Zeynel Beksaç, 21 Şubat 1952 yılında şairler beşiği Prizren’de(Kosova) doğ-du. Bir süre hukuk okudu. Daha çocuk yaşlarda yazıya, edebiyata olan tut-kunluğu gazeteciliğe atılmasına neden oldu. Bir yıl Tan Gazetesi’nde, altı ay Priştine Radyosu’nda çalıştıktan sonra, Priştine Televizyonu’na geçti. 1974-1999 yılları arasında söz konusu televizyonda çok sayıda kültür, sanat ve belgesel içerikli programlar hazırlayan Zeynel Beksaç, Kosova’da Türk Dili üzere televizyon yayınlarının gelişip yeni boyutlar kazanmasında damgasını vuran gazetecilerden biridir.Çok yönlü bir sanatçı olan Beksaç’ın ilk şiiri daha ilköğretimin beşinci sınıfın-dayken Üsküp’te Birlik Gazetesi’nde yayınlandı. Şiirleri birçok antolojilerde, ansiklopedilerde yer aldı, çeşit dillere çevrildi. O yıllarda başlayan edebiyat aşısı günümüzde de tüm yoğunluğu ile devam ediyor. Yayınladığı kitaplar:Gurur Duy Sen XX. Yüzyıl (Tan Yayınları-Priştine 1980)Sevginin Rengini Arıyorsanız ( Sevinç Yayınları – Üsküp 1982)Düşünce Usa Durmadı Daha ( Sesler Yayınları- Üsküp 1984)Kavak Uyur Mu? ( Sevinç Yayınları- Üsküp 1987)Önce Sevgiye Doğar Güneş ( Tan Yayınları- Priştine 1995)Gökkuşağında Salınan Çocuk ( T.C. Kültür Bakanlığı- Ankara 1997)Vurmazsam Nâmerdim ( 1997’de İstanbul’da kendi yayını olarak gün yüzünü gördü)Mehmetçik Kosova’da ( Raif Kırkul’la birlikte hazırladı- Prizren 2002)Sevda Eskizleri( Bakü’de Vektor Yayınları’nca Azeri Türkçesiyle yayın-landı-2006)Resim Kültürü 2, Ders Kitabı, 2006,PriştineResim Kültürü 4, Ders Kitabı, 2007, PriştineGörsel Sanatlar 7, Ders Kitabı, 2008,Priştine

1990 yılında Çetrefil Sevda, 1995 yılında Önce Sevgiye Doğar Güneş adlı kitapları Tan Yayınları arasında yılın kitapları seçilerek “Süreyya Yusuf Ödülü”ne layık görüldüler.

Rüyalarım Çiçek AçtıToplu Şiirler1970-2014

Beksaç, 1987’de İzmir’in Temmuz Dergisi Özel Şiir Ödülü’nü, 1993 yılında Kazakistan Başkenti Alma Ata’da düzenlenen Türkçe’nin Uluslar arası 2. Şöleni’nde Cambıl Şiir Ödülü’nü kazandı. 1998 ve 1999 yıllarında Türki-ye Diyanet Vakfı’nca Balkanlar Kırım ve Kıbrıs şairleri arasında düzenlenen şiir yarışmalarında ard arda ikincilik ödüllerine sahip çıktı. 2006 yılın-da merkezi İzmir’de olan KIBATEK’in(Uluslararası Kıbrıs-Balkanlar-Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu) Uluslararası Türk Dili’ne ve Türk Edebiyatı’na Hizmet Ödülü’nü kazandı. Ayrıca gene 2006 yılında kültür ve sanat alanın-daki çok yönlü çalışmaları nedeniyle Azerbaycan’ın “VEKTOR” Uluslararası Bilim Merkezi tarafından kendisine Fahri Doktora unvanı ve Uluslararası Türk Dünyası Hizmet Ödülü verildi.63 yıllık geçmişiyle Balkanların en etkin Türk derneği olan Prizren’in Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği’nin Zeynel Beksaç’ın yaşamı ve yaratıcılığında çok özel bir yeri vardır. Daha 14-15 yaşındayken onun kapısından adımladı. Kurucularından biri olduğu Yeşil Turnalar Türk Halk Müziği Kolu’nu sekiz yıl yönetti. Prizren’de söylenen türkülerin Priştine Radyosu repertuarına alın-ması ve gene Priştine Televizyonu programlarında sunulması doğrultusunda çok büyük katkısı oldu.Çeviri ve denemeyle de uğraşan Beksaç, ayrıca yıllarca ud çaldı, türkü derledi, beste yaptı. Besteleri konser, festival ve düğünlerde çeşit sanatçılar tarafın-dan okundu. İki bestesinin yer aldığı bir 45’lik plak 1979 yılında Belgrad’ta RTB plak evince gün yüzünü gördü. En güzel yıllarını verdiği bu dernekte bir yandan gençlerin bağlamaya heves beslemelerine, bir yandan da edebiyat kolunu yöneterek onlara edebiyat aşılamaya özen gösterdi.Beksaç, 1971 yılında adı sonradan Esin’e dönüşen Doğru Yol Dergisi’nin ilk yedi sayısını çıkardı. 1986 yılında aynı derneğin Filiz çocuk dergisini Aziz Serbest ve Etem Kazaz’la birlikte hazırladı. 1990 yılında da Tan Gazetesi’nin Çığ dergisini Prizren’de çıkardı. 1996 yılında Doğru Yol sanatçılarının katılıp Dr. Mehmet A.Özbek yönetiminde Ankara’da Prizren Türküleri 1 adlı kasetin gün yüzü görmesinde büyük emeği geçti.1990 ve 1999 yıllarında iki defa derneğin başkan görevinde bulundu. Kosova’da dolayısıyla Balkanlarda Türk müziği, gelenek ve göreneklerini olduğu gibi genelde Türk kültürünün yaşatılmasında eşi benzerine zor ras-tlanan Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği ile birlikte ister yönetici ister de saz sanatçısı olarak çok sayıda uluslararası düzeyde festivallere katılıp, Rumeli’de Türkçenin nöbetine duran bu derneğin daha geniş çevrede tanın-ması doğrultusunda yürekli çalışmalar içinde yer aldı. Beksaç, derneğin yönetim kurulu üyesi ve Uluslar arası Süleyman Brina Balkanlar Türk Kültürü Hizmet Ödülü Seçici Kurul Başkanı olarak bu derneğe desteğini sunmaya

günümüzde de devam etmektedir.Son yıllarda resim çalışmalarına bir ivme kazandıran Beksaç, soyut ve somut içerikli yağlı boya tablolarını Kosova ve Türkiye’de yoğun olarak sergileme-kte, resimde de iç dünyasının o renkli, onurlu, ince duygu kilimini kendine özgü tezgâhta dokumaya özen gösteriyor. Kendi deyimiyle, resimlerinde şiirinin renge durduğu anı yakalamaya çalışıyor. Kosova’da soyut resme yeni içerikler kazandırmaya özen gösteriyor. Çizimleri, hazırladığı dergi, kitap kapakları, ayrıca kişisel ve karma sergilerde hep değişik olmaya, Rumeli’de-ki Türk’ün kimliğini ilericil bir sanat yaklaşımıyla yaşatmayı kutsal bir görev olarak üstlenmiş bulunuyor. Kosova Ressamlar Birliği üyesi olarak Avrupa ve dünyanın diğer yerlerindeki karma sergilerde tablolarıyla yer almaktadır. 2005 yılında Osman Hamdi Bey anısına açılan Resim Yarışması’nda 5. ödülü kazanırken, 2006 yılında da Prizren Mehmet Paşa Hamamı’nda “Sanat-la Daha Güzel Bir Dünya İçin…” adlı Kosova ressamlarının yer aldığı karma sergide eseri özel jürinin 1. ödülüne layık görüldü. Resim yarışmalarında(u-luslar arası bienallerde buna dahil olmak üzere) birçok eseri sergilenmeye değer görülmüştür.Bugün serbest sanatçı olarak şiir, resim çalışmalarını sürdürürken, bir yan-dan da Kosova Türk Yazarlar Derneği Başkanlık üyesi, Kosova Yazarlar Birliği üyesi, Kosova Ressamlar Birliği üyesi, Uluslararası Süleyman Brina Balkan-lar Türk Kültürü Hizmet Ödülü Seçici Kurul Başkanı, KIBATEK(Kıbrıs-Balkan-lar-Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu) kurucu üyesi, TYB ve AYB üyesi, Türk Dünyası Edebiyat Dergileri Kongresi üyesi olan Beksaç, 1999 yılından bu yana Türkçem adı altında Kosova’da yayınlanan biricik çocuk dergisini çıkar-maktadır. Türkçem Dergisi çocuk edebiyatı konusunda hizmeti geçenlere her yıl uluslararası düzeyde yılın ödülünü vermektedir. 2005 yılında Kosova Çocuk Kültürü ve Edebiyatı Araştırma Derneği’ni kuran Beksaç, bu yönde de Kosova’daki Türk çocuklarına hizmet sunmaya özen göstermektedir.Beksaç, evli ve üç çocuk babasıdır.

17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlık ilanı ile egemen Kosova Cumhuriyetinin

temelleri atılarak, Kosovalılara yeni bir perspektif yaratılmıştır. Bu süreçte

oynadığı etkin rol sonucunda Kosova Türk topluluğunun da varlığı Anayasal

güvence altına alınmıştır. Bu çerçevede 23 Nisan günü Kosova Türklerinin

Milli Bayramı olarak kabul edilerek varlığımızın, kimliğimizin, dilimizin ve

değerlerimizin simgesi haline dönüşmüştür.

Bu nedenle KTMB olarak her yıl 23 Nisan Kosova Türk Topluluğunun Milli

bayramı bünyesinde bir kitabın yayınlanması görevini üzerimize almışızdır.

Tüm bu çalışmaların içerisinde özellikle Türkçemizle yazılmış, bizim

kültürümüzü taşıyan kitaplara öncülük vermekteyiz. Biliyoruz ki kitaba

ağırlık vermekle, milli kültürümüz ve edebiyatımızı önemsemekle mutlaka

toplumsal başarıya ulaşırız.

Bu sene de o arı Türkçesiyle, anadili tutkusuyla, kıvılcımlı gözüpek dizeleriyle,

Mevlâna özlemiyle, insan, doğa, yüreklilik ve hoşgörü... İşte Zeynel Beksaç'ın

şiir dünyası... O, sevgisi, tutkusu ve insanlığı şiirleştirmiş ile bir şiir abidesi

deyimiyle, çok yönlü sanatçımız Zeynel Beksaç'ın şiir kitabını

yayınlamaktayız. Bu değerli eserle dilimiz, gönlümüz ve edebiyatımız

zenginleştirmektedir, varlığımız güçlenmektedir.

Yıllardan beri geleneksel olarak büyük bir coşkuyla kutladığımız

programlarla ve bu gibi eserlerle Türk Dünyası ve Kosova Türk Toplumu

adına önemli bir hizmet yapmış olduğumuzu ve toplumsal mirasımızı

artırdığımızı inanarak saygılarımı sunarım.

SUNU

Mahir YAĞCILAR

23 Nisan Kosova Türkleri Milli Bayramı Tertipleme Kurulu Başkanı

Kosova Kamu Yönetimi Bakanı

Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı

ZEYNEL BEKSAÇ

Rüyalarım Çiçek AçtıToplu Şiirler1970-2014

Sevginin Rengini ArıyorsanızKavak Uyur Mu?

Güneş Önce Sevgiye Doğar

Türkçem Yayınları

Türkçem YayınlarıPrizren 2014

Şiir:2Rüyalarım Çiçek Açtı-Toplu Şiirler/Zeynel Beksaç

Kitap Editörü: Zeynel BeksaçKapak Tasarımı: Hüsamettin Luma & Yeşim Beksaç

Kosova Çocuk Kültürü ve Edebiyatı Araştırma DerneğiShoqata pёr Zhvillim tё Kulturёs dhe Hulumtim tё

Letёrsis Kosovare pёr FёmijSertifika No: 5110279-7

Fehmi Lladrovci Sok. No: 36 Prizren/KosovaTelefon: +381 29 224 922 & +377 44 351 155

facebook.com/turkcem.dergisie-posta: zbeksac@yahoo.com

İsteme adresi: Zeynel BeksaçFehmi Lladrovci Sok. No: 36 Prizren/Kosova

1. Baskı: Priştine, Nisan 2014

SEVGİNİN RENGİNİ ARIYORSANIZ(1982)

21 ● Sevginin Rengini Arıyorsanız22 ● Gerçek Dostluğu Arıyorsanız23 ● Evrenin En Büyük Zenginini Arıyorsanız24 ● Evren Sen Yorgunsun25 ● Bir Saklambaç Örneği

NE MUTLU29 ● Ev Ödevi Yerine29 ● Dursanız Ya30-31 ● Size Bir Acun Düşledim32 ● Gülüşleriniz32 ● Çocuk Gülüşü33 ● Ne Güzel33 ● Ne Mutlu34 ● İçiniz Dışınız Pak Irmak35 ● Sizin Elinizde Ancak36 ● Elimde Olsa37 ● Kilit Vurmayın Kapılara38 ● Işır ışımaz Gün39 ● Siz Gün Görmeyi Görün Çocuklar40 ● Gönlü Dağ Yeşili Gök Mavisi Çocuklar41 ● Alın Beni Aranıza42 ● Bir Günlüğüne Olsa Bile I43 ● Bir Günlüğüne Olsa Bile II44 ● Ateşböceği45 ● Zekir Amca46 ● Korkuyorum

KÜÇÜK SEMRA48 ● Bizim Semra49 ● Semra’nın Dili Türkçe49 ● Semra’nın Yüreği50 ● Semra’nın Dünyası50 ● Semra’nın Varlığı50 ● Semra ve Bisikleti

51 ● Semra ve Yaşlı Dilenci51 ● Semra ve Savaş52 ● Semra Sütünü İçmeyince52 ● Semra Büyüdükçe53 ● Semra Sevgi Satınalmayı Düşündü54 ● Resimdeki Kuş Ha Uçtu Ha Uçacaktı55 ● Ay’ı Gördü Ay’a Taptı Semra56 ● Küçük Semra57 ● Şimdi Güneş Doğacak58 ● Yağmur Islatmasın59 ● Semra ve Bebeği60 ● Yarıda Kalan Masal60 ● Semra’nın Gözyaşları61 ● Semra Hasta Diye62 ● Semra Uyandı62 ● Semra Uyudu63 ● Yan Baktı Semra64 ● Rengi Yüzünden Uçtu Semra’nın65 ● Semra’nın Öpücüğü66 ● Sordum Semra’ya

