166

Termo Klima

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Termo Klima

Citation preview

Murat DEMİRTAŞ

Sektör Mart ayında 2 önemli fuarı geride bıraktı. 1-4 Mart arasında İspanya /Climati-zacion, 15-19 Mart Frankfurt ISH Fuarı... Normalde haftada birkaç kez restorandayemek yemeye çıkan Avrupalıyı ayda bir yemek yemeye iten ekonomik kriz sektörü-müzdeki bu büyük fuarların katılım ve ziyaretini de önemli ölçüde etkiledi. Firmalarartık katılım ve ziyaret için daha seçici olma eğiliminde.

Madrid’te 1-4 Mart tarihleri arasında düzenlenen Climatizacion Fuarı buna en ciddiörnek olarak gösterilebilir. 2007 yılında net 58.781 m2, 2009 yılında net 46.899 m2

alanda açılan fuar, bu yıl yaklaşık 40.000 m2 stand alanına sahip idi. Katılımcı firmasayısının azalma eğiliminde olması ve ziyaretçilerin uluslararası olma niteliğinin azalmasıBatı Avrupa, Kuzey Afrika ve İberya Yarımadası’nı kapsayan bu en önemli fuarın2007’de başlayan küçülme trendini devam ettirtiyor.

Bu fuardan hemen hemen 2 hafta sonra Frankfurt’ta düzenlenen ISH Fuarı’nda isedurum biraz daha farklı. Climatizacion’daki küçülme trendinin ISH’da da sürmesi bek-lenirken 2009’da 200.795 olan ziyaretçi sayısı 2011 fuarında 204.000’i bulduğundanyaklaşık 3.000 kişilik ufak bir artışla bu yılı yükselme trendiyle kapadı. Koridorlar yoğunolarak Türklerin de aralarında bulunduğu pek çok ziyaretçi ile doldu taştı. ISH Fuarı’nınİklimlendirme ve Tesisat sektörünün Isıtma konusunda yenilenebilir enerji trendlerineağırlık vermesi (Fuarın ana teması: suyun ve enerjinin sürdürülebilir kullanımıydı) bu yo-ğunluğun ana sebeplerinden. Sektöre yön veren Alman üreticiler yenilenebilir enerjialanı ile ilgili sistem ve ürünlerini büyük bir gövde gösterisi ile sergilediler. Ziyaretçilerde özellikle sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji ile ilgili son yenilikleri görmek içinfuarı ziyaret ettiler. Özellikle Japonya’da deprem ve tusunami felaketinin sonrasındapatlak veren “Nükleer Sızıntı” gölgesinde geçen fuar süreci Almanya’daki yenilenebilirenerjiye daha fazla yatırım yapılması tartışmalarını çok hızlı biçimde alevlendirdi.

ISH’da farklı olan diğer bir durum ise Almanya’dan gelen ziyaretçi sayısının neredeysedeğişmemesi, diğer Batı Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçilerin azalması ve yoğunolarak Doğu Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu’dan ziyaretçilerin bulunması idi. Bu da Av-rupa’da projeler sabit sürdürülürken alımların doğuya doğru kaydığının en büyük gös-tergesi.

Türk firmalarının bu fuarlara katılımına baktığımızda; Climatizacion Fuarı’na 2009 yı-lında 4, 2011 yılında 8 firma katıldı. ISH Fuarı’na 2009’da 45, 2011’de ise 59 Türk fir-ması katılım gerçekleştirdi. ISH Fuarı’nda banyo bölümünün olması katılımcı sayısınıarttırıyor gibi görünse de katılımcı firmaların çok büyük çoğunluğu iklimlendirme vetesisat sektöründen.

Trend aslında oldukça açık; Sürdürülebilir ve Yeşil Enerji artan bir öneme sahip ve bualana daha fazla önem veren fuarlar ön plana çıkıyor. Ayrıca Batı Avrupa’nın ekonomikolarak küçülmesi ve krizi atlatamaması firmalarımızın önünü açıyor. Eksenin Doğu’yakaydığı açıkça görülüyor. Türk firmalarının da uluslararası arenaya çıkışı da yükselen birivmeyle devam ediyor. Bu arada iki fuar arasında yapılan Sodex Ankara Fuarı da olum-suz hava şartlarına rağmen beklenin üzerinde bir ilgiyle sona erdi. Bu fuarla ilgili detay-lara iç sayfalarımızda ulaşabilirsiniz.

Görünen o ki SODEX ANKARA FUARI tekli yıllarda Mayıs ayında yapılacak sektörün birdiğer fuarı olmaya aday.

Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle…

Climatizacion ve ISH’ın ardından…

Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Dergisi

DÜNYA FUAR YAPIM LTD. ŞTİ. ADINA SAHİBİ EBRU DEMİRTAŞ[email protected]

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)MEHMET Ö[email protected]

GRAFİK TASARIMABDULLAH [email protected]

ULUSLARARASI İLİŞKİLER EMRE ÇİÇEKÇİ[email protected]

MUHASEBE- FİNANS MÜDÜRÜAYNUR GÜLEÇ[email protected]

SİSTEM ANALİSTİHAKAN [email protected]

DANIŞMANMURAT DEMİRTAŞ[email protected]

REKLAM GRUP SATIŞ

GÜLFER [email protected]

NAZLI BOZDAĞ DEMİ[email protected]

SELHAN Ö[email protected]

BİLİM YAYIN KURULU

PROF. DR. HASAN HEPERKANDR. BURAK OLGUN

[email protected]

BASKIPORTAKAL BASIMHuzur Mahallesi Tomurcuk Sokak No:5/14 Levent -Şişli / İstanbulTel: 0212 332 28 01 (Pbx)

ADRESDereboyu Caddesi Meydan Sokak Beybi Giz PlazaNo: 28 Kat: 2 Daire: 3-4Maslak - İstanbul0212 290 33 [email protected]

YAYIN TÜRÜYayg›n, Süreli, Ayl›k

ISSN 1309-4599

Termo Klima’da yer alan makalelerdekifikirler yazarlarına aittir. Yayımlanan ilan-ların sorumluluğu reklam verene aittir.Termo Klima’nın bütün yayın haklarıDünya Fuar Yapım Ltd. Şti.’ne aittir. Yazı-lar kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.

26 SEKTÖR GÜNDEMİ26- İMSAD: İçeride yapı ruhsatı alımı patladı, dışarıda

Libya’daki gerilim salladı36- İklimlendirme-Tesisat ve Soğutma Sektörünün

Kamu Kurumlarıyla Buluşma Paneli46- Yeşil Meslekler için Gençlerin Eğitimi Projesi

hayata geçti

İ Ç İ N D E K İ L E R

50 GÜNDEM50- Avrupa Yatırım Bankası,Türkiye'ye 2 milyar

Euro kredi ayırdı

52- Halkbank’tan enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarına 100 milyon Euro kaynak

54- Özgür Kaşifler’de Koçluk Seansı Diyalogları-458- Mürşat Özkaya: Temiz enerji diye bir şey yoktur,

olamaz!

60 AYIN DOSYASI60- Türkiye’nin gülen yüzü; İZMİR61- İzmir’de Ekonomi62- İzmir Yatırım Alanları Haritası66- 10. teskon için 13-16 Nisan 2011'da

MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi İzmir’de Buluşalım

68- Katılım formu

70 SEKTÖRÜN NABZI70- Pawex 2011 Pompa, vana, su arıtma

sistemleri sektörünün en büyük iş etkinliği!.. 72- POMSAD Başkanı Bülent Hacıraifoğlu:

“İleri teknoloji gerektiren ürünler için üreticilerimize teknolojik yatırım, inovasyon ve Ar-Ge konusunda yardımcı olmak gerekiyor”

74- PAWEX 2011 Fuarı’na katılan firmaların standlarında sergileyecekleri ürünlerden

153 KÜLTÜR-SANATAyın sanat gündeminden sizin için seçtiklerimiz

İ Ç İ N D E K İ L E R

147 TEKNİK148- Makale

Dr. Burak Olgun: Temassız Sıcaklık Ölçümleri

151- Teknik TanıtımHSK markalı ürünlerde “titreşim ölçümü”

130 AR-GE NOTLARIMak. Müh. Dr. Süleyman Tokay: Patent Değerleme nedir?

134 FABRİKA GEZİSİAlfa Makina Kazan Genel Müdürü Veysel Karabaş:Alfa sürekli gelişmeyi ve büyümeyi hedefliyor

140 ARAMIZDAKİ PROFESYONELLERBahadır Kocaaslan: Doğru soru doğru analizi,doğru analiz doğru cevabı, doğru cevap dabaşarıyı getirir

138 EĞİTİM GÜNDEMİBahçeşehir Üniversitesi Mesleki Teknik Eğitimi Geliştirme Merkezi Başkanı Azize Gökmen: Üniversite sanayi işbirliğine yeni bir bakış açısı

83 İZLENİM83- Türkiye’nin gelişen, büyüyen sektörünün fuarı

Sodex, Ankara’daydı86- TOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı Zeki Poyraz:

Sektörün tanınması ve bilinmesi noktasında gayret sarf etmemiz gerekiyor

88- Firma Görüşleri 104- Fuara katılan firmaların stand görüntüleri

112- ISH 2011'de dünyanın en büyük markaları 204 bin ziyaretçiyi ağırladı

116- Firma Görüşleri128- Fuara katılan firmaların stand görüntüleri

IMPRESSIONThe industry’s growing exhibition -83

Sodex took place in Ankara TOBB HVAC Assembly Chairman -86

Zeki Poyraz: We should endevour to promote the industry

Company views -88Photo Reports -104

The leading brands of the industry -112hosted 204.000 visitors in ISH 2011

Company views -116Photo Reports -128

83

PULSE OF INDUSTRYPawex 2011 Pump, Valve, Water Treatment-70

industry’s largest business event!..The President of POMSAD Bülent Hacıraifoğlu-72

The product range of PAWEX 2011-74

70

C O N T E N T S

INDUSTRY’S AGENDA26- IMSAD: Nationally building licanse approval, internationally the tension in Libyais creating trouble

36- The panel that binds HVAC &RefrigerationIndustry with public institutions

46- The project of “Training of youth for Green Jobs” is realized

26

AGENDA50-European Investment Bank has granted a loan of 2 billion Euro to Turkey

52-100 million Euro resource from Halkbankto energy efficiency and renewable energy investment

50

TECHNICSDr. Burak Olgun: - 1 4 8

Non-Contact Temperature Measurements

147

REKLAM İNDEKSİ3 S NORM 73AAF 101AIR TRADE CENTRE 55AIRFEL 21AKANTEL 25AKCOR 65ALARKO CARRIER 9ALDAĞ 63ALFEN 81ARÇELİK 1ASTEKNİK 79ASTRAL 160BAHÇIVAN 82BAYMAK 13BERDAN CİVATA 146BOSCH TERMOTEKNİK 2-3, A.K.CFM SOĞUTMA 5DEMSAN 119DİNAMİK ISI 91EKİN ENDÜSTRİYEL 125ERF GRUP 131

EZİNÇ A.K.İ.FERROLI 57FLEXIVA 39FRİGO MEKANİK 99FRİTERM 33GEDİK DÖKÜM 71GES TEKNİK 31HSK 49İMCO 95İMEKSAN 85İMAS 127KARYER 45KES KLİMA 123KLİMA PLUS 34-35KLİMA TECHNIK 17MAKRO TEKNİK 115METRANS MAKİNA 117MGT FİLTRE 133NORM TEKNİK 69ÖZFRİGO TEKNİK 41-43PAMSAN 29

PAWEX 2011 Ö.K.İPFI KULAKRAM ÖLÇÜ 139REHAU 89RENEX ECO 2011 59SIEMENS 15SPIRAX INTERVALF 4STANDART POMPA 11TEKNO YANGIN 77TERMO DİNAMİK 97TESKON KONGRESİ 103TESTO 93TROTEC 27TROX 19TÜRK HENKEL 23ULPATEK 121ULUS YAPI 53VATBUZ 47VIESSMANN 6VİRA VALF 75

FILE OF THE MONTH60-The smiling face of Turkey; IZMIR 61-Economy of the Izmir 62-The map of investing areas in Izmir 62-10th teskon congress and

teskon sodex exhibition68-Congress application form

60

rımda ve şehir planlamasında yeni fikirle-rin entegrasyonu ve geliştirilmesi, bunla-rın mevcut yapıya uygulanması, bilgininyaygınlaştırılması için bilişim teknolojile-rinden yararlanılması düşünülebilir. Enerjitüketimi, doğal kaynakların tüketimi,çevre kirliliği ve atıklar birlikte ele alınma-lıdır. Bu amaçla yerel ekonomilerin ve yer-leşimlerin desteklenmesi, eğitimi vebilinçlendirilmesi gerekmektedir.Şekil 1’deki resmi istatistiklerde görüldüğügibi Türkiye’deki yaklaşık 8,5 milyon bina-nın % 86’sı konutlardır ve toplam enerjitalebinin % 31’lik bir bölümünü oluştur-maktadır. Bu binaların çoğunun mevcutyapılar olduğu göz önünde bulundurula-rak enerji verimliliğini artırmak için yapıla-bilecek iyileştirmelerin, modernizasyonunincelenmesi yararlı olacaktır.

Günümüzde kullanılan ısıtma sistemle-rinde yer alan yeni teknolojileri beşgrupta incelemek mümkündür (Şekil 2)bunlar; düşük su sıcaklıklı sistemler, yo-ğuşmalı tip kazanlar, kontrol sistemleri,kullanım suyu (boyler) ısıtıcıları ve eski bi-naların modernizasyonu olarak sayabiliriz.Burada konutlarda uygulanan sistemlerincelenmiştir. Kullanım sıcak suyu ile ilgilihususlar daha sonraki sayılarda ele alına-caktır.Türkiye’de ısıtma sistemleri eskimiş ve ye-nilenmesi gereken çok sayıda bina vardır.Bunlara merkezi sistemden kat kalorife-rine yapılan dönüşümler de katılırsa konudaha da önem kazanır.Yeni ısıtma sistemlerinin temel felsefesi ısıkayıplarının azaltılmasıdır. Bir ısıtma siste-minde kayıplar, baca gazları ile havayaatılan enerji ile dağıtım şebekelerinde,otomatik kontrol sonucu oluşandurma/kalkmalarda ve işletme sırasındaçevreye (kazan dairesine) geçen ısı ilemeydana gelir. Isı kaybı yüzey alanı, mal-zeme ve ortamın fiziksel özelliklerinebağlı bir katsayı ve sıcaklık farkının çarpı-mına eşit olduğundan, alınacak önlemlerve iyileştirmeler de içinde saklıdır.

Düşük Sıcaklıkta Çalışan SistemlerinKullanılmasıNormalde 90/70 olarak seçilen bir sis-teme göre ısıtma sisteminde dolaşansuyun sıcaklığı düşük bir değerdedir. İş-letme sıcaklığı ile dış sıcaklık arasındakifark ne kadar azsa, kaybedilen ısı da okadar az olur.Düşük sıcaklıklı sistemlerde dağıtım şebe-kesinde dolaşan suyun sıcaklığının düşük

g ö r ü ş

14 Termo Klima Nisan 2011

Prof. Dr. Hasan A. Heperkan

eğişen hayat şartları,büyük şehirlere göç ve bu-ralardaki yaşama ve ça-lışma alanlarının kısıtlıolması yapılanmayı önemliölçüde değiştirmiştir. Son

yıllarda dünya iklim sisteminde değişiklik-lere neden olan küresel ısınmanın ve eko-lojik sorunların yarattığı olumsuzluklar dayapı sektörünün büyük oranda rol oyna-dığı düşünülmektedir. Ekolojik sürdürüle-bilirlik kavramı, yeşil bina oluşumları,değerlendirme kriterleri ve çevrenin ko-runmasının garanti altına alınması gün-deme gelmiştir. Konutlarda daha sağlıklı,doğa ile uyumlu ve yaşam kalitesinin üstdüzeyde olduğu bir yaşam alanı arayışıbaşlamıştır.Sürdürülebilir kalkınma ve gelişmeninözü ise enerji arz ve tüketiminin dengedetutulabilmesi ve devamının sağlanmasıolarak değerlendirilebilir. Burada çevreninde temiz tutulması ve korunması sağlıklıbir gelecek için en önemli husustur. Bukapsamda yeni teknolojilerin transferi,bilgi birikiminin sağlanması, mimari tasa-

D

Binanın ısıtmasistemini seçerken

enerji verimliliği–2

Şekil 1. Binaların Kullanım Amacına Göre Dağılımı (2006)

Şekil 2 Isıtma Sistemlerinde Yeniliklerin Uygulandığı Bileşenler

olması, sistemin üç bileşenine etki eder;kazan, baca ve radyatörler. Modernısıtma sistemlerinin değerlendirilmesindegöz önünde bulundurulması gereken enönemli kriterlerden birisi yıllık işletme ısılverimidir. Bu verim kazandan bir yılda eldeedilen faydalı, yani gerçekten kullanılantoplam enerjinin aynı sürede yakıtla veri-len toplam enerjiye oranıdır. Kazanlarıntest standında ölçülen ısıl verimleri ge-nelde yüksektir, çünkü bu verim kararlı re-jimdeki davranışı yansıtır; örneğin durmakayıpları bu değerlendirmede yoktur.Bugün kullandığımız kazanların yıllık iş-letme ısıl verimleri %80 ile 90 mertebe-sindedir. Dış hava şartlarına bağlı olarakyapılan enerji üretimi kontrolü ve kazanınısı gereksinimine tam olarak uydurulmasısonucu uzayan brülör çalışma süreleri sa-yesinde, yüzeylerden ışınım, baca vedurma kayıpları, yeni tekniklerin uygulan-masıyla belirgin şekilde azaltılmıştır. Bu sistemlerde ısıtma için gereken ener-jinin mümkün olan en düşük kazan suyusıcaklığıyla temin edilmesi sağlanır. Düşüksıcaklıklı sistemlerde ortalama kazan suyusıcaklığı eski sistemlerde sık görülen 70 -90°C seviyeleri yerine 45°C civarındadır.Kazan suyu sıcaklığı dış hava sıcaklığınabağlı olarak sürekli ayarlanır ve öncesinegöre daha düşük değerlerde tutulur. Böy-lece brülörün çalışma süresi uzar.

Kazan durduğu zaman düşük sıcaklıklısistem çevreye daha az ısı kaybeder. Aynızamanda bacadan emilen havayla dışarıatılan ısı da azalmış olur. Kazan ve bacakayıpları %10 seviyesine iner (eskiden%20 civarındaydı). Kazan suyu sıcaklığı vegidiş suyu sıcaklığı pratik olarak aynı ol-ması nedeniyle karışım vanasına da gerekyoktur. Eğer sistemde farklı ısıtma eleman-ları varsa karışım vanası yine gerekebilir. Düşük sıcaklıklı sistemlerde, dağıtım şe-bekesinde dolaşan suyun sıcaklığı dadüşük olduğundan buradaki kayıplar dadaha azdır.

İleride alternatif enerji kaynaklarının kul-lanılması düşünülürse (ısı pompası veyagüneş enerjisi gibi), düşük sıcaklıklı bir sis-temin seçilmesi avantaj teşkil eder, çünküböyle bir sistem değişikliğe gerek kalma-dan hemen uygulanabilir.

Düşük sıcaklıklı sistem kazanı, kazan suyusıcaklığının dış hava şartlarına veya başkabir duyargaya bağlı olarak 75°C ile 40°Carasında tutulduğu ve 55°C’nin üzerindebir değere ayarlanmadığı kazanlardır.Brülör, ısıtma için gereken enerji üretile-cek kadar devrede kalır. Kazan, böylece

eskiden olduğu gibi örneğin 80°C yerinesadece radyatörlere giden su sıcaklığındatutulmuş olur, ısı kayıpları da azalır. Düşük sıcaklıklı sistem kazanlarındaki enbüyük tehlike korozyondur. İşletme sıcak-lıklarının 55°C’da tutulması yüzeylerdeyoğuşmaya, özellikle kükürt içeren yakıt-larda asit korozyonuna neden olur, gazyakıtlarda ise kondens suyu oluşur. Bu ka-zanlar malzeme ve yapısal tedbirlerle ko-rozyona karşı korunur.

Düşük sıcaklıklı sistem kazanlarında kul-lanılan brülörler kademeli ayarlanabilenveya kademesiz olarak ayarlanan tipteolabilir. Gaz yakıtlı brülörlerde bu ayar ko-layca yapılabilir. Sıvı yakıtlarda ise bu zor-dur, bazı tiplerde ön ısıtma ile bu özellikkısmen kazandırılabilir.

Isıtma sistemlerinin yenilenmesi sırasındaenerji tasarrufu sağlayacak dört temelunsur mevcuttur,1. Enerji üreticisinin yenilenmesi.2. Isıtma sistemine kontrol elemanlarınınilavesi, zaten varsa yeni teknolojiye göreyeniden düzenlenmesi.3. Kullanılan ısıtma sistemini düşük sıcak-lıkta çalışan bir sisteme dönüştürmek.4. Yalıtım yapmak veya varsa eskiyen kı-sımlarını yenilemek.

Mevcut bir sistemde yukarıda sıralanandeğişiklikler yapılırken, sistemin diğer ele-manları da etkilenecektir. Bu bakımdan özellikle aşağıda sayılan üç bi-leşenin mutlaka gözden geçirilmesi gerekir,

1. Kazan2. Baca3. Radyatörler veya ısıtıcı yüzey ve ele-manlar

Modernizasyon sırasında her zaman gün-deme gelen en önemli kriter sistemindaha ekonomik olup olmayacağıdır. Biruzman için sistemde yapılacak değişiklik-lerin maliyetini hesaplamak çok kolaydır.Ancak sistemin daha sonraki yıllarda kul-lanılması sonucunda ne kadar tasarrufyapacağını bulmak o kadar kolay değildir.Daha önce sadece tahmin boyutundakalan enerji tasarrufu miktarı bugün VDI3808 Yönergesi’nde anlatılan yöntem iledaha gerçekçi biçimde değerlendirilebil-mektedir. Bu yönergede istenen ilk iş mevcut ısıtmasisteminin o anki durumunun hesaplan-masıdır. Sonraki adım ise yapılması düşü-nülen her değişikliğin tek tek ele alınmasıve enerji tasarrufuna katkısının irdelen-mesidir. Burada önemli olan, yeniliğin sa-

dece tek başına değil, diğer değişikliklerde yapıldığında, toplam enerji tasarru-funda göreceli oranının da ne olduğununbulunmasıdır. Yani toplam enerji tasarru-funun ne kadarı incelediğimiz yeniliktengelmektedir, belki toplam içersinde çokküçük bir paya sahip olacak ve maliyetinedeğmeyecektir. Doğal olarak elde edilensonucun yürürlükteki enerji tasarrufu yö-nergeleriyle uyumunun ve mevcut tekno-lojinin en son değerleriyle karşılaştırılmasıfaydalıdır (“State of the art”, “Stand derTechnik”).

Yönergede yukarıda kısaca açıklanan he-sapların hangi sırada ve nasıl yapılacağı,birbirlerini nasıl etkileyecekleri ayrıntılıolarak anlatılmış ve strateji algoritmalarıverilmiştir. Isıtma sisteminin işletme şekli-nin, ısı üreticisinin, binanın ve dağıtım şe-bekesinin birbirlerini karşılıklı olaraketkileyecekleri göz önünde tutulmuştur.Yıllık yakıt tüketimini azaltmak amacıyla,binanın yalıtımının iyileştirilmesi, dağıtımşebekesindeki boruların ve armatürlerinyalıtımının iyileştirilmesi, kontrol sistemi-nin kullanım tarzına göre düzeltilmesi, ısıüreticisinin yenilenmesi veya iyileştirilmesive brülör gücünün ihtiyaca uydurulmasıgibi konular esas alınmıştır.

Enerji tasarrufu sağlayabilecek önlemlerimaddeler halinde özetleyerek bu bölümükapatalım. Kullanılan yalıtım malzemele-rinin ısı iletim katsayılarının, DIN 4108 egöre λ = 0.06 W/mK değerinden büyükolmaması gerekmektedir.

• Binanın dış yüzünün yalıtılması• Binanın iç yüzünün yalıtılması ve buhardifüzyonuna karşı korunması• Binanın çatısının ısıya ve buhar difüzyo-nuna karşı yalıtılması, sızdırmazlığına dik-kat edilmesi• Brülör gücünün gerçek ihtiyaca göreazaltılması• Isı üreticisinin yeni gereksinime göre(mümkünse gaz yakıta dönüştürülmesi)değiştirilmesi• Sıcak kullanma suyu sisteminin ısıtmasisteminden ayrılması ve ayrı olarak çalış-tırılması• Isı pompalarından yararlanılması• Güneş enerjisi kullanan sistemlerdenyararlanılması• Kojenerasyon olanaklarının kullanılması• Isı geri kazanım sistemlerinin uygulan-ması

Kaynaklar1. Isıtma Sistemleri, ECA Yayınları, 20052. VDI Yönergesi 3808

g ö r ü ş

16 Termo Klima Nisan 2011

Soğutma Sanayii İş Adamları Derneği(SOSİAD) mesleki eğitimin gelişmesi vesektöre nitelikli iş gücü yetişmesi içinmeslek liselerine malzeme yardımınadevam ediyor. SOSİAD üyesi Frigo, Fri-goduman, Frigoterm, Planer, Sarbuz veYüksel Teknik firmaları kompresör, fan,evaparatör, kondenser ve muhtelifmalzemeleri ISOV Zincirlikuyu Teknikve Endüstri Meslek Lisesi Tesisat Tekno-lojisi ve İklimlendirme bölümüne bağış-ladı. Malzemelerim tesliminde İstanbulSanayi Odası Vakfı Eğitimden SorumluMüdür Yardımcısı Ergül Gökdemir,

Okul Müdürü Mesut İlhan,Tesisat Teknolojisi AtölyeŞefi Erdal Alkan, SOSİADadına Mehmet Gökçe veKemal Öz hazır bulundu.Törende Okul MüdürüMesut İLHAN soğutma bölü-münün bu öğretim yılındaaçıldığını ve bağışlanan mal-zemelerin önemli olduğunubelirterek teşekkür etti. ISOV adınaErgül Gökdemir’de malzemeler için te-şekkür etti. SOSİAD adına KemalÖz’de üyelerin katkılarıyla eğitime des-

tek olmaya çalıştıklarını ve nitelikli işgücü yetişmesi için desteklerinindevam edeceğini belirterek katkıda bu-lunan SOSİAD üyelerine teşekkür etti.

SOSİAD’ın eğitime desteği devam ediyor

k ı s a - k ı s a

18 Termo Klima Nisan 2011

Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eği-tim Vakfı’nın Mart 2011Olağan MütevelliHeyeti Genel Kurul Toplantısı 29 Mart2011 Salı günü, saat 14.00’de Yıldız Tek-nik Üniversitesi Rektörlük Senato Sa-lonu’da yapıldı. Mütevelli Heyeti BaşkanıOlgun Sönmez’in açılış konuşmasını yap-ması, divan başkanlığına bir başkan yar-dımcısı ve bir sekreterin açık oylaseçilmesi ile başlayan toplantının günde-mini; Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu

üyelerinin isteği üzerine gündeme ilaveedilmesi gereken maddelerin görüşül-mesi, 2010 yılına ait faaliyet raporu, bi-lanço ve gelir-gider tabloları iledenetleme raporunun ayrı ayrı okunmasıve onaya sunulması, Mütevelliler arasın-

dan 3 yıllık süre ile görev yapmak üzere

Mütevelli Heyeti Başkanı’nın seçimi oluş-

turdu. Genel kurulda yapılan seçimle Mü-

tevelli Heyeti Başkanlığı’na Prof. Dr.

Nilüfer Eğrican getirildi.

ISKAV Mart 2011 Olağan Mütevelli Heyeti Genel KurulToplantısı yapıldı

ISKAV “Küresel Senaryolar; Türk veDünya Ekonomisinde Trend ve Beklenti-ler” Semineri 02 Nisan – 03 Nisan 2011tarihlerinde Sapanca Richmond NuaWellness Spa Hotel’de yapıldı. 2 gün

süren ve interaktif bir yapıda gerçekleşti-rilen seminerin birinci günü; Küresel KrizSonrası Dünya Ekonomisinde Yeniden Ya-pılanma ve Gelecek Senaryoları, DünyaEkonomisinde Yeni Trendler ve Dünya

Ekonomisine Etkileri, ikini gün ise; DünyaEkonomisinde Temel Göstergeler ve Bu-günkü Ekonomik Durum, Küresel Ekono-miye Yönelik Beklentiler, Küresel FinansPiyasaları ve Piyasa Göstergeleri, TürkEkonomisinin Dünya Ekonomisindeki Ko-numu; Türk Ekonomisiyle ilgili MakroDenge ve Temel Göstergeler, Türk Ekono-misi ile ilgili Trendler ve Öngörüler başlık-ları Prof. Dr. Kerem Alkin’in yönetimindeele alındı.

ISKAV’dan “Küresel Senaryolar; Türk veDünya EkonomisindeTrend ve Beklentiler”semineri

k ı s a - k ı s a

20 Termo Klima

HSK’nın üniversitelerin makine mühen-disliği bölümlerinin son sınıf öğrencile-rine yönelik olarak düzenlediği “merkeziiklimlendirme sistemlerinde enerji verim-liliği tasarım ve uygulaması proje yarış-ması”nın ara rapor değerlendirmetoplantısı 15.Şubat.2011 tarihinde ger-çekleştirildi. Prof. Dr. Ahmet Arısoy’un başkanlığınıyaptığı, Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, Prof. Dr.Hasan Heperkan, Dr. Mustafa Bilge ve

Mak. Müh. İzzet Tanyol’dan (HSK) olu-şan jüri tarafından yapılan değerlen-dirme toplantısının sonucunda;takımların yarışmaya devam etmelerineve çalışmalarını tamamlayarak sonuç ra-porlarını yarışma takvimine göre teslimetmelerine karar verildi. Ayrıca her grupiçin jürinin görüşlerini içeren özel notlaroluşturuldu. Sektörün geleceğini temsileden öğrencileri, klima endüstrisi içinkatma değer üretmeye teşvik eden ya-

rışmada, proje teslim tarihi02.Mayıs.2011 olarak belirlendi. Ya-rışma, HSK’nın 30. yılını tamamlayacağı2011 yılının Haziran ayında sonuçlana-cak. Jüri tarafından uygun görülen pro-jeler ayrıca bir kitap da toplanacak.

HSK Üniversiteler Arası Proje Yarışması’nda, ara raporlar değerlendirildi

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Teknolo-jileri Kulübü ile Termodinamik ve Isı TekniğiAnabilim Dalı’nın geçtiğimiz yıllarda dü-zenledikleri ve gerek üniversite gençliğiarasında gerekse sektörde ve sektör bası-nında geniş yankılar uyandıran Isıtma So-ğutma ve Tesisat Paneli etkinliğinindördüncüsü olan IST’11, Yıldız Teknik Üni-versitesi’nin 100.yıl kutlama etkinlikleri çer-çevesinde, 11 Mart 2011 tarihindeüniversitenin merkez kampüs oditoryu-munda ve sergi salonunda gerçekleştirildi.Etkinlikle gerek meslek hayatına atılacakolan gençlerin sektör hakkında bilgilenme-leri, gerekse dal seçimi yapmaya hazırlanan

2. sınıf öğrencilerinin Isı Proses dalı ile ta-nışmaları sağlandı.

Prof. Dr. Hasan Heperkan başkanlığındagerçekleşen “Üniversite-Sanayii İşbirliğive Ar-Ge’nin günümüzdeki yeri veönemi” başlıklı oturumda Yalçın Güldalı(Arçelik), Dr. Zafer Gemici (Dizayn), VuralEroğlu (HSK), Metin Duruk (Friterm),Efkan Çeviker (Erensan) ve Orhan Turan(ODE) panelist olarak yer aldılar.ISKAV’ı temsilen panele katılan SayınMustafa Arslancan başkanlığında gerçek-leşen “Sektördeki Derneklerin Önemi veÜniversite-Sanayi İşbirliğine Katkıları”

konulu ikinci oturumda ise Dr. CelalettinÇelik (DOSİDER), Ali Eren (KBSB) ve Le-vent Alatlı (TTMD) derneklerin sektördekiönemini vurguladılar.Prof. Dr. Doğan Özgür başkanlığında ger-çekleşen “Sanayi Uygulamaları” başlıklıson oturuma ise Selman Ölmez (Testo),Numan Şahin (Emo Müh.), VahdettinYırtmaç (Mas Grup) ve Nuri Ertokat(Ytong) panelist olarak katıldılar. Sektörden çeşitli firmaların sponsorluğundadüzenlenen bu etkinlikte, panel paralelindesergi salonunda fuar havasında bir sergi ger-çekleştirildi. Katılımcı firmaların da memnunayrıldığı sergi, öğrenci akınına uğradı.

Isıtma Soğutma ve Tesisat Paneli IST’11 Sanayi ile öğrencileri buluşturdu

Alfen Türkiye’de ilk kez ıslak rotorlu, fre-kans kontrollü çok hızlı sirkülasyon pom-pası imalatını gerçekleştirdi. GerekTürkiye ekonomisine olan katkısı gereksede tamamen yerli imalat avantajı parale-linde uygun fiyat, hızlı servis ve yedekparça temini konusundaki hizmetleri tü-keticiler, uygulayıcılar ve bayiler tarafın-dan takdirle karşılanıyor.

Alfen, 2011 yılını ürün portföyünü dahada geliştirerek, tanıtım ve Türkiye gene-linde bayi ağını genişletmek adına atılımyılı olarak değerlendiriyor. TSE 515 ve 73/23/EEC standartlarınauygun olarak üretilen ALF FR serisi değiş-ken hızlı, sirkülasyon pompaları, ıslak ro-torlu, tek kademeli, salmastrasız, flanşlıtiptedir. Motorun hızı frekans konvertörüyardımı ile kesintisiz değiştirilebilmektedir.İstenen basma yüksekliği gövde üzerindekipotansiyometre üzerinden ayarlanabilir.Su ile yağlamalı yataklar çalışma sırasın-daki gürültü seviyesinin 40 db(a)'in al-tında olmasını sağlamıştır.

Pompa çarkı sıcak suya ve korozyona da-yanıklı cam elyaf takviyeli özel kompozitmalzemeden üretilmiştir. Motorlar aşırıakim korumalıdır.

İşletme Basıncı 10 barElektrik Bağlantısı 220 v-50 hz. monofazeİzin verilen en yüksek ortam çalışma sıcaklığı 40 c

İzin verilen en yüksek su sıcaklığı 120 bcKoruma Sınıfı ip21İzolasyon Sınıfı h

Alfen ıslak rotorlu, frekans kontrollü sirkülasyon pompası

Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’ninTürkiye’deki tek yetkili distüribitörüolan KlimaPlus A.Ş.’nin, 2011 yılı bayive servis toplantısı Antalya’da gerçek-leşti. “Biz Bizeyiz; Hayallerimiz Ortak!”konsepti ve Kenan Işık’ın sunumuylagerçekleşen organizasyon, KlimaPlus’ınhizmet kalitesini arttıran yeni uygula-maların paylaşıldığı toplantıların yanısıra eğlenceli anlara da sahne oldu.KlimaPlus – Mitsubishi Electric’in 2011yılı bayi ve servis toplantısı, 26-28Şubat 2011 tarihleri arasında Rixos Pre-mium Belek Otel’de düzenlendi. Kli-

maPlus A.Ş. Yönetim Kurulu üyeleri,KlimaPlus A.Ş. Genel Müdürü YenalAltaç ve Mitsubishi Electric Europe B.V.Yurtdışı Satış Müdürü Andrea Verone-se’nin katılımıyla gerçekleşen toplantıyaKlimaPlus A.Ş.’nin tüm bayileri, servis-leri ve personeli de katıldı.

KlimaPlus A.Ş. Genel Müdürü YenalAltaç yaptığı açılış konuşmasında, hiz-met kalitesini arttırabilmek için tüm de-taylar üzerinde yoğun bir şekildeçalıştıklarını bildirirken; servislerin hiz-met kalitesinde farklılaşmaya gitmekiçin uygulamaya konulan birçok yenilikaktarıldı.

“Biz Bizeyiz; Hayallerimiz Ortak!” kon-septi ile düzenlenen bayi ve servis top-lantısını, Türk tiyatro ve sinemasınınönemli oyuncusu Kenan Işık sundu. Ya-pılan KlimaPlus Gazetesi ile tüm yıl içeri-sinde öne çıkan haberler değerlendirildive 2010 yılında uygulanan yenilikler ka-tılımcılar ile paylaşıldı.Danset Grubu’nun, KlimaPlus’ın değer-lerini yansıtan etkileyici bir dans şovugerçekleştirdiği toplantıda ayrıca, se-mazen gösterileri ve tüm yörelerin halkoyunları da sahnelendi. Gala yeme-ğinde sahne alan Şahmaran Grubu ileeğlenceli ve coşkulu bir gece geçirildi.

k ı s a - k ı s a

22 Termo Klima Nisan 2011

Klimaplus bayi ve servistoplantısı Kenan Işık’ınsunumuyla Antalya’dagerçekleştirildi

Bundan 20 yıl kadar önce çok fazla tanın-mayan, bazı ender uygulamalarda rastla-dığımız hava perdesi, günümüzde hemenhemen bütün projelerin vazgeçilmez birparçası olmuştur. Hava perdesinin olma-ması durumunda kaybedilen enerji ve his-sedilen konfor kalitesindeki düşüş, havaperdesi kullanımını zorunlu kılmaktadır.Türkiye'de hava perdesi denince akla ilkgelen isim olan Havak, bugüne kadar Av-rupa'nın tanınmış firmalarının kalitelihava perdelerini getirip Türk Tesisat sek-törünün hizmetine sunuyordu. Bugün iseHavak, bu çalışmanın yanı sıra, kendi di-zaynı olan hava perdelerinin üretimine debaşlamıştır. Böylece her projenin ihtiyacıolan farklı özellikteki hava perdeleri için,gerek Havak'ın distribütörü olduğu Av-rupa markalarının modelleri arasından,gerekse Havak'ın ürettiği modeller ara-sından, geniş bir ürün yelpazesinden op-timum seçim yapma imkanı olmaktadır.Havak, kendi ürettiği hava perdelerindekullandığı fan, motor ve elektrik aksam-larını, Avrupalı ve Amerikan üreticilerdentemin etmektedir. Böylelikle Avrupa kali-

tesindeki hava perdelerini, yerli malzemeve işçilik katkısıyla ekonomik fiyatla satmaşansı olmaktadır. 2,3 metre yüksekliğin-deki kapılardan, 6 metre yüksekliğindekiendüstriyel kapılara kadar 4 değişik kapıüstü model üretilmektedir. Gizli tavanmodelleri de, asma tavan yüksekliğinegöre 2 ayrı tipte yapılmaktadır. Bütün bumodeller, ortam havalı, elektrik ısıtıcılı vesıcak su ısıtıcılı olabilmektedir.

SOĞUK ODA HAVA PERDELERİHava perdesi kullanımının gittikçe yaygın-laştığı bir uygulama olan soğuk oda mo-delleri de, Havak'ın ürettiği diğer birmodeldir. Esasen hava perdesi uygulama-larındaki en yüksek verim, soğuk oda ka-pılarında elde edilmektedir. Ayrıca soğukodaya karkas et gibi ambalajsız gıdalarıngiriş çıkışı sırasında, gıdaların plastik şeritperdelere değmesi ve şerit perde üze-rinde üreyen bakterilerin gıdaya geçmesiriski yüzünden, bazı Avrupa ülkelerindebu şerit perdelere izin verilmemekte vehava perdesi kullanımı zorunlu olmakta-dır. Soğuk odaya malzeme giriş çıkışı es-

nasında kapı sivici vasıtasıyla devreyegiren hava perdesi, küçük bir fan moto-runun çalışmasıyla, -20, -30 hatta -40 de-recedeki soğuk oda şartlarının muhafazaedilmesini sağlamakta, soğuk oda içi iledışı arasındaki büyük sıcaklık farkı yüzün-den kapının açılmasıyla oluşacak hava de-ğişimine engel olarak enerji israfınıönlemektedir. Soğuk oda hava perdeleri-nin bu fonksiyonunu en yüksek verimleyerine getirebilmesi için motorunun devirayarlı olması, böylece kapı yüksekliği vesoğuk oda basınç farkına göre her uygu-lama için ayar yapılabilip sabitlenme im-kânının olması gerekmektedir.1988 yılından bu yana, tesisat sektörünesunduğu yenilikçi ürünlerle, kaliteyi vemüşteri memnuniyetini sürekli ön plandatutan Havak, yerli ürünlerde de aynıamaçla sektöre hizmet vermeye devametmeyi hedeflemektedir.

Havak kendi dizaynı olan hava perdelerinin üretimine başladı

k ı s a - k ı s a

24 Termo Klima Nisan 2011

Testo‘dan iki yeni termal kamera

testo 876 – CAMCORDER TASARI-MINDA GÜÇLÜ TEKNOLOJİtesto 876 ile Testo klasik camcorder ta-sarımında ilk termal kamerasını piyasayasürdü. Testo yeni termal kamerasıyla bufiyat aralığında öncü konumda. 900gağırlığındaki bu termal kamera dönebilenekran ile tasarlanmıştır. Bu sayede ulaşıl-ması zor yerlerde bile termografi gerçek-leştirmek mümkündür.Testo 876 özellikle profesyonel endüstri-yel termografide yeni imkânlar sunmakta.Ekranın 180 dereceye kadar dönebilmeözelliği sayesinde kamerayı kaldırarak ba-

şınızın üstünden dahi zorlanmadan gö-rüntü alabilirsiniz. Bu, endüstriyel bakımve servisler için önemli bir güvenlik unsu-rudur. Çünkü endüstriyel sistemlerde ula-şılması zor yerler bu sayede farklı açılarkullanılarak ölçülebilir. Ayrıca değiştirilebi-len lensler detaylara optimum odaklan-mayı sağlar.

testo 882: EN İYİ GÖRÜNTÜ KALİTESiTesto’nun 320 x 240piksel dedektörlü ilktermal kamerasıtesto 882, değiştirile-bilir lense ihtiyaç duy-madan yüksek ayrıntıhassasiyetini garanti edi-yor. 32° lensiyle bu yenimodel, kullanıcıya hızlı, basitve hassas çalışma garantisi ve-rerek bir bakışta tüm görüntüayrıntısını sunmakta. Bu termalkamera ulaşılması zor yerlerdeya da endüstriyel sistemlerdekitehlikeli bölgelerde dahi en

küçük hataları güvenilir bir mesafedenhassasiyetle görmenizi sağlar. Aynı za-manda 320 x 420 piksel dedektörü ilemevcut bina termografisi standartlarınıda karşılar niteliktedir.

Alarko Carrier, Enerji Yönetim Sistemi’ninkurulması ve sürekliliğinin sağlanmasınıtanımlı hale getiren EN 16001 standardıile belgelenen ilk Türk firması oldu. BSI

(British Standards Institution) tarafındanverilen belge, enerji tüketimini izlemeninyanı sıra, kullanımı azaltıcı planlamalar veçalışmalar yapmayı da zorunlu tutuyor. Alarko Carrier Yardımcı İşletmeler Mü-dürü ve Enerji Yöneticisi Erkin Savçın,2004 yılından bu yana işletmekte olduk-ları enerji yönetim sistemleriyle, merkezibir bilgisayar üzerinden izleme, ölçmeyapmakta ve kullanımı azaltıcı projelergeliştirmekte olduklarını belirtti. Savçın,“Bu nedenle organizasyonumuz ve çalış-malarımızla, altyapı olarak BS EN 16001Enerji Yönetimi Sistem Standardı belge-lenmesine uygun durumdaydık.” dedi.

Çalışmalarımız, 1 milyon 145 bin TL’liktasarruf sağladıNisan sonu itibariyle, doğalgaz kullanımı,ısınma, Ar-Ge faaliyetleri, üretim gibi pro-seslere göre de ayrı ayrı izleme ve kontrolçalışmalarına başlanacağını belirten ErkinSavçın sözlerine şöyle devam etti; “2004

yılından bu yana elektrik enerjisi kullanı-mında yüzde 33’lük bir tasarruf sağlamışdurumdayız. Ofis aydınlatmalarında ger-çekleştirilen çalışma sonunda yüzde 45,üretim aydınlatmalarında yüzde 48, binadış cephe ve çevresel aydınlatmada iseyüzde 42 oranında tasarruf elde ettik.Çalışmalarımız bize toplam 1 milyon 145bin TL’lik bir tasarruf sağladı.”

Belirlenen 42 noktaya yerleştirilen haber-leşme cihazlarıyla, anlık olarak veya tanım-lanan zaman dilimi için makine ya da sahabazında kullanımlar, bilgisayar ekranındangörülebiliyor. Sahadan toplanan dijital veanalog sinyallerden elde edilen “enerji yo-ğunluk haritası” ile enerji kullanımını azalt-maya yönelik projeler geliştiriliyor. İzlemesistemi sayesinde, tasarruf projelerinin ta-mamlanması ve sonrasında kullanımda nekadar azalma sağlandığı ölçülebiliyor. Ay-rıca sistem ile ürünler üzerine düşen enerjimaliyeti de hesaplanabiliyor.

Alarko Carrier, EN 16001 standardı ile belgelenen ilk Türk firması oldu

Standart Pompa, Genel Pompa Bilgisi,Malzeme Bilgisi, Pompa Seçimi, TeknikKeşif Bilgisi konulu eğitimde bayilerini İs-tanbul Green Park Otel’de ağırladı.Türkiye genelinde bayilerin katıldığı eği-tim 19-20 Şubat 2011 tarihleri arasındaİstanbul Green Park Otel’de gerçekleşti-

rildi. Standart Pompa Fabrika’sının da zi-yaret edildiği eğitim programında, AR-GE yöneticisi Hamdi Nadir Turaltarafından verilen teknik pompa eğitimi-nin yanı sıra, hidrofor eğitimi CeyhunTuran, elektrik eğitimi Sedat Taşdelen ta-rafından verildi.

Standart Pompa bayi eğitimi İstanbul’da yapıldı

Raporda; “İnşaat sektöründeki gelişme-leri iç ve dış unsurlar olarak ikiye ayırmakgerekmektedir. İçeride açıklanan konutsatışları ve yapı izinleri rakamları sektöreyönelik önemli ipuçları içerirken, dışarıdainşaat sektörünü yakından ilgilendirenKuzey Afrika gerilimine yönelik gelişmelerönümüzdeki döneme ışık tutacaktır.” de-ğerlendirmesi yapılırken, içeride yaşanangelişmelerde dikkat çekici unsurun, konutsatışları ile yapı ruhsatları arasındaki uyuş-mazlık olduğuna dikkat çekildi.

TÜRKİYE VE DÜNYADA GÜNDEMOrtadoğu’daki isyan ihracat yapan sa-nayiciyi düşündürüyorTunus’la başlayan Mısır’la devam eden veLibya’ya sıçrayan ‘isyan ateşi‘ bölgeye ih-racat yapan sanayiciyi de düşündürmeyebaşladı. Yaşanan gerilimlerden ihracatınolumsuz etkilendiğini vurgulayan Dış Tica-retten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağ-layan, 1-24 Şubat tarihleri arasında geçenyılın aynı dönemine göre ihracatın Tu-nus’ta %38, Mısır’da %23,7 azaldığınısöyledi. Buna göre Tunus’a geçen yılın 1Ocak-24 Şubat tarihleri arasında 103 mil-yon dolar olan ihracat bu yılın aynı döne-minde %38 azalarak 64 milyon dolaradüşerken, geçen yılın belirtilen döneminde352 milyon dolar olan Mısır’a yapılan ih-racat ise %23,7 azalarak 268,4 milyondolara düştü. Çağlayan, Libya’da olaylarınyeni başladığını bu nedenle şu anda ihra-catın etkilenmediğini belirterek, “Libya’yaihracatımız aynı dönemde 275,5 milyondolardan 274,2 milyon dolara geriledi.Ama daha da etkileyecektir” dedi.

IMF Türkiye’yi uyardıIMF İcra Kurulu, Türk ekonomisinin krizsonrası süren güçlü toparlanmasının2010 boyunca, yüksek düzeydeki ser-maye akışıyla desteklendiğini bildirdi.Türkiye’deki ana zorluğun aşırı iç talep veçalkantılı kısa vadeli sermaye akışları kar-şısında ortaya çıkan kırılganlıklara karşıdoğru politika bileşimine karar vermekolduğunu bildiren IMF 2010 büyüme ra-kamının Türkiye’nin üretimini kriz öncesidüzeye yerleştirecek şekilde %8’i aşma-sının beklendiğini kaydetti. IMF’ye göreTürkiye’nin gayrısafi milli hasılası (GSYH)2010’da 1,114 trilyon lira olarak hesap-landı. GSYH’nin bu yıl 1,239 trilyon lirayaulaşması bekleniyor. IMF, “Baskılanmış ih-

racat yanında ithalatta güçlü büyüme veyüksek enerji fiyatlarının, cari açığıGSYH’nin %7’sine yükselteceği tahminediliyor. Yılın ilk aylarından sonra baz et-kinin ortadan kalkmasından sonra enflas-yonun, yıl sonunda artan talep ve maliyetbaskıları nedeniyle %6,5’a ulaşacağı bek-leniyor” dedi.

İstikrarı hızlı büyümeye feda etmeyiz Türkiye'nin 2011 büyüme hedefi olan%4,5 ile Avrupa'nın en yüksek büyümeperformansına sahip ülke konumunda ol-duğuna dikkat çeken Devlet Bakanı veBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, 'hızlıdeğil, kontrollü' gitmek istediklerini söy-ledi. Bakan Babacan, "Artık işleri kont-

İnşaat Malzemesi Sanayici-leri Derneği’nin (İMSAD) ya-yımladığı detaylı aylık inşaatsektörü değerlendirme ra-porunda Libya’daki gerili-min inşaat sektörüne etkisi,konut satışları ve yapı izinleriverileri ele alındı.

İMSAD: İçeride yapı ruhsatı alımı patladı,dışarıda Libya’daki gerilim salladı

s e k t ö r g ü n d e m i

26 Termo Klima Nisan 2011

rollü götürelim yaklaşımımız var. Hızlı bü-yüyelim derken riske girmek de var. Bizim2011'de önceliğimiz finansal istikrar, hızlıbüyüme değil. 2011 de hızlı büyüyelimderken, bütün birikimi, sağlanan istikrarve güven ortamını riske atmak istemeyiz.Biz kendi şartlarımıza bakacağız" dedi.Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı AliBabacan ile dünya ve Türkiye ekonomisin-deki gelişmeleri, krizden çıkış stratejisini,finansal istikrar için ekim ayından beri alı-nan tedbirleri ve bu adımların yansımala-rını konuştuk. Bakan Babacan, dünyaalınan kararların arkasındaki koordinas-yonu ve bakış açılarını anlatırken çerçeveyi'istikrar' üzerine kurduklarını belirtti.Bakan Babacan,Türkiye'nin kriz döne-minde izlediği yol haritasının bugün geli-nen noktada ne kadar doğru olduğununda görüldüğünü aktardı.

Kuzey Afrika’ya demir ihracatı yavaşladı2010 yılında Mısır'a 997 bin ton, Libya'ya780 bin ton, Yemen'e 372 bin ton, Tu-nus'a ise 176 bin ton ihracat gerçekleşti-ren demir çelik sektörü, son 2 aylıkdönemdeki ihracatın geçen yılın aynı dö-nemine göre büyük oranda düşmesindenrahatsızlık duyuyor. Bu ülke halklarınındemokrasi talepleri açısından gelişmeleriheyecanla takip ettiklerini belirten İstan-bul Demir Çelik İhracatçıları Birliği (İDÇİB)Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci,ancak bu ülkelerin bazıları ile olan ticare-tin durma noktasına gelmiş bulunmasısebebiyle ticari ilişkiler açısından, gelişme-leri şimdilik endişe içinde izlediklerini bil-dirdi. Libya'ya 2010 yılında aylık ortalama64 bin ton ihracat yaptıklarını belirtenEkinci, "2011 Şubat ayının ilk 23 günlükdöneminde ihracatımız 27 bin tonadüştü. Aynı dönemde Mısır'a yapılan ih-racatımız da 83 bin tondan 11 bin tonageriledi." dedi.

Avrupa Yatırım Bankası Türkiye’ye sağ-ladığı krediyi azalttıAYB, geçen yıl Türkiye’nin Ar-Ge ve ino-vasyon kapasitesinin artırılması için TÜBİ-TAK’a 450 milyon euro, geniş bandinternet yatırımı için Türk Telekom’a 250milyon euro, yenilenebilir enerji ve enerjiverimliliği için Yapı Kredi Bankası aracılı-ğıyla 200 milyon euro ve atık su arıtmatesisi için Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne50 milyon Euro kredi verdi. Geçen yıl enfazla krediyi 9,3 milyar euroyla İspanya’yaaçan AYB’nin Türkiye’den fazla kredi ver-diği AB üyeleri 8,8 milyar euroyla İtalya,7 milyar Euroyla Almanya, 5,5 milyar eu-royla Polonya, 4,9 milyar euroyla İngiltere

ve Fransa, 3,4 milyar euroyla Portekiz,3.15 milyar euroyla Yunanistan oldu.

Libya’daki ayaklanmalar ile Brent pet-rol 120 dolara yaklaşıyor Londra’da Brent petrolün varili Libya’dakiayaklanmalar ve nakliyatın azalmasına ile120 dolara yaklaştı. Londra’da petrolünvarili en yüksek 119,79 dolar seviyesinigördü. Ayrıca New York’ta Nisan vadelifuturelar 103 dolara tırmandı. Petrolünvarilinin 200 dolara ulaşmasını beklenti-leri oluşmaya başlarken, Orta Doğu’dakitedirginliklerin artmaya devam etmesidünya ekonomisi açısından pek de iyi sin-yaller vermiyor.

Suudi Arabistan petrol üretimini artırdı Kuzey Afrika'da yaşanan isyan sonrasıpetrol arzında sıkıntı yaşanabileceği kay-gıları Suudi Arabistan'ı harekete geçirdi.Ülkede günlük petrol üretimi 9 milyonvarilin üzerine çıkarıldı. Suudi Arabistanpetrol üretimiyle bağlantılı üst düzey sek-tör yetkilisi yaptığı açıklamada, "Günlük9 milyon varilden fazla petrol üretmeyebaşladık. Çok fazla üretim kapasitesinesahibiz" dedi. Dünyanın en fazla petrolihraç eden ülkesi Suudi Arabistan'ın pet-rol üretimini günlük 9 milyon varilin üze-rine çıkarması, günlük üretimin 700 binvarilden fazla artması anlamına geliyor.

Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomisiÇin, 2010'da Japonya'yı geride bırakarak,ABD'den sonra dünyanın ikinci büyükekonomisi oldu. 2010'da gayri safi yurt içihasılası (GSYH) %3,9 artarak 5,74 trilyondolar olan Japonya'ya karşın Çin'inGSYH'si 5,8 trilyon dolar olarak kayde-dildi. Mevcut büyüme oranları gözönünde bulundurulduğunda, ilk senar-yoya göre gelecek 10 yıl içinde, ikinci se-naryoya göre ise 2020-2030 yıllarıarasında Çin'in ABD ekonomisini de ge-çerek "dünyanın en büyük ekonomisi''olması bekleniyor.

EKONOMİDE VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SON BİR AYSon açıklanan TÜİK verilerinde konut sa-tışlarında bir önceki döneme göre%16,51 artış yaşanmıştır. Bununla birliktebir önceki yılın aynı dönemine göre%16,1 gerileme yaşandığı görülmektedir.Yani 2009 yılının 4. çeyreğinde 116229düzeyinde gerçekleşen konut satışları 2010yılının 4. çeyreğinde 97517 düzeyine geri-lemiştir. 2009 yılındaki satış rakamlarını ya-kalamayan konut sektöründe, bununtemel nedeni olarak fiyatların yüksek ol-masını görüyoruz.

Yapı izinleri rakamları incelendiğinde yinegayrimenkul sektöründe bekleyen talebeyönelik bir hazırlığın etkili olduğu tespitedilebilmektedir. Buna göre yapı ruhsa-tında hızlı bir artış yaşandığı görülürken,yapı kullanım izinlerinde aynı performansyakalanamamaktadır. Yani yatırımcı uzunvadeli yatırım yapmak için yapı ruhsatı al-makta, ancak mevcut stoklara yöneliktalep istenen düzeyde olmadığı için yapıkullanım izni alma ihtiyacı sınırlı bir dü-zeyde oluşmaktadır. Buna göre yapı ruh-satları Ekim, Kasım ve Aralık aylarındasırasıyla %44,5, %45,8 ve %243,2 dü-zeylerinde artış gösterirken aynı dilimdeyapı kullanım izinleri %26,91, -%0,07 ve%0,83 düzeyinde değişim kaydetmiştir.Buna göre yılın 4. çeyreğinde 67,42 mil-yon m2 yapı ruhsatı alınırken, 20,75 mil-yon m2 yapı kullanım izni talep edilmiştir. 1972-2010 yılları arasında yurt dışı mü-teahhitlik firmalarınca üstlenilen projele-rin ülkelere göre dağılımında, RusyaFederasyonu % 18,5’lik oran ile lider ko-numdadır. Rusya’yı Libya (%14,8), Türk-menistan (%11,1), Kazakistan (%7,3),Irak (%5,2), S. Arabistan (%4,6), BirleşikArap Emirlikleri (%4,1), Katar (%4,1),Romanya (%3,4), Cezayir (%2,9) veAzerbaycan (%2,5) izlemiştir. RakamlarTürk inşaat sektörünün yurtdışı ayağı ko-nusunda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nınönemini ortaya koymaktadır. 1972 yılın-dan beri yapılan müteahhitlik projele-rinde Libya’nın ağırlığı da dikkat çekicidir.Müteahhitlik hizmetinin en fazla verildiği2. ülke konumundaki Libya’daki krizin de-rinleşmesi bu ülkeye yapılan yapı malze-meleri ihracatını dolayısıyla inşaatsektörünü olumsuz etkileyecektir.

