Upload
devhan12
View
248
Download
6
Embed Size (px)
DESCRIPTION
18 ağustos 2015
Citation preview
AYIN GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL HULUSİ AKAR’IN
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI DEVİR - TESLİM TÖRENİ KONUŞMASI
(18 AĞUSTOS 2015)
Sayın Cumhurbaşkanım,
Muhterem Hanımefendi,
Değerli Konuklar,
Kıymetli Silah Arkadaşlarım,
Genelkurmay Başkanlığı Devir Teslim Törenine hoş geldiniz. Törenimizi teşriflerinizden
dolayı ben de şükranlarımı sunarım.
Binlerce yıllık şanlı tarihi boyunca eşsiz zaferler kazanan ve bugün eriştiği üstün seviye ile
dünya orduları arasında saygın bir yere sahip olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin en yüksek
makamı olan Genelkurmay Başkanlığı görevini büyük bir onur ve heyecan ile huzurlarınızda
devralıyorum.
Böylece bana, mazisi şan ve şerefle dolu Türk Silahlı Kuvvetlerine emir/komuta; ülkeme,
devletime ve milletime hizmet etme imkân ve fırsatı tanıyan başta Zatıdevletleri olmak üzere
Sayın Başbakanımıza, Sayın Genelkurmay Başkanımıza ve Bakanlar Kurulunun Değerli
Üyelerine saygı ve şükranlarımı sunarım.
Şahsıma duyulan bu güven ve teveccühe layık olabilmek için silah arkadaşlarımla birlikte
büyük bir azim ve kararlılıkla çalışacağımızı, içtiğimiz askerlik andına bağlı kalarak, Yüce
Milletimizin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliği için gerekirse canımızı feda etmekten dahi
çekinmeyeceğimizi huzurlarında ifade etmek istiyorum.
Bu görevi; meslek hayatım boyunca örnek aldığım, iki yıl Genelkurmay II’nci Başkanı, iki
yıl da Kara Kuvvetleri Komutanı olarak emir/komutası altında çalışmaktan gurur duyduğum,
kendisinden çok şeyler öğrendiğim, engin bilgi ve tecrübesi ile her konuda bizlere yol
gösteren ve bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen değerli komutanım, Orgeneral
Sayın Necdet ÖZEL’den devralmaktan da ayrıca büyük bir onur duymaktayım.
Sayın Cumhurbaşkanım, malumları olduğu üzere,
Dünyada yaşanan gelişmeler, bölgemizdeki istikrarsızlık, belirsizlik ve çatışmalar ile
ülkemizde başta PKK Bölücü Terör Örgütü olmak üzere terör örgütlerinin eylemleri, güvenlik
ihtiyaçlarının artmasına yol açmaktadır. İçinde bulunduğumuz güvenlik ortamında risk ve
tehditler, sürekli ve hızlı bir şekilde değişmektedir. Bu ortam, devletin esasını teşkil eden
kurum ve kurallara dayanarak, istenilen güvenlik ve özgürlük dengesini kurabilmek için,
birbirini tamamlayan ve destekleyen millî güç unsurlarının bütününü, diğer bir deyişle;
politik, ekonomik, teknolojik, sosyo-kültürel ve askerî gücü etkin bir şekilde kullanmamızı
zorunlu kılmaktadır.
Millî gücün bütün unsurlarının zamana ve şartlara göre kullanımını esas alan “Akıllı
gücün” bir parçası olarak, zamanın ruhunu doğru okuyan modern ve güçlü bir Silahlı
Kuvvetlerin varlığının, devletimizin bekası, milletimizin güvenlik ve refahının sağlanmasında
hayati önemi haiz olduğu açık bir gerçektir.
2224 yıllık ordu geleneğine sahip, Orta Asya’dan Anadolu’ya, Akdeniz’e bir küheylan
olup akan, gücünü yüce Türk Milletinin desteğinden alan Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri,
geçmişte olduğu gibi bugün de Yüce Türk Milletinin; laik ve demokratik Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin güvenliğini en üst seviyede tutmak için var gücüyle çalışmaktadır.
Bin yılı aşkın süredir üç kıtada taşıdığı medeniyet meşalesiyle, adalet ve nizamın muhafızı
olan Ordumuz; 20’nci asrın başında, Atatürk’ün liderliğinde emperyalizme karşı devrinin en
büyük mücadelesini vererek diğer milletlere de örnek teşkil etmiştir. Ordumuz, bundan sonra
da kahraman milletimizin temel karakteri olan ve hiçbir zaman ödün vermeyeceği egemenlik
ve bağımsızlığının, şehit kanlarıyla yoğrulmuş bayraklaşan kutsal vatan topraklarının
bütünlük ve güvenliğinin teminatı olmaya devam edecektir.
