52
SÖZÜN GÜCÜ RUH KUANTUMU MEDENÝYET DEDÝÐÝN MEDENÝYET DEDÝÐÝN ÞUBAT 2013 Sayý: 530 Fiyat: 7 TL

SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SÖZÜN GÜCÜRUH KUANTUMUMEDENÝYET DEDÝÐÝNMEDENÝYET DEDÝÐÝN

ÞUBAT 2013 Sayý: 530 Fiyat: 7 TL

Page 2: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sevgi YayýnlarýSahibi ve Genel Yayýn Müdürü:

Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

0535 455 4223 - 0549 722 0248

Yönetim Yeri:Hayri Eymezoðlu Sok. Ýkizler Ap.

No:8 D:32 Erenköy/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 7 TLYýllýk Abone: 75 TL

Yurt Dýþý: 90 TL

Cilt: 45 Sayý: 530 Þubat 2013

Baþkasýna Zarar VermekKendine Zarar Vermektir ..................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Mehmet Ali Birand’la Söyleþi .............. 6Ahmet Kayserilioðlu

Medeniyet Dediðin ............................ 13Güngör Özyiðit

Ruh Kuantumu .................................. 18Refik Erduran

Toltek Bilgileri .................................... 20Nihal Gürsoy

Modern Bilim YalnýzBatý’ya mý Özgü? .............................. 26 (Ýslâm ve Bilim - VII)Yalçýn Kaya

Atatürk’ün Önünde YapýlanBir Parapsikoloji Deneyi ................... 30Ali Fuat Cebesoy

Ýnce Düzen ........................................ 32Nelda Bayraktar

Sözün Gücü ...................................... 37Erol Yurderi

Yaratýlýþýn Zamanlamasý - II .............. 38(Canlý Kryon Celsesi)

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com, www.dostluk.orgadreslerinden ziyaret edebilirsiniz

ÝÇÝNDEKÝLER

Page 3: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

1

Sevgili DostlarSiz de fark etmiþsinizdir, bazen çok kýsa aralýklarla, birbirinin peþi-

sýra kimi deðerli insanlar dünyadan ayrýlmaktalar. Sanki aralarýndabir kader birliði, bir misyon birliði varmýþcasýna ve “Tamam, iþimizibitirdik, hadi geri dönelim, biraz soluklanalým” dercesine dünyayý terketmekteler. Sanki arada bir toplu hasat gibi dolgun baþaklar devþiril-mekte.

Ocak ayýnda da kamuoyunun yakýndan tanýdýðý kiþilerin benzer þe-kilde vefatlarýna þahit olduk. Ýster kendi eliyle yaþamýna son vermiþolsun, ister ölümcül bir hastalýkla aramýzdan ayrýlmýþ olsun, hepsineayný sevgiyle ve merhametle rahmet diliyoruz, yeni yerlerinde ve çýka-caklarý yolculuklarda kolaylýklar ve huzur hep yanlarýnda olsun di-yoruz. Ýsmen hepsini belki sayamayabiliriz, ama bildiklerimiz yürek-lerindekini ve gönüllerindekini kendilerine özgü yolla ortaya koyan,eser veren insanlardý ve baþkalarýnýn da o yollarda yürümesine katký-da bulunanlardý. Onlardan biri ile Sevgi Dünyasý’nýn seneler önceyapmýþ olduðu söyleþiyi tekrar yayýnlýyoruz bu sayýmýzda. Mehmet AliBirand maneviyatla ve manevi âlemle ilgili sorularý cevaplamakta.Ayný kendisinin yaptýðý gibi, açýkça, cepheden ve net sorulan sorulara,hattâ kimi zaman sýkýþtýrýcý sorulara en içten þekilde, kaçamaksýzcevaplar vermekte. Zaten onu farklý kýlan unsurlardan biri de buydudeðil mi? Gerçek nedene, temel sebebe inebilmek için olabildiðinceaçýk ve net olmak, kelimelerin ve davranýþlarýn arkasýndakini ortayaçýkarmayý amaçlayan doðrudan sorular sormak ve bunlarý ýþýk ýþýkgülen, çocuksu ve temiz bir yüzle yapmak. Onu dinlerken þöyledüþünebilirdiniz: Evet, dünyada ve ülkemizde çok önemli hattâ vahimþeyler olabilir; ama ümit ve sevinç her zaman bizimle olmalý. Ne aþýrýduygusallýk, ne yeis ne de kin, kararlarýmýzda etkili olmamalý. Hedefekilitlenmeliyiz; yani daha dostça, kavgasýz, yalansýz, çocuklarýn neþeve sevgiyle koþup oynayacaklarý, özgürce serpilecekleri dünyaya...Ona, onunla ayný zaman diliminde aramýzdan ayrýlan diðer deðerliinsanlara çok teþekkür ediyoruz.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin Sevgilerimizle

SEVGÝ DÜNYASI

Page 4: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI2

Baþkasýna Zarar Vermek Kendine Zarar Vermektir

Tüm insanlar ayný ÝNSANLIK BEDENÝ'ninorganlarý ve hücreleridir. Bir bedenin hücreleri veorganlarý birbirine yardýmcý ve destek olmakzorundadýrlar. Hepsi görevbölümü içinde, beynin emrettiði görevleri en iyi birþekilde yapmak zorundadýrlar.Her hücre ve her organgörevlerini en iyi þekildeyaparak diðer hücrelere vediðer organlara yardýmcý vedestek olurlar. Böylece tümbeden de saðlýklý ve saðlamolarak yaþamýný sürdürür.

Dr. Refet Kayserilioðlu

Page 5: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

3SEVGÝ DÜNYASI

KOLAYCADÜÞMAN OLMAK ALIÞKANLIÐI

Eski devirlerden beriinsanlar baþkalarýnakuþkuyla bakmaya vekolayca düþman görmeyealýþagelmiþlerdir. Yalnýzkarþýlaþýlan düþmancadavranýþlar deðil, gururkýrýcý bir þaka, bir umur-samaz tavýr bile onlarýdüþman olarak görmeyeyöneltmiþtir insanlarý.Hayatý koruma ve savun-ma içgüdüsü, insanlarýkolayca kuþkulara,korkulara ve abartýlý tep-kilere sürüklemiþtir. Otepkiler ve o kuþkularinsanlarýn birbirinegüvenmelerini vesevmelerini önlemiþtir.Dinlerin etkilerinin iyi,olumlu, yönlendiriciolduðu dönemlerde, dinkardeþliði kavramý insan-larý oldukça birbirineyaklaþtýrmýþtýr. Amazamanla dinlerin etkisiazalmýþ, çoðunluk mad-deci görüþlerin etkisindekalarak önce kendisini,yalnýz kendisini düþünürolmuþtur. Ýþte o zamanyabancý, düþmandüþünceleri daha dakuvvet bulmuþtur.

Günümüzde yalnýzcainsani kavramlarla,medeni olmak görüntüsüile düþmanlýklar azaltýl-maya, insanlar birbirineyaklaþtýrýlmaya çalýþýl-maktadýr. Ama önce ken-dini ve kendi menfaatinidüþünen ve bunu en iyidavranýþ olarak göreninsan, ne derece medeni,ne derece insancadavranabilir?!.. Bukavramlarýn yaptýrýmgücü yoktur. Gönüllereve düþüncelere hükmede-cek yeni doðru esaslaraihtiyaç vardýr. O esaslarYaradan'ýn insandan bek-lediklerini gerçek-leþtirmelidir. Yine oesaslar, insanlarý yükselt-meli, üstün insan halinegetirebilmelidir. Nihayeto esaslar insanlar arasýn-daki düþmanlýklarý,ayrýlýklarý, çatýþmalarýazaltýp bitirebilmeli veinsanlarý tam bir gönülbirliðine ulaþtýrabilme-lidir. Bugün toplumlarýve insanlarý yönlendirenesaslar bunlarý saðlaya-bilecek güçte midir?Þüphesiz ki deðildir.Onun için kavga, düþ-manlýk, savaþ, çatýþma,kötülük her yerde var. Enileri olduðunu iddia eden

ABD'de de her an soy-gunlar, gasplar, yarala-malar, adam öldürmelerolup duruyor.Uyuþturucu alýþkanlýk-larý, sapýk iliþkiler, alkolkullanýmý en çok oülkede.

DOÐRU ESASLAR ÖÐRENÝLECEK

Yalnýz demokrasiilkeleri, insanlarýn hür-riyetlerini ve haklarýnýkorumaya çalýþmak,insanlarý ve toplumlarýdüzeltmeye yetmiyor,insanlara uyacaklarý, ina-narak baðlanacaklarý,dünya hayatlarýný veölüm ötesi hayatlarýnýdüzenleyecek doðruesaslarý öðretmeden vebenimsetmeden de hiçbirþey düzelemez. Bugündünyada çoðunluk, budoðru esaslarý bilmiyor.Onun için kolayca düþ-man olma alýþkanlýklarýve düþmanlarý yok etmeistekleri sürüp gidiyor.Eski devirlerin yanlýþalýþkanlýklarýný mutlakaterketmek gerekmektedir.Hep kendini düþünmek,çýkarcýlýk, bencillik, hak-sýzlýk, ikiyüzlülük,yalancýlýk, düzenbazlýk...

Page 6: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

Bütün bunlar insanlarýnilkel yönlerini,geliþmemiþliklerinigösteren davranýþlardýr.Bugünün geliþmiþ insaný-na böyle ilkellikler hiçyakýþmýyor. Bunlarýnmutlaka atýlmasýlâzýmdýr.

AYNI ÖZDEN YARATILDIK

Tüm insanlar aynýözden yaratýlmýþkardeþlerdir. Hepimizinruhu Yaradan'ýn sevgiözündendir. Yani özümüzhem Yaradan'dan geliyor,hem de esasý sevgidir.Öyleyse Yaradan'a ben-zemeye çalýþmak, yaniözümüzü bulmak biziyükseltecek ve mutluedecek ilk davranýþtýr,ikincisi de sevgi alýþve-riþinde bulunmaktýr.Bu iki tür davranýþözümüzün gereði olan,bizi yükseltecek, üstüninsan yapacak ve mutluedecek, gerçek gönülhuzuruna ulaþtýracakdavranýþlardýr.

Yaradan'a benzemeyeçalýþmak, O'nun gibiseven, O'nun gibi sonsuzveren, O'nun gibikoruyan ve baðýþlayan

olmayý gerektirir. Bunlarýyapabilmek de serbestolan yönümüzle, yaniaklýmýzla bunlarý süreklidüþünerek ve yapmayaçalýþarak mümkün ola-caktýr. Uðraþa uðraþainsan mükemmele ulaþýr.Ama bu yönde çaba har-cayabilmek için önceYaradan'ý tanýmak, O'nusevmek, O'nun buyruk-larýný ve insandan bek-lediklerini bilmekgerekir. Kendi vücudu-muzdaki, dünyadaki vetüm evrendeki mükem-mel yapýya ve onlarýnaksamadan düzenli iþle-yiþlerine, inceleyendüþünceyle, dikkatle bak-mak, O'nun varlýðýný bul-maya yetecektir. Oelbette vardýr; çünkümükemmel ruhumuzla,eþsiz aklýmýzla ve eksik-siz bedenimizle biz varýz.O elbette vardýr; çünküþaþýrmadan, yanýlmadandönen dünya, bize herihtiyacýmýzý verenGüneþ, sayýsýz yýldýzlar,âlemler ve onlardakibozulmaz düzen vardýr.

O abes iþ yapmaz veO'nun hükmü þaþmaz.Çünkü her þeyi enmükemmel tarzda yaratýpaksatmadan yürütebilen

güçten, o en büyük zekâ-dan, tüm bilgilerin kay-naðý olandan abes iþ bek-lenebilir mi? Her þeyinsahibi olanýn, her þeyiVareden'in hükmü þaþarmý? Ýstediði aksar mý?Her þey, canlýsý, cansýzý,daðý, denizi ile hervarolan O'nun buyruk-larýna tam uymak zorun-dadýr ve uyarlar.Yaradan, insana diðercanlýlardan farklý olarakakýl vermiþ ve akýlyönünden serbest býrak-mýþtýr. Kendi tecrübe veçabalarýyla doðru yolubulsun istemiþtir. Amayine de yol gösterici bil-giler ve örnek olacakgörevli elçiler gönder-miþtir. Ve insan bugünbir yere kadar gelmiþ,aklýný serbestçe kullan-mayý ve geliþtirmeyiöðrenmiþtir. Þimdibugünün þartlarýna uygunyeni bilgiler, bilimselyollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek, gönlüne benim-settiði Doðru YaþamBilgileri ile daha doðru,daha insanca davranacak,iyi, doðru, çalýþkan veherkesi, her þeyi veYaradan'ý seven olacaktýr.Ýnsanýn sorumluluðu bu

SEVGÝ DÜNYASI4

Page 7: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

sebepten aklýndandolayýdýr. Aklýný iyi kul-lanacak, iyi, hayýrlý þey-leri düþünecek, nefsini,bencilliðini yenecek vedüþmanlýklardan kurtula-caktýr.

AYNI BEDENÝN ORGANLARIYIZ

Tüm insanlar aynýÝNSANLIK BEDENÝ'ninorganlarý ve hücreleridir.Bir bedenin hücreleri veorganlarý birbirineyardýmcý ve destekolmak zorundadýrlar.Hepsi görev bölümüiçinde, beynin emrettiðigörevleri en iyi bir þe-kilde yapmak zorunda-dýrlar. Her hücre ve herorgan görevlerini en iyiþekilde yaparak diðerhücrelere vediðer organlarayardýmcý vedestek olurlar.Böylece tümbeden de saðlýklýve saðlam olarakyaþamýnýsürdürür.

Böyle olmasada sað el, sol eledüþman olsa,sað göz sol göz-den baþka þey-

leri görse, mide kalbedüþman olsa, kalp demideye ve karaciðeredüþman olsa, hepsi debirbirinin zararýnaçalýþsa, saðlýklý bir bedenolabilir mi? Ve o bedendünya yaþamýný yararlýolarak geçirebilir mi?Ýþte bugün insanlarýnþuursuzca yaptýklarýbudur. Ve bundan dolayýinsanlýk bedeni hastadýr,insanlar yalnýzdýr, güven-sizdir, güvencesizdir.Onun için kavga, düþ-manlýk, huzursuzluk heryerde var ve bir türlü bit-mek bilmiyor.

Baþkasý diye, düþmandiye hiç kimseyigörmeyeceðiz. Baþkasýnazarar vermeninkendimize zarar vermek

olduðunu artýk idrak ede-ceðiz. Bilgisizliðindendolayý kötülük edenleri,kötü yolda gidenleri,düþmanlýðý sürdürenleride sevgimizle, iyilikleri-mizle, Doðru YaþamBilgileri'nin kendi haya-týmýzda örneklerini vere-rek doðru yola çeke-ceðiz. Bunun baþka yoluyoktur, iyilik kötülüðümutlaka yener, sevgi dedüþmanlýðý mutlaka siler.Tek baþýna mutluluksürekli olamaz. Süreklimutluluk tüm insanlarýnbirlikte, kardeþçe mutlu-luðudur. Herkese, aynýinsanlýk bedeninin organ-larý olduðumuzu, birbi-rimize karþý sorumluolduðumuzu idrakettirdiðimizde, bu sonuçkolayca elde edilecektir.

5SEVGÝ DÜNYASI

Resim: Yüzden Bedenler ve Diðer Formlar, Padamvir Singh

Page 8: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI6

Hepimiz, "32. Gün", "Demir-kýrat Belgeseli" gibi TV prog-ramlarýndan; birazýmýz da Milli-yet Gazetesi'ndeki yazýlarýndanveya "30 Sýcak Gün", "Diyet","Türkiye'nin Ortak Pazar Mace-rasý", "Emret Komutaným" gibikitaplarýndan tanýrýz M. AliBirand'ý. Kendi adýma konuþu-yorum, kitaplarýný okurken yada "32. Gün" de en son dünyaolaylarýný yerinde inceleyip,yorumlarýyla birlikte ayaðýmýzagetirip bizlere sunarken onaiçimden nice teþekkürlerim ol-muþtur. Derneðimiz'deki pekçok arkadaþýmla da ayný þükrüdefalarca paylaþmýþýzdýr. Yaptý-ðý iþe aklýný ve gönlünü katarak,en güzeli ortaya koyan M. AliBirand'ýn iç dünyasýný, inanýþ-larýný, yaþama ve dünyaya bakýþ açýsýnýbir söyleþiyle ortaya koymak istedim.

Kendisine ilk sorum, yetiþmesinde,eðitiminde veya inançlarýndaki hangisebebin onu bu yoðun çabaya ittiðiydi.Ancak peþinen, bizim yaþamgörüþümüzde, reenkarnasyon (insan-

larýn tekrar tekrar dünyaya gelmesi)inanýþýnýn önemli bir yer kapladýðýnývurgulamakla söze baþlamýþtým. Eðerbu hayatýnda onu motive eden anaetkeni bulamazsak, olabilir ki, geçmiþhayatlarýnýn birikimi ve sonuçlarýylaþimdiki yaþamýnýn güdümlenebileceðinibelirtmek için yaptým bunu.

Mehmet Ali Birand’la Söyleþi (Sevgi Dünyasý Mart 1992 sayýsýndan)

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Page 9: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

7SEVGÝ DÜNYASI

Sayýn Birand, kendisini içindenhareketlendiren etkin gücün "Sürüiçinde kaybolmamak, herkesle aynýolmamak, herkesin yaptýðýný yapma-mak"dan kaynaklandýðýný anlatmayaçalýþtý. Galatasaray Lisesi'nde, ortahazýrlýktan itibaren bu duygu bütün ben-liðini kapladýðý için, onu isteðineulaþtýracak en kýsa yol olarak 23 yaþýn-da gazetecilik mesleðini seçmiþti.Böylece sözü dinlenir, lâfýna kulak veri-lir bir konuma gelecek, tekdüze, bite-viye kendini tekrarlayan, birbirinin aynýaylar, yýllar yaþamayacaktý. Elindengelenin en güzelini yapýnca, iþte ancak ozaman mutluluðu yakalayabilecekti.Nitekim 27 yýllýk gazetecilik hayatýndabu mutluluðu defalarca yakalamýþtý.

Bu konuda epeyce konuþtuk, "sürüiçinde kaybolmamak, herkesle aynýolmamak" için göçebe gibi her gün ayrýyerde konaklamayý, türlü düþünceçilelerinden geçmeyi gerektirmeyenöyle kolayýndan türlü iþler var,etrafýmýzda. Niçin bu zahmetsiz yollarýdeðil de, sarp yokuþlarý seçmiþti sayýnBirand?!. Kim bilir, görünen sebeplerinarkasýnda görünmeyen niceleri var!..Bedenimiz nasýl bir emsalsiz organi-zasyon ise, ruhumuz ondan da öte, çokkarmaþýk bir mekanizma. Ruhumuzungeçmiþ hayatlarýmýzdan getirdik-lerinden, ya da dünyaya gelmeden önce,öte âlemde yaptýðý planlardan, verdiðikararlardan haberimiz yok. Derin hip-noz içindeki süjeye, hipnozdanuyandýktan sonraki belli bir saatte yap-masý için verilen posthipnotik emirden,süje uyandýðý zaman habersizdir. Ama o

belli saat gelince emri aynen uygular.Her birimizin iç dünyasýnda böyle nicegizli kararlarýmýz var, bizi motive eden.

