Süleyman Kaya - Antoloji.comimg.antoloji.com/i/sair/pdf/9/suleyman_kaya_21259_22105.pdf · ama işte anlatamıyorum inan hala senden korkuyorum. beni hiyanetle,oportinistikle, tehdit

Süleyman Kaya

- şiirler -

Yayın Tarihi:

12.7.2008

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

http://www.Antoloji.Com

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

... Aş olmaz

Ah ana ahsenin yediğin aşüstüne giydiğin başbağrına sevdana bastığın taşkarnın bir gün tok bir gün açumutla umutsuzu yaşamak çok zor

'demir bağlıyomkalıp da çakıyomher işi yapıyorumiş olmazsa aş olmaz..'

kilim dokuyomdemir döküyomçocuk okutuyomiki yakayı yana yana getiremiyomsevdiğim ANAgel sen banave garibana sor

bir de bey adama sor

çalışmadan kazanıyomterlemden serinliyomokumadan başarıyomükenin elit insanı oluyombir elim bal da diğer elim tar daötüyom ötüyom zardaçalıyom çalıyom bardabir diğer adım..vardaseninle yarışmızyoruz aynı kulvarda

sen çalışıyonben aşırıyomsen topluyonben dağıtıyomben altın kafesler de zevk sefdaeli nasırlı kadıncefa cektiysenne edeyim haşa

düşüncesiz düşlerdeğim paşa nü paşabelden aşağı hayatlardayım na taşasen çalıştıkça ben Bey Efeyimsen hammal kal ki ben bineyimben ömür yaşarımben günü yaşarımsana şaşı bakarımbir ömrün bir günüme denk değilben kefil



sen sefiliki dünyayı da ben yarattımbana acı geleni sana tattımO,yarattı seni ben sattımdemesin mi Adem oğlu A dam

Ah ana Ah

Çalışan Analara benden selam!Olsun reklam olsungeçekler var olsun

Ya Rab!varsanvarsılsınyoksanyoksulsunhakikathakiki olan baki olmayan kullarınısen mi yarattınYa Rab!İş yoksa aş yokister bir balina ol sitersen bir fokrahat hiç yokelzem dert çok.................

16/07/07

Süleyman Kaya



... Dilencileri Dövelim

devrimci hasogel otursenin dostluğun kantır reşo kadar olamazde gel otur lone burnunu kariştirisinzoruna me getti kurbanenan ki azi söledim çoği kaldıhe ne dersinhesovila oğlim kantir reşo son nefesine kadardostuna sadık kaldıya sensen şubat güneşi gibi bir görünüp bir kayboldinçiçek açan zavallı erkenci bitkilere kar kırağıolup umutlarını yeni geleceklere senelere bıraktınvila korkak,kantır reşo senden daha akıllı ve sadıkkaldı...madalya aldı oğlumama sen madara oldundört duvar arası emniyete çekildinzavallı halkı kandırıp arasıra hayali ölüme gidiyornumarları yaptınlo heso ben sizi bilmez miyimbana, hain,lümpen devlet adamı,ve daha neler nelersen devrim,devrimci,proleterya.sosyalizm,komünizmfeodalizm,nasyonalizm,faşizm,siyonizm...izmlerüzerine ütopik fikirleri kaleme,slonga,şiire,kitaplara makalere yazdırdın...halktan yoksun halksız olarak halk adına yazdınhabire...dört duvar arası emniyetine sırtına dayayarakya biz!biz halk arasındaydık,beraberdikve savunmasız,duvarsız,gardiyansız,askersiz,tel örgüsüz...yaşadık,yaşıyordukhem de kimsesiztahtadan,suntadan bir kapı vardıişte o kapı geceleri bizi koruyorduüstelik ailece ahşap ve toprak damlı evlerdedamlarda sadece bir döşek bir yogan muhafazasındabaşbaşa yaşamaya terkedilmiş-mahküm olmuştuk...haso gardaş sana çok anlatacaklarım varama işte anlatamıyoruminan hala senden korkuyorum.beni hiyanetle,oportinistikle, tehdit edeceğindenkorkuyorum.senevet sen güvenilmez birisin be kardaşbak haso gardaş benim masama otirisinhemi hemi teşkalalardan (olaylaradan) bi gomansın



bilgin var,bilgilisinyıllarca coğunluğun adına tekil olarak söz etmişsinsilahla kuşanmış cesaret almışsınonlarca masum halkı kötüdür diye lanse etmişzavallılığınla zavallıları susturmuşsunbu yetmemiş gibi, proleterya,diyalektik,sosyalizm,komünizm,materyalizm,faşizm,siyonizm, vb.yabancıkelimeri -kavramları ithal edip masum,sade vefakir halka empoze etmeye çalıştın.kaybeden sen değil halk oldu,kimi kutsal değerelerine saldırdın,ayaklar altınaaldınyalansa yalandır de haso gardaşbak gardaşbiz bu çoğrafyanın çocuklarıyızkürt,türk,arap,acem ve diğer halklarla yıllacaberaber yaşadık ve halen yaşamaya devam ediyoruz.biz halklar olarak,kimi zaman dini,kimi zamanörfi,kimi zaman yakın komşuluk olarak coğrafiolarak kardeşlik bağlarımızı geliştirdikhalen devam etmekte bu ilişkilerimiz.Haso gardaşım,biz bir ümmetin tebasıyla yaşıyorduk elbette kisosyo ekonomik zorluklar oldu,olmuştu ve olacaktırbu halklardan birileri mutlaka iktidardı,dönemsel değişimlerle,med,asur,fars,arap,türkrus,ermen vd.değişinle doğal olarak,eşyanin tabiatı gereğierk sahibi geniş yetkileri eline alıp,karşıkoyanlara karşı kullanmıştır-kullanmışlardırtıpkı senin silahlı ortamında olduğu gibi,gücün senden tavır koyduğu dönemlerde böyleydiinkara kalkışmabiz bizeyiz ve yüz yüzeyiz,göz gözeyiz gardaşgözler yalan söylemez...aha hüso gardaş da geliyhuso gardaş hoş gelmişsen,sefalar getirmişesengel otur sıcak bir çay ikram edek...lo kurba camiden mi gelisenhangi nemaz,öğlen mi, ikindi meçönki vaket epey elerlemiş de önden söriyemha yanleş anlemiyen kardaşeee vellehel azim bilahilkerim sire sene geldihuso hocalo huso hoca sen kusura kalma, del aleşkanlığıdelim öle aleşmiş,hüsseyyyin hooca demiremzor geli,huso daha koleyi geli dilehemi de ekinizde çoçiğliğ arkadaşimsiniznazım size geçiy



he vellahiçiğare huso hoca,içmeğecğini bilirem,bilirememi adet yerini bulsin diye ikram ediremçay,kayve,soğik meşrübat,ne ikram idek,çey açek mi ölsineee hocalerin temami açik çeyi içi...bir dönemlerin ezraili,Allahın kefiliaz eveli haso gardaşıma edemediklafi birakmadimsira sizde vellahi sizden,ikinizden de korkiremkorkirem emmmmeee konişemeden de edemirem.sen ki eyyy köylü çocuğudört keçi,bir inek bir eşek ve sıpa çobanıilk okul mezunu,kardeşimsen El Ezheri bitirmiş,icazet almış gibi nicegariban köylü ve musluman kardeşinin...girdinAllah aşkına bir şahdetini getir ve bir fatihayıkıraatında tecvidi olarak oku!lo huso sen Muhammed (S.A.V) mehemed,mihemed olaraktalafuz edersin be birader.El Ezher icaretli kardeşim,sen kendini Allahın yerine koyup,nice inan insalarıküfür diye cehenneme yolluyordunbu kuvvet,bu güç,bu ilham,bu fetvalar vermesana nerden ve kimler veriyordu,vermiştisen kendini halife yerine koymuştunbaşı açık dolşanlara kezap suyu döküyordun,sana tapmadıkları için kendini nemrutlar,firavunlaryerine koyup,ölüm fermanlarınıveriyordun yalansa yalan detoplumu ikiye ayırmıştın,küfürve inananlar diyeama öğle değildi huso hocayanlış bir görüştü bubu halk inançsız değildi,müslümandısen yezidi bile geride bırakmıştınama yezid tarih tarafından lanetlendirildiğiüzere Allah tarafından da lanetlenecektir.sizi Allah korusun!beraber yaşadığın köylü kardeşini,komşunu,kardeşinibile bile mimleyip cezalandırdın,hem de zalimceçoluk çocuğunu acımadan,eşini dul bırakarakhem de haso kadar ileri giderek yaptınama biz bu çoğrafyanın insanlarıydık,akrabaydıkkardeştik,çokça merhabalaşıp,selam vermiştikbirbirimizebu selam yalandan mıydı,bu merhaba neyin nesiydisevgili kardeşim...beni ve benim gibi kişileri munafıklıkla itahmaettin-izlettirdinyalancı,munafık,düzenbaz şeytan tayfası vs vsben ve benim gibiler bu inan halkın yanındaydık



kendimizi bir fert,bir insan olarak görüyordukhepimiz inaçlıydık,hakka inanıyorduk,sadece haksızı,haksızlığı,cehaletilanetliyorduksuçumuz buyduhalklar arasında,insanlar arasınada farklılığıgözetmiyorduk,gözetemezdik deher bireyin bir yaşama hakkı olduğuna inanıyordukben kendimi yaratmamıştım,yaratana karşı da birasiliğim,bir inkarım yoktu,yalnız kimi zalim iktidarları höş karşılamayıp,sadece tarafsız kalıyordukbiliyorum bu da en zayif... idimalım yok,pek atik,eğitimili(ademik kariyerli)ve hatip değildim,ben tarafsız ve bazen de sözlü olarak karşıkoyma yelteniyordum.bölge coğrafyamızda olup bitenlere karşı sesizolsam olmasam ne fark ederhuso gardaş sende bu konuda benden çok gerilerdekalıyordunsen filistinde savaşmıyordun,mahalle arasındasavaşını kardeşine karşı veriyordunbiliyorumiçinizde ' bu bir hataydı...'geçmektedirhakikaten bir hataydı ve geçtiumarım bir daha olmayacak!...Vee kimler geliyorfaşo yaşo geliyorgel otur yaşo gardaşbaşımız üzerine yerin varzati bir sen eksektin he vellahi gurbanlo nerelerdesin,hiç sesin soliğin çıkmiybıyığleri de kesmişsen,hilal bıyığlar...heyyyy gedi dünye heyyy!bu günleri de mi göreceydimhaso,huso,yaşo,sülo dört hergeleçoçiğliğ arkadaşliği eşte!nasel ki emerike ile rusi bareşmiş sevellahim bezde geçmişe darılıp bareşmişezehe bunden gozeli hoşi var me?dost ve kardeşçe otiriyekhemi de korkisizce! ! ! !...lo yaşoyaşar demeyi bir tüli dile getirmiyemdel aleşkanliği benimkesi eşteyaşo,faşone gözel isim degel mi arkadaşlar.Yaşar kardeişim,sen ki bir ağa kapıcısının oğlu yaşarsınkaz,tavuk ve hindileri beslemkte gelen



bir yerli köylü marabanın genç delikanlısıailene yapılan ağa zulmunu başkasının gözündensırf inadına,gözüne kan bürünmüşcesine ayrıfırkalarda,ayrı kulvarlada milliyetçilik adınaçocukluğunda gördüklerin eziyetleri başka halkçocuklarına,halka yaptırdın,yaptın.Milliyetçilik adına mala mülke göz koydunolbilir,fakir bir maraba çocuğuydun,okuyupiyi bir mevkiye gelme şansın yoktu,ve ya o şansı-fırsatı sana vermedilerbunun öcünü bir davaya sarılarak,başkakılıfa bürünerek mi elde etmeyi denedinyazıkhem de çok yazıkKahr olsun komünizm,kahr olsun rusyasolcular moskovayasloganı atarak mı halkı kazanacaktınyada bu solcudur,bu bölücüdür,bu...dirmi kazancını kişsel kazancını milli duyguve düşüncelere bağlıyarak mı elde edecektinkomünizm gitti,dağıldısovyet yok artıkama hala moskova ve rusya vardırhem de daha sağlam olarakdünya ya meydan okuyarak yer almaktadır.nasıl unutursun osmanlı rus şvaşlarınıkimbilir ruslarla kaç savaş yaptıkbölücü,komünist,solcu vs vs dediğinkarşı geldiğin halk senin halkındı,seninle beraber onlarca asır savaşanöz halkındı,yalansa yalan de yaşo kardeşama moskova aynı moskovayerinde duruyoryalnız sen yerinde değilsinmoskova merkezin de işyeri açmışsınbak yaşo kardaşsen yılladır bir sloganı atar durursun'Vatan bölünmez,bu bayrak inmez...'doğru bir sloganama baksana vatanın kaymağını kimler yiyiyorsahillerde kimler güneşleniyorsenin öz anadolu halkın,köylün ölünceğe dekbir günlüğne oralarda o, lüks yerlerdekalabilir mi?Kendi öz kıyafetiyle o,güzelim sahilleregire bilir mi?ayrıca o lüks otellerin kapıları önünde dikiligönderler kaç yabancı bayrak asılı, dalgalnmaktaTürk bayrağı da onladan biri gibi,ne altta ne üstte



hani vatan bölünmezdi,içten çoktan bölünmüşama habersiz ve sinsice...Baksana yaşo kardeşim,tüm büyük kentlerin ünlü alış veriş merkezlerininadı hep yabancı,Türkçe isim yok denecek kadar aztv kanallarına bak, tüm yabancı diller revaçtayalnız senin çoğrafyanın ve senin ülke insanınakendi ana dilleri yasakne acaip değil mi?senin milliyetçilğin-sağcılığın sadece vatandaşınolan etnik kökenli olan halklara karşı mı?onların dili yasak,emperyalist dediğin milletlerindili revaçta olsunve daha neler neleryahu yaşo gardaşdünya,yeni yeni birleşiyor,birlik oluyorbir ayrışıyoruzters bir ilşki değil mitüm avrupa ırkları,milliyetleri birleşiyorbiz kürt-türk benzeri ırklar ayrılmaya çabalıyoruztamam belki biz kürtler ayrılmadan yanayızama sen izin verme!otur kardeşinle neyi eksik,ihtiyacı ne sendenbeklentisi ne...?bu coğrafyada bin yılı aşkındır beraber yaşıyoruzniçin birbirimize düşman olup,düşmana yaranalımolmaz yaşo gardaşımolmazolamaz dabiz kardeşizdostuz,dost oturup düşman kalkmayalımdost olup,dostça konuşulımhem de sen de kürtsün yaşo....aha bir dilenci geliyhadi be kardeşlerbaşımıza ne geldiyse bu dilenciler yüzündengelmeştir.düşmanımız dilenciliktir.baksanıza IMF kapısına dilenmeye başladığımızgünden buyana birbirimize girip düşman kesildikhep elimiz kolumuz bağlandı,üç beş kuruş USDborçla,hemde çözülmesi güç bir iplehadi hep beraber bu dilenciği ve diğer dilencileridövelim.bir türk ata sözüdür' Ağaç yaş iken eğilir'bizi daha genç yaşlarda,neslimizi dilenciliğealıştırıyorlar,alıştırmışlarHaydaaaaaaaaGardaşlar hep beraber dilenciği-dilencileri



dövelim!

.............

Süleyman Kaya



20 Ekim sonbahar

Inceden inceye yagmur ciseliyorAlmanyada bir sonhari yasiyorumYine yalniz,yine sensizGöz göze gelmeden bütünlesmis kalplerimizSeninle birlikte her SonbahardaBirlikte yürüdügümüzü kimse bilmiyorHer Sonbahar yaprak dökümündeSen den cok uzaklarda olsamdaHep yüregimde,her baktigim noktadasin!Rüzgarin; altin sarisi renkte yapraklariDallarindan zorla kopardigini izledimTek,tek irmaga düsmeleri ne hazindiGitmemek istercesine sürüklendilerYolculuklari kaderlerineydi kimbilirBenim gibi...Sanki benim senden son ayrilisim gibiydiYillarca sevgime olan sitemimiHer SonbahardaAltin sarisi gazellere söyledimOnlar benim tek sahidimTek dert ortagimdiHer yaprak dökümü benim gibiCirpinislarini ben yasadimBir son baharda onlarla birlikteSu caglayanin sesiyleBu hayata veda etmek isterimMezarimin üstüne istemezdimBaska bir cicek....gazellerim yeterBen sevgiyi Sonbaharda tanidimKaderde secme hakkim olsaydiSonbaharda ölmek isterdimGizli sevdamin tek sahidiSonbahar....20.10.06 __ Nurperii

Süleyman Kaya



A.Macit (E.Mecido)

sular susarben susmamyarım asırhabire konuşuyorumkaç adım yürüdüm bilemiyorumtırnaklarımı kesmesem de hiçbir şey olmazkaç kadın şaç traşı oldu ki berbersiz yaşam doğalonları beyaz adam ortandan kaldırdı berber olarakbeyaz bizonkutsal değilmişdül dül gerçek miydihangi şavaştıbilekler kesilmiştiay tutulmuştuilk barış mı antlaşma mı anlaşma mıveba kolera tifus dahil sıtma hariçhakikaten o zamanlar analar varmıydıniçin ağlamıyorlardıgözyaşı sonradan mışefkatı sevgiyi merhameti amarikya beyazlar mı ektitohumu avrupadan ithal-ihraç kızıl bir haç tılsımıyla gittiisa'nın haçı kızıl mıydısular akarben yüzememderisi yok suyunkızıl derili kızıl derebeyaz bizon beyaz at beyaz güvercin siyah zeytinve beyaz ADAMmacit çocukluk ardakadşımuzun boylu sarışın beyaz adama benzerhani bir şakadır söyler geçerdik dalgamızı'kekê meçit emê te jı bo tuxmê mirovatiye rêkin ewrupe'maçit kardeş seni isanlık tohumu için avrupaya gönderelimyarım asır arkadaşımiyi tanırım tek sevdiğim güvendiğim dostüşüyen nara düşene postdüşen dara düşene dostcanlı canlı ünüversitelere *olmuş canlı anekdotfakirlik bazen eder insanı canlı yürüyen bir robotinsanlığına yardımseverliğine samimiyetine olmuşalay ' macit bir robot'avangalist kızıl haç'a bir bohem totem tohumenjekte etmeden bi yılanı engerekmacit arkadaş tohumluk için batıya gecikmiş ereksular zehirsizyılan yüzer yüzgeçsiz kolsuz kanatsızyalnız kimsesizve zehiri hariçhaziran çiftleşme ayıyutarsa bir balığı kurbağayı seçer karayıkızıl derili yüzülür kemer yapılırbeyaz adama kemer bele takılır



su donarben duramammacit kardeşim ınsanlık adınadon dan yüzdürülüp dondurmaavrupa acilen tezli pandorama............................yollayalım mı?

Süleyman Kaya



Abd ew ru pi u ru si

em birin wewe birin emabd e u ru pi sipi bi yek ru sau sa rupi sipi ru me rek abd e

Abd avrupa ve rusya

bizi kırdınızbizi yendinizabd avrupa ve birlik beyaz ruslarusa yüz ayak beyaz aynada kuldur

Kul onlar yüz ayak otuz

(...)(biz size sıçarız)(bizi siz kestiniz)(kul ve yüz ayak beyaz tek it)(ve bayaz gelincik köpeği aynada görünen kul)

urupi; gelincik köpeğiurupi; zedüşt kutsal kiatap-avesta-2 de geçermerek; ayna

Süleyman Kaya



Abdul...

Allahın kulu.........................................................AAbd ul(Al) lah.............................................LAbd ul azim...........................................LAbd ul aziz.......................................AAbd ul basit...............................HAbd ul bari.............................IAbd ul cebbar..................NAbd ul cemal...............KAbd ul celil.....................UAbd ul gani.........................LAbd ul ğaffar-ğaffur..................UAbd ul hakim.................................VAbd ul hadi..........................................EAbd ul halık...............................................KAbd ul kerim....................................................ÜAbd ul kadir............................................................RAbd ul mecit....................................................................DAbd ul melik............................................................................UAbd ul menaf.....................................................................MAbd ul samet............................................................iAbd ur rahman..................................................YAbd ur rahim...........................................EAbd.. kadın.....................................YA(i) yş(e) el Allah................OAsiy (e) el azim..............KFatım (a) el aziz...................NBesn (a) el basit..........................İHüsn (a) el bari...................................YCemil (e) el cebbar.......................................ESalih (a) el cemal........................................................NRahim (e) el rahim................................................................iAliy (e) el kadir..........................................................................ÇMeryem(a) el malik.............................................................................iHacir (e) el Celil............................................................................................N:::....vbEy Doğurgan kadınımEy Kutsal kadınımEy Rahim sahibi kadınımHer hulkiyet senin Ana...minden değil miNiye ki ismin kutsal değil kadınımABD ye kul değilsinSen ki AB ye de kul üye değilsinKadınımBu kutsal isimler bu gün kime kulluk ediyorlarbilir misinKula kulluk ediyorlarTürk; ABD, AB,IMF ve USD ye kul olmuşKürd; Türk,Acem,Arap,Töre ye ve cehalete kulluk ediyorKadınım sen ki yaradana kulluk edersin!Bağışla kadınım ben sana,Sen yaradanaKul



Sen enbiyalaraANASen ki AmineSen ki MeryemaFatım ü zehra sınÜmül gülsüm sün.............kula kul değilsinSen bir ANABen bir oğulOlmasın istemiyoruz ADB ul kul!

Süleyman Kaya



Acelem var

seni karşılamaya gidiyorumkalbimde bir taht kurdum ta derinlereincitme sakın uyandırmada küt kütlereistemem nazı istemeye ne müftü kaldıne de kadıacelem varyoluma yapma kazıgönlüne sadeliğine sadece rızanı kazıseni karşılamaya çıkyorumcebim parasızlığa ruhum arsızlığa çoktan razıacelem varbırak oyalama seni karşılamaya geliyorumkalem küsmüş yazmazdakağıt beyaz nedir tanımam diyor utanmaz dabu gönül illa ki seni istiyoracelem varsevgilim seni karşılayacağım yerde örende ordaşiire mısralara gönüllerin sergilendiği yerdebekle ilk perdeyi aç işte ordayımAcelem varbirini tıpkı sana benzeyen perimi karışlamayaalel acele alanen almaya kalbime gömmeye mezaryerini hazırlamaya nazlanmadan isimini kazmayaAcelem varecele birlikte illelebet almaya geliyorumçünkü seni sen olduğun için çok SeviyorumAcelem varbeni bekle diyemiyorum benimle benim olarakbu dünyadan göç ediyorum...acelem varşuan belki de bir yakın uzak zamanlara doğru..........................hazırken hazırlanıyorum

14.02.2007

Süleyman Kaya



Acilen Kayıp Bir Karikatürist Aranıyor

dünden bu günü görerek çizgilere işleyentavşanla ve kamplumbağa yarışını nalatanbir karikatürist aranıyor...!

Yıllarca öncesi bir sonbahar güneşi vardıüzerimde bir ağırlık bir ağırlık rafineriyitüpraşın kule alazını sönük gözle seyrediyorumBatmandayım

seksenli yılların ortaları olmalı sıfırı dasayarsak beşten beş çıkarsa elde var sıfırsefil bir hayat yaşıyorum.üstelik evli ahşap kerpiçten iki odalı toprakdamlı evim petrolkent mahalle de en kenardapencerede cam yok naylonla kapatmışım cesurcasuçluluk hisi taşımıyorum yaşama direniyorum

evimde su elektrik yok kuyu suyu gaz lambasıetraf ekili arazi anız kokusu elli metrede birtümsek tümseğe giden patika bir yol hava serinikindi vakti güneydoğuya karasal iklim hakimsonbahara doğru rüzgar canlanır nebatlar kururtabiat ananın marifeti olmalı-Allahın hikmetidiyelim

Elli metre uzaklıkta batmanı tüm canlılığıylaseyretmeye doyamıyorum karşımda rafineri debeyazsaray tüm güzelliğiyle bana kur yapmaktadevrimciğim,solcuyum,sosyal demokratım rahatımyerli malı sığara samsundan şaşmam kapitalistinmarlborosunu-kentini içmem alerjim var vatanseverimişsiz güçsüz beş parasız sefil hayat benimkisiiçim rahat kapitalizmin nimetlerini- marifetlerinigayet iyi biliyorum yaşlı anamın çapa ve pamuğunel emeğinin değeriyle çoluk çocuğu geçindiriyorum

Hava sakin ama aniden rüzgar dansa kalkmaz mısoşe yolun tozunu dumanını dansa kaldırdı anidenküçük bir hortum oluştu sığaramın dumanına benzeryerde her ne varsa gücünün yettiği nesneleri birbir yukarılara götürdü artık batmanı rafineriyideğil küçük hortumu seyrediyorum tezekler yukarda'hay daaa sonbahar yaklaştı demek 'geçdi içimden

birde ne göreyim tam önümde raks eden kurumuşdikenli otunun dikili dalcıklarına bir gazeteparçası takılı kaldı kurtulması zor 'pııırr pırrr'sesleri çıkarıyordu sığaramı çoktan bitirip izmaritinerelere uçtu farkına varılmadan yokolmuş gitmişyoksa gazete parçasına batırıp yanan ateşiyle delikaçardım rüzgar engelsiz varacağı yere rahat gisindiye'...aman allahım bu da ne* bir karikatür? '



Deniz Baykal kaplumbağa tavşanla yarışa kalkmışkamplumbağa tepeye yavaş yavaş tırmanıp bayrakdikmiş yamaç ta tavaşan derin uykuya dalmış mışılmışıl uyuyor...

Deniz hedefe varmış bayrağı en tepeye dikmiş..!kaç yıl geçti bende bilemiyorum yediden bir beşçıkarsa ve kalanın yanına bir artı bir konulursatahminim gerçekleşir tıpkı denizin tahminlerinigerçekle gerçekleştirdiği gibi...

işte o karikatüristi arıyorum.bulan varsa lütfen haber versinlerdün yaşayıp bugünü gören bu insanınalnından öper, kalemi önünde eğilmek istiyorumvefa borcumu ödemek...

kaç yıl geçti dikenli ota takılı kalan naçargazete parçasına ve gözüme görünen beynimeyerleşen karikatürü hiç unatamıyorumelli yıldır yaşıyorum kaç gün gördümsayamadım ama o gün yaşadığım anımı hiç unutamıyorumdersime iyi çalışmışım ama deniz gibi bir yarışçıolamamışım o başka!

Süleyman Kaya



Ağla Yüreğim Ağla

yosun tutmayan taşın güneş gören güney yüzüne yönünekıbleye secadeye kabe taşına yüzünü amberle miskle bağlasecdeye erene,ermişe ümmet Resuluna Hudaya eller havayaet ki bir bir dua 'Allahım kardeş kanı akmasın bir daha'ağlaya yüreğim ağlaiki nehir arası sabırsız sabırtaşınaakan kana gözü yaşlı analara ağlamezopotamya dedikleri mezraya kimsesiz taşsız mezaragördüğün batmaz güneş senin yüreğin mi Anaaaa!kardeş halklar arası barışa yok mu çabaağla yüreğim ağlaağla yüreğim ağlaağla yüreğim ağla.....................25/11/2007

Süleyman Kaya



Ağlama Bebeğim

Ben senin annen değilim yavrumAnnen öldü yavrumO, hasta, kayıp, belki de....korkuyor yavrum

Ağlama yavrum!Ben senin annen değilimBir bakıcı,gönül annesiyim

bebeğim

Memelerim süt vermiyor sana,Tenimin sıcaklığını veremem sanaEn içten ninilerler de dökülemez dudaklarımdan,

küçüğüm

Ben gönüllü bir anneyimAnnen yok artık yavrumO açlıktan öldü,o,kirli şavaşta öldürüldü çocuğum

Ağlama çocuğumAslında ölen annen değil,ölen insanlık olduAnneye saygı,değer verme, şefkat öldü bebeğim

Afrika da çaresiz hastalığa yakalandı,Açlıkla başbaşa bırakıldıKirli kabile savaşlarına alet edildi

yavrum

Güney asya -uzak doğuda küçük yaşlarda pazarlandıUygar kıtalara götürülürdü,Vahşi zevklere kurban edildi

küçüğüm

Ben senin annen değilimAnnen pazarda satıldıKirli emellerde çalıştırıldı, yavrum

Ben,görev olarak yaptım yavrum!İnsan yavrusu olarak gördümGönüllü bir anne olarak,şefkatla yaklaştım bebeğim

Ağlama yavrum, ben senin anen değilimO,öldü,O,hastaO,satıldı yavrum; O,pazarlandı...

Anen yok yavrum

Ben senin annen değilim,............



Süleyman Kaya



Ağlamak mı

Hiç ağlamadım,desem mi ki,Olmaz!..........Ağlamak mıdokuz ay,dokuz günden sonrailk ağlayışım,......O gündür,Bu gündürAğlarım......Annemi,babamı uyuttumOnlar ağlamıyorlarArtık............................................

Süleyman Kaya



Ağlayan su yakaran ateş

durgunum kapasitem doldudibe değil tavandan vurdukimi şeyleri unutmak istiyorumkısa uzun olan ölen ömür mü hazımbaraj kapaklarımı açmam mı lazımrahatla şükret ben benim hakkımköze dökülen su mu ki ağlayanyoksa ateş mi yalvaran yakaranhayat dediğin şalvarlı bir kadınkime incindin kimlere bel bağladıney sümüklü siloey hergele çocukdoğruyu doğruca doruğa dikledindorukta kimlere mesken dikledintarih yalana sözlü yazılı kara varakayazılan her söz insanlığa inana falaka'hoşt' demiyeceğim canım köpeğimçocukluk özlemimdi gel öpeğimdinler dinler dinleyene satarımbırak birader biraz da yatalımyakaran su ağlayan ateş mi acepyanılıyorsun onlar gerdeğe acetsu buhar olur bulut tekrar yaşamaateş küle döner kül toprağa yaşamakuruyum yanmak istiyorumıslakım kurumak istiyorumselam tümsek toprakşalvarsız adam arıyorum,,,,,,,20,07,07

Süleyman Kaya



Ah Karıncalar Ah

kaldırım taşları altına yuva kurarlarhiç korkmadan güneşli günlerde ortaya çıkar karıncalarküçücük minnacık yaratıklar,insanlar,duyu sahibi kişiler sevimli yaratıkları ezdikçeyüreğim yanar,karıncalar............siz sevgililer,hür aşıklar pür dikkat,karıncaların da mutlaka bir aşkı bir (sevgisi) sevgilisi varkaldırımlarda ekmek kırıntılarından ziyade, aşkı da ararlar.

Süleyman Kaya



Allahım Bizi Kori

Bismillahirramanairrahim,esteğfirallahElhemdülillah,le hevlevelekuvvete illebillahAllhım sen bizim çolği, çociği,diyarimizi koriAzamettine,rahmetine çokça siğinirem ya rabbi

selo selocanNedir senin derdin şeklin ehvalinuzaktan seyrediyem kalmamış mecalinmaşallahın var dilinden düşürmisen duayidönün marksisti,leninisti olmuş mu hudayi

Gine mi sen memocande allahına kurban sen beni rehet bırakağzın neyi söyleği,sen kimsin kime çırakhergüni bomba patlayi ayağımızda ensemizdenkim ne isteği bu şerin elimizden diyarimizden

loo selo canhemi bir şeyi söylim mi gardaş gurbanSen ejen misen, yoksa olmayasın telibanbelkim de Türkeşçi,melliyetci ülkücü senolaki dönün komenisti neo Doği perinç eksen

yazek velleh yazek memo canoğlim,dünün çociğisen bu çamuri atisenben ne direm,nirden inliyem oni satisenenanki senden korkilir gövenim kalmadine malumidir sen ajani cia miayi mosadi

vee vee selo canMin kurbane vi kuri,dims firot,pekmez kiri(kurban olduğum oğula,pekmez sattı dimsi tuluma)sen tereciye,tere satisen,senin külahi eksik ve kefiben siye direm,jit emi,mit emi her yere ürüyen beti

loo memo can kardaşAllahine kurban siye heyran hemencik az yevaşDiyaribekir olmuş,doğu berlin duvari iti biti delaşyemin edermisin doğrigi,samimiyetli söyler misinimraliden mimraliden mi emir memir mi, ne alirsin

ehe buni beklemezdim selo cangel biraz şöö perkin gölgelik banklara ötirelimolaki seninle kimi konilerde hem mutabik olalimsen söylersin ben dinlerim,sire ile çoği konişelimiçimizde ki gövensizligi,iftireleri tümi içten etelim

emeen emeen memo candehe dünegin çoçik parkinde petledi canalicihemi malum, meçhul aldi onbir tane masum cani



Allahım sen bizi kori,başka olmasin biye dümenehe bu yüzden dua ediyem yalvarrim O'na güven.......Allahım sen bizi kori.!Amin selo can, enen ki ben içimden aynen dualarinitekrerliyem.Le dişeriye çikmesine heç ezin vermiyemhemi kalbime gömirem.Allahım sen bizi ve bizim diyarikori.AMİN(selo-memo)

Süleyman Kaya



Allahu ekber

Sevgiye,kardeşliye,güçlüye,güçsüzecanlıya,cansızaHakkın varlığına,büyüklüğüne işarettirİlahi aşka davettir

Dört-beş yaşlarındayımhakkın aşkı ile tanışmaktayımbir oyun tarlasında,habeş gibibir taşın üstünde,elim kulağım daarkadaşlarıma ezan okumaktayımtıfalları haberdar etmekteyim,

Çıka gelmez mi köyün imamıÇekmesin mi kulak memelerimiezanı bir daha okumama yeminiEttirmez mi imam,köyün imamı

Aradan geçti uzunca bir zamanbana bu aşkı veren RahimurrahmanGürbete, şehre,metropola çıkmışımöyle bir şehir ki; tarifi yok,koskocamanİstanbul'un bir yedi tepesine,Beyoğlu istiklal caddesine,sene yetmiş üçün ilk yazı

Ağa camisinde kılarım namazımıDinlerim ezanımıGürbetteyim,Aşina olduğum, İlahi kelamıyabancısı olmadığım,köyümün ezanıydıteselli bulduğum tek dostum ezanım

Meyvesini bolca yediğim koca ağcımgençliğimin baharına esti sert rüzgarımkalbimde her ne varsa aldı götürdü malıHiç kalmadı boş mahalımMeyvesini yediğim ağacım kesildi'felsefe 'denilen realiteye; ağaca aşık oldum

semeresini bekledim hayli zamanMeyve beklerken kurudu yeni ağacımYeniden yeşermesin diye kökten kestimBeyhude oldu,umutlar bir bir söndüOlan bana,eski aşkıma oldu.

Dündüm eski aşkıma,kesilen kütüğeYeniden yeşersin,fide,filiz versin diyeEşeledim toprağını,suladım,umutla yeşrmesini bekeledimkökten dört filiz -fide verdi(beşincisi yolda)



Umutlar yeniden yeşerdi,meyve verdi ağacım

Üçüncü bir hayli zaman geçti aradanMilenyüm denilen zamanyine metropolda, koskoca şehirdeyimCağaloğlu yokuşundan,Sultan Ahmed'e doğru yürümekteyim,Orta yaşlarda bir kadın,eli kulağında(türist)Ezanımı taklid eder, okur kendi dillinden...

Dördüncü zaman faslında sıraRamazan ayıdır,niyetliyim bu sıraİki çocuğumla yine kocaşehir de,evimdeyimYine taksim,istiklal caddesinde yürüyorduk beraberceVakit ikindi vakti,artık meskündüm bu şehreİndim mazime, unutulmaz anılara,ağa camime,...'bak kızım,bak oğlum; bu cami benim mazimsizin yaşlarda iken,aha şurda kılardım namazımıDinlerdim,Ezanımı

Laaaailaahe İLLALLAH, *telafuz yerinde ve kıraatında olsun!

Süleyman Kaya



Altkültürün Çocuklarıyız Biz

Geç mi kaldınustan kızarsa kızsındağınık kalsın yatağını anne düzeltirAhh, yine mi sularcamiye gidersin yolun üzerisiyah gömlek kot pantolonunu giyrenkli tarağını* unutma sakınkoy siyah gömleğinin ön sol cebinearka cepe koymayasın üzerine oturunca kırılırhaydaaa!çoraplar yok,ne fark eder ki çorapsız giy ayakkabınyumurta topuklu,ağızına bas ve yürü daha rahatgeç kırık aynanın karşısına,en büyük parçaşından al yansımayıavuçlarının içine tükür ve saçlarına ovuştursağ eline al tarağı,solla ütüle,düzenlekoy cebine alelacele çık sokağahava buğulu,güneş yokkaldırım taşlarına topuklarınla tak taklahay...etsin şansızlık şadırvan da susuzkoş acele davran ustan kızar,ekmekler yanarsen tanıdıksın bu tenha sokaklaraaha!seninki pencerde,at fırçanı,ruhunu temizlebiraz da gönlünü okşa, yala'heyy yavrummm!şu güzelliğe bak be!taze fırın ekmeği,çıtır,çıtırr yiğeğim seni,emi...'...

'sus be seni hergele...!papuçu yere,burununu mendile sürün...oğlu it!Yoluna devam et de git! '

Aldırma sen!Her genç kızlık hali,önce,it, hergelesonra' hele geliver' der baştacı yapar seni

...Biz alt kültürün çocuklarıyız bizpiramitlerin en dip taşlarıdengeleriz zirvedeki kutsal taç,taclı baş(ı) larıustana ekmeksiz kültürün de geç kaldığınıkızarsa iyicene kızsın,kızaran ekmeğin daha çıtır..............olduğunu söyle!

Süleyman Kaya



Ama Ağlıyorsun Anne

anne ben geldimhoşgeldin yavrumanne bir dinle sana anlatacaklarım varöğretmen,'...oğlum hasan büyüğünce ne olmak istersin'başbakan olacağım öğretmenimbaşbakanlık meslek değilbelediye başkanı olacağımo da meslek değilişadamı olcağımmaalesef hasanadam olacığım öğretmenimhayır hayır hasan çok üzgünümyani adam olmak da mı meslek değilöğretmenim diyorum ki AŞIK olsam,yoksa oda mı meslek değilhayır hasan hayırAşk da meslek değilöğretmenim başka idealim yok ki...en paralı ve onurlu meslek seçmişim değil mi anne....ama ağlıyorsun annehayır oğlum soğan doğradım dahani soğanımız kalmamıştı alacak paramız dakomşudan ödünç aldımhani doğranmış sağanları göremiyorumkomşuya ödünç verdimbabam nerde annebaban iş aramaya aş almaya gittiinşaallah bu kez iş bulurİnşaallah yavrumanne bana bir yakılaş iyicenekulağıma göbeğini yapıştırı versenebir dinliyeğim benim küçük kızkardeşim depiniyor mudepinişlerini duymak istiyorum anneüzgünüm yavrum artık kardeşin tepinmiyecekannen aş iş peşine düşecekaş iş aşk kardeşini alıp götürdübabanın aşkına benzer bir aşkla yürüdü!...sölencek söz mü kaldıanne ile oğul dolu dolu gözlerle derinlere yerelere daldıAş!İş!Aşk!yok oldu!umutlar bir bir uzun bir yolculuğasonu olmayan bir yolculuğa doğru yol aldı yürüdü,yürüdüü...güzel umutları hayyalleri ardına alıp bilinmezliğe doğru yürüdü!

Süleyman Kaya



Ama Ben Onlara Hala Ağlarım

anılara çarşısıya sahaflara uğradımdün bugün yarın derin düşlere daldımsahaflar dolusu bir bir döşenmişlerimkara tren-kurtalan ekspres şifmendiferyolcuymuş ben sivas malatya arası anılarrastladım hes bihal gençlik delikanlılıkbi mefertaka tukalar kırk ayak yürüyüşü tiz sirenküçük büyük istasyan ne farkeder karatrengünbatımı kışla yaz arası mevsimi sonbahargencim kanım darmarımda fokur fokur kaynarensevdiğim teypim kerbaladan,Ali ve HH denşahturna,abdullah papur,rıza aslandoğan dana.veysel'den bol kasetim var keder sese sazaçalar çalar...tren camına monteli küçük masa iki küllüklügazete üzerine serili doğranmış paslı çakıyladomates,beyaz peyniryeşil biber az hıyarsivas özü suyu yaz da olsa buzlukenara ekmek ortaya koyduk tuzuücüncü mevki numarasız altı kişilik kuruluyalnız iki kişiyiz bizakşam olunca iyi uyku çekerizneyimiz var ki çalsın hırsızçıka gelmez mi iki amcaikisi de uzun boylu tenleri karacagüneş ışığını toplamış saldırmaya acele alaca-gençler mehaba,müsadeniz varsabuyurun amca aha masada kısmette her ne varsaçalmadık çalıştık çırpındık aylarca etik parsabey efendi amcalar saygızlık bizden olayol yorgunuyduk çaldık teybi efkaralütfen yeriniz baş üstüne vars kusur afola-ah gençler ah ki ahbize hoş oldu seferi seyahçalsın güzel semah.......sofraya buyur dedik-köy yakın yol kısadır ha vardık ha vardıkevde bekler çoluk çoçuk bizi TCDDY işçiyıkgençler hayırlı yolculuklar Allaha ısmarladık....ben onlara ama onlar kime ağlıyorlardısemahı teypimden dinlerken ağlıyorlardıonlar çocuklarına ben anne ve babama gidiyordum...................onlar Ali'ye o ana ağladılarsivas-malataya arası anıya onlara hala ağlarımben onlaraben olanlaraben amcalara ama hala ağlarım.



Süleyman Kaya



Ama dün yaşıyordu

hadi bene zaman,istiyerek mi göçtüdemek hatıraları kaldıberaberinde neler götürdü...insanbeyaz bir bez parçasıhaüşümesin diye miama dün yaşıyorduAllah aşkın en son sözüne oldudil,dudak haraket edebildi mianlaşılır bir söz telafuz zor çıkar ağızdaneminim geçmişine yaptıklarına yaşadıklarınapişman olmuşturveya olmamıştırGözleri açık da olsa hiç bir anlam ifade etmezkigörmüyordu nesnelerihülyaları görüyordurAzrail dediğimiz melek enbaştagüzel ve ya çok çirkin-korkutucu şekligelmiştiriç gözlereiyi değilseiyi bilirdik...diyelim,demiyelimdiyelim mi, demiyelim mi

Süleyman Kaya



Anadil

Merhaba gönlüme yoklukNe güzel yakışmış gömlekAnlamadım ne demekBana değilGönlüme gönlümle eğilPek yakışmışYazık ki oturmamışBu gömlek senin değilDikkat çeker yakasının bolluğuAnamın sana diktirdiği yulluğuAyrı hisler renkli giysilerTadı yok zevki gri iri dişlerSüphanın sürmesi hani ela kaşlarAğrımın ağırına kaçmış nakışlarYokluğuna ana gönlüne yalvarışBu gömlek senin mi karAş gardaş……..temini zor heba olmuş uğraşAna dil biraz ona eğilmez mi iribaşBu gömlek senin değil be bej kardaşBol oturmuş yakışmış da inanç beleş

Süleyman Kaya



Anadolu

Çırpınırdı Karadenizazgın dalgalarıyla,bir sevdaya tutulmuştumunutulmaz anılarıyla,

Kıvranırdı Güneydoğu Anadolugüneşli,aydınlık günleriyleheder oldum,beter oldumterörle anılan adıyla

Yelpazeler açar martılarinci gerdanlı istanbul'ahey ya, hul la!marmara bahtın mı kara?

İç Anadolu için için dolugeçer sende Mevlana yoluHacı bektaş kuludergahın hep deli dolu

Vardım efeler diyarına,ne efelikne de mertlik kalmış sendezeytin dalın kurumuşbarış sözcüğü ağızlarda gemlik

Serin serin rüzgarların esermiştorosun derin vadilerinden,Çukurovaların kurumuşincirlerini başkaları yermiş

Unuturmuyum seni,gün doğumuilkin senden uyanır canlarserhat ellerinden nağmeler var.o nağmeler ki; sarar vuslatı ruhumu

Hey koca Anadolu!bağrında nice millet doludini,dili,sağlı,sollu ne olursa olsunyer,içer,tapar, yatar toprağında

Yeter ki kardeşçe olsun..!her şey beraberce yapılsın,sen,şu sun,ben,buyum denilmesinbu topraklar hepimizin olsun!

Süleyman Kaya



Anne

Çocukluğunun bittiği dönemiGençliğinin ilk yıllarınıSende var olan değişimiBabama olan aşkını anlatırmısın

Anne..

İlk bakışın kalp atışlarınıBuluştuğunuz yeri,zamanıKarşılıklı söylediğiniz sözleriÇevreye var olan korkuyu anlatırmısın

Anne..

Köyün engüzel sizdinizYusuf'a tutulmştunuzDul da olsan mutluydunuzBaşkasına hiç bırakır mıydınız

Anne..

Köşe bucak töre kaçamaklarıEl ele tutunarak uzak ellere kaçşınızıAşkınızı yaşatma hayalleriniziBir bir anllatırmısın

Anne..

Hadi söyle..Söylenecek takat mı kalmadıBak tenine dokunuyorumDokuz ay,dokuz gün içinde kaldığım göbeği okşuyorum

Sakın ölme Anne..Ölme Anne,Ölme Anne,!

Süleyman Kaya

Süleyman Kaya



Anne Bir Rüya (düş) Gördüm Yorumlar mısın

çocukken uçmaktı hep hayalimkuşlar nasıl uçar,Allah niçin bizi kuş yapmadı'Allah'ın eşekleri miyiz ' sualimkime anlatıyorum ki,ben de bilmiyorumAllah aşkına her şeyi anlatmak mecburiyetinde miyimannesi olan her bir çocuk kimsesiz,yetim değildirbir serçe kuşu kanatlarını yelpaze yaparak gagasını açanyavrusuna yem verişini,o anki mutluluğu sevinci tahminetmek zor olmamalı

acaba!acaba akşamları karanlık çökünce annesinin kanatlarıarasında başını çıkarıp gözlerini yarı açık,yarı kapalısıcacık anne tüylerinin sıcak ten kokusunu,kalp atışlarınıdinleyerek mi sabahı,güneşi aydınlığı yeni günü mü bekleryoksa!yoksa yalnız başına aç karınla bir ağaç dalına konmuştitrek zayıf güçsüz tırnaklarıyla incecik dala tutunmuşrüzgarın,baykuşların korkusuyla mı yaşamaktadır.tahmin etmek zor olmalı

ne fark eder kionu kucaklayan,okşayan yatağını yorganını hızırlayan aşınıveren annesi yanında olmadıktan sonra siler hep göz yaşını

nasıl olsa o,bir serçe yavrususıkıntıya tedirginliye baskıya korkuya maruz kaldıkçakanatları ile o küçücük dünyasında yaşamaya direnecekbense bir insan yavrusuyum kuş değilim serçe de değilve ben yine bu halimle uçmak isterdim

anne!anne, Allah nerde dir?'O, göklerdedir yavrum'gökleri tanırdım masmavi kubbeyi köyümün tepelere yapışıkzirvelerine çıksam avuçlarımla dokunur Allaha varırdı aşık

anneanne, biz Allahın nesi yiz?

'kullarıyız oğlum,kulları...'

yani çocukları değiliz değil mi?

