68
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yayın Organı EYLÜL 2015 SAYI: 397 ’NİN SESİ YASED’DEN ‘KOTA MüCADELESiNE TAM DESTEK’ YEŞİL OTOMOTİV SEKTÖRÜ LOJİSTİK İSTİYOR

OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yayın OrganıEYLÜL 2015 SAYI: 397’NİN SESİ

YASED’DEn ‘KotA MücADElESinE tAM DEStEK’

YEŞİL

OTOMOTİV SEKTÖRÜ

LOJİSTİK İSTİYOR

Page 2: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı
Page 3: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı
Page 4: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

UND Danışmanlık ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş Adına SahibiÖmer Çetin Nuhoğlu

Genel Yayın YönetmeniFatih Şener

Sorumlu ve Yazı İşleri MüdürüHatice Hacısalihoğlu

Yayın KuruluAli Çiçekli, Şerafettin Aras,

Eylül2015

24

Nagihan Soylu, Banu Damla Alışan

Yazı KuruluAlper Özel, Evren Bingöl, Muammer Ünlü, Elif Sevim

Haber MerkeziAlpdoğan Kahraman, Berkalp Kaya, Erman Ereke, Gürol Gülbeyaz, İbrahim Çolak, Burak Çığa, Kadir Çirkin

Mali İşler MüdürüMuhammet Haybarlık

Reklam SorumlusuHatice Hacısalihoğlu0212 359 26 00 / 208

Yayına HazırlıkLOCA MEDYA ORG. VE REK. HİZ. LTD. ŞTİ

Genel YönetmenMutlu Doğan

EditörAhmet Doğan

Grafik TasarımErhan Aydın

İletişim0212 579 92 35

ctp baskı ve ciltİstanbul Basım Ltd.Şti0212 603 26 20Eylül 2015

Adres: Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B Blok Cennet / Küçükçekmece - İSTANBUL - TÜRKİYETel: 0212 579 92 35 Fax: 0212 598 47 62 / [email protected] / Yerel ve Süreli Yayın

için

dek

iler

26

20 Taşıma kotaları, giyim sanayi ihracatına getirilmiş tarife dışı engeldir

Temmuz ayında açıklanan ve Türkiye-AB arasındaki ticaret engellerinin her iki tarafta toplam 3.5 milyar euro ticaret kaybına mal olduğunu tespit eden AB etki analizi sonuçları kayba uğrayan sektörlerin gündemine gelmeye başladı.

24 Ayshe, Türkiye ve Fransa arasındaki ticareti artırıyor

48 saatte Türkiye’den Fransa Sete’ye ulaşan Alternative Ro-Ro’ya ait Ayshe adlı gemi, Türkiye ve Fransa arasındaki ticaretin artmasını sağladı. Ayshe’nin gücünü daha da artıracak blok tren taşımaları ile Alternative Ro-Ro sadece Türkiye değil, doğumuzdaki ülkelerle Fransa, Portekiz, İspanya ve İngiltere arasındaki ticarette köprü olacak.

26 BPW, Gebze’de 10 Milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdi

Dünyanın en büyük treyler aksı üreticilerinden olan BPW, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 10 Milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdi. BPW Yönetim Kurulu Başkanı Michael Pfeiffer, 250 bin adetlik treyler pazarı için geldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı.

19 Türkiye’deki yabancı yatırımcılardan da ‘Kota Mücadelesine Tam Destek’ sözü

UND, “Dış Ticaret Sektörleriyle Buluşma” kampanyası kapsamında YASED yetkilileri ile bir araya geldi. UND Başkanı Çetin Nuhoğlu YASED’e UND ile hareket etme çağrısında bulundu. YASED Genel Sekreteri Özlem Özyiğit, 17 Eylül’de İstanbul’da UND–DEİK işbirliğiyle gerçekleştirilecek organizasyon başta olmak üzere, Brüksel’deki muhataplara ve AB ülkelerinin temsilcilikle-rine yönelik ziyaretler ve diğer temaslarda UND’nin yanında yer almak üzere bir yol haritası hazırlanacağını belirtti.

www.locamedya.net

Page 5: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

EditörAhmet Doğan

Grafik TasarımErhan Aydın

İletişim0212 579 92 35

ctp baskı ve ciltİstanbul Basım Ltd.Şti0212 603 26 20Eylül 2015

46 Ülkemiz karayollarında yük taşımacılığı ne kadar güvenli yapılıyor?

50 62

46

61

59

Karayolunda yük taşımacılığının nasıl güvenli yapılacağına dair bilgileri Avrupa mevzuatları ile birlikte incelendiğimizde yerine getirmemiz gere-ken önemli önlem ve uygulamalar olduğunu görüyoruz.

28 İhracat Ağustos ayında 10 milyar 482 milyon dolar olarak gerçekleşti

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ağustos ayı ihracat verilerini Düzce’nin fındıkla bütünleşen ilçesi Akçakoca’da açıkladı.

50 Hopa’da meydana gelen sel felaketini UND yetkilileri yerinde inceledi

HOPA’da meydana gelen sel felaketi hem ülkemizi hem de sektörümüzü derinden yaraladı. UND Yönetim Kurulu Üyeleri Abdullah Özer ve Alişan Topaloğlu felaketi yerinde inceledi.

53 Türkiye’deki yabancı yatırımcılardan da ‘Kota Mücadelesine Tam Destek’ sözü

UND, “Dış Ticaret Sektörleriyle Buluşma” kampanyası kapsamında YASED yetkilileri ile bir araya geldi. UND Başkanı Çetin Nuhoğlu YASED’e UND ile hareket etme çağrısında bulundu.

54 Lojistik firmaları Fortune 500 listesinde yükseliyor

Fortune 500 Türkiye 2015 araştırmasında lojistik firmaları listeyi zorluyor.Netlog, Ekol, Taha, Omsan, Mars, Horoz, Alışan ve Reysaş’ınbulunduğu listede lojistik firmalarının yükselişi dikkat çekiyor.

58 Türk-Irak İşadamları gümrükçülerle buluştuTISİAD heyeti son olarak Mersin Gümrük Müşavirleri Derneği (MERGÜMDER) yönetimini ziyaret etti.

59 Komşuların dış ticaretteki payı giderek azalıyor

Türkiye 2013’te dış ticaretinin yüzde 20’ye yakınını komşularıyla yapıyor-du. Ancak komşu ülkelerin ihracat içindeki payı giderek geriliyor. Yılın ilk 7 ayında komşuların ihracat içindeki payı yüzde 13.8’e kadar düştü.

Page 6: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı
Page 7: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

ÖMER ÇETİN NUHOĞLUUND YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Değerli Dostlarım,

ticArEti engelleyen taşıma kotalarıyla mücadelemiz kararlı-lıkla sürüyor. Gerek medyadan, gerekse derneğimizin ve pay-daşlarının iletişim kanallarından çalışmalarımızı izliyorsunuz. Hem Ankara hem de Brüksel ile yürüttüğümüz temasların meyvelerini almaya başladık. Özellikle Temmuz ayında yayınlanan ve Av-rupa Komisyonu adına Türkiye ile imzalanabilecek bir karayolu yük taşımacılığı anlaşması olasılığını değerlendirdiği ‘Etki Analizi’ sonuçlarının, Türkiye’de kayıtlı araçlara AB ülkeleri tarafından getirilen kısıtlamaların hem Türkiye hem de Avrupa Birliği ekono-misine toplamda 3,5 milyar Euro zarar getirdiğini ortaya koyması mücadelemize çok önemli bir argüman kazandırdı.

Devletimiz adına Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız ve Ekonomi Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili bakanlıkları-mızdan yoğun destek aldığımız mücadeleyi UND olarak “mes-lek örgütleri ve sivil toplum kesimine” de taşımaya çalışıyoruz. Avrupa’da sivil toplumun sesinin daha fazla dinlendiği bir gerçek.

Bu düşünceyle, UND olarak 2015 yaz dönemi boyunca hız kesmeden çalışarak bir dizi etkinlik düzenledik. Düzenlediğimiz bu etkinlikler çerçevesinde sektörlerimizi temsil eden STK’larla buluşarak “Türkiye-AB Karayolu Yük Taşımacılığı Anlaşması Etki Analizi” sonuçlarını ihracatçı sektörlerimizi temsil eden meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarına tanıttık. “UND, Dış Ticaret Sektörleriyle Buluşuyor!” teması altında başlatılan “bilinçlendirme kampanyası” kapsamında, karayolu ile AB ülkelerine taşınan ihraç ve AB’den gelen ithal malların kotalarla kısıtlanmasının Türkiye ekonomisine olumsuz etkileri rakamlarla ve örneklerle anlatılarak, ihracatçılarımızın ve sanayi kesiminin de çözüm çalışmalarına katılmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Kampanyanın startını 19 Ağustos’ta “Uludağ Tekstil İhracatçı Birlikleri (UTİB)” Yönetim Kurulu ile verdik. Uluslararası Yatırım-cılar Derneği (YASED) yetkilileri ile bir araya geldik. YASED’e UND ile hareket etme çağrısında bulunduk. YASED Genel sekreteri Sayın Özlem Özyiğit, Brüksel’deki muhataplara ve AB ülkelerinin temsilciliklerine yönelik ziyaretler ve diğer temas-larda UND’nin yanında yer almak üzere bir yol haritası hazır-lanacağını belirtti. Ülkemizde yerleşik 20 bin civarındaki AB sermayeli şirket bulunuyor. Bu şirketler, ekonomimiz ve ihraca-tımızda büyük bir paya sahip. Avrupa’ya ihracatımızın yarısı bu şirketlerce yapılırken, sadece Alman yatırımcılar ihracatımızın

yüzde 29’unu gerçekleştiriyor. Ancak Türkiye-AB Gümrük Birliği’ne rağmen AB ile karşılıklı ticarette Türkiye’de üretilmiş olan malların serbest dolaşımının engellendiği, ülkemizin nor-malde düşük maliyetli üretim imkânları ve lojistik kabiliyetlerinin taşımalardaki sorunlar nedeniyle erozyona uğradığı herkesin teyit ettiği bir gerçek.

Öte yandan, İtalya örneğinde gördüğümüz gibi, bazı ülkelerin taşımacılarımıza uyguladıkları mantık dışı kısıtlamalar, o ülkelere Türkiye’den giden ihracatın da taşınamamasına yol açıyor. Bu ihracatta payı olan tüm kesimler de bu gecikmeler ve yükselen maliyetlerden mağdur oluyor.

Karayolu taşımacılığının, diğer taşıma modlarının sunamadığı vazgeçilmez rekabet avantajları olan hız ve esnekliğin anlamsız kısıtlamalarla engellenmesinin ne İtalyan ticaret erbabına veya taşımacılarına, ne de Türkiye’nin İtalya ile ticaret yapan kesime faydası olmadığı açık.

Yaşadığımız kayıpları sektörlerimizi temsil eden STK’larımızın ve yetkililerimizin mutlaka öğrenmesi gerekiyor. Onların üyesi olan şirket ve kuruluşların da katılacağı ortak etkinlikler ile bu gerçekle-rin bilinmesini de ayrıca sağlamayı planlıyoruz. İlerleyen haftalarda, etkinliklerimizi AB başkentlerine de taşımaya hazırlanıyoruz. Almanya’da Türkiye ile ticaret yapan kesimler de bu gerçekleri öğrenmeli; kayıpları ortadan kaldırmak için birlikte çalışmalıyız.

Öte yandan, bizi çevreleyen bölge, savaşlar, siyasi karmaşa içinde bir ateş çemberine dönüşürken; sektörümüz bu durumda en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyor. UND olarak, gerek hızla büyüyen mülteci sorunu, artan terör faaliyetleri, gerekse kü-resel ekonomideki olumsuz gidişat karşısında sektörümüzün yeni mağduriyetler yaşamaması için de ilgili merciler nezdinde uğraş vermekteyiz.

Bu vesileyle, ülkemizde son dönemde artışa geçen vahim terör olaylarından duyduğumuz üzüntüyü ifade ederken; şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyor; tüm vatandaşlarımızı, milletçe en büyük hasletlerimizden biri olan birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu korumaya davet ediyorum.

Saygı ve Sevgilerimle...

BAŞYAZI

Page 8: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

8

Eylül 2015

Page 9: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

Editör’den

Merhaba,türKiYE, yıllardır AB’nin ülkemize takındığı olmusuz ve korumacı gümrük tavrını eleştiriyor. Kimi uzmanlar, AB gümrü-ğünden çıkmamız gerektiğini ifade ederken kimi uzmanlar ise işi daha vahim bir boyuta taşıyarak “zaten biz bu birliğe aslında hiç üye olmadık ki çıkabilelelim” diyor. Ülkemiz ile Gümrük Birliği arasında yaşanan bu sorunlar devam ederken kimi uzmanlar Türki Cumhuriyetler’i de kapsayacak şekilde Avrasya Birliği’nin kurul-ması gerektiğine vurgu yapıyorlar. Avrasya Birliği, yanı başımızda, ciddi bir kriz içinde olan Avrupa Birliği’ne karşı güçlenen bir blok olma yolunda. Avrasya Birliği fikrinin öncülerinden olan Kazakistan Cumhur-başkanı Nursultan Nazarbayev şimdiye kadar Türkiye’nin de bu birlikte yer alması gerektiğini birçok kez vurgulamıştı. Kazakistan, Rusya ve Belarus’un kurduğu Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) Ermenistan’ın ardından tam üye olan Kırgızistan ile Kazakistan arasında gümrükler kaldırıldı. Tüm yasal ve teknik prosedürlerini tamamlamasının ardından 8 Mayıs’ta Avrasya Ekonomik Birliği’ne tam üye olan Kırgızistan ile Kazakistan arasındaki Ak-Jol, Çaldıbar, Ak-Tilek, Ken-Bulun, Tokmok, Karkıra, Çon-Kapka ve Kayındı sınır kapılarında görev yapan gümrük memurlarının görevi de sona erdi. Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev, Avrasya Birliği ile iki akraba halk arasında hiçbir bariyerin olmayacağını ifade etti. Nazarbayev, iki ülkenin ve iki halkın arasında sıkı işbirliğe sahip olduğunun altını çizerek, sınırdaki gümrüklerin kaldırıldığını halklar arasında serbest ticaret ve işbirliğinin olacağını vurguladı. Dünyadaki ekonomik krizin Avrasya Ekonomik Birliği üye ülkelerin ekonomisini olumsuz etkile-diğine işaret eden Nazarbayev, Kazakistan’ın bu yıl, Kırgızistan’a 51 şirketle bir buçuk milyar dolar yatırımda bulunduğunu anımsatarak, fabrika kurduklarını söyledi. Kırgızistan’ın tatil merkezi Çolpon-Ata kenti ile Almatı kenti arasındaki mevcut 480 kilometrelik karayolunu 250 kilometreye düşürmeye yönelik yeni yol çalışmalarına başlamak istediklerini söyleyen Nazarbayev, Avrasya Birliği ile kazan-kazan ilişkisinin yürütüleceğinin de altını çizdi. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev de, Kırgız ve Kazak halkların arasında sınır ve bariyerlerin olmaması dileğinde bulunarak, Orta Asya’da birbirine en yakın iki halkın bu birlik sayesinde daha da güçleneceğini söyledi.

Avrasya Ekonomik Birliği’nin gerekliliği ile ilgili fikri, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in 29 Mart 1994 yılında Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’ni ziyareti sırasında ilk kez dile getirmişti. Kazakistan tarafından projelendirilen düşünce 1994 yılında bölge ülke-leri ile paylaşıldı. Bir entegrasyon projesi olan Avrasya Ekonomik Bir-liği, Rusya ile Belarus arasında 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması ile başlangıç yaptı. 2000 yılında Rusya, Belarus, Kazakis-tan, Kırgızistan ve Tacikistan, Avrasya Ekonomik Topluluğu’nu (AET) kurdu. 2010 yılında, Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında gümrük birliği kurulmuş ve bu üç ülke aralarında yoğun ekonomik entegrasyo-na başlamıştı. Gümrük Birliği’ni oluşturan üç ülkenin liderleri 29 Mayıs 2014’te, Avrasya Ekonomik Birliği’nin kuruluşuna ilişkin anlaşmayı imzaladı. Avrasya Ekonomik Birliği’nin kuruluşuna ilişkin anlaşma ise 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Avrasya Ekonomik Birliği, Avrasya coğrafyasındaki ülkelerin pek çok ülkeyi kapsayacak şekilde, Avrupa Birliği’ne benzer uluslararası bir birlik yapma hedef-leniyor. Avrasya Ekonomik Birliği anlaşması ile birlik üyeleri arasında mal, hizmet, sermaye ve iş gücü dolaşımının serbest hale gelirken, birlik ülke vatandaşları diğer üye ülkelerde de aynı hukuk ve haklara sahip oluyor.

UND, Avrasya Birliği ile ilgili olarak uzun yıllar öncesinden itibaren Avrasya Birliği fikrini ileri sürmüştü. Bu yönde ciddi çalışmalar gerçekleştiren UND’nin öngörülerinin çok güçlü olduğunun burada bir kez daha altını çizmekte fayda var. UND’nin çalışmalarının kamu açısından da iyi etüt edilmesi gerektiğini düşüncesindeyim. Avrasya Ekonomik Birliği’nin ülke-mize çok önemli katma değerleri sunacağını düşünüyorum. Uzun vadeli projeksiyonel bakış açısı ile plan ve programlar geliştirmek gerekiyor. Türkiye’nin ticari anlamda bölgesinde daha aktif ve lider konuma yükse-lebilmesi için kamu-özel sektör iş ve güçbirliği şart. Avrasya Birliği’nde Türkiye’nin ‘profesyonel paydaş’ olarak bulunması gerekiyor. Tarihi ve kültürel birlikteliğimiz olan bu ülkelerle kazan-kazan felsefesi doğrultusun-da rasyonel ilişkiler geliştirebilmeliyiz. Avrasya Birliği’nin kazanımları saye-sinde Avrupa Birliği’nde de elimiz güçlenecektir. Bu, tarihi altın fırsatların iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar, hoşçakalın.