TÜRKİYE İNŞAAT SEKTÖRÜİnşaat sektöründe gelişmeleri iç ve dış un-surlar olarak ikiye ayırmak gerekmektedir.İçeride açıklanan konut satışları ve yapıizinleri rakamları sektöre yönelik önemliipuçları içerirken, dışarıda inşaat sektö-rünü yakından ilgilendiren Kuzey Afrikagerilimine yönelik gelişmeler önümüzdekidöneme ışık tutacaktır.

İçeride yaşanan gelişmelerde dikkat çekiciunsur konut satışları ile yapı ruhsatlarıarasındaki uyuşmazlıktır. Buna göre özel-likle müteahhitlik sektörünün uzun vadeliproje çalışmalarına devam etmesi nede-niyle yapı ruhsatları alımlarında hızlı bir çıkışyaşanırken, aynı dönemde konut satışların-daki artış göreceli olarak sınırlı gerçekleş-miştir. Yine yapı kullanım izinlerindekiyükselişin de sınırlı bir düzeyde artış kay-dettiği görülmektedir.

s e k t ö r g ü n d e m i

28 Termo Klima Nisan 2011

Nitekim, son açıklanan TÜİK verilerindekonut satışlarında bir önceki dönemegöre %16,51 artış yaşanmıştır. Bununlabirlikte bir önceki yılın aynı döneminegöre %16,1 gerileme yaşandığı görül-mektedir. Yani 2009 yılının 4. çeyreğinde116.229 düzeyinde gerçekleşen konutsatışları 2010 yılının 4. çeyreğinde97.517 düzeyine gerilemiştir. 2009 yılın-daki satış rakamlarını yakalamayan konutsektöründe, bunun temel nedeni olarakfiyatların yüksek olmasını görüyoruz.Kriz sonrasında hızlı bir yükseliş gösterengayrimenkul fiyatlarının ‘şiştiğine’ yönelikoluşan görüşler alımların istenen düzeydeolmamasına neden olmaktadır.Rakamlarda dikkat çeken bir diğer noktakonut satışlarının bir önceki çeyreğe göre

durumudur. Nitekim, konut satışları birönceki çeyreğin ayı dönemine %16,1’likartış kaydederek çeyreklik bazda çıkışeğilimini sürdürmüştür. Yani 2010 yılıiçinde konut satışları yılın son çeyreğinedoğru artış trendi yakalamıştır.Bölgesel olarak bakıldığında ise İstanbul’dakonut satışlarının bir önceki yılın aynı döne-mine göre Türkiye ortalamasının üstünde%17,15 azalış kaydettiği görülmektedir. Bu-nunla birlikte ivme kaybı doğuda da yaşan-maktadır. Nitekim, Mardin, Batman, Şırnakve Siirt’i kapsayan TRC3’teki konut satışla-rındaki azalış %19,65, Van, Muş, Bitlis veHakkari’yi kapsayan TRB2’deki gerileme%16,15 olmuştur. Gayrimenkul fiyatlarının yüksek olmasıdurumu bir risk unsuru olarak takip edil-

melidir. Nitekim, Merkez Bankası’nın gös-terge faizleri dip seviyelere çektiğine yö-nelik sinyaller verdiği bir ortamda konutsatışlarında istenen patlama yakalanama-mıştır. Bu dilimde istenen satış rakamları-nın yakalanamamasına karşın konutüretim sürecinin devam ediyor olmasıönümüzdeki dönemde inşaat sektörününlikidite sıkıntısı yaşamasına neden olabi-lecektir. Yine faizlerin önümüzdeki dö-nemde yukarı yönlü hareket olasılığıartmıştır.Dolayısıyla gayrimenkul alımı için mevcutdurumdaki olumlu ortamın önümüzdekidönemde negatife döndüğü görülebilir.Yapı izinleri rakamları incelendiğinde yinegayrimenkul sektöründe bekleyen talebeyönelik bir hazırlığın etkili olduğu tespitedilebilmektedir. Buna göre yapı ruhsa-tında hızlı bir artış yaşandığı görülürken,yapı kullanım izinlerinde aynı performansyakalanamamaktadır. Yani yatırımcı uzunvadeli yatırım yapmak için yapı ruhsatı al-makta, ancak mevcut stoklara yöneliktalep istenen düzeyde olmadığı için yapıkullanım izni alma ihtiyacı sınırlı bir dü-zeyde oluşmaktadır. Buna göre yapı ruh-satları Ekim, Kasım ve Aralık aylarındasırasıyla %44,5, %45,8 ve %243,2 dü-zeylerinde artış gösterirken aynı dilimdeyapı kullanım izinleri %26,91, -%0,07 ve%0,83 düzeyinde değişim kaydetmiştir.Buna göre yılın 4. çeyreğinde 67,42 mil-yon m2 yapı ruhsatı alınırken, 20,75 mil-yon m2 yapı kullanım izni talep edilmiştir.Yapı ruhsatı alımındaki dağılım incelendi-ğinde ise konutun yeniden ön plana çıktığıgörülmektedir. Özellikle düşük faizler ne-deniyle kiradan kurtulmak isteyen hane-halkına yönelik hazırlık yapı ruhsatlarındaartış yaşanmasına neden olmaktadır. Bunagöre yapı ruhsatları talebinde konut%78,76 ile liderliği elinde bulundurur-ken, sanayi binaları %6,04 ile ikinci, pe-rakende ticaret binaları ise %2,76 ile 3.sırada yer almaktadır.Yapı kullanım izinlerinde sektörlerin oran-sal dağılımına baktığımızda konut sektö-rünün payının %72,2’ye yükseldiği

s e k t ö r g ü n d e m i

30 Termo Klima Nisan 2011

görülmektedir. Bununla birlikte sektörekatma değer yaratan son dönemin modayapısı alışveriş merkezlerinin yanı sıra ofis,hastane ve sanayi binalarının toplamdakipayı %19,64 düzeyine doğru sınırlı birçıkış kaydetmiştir. Dolayısıyla konut sek-törüne yönelim yapı izinlerinde de görü-lebilmektedir.Alt başlıkları incelediğimizde konutta yapıkullanım izinleri ile yapı ruhsatı alımlarıarasındaki ayrışma net bir şekilde görül-mektedir. Buna göre iki veya daha fazladaireli ikamet amaçlı binalarda Aralıkayında yapı ruhsatlarında %225,9’lukartış yaşanırken, yapı kullanım izinlerinde%5,52’lik yükseliş kaydedilmiştir. Bu ra-kamlar da yatırımcıların konut sektörünedaha uzun vadeli baktığını göstermekte-dir. Burada dikkat edilmesi gereken birdiğer nokta rakamların tüketicinin tercihettiği bölgeler hakkında bilgi vermemesi-dir. Ancak genel trendin gösterdiği; alış-veriş merkezlerinin kurulduğu bölgelerdetoplu yaşam alanlarının oluştuğudur.Müteahhitlik sektörü bu gerçeği gözönünde bulundurarak şehrin merkezin-den uzak yerlerde ‘kendi kendine yetebi-len’ konut projeleri üretmektedir.

En şaşırtıcı artışlardan biri de otel yapı ruh-satlarında yaşanmıştır. Turizm sektörüneyönelik olumlu beklentiler neticesinde buyapı tipinde yapı ruhsatları Ekim-Aralık dö-

neminde sırasıyla %115,8, %262,2 ve%680 oranında artış göstermiştir. Yurtdışı ayağını dikkate aldığımızda iseözellikle müteahhitlik sektörünün 2008yılından beri kaybettiği ivme dikkat çek-mektedir. Gittiği bölgelerde Türk yapımalzemelerini de götüren bu sektördeüstlenilen proje bedeli 2000 yılı için 1 mil-yar dolar olurken sırasıyla, 2001’de 2,4milyar dolar, 2002’de 2,4 milyar dolar,2003’te 4,1 milyar dolar, 2004’te 10,6milyar dolar, 2005’te 11,2 milyar dolar,2006’da 20,4 milyar dolar, 2007 yılında24,5 milyar dolar ve 2008 yılında 23,7milyar dolar, 2009 yılında 21,5 milyardolar, 2010 yılında 15,2 milyar dolar ola-rak kaydedilmiştir. 1972 yılından 2010 yı-lına kadar üstlenilen proje bedeli ise 178milyar dolara ulaşmıştır.

Müteahhitlik sektörü, özellikle BağımsızDevletler Topluluğu, Ortadoğu ve Af-rika’da büyük projelere imza atmaktadır.Bugüne kadar üstlenilen projelerin böl-gesel dağılımı; BDT %43,6 (77,7 milyardolar), Ortadoğu %24,1 (42,9 milyardolar), Afrika %21,1 (37,6 milyar dolar),Avrupa ve Amerika%8,4 (15,1 milyardolar), Asya PasifikBölgesi %2,8 (4,9milyar dolar) şek-linde oluşmuştur.

Avrupa’da İrlanda haricinde Batı Avrupabölgesinde nispeten daha az iş yapılmış,müteahhitlik hizmetleri yoğunlukla Balkanülkelerinde gerçekleştirilmiştir. Bu ülkelerinbaşında Romanya, Bulgaristan ve Make-donya gelmektedir.

1972-2010 yılları arasında yurt dışı mü-teahhitlik firmalarınca üstlenilen projele-rin ülkelere göre dağılımında, RusyaFederasyonu % 18,5’lik oran ile lider ko-numdadır. Rusya’yı Libya (%14,8), Türk-menistan (%11,1), Kazakistan (%7,3),Irak (%5,2), S. Arabistan (%4,6), BirleşikArap Emirlikleri (%4,1), Katar (%4,1),Romanya (%3,4), Cezayir (%2,9) veAzerbaycan (%2,5) izlemiştir. RakamlarTürk inşaat sektörünün yurtdışı ayağı ko-nusunda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nınönemini ortaya koymaktadır. 1972 yılın-dan beri yapılan müteahhitlik projele-rinde Libya’nın ağırlığı da dikkat çekicidir.Müteahhitlik hizmetinin en fazla verildiği2. ülke konumundaki Libya’daki krizin de-rinleşmesi bu ülkeye yapılan yapı malze-meleri ihracatını dolayısıyla inşaatsektörünü olumsuz etkileyecektir.

s e k t ö r g ü n d e m i

32 Termo Klima Nisan 2011

Sodex Ankara Fuarı’nın açılış günü 10 Mart tari-hinde iklimlendirme-tesisat ve soğutma sektörü-nün temsilcileri ile kamu kurumlarınınyetkililerinin konuşmacı oldukları “Sektörle KamuKurumlarının Buluşması Paneli” düzenlendi.

Panelin moderatörlüğünü Sanayi ve TicaretBakanlığı Müsteşarı Ali Boğa yaparken, kamukurumlarından ve sektörden temsilciler görüş-lerini sundular. Panele Kamu İhale KurumuBaşkan Yardımcısı Ahmet Özbakır, Sanayi veTicaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdür Yardım-cısı Zühtü Bakır, Bayındırlık ve İskân BakanlığıMüsteşar Yardımcısı Münir Büyüksalih, Sektöradına ise, İklimlendirme Meclis Başkan Yar-dımcısı ve ISKAV Başkanı Metin Duruk, TTMD8. Dönem Başkanı Abdullah Bilgin katılaraksektörün sorunlarını tartıştılar. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı

Ali Boğa: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müste-şarı Sayın Ali Boğa yaptığı açılış konuşmasında,fuarın açılışında konuşama yapan Sayın ZekiPoyraz’ın; “İklimlendirme insanın yaşadığı or-tamın konforunu kendi yaşamına ve yaşamınısürdürmesi için uygun hale getirmesinin çeşitliyollarıdır. İnsan sağlığının, çalıştığı ortamın veveriminin etkili olması için iklimlendirmeye ih-tiyacımız var. Verimliliğin yüksekliği sağlıklı in-sanlarla başarılır. İklimlendirme insanın sağlıklıolarak icraatını yapmasını da sağlar. Dolayısıylabiz iklimlendirme vasıtasıyla en azından insan-ların sağlıklarını korumuş, daha sağlıklı ortam-larda yaşamalarını sağlamış oluyoruz.”şeklindeki sözlerinden alıntı yaparak iklimlen-dirme sektörünün diğer tüm sektörlerle içi içegeçen bir havası olduğunu belirtti. Konuşma-sında İklimlendirme sektörü için kamuda enönemli görevin Bayındırlık ve İskân Bakanlı-ğı’nda olduğunu vurguladı. Böyle önemli bir sektörün temsilcileriyle bir-likte olmanın ve bu paneli yönetmenin ken-disini çok mutlu ettiğini ifade etti.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar

Yardımcısı Münir Büyüksalih:

“Sektörle bizim bağımız nedir?”“Ne olması gerekir?”“Sektör bizden ne bekliyor”Bakanlığımızın sektörde kural koyan, yapımşartlarını belirleyen bir konumda olduğunusektör de kamuoyu da biliyor. Biz bu kurallarısadece sektörde değil kendi binamızda da uy-guluyoruz . Yeni Bayındırlık ve İskan Bakanlığıyerleşkemizin projesi tamamlandı. Yeni yerleş-kemiz yaklaşık 130 bin metrekarelik bir inşaatalanına sahip. Biliyorsunuz 20.000 metrekare-den sonra inşaatların maliyetinin %20’sinedenk gelen bir oranda iklimlendirme, havalan-dırma ve geri dönüşümle ilgili projelerin hazır-lanması ve uygulamaya geçilmesi konusundada bir mutabakat var. Bizim binamızda daha

çok enerji verimliliğiyle geri kazanımı olan biryöntem kullanıldı. Çok kısa bir süre sonraihale edildiğinde bu yöntemi de kamuoyuylapaylaşacağız. Binamızı yakından tanımak iste-yecek üreticilere gerekli yardımı verebiliriz. Kı-saca bu konulara değindikten sonra dahasonraki aşamalarda gerekli notlarımı almaküzere burada bitiriyorum.

İklimlendirme Meclis Başkan Yardımcısı ve

ISKAV Başkanı Metin Duruk: Sektörün şuandaki dünya pazar büyüklüğü 73 milyardolar ve bu büyüyen bir pazar. Türkiye iklim-lendirme sektörü ise 2007-2008 yıllarındamaksimum seviyelere çıktı. İthalat rakamlarıolarak 4,5 milyar dolar seviyesine gelinmişti.2010 yılında ısıtma sistemleri, havalandırmasistemleri, soğutma sistemleri, tesisat sistem-leri olmak üzere toplam 2,5 milyar dolarlık birpazar büyüklüğüne ulaşmıştı. Bunun yanındaihracat ise yine aynı şekilde 2007-2008 yılla-rında 3,5 milyar dolarlara ulaşmışken dahasonra tabi ki dünya krizinin de etkisiyle birdüşüş gösterdi. En son 2 milyar dolarlık bir ih-racat seviyesine ulaşmış durumdaydı.

Sodex Ankara Fuarı’nda kamu kurumlarının yetkililerinin ve iklimlendirme-tesisatve soğutma sektörünün temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen Sektörle KamuKurumlarının Buluşması Paneli oldukça verimli geçti.

s e k t ö r g ü n d e m i

36 Termo Klima Nisan 2011

İklimlendirme-Tesisat ve Soğutma SektörününKamu Kurumlarıyla Buluşma Paneli

İklimlendirme sektörü için kamuda enönemli görevin Bayındırlık ve İskân Ba-kanlığı’nın olduğunu düşünüyorum.

s e k t ö r g ü n d e m i

37Termo KlimaNisan 2011

Türkiye’de klimalar, soğutucular ve dondurucu-lar kısmı liderliğe oturmuş durumda ve makineve aksamları kısmında 1.sektör konumuna gel-miş durumda. Sektörün en önemli özelliğikatma değeri yüksek ürün üretmesi.

Peki, Türkiye iklimlendirme sektörünün gücünereden geliyor? Satışının büyük kısmını Av-rupa’ya yapmasından...Dünyada %2,5’luk, Avrupa’da ise %13’lük birpazar payına sahip bir ülkeyiz. Bu da sektörünileri teknoloji ürünlere doğru geçtiğini göster-mektedir. 2010-2011 Ocak ayı veri karşılaştır-malarında ise veriler inanılmaz bir şekildedeğişiyor. Aşağı yukarı Almanya’da 5katına,Fransa’da 2 katına, Irak’ta 2 katına, İtalya’da3 katına, Amerika Birleşik Devletleri’nde 3 ka-tına, Azerbaycan’da ise 4 katına Hollanda’da%30-40 arasında bir artış, çıkmış durumda.İngiltere ve Rusya Federasyonu’nda hemenhemen eşit. Yani sektör bir ihracat patlamasıiçine girmiş durumda. Makine aksamları sek-törü, makinecilerin verileri, Türk Makine Sa-nayi ve Sanayi Genel Müdürlüğü’nünverilerine baktığımızda, Ocak-Aralık 2008 ileOcak-Aralık 2009’u karşılaştırdığımızda;Türki-ye’de klimalar, soğutucular ve dondurucularkısmı liderliğe oturmuş durumda ve makine veaksamları kısmında 1.sektör konumuna gelmişdurumda. Sektörün en önemli özelliği katmadeğeri yüksek ürün üretmesi.Aşağı yukarı%40-60 bir katma değer üretmekte.

Türk firmaları Avrupa’da artık klima santralleripazarında hem belgelendirme, hem de kaliteyönünden önemli bir yere gelmiş durumda.

Sektörün sertifikalaştırma kısmında ise İtal-ya’da 33, Fransa’da 23, Almanya’da 20 veTürkiye’de 17 olmak üzere %9’luk bir Euro-vent sertifikalaştırmasıyla 4.büyük ülke konu-muna gelmiş durumdayız. Bizden sonra İsveç,Belçika, İspanya gelmekte ve bu şekilde 37ülke devam etmekte. Sertifikalaştırma dediği-miz zaman neyi kazanmış oluyoruz? Klimasantralleri sertifikalaştırmada en üstte olan veAvrupa’da en önde gelen sektör konumunagelmiş durumda. 37 ülke içerisinde sertifikalıfirma sayısı 64. Sertifikalı Türk firma sayısı ise11 yani %17,2 oranında. Ama bunun karşılı-ğına baktığımız zaman 2005 ve 2006 yılında%10-15 civarında olan ithalatlar 2009 yılında7129 imalat, 141 ithalat olmasına rağmen içsatış 5429, ihracat 1832. Yani Avrupa’da artıkklima santralleri pazarında hem belgelen-dirme, hem de kalite yönünden Türk firmalarıönemli bir yere gelmiş durumda.

Avrupa’nın önemli eşanjör üretim merkezi ko-numuna gelmiş durumdayız. Bunun da sebebitamamen belgelendirmedir.

Türkiye belgelendirmeyi ilk olarak eşanjör ima-latıyla yapmıştır. Avrupa Birliği içerisinde ilk bel-gelendirilen firmalar Türk firmalarıdır vesertifikalı Türk firmasının sayısı 3’tür. Avrupa’daise 5 tane sertifikalı firma var. İnanılmaz dere-cede bir patlama yapmış durumda. 2008 yılındaiç pazarda 3.578.000 metrekare pazar payı olansatış ihracatta 5086000 metrekare. Geçen yılAvrupa’nın krizi nedeniyle ister istemez3.000.000 metrekareye düşüş gösterdi. Yalnız2010 yılında 2008 yılını rahatlıkla tekrar yaka-ladığımızı söylüyoruz ve şu anda gelinen nok-

taya baktığımızda Avrupa’nın önemli eşanjörüretim merkezi konumuna gelmiş durumdayız.Bunun da sebebi tamamen belgelendirmedir.Belgelendirme derken, software yazılımı belge-lendirmesi çünkü siz software yazılımı belgelen-dirmesini yaptığınız zaman Avrupa’dakiüreticiler sizin ürünlerinizi kullanmayı seçiyor.

Soğuk su üretici grubunda pazarı büyütemi-yoruz, belgelendirmeyi tamamlayamadığımıziçin dışarıya satmamızda zorluklar yaşıyoruz .

Peki, belgelendirmeleri tamamlamadığımızzaman ne oluyor? Soğuk su üretici grubundaortaya çıkan durumu görüyorsunuz. Soğuk suüretici grubunda pazarı büyütemiyoruz, bel-gelendirmeyi tamamlayamadığımız için dışa-rıya satmamızda zorluklar yaşıyoruz. Onun içinağırlıklı olarak ithalat yapılmakta. 37 ülkedetoplam sertifikalı Türk firma sayısı ise 0.Kritik nokta işte burada ortaya çıkıyor. Kritiknokta; sektörün bu tarafları diğer gelişmişolan taraflarının yanında eksik kalmışsa bunoktada kamuya görev düşüyor yani buradadestek gerekiyor. Kamu İade Kurumu istatistiklerine göre Türki-ye’deki 9 aylık kamu alımlarının 2010 yılı veri-lerine baktığımızda toplam 51 milyar liralık birkamu alımı yapılmış durumda. Bu kamu alım-larının içinde 4734 sayılı kanunla yapılan iade-ler 42 milyar, doğrudan temin 2 milyar dokuzyüz, istisnalar 5 milyar dokuz yüz, çerçeveamaçlarıyla da 79 milyonluk bir kamu alımı ya-pıldı ve 4734 sayılı kanunla alınan miktar %82.İklimlendirme sektöründe ise klima sistemiekipmanları, havalandırma sistemi ekipmanları,ısıtma-doğalgaz sistemi ekipmanları, soğutmagrubu ekipmanları, iklimlendirme otomasyonsistemleri, soğuk hava depo cihazları, periyodikkoruyucu, bakım, onarım, işletme klima sant-ralleri, vantilatörler, aspiratörler, hijyenik hava-landırma tesisatları ve sistemleri olarak ortayaçıkmaktayız.

Kamu alımlarında örnek bir proje Mingen Projesi,Bu proje kamu tarafından özel desteklenmişve tamamen yerli destekli bir şekilde alımaçıkarılmış bir projedir. Tüm ürünler Türki-ye’de üretilmiştir, klima santralleri, eşanjörler,soğutma grupları. Çok zor olan bir teknolojive standartları çok yüksek olan bir iş tümüyleTürkiye sanayisi tarafından gerçekleştirilmiştir.Ürünün kamuda kullanım tercihine baktığı-mızda Türkiye Cumhuriyeti uyruklularınınoranı %98,44 olarak karşımıza çıkmaktadır.63990 lira ama burada bir aldatma var yaniistatistikleri tam okuyamıyoruz. Neden? Sa-dece Türkiye Cumhuriyeti uyrukluların sattık-ları ürünler ortaya çıkıyor. Oysa kamuda buistatistiğin içine şunu almamız lazım; bu ürün-lerin içinde ne kadarı kamuya ithal edilip satıl-mıştır, bunu göremiyoruz. İncelenmesigereken en kritik nokta budur. Kazan olsun,soğutma grubu olsun, iklimlendirme olsun…

Ürünün Türkiye’de üretilip üretilmediğinin mut-laka istatistiğe girmesi gerekiyor. Bir şeyi ölçe-miyorsanız sonuca götüremezsiniz. İstatistikverilerimizi bununla değiştirmemiz gerekiyor.

Türkiye’deki yerleşik bir firmadan alındığızaman Türkiye Cumhuriyeti uyruklular tarafın-dan karşılanmış kabul ediliyor. Yine istatistik ku-

rumunun verilerine göre Avrupa Birliği %1,Amerika Birleşik Devletleri %0,12, diğer yaban-cılar %0,44 oranında. Bakanımızın da söylediğigibi bu istatistikler mutlaka bakanlıklar tarafın-dan gözden geçirilmeli. Ürünün Türkiye’de üre-tilip üretilmediğinin mutlaka istatistiğe girmesigerekiyor. Bu istatistik olmadığı sürece biz ken-dimizi aldatmış oluyoruz. Bu noktada kamununne yaptığını tam olarak algılayabilmiş olduğunudüşünmüyorum çünkü bir şeyi ölçemiyorsanızsonuca götüremezsiniz. İstatistik verilerimizi bu-nunla değiştirmemiz gerekiyor. Ben Bayındırlıkve Sanayi Bakanlıklarından bunu özellikle de-ğerlendirmelerini rica ediyorum.

Kamu alımlarında iklimlendirme sektörü içinürün stratejileri konusunda iki önemli isteği-miz var.

• Biz iklimlendirme sanayicileri olarak şunusöylüyoruz; lütfen üst kalite ürünleri tercihedin. Üst kalite ürünleri tercih ettiğiniz süreceyerli sanayiyi tercih etmiş olursunuz.

• Enerji verimliliği yüksek binaların ortaya çık-ması için tasarımcıların kullanılmasını, aynızamanda da ihalelerde mutlaka Leed, Breamvb. yeşil bina sertifikalandırmasının yapılma-sını ve bunun hedef olarak, strateji olarak ko-nulması gerektiğini düşünüyorum.

Türkiye yüksek teknoloji ürün üretebilir durum-dadır. Kamu ne kadar yüksek standartta ürüntalep ederse Türkiye’deki ürünlerin satılabilmepotansiyeli o kadar yükselir. Bunu net bir bi-çimde söyleyebiliyorum yani enerji verimliliğiyüksek A sınıfı ve üzeri ürünlerin tercih edilmesilazım. Neden? Türkiye şu anda enerji yoğun-luğu bakımından Avrupa’nın 4 katı fazla enerjikullanmaktadır. Kamu bunu gündemine alma-lıdır. Rahatlıkla A sınıfı ve üzerindeki ürünler,çevre dostu ürünler, performans, güvenilirlik,kalite sertifikalarına sahip ürünler, fiyat kalite-lerinin optimizasyonu yüksek ürünler tercih edi-lebilir. Biz iklimlendirme sanayisi olarak şunusöylüyoruz; lütfen üst kalite ürünleri tercih edin.Üst kalite ürünleri tercih ettiğiniz sürece yerlisanayiyi tercih etmiş olursunuz.

Yine strateji önerisi olarak son bir önerimdaha var; şu anda Bayındırlık Bakanlığı’nın ça-

Kritik nokta; sektörünbelgelendirmeyle il-gili tarafları diğer gelişmiş olan tarafları-nın yanında eksik kalmışsa bu noktadakamuya görev düşüyor yani belgelendir-mede kamu desteği gerekiyor.

lışmaları içerisinde de var olduğunu bildiğimenerji verimliliği yüksek binalarda ve tesislerinoluşturulmasında Leed ve Bream ya da eşdeğerulusal ve uluslar arası sertifikalara sahip yeşilbina ve tesisleri destekleme ve mutlaka talepkârolmak. Bu yolda gidildiği sürece yerli ürünlerinkullanımı artacaktır. Sonuçta bizim ürünlerimi-zin, bizim sanayimizin bu seviyelerde ürün üret-mesi nedeniyle rahatlıkla kullanabileceğimiz vepazara girebileceğimiz önemli bir görev oluyor.Ben kesinlikle üst verimli binaların ortaya çık-ması için tasarımcıların kullanılmasını, aynı za-manda da ihalelerde mutlaka Leed, Bream vb.yeşil bina sertifikalandırmasının yapılmasını vebunun hedef olarak, strateji olarak konulmasıgerektiğini düşünüyorum.

Ali Boğa: Metin Duruk Bey’e teşekkür ediyo-ruz. Kendisinin kamu adına söylediği sözlerede katılıyorum. Zaten arkadaşlarımız da onlarınot aldı. Biraz sonra Sanayi ve Ticaret Bakan-lığı’nın yerli malı kullanımıyla ilgili neler yaptı-ğını genel müdür yardımcımız anlatacakancak ondan önce tesisat mühendisleri der-neği adına bu toplantıya katılan AbdullahBey’e söz vereceğiz. Daha sonra da biz ne ya-pabiliriz, bunu konuşacağız.

TTMD 8. Başkanı Abdullah Bilgin: TesisatMühendisleri Derneği 2000 üyesi ile sektör-deki mühendislerden oluşan bir dernek. Tasa-rım, uygulama, malzeme satışı kanallarındaçalışan tüm tesisat mühendisleri üyemizdir. Buarada üniversitelerle, kamuoyuyla, BayındırlıkBakanlığımızla, Enerji Bakanlığımızla yakın birilişki içerisindeyiz. Amacımız sektörde bilgipaylaşımı, sektörün nitelik olarak yükseltilme-sine yönelik çalışmalar ve ilgili bakanlıklaradestek olmak, öneriler geliştirmek. MetinBey’in de bahsettiği gibi bugün Türkiye’deyapılarda kullanılan enerji toplam tüketiminaşağı yukarı %35’i. Sanayinin kullandığıenerji toplam tüketimin aşağı yukarı %40’ı.Ülkede kullanılan enerjinin yaklaşık %75’iyapı ve sanayide kullanılıyor. Bu enerjinin kul-lanımında biz tesisat mühendislerinin etkisiçok fazla. Bilerek veya bilmeyerek bu %75’ibiz yönlendiriyoruz. Bu bakımdan tesisat mü-hendisliği yapı ve sanayi sektöründe enerjikullanımı açısından son derece önemli, bunuönemsiyoruz. Metin Bey bir konunun dahaaltını çizdi; Avrupa’nın iki katı, Japonya’nındört katı enerji yoğunluğumuz var yani birimürün başına Japonya’nın 4 katı enerji kullanı-yoruz. Bu demektir ki; Avrupa’dan baktığı-mızda Türkiye’de genel enerji tasarrufupotansiyeli %50, Japonya’dan baktığımızda%75. Bu nedenle yapı ve sanayi sektörününçok bilinçli olması gerekiyor.

Teknik şartnameler konusunda tam yeterli oldu-ğumuzu söyleyemeyiz. Teknik şartname yazmakda bir uzmanlık meselesi ama tabi konu teknikşartnamelere geldiğinde ülkedeki standartlarında belli ölçüde gelişmiş olması gerekiyor.

Biliyorsunuz daha önceki yıllarda kamuda inşaatsüreci birim fiyatlı sistemle işleniyordu. Son yıl-larda anahtar teslimli yönteme döndüğümüz içinson derece düzgün, son derece tanımlı projelerhazırlamak zorundayız. İşimizi tam olarak tanım-lamak, teknik şartnamelerde yapıyla ilgili bilgileritam olarak vermek durumundayız. Yapıda tanım-sız, herhangi bir tartışmaya neden olacak bir boş-

luk bırakmamamız gerekiyor. Özellikle enerjidenbahsederken Avrupa firmalarının biraz daha önplana çıktığını görüyoruz. Burada bir özeleştiriyapmak gerekirse teknik şartnameler konusundatam yeterli olduğumuzu söyleyemeyiz. Teknikşartname yazmak da bir uzmanlık meselesi amatabi konu teknik şartnamelere geldiğinde ülke-deki standartların da belli ölçüde gelişmiş olmasıgerekiyor. Ancak bir değişim süreci içerisindeyiz.Birim fiyatlı sistemden anahtar teslimli sistemegeçerken bu sıkıntıları yaşıyoruz ama her geçengün daha nitelikli şartnameler, daha tanımlı şart-nameler ortaya koyuyoruz. Bu süreci de müm-kün olduğu kadar kısa sürede aşacağız.Amacımız bir yabancı ürünün tanımı olmamalı.Beklentimizi Metin Bey çok iyi anlattı. Özellikleyapı sektöründe enerji kullanan cihazlarda aslaumutsuz düşünmemeliyiz. Bizim için önemli olansistemde kapasite, verimlilik, çevrecilik, bakım, iş-letmecilik olmalı. Bunları tam olarak tanımlama-lıyız diye düşünüyorum. Bunları tanımlarkenbizim standartlarımız da belli ölçüde bize destekolabilmeli. Bu noktada yerli firmalardan da bek-lentilerimiz var. Az önce de belirttiğim gibi aslaucuza yönelmemeliyiz yalnız yerel firmalarımızında kendi ürünlerini, kendi üretimlerini bir testle,bir Ar-ge ile kontrol etmeleri gerekiyor. Yapılanürün nedir, amacına ulaşmış mıdır, kapasiteyi sağ-lamakta mıdır, verimleri tamam mıdır, bu ürünüdaha farklı bir şekilde imal edebilir miyiz, nere-sinde bir değişiklik yapılırsa ne gibi sonuçlar alı-nabilir gibi soruları kendilerine sorarak kendiürünlerini geliştirmeliler. Ölçmediğimiz bir ürün-den sonuç almamız mümkün değil. Tabi bizlerinde kullanıcı olarak yapı bittikten sonra, alınanürünler konusunda belirli test, kontrol yöntemle-rini benimseyebilmemiz lazım.

Bir kazan aldığımız zaman en azından bir kazantesti, verimlilik kapasitesi testi yapabilmeliyiz.Aynı şekilde soğutma grubunda, klima santra-linde benzer şeyler yapabilmeliyiz. Bunları damevzuatlarımıza ekledikten sonra belki klasikbalans, devreye alma gibi birtakım kalemlerlealınan işin, satılan işin doğruluğundan emin ol-malıyız. Bu süreci de hep birlikte hem tasarım-cısıyla hem uygulayıcısıyla hem de işletmecisiylebirlikte aşacağımızı düşünüyorum.

Tasarım bittikten sonra ihale evraklarının ha-zırlanması çok ciddi zaman almaktadır ve zorbir dönemdir.

Bizim kamuyla olan ilişkilerimizdeki ikinci bo-yutumuza gelelim. Biz de kamuya yönelik hiz-metler yürüten yeni ihale kanunuyla bazısıkıntılar yaşamaktayız. Özellikle altını çizmekistediğim bir konu var; tasarım bittikten sonraihale evraklarının hazırlanması çok ciddizaman almaktadır ve zor bir dönemdir. Pro-forma fatura konusu ülkemizde çok sıkıntı ol-maya başladı. Firmalar zaten burada kendifiyatlarını veriyorlar, gerçek fiyatlarını vermi-yorlar. Bu fiyatları da biz alıp ihaleye koyuyoruzama bunlar ne kadar gerçekçi? Bu proformafaturalarının temini, toplanması vs. hemzaman açısından hem alınan sonucun sağlığıaçısından bir kayıp olduğunu düşünüyoruz. Bi-nanın yaklaşık maliyetinin belirlenmesi konu-suna daha farklı bir yöntem geliştirebilmeliyiz.Bilemiyorum belki Bayındırlık Bakanlığı ya dadiğer bakanlıklar bir metrekare üzerinden yapısınıfına bağlı tanımlamalarla sabit rakamlarüzerinden kendi yapılarının yaklaşık maliyetinibelirleyebilirler. Bunun daha pratik olacağınıdüşünüyorum. Özet olarak bu konuda bir ça-lışma yapmamız gerekiyor.

s e k t ö r g ü n d e m i

38 Termo Klima Nisan 2011

Bayındırlık Bakanlığı’nın yeni binası Türkiye’de kamuda ilk yeşil binadır.

Bayındırlık Bakanlığı’nın yeni binası yeşil birbinadır. Türkiye’de kamuda ilk örnektir. O bi-nanın tasarım ekibinde bulundum, bununonurunu yaşıyorum. Proje 4 ayda tamam-landı. Bu bina kendi elektriğini kendisi üret-mektedir. 1.2 megawatt güneş enerji sistemivardır. 80 ton akümülasyonla kışın ısıtmasistemini yazın soğutma sistemini çalıştır-maktadır. Sistemde 1.2 megawatt absorbsi-yon chiller vardır. Yapıda ısıtma sistemidüşük sıcaklık ısıtmasıdır, hem güneş enerji-sini sonuna kadar değerlendirmekte hemsıcak su üretimine katkı sağlamaktadır. Ay-rıca kazanlar entegre ve yoğuşmalıdır. Bru-lörler üflemelidir. Bütün klima santrallerigeri kazanımlıdır. İç ağı kalite kontrollüdür.Ayrıca inşaat sırasında inşaattan kaynakla-nan bir sebepten ötürü kazıklama sistemitoprak kaynaklı ısı pompası için kullanılmış-tır ve 880 kazıktan 330 tanesine boru döşe-mek suretiyle toprak kaynaklı ısı pompasıçalıştırılmaktadır. Hepsine genel olarak baktı-ğımızda binada yenilenebilir enerji kullanımıaşağı yukarı %45-48’ler mertebesindedir. As-lında bina performans yönetmeliği gereği bubinaya yönelik %10 yenilenebilir enerji yatırımıyapılması gerekir. Biz %10’u bulamadık ama%10’a yaklaştık fakat bunları tamamen fizibılolarak yaptığımızı düşünüyorum. Binadagüneş enerji sistemleri, absorbsiyon chiller sis-temlerinin kendisini geri ödeme süresi 4,5-6,5yıl arasında değişmekte. Bir tek burada foto-voltaik, kendi ürünümüzün süresi 14 yıl ci-varında. Böyle bir konfigürasyonla projesonuçlandı. Metin Bey’in sözünü ettiği serti-fikalandırma sürecini işletmedik çünkü pro-jelendirme süresi kısaydı. Biz bu projeyi 4ayda ortaya koyduk. Sanıyorum büyüklükitibariyle Avrupa’da ilk 10 arasına giriyorama sonradan bunu sertifikalandırmakmümkün.

Biz kamu alımları sürecinde iki boyuttayer alıyoruz. Birincisi yaptığımız tasa-rımlarla kamunun satın almasına öncü-lük ediyoruz. İkincisi kamuya hizmetsağlıyoruz.

Ali Boğa:

Savunma Sanayi Müsteşarlığımızın da yerlimalının kullanımında çok büyük bir gayretlerivar. En azından sektör temsilcilerinin onlardanhaberdar olmaları gerekmektedir.

Yerli ürün kullanımını öne çıkarmak için bir ça-lışma başlattık. Bu çalışmaya kamu ihale ku-rumu başta olmak üzere, İller Bankası, DevletMalzeme Ofisi ve tüm kamu kurumları destekverdi. Dolayısıyla burada en çok destek gör-düğümüz kurumlar arasında Kamu İhale Ku-rumu en başta geliyor. Bir de buraya davetedildiler mi bilmiyorum ama Savunma SanayiMüsteşarlığı ile sektörümüzün çok yakın birilişkisi var. Savunma Sanayi Müsteşarlığımızında yerli malının kullanımında, yerli malının ka-litesinin artırılması konusunda Savunma Sa-nayi alanında ihtiyaç duyulan ürünleri önceyerli olarak temin etmek gibi çok büyük birgayretleri var. En azından sektör temsilcilerininonlardan haberdar olmaları için onları da bu-rada belirtmek istiyorum. Kamu İhale KurumuBaşkan Yardımcısı arkadaşım Ahmet Bey bu-rada, buyurun;

Kamu İhale Kurumu Başkan Yardımcısı

Ahmet Özbakır: Sektörün kamu alımlarıyla il-gili bağlantısını ve sektörden kamu alımları,mevzuatının ne ölçüde geliştiğini kısa açıkla-malarla sizlere takdim etmeye çalışacağım.

Özellikle kamu alımlarında yerli malına ve yerlitüketiciye fiyat avantajı tanınması

Sanayi Bakanlığı ile ciddi çalışmalarımız oldu.Sanırım sabahleyin sayın bakanım deklareetmiş; bu konuyla da ilgili kısa açıklamalardabulunarak sunumumu gerçekleştirmek istiyo-rum. Özellikle kamu alımlarında yerli malına veyerli tüketiciye fiyat avantajı tanınması husu-sundan bahsedeyim. Dünyadaki son ekonomikkriz ve gelişen istikrarsızlıklar dolayısıyla herülke kendi tüketicisini koruma kaygısı içerisinde.Dolayısıyla biz de ülke olarak kendi tüketicimi-zin kesinlikle korunması gerektiğine inanıyoruz.Ancak bunlarla ilgili geçmişte gerek teşviketmek amaçlı olarak birtakım çalışmalar yapıl-mış ve bundan sonra da bunun üzerine devametmeyi biz Kamu İhale Kurumu olarak düzen-leme yetkimiz dahilinde düşünüyoruz. Bu işte en büyük sıkıntı ülkenin genel politika-ları içerisindeki Avrupa Birliği uyum süreciyleilgili sıkıntılar. Bu sıkıntılar karşımıza çıksa dabu sıkıntıların tam üyelik kapsamına gelinceyekadar dondurulabileceğini düşünerek bu aşa-mada Sanayi Bakanımızın önderliğinde 25Şubat 2011 tarihinde 6711 sayılı yaklaşık 10gün önce çıkan yasayla yerli istekli lehine fiyatavantajını düzenleyen maddemizi değiştirmişbulunmaktayız. Buna göre yapılan değişiklikleyapılacak faaliyeti eşit değerlerin altındaki malalım ihalelerinde de yerli malı teklif edenler le-hine fiyat avantajı tanınması ve tüm isteklereaçık mal alım ihalelerinde yerli malı teklif edentüm istekliler lehine fiyat avantajı sağlanma-sına yönelik düzenleme yürürlüğe girmiş bu-lunmaktadır.

İhaleler bu düzenlemeyi şu aşamada nasıl uy-gulayacaklar? Bunu kademelendirmek gerekirse öncelikleyaklaşık maliyeti eşiklerin altında kalan malalım ihalelerinde sadece yerli isteklilerin katı-

labilmesine ilişkin düzenlemelerin yapılmasımümkün görülmektedir. Ayrıca yerli isteklerinkatılımına açık mal alım ihalelerinde yerli malıteklif eden yerli istekli geldiğinde %15 oranıkorunuyor. Bu orana kadar fiyat avantajı sağ-lamak üzere şartnameye madde koyma im-kânı mevcuttur. Mal alım ihalelerinde yaklaşıkmaliyete bakılmaksızın tüm isteklilerin katıla-bileceğine ilişkin düzenleme yapılabilir ve buihalelerde yerli malı teklif eden yerli veya ya-bancı tüm istekliler lehine %15 oranına kadarfiyat avantajı sağlanabilir. Bir de ümit etmedi-ğimiz dördüncü bir unsur var, yaklaşık maliye-tin eşit değerin üzerinde veya altında olmasınabakılmaksızın idareler tarafından yine isteklifiyat avantajının şartnameye yazılmaması hu-susu tercih edilebilir. Tabi bu şartnameyi hazır-layan ihalenin ihtiyacının ölçülmesineticesinde karar verilen bir unsur. Bugün iti-bariyle geldiğimiz yerli malı teklif edenlerefiyat avantajı uygulamasında yerli istekler dı-şındaki isteklilerin teklif ettikleri yönergelerkendi teklif dönemleri üzerinden ihale dokü-manında belirtilen fiyat avantajı oranı esas alı-narak hesaplanan tutarın eklenmesi suretiylebu avantaj uygulanmaktadır. Fiyat dışı unsur,kaliteyle ilgili başka unsurların ortaya çıkmasıdurumunda da ayrıca fiyat dışı unsurlar değer-lendirilerek bulunmuş olan teklif fiyatına yerlimalını teklif edenler lehine fiyat avantajı, buistekler dışındaki isteklilerin değerlendirilmişteklif bedellerine kendi değerleri verilmiş teklifüzerinden fiyat avantaj oranının esas alınarakhesaplanan tutarın eklenmesi suretiyle buavantaj uygulanmaktadır. Kısaca söylemek ge-rekirse; Yerli istek 15 TL fazla olsa bile yabancıisteğin 15 TL ucuz olması durumunda bilebunu uygulayabilmekte.

Yerli istekli kimdir? Yerli istekli T.C. vatandaşlık numarası olan her-kesin yerel istekli olduğu ve Türkiye Cumhuri-yeti’nde kurulmuş tüzel kişilerin yerli istekliolarak kabul edildiği malumunuzdadır.

Yerli malı belgesine nasıl sahip olurum?Yerli malına ilişkin düzenlemelerde Kamu İhaleKurumu’nun 2002 ve 2008 yılında almış ol-duğu yerli malının testine ilişkin kararları var.Buna göre; yerli malı teklif eden yerli sektörlehine fiyat avantajı tanınan ihalelerde buavantajdan yararlanmak isteyen yerli isteklilertarafından teklif ettikleri malın yerli malı ol-duğu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nebağlı ilgili oda veya Türkiye Esnaf SanatkarlarKonfederasyonu’na bağlı ilgili Esnaf ve Sanat-karlar Odası tarafından düzenlenen yerli malıbelgesi ile belgelendirme yapılmaktadır. Tabibu serbest bölgede çalışan, Türkiye Cumhuri-yeti vatandaşı olan ve Türkiye Cumhuriyetimevzuatına göre kurulmuş olan şirketlerin debu tür belgelendirme yapabilmeleri ve yerlimalı belgesine sahip bir ihaleye bu belgeyi su-nabilmeleri ve bu avantajdan yararlanabilme-leri mümkündür.

Kamuda yapılan alımlarda fiyat avantajınınharicinde fiyat dışı unsurlar da dikkate alınarakihaleler verilecek.

Kamuda yapılan alımlarda fiyat avantajının ha-ricinde fiyat dışı unsurlar karşımıza çıkmakta.Buna göre ihale konusu malın özelliği gözönünde bulundurularak işletme ve bakım ma-

liyeti, maliyet etkinliği, verimlilik, kalite ve tek-nik değer gibi unsurlar fiyat dışı unsur olarakihale tarafından öngörülebilecektir. Ekonomibazından en avantajlı teklifin fiyat ile birliktefiyat dışı unsurların da dikkate alınarak verile-ceği ihalelerde fiyat dışı unsurları, parasal de-ğerleri veya nispi ağırlıkları ile hesaplamayöntemi ve bu unsurları için değerlendirmeninyapılabilmesi için sunulacak belge veya nu-mune ihale şartnamelerinde açıkça belirtilmesigerekiyor. Ayrıca idareler tarafından ekonomikve mali yeterlik kriterleri ile iş deneyimi belge-sinin fiyat dışı unsur olarak ön görülmesimümkün değildir. Ayrıca fiyat dışı unsur olarakbir mal veya bir markanın veya bir modelin re-kabeti sınırlayıcı şekilde test edilmesi mümküngörülmemektedir. Tabi fiyat dışı unsurlarla ilgiliparasal değerler ve nisbi ağırlıkların ve hesap-lama yöntemlerinin ilgili ihalenin güvenliği ta-rafından öncelikle gerekçeli bir karar halindeyazılarak ihale onay belgesine kesinlikle eklen-mesi gerekmektedir ki daha sonra değerlen-dirme aşamasında çıkabilecek sorunlarlakarşılaşıldığında bu değerlendirme öncedenyapılmış olarak hüküm altına alınmış olsun.Fiyat dışı unsurlar, fiyat avantajları mevzuatı-mızın içerisinde yer almasına rağmen Başba-kanlığımızın çıkardığı 2008 yılında bir tasarrufyönergesi var. Buna göre ekibimize sağlaya-cağı faydalar göz önünde bulundurularak ta-sarruf ve rekabet ilkelerine uygun hareketedilmesi kaydıyla Türkiye’de üretilen mal vehizmetlerin tercih edilmesi temel tüketimmaddelerinin yerli ürünlerden karşılanması

Sanayi Bakanımızın önderliğinde 25Şubat 2011 tarihinde 6711 sayılıyaklaşık 10 gün önce çıkan yasaylayerli istekli lehine fiyat avantajını dü-zenleyen maddemizi değiştirmiş bu-lunmaktayız. Buna göre yapılandeğişiklikle yapılacak faaliyeti eşit de-ğerlerin altındaki mal alım ihalele-rinde de yerli malı teklif edenlerlehine fiyat avantajı tanınması ve tümisteklere açık mal alım ihalelerinde yerlimalı teklif eden tüm istekliler lehinefiyat avantajı sağlanmasına yönelikdüzenleme yürürlüğe girmiş bulun-maktadır.

s e k t ö r g ü n d e m i

40 Termo Klima Nisan 2011

ekonomimiz açısından önem taşımakta oldu-ğunu ifade edilmiş bulunmakta bu yönergeyle.Kamu yöneticilerinin bu konuda gereken du-yarlılığı göstermeleri istenmiştir. Fakat bizi ista-tistiklerimizde gördüğümüz şey şu; Türkiye’deyerli istekli fiyat avantajını uygulayan ihalelertüm ihalelerin %10’u civarında maalesef.

Eşit değer üzerinde ihalelerde yerli malı teklifeden yerli istekliler lehine fiyat avantajı tanın-ması konusunda ihalelerin kesin olarak teşvikedilmesine yönelik somut adımlar atılması ge-rektiğini düşünüyoruz.

Buraya kadar sunduğum kısa mevzuat ve dü-zenlemeler neticesinde şu anda bulunduğu-muz nokta eşdeğerin altındaki ihalelerde yerlimalı teklif eden yerli istekliler lehine fiyatavantajı tanınmasını sağlayan gelişmeyiolumlu bir gelişme olarak görmekteyiz. Birazönce Metin Bey’in de ifade etiği üzere artıkyerli malını teşvik etmeye başladık. Yerli sek-törün yabancı bir ürün getirmesinin önüne ge-çilebileceğini bu düzenlemeyle düşünüyoruz.Eşit değer üzerinde ihalelerde yerli malı teklifeden yerli istekliler lehine fiyat avantajı tanın-ması konusunda ihalelerin kesin olarak teşvikedilmesine yönelik somut adımlar atılması ge-rektiğini düşünüyoruz. Çünkü bakanlıklar vekamu ihalelerini gerçekleştiren kurumlarınmerkez teşkilatları tarafından sektör paydaş-larının görüşleri alınarak, analizler yapılarak ikiKW üzerindeki mal alımı ihalelerinde yerli ma-lını teklif eden yerli istekliler lehine fiyat avan-tajı tanınması konusunda uygulamayıyönlendirici çalışmalar ve düzenlemeler yapıl-ması uygun olacaktır. İhaleler tarafından sü-rekli bir şekilde alımlarını gerçekleştirdiklerimalların belirlenmesi bu istatistiki de olabilirfiili olarak da her ihale kendi alanını bir şekildeyıl itibariyle bütçesini hazırlarken bunları ihti-yaç oranında belirleme ihtimali mevcuttur.

Sektörel analizler çerçevesinde fiyat avantajı ta-nınacak malların ve fiyat avantajı oranının iha-leler tarafından saptanması, alımlarıgerçekleştiren birimleri yönlendirecek şekilde, içuygulamayı yönlendirecek genelge ve yönergeyayınlatarak bunlara uyulması ve takip edil-mesi gerekmektedir.

İhale bazında bunu söylüyorum çünkü ihale ku-rumunun böyle bir görevi de olmadığı gibi birvizörü de maalesef yoktur. Yerli malı teklif edenyerli istekliler aleyhine sonuç doğuran bazı uy-gulamaları görmekteyiz ve bunlarla ilgili bazıkısa çözümlemeleri sıralamak istiyorum.

Kamu alımlarında yerli malı teklif eden istekli-lerin katılımının artırılmasında teknik şartna-melerin hazırlanması çok büyük önemtaşımaktadır.

Teknik şartnamelerde yerli malı teklif edilme-sini engelleyen düzenlemeler yapılmasının ön-lenmesi kamu alımlarında yerli malının teklifedilmesinin teşvik edileceğini düşünmekteyiz.Ayrıca Kamu İhale Kurumu’nun düzenlemelerive şikayetlerden bizim çıkardığımız sonuçlaragöre alınan kararlara rağmen idareler tarafın-dan ihale dokümanında teklif edilen ödüle iliş-kin olarak yabancı belgelendirme kuruluşlarıve yurtdışında faaliyet gösteren kuruluşlarındüzenlediği belgelerin aranması, ihalelerde

yerli malı teklif edilmesini önlemektedir. Dola-yısıyla, bu tür belgeleri daha rekabeti daraltıcışekilde istenmesinin önüne geçilmesi zorun-ludur. Ayrıca en önemli unsurlardan bir taneside buna şu ana kadar değinen olmadı, ya-bancı isteklilere mal tesliminden önce akreditifaçılarak ön ödeme yapılması ve teslim tarihi-nin gelecek yıllarda da sabit bir şekilde uygu-lanmasına karşın yerli isteklilere avansödemesi yapılmaması ve teslimde yaşanan so-runlardan yerli malı teklif eden sektör aleyhinesonuçlar ortaya çıkmakta. Bununla da ilgilimali mevzuatta yerli yabancı isteklerin eşit ya-rarlanmasını sağlayacak değişikliklerin yapıl-ması gerekmekte. Süre çok dar olduğu içinson olarak da kendi kurumum adına şunu söy-lemek isterim;

4734 sayılı kanun kapsamındaki idareler aldık-ları mallarda garanti ve satış sonrası servis uy-gulamasını yönlendirecek genel düzenlemeyapmalıdır.

Bu düzenlemeyi biz zaten tip sözleşmemizdeyayımladık. 16.7 maddesinde garanti ve satışsonrası hizmetle ilgili idarelerin düzenleme ya-pabileceğini hüküm altına aldık fakat böyle birdüzenleme yapılmasına rağmen idareler tara-fından bunun çok fazla kullanılmadığını gör-mekteyiz. Bu kullanılmış olsa yabancı ürünmenşeli malların Türkiye’deki garanti ve serv-islerindeki eksiklikler dolayısıyla yerli ürünlerindaha fazla teşvik edileceğini düşünmekteyiz.Teknik şartnameyle de ilgili kurumumuz olarakbütün idarelerden hatta isteklileri yönlendir-mek için tüm Türkiye bazında teknik şartna-meye ilişkin eğitimler ve toplantılar yapmayahazırız.

Son olarak da dün sektörün sorunlarıyla ilgilirapora baktım. Sektörel meclisteki yayınlanmışrapora. Şunu gördüm; bizim her sektörel top-lantıya katılan arkadaşlarımız olmasına rağ-men o raporda kamu alımlarıyla ilgili hiçbirsoru göremedim. Hep belgeyle ilgili sorunlarvar, kamu alımlarıyla ilgili soru göremediğimiçin ekstra sorunlar konusunda burada fazlaaçıklama yapmak durumunda kaldım.

Ali Boğa: Artık kamuda özel sektörün yerlileş-mesi, üretimin millileşmesi konusunda bir gay-ret var. Bu gayrete sizlerin de katkıdabulunmanız gerekiyor. Gerek Kamu İhale Ku-rumu gerek alım yapacak kurumlarımız öncealacakları ürünün yerli olup olmadığına bakıpellerindeki imkanlar çerçevesinde ona görekarar vermeye çalışıyorlar. Tabi bizi zorlayanuluslar arası durumlar da var ama biz müm-kün olduğu kadar yerli malı kullanmaya çalı-şıyoruz.

Özel sektörden talebimiz ne? Gerek yatırımlarında gerekse üretimlerinde nekadar daha fazla yerli katkı maddesi kullana-bileceklerini, yeni tesisat imalatında da nekadar yerli makine kullanabileceklerini ciddimanada araştırmalarını istirham ediyoruz vebu bir gereklilik, topyekun bir ilgilenme veyakendi malımıza sahip çıkmayla ilgili bir bilinçoluşturma olarak değerlendirilebilir.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızı son sıraya bı-raktık çünkü sanayilerin esas sahibi Sanayi ve

Ticaret Bakanlığı’dır. Sanayi genel müdür yar-dımcımız Sayın Zühtü Bakır burada. Zühtü BeyKamu İhale Kurumumuz sizin yaptığınız çalış-maların önemine zaten değindi, çok genel ol-mamak kaydıyla buyurun, söz sizde;

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel

Müdür Yardımcısı Zühtü Bakır:

Türkiye’nin hedefi 2023 yılında dünyanın enbüyük 10 ekonomisi arasına girmek ve ihraca-tımızı 2023 yılında 500 milyar dolara çıkarmak.

İzin verirseniz kamu alımlarına çok kısa değin-mek istiyorum. Dünya çok hızlı değişiyor. Üre-tim modelleri süratli bir şekilde batıdandoğuya doğru kaymakta. Bugün dünyanın enbüyük ekonomisi Amerika Birleşik Devletlerifakat 2025 yılında Çin dünyanın en büyükekonomik gücü olacak. 2050 yılında ise Hin-distan Amerika’yı geçecek. Türkiye’nin yerineresi? Türkiye bugün dünyanın 16 veya 17.büyük ekonomisi. 2050 yılında Türkiye dün-yanın 9. büyük ekonomisine sahip olacak.Bunu kim söylüyor? Bunu geleceğe yöneliköngörüler yapan uluslararası bir kuruluş söy-lüyor. Dolayısıyla 2050 yılında Türkiye zaten enbüyük 10 ekonomiden biri olacak. Peki, ülke-mizin hedefleri ne? Sayın Başbakanımız dabunu birçok noktada ifade ederler; 2023 Tür-kiye için çok önemli bir tarih. Türkiye 2023 yı-lında cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacak.Bu yılda 2050 yılına ait öngörüyü öne çekece-ğiz yani Türkiye’nin hedefi 2023 yılında dün-yanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek.Bunu gerçekleştirmek için gereken temel un-surlar var, onlardan sadece birini burada ifadeedeceğim; en iyi yılımız olan 2008 yılında 132milyar dolar olan ihracatımızı 2023 yılında 500milyar dolara çıkarmak. Peki, bu geçekleşebi-lecek bir hedef mi? Aslına bakarsanız Türkiyebu şekilde devam ettiğinde zaten 2023 yılında

s e k t ö r g ü n d e m i

42 Termo Klima Nisan 2011

25 Şubat 2011 tarihinde müker-rer resmi gazetede yayınlanantorba kanununda Kamu İhale Ku-rumu’nun 63. maddesinde birta-kım değişiklikler oldu. Aslında bubir paragraftan ibaret ama çokönemli değişiklikler oldu, sessiz vesedasız.

ihracatı 350 milyar dolar civarında olacak. Do-layısıyla bazı şeyleri biraz daha farklı yaparak500 milyar dolara ulaşmanın mümkün olduğugörülüyor. Bunun altında alt başlıklar var, bun-lardan bir tanesi makine sektörü. İhracattamakine dördüncü sıradaydı. Bunu takip edensektörler otomotiv, demir-çelik, tekstil gibi sek-törler. Bu bize neyi gösteriyor? Türkiye’dekiüretimin katma değeri yukarıya doğru çıka-cak. Zaten 500 milyar dolara ancak bu şekildeulaşabiliriz.

