiye Personel
“Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı”na katılan 8 gruptan 5’i, kalifiye personel yetiştirilmesinin ve sektöre entegre
edilmesinin sektörün başarması gerekenler arasında olduğunu kabul görmüştür. Diğer yandan raporun üst kısımlarında da
değinildiği üzere katılımcı grupların 4’ü tarafından, sektörün kalifiye personelde belirli bir artışı sağladığı da ifade görmüştür.
Katılımcı gruplarının ifadelerinden yola çıkıldığında, son senelerde sektörde kalifiye elemanın bulunabilirliği, istihdamı vb.
konularda birtakım olumlu gelişmelerin yaşandığı ancak bu gelişmelerin ihtiyacın karşılanması noktasında yetersiz kaldığı
sonucu çıkarılabilmektedir.
Sektörde genel itibari ile işletmelerin, kalifiye eleman istihdamı konusunda birtakım zorluklar yaşadığı bilinmektedir. Ancak, birçok
işletmenin de bu duruma tamamen farklı bir yaklaşım sergilediği ve kalifiye eleman yerine ucuz işgücüne eğilim gösterdiği de
görülebilmektedir. Kısa vadede işletmelerin tercihlerini bu yönde kullanmaları işletmeler açısından karlı gibi görünse de orta ve
uzun vadede doğuracağı sonuçlar, sektörün sağlıklı gelişimini engelleyecek ve gelecek hedeflerinden uzaklaşmasına neden olacaktır.
Bu bağlamda, kalifiye personel yetiştirme ve sektöre entegre etme konusunda yaşanan aksaklıkların önüne geçilmesi için
sektörün; üniversiteler, meslek yüksek okulları ve kamu otoriteleri ile sağlayacağı koordinasyonun önemi oldukça fazladır.
Oluşturulabilecek söz konusu iş birliktelikleri ile ülkemizin genç ve dinamik toplum yapısının sunduğu fırsatlardan turizm
sektörü adına önemli gelişmeler sağlanabilecektir. Son yıllarda çoğalan Turizm Liseleri ile birlikte sektöre yönelik artan ilgi de,
kalifiye personel havuzunun genişlemesini sağlayarak sektöre destek vermektedir. Ayrıca toplumun genel eğilimi göz önünde
bulundurulduğunda eğitimin önemini anlamış bir toplum yapısı, yabancı dil yetersizliği gibi zayıf yanların giderilmesine ve
gelecekte sektörün rekabet gücü kazanmasına katkıda bulunacaktır.
Ülke Geneline Yayılma
Türkiye Turizm Sektörü’nün 2023 yılı hedefleri arasında; yabancı ziyaretçi sayısında 42 milyona, toplam yatak sayısında
1.5 milyona ve toplam turizm gelirlerinde ise 66 milyar TL’ye ulaşılması yer almaktadır. Bu hedeflere ulaşılması
esnasında atılması gereken adımlar listesinin ön sıralarında ise “Türk turizminin çeşitlendirilmesi ve ülke geneline
yayılması” adımları gelmektedir. Ayrıca bu yolda iyileştirilmeler yaşanırken olası aksaklıklara karşı, yeni yatırımlara ve
yabancı sermaye girişlerine yönelik teşviklere devam edilmesi gerekmektedir. Yukarıda bahsedilen hedefler de göz önüne
alındığında, “Ülke Geneline Yayılma” olgusu Türkiye Turizm Sektörü’nün başarması gereken en önemli maddelerden biri
olarak görülmektedir.
Türk turizminin güçlü yanları arasında bulunan iklim, doğal kaynaklar, tarihi değerler ve henüz büyük oranda bozulmamış
çevre gibi faktörler sektörün ülke geneline yayılmasında önemli katkılar sağlayacaktır. Örneğin; ülkemiz termal zenginlik
açısından dünyada 7.sırada gelmekte ve sahip olunan birçok kaynak ile ülke geneline yayılma fırsatını elinde bulundurmaktadır.
Ancak, ülkemizdeki kaynaklara bakıldığında kaynak kullanımının sadece belirli bölgelerde yoğunlaştığı ve kaynakların sadece
%35’lik bir kısmının kullanıldığı görülmektedir. Bu doğrultuda bu ve bunun gibi birçok örneğe sahip Türkiye turizminin, ülke
geneline yayılması noktasında önündeki engellerin kaldırılması ve yatırımcıların farklı alanlara/bölgelere doğru kaymasının
sağlanması için tüm paydaşların kendisine düşen çalışmaları yürütmesi gerekmektedir.
Dünyada Sağlık Turizmi, Kayak Turizmi, Kongre Turizmi, Av Turizmi, Golf Turizmi ve İnanç Turizmi gibi gelişen turizm kollarının,
ülkemizde de son yıllarda gelişmesi, turizmin ülke geneline yayılması açısından olumlu sinyaller vermektedir. Bu gelişmeler
ve yukarıda belirtilen paydaş grupların yürüteceği faaliyetler, gelecekte Türk turizminin çok daha çeşitli müşteri kitlesine
ulaşmasında önemli rol oynayacaktır.
17 16
İç Turizmde Tatil Bilincinin Artırılması
Türkiye Turizm Sektörü’nün başarması gerekenler arasında 3 grup tarafından tekrar edilen “İç turizmde tatil bilincinin
artırılması” ifadesi, mevcut durumda iç turizmdeki hareketliliğin istenilen düzeyde olmadığının ve iyileştirmeye açık alanlardan
biri olduğunun göstergesidir.
Türkiye turizminde son dönemlerde güçlenen bir yan olarak karşımıza çıkan “iç turizmdeki artış”, özellikle yurtdışı taleplerin
düşüş gösterdiği dönemlerde sektörün kırılganlığını azaltmaktadır. Sektördeki iç ve dış talep dinamizmi daha dengeli bir yapıya
dönüştürüldüğünde, sektör aktörlerinin dış tehdit olarak nitelendirdiği birçok faktörün etkisi de minimize edilebilecektir.
Ülkemizde sektörün iç turizme, son senelere kadar çok fazla eğilim göstermediği bilinmektedir. Ancak özellikle küresel kriz
sonrasında yurtdışı pazarlardaki talep değişiklikleri, iç pazarın önemini bir kez daha gözler önüne sermiş, bu doğrultuda
sektörün iç pazara doğru daha fazla yönelmesine neden olmuştur.
Bir başka bakış açısı ile iç turizm; bugün sadece sektör aktörlerinin dış pazara öncelik vermesi neticesinde değil, birçok
farklı faktörün de etkisiyle istenilen dinamizmi yakalayamamıştır. Bu bağlamda, iç turizmi etkileyen faktörlere bakıldığında;
Türkiye’de henüz istenilen düzeyde seyahat kültürünün oluşmaması, gelir düşüklüğü, turistik ürünün fiyatının yüksekliği, iç
turizm pazarına paket tur sunan seyahat acentelerinin azlığı gibi unsurlar ilk etapta kendisini göstermektedir. Bu doğrultuda
tatil bilincinin artırılması için okullarda seyahat ve turizme yönelik bilgilendirmeye küçük yaşta başlanmasında, aynı
zamanda GZFT analizinde fırsatların arasında belirtilmiş olan “Tatil Kavramının Lüks Tüketim Olmaktan Öteye İhtiyaç Algısına
Dönüşmesi” olgusunun ana hareket noktası olarak tanımlanmasında fayda görülmektedir.
Turizm Sezonunun 12 Aya Çıkartılması
Sezonun 12 aya yayılması, yine katılımcı grupların 3’ü tarafından sektörün başarması gerekenler arasında ifade görmüştür.
Sezonun 12 aya yayılması kriteri, “Ülke Geneline Yayılma”, “Kalifiye Eleman İstihdamı”, “Yatak kapasitesinin artırılması” ve
“Fiyat Dengesinin Kurulması” gibi sektörü yakından ilgilendiren birçok unsuru da beraberinde barındırması sebebiyle, sektörün
geleceğinde önemli bir yere sahiptir.
Turizmde, sezonun 12 aya çıkarılması, işletmelerin faaliyet dönemlerinde de birçok konuda verimlilik artışı sağlamalarına
katkıda bulunacaktır. Özellikle işletmelerde; iş gücü verimliliği, atıl kapasitenin kullanımı, nakit akışların tüm yıla yayılması,
kişi başına sabit gider kalemlerinin düşürülmesi gibi birçok faktörde olumlu gelişmeler yaşanabilecektir. Her dönem ülkeye
girecek sıcak para ile de ekonomide olumlu bir hava sağlanabilecektir.
Sezonun tüm yıla yayılması yukarıda da belirtildiği gibi birçok gelişmeyi beraberinde getirecektir, ancak burada sektördeki
mevcut yaklaşımlarda farklılaşmaya gidilmesi ve kısa-orta vadede sonuca ulaştıracak planların yapılması gerekmektedir.
Bu noktada özellikle deniz-kum-güneş üçlüsüne yönelik yatırımların, günümüzde diğer alternatif turizm potansiyellerine
doğru kaydırılmasında da fayda görülmektedir. Ülkemizin iklim, doğa, kültürel, tarihi vb. kaynakları, oluşturulacak stratejik
planlar dahilinde sektöre kazandırılması ile farklı turizm trendlerinden tüm yıl boyunca talep doğurabilecek bir yapıya geçiş
sağlanabilecektir.
Verimlilik Örgütlenmesinin Sağlanması ve Sektörel Güvencelerin Oluşturulması
Gelecek Stratejileri Konferansı’na katılan katılımcı grupların 3’ü tarafından tekrar edilen “Verimlilik Örgütlenmesinin
Sağlanması ve Sektörel Güvencelerin Oluşturulması” ifadesi Türkiye Turizm Sektörü’nün gelecekte başarması gereken unsurlar
arasında kendisine yer bulmuştur.
Dünyada turizmin kabuk değiştirdiği bugünlerde verimlilik örgütlenmelerinin önemi gündemde üst sıralara taşınmaya
başlamıştır. Artık günümüzde turist sayısı, doluluk oranları ve döviz giriş-çıkışı gibi unsurların da ötesinde “verimlilik
skalasının” kilit noktalar arasında olduğu vurgulanmaktadır. Yani Türkiye turizminin ve dolayısıyla toplumun, bu sektörden ne
gibi faydalar sağladığı da incelenmektedir. Bu anlamda sektörün yarattığı istihdam ve elde edilen gelirin karşılığında, ülkemiz
kaynaklarının (elektrik, su, doğal kaynak) ne oranlarda sarf edildiği de oldukça önemli hale gelmiştir.
Doğal kaynakların ve yeraltı zenginliklerinin hızla tükendiği günümüzde; turizm sektöründe kıt kaynakların en verimli biçimde
kullanılmasına yönelik düzenlemeler yapılması, sektörel güvencelerin oluşturulmasında önemle üzerinde durulması gereken
konulardan yalnızca bir tanesidir. Sektörel güvenceler oluşturulurken sektörün en temel yapı taşı olan çalışanlardan başlamak
üzere tüm paydaşların gereksinimlerinin göz önünde bulundurulmasında ve gerekli tüm düzenlemelerin tüm paydaşların
ortak paydası ile oluşturulmasında fayda görülmektedir.
C.2. Türkiye Turizm Sektörünün Baskın Özellikleri – GZFT Uygulaması“Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı”nda katılımcılar, ikinci uygulama olarak Türkiye Turizm Sektörü’nün
güçlü – zayıf yönleri ve sektörün karşısındaki fırsat ve tehditlerin analizini yapmışlardır.
Türkiye Altın, Takı ve Mücevherat Sektörü ekonomik hayatının aktörleri, Türkiye Turizm Sektörü’nün gelişimine yönelik kısa ve
orta vadeli hedefleri oluştururken söz konusu faktörleri göz önünde bulundurmuşlardır.
Türkiye Turizm Sektörü’nün güçlü yönleri kısa ve orta dönemde yerine getirilecek hedefleri kolaylaştıran, zayıf yönler ise bu
görevlerin yerine getirilmesini zorlaştıran faktörlerdir. Fırsatlar; görevlerin gerçekleştirilmesi ile elde edilebilecek, tehditler ise
görevler yerine getirildiği takdirde bertaraf edilebilecek faktörlerdir.
GÜÇLÜ YANLAR
Türkiye Turizm Sektörünün Güçlü Yanları
1. İklim, doğal kaynaklar ile tarihi değerlerin varlığı ve henüz büyük oranda bozulmamış çevre
2. Ana pazarlardaki tanınmışlık, pazar payının yüksekliği ve buralarda Türkiye spesiyalisti seyahat organizatörleri ve uçak
şirketlerinin varlığı
3. Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı
4. Halı, deri, konfeksiyon ve mücevher başta olmak üzere alışveriş olanakları, yöresel potansiyele bağlı olarak gelişen el
sanatları ve el sanatı ürünlerinin varlığı
5. Turizmin çeşitlenmesine olanak veren coğrafi yapı ve ulaşım olanakları
İklim, Doğal Kaynaklar İle Tarihi Değerlerin Varlığı ve Henüz Büyük Oranda Bozulmamış Çevre
Türkiye Turizm Sektörü’nün önemsenen güçlü yanları arasında ilk sırada “İklim, doğal kaynaklar ile tarihi değerlerin varlığı
ve henüz büyük oranda bozulmamış çevre” ifadesi yer almaktadır.
Anadolu’nun tarih boyunca büyük göç ve ticaret yollarının merkezinde yer alması, farklı milletleri, devletleri ve kültürleri
içerisinde barındırması, bugün ülkemizi tarihi değerler açısından bir turizm cenneti haline getirmiştir. Baştan aşağı müze
özelliği taşıyan Türkiye, arkeolojik buluntuları, yer altı şehirleri, camileri, kiliseleri vb. tüm tarihi zenginlikleri ile medeniyetlere
ışık tutmakta ve yerli-yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Tarihi zenginliklerin yanı sıra bulunduğu coğrafik konum
itibari ile 4 mevsimin bir arada yaşanabildiği nadir ülkeler arasında yer alan Türkiye, 1.300’e yakın termal kaynağı, 26 adet
yaylası gibi doğal kaynakları ile de turizm çeşitlerine imkân kılabilecek bir yapıya sahiptir. Ancak, bu potansiyelin yeterince
19 18
değerlendirilmediği yine konferans katılımcılarının sektörün zayıf bir yanı olarak belirttiği “Turizmde yeterince çeşitlendirmeye
ve coğrafi yaygınlaştırmaya gidilmemesi” ifadesinden çıkarılabilmektedir. Buradan yola çıkılarak, Türkiye’nin elinde
bulundurduğu potansiyeli, katma değere çevirme noktasında sektör aktörlerine görevler düştüğü gibi, bireyler başta olmak
üzere tüm STK, STÖ, dernekler vb. tüm kamu, kurum ve kuruluşlara da bu değerlerin korunması adına görevler düşmektedir.
Bu kapsamda özellikle ilk ve orta öğrenimde verilen eğitimlerin ve STK’lar tarafından yürütülen faaliyetlerin önemi büyüktür.
Devletin de bu anlamda yürüttüğü ve yürütmeyi planladığı yasal düzenlemeler, teşvikler, Türkiye’nin ve sektörün geleceği
açısından önem arz etmektedir.
Ana Pazarlardaki Tanınmışlık, Pazar Payının Yüksekliği ve Buralarda Türkiye Spesiyalisti Seyahat Organizatörleri ve Uçak Şirketlerinin Varlığı
“Ana pazarlardaki tanınmışlık, pazar payının yüksekliği ve buralarda Türkiye spesiyalisti seyahat organizatörleri ve uçak
şirketlerinin varlığı” sektör tarafından bir diğer güçlü yan olarak nitelendirilmiştir.
Türkiye, son yıllarda jeopolitik konumunun getirdiği gelişmeler, yabancı ülke ilişkilerindeki yakın temasları, çeşitli spor
dallarındaki başarıları vb. etkenler neticesinde dünyada daha tanınan bir ülke konumuna gelmiştir. Bunların yanı sıra
ana pazarlardaki tanınmışlığın ve bu pazarlardaki pay yüksekliğinin temelinde özellikle tanıtım faaliyetlerinin etkin
ve doğru bir şekilde yürütülmesi de etkili olmuştur. Pazarda tanınmışlığın getirisi olarak turist sayısı ve gelirinde
yaşanan artışlar, bu pazarlardaki organizatör ve acentelerin de ilgisini çekmiş, dolayısıyla Türkiye’ye özel seyahat ve
uçak şirketlerinin varlığını gündeme getirmiştir. Pazarların hareketlenmesi ve büyümesi sonucu artan acente, ulaşım
vb. firma sayısı doğru orantılı olarak rekabeti de artırmıştır. Artan rekabet fiyat kalite dengesinde müşterileri olumlu
etkilemekte, böylece Türkiye’ye gelmek isteyen turistlere daha kaliteli ve ucuz maliyetli tatil imkânı sunulmasına
olanak sağlamaktadır. Fakat burada belirtilmesi gereken nokta; bu rekabetin, bireylere kalite ve maliyet açısından fayda
sağladığı kadar turizm sektörüne de pozitif eğilim kazandırması gerektiğidir. Aksi takdirde katılımcıların sektörün zayıf
bir yan olarak nitelendirdiği “Rekabet üstünlüklerimizin ortaya konulmasındaki güçlükler nedeni ile pazarlamanın
düşük fiyatlara yapılması, düşük fiyatların bir çekim unsuru haline gelmesi” faktörü sektörün karlılığını gelecekte
negatif yönde etkileyecektir.
Akdeniz Çanağındaki Rakip Ülkelere Göre Daha Yeni ve Daha Nitelikli Tesislerin Varlığı
Sektör açısından bir diğer güçlü yan ise “Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı”
olarak nitelendirilmiştir.
Türkiye, euro bölgesi dışında kalması ve dünya turizm harcamalarının yarısından fazlasını gerçekleştiren Avrupa pazarına
yakınlığı nedeniyle kaliteli tesisleri ve turistik hizmetleri uygun fiyatlara sunarak Yunanistan, İspanya ve Mısır gibi önemli
rakiplerinin arasında oldukça rekabet avantajı kazanmaktadır. 2009 yılındaki küresel ekonomik krizden Türkiye’nin Akdeniz
çanağında bulunan diğer ülkelere oranla daha az etkilenmesinin temel nedenlerinden biri de fiyat-kalite dengesinin çok daha
avantajlı olmasıdır. Türkiye’nin uygun fiyatlara sunduğu hizmet ve işletme kalitesi, ekonomik kriz nedeniyle tasarrufa yönelen
turistlerin Türkiye’yi seçmesindeki en önemli etken olarak göze çarpmaktadır. Sektör temsilcileri tarafından, hizmet kalitesini,
müşteri memnuniyetini ve destinasyon çeşitliliğini ön plana çıkarmak, maliyetleri azaltırken geliri azami düzeye getirmek ve
finansal yapıyı güçlü kılmak, Türkiye Turizm Sektörü’nün dikkat etmesi gerekenler olarak açıklanmaktadır.
Halı, Deri, Konfeksiyon ve Mücevher Başta Olmak Üzere Alışveriş Olanakları, Yöresel Potansiyele Bağlı Olarak Gelişen El Sanatları ve El Sanatı Ürünlerinin Varlığı
“Halı, deri, konfeksiyon ve mücevher başta olmak üzere alışveriş olanakları, yöresel potansiyele bağlı olarak gelişen el sanatları
ve el sanatı ürünlerinin varlığı” ifadesi bir diğer güçlü yan olarak belirlenmiştir.
Oldukça köklü bir geçmişe sahip olan Türkiye ve birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Anadolu, tasarım ve yaratıcılık
yeteneğine ilham kaynağı olmaktadır. Türkiye’de birçok ülkeden farklı olarak; el sanatları, takı, mücevherat, halı, kilim
tasarımları ve çeşitlerinde oldukça özgün ve farklı eserler ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin tarihini ve kültürünü de yansıtan
bu tarz ürünler, hediyelik eşya niteliği taşımaları sebebi ile de yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir. Bu anlamda
alışveriş kültürü ve çeşitliliğinin artırılması, yöresel sanatlara destek verilmesi, turizm geliri ve Türkiye’nin tanıtımı açısından
da oldukça önemlidir. Ancak son senelerde özellikle sahil şeritlerinde sektörün “her şey dahil” sistemine geçişi, bu tarz
ürünlerden elde edilen tanıtım ve geliri tehdit eder bir konuma gelmiştir. Sistem sonrasında turistler otellerinden neredeyse
hiç çıkmadan tatillerini geçirmekte, neticede söz konusu ürünlerin satışları negatif yönde etkilenmektedir. Bu noktada sektör
aktörlerinin alacakları önlemler ve birbirleri arasında oluşturulacak sinerji, turistik açıdan güçlü olarak ifade edilen ürün
varlığının (alışveriş olanakları açısından), katma değere çevrilmesinde katkı sağlayacaktır.
Turizmin Çeşitlenmesine Olanak Veren Coğrafi Yapı ve Ulaşım Olanakları
“Turizmin çeşitlenmesine olanak veren coğrafi yapı ve ulaşım olanakları” turizm sektöründe güçlü yan olarak ifade edilmektedir.
