34
S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitim

S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 2: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

GELENEKSEL AVLANMA YÖNTEMLERİ5

Page 3: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

5.1 YIRTICI KUŞLARLA AVLANMA

164

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Ali BaycınYırtıcı Kuşlar Uzmanı

Page 4: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Alıcı kuşlar daima insanların ilgisini çekmiştir. Altın kartalın (Aquila chrysaetus) beş kiloluk gövdesiyle gökyüzünde süzülüşüne, gökdoğanın (Falco peregrinus) saatte üç yüz kilometreye ulaşan hızla avına dalmasına ya da çakır kuşunun (Accipiter gentilis) sprinterleri kıskandıran bir atakla sülün yakalar. Kim, doğanın bu usta avcılarının kendisine av arkadaşlığı yapmasını istemez ki!

Tar ihçeYırtıcı kuşlarla insanoğlunun ilişkisi 4000 yıllık geçmişe sahiptir. İlk olarak

Çin, Japonya, Ortadoğu, İran’da bu kuşlar eğitilerek av yakalamada kullanıl-mıştır. En eski buluntular İran’ın Korsabad kentinde bulunan doğancı freski (MÖ 1700’ler) ve Kahramanmaraş’ta bulunan çakır kuşu taşıyan atmaca fres-kidir (MÖ 800’ler).

Osmanlı Sultanları da bir dönem saraya bağlı, sayıları binlerle ifade edi-len geniş bir kadro bulundurmakta idiler. Tarih Sultan Bayezit’in 7000 kuşu olduğunu yazar. Atmacacıbaşı, çakırcıbaşı, doğancıbaşı gibi görevli-lerin emrindeki kalabalık kadro, İmparatorluğun değişik bölgelerine gidip, gerek yuvalardan yavru alarak gerekse geçit kuşlarını yakalayarak saraya getirir, eğitimlerini yapar, av partilerinde padişaha eşlik ederlerdi.

Ülkemizde de kökleri çok eskiye dayanan, özellikle Doğu Karadeniz, Mar-mara ve Akdeniz bölgelerinin bir bölümünde yapılan geleneksel atmacacı-lık, son yıllarda mevzuattaki değişikliklerle ve kurulan derneklerle legal bir zemine oturtulmuştur. Doğancılıkla ilgilenmek isteyenler için 2008 yılında kurulan Anadolu Doğancılar Derneği de bu kültür mirasımızın yaşatılmasına hizmet vermektedir.

165

Page 5: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Atmaca ve Atmaca i le Avlanma

Ülkemizde geleneksel olarak, atmaca yakalamaya ve atmaca ile avlanmaya izin verilmektedir. En çok tercih edilen ve ülke-mizde de geleneksel atmacacılıkta kullanılan tür atmaca (Ac-cipiter nisus) ve onun büyük boy akrabası olan çakır kuşudur (Accipiter gentilis). Bu kuşlar ormanlık alanlarda yaşadıkların-dan, anatomik olarak bu çevreye uygun özellikler geliştirmiş-lerdir. Kısa ve geniş kanatları, uzun kuyrukları ağaçlar arasında rahatça manevra yapabilme imkanı verir.

Accipiter ailesi kuşları başlıca iki şekilde avlanırlar. Uçuş sıra-sında uzaktan avını seçme, mümkün olduğunca kendini saklaya-rak yaklaşma, ardından sürpriz bir atakla avını yakalama. Diğeri ise bir ağaç dalına tüneyerek avının menziline girmesini bekleme, yine ani bir atakla kurbanını yakalama.

Atmaca ailesi kuşları yakaladıkları avlarını uzun bacakları, güç-lü pençeleriyle etkisiz hale getirdikten sonra tüylerini yolarak daha canlı olan kurbanının ölmesini beklemeden yemeye başlar. Ertesi gün hazmedilmemiş tüy ve kemik parçalarını yumak şeklinde kusar.

Nas ı l TeminEdi l i r ? Karadeniz Bölgesi’nde gele-

neksel atmacacılık avcılığına izin verilmiş, yerel atmacacılık der-nekleri kurulmuş, Bakanlıkça açılan kurslarla atmacacılara usta atmacacı sertifikası verilmiştir. Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

166

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 6: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

ilişkisi içinde babadan oğula devam etmektedir. Atmacacı, sezon öncesi ağ-larını örer, tuzaklarını hazırlar, ayak bağlarının zillerini temin eder, temmuz sonuna doğru da ğaço denilen kızıl sırtlı örümcek kuşlarının (Lanius collurio) yuvadan uçup çalı üstlerinde yerlerini aldığında sezonu açar.

Atmacacılık üç seri adımdan oluşur. İlk adım, gaço denilen danaburunları-nı (Gryllotalpa gryllotalpa) yakalamakla başlar. Danaburunları, gübrelik ve sulak alanlarda toprağın içinde kanallar açarak yaşayan, ot kökleriyle beslenen bir bö-cektir. Bulunmaları mümkün bölgeler çapa ile altüst edilerek toplanırlar, gübreli toprakla dolu kaplarda saklanırlar. Böcekleri yakalamanın daha yanıltıcı bir yolu da yaşadıkları tünellere sabunlu su akıtarak dışarı çıkmaya zorlamaktır.

Gaçoların toplanmasının ardından gelen adım ğaçoların yakalanmasıdır. Da-naburunları iplikle, ayakları yere ancak değecek şekilde kuş kapanlarına bağlanır, çalı üzerinde av bekleyen ğaçoların görebileceği yerlere bırakılır. Sürekli hareket eden danaburunları örümcek kuşunun dikkatini çeker, yemek için geldiğinde de tuzağa yakalanır. Yakalanan o yılın yavrusu olan kuşlar, fındık dalından değnekle-re bağlanarak eğitim sürecine alınır. Amaç ğaçonun uçup, bağlı olduğu ipin izin verdiği kadar, havada bir tur attıktan sonra değneğine geri dönmesidir. Bu hare-keti yapmaya alışan kuşların gözleri, yarım kapak denen, alt taraftaki aralıktan sadece değneğin üzerindeki eti görüp beslenebileceği, buna karşın gelen atmacayı göremeyeceği bir deri parçası ile kapatılır.

Üçüncü adım atmacanın yakalanmasıdır. İki şekilde yapılır. Yavru atma-calar avlanmayı öğrenip bağımsız olduklarında yuva bölgelerini terk ederler. Göç yolları üzerindeki ağaçlık alanlar, dere boyları barındırdıkları küçük kuş çeşitliliği ile iyi av alanlarıdır. Atmacacılar dere boylarında, genç atmacaların av-

larını kovalarken geç-meleri mümkün böl-gelere kapı denilen ağlarını kurarlar. Bu ağların sayısı birkaç tane olabilir. Günde bir kaç kere kontrol edilen ağlara yakala-nan atmacalar dona-tılarak eğitime alınır. Arzu edilen kuşların olabildiğince erken ya-kalanmasıdır. Ağustos

167

Page 7: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

atmacaları hem kolay eğitilir hem de eylül ayındaki bıldırcın göçü-ne hazırlanmak için yeterli zaman kalır.