İklimlendirme sektörünün hedefine bakacakolursak, 2023 yılı ihracat hedefi 25 milyar dolar.

Bunun büyük bir kısmı makinenin 100 milyardoları içerisinde ancak onun içerisinde de yinefarklı unsurlar da var. Bugün mesela Avru-pa’nın peteklerini, İngiltere’nin 2 peteğinden1’ini Türkiye üretiyor. Bunun gibi unsurlarla 25milyar dolarlık bir hedef var. Türkiye bunaulaşmak için çok büyük bir potansiyele sahip.Türkiye bulunduğu konum olarak çok önemlibir potansiyele sahip. Türkiye’nin iş trendleriçok fazla. Türkiye’nin 70 milyonluk nüfusuçok önemli bir iç dinamik oluşturuyor ki 2023yılında bu 80 milyonu aşacak. Çevresiyle bir-likte unsurlarıyla beraber 320 milyonluk birnüfusa sahip olduğunu düşünüyoruz. Dolayı-sıyla sanayi strateji belgesinin de biliyorsunuzbiz bunu Avrasya’da üretirdik, yüksek katmadeğerli ürünlerde üretim üssü olmak… Dola-yısıyla bütün hedefleri, bütün çalışmaları buçerçevede yapmak gerekiyor.

2011-2014 yılında bu söz konusu strateji bel-gesi kâğıt üzerinde kalmayacak.

Dün sayın müsteşarımızın başkanlığında sa-nayi strateji belgesini yürütme kurulu ilk defatoplandı. 2011-2014 yılında bu söz konusustrateji belgesi kâğıt üzerinde kalmayacak, uy-gulanacak. Dolayısıyla sektörün önündeki bir-çok çakıl taşını ayıklamış olacağız ve önümüzaçılacak. Bu çalışmalar yapılırken dedik ki iç di-namikler çok önemli. 70 milyonluk bir nüfus.Bu nüfusu ekonomimizde kullandığımızzaman, nüfusu doğru yönlendirdiğimiz zamanekonomi büyük bir güç kazanacak. Aslına ba-karsanız 2008 yılındaki küresel krizden hafifetkilenmemizin nedeni de iç dinamiklerindoğru yönlendirilmesi, alınan birtakım tedbir-lerle, ÖTV indirimiyle ekonomiye hareket ge-tirilmesi. Türkiye kendi ekonomisini çevirerekde dinamizmini sürdürebilir. Bu yönden kamualımları çok önem arz etmekte.

Kamu İhale Kurumunun asıl misyonu mevzuatoluşturmak ve bu mevzuatın etkili bir biçimdeuygulanmasını sağlamak fakat bugün görüyo-ruz ki Kamu İhale Kurumu’nun önemli bir mis-yonu da kamusal alımlarda yerli alımınoranının artırılmasına yönelik çalışmalar yap-mak.

14 Nisan 2010 önemli bir tarihti. İstanbul Çı-rağan Sarayı’nda bakan-sektör buluşması ya-pıldı. Peşinden elektrik-elektronik sanayi,sonra Eskişehir’de seramik sektörü üzerinesayın müsteşarımızın talimatlarıyla toplantılaryapıldı ve sayın bakanımız tüm toplantılardahazır bulundu. 14 Nisan 2010’daki makinesektör toplantısında aldığımız sinerjiyle yinesayın müsteşarımızın talimatıyla 29 Mayıs

2010 tarihinde Gaziantep’te bütün makineüreticileriyle kamu alıcılarını bir araya getirdik.500 kişilik bir platform. Birçok valimiz, vali yar-dımcılarımız, belediye başkanlarımız, savunmasanayi müsteşarımız, mali idareler genel mü-dürümüz, Kamu İhale Kurumu başkanımız,birçok kişi orada bulundu ve Türkiye’de ilkdefa kamu alımları bilincine yönelik bir hareketbaşladı, bu da bir milattır. Orada önemli so-nuçlar ortaya çıktı ve bunu gerçekten sevine-rek görüyoruz ki Kamu İhale Kurumumuz,Türkiye’nin kamu kurumlarından biri, aslındaesas misyonu kamu odaklı değil mevzuat oluş-turmak ve bu mevzuatın etkili bir biçimde uy-gulanmasını sağlamak fakat bugün görüyoruzki Kamu İhale Kurumu’nun önemli bir misyonuda kamusal alımlarda yerli alımın oranının ar-tırılmasına yönelik çalışmalar yapmak. Bu dagerçekten çok sevindirici bir durum. 29 Mayıs2010 tarihli toplantıdan sonra sayın müsteşa-rımız başkanlığında birçok kurumun üst düzeyyetkilileriyle bakanlığımızda çeşitli toplantılaryapıldı ve ortaya bir rapor çıktı. Bu rapor ka-muoyuyla paylaşılmadı ama bütün kamu ku-rumlarımıza sayın müsteşarımızın imzasıylagönderildi. Kamu alımlarında Türkiye’de üre-tilen ürünlerin özendirilmesi zaptıdır.

Türkiye’de üretilen bütün ürünleri yerli malıolarak addediyoruz. Yabancı sermaye de olabi-lir, fark etmez. Bunların Türkiye’de kullanılma-sının özendirilmesi çalışması yapılıyor.

Peki, neden böyle bir şey yapıyoruz? Az öncerakamlar verildi, aslında bu konuda çok da iyinoktada değiliz. Örnek vereyim; Ankara’da birilçe belediyemiz kendi sınırları içerisinde dün-yanın en kaliteli iş makinesini üretip dünyanınbütün ülkelerine ihraç ederken İsveç malı ma-kineyi daha fazla para ödeyerek almakta vebiz gerçekten kefiliz ki Türk makinesi çok dahafonksiyonel ve daha kaliteli. Bu farkındalık ol-mamasından veya gafletten ötürü, bununbaşka bir izahı yok. Dolayısıyla bu çalışmalaraslında bir kültür oluşturacak, bu kültür so-nuçta çağdaş bir kültür, geri kalmış bir kültürdeğil. Bugün Amerika’da, İngiltere’de,Fransa’da, Almanya’da birçok ülkede bu kül-tür son derece üst düzeyde ve sadece kültürdekalmıyor.

Yapmış olduğumuz araştırmalarla birçok yasaldüzenlemelerin de olduğunu gördük.

Amerika Birleşik Devletleri’nde 1933 yılındankalan bir yasa var, yerli malı ile ilgili özel biryasa… 2008 yılındaki küresel krizden sonrabunu zorunluluk haline getirdiler ve bugün neAvrupa Birliği ne Dünya Ticaret Örgütü çerçe-vesinde bu konuda düzenlemeler yapmayan,yasa almayan yer yok. Dolayısıyla burada bilinçoluşturulması konusunda bir eksiklik olduğunugördük ve buna yönelik çalışmalar yapıldı. Burapor neleri kapsıyor? Bu rapor bütün kamukurumlarımıza iletildi, kamu kurumlarımızbuna yönelik birtakım tedbirler aldı. O kurum-ların en başında olan kurum da Kamu İhaleKurumumuz. Torba yasa olarak adlandırılanyasa malumunuz basında çok yer aldı fakatsessiz sedasız bir şekilde bu kanunda değişiklikoldu. Sayın başkanımız ona detaylı olarak de-ğindi. 25 Şubat 2011 tarihinde mükerrerresmi gazetede yayınlanan torba kanunundaKamu İhale Kurumu’nun 63. maddesinde bir-

takım değişiklikler oldu. Aslında bu bir para-graftan ibaret ama çok önemli değişiklikleroldu, sessiz ve sedasız. Ne değiştiğini sayınbaşkanımız detaylı olarak açıkladı. Ben bir ikicümleyle buna değinmek istiyorum. Birincisi,biliyorsunuz önceden kamu alımlarında eşitdeğer vardı, bugün itibariyle 699 bin lira civa-rında, yapım işlerinde daha yükseğe çıkıyor. Bueşit değerin üzerindeki kamu alımlarındakamu alıcısı eğer isterse yerli malına %15daha fazla ödeme yapabilir. Neden? Yerli ma-lını almak için. Bu oran artık eşit değerin al-tında da uygulanacak yani siz 10bin liralık dabir alım yapsanız yerli malını almak istiyorsanız10bin liranın üzerine %15 daha koyarak oödemeyi yapabilirsiniz. Aslında baktığımızdasıkıntı çoğu zaman bu değil, sıkıntı çoğuzaman Türk malının hem kaliteli hem ucuz ol-duğundan tercih edilmemesi ama bu da belliçok kritik konularda kamu otoritesine iyiimkan tanınmış bir konu. Diğer bir önemlikonu, yine başkanımız bunun da altını çizdi,yerli istekli lehine bir uygulama kullanılıyordu,şimdi o da değişti, yerli istekli değil, isteklilerinzaten %99’u yerli. İsteklinin sunacağı yerlimalına bu imkan tanınacak, o malı yabancı dasunsa önemli değil, önemli olan malın yerli ol-ması. Dolayısıyla bu da çok önemli bir değişik-lik. Bunu ne kadar etkili kullanırsak yerlisanayimiz de bizi o kadar fazla destekleyecek.Sayın müsteşarımız da bahsetti; Savunma Sa-nayinin başarı kriteri her sene yerleştirmedekat ettiği yol. Başında da çok başarılı bir müs-teşarımız var. %14’le çıkılan yolda bugün ge-linen oran %50’ye yaklaşmış durumda yanibugün savunma sanayi müsteşarlığı kanalıylaordunun aldığı ürünlerin %50’si neredeyseyerli malıdır.

Bugün savunma sanayimiz, tankımız, tüfeği-miz stratejik de iklimlendirme sektörü stratejikdeğil mi? Bütün kamuda bu algının oluşması gerekli.Neden? Çünkü 2008 yılında kamunun almışolduğu alım miktarı 83 milyar lira. Kamu Tür-kiye’nin en büyük alıcısı. Onun başında bele-diyeler, Sağlık Bakanlığı, Milli Savunma,Yüksek Öğretim gelmekte. Bu miktar 2009 yı-lında 66 milyara düşmüş, 2010 yılında yine2008 yılını yakalamış durumdadır. Dolayısıylakamu hala çok büyük bir alıcı. Çok önemliprojeler de var, yine sayın müsteşarımız imza-sıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na bir yazı gönderipFatih projesi. Türk Milli Eğitimi’nin yapısını de-ğiştirecek çok önemli bir modernizasyon pro-jesi. Bütün öğrencilerimizi bilgisayarlarla,görsel ekipmanlarla donatılacak. Çok dabüyük bir hacim var, 1,5milyar dolarlık bir bü-yüklüğü var. Bunun daha önce yazarkasalardaolduğu gibi Türkiye’ye birtakım fırsatlar geti-receğini düşünüyorum yani sanayicimiz buprojenin donanımlarını sağlamalı yoksa da oyerli sanayicimiz için bir fırsat. Ürün yoksa daüretecek. Milli Eğitim Bakanımızın da bu has-sasiyeti bizim kadar taşıdığını biliyoruz çünkügeçen yıl da işkollarına gittik. Orada da sayınmüsteşarımızın büyük takibi oldu. 100 milyonliraya yakın bir bütçeyle meslek liselerimiz Türkmalı ekipmanla donatıldı. Dolayısıyla kamununbu tip büyük alımları da büyük fırsatlar oluş-turuyor.

s e k t ö r g ü n d e m i

44 Termo Klima Nisan 2011

TTMD tarafından yürütülmekte olan Bi-nalarda Enerji Verimliliği KonusundaGençlerin Eğitimi ve İstihdam Edilebilirli-ğinin Sağlanması Projesi (Yeşil Meslekleriçin Gençlerin Eğitimi Projesi) için çalışma-lar tüm hızıyla devam etmektedir.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki maliişbirliğine yönelik geliştirilmiş olan KatılımÖncesi Mali Yardım Aracı (Instrument forPre Accession-IPA)’nın “İnsan Kaynakla-rını Geliştirme” bileşeni kapsamındaGenç işsizlik oranının azaltılması ve genç-lerin işgücü piyasasına katılımını arttır-mak yönünde katkı sağlanması amacıyla“Yeşil Meslekler için Gençlerin EğitimiProjesi” geliştirilmiştir.

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tara-fından finanse edilen söz konusu hibeprogramı T.C. Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı tarafından yürütülmekte ve izlen-mektedir. Hibe Programının toplam bütçesi21.000.000 Avro olup bu tutarın %15'iolan 3.150.000 Avro’su Türkiye Cumhuri-yeti, %85'i olan 17.850.000 Avro’su iseAvrupa Birliği katkısıdır. Bu projenin toplambütçesi ise, 197.786,17 Avro olup, bu tu-tarın 20.787,33 Avro’luk kısmı eş finans-man katkısı olarak Türk TesisatMühendisleri Derneği (TTMD) tarafındankarşılanmaktadır.

TTMD’DEN AB İŞ BİRLİĞİNDE “YEŞİL

MESLEKLER İÇİN GENÇLERİN EĞİTİMİ

PROJESİ”

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği(TTMD)’nin Avrupa Birliği (AB) ile birliktegerçekleştirdiği, Genç İstihdamının Des-teklenmesi Programı kapsamında hazırla-nan “Yeşil Meslekler için GençlerinEğitimi” projesinin basın tanıtım toplan-tısı 11 Mart 2011 Cuma günü AnkaraPlaza Otel’de düzenlendi. Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD)Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Ünlü’nünsunumuyla gerçekleştirilen basın toplantı-sında, proje iştirakçileri (İzocam Ticaret veSanayi A.Ş., Vaillant Isı Sanayi Ticaret Ltd.Şti., Testo Elektronik ve Test Ölçüm Cihaz-

ları Dış Ticaret Ltd. Şti.) ve proje ortaklarının(Erzurum Kazım Karabekir Teknik ve En-düstri Meslek Lisesi, Kayseri Mimar SinanTeknik ve Endüstri Meslek Lisesi, SamsunAtakum Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi)yetkilileri de hazır bulundular.

Binalarda Enerji Verimliliği KonusundaGençlerin Eğitimi ve İstihdam Edilebilinirli-ğinin Sağlanması Projesi – “Yeşil Mesleklerİçin Gençlerin Eğitim Projesi” kapsamındaErzurum, Kayseri ve Samsun illerinde mes-lek eğitimi sahibi gençlere yönelik konula-rıyla ilgili en güncel bilgileri alacakları teorikve uygulamalı eğitimlerin yanı sıra, kursi-yerlerin yerel işverenlerle buluşturulması vehalkın enerji verimliliği konusunda çok sa-yıda faaliyet gerçekleştirilecek.

12 aylık uygulama süreci ile sertifikalı ola-rak gerçekleştirilecek eğitimlerle; makina,inşaat, elektrik, mimarlık konularında li-sans, inşaat/yalıtım, tesisat/ısıtma-soğutmave elektrik konularında meslek yüksekokulu ve meslek lisesi düzeyinde derecesiolan ancak henüz istihdam edilmemiş yada işsiz kalmış 156 meslek sahibi gencin is-tihdam edilmesi ve girişimciliklerinin artırıl-ması amaçlanıyor. Seçilen gençler, kendiuzmanlık alanlarına göre 132 saat teorikve 192 saat uygulamalı olmak üzere top-

lam 324 saatlik eğitim alacaklar. Bu eğitim-ler, “Yönetmelikler ve Teori”, ”Yalıtım Uy-gulama Esasları”, “Tesisat Sistemleri”,“Güneş Enerjisi Isı ve elektrik Sistemleri”,“Aydınlatma, Elektrikli Cihazlar”, “BaşarıÖlçümlemeleri ve Audit” “İş Güvenliği”,“Girişimcilik, İletişim ve Müşteri İlişkileri”temel başlıkları üzerinden gerçekleştirile-cek. Eğitim alan gençlerin bir kısmı özelsektörde staj imkanı bulurken, bir kısmınında girişimcilik kapsamında kendi ekipleri veişletmeleri ile enerji verimliliği konusundaçalışmaları öngörülüyor.

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tara-fından finanse edilen ve desteklenen “Bi-nalarda Enerji Verimliliği KonusundaGençlerin Eğitimi ve İstihdam EdilebilirliğininSağlanması Projesi’nin (Yeşil Meslekler İçinGençlerin Eğitim Projesi)” İnsan Kaynakla-rının Geliştirilmesi Operasyonel Programı al-tında yer almakta ve program otoritesi olanT.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığısorumluluğunda yürütülmektedir.

Erzurum, Kayseri ve Samsun’da gerçek-leştirilecek proje kapsamında eğitimlerindışında, yerel halkın enerji verimliliği ko-nusunda bilinçlenmesi amacıyla her ildeEnerji Verimliliği Bilgi Günleri ve Enerji Ve-rimliliği Farkındalık Haftası düzenlenecek.

Yeşil Meslekler için Gençlerin Eğitimi Projesi hayata geçti

s e k t ö r g ü n d e m i

46 Termo Klima Nisan 2011

Enerji verimliliği için soğutma ve ısıtma çö-zümleri üreten Alarko Carrier, KOBİ’lerinenerji verimliliği yatırımlarına destek olacakürün ve hizmetler sunan Garanti Bankasıile işbirliği yaptı. İşbirliği kapsamında, ku-rumsal ve bireysel müşterilere özel ödemeseçenekleri ve kredi fırsatları sunuluyor.

s e k t ö r g ü n d e m i

48 Termo Klima Nisan 2011

Protokol ile enerji verimliliğine yatırımyapmak isteyen işletmeler, 30 Haziran’akadar Bonus Business Card’larıyla, Bonusüyesi Alarko Carrier bayilerinden yapa-cakları enerji verimliliği yüksek olan ürün-lerden satın alımlarında “12 taksit” veya“8 taksit + 4 ay erteleme” fırsatlarındanyararlanabiliyor. Bonus Business Card ileyapılacak diğer ürün alışverişlerinde ise“+ 4 taksit” veya “4 ay erteleme” seçe-neklerinden faydalanılabiliyor. Ayrıca işletmeler, buhar jeneratörü, tamyoğuşmalı kombi, sıcak su kazanı ve boy-lerli solar kombi, güneş kollektörleri, dün-yanın en verimli havadan suya ısıpompası Toshiba Estia, Toshiba VRF sis-temleri, su soğutmalı kondenserli so-ğutma grupları, hava soğutmalıkondenserli vidalı kompresörlü soğutmagrupları ve brülör gibi Carrier’ın enerji ve-rimli ürünlerinden oluşan satın alımla-rında, proje tutarına göre 120 aya varanvadelerle TURSEFF Enerji Verimliliği kredi-lerini de kullanabilecek.

Günümüz koşullarında enerji verimliliğiniartıracak uygulamaların teşvik edilmesi-nin büyük önem taşıdığını belirten AlarkoCarrier Satış Sonrası Hizmetler Grup Ko-ordinatör Yardımcısı Kemal Bıçakçı,“Alarko Carrier olarak enerji verimliliği ko-nusunda uzun yıllardır sektöre öncülükediyoruz. İleri teknolojiye ve en yüksek sı-nıfta verimliliğe sahip doğa dostu ürünle-

rimiz ve uzman kadromuz ile işletmeleredestek veriyoruz. İşbirliğimiz sayesinde bi-reysel tüketiciler ve kurumsal müşterilerTürkiye piyasasına sunduğumuz dünyanınen verimli ısıtma ve soğutma cihazlarını,uygun ödeme seçenekleri ile rahat bir şe-kilde edinebilecekler. Bu sayede ülke enerjitüketimine katkı sağlanacak” dedi.

Protokol kapsamında, 30 Haziran’a kadarBonus üyesi Alarko Carrier bayilerinden,Bonus’la alışveriş yapan bireysel tüketici-ler de + 4 taksit veya 3 ay erteleme ya da36 aya varan vade farklı taksit fırsatlarınasahip olacak.

Birbirinden özel ürünler özel ödeme

koşulları ile

Alarko Carrier’ın tam yoğuşmalı kombi,sıcak su kazanları ve boylerli solar kom-bileri, 92/42/EEC Avrupa Verimlilik Direk-tifi’ne göre dört yıldız (****) enerjiverimliliği sınıfına sahip... BEP Yönetme-liğine uygun olarak geliştirilen modülas-yonlu brülörler ile enerji daha verimlikullanılabiliyor. Wolf’ün %95,4’e varanabsorbsiyon oranlı yüksek verimli güneşkollektörleri ile endüstri için gereken sıcaksu temini veya ısıtma desteği kesintisiz vebedava olarak temin edilebiliyor. Ana enerji kaynağı olarak havayı kullanandünyanın en verimli havadan suya ToshibaEstia Isı Pompaları ile bazı illerde %50’yevaran oranlarda tasarruf sağlanabilirken,

Toshiba VRF sistemlerinin sahip olduğueşsiz teknoloji sayesinde kapasite kontrolüoransal olarak yapılabiliyor ve enerji tasar-rufu maksimize ediliyor. A sınıfı sabit hızlı klimalara göre yüzde 75daha verimli olan invertörlü klimalar ilekonfor tasarrufla birleşiyor. Su soğutmalıkondenserli soğutma grupları için Euro-vent Enerji Verimlilik Sınıflandırması Aklasmanında tam yükte 5.1 EER değeriaranırken, Carrier Aquaforce soğutmagrupları bu değeri aşarak 6.2’ ye varanEER verimlilik değerlerine ulaşabiliyor. Bucihazlar düşük kapasitede kullanıldıkla-rında da yüksek verime sahip...

Eurovent Sezonsal Enerji VerimlilikOranı’nda (ESEER) Aquaforce soğutmagrupları 8.1’e varan parçalı yük verimineulaşabilmekte... Hava soğutmalı konden-serli vidalı kompresörlü soğutma gruplarıortalama 3.15 EER değeri ile AvrupaEnerji Verimliliği Sınıflaması’nda A sınıfınagirmekte...

Carrier’ ın enerji verimli ürünlerindenMicrosteam Türbin ile basınç düşürücükontrol vanası kullanılan tesislerde mev-cut buhardan 275 kWh’ e kadar yerindeelektrik üretilebiliyor. Konvensiyonelbuhar türbinlerinde %45 civarında verimsağlanabilirken, özel dizayn edilen bubuhar türbini ile %80 verimliliğe ulaşıla-biliyor.

Alarko Carrier ve Garanti’den enerji verimliliği

için işbirliği

Mart ayı içerisinde Avrupa Yatırım Ban-kası Başkan Yardımcısı Matthias Kollatz-Ahnen Ankara’da bir basın toplantısıdüzenleyerek, AYB’nin 2010 yılı bütçe ra-kamlarını ve 2011 yılına dair beklentilerive olasılıklarını değerlendirdi. Bu değer-lendirmeye göre, 2010 yılında AYB top-lam kredilendirmede 72 milyar Euro’yaulaşarak, Banka’nın faaliyetlerini ekono-mik ortama uyarlamasıyla krizden öncekidüzeye kademeli bir geri dönüş sağlamışgörünüyor. 3 yılda 160 binden fazla KO-Bİ’ye finansman desteği verilmiş. Ahnenbu konuda yaptığı açıklamada, krizle mü-cadelede Türkiye’ye akılcı, hızlı ve güçlübir destek verildiğini ifade ederek,2010’da Türkiye’nin büyüme yolundailerlerken AYB’nin de Türkiye’ye verdiğikrizle mücadele desteğini başarıyla ta-mamladığını, bankanın Türkiye’deki top-lam kredilendirme düzeyini 1.9 milyareuro ile yine kriz öncesi döneme çıkardık-larını belirtti.

Ahnen, “AYB’nin Türkiye'nin yanı sıra Av-rupa Birliği’nde ekonomik toparlanmayıhedefleyen krizle mücadele programınıbaşarıyla tamamladığını duyurmaktanmutluluk duyuyorum. Türkiye lehine kre-

dilendirmemizin yanı sıra genel kredilen-dirmemizde, 2009 yılına karşılık 2010’dagörülen kontrollü azalma olumlu bir işa-rettir. Birçok AB ekonomisinde ve özelliklede Türkiye’de daha iyi bir ekonomik ik-lime doğru kademeli bir dönüşü yansıt-maktadır. 2010 yılında Türkiye’deaçtığımız krediler akılcı büyüme içinönemli bir teşvik oluşturmuştur. AB dı-şında AYB finansmanından en çok yarar-lanan ülke olmaya devam edenTürkiye'ye 2011 yılında daha köklü, hızlıve güçlü bir destek vermeyi amaçlıyoruz.Bu ülkenin kalkınmasının ve Avrupa Birli-ği’ne katılım sürecinin kilit unsurlarınınverimli altyapı ve canlı girişimcilik oldu-ğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bu sek-törlerdeki etkimizi azami düzeyeçıkaracağız. Yenilenebilir enerji üretimininyanı sıra küçük ve orta ölçekli şirketler dedahil olmak üzere taşımacılık sektörüne,iklim eylemine ve çevreye özel vurgu ya-pılacaktır” dedi.

AB Bankası ve en büyük çok taraflı fi-nansman kuruluşu olarak AYB’nin, sonyıllarda Türkiye’de resesyonla mücadeletedbirlerine ve akılcı büyümeye yöneliköngörülmeyen hacimde etkin, hızlı ve

geniş ölçekli finansman sağlandığını ifadeeden Ahnen, 2008’de ve 2009’daAYB’nin krizle mücadele amacıyla yıllık600 milyon euro civarında bir ilave tutarıTürk ekonomisine zamanında aktarma-sıyla birlikte kredilendirme miktarının 2.6milyar euro’yu bulduğunu, böylece yıllık“normal” 2 milyar euro kredilendirmedüzeyinin ötesine geçildiğin söyledi

2010’DA EN FAZLA DESTEĞİ

KOBİ’LER ALDI

2010 yılı finansmanının ülkenin reel eko-nomisine aktarıldığını ifade eden Ahnen,öncelikle KOBİ’lere 907 milyon euro,Araştırma ve Geliştirmenin desteklenmesiyoluyla inovasyona 450 milyon euro,enerjiye 275 milyon euro, telekomünikas-yona 250 milyon euro ve büyük ölçüdesu ve hijyen alanlarındaki finansmanlaçevreye 50 milyon euro ayrıldığını ifadeetti. AYB’nin, 45 yıldan uzun bir süredir Tür-kiye’de faaliyet gösterdiğini ve önümüz-deki yıllarda hem kamu hem de özelsektör ile birlikte çalışma kararlılığı taşı-dıklarını ifade eden Ahnen, 2011’deAYB’nin Türkiye’deki sembolik altyapıprojelerinin kilit finansörü olarak kalmaya

g ü n d e m

50 Termo Klima Nisan 2011

Avrupa Yatırım Bankası,Türkiye'ye 2 milyar Euro kredi ayırdı

Avrupa Yatırım Bankası,

altyapı sektörüne,

enerji-iklimlendirme sektörüne

ve KOBİ'lere 600’er milyon Euro

olmak üzere toplamda 1 milyar

800 milyon Euro kredi veriyor.

2 Milyar Euro’luk kredinin geri

kalan kısmını ise diğer faaliyet alanlarına dağıtılacak.

g ü n d e m

51Termo KlimaNisan 2011

devam edeceğini söyledi. Sürdürülebilirtaşımacılığı desteklemek ve ekonomikbüyümeyi engelleyebilecek olan altyapınoksanlarından kaçınmak için taşımacılıksektörü ve özellikle de demiryollarının he-defleneceğini sözlerine ekleyen Ahnen,“AYB, bu tür altyapı finansmanının geliş-tirilmesine dönük Kamu Özel Ortaklığımodellerindeki uzun süreli uzmanlığınıTürkiye’ye taşımak istemektedir. 2011 yı-lında AYB, İklim Değişikliği Eylemi'nedaha çok odaklanacaktır. Enerji, AYB içinTürkiye’de kilit bir öncelik olarak kalmayadevam edecek ve sadece büyük ölçeklienerji projelerini değil ama aynı zamandaözellikle yenilenebilir enerji üretimi ala-nındaki daha küçük programları da içe-recektir. Çevre, yerel kurumlar düzeyi dedahil olmak üzere daha fazla desteklene-cektir. Türkiye’de büyümeye daha çokdestek olma amacını taşıyan AYB, KO-Bİ’lere yönelik ‘akılcı’ desteğini daha ye-nilikçi finansman yollarıyla devamettirecektir” dedi.

DESTEKTE 3 ALANA AĞIRLIK

VERİLECEK

Ahnen burada yaptğı konuşmanın ardın-dan gazetecilerin sorularını yanıtadı.Ahnen bir gazetecinin Türkiye’ye ayrılankaynağın öncelikle hangi sektörlere veri-leceğine ilişkin sorusuna, “Destek kori-doru yaklaşık olarak 1 milyar 850 milyoneuro ile 2 milyar euro arasında bulunuyor.Şuan planlanan rakam bu. Biz bu krediyiözellikle 3 alanda kullanacağız. Bu para-nın 3’te 1’i altyapı sektörüne, 3’te 1’i KO-Bİ’lere ve 3’te 1’i de enerji veiklimlendirme çalışmalarına ayrılacak. Herbir alana yaklaşık 600 milyon euro ayıra-cağız ve geri kalan parayıda dier faakiyetalanlarına ayıracağız” dedi. Ahnen, bir başka soru üzerine, risk ser-mayesinde AYB’nin 2 yönteminin bulun-duğunu ifade ederek, “Önce banka

olarak doğrudan fonlar kullandırılabiliyor.Bunlar altyapı ve iklimlendirme gibi konu-larda kullanılabilir. KOBİ risk sermayesi ileinovasyon fonları ve iklimlendirme alan-larında inovasyon kullanacak. Türki-ye’deki şirketler AR-GE işi yapıyorsa nlarada finansman vereceğiz” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE 6 BANKA İLE

GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR”

Ahnen, bir gazetecinin kredilerin bankalarüzerinden mi verileceği şeklindeki soru-suna, “AYB’nin yapılan anlaşmalar ile ilgilibir prensibi var. Şu anda 6 Türk bankasıile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu ban-kalarla yapılan görüşmelerin sonucunudaha sonra paylaşacağız” dedi. Ahnen,AB ülkeleri dışında finansman sağlamakonusunda 2 yöntemlerinin bulunduğunuifade ederek, 27 üye devletin diğer ülke-lere finansman sağlama konusunda ken-dilerine yetki verdiklerini ve kendilerininde bu yetkiyi kullandığını söyledi.

2011’DE HIZLI TREN PROJESİNE

100 MİLYON EURO AKTARILACAK

Bugüne kadar Ankara-İstanbul arası Yük-sek Hızlı Tren çalışmaları için 700 milyoneuro kredi verdiklerini ifade eden Ahnen,bu yıl da 100 milyon euro kredi verilece-ğini ve önümüzdeki yılda bu paranın ve-rilmesini öngördüklerini belirtti. Ahnen,rakamların birleştirildiğinde çok büyük birfinansmanın söz konusu olduğunun an-laşılacağını ifade ederek, “Yeni anlaşma-larımız içerisinde mevcut demiryollarınınıslahı ve mal taşıyan hatların rehabilitas-yonu dikkate alınıyor. Bunlarda da yatırımyapılacak başlıca alanımızı altyapı çalış-malrı oluşturacak” dedi.

“KÜÇÜK BELEDİYELERE DESTEK

VERİLECEK”

Küçük belediyelere kredi desteği vermekonusunda çalışmalarının bulunduğunu

ifade eden Ahnen, kişi başı Gayri SafiMilli Hasılası düşük olan bölgelere destekgötüreceklerini söyledi. Böyle bir çalış-mayı ilk kez yaptıklarını sözlerine ekleyenAhnen, “Öncelikle yatırım alanlarına des-tek verilecek. Gelecekte bu alanı daha dageliştirebilir ve istihdam sağlanması vemikro işletmelerin kurulması gibi konu-larda kredinin kullandırılması söz konusuolabilir. Çevre ve iklim değişikliği alanla-rında da yatırım yapmayı düşünüyoruz”dedi.

KURUMSAL KREDİLER YÜZDE 25

DÜZEYİNDE

Ahnen, AYB’nin verdiği desteğin yüzdekaçının direkt yüzde kaçının ise bankalararacılığıyla verildiğine ilişkin bir soru üze-rine ise, “Türkiye’de geleneksel olarakdevletle işbirliği daha yüksek çapta. BuAYB’nin Türkiye’deki çalışma sistemindenkaynaklanıyor. Burada devletle çalışma-mız söz konusu. Bu nedenle bu ülkedekikurumsal kredilerimizin oranı yüzde 25civarında. Bu rakam elbette yıllara göredeğişebilir. Kamu sektörü ile aramızdagüçlü bir işbirliği var. Şuan hızlı tren vemetro çalışmaları ile belediyelere yönelikçalışmalarımız buna işaret ediyor. Elbettebu oran diğer ülkelerde yüzde 25’dendaha yüksek seviyelerde” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN EKONOMİSİ RESMİ

RAKAMLARDAN DAHA GÜÇLÜ”

Ahnen, Türkiye’nin küresel krizin ardın-dan çok güçlü bir şekilde toparlandığınıifade ederek, “Biz gücümüzle çok katkıyapmaya çalıştık. Biz misyonumuzu başarıile tamamladıktan sonra yapacağımızprojelerle Türkiye ekonomisini daha dagüçlendirmek istiyoruz. Türkiye ekono-misi resmi rakamlardan daha güçlü sevi-yelerde. Çünkü Türkiye’de kayıt dışıekonominin rakamları çok yüksek oran-larda” dedi.

Risk sermayesinde Avrupa Yatırım Bankası'nın kredi kullanımında2 yöntemi var. Öncelikle banka olarak doğrudan fonlar kullandırı-lacak. Bunların altyapı ve iklimlendirme gibi konularda kullandırıl-ması planlanmış. KOBİ risk sermayesi ile inovasyon fonları veiklimlendirme alanlarında inovasyon kullanacak. Türkiye'deki şir-ketler AR-GE işi yapıyorsa onlara da finansman verilecek.

g ü n d e m

52 Termo Klima Nisan 2011

Halkbank ile Fransız Kalkınma Ajansı(FKA) 100 milyon Euro’luk yeni bir krediprotokolüne imza attı. Protokol kapsa-mında temin edilen kaynağın vadesi 4 yılıanapara geri ödemesiz olmak üzere 12 yılolarak belirlendi. Halkbank, bu yeni kay-nakla KOBİ’lerin enerji verimliliği ve yeni-lenebilir enerji yatırımları için ihtiyaçduydukları sermayeyi finanse edecek.Kaynağın 60 milyon Euro’su enerji verim-liliği, 40 milyon Euro’su yenilenebilirenerji yatırımları için kredi olarak kullan-dırılacak.

Enerji yatırımlarına uzun süredir finans-man desteği sağladıklarını belirten Halk-bank Genel Müdürü Hüseyin Aydınşunları ifade etti:“Enerjiyi, kaynak aktaracağımız önceliklisektörler arasında değerlendiriyoruz. Bu-güne kadar toplam kurulu gücü 785 MWolan ve yılda 3 milyar kwh enerji üretimkapasitesine sahip 44 adet projeyi değer-lendiren Bankamız, uygun görülen proje-lere yaklaşık 230 milyon USD tutarındaorta ve uzun vadeli finansman desteğisağladı. Fransız Kalkınma Ajansı’yla imza-ladığımız bu yeni kredi protokolü saye-sinde bu desteğimizi daha da artırmayıhedefliyoruz. Protokol kapsamında KO-Bİ’lere sadece kredi kullandırmakla kal-mayacak yatırımları için ücretsiz enerjiverimliliği danışmanlığı da vereceğiz. Ye-nilenebilir enerji yatırımları kadar enerjiverimliliğini artırmak da Türkiye için birönceliktir. Türkiye’nin kişi başına enerjitüketimi OECD ortalamasının beşte biricivarında olmasına rağmen enerji yoğun-luğu ortalamanın üzerindedir. Bu durumenerji verimliliği ilkelerine dikkat edilme-diğini gösteriyor. Düşük enerji verimliliği

işletmeler için yüksek maliyet anlamınageliyor. Dolayısıyla enerji verimliliğindesağlanacak iyileşmeler Türkiye sanayisininküresel ekonomide rekabetçiliğini koru-yabilmesi için temel bir gerekliliktir. Hede-fimiz, çevreye duyarlı enerji üretim vetüketimini teşvik ederek hem dünyanınve ülkemizin geleceğini güvenceye almakhem de KOBİ’lerimizin uluslararası reka-bet güçlerini artırmak.”

300 KOBİ’ye kredi, 2 bin 500 kişiye istihdamHalkbank’ın uluslararası piyasalarda sahipolduğu itibar ve güven sayesinde şimdiyekadar pek çok kez uzun vadeli dış finans-man kaynağı sağladığını da sözlerine ek-leyen Aydın şöyle konuştu: “Yeni enerji protokolü sayesinde FransızKalkınma Ajansı’ndan temin ettiğimizkaynağı 230 milyon Euro’ya yükselttik.2006 ve 2008 yıllarında imzaladığımızprotokollerle aldığımız 130 milyon EURkaynağı KOBİ’lerin yatırım ve işletme ser-mayesi ihtiyaçları için kredi olarak kullan-dırdık. Bu kaynakla bugüne kadar300’den fazla KOBİ’yi kredilendirdik. Kre-dilerden yaralanan KOBİ’lerimiz 2 bin500’den fazla kişiye istihdam sağladı.”Halkbank’la yaptıkları protokollerin sayı-sının üçe ulaştığını ve yeni protokolünTürkiye’nin iklim değişikliği konusundakiulusal politikasını desteklemeyi amaçla-yan “Türkiye’de İklim” programının birparçası olduğunu belirten Fransız Kal-kınma Ajansı Grubu Akdeniz ve OrtaDoğu Direktörü Marie-Pierre Nicolletşunları ifade etti:“Bu program, Nisan 2009’da Fransız Kal-kınma Ajansı ile T.C. Çevre ve Orman Ba-kanlığı arasında imzalanan ve sera gazı

emisyonlarını düşürmeye katkı sağlaya-cak yatırımların desteklenmesini hedefle-yen mutabakat anlaşmasının amaçlarıylauyuşuyor. Fransız Kalkınma Ajansı, Türki-ye’de son beş yılda toplamı 560 MW’ıbulan yenilenebilir enerji projelerinin fi-nansmanına ve böylece yıllık 1,5 milyonton sera gazı emisyonunun azaltılmasınakatkı sağladı.”

Ücretsiz enerji verimliliği danışmanlık

hizmeti de Halkbank’tan

Halkbank’ın yenilenebilir enerji ve enerjiverimliliği yatırımları için KOBİ’lere krediolarak kullandıracağı kaynaktan en fazla500 çalışana sahip firmalar yararlanabile-cek. Halkbank enerji verimliliği kredisikullanan KOBİ’lere finansman desteğininyanı sıra yatırımları için ücretsiz enerji ve-rimliliği danışmanlık hizmeti de verecek.Halkbank, Fransız Kalkınma Ajansı’ndan2008’de temin ettiği 80 milyon Euro’lukkaynağın bir bölümünü de KOBİ’leri ku-rumsal sosyal sorumluluk, çevre, iş sağlığıve güvenliği konularında bilinçlendirmeyiamaçlayan KOBİ Dönüşüm projesine ayır-mıştı. Halkbank’ın KOBİ Dönüşüm projesikapsamında şimdiye kadar 12 ilde düzen-lediği eğitim konferanslarına 3 bin 500KOBİ temsilcisi katıldı. Konferans düzen-lenen illerdeki 115 firmanın işyerindeçevre, iş sağlığı ve güvenliği konularındabir günlük ücretsiz eğitim ve danışmanlıkçalışmaları yapıldı. Bu firmalarda çalışanbin 500 kişi ücretsiz eğitimlerin sonundasertifika almaya hak kazandı. ISO 14001veya OHSAS 18001 yönetim sertifikaları-nın kurulmasına yönelik olarak da 5 KO-Bİ’ye bir yıl süreli ücretsiz eğitim vedanışmanlık hizmetleri sunuldu.

Halkbank, Fransız Kalkınma Ajansı (FKA) ile 100 milyon Eurotutarında yeni bir kaynak için protokol imzaladı. 4 yılı anaparageri ödemesiz olmak üzere 12 yıl vadeyle temin edilen kay-nak, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarının fi-nansmanı için KOBİ’lere kredi olarak kullandırılacak.Halkbank, kredinin yanı sıra KOBİ’lere yatırımları için ücretsizteknik danışmanlık hizmeti de sunacak. Protokolle birlikteHalkbank’ın 2006’dan beri Fransız Kalkınma Ajansı’ndan sağ-ladığı kaynakların toplam miktarı 230 milyon Euro’ya ulaştı.

Halkbank’tan enerji verimliliği veyenilenebilir enerji yatırımlarına100 milyon Euro kaynak

“Seçimini yap. Sorumluluğunu üstlen.Sonucuna katlan.”* Acaba hangimiz eldeettiğimiz sonuçların yaptığımız seçimler-den kaynaklandığının farkındayız? Eldeettiği sonuçlardan memnun olmayan vesorumluluğunu üstlenerek değişmek içinçaba gösteren bir iş sahibi, iş geliştirmekoçu ile çalışarak kendi farkındalığını nasılartırabiliyor?

Kilit kelime “farkındalık”! Kitapların an-lattığı şeyleri herkes öğrenebilir. Sonuçlarbilgi öğrenildiğinde değil, öğrenilen bil-giyi farkındalık sahibi olarak uygulayabil-diğinde değişiyor.

Özgür Kaşifler İş Geliştirme Koçu ile birKOBİ sahibinin diyaloğundan*** yansıt-tığımız kesit, farkındalığınızı yükseltme-nizde size de ilham verebilir.

İş Sahibi: - Sizinle çalışmaya başladığım-dan beri çok uğraşmama rağmen birtürlü istediğim disiplini sağlayamıyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Bu durum bizimle ça-lışmaya başladıktan sonra mı ortaya çıktı?

İş Sahibi: - Aslında hayır, daha öncesindede bu tip sıkıntılarım vardı, bir işe kon-santre olamama veya zamanımı planla-yamama gibi. Ama ben bunları işimindoğasından kaynaklandığını ve herkesinde benim gibi bir koşturmaca içerisindeolduğunu düşünüyordum. Fakat sizbana, bunun böyle olmaması gerektiğinisöylüyorsunuz. Planlı, programlı çalışmamgerektiğini, hatta önceliklerimi belirle-mem gerektiğini söylüyorsunuz. İşte bunoktada başarısızlığım ortaya çıkıyor.Sizin istediğiniz gibi çalışamıyor, eskisi gibiçalışmaya devam ediyorum. Bu da benihuzursuz ediyor.

İş Geliştirme Koçu: - Sizce bizim istedi-ğimiz gibi çalışmak nasıl bir şey?

İş Sahibi: - Günün akışını planlamak, ön-celikleri belirleyip ona göre davranmak,işin içinde değil üzerinde çalışmak.

İş Geliştirme Koçu: - Çok güzel AhmetBey, peki işin içinde değil üzerinde çalış-makla elde edeceğiniz şeyler nelerdir?

İş Sahibi: - Böyle bir durumda aksaklıklarıçok daha rahat görebileceğiz, onlaraçözüm bulabileceğiz.

İş Geliştirme Koçu: - Doğru, peki işinüzerinde çalışmadığınız takdirde aksak-lıklar çıkınca ne yapıyorsunuz?

İş Sahibi: - Günün koşuşturması içindeherhangi bir aksaklık çıkınca hemen oanda müdahale ediyorum -zaten bunubenden başka yapacak kişi de yok- so-runu çözüyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Sonra ne oluyor?

İş Sahibi: - Bir şey olmuyor, ben başka iş-lere bakıyorum, elemanlarım kendi işle-rine bakıyor. Yani sorunu çözmüşoluyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Peki bu sorunbaşka bir zamanda karşınıza tekrar tekrarçıkmıyor mu?

İş Sahibi: - Maalesef çıkıyor ve ben yineçözmekle uğraşıyorum.

g ü n d e m

54 Termo Klima Nisan 2011

Özgür Kaşifler’de Koçluk Seansı Diyalogları-4

İş Geliştirme Koçu: - Peki sizce bununçözümü nedir?

İş Sahibi: - Çıkan sorunları daha derinle-mesine incelemem değil mi?

İş Geliştirme Koçu: - Kesinlikle, sizi bunuyapmaktan alıkoyan nedir?

İş Sahibi: - Aslında derinlemesine incele-mem gerektiğini biliyorum. Bu konuyu si-zinle defalarca konuştuk da. Ama birsorun ortaya çıktığında eski alışkanlıklardevreye giriyor ve ben yapmam gerekti-ğini bildiğim şeyi yapmıyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Bu daha mı kolaygeliyor size?

İş Sahibi: - Tabii ki, bu güne kadar hepyaptığım bir şey, hani gözü kapalı yapıyo-rum derler ya...

İş Geliştirme Koçu: - Bu kadar kolaylıklabulduğunuz çözümlerin geçici olduğunugörmek sizi nasıl etkiliyor?

İş Sahibi: - Çok üzülüyorum, sinirleniyo-rum, kendi kendime kızıyorum. Daha iyi-sini yapabilirim diyorum. Aslındayapabilirim de. Ama sorunların üzerindederinlemesine düşünecek kadar zamanıbir türlü bulamıyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Söz konusu zamanıbulamadığınız için, ileride tekrar tekrarbu sorunlar ortaya çıktığında ne kadarzaman harcadığınızın farkında mısınız?

İş Sahibi: - Aslında onun da farkındayım,ama bizim gibi küçük işletmeler anı yaşar-lar ve sorunlara anlık çözümler bulurlar.

İş Geliştirme Koçu: - Küçük işletmelerhakkında ki inancınız bu mudur?

İş Sahibi: - Kesinlikle, bizimki gibi işletme-lerde az insan vardır, aynı zamanda çok daiş vardır. Bir kişi birden çok iş yapar, bu se-beple de bir sorun üzerinde derinlemesinedurup o sorunu tamamen ortadan kaldır-mak en doğrusu olsa bile diğer çözümdaha hızlı ve etkindir. Babam da benimkigibi küçük bir işletmeye sahipti. O daaynen bu şekilde davranırdı.

İş Geliştirme Koçu: - 8. modül klasörü-nüz yanınızda mı?

İş Sahibi: - Evet

İş Geliştirme Koçu: - Kendini TanımaYolculuğu prosesini açabilir misiniz?

İş Sahibi: - Tamam

İş Geliştirme Koçu: - Sayfa 4’teki 2. pa-ragrafı okur musunuz?

İş Sahibi: - Değerlerinizi ve inançlarınızıtam olarak bilmek, neden bu şekilde ha-reket ettiğinizi – çok kez farkında olmadı-ğımız motivasyonunuzu anlamak için ışıktutacaktır. Kendi motivasyonunuzu anla-mak ve başkalarının motivasyonlarının,onların hareketlerinin neresinde etkili ol-duğunu görmek, iletişiminizde verici dealıcı da olsanız açık olmanızı sağlayacaktır.Bu dünyada, kendi içinizde olan biteninfarkına varmadan düşüncesizce hareketetmeniz yerine, sakin ve kendinden eminbir şekilde hareket etmenizi sağlar.

İş Geliştirme Koçu: - Babanızın işletme-sine ne oldu?

İş Sahibi: - Belli bir yaşa kadar başındabulunup çalıştı, sonrasında “artık emekliolma zamanı” deyip, yok pahasına işinidevretti.

İş Geliştirme Koçu: - Sizin de işinizdenbeklentiniz bu mu, sizin geçmişten geleninancınız mı bu şekilde davranmanızasebep oluyor?

İş Sahibi: - Ben işimi geliştirmek, büyüt-mek istiyorum, hatta babamın aksine ço-cuklarıma bırakmak istiyorum. Benbugüne kadar davranışlarımın sebebinininançlarım olduğunu hiç düşünmemiştim.Ama gerçekten babamdan gördüğümşekliyle işimi yürüttüğüm de bir gerçek.

İş Geliştirme Koçu: - Farklı olan kısımnedir?

İş Sahibi: - Biraz önce söylediğim gibi so-nucu. Ben günün birinde yok pahasınasatılacak bir işyeri değil, günden günedeğer kazanan çocuklarıma bırakabilece-ğim bir işyeri hayal ediyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Çok güzel, bu ha-yali gerçekleştirmek için ne yapmamız ge-rekiyor?

İş Sahibi: - Öncelikle benim işin içinde ge-çirdiğim süreyi azaltarak, ona objektif yak-laşabileceğim zamanlar ayırmam lazım.

İş Geliştirme Koçu: - Çok doğru, bunundışında başka neler yapmalısınız?

İş Sahibi: - En başında söylediğim gibianlık çözümler bulmak yerine kalıcı çö-zümler bulmalıyım.

İş Geliştirme Koçu: - Dolayısıyla resminbütününe yani stratejik hedefinize hiz-met eden çözümler değil mi?

İş Sahibi: - Evet, aynen dediğiniz gibi si-zinle toplantılara başladığımızda belirle-miş olduğumuz hedefler aslında sonderece rahatlıkla ulaşılabilir hedeflerdi.Bir kısmını da gerçekleştirdik. Ama ken-dimizle ilgili kısımlara geldiğimizde insa-nın değişmesinin ne kadar zor olduğunufark ediyor ve bundan kaçmak kolayı-mıza geliyor.

İş Geliştirme Koçu: - Çok haklısınız, in-sanın değişmesi gerçekten zordur amaimkansız değildir. Hele hele bu değişiminsonucunda elde edecekleriniz konusunuzihninizde netleştirmeniz halinde çokdaha çabuk gerçekleşecektir.

İş Sahibi: - Peki inançlarımın dışında benibir takım yapmam gereken şeylerden alı-koyan başka neler var?

İş Geliştirme Koçu: - İnançlarınızın vedeğerlerinizin dışında, varsayımlarınızdasizin ilerlemenize engel olmaktadır. Tah-min edilen, itirazsız kabul edilen şeyler.Aynı inançlarınız gibi. Gerçeği bilmeme-nize rağmen varsayımda bulunup çalı-şanlarınıza kızdığınız zamanlarıhatırlayın. Ya da müşterinizle ilgili varsa-yımlarda bulunup sizden teklif isteme-mesinin sebebinin tamamen kapristenkaynaklı olduğu şeklindeki yorumlarınızama aslında müşterinizin ürününüzle il-gili teslimatta yaşadığı sıkıntının gerçeksebep olması gibi.

İş Sahibi: - Evet hatırladım, bu konuyu odönemde sizinle görüşmüştük ve bensizin dediğiniz gibi varsayımlarımın sonu-cunda müşterimle olan ilişkimi gerçek se-bebi öğrendikten sonra düzeltebilmekiçin çok çaba saf etmiştim.

İş Geliştirme Koçu: - Bütün bunların ne-ticesinde yapmanız gerekenleri biliyor ol-manıza rağmen yapmama sebepleriniztamamıyla sizin kendinizden yani dü-şünce tarzınızdan geçiyor.

Unutmayın! Liderlik kişilere önderliketmek değildir, liderlik kendinize önderliketmekle ilgilidir.

* Hayatımızda kabullenmemiz gereken3S kuralı. Stephen Covey, Etkili İnsanlarınYedi Alışkanlığı

*** Özgür Kaşifler’den hizmet alan iş sa-hiplerinin diyalogları büyük bir gizlilikiçinde korunmakta olup, bu haberdeki di-yalog idealize edilmiş bir örnektir.

g ü n d e m

56 Termo Klima Nisan 2011

Yenilenebilir enerji, adı üstünde doğa ta-rafından devamlı bir devri-daim içindedirve biz enerjisini aldıktan sonra döner do-laşır tekrar enerji olarak bize geri gelir.Mükemmel bir şey değil mi? Güneş; sı-nırsız, bağımsız, her şeyi başı, kullanabil-diğinin ölçüde istediğin kadar kullan!Rüzgar; sınırsız, eser de eser, sana bağlıda değil, olanaklar elverdiği sürece kul-lan! Biyokütle; bitkiden yani topraktan,havadan, sudan geleni tekrar havaya top-rağa ver! Düşünsenize, eğer kömür cüru-funu toprağa gömebilseydik ve sonra dabu devri daime sokabilseydik, bu ütopikenerji kaynağı da yenilenebilir olurdu. Nekadar güzel değil mi!

Mevcut temiz enerji kaynaklarına baka-rak, konvansiyonel karbon bazlı olanlaragöre daha temiz ve daha çevre dostu di-yebiliriz. Ama çevreye ve insan yaşamınatamamen etkisiz bir enerji türü vardır di-yemeyiz, hatta belki de hiç olamayacaktır.

“Kurban vermeden savaş kazanamazsı-nız”. Çok mu ağır oldu? Bence hayır. Hiçağaç kesmeden, derelerin nehirlerin ya-taklarına hiç dokunmadan, börtü böceğehiç etki yapmadan tek bir hidroelektriksantral yapamazsınız. Bu Konyada’daböyledir, maalesef Rize’de de böyledir.Hidroelektriği en çok kullanan ülke olanAvusturya’da da böyledir, Türkiye’de deböyledir. Ama başka kaynaklar kullanın,bunu yapmayın diyorsanız, o ayrı birkonu!

Aynı şekilde rüzgarı çok iyi olan bir bölgebuldunuz, ama türbini koyacak yeriniz de,o türbinleri götürürken geçireceğiniz ara-zide ormanlık. Dikerken mecburen birkaçağaç kestiniz, 50 metre kanat geçirirkenkendinize yol yaptınız, yaparken ağaçkestiniz. Türbini diktiniz, kuşlar bu türbin-ler sebebiyle öldü. Göçmen kuşlar etki-lendi. Hatta bölgedeki sakinler, vuuvvuuuv vuuuv diye ses çıkaran türbinler-den çok rahatsız oldu. İstemem, başkakaynaklar kullanın, bunu yapmayın diyor-sanız, o ayrı bir konu!

PV panelleri aldınız, kimisi aldı çorak ara-ziye koydu, kimisi de aldı zaten ekim ya-parak hiç para kazandırmayan tarlasınakoydu. Gitti ekim sahalarımız, ekonomiyezarar! Kullandığınız paneli ince film kul-

lanırsanız, kadmiyum arsenik hatta du-ruma göre silikon gibi kanserojen malze-meler var. Hatta paneli koydun amaparlak bir nesne olan panel yüzeyleri, si-nekler, böcekler, arılar için su yüzeyi zan-nedilerek bir ölüm makinesi oluyor. Çokzararlı, bunu da istemem başka kaynaklarkullanın, bunu yapmayın diyorsanız, oayrı bir konu!

Peki nükleer! Uzun yıllar süren inşaat sü-recine ve yüksek maliyete katlandınız. Birde bakıyorsunuz, emisyon yok, ne güzeltemiz bir enerji. Ama peki kullanılan yakıt.Dünyada ki belki en güvenli ama maalesefhala en tehlikeli işlerden biri. Kaza riski çokçok az olsa da bir kaza da yapacak pekfazla bir şeyiniz yok. Ayrıca, atıklarınız halabaşa bela ve çevre için en tehlikeli atıklar-dan. Yani, onu da mı geçiniz?

İşte bunların hiçbirini yapmayalım diyor-sanız, birtakım kararlar vermemiz lazım.Bir trekking ve off-road sever olarak şah-sen Fırtına deresine dozer girmesini bende kaldıramıyorum. Fakaaat bir karar ver-memiz lazım. Hiç ağaç kesmeden dereıslah edilmez ki sonra sel olup taşmasın,hiç ağaç kesmeden köy yolu yapılmaz ki,hiç ağaç kesmeden ormanda yangın yoluyapılmaz ki, hiç ağaç kesmeden masansandalyen de olmaz ve daha önemlisi hiçağaç kesmeden Rusya’ya olan doğalgazbağımlılığından da kurtulamazsın. Maa-lesef acı ama gerçek! Eğer ki su kaynak-larımızı kullanalım diyorsak, rüzgarımızı,güneşimizi kullanalım diyorsak, kendienerjimizi kendi kaynaklarımızdan ürete-lim diyorsak, daha fazla kömür yakmaya-lım diyorsak, dışarıya bağımlılığı azaltalımdiyorsak bu durum böyle!

Sonuç olarak, yukarıdaki ağaç örneğinetakılmayalım, o burada bir figuran. Çevreadına dikkat edilmesi gereken elbette çoknokta var. Ama global olarak geçerli olankanun, yumurtaları aynı sepete koyma-mak adına her enerji türünü kullanmaktır.Hatta mümkün oldukça yerli kaynaklarıkullanmaktır. Önemli olan, hayattan talepettiğimiz şeyler adına dünyadan, dahadoğrusu çevreden talep ettiklerimiz içinne kadar ileri gideceğiz.

e n e r j i g ü n d e m i

58 Termo Klima Nisan 2011

nasıl başlık, hem de budergide!” demeden benhemen başlığı değiştire-yim. “Yüzde yüz temizenerji diye bir şey yoktur”.

