Upload
others
View
7
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
GELECEKTEKİ FINDIKLI ÇALIŞTAYI
22-23 AĞUSTOS 2012FINDIKLI
İÇİNDEKİLER
EDİTÖRDEN..........................................................................................................................4
ÇALIŞTAY AÇIŞ KONUŞMASI............................................................................................7
YÜRÜTME KURULU..........................................................................................................11
KOORDİNASYON KURULU.............................................................................................12
ÇALIŞTAYIN ÖYKÜSÜ......................................................................................................13
RAPORLARDA ÖN PLANA ÇIKAN TESPİT VE ÖNERİLER.........................................24
1 - GENÇLİK VE SPOR ÇALIŞMA GRUBUNUN RAPORU...........................................34
2 - EĞİTİM ÇALIŞMA GRUBU RAPORU.........................................................................44
3 - GIDA VE TARIM ÇALIŞMA GRUBU RAPORU.........................................................56
4 - TURİZM VE TANITMA ÇALIŞMA GRUBU RAPORU...............................................60
5 - ÇEVRE ve EKOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU....................................................74
6 - KENTLEŞME VE SOSYAL YAŞAM ÇALIŞMA GRUBU RAPORU..........................80
7 - KOBİ GİRİŞİMCİLİK VE ÜRETİM ÇALIŞMA GRUBU RAPORU.........................100
8 - KADIN ÇALIŞMA GRUBU RAPORU........................................................................109
9 - SAĞLIK ÇALIŞMA GRUBU RAPORU......................................................................114
10 - KATILIMCILIK VE TEMSİLİYET ÇALIŞMA GRUBU RAPORU.........................116
11 - KÜLTÜR VE SANAT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU...............................................123
SONUÇ RAPORU..............................................................................................................133
ÇALIŞTAY BASIN AÇIKLAMASI...................................................................................138
ÇALIŞTAY KATILIMCILARI...........................................................................................140
EDİTÖRDEN
İtiraf etmeliyim ki, Yürütme Kurulu'nca Gelecekteki Fındıklı Çalıştayı'nın
sonuçlarının derlenmesi görevi ile yetkilendirildiğimde bu görevlendirmenin
beni bu denli mutlu edebileceğini düşünememiştim.
Tüm yaşamım boyunca Karadenizli olmaktan, o toprakların insanı olarak
anılmaktan büyük haz aldım ve onur duydum. Aralarında büyüdüğüm bu
insanların zekâsına, yeteneklerine ve becerisine inandım. Ciddi bir hazırlık
dönemi geçiremeden ve birçok olumsuzluğa rağmen sadece bir gün gibi kısa
sürede oluşturulan çalışma grupları raporlarını okuyunca, bu insanlara olan
hayranlığım bir kat daha arttı.
Bir diğer önemli husus da, çalışma raporlarını yayına hazırlamak için
değerlendirirken çok şey bildiğimi sandığım Fındıklı hakkında ne kadar eksik
bilgilere sahip olduğumu fark etmemdi.
Öyle umuyorum ki, herhangi bir nedenle bu raporları okuyanlar benim bu
konudaki düşüncelerime katılacaklardır. Elbette ki bu raporların ve düşüncelerin
eksiksiz ve mükemmel olduğunu iddia etmiyorum. Ancak bir ilk ve iyi bir
başlangıç olduğunu kabul ederek bundan sonra bu ve benzeri çalışmaları
geliştirmek ve bir proje anlayışı ile ele alarak uygulamak ve sonuçlarını almak
gerektiğini düşünüyorum.
Bu bağlamda ilçe yönetiminde söz sahibi olanlar, yöreye hizmet etmek
isteyenler, araştırmacılar, yatırımcılar, siyaset yapmak isteyenler ile her şeyden
önce tüm Fındıklılı’lılar için derli toplu bir bilgi kaynağı ve el kitabı girişimi
olacağını şimdiden öngörebiliyorum. Bu sebeple bu raporun herkese
ulaştırılması için gayret sarf edeceğiz.
Çalışma gruplarının raporda ön gördüğü fikir ve değerlendirmeye Yürütme
Kurulu olarak asla müdahale etmedik ve mevcut yazım dili ve formatını dahi
koruyarak gurupların üretmiş olduğu raporu özgün hali ile yayımlanmasına özel
bir özen gösterdik.
Elbette bu işin sonunda ortak bir hedefe ve ortak bir akla ulaşabilmek
hepimizin en temel amsacıydı. Çalıştay'ın bu temel ilkesini ve sonuç raporunun
bütünlüğünü korumak adına, çok iyi niyetle hazırlandığından asla kuşku
duymadığımız ve çalıştay' ın sonuçlanmasından sonra Yürütme Kurulumuza
ulaşan bazı görüş ve önerilere, bu raporun içinde yer veremedik. Ancak, değer
verdiğimizi göstermek ve her kesimle paylaşmak adına, çalıştay'ın resmi sitesi
gibi düşünülen Facebook sayfalarında bu görüş ve önerileri paylaşmayı uygun
gördük.
Bu sonuç elbette ki, bir takım ruhu ile çalışan tüm katılımcıların eseridir.
Bunun için özellikle Yürütme Kurulu olarak tüm katılımcı ve emeği geçenlere
teşekkür ve minnet borcumuz var. Ancak daha fazla gayret göstererek ön plana
çıkanları ismen anmadan geçmek haksızlık olur düşüncesindeyiz.
Bu nedenle; Bu Çalıştay'ın ilçemizde gerçekleştirilmesine destek veren
Fındıklı Kaymakam'ı Sn. Enver YILMAZ' a,
Yürütme Kuruluna Ankara’dan iştirak eden Sn. Hakan Yıldırımkaya'ya,
Koordinasyon Kuruluna İstanbul'dan katılan Sn. Füsun Başak'a
Bizi Fındıklı’da misafir etmek için çırpınan Kadirhan Kadıoğlu'na
Çalıştay'ın malzeme ve kırtasiye ihtiyacını üstlenen İlhan Özcihan'a,
İşin başlangıcından bu yana her türlü desteği vererek Çalıştay'ın
Derneklerinin çatısı altında gerçekleşmesini sağlayan İstanbul’da bulunan
Fındıklı (Viçe) Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sn. Erol Aykut'a ile
Ankara’da bulunan Fındıklı Kültür ve Turizm Dayanışma Derneği Başkanı Sn.
İbrahim Kartal'a,
Raporu basım işini hiç tereddüt göstermeden üstlenen Sn. Hasan Kartal ve
Sn. Recep Özyıdız'a,
Teşekkür ediyor ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Yürütme Kurulu olarak üstlendiğimiz görevi iyi bir çalışma örneği
göstererek sonuçlandırdık ve bu amaçla oluşan kurulumuz fonksiyonunu
tamamlayarak raporun yayımından sonra faaliyetlerine son verecektir. Bu
çalışmalar esnasında tarafsız olmaya ve her kesimin katkısını almaya büyük özen
gösterdik. Mutlaka hata ve eksikliklerimiz olmuştur. Bunun için de tüm
hemşerilerimizin bizi hoş görmesini diliyor ve bu çalışmanın bundan sonra
gerçekleştirilecek benzeri çalışmalara örnek olmasını umuyoruz.
En derin saygı ve sevgilerimizle...
Şinasi BAYRAKTAR
ÇALIŞTAY AÇIŞ KONUŞMASI
Sevgili Fındıklılılar, değerli dostlar,
“Gelecekteki Fındıklı Çalıştayı”na hoş geldiniz.
Bugün çok heyecanlıyız. Geçen Mart ayında Ankara’da bir hayalle başlayan
çalışmalara, İstanbul, İzmir ve Fındıklı’daki dostların da verdiği destekle bugüne
geldik.
Bir ilki gerçekleştiriyoruz. Çok iyi bildiğiniz gibi, Fındıklılılar duyarlı
insanlardır. Hem yaşadıkları çevrenin hem de ülkenin sorunlarıyla ilgilenmeyi
severler. Her sohbet ortamında çoğunlukla bunları konuşulanlar. Dost
ortamlarında, kahvelerde, derneklerde, düğünlerde konuşulanları çok iyi
biliyorsunuz. Bu açıdan bakarsanız biz aslında basit bir şey yapıyoruz. Çok
değerli olan oraya buraya serpiştirilmiş, dağınık düşünceleri ve projeleri
sistematik hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu bağlamda bir tür ortak akıl üretme
biçimi olan, uzun süredir uygulanmakta olan arama konferansı benzeri bir
yöntemi burada da uygulanabileceğini öngördük.
“Fındıklı için hayali ve bilgisi olanları” bir araya getirmek gibi bir amaçla
yola çıktık. Ortak girişim grubunca belirlenen konularda, olabildiğince geniş bir
bakış açısıyla, uzun vadeli projeler üretmeyi hedefliyoruz. Hayali olanla, “uçuk
fikri” olanı ayırt edebileceğimizi düşünüyoruz. Bu güzel ülkenin küçük bir cennet
parçası, Fındıklı için ne yapılabilirsek kardır. Belki doğrudan kişisel olarak bize
bir faydası olmayabilir. Ama çocuğumuza, torunumuza, yeğenimize, komşumuza,
dostumuza yararı olacaksa ne mutlu bize.
Sevgili hemşerilerim,
Sizlerle bir araya gelebilmek için uzun bir yol kat edildi. Ankara’da ortaya
çıkan bu projeyi önce İstanbul’daki arkadaşlarla paylaştık. Sağ olsunlar çok sıcak
yaklaştılar. Ardından yine İstanbul’da Fındıklı ve İzmir’den gelen dostlarla
beraber olduk. Konuları ve moderatörleri belirlemeye çalıştık. Ortak girişim
grubunu belirledik. Sonra Fındıklı’da geniş katılımlı bir toplantı yaptık.
Olabildiğince çok insanla düşüncelerimizi paylaştık. Sayın Kaymakam’ı ziyaret
ettik. Belediye Başkanı’na, çok istememize rağmen, ulaşamadık.
Belirtmekte yarar var. Bu tür toplantılar genellikle kamu kurumlarında ve
büyük şirketlerde uygulanan bir yöntemdir. Oralarda genel müdür veya patron
olduğu için yönetilmesi ve yönlendirilmesi bir anlamda kolaydır. Katılımcıların
davranışları bir yerde kısıtlanabilir.
Ancak biz bir ilki gerçekleştireceğiz. En fazla 50-60 kişiyle yapılan Çalıştay'a
şu anda 100’e insanla, hem de patron veya genel müdür olmadan, tamamen
özgür bir ortamda yapacağız. Böylesi seçkin bir katılımı sağlamak çok kolay
olmadı. Çünkü ortak fikir üretmeyi hedefleyen bu Çalıştay'a katılımcıların; anıları
olanlardan, olaylara dar pencereden bakanlardan, benmerkezci düşünenlerden
ve kendi fikrinden başkasına şüpheyle yaklaşanlardan oluşmaması gerekir.
Çünkü arama konferansı, ne bir forumdur ne de bir platformdur. Tek
seferlik bir toplantıdır. Sonrasında bir eylemi hedeflemez. Sadece fikir ve proje
üretir. Katılımcılar becerebilirse sorunlar ve projeler arasında öncelikler saptar.
Toplantı sonrasında katılımcılar evlerine, işlerine, derneklerine varsa
platformlarına geri dönerler. Eğer burada üretilen fikirlerden beğenilenler olursa
onlar, kamu kurumunda, dernekte, platformda gündeme alınır. Kendi
yapılanmaları içerisinde tartışırlar ve ellerinden geldiğince hayata geçirmeye
uğraş verirler.
Dolayısıyla bu Çalıştay'ın ileriye dönük tek hedefi; Fındıklı gibi küçük ama
potansiyeli devasa olan bir yerde ortak akıl üretilebileceğini, hepimizi
ilgilendiren sorunlara çözüm bulmak için, İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki
hemşerilerimizin hep beraber davranabileceğimizi göstermektir. Her zaman
olduğu gibi bölgedeki diğer ilçelere de örnek olabilirsek ne mutlu bize.
Belki aklınıza “Ortak aklın gereği nereden çıktı?” şeklinde bir soru gelebilir.
Adında da anlaşılacağı gibi ortak akıl aslında bir tür katılımcılıktır. Katılımcılık ise
geleceğe yönelik olarak daha sağlıklı ve rasyonel kararların alınabilmesine büyük
katkı sağlar. En geniş katılımla alınabilen kararların uygulanması daha sağlıklı
olur.
Benzeri içerikli çalışmalar, 2001 Reformlarının içinde 5018 sayılı Kamu
Harcama Yönetimi Kanunu ile devlet kurumları ve il yöneticileri kendileri için
stratejik planlar hazırlamakla yükümlü kılınmıştır. Yanılmıyorsam kamu
kurumları üç yıllık periyotlarla bu planları yapıyorlar. Onların amacı kamu
kurumlarının bütçe kısıtları içindeki önceliklerini saptamak. Öncelikler
belirlenirken de olabildiğince çalışanların ve bölgede yaşayanların görüşlerini
alabilmek.
Bizim buradaki toplanma nedenimiz Fındıklı için stratejik plan yapmak
değil. O kamunun, devletin işi. Biz bir anlamda ufuk turu yapacağız. Para ve
benzeri kısıtlamalar olmadan fikirler üretmeye çalışacağız. Hiç bir kamu
kuruluşunun yerine karar almaya çalışmayacağız. Doğal olarak önerilerimizin
çoğu dönüp dolaşıp onların önüne gelecektir. Eğer gerçekten Fındıklı’yı
düşüyorlarsa ve bizim önerilerimiz de akılcı olursa uygulamak için çaba
gösterirler. Bizler elimizden geldiğince projelerin takipçisi olmaya çalışırız. Ama
genellikle üretken ve destekleyici bir tavır içinde olacağız. Eksik ve yanlış
yapılanlar konusunda ilgilileri uyaracağız. Gerekirse eleştireceğiz. Aldığımız
kararların ortak akıl ürünü olduğunu devamlı hatırlatacağız.
Eğer Çalıştay beğenilirse, sonuçları Fındıklı’da geniş yankı bulursa çok
mutlu olacağız. Aynı biçimde veya benzeri toplantıları için ileride istek olursa
elimizden gelen tüm katkıları esirgemeyeceğiz. Çünkü ata toprağımız, yaşam
alanımız, güzel Fındıklı’nın geleceği için çabalarımız bitmeyecek, bitmemeli. Ama
bir şey beklemeden. İdealistçe ve fedakârca. Coşkulu ve istekli. Şevkle ve zevkle.
Sözü çok fazla uzatmak istemiyorum. Ancak bir kaç kişiye teşekkür etmem
gerekiyor. Önceliği bayanlara vermek lazım. Füsun hanımım uğraşıları
unutulamaz. Uzun hazırlık sürecinde Mehmet Peker çok koşturdu, inanılmaz
emek harcadı. Hakan Yıldırımkaya’yı hepiniz elektronik postalarıyla tanıdınız.
Biliyor ve inanıyorum ki; Fındıklı’nın böyle genç ve dinamik evlatları varken sırtı
kolay yere gelmez. Şinasi Bayraktar’ın Fındıklı sevgisine bir kez daha hayran
kaldım. Kısa tatilinde bile eksikleri tamamlamak için uğraştı. Fındıklı’da özellikle
Hasan ve Kadirhan arkadaşlar çok koşturdular. Bizleri hiç yalnız bırakmadılar.
İstanbul, Ankara ve Fındıklı’da maddi, manevi destek veren birçok arkadaş var.
İsimlerini burada teke tek sayamıyorum. Onların desteği olamasaydı bu aşamaya
zor gelirdik. Kısacası ortak akıl üretebilmek için ortak gayret gösterme
konusunda şu ana kadar çok başarılı bir örnek sergiledik.
Ama asıl teşekkürümüz sizlere. Bizleri kırmadınız, iki gününüzü Fındıklı
için ayırdınız. Umarım Çalıştay sonunda çıkaracağımız rapor Fındıklı’ya katkı
sağlar, hepimiz biraz daha mutlu oluruz.
R. Hakan Özyıldız
YÜRÜTME KURULU
Recep Hakan Özyıldız (Yürütme Kurulu Başkanı)
Şinasi Bayraktar
Mehmet C Peker
Hakan Yıldırımkaya
11
KOORDİNASYON KURULU
Hakan Özyıldız /Ankara
Şinasi Bayraktar /Ankara
Mehmet Peker /Ankara
Zeynep Kabaoğlu /Ankara
Hakan Yıldırımkaya /Ankara
Hasan Aydınoğlu /Fındıklı
Sabri Alper / Fındıklı
Recai Ataseven /Fındıklı
Güçlü Uzunalioğlu / Fındıklı
Gürhan Kutluata / Fındıklı
Yaşar Özcihan / Fındıklı
Kadirhan Kadıoğlu / Fındıklı
Ayşe Füsun Başak / İstanbul
Hayrettin Gegez / İstanbul
Ogün Süratoğlu / İstanbul
Riza İmamoğlu / İstanbul
Selçuk Selimoğlu / İstanbul
Kemal Ermiş / İstanbul
Ahmet Akçelik / İzmir
Yavuz Özmetin / İzmir
12
ÇALIŞTAYIN ÖYKÜSÜ
HERŞEY BİR PAZAR GÜNÜ TOPLANTISIYLA BAŞLADI
2012 nin martı, bir cumartesi günü, 03 Mart 2012; Ankara’daki Fındıklılar
Derneği Danışma Kurulunu toplantıya çağırmış. Nicedir çok istememize rağmen
Derneğe gidememişiz. Yalnızca yılda bir düzenlenen Fındıklılılar Gecesi dışında,
Ankara’da Viçeliler bir araya gelememişiz.
İşte aradığımız fırsat, isteklerimizi erteleyebilirdik ama sorumluluklarımızı
asla; danışma kurulu üyeleri olarak bu toplantıda mutlaka katılmalıydık. Öylede
yaptık ve Derneğimiz yönetim kurulu üyeleri, hatta yönetim kurulunun eski
üyeleri ve danışma kurulu üyeleri, Süleyman Sırrı Sokak’ta birlikteyiz.
Viçemizi ve derneğimizi konuştuk. Yaklaşan Fındıklı Gecesini, güçlükle aidat
toplayan derneğimizi, öğrenci burslarını ve tabi ki Viçe’mizi. Farkında olmadan,
hepimiz, Viçe'mizi konuşmayı en sona bırakmışız. Hepimizin aklında konuşulacak
çok konu var ve konuşmaya başladığımızda konu bölünmesin istiyoruz.
Fındıklı hakında aldığımız haberleri ve Viçe’mizi konuşuyoruz. En sıcak
haberler, taşkın koruma projesinin protesto edilmesi amacıyla derelerin
kenarlarında yakılan ateşlerden geliyor. Ama bir an öyle bir haber daha duyuyoruz
ki, inanmak istemiyoruz ve hepimiz adeta buz kesiyoruz. Ağızadan ağıza yayılan ve
hiç kimsenin dillendirmeyi hem yakıştıramadığından hem de kabullenemeyeceği
bir gelişme. Fındıklı’da uyuşturucu satışı yaygınlaşıyor ve hatta lise öğrencilerine
kadar uzanıyor diye çok ciddi duyumlar var.
Hepimiz birden, Ankara’daki Viçe'liler hem fiziki olarak hem de fikri olarak,
daha somut bir şekilde, Viçe’de olmalıyız diye düşünüyorduk. Çünkü hepimiz
kendimize Ankara’daki Viçeliler diyorduk. Bugün değilse ne zaman diye kendimize
sorduk! Yalnızca bu güne özel olmayan, bundan sonraki toplantıların da
gündemine dahil olacak şekilde, Viçe'miz üzerine düşünmeye ve tartışmaya
başladık.
Bir birimizin sözünü kesmemeye çalışıyoruz ama, her söylenen söz, üzerine
eklenecek yeni bir sözü doğuruyor, zor sabrediyoruz; unutmamak için notlar
13
alıyoruz. Bir yarım saat sonra, hepimizin daha söylenecek çok sözü var, ama çok
azını söyleyebilmişiz; söyleyemediğimiz sözlerin içimizde fırtınalar kopardığını
hissediyoruz. Yorulmuşuz, adeta uzun bir konuşnun ortasında kısa bir mola
vermişiz, hepimiz nefes nefeseyiz.
Tam da o andı, içimizden biri, “Neden Arama Konferansı ™ düzenlemiyoruz?”
diye sordu. Çok kısa bir sessizlik oldu. Sonra hepimiz, son yarım saattir yaptığımız
soluksuz tartışmanın, koşturmanın, da bize düşündürdükleriyle, işte yapmamız
gerek şey bu dedik.
Viçemizi düşünen sadece bu masanın etrafında toplanan bizler değildik.
Hatta sadece Ankara’daki Fındıklılar Derneği de değil. Daha bir çok derneğimiz ve
baba ocağına yürekten bağlı hemşerilerimiz vardı. Hepsinden öte, bizzat
Fındıklı’da yaşayan, buraya hayat veren ve buradaki hayatı her yönüyle yakından
izleyen hemşerilerimiz vardı. Üstelik sadece Türkiye’yi değil, dünyanın farklı
yerlerini görmüş, yakından tanımış, özel bir konuda bilgi ve görgüsünü arttırmış,
uzmanlaşmış, Viçe'mizi yaşayan ve çok önemli bilgiler edinmiş çok sayıda
hemşerimiz vardı. Yani Viçe'mizin, entelektüel sermayesi sayılabilecek çok sayıda
insanı vardı. Öyle değil miydi, Viçeliler bir tartışmaya başladığımızda, kimin
mektepli kimin alaylı profesör olduğunu, karıştırmaz mıydık?
Evet, yapabileceğimiz en doğru çalışma, bilgisi ve hayali olan tüm hemşeriler
bir araya gelerek, herkes için daha iyi ve daha güzel bir Viçe için, birlikte kafa
kafaya vermeliydik.
BU İŞ NASIL OLACAKTI
İşte ilk fikir böyle doğdu. Ya peki nasıl yapacaktık? Artık Danışma Kurulu
toplantısının yönü değişmişti. Bir Arama Konferansı yapmak hepimizin ortak
kararıydı. Bu konferansı yapmak üzere bir çekirdek ekip oluşturup, bir yol
haritasını derneğimizin yönetim kurulunda değerlendirmeye ve ardından
çalışmalara başlamaya karar verdik.
İstek ve heyecan dolu çekirdek ekip, bilgisi ve hayali olan tüm Viçe'lilere
ulaşmak ve Viçe'mizin sahipliğinde bir konferansı düzenlemek üzere, diğer
Fındıklı derneklerimizle birlikte çalışmanın yararlı ve daha doğru olacağına karar
14
verdik. Konferansı, İstanbul’daki, İzmir’deki ve Viçe’mizdeki derneklerimize
birlikte yapma kararını Derneğimizin Yönetim Kurulu ile paylaştık.
Önce İstanbul’daki Viçeliler Kültür ve Dayanışma Derneği’mizle konuyu
paylaştık. Meğer onlarda Viçe için benzer şeyleri düşünüyorlarmış. Bir Viçe kart
fikirleri geliştirmişlerdi ve Viçe’ye özel benzeri fikirler bulmaya ve hayata
geçirmeye çalışıyorlardı. Birlikte çalışma fikrini çok sıcak karşıladılar.
İYİKİ VARIZ !
Henüz yolun çok başındaydık. Evet Ankara ve İstanbul’daki derneklerimiz
birlikte çalışmaya karar vermişlerdi ama ya diğer hemşerilemiz? Nasıl olacakta
hep birlikte bu konferansı düzenleyecektik?
3 Mayıs 2012 de İstanbul’daki Derneğimiz Yönetim Kurulu ile İstanbul’da bir
araya geldik. Derneğimiz her yıl düzenledikleri geleneksel Viçeliler Gecesine
hazırlanıyordu. İstanbul’da olsun olmasın tüm hemşerilemizi gecelerine
bekliyorlar ve diğer derneklerimizin üyelerini ve Fındıklı’daki kimi
hemşerilerimizi, gecelerine davet etmeyi planlıyorlardı. Türkiye’nin dört bir
yanına dağılmış Viçelilerle konferans fikrini paylaşmak için daha iyi bir fırsat
olamazdı. Fındıklı’daki ve İzmir’deki derneklerimize ve Viçe’deki kimi
hemşerilerimize, bir araya gelmek ve konferans fikrini paylaşmak isteğimizi
ilettik.
26 Mayıs 2012 güneşli ve güzel bir bahar günün, İstanbul’daki derneğimizin
ev sahipliğinde, Küçükyalı’daki o güzel mekânlarında, Fındıklı, İzmir, İstanbul ve
Ankara Derneği ile o gün itibariyle Mecliste gurubu bulunan üç siyasi partimizin
temsilcileri ve Fındıklı’da yaşayan Fındıklı’ya gönül vermiş kimi hemşerilerimizle
bir araya geldik.
Düşüncelerimizi, arzularımızı, konferansı ve bu konferansın bize
sağlayacaklarını paylaştık, konuştuk, tartıştık. Her zaman olduğu gibi, hepimizin
Viçe'miz için çok sayıda düşüncelerimiz, fikirlerimiz ve isteklerimiz vardı. Elli
hatta altmış kişilik bir toplantıda, her birimize düşüncelerimizi anlatmak üzere ne
kadar süre ayrılabilirdi ki! Saatler bize yetmedi ama toplantıdaki tüm Viçeliler
olgunlukları ve hedefe odaklı yaşam tarzlarımızla, fikirlerimiz paylaştık ve
15
konferansın yapılmasının yararlı olacağına ve yapılmasına karar verdik.
Toplantının sonunda, Fındıklı, İzmir, İstanbul ve Ankara’da yaşayan
Viçeli’lerden oluşan yirmi kişilik bir çalışma gurubu oluşturulmasına, konferansın
22-23 Ağustos 2012 tarihinde Fındıklı’da yapılmasına ve konferans kapsamında
ele alacağımız konu başlıklarına karar vermiştik artık.
ŞU TEKNOLOJİ OLMASAYDI NE YAPARDIK !
Çalışma gurubu üyeleri bir birlerine yakın yerlerde ikamet etmiyorlardı.
Üstelik hepsinin iş ve aileleri adına sorumlulukları vardı ve zaman çoğu zaman hiç
birimize yetmiyordu. Çalışma gurubu aramızda hiç bir hususu atlamadan
konferansa ilişkin her ayrıntıyı paylaşabileceğimiz bir iletişime ihtiyacımız vardı.
Ve teknoloji imdadımıza yetişti. [...GELECEK FINDIKLI...] adıyla bir
haberleşme gurubu oluşturduk. Çalışma gurubu üyeleri
[email protected] adresi aracılığıyla bir birimizle haberleşirken,
diğer tüm hemşerilemizin de, an ve an, çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmasını,
fikirleriyle bize katılmalarını sağladık. Hala orada durur o günlerin heyecanıyla
dolu tüm yazışmalarımız.
BÜYÜK BULUŞMA
Konferansa adım adım yaklaşıyorduk. Çalışma gurubu konferansa yönelik
hazırlıkları organize etmeye çalışıyor, yapılması gerekenleri bulmaya ve hazırlıklar
için görevleri paylaşmaya çalışıyorduk. Konferans fikrinin tüm hemşerilerle
Fındıklı’da paylaşılması gerektiğine, son İstanbul toplantısında karar verilmişti
zaten. Bunun için en iyi zaman 2012’nin haziranıydı ve daha geç olamazdı. Henüz
yaz ayının planları yapılmadan tüm hemşerilerimize, 22-23 Ağustos 2012 için
Viçe'miz dışında başka hiç kimseye söz vermeyin demeliydik.
Çalışma gurubu ve derneklerimizin temsilcileri ile birlikte 2012 Haziranında
Viçe’de Halk Eğitim Merkezi konferans salonunda, Viçe'lilerle planladığımız
şekilde buluştuk. Duyarlı ve ilgili hemşerilerimizle Konferans salonunda
çalışmalarımızı ve hedefimiz paylaştık. Onların sorunlarını cevapladık, fikirlerini
aldık. İlerleyen günlerde, çalışma gurubunda olan ve bir süre daha Viçe’de kalacak
16
olanlar, yolda, parkta, çay evinde ve fırsat bulduğumuz her yerde, bıkmadan,
usanmada, yapılacak olan konferansı nedir, nasıl yapacağız, içerisinde kimler ve
hangi konular olacak konusunu daha çok konuşacaktık.
Bu buluşmayı yeterli bulmadık. Siyasi parti temsilcilerinin bilgisi vardı,
hemşerilerimizi bilgilendirmiş, bilgilendirmeye devam edecektik ama henüz
ilçemizin yerel yönetim birimleriyle buluşmamıştık. Elbetteki onların yaptığımız
çalışmalardan haberleri olduğunu biliyorduk ama yine de onları bizzat, ilk ağızdan
bilgilendirmek istedik. Kaymakamımızı ve Belediye Başkanımızı ziyaret ettik. Çok
istememize rağmen Belediye Başkanımızla görüşemedik. Kaymakamımız, böylesi
bir çalışmayı Fındıklı için yapmayı planladığını, çalışmamızın sonuçlarını merakla
ve büyük bir istekle beklediğini bizimle paylaştı. Ziyaretimiz Kaymakamımızın
yüksek ilgisinden duyduğumuz memnuniyetle sonuçlandı.
KONFERANSI DUYMAYAN KALMADI !
Artık konferanı duymayan kalmamıştı. Hatta öyleki, her zaman hepimizin
yapması gereken kuşku dolu sorgulamalar yapılıyor, konuşuluyor ve konuşulanlar
bir şekilde bize duyuruluyordu. Viçe'lilerin külyutmaz olduğunu biliyorduk. Haklı
bulduğumuz sorgulamalar yapılıyordu ve bizde zaten konferansı ve amacını
anlatmak, haksız kuşkuları ortadan kaldırmak için Viçe’deydik.
Cumhuriyet caddesi ya da sahil caddesi hiç fark etmiyor, çalışma gurubunda
olduğumuzu bilenler, bir selam veriyor ve bizi soru yağmuruna tutuyordu. En çok
çay içtiğimiz günler o günler olmuştur. Hemen çaylar ısmarlanıyor ve konuşmaya,
anlatmaya başlıyorduk. O günlerde Fındıklı’dayken başka şeyler konuşabildik mi!
Evet o günlerde Fındıklı’da bir başka gündem, adliyenin taşınmasıydı ve bütün
Fındıklı, bu duruma nasıl hazırlıksız yakalandığımızı ve hiç bir şey yapamamış
olmanın verdiği üzüntüyle, konferansla birlikte adliyenin taşınmasını konuştuk.
Birçok Viçeli ile hemen hemen tüm köy muhtarlarımız da dâhil olmak üzere,
Fındıklı Derneği binasındaki toplantı salonunda, birçok kez bir araya geldik. Hatta,
burada çalışma gurubu olarak yaptığımız toplantılara, bizim orada olduğumuza
duyan ve merak eden Viçeliler de geldiler ki, yerimiz dar, işimiz çok da olsa,
toplantının çalıştay hazırlık faaliyetlerine yönelik özel bir toplantı olduğunu
17
paylaşıp onları kırmak yerine, toplantıya küçük aralar verip, sabırla ne yapmak
istediğimizi anlattık.
YORULDUK AMA DEĞDİ
Yaklaşık on gün boyunca, Fındıklıda olabilmeyi başarabilen çalışma gurubu
üyeleri, ulaşabildiğimiz her hemşerimize konferansı anlatmıştık. Bu arada
konferansımızın adı ve tartışılacak konuları netleştirmiştik. Artık konferasımızın
bir adı vardı:
GELECEKTEKİ FINDIKLI ÇALIŞTAYI
Artık tüm hemşeriler bir araya gelerek Çalıştay'ın genel çerçevesi ve çalışma
guruplarının konularını belirlenmiştik. Ortaklaşa belirlediğimiz konular,
hepimizin konferansta mutlaka ele alınmasını istediğimiz konulardı ve bundan
emindik.
AMATÖR RUHLU BİR ÇALIŞTAY
Çalıştay’a hazılık çerçevesinde çok önemli bir aşamayı tamamlamıştık. Artık
çalıştayı arzu ettiğimiz sonuca ulaşacak şekilde gerçekleştirmek kalıyordu geriye.
Tam da bu nokta, aslında işin en zor kısmıydı. Her fırsatta fikirlerini bir biri ile
paylaşan, konular hakkında çok derin söyleşiler yapan, söyleşilerden geri kalmayı
aklının ucundan bile geçirmeyen hemşerilerimiz arasından katılımcıları nasıl
belirleyecektik!
Çalışma gurubu olarak biz de, böylesi bir Çalıştay için gelir geçer en temel
ilkeyi referans aldık ve bilgi sahibi hemşerilerimiz Çalıştay’a davet etmeye karar
verdik. Bununla da yetinmedik ve bilginin yanına “hayal”i de biz ekledik. Ve
Fındıklı için bilgisi ve hayali olan tüm hemşerilerimize konferansın kapılarını
açmaya karar verdik.
Herkese kapıları açmak çok güzel bir fikirdi ama 40-45 kişiden daha fazla
katılımcıyla Çalıştay düzenlemek, teknik açıdan zordu ve tavsiye edilmiyordu. Bu
rakam, ilk kez böylesi bir konferans yapacak olan Viçe'miz için, çok azdı ve tüm
teknik zorlukları göze alarak katılımcı sayısının yüz kişi olmasına karar verdik.
Eğer daha fazla katılımcı katılmak isterse, 120 kişiye kadar katılımcının Çalıştay'a
18
katılmasına izin vermeyi göze aldık.
İyi gidiyorduk. Ama işler bitmiyordu. Her türlü iletişim kanalını kullanarak
Çalıştay’ın varlığından tüm hemşerilerimiz haberdar etmek istiyor, bilgisi ve hayali
olan tüm hemşerilerimizi çalıştay’a beklediğimizi iletmeye çalışıyorduk. Herkese
ulaşabilmek için teknolojiden en üst düzeyde yararlanmaya çalışıyorduk. Her şey
mükemmel gidemezdi ve aksilikler olmalıydı. Ve oldu da nitekim. Bir siyasi
partimizin özel iletişim kanalı ile Çalıştay’ı duyurması, yanlış şekilde yorumlandı.
Bu yanlış yorumu önlemek için, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve
herkesle, sanki yeniden başlamış gibi yeniden görüşmeler yaptık. Çalıştay'ı
derneklerimizin düzenlediğini, Çalıştay'ın ve sonuçlarının tek sahibinin bütün
Fındıklı olduğunu bir kez daha anlattık ve Çalıştay'ı destekleyeceklerine dair söz
aldık.
ÇALIŞMALAR HIZLANIYOR VE YOĞUNLAŞIYOR
Çalıştay hazırlıklarında en zor aşamalarından biri başlamıştı artık. Bilgisi ve
hayali olan Viçe'lilere Çalıştay katılım davetini bir an önce ulaştırmamız ve 22-23
Ağustos 2012 tarihlerinde Fındıklı’da olmalarını sağlamamız gerekiyordu. Çalışma
Gurubumuz, derneklerimizin ve Fındıklı’da Çalıştaya gönüllü olarak destek veren
diğer hemşerilerimizle birlikte, bilebildiğimiz ve ulaşabildiğimiz bilgisi ve hayali
olan tüm hemşerilerimize e-posta ve telefonla ulaşarak, onları Çalıştaya davet
ettik. Doğrusu Çalıştayı bayram sonrası yapmamız işimizi çok kolaylaştırdı.
Birçok hemşerimiz bayram tatili için Fındıklı’da olacağını, Çalıştay için bayram
tatilini bir kaç gün daha uzatacağını belirterek davetimizi kabul etti. Birçok
hemşerimiz ise, çok daha önce kesinleşen programlarını değiştirme imkânına
sahip olmadıklarını, bu nedenle üzülerek katılamayacaklarını iletti.
Pek çok hemşerimizin katılamayacak olmasına rağmen, katılımcı sayısının
fazlalığına ilişkin tahminimiz doğru çıkmıştı ve hatta davetimizi kabul eden
katılımcıları sayısı, son limitimiz olan 120’yi de aşmıştı. Son dakika aksiliklerini
düşünerek davetli listesinde değişiklik yapmadık. Hatta henüz ulaşamadığımız
ancak bayram için Fındıklı’ya gelen ve Çalıştay’ın varlığını öğrenip katılmak
isteyenlerin de olacağını düşünerek, Çalıştay’a iki hafta kala, katılımcılara davet
götürmeye ara verdik.
19
Dört bir koldan sürdürdüğümüz hazırlık çalışmalarına, bir de konferansın
nasıl icra edeceğimize dair yöntemi belirleme çalışmasını ekledik. Benzeri çalışma
modellerini göz önünde bulundurarak, pratik ve etkili bir yol bulmaya çalıştık.