Diğer atmaca yakalama şekli bu kuşların göçleri sırasında geçmeleri olası bölgelere kurulan kavye ve ağ sistemidir. Atma-cacının kendini gizlemek için ağaç dallarından yaptığı saklan-ma yerine kavye denir. Onun yanına yerleştirilen 2x2m’lik bir ağ da atmacanın yakalanmasını sağlar. Atmacayı tuzağa çekmek için gözleri kapatılan ğaço kuşu kullanılır. İşin püf tarafı küçük kuşu ustalıkla oynatmaktır. Atmaca ağa çarparken, örümcek kuşunu tam zamanında geri çekmek gerekir. Erken davranı-lırsa yakalanmak istenen kuş bir manevra ile ağın üzerinden geçer gider, geç kalınırsa da atmaca ağa çarparken küçük kuşu da öldürür. Bazen de atmaca üstünden geçtikten sonra ani bir dönüşle kuşa saldırır. Tersten gelme durumunda ğaçoyu kap-tırmamak için kuşu ağın gözlerinden diğer tarafa kaydırmak gerekir. Tuzak kuşunu kullanmak maharet ve tecrübe ister.

Donanım Hangi yırtıcı kuş olursa olsun, eve getirilmeden önce haya-

tını rahatça sürdürebileceği sağlıklı ortamın ve donanımların hazırlanmış olması gerekir. Rutubetli ortam, yanlış tünek ve ekipman seçimi, kuşun ölümüne sebep olacak sonuçlar doğu-rur.

Yeni yakalanan atmacalar “donatılır’’. İlk olarak ayak bağları bağlanır. Geleneksel atmacacılıkta kullanılan ayak bağı kuşun ayak bileklerini saran, ortada çaprazlanarak arkaya doğru 20 cm kadar uzanan deri bağcıkların sonuna, araya fırdöndü ko-nularak eklenen 50 cm’lik iki kat pamuk iğinden oluşur. At-maca uçarken de ayağında kalan bu iple serene bağlanır. Yine bel bağı denilen, pamuklu bezden ince şerit kesilerek kuşun omzundan ve karşı kanadın altından geçecek şekilde, fişeklik gibi, göğsü ve sırtı çaprazlama kat eden bir halka takılır. Bu halka iple ayak bağının orta kısmına bağlanır. Bel bağı tüyle-

168

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Türk geleneksel

atmacacılığı kendine has ritüelleri ile

usta çırak ilişkisi içinde

babadan oğula devam

etmektedir.

Page 8: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

rin altında kaldığından kuşa bakıldığında sadece göğüs tüyleri arasından çıkan bir ip görünür. Bunda amaç, atmaca atladığında normal şartlarda kalça eklemine binecek yükün sırta aktarılarak eklemlerin zarar görmesini önlemektir. Bu tip ayak bağlarının en büyük dezavantajı, kaçak kuşların kondukları dallara takıldığında bulunamazlarsa ölmeleridir. Modern atma-cacılıkta böylesi riskleri asgariye indiren, Aylmeri denen, kaçan kuşların doğada yaşamasına olanak tanıyan ayak bağı sistemi kullanılmaktadır.

İkinci olarak her iki ayakta, ayak bağlarının üstüne ve kuyruk tüylerinin ortadaki iki tanesine toplam üç adet zil takılır. Arazide, görüş alanı dışındaki kuşları zil seslerini dinleyerek bulmak daha kolay olur. Ziller yanında olunma-sa dahi, kuşunuzun ne yaptığını takip etmeye de yarar. Kaşınmasını, tüyünü düzeltmesini, banyo yapmasını ya da tüneğinde asılı kalmasını, başının dertte olduğunu zil sesini dinleyerek anlayabilirsiniz.

Yırtıcı bir kuşu serbest uçurduğumuzda onun üzerindeki tek hakimiye-timiz verdiğimiz lür eğitiminden geriye kalanlardır. Lür (lure), çoğunlukla deriden veya kuş kanatlarından yapılmış, üzerine et bağlanmış sahte kuştur. Atmacalar gerçek kuşla deriden taklidinin farkını gayet iyi bilmelerine rağ-men, doğru eğitimden sonra bu sahte kuşu gerçek avmış gibi kovalar. Atmaca-cılar çoğunlukla leş tabir ettikleri bıldırcın ölüsünü lür olarak kullanırlar. Her zaman ölü bıldırcını el altında bulundurmanın zorluğuna karşın lür eğitimi vermek daha akılcıdır.

Eğ i t im Atmacalar ufak yapılarından

dolayı kilo kontrolünün zor ol-ması, ayrıca sinirli ve vahşi do-ğalarıyla en zor kuş kabul edilir. Eğitimlerinde kestirme yol yok-tur, yapılan her hata merada kay-bedilmiş kuş demektir.

Atmaca yakalanıp eve geti-rildiğinde aynı gün ayak bağ-ları, zilleri ve bel bağı takılarak sessiz ve sakin köşedeki tüneği-ne bırakılır. Takip eden günlerde sırasıyla elden yemek yemesi ar-

169

Page 9: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

dından ayak bağı kadar mesafeden ele atlaması sağlanır. Zamanla eğiticisinin yanına gelmesini tolere eden, elinden yemek yiyip kısa mesafeden uçup gelen kuş daha uzaktan kola gelmeye alıştırılır. 5-10 metre mesafeden kola gelen atmacaya kolaylıkla 30-50 metrelerden gelmesi öğretilir. Burada önemli olan geldiği uzaklıktan çok çağrıya anında cevap vermesi, kola gelmekteki istekliliğidir.

Çağrıldığında gelmeye alıştırılan atmacaya lür eğitimi vermek gerekir. Atmacalar doğaları gereği, davranışlarındaki günlük dal-galanmalar sonucu zaman zaman ele gelmekte isteksiz davrana-bilirler. Oysa kola gelmekte tereddüt eden hayvan lüre çok daha istekle gelir. Böyle durumlarda kilo düşürülerek kolda ısrar etmek yerine daha yüksek kondisyonda lüre gelen kuş tercih etmelidir.

Eğitim ilerledikçe atmacaya elde gezdirme eğitimi verilir. Bazı atmacacılar kollarına oturttukları kuşlarını saatlerce orada dur-maya zorlarlar. Oysa sahibinin kolu atmacanın hapishanesi değil, hoşça vakit geçireceği, isteyerek oturacağı bir yer olmalıdır. İlk etapta atmaca yemek yediği sürece kolda tutulur, ardından tü-neğine bırakılır. Ertesi gün ele alınan kuşa yemeği bir dakikalık gecikmeyle verilir. İlerleyen günlerde bekleme süresi yavaş yavaş arttırılarak 1-1,5 saate kadar uzatılır. Böylece atmaca sonunda

karnının doyacağını bildiğinden, sa-hibinin kolunda isteyerek ve kanat çırpmadan oturur. Bu şekilde eğiti-len atmacayı avda, avuç içinde değil kol üzerinde gezdirmek mümkündür. Böylece, refleksleri insanlara oranla çok daha gelişmiş olan kuş, bıldırcının hareketine anında reaksiyon gösterme şansına sahip olur.

Bütün bu eğitimleri tamamlayan ele ve lüre anında cevap veren atmacanın eğitimi canlı bıldırcın gösterilip üstün-den beslenmesiyle tamamlanır.

170

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 10: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Bes lenme Elde edilen yırtıcı kuşları elden geldiğince doğal ortamdakine benzer bir

diyetle beslemek gerekir. Besinlerin, damak tadına, gıda değerine, bulunabilir olmasına ve sağlıklı olmalarına dikkat edilir.