Zaten öte âleme gittiðimiz zaman, vic-dan muhasebemiz, bu kararlara dünyadane derece uyduðumuzdan, ne kadarýnýgerçekleþtirdiðimizden olmayacak mý?

Ýlk sorumu tartýþtýktan sonra SayýnBirand'la, Tanrý, peygamber, din,yaþamýn amacý, ruhsal seanslar, çevresorunlarýyla ilgili koyu bir sohbetekoyulduk, önemli kýsýmlarýný teybimdenaynen naklediyorum.

Ahmet Kayserilioðlu - Ýnanç haya-týnýzý sormak istiyorum. Hayata bakýþaçýnýz nedir? Niçin yaþýyoruz bu dünya-da; öncesi, sonrasý, bir amacý var mýdünyada bulunmamýzýn?

Mehmet Ali Birand - Doðrusunusöyleyeyim, derinliðine düþünmeye fýr-satým olmadý, bu bir. Ýkincisi, düþünmekistemiyorum, korkutuyor beni. Ancak,TANRI'nýn varlýðýna inanýrým. Geceleriuykudan önce duamý mutlaka yaparým.Bütün gerekleri yerine getiren bir Müs-lüman deðilim ama, Tanrý'ya inanýrým.

Ahmet Kayserilioðlu - Peygamberlikolayýna inanýr mýsýnýz?

Mehmet Ali Birand - Evet ama,benim için Tanrý inancý daha önemlidir.Peygamberlik daha detay bir olay. BirBudist'in, Katolik veya Protestan'ýninandýðý Tanrý'yla benimki arasýnda birfark yok. Onlar nasýl içtenlikle inanýyor-

Page 10: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI8

sa, ben de ayný içtenlikle inanýyor,aramýzda bir ayrýlýk görmüyorum.Bunun dýþýnda fazla kurcalamak iste-mem; bir korku var içimde.

Ahmet Kayserilioðlu - Korkunuzunsebebi nedir? Ne gibi bir sonuca vara-caðýnýzý sanýyorsunuz ki?!.

Mehmet Ali Birand - Boþluðadüþmekten korkuyorum.

Ahmet Kayserilioðlu - Tanrý'yainanýyorsunuz. Bu devirde çok önemlibir aþama. Ýnandýðýnýz Tanrý, düþünen,amaçlarý olan bir Tanrý mý? Çünkü birde bazý Deistlerin (Yaradancý) "Bilinciolmayan Tanrý" tarifleri var ortalýkta...

Mehmet Ali Birand - Hayýr, hayýr.Deistlerin Tanrýsý'na deðil, bilinçli birTanrý'ya inanýyorum.

Ahmet Kayserilioðlu - Yani, hep varolan ve varolacak olan bir Tanrý.Sevginin, aklýn, bilginin kaynaðý olanTanrý.

Mehmet Ali Birand - Evet, böyle birTanrý. Ayný zamanda yumuþak bir el O,yumuþak bakýþlý bir el, vuran, dövendeðil, sevgi eli. Öyle bir Tanrý var beniminancýmda.

Ahmet Kayserilioðlu - Seven birTanrý inancýný yakalamanýz ne hoþ...Öyleyse O'nun yaratmasý da sevgiamacýyla olmalý. Bu amacý aramaktakorkulacak ne var, onu anlamayaçalýþýyorum?..

Mehmet Ali Birand - Yani korku de-diysem öyle müthiþ bir korku þeklindedeðil. Vakit ne kadar kýsýtlý olursa olsun,aramayý kafasýna koyan, isterse kendinezaman yaratýr. Ben istemiyorum, gör-mezlikten gelmeye çalýþýyorum.

Ahmet Kayserilioðlu - Ama iþin enönemli tarafýný çözmüþsünüz. Seven birTanrý tarafýndan yaratýldýðýmýzý bulmuþ-sunuz. Þu bizim kesitimizde, yanigördüðümüz hissettiðimiz kadarýylayeryüzüne niçin gelmiþ olabiliriz?..

Mehmet Ali Birand - Ýlk defa böylebir soruyla karþý karþýya kalýyorum!..

Ahmet Kayserilioðlu - Olsun,beraber düþünelim. Tanrý'nýn çok güçlü,akýllý, bilgili, hünerli varlýk olduðunu,yarattýðý evrenin büyük organizas-yonundan, bedenimizdeki mükem-meliyetten anlýyoruz. Vücudumuzda100.000 dünya nüfusu kadar hücre var.Yani 6 milyar x 100.000 hücre.Olaðanüstü bir nizamla biraraya gelip iþgörüyorlar. Öyle bir kan dolaþýmý sis-temimiz var ki, her hücreye ulaþacakþekilde incele incele gidiyor ve iþleviniyapýyor. Biz mühendis olarak böyle birsulama þebekesine ancak hayranlýkduyarýz. Her þeyi bilgi, hüner ve mak-satla yaratan Tanrý, öyleyse bizi deamaçlý olarak yaratmýþtýr.

Mehmet Ali Birand - Þey beni korku-tuyor: Sonsuzluk. Mesela uzaydaki oderinliði, uçsuz bucaksýzlýðý düþündü-ðüm zaman rahatsýz oluyorum. Hemenkapatýyorum zaten...

Page 11: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

9SEVGÝ DÜNYASI

Ahmet Kayserilioðlu - Ben, bizi aþanboyutlardan, sonsuzluktan bahsetmiyo-rum. Onlarý kavrayamýyoruz. Aslýndaonlarý kavrayamayacaðýmýzý bilmek bilebir akýl ve düþünce hüneridir. Býrakalýmsonsuzluðu. Ben dünyadan, ayaðýmýzýbastýðýmýz yerden konuþuyorum.Ýnsanoðlunun biyolojik olarak milyonyýllýk, uygarlýk olarak elli, yüz bin yýllýkbir serüveni var yeryüzünde. Bu kadarmükemmelliði yaratan ve akýl sahibiolan yüce Tanrý bizleri...

Mehmet Ali Birand - Akýllý ve her-halde bizleri gördükçe de acýyor, þüphe-siz çok kudretli bir varlýk, çok kudretli.Ayrýca sürekliliði de var. Gidemiyorumiþte ileri...

Ahmet Kayserilioðlu - O halde þöylebir sorum olacak: Hayatta büyük acýlar-la karþýlaþýyoruz. Çok sevdiðimiz biryakýnýmýzý kaybediyor, kafamýza sýð-mayan olaylar görüyoruz. Adaletsiz gibigeliyor, isyan ediyoruz. Böyle olaylarlakarþýlaþýnca bir düþünce oluþuyor mu?..

Mehmet Ali Birand - Oluþuyor tabii.Her olayda bir belirli mesaj var, belkisonunda bir denge çýkýyor ortaya. Amaçokça niye bu benim baþýma geldi diyesoruyoruz. Adalet dengesini çözemiyo-rum. Gencecik pýrýl pýrýl bir insan yokolup gidiyor, hastalýk, kaza, cinayetvesaire. Acaba diyorum Tanrý'nýn elininuzanamadýðý yerler mi var, kontroledemediði olaylar. Çünkü ben O'nu,yaþayan bir insan gibi de görüyorum.

Ahmet Kayserilioðlu - Olaylara tâbi.

Mehmet Ali Birand - Olaylara tâbideðil de, olaylarý yüzde yüz kontrol ede-meyen, etkileyemeyen. Bazý insanlarýnsuçundan, hatasýndan, hiç günahsýz pýrýlpýrýl gençler zarar görüyor. Böylekarýþýk bir þey.

Ahmet Kayserilioðlu - O'nun kudre-tinin en küçük hücreye, atoma, zerreyekadar ulaþtýðýný, her yerde büyük birdenge ve düzen olduðunu görüyoruz.Yani eli her tarafa ulaþýyor. Buna rað-men hayatta adaletsizlikler olduðu dakesin. Peki, ama acaba bu adaletsizliði,bu karýþýklýðý filmin tüm kareleriniseyretmemiþ olmaktan, yani olaylarýnöncesini, sonrasýný bilmemekten diyeyorumlayamaz mýyýz? Evrenin yaþýyanýnda bizim ömrümüz ne ki? Nihayetçok kýsýtlý senelerde yaþýyor, filmin çokaz bir kýsmýný seyredebiliyoruz.

Mehmet Ali Birand - Çok çok kýsýtlý.

Ahmet Kayserilioðlu - O zamanbaþta söylediðim, o reenkarnasyoninancýný, tekrar tekrar dünyada beden-lenmeyi, baþka baþka muhitlerdeyaþadýðýmýz deðiþik hayatlarý düþünmekdaha doðru olmaz mý?

Mehmet Ali Birand - O zaman otu-ruyor, mesele aydýnlanýyor iþte. O belkide, daha önce çok ödüllendirilmiþ ama,gereðini yapmamýþ bir insan. Ýkinciveya bilmem kaçýncý geliþinde bedeliniödüyor, sýkýntýsýný çekiyor. O zamanoturuyor iþte.

Ahmet Kayserilioðlu - Ve gerçekten

Page 12: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI10

biz bunu sadece felsefi olarak deðil,deneysel olarak da biliyoruz. Derin hip-noza, sokulan süjeye hayatýnýn geçmiþdönemlerine dönmesi telkini verilebilir.Hangi tarihe, hattâ hangi saate gelmiþseo aný aynen yaþar, yani bir hatýrlamadeðil, yaþama. Buna bilimsel adýyla "ek-minezi" diyoruz. Aynen teyp bandýnýnbelli yerindeki kayýtlarýn tekrar dinlen-mesi gibi. Böyle geriye gidilerek, do-ðumdan önceki tarihlerde de yaþatýlýncakarþýmýza bambaþka bir kiþilik çýkýyor.Ülkesi, ismi, ailesi hepsi baþka.Ekmineziyle eski hayatý yaþatýlýrken,þimdi bilmediði lisaný bile konuþansüjeler olmuþtur Batý'da. 1964'de biz,Çetin Altan'ýn da bulunduðu bir seansta1937 Eskiþehir doðumlu bir genci,geçmiþ hayatýna indirdiðimizde Bursa'lýbir baþka kiþiyle karþýlaþtýk; 1930'larýnBursa'sýný yaþarken süjemiz. ÇetinAltan'ýn sorularýna verdiði cevaplardasetbaþýndaki dondurmacý Þaban'dan veo yýllarda inþa halinde olan bir sinema-dan bahsedince Çetin Altan: "Vay caný-na öldükten sonra yaþamak ha?!." diyekendi kendine yüksek sesle düþünceyedaldý. Nitekim bu seansý hiç unutmadýðýo kadar belli ki, daha sonralarý GüneþGazetesinde "Dondurmacý Þaban" danda bahsederek olayý yazdý. Ve biliminsýnýrlarýný geniþletmesinin gerektiðini,artýk parapsikoloji diye bir bilimin var-lýðýnýn görmezlikten gelinmemesinivurguladý. Söz bunlardan açýlmýþkensayýn Birand siz veya yakýnlarýnýz böylenormal üstü bir olayla karþýlaþtýnýz mý?

Mehmet Ali Birand - Karþýlaþtýk.Eþim ve kayýnvalidemle birlikte 1978yazýnda Kuþadasý'ndayken Allah rahmeteylesin sizin Sevgi Dünyasý ailesinden

Selçuk Belediye Baþkaný Cahit Tanmanbey bizlere Ýzmir'den Sebahat Akþirayisimli bir haným medyumu getirmiþ veuzun bir ruh seansý yapmýþtýk. Ozamana kadar hiç inanmazdým ve ilkbaþta hafif bir küçümsemeyle ve hattâoyun gibi yaklaþmýþtým olaya. Ancakgözümün önünde medyum hanýmotomatik hareketlerle yazdý, yazdý,yazdý, peþ peþe sayfalar doldurdudeftere, anlamlý cümlelerle. Dehþetedüþtüm. Beni en etkileyen olay bu oldu.Eþim Cemre hâlâ o defteri saklýyor.

Ahmet Kayserilioðlu - Cahit beysize bizden bahsetmiþtir. Dergilerimizide vermiþ miydi?

Mehmet Ali Birand - Evet, derginizio zamandan bilirim. Bana birkaç günevvel gönderdiðiniz bu yýlýn Ocak,Þubat sayýlarýnýzý da okudum. Gerçek-ten çok beðendim. Çok, hakikaten çokönemli bir katký. Türkiye gibi birbiriniyiyen insanlarýn yaþadýðý bir ülkede,hele böylesine yumuþak bir yaklaþýmla"Sevgi" temasýný iþlemek son dereceönemli bir þey.

Ahmet Kayserilioðlu - Ve biz uzunsoluklu bir iþin içindeyiz. Aðabeyim Dr.Refet Kayserilioðlu tam 33 yýldýr aralýk-sýz dergi çýkarýyor. Sevgiyi, kardeþliðiyaymak, boðazlaþmayý, yokoluþu önle-mek istiyoruz. Romantik deðil, realistbir sevgi, bizim dile getirdiðimiz. Bunedenle, bilimleri, geçmiþ uygarlýk eser-lerini, dinleri, felsefeyi, Yunus'u, Mev-lânâ'yý hepsini inceliyoruz. Þimdi izinverirseniz size baþka bir soru yöneltmekistiyorum. Kuran'ýn Türkçesini hiçokudunuz mu?

Page 13: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

Mehmet Ali Birand - Hayýr okuma-dým. Dünya iþlerine çok daldýðýmdanherhalde.

Ahmet Kayserilioðlu - Sizler toplu-mu etkileyen ve sözü dinlenen kiþiler-siniz. Belli konularda Kur'an ne diyor,Türk aydýnýnýn bunu bilmesi çok yarar-lý. Hem halktan kopmamasý, hem olay-lara doðru teþhis koyabilmesi için. Birtürban olayýný, ya da Ýran, Cezayir olay-larýný derinlemesine baþka nasýl anlaya-biliriz? Peki, Ýslam Tarihi, Hz. Muham-med veya manevî kültürle ilgili okuduk-larýnýz oldu mu?

Mehmet Ali Birand - Hepsi tahsilhayatýmla öðrendiðimle kaldý. Aslýndadediðin gibi Türk aydýnýnýn bunlarýbilmesi lâzým. Nedense beni geçmiþtekalmýþ olaylar pek ilgilendirmiyor. Tabiibu tutumumun kültürlü bir düþünceyapýsýyla savunulacak tarafý yok, bunubiliyorum. Ama beni asýl büyüleyengelecek olaylar. 2000'li, 3000'li yýllardaolacaklar. Vaktim yok, hep ileriye git-mek istiyorum. Yaþadýðým problemlerdebile, geçtiði zaman geçmiþtir; geriyebakmam, ileriye bakarým.

Ahmet Kayserilioðlu - Yaþanan olay-lar özümsenmiþ ve ondan bir sonuççýkarýlmýþsa, sýrf nostaljik geri dönüþlervakit kaybý olur þüphesiz. Rehber Varlý-ðýn güzel bir sözü var: "Geçmiþinsüzgeci geleceðin tanelerini verecektir"diyor. Yine ayný konuya dönüyorum.Bugün Türk aydýnlarý geçmiþ uygarlýk-larý, Ýslâm'ý ve onun kitabýný iyice bil-meli ki, þimdinin ve geleceðin tanele-rinin farkýna varabilsin. Geçmiþte ne ol-muþtu, þimdi ne oluyor, gelecekte ne

olabilir, bunu derinliðine düþünmeliyizbence.

Yeri gelmiþken sormak istiyorum.Dünya sorunlarýyla ilgili siyasi sorun-dan bahsetmiyorum tükenmekte olandünya ilgili düþünceleriniz neler? Yani"Roma Kulübü", Bertrand Russell veþimdi çevrecilerin bahsettiði sorunlar.

Mehmet Ali Birand - Vallahi, bencebir tek büyük tehlike vardýr. O da tabia-týn ve havanýn kirlenmesidir. Dünyayýne nükleer tehlike bekliyor ne de RomaKulübü'nün ortaya koyduðu ekonomikçöküntü. Kaza olacak da, bilmem neolacak da nükleer patlamayla havayauçacaðýz. Buna inanmýyorum. Ekono-mik çöküntü de nihayet birkaç yýl sürer,geçer. Ama öbürü çok önemli. Dünyasürekli tahribat içinde. Giderek kirleni-yor ve atmosferi bozuluyor. Küre ýsýný-yor. Þimdi çok az ama süreklilik içinde.Sera etkisiyle her þey altüst olacak.

Ahmet Kayserilioðlu - Önleyemezmiyiz?

Mehmet Ali Birand - Sanmýyorum.Ekonomik çýkarlar, bakýþ açýlarý farklý.Bütün ülkelerin birleþip ayný önlemleriuygulamasý gerekir. Bunun olmasý içinbir ümit ýþýðý görmüyorum. Bu, yavaþyavaþ dünyamýzý bedbahtlýða götürüyorbenim gözümde.

Ahmet Kayserilioðlu - Yani bunu ön-leyecek bir güç yok, aksine herkesromantik sözlerin dýþýnda, artýrmaklameþgul, böylece yok olacaðýz diyorsu-nuz. Ýþe yine Tanrýsal taraftan bakalým.O bizi böyle seyreder mi, ne yapar?

11SEVGÝ DÜNYASI

Page 14: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

Mehmet Ali Birand - Baþka biryerde, baþka bir dünya yaratýr. Çünkügücü buna yeter.

Ahmet Kayserilioðlu - Ya dünyayýbizden önce terk etmiþ ve olgunlaþarakbu dünya okulunu bitirmiþ, üstüngüçlere ulaþmýþ atalarýmýz ne yaparlarbu durumda? Torunlarýnýn torunlarý olanbizlerin ve eskiden kendilerinin taþüstüne taþ koyarak yarattýklarý uygarlýkeserlerinin yok oluþunu öte âlemdenkayýtsýzlýkla seyrederler mi? AcabaTanrý'dan bizlere yardým etmek içindilekçi olmazlar mý? Tanrý da onlara izinvermez mi?!.

Mehmet Ali Birand - Tabii, mutlakaverir, mutlaka!.. Yani Tanrý, ne haltederlerse etsinler, bunlar tükenip gitsin-ler demez. Kurtuluþun yolunu yorda-mýný gösterir. "Yapmayýn, etmeyin,bakýn kötüye gidiyorsunuz" diye me-sajlarýný gönderir, ikazlarýný, uyarýlarýnýyapar. Ama ben ümitli deðilim, onlarýndinleneceðine...