Sonuda, katılımcılar arasından bir Moderatör belirleyerek, çalışma guruplarının
moderatörlerin de yardımıyla, guruplar halinde çalışmasına, fikirler aramasına
karar verdik.
Katılımcıları belirleme çalışmasının ardından bir de Moderatörleri belirleme
çalışmasına başladık. Bu sefer hayalden çok bilgiyi, uzmanlığı, tecrübeyi ve bir o
kadar da yoğun bir araştırma, koşturma ve çalışma temposuna vakit ayırabilecek,
Çalıştay sonuçlarının guruplar adına raporlayacak hemşerilerimizi araştırmaya
başladık. Moderatör belirlemek, katılımcıları belirlemek kadar ve hatta daha da
zor oldu. Ama hiç bir hemşerimizi incitmeden ve kırmadan bu aşamayı da
tamamladık.
ÇALIŞTAY’A ÇOK AZ BİR ZAMAN KALA
Bir türlü herşey hazır diyemiyorduk. Hepimiz Çalıştay düzenlemek
konusunda birer amatördük. Yapabildiğimiz ölçüde moderatörlerle bir araya
gelerek Çalıştay tekniği üzerinde çalıştık. Malzemeleri, araç ve gereçleri
belirlemeye çalıştık. Yaka kartından, çalışma guruplarının kullanacağı kırtasiye
malzemelerine kadar, birçok malzeme için, çok değerli hemşerilerimizden destek
aldık.
Fındıklıdaki çalışma gurubu üyeleri Çalıştay’a giden yolun son dönemecinde
hepimizden çok yoruldular. Demiştik ya , hepimiz amatördük. Son dakikada “evet
bu da olmalı, hadi yapalım” dediğimiz o kadar çok şeyle karşılaştık ki, bu işler bize
ecel terleri döktürdü. Eğer Fındıklı’daki çalışma gurubu üyeleri olmasaydı, o son
dakika eksikliklerini gidermemiz mümkün olmazdı.
Ve tabiki katılımcılar. Çay bitmişti ama fındık işleri daha yeni başlamıştı. İş
programlarını, tatil programlarını Çalıştay’a göre düzenleyen katılımcılar,
Çalıştayın gerçek aktörleriydi. Çalıştayın başladığı günün sabahında, Saim’in
Yeri’nde buluşarak Çalıştay çalışmalarını başlatmaya karar vermiştik. Öyle de
yaptık.
20
ÇALIŞTAY BAŞLIYOR
Güneşli ve çok güzel bir ağustos günüydü, 22 Ağustos 2012. Bayram bir gün
önce bitmişti ama Fındıklı’da yeni bir bayram havası vardı. Büyük bir coşku,
heyecan ve istekle buluştuk. Çaylarımızı içtik; tanışlar yeniden görüşmenin
mutluğunu paylaştık; henüz bir birimizi tanımayanlar, hızlıca, meraklı sorularla
bir birimizle tanıştık. O tatlı havayı ve mekânı bırakmak istemezdik ama Çalıştay’a
başlamak için de sabırsızlanıyorduk. Hep birlikte, çalışmaları yapacağımız
Çağlayan deresi kenarındaki Fındıklı Meslek Yüksekokuluna doğru yürüdük.
Tüm katılımcılar gelmeye başlamıştı. Her şey programa uygun, yolunda
gidiyordu. Ta ki kendisine ulaşamadığımız ama Çalıştay yapılacağını öğrenen
Viçeliler gelmeye başlayınca kadar:
Ne mümkündü, haberi alınca koşa koşa gelen bir hemşerimize, siz davetli
değilsiniz demek. Elbette ki katılmaları hepimizi mutlu edecekti. Hızlıca Çalıştay
nedir, ne yapacağız, nasıl yapacağız, sizden beklenen nelerdir, ayaküstü konuştuk.
Keşke daha önce haberimiz olsaydı hazırlık yapar gelirdik diyenler olacaktı; onları
rahatlatacaktık, bu başka türlü bir konferans, hazırlıklı gelmenize gerek yok dedik.
Kendisinin gelmiş olmasını yeterli görmeyen hemşerilerimiz olacaktı; hatta biri
kızımın bu konuda özel bir çalışması var katılması çok yararlı olacak diyecekti,
elbette katılabilir diyecektik, başka ne diyebilirdik ki! Bunun üzerine hızlıca kızını
arayacak: 'İşi gücü bırak hemen buraya gel ve Çalıştay’a katıl' diyecekti. Bizler de
amatör olmanın avantajlarını, katılmak isteyen hemşerilerimizi geri çevirmemek
için sonuna kadar kullanacaktık.
Uluslar arası bir konferans düzenlemiyorduk ama her Viçe'li Uluslar arası bir
kimliğe sahipti ve bu Çalıştay basit bir konferans olamazdı. Son anda katılanlar
için en uygun çalışma gurubunu seçelim, yaka kartını hazırlayalım, iletişim
bilgilerini alalım, çalışma odalarını düzenleyelim, yemek ve diğer etkinlikler için
ihtiyaçları tamamlayalım… Bitmeyen bir koşuşturma ve telaş. Viçe için yakışanını
yapmalıydık, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak.
Artık her şey ve hepimiz çalışmaya başlamaya hazırız. Hep birlikte
Konferans salonuna geçiyoruz. Çalıştay’ın amacını ve tekniğini tanıtıyoruz, son bir
kez daha tüm katılımcılara. Daha pek çok yol ve yöntem var böylesi bir Çalıştay
21
için. Keşke şöyle olsaydı diyenler oluyur; bu seferlik böyle yapalım, bir daha ki
sefere, Viçe'miz mutlaka daha iyisini yapar diyerek tatlıya bağlıyoruz fikirlerimizi.
Ve sonunda onbir farklı grup katılımcı, onbir farklı konunun tartışılacağı
sınıflara dağılıyor ve hummalı bir çalışmaya başlıyoruz. Daha sonra bir birimizle
konuşurken öğreneceğiz; hepimiz çok tutukmuşuz başlangıçta ama sonra
açılmışız, fikirler çığ gibi akmaya başlamış; işte o anlarda zaman yetmez, herkese
sıra gelmez zannetmiş, bu Çalıştay bitmez diye düşünmüşüz. Ama saatler
sürmesine rağmen sonunda, geride söylenmedik bir söz bırakmadık, diyecekti
hemen hemen tüm katılımcılar.
Akşam olduğunda tüm gruplar çalışmalarını tamamlamıştı. Henüz işimiz
bitmemişti ama guruplar için çalışma bu günlük bitmişti. Her gurubun çalışma
sonuçlarını moderatörler derleyecek ve ertesi gün tüm katılımcılara sunacaktı.
Ama yorulmuştuk. Dinlenmeyi ve sabah Saim’in yerinde yarım bıraktığımız
sohbetimize devam etmeliydik. Öyle de yaptık; Fındıklı Derneği’nin ev
sahipliğinde Günbatımı Cafe’de akşam yemeği için buluşarak.
Anlatılmaz tadılır. Memleket lezzetlerinin hasretini çekenler için, her gün
yöresel yemek ikramı yapan Atatürkçü Düşünce Derneği'nin hamarat hanımları
tek kelimeyle döktürmüştü. Laz böreğinin tadı her tepside kendine özgü güzel ve
farklı bir tatla değişiyordu, her tenceredeki lahananın tadı farklıydı; ustalık ve
lezzet zenginliği işte tam da bu farklılıktan geliyordu. Eskiden duyduğumuz deniz
sesini hayal ederek güzel bir Viçe akşamı ile Çalıştay’ın ilk gününü tamamladık.
Ve Çalıştay'ın ikinci günü; yeniden bir aradayız. Herkes merak içinde. Diğer
gurupların hayalleri, önerileri, fikirleri neler acaba!
Her çalışma gurubun anlatacak çok şeyi vardı ve her gurup için onbeşer
dakika desek, kesintisiz yaklaşık üç saat sürecekti bu son oturum. Biz de öyle
yaptık.
Moderatörleri dinlerken, yeni fikirler, yeni bilgiler, yeni bakış açıları ve yeni
olmayan ama birçoğumuz için yeni olan olaylar ve durumları dinlerken, sanki
Viçe'mizin en geniş açıyla çekilmiş bir fotoğrafını izliyor, dinliyorduk. Son gurubu
da dinledikten sonra, yeniden ilk gün buluştuğumuz yere, Saim'in yerine kadar
yürüdük. Tüm hemşeriler birlikte o çok sevdiğimiz horonumuzu oynayacak,
22
Çalıştay’ı tamamlama sevincini katılan katılmayan herkesle paylaşacaktık. Ama bir
gün önce yaşanan son derece üzücü bir olayın, terörün kıydığı vatan evlatlarına
borcumuz olan saygının gereği, Çalıştay çalışmaları hakkında basın açıklaması
yapmakla yetindik ve Çalıştay programını tamamladık.
MUTLU SON
Çalıştay Viçe'lilerin öneri, fikir ve bilgilerini bir araya getirmişti. Ancak tüm
bilgiler henüz ham bir haldeydi. Çalışma guruplarının fikir ve önerilerini bir araya
getirilme ve raporlanması işini moderatörler üstlenmişti. Böylesi önemli ve titiz
çalışma, aceleye getirilemezdi. Tümü gönüllü moderatörler, Çalıştay’dan sonra,
aileleri, işleri ve kendileri yanı sıra Viçe'miz için de zamanlarını ve emeklerini
harcayarak, raporlarını tamamladılar.
Çalıştay çalışmaların tüm ayrıntılarını ve heyecanı yediden yediye her
Viçe'liye ulaştırmak üzere, Facebook'ta, adı 'Gelecekteki Fındıklı Çalıştayı [2012]'
olan bir sayfa hazırladık. O günlerin anlarını ve anılarını fotoğraflar ve videolarla,
bugün ve gelecek için paylaştık.
Artık geriye tek bir iş kalmıştı: Raporları bir araya getirmek ve Viçe'mizle
paylaşmak. Çalıştay Sonuç Belgesi adı altında, tüm raporları bir araya getirdik.
Hepimiz mutlu ve huzurluyduk...
Hakan Yıldırımkaya
23
RAPORLARDA ÖN PLANA ÇIKAN TESPİT VE ÖNERİLER
GENÇLİK VE SPOR ÇALIŞMA GURUBU' NUN PROJESİ:
“FINDIKLI GENÇLİK YAZ ETKİNLİKLERİ” başlığı ile adlandırılan;
günümüzde hızla kaybolan arkadaş, akraba ve komşu ilişkilerini
geliştirmek, Fındıklı ilçesinde ve diğer şehirlerde yaşayan insanları
akranları ile bir araya getirerek kaynaşmalarını, bütünleşmelerini
sağlamak, beceri ve yeteneklerini karşılıklı etkileşim yoluyla birbirlerine
aktarmak ve geliştirmek, kendi kültür ve temel değerlerinin yakında
tanıyarak daha iyi anlamak ve yöresel kültürü sonraki kuşaklara yaşayarak
ve yaşatarak aktarmak amacıyla etkinlikler düzenlemeyi amaçlayan
“FINDIKLILAR FINDIKLIDA BULUŞUYOR” projesi.
EĞİTİM ÇALIŞMA GURUBU' NUN ÖNERİLERİ
Eğitim merkezlerinin, belli yaş grubundaki gençlerin öğrenim gördüğü
kurumlar olmaktan çıkarılarak her yaştaki bireylerin eğitim ihtiyacının
karşılandığı yerlere dönüştüğü, bilim ve teknolojideki gelişmeler dikkate
alınarak yaşam boyu öğrenme yoluyla kişilerin mesleki gelişimlerinin
sağlandığı, yaygın eğitimi de kapsayacak biçimde halka açık okullar haline
getirilmesi.
Fındıklıda bulunan tüm kurumlar ile iş yerlerin, gereksinim duydukları
alanda uygun nitelikte eleman bulması ve herkesin de rahatlıkla istediği
yerde çalışabilmesi.
Fındıklıda görev yapan ve özellikle Fındıklı nüfusuna kayıtlı öğretmenleri,
belli eğitim sürecinden geçirerek, halkın eğitimi konusunda sivil toplum
örgütlerinde görev alan bilinçli öğretmenler topluluğu haline gelmeleri.
Sosyal paylaşım bilincine sahip, çevre sorunlarına karşı duyarlı, bilinçli ve
eğitim düzeyi yüksek bir Fındıklı halkı.
Yüksek öğrenimde lisans yerleştirme sisteminde başarı oranının Rize ilinde
birinci ve ülke genelinde ise ilk sıralarda olması. Fındıklılı gençlerin eğitim
24
düzeyi, Lisansüstü ve doktora eğitimi görmüş kişilerin sayısının ilde ve
ülke genelindeki ortalamanın üstünde olması
Fındıklı’nın eğitim, kültür ve turizm alt yapısının tamamlanmasını ve
uluslararası bilimsel etkinliklere ev sahipliği yapması.
Eğitimin niteliğini artırmak için bir vakfı ya da dernek kurularak,
çocuklarımız için yaz okulları, değişik kurs ve etkinlikleri düzenlemesi,
öğrenci, veli ve eğitimcileri bu etkinliklere katarak çağdaş bir bakış açısı
kazandırması.
İlçedeki eğitim çalışmalarına katkı ve öneriler sunacak olan bir eğitim
danışma meclisi kurulması.
Yurtdışı bağlantılı Turizm okullarının açılması.
GIDA VE TARIM ÇALIŞMA GURUBU' NUN ÖNERİLERİ
İlçenin arazi planlamasının yapılması (tarım-turizm- yerleşim alanlarının
belirlenmesi),
Tarım arazilerinin bölünmesinin önlenmesi ve ilçenin ekonomik ölçekteki
işletme büyüklüğünün tespit edilmesi,
Tarımsal üretimde ticari markalaşma (Fındıklı Balı, Fındıklı Pekmezi gibi),
Organik tarımın yaygınlaştırılması (belli ürünlerde),
Tarımda yerel istihdamın artırılması,
Hayvancılıkta yerli ırklarla ilgili sürü sayısının artırılması(inek, koyun,
keçi)
Güvenilir ciddi tarımsal istatistiklerin yapılması (anket çalışması)
Tarımsal araştırma projelerinden daha fazla istifade edilmesi(TÜBİTAK,
dünya bankası, AB fonlarından yararlanma)
Tarımsal üretimde güvenilir sağlıklı gıda için çevreye duyarlı sürdürülebilir
üretim modeli için; tarım arazilerimiz, derelerimiz ve denizimizin fiziksel
ve kimyasal kirlenmesinin önüne geçilmesi,
Aile işletmesi şeklindeki tarım-sanayi üretimlerinin desteklenmesi ve
teşvik edilmesi,
Ülke genelinde uygulanmakta olan tarımsal desteklerin bölgeye
uygunluğunun sağlanması,
25
Çiftçi eğitimine ağırlık verilmesi,
İlçemizin sahip olduğu tarımsal ekolojide yetişen ıtri ve tıbbi bitkilerin
üretiminin artırılması (nane, kekik vs.)
Laz hurması ve kokulu üzüm pekmezinin gıda sanayine kazandırılması ve
ticari marka yaratılması,
Tarımsal üretimde zirai mücadelede kültürel önlemlerin artırılması, ilaçlı
mücadelenin azaltılması,
Arıcılıkta hastalıklarla kültürel mücadele için kovana adet kendir bitkisinin
üretimine müsaade edilmesi
TURİZM VE TANITIM ÇALIŞMA GURUBU' NUN PROJESİ
Eko turizm Vadisi, Pastoral Vadi, Detox Vadisi ya da hayal gücüne,
yaratıcılığa ya da marka yaratmayı sağlayacak bir vizyona göre
adlandırabilecek “Doğal yaşamın bozulmadan devam ettiği, köy ve yayla
kültürlerinin geleneksel olarak yaşadığı, insanların köyünü, yaylasını terk
etmediği, buradan geçimini sağladığı ve haneleri şen olan bir vadiyi hayal
eden proje.
ÇEVRE VE EKOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU' NUN ÖNERİLERİ
Çöp ve Fabrikaların Baca Gazı
Su Kaynaklarının Korunması ve İçme Suyu Temini:
Ormanlık Alanların Korunması
Akarsu Yataklarına Müdahale
Kıyı Ekosistemi:
Yaylalarımız ve Yaylalarda Yapılaşma:
Doğal Yaşamın ve Bio-çeşitliliğin Korunması
Çevre ve Ekoloji Eğitimi
KENTLEŞME VE SOSYAL YAŞAM ÇALIŞMA GRUBU' NUN TESPİT VE ÖNERİLERİ
Stratejik eylem planlaması : Fındıklı, Çoruh iline bağlıyken “Vitse” olarak
26
anılırdı. 1952 yılında Rize il sınırları içine alınınca adı “Fındıklı” oldu. O
sıralarda kasaba evleri de köy evlerinden farksızdı ve ev sayısı Çağlayan,
Hara, Arılı’dan daha azdı. Tek bir cadde etrafında tek katlı, katlanan
kepenklerle pencereleri iki yana açılan tek mekanlı ahşap dükkanlardan
oluşurdu. Merkez, taş duvarlı, geniş saçaklı cami’nin bulunduğu alandı.
Kasabaya göre büyükçe meydan ve ortasında büyük bir çınar etrafında
kıraathaneler, kahveler, ilkokul, berber, terzi, demirci, bakırcı vb. diğer
yapıları, yeşili çok yoğun ve denizi yazın durgun, kış aylarında coşkun
dalgaları ile sahili kayık ve takalarla dolu şirin bir kasaba idi. Kasabanın
tarihi kimliği ve geleneksel tüm değerlerinin korunmasına yönelik gelişme
planlarına ihtiyaç vardır. Kentlilere imaj bırakabilmiş geleneksel değerlerin
korunması ve gelecek kuşaklara iletilmesi zorunludur. Sözü edilen değerler
bugüne ulaşamamışsa yazılı, çizili ve görsel belgelerle yeniden
canlandırılmalıdır.
Mevcut planlama hükümleri sonuçlarının durumu :
o İnsan yerleşmelerinin değer taşıyan tarihi kentsel dokusunun, kültür
varlıklarının ve çevrenin durumu.
o Eskilikten ötürü köhnemiş binalar ve yanlışların ortaya çıkardığı
çarpık yapılaşmanın durumu.
o Mücavir alanlarda yeni yerleşmelere olanak verilen arsalardaki
yapılaşmanın durumu.
o İdeal olan, bu üç durumun birlikte ele alınıp gelişme modellerinin
oluşturulması gerekirdi. Ancak süreçler farklı tarihi zaman
dilimlerinde kendini gösterdiklerinden bazen yapılaşma alanlarında
eski doku ile sonraki mevcut yapılaşmalar ve hatta boş arsalar
birbirinin yakınında, bazen de birbirinin içinde olabilmektedir.
Koruma, imar ve gelişme stratejileri farklılık gösterdiklerinden
sorunların çözüme kavuşturulması pek kolay olamamaktadır. Mevcut
durum plan sonuçları bu anlamda başarısızdır.
Fındıklı kasabasında nüfus yıllardır merkezde 10.000, kırsal alanlarla
birlikte 16.000’i geçememektedir. Buna karşılık kasaba merkezinde ve
mücavir alanlarda yüksek binalar çoğalmakta, yerleşim dokusu içindeki
27
yollar, meydanlar ve yeşil alanlar daralmaktadır. Bu durum, merkezin
çekiciliğinden değil, rantından yararlanma eğilimindendir. Böyle giderse
durum daha da kötüye gidebilir. Kasaba içinde korunmaya değer çok az
örnekler kalabilmiştir. Çevresindeki mahallelerde de kentsel doku
oluşturacak tarihi yapılar çok azdır. Buna karşılık çevresindeki merkeze
yakın iskan alanlarında Yeniköy, Gavra, Aksu, Derbent, Hara gibi mahalleler,
beldeler ve köylerde ayrık düzende yeşil alanları genişce yerleşmeler
(iskan alanları) vardır.
Öncelikle, alternatifli senaryolar belirlenmeli ve bunlar arasından
hangilerinin asıl, hangilerinin ise asıl hedefi destekleyen paradigmalar
(öngörüler) olabileceğinin saptanması gerekecektir.
Bu tür çalışmaların devamlılığı sağlandığında Karadeniz bölgesinde
benzerlerinden çok daha farklı nitelik, estetik ve çekicilik gibi
kaybedilmekte olan eski kimlik değerlerine kavuşabileceği gibi gelecek
nesillere de esin kaynağı olabilecektir.
Yürürlükteki planın revizyonu veya yeni plan: Bu sürecin başlatılabilmesi
için Fındıklı Belediyesi ya da Kaymakamlığın birlikte ya da birinin ev
sahipliği yapmasıyla 2013 yılının Nisan ayı içinde bir atölye çalışması
yapılmalıdır.
Merkeze yakın mahalle, belde ve köylerinde kültür varlığı mimari
örneklerin korunması çalışmaları (rölöve, restitüsyon,restorasyon
projeleri) yerel yönetim, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının
işbirliğiyle yapılmalıdır.
Yeni evlerin tipleştirilme çalışmaları: Bu çalışma süreci içinde mimarlar,
STK’lar, platformlar ve konu ile ilgili üniversitelerin mimarlık bölümleriyle
ilişkiler kurulmalıdır.
Çalıştay’a katılan tüm grupların nazım (genel) plan, uygulama planları ve
kentsel tasarım projelerinin amaç, hedefler ve işlevlerine girdi vermeleri
gereklidir.
Kent Konseyi kurulmalı : Tüm bu çalışmaların organizasyonunu yürütmek
üzere Fındıklı Kaymakamlığı ve Belediye bünyesinde planlama, plan
revizyonları ve de en önemlisi kentsel tasarım projelerinin üretilmesi ve
28
sürekliliğinin sağlanması amacıyla bir Kent Konseyi kurulmalıdır.
ÖNCELİKLİ ÖNERİMİZ : Fındıklı’daki otoyol revizyonu :
Grubumuz için öncelik taşıyan konu, trafiğin kıyıya çekilerek insanların
denizden tecrit edildiği uygulamanın yeni bir düzenlemeye kavuşturulmasıdır.
Ulaşım sorununun çözümlenmesi yerine yeni sorunlar üreten Karadeniz
otoyoluna hiç olmazsa Fındıklı ilçe sınırları içinde doğru bir revizyon yapılarak
“doğru örnek” ortaya konulabilmelidir. Plansız ama yararlı imajı verilerek aceleye
getirilen ve insan – deniz ilişkisini kesen mevcut uygulamanın yeni planla doğru –
yanlış kavramlarının yaşanarak kamuoyuna kanıtlanması sağlanacaktır.
Çalıştay sırasında grubumuz tarafından hazırlanan haritada görüldüğü gibi;
Kıyıdan geçen transit yolun Yeniköy (Gurupit)’den itibaren doğuya doğru tünel ile
yeraltına alınarak güneye kaydırılması, Paçva’da viyadük köprü ile Arılı deresinin
geçilmesi, Gavra mahallesinde tekrar yeraltına alınması ve Çağlayan deresinin
yine viyadük köprü ile aşılmasıyla doğu yakasına bağlanması, Arhavi’ye doğru
Aksu’ya ulaştırılarak mevcut kıyı yoluna bağlanması sağlanmalıdır.
Her iki dere aşılırken yonca kavşaklarla iki şeritli yollarla batısındaki ve
doğusundaki noktalardan güneye (yani iç yerleşmelere), kuzeye (merkeze) ve kıyı
yoluna bağlanacaktır. Kıyı yolunun güneydeki iki şeridi yalnızca binek otolarına
açık olmak koşuluyla kuzeydeki iki şerit yayalar için çevre düzenlemelerine
ayrılmış olacaktır. Fındıklı kıyılarında balık lokantaları, kahveler, hatta
kıraathaneler ve plaj düzenlemeleri ile bunları destekleyecek küçük hizmet
üniteleri yer alabileceklerdir.
KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÇALIŞMA GRUBU' NUN ÖNERİLERİ
Fındıklı’da sağlıklı bir esnaf değerlendirme anketinin yapılması.
Sanayi sitesi kooperatifinin çabalarının daha sağlıklı bir şekilde koordine
edilmesi
Kadın girişimciliğin bilinçlendirilmesi ve pozitif ayrımcılıkla desteklenmesi
için özel bir yapının kurulması ve ivedi çalışmalarına başlaması.
KOSGEB, İŞKUR ve Meslek Yüksek Okulu’nun Fındıklı’da girişimcilik
kursları düzenlenmesi konusunda orta ve uzun vadeli bir program
29
çerçevesinde çalışmalarına başlaması. Kaymakamlık ve Belediyenin de bu
kursların desteklenmesi ve tanıtılması için gerekli desteği sağlamaları.
Transit geçenlere el sanatları satışının yapılacağı “Viçe Sokağı” konusunda
özellikle Belediye’nin harekete geçirilmesi.
Öneriler arasında yer alan yaşlı bakım merkezleri projesinin
destekleneceği varsayımıyla, Fındıklı’da sağlıkta ara eleman yetiştirilmesi
merkezi kurulması konusunda Rize Üniversitesi ile görüşülmesi.
Münhasıran girişimcilik ve üretim konusunda, bugün itibariyle biraz
dağınık bir görünüm sergileyen, Kaymakamlık, Belediye, KOSGEB, İŞKUR ve
Üniversite gibi kamu kurumları ile yerel dernekler, sivil toplum kuruluşları
ve siyasi partilerin bir araya gelerek Fındıklı’nın geleceği için güçlerini
birleştirmelerinin sağlanması. Bu amaca yönelik olarak Fındıklı’da
gönüllülerin de katılımıyla bir “Girişimcilik Danışma Kurulu”nun
kurulması.
KADIN ÇALIŞMA GRUBU' NUN TESPİT VE ÖNERİLERİ
Kadının Siyasete Katılımının Özendirilmesi
Kadının Çalışma Hayatı ve Üretime Katılımının Güçlendirilmesi
Mal ve Miras Dağılımındaki Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması
Çalışma ve Eğitim Yaşamında Kadına Fırsat Eşitliği Tanınması ve Pozitif
Ayrımcılığın Yaygınlaştırılması
Kadının Aile İçi Konu ve Kararlarda Eşit Söz Hakkına Sahip Olması
Kadının Toplumsal Yaşam Alanlarında ve Faaliyetlerde Kısıtlama
Olmaksızın Yer alması
Kadın ve Erkeklere Üreme Sağlığı Danışmanlığının ve Hizmetlerinin Yaygın
ve Nitelikli Bir Şekilde Sunulması
Kadınlarda Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonların ve Rahim Ağzı Kanserinin
Yaygınlığının Azaltılması
Fındıklı Dışında Yaşayan Kadınların Sosyo-Kültürel Değerlerinin ve
Bağlarının Güçlendirilmesi
Kadının Aile İçi ve Sadece Tarımsal İşlerde Yükü Tek Başına Üstlenerek
Ezilmesinin Önüne Geçilmesi
30
Fındıklı Dışında Yaşayan Kadınların Yöredeki Kadınlarla İşbirliğini Ve
Desteğini Artıracak Mekanizmaların ve Yapıların Geliştirilmesi
Şiddete Uğrayan Kadınlara Ne Yapacakları Konusunda Bilgilendirme
Eğitimleri Verilmesi
Halk Eğitim Programlarına Kadına Yönelik Şiddet Modülü Eklenmesi
Akraba Evliliklerinin Sakıncaları Konusunda Sağlık Eğitim Programları
Yapılması
Okul Eğitim Programlarında Şiddet Konusunun İşlenmesi
Kadınlar İçin Spor Faaliyetleri Olanaklarının Arttırılması
Kadınların Siyasette Aktif Katılımını Destekleyen Platform ve Derneklerin
Kurulması
Fındıklı Kent Kadın Meclisinin Kurulması
Kadın Psikoloji ve Danışma Merkezi Kurulması
Düzenli Topluma Dayalı Kadın Sağlığı Tarama /Hizmet Programları
Yaygınlaştırılması
Kadın Sağlık Okur-Yazarlığı Kampanyası Başlatılması
Kadın Danışma Merkezlerinin Kurulması
Kadın El Emeğinin Değerlenebileceği Platformların Oluşturulması
Kadının Mal Varlığı ve Gelirini Kullanma Konusunda Bilinçlendirilmesi
Kadınlar İçin İstihdama Dayalı Eğitim Programlarının Yaygınlaştırılması
SAĞLIK ÇALIŞMA GRUBU' NUN TESPİT VE ÖNERİLERİ
Toplum sağlığı ve Aile Hekimliği merkezlerinin daha etkili çalışmasını
sağlayacak alt yapının ve insan kaynağının genişletilmesi. Böylece
bölgedeki kadın ve çocuk sağlığı ile ilgili standartların iyileştirilmesi,
böylece hem ruhsal hem de bedensel olarak sağlıklı nesillerin
yetiştirilmesi.
Uyuşturucu kullanımı, kumar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında
gençlerin bilgilendirilmesi, gençleri kahve ve ya internet sitelerinden uzak
tutacak faaliyetlerin çeşitliliğini artırarak sporda, sanatta, bilimde dünya
çapında adı geçecek gençlerin yetiştirilmesi, gelecekte farkındalığı yüksek
yetişkin olmaları için her türlü desteğin verilmesi,
31
Temiz deniz ve dereler için arıtma çalışmalarının yapılması, çevre temizliğe
önem verilmesi, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi, bu konuda sivil
toplum örgütleri, dernekler ve resmi makamlar ile iş birliği yapılması
Köylerde yaşayan halkın doğal yaşamın bozulmaması için çevre
temizliğinde bilinç düzeylerinin yükseltilmesi (çöplerin toplanması,
ayrıştırılması ve imha edilmesi)
Köylerimizde yaşayan halkımızın ürünlerini yetiştirirken insan sağlığını
tehdit etmeyen koşullarda bilgilendirilmesi, teşvik edilmesi ve bu konuda
bilinç düzeyinin yükselmesini sağlayacak eğitimlerin verilmesi,
Bölgede güneşli günlerin az olmasın ve bölgenin bol yağış almasına bağlı
olarak topraktaki elementlerin ( kalsiyum, iyot ve demir) yeterli olmasına
bağlı olarak çoğunlukla guatr, anemi ve kanser vakaları görülmektedir. Bu
konuda bölge halkı bilgilendirilmeli ve gerekli önlemler alınması için alt
yapı çalışmalarının yapılmalıdır.
Sağlıklı nesiller yetiştirmek için okullarda hijyen ve beslenme konusunda
yaşam dersleri anlatılmalı, çocuklar bu konuda bilinçlendirilmelidir,
İlçede yapılması planlanan kongre merkezinde ulusal ve uluslararası
sağlıkla ilgili toplantı, kongre ve seminerlerin yapılarak ilçenin kongre
merkezi haline gelmesi.
KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÇALIŞMA GRUBU' NUN ÖNERİLERİ
Fındıklılı arazi sahiplerinin yasam kalitesini artıracak hizmetleri alması
için bir işletme modeli oluşturması.
Fındıklılı envanteri oluşturması.
Örgütlü yapılarımızın her sene en az bir planlı ortak etkinlik yapması
Sosyal sorumluluk bilincinin arttırılması.
Sivil Toplum Örgütleri iç denetim,
Aktif üye sayılarının arttırılması.
KÜLTÜR VE SANAT ÇALIŞMA GRUBU' NUN ÖNERİLERİ
Fındıklı ilçesinde yaşanan diğer bir göç olgusu da ilçe dışından çay tarımı
yapmak üzere ilçemize gelen ailelerin göçü
32
Çeşitli nedenlerle ilçemizin dışında yaşayan gençlerimizin geleneksel
kültür kaynaklarımızdan köy düğünleri, imeceler gibi değerlerimiz ile etkin
biçimde tanıştırılmaları.
Yerel müzik enstrümanlarımızın gençlerimiz arasında yaygınlaştırılması
çalışmaları.
Yerel mimarimizin korunması ve turistik değer haline getirilerek
sürdürülebilirliğinin sağlanması çalışmaları.
Fındıklı Kültür ve Sanat Köyünün kurulması
33
1 - GENÇLİK VE SPOR ÇALIŞMA GRUBUNUN RAPORU
KATILIMCILAR
Hayrettin Gegez, Hasan Aydınoğlu, Kenan Gürkan, Cavit Hafizoğlu, Erhan
Kurtoğlu, İlhan Özsarı, Ceren Uzunalioğlu, Niyazi Alişan, Koray Özyıldız, Anıl
Yüksel, Adnan Çavuşoğlu, Orhan Aytemiz, Bülent Uzuner, Fikret Kadıoğlu, Çiğdem
Alişan
Çalışmalarımızı 3 ana bölüm altında topladık
1. BÖLÜM: BEYİN FIRTINASI – GERÇEKLEŞMESİNİ İSTEDİĞİMİZ HAYALLERİMİZ
Tesisleşme ve donanım
Branşlaşma (bayan takımlarının oluşturulması)
Doğa sporları (toplumla birleştirme) bölge yapısına uygun branşların
geliştirilmesi
Akademik boyutta eğitim verilmesi
İlk ve orta öğretiminde spor eğitiminin geliştirilmesi
Alt yapı taramalarının ilçe ve köylerde yapılması (küçük–minik
kategorilerinde sporcuların belirlenmesi)
Alt yapı spor eğitimlerinde fair-play davranışlarının özendirilmesi
Spora teşvik amacıyla büyüklerin ve ebeveynlerin spor tesislerine
çekilmesi yöre insanın spora teşvik edilmesi yaygınlaştırma
Gençlik merkezinin oluşturulması
Alt yapı (minik-küçük ebeveynlerde) spor şenliklerinin tertiplenmesi
Spor eğitmenlerinin fındıklıya çekilmesi
2. BÖLÜM: FAALİYETLER
Fındıklı’da var olan spor kulüplerinin kurumsallaşması
Tesisleşme
o Gençlik merkezinin yapılması (Gençlik ve Spor Bakanlığı
34
gözetiminde faaliyet planlandı)
o Kamp eğitim merkezi ve Fındıklıspor kulüp binasının inşası (kapalı
spor salonu yanındaki iki dönüm arazi belediye adına tahsis
edilecek)
o Tüm branşlarda tesisleşme (3 kapalı spor salonu mevcut, bisiklet
yolu, koşu-yürüyüş parkuru, kapalı yüzme havuzu, atletizm stadı,
jimnastik salonu)
Branşlaşma
o Taleplere ve yetkinliklere göre tarama yapılması (Uzman ve
akademik üyelerden oluşturulacak Tarama Komisyonu ile)
o Branş uzmanlarının belirlenmesi (Fındıklı’da yaşayan ya da görev
yapan uzman eğitimcilere öncelik verilerek)
Eğitim
o Sporcunun eğitimi (Okullarla işbirliği içinde 6-12 yaş grubunun spor
içine çekilmesi)
o Eğiticinin eğitimi (Spor federasyonlarını yurt içi eğitim
programlarına göndermek)
o Toplumsal eğitim (Toplum faaliyetleri planlanabilir)
o Fair – play eğitimi, dürüst davranışları ödüllendirecek uygulamalar.
(Mavi Kart vs.)
o Kütüphane Kurulması (Gençleri öncelikleyen, gençlerin
yararlanabileceği tarzda bir kütüphane kurulması, burada tarihimize
ait tüm eski belgelerin bulunabileceği bir arşiv oluşturulması ve bu
kütüphaneyi bölgede eşi olmayan bir kültür merkezi haline
getirilmek)
3. BÖLÜM: PROJELER
Proje – 1: Fındıklı Gençlik Yaz Etkinlikleri
Proje Sloganı:
“Fındıklılar Fındıklı’da Buluşuyor”
35
Proje kapsamı:
Fındıklı ilçe ve köylerinde yaşayan, Fındıklı’da doğup büyüyen ve iş-okul vb.
nedenlerden dolayı Fındıklı dışında yaşayan ve Fındıklı olup Fındıklı dışında
doğup büyüyen insanların, her yıl düzenli olarak yapılacak, “Fındıklı Gençlik Yaz
Etkinlikleri” adı altında düzenlenecek spor ve sosyal etkinliklerdir.
Projenin Amacı:
Günümüzde hızla kaybolan, arkadaş, akraba ve komşu ilişkilerini
geliştirmek, Fındıklı ilçesinde ve diğer şehirlerde yaşayan aynı yaştaki insanların
bir araya gelerek kaynaşmalarını, bütünleşmelerini sağlamak beceri ve yeterlilik
kazanmalarını birbirlerine aktarmak, kendi kültürünü temel değerlerinin daha iyi
anlaşılmasını sağlamak ve kendi kültürlerini sonraki kuşaklara aktarmak amacıyla
etkinlikler düzenlemek;
Projenin Çıktıları:
Büyük şehirlerde yaşayan gençlerin boş zamanlarını ve tatil dönemlerini
ilçemizde geçirmeleri sağlanacaktır.