Fatih ŞENERUND İcra Kurulu Başkanı

“UND, Avrasya Birliği ile ilgili olarak uzun yıllar öncesinden itiba-ren Avrasya Birliği fikrini ileri sürmüştü. Bu yönde ciddi çalışmalar gerçekleştiren UND’nin öngörülerinin çok güçlü olduğunun burada bir kez daha altını çizmekte fayda var. UND’nin çalışmalarının kamu açısından da iyi etüt edilmesi gerektiğini düşüncesindeyim. Avrasya Ekonomik Birliği’nin ülkemize çok önemli katma değerleri sunacağını düşünüyorum. Uzun vadeli projeksiyonel bakış açısı ile plan ve prog-ramlar geliştirmek gerekiyor. Türkiye’nin ticari anlamda bölgesinde daha aktif ve lider konuma yükselebilmesi için kamu-özel sektör iş ve güçbirliği şart. Avrasya Birliği’nde Türkiye’nin ‘profesyonel paydaş’ olarak bulunması gerekiyor. Tarihi ve kültürel birlikteliğimiz olan bu ülkelerle kazan-kazan felsefesi doğrultusunda rasyonel ilişkiler geliştirebilmeliyiz. Avrasya Birliği’nin kazanımları sayesinde Avrupa Birliği’nde de elimiz güçlenecektir. Bu, tarihi altın fırsatların iyi değer-lendirilmesi gerekiyor.”

Saygılarımla…

Page 10: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

10

Eylül 2015

UND’den

UND, yabancı araçların usulsüz taşımaları konusunda bakanlık temsilcileriyle bir araya geldi

26 Ağustos’ta Ulaştırma, Deniz-cilik ve Haberleşme Bakanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda yabancı plakalı araçlar tarafından yapılan usulsüz taşımaların engellenebilmesi adına mevcut belge kontrol uygula-maları, alınabilecek ilave tedbirler ve kontrol uygulamalarının verimliliğinin arttırılması konuları ele alındı. Güm-rük ve Ticaret Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, TOBB, TİM, UND, UTİ-KAD, UKAT’ın temsilcilerinin katılım sağladığı toplantıda, yabancı araçlar tarafından gerçekleştirilen usulsüz taşımaların devam ettiği ve ülke ola-rak Türk taşımacılarının pazar kaybı-na sebebiyet vererek haksız rekabet yaratan söz konusu usulsüzlüklerin acilen engellenmesi gerektiğinde fikir birliğine varıldı. Yurtdışında ülkemiz araçlarına yönelik kontroller ve buna bağlı olarak kesilen yüksek cezalar ele alınan bir başka gündem mad-desi olurken, Türk taşımacılarının her geçen gün artan mağduriyetinin giderilmesi ve mevcut şartlarda daha sağlıklı rekabet koşullarının sağlan-

ması amacıyla: Yabancı araçlara yö-nelik kontrol uygulamalarında daha sağlıklı sonuçlar verecek etkin kont-rol mekanizmalarının hayata geçiril-mesi, yurtdışında olduğu gibi olası usulsüzlüklerde cezai müeyyidelerin uygulanmasının sağlanması, yurtdı-şında olduğu gibi yol kenarı denetim istasyonlarında, yabancı araçların ta-şıma evraklarının kontrol edilmesinin

sağlanması gibi zorunluluklar UND tarafından tüm kurumlara iletildi. Karayolu Düzenleme Genel Müdürü Mustafa Kaya’nın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı heyetine Hakan Dalçık başkanlık ederken, UND heyetinde Genel Sekreter Nagihan Soylu ve İcra Kurulu Üyesi Erman Ereke yer aldı.

Erbil başkonsolosumuz UND’yi makamında kabul etti

Irak, Türkiye’nin ihracatında taşıma hareketi temel alındığında en yoğun taşımacılık faaliyetinde bulunulan birinci ülke. Türkiye’nin değer bazında dış ticaret hac-mine bakıldığında ise 11. sırada

yer alarak, ülkemiz ekonomisi ve taşımacılığı için hayati bir öneme sahip. Habur Sınır Kapısı da yılda yaklaşık 600 binin üzerinde ihracat araç çıkışı ile dünya üzerinde en yoğun araç çıkışının gerçekleştiği

sınır kapılarından biri. Bu önem doğrultusunda, UND Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Yıldırım 30 Ağustos 2015 tarihinde Kuzey Irak’ta Türk diplomasi dünyası-nın önemli isimlerinden biri Erbil Başkonsolosumuz Mehmet Akif İnam’ı makamında ziyaret etti. Irak taşımaları, taşımacılarımızın karşı-laştığı sorunlar, çözüm istişareleri ana başlıklı toplantıda sektörümüz için bir çok önemli konu üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Ticaret ataşeliğimizin Irak yerel taşımacılık hukuku hususunda Türk taşımacılarının bilgilendiril-mesi amacıyla UND ile koordineli çalışma kararı sektörümüz için önem arz eden gelişmelerden biri. Toplantıda UND, Irak’ta karşılaşı-lan kaza ve bunun gibi olaylardan doğan Türk taşımacılarının kanuni sorunları ve sorumlulukları konu-sunda Başkonsolosluğumuzdan bilgi ve destek talep etti.

Page 11: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı
Page 12: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

12

Eylül 2015

UND’den

IRU Ortadoğu Başdanışmanı Rani Wehbe UND’yi ziyaret etti

IRU Ortadoğu Başdanışmanı Rani Wehbe ve IRU İstanbul ve Bölgesi Daimi Temsilcisi Dr. Kadri Özen’den oluşan IRU Heyeti UND’yi ziyaret etti. Dernek merkezindeki görüşmede Körfez İşbirliği Ülkelerinde TIR sistemi ile ilgili yaşanan son gelişmeler, İran transit güzergahında yaşanan

sorunların IRU şemsiyesi altında çözülebilmesi ve Suriye ve Irak’taki çatışmalar nedeniyle tıkanan karayolu transit güzergahlarına alternatif güzergahlarla Ortadoğu ülkelerine yönelik ticaretimizin sürekliliğinin sağlanmasını içeren önemli gündemler istişare edildi. UND’nin Hazar Denizi geçişlerinin

kolaylaştırılması amaçlı girişimleri gibi alternatif transit güzergahların geliştirilmesi yönünde gösterdiği çabaların IRU tarafından dik-katle takip edildiği gözlemlenen toplantıda, IRU ve UND’nin transit güzergahlar üzerinde yaşanan sorunların çözülmesi için işbirlik-lerini artırması hususunda karara varıldı. UND, genişletilme çalış-maları sürdürülen Gürbulak Sınır Kapısı’nın yakın zamanda ger-çekleştirilmesi planlanan açılışına IRU’yu davet etti. Toplantıya UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Evren Bingöl ve İcra Kurulu Üyesi Alpdoğan Kahraman’ın katılım sağladı. Rani, toplantıda IRU’nun yeni stratejisi kapsamında ülkemiz ve Ortadoğu ülkeleri arasında ger-çekleşen taşımaların arttırılması ve kolaylaştırılması için UND ile daha fazla ortak proje gerçekleştirme hedefini aktardı.

UND, İsviçre Başkonsolosluğu ile Türkiye-AB Kota engelini ve vize sürecini masaya yatırdı UND ile İsviçre Başkonsolosluğu yet-kilileri arasında 27 Ağustos’ta gerçek-leştirilen görüşmede, AB ile ülkemiz arasında karşı karşıya kalınan karayolu taşımacılığı sorunları ve vize sorunları gündeme getirildi. Gerçekleştirilen toplantıda AB ülkelerinin ülkemiz taşı-macılarına uygulamakta olduğu kota engelinin Türkiye-AB ticaretine uygu-ladığı zararlara vurgu yapılarak, bu ko-nuda UND’nin Avrupa Komisyonu ve ilgili muhataplar nezdinde yürüttüğü çalışmalar ve “Türkiye-AB Karayolu Taşımalarının Serbestleştirilmesi” konulu etki analizi sonuçları hakkında bilgi verildi. Özellikle transit taşımalar-da uygulanan kısıtlamaların, sadece Türkiye-AB ticaretini değil, aynı zamanda Türkiye-İsviçre ticaretini de olumsuz etkilediği, örneğin İtalya’nın yıllardır artmayan transit kotasının karşılıklı ticareti ve Türkiye’de üretim yapıp İsviçre’ye ihraç eden firmaların ticaretini de kısıtladığı konusunda mutabakat sağlanan görüşmede, AB tarafı ile yürütülen temaslarda İsviçre ile AB arasında imzalanmış olan kara taşımacılığı anlaşmasının da önemli

bir referans olabileceğinden hare-ketle, İsviçre-AB arasında uygulanan model hakkında ayrıntılı bilgi talep edildi. Görüşmede gündeme getirilen bir diğer husus da, Türkiye’de kayıtlı profesyonel sürücülerin Schengen vize temini sürecinin kolaylaştırılması için başkonsolosluk ile yapılabilecek işbirlikleri oldu. Vize işlemlerinde sü-rücülerimizin yaşadığı mağduriyetler, UND’nin AB ve ilgili bakanlıklarımız nezdinde takip ettiği girişimlerle birlikte paylaşılırken, Başkonsolos bu konuda genel olarak olumlu bir yaklaşım sergi-ledi. Sürücü vizelerinin kolaylaştırılması

için UND’nin üye firmaları adına bazı sorumlulukları üstlenebileceği belirtile-rek, karşılıklı işbirliği ile Başkonsolos-luğun vize süreçlerinin kolaylaşması-na da katkı sağlayabilecek olasılıkların değerlendirilmesi konusunda karşılıklı mutabakata varıldı. Toplantıya İsviçre Heyetini temsilen, Başkonsolos Mo-nika Schmutz Kırgöz, Vize Konsolosu Ralph Steinegger ve Ticaret Ataşesi Mehmet Yıldırım katılım gösterirken, UND’yi temsilen ise UND İcra Kurulu Başkan Yardımcıları Alper Özel ve Evren Bingöl ile uzman Kadir Çirkin katıldı.

Page 13: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

13

Eylül 2015

Page 14: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

14

Eylül 2015

UND’den

Bolu çalışma grubu toplantısı gerçekleştirildi Bolu Çalışma Grubu Toplantısı 4 Eylül’de Hanmahall Restaurant’da yapıldı. Toplantıda Bolu Organi-ze Sanayi Bölgesi’nde Gümrük müdürlüğünün de içinde yer aldığı geçici depolama tesisi ve TIR Parkı Projesi, Transit TIR’lara konaklama yeri zorunluluğu, UBAK Belgesi ile Bulgaristan üzeri gerçekleştirilen ta-şımalarda Bulgaristan Geçiş Belgesi Tahsisi vb. konular görüşüldü. Top-lantıya Hüseyin Çelikcan (Hasano-ğulları), Kadir Kahveci, Bayram Şen (Pay.Nak.), Cemalettin Tut (Kartal Loj.), Tarık Abacı (Abant), İbrahim Çelikbaş (Köroğlu), Turgut Türk (Trans 14), Suphi Gürcan (Gürcan Trans), Ertan Perçin (Bolkar), H. Er-

can Albayrak (Albayrak Loj.), Engin Ergin (Özay Nak.), Murat Kayman (Öz-Kaan), Mustafa Yılmaz (Kö-

UND, AB Bakanlığı Müsteşarı Engin Soysal ile Karayolu Kotalarının Etki Analizi Sonuçlarını ve Brüksel Planları’nı görüştü 26 Ağustos’ta Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Engin Soysal’ı makamında ziyaret eden UND Heyeti, Türkiye-AB ticaretine zarar veren taşıma kotaları konusun-daki hukuki ve resmi girişimleri sonucunda kaydettiği gelişmeleri aktardı. Avrupa Komisyonu’nun kota konusunda AB ülkelerinden yetki almasında önemli bir araç sağlayacak ve hem AB’nin hem Türkiye’nin kotalar yüzünden top-lam 3,5 milyar euro ihracat kaybı yaşadığını ortaya koyan “Karayolu Kotaları Etki Analizi” sonuçlarının değerlendirilmesinin önemini pay-laştı. Tüm üretim ve ihracat sektör-lerimizi etkileyen taşıma engellerinin kaldırılması amaçlı çalışmalarda AB’li muhataplar ile etkin iletişim kurulmasında bakanlığımızın kilit ro-lünü vurgulayan UND heyeti, özel-likle 20. yılına girmek üzere olduğu-muz Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerinin 2016’da başlayacak olmasının bu tür sorunların gündemde tutulması için Türkiye tarafına önemli bir fırsat verdiğini ifade etti. Bu süreçte Türkiye’deki tüm ilgili bakanlıklar ve meslek örgütlerinin tam bir eşgü-düm halinde hareket etmesinin çok önemli olduğunu belirten UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener,

kamunun ilgili mercileri tarafından Brüksel ile yapılacak her temasta ve ilgili her platformda kota ve sü-rücü vizeleri sorunlarının gündeme getirilmesinin de önem arz ettiğini ekledi. 17 Eylül’de İstanbul’da UND ve DEİK organizasyonunda gerçekleştirilmesi planlanan “Güm-rük Birliğinin Değerlendirilmesi” konulu seminer başta olmak üzere, gelecekte Türkiye’de ve Brüksel’de gerçekleştirmeyi planladığı ça-lışmalar için Bakanlıktan somut

katılım ve destek talep eden UND Heyeti, bu süreçte bakanlığımız ile işbirliğine hazır olduğunu ifade etti. Görüşmede AB Bakanlığı tarafın-da Müsteşar Engin Soysal, Tek Pazar ve Rekabet Dairesi Başkanı Lale Çelik katılım sağlarken, UND Heyetinde İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Yönetim Kurulu AB Danışmanı Can Baydarol, İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Evren Bingöl ve Ankara Bölge Temsilcisi Halil Ilgaz yer aldı.

kez), Şaban Özcan (Türkcan) ve UND Bolu Bölge Temsilcisi Nusret Özarslan katılım sağladı.

Page 15: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

15

Eylül 2015

Page 16: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

16

Eylül 2015

UND’den

UND heyeti Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı’yı makamında ziyaret etti UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cavit Değirmenci ve İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Güm-rük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı’yı makamında ziyaret etti. Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı’ya yapılan ziyarette, UND’nin her türlü işbirliğine hazır olduğu ifade edilerek sektö-rümüz adına görevinde başarılar dilendi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Aşcı, sivil toplum kuruluşlarının son derece önemli olduğunu ifade ederek bu anlamda UND’nin çalışmalarının çok mühim olduğunu ifade etti. UND Başkan Yardımcısı Cavit Değirmenci, UND olarak bakanlıklarla ve yetkililerle uyum içerisinde çalıştıklarını ifade ederek, “Sayın bakana nezaket ziya-

İran, Türkmenistan’dan dönüşlerde yük alan araçlara 3 bin euro ceza kesiyor

İran, uzun bir süredir Türkmenistan, Özbekistan gibi Orta Asya ülkelerin-den dönüş yapan Türk araçlarının, İran’dan transit geçişlerinde dönüş yükü almalarına müsaade etmiyor. Söz konusu uygulama hakkında Ulaştırma Bakanlığımız kanalıyla İran’dan bilgi temin edilmeye çalı-şıldı ise de İran uygulamaya ilişkin herhangi bir yanıt vermedi. Bunun üzerine Türkiye, 5 Ağustos’ta İran araçlarına mütekabiliyet uygulaması getirdi. Buna göre, ülkesine dönüş yapmak üzere Türkiye’ye boş giriş yapan İran araçlarının (Gürbulak, Esendere, Kapıköy Sınır Kapıları hariç) Türkiye’den dönüş yükü alma-sına müsaade edilmiyor. Türkiye’nin, Türk araçlarının yük almalarının engellenmesinin ardından başlat-tığı mütekabiliyet uygulamasının ardından İran, Türk araçlarının İran

içinden yük almasına bir çeşit “izin belgesi” ile müsaade etti ancak Ba-zargan Sınır Kapısı’nda İran’dan yük alan araçların Türkiye’ye geçmeleri-ne müsaade etmedi. Bu kapsamda, 14 Ağustos’ta İran derneği ITCA tarafından bu yönde bir duyuru yapıldığı öğrenildi. İlgili duyuruda, Türkmenistan, Özbekistan gibi Orta Asya ülkelerinden ülkesine dönüş yapmak üzere İran’a boş giriş yapan ve İran’dan dönüş yükü alan Türk taşımacılarına 3 bin Euro ceza uygulanacağı bildiriliyor. İran’ın söz konusu uygulamaları ile mağduriyet yaşanmaması amacıyla Orta Asya ülkelerinden (Türkmenistan, Öz-bekistan, Tacikistan vb.) ülkesine dönüş yapan Türk araçlarının İran’ı transit geçişlerinde dönüş yükü almamaları hususuna özen göster-meleri büyük önem arz ediyor.

retinde bulunduk. Bakanımızdan ikinci görüşme için randevu aldık. UND olarak sektörümüzün tüm sorunlarını ve gelişmeleri yetkililerimize ileteceğiz” açıklamasında bulundu.

UND’nin Kapıkule’deki süreç iyileştirme çalışmaları devam ediyor Mart ayı başından bu yana Bulgaristan’ın Kapitan Andreevo Sınır Kapılarındaki gümrük işlemle-rinin son derece yavaş ilerlemesi ve ülkemiz ile Bulgaristan arasındaki sınır kapılarındaki gümrük süreçlerini olumsuz etkileyen hususlara dair UND girişimleri ve süreç iyileştirme çalışma-ları kapsamında, gümrük süreçlerinde gecikmelere sebebiyet veren engeller tespit edilerek ilgili bakanlıklar ve kurumlar nezdinde girişimde bulunul-du. Özellikle Bulgaristan’ın Kapitan Anreevo Sınır Kapısı’nda 1-2 peron üzerinden devam eden araç alımları-nın 5-6 perona çıkartılması ile birlikte ihracat yönündeki TIR kuyruklarında önemli yaşandı. Kapıkule Sınır Kapı-mızdaki mevcut gelişmeleri yerinde takip edebilmek ve gümrük makam-ları ile görüşerek ihracat ve ithalat yönündeki gümrük süreçlerini istişare edebilmek adına UND İcra Kurulu Üyesi Erman Ereke, Avrupa Ülkeleri Uzmanı Kadir Çirkin ve Kapıkule Böl-ge Temsilcisi Deniz Çınar’dan oluşan UND heyeti tarafından Kapıkule Sınır Kapımıza bir ziyaret gerçekleştirildi. Ziyarette ilk olarak ihracat ve ithalat yönündeki gümrük ve ulaştırma işlem süreçleri, araç hareketleri ve gümrüklü sahada gerçekleştirilen işlemler yerinde incelendi. Akabinde Bulgaristan’ın Kapitan Andreevo Sınır Kapısı’na geçilerek ihracat ve ithalat yönündeki gümrük işlemleri yerinde gözlemlenmiş ve yapılan işlemlere dair bilgi alışverişinde bulunuldu. UND heyeti tarafından Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Müslüm Yalçın makamında ziyaret edilirken, Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Özbolat’ın da katılımları ile birlikte, sahada devam eden gümrük işlemleri, Bulgaris-tan’daki gümrük süreçleri, gümrük sü-reçlerinin yavaşlamasına neden olan hususlar ve gümrük giriş ve çıkışlarını hızlandıracak öneriler karşılıklı olarak istişare edildi. UND’nin sınır geçişle-rinin hızlandırılması, ilave maliyet ve bürokrasi yaratan süreçlerin ortadan kaldırılmasına yönelik girişimleri yoğun şekilde devam ediyor. Çalışmalar ile ilgili gelişmeler sektörümüz ile paylaşıl-maya devam edecek.