Bu görevin ifasında, tüm orduların olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetlerinin de en büyük
ihtiyaç ve gücü “itibar”ıdır. Milletimizin bağrından çıkmış Türk Silahlı Kuvvetlerinin mevcut
itibarının sürdürülmesi ve daha yüksek seviyelere çıkarılması hepimizin ortak
sorumluluğudur.
Sayın Cumhurbaşkanım; malumları olduğu üzere,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, anayasal düzen içinde yasalarla belirlenmiş tek bir emir
komuta yapısı vardır. Ordumuzun teşkilat ve faaliyetlerinde, yasal hiyerarşi dışında hiçbir kişi
ve oluşumun etkisi söz konusu olamaz. Dün ve bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinin herkes
tarafından bilinen en önemli vasfı disiplinidir. Bunun da temeli, ruhu “mutlak itaat”tir.
Bundan asla taviz verilemez. Türk Silahlı Kuvvetleri, hiçbir etnik köken ve mezhebe
dayanmayan sadece yüce milletimizin sevgisine ve güvenine dayanan güçlü yapısı ile
ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi varlık gayesi saymaktadır.
İşte bu nedenle, Atatürk’ün “Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz,
daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir” övgüsüne mazhar olmuş, üstün nitelikleri haiz
kahraman ve fedakâr personeli ve milli kaynaklarla her geçen gün daha da geliştirilmekte olan
imkân ve kabiliyetleri ile etkin, caydırıcı ve saygın bir ordu olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin
öncelikli hedefi; ülkemizde, bölgemizde ve dünyada güvenlik, huzur, barış ve istikrara katkı
sağlamaktır.
Dünyada, uluslararası barış ve istikrarın sağlanması kapsamında yürütülen Barışı
Destekleme Harekâtlarına Birleşmiş Milletlerin saygın, NATO’nun etkin bir gücü olarak; dün
Kore, Somali, Lübnan ve Libya’da olduğu gibi bugün de Bosna-Hersek, Kosova, Afganistan
ve Akdeniz’den Hint Okyanusuna kadar başarıyla katılım sağlanmakta ve sağlanmaya devam
edilecektir. Bu harekâtlarda, bugüne kadar gösterilen üstün başarılardan dolayı Uluslararası
camiada kazanılan itibar ve saygınlık sürdürülecektir.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Bu hedeflere ulaşmak üzere yürüdüğümüz bu yolda; öncelikle ve özellikle istekli ve
yetenekli personelin temini, eğitimi ve öğrenimi üzerinde önemle ve özenle durulmaktadır.
Millî ve mesleki değerlere sahip, tarih bilgisi ve bilinci yüksek; geçmişi bilen, günü
anlayabilen ve geleceği öngörebilen, modern ve çağdaş uygulamalara hazır, Atatürkçü
Düşünce Sisteminin özünü teşkil eden aklı ve bilimi kendisine rehber edinmiş, hukuk
kültürünü benimsemiş, diyalog ve koordinasyon içerisinde çalışabilen, kahraman ve fedakâr
personelimiz en büyük gücümüz olacaktır.
Askerî yeteneklerimizi, sistemik ve sistematik bir şekilde bulunduğumuz çağa ve koşullara
uyumlu hâle getirmek, her yönüyle milli bir ordu olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin
modernizasyonunu öncelikle milli imkânlarımızla gerçekleştirmek ve her türlü teknik ve
teknolojinin kazanılmasının ötesinde güvenliğimizin gerçek teminatı olarak teknik ve
teknolojiyi üretmek temel hedefimizdir.
Etkinlik, caydırıcılık ve saygınlık vasıflarımızı geliştirmek için; her türlü faaliyet ya bir
ihtiyacın giderilmesi ya da bir sorunun çözülmesi amacıyla bütüncül bir yaklaşımla ve tüm
personelin katılımıyla israf ve gösterişten uzak proje esaslı olarak yürütülmeye devam
edilecektir.
Terörle Mücadele Harekâtı ile Kara, Deniz ve Hava hudutlarımızın güvenliği başta olmak
üzere tüm görevlerin icrasında yasalarla tanınan her türlü inisiyatif, imkân ve yetki
muhakemeye dayalı cesaretle tereddütsüz kullanılacaktır.