KAVAK UYUR MU?(1987)

GÜVERCİNİM GÜVERCİNİM70 ● Dünya70 ● Yurdum71 ● Evim71 ● Annem72 ● Öğretmenim72 ● Güvercinim73 ● Menekşem73 ● Papatyam73 ● Kırlangıcım74 ● Karınca74 ● Kedi74 ● Ceylân75 ● Tavşan

İçindekiler

75 ● Ayı Dayı75 ● Tilki76 ● Deve76 ● Fil76 ● Aslan77 ● Eşek77 ● Maymun78 ● Kiraz78 ● Vişne79 ● Muz79 ● Dondurma80 ● Şemsiye80 ● Ay Dede81 ● Mert81 ● Terazi81 ● Kilit

KAVAK UYUR MU?84 ● Ben Uyursam85 ● Sevgi Büyür Mü?86 ● Neden?87 ● Karaya Kim Boyar Günü Böyle?88 ● Güneş Kardeş89 ● Yağmur Yağmayınca90 ● Masal Uyuklayınca91 ● Bir Gece Ay Küstü Akça’ya92 ● Günün De Ayakları Var Mı?93 ● Kavak Uyur Mu?94 ● Akça Annesine Dedi Ki94 ● Ben Hekim Olursam Anne95 ● Ben Ressam Olursam Anne95 ● Büyümesem Olmaz Mı Anne?96 ● Akça Yağmura Dedi Ki96 ● Akça Güneşe Dedi Ki97 ● Çocuklar Nasıl Büyümeli?98 ● Mutluluk Neye Benzer?99-100 ● Çocuklar Sorulsaydı

ÖNCE SEVGİYE DOĞAR GÜNEŞ(1995)104 ● Gel De İstemem De105 ● Attilâ’ya Ninni106 ● Attilâ’nın İlk Gezisi107 ● Ben Büyüdüm Diyor Yeşim108 ● İlle Sevgi109 ● Önce Sevgiye Doğar Güneş110 ● İnsan

111 ● Gerçek112 ● Söz113 ● Ozan114 ● Dost115 ● Arkadaş116 ● Engin117 ● Mert117 ● Esin118 ● Masal118 ● Düş118 ● Mektup119 ● Kaldırım119 ● Kaplumbağa119 ● Bencil120 ● Dedikodu121 ● El122 ● Okul123 ● Kitap124 ● Gözler125 ● İlle Yeşil126 ● Çiçek127 ● Ağaç128 ● Uçurtma129 ● Moda130 ● Gece131 ● Gurbet132 ● Maraş’ın Çınarı133 ● Kim Nerde Dinlenir134 ● Kim Uyur Kim Uyumaz135 ● Sevgi O Da Nedir Söyler Misiniz 136 ● Mutluluk Nedir137 ● Barış O Da Ne Oluyor Acaba138 ● Bir Günlüğüne139 ● Şu Dünyayı Ben Yönetsem140 ● Bir Yelken Olsam141 ● Büyülü Bir Atım Olsa142 ● Büyülü Bir Bahçem Olsa143 ● Bir Mucize Olsa144 ● Bir Yıldız Kaysa145 ● Karınca Arkadaşım Olsa146 ● Babam147 ● Yenik Düşsem

KİTAPLARA GİRMEYEN ŞİİRLER

150 ● Günler151 ● Oyunlarımız

152 ● Körağa Sokağı153 ● Bir Çocuk Gülümser154 ● Bir Başkaydı155 ● Yaşamda156 ● Uzak Bir Güz Günü157 ● Bir Şey158-159 ● Yağmurlarca Yağmalı Sevgi Diye160-161 ● Bir Sokak Verin Bana162-163 ● Şiir Dediğin164 ● Ben Sadece Düşünüyorum Baba165 ● Bugün De Postacı Uğramadı166 ● Sen Beni Okşarken167 ● Anlat Anneciğim168 ● Ben Çocuğum Diye169 ● Türkçem170 ● Bir Odamız Vardı171 ● Gökdelenli Çocuğa171 ● Çocuk İşi171 ● Biraz Gök Biraz Bulut172-173-174 ● Ceren’e175 ● Sen Emir Versen176 ● Kumru176 ● Zor Oldu177 ● Arada Bir177 ● Sözüm Geçse Gücüm Yetse178 ● Düşünüyorum Da179 ● Değişmem180 ● Düşe Kıskanan Şiir181 ● Öpücük Versem Olmaz Mı Anne182 ● Kaplumbağa Gibi Evim Olsa183 ● Duvar183 ● Terazi183 ● Kilit184 ● Bir Gün De Nasrettin Olsam185 ● Şaşıyorum186 ● Serçe Düşüme Girme Bu Gece187 ● Anlamadım Gitti188 ● Attilâ Babasına Dedi Ki188 ● Doğa Ağlıyor Yazık Değil Mi Baba189 ● Bulut Dedi Ki189 ● Böyle Düş Olmaz Olsun190 ● Çocuklar Güldükçe191 ● Ne Dersin192 ● Dedem Der Ki193 ● Anlat Öğretmenim194 ● Ömür Dediğin

Zeynel Beksaç’ın şiiri için ne dediler/

SEVGİNİN RENGİNİ ARIYORSANIZ (1982)

1.Baskı: 1982Birlik Yayınları, Tomurcuk DizisiÜsküp/Makedonya

Bu kitabı, üç haftalık olarak yitirdiğim Erdoğan ile Ümranve iki ölü doğan kardeşlerime sunuyorum.

Yeşil ırmaklarınızaBir açılabilseydim

İçimdekiniO zaman anlardınız

SEVGİNİN RENGİNİ ARIYORSANIZ

21

SEVGİNİN RENGİNİ ARIYORSANIZ

Boşuna uğraşmayınParadaŞöhretteKadındaSevginin rengini bulamayacaksınızÇocuk gülüşünde gizlidir çünkü

22

GERÇEK DOSTLUĞU ARIYORSANIZ

O ki yüzyıllar özlemiYokYokYokPazarlardaİçki masalarındaTatlı sözlerdeAramayınBulamazsınızBir çocuk bakışında gizlidir çünkü

23

EVRENİN EN BÜYÜK ZENGİNİNİ ARIYORSANIZ

DiyelimŞöyle bir soru yönelttiler size:“Evrenin en büyük zengini kimdir?” diyeBirden Çuvallar dolusu parası olanlarıSayacaksınız

Şu şu Arap şeyhiŞu şu Amerikan bankacısı

HayırGeçerli notu alamadınız

Savaş görmeyenÖzgürlükte oyununu oynayabilenEvrenin en büyük zenginiÇocuktur çünkü

24

EVREN SEN YORGUNSUN

Dost olmuş Kol geziyorSavaşÖlümAçlıkKinEvren sen yüklüsünYorgunsun

Gel deBir çocuk düşündeDinlen biraz

25

BİR SAKLAMBAÇ ÖRNEĞİ

Bir saklambaç örneğiKapattım gözlerini evreninÇocuksu ellerleAcı acı bakmasınGülmesin sinsi sinsi diye

26

NE MUTLU

28

EV ÖDEVİ YERİNE

Çocuklar yazın şöyle-N’apmalıGül ekmeli-N’apmalıTürkü söylemeli-N’apmalıHep sevmeliOnuBunuHerkesiDost bilmeliBir yaşam boyu ezberletinTamam mı!

29

DURSANIZ YA

BilirimBirdenbire büyük olmak istersinizBabaAnneDiye

Dursanız yaOlursunuz işteBaba daAnne deAmaÇocuk olamayacaksınızBir daha

30

SİZE BİR ACUN DÜŞLEDİM

Hazır mısınızHadi, alın bavullarınızıGidelim

Nereye miSormayınHiç soru yöneltmedenAtlayın treneYolcuyuz işteGörmüyor musunuz!

Gelin gelinOturun şöyleBir masal anlatacağım sizeHaa! Sakın “Bir varmış bir yokmuş”Masallarına benzetmeyin

31

-Biliyor musunuzSize bir acun düşledimDenizlerden dağlardan Kavgalardan savaşlardanÇok uzak bir acunNeşe sevinçPapatya kokuluMenekşe kokuluPortakal vişne elma armutDolusu bir acun

Doyasıya oynayınDoyasıya gülünVar olunHer şey sizlerin olsun!

32

GÜLÜŞLERİNİZ

Solmayı bilmeyenBir çiçektir gülüşlerinizKokladıkçaİçimde taş yarılır

ÇOCUK GÜLÜŞÜ

Piyangoda kazandığı yokParası olsa da olmasa daEksilmez yüzünden gülüşü Çocuğun

33

NE GÜZEL

Saçların darma dağınıkKoşup oynuyorsun doyasıyaGün senin gece seninBaşını ağrıtacak mı var sanki

NE MUTLU

KüçücüksünTüm üzüntülerden uzakYaşam acısını da tatmış değilsin hâlâGün boyu ellerin çamurdan çıkmazBir derdin yokNe mutlu

34

İÇİNİZ DIŞINIZ PAK IRMAK

Size yalan söylemeyiÖğretmediler henüzÇalmayı daOndan öylesine dostça bakar gözleriniz

İçiniz dışınız pak ırmakGülüşlerinizde neler var nelerYer ayırmayın kötülüklere aranızdaMutluluğunuz çalınmasın

35

SİZİN ELİNİZDE ANCAK

DuymadanSezmedenYaşamakSevmek

Balon uçurmakSaklambaç oynamakDüşmekAğlamakKonuşmakMasal dinlemekUsanmadanBıkmadanBoşu boşuna günü yitirmekYarını düşünmedenBir hiç yere kavga etmekSonra yenidenKin gütmedenKardeş gibi oynamakOynamakVe yine oynamakSizin elinizde ancak

36

ELİMDE OLSA

Bir dileğinizi kırmazdımAğlatmazdım hiçbiriniziGün kararsa daOyunlarınızdan ayrılmazdımElimde olsa

37

KİLİT VURMAYIN KAPILARA

Açık kalsınKilit vurmayın kapılaraKilitliyseÇocuklar ne yaparSokaklara nasıl çıkarlar

Çocuksuz sokakları üzüntü sararÖksüz gibi

Kilit vurmayın kapılaraArdına kadar açık kalsınBaşlasın oyunlarÇınlasın her yanı

38

IŞIR IŞIMAZ GÜN

Işır ışımaz günBaşlar şarkısı sokaklarınOvalarınHer şeyin

Karınca karınca dökülür çocuklarAkan bal mıdırAçan gül müdürO ağızcıklardan

Bir başınadır şimdiDedelerNinelerMasallar uyuya kalır Gündüzlerde çünkü

39

SİZ GÜN GÖRMEYİ GÖRÜN ÇOCUKLAR

Siz gün görmeyi görün çocuklarKoşunOynayın işteYırtılsın pantolonlarPatlasın balonlarÜzülmeyinSiz gün görmeyi görün çocuklar

Yükselsin uçurtmalarCamlar da kırılsın kimi kereHaa! Çikolata şekerleri de rahat bırakmayınBitsinİsterse hiç kalmasınÜzülmeyinSiz gün görmeyi görün çocuklar

40

GÖNLÜ DAĞ YEŞİLİ GÖK MAVİSİ ÇOCUKLAR

Gönlü dağ yeşili gök mavisi Çocuklar çocuklarDün oyuncaklarımı sizlerde gördümEvetYıllardır çalınan oyuncaklarımKucağınızdaydıÇocuklar çocuklar

O yüzler ki bahara kokarÇocuklar çocuklarDün sevincimi sizlerde gördümEvetYıllardır çalınan sevincimGülüşlerinizdeydiÇocuklar çocuklar

41

ALIN BENİ ARANIZA

İşte kırmızı balonSizin olsunAlın beni aranızaBir an da olsaBırakın sevincinizle paylaşalım

Hiç kimse bozamaz oyunlarınızıKâğıt kayık yaparımÇamurdan kaleCanınız ne isterseOnu yaparım

Yook!Çamurdan korkmuyorum benYeter kiBir an da olsaAlın beni aranıza

42

BİR GÜNLÜĞÜNE OLSA BİLE I

Bir günlüğüne olsa bilePastacı olacağımPastaya doyurabilmek için sizleri

Bir günlüğüne olsa bileKaptan olacağımBaştanbaşa evreni gezdirebilmek için size

Bir günlüğüne olsa bileTanrı kesileceğimSavaşları durdurabilmek için

43

BİR GÜNLÜĞÜNE OLSA BİLE II

ÇocuklarBir günlüğüne olsa bileYaşdaş olalımKörebe oynayalımUçurtma uçuralımBirlikteSöz mü!

ÇocuklarBir günlüğüne olsa bileYaşdaş olalımGezelim bir uçtan bir ucaGün kararıncaya dekEl eleSöz mü!

ÇocuklarBir günlüğüne olsa bileYaşdaş olalımTürkü söyleyelimKiraz küpe takalımEğlenelimSöz mü!

44

ATEŞBÖCEĞİ

Alnıma taktığımArdından koştuğumAteşböceğiAteşin söndü müNeredesin?

Görmez oldumBizim o eski çayırlardaYaban erik ağacı altındaAteşin söndü mü NeredesinAteşböceği?

45

ZEKİR AMCA

Ne haber Zekir amcaNiye öyle bakıyorsunTanımadın mı yoksaHadi ya!

ŞekerindenHelvandan Yiyen biz değil miydikAnlaşılan biz değişmişSense hiç yaşlanmamışsın!

46

KORKUYORUM

Sen Elleri tombul çocukBakışın güneş midirBahar mıGözlerinin içine bakamıyorumSonsuz bir mavidirTa ötelerden uzayan

Hayır, hayırGözlerinin içine bakamıyorumO yıllara dönemem diye KorkuyorumÇok korkuyorum

KÜÇÜK SEMRA

48

BİZİM SEMRA

Biraz esmerBiraz sıskaBiraz da kurnazAmaBizim SemraGüzel mi güzel ha!

49

SEMRA’NIN DİLİ TÜRKÇE

Semra’nın dili TürkçeBugün yarın her zamanGörüşü mutlak evrensel

SEMRA’NIN YÜREĞİ

Semra’nın yüreği engin denizdiEnis doğduYüreği daraldıNeden yani?

50

SEMRA’NIN DÜNYASI

Bir gözünde sokakBir gözünde oyunBuna hiç olur mu doyum

SEMARA`NIN VARLIĞI

Dilinde türküsüElinde uçurtmasıYanında da kardeşiArkadaşıZaten doğalıGök, güneş, sokak da onunEvet masal da Bu ne bolluk!