Ahmet Kayserilioðlu - Ama insanlariçinde bu mesajlarý doðru deðerlendirip,hayat memat meselesi yapýp, diðerkardeþlerini ikna etmek için her türlüvasýtadan yararlanacak kiþilerin çýka-bileceðini...

Mehmet Ali Birand - Tabii çýkabilir.

Ahmet Kayserilioðlu - Ve onlarýngeometrik bir artýþla, yani bir kiþi birkiþiyi etkileyip 2,4,8,16... þeklinde

inananlarýn misliyle çoðalacaðýný, böylebir zincirleme reaksiyonla dört taraftaetkili olabileceklerini...

Mehmet Ali Birand - Ümitli deðilim.Elbet böyleleri çýkýyor, daha da çýkacak.Bilinçlenmede, duraksama yok. Ama iþdönüp dolaþýp parada düðümlenecek.Ýleri ülkeler, sülfür, bilmem ne kullan-mayacaklar ama, geri ülkeler paramyok, bu ucuz, kullanýrým diyecekler.Ormaný kesmezsem ben nereden kerestebulurum diyecekler.

Ahmet Kayserilioðlu - Bir dünyadevleti fikri var biliyorsunuz. Uluslara-rasý bir güç, adaleti ve kardeþliði önplanda tutarak, yaptýrým kudreti de elin-de olarak kurulamaz mý? GüçsüzBirleþmiþ Milletler bile anlaþmasaðlanýnca, Körfez'de olduðu gibi, etkinkararlar alabiliyor. Ama yeterli deðil.Ýnsanlarýn bilinçlenip, iyi duygularla,dostluk ve kardeþlikle kuracaklarý bir-lik, onlarý kurtuluþa götürebilir.

Mehmet Ali Birand - Bu, býçakkemiðe dayanýncaya kadar olmaz.Tehlike çok açýk olacak, o zaman dazaten büyük panik yaþanacak.

Ahmet Kayserilioðlu - Biz o günlergelmeden, daha önceden yapacaðýmýzuyarýlarla, vereceðimiz örnekler veçabalarýmýzla insanlarýn felâketten kur-tulacaðýna inanýyoruz.

Mehmet Ali Birand - "Ýnþallah" diye-lim, keþke?!.

SEVGÝ DÜNYASI12

Page 15: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

13SEVGÝ DÜNYASI

edeniyet, insanýn daha insanolmasýnýn tarihidir. Yalnýz,insan yarattýðý medeniyet ve

kültürle doðaya katkýda bulunur.Medeniyet dünya varlýðýna yararlýdýr.Çünkü dünya; insanlarýn yükselmesi vebirliðe ulaþmasý için bir tekâmülortamýdýr. Ancak dünya; topraðý, suyu,havasý ve Güneþi ile insanýn yaþamasý-na imkân verse bile, yalnýz bunlarlayükselmesini saðlayamaz. Bunun içinakla, aklýn yarattýðý ürünlere, bilgiye vehattâ zaman zaman vahiy yoluyla gelentanrýsal mesaja ihtiyaç vardýr.

Bir okul, eðer öðretmenler varsa,öðrencilere, belli bilgi ve becerilerkazandýrýlýyorsa okul olma özelliðinikorur. Bunlar yoksa, orasý insanlarýbarýndýran bir bina olur sadece.

Dünya da bir olgunlaþma okulu ise,ki öyledir, insanýn yükselmesi yineinsan aklý ve elinin eseri olan uygarlýksayesinde ve dinlerin desteði ile olu-yorsa - ki baþka nasýl olabilir- o haldemedeniyet dünyanýn varlýðý için yarar-lýdýr. Araçlar, amaca hizmet ettiðiölçüde yararlý ve deðerlidir. Medeniyeti

Medeniyet DediðinGüngör Özyiðit, Psikolog

M

Resim: Babil’in Asma Bahçeleri, Dünyanýn Yedi Harikasýndan biri.

Page 16: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI14

meydana getiren din, sanat, felsefe,bilim ve tekniðin insanýn yükselmesinisaðladýðý tartýþýlamayacak kadar açýkbir gerçektir. Þöyle ki, bilim, insanavarlýðý, yani Tanrý'nýn eserini tanýtýyor.Ona tarafsýz olmayý, doðaya sorular so-rup, saðlam cevaplar almayý öðretiyor.

Sanat, düzendeki güzelliði ve uyumugöstererek varlýðý sevdiriyor.

Teknik, insanýn yaþamýný daha üstdüzeyde deðerlendirmesi için, onaemek ve zaman tasarrufu saðlýyor.

Felsefe, bütünü kavramayý, derin vegeniþ düþünmeyi öðretiyor, hoþgörüyügeliþtiriyor.

Din ise, insanýn daha derin benliðinitanýmasýna, gönlünü arýtmasýna veiçinde Her þeyi Sevgisinden Varedeniduymasýna yol açýyor.

Ve hepsi birlikte insanýn ve insanlýðýntopyekûn yüceliþine hizmet etmeksuretiyle dünyanýn varlýðýna yararlýoluyor.

Ayrýca insan, dünyanýn varlýðýný,imkânlarýný deðerlendirerek, ondanaraç ve gereçler meydana getirerekkendini yükselttiði gibi, dünyayý dadeðiþtiriyor, onun daha yükseltici, hýzlýtekâmül ettirici bir hale gelmesinisaðlýyor.

Ýnsan toplumu, tarih boyunca yük-selmiþ, ilerlemiþ, baþka deyiþle uygarbir toplum halini almýþtýr. Ta taþ devri

insanýndan, bugünkü uzay çaðý insaný-na gelmemiz, bunun en açýk gösterge-sidir. Geçmiþte taþ yontan eller, bugünkeman çalmakta veya bilgisayar kul-lanmaktadýr.

MEDENÝYETÝN YÖNÜ

Medeniyet derken, insanlarýn doðayý,toplumu ve kendini yöneten güçleritanýma ve giderek kontrol altýna almayönünde gösterdiði gayretleri kastedi-yoruz. Ýnsan doða güçlerinden korun-mak ve kendini savunmak için, tabiatýtanýyýp, onun yasalarýný bularak bilimikurmuþ. Bilimin sonuçlarýndan yarar-lanmak maksadýyla tekniði meydanagetirmiþ. Bilimsel bulgular uygulamaalanýnda sürekli yeniliklere ve iler-lemelere yol açmýþ. Bu da teknolojinindurmadan deðiþmesini ve daha yetkinhale gelmesini saðlamýþ. Öte yandanuygulamada karþýlaþýlan güçlükler, yenibilgi ve bulgulara yol açmýþ. Diðertaraftan insanýn iradesini aþan, onu yö-neten güçleri tanýma ve memnun etmeçabasý gittikçe geliþen dinlerin ve felse-felerin doðmasýna sebep olmuþ. Yinegeçmiþte insanlar birlik olmanýn, onlarýdaha güvenli ve güçlü kýldýðýný, yar-dýmlaþma ve dayanýþmanýn daha yararlýve ilerletici olduðunu görmüþler. Öyle-ce aileden milletlere kadar varan birlik-ler kurmuþlar. Toplumsal yaþayýþ aile,hukuk, ekonomi ve ticaret, yönetim vesanat gibi mekanizmalarýn gittikçegeliþmesine yol açmýþtýr. O nedenlemedeniyet kavramý bilimi, tekniði, dini,sanatý, bütün iletiþim ve ulaþýmaraçlarýný içine aldýðý gibi, seçim

Page 17: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

15SEVGÝ DÜNYASI

sandýklarýný, ticaret odalarýný, kanun-larý, okullarý ve bankalarý da kuþatýr.

Görüldüðü gibi, medeniyet, insanýnüç yönlü ilerleyiþinde, yani bilgide,Yaradan'a yönelmede ve birliðe ulaþ-mada büyük katkýsý olmasý bakýmýndandünyanýn varlýðýna yararlý olmuþtur.

Ýnsanlarýn dünya okulunda olgunlaþ-mak, beþ basamakta yükselmek, birbir-lerini tanýyýp severek Yaradan'ýn enbüyük dileði olan birliði gerçek-leþtirmek için bulunduklarýný biliyoruz.Ýnsanýn tarih içindeki ilerleyiþinde vebirliðe doðru gidiþinde medeniyetinolumlu rolü, bizi bugünkü durumu-muza daha önce düþünen kafalarýngetirdiði açýkça görülmektedir. Zatenmedeniyetin kendisi bunu saðlamakiçindir. Nitekim Atatürk'ün ilerlemeyönünde Türk ulusuna gösterdiðihedef, çaðdaþ uygarlýk düzeyineeriþmek ve onu aþmak olmuþtur.

Uygar bir toplum, insan haklarýgüvenceye alýnmýþ, demokratik birortamda ve özgürlük içinde insanýnserbestçe geliþmesi hedeflenmiþ, orga-nize olmuþ bir insan toplumudur. Aklave insana saygý medeni bir toplumuntemelini teþkil eder. Ýnsana ve aklýnasaygý, baþkalarýnýn da düþüncelerinidinlemeye ve hoþgörüye yol açmýþtýr.Yine uygarlýk, üyelerine verdiði eðitim-le, onlarda eleþtirici ve özgürdüþünebilen bir kafa yaratmýþ,geliþtirdiði beðeni duygusuyla yüksekdüþünce ürünlerinden ve sanat eser-lerinden zevk almasýný saðlamýþtýr.

Uygar toplumlar akla saygýlarýndan veincelmiþ duygularýndan dolayý, insaniliþkilerinde ölçülü, nazik ve kibarolmuþlar, kendilerini ve çevrelerinitemiz tutmuþlardýr.

MEDENÝYETÝN NÝMETLERÝ

Maðara insaný ile çaðdaþ uygar insanarasýndaki fark, medeniyet ve kültürfarkýdýr. Ýnsanýn yükseliþi medeniyetingeliþmesi ile paralel yürümüþtür.

Medeniyetin antitezi barbarlýktýr.Barbar topluluklar, insanlýk kültür vemedeniyetine kalýcý bir deðer kazandýr-madýklarý için, adeta bunun hýncýnýçýkarýrcasýna yýkýcý unsurlar, tarihinmenfi kuvvetleri olmuþlardýr.

Batý uygarlýðýna esas rengini verenbilim ve tekniðin olaðanüstü geliþmesi,el iþlevini yerine getiren makinelerdensonra, beyin iþlevini üstlenen bilgisa-yarlar sayesinde çaðdaþ uygarlýk tarihteilk kez, baþka insanlarý sömürmedenayakta durabilecek güce ve imkânakavuþmuþtur. Ayný zamanda insanakendini geliþtirmesi için, özgürce kul-lanabileceði boþ zaman býrakacak duru-ma gelmiþtir. Üretimde ve ev iþlerindekullanýlan makine ve aletler günlükyaþamýn angaryasýný yüklenmiþ, öyleceinsana enerji tasarrufu ve boþ zamanbýrakmýþtýr.

Keza týp ilmi insanýn ömrünüuzatarak, ona dünyadan daha çokyararlanma ve geliþme imkâný sunmuþ-tur. Bilim ve teknolojinin ekonomiye

Page 18: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI16

etkisiyle maddi refah ve zenginliktebüyük bir artýþ olmuþtur. Öyle kisanayide geliþmiþ bir ülkede ortalamabir insanýn geliri, sanayi devrimindenbu yana on misli artmýþtýr.

Ýletiþim ve ulaþým araçlarý kýtalarý veinsan topluluklarýný sinir sistemi gibibirbirine baðlayarak, insana dünyadaolup bitenden anýnda haberdar olma vedünyayý gezip görme imkâný saðlamýþ,insanlarýn birbirini tanýyýp kaynaþmasý-na yol açmýþtýr.

Yine medeniyetin sunduðu araçlar,milletlerin yarattýðý kültürün, dünyaçapýnda yaygýnlaþmasýný ve tüm insan-larýn ondan yararlanmasýný saðlamýþtýr.Ayrýca medeniyetin ve kültür mirasýnýngelecek kuþaklara aktarýlmasýnda, Oyolla bilginin kaybolmasýný önleyerekdevamlýlýðýný saðlamada, eðitimin,kitap, bant, film, disket gibi kalýcýkültür araçlarýnýn yeri ve önemibüyüktür.

Geçmiþte bir Bach'ý, Beethoven'i, birDede Efendi ve Itri'yi saraya yakýn biravuç insan dinliyordu. Bugün bilim veteknolojinin insana sunduðu imkânsayesinde, plak ve kaset, cd sayesindebu kültür ürünlerini istediðimiz kadarçoðaltýp yayabiliriz. Ve evimizdekoltuðumuza oturup, istediðimiz müzi-ði dinleyebiliriz. Keza basýlý araçlar vekitaplar sayesinde, geçmiþin vegünümüzün en akýllý düþünürlerinin veyazarlarýnýn eserlerini okuyup, onlar-dan yararlanabiliriz.

Demek ki medeniyet, ürettiði araçlar-la insanlarýn ekonomik düzeyini yük-seltmiþ, günlük yaþamýn angaryasýnýyüklenmiþ, hýzlý ulaþým araçlarýyla za-maný kýsaltmýþ, ortalama ömrü uzatmýþ,öylece bize boþ zaman býraktýðý gibi,bu boþ zamaný deðerlendirecek kültürürünlerini de elimizin altýna vermiþtir.

UYGARLIÐIN ÖTEKÝ YÜZÜ

Diðer yandan nüfusun aþýrý artýþý ile,toplumsal dengeler bozulmuþ, açlýktehlikesi gündeme gelmiþtir.Sanayileþme çevre kirlenmesine, kay-naklarýn hýzla tükeniþine ve doðal den-genin bozuluþuna yol açmýþtýr. Öyleceinsanýn yaþamýný, saðlýðýný tehdit ederbir hale gelmiþtir. Medeniyetin silâhsanayiinde eriþtiði seviye ve nükleergüç ise, topyekûn insanlýðý yok edecekve dünyayý yaþanacak bir yer olmaktançýkaracak bir ölçektedir.

Nasýl insanýn geliþimi hatalar yaparakve onlardan ders alarak gerçekleþiyor-sa, toplumlarýn ve giderek insanlýðýngeliþimi de ayný çizgiyi izlemektedir.Sevindirici ve ileriye dönük olarakumutlandýrýcý taraf þudur ki, medeni-yetin hastalýklarý, yine o medeniyetinürünü olan, düþünen ve eleþtiren aydýninsanlarca teþhis edilmiþ ve iyileþtiriciyönde çabalara giriþilmiþtir.

Medeniyet, kendi içindeki olumlu,yapýcý güçlerle, insanlýk hamuruna yeniþeklini verecek, kendi de o hamuriçinde maya olan yaratýcý bir azýnlýk

Page 19: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

17SEVGÝ DÜNYASI

veya aramýzdaki parlaklarla, maddecili-ði ve çýkarcýlýðý tasfiye ederek, yaþamýtanrýsal deðerler üzerine kurmayayönelik bir atýlýmýn ve kültür deðiþi-minin eþiðindedir. Bugün bunalým çaðýolarak tanýmlanan geçiþ dönemi sýkýn-týlarý, uygarlýðýn doðuracaðý yeniçocuðun doðum sancýlarýdýr.

BÝRLÝÐE DOÐRU

Yaradan'ýn en büyük dileði olan tümdünya insanlarýnýn birliði, medeniyetingetirdiði imkânlar, haberleþme veulaþým araçlarý olmadan zaten pratikolarak gerçekleþemezdi. Medeniyetinyanlýþ ve zararlý kullanýlýþý, yinemedeniyetin manevi yönü geliþtirilerekdüzeltilebilir... Ama medeniyetinsaðladýðý ve insanlarý getirdiði seviyeolmadan, insanlarýn birliði fiili olarakgerçekleþemez. Televizyonumuz arýzayapmýþsa, onu onarýp yine yayýn alabi-liriz. Ama televizyonumuz yoksa yayýnalma þansýmýz da hiç yok demektir.

Uygarlýðýn bir özelliði tedirgin ol-mak, çirkinlikten, kötülükten, bayaðý-lýktan, gürültüden, pislikten, düzensiz-likten rahatsýz olmak ve bunlara karþýtepki göstermekse, diðeri de uzakgörüþlü olmak, bugünü yaþarken yarýnýda düþünerek sorumlu davranmaktýr.

Bugün uygarlýk iyi ve eksiktaraflarýyla hepimizin, bütün uluslarýnortak eseridir. Çaðlar boyunca birikmiþbu kültür mirasýnýn eksik taraflarýnýgidermek, iyi yönlerini ise, yenilerini

de ekleyerek geliþtirmek ve yaymakher birimizin insanlýk görevidir.

Unutmayalým ki, bugünkümedeniyeti birbirimize borçlu olduðu-muz kadar, ondan ayný derece sorum-luyuz da. Sorumluluðunu bilmek vevazifesini yapmak ise bir bakýma insanismine hak kazanmak demektir.

Tarih felsefecisi Toynbee'nin belirttiðigibi tarih içindeki uygarlýklar, çeþitlimeydan okuyucu zor þartlara verilmiþbaþarýlý cevaplardýr. Her baþarýnýnardýndan yeni bir meydan okuma gelirve onu yeni bir karþýlýk baþarýyla izler;böylelikle bu süreç durmadan sürüpgider.

Dünyaya direk olan iyiliklerden dikil-diðine göre, biri yýkýlýrken diðerinetemel olur. Nasýl bir tekerlek herdönüþünde, arabayý bir adým daha ilerigötürürse, uygarlýklarýn dönüþü ve bir-birine ekleniþi de insanlýðý asýl amacýolan birliðe ve Tanrý'ya doðru birazdaha yaklaþtýrýr.

Medeniyet olmuþ-bitmiþ deðil, sürek-li olmakta olan bir süreçtir. Çaðýmýzuygarlýðý bugün, eksiðini tamamlayarakaþama yapmak için, dünya çapýnda birmeydan okuma ile karþý karþýyadýr. Vekendi birikimini, yaratýcýlýðýný kulla-narak, yine kendi içinde, birliðeulaþmýþ görevli insanlarýn örgütlügücüne dayanarak, Tanrý'nýn da desteði-ni alarak bu meydan okumaya baþarýlýbir karþýlýk verecek güçtedir.

Page 20: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI18

uha, yani vücuttan baðýmsýz birbilincin varlýðýna inanabilmeyiçok isterim. Ama aldýðým

kaskatý pozitivist eðitimin etkisini bir"Acaba?" ile aþmak bile çok güç. Ýnan-mamak da bir inançtýr ya, kafamdaki o

kalenin surlarý iki depremle sarsýldýbugünlerde.

Dr. Eben Alexander bir beyin cerrahý.Harvard Týp Okulu dahil, en saygýnakademik çevrelerde uzun yýllarçalýþmýþ bir hekim. Bilim disiplinineyüzde yüz baðlý, fiziksel kanýt görme-den hiçbir þeye inanmamaya ahdetmiþbir uzman.