'yok oğlum Allahın çocukları yok...'

o zaman eşekleriyiz...!

ardı ardına çocukça saf ruhla sorularla yormuştum anamıincecik bir ruh haliyle gecelerimi süslerdi rüyalarımıgeldi aklıma köyümden en uzak yere kadar bir merdiven olsayukarı diklesem ve basamakları bir çıksamda Allahıma arşa



O'na varırdım orta yaşlı aksaçlı mühteşşem güzellik anne şemallişefkatli hoş halli güzel ellerine alıyordu hayalli Allahımişte O Allahım!hoş hay alim!...anne seni nasıl tarif edebilirimginnes rekorlar kitabına kesin şivist yüklemiş kadın olurberaber bir ilkbahar sonu ilk yaz başı haziran ayı ortalarıyeni kurmuş olduğun saray misalı yuvaya çamurdan gömmelikovara babamın merkeple ta uzak köylerden almıştı beyaz taşıavluda kireç ocağına çalı çırpı ve asma budaması(şivist) dal artığıberaber sen önde ben arkada,ikimizde yalın ayakla yürüyordukdedemgillerin bağına,mısabk üzümü benek benek olmuş korukçocukça bir yaşam haram helal bilmezliği annemin hakkı vardıama sen kadındın evlenmiş babam kocandı artık töre sardıbiliyordum,iştahın vardı ama artık o tanıdık bağ senin değildikader hele seninkisi acılı yeteryüklendin römorktan beteryalın ayak,beden kan ve teranne!...sümüklü halimle çok kere beni okşadığını hatılarımayağıma batan dikenleri nasırlı ellerinle çıkardığını datan ağırmadan iki testiği omuzlayıp çeşme yulunu tuttuğunudiyarbakır el işi bakır tabaktan sıcacık mercimek çorbasınıdoldurup tandır ekmeğini ince ince doğrayıp sapı kırık tahtakaşıkla ağzıma verdiğini de hiç unutamamanne...artık oğlunuz büyümüştübabamdan el yazması bir elifbaKur'ana verdinizAllahı tanıyordumailenin gururuydum

...

ah anne!sarayımız yıkıldı,beyaz kireçli imalatın kövarların her şeyinyoktu artık,köyde göçbeydik baba taşımış olduğu saraytaşlarıağır yük ve yıkıntıyla sonuçlanmış bedenini içten içe kemirmiştihastaydı hem candan hem de maldan siirte giti ameliyat oldumide den acımasız yaşamın yükünün yarısı artık omuzlarındaanne

...

okul yok köyde manevi yanında maddi dünya gerekliydi hayatababamım ısrarı ' oğlumu okula göndermem lazım.hemde kazaya'tanıdık aileye,ikinizin aylarca kaçıştıklarınız sığınıdığınız ağa evineanne



...

annehatırlarmısın sen ve dedem ve canım merkebimle yola koyuldukgünboyu köy köy yol yürüyüp akşam ilçeye varınca yorulmuştukhiç unutmam anne ilkkez kara taşıtını karayolunda gürüyordumyola yaklaştığımda saf çekine çekine korkakça tir tir titreyerekyola yanaşmak istemiyirek de olsa ellerimden tutup geçirdinyolu geçince öyle bir hızla karşıya geçtim ki,hala koşuyorumanne

...ve ertesi gün beni yalnız başına bene ele verirkenarkandan gözyaşı ve hasretini bana bırakıp gidişintek teselim Allahım ve namazımla kaldım...anne

...

artık beslemeydimözgürlüğüm elimden alınmışıtıbesleme çocuğunun yaşadıklarını sana anlatamam annesen bir serçe anne ben yavrusu oluvermiştim kaderineterk edilerek,küçücük ince bir dala tutunarak bıraktınanne!

...

dört gözle sömestri tatilimi beklediğim an gelmiştidayım nezir katır sırtına alıp aynı günde köye geldikama sen yoktun anne!İnce (verem) hastalığına yakalanmış diyarbakıra hastaneyeyatırılmıştın benden habersiz niçin haberim yoktu anneartık babadan sonra anne de yarım insandı yarim annebizleri öpecek, yemek yedirecek,onları doyasıya okşayacakbir anne özlemi vardı ailemizde.anne!...tam kırk yıla yakın kürek mahkümleri gibi tülbentine rükünkoruyucu maske dudaklara bizim olmayacaktı kesin hukümtabak,kaşık tas yorganların ayrı olacaktı ilaçlara mahkümne zor bir hayat değil mianne!

...

kırk yıl dile kolay değil,hiç okumamış cahil köylü kadını annem için bir hiçben ve kardeşim yakalanamadık bir ablam hariço da senin gibi kadındı bizden sana daha yakındıyolunu takip edip aylarca hastanede aynı derten yandıona koca olacak adam kendisini sen hastanedeyken



çocuk yaştakandırıp kaçırdı anlaşılan fırsatı kollamıştıhastalanınca terk edip üzerine-üstüne kuma getirmez mianne!

...

suç kimde...!biz bize alışmıştıkiki yarım ebeveynle başbaşabaşa gelen Allahtan isyanımı yok haşaoğulların büyümüş gencecik delikanlılarher gören genç kızın gönlüne taht kurup oturmuşlar paşa paşaanne!

...

ilk ve orta öğrenimi mi sensiz ve yalnız başına hep dışardaokumuş liseye devam eden oğlun(oğulların) vardımükemmel bir iman ve inançla yoluna yorulmadan devam ediyorduonsekizine girmiş baba önerisiyle dini bir okula ille yollanmışiki yarım insanın yeşerecek fidanıydım asi ruhlu sıcakkanlıbir delikanlı olarak umutlarınızı suya düşürdüm anne!

...

o, umut bağlamış olduğunuz oğlunuz yoktu artıkrüzgarlar tersten yüzüne sert esmeye başlaşmıştıdiyalektik ve tarihi metarayalizmle felsefeyle...vb.tanışmıştıİşte böyle anneseni ve babamı çok çok incitimiştimKur'anı terketmiş,hasan elbennayı seyit kutubu unutmuş evlatmarks engels lenin le haşır neşir olmuş felsefeye bir davethani ruhlar değişmezdiruhlar değişir huy değişmez anne!huyum hiç değişmedidürüst,karakterli tamamiyle insanlığa hizmete adamıştı kendinineydi gördüğü kimine göre bir hayal kimine göre yenibir yaşama biçimiydianne!

...

bana köyü anlatanne!

' köy anlatılamaz ki oğlumsiz okulda babanız hastanede yalnız başımayımçaresiz be mecal kadınımhiç unutmaycağım çokça zor günler yaşadımgünde üç kere harmancıka-benderkêye gider gelirdimilkin keçi ve koyunlarsonra büyük baş hayvanlar



enson da kuzu ve oğlaklarAyşe kadın naçarbirgün hayvanların (büyükbaş) gütme sırası benimdisabah erkenden hazırlığımı yapıp harmancığa gittimbir de ne duyayım, Azo, 'ayşo keçi sırası de senin'demez mi?Oğlum inan Allahtan donup kaldım, ayrıca hakarete'oğullarını okula gönderirsen,onlar keyiflerinesen dertlerinle uğraş,gel de ayşo hanım çobanlık yap 'xuda delile bê delile ye-Allah kimsesizlerin çaresibir baktım osman dayın hızır gibi çocuklarıyla hazır'Ayşe abla,sen ve çocuklar(selam ve selim) davaraben de keçilere ' de mez mİ?Allahın sen Kadirsin,Allahım sen RahimsinAllahım her yerde hazır ve nazırsınkimsesizlere çare ve ve dostsun!çocuklarla dağa davarları (köysürüsü) otlatmaya çıktıköğlen vakti m. emin dayı sarnıcı başında mola verdikAllah ne kısmet ettiyse onu yedik namazımı da kıldımbir de ne göreyim bir haykırış bir bağırış ve naralarköy çocuklarından duyduk ki yakında varmış vaşi kurtiçimde hasıl oldu bir korku ve ardında küt küt...bir dua bin bir şeyh muşayih nerde varsa bir evliyadilimin söyleyebildiği kadar dua ettim yalvardım Allahaçocuklar' yavrularım hayvanlarımız toplattıralım 'dedim...Allah'tan o gün sağ ve selametlen sürüyü otlatıp evegetirdik...İşte böyle oğlum,yalnızdım ama varsıldım.iki öküzüm vardı dillere destan,yirmiye yakın koyunum vardı herbiri bir gülistankeçilerim vardı,oğlaklarım,kuzularım sizin yerineonları okşardım,onlar benim pir paçamdılar çok çoktatlı şirin sevimli hayvanlardı.hele bir katırm vardı maşallah bir kadana gibiydiişte bu hayvanlarla işlerimi yerine getiryordumçift sürme köylü öküz karşılığı yapardı,yük taşımada köylü katırıma karşılık yardım ederdiAllah işimi hep rast getiridihele osman dayınızın yakın komşunun damına gelip bana' Ayşe abla, Ayşe abla! var mı bir ihtiyacın?Varsa çocuklar evde sana yollayayım yardım etsinler'demesi dünyalara değerdi,dünyalar benim olurdu o an...yalnızdım oğul,ne oğul,ne bey!hep sizin için uğraç verdiminan Allahtan bazı geceler de yemek yemeden,sobamıyakmadan yorgun ve bitkin bir halde,kılardım namazımıyatağa yığılırdım sabah şafak sökmeden kalkardımoğlum dayınızın size çok emeği var sakın ha!



ona gereken değeri verin, saygı ve hürmeti eksik etmeyinsize vasiyetimdir yoksa sütümü Asla helal etmem!

...

işte böyle oğlum!Allahıma şükrediyorum o sıkıntıdan bizi kurtardıhiç mi hiç köyü ve köy haytını özlemiyorum!hep dert ve çileyle geçti bir ömür!sana ikinci vasiyetim, öldüğümde beni sakın haköye götürüp oraya gömmeyin...! **

Alpler-karpatlar dağlarından biri olmalıydıbir dağ keçisi-geyik sürüyü arkadan aheste ahasteyavrusuyla beraber takip ediyorlardıyavru hasta anne de ona hasta yaşam acımasızyavru yoruldu yere çömeldi anne ısrarı lakin ölüm zamanıanne terk eder mi ki yavrusu yerde gözleri açık nazik nazikanne gözetir ne uzak pek yakın otlara ot yer yanına yatarölmüş ölümünü haber verir leş yiğici kartallar kargalaranne bir sağa bir sola kartaları boynuzlarla kovalarbiri gider diğeri ölü yavruyu gagalar önce gözleranne çaresiz bakar yavru gözsüz yalnız başına kalır öksüzbu dünya çok acımasız anne yavrusunaben aneneme kaldım naçar ve takatasızhayalerimi sösleyen bir belgesel tabiat ana mükemmel kusursuztabiat ANA!

...

yuva yalnız anne ve babaya kalmışeski saray yerine yeni bir virane kurulmuşel emeği göz nuru bir birikintiylebabamın ikinci senin birincihac farizesi yollculuğu başlamıştıevet anne hac farizesine yolculukhatırladığım kadarıyla her sene üç aylara niyetliydinizhayatta bir kerecik olsun farzı kaçırmadınızhelal lokmadan başka ne siz yediniz ne de bize yedirdiniztemiz bir aile!dürüst bir ailefakir bir ailenamuslu bir ailedertli bir ailegerisi olan her ne varsa hayatta nafileanne!

...

dönüşte baba hastalandı yıllarca kaldı yatalakbir sen kaldın evin reisi sesiz aldın her nefesi



hala tülbentin ağzına dayalı

...

hadi anlat anne

' ne anlatayım oğul-çi bejim lawo'hastalığının müsebbibini...

'...bir kış günü hava açık yarım metre kar kış güneşi varo zamanlar olanaklar bu zaman ki kadar elverişli değildibanyo,hela yoktu,haftada ancak bir günü temizliğe ayırırdıkumumi köy banyosu vardı köy çeşmesinin başındaydı kavılê şuyesabah erkenden ev işlerimi tamamlayıp kazanı omuzlayıp yolakoyuldum ilkin senin ve kardeşinin başlarını yıkadım ve sizieve yolladım babanızın yanına bende çamaşırları ve ablanızında başını yıkadıktan sonra bende başımı en son yıkayıp alelacele mintanımı-fistanımı altsız,oğlum nerde içlik üstlüğüsabah yıkayıp bir çitin üzerine güneşliğe kurusun diye astımbanyodan sonra tekrar o mintanı giydim testimi de acele aceledoldurup yola koyuldum mintanım kurumamıştı saçlarımın suyuylave testinin ağzından hızlı koşmamla çalkantısından omuzlarımadökülen su bedenemi yaktı eve vardığımda baban evde yoktusoba yanmıyordu,hayvanlar ahurda susuzdular tekrar hayvanlarıönüme alıp çeşme yolunu tuttum ikinci soğuğu ayazı alıncatakattan düştüm ama hala baban köy turundan dönmemişti sobayabirkaç çalı çırpı atıp yaktıysam da yaş elbisem ve şaçlarçoktan bedeni çiğerlerimi ısıtmıştı oğlum...!ama sabah babana tembih etmiştim çocukları banyo edip- yıkayıpona yollayacağımı ve hayvanlara bakıp yem ve sularını ayrıcasobayı size yakmasını bana değil siz karınlık bastıktan sonrageldiniz o baban olacak adama var ya ona verip veriştirdim amaartık çok geçti hem beni hem kendini kendi eliyle yaktmıştıikimizi ömür boyunca yarım insan bıraktı...'

...

onutulmaz anılarher cuma mubarek baba namızını kılar ondan sonra tarlaya uğraranne oğluyla cesaret toplarhutbeyi tekrardan anneme babam yabani otları toplarken anlattırkonu eyüp peygamrdi,eyüp peygamberin vucudu kurtlanmıştıyaralara üşüşen kurtlar arasıra düşerken nebi acır tekrardanyaraya yerine koyarmış kulağım bu sözlere çok hasasmış yaşımbeş altılara ancak varmışkeklik yuvası benim için uğraşbabamın hastalığı sığaradan kapanmaz yara okul defterindensarardı sığara üzerindeki elbisede yetmişten fazladan yamabir düşün o günleri...etme ahı o babam olan garibanaana!



...

anne hac'cı,hicazı,hac farizesini anlatırmısın?

'oğlum, Allah tüm müslümanlara nasip eylesin sizi de paysızmahrum etmesin,öbür dünya mahşer günü anlatılamaz beni aşaramman melek hüseyinin memleketi çok şirin ve güzeldi askeribizim askere benzerdi çok şık giyimliydiler temiz bir yerdiordan iki kaşık aldık biri bana diğeri babana hani kaşığımızbelli olsun hastalığımız size bulaşmasın hediye olsun aldıkşam da çok güzel bir memleketi...'

anladım anne iki kaşık almıştınız hem ince pek narin nakışlıbabamın kaşığı yok ama senin kaşığın bana büyükçe bir miraskaldı hani hasan dayının avlusuna öteberilerini segileyen çerçilero çerçilerden ilkkez aldığın bakır tepsi-sini elişi işlemeli nakışlı ikincimirasın bana emanetler hala nimetler sunmaktalaranne!

...

anlat anne'sana neyi anlatıyım oğul-çibejim lawo '

bana çocukluğumda anlatmış olduğun karpuz falını,Fatima ananın falını anlat anne!

' fala min fala fatimayêdayike Hesen ü Hüseyin li kerbelayêlibinê darikê xurmê li küfe yêfalek vekir,qınyata xwe bı xudê u we falê anie ji fala xwe vedikim u qinyatê bı xudê u ve falêtênim...xudê alikarê we bêriye we vekiribê lawo'

(Falım fatma falıHasan ve hüseyine valide kerbeladaküfede hurma ağacı gölgeliği altındabir fal açtı Allah'ın niyetiylebenim falım da o falın niyetine hürmetine olsun...

Allah yardımcınız olsunbahtınız açık olsun oğul!)

....

zaman utanmaz her kapıyı çalarfakir zengin kurda kuşa ayrım yapmazsağcı solcu zamana buyun eğer değişime engel olamazannemin de bir annesi vardı çakır gözlü sarı tenlidedeme çekmişti annem ince uzun boylu esmer buğday tenli



mezopotamya çiçeği erken dölveren bir çiçek anneden altısıkız bir tek erkek annemin üç aşağısı evin tek delikanlısısatiye(siti) ,aişe(ayşe) ,meryema(meryem) ,rahime,fatıma,zeynepbabam anamın ikinci kocası ilki emi oğlu ilk senesi öndengitmiş sonra güzeller güzeli anam dul kalmış babama kaçmışbaba biz doğmazdan bir kaç yıl köy köy dolaşmış ana cariyebaba marablık ayak işleri yapmış her ne varsa ana ahbabıncatalan töre gereği köye gelişleri yasaklanmış ikisi kapı kapıdolaşmış işte bu kapılara beni okuma niyetine yetiştirdiler

...

anlat anne seni diniliyorum

' neyi anlatayım oğlu-çi bejim lawo?

sakaryayı anlat,sakaryayı nasıl buldun?

'oğlum her memleket sahibine helal ben ne anlarım sakarya dandil bilmiyorum okumam yazmam da yok ben de kadınlarla beraberşerefiye camisine teravihlere gidiyorum sadece duaları anlarımoda arapça bizim dualarımız mealini bilmem ama sözlere ehilimdualarımı niyetleri yine kürtçe okuyup-getirip namazı kılarımdua okurum burası bana çok çok nemli rütübetli geliyor oğluminsanlar komşular çok iyi insanlar ama memleketimiz daha güzel'

...

artık iki oğlu da sakarya da devlet memur güvenli işleri vardıannemin keyfi yerindeydi yüzü gülüyordu Allaha şükürlerini hiçeksik etmiyordu bu günleri de ömrünün sonlarında şükür görmüştüne güzel annem dört mevsimi yaşadığını-gördüğünü anlatır dururdu

...

seni ne kadar özleğimi bir bilebilsenasma yapraksarması yemeğin kadar anneeve her geldiğimde akşam yemeğimiz sarımsak yapraklı yapraksarması büyük sinide leğende kokusu burnumu okşardı iştahımıkabartır elle tane tane varsa soğuk ağranla yerdim

'oğlum seni özlemşiştik dilek ve dualarımızla yapraksarması uğurunla bekledik şükür geldin...'der dururdun anne!

şimdilik ablam senden nöbeti devraldıona her misafirliğe-ziyaretim de bana,'annemin yerine sana yaprak sarması pişirip,sac ekmeğini odunközüyle pişirdim sevgili kardeşim... ' der

...



hislerime küskünüm ardı sıra gelirler gerisin geri hızır misalibazen de sıcak bir su akar baştan aşağı umut ışığı huzur halibedeni aydınlatır günü geçmişi hayali bu dünya değilher şey boş ister şahin istersen kaplumbağa olsistemin labirentlerini çıkmak kırmak zorbu künyem değilher söz hoş-nahoş ister firavun istersen mevlana olher yer loş ister istanbul istersende berdahol* olannesiz yaşamak çok zor

...

hadi anne anlatmaya devam et anne

'baban tam dört yıl yatalak deynekle yaşam mücadelesi verdihastane hastane gezdirdin siirt mardin diyarbakır ıspartaankara istanbul çapa ve en nihai Bursa Mustafa KemalPaşaveda etti kisesiz mezarlığına gömülmüş kimsesiz bi risimle *her hastane dönüşü iş başıma düştü kah ağladı kah ağlattıkendi eliyle temiz tahir topraktan teyyemmüm hazırlamıştıbana pansumanını yaptırır kapanmayan akan yaranın bezleriniyıkattırdı bana hastalığımda yaptırdığı iğnelerin borcunuödeyip genç yaşta sizleri bana emanet bırakarak huzurluhastanelerde gürbet ellerde ömrünü tamamladı öbür dünyamerhaba dedi...

razıyım her türü kedere yeter ki Allah'tan gelsin!razıyım oğlum '

...

borç mu ödeyecektik yoksa borçlu mu olacaktıkbir gece annemle başbaşayız ev sesiz dışarıda baykuş sesleriuyku tumuyor gözlerimi yataktan dürttüm sevdiğim biriciğimiannemin uyku sak nacara lazımdı bir sap ağacından olmalıydıevlenmek niyetim yoktu velakin annem gibi bir meleğe yadımcıgerekiyordu ve 'evet' dedi

...

köyde yaşamak anneme artık haram her kese tek tek bire vedaşehre bir merhaba yeni bir selam o bağazı delen doyurur huda

...

e anne şehir hayatını anlat

'seni evlendirdim yeğenimle Allaha şükür yaşarım iki torunumlahelal çalışmak öz ruhumda dört mesvimi de tattım kısa ömrümlebir güne bir gün olsun ters düşmedim itiraz etmedim rab'bimleyaşadım bana verilen rızkımla şükürlerimle hemdüs senamlaiki oğlum ikisini everdim torunlarımı daimi işe girdiğinizi



gördüm her iki açık nurlu gözümle şükrettim Alahıma evet evetmirene ke bi star-saygın bir ölüm isteiğim kaldı onada razıyım'

...

anne anlat, kastamonuyu anlat bana,

sakaryada inşaatlarda çalışmakla geçti yaz tatilimizbize mesken sanki ikinci memleketimiziki kardeşe Allahtan bu bu şehir oldu ekmek kapımızne yazık ki batmanda yalnız başına yaşayamazdı yaşlı anamıztayin istemekti en yasal hakımız bir sene arayla atnamışızağa şeyh töre siyaset üçgeni bela oldu başıma o hep helaldeğerli mühterm anneme,uşak,şırnak ens on kastamonu sürgünüher sürgünümde hüngür hüngür ağlardı biricik tatlı dertliyürekli annem.her sürgünde arzuhal '... verem hastası bakmakla mükellefim'el oğlu bulmaz mı çaresini berabere zorlayılım alsın annesinikastamonu oksijen anbarı dadayda verem savaş senatoryumu vararık gelmesi zor yazamaz arzuhal!

...

kastmonuya merhaba dürüstlüğe sadakata insan sevgisine ömürheba hülyalarımı tazeledim...zatın* da kürt olduğuna zahirne zahire ne eyal be mecal dil yok ne aylık ne maaş ve tahirkanım kaynadı bana mesnet oldu içime bin bir güvenli şehir

...

kader buya ikinci babam hayat arkadaşımın can dostu ani ölümdaha yeni oğlumu anesiyle ettim yolcu annemi çarçabuk al gülümüçgünlük bir değiş tokuş ramazan başı görünürde soğuk bir kışannem dilbilmez hastalığı soğuk havalarda öksürüklü zorlu işkapıya gelen her misafire ' tirki nizamın lawo! bı xer hatin'

...

annemle yalnız baş başayızmemleketten kilometrelerce uzaklardayız

anlat anne kastamonuyu anlat

' ne anlatayım oğul,her yer şahinine yaraşır,sahinine şirinkastamonu da çok hoş çok şirin ama uzak ve çok çok soğuk...'

anne dün bir rüya gördüm yorumlar mısın?' Hayırdır inşaallah!

anne,dün gece köydeydim,amcam hacı mehmetlerin avlusunda yanisizin en eski dededen babadan kalan tek odalı evinizdeki avludabir çardak vardı,çardak çalı çırpı ile hazırlanmıştı üzerinde



sap sazlardan döşeli ben ve eşim bu çardak üzerine yatıyordukyorganımız kısaydı ayaklarımız dışarıda kalıyordu mevsim yailkbahar sonu ya da sonbaharın sonlarıydı ama ne ben nede eşimo evi ve o çardağı hiç görmedik acaba sen ve babam olmayasanızyani diyorum ki ben o gecenin hücreleri miyim Anne...?

'Fesüphanallah, Estağfirullah, Bismillah, Allahu ekber...! '

...

kısa bir süre sonra çocukların sömestri tatilinde seninleberaber niyetli yollcuktan sonra iki gün iki gece memeleketerahmeti pederimin ve annemin eniştesi teyzemin beyi hocayataziyeye gittik tam dört yıla kadar annemle yüzyüze göz gözegelmeme bir dahaniyetiyle vedalaştık dualarını hatıratlarınıtek tek alarak seni yalnız bıraktımanne!

...

hadi anlat anneyasini şerifi okumayı -öğrenmeni anlat

'oğlum bu dünya fani hocaların anlatıklarına göre yasini bilensanki hatmetmiştir kur'anı kerimi temami ben sevap kazanayımisteği vardı bu yaştan sonra bana zor geldi ölürsem mezarımauğra oku bari! '

...

solcu kur'an okur mu?ölümü tadacaksa okuyacak elbetdeğerlere değer vermeyen ha solcu ha sağcı duyar bir sancıherkes bu handa sade ivedi bir ölümle gidici yalnız yolcuMuhammed(s.a.v.) en büyük devrimci insanlığa hizmetti amacı

...

tam dört yıl geçti içimde anne hasreti belki hiç görememederdi kederi gece gündüz her daim içimde ve derin bir acıiki senemin yıllık izni birikmiş acılı güne temenni hazırtelefon zili memleketen duydum acı haberi...

...

bak anne sana geldimsen niye köye gittinçardağı görmeye miçardak yoktu emi oğlu evi kuruluydu avluya



gece yarısı boşaltılmış köyde bir başına çardak yerine kurulmuştek başına ayakta kalmış virane evde hasır-ot üzerine uzandınuykuya daldın yorganın yoktu seccadeni üzerine serip ayaklardışarıda kalmıştı bir akrep ısırmasıyla üşümüşlerdi Anne!zehiri bedenine yayılmış verem hastalığına yardım etmiştianne!

...

bir haziran ayı tüm sıcaklığıyla sıcak yüreğine misafir kaldımokullar tatil olduktan sonra torunlarını alıp tekrardan sanadöneceğim anne!

...

annem hasta müdür bey iznim bana yeterli kağıda imzan izafialdım çoluk çoluğu bir temmuz ağustos sıcığında kavuşturdumyanan yürekleri yazık ki sınırlı sayılı günler çabuk eridikastamonuya dönme vakti geldi anne Allaha ısmarladık helaliet aksütü aksatma dualarını ramazan bayramı çok çok tatillitekrar ziyaret ederiz çoluk çocuk seni...

'...oğurlar olsun oğlum,Allah yardımcınız olsun! '

...

her gün bir telefon anne,...gün kaldı arife günü ordayızgünler çabuk gelip geçti yine bir mübarek ramazan ayı herkesniyetli kara tren tıpkı bizim gibi dertli siren üstüne sirenistayon üstüne istasyon bayram arifesi sabahı anneme verdimselamı off allahım annem kalkamıyor tanıyor anlıyor amaaaaaçocukça yaşıyor bizleri tek tek yatağından doğrulup öpüyoröpüyor öpüyor en son çoluk çocuk fitrelerimizi vermesi içinvekaletimi valideme veriyorum o mübarek hiç tülbentsizduramayan dudaklarıyla niyetlenip buğday tanelerini okşayıpbir baş sallamasıyla ' tamam oğul ' diyor

...

işte hayat,işte yaşamanne hikayesinin sonubayramı berber kutladık,o mübarek ellerinden öptüküçgün üç gece yanına uzanıp ağrıyan karnını-göbeğini ovuşturupokşadım orda tam dokuz ay dokuz gün kalmışım ağrıda varmış payımbayramın üçüncü günü yumdu gözlerini en sevdiğim varım...Annem!

...

hadi söyle sana ne anlatayım anne?



'oğlum,bana anlatacağına yok ihtiyacım,otur baş ucuma okuyasinimi kur'anı mı senin o güzel sesinden en son dinlemektirdileğim isteğimsen oğlumsunO; benim tacım!sadece O'na var ihtiyacımEn son ilacım! '

...

anne yeminim olsunsenden üç sey aldımüçü de tek mirasım senin vasiyetinkaşığın,tepsin-sini ve o küçücük yasini şerif'intepsi hala kullanımda,torunlarının beşide üstüne üşüşmekteamman-şam hatırası kaşığın da sofrada sırayla görev yapmaktao güzel hatıran yasini şerif her daim kalbimin üzerindedirsol üst cebimde yer edinmekte hatırladığımda dara düştüğümdeavuçlarımın içne çıkarıp okunmata hayrı her ümmmet ferdindesiz değerli evbevylerim le dahil edilmekte....sevgili anneciğim ben bir düş görmüştüm ve siz yorumufesüphanallahla bitirmiştiniz!

Fesüphanallah ANNE!Fesüphanallah!

Süleyman Kaya



Aramıza Hoş Geldin Kızım

Geçmiş olsun can yoldaşımTatlı eşimBüyük eşim,küçük kızımDün akşam hastane kapılarındaKoridorlarda merdivenlerdeİskemlede,çay bahçesindeçok bekledimÇaya sığaramı katık yaptımZamanın bu akşam durgun olduğunufark ettimBir yaz akşamı yapayalnızKimseyi rahatsız etmek istmedimAkşamın serinliğine sessizliğine terkettimkendimiİçimle konuştum,tatlı bir sohbetsabrettimMüjdeli haberi alınca büyük kızımdanİlkin anneye,sonrada sanaÖpücükleri kondurup,sevincimi sevgimi paylaşarak,Küçük kızım,Büyük eşim,Geçmiş olsun!Aramıza hoş geldin Lalenur'umKüçük kızım,,,,Bu yaşam ağlamakla başlar,Ağlamakla da biterBiriçik kızım! Üçüncü Kızım!

Baban-Eşin

Süleyman Kaya



Asla Makyajın Olamam

bahçede,sokakların ortasınaçizdiğin kareli,çemberli çigileriseksek taşınım güzelim.rahat at incinmem,tam ortayasol ayağını kaldır,sağla atlaçizgiye değme sakın yanarsınayak ucuyla dukun bana,sanayımkirlensem de al ellerine giysinletemizle solukla temizle parlarımsakın oyun bittiğinde cebine saklayoksa darılır,sensiz olamam arkadşım

çık sokağa,güneş yağmurla karışıkısısını canına tenine vermiş güzelçocuk,kızlar küme küme öbek öbekal beni eline dola,bir düzlükte oynaatlama ipinim,var gücünle salla yukarıaşağı yay çiz,atla üzerimden kırılmamellerinde olayım yeter sıkı tut asılsakın üzrime basma yanarsın güzelimoyun oyna kirlensem ellerinle ovuştururtemizler,ütülersin oyun sonu al beniboynuna,beline dola sensiz üzülür büzülürümarkadşım oyun arkadşım hüznüm

bahçeye,okulbahçeşi,evinbahçeşine fark ederki,iki direk bir fileyine senle oynarım bi hile,topunumal eline okşa beni,set senin at karşıyasakın ha çizgi dışına olmasın incinirsinyanarsın,veleybol topunum ben avuçlayanaklarınla okşa,geç ortaya smaç yaptam saha ortasına,sakın fileye değdirmebeni moralin bozulur yere atarsın benimaç sonu al götür spor çantana koy sensizasla!

okula mı gidiyoruz sevgilim,çantan olayım,koy kalem defteriniellerinle yerleştir,tek tek saykapat ağzımı al sırtına belineçok yakışırım sana,boynuna dola ipikayışı,acıtmadan dururum okşayarakiyecene masaya yerleştir beni tenefüslerdeçok geç kalma sensiz tahammülüm yokbilirsin,eve gittiğimizde çalışma masanakoy beraber çalışalım sensiz olamam aşkım

eyvah büyüdün,topuklu ayakkabın oldumyürü caddelerin,sokakların kaldırımlarındaince topuğunum incinmem,yeterki ayağınburkulmasın,bileklerin incinmesin sevdam



gururum incinmez seni taşımakla varımsakın kapı önünde koridorda bırakmaal içeri,ayakkabılağa en üst rafa yerleştirseni göreyim,arasıra temizle beni ne deolsa beraberiz bensiz yürüyemezsin anla

al eline beni,aynayı yerleştir,mendiliniunutma,el çantanım senin.geç karşıma,bana bak kendini görürsünbak aynan olmuşum,benim gözlerimdenyansıman,tara şaçlarını,düzelt eşarbınıkirpiklere,dudaklara al al yanaklaradokunma,makyaj yapma sen doğalsın sadesindoğallığınla beraberim,bu halinle dahagüzelsin,sakın güzelim...

ASLA MAKYAJIN OLAMAM!Sen hep yukarılardan,bense aşağılardan baktımseninle kalmaya doğal halinle seni seçtimgüzelim,doğalsın doğallığınla da çok çokGüzelsin!

Süleyman Kaya



Aşk Ekmeğim

Dün Hasankeyf,bir kaç gün öncesi Midyatİçimde bir ses' ortada kalan ilçene bak'Çocukluk aşkım güzel ilçemİlk gönül aşkım Gercüş'ümKüçücük yer

Otelsiz,lokantasız şirince yerHer evde misfir odası çok misafirseverKesinkes yolculuklarda 'ön koltuk boş mu'derşayet yoksa önden yer,bir sonrakini beklerişte benim ilçem böyle bir yer.

Tarihi eserlerin mabedlerin yokAğasın,gönlün, gözün tokÇok kibar,gururlu halkının, kalbi hârKışın çok ama gönlün hep baharMeşhur olan,tandır ekmeğin ve şalgamın varŞirince yer

Bir şalgam versem kayıp,yarım versem de ayıpBir yürüyüşün var,dikine yürüyüş hoş meşkTandır ekmeğinden yiğen herkes tadar ilk aşkTandır ekmeğini yedim ilk aşkımı tatadarakYıllarca önce yedimse de kalbim hala buhur-zuhurHuzurlu kentim

Aşk emeğim,şirin kentim ilk sevdamZiya Gökalp ilkokulu'nda başladım okulaTaşradan sana mihmandar,Türkçe bilmediğim için,kürtçe konuşmaktan tokatİspiyon etmişler öğrenciler,kürtçe konuştum diye

..........Aşk ekmeğini yedim,ilk aşkımı ve cezamıalarak yaşadım ve halen ilk aşkım ve ilk cezamla...!

Süleyman Kaya



Aşk Nedir

Bir yılan hikayesiSarmaşık dalı,çiçeğiBir gidap,anaforEriyen bir buz kütlesidir.Aşk...

Acı ve tatlı anınHasret ve kavuşmanınAyrılık ve buluşmanınYüreklerde sezinlendiği yerdir.Aşk...

Asla satın alınamıyacağıPaha biçilemiyeceğiAyarının,gratının olamıyacağıDeğerinin biçilemiyeceği bir duygudur.Aşk...

Gözyaşların kirpikleri ıslattığıBakıışların kalbleri serinlettiğiHülyaların uykuları harapettiğiSıcak tenlerin genizleri uyardığı yerdir.Aşk...

Toprak anaya eşdeğerİnsanın içine gömüldüğü yerRuhların arınıldığı yerLibassız sevdiği bedendir.Aşk..

Süleyman Kaya



Aşkın Tarifi Zor

çokça dillenir,dillerdegönüllerde taht kurmuşkalplere egemen bir kelimeuslanmaz,paslanmaz,yaşlanmaz,uyumaz,uyutmaz hatır(a) lardadırasla unutul(a) maz,acımasızdır,aşkın tarifi zor,kelimeler yetmezharbi gezer,ırk,dil.din.renk tanımazrenksiz bir kelimesahtesi var mıdır; bilememvarsa da kaypaktır,sünidirdeğer verilmez kaygan aşkaaşk,iki yüzlüdür,iki kalplidirtanımı yapılmışgerçek aşkın,karşılık ister,görmek,tatmak,katlanmak ister,tarifi olmayan zor aşkınsoluduğumuz havadır,içtiğimiz sudur,uyuduğumuz tatlı uykuduraşkeşkişkence gence gece yek hece aşkmertçenamertce mevtçebir gömüdür

Süleyman Kaya



Aşüreyim

Selam,Ama herkese

sevgiler,Tüm insanlara

Saygılar,Hakedene

Zulme ve zulüm edene hayırNerden gelirse gelsin korkmadan karşıyım

Korkmuyorum,Haksızlık etmedim ki

Kavgacıyım,Haklıdan yana,haklı olarak

Sabrederim,Her konuda değil

Çabuk parlarım,İnce damarıma basılınca,

Tüm insanlar kardeştirİnsan olmayanlar hariç

Her fikre-düşünceye saygım varFaşizm,Siyonizm, Irkçılığa,Terörizm,emperyalizm'e vb. değil

Ben bir hiçim,Hiçliğe yolculuğumun olduğunu bildiğim için.

Sizi çok çok seviyorumBen AŞÜRE'yim her taamdan tatlı bir yemek.........................size kalır tatmak

Süleyman Kaya



Ava Cêrê Zengan

Tü çi di xwezi ji wi rebeniHerdü destê te ketinê qırikêİdi nefes nadê xaniqi we mirêMa rabê wê çi bi te bikêXaberê ne xweş ü ne baş dike dayikê minkijan dayik lo tü rebenoMa dayik e teyêwa dibin dilê merê xırab deyêKüro ehmeqo idi ew dayik ne e teyêİdi qimete tê weki kere teyê rebenoEw zarok sabi gedê çira bikê ji heqê teyêLawra kü namus u xirê te nine ne e teyêji berkü dayik dibin xalqê xerib u xirabdeyeKerê ker, güh qer u ji dayik bê xaberBer de wi zaroki te lê kiriye maye bê meferBere(bile) bike dayik te dü çir naxweş xaberKero qero rebeno hinek ve avê ji hewtê cere zengan*Bide berdevê xwe cıhar ceh u serê xwe ji hefsar.........

*Cere Zengan; Zengan, dargeçit ilçesine bağlı bir köy.Çanak çömlek ve testiimalatıyla ünlüdür.Cer; testi

Cere zengan; zengan testisi.

Zengan testisi suyu (bu Zengan testisidir)

Sen ne istiyorsun bu zavallıdanTutmuşsun İki elinle yakasından

Artık soluğu yok, boğuldu adamKalk artık, daha ne yapacak kiANNEMİZE, söylenmeyecekler söylendi

Zavallı pısırığım diyor hangi ANNEBahsettiğim, ANNE, senin ANNE

Artık kötü adamların elinde ve dilindeAhmağım artık bu ANNE senin değil

Eşeğinle artık eşdeğerdir değerinArtık çoluk-çocuk, ne etse de hakkın

Mertlikmiş, iyilikmiş onlarda senin değil beGerekçe mi ANNEN el âlemin elinde



Sağır eşek, duymaz ve ANNE’den bihaberBırak çocuğu, yüklemişsin imkânsız kalmış

Bere(bile) bike dayik te dü çir naxweş xaber

Zavallı eşeğim, artık su Zengan testisiyle gelmeyecekBoynundaki yularınla göm kafanı arpa torbasına

Şiirin kürtçesini okuyunca ANNE olarak geçen kelimelerinaslında VATAN yada yaşadığımız çoğrafya kastedildiğianlaşılmaktadır.

Mamoste

Süleyman Kaya



Ayrılık Ateştir

ayrılığın hasretini sen gidince anladımbırakın beni rahat bugün ağlayacağımzamana zincir vurun akıp gitmesin sakınküçüğüm unutma ki sen hep bende saklısınyalnızım yalnızsın sen de bilirsinektim özlemi yollara bir döner gelirsinrengarenk çiçekler misali gönül bahçemdekorkarım üzülürüm solarsın diyeküçüğüm sen hep böyle kal gönül bahçemde27/11/2007 Bayram Aygün

Süleyman Kaya



Ayşem

taze yanaklarınakocamış dudaklarımlakırlaşmış saklımlaöpmeye,okşamayaaşığım ayşem

seni kucaklamamaoynak dişlerimledoyasıya ısırmamaizin ver ayşem

saçlarına dokunmamateninin sıcaklığınayüreğimde hisetmemeİzin ver ayşem

aramızda var yaş farkıadına har şiir yazarımbazen da türkü söylerimkimi zaman klasik bir şarkı

......masallar söyler avunurumtatlı tatlı uykulara uyuturummutlu yıllara sevgili bebeğimbenim küçük kızım Ayşem yavrumismini annemi anmak için verdimannem AYŞEM,son hatıram, neşem

Süleyman Kaya



Ayşem (2)

doğum günün kutlu olsun bebeğimkızım benim canımın tatlısı meleğimüçyüz altmış beşi devirdinkah ağladın kah ağlattırdınseninle yaşmak çok güzelinsanca yaşamak da sözelnice sağlıklı ve mutlu yıllarahuzura barışa öz kardeşliğe............umutlu taze günlereberaberce kardeşçe yaşamaya merhabalar olsuniyi ki doğdun bebeğimcici güzel kızım ayşemdoğum günün kutlu olsuntüm dünya çokcuklarına annelere selam olsunAyşe Meryem ismini sana verdimİsa ve Muhammed aşkına sevdim..............23.07.07

Süleyman Kaya



Baba babaaa Uyan İşe Geçkaldın

Anneee!hoşgeldin güzel annemver elini öpeyim

bu ne şıklık, güzellik,zerafetgençleşmiş onsekizlik annem

lütfen yanıma,baş ucuma oturunseni çook çok özledimteninin kokosuna haseret kaldımcanım güzel annem

iyi ki geldinbir kaç sorum olacakhani bana ' oğlum sen benden yaşlısın...' derdin yahaklıymışsınbaksana,saçlarım kırlaşmışbedenim hantallaşmışgözler de görmeye nazlanmışağız çiğnemez,boğaz yutmaz olmuş,dişler bir bir sallanasallana yok olup gitmişanne

haa!unutmadan sorayımbabam nasıl,görüşebiliyormusunuzo'da sizin gibi gençleşmiş miya ayağı,ayağı iyileşmiş yürüyebiliyor mu

peki ya diğeridiğer ilk aşkınızı(eşi) ,emi oğlunuzu...nüyü görüyormusunuziki gönül arasında duruşunuzu anlatırmısınızAnne!

-ah oğlum ah!yine başladın soru sormayaevet babanla görüşüyoruzO'da benim gibi gençleşmiş...nü'yü de görüyorumorada (orda) aşk,gönül yokgönüller,insanlar ve diller hep birorası yaşadığınız dünya değil ki...yavrum

ya küçük kardeşim asiye'yiölümünü bir kuşun nefes alış verişi gibihiç unutamadığım son nefesini verdiğiniilk kez bir insanın toprağa gömülüşünümezarı başında eteğinle gözlerimi kapayışınıonu gömerken,görmemi engelleyişinizi,



hocanın ' bu çocuklar künahsızdırlar.onlarasual hesap yok direk cennette kuş olup uçarlartuba dallarına konarlar,sonra anne ve babalarınıyanlarına,yani cennete çağırırlar...'demiştihocanın dedikleri doğru muydu anne!kardeşim sizi yanına çağırdı mı?

-oğlum çok soru soruyorsunvaktim az,fecir vaktiyine sende yok farzı namazorda ne kış var ne de yazlibaslardaki renkler tamami ak pak bembeyazsabret birazAsiye de onsekizindeo' beni yanına çağırmadıben yanına gittim,baban da ordaydı...

başka kimleri gördünÜmmetin Rehberi-Şefaatçisi Muhhammed (s.a.v) mikızı Fatma'yı,torunları Hasan ve Hüseyin'i,Ali'yide gördün müAnne

-evladım hepsini gödüm,Rehberimiz orda da görünmezNurunu görebiliyorum

Ecevit'de geldi,Saddam mı da yolladılaronlardan ne haber,

-onlardan bi haberimyalnız,Ömer muhtarı, Muhhammed İkbalı,Veselkaraniyi,Mele Mustafa Bazaniyi,Selâhaddini,yunusu,Mehmet Akifi,Humeyniyi,Necip FazılıHasan el Benna yı,Şeyh Şamili...ve bir çoklarını gördüm.

haydaaa!Anne kimleri görmüşsün,kimleri.

Ya benim üstadlarım....?

-hangi ustadlardan söz ediyorsunOğul!

kimler olmasın ki,hani her gün onlardan size söz edip,beni azaladığın kişiler.Karl Marks,Lenin, Engels,Mao Corc Politzer,Nazım Hikmet,vd...

-maaalesef!



öyle isimleri hiç duymadım'Nazım Hikmet gelecek miş' diyorlarisimleri de değişmiş olmasın

anlat annehurileri anlatbabamın kaç hurisi varsizin de hurileriniz var mıhani hocalar-şeyhler derdi'... öbür dünyadacennete giden her erkeğe yetmiş huri verilir'

-oğlum,dilin hala gençgel bu suallerden bir an vaz geç...of anne!bir tek soru sormuyorsun

-oğul,halkımızın durumu nasıl,ne alemdelerdaha başınız o adamla mı belada

-evet anneadam kerbelada değl...mralıdadur anne gitmesana bir kaç sorum daha olacakorada hangi dili konuşuyorsunuz

orada her dil varinsan dili geçerlioğlum kendine gelkalk,düştesindürt kendini işe geç kaldın.

-Anne lütfen!Size bir müjdem varbir torunun daha doğduo'na senin ismini verdimher kuçaklayışımda,al al yanaklarını öpüşümdesen varsınçok şirin,çok tatlı bakışları tıpkı seninbakışların,ne düşünüyorum biliyormusun anneO'na Ayşe Meryem adını verdimMuhammed Efendimizin zevcesi,İsa nebinin Annesionu okula göndermiyeceğim,kur'an kursuna da yollamıyacağımbeni kur'an kursuna gönderdin de ne oldu(m)sokaklara özgür olarak salıvereceğimsokak çocuğu olarak yetişsingerçi seni ve babamı üzmemek hatırınızayılda bir ayda da olsa gönülden size...okuyorum.



yetermi anne!

-Ey uslanmayan yaşlı çocukkendine gel çar çabukbazen laflarsın abuk sabukölümü muhakkak tadar her mahlukAllaha karşı olma rezil,rüsva ve pepük*son nefese hazırlan ağzın bal olsun,olmasın köpükGidiyorumAllaha ısmarladıkvaktin geldi köyde değilsin kalk çabuk.....durrrrr annneee

Babaa baabaaa uyan işe geç kaldın!iyi ki zamanı ayarlamamışım,...

Süleyman Kaya



Bağışla Kadınım

gözlerinin rengini seçemedimsözlerine anlam veremedimanlamsızların diyarındadervişlerin dergahında kırdımBağışla kadınım

çaput bağladım dilek ağacınaleblerimle kuru sözler tacınaCamdan bir elma fırlatımOlsun osmanlıca tokatım attımBağışla Kadınım

Safçayım kadınım,lütfen saflığımabağışla kadınım.Nadide,olgun,aşk yorgunu..................Kadınım

Süleyman Kaya



Barış Ariyem

hele kurban,hele hayranbarış ariyem,ariyemvala hayran,siye kurbanariyem,ariyem bariş ariyem.

Celo kuraban ne hal, bu celalCellalanmişsen ne güzel güzelyanık yanık ırlisen hoş söylisenduymuşam ki çoktan ölisen gidicisen

sağırmisen siye kurban olirembar İşi mar işi hiç istemiremsen hep boşine konişisen,bar bar bağiri bağirisen

sormisen ne işyapirem siye heyrantamizlik,aklık paklık çalişiremtemizlik yapirem,bas bas bağirmirem pas pas edirem

Loo! haso kurabanBar mar işi demirem kur banin olamBen baaariiş,bariş söyliremha anladın mı kurban siye hayran..

Anlirem,anlirem ama ne ediremhele bi yaklaş az biraz sağiremsiye hayran sen gibi az iştirembariş aşa karİşMiş kurban

Celo kardaş az uzaklaş siye kurbanaz biraz iş bulmuşam ak iş bu işha kurban açarsın başıma işbelki barişin evdedir yati kurban

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,siye hayran!

Süleyman Kaya



Bedelsiz ve Zamansız Aşka Hayır

Yine mi senYeşil eriğim,Sana baktıkça ağzım sulanırHamsın,aşkına mecber etmebeniKıyamam mayhoş eriğimDaha ilkbaharındasınilkyazı da görmen lazımSenin biraz daha dalında kalman gerekBolca güneşi süzmen, görmen lazımYeşil eriğimSana varolan aşkımı inkar edmemBiraz zamana yer ver,zamana!Az da uslanman gerekcan eriğim..

Süleyman Kaya



Ben

sol yanakta benhasretine dayanamam benbenliğim de var olan benellerinle büyüdüm benhasretinle yanan ben...........annemden bana kalan benhatıra resminde görünün o bendir benanne sen hala yaşıyorusun sensiz benöz sütün az sözün sade ruhun hayattaki benAnne! sana seslenen benim BEN oğlu BEN!

Süleyman Kaya



Ben Çirkini Severim

güzelini saraya almışsınüzümünü taraya yemişsinirisini karaya seçmişsin'ınıb dü lüb dü lüb'leblerden mübarek sözazıp bu gür mü gür benlerden satarak tözaçıp şu gül mü hür günlerden tadarak göz

bana gecelersana hecelervara mezelergülü kapmış bana aşkten söz ederfülü sapmış hana baştan göz edersülü tapmış sana eşkten dua eder

ben çirkinisen sirkiniten zirkinihuda yaratmış her batınısuda ıslatmış fer kadınıhaya aksatmış dev tadını

ben çirkini seçerimher hulkini severimona zevkini tadarımey her demi güzele güzel göz yağdıranal ser seri hayale hezar söz sığdıranel gel beri zeyale bahar güz fışkıran

desin herkes seyranolsun çirkef hayranalsın dirhem katrandilsizler bana dilliler sanadizsizler bana dizliler sanaçirkinler bana çizliler sana

ben çirkini severimben tenine yaverimbej alnına kederim............hey çirkin kaderimnar dudağa kul bitkin hederimsor kuluna fül yetkin severimben çirkin severim.