Türkiye’de birçok ülkeden farklı olarak 4 mevsimin yaşanabilmesi, farklı iklimler ve coğrafyaların bulunması, Türkiye’yi turizm
çeşitliliği açısından oldukça zengin kılmaktadır. Son yıllarda turizm trendlerinin ağırlıklı olan deniz, kum, güneş üçlüsünden
diğer turizm çeşitlerine doğru yayılmaya başlaması, Türkiye’nin sahip olduğu coğrafik yapının ve ulaşım olanaklarının önemini
daha da fazla hissettirmektedir. Türkiye Turizm Sektörü de bu trendler doğrultusunda, deniz, kum, güneş konsepti üzerine
kurgulanan beklentilere yenilerini ekleyerek alternatif gelir arayışı içerisinde farklı turizm çeşitlerine yönelmeye başlamıştır.
Turizm çeşitliliğine olanak sağlayan yapısının ve son yıllarda daha da gelişen ulaşım imkanlarının da avantajı kullanılarak
doğa, yayla, kış, mağara, dağ bisikleti, botanik, heliksi, trekking gibi çeşitli turizm dallarında da çeşitlendirmeye gidilmektedir.
Ancak bu çeşitlendirmenin Türkiye’nin potansiyeline bakıldığında yetersiz kaldığı da yine katılımcılar tarafından dile getirilen
bir zayıf yan olarak karşımıza çıkmaktadır.
21 20
ZAYIF YANLAR
Türkiye Turizm Sektörünün Zayıf Yanları
1. Sağlık, teknik altyapı ve enerji konularında yetersizlik
2. Turizmde yeterince çeşitlendirmeye ve coğrafi yaygınlaştırmaya gidilmemesi
3. İç turizm ile ilgili stratejik planlama eksikliği
4. Rekabet üstünlüklerimizin ortaya konulmasındaki güçlükler nedeni ile pazarlamanın düşük fiyatlara yapılması, düşük
fiyatların bir çekim unsuru haline gelmesi
5. Ulaşım olanaklarının yetersizliği (Havayolu, Demiryolu vb.)
Sağlık, Teknik Altyapı ve Enerji Konularında Yetersizlik
Konferans katılımcıları tarafından sektörün önemli zayıf yanlardan biri olarak “Sağlık, teknik altyapı ve enerji konularında
yetersizlik” dile getirilmektedir.
Türkiye’nin enerji kaynaklarında dışa bağımlılığının devam etmesi her alandaki maliyetlere, dolayısıyla fiyatlara olumsuz yönde etki
etmektedir. Bu durum fiyat-kalite dengesinde avantaja sahip olan Türkiye için tehdit oluşturmaktadır. Türkiye aynı zamanda teknik altyapı
konusunda da özellikle turizm gelirleri yakalamaya çalışan Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyadaki birçok ülkeden geride bulunmaktadır.
Katılımcılar tarafından sağlık altyapısı açısından da yetersiz olunduğu dile getirilmiştir. Son yıllarda sağlık turizmi açısından
Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin önemsenmesi, politik açıdan sorunsuz bir dönemden geçilmesi, komşu ülkelerle olan
ticaret hacminde artış yaşanmasını sağlamıştır. Gaziantep ilinin Sağlık Bakanlığı’nca “Bölge sağlık cazibe merkezi” olarak
belirlenmesi özellikle Suriye ve Irak’tan tedavi olmak için Gaziantep’e gelenlerin sayısını oldukça artırmıştır. Gaziantep
örneğindeki gibi atılımların Türkiye genelinde geliştirilmesi bu alandaki eksikliği gidermeye ve sağlık turizmindeki hacmin
artmasına katkı sağlayacaktır. Sahip olunan doğal, kültürel, tarihsel zenginliklerin turizme kazandırılmasında, sağlık, altyapı,
enerji konularındaki eksikliklerin de giderilmesinin önemi büyüktür.
Turizmde Yeterince Çeşitlendirmeye ve Coğrafi Yaygınlaştırmaya Gidilmemesi
“Turizmde yeterince çeşitlendirmeye ve coğrafi yaygınlaştırmaya gidilmemesi” sektörün zayıf yanları arasında sayılmaktadır.
Güçlü yanlar kısmında da değinildiği üzere Türkiye’nin coğrafi konumunun getirdiği farklı iklim, doğal zenginlikler ve birçok
ülkenin sahip olmadığı doğal turizm potansiyeli, çeşitliliğinin ortaya çıkmasında temel oluşturmaktadır. Fakat bu noktada
farklı turizm çeşitliliğine müsait potansiyel yapıdan yeteri kadar faydalanılmadığı gerçeği de katılımcılar tarafından açıkça
belirtilmiştir. Geçmişte turizmin sadece deniz, kum, güneş üçlüsü olarak algılandığı Türkiye’de diğer turizm çeşitliliğinin ve
bölgelerin önemi son yıllarda gelişen trendler ve alternatif gelir arayışı neticesinde artış gösterse de potansiyelin hala çok
altında ilerlemektedir. Rize’nin Kaçkar Dağları ve Ayder Yaylası’nda “heliksi” tutkunlarına hitap edecek yatırımlar yapılması
vb. aksiyonların turizm çeşitlerine yönelik ele alınması, sahip olunan değerlerin turizme kazandırılmasında büyük öneme
sahiptir. Türkiye Turizm Sektörü, 2023 yılında 71 milyon ziyaretçi ve 85 milyar $ gelir hedeflerine, turizm çeşitlendirmesi ve
ülke geneline yayılması neticesinde daha emin adımlarla ulaşabilecektir.
İç Turizm İle İlgili Stratejik Planlama Eksikliği
Katılımcılar tarafından ifade edilen sektörün bir diğer zayıf yanı ise ” İç turizm ile ilgili stratejik planlama” eksikliğidir.
Türkiye’de iç turizmin yeterince gelişmemesinin temel nedenleri arasında gelir dağılımındaki düzensizlik ve tatil kültürünün
yeterince oluşmaması gelmektedir. Ancak son yıllarda kişi başına düşen gelirdeki artış ve ulaşım imkanlarında sağlanan iyileştirmeler
neticesinde iç pazarda da tatil kültürü daha yaygın bir konuma gelmiştir. Bu eğilim beraberinde iç turizmdeki stratejik planlama
eksikliğinin daha fazla hissedilmesine, böylece sektörün zayıf bir yanı olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Şehirleşmenin artması ve ulaşımın kolaylaşması ile birlikte doğal ve kültürel değerlerin önemi artarken, şehirde yaşayan
insanların alternatif tatil arayışları hız kazanmıştır. Bu potansiyel değerlendirilerek turizm gelirinin az gelişmiş bölgelere
yayılması ve bu bölgelerin ekonomik yönden canlandırılması iç turizm ve ülkenin kalkınması açısından önem arz etmektedir.
İstikrarlı bir talebe sahip olan iç turizmin bir diğer olumlu yanı da küresel ekonomik, politik ve çevresel faktörlerden daha
az etkilenmesidir. Bu sayede sadece dışa bağımlı bir yapının içerisinde yer almayacak, Türkiye Turizm Sektörü, dengeli risk
yönetimi sayesinde küresel kriz zamanlarında daha az etkilenen taraf olacaktır. Bunun yanında, turizmde az gelişmiş yöreler,
getirilecek teşvik sistemleri ve öncelikle iç turizm talebi ile canlandırılabilir ve dış pazarlar için olgunlaşma evresini iç
pazar sayesinde tamamlayabilirler. Bu doğrultuda sektör aktörleri tarafından oluşturulacak stratejik planlama ile iç turizmi
canlandıracak atılımların hızlı bir şekilde ele alınması sektörün geleceği açısından önemlidir.
Rekabet Üstünlüklerimizin Ortaya Konulmasındaki Güçlükler Nedeni İle Pazarlamanın Düşük Fiyatlara Yapılması, Düşük Fiyatların Bir Çekim Unsuru Haline Gelmesi
Sektörün bir diğer zayıf unsuru da “Rekabet üstünlüklerimizin ortaya konulmasıyla meydana gelen güçlükler nedeniyle
pazarlamanın düşük fiyatlara yapılması ve düşük fiyatların çekim unsuru haline gelmesi” olarak belirtilmiştir. Dünyanın hızlı
gelişen sektörlerinden birisi olan turizmde, uluslararası turizm pazarı büyürken en yüksek turist ve kazanç çeken ülkeler
arasındaki rekabet de giderek artmaktadır. Özellikle son 20 yılda turizm sektöründeki istikrarlı gelişmenin yanında pazara
tutunmak adına yapılan tutundurma yönlü pazarlama çalışmaları, düşük fiyat politikası şeklinde tek yönlü bir eğilim içerisine
girmektedir. Bu yaklaşımın somut neticeleri de açık bir şekilde verilerden çıkarılabilmektedir. Son yıllarda Türkiye’ye gelen
turist sayısındaki artışa oranla gelir seviyesindeki artışın daha düşük kalması, içinde bulunulan durumu özetler niteliktedir.
Türkiye’nin daha düşük potansiyelli ülkelere oranla kişi başına gelir seviyelerinde geri kalmasının altında yatan ana sebeplerin
başında da bu faktör yer almaktadır.
Sonuç itibari ile gelecek dönemde kısılan maliyetler ile oluşan düşük fiyatlar neticesinde kalitenin de olumsuz yönde etkilenmesi
tehdidine karşı, tüm sektör aktörlerine sektöre ait stratejik pazarlama planı oluşturma noktasında görevler düşmektedir.
Ulaşım Olanaklarının Yetersizliği (Havayolu, Demiryolu vb.)
Sektörün zayıf yanı olarak nitelendirilen bir diğer faktör “Ulaşım Olanaklarının Yetersizliği”dir.
Türkiye’de, turizm sektörünün her geçen yıl büyüme göstermesi, beraberinde altyapı, enerji, ulaşım vb. faktörlere olan
gereksinimin de daha fazla hissedilmesine neden olmaktadır. Raporun üst kısımlarında değinilen altyapı ve enerji konularındaki
zayıf yanlara benzer nitelikte, ulaşım noktalarındaki yetersizlikler de sektörün gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Günümüzde turistik seyahat yapan kişiler incelendiğinde, birçoğunun hız ve konfor açısından havayolunu tercih ettikleri
görülmektedir. Son dönemlerde Türkiye buna paralellik gösterecek şekilde havayolu taşımacılığında önemli yollar kat etmiştir ancak
sektörün büyüme trendi ve hedefleri göz önünde bulundurulduğunda, yurtiçi ve yurtdışı destinasyon noktalarında daha iyi seviyelere
gelinmesi gerekmektedir. Demiryolu taşımacılığı ise bir dönem düşüş trendi gösterse de, son dönemlerde güvenli ve ucuz ulaşım
alternatiflerinden biri olarak yeniden gündeme gelmektedir. Birçok ülkede yıllar öncesinde faaliyete geçen hızlı tren çalışmalarına
Türkiye’de son dönemlerde başlanmıştır. Demiryollarının gelişimi özellikle iç turizmde canlılık ve gelişme sağlayacaktır. Havayolu ve
demiryolu ulaşımının yanı sıra 3 tarafı denizlerle çevrili olma avantajını, denizyolu taşımacılığındaki iyileştirmeler ile artı bir katma
değere çevirmesi gereken Türkiye böylece gelecek dönemler için taşımacılıkta alternatif oluşturabilecektir.
23 22
FIRSATLAR
Türkiye Turizm Sektörünün Çevresindeki Fırsatlar
1. Avrasya bölgesinin artan önemi ile Türkiye’nin siyasal ve ekonomik yönden stratejik önem kazanması
2. Dünya golf, kongre, sağlık turizminde yeni destinasyon taleplerinin olması
3. Küresel ekonomik krizin ucuz pazara talep artışını sağlaması
4. Türkiye’de gelişim gösteren sağlık turizmi
5. Yeni ve potansiyel pazarların Türkiye’ye ilgisi
Avrasya Bölgesinin Artan Önemi, Türkiye’nin Siyasal ve Ekonomik Yönden Stratejik Önem Kazanması
“Avrasya bölgesinin artan önemi, Türkiye’nin siyasal ve ekonomik yönden stratejik önem kazanması” katılımcılar tarafından
sektör için önemli bir fırsat olarak belirtilmiştir.
Dünya üzerinde değişen siyasal dengeler ile birlikte Türkiye Ortadoğu’da önemli bir siyasi güç haline gelmiştir. Aynı zamanda
Çin ve Hindistan ekonomisinin büyümesi, Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü konumunda yer alan Türkiye’nin stratejik
önemini de tetiklemiştir. Bu gelişmeler paralelinde dünya genelinde artan bilinirlik, başta turizm olmak üzere birçok sektörde
Türkiye’nin ivme kazanmasına katkı sağlamıştır.
Son yıllarda ülkeye gelen turist profili incelendiğinde Türkiye’nin siyasi güç olarak kabul gördüğü ülkelerden gelen turist
sayılarında artış yaşandığı görülmektedir. Özellikle İran, Gürcistan, Suriye, Dubai, Suudi Arabistan gibi ülkelerden gelen turist
sayılarında ciddi artışlar meydana gelmiş ve 2. grup pazarlar Türkiye turizminde önemli bir yer edinmiştir. Bu doğrultuda
sektörün, gelecek dönemki tanıtım stratejilerini ve kampanyalarını bu pazarlara doğru kaydırması beklenmektedir. Tanıtımlar
esnasında sektörün güçlü yanı olan “Akdeniz çanağındaki ülkelere oranla daha yeni ve daha nitelikli tesis varlığı” faktöründen
etkin şekilde yararlanılmalıdır.
Dünya Golf, Kongre, Sağlık Turizminde Yeni Destinasyon Taleplerinin Olması
Turizm trendleri son yıllarda; gelişen bilgi teknolojisi, iyileşen ulaşım imkanları ve değişen müşteri beklentileri ile birlikte
farklılaşmaya başlamıştır. Bu farklılaşma beraberinde özellikle golf, kongre ve sağlık turizmindekine benzer yeni destinasyon
taleplerini gündeme getirmiştir. Türkiye’nin bu alanlarda sahip olduğu altyapı da söz konusu talepten yeteri kadar pay
alınmasını sağlayacak düzeydedir.
Türkiye’de sağlık turizmi yıllar içerisinde belirgin ölçüde gelişim göstermiştir. Kişilerin sağlık turizmi için yeni destinasyon
arayışı içerisinde olması da bu anlamda fırsat olarak değerlendirilmiştir. Sağlık Turizmi’nde Türkiye’nin sunduğu kalite ve fiyat
standartları katılımcılar tarafından da belirtildiği gibi Türkiye’yi rakiplerine göre güçlü kılmaktadır. Türkiye’ye yakın bölgelerde
sunulan fiyatlar Türkiye’ye kıyasla oldukça yüksektir.
Golf turizmi son dönemde, Türkiye turizminin yeni yüzü olarak ortaya çıkmıştır. Golf, pahalı bir spor dalı olması sebebiyle,
turizmde kişi başı gelir artışının sağlanması için önemli fırsatlar sunabilmektedir. Dünya golf turizm potansiyeli göz önünde
bulundurulduğunda, Türkiye’deki son dönem atılımların, gelecek dönemde ülke turizmine yüksek oranda katkı sağlayacağı
düşünülmektedir. Türkiye’de bugün itibari ile bulunan 23 golf sahası, farklı destinasyon arayışı içerisinde olan turistlere doğru
ve etkin pazarlandığında Türkiye’nin golf turizminden elde ettiği yaklaşık 200 milyon euro gelir hacmi daha da yukarılara
çekilebilecektir. Golf tesislerinin artırılması sektördeki müşteri çeşitliliğinin de artmasına katkıda bulunacaktır.
Türkiye, başta İstanbul olmak üzere, kongre turizmi açısından önemli merkezleri bünyesinde barındırmaktadır. İstanbul,
kongre turizminde dünyada önde gelen şehirler arasında kendisine yer bulmaktadır. Türkiye, İstanbul’un haricinde diğer
önemli destinasyonlar ile de uluslararası kongrelere ev sahipliği yapmaktadır. Ulaşım alanlarındaki eksiklikler giderildiğinde,
gelecekte Türkiye’nin dünyanın kongre merkezi haline gelmesi beklenmektedir. Kaliteli ve çeşitli fiyat aralıklarında konaklama
imkanı, kültürel zenginlik, kaliteli kongre merkezleri ve eğlence olanakları ile Türkiye bu daldaki (dünyanın kongre merkezi
olma) en önemli adaylar arasında yer almaktadır.
Küresel Ekonomik Krizin Ucuz Pazara Talep Artışı Sağlaması
Küresel ekonomik kriz ile birlikte birçok
sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de
talep değişiklikleri meydana gelmiştir. Değişen
taleplerle birlikte sektörde eğilim düşük fiyatlı
destinasyonlara doğru kaymıştır. Bu durum
katılımcılar tarafından da Türkiye Turizm
Sektörü için fırsat olarak değerlendirilmiştir.
Türkiye’nin rakiplerine oranla daha ucuz bir
pazar olduğu bilinmektedir. Pazara uygun
fiyatların sunulması yanında kaliteli tesis,
kaliteli hizmet, kültürel miras, çeşitlilik, iklim
şartları vb. güçlü yanların da sunulabiliyor
olması, söz konusu talep pastasından
Türkiye’nin pay almasını kolaylaştırmaktadır. Ancak, özellikle kriz ile birlikte AB ülkelerinin, içe dönük turizmin teşvik edilmesi
yönünde uyguladığı politikalar, sektör üzerinde tehdit oluşturmaktadır. Bu durumda AB ülkelerine, farklı pazarlama stratejileri
ile gidilmesi gerekmektedir. Pazarlama kanallarında operatörler kullanılmalı ve kendileri ile iş birlikteliklerine gidilmelidir.
Özetle, gelecek dönemlerde Türkiye’ye gelen turist sayısında bir artış yaşanacağı düşünülmektedir. Ancak, bu noktada ucuz
fiyat politikasının da sürekli bir politika haline dönüştürülmemesi gerekmektedir. Aksi takdirde, toplam turizm gelirlerinde
hedeflenen seviyelere, turist sayısındaki artışa rağmen daha uzun sürede ulaşılacaktır.
Türkiye’de Gelişim Gösteren Sağlık Turizmi
Son 10-15 yılda sağlık turizminde Türkiye önemli yol kat etmiştir. Sektöre bakıldığında özellikle hastaneler konusunda belirli
bir standardın yakalandığı göze çarpmaktadır. Hastanelerin tümünde İSO belgesi bulunmakla birlikte birçok hastanenin yurt
dışı akreditasyon belgeleri de mevcuttur. Gelecek dönemde sağlık turizminden daha fazla pay alınmasında, akredite edilmiş
hastane sayısının önemli olacağı da düşünülmektedir.
Sağlık turizminin önemli bir kısmını da termal tesisler oluşturmaktadır. Türkiye, bu konuda da oldukça avantajlı bir konumda
bulunmakta ve Dünya’da termal zenginlik açısından 7. sırada yer almaktadır. Ancak bu kaynaklara bakıldığında hemen hemen
%30’a yakınının kullanılmadığı görülmektedir. Bu kaynaklardan daha fazla yararlanılması adına yatırımcıların finansman
sorunlarına uygun çözümler getirilmesi gerekmektedir. Bu noktada devletin uygulayacağı yatırım teşvik ve kredi politikaları
yatırımcıları yakından ilgilendirmektedir.
Ayrıca sağlık turizmi içerisinde termal turizmin yanı sıra yaşlı turizmi, medikal turizm, engelli turizmi gibi pek çok farklı alan
da yer almaktadır. Bu alanlarda da rakiplerine kıyasla avantajlı olan Türkiye’nin, bu avantajları (fiyat, kalite, nitelikli personel)
müşteriye ulaştırma noktasında daha proaktif bir yaklaşım sergilemesi gerekmektedir.
25 24
Yeni ve Potansiyel Pazarların Türkiye’ye İlgisi
Türkiye’ye gelen turist sayısında son yıllarda artış görülmüştür. Bu artışın önemli bir bölümünü, ana pazarların dışında, yeni ve
potansiyel pazarlardan gelen turistler oluşturmaktadır. Raporun üst kısımlarında da belirtildiği gibi değişen siyasi ve ekonomik
koşullar ile birlikte özellikle Ortadoğu pazarının Türkiye’ye olan ilgisi bir hayli yükselmiştir. Son dönemlerde Arap pazarlarında
beklenenin üstünde bir artış yaşanması da bu ilgiyi ispatlar niteliktedir. Başta İran olmak üzere Suriye, Dubai, Suudi Arabistan,
Gürcistan, Ürdün gibi ülkelerden gelen turist sayılarında ciddi artışlar söz konusudur. Vizelerin kaldırılmasının ve yoğun
tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesinin de bu gelişmede rol oynadığı düşünülmektedir.