Menenjit krizi geçirip komaya gir-miþ, doktorlarýn oybirliðiyle verdikleriraporlara göre beyninin herhangi birtaným uyarýnca bilinç içerebilecekbütün bölümleri 7 gün süreyle "ölü"kalmýþ. Ama kendisi o hafta boyuncabilincini yitirmediðini söylüyor vebunu EEG, fMRI, PET gibi teknikaraçlarýn tanýklýðýyla kanýtlýyor. Yalnýz,bildiðimiz bilinç deðil söz konusu olan.Evreni ilk kez tümüyle görmeyisaðlayan, katýksýz huzur veren, insanlisanýyla dile getirilmesi olanaksýz birfarkýndalýk enerjisi. Einstein ve baþka

RUH KUANTUMURefik Erduran

(8.12.2012 tarihli Sabah Gazetesinden)

Dr. Eben Alexander

R

Page 21: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI19

bilginler tarafýndan geliþtirilenkuantum fiziðinin anlattýðý,foton adlý ýþýk birimlerininhem madde hem dalga gibigörünebildiði gerçeðiyle ilgilibir durum.

Benzer olaylarý ölüme gidipgelen pek çok baþka insan dayaþamýþ, ama anlatamýyor vekimseyi inandýramýyorlar.(Sanýrým Metin Münir deonlardan biri.) Doktorun þaþký-na dönen meslekdaþlarý þimdienselerini kaþýyarak düþün-mekteler.

Korede 1952 yýlýnda þehitdüþen Albay Nuri Pamir enrahmetle andýðým dostlarým-dandýr. Hem etkili asker hemmüþfik yürekli insandý.Çadýrýnda sohbet ederkenyataðýnýn altýndaki bavuluçýkarýr, ailesi için Tokyoizninde aldýklarýný gösterir, eþini veçocuklarýný ne kadar sevdiðini anlatýrdý.

Þimdi Harp Okulu öðrencisi birdelikanlý onunla ilgili tez yazýyor. Ýkigün önce bilgi almaya geldi ziyaretime.Yanýnda Albay Pamir kadar güzelyüzlü, zeki bakýþlý, zarif bir kadýnvardý: Rahmetlinin kýzý Puna Haným.

Bol bol aný teati ettik. Duygu yüklübir sohbet oldu. Dün de ondan mesajlargeldi. Yaþadýklarýný sade ve vakur, birdille kaðýda dökmüþ. Gözlerim

yaþararak okudum. Kore hükümetitarafýndan oraya davet edilmiþ 2003Ekim ayýnda, 5 yaþýndayken ayrýldýðýbabasýnýn mezarýný 51 yýl sonraziyarete. Kabrin baþýnda onu 50 dakikayalnýz býrakmýþlar. Birdenbire þehitbabasýyla konuþmaya baþlamýþ. Hayýr,hayal deðil. Beyninin oynadýðý baþkabir oyun da deðil. Gerçekten konuþ-muþlar. Babasý sonradan doðrulananpek çok þey anlatmýþ. Cephedeyaþadýklarýný da. Aralarýnda yalnýzbenim bildiðim, þimdi hatýrladýðýmayrýntýlar var... Ne dersiniz buna?

Þehit Albay Nuri Pamir

Page 22: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI20

ökeni tarihin en eski dönemler-ine kadar dayanan Toltekler, biryaþam sanatýnýn uygulayýcýsýdýr-

lar. Kendilerini doðanýn ve yaþamýnayrýlmaz bir parçasý olarak görürler vedoðal yasalarla tamamen uyumlu biryaþam sürdürmeyi esas alýrlar. Çok

boyutlu insan ve evren iliþkileriniiçeren Toltek bilgeliði bilimi ve spiri-tüalizmayý da birbirinden ayýrmaz. Antropologlar Toltekleri bir ülke ya daýrk olarak tanýmlýyor. Oysa Tolteklerkadim spiritüel bilgileri ve uygula-malarý araþtýrmak ve korumak için bir

Toltek Bilgileri Derleyen: Nihal Gürsoy

K

Page 23: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

21SEVGÝ DÜNYASI

toplum oluþturan bilim insanlarý vesanatçýlardan oluþur.

Bu insanlar bugün Mexico Cityolarak bilinen yerleþim bölgesinin birazdýþýnda Teotihuacan denilen çok eskibir piramitler þehrinde Teotihuacan'ýnustalarý (Nagual) ve öðrencileri olarakbiraraya gelmiþti. Halen Nagualdenilen bu halk, son bin küsur yýldýratalarýndan öðrendikleri bilgeliði gizle-mek ve varlýklarýný da büyük ölçüdesaklayarak yaþamak zorunda kaldýlar.

Bir taraftan Avrupalýlarýn topraklarýnýistila etmesi, diðer taraftan birkaççýraðýn, öðretileri kendi çýkarlarýuðruna sorumsuzca kullanmasý sonu-cunda ustalar, bu bilgileri bilgece kul-lanmaya hazýr olmayan kiþilerden yada bireysel kazanç uðruna bilerek sap-týran insanlardan saklamak gereðiniduydular. Böylece, deðiþik soylardangelen Naguallar tarafýndan korunaraknesilden nesile aktarýldý. Eski Toltekkehanetleri, içinde bulunduðumuz ça-ðýn bu bilgeliðe geri dönmenin gerekliolacaðý çað olarak nitelendiriyor.

Toltek bilgisi, dünyanýn dört biryanýnda deðiþik ezoterik geleneklerleöðretilen ayný temel gerçeðin birliðin-den yola çýkar. Toltek din, felsefe veyaideoloji deðildir. Dünyaya gelmiþ tümspiritüel ustalara saygý duyar. Ruhu veona ait bilgiyi kucaklarken, yaþamdamutluluk ve sevgiyi bulmanýn yolununruhun varlýðýný bilmekten geçtiðiniöðreti olarak benimser ve hayatý,"Yaþama Sanatý" olarak adlandýrýr.

YENÝ BÝR YAÞAM

Hayatýnýz boyunca kendinizle, baþkainsanlarla, toplumla, ailenizle, ebevey-ninizle ve Tanrý ile binlerce anlaþmayaparsýnýz. Kendinizle yaptýðýnýz anlaþ-malar bunlarýn içinde en önemlisidirçünkü bu anlaþmalarda kendinizin kimolduðunu, neye inandýðýnýzý ve nasýldavranacaðýnýzý belirlersiniz. Sonucaise kiþilik dersiniz.

Eðer doyumlu ve mutlu bir yaþamsürmek istiyorsanýz korku temellianlaþmalarý feshetmek zorundasýnýz.Bu cesareti göstermeniz ve bireyselgücünüze sahip çýkmanýz gerekiyor.Korku temelli anlaþmalar çok enerjiemerek bizi tüketirler, sevgi temellianlaþmalar ise az enerjiyle çok þeyyaratýrlar ve daima ekstra enerjiyesahip olurlar.

Her birimiz bir miktar bireysel güçile doðarýz ve bu gücü her gün birazdaha artýrabilme potansiyeline sahip-ken, ne yazýk ki ego temelli anlaþmalaryaratarak ve daha sonra da bunlarauymaya çalýþarak tüm gücümüzü tüke-tiriz. Sonrasýnda ise toplumsal yaþamiçinde tutsak, güçsüz ve mutsuz oluruz.

Eðer yaþamýmýzý yöneten anlaþ-malarýn farkýnda olursak ve hayatýmýz-dan hoþnut deðilsek korku temellianlaþmalarýmýzý deðiþtirmeye yardýmcýolacak çok yönlü yarar saðlayabilecekdört anlaþma, Toltek öðretisinin bilge-lik sýrlarýnýn baþlangýç noktasýný oluþ-turur.

Page 24: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI22

Sizi tüketen her anlaþmayý boz-duðunuzda ve kendinizi deðiþtirmeyehazýr olduðunuzda onu yaratmakta kul-landýðýnýz tüm enerji açýða çýkarak sizegeri döner. Dört anlaþmayý gerçek-leþtirmek için çok güçlü bir iradeye vekararlýlýða ihtiyacýnýz olacak. Ancakyaþamýnýzý bu anlaþmalar çerçevesindeþekillendirmeye baþlayabilirseniz,geriye dönüþü þaþkýnlýk yaratacakboyutlarda olacaktýr. Cehennem dra-masýnýn gözünüzün önünde kay-bolduðuna tanýk olacaksýnýz ve bireyselcennetinizi yaratacaksýnýz.

BÝRÝNCÝ ANLAÞMA: Kullandýðýnýz Sözcükleri Özenle Seçin

Ýlk anlaþma dört anlaþmanýn enönemlisidir ve ayný zamanda uyulmasýen zor olan anlaþmadýr. Hedefiniz kul-landýðýnýz sözcüklerde kusursuz ola-bilmeyi içerir. Neden bu kadar önem-lidir sözcükler? Çünkü onlar bizim

yaratma gücümüzdür. Yaratýcýgücümüzü söz ile ifade ederiz. Her þeyisöz aracýlýðýyla gerçek kýlarýz. Hangidili konuþursak konuþalým, niyetimizsöz aracýlýðýyla þekil bulur. Kendimizibu yolla ifade eder ve iletiþim kurarýz.Sözlü düþünürüz ve düþünmekte kul-landýðýmýz sözlerle yaþamýmýzdakiolaylarý yaratýrýz.

Bizler konuþabiliyoruz, söz insanolarak sahip olduðumuz en güçlü araç,fakat nasýl kullanýldýðýna baðlý olaraksöz, dünyadaki cenneti veya cehennemiyaratabilir.

Yýllar önce Almanya'da bir adamsözün gücüyle tüm ülke insanlarýnýmanipüle etti ve dünya savaþýna soktu.Çok sayýda insaný korkunç seviyedeþiddet uygulamaya ikna etti. Hitler'inkorku temelli inançlara ve anlaþmalaradayalý sözleri asýrlar boyu hatýrlana-caktýr. Ýnsan zihni, sürekli tohumlarýnekildiði verimli toprak gibidir.

Tohumlar düþünceler, fikir-ler ve kavramlardýr. Söztohum gibidir ve insanzihni son derece verimlidir!Bir tohum, bir düþünceekersiniz ve o büyür.Burada problem þudur:Genellikle o topraða korkutohumlarý ekilir.

Her insanýn zihni verim-lidir. Önemli olan oraya netür tohumun ekilipüretildiðidir.

Heykel: Sözün Gücü, Paul Shier

Page 25: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

23SEVGÝ DÜNYASI

ÝKÝNCÝ ANLAÞMA: Hiçbir Þeyi Kiþisel Algýlamayýn

Bundan sonraki üç anlaþma aslýndailk anlaþmadan doðar. Kiþisel olduðunualgýlamak ancak söylenilen þeye katýl-makla mümkün olur. Bizim bu tuzaðadüþmemize neden olan þey bireyselönemliliðe verdiðimiz deðerdir.

Bireysel önemlilik ya da kiþiselalgýlamak bencilliðin en üst düzeydekiifadesidir. Çünkü her þeyin kendimizleilgili olduðunu varsayarýz. Her þeyinmerkezinde kendimiz olduðunu düþün-mek bizi yanýltýr. Durumun son derecekiþiselmiþ gibi göründüðü anlarda bile,baþkalarý size direkt olarak hakaretediyor olsa bile, yine de sizinle ilgisiyoktur. Söyledikleri ve yaptýklarýþeyler, dile getirdikleri fikirler kendizihinlerinde yaptýklarý anlaþmalardoðrultusundadýrlar. Kiþilerin bakýþaçýlarý öðrenme sürecindeki programla-malarýndan oluþur.

Kiþisel algýladýðýnýzda, söylenilenler-den rahatsýzlýk duyarsýnýz ve kendiinançlarýnýzý savunarak tepki verirsiniz.Bu tepkiyle çeliþkiler ve çatýþmalaryaratýrsýnýz. Küçücük þeyleri bilebüyütür, pireyi deve yaparsýnýz. Çünkühaklý çýkmak ihtiyacýný duyarsýnýz.Sizin haklý, baþkalarýnýn haksýzolmasýný istersiniz. Sizin haklý çýkmakiçin yaptýklarýnýz da sizin anlaþ-malarýnýzýn ürünüdür.

Olgun insan ise hiçbir þeyi kiþiselalgýlamaz. Bu size inanmadýðý ya da

güvenmediði için deðildir. Kendisini desizi de seviyordur. Bir sorun olduðundaanlaþmazlýktaki kargaþanýn neden kay-naklandýðýný bulmaya ve çözüm üret-meye çalýþýr.

Ýnsanlarýn tutum ve davranýþlarýnýkiþisel olarak algýlamaktan çýkýþgerçekte olduklarý gibi görebilmeyi vekabul edebilmeyi, öðrenme süreçlerinesaygýlý olabilmeyi baþardýðýmýzda aslaonlarýn söylediði ya da yaptýðý þeyler-den incinmeyiz. Bize yalan bile söyle-seler bundan incinmeyiz çünkü onlarýnkorktuklarý için yalan söylediklerinibiliriz.

Hiçbir þeyi kiþisel algýlamamayýalýþkanlýk haline getirdiðinizdeyaþamýnýzdaki pek çok acýdan kurtul-manýz kaçýnýlmazdýr. Ayrýca kýzgýnlýk,öfke, kýskançlýk, fesat… vs. gibi pekçok duygunun da kendiliðinden yokolduðunu görürsünüz. Ayrýca kendinizeolan güveniniz giderek saðlamlaþýr veçok daha özgür ve saðlýklý kararlaralarak yaþamýnýzda korku olmadan,suçluluk duymadan daima ileriye doðruadým atabilirsiniz.

ÜÇÜNCÜ ANLAÞMA: Varsayýmda Bulunmayýn

Varsayýmlarda bulunmamýzýn nedeni,onlarýn gerçek olduðuna inanmamýzdýr.Baþkalarýnýn neyi düþündüðüne ya dayaptýðýna dair varsayýmlardabulunuruz. Varsayýmlarýmýzýn çoðukiþisel algýlama temeline dayanýr.Sonra da o kiþileri suçlar ve zehir gibi

Page 26: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI24

sözler sarf ederek tepki gösteririz. Ýþtebu nedenle varsayýmlarda bulunmakproblemlere davetiye çýkarmaktýr.Varsayýmlar yoluyla güç ve kontrolmücadelesi yaparýz. Varsayýmlarýmýzaçoðu zaman dedikodular da eþlik eder.

Doðrunun ne olduðunubilmediðimizde karþýmýzdaki kiþiyiaçýklýða davet etme, gerçeði duymacesaretini göstermeyi göze almalýyýz.Aksi taktirde açýklama istemektenkorktuðumuz için varsayýmlarda bulun-ma yanlýþýna düþüyoruz. Boþinançlarýmýzý savunarak, baþkalarýnýküçük ya da haksýz duruma sokuyoruz.Aslýnda yapacaðýmýz o kadar basit ki;soru sormak! Bir þeyi anlamadýðýmýzdavarsayýmlarda bulanarak ona anlamvermeye çalýþýrsak gerçek ortaya çýk-týðýnda kendimize ne kadar zararverdiðimizi anlarýz.

Varsayýmlar çoðu kez hýzlý ve bilinç-sizce yapýlýr. Çünkü merak etme vebilme alýþkanlýðýmýzý ancak böyledoyururuz. Kendimizi bu yolla riskler-den koruduðumuza inanýrýz. Buradakien büyük yanýlgý herkesin hayatý bizimgibi algýladýðýný düþünmemizdir.Kendimiz hakkýnda da varsayýmlardabulunuruz ve çoðumuz kendimizi tamtanýmadýðýmýzdan ve kendi kendimizide kandýrdýðýmýzdan dolayý muazzamçeliþkiler yaþarýz.

Yapabileceðimiz þeyleri abartmamýzya da yapabileceðimizden çok dahadüþük bir amaç edinmemiz, kendimizedoðru sorularý sormamamýz ve yanýtlar

için zaman ayýrmamamýzdan kay-naklanýr. Belki de bazý durumlarý doðrudeðerlendirmek için daha çok veritoplamamýz gerekmektedir.

Eðer tüm insanlar bu þekilde iletiþimkurabilselerdi, yanlýþ anlaþýlma, kavgave þiddet hattâ savaþlar ortadan kalka-bilirdi. Sadece açýk ve net bir iletiþimletüm insani sorunlar tartýþýlabilirdi.Bunun için bizim de ne istediðimizisöylemekten çekinmemiz gerekir.Herkesin "evet" ya da "hayýr" demehakký olduðu gibi sizin de soru sormahakkýnýz vardýr. Týpký sizin de bir soruya da talebe "evet" ya da "hayýr" demehakkýnýz olduðunuz gibi.

DÖRDÜNCÜ ANLAÞMA: Daima Yapabildiðinin En Ýyisini Yap

Bu anlaþma diðer üç anlaþmanýnkalýcý alýþkanlýða dönüþmesini saðlayananlaþmadýr. Dördüncü anlaþma, ilk üçanlaþmanýn aksiyonudur. "Daima yapa-bildiðinin en iyisini yap."

Her koþul altýnda, daima en iyisiniyapýn. Ne daha fazla ne daha az. Yalnýzþunu unutmamak gerekir ki her þeycanlý ve her an deðiþim halindeolduðundan en iyiniz duruma ve þart-lara baðlý olarak kalite farklýlýklarýgösterebilir. Örneðin, dinlenmiþ ve iyiuyumuþ olduðunuz bir sabahýn eniyisiyle, yorgun ve uykusuz bir geceninsonundaki iyiniz farklý olabilir. Hastave saðlýklý olma durumu da bunlardanbiridir. Ayrýca yaþam ve tecrübeler vedeðiþen bilgi seviyemiz neticesinde

Page 27: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

25SEVGÝ DÜNYASI

zaman en iyimizi mutlaka deðiþimeuðratacaktýr. Kalitesi ne olursa olsundaima en iyisini yapmaya çalýþmalýyýz.En iyinizin daha iyisini yapmaya çalýþ-mak çok fazla enerji sarf ettirir, siziyorar ve henüz zorlanarak yapmayaçalýþtýðýnýz için tükenir ve amacýnýzaulaþmakta gecikirsiniz. Yapamadýðýnýzýdeðil, yapabildiðinizin en iyisini yap-maya çalýþýn, daha iyisi kendiliðindengelecektir. En iyinizden daha az yap-týðýnýzda ise, kendinizi yargýlarsýnýz,suçluluk ve piþmanlýk duyarsýnýz.Kendinize saygý duymakta zor-lanýrsýnýz. Yorgun veya hasta olmanýzönemli deðildir. Sadece yapabile-ceðinizin en iyisini yaptýðýnýzda kendi-nizi huzurlu hissedersiniz.