Tabi bu seferde çoğunuz bu başlığın ar-kasından neler geleceğini tahmin ederekhemen demagoji yaptığımı söyleyeceksi-niz. Evet bu bir demagoji ve aslında bunuherkeste biliyor veya en azından bilmesilazım. Olay kısaca şudur. Çevreye tama-men zararsız, sicili tamamen temiz olanenerji yoktur, sadece yenilenebilir enerjivardır. Temiz enerji demek, sadece kar-bon emisyonu olmayan enerji demek de-ğildir. Yoksa nükleer enerjiye de temizdemez miydik!

Temiz enerjidiye bir şey

yoktur, olamaz!

Mürşat ÖzkayaKimya Yüksek Mühendisi

* www.yesilekonomi.com’dan alınmıştır.

O

Sosyoekonomik gelişmişlik ve rekabetçilikendeksinde Türkiye’nin üçüncü ili olanİzmir, aynı zamanda Ege Bölgesi’nin mer-kezidir. Zengin doğal kaynaklara, yükseksermaye birikimine, yetişmiş insan gü-cüne, gelişmiş kurumsal yapıya, bilim veteknoloji altyapısına ve güçlü ulaşım ağ-larına sahiptir. İzmir, 13.383 milyon TL(2001 cari fiyatlarla) ile Ege BölgesiGSYİH’sinin neredeyse yarısını oluştur-makta, kişi başına düşen GSYİH’de ise

3.215 $ (3.894 TL) ile Türkiye’nin altıncıili konumundadır.

Son 10 yıla bakıldığında İzmir’in Türki-ye’deki kamu yatırımlarından aldığı paydaazalma görülmektedir. 1999’da İzmir’inpayı % 4,82 iken 2000 yılında bu oran ya-rıya düşerek % 2,44 olmuş, 2007’de ise% 1,99’a kadar gerilemiştir.

Türkiye’de sanayinin yoğunlaştığı ikincibölge olan İzmir, ihracatın ithalatı karşı-lama oranında da ikinci sıradadır. Ancak,İzmir’in Türkiye ihracatındaki payı düşmeeğilimindedir. 2002 yılında bu oran %7,70 iken 2008’de % 5,96’ya gerilemiştir.

2008 yılında % 11,8 olan işsizlik oranı, ülkeortalamasının üzerinde seyretmekte ve göç-lerle birlikte artmaktadır. Nitelikli işgücü isebaşka şehirlere göç etmektedir. Kırsal ke-

simde geçim kaynaklarının yetersizliği veyüksek işsizlik oranı göze çarpmaktadır.Şehrin çok sektörlü yapısı, ekonomidekigücün dağılmasına ve uzmanlaşma eksik-liğine neden olmaktadır.

İzmir, temel sağlık göstergeleri bakımın-dan ülke ortalamasının üzerinde olsa da,İzmir’de kentsel nüfus yoğunluğunun Tür-kiye ortalamasından yüksek olması nede-niyle sağlıklı kentleşme, toplum sağlığı gibikonularda verilen hizmetler, ihtiyacı karşı-layamamaktadır. Aynı şekilde ildeki sağlıkkurumlarının büyük oranda merkezde yo-ğunlaşmış olması ve bu kurumların çevreilçe ve illerden gelen talebe de hizmet et-mesi sonucu ildeki sağlık hizmetlerininkapasitesi zorlanmaktadır.

a y › n d o s y a s › / i n c e l e m e

60 Termo Klima Nisan 2011

İzmir’in İlçeleri

• Dikili • Bergama • Kınık • Aliağa • Foça• Menemen • Karşıyaka • Çiğli • Bayraklı • Bornova • Kemalpaşa • Konak • Balçova• Karabağlar • Buca • Gaziemir • Narlıdere• Güzelbahçe • Karaburun • Çeşme • Urla • Seferihisar • Menderes • Torbalı • Bayındır• Ödemiş • Kiraz • Tire • Beydağ • Selçuk

Türkiye’nin gülen yüzü;

İZMİR

• İzmir Körfezi’ne yerleşmiş

• Anadolu’nun batısında

• Ege Denizi kenarında

• Türkiye’nin 3. en gelişmiş kenti

• Türkiye’nin Ege Bölgesi içinde birinci

• 12,012 km2 lik bir alanı kaplıyor

• 3.8 milyonluk bir nüfus

• Yılın 300 günü güneşli, ılık bir iklim

• 3 ana su havzasından beslenen verimli

bir tarımsal hinterlant

• Sayısız güzel koy ve plajı olan kıvrımlı

bir kıyı şeridi

a y › n d o s y a s › / i n c e l e m e

61Termo KlimaNisan 2011

7’si aktif, 9’u inşa halinde ve bir kısmı daproje aşamasında olan organize sanayi böl-geleri, 2 serbest bölgesi, teknoloji geliştirmebölgesi ve 4 ana ticaret limanı ile İzmir, böl-genin yatırım için cazibe merkezidir.2004 ve 2007 yılları arasında doğrudanyabancı yatırım İzmir’de 10 kat artmıştır.Birleşik Krallık %22, Almanya %22, Hol-landa %11, Japonya %7, Fransa %5,

Azerbaycan %4, Luxemburg %3, Hindis-tan %3, Çin %3, İtalya %2, İsviçre %2,ABD %1, Yunanistan %1, Diğer %14

İzmir’de yatırım yapmayı seçmiş uluslar-arası firmalardan bazıları:Philip Morris, KT&G, Hugo Boss, AkzoNobel, Delphi, Tetra Pak, Gates, Best Buy,Enercon, PFW, Mahle, Tesco, Eldor, Hoff-mannJapan Tobacco International

• Toplam nüfusun %35’ini oluşturan üretken bir işgücü,• İşgücünün %61’i hizmet,• %31,5’i sanayi ve %7,5’si tarım sektöründe istihdam ediliyor.

• İdari bilimler, tıp ve mühendislik bilimleri bölümlerine sahip iki devlet, dört özel olmak üzere yedi üniversite ve bir teknoloji enstitüsü • Yılda yaklaşık 16,000 mezun • Farklı sektörlere nitelikli işgücü sağlayan pek çok meslek lisesi ve lise • Eğitim dili İngilizce olan Uluslararası İzmirMEF Okulu yabancı yatırımcıların çocukları için okul öncesinden 12. sınıfa kadar eğitim sağlamaktadır.

İşgücü katılım oranı 2008 (%)

Türkiye Ege Bölgesi TR31 (izmir)

TOPLAM 46,9 46,2 45,2

ERKEK 70,1 68,5 66,8

KADIN 24,5 24,7 24,5

Toplam 2937 1327 1610 45,2% 1171 156 11,8%Okur-yazar değil 161 18 143 11,2% 15 3 16,7%Liseye kadar 1697 671 1026 39,5% 589 82 12,2%Lise 641 328 313 51,2% 286 42 12,8%Üniversite 438 310 128 70,8% 281 29 9,4%

İşgücünün Eğitim Durumu 2008 (bin kişi)

Nüfus (+15 yaş) İşgücü İşgücünde İşgücü katılım Çalışan İşsiz İşsizlik

değil oranı (%) Oranı (%)

İzmir'de Ekonomi

Eğitim

Toplam Nüfus (2009): 3,868,308

• Ulusal ekonominin itici güçlerinden biri

• Türkiye’nin ikinci en büyük ticaret merkezi

• Türkiye’nin toplam sanayi üretiminin %9.3‘ünü

gerçekleştiren önemli bir sanayi merkezi

• Ege Bölgesi GSYİH’sının %48’ini yaratıyor

• Tarıma dayalı sanayi, yüksek teknolojili

sanayiler, yenilenebilir enerji, turizm ve

lojistik sektörlerinde yüksek potansiyel

• 1356 uluslararası firma

Bir Dış Ticaret Merkezi

• 4,000’den fazla ihracatçı firma • Türkiye’nin toplam ithalatının

%3.4’ü, toplam ihracatının %6.6’sı • İzmir’in geleneksel ihracat kalemleri

tarımsal ürünler, gıda, tekstil, hazır giyim, motorlu araçlar, demir ve çelik

• Pamuk, incir, üzüm, tütün, zeytin ve üstün kaliteli zeytin yağı gibi dünyaca tanınan yerel ürünler

Toplam Erkek Kadın3.868.308 1.933.681 1.934.627

Ülkelere Göre İzmir’e Gelen Doğrudan Yatırım (2007-2009)

Dinamik ve Genç Nüfus

a y › n d o s y a s › / i n c e l e m e

62 Termo Klima Nisan 2011

İzmir Yatırım Alanları Haritası

Makine Sektörü

• Makine sektörü, Türkiye'nin sanayileşmesürecinin arkasındaki itici güç olmuştur. • Makine imalatı sektörünün toplam ima-lat sektörü içindeki payı % 4,7'dir.• Türk makine sanayisinin üretim değeriyaklaşık 18 milyar ABD dolarına ulaşmıştırve bu rakamın gelecek beş yıl içinde orta-lama % 12-15 oranında artması beklen-mektedir.

• Makine ve aksam sektörü, Türkiye'nintoplam ihracatının % 8,4'ünü oluştur-maktadır. • 2007 yılında, makine sektörünün ihracatdeğeri, 2006 yılına göre % 35 artışla 8,78milyar ABD dolarına yükselmiştir. Burakam 2008 yılında, bir önceki yıla oranla% 17 artış göstererek 10,3 milyar ABDdolarını aşmıştır

• 2008 yılı itibariyle en fazla ihracatı ger-çekleşen kalem motorlar ve aksam parça-larıdır.• Motorlar ve aksam parçaları ihracatı2006 yılında 1 milyar 27 milyon ABD do-larI, 2007 yılında 1 milyar 430 ABD milyondolarI ve 2008 yılında 1 milyar 479 milyonABD dolarI olmuştur. İhracatın büyük birkısmını, otomotiv sanayisinde kullanılanmotor aksam ve parçaları oluşturmaktadır.• 2008 yılında makine imalat sanayi sektörihracatının toplam ihracat içindeki payı%7,8 olarak gerçekleşmiştir. • 2008 yılında, 108.235 öğrenci 4622meslek lisesi ve teknik liseden mezun ol-muştur • 2008 yılında, 6428 mühendis 37 farklımühendislik bölümünden mezun olmuş-tur• Türkiye’nin toplam makine imalat değeribakımından Avrupa ülkeleri arasında 6. sı-rada yer almaktadır

ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ADI MEVCUT STATÜSÜ

1 ATATÜRK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ FAAL

2 ALİAĞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ FAAL

3 BERGAMA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ FAAL

4 BUCA (EGE GİYİM) İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ FAAL

5 İTOB (TEKELİ İMALAT) ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ FAAL

6 KINIK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ FAAL

7 KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ FAAL

8 TİRE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ FAAL

9 KEMALPAŞA-BAĞYURDU ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YAPIMI DEVAM EDEN

10 MENEMEN PLASTİK İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YAPIMI DEVAM EDEN

11 ÖDEMİŞ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YAPIMI DEVAM EDEN

12 PANCAR ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YAPIMI DEVAM EDEN

13 TORBALI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YAPIMI DEVAM EDEN

14 BAYINDIR ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YAPIMI DEVAM EDEN

15 ALİAĞA DÖKÜMCÜLER İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YER SEÇİMİ AŞAMASINDA

16 İZMİR-ÇİÇEKÇİLİK YER SEÇİMİ AŞAMASINDA

Organize Sanayi Bölgeleri

SERBEST BÖLGE ADI MEVCUT STATÜSÜ

1 EGE SERBEST BÖLGESİ FAAL

2 İZMİR MENEMEN SERBEST BÖLGESİ FAAL

Serbest Bölgeler

SERBEST BÖLGE ADI MEVCUT STATÜSÜ

1 İZMİR TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ FAAL

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri

a y › n d o s y a s › / i n c e l e m e

64 Termo Klima Nisan 2011

• Türk makine sanayii, bugün sektöre hiz-met veren 11 bin makine ve aksam ima-latçısıyla toplam 25 milyar ABD dolarlık birsatış hacmi oluşturmaktadır. • Makine sanayimizin yıllık üretim artışı %20 seviyesindedir. • Üretimde kullandığımız girdilerin % 80’iyine Türkiye’de üretilmektedir.

TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI

• Gelişmiş ve yeni teknolojilere açık, uyumyeteneği yüksek, genç ve dinamik bir nü-fusu vardır• Gelişmiş ülkelere göre maliyet düşüktürve işçilik yanında mühendislik de ucuzdur• Tasarım yapacak nitelikte elemanlarmevcuttur• Teknoparkların ve üniversite-sanayiortak araştırma merkezlerinin sayısı art-maktadır• Hammaddelerin önemli bir kısmı yeterlikalitede yurtiçinden sağlanabilmektedir• Birçok kuruluşun CE işareti kullanımınıngereklerini yerine getirmiştir, kalite ve yeniteknolojileri izlemekte ve uygulanmakta-dır• Orta Asya, Avrupa, Türk Cumhuriyetlerive Orta Doğu ülkelerine yakındır ve nak-liye kolaydır• Son yıllarda gelişme gösteren ve potan-siyel pazarlar olarak görülen komşu veyakın ülkeler ile Mısır ve diğer Kuzey Afrikaülkeleri Türk makine sanayine güven duy-maktadır• İç pazar gelişmektedir• 1996 yılından beri AB Gümlük Birliğiüyesidir ve AB üyelik müzakerelerine sür-mektedir.• Makine imalat sanayi sektör ihracatıağırlıklı olarak Almanya, İngiltere, Fransa,

İtalya, ABD, Rusya Federasyonu, Romanya,İran ve İspanya’ya yapılmaktadır. Sektör ih-racatının büyük bir kısmı Avrupa Birliği ül-kelerine yöneliktir. Bu durum, sektördekifirmaların Avrupa Teknik mevzuatınauygun makineler ürettiğinin bir göstergesiolarak değerlendirilebilir.

MAKİNE SEKTÖRÜ VERİ VE RAKAMLAR

İZMİR

• Genel Makine ve Teçhizat İmalatı sektö-ründe İzmir’deki istihdamın Türkiye’dekiistihdama oranı % 11,18’dir.• Sektörde İzmir’deki istihdam 2004-2008yılları arasında %10.28 oranında artmıştır.• İzmir’deki toplam firma sayısı 2912’dir• Sektörde İzmir’deki firma sayısı 2004-2008 yılları arasında %21.89 oranındaartmıştır• Sektörün İzmir’den yapılan toplam ihra-cat değeri yaklaşık 113 milyon ABD dola-rıdır. Sektörde İzmir’in ihracatınınTürkiye’nin ihracatına oranı % 3,34’tür.

İZMİR’İN AVANTAJLARI

• İzmir halihazırda eğitimli ve kalifiye birişgücüne sahiptir. 2008-2009 eğitim yı-lında İzmir’de bulunan üniversitelerin 16farklı mühendislik bölümünden 1690 mü-hendis mezun olmuştur. Eğitim dostu İz-mir’de bulunan üniversitelerin sayısınıngitgide artmasıyla bu rakam artış eğilimin-dedir.• 7 adeti aktif, 9 adeti proje safhasındaolmak üzere 16 tane OSB’ye sahiptir.• İşgücünün %31.5’i endüstri sektöründeçalışmaktadır.

* Kaynak: ‹zmir Yat›r›m Ajans› web sitesi

İZMİR’DEKİ YABANCI YATIRIMCILARDAN BAZILARI:

•LARTH HAVLU RADYATÖR SAN.VE TİC.A.Ş.•YILDIRIM -KNUTH MAKİNA SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.•GATES• BONFIGLIOLI GÜÇ AKTARMA VE OTOMASYON

TEKNOLOJİLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ•RST LC GRUP ASANSÖR VE EKİPMAN LARI SANAYİ VE TİCARET A.Ş.•WESTFALİA SEPARATÖR SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ -

EGE SERBEST BÖLGE ŞUBESİ.•PFW HAVACILIK SANAYİ VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.•AKG TERMAL SİSTEMLER SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.

İZMİR’DEKİ YERLİ YATIRIMCILARDAN BAZILARI:

• ABRA VİNÇ MAKİNA KONTRÜKSİYON SANAYİ VE DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ

• ASMAŞ-AĞIR SANAYİ MAKİNALARI A.Ş.• AYDIN TRAFO MAKİNA SAN.VE TİC. A.Ş.• DİRİNLER SANAYİ MAKİNALARI ENDÜSTRİ VE TİC.A.Ş.• EFE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş. • MAKSAŞ MAKİNA SANAYİİ A.Ş. • GÜRALP VİNÇ VE MAKİNA KONSTÜK. SAN.VE

TİC.LTD.ŞTİ. • HİDROMEK-HİDROLİK VE MEKANİK MAKİNA İMALAT

SAN.VE TİC.A.Ş.-EGE SERBEST BÖLGE ŞUBESİ• TOBA REDÜKTÖR VE MAKİNA SAN. İTHALAT İHRACAT

VE TİC.A.Ş. • ÜSTÜNKARLI MARANGOZ MAKİNALARI İMALATI

SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. • EGE SOĞUTMACILIK KLİMA SOĞUK HAVA TESİSLERİ

İHRACAT İTHALAT SAN.VE TİC.A.Ş.• ED-VAN VANTİLATÖR SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ. • İMAS KLİMA SOĞUTMA MAKİNA SANAYİ TİCARET VE

MÜMESSİLLİK ANONİM ŞİRKETİ• MASTAŞ MAKİNA SAN.VE TİC.A.Ş • MAK-SAN MAKİNA SAN.VE TİC.A.Ş. • AKON HİDROLİK VALF SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • EKTAM MAKİNE SAN. VE TİC. A.Ş. • AR-CAN MAKİNA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • TOLKAR MAKİNA SANAYİİ VE TİCARET A. Ş. • NAMTAŞ BETON MAKİNALARI BETON ÜRÜNLERİ

SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. • YILDIRIM MAKİNA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ • TANMAK BASKI SİLİNDİRLERİ DİŞLİ MAKİNE SANAYİ VE

TİCARET LTD.ŞTİ.• CTS MAKİNA DEMİR VE ÇELİK ÜRÜNLERİ SANAYİ

TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ• MARSEM MAKİNA MÜHENDİSLİK MÜŞAVİRLİK SAN.VE

TİC.KOLLEK. ŞİRKETİ-UĞUR AYIK VE ORTAĞI• ÜSTÜNKARLI MARANGOZ MAKİNALARI İMALATI

SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. • İZMİR MEKANİK MAKİNA ELEKTRONİK İNŞ.SAN.VE

TİC.LTD. ŞTİ.• ALPLER TRAKTÖR MAKİNE SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • TÜRKAY TARIM MAKİNALARI SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. • İMPO MOTOR POMPA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. • TORMAN YEDEK PARÇA SAN.VE TİC. A.Ş • ÜSTÜNEL DERİNKUYU SU POMPALARI ELEKT.MOTOR

PLASTİK DÖK.MAK.VE YEDEK PARÇA SAN.TİC.LTD.ŞTİ.• VANSAN MAKİNA SANAYİ VE TİCARET A.Ş • İŞ ENDÜSTRİ MAKİNA İMALAT SANAYİ VE

TİCARET LTD.ŞTİ.

Tesisat Mühendisliği alanında çalışan mü-hendislerin, bilim adamlarının, sanayicile-rin ve diğer meslek disiplinlerinin bir arayagelerek bilgi alışverişinde bulunmalarını veson bilimsel araştırma sonuçları ile tekno-lojik gelişmeleri izleme olanağı sağlayan X.Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi, buyıl onuncu kez düzenlenmekte ve alanındaen yaygın katılımlı ulusal platform olmaözelliğini sürdürmektedir.

İlk olarak 1993 yılında Balçova Termal Tesislerinde düzenlenen Ulusal TesisatMühendisliği Kongresi bu yıl onuncu kez kapılarını açıyor. Tesisat alanında çalışanmühendis, ara teknik eleman, kurum ve kuruluşların buluşma noktası olan veher iki yılda bir merakla beklenen Teskon bu yıl da MMO Tepekule Kongre veSergi Merkezi - İzmir'de 13-16 Nisan 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

10. teskon için 13-16 Nisan 2011'da MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi

İzmir’de Buluşalım

a y › n d o s y a s ›

X. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresibu yıl “Enerji: Dünden Daha Az” ana te-ması ile gerçekleşecektir. Teskon 2011 kap-samında hakem incelemesinden geçirilentoplam 158 adet tam metin bildiri paraleloturumlarda sözlü olarak sunulmak üzerekabul edilmiştir. Bu bildirilerin 139 tanesikongre bildiriler kitabında yayınlanarak tes-kon 2011 kapsamında düzenlenecek “Bi-nalarda Enerji Performansı”, “Bina Fiziği”,“İç Hava Kalitesi”, “Termodinamik ve Te-sisat”, “Soğutma Teknolojileri” sempoz-yumları ve “Konfor ve Ekonomi","Söndürme Sistemlerinde Yeni Gelişme-ler” ve “Bacalar”, seminerlerinde ve bilim-sel/teknolojik oturumlarda sunulacaktır.

Ayrıca “İstanbul İstinye Park Projesi'ninProjelendirme, Uygulama, İşletme Açısın-dan Değerlendirilmesi”, “Sözlü İletişim-Di-yalog Yönetimi” ve “Etkili ve VerimliSunum Teknikleri” seminerlerinde bildirilerkitabında yer almayan sunumlar gerçek-leştirilecektir. Ayrıca 9 bildiri'de poster ola-rak kongre kapsamında sergilenecektir.

Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi kapsa-mında 2001 yılından itibaren düzenlenenJeotermal Enerji Semineri, bu yılda tekrarla-nacaktır. Ülkemizdeki jeotermal enerji ko-nulu çalışmaların tartışıldığı jeotermal enerjiseminerlerinde bu yıl 19 bildirinin sunumugerçekleştirilecek ve bu bildiriler basımı ay-rıca yapılan “Jeotermal Enerji Semineri Bil-diriler Kitabı”nda basılacaktır.

Kongremizin bir diğer amacı da kurslararacılığı ile delegelerimizin doğru bilgi-lerle donanımına yönelik olarak sürekli

eğitimlerini sağlamaktır. Bu yıl kurs konu-ları "Su Şartlandırma", "Mutfak Hava-landırması", "Akustik Tasarım", "Hap(Hourly Analysis Program)", "SoğukDepo İşletmesi", "Soğutma Sistemleri,Hesapları ve Modellemesi", "Şantiye Ku-ruluşu, Test Yıkama ve Devreye Alma İş-lemleri", "Hastane Hijyenik Alanlar ProjeHazırlama Esasları", "Temel ve Uygula-malı Psikrometri", "İklimlendirmeninTemel Prensipleri, İç Hava Kalitesi Stan-dartları", "Güneş Enerjisi İle Isıtma/Yar-dımcı Isıtma", "Kurutmanın Temelleri","Sanayide Enerji Tasarrufu Yöntemleri","Nemlendirme Tekniği ve Uygulamalar","Konutlarda Doğalgaz", "Sanayide Do-ğalgaz", "Sistem Seçimi" olarak belirlen-miş ve kayıtlarına erken başlanılankursların doluluk oranı %90'ı aşmıştır.

Tesisat Mühendisliği alanındaki sorunla-

rın ortaya konulduğu ve irdelendiği deği-

şik platformları oluşturma amacına

yönelik olarak da bu yıl Kongremiz kap-

samında "Binalarda Enerji Performansı

Yönetmeliği Uygulamaları" başlıklı pa-

nelle tartışma ortamları yaratılmıştır.

Bu kongrede ilk defa Atölye Çalışması

formatında bir platform oluşturuldu. Ele

alınan konuların, uzmanları tarafından et-

raflıca tartışıldığı "Genç Mühendislerin ve

Sektörün Sorunları", "Tesisat Mühendis-

liği Eğitimi", "Yapıda Tesisat Denetimi"

ve "Kamu İhale Kanunu" konularında

Atölye Çalışmaları gerçekleştirilecektir.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi 10. Ulusal Te-

sisat Mühendisliği Kongresi'nde de tek-

nik gezilere programımızda yer veriyoruz.

Bu yıl Aydın Salavatlı Jeotermal Sahasına,

KİPA Alışveriş Merkezine ve İzmir Büyük-

şehir Belediyesi Olimpik Buz Sporları Sa-

lonuna olmak üzere toplam 3 teknik gezi

düzenlenecek. Yine teskon 2011 kapsa-

mında 15 Nisan 2011 tarihinde Efes

Antik Kenti ve Meryem Ana'ya kültürel

gezi gerçekleştirilecektir.

Dokuz salonda dört gün boyunca yoğun

bir programa sahip, sektörün bu çok

önemli etkinliğine sektörümüzün tüm ilgi-

lilerini, mühendis ve mimarları ve sektörde

faaliyet gösteren firmaları davet ediyor,

10. TESKON'da buluşmayı diliyoruz.

a y › n d o s y a s ›

67Termo KlimaNisan 2011

s e k t ö r ü n n ab z ı

70 Termo Klima Nisan 2011

Pompa, vana, su arıtmasistemleri sektörününen büyük iş etkinliği!..

PAWEX 2011, Pompa, Vana, Su Arıtma Sistemleri, Boru ve Bağlantı Ele-manları Fuarı 28 Nisan - 01 Mayıs 2011 tarihleri arasında İstanbul Fuar Mer-kezi'nde düzenlenecek. Pompa ve vana sektörlerini ilk kez tek ba-şına bir fuarda bir araya getirecek olanPAWEX 2011 Pompa, Vana, Su Arıtma Sis-temleri Fuarı’nın ilki Hannover-Messe So-deks Fuarcılık A.Ş. tarafından 28 Nisan-01Mayıs 2011 tarihlerinde İstanbul FuarMerkezi’nde gerçekleştirilecek.PAWEX Fuarı, pompa ve vana sektörleri ilebirlikte su arıtma sistemleri, çevre ve akış-kan kontrolü teknolojilerini de içine ala-

cak. PAWEX 2011 fuarı, sektörün ulusalve bölgesel ticaretini arttırma hedefiyleyola çıkarak, yurtiçi ve yurtdışında etkin ta-nıtım programlarıyla katılımcılarını hedef-ledikleri ziyaretçi kitlesine ulaştırarak, yeniiş bağlantıları kurulmasını sağlanacak.Pompada 1,5 milyar dolar, vanada ise 800milyon dolar civarlarında bir dış ticarethacmine sahip olan Türkiye Pompa vanasektörü dünya ölçeğinde global markala-rın da yer almasıyla oldukça önemli bir ko-numda bulunuyor. Özellikle Avrupalımarkaların ülkemizde yatırım kararları al-maları ülkemizde büyük bir potansiyeloluşturmuş durumdadır.

PAWEX 2011, Pompa, Vana, Su ArıtmaSistemleri Fuarı ile birlikte POMSAD’ın or-ganizasyonunda CEIR (Avrupa Vana Sa-

nayicileri Derneği) Senelik Toplantısı veGenel Kurul’u (26-28 Nisan 2011) ve7.Pompa-Vana Kongresi (28-30 Nisan2011) birlikte organize edilecek. Bu üçönemli organizasyon ile 16 Avrupa ülke-sinden vana sektörünün temsilcileri biraraya gelecek.

Pompa ve vana sektörlerini ilk kez tek ba-şına bir fuarda bir araya getirecek olanPAWEX 2011 Pompa, Vana, Su ArıtmaSistemleri, Boru ve Bağlantı ElemanlarıFuarı POMSAD desteğiyle 28 Nisan-01Mayıs 2011 tarihlerinde İstanbul FuarMerkezi’nde Hannover Messe Sodeks Fu-arcılık tarafından gerçekleştirilecek. Fuaröncesinde POMSAD Başkanı Bülent Ha-cıraifoğlu ile pompa vana sektörünü de-ğerlendirdik.

Türkiye pompa-vana sektörünün duru-munu değerlendirebilir misiniz? Türk pompa ve vana sektörü, çoğunluklaithalata dayalı, ülkemizde üretilen ürün-lerin az inovasyon gerektiren standartürünlerden oluştuğu, pazara giren ithalürünlerin uzak doğu ülkelerinden girenucuz ve kalitesi düşük ürünlerle birliktegelişmiş ülkelerden gelen ileri teknolojigerektiren ürünlerden oluşan bir sektör-dür. İthalat rakamları ihracatımızın iki ka-tına varan oranlardandır. Avrupa ile olandış ticaret dengesine bakıldığında ihraca-tımızın %45’i Avrupa’ya yapılmakta, it-halatımızın ise yaklaşık %60’ı Avrupaülkelerinden yapılmaktadır. Hem pompaüretiminde hem de vana üretiminde iriliufaklı iki yüz ün üzerinde firma bulun-makta olup ancak bunların % 30’u ku-rumsal yapıya sahiptir

Üreticiler açısından iç piyasada arz-talepdengesi yeterli düzeyde mi?Ülkemizde üretilen ürünlerin çoğunluklastandart ürünler olması ve çoğunluklabenzer ürün tiplere yönelmeleri sonucukıyasıya bir rekabet söz konusudur. Ülke-mizde üretilen ürün tipleri göz önünealındığında arz daha fazla olup üreticile-

rimiz bu arz fazlalığı için ihracata yönel-mekte ve yeni pazar arayışına girmekte-dirler.

Sektörde ithal ürün ağırlığı hakkındaki dü-şünceleriniz ve yerli üretimin teşviki içinneler yapılmalı?Daha önce de belirttiğim gibi ithalatta ikigurup hâkim konumdadır. Birincisi UzakDoğu ülkelerinden gelen düşük kaliteliucuz ürünler. Bunlar genellikle ülkemizdeüretilen ürünlerle benzer tiplerde olupüreticilerimize haksız rekabete yol açmak-tadırlar. Gerçekçi olmayan kur avantajları,devletlerinin verdiği sübvansiyonlar nedeniile çok düşük bedellerle ülkemize giren buürünler üreticilerimizin kaynak yaratmaimkânlarını ellerinden almakta ve araş-tırma geliştirme faaliyetleri yapmaları içinkaynak yaratma fırsatı vermemektedirler.Kullanıldıkları sistemler içinde CE belgesidışında herhangi bir belge istenilmemesisonucu pazarda kolaylıkla yer bulabilmek-tedirler.İkinci gurup ithal ürünler ise gelişmiş ül-kelerden ithal edilen ileri teknoloji gerek-tiren ürünlerdir. İthalat rakamlarınınbüyük çoğunluğu yükte hafif, pahadaağır bu ürünlerden oluşur. Yerli üretimin teşviki için yapılması gere-ken şey, kalitesiz ürünlere karşı devletimi-zin denetim mekanizmalarını kurmasıdır.Serbest ticaret anlaşmaları sonucu güm-rüklerde bu mekanizma minimuma indi-rilmiştir. Oysa uygulamalar için birçokülkenin yaptığı gibi sertifika, belge v.s.talep edilebilir. Gelişmiş ülkelerde bu tipbelgelere sahip olmayan ürünler kesin-likle kullanılamazlar.İleri teknoloji gerektiren ürünlerin ithalatıile ilgili yapılacak şey üreticilerimizin tek-

nolojik yatırım, inovasyon, araştırma ge-liştirme yapmalarına yardımcı olmak, des-teklemek ve motive etmektir. Sevinereksöylemeliyim ki kurumsal yapıya sahipüreticilerimiz bu konuya son zamanlardaönem vermişler ve bu yolda çalışmalarabaşlamışlardır.

Sanayicilerimiz pompa vana konusunda ye-terli bilince sahip mi? Pompa vana sektö-ründe tüketici bilincini arttırmak için neleryapılmalı? Ülkemizde ne yazık ki hala ekonomikürün yerine ucuz ürün talebi ön planda-dır. Ucuz alınan bir ürün ne kadar ekono-miktir bunu hesap eden çok azdır. Bunedenle özellikle kamu sektörü ihalele-rinde doğru şartnameler istenilmeli veteknolojik gelişmeler takip edilmelidir.Tabii bu da eğitim ile olur. Dernek olarakbu konuda yeni direktiflerin Türkçeye ter-cüme edilip basılması, kongreler yapıl-ması, seminerler yapılması, sektörle ilgilikitap basımı şekliyle çözüm getirmeye ça-lışıyoruz.

Son olarak Pawex Fuarı hakkında nelersöylemek istersiniz? PAWEX Fuarı Sektörümüzü tam olaraktemsil edecek ilk fuar olacak. Gerek7.Pompa ve Vana Kongresi ile aynımekân ve zamanda yapılması, gerekseAvrupa Vana Sanayici Derneğinin YıllıkOlağan Toplantısı ile paralel yapılması ne-ticesinde büyük ilgi göreceğine inanıyo-ruz. Hedefimiz bu fuarı uzun yıllarsektörün aynası olacak bir platform ha-line getirmek.

POMSAD Başkanı Bülent Hacıraifoğlu: “Yerli üretimin teşvikiiçin yapılması gereken şey, kalitesiz ürünlere karşı devletimizindenetim mekanizmalarını kurmasıdır. Serbest ticaret anlaş-maları sonucu gümrüklerde bu mekanizma minimuma indi-rilmiştir. Oysa uygulamalar için birçok ülkenin yaptığı gibisertifika, belge v.s. talep edilebilir. Gelişmiş ülkelerde bu tipbelgelere sahip olmayan ürünler kesinlikle kullanılamazlar.”

İleri teknoloji gerektiren ürünler için üreticilerimizeteknolojik yatırım, inovasyon ve Ar-Ge konusundayardımcı olmak gerekiyor

s e k t ö r ü n n ab z ı

72 Termo Klima Nisan 2011

Özellikle ağır çalışma şartları için tasarlan-mış olup dijital kontrollüdür. 8 A'den3.500 A'e kadar akım değeri ve 200 V’tan1.000 V’a kadar uzanan çalışma gerilimaralığına sahiptir.(1.000 V'ta 5.000kW). Benzersiz motorkoruma özellikleriyle motorunuza tam ko-ruma sağlar.50 C ortam sıcaklığında, %400 anma akı-mında, 30 saniye süre ile satte 4 kez yol-verme yapılabilir. Daha uygun yolvermekoşullarında yolverme sayısı bir satte 70’eçıkarılabilir.

• LCD Alfanumerik Göstergeli TürkçePanel• By-pass kontaktöru kullanıldığında dahi

motor koruma özellikleri devrede kalır• Lloyd kurulu onayları,• Modbus, Modbus/TCP, Profibus haber-leşme özellikleri• Yolverme süresi prosesin özelliğine göre250 saniyeye kadar artırılabilir• Duruş zamanı 90 saniyeye kadar artırı-labilir• İki farklı kalkış duruş parametreleri be-lirlenebilir• Kalkış ve duruş rampaları seçilebilir ya-pıdadır• 30 sn boyunca motor nominal hızının1/6 oranında ileri veya geri döndürebilir• Motor termistör girişi (opsiyonel), İzolas-yon test özelliği (opsiyonel)

ISA-DS Serisi Yumuşak YolvericiKalkış ve duruş için bağımsız iki ayrı pa-rametre girilebilir ve tek bir tuş ile para-metreler arasında geçiş yapılabilir.Darbeli kalkış özelliği ile ilk hareketi zoryüklere kolaylıkla kalkış yaptırabilir. Kalkışrampası için seçilebilir eğrilere sahiptir.RS485 modbus, Profibus vb. haberleşmeprotokolleri ile uyumludur. Benzersizmotor koruma özellikleriyle tam korumasağlar.Özellikle ağır çalışma şartları için tasarlan-mış olup dijital kontrollüdür. 8 A'den

3.500 A'e kadar akım değeri ve 200 V’tan1.000 V’a kadar uzanan çalışma gerilimaralığına sahiptir.(1.000 V'ta 5.000kW). Benzersiz motorkoruma özellikleriyle motorunuza tam ko-ruma sağlar.50 C ortam sıcaklığında, %400 anma akı-mında, 30 saniye süre ile satte 4 kez yol-verme yapılabilir. Daha uygun yolvermekoşullarında yolverme sayısı bir satte 70’eçıkarılabilir.Endüstriyel çalışma aşrtları için tasarlan-mış olup full dijital kontrollüdür. 4 kW’tan630 kW’a uzanan güç aralığına sahiptir.Bütün güç aralığında By-pass kontaktörüstandarttır.

33 yıllık bir deneyimle üretilen AlarkoCarrier Dalgıç Pompaları, yüksek verimleriile ekonomik ve kaliteli bir su kaynağıolma özelliğini taşıyor. Dalgıç pompalar,müstakil evlerden çok katlı binalara, kul-lanım suyu depolanmasında hidrofor gibikullanılmasının yanı sıra endüstriyel tesisve işletmelerde de kullanım suyu sağlamaamacı ile kullanılıyor. Bahçe ve tarımsalalanların sulanmasında ve seralarda iseçiftçinin ve üreticinin en büyük dostuolma özelliğini taşıyor. Alarko Carrier Dal-gıç Pompaları, özel kum tutuculu model-leriyle benzerlerine önemli bir üstünlüksağlıyor. Alarko Carrier’ın birbirindenözel, kullanıcıya daha yüksek verim ilebirlikte daha fazla tasarruf sağlayan dal-gıç pompa modelleri bulunuyor. AlarkoCarrier, tüketicilere bol yedek parça ilekısa sürede servis olanağı sunuyor.

Alarko 4” Dalgıç Pompalar• İleri teknoloji, sürekligeliştirme çalışmalarınürünü. • 33 yıllık deneyim. • Yatırım maliyeti dahadüşük. • Daha yüksek verimledaha fazla enerji tasar-rufu. • 24 saat kesintisiz hiz-met. • Montajı ve sökülmesikolay. • Her yıl bakım gerektir-mez. • Bol yedek parça ilekısa sürede servis ola-nağı.

• BSI ve TSE’den ISO 9001, Türkiye Ak-reditasyon Kurumu’ndan TÜRKAK bel-geli. • Alarko Carrier garantisi. • 0.5-22 m³/saat kapasite aralığında 5tip, 41 model. • Gövde paslanmaz çeliktir. • 2 HP’ye kadar 220 V monofaze ve 7.5HP’ye kadar 380 V trifaze (2.850 d/dak)olarak imal edilebilir. • Radyal ve eksenel yükleri taşıyan yatak-lar motor içerisinde doldurulan özel sıvıile yağlanır ve soğutulur.

Alarko Diamond Dalgıç PompalarAlarko Diamond Dalgıç Pompaları, 0,5-22 m³/saat kapasite aralığında 5 tip, 41modeli ve yüksek dayanımlı, komponent-leri ile kullanıcıların tüm ihtiyaçlarını ek-siksiz karşılıyor.

PAWEX 2011 (Pompa-Vana-Su Arıtma Sistemleri- Boru ve Bağlantı Elemanları) Fuarı’na katılan firmaların

standlarında sergileyecekleri ürünlerden bazıları...

s e k t ö r ü n n ab z ı

74 Termo Klima Nisan 2011

ABC Enser’den ISA-D Serisi Yumuşak Yolverici

Alarko Carrier Dalgıç Pompalar ile daha fazla verim daha fazla enerji tasarrufu

Alarko 6", 7", 8", 10", 14" Dalgıç Pompalar • İleri teknoloji, sürekli araştırmave geliştirme çalışmalarınınürünü. • 33 yıllık deneyim. • Yatırım maliyeti daha düşük. • Enerji tüketimini azaltan Alarkopatentli Eko-Motorlar (AL6, AL8ECO) • Daha yüksek verimle daha fazlaenerji tasarrufu…• 24 saat kesintisiz hizmet. • Montajı ve sökülmesi kolay…• Donmaya karşı antifriz dolu sev-kiyat.

• Bol yedek parça ile kısa sürede servisolanağı. • 2 yıl Alarko Carrier garantisi. • BSI ve TSE’den ISO 9001, Türkiye Ak-reditasyon Kurumu’ndan TÜRKAK bel-geli. • 1.6-160 lt/sn debi aralığında, mano-metrik yükseklik 450 mSS’na kadar. • Gövde, 6" pompaların bazı tiplerinde

paslanmaz çelik, diğer tiplerinde dökümmalzemeden. • Fanlar, yüksek kum aşınma mukavetinesahip cam elyaflı özel termoplastik mal-zemeden, dökme demir, istendiğindebronzdan imal edilir. • Su ile yağlamalı ve soğutmalı. • 380 V trifaze (2.850 d/dak). • Özel PVC kaplı bobin teli ile sağlananuzun ömür.

Alarko 6" KPS Serisi Dalgıç Pompalar • İleri teknoloji, sürekli araştırma ve ge-liştirme çalışmalarının ürünü. • 33 yıllık deneyim. • Yatırım maliyeti daha düşük. • Enerji tüketimini azaltan Alarko patentliEko-Motorlar. • Daha yüksek verimle daha fazla enerjitasarrufu…• 24 saat kesintisiz hizmet. • Montajı ve sökülmesi kolay…• Donmaya karşı antifriz dolu sevkiyat. • Bol yedek parça ile kısa sürede servisolanağı.

• 2 yıl Alarko Carrier garantisi. • BSI ve TSE’den ISO 9001, Türkiye Ak-reditasyon kurumundan TÜRKAK belgeli. • 6" pompa çapında toplam 4 model, 41tip. • 12 - 70 m³/h debi aralığında, mano-metrik yükseklik 350 mSS’na kadar. • 20 HP’ye kadar direkt, 20 - 60 HP ara-sında yıldız üçken yolvermeli. • Pompa içi "upthrust" koruma. • Sertleştirilmiş krom kaplı pompa üst ya-tağı ile daha uzun ömür. • Teflon labirent bileziği ile yüksek hidro-lik performans. • Motor milini aşındırıcı parçalardan ko-ruyan özel "Kaplin Koruma Filtresi". • Hassas döküm 304 paslanmaz çelikbağlantı bileziği ile kurulum esnasındaekstra güvenlik. • Su ile yağlamalı ve soğutmalı. • 380 V trifaze (2.850 d/dak). • Özel PVC kaplı bobin teli ile sağlananuzun ömür.

s e k t ö r ü n n ab z ı

76 Termo Klima Nisan 2011

Basınçlı pis su sistemlerinde hava regü-lasyonu yapılması, içme suyu sistemlerin-deki gibi oldukça önemli bir konudur. Pissu sistemlerinde hava tahliyesi ve emil-mesi, boru hattının sağlığı ve sisteminverimli ve ekonomik çalıştırılması içinönem arz eder. Tahliye edilmeyen hava,akışkanın kesit alanını daraltarak debinindüşmesine ve sonuç olarak daha fazlapompalama maliyetine sebep olur. Aynızamanda bu durum şebeke içerisindebasınç yükselmelerine ve patlamalaraneden olur. Vakum durumunda şebe-keye hava emilmediğinde ise boru hat-tında içe doğru soğrulmalara ve contao-ring gibi sızdırmazlık elemanlarınınboru hattına emilmesine neden olur. Ay-rıca, düzenli hava regülasyonu yapılma-dığı taktirde sistemde koç darbeleri vekolon kopmaları görülebilir. İşte tüm busorunları önlemek için Doğuş Vana, pissu sistemlerinde hava vanaları kullanıl-

masını tavsiye eder. Mevcutta kullanılanstandart hava vanaları, pis su sistemle-rinin içerisinde partiküller bulundurmasıve korozif akışkanlardan oluşmasındandolayı, içme suyu sistemlerinden farklıolarak değerlendirilmelidir. Standarthava vanaları temiz su şebekelerindekullanılmaya uygundur. Vanalar, pis susistemlerinde kullanıldığında, partikül-ler vananın sızdırmazlık elemanları ara-sına sıkışarak vananın fonksiyonlarınıgerçekleştirme olanaklarını önlerler. Ay-rıca pis suyun içerdiği korozif maddelerhava vanasının yıpranmasına ve etkisizkalmasına sebep olur. İşte bu sebepler-den dolayı pis su sistemlerinde, DoğuşVana tarafından özel olarak tasarlanmışPis Su Hava Vanaları kullanılır. Doğuş Pis Su Hava Vanalarında sızdır-mazlık topu, yüzer bir topa bağlıdır. Va-naya pis su girdiğinde yüzer topuyükseltir ve üst sızdırmazlık topu kapa-

nır. Dolayısı ile içeride basınç oluşur vepis su kesinlikle sızdırmazlık elemanlarıile temas etmez. Böylelikle sızdırmazlıksorunu ortadan kalkar. Ayrıca vananıniç aksamları korozyondan korunmakamacı ile paslanmaz çelik malzemedenüretilmiştir. Pis Su Hava Vanası, şebekedoldurulurken büyük miktarlarda havakütlelerinin sistemden tahliye edilmesi,şebeke boşaltılırken büyük miktarlardahava kütlelerinin sisteme emilmesi veçalışma esnasında oluşan hava kabar-cıklarının sistemden tahliye edilmesi gibiüç ana fonksiyonu gerçekleştirir.

Türkiye’de en büyük cıvata, somun, saplama veankarajların CE ve TUCSAmark Belgeli tek üreticisi

Basınçlı pis su sistemlerinde hava regülas-yonu yapılması, içme suyu sistemlerindekigibi oldukça önemli bir konudur. Pis su sis-temlerinde hava tahliyesi ve emilmesi,

boru hattının sağlığı ve sistemin verimli veekonomik çalıştırılması için önem arz eder.Tahliye edilmeyen hava, akışkanın kesitalanını daraltarak debinin düşmesine ve

sonuç olarak daha fazla pompalama ma-liyetine sebep olur. Aynı zamanda budurum şebeke içerisinde basınç yükselme-lerine ve patlamalara neden olur. Vakum

Doğuş Pis Su Hava Vanaları (Vantuzlar)

78 Termo Klima Nisan 2011

Endüstriyel Elmas Takım Sanayi talaşlıimalatlarda kullanılan mono blok doğalelmaslardan kesici takımlar üreten tekşirket olarak Türk sanayisindeki yerinialdı. Elmas Takım, altın ve gümüşten bi-lezik, alyans, zincir ve benzeri üretimlergerçekleştiren kuyum sektörü baştaolmak üzere, saat imalat sektörü, kon-tak lens imalat sektörü, elektronik ci-hazlar için alüminyum etiketler üretenimalatçılar, otomotiv sektörü, satıh vesilindirik taşlamacılık sektörü gibi deği-şik sektörlerde kullanılan standart, nü-merik ve CNC (Bilgisayar kontrollüsayısal) tezgahlar için çok çeşitli form-larda mono blok doğal elmas, sentetikelmas (doğallara eşdeğer), PCD vetungsten carbide takımlar üretiyor. Şuanda İstanbul – İkitelli Organize SanayiBölgesi Saraçlar Sanayi Sitesinde 180m2 kapalı alanda imalat, Yenibosna Ku-yumcu Kentte 60 m2 alanda imalat veofis ve Çemberlitaş’ta 40 m2 ofis olmaküzere toplam 280 m2 kapalı alanda 25çalışanı ile hizmet vermekte olan şirke-timiz, 2008 yılı içinde PCD (Poly cyris-taline diamonds) kesici takımlarüretimini de yapmak üzere gerekli ma-kine yatırımını ve teknik teçhizat dü-zenlemeleri çalışmalarını tamamlamışve piyasaların ihtiyacını karşılamak içinseri üretimine başladı. EndüstriyelElmas Takım çok hassas bir şekilde ba-lansı ayarlanmış rotorlu makinelerle,

yüksek ve son teknolojilerikullanarak elmas ka-

lemleri bileyli-yor ve

üreti-yor.

Endüstriyel Elmas Takım

durumunda şebekeye havaemilmediğinde ise boruhattında içe doğru soğrul-malara ve conta o-ring gibisızdırmazlık elemanlarınınboru hattına emilmesine

neden olur. Ayrıca, dü-zenli hava regülasyonu

yapılmadığı taktirde sis-temde koç darbeleri vekolon kopmaları görüle-bilir. İşte tüm bu sorun-

ları önlemek içinDoğuş Vana, pis su sis-temlerinde hava vana-ları kullanılmasını

tavsiye eder. Mevcuttakullanılan standart hava

vanaları, pis su sistemlerinin içerisindepartiküller bulundurması ve korozif akış-kanlardan oluşmasından dolayı, içmesuyu sistemlerinden farklı olarak değer-lendirilmelidir. Standart hava vanalarıtemiz su şebekelerinde kullanılmaya uy-gundur. Vanalar, pis su sistemlerinde kul-lanıldığında, partiküller vananınsızdırmazlık elemanları arasına sıkışarakvananın fonksiyonlarını gerçekleştirmeolanaklarını önlerler. Ayrıca pis suyuniçerdiği korozif maddeler hava vanasınınyıpranmasına ve etkisiz kalmasına sebepolur. İşte bu sebeplerden dolayı pis su sis-temlerinde, Doğuş Vana tarafından özelolarak tasarlanmış Pis Su Hava Vanalarıkullanılır. Doğuş Pis Su Hava Vanalarında sızdır-

mazlık topu, yüzer bir topa bağlıdır. Va-naya pis su girdiğinde yüzer topu yüksel-tir ve üst sızdırmazlık topu kapanır.Dolayısı ile içeride basınç oluşur ve pis sukesinlikle sızdırmazlık elemanları iletemas etmez. Böylelikle sızdırmazlık so-runu ortadan kalkar. Ayrıca vananın iç ak-samları korozyondan korunmak amacı ilepaslanmaz çelik malzemeden üretilmiştir.Pis Su Hava Vanası, şebeke doldurulurkenbüyük miktarlarda hava kütlelerinin sis-temden tahliye edilmesi, şebeke boşaltı-lırken büyük miktarlarda hava kütlelerininsisteme emilmesi ve çalışma esnasındaoluşan hava kabarcıklarının sistemdentahliye edilmesi gibi üç ana fonksiyonugerçekleştirir.

Türkiye pompa endüstrisinde 33 yıldır tek-noloji geliştiren MAS Grup, suyun ve ener-jinin etkin kullanılmasına odaklı üretimanlayışı ile doğal kaynakların yani yaşamınsürdürebilirliğine hizmet veriyor. MasGrup, Türkiye’de NFPA 20’ye uygun

pompa üreten ilk şirket olma özelliğini ta-şımanın yanında UL 448 sertifikasını,ATEX Sertifikası’nı da aldı ve FM 1311üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. MasGrup ürünleri ile su transferi, ısıtma so-ğutma sistemleri, endüstriyel prosesler, ko-

MAS Grup’tan ‘Sertifikalı’ Çözümler

s e k t ö r ü n n ab z ı

Göksan Pompa’dan yeni nesil ürünler

CMS Serisi Karşıt Çarklı Pompalarİçerisinde katı parça, lif ve elyaf bulun-mayan temiz veya temiz sayılabilecekakışkanların basılmasına uygun yüksekbasınçlı ağır hizmet tipi pompalar gru-buna dâhil olan buürün grubumuz, en-düstriyel uygulama-lar, ham su temini,yangın söndürme veenerji santrallerindekullanılırlar.

ED Serisi Tüplü Drenaj Pompalarıİçerisinde iri katı par-çalar, uzun lif ve elyafbulunmayan temizveya temize yakın,akışkanların basılma-

sında kullanılan bu ürün grubumuz,yağmur sularının, drenaj sularının,nehir / akarsuların, kanal sularının,deniz suyu, havuz suyu ve büyük bo-yutlu katı parça içermeyen akışkanlarındüşük irtifalara basılmasında kullanılır.

GDP Serisi Pis Su DalgıçPompalarıİçerisinde katı parçalar bulu-nan ham veya arıtılmış pissuların, çamur ve kumluakışkanların, kanalizasyonsularının basılmasına uy-gundur.

HMS Serisi Yatay Milli, Ka-demeli Yüksek Basınç PompalarıSu temininde, yüksek basınç uygula-maları için geliştiril-miş olan bu ürün,genel anlamda terfimerkezleri, yüksekbasınca ihtiyaç du-yulan endüstriyeluygulamalarda, ta-rımsal sulamalarda,şehir şebeke hatla-rında yoğun olarakkullanılmaktadır.

s e k t ö r ü n n ab z ı

80 Termo Klima Nisan 2011

nutlar ve ofisler, denizcilik, tarım ve su-lama, yangın söndürme ve atık su alanla-rında çözümler sunuyor.

YNM 525-825-1531 Uçtan Emişli Santri-füj Yangın Pompaları Tek kademe, uçtan emişli santrifüj pom-palardır. YNM 525, YNM 825, YNM 1531olmak üzere 3 adet pompa ile 50 gpm ile1250 gpm arasındaki debi aralığını karşı-lamaktadır. Ana pompa boyutları DIN24256’ ya göredir. Pompa flanşlarıANSI/ASME B16.1 Class 250’ye göre tasar-lanmıştır. Pompa performans testleri UL veFM standartlarının şartlarını sağlamaktadır.Tek emişli, kapalı çark, eksenel yükle

aşınma halkalarıyla dengelenmiş, dinamikolarak balansı alınmıştır. Mil sızdırmazlığıyumuşak salmastralarla sağlanmaktadır.Pompanın içindeki su ile temas eden cı-vata, set-uskur gibi elemanlar korozyonadayanıklı malzemeden imal edilmiştir.

Teknik ÖzelliklerDebi aralığı: 50-1250 gpm, 10-280 m3/hManometrik Yükseklik Aralığı: 80-155 psi, 55-110 m İşletme Basıncı: 14 BarÇalışma Sıcaklığı: 0…60 °C (derece)Motor Hız Aralığı: 2950 d/dEmme Flanşı: DN 80 … DN 200Basma Flanşı: DN 50 … DN 150

Kullanım Alanları: Hastaneler, ofisler,hava alanları, imalathaneler, güç santral-leri, okullar, ilaç tesisleri, ambarlar.

Uygulamalar: Sprinkler sistemleri, hidrantsistemleri, sel sistemleri, monitor sistem-leri, su perdeleri.

Yıldız Pompa'nın uzman kadro veyılların deneyimiyle ürettiği dişlipompalar; sektörde deterjan,boya fabrikaları, çikolata üretenfirmalar başta olmak üzere gıdasektörü ve petrol ürünleri transferünitelerinde kullanılmaktadır.Modern AR-GE laboratuarlarındave modern teknolojik şartlardaüretim faaliyeti yürüten YıldızPompa, ürünlerinin kullanımasunulduğu ana sektörler için lo-komotif özellik göstermektedir.Üretim hedefi içinde olan sana-yinin önemli sektörlerinde sağla-dığı hareket ve istihdam artışıylada ülke ekonomisine güç kazan-dırmaktadır.

LOB POMPAYıldız Pompa tarafından üretilenYLP Lob Pompa gıda proseslerinde(meşrubat, süt ürünleri), temizlikürünlerinde, ilaç sektöründe, biyo-lojik uygulamalarda, kimyasalürünlerde ve endüstriyel uygula-malarda kullanım için üretiliyor.

MALZEME ÖZELLİKLERİ- Ana Ürünle Temas eden Malze-meler: AISI 316 CrNi Paslanmaz,

AISI 304 CrNi Paslanmaz.- Dişli Kutusu: Dökme Demir.- Conta(O-Ring): NBR, EPDM,VITON, PTFE- Yataklar: Rulman- Sızdırmazlık: Mekanik salmas-tra, Çiftli Mekanik Salmastıra,Özel Keçeli Kapalı Sistem.

Kapasite : 1m3/h - 106 m3/h Ba-sınç: 0 bar - 12 bar Viskozite :100 SSU - 2000000 SSU

İÇTEN EKSANTRİK DİŞLİPOMPAYıldız Pompa tarafından üretilenYKF İçten Eksantrik Dişli Pompa,fuel oil servis tankları, gaz yağı,mazot tankerlerinde. Küçükçapta kızgın yağ sirkülasyonla-rında, endüstrinin yarı viskos ma-yilerinin pompaj işleminde ilaç,kimya ve deterjan sanayinde vegıda sanayinde kullanılıyor.

MALZEME ÖZELLİKLERİ:- Pompa Gövdesi ve Dişli :Dökme (pik) Demir, ÇelikDöküm, AISI 316 CrNi Paslan-maz,AISI 304 CrNi Paslanmaz, SferoDöküm.- Yataklar: Snbz 12 Bronz, Rul-man, Karbon Grafit, SilisyumKarbür, Sert Metal Kaplama.- Sızdırmazlık : Yumuşak Salmas-tra, Mekanik Salmastra, ÇiftliMekanik Salmastıra, Özel KeçeliKapalı Sistem.

Kapasite: 1m3/h - 250 m3/h Ba-sınç : 0 bar - 15 bar Viskozite :38 SSU - 250000 SSU

Yıldız Pompa’dan üstün özellikli ürünler

TORK Pnömatik aktüatörlükelebek vanalar T-PAV802 serisi pnömatik ak-

tüatörlü kelebek vanalarımız;döküm gövde, wafer tip bağlan-tılı , 316 klepe, standart EPDMcontalı, pnömatik tahrikli vanaserimizdir. Diğer conta çeşitlerini

kullanıcı şartları belirlemektedir.Kullanıldığı yerler: Su, sıcak su, ba-

sınçlı hava, yağlar, asit, gaz, boya, çimento, alkaliler,gemi sanayi, gıda sanayi v.b.