SEMRA VE BİSİKLETİ

Semra her günBir uçtan bir ucaÜç tekerlekli bisikletiyleGezer dünyayı

51

SEMRA VE YAŞLI DİLENCİ

Çuval sırtındaKorku gözündeYaşlı dilenciGitSemra burada değil

SEMRA VE SAVAŞ

Kasıla kasılaGüldü izledi çizgi filmiTelevizyondaAman ne güzel!

Savaştan görüntüler verilinceÜrktüKorktuSonra daYaşlı gözlerle uyuyakaldı SemraAman ne korkunç!

52

SEMRA SÜTÜNÜ İÇMEYİNCE

Eskiciydi kapıyı vuranEskiler almaya gelmiştiBaktı ki Semra sütünü içmek istemiyorHaydaa!Eskiler yerine Semra’yı alacaktı neredeyse

SEMRA BÜYÜDÜKÇE

Semra büyüdükçeMasallardaki devlerHep biraz daha küçüldüMasal bile masallığından yitirdiÇok yazık

53

SEMRA SEVGİ SATINALMAYI DÜŞÜNDÜ

Semra gülüş satın almayı düşündüGerekmez dedi annesiSende gülüş çok diye

Semra sevgi satın almayı düşündüGerekmez dedi babasıSende sevgi sonsuz diye

Semra oyun satın almayı düşündüGerekmez dedi amcasıSende araba dolusu diye

Semra masal satın almayı düşündüGerekmez dedi ninesiBaştanbaşa masal sensin diye

Semra sevilmeyi atın almayı düşündüGerekmez dedi dedesiSen sevilmenin görkemli örneği diye

54

RESİMDEKİ KUŞ HA UÇTU HA UÇACAKTI

Semra amcasından aldığı beyaz kâğıdaMinicik parmakları arasındaki kalemleÖnce çiçekSonra da bir kuş çizdi

Size düş gelebilir deSemra bakıncaResimdeki kuş ha uçtu ha uçacaktı

Aman uçmasın diyeaçık olan pencereyi kapattı

55

AYI GÖRDÜ AYA TAPTI SEMRA

Semra uyuyacaktı kiAy göründü dut ağacı dalları arasındaMeraklandıBu da ne oluyor diye sorduAy dedi babası(Bir anlam çıkaramadı bundan)BirdenbireOrada gün daha bitmemişGidip oynayalımBabası hiç bozmadıSen uyu daSabah erkenden gideriz dediAy gevrek gevrek gülümsedi

56

KÜÇÜK SEMRA

Ayna başında Saçını taradı küçük SemraBir o yana bir bu yanaYoldu saçlarınıBir şeyler konuştuAynadaki görüntüsüyleDurdu gülümsediAyna başındaSaçını taradı küçük Semra

57

ŞİMDİ GÜNEŞ DOĞACAK

Şimdi güneş doğacakAçılacak yüzleri menekşelerinGülecek gün boyunca

Sevinecek SemraDağıtıverecek oyuncaklarınıHer yanaVeBir günün dahaYüzü gülecek

58

YAĞMUR ISLATMASIN

Kara bulut geçmesinBizim sokak üzerindenÖylesine süt mavi kalsın gökyüzü

Semra üçe bastı bugünYağmur ıslatmasınKırmızı entarisiniOyunlarından alıkoymasın

59

SEMRA VE BEBEĞİ

Annesinin uyuttuğu türkülerleBebeğini uyutmak istedi SemraSalladı dizlerindeYarım yarımYineledi durdu türküleriOlmadıBebek bir açıp bir kapatıyorduGözleriniKızdı SemraÇok şımardın dediKonuşmayacağım senleBir köşeye saldı bebeğini

60

YARIDA KALAN MASAL

Gök gürlediYağmur yağdı ardındanKorktu SemraIslanmasın diyeBiraz daha sarıldı annesineMasal yarıda kalmıştı böyleceSemra uyumuştu çünkü

SEMRA’NIN GÖZYAŞLARI

Bir gözünden denizBir gözünden ırmakAktı Semra’nınNeden miŞşşşşşş! Kulağınıza söyleyeceğimTırnakları derin kesilmiş deOndan

61

SEMRA HASTA DİYE

Gülümsedi güneş o günNeşesi eksildi yüzündenMasmavi göğün

Bir başına kaldıKöşelerde oyuncaklarMasalın tadı yitirildi

Sokak çığlıksızDilsiz kesilmişSemra hasta diye

62

SEMRA UYANDI

Semra uyandıGün ağardıÇiçek açtıKuş öttüEvdeSokaktaDüğün başladı

SEMRA UYUDU

Semra uyuduArdından oyuncaklarBir başına kalan sokakgülüşNeşeNe varsa!

63

YAN BAKTI SEMRA

Enis’i kucağına aldı dedesiEnis küçükEnis yumurcak diyeGüldüOynadı

Semra’nın gözüne yaş geldiKıskandıYan baktı dedesininKaşına bıyığına

64

RENGİ YÜZÜNDEN UÇTU SEMRA’NIN

Yaz geldiSıcak bastıEnis saçını kesti

Semra kızın ağzı açıldıKel Enis kel EnisBilmez ki nedir deniz

Enis hiç rahat mı dururBir demez ki hemen vurur

Güz geldiRüzgâr estiEnis’in başı üşüdü

Semra kızın ağzı kapandıRengi yüzünden uçtuEnis’siz sokağa çıkamaz oldu

65

SEMRA’NIN ÖPÜCÜĞÜ

Semra büyüdü artıkYirmiye dek saymayı biliyorHarflerin de çoğunu tanıyorÖğrenci olmaya hazırlanıyor

Semra büyüdü artıkGazete dergileri terinse bakmıyorResimlerde Ata’yı tanıdıAtam benim diyeÖptü iki yanağından

SORDUM SEMRA’YA

Sordum Semra’yaAta kimdir?Ata atadır diyeYanıtladı bir soluktan

Sordum Semra’yaAta’yı neden seviyorsun?Onu herkes seviyor da ondanYanıtladı bir soluktan

KAVAK UYUR MU?(1987)

1.Baskı:1987Birlik YayınlarıÜsküp/Makedonya

GÜVERCİNİMGÜVERCİNİM

70

DÜNYA

Dünya top gibi yuvarlakmış diyorlarYaramazmış yerinde durmazmış diyorlarİki kapılı bir han gibiymiş diyorlarBirinden girip birinden çıkılırmış diyorlar

Dönüş yoksa ne diye çıkarlar ki?!

YURDUM

Yurdum sımsıcak bir karyolaYat kalk doya doyaGit sağa dön solaKardeşlik türküsü duyulur boydan boya

71

EVİM

Hem otel hem de motelimsin evim benimİçinde annem, babam, kardeşlerim, karyolamSenin gibi dost nerde bulayımTatile gidince seni de alıp rahatlayayım

ANNEM

En doyumsuz uykumEn duygulu türkümEn neşeli oyunumBenim bir tek can annem

72

ÖĞRETMENİM

Öğretmenim bilgi antenimTelevizyonum, videom, bilgisayarımTükenmez evrensel kitaplığımYarınımın açık gözü öğretmenim

GÜVERCİNİM

Güvercinim güvercinimYeşil kalsın hep zeytin dalınUç hiç durma gökler seninNe de yakışmış barış tacın

73

MENEKŞEM

Menekşem ilkbahar neşemSenle kokuyor odam her köşemDostusun yedinin yetmişinBilmem ki nedir gizi bu işin

PAPATYAM

Papatyam gelinim benimKelebek bin bir böcek dostun seninYağmurda uğurböceğine şemsiyeÜşütünce annem der papatya çay iç diye

KIRLANGICIM

Kırlangıcım ilkyazımHoş geldin bahar sazımErittin ya karı buzuŞimdi artık yılmazım

74

KARINCA

Karıncayım çalışkanımHer işe alışkınımYazın kışlığı hazırlarımKar yağınca gel keyfim gel derim

KEDİ

Miyavladıkça bizim kediBil ki yemek ister tavadaki etiAkça büyüsün diye içerken sütüHuyu kurusun kıskanır, gözüne girmez uykuİçmeden o da kaymaklı sütü

CEYLAN

Ceylân var mı ki seni yarışta geçenSenin gibi düşsel, baygın baygın bakanYüreği demir midir ki avcının sana kurşun atarDüşme tuzağa balerinim, içim kül olur yanar

75

TAVŞAN

Tavşan lahana yedikçe kendinden geçerAvcının burnundan şıp diye kaçarÜrkek bakışlı, anten kulaklıKomşu çocuğu Alper tavşan yürekli

AYI DAYI

Ayı dayı ayı dayıYüce dağların eridi karıUyan artık kış uykusundanDamlıyor bak armudun balı

TİLKİ

Tilki, çok pahalı olurmuş kürdü Hiç sevmezmiş kalabalık sirkiPusuda bekler dururmuşTavuk, horoz, kuzuya arkadan vururmuş

76

DEVE

Deve bir bak hele yereBoyum sana varmaz varır sevgiyeArkadaşımsan eğil bineyimSonra da al götür beni Mısır’a Nil’e

FİL

Ulan fil bunu iyi bilSenden korkarım diye aklından silKarate atarsam birAyıltamaz ne Kongo ne de Nil

ASLAN

Aslan der ki ben kralımKimseler kesemez yolum’Karnın acıkmasın karışmam haBulduğumu bir lokmada yerim

77

EŞEK

Eşek ah sen ne eşeksinBir demez inat edersinKöprü dedin mi geçmezsinDedim ya sen çok eşeksin

MAYMUN

Maymun çita muz ver banaFıstıklı çikolata alayım sanaTarzan gibi benimle de arkadaş olursanAlırım seni çarşı sinemaya

78

KİRAZ

Kiraz, ben güldüm sen de gül birazBir yanın al bir yanın beyazKüpe bile olursun kulağa seni gidi kirazBir tanen kalmaz oysa daha orta yaz

VİŞNE

Adım vişne yüzünü ekşitmeNe olur beni kiraza benzetmeSöyle annene hoşafım’ yapsınOh! bir içtin mi yaz kış ararsın

79

MUZ

Muz, kabuğu sana içi banaBasarsan ayakların kalkar tavanaAfrikalı kardeşine sakız gönderdi FiruzAcele postalasın diye bir sandık muz

DONDURMA

Limonlu, çilekli, sütlü dondurmaBir tadı var ki hiç sormaBiraz soğuksa aldırmaAteşin olur ama aşırma

80

ŞEMSİYE

Şemsiye benek benekDeme ha neme gerekKara bulut bir çıkarsaKoş bul saçak sığınacak

AY DEDE

Ay dede canım dedeSen gökte ben yerdeDar geldi ya dünya gözümeGeliyorum beni bekle

81

MERT

Ben diyeni hemen terk etYüreğine sor öyle zevk etDilleri dilinle kendine dost etİnsan sevilir olunca dürüst, mert

TERAZİ

Terazi, tart beni bazı bazıAblam obur yetmiyor ekmeğin azıAblam gibi olmaya gönlüm olmuyor razıTerazi, tart beni bazı bazı

KİLİT

Adıma kilit derlerKapı kapı kitlerlerAltını, parayı benimle gizlerlerÇok konuşana da ağzını kitle derler

KAVAK UYUR MU?

84

BEN UYURSAM

Ben uyursamKaranlık uyur mu benimle?Düş görürkenYağmur yağar mı karyolama?Ay çok merak ediyorumUyandığımdaPenceredeki çiçek bir parmak büyür mü acaba?

Ben uyursamZürafa’ya varır mı boyum?Dün yine Akça’yı üzdümBüyüdüğümdeGeçer mi bu huyum?Büyüdüğümde bilmem kiYeniden çocuk olur muyum?

85

SEVGİ BÜYÜR MÜ?

Ot gibi çiçek gibiSevgi büyür mü?Dedem gibi ninem gibiSevgi yaslanır mı?Ben kardeşime kıskanmadıkçaSevgi yücelir mi?Afrikalı çocuklar açlıktan ölmedikçeSevgi tanrı kesilir mi?

Sevgi hep uyanık kalmalıGece gündüz nöbet tutmalıKavga kini yenmeliBenden sana geçip taşmalı büyümeli

86

NEDEN?

Pantolon yıkandıkça kısalırBense yıkandıkça büyürümNeden?

Ben çizgi filme bayıldıkçaBabam haberleri izlerNeden?

Kuşlar havada gururla uçarkenBen yerde ayakkabı yırtarımNeden?

Sevgi durup dururkenKin boğar insanlarıNeden?

87

KARAYA KİM BOYAR GÜNÜ BÖYLE

Çiçek bana gülerkenUğurböceği avucumda düş görürkenVe her şey doyumsuzkenKaraya kim boyar günü böyle?

Güvercin bana selâm verirkenÖrdek suya dalarkenArı petekte bal yaparkenKaraya kim boyar günü böyle?

Masallardaki dev büyürkenAyçiçeği güneşe göz kırparkenHer yanı oyunlarla bayram ederkenKaraya kim boyar günü böyle?

Karınca kışlık evini hazırlarkenKırlangıç güneye yol alırkenÖrümcek ağını örerkenKaraya kim boyar günü böyle?

88

GÜNEŞ KARDEŞ

Karanlık basıp da ben uyuyuncaNereye gidersin güneş kardeş?Yatacak karyolan var mıdır?Benim gibi düş görür müsün?

Bir başına ne yaparsın göklerde?Hiç arkadaşın yok mu?Sana masal kim anlatıyor?Masal nedir duymadın mı yoksa?

Okula gidiyor musun?Kalemin defterin var mı?Kırık not alıncaBenim gibi ağladığın oluyor mu?

Aman güneş kardeşBen denize gidinceNe olur benimle gelAnneannem romatizmalı daKum sıcak olsunSonra kova küreğim varİstersen kumlarda beraber oynarız

89

YAĞMUR YAĞMAYINCA

Yağmur yağmayıncaBulutta mı gizlenir?Gülümserken güneş dünyaIsırır mı dudağını kıskançlıktan

Yağmur yağmayıncaUyuklamış olabilir belki deYaş günümde sütbeyaz kurdelemiIslatamıyor diyeHoplar mı yüreği yoksa?

Yağmur yağmayıncaYolu mu şaşırmıştır dersinizAman çaresine bakalım daBuğdaylar, ayçiçekleriSusamış olmasınlar

90

MASAL UYUKLAYINCA

Uykusu gözündeydi Akça’nınMışıl mışıl uyuyacaktıYedi dağ yedi deniz aşarakPeriler sarayına varacaktı

Sarhoş gibiydi gözleri Akça’nınYorganı çekip uyuyacaktıBilek gücünü denesin diyeGöz kırpmadan tek gözlü deve varacaktı

Yumdu yumacaktı gözlerini AkçaHem de bir güzel uyuyacaktıBoğazlayıp kurnaz tilkiyiAl Başlıklı Kız’ın öcünü alacaktı.