Bu þekilde, yaþamýnýzý üretken vedolu bir biçimde deðerlendirirken, hereylemi, her hareketi, her çabayý zevkaldýðýnýz için yaparsýnýz, bir ödül bek-lediðiniz için deðil. Oysa çoðu insanbunun zýddýný yapar. Sadece ödül bek-lentisi olduðunda veya çýkarý içinharekete geçer ve bu nedenle yaptýðýiþten pek zevk almaz neticede de eniyisini yapamaz. Çünkü mümkünolduðunca az þey yaparak ödülü almakister. Öte yandan bir ödül beklentisiolmadan, yaptýðýmýz her þeyin hakkýnýverirsek, ödül yine gelir ama biz ödülebaðýmlý deðilizdir. Eðlenerek, zevkalarak ve en önemlisi kendimizle sevgive saygý iliþkisi içinde çalýþýrýz. Bununiçin farkýndalýkla hareket eder ve hata-larýmýzdan ders almayý da öðrenirsek,dürüstçe sonuçlarý deðerlendirdiðimiz-den, sürekli geliþiriz. Böylece

kendimizi de en iyi biçimde ifadeetmeyi ve ortaya koymayý öðrenmiþoluruz.

Sözlerinizde özenli olduðunuzda,hiçbir þeyi kiþisel algýlamadýðýnýzda,varsayýmlarda bulunmadýðýnýzda vedaima yapabildiðinizin en iyisini yap-týðýnýzda harika bir yaþamýnýz olacaktýr.Yaþamýnýzýn sorumluluðunu alacak veonun sahibi olacaksýnýz.

Dört anlaþma Toltek bilgeliðindedönüþüm ustalýðýnýn özetidir veödülünün Tanrý'nýn insan bedenindekiifadesi olabilmek olduðunu ve kaç kereyere düþersek düþelim, ayaða kalkýpyeniden denemeye deðer bulunduðunuöðütler. Ancak güçlü bir iradeye sahipolmak ve anlaþmalara uymak için tümgücümüzü kullanmak gereðini önemlivurgular. Çünkü yaþam yolumuzengellerle doludur ve baþarmak içindingin bir savaþçý olmak zorundayýzdýr.Savaþçýnýn amacý dünya illüzyonunuaþmak ve gerçeðe varmaktýr.

Page 28: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI26

eçenlerde yayýmlanan bir kitap-ta, Michael Moravcsik ve JohnZiman adlý önde gelen iki Batýlý

bilim adamý, bilimin Üçüncü Dünyaülkelerine yayýlmasýna iliþkin tezlerinibelirgin bir pervasýzlýkla açmaktadýrlar:

"Avrupa'da, sanayi uygarlýðýylabirlikte Avrupa bilimi oluþmuþtur.Bu bir paket anlaþmasýdýr. Birkenara itilmiþ ya da baský altýndatutulmuþ bir kültürün, kendine öz-gü bir bilim türü olup olmadýðýnailiþkin soru, tamamýyla akademikbir nitelik kazanmýþtýr: Ekonomikbüyüme ve sosyal geliþme süreci,tamamen, Rönesans sonrasýAvrupasý ile onun KuzeyAmerika'daki kolonilerinin akýlcýmaddeciliðine dayanmaktadýr.Yürürlükteki tartýþmada, Avrupabiliminin, bütün dünyada egemenkültürel güç olmasý gereðinemuhakkak gözüyle bakýlmaktadýr."

Baþka okurlarýn (özellikle de koloniyönetimlerinde yaþamýþ olanlarýn), buparagrafý okuduklarý zaman neler his-settiklerini bilemiyoruz. Ama bunuokuyan bir aydýn Müslüman'ýn kesin-likle içini ürperten, nahoþ tadý olan veözsaygýsýný yaralayan bir söylem. Dahada açýk olayým.

Karþýmýzda, moral üstünlükduygularýný saklama gereðinihiçbir þekilde duymayan, iki Batýlýbilim adamý; kültürlerinin deðer-leriyle, o denli açýk bir uyum için-deler ki, kültürlerinin dýþa satýla-bilecek deðerde olduðuna inan-mýþlar. Önemli bir açýdan,Hýristiyanlýkla selâmete ulaþýla-caðýna fazlasýyla inanmýþ eskimisyonerleri andýrýyorlar.

Yeni misyonerlerin hedefi, "Avrupabilimi bütün dünyada egemen kültürelgüç olmalýdýr" sloganýdýr. Bundandolayý da, bu misyon söz konusu

Ýslâm ve Bilim - VII

Modern BilimYalnýz Batý’ya mý Özgü?Yalçýn Kaya

G

Page 29: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

27SEVGÝ DÜNYASI

olduðu sürece, "bir kenara itilmiþ ya dabaský altýnda tutulmuþ" kültürlerinkültürel ve bilimsel tarihi, ancakçöplüðe lâyýk olur. Birçok ÜçüncüDünya aydýný modern bilimintekniklerine ve felsefesine baðlýlýkyemini etmiþ olup, modern biliminAvrupa'da verimli bir toprak bulmuþolmasýna minnet duymaktadýr. Amapekâlâ dönüp þöyle bir sitemde bulu-nabilirler:

Çin, Ýslâm ve Hint uygarlýk-larýnýn saðladýðý engin katkýlarböyle toptan bir dýþlanmayý haketmiþ midir? Bu büyük uygarlýklar,onun sonraki geliþiminin temelleri-ni atmamýþ olsaydý, modern bilimhiç doðar mýydý? Bilim aðacýnýn,çeþitli kültürlere uzanan köklerivardýr. Hattâ (modern bilimin ata-larý olduðu sýk sýk söylenen)Helenler bile, çeþitli Asya veAfrika ülkelerinden saðladýklarýmaddî ve entelektüel katkýlarolmaksýzýn, bunca yeniliði vedüþünceyi üretemezlerdi. Bunedenle, bilim ve teknolojinin,temelde ve orijinal olarak Batý'yaait olduðunu düþünmek yanlýþtýr.

Avrupa kültürünün üstünlüðü iddiasý-na gelince... Auschwitz (Nazilerintoplama kamplarýndan biri) veHiroþima, ayný kültürün sonuçlarý deðilmi? Atom savaþý literatürüne girmiþmega ölümler (bir milyon kiþinin ölme-

si) ve "karþýlýklý garantilenmiþ yýkým"gibi kavramlarý yaratan bir uygarlýðýnasýl deðerlendirebiliriz?

Modern bilimin, doðrudan kay-naðýnýn Avrupa'daki baþkaldýrýlar(Rönesans ve Bilimsel Devrim) olduðugerçeðini kimse inkâr edemez. Ayrýcabunlarýn neden olduðu deðiþikliklerinkapsam ve özü bakýmýndan emsalsizolduðuna da kuþku yoktur. Bilimde ilkgeliþmeler uzak ülkelerde ve farklýhalklar arasýnda meydana gelmiþti vegerçekten de önemliydiler. Ama bilim,ancak, bir sanayi uygarlýðýnýn doðma-sýyla kültürün bir parçasý haline geldive bireylerin günlük yaþamlarýný önem-li bir þekilde etkiledi. Bu husus, biliminsalt bir Avrupa olayý olduðunu kanýtla-mak için sýk sýk kullanýlmaktadýr.

Öteki hususlarý bir yana býrakarak,(bilim tarihinin sadece bir bölümolarak yer aldýðý) bilginin tarihine birgöz atmak ve bilimin ne kadar yeni birolgu olduðunu görmek yararlý olacaktýr.Ýnsanlýðýn yazýlý tarihinin on bin yýldanfazla olmayan bir geçmiþe sahipolduðunu ve bilinçliliðin en ilkeldüzeyde bile yaklaþýk birkaç milyonyýllýk olduðunu düþünelim; amaönceleri bilginin olmadýðý sayýsýzçaðlar olduðu gibi gelecekte de pekâlâolabilir. Evrensel ölçekte, bilgi ve bilimtarihi önemini kaybetmektedir.

Bilimin son birkaç bin yýlda(Avrupa'da 40 yýlý aþkýn bir sürede)geliþmiþ olmasý bana tamamen rast-lantýsal gibi geliyor.

Page 30: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI28

Konuya bu açýdan bakýldýðý zaman,rastlantýyla baðlý bulunduðumuz tarihikültürlere iliþkin dar görüþlü gururu-muzun oldukça saçma olduðugörülmektedir.

Zekâyla donatýlmýþ her canlý türününsonunda kendine özgü bir bilimgeliþtireceði ve bu yöndeki ilk iticigücün, yaþamý sürdürme nedenlerindenkaynaklanabileceði olasýlýðý yüksektir.Ýnsan beyninin akýl yürütme ve soyut-lama yeteneðine sahip olmasý, biliminer ya da geç, insanlýðýn ilerlemesisürecinde mutlaka geliþmesi gerektiðianlamýna geliyordu. Bu durumda; eðerbilim zekânýn bir sonucu ise, Avrupa'damodern bilimin doðuþunun, Avrupainsanýnýn genetik üstünlüðünün birürünü olduðu yönünde bir sonuç muçýkar? Diðerlerinin yaný sýra, MaxWeber gibi kuramcýlar bizi bu konudainandýrmaya çalýþabilirler. Ama modernpsikoloji, yapýlan sayýsýz deneylerekarþýn, bu görüþü destekleyecek bilim-sel hiçbir temel bulamamýþtýr.

Evrensel bir insan zekâsý konusu,Bertrand Russell'ýn aþaðýdaki söz-lerinde vurgulanan, çaðýmýzýn en derinsorularýndan biriyle yakýndan iliþki-lidir: "Dünyayla temaslarý kýsa, birey-sel ve sýnýrlý olan insanlar nasýl olur dabu kadar fazla bilgiye sahip olurlar?"

Russell'ýn demek istediði, nadiren 60-70 yaþýný aþabilmemize karþýn her biri-mizin sahip olduðu bilgi miktarýnýnþaþýrtýcý ölçüde büyük olduðudur.Bilgisayarlarý en basit tanýma iþlemleri-

ni yerine getirebilmesi ya da en ilkelkavramlarý anlayabilmesi için program-lamaya çalýþan birisi, Russell'ýn soru-sunu tüm derinliðiyle anlayacaktýr.

Dilbilimin modern kuramý, Russell'ýnsorusunun araþtýrmaya dayanarakyanýtlanabileceðini öne sürmektedir. Buaraþtýrma, dil yeteneðini, beynin vekavrama kapasitemizin üstün bir aynasýolarak görüp, önemini vurgulamaktadýr.Ünlü dilbilim felsefecisi NoamChomsky, bildiðimiz kadar bildiðimizi,çünkü temelde, bilmek içinyaratýldýðýmýzý savunmaktadýr.

Chomsky insanlarýn, temelde doðruyerde bulunan dil yeteneðiyle doðduk-larýný söylemek istemektedir. Akýlsahibi insan, biyolojik evrimindünyalarýndan, soyut düþünmeyeteneðine sahip, doðal zihinselyapýlarla donatýlmýþ olarak ortaya çýk-mýþtýr. Akýlcý insan, özde, "öncedenkurulmuþ" ve kavramsal, yaratýcýiþlemlerini çalýþtýrmak için sadecedýþsal uyarýcýlara ihtiyaç duyan, kar-maþýk bir bilgisayardýr. Chomsky'nin,evrensel bir insan grameriyle ilgilikeþfi, en temel düzeyde insan düþünceve davranýþlarýnýn tümüyle evrenselolduðu yönünde açýk seçik bir mesajvermekte, geliþmeyle ilgili ýrkçý kuram-larý yýkmakta ve tüm insanlar arasýndabir birliktelik oluþturmaktadýr.

Gerçekten de bilim, bütün insanlýðýnmalý ve evrensel kültürel mirasýnýn birparçasýdýr. Baþka türlü söyleyenlerekulak asmayalým.

Page 31: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

29SEVGÝ DÜNYASI

intli bir ermiþ öðrencileri ilegezinirken Ganj nehri kenarýndabirbirlerine öfke içinde baðýran

bir aile görmüþ. Öðrencilerine dönüp"insanlar neden birbirlerine öfke ilebaðýrýrlar?" diye sormuþ. Öðrencilerdenbiri "çünkü sükûnetimizi kaybederiz"deyince ermiþ "ama öfkelendiðimizinsan yanýbaþýmýzdayken nedenbaðýrýrýz? O kiþiye söylemek istedik-lerimizi daha alçak bir ses tonu ile deaktarabilecekken niye baðýrýrýz? " diyetekrar sormuþ.

Öðrencilerden ses çýk-mayýnca anlatmaya baþ-lamýþ: "Ýki insan birbirineöfkelendiði zaman, kalp-leri birbirinden uzak-laþýr. Bu uzakmesafeden bir-birlerinin kalp-lerine sesleriniduyurabilmekiçin baðýrmakzorunda kalýr-lar. Ne kadar çoköfkelenirlerse, aradaaçýlan mesafeyi kapa-tabilmek için o kadar çokbaðýrmalarý gerekir."

"Peki, iki insan birbirini sevdiðindene olur? Birbirlerine baðýrmak yerinesakince konuþurlar, çünkü kalpleri bir-birine yakýndýr, arada mesafe ya yokturya da çok azdýr. Peki, iki insan birbirinidaha da fazla severse ne olur? Artýkkonuþmazlar, sadece fýsýldaþýrlar çünkükalpleri birbirlerine daha da yakýn-laþmýþtýr. Artýk bir süre sonra konuþ-malarýna bile gerek kalmaz, sadece bir-birlerine bakmalarý yeterli olur. Ýþte bir-birini gerçek anlamda seven iki insanýnyakýnlýðý böyle bir þeydir."

Daha sonra ermiþ öðrencilerinebakarak þöyle devam etmiþ: " Bu

nedenle tartýþtýðýnýz zaman kalp-lerinizin arasýna mesafegirmesine izin vermeyin.

Aranýza mesafe koya-cak sözcüklerden

uzak durun. Aksitakdirde

mesafenin art-týðý öyle birgün gelir ki,geriye dönüpbirbirinize

yakýnlaþacakyolu bulamaya-

bilirsiniz..."

Öfkelenince Neden Baðýrýrýz?

H

Page 32: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI30

“Salona geçtiðimiz zaman bir de negörelim: Kâzým Karabekir Paþa, Fevzive Cevat Paþalarla spiritizma bilgileriüzerinde hararetli tartýþmalar yapýyor,onlarý inandýrmaya çalýþýyordu... Gaziile ben tartýþmalarý sadece dinliyorduk.

“Kâzým Karabekir Paþa amacýnýsözlerle açýklamakta güçlük çekeceðinianlayýnca, iddialarýný deney yaparakkanýtlamak istedi. Kendisi çivisiz birküçük masa etrafýnda, 3 - 4 kiþinin par-mak uçlarýyla dokunarak masayýharekete geçirecekti. Bundan sonra her-hangi bir ruh davet edilecek onunlabazý iþaretler aracýlýðýyla görüþülerekgaipten haber alýnacaktý.

“Fevzi Paþa bu iddialarý temelindenreddetti. Cevat Paþa ise deneyden sonrakararýný vereceðini söylüyordu. Gazi ileben sessiz kalarak sonucu beklemeyebaþlamýþtýk.

“Karabekir Paþa bu esnada kalkarakyanýndaki masayý incelemeye baþladý.Biraz sonra:

“- Masa çivili deðil, tutkallayapýlmýþ. Ýstediðimiz masa bulundu,þimdi sizlere iddiamý kanýtlayacaðým"dedi. “Fevzi Paþa 'Ben seyrederim'diyerek uzaða çekildi. Cevat paþa ise,Gazi'nin yaptýðý iþaret üzerine masanýnönüne oturdu.

Atatürk’ün Önünde Yapýlan BirParapsikoloji Deneyi

Þubat 1924'de Ýzmir'de bulunan Gazi Mustafa Kemal ve yüksekkomutanlardan bir kýsmý "Harp Oyunlarý" nýn bitiþinin ertesinde21- 22 Þubat gecesi Gazi'nin davet ettiði evde toplanmýþlardý.

Gazi bir ara askerlik eðitimindeki sýnýf ve silâh arkadaþý Ali Fuat Cebesoy'la (1882-1968) baþ baþa görüþtükten sonra, birlikte toplantý odasýndaki arkadaþlarýna katýlýrlar. SonrasýnýCebesoy'un "Siyasi Hatýralar-2" aný kitabýnýn 68-69. sayfalarýndan sadeleþtirerek aktarýyoruz.

Page 33: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI31

“Bu sýrada masa, olduðu yerden biryana eðilip tekrar eski yerine gelerekharekete baþlamýþ, bir ruh davet etmekzamaný gelmiþti.

“Karabekir Paþa Abdülhamit'inruhunu çaðýrdý. Etrafýndakilere “Nesoralým?” dedi. Cevat Paþa:

“ - Þimdi ne yaptýðýný sorunuz.“Ruh bu soruyu þöyle cevapladý:“ - Çok azap çekiyorum.“ - Neden?“ - Dünyada çok fenalýk yapmýþým,

ondan...

“Bu sýrada Gazi'nin biraz alaycý,Fevzi Paþa'nýn inanmayan tavýrlarý,Karabekir Paþa'nýn ise ciddiyeti dikkatçekiyordu. Cevat Paþa birdenbire“Fevzi Paþa'nýn cüzdanýnda kaç liravar? Onu soralým” dedi. Gazi arayagirdi:

- Fevzi Paþa cüzdan taþýmaz, baþkabir þey sorunuz.

“Ama Fevzi Paþa heyecanlý bir sesleþunlarý söyledi:

“ - Cüzdan taþýmam. Fakat bugün hernedense iç cebimde bir cüzdan var.Ýçinde kaç lira bulunduðunu ben debilmiyorum. Sorsunlar. Bakalým gerçekmiktarý söyleyebilecekler mi?

“Karabekir Paþa derhal masayýharekete geçirdi. Hareketleri sayarakFevzi Paþa'ya “35 liranýz olacak.Çýkarýnýz, sayalým” dedi.

“Fevzi Paþa cüzdaný çýkardý, içindeki-leri dikkatle saymaya baþladý. Saymayýbitirdikten sonra hayretle “Evet, 35 liravarmýþ. Fakat yaptýðýnýz ne sihirdir nekeramet. Bu basit bir tesadüftür” dedi.

“Konu bir eðlence halini almýþ hepi-mizi güldürmüþtü. Vaktin geceyarýsýnayaklaþmasý üzerine Gazi 'Hareketzamanýmýz geldi' diyerek salondanayrýldý.”