Ülkemizde atmacaları av yapana kadar yumurta ile besleme eğilimi vardır. Tek tip beslenmeler birçok hayati maddenin alınamaması dolayısıyla kuşun düşük kondisyonlu olmasına yol açar. Bıldırcın ve güvercin ideal gıdadır.

171

Page 11: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Tanımı, Tar ihi ve Kul lanımıOk ve yay, tarihin en etkili ilk silahı olup okçu-

luk ilk aletli spordur. Uygun kalınlıkta ve uzun-lukta düz bir ağaç dalını hafif eğip, iki ucundan bir sicimle gergin olarak bağlanan kısmına yay denir. Daha ince ucu sivriltilmiş uygun uzunluk-taki düz bir dala da ok denir. Sicimin üstüne oku yerleştirip, sicimi çekerek dalı gerip esneme gücü sayesinde sivri uçlu dal parçasını uzağa fırlatma-ya, ok atmak denir.

Arkeolojik kazılarda binlerce yıllık geçmişi-nin görüldüğü ok ve yay; insanlığın varoluşuyla

5.2 OK VE YAY İLE AVLANMA

172

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Rıdvan UzuntaşMilli Okçuluk Antrenörü

Okçuluk, günümüzde

son derece modern

malzemeler ve kurallar

çerçevesinde yapılan

olimpik bir spor dalıdır.

Page 12: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

eş zamanlı olarak insanla birlikte gelişmiştir. Ok ve yay; insanın silahı, arka-daşı, güvencesi olmuş ve bunları her uygarlık biraz daha geliştirmiştir.

Okçuluk Türk Milletinin ata sporu olup, günümüzde kullanılan ok ve yay-ların kökeni Osmanlıların yaptığı mühendislik harikası ok ve yaylardır.

Okçuluk; insan, yay ve oktan oluşur, amaç hedefi vurmaktır. Okçuluk günümüzde son derece modern malzemeler ve kurallar çerçevesinde yapılan olimpik bir spor dalıdır. Ok atan kişi ruhunu eğitip, bedenini maksimum düzeyde kullanmasını öğrenir. Okçuluk yapılırken ilk önce emniyet ted-birleri mutlaka alınmalı, kimseye zarar vermeyecek bir mekanda okçuluk çalışmaları yapılmalıdır.

Günümüzde okçuluk açık hava okçuluğu ve salon okçuluğu olarak yaz kış yapılabilmektedir. Açık hava okçuluk mesafeleri 30-90 m arasında değiş-mektedir. Salonda 18 m’den ok atışı yapılır.

Ok ve yay spor olmadan önce savunma ve avlanma için kullanılmıştır. Günümüzde ok ve yayla avcılık yapılmaktadır. Herkesin bildiği kara avcı-lığının yanı sıra, balık avcılığında da ok ve yay yoğun bir biçimde kulla-nılmaktadır.

Amerika kıtasında milyonlar-ca insan ok ve yayla avcılık yap-maktadır. 2007 yılında sadece ok ve yayla avlanan avcılar tarafından 300 bin geyik avlanmıştır. Özel-likle 1970’li yılların başında bu-lunan makaralı yay sistemiyle, ok ve yayla avcılık hızla artmaya baş-lamıştır. Recurve yay denilen kla-sik yayları gerdiğimiz zaman yayın

173

Page 13: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

tüm gücünü (avcılık için yay çekiş sertliği ortalama 25 kg’dır.) bedenimizde hissettiğimiz için uzun süre nişan almak çok zor-dur. Fakat makaralı yayı (compound yay) çektiğimizde yayın çekiş gücünün çoğu eksantrik (dış merkezli) çalışan makaralara bindiği için yay yükünün üçte birini hissederiz, özellikle avcı-lık için hareketli hedeflere nişan almak çok kolaylaşır.

Crossbow (tatar yayı) tipi yaylarla iyi ayarlanmış bir ni-şangahla 60 m’den sabit haldeki bir kibrit kutusunu vurmak mümkündür. Bu tür yaylarda mandallı tetik mekanizması mevcuttur. Crossbow dediğimiz bu yaylarda da avlanma me-safesi maksimum 60-80 m civarındadır. Bu tip yayların avcılar açısından en büyük avantajı, av esnasında çok ses çıkartmadığı için hayvanların ürküp kaçma riskinin daha az olmasıdır. De-zavantajı, tek ok atışı yapıldığı için seri değildir, ikinci bir ok atmak için 10 sn’den daha fazla zaman gerekir. Ayrıca yağmur ve rüzgarı da iyi hesaplayarak nişan almak gerekir.

Avlanmak için ok ve yayın tercih edilmesinin en önemli se-bebi çok sessiz olmasıdır. Tüfekle avlanırken tüfeğin çıkarttığı ses ve kokudan hayvanların o yöreden hızla kaçması her zaman olağandır. Ancak yay çok sessiz ok attığı için defalarca ok atma şansımız vardır. Ayrıca okun çıkarttığı sesi hayvanlar kolay ko-lay algılayamamaktadır, o yüzden menzilimizden çok uzağa da gitmezler. Tüfeğin yaptığı kurşun atıkları, kovanlar ve çıkart-tığı ses vb kirliliğini ok ve yay yapmaz, bu nedenle doğayla uyum içerisindedir.

Ok vurduğu yere ortalama 200-250 kg’lık bir basınç yapar. Bu yüzden kuş avcılığında hayvana gelen ok, kuşu parçalamasın sadece darbeyle avlanılsın diye okun ucuna papatya şeklinde kıv-rılmış telden ok uçları takılır.

Yayın sertliğine ve kullanılan oklara göre makaralı yaylar oku ortalama 600 m’ye kadar fırlatabilir. Avlanma mesafesi 60-80 m arasıdır. Makaralı yaylar ve arbaletlerde (kundaklı yay) tetik, dürbün vb aksesurlar kullanıldığı için hedefi vurma yüzdesi çok yüksektir. Okun ilk çıkış hızı makaralı yaylarda

174

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 14: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

320 fps ye kadar çıkmıştır. Makaralı yayla atılan bir ok 80-90 m’yi bir saniye civarında kat eder. Kaliteli yayın ömrü 20 yıl civarındadır. Ok ve yay takımlarının fiyatları da kalitesine göre değişir. Daha temiz bir doğa için, daha sessiz bir av için, av hayvanına daha çok şans vermek için, ana-nevi avcılığa sahip çıkmak için ve de sağlık için ok ve yay ile avcılık büyük önem taşımaktadır.

Ok ve Yay ile AvlanmakAvcılık belgesi ve avlanma izin kartı ile izin belgesi almak şartıyla, eğitilmiş

hayvanlarla ve okla avlanma yapılabilmektedir. Avcılık tutkusu olanlarda, her zaman farklı bir yöntemle avlanma isteği

vardır. Ok ve yayla avcılık beceri isteyen alternatif bir avlanma metodudur. Ses çıkarmayan, koku yapmayan, sizin yerinizi doğal olarak kamufle eden,

kendi gücünüzü kullanarak avlanmanın zevkini yaşayabileceğiniz, beceri sa-natıdır okçuluk.

Yayı tam anlamıyla çekip nişan aldıktan sonra bırakışı net yapabilmek ge-rekir. Günümüzde artık okun takılı olduğu kirişi bırakmak tetikle yapılmak-tadır. Tüfekle atış yaparken tam anlamıyla nişan alınabilirse istenilen hedef vurulur. Yay tutulan kolu da tüfek namlusu gibi çok sıkmadan dümdüz tut-mak, okun yaydan aynı merminin namludan çıktığı gibi düz çıkmasını sağlar. Ok atarken kendimiz tüfek olmalıyız ki, sağlam ve dinamik olan vücudumuz-dan ok hedefe dosdoğru gitsin.

