10
Marmara Üniversitesi Dergisi, 1987, Ci lt iV, 1 - 2 Türkiye'de Patronai · GÜN ER (*) , Bu Türkiye'deki patronaj çok partili sisteme kadar evrimi gözden geçirilecektir. Bu nitelikleri belirtilirken teori ile bir arada götürmeye dikkat edilecek, bölgesel özel- likler bir bölümde Tüm yaparken, süreçsel boyutu (pro- cessual dimension) ( 1 ). Bu boyut patron-clien ("'*) ya da belirleyen sosyal süreçleri, stratejileri ve ön plana Bu boyutta (a) mikrff düzeyde patron ve client mübadele dengesini etkileyen tarihsel ve (b) clientelistic ve yeni kurumsal çerçeveler ile ele Ya- ni ile birlikte gelen tarihsel süreç içinde incelenmektedir. Patronaj, so.n 10-15 sosyal ve siyaset bi- limcilerinin en önemli biri haline Son · larda patronaj toplumlarda da görül- ancak konuya daha ziyade az ülkelerde, Asya'da. Afrika'da ,· Latin Amerika'da ve Akdeniz ülkele- rinde TÜrkiye bu ve bu konuda Bu ülkemiz sosyal *) Görevlisi-- Maliye Bölümü. ·1) Rene Lemarchand, «Comparative Rolitical Clientalism: Structure, Process and Optic», S. N. Eisenstadt and· Hene Lemarchand (eds.). Political Clientelism, Potronage and Development, Sage Publications Ltd., London, 19' 81 , s. 16. * *) Bir kaç Client yerine Ancak kelimenin tam ve Türkçe literatürde yer ol- bu client sürdürülecektir. Türkçede bulunmayan ve client türeyen «clientelistic kiler» deyimi ise, patron ve client 617

Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, Cilt iV, Sayı 1 - 2

Türkiye'de Patronai · İlişkileri ·

Ayşe GÜNER (*) ,

GİRİŞ

Bu yazıda Türkiye'deki patronaj ilişkilerinin, Osmanlı İmpara ­

torluğundan başlayarak. çok partili sisteme kadar geçirdiği evrimi

gözden geçirilecektir. Bu ilişkilerin, nitelikleri belirtilirken teori ile

pratiği bir arada götürmeye dikkat edilecek, _ayrıca bölgesel özel­

likler ayrı bir bölümde açıklanmaya çGJlışılacaktır.

Tüm bunları yaparken, Lemarchand'ın süreçsel boyutu (pro­

cessual dimension) uygulanacaktır (1). Bu boyut patron-clien ("'*)

bağlarının dinamiğini açıklayan ya da belirleyen sosyal süreçleri,

stratejileri ve · etkileşim alanlarını ön plana almaktadır. Bu boyutta

(a) mikrff düzeyde patron ve client arasındaki mübadele dengesini

etkileyen tarihsel değişimler ve (b) clientelistic ağların yaygınlaş­

ması ve yeni kurumsal çerçeveler ile işbirliği ele alınmaktadır. Ya­

ni modernleşme ile birlikte gelen değişiklikler tarihsel süreç içinde

incelenmektedir.

Patronaj, so.n 10-15 yıldır sosyal antropologların ve siyaset bi ­

limcilerinin en önemli konularından biri haline gelmiştir. Son · yıl­

larda patronaj ilişkilerinin gelişmiş toplumlarda da varlığı , görül­

müştür ancak konuya ilişkin çalışmalar daha ziyade az gelişmiş

ülkelerde, Asya'da. Afrika'da ,· Latin Amerika'da ve Akdeniz ülkele­

rinde yoğunlaşmıştır. TÜrkiye d~ bu çalışma alanına · gir~iş ve bu

konuda çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu yazıda,' ülkemiz sosyal

*) Araştırma Görevlisi -- Maliye Bölümü.

·1) Rene Lemarchand, «Comparative Rolitical Clientalism : Structure, Process

and Optic», S. N. Eisenstadt and· Hene Lemarchand (eds.). Political Clientelism,

Potronage and Development, Sage Publications Ltd., London, 19'81 , s. 16.