Akça uyuyacaktı ya masal istediMasal uyuklamış sen de uyu dedi dedesiAma nasıl olur diye şaşkın şaşkın soruncaSen uyuyunca tüm masallar konuk olacak düşündeBu yanıt ardından Akça hemen uyuklamıştı

91

BİR GECE AY KÜSTÜ AKÇA’YA

Bir gece Akça karyolasına girincePencereden ay baktıBirdenbire kaşını çattıNe oldu dedi AkçaDurup dururkenNe diye küstün?

Bu ne böyle dostum dediSıcak karyolanda uzanmış uyuyorsunBir kez olsun bileHalin nicedir sormazsınÇikolataya sulanınca daUnutmazBenden para ararsınBana küsme ay dostum dedi AkçaBir hiç yere dertlenmeGün olur düşer yolunSana da konuk olurumİstersenBir ay bile kalırım

92

GÜNÜN DE AYAKLARI VAR MI?

Dün pazartesiydiBugün SalıNasıl oldu?

Gün mü yürüdü?Gün mü yürüdü?

Yürüdüyse yoruldu mu?Yürüdüyse, yorulduysaGünün de ayakları olmalı!

Doğru mu?Doğru mu?

93

KAVAK UYUR MU?

Kavak uyur mu?Uyursa nasıl uyur?O da çocuk gibi mi yoksaUyudukça büyür?

Çiçek güler mi?Gülerse nasıl güler?O da çocuk gibi mi yoksaGüldükçe sevilir?

Kuş ağlar mı?Ağlarsa nasıl ağlar?O da çocuk gibi mi yoksaAğladıkça kin tutar?

Ağaç üşür mü?Üşürse nasıl üşür?O da çocuk gibi mi yoksaÜşüdükçe naz kapar?

Barış koşar mı?Koşarsa nasıl koşar?O da çocuk gibi mi yoksaKoştukça coşar?

94

AKÇA ANNESİNE DEDİ Kİ

Ben büyüyünce anneHiç kimseyi kırmayacağımYalandan uzak duracağımEkmeğimi aç çocuklarla bölüşeceğimVe her zaman içinen büyük silahımSevgi olacakSöz!

BEN HEKİM OLURSAM ANNE

Ben hekim olursam anneUyku uyumamHastanın yanındaSabahı sabahlarım

Ben hekim olursam anneYa hastayı iyileştirirYa da söz değilHekimlikten vazgeçerim

95

BEN RESSAM OLURSAM ANNE

Ben ressam olursam anneDünyayı güzelliğeİnsanları sevgiyeBahçe ovalarıYeşile bolluğa boyarım

BÜYÜMESEM OLMAZ MI ANNE

Ben hep böyle küçükKüçücük kalsamBeşikte sallatıpSallatıp uyutsanErken yatıp geçGeç kalksamAnlıyorsun ya işteBöyle küçükKüçücük kalsamHiç büyümesemOlmaz mı anne!

96

AKÇA YAĞMURA DEDİ Kİ

Ben uyurken yağabilirsinDişim ağrıdığında da yağabilirsinAma öbür günler aslaYoksa küserim sana

AKÇA GÜNEŞE DEDİ Kİ

Dün gece uyku gözüne girmemişseBugün erken erken doğmayabilirsinYarın öbür günler de rahatına bakİyi mi

Ama tatilde denize gidinceBir gün değilBir an olsun başucumdan ayrılırsanVay canına!

97

ÇOCUKLAR NASIL BÜYÜMELİ?

Irmağın aktığı gibiBuğdayın boy verdiği gibiEn renkli bir düş gibiÇocuklar büyümeliÇocuklar büyümeli

Anne gülüşü ileÖzgürlük türküsü ileÇikolata dondurmaylaÇocuklar büyümeliÇocuklar büyümeli

98

MUTLULUK NEYE BENZER?

Mutluluk düşe benzerYağmur sonrası gökkuşağınaÇocuk gözyaşınaMutluluk en çok arkadaşa benzer

Mutluluk sevgiye benzerPantolonu yırtılmış çocuğaFıstıklı çikolatayaMutluluk en çokAnnemin bayramına benzer

Mutluluk oyuna benzerBizim küçük Akça’nın boyunaBiten ota, açan güleMutluluk en çok yurdumun bayrağına benzer

99

ÇOCUKLAR SORULSAYDI

Çocuklar sorulsaydıSavaşlar olur muydu?Kin besler miydiİnsan insanaVe buncaToprakBuğdayBereketDurup dururkenAçlık hiç söz konusu olur muydu?

Çocuklar sorulsaydıGök her zaman içinMasmavi kesilirdiYağmur yılda bir ikiSen üç de Konuk olurdu toprağaBuğdaylar boy versin diyeAğlamayı unuturTürküleşirdi insanlar

100

Çocuklar sorulsaydıGeceler de güne dönüşürHiç ara verilmezdi oyunlaraEvren uçtan ucaSınırsızÖzgürBaş tacı sevgi giyerdi

Çocuklar sorulsaydıYalan unutulurGerçek dile gelirdiSözün kısasıBizler adam olurdukAdam!

ÖNCE SEVGİYE DOĞAR GÜNEŞ (1995)

1.Baskı:1995Tan YayınlarıPriştine

Hoşgöröyü Göndere Bayrak Diye ÇekelimBuğday Tanesini Bile Kardeş Payı Edelim

104

GEL DE İSTEMEM DE

Gözlerini açmışsan dünyayaBeşikten sokağa çıkmışsanKalem kitaba gönül vermişsenGelme istemem diyebilir misin hiç bilgiye

Bahara durmuşsa ağaçTürküsünü yakmışsa bülbülGiymişse yemyeşil entarisini doğaGelme istemem diyebilir misin hiç ilkbahara

Bir yanda kinBir yanda kıskançlıkBir yandan da kavgaGel de istemem de sevgiye ve nokta

105

ATTİLÂ’YA NİNNİ

Gözlerin masmavi bir okyanus seninKapatmadan öylesine uyu yavrumBirazdan gözbebeğinden açılıpYelkenimle enginlere dalıvereceğim yiğidim

Gözlerin buz pınar seninKapatmadan öylesine uyu yavrumŞimdi tuzaktan kurtulmuş ürkek bir ceylanGelip kana kana su içecek aslanım

Gözlerin en görkemli bir düş seninKapatmadan öylesine uyu yavrumMasallar yarışa duruverinceBeşik yerine gökkuşağını indireceğim sultanım

Bir güzel uyumayı gör sen hele Merdivenleri çıkıp yıldızları toplayacağım yatağınaAydan bir dileğin olursa çekinme söyleGöklere çıkmışken uğrayıvereyim onun da evine

Melek gibi düşe dalıvermeyi gör sen heleGürültü patırtı kalmaz sessizlik dolar çevreyeMutluluk gemisi başlar sonsuz yolculuğunaDünya döner, değirmen taşı döner, ot büyür sen büyürsün yarınım

106

ATTİLÂ’NIN İLK GEZİSİ

Önce gökyüzüne takılıverdi gözleri Attilâ’nınKesip aldı pasta dilimiymiş sankiPapatyalar selâma durdu eğildiGörkemli bir tablo diyerektenKoparıp derlemedi

Güneşe rastladı kamaştı gözleri Attilâ’nınBu ne sıcak portakal böyle sorup durduKara bulut çıktıArdından yağmur yağdıPortakalı kim yedi diye Attilâ şaşıp kaldı

Ormanın içinden geçtiYeşili giyindi AttilâRüzgârla ilk kez karşılaştıSalkımsöğüte dönüştü saçlarıToz girdi gözlerineAktı gözyaşlarıBabası güncesine not düşürdüAttilâ’nın ilk gezisiAnılara karışmıştı böylece

107

BEN BÜYÜDÜM DİYOR YEŞİM

Artık ben büyüdüm babaBak kapı açmaya varıyor elimDilim dönüyor bir güzel konuşuyorumBeni de okula götürsene baba

Okula gidince boyum çabucak uzar mıOkula varınca beni yabancı sanır mıSelâm verince yüzümdeki neşeyi görür müOkul en güzel arkadaşmış dedikleri doğru mu

108

İLLE SEVGİ

En yükseğe uçan sevgiEn uzağa varan sevgiSevgi insancıl yaşamın tek yılçağı

Köprüler sevgi için yapılırÇiçekler hep sevgi diye açarSevgi mutluluğun tek sağlam harcı

Sevgi çocuk gülüşünde yeşerirSevgi gökkuşağından rengin alırSevgi yaşamın tek gerçek düşü

109

ÖNCE SEVGİYE DOĞAR GÜNEŞ

Sevgi tandan önce ağarırBeşikte uyuyan bebeğe özenirSalıncak diye gökkuşağında sallanır

Sevgi erdeme önce varırÇocuk gözyaşıyla yarışırBahara duran ağaçta kuş diye tüner

Sevgi karanlıkta aydınlanırGüvercinle gökleri paylaşırKıraç toprakta gül diye açar

Sevgi savaştan çok önce gelirDosttan dosta giden köprüde nöbet tutarÖyle bir şey ki öz kardeşten bile çok sevilir

Önce sevgiye doğar güneşTüm aynalar sevgi en güzel derKitapların hepsinde sevgi ilk ders

110

İNSAN

İnsan dediğin zamanı aşmalıBilgiyi silah diye kuşanıpTarihe damgasını vurmalıDizginler elindeYengiden yengiye koşmalı

İnsan dediğin erdem pınarıVarmaz kötüye sapmaz eğriyeGönlünü kaptırır insancıl gerçeğeİnsan dostluk kovanında kutsal balSen de bu yolda kalBu baldan al

111

GERÇEK

Gerçek hiçbir engelde diz çökmeyenTek başına savaşan bir ordudurGerçek tüm insanlığınVarması gereken biricik limandır

Pürüzsüz pak bir aynadır gerçekSevginin can komşusuKimliğimizin en geçerli adresi

Bir ve gerçekİşte zenginlikAman gerçekten el çekmeyin siz

112

SÖZ

Söz mertçe bir sözse eğerTa yüreğe varırDeler duvarıEritir demir çeliği

Söz sözcüğe benzemezseTut ki seldirEsen sert bir kasırgaDerin kapkara bir kuyudur

Bir muştuyu fısıldarsa sözHer yanı bahara kesilirHoplayıp zıplarsın neşedenNe olur bir söz söyle bana incitmeden üzmeden

113

OZAN

Kaynak başında nöbet durandır ozanGece yazan gündüz yazan içli içli saz çalanOzan güzelliğin özünü yakalayandır

Gerçek ozan yaşlanmaz hiç ölmezGökteki yıldızlar gibidir hiç sönmezOzan yüzyıllara meydan okuyan yaşlı çınardır

Sözleri tuzağa düşüren bir avcıdır ozanYelkenle en güzel düşlere kürek sallayanYokuşlara sevgi çuvalıyla tırmanan direngen bir hamaldır

Zamanı aşan yarına koşandır ozanGerçek sofrasında bağdaş kurup lokma yiyenOzan yılmayan dize gelmeyen bileği bükülmeyendir

114

DOST

En güzel güle benzer dostDost susamış toprağa yağan yağmurdurMuştudaKara haberdeÖzlü sözSıcak bir eldir

Ne mevsimler gibi değişirNe ayakkabı gibi yırtılıp atılırYüreğin dert ortağıGönül köprüsüSevgi fışkıran bir volkandır dost

Ne yaparsan yapDostunla huzurda kalDostla geçen yaşamHer gün yeşeren taze bir dal

115

ARKADAŞ

Dur arkadaş yavaşYerinde ağırdır taşAramızda açmayalım savaşDostluk elden gider çatılır kaş

Gerçek arkadaş bulunca koşNe boy tanır o ne yaşDerdini dökersin için olur bir hoşYaşam arkadaşsız bomboşHadi koş!

116

ENGİN

Deniz alabildiğine enginİnsan enginGönülMuhabbet zengin

Yelken engine açılmışGöz dinleniyor engindeKuşlar göklerin enginliğindeDoyum mu olur özgürlüğüne

İnsanlar engin oldukçaDurma gülEngin insandaDostunu bul

Sen enginBen enginAramız hiç olur muGergin!

117

MERT

Ben diyeni hemen terk etYüreğine sor öyle zevk etDilleri dilinle kendine dost etİnsan sevilir olunca dürüst mert

ESİN

Bir resim bin esinEsin kardeşim büyük besinNice olursa olsun yaşıEsinle beslenir her gelen nesil

118

MASAL

Karanlık her yanı boğuncaOyun, çizgi filme doyuncaBaşımı yastığa koyuncaMasal taht tahtıma geçer keyfince

DÜŞ

Bir ceylânın ürkek kaçışıdır düşDenizde engine açılan yelkenMenekşe yaprağında yağmur damlasıGökkuşağında salınan çocuk

MEKTUP

Mektup biraz gözyaşıdırBiraz özlem biraz elyazıdırGurbette garibin tesellisiMuştu haberin baş tacıdır

119

KALDIRIM

Kaldırım, çelme aldım kaldırınAsfaltla döşediler beni anamDünüm var yarınım yokŞinanay da yavrum şinanay

KAPLUMBAĞA

Bir sağa bir solaUsulca yol alır kaplumbağaVarır dağa varır bağaNe soğukkanlıdır şu kaplumbağa

BENCİL

Bencil olma tilki soyundan sayarlarGüven yitirirsinDokuz köyden kovarlarDostların tek tek unuturAdresi yitirilmiş sokağa dönersin

Bir gün olursan bencilSilgiyi al beni silBu sözümü yemin bilBencil!