Günümüzde ok ve yayla avcılık genellikle makaralı yay (compound yay) dediğimiz eksantrik makara sistemine sa-hip yaylarla yapılmaktadır. Bu nedenle makaralı yaylarda malzeme seçimi ve montajı ile ilk ayarlarının yapılıp atışa başlama süreci aşağıda açıklanmaktadır.

Yay SeçimiMakaralı yayın özelliği gereği, ilk çekiş esnasında yayın

tam sertliği hissedilirken, çekişin yarısından sonra ve nişan alma esnasında yumuşamasıdır. Bu yaylarda, makaralar sa-yesinde yayın sertliğinin %65-80’i giderilir. Örneğin; ilk çekiş sertliği 70 pound (0,453992237 kg) yani 31,78 kg olan yayın tam çekiş sertliği, yani nişan alındığında sertliği 5,5-9,5 kg aralığına düşmektedir. Bu sayede nişan alma po-zisyonunu uzun süre korumak mümkün olur. Bu özelliği

175

Page 15: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

sayesinde makaralı yaylar, avcılıkta en çok kullanılan yay türüdür. Günümüzde makaralı yaylar makaraları (cam) sayesinde bir kaç inch (2.54 cm) arasında uzayıp kısalabilmektedir. Türkiye’ de 40 yaş civarı erkeklerin boy ortalamaları 170-180 cm arasındadır. Yani alacağımız yayın çekiş boyu 26-28,5 inch aralığı olabilir. Makaraları tam orta çekişinde kullanmak idealdir.

Kol Boyu (Draw Length)Avuçların açılıp iki kolu tam yana

açıp çok gerilmeden doğal durarak, iki orta parmağın uç noktalarından işaretleyip, ölçülen cm cinsinden de-ğeri 2.54 cm’ye (1 inch) bölümü so-nucu çıkan değer inch cinsinden orta-lama yay çekiş uzunluğunu, yani kol boyunu verecektir. Ölçme işlemini birkaç kere tekrarlayıp ortalaması da

alınabilir. Kol boyu önemlidir, çünkü makaralı yaylarda çekiş duvarı mevcuttur. Klasik yaylardaki gibi çekilince sürekli esne-mez, çekiş makaranın duvarına dayanarak sabitlenir. Örneğin, yay 28 inch çekiş boyuna göre ayarlanmışsa, en fazla 28 inch çekilebilir, daha fazla çekilemez.

Yay Germe Sertliği (Draw Weight)Yaya esnekliği sağlayan, genelde fiber malzemeden yapılmış

olan yay kanatlarıdır (limbler). Alt ve üst kanat, metal (genelde sertleştirilmiş alüminyum) kabzaya birer vida yardımıyla sabitlenebilirler. Bu vi-dalar sıkıldığında yay sertleşir, gevşetildi-ğinde yumuşar (Vidaları dört turdan fazla açmak tehlikeli olabilir, kanatlar yaydan kurtulup hızla fırlayabilir, buna dikkat etmek gerekir). Bu özellik sayesinde her

176

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 16: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

yayın bir alt ve bir üst sertlik sınırı vardır. Avcılıkta kullanılan yayların 60-70 libre (yarım kg’lık ağırlık ölçüsü birimi) arasında olması en doğru yaklaşımdır. Ancak günümüzde çok kaliteli ve hızlı kapanan makaralar sayesinde yayın fır-lattığı ok çok hızlı çıkış yapabilmektedir. Bu nedenle 50-60 libre yaylar artık avcılıkta rahatlıkla kullanılmaktadır.

Yumuşama Oranı (Let-off)Makaralar sayesinde, yay nişan alma pozisyonunda yumuşamaktadır. Bu

oran %50-85 arasında olabilir. Örneğin yay 60 libre, let-off ise %75 olsun. Yay nişan pozisyonunda 60 librenin %75 değeri olan 45 libre yumuşayacak, yani nişan alırken yayın sertliği 15 libre (~6,8 kg) hissedilecektir. Let-off değerinin büyük olması tabii ki avantajdır. Ancak yay seçimi yaparken bu sayıya çok faz-la dikkat edilmez. Ok boyu ve yay sertliğinin yanında son derece önemsizdir. %60’ın üzerinde bir let–off değeri yeterlidir. Diğer özellikler eşitse, bu sayının büyük olması avantajdır. Ancak let-off değeri yüksek bir yay almak için ok boyu ya da yay sertliğinden kesinlikle feragat edilmemelidir veya let-off değeri yüksek diye pahalı bir yay tercih etmek pek de doğru değildir.

Hız (IBO Speed AMO Speed)Hız önemlidir. Ok ne kadar hızlı olursa ava etkisi o derece büyük olur.

Daha da önemlisi, hızlı okların uçuş yörüngeleri daha düz olur. Ancak ka-taloglarda verilen fps cinsinden hız değerleri, sizin son hızınız olmayacaktır. Kullandığınız okun ağırlığına, yay sertliğine ve ok boyuna bağlı olarak sizin hızınız farklı olacaktır. Kataloglarda verilen değerler ise IBO hızları 70 libre sertlik, 350 grain (0,064 gr) ok ve 30 inch ok boyunu; AMO hızları 60 libre sertlik, 540 grain ok ağırlığı ve 30 inch ok boyunu temsil eder.

280-320 fps arasındaki tüm IBO hızları avcılık için uygundur. Daha hızlı-yı seçmekte fayda vardır, ancak yine de Let-off’taki gibi hız kazanmak için yay sertliğinden ve özellikle de ok boyundan fedakarlık edilmemelidir.

Yay uzunluğu kataloglarda genelde, akstan aksa mesafe anlamına gelen, axle to axle, üst makara aksından alt makara aksına kadar yayın uzunluğunun inch cinsinden değeridir. Kısa yayların manevra kabiliyeti her zaman daha fazladır. Ancak kısa yayların kontrolü de biraz zordur.

Kullanılan yayın makara cinsine, sertiğine ve ok boyuna göre tablodan is-tenilen ok kalınlığı ve cinsi rahatlıkla belirlenebilir. Günümüzde alüminyum oklar, karbon oklar ve alüminyum karbon oklar vb gibi birçok ok çeşidi mev-cuttur. Bu oklar tablonun içinde yer almaktadır.

177

Page 17: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Tablodaki dört rakamlı sayılar alüminyum okun kesit cinsini tanımlar. Bu sayının ilk iki hanesi, okun dış çap kalınlığı; son iki hanesi ise boru çeper kalınlığıdır. Örneğin 2514 kodlu okun dış çapı, 25/64 inch = 9.922 mm, boru çeper kalınlığı ise 14/1000 inch = 0.3556 mm’dir. Dış çapın 64’e, çeperin ise 1000’e bölün-düğüne dikkat ediniz.

Tüyler plastik (vane) ya da hindi tüyü (feather) olmak üze-re iki çeşittir. Hindi tüyleri daha çok tek parça recurve yaylarda kullanılır. Plastik tüyler ise son derece sağlam ve bakım gerektir-mezler. İyi ayarlanmış yaylarda kullanılmalıdır, çünkü ok yaydan çıkmadan tüylerin yay üzerinde herhangi bir yere değmesi anında okun yönünü değiştirebilirler. Her iki tüy cinsi de kullanılabilir.