* *) Bir kaç yazarımız Client yerine yanaşma sözcüğünü kullanmıştır. Ancak

kelimenin tam anlcmını veremediğinden ve Türkçe literatürde yer edememiş ol­

duğundan bu yazıda client sözcüğünün kullanımı sürdürülecektir. Aynı şekilde

Türkçede ·karşılığı · bulunmayan ve client söz.cüğünden türeyen «clientelistic iliş ­

kiler» deyimi ise, patron ve client arasındaki iliş.kileri kapsamaktadır.

617

Page 2: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

bilimcilerinin konµya ilişkin araştırmalarının bir derlemesi, bir öze­ti bulunacaktır. Ülkemizde zqman içinde patronaj ilişkilerinin ev­rimi, geleneksel ilişkiden parti-güdümlü . patronaja (party-directed patronage) geçişi · ve bunların gösterdiği özellikler belirtilecektir. Bu arada, Türkiye'nin doğu bölgesi - farklı özellikler gösterdiği için ayrıca ele alınacaktır.

Patronaj kavramına ilişkin çok çeşitli tanımlar yapılmış ve hiç birinde fikir birliği sağlanamamıştır. Ancak burada değişik tanım­

ların ' orta noktalarını sıralamak mümkündür. Öncelikle, patron-cli.ent ilişkileri aktörler arasındaki ikili, yüzyüze ilişkilerdir. Bu ilişkilerde zenginliğin, statünün ve etki sahibi olmanın (influence) esitsiz bir dağılım ; sözkonusüdur. Ayrıca bu ilişkiler karşılıklı mübad~leye da­yanır, iki taraflı çıkar eylemlerini içerir. Bu -ortak özelliklerden yola çıkarak daha geniş bir alanı ele alabilir, bu yolla hem geleneksel patronaj ilişkilerini, hem · de daha modern bir olgu olan parti pat­ronajını açıklayabiliriz.

Türkiye'deki patronaj ilişkilerine geçmeden önce, ülkenin bu tür ilişkilerin rahatça gelişmesini sağlayan koşullara sohip . olduğu belirtilmelidir (2

). Patronaj daha ziyade hızlı sosyo-ekonomik deği - · şim dönemlerinde filiz vermektedir. Yani çu tür ilişkiler, geçiş top-

, lumlarında görülmektedir. Türkiye de hızlı bir sosyo-ekonomik de- · ğişme içindedir. Geleneksel otorite kalıpları zayıflamış ancak mo­dern (yasal-ussal) otorite kalıpları tümüyle yerlerini almamış, tüm nüfusu kapsayacak modern sosyal . güvenlik örgütleri gelişmemiş­tir. Ayrıca Türkiye'de sosyo-ekonomik modernleşme bölgesel fark­lılıklar göstermektedir. Bu neden.le de, patronajın birden fazla çe­şidini aynı zamanda gözlemlemek mümkündür.

Bunun yanısıra, patron-client ilişkilerinin varlığı, zenginlik, sta­tü ve gücün kontrolündeki eşitsizliklere bağlıdır. Zira, daha önce de belirtildiği gibi, bu tür ilişkiler eşit olmayan taraflar arasında ge­lişir. Türkiye de bu koşulu sağlamaktadır. Son · yıllarda ülke, ikti­sadi büyümeyi sağlarken, gelirdeki farklılıklar kayda değer hale gelmiştir.

Ayrıca, clientelistic ilişkiler devlet faaliyetleri ile bağlantılı ­dır . Devletin fonksiyonu sınırlı ise, zengin ·kaynakları kontrol etmi -

2) Ergun Özbudun, «Turkey : The Polotics of Political Clientelism», S. N. Eisenstadt and Rene Lemarchan.d (eds.), Political Clientelism, Patronage and Development» . Sage Publications Ltd ., . London, 1981, ss . 25·2-253. ·

618

Page 3: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

yordur, dolayısıyla .patronun devlet ile client ' ları arasındaki rolü

sınırlıdır . Tersine, devletin faaliyetleri geniş ise, patron yeni ve be­

lirgin bir rol almaktadır çünkü client ' ların yaşamlarının büyük bir

bölümü . devletin kararlarından etkilenmektedir. Türkiye'de devlet

faaliyetleri, aynı koşullardaki . diğer ülkelere kıyasla. her zaman da­

ha , fazla olmuştur (3). Yol, su, elektrik, okul, cami vb. bazı devlet

faaliyetleri veya tamamiyle kişisel yararlar sağlayan faaliyetler (ta­

rım kredileri, bir fabrika yerinin seçimi · vb.) sık sık patronun hiz­

metleri ile gerçekleştirilebilmekte ve böylece clientelistic ilişkile- ·

rin çapı genişlemektedir.