Süleyman Kaya



Ben kimim

Ben halkımHalk çocuğuyumKöylüyüm,köy çocuğuyumBuğday ekmeğimi,arpa ekmeğine katık yaparbüyük bir zevkle yerdim.Dağ, bayır, bağ,bahçe yalınayak dolaşırdım.Ot biçer,ot yerdim.Yaşamdan zevk duyardım,kin, nefret nedirbilmezdim.Karıncayı bile ezmezdim.yılan,çıyandan hiç korkmazdımKalem,defter,dondurma,simit ismini bilmezdimköy çocuğu...!Yalın ayak,,Üst baş çıplakHayvan güder,hayvan severdimKöyün tavuklarını tek tek bilirdim.Kümeslere dadanırdım.İlk ve tek hırsızlığım kümesten yumurtaçalmakmış.Anemin ilk nasihatı,'onlar bizim değil'sözüdür.Nane,kekik bin bir leylak kokusu burnumdatüterdi.Gübre kokusuna aşinaydıkGöletlerde,taş ovuklarında kamışla kurtçukdolu su emerdim.Tek oda da hep beraber,oğlak ve buzağıylaberaber yatardık.Lambasız,çıra ışığında masalları dinleyerekmışıl mışıl uyurduk.Sabahın ilk ışığıyla,horozların üüürü üyleİneklerin mööö möö leriye.Eşeklerin aii.aiii leriylekoyun,kuzu ve keçilerin mee mee'leriyleuyanırdık.Susuz,yüzümüzü elimiz ve sümük dolu kolyenimizle temizler yıkardık.Biz köylüydük.Kahvaltı nedir bilmezdik.Uyanır uyanmaz,ekmek sepetine ve kuru üzümkovarına dadanırdık.Mercimek çorbası pişirmesi zaman alırdı.Anne ve babamızdan sabırsız davrandığımıziçin azar işitirdik.İşte biz böyle yetiştik.Saf köylü çocuğu olarakBir halk çocuğu olarak yetiştik ama halagelişmedik,gelişemedik.Çünkü ben halkım!Halkım hala yaşadıklarımı yaşamaktadır.Hem acı,hem tatlı bir yaşam!



..........entelektüel bir yaşamdı bizimkisi

Süleyman Kaya



Benim içim kırmızı

aynalardan bakarbir gözünde lacivert hüzündiğerinde tabiat kokarbenim içim kırmızıdüşlerimde kaçak firarihangi meçhul sevdayasorsam bulur denginibenim içim kırmızıfırtınada bir tenhasevda kadar masuminsan gibi fukara

Aylin IŞIK

Süleyman Kaya



Beş Taş oynayalım mı

Gürül,gürül berrak suların aktığı nehir kenarına gidelimMevsim; üç mevsimden,herhangi bir ay,Ne sıcak,nede soğuk bir gün olsun!Gölgelik bir ağaç,otlanan kuzu ve oğlaklarımız olsun

Sırtımız kuzeye,önümüz güneye gelsinİki ucunu birleştireciğimiz,iki taş mutlaka bulunsunUçları birleştirip,ağaçlardan dökülen kırık odunYerleştirip yakacağımız bir yapay ocak olsun

Verdik mi,iki taşı uc uca,İlkin kibriti yaktık mı,hafifçe ince odunlaraDumanı kuzeye essin!Hififlendi mi duman,oluştu mu bolca köz

Çinkodan,emayeli yeşil mavi renk li çaydanlıkAnneden kalma tek miras antika hediyeBardaklar da kırılmaz camdan,sanatı alafrangaÇinko çaydınlığın çayın tadı bambaşka,harika

Kaşık,tahtadan olsun,anadolu el emeği göz nuruBiraz sabır,odunlar iyicene tutuşsun,köz oluştursunDumanı kalmasın ateşinSuyumuz,sarnıçtan,kuyudan olsun!

Dinlenmiş yağmur suyu,yıllanmış şarap gibidir.Çaydanlığa ikimize bolca yetecek kadar su dolduralımDemimiz olmasın ithal seylan,olsun memlektet emeğiVersin tavşan kanı kırmızısı tamda,dibe çöksün

Çıkınımızda yeşil biber, kıpkırmızı taze domatesAz biraz kaya tuzu, bir iki küçük baş soğanEşarba sarılı taze sac dan pişirilmiş lavaş ekmeğiBir paket sığara,kavanozda tuzlanmış otlu peyniri,

Papatya falı açalım,fideye zarar vermedenDört yapraklı yonca avına çıkalım ara vermedenSaksağanlar,kargalar ağaçtan ağaca kanat çırpsınlarNeden olmasın,seyircisiz olur mu beştaş oynamak

Küçük pilli ve antenli bir radyomuzda olsaTürk halk müziği,türksanat müziği çalsaDere kenarında çakıl taşı toplayalım mıBeştane olsun, sen iki ben üç, az yosunlu olsun

Çimenlik bir düzlükte,yanan ocağımıza yakınKöyümüzün görünebileceği bir yer deBağdaş kuralım,yüz yüze göz göze,gelelimCaminin minaresi,manastırın çan külesi görünsün

Çan ve Ezan sessi ard arda yankılansın bizeTat alacağımız,unutamayacağımız bir manzara



Dillere yayılsın,bizimle beraber mezara gelsinÇaylar yudumlanmakta,sıgaralar dumanlamakta olsun! !

Taşlar serpilmiş,sağ elde tek taşŞahadet parmağı sarmalanmış orta parmağaBaş parmak ile orta parmak yere küprü kursunBir bir kaldır,tek tek taşları geçir köprüdenBEŞTAŞ OYNAYALIM!

Oyun sırası bana gelsinEskiden' erkekler beştaş oynamaz' derdi ablamErkekler beştaş oynamaz mışSakın umutsuz bırakma,sende bu sözü tekrarlamaBeştaş olsun,bakışlar beleş gelsin.............sün!

Süleyman Kaya



Beyaz Gömlek

İki yakalı,tek boğazlıBoğaza al al bir şalÜzerine ipekten işlenmişAk yıldızlı bir hilâlHilâl kent olmalı

öğrenci gömleğimavi ve yeşil imzalar işle(n) meli,atılmalıhatıralar illelebet yaşanmalı,yaşatılmalıherkesin giyebileciği bir gömlek olmalıbeyaz gömlekli kent olmalı

bembeyaz bir gömlek,yeşil mavi imzalıİstanbu'la giydirilmeliistanbul beyaz gelinlikler içindeyaşanmalı,yaşatılmalıoksijeni bol şehir olmalı

İstanbul gömleğe,gömlek istanbul'a yakışmalıgüzel bir çehresade bir ruh almalı,zifaf gecesine beyaz bir gelinolmalı.gelinler şehri olmalı; İSTANBUL olmalı

Süleyman Kaya



Beykızı

Seni sonbahar gibi düsünüyorumbir hüzün bagdas kurar yüregimegözlerin ne zaman derinden,baksa gözlerime.anladigim dilden bir sarki söylerkirpiklerinin ardina gizlenip,bir git der, bir kal der.bilmezki insanlar her yasta Sever...

Nurperi 21.12.07

Süleyman Kaya



Bir Adres Tarifi

şirinevler metrosunda inecekbüyükçekmece istikametinden devamidecekateköy hastahanesine varence sağdan yölidegiştireceksoldan devam et aktif şerketidördünci sökake gerbirden gövenlik kulebesigörüncek orden soracek izin esteyip içerigirecekişini halledip geleceksinhemaa dekkat et altyape malt yapi kazı mazivar çokura makura döşmeyesiniş yeri telefoni de bo... heni ne öliiiirne ölmez....!

Süleyman Kaya



Bir Damla Gözyaşı Yeterli

Sevdiğim insan merhabasana neler anlatacağımın mahcupluğunu yaşıyorumher gün sana varmakla uğraştayımben vakit harcarken sen uzaklaşıyorsunhadi' seni seviyorum'debir defaya mahsus olsunyüzüme bak gözlerim sanadıriçim bomboş hep sana yolladım güzel sözlerigözlerim seni sen olduğunu ancak seçer zora girdidön yüzünü göreyimsenden bana bir damla gözyaşı yeterliyalnız benim içinbiliyorum seviyorsunseni mahpusuna alan zorba töredirkörebedirçocuk ol tekrardan töresiz gözsüzve sonrası sözsüz oynayalımölümü insanlığın ayıbına tadalımhadi güzelimben senisen beniikimiz berabar haykırarak,prangaları kırarakgeleceğe esir nesil bırakmadan özgürlüğe uçalımderin ruhlara birer gözyaşı akıtarak gideliminleyerek derin kalplere inelim

Süleyman Kaya



Bir Hikaye(gerçek) Yazabilir miyim

Kurtuluş savaşı yıllarında doğu cephesine(Kazım Karabekir komutası olmalı) seferberlikçağrısı yapılmış.Bizim köye ve yakın köylerede ferman gelmiş.Eli silah tutan herkes (erkek)askere çağrılmış.Bizim üç köyümüz var.(Poyraz-Berdahol; Çalışkan-Heştivan; Dereli_izdara ve türevi diclenin siirtyakasında kurulu; Erguvan_Beleke köyleridir)Çalışkandan,üç dört genç silah altına alınır.Üçü de kimsesiz,fakir gariban,biri yeni evliadı; Halil'dir(halile ahmo-Ahmet oğlu halil)...Bu seferbeliğe halk dilinde 'nefi' ölüme gitmeanlamı verilirdi.Halil ve arkadaşı nefye'ye giderler.Eşini ErguvanAbdurrahman ağaya,beleke-erguvana gönderir.Ailesioralıymış.Halil,üç yıl bir fiil askerde kalır.Halk ölmüş diyeeşini başkasına,ağa familyesinden birine verirler.Biriyle evlendirirler.......Bizim halile dönelim;Halil baba anneme anlatmış; o,da bana anlatırdı.Dedem(Ahmet oğlu Ahmet) Topal halil'le haca gitmişti,Topal olduğu için dedem o'na yardım etmiş.Kısacasıarkadaşlarmış-hemşeri...Dedemden dinleyelim;Halil doğu cephesinde üç yıl savaşmış.Türkçeyi iyiöğrenmiş.Bir gün ikindiye doğru bir ermeni köyüneçetelerine taaruz ediyorlar.Ama güçlüymüşler,geriçekilmek mecburiyetinde kalıyorlar.Tam da bu esnadahalil bacağından vuruluyor.Geriye çekilen bölüğerefakat edemiyor.Halil:'Komutanım vuruldum,siz gidin yalnız bana üze-rinizdeki cephanyi verin ben sizi korurum.'Komutan' Olmaz halilim seni bırakıp gidemeyiz' vb.çabalar halili ikna etmez! Mecburen komutan üzerindeki ve bir kaç askerden de halile cephane bırakır vegeri çekilirler.Halil son mermisine kadar savaşırve ermeni cephe taaruzuna izin vermez.Bu esnadakaranlık çöker,halil yarasıyla ve içten gelen inil-tiyle başbaşayken birses; ' Haaalil Halillll yavrum(sessiz) nerdesin? Benim komutanın, korkma senialmaya geldim...' Halil; ' Burdayım komtanım...!Komutan halili omuzlayarak bölüğe yetiştirir.Uzun bir tedaviden sonra(Erzurum olmalı) bacağıkangren olur,kesilir ve memlekete gönderilir....Topal Halil beleke köyüne gelir.Burayı anlatmasam olmaz mı?Gazi gelir ama olur rezil.Eşi başkasının koynunda!Ağa halili kendine seyis yapar.Her gün ağanın atını,



kısrağını tavlaya,otlatmaya götürür.Ama her gitiğiyerde eşi dicle nehrine sabahları cenabet-gusul(boy abdesti) alır.Bilerek gaziye hergün işkence verir.Halil yüreği yanar ama takatsız.Halil topal haliyle gece gündüz düşünür,en sonratecrübeli gazi bir yolunu bulur....Sabah atları meraya otlatmaya götürmezden önce ağanın odasına girer ve hanıma:' hanımım ben topalyarı insan bir adamım.Ama önümde olan at ve kısrakağamızın namusu.Düşmanlarımızdan biri önüme çıkıpta bu atları benden alırlarsa.....Bilirsiniz kiat namustur.Onun için acil bana bir silah lazımhanımım'Hanım' kopo-topal aha asılı tüfeklerden birini al'der....Halil içeriden acilen alır bir tüfeği ve doğrucaeski eşinin suya dalacağı yer gider.Bir bakar kieski eşi sallana sallana karşıdan geliyor.Hergünyaptığı hareketleri(anadan doğma) tekralıyor.Bizim gazi ' heyyyy! vefasız nereye kadar! 'Kadın'...halil ben ettim,sen yapma..! ' dese dehalil üçsene yaptığı askerlik tecrübesiyle tekkuşunla tam alnına ortasına tek kurşunlavuruyor.kadın suyun kenarına yığılı veriyor.(özür dilerim, acı ama gercek)...Ağa halili esir alıyor.Bir mağaraya kapatıyorlar.Akşamlayın asacaklar mı,kurşuna mı dizecekler..!Ama dönem Gazi Atatürk Dönemi,patlayıcı silahkullanmak yasak.Belek köyüne on-onbeş kilometre de ki Cefanejandarma karakolu askerlerince bir tüfek sesi duyulur.Hemen acilen iki nefer sesin geldiği istikamete takibata gönderilir.Askerler, beleke-erguvan köyüne gelirler köylülerdensilah sesinin nerden geldiğini sormaktalar.Köylükorkudan inkar eder.Ama tam bu esnada bir mağaradanTürkçe sesi' İmdat! ! İMDAAAT...' sesi yükselir.Halil türkçe sesini duyunca kapıyı tekmelemiş nara atmış.Topal halil Türkçe sesini duymuş,kendisi de üç yıliçerisinde türkçeyi öğrenmiş.Allah delil göterincegösterir.Askerler,Türkçe sesinin geldiği yöne giderler ve bakarlarki halil esir tutulmuş.Alır götürürler.CinayettenSiirt'e ceza evine gönderirler.Ölüm-müebbet cezası alır.Cezaevi arkadaşları onun adına Gazi Mustafa KemalPaşaya bir dilekçe yazarlar...!Gaziden gelen cevap; 'Acilen gaziyi serbest bırakın!Madalyasını verin.Ayrıca Aylığa bağlayın...Kutlamamektubu gönderir Halil'e...!



...Halil madalyasını aldı,aylığını da,tüm Belek köyünüde satın aldı İkinci evliliğini palamut köyündenyaptı.Allah tek oğul verdi.Adı Ahmet,yaşça bendenbüyük ama abe kardeş gibiyiz.Kendisi de iki evlilik yaptı.Dört kızı var,oğlu yok.Halen Batman'da yaşıyor.Kalp hastası,yatalak......

Süleyman Kaya



Bir Öğrencim Vardı...

Sekiz,dokuz yaşlarındaKeder ve hüzün vardıAl yanaklarında

Başka ellerden gelmiştiTa uzaklardan, çok gerilerdenHep ıslatırdı kirpikleri gözyaşlarımla

Diğerleri gibi bağrıma basmakO'nu hep illeriye götürmekVardı sezgilerimde

Sevgi ile öğretmeğiAnneliğin ve öğretmenliğinBeraberliği vardı mesleğimde

Bir öğrencim vardı, çok gerilerdeEllerinden tutmak,İlleriye götürmek,gelir içimden

Varsa kendinde azim ve gayretGeleceğe gidilecek yolaBenden temin eder bir bilet

Yolculuktan dönerse şayetO, ellerimden,ben yanaklarındaÖperim elbet

Süleyman Kaya



Bir Rüya Görmişem

Lo,selocan hoş görmişsenrehim can,Ben iyi yorimciyemanlat sana hayre yoracam

Yo,yo anlatmiyecemanlatmam valahi de billahi maho ağam paşamUci sana dokuni kime hayirse sana şerdirhı, hı,ı siye anlatmirem

vii, selo can men siye kurbanağzin ne söyli he,hayranhemi söyleyi ver dehayre mi şeremi bir bir söylicem

yo, yo ağam etme israr yüzüm kizariFakirliğin gözi kör öli ağamferdi çaresizlik naçar bırakır bi mecalSabir istirem,rüyami siye anlatirem

Ağam,rüyamda görmişem,Gürbete çikmişem ayelimiçolik çociği çalışmaya götürmüşem,ilkine,pamuğa,çukurovaya,egeyeBitirmişem kazmayı,yallah fidika karadenizeFindik da biti,tekrardan egeye pamuğeEgede pamuk da bitii,yallah ıstanbulaİnşaate gidiyeem ağam.İş miş yani anliyacğiniz ha kurban siye haran..

Eeee de anlat selo cancan havli ile dinliyembeynime tek tek yek ü yek nokta ediyembana dokinecek ucin ne oldiğini düşüniyem

Sabir metenat merhamet istiremhuşi biraz korki ile devam ediremyalanim yok hemi gerçek söyliremDün gece zeyno yengemi rüyamda görirem.

...ağzinin sögledigini kulağın duyi mihe meymenetsiz hergele selolan selo vallahi çikarirem ondörtligihic acimadan kalbine tek tek yek yek boşaltirem.

Uyiii Ağam yanliş yorimlisenhele bir sabredisen siye hayranBoşine celallenisin he kurbangerçek varmışam zeyno yengeyeO,bana 'kardaş',ben' bacı' demişem...



Zeyno yengemden hemi anlattiğim gurbet yolciliğinparasını borç istemişem.Bana ne deyi bilisen?' git ağandan isteği, reh u can,'Aha ben senden istiyem yol parasisiya hayaran ağam nasip oli,ben döni siye ödiMeho AĞAM.....Loo,selocan,anamişem valla anamişemben,siye şaka yapmişemŞarjori şakacıktan meşğul etmişemÇüzdani çikariyim demişem elim kayi kurbanZeyno yengenin hatiri için yol paranıçooğtan hazirlemişem,rüyani eyi yorumlemişem! !hele bir yaklaş alnin den öpiyemben böle vatandaşimi nasilde namisliYetiştirmişem.................Aaha mırç mırç etmişem selo can! !

Süleyman Kaya



Bir Yar Yer Edinmek İstiyorum

cemrenin toprağa aşkıısının suya düşme telaşıçorak bir yer yare doğrudihikê kewgeriya(keklik avcıları on günlüğü)vakti newroz şafağındagüneşin taze ışıklarıyaaydınlık ve karanlığıneşitliği gün gece eşçe eşnadasa bırakılmış kalbe ekbatına arza sun soyluca tohumlanasırlı ellerden heybeden alınmıştane tane çifte öküzler eşliğindekarasabanın deştiği yere yarayeni umuda yolculuğa çıkmak üzerekirletmeyeciğim temiz bir kalptebir yar yer edinmek istiyorum...

Süleyman kaya29.12.2006

Süleyman Kaya



Bir Yer Düşünüyorum

Kalplerde olansevgi,dolu doğalbetonsuz,bir yerağaçların,tepelerinHatice ve Gamze'ninsaçlarına,Leylakların,sümbüllerinyapraklarınaokşadığı rüzgarlarımıberrak kaynak sularımın suni borularahaps edilmediğiÇanak çömlekle avuçlarıma doldurupiçtiğim menba sularımıaktığı bir yerolsun!tenime yapışmayan, okşayantuzlu ılık, dingin-dalgalı denizlerimimartıların uçuştukları,seviştikler bir denizolsun!temiz bir havafiltresiz solumakbol ışınlı bir güneşgözlüksüz seyridilecekbir yer olsun!kubağalarımın vak vaklıbir derehışırtlı gökkuşaklı şelaledingin,karanlık akşamlarıaydınlatan ateş böceklerimkoca bir hilalbol yıldızlı bir semaak meşaleli mutlu geceleri olanyer olsun!kavalı,sürüsü olançobanlarım,kuş,rüzgar ve kaval sesibirbirine eşlik eden yerolsun!öbek öbek,küme küme evleriolan küçük bir köy olsunerkekli-kızlı delikanlıları olandavul,zurna ve def çalınandüğünlü,at sırtında renk çümbüşütaçlı bir gelini olan yerhorunlu,kemençeli çay toplayangüzellerin,yaşadağı yeşili,yaylası bol, çok yağışlıbir yer olsun!kıl çadırların,otağların kurulukoyunların karakeçilerin otlanıldığıyörük kızların renga renk halı,kilim



dokudukları bir yerolsun!düz bir ova,ayçiçeklerin boy verdikleriyön gösterdikleri,pirinç,budayların yeşerdikleriromanlarımın yerleştiklri konakladıklarıbir yer olsun!dudaklarının rengini topraktan aldıklarıbuğday tenli kürt kızlarımınzılgıtlarının çalındığı kuru sevdalarınyeşerdiği bir yerel olsun!aile bağının çözülemedğikutsal değerler bütününedeğer verenYER OLSUN!.........gökdelenlerin,dar sokakların,korna seslerin,nemli,rutübetliloş evlerinkaldırımlarda itiş kakışmaların,cami avlusunda,hastene kapısındadilencilerin,konduklarıbir ömrü zindanyaşamı bir hiç uğrunaheba eden İSTANBULOmasın...!

Süleyman Kaya



Biraz sessiz olalım

Biraz sezsiz olalımİnsanlık uyanabilirYaşlanmış beyinler canlanırYeni düzen gelebilir

Biraz sakin davranalımİyiler hep uykuda kalsınEşitlik ve adalet gelebilirDostça,kardeşçe yaşanabilir

Biraz sesziz olalımDostane ilişkiler çoğalabilirAyrımsız bir toplum doğabilirSavaş kavramı yok olabilir

Biraz sakin davranalımBen,sen egosu kalkabilirBiz,siz çoğul felsfesi doğarUyusun,uyanmasın insanlık.........

Süleyman Kaya



Bizdeki Hayat...

NerdesinHe,anladım tüneldesinIşık gürünmüyor mu,Emeğe yazık oldu,geri dön

Düzlüğe,Başlagıç noktasınaçık,ÇıkabiliyorsanDöndönebiliyorsan

Geldin mi yol kavşağınaKlavuzlar ordagörebiliyormusunleş beklercesineseç birini

SeçebiliyosanalalabiliyorsanHah anladım,zaman darlığıBeden yorgunluğuboşuna harcanan emek demek istiyorsun

sen boş ver koyver maziyial taziyikargayı da unutmaşahinler miama tavuk da varyoksa gözlerden mi olduniyi bir klavuza ihtiyacın olduğu,...........ölüm ışığının gözüne göründüğü,insanım bizdeki hayatın çok ucuz olduğu besbelli

Süleyman Kaya



Burun Farkıyla

Muhyiddin Arabi Endülüsten anadoluya mihmandarDarul umum mülki islam dı ezeli ezan fıkha mezelkoca bir dev bahrul abyad(z) işkembeye meseliki derya ki ne sen ne de ben karışmaz bedenbir burun farkıyla kaybettim bi huşü ki keder-hederHu da, hu dar,buhur oldum buhar oldum hu Hudabir burun farkıyla ermişim Hudaya ahili-ahlı nidaKaf Sin'e varınca hakikati ilahi vuku oluncabir burun farkıyla fardım huzura erkanı usula

.............

..........

....27.06.2007

Süleyman Kaya



Burun farkıyla(2)

şahadet parmağımızı diklerdikuğur böceği rahat uçsun diyekuru bir ağaç dalına konardı yükeseklerden alçalankartal pençesinde zavalı bir keklik bazen bir tavukburun faykıyla kazanılmış kaybedilmiş hayattı kayanyaz gecelerinde samanyolunu izler yıldız falı açardıkçardaklardaki sallantılara eşlik dudakları eşeleyerekşirin yengeler hasan amcalar ayşe ana- yusuf babalarıkayan yıldızlar ardından hiçliğe gürünmezliğe bir biruğurlayarak hüzünleri paylaştıkşirin teyze öldü haberi ardında burun farkıyla mecidibırakrak kazandı ölüme atlayarak.....................

NELO MECİDO

nelo kero mecidonok (nahk) ê me stanbolinedahşike kare me ji şamineji mirine peve tı xem nineşirin u mecido hevalen jinê...

şirin mir- şirin öldü

17 Haziaran 2007

Süleyman Kaya



Canlı Bomba -2

hakim olamıyorum öfkem azgın kalbim kırıkkalın kafa duvarını deldi geçti iç hıçkırıkvar içimde bir hüzün düşünürüm üzgün üzgünkızıldenize de musa asasına sular çekildiilahi emir çoluk çocuk acımadan boğuldubir anne ve yarusu sularla mücadele ömürihaleanne yavru sulardan koru omuzlara koyarsular azgın anneye kızgın anne yavruyu başasular aşar başı kadın çocuğu alır ayak altıçare yok ferman en yüksek makamdan iz kalmazins den...tur dağına hudaya selam 'acıma yok mu yarab'karınca yuvasına basan asalı koskocaman nebimini mahluk ısırdı ince nazik bedeni reflekslesavunma elle savurma zavallı hayvanları öldürür' Ey musa,sen ki kocaman bir bedenle ayaklayuvaya bastın bilmeden Küçücük bir karınca ısırdıseni niye savurdun öldürdün hepsini suçsuzları'sen ki bir kul,ben rahmanım ezel ebed mekanımkudretimde herşey zuhur dön emrime etme kal zarHakikat,saddak yarab!öfkemi yenemiyorum o hep galip ona yeniliyorumne asam var ne de musayım ben sülo babayımeğitimciye lanet zor hal, zar u nardayımsen kimsin be zevallıal eline ince dantelli mendili giy şalvarısağ eline davulu sol eline kavalıbe hey seni zavallı dolaş sokak sokak mahallemahale dilen dilenebildiğin kadar onüç halkayımümkünü yok bulamasın seni rezil herif eğitimcihakiki dilenci nasıl ayarlarsın insan bigisinitartarsın zekayı seni şeytan kalpli insan sinsiçaresiz insanlarını geleceğini on üç derse hedereder halka atıp sıfırlarsınSıfır adamHalka adamyafta adamÇocuğuma verdiğiniz on üç tane sıfır halkayıboynunuza taksanıza rezil eğitimciler sizeolur ömürlük iNCİLERLanet OLSUNLANET OLSUNSizi dinlediği iki senelik işkenceyi eziyetiALLAH size camianıza versin..............çocuğumu karnesini almadı alamadıİçerde (içinde) hüngür hüngür ağladı sizi ökeyleandı lanetler yağdırdı verdiğini sıfır kadar

Nazif'in babası

15.06.2007



Süleyman Kaya



Canlı Bomba

ayıp ayıp birazda acaipeğitim camiasına kara lekehani bir polis tartaklayıp coplamış saçından tutup sürüklemişti senihemde cadde ortasındaoh olsun!az bilesen ki bol keseden not verirsin zengine ekabiresıra geldi mi biz fakire ruhumuzu çevirirsin kevgireah olsun!bu gün ben sana dargınım ey eğitim camiasıcanım sana emanetieti senin,kemiği benimdiayıp ayıp ettin seni zengin hocasıseni dilenci hocaseni ezberci hocaseni yalakacı hocacebinde not defteri fakire atarsın halkayı sıfırıhalka nedir bilir misin seni zavallı öğretmen camiasıayrım yapmam senin not sistemin tozluk ruhun bozukinan kanın rengi al değil muhakkak mahluk kanıbe adam lütfen batıya bir tur atempati kurbe zavallı seni bahçeye kulübeye bile almazlarey fakire vanalı muslukruhumda sana ilellebet olcak bir küslükoğlum ali ayağa kalk seni sözlü yapacağımhakiki kaşar peynirin rengi nasılhakiki kaşmer halının motifleri nasılhakiki deri ayakkabın nerde satılırhocam kaşar peyniriniz yerli malı haftası benden ardiyekaşmer halınız da sevgililer günü benden olsun gül diyesize hakki deriden bir ayakkabı öğretmeler günü hediyeaferin oğlum onnazif sen ayağa kalkneden kürt-fakir çocukları dağa çıkıyorlarneden kendilerini canlı bomba yapıyorlarhocam dağa çıkışımızın sebebi sen ve senin gibi sözümonaöğretmenlersiniz.bizi canlı bombaya dönüştüren de ayrımcılığınız dır.sus!otur yerine seni tembel çocuksıfır,sıfır,sıfır...............

Süleyman Kaya



Careta Caretta

Güneşi bol sahillerAkdenizin sıcak tuzlu sularıMeskendir size careta carettalarDoğanın sevimli can dostları

Ben,babam ve büyükbabamBelki de onun da babasınaYaşıtsınız siz careta carettalarTabiatın sır giz li canlıları

Bir taziyem var, fok kardeşlereCan ada yı,kan adaya boyadılarZevkleri için acımasızca katlettilerDerileri işleyerek üstlerine giydiler

Korkum o ki Chelonia Mydas'ıSiz careta carettalara dar etmesinlerBiz ki yıkımı zevkle işleyen beşerizCanları dinlemez yuvalarınızı eşeleriz

Süleyman Kaya 20.04.2005

Süleyman Kaya



Cemile Cem ile

Diline gem vurdularSevgini nara attılarSebile saldılarAh cemile Cem ile

Mah cemaline,kemalineAşkın destan olmuş il'ine ilineGönül sende, şahın yaban eldeAh Cemile Cem ile

Talihsiz bahtın mı karaSendedir endam,tabibin düşmüş daraYaktılar seni, attılar naraAh Cemile Cem ile

Aşkı bilmeyenler,aşkınızı verdi eleHiyanet dolu,atılar bulanık eleAşkına inat,verdiler hergeleye,eleAh Cemile Cem ile

Sevmiştin Cemi,Cem de seniToprağa cemre düşercesineRuhlar canlanır diyercesineAhh..! Cemile Cem ile

Süleyman Kaya

Süleyman Kaya



Çal Çalabildiğin Kadar Çal

Urfa bir yana düşerAntep bir yana düşerZülüf gerdana düşerBu nasıl baş bağlama her gün bir yana düşer

Uyyy! selo can sen misen siye kurbanYanık yanık söylisen rih u canNedir bu hal bu mecalGalata kulesinden etmişem siye nazar

Siye hemi direm ölirem olmişem tar u marYaremi deşme çakma bir mıh bir bizmarMemocan hele sesiz oli hefif hefif bi yaklaşUsulice dertli dertli çalirem sakın etmisen telaş

Anlirem anlirem hemi hulki tilki fikrini biliremMen senin konserini galata köprüsünde göriremYerdeki mendilüne mangır gözlerine doli yaşHızlı hızlı ne çalisen az biraz avaz ol kardaş

Vallah kardaş urfalıyamBillah hayran AntepliyemDertli dertli çalıyemKöprüden İMÇ bakiyem

Anliyem anliyem vallahi de billahi de biliyemGözümle Yeni Cami,Karşıda SuleymaniyeSenin ne halt ettiğini neler çevirdügünün zahir şahidiyemHer ikü camiye ve karşıya geçenden sadaka toplisen……… amaların rızkına göz dikisen sen anlama ki yabanciyem

Hey garibem,vey fakiremBen bu elde pek de garibemŞarkıcılğa türkücülüge özenmişemUnkapanına star olmaya gönül vermişem

Vila oğlim sen nire ünkapani nireparmağunu ver kulağına,elini belüne verme fireHadi bırak girgiri sen söle ben şakacıktan ağliremGelen geçenden birazi duygulsalca bak nasıl para toplirem

Vay vay kader kardaşım memocanBalık avlamak içün yok bir solucanBen ne dilenciyem ne balıkçiyemBağrı yanik türkücüyem,sahneye cıkacğım güne prova,………….hemide yabanci,balıkçı ve yerliden klip çekiyem

Çal kardaşım çalHemi yanık çalUrfadan AnteptenVandan mardinden Diyardan çal



………………….Yeter ki sen Çal, sen ki yoz kültürününüsün,ürünüsün,İbo’sun; Mahso’sun,Celo’sun,selo’sunCelo’sun,Apo; sun,Şemo’sun,Hülo; sun,Lato; sun,Mico’sunMısto’sun, Çalarsın sen,……sen O; SUN!Düşün ki sen; Çalmayanlardan;Murat değil Çoban da değilsinİzzet de değil Meşe hiçde olamazsınMahsuni hiç te Şerif değil şereflenemezsinHele asla Fehat ve Tunç da olamazsınBedri ve Ayseli den uzaksınAli ve Ekberçiçek le yolların ayrıEdip çok edepli Bayram eder gönüleRıza ve Aslandoğandan ötedesinAbdullah ve Bapürden pür uzaksınRuhi ve içtiğim Su değilsinŞiwan Perverliği sana asla vermezZiya Gökalp bir başka kültürün kuruscusu hiçte senden yana değil……………………Velhasılı ne sağcı,ne solcu,ne kürd ne de Türksün sensen Ki sen,Yoz Kültürün Ürünü Sen!Ne Arif,nede Tolgasın Olamasın Sağ,Sen Çaldıkça yaşarsın,SatınAlınınca yoz yaşarsın...Yoz kültürün Ürünü sen Çal ha Çal!

Süleyman Kaya



Çocuk Masalı

baba bizim bahçede bir eşek varüzerinde ne semer ne de eğer varsol ayağı şişmiş yarı yerden kaldırmışgözlerden yaşlar akar toynağı şişmiş

bak oğlum bu eşek bizim eve misafirhem karnı aç hem de yorgun sersefiltoynağına batmış mıh yara abselenmişçaresiz hayvan bizden umar beklemiş

baba bu koca hayvan niçin dikkatsizsahibi, babası,peki niçin annesizanladım da caddelerde yürür nedensizya bir araba çarpsa ölür gider kimsesiz

oğlum o bir hayvan babasız büyümüşha araba çarpmış ha ayağına çivi batmışkarnına bir bak bir et yok kalmış kemikacele davran kerpetini al atalım çendik

baba yemek artıkları,azda su verelimyarasına iyicene pir pansuman çekelimbir güzel külübe kerpiçten kalın bir duvarbize kalsın yarası iyileşsin taki bahar

yavrum bu emekter bir hayvanemekten düşünce kıymet bilmez insananlıyorum ama sen çocuksun anlayamazsınah evlat zavallıyı kuş diye besleyemezsin

baba bir tarak alır yullarını tararımtemiz bir bezle gözlerinin çapaklarını sileriminci boncuktan bir kolye boynuna takacambir kalıp sabun bol köpükle yıkıyacam olsun cam.............tamam oğlum o da bizim gibi bir cancanım oğlum eziyeti hayvana veren senin gibi afacançiviyi sokaklara atan mutlaka bir insan.sen sen olbaba nasihatın sev her rih u can! Canım kurbanbiricik Yusufcan.

Süleyman Kaya



Çocukça Yaşamak

El ele tutuşmuş yürüyorlardıBaba ve oğul, İstanbul'un sokaklarnıGelenektir devam eden onlarınkiAta erkil,yani erkek egemenliği provası

Baba düşünceli.endişeli ve dertliİçindeki duygu; 'yıkılmalı.değişmeli'Kızlarıda vardı,bir dahaki sefereOnları da beraberinde getirmeli

Nereye...?Yaşama,yaşamı zorlaştıran sistemeKarşı koyma eğitimini geliştirmeGelenekleri,tabuları yıkma seminerine

Korkmadan katılarak; bak,oğlum-kızımBu yaşadığımız dünya çok çok tatlıÇoğul toplumlu,bir okadar kültürlü(lü)Hanoi'li Almanı,Afrikalı Zulu'lu

Beraber yaşamasalar da onlar dünyalıKimi avrupalı,kimi kara afrikalı ve diğerleriBizce ne rengine nede diline bakılmalıBeyazı,karayı,sarıyı ve kızılı ayırmamalı

Hayat bir film şeridi gibi sardığıGözlerin gördüğü,kulakların işittiğiDüşüncelerin daldığı libidolu karkuyuAcımasızca her şeyi çekip nakışlıyor(du)

Çocuklarla el ele tutunmuş baba istanbulEllerin de,hep beraber yürüyorlardıGözlerdeki bakışlar çok şeyler anlatıyorduBabaya,belliki teselli edeceklerdi o'nu

Belki de şöyle diyeceklerdi; 'baba korkma,Seninle beraberiz,bizlere bir sey alma!Satın alma gücünü biliyoruz,sakın ha!Alınma babaciğim,biz çocuk değiliz,anla!

Çocukça yaşamak,çocukça düşünmekNe güzel şey,safça ayrımsız bir dünyaOnlarınki; berrak bir su kaynağı ışıl ışılParıldar,harıl harıl akan zamana direnerek

Ey dünya çocukları!Çocuklarımı sevdiğim kadar sizleri deÇok çok seviyorum,sizinle hep el eleTutuşuyorum, sizinle yaşamak ne güzel!

Süleyman Kaya



Süleyman Kaya



Çocukken

Çocukken hep bir köpeğim olsunisterdimBoynuna tasma takmazdımzincirsizBeraber gezer,dolaşırdıkKöpekçeAdını bile bulmuştumBenek(Türkçe)Belek(Kürtçe)Güzel isim,benek-belek aynı anlamÇocukluk,benim ki,Bir köpeğim olsa, kırlara çıkardıkcoşardık,Bir köpeğim olsa,Taştan,tahtadan bir yalak kazardımköpeğimeBol bol süt koyardım çanağınaKahvatısaınaAkşamları kocaman somunlar,tandır ekmeği koyardımÖnüneO yerken, ben ona bakardım,Geceleri ben uyar,o bekçilikyapardıO havlar ben dinlerdimÇocukluk hayalimdigerçekleşmedi.......Ama tekrar çocukluğuma doğru yolalıyorunEmekli olunca,köyüme yerleşmeyidüşlüyorumYaşlanmış,aksakallı çocuk ruhlubir dedeKüçük bahçeli bir ev,köpeğime olacak,kulübesiköşk misaliarasıra çıkarız kırlara! ! !Köpeğim koştukça koşarÇoştukça coşarHav havlar,havlar!Ama ben?Ben koşamıyor,çoşamıyorolacağımEşlik edemiyeceğim köpeğimeAkşamları yine bekçilik yaparbanaO havlaken ben yazarım,uyku tutmazAcı içinde olcak,tüm azalarımMezarımı sağ iken kazarımHer iki taşınaÇocukluk dönemlerimi



hayalerimi,düşlerimiYazarım:........ÇOCUKLUK hayallerim,tekrar ÇOCUKLUK,

Bir ömür nasıl geçti, ölmeden kaldı hayallerim.

Süleyman Kaya



Dağlanmakta Yüreğim

cenabet suyunla yıkanıyorum ardaaşımı pişiripte yiğiyorum dardayıllanmış pahallı şarabı bi kasetekrar tekrar istemeye istemeyeşarhoş olmadan içiyorum haksızcahalkça

soluduğumuz hava olmasa ağı aşımahi hangi tabakanın insan olacağısac ayağı gerçeği sosyal adaletinseç seçebildiğin kadar başaklarınseri altınsarısı renkler kof kafa

olacaksahayatı sönmüşlerin kimdedir vebalideniz kent insan kirlenmiş ah ahalikozmoploit kozmonotça dolu dolu ölüistanbulu rahatça yaşıyorum daaaaaaağlamakta yüreğim.

Süleyman Kaya



Dar şikest

tu girani çiqıl zirevebin te de şikesttu gırani dar kevnarate çiqlê darê şikand

dar kevnarê tu ciwanitu kevni dar civanêev rastê yek cih u waramesken bu we herdüke..........ê bav ü qalêle dijin mişk u mare

çi dar bişkêçi tu bikevêjiyan e we ne ti halêcihan bo we pir xwere

dar şikestkurd ketfekiyê darêlı turê neyar ket

resti ev bune rast bukurd bi urene bi türe

......e rast birin kürêev ne ti halêmin sund xwar na bejim'HEWARA! '

Süleyman Kaya



Daru Daru Rü Bi Rü...

ax xalê emer qam ji nine kü ti doxinê girede li ser te xwendin nine lê hesab mikemmel çixarê vexweri reş buya nav ü kezeb ax xalê emer tü nezani lê bi zanin xaber didê ser xeberê daru daru rü bi ru tü dibeji 'eee vallaahi ezê herim hete enqarê...' xal emer, xwez ka min ji te ne bihista ev xeber. loo emero rebeno! here ga bibe liser erd ü girede bi ben ki te nasdiki bi vi halê şepirze ü reben emer tü di nava xwe de pir mezin, li günd nav xwediya de şêri,ber xê kêri tü lü küüü...! enqarê li kü...! fam ke ti li çavê enqarê de müyek ji we kera kü tü zixtik dide bin düv.. tü keza gü geroneki li gori enqarê xalê emer bejin kürtê kemer xwe nagre lisere hey xweli u ax liseri. tü ji bo ki çi dike, bi birayê xwere vi şeri heyyy carek din xweli liseri... tü kezikê xalxalo be,nev gül ü bağa(reze) herdem bigere, car dibem, bi dev ji bê, emenatê min litebê tü meçi(neçi) Enqarê..............

Yalan Yalan yüz yüze göz göze

ah ömer dayı boy kısa uçkur tutmaz yok ki çüsse okuma yazma yok ezber hesap mükemmel kısadan hise içersin sığarayı ciğere katranlı bir büse ah ömer dayı sen çahilsin ama bilgece lafı lafa katarsın yalan yalan yüz yüze atarsın' eee vallahi Ankara'ya kadar giderim...' dersin ömer dayı keşke bu lafı senden duymaz olaydım Vay zavallı ömer dayı sür önüne çifte öküzleri bağla kınapları doooğruca tarlaya ovaya sen kim,Ankara nere, perişan halli zavallı köylü avare az da hergele İçinde koskocaman kahraman sen ki, köyde akraba ve tanıdığa aslansın, keskin bıcağa her zaman hazır kurbansın



sen nerdesin Ankara nerde anla ki ankara gözünde bıkınsın, önünde kıçını çopladığın sıpanın kuyruğundan bir kılsın nazarlarda.ok böceğisin boyun kısa, sıska sık da sık kemeri hey,küle bürünmüş adam sen kim ve niçin kardeşinle kavga edersin küllü küllüksün be adam bir uğur böceği ol da bağa bostana uğra Bir daha yalana dolana dolanma ankara'ya sözde de olsa uğrama!.......ankaraya

Süleyman Kaya



Değer mi

bırak garibanın yakasınıölecek fukara sıkma gırtlağınıdeğerlerime saldırıyorhangi değerlertaşınır taşınmaz değerler mielim değmezler değer mi bıraktınızdeğer mi

21/06/2007

Süleyman Kaya



Demedin anne

Bir gelebilseydin, görseydin halimi.O engin koruyucu şefkatinle hani.İlla söyleyecek bir laf bulurdun bende.Bu gün yine buradayım, gör bak anne.

Olan yine akşam gün kavuşmakdaÇocuklar birer birer evlerine sıvışmaktaBen sokaklardayım, havada kararmaktaHaydi sende çabuk, eve gel demedin anne.

Yine bir telaş acelecilik buralarda,Kimi evine su taşır kiminde baltaDört bir yanda herkes büyük çabalardaBen konuşacak birini bile bulamadım anne.

Bir bir geldik huzuruna bu son yaz ayındaTorununda var habire Fatiha’yı mırıldanmaktaYalnızım bu akşam bir yanım korkulardaKaranlık korkumdu unuttun mu, diyemedim anne

Tükenmiş o günler gelmeyecek ki geri,Geçmişe özlem bu bende anne baba özlemiYanımızda olsaydın, bilmezdik belki değerini,Ayrılık mutlaktı, gidişim ondan, demedin anne.

19/08/ 2006Devrek/Akçasu/ köyü

Muharrem Akman

Süleyman Kaya



Dertli Teyzem

dert anlamaz bizim memurmemur uyumuş gözler mahmurosmaniyeden raparum gelecekbir ömür istanbul'luyum icekavlanma sınırlarını ihlal etmiş bilerekmemurlar teyzeyi ağızbirliği iteleyerekAha dışkapı yürü anlamsızlığı göstererekben Anadolu kadınıyım içim ateş dolu oğulher şey vatan için' bilerek doğurdum oğulbu memleketi ağır sağır handır sardı oğulBen bir anneyim oğulDertler bende çoğuldertli teyze derdini anlatırmemure gerek bir ekmek tandırdevlet hantal memur bi zandırsevgi saygı teyzeme ahu zardır....10/12/2007

Süleyman Kaya



Devlet Baba

Devle Baba dedik güvendik sanaYemedik yedirmedik,içmedik içirmedikGüvendik sana büyüksün dedikHalimiz nicedir sorsana Baba

Yanlış yapmadık,haram yemedikÇalıştık dürüstçe yangel yatmadıkRevamıdır bu hal bu durum bizeÇaresiz bıraktın,yapma be Baba

Yarına umutla bakar dururdukTükendi umutlar yarınsız kaldıkDaha güzel günler bekler dururkenAttın bizi ateşe kor olduk Baba

İçimizde değerin büyüktür bizimMalını mülkünü koruruz BabaYaptığın bize cefada olsaHer zaman saygımız büyüktür Baba

Özelleştirme dedin yaktın bizleriAttın kuyuya çıkılmaz BabaNe makam kaldı,ne yer yurtDerbeder ettin,yıktın be Baba

Halimiz nicedir gel bir baksanaKaldık ortada ne olduk bilmemDağıttın bizi toplayan lazımBu devlete hizmet çalışan lazım

Kadromuz nedirdir bende anlamamNe işe yararmış,bende bilememCanımız sıkılır bir şey diyememBu da geçer Babamız sabırlar bize

Araştırmacı diye atadın biziNeyi araştırır buluruz bilemem BabaGazetecimiyiz,yoksa Polismi bende bilememDüştük kör kuyuya çıkamam Baba

Halimiz nicedir böyle sürmekteNe olur ne biter bilemem BabaSayende döndük eski günlereSabrımız sonsuzdur bekleriz Baba



Süleyman Kaya



Dilinle Asılırsın

Ey oğul,sen ki bu dilinle asılırsınhaktan hukuktan doğuluk dürüstlüktenkonuşursun...Rahmetlik anamandan azar işitirdimEy güzel ANAeyer ki dil,iyiyi güzeli anlatırsaanlatsın O'nunla asılmaya razıyımGüzel ANAasıldığım dal,sallandırıldığım ipeselam anamutlak bir kul uğrar tükürmez anaselam seni doğuran emzirten anayadilsiz dudaksız doğru söz söylesinsana bana selam versin canım anamşu dil ana dilim olsa da konuşsamiyiyi güzeli kula insana el yazsaazarlayan ana anaya dilsize selamAyşe Ana....22/01/2008...

Süleyman Kaya



Dilök

Sabrê Mirinê

de were lê lê,were lê lê (4)ax were lê lê,Were Lê Lê (4)

rü heyv ü roj were le meyzêstere li azmane ye dileyizêxweşikê xweş kihelêfecr e sıbeh dihilê

de were lê lê, Were lê lê (4)ax were lê lê, Were lê lê (4)

xüdê jı dayik ü bavê tere ji herdem ne helê,ne hiştin ti swar bibê lı mehine boz kiheleki me bi tenê ne helêXüdê ji ware ne helê

de were lê lê,Were lê lê (4)ax Were lê lê,Were lê lê (4)

çavête reşin reng didin bi qilê siphanibirhê teyê kevani ez evinim daqa li aninizanim xaliqi mezin bo kê ti xulüqandibaverim li vê dinê jiminre tü nabê qebanixwesteke min ewê li mirinê bibin cirani

de were lê lê,were lê lê (4)ax were lê lê, were lê lê (4)

sabrê dilê minê, kewiyê birinêsor gülê minê, hevalâ mirinêez bêri te ne xweşimbi mirinê kef xweşim

ax were lê lê,Were lê lê (4)de were lê lê,were lê lê (4)

sabrê mirine lê lê lêêêax hi hiiiiii sabrê lêêê hiiii

Nazif kaya08.10.2006

şarkı

Ölüm sabrı

de gel haydi haydi,gel haydi haydi (4)



ah gel haydi haydi,gel haydi haydi (4)

yüz ay ve güneş gel seyreyleyıldızdır gökler de oynamaktagüzelim nadide endamlıtan ağarmakta görünürde

de gel haydi haydi,gel haydi haydi (4)ah gel haydi haydi,gel haydi haydi (4)

allaha ahd anne ve baban umduklarına bulmasınlarrevan boz ata gelin olup binmene razı olmadılarkim bizi yalnız bırakmazsaallah da onlara bırkmasın


kara gözlerin süphan sürmesinden renk alırlarsenin hilal kaşlarına alnındaki bene aşığımbilmem büyük yaradan seni kimin için yarattıgerçek şu ki bu dünyada bana yar olamazsınölümden tek isteğim mezar komşusu olalım


gönlümün sabrı,yaramın derinliğisorgülüm,ölüm arkadaşımben sensiz hastayımölümle kefenle rahat başım


ölüm sabrım haydi haydiah hi hiii sabrım haaaydii hiii

nazif kaya08,10,2006

Süleyman Kaya



Dim Dim-Dım Dım

Ew kiye serbanê min dim dim dikêJine min hevir dikêBükê min nexşa dikêEz ji rüniştime li ber tifikê/bixêriyêqalünê xwe di küş küşênim............... (geleri)

Rap Rap-Tap Tap

Kim o damımı rap raplayanEşim hamur yoğuruyorGelinim nakış işliyorBende ocağın-şöminenin kenarına oturmuşpipomu tüt tüttürüyorum.............. (anoni

Süleyman Kaya



Dişi Deve

bu dişi deve şamlının olmalıbu dünya amerikalının olmalısen soluduğum havayı utanmadan soluyorsunsen kadim toprağımı da benimle paylaşıyorsunpaylaştığımız kadar yaşamadan ta şamı yaşarsınsen deveni dümeni ben düvemi davamı güderimen nihayet ölüm ikimizin olmalı

Süleyman Kaya



Dizginlere Hakim Olamıyorum

sana küskünve de dargın değilimDizginlere hakim olamıyorum.seni çok çok seviyorum................Anla ki köylüyüm ve safımsaf kalbime derinliklerine seni gömdüğümü,sakladığımı....anlayeter! Batsın gül dikenleri(n) ,kan aksın ciğerim, umurumda mı sanki...!