Proje ile fındıklı ilçesini tanıtımını yapılacak ve doğa turizmine merkezi
haline gelecektir.
Fındıklılılık duygusu gelişecektir.
Fındıklıda ve fındıklı dışında yaşayan gençlerin sosyal-kültürel
gelişimlerine olumlu katkı sağlayacaktır.
Zararlı alışkanlıklara karşı öğrenciler bilinçlendirilecektir.
Yaş gurubunda suç oranı ve madde bağımlılığının azalması olacaktır.
Projede yer alacak her öğrencinin kendi yeteneklerinin farkındalığını
sağlayabilmek için caba gösterir.
Proje ile ilçede yapılan spor branşları sayısı artırılmasını sağlamak,
Projede başarılı olan öğrencilerin lisans çıkartılarak ulusal müsabakalara
katılımlarını sağlamak,
Fındıklı içinde ve dışında yaşayan herkesin bütünleşmesini sağlamak,
Projenin Tarihi:
Hazırlık Dönemi : Kasım 2012 - Temmuz 2013
Etkinlikler : Temmuz 2013
36
Proje Lideri / Sorumlusu ve Yürütme Ekibi:
Proje lideri: Fındıklı Kaymakamı
Yürütme Ekibi Üyeleri:
o Fındıklı Belediyesi
o Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü
o Fındıklı İlçe Milli Eğitim Müdürü
o Fındıklı Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcisi
o Fındıklı Spor Kulübü
o Ankara Fındıklılar Derneği
o İstanbul Fındıklılar Derneği
o İzmir Fındıklılar Derneği
o Samsun Fındıklılar Derneği
o Trabzon Fındıklılar Derneği
o Fındıklı Meslek Yüksek Okulu Müdürü
o Fabrika Müdürü
Hazırlık Faaliyetleri ve Etkinlikler:
Kaymakamlık, Belediye, MEB ilçe müdürlüğü ve Gençlik Hizmetleri ve Spor
İlçe Müdürlüğünün, Spor Kulüplerin sivil toplum örgütlerinin katılacağı
koordinasyon kurulunun belirlenmesi.
Etkinlerin yapılacağı spor ve sosyal alanların tespit edilmesi.
Proje lideri ve yürütme ekibi tarafından, oyunlarda hangi etkinliklerin yer
alacağına yönelik ön tespitlerin yapılması; etkinliklere katılacak okul, köy,
kurum vb. katılımcı guruplarının belirlenmesi.
Etkinliklerin duyurulması ve tanıtılması.
Spor branşları için yaş gruplarının belirlenmesi:
o Futbol
o Futbol – Halı Saha
o Voleybol - Salon
o Voleybol - Plaj
o Tenis - Saha(kort)
o Masa Tenisi
37
o Yüzme - Deniz ya da dere
o Kano
o Rafting
o Trekking
o Dağcılık
o Bisiklet
o Atletizm
Sosyal Etkinlikler İçin Yaş Gruplarının Belirlenmesi:
Kurumlara, STK, Derneklere ve Köylere yönelik tanıtım stantlarının
kurulması
Kültür ve sanat sokağının oluşturulması
Doğa kampları
Halk oyunları
Yaşlılara yönelik söyleşi
Yöresel Sanatçı
Diğer İhtiyaçlarına ve Faaliyetler:
Etkinlikler İçin Tesis ve Malzeme İhtiyaçların Tespit Edilmesi.
Okul Spor Kulüplerinin, Beden Eğitimi Öğretmenlerinin ve Gençlik İl
Müdürlüklerinde Görev Yapan Antrenörlerin, Hakemlerin ve Diğer
Gönüllülerin Belirlenmesi.
Spor ve Etkinlik Takviminin Oluşturulması.
İlanların Hazırlanması, Yazılı Ve Görsel Basın Aracılığıyla Tanıtım
Yapılması.
Ödül Sisteminin Oluşturulması.
Ödül Töreni ve Kapanış
Projenin Paydaşları:
Fındıklı Kaymakamlığı
Fındıklı Belediye Başkanlığı
Fındıklı Dernekleri
MEB Fındıklı ilçe Müdürlüğü
38
Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü
Üniversite
Fındıklı Sivil Toplum Kuruluşları
Sponsor Kuruluşlar
Proje Giderleri:
Toplantı Giderleri
Eğitim Giderleri
Tesis Revize Giderleri
Malzeme Giderleri
İbate, İaşe ve Konaklama Giderleri
Ödül Giderleri
Hakem ve görevli personel giderleri
Yıllık Planlamalar Oluşturulması
Gençlik festivallerinin düzenlenmesi (doğa – rafting-yaylacılık çeşitli spor
branşları )
Köyler arası turnuvaların düzenlenmesi
Fındıklı dışındaki gençleri ilçeye çekecek faaliyetlerin planlanması
Türkiye’de var olan fındıklı dernekleri kanalıyla bu faaliyetlere destek olacak
duyuruların yapılması.
Öncelikli branşlar voleybol – futbol mevcut basketbol- masa tenisi- tenis-
atletizm- badminton- hentbol branşlarının eklenmesi
Voleybol – futbol branşlarında yıl içinde okullar arası yıllık şenlikler
düzenlenmesi (kız – erkek karışık 6-12 yaş )
Proje – 2: Çocuklarımızı Spor Sayesinde Kazanalım
Proje Yürütücüsü:
Fındıklı Gençlik Ve Spor Kulübü Derneği
Proje Gerekçesi:
Günümüzde bütün ailelerin çocukları ile ilgili çeşitli sıkıntıları olduğunu
39
biliyoruz. Bu noktadan hareketle sıkıntıları şöyle özetlenebilir:
Çocuklarımızın kötü alışkanlıklara meyilli oluşları (kahve ve internet-
kafeler)
Anne, baba ve aile büyüklerine yeterince saygılı olmamaları
Yeterince ders çalışmamaları
Duyarsız davranışlar
Çocuklarımızın belli bir program dahilinde kabiliyetli oldukları spor
dallarında faaliyet göstermeleri hem derslerinde başarı getirecek, hem de
özgüvenlerini arttıracaktır.
Spor etkinlikleri ile edineceği arkadaş ve çevresi ile kötü arkadaşlıklardan
uzak duracaktır.
Proje Hedefleri:
Çocuklarımızın boş zamanlarını kötü alışkanlıklarla değil, faydalı uğraşlarla
geçirmelerini sağlamak.
Gençlerimizin ruh ve beden sağlıklarının korunmaya ve sağlıklı gelişmesine
spor yolu ile katkıda bulunmak.
Fındıklı’daki spor takımlarının geleceği için sporcu yetiştirmek.
Proje Kapsamı:
İlçemizde yaşayan, spora yatkın 06-14 yaş arası çocuklarımız ve spor
faaliyetleri proje kapsamını oluşturur.
Materyal ve Metot:
Çocuklarımızın ve gençlerimizin serbest zamanlarında çeşitli sportif
etkinliklere katılmaları sağlanacaktır. İlçemizdeki ilk ve orta dereceli okullarda
eğitim gören öğrenciler arasından belirlenecektir bunun yanında okul idarecileri
ve öğretmenlerinde yardımı ile çeşitli kötü alışkanlıkları olan veya bu tür
Ortamlara yakınlaşma olanlarda belirlenecek ve spor kulübü etkinlikleri
içerisinde yer almaları sağlanacaktır.
Bu çalışmalar için spor kulübü derneği bünyesinde dört kişilik bir komite
kurulmuştur. Bu komite tarafından belirlenen hedef kitlenin spor sahalarına
40
çekilebilmesi için aşağıdaki materyal ve metotları kullanacaktır:
o Spor Kulübü Derneğimizin imkânları ile ilçemizdeki mevcut olan
tesisler proje kapsamında ücretsiz olarak tahsis edilecektir.
o Kulüp çatısı altında sportif etkinliklere katılacak olan öğrencilere
temel spor malzemeleri ücretsiz olarak dağıtılacaktır.
o Özellikle yağışlı günler ile gece saatlerinde sürdürülecek etkinliklere
katılacak olan sporcuların güvenli bir şekilde evlerine ulaşmalarını
sağlayacak araçlar temin edilecektir.
o Centilmenlik ve kaynaşmanın ön plana çıkaran, hediyelerle teşvik
edilen spor müsabakaları düzenlenerek, kitlelerin dikkatleri spor
çalışmalarına çevrilecektir.
o İlçemizin spor tesislerinde yer alan eğitim salonlarında
gençlerimizin ruh ve beden sağlığının korunmasına yönelik, görsel
materyaller ile eğitici gösterimler yapılacaktır.
o Yıl boyunca kesintisiz görevli eğiticiler görevlendirilecektir.
Proje Özgün Değeri ve Yaygın Etkisi:
Fındıklı ilçesi Yüzölçümü ve ekonomik imkânları ve nüfusu itibari ile diğer
ilçelerle kıyaslandığında küçük bir ilçedir.
Ancak geçmişten beri ilçemizde yaşayan insanlar arasında her türlü spor
dalına, özellikle voleybol sporuna, büyük bir ilgi vardır. Voleybol sporunun
ülkemizde yaygınlaşmasını takip eden yıllarda bu spor dalı ilçemizde de çok
sevilmiş ve giderek geliştirilmiştir. Spor kulübümüzün alt yapısına sporcu
yetiştirmek, mevcut seviyeyi daha ileriye taşımak projemizin özgün değerini
oluşturmaktadır.
Geleceğimizin teminatı gençlerimiz arasında spora ilginin artması ve spor
sayesinde gençlerimiz ve çocuklarımızın kazanacakları olumlu davranışlar
projemizin yaygın etkisini oluşturmaktadır.
Proje kapsamındaki giderler:
o Eğitici maaşları
o Servis araç ücretleri
41
o Spor malzemeleri
o Televizyon ve DVD vb teknik araç ve gereç bedelleri
Ulaşım
Proje kapsamındaki faaliyetlere katılan çocuklarımıza servis aracı tahsis
edilecek olup, velinin evinden çocuklar yetkili yönetici tarafından alınacak ve
çalışmalardan sonra tekrar evlerine götürülecektir.
Çalışma Takvimi:
Proje kapsamındaki faaliyetler yılın boyunca sürdürülecektir. Okul dönemi
dışında, yaz tatili boyunca, yaz okulları açılacak, programlı çalışmalara devam
edilecektir.
Başarı Ölçütleri ve B Planı:
Her yılın sonunda minik futbol ve voleybol takımından yıldız takımına
sporcu aktarabiliyorsa, benzer şekilde yıldız futbol ve voleybol takımından genç
takımlara sporcu aktarabiliyorsa, sportif anlamda başarı hedefine ulaşılmış kabul
edilir. Alt yapıda yer alan sporcular arasında (var olması durumunda) kötü
alışkanlıklardan vazgeçme ya da azalma, bir başka başarı ölçüsüdür.
Proje – 3: Fair-Play – Mavi Kart Projesi İlçemiz içinde yapılacak tüm yarışma ve müsabakalarda örnek olacak
davranışların ödüllendirilmesini sağlamak adına, ilçemizde Kaymakamlık,
Belediye Başkanlığı, Halk Eğitim Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Gençlik
ve Spor Müdürlüğü ve Fındıklıspor Kulübü el ele vermeli, bu davranışların ilimiz
geneline yayılmasını sağlamak adına çalışmalıdır.
Proje kapsamında, Futbol, Voleybol ya da Basketbol müsabakasında fair-
play’e uygun hareket yapan sporcuya mavi kart gösterilmesi; müsabakanın, ayın
ve yılın en centilmen sporcuları ödüllendirilmesi, bireysel sporlarda başarılı
sporcuların sponsorlarla desteklenerek ilçemiz adına uluslararası yarışmalarda ve
olimpiyatlarda yarışması ve başarılı sonuçlar almaları desteklenmelidir.
Özet:
İlçemiz gençlerinin boş vakitleri doldurularak spora ve kültürel faaliyetlere
42
yönlendirecek tesis araç gereç eğitici vb. tüm ortamı hazırlamak adına altyapısı iyi
hazırlanmış ekibimizin kısa sürede beyin fırtınası ile ortaya koyduğu proje ve
bilgileri rehber alarak çalışılması halinde ilçemizde geleceğin gençlerinin sağlıklı,
Mutlu ve başarılı bir birey olarak toplumumuza ve ülkemize faydalı olacağını
düşünüyoruz.
43
2 - EĞİTİM ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
Ömer Turna (Moderatör), Prof.Dr. Yüksel Güney, Yrd. Doç. Dr. Sadettin,
Gültekin’in, Hasan Gürkan, Recai Ataseven, Cihangir İlancıoğlu, Bahattin Sarı
İnsanlar, hayal güçleriyle idare edilirler.
Napolyon Bonapart
HAYAL KURMANIN ÖNEMİ, HAYAL ETMENİN GÜCÜ VE MOTİVASYONU
Hayal, “Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge,
hülya.” olarak tanımlanmaktadır. Hayal kurmak, geleceği büyük ve geniş ölçülerde
yaşama isteğidir. William Russell “Büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan
insanlarca başarılmıştır” der. Hayaller, yaşam tarlasından geçerken elimizden
toprağa düşen tohumlardır.
Hayallerimiz bizim yürek gücünüzü gösterir. Bir insanın yüreğinin gücünü
anlamak için sadece yaptıklarına değil, yapmayı istediklerine de bakmak gerekir.
“Hayaller bizim kim olduğumuzun aynasıdır” der Barbara Sher. Aç insan ekmeği
olmayan değil, ekmeğin hayalini kuramayandır aslında.
Her hayal, yaşam duvarında gelecek adına bir tuğla koymaktır. Önce
hayalinizi kurun ve ardından bunu gerçekleştirmek için adımlayın, yürüyün ve
koşun. Hayaller olanaksız gibi gözükse de sonuçta elinizde kalacak huzur
parçacıkları olacaktır.
Hayaller insanı öylesine güdüler ki, belli bir süre sonra hayalinizin peşini
bıraksanız da o sizin peşinizi bırakmayacaktır. Zaten bizi birazda yaşama bağlayan
gerçekleşmemiş hayaller değil midir? “Hayallerini ve ideallerini bıraktıysan bari
yaşamayı da bırak” der Marian Anderson. Siz hayalinizin peşinden koşun ki o sizi
yaşam yolunda elinizden tutacak ve varış yerinde sizi bekliyor olacaktır.
44
Gelecek hayallerinin gölgesinden ayrılmayanların olacaktır. Hayal gücü
özgürdür. Hayal gücü özgürleştirir. Riviere “Kafeste olmak insana uçabileceği
zannını veriyor” der. Hayallerle özgürleşmek için engelleri küçümseyin. Zaten
engellerin, Hanry Ford’un dediği gibi “gözümüzü hayalden ayırdığımız zaman
gördüğümüz o korkunç şeylerdir”.
Hayaller gerçeğe uygun olmalıdır. Gerçekleşen her hayal de bizi ileriye
tanıyacak yeni hayallerin oluşmasına olanak sağlar. Hayaller ateşe benzer. Hayal
hem iyi bir hizmetkâr hem de efendidir.
Hayallerinizi hep canlı tutun ki size hep rengârenk görünsün. Hayalleriniz
için heyecanlanın ve ona hazırlanın. Hayalinizin ışığını söndürmeyin ki o da sizi
karanlıkta bırakmasın. Hani bir şarkıda söylenir ‘tozpembe hayaller vardı,
pembesi gitti tozu kaldı’. Hayallerinizi gözünüzün önünde hep canlı tutun ki
pembesi size kalsın ve tozlanmasın. Hayalinizi gözünüzü kapayınca değil, açıkken
de görmeye çalışın.
Ünlü bir heykeltıraşa öylesine muhteşem heykelleri nasıl yaptığını
sormuşlar. O, heykelin işlenmemiş mermer bloğun içinde olduğunu hayal ettiğini,
zaten orda duran şeyi açığa çıkarmak için fazlalıkları yonttuğunu söylemiş.
Yaşamda böyledir işte. Önce bize sunulan yaşamı nasıl yaşamak istiyorsak hayal
etmeli, yaşamı bu doğrultuda mermer blok gibi yontmalı ve başarıyı ortaya
çıkarmalıyız.
Geçmişte de büyük işler başaranlar hep hayal edenler olmuştur. Süleymaniye
Mimar Sinan’ın önce hayallerini süslemiş, ardından İstanbul’un incisi olmuştur.
Çil, çil kubbelerin, kütüphanelerin ardında hep hayal vardır. Fatih Sultan Mehmet
de hayal kurmuş, gemileri karadan yürüterek, bir çağı kapatmış ve yeni bir çağın
kapısını açmıştır. Osman Gazi ise bir düş görmüş ve cihan devleti Osmanlı
imparatorluğunun tohumlarını atmıştır. Büyük öder Mustafa Kemal Atatürk
Samsun’a çıkmadan önce, yıkılmış ve hukuken varlığına son verilmiş Osmanlı
İmparatorluğu’nun külleri arasından, yeni bir devlet kurmayı hayal etmiş, çok kısa
süre içinde bu hayalini gerçekleştirerek Türkiye Cumhuriyeti Devletini
Kuruluşuna bütün Dünya tanıklık etmedi mi?
Gelecekte nasıl bir Fındıklı’yı görmek istiyorsak önce onun hayalini kuralım.
45
Hayal etmek, düşlerin gerçekleşmesi için geri sayım başlaması demektir.
Ayaklarımızı yere sağlam basarak yıldızlara uzanmaya devam etmeliyiz. Çünkü
bilgiye ulaşmak için önce hayal kurmalıyız. Albert Einstein’ın, “hayal gücü bilgiden
daha önemlidir.” sözü bunu açıklamaktadır.
“Gelecekteki Fındıklı” Çalıştayı bu düşünceden yola çıkılarak gerçekleştirildi.
Hep birlikte yıllar sonrası görmek istediğimiz Fındıklı’nın hayalini kurmaya
çalıştık.
Peki, yaşantımızı doğrudan etkileyen eğitim nedir?
Türk Dil Kurumu eğitimi, “çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında
yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine,
kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı
yardım etme.” olarak tanımlamaktadır. Oysa bu tanım, içinde yaşadığımız bilgi
çağında eğitimin anlam ve içeriğini tam olarak yansıtmakta mıdır? Evet demek
zor. Günümüzde, eğitimin anlam ve işlevi değiştiğinden bu tanım eksik
kalmaktadır. Türk Dil Kurumu eğitimi, okulda öğrencilere verilen eğitim ile sınırlı
tutmuştur. Bilgi çağında eğitim; bireyin doğumundan ölüme kadar her aşamasını
içine almaktadır. Bir ülkenin kalkınmasından bireylerin rekabetin gücünün
geliştirilmesine, bilgi, beceri, tutum ve alışkanlıkların kazandırılmasından sağlığa,
kültürün geliştirilerek değiştirilmesinden yeni kuşaklara aktarılmasına, kişisel ve
mesleki gelişimden bilim ve teknolojinin geliştirilmesine, bireyi ve toplumu
doğrudan etkileyen alanı içine almaktadır.
O zaman, gelecekteki Fındıklı’yı hayal etmeden önce, genelde Rize ve özelde
de Fındıklı’nın içinde bulunduğu eğitime bir göz atmak gerekir.
Halen, eğitimdeki başarının belirlenmesinde kullanılan en yaygın ve objektif
ölçme aracı, yükseköğretime yerleştirme ve orta öğretime giriş için yapılan
sınavlarıdır.
Buna göre; 2004-2009 yılları arasında yapılan 6 yıllık ÖSS sonuçlarına (Tek
basamaklı sınav yapılıyordu) göre, 81 il arasında Rize’nin başarı sıralaması
aşağıdaki tabloda görülmektedir.
2004 2005 2006 2007 2008 2009
46
Sayisal 68 63 58 63 72 68
Sözel 75 66 60 61 71 72
Eşit Ağırlık 71 67 58 62 71 69
Tablo 1’den de anlaşılacağı gibi Rize, ÖSS’deki başarı sıralaması 81 il
arasında son çeyrekte yer almaktadır.
Devlet Planlama Teşkilatı, Gelişmişlik Endeksine göre illeri kademeli olarak
5 grupta toplamıştır (2011 yılından önceki endekse göre) . Rize, 3 üncü derece
gelişmiş iller grubunda yer almaktadır. Bu grupta yer alan 22 il arasında Rize
eğitimdeki başarı sıralamasında son sıralarda bulunmaktadır.
Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında (3003) Rize 81 il arasında 37nci
sırada yer almaktadır. Buna karşın eğitimdeki başarısı ise son çeyrekte olması
düşündürücüdür.
2010 yılından itibaren ÖSS, YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) ile LYS
(Yükseköğretime Yerleştirme Sınavı) olarak üzere iki aşamalı sınav sistemine
geçmiştir. LYS girmek için YGS de 180 ve üzeri puan alma zorunluluğu getirilmiştir.
Rize, 2010 YGS de 140 ve üzerinde puan alana göre 70’inci, 2011 yılında
alanlar itibarı ile farklılık göstermekle birlikte ortalama olarak 53 üncü sırada yer
almaktadır.
2011 YGS de görülen kısmi iyileşmeye karşın, ikinci sınav olan 2011 LYS
(Lisans Yerleştirme Sınavı) de 70 inci sıraya gerileyerek başarısı düşmüştür. YGS
de ki sorular, ilköğretim 6ncı, 7nci ve 8inci sınıflar ile lise 1 inci sınıftaki
konulardan genel kültür ağırlıklı, LYS de ise lise 2 inçi, 3 üncü ve 4 üncü sınıfın
konularından bilgi ağırlıklı olarak sorulmaktadır. Bilgi ağırlıklı sınavda başarı
anlamlı bir şekilde düşmektedir.
Rize’nin eğitimdeki bu olumsuz durumuna karşın, Fındıklı’nın il içindeki
durumu nedir.
Yükseköğretime Geçiş (YGS) ve Lisans Yerleştirme (LYS) Sınavı’nda okullar
bazında başarı durumu çeşitli yıllarda farklılıklar göstermektedir. Buna göre,
47
2011 YGS de; 17 Genel Lise içinde Fındıklı Lisesi 10 uncu, 11 Anadolu Lisesi içinde
Fındıklı Şehit Cavit Köroğlu Anadolu Lisesi 11 inci (sonuncu), 12 Mesleki ve
Teknik Eğitim Merkezi (Endüstri- Teknik Meslek Lisesi) içinde Fındıklı Mesleki
Eğitim Merkezi 11 inci, 5 Sağlık Meslek Lisesi içinde Fındıklı Sağlık Meslek Lisesi 3
üncü sırada yer almaktadır.
2010 LYS ham puanlar bazında Fındıklı, 12 ilçe içinde; MF (Sayısal-
Matematik Fen) de 6ncı, TM (Eşit Ağırlık-Türkçe Matematik) de 6ncı ve TS (Sözel-
Türkçe Sosyal) de 8 inci sırada yer almaktadır.
2010-2011 yılı 8 inci sınıflarda orta öğretime giriş için yapılan SBS (Seviye
Belirleme Sınavı) ortalamasına göre akademik performansı; 2010 Yılı SBS Fındıklı
ortalaması:304,85 İl Ortalaması:306,55, 2011 Yılı SBS Fındıklı Ortalaması:278,06
İl Ortalaması: 283,27 dır.
Fındıklı’nın her iki yıldaki SBS ortalamasına göre akademik performansı il
ortalamasının altındadır.
İlçemizin eğitim göstergeleri de dikkate alarak kurduğumuz hayallerimiz ve
ilgili çözüm önerilerimiz aşağıdaki gibidir.
1 inci hayalimizBilgi çağının gereklerine uygun öğrenme-öğretme yöntemlerini bilen eğitim
liderleriyle öğretmenlerin iş başında olduğu öğretim kurumları.
Çözüm önerisi
Eğitim sistemi içinde, geleneksel ve bilgi çağı anlayışına göre yetişmiş
öğretmenler görev yapmaktadır. Bu da, toplumda yaşayan bireylerin değişik
anlayış ve yöntemle yetişmelerine, farklı değer yargıları ile yetenek kazanmalarına
ve bir birini anlamada zorluk çekmelerine neden olmaktadır. Milli eğitim
müdürlüğü, üniversitelerle de iş birliği yaparak, geleneksel eğitim anlayışa göre
yetişmiş öğretmenlere bilgi çağının gereklerine uygun yeterlikleri kazandırmaya
yönelik hizmet içi eğitim kursları düzenlemelidir.
48
2nci hayalimizEğitim merkezlerinin, belli yaş grubundaki gençlerin öğrenim gördüğü
kurumlar olmaktan çıkarılarak her yaştaki bireylerin eğitim ihtiyacının
karşılandığı yerlere dönüştüğü, bilim ve teknolojideki gelişmeler dikkate alınarak
yaşam boyu öğrenme yoluyla kişilerin mesleki gelişimlerinin sağlandığı, yaygın
eğitimi de kapsayacak biçimde halka açık okullar haline getirilmesi.
Çözüm önerisi
Tüm eğitim kurumları, örgün eğitimin yapıldığı zamanların dışında,
kurumun tüm eklenti ve donanımları yaşam boyu öğrenme temelinde yapılacak
etkinlikler için tam gün ve tam yıl açık tutulmalıdır. Eğitim, doğumdan ölüme
kadar devam eden bir süreç olduğu dikkate alınarak sivil toplum kuruluşları ile
bireylerin kendi geliştirmelerine yönelik isteklerini karşılayacak biçimde tüm
etkinliklere açık hale getirilmelidir.
3 üncü hayalimizNe istediğini bilen, rekabet gücü yüksek, analitik ve özgür düşünme yeteneği
gelişmiş gençlerin yetişmesi için eğitim alt yapısı tamamlanmış öğretim
ortamlarının olması.
Çözüm önerisi
Fındıklı’da yaşayan tüm bireylerin istek, ihtiyaç ve beklenti analizi yapılarak,
Bilgi Çağımızın beklenti ve donanımına uygun bireylerin yetiştirilmesi için gerekli
olan eğitim alt yapılarının yaşama geçirilmesi.
4 üncü hayalimizDemokratik yaşam tarzını en üst düzeyde benimseniş, insan haklarına
saygılı, toplumun tüm yönleri ile gelişmesi için katkı koyan, kişisel ve sosyal
yönden gelişimi tamamlamış bireylerden oluşan bir toplum.
Çözüm önerisi
İnsan hak ve özgürlükleri ile demokrasi konusunda toplumu
bilgilendirmeye, bireylere hak arama yollarını öğretmeye ve demokratik bir
toplumun oluşmasına katkıda bulunmaya yönelik çalışmalar günümüzde devlet
49
dışı sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülmektedir. Bu kurumlar, bireylerin
özgürleşmesi, öz güvenlerinin yükselmesi ve haklarını araması konusunda
toplumun gelişmesinde önemli görevler üslenmektedir. Eğitimin günümüzdeki
işlevi ise; soran, sorgulayan, rekabet gücü yüksek, bireyin gelişimi için uygun
ortamlar hazırlayan, öğrenmeyi öğreten, insan haklarına saygılı, demokratik
yaşam tarzını benimsemiş, insanlığa saygılı, bireyler yetiştirmektir. Bu nedenle,
eğitimden sorumlu birimler, toplumun gelişimine yönelik çalışacak sivil toplum
kuruluşlarının kurulmasına öncülük yapmalı ve bu kurumları desteklemeli.
5 inci hayalimizFındıklıda bulunan tüm kurumlar ile iş yerlerin, gereksinim duydukları
alanda uygun nitelikte eleman bulması ve herkesin de rahatlıkla istediği yerde
çalışabilmesi.
Çözüm önerisi
Eğitimin bir görevi de, toplumun ihtiyaç duyduğu alanda nitelikli insan
gücünü yetiştirmektir. Bu nedenle, Fındıklı’da bulunan iş yerlerinin ihtiyaç
duyduğu insan gücünü belirlemek amacıyla ilgili meslek kuruluşları ile işbirliği
yaparak o kurumların ihtiyacını karşılayacak elemanı yetiştirmek.
6 ncı hayalimizKendisi, ailesi ve çevresi ile barışık bireylerden oluşan bir toplum olması.
Çözüm önerisi
Eğitimin en son hedefi mutlu toplum yaratmaktır. İyi insan, iyi vatandaş ve
iyi meslek adamı aynı zamanda mutlu insandır. Eğitim, bu üç işlevini de yerine
getirdiği zaman mutlu toplumu yaratmış olacaktır. Bu amaca ulaşmak için
öğretmenleri özellikle sağlıklı insan ilişkileri, iletişim becerileri, çatışma yönetimi
gibi insan ve toplum ilişkileri konusunda daha yetkin ve yeterlik temelli eğitime
alınması.
7 nci hayalimiz Uluslar arası kuruluşların en fazla gereksinim duydukları çok dil bilen, çok
50
kültürlü, küresel vizyona sahip ve geniş görüşlü gençlerin yetişmiş olması.
Çözüm önerisi
Eğitim, sadece okul sınırları içinde yapılan bir etkinlik olmaktan çıkarılarak
bireylere; birden çok dilin öğretildiği, farklı kültürlerin tanıtıldığı, geniş bir dünya
görüşüne sahip olmaları için çeşitli seminer panel ve konferanslar ile
desteklendiği ve yeni teknolojilerin kullanıldığı iş yerlerinin gezdirildiği bir yapı
kurulmalıdır. Bunun için milli eğitim müdürlüğü meslek odaları, belediyeler, özel
sektör kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliğine girmelidir.
8 inci hayalimiz Fındıklıda yaşayan velilerin çocuklarını mutlaka yüksek öğrenimi
hedefleyecek bir bilinçle yetiştirmeleri.
Çözüm önerisi
Görev başında olan öğretmenlere yönelik milli eğitim müdürlüğünün
organize edeceği eğitim seminerleri düzenlenmeli.
Fındıklıda bulunan yüksek öğrenim kurumlarında görevli öğretim üyeleri
ve/veya eğitimle ilgili alan uzmanları tarafından halkı eğitecek sosyal projeler
hazırlayıp Halk Eğitim Müdürlüğü ile birlikte uygulamalı.
9 uncu hayalimizFındıklıda görev yapan ve özellikle Fındıklı nüfusuna kayıtlı öğretmenleri,
belli eğitim sürecinden geçirerek, halkın eğitimi konusunda sivil toplum
örgütlerinde görev alan bilinçli öğretmenler topluluğu haline gelmeleri.
Çözüm önerisi
Öğretmenlere, halkın eğitimine yönelik sivil toplum örgütlerinde görev
almaları için verilecek olan eğitimde, milli eğitim müdürlüğü ile halk eğitim
merkezi birlikte eğitim programları hazırlamalı, kendi ve öğretmen evininin
imkânlarından yararlanılması sağlanmalı.
51
10 uncu hayalimizSosyal paylaşım bilincine sahip, çevre sorunlarına karşı duyarlı, bilinçli ve
eğitim düzeyi yüksek bir Fındıklı halkı.
Çözüm önerisi
Öğretmenevi, halk eğitim merkezi ve sivil toplum örgütleri bu çalışmalara
öncülük yapmalı.
11 inci hayalimizFındıklı’nın çehresini değiştirdiği ve doğrudan sosyal yaşama yansıdığı
eğitim düzeyi.
Çözüm önerisi
Fındıklı halkının her türlü iletişim ve eğitim araçlarıyla bilinçlendirilmesi ve
eğitilmesi.
12 inci hayalimizYüksek öğrenimde lisans yerleştirme sisteminde başarı oranının Rize ilinde
birinci ve ülke genelinde ise ilk sıralarda olması.
Çözüm önerisi
Her kademde eğitimin kalitesini yükseltecek araç ve gereçlerinin
sağlanması, eğitimin niteliğini yükseltecek bilinçte ve yetenekte alan
öğretmenlerinin yetiştirilmesi ve seçiminin yapılması.
13 üncü hayalimizFındıklılı gençlerin eğitim düzeyi, Lisansüstü ve doktora eğitimi görmüş
kişilerin sayısının ilde ve ülke genelindeki ortalamanın üstünde olması
Çözüm önerisi
Fındıklılı akademisyenler ile uzmanları, ilçemizdeki lisans öğrencileriyle, sivil toplum ve yerel yönetimler aracılığıyla buluşturulması için gerekli girişimlerde bulunulması ve iletişimin sağlanması.
52
14 üncü hayalimzFındıklı’nın eğitim, kültür ve turizm alt yapısının tamamlanmasını ve
uluslararası bilimsel etkinliklere ev sahipliği yapması.
Çözüm önerisi
Üniversiteye bağlı olarak ilçemizde bir kültür ve kongre merkezi kurulması
için ilgili kurumlar ile yerel yönetimlerin destek vermesi.
15 inci hayalimizÖğrencilere rahat ve huzurlu bir aile ve ders çalışma ortamı sağlayabilen
olgunluğa ve bilgiye sahip velilerin olması.
Çözüm önerisi
Okullarda veli toplantıları gibi fırsatların değerlendirilerek özellikle
annelerin bilinçlendirilmesi ve çocukların eğitim ortamının hazırlanmasında
ilgililerin eğitilmesi.
16 ıncı hayalimizFındıklıda fakülte kurulması (ilçenin demografik yapısına da uygun olan
Hukuk Fakültesi) ve Fındıklı adının eğitim, kültür ve spor alanlarında övgüyle
anılması.
Çözüm önerisi
İlçede uygun eğitim ortamları hazırlanarak siyasi partiler ve sivil toplum
örgütlerinin ortak çalışmalarıyla sonuç alınabilir.
17 inci hayalimizBilim, felsefe, sanat ve spor alanlarında yaşam boyu öğrenme yoluyla,
hayatın farkında olan saygı, sevgi ve paylaşmayı bilen mutlu bir gençlik.
Çözün önerisi
Eğitim faaliyetlerini yürütecek olan sivil toplum kuruluşları ve yerel
yönetimlerin yapacakları işbirliği içinde çağdaş, modern, öngörüleri yüksek ve
yetenekli bireyler yetişmeleri bakımından bilim, sanat ve kültür evinin kurulması.
53
18 inci hayalimizEğitimin niteliğini artırmak için bir vakfı ya da dernek kurularak,
çocuklarımız için yaz okulları, değişik kurs ve etkinlikleri düzenlemesi, öğrenci,
veli ve eğitimcileri bu etkinliklere katarak çağdaş bir bakış açısı kazandırması.
Çözüm önerisi
Vakıf ya da dernek kuruluş çalışmaları için yerel yönetim ve sivil toplum
örgütlerin birlikte çalışması.
19 uncu hayalimizFındıklıda Ülke genelinde yaratıcı bireyler yetiştirecek ilk, orta ve lise
düzeyinde özel okulların açılması, bu okullardaki başarılı öğrencilere kurulacak
olan ya da mevcut vakıf ve dernekler tarafından burs olanakları sağlanması.
Olanaklar ölçüsünde ticari değil kaliteli bireyler yetiştirmek amacıyla bu okulların
vakıf, dernek ya da kooperatiflerce açılması.
Çözüm önerisi
Bu eğitim ve öğretim kurumları için mevcut vakıf ya da ilgili kurumlarla
işbirliği yapılması.
20 nci hayalimizİlçedeki eğitim çalışmalarına katkı ve öneriler sunacak olan bir eğitim
danışma meclisi kurulması.
Çözüm önerisi
Bu meclis kurulacak olan vakıf dernek ya da ilgili kuruluşlara bağlı bir alt
birim olabilir.
21 inci hayalimizYurtdışı bağlantılı Turizm okullarının açılması.
Çözüm önerisi
Bu konuda MEB ve YÖK’le işbirliği yapılmalı.
54
22 nci hayalimizÇaya alternatif ürünler ve balıkçılık için ziraat fakültesinin kurulması.
23 üncü hayalimizZeki çocuklara eğitim verilecek bir bölge okulunun açılması.
Çözüm önerisi
MEB’in bu konudaki projelerini yakından takip edip ilçemizdeki bu tip
okulun açılması için sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerle işbirliğine gidilmesi.
24 üncü hayalimiz
Öğrencilerin sadece belli bilgilerin yüklendiği değil kendini ifade edebilecek
ve sosyal yönden gelişmiş bireyler olarak yetişmeleri.
Çözüm önerisi
Öğrencilerin adeta bir yarış atı gibi yetişmelerini önlemek için kendilerini
ifade edebilecekleri spor, müzik, resim ve el becerileri alanlarında eğitim
kurumları açılmalı ya da kurslar düzenlenmeli. Öğrencilerin bu alanda
gelişimlerini sağlamak için öğrencilerin ders seçiminde yardımcı olunmalı.
