61
Sinir Sistemi

Sinir Sistemi - fizyoloji.ege.edu.trfizyoloji.ege.edu.tr/images/dosyalar/12_SnrSstmFzyljs.pdf · – Otonom kısım: Vücutta istem dışı çalışan tüm sistemleri kontrol eden

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Sinir Sistemi

SİNİR SİSTEMİNİN GENEL VE YAPISAL ÖZELLİKLERİ

Sinir sisteminde başlıca iki tür hücre bulunur:"– Nöronlar"– Glia hücreleri"

Nöronlar•Sinir sisteminin temel işlevsel hücreleridir"•Vücudun diğer hücrelerine benzer şekilde nukleus, endoplazmik retikulum, golgi cisimciği gibi organelleri içerirler"•Hücre gövdesi üzerinde bulunan dentritler, diğer nöronlar ile bağlantı halindedir ve uyarıları toplar"•Dentritlerden toplananan uyaranlar yeteri kadar büyük ise hücre gövdesinde aksiyon potansiyeli oluşmasına neden olabilir"•Aksiyon potansiyeli daha sonra akson boyunca ilerler"•İLETİ YÖNÜ: Dentrit → Hücre gövdesi → Akson"

Glia Hücreleri

• Sinir sisteminde nöronlardan çok daha fazla sayıda glia hücresi bulunur"

• Glia hücreleri nöronların gövdeleri veya aksonları arasında yerleşerek destek görevi görürler"

• Glia hücrelerinin bir grubu olan Schwann hücreleri bazı nöronların aksonlarının etrafını sararak miyelin kılıfı meydana getirir"

• 3 tür glia hücresi bulunur:"– Oligodendrositler"– Schwann hücreleri"– Astrositler"

Sinir Hücrelerinin Birbirleri İle İletişimi

• Sinir hücreleri elektriksel yolla uyarılırlar ancak, bu uyarıyı bir başka nörona elektriksel yol ile değil, salgıladıkları bir kimyasal madde ile iletirler"

• Bir sinir hücresi ile onun uyardığı kas arasındaki iletişim de yine aynı yolla olur (sinir-kas kavşağı)"

• Bir nöronun başka bir nöron veya kasta etki oluşturmak için salgıladığı kimyasal maddelere NÖROTRANSMİTTER adı verilir"– 9 adet kimyasal maddenin nörotransmitter işlevi yaptığı

bilinmektedir"– Bunun dışında daha büyük kimyasal yapıdaki bir çok

nöro peptid de benzer etkiler yapabilir"– Bilinen nörotransmitterler: Asetilkolin, dopamin,

epinefrin (adrenalin), norepinefrin (noradrenalin), serotonin, histamin, GABA, glisin ve glutamat"

SİNAPS• İki sinir hücresi arasındaki kavşağa

SİNAPS adı verilir"• Nörotransmitter sinaps aralığına

salgılanır ve diğer nöronu etkiler"• Nörotransmitter salgılayan nörona

PRESİNAPTİK (sinaps öncesi) nörotransmitterden etkilenen nörona ise POSTSİNAPTİK (sinaps sonrası) nöron adı verilir"

• Presinaptik nörondan salgılanan nörotransmitterler, postsinaptik nöron üzerindeki reseptörlere bağlanarak etkili olurlar"

Sinir Sisteminin Bölümleri

1. İşlevsel sınıflama"– Otonom kısım: Vücutta istem dışı çalışan tüm

sistemleri kontrol eden sinir sistemi"– Somatik kısım: Duysal ve motor sistemler ile

diğer fonksiyonları içerir"• Duysal sistem vücudun içinden (ağrı gibi) ve dışından

gelen tüm uyarıları sinir sistemine ulaştırır"• Motor sistem kas aktivitesi (hareket) gerektiren

durumlarda sinir sisteminin uyarılarını kaslara ulaştırır"