Page 17: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

17

Eylül 2015

Page 18: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

18

Eylül 2015

UND’den

TIR sisteminden ihraçlar ve kaçak göçmen vakalarına dair mağduriyetler gümrük makamlarına aktarıldı Sektörümüzün önemli sorunla-rından biri olan kaçak göçmen vakaları ve firma bilgisi dışında araç üzerinde çıkan beyan dışı eşyalar sebebiyle firmalarımızı mağdur eden TIR sisteminden geçici ve süresiz ihraçlar gibi idari ve hukuki yaptırım kararlarını görüşmek amacıyla UND heyeti tarafından Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne bir ziyaret gerçekleş-tirildi. Toplantıda ele alınan ilk hu-sus, firmanın bilgisi olmaksızın araç üzerinden çıkan ve kimi durumlarda araç sürücüsü tarafından yurda so-kulmak istenen ticari nitelikli eşyalar sebebiyle firmalarımıza uygulanan yaptırımlar oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından uygulanan cezai işlemlerde firmaların mağdur olan taraf olduğu ve firmanın bilgisi dışında yaşanan birçok vakada yine firmanın mağdur edilen taraf olduğu vurgulandı. Kaçak göçmen vaka-larının ülkemizin kanayan bir yarası olduğunu ifade eden UND heyeti, bu vakalardan dolayı firmalarımıza yaptırım uygulanmaması ve ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü du-rum nedeniyle taşımacıların mağdur

edilmemesi gerektiği ifade edildi. Gümrük makamları tarafından paylaşılan bilgilerde, kaçak göçmen vakalarında son dönemde önemli ölçüde artış yaşandığı, bu vakalar sebebiyle firmaların mağdur edilme-mesi adına azami gayret gösterildiği ve bu sebeple TIR sisteminden ihraç işlemi yapılmadığı ifade edildi. Özellikle sürücüden kaynaklandığı belirlenen beyan dışı eşya taşı-malarında ise sürücüleri disipline edebilmek adına kamu otoritesi olarak gerekli önlemin alınacağı bilgisi paylaşıldı. Toplantıya Güm-rükler Genel Müdürlüğü’nden Genel

Müdür Yardımcısı Önder Göçmen başkanlık etti. Ayrıca TIR Daire Başkanı Hakan Dalçık ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ticaret ve TIR Dairesi Başkanı Sançar Sefer Süer toplantıya iştirak etti. UND heyeti ise Başkan Yardımcısı Cavit Değirmenci, İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Yönetim Kurulu Danış-manı Cahit Soysal ve İcra Kurulu Üyesi Erman Ereke’den oluştu. Toplantı sonunda, Genel Müdür Yardımcılığına atanan Önder Göçmen’e yeni görevi için başarı dilekleri iletilirken, bir hatıra plaketi takdim edildi.

Kaçak göçmenler nedeniyle İngiltere taşımalarında cezaya çarptırılan firmalara akreditasyon imkanı geliyor Kaçak göçmen sorununa önleyici yaklaşım ve çözümler geliştirmeye çalışan İngiltere Sınır Gücü (Border Force), bu konuda oluşturduğu kurallar rehberine uygun faaliyet gösteren nakliye firmalarına yönelik özel bir “akreditasyon sistemi” uygulamaya koydu. Başvuruların ve üyeliğin ücretsiz verildiği bu sisteme kayıtlı nakliye firmaları sistemin zorunlu kıldığı “Uygulama Kural-larına” uymak haricinde başka bir işlem yapmadan, kaçak göçmen vakalarında yüklü para cezalarından kurtulabilecek. UND’nin İngiliz resmi makamları nezdinde yürüttüğü girişimler neticesinde alınan bilgiye göre, para cezası sistemini ceza odaklı değil, kurallara uymaya teşvik etmek ve güvenliği artırmak odaklı Para Cezası Akreditasyon Siste-

mine Türkiye’den katılımı artırmayı hedefliyor. Gönüllülük esasına dayalı Akreditasyon Sistemine ilişkin ayrıntılı açıklama ve başvuru formu,

haber ekinde üyelerimizin dikkat-lerine sunulmakta olup; gelişmeler üyelerimiz ve sektörümüz ile payla-şılmaya devam edilecek.

Page 19: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

19

Eylül 2015

Page 20: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

20

Eylül 2015

UND’den

taşıma kotaları, giyim sanayi ihracatına getirilmiş tarife dışı engeldirTemmuz ayında açıklanan ve Türkiye-AB arasındaki ticaret engellerinin her iki tarafta toplam 3.5 milyar euro ticaret kaybına mal olduğunu tespit eden AB etki analizi sonuçları kayba uğrayan sektörlerin gündemine gelmeye başladı. Kota ve engellerin, Türkiye-AB ticaretine büyük zararlar verdiğini bir yandan Avrupa Birliği’ndeki karar alıcılara da kabul ettirmeye çalışan UND, diğer yandan taşı-ma engellerinin Türkiye ekonomisine açtığı tahribatı, “Kotaların bedelini ödeyen sektörlere” tüm boyutlarıyla anlatıyor.

UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Türkiye ihracatının amiral ge-misi olan Türkiye Giyim Sanayicileri Yönetim Kurulu ile bir araya gelerek bir sunum gerçekleştirdi. Toplantı sonrasında bir açıklama yapan Baş-kan Şeref Fayat; “Taşıma Kotaları, Giyim sanayi ihracatına getirilmiş tarife dışı engeldir! Bunu ben değil, AB’nin kendi hazırlattığı etki analizi söylüyor” dedi.

Fayat: Rapora göre en çok etkilenen sektör yüzde 37 ile tekstil ve hazırgiyim oluyorFayat; Avrupa Birliği tarafından Temmuz ayında açıklanan Etki Analizi’ne göre Türkiye’nin kotalar-dan kaynaklanan 1.9 milyar euro ihracat kaybı olduğunu belirterek “Aynı raporun ifadesine göre, en çok etkilenen sektör yüzde 37 ile tekstil ve hazır giyim sektörü. Bu da 700 Milyon Euro İlave ihracat demek. Dış Ticaretin daralmakta olduğu günümüzde Lojistik sebepli kayıplar kabul edilemez” dedi. Mevcut engellerin bir yandan miktar kısıtlaması, bir yandan da tarife

dışı engel olacak şekilde taşıma maliyetlerini arttırdığına işaret eden Fayat; “Günümüzde uluslararası ticarette tedarik zinciri kavramının öne çıktığını, katma değerli lojistik hizmetlerin rekabet faktörü haline geldiğini ve rakiplerin bu konuda fark yaratma gayretinde olduğunu” ifade etti.

Şener: Bu durumun artık sürdü-rülemez olduğu kanıtlanmıştırDünya Bankası tarafından 2014 yılı-nın Mayıs ayında açıklanan “Türkiye-AB Gümrük Birliği Değerlendirmesi” araştırmasında da aynı sonuçlarla; “Karayolu kotalarının, Türkiye-AB ticaretinin potansiyelinin altında ge-lişmesine neden olduğunun” açıkça ifade edildiğini hatırlatan UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener; “Yayın-lanan etki analizi bu durumun artık sürdürülemez olduğunu kanıtlamıştır. Yapılan bu bilimsel çalışma mevcut engellerin aynı zamanda 39 bin kişi-lik ek istihdama da izin vermediğini göstermiştir. AB, etki analizinde de ifade edildiği gibi yetkisini kullanmalı, Türkiye ile masaya oturarak Türk ih-racatı için yeterli bir toplu kota tahsis etmelidir” dedi. Yaşanan zorlukların sadece UND’nin sorunu olmadığına işaret eden Şener; “Tekstil-hazır giyim ihracatında teslim süreleri artık çok daha önemli hale geldiğini belir-terek “ geç ulaştırılan bir ürün daha kısa raf ömrü demek, daha geç tahsilat demek. İhracatçımız Lojistik konusuyla daha yakından ilgilenmeli” dedi.

En önemli sektörlerimiz sekteye uğruyorİhracattaki bu kayıplarda yüzde 37 ile tekstil sektörünün başı çektiğini

ifade eden UND İcra Kurulu Başka-nı Şener, Türkiye’nin yüzde 2,7’lik büyüme payında, ihracatın yüzde 1,77’lik payı dikkate alındığında bu kazanımın büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. Araştırmanın ışığında söz konusu yaptırımlarla sekteye uğrayan en önemli sektörlerin yüz-de 37 ile tekstil ürünleri, yüzde 28 ile makine aksamları olduğunu ifade eden Şener, sekteye uğrayan diğer sektörlerin sıralamasının yüzde 13 ile metal ürünleri, yüzde 8 ile gıda ürünleri ve tarım ürünleri, yüzde 8 ile kimyasal ürünler ve son olarak yüzde 6 ile diğer sektörler olarak devam ettiğini söyledi.

Avrupa Birliği ekonomisine de zarar veriyorBu sorunun sadece nakliye sek-törünü ilgilendirmediğini belirten Şener, “Bu sorun, milli bir mese-ledir. Memleket meselesidir” dedi. Kotaların her iki tarafa da zarar verdiğini ifade eden Şener, “UND, Türkiye’nin ihracatının ve ulusla-rarası karayolu yük taşımacılığı sektörünün gelişimini engelleyen ve

Page 21: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

21

Eylül 2015

yaşanan sorunların temelini oluş-turan ‘Kota Engelleri’ konusunu Avrupa Komisyonu gündemine ta-şırken, 2016 yılının başında başla-tılması beklenen ‘Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi Müzakereleri’ öncesinde komisyon tarafından açıklanan rapor; kotaların sadece ülkemiz ekonomisine değil aynı zamanda Avrupa Birliği ekonomisi-ne de zarar verdiğini tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi” dedi. “Tam Serbestleşme” ile birlikte maliyetle-rin azalacağını, Türkiye’nin ihraca-tının artacağını ifade eden Şener, “Komisyon tarafından açıklanan raporun sonuçlarına göre; Türki-ye ile AB arasındaki karayolu yük taşımacılığı hizmetinin serbest-leştirilmesi ilişkin 4 ana senaryo-dan biri olan “tam serbestleşme” sağlanması durumunda Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ticarette 3,5 milyar euroluk artış yaşanacak. Türkiye’nin AB’ye yapacağı ihracat 1,9 milyar euro artarken, AB’nin Türkiye’ye İhracatı ise 1,6 milyar euro yükseliş kaydedecek” dedi. Tam serbestleşmenin, Türkiye’ye ek 25 bin kişi, AB’ye de ek 14 bin kişilik istihdam sağlayacağını akra-tan Şener, azalan maliyetler ile bir-likte satış fiyatı düşen ürünlerle AB tüketicisinin yılda 145 milyon euro tasarruf edeceğini, taşıma maliyet-lerindeki düşüş sonucunda Türk taşımacılarının Avrupa’ya yapacağı sefer sayısında yüzde 11 artış ile 40 bin ilave sefer gerçekleşeceğini, gidiş-dönüş yaklaşık 200 milyon euro ilave hizmet ihracatı yapılarak döviz kazandırılacağını belirtti.

AB kotalarla Türkiye’yi zarara uğrattığını resmen itiraf ettiAvrupa Komisyonu’nun kotaların kalkması halinde Türkiye-AB ticare-tinin 3.5 milyar euro artacağını ön-gören bir rapor hazırladığını ve bu-

nun bir itiraf olduğuna vurgu yapan UND İcra Kurulu Başkanı Şener, zararın çok daha büyük olduğu-nu belirterek, kotaların Türkiye’ye verdiği zararın ortaya konmasının son derece önemli olduğunu söyledi. Gümrük Birliği’nin revize görüşmeleri arifesinde Türkiye için çok büyük bir koz elde ettiğini kaydeden Şener, bu kozun çok iyi kullanılması gerektiğini söyledi.

UND olarak yıllardır anlatmaya çalışıyordukUND İcra Kurulu Başkanı Şener, UND olarak yıllardır bu kayıpla-rı anlatmaya çalıştıklarını ve bu kayıplar ile 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin sekteye uğ-rayabileceğini dile getirdiklerini belirterek kotaların kaldırılmasıyla hem Türkiye hem de AB ekono-misinin kazanç elde edeceğini savunan ve bu yönde birçok girişimde bulunan Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin söy-lemlerinin doğruluğunu kanıtlar nitelikteki Komisyon Raporu’nun Gümrük Birliği revizyon görüşme-leri öncesinde ülkemiz adına tarihi bir önem taşıdığını söyledi. Avrupa Birliği Komisyonunun dışında da yine UND’nin geçmiş dönemde yaptırdığı araştırmaların ışığında, AB Ülkeleri ve Türkiye’nin ithalat ve ihracattaki toplam kazancının en az 10 milyar euro olacağını öngördüklerini ifade eden Şener, Avrupa Komisyonu’nun Ulaştırma ve Hareketlilik Genel Müdürlüğü tarafından bağımsız bir konsorsi-yuma yaptırılan ve “AB ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Bir Anlaş-manın Ekonomik Etkileri Üzerine Bir Çalışma” başlıklı araştırma ile ülkemizde kayıtlı karayolu taşıma-cılık firmalarına AB ülkeleri tarafın-dan uygulanan kota kısıtlamala-rının kaldırılması için “Türkiye-AB

Fayat: UND’ye destek veremeye hazırız

TGSD Başkanı Fayat, UND’nin Türkiye-AB arasında malların serbest dolaşımı konusundaki

sorunların çözümü amaçlı müca-delesinde UND’ye destek vermeye hazır olduklarını, Avrupa Komisyo-nu ve diğer AB’li paydaşlar nez-dindeki girişimlere katılacaklarını

belirtirken, ekim ayında İstanbul’da gerçekleşecek olan Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu kon-

feransında da konuyu gündeme getireceklerini ifade etti.

arasında ayrı bir karayolu taşıma-cılığı anlaşmasının imzalanması” seçeneği bilimsel olarak analiz edildiğini de söyledi.

Bu düşüşteki en büyük zararı, AB firmaları gördü2007 yılında yüzde 60 civarında olan AB’nin payının, ihracatımızda bugün yüzde 43’e indiğini ifade eden Şener, “Türkiye’nin Avrupa’ya olan ihracatının yüzde 50’sinin Türkiye’de yerleşik Avrupa Birliği sermayeli firmalar tarafından yapıldığı gerçeği göz önüne alındığında, bu düşüşteki en büyük zararı, AB firmaları gördü” dedi. Raporun ‘tam serbestleşme’ projeksiyonuna göre; gayri safi yurtiçi hasılada yaratılacak 2,3 milyar euroluk ilave verimin, 0,15 milyar euroluk kısmından özellikle tekstil, kimya ve makine sanayilerindeki çoğunluk hissesinde AB firmalarında olan işletmeler yararlanacak.

Page 22: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

22

Eylül 2015

UND’den

TIR Sistemi’nin rekabetçi hale getirilmesi için sektör beklentileri IRU’ya iletildi TIR sistemini en fazla kullanan ülke-lerden biri olan ülkemizdeki taşıma-cılık sektörünün TIR Sistemi ile ilgili sorunları ve sistemin daha rekabetçi hale getirilmesine ilişkin sektör öne-rileri IRU yetkilileri ile paylaşıldı. TIR Sistemi’nin gelişimi ve modernizas-yonu ile ilgili sektör görüşlerini alabil-mek ve sistemin rekabet gücünü yükseltebilmek adına IRU ve TOBB temsilcilerinden oluşan bir heyet, 4 Ağustos tarihinde UND’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. IRU heyeti IT Proje Müdürü Evgeniya Iafaev, Pro-je Sorumlusu Evgeniya Lupova, TIR Sigorta Müdürü Oxana Rodel’den oluşurken, TOBB adına toplantıya Uzman Ersin Yaşar Çakmak ve Uzman Yardımcısı Nur Seda Öztürk katılım sağladı. Toplantıda UND’yi Yönetim Kurulu Danışmanı Ertuğ-rul Tarhan, İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Evren Bingöl, İcra Kurulu Üyesi Erman Ereke, Uzmanlar Gürol Gülbeyaz ve Kadir Çirkin, Gümrük ve Antrepo Çalışma grubu Başkanı Mustafa Kemal Avcı (Mars), Başkan Yardımcısı Yalçın Karakoç (Sittnak) ve üyeleri Olcay Dalay (Barsan), Galip Özbayrak (Selamoğlu) temsil

etti. Görüşmede: IRU’nun TIR-EPD sistemi ve sistem kapsamında yapılan taşımaları kolaylaştırıcı çalışmalar, TIR Sistemi’ndeki firma işlemlerinin acenteler aracılığı ile gerçekleştirilmesi ve buna bağlı sorumluluk konusu, TIR sisteminin elektronikleştirilmesi çalışmaları, TIR karne ücretlerinin düşürülme-sine yönelik sektör önerileri, Alkol ve sigara taşımalarında kullanıla-bilecek TIR karneleri, TIR karne teminatları ve yurtdışındaki teminat yetmeyen durumlarda ilave maliyet-leri önleyecek öneriler, İntermodal TIR karne uygulamaları ve buna bağlı IRU girişimleri, İç taşımalarda kullanılacak TIR karnesinin hayata geçirilmesine yönelik IRU girişim-

leri, TIR sisteminde 4 ile sınırlı olan yükleme boşaltma yeri sayısının arttırılması, gündeme getirildi. TIR sisteminin, Transit Beyanname ile yapılan taşımalar kapsamında uygulama ve maliyet anlamında geride kaldığı, sistemin daha reka-betçi hale getirilmesi adına öncelikli olarak maliyetlerin transit beyan-nameli işlemlerdeki maliyet seviye-lerine çekilmesi gerektiği, sistemin izlenebilir hale getirilebilmesi adına ivedi şekilde elektronikleştirilmesinin sağlanması ve sektör ihtiyaçları doğ-rultusunda yeni TIR karne tipleri ve bunlara bağlı olarak yeni TIR sistemi uygulamalarının hayata geçirilmesi gerektiği UND tarafından IRU ve TOBB heyetine aktarıldı.