Sonuç itibari ile bu ilginin sürekli kılınması, sektörün tanıtım stratejilerini ve kampanyalarını, yeni gelişen bu pazarlar üzerine
kaydırması ile netice bulacaktır. Avrupalı turiste göre farklı özellikleri olan bu tüketici kitlesine, farklı tanıtım stratejileri ile
ulaşılması, gelecekte bu pazarların birer ana pazar haline gelmesine yardımcı olacaktır.
TEHDİTLER
Türkiye Turizm Sektörünün Çevresindeki Tehditler
1. Ülkemizin jeopolitik konumundan da kaynaklanan dış tehditler
2. Uluslararası seyahat organizatörlerinin piyasaya egemen olmaları ve Türkiye Turizm Sektörü’nün verimliliğini olumsuz
olarak etkilemeleri
3. Rakip ülkelerin rekabet gücünün gelişmiş olması
4. Sürdürülebilir turizm anlayışının uygulanamaması sonucu doğal kaynakların tahrip olması
5. Mevcut turist profilinin hizmet yerine fiyatı tercih etmesi
Türkiye’nin Jeopolitik Konumundan da Kaynaklanan Dış Tehditler
“Türkiye’nin jeopolitik konumundan kaynaklı oluşabilecek dış tehditler” Türkiye Turizm Sektörü açısından tehdit unsuru olarak
kabul görmektedir. Son dönemde özellikle başta Irak olmak üzere Ortadoğu ülkelerinde meydana gelen karışıklıklar, tehdidin
ortaya çıkmasında en büyük role sahiptir. Türkiye’nin Ortadoğu ülkelerine olan yakınlığı, turistlerin güvenlik açısından zafiyet
hissetmelerine neden olmakla birlikte, turizme olan ilgilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Dünya basınının yönlendirmeleri
ve kamuoyu üzerindeki tutumu da, bu doğrultuda turizm sektörünü yakından ilgilendirmektedir.
İşte bu noktada Türk basınına ve kamuoyuna önemli görevler düşmektedir. Türkiye, üzerindeki önyargıları, doğru ve etkin
yönlendirmeler ile birlikte ortadan kaldırılabilecektir. Tanıtım faaliyetlerinde de, bu konu üzerine eğilim gösterilmesi, Türkiye
turizminin geleceği açısından oldukça önemlidir.
Sonuç itibari ile jeopolitik konumun ülke turizmi üzerindeki etkileri, fayda-maliyet kavramı çerçevesinde incelendiğinde
avantajlı noktaların ağırlık kazandığı görülmektedir. Üst kısımda belirtilen olumsuz faktörlerin etkileri azaltıldığında turizm
sektörü, jeopolitik konumun sağladığı avantajlardan daha etkin yararlanabilecektir.
Uluslararası Seyahat Organizatörlerinin Piyasaya Egemen Olmaları ve Türkiye Turizm Sektörü’nün Verimliliğini Olumsuz Olarak Etkilemeleri
Katılımcılar “Uluslar arası seyahat organizatörlerinin piyasaya egemen olmaları ve Türkiye Turizm Sektörü’nün verimliliğini
olumsuz olarak etkilemeleri” faktörünün sektör için tehdit oluşturduğunu düşünmektedir.
Yurtdışından gelen ziyaretçiler, uluslararası tur operatörleri aracılığıyla ülkeye giriş yapmaktadır. Bu durum, katılımcılar
tarafından “Tur operatörlerine olan bağımlılık” şeklinde sektörün zayıf bir yanı olarak da ifade edilmiştir. Zayıf yanın sektördeki
yansıması ise fiyat baskısı ile kendini göstermektedir.
Operatörler, turistlere “her şey dahil” vb. paket sistemleri sunmakta ve otellerle anlaşmalarını bu yönde gerçekleştirmektedir.
Bu doğrultuda, özellikle son dönemlerde, otellerinden çıkmadan tatillerini tamamlayan turistler, otel dışında çok fazla harcama
yapmamaktadır. Bu durumun doğal neticesi olarak da otel dışındaki küçük ve orta boy esnaf olumsuz olarak etkilenmekte ve
sektörün turistten yan gelir elde etme noktasındaki verimliliği giderek azalmaktadır.
Rakip Ülkelerin Rekabet Gücünün Gelişmiş Olması
“Rakip ülkelerin rekabet gücünün gelişmiş olması” katılımcılar tarafından sektörü tehdit eden bir unsur olarak görülmektedir.
“Bacasız sanayi” kabul edilen turizm, günümüzde “Seyahat Endüstrisi” olarak da tanımlanmaktadır. Son yıllarda tüm
dünyanın gözünü çevirdiği bu sektörde, Türkiye gibi pazardan daha fazla pay almak isteyen ülkeler, rekabet şartlarını giderek
zorlaştırmaya başlamıştır. Rekabetin yoğun hissedilmeye başlandığı bir ortamda, Türkiye’nin rekabetteki üstünlükleri ortaya
koymada yaşadığı güçlükler, Türkiye Turizm Sektörü’nü olumsuz yönde etkilemektedir.
Rakip ülkelerin rekabette farklılaştığı konuların başında markalaşma gelmektedir. Turistlerin Türkiye’ye oranla daha yüksek
fiyatlı ülkeleri seçmelerinin altında da bu sebep yer almaktadır. Tanıtımlara ağırlık verilmesi ile birlikte Türk turizminin de
yakın gelecekte marka olması beklenmektedir. Böylece Türkiye’nin, turizmde geriye giden kişi başı gelir seviyelerini, yukarılara
çekmesi hedeflenmektedir.
Sürdürülebilir Turizm Anlayışının Uygulanamaması Sonucu Doğal Kaynakların Tahrip Olması
Sürdürülebilir turizm anlayışının uygulanamaması sonucu doğal kaynakların tahrip olması katılımcılar tarafından sektör içi
bir tehdit unsuru olarak belirtilmiştir.
Tüm dünyada hızla artan turizm faaliyetlerinin, etkin ve doğru bir biçimde yönetilememesi, kültürel, doğal ve fiziksel çevre
üzerinde olumsuz etkiler doğurmaktadır. Doğal alanlara yönelik talebi karşılama noktasında değişik turistlik yöreleri, altyapı
ve donanımları oluşturmadan turizme açmak beraberinde betonlaşmayı getirmektedir.
Türkiye’de de kısa dönemli kazanç hedeflemesinin bir sonucu olarak, benzer durumlar, günlük taleplerin karşılanma çabası ile
kendisini göstermektedir. Bu çabanın doğal sonucu olarak da Türkiye’de günümüze kadarki dönemde, uzun dönemli yararlar
göz ardı edilmiş ve sürdürülebilir bir yapının oluşturulması için gerekli ehemmiyet yeteri kadar verilememiştir. Ancak, son
dönemlerde doğal kaynakların iyiden iyiye tahrip olması ve kültürel yapının yok olma tehdidi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı
harekete geçirmiş; sürdürülebilir turizmin sağlanabilmesi için ekoturizm bölgeleri oluşturulmaya başlanmıştır. Bu çalışmalara
ek olarak, çevreye karşı duyarlı toplulukların yürüttükleri faaliyetler, çevre bilincinin aşılanmasında ve tahribatın önüne
geçilmesinde önemli role sahiptir.
Mevcut Turist Profilinin Hizmet Yerine Fiyatı Tercih Etmesi
“Mevcut turist profilinin hizmet yerine fiyatı tercih etmesi” Türkiye Turizm Sektörü için tehdit oluşturan faktörler arasında
sayılmaktadır.
Kaliteli tesisleri, altyapı olanakları, mevcut turizm know-how’ı vb. güçlü faktörleri sayesinde Türkiye, birçok rakibine oranla
daha gelişmiş bir hizmet yapısına sahiptir. Ancak, Türkiye’ye gelen mevcut turist profili incelendiğinde turistlerin, Türkiye’yi
hizmet kalitesinden ziyade düşük fiyatları doğrultusunda tercih ettiği görülmektedir. Bu durum, gelecek dönemler için Türkiye’yi
karlılık ve gelir noktasında tehdit eder konumdadır.
27 26
Türkiye turizminin güçlü yanlarını ortaya koymada yaşadığı sıkıntılar ve tanıtım alanındaki eksiklikleri, fiyattan öte hizmet
kalitesi beklentisi içerisinde olan potansiyel müşterilere ulaşma noktasında Türkiye’yi geride bırakmıştır. Bu hedef gruplarına
ulaşılması ile birlikte üstte belirtilen tehdidin etkileri azaltılabilecektir. Aksi takdirde, zamanla düşük fiyatların bir çekim
unsuru haline geleceği, bu durumun doğal neticesi olarak da sektörde maliyetlerin düşürülmesi adına kaliteli hizmetten ödün
verilmesinin söz konusu olacağı düşünülmektedir.
C.3. GZFT’den Stratejik AçılımlarTürkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı çalışmasının uygulama bölümünün öğleden önceki oturumunda
gerçekleştirilen GZFT analizi sonuçları detaylı incelenmiştir. Bu inceleme sonrasında konferansın öğleden sonraki kısmında
yer alan 6 çalışma grubunun (51 katılımcıya) tamamına GZFT sonuç listeleri ayrı ayrı dağıtılmıştır.
GZFT sonuçları kendi başlarına çeşitli yorumlara ve gelişime yönelik görevlere işaret etmektedir. Ancak analizin daha güçlü
biçimde yapılması, diğer yandan stratejik planda kullanılmaya daha uygun somut ve uygulanabilir stratejik açılımların ortaya
çıkarılması, daha yararlı ve sonuç odaklı bir yaklaşımdır.
Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı çalışmasında, sahip olunan güçlü ve zayıf yanlar ile karşı karşıya
bulunulan fırsat ve tehditler 6 farklı açıdan analiz edilerek stratejik açılım potansiyelleri araştırılmıştır. Bu yönteme göre
stratejik açılım araştırması yapılan farklı analiz açıları şunlardır:
1. Güçlü-Zayıf Açısı: Güçlü yanlardan yararlanarak zayıf iç faktörleri ya da özellikleri ortadan kaldırmaya dayalı stratejik
açılımlar ve görevler
2. Güçlü-Tehdit Açısı: Güçlü yanlardan yararlanarak karşı karşıya olunan dış tehditleri bertaraf etmeye dayalı stratejik
açılımlar ve görevler
3. Güçlü-Fırsat Açısı: Güçlü yanlardan yararlanarak karşı karşıya olunan dış fırsatları elde etmeye dayalı stratejik açılımlar
ve görevler
4. Fırsat-Zayıf Açısı: Zayıf yanları geliştirerek karşı karşıya olunan dış fırsatları elde etmeye dayalı stratejik açılımlar ve
görevler
5. Tehdit-Zayıf Açısı: Zayıf yanları geliştirerek karşı karşıya olunan dış tehditlerden kaçınmaya dayalı stratejik açılımlar ve
görevler
6. Fırsat-Tehdit Açısı: Fırsatlardan yararlanarak karşı karşıya olunan dış tehditlerden kaçınmaya dayalı stratejik açılımlar ve
görevler
6 çalışma grubu tarafından yukarıdaki farklı açılardan yapılan stratejik açılım analizleri sonucunda 18 farklı açılım tespit
edilmiştir. Bu stratejik açılımlarla ilgili grup çalışması çıktıları D Bölümünde sunulmaktadır.
Bu çalışmalardan bir tanesi örnek olarak aşağıdaki biçimde değerlendirilmiştir;
Aşağıda GZFT’den stratejik açılım çalışmasında kullanılan Güçlü-Fırsat açısına yönelik örnek bulunmaktadır. Buna
göre Turizm Sektörü’nün gelişimine önemli ölçüde katkı sağlayabilecek güçlü yanlar, “Akdeniz çanağındaki rakip
ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı”, “Girişimcilik ruhumuz ve sağlık turizminin fiyat ve
kalite bakımından gelişmesi” olarak belirlenmiştir. Belirtilmiş olan güçlü yanlar ile fayda sağlanabilecek olan
fırsatlar; dünya golf, sağlık ve kongre turizminde yeni destinasyon talebi olması şeklinde tespit edilmiştir. Turizm
Sektörü’nün sahip olduğu güçlü yanları ile pazarda yer alan fırsatlar örtüştürüldüğünde etkin bir stratejik açılım
ortaya çıkmaktadır.
Bu uygulamayı gerçekleştiren çalışma grupları tüm GZFT listeleri içinden kendisi için en önemli ve acil “güçlü fırsat stratejik
açılım” potansiyelini şu şekilde ifade etmiştir:
Öneri Stratejik Açılım:
“Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin tanıtımı, sağlık turizmindeki fiyat ve kalite
artışının avantajı ve girişimcilik ruhumuzun getirdiği yaratıcılıkla sunulacak farklı hizmetler ile Türkiye’de golf, sağlık ve
kongre turizminin geliştirilmesi ve bu alanlarda sektörden alınan payın arttırılması”
Daha sonra bu stratejik açılım potansiyelinin hayata geçirilmesi için önerilen görevler uygulamanın devam bölümünde grup
katılımcıları tarafından belirlenmiştir.
Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ: Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı & Girişimcilik ruhumuz & Sağlık
turizminin fiyat ve kalite bakımından gelişmesi
FIRSAT: Dünya golf, sağlık ve kongre turizminde yeni destinasyon talebi
Strateji:
“Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin tanıtımı, sağlık turizmindeki fiyat ve kalite
artışının avantajı ve girişimcilik ruhumuzun getirdiği yaratıcılıkla sunulacak farklı hizmetler ile Türkiye’de golf, sağlık ve
kongre turizminin geliştirilmesi ve bu alanlarda sektörden alınan payın arttırılması”
Görevler:
• Yabancı Golf Kulüplerinin Türkiye’ye davet edilmesi
• Türkiye’de ulusal ve uluslararası golf turnuvalarının düzenlenmesi/sayısının arttırılması
• İl bazında kongre bürolarının oluşturulması
• Uluslararası organizasyonlara devlet desteği sağlanması
• Yurtdışı SGK’lar ile sağlık konusunda iş birliklerinin kurulması
• Göz ve estetik cerrahi vb. gibi branşlarda yurtdışında etkin tanıtımlar yapılması
Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı’na katılan grupların 6’sı tarafından yürütülen yoğun çalışmalar doğrultusunda
sektörün geleceğine yön verilebilmesi adına 18 stratejik açılım belirlenmiştir. Ortaya çıkarılan stratejilerin gerçekleştirilebilmesi
adına da toplamda 56 adet görevden oluşan konsolide liste ortaya çıkmıştır.
Aşağıdaki benzer görevler ana başlıklar altında gruplandırılmış ve hangi konuların ne yoğunlukta ele alındığı belirlenmiştir.
Stratejik Açılımlardan Çıkan Konsolide Görevler
GÖREVLER
Tanıtım Faaliyetleri (13)
• İnternet tanıtımının daha aktif kullanılması
• Göz ve estetik cerrahi vb. gibi branşlarda yurt dışında etkin tanıtımlar yapılması
• Basın kanallarının kullanımının etkinleştirilmesi ve yoğunlaştırılması
• Yabancı Golf Kulüplerinin Türkiye’ye davet edilmesi
29 28
• Dünyada önde gelen kanaat önderlerinin reklam-tanıtıma yönelik medyasal fonksiyonlarının canlandırılması
• Otelciler ve acentelerin katkı vereceği bir tanıtım fonu oluşturulması ve bu fonun, yönetiminin üye şirketlerin oluşturacağı
yönetim kuruluna verilmesi
• Ürünlere ve tesislere ait marka çalışmalarının yapılması
• Özel sektör ve devlet tarafından reklam pazarında yer alınmasını sağlayacak çözümler getirilmesi
• Sektör ile bakanlığın ortak çalışma ile iç turizmin canlandırılması ve istihdam verimliliğinin sağlanması için sezonun 12
aya yayılması ve bölgesel tatil planlamasının yapılması
• Gelişmekte olan pazarlardaki fuarlara katılım
• Yeme içme kültürünün ön plana çıkarılması
• Doğa sporlarına ilişkin uluslararası etkinlikler ve organizasyonlar düzenlenmesi
• Türkiye’de ulusal ve uluslararası golf turnuvalarının düzenlenmesi/sayısının arttırılması
Teşvikler (7)
• Turizm sektörünün istihdam vergi yükünün ve tahsislerdeki kira bedellerinin düşürülmesi (Maliye Bakanlığı)
• Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile ilgili teşviklerin arttırılması ve ucuz enerji desteği sağlanması (Enerji Bakanlığı)
• Maliye Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı tarafından mevcut planlar dahil olmak üzere teşviklerde yeniden planlama yapılması
• Uluslararası organizasyonlara devlet desteği sağlanması
• Yenileme projelerinin teşvik edilmesi
• Turizm sektörüne yönelik içeriğinde vergi, tanıtım, çalışanlar için SGK teşviklerini içeren yeni ve özel bir kanun
hazırlanması (Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Turizm Birlikleri, Üniversiteler)
• Sağlık ve termal turizminin geliştirilmesi için sektörlerin bilinçlendirilerek yatırımların teşvik edilmesi
Yatırımlar (6)
• Nitelikli yatak kapasitesinin arttırılması
• Kriz ortamlarında iç pazarın dinamiklerine yatırım ve planlama yapılması
• Teknolojik alt yapının etkin bir şekilde kullanılmaya başlanması
• Alternatif turların arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılması
• İl bazında kongre bürolarının oluşturulması
• Gelişmekte olan pazarlarla hava ulaşım olanaklarının tesis edilmesi
Mevzuatlar (6)
• Sağlık turizmi ile ilgili yasal mevzuat oluşturulması ve geliştirilip denetlenmesi
• Tüm yatırımların, çevreye zarar vermemelerinin garantilenmesi amacıyla yasal yükümlülükleri olan kurullar tarafından
onaylanması
• Turizm standartlarının oluşturulması
• İç pazarların sosyal güvenlik sistemine dahil edilmesi
• Tanıtım ve pazarlama çalışmalarında kamunun özel sektöre daha çok destek vermesinin sağlanması ve Bütçe Kanununda
turizm tanıtımı için daha fazla kaynak ayrılması (Maliye Bakanlığı, Turizm Bakanlığı)
Pazar Araştırması (6)
• Hedef pazarların sosyal güvenlik ve sigorta yapısının öğrenilip anlaşmaların buna göre yapılması
• Gelişmekte olan pazar beklentilerini belirlemek için pazar araştırması yapılması
• Hedef pazarların tespit edilmesi
• Farklı fiyat ve hizmet seçenekleri olan ürün paketleri oluşturulması
• Termal turizm bölgelerinin belirlenmesi
• Yurtdışındaki SGK’lar ile sağlık konusunda iş birliklerinin kurulması
Eğitim (6)
• Sivil toplum kuruluşlarının çevre bilincini arttırıcı özel projelere ağırlık vermesi ve bunun sürdürülebilir kılınması
• Çevre bilincine yönelik eğitimlerin temel eğitim ile beraber başlaması
• Maliyet kontrol tekniklerinin verilmesi (Üniversiteler)
• Özel sektör turizm kurumlarının eğitim departmanı oluşturmaları
• Üniversiteler bünyesinde 4 yıllık eğitim fakültelerinin kurulması
• Devlet, özel kurum ve medyanın ortak çalışması ile halkın turizm konusunda bilinçlendirilmesinin ve eğitilmesinin sağlanması
Devlet Politikaları (6)
• Bakanlık-Sektör ve yerel yönetimler ile işbirliği yapılması
• Gelişmekte olan pazarlara yönelik vize kolaylıkları sağlanması
• Devlette çok seslilik ve bürokrasinin azaltılması
• Turizm Bakanlığı ve ilgili belediyelerce kültür ve inanç turizmi için destinasyon yaratacak imar çalışmaları yapılması
• İlgili belediyeler ve Turizm Bakanlığı tarafından İmar Planı çalışmaları yapılması, destekleyici unsurların ve altyapıların
geliştirilmesi ve yeni turizm alanlarının altyapı tesislerinin oluşturulması
• Özel sektör ve kamunun bir araya gelerek bir fon oluşturması ve bu fonun fırsat eşitliğinde ve sektör için kullanılması
(Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı)
Finansman ve Maliyet (3)
• Bankalar kanalıyla kredi desteklerinin sağlanması
31 30
• Turizm maliyetlerini düşürecek tedbirler alınması
• Döviz kuru riskine karşı korunmada vadeli işlem desteği
Diğer (3)
• Bölgesel Turizm Master planlarının oluşturulması ve tavizsiz uygulanması
• İstatistiklerin tek kurum tarafından tutulması ve ilgili kurumlara aylık olarak dağıtılması
• Daha fazla katma değer yaratmak için yüksek ücretli ürün ve hizmet oluşturulması ve ücret dengesizliğinin nitelikli
personel istihdamı ile kaldırılması
C.4. Türkiye Turizm Sektörünün Geleceğini Etkileyen EğilimlerUygulama Hakkında Kısa Bilgi
Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı’nın uygulamalarından olan “Türkiye Turizm Sektörünün Geleceğini Etkileyen
Eğilimler”, güncel gelişmelerin Türkiye Turizm Sektörü için oluşturduğu fırsat ve tehditleri ortaya koyarak, sektör işletmelerinin
fırsatları kazanca çevirmelerini ve tehditleri bertaraf etmelerini sağlayacak görevleri ortaya çıkarmalarını sağlamaktadır.