2. Anatomik sınıflandırma:"– Santral (merkezi) sinir sistemi: Beyin, beyincik,

beyin sapı ve medulla spinalis’ten (omurilik) oluşur"– Periferik (çevresel) sinir sistemi: Medulla

spinalisten çıkan ve vücuda dağılan sinirlerden oluşur"• Bu sinirlere merkez dışında yer aldıkları için periferik

sinirler veya medulla spinalisten çıktıkları için spinal sinirler adı da verilir"

Beyin (Serebrum)

•İnsan beyninin dış yüzeyi beyin kabuğu (korteks) tarafından çevrelenmiştir"•Korteks 4 kısımdan oluşur:"

•Frontal lob"•Pariyetal lob"•Temporal lob"•Oksipital lob "

• Korteks koyu renkli görüntüsünden dolayı gri madde (gri cevher) adını alır"

• Korteksin alt kısmında, kortekste bulunan hücrelerin uzantıları ile glia hücrelerinin yoğun olarak bulunduğu beyaz madde (beyaz cevher) bulunur"

• Beyaz cevher içinde bazal gangliyonlar, talamus ve amigdala gibi beyin çekirdekleri bulunur"

• Bu çekirdekler, çok sayıda nöronun bir araya gelmesi ile oluşmuş ve belli işlevler için özelleşmiş yapılardır "

Beyin Sapı• Beyin ile medulla spinalis (omurilik) arasında yer alan beyin

sapının merkezi kısmında bulunan nöronlar retiküler aktive edici sistem (RAS) adı verilen bir ağ oluşturur"– RAS nöronları uyarıldığı zaman uyanıklık ve bilinçli olma halini sağlar"– Retiküler aktive edici sistem çevreden alınan tüm duysal uyaranların

uğradığı bir bölgedir"– Bu nedenle, örneğin aşırı gürültü, ışık veya ağrı gibi duysal uyaranlar

RAS’ı uyarır ve uyuma zorlaşır"• Beyin sapında aynı zamanda bir çok çekirdek bulunur; bu

çekirdekler kalp ve solunum gibi yaşamsal işlevleri kontrol ederler"

Beyincik (serebellum)

• Beyindekine benzer şekilde korteks, beyaz madde ve beyaz madde içinde çekirdeklerden oluşur"

• Beyin sapının arka kısmında yer alan serebellum, başlıca kas hareketlerinin koordine edilmesi ve amaçlı hareketlerin ince ölçümlerinin yapılmasından sorumludur "

• Serebellum ayrıca vücudun dengede durması için yapılan kas hareketlerini de kontrol eder"

Omurilik (medulla spinalis)

• Santral sinir sisteminin son kısmını oluşturur"

• Omurların (vertebralar) oluşturduğu kemik bir kanal içinde bulunur"

• Omurların aralarından her iki yana doğru birer çift periferik (spinal) sinir çıkar ve vücudun farklı bölgelerine dağılır"

• Bu periferik sinirler, çıktıkları bölgeye göre isimlendirilirler"– Servikal (boyun)"– Torakal (göğüs)"– Lumbal (bel)"– Sakral (kalça)"

• Medulla spinalisin orta kısmında H harfi şeklinde nöronların bulunduğu bölge görülür"

• Bu yapının öne bakan kısmı ön boynuzlar, arkaya bakan kısmı ise arka boynuzlar olarak adlandırılır"

• Periferden gelen ve duysal bilgileri taşıyan lifler arka boynuzdan medulla spinalise ulaşır buradan beyine iletilir"

• Beyinden gelen ve kaslara giden uyarılar ise ön boynuzdan perifere iletilir"

• Nöron gövdelerinin bulunduğu H harfi şeklindeki yapının etrafında ise aşağı veya yukarı yönde bilgiler taşıyan aksonlar bulunur"

Periferik (spinal) sinirler

• Periferik (spinal) sinir olarak adlandırılan yapı, gerçekte tek bir nörondan oluşmamaktadır"

• İçinde hem periferden merkeze gelen duysal, hem de merkezden kaslara giden motor bilgiler taşıyan, ayrıca istem dışı çalışan organlara giden otonom sinir lifleri bulunmaktadır "