TORK aktüatör özellikleri:Gövde: Alüminyum ekstrüzyon, eloksal kaplı yüzeyKapak: Alüminyum enjeksiyon, mavi renk elektro-statik boyalıPistonlar: Alüminyum enjeksiyonBesleme Havası: 4-6 bar basınçlı hava (kullanılacakhava filtre, regülatör ve yağlayıcıdan geçmiş olmalıdır)

Diğer Özellikler: Her aktüatör üzerinde vana pozis-yonunu gösteren göstergeBağlantılar: Vana bağlantısı ISO5211, solenoid vana,switch box, pozisyoner bağlantısı NamurDA: Çift etkili aktüatörlerSR: Tek etkili aktüatörler

TORK Kelebek Vana Özellikleri:Gövde: GG25, GGG50, GGG 40.3, Al-Bz, AISI 316,GS-C25Gövde Siti: EPDM, NBR, Viton, Hypalon, Neopren,NR, Silikon Klepe: AISI 316, Al-Bz, GGG50, GS-C 25 / Rilsan veya Epoksi Kaplama Mil: AISI 304 , AISI 316 , AISI 420Çal. Bas: PN6 ve PN10Flanş Bağ.: PN6, PN10, PN16, ANSI CL150

Pnömatik aktüatörlü kelebek vanalar

83Termo KlimaNisan 2011

Ankara’da 10-13 Mart 2011 tarihleri ara-sında gerçekleştirilen Sodex Ankara DoğalGaz, Isıtma, Soğutma, Klima, Havalan-dırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, SuArıtma, Jeotermal ve Güneş Enerjisi Sis-temleri Fuarı, hava muhalefetine rağmenAnkara ve çevre illerden gelen profesyonelziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Açılışı Sa-nayi ve Ticaret Bakanı Sayın Nihat Ergün,

TOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı ZekiPoyraz tarafından yapılan fuarda iklimlen-dirme-tesisat ve soğutma sektöründe faa-liyet gösteren 121’i direkt katılımcı 39’utemsilci, toplam 160 firma ürün ve hiz-metlerini sergiledi. Ayrıca yapılan çekilişteziyaretçiler Airfel kombi ve klima kazanmaşansı yakaladılar.

ANKARA’DAKİ BİR FUARA İLK KEZ ALIM HEYETİ ORGANİZASYONU DÜZENLENDİSodex Ankara Fuarı için OrtaAnadolu İhracatçı Birlikleri ile bir-likte fuara yabancı ülkelerdenalım heyetleri organizasyonu dü-zenlendi. Ankara’da düzenlenenbir fuara ilk kez alım heyetleri or-ganizasyonu gerçekleştirildi. Ay-rıca Ankara ve çevresindekiiklimlendirme ile ilgili liseler vemeslek yüksek okulları fuaradavet edildi.

SANAYİ VE TİCARET BAKANI NİHATERGÜN: “SEKTÖRÜN ÜRETİM, İSTİH-DAM VE İHRACATTAKİ PAYI TÜRKİYEEKONOMİSİNE ÇOK ÖNEMLİ KATKI-LAR SAĞLAMAKTADIR.”Fuarın açılışında konuşan Sanayi ve TicaretBakanı Nihat Ergün’ün konuşması katılımcıfirma yetkilileri ve ziyaretçilerce büyük il-giyle takip edildi. Nihat Ergün yaptığı ko-nuşmada iklimlendirme-tesisat sektörü ileilgili, Avrupa’da üretimin azalması ve Do-ğu’ya doğru kayması ile iklimlendirme- te-sisat sektöründe çok önemli gelişmeleryaşandığını ve sektörün bölgede üretim vesatış üssü olma yolunda ilerlediği değer-lendirmesinde bulundu. Türk iklimlendirme-tesisat sektörünün bü-yüklüğünün rakamsal göstergelere de yan-sıdığını belirten Ergün, “Bu sektörTürkiye’de ilerleyen, güçlenen payını hergeçen gün artıran bir sektör. Sektörün üre-tim, istihdam ve ihracattaki payı Türkiyeekonomisine çok önemli katkılar sağlamak-tadır. Yaklaşık 250 bin kişiye istihdam im-kânı sunan ve 2009 yılını 2,5 milyar dolarlık

10-13 Mart 2011 tarihleri arasında düzenlenen Sodex Ankara Fuarı iklimlen-dirme-tesisat ve soğutma sektörünü kamu ile bütünleştirdi. Fuarın açılışında ko-nuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, iklimlendirme-tesisat sektörününbölgede üretim ve satış üssü olma yolunda ilerlediğini söyledi.

Türkiye’nin gelişen, büyüyen sektörününfuarı Sodex, Ankara’daydı

ihracatla kapatan sektörün 2023 yılında enaz 10 milyar dolarlık ihracat yapmasını bek-liyoruz.” açıklamasında bulundu.Türk iklimlendirme-tesisat sektörünün buhedefi yakalayabilecek vizyona, yönetimanlayışına, nitelikli insan kaynağına, üre-tim ve pazarlama gücüne fazlasıyla sahipolduğunu söyleyen Nihat Ergün, “Isıtma-soğutma-klima-havalandırma-yalıtım-pompa-vana-tesisat-su arıtma-havuz vegüneş enerjisi sistemlerini kapsayan busektör iş makineleri sektöründen sonraihracatta en hızlı gelişen sektörlerden bi-risidir. İhracatının yarısını Avrupa’ya yapansektör, kalitesiyle de ön plana çıkmış olu-yor. Bu da hepimizi memnun ediyor. İngil-tere’de satılan her iki radyatörden birininTürk Malı olması da kaliteyi gösteren gös-tergelerden birisidir.” dedi.

KENDİNİ SÜREKLİ YENİLEYEN, ÜRE-TİM BİÇİMLERİNİ VE ÜRÜNLERİNİ GE-LİŞTİREN BİR SEKTÖR Türk iklimlendirme-tesisat sektörünü,“Kendini sürekli yenileyen, üretim biçim-lerini ve ürünlerini geliştiren bir sektör”olarak niteleyen Sanayi ve Ticaret BakanıNihat Ergün, sektörün Avrupa ile rekabetedebilecek seviyeye ulaşmış, hatta bazıürünlerde Avrupa standartlarının üzerineçıkmayı da başarmış olduğunu belirttiği ko-nuşmasının devamında, “Türkiye şu andaAvrupa’nın kombi, split klima ve klima sant-rali üretim merkezi durumundadır. Yine sek-törün birçok markasının Türkiye’yi üretimiçin merkez olarak seçmesi, sektörün ulaş-tığı teknolojik seviyenin de bir yansımasıdır.Fuarlarda sergilenen ürünleri, ürünlerin çe-şitliliğini, büyüklüğünü, ziyaretçi sayılarını vekatılımcı firmalarını incelediğimiz zaman dasektörün Türkiye’de gelmiş olduğu yeri ra-hatça görebiliriz.” dedi.

TOBB İKLİMLENDİRME MECLİSİ BAŞ-KANI ZEKİ POYRAZ: “ARTIK AKILLI Bİ-NALAR VE ENERJİ AÇISINDAN KENDİKENDİNE YETEN BİNALARI KONUŞMAVAKTİ GELMİŞTİR.”Fuarın açılış merasiminde Sanayi ve Tica-ret Bakanı Nihat Ergün’ün öncesinde birkonuşma yapan TOBB İklimlendirmeMeclisi Başkanı Zeki Poyraz’da iklimlen-dirme-tesisat sektörü hakkında bilgilerverdi. İklimlendirme-tesisat sektörününpazara sunduğu cihazlarla sanayi dışıenerji kullanımının yüzde 60’lık bir bölü-münü kullandığına dikkat çeken Poyraz,“Bu cihazların yapacakları tasarruflar di-rekt olarak evlerimizi ve ülke ekonomisiniilgilendirmektedir. Artık akıllı binalar veenerji açısından kendi kendine yeten bi-naları konuşma vakti gelmiştir.” açıklama-sında bulundu.

HANNOVER-MESSE SODEKS FUARCILIKGENEL MÜDÜRÜ MURAT DEMİRTAŞ:“İKLİMLENDİRME-TESİSAT SEKTÖRÜNDE2 BİN FİRMA FAALİYET GÖSTERİYOR.”Fuarın açılışında konuşan Hannover-MesseSodeks Fuarcılık Genel Müdürü Murat De-mirtaş; İklimlendirme-tesisat ve soğutmasektörünün ülkemizin en büyük sektörüolmamasına rağmen ülkemizin en büyükfuarını gerçekleştirdiğini belirttiği konuş-masında İstanbul’daki fuar alanlarının sek-töre dar geldiğini söyledi. Sektörde yaklaşık2 bin firmanın faaliyet gösterdiğini söyleyenDemirtaş, fuara katılan firmaların büyük bö-lümünün KOSGEB destekleri ile katıldığınıbu nedenle Sanayi ve Ticaret Bakanı NihatErgün’e KOSGEB desteklerini kolaylaştırdık-ları için, Sodex Ankara Fuarı’nın gerçekleş-tirilmesine ön ayak olduğu içinse TOBBİklimlendirme Meclisi Başkanı Zeki Poyraz’ateşekkür etti. Demirtaş, konuşmasına artıkAnkara’ya yakışır bir fuar alanının yapılmasıgerektiğini belirterek son verdi.

iz lenim / sodex ankara 2011

84 Termo Klima Nisan 2011

Sodex Ankara Fuarı’nın organize edilme-sine önayak olan TOBB İklimlendirme Mec-lisi Başkanı Zeki Poyraz’la fuar alanındagörüştük. Devletin iklimlendirme-tesisat vesoğutma sektörünü doğru şekilde tanımasıiçin sektörün gayret sarfetmesi gerektiğinisöyleyen Poyraz, “Devlet kademeleriyle fir-malarımızı fuarımızda bir araya getirmekve fuar süresince düzenlenen seminerlerle,sempozyumlarla, toplantılarla sektörün ta-nıtımını sağlayacak bir ortam oluşturmakistiyoruz.” açıklamasında bulundu.

TOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı olarakAnkara’da bir fuar düzenlenmesi hakkın-daki görüşlerinizi alabilir miyiz?ISK Sodex İstanbul Fuarı iki senede bir dü-

zenlenen çok başarılı bir fuar. Biliyorsunuzbaşka illerde de düzenlendi, Kayseri’de,Trabzon’da, İzmir’de yapılıyor. Daha farklışehirlerimizde bunların denemesi yapıldı.Bu fuarların amacı ortadan kalktığındafuarın etkisi kalmadı. Biz Ankara’da bukonuda bir boşluk olduğunu ve gerekresmi kurumlara iş yapan müteahhitleringerek proje ofislerinin gerek kamu ku-rumlarının gerekse üretim açısından daiklimlendirme sektörünün aşağı yukarı%25-30’luk bir kısmının Ankara’da ol-ması sebebiyle Ankara’da düzenlenecekbir fuarın iyi olacağını düşündük. Hanno-ver Messe Sodeks Fuarcılık’a girişimlerin-den dolayı teşekkür ediyoruz. Fuarımızbaşarılı bir şekilde devam ediyor.

Kurum olarak önayak olduğunuz bu fuarı,kişisel gözlemlerinize dayanarak gerek ka-tılan firmalar gerekse ziyaretçi potansiyeliaçısından nasıl değerlendiriyorsunuz?Ankara’da düzenlenen bu ilk fuarda An-kara Altınpark’taki fuar alanının tamamıkullanılarak yapıldı, yer kalmadı, hattailave talepte bulunanlara yer verilemedi.Maalesef stant alanları çok büyük değil,küçük küçük paylaşılmasına rağmen fir-malar tarafından doldurulmuş durumda.Benim gözlemlerime göre fuar son de-rece başarılı, katılımcı açısından son de-rece kaliteli… Fuara katılan diğerfirmalarla görüştüğümde de yine aynı şe-kilde memnun olduklarını ve çok faydalı

“Bu fuarın devamını ge-tirmek şeklinde bir niye-timiz var, fuarın songününe kadar geçen sü-rede fuarın geç kalınmışbir fuar olduğunu vebundan sonra da iki se-nede bir yapılmasınınçok uygun olacağını tes-pit ettik. Bununla ilgiligerekli olan girişimleribaşlattık. Fuarın Mayısayının başında düzenlen-mesini, tek yıllarda An-kara’da, çift yıllardaİstanbul’da olmasını dü-şünüyoruz.”

TOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı Zeki Poyraz:

iz lenim / söyleşi

86 Termo Klima Nisan 2011

Sektörün tanınması ve bilinmesi için gayret sarf etmemiz gerekiyor

iz lenim / söyleşi

bir fuar geçirdiklerini belirtiyorlar. Bu fua-rın devamını getirmek şeklinde bir niyeti-miz var, fuarın son gününe kadar geçensürede fuarın geç kalınmış bir fuar oldu-ğunu ve bundan sonra da iki senede biryapılmasının çok uygun olacağını tespitettik. Bununla ilgili gerekli olan girişimleribaşlattık. Fuarın Mayıs ayının başında dü-zenlenmesini, tek yıllarda Ankara’da, çiftyıllarda İstanbul’da olmasını düşünüyo-ruz. Bunun yanı sıra Ankara’da düzenlen-mesinin amaçlarından birisi de kamukurumlarına sektörümüzü daha yakındantanıtmak, inşaat veya makine sektörününiçinden sıyrılıp bir iklimlendirme sektörüoluşturabilmek için kamu kurumlarıyladaha yakın bir diyalog oluşturmak. Devletbizi ya inşaat sektörünün içinde görüyorya makine ve aksamları sektörü içerisindegörüyor ya da metal, sac işleme sektörü-nün içinde görüyor halbuki biz metal sacıişliyoruz, makine ekipman yapıyoruz amabunların tamamı iklimlendirme dediğimizısıtma, soğutma, havalandırma ve ekip-manları sektörü içerisinde. Sektörün buşekilde tanınması ve bilinmesi noktasındagayret sarf etmemiz gerektiğine inanıyo-rum. Bu durum sektörü geliştirecek, bü-yütecek, daha iyi tanınan ve daha verimlibir hale getirecektir. Bu yüzden devlet ka-demeleriyle firmalarımızı fuarımızda biraraya getirmek ve fuar süresince düzen-lenen seminerlerle, sempozyumlarla, top-lantılarla sektörün tanıtımını sağlayacakbir ortam oluşturmak istiyoruz.

Şimdiye kadar bahsettiklerinizden şu so-nucu çıkardım; ‹klimlendirme Meclisi ola-rak bu fuarın daha doğrusu sektörüngelişmesine önayak olmaya devam ede-ceksiniz.Kesinlikle. Biz iklimlendirme sektörününşekillenmesi, önünün açılması, tanıtılması

ve yaygınlaşması için elimizden gelen herşeyi yapmak istiyoruz.

İklimlendirme meclisi birçok organizasyonagirdi. Özellikle sektörün önünün açılmasıiçin birtakım çalışmaları var. Sizin bundansonraki hedefleriniz nelerdir?Biz iklimlendirme meclisi olarak sektörüngelişmesi için gereken her türlü çalışmayıyapıyoruz. Biliyorsunuz; Türkiye’de iklim-lendirme sektörü vakfıyla, dernekleriyle, il-gili tüm kurum ve kuruluşlarıylaörgütlenmesini tamamlamış, çalışmalarıson derece iyi olan son derece gelişmiş birsektör. Örgütlenmenin tamamlanmış ol-masına rağmen zaman zaman devlet ilesektörün diyalogunu sağlayacak bir ku-

ruma ihtiyaç oluyor. Bu kurum da sektörelbazda iklimlendirme meclisidir. Dolayısıylaiklimlendirme meclisi olarak sektörümüzünherhangi bir şekilde tıkandığı noktada,önünün kapalı olduğunu gördüğümüznoktada devreye girerek o tıkanıklığıaçmak için çalışmalarımızı yapıyoruz. Aynışekilde daha ilerilerde daha güzel bir şeygördüğümüz zaman bunu sektörümüzeyansıtıp sektörümüzün gelişmesi için yineön açıcı çalışmalar yapıyoruz.

Teşekkür ediyorum.Ben teşekkür ederim, inşallah sektörü-müz elbirliği ile daha güzel yerlere gelişe-rek ulaşacak.

Sodex Ankara 2011 Fuar›’n›n yap›lmas›na öncülük etti€i için TOBB ‹klimlendirme MeclisiBaflkan› Zeki Poyraz’a Hannover-Messe Sodeks Fuarc›l›k A.fi. taraf›ndan teflekkür plaketiverildi. Zeki Poyraz’a ödülünü Sanayi ve Ticaret Bakan› Nihat Ergün verdi.

“Devlet kademeleriyle fir-malarımızı fuarımızda biraraya getirmek ve fuar sü-resince düzenlenen semi-nerlerle, sempozyumlarla,toplantılarla sektörün tanı-tımını sağlayacak bir ortamoluşturmak istiyoruz.”

87Termo KlimaNisan 2011

iz lenim / f irma görüşleri

88 Termo Klima Nisan 2011

Sodex Ankara Fuarı’nı firmanız açısın-dan kısaca değerlendirebilir misiniz?Açıkçası biz Ankara’ya güzel fırsatlar ya-kalayabileceğimizi düşünerek geldik.Tabi kar, stantlarımızın kurulması ve zi-yaretçilerin sayısı konusunda bizi debiraz korkuttu ama ilk günden itibarenkatılım oldukça iyi oldu. İlk defa An-kara’da olmasına ve bizim de ilk defakatılmamıza rağmen beklentilerimizinoldukça üzerinde bir fuar oldu. Vira Valfgenç ve dinamik bir firma, henüz 4-5yıllık bir firma olması itibariyle bazı kişilertarafından tanınmayabiliyordu ama bukonuyu burada çok daha iyi bir noktaya

getirdiğimizi düşünüyorum. ÖzellikleAnkara, Kayseri, Kırıkkale, Ordu’danhatta Mısır’dan, Ürdün’den müşterileri-mizle iletişime geçtik. Bu bizim için ol-dukça güzeldi, beklentilerimizi oldukçaiyi karşıladığını düşünüyoruz.

Ankara denilince insanların aklına kamukuruluşlarının merkezi gelir. Kamu ku-rumları Türkiye’de hala en büyük alıcıdır.Gelen ziyaretçiler açısından bu konudaneler söyleyebilirsiniz?Ziyaretçiler arasında kamu kuruluşlarıçok fazla vardı. Kamu kuruluşları kadartaahhüt firmaları, kamu kuruluşlarınaiş yapan firmalar vardı. Özellikle ürünkalitesi ve belgelendirme konusu biz-lere soruldu. Onun dışında diğer iller-deki özel sektörden de müşteriler,ziyaretçiler vardı. Sadece kamu kurum-ları olarak düşünmemek gerekiyor.

Çeşitli ürünleriniz var. Bir ayrım yaptınızmı bilmiyorum ama gelen ziyaretçilerinağırlıklı olarak ilgi gösterdikleri ürünleri-niz nelerdi? Özellikle imalatına yeni başladığımızkompansatörlerimiz, yine yeni bir ürü-nümüz olan hava, tortu ve pislik ayırıcıdenge kabı grubumuz oldukça fazla ilgigördü. Simülasyonunu sunduğumuzbuhar kazanı, seviye kontrol otomas-

yon sistemlerimiz birçok hastane, bir-çok kamu kurumunda, askeri kurum-larda buharın kullanılmasından dolayıoldukça ilgi gördü. Özellikle simülas-yonu olduğu için insanların oldukçafazla ilgisini çekti. Buna ilaveten ilk yerlikondens pompasını bu fuar için sakla-mıştık. İmalatımız hazırdı ama sadecebu fuarda sergilemek istedik. Bu da çokfazla ilgi gördü. Konuya vakıf olan kişi-lerin hemen ilgisini çekti. Konuya çokvakıf olmayan insanlar da yerli imalatolması itibariyle ne işe yaradığını, nere-lerde kullanıldığını sorarak kendi bilgidağarcıklarını geliştirdiler. Bu yüzdenSodex Ankara Fuarı bizim için oldukçagüzel bir dönüm noktası oldu diye dü-şünüyoruz.

Sodex Ankara 2013’te tekrar edileceksiz burada olacak mısınız? 2013 yılında kesinlikle burada olacağı-mızı düşünüyorum. Şu anda yerimizinürün sergilemek adına biraz dar oldu-ğunu düşünüyoruz. Bunun minimumiki katı büyüklüğünde bir alan ile katıl-mayı düşünüyoruz. Dün akşam fuardeğerlendirmesinde bu kararı aldık.Sektörde meydana gelen yeniliklerle,yeni bir yerli imalat ile tekrar burada ol-mamız gerektiğini düşünüyoruz.

Vira Valf Ayhan Yılmaz: “Sodex Ankara Fuarı bizimiçin oldukça güzel bir dönüm noktası oldu.”

Siz bir anlamda bu fuarın ev sahibisinizsize göre fuar nasıl geçti? Öncelikle fuardan memnunuz. Bence birazgeç kalınmış bir fuar oldu, daha önceki yıl-larda mutlaka yapılmalıydı çünkü dostları-mızla, misafirlerimizle, müşterilerimizleancak fuar ortamlarında görüşebiliyoruz.Biliyorsunuz Ankara başkent olması itiba-riyle kamu kurumlarının merkezi olan birşehir. Bu yüzden İstanbul’daki fuara gele-meyen birçok dostumuzla bu fuarda gö-rüşme şansımız oldu. Katılım oldukça

iyiydi. Katılımcıların profili de gayet iyiydi,sektörün uzmanları diyebileceğimiz hemuygulama firmaları hem de kamu kurum-larından yetkililer geldi.

Peki, fuarın kamu kurumlarının yetkililerineulaşma konusunda yeterli olduğunu düşü-nüyor musunuz? Yeterli olduğunu düşünüyorum. Bunubaşaran biraz da firmalar oldu çünküzaten kurumlarla iç içeler. Panel ve fuaradavet ederek bunu başardılar. Panelin

Üntes Genel Müdür Asistanı Serkan Uzun: “Bu fuar bir sene İstanbul’da bir seneAnkara’da olacak şekilde yapılmalı.”

iz lenim / f irma görüşleri

90 Termo Klima Nisan 2011

olması da çok ciddi bir avantajdı. İklim-lendirme Meclisi’nin, Sanayi ve TicaretBakanlığı’nın da bu organizasyonu des-teklediğini duyan kurumlar fuara gel-mek için bir adım daha yaklaşmışoldular. Fuar organizatörleri tarafındandoğru çalışmalar da yapıldı ama birazda şirketler buna ön ayak oldular diyedüşünüyorum.

Standınızda sergilediğiniz farklı ürünlerinizvar. Burada sergilediğiniz ürünleriniz içeri-sinde en çok ilgi gören ürünleriniz nelerdi?Öncelikle enerji tasarrufu yönetmeliğive enerjinin etkin kullanımının farkın-

dalığının artması ile birlikte, “Enerji ta-sarrufu ile ilgili ne yapıyorsunuz?” gibisorular sorulmaya başlandı. Kullanıcıla-rın üreticilere baskısı ne kadar artarsa,devlet de bunu ne kadar teşvik ederseo kadar çabuk uygun ortam olur diyedüşünüyorum. “Enerji tasarrufu cihazı-nız var mı” ya da “Enerji verimliliği ileilgili neler yapıyorsunuz?” gibi sorularlakarşılaştık. Bu bağlamda en çok rağbetgören ürünümüz; yurtdışına da ihraçettiğimiz, hijyenik paket klima cihazla-rımızda kullandığımız ve bizim buradayerli üretim yaptığımız enerji geri kaza-nımlı klima cihazlarıydı.

Fuarın devamının gelmesi konusunda nedüşünüyorsunuz? Bu fuarda gördüğünüzeksiklikleri düşünerek sizce bir sonrakindeneler yapılabilir? Bu fuar bir sene İstanbul’da bir seneAnkara’da olacak şekilde yapılmalı.Daha büyük ve daha gelişmiş bir fuarmerkeziyle birlikte, kurumların farkın-dalıklarının daha da artırılmasıyla dahaprofesyonel bir fuar alanında bu fuarıdaha da büyüterek yapmakta faydavar. Maalesef birkaç sıkıntıdan ötürüyurtdışından çok fazla katılımcı ola-madı. Bu sıkıntılar hem orta doğudayaşanan sıkıntılar hem de Ankara’nınticari arenalarda çok fazla başkent gibialgılanmaması.

Fuarı değerlendirebilir misiniz? Çok güzel bir fuardı, Ankara’da hemsıcak satış, hem sipariş hem ilgi açısın-dan beklemediğim kadar güzel bir fuargeçirdik. Açıkçası yoğunluktan kahval-tımızı dahi yapamadık. Öğlen yemeğiyiyemiyoruz, bir anda akşam oluyor.Benim son 2-3 senede en verimli geçenfuarımdı ki Ram Ölçü olarak biz 12 yıl-lık bir firmayız. Yıl içerisinde ortalama4 veya 5 fuara katılırız.

Fuarın hedeflerinden bir tanesi kamu ku-rumlarının yetkilileri ile sektörü buluştur-maktı. Bu anlamdaki düşünceleriniznelerdir? Açıkçası Ankara’da olmasına rağmenkamu kurumları açısından zayıftı. Bunuhava şartlarına bağlıyorum, onlar birazrahatına düşkündür diye düşünüyo-rum. Kamu kurum ve kuruluşlarındanbenim tanıdığım sadece Kredi YurtlarKurumu’ndan bir yetkili geldi, ona daben telefon açtım geleceğiz diye. On-ların bir projesi ile ilgili görüştük. Onunharicinde gelen hiç olmadı. Kamuyla il-gili sadece açılışta Bakan Bey’i gördüm,onun haricinde kimseyi görmedim.Fuarın Ankara’ya gelmiş olması yatı-rımcı ve orta ölçekte esnaf için büyükbir avantaj. Bu tarz hizmetleri veren in-

sanları görmeleri hoşlarına gitti ve di-rekt işe soyundular. Parasal yönden dememnunuz. Çok büyük kâr marjlarımızyok ama önemli olan elinizdeki ürünüdeğerlendirmek. Bizim için bu açıdanda iyi oldu.

Sodeks Fuarcılık yetkilileri tek yıllardaAnkara’da bu fuarın devamını getirmedüşüncesinde.Bence ihmal etmeyip Ankara’da her yılyapsın. Ankaralı Sodex’e bu kadar ilgigösteriyorsa her yıl bekleyecektir. Bizimaldığımız tepkiler; neden Ankara’yagelmiyorsunuz? şeklinde… Nedenböyle düşünüyorlar bilmiyorum. Biz hersıcak müşteriye neredeyse günübirlikhizmet veren bir firmayız ama Ankaralıesnaf da artık Ankara’nın neredeyse İs-tanbul kadar sanayisinin geliştiğine ina-nıyor ve ilgi bekliyor. Biz de artıkgeleceğiz.

Birçok ürün çeşitliliğine sahipsiniz, ağır-lıklı olarak hangi ürünlerinize ilgi göste-rildi?En çok ilgi portatif cihazlara, el tipiölçüm cihazlarına ve kaliteli ölçüm ci-hazlarına oldu. Bizde her ürünün UzakDoğu’dan gelen alternatifi var ama in-sanlar bütçesini zorlayarak daha kaliteli

Avrupa menşeli ürünlere yöneliyorlar.Bu fuarda bunu gördük. Örneğin; Fran-sız Kimo adında bir markamız var, ori-jinal Fransız menşeli ve Fransızüretimidir. Bunu belirttiğimizdeFransa’ya karşı Türklerin belli bir tepkisiolmasına rağmen tercih ettiler amabunda bizim fiyat ve kâr marjlarını mi-nimum seviyede tutmamızın da büyükbir etkisi var. Açıkçası biz burada hiz-meti de kovaladık yani sadece para ka-zanmayı gütmeyip hizmeti ön planaçıkartarak, doğru bilgileri vererek çokgüzel siparişler aldık.

Ram Ölçü Teknik Müdürü Altan Güloğlu: “BenceSodex Ankara her yıl yapılsın. Ankaralı Sodex’e bukadar ilgi gösteriyorsa her yıl bekleyecektir.”

iz lenim / f irma görüşleri

92 Termo Klima Nisan 2011

Sodex Ankara Fuarı sizin için nasıl geçti? Ankara bizim için hedef açısından ön-celikli olan illerden birisi çünkü bütünkamu kuruluşları, bütün merkezler bu-rada. Bu anlamda hedef pazar olarakda önemli. Dolayısıyla bu fuar da bizimiçin önemliydi. Gerçi hava koşulları ka-tılım konusunda biraz sorun oluşturduama özellikle cumartesi günü gayetgüzel, verimli bir yoğunluk vardı. Buaçıdan güzel geçtiğini düşünüyorum.Bağlantılar kurma, yeni tanıştığımız in-sanlar anlamında ve tanıdıklarımızlagörüşmek anlamında da iyi oldu.

Kamu kurumları yetkililerinden sizi ziya-rete gelenler oldu mu?Gelenler oldu, tanıştıklarımız oldu, ilişki

kurmaya devam edeceklerimiz oldu.Bu anlamda fuarın faydası oldu. Enazından bizi daha fazla tanımış oldular.

Bildiğim kadarıyla çok farklı ürünlerinizvar. Bu ürünler içerisinde özellikle ilgiçeken ürünleriniz oldu mu? Özellikle ilgi çeken Eurovent sertifikalıklima santralimiz var. Klima santralle-rindeki ısı geri kazanım cihazlarımız çokfazla ilgi gördü. Menfezleri atlayanlaroldu ama ısı geri kazanım cihazına bak-madan geçen olmadı dersem yanlışolmaz.

Sodex Ankara 2013’te yine burada mı-sınız?Bu tabi üst kademenin karar vereceği

bir konu ama büyük ihtimal olacağımızıdüşünüyorum.

Pamsan Satış Mühendisi Kurtuluş Yaşar: “Bütünkamu kuruluşları, bütün merkezler burada… Ankarahedef pazar olarak önemli.”

Fuar gerçekleşmeden önceki düşünceleri-niz nelerdi, fuar sonrasındaki düşünceleri-niz neler?Aslında Ankara için gerekli olan şey çokdaha büyük bir fuar organizasyonu. Banagöre fuar alanı çok yetersiz kaldı fakatSanayi ve Ticaret Bakanımız açılış konuş-masında bir söz verdi; daha büyük birfuar alanı kurulacak. İlerleyen yıllardafuarın çok daha iyi olabileceğine inanıyo-rum. Sonuçta Türkiye’nin başkenti Anka-ra’nın daha güzel ve daha kapsamlı birfuar alanına ihtiyacı var. Fuarın beklenti-lerimizi karşıladığını söyleyebilirim. ZatenSodeks Fuarcılık da bu işi en iyi yapanlar-dan bir tanesi.

Gelen ziyaretçilerin niteliği hakkında nelersöyleyebilirsiniz? Potansiyel anlamında belki de hava şart-larından olsa gerek beklediğimiz kadar zi-yaretçi gelmedi ama profesyonel ziyaretçiAnkara için daha önceki yıllara oranlabiraz daha fazlaydı. Çok daha iyisi olabilir.Çok fazla profesyonel gelmedi ama ge-lenlerin hepsi hakikaten profesyoneldi.

Bu fuarın kamu kurumlarının yetkililerineulaşmak gibi bir hedefi de vardı. Bu an-lamda değerlendirmeniz gerekirse kamukurumlarından sizi ziyaret edenler, bilgialanlar oldu mu?Açıkçası çok fazla olmadı. Biliyorsunuz An-kara kamu kurumlarının merkezi. Herkesburada fakat biz Bayındırlık Bakanlığı ve bir-kaç tane bakanlığın haricinde diğer kurum-ları göremedik. Belki bize denk gelmemişolabilir ama çok da fazla olduğunu düşün-müyorum. Ben çok daha fazla bekliyordum.

Size gelen ziyaretçilerin ağırlıklı olarak ilgigösterdiği ürünleriniz nelerdi?Bizim ürünlerimiz arasında ağırlıklı olarak sı-ğınak sistemleri filtrelerine ilgi duyuldu fakat

maalesef ki bir acı gerçek; kullanılan filtre-lerin hiçbiri sığınak filtresi değil. Tahmin edi-yorum sığınak filtresinin tarifiyle ilgili ufakbir kavram kargaşası var. Radyolojik filtredeniyor ama gerçek anlamda buradakilerinhiçbiri radyolojik değildir. Biz arkadaşlarabunu anlattık. Herkes bunu sordu dolayısıylabilinçlendirme açısından kesinlikle çok iyioldu. Tabi bir de hastanelerle ilgili filtrelerüzerinde çok duruldu ama ağırlıklı olarak sı-ğınak sistemleriydi.

2013 yılında bu fuar yine olacak, siz MGTolarak burada olacak mısınız?Kısmetse Ankara’da yapılacak olan her fu-arda burada olacağız. Hatta bundan sonraİzmir’de Sodex yapılacak, orada da yerimizialacağız. Biz bunu bölge olarak düşünmü-yoruz. Sodex bizim için bir konsepttir.Kendi sektörü içerisinde işini çok iyi yaptı-ğına hatta havalandırma ve ısıtma sistem-lerini sadece Türkiye’de değil dünyada daçok profesyonel bir şekilde lanse ettiğineinanıyoruz. Bu yüzden Sodex Fuarcılık’ındüzenlemiş olduğu bu tip fuarların hepsinekatılmayı düşünüyoruz.

MGT Filtre Satın Alma Müdürü Ö. Onur Töngüt: “Sodexbizim için bir konsepttir. Kendi sektörü içerisinde işiniçok iyi yaptığına sadece Türkiye’de değil dünyada daçok profesyonel bir şekilde lanse ettiğine inanıyoruz.”

iz lenim / f irma görüşleri

94 Termo Klima Nisan 2011

Ankara Fuarı’ndan ne bekliyordunuz, nebuldunuz? Fuar nasıl geçti?Bizim fuarlarla ilgili beklentimiz kısa va-deli, sadece sipariş üzerine olan bek-lentilerle sınırlı değil. Bu bakımdanbizim beklentilerimiz herkesin beklen-tilerinden farklı olabilir. Biz fuarları yıliçerisinde yaptığımız faaliyetlerin, üret-tiğimiz pazarlama yöntemlerinin ölçü-lebildiği alanlar olarak görüyoruz. Bizyaptığımız çalışmaların sektörde nasılalgılandığını, nasıl değerlendirildiğiniölçüp geri dönüşleri alıyoruz. Bu bizimönümüzü aydınlatıyor. Diğer yandanSodex’in düzenlediği fuarların Tür-kiye’nin hem ithalat hem de ihracat pa-zarındaki büyümesini de olumlu yöndeetkilediğini düşünüyorum. Bir biçimdeherkesin vizyonunu, duruşunu, pazaranlayışını, ticaret anlayışını değiştiriyor.Bu bakımdan bizim için kötü fuar yok-tur, her fuar iyidir ve özellikle bu senebu fuarlara katılmamızın en önemli ne-denlerinden bir tanesi ciddi bir pazar-

lama çalışması yapmak. Yayın araçlarınıçok kullanıyoruz. Fuarları da oradakienformasyonların nasıl algılandığınınölçülebileceği yerler olarak görüyoruz.Katıldığımız için mutluyuz.

Fuarın hedeflerinden bir tanesi kamu ku-rumlarının bir şekilde sektör ile tanışma-sıydı. Gelen ziyaretçilere bu penceredenbaktığınızda neler söyleyebilirsiniz?Elimde ziyaretçi sayısı ve katılımcılarınniteliğiyle ilgili çok fazla veri yok. Henüzfuar raporlarını incelemedim. Bu ba-kımdan bu konuda doğru bir yorumyapmam mümkün görünmüyor amafuarın Ankara’da düzenlenmesi kamukuruluşlarının sektörle tanışması bakı-mından iyi olabilir. Kamu kuruluşlarınınbizim sektörle ilgili tutumları bundan 5-10 sene önceki gibi değil, şu andadaha sıcak. İklimlendirme Meclisi gibiİSKİD gibi birçok yapı, kamu kuruluşla-rıyla olan ilişkiyi geliştiriyor. Bizim sek-törümüz çok hızlı değişiyor. Bundan

sonraki büyümesi muhtemelen çokdaha hızlı olacak çünkü kent kültürüartık bizim ürettiğimiz ürünlerin, sis-temlerin tüketilmesini zorunlu kılıyor.Kentteki ortak yaşam alanlarının büyü-mesi, konfor anlayışının farklılaşmasıgibi durumlar pazarı büyütüyor. Tabikamu kuruluşlarının da bunun geri-sinde kalmaması veya sektördeki ince-lemeyi sağlıklı bir şekilde yapabilmesiiçin fuarların doğru adresler olduğunudüşünüyoruz. Fuarları katılmayı seviyo-ruz, sizi görüyoruz, herkesi görüyoruz.

MakroTeknik Nurettin Özdemir: “Fuarları enformas-yonların nasıl algılandığının ölçülebileceği yerlerolarak görüyoruz. Katıldığımız için mutluyuz.”

Henkel için nasıl bir fuar oldu? Zaten Sodex fuarlarına sürekli olarak ka-tılıyoruz. İlk defa Ankara’da düzenleniyor.İzmir ayağına da katılacağız. Şu ana ka-darki genel izlenimimiz iyi fakat Çar-şamba günkü yoğun kar yağışından dolayıPerşembe günkü katılım biraz azdı. Arka-sından havanın açmasıyla beraber insan-ların da katılımı arttı. Şu an oldukçamemnunuz. Özellikle Ankaralı tüketiciye

ulaşabildik. İstanbul’daki fuara çok fazlaAnkaralı tüketici katılmıyordu. Şu anda bubölgenin tüketicisine ulaşabildiğimiz içinde fuara katıldığımız için de memnunuz.

Fuarın düzenlenmesindeki hedeflerden biride kamu kurumlarının yetkililerini sektöreyaklaştırmaktı. Gelen ziyaretçiler açısındansizin için bu hedefe ulaşıldı mı?Kamu kurumları bizim de hedefimizde vekamu kurumlarının merkezi de Ankara.Bu yüzden de Ankara doğru bir adresoldu. Kamu kurumlarından yetkili arka-daşlarımız geldiler. Savunma sanayindenolsun, doğalgaz sektörüyle ilgili onaymercileri olsun hepsiyle irtibat kurma şan-sımız oldu.

Mekanik tesisatçı firmalardan gelen talep-ler nasıldı?En ufak tesisatçıdan tutun da büyükproje firmalarına kadar hepsiyle buradayüz yüze görüşme şansı bulduk.

Farklı ürün gruplarınız var. Gelen ziyaretçi-ler ağırlıklı olarak hangisine ilgi gösterdiler? Fuarın içeriği dolayısıyla tesisat ürünleri-miz ağırlıktaydı. Biz de zaten bu fuarda oürünlerimizi ön planda tuttuk ama bütünürünlerimizle ilgili sorular da aldık. As-lında bütün ürünlerimize de ilgi vardı.

Sodex bu fuarı tek yıllarda Ankara’da yap-mayı planlıyor. Siz 2013 yılında burada ola-cak mısınız? Şu ana kadarki izlenimimiz iyi. 2013 yılıbize ne getirir bilmiyoruz ama herhangibir aksaklık olmazsa, ekonomik bir prob-lem olmazsa katılmayı düşünürüz.

Sizin söylemek istediğiniz başka bir şey varmı? Fuar alanı yetersiz, salonlar bölük pörçük.Ankara’ya yakışmayan bir fuar alanı,onun dışında genelde organizasyondaçok büyük bir sıkıntı yok.

Henkel Bölge Satış Müdürü İlker Güngör: “Bölge tüke-ticisine ulaşabildiğimiz için fuardan memnunuz.”

iz lenim / f irma görüşleri

96 Termo Klima Nisan 2011

Fuar hakkındaki düşünceleriniz neler?Çevre illerden ulaşım çok zordu. Televiz-yondan yansıtılanlar da çevre illerden zi-yaret için gelecek olanları da etkiledi.Onlar da gelmedi. Birkaç tane önemli fir-manın dışarıdan getirmiş, rezervasyon-larını yapıp buraya ulaşımlarını sağlamış

olduğu gruplar var. Cuma öğledensonra ve Cumartesi iyi diyebiliriz amadiğer günler katılım çok azdı.

Ankara kamu kurumlarının merkezi.Kamu kurumlarından gelen ziyaretçileroldu mu?Kamu kurumlarından gelen oldu, bir-kaç kamu kuruluşuyla da görüşmeleri-miz oldu ama yine de beklentimizdendüşük bir seviyedeydi. Burada SağlıkBakanlığı’ndan, Adalet Bakanlığı’ndanda gelenlerin olacağını tahmin ediyor-duk ama daha çok Bayındırlık Bakanlığıve Belediye Meclisleri’nden gelenler

oldu. Açıkçası kamudan çok fazla ilgigöremedik.

Gelen ziyaretçilerin ürünleriniz arasındaağırlıklı olarak ilgi gösterdikleri ürünlervar mıydı? Burada genel olarak iki alanda varız, bi-rincisi bina otomasyonu sektörü, ikin-cisi de mekanik tesisatlarına yönelikyeni enerji verimliliği kanunuyla gün-deme gelen sıcak su hazırlama istas-yonları. Sergilediğimiz ürünler arasındaen çok sıcak su hazırlama istasyonununilgi çektiğini söyleyebilirim çünkü birçokinsan ne olduğunu bilmiyor, bu konuhakkında bir araştırma içerisinde.

Ges Teknik OEM&Key Account Satış Müdürü Yavuzİşman: “Kamudan çok fazla ilgi göremedik”

Sodex Ankara fuarı nasıl geçti?Biz diğer Sodex fuarlarına da katılıyo-ruz bu yüzden bize göre biraz zayıftı.Herhalde soğuktan dolayı katılım azdı.Biz burada daha çok kamu kuruluşla-

rını bekliyorduk ama çok az kamu ku-ruluşu geldi. Sanırım kamu kurumları-nın ilgisizliği devam ediyor. Biz çok fazlaprofesyonel göremedik.

Bildiğim kadarıyla burada birçok farklıürün sergilediniz. Bunların arasındagelen ziyaretçilerin ağırlıklı olarak ilgigösterdiği ürünler oldu mu? Şu an burada adyabatik nemlendirmeve evaporatif soğutmayla ilgili iki taneenerji cihazımız var. Hem nemlendirmehem de adyabatik soğutma yapıyorlar.En çok ilgiyi onlar gördü. Yazın ortamı-nızı adyabatik olarak, evaporatif olarak

soğutuyorlar, kışın da sistemin neminisağlıyorlar. Bunlar ağırlıklı olarak ilgigördü çünkü biliyorsunuz dünyadaartık her şey enerjiye gidiyor, enerji ta-sarrufunun önemi çok arttı. Bir cihazbir kg suyu buharlaştırmak için 750watt harcarken onlar 4 watt harcıyor.Ciddi miktarda enerji tasarrufu yapıyor-lar.

Bu fuar 2013 yılında tekrar yapılsa yinekatılır mısınız?Tekrar katılırız tabi ki ama zamanını iyiayarlamak lazım. İzmir’den buraya 15saatte geldik.

CFM Soğutma Teknik Müdürü O. Fırat Şen: “Sanırımkamu kurumlarının ilgisizliği devam ediyor.”

Fuar hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?Biz çok memnunuz. Sodex fuarını Anka-ra’da yaptıkları için Hannover Messe So-deks Fuarcılık yetkililerine çok teşekkürederiz. Biraz sıkıntılı oldu ama bunun se-beplerinden en önemlisi havanın soğukolmasıydı. Biz gerçekten çok memnunkaldık. Bizi buraya getirdiği için yetkililereçok teşekkür ederiz.

2013 yılında tekrar yapılırsa, yine buradaolacak mısınız?Tabi ama Nisan ayı ya da Mayıs başla-

rında olsa daha iyi olur çünkü soğuk ha-valara denk gelmemesi lazım.

Peki, ziyaretçinin kalitesi hakkında nelersöyleyebilirsiniz?Çok iyiydi, işi bilen insanlar geldi.

Kamu kurumlarından gelenler oldu mu? Kamu kurumlarından çok az ziyaretçigeldi ama halkın katılımı gayet iyiydi. Benhavaların soğuk olmasından ötürü çokkorkuyordum ama gerçekten beklentile-rimizin üstünde bir fuar oldu.

Gelen ziyaretçiler hangi ürünlerinize dahaçok ilgi gösterdiler?Bütün ürünlerimize ilgi gösterdiler.

Doğu İklimlendirme Vehbi Akyar: “Sodex fuarını Anka-ra’da yaptıkları için Hannover-Messe Sodeks Fuarcılıkyetkililerine çok teşekkür ederiz.”

iz lenim / f irma görüşleri

98 Termo Klima Nisan 2011

Fuarı nasıl değerlendiriyorsunuz, sizinaçınızdan nasıl geçti?İlk yapılan fuarlar sakin olur, riskli olurfakat bu fuar bizim açımızdan iyi geçti.Ankara için bu fuarın burada yapılma-ması bir eksiklikti. Hatta Sodeks Fuarcılıkbu konuda gecikti diye düşünüyorum.Bu fuarların Ankara’da çok daha genişkatılımlarla yapılması lazım. Biz biliyoruzki satın almalar, ihaleler genelde An-kara’dan onaylanır ve burada işbirliği ya-pabileceğimiz çok da güzel firmalarımız,partnerlerimiz var. Ümit ediyorum kiönümüzdeki yıllarda bu fuar daha dagelişecek. Yurtdışındaki müşterilerimizigönül rahatlığıyla buralara da getirece-ğiz ve bu fuarı el birliğiyle hak ettiği yereulaştıracağız inşallah.

Bu fuarın düzenlenmesindeki amaçlar-dan bir tanesi de kamu kurumlarının yet-kililerinin bu fuara gelmeleriydi. Sizegelen müşterilere baktığınızda bu ko-nuda ne söyleyebilirsiniz?Gelenler oldu tabi, fuar sonrası onlarlailetişime geçeceğiz, gerekli girişimlerdebulunacağız. Türkiye’de üretilen ürün-lerin Türkiye’de tüketilmemesi çokönemli bir eksiklik, biz bunu yıllardırdile getirmeye çalışıyoruz. Bahçıvan fir-ması olarak 50 ülkeye ihracat yapan birfirmayız ama kamu kurumlarına birtane ürün satmıyoruz veya satamıyo-ruz. Daha önceden var olan, “Devletlesanayi kuruluşlarının uzaklığı…” gibisorunların giderildiğine inanıyoruz.Bundan sonra biz bu hizmetimizi ku-rumlarımıza da, kendi ülkemize de su-

nacağız ve yurtdışına gönderilen mil-yonlarca dolarımızın ülkemizde kalma-sını da sağlayacağız. Böylece hem bizdaha da gelişmiş olacağız hem paramızülkemizde kalmış olacak hem de ülke-mizde kalan parayla biz daha büyük si-nerjiler oluşturarak dünyadakirakiplerimizle aramızda bulunan farkıkapatıp önlerine geçmeye çalışacağız.

Farklı ürün gruplarınız var, böyle birayrım yaptınız mı bilmiyorum ama gelenziyaretçiler daha çok hangi ürünlere ilgigösterdi?Gelen müşterilerimiz genelde yenilikçibir firma olduğumuzun farkında olu-yorlar ve bunun bilinciyle geliyorlar. Buyüzden yeni yapmış olduğumuz santri-füj grubu, bilinen ismiyle nicotra tipifanlarımız çok ilgi çeken ürünlerimiz-den bir tanesi. Bugün bu fanların üre-timini seri halde yapıyoruz ve bunlarıyurtdışına da satmaya başladık. Aynışekilde çatı tip fanlarımız ciddi manadailgi çekiyor. Bunlar daha önce yurtdışın-dan ithal edilen ürün gruplarıydı, sonzamanlarda biz bunu yavaş yavaş kır-maya başladık. Büyük sanayicilerin şi-kayet ettiği ara mamulleri biz aslındaTürkiye’de yapmaya başladık. Daha daileriye giderek artık Türkiye’de yapıla-mayacak hiçbir ürün olmadığını söylü-yoruz ve biz eğer Bahçıvan olarak busektörde var isek yurtdışından ithal edi-len tüm ürün gruplarına talibiz, önü-müzdeki dönemde bunu hep berabergörmüş olacağız. Biz diyoruz ki; yurtdı-şından ithal edilen ürünlerin artık ola-

bildiğince Türkiye’ye girmemesi gereki-yor. Sektörümüz giderek büyüyor, tabibunu Sodex’e de borçluyuz. Bu ülkedeartık bu ürünlerin yapıldığını herkeskabul edecek. Bunları hem yapacağızhem bu ürünlerin Türkiye’ye girişini en-gelleyeceğiz hem de bu ürünleri Av-rupa başta olmak üzere bütün dünyayasatacağız.

2013 yılında burada bir fuar daha dü-zenlenecek, siz Bahçıvan olarak buradaolacak mısınız? Daha önce de dediğim gibi ilk yapılanfuarlar sıkıntılı olur. Bizim şunu düşün-memiz gerekiyor, İstanbul Sodex’e katı-lan firmaların tamamının Ankara’da davar olması lazım ama bir fuar alanımızyok. Ne yazık ki bu Ankara’ya yakışma-yan bir durum. Bunlar giderilmeyeceksorunlar değil. Artık dünyada 6 ayda de-vasa binalar yapılıyor. Ankara’ya yakışa-cak bir fuar alanına ihtiyaç var ve bu fuaralanı en az CNR kadar olmalı. İnşallah2013 yılında bunları göreceğiz.

Bahçıvan Elektrik Motor Sanayi Genel MüdürüÖmer Faruk Bahçıvan: “Önümüzdeki yıllarda bufuar daha da gelişecek.”

Fuarı değerlendirebilir misiniz?Sodex 2011 Ankara Fuarı bizim için olumlugeçti. Ziyaretçi katılımından çok memnunkaldık. Bizim kendi organizasyonumuz da,Sodex’in organizasyonu da beklediğimiz so-nuca vardı. Resmi kurumlardan, özel ku-rumlardan yeterli katılımcıyı aldık. İlk gün

yabancı davetliler de geldi. Yeni ürünümüzüsergileme fırsatı bulduk. Yoğuşmalı, paslan-maz, sıcak su kazanımızın sergilenmesinisağladık. Bunun dışında Sodex Ankara’dada güzel bir fuar gerçekleştirdi. Son gün ol-masına rağmen bugünkü katılım dagüzel… Misafirlerimizin dışında çevre iller-

den, Afyon, Konya, Kırıkkale, Samsun, İzmir,Antalya’dan da katılımlar oldu. Bunlar özel-likle Sodex ve Alfa için bizim ürünlerimizinteşhiri ve fuarın verimli geçmesi açısındanolumlu gelişmeler. Bu anlamda biz istediği-miz hedefe Pazar günü itibariyle ulaştığımızıdüşünüyoruz.

Alfa Kazan Mehmet Karabaş: “Katılırken tereddütlerimiz vardı ama Sodeks Fuar-cılık’a güvenerek geldik. Sodex Ankara 2013’te mutlaka bulunacağız.”

iz lenim / f irma görüşleri

100 Termo Klima Nisan 2011

Fuarı nasıl değerlendiriyorsunuz, sizinaçınızdan nasıl geçti?Açık konuşmak gerekirse daha öncekisenelerde Ankara’da ve çevre illerdeyapılmış olan fuarları ve iklim şartlarınıda göz önünde bulundurarak bu fuarınbiraz kısır, biraz durgun geçeceğini tah-min ediyorduk ancak tam tersine bek-lentilerimizin ötesinde, bizim adımızaçok verimli bir fuar olarak sonuçlandı.Bugün son gün olmasına rağmen ciddianlamda potansiyel olarak değerlifirma ve müşterilerimiz ziyaretimize ge-liyorlar. Beklentilerimizin ciddi anlamdaüzerinde bir memnuniyet söz konusu.Umuyoruz bundan sonraki senelerdebunun tekrarı daha da geliştirilerek ya-pılır. Diğer stantlarda görevli arkadaşla-rımızla yaptığımız mütalaalarda onlarında görüşünün bu yönde olduğunu gör-düm. Bir sonraki fuarda yer almakadına ben yöneticilerimle bu konuyugörüşme düşüncesindeyim. Organizas-

yon firmasına böyle bir imkan sağladık-ları için teşekkür ederiz.

Bu fuarın düzenlenmesindeki amaçlardanbir tanesi de kamu kurumlarının yetkilileri-nin bu fuara gelmeleriydi. Bu anlamda dabeklentileriniz karşılandı mı?Kamu kurumlarının genelde hantal biryapısı vardır ama beklenti olarak baktı-ğımızda kamu kurumlarından ciddi birkatılım söz konusu oldu. Belki hepsigelmedi ama bizim için hakikatenönemli olan kurumlar temsilcilerle bir-likte, çalışan mühendisleriyle birliktetekrar tekrar geldiler. Bire bir projelerve mevcut işlerle ilgili görüşmelerimizoldu. Dolayısıyla kamu kuruluşlarındanda ciddi bir ilgi söz konusuydu. Tabi kibunun daha da artmasını arzu ediyo-ruz. Bu ilgi hem sizin hem de bizimdesteklerimizle daha yoğun bir nok-taya taşınabilir. Biliyorsunuz bu iş birazda referansla ilerliyor. Bu sene gelen bi-

risi, fuarın çok güzel geçtiğini ve faydalıbir fuar olduğunu arkadaşlarıyla paylaştı-ğında bundan sonraki fuarlarda katılımındaha yoğun olacağını düşünüyorum. Ala-nımızın biraz daha genişlemesi lazım. Or-ganizasyonun kendisini o gözle bir keredaha süzmesi lazım çünkü hakikatenciddi bir potansiyel görünüyor. Bu po-tansiyeli de iyi değerlendirmemiz lazım.Bu fuarı olumlu sonuçlandırdığımızı dü-şünüyorum. Bundan sonraki fuarlarında üstüne bir şeyler koyarak devam et-mesi gerektiğini, öyle de olacağını dü-şünüyorum.

Airfel Ankara Bölge Müdürü Mehmet Okan: “Fuarınbiraz kısır, biraz durgun geçeceğini tahmin ediyor-duk ancak tam tersine beklentilerimizin ötesinde,çok verimli bir fuar olarak sonuçlandı.”

2013 yılında burada bir fuar daha düzen-lenecek, siz burada olacak mısınız?2013’te fuar adına neler yapılmalı?Alfa Makine olarak uzun yıllardır Sodexfuarlarına katılıyoruz. Çift senelerde İs-

tanbul’da mutlaka Sodex’e katılıyoruz.Bunun dışında Sodex’in dış ülkelerdekiorganizasyonlarına katılmaya çalışıyoruz.Açıkçası 2011 Ankara Sodex’e katılırkentereddütlerimiz vardı ama biz buraya So-deks Fuarcılık’a güvenerek geldik. Firmaolarak daha önceki olumsuz fuar organi-zasyonlarından dolayı Ankara içerisindefuarlara katılmama kararı almıştık. Sodexbu anlamda başarılı. Bize bu güveni verdi.Sodex 2013 Ankara’ya da katılmayı plan-lıyoruz. Bu kapsamda da zaten gerekligörüşmeler yapıldı. Eğer fuar organizas-yonu olursa mutlaka 2013 Sodex Anka-ra’da bulunacağız.

Yeni ürünleri sergilediğiniz söylediniz, ağır-lıklı olarak ilgi çeken ürünleriniz hangile-riydi?Bizim buradaki amacımız yerel tüketiciye,resmi kurumlara ve özel müteahhitlereulaşmaktı. Resmi kurumlardan, TO-Kİ’den, Bayındırlık, Milli Eğitim, Milli Sa-

vunma, Sağlık, Adalet bakanlıklarındanve diğer resmi kurumlardan müteahhit,idareci, taahhüt mühendisleri ve kontrolmühendisleri de gerekli ilgiyi gösterdiler.Ürünlerle ilgili gerekli bilgileri verdik.Gelen misafirlere sıcak su kazanları, yo-ğuşmalı kazanlar, buhar kazanları, tekserpantinli ve çift serpantinli sıcak su ha-zırlayıcı boylerler, paslanmaz, galvenizli veboyalı modüler su depoları, katı yakıtlı,elle yüklemeli, stokerli sıcak su kazanları,binaların otomatik kontrolünü sağlayan,akıllı bina kavramını oluşturan kontrol sis-temleri gibi ürünlerin tanıtımını yapmaya ça-lıştık. Biz verimli olduğunu düşünüyoruz.Tabi ki bunu firmamıza geri döndüktensonra müşterilerimizden, kontrollerden,mühendis arkadaşlarımızdan ve taahhütçü-lerden bize gelen geri dönüşlerden vebizim onları aradığımızda bizim firma-mıza, ürünümüze, markamıza olan yat-kınlıklarından ve bize karşı olanilgilerinden anlayacağız.

iz lenim / f irma görüşleri

102 Termo Klima Nisan 2011

Airfel adına burada birçok ürününüz var.Gelen ziyaretçiler daha çok hangi ürün-lere ilgi gösterdi?Gelen müşterilerimiz bizim burada sergi-leyemediğimiz ürünler de dahil olmaküzere tüm ürün grubumuza ilgi gösterdi.

Fuar sonrası için randevu talepleri ve ran-devu organizasyonları yapıldı. Başlangıçtaağırlıklı olarak düşüncemiz bireysel ağır-lıklıydı, mühendislik tarafında biraz dahaperakende ziyaretçinin geleceğini düşü-nüyorduk ancak bu böyle olmadı. Pera-

kendenin ötesinde kurumsal ve projebazlı çok ciddi miktarda bir katılım söz ko-nusu oldu. Dolayısıyla bundan sonraki fu-arlarda ya konsept de değişecek ya dadaha büyük bir alanda daha fazla ürünsergilememiz söz konusu olacak.