Ali Fuat Cebesoy, Atatürk, Kâzým Karabekir

Page 34: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI32

ohm daha sonra bütüncülhareketin iki temel yönününolduðunu bunu algýlarýmýza

girenler ve girmeyenler diye ikiye ayýr-mayý teklif etti. Þimdi birliktenbahsederken onu neden ikiye ayýrýyo-ruz, bu durumda birlik kavramýna sunibir dualite dayatmýþ olmuyor muyuz?diye sorabilir insan. Pek deðil, çünküalgýlarýmýza giren ve girmeyen düzen-ler, algýsal sýnýrlamalarýmýz nedeniyleayrý olmak zorundadýrlar. Biz insanlar

beþ tane fiziksel duyuya ve bir dedüþünen bir akla/zihne sahibiz vebunlarla birliðin yalnýzca küçük birkýsmýný algýlarýz. Bu kýsýtlý alanaBohm, algýlarýmýza giren düzen adýnývermiþtir. Bunun dýþýnda kalan yanidoðrudan göremediðimiz, duyamadý-ðýmýz, tadamadýðýmýz, hissedemediði-miz, dokunamadýðýmýz veya düþüne-mediðimiz þeyler ise algýlarýmýzagirmeyen düzene aittir. Özet olaraksöylemek gerekirse, insan algýsýnýn

Ýnce DüzenAlgýlarýmýza Girenler ve Girmeyenler

Çeviren: Nelda Bayraktar

B

Geçen ay yazýmýzda bilimin hudutlarýnda nelerin ortayaçýktýðýna daha yakýndan bakabilmek için örnek olarak þimdilik tekbir disiplini ele alacaðýmýzý, bu amaçla fizik bilimini seçeceðimizisöylemiþtik. Bunun için de hem bilimde hem de spiritüel alandaöncü çalýþmalar yapmýþ birisi olan David Bohm'dan bahis etmiþtik.Princeton Üniversitesinde Einstein'ýn meslektaþý olarak da çalýþmýþolan Bohm, görecelik teorisiyle, kuantum teorilerinin ortakyönlerinin en küçük atomdan en büyük galaksilere kadar evrenintek ve bütün olduðunu önerdiklerini söylemiþti. Bundan yolaçýkarak da evrenin özünün bütüncül bir hareket içinde olduðunusöyleyen bir hipotez ortaya koymuþtu. Bu ay konumuza "ÝnceDüzen- Algýlarýmýza Girenler ve Girmeyenler" baþlýðýyla yineBohm'un önermeleriyle devam ediyoruz.

Page 35: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

33SEVGÝ DÜNYASI

kýsýtlamalarý duyularýmýzla doðrudanalgýlayabildiðimiz ve algýlayamadýk-larýmýz arasýnda bir ayýrým yapmamýzýgerektirir.

Her ikisi arasýndaki iliþkiyi daha iyiaçýklayabilmek için Bohm basit birörnek vermiþtir: Biri diðerinden dahabüyük olan iki tane ortak merkezlisilindir hayal edin. Bunlarýn ortalarýn-dan geçen dairesel kolon içinin degliserin gibi kalýn bir saydam sývý iledolu olduðunu düþünün. Þimdi glis-erinin üzerine ufak bir damla mürekkepdamlatýn ve içerdeki silindiri (dýþýndakisabit kalacak biçimde) döndürmeyebaþlayýn. Dönme hareketi devamettikçe, mürekkep damlasý dýþarýyadoðru gerilecek ve daha uzun ve dahaince bir hale (rengi de daha solmuþolarak) gelecek, sonunda tümüyle kay-bolacaktýr. Tam bu noktada, bu deney-den çýkarýlacak en doðal sonuç, orijinalmürekkep damlasýnýn gliserinin içinde-ki mikroskobik derecede küçükparçacýklarýn içine daðýlmýþ olduðunusöylemek olacaktýr. Ancak, iç kýsýmda-ki silindiri þimdi tam ters yöne çevir-meye baþladýðýnýzda, önce soluk renktegörünen mürekkep damlasýnýn koyu-laþarak ve kalýnlaþarak yeniden ortayaçýktýðýný ve ilk halini aldýðýnýgörürsünüz. O halde bu deneydençýkarýlabilecek esas içgörü (ki laboratu-var ortamýnda gerçekleþtirilmiþ olan birdeneydir bu) gliserinin içindekimürekkep damlasýnýn, biz onu göreme-sek bile aslýnda orada saklý olduðudur.Bohm bunu tüm bilimler için bir mecazolabilecek temel bir ders olarak kullan-

mýþtýr: "Tesadüfi gibi görünenin içindegizli ve ince bir düzen mevcut olabilir."Görünürde basit olan bu þey,Shakespeare'in "Hamlet"in de vardýr:"Yeryüzünde ve cennette senindüþüncelerinde bile hayal edemeye-ceðin þeyler vardýr Horatio."

Bu teorik çalýþmasýný geliþtirenBohm, bizim fiziksel evren diyealgýladýðýmýz þeyin ötesinde, aslýndaher bir parçasý fiziksel evren kadargerçek olan, görülmeyen bir gerçek-liðin varolduðunu söylemiþtir. Bu gizligerçekliðe "algýlarýmýza girmeyendüzen" adýný vermiþ ve bunun modernfiziðin verileriyle uyuþmadýðýný amaaslýnda kuantum ve görecelik teorilerigibi görünürde tuhaf olan fenomenleriçin kapsamlý ve inandýrýcý bir açýklamasaðladýðýný vurgulamýþtýr. Ýlk bakýþta,algýlarýmýza girmeyen düzenin bir çeþitikincil ve eterik bir gerçeklik (uzaydadolaþan) olduðunu sanmak doðaldýr,halbuki esas gerçeklik týpký duyu-larýmýzýn algýladýðý ve bilimin taným-ladýðý gibi katý maddeli fizikselevrendir. Ancak Bohm için bunun tamtersi kesin olarak doðruydu.Algýlarýmýza girmeyen düzen temel veesas gerçekliktir, algýlarýmýza girenlerise ikincil derecede öneme haizdir.Algýlarýmýza giren düzen okyanustakidalgalarýn üzerindeki köpük ise,algýlarýmýza girmeyen düzenokyanusun kendisidir. Her birinde 100milyar yýldýz bulunan 100 milyargalaksisiyle fiziksel evren aslýndaondan çok daha engin olan"algýlarýmýza girmeyen düzen"in yan

Page 36: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI34

ürünüdür. Bu durum elbet ki fizikselevrenin güzelliðine veya kutsiyetinehalel getirmez ama onu, kendisiniaçýkça göstermeyen boyutla olan iliþki-sindeki doðru yere oturtur. BhavadGita'da Tanrý Krishna, bunu þu sözlerleifade eder: "Kozmosun tümünüVarlýðýmýn en küçük parçasýyla idareederim." Algýlarýmýza girmeyen düzeninanýlmaz derecede engindir. Bu, fizik-sel evrenin ta ötelerine kadar yükselenbir çeþit bilinç ve zekânýn her yerenüfuz eden mevcudiyetidir.

O halde algýlarýmýza girmeyendüzenin doðasýnda ne vardýr? O heryerdedir ama hiçbir yerde görülmez.Uzayýn ve zamanýn içindedir ama aynýzamanda bunlarýn ötesindedir de. Bunoktayý anlamak çok önemlidir. Uzay,maddenin içinde hareket ettiði dev birvakum deðildir. Madde ve boþluk bir-birlerine sýkýca baðlýdýr ve her ikisi dealgýlarýmýza giren düzenin parçalarýdýr.Algýlarýmýza girmeyen düzen, uzay-zamanýn her noktasýna nüfuz ettiklerihalde, hem uzayýn hem de zamanýnötesine uzanýr. Buna sýkça spiritüelboyut da deriz. Onu doðrudan algýla-mayýz ama sezgilerimizle ve spiritüeldeneyimlerimizle var olduðunu kabulederiz.

MADDE, ENERJÝ ve BÝLÝNÇ

Bohm'un düþüncesinin önemli yön-lerinden birisi gerçekliðin doðasýnýn üçtane temel bileþene sahip olmasýydý.Bilim bunlardan sadece ikisiyle genelolarak uðraþmýþtý: Madde ve Enerji.

Bunlarýn her ikisi de, hepimizin çok iyibildiði Einstein'ýn þu denklemiyleünlenmiþti: E=mc2. Bu denklem enerjive maddenin aslýnda ayný þeyin farklýformlarý olduðunu vurguluyordu. Bohmüçüncü bir öðenin daha olduðunu iddiaediyordu ki buna "Mânâ" veya "Bilinç"diyordu. Dahasý, bu temel yapýtaþlarýnýn her birisi de içinde diðerikisini ihtiva ediyordu. Bohm sonundagüçlü bir vargýya ulaþtý: "Bu durum,genel kanýnýn aksine bilincin gerçek-liðin tümünün hayati ve kalýtsal parçasýolduðunu göstermektedir. Sadece zihin-lerimizde mevcut olan tümüyle soyutve eterik bir özelliðe sahip olan bir þeydeðildir bu."

Bilinç, hayatýn görülmeyen yönlerinikucaklar- amaç, arzu, niyet, sevgi,keder ve hayatýnýn tüm soyut hislerigibi- bunlar ise gözle görülmeyenolmak için daha az gerçek deðildirler.Bunlar madde veya enerji kadargerçektirler, yalnýzca bilimsel laboratu-varlarda ölçülemezler. Aslýnda bilimselölçüm yapan aygýtlar beþ fiziksel duyu-muzla algýladýklarýmýzýn teknolojikuzantýlarýndan baþka bir þey deðildirler.Mikroskoplar ve teleskoplar sadecebüyük gözlerdir. Mikrofonlar ileriteknoloji ile üretilmiþ olan mekanikkulaklardýr. Bohm, bunlarýn ve tüm bi-limsel aygýtlarýn yalnýzca algýlarýmýzagiren düzende çalýþtýklarýný ve gerçek-liðin yalnýzca küçük bir fraksiyonunukayýt ettiklerini vurgulamaktadýr.Geleneksel bilim bundan dolayýalgýlarýmýza girmeyen düzeni ve bi-lincin hakim olduðu alaný tümüyle

Page 37: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

35SEVGÝ DÜNYASI

ýskalamaktadýr. Ancak yeni biliminöncüleri bu alana sonunda girmeyebaþlamýþlardýr.

YUKARIDAKÝ NEYSE, AÞAÐIDAKÝ DE ODUR

Bohm'un gerçeklikle ilgili yeni bilim-sel teorisinin sonuncu, belki de enönemli özelliði, onun holografik biryapýya sahip olmasýdýr. Bunun ne anla-ma geldiðini daha iyi ortaya koya-bilmek için matematiksel fizikten birörneði, yani Mandelbrot seti de denilenfraktal geometriyi ele alalým. Son 30yýldan beri doðal fenomenlerin bilimselmodellemelerini yapabilmek için yenimatematiksel yapýlar keþfedilmektedir.Bu yapýlara fraktallar denilmektedir vebunun en basit örneði ise "MandelbrotSeti"dir.

(Çevirenin Notu: Matematiðin önemlibir kolu olan geometri, insanýn içindeyaþadýðý dünyayý anlayabilmesi içingereklidir. Ancak evrenin mükemmelgörüntüsü "Öklit Geometrisi" veya"Klasik Geometri" ile açýklanamayacak

derecede karmaþýktýr. Çünkü klasikgeometri anlayýþýnda doðada karþýmýzaçýkan þekiller; doðrular ve düzlemler,daireler ve küreler, üçgenler ve koniler-den ibarettir ve dünyadaki karmaþýkyapýyý anlamak ve modelleyebilmekiçin bu þekiller asla yeterli olmaz. ÝþteLatince (fraktus) "kýrýk taþ" anlamýnagelen fraktal kelimesinden doðan veFransýz matematikçi Benoit Mandel-brot tarafýndan 1975'de ortaya konanbu yeni geometri, karmaþýk ama mü-kemmel bir uyum ve güzellik içindekidünyanýn kusursuz dengesini anlaya-bilmek amacýyla ortaya çýkmýþtýr.

Tüm fraktallar kendine benzer ya daen azýndan tümüyle kendine benzerolmamakla birlikte, çoðu bu özelliðitaþýr. Kendine benzer bir cisimde cismioluþturan parçalar ya da bileþenler cis-min bütününe benzer. Düzensiz ayrýn-týlar ya da desenler giderek küçülenölçeklerde yinelenir ve tümüyle soyutnesnelerde sonsuza deðin sürebilir;öyle ki, her parçanýn her bir parçasýbüyütüldüðünde, gene cismin bütününebenzer. Bu fraktal olgusu, kar tanesi ve

Benoit Mandelbrot

Page 38: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI36

aðaç kabuðunda kolayca gözlenebilir.Bu tip tüm doðal fraktallar ile mate-matiksel olarak kendine benzer olanbazýlarý, rastgeledir; bu nedenle ancakistatistiksel olarak ölçeklenirler.(Kaynak: www.edubilim.com)

Nesneyi oluþturan þekil aslýnda tekbir þeklin iç içe geçmiþ küçük kopya-larý biçiminde sürekli olarak tekrarlanýr.Boyutlarý küçülen ve birbirini takipeden þekiller, zincir oluþturarak devameder. Ancak bu þekiller son derecesimetrik bir biçimde sýralanýrlar. Bunaverilebilecek en güzel örnek kartaneleri veya salyangozun kabuðudur.

Doðada gördüðünüz tüm nesneler,hattâ kendi vücudunuzdaki sistemlerbile birçok karmaþýk yapýdan oluþtuðuzannedilmesine raðmen aslýnda bir dü-zene göre þekillenmiþtir. Bu özellikler,karmaþýk göründükleri halde tamamensimetrik ve düzgün þekilde tekrar edendesenlerin varlýðýný göstermektedir.

Kendi vücudumuzdan bir örnekolarak nefes borumuzu ele alalým.Nefes borumuz iki bronþ oluþturacakþekilde önce iki dala ayrýlýr, bunubaþlangýç þekli olarak kabul edelim. Buiki dal kendi içinde, baþlangýç þekligörüntüsünü koruyarak, yeniden ayrýlýrve borucuklar, kesecikler içinde de git-tikçe boyutu küçülerek, fakat hepbaþlangýç þekli görüntüsünü koruyarakdevam eder. (Týpký fraktal aðacýörneðinde olduðu gibi.) Buradakiörneði dünyadaki birçok nesnedegörmek mümkündür.

Ýçiçe geçmiþ kas lifleri, aðaçlarýn dal-larý, aorttan kýlcal damarlara kadar tümkan damarlarý, kasýrga gibi þiddetlirüzgârlardan yerdeki yapraklarý hava-landýran hafif rüzgarlara kadar azalanhava akýmlarýnýn dizilimi, uzaktanbakýldýðýnda fark edilmeyen yakýndanbakýldýðýnda ise insaný hayrete düþürendesenlerdeki kar taneleri, hattâ normalkalp atýþý ritminin bile -kalp kaslarýnda-ki sinir liflerinin- fraktal düzenineuygunluk göstermesi, tüm bunlarýnyüksek bir bilinç tarafýndanvaredildiðini ortaya koymaktadýr.(Kaynak: http://www.ilmiarastirma.net)

Her hangi bir Mandelbrot setine bak-týðýnýzda bu size hayat ve bilincin holo-grafik doðasýnýn metaforik bir temsilinigösterir. Bilim için yeni olan bu olguaslýnda kadim zamanlardan beri mistik-ler ve spiritüel rehberler tarafýndan bi-linmekteydi. Bu nedenle "içerdeki ney-se dýþarýdaki de odur" veya "yukarýdakineyse, aþaðýdaki de odur" diye taným-lanabilecek fraktal olgu, kadim birsimyasal ilkenin modern çaðdaki bilim-sel keþfinden baþka bir þey deðildir.Buradaki anahtar içgörü evrensel yapý-larýn aslýnda bütünün inanýlmaz derece-de küçük ölçeklerdeki minyatür kopya-larý olduðu gerçeðidir. Kalplerimizkâinattan daha büyüktür çünkü içselözümüz engin kozmosun kendisidir.

Gelecek ay: "Bilim ve DininBirliðine Göz Atmak ve Yeni BirBütüncül Bakýþ Açýsý" baþlýklarýylakonumuzu bitireceðiz.

Page 39: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

özün gücü yaradýlýþta baþlýyor. YüceYaradan, her þey için, önce "OL" deme-di mi? Büyük Yol Göstericiler ve filo-

zoflar, insanlarý hep sözleriyle etkilemedi mi?

Evet., aðzýmýzdan çýkan her sözün bir gücüvardýr. Boþuna dememiþ büyükler, "Dil, kýlýç-tan daha keskindir" diye. Bir Fransýz atasözüde þöyle diyor; "Ýnsanlar, söylemedikleri söz-lerin efendisi, söyledikleri sözlerin kölesidir."Ne kadar doðru deðil mi? Söz aðzýmýzdan birkere çýktý mý, geriye dönüþü imkânsýz!..Söylediðimiz sözün baðlayýcýlýðý, bizi zamanzaman çeþitli ýzdýraplarla da karþý karþýyabýrakmýyor mu?

Bazen de sarfettiðimiz sözler, ÖZ'ümüzdençok uzakta olabiliyor. Ýçimizde hissettiðimizidýþarýya tam yansýtamýyoruz, kelimeler yeter-

siz kalabiliyor. Bazen de sözümüze EGO'-muzu katýp, özden iyice uzaklaþabiliyoruz da.Bu konuda bir yücelik, biz insanlara þöylesesleniyor; "Düzelecek olan özünüzde deðil,sözünüzdedir. Çünkü siz özü temiz olansýnýz,sözünüze dikkat ediniz."

Dolayýsýyla kullanacaðýmýz sözün neredengeldigini, (özden mi, ego'dan mý?) zihnimizdeayýrt etmesini öðrenebilirsek -ki bu, belirli birfarkýndalýk isteyen iþtir- o zaman sorun kal-mýyor sanýrým. Bu da ancak düþüncelerimizikontrol etmekle mümkündür: çünkü sözler,düþüncelerimizi ifade etmenin en kestirmeyoludur. Ve sonuçta düþüncelerimizin kalitesineyse, sözlerimizin ve davranýþlarýmýzýnkalitesi de o olmaktadýr. Bence insan, öz'ün-den düþünüp konuþabilmeyi öðrendiði zaman,gerçek güce kavuþabilir, sözün yaratýcýgücünü kullanabilir. Bu da ancak tekâmüllemümkündür. Bir ruhsal bilgi diyor ki:

“Tekâmül etmiþ insan, þimdi sizin anladý-ðýnýz, sizin bildiðiniz bilgilerin tamamen dýþýn-dadýr. O artýk, boþ yere konuþmanýn, boþ yeresöz sarfetmenin faydasýz olduðunu bilir. Onuniçin, birçok þeyler o kadar çabuk, basit vekolay olur ki, ondan önce birçok dil dökmeyene lüzûm var.”

Söz ve ses arasýndaki iliþkiye gelince; belir-li bir tekamül seviyesine ulaþmýþ olan insan-lar, gerçekleri, özlerinden sevgiyle dile getire-ceklerinden, söylenen söz, özün enerjisini detaþýr. Dolayýsýyla Öz'den gelen sözün þifagücü de vardýr.