55
3 - GIDA VE TARIM ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
Bahattin Bozkurt Moderatör , Tuncer Ergüven, Hasan Şişmanoğlu, Hüsnü₍ ₎
Taşçı, Ali Topaloğlu, Ömer Hakan Akkaya, Şinasi Bayraktar, Onurhan ETİK, Gülsüm
Bozkurt
FINDIKLI İLÇESİ TARİMSAL ÜRETİM VERİLERİ (DA)
YIL /ÜRÜN 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011
ÇAY 33546 DA
34029 DA
32395 DA
30681 DA
29372 DA
25667 DA
29177 DA
27983 DA
28840 DA
FINDIK 27363 DA
27603 DA
26316 DA
25817 DA
24255 DA
21479 DA
22049 DA
22975 DA
23653 DA
KİVİ 409 DA
451 DA
516 DA
507 DA
476 DA
441 DA
290 DA
427 DA
316 DA
CEVİZ 84 DA 64 DA 16 DA 6 DA 15 DA 6 DA 10 DA 15 DA 20 DA
ELMA - - 2 DA 4 DA 2 DA 3 DA 12 DA 11 DA 12 DA
MANDALİNA 48 DA 12 DA - - - 7 DA 13 DA 16 DA
MISIR 1598 DA
1500 DA
1424 DA
1326 DA
1354 DA
1111 DA
471 DA
450 DA
466 DA
HAYVAN SAYISI 2500
B.B-
2450 B.B
-
2550 B.B
-
2600 B.B
-
2400 B.B
-
2400 B.B
3000 K.B
2200 B.B
3000 K.B
2300 B.B
2800 K.B
2300 B.B
2700 K.B
KOVAN SAYISI4500 4550 4500 4300 4500 5000 5250 5500 5700
56
RİZE İLİ VE FINDIKLI İLÇESİNİN ARAZİ DURUMUNUN KARŞILAŞTIRILMASI (HEKTAR)
RİZE GenelTarıma Elverişli Alan 55.180Ormanlık Alan 158.411Çayır- Mera Alanı 76.832Diğer 101.753TOPLAM 392.000
FINDIKLI İLÇESİ TARIMSAL ÜRETİM RAKAMLARI
ÜRÜN ALANI (Da) Üretim Miktarı (Ton)Çay 35.700 8.250Fındık 26.632 1.110Kivi 850 1.000Turunçgiller 200 60Tarla Bitkileri (sebze mısır) 2.000 -Meyve - 400ÇKS ye kayıtlı çiftçi sayısı
İLÇENİN GENEL YAPISI
KÖY SAYISI 22MAHALLE SAYISI 8NÜFUSU 15.927
GIDA VE TARIM KOMİSYONUNDA ÖNE ÇIKAN FİKİRLER
Bitkisel Üretim Su Ürünleri HayvancılıkÇay Yetiştiricilik Büyükbaş Hayvancılık
Fındık Avcılık Küçükbaş HayvancılıkKivi Arıcılık
Üzümsü Meyveler (Mavi yemiş, böğürtlen) İpek BöcekçiliğiAhududu, kuşburnu
Laz HurmasıNarenciye
Yöresel Ekolojik Meyveler (elma, erik, armut, karayemiş, incir, ceviz, kestane)
Kokulu siyah üzümSebzeler (karalâhana, fasulye, salatalık)
57
GELECEKTEKİ GIDA TARIM FAALİYETLERİNDEKİ HEDEFLER
İlçemize uygun tespit edilen ürünlerin tarım-sanayi entegrasyonunu
sağlayacak üretim zincirinin oluşturulması,
İlçenin arazi planlamasının yapılması (tarım-turizm- yerleşim alanlarının
belirlenmesi),
Tarım arazilerinin bölünmesinin önlenmesi ve ilçenin ekonomik ölçekteki
işletme büyüklüğünün tespit edilmesi,
Tarımsal üretimde ticari markalaşma (Fındıklı Balı, Fındıklı Pekmezi gibi),
Organik tarımın yaygınlaştırılması (belli ürünlerde),
Tarımda yerel istihdamın artırılması,
Hayvancılıkta yerli ırklarla ilgili sürü sayısının artırılması(inek, koyun,
keçi)
Güvenilir ciddi tarımsal istatistiklerin yapılması (anket çalışması)
Tarımsal araştırma projelerinden daha fazla istifade edilmesi (TÜBİTAK,
Dünya Bankası, AB fonlarından yararlanma)
GELECEKTE GIDA –TARIM FAALİYETLERİ
Tarımsal üretimde güvenilir sağlıklı gıda için çevreye duyarlı sürdürülebilir
üretim modeli için; tarım arazilerimiz, derelerimiz ve denizimizin fiziksel
ve kimyasal kirlenmesinin önüne geçilmesi,
Aile işletmesi şeklindeki tarım-sanayi üretimlerinin desteklenmesi ve
teşvik edilmesi,
Ülke genelinde uygulanmakta olan tarımsal desteklerin bölgeye
uygunluğunun sağlanması,
Çiftçi eğitimine ağırlık verilmesi,
İlçemizin sahip olduğu tarımsal ekolojide yetişen ıtri ve tıbbi bitkilerin
üretiminin artırılması (nane, kekik vs.)
Laz hurması ve kokulu üzüm pekmezinin gıda sanayine kazandırılması ve
ticari marka yaratılması,
Tarımsal üretimde zirai mücadelede kültürel önlemlerin artırılması, ilaçlı
mücadelenin azaltılması,
Arıcılıkta hastalıklarla kültürel mücadele için kovana adet kendir bitkisinin
58
üretimine müsaade edilmesi.
59
4 - TURİZM VE TANITMA ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR:
Bülent Saraloğlu (Moderatör), Cengiz Cengiz, Yakup Sabri Alişan, Ahmet
Çevik Ocaklı, Refika Kadıoğlu, Ogün Süatoğlu, Şemsi Civelek, Hakan Güven,
Mehmet Ali Peker, Kemal Ermiş, Ali Bayraktar, Bülent Hasan Reisoğlu, Ali Yılmaz
GİRİŞ
Gelecekte yaşanabilir bir Fındıklı hayal ettiğimizde, çalışma grubu olarak çok
zorlanmadık.
Belki turizmin hayal kurması en kolay sektör olması belki de Fındıklı’nın bu
hayali kurabilmek için yeterliliğe sahip olmasıydı sebep.
Aslında hayalini kurduğumuz Fındıklı için ürettiğimiz proje sadece Turizm
çalışma grubunun hayallerini değil diğer 10 grubun da hayallerini kapsayan bir
proje. Hatta ufkumuzu geniş tutarsak sadece Fındıklı için değil bölge için, bölgenin
kurtulması için herkesin ortak paydada buluşabileceği bir proje.
Bu proje Gençlik ve Spor çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü
projemizde sportif faaliyetler ve gençliği yakından ilgilendiren konular var.
Geleceğini garanti altına alan gençliğin göç edip bu toprakları terk etmemesi var.
Bu proje Eğitim çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü projemizde, yerel
halkın, yerel yönetimlerin ve 3. Kişilerin çeşitli konularda eğitilmesi ve
bilinçlendirilmesi var.
Bu proje Gıda ve Tarım çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü projemizde
organik ürünler yetiştiren çiftçiler, hayvancılık yapan yaylacılar bunların
korunması ve sürdürülebilmesi var.
Bu proje Çevre ve ekoloji çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü
projemizde sürdürülebilir bir çevre ve bozulmamış ekosistemler var.
Bu proje Kentleşme ve Sosyal Yaşam çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü
projemizde
60
Köylerimizde ve yaylalarımızda doğru yapılaşma ve sosyal yaşamın
düzenlenmesi var.
Bu proje KOBİ, Girişimcilik ve Üretim çalışma grubunu da ilgilendiriyor
çünkü projemizde küçük yerel işletmeler var, bu işletmelerin yeni yaratıcı
girişimlerde bulunması, yerel ürünleri üretmesi ve satması var.
Bu proje Kadın çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü projemizde
kadınların aktif olarak rol alması hatta belirleyici olması var.
Bu proje Katılımcılık ve Temsiliyet çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü
projemizde yerel halkın kendi topraklarını temsil etmesini ve yönetime aktif
olarak katılması var.
Bu proje Kültür ve Sanat çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü projemizde
geleneksel kültürün yaşatılması ve yerel sanatsal faaliyetlerin desteklenmesi var.
Bu proje Sağlık çalışma grubunu da ilgilendiriyor çünkü projemizde sağlıklı çevre
olduğu kadar sağlıklı nesillerin yetişmesi de var.
NEDEN
Tüm bu başlıkların aslında 3 ortak noktası var. İnsan, Kültür, Doğa. Ve bu 3
ortak başlık aslında Eko turizm’in de temelini oluşturan başlıklar. Dolayısı ile asıl
teması Turizm olsa da
Eko turizm yukarda bahsi geçen diğer 10 konuyu da içermekte. Bu yüzden
hayalimizi ve projemizi bir eko turizm projesi olarak hayal ettik, planladık.
TESPİT
Bu projeyi hayal ederken mevcut sorunlarımızı tespit yoluna gitmedik.
Hayalimizin gerçekleşebileceğine inandık ve bu yüzden sorunlara değil
olabileceklere yoğunlaştık. Ama temelde de bir tespit yapmamız gerekiyordu. Bu
hayali gerçekleştirmek için elimizde ne var olduğunu bilmemiz gerekiyordu.
Elimizde nispeten bakir bir doğa, nispeten bozulmamış bir insan, nispeten
yaşayan bir kültür vardı. Ayrıca bölgede bir turizm hareketinin henüz başlamamış
olmasını da çok büyük bir avantaj olarak gördük. Çünkü bu durumda planlama
61
yapmak çok daha kolay olacak ve ayakları yere basan bir planlama olacak.
NASIL
Bu projenin gerçekleşmesi aslında bir uyum çalışması. Yerel halk, üniversite,
yerel yönetim, sivil toplum kuruluşlarının üzerinde uzlaşı sağlayabildiği takdirde
gerçekleşebilecek bir proje. Her şeyden önce inancımıza ve ufkumuza bağlı olan
bir proje. Kimsenin şahsi çıkarının gözetilmediği, yeni köy ağaları, ya da kırsal
burjuvaların yaratılmayacağı bir yöntemle gerçekleşebilecek bir proje. Biz
Fındıklı’nın bu ufka ve inanca sahip olduğunu düşünüyoruz.
GİDİŞAT
Bugün 30 yıl sonrasını hayal etmek için toplanan Fındıklılıların istisnasın
her birinin 30 yıl öncesini hasretle andığını, özlediğini söylemek zor değil.
Özellikle 70-80'li yıllardan sonra başlayan kültür asimilasyonu bilgi teknolojileri
sayesinde giderek artan bir ivme ile devam etmektedir. Evlerimize televizyonun
girmesi ile başlayan ve bugünlerde Facebook ve benzeri etkileşimlerle devam
eden kültür asimilasyonu hayalini kurduğumuz 3 şeye de doğrudan etki etmekte
Doğrudan etki ettiği3 şey İnsan, Kültür ve Doğa. Yüzlerce örnek verilebilir ama
doğru noktaya parmak bastığımızı daha iyi anlatabilmek için birer örnek vermek
istiyoruz. İnsanımız yozlaşıyor çünkü değer yargıları değişiyor. Öncelikleri
değişiyor. Özendirilen insanın tüketici olmaya yatkınlığı artıyor.
Artık kimse ahşap evlerde oturmak istemiyor, kadınlar kuzine yerine fırın
kullanmak istiyor, kalorifer ile ısınmak istiyor, hayvanlarını satıp minibüs almak
istiyor. Yaylaya yürüyerek değil minibüsle çıkmak istiyor. Geleneksel köy düğünleri
yerine salon düğünleri yapmak istiyor. Gençler büyük şehirlerde yaşamak istiyor.
Doğa enerji için, rant için tahrip ediliyor ve tüm bunlar bizim toprağımıza olan
‘aidiyet’ duygumuzun kaybolmasına sebep oluyor. Bizi bu topraklara bağlayan her
değer yavaşça yitiriliyor.
Belli yaştaki insanları halen bu topraklara bağlayan şey de zaten bu
hatıralardaki güzel memleket olgusudur. Şu anda memlekette hafızalara yer
edecek bir olgu pek kalmadığından gençlerin aidiyet duygusu da yaşlılardan bu
62
nedenle azdır. Biz insanlar aidiyet hissini yerinden kazandırsın diye bu projeyi
hayal ettik.
PROJE
Projeyi kelimelere dökmek biraz zor bu yüzden bir harita desteği ile
anlatmayı tercih ettik.
Önce haritamızı açalım:
63
64
Biz Projemizde bir vadi hayal ettik. Doğal yaşamın bozulmadan devam ettiği,
köy ve yayla kültürlerinin geleneksel olarak yaşadığı, insanların köyünü, yaylasını
terk etmediği, buradan geçimini sağladığı ve haneleri şen olan bir vadi hayal ettik.
Bu vadinin adına Eko turizm Vadisi, Pastoral Vadi, Detox Vadisi ya da hayal
gücünüze, yaratıcılığınıza ya da bir marka yaratma uğruna ortaya koyacağınız
vizyonunuza göre isim verilebilir.
Haritadaki büyük üçgeni bir yelpaze olarak düşünün bu yelpaze ufkunuz
kadar açılabilir.
Bir ucu Maçahel’e bir ucu Cimil’e uzanabilir. Ki bu yelpaze ne kadar geniş
olursa o kadar doğru olacağına inanıyoruz. Haritamızdaki işaretleri biraz açalım.
Kırmızı büyük üçgen: Burası tüm ziyaretçilerin ilk noktası olacak. Her gelen
ziyaretçiye buradan yönlendirme ve bilgilendirme yapılacak.
Ziyaretçilere bölgenin bu amaç için çalışılmış, hazırlanmış 1/5000'lik
haritaları temin edilecek. Üzerinde yürüyüş rotalarının, kamp alanlarının,
koordinatların işlendiği izohips haritaları.
Bu merkezden, gerek Toplanma ve Dağılma merkezindeki nitelikli otellere,
gerek ise köy pansiyonlarına ya da dağdaki barınaklara merkezi
rezervasyon sistemi ile rezervasyon yapılabilecek. Böylece doğru insanlar
doğru yerlere yönlendirilebilecek ve Konaklama geliri daha adaletli olarak
dağıtılabilecek.
Bu merkez aynı zamanda bölgede hizmet veren işletmeleri ve kişileri
denetleyecek.
Bu merkez bölgede çalışan işletmelerin ve kişilerin eğitimini verecek ve
katma değerden eşit faydalanmalarını sağlayacak.
Bölgeye gelen kişilere eğittiği yerel rehberleri ayarlayacak.
Bölgede üretilen el ürünleri ve organik gıdaların satıldığı bir nevi döner
sermaye olan bir satış noktası olacak
Bu merkezin bir sanal müzesi olacak. Bugün doğa müzesi kurmanın
zorluğu göz önüne alındığında elektronik müzenin çok daha kısıtlı
imkânlarla hayata geçirilebileceğine inanıyoruz. Elektronik müzede dev
ekranlara ziyaretçiler tıklayarak bilgi alacaklardır.
65
Mesela ekranda bir köye tıkladığında açılan pencerede o köyün demografik
bilgileri, varsa festival zamanı, konaklama tesisleri, vs. Ekranda bir çiçeğe
tıkladığında açılan pencerede o çiçeğin yetiştiği yerlerin haritası,
çiçeklenme, tohumlanma zamanı, fotoğrafları vs. açılacak.
Bu merkez aynı zamanda bir koordinasyon merkezi olacak. Bölgede
herhangi bir sorun yaşandığında, bir afet, kaza, sorun yaşandığında gerekli
organizasyonu sağlayacak.
Pembe Üçgenler: Toplanma dağılma merkezleri. Bu merkezler bölgeye gelen
kısa süreli ziyaretçilerin konakladığı ya da piknik yaptığı alanlardır. Burada
nitelikli tesisler yapılabilir.
Yöre mimarisi ile uyumlu 15-20 odalı nitelikli tesisler yapılabilir. Bu
bölgelerin yeme-içme ve sosyal aktiviteler ile bir cazibe merkezi haline getirilmesi
gerekmektedir. Bölgede daha yüksek irtifalara ya da yöre kültürü ile daha iç içe
olmak isteyen kişilerin bir sonraki noktalara gitmeden önce konakladığı ve
yönlendirildiği merkezlerdir.
Bu merkezlerin yaz kış ulaşım problemi olmaması gerekmektedir. Yolları
asfalt olmalıdır.
Ayrıca bu merkezde veya merkezler arasında teleferik sistemi kurulmalıdır.
Teleferik bölgenin kış aylarında da turizm faaliyetini sürdürebilmesi için önemli
bir etkendir.
Toplanma dağılma merkezleri eko turizm amacı dışında gelen kitle turizmi
taleplerini de belli ölçüye kadar kaldırabilecektir.
Bu merkezlerde cazibeyi arttırmak için peyzaj düzenlemeleri yapılabilir.
Çevreyi bozmayacak ölçeklerde suni göletler, kaplıca niyetine olmasa da açık ve
kapalı sıcak su havuzları, manzara terasları vs.
Sarı Yuvarlaklar: Kültürünü yaşayan köyler. Mimarisi ve yaşam tarzı
bozulmamış köyler. Toplanma dağılma merkezlerinin aksine bu köyler sadece eko
turizme hizmet verecektir. Ev pansiyonculuğu sistemi yaygınlaştırılacaktır.
Eğitilen köy halkı turistler için sıcak su, temiz oda, temiz banyo gibi minimum
hizmeti sağlayacak, onları evin bir bireyi gibi ağırlayacak ve gündelik ev işlerinde
yardımcı olmasını sağlayacaktır. Kendi kültürünü yaşarken bundan turistin de
66
deneyim kazanmasını sağlayacaktır. Süt sağan, mısır ekmeği pişiren, çay toplayan
turistin elde edeceği deneyim dünyanın hiçbir yerindeki turizm deneyimi ile
kıyaslanamaz olacaktır.
Evinde konaklayan turistten aldığı konaklama parası, ürettiği tarım ve gıda
ürünlerinin satışından aldığı para, bahçesinde ürettiği ürünleri, atölyesinde
ürettiği ürünlerin merkezde döner sermayeden satılması köylünün köyünde
kalması için tatmin edici bir gelir kaynağı olacaktır.
Sarı noktalara Toplanma ve dağılma merkezlerinden olan ulaşımın stabilize
temiz bir yol olması gerekmektedir. Ve mutlaka alternatif olarak varsa bu köylere
olan patika yolların yeniden canlandırılması yoksa da yeni alternatif patika
yolların açılması gerekmektedir.
Turuncu Yuvarlaklar: Yaylalar. Geleneksel yayla göçlerinin yeniden
canlandırıldığı, hayvancılığın yeniden başladığı, eski yayla yaşamının halen devam
ettiği yaylalar. Tıpkı köydeki gibi burada da ev pansiyonculuğu hizmetinin
verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu noktalardaki en önemli konunun yol olduğunu düşünüyoruz. Yolu olan
bir yaylada geleneksel göçün yapılacağına ve hayvancılığın yaşayacağına
inanmıyoruz. Ayrıca eko turizm için de yolun doğru bir yatırım olduğuna
inanmıyoruz.
Yolu olmayan yaylalara yol yapılmaması, yolu olanlara ise mutlaka ve
mutlaka alternatif olarak patika yol yapılması gereklidir. Yaylalar arasında mevcut
olan eski patikaların canlandırılması ve yeni yürüyüş rotalarının açılması
gerekmektedir.
Küçük Yeşil Üçgenler: Bunlar yüksek irtifada dolaşan dağcı, yürüyüşçü
grupların konakladığı barınaklardır. (Hut). Sırt çantası ile dağlara gelen kişilerin
“hut to hut” dediğimiz yöntemle dağda konakladığı yapılardır. Bu yapılar koğuş
sistemi olan banyo tuvalet ve mutfak dışında herhangi özelliği olmayan genellikle
taş yapılardır. Bu yapılara ulaşım kesinlikle ve kesinlikle patikalardan olmalıdır.
Hatta patika bile olmasına gerek yoktur.
İşte hayalini kurduğumuz vadi böyle bir vadi. Ziyaretçi merkezi ile köyleri
yaylaları ile korunan dereleri ormanları ile patikaları ile yön tabelaları ile yöresel
67
üretimi ile katılımcılığı ile herksin ortak işlettiği bacası olmayan ama tıkır tıkır
çalışan bir fabrika.
Bu projenin nitelikli işletme yatırımları dışında planlama ve uygulamaya
geçilme safhasına kadar olan aşamasının 2 yılda planlanabileceğine ve bunun 50
milyon dolar bir bütçe ile başarılabileceğine inanıyoruz.
AKTİVİTELER
Bu projede yapılacak aktiviteleri sıralarken aklımıza ne gelirse yazmak
istemedik. Aslında bir kısıtlamaya da gitmek istemiyoruz çünkü bu aktivitelerin
yapılıp yapılmaması tamamen seyahat acentelerinin tercihleri ile ilgilidir.
Ama her ne yapılacaksa mutlaka koruma-kullanma dengesinin de
düşünüldüğü bir planlama ile yapılması gerektiğine inanıyoruz. Eğer heli-ski
yapılacaksa bunun nerede hangi tarihlerde yapılacağı, nerelerin uçuşa yasak
olduğun, helikopterin uçuş irtifasının ne olduğu, çıkardığı sesin desibel sınırına
uyup uymadığı, çığ riski oluşturup oluşturmadığı gibi şeylerin planlanması ve
ondan sonra bu faaliyetin yapılması gerektiğine inanıyoruz.
NASIL
Bu projenin hayata geçebilmesi için izlenmesi gereken yöntemi aşağıdaki
gibi oluşturmaya çalıştık.
PLANLAMAHer şeyin başının planlama olduğuna inanıyoruz. Bugün önümüzdeki
Uzungöl ve Ayder örneklerinin aslında bir kötü planlama ya da planlayamama
örneği olduğunu görebiliyoruz.
Bir yerin planının yapılmadan turizme açılması, yatırıma açılması,
tanıtımının yapılmasını büyük bir gaflet olarak görüyoruz. Hele ucunda geri
dönüşü olmayan bir şeyler varsa.
Planlama kadar önemli bir husus da planlamayı kimlerin yaptığıdır. Bu
yüzden bu planlama içinde mutlaka ve mutlaka aşağıdaki kişi ve kurumların
olması gerektiğine inanıyoruz.
68
Yerel halk
Yerel yönetim
Üniversite
Sivil toplum örgütleri
Doğa Turizmi yapan Seyahat Acenteleri
Bu kurumlardan birinin içinde olmadığı planlamanın doğru bir planlama
olduğunu düşünmüyoruz.
Yasal Düzenleme:
Öncelikle bölgenin tek bir statü ile yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Henüz böyle bir statü yok. Milli Park en yakın örneği ama milli park halka ya da
seyahat acentesine sormaz danışmaz. Dolayısı günümüz kanunları ile bir yasal
düzenleme ile işin içinden çıkılabileceğine inanmıyoruz. Bir yasa değişikliği
önermek gibi bir hayalî yaklaşımda da bulunmayacağız. Ama şunu öneriyoruz.
Bölgenin ileri gelenleri, Kaymakam ve Vali desteği ile Muhtarlar ile sivil toplum
örgütleri ile Üniversite hocaları ile hiçbir kanuna tabi olmayan bir proje
yürütebilir. Herhangi bir yasal statüsü olması gerekmez. Hatta şu anki koşullara
göre sit alanı ya da milli park ilan edilmesini de bu projeye engel olarak
görüyoruz.
Dolayısı ile ikna, gönüllülük, bilinçlendirme, heveslendirme yöntemi ile bir
sivil inisiyatif oluşturulup bu proje hayata geçebilir.
Envanter Çalışması:
Bu projeyi gerçekleştirmek için bölgenin fauna (hayvan varlığı), flora ve
kaynak değerlerinin tespiti gerekli. Elimizde ne olduğunu bilmeden bir planlama
yapmak imkânsız.
Koruma-Kullanma:
Bu envanter çalışması sonucunda hangi alanların kullanılacağı, hangi
alanların korunacağı, nasıl korunacağı, kime karşı neyle korunacağı tespit
edilecektir. . Koruma kullanma dengesinin ve kurallarının belirleneceği bir çalışma
elzemdir.
69
Hedef Kitle:
Bölgeye kim gelsin istiyoruz. Ne kadar gelsin istiyoruz, ne katma değer
yaratsın istiyoruz. Avantaj ve dezavantajları ne olacak. Bunun tespit edilmesi ve
buna göre planlamaya geçilmesi gerekmekte
Projelendirme:
Tabi olduğumuz yasalar çerçevesinde, elimizdeki envanterin hedef kitle
gözetilerek koruma ve kullanma dengesinin de düşünüldüğü uzun vadeli bir
projelendirme yapılması gerekmekte. Ulaşımdan, haberleşmeye, altyapıdan
konaklamaya, afet yönetiminden sosyal tesislere, imardan eğitime kadar her
aşamasının dikkatlice birbiriyle uyum içinde yürüyecek şekilde planlanması
gerekmektedir.
Uygulama:
Planlamanın 2 yıl içinde bitmesi ve planlama ile uygulamaya geçilme safhası
arasında en fazla 1 yıllık bir süre olması gerektiğine inanıyoruz. Uygulamanın
eksiksiz olarak ve projeye tam anlamı ile uyumlu olarak yapılması gerekmektedir.
EĞİTİM / FARKINDALIK Her şeyin başının eğitim olduğunu söylemeye gerek yok. Proje alanı içinde
hayatını sürdüren kişilerin projeden bihaber olması demek projenin başarısızlığı
demek olacaktır.
Yerel Halkın Eğitimi:
Proje içinde işletmecilik yapacak olan, girişimcilik yapacak olan, el ürünleri
satacak olan, hayvancılık yapacak olan, organik ürün yetiştirecek olan herkesin
ücretsiz eğitim alması sağlanacak.
Bölge halkı yapmak istediği iş dışında sahip olduğu değerler ve projenin
önemi konusunda da bilgilendirilecek ve projenin bir parçası olduğunun
farkındalığı yaratılacak.
Yöneticilerin Eğitimi:
Yöneticilerin idarecilerin ve bürokratların sürekli değişmesi ve projeye tam
anlamı ile hakim olmaması bir engel oluşturacaktır. Bu nedenle idarecilerin
70
projeyi iyi anlaması ve sahiplenmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
3 üncü Kişilerin Eğitimi:
Proje içinde yer alacak 3. Kişiler, işletmelerde çalışacak kişiler, sezonluk
çalışanlar, gönüllüler gibi kişilerin de proje çerçevesinde eğitimlerinin sağlanması
gerekmektedir.
Dönemsel Kurslar ve Eğitim Dokümanları:
Bu eğitimlerin değişen ve gelişen koşullar çerçevesinde dönemsel kurslar,
seminerler, uygulamalı eğitimler, geziler düzenlenmelidir. Bunlar elişi kursları,
organik tarım kursları, pansiyon işletmeciliği kursları, arıcılık kursları, tıbbi bitki
yetiştiriciliği kursları vs. gibi. Ve bu eğitimlerdeki materyalin ücretsiz olarak
temini gereklidir.
DESTEK / YÖNLENDİRME Proje alanı içinde kalan yerel halk girişimcilikten uzak ya da neyi nasıl
yapacağını bilmeyen hatta maddi olanakları kısıtlı olan bir halk olacaktır. Bu
yüzden kimin neyi nasıl neyle yapacağının de planlanması ve buna uygun
destelerin sağlanması gerekmektedir.
Girişimcilik desteği:
Projeye inanan kişilerin ve belli eğitimi almış kişilerin bu heyecanı
soğumadan proje içinde aktif olarak yer almasını sağlamalıyız. KOBİ, Kalkınma
Ajansı, Düşük faizli krediler, AB fonları gibi kaynakların girişimcilerin kullanımına
sunulması gerekmektedir. Neyi nasıl yapacağı konusunda da belki girişimcilik
kursları düzenlenmelidir.
Tanıtım Desteği:
Girişimde bulunmuş yerel müteşebbislerin tanım desteğinin sağlanması
gerekmektedir. Bu bir broşür, internet sitesi, fuar desteği olabilir.
Personel Desteği:
Yine bölgede yetişmiş personele ihtiyaç duyulacaktır. Rehber, garson, usta,
aşçı, vb. Bunlar çeşitli dönemlerde düzenlenen kurslar ile yetiştirilmelidir.
71
Muafiyet:
Girişimcilere bazı vergi muafiyetleri sağlanmalıdır. Evinin 1 odasını pansiyon
yapan girişimcinin deftere tabi olmasını istemek sakıncalar doğuracaktır.
Restorasyon / Bakım desteği:
Yine bölgede tescilli evlerin restorasyonundaki yasal sıkıntıların giderilmesi
gerekmektedir. Restorasyon yapmak isteyen kişilerin projelerinin yapım ve
uygulama aşamasında destek verilmeli, yasal prosedürleri azaltılmalı ve maddi
destek sağlanmalı.
TANITIM / PAZARLAMA
Bölgesel tanıtım:
Bölgesel tanıtıma inanıyoruz. Tek başına fındıklı kimse için bir turizm
destinasyonu değeri taşımayacaktır. Komşu iller ile hatta ülkeler ile ortak
pazarlama faaliyetleri ve çalışmaları yapılmalıdır.
Yazılı görsel materyal: Farklı dillerde profesyonelce hazırlanmış broşürlerin,
haritaların, tanıtım filmlerinin yapılması gerekmektedir. Dergi gazete reklamları,
TV sinema reklamları hazırlatılmalıdır. Bir marka yaratmaya yönelik sloganlar ve
projeler geliştirilmelidir.
Fuar:
KOBİ ve Ajans desteği ile yurtiçi yurtdışı fuarlara katılım sağlanmalıdır.
Bölgesel pazarlama göz önüne alınarak komşu iller ve ülkeler ile ortak fuar
çalışmaları yapılmalıdır.
Farm Trip:
Yurtdışı tur operatörleri, bilim adamları, ya da projeye herhangi katkısı
olacak kişi ve kurumlar davet edilmeli ve ücretsiz tanıtım geziler yapılmalıdır.
Sosyal Medya:
Sosyal medyanın tüm imkânları kullanılmalıdır. Ucuz ve etkili olan bu
pazarlama yöntemi ile Vadimizi tüm dünya duyabilir.
72
SONUÇ
Biz hayalini kurduk, buna inandık. Şimdi sıra sizlerin inanıp bu projeyi
hayata geçirecek adımları atmanız. Taslağını oluşturduğumuz bu proje üzerinde
çalışmaya başlamak için yeterince olgun bir proje. Herkesin katacağı şeyler vardır.
Herkesi kucaklayarak bu projeyi nasıl hayata geçiririz’i konuşmamız gerek. İşte o
zaman bu Çalıştay bir meyve vermiş olacak.
Gelecek nesillerin bizleri söverek değil severek anması için bu proje hayata
geçmelidir. Bu bir turizm projesi olduğu için değil bu bir insan, kültür ve doğa
temelli bir proje olduğu için, hayatın tüm alanlarını içine aldığı için…
Belki hayata geçmeyecek, belki geçecek.
Hayata geçmeyecekse birkaç arzumuz var, ama hayata geçecekse şartlarımız
var:
NO HES
NO YOL
NO BETON
NO ÇÖP
YES KIRSAL KALKINMA
73
5 - ÇEVRE ve EKOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
Asım Kutluata (Moderatör), Gökhan Marim, Güçlü Uzanalioğlu, Arzu Kalın,
Mehmet Ali Hindistan, Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Doç. Dr. Turan Yüksek, Doç. Dr.
Şengül Alpay Karaoğlu, Suat Özyaman
GİRİŞ
22.08.2012 GÜNÜ Saat 13’de başlayan Gelecekteki Fındıklı Çalıştayı’nın
Çevre ve Ekoloji Grubu, yaklaşık 6,5 saatlik çalışma sonucu, yöremiz insanının
(Fındıklı’nın) gelecekte nasıl bir çevre ve ekolojik değerlerde yaşaması gerektiği
konularında görüş, düşünce ve önerilerini dile getirmişlerdir.
Grubumuz çalışmalarını aşağıdaki ana başlıklar çerçevesinde yürütmüştür.
Çöp ve fabrikaların baca gazı sorunu,
Su kaynaklarının korunması,
Ormanlık alanların korunması,
Akarsu yataklarına müdahale,
Kıyı ekosistemi,
Yaylalarımız ve yaylalarda yapılaşma,
Doğal yaşamın ve bio-çeşitliliğin korunması,
Çevre ve ekoloji eğitimi.
Bu başlıklarla ilgili görüş ve öneriler, aşağıda özetlenmeye çalışılmıştır.
Çöp ve Fabrikaların Baca Gazı: Fındıklı’da, hatta yöremizdeki komşu illerde, çöp önemli bir sorun olarak
görülmektedir.
Yöre insanının belli alanlara bıraktığı çöpler, belediye tarafından
toplanmakta ve doğal bozulmaya bırakılmaktadır. Gelişi güzel stoklanan çöpler
hem toprağa hem de çözülerek havaya olumsuz etkiler yapmaktadır. Bu sorun,
74
yöre belediyeleriyle birlikte ciddi bir şekilde ele alınarak, önce gerekli proje
çalışmaları yapılmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Ayrıca, çöplerin özelliklerine
göre ayrılması ve ev içi kimyasal tüketim maddelerinin (deterjan vb.) çevreye en
az olumsuz etki yapacak şekilde kullanımı için ailelerin bilinçlendirilmesi
yönünde eğitim faaliyetleri yapılmalıdır. Organik tabanlı, doğada kısa sürede
çözünebilir temizlik malzemelerinin kullanımı için bilinçlendirme kampanyaları
başlatılmalıdır.
Çöplerin özelliklerine göre tasnif edilmesi ve değerlendirilmesi (gübre, geri
dönüşüm, vb) amacıyla çevre belediyeler ile birlikte belirlenecek uygun bir alanda
çöp bertaraf ve geri dönüşüm tesisinin kurulması doğrultusunda çalışmaların
yapılması ve uygulamaya geçirilmesi önerilmektedir. Bu sistemin tüm yerleşim
alanları (ilçe merkezleri, bağlı mahalleler ve köyler) kapsayacak şekilde
düzenlenmesi halinde amacına ulaşacaktır. Bu anlamda İl Özel İdaresinin de
sistem içerisinde yer alması faydalı olacaktır.
Köylerdeki evsel atıklar için standart fosseptik çukurlarının açılmasına,
kontrol ve takiplerinin sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Hava kirliliğinin önlenmesi ve azaltılmasına yönelik olarak kömür kullanımı
ve emisyon değerleri kontrol edilmeli, emisyon miktarları kabul edilebilir
seviyenin altında olmalı ve fabrika bacalarına mutlaka filtrasyon sistemlerinin
kurulması, zorunlu hale getirilmelidir.
Su Kaynaklarının Korunması ve İçme Suyu Temini: Su insan hayatındaki en önemli maddedir. Bu nedenle kent merkezinde
musluklardan akan suyun içilebilir hale gelmesi için başta su havzalarının
korunması ve iletim hatlarının yenilenmesi de dahil her türlü önlemin acilen
alınması gerekir.
Uzun vadeli içme suyu temini amacıyla yerleşim alanlarının nispeten az ya
da hiç olmadığı yerler belirlenmeli ve bu yerler gelecek nesillerin de su ihtiyacını
karşılamak üzere mutlaka koruma altına alınmalı ve muhafaza edilmelidir. Bu
amaçla belirlenecek su havzası içerisine yerleşim amaçlı yapılaşmalar (konut, dağ
evi, vb.) yasal düzenlemelerle engellenmelidir.
75
İlçemizin, bol su kaynağına sahip iki önemli deresinin (Çağlayan ya da Arılı
Deresinin) insan yerleşimi dışındaki temiz-yüksek alanlarından getirilecek su ile
sağlıklı içme suyuna kavuşturulabileceği görüşü dile getirilmiştir. Artık pet şişe su
yerine mutlaka musluktan akan suyun rahatlıkla tüketilebileceği projelendirme ve
altyapı çalışmalarına vakit geçirmeden başlanılmalıdır.
Ormanlık Alanların Korunması: Yöremizdeki ormanlık alanlar ile tarım alanları kısmen iç içedir. Ekosistemin
sağlığının devamlılığında en önemli unsur ormanlardır. Mutlaka yasal ve yönetsel
eksiklikler giderilmeli, Fındıklı’nın yüksek dağ ormanları korunan alanlar
içerisinde değerlendirilmeli ve Arhavi – Yusufeli – Ardeşen yörelerinin komşu
dağlık bölümlerinin ekolojik koridorlarla birbirine bağlanması sağlanmalıdır.