Kraniyal Sinirler (Kafa Çiftleri)

• Medulla spinalisten çıkan spinal sinirler gibi, beyin ve beyin sapından doğrudan çıkan sinirler de vardır"

• Bu sinirler baş ve boyun bölgesindeki duysal, motor ve otonom işlevleri düzenleyen bilgiler taşırlar (sadece N. Vagus boyun bölgesinden aşağı inerek göğüs ve karın boşluğuna ulaşır)"

• Kraniyal sinirler: "– 1- N. Olfactorius," "– 2- N. Opticus, "– 3- N. Oculomotorius,"– 4- N. Trochlearis, "– 5- N. Trigeminalis, "– 6- N. Abducens, "– 7- N. Facialis, "– 8- N. Vestibulocochlearis, "– 9- N. Glossopharingeus, "– 10- N. Vagus, "– 11- N. Accecorius, "– 12- N. Hypoglossus"

DUYSAL SİSTEMLER• Duysal sistemler 5 temel özel duyu ile ağrı gibi

bazı duyuların bulunduğu kaynakta fark edilmesi, santral sinir sistemine ulaştırılması ve bunun bilinçli bir algıya dönüştürülmesinden sorumludur "

• Özel duyular:"– Dokunma"– Görme"– İşitme"– Tad"– Koku"

Uyaran Tipleri ve Reseptörleri

• Tüm duyular 4 tip fiziksel uyaranı tanıyabilir"

• Bu uyaranlar kendilerine özgü reseptörlerde bir etki oluşturur"

• Uyaranlar ve reseptörleri" "

Elektromanyetik dalgalar (ışık) Fotoreseptörler

Ses ve diğer mekanik uyaranlar Mekanoreseptörler

Isı Termoreseptörler

Kimyasal uyaranlar (tad ve koku) Kemoreseptörler

Reseptörlerin Genel Özellikleri

•Reseptörler uyaran tarafından uyarıldıkları zaman bu uyarıyı bir duysal afferent sinire iletirler"

•Afferent: Çevreden sinir sistemine getiren"•Efferent: Sinir sisteminden çevreye götüren"

•Bazı durumlarda duysal sinirler deri altına yayılmış durumdadır ve bu sinirlerin uçları reseptör gibi davranır "

•Reseptörler duyarlı oldukları uyarana göre farklı yapılarda olabilir"•Örneğin derideki kapsüllü reseptörler deri üzerine uygulanan çok küçük basınçlarda bile şekil değişikline uğrayarak uyarılabilir"•Kulaktaki tüy hücreleri ise sesin iç kulak sıvısında oluşturduğu titreşimleri algılayabilecek yapıdadır "

• Nöronlardakine benzer şekilde, reseptörlerde de uygun bir uyaranın etkisiyle reseptör içine Na+ akışı olur ve RESEPTÖR POTANSİYELİ (Jeneratör Potansiyel) meydana gelir"

• Reseptör daha sonra bu uyarıyı nörotransmitterler aracılığı ile kendine komşu duysal sinire iletir"

ÖZEL DUYULAR

Dokunma Duyusu• Deride bulunan çeşitli reseptör tipleri tarafından

algılanır ve bu reseptörlerde sinir sinyallerine çevrildikten sonra duysal afferent sinirler tarafından önce medulla spinalis (omurilik) sonra da beyin korteksinin duysal kısmına iletilir"

• Dokunma dışında titreşim (vibrasyon), kaşınma ve ağrı gibi duyular da tüm vücuttan duysal kortekse iletilir ve burada bilinçli bir algıya dönüşür"

• Duysal kortekste tüm vücut yüzeyi ile karın içi (intraabdominal) organlar haritalanmıştır"– Dokunma açısından daha hassas olan parmak ucu, ağız

çevresi gibi bölgeler duysal kortekste daha büyük yer tutar"

Görme Duyusu• Görmeyi sağlayan organ

gözdür"• Göz işlevsel olarak başlıca

iki kısımdan oluşur:"– Görüntünün retinaya

düşmesini sağlayan optik kısım"