Sırbistan KUKK Toplantısı Belgrad’ta gerçekleşti

Türkiye-Sırbistan Kara Ulaştırması Karma Komisyon Toplantısı 2-3 Eylül’de Belgrad’ta yapıldı. Toplantı-da ülkeniz heyetine UDHB Karayolu Düzenleme Genel Müdürü Yardım-cısı Hüseyin Yılmaz, Sırp Heyetine ise İnşaat Ulaştırma ve Altyapı Ba-kanlığı Bakan Yardımcısı Sasa Sto-janvic başkanlık etti. Karşılıklı olarak iyi niyet çerçevesinde gerçekleşen toplantıda ülkemiz taşımacıları için 2015 yılında kullanılmak üzere 1.000 adet ücretsiz ikili/transit geçiş belgesi, 2016 yılı için ise 3 bin adet ücretsiz ikili/transit geçiş belgesi kota artışı kararlaştırıldı. Toplamda 4 bin adet ücretsiz ikili/transit geçiş belgesi kota artışı sağlandı. Buna karşılık, Sırbistan taşımacıları için 2015 yılında 100 adet, 2016 yılında ise 300 adet olmak üzere toplam-da 400 adet 3. ülke geçiş belgesi tahsis edildi. Türk tarafı için 2015

yılı kotaları aşağıdaki şekilde oluştu: Ücretsiz ikili/transit izin belgesi: 25 bin adet, ücretli transit izin belge-si: 70 bin adet, ücretsiz 3.ülkeye/ülkeden izin belgesi: 1.000 adet. Sırbistan tarafı için 2015 yılı kotaları aşağıdaki şekilde oluştu: Ücretsiz ikili/transit izin belgesi: 14 bin adet, ücretli transit izin belgesi: 11 bin 500 adet, ücretsiz 3.ülkeye/ülkeden izin belgesi: 2 bin 700 adet. Türk tarafı için 2016 yılı kotaları aşağıdaki şekilde oldu: Ücretsiz ikili/transit izin belgesi: 28 bin adet, ücretli transit izin belgesi: 70 bin adet, ücretsiz 3.ülkeye/ülkeden izin belgesi: 1.000 adet. Sırbistan tarafı için 2016 yılı kotaları aşağıdaki şekilde oluştu: Ücretsiz ikili/transit izin belgesi: 14 bin adet, ücretli transit izin belgesi: 11 bin 500 adet, ücretsiz 3.ülkeye/ülkeden izin belgesi: 3 bin adet. Kararlaştırılmış olan ikili/transit

kotalar sadece ikili ya da transit geçişlerden biri için kullanılacak. İkili/transit izin belgesi her iki taşıma türü için bir arada kullanılamaz ve belge başlangıçta kaydedildiği tür-de kullanılmak zorunda. Heyetler, taraflardan birinin ek ikili ve transit geçiş belgesi talebi halinde iyi niyet prensibine dayanarak diğer tarafa kısıtlama olmaksızın istenilen sayıda geçiş belgesi verileceği hususunda mutabık kaldılar.

Page 23: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

23

Eylül 2015

Page 24: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

24

Eylül 2015

LOJİSTİK

Ayshe, türkiye ve Fransa arasındaki ticareti artırıyor48 saatte Türkiye’den Fransa Sete’ye ulaşan Alternative Ro-Ro’ya ait Ayshe adlı gemi, Türkiye ve Fransa arasındaki ticaretin artmasını sağladı. Ayshe’nin gücünü daha da artıracak blok tren taşımaları ile Alternative Ro-Ro sadece Türkiye değil, doğumuzdaki ülkelerle Fransa, Portekiz, İspanya ve İngiltere arasındaki ticarette köprü olacak.

Toplam 5 gemiye ulaşan Alternative Ro-Ro, yeni projelerle intermodal taşımacılığındaki ağırlığını artırıyor. 2014’ün Ağustos ayında Alsancak-Sete (Fransa) seferine başlayan fir-ma taşımalarının birinci yılını Sete’de gerçekleştirdiği bir organizasyonla kutladı. Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul müşterilerinin artık kendilerinin zamanla yarışma-sını istediğini belirterek, 2016 yılında Sete’den blok tren taşımalarına da başlayacakları söyledi. Türkiye Ro-Ro taşımacılık pazarını büyüten Alternative Ro-Ro, yeni gemilerinden biri olan “Ayshe” ile İzmir – Alsancak ve Fransa - Sete limanları arasında karşılıklı ekspres hizmet sunmaya başlayalı bir yıl oldu. Kısa seyir süresi ile sektördeki

ihtiyaca hızla cevap veren Ayshe’nin birinci yıl kutlaması Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet

Musul ve SPS - Sete Yönetim Kurulu Başkanı Michel Teste’in ev sahipliğinde 9 Eylül’de gerçekleşti.

Page 25: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

25

Eylül 2015

Etkinliğe Türkiye’den nakliye firması sahipleri ve nakliye firmalarını tem-silen UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener katıldı. Ayrıca Marsilya Baş Konsolosu Deniz Erdoğan Barım ve Marsilya Ticaret Ateşesi Tuğrul Görgün de etkinlikte hazır bulundu.

Musul: Türkiye’nin rekabet gücünü artırdıkEkol Lojistik Yönetim Kurulu Başka-nı Ahmet Musul etkinlikte yaptığı ko-nuşmaya Ayshe’ye teşekkür ederek başladı. “Ayshe kızımız çok büyük bir iş başardı” diyen Musul, ayrıca İzmir ve Sete limanı çalışanlarına ve yetkililerine teşekkür etti. Bir Ro-Ro işletmecisi olmalarına rağmen müşterilerinin kendilerinden zamana karşı yarışmalarını istediklerini ak-taran Musul, 48 saatte Türkiye’den Fransa Sete’ye ulaştıklarını ve hava-yolu ile rekabet edebilecek duruma geldiklerini söyledi. Bu proje ile Türkiye’den ihracat yapan firmala-rın sayısının arttığına vurgu yapan Musul, “Çünkü Türkiye’nin rekabet gücünü artırdık” dedi.

Bu daha yeni bir başlangıçTürk nakliyecilerine bir müjde de veren Ahmet Musul, 2016 yılı içeri-

sinde Sete’den blok tren taşımala-rına başlayacaklarını söyledi. Bunu ileriki dönemde karşılıklı 8 sefere çıkaracaklarını kaydetti. Bunun gerekçesini de açıklayan Musul, “Amacımız, Türkiye, Yunanistan ve Türkiye’nin doğusundaki ülkeler-le; Benelüks (Belçika, Hollanda, Lüksemburg) ülkeleri, İspanya, Por-tekiz ve İngiltere arasındaki ticareti ilerleteceğiz” dedi. Musul, “Bu daha yeni bir başlangıç ve daha ileriye

gideceğiz” diyerek yeni projelerin de hayata geçeceğine işaret etti.

Teste: Çalışanlar, yöneticiler çok iyi iş çıkarıyorSete Yönetim Kurulu Başkanı Michel Teste de yaptığı konuşmada, Ekol Lojistik’in çok hızlı hareket eden bir firma olduğunu anlatarak “2014 yılının nisan ayında görüşmelere başladık, mayıs ayında anlaştık ve ağustosta taşımalara başladık” dedi. Her hafta gidiş-dönüş yapmak için büyük bir yetkinlik gerektiğini aktaran Teste, “Çalışanlar, yöneticiler çok iyi iş çıka-rıyorlar” dedi. Bölge meclisine de de teşekkür eden Teste, 2 yıl öncesiyle şimdiki liman arasında büyük fark var. Onların desteğiyle müşterilerimize bu kaliteli hizmeti verebiliyoruz” dedi.

Şener: Bu proje Türkiye ve Fransa arasındaki ticarete destek veriyorUND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener de burada bir konuşma yaparak, Alternative Ro-Ro’nun hizmetinin Türk nakliyecisi için önemine vurgu yaparak, hizmetle ilgili pozitif dönüş-ler aldıklarını söyledi. Bu projenin Tür-kiye ve Fransa arasındaki taşımacılık ve ticarete destek verdiğinine vurgu yapan Şener, “Bu projenin hayata geçmesini sağlayan yöneticiler başta olmak üzere çalışanlara, Sete Limanı yetkililerine, bütün operosyonda görev alanlara Türk nakliyicileri adına teşekkür ediyor ve yollarının açık olmasını diliyoruz” dedi.

AYSHE Yunanistan ve İtalya geçiş belgeleri engelini ortadan kaldırıyor

AYSHE, izmir – Alsancak ve Fransa - Sete limanları arasında her hafta bir sefer gerçekleştiriyor ve iki liman arasında 48 saatlik sefer süresi ile ayrıcalıklı bir hizmete öncülük ediyor. Bu hızlı servisi ile AYSHE, özellikle tekstil, otomotiv gibi zaman hassasiyeti olan sektörlerin problemlerine önemli çözümler sunuyor. AYSHE, şoförlü kara taşımacılığı modeline göre daha hızlı servis vererek limandan Alternative ro-ro, AYSHE ile bu hizmeti verirken kara sınır ka-pılarındaki ve limanlarındaki sıkışıklık/grev gibi kontrol dışındaki sorun-lardan etkilenmezken, ülkemiz taşımacılarının en önemli kısıtlarından biri olan Yunanistan ve italya geçiş belgeleri engelini de ortadan kaldırıyor. Akdeniz’de bu hatta benzer başka bir çözümün olmaması girişimin öne-mini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yakın zamanda yeni bir gemi yatı-rımı daha yapmayı planlayan Alternative ro-ro, önümüzdeki yıllar içinde yatırımlarına bir de liman ekleyerek hizmet kalitesini artırmayı hedefliyor.

UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener günün anısına Ahmet Musul ve Sete

Limanı yöneticisi Michel Teste’ye plaket takdim etti.

Page 26: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

26

Eylül 2015

GÜNCEL

BPW, Gebze’de 10 Milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdiDünyanın en büyük treyler aksı üreticilerinden olan BPW, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 10 Milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdi. BPW Yönetim Kurulu Başkanı Michael Pfeiffer, 250 bin adetlik treyler pazarı için geldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı.

Treyler aksı üretiminde, dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan BPW, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 10 milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirerek üretime başladı. Türkiye’de 250 bin adet treyler pazarına dikkat çeken BPW yetkilileri her yıl 75 bin adet (25 bin treyler) aks satışının gerçek-leştiğini ve Türkiye’nin Almanya’dan sonra ikinci büyük pazar olduğuna dikkat çekti. Açılışa Gebze Kayma-kamı Mehmet Arslan, Kocaeli Tica-ret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özdağ, Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nail Çiler, GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım ve BPW Yönetim Ku-rulu Başkanı Michael Pfeiffer, UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, TREDER Başkanı Kaan Saltık ve Türkiye’nin her bölgesinden treyler üreticileri katıldı.

Pfeiffer: Yatırımla birlikte sadece aks değil, üst yapı ürünleri de Türkiye’de üretilecekAçılış konuşmasında BPW Türkiye’nin bu sektörde hem

kendi pazarı hem de ihracat pazarı olduğunu ve önümüzdeki dönemde pazar adetlerinin artacağını öngör-düklerini söyleyen BPW Yönetim Kurulu Başkanı Michael Pfeiffer, yatırımla birlikte sadece aks değil, üst yapı ürünlerinin de Türkiye’de üretilmeye başlanacağı bilgisini verdi. Türkiye’nin coğrafi konumu

itibarıyla transit geçiş noktasında olması ve Türkiye TIR/treyler parkı değerlendirildiğinde BPW olarak yatırım için en doğru adresin Türkiye olduğuna karar verdiklerini belirten Michael Pfeiffer, “Yatırım BPW’nin uzun vadeli planları çerçevesinde ele aldığı bir konudur. Türkiye’nin hali hazırda içinde bulunduğu geçici siyasi belirsizliğe rağmen BPW’nin Türkiye’nin geleceğine olan inancı tamdır. Bizim odağımız, yakalana-cak istikrarla birlikte çok büyük bir ivme kazanılacağını düşündüğümüz orta ve uzun vadeli dönemdir. Çevre ülkelere de Türkiye üzerinden hiz-met vermeyi ve burada gerçekleş-tirdiğimiz üretim ile ihracat yapmayı hedefliyoruz” dedi.

Bu ülkede aktif olrak temsil edilmek çok önemli Açılış töreninde ilk olarak BPW Gebze Genel Müdürü H. Hüse-yin Akbaş bir konuşma yaparak, “2015 yılı BPW Otomotiv’in 10 kuruluş yıldönümü. Ender Saraçer’e teşekkür ederim. Tüm bu yatırımları destekleyen BWP Grup liderine de

Page 27: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

27

Eylül 2015

teşekkür ediyorum.” BPW Yönetim Kurulu Başkanı Michael Pfeiffer ise yaptığı konuşmada, “Bugün ev sahibiyim. Biz bugün bu kadar güzel bir evin içerisinde çok da iyi komşularımız varmış. İyi ki burada yatırım yaptık. Burada kendimizi evimizde hissediyoruz. CEO’muza da teşekkür ediyorum. Birkaç yıl önce Türkiye’de yatırım yapmak istedik. Kalpten bir yaklaşımla bu yeri bulduk. 6 ayda bu bina yapıldı. Biz, şubat ayında taşındık. Tüm çabalar için teşekkür ediyorum. Bu ülkede aktif olrak temsil edilmek çok önemli. Türkiye’de çok iyi eğitil-miş gençler var. Güncel tartışmalara baktığımızda Türkiye’ninm AB ile sürekli ilişkileri var. Bu ülkenin iyi bir geleceği var. 25 yıldır Türkiye ile farklı iş kolunda işbirliği yapıyoruz. 80’li yılların sonunda sistematik olarak Türk pazarına girmek istedik. Bu işleri yaparken iyi ilişkiler kurduk. Büyük firmalarla iyi bir iş ilişkisi de-vam ettireceğiz. Sadece satış değil, işbirliği yaparak üretim de yapmak istedik. 2011 yılı itibarıyla BPW’nin üretimi için ilk adımı attık” şeklinde konuştu. Kalite seviyesi Almanya’da kabul edilebilir olana kadar devam etti Kalite seviyesi konusunda çok önemli ve profesyonel çalışmalar gerçekleş-tirdiklerini ifade eden Pfeiffer, “Burada bir şeyler yapmaya başlayınca, kalite gereklerimiz çok yüksek oldu. Bunun için de pratiğe ihtiyaç vardı. Kalite seviyemiz Almanya’da kabul edilebilir seviye olana kadar, eğitim ve gözlem-lerimiz devam etti. Aks montajında başarıları gördükten, doğruladıktan sonra ikinci adımı uygulamaya baş-ladık. Aks montajında bunu doğru-ladıktan sonra ikinci adama geçtik. Montaja başladık. Müşterilerimize daha fazla sistem sunmaya başladık. Yerel üreticilerin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için daha çabuk ve esnek

çözümler sunmaya başladık. Önceki dönemde siparişler Almanya’ya geli-yordu. Şimdi direkt siparişler buraya geldiği için zaman kazanacağız. Bu gerçek bir kazanç. Parçaları burada birleştiriyor olmak zaman açısından avantajlı olacak. Müşterimize ve müş-terilerimizin ihtiyaçlarına yakın olarak cevap veriyoruz. Burada satış sonrası hizmetlerimiz var” dedi.

Yatırımlarımızı ve kalitemizi daha ileriye götüreceğizGeleceği planlayarak çalışmalarına odaklandıklarını ifade eden Pfeiffer, “Gelecekte yatırımlarımızı ve kalite-mizi daha ileriye götüreceğiz. Bina dışında insanlara da yatırım yap-maya devam edeceğiz. Üreticilere ve son kullanıcıya da hizmet olarak yardımcı olacağız. Bu son değil baş-langıç ve gelecekte sadece üretimde değil telematik gibi nihai kullanıcılara yönelik yatırım yapacağız” dedi. Aks üretiminin yüzde 90’ını burada verebilecek durumda olduklarını ifade eden Pfeiffer, çok üretim yapıl-ması halinde fiyatın ucuzlayacağını da söyledi. “Ana işimiz aks oludğu için çok daha fazla gelşitirmelere kaynak ayırabiliriz. Biz daha uzun solukluyuz” diyen Pfeiffer, treyler üreticilerinin aks üretiminde çeşitliliği sağlamayacaklarını, zorlanacaklarını da söyledi. “Ne kadar çok üretiyor-sanız o kadar çok avantaj sağlıyor-sunuz. Ürün geliştirme de önemli olacak. Bu anlamda, BPW daha uzun soluklu olacak. Geçmişte bu-nun birçok örneği var: Kassbohrer üretiyordu bıraktı, Fruehauf üretiyor-du oda bıraktı” dedi. Komşu ülkeler (İran, Irak) dingil tedarik edebilmeyi hedeflediklerini ifade eden Pfeiffer, yatırıma neden olan fikirlerden birinin de bu olduğunu söyledi. Fiyatta çok değişiklik olamayacağını ifade eden Pfeiffer,”Çünkü yatırım maliyetlerimiz var. Uzun dönemde fiyat avantajı da olacak. Esnek olmak bazen fiyatın önüne geçiyor. Bir işi bir haftada verebilirseniz o işi bağlarsınız” dedi. Türkiye’de genç ve eğitimli nüfusun ve iyi bir potansiyelin olduğunu ifade eden Pfeiffer, yatırım yaparken aile şirketi oldukları için müşterilere yakın olmayı tercih ettiklerini de sözlerine ekledi.