Uygulama içerisinde Eğilim Haritaları, Fırsatlar Haritası ve Tehditler Haritası olmak üzere iki alt bölümden oluşmaktadır.
FIRSATLAR HARİTASIKonferans katılımcıları konferansın bu bölümünde, çeşitli fırsatların gelecekte gündeme getireceği eğilim ve gelişmeleri analiz
etmişlerdir. Analizlerin sonucunda ise bu eğilimlere göre bugünden planlanması ve gerçekleştirilmesi gereken stratejik gelişim
görevleri belirlenmiştir.
Grup katılımcıları tarafından sektörün ekonomik gelişmelerini etkileyen fırsat eğilimleri şu şekilde tanımlanmıştır:
1. Dünya turizminde talep, Türk turizminin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve kültür turizmi gibi alternatif
turizme doğru kayıyor.
2. Ulaşım olanaklarının gelişmesiyle uzak ülkelerden gelen turist sayısı artıyor.
3. Avrupa’daki ekonomik zorluklar nedeniyle Türkiye’ye olan talep artıyor.
4. Yakın ülkelerde artan refah seviyesi nedeniyle Türkiye, bölge ülkeleri için cazibe merkezi haline geliyor.
GRUP 1“Dünya turizminde talep Türk turizminin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve kültür turizmi gibi alternatif turizme doğru kayıyor.”
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERGrup çalışması sonucunda “Dünya turizminde talep Türk turizminin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve kültür
turizmi gibi alternatif turizme doğru kayıyor” fırsatı ile gelecekte gündeme gelecek gelişmeler şu şekilde tespit edilmiştir:
Grup tarafından önerilen, bu gelişmelerin gerektireceği stratejik gelişim görevleri ise şunlardır:
• Grup katılımcıları, fırsatın gündeme getireceği gelişmeler olarak; yatırımların ülke geneline dağılacağını, turizmin ülke
geneline yayılmasıyla bölgesel gelir dağılımı farklarının azalacağını, bölge insanının ekonomiye katılımının artacağını ve
ülkemizin dünyaya daha iyi tanıtılacağını vurgulamışlardır. Aynı zamanda katılımcılar talebin; doğa, tarih ve kültür turizmi gibi
alternatif turizm kollarına kaymasının; toplumda doğa, tarih ve kültür bilincinin oluşmasına ve Türkiye’nin özgün sosyo-kültürel
özelliklerinin dünyada tanıtımına imkan sağlayacağına dikkat çekmişlerdir. Bu anlamda doğa ve çevrenin korunması, tarihi ve
kültürel değerlerin ortaya çıkarılması için daha fazla kaynak ayrılması ve bölge halkının turizm konusunda bilinçlendirilmesi
bu gelişmelerden yaralanmak adına ortaya çıkan görevler olarak belirtilmiştir.
• Ülkemizi ziyaret edecek olan turistlerin doğa, tarih ve kültür üçlüsüne yönelik eğilimleri, ziyaretçilerin ülkemiz içerisinde daha
fazla seyahat ederek ülkemizi daha iyi tanımalarına olanak sağlayacaktır. Bu doğrultuda grup katılımcıları, yerel yönetimlerin
bölgeye ulaşım ve altyapı hizmetleri yatırımlarını arttırmaları gerekliliğini ortaya koymuşlardır.
• Katılımcılar gelir seviyesi ve harcama alışkanlıkları yüksek olan ziyaretçilerin ülkemizi tercih etmeleri eğilimini, fırsatın
gündeme getireceği bir diğer gelişme olarak görmüşlerdir. Bu gelişmeden en iyi biçimde yararlanmak adına ise yeni alternatif
tur programlarının düzenlenmesinin yanı sıra tanıtımlarda sosyo-kültürel özellikleri ön plana çıkararak çok çeşitli dillerde,
tarihi ve kültürel zenginliklerimizle ilgili tanıtım materyalleri üretilmesi gerekliliği üzerinde durmuşlardır.
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELER NELER OLACAKTIR?
Yatırımların ülke geneline dağılmasını sağlayacaktır.
Toplumda doğa, tarih ve kültür bilincinin oluşmasına katkı sağlayacaktır.
Türkiye’nin özgün sosyo-kültürel özelliklerinin dünyada tanıtımına katkı sağlayacaktır.
Turizmin ülke geneline yayılması ile bölgesel gelir dağılımı farkları azalacaktır.
Gelir seviyesi ve harcama alışkanlıkları yüksek turistlerin ülkemize yönelmesini sağlayacaktır.
Üretime katkısı olmayan bölge insanının ekonomiye katılımı artacaktır.
Ülkemize gelen turistlerin ülke içerisinde daha fazla seyahat etmesi, ülkemizi daha iyi tanımalarını sağlayacaktır.
Ülkemizdeki huzur ve barış ortamını arttıracaktır.
BU GELİŞMELERDEN YARARLANMAK İÇİN NE TÜR GÖREVLER GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR?
Yerel yönetimlerin bölgeye ulaşım ve altyapı hizmetlerini sağlaması
Doğanın ve çevrenin korunması, tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması için daha fazla kaynak ayrılması(tarihi değerlerin gün yüzüne çıkarılması
Bölge halkının turizm konusunda bilinçlendirilmesi
Tanıtımda sosyo-kültürel özelliklerin ön plana çıkartılması
Yeni alternatif tur programlarının düzenlenmesi(Seyahat acenteleri)
Çok çeşitli dillerde, tarihi ve kültürel zenginliklerimizle ilgili tanıtım materyalleri üretilmesi
33 32
GRUP 4“Ulaşım olanaklarının gelişmesiyle uzak ülkelerden gelen turist sayısı artıyor.”
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERGrup çalışması sonucunda “Ulaşım olanaklarının gelişmesiyle uzak ülkelerden gelen turist sayısı artıyor” fırsatı ile gelecekte
gündeme gelecek gelişmeler şu şekilde tespit edilmiştir:
Grup tarafından önerilen, bu gelişmelerin gerektireceği stratejik gelişim görevleri ise şunlardır:
• Grup katılımcıları fırsatın gündeme getireceği gelişmeler arasında, alternatif turizm arayışları ile bağlantılı av, doğa, yayla
ve inanç gibi turizm türevlerinin gelişeceğini ve hava ulaşımı başta olmak üzere ulaştırma alanlarında büyük yatırımların söz
konusu olacağını vurgulamışlardır.
• Söz konusu fırsattan ve beraberinde gündeme getireceği gelişmelerden yararlanılabilmesi adına en başta, gelen turistlerin
kültür yapılarının analiz edilmesi ve bu doğrultuda turistlere, kültür ve alışkanlıklarına göre uygun hizmet sunulması gerektiği
vurgulanmıştır. Aynı zamanda turistlere yönelik tanıtım ve bilgi ofislerinin kurulması ve ülkeye gelecek farklı turist profiline yönelik dil
eğitimlerinde çeşitlendirilmeye gidilmesi, söz konusu gelişmeden yaralanılması adına ortaya çıkan görevler arasında sıralanmıştır.
GRUP 6“Avrupa’daki ekonomik zorluklar nedeniyle Türkiye’ye olan talep artıyor.”
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERGrup çalışması sonucunda “Avrupa’daki ekonomik zorluklar nedeniyle Türkiye’ye olan talep artıyor” fırsatı ile gelecekte
gündeme gelecek gelişmeler şu şekilde tespit edilmiştir:
Grup tarafından önerilen, bu gelişmelerin gerektireceği stratejik gelişim görevleri ise şunlardır:
• Grup katılımcıları tarafından fırsatın gündeme getireceği gelişmeler; ülkemize gelen ziyaretçi sayısında artış yaşanacağı, ziyaretçi
sayısındaki artış doğrultusunda ülkemizin tanıtımının artacağı, istihdamda sürekliliğinin yakalanacağı ve sonuç olarak da turizm
gelirlerinin artacağı şeklinde sıralanmıştır. Bu bağlamda grup katılımcıları, yeni konaklama tesislerinin artırılması ve kışı kapalı
olarak geçiren işletmelerin açık tutulması gerekliliği üzerinde durmuş, yine aynı paralellikte nitelikli ve ihtiyaca yönelik personel
yetiştirilmesi ile istihdam sağlanması görevini bu gelişmelerin ışığında üstlenilmesi gereken görevler arasında dile getirmişlerdir.
• Katılımcılar, Avrupa’ da yaşanan ekonomik zorluklar doğrultusunda ülkemiz turizmine yönelik olan talep artışının, turizm
işletmelerinin en önemli sorunlarından olan sezonun 12 aya yayılamaması problemini çözeceğini de belirtmişlerdir. Ayrıca
bu durumun kış dönemine uygun yatırımları arttıracağını ve böylece alışveriş sektörünün yıl boyu canlılığını koruyacağını
da vurgulamışlardır. Bu doğrultuda grup katılımcıları, fırsatın yarattığı gelişmelerin gerektirdiği görevler arasında, turizm
işletmelerinin standartlarını düşürmemesi gerekliliğini ifade etmiş ve kış döneminde deniz-kum-güneş üçlüsünün yetersiz
olması nedeniyle sağlık, spor ve kültürel hizmetlerin arttırılmasının önemini de vurgulamışlardır.
GRUP 7“Yakın ülkelerde artan refah seviyesi nedeniyle Türkiye, bölge ülkeleri için cazibe merkezi haline geliyor.”
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERGrup çalışması sonucunda “Yakın ülkelerde artan refah seviyesi nedeniyle Türkiye, bölge ülkeleri için cazibe merkezi haline
geliyor” fırsatı ile gelecekte gündeme gelecek gelişmeler şu şekilde tespit edilmiştir:
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELER NELER OLACAKTIR?
Alternatif turizm arayışları ile bağlantılı av, doğa, yayla ve inanç gibi türevler gelişecektir.
Hava ulaşımı başta olmak üzere ulaştırma alanlarında büyük yatırımlar söz konusu olacaktır.
BU GELİŞMELERDEN YARARLANMAK İÇİN NE TÜR GÖREVLER GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR?
Yabancı turistlerin kültür ve alışkanlıklarına yönelik uygun hizmet sunulması
Gelen turistlerin kültür yapılarının analiz edilmesi
Turistlere yönelik tanıtım ve bilgi ofislerinin kurulması
Dil eğitiminin çeşitlendirilmesi (Rusça, Çince, Japonca)
Havaalanlarının iyileştirilmesi ve büyük uçak filolarının arttırılması
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELER NELER OLACAKTIR?
Ülkemize gelen ziyaretçi sayısı artacaktır.
Turizm gelirleri artacaktır.
Turizm işletmeleri 12 ay açık kalabilecektir.
İstihdam sürekliliği sağlanacaktır.
Ulaşım firmalarımızın faaliyetleri devamlılık arz edecektir.
Ziyaretçi sayısının artışı doğrultusunda ülkemizin tanıtımı artacaktır.
Kış dönemine uygun yatırımlar artacaktır.
Alışveriş sektörü canlılığını yıl boyunca sürdürecektir.
BU GELİŞMELERDEN YARARLANMAK İÇİN NE TÜR GÖREVLER GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR?
Turizm işletmelerinin standartlarının düşürülmemesi
Yeni konaklama tesislerinin artırılması, kışı kapalı olarak geçiren işletmelerin açık tutulması
Altyapı hizmetlerinin geliştirilmesi
Nitelikli ve ihtiyaca yönelik personel yetiştirilmesi ve istihdam sağlanması
Kış döneminde deniz-kum-güneş üçlüsünün yetersiz olması nedeniyle sağlık, spor ve kültürel hizmetlerin arttırılması
35 34
Grup tarafından önerilen, bu gelişmelerin gerektireceği stratejik gelişim görevleri ise şunlardır:
• Grup katılımcıları fırsatın gündeme getirdiği gelişmeleri, önümüzdeki yıllarda ülkemizi ziyaret edecek olan yabancı turist
sayısında ve yeni turizm komplekslerinde artış yaşanacağı şeklinde ifade etmişlerdir. Bu doğrultuda deneyimli ve eğitimli
personelin bu gelişmelere hazır hale getirilmesinin gerekliliğini de görev olarak belirlemişlerdir.
• Yakın ülkelerde artan refah seviyesi sonucunda Türkiye turizmine artan talep, ülkemiz turizminde istihdam artışı
yaratacağından, özel sektörün yatırımlarının özendirilmesi ve devlet teşviklerinin artarak devam etmesi sektörü gelecek
hedeflerine daha da yakınlaştıracaktır.
• Ayrıca grup katılımcıları söz konusu fırsattan doğacak olan gelişmeler olarak, toplumun refah seviyesi ile birlikte GSMH’da
artış yaşanacağına ve kişilerin inanç turizmine olan ilgisinin artacağına dikkat çekmişlerdir. Bu doğrultuda reklam ve tanıtım
çalışmalarının artırılması gerekliliği, kültürel ve tarihi mirasların restorasyon çalışmalarının ve çevre düzenlemelerinin
yapılması ihtiyacı grup katılımcıları tarafında fırsatın gündeme getireceği gelişmelerden doğan görevler arasında ifade
edilmiştir.
• Katılımcılar, Türkiye turizmine artan talebin, dizi sektörü gibi alternatif sektörlerin zaman içerisindeki öneminin artmasını
sağlayacak ve yeni sektörleri canlandıracak gelişmeleri de beraberinde getireceğini ifade etmişlerdir. Bu bağlamda da dizi
sponsorluklarının arttırılması ve dizi sektörüyle gelen turizm hacminin desteklenmesi gerekliliğini görev olarak ortaya
koymuşlardır.
TEHDİTLER HARİTASIKonferans katılımcıları bu uygulamada Türkiye Turizm Sektörü’nün ekonomik gelişme çabası açısından tehdit içeren eğilimlerini
analiz etmişlerdir. Bu analizin sonuçlarına göre tehditlerin etkisini ortadan kaldırmak ya da azaltmak için yapılması gereken
görev önerilerini belirlemişlerdir.
Grup katılımcıları tarafından analiz edilen ve görev tespitine yönelik üzerinde çalışılan tehditler şunlardır:
1. Operatör piyasası, rekabetçi piyasadan oligopol yapıya dönüyor.
2. Avrupa Birliği, birlik içerisinde tatil yapılması konusunda özendirici politikalar uygulayacaktır.
3. Turizmde rakip ülkelerin pazarlama yetenekleri gelişiyor.
GRUP 3“Operatör piyasası, rekabetçi piyasadan oligopol yapıya dönüyor.”
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERGrup çalışması sonucunda “Operatör piyasası, rekabetçi piyasadan oligopol yapıya dönüyor” tehdidinin gelecekte gündeme
getireceği gelişmeler şu şekilde belirlenmiştir:
Tehdidin gündeme getireceği gelişmelere karşılık grup çalışması sonucunda ortaya çıkan stratejik görev önerileri şunlardır:
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELER NELER OLACAKTIR?
Gelen yabancı turist sayısı artacaktır.
Yeni turizm kompleksleri artacaktır.
Turizm sektöründe istihdam artışı gerçekleşecektir.
Toplumun refah seviyesi ve GSMH artacaktır.
İnanç turizminde artış gerçekleşecektir.
Doğal çevre, sağlık ve alışveriş gibi kavramların önemi artacaktır.
Dizi sektörü gibi alternatif sektörlerin zaman içerisinde önemi artacak ve yeni sektörler canlanacaktır.
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELER NELER OLACAKTIR?
Pazarlık gücünün azalmasıyla rekabet gücümüz engellenecektir.
Türkiye belirli pazarlara mahkûm kalacaktır.
Satış stratejileri etkilenecektir.
Türkiye orijinli uluslararası tur operatörlerinin oluşması ve büyümesi engellenecektir.
BU GELİŞMELERDEN YARARLANMAK İÇİN NE TÜR GÖREVLER GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR?
Özel sektör yatırımlarının özendirilmesi
Finans sektörünün özel sektöre gerekli finansal desteği sağlaması
Devlet teşviklerinin ve yatırımlarının artarak devam etmesi
Toplantı ve kongre merkezi gibi alanların arttırılması
Dizi sponsorluklarının arttırılması ve dizi sektörüylegelen turizm hacminin desteklenmesi
Reklam ve tanıtım çalışmalarının arttırılması ve desteklenmesi (özel sektör+devlet)
Deneyimli ve eğitimli personelin bu gelişmelere hazır hale getirilmesi
Şehir merkezlerinde belediyelerin bilinçli ve özenli çalışmalar yapması
Kültürel ve tarihi mirasların restorasyon çalışmalarının ve çevre düzenlemelerinin yapılması
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER NELERDİR?
Elektronik ortamda doğrudan kişiye yönelik özel satışlar yapılmalıdır.
20 yy.da ortaya çıkan dev operatör kuruluşların 21. yy.’da internet ile etkisinin azalacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda elektronik ortamda pazarlama modellerine geçilmelidir.
Elektronik ortamda ana sağlayıcı olarak Türk tur acenteleri oluşturulmalıdır.
Türkiye’ye yönelik operasyon düzenleyen operatörlere çeşitli teşvikler verilmelidir.
Kış döneminde deniz-kum-güneş üçlüsünün yetersiz olması nedeniyle sağlık, spor ve kültürel hizmetlerin arttırılması gerekmektedir.
37 36
• Operatör piyasasının rekabetçi yapıdan, oligopol bir yapıya dönüşmesi Türkiye turizmini olumsuz etkileyecek bir takım
gelişmelere zemin hazırlamaktadır. Bu tehdit doğrultusunda Türkiye turizminin pazarlık gücünün azalacağını ve rekabet
gücünün düşeceğini belirten katılımcılar, elektronik ortamda pazarlama modellerine geçilmesinin ve doğrudan kişiye yönelik
satışlar yapılmasının gerekliliği üzerinde durmuşlardır.
• Türkiye’nin belirli pazarlara mahkûm kalmasının bu tehditle birlikte ortaya çıkabilecek gelişmeler arasında olduğunu ifade
eden grup katılımcıları, deniz-kum-güneş üçlüsünün yanında sağlık, spor ve kültürel hizmetlerin artırılması gerektiğini
savunmuşlardır.
• Diğer taraftan operatör piyasasının oligopol yapıya dönmesi Türkiye orijinli uluslararası tur operatörlüklerinin oluşmasını
engelleyeceğinden, elektronik ortamda ana sağlayıcı olarak Türk Tur Acenteleri oluşturulması gerektiğinin altı çizilmiştir.
GRUP 5 “Avrupa Birliği, birlik içerisinde tatil yapılması konusunda özendirici politikalar uygulayacaktır.”
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELER
Grup çalışması sonucunda “Avrupa Birliği, birlik içerisinde tatil yapılması konusunda özendirici politikalar uygulayacaktır.”
tehdidinin gelecekte gündeme getireceği gelişmeler şu şekilde belirlenmiştir:
Tehdidin gündeme getireceği gelişmelere karşılık grup çalışması sonucunda ortaya çıkan stratejik görev önerileri şunlardır:
• Grup katılımcıları, Avrupa Birliği’nin birlik içerisinde tatil yapılması konusunda özendirici politikalar uygulaması tehdidinin
gündeme getireceği gelişmelerin arasında rekabetin ve kişisel seyahatlerin artacağının altı çizilmiştir. Ayrıca bu durumun
turizm açısından özendirici olacağını ve seyahat kolaylılığı sağlayacağını ifade etmişlerdir.
• Söz konusu tehdit doğrultusunda ortaya çıkabilecek olan bu gelişmelerin gerektirdiği görevlerin arasında grup katılımcıları
temelde Türkiye turizminin sahip olduğu rekabet üstünlüğünün kullanılması gerekliliğini vurgulamışlardır. Bu anlamda kur
avantajının rekabet üstünlüğü yaratmak amacıyla kullanılması gerekliliğinin altı çizilirken, tarihi ve kültürel zenginliklerin
ön plana alınarak vurgulanmasının, inanç turizmi potansiyelinin değerlendirilmesinin, hizmet, fiyat ve kalite dengesinin
kurulmasının gerekliliği üzerinde durulmuştur.
• Grup katılımcıları tarafından belirlenen diğer görevler “doğal yaşamın ve çevrenin korunması”, “ürün çeşitliliğinin arttırılması”’dır.
GRUP 5 (TEKRAR) “Turizmde rakip ülkelerin pazarlama yetenekleri gelişiyor.”
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERGrup çalışması sonucunda “Turizmde rakip ülkelerin pazarlama yetenekleri gelişiyor” tehdidinin gelecekte gündeme getireceği
gelişmeler şu şekilde belirlenmiştir:
Tehdidin gündeme getireceği gelişmelere karşılık grup çalışması sonucunda ortaya çıkan stratejik görev önerileri şunlardır:
• Grup katılımcıları, dünya turizminde rakip ülkelerin pazarlama yeteneklerinin gelişmesinin, turistlerin destinasyon
bağımlılığını azaltacağına ve seçeneklerini artıracağına işaret etmişlerdir. Bu doğrultuda gündeme gelecek olan gelişmelerin
gerektirdiği görevler arasında devamlı olarak ülkemizi ziyaret eden turistlere yönelik kampanyaların hazırlanması gerekliliği
vurgulanmış ve bu anlamda hedef kitleye yönelik eğilimlerin araştırılması gerekliliği ifade edilmiştir. Bu aşamada yeni
teknolojik eğilimlerin kullanılarak etkin PR çalışmalarının yapılması da bu görevlerin gerçekleştirilmesi esnasında dikkat
edilmesi gereken noktalar arasında tanımlanmıştır.