Sodex Ankara Fuarı Afs için ne anlamifade ediyor ve nasıl geçti?Sodex Ankara Fuarı gündeme geldiğindebu fuarın Anadolu şehirlerindeki fuarlar-dan daha iyi geçeceğini tahmin ederekkatılmaya karar verdik. Sonrasında kendi-mizi ev sahibi gibi hissederek çevremiz-deki firmaları da bu fuara katılmalarıyönünde teşvik ettik. Fuar başladığındaise çok şaşırdım çünkü bu fuarın İstanbulSodex’ten ilgi ve alaka anlamında hiçbirfarkının olmadığını düşündüm. Bu sadecebenim düşüncem değil. Buraya katılmala-rına vesile olduğum firmaların yetkilileri ilede bu konuyu değerlendirdik, onlar daaynı şekilde düşünüyorlar. Hatta bu fuarakatılmaya ikna edemediğim firmaların dabeni ziyarete geldiklerinde, fuara katılma-dıkları için pişman olduklarını, “Keşke bizde katılsaydık.” dediklerini bizzat işittim.Fuar alanı konusunda çok eleştiri var, bun-ların hepsi çözülebilecek problemler. An-kara’da sektör olarak güçlüyüz. 2 senesonra bu fuarın, bu tempo ile kendisiniçok rahat bir şekilde üçe katlayacağınainanıyorum. Çok mutlu olduk, yoğunluk-tan nefes alamadık. Bazılarının “Hep tanıdıklar geldi…” şek-linde yorumları da oldu. Fakat öyle bileolsa o kadar çok insanla görüştük ki beno insanları bulup ziyaret etsem 2 ay geçer.Şehir dışından müşterilerimizi buraya ça-

ğırdık, onları ağırladık. İlk defa tanıştıkla-rımız oldu. Harika bir kaynaşma ortamıoldu. Onları fabrikamıza götürdük. Kısa-cası fuar olağanüstü geçti.

Fuarlar için önemli olan konulardan bir ta-nesi de gelen ziyaretçinin niteliğidir. Bu ko-nuda bir şeyler söylemek ister misiniz?Az önce “Hep tanıdıklar geldi.” diyenle-rin olduğunu söylemiştim. Fakat pozisyonitibariyle yeni müşteri gelip beni, firmasahibini bulamıyor. Bundan dolayı ziya-retçi defterimi inceledim. Ciddi sayıda ta-nımadığımız insanlar gelip bizi ziyaretetmişler yani “Hep tanıdıklar geldi…”düşüncesi yanlış. Bunu çevremdeki firma-lara da izah etmeye çalışıyorum. Budurum daha sonra defterler incelendiğizaman ortaya çıkacaktır.

Bu fuarın yapılmasının amaçlarından bir ta-nesi de kamu kurumu yetkililerinin fuaragelmesi, sektörün kamu kurumlarıyla diya-logunun artırılmasıydı. Gelen ziyaretçiyebu anlamda baktığınızda neler söyleyebilir-siniz?Gelenler olduğunu arkadaşlardan duy-dum. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan in-sanlar beni buldular, onlarla oturupkonuşma fırsatı buldum. Belediyelerdengelenler oldu. Fuarın bu konuda da başa-rılı olduğunu düşünüyorum.

Burada gerek kendi ürettiğiniz gereksetemsilciliğini yaptığınız birçok ürününüzvar. Ziyaretçilerin daha çok hangi ürünlerleilgilendiklerini söylemeniz mümkün mü? Yeni ürünler her zaman ilgi çekiyor. Bizimde burada iki tane yeni ürünümüz var, birtanesi hijyenik havalandırma kanalı ve birde geçen yıl satın aldığımız Raksan adın-

daki firmamızın ürünleri, kendi imalatımızolarak ciddi manada ilgi çekiyor. Bunundışında distribütörlüğünü yapmış olduğu-muz Soler&Palau firmasından yeni sessizkanal tipli fanlarımız büyük ilgi çekti.Çünkü bu sektörün ihtiyacı olan birüründü. Bir de Ankara’da otoparklardaciddi anlamda popüler hale gelen jetfanuygulamasına ilgi büyüktü. Yeni bir üründeğil aslında ama Ankara’da yeni proje-lerle birlikte yeni yeni kullanılmaya baş-lanmasından ötürü ona da ilgi olduğunugözlemledim.

Bildiğim kadarıyla Sodex Fuarı 2013 yılındayine burada olacak, siz de olacaksınız.2013 için neler yapılmalı? Ne hedef koy-mak lazım?Az önce belirttiğim gibi bana göre bufuar kendisini metrekare olarak minimumüçe katlayacak. İlk olarak güzel, Anka-ra’ya yakışan bir fuar alanı belirlememizgerekiyor. Bu fuarda eksiklerimizi gördük,az önce dediğiniz gibi belki devlet ku-rumlarına yeterince ulaşamadık, belki on-ları davet etmeyi ihmal ettik. Fuarınzamanını da iyi belirlememiz gerekiyor.Yoğun bir dönemin ortasında oldu bufuar. 2013 yılında bunu daha iyi planlaya-biliriz. Ben geçen hafta Madrid’de fuaryaptım, şimdi buradayım, yarın sabahFrankfurt’a doğru harekete geçeceğiz.Oradan geldikten bir hafta sonra, nisanbaşında China Refrigeration’a geçeceğiz.Ciddi bir temponun içerisinde olduğumuziçin yoğunlaşamamış, tanıtım konusundayapmamız gerekenleri yapamamış olabi-liriz. 2013 yılında bu fuarı Mayıs ayınadenk getirirsek hava muhalefetiyle karşı-laşmamış oluruz, firmaların daha rahatedeceği bir sezon olmuş olur.

AFS Zahid Poyraz: “Bu fuarın, bu tempo ile kendisiniçok rahat bir şekilde üçe katlayacağına inanıyorum.”

foto haber / sodex ankara 2011

104 Termo Klima Nisan 2011

4G GIERSCH 4M TEKNİK YAZILIM AB - ALPER BEKTAŞ MÜHENDİSLİK

AFS BORU AGEMAK LTD.- RYDLYME AIRFEL

ALDAĞ ALFA KAZAN ALFEN MAKİNA

ALP KANAL SİSTEMLERİ ALTIGEN - FLOWTECH ANADOLU RADYANT

AQUA ARES ARTNİVO MÜHENDİSLİK - ROCKAL

foto haber / sodex ankara 2011

105Termo KlimaNisan 2011

ASTA İÇ VE DIŞ TİCARET AYAS ASPİRATÖR AYTEK

AYVAZ AZEL ELEKTRONİK BAHÇIVAN

BATU VANA VE ARMATÜRLERİ BAYKARA KELEPÇE BERDAN CİVATA TARSUS

BEYAZ TEKNİK BOTES BTS - BİNA TEKNOLOJİK SİSTEMLERİ

CFM SOĞUTMA VE OTOMASYON CÖMERT ISITMA ÇUKUROVA ISI SİSTEMLERİ

foto haber / sodex ankara 2011

106 Termo Klima Nisan 2011

DAYISAN MAKİNA DELFİN HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ DELTA ENERJİ SİSTEMLERİ

DG VISION ALÜMİNYUM RADYATÖR DİPOS DMS DIŞ TİCARET

DOĞU İKLİMLENDİRME EKİPMANLARI ECO GREEN SU TEKNOLOJİLERİ E-GAZ

EKSERJİ ELEKTRO-TEK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ

ELPA YANGIN DOLAPLARIİŞ GÜVENLİĞİ EKİPMANLARI

EMTİ MEKANİK GRUP - THERMAX ERF GRUP ERKOÇ LTD. - OSPA

foto haber / sodex ankara 2011

107Termo KlimaNisan 2011

ERMAK ELEKTRONİK - BEHA EROĞLU FİTTİNGS ERSOY ISITMA - TERMORAD

FALKEN BACA VE HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ

FANSAN FETAŞ

FRİTERM GEMAK ENDÜSTRİ MAKİNALARI GENTEM

GES TEKNİK GÜCÜM POMPA VE MAKİNA GÜÇTAY

GÜNTER KLİMA HAVAK HAVALANDIRMA GRUP

foto haber / sodex ankara 2011

108 Termo Klima Nisan 2011

HAZAR SU ARITMA SİSTEMLERİ HİMTES ISISO-ISITMA SOĞUTMA KLİMA HAVALANDIRMA

İNCİRCİOĞLU İNAN PLASTİK - JACOB KARAKAYA TEKNOLOJİ

KLİSOM KOÇKAYA ISI - SANCAK KONTROLMARKET

KOZLUSAN ISITMA SİSTEMLERİ KROM METAL MACROFIL HAVALANDIRMA FİLTRELERİ

MAK-TES BACA MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI MAKİNA TANITIM GRUBU

foto haber / sodex ankara 2011

109Termo KlimaNisan 2011

MAKRO TEKNİK MEGA SIZDIRMAZLIK MEKSİS MEKANİK SİSTEMLER

METAL SERVİS METRİKS GAZ VE SU ARMATÜRLERİ MGT FİLTRE KLİMA

MITANOX BACA SİSTEMLERİ NEMA KİMYA ONSE VANA CEKET SANAYİ

ÖZMAKSAN MEGAFÜZYON PAMSAN PERMAK MAKİNA SANAYİ

RAİNSOFT - ELEKTROLUX RAM ÖLÇÜ VE KONTROL SİSTEMLERİ RMA PLASTİK - MERSİN

SADIK PRES SANAYİ SAUTER SESİNOKS METAL

SET ENDÜSTRİYEL FİLTRE KLİMA TEK FİLTRE - TEKFİL TEKAN TEKNİK

TEKNİK GRUP TEKNO YANGIN VE HAVALANDIRMA TEKNOKLİMA - SAMSUNG

TEMAS - VECAMCO TEMPO POMPA VANA SANAYİ TERMO YILDIZ ISITMA

TESAN - DOTECH TESTO TOTALINE - AKGÜZ

foto haber / sodex ankara 2011

110 Termo Klima Nisan 2011

foto haber / sodex ankara 2011

111Termo KlimaNisan 2011

TUBEST BACA SİSTEMLERİ TÜRK HENKEL TÜRK LOYDU

ULUS YAPI UNİ-JACVANA CEKETLERİ ÜNTES

VİRA VALF VİS VANA YAPI-TEK - HELIOS

YENİ ENERJİ SİSTEMLERİ YEŞİLYURTLAR MAKİNA ZTF İNŞAAT

Fuarın basın sponsoru TermoKlima dergisi fuar özel sayısını, fuarı ziyareteden tu ̈m ziyaretçilere ve katılımcılara

fuar girişinde u ̈cretsiz dağıttı.

15-19 Mart 2011 tarihlerinde Frankfurt'tagerçekleştirilen ISH Uluslararası Bina Tek-nolojileri, Sıhhi Tesisat, Ticari ve EndüstriyelPVF, Isıtma, Soğutma, Havalandırma,Banyo ve Mutfak Ekipmanları Fuarı ino-vatif banyo dizaynı, sürdürülebilir tesisatçözümleri ve çevre dostu bina hizmet tek-nolojileri konularında dünyanın en büyük

fuarı olduğunu bir kez daha ispatladı. 5gün boyunca 250.000 m2’lik fuar alanı zi-yaretçilerle tamamen doldu. Messe Frank-furt tarafından gerçekleştirilen fuara olanilgi gerek katılımcı gerekse ziyaretçi sayısıaçısından 2007’ ye göre 2009 yılında birazdaralsa da 2011 yılında 2,355 üretici firmave 204 bin ziyaretçi ile tekrar eski günle-rine döneceğini gösterdi.

Messe Frankfurt Yönetim Kurulu BaşkanıWolfgang Marzin yaptığı değerlendirmede;“ISH fuarının gerçekleşen yüksek rakam-larının fuarın tesisat, ısıtma ve iklimlen-dirme sektörünün ekonomik barometresiolma fonksiyonunu teyid ettiğini vurgu-ladı. Tüm dünyadan 2,355 üretici banyodizaynı ve çevre dostu bina teknolojilerin-deki en son teknoloji ve trendlerini Frank-furt Fuar alanında sergiledi. Fuarın anatemalarını koruma, sürdürülebilirlik, verim-lilik ve yenilenebilir enerji oluşturdu. ISH

fuarını 5 günü boyunca 204,000 ziyaretçiziyaret etti. 2 yıl önceki ISH fuarına göreAlmanya dışından katılan ziyaretçilerinoranında önemli bir artış oldu. Oran %6artarak 71,000 uluslararası ziyaretçi olarakgerçekleşti. Bu gelen 204 bin ziyaretçinin%35' lik bir oranın uluslar arası ziyaretçiolduğunu gösteriyor ki bu rakam 2009’da58,000 kişiydi.

Almanya dışından ziyaretçi sayısının artma-sının sebebi, dünyanın gelişen bölgelerinin

artması. Orta veDoğu Avrupa hari-cinde Asya veA.B.D.'den de dahafazla ziyaretçi katılımıgerçekleşti. Alman-

Uluslararası üreticiler en son inovasyonlarını “ISH Su” ve “ISH Enerji” bölümlerinde tanıttılar.

ISH 2011'de dünyanın en büyük markaları 204 bin ziyaretçiyi ağırladı

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

112 Termo Klima Nisan 2011

Messe Frankfurt Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Marzin

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

113Termo KlimaNisan 2011

ya'dan sonra en çok ziyaretçi gelen ülkelerİtalya, Fransa, Hollanda, İsviçre, Avusturya,Birleşik Krallık, Belçika, Polonya, Çin, İs-panya, İsveç, Rusya, Türkiye ve Ukrayna idi.Messe Frankfurt tarafından gerçekleştiri-len anketlere göre hem katılımcılar hemde ziyaretçiler %95 oranında memnuniyetbelirttiler. İki yıl önce memnuniyet rakamı%10 daha düşüktü.Yabancı katılımcı veziyaretçiler de bir önceki ISH fuarınaoranla fuarı daha pozitif görüyorlar vegerçekleşen iş havasından memnunlar.

Geçmişte olduğu gibi ISH 2011 fuarınınen büyük ziyaretçi grubunu bina hizmetteknolojisi ve bina donatımında önemlirol oynayan tesisat ticareti oluşturdu.Yaklaşık 75.000 tesisatçı ISH kapılarındangeçti. Ayrıca sektör temsilcileri, mimarlar,şehir planlamacıları ve mühendisler debüyük oranda ziyaret ettiler.

Sektörün gözünde var olan binaların mo-dernizasyonu veya gelecek odaklı binainşaa etmek isteyen herkes için ISH sek-törün buluştuğu dünyanın en önemli ti-caret fuarıdır. Su ve binalarda enerjiverimliliğinde en iyi çözümleri sunmasısayesinde sektör mükemmel bir konumasahip. ISH fuarı da sektörde yaşanan eko-nomik canlılığı ivmelendirdi" diyor Wolf-gang Marzin.

Marzin sözlerine şöyle devam ediyor;“ISH tesisat, ısıtma ve iklimlendirme sek-törünün en büyük fuarı olmanın yanı sıradünyayı pek çok segmentte yönlendirenAlman üreticilerin de ihracat platformu-dur. Alman tesisat, ısıtma ve iklimlen-dirme sektörü çoğunluğu orta ölçeklifirmaların oluşturduğu 400.000 kişiye is-tihdam sağlayan yaklaşık 50.000 şirket-ten oluşuyor. Sektörün yıllık cirosuyaklaşık 40 milyar Euro'dur.

ISH katılımcılarının ankete verdikleri cevap-larda genel değerlendirme de iki yıl önce-sine göre daha iyiydi. Katılımcıların %85'ihedeflerine ulaştıklarını (2009'a göre %3

artışla) belirttiler. Özellikle firmalar yenikontak bulma, alınan sipariş ve ziyaretçikalitesi (karar ve satın alma yönünden) ileilgili memnuniyetlerini belirttiler.

Ziyaretçiler için en önemli ürün segmentitesisat ve ısıtma teknolojilerinin birleşi-minden oluşuyordu. Diğer önemli seg-mentler iklimlendirme, soğutma vehavalandırma teknolojileri ve yenilenebilirenerjiler oluşturdu. ISH 2011 sergilenenürün ve hizmetlerden hedeflerine ulaştık-larını belirten 204.000 ziyaretçisi ile yenibir rekor kırdı.”

ISH Su bölümünde Banyo Deneyimi veTesisat Teknolojileri bölümleri FrankfurtFuar alanının doğu tarafında yerlerini al-dılar. Banyo deneyiminin ana konularınıkaynak koruma, wellness ve dizayn, mo-dernizasyon, uluslararası banyolar ve bü-tünleyici mobilya konseptleri yer aldı.

Bu bölümdeki büyük markalar arasında:Bette, Bisazza, Burgbad, BWT, Dorn-bracht, Duravit, Emco Bad, Grohe, Grün-beck, Hansa, Hansgrohe, Hüppe, IdealStandard, Judo, Kaldewei, Keramag,Kermi, Keuco, Kludi, Kohler, Laufen, LupiDesign, Roca, Teuco Guzzini, Toto, Ville-roy & Boch ve Vitra yer aldı.

Tesisat Dünyası Teknolojilerinde sunum yapanfirmalar arasında: Geberit, Hilti, Rehau,Rems-Werk, Rothenberger, Roth Werke,Uponor, Viega, Wavin ve Würth yer aldı.

ISH Enerji bölümün bina hizmet ve enerjiteknolojileri, iklimlendirme soğutma ve

havalandırma teknolojileri fuar alanınınBatı kesiminde yer aldı. Bina hizmet veenerji teknolojileri üreticileri çevre dostubina hizmet teknolojileri, verimli ısıtma veyenilenebilir enerjiler üzerine odaklandılar.

Bu sektörde yer alan önemli markalar ara-sında: Ariston, Austroflamm, BoschThermotechnik Junkers, Buderus, Brötje,Daikin Europe, De Dietrich Thermique,Elco, Fröling, Grundfos, Hark, Kermi,KSB, La Nordica, Nibe, Rettig Germany,Riello, Ritter, Schiedel, Schüco, Solar-world, Spartherm, Stiebel Eltron, Vail-lant, Viessmann, Wagner & Co,Weishaupt, Wilo, Wodtke Wolf veZehnder bulunuyor.

Diğer ünlü markalar: Belimo, Bertelli, Dan-foss, Giacomini, Heimeier, Honeywell,Johnson Controls, Kieback&Peter, Oven-trop, Priva, Siemens ve Testo ev ve binaotomasyonu, kontrol teknolojileri ala-nında ürün sergilediler.

ISH'da, iklimlendirme, soğutma ve hava-landırma teknolojileri Aircontec bölü-münde sergilendi. Bu yıl tüm innovatifçözümler yeni hol 11'de sergilendi.

Burada yer alan önemli markalar arasında:AL-KO Therm, Ebmpapst, Emco, GEA,Helios, Maico, Trox, Vortice, Walter Meier,Wolf ve Ziehl - Abegg bulunuyor.

Bir sonraki ISH fuarı 12-16 Mart 2013'tegerçekleşecek.

Fuarı destekleyen dernek yöneticileri-nin ISH 2011 ile ilgili olumlu yorumları:

Elmar Esser, TesisatIsıtma ve İklimlen-dirme Merkezi Der-neği Genel Müdürü(Zentralverband Sa-nitär Heizung Klima– ZVSHK): “Buzaman, iyi gidişatakapılıp sektörünkendisini rehavete

bırakacağı bir zaman olmamalı. ISH 2011Japonya'daki nükleer felaketin gölgesindegerçekleştirildi. Almanya’da da bu felaketinetkileri gelecekte enerji ve ısı üretimi olarakyansıyacak. Tesisat, ısıtma ve iklimlendirmeticaretinin pazardaki sözcüleri olarak dev-letten net ve güvenilir yönlendirme bekli-yoruz. Sektörden de mükemmel teknolojikyanıtlar ve pazara bu teknolojiyi sunabi-lecek bağlılık ve faydalarına ilişkin müş-terileri bilgilendirmelerini bekliyoruz."

Andreas Dornbracht,Alman Tesisat Sek-törü Derneği Başkanı(Vereinigung der De-utschen Sanitär-wirtschaft e.V.–VDS):“Alman Tesisat Sek-törü açısından ISH

2011, sektörün pozitif ekonomik canlılı-ğını yansıttı. İşler büyüyor. Özellikle gele-neksel olarak en dolu gün olan perşembegünü fuar holleri tamamen doluydu. Al-manya'dan sabit sayıda gelen ziyaretçigeçmişine baktığımızda uluslararası zi-yaretçilerin artmasından oldukça mem-nuniyet duyuyoruz. ISH 2009'a finansalve iş krizi dolayısıyla katılamayan tüm zi-yaretçiler bu yıl geldiler. Özellikle Almantesisat sektörü için -iyi ihracat potansi-yeli taşıyan-gelişmekte olan pazarlardangelen uluslararası ziyaretçi oranındanmemnunuz. Bir kez daha "Banyo" trendforumu ile banyo inşaatçılarına yeni vesıcak bir resepsiyon verildi. Diğer bir de-yişle ISH 2011 Banyo iş dünyasına muh-teşem bir başlangıç oldu."

Horst Eisenbeis,Alman MerkeziIsıtma Derneği Baş-kanı (Vereinigungder deutschen Zen-tralheizungs-Wirtsc-haft e.V. - VdZ) –Binalar Hizmet Tek-nolojilerinde EnerjiVerimliliği Forumu -:“Tesisatçılar, planla-yıcılar, mimarlar ve

yatırımcılar bir kez daha başarılı bir fuardeneyimi yaşadılar Üreticiler inovatif sis-tem ve teknolojilerini sergilediler. ForumAlmanya’da gündemde olan enerji tartış-masına ısıtma, iklimlendirme ve havalan-dırma sektöründe sadece enerjinin nasıltasarruflu kullanılabileceği ile ilgili değilaynı zamanda nasıl korunacağı ile ilgili be-lirli yollar sundu.

Klaus Jesse, AlmanEv, Enerji ve Çevreteknolojileri Endüs-trisi Başkanı (Bunde-sindustrieverbandDeutschland Haus-,Energie- und Um-welttechnik e.V. –BDH) ve AndreasLücke, BDH GenelMüdürü: “Bir kez

daha Alman tesisat ticaretinden gelenulusal ve uluslararası ziyaretçilerle bera-ber oluşan yüksek ziyaretçi sayısı ISH fua-rının enerji bölümünün gücünü veöncülüğünü teyid etti. Teknik problem-lere verilen modern sistemli ve inovatifçözümlerle Alman endüstrisi öncülüğünütekrar göstermiş oldu. Bizler özellikle 3.Nesil Teknoloji ve Enerji Forum'unu dü-zenleyen Messe Frankfurt ve BDH, ÇevreBakanlığı ve diğer sekiz derneğe teşekküretmek istiyoruz."

Prof. Ulrich Pfeiffenberger, Bina İklim Ens-titüsü Başkanı (Fachinstitut GebäudeKlima e.V. - FGK): “ Hol 11 deneyi başa-rılıydı. Bu ISH - Aircontec katılımcılarınınortak görüşüydü" diyor. Yeni ortamdakatılımcılar daha fazla enerji tasarrufu,estetik olarak hoş görünen mimari, ik-limlendirme teknolojileri ve yenilenebilirenerji ile entegrasyonu dahil etkileyicisunumlar yapma fırsatı buldular. Diğerodak noktalarda ise iyi iç hava kalitesi,konfor seviyesi ile enerjinin daha verimlikullanılması yer aldı. Katılımcılar aynızamanda ellerinde belirli projeler ile ilgilitalepleri olan ziyaretçilerin kalitesindenmemnun kaldılar. Fuar süresince İklim-lendirme Forumu bilgi ve iletişim plat-formu olarak özel ilgi gördü. 747ziyaretçi Forum programına dahil oldu."

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

114 Termo Klima Nisan 2011

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

116 Termo Klima Nisan 2011

Bilindiği üzere 2 yılda bir düzenlenen ISHFrankfurt Fuarı bize göre sektörün enönemli etkinliklerinden bir tanesi ve glo-bal markette yer almak isteyen her firma-nın mutlaka katılması gereken bir fuar. Genel anlamda bir değerlendirme ya-pacak olursak; ISH Fuarı katılımcılar veorganizasyon yönünden bu yıl da ol-dukça zengindi. Alman katılımcılarınyanı sıra İtalyan katılımcı ve ziyaretçi sa-yısı oldukça fazlaydı. Türkiye’den deyoğun ilgi gösterilen fuara 58 Türk fir-masın›n katılım› sağlandı. Sayının bu ka-darla sınırlı kalmasının nedeni de fuarorganizasyonunun kontenjanının dol-muş olması. Artık fuarda yer alabilmekiçin çok daha önceden harekete geç-mek gerekiyor. Tabi bu durum da fuaraverilen önemi gözler önüne seriyor. Bizim açımızdan dikkatleri çeken birdiğer unsur ise fuar stantlarına, tanı-tıma verilen önemin diğer yıllara oranladaha da artması oldu. Yine bu yılki fuar

diğer yıllara nazaran daha düzenli vedaha kompakt bir yapıya sahipti bununda ziyaretçiler ve katılımcılar açısındandaha olumlu sonuçlar doğurduğunusöyleyebiliriz. Biz gerek yurtiçi gerekse yurtdışı ger-çekleştirilen önemli organizasyonlardasektörümüzü ve ülkemizi en iyi şekildetemsil etmeye özen gösteriyoruz. ISHFuarına uzun bir süredir düzenli olarakkatılmaktayız. Bu fuarda da son dö-nemde ön planda olan Anti Mikrobiyalhava kanallarımız ve Plastik Panjurları-mıza ek olarak; Flexible Ara BağlantıElemanları, Kendinden Yapışkanlı İzo-lasyon Çivisi, Hazır Hava Kanalı İzolas-yonu, Anemostadlar, Metal/PlastikKelepçe, Alüminyum Folyo Bantlar veHavalandırma Ekipmanları gibi ürüngruplarımız ile de yer aldık. Fuar katılımına verdiğimiz önem vestantlarımızdaki ürün çeşitliliğimiz şüp-hesiz ki yeni bağlantılar kurmakta

önemli bir paya sahip. Fakat insana ya-tırım yapmayı ilke edinen bir firma ola-rak bu tarz organizasyonlarda yeralmanın bizim için en büyük getirisimüşterilerimizle buluşma fırsatı bul-maktır. ISH Fuarını bu yönleriyle değer-lendirdiğimizde, bizim için oldukçagüzel geçtiğini ve tüm beklentilerimizikarşıladığını ifade edebiliriz.

AFS Boru San. A.Ş. Genel Koordinatörü Zahid Poyraz:˝Gerek yurtiçi gerekse yurtdışı gerçekleştirilen önemliorganizasyonlarda sektörümüzü ve ülkemizi en iyi şe-kilde temsil etmeye özen gösteriyoruz.˝

Sanko Holding şirketlerinden, ısıtma so-ğutma ve havalandırma sektörünün ye-nilikçi markası Airfel, sektörü bir arayagetiren uluslararası fuarlara katılmayadevam ediyor. Airfel, son olarak 15-19

Mart tarihlerinde dünyanın en önemliısıtma, soğutma, havalandırma, banyo,inşaat servisleri, enerji ve yenilenebilirenerji fuarı olan ve Almanya’nın Frankfurtşehrinde düzenlenen ISH 2011’e katıldı.Airfel, bu yıl 51.’si düzenlenen ISH2011’de Türkiye’de en yeni teknolojilerkullanılarak Avrupa standartlarında üre-tilen ESH infrared ısıtıcı, Airfel kombi,klima, radyatör ve fancoil ürünleriyle ye-rini adı.

Airfel yetkilileri fuar süresince 150’yiaşkın firma ile birebir görüşme yaparakFransa, İsveç ve Polonya başta olmaküzere önemli pazarlarla iş bağlantılarıgerçekleştirildi. Airfel standı ise Şili’denÇin’e Norveç’ten Ürdün’e 1000’i aşkınfirmanın yetkilileri tarafından ziyaretedildi. Ziyaretçiler Airfel markalı ürünlereyoğun ilgi gösterdi.

Airfel İhracat Müdür Yardımcısı ManolyaAnul “Fuarlar uluslararası ticaret potan-siyelini büyük miktarda artıran önemli or-

ganizasyonlar olarak öne çıkıyor. Bu se-beple, biz de birçok uluslararası fuara ka-tılıyor ve üstün teknolojili ürünlerimizleTürk iklimlendirme teknolojisinin geldiğinoktayı sektör profesyonellerine gösteri-yoruz. Sektörde üretime en fazla yatırımyapan firmalar arasında bulunuyoruz.Dört fabrikamızda dünya standartlarındaüretim gerçekleştiriyor ve uluslararası re-kabet koşullarında bir dünya markasıolma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.4 kıtada 45’ten fazla ülkeye ihracat yapı-yoruz ve bu rakamı yükseltmek için fuarkatılımlarına önem veriyoruz. İki yılda birdüzenlenen ve tüm dünyadan birçok sek-tör profesyonelinin katılımıyla gerçekle-şen Almanya’daki ISH 2011’de de sonteknolojiye uygun, inovatif, enerji sınıfıyüksek ve ekonomik ürünlerimizi sergile-dik. Bu yıl 60’a yakın ülkeden 2500 katı-lımcının yer aldığı ISH, 200 bini aşkınziyaretçisiyle büyük bir ticari potansiyeltaşıyor.” diyerek ISH fuarının öneminedikkat çekti.

Airfel İhracat Müdür Yardımcısı Manolya Anul: “üstün teknolojili ürünlerimizle Türk ik-limlendirme teknolojisinin geldiği noktayı sektör profesyonellerine gösteriyoruz.”

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

118 Termo Klima Nisan 2011

Aktif Grup; ISH Frankfurt 2011 Fua-rı’nda üretimini yapmış olduğumuz Grezgömme rezervuarlar, Aktech markalıakıllı daire giriş istasyonları, keten, sızdır-mazlık macunu, sessiz pis su boru kelep-çeleri ve tesisat boru kelepçelerini dünyapazarına sundu.

ÇEVRE DOSTU GÖMME REZERVUARAr-Ge çalışmalarımız sonucunda oluştur-duğumuz yüksek kalite ve estetiğe sahipçevre dostu “Grez” gömme rezervuarla-rımızı 8 farklı modelde tüketicilerin beğe-

nisine sunmaktayız. Grez gömme rezer-vuarlar, su tasarrufu, sessiz boşaltma özel-liği, ses ve nem yalıtımı, kolay montajı ilefirmamızın teknoloji ve tasarım konusun-daki farklılığını ortaya koymaktadır.

AKILLI DAİRE GİRİŞ İSTASYONUAktif Grup; Aktech akıllı daire giriş istas-yonu, anında sıcak su elde etmesi ve ada-letli paylaşımı sağlayan daire girişistasyonu, kalitesinin yanında makul fiya-tıyla da ziyaretçilerden ilgi gördü.

Aktif Grup ISH Frankfurt 2011 Fuarı’nda ürünlerini dünya pazarına sundu

İlginin önceki yıllara oranla çok dahayoğun olduğu hissedilen bu fuara Hol9.0’da yer alan 36 metrekarelik özelyapım standı ile katılan BOR-SAN A.Şürün gamı içerisinde yer alan Çelik PanelRadyatör, Havlu Radyatör ve Dizayn Rad-yatörlerden oluşan zengin ürün yelpaze-sini sergiledi. BOR-SAN A.Ş; Sektör profesyonellerinibir araya getiren bu uluslararası organi-

zasyon çerçevesinde Çin'den Şili'ye uza-nan bir coğrafyada 6 kıta,45 ülkeye ya-yılmış mevcut müşteri portföyü ile biraraya gelerek hem ticari hem dostane iliş-kilerini pekiştirme imkânı bulmanın yanısıra hedef ülkelerdeki alıcılarına ulaşma,ürünleri hakkında detaylı bilgiler vermeimkânı bularak son yılların en verimli fu-arlarından birini gerçekleştirdi.

BOR-SAN ISH Frankfurt Fuarı’nda zengin ürün yelpazesini sergiledi

Bu sene ikinci defa katılımını gerçekleş-tirdiğimiz ISH Frankfurt fuarı bizim açı-mızdan oldukça verimli geçti.2009yılındaki fuara göre standımıza gelen zi-yaretçi ve onların ülke sayısındaki artışbizim açımızdan tatmin ediciydi. Bu ne-denle bu fuara düzenli olarak dahabüyük standla katılmayı düşünüyoruz.Fuar sonrası yeni müşterilerden taleplergelmeye başladı ve ihracat ekibimiz bu is-

tekleri yakından takip ediyorlar. Yenimüşterilerin yanı sıra farklı ülkelerdekibayi ve müşterilerimizin standımızı ziya-ret etmesi de bu fuara katılmamızın diğerartıları arasında oldu. Fuar sonrası orga-nizatörden gelen rapora göre de zatentoplam ziyaretçi sayısında artış olduğubelirtiliyor. Genel olarak fuar bizim içinverimli geçti.

Duyar Vana İhracat Müdürü Ayhan Öztürk: “ISH Frankfurt fuarı bizim açımızdanoldukça verimli geçti”

Ecostar olarak katıldığımız ISH FrankfurtFuarı’nda firmamız açısından çok olumlugelişmeler yaşadık. Almanya’daki fuarda

yurtdışı katılımın yoğun olduğunu göz-lemledik. Firmamızın daha önceleriİtalya’da katılmış olduğu ısıtma ve so-ğutma fuarına göre daha hareketli geçti-ğini söyleyebilirim. Almanlar özellikle bufuara çok önem veriyorlar. 8. Salon’da fir-malar büyük m²’lerle gövde gösterisi yap-tılar. Fuara çok az sayıda İtalyan firmanınve hiç yok denilecek kadar az Çinli firma-nın katılması da gerçekten ilginçti. Alman

firmaları ülkelerinde yapılan fuara ağırlık-larını koymuşlardı. Teknolojik olarak bak-tığımda ise çok büyük değişim ya dagelişim gözlemleyemedim ama dikkatimiçeken firmaların ısı pompası ve otomatikkontrollere ağırlık verdiğidir. Tabi ki bu yılfuarda bir salon daha açılması fuarın bü-yüklüğünü daha da arttırmıştır.Bizler ısı sektöründe Türk firmaları olarakbir elin parmakları kadardık. İsterim ki

Ecostar Cem Özyıldırım: “ISH Frankfurt Fuarı’nda firma-mız açısından çok olumlu gelişmeler yaşadık.”

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

120 Termo Klima Nisan 2011

Türk firmaları olarak daha çok firma ka-tılarak ısıtma ve soğutma da ağırlığımızıfuara daha da çok yansıtabilelim. İnanı-yorum ki zamanla o günleri de göreceğiz.Almanya fuar konusunda turistik bir yer

haline gelmiş. Tüm oteller dolu ve Al-manya bu konuda gerçekten büyük gelirsağlıyor. Fuara giriş katılımcıda olsanız ta-mamen ücretlidir. 4 günlük ziyaretin fiyatı65 Euro dur. Buradan da anlaşılacağı gibi

gelen ziyaretçilerle kazanılan paranın çokbüyük miktarlar olduğu Türkiye olarak dabu yönde yatırımlar yapılırsa turizm vebizim sektörümüze büyük katkılar sağla-yacağına inanıyorum.

Öncelikle, bu kadar çok sayıda Türk fir-masının böyle önemli bir fuarda boygöstermesinden gurur duydum.204.000 mesleki ziyaretçi tarafından zi-yaret edilen fuar, firmamız açısından daoldukça olumlu geçmiştir. Daha ilk gün-den geri dönüşler aldık. Çok önemliolabilecek potansiyel müşteriler ile bire-bir görüşme fırsatımız oldu. Sektördekiyenilikleri görebilme, sektördeki diğerüretici firmalar ile istişarelerde buluna-

bilme imkânı bulduk. Önemli denebile-cek sayıda birebir görüşmelerimiz oldu.Önümüzdeki senelerde daha fazla Türkkatılımcısını bu organizasyonda görebi-leceğimizi düşünüyorum.Fuarın bence tek olumsuz yönü; 5 günçok uzun bir süre ve halka açık olan songün oldukça gereksiz. Birçok firmanında görüşü bu yönde... Sanırım bir son-raki fuarlar için bu yönde çok görüş bil-dirilecektir.

Emin Teknik O. Akın Gülgün: “Bu kadar çok Türk firma-sının fuarda boy göstermesinden gurur duydum.”

ISH Frankfurt Fuarı’nda Eneko AŞ. tara-fından sergilenen ısı ve enerji geri kaza-nım sistemleri teknik özelliklerindekiüstünlükler sayesinde beğeniyle incelendive yoğun ilgi gördü. Enerji verimliliği açı-sından yüksek verimli cihazların öne çık-tığı, yurt içi ve yurt dışından gelen çoksayıda ziyaretçinin, sergilenen ürünlerin

kalitesi ve enerji kazanımı açısından fark-lılıklarını yakından inceleme şansını bul-duğu fuarda, Eneko AŞ. birçok yenifirmayla iş anlaşması yapma şansı yaka-ladı. Eneko standında tamamen kendi Ar-Ge gurubuyla geliştirdiği; kullanıcı dostufonksiyonel, yüksek verimlilikte ısı gerikazanım ünitelerini sergiledi.

Eneko A.Ş. ISH Frankfurt Fuarı’nın en çok ilgi gören firmalardan biriydi

ISH fuarı her zaman olduğu gibi firmamıziçin gayet olumlu geçti. 1997 yılındanberi katılmakta olduğumuz ISH dünyanınen önemli ısıtma-soğutma ve yenilenebi-lir enerji fuarlarından biri olması nede-niyle, başta Avrupa’dan olmak üzere tümdünyadan sektörden profesyoneller tara-fından ziyaret edilmektedir.

Firmamız Dünyanın 5.büyük güneş kol-lektörü üreticisi olarak bu yıl ISH Frank-furt fuarına 50 m2 stand ile katılarakmevcut ve yeni ürünlerini tanıtmıştır.Özellikle yeni Drainback Boyler, yeni TwinBoyler ile yeni montaj sistemine ziyaret-çiler büyük ilgi göstermiştir.

Ezinç Dış Ticaret Şefi A. Kutay Ülke: “Drainback Boyler, TwinBoyler ve yeni montaj sistemimiz büyük ilgi gördü.”

Şu an 36 ülkeye ihracat yapan firmamı-mızın “ISH Frankfurt” gibi uluslararası ni-teliği ön planda olan bir etkinliktebulunması olmazsa olmaz idi. Gerek yurt-dışı distribütörlerimiz ile bir görüşme im-kanı olması gerekse farklı ülkelerde yeni

kontakların edinilmesi açısından kaçırıl-

maz bir fırsattı. Bu fırsatı en iyi şekilde de-

ğerlendirdiğimizi ve Türkiye’nin sanayisini

uluslararası ortamda en iyi şekilde temsil

ettiğimizi düşünüyoruz.”

FAF Vana İhracat Müdürü Nuri Aytepe: “Türkiye’nin sana-yisini uluslararası ortamda en iyi şekilde temsil ettiğimizidüşünüyoruz.”

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

122 Termo Klima Nisan 2011

Hannover-Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. ola-rak iklimlendirme ve tesisat sektöründedünyanın ISH gibi sayılı fuarlarından bi-rinde ISK-SODEX 2012’yi tanıtma fırsatıbulduk. Fuar firması olarak bizim dışımızda

sadece Mostra Convegno’nun olması ISK-Sodex İstanbul’un uluslararası alanda daöncülüğünü göstermesi açısından gururvericiydi.ISH Frankfurt Fuarı’nda İklimlendirme, te-sisat ve banyo sektörü çok yoğun geçenbir 5 iş günü yaşadı. Hararetli konuşmalara,el sıkışmalarına, ilk temaslara ve Almanüreticilerin gövde gösterilerine şahit olduk.Genelde Avrupalıların ziyaret ettiği fuardaİngilizce ve Almancanın yanı sıra Türkçenin

de yoğun olarak konuşuluyordu. Aircon-tec’in 11. Hole alınması havalandırma veiklimlendirme firmaları için nispeten yo-rucu oldu çünkü hol ana girişe oldukçauzaktı. Diğer bir önemli ayrıntı ise katılanTürk firmalarının önemli çoğunluğununbanyo kısmında değil de Aircontec (İklim-lendirme ve havalandırma) kısmında katı-lıyor olmalarıydı. İklimlendirme ve tesisatkısmında 45 banyo kısmında da 13 firmayer aldı.

Hannover-Messe Sodeks Fuarcılık Gülfer Duran: “ISK-Sodex İstanbul’un uluslararası alanda da öncülüğünügöstermesi gurur verici.”

ISKID olarak standı ziyaret ederek Türkiyehakkında ve özellikle Türk üreticiler ile ilgilibilgi almak isteyen firmalara bilgi verildi. Ağır-lıklı olarak İran ve Suriye’den gelen ziyaretçilerTürkiye’de hangi firmanın hangi ürünü imalettiği ile ilgili bilgi talep ettiler. Bunun gibi Or-

tadoğu firmaları ürün odaklı bilgi verildi. Al-manya’dan bazı firmalar ise üretim yapacaktesis aradıklarından bazı büyük firmaların tes-isleri ile ilgili bilgi verildi. Özellikle ISKID’inhangi firma hangi ürünü imal ediyor veyaithal ediyor broşürü büyük ilgi gördü.

ISKID, Türkiye’nin iklimlendirme - havalandırma ve klimasektörünün tanıtımı için gelen her ziyaretçiye bilgi verdi

“Bu yıl 51.si düzenlenen, 15-19 Mart2011 tarihinde Frankfurt’ta gerçekleşenISH Enerji, İnşaat, İklimlendirme Teknolo-jileri ve Banyo Fuarı’nın en önemli pazarliderlerinin ve markalarının buluştuğu, enbaşarılı uluslararası fuarlardan birisi oldu-ğunu biliyoruz.

Sektöründe lider bir üretici olan, Tür-kiye’de İstanbul, Adapazarı ve Aksarayolmak üzere 3 farklı ilde, 9 Farklı Üretimtesisi, 4 Ana Deposu100.000 m2 kapalıalan, 300.000 m2 açık alanı ile üretimfaaliyetlerini gerçekleştiren firmamızköklü bir geçmişe sahip bu fuarda 5. kezkatılımcı olarak boy göstermiş, 30 yıllıktecrübesini ve ürünlerini bir kez dahadünya pazarına açılan bu dünyanın enbüyük showroom unda ziyaretçilere sun-muştur. Bu organizasyonun bir parçasıolmanın firmamız adına sektörümüzdeki

yeniliklerin takibi ve pazar payımızı bü-yütme stratejimizin çeşitli avantajları dabulunmaktadır. Geçmiş fuarlarda olduğu üzere 2011’dede sunulan hizmet kalitesi ve güven or-tamı katılımcıların potansiyel iş ortaklık-larını bir adım daha ileriye götürebilmesiiçin gerekli ortamı sağlamakta bir kezdaha başarılı olmuştur. Bu yılın ziyaretçiprofiline bakıldığında ise yine geçtiğimizyıllardan farklı olmayarak oldukça profes-yonel ve hedef odaklı olduğunu söylersekyanılmış olmayız.”

Kalde Z. Ceyda Aday: “Sektörümüzdeki yeniliklerin takibive pazar payımızı büyütme stratejimizle ISH Fuarı’ndaydık.”

Fuarın ilk dakikalarından itibaren yoğunilgi çeken standımızda bu yıl pörtföyü-müze yeni eklediğimiz ürün gruplarımızıntanıtımını yaptık. Bu ürün gruplarımızıaşağıdaki şekilde detaylandırabiliriz: gazve su küresel vanaları, radyatör vanaları,kolektörler, dişli prinç fitting ürün çeşit-leri, PPR metal fitting parçaları, oynarbaşlıklılar, adaptörler, insertler ve anahtarağızlı fittingler…Biz Marmara Metal olarak fuarları satışarenası olarak değil, bir pazarlama are-nası olarak görüyoruz. Fuarda hazırladı-ğımız yeni firma tanıtım filmini fuaresnasında dev ekrandan fuar katılımcıla-

rına izlettik. Bu filmde modern makineparkurumuzu, üretim proseslerimizi göz-ler önüne serdik. İşinin sadece malzemeüretmek değil, gerek üretim tekniğiylegerek modern üretim organizasyonu ileve gerekse bilgi teknolojisine yaptığı ya-tırımları ile sektöre yön veren, öncü birkuruluş olduğumuzu gösterdik. Fuar katılımcılarından yoğun ilgi gören

VALFEX markalı ürünlerimiz için birçokyeni bağlantılar kurulmasının yanı sıraortak yatırım yapma, karşılıklı teknolojideğişimi ve bayilikler konu başlıklarındasıcak görüşmeler yaptık.Marmara Metal, Valfex markası ile yurt

içinde gücüne güç katmak ve yurt dışımüşteri portföyünü daha da genişletmekiçin çalışmalarına hız verdi. Müşterimemnuniyeti adına hızlı teslim, kaliteliürün ve sürekli gelişim anlayışıyla müşte-rilerine hizmet etmeye devam edecektir.

Marmara Metal Genel Müdür Yardımcısı Fikret Canbolat: “ISH Fuarı’nda pörtföyümüzeyeni eklediğimiz ürün gruplarımızın tanıtımını yaptık.”

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

124 Termo Klima Nisan 2011

59 Türk firmasını ISH'da görmek heye-can vericiydi. Solimpeks'in 5. katılışı.Her geçen sene Avrupa'da ve Alman-ya'da pazar payımızla doğru orantılıolarak stand büyüklüğümüz ve standtrafiğimiz de arttı. Yenilenebilir enerjilerbölümünde bazı Avusturyalı ve Almanrakiplerimizin ekonomik sıkıntılardandolayı sektörde yola devam edemeye-ceklerini duyduk ve üzüldük. Yunan ra-kiplerimizden hiçbirisi bu fuarakatılmadı. Solar termal alanında firma-mız Avrupa'da beşinci sıradan dör-düncü sıraya yükseldiğini elimizdekiraporlarlardan ve fuardaki ana ham-madde tedarikçilerinden teyit ettik. Buda bizlere kıvanç verdi. Bu fuarda öneçıkan ürünümüz hibrit kollektörlerdi.

Hem sıcak su hem elektrik üreten, aynızamanda PV teknolojilerindeki ısı/ışıkparadoksunu kullanarak %40 verim ar-tışı sağlayan bu ürün dünya çapında ilgigördü. Bilinen hemen hemen tümbüyük markaların Ar&Ge müdürleri buürünü görmek için standımıza geldi.Karşılıklı görüş alışverişlerinde bulundukve Ar&Ge işbirliği teklifleri aldık. Solim-peks Almanya (Solimpeks Solar GmbH)bir yaşını doldurdu. OEM müşterilerhariç, Solimpeks Solar GmbH, kendimarkasıyla bir yıl içerisinde Almanya'da%1'lik bir dilim kapmayı başardı. Buİtalya ya da İspanya'da olsa çok sevin-mezdik ama oturmuş bir pazarda baş-langıçta elde edilen bu başarı bizimemnun etti. Hedefimiz Bosch/Bude-

rus, Viessmann, Vaillant, Wagner gibirakiplerden birer ikişer dilim alarak üçyıl içerisinde %10'a ulaşmak. Solim-peks bundan sonraki ISH fuarlarına dabir Alman şirketi olarak Solimpeks SolarGmbH ismiyle katılacak ve rekabeti ye-relleştirecek. Diğer Türk firmalarının daçok büyük başarılar elde ettiğini duyu-yoruz. İleriki yıllarda Türkiye 59 firmadan400 katılımcı firmaya çıkıp İtalyan ve Al-manları durdurduğunda, inanıyoruz kiısıtma soğutma sektöründe Türkiye içintatlı günler o zaman başlayacak.

Solimpeks Solar Satış Müdürü Hüseyin Gökalp: “Tür-kiye 59 firmadan 400 katılımcı firmaya çıkıp İtalyan veAlmanları durdurduğunda ısıtma soğutma sektö-ründe Türkiye için tatlı günler o zaman başlayacak.”

Uluslararası platformda rekabet edebilenbüyük firmalar arasında yer alan ODE Ya-lıtım, 15-19 Mart 2011 tarihleri arasında,tüm dünyadan 2.355 firmanın katıldığı,71.000 profesyonel tarafından ziyaretedilen ve çok sayıda ürününün sergilen-

diği ISH Frankfurt 2011 fuarında, ODEStarflex camyünü ürün tipleri, ODE R-Flexelastomerik kauçuk köpüğü ve ODEDuctflex esnek hava kanalları ürünlerinistandında sergiledi.

Dış pazarlardaki tanıtım çalışmalarını vehedef pazarlardaki fuar katılımlarını ara-lıksız sürdürdüklerini belirten Ode YalıtımGenel Müdürü Bülent Çolak, “Son 5 yıl-

dır ODE Yalıtım olarak yurt dışı fuarlara,ziyaretlere ve eğitimlere daha fazla önemveriyoruz. 2010 yılını bir önceki seneyegöre %45 ihracat artış oranıyla kapattıkve bugün itibariyle 50’den fazla ülkeyedüzenli ihracat gerçekleştiriyoruz. MesseFrankfurt tarafından düzenlenen ISHFrankfurt 2011 fuarına katılarak marka-mızın uluslararası arenada bilinirliğini art-tırdığımıza inanıyoruz” dedi.

Ode Yalıtım Genel Müdürü Bülent Çolak: “ISH Frankfurt2011 Fuarına katılarak markamızın uluslararası arenada bi-linirliğini arttırdığımıza inanıyoruz.”

İngiliz ISG şirketinin iştiraki olarak Türki-ye’de faaliyetini sürdüren Termo Teknik,12-16 Mart tarihleri arasında Frankfurt’tadüzenlenen ve Dünyanın en büyükısıtma-soğutma sistemleri, enerji vebanyo fuarı niteliğinde olan Frankfurt ISH2011’e, 250 m2’lik standı ile katıldı.

Termo Teknik Satış ve Pazarlamadan So-rumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Ora-loğlu,Termo Teknik’in Frankfurt ISHFuarı’nda ısı verimliliği son derece yük-sek, çevreye duyarlı, yeni panel radyatörürünlerini tanıttığını ve geniş bir ilgi gör-düğünü söyledi.

Termo Teknik yeni ürünlerini sergilediği Frankfurt ISH’da ziyaretçilerin beğenisini kazandı

i z l e n i m / i s h 2 0 1 1

126 Termo Klima Nisan 2011

ISH Frankfurt Fuarı; ısıtma soğutma ha-valandırma ve banyo sektörünün dün-yadaki en büyük fuarı olmasının yanısıra, asıl işlevi dünyanın en büyük tica-ret platformu olmasıdır. Almanya’nınihracatını artırma politikası yanında,dünyanın her yerinden gelen üreticileriçin profesyonel pazarlara ulaşmanın endoğru yoludur. Bu yıl fuarı ziyaret eden204,000 ziyaretçinin 71,000’nin (2009da 59,000) Almanya harici dünya ül-kelerinden profesyonel ziyaretçi tanımıile gelmeleri fuarın önemi hissettiren enözel veridir.

ISH 2011’e 2,355 üretici firma katılmışolup bunun 59 tanesi Türk firmalarıdır.

Bu 59 üreticiden birinin Üret Makineolması bizim ayrı bir gurur vesilesidir.Türk malı olarak ürettiğimiz brülörleri-mizi, tanıtma ve sergileme imkânınıözellikle ISH’da bulmak, geleceğe dairticari umutlarımızı ve ürünlerimiz üze-rinde çalışma şevkimizi artırmıştır.Güney Amerika’dan Uzak Doğu’ya pekçok tedarikçi ile ISH’da buluşmak, Or-tadoğu Yakın Doğu ve Avrupalı teda-rikçilerle iletişimimizi geliştirmek bizimiçin son derece tatminkâr olmuştur.Dünya standartlarında üretim yaptığı-mızı, CE Gostr Sepro TSE sertifikaları-mız ile onaylanan üretim kalitemizi pekçok üretici, toptancı, perakendeci, te-darikçi ve mühendislere sunma şansı-

mızı, ürünlerimizi sergileyerek de des-

tekledik. Brülörlerimize gösterilen öv-

güsel yaklaşım, Türk sanayine duyulan

güvenle birleşerek bizleri Türk üreticiler

olarak ziyadesiyle mutlu etti. Dünyanın

bu son derece profesyonel buluşma

noktasında önümüzdeki yıllarda da

brülörlerimizi sergilemeyi hedeflemek-

teyiz.

Üret Makine Eti Habib: “Brülörlerimize gösterilen öv-güsel yaklaşım, bizleri Türk üreticiler olarak ziyadesiylemutlu etti.”

ISH’nin, Mekanik Tesisat sektörününAvrupa’daki en önemli fuarı olduğunave Avrupa pazarında yer almak isteyenher firmanın bu fuarda olması gerekti-ğine inanıyorum. Venco olarak, ilk ola-rak 2 yıl önceki ISH Fuarı’na, ardındanda geçen yıl Milano Mostra Convegno

Fuarı’na katıldık. Bu fuar, bizim 3.Av-rupa fuarımız oldu ve ziyaretçi sayımızbu yıl da bir önceki yıla göre önemli birartış gösterdi. ISH Fuarı’nın ziyaretçi profiline bakar-sak, sadece Avrupa’dan değil Avustralya,Afrika, Amerika ve Ortadoğu’dan daönemli bir ziyaretçi kitlesine sahip oldu-ğunu görürüz. Bu nedenle, ISH sektörünönemli bir buluşma noktasıdır. Bizimaçımızdan distribütörlerimiz ile bir arayagelmek ve farklı ülkelerde yeni distribü-törlükler bulabilmek için önemli temas-lar sağlamamıza yaramıştır. Fuarda, açık kanatlı (Plug) fanlı ısı gerikazanım cihazı, ısı pompalı ısı geri ka-zanım cihazı, EC fanlı ısı geri kazanımcihazı ve kanal tipi elektrikli ısıtıcılarımızı

sergiledik. Özellikle EC(Elektronik Kont-rollü Motorlu) Fanlı yüksek verimli ısıgeri kazanım cihazlarımız çok ilgi gördü.Bu cihazların en önemli özelliği düşükenerji tüketimi ve yüksek ısı geri kaza-nım verimliliğidir. Dünyada yükselenenerji fiyatları ve son yıllarda gelişençevre bilinci, bu tipte cihazlara duyulanilgiyi artırmıştır. Kanal tipi ve santral tipiısıtıcılar konusunda Türkiye pazarındaen ciddi üreticilerinden biriyiz. Bu fu-arda da özellikle Avrupa’dan bu konudagelen talepler bizi sevindirdi.

ISH Fuar’ında aldığımız olumlu sonuçlargelecek yıllardaki fuarlara da katılmakonusunda verdiğimiz kararın doğrulu-ğunu perçinlemiştir.

Venco, Mustafa Sezer: “Özellikle Avrupa’dan gelen talepler bizi sevindirdi”

Termo Teknik’in son 4 yılda Türkiye’ninpanel radyatör ihracatı birincisi olduğunuhatırlatan Oraloğlu, ihracata yönelik üre-tim yapan bir kuruluş olarak uluslararasıetkinliklerin kendileri açısından çok önemliolduğunu belirterek şunları söyledi:“Termo Teknik, uluslararası standartlardaüretim yapan ve üretiminin yüzde 75’iniihraç eden bir kuruluş olarak sık sık fuar-

lara katılmakta, müşterileri ve potansiyelmüşterileri ile yüzyüze iletişim kurmakta-dır. Frankfurt ISH’da da gerek ürünleri-miz, gerekse standımız ile geniş ilgigördük. Bu fuara sekizinci kez katılıyoruzve katılmaya devam edeceğiz.” Termo Teknik’in Çorlu’da 100 bin m2

alanda üretim yapan dünyanın en büyükpanel radyatör fabirkalarından birisine

sahip olduğunu belirten Oraloğlu, “Fab-

rikamız yıllık 4.5 milyon adet panel rad-

yatör üretim kapasitesine sahip. Bu

Avrupa’da bir çatı altındaki en büyük üre-

tim kapasitesidir. Bu fabrikada, çok farklı

boyutlarda, özel tasarıma sahip, farklı

renk ve görünüşte panel radyatör üretimi

yapıyoruz” dedi.

f o t o h ab e r / i s h 2 0 1 1

128 Termo Klima Nisan 2011

ALARKO CARRIER AYVAZ - HACI AYVAZ BAYMAK

COŞKUNÖZ - COPA ÇELİKPAN - PANELLİ ÇETİK MAKİNE

DİZAYN GRUP EKOVAL VANA ELEKS - E.C.A.

ERASLAN ERKU DIŞ TİCARET FIRAT PLASTİK

GÜNAY TESİSAT - GK HAKAN PLASTİK INTERMETALFLEX

ISH 2011 FUARI’NA KATILAN BAZI TÜRK FİRMALARININ STANDLARI

f o t o h ab e r / i s h 2 0 1 1

129Termo KlimaNisan 2011

IŞIL MÜHENDİSLİK - FLEXIVA KASPA - K.A.S. VANA KODSAN KAZAN

ÖNMETAL PİLSA PLASTİK SÖĞÜT PLASTİK

TDS - TEKNECİLER TORK BAĞLANTI ELEMANLARI ULPATEK FİLTRE

DİĞER KATILIMCI F‹RMALAR SALON / STAND

• Aeon 3.0 C 03• Ant Kalıp 9.0 D 60• Çanakçılar Seramik - Creavit 3.0 C 60• Ece Banyo Gereçleri 3.0 E 69• Eczacıbaşı Yapı Gereçleri 3.1 C 49• Ege Vitrifiye 3.0 B 80• Erta Elektromekanik 10.2 A 12• Güral 3.0 E 85• İdeal Seramik 3.0 E 88• Matel Hammadde Sanayi 3.0 E 11• Mutcan Kalıp Plastik 4.2 K 54• ORKA Banyo 4.2 A 04• Petek Yapı Gereçleri 3.0 F 99• Termosan Isı Sistemleri 3.0 E 80• Tuntaş Akiskan Dağıtım Sistemleri 6.1 C 87• Türk Seramikçileri Tan›t›m Grubu 3.0 E 98

üzerine yatırılan spesifik kabullerle karak-terize edilir. Herhangi bir değerleme içinön koşul, ki uygulanacak değerleme me-todolojisinin ayrıntılı bir şekilde anlaşılma-sına ek olarak, değerlemeye sebep olanbilgi ya da değerli olan nesnenin açık venet bir şekilde sınırlandırılmasıdır. Bundansonraki paragraflarda patentlerin değer-lemesi ile ilgili şimdiye kadar uygulananmetodları da belirtmiş olacağız.