120

DEDİKODU

Dostluğun yuvası yıkılırArada soğukluk başlarDedikodu kurdu bir işlemeyi görsünSözün, muhabbetin tadı kaçar

Ağacın bahara durması var yaİnsanın erdeme varması var yaSevginin gönüle akması var yaDedikodu senin neyine

Al dedikoduyu sal uzağaVarmasın bizim insancıl konutumuzaGirdik ya çoktan bilgisayar çağına21. yüzyıl eşiğinde değer mi oyalanmaya

121

EL

El dosta uzandıkça yeşerirDal yeşil gönül yeşil sevgi yeşilEl yeşilde yürekleşir

Elin vardığı yeri sel almazEl ele can cana erdemlik işiEller hep güller derlesin gül açsın

Anne eli sevginin bengi seliÇocuk eli hanımeli sevinç yeliEller silaha değil güzelliğe ulaşsın hep

122

OKUL

Okul bir kovandırPetek petek bal verenTadına her çocuk abone

Okul bir şemsiyedirNe kar yağar ne yağmurBilgidir ıpıslak eden öğrencileri

Bilgi durağı sevgi ortamıPeriler değil gerçekler sarayıYarınlara bilet kesilen yerdir okul

123

KİTAP

Aç oku tap bana tapBeni ezber etGerekirse benimle yatBeraber gideceğimiz yollarPırıl pırıl aydınlık

Al beniKitaplıkta üzerine toz kondurmaBir daha bir daha sayfalaSokakla değil benle oyalan

Beni sevSev ki sana cömert olayımÜşütme beni avuçların arasına alSen benim dostum oldukçaYarınlar şimdiden dost kesilir sanaKoş sarıl banaHadi koş

124

GÖZLER

Gün olur gözler beni sev derBana inan bana güven derIlık bir rüzgâr gibi okşar dururUysal uysal bakınca daSanırsın bir göl uyur avucundaPak ve durgun

Gün olur gözyaşını konuklar gözlerKara bulutlar gibiDöküldüm dökülüyorum derHüzün kepenklerini kapatırTa uzaklara dikilir kalırBelki de teselliyi yalnızlıkta bulur

Gün olur ceylân gibi bakarBakar da sultanların bile yüreğini yakarsavaşlara neden olurNice kavgalar doğururYeşil kara elâ gözlerKarasevdalar yoğurur

125

İLLE YEŞİL

Yeşil sevgiye çalarGözler yeşilde dinlenirYeşil göze vurgun çok olur

Yeşil murada ermektirYeşil, biten ot, temiz hava almaktırYeşil ille de yaşamak demektir

Yeşil uzun kavaktırYeşil çınar canlı bir anıttırYeşil, dünya sana çok mu çok açtır

126

ÇİÇEK

Çiçek bir ana yüreğidirKoparırsan solar, gözyaşı dökerÇiçek bahçemizin canlı kilimi

Çiçek eşsiz bir güzelliktirMücevher örneği zenginliktirÇiçek doğanın değişmez kraliçesidir

Çiçek en duygulu bir türküdürÇocuk gülüşü, sevincidirÇiçeğin dili şiir dilidir

127

AĞAÇ

Bir ağaç bahara durmuş bizim bahçedeBen soluk alırımKardeşlerim soluk alırEv soluk alır

Bin ağaç yeşermeye durmuş ormandaOrman soluk alırÇevre soluk alırYaşam soluk alır

Ağaç bize sağlık saçBir parça toprak bile kalmasın çıplak kıraçSenin yanında çocuklar büyür hep güleçAğaç insana en güzel ilaç

128

UÇURTMA

Uçurtma bir çocuk gülüşüdürYükseldikçe göklerin yüreğini çalanBelki de özgürlüğün en yakın arkadaşıdır

Maviliklere açılan bir yelkendir uçurtmaMasalların en güzeline benzerUçurtma bulutların kıskandıkları telli duvaklı bir gelindir

Bir kere de ben uçurtma olsamBembeyaz bulutlar yatağım olsaUçurtma olsam uçsam gönlümce

129

MODA

Moda hep önde yürümektirGüzel, çağcıl görünmekModayı adım adım izlemektir

Modaya uy çağı yakalaModa insanların en sadık tutkusuModa gerektir her boya

Kafamı allak bullak ediyor şu modaHer gün her mevsim bir başkaModa yorgunum ardından koşa koşa

130

GECE

Kapkara bir karanlıktır geceGünün yorgunluğu giderip uyukladığıUzakta sessizliği bozan bir köpek havlamasıdır

Gece uyanık bir baykuşturYıldızların gökte sergilediğiKırk yıllık hatırı olan kara kahvedir

Çocukların mışıl mışıl uyuduğuDüşlerin toptan satışa çıkarıldığıBüyücek bir pazardır gece

Ve böyledirİster inanın ister inanmayınHer yerde Her gece

131

GURBET

Kavalın acı sesidir gurbetTrenden otobüsten gemidenBabanın çocuğa el sallamasıdır

Ayrılığın en acısıdır gurbetSığmaz güne geceye hiç sığmaz Yüreğin bitmez çilesidir

Habire yağan yağmura benzerYolunu şaşırmış kırlangıcaÇocuğun ulaşamadığı bir istemdir gurbet

132

MARAŞ’IN ÇINARI¹)

Maraş’ın çınarıDost seçmiştir kendineBuz gibi pınarı

Maraş’ın çınarıTakmıştır kafasınaPınarla yarışır zamanı

Maraş’ın çınarıBüyüler insanıSöyler masalıYazar bengi destanı

_______________¹)Prizren’de Maraş semtinde tarihi yaşlı çınar

133

KİM NERDE DİNLENİR

Gözler güzellikte dinlenirKırlangıç yuvasındaYeşim düşünde

Yağmur bulutta dinlenirKarınca yuvasındaAyı kış uykusunda

Ateş külde dinlenirKarınca yuvasındaAyı kuş uykusunda

Ateş külde dinlenirYaprak daldaLeylek bacada

Kelebek çiçekte dinlenirÖpücük dudaktaAlkış avuçlarda

134

KİM UYUR, KİM UYUMAZ?

Çocuk uyur, kuş uyur, o güzelim dost uyurAşk uyumaz, sel uyumaz, bir de düşman uyumaz

Yaprak uyur, toprak uyur, akmayınca gözyaşı uyurKalp uyumaz, saat uyumaz, bir de yangın uyumaz

Ayçiçeği uyur, kelebek uyur, düş yorgunu göl uyurKan uyumaz, çağcıl uyumaz, bir de tilki uyumaz

Türkü uyur, oyun uyur, yağmayınca yağmur uyurÖzlem uyumaz, kuşku uyumaz, bir de sınırda asker uyumaz

Tembel uyur, baykuş uyur, esmeyince rüzgâr uyurAşık uyumaz, dertli uyumaz, bir de hırsız uyumaz

Huzur uyur, erdem uyur, Maraş’ın buz pınarı uyurModa uyumaz, müjde uyumaz, bir de ozan uyumaz

135

SEVGİ O DA NEDİR SÖYLER MİSİNİZ

Tarlaya ekip biçilir miAsfalt gibi yollara döşenir miGüneş gibi ışınlarını saçar mıSevgi o da nedir söyler misiniz

Koşuda yarışan at mıdırPınardan içilen buz gibi su mudurVazgeçilmez bir servet midirSevgi o da nedir söyler misiniz

Okulda, üniversitede okunur muPazarda, dükkânda satılır mıTezgâhta kilim gibi dokunur muSevgi o da nedir söyler misiniz

Arının yaptığı bal mıdırGökte uçan özgür kuş mudurDedemin anlattığı masal mıdırSevgi o da nedir söyler misiniz

Bacada yuvan yapan leylek miTelevizyonda izlediğim çizgi film miDoğum günümde yediğim pasta mıSevgi o da nedir söyler misiniz

136

MUTLULUK NEDİR?

Mutluluk bir kuş mudurYarışta sevgiyi geçer mi acabaEn güzel çiçeklere öpücük konduranBenek benek bir kelebek midir

Mutluluk uğur böceğine benzer miMuştuyla arkadaş mıdırAdresini bulum mektup yazsamHer gün bizim de sokağa konuk olur mu

Mutluluk bir bebek midirBastonla yürüyen yaşlı bir amca mıÇiçek olsa saksıya eksemMutluluk odamdan eksik olmasa

137

BARIŞ O DA NE OLUYOR ACABA

Topraktan yeni bitmiş yeşil bir ot muGökkuşağına asılmış uçurtma mıSevgi dolu mektubu taşıyan güvercin miBarış o da ne oluyor acaba

Ders başlıyor diye haber veren zil miİlk harfi öğrenen öğrenci gülüşü müekmeğin bölüşüldüğü sofranın neşesi miBarış o da ne oluyor acaba

Barış karanlığa sığar mı acabaTüm duvarları aşar mıKötülüğe tacını kaptırır mıBarış o da ne oluyor acaba

Evi yurdu nerdedirBankalarda parası var mıdırGüzellikte eşsiz bir melek midirBarış o da ne oluyor acaba

138

BİR GÜNLÜĞÜNE

Bir günlüğüne gülüş yağsa göklerdenBir ömürlük gülüş biriktirirdim hemenNerde hüzün çökmüşse insan yüzüneMektuba atar postalardım aceleHep gülüşle doğsun doğacak tüm günler

Bir günlüğüne sevgi yağsa göklerdenBir ömürlük sevgi biriktirirdim hemenBuluta yalvarır bu isteğimi kırma derdimAl şu sevgiyi yağdır yağmur yerineİnsanlar her zaman için ıpıslak olsun sevgiyle

139

ŞU DÜNYAYI BEN YÖNETSEM

Bir kere de ben yönetsemŞu dünyayı adam etsemRayına oturtup düzene koysamAyağını sıcak, başını serin tutmayıBir öğretsem, bir öğretebilsem

bir kere de ben yönetsemDizginleri alıp yönünü biçsemAyağını denk tutup yürütebilsemana okula götürüp tahta ata bindirsemSonra da harfleri bir baştan öğretsem

Bir kere de ben yönetsemAltını üstüne çevirsemŞımarık huyuna ilaç bulsamGüzelliğe bakmayı öğretsem Şu dünya nasıl da uysal olurdu aman

140

BİR YELKEN OLSAM

Bir yelken olsamYüküm barış olsaDünyanın dört yanınaAçılıp yol alsamO kıta bu kıta deyipGezip tozsamBembeyaz bir yelken olsam

Bir yelken olsamGüzelliğe açılsamGüzellik beni tanır mıYeri yurdu nerdedir ki onunYelkene benzer miBembeyaz bir yelken olsamGüzelliğe ulaşsam

Bir yelken olsamYolcularım martılar olsaYastığımız deniz mavisiYorganımız gök mavisi olsaVe her şey bir düşe benzeseBembeyaz bir yelken olsamMartılar yolumu yönlendirse

141

BÜYÜLÜ BİR ATIM OLSA

Büyülü bir atım olsaAy yoluna düşsemYolda yıldızlarıSaya saya gitsemGece demesemGündüz demesemBüyülü atımlaAya varsamAy dedeye sarılıpDoya doya öpsem

Büyülü bir atım olsaTüm gezegenlerin yoluna düşsemO gezegen bu gezegen diyeHepsini gezebilsemNeler var neler yokBir görebilsemArkadaş bulupDoyasıya oynayabilsemBüyülü bir atım olsaKeşke gidebilsem

142

BÜYÜLÜ BİR BAHÇEM OLSA

Büyülü bir bahçem olsaEkin yerineKitap ekerBilgi biçerdim

Büyülü bir bahçem olsaEkin yerineBeste ekerŞarkı biçerdim

Büyülü bir bahçem olsaEkin yerineKahkaha ekerGülüş biçerdim

Büyülü bir bahçem olsaEkin yerineSevgi ekerHoşgörü biçerdim

Büyülü bir bahçem olsaEkin yerineÖzgürlük ekerBarış biçerdim

143

BİR MUCİZE OLSA

Bir mucize olsaBenim ülkemdeDört mevsim yerineBir tek bahar olsa

Bir mucize olsaBizim sokağaAsfalt yerineÇikolata döşense

Bir mucize olsaBizim bakkaldaGüzellik satılsaYalan yasaklansa

144

BİR YILDIZ KAYSA

Bir yıldız kaysaBizim eve düşseKaryolama girseBenimle uyuyakalsa

Bir yıldız kaysaBizim sınıfa konuk olsaBenimle aynı sırada otursaGelmişken okuma yazmayı da öğrense

Bir de şöyle küçük olsaParmağıma takıp yüzüğüm olsaKaranlıklarda hep yolumu aydınlatsaBir ömür boyu bana uğur getirse

Bir yıldız kaysaBahçemizde dut ağacına asılsaDalları silkeleyip dutların hepsini yeseSonra da gülüp kardeşimi çıtır çıtır çatlatsa

Bir yıldız kaysaDeğişik oyuncakları olsaBir tek ikimiz oynasakKardeşim karşıdan kıskanıp baksa

145

KARINCA ARKADAŞIM OLSA

Okuma yazma bilmiyorMasalı da hiç sevmiyorAma hesapta çok güçlü oEv düzeninde örnekselBirinciliği kimseye kaptırmıyor

Sokak yok arkadaş yokYan yatıp uzanması hiç mi hiç yokKarınca arkadaşım olsa keşkeBen de çalışkan olurdumÇok ama pek çok

146

BABAM

Gazete kitap okur, radyo haberlerini dinlerdiIhlamur, papatya, kuşburnu çayı severdiSessizdi, sakindi, az konuşurduDünya umurunda değil, ahret için yaşadı.