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELER NELER OLACAKTIR?
Rekabeti arttıracaktır.
Kişisel seyahatleri arttıracaktır.
Özendirici olabilecek ve seyahat kolaylığı sağlayacaktır.
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELER NELER OLACAKTIR?
Turistin destinasyon bağımlılığını azaltarak seçeneklerini arttıracaktır.
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER NELERDİR?
Türkiye’de Turizm Sektörü’nün sahip olduğu rekabet üstünlüğünün kullanılması
Kur avantajının rekabet üstünlüğü yaratmak amacıyla kullanılması
Doğal yaşamın ve çevrenin korunması
Hizmet, fiyat ve kalite dengesinin kurulması
Ürün çeşitliliğinin artırılması
Misafirperverlik kanısının güçlendirilmesi
Tarihi ve kültürel zenginliklerin ön plana alınarak vurgulanması
Güvenlik konularında iyileştirmelerin yapılması
Avrupa Birliği’ne adaylık sürecinde gereken adımların izlenmesi
Ulaşım imkanlarının arttırılarak kolaylaştırılması
İnanç turizmi potansiyelin değerlendirilmesi
Operatörlerle sektörel iş birliğinin artırılması
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİ GELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER NELERDİR?
Devamlı olarak ülkemizi ziyaret eden turistlere yönelik kampanyaların hazırlanması
Hedef kitleye yönelik eğilimlerin araştırılması
Tur operatörleri ile ortak kampanya ve işbirliğinin arttırılması
Rakip ülkelerin güçlü olmadığı pazarların araştırılıp söz konusu pazarlara yönelinmesi
Kampanyaların süreklilik arz etmesi
Yeni teknolojik eğilimlerin kullanılması ve etkin PR çalışmalarının yapılması
Türkiye’nin farklı yönlerinin ortaya konulması
39 38
• Kampanyaların süreklilik arz etmesi, tur operatörleri ile ortak kampanya ve iş birliğinin artırılması ve Türkiye’nin farklı
yönlerinin ortaya koyulması grup katılımcıları tarafından altı çizilen diğer görevler olarak sıralanmıştır.
C.5. Önem – Aciliyet UygulamasıUygulama Hakkında Kısa Bilgi
Önem – Aciliyet uygulaması esnasında GZFT’den Stratejik Açılımlara uygulamasından ve D.4 bölümünde detaylı olarak yer
alan Eğilimler Haritaları’ndan çıkan görevler konsolide edilerek konferans katılımcılarına dağıtılmıştır. Katılımcılardan, her bir
görevi önemli ve acil olmak üzere belirlemeleri istenmiştir.
GZFT’den Stratejik Açılımlara uygulamasından ve Eğilimler Haritası’ndan çıkan ve konsolide edilen görev listesi aşağıdaki gibidir;
GÖREVNO
1 Alternatif turların artırılması
2 Bakanlık, sektör ve yerel yönetimler ile iş birliği yapılması
3 Bankalar kanalı ile kredi desteklerinin sağlanması
4 Basın kanallarının kullanılmasının yoğunlaştırılması
5 Bölgesel Turizm Master Planlarının oluşturulması ve tavizsiz uygulanması
6 Bütçe kanununda turizmi tanıtımı için daha fazla kaynak ayrılması
7 Çevre bilincine yönelik eğitimlerin temel eğitimle birlikte başlaması
8 Daha fazla katma değer yaratmak için yüksek ücretli ürün ve hizmet oluşturulması ve ücret dengesizliğinin
nitelikli personel ile kaldırılması
9 Destekleyici unsur ve altyapıların gelişmesi
10 Devlet, özel kurum ve medyanın ortak çalışması ile halkın turizm konusunda eğitilmesinin sağlanması
11 Doğa sporlarına yönelik etkinlikler ve organizasyonlar düzenlemesi
12 Döviz kuru riskine karşı korunmada vadeli işlem desteği
13 Dünyada önde gelen kanaat önderlerinin reklam - tanıtıma yönelik medyasal fonksiyonlarının
canlandırılması
14 Gelişmekte olan pazarlardaki fuarlara katılım
15 Golf kulüplerinin Türkiye’ye davet edilmesi
16 Gelişmekte olan pazarlara yönelik vize kolaylığının sağlanması
17 Gelişmekte olan pazarların beklentilerini belirlemek için pazar araştırması yapılması
18 Gelişmekte olan pazarlar ile hava ulaşım olanaklarının tesis edilmesi
19 Göz, estetik cerrahi gibi branşlarda yurtdışında tanıtım
20 Hedef pazarın tespit edilmesi, bakanlığın desteği ile tanıtım için bütçe ayrılması
21 Hedef pazarların sosyal güvenliklerinin ve sigortalarının araştırılıp anlaşmalar yapılması
22 Her türlü yatırımın, çevreye zarar vermemesi için yasal yükümlülükleri olan kurulları tarafından
onaylanması
23 İç pazar sosyal güvenlik sisteminin de dahil edilmesi
24 İl bazında kongre bürolarının oluşturulması
25 İnternet tanıtımının daha aktif kullanılması
26 İstatistiklerin tek elden tutulması ve ilgili kurumlara aylık olarak dağıtılması
27 Kriz ortamlarında iç pazarların dinamiklerine yatırım ve planlama yapılması
28 Maliye ve Turizm Bakanlığı tarafından mevcut planlar dahil olmak üzere yeni teşvikte yeniden planlama
yapılması
29 Maliye ve Turizm Bakanlığı’nca vergi (KDV), SGK ve diğer unsurlarda avantaj sağlanması ve yeni kanun
çalışmaları yapılması
30 Maliyet kontrol tekniklerinin verilmesi (üniversiteler)
31 Maliyetleri düşürecek önlemler alınması
32 Nitelikli yatak kapasitesinin artırılması
33 Özel sektör turizm kurumlarının eğitim departmanı oluşturulması
34 Paketlerde farklı fiyatlar üretilmesi
35 Sağlık turizmi ile ilgili yasal mevzuat oluşturulması ve geliştirilip denetlenmesi
36 Sağlık ve termal turizmin geliştirilmesi için sektörlerin bilinçlendirilerek yatırımın teşvik edilmesi
37 Sezonun 12 aya yayılması, istihdam verimliliği (ilgili bakanlık)
38 Standartların oluşturulması
39 Sivil Toplum Kuruluşları’nın çevre bilincini artırıcı özel projelere ağırlık vermesi ve sürdürülebilir kılınması
40 Tahsislerdeki kira bedellerinin düşürülmesi (Maliye Bakanlığı)
41 Tanıtım ve diğer sektör ihtiyaçları için fon oluşturulması için otelciler ve acentelerden katkı alınması ve bu
fonun yönetiminin büyük şirketlerin oluşturacağı yönetim kuruluna verilmesi
42 Tanıtım ve pazarlama çalışmalarında kamunun özel sektöre daha fazla destek vermesi
43 Tarımsal kaynakların yerinde üretilmesi (Tarım Bakanlığı)
44 Teknoloji alt yapısının sağlıklı kullanılması
45 Termal turizm bölgelerinin belirlenmesi
46 Turizm Bakanlığı ve belediyelerin imar planı çalışması yapması
47 Turnuvaların Türkiye’de düzenlenmesi
48 Ucuz enerji desteği (Enerji Bakanlığı)
49 Uluslararası organizasyonlara devlet desteğinin sağlanması
50 Üniversite bünyesinde 4 yıllık eğitim fakülteleri kurulumu için çalışılması
51 Ürünlere ve tesislere ait markalaşma çalışması yapılması
52 Yeme - içme kültürün ön plana çıkarılması
53 Yenileme projelerinin teşvik edilmesi
54 AB ülkeleri içerisinde yer alan ülkelere karşı rekabet gücümüzün artırılması
55 Altyapı hizmetlerinin geliştirilmesi
56 Bölge halkının turizm konusunda bilinçlendirilmesi
57 Deneyimli ve eğitimli personelin gelişmelere hazır hale getirilmesi
58 Devamlı gelen müşteriye yönelik kampanyaların yapılması
59 Devlet teşvik ve yatırımlarının artarak devam etmesi
60 Dil eğitiminin çeşitlendirilmesi
41 40
Görev seçimleri neticesinde hem önemli, hem de acil kategorilerine ait seçim sıklıkları belirlenmiş, sıralamalar oluşturulmuştur.
GZFT’den Stratejik Açılımlara uygulamasından ve Eğilimler Haritası’ndan çıkan ilk 15 görev seçim sıklığı çerçevesinde
değerlendirilmiş, En Önemli İlk 15 ve En Acil İlk 15 görev belirlenmiştir.
Belirlenen önemli ve acil görevler arasında yer alan aynı görev maddeleri, En Önemli ve En Acil başlığı altında ayrı bir tabloda
verilmiştir.
• Önem olarak birinci sırada yer alan görev maddesi, gelişmekte olan pazarlardaki fuarlara katılımdır. Önem olarak birinci
sırada yer alan bu görev, gelişmekte olan pazarlarda Türkiye’nin tanıtımının yapılması ve bu pazarlara yönelik ürünler
geliştirilip sunulması açısından önemlidir. Gelişmekte olan pazarlardaki fuarlara katılım görevi aynı zamanda internet
tanıtımının daha aktif kullanılması, bütçe kanununda turizm tanıtımı için daha fazla kaynak ayrılması, alternatif turların
artırılması gibi görevlerin bütünleyicisidir.
• Önem olarak ikinci sırada yer alan sezonun 12 aya yayılması ve istihdam verimliliği görevi, iç turizmin canlandırılması, tesis
ve istihdam verimliliğinin artması, turizm sektörü aktörlerinin batık maliyetlerinin azaltılması açısından oldukça önemlidir.
• Önem olarak üçüncü sırada yer alan görev internet tanıtımının daha aktif kullanılmasıdır. Dünya çapında internet pazar
araştırmaları yapan bir firma olan Miniwatts Marketing Groups’un yaptığı araştırmaya göre dünyada internet kullanımı 2000-
2010 yılları arasında %444,8 artış göstermiş ve internet kullanıcılarının sayısı 1.966.514.816’ya ulaşmıştır. Bu istatistikler göz
önüne alındığında, etkin olarak yapılacak internet tanıtımlarının potansiyel müşteriye ulaşma konusundaki önemi açık bir
şekilde görülmektedir.
61 Dizi sponsorlukları ve desteklerinin artması
62 Doğanın ve çevrenin korunması, tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması için daha fazla kaynak ayrılması
63 E-ortamda ana sağlayıcı rolünde Türk acentelerinin oluşturulması
64 E-ortamda kişiye satış
65 Eğilim araştırmaları ve hedef kitle araştırmalarının yapılması
66 Eğilim araştırmaları sonucu çıkan görevlere yönelik çalışma gruplarının oluşturulması
67 Gelen turist kültür yapılarının analiz edilmesi
68 Havaalanlarının iyileştirilmesi ve büyük uçak filolarının artırılması
69 İklim avantajının kullanılması
70 İşletme standartlarının düşürülmemesi
71 Kış döneminde deniz, kum, güneşin yetersiz olması nedeniyle sağlık, kültür ve spor hizmetlerinin artırılması
72 Kültürel ve tarihi yerlerin restorasyon ve çevre düzenlemelerinin yapması
73 Müşteri talebi yaratmada düşük kur avantajının kullanılması
74 Nitelikli ve ihtiyaca yönelik personel yetiştirilmesi ve istihdam sağlanması
75 Operatörlerle iş birliklerinin geliştirilmesi
76 Otantizm ve farklı deneyimlerin müşteri çekmede sunulması
77 Özel sektörün yatırımlarının artması
78 Pazarda ürün çeşitlendirilmesi ile tur operatörlerinin gücünün kırılması
79 Rakip ülkelerin gücünün olmadığı pazarlara yönelmek
80 Sektörde hizmet, fiyat ve kalite dengesinin sağlanması
81 Stratejik konumun verdiği ulaşım avantajlarının kullanılması
82 Süreklilik arz eden kampanyaların yapılması
83 Şehir merkezinde belediyelerin bilinçli ve özenli çalışmalar yapması
84 Tanıtımda sosyokültürel özelliklerin öne çıkartılması
85 Toplantı kongre merkezi gibi alanların artırılması
86 Turistin kültür, yeme içme alışkanlığına yönelik uygun hizmetler sunulması
87 Turizmde güvenliğin artırılması
88 Türkiye’nin farklı yönlerinin ortaya konulması
89 Türkiye’ye müşteri getiren operatörlere teşvik verilmesi
90 Yeni alternatif tur programlarının düzenlenmesi
91 Yeni konaklama tesislerinin artırılması, kışı kapalı geçiren işletmelerin açıklık oranının artırılması
92 Yeni teknolojik eğilimlerin kullanılması, etkin PR çalışmalarının yapılması
93 Yerel yönetimlerin bölgeye ulaşım, altyapı hizmetleri sağlaması
94 Bakanlık tanıtım fonunun gelişmekte olan pazarlara yönelmesi
95 Tanıtım fonu kullanılarak gelişmekte olan pazarlardaki müşterilerin beklentilerinin tespit edilmesi
96 Gelişmekte olan pazarlardaki müşteri beklentilerine uygun tanıtımlar, aktiviteler, organizasyonlar yapılması
ve bu aktiviteleri gerçekleştiren kuruluşların devlet tarafından desteklenmesi
97 KDV indirimi ile ilgili yasanın çıkması için turizm birliklerinin bir araya gelmesi
98 Bürokrasinin ve çok sesliliğin azaltılması (girişimciliği azaltan bir unsur oluyor)
EN ÖNEMLİ İLK 15 GÖREV SIKLIKNO
1 Gelişmekte olan pazarlardaki fuarlara katılım 17
2 Sezonun 12 aya yayılması, istihdam verimliliği (İlgili Bakanlık) 15
3 İnternet tanıtımının daha aktif kullanılması 14
4 Maliye ve Turizm Bakanlığı’nca vergi (KDV), SGK ve diğer unsurlarda avantaj sağlanması ve 14
yeni kanun çalışmaları yapılması
5 Turizm Bakanlığı ve belediyelerin imar planı çalışması yapması 14
6 Alternatif turların artırılması 13
7 Sağlık ve termal turizmin geliştirilmesi için sektörlerin bilinçlendirilerek yatırımın teşvik edilmesi 13
8 Bölgesel Turizm Master Planlarının oluşturulması ve tavizsiz uygulanması 12
9 Doğanın ve çevrenin korunması, tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması için daha fazla 12
kaynak ayrılması
10 Altyapı hizmetlerinin geliştirilmesi 11
11 Nitelikli ve ihtiyaca yönelik personel yetiştirilmesi ve istihdam sağlanması 11
12 Bütçe kanununda turizm tanıtımı için daha fazla kaynak ayrılması 10
13 Türkiye’ye müşteri getiren operatörlere teşvik verilmesi 10
14 KDV indirimi ile ilgili yasanın çıkması için turizm birliklerinin bir araya gelmesi 10
15 Bankalar kanalı ile kredi desteklerinin sağlanması 9
43 42
• En acil görev tanımları arasında ilk sırada yer alan KDV indirimi ile ilgili yasanın çıkması için turizm birliklerinin bir araya
gelmesi maddesi, turizm sektöründeki birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekmenin yanı sıra, ilgili alanlarda yapılacak KDV
indirimlerinin sektörün maliyetlerini düşürmesi ve kaliteli hizmet sunabilmesi açısından önemini de vurgulamaktadır.
• En acil görev tanımları arasında ikinci ve üçüncü sırada yer alan Maliye ve Turizm Bakanlığı’nca vergi (KDV), SGK ve diğer
unsurlarda avantaj sağlanması, yeni kanun çalışmaları yapılması ve altyapı hizmetlerinin geliştirilmesi maddeleri, Turizm
Sektörü’nde yer alan özel işletmelerin devletin desteğine daha çok ihtiyaç duyduklarını ifade etmektedir.
Her iki tabloda ortak olarak yer alan maddeler aşağıdaki gibidir:
C.6. Sonuç ve Tespitler5 Nisan 2011 tarihinde gerçekleştirilen “Türkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı” boyunca yürütülen
çalışmanın tüm akışı şu soruları cevaplayabilmek amacıyla oluşturulmuştur:
• Türkiye Turizm Sektörü’nün sahip olduğu ekonomik gelişim görevlerini yerine getirirken yararlanacağımız güçlü yönlerimiz
nelerdir?
• Türkiye Turizm Sektörü’nün sahip olduğu ekonomik gelişim görevlerini yerine getirirken bizi zorlayacak, güçlendirmemiz
gereken zayıf yönlerimiz nelerdir?
• Türkiye Turizm Sektörü’nün karşısında ekonomik gelişim görevlerini yerine getirerek ulaşacağımız hangi fırsatlar
bulunmaktadır?
• Türkiye Turizm Sektörü’nün karşısında ekonomik gelişim görevlerini yerine getirerek bertaraf edebileceğimiz hangi tehditler
bulunmaktadır?
• Türkiye Turizm Sektörü’nü etkileyen sektörel, ulusal ya da uluslararası bazda ne tür değişim ve gelişimler olmaktadır, bunlar
Türkiye Turizm Sektörü’nü etkileyen ne tür gelişmeleri doğurmaktadır? Türkiye Turizm Sektörü bu gelişmeleri, ekonomik
gelişim adına kullanabilmek için ne tür görevleri yerine getirmelidir? Bu görevleri sektörde kim üstlenmelidir?
Katılımcıların tüm bu sorulara grup çalışması kapsamında kendi bilgi ve deneyimlerine dayanarak verdikleri cevaplar her bir
bölümde değerlendirilmiştir.
Yapılan çalışmanın tümü ve elde edilen tüm çıktılar bir araya getirilerek incelendiğinde ise şu tespit ve görüşlere ulaşılmaktadır:
• Konferans esnasında katılımcılar tarafından en önemli ve acil görevler arasında ilk sırada yer alan KDV, SGK ve diğer
unsurlarda ilgili bakanlıkların desteği bulunmaktadır. Söz konusu başlığa ilişkin sektörün en büyük beklentisi KDV oranlarının
düşürülmesine yönelik yeni kanunun hazırlanmasıdır. Ancak bu beklentinin değişmesinin sektöre olan etkilerinin analizi yeterli
oranda yapılmamaktadır. Sektörün zayıf yönlerinden olan stratejik yönetim anlayışının yetersiz olması bu maddede de öne
çıkmaktadır. Sektörün kamudan aldığı desteğin, sektöre getirisinin yanı sıra düşük bütçeli tatil talebi yapan turistlerin mevcut
turist yapısını geriletmesi, kişi başına turizm gelirinin düşmesi ve benzeri negatif etkileri de olacaktır. Bu nedenle öncelikle söz
konusu kamu desteklerinin sektöre getireceği artı ve eksilerinin analizinin yapılarak stratejik adımlar doğrultusunda ülkenin
en yüksek getiri oranını sağlayacak planların yapılması gerekmektedir. Bu tür bir görev ise öncelikli olarak sektör birlikleri
tarafından yerine getirilmelidir.
• Sektörel Gelecek Stratejileri Konferansı’nın birçok bölümünde dile getirilen bir diğer konu başlığı ise Bölgesel Turizm Master
planının hazırlanmasıdır. Ülkemizde birçok sektörde yer alan master plan eksikliği Turizm Sektörü’nü de etkilemektedir. Bu
kapsamda Turizm Master planının hazırlanması gerekliliği de yadsınamaz bir gerçektir. Ancak özellikle Turizm Sektörü’nde
“master plan” kavramı her tartışmanın konusu olmuş, buna karşın uygulanabilir planların oluşturulması sağlanamamıştır.
Bu kapsamda sektördeki öncelik, kavramların nasıl tamamlanacağında değil, sürdürülebilir planlamanın nasıl yapılacağı
üzerinde geliştirilmelidir. Bu nedenle öncelikle bölgesel bazda alternatif turizm alanları doğrultusunda, turizm kaynaklarının
sürdürülebilirliği gözetilerek, ülke turizm gelirlerinin artırılmasına yönelik kısa, orta ve uzun vadeli planların hazırlanması
gerekmektedir. Söz konusu bu planlama ise kamu otoritesi tarafından hızlıca uygulanabilir niteliktedir. Bu nedenle ilgili
bakanlığın koordinasyonuyla bölgesel bazlı bütün turizm aktörlerinin yer aldığı çalışma grupları oluşturularak etkin bir
planlama hedef alınmalıdır.
• Turizm, çevre ve altyapı dengesinin kurulması konferans içerisinde tartışılan en önemli konu başlıklarından bir diğeridir.