Bir nesnenin değeri, mesela patent ya daşirketin tümü bile, şirketin sahibine geti-rilen fayda ile elde edilir. Bu faydayı ölç-mek için, bu ilke üç farklı kategorideincelenebilir;• Gelecekte oluşacak veya oluşması bek-lenen gelir.• İlgili nesne veya benzer nesneler içinmevcut piyasa fiyatları• Benser bir nesne elde etme ile ilgili ma-liyet

Temel değerleme yaklaşımı özetle aşağı-daki üç farklı yaklaşım ile sağlanabilir;• Gelir yaklaşımı• Market yaklaşımı• Maliyet yaklaşımı

Değerlemenin pratiğinde, özellikle ente-lektüel varlıkların değerlemesi, bu yakla-şımlar farklı formlarda olacaktır. Temeldeğerleme yaklaşımları ile ilgili iki yakla-şımın, özellikle market ve gelir yaklaşım-ları, Hibrid yaklaşımları vurguyu haketmektedir. Buna ek olarak, pek çok ma-kalede bu üç temel kavrama ek olarakbaşka değerleme yöntemlerine dair lite-ratür çalışması örneklerine yer verilmiştir.Bununla birlikte bu yaklaşımların yapılanbir analizi ortay koymaktadır ki, diğerleritemel konseptlerin bir adaptasyonudur .

Gelir yaklaşımı; Daha önce de kısaca bahsettiğim gibi,gelir yaklaşımı metodu çıkış noktasınıdeğerli varlıktan zaman içinde ( gele-cekte ) elde edilebilecek muhtemel ka-zançtan alır; Verilen lisanslara ait birpatent durumunda, örneğin, bu konusahibine gelecekte kazandıracak olanroyalty gelirlerinden türetilir, ve hem his-sedarlara ve hem de yatırımcılara gele-cekte ödenecek olan temettü gelirlerinede bağlıdır. Değerleme yaklaşımının çıkışnoktası bu nedenle gelecekteki gelirlerielde etmek için değerlenebilecek nesne-nin yeteneğidir. Gelir yaklaşımı ile ilgili amaçlar için “ Gelir” aynı zamanda ulusal royaltiler ile ilgilikazançları da içerir. Ve üçüncü bir tarafınödeyeceği telifleri de içerir. Çeşitli alter-

natiflerin karşılaştırması değerleneceknesneden ya da varlıktan elde edilen ge-lirlerin gelecekteki akışlarının indirgen-mesi ile gerçekleştirilir. Bu durumda,indirgeme oranı alternatif yatırımları tem-sil edebilir. Değerlenecek olan varlığın or-taya çıkan değeri, gelecekteki gelirödemelerinin bugünkü değerlemesi iletanımlanabilir. Gelir yaklaşımında kullanı-lan değerleme yöntemleri indirgenmişnakit akışı yöntemleridir.

Pazar yaklaşımı;Maddi olmayan duran varlıkların değer-lemesinde tercih edilen Pazar yaklaşımı,piyasa katılımcılarına sağlanacak olan ya-rarın tahminine dayalı olması gerektiği te-meli üzerinde çalışır. Diğer şartlarınsağlanması koşuluyla, yaklaşım rekabetçipiyasalarda nesnenin yaratılan fiyatı üze-rinde hareket eder. Eğer değerlenecekolan varlık, aktif bir piyasa üzerinde kendikendine işlem görürse, piyasa fiyatı varlı-ğın değerinin en güvenilir tahmini sağlar.Eğer bu durumda değilse, karşılaştırılabilirvarlıklar bir kılavuz olarak kullanılmalıdırve Pazar fiyatları değerlenen varlığatransfer edilir ( kılavuz yöntemi ). Eğer kılavuz yöntem kullanılırsa, hesap-lama için ilk adım, karşılaştırılabilir varlıkile referans parametre arasındaki ilişkiyihesaplamaktır. Değerlenecek olan varlığındeğerini belirlemek için, bu durumda buçoklu yöntem değerlenecek olan varlığınreferans parametresine uygulanmalıdır.Örneğin bir patentin değerlemesi duru-munda, karşılaştırılabilir benzer bir patentile korunan bir ürünün bilinen Pazar fiyatıile mevcut yıllık satış bilgisine dayalı birçalışma yapılabilir. Yani patent ile korunanürünün geçerli yıllık satışları uygulamayöntemlerinden birini teşkil etmektedir.

Değerlenecek olan varlık aktif bir piya-sada işlem görmüyor fakat piyasa yakla-şımı hala uygulanıyorsa, bu durumdadeğerlenecek olan varlığa göre kıyasla-nabilir mevcut bir varlığın olması ve pi-yasada fiyatının biliniyor olmasıgereklidir. Eğer benzer bir varlık aktif birpiyasada işlem görmüyorsa, bu du-rumda ise piyasa fiyatlarının belişrlen-mesi için karşılaştırılabilir dönüşümleryapılmalıdır. Eğer ilgili dönüşümler ta-nımlanabilirse, kesin bir analiz işleminegerek duyulur, özellikle ayrıntılı şartlar vehangi koşullar altında gerçekleştiği çokfazla önem kazanacaktır. Bu yöntemi uygulamak için bu ön koşul-lar göz önüne alındığında, özellikle pa-tent değerlemesi için piyasa yaklaşımıuygulama kapsamı açık ancak sınırlıdır.

a r - g e n o t l a r ı

130 Termo Klima Nisan 2011

erhangi bir ürüne patentalındığında veya yapılanbir iyileştirme ile faydalımodel belgesine sahipolunduğunda en önemlikonu böyle bir ürünün sa-

tılabilirliğidir. Böyle bir ürünün satılabildiğikabul edildiğinde ise önemli olan satış fi-yatıdır. Peki bu ürünün satış fiyatı nasılbelirlenmelidir? Nadir de olsa bazı du-rumlarda böyle bir varlığın ortaya çıkarıl-masından yüksek kazanç beklenmese de,gerek kişiler ve gerekse de kurumlar veşirketler bilgi ve teknoloji ile elde edilenbu metanın kazanç olarak geri dönüşü-nün sağlanması ile mutlu olacaklardır.Öncelikli olarak, hem patentlerin değer-lemesinde yer alan teorik ilkeleri ve aynızamanda belirli bir değerleme duru-munda uygulanan yol ile ilgili değerlen-dirmeler için yol göstermeye çalışacağız.Her şeyden önce, değerlemenin temelbazı prensipleri ile ilgili kısaca görüşlerimibelirteceğim. Patent değerleme ile ilgilibir gelir yaklaşım çalışması ve buna yöne-lik pratik uygulamalar da konuya açıklıkgetirecektir.Pek çok şirkette konunun muhasebeleş-mesi amacıyla patentlerin değerlemesi ileilgili yorumlar maalesef sınırlı kalmaktadır.Değerleme modelleri muhasebe stan-dartları ve onların yorumu ile bir masanın

Patent Değerleme

nedir?

Mak. Müh. Dr. Süleyman TOKAY, Ar-Ge Yöneticisi

H

Temel Değerleme Konsepleri Özeti Şeması

a r - g e n o t l a r ı

132 Termo Klima Nisan 2011

Maliyet yaklaşımı;Maliyet yaklaşımı ile, değerlenecek olanvarlığın değeri yararın elde edilmesi içinsahibine sağlanacak olan bir varlığı eldeetmek için gerekli miktarı ile belirlenir. Bu-rada esas olarak önemli olan konu hangiyaklaşımın temel olarak alınacağıdır.Yerine geçme ilkesinin bir sonucudur ki ma-liyet yaklaşımı değer için bir üst sınırı oluş-turur: rasyonel hareket eden bir yatırımcıherhangi bir varlık için gelecek olan yarar-dan elde edilmesi için oluşacak miktardandaha fazla harcamak zorunda kalınan mik-tardan daha fazla ödemez – eğer değerigelir yaklaşımını benimserken daha yüksekolsa bile –. Maliyet yaklaşımı çeşitli şekillerdebulunabilir: bir temel form; “ tam olarak yi-nelenen “ bir yeniden üretim maliyeti olarakdeğerlenecek varlığın özdeş yeniden üreti-minden başlar. Diğer ana biçim eşdeğer biryarar ile bir nesnenin üretimi ya da taşereedilmesi temeline dayanır ki, bu yenilememaliyetidir. Yenileme maliyetinin aksine, ye-rine koyma maliyeti değerlenecek olan var-lığa ait unsurları dikkate almaz. Fakatdeğerleme esnasında herhangi bir yarar dasağlamaz. Maliyet yaklaşımına göre değer hesaplanır-ken, uygun olduğu yerde, fiziksel bozulmave teknik ve ekonomik eskimenin de (amor-tismanlar) dikkate alınması gerekli olabilir.

Maliyet yaklaşımının uygulama kapsamısınırlıdır, çünkü oluşabilecek yararların so-nucuna ulaşmak için bir nesnenin üreti-mindeki maliyetler gerçekten yapılmışolmalıdır. Yeni teknolojilerin geliştirilmesidüşünülebilir, örneğin, içinde büyük mik-tarda yatırım gerektiren ancak özel birdurum içinde çok küçük yararların sağ-landığı projeler de bu kapsamda değer-lendirilebilir. Maliyet yaklaşımı değerin üstlimitine ulaşırsa her şey önce kullanılır.Maliyet yaklaşımı aynı zamanda varlığadayalı bir yaklaşımı da içermektedir.

Gelir, Piyasa ve Maliyet Yaklaşımlarıarasındaki İlişkiler;Gelir ve Maliyet yaklaşımları aynı yararısağlayan bir varlığı elde etmek için gereklimiktara dayanmaktadır. Gelir yaklaşımıile, bu yararın ölçümü değerlenecek olanvarlıkla ilgili gelir vasıtasıyla belirlenir. Piyasayaklaşımı ile bağlantısı ise piyasa fiyatlarımaliyetleri hesaplamak için başvuruldu-ğunda ortaya çıkar.

Değerlenecek varlık, makine, patent ya damarka gibi bireysel varlıklar olabilir, fakataynı zamanda patent portföyleri ya da tümiletmeler için de değerleme yapılabilir. De-ğerlenecek olan varlık zaten konu ile tanım-lanır. Bu nedenle, diğer değerlenecek olan

varlıklar düşünmeye gerek yoktur. Bununlabirlikte, değerlenecek olan varlığı ayırmakçok önemli bir sebeptir ki, bu durum de-ğerleme yaklaşımının bazı temel paramet-relerini belirler, gelir yaklaşımını uygulamakonun gelecekteki gelirleri oluşturmasınısağlar ki net bugünkü değer hesaplama-sında dikkate alınır. Piyasa yaklaşımı enazından değerlenecek olan bir varlığın kar-şılaştırılabileceği bir varlığın mevcut oldu-ğunu öngörür. Bu durum karşılaştırılabilirvarlığın seçiminde değerlenecek varlığınbelirleyiciliği için doğaldır. Maliyet yaklaşımıile, üretilecek ya da yenileştirilecek varlık de-ğerlenecek varlığa yöneliktir. Yani mevcutüretilen ya da iyileştirme çalışması yapılanbir ürün bu kapsamda değerlendirilebilir.

Değerleme sürecinde – özellikle bireyselvarlıkların olduğu durumda – değerlene-cek varlık ve diğer nesneler arasındakiolası ilişkiler de dikkate alınmak zorunda-dır. Özellikle, şu gerçeği dikkate almakgerekir ki; değerlenecek varlık büyük birkuruluşun parçası olabilir ve ikinci bir ku-ruluş tahsis edilebilir.

Kaynak: “ Innovation Performance Ac-counting “, Wilhelm Schmeisser - Her-mann Mohnkopf - Matthias Hartmann -Gerhard Metze

Sodex Ankara Fuarı’nı fırsat bilerek An-kara’da üretimlerini devam ettiren AlfaMakina Kazan’ın tesislerini gezdik. AlfaMakina Kazan Tesislerinde 47 farklı ürünçeşidi üretiliyor fakat tesis oldukça komp-like bir yapıda, her türlü özel projeli işleriyapabilme kabiliyetine sahip. Alfa MakinaKazan Genel Müdürü Veysel Karabaş’tantesis ve sektör hakkında konuştuk.

Kuruluşunuzla başlayabilir miyiz? Üretimsahanızdan biraz bahseder misiniz?1986 yılı başında Ostim Sanayi Sitesi’nde40. Sokak 22/24 numarada, iki tane atöl-yede Alfa markası adı altında imalatabaşladık. Yaklaşık 10 yıl Ostim’de imalat-çılığa devam ettik. Daha sonra Ostim’demekân yeterliliği olmadığı için dolayısıylabüyük tonajlı imalatlarda yetersiz kaldığı-mız için büyüyemediğimizi fark ettik ve1996 yılında Hasanoğlan Organize Sa-nayi Bölgesi’nden bir yer aldık. 1997 yı-lında da ilk fabrikamızı yaparak bubölgeye taşındık ve 14 yıldır bu bölgede-yiz. İmalatçı olarak sadece kazan ve ba-sınçlı kaplarla ilgili değiliz, aynı zamandayurtiçi ve yurtdışında özel projeler de ya-pıyoruz. Mevcut fabrikamız da yeterli gel-meyince ikinci bir fabrika ihtiyacı doğduve yeni bir fabrika daha yaptık. Orası ye-terli geliyor mu diye sorarsanız orası dayeterli gelmiyor ama bu sefer de yer sı-kıntısından dolayı önümüz kapanıyor. Şuanda üçüncü fabrikayı yapmak için bir gi-rişimimiz var ama aynı alan içerisinde ya-pabilir miyiz onu bilmiyorum. Yeni bir ürün projemiz var, yapmayı dü-şündüğümüz tesisle de onu hayata geçir-mek istiyoruz. İlk olarak sadece kazan,boyler, yakıt tankı, eşanjör gibi ürünlerin

imalatlarıyla başladık ama bugün yaklaşıkolarak 47 tane ürün çeşidimiz var. Ürünportföyümüzü çok geliştirdik. Bu 47 ürünçeşidinin haricinde tesisimiz çok komp-like, her türlü özel projeli işleri yapabilmekabiliyetine sahip bir tesis, bu tesisi sa-dece bir kazancı, bir boylerci, bir bacacı,bir modülerci, bir paslanmazcı olarak dü-şünmemek gerekiyor. Bu tesiste her türlüprojeyi faaliyete geçirebilme imkânımızvar. Özellikle makine kısmında esnek biryapılanmaya sahibiz.

Kaç metrekare alanda faaliyet gösteriyorsunuz?Yeni yapılan tesisle birlikte şu anda10.000 metrekare kapalı alanımız var. Ya-pılacak olan tesisimizi de 5000 metrekareolarak yapmayı düşünüyoruz ama bu-nunla ilgili arsa konusunda bir sorunumuzvar, o sorunu çözebilirsek kısmet olursayapacağız.

Çalışan sayınızdan bahsedebilir misiniz,kaçı mavi yaka, kaçı beyaz yaka?10 kişiyle işe başladık ve her geçen yılpersonel sayısı artarak devam etti. 2008-2009 yılında da yaklaşık olarak 160 kişiçalışıyordu. Şu anda biraz sayımız azaldı.

Alfa Makina Kazan Genel Müdürü Veysel Karabaş: “İlk olarak kazan, boyler,yakıt tankı, eşanjör gibi ürünlerin imalatlarıyla başladık ama bugün yaklaşık ola-rak 47 tane ürün çeşidimiz var. Bu tesiste her türlü projeyi faaliyete geçirebilmeimkânımız var. Esnek bir yapılanmaya sahibiz.”

Alfa sürekli gelişmeyi ve büyümeyi hedefliyor

f ab r i k a g e z i s i

f ab r i k a g e z i s i

135Termo KlimaNisan 2011

Mevcudumuz yaklaşık olarak 150 kişi.Yaklaşık olarak 130 kişi imalatta, diğerleriise teknik personel olarak idari kadrodaçalışıyor.

Yeni ürünler demek yeni Ar-Ge ya da Ür-Ge çalışmaları demek, sizde bu tip çalışma-larla ilgili ayrı bir bölüm var mı?Piyasadaki ihtiyaçları takip ediyoruz yaniAr-Ge değil de daha çok Ür-Ge üzerineçalışıyoruz ama bir Ar-Ge bölümü oluş-turmayı düşünüyoruz. Yeni projeyle bir-likte büyük ihtimalle onun da hayatageçeceğini düşünüyorum.

Pazarınızdan biraz bahseder misiniz?Yurtiçinde bayilik sistemiyle çalışıyoruz.Tabi bunun yanında resmi kurumlar var,yurtdışı ihracatımız var, Türki Cumhuri-yetler, Rusya Federasyonu’nun bazı böl-geleri, Irak, Bulgaristan, Romanya gibiülkelere ihracat yapıyoruz.

Yurtdışına gönderdiğiniz ürünler içerisindeağır basan belli bir ürün grubu var mı?Genelde buhar kazanları gönderiyoruzçünkü diğer ürünlerimiz oradakilereoranla daha pahalı kalıyor.

Üretimde ne gibi sıkıntılarınız var?Üretimde bir sıkıntımız yok ama ürettiği-miz malın satımında sıkıntı var. Son yıllardarekabet koşulları hat safhaya ulaştı. Bir detabi ki arz talep meselesi var, piyasada işhacminde bir daralma mevcut ama o işe

talip olanların sayısı her geçen gün artıyor.Bu yüzden ürünler çok ucuz fiyatlara gidi-yor. Dolayısıyla şu anda birçok firmaayakta kalma mücadelesi veriyor.

Bazı ülkelere bizim fiyatlarımız pahalı geli-yor dediniz. Yurtdışında başka bir yerdeüretim yapma düşünceniz olabilir mi? Romanya’dan öyle bir teklif geldi, çok ıs-rarla sürekli tekrar ediyorlar. Hatta bir ayiçerisinde Romanya’ya gitmeyi düşünüyo-rum çünkü sürekli çağırıyorlar. Oradadevletin birçok imkânlarından bahsedili-yor, gideceğiz, göreceğiz.

Oradaki bir firma ile ortak bir proje mi dü-şünüyorsunuz yoksa sadece kendiniz miçalışacaksınız?Henüz net bir şey yok, ortak da yapabilirizdediler ama şu anda gezip görmeden,görüşmeden, araştırmadan bir şey söyle-yemem.

Isıtma-soğutmayla alakalı firmalar, özelliklebüyük firmalar ağırlıklı İstanbul’da. Ankaramerkezli olmanızın size bir dezavantajı varmı? Bizim sektörde artık eskisi gibi çok fazlabüyük firma yok, belirli firmalar var artık.

Sayıları 5-6’yı geçmez. Eskiden yüzlercefirma vardı, piyasanın durumundan ötürühepsi bıraktı, çoğu tasfiye etti. Bizdeklima yok, daha çok ısıtma sektörü içeri-sindeyiz. Biz bir inşaatta radyatörün, bo-runun bir de soğutma gruplarınınharicinde her türlü imalatı yapabilme ka-biliyetine sahip bir firmayız.

Özel üretim, projeye göre üretim sizin işhacminizde ne kadar yer tutuyor?Bizim o konudaki hedefimiz %30-50 civa-rında ama 2010 yılında maalesef özel pro-jeli işler yakalayamadık. 2011 yılındainşallah yakalayacağız diye umut ediyoruz.

Şu özelliğimizle de ön plana çıkmalıyız de-diğiniz bir özelliğiniz var mı? Bir Amerikan şirketinin Afganistan’daki Ka-nada Büyükelçiliği’nin kullandığı roketatar-lara, lav silahlara dayanıklı özel yaşamkonteynırlarının imalatını biz Türkiye’de yap-tık ve gönderdik. Bu sektörün dışında tama-men özel bir projeydi. Bu bizim üretimdeesnekliğimizi gösteren bir örnek. Buna ekolarak arıtma projelerinde, HES’lerde kulla-nılan cebri borulardan, dirseklerden hepsiniyapabilme kabiliyetine sahip bir firmayız.Onlarla ilgili imalatlarımızda oldu ama tabisürekli olan bir iş değil, yılda bir kere denkgelen bir iş yani proje ortaya çıkacak ki bizdevreye girebilelim.

Belirli bir yer edindiniz ve o yer edinme he-defleriniz devam ediyor, arkanıza yaslanıpbaktığınızda bir 5-10 yıl sonra Alfa’yı ne-rede görüyorsunuz? Doğrusunu söylemek gerekirse dünyada ya-şanan ekonomik kriz bir türlü aşılamadı. Buşartlarda da aşılması çok zor gözüküyor.Böyle devam ederse büyümeden ziyademevcut olanı koruma düşüncesi söz konusuolacak. İnsanlar yeni yatırım peşinde değilparalarından para kazanma peşindeler.Kimse risk almak istemiyor, işçilikle uğraş-mak istemiyor. Türkiye’de devletin yapmasıgereken en önemli konulardan bir tanesi de;işverenin üzerinden işçi tazminatları yükünükaldırmak. Eğer bu ülkenin, Türk sanayicisi-nin ufkunun, önünün açılması isteniyorsabunu bir şekilde çözmesi lazım çünkü bir işçimahkemeye müracaat ettiği zaman işveren%100 haklı da olsa hâkimler genelde işçilehine karar veriyor. Son yapılan kanunlar daişçi lehine ve çok ağır. Hiç acımadan, sana-yicide çok para varmış gibi bu kararlar alını-yor. Bu durumda bir sanayici istihdamıartırmaktan ziyade bence istihdamı düşür-meye çalışır. Şahsen biz şu anda öyle yap-maya çalışıyoruz çünkü ne kadar fazla işçi,o kadar ağır yük. Tabi ki yatırım yapmayı dadüşünüyoruz ama yaptığımız yatırımda işçi-den ziyade full otomatik üretim yapan birsistem kurmak istiyoruz yani artık çok azelemanla çok iş yapmak düşüncesindeyiz.Dünya zaten bu noktaya gidiyor.

Neticede bunun da birtakım avantajları var,standart ürün, kalitesi yüksek ürün… Zatenaynı standarttaki ürünün temel şartı daotomasyon…Evet, otomasyon sistemine geçmeye ça-lışıyoruz çünkü işçilik maliyetlerimiz ina-

f ab r i k a g e z i s i

136 Termo Klima Nisan 2011

f ab r i k a g e z i s i

137Termo KlimaNisan 2011

nılmaz derecede yüksek ama kar oranı-mız da her yıl inanılmaz derecede düşü-yor. Neden düşüyor? Çünkü piyasada işinkapasitesi belli, biz de o kapasiteden birpay almaya çalışıyoruz. Bu payı almak içinkarımızdan, çarpanlarımızdan, her şeyi-mizden fedakârlık yapıyoruz ama yine deher yıl muntazaman işçiye zam veriyoruz.Normalde ürünlerde işçi zamlarındansonra mutlaka bir fiyat ayarlaması olurdu.Artık bu uygulamadan vazgeçildi. 2006yılından 2011 yılına kadar işçiye yaklaşıkolarak %100’den fazla zam vermişiz vefiyatlarımız hala aynı seviyelerde devamediyor, kâr oranımız da son derece düş-müş durumda. Bir toptancının %1-2 kârmarjlarıyla çalıştığı pozisyonlara geldik.

Bir de her gün bir malın vidasından, cıva-tasından bilmem neyine kadar maliyetinebakıp acaba bir yerden daha kısıp da şumalı da satabilir miyiz diye hesap yapmakinanın ki bir sanayici olarak çok gücümegidiyor ama yapacak bir şey de yok.

Binalarda enerji performansı yönetmeliğiile birlikte ısıtma sistemlerinde enerji verim-liliği daha çok konuşulur oldu. Bu konudakidüşüncelerinizi alabilir miyiz?Önemli bir konuya değindiniz. Binalar-daki enerji performansı yönetmeliği ile il-gili bir kanun çıktı ve hepimiz bunasevindik ancak biliyorsunuz bu kanunilkin 1000 metrekare sınırlaması ile çıktıama maalesef yabancı güçlerin bu ülke-deki rahat hareketlerinin sonucunda2000 metrekareye çıkartıldı. Kamu ku-rumlarında yerli malı kullanılması konu-sunda bir söylem olarak bir desteği varama uygulama yok. Niye uygulama yok?Yabancı firmalar Türk sanayicisiyle reka-bet edemez diye Türk sanayicisinin üret-mediği veya belgesine sahip olmadığıürünleri pazara sürmeye başladılar. Onlarbizden daha aktif çalışıyorlar. Neden?Çünkü onların üst kademelere ulaşmalarıbize oranla daha kolay. Biz randevu al-mada sıkıntı çekiyoruz, onlar gerekiyorsabir gecede başbakanla görüşüyorlar. Sı-kıntı burada yani biz derdimizi anlatamı-yoruz. Onlar ellerindeki avantajı kendilehlerine kullanıyorlar. Bu yüzden buradagereken en önemli şey kamunun ve projefirmalarının yabancıların bayrağını değilde Türk sanayicilerinin bayrağını taşıma-

sıdır çünkü bu ülke bizim, onların değil.Örneğin; projeciler maalesef nasılsa ka-zanı biz satamayız, fiyatlarımız pahalıkalır diyerek kaskad sistemini çıkarttılar,yoğuşmalı kazan çıkarttılar. Yoğuşmalıkazanın imalatını biz yapıyoruz ancak şuanda belgemiz yok. Niye belgemiz yok?Çünkü henüz akredite edilmiş, belge ve-recek bir laboratuar yok. Laboratuar ol-mayan bir ülkede projelere neden böylebir kazan tipi koyuluyor? Yine yabancıla-rın bayrağı sallanıyor. Yerli sanayicininbelgesi olmadığını biliyorlar. Yerli sanayicio belgeyi alana kadar biz ne kadar fahişfiyatta mal satarsak, bu ülkeden ne kadarnemalanırsak o kadar kardır diyorlar. Bizbu sıkıntılarımızı dile getiriyoruz ama ge-tirsek bile para etmiyor çünkü çare yok.Her şey bürokraside bitiyor. Bu ülkede bü-rokrasiyi aşmak gerçekten çok zor.

Çok teşekkür ediyorum. Eklemek istediği-niz özel bir şey var mı? Rica ederim. Buraya kadar geldiniz, zah-met ettiniz. Biz size teşekkür ederiz.

● 1986 Alfa Makina Kazan Sanayii A.Ş.’nin kurulması● 1987 Ankara Jandarma İstihkam Grup Komutanlığı

Isı Merkezi Projesi● 1988 Dünya 1 Yapı Kooperatifi (608 konut)

Isı Merkezi Projesi● 1989 Bolu İzzet Baysal Üniversitesi

Isı Merkezi Projesi● 1990 Türk Telekom Genel Müdürlüğü

Macunköy Tesisleri Mekanik Tesisatı Projesi● 1991 Türk Telekom Dışkapı Isı Merkezinin

Yenilenmesi Projesi● 1992 Afyon AFJET Jeotermal Enerji

Isı Merkezi Projesi● 1993 Kara Harp Okulu Isı Merkezinin

Yenilenmesi Projesi● 1994 AŞTİ Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminalinin Isıtma ve Havalandırma Sistemlerinin İşletmeye

Alınması● 1995 Manisa Er Eğitim Tugayı Komutanlığı

Isı Merkezinin Yenilenmesi Projesi● 1996 Türkiye Kömür İşletmeleri Çayırhan Termik

Santrali Isı Merkezi Projesi

● 1997 Hasanoğlan Organize Sanayi Bölgesindeki Yeni Tesise Taşınılması

● 1997 Polis Akademisi Isı Merkezinin Yenilenmesi Projesi

● 1998 Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Isı Merkezi Projesi

● 1999 Makine Kimya Enstitüsü Kırıkkale Bölge Müdürlüğü Su Borulu Kazanlarının Yenilenmesi Projesi

● 2000 Tüdemsaş Isı Merkezi Projesi (Kızgın Su Kazanları)● 2001 TEKEL Genel Müdürlüğü Rakı Fabrikası

Isı Merkezi Projesi (Buhar Kazanları)● 2002 Gaziantep Üniversitesi 11.000.000 kcal / h,

16 atü Yüksek Basınçlı Kızgın Su Kazanı ve Ekonomizer Sistemi Projesi

● 2003 Pamukkale Üniversitesi 3.000.000 kcal / h Kızgın Su Kazanı

● 2004 Harita Genel Komutanlığı Isı Merkezi Projesi (4.600.000 kcal / h)

● 2005 Karadeniz Teknik Üniversitesi Kızgın Su SistemiProjesi(7.500.000 kcal / h) ve Tariş İplik Fabrikası Buhar Santrali Projesi (5000 KG / H)

ALFA MAKİNA KAZAN’IN KİLOMETRE TAŞLARI

e ğ i t i m g ü n d e m i

138 Termo Klima Nisan 2011

Üniversitesanayi

işbirliğineyeni bir

bakış açısı

Azize GökmenBahçeşehir Üniversitesi Mesleki Teknik Eğitimi

Geliştirme Merkezi Başkanı

ıllardır hemen her plat-formda dile getirilen Üni-versite- Sanayi işbirliğikonusu üzerinde yapılantartışmalar ve üniversitele-rin bu konu üzerindeki ça-

lışmaları artarak devam etmektedir. Bukonuda pek çok panel, çalıştay ve sem-pozyum düzenlenmekte ve iş dünyası ileeğitim dünyası entegre edilmeye çalışılsada, sektörlerin; bugüne kadar kendilerinesadece çeşitli eğitim ihtiyaçları ile geleneğitim kurumlarına yeterince ilgi göster-mediği aşikardır. Zira bir eğitim kuru-muna destek veren işletme içindiğerlerinin taleplerini karşılayamamakönemli bir manevi yükü beraberinde ge-tirmekte, üstelik, eğitim kurumundanmezun olan öğrenciler de, iş dünyasınınihtiyaç ve beklentilerine cevap vereme-mektedir.Vakıf üniversitelerinin, sektörde faaliyetgöstermekte olan şirketlerden her nekadar maddi bir beklentisi olmasa da, işdünyası bir süredir tek taraflı işleyen uy-gulamalar nedeniyle eğitim dünyasındantümüyle uzaklaşmış görünmektedir.Bahçeşehir Üniversitesi Mesleki TeknikEğitimi Geliştirme Merkezi (METGEM) bukonudan muzdarip olmuş tarafları pekçok kez bir araya getirerek talepleriniuyumlaştırmak konusunda kapsamlı ça-lışmalar yapmış, çözüm önerileri geliştir-miş ve bunları uygulamaya başlamıştır.İş hayatında faaliyetlerini sürdürmekteolan şirketlerin en büyük ihtiyacı, nitelikliiş gücüdür. Hangi eğitimm kurumundanmezun olursa olsun, diploma sahibi genç-ler, iş dünyasının beklediği bilgi ve beceridüzeyini karşılayamamaktadır. Teorik bilgidüzeyi yeterli dahi olsa bu gençlerin pekçoğu, mesleğin gerektirdiği uygulama be-cerisinden yoksundurlar. Bu nedenle sek-törler, kendi akademilerini kendilerikurmakta, ihtiyaç duyduğu nitelikli perso-neli kendi imkanları ile yetiştirmeye çalış-makta ve böylelikle; hem zaman kaybınahem de mali kayıplara göğüs germek du-rumunda kalarak, yeniden yetiştirme ma-liyetine katlanmaktadırlar.Bugüne kadar, “siz bize mali destekte yada ayni yardımda bulunun, biz de öğren-cilerimize eğitim verelim” anlayışının ak-sine METGEM, geleceğin nitelikli işgücünü – ki METGEM bunu stratejik işgücü olarak tanımlamaktadır- sektörlerlebirlikte, üniversitenin imkanları ile yetiş-tirmek üzere harekete geçmiştir.Organizasyon şeması içerisinde oluştur-duğu Danışma Kurulları ile mesleki eğitimstretejilerinin oluşturulma aşamasında işhayatının ve pek çok paydaşın görüşünüalan METGEM ayrıca, bünyesi içerisinde

oluşturduğu sektör danışma kurulları saye-sinde de, Meslek Yüksekokulunda öğre-nim gören öğrencilerin ders müfredatlarını,sektör temsilcileri ile birlikte, sektörün ihti-yaç ve beklentilerine göre oluşturmaktadır.Sektörler ile yapmış olduğu protokollerçerçevesinde, “Okulda-İş, İş-te Okul” pro-jesi kapsamında, haftada 1 gün sektördeeğitim almak manasına gelen uygulamalıeğitimi öğrencileri için zorunlu tutan MET-GEM, öğrencilerin iş kazası ve meslek has-talıklarına karşı sigortalarını da BahçeşehirÜniversitesi aracılığyla gerçekleştirmekte-dir. Bu öğrencilere sektör tarafından her-hangi bir ücret ödenmemekte ve işdünyası böylelikle bedelsiz iş gücü imka-nına sahip olarak belki de gelecekte çalış-ması muhtemel adaylara daha öğrencilikdöneminde ulaşabilmektedir.Bahçeşehir Üniversitesi Meslek Yüksek-okulu, hali hazırda bir yıl ingilizce hazırlıkeğitimi ve sonraki 2 yılda da mesleki in-gilizce ağırlıklı müfredatı sayesinde, zatensektörlerdeki önemli bir ihtiyacı gider-mektedir. Ancak, daha iyisini hedeflemişve Markalı Ders Uygulaması ile, sektördefaaliyet gösteren şirketlerde çalışmaktaolan yönetici ve uzmanlar ile birlikte, öğ-rencilerin güncel sektörel bilgilere ulaş-masında önemli bir adım atmıştır. Farklısektörlerin temsilcileri, METGEM ile bir-likte oluşturdukları müfredat kapsa-mında, sektörel tecrübe ve birikimlerinide işin içine katarak öğrencileri iş haya-tına hazırlamaktadır.İş hayatının mezun kişilerden beklediği;iletişim becerileri, planlama-karar vermegibi pek çok yeterlilik ise, öğrencilere, ser-tifika programları ile kazandırılmakta, işhayatında halihazırda çalışmakta olupister mektepli ister alaylı olsun meslekibecerilerini geliştirmek isteyen kişilerinkatıldığı SECTOR eğitimlerine, öğrencile-rimiz de dahil edilmektedir. Belli bir konuda kendisi ile ilgili sektörübilgilendirmek isteyen herhangi bir sektörtemsilcisi işletme, düzenleyeceği organi-zasyonlarda, Bahçeşehir Üniversitesininsalonlarını rahatlıkla kullanabilmekte,tüm operasyonel faaliyetlerde METGEM,kendisine destek vermektedir. Böyleliklesanayi-üniversite işbirliği kavramı sadecetek tarafın kazanımlarının ötesinde biruygulama haline gelmiştir. Yukarıda sayılmakta olan ve bunlar gibipek çok uygulama ülke genelinde yaygın-laştırılabilir ve kurumlar, başarılı örneklerikendi çalışmalarında kullanabilir. Bu sa-yede ülkemiz, kıt kaynakların etkin kulla-nımı konusunda önemli bir adım atarakgelişmiş ülkeler arasındaki haklı yerinedaha da çabuk kavuşacaktır.

Y

Astsubay İsmail Kocaaslan ve Yıldız Koca-aslan’ın ilk çocuğu olarak Afyonkarahi-sar’da dünyaya gelen Arçelik Sistem KlimaSatış Yöneticisi Bahadır Kocaaslan, gençyaşına rağmen Koç Topluluğu gibi Tür-kiye’nin en önemli grubunda önemli ba-şarılara imza atmış bir isim.Bahadır Kocaarslan’la iş ve özel hayatınıkonuştuk.

Bahadır Bey müsaadenizle önce kısaca ken-dinizi tanıtmanızı isteyeceğim. Sonrasındaise bazı konuları detaylandırmak istiyorum.1977 Afyon doğumluyum. Bir memur ai-lesinin çocuğuyum. Babam astsubay ol-duğu için Türkiye’nin çeşitli yerlerindegörev yaptı. Çocukluğum İzmir’de geçti.Güzel bir çocukluk yaşadım, önümdedeniz arkamda dağ, meyve ağaçları...Kendi yaş grubumda birçok arkadaşımvardı. Bu benim sosyal ve dışa açık bir kişiolmamı sağladı.

BEN MÜZİSYEN OLMAK İSTERDİM,ANNEM DOKTOR OLMAMI Babamın görevi sebebiyle ailem farklı yer-lerde yaşamaya devam ederken benim İs-tanbul maceram 1991 yılında KabataşErkek Lisesi ile başladı. 3 yılı yatılı olarakokulda geçirdim. Annem doktor olmamıisterdi, ben müzisyen olmak istiyordum.İkisi de olmadı, siyaset bilimi ve uluslararasıilişkiler okudum. 1999 yılında MarmaraÜniversitesi’nden mezun oldum.

“HAYALİMDE TAKIM ELBİSE GİYEN,ELİNDE ÇANTASI OLAN İŞADAMLARIGİBİ OLMAK VARDI.”Çalışma hayatına öğrencilik yıllarımda baş-ladım. Aslına bakarsanız hayalimde heptakım elbise giyen, elinde çantası olan işa-damları gibi olmak vardı. Hazırlık sınıfınıbitirdikten sonra bir ihracat firmasında ofiselemanı olarak görev yapmaya başladımve oradaki dünya çok hoşuma gitti. Çünkü

Bahadır Kocaaslan: “Arkadaşlarım hadiselere bütünsel bakmadıklarında ya da onlarısorgulamada eksikliklerini hissettiğim zaman onlara derim ki; “Bakın arkadaşlar, sorusormaya çalışın. Çünkü doğru soru doğru analizi, doğru analiz doğru cevabı, doğrucevap da başarıyı getirir.”

Doğru soru doğru analizi, doğru analizdoğru cevabı, doğru cevap da başarıyı getirir

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

140 Termo Klima Nisan 2011

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

141Termo KlimaNisan 2011

bir gün Arap, öbür gün Rus, bir başka günAfrikalı geliyordu, farklı farklı yerlerdenherkes ticaret için orada oluyordu. Ticare-tin farklı ulusları, farklı kültürleri bir arayagetiren önemli bir unsur olduğunu gör-düm ve o günden sonra da dış ticareti ka-fama koydum, kendime öyle bir yolçizmeye karar verdim. Üniversite yıllarımın son iki yılında EN-KA’ya bağlı Pimaş’ta Pimapen İhracat Bö-lümü’nde çalışma fırsatı buldum. Bir ikifarklı bölümde ve çok keyif alarak, çok se-verek çalıştım. Güzel bir ekip ortamımızvardı, oradan çok şey öğrendim. O öğren-diklerim ve orada kurduğum ilişkiler saye-sinde askerlik sonrasında Arçelik-LG klimaşirketine kabul edildim.

HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRDİMHayal ettiğim şeyler hep uluslararası bir or-tamda, farklı kültürlerden insanlar ara-sında bir işadamı olarak yer almaktı. Aslınabakarsanız bunların hepsini elde ettim. Ar-çelik’teki serüvenim de 2000 yılı Ağustosayında başladı. Arçelik-LG klima fabrikası-nın kuruluşunun akabinde çekirdek ekipteolan insanlardan birisiyim. O fabrikanın birbebek gibi bütün o büyüme süreçlerine bi-rebir tanık oldum ve o büyüme süreci içe-risinde ben de büyüdüm, ben de birtakımtecrübeler kazandım. Arçelik’in ticari klimave iklimlendirme sektöründe yer alma ka-rarıyla beraber 2010 yılının Temmuz’un-dan itibaren de Arçelik-LG fabrikasındanArçelik A.Ş. bünyesine geçtim ve şu andagörevimi orada sürdürüyorum.

Teşekkür ederim. Şimdi biraz detaya girmekistiyorum. Çocukluk yıllarınıza dair neler ha-tırlıyorsunuz? Oynadığınız oyunlar şu andayapmış olduğunuz işi yansıtıyor muydu?Babam asker olduğu için hep sivil hayataözlem duyardım ve babam bana hep oku-yup sivil hayatta iyi bir şeyler yapmam ge-rektiğini söylerdi. Askeri okulu kazandımama gitmemeyi tercih ettim. Çalışkan, sı-nıfta hep ön sıralarda olan, okul birincilik-leri yaşayan, aktif, hareketli ve birorganizasyon yapılacaksa çoğunlukla lider-lik yapan bir öğrenciydim. Annem çok hırslıbir kadındır ve onun da “Başa oynamalısın,lider olmalısın, birinci olmalısın, bir sınav-dan en yüksek sen almalısın, bir müsamereyapılacaksa sen yapacaksın.” gibi sözleribeni hep itmiştir. İşadamı olma düşüncesitam olarak ilk çalışmaya başladığım oküçük şirkette aklıma geldi.

İlkokulu farklı yerlerde okudunuz sanırım.İlkokulu İzmir’de iki farklı okulda okudum.İlk okulum Balçova’daydı. Babam o sıradaİzmir’de görev yapıyordu. Diğer okulum

da Narlıdere’debir okuldu. Orta-okulun bir kıs-mını İzmir’de birkısmını Çankı-rı’da okudum.Sonra ben Kaba-taş Erkek Lise-si’nde okumaküzere İstanbul’ageldim.

Anadolu’dan gelen birisi için İstanbul farklıbir dünyadır. Sizde böyle bir etkisi var mıydı?Ben çocukluğumun büyük bir kısmınıİzmir’de geçirmiş bir insan olduğum için İz-mir’e ayrı bir sevdam vardı ve o çocuk ak-lımla İstanbul ile İzmir’in hep bir rekabetiçerisinde olduğunu düşünürdüm. İlk İstan-bul’a geldiğimde biraz hayal kırıklığına uğ-ramıştım. İstanbul’u -televizyonlardan,dergilerden gördüğümüz kadarıyla- “Büyükbir imparatorluğa başkentlik yapmış, her kö-şesinde başka bir güzellik karşımıza çıka-cak.” diye düşünürdüm. Fakat öyleolmadığını gördüm. Haydarpaşa’dan va-pura binip karşıya geçerken kafamda kur-muş olduğum “Sırça köşklü İstanbul”fikrinin gerçek olmadığını görmüş veüzülmüştüm. İzmir tek merkezli bir şehirdir,bütün hayat Konak’ta toplanır, otobüsler,insanlar, her şey orada toplanır. İstanbul’unçok merkezli olması da beni şaşırtmıştı.Bunu anlamlandırmakta biraz zorlanmıştım.Sonra da İzmir’in İstanbul’la rekabet ede-meyeceğine karar verdim. İzmir’i hala çokseviyorum ama İstanbul da başka bir aşk.

Annenizin telkinlerinden bahsettiniz. Şimdibu telkinleri düşündüğünüzde keşke birazda bir şeyleri kendim seçseydim gibi bir dü-şünceniz oluyor mu? Aslına bakarsanız kendim seçtim. Annemsadece her ne yapıyorsam iyi yapmam ge-

rektiğini söyledi. Lisedeyken müzisyen olmakistiyordum. Hala müziği çok seviyorum.Daha sonra iş hayatı ile ilgili kesin kararımıverdikten sonra nerede, ne kadar süre ne ya-pacağıma hep kendim karar verdim veannem bana sadece bir şeyi nasıl dahadoğru ya da daha iyi yapabileceğimi veyaneyi hedefleyerek bir yerlerde olmam gerek-tiğini, hep büyük şeyleri hedeflemem gerek-tiğini söyledi. Ben de hep büyük şeylerihedeflemeye çalıştım ve kendi imkânlarım,yeteneklerim doğrultusunda yapabilecekle-rimin en iyisini yapmaya çalıştım. Bu an-lamda anneme teşekkür borçluyum.

Sizin de bir evladınız var ve ileride herhaldeona birtakım telkinleriniz olacaktır. Bunu çok sık düşünüyorum. Oğlumabunu yapar mıydım? Sanırım yapardım.Sanırım bunun çok benzerini ben de oğ-luma yapacağım. Annem asla bir sınav-dan 10 yerine 7 aldığım için beniazarlamadı, benim şevkimi kırmadı ya dabeni üzmedi. Ben de oğluma 10 alması-nın iyi bir şey olduğunu ve bu şekilde ba-şarılı olabileceğini söyleyeceğimidüşünüyorum ama asla onu yapamadığıve beceremediği şeyler için kıracağımızannetmiyorum. Burada birazcık dahafarklı bir baba figürü ortaya çıkıyor.Benim babam askerdi. Otorite vardı. Benevin en büyük çocuğuydum. En büyükkardeşim benden 6 yaş küçük. İlk çocukolduğunuzda aile de pek çok şeyi sizinüzerinizde tecrübe ediyor. Evin büyük ço-cuğu olarak sorumlulukları da siz almakzorunda kalıyorsunuz. Mesela; ben üniver-sitede saçlarımı uzatmak istedim, kesinliklemüsamaha gösterilmedi. Erkek kardeşimsaçını beline kadar uzatabildi. Ben de oğ-luma nasıl davranırdım diye bu durumlarıdüşünüyorum. Eminim ki ailemi çıldırttı-

“Meslek hayatımın başında, çok uzun çalışma sa-atleri geçirdiğimiz bazı zamanlarda kendi kendimeşikâyet ediyordum; “Çok çalışıyorum, bugün demesaiye kaldık, yine saat 10 oldu.” vs. Sonra birgün Atatürk’ün bir sözüne rastladım; “Çalışmadan,yorulmadan, öğrenmeden rahat ve lüks içerisindeyaşamaya alışmış milletler önce haysiyetlerini,sonra hürriyetlerini ve sonra istikballerini kaybeder-ler.” Bu gerçekten önemli, ne kadar çok çalışıyor-sanız o kadar çok karşılığını alıyorsunuz.”

ğım zamanlar olmuştur. İşte o zamanlardaailem bana ne tepki verdi ve aynısınıoğlum bana yaparsa ben nasıl tepki veri-rim. Bunlar düşünmediğim şeyler değil.

Üniversite, özellikle de bölüm kararınızı ver-menizde bir etki oldu mu?Annem doktor olmamı istiyordu. Ben oyüzden yaklaşık iki yıl kadar fen bölümüokudum ama hiç istemiyordum. O nok-tada bir karar verdim ve anneme doktorolmayacağımı söyledim. Okulda öndeolan öğrencilerden bir tanesiydim ve belirlihocalarla belirli derslerde çok farklı ilişki-lerim vardı. Kabataş Erkek Lisesi’nde Tarihhocamız Nuran Hanım’ın, -onun dersineve işine duyduğu saygıyı, işini yapış şeklini,enerjisini çok severdim. Dolayısıyla onu vedersini de severdim- dersinde hazırlamışolduğum sunuşlardan dolayı o beni çoktakdir ediyordu. O yıllarda bir yandan netarz bir bölüme gitmek istediğimi düşü-nürken bana, “Sen siyaset bilimci gibi birşeyler olmalısın, bu ülkenin senin gibi in-sanlara ihtiyacı olacak.” gibi sözler söyle-mişti. Bu beni çok etkilemişti. Siyasetbilimi, uluslararası ilişkiler gibi bölümleridüşünmeye başladım. Uluslararası ilişkilero dönemde revaçtaydı. Uluslararası ilişki-leri tercih ettim. Hep merakım vardı, dün-yada ne oluyor, ne bitiyor. Bu ortaokulunbaşlarından itibaren başladı. Gazetelerindış haberlerini okumak ya da ansiklopedi-lerde Afrika Çölleri’ndeki antilopları araş-tırmak gibi şeyler ilgimi çekiyordu. Tabi ozamanlar internet gibi bir kaynak yoktu,en büyük kaynak ansiklopedilerdi.

ORTAOKULDA İZMİR’E İNGİLİZCE BROŞÜR HAZIRLADIMAraştırmayı seven bir çocuktum. Yabancı-dilleri çok seviyordum. İngilizce öğren-meye çalışıyordum. Örneğin; ortaokulyıllarında İzmir’i tanıtan İngilizce bir broşürhazırlamıştım ve çok uzak bir mesafe ka-tederek Turizm İl Müdürlüğü’ne kadargidip oradan o kaynaklara ulaşıp onlarıderleyip İngilizce düzenlemiştim. İngilizcehocam Reyhan Hoca da çok severdi beni.Baktığımda değişik insanların, değişik et-kilerini görüyorum. Daha sonra üniversiteyıllarında iş hayatıyla ilgili olgunlaşma, ken-dimi yetiştirme hususlarında da beni şirke-tinde çalıştıran Adil Bey’in gerçekten çokbüyük katkıları oldu. Yaklaşık iki üç yıl bo-yunca bana hem burs desteği vermiştihem de kendi şirketlerinde çalıştırarak işhayatını öğrenmemi sağlamıştı. Son iki se-nede de ENKA’da, Pimaş’ta o süreçleri ge-çirdim. Oradaki insanlardan çok şeyöğrendim. Çok önemli katkılar adığım in-sanlar oldu. Herkesin hayatında böylemidir bilmiyorum ama düşündüğümdeher dönemeçte birileri bana bu taraftangidersen daha iyi olur dedi ve gerçekten oinsanların yönlendirmelerini önemsedim.Şimdi de onları saygıyla anıyorum. Çünkübaktığınızda insanın hayatına pek çok fır-sat çıkıyor. Bazı insanlar bunların hiçbirininfarkına varamayabiliyorlar ve dövünüyor-lar. Ben hiç değilse bir kısmının farkına var-dığım için gerçekten mutluyum. Kendimehiç kızıyor muyum? Şöyle söyleyeyim, ben-den 11 yaş küçük olan kızkardeşim var, şuanda üniversitede. Bugünlerde farklı bir

heyecan yaşıyor, büyük bir ihtimalle Fran-sa’ya Sorbonne Üniversitesi’ne gidecek.Ona söylediğim şey; benim hayatımdakieksikliklerim şunlardı, senin zamanındaolup daha fazla okumayı çok isterdim,daha fazla yazmış olmayı isterdim, birderste hiçbir hoca bana bir şey söyleme-den oturup kendi kendime bir proje alıponun üzerine çalışmayı çok isterdim kibunların insana gerçekten büyük katkılarıoluyor. Kızkardeşim de çoğunlukla buyolda gitti ve şimdi kendimdeki eksikliklerionun tamamlıyor olduğunu görmek onudoğru yönlendirdiğimi düşünmemi sağlı-yor. İnşallah onun da yolu açık olacak.

İlk işinizden bahsettiniz. İlk gününüzü hatır-lıyor musunuz? Açıkçası çok spesifik olarak hatırlamıyo-rum ama heyecanlıydım. Hikâyeler vardırya; “Çalıştığı şirkette en alttan başlayıp entepeye çıktı” gibi, ben o psikolojiyle gittim.“Ben şimdi bu şirkete geldim, bana foto-kopi çektireceksiniz, -gerçi fotokopiyi debilmiyordum ama- ben çok yükseleceğim,yukarılarda olacağım.” diye gitmiştim. Birheyecan var, kimlerle karşılaşacaksınız, sizene söyleyecekler, ne yapmanız gerekiyor,hiçbir fikrim yok. Ben sadece hazırlık bitir-dim. Öğrendiğim kadar ingilizce biliyorum. Bana oradaki beyefendi dedi ki; “Gitorada çeviri falan yaparsın.” Bana evrak-lar veriyorlardı, çeviriyordum. Sonra birşeyi fark ettim; çevirisini yaptığım, foto-kopisini çektiğim ya da alıp şirkettenbaşka bir yere götürdüğüm her bir evra-kın bir anlamı var ve bunların anlamları-nın ne olduğunu anlamaya çalıştım.Dedim ya; araştırmacı bir insanım. Gittimkendime bir dış ticaret kitabı aldım.Elimde bir evrak var, çeviriyorum ya dadaktilo ediyorum veya fotokopisini çeki-yorum. Bakıyorum, “Menşei şehadetna-mesi” yazıyor. Bu ne demek? Bir dışticaret evrakı... Herhangi bir stajyer gibibunun sadece fotokopisini çekip dosyala-yabilirdim ama ben bunu merak ettim.Aynı şekilde “ticari fatura...” Bunun birtürkçesi bir ingilizcesi var. Neden? Türk-çesi ne oluyor, ingilizcesi ne oluyor? Busoruları sorduğunuz zaman araştırmayabaşlıyorsunuz. Ya da ATR belgesi nedir?ATR belgesinin ne olduğunu öğrendiktensonra bu kez hangi ülkelerle gümrük bir-liğimiz var, gümrük oranları nelerdir,neden Rusya’ya ATR belgesi düzenleniyorda diğerine menşei düzenleniyor gibi so-ruları etrafınza soruyorsunuz. Tatmin ol-mayıp kitaba bakıyorsunuz, yine olmayıpbaşka bir yere bakıyorsunuz. Bu şekildeben ihracat sürecini öğrendim.

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

142 Termo Klima Nisan 2011

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

143Termo KlimaNisan 2011

Ben Pimaş’a çalışmak için gitmemiştim.Stajyer gibi gittim. Etrafa bakıyorum,“kime yardım edebilirim, kime ne söyleye-bilirim.” Herkes “Teşekkürler yardıma ih-tiyacımız yok” diyor. Alt kata indim. Altkatta çok hararetli bir bölüm vardı, birazda kızgın duran bir hanımefendi vardı,korkmuştum açıkçası. “Merhaba ben yenistajyerim, size yardımcı olabileceğim birkonu var mı” dedim. O hanımefendi birkâğıt çıkardı, “Sen bunun ne olduğunu bi-liyor musun?” dedi. “Biliyorum, menşeişehadetnamesi.” dedim. “Bunu doldura-bilir misin” dedi. “Evet, bilgileri verin, dol-durayım.” dedim. 10 dakika sonraönündeydi. “Tamam, şimdi bunu doldur”diye başka bir şey uzattı. Birinci ayın so-nunda kadın bana; “Sen burada çalışırmısın?” Çalışmaz mıyım! Gerçekten 2 yılçok keyif alarak çok sevdiğim insanlarla birarada çalıştım. Çok güzel günler geçirdim,çok şey öğrendim. Orada öğrendiklerimve oradaki ilişkilerim de dediğim gibi beniArçelik-LG’ye getirdi. Güzel de bir tecrübeoldu, çok keyifliydi.

“SENİ İŞE ALMAK İSTEMEMİŞTİM AMABUGÜN DOĞRU BİR KARAR VERDİĞİMİGÖRÜYORUM, SANA TEŞEKKÜR EDİ-YORUM.”Arçelik-LG’ye nasıl başladınız?Askerliği bitirmek üzereyken Pimaş’ta be-raber çalıştığımız yönetici ağabeyime;“Ben geliyorum, işe ihtiyacım var, burayageleyim.” dedim. O da bana, “Sen burayagelme, sen yetenekli bir adamsın.. Arçelik-LG diye bir şirket kuruluyor, orada falan-caya git, ben onunla konuşacağım. Seningibi bir adama ihtiyaçları var, olursa çok se-vinirim.” dedi. Gittim, o beyefendiyle ko-nuştum. Daha sonra şirketin hem Türktarafı ile hem de Kore tarafı ile çeşitli sü-reçlerden geçtik ve işe kabul edildik. .

Arçelik-LG’de çalıştığınız süre zarfında ba-şarı anlamında yaşadığınız dönüm nokta-ları… diye sorsam?2010 yılının temmuz ayına kadar da Ar-çelik-LG bünyesinde çalıştım. Hem Arçe-lik hem de Arçelik-LG’yi bütün olarakdüşündüğümüzde başarılmış olan çokönemli bir şey var, bugün ev tipi klimalarpazarında Arçelik 3 markasıyla %50’ninüzerinde pazar payına sahip. Bunda Ar-çelik-LG’nin çok büyük bir katkısı ve Ar-çelik’in çok büyük bir sinerjisi var. 10 yılboyunca bu süreçte yer alan bütün arka-daşlarla gerçekten çok iyi bir takım olarakçalıştık. İyi bir ekip vardı ve o iyi ekip ger-çekten çok iyi şeyler başardı. Örneğin;Adana’ya ilk gittiğimde neredeyse hiç Ar-çelik ya da Beko markalı ev tipi klima gör-

memiştim. Her tarafta rakiplerimizin ci-hazları vardı ve diyorlardı ki; “Burası çoksıcak, bizim ürünlerimizi burada kimsealmak istemiyor.” Bugün Adana’ya gitti-ğinizde ezici bir üstünlüğümüzün oldu-ğunu görebilirsiniz. Aynı şekilde 2001yılında otel piyasasına ev tipi klimayı nasılsatarız diye düşünüyorduk çünkü o za-manlar merkezi sistem zorunluluklarıyoktu. Karşımızda çok güçlü bir rakipvardı. Bütün sahil şeridi o firmanın teke-lindeydi. Birkaç sene içerisinde neredeysebütün o pazarı ele geçirdik. Kendi içi-mizde de çok şeyler yaşadık. Örneğin;Türkiye’deki ilk A enerji seviyesindeki kli-mayı biz ürettik. Yine Türkiye’deki ilk in-verter teknolojisine sahip cihazı, ilkmulti-inverter teknolojisine sahip cihazı,ilk VRF tipi cihazları Arçelik üretti. Arçe-lik-LG 1999’da kuruldu. 2001 yılınınmayıs ayında üretime başladı. Sürekli kat-lamalı bir şekilde büyüdü. Bizim ilk üretimkapasitemiz 300 bindi. 150 mavi yakalı-mız vardı, 50 beyaz yakaydık. Bugün fab-rikamızda sezonda 1500 mavi yaka, 250beyaz yakayla çalışıyoruz. Üretim kapasi-tesi 2,5 milyonu geçti, yanlış hatırlamıyor-sam 2,7 milyon. Satışlar 50 bin, 150 bin,300 bin, 450 bin, 600 bin gibi sıçrayarakbüyüdü. Bunlar yurtiçi rakamlar, bir de ih-racat var. Özellikle 2007 yılı bu sıçrama-ların tavan yaptığı yıldı ihracat 3-4 ülkeylebaşladı. Şu anda ihracat yapılan 70 civa-rında ülke var, Güney Afrika, Rusya, Çinsınırından İspanya’ya kadar oldukça genişbir coğrafya. 150-200 adamla başlayan,şimdi ise Türkiye’nin en büyük 74. şirketihaline gelen bir şirketin bir parçası olmak-tan dolayı gurur duyuyorum.