Süleyman Kaya



Duğumgününüz Kutlu Olsun

kızlara paşayeni bir günetaze neşeli yaşaşennur nurla yaşagönlü tok dost sen mutlu ol,çok yaşa

şen arkadaşım doğum günün kutlu olsun,her yeni günün iyiye güzele doğsunmutluluklar olsun haberciher yeni doğacak sehere sevgi-aşka bak ol sahiciŞen arkadışım yakışır sana sevgi.

genç arkadaşım nice yaşaşen ola arkadaş,hülyayı nurnur gözler güzelliğine şaşabu güzelliğı Rabbım bahş etti, sende bulunmaz kusur............doğum günün kutlu olsun nice günler ŞEnNuRgönüllere ol da olsun buhur.

Süleyman Kaya



Dur Yolcu

gözlerinin içine, renginebir kerecik olsun son kerebakmak geldi içimdenilk görüştüğüm canacanlı sözleri anımsabir tek söz söyleşöyle veya böyleilk sözü tekrarla'seni seviyorum'u yineledur yolcu!titriyor musun yoksa,yoksa üşüyormusunüşüdün mü hadi söyleleblerini ısırmamdudaklarını ıslatmam lazımdor yolcu!izin ver gözyaşlarını emmeyimsonkez de olsa gönlünü alayımaz yer ver alnında öpeyimDur şehidim...........yüzünün gökkuşağını,kirpiklerinin yapışmış uyur halini,kaşlardaki hilalinidudaklardaki tebesümsü sesizcegöreyim,alnında kefenli,kefensiz ÖPEYİM...!

Süleyman Kaya



Duvar

ardında ne vardua gözyaşı ah u zarduvarmazlumdan korkarsın naçaroyun bahçem sallıncak dallarım arkandan harduvarağlama o yer ağlama yerio yer mülkü süleymanın eseriküdüs Emim muhhammedin miraca ayak izli seferiO yer müminlerin, teslim olanların kutsal yeriha tiflis ha bidlis ecdaddan duyduk hazin haberiduvarsabra ve şatilla da bize helal kıldın eti beşeriha berlin ha küdüs sırayla yıktırmayı ahd eyledikseni ören ördüren elleri kınadık lanetledikAllaha havale ettik seni iblis sen haşeri beşersinduvardikenli teller gözlere yer verir akıma kaptırırmayınlı tarlalar uçmayan insanlar canlara kıyarya sen duvarseni berlinde yıktı/k ınsanlık insanlık dışı ayıbınıparça parça kırdık parçaladık ufalattık müzelerecamekanlara sergi salonlarına yarınlara torunlaraibret olsun diye sakladıkDuvarönünde kimler varbeddua öfke kin ve nefret varsen ki zalimlerce örülürsünçocuk bahçelerini,ana kalplerini aşkları bölersinha tel dedikha duvar dedikbiz insanız,beşeriz dedikseni ve telleri yıkmaya yıktırmaya,ahd ettik söz verdikduvarben ağlamıyacağımsen de ağlamıyacakcaksınçocuklar da ağlamıyacakanalar gülecek, gönüller,seviler kavuşacakduvar....seni ören ağlaycakseni ördüren lanetlecekseni nakışlayan beyinler ölceköleeecek de ölecektellere duvarlara lanetler yağacakmutlaka mazlumlar gülecekduvar.....14/01/2008Nazif kaya

Süleyman Kaya



Duvarlara

duvarlara cengim vardı bu günbir yanda kavurucu sıcaklar bir yanda hasretindudağımda sevda türkülerisuya hasretve sensizlik ızdırap damarlarım danerdesin ey doğanın gülünerdesin umutlarımın yağmuruhadi gel ıslansın tüm benliğimsana çiçek açayım sabahlara dek ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Süleyman Kaya



Dünler Daha Gerçekçiydi Gali/aba

tezekle ocakta kaynayan tencerede pişen aş miskokardıparlayan güneş erken doğar geç batardıoda duvarlarımızda silah yerine kur'anlar asılı dururbarut kokmazdısular duru gözkyüzü daha parlaktı geceleri yıldızlarbir bir kayardıuykularımızı silah sesi değil eşekarıları bozardıdünlerimiz daha gerçekçiydi gali/abamezopotamya garipler ülkesinde insanlar yaşardıgündüzle geceyi hiç ayırmazdıgündüzlerimizi güneş gecelerimizi ay süslerdisofralarımıza namusumuza haysiyetimize hassasiyetlerimizedeğerlerimize kirlieller leşkargaları üşüşmezdikapılarımızda ne demir neçelik kilitlerpencerelemizde kepenler korumalıklar yer almadıkorku denilen olgu beynimiz meşgul etmezdibiz çocuklar bayramları özlerdikher yeni alınan giyeceklerimizi anne sabatlarına saklardıkarife geceleri hiç uyumaz yarını beklerdikdünler daha gerçekçiydi gali/abagençlerin hayallerini düğünler süsleranne babalar dört mevsimi ayı haftayı günü tarlayı ekinikeçiyi koyunu asrı öküzü düşlerhayatı zor da olasa yaşardıradyo sinema telvizyon nedir pek bilmezdisöçüklerine laflarında aydın kelimesi geçmezdiaydınlardan çok uzak yaşarlardımutlu yaşarladıdevleti bilirdidevlet böyüktür evlat,karşı gelinmezAllah bizi hökömetimizi korusun denilirdispor,top dizi nedir rüyalarına gelmezdidünler daha gerçekçiydi gali/abaingiliz fransızı bilirdi tanırdı aşinaydıemeriki tanımazdırusa herhalükarda seferberliklerde tanırdı aşikarislamı bilirim emri hünkar derdünler daha gerçekçiydi gali/ababöyük anamın iki oğlu varmış ikisi se sal asakirne na

Süleyman Kaya



Dünya Fakirler Yoksullar Kimsesizler Günü

her gün yeni bir günitler günü dahil kul cahilgeriye kalmış kimsezsiz ve fakirdünya fakir insanlıktan ins bakirbir sene üçyüz altmışbeş gün altı saatbiz çoğunluğa hiç kalmamış roji saadetdüşündüm taşındım dört yıl artığı altı saatıziyan olmasın hasar gitmesin topladım 29 Şubatıolmayan gün bizim günümüz olsunyaşasın dünya çoğunluktakilerin günüdünya fakirler kimsesizler yoksullar günüyirmidokuz şubat olsun garibanlar gülmesinen alta saftutan üstekilere uçlara ağlasınbiz azınlıkta kalanların haline gülerizvar olsun günümüz!kutlu olsun günümüz...27/01/08

Süleyman Kaya



Eee,Vallahi Bizim Ağaya Benzi

Selo Can

İkimizden başka ne ins nede cins varsadece var bir rahman,Korkmadan sorucağım soruya doğri düristverirmisin el cavap, he heyaran.Diyem ki şu amerikanin politikasıBöyük orta doği pirojesiAsli astari nedir?Kürdlere yaklaşmasi önlerin sirtlerinisıvazlamasi doğrice midUr,dostçe mi yani.Ağzinde düşürmedigi bariş mariş hangibariştir?Buşin dinini mini mumunu, mezhebinibilir musun?Acep neyün peşündedür bu adam...?He kurban hemi akil ver bana siye hayran!

Memo gardaş,hiiişt birazi yavaş,Allahine kurban bana hincecik yaklaşSiye tek cevap verirem hemi beleş.Eee,Vallahi bizim Emerik ağayabenzi kurban..........şıp demiş burnundan düşmüşhe vallah kurban,ha amerika,ha emerikne fark eder ki siye hayran.

Süleyman Kaya



Ekmek Kırıntısı

kaldırımlarda sokaklarda gördüğüm her yerdenimettir hikmettir diye içime doğar bir hispostallara düz tabanlara lastiklere paletleretopuklara ezilmezin ezdirilemin kirlenmesin pisayaklardan alırım ellerime el koyarım dudaklarabir bebek sevgisiylebir anane şevkatiyleöper öper yükseklereakpak bir yerlere koyarım,O'na şükürlerimiekmek kırıntılarına olan sevgimi hürmetimiziyadesiyle var olduğunu hamd-düssenalarımıhaykırışlarlahıçkırıklarlaiçkırıklarllaülkemde ekmek kırıntılara gösterilen saygı ve sevgi değeridiğer değer insanlarıma gösterilse derin oh çekşem içeriah bir gösterilse!ekmek kırıntılarına gösterdiğimiz değer kadar olmasa dagösterişsiz gösterilse!

Süleyman Kaya



Erik Ağacı

Bugün neşen yerindeKuzeyden esen yel,Yemyeşil dalını sağa sola sallıyorYaprakların hışırtıları müzik çalıyor

Erik Ağacı

Seni bu halinle gördükçeKöyüme götürdün beniTaze körpe yıllarımaÇocukluk hayallerimi canlandırdın,süsledin hülyalarımı

Erik Ağacı

Benim bir badem ağacımBir incir,birde palamut ağacım vardıİlkbaharı dört gözle beklerdimBirgün badem toplarken ağacım düşürdü beni

Erik Ağacı

Yalnızdım,temiz bir ruh ile yaşardımUmutlarım niceydiDüşlerim çocukçaydıİşte O,köy benim köyümdü

Erik Ağacı

Ah! Erik ağacıKeşke beni anlayabilseydinBen de seniSen düşlerimi,bende... toplayabilsaydim

Erik Ağacı

Ben sana geldim,yurduna misafirimKöyüm ve çocukluğum çokça uzaklardaNe incir,ne palamut ne de badem ağacım varEriklerini toplamaya gelirsem şayet,düşürür yoksa düşünür müsün?

Erik AağacıBen sana misafirimÇocukluğumdan kalmadı eserim,artık çoçuklarımla beraberimSana baktıysam,keser vurmadıysam işte budur eserimBugün burdaysam sürgün eder başka...giderim,,,,,,

Erik ağacım

Sana elveda dersemSeni arasıra andıkçaSeni kimi zaman hatırladıkça



Yeşil,sarı ve kırmızı eriklerini düşlerim!..........

23.06.1999 kastamonu....

Süleyman Kaya



Esah mı

ü veeyyemmeee diyesiyem o ki şaşkınambu eşin essahı vaa mı

-sen benden bilmiş ol habarun esahunuesah esah diyom dahemee enenmiyon da

vay hınzır vayvay domuz vaydisena koynumuzda yulan beslemuşuketi himanet etemişuk keduye

-ya yasatulmuş ağam, esehtan söyluyom hemaemmee hanu içimden ses der kine' eftera'

sen esahten söyluyom diyon yaemeee eftere,bo iş kalsun iftaraişun aslunu astarunu sorsak dul karı mıhtara

-hakket me

haket haketemee diyomkine bekarete va bi hakaretbo imamun arkasunda kılmam iku rekaetmıhtar da olsun abı haytı kudret gine içmem suyunuheç me heç sevmem gitmem beyenmem huyunu............................................. bir daha vemem oyumu

esahten me,,,

Süleyman Kaya



Ezberimde...!

çocukluğumen ilkin hayatımın;hayatın başlangıcıköyüm ezberimde.etek giyerdimerkek olmam ne fark ederdi ki,yokluk...?bol yamalı bir etek'kirase kayseri' kayseri bez fabrikasıimalatıhiç unutmam bu etek yama dikiş tutmazdı artıkannem yorganımdan kalan kalınca bir kumaştanel işi dikti yeni bir etekçoçuklar alay etmişti'aaa eteğine bakın,eteğine'değiştirdim,tekrar giydim yırtık kayseri eteğiannemden aldım azar biraz köteği......ayakkabı mı?altı yaşlarda lastikli'çiçekli'siirt'en almıştı babamfırın ekmeğin ayrı bir tadı var dimağımdaonu da siirt'ten alır götürürdü bize,olur mu?üçgünlük bayat nerde taze...sorardım anneme'anne biz allahın eşekleri miyiz.?allah kime benzer,büyüklüğü nekadar,'..herzaman bizi nasıl görür...? ''sorularına cevap veremem yavrumO; tarif edilemez..'derdi annem,...halen köyümüçocukluğumuallah'ımla tanıştığım ilk yaşamımı,ezberimiben ezber yaşarımbenzer soruları düşler,ayakkabısız,etekli,ellerimde bayatlanmış beyaz ekmeğimledolaşır gezerim...Benim varım,her şeyim ezberim....ez beri yaşarım!

Süleyman Kaya



Farkında olmadan

Varsa bir beklentinbaşlatırsın zamanı saymayaince kum taneleri bir bölümden diğerine aktarmayave sen ihtiyarlanmaya...bebeğim doğacak,oğlum askerden dönecekeşim hastanden taburcu olacak,babam mahpusatan çıkacak......................cak,caklı beklentilersonu gelmez zamanınakıp giderken, akıntısınakattığına farkına varmadan habersiz...bilge derki;'derede akan su,dünkü su değildir'sen zamanı beklerkenzaman alıp götürmüşhiç farkına varmadan...günler olmaz yarınsız.......doğumunu beklediğin bebeğin habersiz zamanda gelinKırlaşmış saçlareşin eşsiz zamana dargınbaşkoyduğun yastık yorgunsezgiler koybolur sızılar artar bezgin bezgin.......yok canlılık solmuş rengin,buruşmuz yüz artmış çizginHiç farkına varmadanakıp giden zamanınyaren değilmiş ince ince düşen kum tanelerin.

Süleyman Kaya



Guguk Kuşum

Söyle bana,nedir feryadın?Öyle garip garip seslerle,niçin ötersin..!

Söyle kime,niçin ağlarsın?Anlarım halindenyanık sesinden..!

Biz kanatsız doğduk,yukarılardan uçup,aşağılara bakmadık,guguklarda haset varmıdır?

Guguk kuşum uç,uçabildiğin kadar,mehtaplı geceler seni beklerah u zar etme..!kanatlarını bir kere olsun, benim için çırpıt

Süleyman Kaya



Gülê

Şaçların bana tanıdıkAşina olduğum bir benGüneşi bol bir toprağın rengiBuğday başakların boy verdiği bir toprakGenine işlenmiş,esmer yüzlüm,siyah saçlımGülê,Kürt kızı gülê!Ağrı,cudi,süphan'nın eteklerinde değilsin.Muş,harran,ve mardin ovalarında da değilsin.Dicle,fırat ve murat sularının kenarın da değilsinGülê,kürt kızı gülê!İstiklal, bağdat caddelerin de,Sultan ahmet,kapalı çarşıda,Galata köprüsü,boğazda,Metro,tramvaylarda gelip,gidiyorsunGülê,kürt kızı gülê!Ben, seni şaçlarından tanırım gülê.Sahillerdeki yürüşünden,teninden,tülbentinden tanırım seniŞükrü saraçoğlundan maçatan değil,Galatasay lisesinden okuldan değil.Kapalıçarşıda ziynet ve antika alıcısı da değilsin.Sultan ahmette de türist olmadığın belliGülê,kürt kızı gülê!Metrolarda,tramvaylarda ki gördüğüm gülêEmekçi, hizmetçi gülêdir.Vefakar,cefakar gülêdir.Seni,dilinden tanırım, tatlı dilli gülê.Gülê,kürt kızı gülê!Saçların bana tanıdık,Tenine aşinayım,Yürüşüyün bir başkadır.Gülüşün içten değil, dıştan yapmadır.Gülê,kürt kızı gülê!Seni, şaçlarından tanırım gülêêê!

Süleyman Kaya



Gülümse

Duvarlara, Duvardaki asılı Aynaya, İçindeki resme, Gülümse! Resmin içindeki bene, Bendeki özgüvene, Gülümse!Her yeni güne,Doğan güneşe,Yeni hayata, Gülümse!Gülü koklayarakO'nun ismini anarak Gülümse!

Süleyman Kaya



Günce-2

Kedi-İnsan yavrusundan yeni av taktiklleri

zamanı yakalamak için ava çıkmaktı niyetimGünlerden pazar,huzurum rahatım var niyetimvakit ikindiye doğru akşama daha çok vaktimdüz tabanlı ayakkabım başa kırmızı kasketimyürüyorum düşlerle

artık yürüyüşe hazırım nerdesin sahil parkuruİki gayri müslim hastane arası kazlıçeşme yoluermeni ve rum vatandaşlarımız hastaları huzurluseçilen hastane yerleri çok nadide yedikule yoluadımlarım sonbahar güneşi eşliğinde

Bu gün pazar haftasonu tatilim,gerçi yıllık izindeyimZeytinburnu sahil kıyısı yürüyüş parkuları güzel manzaraakşam yürüyüşüne çok müsait.Vakit buldukça sık sıkbu bu sahile iner hafif yürüyüş yaparım.Nede olsa yaşlanıyorum.Vucut hantallaşmış bu yürüyüş ilaç gibidir.İki hastane arasından (Pırpiç Ermeni_ Balıklı Rum)kazlıçemeye,ordan da Erikli Babaya doğru yürüyorum.Erikli baba türbesinde az ziyaretçi dikkatimi çekti.Hemen karşıya geçtim Fatih Sultan Mehmet Çam-iönündeki,nevroz alanından geçtim.Bu alan bana tanıdık.Nev(w) rozda bu alan tıklım tıklım dolar.Ama bügünbomboş,belediyenin kazı çöplük alanı olmuş.Yeni yapılmakta olan çalışmaların enkazı-asfaltı kaldırılıp,bu alana yığdırılmış.Kirli enkazlar üstündençöplüklere basarak zor bir çıkış yolu bulupçimenliğe z vardım.Çimenlikte kurulu çocuk parkı çocuklarla doluydu.Kimi sevgililer de çocuklara eşlik edip tehtarevalilereyan yan oturup,bir aşağı bir yukarı çıkp çocukluklarınıtekrardan yaşıyorladı....Hızlı hızlı adımlarla yedi kule girişi trafik kavşağna geldimTrafik yoğundu,yeşil ışıkta geçmeme rağmen kalbim küt kütdiye çarpıyordu..Çok tehlikeli bir yaya geçiş yeridir.Artık deniz kenarındayım.Masmavi bir deniz güzel bir güneş.Martılar dans ediyorlar, balıkçılar oltalarını uzaklara atıyorlar.Her balıkçının yanında kayalıklara uzanmış dört beş kedi var.Kedilerin gözleri balıkçıların oltalarında, balıkların kutularındadır.Bir dalgınlığı bekliyorlar.Balıkçı dalgılığın da hemen esir balıklara saldırıyorlar....Ben bu denize, parkura, manzaraya aşinayım.Yazın sık sık uğrar piknik yaparız.Oh ne güzel hava!Manzara da mühteşem.Cennetten bir yer- bir köşe.



Hızlı hızlı yürürken karşı kenarda çimlerde oturan üç gençSelam,kelamdan sonra bana refakat edeceklerine karar verdiler.Oltaları vardı,amcalarını bekliyorlamış.Beraber samatya önlerine kadar yürüdük.Bu esna da onlara,adaları,karşı,kadıköyü ve H.paşayı tanıtıyorum.Ama gördüğüm her şeyi kendilerine anlatıyorum.Gençlerden biri yeni gelmiş en çok ona çevreyi tanıtıyorumZeytinburnu tarafından samatya ya doğru ilerliyoruz.Oltası olanını yarı yolda bıraktık,amcası gelecekti.Diğer ikisiyle yola devam ediyoruz.Onlar susuyor ben anlatıyorum.''Ara sıra bu gördüğünüz deniz yakasına yunuslar gelir.Elli altmış metrelik mesafeydenikili,üçlü-dörtlü gruplar halinde,su yüzüne çıkıptekrar dalarlar.Keşke onları görseydiniz.Yunuslargeldiler mi bu sahildeki-kıyıdaki herkes kenara yığılır,Ama çok güzel ve sevimli hayvanlar-balıklar...'...Etraf pek kalabalık değil,ama aşıklar sahili olmuş.Her bankın üzerinde,her dalkıran kayalıkların üstünde çiftler.Kedilere nazire yaparcasına şen ve mutlu bir an yaşıyorlar.Ara sıra çim,bazende kenar kaldırımında etrafı seyrederek yürüyoruzBir kayalığın-dalgakıran üstünde dörtbeş kedi başbaşa verip uyumuşlardı.Diğer kayalığın aralıklarında yavruları oynuyorladı.Av geliştirme taktiklerini geliştiyorlardı.Dikkatimi küçük sarı renkli bir yavru çekti.Bir sağa,bir sola bir de öne atlayışlar yapıyordu.Pençesinde bir keçe parçası bir şey vardı.Muhteşem oyun oynuyordu.Sanki fare yakalamış gibi değişik hareketler yaparak oynuyordu......Nihayet samatya hastanesi önündeyiz.Offf!Birdene görelim,,,!Sağ şeritte-sirkeciye giden şeridin solunda bir çocuk,yere yığılmış.Üç dört metre uzağında boya kutusu ve malzemeleri yere serilmiş.Çocuk otumuş bacağını ovuşturarak ağlıyor,Ama hiç kimsesin umurunda değil.Üçümüz de dikkatimizi verip çocuğa üzüldük.Ama yapabilecğimiz hiç bir şey yok.Trafik sıkışık,kendisine varmamız mümkün değil.Tam bariyerlerin yanına oturmuş.Anlaşılan ayağından yara almış-yaralanmış kaza geçirmiş.Ama kimse durmuyor.Her araç hızla,vız vız deyip geçiyorBiz de mecburi geçtik.Balık haline doğru bir on dakikalık yürüdük,Tekrar geri dönmeye karar verdik.Geriye döndüğümüz de o çocuk daha orada acılarıyla baş başa yerde.Üçümüz ne olursa olsun yanına gitmeye karar verdik.Gençlere' Her halde bu çocuk doğludur,bizdendir gidip yardım edelim.Yazık insanlık ölmüş vallahi.Kimbilir belki malzemelerine ağlıyordur belki anne baba korkusu.



Çünkü herşey daha dağınık duruyor...'Üçümüz birden karşıya geçmeyi beklerken birde ne görelim,Bir taksi çocuğun yanına yaklaşıp yavaşladı bir beş liralık attı.Bizim çocuk şıp diye kalkıp parayı havda yakaladı ve cebine attı.Hüseyin,' Dur dayı,bu bir oyundur.Çocuk dilencidir.Vallahi taktikgeliştirmiş.Vayyyy!Vay! taktiye bak dayı! ..'Allah bilir ki üzerime soğuk sular dökülmüşçesine orda donup kaldım.Hakikaten baktım ki çocuk yine başladı ağlamaya ayağını ovlamaya.İşte yeni dilencilik taktiği.Bir yaşıma daha girdim....Geri dönüşte aynı yürüyüş kulvaları kulanıp eve doğru yol aldık.Ama ne manzara ne de güzel kedicikler dikkatimizi çekmiyordu.Ta ki eve gelene kadar yeni geliştirilen dilenci çocuk üzerine konuştuk...Tam iftar vakti eve vardım.Çok güzel bir zamanı yakaldım bu kısa zamanda!Hem de ibret verici hem de doyurucu bir zaman.....

Süleyman Kaya



Günce -3

...

'Zeytinburnu..!

Sayın yolcular bu yöndeki son istanyonumuz...!Bağcılar istakametine gidecek yolcularımızınBağcılar tramvayına,Atatürk Havalalimanı,aksarayarasında çalışan metroya aktarma yapabilirler.'

Her zamanki anons, ama sesin sahibi değişmişİstasyonlar,güzergahlar da yeni hizmetlerle...

Belediye aziziliği,yolcular şaşkın.hangi kapıya yöneleceğini istasyonda bekleyenyolculara göre ayarlarlar.Bazen tam tersi olur,kapı, kalabalığın olduğuyöne açılır.Binenle inen, iç içe büyük bir izdimhala itişmekakışmayla çabalar.Yaşam mücadelesi,istanbul'ungerçek yüzü.

Allahtan kapı tersten açıldı,kargaşa yok.Sağkapıaçıldı.Sabah kalabalığı,geç saat uygulaması azişe yaramış.Her kes hızlı hızlı koşar adımlarlaçıkış türnikelerine doğru ilerliyor.Hantallığım,olaki ilerlemiş yaşımın kurbanıyımTürnikeler aynı türnikeler,değişik sesler çıkışlarçırt çırtlar,girişler kısa vik viklerle iç içesanki gerçek yaşamın provası.Gerçek yaşamda dakimi doğumla güne 'merhaba',kimileri de ölümle'elveda'der...

iyi, bizim akbilci memur beg yerinde,sırada kuyrukvar.Dikkatimi çekmiş olmalı ki,bu uyanık memur begbazen iytiyacını karşılamaya-gidermeye giderkenkartondan çivi ve el yazısıyla' erizelidir' ilanını camaiçerden takar.

Hava bulutlu,yağmur taneleri yeri benekliyordu.Metroya aksaray yönüne gideceğim,sağmalcılaraAha,metro geçti,otomotik yaya merdiveni de arızalıne yazık ki, çivi yazısı yazılı değil.Bazen bu merdivenden sorumlu bey efendi de sırf sığarasını içmekiçin otomatiği kapatıp sırra kadem basar uyanıklarAllahtan bu önemli toplu taşıma araçlarında görevalmışlar.Bilinçli mi,değil mi...?

Vah vah çitlerdeki sarmaşık yeşeren fidesini ennazik çocuğu bebesi,taç yaprakları kaldırıma uzanmış,gelengeçen üzerine basarak ezmiş geçmiş.'Üzgünüm sarmaşığımelden ne gelir.Yapabileceğim birşey yok garibim



böyle yerlerde böyle uyanıklar görev alırlarsa kialıyorlar.Senin göreceğin günler de böyle olur.'

Taş merdivenlere yöneldim.Hızlı hızlı adımlarlageç kaldım.İlk durakta saniyelik zaman farkıylakaçırmıştım.Beş dakika geç kalmama sersebep oldu.Şimdi de metro geçti,burda da bir beş dakika ederon dakika.Yani işe on dakika geç gideceğim.

Uyyyyyyy sende mi güzel çocuk!Ne işin var, sabah sabah merdivenlerde dilenmeye?Roman kardeşlerin çocuğu olduğu her halinden belli.Bronz tenli,kıvırcık saçlı,yalın ayak ve mühteşembir güzellik.Belki kahvaltı parası topluyordur.yaşam mücadelesi,kolay gele çocuk,üzgünüm memurum,memur dilenciye verecek parayı elde elde etmemiş daha.

yine bir giriş turnikesi,aynı haraket.aynı seslerama değişik insanlar,hızlı hızlı koşuşmalar.Aşağıyukarı gidiş gelişler.Otomotik iniş merdiveni yok bu istasyonda.sadeceyukarıya doğru çıkış var,o da eğer bizim uyanığınsığara mollasına denk gelmezse çalışır.Sabit merdivenlerden iniyorum,pek kalbalık yok.Metro ya hava limanından gelecek olanını bekliyoruzKarşı taraf yolcuları bize rahat rahat nazar etmekteler

Hay allah şu kargalara bak!Rayların bulunduğu boşluğa çıkmış kahvaltı içinyiyecek bir şeyler arıyorlar.Ne kurnaz hayvanlarmışHem sakin,hem de emniyetli bol yiyecekli bir yer!Tıpkı dilenci çocuk gibi yer tercihi yapmışlar.Sağlı sollu yollcular sahne de ki kargaları sabahsabah seyrediyorlar.Güzel bir sahne!

Yarabbim!Şu serçelere kim akıl vermiş?Metro istasyonun tavanına boşluklara yuva yapmışlarNe güzel 'cik cik 'diye ötüyorlar

Haydaa!Bir dişi, bir erkek birbirlerine kur yapıyorlar!Sevimli yaratıklar utanma nedir bilmezler ki, doğalarıgereği,belki insanları da böyle biliyorlar.Burda buprovaları yapan bir kaç çift genç- arkadaş görmüştüm.Olaki onlara özenmişler.Birazcık elverişli yer.Kuytu yer!Sabah vakti serçeler cik cik lerinde havanın yağışlıolduğunu anlıyorum.Ben köylüyüm,köyde kuş beslerdimAz çok dillerinden anlarım.İnsanları pek anlamadığımiçin simalarına,hal ve haraketlerine bakarım.



En nihayet metro geliyor,geç kaldığımı amirime bennasıl izah ederim.'Kaza oldu'derim.Ama gerçek bir kaza,olduğuna,Anonscu kızı,akbilci memu begi,sarmaşık dalını-filizi,türnikeri,yürüyen,yürüyemeğenmerdivenleri,dilenci çocuğu,merdivenciyi,kargalarıve serçeleri şahit gösterebilirim.............kısaca on dakikalık istanbul'un yaşamını,yaşam felsefesini anlattım,anlatabilirim..........?

Süleyman Kaya



Günce

Ey ruh, sana ve yeni güne merhabaDışkapıdan adımını atar atmaz okuBir besmele,ardında kulhüvellahBüyükşehir,amazonca akan nehir yaşam bir sihir

...

Güneş tutunmuş apartman katlarınakatıla katıla inmekte aşağıya doğruSokaklar tenha,günlerden bugün cumaAylardan temmuz,ilkyaz mevsimi

...Zaman sayacı kullanmıyorum elim boşGümüşten ittina ile işlenmiş kolyem hariçhızlı adımlara muhtacım geç kalmamam lazımyaşlandıkça adımlar yavaşlar bensiz ve halsiz

...Hergün kaşlatığım simalar sokaklargelen gidenler şeklen hatırlatır zamanıyaşam mücadelesi,su misalı akarlarEsnaflar da kaldırımları temizlemektehergünkü rutin işleri yapmaktalar.

...Aha tramvay geçti dakik vasıtalarikincisine hızlanmama ihtiyaç vardakikalar ilerledikçe görev aksar

...Tramvay boş oturulacak yer çok sağa oturdumİlk durak mithatpaşa,sonra zeytinburnuSondurak anonsu yapılmaktaGözlerim,boş alanda yerleşmiş roman kardeşlerÜç beş aile var bügün,pek kalabalık değil sahayaşlı bir teyze,azca genç kadınla topallayan bir kızSediri kurmuşlar çimlere,ağaç altına sabah kahvaltısıDüşler bir birini kovalamakta,tramvay çoktan durmuş yolcular inmekte

...Hızlı hızlı merdiven çıkışı,otomotiği bozulmuşSağ giriş havalimanı,aksaray sol girişÇarçabuk bir geçiş ve hızlı adımla merdivenlerden inişHazırdaki kalabalık uykulu gözlerle karşılıklı bakışlarHergün aynı vaziyette ters yönlerdengelecek metroyu gözlemkete,beklemekte

...Metro kalbalık değil,ilk durak merterİkincisi davutpaşa yıldız Teknik üniversitesi kampüsüYine sağ tarafta,ayakata güzümeilişen her nevarsa kayıt altına almaktaTerazidere,ardından istanbul şehirlerarası büyük otogarıİnen iner,binen biner soru sorulmazolmayınca da cevap verilmez

...Kartaltepe durağı daha sonrası sağmalcılara



Bir göz attım etrafa,köprü altındayine roman kardeşlerKüçük küçük çaputtan yapılma çadırlarBir aile,baba ayakta,hanımyarım oturşta ve iki çocukÇocuklar üç dört yaşlarında,büyüğü kız küçüğü erkekÜstleri kirli ve yırtık rerkekyarım gömlekli aşağıda pipisiAniden atladı ablası,baba seyirci,anlaşılan paylaşım aş kavgasıMetro hızla yol almakta,çocuklardalaşırken gözlerden kaybolmakta

...Sağmalcılar metro durağındayım,davrandım adımlarımla aşğı inmeyeTam bu esnada aşağıdan yukarıyaçıkmakta olan bir güzel çıkmaz mıGüzelliğine hayran kalsam daGözleri bana değil başkasına....................zaman hızlı akmış meğer bu güncemden daha hızlı nazlı izli.

Süleyman Kaya



Güne Merhaba

Yine bir gün doğuşuTan ağarışı baştanSessizlik rüzgarın sesine karışmışYeni bir gün doğuşu

İçimde yine garip bir hüzünSisler içinde kaybolmuşumSancılı bir doğum gibiYeni bir güne merhaba

Her gün doğumu yeni bir umutAçan bir çiçek yeşeren dalHayata filiz veren tohum gibiHer günü yeniden yaşamak

Süleyman Kaya



Günortası Karanlık

gülüm ben sana mecbur değilimmuhaceriyetten olmalı güzelimmecnun olmadıkça sevilmemeliaşk,sevgi ağır yük kaldıramıyoruminan seni bu halinle göremiyorumben seni göremiyorumgünortası yüzün bana bulanıkdışımdaki aydınlık da karanlıkdeşme tahammüllüm yok iri sözlereinan tane tane de olsa duyamıyorumben seni düşünemiyorumçekil günümden aydınlığımı göreyimdüşlerime engel olma düş görüyorumemekçi kadını düşlüyorum tezgahın başındabayramlık alacak düşü aylığında maaşındayetermi ki bir takım yeni elbisyeyoksa çalışsın mı bir daha ki seneyeya anne babasıya kardeşlerivarsa bir sözlüsüiç güdüsü makina başı düşütezgah başı düşleri tere karışık düşer düşlerişte aşkım,işte sevgim göremediğim kadınımıgün ortasındaki karanlıklarda görüyorumolsunnazlı olsuntarladabir köy çeşmesi başındadavarlar sürüsü arkasındaeteğini beline bağlanmış çamurda ayakkabısızgönlü fokur fokur fokurdayan köylü kızı-kadınıyarın öbür gün ayşe ile memedin düğünü olacaknazlıma bir takım elbise gereknerden nasıl alacakali dayı borç derdindefatma ana aş derdindenazlı kız eskileri yeni yerine giyme derdindeya sensen emeksizce emek peşindesinaşkı yalandan,sevgiyi talandankapma derdindesin güzelimçekil önümden günortası aydınlığıma mani olmaseni sevip sevmediğimi sormaben sana mecbur değilimseni göremiyorum sözde sevgiliminan içimdeki düşlerle sana değilimben başkasını engiline rağmen rahat görüyorum.sana karşı öpüyorumemekçi kadınımı seviyorumnazlıma aşıkımgünortası karanlığa karşın aşkımı yaşıyorumdüşlerimle huzuru buluyorum



ben aşıkımı sevgimi yaşıyorumdüşlerde de olsaama sana değilinan sana değilolsunfakir de olsaköylü de olsaemekçi de olsaaşıkım,seviyorumçekil önümden günortası etme karanlıkbırak önümü göreyim.............seni değil o'nu seviyorumyanımda,önümde olsan da yine göremiyorumgünortası güneş baliğ kamaşmıyor gözlerimaydınlığıma engel oluyorsun.saflığımı özbenliğimi beni benden almaya,koparmaya gözdikiyorsun günlü güzel kız.İnan o'nu çok seviyorum.aşikar günortası karanlık da olsaSeviyorum.

Süleyman Kaya



Güz Yaprağıyım Ben

Şarap içmem ki, yıllanmışın tadını bileyimSufi de değlim; çarşafa örtünmüş kalbinin bana vugunluğunuAnlayayım...!İçmemiş olsam da şarabı,Dergahta da yaşanmamış sufiliğim de olsa;Aşk şarabını içerim,Teninin kokusundan bana tutulduğunu anlarım ....Oysa ki ben çok erkenSende epey geç geldin...İkinci baharımı yaşıyorumİlkyazım fazla geride... ...Güz yaprağıyım, dalımdan kapacağım anı;Sallanıp sallanıp yere düşeceğim zamanıBekliyorumYa sen...!Sen ki, ilk yazını yaşıyorsunTaze güllerin çiçeklerin varDaha çok göreceğinGüneşli günlerin var senin ...Güz yaprağıyım benAşk şarabını çokça içtimTenin kokusundan anladım ki beni şeçtin...İnan kalbimi yeniden,bir de sen deştinGüz yaprağım ben,dalımdan düşeceğim anı beklerim

....

Süleyman Kaya



Ha can can!

Ha can, Hacerimi gürdün mü siye hayran

'Ben siye kurban,Ben siye hayranaz biraz kulağıma seslen siye kurban...'

Ha can can!Haa cer imi gör dün mü üü üü!

'Haaa!Canım o cano kurban sen misenben siye hayran?Sen hançer kullanırmıydın gur bansöyler mi sen,sapi simi nasıl kardaş kur aban? '

Looo!Can can canım siye!Hançer değil,Hacerim kayip derim siye...

'Hoooy hoy cano can!Vallah kurban,Billah hayran,Günlüm viran,gözlerim hicran,hicranne hacerini,hançerini ne kadını göriyembaksana nasıl yürü yem siye hayran...göremem nazar bana haram....ben siye kurban....! '

Eyvallah kurbanben gidiyem demek sende benim gibi görmisensen kör mi sen hayran!

' He kurban aslen Amedliyemsedi sed nediyem çavreşgirtiyem *? .................eyvallah can can!

* Şarkçıbanı-gözhastalığı)

Süleyman Kaya



Haberin Olsun

bir söz söyle anlaşılır olsunbir laf at bana içim köz olsunkaç güneş vurdumah yüzün solduondört ayarda pazardasınonsekizinde taclardasınyirmi iki ayar be yarsınhadi söylesöyle benden başkamah yüzüne cemalinekalbini kalbine mıhladı mıseni gönül pazarında mezattateni bahtı satın alabildi mibir göz eyle yakıcı olsunbir fal aç içinde kalbim olsunsen ayarda ben dardayimsen arda bense nardayımyirmidördünde ayardasınikiz kulelerin yıkılmadı halabilki ben intiharına daldımonları ben yıkarım sevgilimhaberin olsun kalbim sana heba10/01/08

Süleyman Kaya



Hadi be rüzgar

yemişlerimi taze sele sepetegüllerimi koydum deste desteçiçeklerimi sunamadım o destemeyvelerim ağır aheste ahestehadi be rüzgar az sabret

esme rüzgar esme

nazifim az sorunluküçük ayşem daha bebeyusufum yeni efemdelalım kızım vefamnurum sevgim gururumhadi rüzgar az sabret be

esme rüzgar esme

yalvarmıyorum elbetzamana varsa mühletmezar bana yar illelebetbu dünya bana olmaz külfetsana etmem mihnethadi rüzgar az sabret

hadi be rüzgar az mühlet

sevgiyi yerim tek nimetgönlüm de yok ki husumetarifsen sana hoş meziyetkalpte yok fahr-u zaruretbu dünya geçici verasethadi rüzgar az sabret

esme rüzgar esme

kendini bilmeyene eziyetyaşam sadece bir rehavetkaldıramaz ki ağır külfetahiri,fayda etmez nedametsen sen olki,etme dalalethadi be rüzgar az sabret

esme rüzgar esme

Süleyman Kaya



Hâlâ O Ses (1)

Cehennem den bir günsadece kırlangıçlar vik vik laşır havadayeri gözetleyerekçekirgeler gölge aramaktacaddelerde zift çiçekler açmışHer yer asude,ruhlar gezmekte yaşamakta

Din,töre,yöreAşiret,cehaletve kadın!Köhnemiş,paslanmış zincirlerpervasızca boynuna geçirilmişırzınaegosunun tatminisadist mazoşist ruhiçin herşey sadistçe,şeyh, ağa ve militarist!...

' alooooo! 'efendim

'...adım melek..kurtulmak istiyorum.sana varmak istiyorum..'

evliyim, çok sevdiğim bir eşim, iki kızım,iki oğlum varben seni alamam.almam da mümkün değil...Kandıramam melek!

'...çok korkaksınhaydi sana eyvallahkendine iyi bak...'

lütfen ayrılma!En son sözütekrar et!

'...Kendine iyi bak! '...

İçime girdi bir sancıbu söz yöremize çok yabancıÖz Türkçedir acaba,Kimin harcı?doğruyu söyle nerden satın aldınhangi konaklardan,kimden sana takı,bu inci...

'...köyümüz dicle suyu kenarına kurulutek ağaç yok,etraf kupkuruokul da yok jandarma karakolu kurulu



Aldandım... bıraktı gitti...ölüsonradan gördüm pırlanta eşi varbir de oğlu...küyün en güzel kızıyım adım melekgençliğimi,güzelliğimi körpeliğimialdı götürdü kahpe kör felekGün çok sıcak,umutlar bir bir tükendibenden çoook ırak!Dicle suyu serindir uryan atlaman gerek '...Durrrrrrr MelekBiraz sabır etmen gerekKalbime danışıp seni görmem,gözlerine,saçlarına...dokunup,tüm yasalaraisyan etmem lazım ve erek..................devamı ileriki yazın

temmuz1995

Süleyman Kaya



Hâlâ O Ses (2)

......

zamana inat,düşünceler yarıştaayçiçekleri güneşe buyun eğerekselam durmakta mahzun haldeküskünlüğüm bedenime,ruhumaşeytanlar,meleklerle savaş haliarılar beyine her hücresine sarılıbir bir ısrır,acılara kulaklar çınlarçıngıraklar,sarmal sarmalamaktaMelekler çaresizŞeytanlara maruz,inasandan ummarı,karşı taaruz

Alooooo!...buyurun, konuş melek ''...yolunu bekledim,kızlarınlaçeşme başı,umutsuz kaldım gözyaşlarımlagizliden çaldı kulağım,köylü sırrı, işlemişim günahıannem babamdan töz,yakın köylüden söz kesmişler bensizyarından tezelden,çeyizsiz taçsız,duvaksız giderim sesizSaçsız, bir ayağı da sekeli yarı deli,İstemediğim biri,Dicle suyu serindir,çektiğim bunca acılar derindir.Atladım suya bir iki kere,bu dere tanıdık benden yana yanabedelsiz alamam,bir taş bağla kemereanladım ki kaderde yazılı,nasibim,az saçlı,yarı deri,bir ayağı sekeli...li oğlanabenim adım melek,küyün en güzelikaderde yazılı,... askeri,ardı sıra bir deli ayağı sekelisen bir korkaksın,bir kere olsun bana görünmedingörmedim yüzünün cevheri '

melek yüzümün cevheri neylersinsöyle,allah aşkına ünlülerden kime benzersin

' kız arkadaşlarım bana 'perihan' derlerhülyalarıma kıskanırlar,... şaçlardan,kaşlardan benzetirlersöyle sende hangi erkek ünlüye...'

Kadir mevlam kadir ine kadir eylemiş.tanışmamıza sebep olup,engeli de O' koymuşMelek yüzlüm,sabret,güzelliğinle ikna et anneni babanı

' büyük şehirde yaşama idealim,özgürce dolaşmak,konuşmaktı hayalimallah sizi gösterdi artık sana da kalmadı mecalımkirlendikçe kirlendi bedenim isteksiz bedenlere hamalım...'sana eyvallah,karşıdan geliyor annem kapı tokmağı çalmaktasana kalmadı zamanım...Sana illel ebet var selamım.Bağışla,telefon kızı değilim,gerçek hayatta buluşmaya kalsın candan büselerim...'



Güle güle meleğim.Çare buldukça küyüne,sana uğrarımDostça,yavruca kardeşçe,nasıl istersen öyle okşarım!bahtın açık olsun küyün güzeli meleğim...Meleğim,meleğiiiiim!............

Süleyman Kaya



Halk Müziği(m)

en iyi arkadaştürküller miallah aşkına isim yeterlihalkın öz malıali tarladaarzu mutfaktadinler erzurum'dan edirne'dendiyarbakır iki dilden tek yürektenmemur masa başındanalan nişanda,kınada,düğündehasan hüseyin mehmet aligurbette,askerde,atölyededört duvar arasındakarlı,yağmulu, ayaz gündehay allah...sinyine parazitanteni çevirmek lazımpilleri de zayıflamış olmalıantika olmuş, hava yağmurlu,biraz rüzgar variç anadoludan yozgat yöresi bir türkü çalıyordunida tüfekçineşet ertaşçayelinden öteye gidelum yani yaniarkandaki sepete ben olayim hamalimardin kapi şen olur le leedibi degirmen olurburalarda yar seven mutlaka verem olur.sivas ellerinde sazım çalınırbitliste beş minareberi gel oğlan beri gelserhat ilinden çobanoğlumaraştan aşık mahsuni şerifoy merik merik......ve daha nicelerisilifke oyun havalarıedirne yöresinde bir türküege yöresi zeybek, efelerden oyunhavasıerzican mıali ekberçiçeki dinleğinkalpten biraz da inleğinhalk müziği aşım suyum ekmeğimvarsa fazlasıyla yorumlayarak ekleyinişte anadoluişte halk müziğim.........

Süleyman Kaya



Hangisi

Resmi çizilmemişsözler dopdoludüşler meşgülbiri olmadan diğeri doğurmazmüziksiz aşk olur mu.aşksız müzik söylenilir mi?hangisi doğurduhangisi doğurganbiri çarşaf diğeri yorganaşk kalptenmüzik dudaktandudaktan kalbe,kalpten dudağa............ölümsüz resimler!sürekli açık cebimde saklarımbirini çalar,diğerini yaşarımbiri annem,diğeri babam ayrım yapamam!

Süleyman Kaya



Hasankeyf -Hısn u Kehfim

Ben bu zamana asimana bakarımDicle suyu kanım, şah damarımkimler kurdu,kimlerin asıl yurduyüzlerce yıllardır köprün kuruluHısn u kehfim

usta çırak minarelerin ayaktaimam avdalla huşuyla yatmaktaBirdeğil üç kale,her kale şahesertarihinin gizi mağaralarında geçerhesin u kevirim

tarihin beni aşaranlat şuan kim yaşarKitabene,dikili taşına sorsaldıran rüzgar çokmu sert eserheskifim

ha eski şehrim; anlat banakim hangi gözle sana rebenabakar durur, ihtişamın yüreğimititretir,gözyaşlarım akar herdemieski şehrim

masallarımı süslerdi eski ihtişamınşeytanlar yarışa girerlemiş, amaç yıkımınBu gün sen ne yaptın,ey şaytan kardeşEn büyüğü ben köprüye taşı koyerkenyıktım ne güzel iş değilmi şeytanca iş...Masal kentim

ey halkım,güzel hasan keyfimşeytanlar tekrar yarışta vekilimarta kalan köprü kalıntılarına elmas taştatamamiyle sulara gömülmeye yarıştaGüzel hasankeyfim,...hüznüm ve keyfim hasankeyfim

Süleyman Kaya



Hasret

ellerin ellerimde bırak öylece kalsınmecnun leyla misali gözlerime bakmasallar kıskanır bu sevgimizetarihler asırlar geçse de bilehep seni bekledim o sahillerde11/12/2007 Bayram AYGÜN

Süleyman Kaya



Hayat Acımasız

sokaklardayım kediler gibiköpeklerle beraberbarbarca karıştırmaktayım çöplerikutu kutu,poşet poşet yalamaktaköpekçe,kedicekardeşçegah havlayarak,gah hırlayarakÇöplükleri karıştımaktayımPoşetler,kutular mahküm etmişsenibenihayat acımasızaşsız,üstsüzterkedilmiş,tiksinerek,öfkelenerekbakar,bakar halinekirlenmiş ellerine,yüzünetekrar,tekrar bakarakUzaklşır,uyuzlaşırköpek muamelesi yaparaklüks otusunun tekerindenüzerine kirliliğinikirliliğini,pisliğini sıçratarak uzaklaşırsendenbenden....hiç acımadan,acımasızca sürüm sürüm sürükleyerekUzaklaşır,uzaklaştırır mutluluğu,hayatı,sevinçi yaşamısenden.benden!Hemde acımasızca!............

Süleyman Kaya



Hayata Bakış

Hayat ne garipBir acı bir tatlıÖlüm ile Yaşam iç içeSevinç ile Keder

İç içe olmuş bir kardeş gibiHayata direnen Yeldeğirmeni,misaliAcıyla yoğrulmak,tadına varmakmışMeğerse tadı Acıyı yaşamakmış

Hayat bir GaripAn olur yaşamak bir masal gibiBir varmış bir yokmuşAn olur yaşamak kayan bir yıldız misali.