Bu başlık birçok unsurun koordineli olarak yürütülmesini içermektedir. Bu nedenle kısa vadeli çözüme ulaşma isteğinin talep
edilmemesi gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle ülkenin turizm kaynaklarının potansiyelinin ortaya konması gerekmektedir.
Bir yandan bu kaynakların ekonomik değerinin maksimuma çıkartılması, diğer yandan da söz konusu gelir kaynaklarının
uzun vadede kalıcı olması sağlanmalıdır. Bu noktada kamu otoritesi dışında üç büyük aktörün de sürece katkı verecek
EN ACİL İLK 15 GÖREV SIKLIKNO
1 KDV indirimi ile ilgili yasanın çıkması için turizm birliklerinin bir araya gelmesi 18
2 Maliye ve Turizm Bakanlığı’nca vergi (KDV), SGK ve diğer unsurlarda avantaj sağlanması ve 17
yeni kanun çalışmaları yapılması
3 Altyapı hizmetlerinin geliştirilmesi 14
4 Bölgesel Turizm Master planlarının oluşturulması ve tavizsiz uygulanması 13
5 Ucuz enerji desteği (Enerji Bakanlığı) 13
6 Devlet teşvik ve yatırımlarının artarak devam etmesi 13
7 Şehir merkezinde belediyelerin bilinçli ve özenli çalışmalar yapması 13
8 Maliye ve Turizm Bakanlığı tarafından mevcut planlar dahil olmak üzere yeni teşvikte yeniden 12
planlama yapılması
9 Doğanın ve çevrenin korunması, tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması için daha 12
fazla kaynak ayrılması
10 Bürokrasinin ve çok sesliliğin azaltılması (girişimciliği azaltan bir unsur oluyor) 12
11 Bakanlık, sektör ve yerel yönetimler arasında iş birliği yapılması 11
12 Sağlık ve termal turizmin geliştirilmesi için sektörlerin bilinçlendirilerek yatırımın teşvik edilmesi 11
13 Sezonun 12 aya yayılması, istihdam verimliliği (İlgili Bakanlık) 10
14 Kültürel ve tarihi yerlerin restorasyon ve çevre düzenlemelerinin yapılması 10
15 Türkiye’ye müşteri getiren operatörlere teşvik verilmesi 10
EN ÖNEMLİ VE EN ACİL GÖREVLERNO
1 Maliye ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca vergi (KDV), SGK ve diğer unsurlarda avantaj sağlanması ve yeni
kanun çalışmaları yapılması
2 KDV indirimi ile ilgili yasanın çıkması için turizm birliklerinin bir araya gelmesi
3 Bölgesel Turizm Master planlarının oluşturulması ve tavizsiz uygulanması
4 Sezonun 12 aya yayılması, istihdam verimliliği (İlgili Bakanlık)
5 Altyapı hizmetlerinin geliştirilmesi
6 Sağlık ve termal turizmin geliştirilmesi için sektörlerin bilinçlendirilerek yatırımın teşvik edilmesi
7 Doğanın ve çevrenin korunması, tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması için daha fazla kaynak ayrılması
8 Türkiye’ye müşteri getiren operatörlere teşvik verilmesi
45 44
şekilde dahil olması gerekmektedir. Bunlardan en önemlisi turizm özel işletmeleridir. Türkiye’deki işletme yaş ömürleri
göz önünde bulundurulduğunda işletme gelir beklenti ömürleri de 12-15 yıl aralığında gerçekleşmektedir. Dolayısıyla,
işletmelerin gelirini elde ettiği turizm kaynağından maksimum oranda yararlanmasına neden olmaktadır. Bu ise söz konusu
turizm kaynağının sürdürülebilirliğini engellemekte ve kaynağın kirlenmesi, deformasyonu vb. nedenlerle ekonomik gelir
kapısı olmasını engellemektedir. Bu kapsamda işletmelerde doğal kaynakların uzun vadeli sürdürülebilirliği bilincinin
artırılması gerekmekte ve işletme ömürlerinin ancak söz konusu turizm kaynağının korunmasıyla uzun vadeye ulaşabileceği
aktarılmalıdır. İşletmeler dışında bir diğer önemli aktör turistlerdir. İşletmeler gibi turistler de söz konusu turizm kaynağını
kişisel ihtiyaçları doğrultusunda maksimum kullanmaya eğilimlidirler. Bu da işletmelerde olduğu gibi turizm kaynaklarının
uzun vadede yok olarak ekonomik gelir kaynağı olma yapısını etkilemektedir. Bu nedenle turistlerde bilincin artırılması da
önemli görülmektedir. Son büyük aktör ise turizm kaynağı bünyesinde bulunan halk ve diğer işletmelerdir. Bir diğer anlamda
sezon dışında da turizm kaynağı ile ilişkide olan bütün kişi ve kuruluşlardır. Özellikle doğal kaynakların kirletilmesi ya da
etkin kullanılmaması uzun vadede bu kaynağın turizm özelliğinin yok olmasına neden olmaktadır. Bu kapsamda söz konusu
kişi ve kurumların da bilincinin artırılması gerekmektedir. Her üç aktörde de öncelikli bilincin artırılması önemli bir kavramdır.
Ayrıca söz konusu bilinç artırımının yanı sıra kanun koyucular tarafından da turizm kaynaklarının korunmasına yönelik etkin
yasaların hazırlanması gerekmektedir.
• Türkiye Turizm Sektörü’nün rekabet edebilirliğinin artırılmasının gerekliliği konferans katılımcıları tarafından dile getirilen
bir diğer maddedir. Söz konusu madde stratejik yönetim kapsamında değerlendirilmesi nedeniyle kısa vadede çözüm
geliştirmesinin beklenmemesi gereken bir madde olmakla birlikte, içinde bulunulan konjonktür gereği hızlı aksiyonların
da alınması gereken bir maddedir. Özellikle Avrupa bölgesinde ülkemize rakip olan ülkelerde yaşanan ekonomik ve siyasi
krizlerin etkin kullanılması gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle söz konusu rakiplere yönelik rekabet analizlerinin yapılarak
ülkemizin rekabette üstün olduğu noktaların belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu kriterler ise mevcut rakip ülkeleri tercih
eden turistler bünyesinde tanıtım materyali olarak kullanılarak ilgili pazardan pay alınması hedeflenmelidir.
• Turizm sezonun 12 aya yayılması konferans katılımcılarının önemli ve acil olarak değerlendirdiği bir diğer konu başlığıdır.
Mevcut yapıda sezonsal çalışan, turizm işletmeleri gider yapılarını etkin yönetememektedir. Ayrıca sezonsal istihdam
mecburiyeti, kalifiye eleman sürekliliğinin önüne geçmektedir. Bu ve benzeri sorunlar ise turizm işletmelerinin yönetim
sistemlerinin genel verimlilik oranlarını düşürmektedir. Bu tür bir yapının verimli hale getirilebilmesi sürekli bir hizmet yapısının
müşterilere sunumu ile gerçekleştirilebilecektir. Bu nedenle turizm sektörü sezonsallığın dışına çıkartılarak 12 aya yayılması
gerekmektedir. Söz konusu sezonun uzatılması ise özel sektör işletmelerinin stratejileri ve devlet politikasının örtüşmesinden
geçebilecektir. Bu kapsamda sektör temsilcileri ve sektör karar alıcılarının bir araya gelerek ortak proje geliştirmesinde fayda
görülmektedir.
• Turizm Sektörü’nde de ülke içerisinde diğer birçok sektörün yaşadığı nitelikli eleman eksikliği sorunu yaşanmaktadır. Bu
noktada diğer sektörler gibi Turizm Sektörü’nün de eksiği, söz konusu nitelikli elemanların sektörün ihtiyaçlarına yönelik
kamu tarafından yetiştirilmesi gerektiği ve bu süreç içerisinde özel sektörün herhangi bir aşamada yer alması gerekliliğini
hissetmemesidir. Mesleki öğretim kurumlarından çıkan öğrencilerin sektörün içerisinde bekleneni veremediği sıkça dile
getirilen bir sorundur. Ancak buna karşın sektörün beklentilerinin net tarifinin kamuya sunulamaması ve eğitim kurumları ile
karşılıklı desteğin yeterli seviyede sağlanamaması, sorunun büyük ve görünmeyen tarafı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle
özel sektör ve birlik temsilcilerinin birlikte, kamu otoriteleri ile daha fazla iletişim halinde olarak sektörün ihtiyaçlarını
karşılayacak nitelikli eleman ihtiyacının karşılanmasına yönelik projeler geliştirmesi gerekmektedir. Söz konusu projelerin
eğitim kurumu ve özel sektör arasında uygulamalı olarak gerçekleştirilmesinde fayda bulunmaktadır.
• Türkiye’ye müşteri getiren operatörlere teşvik verilmesi konferansta önemli ve acil olarak addedilen bir diğer başlıktır. Söz
konusu operatörlerin büyük sermayeli yurtdışı menşeli firmalar olması, turist yönlendirmeleri açısından büyük güce sahip
olmalarına neden olmaktadır. Bu çerçevede konferans katılımcıların ilgili operatörlere teşvik verilmesi gerektiğinin altını
çizmektedirler. Ancak söz konusu teşvik sistemi, gelirin transferini gündeme getirecektir ki bu Türkiye’nin turizm potansiyelinin
etkin kullanılmamasına işaret edecektir. Bu kapsamda teşvik sisteminin yanı sıra atılması gereken adımlar bulunmaktadır.
Bu adımlar arasında en önemlisi ise söz konusu operatörlerden bilgi transferinin sağlanarak orta vadede Türkiye sermayeli
şirketlerin ilgili pazar içerisinde yer almasının sağlanması olmalıdır. Bu tür bir gelişim adımı, gelir transferinin önüne geçeceği
gibi ülkenin turizm gelir potansiyelinin de daha etkin kullanılmasına neden olacaktır.
D. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI GRUP ÇIKTILARI
D.1. Başardıklarımız ve Başarmamız Gerekenler
Başardıklarımız
1. Ulaşım ve iletişim kanallarının iyileştirilmesi (Havacılık sektöründeki gelişme)
2. Tesisleşebilmek (Dünya standartlarında)
3. Pazar çeşitliliğinin sağlanması
4. Kalifiye personelde artış sağlanması
5. Yatak kapasitesinin artırılması
6. Turist sayısında artış sağlanması
7. İstihdamda artış sağlanması
8. Fiziki altyapıda kalitenin sağlanması
9. Eğitimin öneminin anlaşılması ile birlikte eğitimli personeldeki artışın sağlanması
10. Turizm seçeneklerinde ve destinasyonlarda artış yaşanması
11. Tanıtım faaliyetlerinin artırılması
12. Hizmet kalitesinin artırılması
13. Sektörde markalaşmanın yakalanması
14. Yasal altyapının oluşturulması
15. Kültür turizminde artış yaşanması
16. Döviz gelirinin sağlanması
17. Sektörün kısa zamanda hızla büyümesi
18. Nakit akışına ve yatırımlara yönelik finansman engellerinin aşılması
19. Türk kültürü algısının değiştirilmesi
20. Arz-talep dengesinin bozulması
21. Teşvik sisteminin başarılı bir şekilde uygulanması
22. Turizm alanındaki standartlarının artması
23. Farklı ülkelerden turist çekilebilmesi
24. Rekabet gücü yüksek bir ülke olunabilmesi
47 46
25. Gıdada AB normlarına ulaşılması
26. Teknolojik yatırımların gerçekleştirilmesi
27. Turizminde eğitim kurumlarının artması
28. Müşteri memnuniyetinin artırılması
29. Kitle turizmi içerisinde toplu hizmet alımı bilincinin artırılması
30. Sektörün yan sektörlere de hayat verebilmesi
31. Özellikle Anadolu’da tur bilincinin olumlu yönde gelişmesi
32. Antalya markasının yaratılması
Başarmamız Gerekenler
1. Turizm çevre ve altyapı dengesinin kurulması ve çevre bilincinin oluşturulması
2. Yeterli düzeyde tanıtım
3. Fiyat dengesi
4. Kalifiye eleman
5. Ülke geneline yayılma
6. İç turizmde tatil bilincinin artırılması
7. Sezonun 12 aya yayılması
8. Verimlilik örgütlenmesinin sağlanması, sektörel güvencelerin oluşturulması
9. Her şey dahil sistemden kaynaklanan sorunların çözümü
10. Vergi ve sosyal güvenlik mevzuatının eksikliği
11. Personel eğitiminin, özellikle dil eğitiminin yeterli düzeye ulaştırılması
12. Yerel halkın turizme dahil edilmesi
13. Markalaşma
14. Tarih ve kültürel değerlerin yeterince tanıtılması
15. Turizm çeşitlendirilmesi noktasındaki eksikliklerin giderilmesi
16. Kayıt dışılığın önüne geçme (vergi yüksek) ve bu durumun yol açtığı haksız rekabetin çözümü
17. Devlet ile sektör arasında üst kurulun sağlanması,devlet desteklerinde yeterlilik
18. Planlı yapılaşma
19. Sürdürülebilir bir turizm politikası
20. Potansiyeli değerlendirme
21. Başarıların yıllara yayılması
22. Kimliğimizin korunması
23. Ulaşım alt yapısındaki eksikliklerin giderilmesi (Deniz)
24. Kişiye özel turizm olgusunun yaratılması
25. Operatörlere maruz kalınmaması
26. Teşviklerdeki eksikliklerin giderilmesi
27. Trend takibinin yeterince yapılması
28. Turizmde finans bankalarının oluşturulması
29. Kitle turizmi içerisinde toplu hizmet alımı bilincinin artırılması
30. İçkilerde vergi yüksekliği ve sınırlamaların oluşturduğu sorunların çözümü
31. Deniz turizmindeki bürokrasinin azaltılması
32. Yasal düzenlemelerdeki yetersizliklerin aşılması
33. İhracatçı olarak sektörün kabul görmesi
34. Hanutçuluk sorunları
35. Kişi başı gelirin artırılması
36. Turizm çeşitlerinin içinin doldurulması
37. İstihdam alanının genişletilmesi
38. Yerel ve özel sektörün birlikte hareketinin sağlanması
39. İşletmelerde yeterli kurumsal yapının oluşturulması
40. Yatak arzına paralel altyapı imkanlarının oluşturulması
41. Tesis bazındaki kalitenin çevre bazında sağlanması
42. Enerji pahalılığı
43. Sektörel etiğin oluşturulması
44. Turizm meslek yasasının çıkarılamamasından kaynaklanan sorunlar
45. Zengin turistin çekilmesi
46. Atıl kapasitenin değerlendirilmesi
47. Destinasyon yönetiminin başarılması
48. Kültür turizmi
49. Butik pansiyonlar
50. Çevre bilincinin oluşturulması
D.2. GZFT UygulamasıGÜÇLÜ YANLAR
1. İKLİM, DOĞAL KAYNAKLAR İLE TARİHİ DEĞERLERİN VARLIĞI VE HENÜZ BÜYÜK ORANDA BOZULMAMIŞ ÇEVRE
2. TURİZMİN SOSYAL VE EKONOMİK ÖNEMİNİ ANLAMIŞ BİR TOPLUM YAPISI
3. ANADOLU’NUN ZENGİN TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASI
49 48
4. GELENEK VE GÖRENEKLER İLE TÜRK İNSANININ KONUKSEVERLİĞİ
5. TURİZM OLGUSUNA ÇABUK ADAPTE OLABİLECEK GENÇ VE DİNAMİK NÜFUS YAPISI
6. ÖZGÜN SOSYO-KÜLTÜREL ÖZELLİKLER VE DOĞU İLE BATININ EGZOTİK BİLEŞİMİNİN SUNULMASI
7. ANA PAZARLARDAKİ TANINMIŞLIK, PAZAR PAYININ YÜKSEKLİĞİ VE BURALARDA TÜRKİYE SPESİYALİSTİ SEYAHAT
ORGANİZATÖRLERİ VE UÇAK ŞİRKETLERİNİN VARLIĞI
8. AKDENİZ ÇANAĞINDAKİ RAKİP ÜLKELERE GÖRE DAHA YENİ VE DAHA NİTELİKLİ TESİSLERİN VARLIĞI
9. YAT TURİZMİNİ GELİŞTİRMEYE UYGUN KIYILAR, KIYI YAPILARI VE RÜZGÂRIN VARLIĞI
10. GENÇ VE UZAK PAZARLAR İÇİN HENÜZ KEŞFEDİLMEMİŞ BİR VARIŞ NOKTASI OLMASI
11. İÇ TURİZMDEKİ HAREKETLENME
12. HALI, DERİ, KONFEKSİYON VE MÜCEVHER BAŞTA OLMAK ÜZERE ALIŞVERİŞ OLANAKLARI, YÖRESEL
POTANSİYELE BAĞLI OLARAK GELİŞEN EL SANATLARI VE EL SANATI ÜRÜNLERİNİN VARLIĞI
13. TURİZMİN ÇEŞİTLENMESİNE OLANAK VEREN COĞRAFİ YAPI VE ULAŞIM OLANAKLARI
14. TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÖSTERGELERİNDEKİ İYİLEŞME
15. ULUSLARARASI TURİZMDE DEĞİŞEN TALEP YAPISINA SAĞLANAN UYUM
16. BİREYSEL KARAR VERME VE UYGULAMA YETİSİ
17. DESTİNASYON ÇEŞİTLİLİĞİ
18. DİNAMİK YAPIMIZ - ENERJİMİZ
19. EGZOTİK ZENGİNLİK
20. ESNEK FİYAT VE HİZMET SUNUMU
21. GELİŞMEKTE OLAN PAZAR KONUMUNDA BULUNMAMIZ
22. GİRİŞİMCİLİK RUHU
23. KRİZLERE ÇABUK TEPKİ VERİLEBİLMESİ
24. KUTSAL YERLER
25. SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞMESİ (FİYAT - KALİTE)
26. TURİZM YATIRIMLARININ DEVAM ETMESİ
27. TURİZM SEKTÖRÜNE UYGUN GENÇ İŞ GÜCÜ
28. TURİZME AÇILMAMIŞ SAHİL ŞERİTLERİMİZİN OLMASI
29. UCUZ İŞ GÜCÜ
30. ULAŞILABİLİR HEDEF VE PLANLARI YAPABİLME BECERİMİZ
31. ULAŞIM KOLAYLIĞI
32. UZMANLAŞMA VE EĞİTİMİN ÖNEMİNİN KAVRANMIŞ OLMASI
33. VAR OLANLA YETİNMEYİP ÜRETKEN YAPIMIZI ARTIRMAK
34. VİZELERİN KALDIRILMASI
35. YAN SEKTÖRLERDEKİ ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ
36. ZENGİN YEME İÇME KÜLTÜRÜ
1. MEDYANIN YAYINLADIĞI OLUMSUZLUKLARIN ETKİLEME ESNEKLİĞİNİN YÜKSEKLİĞİ
2. ALTYAPI VE HİZMET KALİTESİNİN VE DESTEK SEKTÖRLERDEKİ GELİŞMENİN, HIZLI TALEP ARTIŞINA PARALEL
GEREKSİNİMLERE YANIT VEREMEMESİ
ZAYIF YANLAR
3. SAĞLIK, TEKNİK, ALTYAPI VE ENERJİ KONULARINDA YETERSİZLİK
4. BÜYÜK ÖLÇEKLİ OTELLERİN KIRSAL YAKIN ÇEVRE VE ÖZGÜN MİMARİ İLE UYUMSUZLUK İÇİNDE OLMALARI
5. BÖLGESEL ÖLÇEKTE BÜTÜNLEŞİK STRATEJİK PLANLAMA YÖNETİMİNE İŞLERLİK KAZANDIRILAMAMASI VE
PLANLAMADA YETKİ KARMAŞASI
6. ARAŞTIRMA YETERSİZLİĞİ NEDENİ VE STRATEJİK KARARLARIN ALINMASINDAKİ GÜÇLÜKLER
7. TURİZMDE YETERİNCE ÇEŞİTLENDİRMEYE VE COĞRAFİ YAYGINLAŞTIRMAYA GİDİLMEMESİ
8. YAT TURİZMİ İÇİN LİMAN VE MARİNA YETERSİZLİĞİ
9. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NIN VE BELEDİYELERİN VERDİĞİ TURİZM İŞLETMELERİ BELGELERİNİN FARKLI
STANDARTLAR İÇERMESİ VE BU DURUMUN KARIŞIKLIĞA YOL AÇMASI
10. İÇ TURİZM İLE İLGİLİ STRATEJİK PLANLAMA EKSİKLİĞİ
11. DOĞAL, TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASIN ÖZGÜN NİTELİKLERİNİN YER YER EROZYONA UĞRAMASI SONUCU
TALEP YARATICI FAKTÖR OLMAKTAN UZAKLAŞMASI
12. TANITMA VE PAZARLAMAYA AYRILAN KAYNAKLARIN KULLANIMINDAKİ EŞGÜDÜM YETERSİZLİĞİ
13. REKABET ÜSTÜNLÜKLERİMİZİN ORTAYA KONULMASINDAKİ GÜÇLÜKLER NEDENİ İLE PAZARLAMANIN DÜŞÜK
FİYATLARA YAPILMASI, DÜŞÜK FİYATLARIN BİR ÇEKİM UNSURU HALİNE GELMESİ
14. AKARYAKIT VERGİLERİ
15. BUTİK OTELCİLİĞİN GELİŞTİRİLEMEMESİ
16. BÜROKRASİNİN İŞLERİ ZORLAŞTIRMASI
17. CAZİBE NOKTALARININ BULUNMAYIŞI
18. ÇEVRE BİLİNCİ
19. DEMİRYOLU EKSİKLİĞİ
20. EĞİTİMİN YETERSİZLİĞİ
21. ENERJİ VE ÇEVRE YATIRIMLARININ DOĞAL KAYNAKLARA ZARAR VERMESİ
22. ENFORMASYON SİSTEMLERİNDEN YETERİNCE YARARLANAMAMA
23. HAVALİMANIN YETERSİZLİĞİ VE AZLIĞI
24. HAZİNE ARAZİLERİNİN HALKI GÖZARDI EDEREK TAHSİS EDİLMESİ
25. İSTİHDAMDAKİ YÜKSEK VERGİ YÜKÜ
26. MASTER PLAN EKSİKLİĞİ (BÖLGESEL VE ÜLKESEL)
27. OPERASYONEL BAZLI TURİZM TEŞVİKLERİNİN AZLIĞI
28. ÖRGÜTLENME - DÜŞÜNCELERİN HAYATA GEÇİRİLMESİNDEKİ BECERİ EKSİKLİĞİ
29. ÖZ SERMAYE VE FİNANSMAN EKSİKLİĞİ
30. SEKTÖREL BAZDA VERGİ VE SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATININ EKSİKLİĞİ
31. SEKTÖRÜ AYAKTA TUTACAK YAPISAL FONKSİYONLARIN YETERİNCE İNCELENMEDEN YAPBOZ TAHTASI GİBİ
ÇABUK DEĞİŞTİRİLMESİ
32. SIRADANLAŞMAK
33. TANITIM BÜTÇESİNİN YETERSİZLİĞİ
34. TARİHİ VE KÜLTÜREL MEKANLARA SAHİP ÇIKILAMAMASI
35. TUR OPERATÖRÜNE BAĞIMLILIK
36. TURİZM İSTATİSTİKLERİNİN GÜNCEL VE YETERLİ OLMAMASI
37. TURİZMCİLİK = OTELCİLİK DEĞİL KAVRAM KARGAŞASI
51 50
38. YABANCI DİL YETERSİZLİĞİ
39. YEREL MARKALARIN AZLIĞI
1. AVRASYA BÖLGESİNİN ARTAN ÖNEMİ VE TÜRKİYE’NİN SİYASAL VE EKONOMİK YÖNDEN STRATEJİK ÖNEM
KAZANMASI
2. DÜNYADA TÜRKİYE’NİN REKABET GÜCÜNÜN YÜKSEK OLDUĞU DOĞA, TARİH VE KÜLTÜR TURİZMİNE OLAN
İLGİNİN ARTMASI
3. BATI AKDENİZ’DEKİ KİRLENME SONUCU, DOĞU AKDENİZ BÖLGESİNİN ÇEKİCİLİĞİNİN ARTMASI
4. EĞİTİM DÜZEYİ YÜKSEK VE DENEYİMLİ TURİSTLERİN SAYISINDAKİ ARTIŞ
5. BÜYÜYEN DÜNYA EKONOMİSİ VE SAĞLIKLI GELİŞEN TURİZM ENDÜSTRİSİ
6. GELİŞEN ULAŞIM OLANAKLARI VE BUNA BAĞLI UZUN MESAFELİ SEYAHATLERİN ARTMASI, BİLİNEN VARIŞ