Doğal Alanlarda, yol yapım çalışmalarının artışı (yoğunluğu) ekosistemlerin
parçalanmasına ve habitat kayıplarına neden olmaktadır.
Akarsu Yataklarına Müdahale: Bilindiği üzere, kazamız iki ana derenin denize kavuştuğu yaklaşık 1,5 km’lik
bir kıyı şeridi üzerinde kurulmuştur. Kaçkar Dağlarının zirvelerinden doğan su
kaynakları özel bir sucul ekosistemi oluşturmuştur. Her iki derede de kırmızı
benekli alabalık ve vadi boyunca arıcılık da yapılmaktadır. Arılı deresi üzerinde,
dereyi beton setlerle kanala alma çalışmaları, insanların dere ile ilişkisini kestiği
gibi dere içindeki birçok canlının da yaşamını olumsuz yönde etkilemiştir. İnsan
hayatında ya da tarım alanlarında dere taştığında bir olumsuzluk söz konusu ise,
orijinal yapıya uygun olarak insanla dere ilişkisi kesilmeden, mühendislik
hesapları yapılarak uygun alanlarda gereken çalışmalar yapılmalıdır.
Gurubumuzda derenin beton setler içerisine alınmasının doğru olmadığı görüşü
benimsenmiştir.
Uzun yıllarda oluşan dere yatakları ile ilgili yapılacak bir bilimsel çalışma ile
mevcut iki deremizin geriye dönük (yaklaşık 1000 yıllık) debileri incelenerek
olabilecek en yüksek taşkın yatağı seviyeleri belirlenmelidir. Bu çalışmadan elde
edilecek verilere göre taşkın yatağı seviyesi içerisinde yapılaşmaya hiçbir şekilde
izin verilmemelidir. Her iki vadi boyunca dere kenarları rekreasyon alanları
76
(gezinti yerleri, spor alanları, dinlenme, vb.) şeklinde düzenlenerek halkın
hizmetine açılması doğrultusunda çalışmalar yapılmalıdır.
Elektrik enerjisi üretmek amacıyla suyun belli bir yerden alınarak galeri ya
da kanallarla başka bir alana taşınması sonucu elde edilecek irtifa farkından
suyun düşürülerek elektrik enerjisi elde edilmesi yöremizde ve ülkemizde de çok
tartışılmaktadır. Kazamızda halen hiç Hidro-Elektrik Santralı (HES) yapılmamıştır.
Suyun belli bir yerden alınarak başka bir alana taşınması şu andaki akardan suyun
akmaması ya da çok az (debi’nin %10’u) akacağı anlamına gelmektedir. Bu
durumun, mevcut ekosistemin bozulmasına, derede yaşayan canlıların (kırmızı
benekli alabalık gibi) yaşam ortamının ortadan kalkmasına neden olacağı gerçeği
ile karşı karşıya kalınacaktır. Ayrıca dik yamaçlarda açılacak su kanalları mevcut
yapıyı olumsuz yönde etkilerken çıkan hafriyatın nasıl depolanacağı gibi ciddi
sorunlar da oluşturacaktır. Bozulmamış olan doğal yapıyı korumak en doğru yol
olacağı, gurubumuz tarafından benimsenmiştir.
Kıyı Ekosistemi: Karadeniz bölünmüş otoyolunun, kıyı şeridinden geçirilmesi yöre insanının
denize ulaşımını olumsuz olarak etkilemiştir. Geçmişte olduğu gibi rahatlıkla
denize ulaşabilen bir kıyı, gurubumuzun çok güç ama hayal de olsa ortak
düşüncesidir. İlçemiz sahillerinde geçmişte olduğu gibi rahatlıkla denize
girilebilecek nitelikte sahil şeridinin oluşturulması hayal edilmiştir. Bu amaçla
komşumuz Batum ya da Akdeniz sahillerindekine benzer kıyı koruma bandı
kavramı yerleştirilmeli ve kıyılar amacına uygun şekilde kullanılabilmesi için tüm
yapısal ve çevresel kirliliklerden korunması sağlanmalıdır.
Yaylalarımız ve Yaylalarda Yapılaşma: Yayla ve yayla kültürü yöremiz insanının bugününde ve geçmişinde önemli
bir yer tutmaktadır. Geçmişte yöre halkının ekonomik yaşamının parçası olan
yaylacılık, günümüzde bu özelliğini yitirmiştir. Yaylacılık kültürünün yeniden
canlandırılması, hayvancılığın geliştirilmesi amacına yönelik çalışmalar
yapılmalıdır. Ayrıca günümüzde yaylalar doğa turizmi (eko turizm) kapsamında
birçok aktiviteye hizmet eden ve edebilecek alanlar olarak görülmektedir. Ancak
77
bu faaliyetlerin ilgili kanun ve yönetmelikler çıkarılmadan, plansız ve programsız
şekilde yapılmasının doğaya zarar verebileceği unutulmamalıdır. Çarpık
yapılaşma, plansız yol yapıları ve benzeri üst yapılar arazi dengesini bozmakta ve
doğanın insan eliyle tahribini beraberinde getirmektedir. Çarpık yapılaşma birçok
yerde mülkiyet kavramlarını gündeme getirmiş, yayla kültürü anlayışına ters
düşen betona dayalı yapılaşma çevre kirliliğine de neden olmaktadır. Oluşabilecek
olumsuz tabloların önüne geçilmesi amacıyla bu tür yapılaşmalara izin
verilmemesi için gerekli tedbirler bir an önce alınmalıdır.
Doğal Yaşamın ve Bio-çeşitliliğin Korunması: Gün geçtikçe azalan yöremiz doğal zenginliklerinin ve bio-çeşitliliğinin
korunmasına ve yeniden kazandırılmasına yönelik çalışmaların yapılmasına
ihtiyaç vardır. Bu amaçla öncelikli olarak yörede mevcut bitki ve hayvan türlerine
ait envanterler coğrafi bilgi sistemine dayalı olarak çıkarılmalı, bunların
popülâsyonlarının (kırmızı benekli alabalık, karalâhana, böğürtlen, likapa, vb.)
artırılmasına yönelik yapılması gerekenler belirlenmelidir. Bu ürünlerden uygun
olanların ekonomik olarak üretiminin sağlanması ve yöre halkına katkı getirmesi
amaçlı projelerin hayata geçirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Doğal ekosistemleri ve yabanıl hayatın korunabilmesi, yaşam destek
sistemlerinin varlığının sürdürülebilmesi amacıyla komşu il ve ilçelerle ortak ve
bağlantılı doğa koruma alanları tespit edilmelidir.
Tarihsel, kültürel ve geleneksel mimari dokunun korunmasını destekleyici
mekanizmaların oluşturulması ile örnek yaşam alanlarının kurulması
önerilmektedir.
Çevre ve Ekoloji Eğitimi: Çevre ve ekoloji konularında yapılanların korunması ve sürdürülebilir bir
hale getirilmesi ancak ve ancak halkın bu doğrultuda eğitilmesi ve sürece ortak
edilmesi ile mümkündür.
Çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla yapılacak eğitim çalışmalarına küçük
yaşlardan başlanması hedef alınarak ilköğretim seviyesinden başlayarak
öğrencilerin bilinçlenmesine yönelik daimi çevre eğitim merkezleri kurulmalıdır.
78
Aynı zamanda ailelerin bu konularda bilinçlenmesini sağlayacak doküman, broşür,
seminer, kurs ve benzeri faaliyetlerin hayata geçirilmesi ilgili kurum ve
belediyelerin programlarında mutlaka yer almalıdır. Bu amaçla ilçe merkezinde
ekolojik köy ve kent park niteliğinde merkezler oluşturulmalıdır. İlçe merkezinde
bir kent ormanı bu konuda ilk yapılması gereken çalışma olmalıdır. Bu merkezler
yöre halkına yönelik çevre eğitimlerinin verilmesinde kullanılabileceği gibi yöre
dışından gelen ziyaretçilerin de yöreyi tanımasına yönelik özelliklere sahip
olmalıdır.
79
6 - KENTLEŞME VE SOSYAL YAŞAM ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
Moderatör: Prof.Dr. Cengiz ERUZUN (Y.Mimar) - Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi -Türkiye Tarihi Evleri
Koruma Derneği / TÜRKEV Genel Başkanı, Bener KARAGEDİKLİ (Şehir Plancısı),
Erkan İNCE (Y.Mimar), Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği /TÜRKEV Yön.
Kurulu üyesi, Recep ÖZYILDIZ (İnşaat Mühendisi), Ayhan TORAMAN (Mimar,
MSGSÜ), Rıza İMAMOĞLU (İnşaat Mühendisi, İTÜ), Ali Rıza ŞİŞMAN (İşletmeci),
Nilüfer MAHMUTYAZICIOĞLU
GİRİŞ VE TANIMLAR :
Çalıştay Belirlenecek program konusunda katılımcıların geçmişi dahi gündeme
taşımadan güncel sorunlara çözüm getirecek kuramsal arayışlardır. Gelişmiş
ülkeler tarihi süreçteki gelişimlerini planlamalarla gerçekleştirdiklerinden eskinin
tespiti ile mevcut durumun eleştirilerine girmeden var olanların doğruluğunu
kabullenerek güncel ve yakın gelecek için yeni çözüm arayışları yapmaktadırlar.
Ülkemizde böylesine bir Çalıştay, yok denilecek kadar azdır. Bundan dolayı 20. yy.
esas alınarak yakın geçmişimizi ve güncel sorunlarımızı tartışırken
bulunduğumuz kesitin kentleşme boyutunun doğru tarif edilmesi gerekir. Bir
başka deyişle bilimsel yöntemleri esas alarak ortaya çıkarılacak tartışma programı
ile güncel ve yakın geleceğimizin sorunlarına çözüm arayışlarına girişebiliriz.
Çalıştay’ımızda elde edeceğimiz sonuçların şimdilik “hayal”, “rüya”, “ütopya”
sayılsa bile çok yakın bir gelecekte gerçekleşeceğine tam inanarak (moderatör
dahil) sekiz katılımcının görüşleri irdelenecek, belli ilkeler saptanacaktır. Bu
ilkeler doğrultusunda olabilecek ayrıntılara yer verilerek moderatör olarak
tarafımdan değerlendirilerek, sonuç ve öneriler açıklanacaktır.
80
Katılımcı Görüşleri Topografya ve doğa korunmalıdır.
Fındıklı’nın coğrafyası İskandinavya ve Yeni Zelanda’ya benziyor. Genç dağlar
ve derin vadilerin oluşturduğu sert hareketli topografya çok çeşitli bitki örtüsüyle
daha da anlamlı bir peyzaj sunuyor. Bu nedenle insanlara haz veren bu değerlerin
korunması esas olmak üzere plan hükümleri getirilmelidir.
Kentsel dönüşüm (5366 sayılı yasa) uygulanabilir.
Plan revizyonlarında kentsel dönüşüm uygulanabilir. Ancak, gelişmiş
ülkelerde bile artı değer kazandırarak uygulanabilen kentsel dönüşüm hem
mevcut nüfusun yerlerini terk ettiriyor, hem de yaratılan artı değerler
binaların yükselmesine neden oluyor. Diyarbakır’daki uygulamalarımızda
dönüşüm parametresi olabildiğince yakın alanda alternatif cazibe alanı
yaratılarak kat yükseklikleri arttırılmadan dönüşümü
gerçekleştirebilmiştik. Burada da denenebilirse başarılı olabilir.
Kentsel mekanlara fonksiyon verilmemelidir. Merkez nüfus 10.000, çevresi
6.000, toplam ilçe sınırlarına kadar nüfus 16.000’dir. Planlanan mekanlara
fonksiyon verilirse nüfus daha hızlı artış gösterir. Bu durum, asık suratlı
insanların artışını ortaya koyar. Sosyal yapı kimliği bozulmamalıdır.
Korunacak argümanlar saptanmalı ve aynı zamanda kentsel kimlik de
korunmalıdır.
Göç hareketliliği, sosyal yapıyı etkiler. Ayrıca, göç alıyorsa yıllık nüfus
artışları, göç veriyorsa yıllık eksilmeler ya da hem göç alıyor hem veriyorsa
nüfus hareketliliğinin nasıl etkilendiği oranlanarak planlama girdileri
sağlanmalıdır. İkili süreç de sosyal yapı kimliğini olumsuz etkileyebilir.
Kimlik yitimi ise kentsel gelişimin sağlıksızlaşmasına yol açabilir. Bu
durumlarda kasaba dışında yaşayan eski göçenlerin geriye döndürülmesi
çözüm olabilir.
Yerleşim alanının merkezi caziptir. İnsanların merkezde yaşama isteği
fazladır. Bu durum, merkezdeki yapıların yükselmesine yol açar. Bu
yoğunlaşmayı ulaşım ağının iyileştirilmesiyle ve kentsel (mücavir alan) dış
81
mekanların doğru ve güzel tasarımlarla desteklenmesiyle
(desantralizasyon) yerleşim dokusunun çevrelerine yöneltilmesini
sağlayabilir.
İlk hedef yanlışların yıkılmasıdır. Gelecekteki Fındıklı’yı hayal edebilmek
için bütünü ile yıkılması gerekir. Çünkü şimdiye kadar kasabanın gelişimi
için yapılanlar hemen hemen tümü ile yanlıştır. Belki orta öğrenimimiz
döneminde planlı olmasa bile bazı doğruların mevcut olduğu saptanabilir.
Taş ve ahşap strüktürle kurulmuş Merkez Camii, tuğla Kaymakamlık binası,
11 Mart İlkokulunun iki katlı binası, halkın katkısıyla zamanın Kaymakamı
Necmettin Karaduman’ın büyük çabalarıyla kurulan Ortaokulu, doğudaki
Çağlayan deresi ve batıdaki Arılı deresi köprüleri, ahşap strüktürlü tek katlı
kepenkli dükkanlar ve fırın, berber, lokanta, terzi, demirci, bakırcı gibi
hizmet binalarının yerleri de olanaklar doğrultusunda isabetli olabilir.
Aşırı yoğunluktan vazgeçilmelidir. 1950 yıllarından başlayarak 1960’lı
planlı geçişle sürdürülen çabaların tümünde gerek planlama kararlarında
gerekse uygulamalarda yanlışlar, isabetsizlikler ve dışarıdan dikte edilmiş
ulaşım, tarımsal, sanayi ve ticari tercihler hatalı olmuştur. Gelinen son
nokta hataları ise bir kişi ile yapılmış imar planının öngördüğü yanlışlardır.
Bu planın yanlışlığı ortaya konmadan Belediye Meclisinden geçirilerek
sürekli arttırılan yüksekliklerle “kasaba” ölçeğindeki mekan kurguları daha
büyük sorunlar ortaya koymuştur. Yeni yapılar 3 kattan yüksek
olmamalıdır. Dar yollar ve giderek yükselen yapılar Fındıklı’nın kasaba
kimliğine de zarar vermiştir.
Geleceğin hayal edilmesi için hatalı ortam kalmamalı. Hayal kurularak ne
yapılacağına gelince, doğruyu gerçekleştirmek üzere yanlış yapılanların
tümü ile yıkılması gerekmektedir. Tümü ile yıkım pek kolay değildir. Ama
doğru bir plan revizyonu ile doğru kararlar belli periyotlarla etaplanarak
gerçekleştirilebilir. Bu etaplama için uygun olan varoşlarda az yoğunluklu
boşluklardan yine az yoğunluklu yapılaşmalarla başlanılmalıdır.
Kaçkar dağlarının eteklerinde iki dere arasındaki tepelerin eteğinde
kurulmuş olan Fındıklı’nın aşağıdaki yanlışlardan arındırılmasıyla
geleceğine yönelik hayaller kurulabilir.
o Ulaşım sistemi seçiminde % 90 karayolu artık yapılmamalı.
82
o Kentsel dokunun dar yollar üzerinde bitişik ve yüksek yapılarla
kuruluşunun getirdiği sorunlardan kurtulmak için doğayı koruyan
işlevler verilmelidir.
o Kat yüksekliklerinin 24,50 m. (8 kat) ile 36,50 m. (12 kat) artık
unutulmalı ve ivedilikle mevcutlardan kurtulma çareleri aranmalıdır.
o Grup oluşturan kültür varlığı yapılarının gruplandırılarak olmayan
sit sınırlarının belirlenmesi gerekir.
o Olmayan doğal sit alanlarının kent içinde yıkımla elde edilecek
boşluklar da rekreaktif amaçlı peyzaj projesi yapılmalıdır.
o Yapı sistemlerinde yalnız betonarmenin tercih edilmesinden derhal
vazgeçilmelidir. Yerine taş, tuğla yığma ve ahşap karkas gibi
malzeme, vb. strüktürler kullanılmalıdır.
o Kentsel tasarım projelerinin eksikliğinin plan revizyonlarıyla
giderilmesi zorunludur.
Çare; Plan revizyonudur. Tüm bu yanlış ve eksik kararların bir revizyon
planı ile doğrulara dönüştürülmesi ve yıkım etap periyotlarının
belirlenmesi ile radikal yıkım ve yapımı hızlandırmak mümkün. Yerine
yapılacak olanlar sağlam, sağlıklı, doğru ve güzel olabilmesi için kentsel
tasarım projesi ile kentsel tasarım uygulamaları olmazsa olmaz gücünde
gerekliliktir. Bundan sonra da şimdiki durum kabul edilirse hiçbir başarı
elde edilemez. İlke olarak plan revizyonlarında ve uygulama hükümlerinde
yüksek yapılara olanak verilmemesi zorunluluğu konmalıdır. Çünkü
Fındıklı bir kasabadır. Göç almamalıdır. Doğumla artacak nüfus şimdiden
tahmin edilerek sınırlı gelişme alanlarıyla yetinerek doğa ile bütünleşik,
denizi her yönüyle insanlara sunan, insan ölçeğindeki mekanlarıyla şirin
bir kasaba kimliğine yeniden kavuşturulmalıdır.
Kent girişlerini anlamlı kılan doğal veriler, yöre florasının değer verilen
türlerininin seçimiyle yeşil alanlar yoğunlaştırılıp geliştirilecek doğal
zenginliklerle kimlik verilebilir. Varsa, eski bir efsaneyi yansıtan heykel,
anıt ya da kayalık olabilir. Ya da denize yakın kahve, lokanta, atmaca
avcılarının uğrak yerleri gibi özgün karşılama mekanlarından biri, birkaçı
yer alabilir.
83
Arsa üretilmedikçe binalar sürekli yükseliyor. Bu yükseklikleri Belediye
zaman zaman yasallaştırıyor. Binalar çirkinleşiyor. O sürprizli doğanın
güzelliğini perdeliyor ve sonra bir suçlu aranıyor. Oysa herkes suçlu. Bu
gidişata “dur” demeyen hepimiziz.
Kentsel dönüşüm (mutenalaştırma) merkezden başlamalı. Plan
revizyonlarıyla imar kuralları iyileştirilebilir. Merkezdeki iyileştirme
çevreye daha hızlı yayılır ve kasaba güzelleşir kanısındayım.
Bir mimarın hazırlayacağı şehir planı türü çok eskilerde kaldı. Bir şehir
plancısının yapabileceği planlama da artık ortadan kalkmıştır. Ama
anlaşılıyor ki, Fındıklı, kendi şehir plancılarına ya da mimar ve şehir
plancılarına güvenmemiş ve Trabzon’da serbest çalışan bir plancıya teslim
olmuş. Bugün geçerli olan bu planla Fındıklı gelişemez, ancak rantçıların
esiri olur. Artık kasabalarda bile kentsel planlama çeşitli uzmanların bir
araya gelip hazırlayacakları planlamaya gereksinim duymaktadır. Bunu
anlayabilecek yöneticilerimiz varsa o zaman doğru bir planlama yapılabilir.
Fındıklı’nın sosyal yapısı birlikte çalışarak iş yapma alışkanlıkları olan
insanlardan oluşmaktaydı. Kasaba merkezi, beldeler, köyler hatta yayla,
mezra gibi köy altı yerleşmeleri tarımsal üretimden yol, köprü, cami, okul,
köy odası, değirmen gibi hizmet yapıları yanı sıra komşularının ev
yapımında, kışlık odun taşımada ve harman kaldırma, fındık toplama v.b.
işleri sosyal yardımlaşma ile yaparlardı. Bu kimliğin yeniden
canlandırılması gerekmektedir. Yeniden canlandırılması, güncel
gereksinimlerin karşılanmasına yönelik çözümlerle
gerçekleştirilebileceğinden çağdaş örgütlenme modellerini devreye
sokmakla mümkündür.
Doğu Karadeniz’in geleneksel mimari değerlerinin özellikleri esin kaynağı
olarak değerlendirilmeli ve yerel malzemeler taş, ahşap, pişmiş toprak
(tuğla – kiremit) yeni ev tipleri tasarlanmalıdır. Doğru planlamanın
gerektirdiği yapı türlerini, strüktür ve iç çözümleriyle yöre insanının sosyo-
kültürel ve estetik anlayışı ile pekiştirilerek çeşitlendirilmelidir.
Tüm planlama, proje tasarımı, kentsel tasarım projeleri ve açık alan
düzenlemeleri için öncelikle boş alanların kullanılmasıyla ve 3 katı
aşmayan ekonomik binalarla kasaba ölçeğinin gerektirdiği iskan modeli ile
84
örnek mahalleler yapılmalıdır. Böylece, mevcut durumla yeni tasarıma göre
yapılan uygulamaların insanlar tarafından karşılaştırılması ile doğrunun
seçimi kolaylaşacaktır.
Ulaşımda % 95 karayolu yapılmıştır. Artık bunun yerine yeni alternatifler
devreye sokularak insan hareketini hızlandıran ama kaza riskini azaltan
denizyolu, demiryolu ve teleferik gibi sistemlerle ulaşım ağının hem doğayı
bozmadan hem de kentlinin işine ve evine ulaşımında insanlara belli bir
seçenek ve konfor şansını verebilen yeni çözümler gerekmektedir. İnsanlar
hareket ederken bile doğal güzellikleri algılayabilmelidirler.
Gerçekçi bir bakışla nüfusun artış oranı kentin büyüme oranını belirlemeli.
Böylesine bir nüfus artışı bilimsel açıdan da idealdir. Ülkemizde henüz
nüfus artışı devam etmektedir. Doğumla olan büyüme rahatlıkla kontrol
altına alınabilmektedir. Ama göç hareketliliği ise gelişme yerine yığılmalara
neden olur.
Fındıklı’nın doğal nüfus artışı yanı sıra kırsal kesimlerden göç alması nüfus
yoğunluğunu arttırması gerekirken sayım sonuçlarının pek değişmemesi,
aynı zamanda büyük şehirlerimize de göç verdiğinin kanıtıdır. Bu
hareketlilik sanki konut sorunu varmış gibi iskanda sıkıntılar ortaya
çıkarmaktadır. Bu iskan talepleri için Arılı ve Çağlayan derelerinin
yanlarında yeni planlama ile çok katlı binalar yapılabilir. Böylece
kasabamızın kentleşme sürecinde yeni bir kimlik kazanabilir.
Eski geleneksel taş dolma (göz dolma) sistemleri de çağdaş teknolojinin
desteğinde devam ettirilebilir. Bu binalar yüksek olamayacağından daha
çok mücavir alanda uygulanabilir.
Doğusundaki Çağlayan deresi ve vadisi, batısındaki Arılı deresi ve vadisi
hidroelektrik santralı yapabilme uğruna yok olabilir. 20 yıl sonra çok geç
kalınabilir. Bu tür doğa korumasına aykırı uygulamalar Fındıklılılara
rağmen kimsenin tekelinde olmaması gerekir. En önemlisi de bu konu,
politik amaçlı bir malzeme olmamalıdır.
Küresel sermayenin güdümünde her güzellik çıkar uğruna harcanmak
istenmektedir. Bu tür kişisel ya da kent dışından gelen tüzel kişiler de
olsalar dayatma şeklindeki rant amaçlı önerileri gözden geçirerek,
taleplilerin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirilmesi) raporları Kent Konseyi
85
tarafından incelendikten sonra olumlu ya da olumsuz karara bağlanmalıdır.
Fındıklı ilçe sınırları içindeki kıyılarının doğudan batıya kadar her noktası
Fındıklılıların ve burada yaşayan insanların yararına düzenlenmelidir.
Fındıklı’nın imar planlarıyla geliştirilmesine karar verildiğinden bu yana
imar faaliyetleri deniz tarafında sadece kayıkhaneler, anayol güney kenarı 6
kat, iç taraflar 3-4 kat yapılaşmalarla doldu. Bu çok hatalı uygulamadır.
Oysa yeşil ağaçların arasında az katlı evler, arka taraflarda 4 – 5 – 6 katlar
ve eğimin arttığı üst kesimler yine 3 – 2 katlarla yeşil alanla
bütünleşmeliydi.
Yöresel mimarinin esin kaynağı olarak değerlendirilmesiyle tasarlanacak
tip evler ayrık, ikiz, sıra yapılar düzeninde kentsel tasarımla çok ilginç ve
Fındıklı mimarisinin çağdaş gelişimi kent dokusu yakalanabilir. Bu tür
tasarımlar teşvik edilmeli ve bu projeler Belediye Başkanı, Kaymakam ve
uzman mimar, şehirci, kentsel tasarımcılar ve peyzajcılarla katılımcı bir
denetim mekanizması eşliğinde uygulanmalıdır.
Özgür insan projesi gerçekleştirilerek Fındıklı, doğa ile barışık, en az atık,
en az su, en az kirletici enerji kullanılarak yaşama olanakları veren ev ve
hizmet binalarıyla yine diğer eğitim, sağlık, kültür binalarıyla, eğlence ve
rekreasyon işlevleriyle destekli, açık alanlarıyla yeni bir kasaba olabilir.
Fındıklı merkezinde örnekleri çok azalan kültür varlıkları yaşatılabilir.
Özellikle kırsal alanlarda özgünlüğünü hala koruyabilen köy evleri ve
serender, fırın, hayvan barınağı ve samanlık gibi eklentileriyle yeni işlevler
verilerek çağdaş yaşama kazandırılabilir. Eski binalar ve büyük evler, kültür
turizmi alanında değerlendirilebilir. Özellikle yabancı turistlerin ilgisini
çekecek somut olmayan kültür varlıklarımız sayesinde ilginç, hoş zaman
sunabilecek bu mekanlar yemek (tad), sohbet (hikaye, masal), halk müziği,
halk oyunu, meddah, Karagöz, evlerde sürdürülen çeşitli eğlenceler ve ev
çevresinde sürdürülen çeşitli çocuk oyunları, fındık ayıklama imeceleri, v.b.
yöresel hazlar, ayrıca düğün, nişan, kına gecesi gibi daha seyrek adetlerimiz
Fındıklı’ya hayat verir, çevre daha da güzelleşir, dağ köyleri, yaylalar ve
mezralar, oralardaki eğlenceler, kültürel turizmin yeni tatları olarak
sunulur.
Geleneksel malzemelerin Doğu Karadeniz yapı sistemleriyle mevcut
86
mezralar ve yaylalarda yaz aylarında dağ yaşamı daha da çekici kılınarak
özellikle büyük şehirlerde yaşayan Fındıklılıların atalarının yaşamlarının
anımsatılması sağlanmalıdır. Kasabamızın geleceğe taşınması, köy
evlerinin daha da geliştirilmesi, ulaşımın teleferik sistemiyle
gerçekleştirilmesiyle, arazilerdeki karayolu tahribatlarının önüne
geçilmesi, betonlaşma ile koparılan geleneksel değerlerimizin gelecek
nesillere ulaştırılması daha anlamlı olabilir.
Çalıştay’ın amaç ve hedeflerinin “Kentleşme ve Yaşam” bağlamında
yönlendirici tanıtımı yapıldıktan sonra tüm katılımcılar, yukarıda listelenen
düşünceleri değerlendirerek ilkesel bir yaklaşımla sonuç ve önerileri
saptamaya çalıştılar
SEÇENEKLERİMİZ : İKİ SEÇENEK VAR
Rasyonel (gerçekçi) Planlama :Amaç, toplumsal gelişmeyi sağlayabilmektir. Bu amaca ulaşılmasında
dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde olduğu gibi planlama esastır. Türkiye’de
gerçek planlama anlayışı 1923 – 1938 arasında Atatürk döneminde yapılmaya
çalışıldı. Başlangıç çalışmalarında genellikle mimarlar tarafından “imar planı”
tanımlamasıyla iskan alanlarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesine çalışılmıştır.
İnsan yerleşmeleri, özellikle ülkemizde çok karmaşık ihtiyaçlar arz eder.
Çözümü için toplumsal yapının analizi, sentezi ve alternatifli senaryolar içinde en
doğruya yakın olanın tercihi süreçlerinden geçirilmesi gerekirdi. Bu süreçler, plan
kararlarını olanakların elverdiği en doğruya yöneltebilirdi. Bireysel çaba ile
yapılan eski planlamalar bu süreçlerden yoksundur. Çünkü bireysel çözümlerde
tercihler doğru ile yanlış arasında kalır. İskan alanlarındaki sorunların çözümü
yerine sürekliliğini tetikler.
Başından beri doğruları yakalamış gelişmiş toplumlar gerçekçi yaklaşımları
benimserler. Planlama ekip işidir. Ama Türkiye’de geneldeki uygulamalarda, göç
hareketliliğini de benimseyen bireysel imar planlarıyla ranta dayalı kalkınma
hedeflendiğinden geçmişte olduğu gibi toplum yararını göz ardı eden böylesine
aşırı planlamayı tetikleyen planlama anlayışı artık terk edilmelidir.
87
Fındıklı Çalıştayı’ndaki katılımcıların tümü, ya yeniden planlama ya da
yürürlükteki planın revizyonu yapılmadan Fındıklı’nın doğasını da koruyan doğru,
kimlikli ve estetik kazandırılmış gelişmeye kavuşturulamayacağı fikrinde
birleşmişlerdir. “Öyleyse yeni planlama, olmazsa olmaz gücünde bir gerekliliktir.”
Stratejik Eylem Planlaması :Fındıklı, Çoruh iline bağlıyken “Vitse” olarak anılırdı. 1952 yılında Rize il
sınırları içine alınınca adı “Fındıklı” oldu. O sıralarda kasaba evleri de köy
evlerinden farksızdı ve ev sayısı Çağlayan, Hara, Arılı’dan daha azdı. Tek bir cadde
etrafında tek katlı, katlanan kepenklerle pencereleri iki yana açılan tek mekanlı
ahşap dükkanlardan oluşurdu. Merkez, taş duvarlı, geniş saçaklı cami’nin
bulunduğu alandı. Kasabaya göre büyükçe meydan ve ortasında büyük bir çınar
etrafında kıraathaneler, kahveler, ilkokul, berber, terzi, demirci, bakırcı vb. diğer
yapıları, yeşili çok yoğun ve denizi yazın durgun, kış aylarında coşkun dalgaları ile
sahili kayık ve takalarla dolu şirin bir kasaba idi. Kasabanın tarihi kimliği ve
geleneksel tüm değerlerinin korunmasına yönelik gelişme planlarına ihtiyaç
vardır.
Kentlilere imaj bırakabilmiş geleneksel değerlerin korunması ve gelecek
kuşaklara iletilmesi zorunludur. Sözü edilen değerler bugüne ulaşamamışsa yazılı,
çizili ve görsel belgelerle yeniden canlandırılmalıdır.
İLKELER
Toplum ihtiyaçlarına çözüm gerektirir : Planlamanın koruma, yaşatma ve
geliştirme aksları, kentlilerin eylemlerini kolaylaştırıcı, kentsel dış
mekanların dinlendirme, eğlenme, çeşitli sanat türleriyle buluşma
olanakları sunabilen mutlu mekanlar geçekleştirilmelidir.
Planlama dinamiktir : Koruma amaçlı planlamada dinamiklik özelliği yeni
yapılaşmalara göre daha sınırlıdır.
Zihni (Tasarımsal) bir süreçtir : Ancak yeni tasarımların sağladığı olanaklar
koruma konusunda mevcut mekanların kullanılması zorunluluğundan inşa
edilmiş tarihlerdeki gibi özgün tasarım olanakları ölçüsünde olamaz.
Karar vermek alternatifler içinden seçimle olur : Koruma ve imar
88
planlamasında pek çok alternatifler yerine, daha sınırlı değişkenler
arasından seçim yapılması söz konusudur.
Çözümler geçmiş, güncel ve geleceğe yöneliktir : Sorunlar geçmişi
koruyarak, yaşatılarak, geliştirilerek, bugün yapacaklarımızı geçmişten
esinlenerek doğru, özgün, estetik ve yaşam konforu sunabilen nitelikli
kentleşmeye ulaşabilmektir.
Kentleşme yatay ve düşey bilimdir : Güncel iskan sorunlarının çözümü için
yatay bilimdir. Ülkemizin bölgeleri arasındaki doğal, sosyal, ekonomik ve
kültürel farklılıkları yatayda çeşitlilik arz etmektedir. Sorunlar ve çözümler
de çeşitlidir. Ancak geçmişte Anadolu’nun dünyanın ilk yerleşim yeri oluşu
medeniyetin buradan yaygınlaşmasından ötürü ülkemize olduğu kadar tüm
dünyaya referans verebilecek iskan alanı oluşu nedeniyle tarihsel
gelişimdeki verilerimizi bugüne olduğu kadar hala gelecek nesillere de esin
kaynağı olacak güçtedir. Tarihi süreçle ilgili çözümlerin esin kaynağı olarak
değerlendirilmesi düşey bilim olma özelliğini ortaya koymaktadır.
MEVCUT PLANLAMA HÜKÜMLERİ SONUÇLARININ DURUMU
İnsan yerleşmelerinin değer taşıyan tarihi kentsel dokusunun, kültür
varlıklarının ve çevrenin durumu.
Eskilikten ötürü köhnemiş binalar ve yanlışların ortaya çıkardığı çarpık
yapılaşmanın durumu.
Mücavir alanlarda yeni yerleşmelere olanak verilen arsalardaki
yapılaşmanın durumu.
İdeal olan, bu üç durumun birlikte ele alınıp gelişme modellerinin
oluşturulması gerekirdi. Ancak süreçler farklı tarihi zaman dilimlerinde kendini
gösterdiklerinden bazen yapılaşma alanlarında eski doku ile sonraki mevcut
yapılaşmalar ve hatta boş arsalar birbirinin yakınında, bazen de birbirinin içinde
olabilmektedir. Koruma, imar ve gelişme stratejileri farklılık gösterdiklerinden
sorunların çözüme kavuşturulması pek kolay olamamaktadır. Mevcut durum plan
sonuçları bu anlamda başarısızdır.
Fındıklı kasabasında nüfus yıllardır merkezde 10.000, kırsal alanlarla
birlikte 16.000’i geçememektedir. Buna karşılık kasaba merkezinde ve mücavir
89
alanlarda yüksek binalar çoğalmakta, yerleşim dokusu içindeki yollar, meydanlar
ve yeşil alanlar daralmaktadır. Bu durum, merkezin çekiciliğinden değil, rantından
yararlanma eğilimindendir. Böyle giderse durum daha da kötüye gidebilir.
Kasaba içinde korunmaya değer çok az örnekler kalabilmiştir. Çevresindeki
mahallelerde de kentsel doku oluşturacak tarihi yapılar çok azdır. Buna karşılık
çevresindeki merkeze yakın iskan alanlarında Yeniköy, Gavra, Aksu, Derbent, Hara
gibi mahalleler, beldeler ve köylerde ayrık düzende yeşil alanları genişce
yerleşmeler (iskan alanları) vardır.
PLANLAMA SÜREÇLERİ
Ülke planı : 1/500.000 ölçekli ve daha geniş alanlar
Bölge planı : 1/100.000 – 1/50.000 ölçekli
Çevre düzeni planı : 1/25.000 ölçekli havzalar, turizm vb.
Nazım planı : 1/5.000 ölçekli yerleşmenin/kasabanın sınırlarının içindeki
tüm alanlar
Uygulama planı : 1/1000 – 1/500
Kentsel tasarım projeleri : 1/500 – 1/200 – 1/100 – 1/50 – 1/20 – 1/5 –
1/1 ölçeklerine kadar ayrıntılara yer verilebilir.
Ülke Planı: Ülkemizde Beş yıllık Kalkınma planları yapılır ve bunlar genellikle rapor
şeklindedir. Plan kararları haritalara işlenmemiştir. Oysa, ülke planının
öngörülerinin titizlikle haritalardan okunabilmesi ve hangi düşüncenin hangi
esneklikle uygulanabileceğinin belirlenmesi gerekir. Arazi kullanımı böylesine
görsel somutlamalarla çok daha verimli hale gelebilir.