Ülkemizin ve milletimizin bütünlüğüne ve binlerce yıllık kardeşliğimize kasteden
eylemleri ile, masum vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerimize karşı haince ve kalleşce
yapılan saldırılar en etkin ve en ağır şekilde karşılığını bulmaktadır, bulacaktır.
Tüm çalışmalarımızı, görevlerimizi yasalarla belirlenmiş çerçevede ve şeffaf bir şekilde ifa
etmek bizler için esas olacaktır.
Muvazzafı ve yıllarını bu orduya vermiş Emeklisi ile bir bütün olan Türk Silahlı
Kuvvetleri Ailesi; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Yüce Türk Milleti’nin âli menfaatleri
doğrultusunda üzerine düşen görevleri yapmaya bundan sonrada devam edecek, dün olduğu
gibi bugün de içtiği anda sadık kalarak, Asil Türk milletinin namus ve şerefini, vatanın ve
milletin bölünmez bütünlüğünü korumak için gerektiğinde vatan ve millet uğruna seve seve
can vermeye daima hazır olacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Biraz sonra, bu önemli görevi Değerli Komutanım Orgeneral Sayın Necdet ÖZEL’den
devralacağım. İzninizle şahsım, eşim ve tüm Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları adına; Sayın
Komutanıma; mütevazı kişiliği, bilgisi ve görgüsüyle daima örnek teşkil eden muhterem
eşleri Kamuran ÖZEL Hanımefendi ile aile bireylerine bundan sonraki yaşamlarında sağlık,
mutluluk ve huzur dolu uzun ömürler diliyorum.
Sayın Genelkurmay Başkanım / Komutanım;
Öncelikle, hakkımda belirttiğiniz nazik ifadeler için şükranlarımı sunuyorum.
Ne mutlu size ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinin birbirinden önemli birçok kademesinde üstün
görevler icra ederek, şerefli meslek hayatınızı büyük başarılarla tamamlamış bulunuyorsunuz.
Genelkurmay Başkanımız olarak zorlu ve hassas bir dönemde yaptıklarınız, tarih
sayfalarında hak ettiği yeri bulacaktır. Hizmetleriniz ve gayretleriniz asla unutulmayacak,
daima büyük bir şükran ve minnetle anılacaktır.
Zatıâlileri döneminde başlatılan çalışmalar ve özellikle Silahlı Kuvvetlerimizin çağın
gereklerine göre yeniden yapılandırılması ve her an harbe hazır olması maksadıyla yürütülen,
bizzat emek ve destek vererek bugünlere getirdiğiniz Türk Silahlı Kuvvetleri-2033 Yeniden
Yapılanma Projelerinin aynı kararlılıkla devam ettirileceğini de burada ifade etmek istiyorum.
Sizden aldığımız görev bayrağını, çok çalışarak daha ileri taşımak için her türlü gayret
gösterilecektir.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Bugüne kadar ki çalışmalarımızda devletimizin ve milletimizin imkânlarını bizden
esirgemeyen başta Zatıdevletleri olmak üzere tüm Devlet Büyüklerimiz ile kamu kurum ve
kuruluşlarımızın değerli yetkililerine şükranlarımı sunarım.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bugünkü seviyeye ulaşmasında büyük emek ve payı bulunan
bütün Genelkurmay Başkanlarımızdan; gece gündüz demeden, kahramanca ve fedakarane bir
şekilde vatani görevlerini yapan hudutlardaki kahraman Mehmetçiklerimize kadar,
Korucularımız dâhil tüm personelimize;
Üzerimizde büyük emekleri olan tüm öğretmen ve komutanlarımız ile tüm silah
arkadaşlarıma huzurlarınızda saygı ve şükranlarımı sunuyor, başta Atatürk ve silah arkadaşları
olmak üzere aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz ile ailelerini rahmetle, minnetle ve
saygıyla anıyorum.
Bu vesile ile üzerimdeki haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğim anne ve babamı,
rahmetle, minnetle ve hasretle anıyor, kıymetli aile bireylerime de değerli katkı ve
desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Bu anlamlı ve önemli güne değerli zamanlarını ayırarak törenimizi şereflendiren başta
Zatıdevletleri ve muhterem hanımefendi olmak üzere tüm konuklarımıza ve silah
arkadaşlarıma bir kez daha en derin şükranlarımı sunuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım,
“En büyük takdir güvenilmek, en büyük başarı da bu güvene layık olmaktır” anlayışıyla,
“Ölürsek şehit kalırsak gazi” diyerek yürüyeceğimiz bu yolda,
Allah utandırmasın.
Arz ederim.
Hulusi AKAR
Orgeneral
Genelkurmay Başkanı