Süleyman Kaya



Haziran

Tanrıçalar bakirerahibe soppho okulucoşkusuz,susuz kızlarAda da midilli de yalnızfeministçe lavsız eda,ısı sız adaRahibeler bakireHazır anı gregoryen asurca,cesurca dişledi işlediyirmbirinci günü takvimeısı ayı haziran,hazır anınOlsun!Kadınım,ısır erkeğiniSarıl,sarmala,Okşa okşaya bildiğin kadarkıskansın rahibeler,tanrıçalarJüpiter,,juno ya yansınitiraf etsin tanrıçaya aşkınıRahibeler, tanrı çalar bakirekalsın,soğuk sularda sönsünruhlar ban da yatsın uyusunSen yala!Kadınım,lavları yalaMi dilli dilin yansınOkşa erkeğini, dikle memeleriAda olsun göğüslerin ıslansınHazırAnın,ayın az,güneşin bolcaışınları gözlerin deYansın!Doğru sun tenin yansınSarııl bana erkeğinemeşale siz olsunÖp beni,ısır benibensiz asılı dursun güneşAy uslansın utansınRahibeler,tanrıçalarterpandros,arion,alkiosyazsın,cesurca yansınruhlar!Haziran ayin da anın olsunGöğüslerinde,dudaklarındaBıyıklarım,ısıran sakalımOlsun!Kadınım!Seni okşayan,sarmalayanVolkanını yalayan dillereHaziran ayın, mu dilerinolsun hazırındaHazır an da öpsün kadınım! !Olsun,bakireler,tanrıçalarBakir kalsın!Bakir kalsınTanrıçalar,rahibeler!



..............

.............

Süleyman Kaya



Helo Can

Bak sana ne diyecemAdini madini sormiyecemBorc morc da istme yokCebim delik gönlüm tok

Helo Can

Vallah suale haziremHem begem hem veziremHemi gördigim okunsunTümi yaşadiğim olsun

Selo Can

Sen engelizce bilirmisenGörmişsen hemji duymişsenNuhun adini engelizcedenCudinin adinide arabiden

Helo Can

Viii bumi senin sualinNuh kürdi 'Nuh' yani yeniCudi de kürdi yani jiyaniEfendim söylirem ki yeni hayat

Selo can

Olaki ilkinin çoğini basit sormişimAğirini sonrasine ahlakimdir birakmişemBilesinki seni yevaş yevaş alıştırıramMatematig degel hemi coğrefi sorirem

Helo Can

Eee! kuranime hiç korkmiremHakiki sorarsan metematigi bilmiremEn nihaye kulaktan dolma degildirYaşdığıma,gördüğüme dilim çengeldir

Selo Can

Günehi benden gitti, senin o zamanAğri dağinin asil adi hengi zımanDicle u Firatin köken dilini ekliyemİbrahim Halil köken ismini bekliyem

Helo Can

Sordigi suala bakHerdemi dilimde,kalbimde ider lak lakAğri kürdi yanem ateşi volkandir yanar başi



İbrahim kürdi Brê him,*ibranucanun babasiDicle de kurdi tij yanem keskin nehirlerinyaşlanmış dert görmiş annesiFırat,hakikisi kürdi furhat yanem fokurfokur kanayan akan suyi demektür.........hemi yakinin yoksa gitkardaş,hemi bu yerleri yakin dolaşkim burda yaşar,eder aşa,ekmeye uğraşAllahine kurban,men siye hayran sengidiver de işine,senin elin engeliziyle neverirsin uğraş,ne gelmişse ondan gelmişbu baş ağrisi,bu dil hirsizliği engiliziBenim adim engelizi degil,'Helo Can'Halil Can' hemi kurban,men siye heyran! !Arebiden Brê him'e Halil eklenmiş ibranicekarişmiş,kariştirmiş. A,Braham olmuş.Benim adi de Brê him' in sonrasidir.Yanemneslidir,Halil ibrahim olmuş,Halil cansen eklmişsen bir 'o' bide can OlmişHELO CAN! Olsin Bana Nosican (Bana afiyet)

Süleyman Kaya



Her Kişi Âmâ Değildir

korkuluk topukyolculuk sönükkolculuk körükama yürümekteaza çürümekteasa çürümekteönüne geçmemeliğim yaşlı olabilirözüne geçmemeliğim taşlı olabilirağına düşmemeliğim haçlı olabilirgeçmek istediğim her kişi ama değildirsevmek istediğim her kişi ana değildirsermek istediğim her kişi aba değildirneden olmasınniçin olmasındiren olmasınkorkuluyor olamaz mıyımsorguluyor olamaz mıyımtörpülüyor olamaz mıyımçokça duymuş olduğum bir sestokça soymuş olduğum bir seshakça yolmuş olduğum bir sesnekes olma oğul sevgi saygı satın albekes olma oğul şavkı darda zatın alher yerde ve derde olasın ben hamalmuhakkakmüstehakyekünhakyaşlı olsa soydan geçmemeliğimbaşlı olsa boydan geçmemeliğimhaçlı olsa zordan geçmemeliğimdüşlerle baş başa kalmış biriysesüslerle baş başa takmış biriyseközlerle baş başa yakmış biriyseolsunözsünöpsündüşüncelerine saygı duymalıyımetkilememeliğim oldürsün ölmeliğimelinde köpek tasması dolaşık bir garibankesin ama değildirbir hanımbir hatunbir beybir gençolsun bunlar korkak ordusuhasıl hobi it'isler yavrusugerçek fobi insanlar yavrusupsikolojik nevrotikne polisi narkotikher kişi âmâ değildirama yeni de geçmeme korkusu varsevgili ise önümde yürüyen yar



elinde ne tasma ne de dirgen varyaralı yüreğim hazin yamanhadi sen yavaş davran zamanbu hava ince serindir azmaner kişi ama değildirsırtı dönük seçememyolcuyuz onu geçememdüşlerle arı sezemembol ser yoluna kurbanyol ver yoluna kurbankol ver koluna kurbanben kişi âla değildirher kişi âmâ değildirfer kişi ama değildir........ yürü güzel seni geçmemeliğim.hadi yar yürü seni hiçte üzmemeliğimdaha sevgiden asla taviz vermemeliğimHer kişi âmâ değildirFer kişi ama değildirben kişi âla değildir

Süleyman Kaya



Hey Koca Adam Hey

yukarıdan aşağıyaaşağıdan yukarıyatoprağın derinine inen,öz suyu en ince dallara,yapraklar,çiçekleretaşıyan dolu damarlarasormak lazım

koca ağacım

nice yıllar,bu cefalargörev ve vazife aşkıkır düşüşmüş saçlarayaşlı yüreklerekalem tutan ellerekaralanmış defterebakmak lazım

ulu çınarım

yeni doğan bebelereSalih torunlaragenç evlatlarapırıl pırı nesillereal al yanakalara öpücüklerserin gölgen LAZIM.........Emek verdin yeterartık emekli olman lazımkoca çınarım,emektar RafetAbim...!

Süleyman Kaya



Hırkam Arkadan Yırtık

Ahah ki ahyorgun yüreğim sana danışayımsönük gözlerimin içine bakayımseken ayaklarım yürüdüğüm yollara kedereüzerinizdeki hantallaşan bedene derbederekimin için bu yorgunlukdoğan güneşleribatan aylarıgünlerin kısagecelerin uzunhayat dedeğin bu mu

vahvah ki vahdaralmakta dimağımlaçkalaşmış eklemimkalan dişlerin bir kaçı sallanmaktasana olmayan şaçlar yarıya ağarmaktadudaklar da uçuklarkulaklar hış hışlaryaşam dediğin bu mu

ofof ki offher söz boşiki elim hoşkos koca kafaneyi neleri kaldırdın rafa,iyi anlaki bu dünya bi vefasol elim yaptığın hizmetler onlarca sayısağ elim karaladığın defterlere kaç yazısert tatlı dil kardeşimçilekeş söz aş sırdaşımömür dediğin bu mu

ohoh ki ohsırtım daki hırkamaöz benliğimi saran hırkam arkadan yırttıkişte bana tek katıkyalnız ilk bırakıthırkam arkadan yırtıksevilere hep en önden baktık.......arkadan yırtık hırkamolur musun bana ebedi yamasız kefen!

Süleyman Kaya



Hilbijartin-Seçim

Hilbijartin

küm sor ê dik bakir li hemü mirişkakömbin werin em herin cem pisikaem ü pisik xwe bavejin baxtê küdikade em paşayê ki rakin bi diji ruvi yaidi iro hilbijartin ne xefiye hişkeriyehür kür ji hemü aliyan ve gür züriye...................................we erişkê li şêrade hinek ji talan bibe bahre me binav heyvanaay üyiay üyilimê nê limê hawarê em text bigrin bi lezçi bi hêzçi bê hêzçi bi rêzçi bê rêz

ne xweşiye hilbijartine yê kü em ketinê

Seçim

al külahlı horozdan tavuklara tez fermanlarhaydin hepten kedilere verelim merhabalarbiz ve kedilerin yegane temel dostu köpeklerillaki bir lider seçeriz tilkileri ederiz tarumarşimdi şeçim zamanı gizli değil herşey aşikarince derin duyumdur her yerden kurt uğuldar................................aslanlara nizami bir taarruztek umut talandan biz ismen hayvanlara azı paylarahlar vahlarahlar vahlarbize değil bize imdat koltuğu kapalım son hızlaha taraflıha tarafsızha edepliha edep..z

Süleyman Kaya



Hiro şima

hiro *ser pê şuşt sipi pêke toşima* agir da ne roni pêke toçu go *ku mezê ma na ga* za kidu dih niv ton little boy zaro ki

Şampuan otu

şampuan saçlar yıkanır düşer bitler yeniğimumlar ateşlendi aydınlık değilmiş gereğibakmaya ne baksın doğurmaz öküzmüş meğeronbeştonluk çocuk yaşındaki çocukmuş meğer

02.04.2007

* şampuan otu,eskiden sabun yerine kökleri kurutulup iyicene havandadövünüp,uflayıp un haline getirilerek şaçyıkmada kullanılırdı.Genellikle kadınlarkullanınırdı.** mum*** ga,öküz,na ga za,ökür doğurmadıki,meğer,kim*** *çugoku(kürtçe talafü aynı, mana -bakmaya ki-) şehirlerin bulunduğu bölge olmalı

Süleyman Kaya



Horluyor

it hafif ağıra konuşuyorağırla ah/ıra ama gidiyorhorluyoriçi kara dış dişse beyazusLan uslanmazsa o haylazhorluyoreşek ha eşek otlu nisanşu despotlu spot ölü insanhorluyorhorlayan horluyorsa eşikadın erkek öder nü işihorluyorkora kor hora hor horlarkensen bir de O onu kollarkenhorluyorolsa olsa ölüm kurbandırsorsa sorsa gülüm olandırHorlasınaman ha anan horlanmasın........................10/07/07

Süleyman Kaya



Hoş Seda

muhakkak ki duyuru(la) caktı Oduyulan ses ilkkez duyuluyorduduyulunları sesli sessiz duyurmakhangi ruh ve beden dayanırdı kisevgili serveri ruhi halete seren sersemleyenO ses aradaki ara hiradaki mağara asude uğrakdelirmek 'delidir' dedirten ademoğlu O kiyeni öndere ' oku o'nun adıyla' müjdeliyordukaranlıklar aydınlığa yalvarma telaşında garkoldu rehberi HUDA!

Süleyman Kaya



Husnüniyet

bindim beyaz bir ata düldül misalı uçarakgördügüm iyiye güzele cemale boyun eğereksıkılan kurşunu atılan oku hoş karşılayarakatılan çumuru hoşgörür temizler es geçerimbir yolcuyum yolcu yolunda gerek diyerekhüsn u niyete sarıldımhasan ve hüseyin de ziyedesiyle şümul buldumbir yolcuyum zamana har vurup harman savurdumhusnü niyetle geçen sefil ve gafil ana üzüldüm

Hününiyet

bindim beyaz ata düldül misali uçarakbütüne ihtişama gördüğüm her güzele ahengene kadar güzel yaratılmış diyereksıklan kurşunu atılan oku iz bırakmamayan çamuruhöşgrüyle karşıladımbir yolcuyum yolcu yolunda gerek diyerekhüsnüniyete sarıldımhasan ve hüseyinde ziyadesiyle şümul buldumben bir yolcuyum demedimzamana har vurup harman savurdumhüsnü niyetle geçmeyen gafil fiile üzüldüm....01/02/2008

Süleyman Kaya



Israr yok güzelim

Kristal su bardağıçokça yudumlanmışdudak izlerindenolduğu besbelli

Hünkar,sultan bir sipahiahi içmişse dahiiştahım yok gönlüm toktek damla suyumu etmem zayi

Ben topraktan çömlekletahtadan bol kepçeyleçömleğe çanağa var sözümkana kana içerim, ısrar etme güzelim!

Süleyman Kaya



İçimdeki ben

içimden bahara seslemek geliyorbağır bağıra bildiğin kadarağla ağlaya bildiğin kadaryeter ki ağlatma.......beni'içimden geliyor sesli bahara bağırmakyalvarsam da ne fayda o geçmiş bahardıriçimdeki benim ben ahu zarım bende bendirgeçen bir günü tamı tamına hatıra tatmakben, içimdeki ben isem ben selam sana bendün bir kedi yavrusu gördüm sokaklarda benlüks bir otonun arka tekerleği gölgesindebelki sevinci neşeşi yerinde gözü annesindeyaşar mı acaba nesli zar zor gelmişse bugünebaharları yaşayacağı miyav miyavlacağı Muhakkakve öleceği de filhakikat gözleri kapalı doğmuştubir anne yüreği okşayıp bağrına basmıştı......hey ben!sen ne zaman vardın gördüğün yaşadağın gerçeköleceğini de hiç ölümü gören varmı Allah AşkınaÖlmek varsa neden gören olmadı bügüne kadar ölengerçek ölüyü gördün hey sen!içim de ki ben bahar dedeğin yalancı bir gerçekdölveren her özlem görünür zar ziyade bir çiçekdoğum ve ölüm bir yudum sudur her cana içilecekiçimdeki ben ölüyüm ben yaşamadım kim bir bedensen yine de bahar sandığın vakte bağır bağırdığınKadar kader!Bir çukur bir yarık bulduysan da sana çok yeteriçim de ki ses,bağır bağıra bildiğin kadarağla ağlaya bildiğin kadarsen yoktun yine yoksun senişte bu kadar kaderbir şeyler var o da bir gerçek....

31/07/07

Süleyman Kaya



İki yüzlü çok ruhluyum ben

yüzlerden biri kara,diğeri beyazkarayı beyaza, beyazı karaya boyuyorummağara tavanına kardan adamı çiziyorumyüzsüz olmaktansa iki yüzlülüktür tercihim

şeytani ruhlara akıl erdiremedimilahi bir ruha eren olup eremediminsani ruhlar tamami bende mevcutruhsuz yaşamaktansa ölüm hak sükut

İki yüzlü çok ruhluyum benşu yüzsüzlere,ruhsuzlara akıl erdiremedim benhulkiyatı olan her mahlukta tek ten iki yüzruhsal alem her bene mahsus ister ünlü ister ünsüz

iki yüzlü çok ruhluyum ben rahatanlamadım anladıysam işte budur hayather yaşadığım günde vallahi olamadım ruhen rahatfakirlik kalbime kurdu yıkılmaz padişaha tirana payitaht

iki yüzlü çok ruhluym ben.....................................ya sen?

20/06/2007

Süleyman Kaya



İstanbul

dün sana bir selam verdimbugün senden almaya geldimgalata köprüsündeki sana bakışlarım kalsıno bakışlar değerdi değerse istabula kalsınben kendime ağlarımsen bana ağlamazsınsana ben gülümserdimtebessümlerimi almaya geldimben kendime ağlarım istanbulyörük kızının ayakları bu asırda çıplaksarıkeçili oba yayladan ovaya iniş yasakben sana ağlarım yörük kızısen kime gülersin istanbulkemankeş de kemanlar çalınmışmaziye bir selam verilmiş isim kalmışben bir selam vermiştim sanaselamımı senden geri almaya geldimverdiğim değer kalsın sen değersin istanbul

............Nazif kaya 17/12/07

Süleyman Kaya



İstanbul Yağmurlu

bugün İstanbul yağmurlu yaşlı gözlere naziredün bu kaldırımda koca bir ağaç yaşardı diri dirigölgesinde çocuklar oynar dallarında kuşlar uçardınazice vahşice kesilmiş ona ağlar gözü yaşlı çocuklarbugün istanbul ıslak kaldırımlar da taşlı kalpler doludün bu kaldırımlarda yapraklar sallanırdı sarı yeşilceyerde kör bir kütük insanlığa bir ayip yolu ruhlar ölübugün istanbul yağmurlu yürekler dipten çamurlune id ersin kerkükü musulu yurtta gözler sulubugün istanbul yağmurlu yürekler dolu dolusulukule yedikule zeytinburnu şabanağa balataeminönü saryaburnu haliçe baş bağlamış galatayalandan mı ağlarsın diyarı bağdatabugün istanbul yağmurlu saç baş yullayanlar dolutophane saraçhane şişhane karalar bağlamış karaköycahaloğlu sulatanahmet ayasofya süleymaniye bitapkadınlar çocuklar kimsiz sahipsizağaçlar da çiçekler yok yapraksızsahhaflaçarşısı çiltsiz kitapsızbu yerler ıssız kaldırımlar ağaçsız kuşlar dilsizbugün istanbul yağmurlu şaşılı şaşalı gözlere naziresulukule susuz İstanbul sus süszüz..................nazif kaya 17/12/07

Süleyman Kaya



Kaçıncı Kuşaktan Sayılırız

bolca demirli kelebek resimlikemer belimde parlak ve simliher gençten mutlak biri mimlialtmışsekizinci kuşaktan olmadığımız bellisanayi devriminden sonra doğmuşuz besbellinerdeler şemsi mihri usta karındaşlar belibelli*kemerler inceldidevrimler inlerdikuşaklar din derdimilenyumlar zadeleri bolca doğurdufelsefeciler üflerler akça yoğurduseni anan devrim bir kadın doğurdukacıncı kuşaktan sayılırızkancacı kemerden kasılırızmangacı timlerden asılırızkuşaklar zararekmekler nazaremekler pazarne altmışsekizne de milenyumizyer hava su küremizişte bu kuşaktanız biz............adem baba havva annemiztoprak buşaktan sayılırız biz

* şemsi-mihri bellinin bir dergisini okuduğum için okuldan cezaalmış-uzaklaştırılmıştım.

Süleyman Kaya



Kadın Ağlarmı

Ağlayan kadın olursa,bulutlar kıskanmaz mıGözyaşlarının kaynağınıbilen(iniz) mi var..ve kadın ağladıkçagöz pınarları gür akar yanaklardan yılan kıvrımlı süzülerekıslanan kirpiklergözler gökmavisiolunca daha da coşar damlalar al al yanaklardan geriye izler bırakarakAkar,Akaar akaar bilinç sizcekadın ağlar mı?..........................

Süleyman Kaya



Kadınım

Bunca tapınaklar,mabetler boşunaTanrılar kıskanır senden,güzelliğindenHeykeltraşlar taşa,Ressamlar kağıda,şaiirler sözcüklere,zerafetini düşlediller.Aristokratlar,Krallar,Hanedanlar...... ve diğer erk sahibi kişiliksiz kişiler seni egolarının tatmini,zevkleri için süslediler.Kadınım... diğerleriYani biz ve bizler!Bir anneBir eşBir arkadaşBir yoldaş olarak gördük,taparcasına sevdik...Her hanede tapınaklar yaptık,SofradaBanyodaYatakta

Bizden biri olarak,sevdik birbirimiziKadınımTaptık.Taptık,TaptıkHiç usanmadan,Kıskanmadan sana taptıkKadınım

Süleyman Kaya



Kadınlar Pazarı

Peynir,et,sucuk,salam,pekmez çokİstanbul! un ortasında fatihte bir semtAldanmayın erkekten ziyade kadın yokSiirt,bitlis,batman ve mardinli den kement

Her şey doğu ellerimden ithalUcuzluk var,hijyenik sağlık bi mecalKavun karpuz günlük gönüllere şenlikTane tane satılır ceplere bir kaç binlik

Ey inasnım nerde olursan olİster doğuda ister batıda olSiman bana tanıdık,çekemem yabancılıkYerde kurulu iskemle,bağdaş kurmuş..............erkekli dört-beş kişilikmasada dama,tavla ve pişpirik,doğulu kişilik

Yıllarca öncesi kuşadası kadınlar plajındaBir kaç yabancı,incili elinde,haçı boynundaTürist oldukları her halinden belimasasında kitabı,önünde soğuk birası,................iskemlesinde santracı,bağdaş kurmuş genci,yaşlısı kadınlı erkekliüstler çıkarılımış güneşi depolayarak ithalinesoyunmuş!

Biri güneşten kaçar,Diğeri güneşi depolarBiri bitkin ve yorgunDiğeri tatmin ve olgun

Kadınlar pazarıKadınlar plajıKadınlar hamamıKadınlar çeşmesi; insan oğlunun gezmesigüneşlenmesi,arısuyundan yıkanılması,içilmesi için bulunan,konulan kutsal isimlersen kutsalsın kadınım,kutsallık sana yakışır!

Süleyman Kaya



Kaplumbağa

Tavşanla yarışan,zirveye tırmananyavaş da olsayarışın galibisen değil misinzirek kaplumbağam.....yengeç de sert kabukluçok ayaklıdere kenarındatatlı sularda yaşartanır mısın?ha kaplumbağam.....yalnız değilsinüzülme,imrenmetazıya, tavşanaaceleci halleriuğratır onları husaranakaplumbağam....senin ne kadar çapkın olduğunu,kapuğuna aldırış etmedenaşk için,neler yaptığınıçok,zekice ve kurnazcakimleri elde ettiğinibilmezmiyim kaplumbağam....seni çapkın....seni!sevişme,sahnelerinisağır ve dilsizlere sortak! tak! rap,rap'larınçalar kalp atışlarıngörmezden geleno,gözlerin varya...!yılanı kıskandırır vala hakaplumbağam....

sendeki bu kabukbende bu ağır yükolmasaydı,düşün ki, daha neler neleryapardık,Biz bize benzerizkaplumbağamVarsın tajı,tavaşn ayaklarınagüvensin..............kaplumbağam.........................................................



Süleyman Kaya



Kastamonu

Sana misafir oldukNasrullahın suyunu ikramda bulundunBıkmadan,usanmadan zincire bağlanmış bakır çanaklarınlaSoğuk sularını doyasıya tam yedi yıl içtik,içtik!

Bağlandık sana tıpkı zincire bağladığın bakır çanakların gibiKonukseverliğine ilk ikramı suyunla aşina olduk,Nasrullahtan ilkin yüzümüzü döndürdük kıbleyeSeni nasıl anlatayım?

Konukseverliğin ilkin herşeyini anlattı bizeİbadetgahların,kervansarayların ve türbelerinNakışlamış güzel çehreni,Evliyaların,ermişlerin yaklaştırmış seni yaradana,

Anıtların,konakların,saatkulen,kalen seni yetiştirmiş zamanaSelviboylu yeşil çam ağaçların selam verir insana,Güzel kastamonu,Çok güzel vede güzelsin!

Nasrullah,İsmail bey,Sinan bey, Yakup ağa,camileriHükümet konağın,Şerife bacı anıtı,Şeyhşanabanı veli türbesiMehmet Fevzi Efendi kabristanı,Yanık Evliyala türbebeleriTaşmektep,Abdurrahmanpaşa lisesi,Gazi ilköğretim irfanevleri

Rıfat Ilgaz kültür merkezin,daha nice ilim ve irfan evlerinHanlar,konaklar ziyadesi...Şirin kastamomu...!İlim ve irfan merkezi kastamonu.!

İnsanlarının bize sıcak yaklaşımını unutur muyum?Tıpkı örük gibi ilkin ekşi,zamanla tatlandın kalplerimizdeCık kadar,yaklaşmanı, zamanla sığdıramadık içimizeMantar rengi güzelliğin silinmez beğinlerde,kaybolmaz kalplerde

Dere boyunda çokça tur attık.Bir ucdan, diğer uca gezdik, gezindikNasrullah meydanı,Şeyh Şabanı Veli külliyesi,Kalendeki kuş bakışı görüntünü aldık

Saat kulesi,sinanbey,çevizli,kışla parkındaGezdik,eğlendik,arasıra hüzünlendikÇayını içtik,salıncaklarında salandıkÇocuklarımıza güzel hatıralarını miras bıraktık

Atatürk stadyumunda,Cumhuriyet alanında halk konserleriniHalkla dinledik,eğlendik hep beraber sende sesimiz yankılandıHalk pazarında,halkınla hepten alış veriş yaptıkEsnafınla aşina olduk unutulmaz şehir kastamonu!

Kel simitin,etli ekmeğin,inebolu yapraksarması,Taşköprü sarımsağın,şeyhşabanı veli zem zem suyunu



Sende güzel nevarsa tattık.içitik, yedikSeni yedik,ama sen bizi yendin kastamonu!

İnebolu,cide sahillerini de gezdik,Serin ve dalgalı karadeniz sularında yüzdükYoğurdunu,sütünü bol bol yedik içtik,herşeyinle beslendikAma tam yedi yıl kaldık, bıkmadık senden, şirin kastamonu!

Vakıf kıraathanelerinde çokça çayını içitik,Yaşarın kahvesi hayatımın bir parçası,hatırası kırkı yılı aşarHuzur ve Özlem türizm seyahat firmalarında çokça ağırlandıkDüğün salonlarında düğünlerinize katıldık

Topçuoğullarınla yönetiminle tanıştık.,Belediyenize misafir olup,sıcak karşılanmayı ve çayını içtikOFFFF be kastamonu! !Sende neler yaşamadık ki! !

Neler tatmadık,Neler içmedik,Herşeyinle güzeldinSadece bayramlarınada sıkıldık,GÜZEL KASTAMONU! ! !............................................

Süleyman Kaya



Kaybetmek İstemiyorum

Atlantiste gemim alaboraBir buz kütlesiAysberg derlerAşk dilinde yakamozkalp ateşi suda tutuşmakta

Son çıpınışlarkalbim de bir devrim oluşmaktakansız bir başkaldırışHaykırmak istiyorumnafile

Dil sözcükleri unutmuşTutunmak(tutmak) istiyorumsaçlarından ölümüne atlamakeller cansız güzelim bedenesarılmak ikimiz başbaşa ölümüne

kaybetmek istemiyorumderinlere,gözlerden kaybolmayayeşeren umutların boğulmasınayapa yalnız okyanusların derinlikerinesensiz asla güzelim............seni kaybetmek istemiyorum güzelimölüme beraber yüzelim.

Süleyman Kaya



Kayganım Sana

zeminsiz,zaman yerdemekansız alandayer yer karanlıkaydınlık günlerde de kayganım gözlerim sanasöz yersiz gönül kaydı isimsiz libaslı ruha üzerindeki çuhagözlerim kayar gözlerine,içim çarpar durur bedenine zerafetinedüğünlerde binlerce gözlerden senin gözüneçarpan nice kalplerden yine senin kalbineduyulan hislerden,sezilen duygulardan arınarakkütle kütle parçalar kopararak çarpar bedenesenin sert bedenine,kayarım sana!............................ben sana kayganım her zaman her yerde!

Süleyman Kaya



Kayıp Bir Aşk Arıyorum

Her akşam başımı koyduğum yastığa;Kaç kez sağa,sola çevirdiğimi bir bir sayarak,Geceliğimin yeniyle döktüğüm gözyaşlarımıKimin için sildiğimi,niçin ağladığımıHer kalp atışlarımı gecenin sessizliğine,Kulaklarıma soruyorum!Baş ucumdaki izmarit dolu kültablasına,Niçin efkarlandığımı, kaç paket sığara içtiğimi,Parmaklarıma soruyorum!Gece sakin!Düşler,düşünceler,Aşkın itirafları,Kocamış çınar ağacın yaprakları g bir biri ardına;Düşer, zihinlerden,bir film şeridi sarar,Kayıp aşkın ardına düşercesine,Sadece içime içimdekilerine soruyorum!Aradığım kayıp bir aşk mı?Gece sessiz,Bazen bir köpek havlaması,Bazen de bir kedi miyavlamasıKimi zamanda bir şarhoşun sesiDüşüncelerden irkiltir beni,uynık gözler,gece lambasına takılırHala uyuyamadığım belli,Kayıp bir aşkın peşine düşmüşüm,TakatsızNe yer, nede adres belli.Acımasız, uykusuz düşlerimleHüzünlü bir gece daha ve kendimleYalnız kalıyorumKaybolmuş aşkımla başbaşa, kavuşma umuduylaGözlerimi yumuyorum!

Süleyman Kaya



Kerê Raş-Siyahi Eşek

...

kerê raşkürtan bi gülik u sorkêleq ce liberma tê çê bi küve...ezê herim zozanêbiçêrim li merg u çimanêhifela/qİper bikim hifelê/qiperê hespanê.....çirok dom dike

Siyahi Êşek

...

Siyahi eşeksemerı kımızı benekliönlükte/yemlikte yarım kile arpaylaacep yolculuk nereye

...giderim yaylayaotlarım yeşil otlu mera ve çimlerebenzerim uzun etli butlu atlara.......masal devam eder.

Süleyman Kaya



Kim(ler) Özürlü

Sıkça sorulan,Karşılatığım(ız) genel bir soruKim,kimler özürlüKriter,öçüt ne,nasıl yorumlanmalıSizce,Bence,Diğerlerinceve onlarca!Bir trafik veya başka kaza,Yanlış tedavi,Yetersiz beslenme,Kirli savaş,Bulaşıcı,taşıyıcı hastalık,Çağımızın vebası sayılan hastalık,Bebekken (çocukken) geçirmiş olduğu havale,Kan uyuşmazlığı,Akraba evliliğ,Genetiksel (taşımalı) hastalık,VB!Sonucu!Herhangi bir uzvun(urganın) işlevsiz kalması mı?Yoksa!Yoksa başkaları da mıÖzürlü!Bence,Sizce;...ve diğerlerinceBu olguya duyarsız,ilgsiz kalanlar da mıÖzürlü!Asıl onlar (bizler)Duyarsızlar Özüüürlüüüüü!:::::::::::::::::::; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ;

Süleyman Kaya



Kirlenelim Biraz

Hani bir sloganımız vardıavazımızın çıktığı kadar bağırdığımızO,unutulmaz slogan!'Kahrolsun....izm,...izm... ve...işbirlikçileri!Yaşasın Bağısız Özgür Türkiye!Yaşasın Halkların Kardeşliği ! 'sadece slogan dı,sloganlarda kaldıBu güzel sözler,esintiler,beklentilerSadece hafızalara kazındı,oralardakaldı!

Bazen sol,bazen de sağelimizi yumru(k) yapar(ak) havaya kaldırır,nara atarak,koro halindeBağırır! Bağırır! Bağırırdık!Duvarlara,panolara afişler asardıkAstığımız her duvarı,panoyu kirletirdikGünden güne eridik,cılız kaldıkBazen de karşı kaşıya geldikKirlenmek pahasına dövüştükÖldürdük bir birimizi...........Kardeşimizi öldürdük!Kendimizi öldürdük!

Öldürdükçe de zayıf kaldıkBiz zayıf ve cılız kaldıkça... izmlergüçlendi,içimize girdi yeşerdiTemiz dediğimiz kalplerimize işlendi'..izm'lerimiz,Kirlendik,tıpkı,panoları,duvarlarıkirlettiğimiz gibi.Kirlenelim biraz, nedersiniz,?Hani yeni bir slogan vardır,(izm'lerİn)'Kirlenmek güzeldir' iBiraz kirlenelim Mİ?:::::::::::::::::::::::::::..::::::::::::::::::::::::.......

Süleyman Kaya



Kirli Reha

KİRLİ REHA

Çocukça bir söz,İstnat duvarlarına yazılanTem otoyulu kavşağına,esenler otogarı kenar duvarınaOtoyol sürücülerine,Otogar yolcularına yazılmış olmalıBelki de tüm Türkiye'yeOlaki, dünya'ya yazılmış bu sözGörmeyen gözlere sesleniyor!Kirli Reha!İnsanoğlunun kurtuluşu kirlenmişKurtuluş kirlenmiş!Bir isim hitabı,yalnız gerçek özlü bir söz!Kirli yaşam,Kirli hayat,Kirli kurtuluş,Hayat kirliYaşam kirliKurtuluş kirliYalan özlü bir söz!Anlaşılan bir çocuk bu sözü yazmış olmalıKüsmüş olduğu arkadaşna ithaf etmiş olmalıKüçümsediği,kıskandığı,gücünün yetmediğiBirine, olmalı bu kirli Reha! !Olsun! !Yazılmış ya!Hem de duvara!Otogara,tem otoyol kavşağığına!İstinat duvarına,metro geçiş yoluna yazmışlarBize,bizim çocuklar!Kirli Reha!Gözüme ilişir her sabah,akşam metro yolcusuyumBir çocuk yazmış olmalı,Belki de kimsesiz bir çocuk?SOKAK ÇOCUKLARI.dediğimiz çocuklarımızKirli Reha dedikleri çocuk kim?Kurtuluş kirlenmiş! Umutlar kirlenmiş!

Süleyman Kaya



Koreli

Haki renkli,hış hışlı,Çok da çıt pıtlıDar dikilmiş,değsin birbirine iki bacak,ses çıkarsınhaki kumaştan giyinmiş bizim koreli

Amerikan malı,nadir bulunur,ordu malı dar pantolonluŞık giyinmiş,bizim koreliköye,köylüye habire atar cakayı,fiyakayı

Köylü şehre (siirt) gidecekAlacak,satacak öteberiRehber etmek ister bizim köylü yeni askeriÇar çabuk haber sallarlar koreliye....Köylü iner şehire,Tüm dükkanları çevirir kevgireSağlı sollu bakar şehirli,bizim koreliyeHış hışlı,çıt pıtlı,dar pantolonlu şeklen amerikalıya

Şehirli,olmuş temaşaSanki bizim koreli olmuş paşaNe yazık koreli unutmuş siirtliğiŞehirli, eskiden kulahı ters giydirirmiş başa

Haki renkli,hış hışlı,çokta çata patlı koreliGiyinişi çok şatafatlıŞehirli aniden atmış tokadı,arkasında da çendik'... de oğlum seninyediğin...ku çoktan yedik '

Köylü dona kalmış,Az kalsın bizim koreli dondanOlan amerikan kumaşa ordudan en hasındanKorelinin kalmamış çakası, fiyakası, ...Koreli,sonradan aldı madalya yıAnnem tarafından olur bana dayıSonradan öğrendim ki,mutfakçı,Halen aylık alır,geçinir beleşçiKor eli,! !...............................

.............(gerçektir)

Süleyman Kaya



Köstebeklerin Sessizliği

Yeraltı dünyasıgüneşin aziziliğibulutların aşkı yaşamadıklarıyağmuru doğurmayan bulutsuz çokça yıldızlı semakumsalsız,donsuz topraklarda yaşar köstebekler

yılan korkusu sessizliğiaydınlık haram gözsüz yaşardört duyulu kulakları yerden daha hasasbüyük şehirler,labirantlar savunma taarruzu yapar.........ve geri çekilme taktikleri neslini sürdürme sevaşı,mutluluğunu,aşkını elde etme uğraşı,gece gündüz çalışırzaman kavramını bilmez güneşin çocuğu güneşi sevmez.Dontutan,batak ve sulak coğrafyadan nefret eder.sessizliğisever bizim coğrafyanın kör kötebekleri.İşte bu benimsevdam,yaşadığım dünyamdır köstebeklerin cirit attıklarıtopraklar.Yeşerip te kökleri sinsice dişlenen cennetmeyvesi bir fidanım. Fidanlarımmmmm!

Süleyman Kaya



Lalenur..!

Yeni doğacak kızımın adıİki oğlum,iki kızım daha varBizde büyükler isimleriyle yaşatılırAnanedir bizimkisi......Oğullar,büyük baba ya da dedeyeKızlar,anne anne,yada baba anneyeBüyük oğluma YusufKüçük oğluma Nazif

...Büyük kızım DelalKüçük kızım NurDoğacak yeni kızımLalenur..!...Kırkdokuz yaştan sonraDoğacak olan kızımdaElbet vardır bir hikmet-i nur................... LALENUR

Süleyman Kaya



Li Melê Bangdan

bê destilmej navê xudê eni serzımanne tırsa jı rabê xalıq cebbar e mazınhemu rıha bê rıha kirin hawar u gazinli bakur sira xerbekur u qaniye mazınrabun jı xwa xweş nü bikin sıbeh lımêj

melê berdaholê bang da bê destilmejserê sıbahê rabü ji xew dıle xwe e qrejgazikir bi wi dengê xwe i ne xweş dırejheştwan izdara maranê seyyara u botıjrabun jı şeva raş direj

gündemin biçük dinyakê pir mazınlı bakure günd kêdil u kaniyemazınli başur seyyara bater batergiz botıjderde melê kete dile bu edab u şıj

dik sa u mele gündi dı rakirin jı xewêbıçükbüm emre min hebü se ü çarsalnive şeve taq taq deri u teneke ji hatmele qaside liber roniye heyvê digot'eyşe xwişkê rabın roji bigrin jı xudere...'

gündê mazin dinya bıçükçi mele çi dik u çi ji küçikmelê bangê nedê zekat ninêsa küçik ne rayê nan nabinêdik bangê nedê garıs nabinê

....

çar zêw hebünzêwe sehid bilalzêwe şex hesenzêwe kerbenzêwe pêrsin e qalher çar zêw me bı ben diçinidemê havin xelasbu payiz hatxort qiza lı xwedikir kinc ü pince delalseride zêw şex hesen paşi seyid bilalgünde ciran hemu navdara di hewiyannavdaran gırêdidan govend dawet dilanAX!ax ma kani ew dem ü dewran!roje ine li gündê xwe vegeriyanxudbê xwerin tanin serê xaniyanhebun gellek delêli deng hilverenhemido seride bilez derket ji xudbêserê banê nezik nizm ferehi mızgeftêdengê xwe i xweş digo'benin ziyafetê 'daa warenin! De win warenin xwarinê 'jin nedihatın xudbê di tirsan jı agirê xudê



roja zêwe çekiribun xwerin u tenin holêber mızgaftê hebu beneki pir mezin direjher malê lıgori qawate xwe tepsik bun rezem zarok bi kevçiyê xwe e dari u pir qrejlıber tepsikê di runiştin weki çelikê şêrfaqiribu tineyibu xudê dıda ev xêr u ber

...

jınxalê lalê keçê melê dayik mele sılemancar cara di ditim cerên avê li herdü milanvaiz dikir bê xwendin u pertük jıdü dınyanmele şekir tani ser zıman difiri bê baskanmijul dibu difiri wek tayrê baz diçü azman

ez di fikirim ma mın çend mele ditin bı saximele eliyê ê si ez büçükbüm min ji ne pirsibum şeş haft sal mele şexmus bavê şerifixortani de mele şerif mele usıf mele hekimideme ewerte kenan evreni derketim ji wataninizanım pişt minre ki giri ki keni enji kir diyari

...

gündemin günde mele u heciyê

pişte wibü çiya bê seri bê bini çiya yê mavalı gündeme hebun gellek bejik mele u feqamele hemo mele sılemen feqa ehmed feqa selimçıvat geşdikirin rüwe xwe u ol'e ji reşkirinxude dizanê roji nedgirtin limej ji nedkirinnehaqi ne lı xwe bitenê li gündiye ji dikirin

...

günde bejik meleyê wi herdemi bê avdanbejn hildan weki biyan hawran sipindarandinan kü diaran şujın dıxıstın qulke diwaranderpê sipi lı xwadikirin lê nava raş gemarade veren em idi herin gündê nejik u cinara

...

li heştwan malbata mele-heci seyid mıstafabı gel getin fen u mene hemü suleleve melenıvışt tazim bı pere ne ditirsiyan jı xudêgel jı wan ditırsan digotin 'nesleke avzelê'xudê dizanê hiş fikrê wa bu kömkirene peremin bıxwe dit mele mıstafa çawa tazim daniberoşek tiji ava sar dıda ser sopê nav agiridevê beroşê belevaji xıste nav avê hewe firi



beroşe laq laqe hewaye diçü jor u xware girimelê bıherdü dev ü levê digot' here cin herenexweş we rabê bı herdü lingere here were...'xwedi nexweş' seyde idi ke geşt heqe te çiye''sıcadê deynin min farzê xudê pır paşxistiye'

...

gündê geli ezdara nezi berdaholê rojhlatê jêrinna xwazım hemü melê ezdara benim ser zımanberdahol ezdere hemü dibün dost u pismamanmelê bejik mele mehemede isiki di cide xeriqijin berdan hev gemç lı wan xweş di faricidigo' olmadi olmadi bir daha bir daha cici'ev gotin min bihist bi gühê xwe çava nedi

...

günde heciye şaşık sipi ne tirse xude evdiyehaci derweş cinare mizgeftê nizanıbu fetheyêhaci silho cinare melê nizanibu jı rasti bı axivêdü qer hebun bê behr man rehmê hikmete xudêçav di dit güha ne di bihist haci evdêker e /isoheci evdırrehmane qer e male zeynel /hamzo

...

tazi serxweşi nexweşi çêbun günde dorêdeng bilind delêli di çü serbanê elo e gülê'he geli gündiye xwe kerkin...rehmet kiriye...jı eskeriye hece heps neweşxanê hatiyemelê lı xwedikir şasik cilkê sipi diçü peşiyêpişt mele mer paşi jin di meşin weki meşineheger havin ba derpê,jivistan ba şekal görejı xwe dikirin derxistin nav herdü dest ü milee wi meri ü e we jinê göre çarık çarox pepikkü jı mal di derket dile wi/we dıxıste küte kütxudê dizanê ji wi meri we jınê deyn di hilgirtgöre peşmal dismal derpê jı nas ü cirane eniserxweşi ne xweşi eskeri hec ü dawat pektanimele döre xwe herdeme lı peşi gündiye didaninedbü eşvani cotari şıvan gavan bo wi peşanixudayê heri mezin dizanê wi nizanbu bı vi hali

...

melê elam da iro ineqelê günd hebun qêle serbitir qêle haci malagündê me günde heci u mala mısılman ne falahmele teli xıst güh'eyyelal sala eyyalel felahdeme mele diçü ser minbere dı zırı weki kerêxeber didani serxaberê,aql fikre wi lı mıştax*



mıdbex u benderê...

'... hey cemaata geli mısılman!ki zekata nedê we biçê qabrê bê din bê imanye kü zekate zü u zêde bide rast diçe cennetezekat naçe lı faqa selim ü sılman bıdin melenqer lal pir u ixtiyar zekat lı wa neçe helalhey cemaeta mısılman jibirnekin rehbere islamem mele emin vekilin jı bo pexember u rahman'

...

daruker e bê kar u ker*gündemede mele nedkir kar xwedi nedkirin kermuxtar dü emo aza mıhemedê heci hesene bışarxalê hesen bi faqiri rebeni emreki reşi xwarlehi şapa u faqiri herdem le dibün bar...e wi bi êşe zırav-veremê jı dine çü axa sar

...

seyid mele şerif e batergızi küre mele şexmusdavat govend qadaxekir lı hemu gündiye maxsusjın u mer ne di raqisin dest hevde azad u xuşlı közık u köxika bi dizi dikirin davet xwemele bü devlet devlet e ereb eceme u tirke

...

gündemin neve wi BERDAHOl

kijan mele çü yekidin lı günd gırede baholmele qazi,mele mıfti,mele hakım u mele savcigo:pisik ne li male mışk male mele avdıramançı bu çı nebu dıle mele jı nev leve mele çêbugünd demeke jiyane xwe bı meleye nuhre domkir...xwe lê girt u kömkir

....

weyyyy heft xwali lisere hemu gündiyexude dizane dibekü wi roji ne girtiye

mele evdil hekim meleye berdahole nebü kümikbejna wi pir hurik u kinik le xorteki rindikli gundiye pir dikir ilme beşeri bê bawarxabere wi e xweşi' kerên ker,dewarê dawar'

....

hey ker keridü gür hatın berderi



laş xwarın mayê serimele evdilhekim bı emreki bıçük mezın serseridayike wi mıryari jêre dikir hevalti u reberi

...

gündiye gellek dida wi qadr qimet u hürmete wi xweş dikir geş dikir netewi u siyasetberdahol günde dorê hete bı derêce güherexarbekür sira belek bızeynke jeri e xwaredenge wi çubu şems müwele naskirin bıxereizdara botıke botıje meran batergiz batereheştwan xanıkê bılaxş becirman birikbedaree mele hekim naskê bê bahre u ilme ji derêdıbe kü li zana u nezana ji ev xweş qaderemele xebat kir kü here bibe mebusê enqare...

hey felek seyro

çüme ewtü ewtçüme qüban ü cefanmin ji tere ne anikiloyek sev u pırtaqantiji limin diyari xwe dikêFelek Seyrooo!

...

mele evdil hekim bejin zırav u beden kurt-kınmebiye kedil şêbi milike eşik quban bu mehvanne diçü kaniye mazın u xanıka digo(aqıl kine)mele evdil hekim meleye dinyaye

...

sıphanallah jı te rehman xalıqikü te rıh daya tayrık u kurmikisalek niv sala xweş u zu herikimele usif hate berdahole serekimele şerif ü mele usıf hevçengijine wen dibün dötmam lıvi gündiherdü mele zava xweş didan bangimele şerif xwe dikir şex mışaiximele evdil hekim ji axa u mebusimele usıf dikir mıtahiti şegirtiçedikir mızgevt minbeber u camiılme wi hemu ilme ki nuh u ğanirece we ji reçe xumeyni e iraniwi lı ve dine çedikir qasr xanilê wê gorn jıxwere dikir ronahi



...kime ez!

ez mele meez faqi meküre gündi mebê dost u xwedi megeh keni geh giri mexwez ke mele ceger xwin bidimeminê bı gotna ' seyda rast beJema ez ki me? '

...

ax dinyaye günd xırabu mızgevt meyeev mızgeft esere mele usuf e zavayelı paş tı meleyi eserek nuh ne mayelı pay zava naxşek esereke nüh maye

...

gündemin nave wi BERDAHOL

kijan mele çü yekidin lı günd gırede baholmele qazibu,mele mıftibu,mele hakım savcibugo kitik nelı male bu,mişk mele avdırahmanbuçı bu u çı nebu ji dıle ü nev leve meleçebudemek dur jiyane xwe bı meleye nure domkirbu...xwe le girt u kömkir

....

mele ku jı gündiyare digo mefsit nebaş iblishemu bı temmami jı... bun heval xayin milisqanci bı wan nedbu çedikirin tişten xırab pismezin pir zana çubun biçuk jin bubun ser reisnikarın ez benim ser zıman tükü tek yek biyekbı gurtık rindik dıkarım bejim hinek ne gellekcahido xalilo mecido tırsonek sılho u musotiştek nebu dı deste mehemed eminê heciisoçaqmaqe wi ne çıxare bedixıst u ne ji piso

...

ma ez çawa gazıne xwe jı tebikim gündê mindurketibum jı walat mele çubun ned bu salatse günd berdahol heştwan ezdara bubun hevalmelê kevin çübün ciwan hetin bun xweş rehwalşevek ji şeve payizê kezik e evere dileyizinmeleu hermete sertext lıazman xweş dimeyizinmıxabın gündiye wi gotin pê iftira dileyizin



çekdar lı pay we iftireye hinek xort u qizinser text ber hermete wide qaleş da seri qizeax u sed axin didim bı we hermete xweş azizelı gündiye kir qir u hewar lê kes na bihizê

....

erê!

erê bı sere bave xwa u tekimez di zanim kü ez ji nehaqımcendekê melê sertext hermetim bê taqatımşevê hata sıbe garcahferhatin xweş hawarımcendeke mele xwe birin bı kül ü kederêsund xwarin bı sunda mazin e merê berêhildin çekan nehilin ew werin ve kevereşehadete mele bibin hete hevte kewserene poşnım lı ve nivise hilbest u xeberebargirtim bare min rasatiye ne hevaltiye

....

gündemin günde mele u heciye

difikirim ma ev jiyan çiyeme qırik ziqa hevdu girtiyere ferıh dibe lı dijmin u cindiye ROMİYEbawerbin min ew zorikiye xwe xweş ditiyeiro ketim nav derd kül xem e dil şawityeAx!Axinemin li günd ü gündiyêminlêe iro iro xem u xeyele dijimnikarim tişten windayi bıbejim...li hinek tiştan qer u gejimli mele bang danê limejdikimxudê dizanê ez bı destilmejim!

...

Gündê mine Berdahol

eve darbasbün gellek sal künd le di xwininse çar ixtiyar penç şeş jin u zarok dimininbê mele be muxtar be gala gal u zara bêzarixan xani mızgeft u cami hemi mane xala xaliçibikim jı vi hali miriyen me mane cih warilı melê bangdanhawar hawar sed cari HAWAR!