Bölge Planları: Ülke planı verilerinin bölgelerin olanakları doğrultusunda netleştirilmesini
sağlar. Ülke planı Bölge planına, bunun da nazım plana girdi vermesi gerekir.
Şimdiye kadar ülkemizde Süleyman Demirel döneminde yalnızca Güneydoğu
90
Anadolu Bölge planı yapılabildi. Diğer bölgeler için henüz yapılmamıştır.
Nazım Plan: (Ölçek: 1/5000 - İlçe sınırları içi)İl ve ilçe sınırları içindeki alanın bütününü kapsayan, öncelikle arazi
kullanımı ve ulaşım arterlerini önde tutan genel bir planlama türüdür. Nazım
planlar yapılırken Bölge planından gelecek verilere ihtiyaç duyulur.
Fındıklı kasabasında ise üst planlardan herhangi bir veri gelmediğine göre
yazılı, çizili ve görsel verilerden yararlanılarak Nazım plan girdileri sağlanmaya
çalışılır. Bu durumda yapılacak çalışma mevcut durumun analizi ve potansiyelin
kalkınma, gelişme, çevre koruma, kültürel koruma konularında katılımcı
tartışmalar yapılmalıdır. Plancı grubu bu süreçte “yerleşimin (Fındıklı
kasabasının) gelecekteki misyonu neler olabilir?” sorusuna yanıt aramaya çalışır.
Öncelikle, alternatifli senaryolar belirlenmeli ve bunlar arasından
hangilerinin asıl, hangilerinin ise asıl hedefi destekleyen paradigmalar
(öngörüler) olabileceğinin saptanması gerekecektir.
Grubumuzun alternatifleri :
Fındıklı bir sanayi kasabası olmalıdır.
Fındıklı turizm kasabası olmalıdır.
Fındıklı eğitim, sanat ve kültür kasabası olmalıdır.
Fındıklı ticaret kasabası olmalıdır.
Fındıklı tarım ve hayvancılık üretiminin denetlenebileceği bir kasaba
olmalıdır.
Fındıklı deniz ve su ürünlerine yönelik aktiviteli bir kasaba olmalıdır.
Fındıklı sağlık donanımı güçlü bir kasaba olmalıdır.
Fındıklı yerel ve evrensel spor kasabası olmalıdır.
Fındıklı uluslar arası ilişkilere yönelik düzenlemeleri belirleyen bir kasaba
olmalıdır.
Ve benzerleri olarak çoğaltılabilir.
Bu tür senaryoların katılımcı tartışmalarla irdelenmesiyle yapılacak tercih,
ana işlevin belirlenmesini sağlayacaktır. Bu senaryolardan biri, ikisi, üçü birlikte
ya da daha çok işlevlerin verilebileceği düşünülebilir. Yine de bir, iki ve üç işlev
91
esas diğeri tali olmak üzere benimsenebilir ya da yaşandıkça gelişim sürecinde
değiştirilebilir. Senaryodaki işlev türlerinin tümü koşullu olmak kaydıyla
benimsenebilir.
NASIL BİR SANAYİ ?
Doğayı kirletmeyen, koruyan ve alanları gasp etmeyen, flora ve faunaya
saygılı üretim yapmak koşullarıyla organize değil ihtisas özel sanayi türlerine izin
verilmek kaydıyla takı ve çeşitli süs eşyaları için küçük atölyeler. Tarımsal
üretimde fındık, çay, mısır, soya, meyve olduğuna göre fındık yağı, fındıklı çikolata
vb., çay türleri, soya yağı, meyve marmelatları, üzüm pekmezi, şıra ve şarap
üretimi olabilir. Çevreyi koruyan ve kirletici olmayan, teknolojisi gelişmiş bir
sanayi anlayışı benimsenmelidir.
NASIL BİR TURİZM ?
Fındıklı’da, ülkemizin pek çok bölgelerinde mevcut turizm alanlarında boy
gösteren monoblok gökdelen ya da doğayı yatayda yok etmiş az katlı, aralarında
yeşil alan bırakılmamış tatil köyleri değil, doğa ile barışık 2 – 3 katı geçmeyen,
olabildiğince yerel yapı malzemeleriyle, yöre yapılarından esinlenilmiş
ünitelerden oluşmuş turizm tesisleri, dağ sporlarına yönelik butik oteller
yapılabilir. Köy, mezra, yayla yaşam etkinliklerini otantik haliyle sunan, av
mevsimlerinde avcılık, atmacacılık, safari, yöreye özgü etkinlikleri yaşatan “soft”
(yumuşak) pansiyon turizmine izin verilmek kaydıyla mevcut ünitelerden ve
eklenecek yeni tesislerden oluşacak turizm tesisleri kurulabilir.
NASIL BİR EĞİTİM, SANAT VE KÜLTÜR?
Eğitim : Guatr hastalıkları ihtisas eğitimi verilebilir. Kayak, dağcılık, rafting, vb. dağ
sporları, deniz, hava spor eğitimi ile tarım, ormancılık, ekoloji eğitimi de
verilmelidir.
Sanat :
92
Ahşap, seramik, çini gibi süsleme, geleneksel el sanatları, örgü, kilim, halı
dokuma, resim, heykel, grafik, görsel sanatlar, fotoğraf, sinema ve animasyon,
tiyatro, folklor, tat, koku, vb. sanat eğitimleri hedeflenmelidir.
Kültür :Doğu Karadeniz geleneksel kültürünü ve sanatını araştırma merkezi
kurulmalıdır. Geleneksel ev kültürü, evdeki ilkbahar, yaz, sonbahar, kış
etkinliklerine yönelik yerel kimliğin güçlendirildiği eğitim verilmelidir.
Folklor : Yöresel halk müziği, halk oyunları ve halk tiyatroları, etnografya ve hayatı
kolaylaştıran yöresel buluşları konu alan programlar eğitim sisteminde yer
almalıdır.
NASIL BİR TİCARET?
Fındık Ticareti : Kabuklu fındık, doğal fındık içi, kavrulmuş fındık ve fındıklı tatlı, marmelat,
vb. Fındık üretimimiz hem nicelik hem de nitelik olarak dünyanın en iyisi
olduğundan Fındıklı’nın modern tarımla uluslar arası rekabette büyük şansı
vardır. Kesinlikle üretim azaltılmamalı, modern tarım uygulanarak kalite
arttırılmalıdır. Fındık yağının kolestrolü önlemesi, beslenmede kalp hastalıkları
riskini azaltması uluslar arası pazarlamada tanıtıldığında rakipler elimine edilir.
Yerel üretimlerin pazarlanmasında fındık ön sırada yer almalıdır.
Çay :Fındıktan sonra ticarette ikinci sırayı alır. İşlenirken kendi içinde kalite
farkları ayırt edilerek çeşitlendirilebilir. Yalnız çay, ekildiği alanları
sömürdüğünden fındık üretiminin azalmasına neden olmaktadır. Tercih söz
konusu olursa fındık üretiminin arttırılması daha doğrudur.
Çay, kivi, soya, mısır, fasulye, karalahana gibi sebzeler eskiden daha çok
üretilirdi. İnsan sağlığı için önemli olan bu gıdaların üretimi bilimsel tarımla
93
geliştirilmeli ve uluslar arası rekabet ortamında pazarlanmalıdır.
Kestane :Kuzu kestanesi yemiş olarak çok leziz bir üründür. Ancak üretimi azalmıştır.
Kerestesi, yapı malzemesi olarak çok değerlidir. Yangına en dayanıklı , aynı
zamanda uzun ömürlü olduğundan kestane yapı malzemesi olarak üretilmeli ve
özellikle yurtiçindeki ev mimarisinin gelişiminde değerlendirilmelidir.
El sanatları : Atölye çalışmaları içerisinde önemi arttırılabilir. Kazak, yün çorap, gümüş
örgü bilezik, tahta oyma turistik eşyalar oldukça yoğun çalışılan imalathaneler
çoğaltılabilir. Daha da geliştirilerek yapı kültürümüzün maketleri ve hatta ahşap
heykeller yapılabilir, pazarlanabilir.
NASIL BİR TARIM VE HAYVANCILIK?
Bu konuda yörenin geleneksel uğraş türlerinden esinlenilmelidir.
Tarımsal üretim
Fındık:
Dünyanın en kaliteli fındığının yetiştirildiği bölge Doğu Karadenizdir. Bu
bağlamda Fındıklı’nın da en önemli tarımı fındık olmalıdır. Ziraat Fakülteleri ile
ilişki kurulup fındık tarımının bilimsel olarak ele alınması fidan yetiştirmeden
verimli ürün alınma türlerini üreterek çeşitlendirilmelidir. Planlamada fındık
yetiştirilmesine uygun olan araziler başka amaçlar için kullanılmamalıdır. Çay
üretim alanlarını azaltıp fındık üretim alanlarının çoğaltılması konusu planlamada
üzerinde durulması gereken en önemli konumuz olmalıdır.
Çay:
Fındıklı’nın da içinde bulunduğu Doğu Karadeniz üretim alanlarında çay
belki de fındık rekoltesini aşmış olabilir. Ancak çay kalitesi itibarıyla
değerlendirildiğinde Uzakdoğu ülkeleriyle yarışmak mümkün değildir.
İnsan sağlığı açısından ele alındığında fındıkla yarışacak durumu da yoktur.
94
Zaten kıt olan arazilerimizin çay alanlarını azaltıp fındık alanlarını çoğaltmak için
kullanılması doğru olacaktır.
Mısır:
Doğu Karadeniz bölgesinin fındıktan sonra en fazla tarım alanları iken yine
çay tarımının gelişi ile azaltılmış, adeta yok olmaya yüz tutmuştur. Son yıllarda
yurtdışından getirilen tohumlar nedeniyle sorunlar yaşanan mısır üretiminde de
kendi tohumlarımızın kullanılmasını sağlamak ve üretimi arttırmak
gerekmektedir.
Üzüm:
Şarap, şıra, şerbet, pekmez ve marmelat için önemli bir meyvemizdir.
Bunların Dışında:
Elma türleri, armut türleri, çok çeşitli erik türleri, kiraz, incir, çilek,
böğürtlen, karayemiş, mandalina, ceviz ve benzeri taze ve kurutulmuş meyve ve
marmelatlarının üretimiyle yıllık ihtiyaçlar karşılanabileceği gibi doğa turizmine
yönelik güvence verilmeli, beslenme olanakları sağlanmalıdır. Arazinin analizi
yapılarak tarımsal alanlara bina yasağı getirilmelidir. Ayrıca 1/5000 ölçekli nazım
planda, tarım alanlarının hangi türleri için nerelerin ayrıldığının yeşil lejantı ile
belirlenmesi gerekir.
HayvancılıkKasaba merkezinde hayvancılık yasaklanmalıdır. Beldelerde yalnız
büyükbaşlar, köylerde büyükbaş ve koyun, mezra ve yaylalarda keçilerin de
katılımı ile tümü barındırılmalıdır. Hayvancılık doğa turizmini geliştireceği gibi
hayvan gübreleri sayesinde kalitesi yükseltilmiş doğal gıdanın üretimini
arttıracaktır.
Tüm bu önermeler, soft turizmin cezbediciliğini yükseltecek ve uluslar arası
etkinliklerimiz artacaktır.
NASIL BİR DENİZ VE SU ETKİNLİKLERİ?
Deniz oldukça temizdir ama kirletilmemesi için atıkların kimyasal arıtma
95
tesisleriyle derin deşarj olarak bırakılması zorunluluğu getirilmelidir.
Deniz ve derelerde balık avcılığı, rafting, her türlü su sporları için uygun
fiziki koşullar sağlanmalıdır.
NASIL BİR SAĞLIK SİSTEMİ?
Yakın geçmişimize kadar Fındıklı’daki hastane tiroit bezleriyle ilgili
hastalıkları en iyi tedavi eden sağlık kuruluşu olarak yurtdışında bile nam salmıştı.
Bu tedavi sistemi daha da geliştirilerek öncelikle Karadeniz bölgesi olarak
kuzeydeki komşularımıza ve tüm Avrupa’ya hizmet verebilen bir sağlık tesisi
kurulabilir.
NASIL BİR SPOR KASABASI?
Kasabamız, voleybolda Türkiye 1.liginde mücadele vermiş, başarılar
kazanmış, ancak devamı getirilemediğinden geriye düşmüştür. Yeniden
canlandırılması mümkündür. Hatta basketbol, tenis, jimnastik, koşu, güreş, yüzme
ilave edilmelidir. Bunun için planlamada uygun araziler ayrılmalıdır.
NASIL BİR ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER?
Yakın geçmişimizde Karadeniz Ekonomik İşbirliği uluslar arası
örgütlenmesine Türkiye de imza atmıştır. Konu ile ilgili organizasyonlar
Fındıklı’da yapılabilir. Bu konuda 1990’lı yıllarda “Karadeniz Kültür ve Çevre
Derneği” kurulmuştur. Bu Dernek güçlendirilerek doğal ve kültürel değerlerimizin
korunabilmesindeki çalışmaların “Karadeniz Ekonomik İşbirliği” örgütlenmesiyle
birlikte yürütülmesi mümkün olabilir. Konu ile ilgili vakıflar ve yerel dernekler
harekete geçirilerek bu mevcut kuruluşlar sayesinde bir “Karadeniz Kültür, Çevre
ve Ekonomik İşbirliği Enstitüsü” kurulabilir.
DİĞER HUSULAR
Benzer yerel potansiyeller canlandırılarak ahşabın (özellikle 20 yılda kereste
olabilen kestane) yapı malzemesi olarak tüm Karadeniz bölgesinde
96
standartlaştırılması mümkündür. İhtiyaca göre yapı tipleri belirlenmeli, yeni
tasarımlarla yapılacaklar için yönetmelik oluşturulmalıdır.
Fındıklı kasabasının, bugün hayal gibi algılansa bile yakın bir gelecekte
uluslar arası bir organizasyon merkezi olma şansının bulunduğu da
unutulmamalıdır.
SONUÇLAR VE ÖNERİLER :
İki gün gibi kısa bir sürede gerçekleştirilen “Gelecekteki Fındıklı Çalıştayı”
umut verici sonuçlar ve öneriler getirmiştir. Bu tür çalışmaların devamlılığı
sağlandığında Karadeniz bölgesinde benzerlerinden çok daha farklı nitelik, estetik
ve çekicilik gibi kaybedilmekte olan eski kimlik değerlerine kavuşabileceği gibi
gelecek nesillere de esin kaynağı olabilecektir.
Yürürlükteki planın revizyonu veya yeni plan: Bu sürecin başlatılabilmesi
için Fındıklı Belediyesi ya da Kaymakamlığın birlikte ya da birinin ev
sahipliği yapmasıyla 2013 yılının Nisan ayı içinde bir atölye çalışması
yapılmalıdır.
Merkeze yakın mahalle, belde ve köylerinde kültür varlığı mimari
örneklerin korunması çalışmaları (rölöve, restitüsyon,restorasyon
projeleri) yerel yönetim, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının
işbirliğiyle yapılmalıdır.
Yeni evlerin tipleştirilme çalışmaları: Bu çalışma süreci içinde mimarlar,
STK’lar, platformlar ve konu ile ilgili üniversitelerin mimarlık bölümleriyle
ilişkiler kurulmalıdır.
Çalıştay’a katılan tüm grupların nazım (genel) plan, uygulama planları ve
kentsel tasarım projelerinin amaç, hedefler ve işlevlerine girdi vermeleri
gereklidir.
Kent Konseyi kurulmalı : Tüm bu çalışmaların organizasyonunu yürütmek
üzere Fındıklı Kaymakamlığı ve Belediye bünyesinde planlama, plan
revizyonları ve de en önemlisi kentsel tasarım projelerinin üretilmesi ve
sürekliliğinin sağlanması amacıyla bir Kent Konseyi kurulmalıdır.
97
ÖNCELİKLİ ÖNERİMİZ : FINDIKLI’DAKİ OTOYOL REVİZYONU
Grubumuz için öncelik taşıyan konu, trafiğin kıyıya çekilerek insanların
denizden tecrit edildiği uygulamanın yeni bir düzenlemeye kavuşturulmasıdır.
Ulaşım sorununun çözümlenmesi yerine yeni sorunlar üreten Karadeniz
otoyoluna hiç olmazsa Fındıklı ilçe sınırları içinde doğru bir revizyon yapılarak
“doğru örnek” ortaya konulabilmelidir. Plansız ama yararlı imajı verilerek aceleye
getirilen ve insan – deniz ilişkisini kesen mevcut uygulamanın yeni planla doğru –
yanlış kavramlarının yaşanarak kamuoyuna kanıtlanması sağlanacaktır.
Çalıştay sırasında grubumuz tarafından hazırlanan haritada görüldüğü gibi;
Kıyıdan geçen transit yolun Yeniköy (Gurupit)’den itibaren doğuya doğru tünel ile
yeraltına alınarak güneye kaydırılması, Paçva’da viyadük köprü ile Arılı deresinin
geçilmesi, Gavra mahallesinde tekrar yeraltına alınması ve Çağlayan deresinin
yine viyadük köprü ile aşılmasıyla doğu yakasına bağlanması, Arhavi’ye doğru
Aksu’ya ulaştırılarak mevcut kıyı yoluna bağlanması sağlanmalıdır.
Her iki dere aşılırken yonca kavşaklarla iki şeritli yollarla batısındaki ve
doğusundaki noktalardan güneye (yani iç yerleşmelere), kuzeye (merkeze) ve kıyı
yoluna bağlanacaktır. Kıyı yolunun güneydeki iki şeridi yalnızca binek otolarına
açık olmak koşuluyla kuzeydeki iki şerit yayalar için çevre düzenlemelerine
ayrılmış olacaktır. Fındıklı kıyılarında balık lokantaları, kahveler, hatta
kıraathaneler ve plaj düzenlemeleri ile bunları destekleyecek küçük hizmet
üniteleri yer alabileceklerdir.
98
99
7 - KOBİ GİRİŞİMCİLİK VE ÜRETİM ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
R. Hakan Özyıldız ( Moderatör), Tülin Acar, Aydan Aydınoğlu, Sami Alpak,
Aziz Köroğlu, Ahmet Akçelik, Ruhan Kurtoğlu, Hakan Yıldırımkaya
FINDIKLI’DA GİRİŞİMCİLİK, ÜRETİM VE KOBİ’LER
“Gelecekte Fındıklı Çalıştayı”nın (bundan sonra Çalıştay olarak anılacaktır)
konu başlıklarından birisi KOBİ ve Girişimcilik (bundan sonra KOBİ’ler olarak
anılacaktır) oldu. Konusunu ele alan Grubumuz kapsam ve içerik olarak
doyuruculuğu çok yüksek sonuçları içeren tartışmalar yapmıştır.
GİRİŞİMCİLİĞİN ÖNEMİ
Sözlüğe bakınca, girişimci; ticaret, sanayi gibi alanlarda sermaye koyarak bir işi
yapmaya girişen, kar amacıyla riski üzerine alan kişi olarak tanımlanmaktadır. Üretim
açısından bakınca mal ve hizmet üretebilmek için bütün üretim öğelerini en iyi
koşullarda bir araya getirebilen kişi veya kişiler rasyonel (akılcı) davranan kişilerdir.
Dolayısıyla kar amacı güderek riski üzerine alırlar ve ihtiyaçları karşılamak için üretim
öğelerini satın alıp, bunları bir araya getirecek imkânı sağlarlar. Ancak kar ve zarar
ortak olduğuna göre zararı da zımnen kabullenirler. İktisatta klasik üretim formülü
genellikle; "Sermaye + Emek + Teknoloji = Mal veya Hizmet üretimi" olarak ifade
edilir. Ancak özellikle 1990’lı yıllardan sonra üretim faktörlerini en akılcı şekliyle bir
araya getirebilenlerin gerçek girişimciler olduğu genel kabul görmüştür. Böylelikle
üretim formülünde “girişimcilik“in ve iyi yönetişimin de önemli faktörler olduğu
söylenmektedir.
Konuya biraz yakından bakınca, kapitalist ekonomilerde girişimcilik genellikle
zor ve karmaşık bir iş olduğu genel kabul görmektedir. Çevremizde çeşitli örneklerini
gördüğümüz birçok girişim başarısızlıkla sonuçlanırken, başarılı girişimler sonucunda
önemli yenilikler ve ilerlemeler gerçekleşmektedir.
100
Bu bağlamda girişimci ekonomiyi canlandırmada önemli bir role sahiptir. Yeni iş
olanakları yaratması, ürün, hizmet ve süreçlerde yenilikler getirmesi, mevcut işletmeler
tarafından karşılanmayan tüketici isteklerini karşılaması girişimciye önem kazandırır.
Yenilikçi ve yaratıcı olmak, esneklik, risk alabilmek, önceden görebilmek gibi
girişimcilik özellikleri iş yaşamında başarı etkenleridir.
Konuya bu açıdan bakınca Fındıklı’da üretimin, iş olanaklarının ve gelişimin
sıçrama gösterebilmesi için doğru girişimciliğin mutlak anlamda desteklenmesi
gerekmektedir. Destek sadece parasal, kredi anlamında olmak durumunda değildir.
Eğer doğru insana para verilmezse, o kredinin geri ödemesi zora girecek ve gereksiz
yere borç alan kişiler de bundan olumsuz etkileneceklerdir.
Burada en kritik soru kimin iyi girişimci olduğunun nasıl belirleneceğidir. Bu
seçimin sınavla, mülakatla olmayacağı kesin bir olgudur. Ancak isteyen, kendine
güvenen tüm adayların sorunlar ve riskler konusunda en detaylı şekilde
bilgilendirilmesinin çözümde büyük yararı olacaktır. Sonrası kendi parasını
kullananlar için şahsına, kredi/borç alıp işe başlayanlar için borç verene veya
bankaya bırakılmalıdır.
SORUNLAR
Üzerinde en fazla durulan konuların başında girişimcilik konusunun tam
olarak bilinmemesi ve dolayısıyla kavranamaması geliyor. Parası ve niyeti olan
herkesin bir işi ve işletmeyi yönetmeyi becerebileceği düşünülüyor. Tartışmalar
sonucunda ortaya çıkan en ilginç sonuçlardan birisi memuriyete veya özel
sektörde profesyonel bir işe giremeyen ve az da olsa parası olan birçok insanın bir
iş yeri çalıştırma deneyimi olmadan işe girişme cesaretini göstermesi olgusunun
yaşanması oldu. Deneyim eksikliği iş alanında olduğu kadar iş yeri yönetme
konusunda da kendini göstermektedir. Böylesine kötü başlangıçlar bir süre sonra
başarısızlığın nedenlerinden birisi belki de en önemlisi olabilmektedir. Konu
açısından biraz daha ilgi çeken bir yan, insanların böylesi şeylerin bir eksiklik
olduğunun farkında bile olmamalarıdır.
Sermayesi olduğuna inananlar çevrelerinde gördükleri örnekler üzerinden
yaptıkları gözlemler ve duyumlarına dayalı kararlarla yola çıkmadıkları
101
anlaşılmaktadır. “Kervan yolda düzelir” veya “Allah rızkını verir” inancıyla işe
başlanmaktadır. Böylesi başlangıçlar özelde esnaflığı ve genelde girişimciliği
sıradanlaştırmakta ve müşteri ile bağlantı kurulmasında sorunlar ortaya
çıkmaktadır. Ardından doğru işin, yerin ve zamanın seçilip seçilmediğine
bakılmaksızın başlatılan işler, çoğu zaman ya yetersiz gelirden ya da işletme
sermayesi yetersizliğinden veya yapılan işte yeteri kadar beceri sahibi
olunamadığından başarısızlıkla sonuçlanmaktadır.
Buna karşılık, KOSGEB ve İŞKUR gibi kamu kurumlarından ve/veya Esnaf
Odası gibi sivil toplum kuruluşlarından ne tür yardımlar alınabileceği konusunda
fazla istek olmadığı söylenebilir. Böylesi bir gelişmede adı geçen kurum ve
kuruluşların bürokratik yaklaşımı da önemli etkenlerdendir. Rize’de oturup
başvuru bekleyen anlayış mutlaka değiştirilmek zorundadır.
Öte yandan girişimcilik sadece bilgi, tecrübe ve istekle olabilecek bir şey
değildir. Bir de bunların yanında mutlaka devletin maddi desteği olmalıdır.
Teşvikler özellikle vergi sistemindeki yetersizlikler hem bölgesel kalkınma hem de
tek tek işletmelerin geleceği açısından çok önemlidir. İlk işe başlayanlar için bu
bilgilere ulaşımın kolay olmadığı muhakkaktır.
Nedenleri üzerinde çok dikkatli bir araştırma yapılması gereken diğer bir
konu da Fındıklı halkının kendi esnaf/girişimci hemşerilerine gösterdikleri
anlaşılması zor ilgisizlik ve destek yoksunluğudur. İlçemizde esnaflık yapan ve
deneyimi olan katılımcılar bu konuda oldukça sıkıntılı ve geleceğe yönelik
girişimcilerin hevesini kıracak yorumlarda bulunmuşlardır. Kendi tanıdığından
alış veriş yapmak yerine başkasına yönelen tüketicileri bu davranışlarının
nedenlerini anlamanın önemi üzerinde durulmuştur.
Fındıklı’da peşin parayla alış veriş yapma geleneğinin olmaması esnafın
hayatiyetini devam ettirmesi açısından oldukça önemlidir. Birçok girişimcinin
işletme sermayesinin yeterli olmaması, borçların söz verildiği tarihlerde
ödenmemesi özellikle küçük esnafı çok zorlamaktadır. Bir yandan genel ekonomik
şartlara bağlı olan bu durum, diğer yandan hemşerilerimizin çay hasadı dönemini
bekleme istekleriyle de bağlantılıdır. Yanı sıra emekli sayısı gittikçe artan ilçede
üçer aylık dönemlerin beklendiği de bilinmektedir. Ancak tüm bu gelişmeler bile
102
borcunu yabancıya zamanında ödeyen, bu konuda çok hassas olan Fındıklılının
kendi tanıdığına biraz daha özensiz kalmasının açıklaması olamaz.
Dolaysıyla, küçük esnafın güncel en önemli sorunu borçlu olmaları ve borç
miktarının her geçen gün biraz daha artmasıdır. Ancak borçların çoğu işyerine
harcanmamakta, işletme sermeyesi yapılmamaktadır. İşyerinden yeteri kadar
geliri olmayan küçük esnaf, ailesinin ihtiyaçları için borçlanmaktadır. Eğer bu
gözlem doğru verilere dayanıyorsa, işletme karlarının çok düşük olduğunu
söyleyebiliriz. Bu da ilçede küçük esnaflığın ne kadar zor şartlar altında
yapıldığının bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
KOBİ Grubunun diğer önemli bir saptaması; kadınlar, ülke aile yapısının ve
kadının toplumdaki yerinin bir sonucu olarak girişimcilikten uzakta olmalarıdır.
Kendileri yapmasalar bile eşlerini ve çocuklarını destekleme konusunda da çok
başarılı oldukları söylenemez. Aslında Karadeniz kadınının tarımsal üretimde
gösterdiği başarı, evin idari ve mali yönetimindeki atalarından gelen deneyimleri
ortadadır. Bu kadar girişken olan ve çoğunlukla üretimin içinde bulunan
kadınlarımızın ticari girişimcilik konusundaki potansiyellerinden uzak eksiklikleri
üzerinde dikkatle durulması gereken bir konudur.
Yanı sıra, KOBİ Grubunda Fındıklılıların bazı işlerde çalışma konusunda
çekinceleri olabileceği de tartışılmıştır. Özellikle nitelik gerektirmeyen işlerde
eleman bulmanın zor olduğu vurgulanmıştır. Hatta hizmet sektöründeki bazı
alanlarda çalışmanın ayıp olduğu bile konuşulmuştur. Bu bağlamda düzenli aylık
gelir yerine 4 aylık geçici işler tercih edilmektedir.
Tüm bunların ötesinde Fındıklı’da kapsamlı bir KOBİ/esnaf envanteri
olmadığı iddia edilmiştir. Esnaf Odası’nın kayıt sisteminin bu amaca hizmet etme
konusunda ne kadar yeterli olduğunun araştırılmasının yararlı olacağı
belirtilmiştir.
HEDEFLER
KOBİ Grubu ilk önce var olan sorunları belirlemeden çözüm önerilerini ve
hedefleri belirlemenin yanlış bir yöntem olacağını konusunda ortak görüş
oluşturdu. Bu bağlamda sorunlar konusundaki görüşünü yukarıdaki şekilde
103
özetledikten sonra hedefleri kısıtlı zamana sığdırmaya çalışarak ele aldı. Her biri
başlı başına devasa bir çalışma isteyen hedefleri başlıklar halinde aşağıdaki
şekilde özetlemek mümkün.
KOBİ’lerin ve esnafın hedef kitlesinin ve pazarının Fındıklı değil, önce
komşu iller, sonra bölge, ardından da tüm Türkiye olması gerektiği
konusunda görüş birliğine varıldı. Hatta Gürcistan ve Kafkasların yakınlığı
dikkate alınırsa İzmir’e, Antalya’ya mal satmaktansa Tiflis’e, Kırım’a
satmanın daha kolay olduğu hatırlatıldı. Bu bağlamda ihracatın da
girişimciliğin başlangıç hedeflerinden olması gerektiği vurgulandı. Diğer
bir değimle, uzağı gören girişimcinin en uzak ufku görerek işe
başlamasının yararına değinildi. Fındıklı’nın ihracata ve turizme yönelik
küçük bir üs olmasının eksikliklerinin araştırılmasının gerekli olduğu
anlaşıldı. Girişimcilerin işe başlarken bu vizyonla işe başlamaları, yeteri
kadar sermayeye ve işletme büyüklüğüne sahip olduklarında da ihracatı
düşünmeleri gerektiği anlaşıldı.
Girişimcilik eğitimi ve sağlanması gereken destekler konusunda yoğun bir
çaba içine girilmeli. Önce KOSGEB ve İŞKUR gibi ilgili kamu kurumları,
sonra esnaf odası gibi ilgili sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerden
oluşturulacak gruplar eğitime ve tanıtıma yönelik faaliyetlerini artırmalı.
Bu amaca yönelik olarak Fındıklı içinden ve dışından bu konuda deneyimi
olan hemşerilerimizden oluşacak bir “Girişimcilik Danışma Kurulu”nun
oluşturulmasının çok yararlı olacağı düşünüldü. Bu Kurul genel anlamda
girişimcilik konusunda destekler üretmenin yanı sıra belirlenmiş projelere
de özel yardımlarda bulunmak amacını taşımalı.
Pazarlama üretimin çok önemli bir aşamasıdır. En geniş çevrede bir Pazar
araştırması yapmak, genellikle küçük bir KOBİ için oldukça zor bir iştir.
Gerek kamu gerek Fındıklılı gönüllülerin bu konuda üreticilere yardımcı
olabilmek adına çaba göstermesinin gereği vurgulandı. Konu hakkında
yeterli bilgisi olmayan küçük girişimcilerin “Girişimcilik Danışma
Kurulu”nca desteklenmesi için ne tür mekanizmalar oluşturulabileceği
konusunun detaylı ele alınması yararlı görüldü.
Kadınların ve gençlerin girişimcilik konusunda önlerinin açılması için özel
104
bir çaba sarf edilmesinin önemine değinildi. Girişimci kadınların
sayılarının çoğalmasının ilçenin sosyo-kültürel sıkıntılarını aşmada çok
önemli olduğu konuşuldu. Kadının üretimdeki yerinin ülke kalkınmasına
katkısı vurgulandı.
Küçük ve orta ölçekli sanayi sitesi kurulması için bugüne kadar sürdürülen
girişimlere ivme kazandırılmalı. Özellikle arsa konusunda yaşanan
sıkışıklığı aşmak için Fındıklı’nın ortak bir girişim grubu kurmasında yarar
görüldü. Bunun partiler üstü bir anlayışla ele alınmasının çok yararlı
olacağı belirlendi.
Fındıklı’da bir “inkübatör” kurulması önerildi. Girişimciliğe başlayanlara;
vergi, teşvik, muhasebe, pazarlama, iş yeri ahlakı, teknoloji seçimi
konularında olabildiğince geniş profesyonel destek verilmeli. Bu destek ilk
başlayanlar için ücretsiz olurken, belli bir üretim aşamasına gelenler için
Fındıklı’da yeterli bilgi bulunması mümkün olmayan alanlarda, ücrete tabi
olmalı. Bu amaçla bölge Kalkınma Ajansı vb. kurumlardan alınabilecek
yardımlar organize edilmeli.
Yöreye özgü, ekonomik değeri olan ürünlerin listesi çıkarılmalı. Böylelikle
tarım konusunda üretim yapmak isteyenleri, sağlıklı ve yeterli bilgiler
sunulabilmeli. Bu bağlamda başta kivi, siyah üzüm, çay vb. ürünler olmak
üzere tarımsal üretime yönelik girişimlerin desteklenmesinin önemine
vurgu yapıldı. Bu tür girişimcilik için gerekli olan kooperatifçilik ve diğer
birlikteliklerin gerekliliği konuşuldu. Geçmişte yaşanan olumsuz örneklerin
dikkatle yeniden ele alınması ve doğru çözümlerin üretilmesi için
çalışılması önerildi.
Transit yol üzerinde bulunan güzel ilçemizin, geçici bir uğrak yeri, cazibe
merkezi olması konusunda yapılabilecekler irdelendi. Ancak, bugün
yaşanan bazı istenmeyen, hoş olmayan faaliyetler ortadan kaldırılmadan bu
tür girişimlerin yanlış sonuçlara yol açabileceği de vurgulandı. Kamu
kurum ve kuruluşlarının yetkilileri başta olmak üzere tüm Fındıklılıların bu
tür işyerlerinin ilçe merkezinden uzaklaştırılması için ikna ve gönüllülük
temelinde konuyu ele almalarının mutlak bir zorunluluk olduğu konusunda
fikir birliğine varıldı. Bununla beraber kurulacak yol üstü lokanta,
dinlenme tesisi, ufak ürün satış merkezleriyle yolcuların uğrak yeri
105
olabilecek bir merkez oluşturulabileceği kabul gördü.
Transit geçişte geçici konaklama yapanlara satış yapmak üzere, kadınların
ve diğer el sanatı üreticilerinin ürünlerini satabileceği, Karadeniz Sahil
Yoluna yakın bir “Viçe Sokağı” kurulması önerildi. Yerel mimariye uygun
küçük dükkânlarda satışa sunulacak el sanatları ve halk eğitim merkezi
atölyelerinde üretilen ürünlerin buralarda satışı için gerekli desteklerin
sağlanmasının acil bir konu olduğu kabul edildi.
Gerek ülkemizde gerek yöremizde nüfus her geçen gün yaşlanıyor.
Bölgemiz rahat bir yaşlılık geçirmek için oldukça uygun şartlara sahip.
İlçede özel “Emekli Yaşam Merkezleri” kurulması, hem hemşerilerimizin
hem de dışarıdan gelerek buraya yerleşecek olanların sağlık ve bakım
hizmetleri konusunda kalıcı projeler geliştirmesi için SGK, Sağlık Bakanlığı,
Aile ve Sosyal Hizmetler ile Ekonomi Bakanlıklarından proje desteği ve
diğer teşvikleri konusunda gerekli araştırmaların yapılmasının yararından
bahsedildi. Orta vadeli bir proje olan bu konuda gerekli altyapının
sağlanması için uzmanlardan görüş alınmasının yararlı olacağına karar
verildi.
Bazı iş alanlarında işçi bulunamamasının önündeki eğitim engelini aşmak
için İŞKUR/KAYMAKAMLIK/BELEDİYE işbirliğiyle mesleki eğitim
kurslarının düzenlenmesinin etkinliği irdelendi.
Fındıklı için çok geniş bir KOBİ envanteri çıkarılmalı. Esnaf Odası’nın kayıt
sisteminin yanında daha profesyonel ve üretken bir bakış açısıyla
düzenlenecek envanter, gelecekte ilçede iş yapmak isteyenlere ışık tutacak
kadar doyurucu olmalı. İşletmelerin faaliyet alanları, üretim potansiyeli,
kaç kişi çalıştırdığı vb bilgiler ilgilenenlerin bilgine sunulmalı. Bölgede
faaliyet gösteren bankalardan, ticari sır kapsamına girmeyecek bilgiler
alınarak envantere işlenmeli. Bir iş yapma düşüncesinde olan
hemşerilerimiz bu verilere bakarak fizibilite yapabilmeli.