Yıldırım: BPW’nin buraya gelmesi bizler için bir hayaldiGebze Organize Sanayi Bölgesi

Başkanı Vahit Yıldırım, “Bölgemizde faaliyet vermesi bizim için onur veri-cidir. BPW gibi bir firmanın GOSB’a gelmesi bizleri çok mutlu etti. BPW’nin buraya gelmesi bizler için bir hayaldi. Türkiye ekonomisine katkı sunacak olan bu yatırımın hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ümit Özdağ da şunları söyledi:“Bu yatırımlara çok ihtiyacımız var. Kocaeli sahip olduğu özelliklerden dolayı birçok yatırımı çekiyor. Ancak bu özelliklerin dışında gayret ve çaba da sarf etmeliyiz. Yetişmiş ara ve kalifi-ye eleman var mı? İlk konuşulan insan kaynaklarıdır. BPW firmasına teşekkür ediyorum. Bu tür firmaların her zaman yanlarında olduklarımızı belirtmek istiyorum.” Çiler: Gebze’de 54 farklı ülkeden 300 yabancı firma varGebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, “Hem sanayinin başkenti ve ticaretin merkezi olan bu yerde böyle bir yatırım yapıldığı için teşek-kür ediyorum. 14 bin üyeye hizmet vermenin yanında BPW firması gibi firmaların da yanındayız. Gebze’de 54 farklı ülkeden 300 yabancı firma var. Gebze’de tarihi dokusu ve bilim merkezleri de var. Siyasi bir belirsiz-lik yaşansa da bu durum kalıcı değil. GTO olarak 2015 yılında açılan kapanan şirketlere bakınca geçen yıllara göre bizleri sevindirmiştir” dedi. Gebze Kaymakamı Mehmet Arslan, “Bu yatırımı burada görmek beni de mutlu ediyor. Dünya gittikçe küçülüyor. Ülke olarak güvenli bir limanız. Yabancı sermayenin burada yatırım yapmasını istiyoruz” dedi.

Page 28: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

28

Eylül 2015

UND’den

UnD ve EKol, Hollanda Denizcilik Heyetine ‘Yeşil lojistik’i anlattıUND ve Ekol Lojistik, Hollanda Denizcilik Heyeti’ne Türkiye’de intermodal taşımacılığı ve ‘Yeşil Lojistik’ potansiyelini anlattı. Biline-nin ötesinde, sadece çevre dostu ( zehirli gaz salınımlarını azaltıcı) liman operasyonlarını değil, aynı zamanda terminallerdeki enerji verimliliği ve liman sahalarındaki altyapı ve ekip-man kalitesini, bunların etkin kullanı-mını, limandaki işgücünün mes-leki nitelikleri ve liman işlemlerinin verimliği gibi farklı boyutları kapayan “Yeşil (çevreci) liman” kavramı ülke-mizde yeni yeni gelişiyor. Kuzeybatı Avrupa’daki yük akışları son yıllarda hızla artarken, büyümeyle beraber gelen taşıma talebinin karşılana-bilmesi için alternatif güzergahlar ve intermodal ulaşım sistemlerine başvuruluyor. Bu amaçla, lojistik alanındaki başarısını dünya çapında kanıtlamış bir ülke olan Hollanda Ulaştırma Bakanlığı, pek çok alanda olduğu gibi Hollanda’ya lojistik değer katacak yenilikler arayışında dünyanın çeşitli ülkeleri ile işbirliği projeleri geliştiriyor.

Ankara, İzmir ve İstanbul’da görüşmeler gerçekleştirildiBenzer bir proje kapsamında, İs-tanbul ve civarında varsayılan “Yeşil

lojistik” alanındaki potansiyeli pro-jeleri tespit amacıyla Hollanda’nın tanınan lojistik araştırma kuruluşu Panteia ve STC-Nestra işbirliğinde oluşturulan “deniz ticareti konu-sunda uzmanlardan oluşan” heyet, Ankara, İzmir ve İstanbul’da lojistik sektörüyle ilgili firma ve kuruluş-larla görüşmeler gerçekleştirdi. İzmir Limanı ziyareti ve Ankara’da deniz lojistiğinde LNG kulanımı ve platformları konulu bir semineri de içeren program kapsamında, 26 Ağustos’ta İstanbul’a gelen Hollanda heyeti, Koç Üniversitesi Koç-IBM Tedarik Zinciri Merkezi –UND işbirliğinde organize edilen bir seminer ile, Marmara bölgesindeki gelişmeler konusunda Türkiye’den sektör paydaşlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi ve denizcilik alanında sürdürülebilir kalkınma, liman ve art bölgelerindeki bağlantılar konula-rında katılımcılara önemli bilgiler verdi. Hollanda Büyükelçisi Erik van Oudheusten’in ardından Koç Üniversitesi adına Koç-IBM Tedarik Zinciri Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Metin Türkay’ın ve UND adına İcra Kurulu Başkan Yardım-cısı Evren Bingöl’ün açılış sunum ve konuşmalarını gerçekleştirdiği “Yeşil Liman” seminerinde, Ekol

Lojistik adına bir sunum gerçek-leştiren Forwarding Genel Müdürü Mehmet Özal da firmanın öncü intermodal ulaşım ve yeşil lojistik projeleri hakkında önemli bilgiler verdi. Türkiye’den TÜRKLİM, Mar-port, Kumport temsilcileri, Ambarlı Liman Baskani Mubin Salter Salt; Hollanda heyetinden STC-Nestra adına René Meeuws, Panteia adına Arnaud Burgess ve Sandra van Put-ten, Amsterdam Limanı’ndan Jan Egbertsen, Hollanda Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Ataşeliğinden Müge Yazgan van Herk ile Hol-landalı şirketler Arcadis, Ecorys, Ma-terial Handling Consultants temsil-cilerinin katıldığı seminerin ardından, Türkiye’nin ilk “yeşil liman sertifikası” alan Marport Liman İşletmelerine bir saha ziyareti gerçekleştirildi.

Page 29: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

29

Eylül 2015

Page 30: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

30

Eylül 2015

DOSYA

otomotiv üreticileri yeşil lojistik istiyorBir kızılderili atasözü, “Biz bu dünyayı atalarımızdan miras değil, torunlarımızdan ödünç aldık”der. Dünya kaynaklarının sonsuz olmadığı ve hayatımızın her alanında “YEŞİL”i uygulamamız gerektiğini artık herkes biliyor. Yeşil uygulamaya ilk refleks veren sektörle-rin başında lojistik geliyor. ‘Yeşil Lojistik’ beklentilerini hızlıca karşılayan lojistik sektörü, çevreci uygulama beklentisi olan otomotiv üreticilerinden de tam not alıyor.

Türk otomotiv sanayi geçtiğimiz yıl bir milyon 170 bin adet üretim yaparak tarihi bir yılı geride bıraktı. 2015’e de çok hızlı başlayan ve ilk 5 ayda 543 bin adet üretim yapan sektör yeni bir rekora imza attı. An-cak sektörün, sürdürülebilir büyü-menin gerçekleşmesi için beklentile-ri var. Bunlardan ilki araç üzerindeki

vergi yüklerinin (ÖTV, KDV) azal-tılması. Üreticiler çevreci ürünlerin de gelecekte önemli olacağını ve pazarın büyümesinde bu ürünlerin önemli bir etkisinin olacağını düşü-nüyorlar. Lojistik uygulamalar konu-sunda da yüksek beklentileri olan firmalar, çevreci üretim ve ürünlerle ilgili yaptıkları gelişmelere tedarik-

çilerinin de uymasını ve bu konuda yatırım yapmalarını bekliyorlar.

Lojistikçiler şimdiden kolları sıvamış durumdaOtomotiv sektörüne hizmet sunan lojistik firmaları şimdiden kolları sıvamış görünüyor. Türkiye’nin önde gelen tüm lojistik firmalarının

Page 31: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

31

Eylül 2015

otomotiv sektörüne hizmet verdiğini ve bunu çevreci bilinçle yaptıklarını görüyoruz. Karbondioksit salımını düşürmek için yeni araç teknolo-jilerini yatırım yapan, sürücülerini eğiten, kurum içi eğitimlerle çevreci bilinci geliştiren, özel taşıma yön-temleri uygulayan firmalarımız oto-motiv sektörünün taleplerine cevap verecek bir organizasyon oluştu-ruyorlar. Tabi onlar da akaryakıt, lastik ve araç tedarikinde çevrece taleplerini üreticilere iletiyorlar.

Sürdürülebilirlik için otomotiv-tedarikçi ilişkisi gerekiyor10 otomotiv üreticisi tedarik zincirinde sürdürülebilirliği geliştir-mek için bir araya gelerek gelecek için önemli konuları ele aldılar. Bürüksel’de gerçekleşen Otomotiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Forumu’nda Otomotiv Çalışma Grubu’ndan bazı şirketler, tedarik zinciri aracılığıyla sürdürülebilirlik performansının geliştirilmesine yönelik karşılık anlayış ve ortak çözüme yönelik ortak bakış açısı kazanmak için tedarikçileri ile derin diyaloga girdiler. Otomobil üretici-lerinin temsilcileri, tedarikçiler, yerel kurumlar dahil 120’ye yakın katılımcı forumda yer aldı. Katılımcıların iş etiği, çevresel sürdürülebilirlik, insan hakları ve çalışma şartları gibi ko-nuları görüştüğü gün içerisinde aynı zamanda yerel içerikler de dikkate alındı. Münazaralarda Tedarik Zin-cirinde Sürdürülebilirlik Performan-sının Artırılmasına Yönelik Otomotiv Endüstrisinin Rehber İlkeleri temel alındı. Konuşmacılar ve katılımcı-lar karşılaştıkları zorluklar ve olası çözümleri üzerine yorum yaptılar. BMW Grup, Daimler, Toyota Motor Avrupa, Volkswagen, Volvo Cars ve diğer otomotiv sektörünün temsilci-leri görüşlerini anlattılar.CRS Europe Genel Direktörü Stefan Crets “Sürdürülebilir otomotiv değer zinciri ortak hedefine ulaşmak için ileriye doğru atılan adımda, Otomo-tiv Tedarik Zincirinde Sürdürülebilir-lik Zinciri Forumu araç üreticileri ile tedarikçileri bir araya getiren eşsiz bir fırsat. Tedarik Zinciri Sürdürü-lebilirliği Avrupa Çalışma Grubu bu günden elde edilen sonuçları ve bu ivmeyi tedarikçilerle olan diyaloğun güçlendirilmesi için kullanacaktır” dedi. Türkiye’den ise TAYSAD Genel

Koordinatörü Süheyl Baybalı bir konuşma gerçekleştirdi. Baybaylı, “Derin ve kompleks yapıdaki zin-cirde sürdürülebilirliğin artırılması otomotiv sektörünün oyuncuları için asıl iştigal alanıdır. Sürdürü-lebilirlik ve düzenleyicisi trendler otomotiv sanayiinde belli başlı zorlukları ortaya çıkarmaktadır ama sektör rolünün farkındadır. Sektörümüz, bir tarafta sağla-makta olduğu toplumsal faydayı sürdürülebilir kılmaktan, diğer ta-rafta ise ürünlerinin, hizmetlerinin ve üretim tesislerinin çevresel ve toplumsal ayak izlerine de dikkat ederek etkilerini azaltmaktan so-rumludur. Önümüzde, bir tarafta tırmanmamız gereken zorlu bir yokuş varken, diğer tarafta Türk Tedarik Sanayinin markalaşma ve

rekabetçilikte küresel olarak ken-dilerini iyi pozisyonlamaları gereği bulunmaktadır. Bu nedenle Oto-motiv Tedarik sanayimizin inovas-yonu ve Kurumsal Sosyal Sorum-luluk konularını iyi çalışmaları ve bu konuları stratejilerinin merkezine almaları gerekmektedir. Gelişti-rilmiş sosyal sorumluluk sadece ortak çalışma yaklaşımı ile tam ola-rak gerçekleştirilebilir. Sistemdeki her bir zincir kendi üzerine düşeni yerine getirmeli, adil olmalı ve iş etiğini, şeffaflığı, çalışma şartlarını ve de otomotiv tedarik zincirinin çevresel etkisini geliştirecek taah-hütlerini belirtmeli, altını çizmelidir. Ortak çaba ve karşılıklı işbirliği Ana Sanayi ve Tedarikçiler arasında arzu edilen sürdürülebilir ilişkiyi tesis edecektir” diye konuştu.

Page 32: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

32

Eylül 2015

DOSYA

5 yıllık dönemde sektörün büyümesine etki edecek en önemli geliş-menin yüzde 23 oranla kişi başına düşen milli gelirin artması olarak görülüyor. Bunu yüzde 21 oranla sektörün üzerindeki vergi yük-lerinin azaltılması takip ediyor. Çevreci otomobil üretimi ve pazara sunulması ize yüzde 2’lik oranla sekizinci sırada yer alıyor.

Önümüzdeki 5 yıllık dönemde pazarın büyümesine etki edecek en önemli faktör olarak yüzde 36 ile sektör üzerindeki vergi yüklerinin azaltılması olarak değerlendiriliyor. Sektörün büyümesine etki ede-cek faktörler sıralamasında çevreci araçlar yüzde 2 olarak gösteri-lirken, pazarın büyümesinde çevreci araçların yüzde 9 etkili olacağı kanaati paylaşılıyor.

Tedarik sanayisinin odaklanması gereken alan-lar sorulduğunda ise firma yöneticileri ilk sıraya yüzde 30 ile Ar-Ge’yi koyuyor. Bunu kurumsal yönetim, stratejik planlama ve İnsan kaynağı tap ediyor. Lojistik ise kalite, üretim ve pazarla-madan sonra geliyor.

KPMG tarafından hazırlanan ‘Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilir Büyüme’ adlı raporda sektörün 2018 yılı beklentileri ortaya kondu. Otomotiv

Distribütörleri Derneği (ODD), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ve Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) üyeleriyle görüşülerek hazırlanan rapor, sektörün geleceği için önemli ipuçları veriyor. Farklı konularda firma yöneticilerinin görüşleri alınarak hazırlanan ra-porda, üretimden, tedarike, vergilendirmeden lojistik hizmetlere kadar birçok

konuda bilgilere yer veriliyor.

Otomotiv alım kararlarında tüketicilerin ürünün hangi özelliklerine dikket edecekleri sorulduğunda ilk sırayı yüzde 30 ile yakıt verimliliği alıyor. Çevre dostu olma ise yüzde 8 ile son sırada yer alıyor.

Page 33: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

33

Eylül 2015

Otomotiv sektörü için en olumlu görülen stratejik ya-tırım motor-şanzıman yatırımları. Diğer önemli yatırım ise hibrit/elektrikli araç teknolojileri.

Tedarik sanayisinin orta vadede işbirliğini en çok artıracağı bölgeler ise; yüzde 30 ile Rusya, yüzde 18 ile Kuzey Amerika, yüzde 13 ile Çin ve yüzde 8 ile Kuzey Afrika gösteriliyor.

Peki sanayi-tedarikçi ilişkisini orta vadede en çok etkileyecek konular nedir? İlk sırayı yüzde 33 ile küresel projelerde işbirliğinin artması yer alıyor. Ar-Ge alanında işbirliğinin artması, verimlilik indirim talepleri, tedarik zinciri yönetimi ve lojistik hizmetler arka arkaya sıralanıyor.

Önümüzdeki 5 yıllık dönemde vergilerinin yeniden düzenlenmesi gerekiyor.Türkiye otomotiv sektörü yöneticilerinin yüzde 92’lik kısmı pazarın büyümesini bekliyor. Ancak beklenti büyümenin yavaşlayacağını yönünde.Katılımcıların yüzde 67’si BRIC otomotiv üreticilerinin Avrupa pazarına girmesini, bunların yüzde 50’den faz-lası ise bu yatırımların 4 yıl içinde yapılmasını bekliyor.Doğu Avrupa ülkeleri geçen yıl içinde rekabet gücünü artırdı. Buna karşın Türkiye ve Kuzey Afrika’nın da yatırım çekeceği beklentisi sürüyor. Türkiye otomotiv sektörü önümüzdeki 5 yıllık süre için-de yeni bir üreticinin yatırım yapmasını bekliyor.

Otomotiv pazarı tarafında önümüzdeki beş yıllık dönemin öncelikli konuları arasında, otomotiv satış vergilerinin yeniden düzenlenmesi en önemli konu olarak öne çıkıyor. Hurda araç programı ve benzer satış desteklerinin devam etmesi ise ikinci sırada yer alıyor. Bunu yabancı yatırım politikaları takip ediyor. Çevre dostu (hibrit/elekrikli) araçların sektör payının artması, karbondioksit emisyon uygulamaları ise bunları dördüncü sırada bulunuyor.

Otomotivde ibre ne gösteriyor?

Page 34: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

34

Eylül 2015

DOSYA

Ekol, bu yıl 3 bin 700 ton co2 azaltacakEkol Lojistik, otomotiv sektörüne sunduğu hizmetleri yeşil lojistik perspektifi ve sürdürülebilirlik ışığında gerçekleştiriyor. Ekol Genel Endüstriler Sektör Yöneti-cisi Mehmet Şahintürk, “Bu bağlamda otomobil sektörünün ve tedarik sektörü üreticilerinin lojistik ihtiyaçları için sektör özelinde çözümler üretiyor, süreçlerin etkin yönetimini sağlıyoruz” diyor.

Satış sonrası destek ve yedek parça satışı için kurulan yedek parça dağıtım ağını verimli kıl-mak adına gereken; depolama ve dağıtım sistemlerini, müşterilerine özel çözümler üreterek ve değişen ihtiyaçları göz önünde bulundurarak modelleyen Ekol Lojistik, bütün alt yapısını sürdürülebilirlik üzerine ku-ruyor. Ekol Genel Endüstriler Sektör Yöneticisi Mehmet Şahintürk, oto-motiv firmalarının, birçok farklı teda-rikçiden çok farklı sayıda ve çeşitte ürünü temin ederek, üretim hatlarını zamanında beslemek zorunda olduğunu belirterek, “Bu ihtiyaç ve lojistik süreçlerinde yaşanan yoğun hareketlilik, bu sektördeki lojistik süreçlerin yönetimini önemli kılmak-tadır. Bu doğrultuda Ekol, otomotiv ve yan sanayi imalatçılarının lojistik ihtiyaçlarına yönelik sektör odaklı çözümler üretmekte ve süreçlerin etkin yönetimini sağlamaktadır” diyor. Dağıtım çözümleri dahilinde, satış sonrası hizmetler kapsamında firmaların bayilerine veya perakende satış noktalarına ilettikleri yedek parçaların dağıtımlarının modellen-mesi adına network yönetimi, pay-laşımlı ağlara dağıtım, özel araçlarla dağıtım, kesintisiz müşteri hizmetleri desteği, Milk-run, esnek milk-run, xdoc, ön montaj yapılarak işletmeye getirilme modelleri, tersine lojistik (iade Lojistiği) çözümleri sunulduğu-nu ifade eden Şahintürk, “Ekol’ün depolama çözümleri içerisinde; tedarikçilerden otomotiv firmalarının üretim hatlarına kadar olan tüm malzeme hareketlerinin, maliyetleri-nin düşürülmesi hedefiyle konsolide etme, hafif montaj işlemleri, sipariş ve stok yönetimi, yedek parça servis yönetimi, malzeme toplama ve paketleme, envanter planlama ve envanter yönetimi, tedarikçi yönetimi, malzeme incelemesi ve kalite kontrolü, katma değerli hiz-metler, fire ve atık yönetimi, garanti

talepleri çözümleri sunulmaktadır” diye konuşuyor.