Atışa başlayabilmek için gerekli olan diğer malzemede ok uç-larıdır. Uç çapı, seçilen ok çapına bağlıdır. 2018 ve 2117 oklar ince olduğundan bunlara 20/64” = 10/32” = 5/16” çapında uç gerekir. 22 veya daha yüksek bir çap değeriyle başlayan diğer ok-lar içinse 22/64” = 11/32” çapında uç temin edilmelidir. Uç ağır-lığı olarak 100-125 grain arasında seçilebilir. Av uçları olarak jilet

Yay sertliği Ok boyu (“, inch)

(libre, pound) 27” 28” 29” 30” 31”

2213 2215 2314 2413 2315

2018 2117 2216 2315 2219

2215 2314 2413 2315 2315

2117 2216 2315 2219

2314 2413 2315 2315 2514

2216 2315 2219 2317

2413 2315 2315 2514 2514

2315 2219 2317 2317

52 -- 57

57 -- 62

62 -- 67

67 -- 73

178

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 18: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

uçlar kullanılır. Birçok çeşidi mevcuttur. Sabit bıçaklı olanlar daha sağlam-dır. 3 bıçaklı olanları tavsiye edilir. Ağırlık konusunda dikkat edilecek unsur, antrenman uçları ile av uçlarının aynı olmasıdır. Aksi taktirde av esnasında nişangah değişir.

Diğer gerekli malzeme tetiktir. Avda en kullanışlı olanı, bilekten kayışla bağ-lamalı, metal çeneli tetik cinsidir. Bu tetik sayesinde çekme işlemi, parmaklardan güç almadan sadece bilekle yapılır. Tetik kirişe karşılıklı iki metal çene sayesinde kilitlenir. Tetiğe basıldığında bu çeneler açılarak okun çıkışına izin verir.

Yayın önüne takılan stabilizörün görevi dengeyi sağlamak ve bir miktar titre-şimi üzerine çekerek yayın salınımını absorbe etmektir.

Yay ve Okun Uyum AyarıKullanılan rest (ok yatağı) okun av esnasında düşmemesi için oku tuta-

bilmelidir. Resti, yayın center shoot (kapalı merkez) ayarını yapıp kabzanın hemen üstüne yay penceresinde bulunan vida deliğinin hizasına özel vida-sıyla bağlamak gerekir. Kirişin ortasında bulunan ok takma yeri (arkalık noktası) yay penceresindeki rest vidasının karşısına gelir. Oku kirişe takıp tetikle hedefe atış yapıldığında okun yaya değmeden çıkması gerekir. Arka-lık noktasından yaklaşık 15 cm yukarı kirişi aralayıp takılan göz yerinden yaya takılan nişangaha bakıldığında, nişangahın yuvarlak kasnağının tam ortada tutulup içindeki arpacıklardan birini hedefin üstüne getirildiğinde atış yapılır.

179

Page 19: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Nişangah kasnağının içinde üstü üste dizilmiş farklı renkler-de arpacıklar (pin) mevcut olup arpacıklar yapılan atış mesafesine göre seçilir, diyelim ki bunlardan en üstte olanı 25 m, onun altın-daki 35 m ve en alttaki de 50 m ayarlanmış olsun, siz de avınızın o anki uzaklığına göre bu arpacıklardan birini seçip atışınızı ona göre gerçekleştirebilirsiniz.

Gece atışı için şimdi üretilen arpacıklar fiber optik kablolar ile donatılmış olduğundan parlama yapar ve rahatlıkla hedefe otur-tulabilir. Ayrıca gece karışıklığa meydan vermemek için pinler, kırmızı sarı ve turuncu olarak sıralanmıştır.

Recurve yaylarda etkili avlanma mesafesi 35 m civari iken, ma-karalı yayla (compound) etkili avlanma mesafesi 60 m olabilir, ayar-lanmış bir makaralı yayla bu mesafeden atılan ok hedefe ortalama 200-250 kg’lık bir basınç yapar. Bu şiddetteki basınç, üçgen jiletli ok ucuyla yapılınca hedefte son derece tahribat yapmaktadır.

180

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 20: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Dönerek hedefe giren ok, 10-15 sn’den sonra hayvanı öldürmektedir. Okla atış yapılan av hayvanına hemen yaklaşılmamalıdır.

181

Page 21: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 22: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

AVDA KULLANILAN SİLAHLAR VE ARAÇLAR 6

Page 23: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Çeşitli uzunlukta namlusu (boru-su), kundağı (dipçiği), tetik ve horoz

tertibatının yerleştirildiği gövdesi (ku-buz) olan mermi veya fişek atabilen düze-

neğe silah denir. Av silahlarının yapımı ve kullanımı in-

sanlık tarihiyle aynı zamanda başlar. Beslen-me zorunluluğu hayvan olsun insan olsun tüm

avcı canlıları avlanmaya zorlamıştır. İnsanda bulunan düşünme yeteneğiyle taşlar yontularak kesici ve delici aletler haline getirilmiş ve silah-ların yapımı başlamıştır. Av silahları dönemler içerisinde toplumların medeniyetini ve tekno-lojilerini yansıtmıştır.

Tarih öncesi mağara duvarlarına veya taşlara yapılan resimler, hangi silahla, hangi hayvanın av-landığını bizlere anlatmaktadır. Yapılan silahların avlanma amaçlı oldukları da yine bu resimlerden

AV SİLAHLARININ TARİHİ

184

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Mehmet ArpazYaban Hayatı ve Avcılık Uzmanı

Page 24: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

anlaşılmaktadır. İlk silahlar taştan yapılmasına karşın, bronz çağında metalden yapılmış balta, ok, mızrak uçları ortaya çıkmaktadır. Bu çağda yavaş yavaş sanat-sal faaliyetler de görülmeye başlanmıştır.

Orta çağa gelindiğinde ok ve yayların yaygın olarak kullanıldığı görülür. Fark-lı toplumların medeniyetlerine göre bu silahların malzemeleri, okların kısalık ve uzunlukları değişiklik göstermektedir. Ok uçlarının avlanılacak hayvana göre değişiklik göstermesi bu çağa aittir. Atlı avcıların kovalayıp yordukları geyikleri uzun keskin kılıçlarla avladıkları tarihe geçmiştir. Hafif mızraklar hayvana uzak-tan atılarak avlanılırdı. Uzun mızraklarla hayvanların geçit yerinde beklenerek avcılık yapılırdı.

Avcıların tercih ettiği bir başka silah ise arbalet idi. Daha keskin ve güçlü atış sağlayan arbalet, yayın değişik bir biçimidir. Esas olarak tahta, kemik veya çelikten yapılan bir yay ile bu yayı taşıyan ahşap bir kundaktan oluşmaktaydı. Kav (fitil) ateşlemeli (Matchlock) ağzından dolmalı silahlar, askeri hizmette uzun

185

Page 25: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

186

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

süre kalmış olmalarına rağmen bunların av silahı olarak kullanımla-rı çok kısa sürmüştür. Bunun ana nedeni silahın ateşleme sistemin-de kullanılan ve yavaşça yanan kibritin uzak mesafelerden hayvanı ürkütebileceği endişesi değil, pahalı olmasına rağmen daha gelişmiş Wheellock (Çarklı ateşleme düzeni) silahların icadıdır.