............................

................

.........



......

...

Süleyman Kaya



Mariya -Meri

Kralın kızıMariya MardiniKral kızı kendi kadar güzel isimMeri,Merdinialtın taçlı,elmas işlemeli gelinMar başlı,nar dudaklı gelin......Mariya MeriOkyanuslar ötesiözgürlük abidesi senden kıskanır olmalıKimler kıskanmaz ki,Geceleri Şam,Küdüs ve Sina çölüTacınla,tacındaki elmas ışıltısıyla aydınlanır.....Mariya,Meri!Kimler talip olmadı ki sanaMed,Asur, senin adına şavaşBabil bahçe,Sasan konak,Sümer YazıyıEmev,ibadet gah,Selçuk,sanat kültürOsman ve oğulları...elde etmek için kaç kurban verdiler.....Mariya MeriAyrıca taze damat Fransuva seni istediNafile!ihtişamlı güzelliğine,güzelliğinin uğrunakimler şavaşmadı ki..!Ama hala!hala bakirsin mariyam.Belki Meryem Ana senin esintin!Ortadoğunun bakir gelini.....Mariya Meri...ay ışığında senin gözlerinle susuz deryayabakmak ayrı bir zevkAltın sarısı buğday başakları tacına hasetToprağımın doğurgan kızı mariya.........Meri Merdinisendeki güzellik bambaşkaseni gören herkim olusra kapılır aşkaSana gelmemdeki meramım başkaArkadaşça unutulmaz bir gece geçirdik başbaşa......Mariya Meritaşradan sana olmuştuk kari,bıyıklarım yeni alırdı teriTamı tamına döt-beş arkadaş olaki serseriseninle yaşadıkça,kervana katılıp attık cakaUykusuz,aç ve pulsuz kişi varır mı aşka?......Mariya MeriBir sonbahar gecesi,inci kerdanlı,taştan yapılmış



tek odalı kiralık külüben degece kuşluk vaktidinde,sohbet faslı zamanıefkarlandık taşralı öğrenci bir grup arkadaş....Mariya MeriAşkın hatırına değil,mide boşluğunaağız tokluğuna uğraşyok akşam yiyeceğimiz,nede aşBen(silo,) salo,ibo ile sedoMahmo bir de nusropamuk eller cebe! !.....Mariya MeriKimi bir,kimi bir buçuk liraTopladık taplam yedi liraSalo ve sedo ya arkadaşça ricaalın kişi başı birkaç biraArta kalan,az leblebi bir iki paket cığaramidemiz atsın zarı hep dübara....Mariya merisedo ile salo sıra kadem,çarçabukkadem kadem hızlı iniş.Merkep bu kadem sayesin de ilkiolmuş kadrolu hademe binekli işçiÇarçabuk temizlenir,kiri olamyan sokaklar,,,,

Meri merdiniAz zaman da nefes nefeseSalo ve sedodan selam herkeseaç karnına buz gibi soğuk biraefkaflandık o gece...İçtiğmiz birayla uykuya daldık anca..İşte benim sana olan utulmaz aşk hikayem!....Mariya MeriBazen yer verirsin her müşteriyekimi zaman da kariyeTaş kalpli yapın,eserinmerdiven iniş çıkışlarınMühteşemdir!Artık dünya sahipleniyor sanaDünyaya aday gelinsinDünya seni mirasına alıp,....defterine yazmışTüm dünyanın yegane şaheseriMariyam Mari..! Mardin.......

Süleyman Kaya



Mavi Boncuk

gönlümün moskotu çağlar dudaklımgözlerinin rengine gökyüzü kıskanırgeceler ay şehrinmavi gözlümyaradana yalvarmak mı lazımcehennemde mavi gözlerine var mı yerino gözlere tutulana da yer ayırtmak mı lazımdudakların narıgözlerinin eşkiruhumun har ateşigüneş doğmasa da yanaklarının ışıltısı yeteryağmur yağmasa da gözlerinin yaşı yeterli.....2006

Süleyman Kaya



Mavi Gözlüm

Sormak lazım,Gözlerin rengi neden mavi?Gökyüzü mavisiDeryalar yansıması mı?Senin gözlerin,kimin aynası?Yarab...!Cehennem de maviye yer vermediğin iYeni aşkımla anladımMavi gözlümü,nurundan yarattınNurun cehenneme gidermi ki?Yarab...!Mavi gözlüm,Mavi gözlerinin içinde kendi resmimi gördüm.Volkan rengi dudaklarınRuhumu yaktıAşk ateşinle cehenneme yolcu ettiMavi gözlümVolkan dudaklımDün bu yollardaBaşkası vardıRuhlar daha tanışmadanBizler ayrı dünyaların insanlarıydıkSen,sen; ben,bende ben ikenSadece birer yolcuydukVarcağımız limanı gözlüyordukMavi gözlüm,Esen yellere,lale selam vermiyorduYağan yağmular da yaprakları ıslatmadanHer yer karla kaplı ve ıssızdıAynen bizim gibiMavi gözlüm,Volkan dudaklımAma bugün,Limana vardık,göz göze geldikBol güneşin ışınları altında birbirimze ısındık,Bal arılarının, çiçek özlerini emmesi gibiBirbirimizi ruhen emdik...Mavi gözlüm,Volkan dudaklım.! !

Süleyman Kaya



Mefküre ile Mefkürem

Selam Selo can GardaşHerder herdir inşaallahDüşünceli güriyem nedir bu halGözlerinin feri yok niye ki yaşlar süzüliYanaklarında yok mahal acep neye ki büzüli

Selamın başım üzeri memo can gardaşHer derde vardır deva emme bana ağlamak işi bedavaDiyarbakırın yetiştirdiği her er evlada zindan revaAnallar kimleri doğurmuş vatansız alnına yazılmışZiyanın kızına “mefküre” adlı mektubu öz yazılmış

Siye direm ki mecnunsan selocan gardaşLoo kurba böşi böşine ağlisen düşinisenHemi de alasinden hasinden zir delisenDaha dünegine rafa kaldirp öci baki senNe öldi siye deirede sediheşti dönisen

Emin sehih selocan gardaşBen dönmirem dinye döniEski ideolojilerde söniVeteni nemusi din uğrineÇelişeni basirem bağrime......geçmişe melkes çekiremEnen ki nirde bir eydin varseİlmine edirem kapi kapi parseokuyeyim mefküreyi ezi bihseehe okiyem di sen ağleme gardaş...Mefkûre

Bir peri kızıdır ki görünmez göze,Onunla yaşarım daim öz öze...Ben sükût edince o başlar söze;Ruhumun onunla izdivacı var.Ben âşık bir kalbim, cananım odur.Ben hasta bir ruhum, dermanım odur;Elinde gönlümün öz ilacı var.Demeyin mevcut değil, hayaldir,Vücut metin değil, bence mealdir.

Ziya GÖKALP / Malta...Di doğri söle Selocan gardaşBu ziye bizim hemşehirli miydiYani diyem de diyerbekirli miydiMelta hengi gevur ceziresi memleketiNeye ki tercihtir gevirin memeleketi...eee vellehi eyi keşidir.Böl meyvelibir yemişli ağaç emme başkasine nasipmeşşindilik pek çoği mütefekkirem selo kardeşbiz bizeyiz bizden başkası ne dost nede eş



bizden selam ve dostluk eli herkes kardeşselo-memo can kardeş.

Süleyman Kaya



Merhamet ve Şefaat

methetmektir seni geceden sabahaanlatmak yetmez bu nedir ki dahaölçülmez değerinle biçilmez paharehberin böylesi vekildir Allahaalnızmız secde de dilimiz duadagösterdiğin yoldazikretmek nasip olsun bizekimi kullar farkına varmışız henüzher tepenin ardı muhakkak bir düzşefaat et kıyamette ümmetindenizbudur dileğimiz ya Resulallahkaf dağı derler bir masaldan ibaretinanmak isteğene gece ve gündüz olsun ibretyalvarırım unutma mahşerde bize rehberlik etyaşadığımız sınav dünyası bazen olur gafletbağışla bizi merhamet etsana geliriz elbet... (ismail yıldırım)

Süleyman Kaya



Mersi Zeyno

kömür gözlüm,kara kaşlımbıyığı kesirem,kefisiz,puşisiz dolaşıramtak tak edirem açmisen kapıyı kapirenkarıştirisen yabancıya senin erkeyiyemkız zeyno canbenim memocanaç kapıyı men siye hayran

ben seni tanımiremkapıyıda yabana açmirembıyıksız,şalvarsız,puşisiz kocayı ne edirem

kız zeyno canvallaha benim,senin kocan memocanhele bi dinle siye ne diyecem

ben kocamı tanımaz miyempos bıyıklı,puşili başıgiyer şalvarı,ağzında altın dişiyabancının kapımda nevar işi

kız zeynoben siye kurbanimaj değişikliği,takkiye yapiremartık siyasete atiliremyeni imaj,yeni kişilktir bu kurbanyarın siye turban,biye kravat takırembi bakisan vekilliğe soyinirem...Siye zeyno can demirem'Mersi zeynep,hanf fendi ' diremgündüzleri arkamda gezdirir,akşamları vahşi bir boğa gibi uryan saldiriremhe kurban! İmaj,takkiye yapiremşalvarı,bıyığı,puşiye ihanet edirem kız

anlamişem kurban erkeğimsin siye hayran memo canaslında tak taklarını baştan anlamişem siye naz yapiyem he kurbanaz biraz yaklaş,bıyıksız dudaklarından yalandan öpiyemsiye hayran biye sormisen,niye kapıda siye eziyet veriremeee bende imaj değiştirmişem,takkiye yapirem kurban siyeMr. mehmed bege kapıyı açıyem,geceli vahşi boğama istekli aşçi bir yem..................mersi zeynep hatun,gerçeğe ağzım ketum,küsmüşem hemi bütün!

Süleyman Kaya



Merzarıma Bolca Selam

iki taş dikli mermerden değil doğal taşlaryüzü dönük kıbleye kara toprak dolmuş sineyemeşe ağacı başuçunda yeşermiş kökler çürümüş bedene şenlikgölgesi mezarıma günboyu eder serinlikboyun kadar toprağına baybunlar,sosınlar çiçek açmışlaramezarıma bolca selam

Çokça yürüyen,hep uyuyan ben dostumkimsin sen?Nerden geldin,nereye senkaç kuşak tanıdı,uğradı mezarına uğrayanı bir sayBir elin parmağı kadar sayamazsın çoktan unutulan benMezarıma selam

Dostum ben,mezarın mı varen mutlu ölüsün o zamandüşün ki gelir bir zamanölen ölür,kalmaz kendisine yer ve mekanMezarıma bolca selam.........Ölüm abı hayat suyudur,ölen hep yaşarsen ki ben, hep toprağınla,meşe ağacın çiçeklerinle bol bol yaşa!

Süleyman Kaya



Mezopotamya-Mezrabota

Mezopotamya (Mezrabota) Dicle ve fıratın özümlediğ topraklar Bol güneş,az yağmur doyumsuz aşkın Yılan kıvrımlı,sarmalamış doğal zırhlar Nerden kaynak ve nezamandan bu eşkin Bir derdi,nedeni olmalı...

Adem ve Havva'nın Harran'da buluştuğu Nuh'un gemisinin Cudidağına indiğini Halil İbrahim'in Ruha da ateşe atıldığı Kadeş'te Asur-Hititce ilk yazılı antlaşma Kutsallığına işaret olmalı...

Kuzey-güney Mezopotamya iki bölgeli Dünya harikası Babilin Asma Bahçeleri Dudaklarca söylenilen sözlerin ilk yazıldığı Başakların sabanla ekildiği,orakla biçildiği Yerin,ilklerin beşiği olmalı...

İşte ben bu toprakların... az çocuğuyum Doğarken balçığıyla mayalandım, yoğruldum Güneşiyle kavruldum,günü bol gündüzleriyle Keskin ve köpüren akar sularıyla hayat buldum Suç benim değil,olmamalı...

Toprak,ateş,su ve hava; içiçe yaşar insan Tüm tanrılar sende mevcut,Vahddettilvucut Bakir topraklar,yer altın yer üstün; hep altın Bekaretini bozdular,yozlaştırdılar boz eller Seni korumak namus burcu olmalı..

Dört mevsimin ayrı ayrı,sende yaşamak başka Sende yaşayan her canlı erken erginleşir gider Aşka,çoğalır,çiçek açar tohumlanır hoyratça Harcanır,özdamarlarındaki özsuyun akar gider Normaldir,korkulmamalı...

Yukarı bölgede geçti çocukluğum,gençliğim Yerin,göğün bitişik bilinç ufkuyla büyüdüm Tıpkı atalarım gibi düşünürdüm saf çocukça Bazen bir ağaca,bazen de taşa ellerimi açardım Dua ederek yaşamaya...

Belki kutsal topraklar mineralleriyle dolmuş Mitolojisinde kaynaklanan suya ayrı saygım Soyağacım soylu,soysuz dolaşmış sürgün Veba,kolera ve anlamsız savaşlara mesken Olmuşsa çok anlamlı...

Her karış toprağında, ya at,kılıç yada kemik Kafatası iskeleti dişli ve göz çukurları olan



İnsan denen varlık,bir ilhakçı, bir yerli savaşçı Bu topraklar üzerinde haklı haksız kan akmış Bunun bir nedeni olmalı...

Kankırmızısı topraklarında neler bulunmaz ki Altın sarısı buğday başakları,ilkbaharındaki Esen yellere muhteşem halk konserleri verir Doğal meastro öncülüğünde sağa sola eğilir Selamın anlaşılır olamlı...

Mezopotamyam yam yam değildir üzerindekiler İlk ateşi sende bularak aşı pişirmeği öğrendiler Dicle ve Fıratın cennetten sana gelen hediye Bu kin,nefret,ilhak ve haksız şavaşları ne diye Üzerine taşıdılar.niye..

Ahd edilmiş topraklar,bizim ve başkaların da Ahdi olamaz mı bu topraklar,bizim,daha da Hakımız olmalı,halkı ve hakkı ile seviyoruz Sendeki kin,nefret ve acılara bizden afaroz İnsanca yaşama hakkı...

Harran Üniversitesi(antik) Basra-Bağdak kütüphanesi Kerbela da kutsal mekanların sevgi meşalesi Biz insanız,insan dedik,kan dökenlere lanet Yağdırdık,avuçlarımızı sevgiye kardeşliğe açtık Açmışsak bir nedeni olmalı...

Ey ilhakçı -İşgalci, bu toprakları çarçabuk terk et! Üzerinde yaşayan halkın harcı,kullanmasını bilir elbet Var olan medeniyetleri,uygarlıkları tahrip ederek İnsanlık adına ha bugün ha yarın insan ezerek Anlamsızlığın,anlamı olmalı...

Süleyman Kaya



Mezopotamya...(2)

Al al yanaklaradökülüryor gözyaşıhem yahşi hem vahşisalladığın ilk beşik unutulmuşTöre cinayeti,barbarlık sanasana,saaanaaa!Evet sana maledilmiş alnına kara lekeyeni ve tazegeçmişin,mazin unutulnuşMezoooo!Mezopotamaya aaaa...!Töreler de uzaklaşmış sendenCinayet,cin ayet kalmışmış,mıışşş mışşşlaar! ! !Baksana!Dicle ve fırat gözyaşlarına bürünmüş hüzün deKime,Kimlere ağlamaktalar,niçin hışşş, hışları bırakmıış terk etmişler uyumuşlar,mış,mışlara! ! ! ! ! ! ! ! !.......... Mezopotamyam al kanım canım ben im!

07.07.2006

Süleyman Kaya



Mıcet Dayı

Yakın köylüm rahmetteRuhu şad olsunKöye gelmiş bir asker,Üniformalı..

Halk dili bilmez..Tercüman arar kendine,'yok mu Türkçe bilen? 'Mıcet amcayı tembih eder çalışkan(lı) köylü...'Bilse bilse sadece o,bilir Türkçe'yi'

Üniformalı asker,Çağırtmış, getirtmiş Mıcet amcayıBizim asker başlamış anlatmaya..O, anlatıyor; mıcet 'ebet' diyor,

Köylü antik tiyatro misali seyrediyor,Dramatik ve komik sahneyiAskerden mimik,jest,Köylü seyirci ve mest ...En nihayet bitirmiş bizim asker konuşmayı'Aferin! İşte böyle insanlar lazım..'Mıcet amcaya iltifatları,memnuniyetlerini anlatmayaÜniformalı,'Benim,size söylediklerimi anlatsın mıcet efendi' ...Köylü: 'Mıcet komitan ne dedi..'Mıcet; ' Komitan tışte xwaş gotin..'(hoş şeyler söyledi'Ne konuşulmuş,ne emredilmiş,bilmiyordu,Sadece emre riayeti, Ebet'le anayladı Mıcet dayı

Rahat uyu!Unifarmaya uyduğun gibiHep uyu,Ruhun şadolsun; ebet' mekanların bol olsun Mıcet dayı

Süleyman Kaya



Möhem Degel

Öh,öhöö,öhö!Şu tutüni,mötüni iced idenün...tövbe tövbe esteğfirullahRahatsız ittum sizu kusura kalmaSatulmuş gardaş

Möhem ve önemlü degülBöyük babamun ayni öksürigidürRahmetlik ne öh öh çektigi ne çileHeç eçmemişem emme,teryakelek eşteHüdaverdi gardaş

Kimi kodu senun adunuNe meal u meyandur köküBöyük annamdan doymuşumdurSenen böyük babanun da adu durNe satarsunuz satulmuş gardaş

Senen böyük ananun alduğunisatmuşuz daaa,,,Anatmamuş mu sana!Bak, ne ad komuş sana 'Hudaverdi'Aha işte benim böyük dedem allah rizasu....içun vermiş hüdaverdi has hususi ismugardaşum.Tövbesi mövbesi mi var.Birisusatmuş,digerü almuş,alan da viren dememnun.Biz niçün sözi ihsan edelüm memnu.Sorgulanmaz giden hayatun, olsun ruhlari huşu

Süleyman Kaya



Muhalefetim

Hem de asiceHalk dilinde 'kavga' denir bunaHatırladıkça yazdım,yazdımOlmaz mı suçumBaktım ki kula yok tek borcumKorkakça değil,korkusuzcaSatmışım malıBohçamda her ne varsa

Sömürüye,talana,çalanaAmacı sırf kar edineneHaklıyı,haksız bırakana dırKavgalarım!İnsanca yaşamak benim de hakımBir birey olarak anlattımİyi(liği) ,güzeli,doğruyu söylmek suçsa eğerEvet işledim,müstahakım derimİşte avazım bu

Mansurca... hakım derimLenince eyleme geçerimMarksca çok çok düşünürümMuhammedimle övünürümBektaşice latifeleşirimDüşüncelerden söz ederim

Dinler üstü inançSınırsız,sınıfsız bir toplumTüm ırkları,dilleri barındıracak olan bir ülkeTemiz bir küre...Arzularım

Küçük bir işlikKafamdan daha küçükMüşterilerimle kah satar,kah alırız malıMüşteriler velinimetimizdirÇokça takrarlanır bu sözDin,dil,töre -tözAğzımdan 'çıkar' çıkmaz sadece gerçek ve tatlı bir söz

Dobra, dobra!Ne az,ne de çokFiyatına,ayarına koymuşumKaliteyi,verimlilği ilke edinmişimİnsana,yararlı olanı savunmayı prensip edinmişimSevgiyi,hoşgörüyü satarak!Tüm kavgalarımın nedeni bunlar

İşte ben bu yüzden mühalefetimDoğaya,doğal olana var olan her şeyeDoğası gereği sevmek suç ise eğer,Ben suçu işlemeye razıyım!



İşledim derim....Annem derdi'Ey oğul! Dilinle asılırsın!Gücün ne ki, bu kadar haka asılırsın..'Asılan dile sormak lazımDoğruyu söylemişse eğerBenim için esen rüzgar ney çalsınAsılmış olduğum ağaç gölge versinDudaklarıma kertenkele su taşısınKelebekler yüzüme,gözüme pervaneler saçsınYeter ki gömüleceğim yer çayır,çimen olsunİşte ben buna muhalefet değilim,Mütabık ve müstahakım! !

Offff!Of be dünya!Her şey sanki rüyaHakikaten ' dün' yaşadığımız bir gündüYaaa!

Süleyman Kaya



Naturel Bir Kadın Gördüm

Nemsiz ve esintiliDoğal bir kadın dı gördüğümhem de istanbul ' da merkez de

Güzellik de natureleşsiz bir zerafet ve okadar da güzelayarında,gratında saf somaltından

Makyajsız,sözler de öyleyapmacıksız,yüz güzelliğinde birinciliği kaptırmazkimsye

Boy endam,tanrı yaratmışsorulmazGiyimi de meysim rengi,naturel

Doğal korumaya aldım,kalbimin derinliklerine,hasar vermedenittina ile işledim,yerleştirdim

Naturel bir kadın gördümGörülmeye değer,ne sarışın,nede esmer

Buğay tenli,bronzi az da gümüşialaşımlı, yeni bir elmentBen buldum,değil arşimet(archimedes)

Naturel di gördüğüm kadınım.....!::::::::::::::::::.........

Süleyman Kaya



Ne düşünüyorum biliyormusun

Neler düşünmüyorum ki,Dalgalı ve karmaşık bir hayat,Sakin,bir o okadar da berrak bir deniziHayatımdan kurtulup,denize atlamayı,diye düşünüyorum

Ne mi düşünüyorumSedef dişleri tek tek kerpetenle çekmeğiYerine kapak çekirdeklerini ekmeğiSözlerden kurtulup,bebek olmayı, diye düşünüyorum

Ne mi düşünüyorumBeynime yüklemiş olduğum iyi güzel düşleri,sözleriÜçlü sac ayığına sarkılan ipe başımı koyup öne eğilmeğiTek tek hiçlikten olduğu gibi geri yollamayıdiye düşünüyorum

Ne mi düşünüyorumHayat bir şaka,her yanı fakaBunca yıldır çaba,yanyana gelmedi iki yakaKader denilen söz hep yalan çokça şaka diye düşünüyorum

Ne mi düşünüyorumİnsan kadim kişi,kişilk sahibi hakka bırakmış işiYazmış,çizmiş rafları dolmuş,nakş etmiş çehreyiÇarşafa da örtünmüşse kişi,çekmiş fişi, altan almış pişi aşı düşünüyorum

Ne mi düşünüyorumYunus evvelden anladı,yalvardı yakardı hakkaSufilik yoktur,hususilik,kişilik vardırır zatı hakaAnladım ki erlik, merltik faydasız... yaraşır bu hayatadiye düşünüyorum

.................

Süleyman Kaya



Ne Lo Mecido

Nakê me stanbolinêDahşikê keremê şamiyêNe lo Mecido...!

Öyle değil mi Mecit

Nohutlarımız istanbul tohumuMerkebimizin sıpası Şam soylusuÖyle değil mi macit...!

Süleyman Kaya



Nokta

Sözün bittiğiokun onikiye saplandığıyer olmalıNoktatek bir noktaneye işaretallah aşkına anlatşaire mişiire minokta cümleninsözün sonunakonulan işaretneye işarettanrı aşkına anlatküskünlüğe baretmaske istemeznoktasız anlattek nokta da olsamuammaca değilaçıkça bir işaret korkakça cesaret,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, söyler mesin tek nokta nelerden ibaret?

Süleyman Kaya

Süleyman Kaya



Nücüda Tebriyê

rüwê ardê reşêçi dinyakê ne xweşêçima baxtê min reşêserbilindim kofi xwarimez qizbüm büm bük iro ji jin ixtiyarimne xwedi ne malxwe bêkes ü hevalimli stenbolê bezar bekes ü belengazımnavê min pir jin Nücüdayêxawnek ditim hê ji züdeyênizanım ev dinya çawayênavê bavê min biraziyê min tü bi xer hatili ser herdü çava ser serê minre xweş hatibawi büm milê min püç bün bê xeber hatimetê li ba min pir bi rümetika bejê min tü li kü erde ketirasti xweşe tü ji dil nederketiiro ez metekê xwere çüm cem mete xwemin sabrak da dile xwe xwişkê bavê xweseridam xerib ne ji dê ji bavê bavê xwemetê nücüda bi meta xwe tebriyere seriyek dame tebehn kirim çermê te maç kirim herdü destê u lapê teax stenbol aaax stenbol aaax axine te kül ü derde terüwê erdê raş bêma we kengi dil geş bêli xalqê roni li me herdem we roj raş bêmetê Nücüdametê Tebriyamihe tirmehiye...................................bo we dilê min germe lê şikestiyêJi fincane axa bav u qalâ ye ji stenbolê cabar ne girtiyêrihê min ne biminreye li stenbolê qembax iro şikestiyêselav bo we herdü metên heja selaaaaaaaaavên germredikim nav dil ü gürçikan ne germ ê piri pir jar u sersar

07/07/07

Süleyman Kaya



O gün Bu gün Hergün Komünizm

Gözlerden ıraklaşmaktaydıgüneş yolcuAllaha ısmarladık deme vaktiBeyoğlu taksimi istiklal cadesiİnsan seliKapıldık sessizce uğradık hüsnü ağacamisine,ziyaret ettim şadırvanın musluğunaakan suyunu serptim yüzümekeder ve hüzün sevgiyle geldi gönlüme...Bir anlık yolcuyum,gidiciğim gideceğimeCadde kenarında hafif yürüyüşsağlı sollu kafeler açılmış,oturmuş dostlar,arkadaşlarSıcak çayı yudumlamazmıyım?Kiliseye sain antoine uğramazmıyım?...Baba oğul daldık içeriyeÜç mum aldık,mum ateşinden yaktık tutuk dileğeİncilden ayetler vardı,yazılı baba oğul üzereMüslümandım ihtiyacım yoktu bu gün lü pedereİhtiyaçtı güne dinler arası diyaloğaikonalara baktım gerek yoktu kataloğaMest olarak çıktık hola!'devam ' dedik yola!....Buda ne istiklal caddesi su sel içindeÇiçek açmış,kızlı erkekli eller havadaKomünizm dergisi kızıl yazısı sol eldeyanımda küçük oğlum küçük kızımaniden daldım hüzne canlandı hüzünlü mazim!...Dinle oğlum,kızım bunlar komünist gençlikGençliğimde başımdan geçen olayı anlatayım incecikSene seksen öncesi,yıl bindokuzyüz yetmiş dokuzNe anneniz nede başkası gönlümde yoktu bir kız...Sıladan gürbetteyim,terenle yolculukÇalışmaya,okul harçlığımı kazanmayagidiyorum,sakarya ya inşaatlarda çalışmayaİlk yazın serin bir sabahı vardık malatyayabeden yorgun,gözler uykusuz cep pulsuz...Ben ve arkadışım hayri,kompartımanda ki yabancıAniden kompotmanı,koriduru doldumazmıBir grup ülkücü,milliyettçi gençlikAvazı çıkasıya bağırmaz mı,'Hergünülkücü gençlikdergisi,'satmaya kalkıştılar babanıza,bıyıklıyaTüm zorluğa almadım birinciye,sarıldım seciye....

Ülkücü gençlik kokuyu almış bırakır mı kediyesıra geldi ikinciye arılar misali bıyıklıya



'satın köşde oturana,bıyıklıya' yarab! bulsamdagirsem kuytu bir deliğe!Tecrübe konuşur ahir zaman,yaşlı yolcu'oğul,verin üç beş kuruşu,alın gazeteyiöğrenin belanın nasıl parayla defetmeği '...Hayri arkadaş da vardı on lira,uzatık onlarayusuf da binbir güçlükle varmamış mıydı mısıraŞimdi size aklım sıra komünist dergisinde sıraİstiklal da çiçek açan koçanlara,mısırahadi eve sesiz dönelim alalım hatır adınaevde alırız hasır altınaO gün; hergün;bu gün; komünist.........işte babanız bu bugün yavrularım!

24.06.2006 süleyman kaya

Süleyman Kaya



Oh Be!

Oh be..!ne sevimlicana yakıncan yakmayanbir dün ya.... off be...!tattığım,gördüğüm her şeygerçek değilmişmeğer rüyahayaller bir bir düştü,suya...

..............rüya da olsa gördüğüm ne hülya

Süleyman Kaya



Oha

Oha,oha yavaş yavaş geçOh be yavrum evladım ohaBir de önüne bak ha haOrda,oha oha atla da seç

Bey efendi,pardon hayvan yok bura metroBöyle nezakete,rezalete üstüne iç bir puroSonradan görmelerden olduğun her halinden aşikarŞalından,sakalından utan be karşında kadın var

Afedersiniz hanım efendi kuyruğum nerdeNe oldu kızım attığım tokatım sert mi geldiZan edersem bir yanlışlık oldu söz teptiYalaktan içtiğim süt üstünüze mi geldi

Ayy ukalaya bak ukalayaAğzını aç da iyice haklayaHem masum hem de garipGelde ateşten atlama ip

Üst kültürün kızı,az frenle basma hızaBaksana kulağımdaki alıcı verici cihazaAz evel konuştuğum dil halkın ortak diliAjansıma geçti kaba hakaretin temiz hali

Allah aşkına keçiye mi özendinHayhat yelesine tunduğum don atGelde de açık göze haber atlatSen altkültürün kıt ürünü girdin............gazetemin baş sütununa görürsünOHA(orta halli ajansı) nın gününü.Sen harfsayarken ben çaldım atladım şeklü şemalini.Oh!Ohaaa! aha havalimanı,inen muhabirler var!

Süleyman Kaya



Olsun

Bırak şemsiyeniBahar yağmurları saçlarına yağsın,Saçların ıslansınIslanan saçlarınla çok güzelsin

Bırak şemsiyeyiIslansın saçlar,Nemlensin yanaklar,sulansın dudaklarYağmurlu halinle daha da güzelsin

OlsunDudaklara değen yağmur tanelerineNemlenen yanaklarına,Ben dukunmadıktan sonra bari dokunan yağmur olsun

Süleyman Kaya



Onlar Çocuk

Abeleri asker,Ablaları sözlü,nişanlıBelki de gelin!Anne ekmekçi, baba emekçi

Onlar çocuk!Bizim çocuklarımızKulaklarıma tanıdık bir ses!Bir anne feryadı,manisadan 'onlar çocuk...! '

Onlar bizim çocuklarımızDeğişen tek şey,zaman olduBirgün diyarbakır da,ertesi gün batmanda önsaflarda...Kurşun çocuk dinlemez ki...!

Onlar çocuk!Ağebeyi asker,Ablası gelin,Babası emekçi,annesi ekmekçi!

Onlar bizim çocuklarımızAdana da kadayif çaldı,Antep de paklava yedi,Diyarbakırda cam kırdı,manisada eylem yaptı diye yargılandı

Onlar çocuk!Trabzonda gürbetçi bir anne feryadı 'çocuğumu çaldılar'İstanbulda bir mendil sattı,çanta kaptı,Diyarbakırda sapanla taş attı,batmanda önsaflada yürüdü...!

Onlar bizim çocuklarımız!Bir sapan taşı,Bir dilim paklava,Bir simit parası için yargılandı bizim çocuklar!

Onlar çocuk!Onları suça iten mavi boncuk,üstü ipekli gocukBir eli balda,bir diğer eli bardaHarvurup harman savuran da suç!

Bu çocuklar,bizim çocuklarımız!Ne eğitim görmüş nede şefkat,Karnı aç,üst -baş açık,Belki de bir kere olsun hiç yıkanmamış,sıcak aş görmemişkadere terk edilmiş çocuklardır! ! ! !

Onlar bizim çocuklarımız! ! !

Süleyman Kaya



Oooha babam Oha

köyüm Uzaklarda yüreklerde yaşarAnnem doğumumu gözlerden akangözyaşları, anılarla,o anı tekrar yaşatırdı.fakirlik,teni dert yanardı.

Ah,oğlum Ah!Aha topraklı kundağın,Aha haşu *kürkünAha hasırdan sedirin,topraktan çömleğintahtadan sapı kırık kaşığın.Sizi böyle büyüttük evladım.

Ayağında çarık,üstü yırtık, yamalı baba yüreği yaralıBir çift öküzü vardı, benekli renkleri sarıEzanıyla çifte rekat namaz kılar, sonrasısıcak mercimek çorbasına tandır ekmeği doğrardıTohumluk heybesini hazırlar,sabanı omuzlardıÖnüne hayatın suyunu çifte öküzleri ile tarla yoluna'Hadi oğlum çifte gidiyoruz, tez davran can gurban! '

Dünden yağan yağmur tarlaya incecik yağmışTane tane incitmemiş yumşatmış arzı okşamışkekikleri,gelincikleri yalayarak yıkamışKekliklere,bülbüllere seheri, günü amanet etmiş

Tarlanın sevdası vardı; sürmeye, nadası terketmeyeOğlum al sabanı alıp götüreyim çifte öküzüBağlardı, nasırlı elleri ile,ters döndürürdü şapkayıDevrim hazırdı babamdan az zaman da devrim narası

Oha sarı öküzüm oha!Oha babam oha!Oha kara gözlüm oha!Oha hayat suyum ohaooooha oğlum ohaaaaa!

Süleyman Kaya



Oyyy Bavo Oyyy...!

Loo memocan haryoli siye hayranNe oli be kurban,siye hayranHayirdir inşeallah söyleyi verMemcan hele söyleyiver he hayran he kurban

Oyyy Bavo oyyy!

Şavaş var,şavaş Ay varya selocanPispor beyaz camda Şivemize savaş açiTürüt lazca kendini savuni haylazca su içiKardaşım dilimiz kesildi hunharca biz suç işliyek

Uyyyiii babo uyyiii

Bura kudüs değil bura diyaribekiriNe savaşı ne ayı kim ki beyaz asakiriBura izrael değilki be kurban siye hayranAya,beyaza cama şavaşa da maazallah..............hayra alamet değil kurban memocan

Oyyyiii babo Uyyiii!

He vellah,doğri söyleyisenSelocan!Az biraz yaklaş canim kurbanAllah aşkine doğri söylevir,Çürik rapori olan,gidermi ki şavaşaAya,beyaza savaşa cama raporli gider miHa siye kurban ha can can selocan.............doğrisini söyleyiver bana kurban

uyyiii babo uyyiii

Hele sana bi zahmet şu iki değneği tütiNe ismail beyazı,nede ismail türiti hep boş ötiZinhar,esra su'yi,vede savaş ayı da nefretiKendilerine değerler üzerine gündem yarati.............rahat yüri siye haran memocan can kurban

Süleyman Kaya



Öğlim Acendir Acen

Öğlim Acendir Acan

böyirin böyirin sen hoş gelmişsensefalar getirmişsen şeref verisenseni görmeyeli ecaip degişmişsenahmo can gardaşım biye selam vermisen

ıhı ıhııı lo memo kardaş servesini hezirletez ecele mitfeğe geç birazi ekmgi dilimlehemen geliyem ince doğremiş soğani de ekleeman ha eman sakin heç depreşme beni bekle

temem uste emrin başim gözim üstüne bekliremtümi tebakları çatali biçeği paki temizliremlevaş ekmegi bicaği ile keser sepete koyirembiye söyliğeceğin birkaç kal tembihi beklirem

veee selo can gardaş sen ne edisen ne yapisenkuranime kitabime az kalsın lokenteyi yakisensiye direm ki,eha gelen acen diyesen ahmo canenen ki yebanci ecandir emme adim de selocan

anemişem bakmişem şekil şemaline eyi taktikhem kaşi yapma,dişi takma,yüzi,eli bile estetikçoği dekkat etmişem konişmesi giyiniş estantikotirişi bakişleri ve şaçenin tareyişleri de otantik

eyi eyi ben hemen herekete geçiyem bakiyim asli nirelimenü tercihlerinde gezli, esrael,engeliz,elmani emerikeliolaki itelyendir rusdir mıslıman degildir besbellisalata dise rus,mekarne isterse itelyen,ethaşlemliistese elmani,şiş kebap dise esraeli,hindi pilavliengelizi,kareşik mareşik yemekler isterse emerikeli

eee ellahime senden şüpheliyemne yatır,ne eren, ni de has veliyembu kaderine de pes doğrisi diyemon yeldir seni dehe yenice taniyem

ıhı ıhıı efendim buyusunlarne ikram edebilirim bayımlütfen efendim rahatınız sıhhatınız içinayrıca teklif üzerine şiparişimiz var

eksik olmayın beyefendiilkin yarım kase sıcak mercimek çorbası yağsızvarsa az kızartılmış tandır ekmeği dilim dilimbilahere soğuksa eğer bıçaksız karpuz rica edeyim

ehe neneyi yedin mi selo gardaşsiye yemin edirem ki coği sırdaş



her dünyeye kemlik temini etmiştümü ülkelere ölmiş sade vetandaş

saf ayaği yapisen loo memo can siye heyranyol sapiydin bağiriydin 'ahmo can' diye kurbanenenki aklimi tümiden yemişembu güni aha yeni bir yeşe girmişem.......bu ecani benden fezlesiyle ziyadesitanemişsen.çireğ üstesini geçmiş vellehiyelandir yelan diyerbekirin yok karpuziacani meşhürdir,hem yerlisi yebencisindenhiçte az degel bol.Diyarbakır no no secaktenecandan kayniiii,kaynii he vellehi kurbanben siye heyran,he kurban(Selo-memo)

Süleyman Kaya



Ölü köye selam

Ölü köyüm,Ben bu satırları yazarkenGüneş batmak üzereykenDolmabahçe,bahçedeykenİskemlede çay yudumlarkenKızkulesi,üsküdarı,gözlerkenAz evvel saray kapısı nöbetim biterkenAklıma düştü ölü köyüm,ölümsüz aşkım!

Ölü köyüm,canlı aşkımGiriş kapısında halk arasında dipdiriGözlerim açık,nöbet tutan Türk NefEriBen göz kırpmaz bir askerimYabancıya,yerliye velhasılı tüm ziyaretçiyeBol bol poz veririr,canlı canlı resim çekerimCanlı,dimdik,sembol bir neferimSağa sola asla bakmaz,üst dudaklaradüşen damlalara aldırmam sabrederim ben,Askerim!

Ölü köyüm,canlı hatıralarımBenden sonra ölen ve yeni doğandan haber beklerimAnama,babama,beni dört gözle bekleyen aşkımaSelam ederim!

Ölü köyüm,diri aşkım!Sana varınca,anlatırım herşeyi şaşkın şaşkınHerkese selam kalmadı vaktimAz sonra tekra başlar nöbetim Aşkım!

Ölü köyüm,canlı cansız halkımBen saray kapısında nöbet tutan sembol bir askerim! Selam....!

Süleyman Kaya



Özgür Yaşamakatır Niyetim

bırak Peşimi özgürlüğümü yaşıyayımfazla meşgülüm meşgül ediyorsunAllah aşkına bırak peşimi alıkoyuyosunsana yalvarıyorumduvarsız setsiz düşünmek benim de hakkımÂlinin sillesini velinin çilesiniatmak istiyorumsilmek istiyorumgeri almamak pahasına çöpe attımiyi şeyleri düşünmeği yüklüyorumağır bir yükü yüklediğimin farkındadıyımaz hazlı çokça nazlı bir hayatnazlanma Allah aşkınaselo celo hemo alo marko paşa da dahilher şey bir hiçAllah vekil ruhum cahil susuz piç piş içdeğilim özgürlüğüme nailektim ektiğimi biçmek istiyorumolsun bir kıraç toprak parçasında yeşersinbitsin kısa boylu güllerimkokularım üretkenliğim olsunleş kargalar kuku duyusundan yoksunum malümhünkarın uğrak yeri değilsin sevgili yarimsığarımın yapraklarını dudaklarımla ıslattımyoksa bir alev bir kıvılcım yanan bir izmarithay hat halimedudaklarıma bakmasın kusurumahücrelere katran yok ki gülümgülmek sitiyorum sende olsuninan dicle suskun sonbahar da inlerağlayacak olan bulutlara ağıt yakartıpkı benim gibi gülümaz soru sorar çok düşler kurarımneyim?kimim?nerden geliyorumnereye gidiyorumBen!montaigne sormak lazımgazaliye bakmam gerekmuhiddini arabi kurtubabdan anadoluya uğradıyalın ve yayanişte böyle gülüm......................................

27.06.2007

Süleyman Kaya



Papa'ya

Papa, değerlerime saygısızlık ettinHaddini aştın!O makam sana yakışık değil'Benim dinim bana,senin dinin sana..'Kutsal değerlerimeİnancıma saldımanYakışmaz sana...!Gel ümmetten özür dile!......Esselamun Aleykümdinim bana bunu öğretmiş!

Süleyman Kaya



Perdeler Kapandı

tarih ondört aralık ikibinyediperdeler kapandı bu oyun bittiartık ne trajedi ne de komediperdeler kapandı bu oyun bitti

üç beş dalkavukla oyun oynandısanma ki bu sahne onlara kaldıseven biri vardı o'da yaralı/ydıperdeler kapandı bu oyun bitti...................Bayram AYGÜN

...14/01/08

Süleyman Kaya



Pişman Değilim

Bence hayat,bir demet çiçek gibidir.Taze iken koklanmalıBen,ömrü de bir demet olarak gördümBir demet ömür yaşadımÇiçeklerim solmak üzere,ama hala kokluyorum.Her koklayışımda yeni ve taze bir haz alıyorum.Yokluk ve mücadeleyle de geçmişse ömrüm,Pişman değilim!Çünkü ben kendimi tanıdım,İnsan olduğumu anladım!Bir demet...sunuyorum!

Süleyman Kaya



Qadökê-Kadocan

Qadökê

Wa qadökê qe xwede meyzeqêMa ew qoçê şini reş serterêMa ne kerê meyê

Kadocan

hey kadocan içinden bir bak helekara yosunlu kütüklere yukarılarabenzemesin mi bizim sıpa(ya) lara

22/08/07

Süleyman Kaya



Qalem Şikestiye -Kalemim Kırık

iro behne min tengeli min nine tü rengebaren tê lê ez zıwa meqalem şikestiye sutu li benê me

kalemim kırık

Bugün çok doluyumÇokÇehremde renk yok

Yağmur varSağanak,sağanakYürüyorumIslanmıyorumKuruyumKupkuruyum

Kalemim kırıkBoynum bükük,ipe asılı,kelem kesik

Süleyman Kaya



Qalüne min-Pipom

tü pêdikeve,ez di mirimtü geşdibe,ez nexweşimez te divexum, ti min dıxwedüwê te wek dara sipindarêbi çap ü rastve düwê te dixelêQalüne min

li tengasiyê hevala minli xweşiyê de neyarê mintü ji bav ü qala yadigarihem dosti hem ji neyariqalüne min

li ödê li civata xweş rehwalibawerim kü ez hespim tü ji suwariköke te ji dara reş hinaredüwe te li qezebe ra dide weki dara qatraneqalüne min

di nav herdü levê minde hevalêdinanê sipi weki mori ü mircanêbi hiskirene te büne weki qile siphaniagire te na mire herdem weki volqanê çiyayê agirigalüne min

hevala min e mirinêtîrike te ne bılureçüqas tü nezi min bê, mirin ne dürekesere dile min ne düye, beweri bi dengê bılureqalüne min...................................

Pipom

sen yanarsın,ben sönerimsen tutuşursun,ben hastalanırımseni içerim,sen beni yersindumanın kavak ağacı misalisağa,sola dumanın sallanırpipom

sıkıntıda arkadaşımsınsıhhatta düşmanımsınatadan yadigarımsınhem dost hem de düşmansınpipom

kalabalık odalarda şahansıneminim ki ben at,sen de binicisinaslın astarın kara nar kütüğüdürdumanın ciğerlerime kök salmış katran ağacıdır.pipom



iki dudağıma dostsun-arkadaşsınbeyaz dişler inci ve mercandıbağımlılığınla olmuş süphan sürmesiateşin de sönmeyen ağrı dağı volkanıpipom

ölüm arkadaşımkaval değil ağızlıksınher nekadar yakınlaşırsan ölüm de okadar görünürgam ve kederim dumanın değil,umutlarım yanıkkaval sesinedir.pipom,

Süleyman Kaya



Qulungo_Turnam

rekê min durebirine min pir küreli azman tü di fire ma re bi kürezozanê serhadê pir şirine keremke vere rünelı gola nazoqê,lı qarexê behre wanê hinek bimineqolungê bi deng u awazmin nivisek xatkir ser qaxezhinek kül gellek keser xistim ser rüpelheki tü heri beriyêve namê ma tü qeri bidê min evinê xweş zeriyêqulungo sutu direj dengê qur qur quriiima weki min ti ji dinalê li ser havalêheke nikil zemtnekê ez ben giredim têxim qırıqêrekê min dürêbirine min pir xedarêtü bilind difiri ser evrareji kereme xwere were rünê li ser axe sareli destê min heye tel tenburêli ser milê min benik bılurêhinek awaz helbesta bejim bibe we yare dürequlungo te ez helendim bes bike qure qurehevi u da xwazim name ü helbeste min hilgirebibe ser gorne persine pirê qal** ve berdeew nevbeyne xebekür u siraevinemin xweş zeriye min piri ne dürequlungo havalê evinê

Turnam

ıraktır yolumderindir yaramyükseklerde uçarsın,yolculuk nereyeserhat yaylaların güzelliğine lütfen buyurunnazik gölüne,van denizi*kenarına konaklayınnedir bu avazın turnambir kaç satır yazi yazdım kağıdabiraz keder çokça elemi yerleştirdim baş sayfayaeğer ki yolun düşerse güney çöllerineacep ki bu nameyi verirmisin aşkıma deli gönlümeuzun boylu turnam nedir bu uğu uğuların uğular(s) ınyoksa benim gibi sevdanı mı ararsıngagan tutmazsa iple bağlarım gerdanına-boynunaıraktır yolumderindir yarambulatlar üzeri yükseklerde uçarsınlütfedermisin bir kara toprak sevdasınabir elimde telli tanburamboynumda ipe bağlı kavalımaz yanık şiirler dökeyim dilden götür uzak yareturnam derin inleyişlerin yüreğimi dağlamaktaistek ve arzularım beste ve şiirlerimi alırmısın



bırak emanetleri umutların dedeler dedesi PersineO,xerbekür ve sira köyü arasınadaki örendeaşkım deli gönlüm az sevdam yakındır gömüyeturnam aşk arkadaşım

Süleyman Kaya



Rağmen

deniz huyunun çekilmezliğinetuzlu suyunun içilmezliğineyaz da kömürün ısıtmazlığınasilahların gölgesinde yaşanmazlığınayüklenilmiş cehaletin tüm ağır yüküneveveeeee...bunlararağmeninsanca yaşama gayreti mührünü çarşaf listeyeisteyerek Umuda yolculuğa 'Evet'i vuruyorsanben de küçük görünmezliğe bin umuda yolculuğaevet mührünü bastım silinmez boyayı da parmağabil ki varsın,bu baskıya rağmen insanca yaşmayaEVET!Rağmen varsınSevgili halkım

23/07/07

Süleyman Kaya



Ruhum Firarda

Aranıyorum düşlerdealtbilinçte yer edindim,hülyalı dünyalardasuçum, sevmek..

Aşka giden yoldan yürümek,çocukluk benimki,doğal yaşama biçimi.İştye...!

Tercihimi sevgiden yana koymuşumengelleri aşma saflığı,sınırsız dünya,sınıfsız toplum!İdealim...

Konulan her yasak,menfaat,çıkardeğil mi?kodese konulmuş sevgi ve doğal yaşama aşkımla!

Sevdasına kapıldığım her güzele,'sahipli' dediler.Din,töre, örf adet,gelenek görenek,denilen süni setler koydular.

Ruhum firarda,düşlerde geziniyorumözgür ruhlara saf tutum,sınırsız aşklar içinde,geziniyorum korkusuzca!

Gerçek hayattaki bir göz bakışına,ama sade,bir bakış,ve derin duygulardan gelen,aşka,sevgiye bile izin yok dediler.