Son olarak, seçim politikalarının da patron-client ilişkileri üze­

rinde etkisi vardır. Siyasal rekabet client'ların · patron ile "pazarlık

gücünü arttırmaktadır. Ayrıca patron-client bağlarını geliştirmek­

te ve bu bağların politizasyonunu sağlamaktadır . Secim zaferinin

önemini bilen patron, konumunu güçlendirmek için d_aha fazla cli­

ent'. ı kendisine bağlamaya çalışacaktır. Türkiye'de 30 yıldan fazla

bir süre içinde siyasal ·rekabet, clientelistic ilişkilerin yaygınlaşma­

sı için uygun bir koşul sağlamıştır .

GELENEKSEL PATRONAJ

Türkiye'deki patronaj olgusu, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki . kır­

sal topluluklardaki tarım elitleri ile köylüler arasındaki bağımlılık

ilişkilerine kadar geriye gider. Özellikle XVll. ve XVlll. _ yüzyıllarda

geleneksel toprak sisteminin (tımar sisteminin) değişmesiyle ayan­

lar daha da güÇlenmişlerdir. Ayanların toprak üzerindeki kontrolü

ve merkezi otoritenin çevre üzerindeki etkisizliği köylüleri, yaşam

ve mal güvenlikler.i için patronlara bağımlı kılmıştır. Patronlar, ye·­

rel halkı idari görevlilerin gelişigüzel eylemlerine karşı koruyan bir

güvenlik kanalı oluşturmuştur. XVlll. yüzyılda ayanın, halk ile saray

görevlileri arasında arabulucu (mediator) işlevi görmekte olduğu

bilinmektedir.

XIX. yüzyılda Sultan'ın otoritesini yeniden kurması ve tarım

vergisinin kaldırılması, ayanın üstünlüğünü zayıflatmıştır. XX. yüz­

yıla gelin_diğinde, ayanın toplumsal etkinliğinin yerini iki ayn olgu

almıştır : Birincisi Lemarchand'ın feodal olarak nitelendirdiği ge­

leneksel patronaj tipine girmektedir: «Korunma, iktisadi güvence ve

3.) Özbudun . bunun nedenini Osmanlı yönetimi altındaki uzun süreli ve güç­

lü geleneğe bağlamaktadır. a.g .m., s. 252.

619

Page 4: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

toplumda bir konuma sahip olabilme karşılığında, sadakat, itaat ve hizmeti içeren, bir üst ile ast arasındaki kişisel bağ» (4) .- Bu ilişki­lerde patro_rıun (ağanın) üstünlüğü büyük miktarda mülke sahip ol­masından ileri gelmektedir. Client'ları ise (ortakçı, kiracı vb.) ya­şamlarını sürdürmek için patronun toprağına' bağımlıdırlar. Mer­kezin zamanla çevreye yönelmesi bu bağımlılık ilişkisine yeni bo­yutlar getirmiştir ; Vergiler, askerl'ik vs. konularında köylüle~. ağa-. lordan, idari görevlilerle iliskiyi · saglamak için yardım istemektey-· di (patronun bu tür işle~lerine ~<brokerage role» denmektedir). Pat­ronlar ise, dostluk ve kirvelik mekanizmaları ile, sık sık diğer pat­ronlar ile yatay ittifaka girerler ve böylece etkilerini · ik,iye katla-mış olurlardı (5

). . İkinci tür . clientelism ise, Rene . Lemarchand'ın «merchantile clientelism» kavramı"na tekabül · etmektedir (6 ). Bu, kasaba tücqar­ları ile köylü müşterileri arasındaki bir ilişkidir. Mübeccel Kıray, Ba­tı Karadeniz'deki K kasabasında bu ilişkiyi gözlemlemiştir (7). Kı­ray, bu ilişkiyi şöyle açıklamaktadır: «Bu köylül.er için, pazar eko­nomisine açılabilmekte en gerekli şey kredi ve pazarlama ilişkileri kurabilmektir. Bu ilişkileri bugün Türkiye'de, kasabadaki toprak ve tarım ile doğrudan doğruya ilişkisi olmayan tüccarlar kurmaktadır. Bu ilişkinin kurulmasına, işlenen toprağın büyüklüğü kadar, piya­saya arzedilen ürünün cinsi de sebep olmaktadır. Bu ürün, büyük makinalar gerektirmediği, bir ailenin emeği ile küçük bir toprakta yetiştirilebildiği fakat iletme ve pazarlaması dış ilişkiler gerektirdi­ği için bu ilişkiler doğmaktadır. Köylü ile kasaba tüccarı arasında­ki .bu ilişki, köylü toprağının heps.ini piyasaya süreceği ürüne has­rettiğind,en, tüketimi için gerekli nakit para ihtiyacını bu tüccara bağlamakla ve ona tabi olmakla temin eder. Böylece tüccar, köy~ . lünün özellikle dışarısı ile olan ilişkilerini ve sosyal güvenliğini sağ-lar» (8).