Kur’an okurdu, beş vakit namaz kılardıSevdiği şarkıda gözleri dolardıBembeyaz elleriyle beni okşar severdiMasal anlatır çocuk olurdu

Mutlulukta, acıda kendinden geçmezdiHiç kimseyi incitmezdi kırmazdıDünya malına gülüp geçerdiO gitti Türkçemi yadigâr bıraktı

147

YENİK DÜŞSEM

Yenik düşsemSevgiye yenik düşerimDüşe kalkaHem de hiç düşünmeden

Yenik düşsemÇocuğa yenik düşerimResmi ilanımdırDuymadık demeyin

Yenik düşsemGerçeğe yenik düşerimGerçeği söyleyen dileCan kurban

Yenik düşsemTürkçeme yenik düşerimDilim onurumun bükülmeyen bileği

KİTAPLARA GİRMEYEN ŞİİRLER

150

GÜNLER

Nereye böyle çabukAkıp gidersiniz günlerBir kuru yaprak gibi savruluyor insanNe olurdu azıcık dursanızGeçmişin izlerinde bir gezeydim

Hani o bahar?Durmaksızın koştuğumuzYeşil çimenlerNe yazık akıp gitti o günlerGüzel günler!1970

151

OYUNLARIMIZ

Geride kaldı şimdi o güzel günlerYaşamı gözlediğimiz o pencerelerBüyükken ufaldı birer birerO mutlu günler, çocukluğum

Üzüntü nedir bilmezdikTek bildiğimiz şey Sabahın erken saatlerindenAkşamın geç saatlerine dek süren oyunlarımızdı

Çocukluğumu yitirdim şimdiKörağa Sokağı’nda battı ay ışıklarıKıskanarak seyrediyorum şimdiBuradan geçen güleç çocukları1971

152

KÖRAĞA SOKAĞI

O eski ben değilimYıkık dökük bir halim varHer şey bambaşkaGökleri delen uçurtmam nerelerdeYa bu sokakÇocukluğumun en tatlı günleri yaşadığımKörağa sokağı mı yoksaHayırBu sokak böyle değildi bir zamanlarKaldırımlarında düşüp kalktığım o günlerÖylesine çabuk mu geçti yoksaVezire nineden gizli gizliCamii avlusunda körebe oynadığımızkanayan parmaklarımın acısı bir yanaEvde anamdan yediğim tokatlarZekir Amca’dan yarın veririm diye aldatıpAldığım o şekerli horozların tadı nerdeHayırBu sokak böyle değildi bir zamanlarNeşesi sönmüşÖylesine değişmiş ki1974

153

BİR ÇOCUK GÜLÜMSER

Bir çocuk gülümserSararmış albüm yapraklarındanElleri çapa tutmuşTütün toplamış bir çocuk

Ta buz çaylardan gelir sesiTarla bitimindekiYaban erik ağacı altında uyuyakaldığıTürküsüyle kuşlarınDomates, tuz, kırmızı pul biber, ayranHepsinin tadı hâlâ damağımda

Karadut boyamış yüzünüGelir yeşil çayırlardan koşa koşaEl sallar dertsiz kavgasızMasmavi bir dünyadan

Bir çocuk gülümserSararmış albüm yapraklarından1978

154

BİR BAŞKAYDI

Sabahın erken saatlerinden başlardıMutluluğu o günlerinDüşlerimiz denizler enginliğiVe bahardı dört mevsimdeAçan gözlerimizde çiçek çiçek

Sönmeyi bilmeyen bir mutluluk feneriydiÇocuksu ellerimizde taşıdığımızBir başkaydı sankiKokusu çiçeklerinDoğanınHer şeyin1976

155

YAŞAMDA

Bir ağaç gibi büyümekTaze bir çiçek gibi açmakDuru bir ırmak gibi çağlamakBundan güzeli ne var ki yaşamda1979

156

UZAK BİR GÜZ GÜNÜ

Yüzükoyun uzanmışız bir yeşillikteAvuçlarımıza almışız yüzümüzüGülümsüyoruz

Bahar mı, güz müHangi yılçağda çekilmiş bu resimNe dersin

Üzerimde kahverengi bir palto varGül olmalıUzak, çocukluk yıllarımızdan bir güz günü

Başucumuzda ceviz dallarıKuşlar da oradaAma sessizHiç türkü söylemedenÖylesine duruyorlar

UzakÇocukluk yıllarımızdan bir güz günüYüzükoyun uzanmışız bir yeşillikteAvuçlarımıza almışız yüzümüzüGülümsüyoruz1974

157

BİR ŞEY

Bir şey vardı gözlerindeYeşili yeşilMaviyi mavi gördüğüBir şey

Bir şey vardı ellerindeTutam tutam menekşeGüller derlediğiBir şey

Bir şey vardı dudaklarındaTatlı tatlı konuştuğuTürküler çığırdığıBir şey

158

YAĞMURLARCA YAĞMALISEVGİ DİYE

İlk ve son dersteSevmeyi öğrenmeli her günVe sevgi diyeYağmurlarca yağmalı taşa toprağaTarlada ekini, bahçede çiçeğiSevgiyle sulamalıHalayı sevgi çekmeli yaşamdaKoşularda menzil sevgi olmalıSevgiye kıskanılmalıİlle de kıskanılacaksaİnsan sevgiye yakışırHarcı sevgiVarlığı sevgiDüşü sevgiAnne sevgidirKöprü sevgiÇiçek sevgiYolun başındaYolun sonundaBekleyen karşılayanSevgi olmalı

159

Beşikte uyuyan çocuğaNinniler sevgiyi dile getirmeliMasal diye çocuklaraSevgi anlatılmalıAkan çeşmelerÇağlayan şelalelerGünü muştulayan horoz sesleriSevgiyi anımsatmalıSırtı yere değmeyenBileği bükülmeyenBitmeyen şiirBitmeyen kitapÇizilmemiş resimSevgidir çocuklar sevgi!1997

160

BİR SOKAK VERİN BANA

Bir sokak verin banaYeşiline, çiçeğine hayran olayımAraba, kamyonların geçmediğiEgzoz kokularının kokmadığıBir sokak verin bana

Bir sokak verin banaUçurtmaların uçurulduğuSaklambaç oyunun oynandığıBarış türkülerinin yakıldığıBir sokak verin bana

Bir sokak verin banaBütün dillerin konuşulduğuTürkçemin buram buram tüttüğüHoşgörünün, sevginin baş tacı edildiğiBir sokak verin bana

161

Bir sokak verin banaYoluna papatyalar ekeyimKırlangıç, güvercinlerden huzur sorulsunDeniz kokusunu getirsin martılarBir sokak verin bana

Bir sokak verin banaDünya çocuklarının buluşma yeri olsunŞairlerin şiir yazdığı, bestecilerin beste yaptığıRessamların mutluluğun resmini çizdiğiBir sokak verin bana1999

162

ŞİİR DEDİĞİN

Şiir dediğin adam gibi olmalıÇocuk gibi pakÇocuk gibi gerçekÇocuk gibi dürüst

Şiir dediğin delikanlı gibi olmalıGözüpek, mertGerektiğinde pamuk gibiGerektiğinde sert mi sert

Şiir dediğin gökkuşağı gibi olmalıYaşamın tüm renklerini içermeliDünyaya, evrene hiç ödün vermedenSevmeyi, ille de sevmeyi öğretmeli

Şiir dediğin dağ gibi olmalıYüzyıllara meydan okumalıAna sütü gibi helâlDilden dile söylenip çağları atlamalı

163

Şiir dediğin söz sahibi olmalıGeçtiği yerlerde kırmızı halılar döşenmeli

Sultanı, kralı selama durmalıŞiir dediğin yüreklerde taht kurmalı

Şiir dediğim kalp gibi güm güm atmalıPatika yollarda değil

Otobanlarda yarışa durmalıŞiir dediğin doğa gibi kendini yenilemeli

Şiir dediğin güzele, erdeme özenmeliYarınım var diye doğmalı

Arı gibi çiçekten çiçeğe özün’ almalıŞiir dediğin çoksesliliğe varmalı

2002

164

BEN SADECE DÜŞÜNÜYORUM BABA

Dünya iki kapılı hanmışDiyor Âşık Veysel amcaDünya hansaHancı kim, baba?

Üzümünü ye bağını sorma diyorlarYemek kolay daSahibine yazık değil mi, baba?

Güldürüp durmuş insanlarıNasrettin HocaGülmek güzel şey deOnun hiç derdi yok muymuş, baba?

Diyorlar ki insan olmak çok zormuşAdam gibi adam olmam içinNe yapmam gerekiyor, baba?

Diyorlar ki doğru söyleyenDokuz köyden kovulurmuşPeki, dolandırıcıların aramızdaNe işi var?!

165

BUGÜN DE POSTACI UĞRAMADI

Bugün de postacı uğramadıTa çocukluğumdan mektup getirecekti oysaKar mı kapattı yollarıSel mi koptuNe diye postacıUğramadı bizim sokağa

Bugün de postacı uğramadıHastalandı mı dersinizBir telaşı mı çıktıSokağımız ıssızKapı çalınmadıNedendir acaba

Bugün de postacı uğramadıÇocukluk hayallerimi getirecekti oysaGülen yüzümüOyun dolu günlerimiDertsiz kavgasız dünyamı

166

SEN BENİ OKŞARKEN

Sen beni okşarkenGüneş avuçlarıma konuk oluyor anneAy öpücük konduruyor yanağımaSelâma duruyor salkımsöğütler

Sen beni okşarkenBahçede çiçekler kıskanıyor anneGökleri deliyor uçurtmalarYollara mutluluk çığı yıkılıveriyor

Sen beni okşarken Irmaklar türkü yakıyor anneAkasyalar sen varsın diye kokuyorHer yer bahar kesiliveriyor

Sen beni okşarkenGüvercinler takla atıyor anne El sallıyor tüm yıldızlarBayrammış gibi hoplayıp zıplıyorum sevinçten

Sen beni okşarkenDenizde bir yelken engine açılıyor anneBir martı usulca saçımı yoluyorDüş mü bu gerçek mi bilemiyorum1996

167

ANLAT ANNECİĞİM

Ne diye doğar güneşAy konuk olur akşamlarıKimin için açar çiçeklerBana her şeyi anlat anneciğim

Yaprak yeşil, gök maviDenizler engin, durgun göllerNeden çocuklar sevecen ve şımarıkBana her şeyi anlat anneciğim

Yollar nerde biter, kavga nerdeDost acı söylermişMeyve veren ağaç taşlanırmış nedenBana her şeyi anlat anneciğim1996

168

BEN ÇOCUĞUM DİYE

Kuşlar uçar başımın üstündeKanat çırpar sevgi rengârenkDüşe dalıverir yemyeşil çayırlarSelvi kavaklar türkü yakarBen çocuğum diye

Masmavi göklerde papatyalar açarYarışa durur atlar orman yeşiliyleMasallar yıkanır şelalelerdeGökkuşağını sarar boynunaBen çocuğum diye

Gülsem uçurtma gülerAy güler güneş gülerYol güler uçak gülerBizim ev kahkaha boğulurBen çocuğum diye

Ağlasam gök ağlarGün kararır oyun ağlarGülüş isyan eder, lale boynun eğerAğlasam dünya tersine dönerBen çocuğum diye1996

169

TÜRKÇEM

Bitmeyen özlemim, bengi tutkumYıkılmaz kalem, sönmez ocağımEkmeğim, suyum, havam, yağmurumTürkçem benim soy onurum, gururum

Rumeli kavgam, direngen nakışımDuygusal oyam, vazgeçilmez esinimDünya malım, biricik yarim, ahretimTürkçem benim yaşamım ve anıt evim

Bazen bir ceylânsın ürkek bakışlıBazen bir denizsin azgın dalgalıKimi kez iç parçalayıcı bir türkü Sen hep, ama hep benim paylaşılmaz aşkımsın1994

170

BİR ODAMIZ VARDI

Bir odamız vardıArka bahçeye bakardı pencereleriSabah erkenden güneş doğarÇivit renkli duvarlarındaOyun oynardı benimle

Bir odamız vardıYıldızlar konuk olurdu akşamlarıAy kıs kıs gülerdiTavan arasında masallar uyuklarRüyalarım çiçek açardı orda

Bir odamız vardıÇocukluk fotoğraflarını çektirdiğimKuş olup uçuverdi pencerelerindenEn güzel anılarımı alarak

Şimdi ne o oda varNe o eski evEskiyen anılarlaYapayalnız ve dalgınım1998

171

GÖKDELENLİ ÇOCUĞA

Yeşil yerdeSen gökteYa Oyun Nerde1983

ÇOCUK İŞİ

OynarkenBüyürkenOna özge yaİster ki özdeş andaHem çocukHem büyükHem de oyunOlsun1983

BİRAZ GÖK BİRAZ BULUT

Eski evi yıktılarYerine gökdelen diktilerYeşil kalmadı daÇocuklaraBiraz gökBiraz bulutVerdiler1983

172

CEREN’E

Çalkalanan Balkan’a inat Kara kışlara bana mısın demeden Bir kardelen gibi doğuverdin Dünyaya merhaba dedin ya hani Bütün güvercinler Avuçlarıma doluştu sanki Pastırma yazım oldun Sancılı kalbime salkımsöğüt esintisi Çölde sebil çeşmem Gölde kuğu kuşum Dağda Ceren’im oldun Varsın kırlangıç baharı muştulasın Leylek elektrik direğine yuvasını yapsın Aya gidip gelsin alem Mars’la uğraşıversinler Kazanan kazansın Ömrüme ömür kattın ya sen Dünya malı neyime

Biliyorum Bir yumak gibi Çözülüp geçecek günler Uçurtma, saklambaç oyunu, masallar Senden uzak oluverecek Takvim yıllar sonrasını gösterdiğinde Sen büyümüş Selvi boylu olacaksın Hani o çok sevdiğin Pamuk Prenses masalındaki güzel gibi Pak Türkçenle Kaldırımlı sokaklarda

173

Duvarlara yaslanmış hanımeli Bahçelerde açan ak zambak Dil kavgamın uzanan direnç eli oluvermişsin Zamanın peşini bırakma kızım Üstüne üstüne yürü karanlıkların Aç gözünü ırağı gör Ekmek aslanın ağzındaysa Gözün kırpmadan ulaş ona Yıldızlara var Uzayda kol gez Zamandan önce yürü adımla Koş kan ter içinde koş Yarınların altın anahtarına ulaş

Büyüsen bile Çocuk kalbini yitirme Ceren’im Gönül duvarından Sevgi kerpiçleri eksilmesin Sabrın taşırma Pes etme Adam gibi Erkekçesine Bilek yarışında Al yerini

174

Irmaklar gibi çağla Türküler gibi yarınlara var Balkan sellerinde Şemsiye açmayı unutma gene de Dilin ıpıslak olmasın Kızım! Ceren’ im!

Unutma Çok uzaklardadır deseler de Yanıbaşında olacağım hep Yüzünü okşayan yel Ayaklarına dolanan deniz dalgası Gemi güvertesinde dinlenen martı Yağmur sonrası gökkuşağı Kırlarda açan papatya Pencerende yuva yapan kırlangıç Ben olacağım Ceren’im Ben olacağım Hep yanında olacağım Unutma

175

SEN EMİR VERSEN

Sen emir versenKâğıt gemilerimBir yolunu bulupÇocukluk günlerimiGeri getirir mi anne?