NOKTALARINDAN BİLİNMEYEN VEYA AZ BİLİNEN VARIŞ NOKTALARINA TALEP KAYMASI
7. TÜRKİYE’DE BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNE AİT ALT YAPININ HIZLA GELİŞMESİ VE YAYGINLAŞMASI,
E-DEVLET YAPISININ KURULMASI
8. EGE VE AKDENİZ’İN YANINDA KARADENİZ’İN DE KRUVAZİER TURİZMİNE KATILMASI
9. GELİŞME POTANSİYELİ GÖSTEREN PAZARLARDA TÜRKİYE’YE YÖNELİK İLGİNİN ARTMASI
10. ÖZEL SEKTÖRÜN KÜLTÜR VE TURİZME ARTAN İLGİSİ
11. BİLGİ TOPLUMU OLMA KONUSUNDA YAPILAN ÇALIŞMALAR
12. TURİZM BAKANLIĞI’NIN FAALİYET ALANLARINDA ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİNİN ARTMASI
13. TÜRK CUMHURİYETLERİ İLE YAPILAN İŞBİRLİĞİ
14. YURTDIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLERİN VARLIĞI
15. TOPLUMDA KÜLTÜREL DUYARLILIĞIN ARTMASI
16. İÇ TURİZMDEKİ HAREKETLENME
17. TURİZMİN ÇEŞİTLENMESİNE OLANAK VEREN COĞRAFİ YAPI
18. YERLİ VE YABANCI YATIRIMCILARIN TURİZME ARTAN İLGİSİ
19. ÇEVRE KORUMA BİLİNCİNİN ARTMASI VE KENTSEL ALTYAPININ GELİŞTİRİLMESİ
20. AKDENİZ ÇANAĞINDA BULUNAN ÜLKELERDEKİ KARIŞIKLIKLAR
21. BURJUVAZİLİĞİN GELİŞMESİ
22. DENİZALTI ZENGİNLİKLERİ
23. DİL TURİZMİ
24. DÜNYA GOLF TURİZMİNDE YENİ DESTİNASYON TALEBİ
25. DÜNYA KONGRE TURİZMİNDE YENİ DESTİNASYON TALEBİ
26. DÜNYA SAĞLIK TURİZMİNDE YENİ DESTİNASYON TALEBİ
27. HAVA ULAŞIMININ GELİŞMESİ
28. İHTİYAÇLAR ÇEŞİTLİLİĞİNİN ARTMASI VE TATİL KAVRAMININ LÜKS TÜKETİM OLMAKTAN ÖTEYE İHTİYAÇ
ALGISINA DÖNÜŞMESİ
29. İNTERNETİN DAĞITIM KANALI OLARAK ALTERNATİFİNİN OLUŞTURULMASI
30. KUZEY AFRİKA’DAKİ BELİRSİZLİK
31. KÜRESEL EKONOMİK KRİZİN UCUZ PAZARA TALEP ARTIŞINI SAĞLAMASI
FIRSATLAR
TEHDİTLER
32. ORTADOĞU VE DİĞER ÜLKELERDEKİ POTANSİYELİN DEĞERLENDİRİLMESİ
33. SAĞLIK TURİZMİ
34. UZAK DOĞU’NUN EKONOMİSİNİN GELİŞMESİ
35. VİZELERİN KALKMASI
36. YENİ ULUSLARARASI TİCARİ İŞBİRLİLİĞİNİN VARLIĞI
37. YENİ VE POTANSİYEL PAZARLARIN TÜRKİYEYE İLGİSİ
1. ULUSAL VE ULUSLARARASI MEDYADAKİ OLUMSUZ YAYINLAR VE LOBİ ÇALIŞMALARI
2. ÜLKEMİZİN JEOPOLİTİK KONUMUNDAN DA KAYNAKLANAN DIŞ TEHDİTLER
3. ULUSLARARASI SEYAHAT ORGANİZATÖRLERİNİN PİYASAYA EGEMEN OLMALARI VE
TÜRK TURİZM SEKTÖRÜNÜN VERİMLİLİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMELERİ
4. AB ÜYELİK SÜRECİNİN UZAMASI VE AVRUPA BİRLİĞİ’NİN, BİRLİK İÇİ TURİZM
HAREKETLERİNİ ÖZENDİRİCİ POLİTİKALARI
5. KAMU KURUMLARI ARASINDA GEREKLİ KOORDİNASYONUN KURULAMAMASI
6. TERÖR
7. KÜLTÜREL YABANCILAŞMA
8. KAÇAK KAZILAR VE KAÇAKÇILIK
9. RAKİP ÜLKELERİN REKABET GÜCÜNÜN GELİŞMİŞ OLMASI
10. BÖLGELER ARASINDA VE BÖLGE İÇİNDE GELİŞMİŞLİK FARKLILIKLARININ DERİNLEŞMESİ
11. ÇARPIK KENTLEŞME VE ALT YAPI YETERSİZLİĞİ
12. SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ANLAYIŞININ UYGULANAMAMASI SONUCU DOĞAL KAYNAKLARIN TAHRİP OLMA RİSKİ
13. KORUNMASI GEREKLİ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ META YAPILMA İSTEĞİ
14. ÜCRET DENGESİZLİĞİ
15. AB’DEKİ EKONOMİK KRİZ
16. ANTİ MÜSLÜMANLIK
17. AVRUPA’NIN SOSYAL DEVLET İLKESİNDEN UZAKLAŞMASI
18. ÇEVRE KİRLİLİĞİ
19. EKONOMİK KRİZİN DEVAM ETMESİ
20. GERİ DÖNÜŞÜM VE ARITMA TESİSLERİNİN YETERSİZLİĞİ
21. İLERİ DEMOKRASİ KAVRAMININ TANIMLI OLMAMASI
22. MEVCUT TURİST PROFİLİNİN HİZMET YERİNE FİYATI TERCİH ETMESİ
23. ORTA DOĞU’DAKİ GELİŞMELER
24. ÖTV VE DİĞER VERGİLERİN ARTMASI
25. PETROL FİYATLARININ ARTMASI
26. RADİKAL DÜŞÜNCE VE HAYAT TARZININ GELİŞİMİ
27. RAKİP DESTİNASYONLARIN GELİŞMESİ
28. SUÇ ORANININ ARTMASI
29. ÜLKENİN YÖNETİMSEL REJİM ARTIŞI VE ENDİŞELER
30. YAKIT FİYATLARININ ARTMASI
53 52
D.3. Stratejik Açılımlar
Masa 1-1Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ:
• Sağlık turizminin fiyat ve kalite olarak gelişmesi
ZAYIF:
• Turizmde yeterince çeşitlendirmeye ve coğrafi yaygınlaştırmaya gidilmemesi
Strateji:
• “Türkiye’de sağlık turizminin fiyat ve kalite olarak gelişimini arttırarak, turizmde çeşitlendirmeye gidilmesi ve
coğrafi olarak yaygınlaşma sağlanması ”
Görevler:
• Nitelikli yatak kapasitesinin arttırılması
• Termal turizm bölgelerinin belirlenmesi
• Sağlık turizmi ile ilgili yasal mevzuat oluşturulması ve geliştirilip denetlenmesi
• Bankalar kanalıyla kredi desteklerinin sağlanması
• Hedef pazarların sosyal güvenlik ve sigorta yapısının öğrenilip anlaşmaların buna göre yapılması
• İç pazarların sosyal güvenlik sistemine dahil edilmesi
Masa 1-2Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ:
• Halı, deri, konfeksiyon ve mücevher başta olmak üzere alışveriş olanakları, yöresel potansiyele bağlı olarak gelişen el
sanatları ve el sanatı ürünlerinin varlığı
• Zengin yeme içme kültürü
ZAYIF:
• Yerel markaların azlığı
Strateji:
• “Halı, deri, konfeksiyon ve mücevher başta olmak üzere alışveriş olanakları, yöresel potansiyele bağlı olarak gelişen
el sanatları ve zengin yeme içme kültürümüz vb. değerlerimizin marka değerlerinin arttırılması ”
Görevler:
• Standartlarımızın oluşturulması
• Ürünlere ve tesislere ait marka çalışmalarının yapılması
Masa 1-3Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ:
• Esnek fiyat ve hizmet sunumu
• Destinasyon çeşitliliği
ZAYIF:
• Tur operatörlerine bağımlılık
Strateji:
• “Esnek fiyat ve hizmet sunumu ile destinasyon çeşitliliği avantajının kullanılarak tur operatörlerine bağımlılığın
azaltılmaya çalışılması”
Görevler:
• Tanıtım ve pazarlama çalışmalarında kamunun özel sektöre daha çok destek vermesinin sağlanması
• Alternatif turların arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılması
Masa 1-4Seçilen Kriterler:
FIRSAT:
• Türkiye’nin genç ve uzak pazarlar için henüz keşfedilmemiş bir varış noktası olması
• İç turizmdeki hareketlenme
ZAYIF:
• Turizm istatistiklerinin güncel ve yeterli olmaması
Strateji:
• “İstatistiklerin daha güncel, doğru ve detaylı tutulmaya başlanılması ile gerekli analizlerin yapılarak, iç turizmdeki
hareketlenmenin ve dış pazarlardan gelecek talepleri daha yüksek oranda değerlendirebilme fırsatının yakalanması”
Görevler:
• İstatistiklerin tek kurum tarafından tutulması ve ilgili kurumlara aylık olarak dağıtılması
• Teknolojik altyapının etkin bir şekilde kullanılmaya başlanılması
Masa 2-1Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ:
• İklim, doğal kaynaklar, henüz büyük oranda bozulmamış çevre ile tarihi değerlerin varlığı
• Turizm olgusuna çabuk adapte olabilecek genç ve dinamik nüfus yapısı
55 54
• Ana pazarlardaki tanınmışlık, pazar payının yüksekliği ve buralarda Türkiye spesiyalisti seyahat organizatörleri ve uçak
şirketlerinin varlığı
FIRSAT:
• Gelişme potansiyeli gösteren pazarlarda Türkiye’ye yönelik ilginin artması
Strateji:
• “Sahip olunan çevresel, kültürel, yapısal güçlü yanlar kullanılarak ve gelişme potansiyeli gösteren pazarlarda
Türkiye’ye yönelik ilginin artması fırsatı değerlendirilerek turizm geliri ve turist sayısının arttırılması”
Görevler:
• Gelişmekte olan pazarlardaki fuarlara katılmak
• Gelişmekte olan pazarlar ile hava ulaşım olanaklarının tesis edilmesi
• Gelişmekte olan pazarların beklentilerini belirlemek için pazar araştırması yapılması
• Gelişmekte olan pazarlara yönelik vize kolaylıkları sağlanması
Masa 2-2Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ:
• Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı
• Girişimcilik ruhu
• Sağlık turizminin gelişmesi (fiyat - kalite)
FIRSAT:
• Dünya golf, sağlık ve kongre turizminde yeni destinasyon talebi
Strateji:
• “Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin tanıtımı, sağlık turizmindeki fiyat
ve kalite artışının avantajı ve girişimcilik ruhumuzun getirdiği yaratıcılıkla sunulacak farklı hizmetler ile Türkiye’de
golf, sağlık ve kongre turizminin geliştirilmesi ve bu alanlarda sektörden alınan payın arttırılması”
Görevler:
• Yabancı golf kulüplerinin Türkiye’ye davet edilmesi
• Türkiye’de ulusal ve uluslararası golf turnuvalarının düzenlenmesi/sayısının artırılması
• İl bazında kongre bürolarının oluşturulması
• Uluslararası organizasyonlara devlet desteği sağlanması
• Yurtdışı SGK’lar ile sağlık konusunda iş birliklerinin kurulması
• Göz ve estetik cerrahi vb. gibi branşlarda yurtdışında etkin tanıtımlar yapılması
Masa 2-3Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ:
• İklim, doğal kaynaklar ile tarihi değerlerin varlığı ve henüz büyük oranda bozulmamış çevre
• Gelenek ve görenekler ile Türk insanının konukseverliği
• Kutsal yerler
• Zengin yeme içme kültürü
FIRSAT:
• Dünyada Türkiye’nin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve kültür turizmine olan ilginin artması
Strateji:
• “Doğal ve tarihi güzellikleri, konuksever insan yapısı ve zengin yeme içme kültürü olan Türkiye’nin, doğa, tarih
ve kültür turizmine olan ilginin artması avantajından yararlanmak için yeni pazarlarda agresif pazarlama ve tanıtım
faaliyetlerinde bulunması”
Görevler:
• Doğa sporlarına ilişkin uluslararası etkinlikler ve organizasyonlar düzenlenmesi
• İnternet tanıtımının daha aktif kullanılması
• Basın kanalları kullanımının etkinleştirilmesi ve yoğunlaştırılması
Masa 3-1Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ:
• Ana pazarlardaki tanınmışlık, pazar payının yüksekliği ve buralarda Türkiye spesiyalisti seyahat organizatörleri ve uçak
şirketlerinin varlığı
• Destinasyon çeşidi
• Zengin yeme içme kültürü
• Akdeniz çanağındaki rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı
TEHDİT:
• Petrol fiyatlarının artması
Strateji:
• “Mevcut tesislerin periyodik olarak modernize edilmesi, yeme içme kültüründen ödün verilmemesi ve Ege-Akdeniz
bölgelerinde yeni destinasyonlar yaratılması yolu ile gelişen rakip destinasyonlar nedeniyle oluşacak muhtemel
turist kaybı tehlikesinin azaltılması”
Görevler:
• Yenileme projelerinin teşvik edilmesi
57 56
• Yeme içme kültürünün ön plana çıkarılması
• Yeni turizm alanlarında altyapı tesislerinin yapılması
Masa 3-2Seçilen Kriterler:
GÜÇLÜ:
• Esnek fiyat ve hizmet sunumu
• Ucuz iş gücü
TEHDİT:
• Avrupa’nın sosyal devlet ilkesinden uzaklaşması
Strateji:
• “ Avrupa’nın sosyal devlet ilkesinden uzaklaşması sonucu geliri düşen AB turistlerine daha ekonomik ürünler
sunulması”
Görevler:
• Turizm Sektörü’nde istihdam vergisinin düşürülmesi
• Ucuz enerji sağlanması
• KDV indirimleri yapılması
• Turizm maliyetlerini düşürecek tedbirler alınması
• Farklı fiyat ve hizmet seçenekleri olan ürün paketleri oluşturulması
Masa 4-1Seçilen Kriterler:
ZAYIF:
• İç turizm ile ilgili stratejik planlama eksikliği
FIRSAT:
• İç turizmdeki hareketlenme
Strateji:
• “ İç Turizmin canlandırılması ve yayılması için hedef ve stratejilerin belirlenmesi”
Görevler:
• Sektör ile bakanlığın ortak çalışma ile, iç turizmin canlandırılması için bölgesel tatil planlaması yapması
• Kriz ortamlarında iç pazarın dinamiklerine yatırım ve planlama yapılması
Masa 4-2Seçilen Kriterler:
ZAYIF:
• Medyanın yayınladığı olumsuzlukların etkileme esnekliğinin yüksekliği
Strateji:
• “ Medya ağırlamaları ve kanaat önderleri ile medyanın olumsuz yayınlarının ve etkilerinin azaltılması”
Görevler:
• Dünyada önde gelen kanaat önderlerinin reklam-tanıtıma yönelik medyasal fonksiyonların canlandırılması
• Bakanlık-Sektör ve yerel yönetimler ile işbirliği yapılması
Masa 4-3Seçilen Kriterler:
ZAYIF:
• Rekabet üstünlüklerimizin ortaya konulmasındaki güçlükler nedeni ile pazarlamanın düşük fiyatlara yapılması, düşük
fiyatların bir çekim unsuru haline gelmesi
FIRSAT:
• Yeni ve potansiyel pazarların Türkiye’ye ilgisi
Strateji:
• “ Yeni ve potansiyel pazarların Türkiye’ye olan ilgisi fırsatını kullanarak yeni pazarlara açılmak ve bu yol ile
pazarlamanın düşük fiyatlara yapılmasının, düşük fiyatların bir çekim unsuru haline gelmesinin ortadan kaldırılmaya
çalışılması”
Görevler:
• Hedef pazarların tespit edilmesi
• Bakanlığın desteği ile tanıtım için bütçe oluşturulması
Masa 5-1Seçilen Kriterler:
ZAYIF:
• Çevre bilinci eksikliği
• Enerji ve çevre yatırımlarının doğal kaynaklara zarar vermesi
TEHDİT:
• Çarpık kentleşme ve altyapı yetersizliği
• Sürdürülebilir turizm anlayışının uygulanamaması sonucu doğal kaynakların tahrip olma riski
• Çevre kirliliği
59 58
• Geri dönüşüm ve arıtma tesislerinin yetersizliği
Strateji:
• “ Çevre bilincinin aşılanması ve Enerji yatırımlarından doğal kaynaklara zarar verme riski olanların engellenmesi ile
Türkiye için önem arz eden çevre sorunlarının önüne geçilmesi”
Görevler:
• Bölgesel turizm master planlarının oluşturulması ve tavizsiz uygulanması
• STK’nın çevre bilincini arttırıcı özel projelere ağırlık vermesi ve bunun sürdürülebilir kılınması
• Tüm yatırımların, çevreye zarar vermemelerinin garantilenmesi amacıyla yasal yükümlülükleri olan kurullar tarafından
onaylanması
• Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile ilgili teşviklerin arttırılması
• Çevre bilincine yönelik eğitimlerin temel eğitim ile beraber başlaması
Masa 5-2Seçilen Kriterler:
ZAYIF:
• Rekabet üstünlüklerimizin ortaya konulmasındaki güçlükler nedeni ile pazarlamanın düşük fiyatlara yapılması, düşük
fiyatların bir çekim unsuru haline gelmesi
TEHDİT:
• Mevcut turist profilinin hizmet yerine fiyatı tercih etmesi
Strateji:
• “ Tesislerin kaliteli hizmet anlayışının düşürülmeden, maliyetlerin kontrol altına alınması ile gelen talepler
doğrultusunda uygun fiyatlar belirlenerek turistlerin ülkeye çekilmesi ve bu strateji ile rakip ülkelere göre
rekabet gücünün artırılması”
Görevler:
• Vergilerin indirilmesi (Maliye Bakanlığı)
• Maliyet kontrol tekniklerinin verilmesi (Üniversiteler)
• Sezonun 12 aya yayılması ve istihdam verimliliği sağlanması (İlgili bakanlık)
• Ucuz enerji desteği sağlanması (Enerji Bakanlığı)
• Döviz kuru riskine karşı korunmada vadeli işlem desteği
• Tahsislerdeki kira bedellerinin düşürülmesi (Maliye Bakanlığı)
Masa 5-3Seçilen Kriterler:
ZAYIF:
• Tanıtım bütçesinin yetersizliği
• Sektörel bazda vergi ve sosyal güvenlik mevzuatının eksikliği
• Operasyonel bazlı turizm teşviklerinin azlığı
TEHDİT:
• Rakip ülkelerin rekabet gücünün gelişmiş olması
Strateji:
• “ Turizm teşviklerinin yetersizliği, vergi ve sosyal güvenlik mevzuatındaki eksiklikler, tanıtım bütçesinin yetersizliği
gibi iç dinamikleri negatif etkileyen faktörlerde gerekli düzenlemeler yaparak rakip ülkeler ile rekabet edebilir hale
gelmek”
Görevler:
• Turizm sektörüne yönelik içeriğinde vergi, tanıtım, çalışanlar için SGK teşvikleri içeren bir yeni ve özel kanun
hazırlanması (Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Turizm Birlikleri, Üniversiteler)
• Bütçe Kanununda turizm tanıtımı için daha fazla kaynak ayrılması (Maliye Bakanlığı, Turizm Bakanlığı)
• Otelciler, acentelerin katkı vereceği bir tanıtım fonu oluşturulması ve bu fonun yönetiminin üye şirketlerin oluşturacağı
yönetim kuruluna verilmesi
Masa 6-1Seçilen Kriterler:
TEHDİT:
• Ücret dengesizliği
FIRSAT:
• Bilgi toplumu olma konusunda yapılan çalışmalar
Strateji:
• “Özel sektör ve kamu sektörünün tüm eğitim sisteminin gözden geçirilmesi, uzun vadeli ve geleceği şekillendiren
yeni eğitim organizasyonunun projelendirilip hayata geçirilmesi ile nitelikli personel ihtiyacının karşılanması ve
ücret dengesizliğinin ortadan kaldırılması”
Görevler:
• Özel sektör turizm kurumlarının eğitim departmanı oluşturmaları
• Üniversiteler bünyesinde 4 yıllık eğitim fakültelerinin kurulması
• Özel sektör ve kamunun bir araya gelerek bir fon oluşturması ve bu fonun fırsat eşitliğinde ve sektör için kullanılması
(Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı)
• Daha fazla katma değer yaratmak için yüksek ücretli ürün ve hizmet oluşturulması ve ücret dengesizliğinin nitelikli
61 60
personel istihdamı ile kaldırılması
• Devlet, özel kurum ve medyanın ortak çalışması ile halkın turizm konusunda bilinçlendirilmesinin ve eğitilmesinin
sağlanması
Masa 6-2Seçilen Kriterler:
TEHDİT:
• Sürdürülebilir turizm anlayışının uygulanamaması sonucu doğal kaynakların tahrip olma riski
FIRSAT:
• Dünya golf turizminde yeni destinasyon talebi
Strateji:
• “Doğal yaşam ve turizm alanları dışında yeni turizm destinasyonları belirlenerek, dünya tarafından yeni destinasyon
alanları talep edilen golf turizminin Türkiye’de geliştirilmesi”
Görevler:
• İlgili belediyeler ve Turizm Bakanlığı tarafından imar planı çalışmaları yapılması
• Maliye Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı tarafından mevcut planlar dahil olmak üzere teşviklerde yeniden planlama yapılması
• Destekleyici unsur ve altyapıların geliştirilmesi
Masa 6-3Seçilen Kriterler:
TEHDİT:
• Rakip ülkelerin rekabet gücünün gelişmiş olması
FIRSAT:
• Turizmin çeşitlenmesine olanak veren coğrafi yapı
Strateji:
• “Turizmin çeşitlenmesine olanak veren coğrafi yapının avantajlarını kullanarak dünya piyasasına hitap edecek ve
rekabeti ortadan kaldırabilecek unsurların tespiti ve geliştirilmesi”
Görevler:
• Maliye Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı’nca yerli turizmciye vergi ve diğer unsurlarda avantaj sağlayacak önlemler alınması
• Turizm Bakanlığı ve ilgili belediyelerce kültür ve inanç turizmi için destinasyon yaratacak imar çalışmaları yapılması
• Sağlık ve termal turizminin geliştirilmesi için sektörlerin bilinçlendirilerek yatırımların teşvik edilmesi
• Özel sektör ve devlet tarafından reklam pazarında yer alınmasını sağlayacak çözümler getirilmesi
• Devlette çok seslilik ve bürokrasinin azaltılması
D.4. Eğilimler Haritası
Masa 1
Masa 3
Masa 4
FIRSATIN GÜNDEMEGETİRECEĞİ GELİŞMELER
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİGELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER
DÜNYA TURİZMİNDETALEP TÜRK
TURİZMİNİN REKABET GÜCÜNÜN YÜKSEK
OLDUĞU DOĞA,TARİH VE KÜLTÜR
TURİZMİ GİBİ ALTERNATİF TURİZME
DOĞRU KAYIYOR.