İlçe özelinde girişimciliğin önünü açmak için gerekli olan özel teşvikler
konusunda başta kamu yetkilileri olmak üzere, siyasi parti temsilcileri ve
diğer sivil toplum kuruluşları bilgilendirilmeli ve ortak harekete geçmeleri
konusunda yardımları istenmeli.
Özellikle ilgili gençlere ilçe dışındaki başarılı örneklerin tanıtılması
106
konusunda yardımcı olunmalı. Genç girişimcilerin örnek işletmelerden
yararlanabilmesi için koordineli bir çaba içine girilmeli. Gerekirse kısa
sürelerle oralarda çalışmaları bir tür staj yapmaları sağlanmalı. İlçe dışında
işyeri olan hemşerilerimizin bu konuda daha destekler tavır içerisinde
olmaları sağlanmalı.
Esnaf ve sanatkâr Odası’nın kendi üyeleri ile bölge halkına yönelik
bilgilendirme çalışmalarını artırmasında büyük yarar olduğu kanaatine
varıldı. Kötü örneklerin tüm esnafı itham altında bıraktığı gerçeğinden yola
çıkılarak, yanlış davranışlar içinde olabilecek üyelerin, çağdaş yöntemlerle
uyarılmasının faydalı olacağı belirtildi.
YAPILACAKLAR
Bu hedefler ve somut önerileri tartışan KOBİ Grubu, yapılmasının yararlı
olacağına inandığı projeleri de aşağıdaki şekilde özetledi. Grup üyeleri her
projenin mümkün olan en geniş katılımcı grubunda detaylı bir şekilde ele
alınmasının yararlı olacağına vurgu yaptılar. Daha önemlisi projelerin
sahiplenilmesi olduğu konusunda görüş birliğinde olduklarını belirttiler.
Fındıklı’da sağlıklı bir esnaf değerlendirme anketinin yapılması.
Sanayi sitesi kooperatifinin çabalarının daha sağlıklı bir şekilde koordine
edilmesi.
Kadın girişimciliğin bilinçlendirilmesi ve pozitif ayrımcılıkla desteklenmesi
için özel bir yapının kurulması ve ivedi çalışmalarına başlaması.
KOSGEB, İŞKUR ve Meslek Yüksek Okulu’nun Fındıklı’da girişimcilik
kursları düzenlenmesi konusunda orta ve uzun vadeli bir program
çerçevesinde çalışmalarına başlaması. Kaymakamlık ve Belediyenin de bu
kursların desteklenmesi ve tanıtılması için gerekli desteği sağlamaları.
Transit geçenlere el sanatları satışının yapılacağı “Viçe Sokağı” konusunda
özellikle Belediye’nin harekete geçirilmesi.
Öneriler arasında yer alan yaşlı bakım merkezleri projesinin
destekleneceği varsayımıyla, Fındıklı’da sağlıkta ara eleman yetiştirilmesi
merkezi kurulması konusunda Rize Üniversitesi ile görüşülmesi.
Münhasıran girişimcilik ve üretim konusunda, bugün itibariyle biraz
107
dağınık bir görünüm sergileyen, Kaymakamlık, Belediye, KOSGEB, İŞKUR ve
Üniversite gibi kamu kurumları ile yerel dernekler, sivil toplum kuruluşları
ve siyasi partilerin bir araya gelerek Fındıklı’nın geleceği için güçlerini
birleştirmelerinin sağlanması. Bu amaca yönelik olarak Fındıklı’da
gönüllülerin de katılımıyla bir “Girişimcilik Danışma Kurulu”nun
kurulması.
108
8 - KADIN ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
Gökhan Yıldırımkaya (Moderatör), Ülkü Aytemiz, Sibel Bingöl, Fatoş
Kadıoğlu, Derya Bingöl
FINDIKLI’DA KADIN OLMAK VE GELECEK İÇİN ADIMLAR...
Toplumsal ve yerel kalkınmanın en önemli dinamiklerinden biri de
toplumun yarısını oluşturan kadınları güçlendirilmek ve kalkınmanın etkin bir
aktörü konumuna getirmektir. Acaba bu aktör toplumda ne kadar aktif rol
üstlenebilmekte, yaşama ne kadar eşit katılabilmektedir? Kadının ve toplumsal
cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi adına hangi adımları atabiliriz? Dünya’nın ve
Türkiye’nin yanıtını aradığı bu soruya, Fındıklı ölçeğinde hangi yanıtları
bulabiliriz? Hep birlikte, geleneğimizde var olan imece yöntemi ile bu sorulara
yanıt arayacağız.
BM Binyıl Kalkınma Hedefleri (BYKH) Gelişim Raporu’na göre, Türkiye
ilköğretimdeki cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırma hedefine yaklaşmış olsa da,
ortaöğretime devam etmeyen kız çocuklarının oranı düşündürücüdür. BYKH
Raporu, hedeflerin gerçekleştirilmesindeki engellerin önemli bir bölümünün
coğrafi ve sosyal cinsiyet eşitliği farklılıklarına dayanmaktadır. Türkiye’de
zorluklar ve yapısal engeller yaşadığı, Cinsiyet Eşitliğinin ve Kadın
Güçlendirilmesinin teşvik edilmesine özel ilgi gösterilmesi gerektiği aşağıdaki
veriler kanıtlamaktadır:
Sadece 7 milletvekilinden biri kadın
İl Genel Meclisi üyelerinin yüzde 3,5’i kadın.
Belediye Meclisi üyelerinin yüzde 1,5’i kadın.
Yaklaşık 3000 Belediye Başkanının sadece 26’sı kadın.
Yalnızca bir kadın vali olarak görev yapıyor.
Sadece bir kadın bakan var.
109
Kadınların yüzde 42’si hayatlarında en az bir defa şiddete maruz kalmış.
Şiddete gören kadınların yüzde 92’si hiçbir yere başvurmuyor.
Kadın sığınma evi sayısı sadece 80 civarında.
Her on kadından biri okuryazar değil.
Kadınların yaklaşık sadece dörtte biri işgücüne katılıyor.
Bu durum Fındıklı’da çok farklı mı? Örneğin bölgemizde Rize ve Artvin’den
en son ne zaman seçilmiş bir kadın milletvekilini anımsıyorsunuz? Ya da ne zaman
en son kadın bir belediye başkanın elini sıktınız? Fındıklı’nın kaç tane kadın il
genel meclisi üyesi var? Ya da belediye meclis üyeliklerinde kadının oranı?
Kadınların da tarımsal kökenli ailesel iş gücüne katılımı dışında çalışma hayatında
yeri ise çok sınırlı.
Üreme sağlığı, güçlendirme ve iş gücü piyasa katılımında toplumsal cinsiyet
eşitsizliği gösteren ve BM Küresel İnsani Kalkınma Raporu Cinsiyet Eşitsizliği
Endeksine göre, Türkiye 138 ülkeden 77’inci sıradadır.
Öte yandan, umut verici gelişmeler ise: TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonu, cinsiyet eşitliği ile cinsel ve fiziksel manada kadın haklarının
koruması adımları içeren ceza kanunu hükümleri, evlilikte erkek üstünlüğünü
kaldırarak ailede kadın-erkek eşitliğini getiren medeni kanun hükümleri, aile içi
şiddete karşı aile koruma kanunu hükümleri; “50.000’den fazla nüfusu olan
belediyelerin ve büyükşehir belediyelerinin kadın ve çocuk sığınma evleri
kurmasını öngören 5393 sayılı Belediye Kanunu...
Genel olarak, kadın haklarını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini temin eden
hukuksal çerçeve elverişlidir. Ancak, kadın haklarını ve toplumsal cinsiyet
eşitliğini uygulamada sağlama Türkiye için temel zorluk olarak kalmaktadır. Bu
hukuksal çerçevenin siyasi, sosyal ve ekonomik gerçekliğe dönüştürülmesi için
daha fazla çaba harcanması gerekmektedir. Özellikle yerel düzeyde kadın
STK’ların, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında eğitilmesi ve bu
alanlarda farkındalığın artırılması gerekmektedir. Ayrıca, ulusal ve yerel düzeyde
kadın STK’lar ve ilgili kamu kuruluşları arasındaki işbirliğini ve görüşmeleri
güçlendiren çabalara gereksinim vardır. Kadın çalışma başlığı bu gereklilikten yola
çıkmaktadır.
110
BİRİNCİ BÖLÜM – BELİRLENEN FİKİRLER / HAYALLER
Kadının Siyasette ve Karar Alma Mekanizmalarında Etkin Yer alması
Kadınların Toplumsal ve Sosyal Yaşama Tam ve Etkin Katılımının
Sağlanması
Kadının Ekonomik Yönden Özgür ve Etkin Olması
Kadının Sosyal, Fiziksel ve Cinsel Şiddetten Uzak Yaşaması
Kadının Beden ve Ruh Sağlığı Yönünden Güçlendirilmesi
İKİNCİ BÖLÜM –ÖNGÖRÜLEN HEDEFLER
Kadının Siyasete Katılımının Özendirilmesi
Kadın Sağlık Göstergelerinin İyileştirilmesi
Kadının Çalışma Hayatı ve Üretime Katılımının Güçlendirilmesi
Mal ve Miras Dağılımındaki Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması
Çalışma ve Eğitim Yaşamında Kadına Fırsat Eşitliği Tanınması ve Pozitif
Ayrımcılığın Yaygınlaştırılması
Kadının Aile İçi Konu ve Kararlarda Eşit Söz Hakkına Sahip Olması
Şiddet Konusunda Kadının Bilgiye ve Gerekli Tüm Hizmetlere Erişiminin
Sağlanması
Kadının Toplumsal Yaşam Alanlarında ve Faaliyetlerde Kısıtlama
Olmaksızın Yer alması
Kadın ve Erkeklere Üreme Sağlığı Danışmanlığının ve Hizmetlerinin Yaygın
ve Nitelikli Bir Şekilde Sunulması
Kadınlarda Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonların ve Rahim Ağzı Kanserinin
Yaygınlığının Azaltılması
Fındıklı Dışında Yaşayan Kadınların Sosyo-Kültürel Değerlerinin ve
Bağlarının Güçlendirilmesi
Kadının Aile İçi ve Sadece Tarımsal İşlerde Yükü Tek Başına Üstlenerek
Ezilmesinin Önüne Geçilmesi
Fındıklı Dışında Yaşayan Kadınların Yöredeki Kadınlarla İşbirliğini Ve
Desteğini Artıracak Mekanizmaların ve Yapıların Geliştirilmesi
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM – ÖNERİLEN FAALİYETLER111
Şiddete Uğrayan Kadınlara Ne Yapacakları Konusunda Bilgilendirme
Eğitimleri Verilmesi (Sivil Toplum Kuruluşları, Adli Birimler)
Halk Eğitim Programlarına Kadına Yönelik Şiddet Modülü Eklenmesi
(Fındıklı Halk Eğitim Müdürlüğü)
Akraba Evliliklerinin Sakıncaları Konusunda Sağlık Eğitim Programları
Yapılması (Rize İl Halk Sağlığı Müdürlüğü)
Okul Eğitim Programlarında Şiddet Konusunun İşlenmesi (Rize Milli
Eğitim Müdürlüğü)
Kent İçi Ulaşım ve Aydınlatmada Kadının Güvenliğini Arttıracak Şekilde
İyileştirmeler Yapılması (Fındıklı Belediyesi)
Aile İçi İletişim ve Danışmanlık Uygulamalarının ve Hizmetlerinin
Verilmesi (Rize Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü)
Anne-Baba Eğitim Programları Düzenlenmesi (Sivil Toplum Kuruluşları,
Milli Eğitim Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü)
Kadınlar İçin Spor Faaliyetleri Olanaklarının Arttırılması (Belediye, Özel
İdare)
Belediye Başkanlığı, İl Genel Meclis Üyeliği, Belediye Meclisi Üyeliği,
Muhtarlık Seçimlerinde Kadın Aday Sayısının Artırılması (Sivil Toplum
Kuruluşları, Siyasi Partiler)
Kadınların Siyasette Aktif Katılımını Destekleyen Platform ve Derneklerin
Kurulması (Sivil Toplum Kuruluşları)
Fındıklı Kent Kadın Meclisinin Kurulması (Fındıklı Belediyesi)
Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarının Kurulması ve Aktif Çalışması (Sivil
Toplum Kuruluşları) Örnek: Viçe Dalepe Derneği (VDD) Kurulması
Kadın Psikoloji ve Danışma Merkezi Kurulması (Rize İl Halk Sağlığı
Müdürlüğü)
Düzenli Topluma Dayalı Kadın Sağlığı Tarama /Hizmet Programları
Yaygınlaştırılması (Rize İl Halk Sağlık Müdürlüğü)
Kadın Sağlık Okur-Yazarlığı Kampanyası Başlatılması (Rize İl Halk Sağlık
Müdürlüğü)
Yeterli donanıma ve kapasiteye sahip Kadın Doğum Hizmet Birimlerinin ve
Servislerinin Kurulması (Rize Sağlık Müdürlüğü)
Kadın Danışma Merkezlerinin Kurulması (Rize Aile ve Sosyal Politikalar
112
İl Müdürlüğü )
Kadın El Emeğinin Değerlenebileceği Platformların Oluşturulması (Sivil
Toplum Kuruluşları, Yerel Yönetimler)
Kadının Mal Varlığı ve Gelirini Kullanma Konusunda Bilinçlendirilmesi
(Sivil Toplum Kuruluşları)
Kadınlar İçin İstihdama Dayalı Eğitim Programlarının Yaygınlaştırılması
(Rize Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü)
113
9 - SAĞLIK ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
Dr. Yılmaz TORLAK (Moderatör), Dr. Yakup Hindistan, Prof. Dr. Şule Şişman,
Ecz. Ayşe Bayraktar, Ecz. Akif Selimoğlu
GİRİŞ
İlçemizde Karadeniz bölgesine hizmet veren Sağlık Bakanlığına ait Guatr
hastanesi bulunmaktadır. 50 yatak kapasiteli olan hastanede Acil Polikliniği, diş
hekimliği ve diğer branşlarda hizmet veren bölümleri yanı sıra tam teşekküllü
ameliyathanesi, biyokimya laboratuarı, röntgen ve ultrason üniteleri, böbrek
diyaliz ünitesi bulunmaktadır. Hastanede 14 uzman doktor kadrosu
bulunmaktadır. İlçemizde ayrıca Toplum Sağlığı merkezi ile 5 bölgeye ayrılmış Aile
Hekimliği merkezleri bulunmaktadır.
HAYALİMİZ;
Karadeniz bölgesine hizmet veren hastanenin fiziki koşullarının dünya
standartları seviyesine getirilmesi; tüm branşlarda iyi eğitim almış,
donanımlı hekim ve yardımcı personeli ile hem Karadeniz bölgesinin hem
de komşu bölgelerdeki guatr hastalarının teşhis, tedavi ve takiplerinin
yapılacağı örnek bir hastane haline getirilmesi.
Böbrek diyaliz ünitesinin daha çok hastaya hizmet verecek şekilde yeni bir
Böbrek Diyaliz Merkezi haline getirilmesi, bu merkezin düzenli
çalışmasının sağlayan hekim ve yardımcı sağlık personelin sayısı ve
kalitesinin artırılması
Toplum sağlığı ve Aile Hekimliği merkezlerinin daha etkili çalışmasını
sağlayacak alt yapının ve insan kaynağının genişletilmesi. Böylece
bölgedeki kadın ve çocuk sağlığı ile ilgili standartların iyileştirilmesi,
böylece hem ruhsal hem de bedensel olarak sağlıklı nesillerin
yetiştirilmesi.
114
Uyuşturucu kullanımı, kumar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında
gençlerin bilgilendirilmesi, gençleri kahve ve ya internet sitelerinden uzak
tutacak faaliyetlerin çeşitliliğini artırarak sporda, sanatta, bilimde dünya
çapında adı geçecek gençlerin yetiştirilmesi, gelecekte farkındalığı yüksek
yetişkin olmaları için her türlü desteğin verilmesi,
Temiz deniz ve dereler için arıtma çalışmalarının yapılması, çevre temizliğe
önem verilmesi, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi, bu konuda sivil
toplum örgütleri, dernekler ve resmi makamlar ile iş birliği yapılması
Köylerde yaşayan halkın doğal yaşamın bozulmaması için çevre
temizliğinde bilinç düzeylerinin yükseltilmesi (çöplerin toplanması,
ayrıştırılması ve imha edilmesi)
Köylerimizde yaşayan halkımızın ürünlerini yetiştirirken insan sağlığını
tehdit etmeyen koşullarda bilgilendirilmesi, teşvik edilmesi ve bu konuda
bilinç düzeyinin yükselmesini sağlayacak eğitimlerin verilmesi,
Bölgede güneşli günlerin az olmasın ve bölgenin bol yağış almasına bağlı
olarak topraktaki elementlerin ( kalsiyum, iyot ve demir) yeterli olmasına
bağlı olarak çoğunlukla guatr, anemi ve kanser vakaları görülmektedir. Bu
konuda bölge halkı bilgilendirilmeli ve gerekli önlemler alınması için alt
yapı çalışmalarının yapılmalıdır.
Sağlıklı nesiller yetiştirmek için okullarda hijyen ve beslenme konusunda
yaşam dersleri anlatılmalı, çocuklar bu konuda bilinçlendirilmelidir,
İlçede yapılması planlanan kongre merkezinde ulusal ve uluslararası
sağlıkla ilgili toplantı, kongre ve seminerlerin yapılarak ilçenin kongre
merkezi haline gelmesi,
Bu çalışmalarla gelecekte düzenli, temiz ve sağlıklı şehrimiz, zümrüt gibi
yeşil köylerimiz, billur gibi akan derelerimiz, mikropsuz içimi hoş
sularımız, masmavi denizimiz, lezzetli organik sebze ve meyvelerimiz,
bilinç düzeyi yüksek halkımız, sağlıklı ve mutlu yaşayacaklardır.
115
10 - KATILIMCILIK VE TEMSİLİYET ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
Mehmet Bingöl (Moderatör), Füsun Başak, Yaşar Özcihan, Sabri Alper, Nejdet
Kadıoğlu, Sabri Aydınoğlu, Kadirhan Kadıoğlu, Mehmet C. Peker
BAŞLARKEN
Temsiliyet, herhangi bir etkinliğe bir grup insan adına katılan kişilerin, o
grubu ne denli temsil ettiklerinin ölçüsüdür. Bir çok etkinliğe / çalışmaya tüm
grup üyeleri katıl(a)madığı için katılabilenlerle yetinildiğinde, katılanların
katıl(a)mayanları ne ölçüde temsil etiği, çoğu kez üzerinde düşünülen bir sorudur.
Şu gerçeği görmek durumundayız, “Katılım arttıkça Temsiliyet önemini
yitirir”. Ne yazık ki hem ilçemiz özelinde hem de ülkemiz genelinde fazla katılım
sağlandığından değil katılımın yeterince olmamasından ve dolayısı ile
katılımcılığın benimsenmemesinden “Temsiliyet sorunu” yaşanmaktadır.
Bizler de “bu gerçeğin” farkında olarak hem ÇALIŞTAY’a katılan yaklaşık yüz
kişi ve çalışma grubumuzda bulunan sekiz kişi ile konunun öneminin farkında
olarak , bir sonraki sohbetimizde daha fazla kişi ile konuyu farklı boyutları ile
tartışmayı dileyerek sohbete başladık.
Konu başlığının ana ekseni toplumsal duyarlılıklara katılım olarak öne
çıkmaktadır. Bunun için de önce Farkındalık yaratılması sonra Katılımcılığın
arttırılması, daha sonra Temsiliyetin başarılabilmesi ve en sonunda da iç denetim
mekanizmalarının çalıştırılarak geliştirilerek sürdürülebilirliğin sağlanması
gerekmektedir.
Bu fikirden hareketle grubumuzda geliştirilen fikirler; Hayallerimiz,
Hedeflerimiz ve Önerilerimiz başlıkları ile toparlanmaya çalışıldı.
116
HAYALLERİMİZ
Yaşam kalitemizin sürekli gelişmesi
Fındıklı’da sosyal yaşama uygun yerleşim
Farkında, Duyarlı, Bilinçli Katılımcı Fındıklılı
Özgüveni olan, Duyarlı ve Aktif Genç
Örgütlerimizin yönetimlerinde Kadın eli
Sağlıklı İletişim
Her eve bir üye
HEDEFLERİMİZ
Fındıklılı’lar envanteri
Gençlere yönelik etkinlikler
Sosyal paylaşımı dikkate alan yerleşimler
MECİ kültürünün canlanması
Farklı kültürlerle Ortak Mutlu yaşam
İhtiyaçlarımıza yönelik örgütlü yapılar
Örgütlerimizin iş ve güç birlikleri
Fındıklı Sanat ve Kültür Festivali vb paylaşımlar
Yukarıda sözü edilen Hayal ve Hedeflerin paylaşılabilmesi, tartışılabilmesi,
gözden geçirilebilmesi ve projeler ile ilgili ortak aklın oluşturularak
planlamaların yapılabilmesi için daha çok bir araya gelinebilmesi gerektiği
konusunda aynı fikirde olduğumuz görüldü.
Fındıklı’da ve Fındıklı dışında yaşayan Fındıklılı’ların öncelikle, Fındıklı’yı
düşündüklerinde ata yadigarı topraklarının tüm güzelliklerine rağmen kendilerine
ne kadar yük veya sorun kaynağı da olduklarını düşünmeleri yerine o topraklar ile
ilgili ne kadar keyifli şeyler paylaşılabileceğini düşünmelerinin sağlanmasının
öneminin altı çizildi.
Bunun içinde yıllardır süre gelen “arazilerimizdeki üretim ve paylaşım
yönteminin” masaya yatırılarak konu ile ilgili projeler yapılmasının doğru olacağı
ve ilk önerinin de tarafımızdan yapılmasının görevimiz olduğu düşünüldü ve bir
taslak oluşturuldu.
117
Fındıklılı’ların yasam kalitesinin arttığını hayal ettik.İlçedeki arazi sahiplerinin birleşerek, var olan tarımsal kooperatifleri revize
ederek belki de bir vakfa dönüştürerek tüm ilçe için sorun gibi gözüken münferit
uygulamaları dayanışma ile ortak çözüme kavuşturacak sistemlerin
geliştirilmesinin en uygun çözüm olabileceği düşünüldü.
Belli amaçla bu hizmetleri yerine getirebilecek organizasyonların alt
yapısına yönelik çalışmalar yapılarak olası (ticari bir işletme modeli –
Kooperatifleşme gibi yapılarla) çözüme ulaşılabileceği düşünüldü.
Bunun için ülke genelinde ilgili sektör(ler)de bilgi birilimi ve yaptırım gücü
olan kamu kurum / kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarını da
harekete geçirecek doğru adımların atılması gerekmektedir.
Örneğin, ilçemiz için öncelikli tarımsal ürünler olan kivi, çay ve fındıkın
kalitesi, standardı, her şeyi ile ele alınarak nitelikli ürünler haline getirilmeleri ve
“Fındıklı’lı Fındık” vb markalar yaratılarak ürünlerimizin gerçek değerinden
satılabilmeleri ve sahibi, üreticisi, emekçisi, tüketicisi vd tüm paydaşlarının
sonuçlarından memnun olacağı bir sistem kurulması sağlanmalıdır.
Bu geniş anlamdaki yani ilçe genelindeki hayalimizi daha küçük anlamda,
köy yada mahallemize indirgediğimizde ;
Katilimi sağlayabileceğimiz sayı üç, beş, on ne olursa olsun ürün / sorun
bazında her üretici için toplanması, satılması başlı başına sorun olan hizmet ve
işlemleri daha organize bir yapılanma ile küçük ölçekte hayata geçirmek mümkün
olabilecektir.
Örnek:
10 üreticinin bir araya gelerek küçük bir Kooperatif modeli kurduğunu hayal
edelim.
Bu işletmenin katılımcıları tarafından seçilerek yetkilendirecekleri
profesyonel yöneticiler, üretim, hasat, pazarlama, fiyatlandırma ve satış
adımlarının kabul edilebilir hale getirilmesi vd tüm işlemleri yerine getirseler,
ortak sorunlarımız ilgili uzmanlar destekleri ile çözülse...
Yani öyle bir Kooperatif modeli hayal ettik ki:
118
Bahçemdeki çayım, fındığım, kivim, armudum ,üzümüm, domatesim,
fasulyem, salatalığım yada benim bilmediğim ama ziraat ve orman
fakültesinin bizim ilçemizin doğa yapısına uygun yetiştirebileceğimizi
önereceği bir başka urun ne ise tüm bu ürünlerin dikilmesi, çapalanması,
temizlenmesi, gübrelenmesi, toplanması, satılması ya da benim tüketimim
için yaşadığım yere ulaştırılması gibi hizmetlerin bu Kooperatif tarafından
planlanıyor ve uygulanıyor,
Baba yadigârı olan evimize geldiğimizde yaşadığım elektrik, su, yakıt boya,
onarım, bakim, restorasyon, tamir, temizlik, ulaşım vb ihtiyaçlarımıza dair
hizmetlerin bu Kooperatif bünyesinde kadrolu yada geçici olarak
çalıştırdığı elemanlar tarafından veriliyor,
Yine kısa süreli bulduğumuz tatil fırsatlarını değerlendirmek için
gittiğimiz baba yadigârı evimizin diğer zamanlarda boş kalması yerine bu
Kooperatif tarafından eko turizme açılıyor.
Ve dedik ki:
Fındıklı’lı arazi sahiplerinin yaşam kalitesini artıracak hizmetleri
alabilmeleri için Kooperatif model(ler)i oluşturulmalıdır.
Fındıklılı envanterine sahip olduğumuzu hayal ettik.Fındıklı ile ilgili hangi konuda proje yaparsınız yapın, kısır tartışmaların
yaşanmaması ve en yüksek katılımın sağlanması için doğru verilere olan ihtiyaç
öne çıkmaktadır.
Öncelikle ulaşmak istediğiniz kişilerin isimlerinin ve ihtiyaçlarının
belirlenmesi ve sonrasında da katılımlarının sağlanması yöntemleri tartışılmalıdır
diyerek;
Farkındalık yaratacağımız, Katılımcılığa davet edeceğimiz tüm Fındıklı’lara
ait bilgilere (isimlerinin dışında, adresleri, ilgi alanları, uzmanlık alanları, vb)
ihtiyacımız olduğu öne çıkınca:
Süreç içerisinde güncellenerek ve daha çok Fındıklı ve Fındıklı dışındaki
Derneklerin katkıları ile bir Fındıklılı envanterinin çıkarılması
Fındıklı’da ya da gurbette olanlara bu envanterin ulaştırılarak herkesin
119
birbirini tanımasının sağlanması ve benzer ihtiyaçların belirlenmesi
Ortak ihtiyaçlara ortak çözümlerin daha kolay çözülebileceği öngörüldü.
Fındıklılı’lar olarak yıllardır çok güzel örneklerini verdiğimiz işbirlikleri ve güç birliklerine yenilerinin katıldığını hayal ettik.
Söz konusu çalışmaları daha planlı bir şekilde yaparak ortak çözümleri
yaratabilmek için en uygun araçlardan birinin de periyodik etkinlikler yapılması
olacağı düşünüldü.
İlçemizde kurulmuş olan STK ve Platformların farklı zaman ve farklı
konularda eşgüdüm içinde yapacakları etkinliklerin yanında hep birlikte ortak
değerlerimiz ve kültürümüzün yaşatılmasına, birbirimizi daha iyi tanıyarak
bağlarımızın kalınlaştırılmasına katkı sağlayacak Festival benzeri büyük ortak
etkinliklerin organize edilmesinin de çok önemli olduğu düşünüldü.
Söz konusu etkinliklerde Farkındalık, Katılım ve Temsiliyetin her sene bir
önceki seneye göre arttırılması en önemli hedef olarak ortaya konmalıdır
Önümüzdeki on yıllarda artan kalitede işbirlikleri ve güç birlikleri
yapabilmek için geniş katılımlı bir eşgüdüm komitesi oluşturulmalıdır.
Bu komitede ilçenin yerel yönetim temsilcileri , sivil toplum örgüt
temsilcileri ve Fındıklı dışındaki derneklerden temsilcileri bulunmalıdır.
Aslında yüz yıllar öncesinden beri sürdürülen ancak ne yazık ki son yıllarda
zayıflayan MEC kültürümüz bir çok konunun çözümünde bize destek verecek ve
bizlerin yarınlarımıza daha umutla bakmamızı sağlayacak bir “yaşama bakış”
tarzıdır. Atalarımızın da bizlerin de en güçlü olan bu yanını gençlerimize miras
bırakabilmek için iyi örneklerini onlara gösterebiliyor onlarla yaşayabiliyor
olmamız gerek.
Farkında, duyarlı ve katılımcı bir Fındıklı hayal ettikBirilerinin, bir gün, bizim için bir şeyler yapmasını beklemek yerine içinde
yaşadığımız veya özlemle uzak kaldığımız Fındıklı sorunlarına dair “neyi daha iyi
ve nasıl yapacağımızı” düşünmek hepimizin görevi olmalıdır. Bunun için de
hepimizin ilgili çalışmaları (Fındıklı’daki veya Fındıklı dışındaki oluşumlardaki)
120
temsilcilerimize bırakmamamız, olayları, gelişmeleri takip etmemiz, farkında
olmamız, sadece sorunun değil çözümün de parçası olmaya çalışmamız , bunun
için de her evden en az bir kişinin ilgili oluşumlardan birinde aktif olarak çalışarak
günceli evimizin içine taşıması gerekmektedir.
Özellikle kadınlarımız ve gençlerimizin aktif olmaları sorunlarımızın daha
çabuk çözülmelerine ve mutlu paylaşımlarımızın artmasına katkı koyacaktır.
Uygulanabilecek en güzel ve doğru örgütlenmenin sorunun muhatabı olan
en küçük birimimiz ailelerimize kadar ulaşmasının sağlanması ve aileden
mahalleye, köye ve ilçeye doğru bir duyarlılık yapısı oluşturulmalıdır.
Alışık olduğumuz, üstten/yukarıdan /büyüklerimizden bekleme geleneğinin
aksine, sorunların ve çözümlerin mahalle sakinleri ile mahalledeki temsilciler
arasında paylaşılıp tartışılarak içselleştirilmesi ve sorunun muhatabı olan kişilerin
çözümün de parçası ve takipçisi olmaları sağlanmalıdır. Aile, mahalle, köy ve ilçe
bazında her seviyede yapılacak açık fikir alışverişleri ve karar alma toplantıları
sorun/çözüm denkleminde önceliklerin de belirlenmesini kolaylaştıracak, kaynak
planlamasında sadece merkezi otorite yerine yerel ihtiyaç sahiplerinin de söz
sahibi olmasını kolaylaştıracaktır.
Katılarak seçtiğimiz temsilcilerimizin tüm Fındıklı tarafından
desteklendiklerini hissetmelerini sağlamak ne kadar görevimiz ise, seçtiğimiz
“denetim ve danışma” kurullarının da Temsilcilerimizle verimli yol arkadaşlığı
yapmalarını takip etmemiz gerekmektedir.
Sorunsuz bir dünya olmayacağını unutmadan, çevremizde yaşanan olayların
ve olası etkilerinin farkında olarak ve daha önemlisi farkında olduğumuz
sorunlarımızın veya hayallerimizin ortak olduğunu hissettiğimiz kişilerle bir araya
gelerek, herkesin görüşleri ile katkıda bulunabileceği süreçleri planlayarak,
yaşayarak, gerçekleştirerek DAHA MUTLU OLABİLİRİZ.
121
ÖNERİLERİMİZ
Örgütlü yapılarımızın her sene en az bir ortak etkinlik planlamaları
Sosyal sorumluluk bilincinin arttırılması
Sivil Toplum Örgütlerinde iç denetim
Aktif üye sayılarının arttırılması
Makul periyotlarda ÇALIŞTAYlar yapılması
122
11 - KÜLTÜR VE SANAT ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
KATILIMCILAR
Yücel Yıldırımkaya (Moderatör), Yaşar Bayraktar, Evrim Çervatoğlu, Gürer
Karagedikli, Sıtkı Erduran, Yavuz Özmetin, Taner Aydın, Aydan Bulak, Ufuk
Çavuşoğlu, Efekan Bekiroğlu, Serdar Albayrak, Yaşar Çervatoğlu
ARAMAYA BAŞLARKEN
Oldukça geniş bir yelpaze konuşulabilecek kültür ve sanat konusu
katılımcılar tarafından sınırlı süre içerisinde etkin ve verimli bir şekilde
tartışılmış, Fındıklı ilçesi ve çevresi için her biri ayrı bir proje konusu olabilecek
fikirler ortaya çıkarılmıştır.
Bir yandan sanatın evrensel nitelikleri göz önünde tutulurken diğer yandan
yerel değerlerimizin sanata konu edilerek evrensel değerler seviyesine çıkarılması
için fikirler ortaya konmuş bu fikirler proje konusu olarak olgunlaştırılmaya
çalışılmıştır.
İlk Olarak İlçemizin Kültür ve Sanat alnında içerisinde bulunduğu mevcut
durum belirlenmeye çalışılmıştır.
MEVCUT DURUM
NÜFUS YAPISI VE GÖÇLERFındıklı ilçesi son nüfus sayımı (2010)verilerine göre 16.100 dür. Bu
nüfusun 9.980’i ilçe merkezinde 6.120’si ilçeye bağlı 22 köyde yaşamaktadır. Yaz
ve kış aylarında oldukça kapsamlı bir nüfus hareketliliği yaşanan ilçede yaz
aylarında önemli bir nüfus artışı gözlenmektedir. Çeşitli nedenlerle (memuriyet,
ticaret, öğrencilik vb.) ilçe dışında yaşayan Fındıklılıların ilçeye gelmesi ile merkez
ve köy nüfusunda önemli bir artış görülmektedir.
Yaz aylarında ilçeye gelen nüfusun bir bölümü de ailelerine ya da kendilerine
ait olan Çay ve Fındık tarım alanları ile meşgul olmaktadırlar. Çay ve Fındık hasadı
123
zamanlarının yaz ayları boyunca sürdürülmesi ilçenin yaz nüfusunun artmasına
etki eden diğer bir etkendir.
Çay ve fındık hasadına katılma gerekçesi dışında yaz tatillerini ilçede geçiren Fındıklılıların temel geliş nedenleri şu şekilde sıralandı:
Anne baba ve aile yakınlarının Fındıklı’da ikamet etmelerinden dolayı aile
büyüklerini ziyaret.
Ailenin genç kuşağı tarafından aile büyüklerinin tanınmasını sağlamak
Yaz tatilini fazla para harcamadan ailece geçirmek
Aile yakınlarının düğün, nişan, sünnet gibi merasimlerine katılmak
Son yıllarda giderek artmakta olan yayla turizmi gibi etkinliklere katılmak
Mevsim meyvelerinden yararlanmak(incir, üzüm, armut vs.)
Denize, dereye girmek, balık avı yapmak
Arıcılık yapmak olarak belirlendi.
Fındıklı ilçesinden olup iş ve benzeri nedenlerle ilçe dışında yaşayan
ailelerin çoğunlukla yaz aylarında olmak üzere ilçeye geliş nedenlerinin var oluşu
önemli bir kültürel etkileşim kaynağı olarak belirlendi.
Bu etkileşimin daha da güçlenmesi için ilçe dışında yaşayan Fındıklılı
ailelerin yaz tatillerinde daha yoğun olarak ilçeye gelmelerinin yollarının
aranması gerektiği belirtildi. Özellikle genç kuşağın Fındıklı’da yaz aylarında
severek vakit geçirmelerine yarayacak sosyal ve kültürel etkinliklerin
planlanmasının büyük önem taşıdığı görüldü.
Bu etkinlikler planlanırken bir yandan yöre kültürünün genç kuşaklara
aktarılmasına dikkat edilecek diğer yandan da bu kültür öğelerinin bu gençler
aracılığı ile yurt ve dünya düzeyinde tanınması sağlanmasına dikkat edileceği
vurgulandı.
Özellikle ilçe dışında yaşayan, çeşitli kültür ve sanat dallarında kendisini
yetiştirmiş Fındıklılıların yaz tatillerinde ilçeye getirilmeleri, genç kuşakla çeşitli
konularda atölye çalışmalarının yapılmasının önemi vurgulandı.
Bu çalışmanın yapılabilmesi için elektronik haberleşme imkânları
124
kullanılarak Fındıklı ilçesi ile ilişkili kültür ve sanat adamlarına ilişkin veri
tabanının oluşturulması gerektiği görüldü.
Yaz aylarının başladığı 15 Hazirandan itibaren belirlenecek çeşitli konularda
her hafta en az bir atölye çalışması planlanarak gençlerin bu faaliyetlere
katılmasının sağlanması kabul edildi.