Batı ve Güney Avrupa’da Wheellock silahların avcılara verdik-leri hizmet, Flintlock (Çakmaklı ateşleme düzeni) silahlar ortaya çıkana kadar oldukça kısa sürdü. Özellikle XVII. yüzyıldan itiba-ren Fransız Flintlocklar üstünlüklerini kanıtladılar.

Yeni avlanma biçimleri zaman içinde, farklı avlanma gele-nekleri olan bölgelere de ulaştı. XVII. yüzyılın sonunda kuş avcılığı Orta Avrupa’da da yaygınlaşmaya başlamıştı. Bunun sonucunda XVIII. yüzyıl, temel Avrupa av silahı tiplerinin ka-rışımına sebep oldu. Alman dipçikli Wheellock silahlar Orta Avrupa’da halen kullanılmasına rağmen Flintlock zamanla bunların yerini almaya başladı. Bununla birlikte Fransız dipçik tipi de gittikçe yaygınlaştı.

Page 26: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

Arkadan doldurulan av silahları, 1840’larda yaygınlaşmaya başlamış ve 1860’larda yaygın bir şekilde kullanılır hale gelmişti. XIX. yüzyılın ikinci yarısın-da av tüfeklerinde en yaygın olarak kullanılan merkezi ateşlemeli sistemdi. Yüzyı-lın sonuna doğru ise, ateşleme iğnelerini silahın iç kısmında barındıran horozsuz silahlar yaygın bir şekilde kullanılır olmuştu. Yine bu dönemlerde gerek Amerika gerekse Avrupa’da art arda atış yapabilen farklı ateşleme mekanizmalarına sahip tüfekler üretilmeye başlandı. Kullanılan kovanların otomatik olarak boşaltılması ve namludaki şok sisteminin icadı yine bu döneme rastlar.

Pek çok silah üreticisi üretim kapasitesini artırarak, ufak atölyelerini daha bü-yük tezgahlar haline getirdiler. Yine aynı dönemlerde diğer kıtalara olan gezi ve keşif amaçlı av seyahatleri de yaygınlaşmıştı. Pek çok maceracı biraz da deri ve fildişi ticaretinden paylarını alabilmek düşüncesiyle Afrika’ya bir kısmı da Asya ve Amerika’ya gittiler. Aslan, kaplan, leopar, fil, gergedan, bufalo ve zebralar, pe-şinde en çok koşulan hayvanlardı. Bu durum beraberinde, bu türleri avlayabile-cek güçlü mermileri atan güçlü silah ihtiyacını doğurdu. Bunun sonucunda en tanınmış silah yapımcıları bu avcıların talebini karşılayacak tüfekler yapmak için çalışmalara başladılar.

Ateşli silahların tarihsel gelişimi günümüzdeki yapımına kadar bu sıralama içinde bir çizgi takip etmiştir.

187

Page 27: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

6.1 YİVSİZ AV TÜFEKLERİ

Yivsiz av tüfekleri 2 gruba ayrılır:1- Ağızdan Dolma Yivsiz Av Tüfekleri2- Fişek Atan Yivsiz Av Tüfekleri

Ağızdan dolma yivsiz av silahları, barut ve saçmanın namlu ağzından namlu içine döküle-rek doldurulduğu silahlardır. Günümüzde hobi amaçlı kullanım dışında artık kullanılmamakta-dır. Fişek atan yivsiz av silahları, namluya fişek veya mermi sürülerek kullanılan av silahlarıdır. Genelde saçma atmak için imal edilen tüfeklerdir.

NamluNamlu; içerisinde fişeğin yerleşeceği fişek ya-

tağı bulunan, uzunlukları av çeşitlerine göre kısa veya uzun, atılacak fişeğe dayanıklı emniyetli olan esneyebilen çelik borulardır.

Fişek yatağı, dolu fişeğin ateşlenmek amacıy-

188

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 28: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

la yerleştirildiği yuvadır. Namlu çeliğine göre et kalınlığı fazladır. Ayrı bir parça olup namluya monte edildiği gibi namlu dökümünde daha kalın he-saplanarak torna edilir. Fişek yatakları 65, 70, 76 milimetre uzunlukta olur. Silahlarda fişek yataklarının iç çapı, fişeğin dış çapına eşit olarak yapılırken, namlunun iç çapı da fişeğin iç çapı ile aynı ölçüde olmalıdır. Patlama esna-sında açılan fişek doğrudan namlu ağzına açıldığı için bu eşitlik gereklilikten öte şarttır. Dolayısıyla fişek yatağı ile namlu iç kısmı arasında küçük bir çap farkı oluşur. Bu çap farkı bir meyille birbirine bağlanır. Bu bölüme sıkıştırma konisi denir. Bu bölümün amacı, kovandan çıkan saçmaların namluya geçi-şini sağlamaktır ki ne kadar uzun ve düz olursa silahın tepme ve saçmaların deformasyona uğrama şansı o kadar az olur.

Uygun olmayan bir seçimle örneğin; 65 milimetrelik bir yatağa 70 milimet-relik bir fişek yerleştirdiğinizde silah ateşlenecek olursa, kovanın ağzı yeteri kadar açılmayacak ve saçma ile tapanın burada sıkışmasına sebep olacaktır. Bu sıkışma namlunun yarılarak patlamasına ve kullanıcısı ya da yakındaki kişilerin yaralanmasına sebep olabilir. Fişek boyunun fişek yatağından kısa olması halinde ise güvenlik açısından hiçbir sorun oluşmaz. Ancak perfor-mans açısından bazı balistik sorunların doğması kaçınılmazdır. Günümüz silahlarının pek çoğunda, namlu üzerinde nişan almaya yarayan bir bant vardır. Bunların bir kısmı hafif ve çabuk soğuyabilen metalden olup namlu boyunca veya iki namlu arasında boydan boya uzanır. Diğer bir bant türü ise namluya ayaklar ile tutturulmuş ince bir metal şeritten oluşur. Bundaki amaç, ısınmadan doğan dalgalanmaların nişan hattını bozmasını havalan-dırma yoluyla engellemektir. Yivsiz av tüfeklerinde genel olarak tek arpacık bulunur. Bunlar görünüm kolaylığı sağlamak için çoğu zaman pirinçten yapılır. Kurşun atmak amacıyla yapılmış namlularda ise daha isabetli atış yapabilmek için gez ilave edilir.

Saçma yerine tek kurşun atmak için silindir (Slug) namlular üretilmiştir. Bunlar tüfeğin marka ve tipine göre 50-60 cm arasında değişir. Avcıların yiv-siz silahlarla da büyük av yapabilme isteklerinin sonucunda “paradoks” adı verilen çift namlulu tüfekler doğmuştur. Ne var ki uzun bir süre av silahla-rında görülmeyen bu sistem son yıllarda bazı tüfeklerde tekrar kullanılmaya başlanmıştır.

Namlu çaplarının değişkenliği gibi boylarının uzunlukları da birbirinden farklılıklar gösterir. Namlu uzunlukları 50-81 cm arasında olur. Pek çok avcı, namlu boyu uzadıkça menzilin de artacağını düşünür. Avcılar arasında yaygın olan bu kanının doğru olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Günümüzün

189

Page 29: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

modern dumansız barutlarıyla imal edilmiş dolular, namlu ağ-zındaki maksimum hızlarına 50-56 cm arasındaki uzunluklarda ulaşırlar. Bunun tersine eğer namlu çok uzun ise, sürtünmeden dolayı saçma veya mermi hızından kaybeder. 63 veya 66 cm nam-lunun aynı uzaklıktaki avı vurma şansı ne ise 81 cm namlununki de odur. Ancak kısa namlulu silahları hedefe yöneltmek her za-man için daha hızlı ve kolay olmuştur.