• Yatırımların ülke geneline dağılmasını sağlayacaktır.
• Toplumda doğa, tarih ve kültür bilincinin oluşmasına
katkı sağlayacaktır.
• Türkiye’nin özgün sosyo-kültürel özelliklerinin
dünyada tanıtımına katkı sağlayacaktır.
• Turizmin ülke geneline yayılması ile bölgesel
gelir dağılımı farkları azalacaktır.
• Gelir seviyesi ve harcama alışkanlıkları yüksek
turistlerin ülkemize yönelmesini sağlayacaktır.
• Üretime katkısı olmayan bölge insanının ekonomiye
katılımı artacaktır.
• Ülkemize gelen turistlerin ülke içerisinde daha fazla
seyahat etmesi ülkemizi daha iyi tanımalarını sağlayacaktır.
• Ülkemizdeki huzur ve barış ortamını artıracaktır.
• Yerel yönetimlerin bölgeye ulaşım ve altyapı hizmetlerini
sağlaması
• Doğanın ve çevrenin korunması, tarihi ve kültürel
değerlerin ortaya çıkarılması için daha fazla kaynak
ayrılması tarihi değerlerin gün yüzüne çıkarılması
• Bölge halkının turizm konusunda bilinçlendirilmesi
• Tanıtımda sosyo-kültürel özelliklerin ön plana çıkarılması
• Yeni alternatif tur programlarının düzenlenmesi (Seyahat
acentası)
• Çok çeşitli dillerde, tarihi ve kültürel zenginliklerimizle ilgili
tanıtım materyalleri üretilmesi
TEHDİDİN GÜNDEMEGETİRECEĞİ GELİŞMELER
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİGELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER
OPERATÖR PİYASASI,REKABETÇİPİYASADAN
OLİGOPOL YAPIYADÖNÜYOR.
• Pazarlık gücünün azalmasıyla rekabet gücümüz
engellenecektir.
• Türkiye belirli pazarlara mahkum kalacaktır.
• Satış stratejileri etkilenecektir.
• Türkiye orijinli uluslararası tur operatörlerinin
oluşması ve büyümesi engellenecektir.
• Elektronik ortamda doğrudan kişiye yönelik özel satışların
yapılmasıdır.
• 20. yy.’da ortaya çıkan dev operatör kuruluşların
21. yy.’da internet ile etkisinin azalacağı düşünülmektedir.
Bu bağlamda elektronik ortamda pazarlama modellerine
geçilmelidir.
• Elektronik ortamda ana sağlayıcı olarak Türk tur acentaları
oluşturulmalıdır.
• Türkiye’ye yönelik operasyon düzenleyen operatörlere
çeşitli teşvikler verilmelidir.
• Kış dönemi deniz-kum-güneş üçlüsünün yetersiz olması
nedeniyle sağlık, spor ve kültürel hizmetlerin artırılması
gerekmektedir.
FIRSATIN GÜNDEMEGETİRECEĞİ GELİŞMELER
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİGELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER
ULAŞIM OLANAKLARININ
GELİŞMESİYLE UZAK ÜLKELERDEN
GELEN TURİSTSAYISI ARTIYOR.
• Alternatif turizm arayışları ile bağlantılı av, doğa,
yayla ve inanç gibi türevler gelişecektir.
• Hava ulaşımı başta olmak üzere ulaştırma alanlarında
büyük yatırımlar söz konusu olacaktır.
• Yabancı turistlerin kültür ve alışkanlıklarına yönelik uygun
hizmet sunulması
• Dil eğitiminin çeşitlendirilmesi (Rusça, Çince, Japonca)
• Gelen turistlerin kültür yapılarının analiz edilmesi
• Havaalanlarının iyileştirilmesi ve büyük uçak filolarının
artırılması
63 62
Masa 5 - 1
Masa 5 - 2
Masa 6
Masa 7
E. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI KATILIMCI BİLGİLERİTürkiye Turizm Sektörü Gelecek Stratejileri Konferansı, aşağıda isimleri geçen katılımcılar ile gerçekleştirilmiştir.
TEHDİDİN GÜNDEMEGETİRECEĞİ GELİŞMELER
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİGELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER
AVRUPA BİRLİĞİ,BİRLİK İÇERİSİNDETATİL YAPILMASI
KONUSUNDAÖZENDİRİCİPOLİTİKALAR
UYGULAYACAKTIR.
• Rekabeti artıracaktır.
• Kişisel seyahatleri artıracaktır.
• Özendirici olabilecek ve seyahat kolaylığı
sağlayacaktır.
• Türkiye Turizm sektörünün sahip olduğu rekabet üstünlüğünün
kullanılması
• Kur avantajının rekabet üstünlüğü yaratmak amacıyla
kullanılması
• Doğal yaşamın ve çevrenin korunması
• Hizmet, fiyat ve kalite dengesinin kurulması
• Ürün çeşitliliğinin artırılması
• Misafirperverlik kanısının güçlendirilmesi
• Tarihi ve kültürel zenginliklerin ön plana alınarak vurgulanması
• Güvenlik konularında iyileştirmelerin yapılması
• Avrupa Birliği’ne adaylık sürecinde gereken adımların izlenmesi
• Ulaşım imkanlarının artırılarak kolaylaştırılması
• İnanç turizmi potansiyelinin değerlendirilmesi
• Operatörlerle sektörün işbirliğinin artırılması
TEHDİDİN GÜNDEMEGETİRECEĞİ GELİŞMELER
TEHDİDİN GÜNDEME GETİRECEĞİGELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER
TURİZMDE RAKİPÜLKELERİNPAZARLAMA
YETENEKLERİGELİŞİYOR.
• Turistin destinasyon bağımlılığını azaltarak
seçeneklerini artıracaktır.
• Devamlı olarak ülkemizi ziyaret eden turistlere yönelik
kampanyaların hazırlanması
• Hedef kitleye yönelik eğilimlerin araştırılması
• Kampanyaların süreklilik arzetmesi
• Yeni teknolojik eğilimlerin kullanılması ve etkin PR
çalışmalarının yapılması
• Tur operatörleri ile ortak kampanya ve işbirliğinin artırılması
• Türkiye’nin farklı yönlerinin ortaya konulması
• Rakip ülkelerin güçlü olmadığı pazarların araştırılıp söz
konusu pazarlara yönelinmesi
FIRSATIN GÜNDEMEGETİRECEĞİ GELİŞMELER
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİGELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER
AVRUPA’DAKİEKONOMİK ZORLUKLARNEDENİYLE
TÜRKİYE’YE OLANTALEP ARTIYOR.
• Ülkemize gelen ziyaretçi sayısı artacaktır.
• Turizm gelirleri artacaktır.
• Turizm işletmeleri 12 ay açık kalabilecektir.
• İstihdam sürekliliği sağlanacaktır.
• Ulaşım firmalarımızın faaliyetleri devamlılık arz edecektir.
• Ziyaretçi sayısının artışı doğrultusunda ülkemizin tanıtımı
artacaktır.
• Kış dönemine uygun yatırımlar artacaktır.
• Alışveriş sektörü canlılığını yıl boyunca sürdürecektir.
• Turizm işletmelerinin standartlarının düşürülmemesi
• Yeni konaklama tesislerinin artırılması, kışı kapalı olarak
geçiren işletmelerin açık tutulması
• Altyapı hizmetlerinin geliştirilmesi
• Nitelikli ve ihtiyaca yönelik personel yetiştirilmesi ve
istihdam sağlanması
• Kış dönemi deniz-kum-güneş üçlüsünün yetersiz olması
nedeniyle sağlık, spor ve kültürel hizmetlerin artırılması
FIRSATIN GÜNDEMEGETİRECEĞİ GELİŞMELER
FIRSATIN GÜNDEME GETİRECEĞİGELİŞMELERİN GEREKTİRDİĞİ GÖREVLER
YAKIN ÜLKELERDE ARTAN REFAH
SEVİYESİ NEDENİYLE TÜRKİYE, BÖLGE
ÜLKELERİ İÇİN CAZİBEMERKEZİ HALİNE
GELİYOR.
• Gelen yabancı turist sayısı artacaktır.
• Yeni turizm kompleksleri artacaktır.
• Turizm sektöründe istihdam artışı gerçekleşecektir.
• Toplumun refah seviyesi ve GSMH artacaktır.
• İnanç turizminde artış gerçekleşecektir.
• Doğal çevre, sağlık ve alışveriş gibi kavramların önemi
artacaktır.
• Dizi sektörleri gibi alternatif sektörlerin zaman içerisinde
önemi artacak ve yeni sektörler canlanacaktır.
• Özel sektör yatırımlarının özendirilmesi
• Finans sektörünün özel sektöre gerekli finansal desteği
sağlaması
• Devlet teşviklerinin ve yatırımlarının artarak devam etmesi
• Reklam ve tanıtım çalışmalarının artırılması ve
desteklenmesi (özel sektör+devlet)
• Deneyimli ve eğitimli personelin bu gelişmelere hazır hale
getirilmesi
• Şehir merkezlerinde belediyelerin bilinçli ve özenli
çalışmalar yapması
• Toplantı ve kongre merkezi gibi alanların artırılması
• Kültürel ve tarihi mirasların restorasyon çalışmalarının ve
çevre düzenlemelerinin yapılması
• Dizi sponsorluklarının artırılması ve dizi sektörüyle gelen
turizm hacminin desteklenmesi
KATILIMCI KURUMNO
1 A. HALDUN SOYKAN TÜRK EXIMBANK
2 ADEM BAHADIR ULU SGK
3 AHMET AKIN AKSU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
4 AHMET SALİH BİÇER FLORA HOTELS
5 ALİ DÖVEN MERMAID TUR. TİC. A.Ş.
6 BAHATTİN ÖZDEMİR AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
7 BATUĞHAN KARAER CORENDON AIRLINES
8 BEHLÜL BÜYÜK 2B ÇEVRE VE ENERJİ MÜH. LTD. ŞTİ.
9 BEYKAN ÇİZEL AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
10 BÜLENT ERKAN CORENDON TOURISTIC
11 BÜLENT MİCAN ASIA HOTEL
12 CENGİZ AKSOYER UTOPIA WORLD HOTEL
13 CİHAN BULUT YÖRÜKOĞLU SÜT
14 DR. YEŞİM HELHEL AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
15 EKREM ÖZEN EMİR FOSSE BEACH HOTEL
16 EMİR CANDAŞ SEVİNÇ KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
17 FARUK A. ALOĞLU ŞEKER RESORT HOTEL
18 FATİH IŞIK CORNELIA
65 64
19 FAZLI KARAKUŞ BLUE VELUET HOTEL
20 FERİDUN ERGÜN LYRA RESORT HOTEL
21 FERRUH DERİN SUNMENNY HOTEL
22 FİKRİ KOLENOĞLU KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
23 FÜSUN DEMİRAY MALİYE BAKANLIĞI
24 GURBET SEVİ SELÇUKHAN HOTEL
25 HAMİT KUK KAYI TUR
26 HASAN GÜLÜNAY ABDULLAH EGE PET. ÜR. LTD. ŞTİ.
27 HATİCE SEZGİN ÇAĞAR İDİL İŞLETMECİLİK GRUBU
28 HÜLYA ÖZCAN KOCATÜRK POLAR WEST TURİZM A.Ş.
29 HÜSEYİN SERTÇELİK DEFİNE TURİZM İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
30 İBRAHİM UĞUR SOYDAM OTEL TEDARİKÇİSİ
31 İDİL YALÇIN HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI
32 İLKNUR SELÇUK KÖKER İL TURİZM MD. YARD.
33 İSMAİL H. ÖZKAN ROBİNSON CLUB NOBILIS
34 KEMAL SALMANOĞLU TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.
35 LEVENT ÇETİN TEB BODRUM ŞB.
36 LEVENT DEMİREL KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TANITMA GEN. MD.
37 LEVENT KARANLIK YALOVA TERMAL KAPLICALARI
38 LEVENT ŞAHİN YAMAÇ EĞT. KİŞİSEL GELİŞİM VE DANIŞMANLIK
39 M. NURİ TOMANBAY NURBAY TURİZM ŞİRKETİ
40 MALİK ENDER ÖZKAN DIANA TURİZM
41 MEHMET DURAN DURANLAR SÜT
42 MELİH ORCAN MALİYE BAKANLIĞI
43 MESUT DÖNMEZ PALOMO HOTELS
44 METİN KIŞLIOĞLU GRAND BOĞAZİÇİ OTEL - ANTAKYA
45 METİN ÖNCÜL BRAVE TOURS - ÖNCÜL OTO KİRALAMA
46 MURAT DEĞERLİYURT EK-ŞE TURİZM - SAILOR’S BEACH CLUB
47 MURAT GÜMÜŞOVA ELİT YATÇILIK
48 MUSTAFA ATAN ŞEKERLER TURİZM TAŞ. LTD. ŞTİ.
49 NACİ ÖZCEYLAN BEYTUR
50 NACİYE TANRITANIR NTT SİGORTA ARACILIK HİZ.
51 NECATİ GÖKDEMİR TERRACE OTEL
52 NECDET SİPAHİOĞULLARI KAYI TUR
53 NURİ KAYONCU POIN HOTEL
54 OKTAY DURAN TEB ALANYA ŞB.
55 OLCAY TÜRKER SUN EXPRESS
56 ONURSAL ÖZATACAN TURKUAZ TUR A.Ş.
57 OSMAN ÖZYURT SALMAKİS TUR A.Ş.
58 RAMAZAN AYDOĞDU BASTIYALI TURİZM İŞL. A.Ş.
59 RAMAZAN ERHAN GİDER DIANA HOTEL
60 RECEP ALTINOK DEDEMAN OTEL KONYA
61 RECEP TOLGA GÜREL ALARA HOTELS
62 SELAHATTİN ŞAHİN BAŞBAKANLIK
63 SERAP OYAL CORENDON AIRLINES FİNANS MD.
64 SUAT ARSLAN ÇAKIRLAR GRUP MALİ İŞLER MD.
65 SÜLEYMAN ENGİN DEVRİM TEB FETHİYE ŞB.
66 ŞAZEN EMEKLİOĞLU M. ŞAZEN ŞİRKETLER GRUBU
67 ŞEVKİ TAÇ TAÇ PREMIER HOTEL&SPA
68 TAHİR ALBAYRAK AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
69 TOLGA GÖKSEL OTI HOLDİNG
70 TOLGA METE DAĞHAN POLAR WEST TURİZM A.Ş.
71 TUNCAY NEYİŞÇİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
72 TURABİ ÇELEBİ BALÇOVA TERMAL OTEL
73 ÜNSAL ŞINIK ELİTE WORLD HOTEL
74 VELİ ŞAHAN ADRASAN CİCİ BABA HOTEL
75 YILDIRIM CANKO RHEME BEACH HOTEL
76 YILDIRIM YILMAZ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
66
Şirketinizi büyütmek içingereken her şey TEB’de var.
7 gün 24 saat bize ulaşın,ihtiyaç duyduğunuz desteği anında alın.
teb.com.tr 444 0 832
67
NOTLAR
69 68
teb.com.tr 444 0 832
NOTLAR