Tiyatro, Fotoğrafçılık, Resim, Belgesel çekimi, Vitray, Yerel ve evrensel çalgı
aleti kursları, halk oyunları kursları vb. etkinlikler planlanarak etkin ve verimli bir
kültür ortamının sağlanması gerektiği vurgulandı. Bu etkinliklerin tanıtımının iyi
yapılması, ilgiyi uyandıracak tedbirlerin alınması, yaygın eğitim imkânlarının
değerlendirilmesi ile başarının sağlanacağı görüldü.
Fındıklı İlçesinde yaşanan ikinci bir nüfus hareketliliği İlçe merkezi İle Köy ve Mahalle Yerleşimleri arasında yaşanmaktadır.
En uzak köyü ilçe merkezinden 14 km civarında olan ilçede köylerin ilçe
merkezin olan uzaklığı ortalama 6-7 km civarındadır. Buna rağmen nüfusun büyük
bir bölümünün köydeki evlerinden başka ilçe merkezinde de bir evi
bulunmaktadır. Geçmişte son derece önemli sayılan ilçe merkezinde ev sahibi
olma olgusu çeşitli çarpıklıklara da sebep olmuştur. Köyden kent merkezine
yapılan göçün temel nedenleri irdelendiğinde şu saptamalar yapılmıştır:
Köy ve mahalle yollarının birçoğunun toprak berkitme yol olması bu
yolların son derece bakımsız ve ulaşımı güç olması ilçe ile köy arasındaki
ulaşımı güçleştirmiştir.
Köy yollarının bakımsız ve engebeli olması yolcu ve eşya naklinin pahalı
olmasına neden olmuştur.
Çay fabrikasında istihdamın başlaması her evden ilçe merkezine gidiş geliş
zorunluluğu doğurmuştur.
Orta dereceli eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin köye gidiş
gelişlerinde yaşadıkları zorluklar.
İlçe merkezinde olan okullarda eğitim öğretim kalitesinin daha iyi olduğu
düşüncesi
Kış aylarında kar yağışı nedeni ile yolun kapanması, elektriğin kesilmesi
125
gibi nedenler.
Bugün için yukarıda sayılan nedenlerin büyük bir bölümü geçerliliğini
yitirmekle beraber ilçe merkezinden mutlaka bir konut edinme arayışı devam
etmektedir. Ancak son yıllarda sosyo ekonomik yapıda meydana gelen
iyileşmelerin de etkisi ile köylerdeki konutlara önem verilerek buraların bakılı
hale getirilmesine özen gösterilmektedir.
Fındıklı İlçesinde hemen hemen 50 yıldan bu yana artarak ilçe merkezine
göç olgusu yaşanmıştır. Bu göç nedeni ile şehrin yakınlarındaki mahallelerde son
derece çarpık yapılaşma meydan agelmiş, herkes kalitesine pek aldırmadan
başımı sokacak bir yerim olsun anlayışı ile plansız, altyapısız yarı inşaat halinde
evler inşa etmeye çalışmıştır.
Bu durum bir yandan ilçe merkezinde plansız yapılaşmayı getirirken diğer
yandan da köylerin tenhalaşmasına, bakımsız kalmasına yol açmıştır. Yılın 6 ayını
köyde 6 ayını ilçe merkezinde geçirmeyi adet edinen insanlar giderek tarımsal
üretimden de kopmuşlardır. Başlangıçta inek, kedi, köpek ve tavuklarını ilçe
merkezinde edindiği evin yanındaki yerlere taşıyan ahali giderek bundan
vazgeçmek zorunda kalmış, köyünde beslemekte olduğu hayvanlarından
vazgeçerek hayvancılık büyük ölçüde azalmıştır.
Kış aylarında birkaç büyük köy dışında hemen tüm köyler boşalmakta olup
ancak mart-nisan aylarında yeniden köylere dönülmektedir.
Fındıklı ilçesinde yaşanan diğer bir göç olgusu da ilçe dışından çay tarımı yapmak üzere ilçemize gelen ailelerin göçüdür.
Yarıcı olarak da adlandırılan bu aileler Trabzon, Ordu, Giresun ve Erzurum
illerinden ilçemize gelip yerleşmektedirler. Genellikle çay tarımı alanında istihdam
olan bu aileler iş buldukları köylere yerleşmekte çay tarımı büyük ölçüde bu
aileler tarafından yapılmaktadır. Çağlayan, Sümer ve Arılı köylerinde çok büyük
oranda yerleşik olan Yarıcı aileleri içerisinde kalıcı olarak Fındıklıya yerleşenler
de bulunmaktadır.
İlçe kültürüne oldukça yabancı olan bu aileler ve çocuklarının adaptasyonu
ile ilgili çalışmaların yapılması ilçemize güç katacaktır.
126
Son yıllarda bu hareketliliğe ek olarak bir de Gürcistan kökenli kişilerin
ilçeye göçü yaşanmaktadır. Özellikle yarıcılar tarafından hasadı yapılmayan çay
tarlaları Gürcistan'dan ilçeye gelen işçiler tarafından hasat edilmektedir. Yerli
işçilere oranla bir ölçüde daha uygun fiyata çalışmakta olan Gürcü’ler çay ve fındık
tarımı, yaşlı ve hasta bakımı, inşaat ustalığı ve benzer işlerde çalışmaktadırlar.
Özellikle yaşlı ve hasta bakımı konusunda eğitimli ve tecrübeli olan bu
kişilerin çalışmaları için yasal zeminin oluşturulması ve bu kültürden
ilçemiz halkının doğru biçimde yaralanmasına çalışılmalıdır.
SOSYAL VE KÜLTÜR HAYAT
Fındıklı ilçesi geçmişinden bu yana canlı sosyal hayatı ve köklü kültürel
birikimi ile tanınmaktadır. Sosyal hayatı zenginleştiren temel unsur biri birine
güven duyan, karşılıklı haklara saygı gösteren, toplumsal hayatın temel kuralını
benimsemiş, taassuptan uzak, eğitimli bir nüfusun ekseriyeti oluşturmasıdır.
Nüfusun bu yapısının geçmiştekinin aleyhine olacak şekilde bozulması halinde
sosyal hayatın zayıflayacağı, insanlar arasındaki ilişkilerin zedeleneceği
görülmektedir.
İlçe halkının temel sosyalleşme alanları ilçedeki eğitim kurumları, düğün,
nişan, ölüm merasimleri, imeceler, Perşembe günleri(hafta günü),köy ve mahalle
komşulukları, çay alım yerleri, çay fabrikaları, yayla şenlikleri, festivaller, çok sık
yapılmayan tiyatro gösterileri, müzik dinletileri gibi ortamlardır.
Toplumun yukarıda sayılan sosyalleşme alanlarındaki ilişkileri toplum
kültürünün yeniden üretilmesine ortam sağlamaktadır. Son yıllarda bu alanlardaki
ilişkilerin zayıflaması ile toplumun kendi kültürünü yeniden üretmesi sürecinde
önemli sıkıntılar yaşanmaktadır. Ticari olan eğlence kültürünün birçok toplumsal
değeri tahrip ederek kendisini egemen kılmaya çalışması her alanda yozlaşmayı
da beraberinde getirmektedir.
Fındıklı ilçesinin canlı bir kültür hayatına kavuşması için toplumun temel
sosyalleşme alanlarına kolaylaştırıcı düzenlememelerin yapılması gerekmektedir.
İlçe halkının daha çok bir araya gelmesine zemin hazırlayacak organizasyonların
yapılması toplumun kendi kültürünü yeniden üretmesine olanak sağlayacaktır.
127
SOSYAL VE KÜLTÜREL AKTİVİTELERİN YAPILABİLECEĞİ TESİSLER ve ORGANİZASYONLAR
Fındıklıda 1953 yılında yapımı tamamlanan Fındıklı Ortaokulu binası uzun
yıllar ilçemizin sahne sanatlarının icrası ile ilgili ihtiyacını karşılamıştır. O günün
şartlarında inşa edilen binada her türlü toplantı ve gösteri izlemeye, sahnelemeye
müsait bir ortam yaratılmıştır. Bu bina Ticaret Lisesi binası olarak da hizmet
verdikten sonra 2008 yılında yıkılarak yerine Halk Eğitimi Merkezi binası inşa
edilmiştir. Ne yazık ki bu binada konferans salonu adı ile düzenlenen bölüm
mimari yapısı itibari ile son derece yetersiz, sadece öndeki iki sıranın sahneyi
görebileceği düzeyde inşa edilerek hali hazırda Fındıklı ilçesinde bir tiyatro
sahnesi bulunmamaktadır.
Sinema salonu da bulunmayan Fındıklı’da bu ihtiyacın komşu ilçelere
gidilmek yolu ile karşılanmaktadır.
Fındıklı Lisesi ve 11 Mart İlkokulu, Muammer Çiçekoğlu Orta Okulu ve aksu
Atatürk İlköğretim Okulunda da bu tür gösterilerin yapılabileceği ölçülerde bir
salon bulunmamaktadır.
İlçe Halkının bir araya gelip oturabileceği yerler içerinde en nitelikli alan
Merkez Cami önündeki alan, Saim’in yeri adı ile bilinene Nihat Şahinler Parkı ve
Fındıklı belediyesi tarafından 2012 yılında düzenlemesi büyük ölçüde
tamamlanan sahil düzenlemesi alanıdır.
Fındıklı Halkının en önemli sosyal organizasyonlarından biri de 1982 Yılında
yapılmaya başlanan yeşil Altın Gümüş deniz Fındıklı Festivaldir. Uzun yıllar ara
verilmeden sürdürülen bu organizasyon da 10 yıla yakın bir süreden beri
yapılmamakta olup ilçe halkının bir özlemi haline gelmiştir.
Kütüphane:
Fındıklı ilçesinin kültürel aktiviteler yönünden en gelişkin kurumu
kütüphanesidir. Halk eğitimi Merkezi binasında kendisine tahsis edilen alanda
hizmet veren Fındıklı Kütüphanesi 15.000 civarında kitaba sahip olup 50
civarında süreli yayına abonedir.
Fındıklı Kütüphanesinin elektronik kütüphane haline dönüştürülerek dünya
kaynaklarına erişimin sağlanabildiği bir merkez haline dönüştürülmesi için fiziki
128
ortamı müsait durumdadır.
Halk Eğitimi Merkezi:
Fındıklı İlçesi için büyük sayılabilecek nitelikte bir halk Eğitimi merkezi
binası bulunmaktadır. Bina içerinde her çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklerin
planlanmasına olanaklı mekânlar bulunmaktadır. Rize bezi dokuma atölyeleri,
yöresel el sanatlarının üretimi ve eğitimi ile ilgili kurulan atölye, dinlenmelik
salonu ve çeşitli, amaçlar için kullanılabilecek dershaneler daha etkin hale
getirilerek kullanılabilmelidir. Halk Eğitimi Merkezi binası ilçenin kültür merkezi
gibi ele alınarak yeniden yapılandırılmalıdır.
Binanın son katında yer alan 300 kişi kapasiteli konferans salonu bölümü
yeniden ele alınarak gerçek tiyatro sahnesi ve konferans salonu haline
getirilmelidir. Salon üzerinde bulunan beton kat açılarak salon içine yükseklik
kazandırılmalıdır.
İLÇENİN SAHİP OLDUĞU FIRSATLAR VE GELİŞTİRİLEBİLİR ALANLARIMIZ.
Ekibimizin yoğunlaşmış olduğu genel çalışma alanları şu şekilde belirlendi:
Yerel dil ve yer isimlerimiz.
Fındıklı kültür tarihi çalışmaları.
Çeşitli nedenlerle ilçemizin dışında yaşayan gençlerimizin geleneksel
kültür kaynaklarımızdan köy düğünleri, imeceler gibi değerlerimiz ile
etkin biçimde tanıştırılmaları.
Yerel müzik enstrümanlarımızın gençlerimiz arasında yaygınlaştırılması
çalışmaları.
Fındıklıda gerçekleştirilecek kültür ve sanat çalışmalarının bölge
turizminin gelişmesine katkıları.
Yerel mimarimizin korunması ve turistik değer haline getirilerek
sürdürülebilirliğinin sağlanması çalışmaları.
YEREL DİL VE YER İSİMLERİMİZKültü kavramı içerisinde yer alan unsurların başında kuşkusuz dil
129
gelmektedir. Fındıklı İlçesinde de yaygın biçimde geçmişten günümüze yerel bir
dil olan Lazca konuşulmaktadır.
Dil bir yandan kültürü oluştururken diğer yandan oluşan bu değerlerin
gelecek nesillere aktarılmasına köprü olmaktadır.
Ne yazık ki bugün çocuklarımızın büyük bir bölümü anne babalarının ve
dedelerinin konuştukları bu dili anlayamamakta ve konuşamamaktadır. Bu durum
üretilen kültür değerlerinin gelecek kuşaklara aktarılmasını neredeyse imkânsız
hale getirmektedir.
Ülkemizin ulaşmış olduğu demokrasi seviyesi ulusal kimliğimizin ve
kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan Laz dili ve kültürünü herhangi bir
provokatör anlayışa teslim almadan tartışılmasına uygun duruma gelmiştir.
Bu bağlamda Laz dilini ve Hemşin kültürünü araştırma ve geliştirme
merkezi olarak faaliyet gösterecek bir eğitim kurumunun üniversitemiz
bünyesinde kurulması ilçemize büyük avantajlar sağlayacaktır.
Bu eğitim kurumu bölge düzeyinde kültürel ve sanatsal içerikli çalışmalara
öncülük edeceği gibi Fındıklı ilçesine de lider ilçe konumu kazandıracaktır.
FINDIKLI KÜLTÜR TARİHİ ÇALIŞMALARIFındıklı ilçesinin sahip olduğu zengin bir sözlü kültür mirası bulunmaktadır.
Geçmişten bu yana toplum hafızasına yaşatılan sözlü kültür mirasımız geçen
zaman içerinde yok olmaktadır. Geçmişteki geleneksel yaşam biçimi ortamında
üretilen sözlü kültür bu ortamların yok olması nedeni ile kendisini yeniden
üretememektedir. Bu bakımdan geçmişin mirasının yazılı ve görsel veri toplama
araçları ile kayıt altına alınması oldukça büyük önem taşımaktadır. Atma türküler,
anılar, yaşanmış hikâyeler, masallar, fıkralar, efsaneler, yer adları, arazi adları,
yayla ve mera adları, bitki ve hayvan isimleri üretim biçimi, düğün, nişan
gelenekleri gibi başlıklara altında profesyonel kişilerin öncülüğünde veri toplama
ve kayıt altına alma çalışması yapılmalıdır.
Çeşitli nedenlerle ilçemizin dışında yaşayan gençlerimizin geleneksel kültür kaynaklarımızdan köy düğünleri, imeceler gibi değerlerimiz ile etkin biçimde tanıştırılmaları.
130
İlçemizin geleceğini kuracak olan genç kuşağın büyük bir bölümünün çeşitli
nedenlerle ilçe dışında yaşadığı gerçeğinden hareketle sosyal ve kültürel içerikli
organizasyonlar planlanmalıdır. Gençlerin yoğun olarak yaşadıkları şehirler başta
olmak üzere çeşitli kentlerde birlikte iş görebilecekleri sosyal aktiviteler
planlanmalıdır.
Yaz aylarında ilçede yer alan eğitim kurumlarının güzelleştirilmesi, köy ve
mahallelerde yer alan patikaların düzenlenmesi, dere ve deniz kenarlarının çöp ve
benzeri kirliliklerden arındırılması, bakımsız kalmış değirmenler, nitelikli dolma
taş evleri kemer köprüler gibi yapıların restorasyonu, yardıma muhtaç özürlü,
yaşlı gibi kişilere yardım çalışmalarının yapılması, köy düğünleri, imeceler gibi
organizasyonlarda gençlerin öncülüğünün teşvik edilmesi gerekmektedir.
Maddi durumu iyi olan sponsorların bulunarak yukarıda belirtilen
organizasyonları sahiplenmeleri sağlanmalıdır.
Yerel müzik enstrümanlarımızın gençlerimiz arasında yaygınlaştırılması çalışmaları.
Yerel müzik enstrümanlarımızdan tulum ve kemençeye gençlerin ulaşımı
kolaylaştırılmalıdır. Her evde bir kemençe veya bir tulum enstrümanın bulunması
için çaba harcanmalıdır. İlçe dışında yaşayan ailelerin mutlaka çocuklarına bir
kemençe hediye etmeleri teşvik edilmelidir.
Bunun dışında ilçede tulum ve kenece yapımı alanında faaliyet gösteren
kişilerin teşviki için özendirme çalışmaları planlanmalıdır.
Düğünlerin açılışı mutlaka kemençe ve tulum eşliğinde başlatılmalı, tulum
eğlencenin sonuna sıkıştırılmış bir enstrüman olmaktan çıkarılmalıdır.
Yerel mimarimizin korunması ve turistik değer haline getirilerek sürdürülebilirliğinin sağlanması çalışmaları.
Fındıklı ilçesinin en önemli kültür değeri sahip olduğu özgün mimari
yapısıdır. İlçemizin hemen her vadisinde son derece değerli köy konakları
seviyesinde kültür varlığı yapılarımız bulunmaktadır. Bu yapıların bir bölümü
korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiş olup çok sayıda benzer
yapının da tescillenmesi gerekmektedir.
131
Tescilli tarihi yapıların tamamına yönelik koruma projeleri geliştirilerek bu
yapıların turizmde konaklama alt yapısı olarak kullanılması sağlanmalıdır.
Fındıklı Kültür ve Sanat Köyünün kurulması:
Fındıklı ilçesinin Çağlayan vadisi kültür ve sanat köyü olarak düzenlenmeli,
dünya çapında ün yapmış sanat adamlarının burada konuk edilmesi ve onların
çalışma yapabilecekleri ortamların yaratılması gerekmektedir. Böyle bir yapının
kurulması halinde yerel değerlerimizin evrensel sanat değeri haline yükseltilmesi
ve korunması sağlanmış olacağı gibi gençlerimizin dünyayı tanımaları ve
algılamaları kolaylaşacaktır.
132
SONUÇ RAPORU
Bu Çalıştay, belki hepimizce bilinen ve zaman zaman dillendirilen bazı
hususların daha derli toplu bir şekilde ele alınmasını gerektirecek sonuçların
ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Öne çıkan ve öncelikle değerlendirilmesi
gereken hususları bir sonuç raporuna bağlayarak ilgi duyanların bilgisine daha
çarpıcı bir şekilde sunmak istedik.
Fındıklı halkı farklı ve özellikli özgün bir kültür ve sosyal yapıya sahip
olduğuna inanmaktadır ve bu durumun günümüz koşulları ile dönüşüme
uğramasından ve sıradanlaşmasından rahatsızlık duymaktadır. Bu sebeple,
hızla kaybolan arkadaş akraba ve komşu ilişkilerini geliştirmek, Fındıklı
ilçesinde ve diğer şehirlerde yaşayan aynı yaştaki insanları bir araya
getirerek kaynaşmalarını, bütünleşmelerini, beceri ve yeterlilik
kazanmalarını sağlamak birbirlerine aktarmak, kendi kültür ve temel
değerlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve kültürü sonraki kuşaklara
aktarmak amaçlı faaliyetlerin düzenlenmesini ve geliştirilmesini
beklemektedir.
Fındıklı, tarihinin her döneminde özellikle de Cumhuriyet döneminde
eğitimli ve aydın insanlar yetiştirmiş bir yöredir. Hayatın her alanında
eğitimle var olmak istemektedir. Önümüzdeki yıllarda da, Sosyal paylaşım
bilincine sahip, çevre sorunlarına karşı duyarlı, bilinçli ve eğitim düzeyi
yüksek bir Fındıklı halkı oluşması beklentisi içindedir. Özellikle Fındıklı’da
görev yapan veya Fındıklı nüfusuna kayıtlı öğretmenlerin bu süreçte etkin
rol alması beklentisi içindedir. Sivil toplum örgütleri ile iç içe bilinçli bir
yapı oluşturmasını temenni etmektedir.
Fındıklı yerleşim itibarı ile diğer Doğu Karadeniz ilçelerinde olduğu gibi
dağınık bir yerleşim alanına sahiptir ve tarım alanları kısıtlıdır. İlçe de
arazi planlamasının (tarım-turizm- yerleşim vb.) yapılması çok önem arz
eden bir husus olarak görülmektedir.
Diğer taraftan, tarım arazilerinin bölünmesinin önlenmesi ve ilçenin
ekonomik ölçekteki işletme büyüklüğünün tespit edilmesi, Tarımsal
133
üretimde (Fındıklı Balı, Fındıklı Pekmezi gibi),ticari markalaşma, belli
ürünlerde organik tarımın yaygınlaştırılması ve tarımda yerel istihdamın
artırılması öne çıkan konular arasında yer almaktadır.
Ekoturizm Vadisi, Pastoral Vadi, Detox Vadisi ya da hayal gücünüze,
yaratıcılığınıza ya da bir marka yaratma uğruna ortaya koyacağınız
vizyonunuza göre bir isimle adlandırabileceğimiz “Doğal yaşamın
bozulmadan devam ettiği, köy ve yayla kültürlerinin geleneksel olarak
yaşadığı, insanların köyünü, yaylasını terk etmediği, buradan geçimini
sağladığı ve haneleri şen olan bir vadi hayal ettikleri projenin hayata
geçirilmesi belki de Fındıklının geleceği için en önde gelen husus
olabileceği Yürütme Kurulumuzca ve tüm katılıcılar tarafından kabul
görmüş bir husustur.
İlçemiz önemli ölçüde çevre kirliliği tehdidi altındadır. Eğer önlem
alınmazsa kısa süre içinde telafisi güç durumlar ortaya çıkabilecektir. Bu
sebeple;
o Su Kaynaklarının ve derelerin korunması,
o Deniz ve Kıyı alanlarımızın korunması,
o Yaylalarımızın korunması ve yapılaşmaya izin verilmemesi,
o Doğal Yaşamın ve Bio-çeşitliliğin Korunması,
gibi hususlar ve özellikle de Çevre ve Ekoloji eğitimine bir an önce
başlanması ilçenin geleceği açısından çok önemlidir.
Hatta geçmiş dönemlerde halk tarafından geleneksel olarak uygulanan
gübreye dönüşebilecek doğal atıkların “onçvetula” diye adlandırılan
alanlarda depolanarak doğal gübreye dönüştürülmesi uygulamasının çok
basit olarak uygulanabilecek ve kirliliğin önlenmesi bakımından iyi bir
tedbir olacağı herkes tarafından kabul görmüştür.
Geçmiş dönemlerde, Çoruh iline bağlıyken “Viçe” olarak anılan bir ilçe iken.
1952 yılında Rize iline bağlanması ve adının “Fındıklı” olarak değiştirilmesi
hala tartışma konusudur. O dönemlerde, kasaba evleri de köy evlerinden
farksızdı ve ev sayısı Çağlayan, Hara, Arılı’dan daha azdı. Tek bir cadde
etrafında tek katlı, katlanan kepenklerle pencereleri iki yana açılan tek
mekânlı ahşap dükkanlardan oluşurdu. Merkez, taş duvarlı, geniş saçaklı
134
caminin bulunduğu alandı. Kasabaya göre büyükçe meydan ve ortasında
büyük bir çınar etrafında kıraathaneler, kahveler, ilkokul, berber, terzi,
demirci, bakırcı vb. diğer yapıları, yeşili çok yoğun ve denizi yazın durgun,
kış aylarında coşkun dalgaları ile sahili kayık ve takalarla dolu şirin bir
kasaba idi. Kasabanın tarihi kimliği ve geleneksel tüm değerlerinin
korunmasına yönelik gelişme planlarına ihtiyaç vardır. Kentlilere imaj
bırakabilmiş geleneksel değerlerin korunması ve gelecek kuşaklara
iletilmesi zorunludur. Sözü edilen değerler bugüne ulaşamamışsa yazılı,
çizili ve görsel belgelerle yeniden canlandırılması bir beklenti olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Kadın girişimciliğin bilinçlendirilmesi ve pozitif ayrımcılıkla desteklenmesi
için özel bir yapının kurulması ve ivedi çalışmalarına başlaması önemli bir
ihtiyaçtır.
Bunun için,
o KOSGEB, İŞKUR ve Meslek Yüksek Okulu’nun Fındıklı’da girişimcilik
kursları düzenlenmesi konusunda orta ve uzun vadeli bir program
çerçevesinde çalışmalarına başlaması. Kaymakamlık ve Belediyenin
de bu kursların desteklenmesi ve tanıtılması için gerekli desteği
sağlamaları.
o Transit geçenlere el sanatları satışının yapılacağı “Viçe Sokağı”
konusunda özellikle Belediye’nin harekete geçirilmesi
gerekmektedir.
İlçe kadınları, girişimci ve çalışkandır. Aktif hayatın içinde yer almak
istemektedirler. Mal ve miras dağılımındaki ayrımcılık kadınların
mağduriyetine neden olmaktadır. Özellikle genital enfeksiyonların
önlenmesi yönünde önemli koruyucu adımların atılması gerekmektedir.
Sağlık konusunda da önemli sorunlar yaşanmaktadır ve tespit edilen
aksaklıkların proje anlayışı ile ele alınması gerekmektedir.
o Bunların başında uyuşturucu kullanımı, kumar, cinsel yolla bulaşan
hastalıklar hakkında gençlerin bilgilendirilmesi, kahve ve ya internet
sitelerinden uzak tutacak faaliyetlerin çeşitliliğinin artırılması
sporda, sanatta, bilimde Türkiye hatta dünya çapında adı geçecek
135
gençlerin yetiştirilmesine ön ayak olunmalıdır.
o Temiz deniz ve dereler için arıtma çalışmalarının yapılması, çevre
temizliğe önem verilmesi, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi, bu
konuda sivil toplum örgütleri, dernekler ve resmi makamlar ile iş
birliği yapılması yine öncelikli konular arsında yer almaktadır.
o Bölgede güneşli günlerin az olmasın ve bölgenin bol yağış almasına
bağlı olarak topraktaki elementlerin ( kalsiyum, iyot ve demir)
yeterli olmasına bağlı olarak çoğunlukla guatr, anemi ve kanser
vakaları görülmektedir. Bu konuda bölge halkı bilgilendirilmeli ve
gerekli önlemler alınması için alt yapı çalışmalarının yapılmalıdır.
Kobi ve Girişimcilik konusunda ilçe kan kaybetmektedir ve komşu ilçeler
çeşitli siyası ve ekonomik kararlarla ön plana geçmektedir. Bu hususun
sebep ve sonuçları ile alınması gereken tedbirler özel bir çalışma konusu
yapılmalı ve orta ve uzun döneme yönelik stratejiler ve hedefler
belirlenmelidir.
Fındıklı ilçesi önemli göç olgularına sahne olmaktadır. Bir taraftan kendi
insanlarını ve özellikle de nitelikli olan genç kesimi kaybederken diğer
taraftan yaşanan ilçe dışından çay tarımı yapmak üzere ilçe farklı
bölgelerden nüfus akımı olmaktadır. Bu durumun getirdiği önemli sosyal
sorunlar yaşanmaktadır. Bunun getirdiği karakter değişikliği ilçeyi iki farklı
yapıya dönüştürmekte, Kendi öz değerlerini kaybettikleri noktasında
endişe yaratmaktadır.
o Çeşitli nedenlerle ilçemizin dışında yaşayan gençlerimizin
geleneksel kültür kaynaklarımızdan köy düğünleri, imeceler gibi
değerlerimiz ile etkin biçimde tanıştırılmaları.
o Yerel müzik enstrümanlarımızın gençlerimiz arasında
yaygınlaştırılması çalışmaları.
o Yerel mimarimizin korunması ve turistik değer haline getirilerek
sürdürülebilirliğinin sağlanması çalışmaları.
o Fındıklı Kültür ve Sanat Köyünün kurulması
Fındıklı halkının önemli beklentileri arasındadır.
Asıl önemle üzerinde durulması gereken bir husus da bu ve benzeri
136
çalışmaların artırılması ve sonuç alınabilecek pozisyonların yaratılmasıdır.
Gelecekte şimdi olduğundan daha iyi bir fındıklıyı hayal etmek ve görmek
Fındıklılıların ortak dileğidir.
YÜRÜTME KURULU
137
ÇALIŞTAY BASIN AÇIKLAMASIDeğerli Fındıklı Sevdalıları ve Yerel Medyamızın temsilcileri Merhaba,
Bildiğiniz gibi 22 - 23 Ağustos 2012 tarihlerinde buluşarak, Fındıklı'mız ile
ilgili hayallerimizi, bilgilerimizi tecrübelerimizle yoğuracak ve gururla miras
bırakabileceğimiz Viçe'mizin tohumlarını atacağımız sizlerle daha önce çeşitli
vesilelerle paylaşmıştık.
Yaklaşık altı ay önce, 3 Martta gündeme gelen bu güzel fikir doğrultusunda,
Fındıklı’da veya Fındıklı dışında yaşayan hemşerilerimiz ile ve yürekleri ile
Fındıklı’lı olan uzman dostlarımız ile aylar süren hazırlıklar sonrasında iki gün
süren ÇALIŞTAYI sonuçlandırdık.
Bu ÇALIŞTAY’ın amacı; GURUR ile MİRAS bırakabileceğimiz FINDIKLI’yı
VİÇE’mizi konuşmaya başlamaktı. Bu keyifli başlangıç yapılmıştır sevgili dostlar.
Yıllardır yaptığı çalışmalar gösterdiği duyarlılıklar ile farklılığını ortaya her
zaman koymuş olan FINDIKLI’LILAR bundan sonra da benzer çalışmalara,
sohbetlere, görüş alışverişlerine, toplantılara, etkinliklere “HERŞEY daha
yaşanabilir FINDIKLI için diyerek“ devam edeceklerdir.
Umuyor ve diliyoruz ki, bu ÇALIŞTAY öncesi eksikliği hissedilen, daha fazla
işbirliği / güçbirliği kolaylaşacak ve FINDIKLI’nın bugününe ve geleceğine zarar
verme ihtimali olan en ufak girişime yüzlerce kişi yerine binlerce kişinin cevap
vermesi mümkün olabilecektir.
FINDIKLI’mızın geleceğine olduğu kadar bölgemizin geleceğine de güzel bir
örnek oluşturacağından emin olduğumuz ÇALIŞTAY'ın benzerlerinin daha verimli
bir şekilde çevre ilçe ve illerde de yapılması bizlere gurur verecek ve bölgemizdeki
sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşantının kolaylaştırılmasına katkı koyacaktır.
Yaklaşık altı ay süren hazırlıklar sonrasında iki gündür yapılan ÇALIŞTAY’da
Gençlik ve Spor
Eğitim
Gıda ve Tarım
Turizm ve Tanıtım
138
Çevre ve Ekoloji
Kentleşme ve Sosyal Yaşam
KOBİ, Girişimcilik ve Üretim
Kadın
Sağlık
Katılımcılık Temsiliyet
Kültür ve Sanat
konularında hayaller ve bilgiler paylaşıldı. Ortaya çıkan görüş ve önerilerin
ekim ayı içinde basılı hale getirilmesi ve tüm katılımcıların yanı sıra dileyen
herkes ile paylaşılabilmesi planlanmıştır.
Sözlerimize son vermeden önce,
İlgili çalışmalara idari olarak destek veren Kaymakamımıza, Meslek Yüksek
Okulu Müdürümüze, yürekleri ve emekleri ile ÇALIŞTAYA destek veren herkese
çok teşekkür ederiz.
Bir konunun tekrar altını çizmenin faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bu
ÇALIŞTAYA bizzat katılan veya destek veren yüzlerce kişi olarak bizler
FINDIKLI’nın geleceğine dair hayallerimizi paylaşmak için bir araya gelme
fırsatı bulan FINDIKLI aşıkları olarak
Sadece FINDIKLI’nın yarını ile değil FINDIKLI’nın bugün içinde yaşadığı
sorunlar ile de daha yakından ilgilenmeye söz verirken
İlçemizde ve bölgemizde yaşanan, çevre katliamına yol açarak rant
paylaşımının araçları olan HES yatırımlarına karşı, ilçemizin onlarca yıl sonrası
düşünülmeden yapılan genel imar planlarının uygulanmalarına karşı, hukuk
devletinin yurttaşlar ile irtibat noktalarından olan Adliyenin ilçemizden
uzaklaştırılmasına karşı, ilçemizde eğitim gören öğrencilerin bir kısmına ağbi-abla
evlerinde kucak açılmasına karşı vb konularda farkındalık yaratılmasına,
duyarlılıkların paylaşılmasına, çözümlerin yaratılmasının yanında
GURUR ile MİRAS bırakılabilecek bir FINDIKLI’nın değerlerinin ve
güzelliklerinin korunmasına elimizden gelen desteği vereceğimizi tüm
kamuoyuna duyuruyoruz.
139
ÇALIŞTAY KATILIMCILARI
ÇALIŞTAY BAŞLIKLARI
MODERATÖR VE ÇALIŞMA GURUBU ÜYELERİ
e-posta
GENÇLİK VE SPOR
Hayrettin Gegez (Moderatör) [email protected] ; [email protected]
Hasan Aydınoğlu [email protected]İlhan ÖZSARI [email protected] KadıoğluNiyazi Alişan [email protected]ülent UzunerCavit HafızoğluOrhan AytemizKenan GürkanAdnan ÇavuşoğluÇiğden Alişan [email protected]
Koray Özyıldız [email protected] UzunalioğluAnıl Yüksel
EĞİTİM
Ömer Turna (Moderatör) [email protected]. Dr. Yüksel Güney [email protected] Ilancıoğlu [email protected]ç.Dr. Sadettin GÜLTEKİN [email protected] Gürkan [email protected] Ataseven [email protected]
GIDA VE TARIM
Bahattin Bozkurt (Moderatör) [email protected] Ergüven [email protected]Şinasi Bayraktar [email protected]üsnü TaşçıOnurhan EtikAli TopaloğluÖmer Hakan AkkayaHasan ŞişmanoğluGülsüm Bozkurt gülsüm [email protected]
140
TURİZM VE TANITIM
Bülent Saraloğlu (Moderatör) [email protected] CengizYakup Alişan [email protected] Güven [email protected]ün Süratoğlu [email protected] Çevik Ocaklı [email protected] Kadıoğlu [email protected] Bayraktar [email protected] Hasanreisoğlu [email protected]Şemsi Civelek [email protected] Ali PekerAli Yılmaz
ÇEVRE VE EKOLOJİ
Asım Kutluata (Moderatör) [email protected]ökhan Marim [email protected]üçlü Uzunalioğlu [email protected]ç.Dr. Mehmet Ali Hindistan [email protected]ç.Dr. Arzu Kalın [email protected]ç.Dr. Şengül Alpay Karaoğlu [email protected]ç.Dr. Turan Yüksek [email protected]ç.Dr. Oğuz Kurdoğlu [email protected] Özyaman
KENTLEŞME VE SOSYAL
YAŞAM
Cengiz Eruzun (Moderatör) [email protected] İnce [email protected] Karagedikli [email protected] Özyıldız [email protected]üfer Mahmutyazıcıoğlu [email protected]ıza İmamoğlu [email protected] ToramanAli Rıza Şişman [email protected]
KOBİ, GİRİŞİMCİLİK
VE ÜRETİM
R. Hakan Özyıldız (Moderatör) [email protected]ülin AcarAydan Aydınoğlu [email protected] Akçelik [email protected] Kurtoğlu [email protected] Köroğlu [email protected] Alpak [email protected] Yıldırımkaya [email protected]
KADIN
Gökhan Yıldırımkaya (Moderatör) [email protected]ş Kadıoğlu [email protected] BingölÜlkü AytemizDerya Bingöl
141
SAĞLIK
Dr. Yılmaz Torlak (Moderatör)Prof. Dr. Şule Şişmanoğlu [email protected]. Yakup HindistanEcz. Ayşe BayraktarAkif Selimoğlu [email protected]. Fuat AlişanNihayet AkmanSema Albayrak
KATILIMCILIK – TEMSİLİYET
Mehmet Bingöl (Moderatör) [email protected]üsun Başak [email protected] KADIOĞLUKadirhan Kadıoğlu [email protected] AlperSabri AydınoğluYaşar Özcihan [email protected]
Mehmet C. Peker [email protected]
KÜLTÜR VE SANAT
Yücel Yıldırımkaya (Moderatör) [email protected] ; [email protected]
Sıtkı Erduran [email protected]şar Bayraktar [email protected] Cervatoğlu [email protected]ürer Karagedikli [email protected] ÖzmetinTaner AydınAydan Bulak [email protected] ÇavuşoğluEfekan BekiroğluSerdar Albayrak [email protected]şar Çervatoğlu
142