.

4) Özbudun. a.g.m :, s. 254-255. . 5) Kirvelik ve patronaj bağlantısı için bkz. Ayşe Kudat, «Patron-Client Re~ !ations: The State of Art and Research in Eastern Turkey», Engin D. Akarlı and Gabriel Ben-Dor (eds.), Political Participation in Turkey, Boğaziçi Uriiversity Publications, İstanbul, 1975. 6) Özbudun, a.g.m., s. 256.

· 7) Mübeccel Kıray, «Values, Social Stratification and -Development», Top­lumpilim Yazıları, Gazi Üniversitesi Toplum Bilimleri Araştırma Merkezi Yayın­ları, Ankara, 1982, ss. 9•1-106. 8) Mübeccel Kıray, Toplum Yapısındaki Temel Değişimlerin Tarihsel Perspek­tifi: Bugünkü ve Yarınki Türk Toplum Yapısı», a.g.e., ss. 123-124.

620

Page 5: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

Öte yandan, 1946'ya kadar parti patronajı sınırlı kaldıysa da,

Jön Türkler (1908-1918) ve tek parti döneminde (1923-1946) patro­

naj mekan.izması kullanılmıştır. 1908-1918 yılları arasında İttihat ve

Terakki Cemiyeti, p-atronaj ve iktisadi· düzenlemenin sistematik kul­

ldnımıyla, eşrafı kendi safına çekerek, çevr~deki örgütlenmesini

· sağlamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi de, 23 yıl boyunca ay,.nı mer­

kezi . elit-çevre eşrafı ittifakını kullanmıştır. CHP'nin TBMM'indeki

bölge temsilcileri, bölgelerin ileq gelen ailelerindendi. Şüphesiz bun­

ların hükümet kanallarına girişi yerel düzeyde sosyal etkilerini güç­

lendirmekteydi (9). ·

PARTİ PATRONAJI

1946 yılında çok partili sisteme geçiş geleneksel ~tronaj iliş­

kilerini iki yönden etkilemiştir. İlk olarak, patronlara ek bir kaynak

olarak parti patronajının devreye girmesi, geleneksel patron-client

ilişkilerini değişime uğratmıştır. İkinci olarak ise, bu · geleneksel

patron-client ilişkilerinden bağımsız olarak, yeni bir parti-güdümlü

patronaj (party-directed patronage) ortaya çıkmıştır.

Bu dönemde partiler, «hazır oy ba~kaları» . olarak gördükleri

geleneksel patronları, . kendi y~rel örgütlenmeleri içine almak için

yarışmışlardır. Bu strateji, patronlar için de memnuniyet verici ol­

muştur çünkü böylece hem rakip patronlar karşısında ek bir statü

ve prestij sağlayabilmiş, hem kendi partisinin üyeleri için yeni dış

destek kaynakları sağlayabilmiş ve hem de parti bağları il~ iktisa­

di durumunu muhafaza edebilmiş ve geliştirebilmişlerdir. Devlet ay­

gıtının ' kırsal sektörlere yayılmasıyla patronun rolü yeni bir tanım

almıştır: patron, adeta, merkez ile muhatap olan yerel bölgenin

adamı olmak yerine, yerel topluluk ile muhatap· olan merkezin ada­

mı haline gelmiştir (10). Bugün, yerel düzeydeki siyaset çalışmaları,

partiye ·giren bu eşrafın · siyasal etkinliğinin, geleneksel patronaj

kaynaklarını kontrol etmelerinden değil, parti içinde gördükleri -iş­

levlerden ileri geldiğini göste'rmektedir (11}.

Bu gelişmelere. paralel olarak,· yerel düzeyde yeni «party bro-

. .