– Göze gelen ışınların reseptörlerce algılanarak sinir sinyallerine dönüştürüldüğü sinirsel kısım "

• Gözün ön kısmında şeffaf olan KORNEA bulunur"

• Korneanın devamında ise dışarıdan beyaz renkli olarak gözüken ve ışığa geçirgen olmayan SKLERA tabakası vardır"

• Korneadan göze giren ışınlar, göze rengini veren İRİS adlı yapının oluşturduğu boşluktan (PUPİL) geçerek göz merceğine (LENS) gelir"

• İris aynı zamanda sahip oluğu kaslar sayesinde pupilin daralmasını (MİYOZİS) veya genişlemesini (MİDRİYAZİS) sağlar"– Bu sayede, ortamda ışık az ise pupil genişleyerek

daha çok ışığın göze girmesini sağlarken, ışığın çok ve parlak olduğu durumlarda tersi olur"

• İristen geçen ışınlar göz merceğinde (LENS) kırılmaya uğrayarak retinada odaklanır"

• Retinanın parlak ve renkli ışığa en duyarlı noktası, arka merkezde olan FOVEA SENTRALİS’tir"– Bir kişi karşıya bakarken en merkezdeki görüntünün odaklandığı

yer fovea sentralistir"– Işığa duyarlı reseptörlerden koniler en yoğun olarak burada bulunur"

• Retinanın diğer kısımlarında ise, fovea sentralisten uzaklaştıkça azalan oranlarda koni ve basil hücreleri bulunur"– Koniler gündüz görmeden ve renkli görmeden sorumludur"– Basiller ise alaca karanlıkta ışık varlığını algılamaktan sorumludur

(alaca karanlıkta bu nedenle renkler ayırt edilemez)"• Sinir sinyalleri şeklinde kodlanan ışığa ait bilgiler retina

tabakalarında bulunan diğer hücrelerden de geçtikten sonra OPTİK SİNİR (N. Opticus) aracılığıyla korteksin görme ile ilgili alanına (oksipital lobdaki görme korteksine) iletilir"– Optik sinir, kraniyal sinirlerden (kafa çiftlerinden) biridir"

İşitme Duyusu• Kulak işlevsel olarak 3 kısımdan oluşur"• Dış kulak: Çevreden gelen sesleri kulak zarına ulaştırır"• Orta kulak: Dış kulaktan TİMPAN ZARI (kulak zarı) ile

ayrılır, içinde bulunan 3 küçük kemik MALLEUS (çekiç), INKUS (örs) ve STAPES timpan zarından aldıkları titreşimleri iç kulağa iletirler"

• İç kulak: Yarım daire kanalları ve KOHLEA’dan oluşur"– Yarım daire kanalları denge ile ilgili işlev görür"– Salyangoz biçimindeki kohleada ses titreşimleri sinir

sinyallerine çevrilir"– Yarım daire kanalları ve kohleadan çıkan sinirsel uyarılar

vestibulokohlear sinir tarafından sinir sistemine iletilir"– Vestibulokohlear sinir kraniyal sinirlerden (kafa çiftleri) biridir"

• Kohleanın içinde uzanan bir membran üzerinde bulunan KORTİ ORGANI, tüy hücrelerinden oluşmuştur ve ses için reseptör organ görevi yapar"

• Ses titreşimleri bu hücrelerin tüylerinde titreşimler meydana getirir ve bu titreşimler hücrelerde reseptör potansiyeli oluşmasına neden olur"

• Korti organının hücreleri üzerindeki tüyler sesin şiddet ve frekansına göre farklı özelliklerde titreşir"– Şiddet: Sesin yüksekliği"– Frekans: Ses dalgalarının saniyedeki tekrarlama hızı;

sesin bas (düşük frekans) veya tiz (yüksek frekans) olması"