Sözün Gücü

Söylediklerinize dikkat edin, düþüncelere dönüþür…Düþüncelerinize dikkat edin, duygularýnýza dönüþür… Duygularýnýza dikkat edin, davranýþlarýnýza dönüþür… Davranýþlarýnýza dikkat edin, alýþkanlýklarýnýza dönüþür…

Alýþkanlýklarýnýza dikkat edin, deðerlerinize dönüþür… Deðerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüþür… Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüþür…

Mahatma Gandhi

Erol Yurderi

S

Page 40: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI38

“K” Harfi“Yaratýlýþýn Zamanlamasý - II”

Canlý Kryon Celsesi,

17 Ekim 2012 Mendoza, Arjantin, Kryon Kundalini TuruLee Carroll kanallýðý ile verilmiþtir.

Çeviren: Necati Tarýman

Bu canlý celse 17 Ekim 2012 tarihinde gerçekleþtirilen Kryon Kundalini Turunda verilmiþtir

Not: Ekim - Kasým 2012'de gerçekleþtirilen Kryon Kundalini Turunda Kryon

KUNDALINI sözcüðü içinde yer alan her bir harf için sistematik olarak bir celse yaptý.

Bu celselerin ilki K harfi için yapýldý.

Page 41: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

39SEVGÝ DÜNYASI

ize selâm olsun sevgili varlýk-lar. Ben Manyetik HizmettenKryon. Nerede olduðumun ve

bugün neyin kutlandýðýnýn farkýndayým.Eðer merakýnýzý çektiyse söyleyeyim,Tanrý varlýðýný bir boþluktasürdürmemektedir. Bunun anlamýþudur: Tanrý sizin içinizdedir ve bunedenle de sizin ne olduðunuzutümüyle bilmektedir. Bazýlarý Tanrý iletemas etmenin zor olduðunu ve bunubaþarabilmek için mutlaka bir protoko-lün takip edilmesi (belli bir ayin yapýl-masý, belirli kurallara uyulmasý) gerek-tiðini söylemektedirler. Size bu pro-tokolün ne olduðunu söylememe izinverin: Bu yaþamý sürdürüyor olmakdemektir (yaþýyor olmak yeterlidir).Tanrý sizleri bilmektedir. Siz buradaolmadýðýnýz zaman, Tanrý'nýn birparçasýsýnýz ve iþte bu düzenlemedegerçek bir güzellik gizlenmektedir.

Þu anda söylenmesi gereken pek çokþey vardýr ama þimdi sizlerin farkýn-dayým. Þu anda sizin zaman diliminiziçinde olmadýðý halde bu sesi dinle-mekte olanlarýn farkýndayým. Benimiçin hepiniz þu anda dinlemektesinizama sizin açýnýzdan sizin için gelecekolan bir zaman diliminde bu sözleridinlemekte ve okumakta olanlar var.Bunlarýn bazýlarý sizlersiniz. Ama bun-larýn pek çoðu þu anda bu odada bulun-mamaktadýr ve bunun için ben hiç de 3boyut olmayan bir þey yapacaðým.Bunu dinlemekte ve okumakta olanlarýbu odaya davet etmek ve onlara hoþgeldiniz demek istiyorum çünkü sevgili

varlýklar ben sizleri þimdi görüyorum.

Sayýlarýn eþzamanlýlýðý bizimbakýmýmýzdan çok eðlencelidir.Kundalini Turunu organize edenlerziyaret etmek istedikleri yerleri geziplanýna dahil ettiler ama belki de bunuyaparken bu planýn 12 bazlý olarakyapýlandýrýlmýþ olduðunu bilmiyorlardý.Sizin matematik olarak adlandýrdýðýnýzda buna dahil olmak üzere, evrenindöngülerine bir göz attýðýnýzda, bun-larýn hepsinin 12 temelli olduðunugörürsünüz. Özellikle de üçler vedörtler sadece döngülerin yapýsýný oluþ-turmakla kalmazlar, ayný zamandaatomik yapýyý ve biyolojiyi de oluþtu-rurlar. Atomik yapýda tek sayýlarýgördüðünüz tek zaman atomlarýn birpotansiyel yük yaratmak üzere etraftahareket ettikleri zamandýr ve bunun dabir ismi vardýr: Manyetizm. Ama sizinbiyolojide ve normal yaþantýdagördüðünüz döngüler üçlerden vedörtlerden oluþmaktadýr ve eðer dikka-tinizden kaçmadýysa, üçlere ve dörtleresizin DNA'nýz da dahildir.

Þimdi Kundalini Turuna baþlýyor-sunuz ve odada bulunmakla birlikteturun tamamýna katýlmayanlar olsa da,siz halen bizimle berabersiniz. Zira bizsizi bir bilinç durumunda görüyoruz vebu durumda bundan haftalar sonra bilesizler hâlâ buradasýnýz. Siz haftalarsonra saatinize baktýðýnýzda her þeyinüç boyutun dýþýnda gerçekleþmesinisaðlayacak þekilde sizler birlikte geli-yor olacaksýnýz. Lima'da son mesajýn

S

Page 42: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI40

verileceði ana kadar 12 olay gerçek-leþmiþ olacak. Bu geziyi organizeedenlerin olay sayýsýný, farkýnda olmak-sýzýn ve hiçbir þekilde bunu tasarla-madan 12 olarak belirlemiþ olmalarýnýnilginç olduðunu düþünmüyor musunuz?Ve sonuç olarak her þey en uygunþekilde biraraya geldi ve dünyanýniþ yapma yöntemini onurlandýrdý.

Siz Gaia ile birlikte yön bulmak için5'li ve 10'lu sistemleri deðil de, þu andahâlâ 360 derece etrafýndaki 12 bazlýsistemi kullanmaktasýnýz. Eðer 12sayýsýný alýr ve numerolojik olarak 1 ve2 sayýsýný toplarsanýz, 3 enerjisini eldeedersiniz. Üç sayýsý bir katalizördür.Bunun anlamý þudur: Belirli bazý ele-manlar biraraya geldiklerinde, biroluþumu tetiklerler veya bir üçüncüenerjinin yaratýlmasýný saðlarlar. Ýþteolan tam da budur. Þimdi buna baþkabir eþzamanlýlýðý da ekleyin. Sizindilinizde Kundalini sözcüðünde 9 harfbulunmaktadýr. Bu sayý tamamlanmayý,yetkinleþmeyi temsil etmektedir. Sizþu anda dünyanýn içinde bulunduðugeçiþ sürecinde 9 sayýsýnýn iþin içindeolduðunu söyleyebilirsiniz. Bu gerçek-ten de gezegen için son geçiþ sürecininbaþlangýcýdýr. 2012'den önce ölçülmüþolan enerjiyle bu tarihten sonraölçülmüþ olan enerji arasýnda tarihi birayýrým yapacaðýnýz bir dönem gelecek-tir. Ýnsanlýðýn bu zamana kadar olantarihi belirli bir enerji ve insanlýðýn buzamandan sonraki tarihi ise ayrý birenerji olarak ölçülecek ve kabul edile-cektir. Ýþte 2012 sonrasý potansiyeller

bu kadar derinlemesine önemlidir.

SÝZDEN ÖNCE BAÞKALARI VARDI

Þimdi size daha önce de ifade etmiþolduðum bir þeyi söylememe izin verin.Sizin aksinize, Ruhun saati yoktur.Bizler yýllarý ölçmeyiz ve nesillerboyunca insanlarýn zaman çerçevesiiçinde kalarak yaptýklarý ve gördükleriþeyleri yapmaz ve görmeyiz. Beni dinleyaþlý ruh: Sen her zaman buradasýn!Bunu hiç düþünmüþ müydün? Sizleryaþamlarýnýzý doðduðunuz andanöldüðünüz ana kadar ölçebilirsiniz amabu insani ölçüm sistemi olmaktan öteyegidemez çünkü bu sizin için üç boyutluyaþamda kalmaktýr (göklerin metresiile yerin metresi). Biz ise durumu buþekilde görmüyoruz. Siz her zamanburadasýnýz. Farklý bir yüze sahip ola-bilirsiniz ama ayný ruha, ayný yüksekbenliðe ve olaylar nedeniyle içinizeakmakta olan ayný miktarda bilgeliðesahipsiniz. Dolayýsýyla, biz geleceðinizitarif ederken, sizler gibi yýllarý say-mayýz. Biz filan veya falan potan-siyelin gerçekleþebileceðini söylerken,bu söylediðimizi baþka güneþ sistem-lerinde daha önce bu yoldan geçmiþolanlarýn deneyimlerine dayandýrýrýz.Sizlerin þu anda yapmakta olduðunuzþeyler baþka gezegenlerde baþka toplu-luklarýn baþýna gelmiþ olan þeylerdir.Biz bu enerjinin nasýl çalýþtýðýný bun-dan önce görmüþtük ve bu da bizeburada nasýl çalýþabileceði ile ilgili birmodel vermektedir.

Page 43: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

41SEVGÝ DÜNYASI

Gelin kadim topluluklardan söz ede-lim. Kundalini hareketi ile ilgili birkehanet neden vardýr? Gerçekte olannedir? Bu celse K Harfinin Celsesiolarak adlandýrýlacaktýr ve planlanmýþolan 12 olayýn gerçekleþmesi sýrasýndacelselerin dokuzu Kundalini sözcüðü-nün harfleri ile ilgili olacaktýr. Bugü-nün konusu Kundalini (K harfi tarafýn-dan temsil edilen) hakkýnda bilgi ilave-si olacaktýr ama daha önce verilmiþolan temel bilgileri tekrar etmeyeceðiz.Kundalini'nin ne olduðunu, neyle ilgiliolduðunu bilmek istiyorsanýz, diðercelseleri yeniden gözden geçirin.

Tarihte Kundalini sözcüðünün çoðuzaman aktif yaratma, yaþamýn yaratýl-masý ile baðlantýlý olduðunu biliyormuydunuz? Ýki insan biraraya geldik-lerinde ve yaþam yarattýklarýnda,çoðunlukla kendi bedenleri içindeKundalini'yi harekete geçirirler. Gaiada iþte bugün bunu yapmaktadýr veburada çok güçlü bir mecaz vardýr.Gaia sizin bugün üzerinde çalýþmýþolduðunuz bir süreç içinde insan bilinciile baðlantý halindedir (celseden öncegerçekleþtirilen seminer çalýþmasýndaiþlenmiþ olan konudan söz ediliyor).Fizik iþin içindedir ve insan bilinciGaia'nýn bilinci ile dolaþýk haldedir.Birisi hareket ederken, diðeri dehareket eder. Onlarý birbirinden ayýra-mazsýnýz. Biri diðerine tepki vermekte-dir. Bugünün enerjisinde insan dahaçok Gaia'yý iten bir makine, bir güçtür.Bu durumda gezegendeki insanlartarafýndan Gaia'nýn içinde yeni yaþam

yaratýlmaktadýr diyebilirsiniz.Dolaþýklýðýn özelliklerinden hiç buþekilde söz etmemiþtik ama gerçekdolaþýklýkta, diðeriyle kuantum þekildedolaþýk olarak iç içe olan gerçek birfiziksel özellik vardýr. Dolayýsýyla,dolaþýk haldeki ortaklarýn sadecebirisinin yaptýðý iþ nedeniyle eylemortaya çýkmaz. Bir çekme ve itmedurumu olacaktýr ve bu da dolaþýkhaldeki her þeyi etkileyecektir. Sözüedilen durumda insan iten ve çekendir.Ýnsan bilinci etkilenmektedir ve bu daGaia'yý deðiþtirmektedir.

KADÝM ÝNSANLAR NELERÝN OLACAÐINI BÝLÝYORLARDI

Biraz da kadim insanlardan söz ede-lim. Onlar neden bu zaman dilimi ile okadar ilgileniyorlardý? Nasýl oluyor datarihte binlerce yýl geriye gittiðinizdebugün gerçekleþmekte olan olaylarlailgili kehanetlere rastlýyorsunuz?Dünyanýn yerli halklarý dünyanýntopraðýyla, varolmuþ herkesten dahafazla ilgili idiler. Sizin bugünkügerçekliðiniz nedir? Hayatta kala-bilmek için planýnýz nedir? Þu aþamadabu sizin için iþinizle, ailenizle, belki dehükümetinizin ekonomik bilinci ileilgili olabilir. Ancak, yerli halklarýngerçekliði neydi acaba? Onlarýn ikigerçekliði vardý: Yiyecek ve su. Hepsibu kadar. Her þey bu ikilininçevresinde dönüyordu ve hareketegeçiren üçüncü güç de bilinç olarakkabul edilen þeydi, yani onlar için buGaia (Tabiat Ana) idi.

Page 44: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI42

Gerçekte yerli (kadim) halklarýn kut-sal öneme sahip olan bir üçlüsü vardý;onlar insanlýðý bir bütün olarak gör-müyorlardý. O günlerde bunu erkekler,kadýnlar ve Gaia olarak ayýrýyorlardý.Bu onlarýn içinde varolduklarý enerjiüçlemesi idi. Eðer o zamanlarý incelerve geleneklerini gözden geçirseydiniz,erkeklerin ve kadýnlarýn geleneklerininbirbirinden ayrýlmýþ olduðunugörürdünüz. Zira her cins için farklý bironurlandýrma olurdu ama Gaia ilehepsi biraraya gelirdi. Törenler yaptýk-larýnda, bu yaðmur yaðdýrmak veyatopraktaki ekinleri temsil eden yiyecekyaratmak için olurdu. Onlarýn tümgerçekliði buydu ve her þeyleri Gaia ileyakýndan ilgili ve baðlantýlý idi.Tapýnma baðlamýnda yapmasýný bildik-leri tek þey Dünya ile ilgiliydi vedolayýsý ile gezegenle olan iliþkilerionlarýn bilimi idi ve bununla ilgili çokbilgiye sahiptiler.

Yavaþ yavaþ zaman dairesini anla-maya baþladýlar. Belli bir noktayaulaþtýklarýnda, iklim döngülerinianladýlar ama o noktaya gelene kadaranlayamamýþlardý. O zamanlargüneyin, kuzeyin, doðunun ve batýnýntanrýlarýna dua ederlerdi. Tüm busöylediklerim sizlerin o insanlarhakkýnda fikir edinmenizi saðlayacak-týr. Yerli halklarýn kehanetlerinin hepsiGaia'nýn bilinci etrafýna sarmalanmýþtý.Peki bu size ne söylemektedir? Bu sizebugün hakkýnda bilgi vermektedir. Birþekilde ve bir münasebetle güneydeki-ler ve kuzeydekiler bir þeyler biliyor-

lardý. Birbirlerini ise hiç bilmiyorlardý.Kuzeydeki kabileler güneydeki kabile-ler hakkýnda hiçbir þey bilmiyordu.Birbirleri ile hiç karþýlaþmamýþlardý.Yüzlerce kabile birbirlerini hiçgörmemiþlerdi ama ona raðmen bugünolacaklarla ilgili olarak kehanetlerdebulunmuþlardý! Sizlerin bu konudadüþünmenizi istiyorum. Size göre buinsanlar bilinç ile Gaia'nýn dolaþýklýðýnýbiliyor olabilirler mi?

Gerçekten de bu insanlar bunu bili-yorlardý ve bugün sizler onlarýn doðru-larýný dinliyorsunuz ve o doðru daþudur: Dünyanýn 26.000 yýllýk döngüsütemeline dayalý olarak gezegenin yal-palamasýnýn uyumu söz konusudur.Bunun bugün görmekte olduðunuzhareket ve enerji yaratýlmasý için fýrsatpotansiyeli vardýr. Siz buna ne kadaryaklaþýrsanýz, potansiyeller de o kadarbüyümektedir. Bu nedenle, daha 600yýl öncesine kadar bu tahminler potan-siyel deðil de olgu ve gerçek olarakkabul ediliyordu. Bu bilgiyi takvimleri-ne dahil etmeye baþladýlar ve sizler bubilgileri onlarýn inþa ettikleri piramit-lerin duvarlarýnda görüp okuyabildiniz.Bu yerli halklara sorun bakalým. Þuanda ne oluyor? Onlarýn olmasýný bek-ledikleri bu muydu? Verecekleri cevap:Evettir, hem de tam öngörülen tarihte.Diðer taraftan, bunlarý bizim sizesöylemek zorunda kalmamýz ve sizlerinbunlarý gazetelerden okumuyorolmanýz sizce ilginç deðil mi? Bunlarýtelevizyonlarda da izlemiyorsunuz, enazýndan gerçeði izlemiyorsunuz.

Page 45: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

43SEVGÝ DÜNYASI

Sadece bölük pörçük bilgilere ulaþýyor-sunuz. Deðiþimin sonuçlarý çokyüzlüdür. Eðer nihai sonucu bilmekisterseniz, insanlýðýn yeni bir gerçek-liðe itileceðini söyleyebilirim ama buistikbale ait bir konudur. Bununla bir-likte, hemen önünüzdeki dönemde veçok yakýnda bazý deðiþiklikleri gör-meye baþlayacaksýnýz. Bunun Kunda-lini deðiþimi çerçevesinde ne anlamageldiðini gözden geçirelim þimdi.

Gezegen belirli bir süreden beri duy-gusal bakýmdan polarize olmuþtur(kutuplaþmak) ve kutuplaþma genellik-le insanlarýn çoðunun dünyanýnneresinde yaþadýklarý temeline daya-lýdýr. Zaman içinde bunun sonucundaeril özelliklere sahip bir dünya oluþ-muþtur. Eðer insan nüfusunun yüzde80'i kuzeyde yaþýyorsa ve kuzeyinbelirli bir bilinci varsa, o zamandünyanýn tamamýnda bu bilinç baþathale gelir. Bununla birlikte, güneydebaþlamýþ olan bilinç bu deðildir.Fatihlerin gelmesinden önceki zamandayaþamýþ olan yerli halklarý dikkate alýrve incelerseniz, onlarýn nelere inanmýþolduklarýna ve neleri öðretmiþ olduk-larýna bakarsanýz, bunlarýn esas itibarýile diþi özelliklere (yumuþak) sahipolduðunun farkýna varýrsýnýz. Gerçekteeril özelliklere sahip kuzey ve diþiözelliklere (çoðunluk itibarýyla) sahipgüneyden söz edilebilir ama kuzeydeçok daha fazla insan yaþamakta olduðuiçin gezegenin bilinci genel olarakdaha eril hale geldi ve tarih bu olguyuyansýtmaktadýr. Ancak, þimdi birden-

bire bir deðiþim meydana gelmeyebaþladý. Ve durum tam da bu noktadakarmaþýklaþmaya baþlýyor.

Kendi gerçekliðinizde her þeyidoðrusal olarak algýlarsýnýz. Belki desiz kuzeyde bir bilinç deðiþimininfarkýna varmamýþ olabilirsiniz ama budeðiþim vardýr ve gerçektir. Bununbüyük çoðunluðu uyanmakta olan yaþlýruhlardan kaynaklanmaktadýr amaburada önemli olan kaç insanýn uyan-mýþ olduðu deðil, uyanmýþ olanlarýniçinde bulunan enerji miktarýdýr.Burada, bu odada bulunanlar iþte bun-lardýr ve bunlarýn birçoðu da bu celseyidinlemekte ve okumaktadýr. Gezegendeenerji muhasebesinin yapýlma ve çalýþ-ma usûlünde bile deðiþiklik görülmek-tedir. Doðrusal yoldan doðrusalolmayan yola doðru bir deðiþimgerçekleþmektedir ve bununla dolaþýkdurumda olan Gaia hareket etmeye vegezegenin Kundalini'sini veya merkezikalp þakrasýný hareket ettirmeye vedeðiþtirmeye baþlamýþtýr. Öyleyseþimdi bunu kimin yaptýðýna birbakalým.