Dünyayı 170 kez dolaşacak yakıtın tasarrufunu sağlıyoruzOtomotiv sektörüne özel çevreci lojistik uygulamaları hakkında bilgi veren Mehmet Şahintürk şu bilgileri aktarıyor: “Otomotiv sektörüne yeşil lojistik perspektifimizle sürdürülebi-lirlik ışığında planladığımız servisleri-mizi sunuyoruz. Bu bağlamda oto-mobil sektörünün ve tedarik sektörü üreticilerinin lojistik ihtiyaçları için sektör özelinde çözümler üretiyor, süreçlerin etkin yönetimini sağlıyo-ruz. Geliştirdiğimiz intermodal taşı-macılık konsepti ile taşıma modlarını en etkili ve verimli şekilde bir araya getirerek; karbon ayak izimizi azaltı-yor, daha az fosil yakıt tüketiyoruz. Bu şekilde her ay 850 futbol sahası büyüklüğünde orman alanının varlı-ğının korunmasını sağlıyor, dünyayı 170 kez dolaşacak yakıtın tasar-rufunu sağlıyoruz. 2015 yılında da Ro-Ro yatırımlarımız devam ediyor.

5. Ro-Ro’muz FADIQ faaliyete başladı. Haydarpaşa – Trieste hat-tında çalışan bu gemimiz ile birlikte İtalya hattımız haftada 4 sefere çıktı. İstanbul’da Ro-Ro’larımız için Haydarpaşa Terminali’ni kullanıyo-ruz ancak trafik problemi sebebiyle yeni bir Ro-Ro Terminali kurmaya karar verdik. Bu terminal için de Yalova’yı lokasyon olarak belirledik. Hedefimiz, limanı 2015 yılı içerisin-de hayata geçirebilmek. Bu proje sayesinde; 2015 yılı içerisinde 3 milyon 700 bin kilgram CO2, 4 milyon kilometre yol, bir milyon 500 bin litre dizel, 12 bin kilogram tehlikeli atık azaltımı sağlayacağız. Yalova’dan da İstanbul’un Avrupa yakasını geçişlerini de feribotlarla yapmayı planlıyoruz. Bu sayede 100 bin aracın bölge ana arter ve köprüleri kullanmayacağı için trafik yoğunluğuna ciddi azaltıcı etkisi olacak.”

Ekol Lojistik, 2015 yılı içerisin-de; 3 milyon 700 bin kilogram CO2, 4 milyon kilometre yol, bir milyon 500 bin litre dizel, 12 bin kilogram tehlikeli atık azaltımı sağlayacak.

Mercedes Benz-Türk ile sürdürülebilirlik işbirliği

Sürdürülebilirlik ekseninde Ekol; Mercedes Benz Türk A.Ş.’ye sun-duğu intermodal taşıma çözümü ile çevresel etkilerde 40 bin ton emis-

yonazaltımı sağladı. MBT- Ekol proje ekibinde; Aksaray operasyonları da

dahil 40 kişi görev alıyor ve bu işbirli-ğinde 17 tedarikçi firma ile çalışılarak

istihdam yaratılıyor. Ekol ve MBT tüm tedarikçilerine düzenli olarak sürdürebilirlik eğitimleri veriyor.

Seyahat Risk Analizleri tüm rotalarda yapılarak, mevcut gerekli denetimler tüm çalışan ve tedarikçilere uygu-lanıyor. Ekonomik sürdürülebilirlik

açısından ise Mercedes-Benz Türk A.Ş. ile Ekol arasında sürdürülen

işbirliğinin hacmi ciro olarak 2012-2015 yılları arasında yüzde 23 artış

gösterdi.

Page 35: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

35

Eylül 2015

türkiye’de satılan her 3 araçtan birini omsan taşıyorTürkiye’de satılan her üç otomobilden birini taşıyan Omsan, yılda yaklaşık 700 bin araca bitmiş araç lojistiği hizmeti veriyor. Otomotiv ana ve yan sanayisinde faaliyet gösteren birçok firmaya uluslararası karayolu, denizyolu, demiryolu ve havayolu taşımacılığı, yurtiçi yetkili satıcılara dağıtım, araç stoklama, PDI ve yedek parça depolamadan oluşan entegre lojistik hizmetler sunan Omsan, taşı-ma modları arasındaki denge, çevreci araç yatırımları, sevkiyat planlaması gibi birçok uygulama ile çevreci hizmet üretiyor.

37 yıllık otomotiv endüstrisi dene-yimi ile Omsan Lojistik, sektörün ihtiyaçlarını yüzde 100 karşılayan ileri teknoloji ve operasyon alt yapı-sı, geniş karayolu araç filosu, Bursa, İstanbul, İzmit ve yurtdışında bulu-nan yaklaşık 700 bin metrekarelik araç park sahaları ve nitelikli insan kaynağı ile hizmetlerini sürdürüyor. Çevre bilincinin oluşturulmasında öncü olmak ve gelecek nesillere mümkün olduğunca temiz bir dünya bırakmayı hedefleyen Omsan, kar-bon salımını azaltmak için; taşıma modları arasında değişim yapılması ve çevreye daha az zarar veren modların tercih edilmesi, çevre dostu motor/araç teknolojilerinin tercih edilmesi, sevkiyat planlarının yeniden düzenlenmesi, sürücülere sürüş eğitimleri verilmesi, beyaz ve mavi yaka çalışanları bilinçlendirme-ye yönelik eğitimler düzenlenmesi, yeşil bina uygulamaları gibi çevre dostu çözümler üretiyor. Omsan, bitmiş araç lojistiği başta olmak üzere, uluslararası taşımacılık hiz-metlerinde intermodal taşımacılıktan yararlanıyor, operasyonun niteliğine göre değişen yükleri aynı taşıma kabı ve birden fazla taşıma moduyla

taşıyarak çevresel ve ekonomik riskleri azaltıyor.

Emniyetli ve Ekonomi Sürüş Simülatörü geliştirdiT.C. Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) mali desteğiyle Omsan Lojistik mühen-disleri tarafından Emniyetli ve Eko-nomi Sürüş Simülatörü geliştirildi. Sahip olduğu özellikler nedeniyle Türkiye’de lojistik sektöründe bir

ilk olan bu proje kapsamında oluşturulan simülatör ile sürü-cülerin yetkinliği artırılarak yakıt sarfiyatının azaltılması, kazaların / hasarların (özellikle akaryakıt ve tehlikeli madde taşımacılığında) en aza indirilmesi, karbon salımının azaltılması ve sürüş hatalarından kaynaklı araç ve ekipmanlarda (lastik, balata vb.) meydana gelen aşınma ve yıpranmaların minimal ölçeğe indirilmesi hedefleniyor. Omsan bu simülatör eğitimini tüm şoförlerine verdi. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak sektör içinde çalışan diğer şoförlerin ve şoför adaylarının da hizmetine sunuluyor. Simülatörün devreye alındığı 2012 tarihinden bu yana, Omsan’ınözmal filosuna ait yakıt tüketim oranı ve karbon salımın-da yüzde 7,4 oranında düşüş sağlandı.

Arabam tatilde ile çevre kazanıyorOmsan’ın otomotiv lojistiği kapsa-

Page 36: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

36

Eylül 2015

DOSYA

mında 2010 yılında devreye aldığı diğer bir yenilikçi proje ise “Arabam Tatilde” hizmeti. Omsan, “Arabam Tatilde” hizmeti ile İstanbul ve Ankara’dan Bodrum, Dalaman, An-talya ve İzmir çevresine uçak ile tatil yapmaya giden müşterilerin araç-larının taşımasını gerçekleştiriyor. Arabam Tatilde hizmeti kapsamında yapılan taşımalarda her bir tırın 8 araç taşıma kapasitesi sayesinde toplam yakıt tüketimi ve havaya salı-nan egzoz dumanı azaltılarak çevre-nin daha az kirlenmesi sağlanıyor.

30 bin aracı demiryoluyla Romanya-Türkiye arasında taşıyacakEk olarak çevreci ve rekabetçi uygu-lamalarına bir yenisini daha ekleyen Omsan, Romanya’da Piteşti ile Köstence limanları arasında ger-çekleştirdiği otomobil taşımalarında

kullanılmak üzere oto taşıma vagon-larını devreye aldı. Devreye alınan vagonlar ile yıllık 30 bin adet aracın demiryoluyla taşınması hedefleniyor. Söz konusu vagonlar aynı zamanda Piteşti/Romanya – Orhanlı/İstanbul arasında gerçekleştirilen oto taşıma multimodal trafiğinin demiryolu aya-ğını oluşturuyor.

Çevreci planlamalar ile fark yaratıyor

Omsan, müşterilerinin ihtiyaçla-rına özel olarak uyarlanabilen ve kendi mühendislerinin geliştirdiği ileri teknoloji altyapısı ile araçların park alanı ve sevkiyat ortamında şasi numarası bazında takibini, envanter yönetimini, bayi sipa-rişleri doğrultusunda yükleme ve dağıtım planlamasını, satış ve dağıtım raporlamasını gerçekleş-tiriyor. PDI kapsamında Omsan, bayii sevkiyatından önce ithal edilen araçların, araç stok saha-sında özel tasarlanmış bölgeler-de son kontrollerinin yapılması ve gerekli ise basit onarımların yapılmasını sağlıyor. Omsan’ın yurtiçi karayolu yedek parça taşımacılığı kapsamında sunduğu önemli hizmetlerden birisi acil ve stok yedek parça taşımacılığıdır. Bu hizmet kapsamında müşteri depolarından yetkili servislere planlanmış ve acil yedek parça dağıtımları gerçekleştiriliyor.

Milkrun uygulamasıOmsan’ın yurtiçi karayolu yedek parça taşımacılığı kapsamında sunduğu bir diğer hizmeti ise milkruntaşımalarıdır. Bu proje çerçevesinde; müşterilerin teda-rikçilerinden malzemeler toplan-makta, bu malzemeler Omsan depolarında konsolide edildikten sonra doğrudan üretim hattına sevk ediliyor. Ana sanayiye yapı-lan sevkiyatlardan sonra boş am-balajlar tekrar kullanılmak üzere tedarikçi firmalara teslim ediliyor. 2013 yılında Fas’ta yeni bir şirket kuran Omsan, 2014 yılında oto taşıyıcı yatırımı yaptı ve Fas/Casablanca’da 45 dönümlük bir arazide 2 bin 300 araç kapasiteli bir araç parkı kurdu. Omsan, bu araç parkında PDI hizmeti sunu-yor ve Türkiye’deki sektörel bilgi birikimini Fas otomotiv sektörü-nün hizmetine de ulaştırıyor.

Page 37: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

37

Eylül 2015

MArS, Çevreci modeli ile otomotiv sektörüne hizmet sunuyor

Mars Logistics, otomotiv sektörünün beklediği çev-reye dost uygulamalar için yatırımlar yapıyor. Mars Logistics Genel Müdür Yardımcısı Ali Tulgar, “Bu sebeple Mars Logistics olarak Eylül 2012 tarihinde Lükmseburg Devlet Demiryolları ile birlikte başlat-tığımız çevreci taşımacılık modeli olan Intermodal Taşımacılık hizmetimiz, çevreci bir taşıma modu ol-ması sebebiyle özellikle otomotiv sektörüne yoğun olarak hizmet veriyor” diyor.

Türkiye’nin en genç ve büyük filolarından birine sahip olan Mars Logistics son yaptığı araç yatırımı ile bin 920 ünitelik araç filosuna ulaştı. Komple veya parsiyel olmak üzere otomotiv sektörüne ithalat ve ihracat taşımacılığıhizmeti sunan Mars Logistics, en güçlü acenteler ile oluşturduğu acente ağı sayesin-de, hız ve servis kalitesi bakımından en iyi servis hizmetini sunuyor. Mars Logistics Genel Müdür Yardımcısı Ali Tulgar, otomotiv sektörünün üretim yapılanması sebebiyle kara-yoluyla direk olarak sefer yaptıkları Avrupa ülkeleri iş hacimlerinin büyük bir kısmını oluşturduğunu söylüyor. Tulgar, “Ayrıca denizyolu ve demir-yolunun kullanılması sebebiyle tam zamanında olumsuz hava koşul-larından ve geçiş aksaklıklarından etkilenmeden çevreci bir hizmet veren intermodal hattımız otomotiv

sektörü tarafından sıklıkla tercih ediliyor” diyor.

Çevreye dost uygulamalar her sektörde büyük önem arz ediyorOtomotiv sektörüne özel çevreci lojistik hizmetlerini anlatan Tul-gar, “Çevreye dost uygulamalar artık her sektörde büyük önem arz ediyor, Otomotiv şirketleri de üretimden teslimat sürecine kadar olan her aşamada çevreye dost uygulamaları tercih ediyor. Bu sebeple Mars Logistics olarak Eylül 2012 tarihinde Lükmseburg Devlet Demiryolları ile birlikte başlattığımız çevreci taşımacılık modeli olan Intermodal Taşımacılık hizmetimiz, çevreci bir taşıma modu olması sebebiyle özellikle otomotiv sektö-rüne yoğun olarak hizmet veriyor. Avrupa ülkelerine servis veren bu

hat ile Türkiye’den deniz yoluyla İtal-ya Trieste’ye gelen römorklar, demir yoluyla Lüksemburg’a ulaşıyor. Trieste ile Bettembourg arasındaki tren seferleri, Türkiye’deki çeşitli yerlerden alınan malların yüklendiği römorkları taşıyor. Römorklar, İstan-bul, İzmir ve Mersin limanlarından gemi yoluyla Trieste’ye ulaştıktan sonra, trenle yola devam ediyor ve Bettembourg Multimodal terminalin-den geçtikten sonra, Lüksemburg’a ulaşıyor. Lüksemburg’dan ise kara-yolu ile Belçika, Hollanda, İngiltere, Fransa ve Almanya’daki çeşitli varış yerlerine teslimat gerçekleştiriyor. Karbon emisyonlarında yüzde 75 azalma sağlayan Intermodal hizme-timiz, çevreci bir taşımacılık gerçek-leştiriyor. Intermodal hat hizmeti-mizin yanında filo yatırımlarında da çevreye duyarlı tercihler yapıyoruz. Otomotiv sektöründe sıklıkla tercih edilen karayolunda hizmet verecek olan araçlarımızı çevreye dost tek-noloji ile donatılmış olmasına önem veriyoruz” diye konuşuyor.

Page 38: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

38

Eylül 2015

DOSYA

Mercedes-Benz türk tedarikçisinin deçevreci olmasını istiyorMercedes-Benz Türk’ün ana şirketi Daimler AG’nin 2014 sürdürülebilirlik rapo-runda belirtildiği gibi sürdürülebilirlik ancak gelişmiş bir sorumluluk duygusu ile sağlanabiliyor.

Globalde binin üzerinde tedarikçi ile teması olan Mercedes-Benz Türk, bu süreçte en temel kriteri sürdü-rülebilirlik olarak esas alıyor. Tüm faaliyetlerini topluma ve ekoloji-ye duyduğu sorumlulukla yerine getiren marka,Tedarikçilerinden; bir vizyona, çevre bilincine, kalite sistemlerine sahip olmasını bekliyor.

Sürdürülebilirliği sağlamak sorumluluk almaktan geçer Mercedes-Benz Türk’ün ana şir-keti Daimler AG’nin 2014 sürdü-rülebilirlik raporunda belirtildiği gibi sürdürülebilirlik ancak gelişmiş bir sorumluluk duygusu ile sağlanabili-yor. Yılların tecrübesine sahip olan şirketin tüm faaliyetlerinin topluma, çalışanlarına, ekolojiye ve ekono-miye karşı sorumluluk duygusu ile gerçekleştirmesi Mercedes-Benz Türk için de en temel prensipler arasında yer alıyor. Mercedes-Benz Türk, sürdürülebilir çevre, sürdü-rülebilir üretim felsefesi sayesinde hem üretimin her adımında çevre korumaya, hem de ürünlerinin çev-reci teknolojiyle donatılmış olmasını sağlıyor. Süreç adımlarını buna

göre şekillendiren, kullanılacak teknolojiyi bu doğrultuda seçen, üretim tesislerinde, atık yönetimi ve enerji yönetiminden oluşan bir çevre yönetim sisteminde bütünleştiren şirket, çalışanlarının da bu doğrultu-da bilinçlenmelerini sunduğu eğitim programları ile garanti altına alıyor. Mercedes-Benz Türk Ar-Ge’ye yatırım yapıyor ve yüksek teknolojiyi kullanarak çevreye duyarlı araçlarını müşterileriyle buluşturuyor. Şirket, Ar-Ge’den üretime, üretimden ürün kullanımına kadar ürünün yaşam eğrisindeki her aşamada hatta geri dönüşüm ve bertarafında dahi çevreye duyarlı ve minimum enerji kullanımı için oluşturduğu sistem içerisinde bir dizi standardı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de uyguluyor.

Mercedes-Benz Türk tedarikçisi ile tek yürek Mercedes-Benz Türk otobüs ve kamyon üretimi için gerekli lokal ve ithal parçaların tedariği sürecini yıllardır optimize ederek sürdürüyor. Ağırlıklı olarak demir, çelik, metal ve plastik gibi ürünlerin tedariğini

yapan şirket; lastik, kauçuk, elekt-rik/elektronik ürünlerin ve bir dizi diğer hammaddede malzemenin tedarikini yıllar içerisinde sürekli artırıyor. Ayrıca ithal olarak müşte-risine sunduğu hafif ticari ve binek araçların yedek parçalarının yurtiçi ve yurtdışından tedarikini sağlıyor. Globalde 1000’in üzerinde tedarik-çi ile teması olan Mercedes-Benz Türk, bu süreçte en temel kriteri sürdürülebilirlik olarak esas alıyor. Mercedes-Benz Türk’ün kendi bünyesinde benimsediği standart-ların birlikte çalıştığı tedarikçilerde de oluşmuş olması önemseniyor. Tedarikçilerin bir vizyona, çevre bilincine, kalite sistemlerine, kuv-vetli finansal yapılara sahip olması, iş etiğine bağlı ve rekabetçi mali yaklaşımı özümsemiş uygulama-larda bulunmaları Mercedes-Benz Türk tarafından bekleniyor ve teşvik ediliyor. Sürdürülebilir bir süreç ancak sürece dahil olan tüm taraf-larda kaliteyi garanti altına almak-tan ve tek yürek olmaktan geçiyor. Mercedes-Benz Türk, bu bilinçle her yıl tedarik hacmini hem büyütü-yor, hem de optimize ediyor.