Sen emir versenOyunlarım geri gelseDüşlerim de peşi sıraAsma altında toprağa dayayıp başımıYıldızlara türkü yakarÇekirgeler üzerimde zıplayıp dururken deSinek misali uçanUçakları tek tek sayardım anne

Sen emir versenTahta atım şahlanıpYanıma gelir miydi?Masalları mektuba koyupAdresime ulaştırılır mıydı2006

176

KUMRU

Bir yuvayı selamete atmak içinYavrularını yağmurdanSelden sakınmak içinBir baharı yitirdi kumru

ZOR OLDU

Kuş vurma günahtır dedinKuş vurmadım babaVuranları yadırgadım hep

Mecliste çok konuşma dedinSözünü unutmadım babaGerçek yolunda yürürken çok yoruldum ama

Arkadaşını, dostunu seç dedinGerçek dost bulmak Çok zor oldu baba

177

ARADA BİR

Güneş tembel tembelBaşım üstünde durup bakıyor her günAdam akıllı bir işi yok anlaşılanDiyorum kiRica etsemArada birBenim yerime okula gider miNe dersinAnneciğim

SÖZÜM GEÇSE GÜCÜM YETSE

Bir fabrikam olsa sevgi üretseÇölde deniz olsam her yanı yeşertsemSibir’de güneş olsamKarı buzu eritsemSözüm geçse, gücüm yetse

178

DÜŞÜNÜYORUM DA

Bir evimiz var kutu gibiSabah bir yanınıAkşam bir yanını okşuyor güneş

Ben gülünceBahara duruyor bahçemizde erik ağacıBahar ben miyim yoksa anne

Bir çift güvercin yuva yaptı balkonumuzdaN’olur dikkat edin dedi babamÖdüm kopuyor, uykum kaçıyorGelip yemesin yumurtaları kedi

Düşünüyorum da Hele bir doğsun yavrularÖz kardeşim gibi sevebilir miyim onları anne

179

DEĞİŞMEM

Sevimli yüzün var ya anneGüneş de olsa değişmemHem güleç hem ısıtırGül kıskanadursun değişmem

Gülen gözlerin var ya anneAy da olsa değişmemHem bakar hem can katarsınDünya kıskanadursun değişmem

Sütbeyaz o narin ellerin var ya anneÇiçek de olsa değişmemHem sever hem okşarsınGüvercin kıskanadursun değişmem

Sen varsın ya annemMasal da olsa değişmemHem büyütür hem de adam edersinHer şey kıskanadursun değişmem

180

DÜŞE KISKANAN ŞİİR

Sahilde sandalAğaçlar yeşillenmiş dal dalYalnızlıktan bıkmışsan ayBohçanı alGel de biraz bizde kal

Kovanda balBahçede hardalVar eşeği suya salKutup yıldızı canın bıkkın mıNedir bu halBiraz da Mars’a uğraTeselli bulBirkaç akşam daOrda kal

181

ÖPÜCÜK VERSEM OLMAZ MI ANNE

Çiçeklerin kraliçesi kimdir anneOnların da güzellik yarışmaları var mıKraliçe güldür derler deKaranfil ondan üstün mü yoksa

Lalesi, menekşesi, sümbülüÇiçeklerin binbir türlüsüKoparmaya elim varmıyor nedenseAnneler Günü’nde sana öpücük versem olmaz mı anne

182

KAPLUMBAĞA GİBİ BİR EVİM OLSA

Ne tuğlası var ne kiremidiNe kapısı ne de penceresiKaplumbağa tam dört ayaklıYürüyen canlı bir ev modeli

Ne ayakkabısı var ne çizmesiYağmur kardan da korktuğu yokAceleye gelmez koşmayı bilmezKaplumbağanın sabrı çok mu çok

Kaplumbağa gibi bir evim olsaŞemsiye almaz, güneş gözlüğü takmazdımIsınmak için de kömür odun yakmazdımGökdelen göz kırpar yeşillikte keyfime bakardım

183

DUVAR

Duvar soğuktur anlamı yokturKomşudan dosttan ayıran odurArkadaşlık denen insancıl bağınıKökünden koparıp hiç eden odur

TERAZİ

Terazi, tart beni bazı bazıAblam obur yetmiyor ekmeğin azıAblam gibi olmaya gönlüm olmuyor razıTerazi, tart beni bazı bazı

KİLİT

Adıma kilit derlerKapı kapı kitlerlerAltını, parayı benimle gizlerlerÇok konuşana da ağzını kitle derler

184

BİR GÜN DE NASRETTİN OLSAM

Bazen durup dururkenGarip şeyler geliyor aklımaÖrneğin Nasrettin olsam diyorumBir günlüğüne kahkahaylaKırıp geçirsem dünyayı

Eşeğim olsa tersine binsemKovuk başımda yollara düşsemKoca dünyanın çarkını güzelliğe çeviripSavaşlara, açlığa son verebilsem

Bir gün de Nasrettin olsam

185

ŞAŞIYORUM

Sağ yerine solu giyiyorum ayakkabımınFark etmez ben zaten büyüyorumÇok soru soruyorum usanç oluyorumHuyum kurusun her şeyi bilmek istiyorum

Babama özeniyorum ressam olmak istiyorumArkadaşım şiir yazıyor kıskanıyorumUçak uçuyor ben de uçmak istiyorumBu nasıl iş böyle kendime şaşıyorum

Daha yeni kalktım ki akşam olduGüneşi uğurladım ay doğduSoruyorum bu iş nasıl olduDert etme, günü gelince her şeyi çözersin diyor babam

186

SERÇE DÜŞÜME GİRME BU GECE

Serçe düşüme girme bu geceSen olmak isterim sonraKanadım yokNasıl uçarımUçmadıkça gücenirPatlarım hayda

Çiçek düşüme girme bu geceSen olmak isterim sonraÇölmüş, bozkırmış, taşmışSormamHer yerde açmakHer yerde kokmakİsterim

Barış düşüme girme bu geceSen olmak isterim sonraGücüm yetmezNasıl yenerim ki savaşıYenmedikçe duramamYerim kendi kendimi

Sevgi düşüme girme bu geceSen olmak isterimVe söz hepSevgiye bağlansın isterimBağlanmadıkçaBen hiçbir şey olmak istemem1984

187

ANLAMADIM GİTTİ Yollar nerde başlar hayat nerdeSordum adresi nedir güzelliğinTatlı bir tebessümleBaşını salladı postacı

Kaplumbağa soğukkanlıTavşan ürkekAslan kralAnlamadım gittiNedir bu hal

Ay uzak, yıldızlar çok uzakDeve kambur, tilki kurnazBir kış oluyor, bir de yazBenim saçım kara, dedemin bembeyazBu sorular yoruyor beni biraz

188

ATTİLA BABASINA DEDİ Kİ

Attilâ babasına dedi ki:Bir daha çocuk olmak istiyorum baba!Neden yavrum?Yeşim’e verdiğim kazağıGeri almak için!1993

DOĞA AĞLIYOR, YAZIK DEĞİL Mİ BABA?

Daha çocuğum benGözüm yeşilde, gözüm oyundaBağ bahçe kalmadı oysaBeton her yerdeDoğa ağlıyorYazık değil mi baba!1995

189

BULUT DEDİ Kİ

Bulut bana göz kırptıKeyfin nasıl dediGezmek istiyorsan eğerHadi gel yanıma

Bulut bana söz verdiYağmur yağdırtmam dediGülümsedi el salladıOyununa bak korkma dedi1996

BÖYLE DÜŞ OLMAZ OLSUN

Göklere kilit vurmuşlarDiken diken sarmışlarHer adım başında Bir de bekçi koymuşlar1992

190

ÇOCUKLAR GÜLDÜKÇE

Çocuklar güldükçeMenekşe çiğ damlalarınaAşk ilân eder

Çocuklar güldükçeYıldızlar fenerlerini yakarBahara durur tüm ağaçlar

Çocuklar güldükçeGüneş öpücük yollarGürül gürül çağlar ırmaklar

Çocuklar güldükçeErir yüce dağların yıllanmış karıMutluluğun resmini çizer ressam

Çocuklar güldükçeGüvercinler takla atarSokakların gerçek sahibi belli olur

Çocuklar güldükçeSevgi, hoşgörü tahta geçerOkşar deniz sahillerini dalgalar

Çocuklar güldükçeDünya güldükçeYaşamanın daha bir anlamı olur

191

NE DERSİN

AnneciğimBelki tuhaf amaKiraz ağacındaKiraz değil deŞiir toplayabilsem sepetimeSağa sola bedavadan dağıtsam sonraBir de barış, özgürlükKoyabilsem içineİnsanlığa kötülük edenlerUslanır mıydıNe dersin?

192

DEDEM DER Kİ

Gülmekten kırıp geçirir herkesiYamalı giysisi, yüzünde maskara makyajı Palyaço çocukların vazgeçilmez neşesi

Dedem der kiYaşamı o denli ciddiye almaBiraz da palyaçoya özenÜzülmeye değmez kiBu üç günlük dünyada

Her hareketi sevecenNeşeli, mutlu, babacanAcayip kılıklı sirkin güzdesiDedem haklı Biraz da palyaço olmalı yaşamda

193

ANLAT ÖĞRETMENİM

Telaş içinde herkesBir koşturmacadır sürüyor habireNereye koşuyorlarBu ivedi ne diyeAnlat öğretmenimYaşam dedikleri bir yarış mı yoksa?

Bir yanda çöpten ekmek toplayanlarBir yanda eroin bağımlılarıSevgi, hoşgörüden eser yokAnlat öğretmenimDünyanın sonu mu bu yoksa?

194

ÖMÜR DEDİĞİN II

Ömür dediğin düşsel bir yolBir ahenkBir renkGâh inişGâh yokuşÖmür bir kuşBir kanat çırpışında yitenHa varmış ha yokmuşBir masal O kadar 2000

Zeynel Beksaç’ın şiiri için ne dediler:

197

İhan Berk: Kitabınızın gerek dili, gerekse konulara yaklaşımın-daki içtenlik yalın, övünç verici…

Aziz Nesin: Çocuk şiirlerinizi hemen okudum. Nesin Vakfı çocuklarına da okuttum.(Mektup, 27.11.1987)

Talât Sait Halman: “Vurmazsam Nâmerdim” kitabınızdaki şiirleri zevkle, hayranlıkla okudum. Ne kadar dokunaklı, hik-met dolu, heyecan verici şiirler. Elinize, dilinize sağlık…(Mekt-up,19.06.2000)

Ahmet Tufan Şentürk: Arı bir dil, pürüzsüz bir söyleyiş, sözcükler birbiriyle uyum içinde, çağrışım, insan doğa, ruh ve yürek, işte Zeynel Beksaç’ın şiir dünyası.

Mustafa İsen: Zeynel Beksaç pürüzsüz Türkçesiyle çocuk dünyasına şiir yağmurları yağdırmakta.

Muzaffer Uyguner: Beksaç, ülkemizdeki dil değişimlerini yakından izlemekte ve yeni sözcükleri de ustaca kullanmak-tadır. Sözcük seçiminde ve diziminde büyük çabalar harcadığı anlaşılmaktadır…Onun şiirinde, Türk mutasavvıflarının yolunda olmasının, onların ardından giderek Tanrı sevgisini dile getir-menin gizi yatmaktadır…Beksaç’ın şiirlerinin biçiminde belirli bir ölçü, sürekli bir dize kurgusu, şiirleştirme tutkusu yoktur…Böylece, kalıplar içinde kalmadan, çetrefil dediği o tanrısal sevgisini, insancıl sevgisini şiirleştirmiştir…

Fahri Kaya: On yılda beş şiir kitabı yayımlayan Zeynel Bek-saç’ın şiirimizde önemli bir yeri vardır. O böyle saygın bir yere sadece şiirlerinin daha doğrusu şiir kitaplarının sayılarıyla değil, yazdıklarının taşıdığı değer nedeniyle sahip olmuştur.

198

Necati Zekeriya: Zeynel Beksaç, çocuk şiirimize yeni değerler ekliyor. Kavak Uyur Mu? adlı kitabı bunun iyi bir örneği…(Tan Gazetesi, 21.11.1987)

Feyyaz Sağlam: Çok yönlü bir kişilik Zeynel Beksaç . Başta şairliği geliyor tabii ki. Çevirmen, denemeci, yapımcı, yayıncı ve de ressam…Beksaç, kendisiyle, çevresiyle, çağıyla hesap-laşan bir aydın…Çetrefil Sevda’da dünümüzün, bugünümüzün, yarınımızın, kendimizin, çevremizin, çağımızın, evrenin, tek ke-limeyle insanlığın ortak problemlerini dile getirirken, şairin ol-gunluk çağının mistik bir yaklaşımla örülmüş tadına doyulmaz şiirleri okuyoruz.

Mustafa Ruhi Şirin: Beksaç’ın şiiri insana açılan gökkuşağı bir pencere. Dileyen istediği rengi görebiliyor bu şiirde. Gizli bir mizah var hemen hepsinde. Gıdıklamayan, hoşluk veren bir duyarlılıkta.Kendini okutan şiir için iyi ayarlanmış bir çeşni. Nicelerine.

Necdet Evliyagil: …Her zaman beğendiğim güzel ve anlamlı şiirlerinizden ötürü sizi içtenlikle kutlarım.(Mektup, 08.05.1990)

Nusret Dişo Ülkü: Zeynel Beksaç, şiirimizin sürüncemede bırakıldığı bir dönemde kendi çok zengin şiir dünyasını boş alanlarımıza sere serpe yaydı. Bu zaman ve zemin içinde hissedilmeksizin varlığını süreğen kıldı, yaratıcı özbenliğinin silinmez damgasını vurdu ve vuruyor.

Abdullah Rıza Ergüven: Seçilen sözcükler, onların birbiriyle örgüsü, duruluk, açıklık gibi nitelikleri, kıvılcımlı, gözüpek gi-rişimleriyle bana yeni bir Eluard’ı anımsattı Yugoslavya Türk yazınında. Poul Elluard nasıl ‘toprağa bağlı bir bakış’ı, ‘in-

199

san’ı temel olarak ele almış, savaşımını sürdürmüşse, Beksaç da doğayı, doğadaki insanın durumunu şiirlerine temel edinir. Yalın sözcüklerle gerçekleri kotarıp ortaya koyar.

Mustafa Yalçın: Beksaç’ın şiiri usul akan, yer yer kıvrılan, sürek-li olarak kavuşacağı denizi arayan bir ırmağı andırıyor. Türkçeyi iyi kullanan şair, şiirini gereksiz uzatmalardan da korumuş. Sezgisini ‘kozmik’ diyebileceğimiz duyarlılığıyla birleştirerek, çağına bakan bir birikim içinde kullanan şair, kendi iç duru-munu dışarıya vurarak dış alemi açıklamaya çalışıyor.

Hasan Mercan: Zeynel Beksaç, insancıl davasının, doğruyu yeğleyen kavganın ve bireyden toplucalığa götüren savın ozanıdır…Melodrama değil, dosdoğru dramaya şiir ören, örmekten onur duyan bu ozan şiirinin ne olduğunu bilmesi yanında ondan kendine hal çaresi, yön ve yörünge aranmasın-da şaşmayan, sarsmayan bir usta. Ben aramızda şiir böylesi davacı, böylesi kavgacı, böylesi yarıncı ozana rastlayamadım.

Bayram İbrahim: “Kavak Uyur Mu?” şiir kitabıyla Zeynel Bek-saç’ın çocuk şiirimize de güçlü şiirleriyle girmiş olduğuna iyi bir kanıt ve delil oluyor.

Sevinç Çokum: Beş şiir kitabı bulunan Zeynel Beksaç’ın “Çe-trefil Sevda”sında bizim tekke şiirimizn saf, katkısız mısralarını görebilmekteyiz.