ÇapÇap, yivsiz bir av tüfeğinde namlu iç genişliğidir. Ancak

yaygın olarak bilinen numaralandırma çok eski bir İngiliz sis-temine göre yapılmıştır. Buna göre 453,6 gram (1 pound) saf kurşun eşit parçalara bölündükten sonra meydana gelen yu-varlak bilyelerin ortaya çıkardığı sayı 12 adet ise o silahın çapı 12 olarak kabul edilmiştir. Aynı ağırlıktaki saf kurşun 16 eşit parçaya bölünmek sureti ile 16 çap, 20 eşit parçaya bölünmek sureti ile 20 çaplı silah elde edilmiştir. Çıkan sonuca göre, nü-merik olarak rakam büyüdükçe tüfeğin çapı küçülmektedir. Yivsiz av tüfeklerinde çaplar, en büyüğü olan 4’ten başlayarak 8, 10, 12, 16, 20, 28, 32 ve 36 şeklinde biter. Yivsiz av silah-larında terminoloji olarak çap kelimesi kullanılırken bu terim yivli silahlarda kalibre olarak adlandırılır.

Bazı avcılar, çap büyüdükçe saçmanın hızının da artacağını, bazıları da tersine çapın küçülmesinin hız üzerinde olumlu etki yapacağını savunurlar. Ancak bu her iki düşünce de yanlıştır. 10,12, 16 ve 20 çapların namlu çıkış hızları çok ufak farklılık-larla hemen hemen aynıdır. Doğal olarak ulaştıkları mesafeler de aynı olacaktır.

12 Çaplı SilahlarBu çap büyük ihtimalle yurdumuzda hatta dünyada en po-

püler ve kullanım alanı en geniş olanıdır. Ördek ve kaz avları için vazgeçilmez bir çap olup her çeşit av hayvanının avında kullanılabilir.

190

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 30: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

16 Çaplı SilahlarGeçmişte bir dönem 16 çap, avcılar tarafından 12 çap kadar yaygın kulla-

nılıyordu. 16’nın popülerliği, nerede ise 12’ye yakın olan performansı ile daha hafif ve az hantal olan tüfeğin avantajından geliyordu. Yine de bazı avcılar daha dar namluların silahın estetiğine katkısı olduğu görüşü ile 16 numaraya sadık kaldılar.

20 Çaplı SilahlarSüreç içinde 16 numaranın yaygınlığı giderek azalırken 20’ninki de bir

yandan artıyordu. Hafif ve estetik olduğundan tercih edilmektedir.

24 Çaplı SilahlarGünümüzde pek çok avcının adını bile duymamış olabileceği bu çap özel-

likle 1930’lu yıllarda birkaç silah firması tarafından üretildi. Fakat ilgi görmedi.

28 Çaplı SilahlarBu çap özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra artan bir yaygınlıkla yaşama-

ya devam etti. Günümüzde pek çok firma, özellikle çift namlulu bazı model-lerini bu çap ile üretmektedir.

32 Çaplı Silahlar28 ve 36 çapın arasında kaldığından dolayı tutunamamıştır. 65 mm 36

çaplı fişekten bir parça daha etkili olmasına rağmen, 75 mm 36 çap ile karşı-laştırıldığında çok değersiz olduğu görülür.

36 (.410) Çaplı SilahlarBu çap belki de günümüzün en popüler hafif çapı olarak kabul edilebilir.

Orijinal kovan boyu eskiden 50 veya 65 mm idi ve özellikle genç avcılar için ideal bir av silahı olarak görülüyordu. Fakat 1934 yılında Winchester model 42 pompalı tüfeği için 76 milimetrelik fişeği çıkardığında 36 çap en azından 28 numara kadar etkili bir hale geldi. Hafif silah tutkunları ve gelişimini henüz tamamlamamış genç avcılar için ideal bir çaptır.

ŞokŞok, namlu iç çapının namlu ağzının 8-10 cm içinden başlayarak çok hafif

daralmaya uğramasıdır. 12 çapta sıradan bir namlunun 0,729 inç (18,52 mm)

191

Page 31: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

olduğunu varsayarsak bu namlunun tam şok olan ağız kısmı ortalama olarak 0,689 inç (17,5 mm) olabilir. Modern şok tüpleri de imalatçıla-rına göre farklılıklar gösterebilir. O yüzden her avcının genel doğruları bilmek kadar kendi tüfe-ğinin doğrusunu da bilmesi şarttır.

Şoklar genelde 4/4 ful şok, ¾ şok, ½ şok, silindir, şoksuz olarak 4 adettir. Ancak her iki

şok aralarına girecek şekilde şoklu namlular üretilmektedir. Şoklarda, genel kural olarak daralma ne kadar fazla ise saçmala-

rın merkezdeki dağılımı da o kadar yoğun olur. Şoksuz olarak imal edilen silindir namlu ile en kapalı olanı arasında değişik ölçülerde farklı şoklar vardır. Bunların hangi türün avında ve hangi şartlar altında kullanılacağının avcılar tarafından bilinmesi, av sırasındaki performansın artmasını büyük ölçüde etkiler.

Farklı şoklar yaratan bir sistem geliştirilmiştir. Polişok (Polycho-ke) adı verilen bu sistemin yerini zaman içinde pek çok denemeler-den sonra, bugün invektör şok olarak bildiğimiz aparatlar aldı. İn-vektör şok, kullanım esası namlu içine açılmış olan dişlere 5 değişik

şok olarak düşünülmüş bileziklerin, anahtarı ara-cılığla vidalanmasıdır. Böylece her av için değişik şoklu olan bir tüfek elde edilmiş olur.

GövdeYivsiz av tüfeklerinde gövde genelde horoz, te-

tik tertibatı, iğnenin içerisinde bulunduğu yerdir. Gövde kundağa bağlanır. Böyle tüfeklere “yarım çakmak” tüfekler denir. Bazı iyi tüfek markaları horozu harekete geçiren yay ve çark tertibatları-nı bir kapak içinde toplayarak kundağın gövdeye bağlantı yerlerinin yanlarına koymuşlardır. Böyle tüfeklere “tam çakmak” veya “bütün çakmak” tü-fekler denir (sidelock). Burada kullanılan helezon veya maşa yay olabilir. Maşa yaylarda boşalma,

192

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 32: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

helezon yaylara göre daha hızlıdır ve bir avantaj olarak kabul edilir. Tam çakmak tüfeklerde horoz, tetik ve iğne tertibatları gövde içindedir. Bazıları da estetik ola-rak bu kapakları yerleştirmişlerdir. Bunlara da “yalancı tam çakmak” denir.

Horoz: Bir yay tertibatıyla (maşa yay veya helezon yay) ateşleme tertibatı iğ-neye vuran kısımdır. Genellikle içeriden imal edilirler. Horozları dışarıda olan av tüfeklerine “horozlu tüfek” denir.

Tetik Tertibatı: Horoz yayını boşaltarak horozun iğneye vurmasını sağla-yan tertibattır.

Kilit Tertibatı: Namlunun gövdeye bağlantı tertibatıdır. Her marka başka bir kilit tertibatı geliştirmiştir. Kuyruk diye tabir edilen açma kollarına bağlıdır. Yarı otomatik ve pompa hareketli av tüfeklerinde kundağa oturtulmuş fişek haznele-rine bir kapak yardımıyla vidalanarak sağlanmıştır.