9) Sabri Sayan, «Political Patronage "in Turkey», E. Gellner and J. Water­

bury (eds.), Patrons and Clients in Mediterrenean Societies, Duckworth, London,

1977, ss. 106-107. 10) Lemarchand, a.g.m., s. 18.

11) Sayan, a.g.m., s. 108.

621

Page 6: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

ker» lan . oluşmuştur (12). Bunlar geleneksei patronluk tecrübesi ol­

mayan yerel parti liderleridir. Araştırmalar bunların büyük bir bö­lümünün iş adamı, tüccar . ve meslek sahibi kişiler olduğunu gös­termektedir.

Bu arada, client'lar tek bir patrona bağlı olmak yerine, rekabet halindeki party broker'ları arasında seçim yapma fırsatı ve böyle­ce pazarlık gücü kazanmışlordır. Bu pazarlığın e-n yaygın ve en güçlü kullanımı, köylülerin büyük şehirlere göç ettiği gecekondu bölgelerinde olmuştur. Bu bölgelerdeki bir takım derneklerin . (ör­neğin Gecekonduyu Güzelleştirme Derne~leri) dışa karşı amaçları bölgenin görünümünü düzenlemek ise de, asıl işlevleri siyasi par­tiler ile gecekondu sakinleri arasındaki bağı sağlamaktır (13

) . 1950' lerden sonra şehirlere göç edenlerin artması, şehir parti patronajını geliştirmiştir . Seçim kampanyalarında, seçmenler ile adaylar ara­sında, oy karşılığında gecekondu sakinlerinin elde edebilecekleri çıkarlar (özelikle gecekondulara tapu verilmesi) sık sık görüşülmüş­tür.

Şunu söyleyebiliriz ki, çok partili hayata geçişten sonra par­tilerin seçim sonuçları, siyasal patronajı kullanabilme yeteneğin­.den b.üyük ölçüde etkilenmiştir. Demokrat Parti'nin 19ı50'1erde gös­terdiği başarı, siyasal patronajı etkin kullanımına bağ!cinmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi patronaj sistemine ağırlık vermekten sa­kınmış, patronaj yerine . yönetsel (bürokratik-idari) kontrol meka­nizmalarını vurgulamıştır. DP ise, kitlelerin desteğinden güç alan bir parti olarak, bürokratik-idari kurumlar yerine, gayri resmi pat­ronaj ilişkilerine ağırlık vermiştir (14

). DP'nin yerel kadroları, CHP'nin elitist ve bürokratik kadrolarından daha başarılı bir aracı (broke-

12) Çok partili hayata geçiş ile ortaya çıkan bu gelişmeye Kıray'ın Taşköp­rü araştırması güzel bir örnek teşkil eder. Ağa'nın köyü terketmesi ve yerine ge­len kişinin Ağa'nınleneksel patronaj ilişkilerini (özellikle borç verme ve koru­ma) yerine getirmeyi reddetmesi, yeni ilişkiler ve kurumlar ortaya çıkarmıştır . Sonuçta, parti ka-nallannı ·kullanan, eskisinden daha fazla uzmanlaşmış üç ayrı kişi eski Ağa'nın işlevi.ni görmeye başlamıştır . Kı.ray, «Changing Pattern of Pat­ronage». a g .e.. ss. 177-202.

13) Kemal Karpat. <<T1he Politics of Transition: Political Attitudes and Party Affiliation in Turkish Shantytowns», Engin D. Akarlı and Gabriel Ben-Oor (eos.). a.g.e., s. 92.

14) İlkay Sunar. «Demokrat Parti ve Popülism» , Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, 8. cilt, s. 2083.

622

Page 7: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

rage) rolü oynamışlardır. Df:''yi desteklemiş · oian ya da destekle­

meye niyetli görünen bölgeler, fabrika, yol, su, cami ve _diğer kq­

mu hizmetleriyle ödüllendirilmiştir. Adalet Partisi de, gecekondu­

larda ve kırsal alanda patronaj kanallarından, ka/mu kaynakları yo­

luyla azami düzeyde yararlanmıştır. Ancak, bu arada, 1960'1arın so­

nuna doğru CHP'nin de patronaja yönelik yeni seçim stratejileri

edinmeye bçışlamış olduğu belirtilmektedir.