Abdullah Rıza Ergüven (Stokholm, 1994): Ağaca uyumak ey-lemini yükleyip büyük bir içtenlikle çocuk dünyasına açılıyor ve şiirlerinde insanların birbiriyle ilişkisini, yurt sevgisini, yansıtıcı dili ve deyişiyle betimleyen Zeynel Beksaç(1952-), duru, sağlam bir dille örüyor dizelerini…

200

Abdullah Rıza Ergüven (Stokholm): Çocuklara eğilen, onların duygu ve düşüncelerini büyük bir başarıyla yansıtan “Kavak Uyur Mu?” şiir kitabınızı büyük bir beğeniyle okudum: Çiçek bana gülerken/ Uğurböceği avucumda düş görürken/Ve her şey doyumsuzken/Karaya kim boyar günü böyle? Benzeri dü-zeler, şiirler gerçekten düşündürücü, kalıcı, yarınlara ulaşıcı niteliğini taşımaktadır. Sizi yürekten kutlarım değerli dost ozanım.(Mektup, 26.11.1987) Abdullah Rıza Ergüven: “Kavak Uyur Mu?”da Zeynel Beksaç, en has, en güzel sorularla çocukların karşısına çıkıyor. Neden mi? Ağaca, uyumak eylemini yüklediğimiz zaman çocuk- pek doğal olarak yetişkin de!/ hemen düşünmeye başlar. Böylesi ilginç sorular da çocuk dünyasına düşünce aydınlığı bağışlar. “Ben uyursam/Kavak uyur mu benimle?/Düş görürken/Yağmur yağar mı karyolama?/Ve Beksaç, büyük bir coşkuyla pırıl pırıl çocuk dünyasına eğilir. oradan bizlere görevimizi anımsatır:/Çocuklar sorulsaydı/Yalan unutulur/Gerçek dile gelirdi/Sözün kısası/Bizler, adam olurduk/Adam! (Tan Gazetesi, 7 Ocak 1989)

Ahmet Tufan Şentürk: “Kavak Uyur Mu?” Yugoslavya Türk Şii-ri’nin ustalarından Zeynel Beksaç’ın çocuklar için yazdığı şiir kitabının adı…Zeynel Beksaç, çocuk ruhuna sade ve samimi duygularla inebiliyor, yaklaşabiliyor. Küçük bir çocuk okuduğu zaman içinde kendisini bulabileceği bir duygu sergileniy-or şiirlerinde. Türkçe, Zeynel Beksaç’ın dilinde bayraklaşıyor. Sadelik, güzellik, ritim, çağrışım, ses uyumu, duygu, sevgi ve sanat, işte güçlü bir şair, işte güzel bir şiir. Yalnız bu mu? Ki-taptaki bütün şiirleri okurken güçlü bir mıknatısa tutulmuş gibi manyetize oldum. İçtenlikle kutlarım dost şair, kardeş şair Zeynel Beksaç’ı.(Ortadoğu Gazetesi,15 Temmuz 1988)

201

Avni Engüllü: Zeynel Beksaç’ın şiirindeki konu yaşamın ta kendisidir…

Ebubekir Eroğlu: Şiirlerinizdeki bir yapı kurma arzusu, bir şey-leri açığa, aydınlığa çıkarma isteği çok okşayıcı ve çok içten geldi bana. Şiirinizin mahalliliği aşan tarafı en iyi, en güçlü tarafıdır. “Çetrefil Sevda”daki şiirlerin, yalnız Türkçe yazan şair-leri değil, Yugoslavya’nın öteki dillerinde yazanlarını da et-kileyecek güçte olduğunu düşünüyorum…(Mektup, 3 Eylül 1990),

Fahri Kaya: “Çetrefil Sevda”(1990) kitabıyla içsel şiire doğru büyük atılım yapan Zeynel Beksaç, bellekte kolay kalan dizel-eriyle /Beni Yağmura Çağır Unutma/, şiirimizin kozasından çık-masına katkıda bulunmaktadır. Bugün, şiirimizin belkemiğini oluşturan bu şairler, onlardan sonra gelen diğer kalem erler-imizle birlikte, şiirimize yeni boyutlar vermiş ve buna karşı say-gınlığın artması için kimi sanat ve edebiyat ortamları tarafın-dan gıpta edilecek başarılar sağlamıştır.(Sesler Dergisi, Eylül-Ekim, 1991)

Aziz Serbest: Ozanımız kitabıyla(Sevginin Rengini Arıyorsanız) yepyeni, taze ve anlaşılır şiirlerle çıkıyor okuyucu önüne…Bu çok başarılı dizelerle çocuklar tüm yaşantı duyarlılıklarıy-la algılanıyorlar. Çocukları ve dünyalarını şaşılacak somutluk-la algılayan bir ozan Zeynel Beksaç. Çocukların çevreni uçsuz bucaksız dünyaları kapsayacak kadar geniştir. Bu çevreni, nok-ta nokta tarayan ozan, yeni bir öyküleme yöntemini başarıy-la uyguluyor. Bu yöntem, doğal bir anlatım zincirini izleyen, mantıksal söyleyiş sürekliliğine ulaşarak şiirleri başarılı kılıyor… Ozan, çocukluğa olan özlemini de, Gönlü Dağ Yeşili Gök Ma-visi Çocuklar ve Alın Beni Aranıza şiirlerinde dikle getiriyor…

202

Zeynel Beksaç bu kitabıyla, yazınımızdaki önemli ve özgün yerinin altını bir kez daha çizmeyi başarmıştır.

Nuhi Mazrek: Zeynel Beksaç, beğenilir, kolay okunur, öz bir Türkçe ile yazmada aşama gösteriyor. Duyguya ağırlık veri-yorsa da, öz ve biçimde bir bütünlemeyi yaratmada başarılı oluyor. Şiirlerinde biraz somut olmaktan fazla soyuta kaçarak, duygu ve imgede oldukça güçlü dizeler yazıyor.Cumali Ünaldı: …”Çetrefil Sevda” içerik yönünden Yugoslavya Türk Şiiri’nin iyi yerlere geldiğini gösteriyor…(Mektup, 02.06.1990)

Fahri Mermer: …Zeynel’in şiirleri çocuk yaşamının içinden geliyor. Oyuncağından uykusuna, oyunundan kıskançlığı-na kadar çocuk yaşamı konumlanıyor şiirlerde. Şiirler Çocuk canlılığıyla soluk alıyor; hareket var şiirlerin canlılığında Kolay anlaşılır dille yazılmış olmaları da çocuk dünyasını bütünlemiş oluyor… Zeynel Beksaç, çocuk şiirimize değerli şiirler kazan-dırıyor. Bu kitaptaki şiirlerin birçoğu yaşayacaktır.(Tan Gazetesi, 15 Eylül 1990)

Nusret Dişo Ülkü: Zeynel Beksaç’ı tanımayan çocuk yoktur. Şiirleri tam çocuk diliyle yazılmıştır, herkesin anlayabileceği bir dille. Özünde, biçiminde yenilik taşır, kendine özgüdür. Bileşik-likten kaçar, yalındır, bu yüzden şiiri çok sevilir…(Tan Gazetesi, 21 Haziran 1980)

Zehra Pınarses: Manânın maddeden üstün olduğu inancımı daha bir pekiştiren gönül dostluğuyla sunduğumuz “Çetrefil Sevda” isimli çok güzel zarif kitabınız, mesajlarıyla gerçekten beni ve çevremdeki dostları da adeta sevdalısı yaptı.(Mektup, 20 Kasım 1990)

203

Nuhi Mazrek: Beksaç’ın “Çetrefil Sevda”daki şiirleri güçlü di-zelerden yoğrulmuş. Şiirlerindeki konular ne bir rastlantı ne de basit bir duygulanmadan değil, ozan günümüzün baş döndürücü toplumsal değişmelerini, bu değişmeler içinde kaynayan belirsizliği güçlü bir gözlemle şiirine oturtuyor…Bilinçli, ustalıklı bir söyleyişi var. Titiz bir çalışmanın, özlü bir çabanın ürünleri bu şiirler…(Tan Gazetesi, 19.05.1990)

Yılmaz Çongar: “Kavak Uyur Mu?” çocuk şiirleri kitabınızı çok beğendik. Sekiz yaşındaki yeğenim hepsini okudu. Okul-da öğretmenine götürdü. “Çetrefil Sevda” ne kadar iyi bir şair olduğunuzun kanıtı…(Mektup, 26.12.1990)

Fahri Ali: Yerli yazınımızda kendi şiirleriyle ilgi ile izlenen bir şairdir Zeynel Beksaç… Evrensel olmayı becerir ve bunu bir borç olarak bilir. Şiirleri hergünkü yaşamın sesi ile atbaşı ve bir uyum içindedir.

Sevinç Çokum: Zeynel Beksaç’ın Priştine’de basılmış “Çetre-fil Sevda” isimli şiir kitabında, Rumeli Destanı, Rumeli Halayı, Rumeli Gelini, Mevlâna’ca gibi tablolarının renk dünyasını bu-labiliyoruz. Beş şiir kitabı bulunan Zeynel Beksaç’ın “Çetrefil Sevda”sında bizim tekke şiirimizin saf, katıksız mısralarını da görebiliriz: “Tozunu silemedim/Örümceğin ağ ördüğü du-varın/Karıştım tozuna/Ağında ağ ördüm ağlandım/Irmak olup halimce çağladım.” Mevlâna sevgisiyle dolu bir başka şiirinde bu yönü daha iyi seçiliyor: Aş kendini var kendine/Dön Mevlâ-na’ca/Hayra yor düşü yarına/Gör Mevlâna’ca/ Sin içime içime sin/Engin ol Mevlâna’ca/Beni sende bul, beni bul/Çağla Mevlâ-na’ca…”(Türkiye Gazetesi, 27.07.1995)

204

İskender Muzbeg: “Düşünce Usa Durmadı Daha” kapsadığı yirmi şiirle değerli bir yapıt…(Birlik Gazetesi, 26.10.1985)

Atila Er: “Beni Yağmura Çağır Unutma” adlı şiirine öylesine güzel imge yüklemiş ki, dizelerine öylesine güzel anlamlar katmış ki, insan okudukça bambaşka dünyalara gidip-geliyor adeta. Tam bir usta işi şiir derim ben bunun adına. Bu şiiri de-falarca okudum. Okudukça derin bir denize aktığımı hissettim. Bambaşka bulutlara uçtum. Ayağımın yerden kesildiği sanısına kapıldım. Anında çocuklaştım, anında yaşlandım…Yöresellikle ulusallığı özümsemiş ve evrenseli yakalamış bir olarak Zeynel hep bir arayışın içinde olmuştur. Dinamik kalmayı başarmıştır…(Tan Gazetesi, 03.08.1996)

Şecaettin Koka: Şiirleri, arı bir dille ve serbest vezinle yazılmış. Akıntı ve müzik var. İnsanın bu şiirleri sesle okuyası geliyor. Dili ve müziği kendisine özgün şiirimizin zirvesinde yerini sağlıyor. Kendini çocuk şiirinde kanıtladığı gibi, Beksaç’ın yetişkinlere adadığı şiirlerinde de düşünce, duygu ve toplumdaki olaylara olan duyarlılığın gür sesini duyarız…(29.01.1998)

Sabahattin Çağın: Zeynel Beksaç, çocuk edebiyatının önemli isimleri arasında yer almaktadır.

Fahriye İpekçioğlu: Zeynel Beksaç, Yugoslavya Türk Şiiri’nin güçlü sesi. Arı Türkçesiyle, anadili tutkusuyla, kıvılcımlı gözü-pek dizeleriyle, Mevlâna özlemiyle, insan, doğa, yüreklilik, hoşgörü…İşte Zeynel Beksaç’ın şiir dünyası…O, sevgisi, tutku-su ve insanlığı şiirleştirmiş ile bir şiir abidesi.(Derya Dergisi, Ocak-Şubat 2003)

205

Dr.Taner Güçlütürk: Beksaç, şiirde, resimde, müzikte evren-sel bir dile ulaşmak için özen göstermektedir. Akıntıya karşı giden bir şair olmuş, özgürlüğü her alanda aramıştır. Onun için edebiyat, güzelliğe ve özgürlüğe kürek çekmektir. Bu sanat anlayış ve bakışı ile edebi yaratıcılığa soyunan Beksaç’ın şiirleri edebi nitelik ve sanat estetiği açısından olgunluğa erişmiştir. Kendine has bir üslup geliştiren Beksaç, eserleri sanat niteliği açısından Kosova Türk çağdaş edebiyatına ödül getiren bir düzeye ulaşmıştır.

Fahri Kemal Uyar (öğrenci): Zeynel Beksaç’ın Çetrefil Sevda adlı şiir kitabını zevkle okudum. Beksaç’da günlük yaşamın su-larında sıkıntılar gizli, küçük dünyalar, büyük sevinçler, insanın tüm hallerini inceleyen bilinç, gözden kaçırdığımız ayrıntıları öne çıkararak görünür kılan bir üslup. Hüzünlerden gülümse-meyi damıtan ve okuyanı(hele sıkıntılı biriyse) yüreğinden yakalayan usta bir dil, kendine özgü buruk bir mizah anlayışı ve ebediyete ulaşma hazzı ve tasavvuf. Her şey içinde. Zeynel Beksaç’ı bir öğrenci olarak kutluyorum ve çok sevdiğim iki diz-esiyle bitiriyorum:…/Varılacak son/körpe bir başlangıçtır/tatlı belâm

Serap Erdoğan (Öğrenci): Geç de olsa edebiyat için, Türkçe için bu kadar önemli bir insan ile tanışmak beni çok mutlu etti. Hayatını, yaptığı çalışmaları, insanların beğenisine sunduğu eserleri, aldığı ödülleri inceledim ve neden edebiyatımızda bu kadar önemli bir yere sahip olduğunu anladım…Şiirlerinde dili açık, anlaşılır ve de akıcı Bunun nedeni Türkçe’yi iyi kul-lanması. Yazdığı şiirlerini çocuklar için vazgeçilmez nitelikte olduğunu söyleyebilirim. Bu şiirleri okuyan her çocuk kendin-den bir şeyler bulabilir içinde. İçinde kaybolduğu bu şiirlerle çok da eğlenecektir elbette. Benim dikkatimi çeken ise kulağa

206

hoş gelen ahengin ötesinde öğreticiliğin gizlenmiş olmasıy-dı. Yani çocukları yalnız eğlendirmeyi amaçlamayan yazarımız, eğlendirirken bilgilendirmeyi amaç edinmiş kendisine. Bu da alkışa değer bence.