Koku Duyusu• Koku duyusu burun boşluğunun üst kısmında

bulunan olfaktor hücreler tarafından algılanır"• Bu reseptörler yüzlerce değişik türdedir ve her biri bir

kokuya özelleşmiştir"• Kokular genellikle birden çok değişik tipte reseptörü

farklı derecelerde uyarırlar"– Böylece reseptör çeşidinden çok daha fazla sayıda koku

algılanabilir"• Koku duyusu bilgilerini taşıyan sini lifleri önce

BULBUS OLFAKTORYUS adı verilen organa gelir, burada bir ön değerlendirmeden geçtikten sonra sinir sistemine iletilir"

Tad Duyusu• Dil üzerinde bulunan

reseptörler tarafından algılanır"

• Bu reseptörler genellikle tad tomurcukları adı verilen kümeler halinde bulunur"

• Tad tomurcukları duyarlı oldukları tad tipine göre dil üzerinde farklı yerleşim gösterirler"

• 4 temel tad tipi bulunur:"– Ekşi"– Tatlı"– Tuzlu"– Acı"

VÜCUT HAREKETLERİNİN KONTROLÜ: MOTOR SİSTEM 

• Hareket: Bir grup kasın koordinasyon içinde çalışması sonucu ortaya çıkar"

• Eklem, kemik gibi dokular da hareketin önemli parçalarındandır ancak, hareketin yönlendirilmesi kaslar tarafından sağlanır"

• Kaslar ise motor sistemler tarafından kontrol edilir"

Motor Kontrolü Sağlayan Sinir Sistemi Bölümleri

• Korteksin motor kontrol ile ilgili alanları"

• Bazal çekirdekler (gangliyonlar)"

• Serebellum (beyincik)"• Medulla spinalisin

(omurilik) ön boynuz hücreleri"

• Periferik (spinal) sinirler

• Motor kortekste de, duysal kortekste olduğu gibi, vücut haritalanmış durumdadır"

• Duysal kortekse benzer şekilde, hareketlerin daha iyi kontrol edilebildiği vücut bölgeleri daha büyük temsil edilmektedir"

• Vücudun hangi bölümü ile ilgili bir hareket planlanacak ise, korteksin o bölümünden uyarılar başlar

Bir Hareketin Meydana Gelişi• Bir amaca yönelik hareket

öncelikle kortekste bulunan motor alanda planlanır"

• Bu planlama sırasında daha önceki deneyimler, bellekteki bilgilerden de yararlanılarak hareketin en uygun şekli için bir komut oluşur"

• Bazal gangliyonlar, serebellum ve beyin sapında bulunan hücreler, oluşan bu komutun ince detaylarını işleyerek düzenler"

• Buradan medulla spinalise ulaşan uyarılar ön boynuzda yer alan ara nöronlardan geçtikten sonra periferik sinirler tarafından kaslara ulaştırılır

İstemli ve İstem Dışı Hareketler

• İstemli hareketler yukarıda anlatıldığı gibi, kortekste planlanır, diğer motor kontrol bölgelerinde düzenlendikten sonra medulla spinalis aracılığıyla kaslara iletilir"

• İstem dışı hareketler (refleks) ise medulla spinalis tarafından kontrol edilir"

• Refleks hareketin ortaya çıkmasını gerektirecek bir duysal uyaran medulla spinalise ulaştığında, bu uyarı beyindeki motor bölgelere gönderilmeden, hızlı bir şekilde medulla spinalis ara nöronlarında düzenlenir ve motor bir yanıt olarak periferik sinir aracılığıyla kaslara gönderilir"

• Ancak, bu bölgede yukarıdan gelen bağlantıların bulunmasından dolayı, istem dışı hareketler de gerekirse beyin ve diğer motor kontrol merkezlerince kontrol edilebilir"

• Örneğin, kişinin elinin yanmasına rağmen sıcak çay bardağını elinde tutmaya devam etmesi

Refleks Hareketin Bileşenleri• Nöroloji muayenesinde sıklıkla

kullanılan bir yöntem, patella kemiğinin altındaki tendona (bağ) bir çekiçle vurularak oluşan refleks hareketin gözlenmesidir"