Bu süreçte Arçelik ve Arçelik-LG size ne kattı?Meslek hayatımın çok büyük bir bölü-münü Arçelik ve Arçelik-LG çatısı altındageçirdim. Bildiğim ne varsa, gördüğüm nevarsa hemen hemen hepsini bu şirketteöğrendim ve bu şirkette pek çok şeyi tec-rübe ettim. Bu şirket bana stratejik ve viz-yoner düşünmeyi öğretti. Bu şirket küreselanlamda iş nasıl yapılır, bunu anlamamısağladı. Bunlar işle ilgili noktalar. Bir yan-dan da her geçen yılda mevkiim de belirliyerlere geldi. Bunun yanında kişisel gelişi-mime de çok büyük katkıları oldu. Örne-ğin; ben Arçelik-LG şirketi tarafından KoçÜniversitesi’nde bir Executive MBA prog-ramına gönderildim. Bu programın da ger-çekten bana çok önemli katkıları oldu.Toplamına baktığımızda, Arçelik gerçek-ten sürekli öğrenerek hep yeni kapılar aç-tığınız, her gün bir parça daha öteyegitmeye çalıştığınız ve iyi takım arkadaşla-rıyla nasıl bir parça daha ileri gideceğinizidüşündüğünüz büyük bir aile. Bu aileniniçerisinde yer almak da gerçekten hemmutluluk verici hem onur duyduğumuz birdurum.

İş hayatında bir şirkette sürekli çalışmakveya iş değiştirmek üzerine bir tartışma ko-nusu vardır. Sizin bu konudaki düşünceleri-niz nelerdir?Bu konu insan kaynaklarının içinden çıka-madığı dilemmalardan bir tanesi... Özel-likle başlangıçta bir şirkette çok uzunzaman çalışan insanlar olduğunu gördü-ğümde ben de şaşırırdım. Sonra zamangeçtikçe içinde bulunduğum kurumda dauzun soluklu çalışma kültürü olduğunu

gördüm. Kendi kendime “Büyük şirket-lerde böyle oluyor herhalde…” dedim. Ozaman sorduğunuz bu soruyu düşünmüş-tüm. İkisinin de hem çalışan hem de içindebulunduğu organizasyon adına avantajlarıve dezavantajları olduğuna inanıyorum.

İklimlendirme, soğutma, havalandırma sek-törüne baktığımız zaman herkes makinemühendisi ama sizin eğitiminiz farklı biralanda. Bu sizce bir avantaj mı dezavantajmı? Başka alanlardan da gelip bu sektördeçalışabilecek insanlara bir mesaj olur diyedüşünüyorum.Çocukluğumdan beri benim teknik hadi-selere hep bir merakım oldu. Dediğim gibiansiklopedi karıştırırdım, deney setleriyleuğraşırdım… Hayatımın dönüm noktalarında olan in-sanlardan bir tanesinin tavsiyesi; “Bir şir-ketteki çaycı bile o şirketin ne sattığını çokiyi bilmek zorunda. O yüzden ne satıyor-san sonuna kadar öğren. Su satıyorsaniçindeki bileşimi bil, rakibininkini bil. Birmakine satıyorsan, nasıl çalıştığını, nasıl ta-sarlandığını, onun süreçlerini çok iyi bil.Bunu bilirsen başarılı olursun.” demişti.Ben buna çok inandım ve bu nedenle Ar-çelik LG’de Ar-Ge’ciler ve üretimcilerlefabrikada yan yana çalıştım. Bunun benimiçin bir şans olduğunu düşünüyorum. Osayede ürünlerin tasarım süreçlerine ya damerak ettiğim şeylere çok rahatlıkla ulaşa-bildim, öğrenebildim. Belki bir makine mühendisi kadar teme-lini, teorisini anlamayabiliyorum ama enazından onun nasıl kullanılacağını ya daönüme bir soru geldiğinde bu soruyu nasılçözmem gerektiğini, hangi problemçözme aygıtlarını kullanacağımı kestirebi-liyorum. Ticari klima işine başladığımdadeneme binasındaki bütün ısı kazanç vekayıp hesaplarını yapmam gerekiyordu veben bunu biliyordum çünkü aynı zamanda

ev tipi klima işinde yaklaşık 6 sene kadarüst üste bütün beyaz eşya bayilerine klimaseçimi nasıl yapılır, klima nasıl satılır konu-larında bilgi veren kişiydim. İnsanlara sata-bilmeniz için bilmeniz gerekir. Ben kendi çapımda bir özlü söz uydur-dum; bazen arkadaşlarım hadiselere bü-tünsel bakmadıklarında ya da onlarısorgulamada eksikliklerini hissettiğimzaman onlara derim ki; “Bakın arkadaşlar,soru sormaya çalışın. Çünkü doğru sorudoğru analizi, doğru analiz doğru cevabı,doğru cevap da başarıyı getirir.” Böyle ol-duğunu gördüm.

Yaşadığınız bu süreçlere dönüp baktığınızdahata dediğiniz, ‘keşke’leriniz var mı? Her insanın hayatında muhakkak ‘keş-ke’leri vardır ama benim için, “Keşke şudavranışı yapmasaydım.” dan çok “Keşkefabrikada Ar-Ge’ciyle çalışırken şunu daöğrenmeye çalışsaydım.” şeklinde. Meselageçenlerde bir arkadaşıma itiraf ettimbunu; 10 yıl boyunca Korelilerle ortak olanuluslararası bir şirkette çalıştım. Dil öğren-meyi ve dilleri çok seviyor olmama rağmenKorece öğrenmeyi denememiş olmakbenim için bir utançtır. Bu gerçekten kendiadıma üzüldüğüm bir şey. Bundan başkasöyleyebileceğim bir şey yok.

Elinize bir kâğıt verseler ve gençlere altınöğütler yazmanızı isteseler neler yazardı-nız?Gençlere; bütünsel düşünebilmek yanimümkün olduğunca büyük resmi görebil-mek, soru sormak, daha çok sorgulamak,iyi analizler yapmak, iyi analiz yapabilmekiçin kendisini daha fazla donanımlı halegetirmek… tavsiyelerimin arasında olacak-tır. İyi soru ve iyi analiz büyük resme hâkimolmanızı sağlıyor. Zaten ona hâkimsenizne olduğunuz önemli değil, gerçekten oişle ilgili bir yerlere gidiyorsunuz. İnsanlarsüreçleri ve süreçlerdeki yerlerini sorgula-

malılar. Sen burada bu projeyi çizdin vebana bir teklif icmal oluşturdun. Bunu şir-ketin bütününe nasıl bir faydası var? Bunuiyi düşünmen lazım. Bunlar önemli husus-lar. İkincisi; mümkün olduğunca çok öğ-renmek. Öğrenmek için gayret etmek yanibilgiye ve kaynaklara ulaşmak için çabagöstermek ve bunları da değerlendirmek,okumaya çalışmak. Genç arkadaşlar çokhızlı bir yerlere gelmek istiyorlar ya da ger-çekten sahip olmadıkları donanımlara sa-hiplermiş gibi düşünüyorlar. İnsan gençkenkabına çok fazla şey doldurabiliyor. Yaşilerledikçe o kapasite de azalıyor. O an-lamda da sabırlı olmaları, sebat etmeleri veişlerine iyi sarılmaları gerekiyor.Meslek hayatımın başında, çok uzun ça-lışma saatleri geçirdiğimiz bazı zamanlardakendi kendime şikâyet ediyordum; “Çokçalışıyorum, bugün de mesaiye kaldık,yine saat 10 oldu.” vs. Sonra bir gün Ata-türk’ün bir sözüne rastladım; “Çalışma-dan, yorulmadan, öğrenmeden rahat velüks içerisinde yaşamaya alışmış milletlerönce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini vesonra istikballerini kaybederler.” Bu ger-çekten önemli, ne kadar çok çalışıyorsanızo kadar çok karşılığını alıyorsunuz.”Bunun dışında herkes “Bu benim işim

mi?” diyen adama çok kızdığımı bilir. Heran her şey herkesin işi olabilir. Tabi ki her-kesin görev tanımları var ama yan masan-daki arkadaşına yardım etmen gerekiyorsave bundan gocunuyorsan bence yanlış ya-pıyorsun. Günün birinde o da senin işinolabilir ya da senin işin onun işi olabilir.Bunun dışında senin onun işini bir iki kereyaparak o iş hakkında fikir sahibi olmaneline yapışmaz aksine sana günün birindehiç farkına bile varamayacağın, anlayama-yacağın bir yerde katkı olarak geri döner.Buna inandım ben. Arkadaşlarıma dabunları tavsiye ediyorum.

Biraz da özel hayatınızla ilgili sorular sormakistiyorum. “Her başarılı erkeğin arkasındabir kadın vardır” veya “İyi bir iş hayatı olanınaile hayatı da iyi olur” gibi klişeler hakkın-daki düşünceleriniz nelerdir?Ben biraz hareketli bir adamdım, çok kızarkadaşım olurdu. Babam da hep kızardıbana ve “Otur işine gücüne bak, tahsilinebak. İyi bir tahsil iyi bir işi, iyi bir iş nihaye-tinde iyi bir eşi getirir. Şimdi aranmanagerek yok.” derdi. İyi bir iş hayatı deyinceinsanlar maddi açıdan düşünüyorlar.Bence iyi bir iş hayatı çok büyük paralarkazanmaya bağlı değil. İşiniz size kalitelibir hayat standardı sunuyorsa ve siz o işleberaber yeni yeni şeylere, farklı bakış açı-larına ulaşabiliyorsanız, bunu size kazan-dırıyorsa bence o iyi bir iş hayatıdır. İyi bir

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

144 Termo Klima Nisan 2011

“Gençlere; bütünsel düşünebilmek yani mümkünolduğunca büyük resmi görebilmek, soru sormak,daha çok sorgulamak, iyi analizler yapmak, iyi ana-liz yapabilmek için kendisini daha fazla donanımlıhale getirmek… tavsiyelerim. İyi soru ve iyi analizbüyük resme hâkim olmanızı sağlıyor. Zaten onahâkimseniz ne olduğunuz önemli değil, gerçekteno işle ilgili bir yerlere gidiyorsunuz. İnsanlar süreçlerive süreçlerdeki yerlerini sorgulamalılar.”

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

145Termo KlimaNisan 2011

iş hayatı tabi ki size güzel şeyler getiriyorve getirdiği şeyleri eşinizle de paylaşabili-yorsunuz. Ben eşimle iş hayatım sayesindetanıştım. Aynı şirkette çalışıyoruz. O rek-lamcı. O da çok aktif ve yoğun çalışan birinsan. Ben onun en çok zekâ pırıltılarını se-viyorum. Masada duran çok farklı husus-ların arasındaki bağıntıyı bir andaçözebilmesini, yüksek duygusal zekâsınıoldukça seviyorum ve takdir ediyorum.Bunun bana zaman zaman çok da katkısıolmuştur. Biz evde kesinlikle iş konuşmayız.Birimlerimiz farklı da olsa evin içerisine işsokmayız. Şirket içerisinde de birbirimizigörsek dönüp bakmayız. Öğlen beraberyemek yemeyiz. Yan yana gelmeyiz.

Peki, bu alınmış bir karar mı yoksa öyle ge-lişen bir şey mi?Bu bizim beraberce aldığımız bir karar. As-lına bakarsanız ikimiz de şirketten birisiyleçıkmak ve evlenmek konusunda şerhi olaninsanlardık. Benim beraber çalıştığım in-sanlar onu çok iyi tanıyorlardı, daha önceonunla çalışmışlar. Farklı zamanlardahemen hemen her sene üst üste üç dörtfarklı kişiden siz neden bir araya gelmeyidüşünmüyorsunuz, siz birbirinize çokuyarsınız şeklinde telkinler alıyorduk. 3 yılüst üste farklı insanlardan bu telkinlerialdık. 2003 yılında bu kadar insan bunusöylüyorsa bu işte bir hayır vardır herhaldededik. Birbirimizi tanıyorduk ama hiç buanlamda bir araya gelmemiştik. Öyle çokuzun sohbetlerimiz olmamıştı.

Oturup “Ciddi ciddi herkes söylüyor, hadibiz bir araya gelelim?” mi dediniz? En azından benim tarafımda böyle oldu.Aynı hanımefendiyi 3 farklı insan 3 seneüst üste bana söylüyorsa bu işte bir hayırvardır, en azından tanışmış oluruz dedim.O da benzer şekilde düşünmüş, iyi deolmuş. Bu arada eşimin ismi Neslihan, ke-yifli bir evliliğimiz var, çok eğleniyoruz bir-likte. Çok farklı karakterler olmamızarağmen birlikte eğlenmenin yollarını dabulduk. Evliliğin içerisine gülücük, kah-kaha ve eğlence katabiliyorsanız, bu güzelbir şey. Ben doğa sporlarını seven bir ada-mım. O bu tarz aktivitelere pek ilgilenmi-yor. Mümkün olduğunca bu tarzaktivitelerde beni özgür bırakıyor. Meselaben müziği çok seviyorum. Lise ve üniver-site yıllarımda klavye çaldım. Hala gitar ça-lıyorum. Bas gitar öğrenmeye çalışıyorum.Klasik Türk müziği, solfej ve şan eğitimialdım. Beraber şarkı söylemek çok keyif al-dığımız şeylerden bir tanesidir. Ben gitarçalarım, o söyler. Çocuk olduktan ve anne baba kavramınınfarkına vardıktan sonra bizde de farlılıklar

oluştu, çünkü çocuk çok fazla ilgi istiyor.Çoğunlukla onunla zaman geçirmeye uğ-raşıyoruz. Onunla beraber oyun oynamayaçalışıyoruz. Evin içerisinde ya da arabada,beraber geçirdiğimiz zamanlarda müm-kün olduğunca eğlenmeye çalışıyoruz.Zaten doğal bir şekilde gelişiyor çünküeşim çok enteresan zeka pırıltılarına sahipbir insan. Herhangi bir durumdan çok en-teresan espriler üretebiliyor. Buna benbaşka bir espriyle karşılık veriyorum der-ken sürüp gidiyor. Biraz kendimize iştenveya çocuktan zaman ayırma fırsatı bula-bildiğimizde gezmeyi seviyoruz. En songeçtiğimiz yaz beraber Barcelona’ya gittik.Döndüğümüzde Emir Kaan ciddi anlamdaküsmüştü. Fırsat buldukça bir günlük, iki günlük kaç-maya çalışıyoruz. Beraber yemek yapmayıçok severiz. Yemek yapmak enteresan birşey. İnsanın hakikaten kafasını boşaltma-sını sağlıyor. Mutfakta geçirdiğimiz za-manlar güzel sohbet zamanları oluyor.Keyifli paylaşımlar yaşanıyor.

Müsaadenizle son soru; gerçi aralarda söy-lediniz ama hobileriniz nelerdir? Müzik, araştırma. Kitap okumaya çalışıyo-rum ama eskisi gibi çok verimli okuyamı-yorum çünkü oğlum Emirkan neredeyseyataktan “baba” diyerek uyanıyor. Ben

uyuyana kadar da uyumamakta direnenbir çocuk. Akşamları çoğunlukla evin içe-risinde beraber koşturuyoruz ya da oyun-lar oynamaya çalışıyoruz. Mümkünolduğunca tarih, coğrafya, siyasal tarihokumayı seviyorum ya da elime geçen de-ğişik, farklı coğrafyaları görebileceğim der-giler kitaplar yayınlar takip etmeyeçalışıyorum. Bir yandan sektörel şeyleriokumaya çalışıyorum. Bir de eşimle bir fa-natikliğimiz var; her hafta muhakkak biriki karikatür dergisi alırız. En son Tübitakyayınlarından Ekvator Hikâyeleri isimli ki-tabı okudum ve gerçekten etkilendim. Ek-vator kuşağı boyunca bulunan ülkelerinsömürgecilik zamanında nasıl keşfedildik-leri, hangi duygular, hangi motivasyonlarlaoralara gidildiği, oralarda nelerle karşılaşıl-dığı gibi konular üzerinde duruluyordu. Yolhikâyeleri, belgeseller ilgimi çekiyor. Fırsatbuldukça fotoğraf çekmeyi seviyorum. Es-kiden doğa sporlarıyla daha fazla uğraşa-biliyordum. Gidip bir dağda iki üç güngeçirip doğa fotoğrafçılığı yapmak…Eşime de bulaştırdım bunu. O da fotoğrafçekmek için uğraşıyor.

Teşekkür ediyorum.Biz teşekkür ederiz.

teknik

m a k a l e

148 Termo Klima Nisan 2011

1. IŞINIM (RADYASYON)Bir cisim ısıtıldığında elektromanyetikenerji yayar. Düşük sıcaklıklarda bu enerjiyayımı (radyasyonu) hissedilebilir. Sıcaklıkyükseldikçe cisim gözle görülebilir (ışıkşeklinde), kızıl ısıdan sarıya ve ondan dabeyaz ısıya geçen bir ışınım yayar. Bu ışı-nım sezgi yoluyla sıcaklığın ölçümündekullanılabilir. Cisimlerin sıcaklığını, yay-makta oldukları ışınım miktarı ile ölçen ci-hazlara pirometre adı verilir.

Sıcak cisimler ısı yaymaktadır. Isı bir elek-tromagnetik ışınım biçimidir. Cisim nekadar sıcaksa yaydığı ışınım da o ölçüdeçok olur; bu ışınımın dalga boyları cisminsıcaklığına bağlıdır. Kalitatif olarak cisimısındıkça kızarır ve sonra da rengi kırmı-zıdan turuncuya, turuncudan da sırasıylasarı, beyaz ve maviye döner. Pirometreylesıcaklık ölçümünde cissmin bu özelliğin-den yararlanılır.Pirometre, hareket halinde bulunan bircismin sıcaklığının ölçülmesi veya klasikbir sıcaklık ölçüm sensörünü tahrip ede-bilecek özelliklere sahip bir ortamda, sı-caklığın temassız olarak ölçülmesineolanak vermektedir. Işınım pirometre-sinde ışınım, bir ısılçiftin bağlantı yeri üze-rinde odaklanır. Isılçift, aldığı toplamışınım miktarına bağlı bir değer gösterir.Bu değerden de cismin sıcaklığı buluna-bilir. Optik pirometre'de, üzerinden elek-trik akımı geçirilerek ısıtılan bir tungstenfilaman bulunur; bu filamanın rengi ile öl-çümü yapılan cismin rengi karşılaştırılır. Fi-lamanın rengi cismin rengine gelince,filamanın sıcaklığı onu ısıtmak için kulla-nılan akım miktarından bulunabilir; bu sı-caklık cismin de sıcaklığıdır. Mutlak sıfırdan yani 0K’den farklı bütün sı-caklıklarda bütün cisimler sürekli olaraklektromanyetik dalgalar yayar. Bir cisminüzerine düşen ışınım enerjisi kısmen soğu-rulur (absorbe edilir), kısmen yansıtılır ve kıs-men cismin içerisinden geçerek hareketinedevam eder. Cisim tarafından soğurulanelektromanyetik enerji, cisim içerisinde ısılenerji şeklinde depolanır. Yansıyan enerji et-raftaki diğer cisimlerin üzerine düşer.

Böylece bütün cisimler kendi öz ışınımla-rını yayarken üzerlerine düşen enerjininbir kısmını da yansıtarak yayar ve bir kıs-mını ısı olarak soğurur. Böylece oluşan ısıldenge dinamik bir denge olarak tanımla-nabilir. Bir cismin ışınım gücü, bu cisminbirim yüzeyinden birim zamanda ışınımlayayılan enerji şeklinde tanımlanabilir.

2. SİYAH CİSMİN IŞINIMIBir cisim devamlı olarak çevresindenenerji alır. Bir cismin üzerine düşen ışınımenerjisi QO olsun; bunun QR kadarı yansı-yarak, QD kadarı cismin içinden geçerekuzaklaşırken QA kadarı da cisim tarafın-dan soğurulur. Bu durum şematik olarakaşağıdaki gibi gösterilebilir.

Bir cisim gelen enerjinin tamamını soğu-racak olursa, bu cisme “siyah cisim” adıverilir. Buradan hareketle, eğer bir cisim;• Üzerine gelen tüm ışınımı soğuruyorsayani A = 1 ise bu cisim mükemmel siyahcisimdir. • Gelen tüm ışınımı yansıtıyorsa yani R =1 ise bu cisim mükemmel bir yansıtıcıdır.

Temassız Sıcaklık

Ölçümleri

Dr. Burak Olgun [email protected]

Prof. Dr. Eralp Özil [email protected]

Zeta Bilgi Teknolojileri Yatırım Danışmanlığı Proje Araştırma Eğitim İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.

Kuyubaşı, Kadıköy, İSTANBULTel: (0216) 449 29 38•Faks: (0216) 414 16 45

www.zetabt.com

Şekil 1 1 Elektromanyetik dalga boyu sınıflandırılması.

Şekil 2 1 Siyah cismin ışınımı

m a k a l e

149Termo KlimaNisan 2011

• Tüm ışınım cismin içinden geçebiliyorsayani D = 1 ise mükemmel geçirgendir.Bu adlandırma gerçekte cismin rengininsiyah olduğu anlamına geldiği için yanıl-tıcıdır. Siyah bir cisim tüm diğer cisimlergibi bir ışın yayıcısı olup sıcaklığı yeterliderecede arttırıldığında, gözle görülürışık yayar. Örneğin, güneş 6000 Kelvinsıcaklığı ile mükemmel bir siyah cisimoluşturur.

3. PİROMETRE VE ÇALIŞMA PRENSİBİPirometre Şekil 3 1’de görüldüğü gibi çokbasit bir cihaz olup burada sıcaklığı ölçül-mek istenen cismin yaydığı ışınım (radyas-yon) mercekler tarafından termo elemanınüzerine düşürülür. Odaklanan sıcaklık yük-selmiş olur. Cismin sıcaklığı algılayıcıdanelde edilerek klasik yöntemlerle elektrikselsinyallere dönüştürülür. Bu aletlerde kulla-nılan termoelemanlar seri bağlanmış on-larca termokupl (ısılçift) ve RTD olabilir.

3.1 Toplam Işınım MetoduBu tip bir cihazda sıcaklığı ölçülmek iste-nilen istenen cismin yaydığı ışınım uyguntermoeleman üzerine odaklanır. Bu alıcıeleman çok çeşitli şekilde olabilir. Genel-likle çok ince siyah platin şerit şeklindeveya termokupl şeklinde olabilir. Algılayı-cının sıcaklığındaki değişim, daha önce

açıklandığı gibi ölçülür. Şekil 3 2’de böylebir alet görülmektedir. Tipik bir ışınım pi-rometresinde termoeleman olarak çokince şeritler halinde yapılmış çok sayıdatermokupl seri olarak bağlanır ve yan yanadöşenir, dairesel ve yan yana olarak düzen-lenir. Böylece enerji yutma kabiliyetini ar-tırmak için siyaha boyanmış tüm sıcakeklemler, çok küçük bir hedef alanına düş-mektedir. Termoelemanların termoelektrikkarakteristikleri çok dengelidir, çünkü sıcakeklemler birkaç yüz derece celsius sıcaklı-ğın üzerine nadiren çıkar. Ayrıca enerjinintüm dalga boylarından aynı düzeyde et-kilenir.

3.2 Yüzey Işınım MetoduAçıktaki bir cismin sıcaklığı ölçüldüğündemükemmel siyah cisim ile sıcaklığı ölçülencismin yayma kat sayıları arasında farkındüzeltilmesi gerekir. Sıcak cisminden ya-yılan ışınım yüzey üzerine yerleştirilençukur bir yansıtıcı ile siyah cismin ışını-mına yaklaştırılabilir. Geliştirilen yüzeyışıma termometrelerinde bu yöntem kul-lanılmıştır. Bu alette teleskop kolu ucunayerleştirilen altın kaplamalı yarım küreiçindeki küçük delik eksenine konulmuştermoeleman kullanılmıştır. Yansıtıcı ola-rak altın kullanılmıştır. Çünkü altın kızılötesi ışığı en iyi yansıtan elemandır.

3.3 Piroelektrik TekniklerGünümüzde pirometrelerde termoelemanolarak termopiller yoğun olarak kullanıl-makla beraber gelişen CCD teknolojisi ilebu yöne eğilim başlamıştır. Özellikle kızılötesi ışığa duyarlı CCD’ler kameralardakullanılmaya başlanmış ve termal kame-ralar oluşturulmuştur.CCD, İngilizce olarak Charge CoupledDevice ‘ın kısaltması olup; Türkçe’de tamolarak karşılığı olmamasına rağmen“yüklenme iliştirilmiş araç” olarak kabacaTürkçeye çevrilebilir. Bir tabakanın üstünedizilmiş ışığa duyarlı foto diyotlardan olu-şan CCD, dijital görüntüleme araçları vevideo kameralarda ışığa duyarlı yüzeyolarak iş görür. Bunlar, düşen ışığı elektrikgerilimine çevirir. Ne kadar aydınlık olursaışık hücresinde (fotosel) biriken gerilim deo kadar yüksek olur. Matrix gerilim, biranalog-dijital çevirici (ADC) ve işlemci vası-tası ile resme çevrilir. Termopillerin kullanıl-dığı pirometreler de oldukça yaygındır. Bucihazlarda termopilin doğrusallığını sağ-layamadıklarından mercek önüne konanoptik kesiciler anlık görüntüler alır vedoğrusallık problemini çözer.

4. OPTİK PİROMETREBu tip pirometrelerde termoeleman algı-layıcı kullanılmaz. Kullanıcının göz kararıile 600ºC’den 3000ºC’ye sıcaklık aralı-ğında basitçe kullanılır. Şekilden de anla-şılacağı gibi kullanıcı gözü ile dürbündenbakar ve flaman akımını ayarlar Flamanrengi, sıcaklığı ölçülecek cisimle aynı oldu-ğunda görünmez olur, bu anda da ölçek-ten okunan değer, cismin sıcaklığını verir.

Şekil 3 1 Genel pirometre yapısı

Şekil 3 2 Pirometre genel görünüşü Şekil 4 1 Optik pirometre

m a k a l e

150 Termo Klima Nisan 2011

5. FOTOELEKTRİK TERMOMETRELERBu tip pirometrelerde optik pirometreler-den farklı olarak sıcak cismin yaydığı ışı-nımı algılamak için fotodiyot veyafototransistör gibi elemanlar kullanılır.Şekil 5 1’de bu düzenek görülmektedir.Dalga boyu kısa olan uygulamalardauygun sonuçlar alınır.

6. IŞINIM HATALARI6.1 Işınım Hatalarının NedenleriPirometri alanındaki hatanın kaynağı ışı-nım yayma konusundaki bilgi noksanlığı-dır. Ortamda bulunan gazlar da bu ölçmeişini hataya sürükleyecektir. Bunların ba-şında karbondioksit gelir ki, karbondiok-sit gazı ışınımı soğurur. Diğer hatakaynakları olarak lens kirliliği ve mekanik

deformasyon sayılabilir. Ayrıca boruiçinde sıcaklık ölçümü oldukça zor ol-maktadır.

6.2 Işınım Hatalarının GiderilmesiHatanın nedenleri bilinirse giderilmesi dekolaylaşır. Eğer ışınımın dalga boyu hak-kında bilgi sahibi değilseniz, ölçmede

hata yapmanız muhtemeldir. Bu hatayı gi-dermek için iki renk (two clour) denilensistem uygulanırsa hata giderilmiş olur. İkifarklı renk için (dalga boyu) ölçme yapı-larak kıyaslanır. Hata minimize edilir.Ortam gazlarının etkisi ise oldukça zor birkavramdır. Yine bu olay için kullanılacakyöntem ise ışıkla değil, ısıyla sıcaklıkölçme olacaktır. Yani toplam enerji esa-sına dayalı ölçme yapan pirometreler kul-lanılarak bu sorun giderilebilir.Günümüzde birçok pirometrede lens kirlialarmı mevcuttur. Bu tip hatalar düzenlibakımla giderilir. Ölçme işlemi süreklibakım isteyen ve düzenli kalibrasyonamuhtaç sistemlerdir. Bakımları ihmal edil-memeli düzenli kalibrasyonları yapılmalıdır.Unutulmamalıdır ki, burada başlayacakhata üründe geri dönülmeyecek sonuçlardoğurabilir. Ortamdaki ışınım sıcaklığı öl-çülecek cisimden yansıyıp algılayıcıya ula-şabilir. Bu durumda ölçüm hatalı olacaktır.

Bu hatayı düzeltmek için pirometrelerdebulanan dengeleme sistemlerinden fay-dalanılır. Öncelikle ortam sıcaklığı ölçü-lürse sistem sıfırlanır. Böylece ortamsıcaklığının etkisi azaltılmış olur.

Burada genel olarak bir kavram ön planaçıkar:Emisivite (emisyon katsayısı): Yüzeydenyayılan ışınımın, aynı sıcaklıkta siyah cis-min yaydığı ışınıma oranı.Günümüzde kullanılan özellikle “infraredsıcaklık termometresi” adıyla bilinen ter-mometrelerde doğru bir ölçüm gerçekleş-tirebilmek için, ölçüm yapılacak yüzeyin budeğerinin bilnerek cihaza tanımlanması ge-reklidir. Bu kesin ve yüksek doğrulukta birölçüm yapmak için şarttır. Ancak birçok in-frared termometre üreticisi firma; teknikaçıdan altyapısı yeterli olmayan kullanıcıla-rın da bu cihazları etkin bir şekilde kullana-bilmesi için bu değeri; belirli bir noktadasabitleyip kullanıcıların değiştirmelerine izinvermemektedirler. Bu gibi bir durumdadaha cihazın kullanım aşamasında, bu du-rumdan kaynaklı ölçüm hatasını kabuletmek ve ölçüm sonuçlarını bu bilgi al-tında yorumlamak gerekir. Ölçümlerdekibu hata oranını baştan kabullenmemekaçısından, emisivite değeri kullanıcı tara-fından belirlenebilen cihazların tercihedilmesi gereklidir.

KAYNAKLAR• IPTS68, International Practical TemperatureScale of 1968.• IPTS90, International Practical TemperatureScale of 1990.• Termoelektrik Laboratuar Uygulamaları, BurakOlgun, YTÜ Makina Fakültesi, 2007.• www.enerjicozumleri.com, Enerji ÇözümleriSan.Tic.Ltd.Şti.• www.omega.com , OMEGA Engineering, INC.• www.st.com , STMicroelectronics.• www.ueitest.com, IR Thermometer.• MEGEP, Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri,Ankara, 2007.• www.nist.gov, National Institute of Standardsand Technology.• VDI/VDE - Richtlinien 3511, Blatt 4, Technische,Temperaturmessungen, Strahlungsthermomet-rie,Jan. 1995• Pyrometer-Handbook, Non-Contact Thermo-metry, IMPAC Infrared GmbH, Krifteler Str. 32,60326 Frankfurt am Main, Germany.

Şekil 4 2 Optik pirometreninçalışma prensibi

Şekil 5 1 Fotoelektrik ışınım termometresinin gösterimi

Şekil 5 2 Pirometre

Şekil 6 1 Emisivite değeri kullanıcı tarafından tanımlanabilen tipte bir infrared termometre

151Termo KlimaNisan 2011

HVAC / Isıtma, Soğutma ve İklimlendirmeSistemleri, binalarda gürültüyü meydanagetiren kaynakların başında gelir. Sessizcihaz seçimi, ses ve titreşim kontrolü içinözel bir takım malzemelerin kullanılmasıda HVAC tasarımının bir parçasıdır.

HSK Ürünlerinde TitreşimHSK ürünlerinde titreşimi önlemek ama-cıyla uygun bileşenler seçilmesine ek ola-rak yaylı veya kauçuk esaslı izolatörlerkullanılmaktadır. Sistem tasarımı esnasında alınacak ön-lemlerin ardından, bitmiş sistemlere HSKtarafından titreşim kontrolü yapılmakta-dır. Titreşimin, deplasmanı, hızı ve ivmesiölçülerek uygunluğu tespit edilmekte gü-nümüzün konfor şartlarından titreşim veses kontrolü de göz ardı edilmemektedir. HSK çalışanlarına Prof.Dr. Temel BELEK ta-rafından “Ses ve Titreşim Kontrolü” ko-

nusunda eğitimler de verilmiştir. Satış eki-bimiz, doğru ekipmanların seçilmesi veetki miktarları hakkında bilgilendirilmiş,teknik ekibimiz ise cihazlarımıza titreşimölçümü yapabilmek adına eğitim ve ser-tifika almışlardır. HSK Ar-Ge ekibi ise sesve titreşim konularında araştırmalaradevam etmekte, yenilikler doğrultusundakendini güncelleyerek yeni cihaz ve sis-

tem araştırmaları yapmaktadır.HSK markalı Klima Santralleri, Su So-ğutma Kuleleri, Fan Coiller, Aspiratörler,Isı Geri Kazanımlı Taze Hava cihazları veApareylerin, ayak ve taban kısmından ge-rekli ölçümler yapılarak titreşim miktarlarıISO 10816'ya ve “Çevresel GürültününDeğerlendirilmesi Ve Yönetimi Yönetme-liği”ne göre değerlendirilmektedir.

HSK markalı ürünlerde “titreşim ölçümü”

t e k n i k t a n › t › m

kültür - sanat

Festivalin 30. yılında birçoğunda yönetmen veya oyuncuları-nın katılımıyla 256 yönetmenden 231 film izleyicileri bekliyor.

30. Uluslararası İstanbul Film Festivali 2-17 Nisan

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından dü-zenlenen ve festival sponsorluğunu 7 yıl-dır AKBANK’ın üstlendiği İstanbul FilmFestivali’nin otuzuncusu, 2-17 Nisan ta-rihlerinde yapılacak. Geçen yıl 150 bin iz-leyiciyle yine Türkiye’nin en büyüksinema etkinliği olan İstanbul Film Festi-vali’nin programı her zaman olduğu gibioldukça zengin.

21 bölümde 230 filmin gösterileceği Fes-tival, otuzuncu yılına özel retrospektif bö-lümlerin yanı sıra, Ocak ayında Sundanceve Şubatta Berlin film festivallerindedünya prömiyerlerini yapan yepyeni film-lerden, Uluslararası Altın Lale, Ulusal AltınLale ve FACE İnsan Hakları yarışmalarına,belgesellerden çocuk filmlerine kadargeniş bir yelpazeye uzanan programıylaizleyicilerle buluşacak.

30 yıldır İstanbullu sinemaseverleri dünyasinemasının en seçkin filmleri, yıldızoyuncuları ve usta yönetmenleri ile buluş-turan İstanbul Film Festivali her zaman ol-duğu gibi sinemayla dolu iki hafta vaatediyor.30. İstanbul Film Festivali, 1 Nisan Cumaakşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sara-yı’nda yapılacak açılış töreniyle başlayacak.

FESTİVAL BİLETLERİ NE ZAMAN, NEREDE?İstanbul Film Festivali biletleri 19 MartCumartesi günü satışa çıktı. Sinemase-verler biletlerini Beyoğlu’nda Atlas ve Be-yoğlu, Kadıköy’de Rexx sinemalarındaaçılacak gişelerden ve Biletix kanalların-dan satın alabilecek.

FESTİVAL SİNEMALARIFestivalin gösterimleri Beyoğlu’nda Atlas,Beyoğlu AFM Fitaş 1 ve 4, Beyoğlu, Ni-şantaşı CityLife (City’s), Pera Müzesi sine-maları ile Kadıköy’de Rexx sinemasıolmak üzere toplam 7 salonda yapılacak.

FESTİVAL’İN SİNEMA ONUR ÖDÜLLERİİstanbul Film Festivali’nin Sinema OnurÖdülleri bu yıl Türk Sineması’na imzasınıatan dört büyük isme veriliyor: YönetmenYusuf Kurçenli, görüntü yönetmeni Er-tunç Şenkay ve Türk Sineması’nın unutul-maz isimleri Metin Akpınar ile ZekiAlasya. Sanatçılara ödülleri 1 Nisan Cumaakşamı Lütfi Kırdar Sergi ve Kongre Sara-yı’nda yapılacak Açılış Töreni’nde takdimedilecek. Yusuf Kurçenli’nin benzersizfilmlerinden Karartma Geceleri ve ZekiAlasya ile Metin Akpınar’ın başrollerindeoynadığı Zeki Ökten imzalı Güle Güle defestival kapsamında gösterilecek.

Son filmiyle, şubat ayında Berlin Film Fes-tivali’nde Jüri Özel Ödülü kazanan, yapıt-ları ve yaklaşımıyla başta Gus Van Santolmak üzere çağdaş ve bağımsız sine-mayı etkileyen, “sinemanın filozofu”Béla Tarr da festivalin Açılış Töreni’nde Si-nema Onur Ödülü’nü almak üzere İstan-bul’da olacak. Usta yönetmenin son filmiTorino Atı da festival programında DünyaFestivalleri’nden bölümünde yer alıyor.

30. Yıl Kitabı ve Sergisi “30: 20 Yönetmenden 30 Yıl” İstanbul Film Festivali’nin 30. yılını kutlamasıvesilesiyle arşiv niteliği taşıyan özel bir kitaphazırlandı. “30: 20 Yönetmenden 30 Yıl”adlı kitapta, festivalin kişisel tarihimizde oy-nadığı rol, festivalle büyümüş, sinemayı bufestival sayesinde keşfetmiş 20 yönetmeningözünden anlatılacak. Kitapta, sinema-mızda son dönemde uluslararası başarılaraimza atmış bu yönetmenlerin, İstanbul FilmFestivali’nde izlediği ve etkisinde kaldığıbirer film üzerine yazdıkları yazıların yanısıra, yerli ve yabancı film eleştirmenlerinin,bu yönetmenlerin sinema sanatıyla seçilenfilm arasındaki bağlantıyı konu alan değer-lendirme yazıları ve festivalin otuz yıllık se-rüveninin anlatıldığı söyleşiler yer alıyor.

Fotoğrafçı Muhsin Akgün tarafından, 20yönetmenin Beyoğlu’ndaki Emek, Atlas,Beyoğlu, Sinepop ve Yeşilçam sinemala-rının farklı yerlerinde çekilen fotoğraflarıise hem kitapta yer alacak hem de 19Mart Cumartesi gününden itibaren Fes-tival bitimine kadar Atlas Pasajı’nda ser-gilenecek.

k ü l t ü r - s a n a t

155Termo KlimaNisan 2011

30. Yıl Özel Bölümü: “Film Gibi 30 Yıl”Festival programında, Festivalin 30 yıllıkgeçmişinde gösterilen filmlerden özel birseçki de yer alıyor. 19 yönetmenin Festiva-lin 30. Yıl kitabı için seçtiği 19 film, festivalprogramında özel bir bölüm kapsamındaizleyicilerle buluşuyor. Festivalin büyüttüğü19 yönetmenin hazırladığı bu bölümle si-nemaseverler de bu yönetmenlerin İstan-bul Film Festivali’nde keşfettiği, tanıdığıusta yönetmenlerin filmlerini bir kez dahaizleyebilme fırsatı yakalayacak.

“Film Gibi 30 Yıl” bölümü kapsamındagösterilecek filmler şunlar: • Çığlık / Michelangelo Antonioni

(Zeki Demirkubuz’un seçimi)• Güz Sonatı / Ingmar Bergman

(Yeşim Ustaoğlu’nun seçimi)• Yaban Çilekleri / Ingmar Bergman

(Pelin Esmer’in seçimi)• Kötü Kan / Léos Carax

(Durul ve Yağmur Taylan’ın seçimi) • Keyif Evi / Terence Davies

(Çağan Irmak’ın seçimi)• 8½ / Federico Fellini

(Uğur Yücel’in seçimi)• Edmond / Stuart Gordon

(Ümit Ünal’ın seçimi)• Dantelci Kız / Claude Goretta

(Handan İpekçi’nin seçimi)• Narayama Türküsü / Shohei Imamura

(Kazım Öz’ün seçimi)• Mavi / Derek Jarman

(Aslı Özge’nin seçimi)• Cennetten De Garip / Jim Jarmusch

(Mahmut Fazıl Coşkun’un seçimi)• Çöl İşaretçileri / Nacer Khemir

(Tayfun Pirselimoğlu’nun seçimi)• Rüzgâr Bizi Sürükleyecek / Abbas Kiarostami

(Seyfi Teoman’ın seçimi)• Öldürme Üzerine Küçük Bir Film / Krzysztof

Kieslowski (Reis Çelik’in seçimi)• Shoah / Claude Lanzmann

(Derviş Zaim’in seçimi)• Bataklık / Lucrecia Martel

(Reha Erdem’in seçimi)• Kanlı Düğün / Carlos Saura

(Serdar Akar’ın seçimi)• Mefisto / Istvan Szabo

(Hüseyin Karabey’in seçimi)• Andrey Rublev / Andrei Tarkovski

(Semih Kaplanoğlu’nun seçimi)

Bölüm kapsamında Derviş Zaim’in seçtiği,bir anıt niteliğindeki Shoah filminin yönet-meni Claude Lanzmann, özel bir söyleşiyleFestivalin konuğu da olacak. The New York

Times’ın deyimiyle “dünyanın Holokost’abakışını değiştiren” isimlerden Claude Lanz-mann, 10 Nisan Pazar günü saat 14.00’teSalon’da özel bir söyleşi verecek.

30. YILA ÖZEL BİR DÜNYA PRÖMİYERİ: CLAIRE DENIS VE TINDERSTICKS“SİNE-KONSERİ”

İstanbul Film Festivali, 30. yılında sinemave müzik dünyasının önde gelen iki isminibir araya getiren benzersiz bir projeye deev sahipliği yapacak. Fransız sinemasınınen özgün auteur yönetmenlerindenClaire Denis ve filmlerinde sık sık beraberçalıştığı İngiliz rock grubu Tindersticks’iaynı sahnede buluşturacak Tindersticks:“Claire Denis Film Müzikleri 1996-2009”başlıklı konserin, dünya prömiyeri 30. İs-tanbul Film Festivali kapsamında, 11Nisan Pazartesi akşamı saat 21.00’deFulya Sanat Merkezi’nde yapılıyor. İstanbul Film Festivali takipçilerinin yakın-dan tanıdığı ve geçtiğimiz yıllarda Festiva-lin konuğu olarak İstanbul’a gelen ClaireDenis, bu yıl ayrıca Altın Lale UluslararasıYarışma Jürisi’nde de yer alıyor. Denis, fes-tivalin ikinci haftasında gösterilecek ya-rışma filmlerini izlemek üzere İstanbul’daolacak. Tindersticks’in müziklerini yaptığıbeş Claire Denis filmi de festivalde izleyi-ciyle buluşacak. “Claire Denis – Tinders-ticks: Müzik ve Film” başlıklı bu bölümde,Denis’nin ilk kez Tindersticks’le çalıştığı1996 yapımı Nenette ile Boni’nin yanı sıraHer Gün Başka Bir Bela / Trouble EveryDay, Davetsiz / L’intrus, 35 Tek Rom / 35Shots of Rum ve Beyaz İnsan / White Ma-terial filmleri yer alıyor.

FESTİVALDE ALTIN LALEHEYECANI

Uluslararası Yarışma30. İstanbul Film Festi-vali’nin “Uluslararası Ya-rışma” bölümünde AltınLale için, sanat ve sa-natçı temasını işleyen yada edebiyat uyarlamasıolan 12 film yarışacak.Geçtiğimiz yıldan itibarenŞakir Eczacıbaşı anısına ve-rilmeye başlanan Uluslararası

Yarışma Altın Lale Ödülü, bu yıl da Ecza-cıbaşı Topluluğu tarafından verilecek25.000 Avro’luk para ödülüyle destekle-niyor. Bu ödülün 10.000 Avro’su birincigelen filmin yönetmenine, 10.000 Av-ro’su filmin Türkiye’deki dağıtımını üstle-necek firmaya, 5.000 Avro’su da JüriÖzel Ödülü alan filme verilecek. Uluslararası Yarışma filmleri, Altın Laleödülü için festivalin ikinci haftasında izle-yiciler ve uluslararası jürinin huzuruna çı-kacak. 30. İstanbul Film Festivali AltınLale Uluslararası Yarışma Jürisinin baş-kanlığını bu yıl ünlü yönetmen ClaireDenis üstleniyor.

Uluslararası Yarışma’da Altın Lale içinyarışacak diğer filmler şunlar:• Mikrofon / Microphone / Ahmad Abdalla /

Mısır• Elisa K / Jordi Cadena, Judith Colell / İspanya• Pupupidu / Nobody Else But You / Gérald

Hustache-Mathieu / Fransa• Fabrikadaki Piyano / The Piano in a Factory

/ Zhang Meng / Çin• Rio Seks Komedisi / Rio Sex Comedy /

Jonathan Nossiter / Fransa-Brezilya• Faydalı Hayat / A Useful Life / Federico Veiroj

/ Uruguay-İspanya

Ulusal Yarışmaİstanbul Film Festivali’nde Türkiye’den2010-2011 sezonunda yapımı tamamla-nan filmlerinin bir araya geldiği bu bö-lümde, Ulusal Yarışma, Yeni TürkiyeSineması ve Belgeseller başlıkları altında46 kurmaca ve belgesel film yer alıyor. Yarışma filmlerinden jürinin seçeceği eniyi filme Ulusal Yarışma Altın Lale ödülüile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafındanverilen 150.000 TL’lik para ödülü verile-cek. 30. İstanbul Film Festivali Ulusal Ya-rışma Altın Lale Jürisi’nin başkanlığını buyıl sinemamızın en önemli yönetmenle-rinden Reha Erdem üstleniyor.

Festivalin Ulusal Yarışma bölümündeAltın Lale için jüri karşısına çıkacak 14film şöyle:• Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir /

İmre Azem• Zefir / Belma Baş • Atlıkarınca / İlksen Başarır• Oğul / Atilla Cengiz • Kar Beyaz / Selim Güneş • Çınar Ağacı / Handan İpekçi• Gişe Memuru / Tolga Karaçelik • Görünmeyen / Ali Özgentürk • Saç / Tayfun Pirselimoğlu • 72. Koğuş / Murat Saraçoğlu • Bizim Büyük Çaresizliğimiz / Seyfi Teoman • Kırık Midyeler / Seyfettin Tokmak • Press / Sedat Yılmaz • Gölgeler ve Suretler / Derviş Zaim

TBMM Milli Saraylar Daire BaşkanlığıSaray Koleksiyonları Müzesi, uzun birbekleyişin ardından nihayet açıldı. MilliSaraylar Koleksiyonu'nda yer alan 70 bineserin yaklaşık 43 binini barındıran mü-zedeki eserler, Osmanlı sarayının dünya-daki gelişmeleri yakından takip ettiği birdönemin özgün örneklerinden oluşuyor.Koleksiyon, yalnız Dolmabahçe Sara-yı'nda değil, Aynalıkavak, Küçüksu, Ihla-mur ve Maslak kasırları ile Beylerbeyi veYıldız Sarayı'nda yaklaşık 70 yıllık süredesaraylıların kullandığı eser ve eşyaları dakapsıyor. Müze, Sultan Abdülmecid dev-rinden başlayarak son altı padişah olanAbdülaziz, V. Murad, II. Abdülhamid, V.Mehmed Reşad ve VI. Mehmed Vahided-din'in yanı sıra Cumhuriyet devrinde deAtatürk ve İnönü ile zaman aralığındayolculuk yapıyor. Daha önce Depo Müze olarak hizmetveren Matbah-ı Amire yapı grubu beklenenilgiyi görmediği için, orijinaline uygun ye-niden restore edildi ve Saray KoleksiyonlarıMüzesi adı altında hizmete açıldı.Eserlerin depolanmasına 2006 yılında baş-lanan müzeyle Dolmabahçe Sarayı baştaolmak üzere 19. yüzyıl Osmanlı sarayla-rında gündelik yaşamda kullanılan ve millisaraylar envanteri içinde yer alan, ancak zi-

yaretçilerin saraylarda tefriş düzenindegörme olanağına sahip olmadığı objeleringün ışığına çıkarılması amaçlanıyor.

Müzede son dönem Osmanlı sarayla-rında kullanılan 70 bin eşya ve eserin 5bininin sergilenecek. 15 bini ise zaten çe-şitli müzelerde ziyarete açık. Geri kalaneserler müzenin depo kısmında tüm ob-jeler modern şekilde depolanarak periyo-dik bakım ve düzenleri sağlanacak.Uzmanların ve araştırmacıların kullanı-mına açık olacak bu bölümü Milli SaraylarDaire Başkanlığı koleksiyonlarının depo-lanma ve korunma sistemleri ile ilgili bilgialmak isteyenler de görebilecekSaray Koleksiyonları Müzesi projesiylesergilenecek objelerle, 19. yüzyıl gündeliksaray hayatının izlerini ziyaretçilere anla-tabilecek ipuçları sağlamak hedefleniyor.Eserler, Osmanlı sarayının dünyadaki ge-lişmeleri yakından takip ettiğinin de birkanıtı. Müzede görülebilecek objeler ara-sında saray için döneminde sipariş usulüile yurt içi ve dışında yaptırılan ya da sa-raya hediye olarak gelen eşyaların yanısıra saray marangozhanesinde özel ola-rak üretilmiş tarihi eserler de yer alıyor.Müzede sergilenen eserlerin ana konubaşlıkları ise şöyle: Sarayda Çocuk

Olmak, Dinî Yaşam, Hat Sanatı ve Yazı Ta-kımları, Sağlık ve Kişisel Bakım, YemekTakımları, Mutfak Araçları, İşlemeli Eser-ler. Müzede Hereke Halı ve İpekli Do-kuma Fabrikası ile Yıldız PorselenFabrikası'nda üretilmiş ve geçmişte saray-larda kullanılmış objeler de sergileniyor. Müze deposundaki yaklaşık 43 bin tarihîobje arasından oluşturulan 5 bin eserlikseçkide şehzade ve hanım sultanlar tarafın-dan kullanılmış kıyafetler, oyuncaklar, el iş-leri, padişahlar tarafından kullanılmış yazıtakımları, mühürler, kitabet gereçleri, tıraştakımları, Meclis-i Mebusan ve ilk TBMM'dekullanılmış yazı takımları, ilaçlar, romatizmaşok cihazı, dişçi ünitesi, valide sultanlara aittemizlik gereçleri, kristal, porselen vegümüş yemek takımları, kristal ikram set-leri, elyazması Kur'an-ı Kerim'ler, mutfakaraç ve gereçleri, tarihî saatler, çini sobalar,saray kütüphanesinden kitaplar, Halife Ab-dülmecit Efendi'ye ait resim alet ve gereç-leri, yağlıboya tablolar ve şamdanlardanoluşan çok geniş bir koleksiyon yer alıyor. Giriş bölümü sanat galerisi olarak dö-nemlik sergilere ev sahipliği yapacak olanSaray Koleksiyonları Müzesi, pazartesi veperşembe günleri dışında her gün 09.00-17.00 saatleri arasında gezilebilir.

Osmanlı sarayının son dönemlerinde kullanılan gündelik eşyalar, TBMM MilliSaraylar Daire Başkanlığı Saray Koleksiyonları Müzesi'nde ziyarete açıldı. Dol-mabahçe Sarayı'nın daha önce Depo Müze olarak hizmet veren Matbah-ıAmire binasında açılan müzede, saraylıların hayatına ışık tutan yaklaşık 5 bineser sergileniyor.

k ü l t ü r - s a n a t

156 Termo Klima Nisan 2011

Saray Koleksiyonları Müzesi

k ü l t ü r - s a n a t

157Termo KlimaNisan 2011

Arjantin’in ünlü bir siyasi kişiliğini, dünyaçapında unutulmaz bir isme dönüştüren‘Evita’ müzikali, Türkiye’ye geliyor. LloydWebber imzalı müzikleriyle dünyanın heryerinde defalarca sahnelenen müzikal,pek çok şarkıcının albümlerine de gir-mişti. Ünlü şarkıyı, Madonna, SineadO’Connor, Joan Baez, Olivia Newton-John, Shirley Bassey, Donna Summer,Tom Jones gibi isimler yorumlamış, EvaPeron’un hikayesi bir de filme konu ol-muştu. Yıllar önce Türkiye’de de sahnelenen mü-zikal, bu kez dünyayı gezen iddialı kadro-suyla İstanbul’a geliyor. ‘Evita’, 12-14

Nisan tarihleri arasında İstanbul KongreMerkezi, Harbiye Salonu’nda sahnelene-cek. Eva Peron rolünde Abigail Jaye, Cherolünde Mark Powell rol alıyorlar. Dekor-ları altı TIR’la gelecek oyunun biletleri 66-160 TL arasında satılacak. ‘Evita’, Arjantin’in eski devlet başkanla-rından Juan Peron’un karısı Eva Peron’uanlatıyor. Yoksul bir aileden gelen Eva,halkçı politikalarıyla Arjantin tarihindeönemli rol oynayan Juan Peron’un karı-sıydı. Bir ‘first lady’ olmanın ötesinde,ülke siyasetinde etkili rol üstlenmiş, dü-zenlediği yardım kampanyalarıyla popü-ler olmuştu.

Eva Peron'u anlatan ünlü müzikal, dünyayı gezendev prodüksiyonuyla geliyor

'Evita' müzikali İstanbul'da

Balkan Naci İslimyeli son yapıtlarındanoluşan iki yeni sergiyle Galeri ALAN is-tanbul salonlarında yer alıyor. 14Nisan- 14 Mayıs 2011 tarihleri ara-sında izlenecek olan sergiler “Kara-tahta” ve “Asılsız Gölge” başlıklarınıtaşıyor. “Karatahta” sanatçının tuval

üzerine karışık teknik,“Asılsız Gölge” isekağıt ağırlıklı çalışma-larından oluşuyor. Heriki sergi de izleyenleritoplumsal şiddetin es-tetiğiyle yüzleştiren birgüncel tarih okuması... Balkan Naci1970’li yıllardan başlayarak şiddetinkaba iktidarından geri çekilip gizliceçevremizi örten tortularına dikkat çek-miş, sözcükler, ritüeller, renk ve biçim-lerle bilinçaltımıza oluşturan karanlıkfonu üzerinde bir toplum taramasıgerçekleştirmişti. Hepimizin birer or-tağı olduğu bu suç ortamının yarattığışiddet estetiğinin büyük fotoğrafıylayüzleşmemizi isteyen sanatçı bu son ikisergisiyle ilgili olarak şunları söylüyor…

“ASILSIZ GÖLGE”‘Gölgeler, biçimlerin tekinsiz uzantı-ları… Değişen, dönüşen, ışığa bağımlı,karanlığa düşkün, gerçek ve düş, kalıcıve fani olan, hem içimizi hem dışımızıyansıtan gölgeler… Onların sınırsızbiçim ve anlam üreten gücüne hephayranlık duydum. Her engelin için-

den geçen her duvarı tırmanıp aşankuralsızlığına, imgeyi boşluğa, boşluğukavramlara dönüştüren büyüsünede… Gölge şeylerin aslıdır. Yaşamın vefaniliğin en güçlü metaforu olan göl-geler bu sergide öznelerinden ayrılı-yorlar. Temel yaşamsal duruşların birdizi nesnel dökümünden oluşan figür-ler, gölgeleriyle yer değiştiriyor, düny-evi olandan uzaklaştırılıyor, bir arayışsürecine eklemleniyorlar. Tinsel bir sü-rece… Bu sergi gölgenin kendi gerçe-ğine dönüşünün resmi olsunistedim…

Balkan Naci İslimyeli iki yeni sergisiyleGaleri Alan İstanbul Salonlarında

Balkan Naci İslimyeli

Yer : ALANistanbul -IGalipdede Cad. No:24 D:11 Tünel-Beyoğlu

Tarih : 14 Nisan-14 Mayıs 2011

s u m m a r y

158 Termo Klima Nisan 2011

The panel that binds HVAC &

Refrigeration Industry with

public institutions

“Industry meets Public Institutions”panel that binds HVAC&Refrigerationindustry with public institutionrepresentatives which took place during Sodex Ankara Exhibition was very effective.

European Investment Bank has

granted a loan of 2 billion Euro

to Turkey

European Investment Bank is granting infrastructure industry, energy and HVAC industry andSME’s a loan of a total 1 billion 800million Euros. The rest of 2 billionEuro will be distributed among other industries.

The smiling face of Turkey; IZMIR

Turkey’s 3rd big city in terms of socioeconomical development and competitiveness Izmir is at the same time the center of Aegean Region.

s u m m a r y

159Termo KlimaNisan 2011

Alfa’s target is continious

development and growth

Alfa Machinery Boiler GeneralManager Veysel Karabaş: “Firstwe started manufacturing boiler,fuel tank, heat exchangers butnow we have 47 different products. In these facilities wehave the ability to realize everytype of project. We have a flexible structure.”

The industry’s growing

exhibition Sodex took place

in Ankara

Sodex Ankara exhibition which tookplace between the datesMarch 10-13, 2011 has bindedHVAC&R industry with public constitutions. Minister of Industryand Trade Mr. Nihat Ergün stated inhis opening speech that the region isdeveloping in becoming sales base inHVAC&R Industry.

Correct question brings the correct analysis, correct analysis the correct answer and correct answer brings success

Bahadır Kocaaslan: “ When my colleguesdo not look from the wholistic view or donot question them I tell them to try to askquestions because correct question bringsthe correct analysis, correct analysis the correct answer and correct answer bringssuccess.”