16.03.2005

Süleyman Kaya



Ruhuma Seslen

Sese fazla,söze az yer veriyorsunDarısı az samana benzer,Her iki dudağınla daneleri arar durursunBulamayınca da... gibi zırvalıyorsunİstemeyerek da olsa, dinleterek,rahatsız ediyorsun.Farkında mısın?Serçeleri ürkütüyorsun.Kulakları, sese küstürüyosun.Bu müzik ise,eğer!Neden papağan assolist almasın.Ruhlara seslenemez misin?Ruhuma seslen!Bol bol sözlü müzik dinlettir bana,Daneli bir harman düzenle,Ruhlara seslen!Ruhuma seslen!Seslen ki,ruhlar haz duysun,tad alsın.Ruhuma seslen,ruhumaSeslen ki haz duyayım,tad alayım müziğinden

Süleyman Kaya



Saçı dökülmüş şişman ve çirkin kadın

doğal yaşamın suni arayışıdoğumun mutluluğu hüznün sitemiölüm ve yeniden diriliş söylemineürünlerin pazaralndığı satılmadığı yere uğradımyok yok,kadınım yok

gönül fuarınagönüllerden düşen imgelere simgelere süslenenharf harf betimlenen bezenen sözlerdeolmayan yazılmayan yokkadınımdan eser yok

standlar da oturmuş en nadide güzeller şık beyleryazılan yazılması gereken her şeytatlı dillerden ballı sözler tanıtılmaktavar olan var,yaşanmış yaşanmamış yaşamaktaarifler, nazımlar necipler canlar ilhanlar var kadınım esrar

özgürlük ülkesi fuarım bemin de var mahalımsavaş,barış,kardeşlik,mutluluk ve hüzün yan yanasergilenmekte,tanıtılmakta gönüllerden esinlenen yazılmaktaher ne varsa varsıl varsız dillendirilmekte ruhlar serinlenmede..........................saçı dökülen şişman ve çirkin kadınım yok yer almazdadüşüncelerde yer almayana şiir yer vermez yok olmaz,olmaz da!

Süleyman Kaya



Sadece Bir Bakış Anlatır Seni

Sade(ce) bir bakış anlatır seniBelki de bir gülümsemeYada elle bir saç düzeltmesiVedalaşırken sana bir kerecik olsun tekraradan arkaya dönüp bakamasıBir düşün, senden neyi alıp götürürBir can,belki de bir hayat,hatta bir ömür çaldı.Hiç farkına varmadan,farklı bir insan aldı götürdü seniSadece bir bakış,anlattı seniBazen bir iki sözKimi zaman da bir kaç satır,alıp götürür seniHiç farkına varmadanTanrı kadını yarattıErkek cehennem de yalnızlık çekmesin diye,Ben,kadını seviyorsam,cehenneme yalnız gitmeyeyim diye mi sevdimKendime hep sorarımBenim le cehenneme gitmeye razı olan kadını severimAdem baba ve havva ana misali......süleyman kaya

Süleyman Kaya



Sakin bir çocuktu

Üzerime üşüştüler birer bireryabancı olduğum uslar düşleryeni sesler duydumeski yüzler gördümhayır annesenin yerini almadılarhiç birine değişmedimdeğiştiremem seni anneolamaz olamzdı da babaaaah anneilk bakışilk sözilk okşayışofff anneilk azarlamailk kovulmamilk nefretimhakikaten biz dünyalı mıydıkdişlerimiz niçin hep bembeyazdıkırık dökük bile değillerdiçünkü kemik ve sıcağa perhizliydikhayır annebu dünya bizim değildibiz de dünyalı değildikkarabaş köpeğimin karnı da hep açtısokaklar bir sürü başı boş köpekle dolueniklerine süt vermeye takat mı kaldıonun da dişleri sağlamtıpkı bizim dişlerimiz gibideğil mi annebuna da razıydıkbiz böyle biliyorduktanrı böyle istiyorduöbür dünya da vardı ve her şey bolmuşorda çöplük yok,çöp karıştırmakta yokmuşcennet dedikleri bir mutluluk mekanıköpekler cennete gelemez mişashabulkahf köpeği hariçbu köpeğin benim karabaş dan farkı neoraya fakir de zor girermişsadaka yok,hac yok,zekat yoknamaz da yok çünkü koca şehirde fakiresu bile yok namazı neyle kılsınAllah var oruçta mükemmelizdört dörtlük oruç tutarızdimi annebu 'yetmez' diyorlar'beş' gerekli diyorlarsahi anneBu Allah da zenginden yanaymışiçime doğduhadi be zulüm



belimizi kırdın olduk büklüm büklümhooo annesesini hala duyumsarımben sesine değil yaşama karamsarımoğlum al sana komşular yeni üstlük verdi'bol mu, dar mı bir denesneayakkabı da verdiler hemide kundurabiraz büyükçe anca baban giyer...'....................

20/07/2007

Süleyman Kaya



Samanyoluna Yolculuğa Çıktım

öksüz büyüdüm babasızsaçlarımı tarardım aynasızbir misafirimiz olsun isterdim sabırsızahali ne derdi biliyor musunsevdili dost'...öksüzün sadece suyu içilir'en çok bu söz zoruma giderdibir gelenek mi, dini hakikat mıydıdinden uzak dine sarılan bir halk mıydıkbilmiyorum,bilemiyorum çözmedim çözemiyorumzihinlerdeki meşguliyetbir hiç uğruna,bir sığara kağıdı zevkineeşkiyalar tarafından hünharca öldürülmüş babamgeride üç evlat bir genç anne bırakarakyaşama 'merhaba 'dedik...öksüzü kim sahiplereşkiyalar,evet sevgili dosteşkiyalar,eşkiyalar sahiplerhalk savşçıları adına silahlar kuşananlarartık halk savaşçısıyımhalk adına halkı mı soyuyorumen taze yemeklerini yiyiyorumen temiz yataklarında yatıyorumonun adına onu soyuyorumbir gün fakir bir aileye gece misafirliğe gittikne umduğumuzu değil,ne emrettiğimizi pişirtikevin tek tavuğu vardı onu kör bıçağa kestirdikgece yarısı sac ekmek yaptı yarı uykulu evin hanımıafiyetle yedikçocuklar acsa,olsun olsunlar onların uğruna can fedaonlar için savaşıyorduk(savaşacaktık...)evet sevgili dost...kimi küçük şeyleri büyükbazen büyük şeyleri küçük görüyordukbir bostandayızher yer yemyeşil yeşil,sebze meyveler bol,sular berrak harıl harıl akarhalk savaşçılarıyızher şey bize helal reva gidergeceleri sivrisinekle ilk muharebe ilk savaşşavasın galibi sivrisineklertaprağı deştikbiraz kuru tezekküçük bir mevzi kazdıkbir kümbeti taştan yaptıktezekleri ateşledik rüzgara üflettirdikince ince bir dumansivrisinklerin hali pür yaman



ne yatak ne de yorgansıra sıra taşa baş koyduk toprağa uyudukilk zaferimiz kazanmış olduksineklerin bizleri niçin emdiklerini sormadıkhakikatı küçük canlılarda aramadıkişte böyle sevgili dost...bir yaz akşamında dağların doruklarındayızgece asude,halimiz çok perişan pejmürdehiç bir ses ins cins yok görünürdesilahlarımız yastığımızgökyüzü tüm müteşşemliğiyle gözlerime yansımaktasamanyolunda yolculuğa çıktımbirini aramaya başladımuyku tutmuyor gözlerimiküçücükk görünen koskocaman yıldızlarda aradımO'nu ben buldumHakikatı buldumsevgili dostsivri sinekleri küçük birer cangökteki yıldızları kainatı bir hanolarak yorumladım ben bir canım diyerekO'na hana sığındım,sığınırımgel sende sığın yer çok sevgili DOST...03/08/2007

Süleyman Kaya



Sarê_Sara

havine ne germa tehne rojê qat ninesare rüwe arde qaşeme tole girtimeta girtime were sermin bibe lehef ü nivinedilde çemê tijle ü fürhat xür xür di herikejı aşqe evine tî masiye be peri meçibkim xwin na herike rih miri mesarê were sermin jine min e evindarbehna xwe berde dilemin bike biharbe te ne saxım ne ji mirimeqarem ü per şikesti qülimesare were sermindile xwe bideminsarê hevale eviniwere nawala axinievindarim jı bote gellek be halimne şev nü roj herdem bo te dinalimsarê xweş hevale ezim şüre zivî ü be qâlânsere çiya wiki şerê birin kürê jahre maranwere birine min bimjê bide rih ü cansarê hevalê min bigre bibe cih ü xansare stera çave minwere şewqe bide minçawe min bin leylandilemin bibe gemyansare hevala raş evinesara haware li mirinesara mın,

Üşüyorum Sara

soğuksun yaz güneşi, sıcaklığını hissetmiyorumöc almak için mi, donmuş yeryüzü, titriyorumgel de yatakyorganım ol, ört benisara nöbetlerindeyimalev alev üşüyorum

yüreğimde harıl harıl akar dicle ve fırataşkından balığa döndüm yüzgeçsizim yüzememneyleyim, akmıyor ki kanım ölü bir canım

gel gör beni Saramhayatım, aşkım, arkadaşımkalbime aksın nefesin bahara dönsünsensiz ne ölü ne de diriyimişte öyle biriyim

topal ve kanatsız çekirgeyimimkansızzıplayamam, uçamam

gel gör beni



sev beniey sevgiliver kalbinigel sırdaşım dert ortağım

gece gündüz değilher an inlerimseni sayıklarımaşkından takatsiz düştü bedenim

saram güzel arkadaşımgümüşten kınsız kılıcımdağlarda yılanlarcaderince ısırılmış yaralı aslanımartık zehirdir kanım

gel em yaramdakiO korkunç zehricanıma hayat ver geriey güzel peri

saram güzel arkadaşım,gök karanlığında ki yıldızımyaş ve loş kalbinde yer versaram gözümün nuru gözbebeğimgel aydınlat beni

gözlerim ışıldasın,kalbim yeşersin,bahara dönsünkaranlık aşkım

üşüyorum sensiz ölüyorumSaram benimbitmek üzere işteziyaret saatim

Süleyman Kaya



Sarıl Bana

senaryonu ben yazdım kaderini yaradan çizmişdört kitabın dördü kutsalsün-i bir dölsin evlatkadın su er ekmek ateşincil zebbur tevratkur'an hikmeti İlahmezopotamyada çiçekler er erken döl verirmişsarıl bana evlat aksaçlarımla seni emzireyimbu topraklar güneşe küsmüş satıh soğuk tin koruksarıl bana evlat senin bedenini ruhunu ısıtayımahd edilmiş bu topraklar senin de ahdin olmalızülum senin ayak tabanın en dibinde olmalısıkıca varkuvvetinle basmalısın ezmelisin zulmuinsanlığa ekeceğin sabanın hasat ürünü olmamalıkaderini ben çizmedim senaryonu yazdımiki nehir arası değil lut gölü ölü bir denizkur'anda oruç incilde perhizsen sünet baban vaftizsarıl bana evlat sen güneş çocuğu olmalısındicle u furat ıslatmış bedenini ruhunubu topraklarda güneş geç göç ederakan menba suları erken ölüryukarıdan damlanan yağmur damlaları kaya ovuklarınasarnıçlara derbentlere sün-i göletlere hapis edilircudi tufana son nuha selam verir mekan açareyy bu toprakların öksüz çocuğu ben sana anayımadım Mezopotamya sarıl bana evlat üşüyorsunbu topraklardaki bol güneş seni üşütüyoriskender hülagü asurbanipal topal timurat koşturdular hayasızca hoyratça raks etilertopraklarımda şahlar hanlar sultanlar dansettilerraksettiler ananı zevklerine sevdiler kirlettilerkatlettiler...evlatseni ben doğurdumtalihini el çizdi...evlat....nazif kaya 17/12/07

Süleyman Kaya



Savaştan Nefret Ederim

bir tanıdık isimben ona barış derimfilmlerde de olsayazılı da olsa nefret ederimbir çıkar kavgasıdırbir yaşından küçük kurbanlık hayvanın kesilmesidinimizce yasak haramkuzu kesen etini yiyenden de nefret ederimfilmlerde de olsayazılarda olsadillerde de anlatılsaben savaştan nefret ederimhaklı savaş yokturbu kürede herkese bol yer ve nimet olduğunca daşavaşırdı insan oğlumızrakla kılıçlı oklucehalet galabet çokluben savaştan nefret ederimisrail oğulları da nefret etmeliya ruslara almanlara ve türklere ne demelioturdukları hanların alt temeli savaş döşeliamarika son asırda sahnede gürlediingilizi Allah lanetlesin illel ebedigideceği içerden gelmeli sağlam değil temeliben saştan nefret ederimkuzey afrika halklarına kuzeyden yapılan vahşetilanetlerimben şavaştan nefret ederiminsanı insanlığı yaradılışına itibar eder severimsade bir neferimben savaştan nefret ederimkelimelerde isimler de olsa nefret ederim.insanı insanlığı severim...27/01/08...

Süleyman Kaya



Selam

Tüm gönül dostlarınaŞaire,şiireSün(m) büle,reyhanaBağa,bostanaTaşa,toprağaHavaya,suyaGeceye,gündüzeAya,güneşeYağmura,bulutaKadına,erkeyeEmeğe,emekçiyeGörene,görmeyeneSağlama,engelliyeSokaktaki dilenciye......Gence,yaşlıyaSaata,zamanaYatağa,yastığaPolise,bekçiye,Sarhoşa,ayaşaSivile,askereBarışa,kardeşliğeÇalışana,emekliyeAteşe,dumanaGöze,kirpik'eAğıza,dileDudağa,dudaktan çıkan tatlı sözeRüyaya,tabireCana,cananaCanlıya,cansızaNehire,çağlayanaGöle,denize......AŞKAAşık olana,olmayanaANNEYEAnne adayı olana,olmayana(olamayana)Geline,damadaDüğüne,halayyaDüğünde halay çekenlereHalaya,teyzeyeAmacaya,dayıyaYerli yabancıya.....Ezana,kur'anaVaize,imamaCamiye,cemevineKiliseye,ÇanaPapaza,rahibeÖĞRETMENE öğrenciye,Şoföre,masöre



Futbola,futbolcuyaKarıncaya,arıya,kaplumbağaGüzel gözlü eşeğe,koşan ataGüle,çiçeğeKadehe,şarabaHizmetliye,aşçıyaMemura,işçiyeSanayiciye,çiftçiyeŞehirliye,köylüye......HASTAYA hastabakıcıyaDoktora,hemşireyeGarsona,komiyeUstaya,çırağaGurbete,sılayaSpikere,sunucuyaEsnafa,tüccaraHüznü,acıyı,kederi yaşayana(yaşamaktam olana)......SİZE bu satırları okuyanaİNSANA insana değer vereneKendine insanım diyeneGüzel söze,güzel sözü süsleyene yazanaŞAİRETüm gönül dostlarına.......SELAMTÜM İNSANAİNSAnLIĞASEELAAAM OLSUN

Süleyman Kaya



Selam Çocuklar...

bugün cuma camiden geliyorumbu dünya gamlı cana dinliyorumgözlerim kapalı açık kulaklarımminberdeki imam canlı enikonuçocuklarla selamlaşmaktı konucemaat selamla kadınla çocuğuonlar bizim geleceğimizkoku veren çiçeklerimizrenk renk kelebeklerimizselam çocuklar/ımızselam kadınlar/ımızselam çiçekler/imiz.........selam cana canana canlı canlaraselam çocuklaraselam afacanlaraselam anacanlara04/01/2008

Süleyman Kaya



Selam verdi hızla uzaklaştı

her canlının yaşamaya hakı vardırsaygı duyarım yaradan rızık veririnsandan ayrı- gayri yaşamayan yarı evcillergüvercin serçe gugukve başlayınca soğukkedi köpeklersıcağa aşa göz dikerlerçalıştığım işyeri kamu ammekapısına uğrardı birkedi hemde annehafifçe açar içeri girsin diye kapıyı aralardımkenarden koşuşunu sevinçle gözlerdimyürüyüşünü çoook çok severdimküçük kızıma benzerdibir anne kedi de olsa severim-severdim...aradan günler geçtikedi anne kapıyı seçtiiçinden ' bana yardım et' diye geçtihalinden anlar dilinden anlamazdımkapıyı araldımkenara çekildimoff ne göreyim kedi anne hastayürüyor aheste ahestebasamakları çıkamıyordu gözleri yastaana kedi darbelenmiş hırplanmışgörüş o görüşkayboldu ansızıniçime girdi bir sızıaradan geçti tam bir haftagönlüm yasta gözlerim kapıdaanne kedi yok ortalardakedimin halini anlattım arkadaşa dostaikinci haftanın ikinci yarısıkapıda arkadaşım sığara molasıbaktım ki pür telaşbana müjdeyi verdi hem de beleş'süleyman abe kedin geldi, aha kapıda ''oh yarab...' geçti aldım derin bir nefes saf ruhlarımdabaktım ki kedi/m eski güzelliğiyle kapıdaaraldım kapıyı o nazlandı gözlerini kırptıgiremem içeri...iyileştim yaşıyorum ölmedimölen yavrularımsana selam vermeye geldim...dedi ve..Selam verdi hızla uzaklaştıtuzak dolu bir dünyaya kaçtı

Süleyman Kaya



Sen Hacı Olmayan Hacı

köyümün ruzgaları kuzeydensert hafif eser mart aylarıdaseksenli yılların sonu doksanlarınbaşıdam saçaklarına yuva kurmuş serçelercik cik ötüyor da ötüyor insana nisanabir dokunsan damardaki al kan kesiksiz akarorak balta keski makas az azık doğruca bağabudama zamanı tabiat ana kudurmuş tene saldırıköyden üç refik hacı, emin ve sait arkadan itçakırkeyf her şey mükemmel aşa lazım amelbehmbeli* bölgesine doğru arkadaşça yürüyüşemin şovmen,hacı çoban rençber sait robotasma dallarının arasına saklanmış sirke otevden heybeye kuru üzüm,bir de tandır ekmeğiyorgunluğa güneşin doksandan toprağa indiği vakityemek ve namaz mollası iyi gelir'haciyo baksana uzaktan gelen dört-beş adamasker olmalı...'cızzzz etti hacının yüreği teniderinden batırılan ucu kızıl bir tığı hissettigururuna yedirir mi hiç'askerse başımız üzeri var yerine de olsa asil soylu Türk ASKERİ!benim zeki oğlum da asker'...

'Etraf sarıldı,eller havaya!elleriniz başınızın üzerine koyunçökün,çükün,lan...çocukları!dizüstü,kıpırdamayın valla acımadan vururum'...Üst baş aramasından sonrasıra kimlik kontrol ve kişi tespiti...'lan...dölü hacı olmayan hacı sen misinkızın nerde, nerde o...pu. o,..cık kızın.dağa kaçmış ha! '...ve benzeri hakaret.hacı rüya görmştüve rüyası gerçek çıkmıştı....'Siz ikiniz ayrılın şu tarafahacı olamayan hacı sen buzlu taşaçıkar üzerinde her ne varsahaca kabeye usula gir ihrama tevafaçıkaaarrrr dedimdonunu da çıkar...!hadi şınav ve mekik yapgölgelikte kalan buzlu girintili çıkıntılıtaşahadi başla,



yaa yaaaşaa şaaaTürk askeri çok yaşakohrosun... dölü..kaleşe!...korkunun yok arı,namusu gururu şerefihacı emre riayet etti rezil etti herifihacı olmayan hacı vazifeyi dört dörtlük ifaetti...Vee içten itiraf etti.'belki de kızım haklıydı...'...or..pular,vatan hainleri,...ni dölleriistesem üçünüzü de sırt sırta verip tek kurşunlageberte bilirim.bir kurşunuma yazık olurbir kurşuna kanınız değmez...dölleri Eşkiyalar...m.emine reşitodan dinledim olayıakşam hacıaya uğrayıp aldım tazdik ve onayıofff!of ki of!Vatanımın her taşı başına sürdü kınayıköylüm terk etti diyarıtek tek seçti istanbulu çekilmez sılayı.........

Süleyman Kaya



Sene Nekâh Düşmez Eskere Git

Esselamün aleyküm hoca emi ve cemaetanam siye gönderdi bi mecali nedametiçimde her bir şeyler uğuldeyi korleyiaçamiyom kacamış kari geçmişi sorguleyihoca efendi

Vesselamün aleyküm delikanlu evladımananun sözi başimuzün üzerinedir yavrumdinumuz neyi gösterir neye karar verürseyanimde olan çümaetimle hazirem herpürsedelikanlü yavrum

hemi derim ki aşuğam olaki maşukam asiyemeallahun izni peygaperin kavli ile istiyem emmekızuni bu dünyada ve öteki dünyede bahtiyarinikeh şehatliği kabül edirem cemati ihtiyarihoca efendi

tövbe tövbe esteğfirellah çoğçesine işliren günehheç te kardeş kardeşe düşmez dini islem de nekâhben seni ve asuyesi kardeş bilirim allah şaheddirrehmetlük buben ölesiye hemeyeme almuşam sahehdirdelikanlü evladüm.................sene nekâh düşmez sen eskere gitcelbi gelene vetan bekler,sen get gel asüyen senibekler.Önce veten sönresi nekâh gelür.Bene etikadetmiyorsan,hazir olan cemeeti islemi bahtiyari veihtariyeye şincik hezirken sor?Cemaat; 'döşmeez,döşmeez,hoca efendi döşmez didiysedöşmeeez.Sen var get eskere,vatan nam isten öncesigelür evlat...'

Süleyman Kaya



Seni Gözüm Isıri Ama Nirden

Loo! şofer kardaş şu biletime bir bakar misenAllah rizasi içün,yok ki benim okumam yazmemTakdiri ilahi kalmişem cahal bi zan u zımanHadi siye kurban,niriye oturacağımı söylermisen

Hele kurban ben şoferemSenin biletini ne okirem,ne de bakiremLehevle vele kuvva sanki ben notiremVallah kurban koltiği muavine emanet edirem

vii,bu bizim selo can olmasin miHeme ayağinin teki yoğ ki,şofer olsinHadi ayaği olsin,ya kopan koli,eliDe hadi eli,koli de olsin teki olmayan gözi

seyin sevgili çoği kimetli yolcilerBen kaptaniniz siye birazi sesliyem ediyem nesihetIstembol, diyerbekir aresi edirik siyahetBenden siye haber az sonra edirik haraket

Hemi kurban bir suval soriyem siyeSenin gözligi kaç numereÖteki elüne niye çaput bağlisenAllahine oliyem kurban seni ayakkabi kaç numere

De get lo,başka işün yoğ mi seninSen keyfumun kehyesimisen nesenGözligim güneş gözligidirElim roma(n) tizmeli,ayağımi de arabe tekeri..........ezdi var üzeri biraz sargi margi bezi

Di allahına kurban doğri söylisen heyranBenim gözim seni bir yerlerden isiri heyranSen degilsen bizim ağanın onikinci ortence oğliBir gözi kör,eli kop,ayağinin teki olmayan............salak oğlan selocan

Hiişt oğlim hiişt rih kuban memocanişmar edisen her şey oli tar u marBen bir yölini bulup şöfer olmişemGel en önkoltığa otiri sana eyerlemişem kontejen

Gözüm emmeee eyi isirmişVellehi hemi tipe tip tanimişemKaç yil oli seni görmemişemBrevo benim kafa hiç bir şey unutmemiş.............vii vii kardaş,çoliği çöciği rizkigece gündizi çelişirem,ıstembolden diyerbekire yolcitaşir seyehet edirem.Hemi tememi bilirsin bizim başagelen olayi,köy yolinde yolci taşirken oldi olayi,patladi kör mayin.Olmişem kör,çolak ve topal,bi halbi mecal. çalmediğim kapi kalmadi,hemi yüzüme kapandi



işte bende bu yoli denedi.Hemi kendimi kör mayin gibikamüfledi bu yolculuğa,yani seyehete cenavarlığa adadi.Memocan, bu neki, bir de yebenci dil kursine gidirem.Yakin zemen de icazet alirem,alir almaz yurt dişi işimişi yani enleyeceğin ithalet mit helete başlirem.Vellehi çoği akillenmişem,dişeriden hemi okuli okimişemtez zemende diplomesiye göz dikmişem.Bir bakmişsen ZAP SUYi gibi milleletler aresi denişmenlik yepmişem.Ehe böle memo can kardaş.Anamişsen sen,siye heyran!

Süleyman Kaya



Seni Kalbimde Ararım

benzamana güleç bakıyorumher yeni gün doğumundayüzüm ıslak sana dönüyorumtatlı uykularda çocuklar/ımkapıyı sessizce kapatıyorumben zamana güleç bakıyorumzaman bana hanı gelgeçseni kalbimde ararımkalbim delgeçher şey geçgeç

...11/01/08

Süleyman Kaya



Seni Sana Anlatamıyorum

Bana çok sevdiğim birini hatırlatıyorsunGözlerine bakınca o'nun resmini görüyorumBelki de o'nun gözlerinde sen varsınDudaklarının arasında süzülen o güzel sözler;O'nun sesiymiş gibi kulaklarıma gelen.

Ya o'nun sesi!

Hayat bukadar acı olmamalıydı.Acaba!Düşünüyorum da benzer-çift yaradılış sadece benim için mi?Yoksa yaradanın sevilen kulumu yum ben?Yada acıları bana sürekli çektirmem için mi buluşturduo, uzaklarda, hayallerde yaşamakta

Ama sen!

Sen acıları tattırmaktasın banaGözlerin gözlerime bakıyor, gülümsüyorsunHer gülüşün, bakışın bana o'nu hatırlatıyorİnan!Seni seviyorum, en az o'nun kadarBelki de fazla!

O yok!Artık sen varsın.O'nu göremiyorum benimle konuşmuyor,sözlerini de dinlemiyorum.Uzaklarda ama çok uzaklarda belkiBaşka ellerde, gönüllerde

Suçsuzum!Suçsuz olmam da suç sayılır benceÇünkü sana bakıp ta kendimi; kendi içimdekileriAnlatamıyorum...!Seni ne kadar sevdiğimi cesaret edip teSeni, sana anlatamıyorum!Seni seviyorum inan!

Süleyman Kaya

Süleyman Kaya



Sensiz Olmuyor

Ciğerlere yapıştınruhsuz melanetnik o tinkıskanç sevgilimgençlik işteödünç almıştımgeri ödemek niyetimhayır da ısrarınkorkum mirasımsensiz yaşasın neslimmüptelam benimkirli aşkım benimsensiz olamıyorumsonsuz nefesimölünce biter hevesim

Süleyman Kaya



Ser seri selocan_Dev deve memocan

dev deve memo can gardaşdiyem ki bu güni edebi konişelimben soriyem ve cevebini beklerimsuriyem diyerbekirin aydinleriniteki tek istiyem adi soyedlerini

ser seri selo can siye heranvii hakiket mi diyerbekirin ay dini mini mu vardimisir güneşe mineşe re-ra emoni feraoni vardiallahten enen ilkini bu ay dinini işitiyemyekinin olsin ki kafadan tememi üşitiyem

dev deve memo can gardaşçileden çikarisen yeşeyen-yeşemiş kimselermesele ip uci inseni elim uleme mearef kişilerkitap yazan,fikir üretenlerhalka önderlik iden hünerler

ser seri selo can siye heyrananlamişem gercegi yeni edebi aydinleriilkini vedat eydini tenimişem eygünleridehe sonresini de nurettin eydinive sonresi de çoği ismi eydin olani

dev deve memo can gardaşineniyem ki senin karni aç başin kareşikben siye direm meftuni biye dirsin tirşikne oli siye,herdemi oliydin derveşbe hal,tekatsiz kalmişsen bu ne eş

ser seri selo can siye heyranısmarla bir çay erkasinde uzat bir cigarayı içekbiye sordiklerini bir kaçinin ismini tek tek söyliyekCahet setki teranci,ehmed arif,ziye tarik ekinciziye gökalp,senin ve oğlinin adi,ve zanalar eşci.......ehe eferin sinevi çoğ eyiyle geçtin.emmeevellehi tümi geç ferk ettin.Çeyin ve sigareninferki bürededir.Kafeyi çeliştirir he vellehi.baş başa selo,ağız ağıza memo (selo-memo)

nazif kaya 03.10.2006

Süleyman Kaya



Serê kerê

Lı paş te dimeşim ez nexweşimLı peş te dimeşim gelek rü raşimLı çep u raste te dimeşim dise ez bi te ne xweşimLı pişte xwe hilgirtim nivê niv qarniRojek ji rojê geş e xweş neditim roniRoj hemü limin bun şev reşê tariMin ti hilgirt ser qolikê tememi zedetir bist penç saliHerdü deste e gamari ketin qırıqêBehn ne min ne jor u ne çü xwareBehne deve te e gemar xwin xwariKete pozê behvilê kezaba mın hatê xwareÇav güzik,behvil bilik ez te daxim xwareMa wê serker e güh mazin ÇİBİKEKerê ker!İdi were xwarGel mir hemu dike qâl qâl ü qara qarOl,el,eyal u nan di xawzêİdi bese te Na Xwazê!Ol di xwazêÊl di xwazêEyal di xwazêNan di xwazê..................................starê di xwazê.Te ser keri na xwazêTü/ti dikevê ser türik u nanê çötari dü/dı xwê!Tü /tı ji gürarê di zırêBı zire,bı zıre hate ti qeri bı zıre..........................................

Eşek Kafalı

Arkandan yürüdüm hastalandımÖnünden yürüdüm sen hastalandın izin vermendinSağında solunda yürüdüm yer edindim yaranamadımYarım asrın yarısının yarısını aşkın sırtımda taşıdımBir gün olsun aydınlık yüzü gör(e) medimAydınlık günlerim gecelere büründü kötürüm oldumTam yirmi beş yıldan fazla seni boynuma aldımYazık ki kirli ellerin boynumu sıktıNefesim ne aşağı nede yukarı çıktıAğzından kokan pis kötü kirli kokuların ciğerlerimi yaktıÖküz gözlü,sümüklü canavar desem mi ki” İN AŞAĞIYA”Eşek kafalı kepçe kulaklı na zat ne yapacak?Eşek seni eşekArtık inme vaktin geldi



Seni taşımaya takat mı kaldıHalk öldüAile öldüDin öldüNamus yok olduEkmek yok olduHer şey tar u mar olduHiç kimse seni istemiyor.....................tıpkı benim gibi yarım insan oldu sağ iken öldüHalk dirildi hakla evlendi hakkı,hakkaniyeti sevdi benimsediDinini istiyorNamusunu istiyorAile bağlarını geliştirmek istiyorÖrf adet,gelenek ve göreneklerini yaşamak,yaşatmak istiyorHuzur istiyorKokuyu buhur istiyorCan ve mal güvenliği istiyorEkmek istiyorİnsanca yaşamak istiyorArtık seni İSTEMİYOR!Eşek kafalıSen ki kendi sahibinin azığını –çiftçinin köylünün azığını yedinHıyanet ettinAç kurtlara anırdın...............anır anır anırabildiğin kadar!Aç kurtların mayhoş etine mutlaka ihtiyacı varBir sebebi varEşek kafalı adamım!.......................................

Süleyman Kaya



Sevdiğm...!

Sana var olan aşkımı,İçimdeki aşk ateşini,Sana nekadar vurulduğumu,tutkun olduğumu,Seni nekadar sevdiğimi,nasıl anlatabilirim?Sevdiğim

Bizde şarap,kadeh,mehtaplı geceler,İskele,rıhtım ve kaldımtaşları,kule yok!Agora,kolej,istayon,durak bulunmuyorBu kelimere yabancıyız!Sevdiğim

Ananın adı hatçe kadın,Babanın da hüsam emmi,Ağanın ismi hüsam oğlu silo,Senin adın da yonca kız değil mi?Sevdiğim

Çilek dudaklım,eşek gözlümSelvi boylum,yılan bellim,Ördek yürüyüşlüm,keklik gerdanlımKöylü kızı güzelim!Sevdiğim

Köyde hayvan güderim,Keçeden tulum giyerim,Ayaklarıma çarık,boynuma şal takarımPirlerin,abdalların diyarında yaşarımSevdiğim

Sana olan sevgimden gelincik otuna sevgiyiIsırgan otuna nefret duyarımSeni köyümün yaylasında düşlerimde süslerimSana yetişmesem de peşine düşerimSevdiğim...........

Beni ne kadar sevdiğini bakışlarından anlarım!Köyümde,tek odalı külübem de,Havlayan köpeğimin sesiyle,Horozlarım ötüşüyle,sıcak teninin kokusunu... isterimSevdiğim

Süleyman Kaya



Sevgi Bahçesi

Ey gönlüm sana sesleniyorumİtraf et,sevgiye ayırdığın yer kaldı mıyoksa!Hadi söyle gönül ne kadarcık yerin varKonuşamasan da hissetir boş yerin kaldı mıDün gödüğüm,tanıştığım O,kadına az bir yer varmıHadi söyle gönülYa,O,gencecik güzele!Anladım,hissediyorum'sen çok erken ; O' çokça geç geldi'diyor ve hissetiriyorsun banadeğil mi gönül! Sevgi bahçem,çiçeğe,güzele varsa yerin!Dün tanıştığım kadınım da bir çiçektisevgimi verdim,kokladım,sevdimsana yolladım gönül!Varmı yerin!Söyle bana!Hissetir banaSevgi bahçem!hiç yalvarmadım,sadece baktım,konuştum,sevdim, sevgisini aldımHadi gönül varsa yerin,al barındır,en kuytu köşene,sevgi dolu bahçene alSevgi bahçem,sen banaben de sanabiz bize muhtacızMuhtacız! Sevgi dolu bahçem............!

Süleyman Kaya



Sınırları Kanla Çizilmiş Çoğrafya

anne babam nerdeablam da yokşimşek mi götürdügökkuşağı yere sokaklara inmişanne üstünden-üzerinden atlasanaüzerinden atlarsan hiç ölmeyeceksinarkadaşım hasan anlatmıştısahi hasan nerdeyoksa onuda mı şimşekler götürdüanne sokaklar hep kan dolmuşkurban bayramı ne çabuk geldiama sen ağlıyorsun anneyoksa babam gelmeyecek migökyüzüne mi uçtuanne bebemiz nerdeya anne niçin konuşmuyorsunhadi konuşsana Annebu adamlar da kimaboooooo!ne güzel oyuncakları varmışbaksana anne oyuncaklarına biniyorlarAllah onlara güzel uyuncaklar vermişbana hiç vermiyorokadar dua ediyomokadar yalvarıyorumama bana bir tane olsun göndermiyorbelki küsmüştüranneeeeeeeeeeee!Duymuyor musunduyuyorum evladımduyuyorum yavrumne babanıne ablanıne bebemine de hasan arkadaşını bir daha görmeyeceksingörmeyeceksinonlar şehit düştü,onlar şu gördüğün adamların oyuncaklarıylaşimşek dediğin şarampnel parçalarıyla,roketlerimermileriyle,vuruldularhemde acımasızca,hunharca,,kalleşçesavunmasızmasumcaatalarının öcünü alırmışçasınakatlettiler,öldürdülerbu gün gerçek kurban bayramıydıonlar kurban edildileryavrumbizim çoğrafyanın sınırları kanla çizilmişevladımbiz kanlı topraklarınbiz kutsal davaların



insanlarıyız çucuğumsen yaralısın,hastanedesin,küçüğüm..............................insanlık utansın

Süleyman Kaya



Sırmalı Değil Gerçek Aynadan

tenhada bir köy bulunuryığma taştan kuruluçimonto demir mahkumuevler tek odalı tuvaletsiz, banyosuz susuz köy

yaşar insan,insan hayavan beraberduvarda asılı saat yok,kümeste horoz çoksıhhiye gelir,bir aspirin biraz tendiriotavluda yığınla saman sarılı kurutulmuş ot

her aileden bir anne bir hamile ebe nafiledoğumsancısında çağrılır en yaşlı birkaç ninetarlada,ahurda,çeşmde zamansız zamanda doğumbir hasan, mehmet bir ayşe,fatma dünyaya gözlerini açar

dere kenarında,bir çeşme başında bazen de bir kuyu başındataze kızlar,gelinler genç delikanlılar şaçlarını tararküçücük bir dünyaşirin br hayat her şey taze olmayanı bayat

yok yok köyümdeyol yokelektrik yokokul da yok her şey var süni yok her şey doğal

dört mevsimde mutlu hayat,bir diğer yüzü mematsarı öküzün ölümü,karakaçanın iş görmezliğikarakulakın sütten düşmesiçilli horozun tilkiler tarafından başının kesilmesi

Ahmetin,mahmetin askerliği,düğün hazırlığıAyşe,fatma'nın çeyizi,murat ve meryemin ayakkabıları giyimleri bir bir..........düşündürür aileyi.

telal çıkar en yüksek damaali,veli ölmüş haydin mezarayakın köylüden biri gider-gelirse askeretelal tekrardan çıkar bu yüksek dama yüksekçe atar nara......haydin ziyarete,ziyarete *

düğünlere bir mevsimdir işaretgüz mevsimi,hasat kaldırma dönemihaftalar öncesi hazırlık davulcu zurancı çağrılırtüm köy ve kumşu köylere davetiye üç gün üç gece sallanır....mendiller,terlenir incecik bedenler

gerçek aynam köyüm ilk abı hayat suyumsenden yaşadığım çocukluğumu gençliğimisırmasız kaynak suyundan resmimi gördümkırlar düşen saçlarıma ellerimle şekil verdim...............taradım, sırmalı değil gerçek aynamdan bakarak!



Süleyman Kaya



So... mak mı lazım

Lugatı zorlamalıyımgenizden değilyuvarlak bir ağızla iki dudakdil zavallıkendini zorlamasına hiç gerek yoksorgulamakta belki zorlanırsolcu olmakla rahatlarher sözün dilce hazırlınışın bir amacı olmalıniye ki soğan hariçdiğeri çok anlamlısoflamaksofu olmaksoğanlamaksollamaksolcu olmaksolucanlamaksomlamaksopalamaksonlamaksormaksorgulamaksoya olmakso.maksoylu olamksoysuzlaşmaksoymak...sözcükleri soyca sormak'i,ö,ü,e ' harflerine dargınlıklarınısormak mı lazımadım ibranice solomonbu dil familyesine deanlamını sormam lazımdara girmeksoğana çevirmeksolucan mıyada ve yahut dasolcu olmak mısorgulamak lazımey sevgilisoy,sor,so.,sopala,soğana benzerimsolucanlı,solcu sollamaca soytarıcaher soyduğunda yeni ve somca yaprakyaprak sofuca sofaya çıkarım.müşfikimsana dua edersoyluca Taparım.

Süleyman Kaya



Sohbete Miriya Ölülerle Sohbet

zind nine,mewt heyesabr nine,waxt heyegerm nine,şawt heye

sohbete Miriya

hümanist xaribe,hemü heme biranekomünist salibe,cuhu memê ciranefemenist talibe,hülü çemê merane

sohbete miriya,

Mirine pir zü xweşe li havini bebirine şil ne xweşe bi kevini beşirine dil ne xweşe ti jehren be

sohbete miriya

mirine em zü birinkemine ev dü bîrinnişane ev dü bırınsohbete sohbetehivi ü gomanê min gellek bite hene......................................

Ölülerle Sohbet

yaşam yok, meyit varsabır yok, vakit varsıcak yok, yanık var

ölülerle sohbet

hümanist garip,lakini tümiyle dostturkomünist salip,yahudi memetle komşudurfeminist talip,tamami nehirle erkektir

ölülerle sohbet

acile arzu ölüm yazın da olsunyaşlı yara kara azgın da olsuntatlı yürek yara ağılı da olsun

ölülerle sobet

erken ile ölümderin iki yaranişan iki taşaölülerle sohbet



çok umut ve beklentilerim sende var

Süleyman Kaya



Susuz Aşkım

hülyalarımı süslertezgahlarda,marketlerde kavun,karaüzümelim aşk elimden gelir kokususuzuz yetişir bizim elde susuz aşk

soğuk,güneşiz ellerden düşlerimgüneşi bol kırmızı topraklarımı özlerimsüryaniyim kadim mabetler de gecelerimgündüzü olmayan gündüzlerim saklıgöçe zorlandım yerelce hangimiz haklı

kalet,keverze de atalarımın yatırınakara üzüm,mayhoş kavunaları susuzbol güneşle kavrulup yetişen aşkımsusuz aşkım uykularımı yutmaktakutup yıdızına kapıldı yoluculuğum

Süryaniyim,midyattır asıl vatanımMardine kaletten şarhoş şarabımsusuz aşk şarabım yetişir hüzünlerdeuzak ellerde kutuba yakın ellerdebarlarda kafelerde satılır susuz aşkım

atalardan dilden dillereata diyarından uzak elleredimdik göye bakan mabetleregüneşi olmayan bol güneşli elleresuçşuz,suçu yüklenmeyen nesilleresusuz aşkıma, gönülerde hüzünlü kalan kederlere yer ver uzatılan ellere......................................susuz ellere,ellere

Süleyman Kaya



Süsle(n) meyen Süstaşı

şiiri ben yazmadımşiir beni yazdı,yazdırdı gizli sisli kuytulara atarakyaşama bağlanmadımyaşamın beni bağladığı kadar kaderlere yollandımasikar de değilim öyle bir ruh halim mı var baskılaraen ağır kütleye dayanmaktı zorla zorlananı yapmakmışmeğer homurdanma silkinme etrafa küllenme ciğer zehrilavlar püskürten volkan misali en tepeden aşağılarayeşili canı cananı,acımasızların acılarına haykırarakyukarılardan aşağılara akan yakan pişmanlık huzuruylabazen de bir okyanus derinliğine, baskıya ölümlü gömütercihi yunuslara,köpek balıklarına suda suzuz yaşamaisyankarlığımın masumiyetini inceliği,nezaketi merecanadalarına,kehribar,akik taşınagenç kızların duvaklarına,genç delikanlıların parmağınaannelerin gerdanına,babaların tesbi olarak ebediyettebeşeriyetin zevkine, lüksüne renk vererek süsle(n) meyenbir süstaşı güzelliğiyle gönüllere merhaba dedim...

Süleyman Kaya



Şabanizm

bozkır felsefesiKaraca Oğlan,Yunus Emre,Hoca NasradddinPirsultan Abdal,Hacı Bektaşiveli,Celaleddin Rumihümanist erenlerYahyalı adı Şaban ayrı yaratmış yardançakır gözlü hünerine diyecek yok garibandoğuştan az şaşıtakmadır bir öndişiçalışma arkadşımdı Şabancehalet bir tek ona yabanbozkır felsefesi ayrı yaratmış yaradanbir kalem tutuşu varbir zikir,hoş fikir buluşu varçocuklarla oynar çocukça sahi dahiKahveye uğradığında herkes susar vallahihiç kimse korkmazdı ondanİş dayanmaz giderdi öndenİki kızı var cenetten meyvebirinin adı Funda Nur diğeri Zehrahoşgörü sabır uğurladı onu mısıraher şeyin bir ilki vardı galibaşaban arkadaşım iyilik meleği alır her yarışta........ ilk sırayı burc burc feth eder kaleyişabanizm bozkır felsefesi biri gider bir diğeri gelirpeşi sıra yusuf da bu felsefeyle uğramadı mıMISIRA!

27/06/2007

Süleyman Kaya



Şair Değilim

Şiire söz kalmadıher ne varsasattım dışarıyasatılmayanıemanet bıraktımverdim dilsiz bekçiyeen nadidesini sütçüyeazılı dillenciye...Şair değilim!dudaklar yorgun,suskunbohçamda her ne varsadilimle üfledimdışarıya savurdumrüzgarlaradil bilmeyen işgüzarlaraişi gücü şak şükalara,lak laklarahara bıraktımdilden çıkan sözleri...Şair değilimşiire yer kalmadıbeyinde,zihindekafa meşgülkarıncalarsolucanlardolaşır dururdiplendi şuurbitkileştiği aşikar ve zuhur...Şair değilim!şiire sıra kalmadıbasamaklar tıklım tıklımher basamakta kadınsözlerdeki kadınşairin kafasında betimlediğitasvirini çizdiğizerafetini kafasında düşlediğikadın,...Şair değilim!yakamozlardenizlerden uzakçok uzaklardanşiire konuldunemrutün günbatımımeyhaneler de seyredildimısralara döküldüyazıldı...

Ben şair değilim



şairleri kirletememdarağacım cimrişairin her sözündevardır aşk iksiriben şair değilmşairleri rahatsız edememşair,aşkı ilaha vardırırvardır şairliğin bir hikmetiancak eren içer o(bu) şerbeti,,,Ben şair değilim,dostlar mühabbetine katılamamel anşimdigün sabaholmadı ikindivar akşamaçokçavakit...Belki şair olurum ol vakit.

Süleyman Kaya



Şair olmak

ağzından çıkardığın ilk söz neydi,hatırlaya bildin mi?acaba!emin misin 'anne...! ' dediğinden,...hangi dille 'anne' diye dudaklarından çıkardığın tatlı ilk sözlerişte ozaman şair olmuştunüşüyor muydunbelki de acıkmıştın,...çocukluğun darlık,sefaletle mi geçti,köyde mi geçti çocukluğun,portakal kabuklarını ipe dizip,elmasları boynuna mıdizdin,yoksa kurutup yastıkların altına, koklansın diye misakladın,...okul mu vardı köyünde,annebaban okur-yazar mıydı,yada cahil miydiler,her sabah akşam annen mi götürürdü okula,kitap,kalem,defterin ile siyah önlük bayaz yakan mı vardı?...on yaşına kadar köyde,doğayla başbaşa mı yaşadın,okula ilk başladığın günde,'..dil bilmiyor 'diye öğetmenden dayak mı yedin,Fabl yerine,fıkrayı anlatıp öğretmenin seni horlayıp,küçük düşrücü sözleri, etnik kökenine mi itham etti?hiç yatılı okulda okuyup,zorla cemiyetlere seminer dinlemeye götürüldün mü?...ilköğretim,ortaöğretimin hep anne ve babandan ayrı mı geçti,babanı,ortaöğretiminde,gençliğin ortasında mı kaybettin,kendini gerçekleştirip,felsefi düşüncenden okuma hakkın elinden mi alındı,yüksek öğrenimini,yokluktan dolayı açıktan tamamlamayla mı yetindin?...altmışların sonu,yetmişli yılların tamamın da mı geçti eğitimin,etnik kökeninden dolayı ilkin annenden öğrenmiş olduğun sözcükler 'yasak'hiç yazıya dökmeden yaşadın mı?sen,çok dindar bir ailenin terbiyesiyle mi büyüdün,kur'an okumayı bilen,dini vecibelerini yerine getiren, sonra uzaklaşanlardan mısın?

...gençliğin,çok kutuplu muydu,yoksa iki kutuplu muydu,ülken bu kutuplar arasında oyuncak mıydı,oyuncular açıkta mı,yoksa hep meçhul mu oynarlar dı,'mozaik 'kavramı sık sık dillerde söylenir miydi?...bir dul anne,bir kardeş ve bir eş,dört çocukla işsiz mi yaşadın,nihayetinde metropollara göç edip,bir devlet kurulşunda memur olarak,

işe mi girdin,bunca zorlukları yaşamında görüp,kendini ailene,inasanlığa, ülke insanın,

ayrımsız hizmetine mi adadın?



bir on yıllık hizmet yaşamında,ülkene,insanına ayrımsız hizmetin ödülü olarak,onlarca yer değiştirip sügün mü edildin?

...Türk dili ve edbiyatına gereken önemi verebildin mi,her sabah cep harçlığını,Cumhuriyet,Milliyet,Zaman,...gazetelerini günlük olarak sığara ve çayınla yudumlayıp okudun mu?her hafta sonları,çarşıya çıktığında sık sık kitapçılara uğrayıp kitap aldın mı,müzik olarak arabeski, evine girmesine yasak ilkesini koydunuz mu?...boş zamanlarında,Türk sanat müziği dinleğip kitap okudunuz mu,Aşık Veysel,Fikret Kızılok,Sezen Aksu,Yıldız Tilbe türkülerini içtenlikle dinlediniz mi?bir etnik kökenli olarak,kendi öz müziğini severek dinlediniz mi,basak da olsa kendi ana dilinle şiir yazmayı hiç denediniz mi?...şair olmak için sizce bu kadarı yeterli mi,hayır...!insan olmak,insana; insan olduğu için değer vermek,doğayı sevmek,doğa yasalarına saygılı olmakla şair olunur! !...