Geleneksel patronların party broker'ları haline dönüşmesi ve

parti-güdümlü patronajın yaygınlaşması üç faktör ile açıklanmak­

tadır: 1) Devlet faaliyetlerinin artması ile köylülerin bürokratik ku­

rumlarla itişkilerini sürdürecek · aracılara ihtiyacı artmıştır. Bu du­

rumda bir parti görevlisinin, partiyle ilişkisi olmayan bir patrondan .

daha fazla şansı vardır. Dolayısıyla, birey ve toplulukların yardım

is'tekleri daha ziyade yerel. parti liderlerine yönelmiştir. 2) Parti re- .

kabeti, kırsal gelişme projeleri için kamu yatırımı miktarını arttır­

mıştır. Bu projelerin dağılımı yönetimdeki partinin kontrolündedir.

İktidardaki partiler bu gücü, kendilerine oy veren kırsal kesimi ödül-,

lendirerek daha yaygın bir destek sağlamak için kullanmışlardır.

Hükümet patronajının aşağı · akımı (downward flow) parti içindeki

broker' ların dikey ağı ile işlemektedir. 3) Parti patronajına doğru

yönelen bu gelişmeler, sosyo-ekonomik değişmenin bir sonucu ola­

rak , kırsal kesimdeki itaatkôr (deferential) siyasal kültürün zayıf­

laması ile de ' ilgilidir. İktisadi faaliyetlerin giderek ticarileşmesi ve

sosyal mobilizasyonun hızla yayılması, kırsal alanda geleneksel .

itaatkôr sadakatin zayıflamasına ve, mübadele ilişkileriyle daha

fazla gelişme isteğine yol açmıştır. Bu istekler de ancak parti bro­

ker'ları yolu ile elde edilebilecek mal ve hizmetleri içermektedir (15).

DOGU TÜRKİYE*

Yukarıda ana hatları ile vermeye çalıştığımız patronajın deği­

şimi Türkiye'nin doğu bölgelerinde böylesine belirgin değildir. Do­

ğu Türkiye daha ziyade geleneksel toplumların özelliklerini göster­

mektedir. Bölgenin özelliklerini (Türkiye'nin diğer bölgelerinden

farklı olarak) şöyle sıralayabiliriz: - coğrafi açıdan merkeze en uzak

15) 8ayc.rı, a:g.m., s. 108-109.

*) Bu bölümde Ayşe Kutad'ın Doğu Türkiye ile ilgili bir araştırmasından

yararlanılmıştır. Ayşe Kutad, «.Patron-Client Relations: The State of Art and Re­

search in Eastern Turkey», Engin D. Akarlı and Gabriel Ben-Dor (eds.). a.g.e.

623

Page 8: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

bölgedir, dağlık arazi iİetişim ve uiaşımı g9çleştirmektedir; topium­sal gelişme (şehirleşme, sanayileşme, okur-yazarlık vs.) düşüktür; ticari pazarlar sınırlı, iktisadi ilişkiler yarı-feodal düzeydedir; genel­de tek bir · varlıklı aile birkaç köyün · sahibidir, toprak tasarrufunda­ki · eşrtsizlik sonucu az sayıda büyük toprak sahibi, yüksek oranda topraksız köylü vardır; nüfusun çoğu Türkçeyi az bilmekte ya da hiç bilmemektedir; devlet otoritesi marjinal düzeydedir, ve hatta '.ba­zı işlevler {örneğin adalet, kanun ve düzenin muhafazası) kabile reisleri ve şeyhler tarafından yerine getirilmektedir. Öte yandan ka­sabalar ve dış dünya arasındaki bağı sağlayacak yeterli iletişim araçlarının olmaması, toplumun ceşÜli kabileler ya da din grupları arasında parçalanmış olması ve geniş bir etnik azınlığın varlığı top­lumsal bütünleşmeyi düşük bir düzeyde tutmaktadır.

Doğu Türkiye'de geleneksel petron.:client bağları daha . önem­lidir. Parti örgütlenmeleri . vardır ama bunlar oturmamış ve şahsi niteliktedir. Siyasal gücün parçalanmışlığı, etnik ve dini · bölünme­ler, yaygın yoksulluk ve iktisadi bağ.ımlılık, devletin bu bölgeye ula- . şamaması gibi nedenler~e patronlar, formel . siyasal örgütlenmeler ve partilerden daha çok önem kazanmaktadır. Bu bölgelerde ağa -maraba yapısı, akrabalık, kabileler, dini gruplar birer patron-client ağı · işlevi görmektedir. Bunlar arasında.ki yatay ve dikey bağlan­tılar kirvelik, çeşitli iktisadi ortaklıkl~r ve gayri resmi 'dostluk bağ­ları ile sağlanmaktadır. Bu yolla son derece etkili bir siyasal mo­bi 1 izasyon gerçekleşti ri 1 mekted i r.