Page 39: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

39

Eylül 2015

tırsan ağırlığını azaltıyor çevre kazanıyorTreylerlerin hafif olması yakıt tüketimini düşürmek için çok önemli. Türkiye’de hafif treyler üretiminin öncü markası Tırsan rakiplerine oranla 1,5 ton hafif ürün-ler üretmesi ile karbon salımınını da azaltıyor. Marka sadece üretiminde çevreyi korumakla kalmıyor, tedarikçilerini de bu bilinçle seçiyor.

Tırsan, 1977 yılından günümüze tasarım, üretim, saha araştırmaları ve dağıtıma kadar yürüttüğü çalış-malarda çevresel etkiyi minimize etmeye odaklı politikasına uyumlu üretim ve geliştirme faaliyetleri yü-rütüyor. Tırsan Ar-Ge merkezi yeni ürün geliştirme projelerinde öncelikli konularından birinin yakıt tasarru-funun artırılması oluşu sayesinde, Tırsan araçlarının kullanımında karbondioksit salımı azalmakta, araçların güvenlik donanımlarının artırılmasıyla da araçtan ya da yükten kaynaklı çevreye verilebi-lecek zararların önüne geçmeyi kendine ilke edinmiştir. Avrupa’nın en geniş ürün gamına sahip olan Tırsan, intermodal taşımacılığın her aşamasında müşterilerinin ihtiyaçla-rına uygun özelliklerdeki araçlar ile çözümler sunuyor. Perdeli/tenteli semi-treylerden konteyner taşıyıcı ve kutu tipi araçlara kadar geniş bir yelpazede sunulan araçlar Türkiye ve Avrupa’da yaygın olarak kullanı-lıyor.

Tırsan Huckepack ile az yakıt az emisyon‘Tren Yükleme Sistemi’ sayesin-de uluslararası nakliyeciler yakıt tasarrufu, tamir bakım masrafı, lastik, şoför ve işletme maliyetlerinin azalması ile birçok avantaja sahip. Ayrıca intermodal taşımacılık yönte-mi ile tam yüklü treylerlerde maliyet avantajı sağlanırken, herhangi bir yakıt sarfiyatı olmadığı için çevreye verilen zarar minimize ediliyor.Tırsan’ın Ar-Ge merkezinde ge-liştirdiği intermodal taşımacılığa uygun Tırsan Tenteli/Perdeli, Tank Konteyner Şasi, Konteyner Şasi ve Tırsan’ınTalson markası ile ürettiği Talson Kutu Tipi semi-treylerlerinin sağlamış oldukları yakıt tasarrufu sayesinde çevreye verilen zarar en az seviyeye indiriyor.

Hafif treyler ile çevreye yükü de hafifTırsan Hafif Treyler araçları, rakip-

lerine kıyasla sahip olduğu 1,5 ton daha hafif olma özelliği ile araç boşken yüzde 2 seviyesinde yakıt tasarrufu sunuyor. Yüzde 2 yakıt tasarrufu ile, Avrupa’ya yapılan 5.000-6.000 kilometrelik taşı-malarda yakıt sarfiyatının önemli ölçüde önüne geçiliyor. Bu sayede Tırsan Hafif Treylerin sağlamış olduğu yakıt tasarrufu ile karbon salımı azaltılıyor. Hafiflik ve çevreye salınan gazların aşağı çekilmesi düşünülerek, Hafif Treyler ve diğer ürünlerde bazı komponentler alü-minyum olarak değiştirildi. Alümin-yum komponentlerin kullanılması yol güvenliğini artırdığı için çevreyi de olumlu yönde etkiliyor. Alümin-yum çok kolay ve ekonomik bir şekilde geri dönüştürüldüğü için,

geri dönüşüm sayesinde ekonomiye sağlanan katkı da artıyor.

Sakaryanın en çevreci atık sus tesisini kurduTırsan’ın 15 Nisan 2014 tarihinde 10 milyon Euro yatırım yaparak seri üretime geçirdiği kataforez tesisi ile birlikte devreye alınan atık su arıtma tesisi, Sakarya’nın en modern kimyasal ve biyolojik entegre su arıtma tesisi. Saatte 10 metreküp kimyasal atık su arıtan tesis, günde 200 metreküp evsel atık su ve 440 metreküp de toplam atık su arıtma kapasitesine sahip. Bu da, arıtma tesisi sayesinde her ay iki olimpik yüzme havuzunu dolduracak kadar suyun yeniden kullanıma kazandırıl-ması anlamına geliyor.

Page 40: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

40

Eylül 2015

DOSYA

Sertrans çevreci modellere yöneliyorKurulduğu ilk günden itibaren otomotiv sektörüne hizmet sunan Sertrans, lojis-tik hizmetlerinde çevreyle dost teknolojiler ve malzemeler kullanıyor. Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş, “Taşımacılıkta karayolu kullanımını yüzde 38 azaltarak Ro-Ro kullanımına ağırlık veriyoruz. Araç filomuzun tamamı AB’nin CO2 emisyon standartlarına uygun olarak Euro 5 ve Euro 6 normlarındaki araç-lardan oluşuyor” diyor.

Otomotiv ve yan sanayinin ulus-lararası pazarda rekabet gücünü arttırmasında lojistik firmalarına çok iş düştüğünü söyleyen Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş, kuruldukları ilk günden itibaren oto-motiv sektörüne hizmet verdiklerini belirtiyor. Hem sektörü, hem sektö-rün iç ve dış dinamiklerini, hem de sektörün günden güne gelişen ve değişen ihtiyaçlarını yakından takip ettiklerinin altını çizen Keleş, “Bu ihtiyaçlar doğrultusunda biz de hiz-met modellemelerimizi güncelleye-rek, sektör ihtiyaçlarına uygun hızlı, esnek ve alternatifli çözümler sunu-yoruz. Otomotiv sektörüne yönelik çalışmalarımıza kısaca değinmek gerekirse; uluslararası nakliye, yurt dışı depolama ve dağıtım, toplama ve geri dönüşüm, yurt dışı depo-lardaki malların stok takiplerinin yapılması, just in time gibi detaylar öne çıkmaktadır” diyor.

Otomotiv sektörüne özel çevreci lojistik hizmetleriOtomotiv sektörüne özel çevreci lojistik hizmetlerini anlatan Nilgün Keleş şu bilgileri veriyor: “Sertrans Logistics, ‘sürdürülebilirlik’ için kay-

nakların önemli olduğunun bilinciyle, faaliyetlerinde ve verdiği hizmetlerde her zaman çevreye saygılıdır. Lojis-tik hizmetlerimiz sırasında da çev-reyle dost teknolojiler ve malzeme-ler kullanıyoruz, doğal kaynakları en verimli şekilde kullanmak amacıyla her türlü gelişmeyi takip ediyoruz. Atıklarımızı minimum seviyede tuta-rak, mümkünse geri dönüşümünü sağlayarak çevre kirliliğini önlemek için tedbirler alıyoruz. Sertrans Lo-gistics karbon ayak izini ölçmekte, küresel ısınmaya sebep olan en te-mel sera gazı olan karbon dioksitin çevreye salınımının azaltması için projeler üretmektedir. Her geçen yıl taşımacılıkta karayolu kullanımını yüzde 38 azaltarak Ro-Ro kullanı-mına ağırlık vermekte ve bu sayede hem yakıt tasarrufu sağlamakta, hem de her yıl 10 bin ağaçlık bir ormanın yok olmasını önlemektedir. Araç filomuzun tamamı AB’nin CO2 emisyon standartlarına uygun ola-rak Euro 5 ve Euro 6 normlarındaki araçlardan oluşmaktadır. Araçlar düzenli olarak ses ve egzoz emis-yon testlerine tabi tutulmakta, tüm araçlarda, nitrojen oksit gibi zararlı egzoz gazlarını su buharı ve zararsız

nitrojene dönüştüren sentetik üre solüsyon kullanılmaktadır. Araçla-rın iç ve dış temizliğinde kullanılan malzemeler çevre dostu olup, kirli sular toprağa karıştırılmadan atık su tanklarına boşaltılmaktadır. Öm-rünü tamamlamış tır lastiklerinin ise doğaya karışmadan yeniden geri kazanılması sağlanmaktadır. Sert-rans Logistics olarak 2014 yılında geri kazanıma gönderdiğimiz lastik miktarı yıllık ortalama 12 bin 480 kilogram civarındadır.”

Page 41: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

41

Eylül 2015

Iveco sürdürülebilirlik için 2014’te 14 milyon euro yatırım yaptıIveco geçtiğimiz yıl sürüdürülebilirlik için 14 milyon Euro kaynak ayırdı. Bunun 10 milyon Euro’luk kısmını atık işleme ve emisyon salamı için harcayan marka 4 milyonunu da çevre yönetimi için kullandı. Doğalgazlı Stralis çekiciyi pazara su-nan ve bu alanda ilk olan marka bu araç sayesinde 40 ton yük ile 400 kilometre mesafe katedebiliyor.

CNG ve LNG’li araçlara yatırım yapan ve bu araçları pazara su-nan Iveco çevreci ürünler için en çok yatırım yapan markalardan. Geçtiğimiz yıl sürüdürelbilir gelişim için 14 milyon Euro’luk kaynak ayıran marka, üretim tesislerindeki uygulamalarıyla da fark yaratıyor. Iveco tesislerinde CO2 salımını yüzde 9, su tüketimi yüzde 16 azalttı. Enerji tüketimindede her bir saatlik üretim için yüzde 5 oranında azaltıl gerçekleştirildi. Hafif ticari araçlarda geri dönüşüm yüzdesini 95’e çıkaran Iveco’nun fabrikaların-da Japonlar tarafından geliştirilen ve daha sonra tüm dünyada kabul gören “ World Class Manufactu-ring” prensibi uygulanıyor.WCM ile; güvenlik, çevre, eğitim, üretim ve ürün kalitesi, geri dönüşüm gibi bir çok kavramı entegre bir şekilde takip ediliyor. Diğer bir konuda

Iveco’nun alternatif yakıtlı araç-lardaki önceliği, Şu anda Avrupa yollarında Iveco markası ile 8 bin adet Doğal Gazlı Iveco kamyon ve 5 bin adetDoğal Gazlı Iveco otobüs dolaşıyor. Iveco ayrıca dizel motorlu araçlarda da sürücünün daha çok yakıt tasarrıfı sağlaması için gerekli elektronik sistemlerle donatılıyor. Stralis modellerindeki Telematics sistemi içeriği bunun en güzel örneği. Iveco Telematics sistem ile sürücüye ve merkeze sürüş sitili ile ilgili anlık bilgi aktarımı sağlanıyor. Böylece araç hakkında detaylı bilgiler ve sürüş performan-sı ile istatistikler de paylaşlıyor. Bu yakıt tüketiminin takibi ve iyileşti-rilmesi için oldukça önemli. Firma bu bilgiler ışığında hangi alanda iyi-leştirme yapacağını görerek gerek yakıt tüketimi gerek karbon salımı ile ilgili tasarruf sağlayabiliyor.

Iveco, doğalgazlı yeni ağır sınıf aracı Stralis Natural Power Euro 6 Avrupa’da kullanılmaya başlandı. Stralis Natural Power Euro 6’nın 2 ve 3 dingilli rijidve 4x2 çekici’den oluşan geniş ürün yelpazesi Ive-co müşterilerinin sayısız ihtiyacını

karşılıyor. Araçlar, 270 ila 330 beygir arası değişen güçlerde Cursor 8 Na-tural Power motor kullanıyor ve dizel modellerinin de üretildiği Madrid’de-ki aynı fabrikada birleştiriliyor. Motor, 16 vites manuel ZF şanzıman ya da hidrolik torkkonverteresahip 6 ileri otomatik vites Allison şanzıman ile beraber geliyor. CNG modellerin

yakıt tankı kapasiteleri 400 ila 1300 litre arasında değişiyor ve müşteri ihtiyacına göre düzenlenebiliyor.

Page 42: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

42

Eylül 2015

DOSYA

Michelin yeşil lastikler ile karbon salımını 45 milyon ton azalttıMichelin, insana ve doğaya saygılı teknolojiler geliştirirken sürdürülebilir bir hareketli-lik sağlıyor. Marka ürettiği yeşil lastikler ile 20 yılda 18 milyar litre yakıt tasarrufu sağ-ladı ve karbondioksit salımını 45 milyon ton azalttı. 2005 yılından bu yana çevreye olan etkisini yüzde 33 azaltmayı başaran Michelin 2020 yılına kadar ise çevresel ayak izini yüzde 40 daha düşürmeyi hedefliyor.

Michelin Genel Müdürü Marco Giuliani geliştirdikleri teknolojiler ve hizmet modelleri ile çevre dostu bir üretici olduklarını söyleyerek, “Ürettiğimiz her lastiğin doğaya etkisini minimuma indirmek için çok büyük bir çaba sarf ediyor, lasti-ğin hammaddesi olan kauçuğun toplanmasından yetiştirilmesine pek çok alanda faaliyet gösteriyoruz” diyor.

Michelin kauçuk ormanıKendi kauçuk ormanlarında yılda 10 milyon ton doğal kauçuk üreterek doğaya da katkı sunduklarını söyle-yen MarcoGiuliani; Çok ömür teknolojisiyle çevreye dost:Michelin lastikleri; kalitesi, perfor-mansı ve kaplanabilirlik özelliğiyle lastik kullanım süresini artırıyor. Michelin, “Çok Ömür” uygulamasıy-

la lastiğin kilometre ömrünü ortalama iki kat artırırken 2. ömrün sonunda Recamic ile tekrar tekrar kaplanarak işletme maliyetlerini düşürüyor. Yeni bir lastiğe kıyasla yüzde 70 ila 80 daha az kauçuk kullanılmasını sağlayan çokömür uygulaması, doğal kaynakları korurken, lastik ömrünün uzaması ve kaplamanın geliştirilmesi ile geri kaza-nılması gereken hurda lastik sayısını da önemli ölçüde azaltıyor.

Brisa, Çevresel Sürdürülebilirlik için çalışıyorBrisa’nın sürdürülebilirliği, eko-nomik, çevresel ve toplumsal boyutlarıyla yorumladığını dile ge-tiren Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, “Türkiye’nin sürdürülebi-lir kalkınma hedeflerine katkı sağ-larken toplumsal sürdürülebilirlik adına önemli uygulamalara imza atıyoruz ve üretimimizden kaynak-lanan çevresel etkilerimizi azalt-mak için zorlayıcı hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz” dedi.Ekonomik, çevresel ve sosyal tüm boyutları ile ele aldıkları sürdürüle-bilirlik anlayışını kurumsal kimlik-lerinin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini anlatan Bayman, yap-tıkları çalışmalar hakkında şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik anlayışı-mızın önemli bir bileşeni çevresel sürdürülebilirliktir. Operasyonları-mızın çevresel etkilerinin farkında-lığıyla elde ettiğimiz performans sonuçlarını her geçen dönem daha da ileriye taşımayı arzuluyoruz. 2014 yılında karbon salımını 2005 yılına göre yüzde 12,5 azaltırken; enerji tasarrufumuzu ise 2008’e kı-yasla 12 kat arttırdık. 2008’e göre kuyu suyu tüketimini yüzde 52 azalttık. 2010 yılına kıyasla, evsel

atıklarımız yüzde 36 azaldı.Çevresel sürdürülebilirlik anlaşı-mızı ürün ve hizmetlerimize de yansıtarak sektördeki öncü konu-mumuzu devam ettiriyoruz. Binek lastiklerimizin yüzde 28’i Ecopia

ve Greenways markalı çevre dos-tu lastiklerden oluşuyor. Lastik kaplama markamız Bandag ile de geçtigimiz yıl içerisinde yaklaşık 127 bin ticari lastik kaplayaraka-tıkların azaltılmasını sağladık.”

Page 43: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

43

Eylül 2015

Pirelli, yakıt tüketimini düşüren lastiklerle araçların emisyonunu düşürüyorPirelli, 2020 yılında, CO2 emisyonlarında yüzde 15 düşüş, enerji tüketim oranın-da yüzde 18 düşüş, su kullanımı oranında yüzde 58 düşüş ve üretim atıklarında da yüzde 95’i aşan geri dönüşüm hedefliyor.