HAREKETDOÐRUSAL DEÐÝLDÝR

Birincisi: Gaia sizinle baðlantýhalinde olan bilinçli, duyarlý, uygun vemüsait bir enerjidir. Vuku bulmuþ olanhadiselere dayalý olarak tahmin edilmiþolan kuantum deðiþim nedeni ile insan-lýk farklý bir þekilde düþünmeyebaþlamýþtýr ve bu farklý düþünme yaþlý

Page 46: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI44

ruhlarda daha derin ve öze iliþkinolmaktadýr. Bu durum Gaia tarafýndangörülmüþtür ve bu nedenle Gaia þimdideðiþimi gerçekleþtirmektedir.Dolayýsýyla, Gaia iþin içindedir veenerjinin nasýl hareket ettirilmekteolduðunun mekanik izahý da budur.Ancak, sizler bu olaya tümüyledoðrusal olarak bakmaktasýnýz. Onuniçin de þu soruyu sormaktasýnýz,"Tamam da, Kundalini þimdi nerede?Kundalini kuzeyden güneye doðruhareket ediyor ama þu anda nerede?"Biraz sonra bu sorunun cevabýný vere-ceðim ve cevap sizin hayal ettiðinizdenfarklý olacaktýr ama gelin þimdi buhareketin gerçekte ne anlama geldiðihakkýnda konuþalým.

Eðer dünya ilk kez olmak üzere erilve diþil enerji bakýmýndan dengeli halegelirse ne olur? Bu ne anlama gelir?Bunun anlamý bizim "þefkatli eylem"olarak adlandýrdýðýmýz þeyde ciddi birartýþýn meydana gelmesidir. Þefkatliolmayan eylemlerin sonuçlarýnýn neolduðunu biliyor musunuz? Savaþ.Bu þefkatli olmayan bir eylemdir,ayný zamanda ayrýlýk, hükümverme ve aldýrýþ etmeyen insanlar.Birlikte çalýþma halinde ise birlik,barýþýn kurulmasý, hüküm verme-me, tolerans, anlayýþ ve evrenselkoþulsuz sevginin baþlangýcý.Þimdi bizim sözünü ettiðimizdeðiþimin ne olduðunu anlayabi-liyor musunuz? Bu sizin düþüncetarzýnýzý tepeden týrnaða kadardeðiþtirecektir.

ÞEFKATTE ARTIÞ

Bir kiþiyle ilk kez tanýþtýðýnýzda ilkdüþünceleriniz ne olur? Bupsikologlarýn profesyonel fikirleribakýmýndan iyi bir alýþtýrma olabilir.Ýçinizden kaç kiþi baþka bir insanabakýp, "Bu varlýk, aynen benim gibi,Tanrý enerjisi yaratýcýsýdýr. O ve diðer-leri, aynen benim olduðum gibi, aileyemensuptur. Aynen benim gibi, onlar dadünyada bulunuyorlar. Öyleyse benonlarýn içindeki Tanrý'yý selâmlaya-caðým, onlarý kucaklayacaðým vekalpten sarýlacaðým" demektedir? Yaherkes gerçekten böyle davranabilsey-di, ne olurdu acaba? Ama sizler bir-birinizi böyle selâmlamýyorsunuz, deðilmi? Eh, aranýzdan bazýlarý bunugerçekten yapabiliyor ama tam da bueril dünya ile diþil dünya arasýndakifarktýr. Anne enerjisi bu tip þeylerinolmasýný saðlamaktadýr ve dünyadaolmakta olan da budur iþte, anne ener-jisinde bir artýþ. Güney Amerikadenilen bu yerde bu enerji çoðalmaktave büyümektedir.

Page 47: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

45SEVGÝ DÜNYASI

Çaðlar boyunca buraya yerleþtirilmiþolan Kristal Að içindeki bilgelik henüzsizlere açýklanmamýþ olan bir süreçleve bir yöntem kullanýlarak kuzeye yer-leþtirilmektedir. Bu içeriye yönelik biraçýklamadýr. Dýþarýya doðru ise, insanlailgili pek çok deðiþiklik göreceksiniz.Ýlk önce hoþgörüsüzlüðü ve dürüstlüðügöreceksiniz. Eðer iþin içinde dürüstlükolmazsa, siz de ilginizi kaybede-ceksiniz. Böylesine özellikleri olaninsanlarý hayal edebiliyor musunuz?Bunun sizin siyasi alandaki etkilerinihayal edebilir misiniz? Bu bir Kryonesprisidir. Ama bu husus tüm dünyaçapýnda geçerli olacak ve sadece buülkedeki politika ile sýnýrlý olmayacak-týr. Sadece hükümetlerde deðil, belki dekurumlarda, þirketlerde ve hattâ saðlýkendüstrisinde bile þefkatli eylemlerinsöz konusu olmasýný hayal edebiliyormusunuz? Ýnsanlara sunulmakta olanürünlerde bu nedenle çok büyükdeðiþiklikler meydana gelecektir.Bunun her þeyi nasýl deðiþtireceðinigörebiliyor musunuz? Evet, büyükçapta deðiþtirecektir. Deðiþim þimdidenbaþladý bile. Son 18 yýl boyunca, yavaþda olsa, pek çok þey deðiþti veyadeðiþmeye baþladý. Fakat bu deðiþimlero kadar yavaþ cereyan ediyor ki, sizindikkatinizi bile çekmiyor.

Peki, kýtanýzdan ne haber (GüneyAmerikalýlara hitap ederek)? 100 yýlgeriye gittiðinizde neler görüyorsunuz?Bugün ile mukayese ederseniz, ozamanki hükümetler acaba nasýldý? Ozamanlar seçimlerde özgür seçim sözkonusu muydu? Oy verirdiniz ama pek

o kadar önemli bir deðiþikliðe yolaçmazdý, deðil mi? Yaþamlarýnýzolmasý gerekenden çok daha kýsa ve70, 80 yýl yaþadýktan sonra dönüp gerigeliyorsunuz. Geri geldiðinizde eskiyleilgili hiçbir þeyi hatýrlamýyorsunuz amaeðer atalarýnýzla konuþabilseydiniz,onlar hatýrlarlardý. Fethedilmiþ ve sýnýr-larý sürekli deðiþen ve her þeyi kendikontrollarý altýnda tutan diktatörlertarafýndan idare edilen ülkelerdenbugünkü duruma geldiniz. Burada sözkonusu olan inanýlmaz deðiþimin farký-na varabiliyor musunuz? Bunubazýlarýnýn, tam da insan tabiatýnaaykýrý olarak nitelendirecekleri birdurum olduðunu anlayabiliyormusunuz? Eðer birine insan tabiatýnýnoynadýðý rol ile ilgili soru yöneltseydi-niz, o size insanýn tarihin her evresindesürekli savaþmýþ olduðunu söylerdi.Kötümser, alaycý kiþi insanýn baþkainsanlarý hep öldürmüþ olduðunu vebundan böyle de bunun aynen devamedeceðini söyleyecektir. Diktatörlerinhep olduðunu ve bundan böyle de ola-caðýný söyleyecektir. Eðer bu söylemdoðruysa, Güney Amerika'nýn bugünküdurumunu nasýl açýklayacaðýz? Zamaniçinde ve tedricen Güney Amerika'dada gezegendeki diðer kýtalarda mey-dana gelen deðiþimler yer almýþtýr. Kýtakendisini yavaþ yavaþ bugünkü durumahazýrlamýþtýr.

Tarlalar sürülmüþtür ve artýk tohum-larýn ekilmesi için hazýr hale gelmiþtir.Bedenleriniz de deðiþecektir. Þefkatlieylem sayesinde ne olduðunu biliyormusunuz? Hücresel yapýda deðiþiklik-

Page 48: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI46

ler meydana gelir. Celselerde bukonuyla ilgili bilgiler vermiþtik vehattâ bir insanýn doðumunda kendisineverilen sezgiyle ilgili deðiþikliklerdende söz etmiþtik.

KRÝSTAL AÐ YENÝDEN AYARLANMAKTADIR

Deðiþen pek çok þey olduðunu gözönüne alarak biraz Gaia'dan söz ede-lim. Bunlarýn birinden söz etmiþtik amasizin dilinizde deðil (Ýspanyolca).Þimdi yeniden gözden geçirelim:Kristal Að denilen bir þey vardýr. Buezoterik (görünmez), çok boyutlu biraðdýr. Bunu kristal að olarak adlandýr-maktaki amaç bu aðýn belleði olduðunaatýf yapmaktýr. Bu að titreþimleri hatýr-lamaktadýr. Bu að sizi hatýrlamaktadýr!3 boyutta bu husus anlaþýlmasý zor vekarmaþýk bir konudur. Siz dünyadayaþamýnýzý sürdürdüðünüz süre ile SÝZolan enerjiyi bu Kristal Aða yer-leþtirirsiniz. Ruhsal enerjiyle çalýþmakdolayýsý ile yarattýðýnýz ýþýk, að

üzerinde bir iz meydana getirir.Karanlýk olan þeyler de að üzerindeenerji yaratýr. Gerçekleþen savaþlarkadar þefkatli eylemler de að üzerindeenerji yaratýrlar. Yeniden ifade etmekgerekirse, bu insan eylemlerini hatýr-layan bir aðdýr ve onun üzerindeþimdiye dek doðrusal olarak izlerkalmýþtýr, yani tüm enerjilerin izleri eþitþekilde onun üzerinde yer almýþtýr.

Ama birdenbire bu að yaþlý ruhlarýngerçekleþtirdikleri iþlere, genel olarakinsanlarýn iþlerine göre, daha fazla aðýr-lýk vermeye baþlamýþtýr. Dolayýsýyla buartýk doðrusal bir enerji aðý olmayýp,Iþýk Ýþçilerine yönelik olumlu birönyargýsý olan bir aðdýr. Dolayýsý ile,bundan böyle üzüntü ve ölümçaðrýþtýran ve ortaya çýkaran karanlýkeylemler ve iþler deðil de, þefkatortaya çýkaran eylemler ve iþler dahaçok hatýrlanacaktýr. Ýþlerin gelecektenasýl yürüyeceðini ve yürütüleceðinibelirleyen bölüm iþte budur.

Kristal yapýda olan bu að ile ilgiliolarak söyleyebileceðimiz pek çok þeyvardýr. Size onun nasýl tepki verdiðiniveya nasýl iþ gördüðünü söyleye-bilirdik. Bu hususlarla ilgili pek çokbilgiyi þimdiye kadar zaten celselerdevermiþtik ve bundan sonra daha fazlabilgi de verilecektir. Bu nedenle, þimdibunun yerine bundan önce sözüedilmemiþ olan bir konuyu ortayagetireceðiz ve bunu özellikle meraklýlariçin söyleyeceðiz. Ben Gaia'dan sözettiðimde, sizler ne düþünüyor ve nelerizihninizde canlandýrýyorsunuz?

Page 49: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

47SEVGÝ DÜNYASI

Dünyanýn enerjisini mi? Arz (dünya)kelimesini duyduðunuzda aklýnýza negeliyor? Pek çoðunuz küreyi uzayboþluðunda süzülürken canlandýrýyor-sunuz. Haklýsýnýz çünkü bu Gaia'nýnbilincidir; o bir küredir. Gaia küreninetrafýný enerji ile sarýp sarmalamazçünkü Gaia kürenin kendisidir, kürenintamamý. Belki de Gaia bölümününsadece yüzey veya kabuk olduðunudüþünüyorsunuz, öyle mi? Eðer durumbuysa, o zaman geri kalan ne olacak?Gezegenin kabuðu ne olacak?Gezegenin çekirdeði ne olacak?Dünyanýn yüzeyinde olmayýp içindebulunan maddenin ne kadar çokolduðunun farkýnda mýsýnýz? Çekirdekile kabuk arasýndaki iliþki nedir? Builiþkinin bilinci var mýdýr? Evet vardýrve buna Gaia denir.

Sevgili varlýklar, size tüm bunlarýsizin algýnýzda karýþýklýk yaratmakamacýyla söylemiyorum. Esas olaraksize Gaia'nýn enerji ile birlikte nasýlhareket ettiði hakkýnda bir fikir vermekistiyorum. Ocak üstünde bir kap varsave siz bunu ýsýtmaya karar verirseniz,ýsý yaratmak için çeliðin içine enerjigötürürsünüz. Ýçinizden herhangibiriniz bu durumda, "Isý kabýnneresinde bulunuyor?" diye sorar mý?Sorunun cevabý hayýrdýr. Kabýn tamamýýsýnýr ve tamamý soður. Kundalinihareketi dünyanýn içinden geçmektedirve sadece yüzeyde bulunmamaktadýr.Bu size anlamlý geliyor mu?Gezegende her ne oluyorsa, hep birdenve ayný zamanda olmaktadýr.

Kundalini hareketi hakkýndadüþünürken, "O þimdi nerede? Hangiülkeden geçiyor?" diye sormayýn.Kundalini enerjisi yüzeyde bir nok-tadan baþka bir noktaya giden birçizgiyi deðil, dünyanýn tamamýný içerir.Bu bir kuantum deðiþimdir ve doðrusalolarak meydana gelmez. Bununla bir-likte, tüm yýllar boyunca bu hareketsanki Hindistan ve Tibet'ten kay-naklanýp gelen ve Güney Amerika'yayerleþen doðrusal bir deðiþim gibi algý-landý. Enerjinin yüzey üzerinde yolcu-luk yapmasýna gerek kalmaksýzýn birbölgeden diðer bölgeye enerji den-gelemesi yapýlabilir.

Tüm bu yýllar boyunca deðiþim,tümüyle ve dünyanýn tamamýndagerçekleþmekteydi. Bu bir yerdenbaþka bir yere deðiþim deðil, bir bilinçhalinden baþka bilinç haline deðiþimdir.Giderek daha fazla diþil enerjihissedilmeye baþlanmakta, bu sayedeiki yarýmküre arasýnda bir dengeyaratýlmakta ve hattâ dünyanýn çekir-deði bile iþin içine sokulmaktadýr. Amasize yeni dengenin merkezinin en çokBolivya ve Peru'da hissedilmekteolduðunu söyleyebiliriz. Ama bu yenidenge hayali bir yolu takip ederekburaya varmýþ deðildir.

Birkaç yýl önce Þili'de bir yerde otur-dum ve Kundalinin hareketinden sözettim (Valle Nevado, 2008). SizKundalini mecazýna bakarsanýz, insanbedeni tarafýndan haritasý çýkarýlanÝnsan Kundalini hareketini görürsünüz.

Page 50: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

SEVGÝ DÜNYASI48

Bunun bir kýsmý ileri ve geri hareketetmektedir. Böyle bir durumda busalýným için ve daha yüksek bir bilincetitreþimsel deðiþim için bir mecazdýr.Ama bu kez Gaia iþin içindedir kabuk,yüzey, çekirdek, hepsi. Siz Gaia iledolaþýksýnýz ve size o zaman (2008'de)dünyanýn kýsa zamanda hareket etmesiiçin potansiyelden söz etmiþtik. Ozaman size bu hareketin o anda celse-nin yapýldýðý noktanýn güneyinde ola-caðýný söylemiþtik (Þili'de Þubat 2010yýlýnda meydana gelen depremden sözediliyor) ve dediðimiz gibi de oldu!Þili için yeniden böyle bir durum sözkonusu olacaktýr ve olay yine güneydegerçekleþecektir.

Tüm bu hareketler gereklidir vebazen de fizikseldir. Gaia sizi bilmekte-dir ve o hareket edecek ve yenidenayarlanacaktýr. Ancak, ayarlama yapýl-masý zorunlu ise de, ayarlamanýnçoðunluðu insanlarýn yaþamadýklarýyerlerde olacaktýr. Sevgili varlýklar,bunun olduðunu gördüðünüzde, korkuiçinde kaçýþmayýn. Yanardaðýn pat-ladýðýný gördüðünüzde, korkuya kapýl-mayýn. Onun yerine elinizi kaldýrýp, oyeri seçtiði için "Teþekkür ederimGaia!" deme cesaretini gösterin.Yaþamakta olduðunuz yerin, hattâ þuanda bulunduðunuz yerin (celseninyapýldýðý yerden söz ediliyor) hareketetmeye yatkýn olduðunu bilmelisiniz.Bununla birlikte, yaþlý ruhlar tektonikplakalarýn özelliklerini bile deðiþtire-bilirler. Depremler sizlerin olacaðýnýdüþündüðünüz yerlerin dýþýnda kalan

yerlerde olacaktýr ve bu olduðunda vesiz bunu gördüðünüzde, "Teþekkürederim Gaia!" deyin. Haklý olduðumuve sonsuza kadar dünyanýzla bilinçseviyesinde baðlantýlý olduðunuzu bile-ceksiniz.

Gezegen deðiþmektedir ve yerli halk-lar haklýydýlar. Onlar topraðý ellerinealdýlar ve "Hayat budur!" dediler.Toprak onlarýn bildiðinden dahafazlasýný ve sizin bildiðinizden dahafazlasýný temsil etmektedir. O Gaia'nýnbilincini ve onun insanlarla olan ortak-lýðýný temsil ediyordu ve ediyor. Tümbunlarýn hepsi aslýnda bir bakýmainsanlýðý onurlandýrmak için olmak-tadýr. Daha sonra sözü edilen 9 harfindiðerlerine geçtikçe bu konulardandaha fazla söz edeceðiz.

Yeteri kadar konuþtuðumuzudüþünüyorum. Dikkatli ve uyanýk olsevgili insan çünkü bu gezegendeolmakta olan her þey yeni bir geleceðinbir parçasýdýr. Bu dünyaya iki veya üçkez daha, belki birkaç kez daha fazlageldikten sonra, yeniden bir bebekolarak bu dünyaya geldiðinizde, söz-lüklerde savaþ kelimesi eski günlerdemeydana gelen ama artýk yeryüzündensilinmiþ olan barbarca bir olay olaraktanýmlanacaktýr. Bizim gördüðümüzbudur. Bu hareketin derine giden özel-liði ve bu gezegendeki þefkatli eyleminbaþlangýcý iþte budur.

Ve öyledir.KRYON.

Page 51: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme adresi: [email protected] içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................2013 yýlý için Tek Dergi fiyatý: 7 TL.Abone ücreti: Yurt içi (75 TL) ................

Yurt dýþý (90 TL) ................Posta Çeki No: 10214085 (Sevgi Yayýnlarý)Ýþ Bankasý IBAN: TR77 0006 4000 0011 0180 6837 24

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”

Page 52: SÖZÜN GÜCÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1302Dergi.pdf · yeni bilgiler, bilimsel yollardan yeniden geli-yor. Ýnsan bu yeni bilgi-lerle aklýný daha geliþti-recek,