• Bu örnek üzerinde incelenecek olursa;"1. Tendonun gerilmesi sonucu

üzerindeki duysal reseptör bu gerilmeye yanıt verir"

2. Oluşan yanıt duysal sinir tarafından medulla spinalise ulaştırılır"

3. Oluşacak yanıt medulla spinalis ara nöronlarında düzenlenir"

4. Yanıt motor sinir tarafından iletilir"5. Yanıt bir organ (kas) tarafından

ortaya çıkarılır"

OTONOM SİNİR SİSTEMİ• Daha önce söz edilen duysal ve motor sistemler birlikte

SOMATİK SİNİR SİSTEMİ olarak da adlandırılır"o Somatik sinir sistemi genellikle vücudun dış dünya ile bağlantısını

sağlar"o Örneğin, duysal bir uyaranın etkisi ile motor yanıt oluşması"

• OTONOM SİNİR SİSTEMİ ise vücut içindeki işlevleri düzenlemeye yönelik olarak çalışır"o Otonom sistemin temel hedefi homeostazisin korunmasıdır

(Homeostazis: Organizmanın iç ortamının stabil (sabit) koşullarda tutulabilmesi için tüm doku ve organların birlikte çalışması; iç ortamın aktif düzenlenmesi)"

o Otonom sistem aynı zamanda vücudumuzun İSTEM DIŞI İŞLEVLERİ'ni kontrol eder"

Otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilen organ veya sistemler:– Gözdeki iris kasları ve gözyaşı bezleri"– Kardiyovasküler sistem (Kalp-damar sistemi)"– Respiratuar sistem (Solunum sistemi)"– Gastrointestinal sistem (Sindirim sistemi)"– Üriner sistem (Boşaltım sistemi)"– Genital sistem (Cinsiyet ve üreme sistemi)"– Bazı endokrin bezler, tükrük bezleri"– Karaciğer 

Otonom Sinir Sisteminde Gangliyonlar

• Otonom sistemdeki sinir lifleri, diğer kısımlardan farklı olarak, sinir sisteminden hedef organa giderken GANGLİYON adı verilen bir kavşaktan geçer"

• Gangliyonda bir çok nöron kümelenir ve organa giden komutlar burada düzenlenir"o Gangliyondan önceki lifler PREGANGLİYONİK, sonraki liflere

POSTGANGLİYONİK lifler olarak adlandırılır"

Otonom Sinir Sisteminin Bölümleri

• Otonom sistem işlevsel olarak iki kısımdan oluşur"– Sempatik sistem"– Parasempatik sistem"

• Bu iki sistem organlar üzerinde birbirine zıt etkiler yapar"

Sempatik ve Parasempatik Sistemlerin İşlevleri

• Sempatik sistem "ALARM SİSTEMİ" olarak da anılır"– Vücudun istemediği bir durum ile karşı karşıya

kalması sempatik sistemi harekete geçirir"– Sempatik sistem işlevleri "kaç veya savaş"

durumu ile özdeştir"• Parasempatik sistem ise tetikte olmayı

gerektirmeyecek, sakin durumlar ile özdeştir

SEMPATİK ETKİ PARASEMPATİK ETKİGöz (iris kasları)

% Pupilla Genişleme (midriazis) Daralma (miyozis)

% Lens (mercek) Uzak görmede artış Yakın görmede artış

Kalp

% Hız Artış Azalma

% Kasılma gücü Artış Azalma

Akciğerler

% Bronşlar Genişleme Daralma

Mide ve barsaklar

% Hareket Azalma Artma

% Salgı Azalma Artma

Safra kesesi

% Kasılma Azalma Artma

Karaciğer

% Glikojen yıkımı Artma (glikoz üretimi) -

Arter ve venler

% Kasılma Değişken -

SİNİR SİSTEMİNİN DİĞER İŞLEVLERİ• Sinir sisteminin duysal, motor ve otonom

işlevlerinin dışında kalan işlevlerine "YÜKSEK FONKSİYONLAR" da denir. "– bilinç, "– düşünce, "– öğrenme-bellek,"– lisan (dilin anlaşılması ve kullanılması) "