Bu bölgelerde patronların, kabile reislerinin, dini liderlerin ve aile reislerinin siyasi kararları sorgusuz sualsiz kabul edilmekte ve client'lar . istenilen yönde oy vermektedirler. Nüfuzlu patronlar sık sık parti değiştirebilmekte, bu da partiler arasındaki oy dqğılımın­da büyük farklara neden olabilmektedir.

Burada politika bir avuç nüfuzlu kişi tarafından yürütülm~k­tedir. 1969 seçimlerinin .sonucu, Doğu Türkiye'deki bağımsızların ya da parti adaylarının büyük bir bölümünün şeyh, büyük topr.ak · sahibi ya da kabile reisi olduğunu ortaya · koymuştur. Bunlar _ço­ğunluk partisinin deste'ği ile ya da hiç destek almadan başarılı se-çim kampanyaları gerçekleştirebilmektedirler . · ·

Doğu'da parti patronajının zayıflığının bir belgesi olarak, bu bölgedeki bağımsız adayların ·artışı gösterilebilir. 1969:'da 19 bölge­de bağımsızlık yüzde 10'un üzerinde oy almış, bunlardan 13'ü Do-

624

Page 9: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe

ğu'dan çıkmıştır. 1973'te 6 bağımsız milletvekilinin 5'i Doğu'dan

seçilmiştir. 1977'de ise, toplam 4 bağımsız milletvekilinin hepsi Do­

ğu'yu temsil etmiştir.

SONU C·

Bu yazıda, geleneksel patron-client ilişkisinden parti patrona­

jına geçerken, çok partili sistem içinde client'ların pazarlık güçle­

rinin artışını ve patronaj mekanizmasının siyasi partiler kanalına

girişini ve bu kanal ile işleyişini anlatmaya çalıştık. Son bölümde

ise, neden Türkiye'nin doğusunda geleneksel patronaj ilişkilerin­

den öteye gidilemediğini, bölgenin özelliklerine değinerek açıkla­

maya çalıştık.

Görüldüğü gibi, Türkiye'deki patronaj ilişkilerini kapsayan ça-

. lışmalar sayılıdır. Patronaj ilişkileri, yeni araştırmalara acık bir ala­

nı oluşturmaktadır. Özellikle de, ülkemizdeki 1983 sonrası siyasal

gelişmeler araştırma kapsamı içine alındığında, ilgine sonuçların

elde edilmesi mümkündür.

KAYNAKÇA

Akarlı, Engin D. and Gabriel Ben-Dor (eds.). Political Participation in Turkey, Bo­

ğaziçi University Publications, İstanbul, 1975.

Kıray, Mübeccel. Toplumbilim Yazıları, Gazi Üniversitesi Toplum Bilimleri Araş­

tırma Merkezi Yayınları, Ankara, 19"82.

Lemarchand, Rene. «Oomparative Political Clientelism: Structure, Process and

Optic», S. N. Eisenstadt and Rene Lemorchand (eds). Political Clientelism,

Patronage and Development, Sage Publications Ltd., London, 1981, ss. 7-32.

Ö~budun, Ergun. «Turkey: The Political Clientelism», S. N. Eisenstadt and Rene

Lemarchand (eds), Political Clientelism, Patrona·ge and Development, Sage

Publications Ltd., London, 1981, ss. 249-268.

Sayan, Sabri: «Political Patronage in Turkey», E. Gellner and J. Waterıbury (eds),

Patron and Clients in Mediterrenean Societies, Duckworth, London; 1977,

ss. 103-113.

Sunar, İlkay. «Demokrat Parti ve Popülism», Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansik­

lopedisi, 8. cilt, ss. 2076-2086.

625

Page 10: Sayı 1 - 2dosya.marmara.edu.tr/ikf/iib-dergi/1987/36-guner.pdfMarmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Yıl 1987, C i lt iV, Sayı 1 - 2 Türkiye'de Patronai · İlişkileri · Ayşe