KundakUzun namlulu silahlarda, namlu ve bazen de mekanizmaya yatak gö-

revi yapan ahşap, plastik ve benzeri malzemeden yapılmış parçadır. Sürgü mekanizmalı av tüfekleri haricinde dipçik ve el kundağı olmak üzere iki parçadan meydana gelir. Dipçik kısmı, geri tepmenin omuzda emilmesini sağlarken el kundağı da namlu ısısını yalıtarak, diğer elinizin silaha yön vermesine aracılık eder. Av tüfeği kundaklarında da tıpkı tabancalarda ol-duğu gibi silahı kavramaya yarayan kabza kısmı bulunur.

Silahın bu kısımdan kavranarak dipçik gerisinin sıkıca omuza oturtulması, nişan almayı kolaylaştıracağı gibi geri tepmenin avcı üzerindeki etkisini de azaltır. Levye hareketli tiplerde ve bazı çift namlulu tüfeklerde sıkça görülen bir dipçik biçimi ise bu kısımda düz olan yani kabzasız olanlardır. İngiliz kundak adı verilen bu dipçiklerin yapımındaki amaç, çift tetikli silahlarda bir tetikten diğerine geç-me eylemine kolaylık sağladığı görüşüdür. Normal olarak öndeki tetiği düşürüp, arkadakine geçtiğinizde, kabzadaki kavramınızı bir parçadan olsa değiştirmeniz gerekir. Ancak bunu tabanca kabzalı tüfeklerde yapmanız nispeten zor olabilir.

Bütün bunların yanında kundaklarla ilgili bilinmesi gereken en önemli konu, onun avcının anatomik yapısına uygun olup olmadığıdır. Bu omuz genişliğine, boyun uzunluğuna ya da yüzün etli veya ince oluşu-na göre farklılıklar gösterebilir. Silahınızla han-gi noktada rahatsanız, o nokta sizin için doğ-ru olanıdır. Yeni bir tüfekle nişan alındığında, çoğu zaman dipçiğin farklı bir noktaya oturdu-

193

Page 33: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

ğu görülecektir. Av sırasında bir şeyler yanlış gidiyorsa yapılacak en mantıklı şey silahı-nızdan şüphelenip ödünç bulacağınız başka silahlarla denemeler yapıp, hatanın nerede olduğunu bulmaktır.

Yapınıza uygun bir tüfek onu ilk omuz-ladığınız anda, gözünüz arpacık ile aynı hatta bakar ve namlu da hedefi gösterir durumda olmalıdır. Tüfek omzunuza do-

ğal olarak ve konforlu bir biçimde oturmalı, yanak ve arpacık anında olması gereken yerde olmalıdır. Tetik ise hiçbir bilinçli düşünceye yer vermeksizin çekilebilmelidir. Yerine oturmayan bir silah ise, bu refleksin oluşumuna sadece engel olur.

Silah terminolojisinde düşüş, namlu hattının geriye olan uzantısının dipçik tabanının üst noktasına veya yanak burnu (Comb) olarak adlandırılan noktaya olan dikey uzaklığıdır. Bunu ölçmenin en kolay yolu, namluyu bir masanın kenarına arpacığı boşa düşecek şekilde yaslayıp gerekli uzaklıkları almaktır. Düşüş mesafesinin çok olması, silahın hedefte aşağı vurmasına, az olma-sı ise yukarıyı vurmasına sebep olur. Bunun telafisi iyi bir kundak ustasının elinde her zaman mümkündür.

Av silahlarında “eğim”, önemli olan başka bir konudur. Sila-hınızı, dipçik gerisi zemine oturacak biçimde yere oturtup gövde duvara değene kadar itin. Namlu ağzı ile duvar arasındaki mesafe, size silahınızın eğimi hakkında bir fikir verecektir. Farklı eğimlerin nişan hattınızı nasıl etkileyeceğini görmek için, dipçik gerisini örten kapağın vidalarını gevşeterek alt ya da üst kısmına kalınca parçalar sıkıştırabilirsiniz. Bazen çapına oranla aşırı olarak tepen silahların çözümü burada olabilir. Dipçik gerisinin belirli bir ölçü ve açıda ke-silmesi, bu ağır silah tepmelerini önemli ölçüde hafifletebilir. Ama bu işlemin de işi iyi bilen kişiler tarafından yapılması gerekir.

Av Tüfeklerinde El KundağıEl kundağının tek kırmalarda asıl amacı, fişek atıldıktan sonra

194

S ü r d ü r ü l e b i l i r A v c ı l ı k i ç i n T e m e l E ğ i t i m

Page 34: S ürdürülebilir A vcılık için T emel E ğitimkonyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Kitap Sayfa 162_195.pdf · Türk geleneksel atmacacılığı ken-dine has ritüelleriyle usta-çırak

sıcaklıklığın etkisiyle namluyu tutan elin yan-masını önlemektir. Yarı otomatik av tüfekle-rinde fişek haznesini gizler, el için bir dayanak sağlar. Pompa hareketli av tüfeklerinde kurma koluna bağlıdır. Fişek değiştirmek ve tüfeği kur-ma görevi vardır. Çiftelerde ise tetik yaylarının kurulmasına, yukarıda bahsedilen ekstraktör ve ejektör sistemlerinin çalışmasını sağlar.

Av Tüfeklerinde FişeklerGerçek anlamda ilk fişek 1812 yılında J.S. Pauly

tarafından geliştirildi. İlk fişekler karton, genellikle de pirinçten yapılıyordu. Kovanlar günümüzdeki plastik şekillerini alana kadar karton, pirinç, çelik, alüminyum ve çinkodan yapılmışlardır. Günümüzde yivsiz av tüfeklerinde kullanılacak av fişekleri; 65, 70, 76 ve 89 mm uzunluğunda olur-lar. Bu ebatlar kovan boyunun kıvrılmamış uzunluklarıdır. 76 ve 89 mm’dekilerin daha güçlü olan magnum fişek atabilecek nitelikte tüfeklerde kullanılması gere-kir. Aksi takdirde hoş olmayan sonuçlarla karşılaşılabilir.

Av fişekleri genelde, normal ve yüksek hızlı olmak üzere iki kategoride üre-tilirler. Normal ya da standart hızlı olanların namlu çıkışı 575-625 metre/saniye arasında değişir. Kesin rakamı kovan içine konulacak saçmanın ağırlığı belirler. Ancak çok fazla farklılıklar oluşmaz. Yüksek hızlı fişeklerin namlu çıkışı hızı ise 760 m/sn civarındadır. Bunlardan başka bir de magnum yüksek hızlı fişekler vardır ki bunlarda değişen sadece saçma miktarı olup hız yaklaşık olarak aynıdır. En küçük saçma numarası 12, en büyüğü ise şevrotindir. Numara küçüldükçe saçma büyür.

Yivsiz av tüfeklerinde saçma-nın yanında, büyük av hayvan-larının avı için tek kurşun atmak da mümkündür. Bu tür tüfeklerde namlu yiv ve set esasına göre yapıl-madığı için mermi üzerinde yivler açılmıştır. Bunların da değişik tür-de olanları mevcuttur. Şu anda pi-yasada her çapta av tüfeği için çok çeşitte imal edilmiş yerli ve ithal av fişeği bulunmaktadır.

195