• Bu işlevlere entegratif (birleştirici, bütünleştirici) süreçler adı da verilir"

• Örneğin, bir ders sırasında sınıftaki durumu inceleyelim;"– İnsan etrafındaki bir çok duysal uyarandan aldığı bilgileri (bulunulan bir

ortamda duyulan sesler, görülen cisimler, ortamın hissedilen sıcaklığı gibi) bütünleştirerek bir fikre veya düşünceye sahip olur"

– Bu düşüncenin ders ile ilgili kısmı bilgi olarak bellekte depolanabilir"– Dersi anlatan kişinin sorduğu bir soru, her öğrencinin belleğinde daha önceden

depolanmış bilgilerin taranmasına neden olur ve bu taramanın sonucu bir yanıta dönüşebilir"

– Öğrencilerden biri motor bir eylem ve lisan kullanarak bu yanıtını sözlü olarak iletebilir"

– Ortamın karanlık olması öğrencilerden birinin ışığın açılması isteğine neden olabilir"

– Ortamın sıcak olması sonucu bir öğrenci pencerenin açılmasını isteyebilir"– Saatine bakarak dersin normal süresinin dolduğunu düşünen bir öğrenci ara

verilmesini isteyebilir"– Kan şekerinin düşmesini (açlık) algılayan ilgili beyin bölümündeki hücrelerin

uyarılması sonucu öğrenci dersten sonra nerede yemek yiyeceğini planlayabilir ve uygun zamanda bunu bir eyleme dönüştürür"

• Görüldüğü gibi, yukarıda anlatılan örneklerin tümünde vücut dışından veya vücut içinden alınan duysal uyaranlardan sonra bir bütünleştirici süreç oluşmakta ve ortaya zihinsel veya motor yanıtlar çıkmaktadır"

• Bu işlevlerin ortaya çıkması için duysal bir uyaranın olması daima gerekli değildir; beyin zaten sürekli olarak bu işlevlerini sürdürür ve bazen yapmamız gereken bir iş "aklımıza gelir""

Sinir Sisteminin Yüksek İşlevlerin Düzenleyen Bölgeler

• Yüksek işlevler, duysal bilgilerin alındığı, bu bilgilerin zihinsel veya motor eylemlere dönüştürüldüğü bir çok beyin bölgesinin aynı anda eşgüdüm içinde çalışması sonucu ortaya çıkar"

• Yüksek işlevlerin ortaya çıkmasında en büyük pay kortekse aittir"

• Bununla birlikte, korteks altındaki daha bir çok bölge de bu işlevlere katkıda bulunur

Bilinç - Uyku/Uyanıklık• Normal bir kişi, bazı ilaçların ya da

anestetik maddelerin etkisi altında olmadığı sürece, uyanık olduğu zaman bilinci açıktır ve kendi vücudu ile etrafında olan olayların farkındadır"

• Uyanıklık büyük ölçüde uyaranlara bağlıdır, duysal uyaranların çok olması uykuya dalmayı zorlaştırır"

Uyanıklık durumunu belirleyen başlıca bölgeler:

• Suprakiazmatik nukleus: Vücudun iç saati olarak da adlandırılır"

• Retiküler aktive edici sistem (RAS): Duysal sistem tarafından merkezi sinir sistemine iletilen tüm uyaranlar buradan geçer ve bu bölgenin uyarılması uyanıklığa neden olur"

• Talamus: Duysal uyaranların işlendiği bölge"

""

Öğrenme-Bellek• Bilgilerin öğrenilmesi ve bunların kısa ve uzun süreli

bellek şeklinde depolanması beynin korteks ve hipokampus bölgelerini ilgilendiren karmaşık süreçlerdir"

• Bellek bir kaç türde sınıflandırılabilir"• Tekrarlar genellikle belleği pekiştirir ve bilgilerin kalıcı

olmasını sağlar