Süleyman Kaya



Şaziye

yorgun kadınemekçi anadolu kadını amasyalıköken göçmen dedeler balkanlıemekçi kadındiğer adı hizmetliiki evlat üç torun sahibidul kadındert kadınıanlatır derdiniciğerlerden gitti beyim,sıgaradan,kötü çalışma koşullarındanömür çürüttü kocamvakıf gurebada size ömür'şaziye,kız şaziye gel yanımaaç kollarını kucakla sar bedenineölüyom yalnız koma beni şaziye...'gitti beyimallahım bu yaştaçalışmam lazım aşa başaiş buldum asgari ücretlegündüzleri temizlik firması işçiakşamları da bankalarda temizlikçitemizlikçi kadınımemekçi kadınımyorgun düşüyorumdüşündükçe düşüyorumayaklarım şişer,kan toplar bileklerimben hep ayakta çalışırımbu halimle de çok şükür mutluyumemmee hakir görülmeme yok tahammülümköle olarak çalışmaya çok üzülürümgururumla oynarlarkızım yaşıtında ki kadın(lar)o, devlet memuru,çalışır üç maaşımahayatta görmediğim hakaretlerbu kadın musallat oldu başıma...'anlatır durur şaziye teyzeo,bir melekay yüzlü,gök gözlüpırlanta kalpligençliğini sorarım'gel azıcık dinlen' derimelma yanaklıelma diyarındangeçmişin gençliğinin güzelibu gün hüzünlü,dert dolu temizlikçiemekçi kadınıne güzel adın var,ŞAZİYE (hanım-teyze)duydum ki bu kasımın onunda oğlun...............gider askere!



allahtan dileğim,sağsalim alır tezkere

Süleyman Kaya



Şiir YazİrEm

Hüsam ağam, ben de şiir ya-zi-remAha,bi dinleyin bakayumNasil yazirem

' Ecevit hasta, tüm ulus,sağcısı da solcusu da yastaSağlıklı da olsa halk hasta,pazarda,çarşıda eli boştaHasta da olsa halk krizde,bonkörlerin,tefecilerin gözü dövizdeKalsa da gitsede fakirlik en başta...'Aha şiir bu husam ağamBi dinle

'Apo hapisteTutuklu da olsa tutuksuz da olsaKürdü de,Türkü de bedduası, ahıdır, çıkar... aheste ahesteNe Kürde yaradı ne de Türke, yaktığı ateşin dumanı tüte,tüte...Kendi kafeste, öti öti, ne gargadır,ne saksuğan,gardaşudur osman... 'Bak nasul yazirem şiiri?Hüsam ağam bi dinle,bitmedü daha

' Baba oğol dablyu (W) buşlar bir ayrı besteİşi güçü ahurlarda, at doli, bir çiftliği var teksastaBaba da olsa,oğul da olsa tek veya çifte (W) olsa islam yastaÇifte ekip,her iki usta da haksız savaşta...'Uuuu! Daha devam edirem ağamHele bi dünle sen,bak daha ne söylirem

'Bizim kasumpaşalı, kusur çok şaşalı!İşi güçü baş bağlamak,giymektür acem şalıFitbolcudur fitbol bilmez,siyasetçidür 's' si bülmez.Şairdur,şuir yazmaz, vallahi hep gazel söyler,ve güzelce çalar!Sesi epi(k) gürdür,halk sesünden titrer de kor kar.Karşı çıkana'..hadi lan ordan... der' itüklerİş istüyene de'...taşu sık,suyunu çukar,da siyu iç.Bir zamanlar bizde satuk bayatçu sümit,..'Aha! ben böle şiir yaz ir em hüsam ağam Şiir yaz İr Em,şiir... ağam,

Süleyman Kaya



Şiir YazİrEm 2

Ula ula tursunum hele bi dinleyü ve bakayüm

Siktum,siktum taşu siku siku siktüm taşuBen siktüm taşu, başkasu siçtü içtu suyiÇayu ektim alamadüm maaşü,Emek verdum,çociğum kaldırır naaşumihanimum alur maaşumi,maauşumi,...

Loo ahmo gardaş hel bi dinleyi,Diyarbekirliyem,amedliyemAB yoluni dört gözle bekliyemGözliyem,sözliyem karagözlü siyah saçlıyamHiç göremiyem,Vallah görmiyem,körmiyem

...Göriyem,vallah göriyem kara bir çüse göriyemApo letli uzanmış,yatmiş AB yoline Mes uut! Mes uutDiye bağiriii,bağiriiiNişan ali sıkı sıkııı,sıçıı engel oli yoli görmiremGardaş!Hiç görmirem,acep ben körmiyem! !

....

Süleyman Kaya



Şiir YazİrEm 3

Fal açi rum,fal baki rum

Ula ula tursunum gel bakayum elunaNe görursam kara bahtunaUyyy!Ne göreyum,neler göreyumRadya sonlu çay içisun da,Hani mun taralda,çay toplayuSen nataşayla oynaşi sunSaf karadenizun erkeyusun,Ne oli da kemençesuz oynayisunBakan içer çayi sişe şişe yerli yerineVotka havyar aldu,ham silu çaya ne olduTopla kendinu erkeyum,git biraz işefalında ne görduysam,alun teri isterumne edeyum bahşişe!.....

Fal ba kirem, fal bakiremLoo ahmo gardaş ver eli falında ne yazihele kurban bi bakim 1

Oyyy Babooo!Ne göriyem,neler göriyemNe görirem kara bahtineÜyiiii!Ne göriyem,kaleşlik,göriyemvala kardaşlık hiç görmiremsen de hiyanet çok kardaşkardaşı kardaşa kırdırıyan be kurbanÇok gençsin,ama yaşlı göriyemclodia rot balans,madam miterrand yokmerkeli de görmiyem bahtındasen sana emanet edilmişsin be kurbanyalnız yaşisin,ne güler,hep ağlisin...'ında yabanisin karabahtlisin amedlisin kubanBahşiş istemirem,elini sana verirem!..........

Süleyman Kaya



Şüheda

Layık bulamadım sana isimCihan-ül şümul koysam mı ki acabaAllah’ım Allah’ım diye diyeBu; mübarek Resul’ dan müjdeli hediye

Süleyman mülkü, ümmeti MuhammediyeTarihin ülküsü İslami bol Türk’ ün türküsü“ Bir gün fethedilecek, fetheden asker kutlu asker “Dememiş miydi ümmetin Resul’ u Ekrem’ i

Şark-u mağribin, şimal ve cünubun gülüŞahadet kentisin anlatamam ki bilhurufüKutsal emanetler, ashabı kiramların kabriMeskündur Akşemseddin ile Eyyubilerin

Ey Şahadet şehri!Asırlarca himaye ettin cümle İslamın diyarınıPayıtaht ki Medine-i münevvere Mekke-i ŞerifiKıblegahın Hecerül asvat’ ına ravzul ekberi

Adalet, saadet ve ilimle misal oldun gayri müslimeNice hünkarlar yetiştirdin irfanlı hükümleSüleymaniye, Sultanahmet, Topkapı sarayınlaİmarethaneler, kervansaraylar kurdun Sinan’nınla

Seni harflerle kelimelere nakş etmek kafi gelmezBir dinle! Ezan-ı Muhammediyye ilelebet eksik olmazSensiz cihanda saadet, mutluluk ve güzellik olur mu?Ey Şahadet şehri, İslamı, ilmi, irfanı bol İstanbul…

Süleyman Kaya



Şükür Ya Rabbim

hanım seeti kurmeyi unutmisen emmiyöğse çoliğ çöciğ aç kalır tememisohursiz yemege alişiğem midem ağiri kaldirmezvelakin hedisi şeriftir sünettir yemegsiz sohur olmezbir dilim ekmeg,bir yudum su yeter

kurmişem kurmişem begem siye heyrandünegin kalan bulgüri pilavi birazi eyranbozilmesin diye koymişem pencere kenariiçli ekmegi de sarmişem ipekli peştemaliuyanirem inşaallah begem,sen itme ğemi

şükür ya rabim,hemdd ü sena sana ya rabbimbollik gönleri verdiklerine de müteşekkiremekmegi,eyrani,bulgiri bulemeyeni de vardirbakirem fakire fukaraye belediye kuri çadirhekimsen kerimsen bu baa yiter de erter.

loo selo can begim şükri birek de birezi sussenyeteğin yok bilisen zehmeti yoğ ise hasire üzenbettaniyi dehe dünegin yıkamişem üstüne al diyemehe ben de kizlerimin kener yeteğine azi yatiyembir kuleğim seette digeri devulin sesine veriyem

.......ben şükrederim,peştemala sarılı ekmeye,balkonda soğuyan bulgur pilavına,soğuk ayranınabir elim destek başıma,diğeri tatlı eşime aşımabitmez bizdeki rahat ve huzur;burnumuz da tütmezsıcak pideler,sofralardaetli pişirilmiş pilavlar, yeşillikler,tatlılar,kurabiyleriftarlık hurmalar;ya odalar,tek gözlü,yerde serili üçlü ikili yatanAllahım bize nasip et yeni bir sohuru dolu huzuruGönlümüz herdemi olsun buhur.Verdiğin bu nimete,Şükür Ya Rabbim!

Süleyman Kaya



Tarihe Küsmüşem

uyyyi selo can seni gören haci olinirdesin kayfe sensiz renk vermiyibebek mi salisan be erkek adamhanim camiye mi sen sirre kademgeli vede soriyem birkaçi gır* suali

ökizi düştimi biçeği heziri cötari**herkesin derdi kendine yeti ezgöri***selonun ne soreni var, nide tik tik çalinmez kapisiböyük bir neçar derde döşmişem gidiciyem pisi pisimidem de var bir aci bir de sizi hemo gülersin sinsi

Orici kafene vurmiş selo canifteri ebüri cibüri yimişsenenanki her akşemi dinlirem tuğtorisenin gibi okumirem tarihi historinepolyoni ne demiş bilimisen heredoti gardaşum.'pere pere' ni dersin he terih karni doyirmez

loo memo can yinegin çekisen alirsen tek teki lafienenki her şeyi ünitmişem,nepolyoni korkekin tekişöni deyi vermiş,'seveşten korkmem,sinavden korkirem 'hekikisini ister isen terihten hep küsmüşem okimiremşindilik disen ki; kim diyerbekirin sürini inşe etmişderim ki eyi..ği yemiş,suri ayakta düri inseni yerde...........sürüni gardaşım!

Süleyman Kaya



Taş Satarım (taş satirem)

loo memo can ne satisan siye hayranburesi istanbul,nedir üzrinde yazılı maziliha kuban biraz nazik,hemi de olsun kibari sözlerinkadına 'hanım efendi' erkege ' bey efendi' de kurban

vee,sen misen men siye heyran selo canvallah kurban be taş satiyemüzerime cicili bicili reklami yaziyemhan fendi,bey fendi demesini bilmiyem hemi kurban

bey efendi ne satarsınızbu taşlar neyin nesi

hanım kızım bu diyaribekirin karajdağ taşigöktaşı,cennet taşi,her derde devadıraşka sevgiye birebir revadır kare kaşa kara gözeotanirem ayiptir sölemesi,hani karadenizin finduğunungördügi işi bizimki fazlan taşi,yaniyem dii diyara diştaşi...

peki fiyatı nekulanımı nasıl

fiyet miyet yok han fendikulanimi,boyine taki,kolye, ve her bedene olitılsımı kendisinde,kalanı gönlünüzde kaligölünüzde ne çıkise valalh raziyemdemir olmasın,demiri kıskanır bizim dii diyara diştaşiyani kağıt para istiii!

Üstü kalsın!............kalıcı yeriniz hep burasımı?

he kurba heh kilese kapısı,pazarı dolup taşigavuri mısılmani ile itiklal da buluşi

memo memo bakisen nerde satiş yapisenloo kurban burassı kiliseviii sen zangoç misenhelala haram katisen siye hayran

biliyem biliyem zani zahiri burayi seçiyemcami avlusunda dilenecek dilenci miyemkilese kapısında ticaret yapiremgörmüşem ki diyarbakırda taştan başka,ıstabulda taştan ziyade............hemi şey var,taş satiyem taş,kurşini murşini degelhakiki karajdağın doğaltaşını gönüllere suniyem,azide yatirimyapirem.Anliyecegin rant sağlirem selocan,sen anladi hemi kurbanyani burda eylem meylem yapmirem,sahiden safir seferi barişe,huzuradii diyara diştaşı ile ruhlara davet çikarirem.siye heyran

Süleyman Kaya



Taşla Arkadaş

ben bir kaya kütlesiyiminan ruhumca çokça asiyimtaşların benim kütlemdenbir rüzgar olsan hey bi çerabenim kovuğumda ufak bir faresensaklanır gece karanlığına kartalarkorkusu fobisi beynine hakim ey akimtaşla ben bir kayayımaslım astarım mukavemetimsert rüzgarlara kaval sesi,ney sesiduyarımsen taşlaben koca kayayımsadece,pak alınlara secdeye seccadeyimözünden koptuğuna ağlarımher taşını bağrıma basarımtaşla arkadaşımkoca ovalarda,dağ başlarındaderin deryalarda her zaman diktirbaşım,İnan taşlasan da korkum yok kocadırbaşımSevgidir AŞIMgökkubedir en son arkdaşımsaygısızlığa diktir kaşımtaşla arkadaşım

Süleyman Kaya



Utanç Vereci-Hadi Bir Gül

Kendimden utanıyorumBugün mubarek bir günBizim ellerden Siyonizme uzatılırkıpkırmızı bir gül...........Hadi halkım biraz gülUtanç duyuyorum,kendimi sorguluyorummubarek günümü hüzünlü kutluyorum'size kutlu olsun bugün' Hadi Bir Gül....!

Süleyman Kaya



Üç Kafadar

Olunca duru hislerbeş duyudan biri olsa daaaaolmasa da ne fark eder

Üç kafadarız bizbenim adım Ali RızaArtvinliğim aklım sıragörme özürlüyümBir diğer adı AmaGözlerim amaaaa!Bir elimde aşk,diğerinde sevdave ötekisinde Asa

dağları,taşları kırlarıgezerdim çocukkenbolca çiçek taplardımkoklar koklar,güzel kokuyu çekerdim içerdenİnce belli,tatlı dilli kız arkadaşlarım vardıBizim köyden ilçeden oynardık hiç birşey hisetmedenSonradan karardı gözlerimaldım eza benim adım ali rıza.............

Biz üç kafadrızBenim de bir adım varKerim derler banatrabzon,of ilçesinden...benim sakatlığım aileden gendensek sek oynardık,atlardık birdir birisonradan oldum tekerlekli sandalya esiriçocukça yaşadım ilk aşkımı gençliğimisevdamı sevdamı ....ne şirin bir köyüm vardı karadeniz de sıfır nokta daAtlardık suya dalgalarla sörfün alası var hafızalardaBimin adı kerim,gezerim tekerlekli sandalyada........

Biz üç kafadarızBenim adım süleyman,her yer benimdireğer kalmışa sa mülkü süleymanGüneşin çocuğuyum ben!Kavrulmuş topraklarda yetiştirildim,yaşadım asiceiç içe yaşadım sürgün ve yokluklarlaŞirinceğim dir! KendimceAsi rüzgarım esmdikçesevdim,gönül verdim insanao ' ki kendini bilince!............Biz üç kafadarızne fark eder ki,gözü görmüyor,



elleri tutamıyor,ayakları da yürüyemiyorsada konuşuyoruz.....Ya! ! ! ! ! ! ! ! !

Süleyman Kaya



Üç Beyaz

teni karadır dişleri beyazonlarda ne hikmetse bulunmazsömürür beyazbizlerde yarısı çöpe giderdinler arası insanlık inlerkim dinlerun şeker tuz temelli ihtiyaçafrikalı çocuklarımız muhtaçazılı utançüç beyaz dinler ırklar tanımazuygar insan tamah kendi utanmazar bulunmazüç beyazbize çağa arAzçocuklara araz

Süleyman Kaya



Ümme Tin Yetim Çocukları Kürtler

Üç çacuk-kardeş bir dondurmaEn büyüğü kız elinde külahlıÜç dil bir külah yalamaktauzakdoğulu kız var karşımdagözleriyle kalbimi çalmaktaçin japon kore malezyalıinsan olmalı dilsiz yalarbir haziran ayı ikindi vaktiakşemddin sultan fatihe lalatramvaydan inerim az duraktamelez yolcu yol yürür dondurmayı yalar diller azar azarhayranım bu güne ölümününe manzara kalbime mezar kazar...bu topraklar Allahtan bana hediyemsasan sumer eti asur hu ben mediyemgüneşi bol üşütür zerdüşttüm na putadem nuh irahim emin muhamed mahmutel elim elimdir dini islam dinimdirben muhammediyim ümmettin varisiyim.e arabım.e türküm.e de farisiyimben kürdüm dondurmayı elimle tutanımüç dil yalamakta kutsallarımı kel leşben ümmetin varisiyim çek dilini kalleşüç cocuk-kardeş ümmetin yetim çocuklarıyız içim ah u zarbatin ard/zım neftim derdin kerkükle cümledir hezar hazar...Nazif kaya 17/12/07

Süleyman Kaya



Üşüyorum (2)

gülümse batan güneşeatarsın oltanı derinlereyosunlu kayalıklara tutunsunçekil önümden gölgemi göreyimkalemsiz deftere yanayımüşüyorum kaftanım metalik

ağla doğan güneşeatarsın voltanı gönüllereefsunlu karanlıklara bürünsüntekil özümden herdemi yarayımkelamsız yerlere ganiyimüşüyorum safkanım satılık

aşkını sar da güneşeasarsın elbeni direnlerehomuslu boyalıklar sürürsünfitil öcünden böylemi çüreyimselamsız serlere varayımüşüyorum bedenim sıkışık

seveni sat da güneşeaçarsın üzengi dizginlerekoşumlu atlılarınla sürünsüngafil özünden berderi varayımçelimşiz suratlar faniyimüşüyorum garkayım pısırık.......her göze çıkar bir aşıküşüyorum kitabım sözsüz her sözüçalınmış.sahifelere ellerin kiriyapışık.Arı kalpler karışık,Olur mu?Olmaz şık!Üşüyorum! Olaki Üşeniyorum...!

Süleyman Kaya



Üşüyorum...

Üşüyorum hava yağmurluMart yağmularıKarla karışık yağar,Umurum da mı,bilmem!

Har sabah ki beraber yürüdüğümüz yoldayımNeşe ve hüznün birleştiği,konakladığı yollardayımSensiz ve yalnız!Tek kelime konuşmadan,anılarla yürüyorum

Mazide kalan günlerimizi anımsayarak,Düşlerle,kaplerde yer edinenDüşüncelerle başa başaVe yalnız yürüyorum!

Hani,seni sana analatmıştım,Günlerce gözlerine,gözlerinin içine bakmıştım,Ama itiraf edeyim ki,gözlerine,gözlerinin içine her baktığımdaİçindeki volkanın ısısını,sesini; tutuşmakta olan ateşini hissetmişitim.

Ama,Sen, sen söndürmeye,ses çıkarmamayaSöndürmeye çabalardınİnkar etmeden,inkarmış, yalanmışçasına içini,içindekini benden saklardın.

O,karanlık ve yağmurlu akşamların da,Sana ne kadar yalvardığımı,Yanaklarından süzülen yağmur tanelerinin dudaklarımıIslak saçlarınla, yanaklarıma dokunuşunu hatırlasana!

Anlatamadım!Sana aşık olduğumu,Seni nekadar sevdiğimi,Sana anlatamadım!

inan hala gözlerinin içine bakıyorum,Kendimi sana anlatamadığıma ağlıyorumYağmurlu ve karanlık akşamlardaki ıslak saçlarından süzlenSu damlacıklarını dudaklarımla yumduğumu unutamıyrum.

Bugün yalnızımYağmur aynı yağmur,Yollar da aynı yol,Ama sen yoksun,yalnızım ve üşüyorum!

Süleyman Kaya



Üzülme Be Kardeş

Düşümde gördüm seniSürü arkasındasiyah lastik eski papuçlarınkınap dikişli lastikli ayakkabınBuruşmuş, eski,ütüsüz ve yamalıpantlonYakası ters çevrilmiş yırtık gömlekBir kerecik olsun taranmamışuzun saçlarınlaDüşümde! Düşümde!Gördüm seni kardeş!Beraberdik kardeş!Mutluydun be kardeşSürü,boy vermiş yeşil otlu meradaGürül gürül akan berrak dere kenarındaotlanıyorduBaşların da sen vardın be kardeşYüzünde mutlululuk,Gözünde canlılık,Gönlünde insanlıkFışkırıyordu be kardeşDün,düşümde gördümbiz beraberdik kardeşKüçük oğlun ali okuldaBüyük oğlun memet askerdeKüçük kızın amine nişanlıBüyük kızın hatice gelinTorunların evde avluda çelik çomak oynamaktaSabır,metanet ve mutlulu vardısenin yüzünde be kardeşAnadolu erkeği!Can kardeşÜzüntü yok(tu) sendene üzülme, be kardeş...!......................Süleyman kaya

Süleyman Kaya



Üzülme Kızım

hadi al şu yirmiliğiyorgunsunuz,hak ettiniz kızarmış hazır pilicitez davran akşam yemeğine yetiştirirmisin yavrumsofrayı hazırlıyayım pirinç pilavlı salatalarıha kızım,ha yavrum,tüp bitti,ben de tüpçüye gidiyorum!...pek zaman darlığı,kızımın kızarmış yüzükapı aralığı,kızarmış tavuk yerine gözü'anne kaybettim parayı,düşürdüm yirmi lirayıyorgunluğumun belki de en büyük vebalı ihmalianne lütfen tekrardan isterim parayı! '...Ardı arakası kesilmeyen hanımın öfkeli sesi'ah kızım parayı kaybedeceğine sen kaybolaydınsen tüpçüye, keşke ben de gitseydim tavukçuyaben sizleri yıllarca boşuna mı okuturdum kızım... '...baba dediğin dar günde kendi babalığını yapan'hanım,nedir öfken,kız kaybedip özüldüyse şayetmutlaka biri bulmuş almış parayı,midesine afiyetburası istanbul kaybedilen paraysa allaha şükret...Canım kızım ah ki,ah keşke çok yirmilik değilbir çok yüz ve yüzlük düşürüp kayıp ettseydinolaki gönlümü yıllarca ilimle-fenle serinletseydinsizleri yıllarca ve millayarlarca lira haracayarakkaybettim.*...ama mutluyum yavrularım,kimi anne ve babalar yavrularını,kimileri koskoca aşklarını,kimileri de ellerini.......kaybediyorlar yavrum kızım.canım yüreğim,kanım bana bakın nerdeannem babam? Elbet gün gelir beni dekaybedersiniz güzel tatlı can kızlarımkeşke herkes senin gibi meteliklerikaybetseydi kızım.Kızartılmış piliçiyedik ne oldu?hiç bir şey!Üzülme Kızım

Süleyman Kaya



Vahşi Kedi...!

Dün gördüğüm kadın olmalıYürüyüşü,giyinişi besbelliO,olmalıYürek yakıcı bakışlarından tanıdımDün kalbi parçalayanO,olmalıO,kadın olmalıBoylu,endamlı,zerafetliİnceliği olan panter yürüyüşlüO,vahşi kedi olmalıPençesine aldı,yedi,dişledi yaraladı beni!Dün gördüğüm kadın,Bu...!O...,olmalı!Karanlık gecelerde ki ışık saçan gözlerinden,Al kanlı dudaklardan tanıdım kadınımı,vahşi kedimiHala doymadığı her halinden beliYaralıyım,Takatsızım,be mecalımYüreğimde sızılarımSaldıracak,pençeleyecek,yiğecek bu sefer afetmeğeci belliYesin panterim,Ye vahşi kedim, çakallara,sırtlanlara bırakmaBitir beni,al götür, götürebileceğin yereBenim sevdiğim,gönül vediğim kadınımBu olmalı......!..............

Süleyman Kaya



Vallah Kurban Dertliyem

Selo emi hayirdir inşaalah nedir hemibu sabah bakiyem hiç de yüzün gülmeyibaşın önde gözlerin yaşli yaşlar akiallah peygamber aşkina söyle ne oli emi

Vay kurbanin olam sana memedcanDeşme yaremi,dağlatma yüregimiBen düşünmeyim de kimler düşüniDört öğlim ver dördide yürekte oynayi

Al yak bir çigarayi selo emiher derdin vardır bir çaresi hemihas lice tütinidir elimle sardim keğidinigel otir,bir sıcak kaçak çayi taridir demi

siye hayran oğlim memecon rih kurbanböyük oğlim, maho ebedi mahpusta yatibir küçigi,asker firari avrupiye kaçio'ninde bir kuçigi,olmuş... dağda yaşihe en küçigi de askerde vatani görev yapihe siye hayran memocan anladinmi kurbanben dertliyem siye hayran!bak misen tek kol, tek bacak yaşlı bir ihtiyarevde üçi kiz,birde yaşlı yatalak ana varHerkes bekar(işsiz) yatihe kurban siye hayran!Memocan yegenüm siye hayranLice titüninden bir siğara daha sarkaçak çayinden çok tari demli bir bardak istiremvallaha kurban dertlerimin üzerine iyi geli..................içirem, içim hemi ğem mem can!

Süleyman Kaya



Ve Nihayet İsrail Teslim Oldu

İçime doğduSizce de yeterince haketmedi(ler) mi.Hakettiklerini fazlasıyla almadılar mıİçime doğduYakın tarih onu doğurur ve doğrularHak doğurur,............hak demişse doğrudur.Sizce de Mi

Süleyman Kaya



Ve öylesine bir yaşam

üç dört çiçekboyvermiş böğürtlenlierkek tarlasındakadın yetiştirme!

Che'den bir pasaj'...şerefsizce yaşamaktansa...'yabani otlar arasınaboy vemekkadınsız yerde kadıncave öylesine yaşamak!

him alaya eteklerirahimsiz rahip okuludeğil kaplanlar keçisakallı eğiticilerisığara iç ilmezlerbiz tüter, içerlenirdik rüzgarave öylesine bir yaşam

kah heladabazen de deredekaptımazsak enseyikolsuz kahramanaşerefli,şerefsiz içerdikne fark eder ki...ve öylesine bir yaşam

Hüm manistçe düşüncefunda manta listesine inine düşüncezap suyunabarışa haykırışlarşemsi ve mihri belli olunca yazar ve öylesine bir yaşam

gür ormana sürüne sürünehaksızca bir kayboluşhüsam çakmak ve saat suçuşeref şerefli bir iki resimali hala muamma suçubenim bir şemsice dergi...ve öylesine bir yaşam

maziye yakalandık mazide değil içimize zaman...! .......ve öylesine bir yaşam işte!

Süleyman Kaya



Vefasız

sana öyle bir duam var kiben çektikçe sen iki kat çekeceksinyıkılışını izleyeceğim seninayakta durur gibi ölsen deiçinden kahrolup eriyeceksin

senin de hayallerin bir bir silinsinsevgiye hasret kal sen de gidersinhep ağla ömrünce hasret dost olsunuzandığın dallar bir bir kırılsın

dost diye bildiklerin alaya alsınkalbinde bir yara kanaya dursungülmek neymiş sende hasret kalsındilerim Allahtan beddah olasın11.12.07 Bayram Aygün

Süleyman Kaya



Waaa looo!

Waaa looo!Looo ma tü lü küriWaaa küroooKüroo tü lü küri....

Heeey Beey

Beeey efendiBe adam nerdesinHeyyy adamEfendi nerdesin...........

Süleyman Kaya



Xristiya_Cristia(Hiristiya)

heval qawet bê çav xezalêqizê wext çiye dev hinarê...kiriv seet niha ne dihenihe ji niha bühürê dü dü dihebrinc di naqênim emrem hivdihemin ne dest ü nivde qut mileez qizim de ü bav herdü filakiriv navê min piroz xristiya...xawnê xwede min te dil xistiyati li min bü bühüre delela le hevaleeve qarne dü hezar ü e were heft salehevidikim tü ne beji dil min jite sare.......min xristi di xewne xwede diyexewn heviye jiyane me tede weşendiyexristiya xweş hevale rasti xewneminherkes ser ole xwe dilde tü yare min

Hıristiya-Cristiya

ahu gözlüm güzel arakadaşım kolay gelsingüzel kız nar dudaklım zamanın tarifini söyler misin...saat onu daha göstermez kirvedokuzu iki on birden geçmekteon ve yedi yaşım pirinç ayıklamaktayımbilekten kopuk yok ki elim bakmaktayımöz be öz anam ve babamdan hiristiyanım...rüya da olsa sana sevdalıyım hiristiyagüzel sevgili yarim lütfen bağışlasanamilenyumu yeni yediye geçtik anlarmısıngönül arzu ederki kalbin bana soğumasın................hiristiya yı rüyalarımda gördümrüyalar yaşadığım hayat gerçek görünümhiristiya güzel sevgili gerçek miydi rüyamherkes kendi dinine inan sana var sevdam

Süleyman Kaya



Yak bir cigara

yeşil beyaz filtresizkısa bitlis sığarasıHele varsa bir muhtar çakmağıntemmuz güneşi gölgeni yutsunorak sazın,buğday-arpa saplı başaklarhalay çeken, sürme kaşlı sevdan olsun.

meşe ağacı sevgidiryeşeren umuttur yapraklar sevgi selinçık gölgeye esen yele biraz dinlenyak bir çigara ciğerlerin bayram etsinzengan* imali soğutucu testiden suğuk bir su içvızıldayan yabani eşek arıları iğnelesin dilini

gençlik sevdası unutulmaz köy anılarıtarla çeşme başında ise eğerüçlü dörtlü köy kızları su testisi omuzlardagençlik heyecanı çoşar sıcak kan testidensu damlaları omuzları ıslatırmış meğer,yaşam bu, ne gam ne de keder.

akşam karanlığnı ay sökeryorgunluk tüm bedenine çökertoprak damda kurulu kilim-sedirüzerine serilmiş minder döşek yumuşak ve helimuzan seyret gökyüzünü,gündüz gördükleririniişle milim milim,ateş böcekleri uçuşurkenmahmur gözler kirpiklere teslim.............sevim sevim sönsün,gönüllere gitsinyarınları beklesin

Süleyman Kaya



Yalan

Yapmacık!gülüşlerin yapamacıkBakışların eski,tazele,sadece gerçek olsun!Uykusuz olduğunu rüyam da gördüm.Aradığın kişi meğer ben değilmişim,gözlerimin içine bakmadan yapmacık konuşuyorsun!Hayatımı zehirliyorsunsaçlarının tarayışını, başkasına tarandığını biliyorum.yalan!Bana aşkın yalan!Aşkını başkasında aradığını gördümŞenliklerde göklere bırakılan hava dolu bir balona benzersin!gençsingüzelsin... hergelene ateş saçarsın!yapmacık gülüşlerinle,sade kalperi derinden delersin!Aşkı bir gülüşe,bir bakışa beleşe satarsın,yalan!Aşkın yalan!Bırak!kalbim kırık,yaşama küskün!rahat bırak!Bir de sen yakma büsbütün!Aşkı, kutsallığına bırak!hayatın akışına bırak!Ya gözlerimin içine bak,yada peşimi bırak!yalan, yapmacık aşk yok!Bırak,peşimi bıark!Bırak ki, gerçek aşkımı aramaya,doğal aşkımı bulmaya,çıkayım!Süslü, süni,yapmacık gülüşlere,sözlere zorlama,artık yetmiyor kalbim! ruhum şaşkın,artık kaldıramıyorumyapmacık aşkı redediyorm!bana olmayan sevgini, başkasına taşımayahayır diyorum!Benim olmayan sevigiye çiçek sunamıyorum!Güzel,tatlı sözlerimi tıpkı senin gibi,yalnız taze,doğal aşkıma hazılıyorum.Artık ben de rüyalarımda seni hatıralmıyorum!Seni,senin yapmacık ve yalan aşkınla bırakıyorumŞuanda hiç sevmiyorum! ! !Eski sevgini kalbimden,başka kalplerle silmeye çalışıyorum!

Süleyman Kaya



Yalan Bohçası Çocuk

taze çocuk merhabasoru sormayacağımbir annenin doğumsancılarını hissetmediğinibilirimkırkı aşmış çocuksuncinsiyetin önemli mibir babanın fedakarlıklarını(n) farkedilmediğinibilirim

bayat çocuk selamseni yormayacağımsüt dişlerinin doğallığının kalmadığınıbilirimkırlı şişko çocuksunyarışın bitap galibitül saçlarının zati şahsınının malı olmadığınıbilirim

huysuz çocuk çok yaşakoru olamıyacağımgür sözlerinin dostluktan yana söylenilmediğinibilirimalevi renksiz çocukateşin sönmüş olmalıhür yeşermiş ağaçların kime nasıl boyun eğdiklerinibilirim

yalan bohçası çocukat nalından takmış boncukyanaklarının uçuk uçuk sahte gülüşlerden geldiğinibilirimhoyratça yaşasen yine geriye yaşaerkek zerresinin zikrinin dudaklarda oynayamayışınıbilirim

Gerisini O,bilir............Yalan Bohçası Çocuk!

Süleyman Kaya



Yama Yamadır

ayşe teyze fatma abla hüsniye yenge huriye anayüzüm tutmaz attığım her dikİşler libasım hebavarsa bir yamaoğluma kızıma beyime pantolonuna eteğine fistannaafganistana kürdistana basrayistana filistinistanaebedi kabristanasam amca da yama vurmuş dişli dikişi kaba sadesamilere huriyelere ariyeye hanefiye hanbeliyeve şafiiye kıbleye camiye go her* yanke go homeham sam amcanın kaba kara eli vebal I'(a) m soré**dikiş tutmuyoryüzüm tutmuyorvarsa bir yamakızıma oğluma beyimedir giysi bir star***yama yamadır allısı aklısı ne farkeder.......................................18/07/07

* her: kürtçede 'git' anlamındadır.** sore; kürtçede 'kırmızıdır' anlamındadır. ing; sory yazılması olması gerekirdi.Uyumolsun diye 'y' yi 'e' ile değiştirdim.*** bir star; Yine kürtçede ' ayıbı örter,ayıbı alıp götürdü.(yama ayıbı örter)

Süleyman Kaya



Yaşarın Kahvesi

gün olurda gidesiyen olursaKastamonu'ya düşersen beşer diyarınakorkma taş düşmez ayu çıkmaz yolunaiki yoldan gidersin,biri dünya gelini ılgazdiğeri dünya mirası kentlerin ası safranbolukoklarsın oksijeni bol bol dolu doluyeşili doğayı gözlersin günboyo selviboyluyürü dere boyu iki anne cadde sağlı solluAtatürk solda,cumhuriyet sağdaAz ilerle,sinan bey camisine sağdanşeyhşabani veliye dosdoğru varmadankale eteklerine vakıf denilen yere vardın mıAha burda yaşarın kahvesizor değil adresi tarifinice yılların asırların soğuğuna dayayankocakoca asma ağacı gölgeleği üstlemiştam karşıda bir fırın kel simiti gördün müsıcacık bir tanesini al da yaşara uğrauzunboylu esmer öz anadolu erkeğiunutma selam vermeği,ısmarla kendine tavşankanı sıçak çayıbir yudum çay,bir dilim kel simidi yebak etrafa,çakır gözlü,ince boylupek yakışıklı,saçları taranmış birinigözüne kestirdin mi,sorma adını,İşte o Hakkı'dırmergözeli,altı yıllık candostum arkadaşımdırAzda değil ama kader vurmuş ahlıgenç yaşta insilüne bağımlıgenç kızların kalplerini...delikanlıama evli,almayın günahını günah yakışıklığıgençkızlar ona,dullar bana kardeş payı...Ah!Ah Kastamonu!sende saç telim kadar anılarım dolualtı yıllık 'sürgün'denilen yıllarım dolutipik ve şiirin bir kent ne de olsa Anadolu!İnsanları sıcacık cana yakın diri dop dolusürüldüm sürgün verdim filizlendimömürboyunca sevdalandım...ikinci memleketim ilim irfan bereketimşeyhşabanı velinin zemzem suyunu özledimyaşarın kahvesi arkadaşlarımı unutmadımhakkı,zeki,kadir,haci,satı,ali emi,irfanı...ve diğerleri.of kastamonu offfffff!Seni kelimelerle anlatmak o kadar zor ki,en iyisi kelimesiz anlatayımruhumla,anılarımla başbaşa kalıyım.



içime gömeyim...orda seveyim....taaki öleyim.

Süleyman Kaya



Yaşasın 1 Mayıs

Cennet'ten bahşedilmişgüzel bir gün serilmişhava güneşli yüzler neşeliTophane'den Eminönü'ne yürüyorum yayanbugünün bayram olduğu herkesçe âyan beyanköprüden geçerken gerdana güzel bir selamhayret ki yabancıya güzel seyahat-ı seyranher iki köprü girişinde polisler, diren!feribotlardan yok ufacık bir sirenSirkeci'de aylaklar toplamış onlara ne bayramgarın girişi ido karşısındaki parkta bir ailevalizlere uzanmış bir eş iki çocuk yüzler güleçsüs bitkilerine serilmiş çocuk elbisesi ıslakgarın önkapısında robokoplarda kalkanla coptramvaylar Sirkeci'ye kadar uğrar...Kabataş'a yokher şey günüyle güzelbeyinler, düşlerde yüzerbugün hava çok hoş çok güzelgeçen ahâli yok turist gezer...dönüş yoluna düştüm yalnız yayanher tarafa bakıyorum hayran hayranSirkeci garına uğradım robokoplarda kalkan ve copgüneş boğaza doksandan dolanmış masmavi saha meşin topgarın korusundaki aylaklar ahal yorgunonlar için hiç bir şey anlatmaz bugünvalizler yerde, baba çimlere uzanmışanne ve kız yok olmuş, hela varmıydıçocuk oturmuş bir valizin üzerine,küçük oyuncak sazını almış elinekimbilir bu gün için neleri anlatıyordu'Yaşasın 1 Mayıs..' sı mı çalıyorduacaba...köprüdeki balıkçılar oltalarını atarlardıtaaa uzağa...polis her geçeni gözlerdi incedenya çıkar birşeyler çantadan...bu gün hava güzelbir bahar bayramıydı belleklere kazınançabuk silindi tez elden bir dayanışmabu gün dayanışma günü!1 mayıs dayanışma günümüz kutlu olsunbu sene unutulmaya yüz tutsunçabuk unutulsun1 mayıs emekçinin,halkın gerçek bayramıolsun!yaşasın bir mayıs türküsü çimlere uzanantüm çocukların dillerinde dillensin 1 mayıslardökülsün olsun parklarda evleri de olamasınkoruluklarda,süs dallarında-bitkilerinde



asılı dursun ıslak bayramlıkları güneşlensinhelaları olmasın yeter ki günüller tok olsunmutlu insan,mutlu aile,mutlu toplum olsunherkesin bayramı kutlu olsun!

Cennet'ten bahşedilmişgüzel bir gün serilmişhava güneşli yüzler neşeliTophane'den Eminönü'ne yürüyorum yayanbugünün bayram olduğu herkesçe âyan beyanköprüden geçerken gerdana güzel bir selamhayret ki yabancıya güzel seyahat-ı seyranher iki köprü girişinde polisler, diren!feribotlardan yok ufacık bir sirenSirkeci'de aylaklar toplamış onlara ne bayramgarın girişi ido karşısındaki parkta bir ailevalizlere uzanmış bir eş iki çocuk yüzler güleçsüs bitkilerine serilmiş çocuk elbisesi ıslakgarın önkapısında robokoplarda kalkanla coptramvaylar Sirkeci'ye kadar uğrar...Kabataş'a yokher şey günüyle güzelbeyinler, düşlerde yüzerbugün hava çok hoş çok güzelgeçen ahâli yok turist gezer...dönüş yoluna düştüm yalnız yayanher tarafa bakıyorum hayran hayranSirkeci garına uğradım robokoplarda kalkan ve copgüneş boğaza doksandan dolanmış masmavi saha meşin topgarın korusundaki aylaklar ahal yorgunonlar için hiç bir şey anlatmaz bugünvalizler yerde, baba çimlere uzanmışanne ve kız yok olmuş, hela varmıydıçocuk oturmuş bir valizin üzerine,küçük oyuncak sazını almış elinekimbilir bu gün için neleri anlatıyordu'Yaşasın 1 Mayıs..' sı mı çalıyorduacaba...köprüdeki balıkçılar oltalarını atarlardıtaaa uzağa...polis her geçeni gözlerdi incedenya çıkar birşeyler çantadan...bu gün hava güzelbir bahar bayramıydı belleklere kazınançabuk silindi tez elden bir dayanışmabu gün dayanışma günü!1 mayıs dayanışma günümüz kutlu olsunbu sene unutulmaya yüz tutsun



çabuk unutulsun1 mayıs emekçinin,halkın gerçek bayramıolsun!yaşasın bir mayıs türküsü çimlere uzanantüm çocukların dillerinde dillensin 1 mayıslardökülsün olsun parklarda evleri de olamasınkoruluklarda,süs dallarında-bitkilerindeasılı dursun ıslak bayramlıkları güneşlensinhelaları olmasın yeter ki günüller tok olsunmutlu insan,mutlu aile,mutlu toplum olsunherkesin bayramı kutlu olsun!

Süleyman Kaya



Yaz Oğlum Yaz

oğlum sana geldimaha zarfım aha kağıdımkocakarı kocamış görmez gözlerhasret çöktü sıladaki memedimi özleryaz oğlum yaz

memedim,bu kış çok çetin geçtisana ellerimle ördüm çifte eldivenyavuklun yünden örmekte çifte çorapmıhtara tembih tez elden oğluma havaleyaz oğlum yaz

askerim arkadaşlarına tümden selambölük komutanına bolca sadık kelamvatan borcu namus bocudur vesselamuyku tatlıdır,sakın tutunma yalancıdıryaz oğlum yaz

mektubunu aldım yürekten öptümresmini duvara kuranın altına astımselamını köye köylüye saldımkağıdını zarfıyla yavuklun zülfiye ye verdimyaz oğlum yaz

mıhtar emin,hacı, hoca efendiselam ederler,bir muska yazdırdımkazadan beladan defederkızı kızanı,çoluk çocuk selam ederyaz oğlum yaz

muskayı,zülfiyenin az zülfündenipek kumaştan sardım ellerimleaha yazdığım mektupunaBeyaz dört köşeli zarfına koydum yapıştırdım........dilimle.memedim aslan mehmedim,koca karıyam dilbilmiyemaskerime arkadaşlarına sahiden anladığım dilden duacıyam.

Süleyman Kaya



Yeminlerimiz Vardı

camideki kur'ana el basarımKur'an ekmek çarpsıniki gözüm kör olsunelim/n ayağım/n kırılsınölümü göranam avradım olsuntenesüre geleyimAllah her iki közümü kör etsinher iki gözüm önüme aksın-düşsün...ölüsünü öpeyim ki ben yapmadım-değilim*

kaynak kıt lütfen besleyin

Hınek Sund e me Hebun

ez bı xudaye erd u azman.... bı xudaye şev u rojêkım.. bı Qur'na mizgevtekım.. bı we Qur'ana ku te daniye ser herdü çökê xwe.. bı tırba bave te.. bı şex u mışaix e evdâl.. bı nav e xudê.. bi tırbe Rasullullah(sav).. bı tıbbe şex evdiqadire geylani beğdaye.. bı tırbe sehid bilalê becırman.. bı tırbe persinê kâl,persinê nava sira.. bı heft telaqê jınberdanê.. sund duxum bı sund e mazınez jı tu kesi natırsım u nakım gazıngazın u tırsa mın e heri mazın jı mınsund duxum bı sund e Mer ê berênabejim berxê ner çebuyê jı bo kerêna xwazım ronık bı herıkin ser rüwanhevi her der bıbe xweşi wek hevi govend u dilanxweş geş bibe jiyen xort bın zava keç bıbın bükhemi merıv bıbın mırhov ronık bı ken lı ru bibin şilan u şopmırovahi zêde bıbêhebe ol



em nebin hovem kurdin we hemu mırhovez merım kurdum u ne hovxwedi ol u elimhınek sund e me hene sunde mezinem jı tikesi nakin gazınem xwe sah bıkın dı berike medeye gazın e heri mazınslav bav qal pir reber u sereko meye sağ zude mırınsund e we pır mazınbunle wınji heri bıçükbundı nav moravatiye delı bahre bıratiye dehun ne weki me ne xwedi sund u sözbun....hün ji wki me be dozbun*

ez jı hemu eli ve daxwazım

Süleyman Kaya



Yerin vardı sen yoktun yar

dün uğradım sen yoktun yerin vardıbugün de uğradım yerin vardı sen yoktunher yanım sızılar dert elem beni sardıyarın uğrarsan ben yokum mezara sen soktundün yerine vardım sen yoktunbugün de vardım yerin vardı sen yoktunyarın sen uğrarsan muhakkak ki ben yokumkalbimde yerin var ama sen yoksun yarbilki sensiz yoksulum gel ruhum(u) sarsokul bana ısıt kalbimi eyle leyli yeli bahar...........................09/08/007

Süleyman Kaya



Yırtmak Lazım

deliler iyi anlamışportalında her ne varsadökülmüş eteklerinden mübareksusuz çölde kuruyan nehir

geni ser sersebepoluşum hatası din karıncasına iyi gelirsavaş korkusu dağların eteklerine sığınmaçalı çırpıdan doğal barınak yapmak işi

filmlere konu atadan yadigareski kral ölmüş şatolardaki akıllılarkılıcın hangi metaldan işlemeli elmaslarkarısını döşünmekte eski yöneticiler

taraksız sabunsuz maymuna özenmişiyi bir armut ağacı bulmuş iri irien ince dalına çıkacak yavuklusu aşağıdaateşten bir silah sinsi bir vuruş

geyik sürüsü postu lazımok yaydan fırladı tamda isabetvaroşlara akın gece kondu hatun buduyalvarırım bir kerecik genimi işleyeyim

hayal eder koca bir ömürmemur olsun yeter ki okusunotubüs parası yayan da yürüyebilirimüç beş kuruş yırtmak lazım huyunu bilirim

kulak misafiri ramazanda adam hastakurbanlıklar çok pahalısakatatlar köpeğinborsaya yatırım riskli

amma da akkıllı kapısında yazılı maşallahhızır gibi adam ağzında inşaalahmaşallahı var soylu her herifinçok kalabalık tek ağız ' eyi bilirdik'...

hocam bu en halim hastamız deli değilüşütmüş kafa ceza evi mi hayır yok darbeçay sığarası mükemmel devrimci olmalıyani anlayacağınız üşütmüş solculardan

okuma yazmazına izin yokayrı hücreye yatırın herifidaha öncesi cezasız hayatını ağzından alınbu çok tehlikeli delileri örgütlemek içingeldiği ne malum



...ben bir deliyim,yaşamdan yaşamıyırtmak lazım.İşte budur tek hazımben deli olduktan sonra toplum neyimelazım...

Süleyman kaya11.10.2006

Süleyman Kaya



Yine uykusuz kaldım bu gece

Sözlüğü açtım,tek tek aradımO'na yollayacak kelime bulamadımElekten arda kalmış kin ve nefretDibe çökende yoktu sevgi ve meşakat


Baykuş öter ayışığında,ağaç dalındaEl alem bilir ne çıkar falında,ne var nalındaBenim hayyellerim,halkadır halk uykudaAnladım ki,bunca cefa,emek beyhude


Sevgi sözleri,dolanır gevelenir dillerdeGüzeller bulunur en dipte,kuytulardaNamertler,dolaşırlar en üstte serbestçeAyşe,fatma emekçi; jale,yale servetçi


Benim için her gece,hep geceuykusuz,düşlerle dolu dolu geçerGece...Tıpkı bu gece...! !................................

Süleyman Kaya



Zamandan tasarruf

kör deli sağır dilsiz her kimsekaynayan aşk ateşi kimliksizekaranlık,aydınlık zamanda, yerdeçirkin güzel fakir zengin şişman zayıfmetaor ol çarp küreye yanan bedene zifaf gece gözler yarı bazen kapalıesrarlı sözler tutuşmuş közlermum ışığında samanlıkta sazlıktaay şahit olsun sımsıkı sıcak andazamandan tasarruf yok iyi kulanHacı hoca sofu derviş mazoşistrahip keşiş buda rama ateistbu zamanda her şey nihilistaz faşist biraz sadistforra hurra çıkmış asla beklemez....zamanzamanında tavında kulankulsun o an kula kulaçöpüşmeler değmeler eşit çeşitsadece asudesiz zamanı iyi kulanardında ki hayatır gelen diğeri yalan..................zamandan tasarruf yok kullan!

Süleyman Kaya



Zor Coğrafya

kanayan yaradört mevsim yazbuna(l) mış ihtiyarkutsal kent küdüsdört kitaphak vermiş azapafrika ve asya arasınar çiçekleri yarasızor coğrafyasuç yaşayanda değilyaşamayandaisrail çocuklarımusanın asasıisanın oniki havarisimuhammedin dört halifesisüleymanın cinleriçözemedi sırrıkabalada gizliahdi var yeminlizor coğrayahurma buğdayzeytin incirinihayet neftin varilibu topraklardanar çiçekleri biterzor coğrafya; Ortadoğu savaşı bol,barışı olmayan bölge...

Süleyman Kaya


Documents

Süleyman Kaya - Antoloji.comimg.antoloji.com/i/sair/pdf/9/suleyman_kaya_21259_22105.pdf · ama işte anlatamıyorum inan hala senden korkuyorum. beni hiyanetle,oportinistikle, tehdit