Türk Pirelli Ticaret Direktörü Livio-Magnigerek üretimlerinde gerekse sürdürülebilirlik stratejilerinde Pirelli Grubu’nun sürdürebilirlik alanındaki çalışmalarından ve kriterlerinden ilham aldıklarını söylüyor. Bu anlamda, Pirelli Grubu’nun Kurumsal Sosyal Sorumlu-luk Yürütme Komitesi “Yaşam kaynak-larını tüketmeden daha yaşanabilir bir hayat” sloganıyla çevre dostu ürün-lerden sosyal sorumluluk projelerine kadar dünya çapında bir çok çalışma yürüttüğünü belirten Magni, tüm bu çalışmalar paralelinde de Pirelli’nin 8 yıldır Dow Jones Sürdürülebilirlik en-dekslerinde otomobil parçaları ve lastik sektörünün lideri olduğunu aktarıyor. Ekonomik, çevresel ve sosyal olmak üzere üç temel kriter baz alınarak ya-pılan değerlendirmede; her üç kriterde sürdürülebilirlik temel alınarak ölçüm-leme yapıldığını belirten Magni, “Analiz edilmek üzere mercek altına alınan şirketlerin; maddi ve manevi perfor-manslarının nitel ve nicel göstergeleri arasında kurumsal yönetim, yenilikçilik süreçleri, çevre dostu sistemlerin

rapor edilmesi ve yönetimi, ürün yönetimi, emisyon azaltma kapasitesi ve ekolojik tüketimi, insan gücünün kalkındırılması ve yönetimi, topluma bağlılığı, iş yerinde sağlık ve güven, tedarik zincirinin sürdürülebilir yönetimi ve tüm hisse senedi sahipleri ile etkili ilişkileri değerlendirilmektedir. 2014 yılında söz konusu değerlendirme so-nucunda Pirelli, sektör ortalaması olan 48 puanı önemli bir farkla geçerek 85 puan aldı ve böylece 2014 yılında Dow Jones Sürdürülebilirlik Dünyası ve Dow Jones Sürdürülebilirlik Avrupa endekslerinde otomobil parçaları ve lastik sektöründe lider olarak 8 kez seçilmiş oldu” dedi. Pirelli’nin çevreci çözümleri ve lojistik sektörüne nasıl bir avantaj sağladığını anlatan LivioMagni, “Türk Pirelli olarak İzmit Fabrikamızda ürettiğimiz “Yeşil Performans” ailesi lastiklerimizin üyesi olan Cinturato ve ağırvasıta lastiklerinde ise 01 serisi las-tiklerimiz ile dikkat çekiyoruz. Cinturato serisi lastiklerimizin en önemli özellikleri yakıt tüketimini ve karbondioksit gibi zararlı gazların çevreye yayılmasını

Pirelli’nin çevreci lastikleri içerdikleri özel hammaddeler ( silica vb.) ile dönme direncini düşürerek yüzde 5’e kadar

yakıt tasarrufu sağlıyor. Böylece aracın CO2 salımını aynı oran-

da azaltıyor. Özellikle 2014 yılında pazara sunulan yeni

hafif ticari araç lastiği Carrier ve 01 serisi kamyon lastikleri için, 3 yılı aşan AR-GE çalışmaları

sonrasında, üretim proseslerin-de ciddi yatırımlar yapıldı. Bu çalışmalar sonrasında ortaya çıkan ürünler 1 yıl boyunca

çeşitli yol testlerinden geçirildi ve bu testlerin sonrasında son halini alarak piyasa sunuldu.01 Serisi ağır vasıta lastikleri de,

yüzde 15 daha fazla kilometre performansı ve yaklaşık yüzde

15 daha az düşük yakıt tüketimi özelliği ile taşımacılara avantaj sağlıyor. Bu sayede de bünye-

sinde aromatik yağlar barın-dırmayan 01 serisi lastikleri ile yüzde 15 daha az karbondiok-

sit salımı gerçekleştiriliyor.

yüzde 4 oranında azaltan ileri teknolo-jiye, yüzde 30 oranında artırılmış kilo-metre performansına ve yaklaşık yüzde 20 oranında azaltılmış dönme direncine sahip olmasıdır.

Page 44: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

44

Eylül 2015

DOSYA

continental ‘Akıllı taşımacılık Sistemi’ için ekip kurdu

Continental AG, dünya otomotiv sektöründe öncü kimliğinin yanı sıra geleceği şekillendiren sayılı şirketler arasında yer alıyor. Sadece ürünlerle değil, imza-sını taşıyan teknolojilerle de otomotiv endüstrisinin gelişmesine katkı sağlıyor. Sürdürülebilirlik konusuna odaklanan şirket, akıllı taşımacılık sistemi ve lastik üretiminde Karahindba kauçuğu kullanımı konularında çalışmalarını sürdürüyor.

Continental Türkiye Satış Direktörü Teoman Görgün, Continental AG bünyesinde bir süre önce Akıllı Ta-şımacılık Sistemi (IntelligentTrans-portationSystem) üzerine çalışacak uluslararası bir ekip kurulduğunu belirterek, “Merkezi ABD’nin Kali-forniya eyaletindeki Silikon Vadisi olacak olan bu birimin CEO’luğuna, bir Türk, Seval Öz getirildi. Kendisi daha önce Google’ın “İnsansız Araç Projesi”nin yürüten ekibin yöneti-mindeydi. Akıllı Taşımacılık Sistemi ile trafik sıkışmaları, hatalarından kaynaklanan trafik kazaları gibi taşımacılık sorunlarının yanı sıra, trafikten kaynaklanan hava kirliliği-nin de önüne geçilmesi planlanıyor” diyor.

Karahindiba’dan kauçuk üretecekContinental AG, lastik üretiminde karahindiba kauçuğunun endüst-riyel ölçekte kullanımı için yürüt-tüğü araştırma projesinde önemli bir noktaya ulaştı. Karahindiba bitkisinin botanikte kullanılan ismi Taraxacum’dan esinlenerek Taraxa-gum olarak adlandırılan ilk deneme lastikleri 2014 yılında kamuoyuna tanıtıldı.Teoman Görgün, yeni üretim çalışmaları ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Kauçuk ağacından kulla-nılabilir malzeme hasat edilebilmesi için yedi yıla kadar beklenmesi ge-rekiyor. Bunun aksine, karahindiba bitkilerinden herhangi bir bekleme süresi olmaksızın yılda birkaç defa hasat alınabiliyor. Lastik üretiminde kullanılan kauçuğun, kauçuk ağaç-ları yerine, karahindiba bitkisinin köklerinden elde edilmesi, kauçuk üretimine daha az bağlı hale gel-mesini sağlayacak. Bu yeni sistem, tarımsal gereklilikler açısından son derece elverişli olarak değerlendi-riliyor ve özellikle Avrupa’da hasat

edilmeyen araziler açısından yeni bir potansiyel yaratıyor. Beş ila on yıl içinde Taraxacum’un seri üretime geçilmesi hedefleniyor. Karahindiba kauçuğu kullanımının lastik sektörü için bir dönüm noktası olacağına öngörülüyor. Continental’in “En-düstriyel Lastik Üretiminde Ka-rahindiba Bitkisinden Elde Edilen Kauçuk Malzeme Kullanılması” projesi, Avrupa’nın en büyük çevre ve iş ödülleri olan 2014 GreenTec Ödülleri’nin otomobil kategorisinde en iyi üç projeden biri seçildi.”

Çin’de çevre dostu fabrika kurduContinental, sürdürülebilirliği üretim süreçlerinin merkezinde konumlu-yor. Şirket son olarak Çin’in Hefei kentindeki lastik fabrikasının çatısı-

na yerleştirilecek güneş panelleri aracılığıyla elektrik üretilmesine yönelik enerji tasarrufu projesini ha-yata geçirdi. Fabrikanın çatısında, güneş panellerinin monte edile-bilmesi için yaklaşık 10 standart futbol sahası büyüklüğündeki 70 bin m2’lik bir alan bulunuyor. 6.1 MW üretim kapasiteli solar elektrik santrali ile Hefei fabrikası, karbon-dioksit emisyonlarını yılda 6,082 tona kadar azaltabiliyor. Bu da sera gazı emisyonunun önemli ölçüde düşmesini sağlıyor. Binek araç ve kamyon lastikleri ile özellikle APAC (Asya-Pasifik) pazarına yönelik iki tekerlekli araç lastiklerinin üretildiği fabrika, 900 çalışanıyla birlikte ye-nilikçi teknolojiye sahip lastik üretim makinelerini ve en iyi çevre dostu üretim yöntemlerini kullanıyor.

Page 45: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

45

Eylül 2015

Page 46: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

46

Eylül 2015

YÜK GÜVENLİĞİ

ülkemiz karayollarında yük taşımacılığı

ne kadar güvenli yapılıyor?Karayolu ile yük taşıma her geçen gün artıyor. Karayolu taşıması ülkemizde ol-duğu gibi dünyada da en güvenilen modların başında geliyor. Peki, ülkemiz ka-rayollarında yük taşımacılığı ne kadar güvenli yapılıyor? Yük güvenliği hakkında bilmemiz gerekenler neler? UND’nin Sesi olarak konuyu Yük Güvenliği Test ve

Sertifikasyon UzmanıTahsin Doğan’a sorduk.

Karayollarında yük taşımacılığı tekerleğin icadından beri en önemli taşıma yöntemlerinden biri olmuş-tur. Özellikle kısa ve orta mesa-felerde esnek ve hızlı bir şekilde yükün taşınabiliyor olması nedeniyle karayolu, tren, hava ve deniz yoluna göre daha çok tercih ediliyor. Ka-rayolları Genel Müdürlüğü istatistik-lerine göre ülkemiz karayollarında yük taşımacılığının ortalama yüzde 5 arttığı ve 2014 yılında toplam 234 bin 492 milyon ton yük taşındığı görülüyor. (1)

Bunca yük ne kadar güvenli taşınıyor?Tüm yüklerin güvenli bir şekilde he-deflenen noktaya taşınması oldukça önemli. Karayolunda yük taşıma-cılığının nasıl güvenli yapılacağına dair bilgileri Avrupa mevzuatları ile birlikte incelendiğimizde yerine ge-tirmemiz gereken önemli önlem ve uygulamalar olduğunu görüyoruz. Yük taşıyan ağır ticari araçlarda;

teknik kapasiteye uygun yükleme, yükün araç üzerinde doğru şekilde-konumlandırılması, uygunsabitleme ve taşınacak yüke göre uygun araç seçimi kriterleri bu kapsamda çok önemli konulardır. Maalesef bu konulardaki eksikler nedeniyle çok sayıda kazanın yaşandığını ve bu kazalar sonucunda ciddi mal kayıpları ve daha da önemlisi can kayıpları olduğunu biliyoruz.Aslında yük taşıyan araçlarda aracın uygunluğu, yükün doğru şekilde ve doğru ekipmanlar ile bağlanması kazalar sonrası bilirkişi inceleme-lerinde değil rutin olarak yol kenarı denetimlerinde yapılması gereken

bir kontrol olmalıdır.Ülkemizde yol kenarı denetimleri için düzenleyici mevzuat Ulaş-tırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın “Araçların Yüklenme-sine İlişkin Ölçü ve Usuller ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hak-kında Yönetmeliği” dir.(2) Ancak,bu düzenleyici mevzuat yükün araç üzerinde güvenceye alınıp alınma-dığını tarif ve kontrol etmiyor. Diğer taraftan denetlemeyi yapan görev-lilerise bu konuda yeterince bilgi sahibi değil. Yapılan denetlemeler daha ziyade araçların ağırlıkları ve boyutlarının uygunluğuna yönelik.İlgili mevzuatta bu yöndeki eksik-liklerin hızlı bir şekilde giderilmesi ve yol kenarı denetimleri yapılırken yük güvenliğinde mutlaka kapsa-ma alınması gerekiyor. Karayolu ile uluslararası yük taşımacılığı yapan firmaların ve bu sektöre araç sağlayan üreticilerin bu konuda daha fazla bilgi sahibi olduklarını söylemek mümkün. Bu firmalar Avrupa’da özellikle de Almanya karayollarında bu tür denetim ve sorgulamaların olduğunu bilmekte ve önlemlerini almaktadırlar.

Yükü neden güvenceye almalıyız?Yükü neden güvenceye almalıyız sorusu sıklıkla karşımıza çıkan sorulardan biri oluyor. Bir örnek ile anlatmak gerekirse: Hareket halin-deki bir cismin çarpma esnasında ortaya çıkardığı etki yani çarpma esnasındaki ağırlığı kendi gerçek ağırlığının çok çok üzerindedir. Mesela 70 kg’lık bir kütlenin 100 km/h hız ile hareket ederken bir yü-zeye çarpması esnasındaki ağırlığı 27.000 kg’dır.Bu nedenle yükün taşıma esnasında hareket etmeye-

Page 47: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

47

Eylül 2015

cek şekilde sabitlenmesi çok ama çok önemlidir. Almanya’da özellikle 2000’li yılların başından bu yana yü-kün güvenli bir şekilde taşınmasına ilişkin yoğun faaliyetler yürütülüyor. Bu konuda oluşturdukları teknik gereklilikleri VDI 2700 numaralı ulusal bir standart içinde tanımlayarak ilgili mevzuat alt yapısının da hazırlanma-sıyla birlikte yükleyicilerin, şoförlerin, yolda kontrol yapan polislerin eğitimi, araçlar için asgari tasarım zorunlu-luklarının tarif edildiği topyekün bir program uygulamaya başlamışlardır. Geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği res-mi gazetesinde 2014/47/EU (3) yönetmeliği yayımlandı. Bu yönet-melik birliğin yük taşımacılığında 2050 yılına kadar rekabetçi, verimli ve sıfır ölümlü Avrupa stratejisinin yol haritasında önemli bir kilometre taşı olacaktır. Şöyle ki 2014/47/EU ticari araçların yol kenarında yapılan yola elverişlilik kontrollerinin yapıldığı bir yönetmeliktir. Ancak son seviyesi ile birlikte yük güvenliği denetimlerini de ihtiva eden bir yönetmelik ol-muştur. Bu sayede sınırlı bir şekilde ve sadece birkaç ülkede yapılan yük güvenliği denetimlerinin tüm Avrupa Birliği yollarında 2017 yılından sonra yaygınlaştırılması hedefleniyor. Vakit geçirilmeden bu yönetmeliğin adapte edilerek ülkemizde da ya-yımlanması ve uygulamaya geçilme-si kesinlikle kamu yararına olacaktır.

Peki, yük güvenliği şartlarına uygun hareket etmek için neler yapmak gerekir?- Yük güvenliği kriterlerine uygun

araç seçimi- Yükün uygun ekipmanlar ile sabitlenmesi- Yükü yükleyen personelin, şofö-rün ve denetimi yapan personelin eğitimi dikkat edilmesi gereken en önemli maddelerdir.Yük emniyeti konusunda Avrupa’da etkin şekilde kullanılan ve kabul görmüş EN 12640, EN 12641, EN 12642 ve EN 12195 gibi AB normlar mevcuttur.

EN 12642 normuEN 12642 normunda yük taşıyan araçlarda araç gövdesinin sağla-ması gereken asgari dayanımlar tarif edilir. Aracın üst yapısını oluşturan ön, arka ve yan panelin belli kuvvetler ile test edilmesi, test sonrası belirlenen azami hasar miktarlarının aşılmamış olması ve üst yapıda fonksiyonel bir hasarın olmaması gerekir. Çok amaçlı kuru yük taşıyan brandalı üst yapılar-da brandanın ayrıca EN 12641

normuna uygun olması gerekir. Bu norma göre brandanın yırtılma di-renci, örgü sıklığı, yapışma direnci, sıcaklık direnci ve birim ağırlığı için asgari kriterler tarif edilmiştir. EN 12642 normuna göre karayolun-da seyreden bir aracın öne doğru 0.8G, yanlara ve arkaya ise 0.5G değerlerine karşılık gelen değerler ile statik veya dinamik yöntemler ile test edilmesi gerekir. Burada G; taşınan yükün kütlesidir.Taşınan yükün kütlesinden hareketle üst yapının sağlaması gereken mu-kavemet değerleri hesap edilirken sürtünmeler de dikkate alınır. Yük ile taşıma platformu arasındaki temas yüzeylerinin mümkün olduğunca yüksek oranda bir sürtünme kuvveti oluşturması bu açıdan çok önemli-dir. EN 12642 normuna göre statik testlerde norm normal üst yapılar için test değerlerini “Code L”, güçlendirilmiş yapılar için ise test değerlerini “Code XL” olarak ikiye ayırır.Tablo-1’de üst yapıyı oluşturan ön, yan ve arka panele sürtünme kuvvetleri çıkarıldıktan sonra uygu-lanması gereken azami test kuvvet-leri gösterilmektedir. Bu kuvvetler yüzeylere, tüm yüzey boyunca ve yüzey yüksekliğinin asgari yüzde 75’i kadar bir alanda rijid plaka-lar veya hava balonları vasıtası ile uygulanır. Tabloda verilen P değeri o yapının taşıyabileceği yükün azami ağırlığıdır.

Page 48: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

48

Eylül 2015

YÜK GÜVENLİĞİ

Örneğin 27.000 kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahip bir araç ön panelinin Code XL şartlarını sağlaması için 0.5x27.000 = 13.500 kg yüke dayanması gerekir. Bu nedenle üst yapının Code XL şartlarını sağlaması için güçlü bir şekilde tasarlanmış olması gerekir

Dinamik testlerde ise tanımlanmış poligon ve hızlarda öne doğru güçlü frenleme yaparak ön panelin dayanı-mı, belirli bir yarıçap içerisinde ve be-lirli bir hızda sürülerek yan panellerin dayanımı, geriye doğru sürülürken frenleme yapılarak arka panelin dayanımı test ve kontrol edilir. Dina-mik testlerde Resim-8’de verilmiş olan doğrusal ve yanal ivmeler test esnasında özel sensörler ile ölçülür. Normda belirtilen ivme değerlerine ulaşıldıktan sonra yapı üzerindeki varsa hasarlar kontrol edilir. Bu testlerin trafiğe kapalı alanda ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınarak yapılması gerekir. Özellikle yanal ivme değerlerini ölçmek için yapılan testlerde olası devrilmeleri önleyici yanal destek dingilleri kullanılır.

Bu testler yetkilendirilmiş kurum veya kuruluşlar nezaretinde yapıla-

rak üst yapı tipinin EN 12642 yük güvenliğine uygunluğu sertifikalan-dırılır.

Bu hizmet yurt dışındaki servislerden alınıyorÜlkemizde bu norm ve test sürecini yöneten ve sertifikasyon yapabilen bir kuruluş olmadığından genellikle bu hizmet şu anda yurt dışında-ki servislerden alınmaktadır. Yük güvenliği şartlarına uygun bir araçta yükün araç üzerinde sabitlenmesini sağlamak için ayrıca güçlü bağ-lantıların bulunması gerekir. Ticari araçlarda araç platformunda yükün bağlanabilmesi için yük bağlantı halkaları veya bu görevi yerine getirecek alternatif çözümlerin bulunması gerekiyor. Üst yapı gü-venliğinde asgari şartları tarif eden bir norm olduğu gibi araç üzerinde yük bağlantı noktalarının sayısını,

dayanımı ve konumunu tanımlayan norm ise EN 12640’tır.Araç üzerindeki yük bağlantı nok-talarının sayısı, konumu, dayanımı araç için izin verilen azami kütle-den yola çıkılarak hesaplanır. Bir bağlantı noktasının müsaade edilen dayanım kuvvetinin 1.25 katı bir kuvvetle test edilmesi gerekiyor.

Aracın yükgüvenliği açısından uygun seçilmiş olması ve platformunda yükün sabitlenmesi için uygun sabit-leme bağlantıların bulunması yükün güvenceye alınması için oldukça önemlidir ancak yeterli değildir. Bu noktadan sonra yükün araç üzerinde doğru şekilde konumlandırılması ve sabitlenmesi önem kazanır. Yükün ve taşıyıcı aracın ağırlık merkezi ko-RESİM 8

Page 49: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

49

Eylül 2015

numları, aracın müsaade edilen azami kapasiteleri dikkate alınarak uygun bir yükleme planı oluşturulması gerekir. Yükün cinsi göz önünde bulunduru-larak araç üzerinde blokaj takozları, yük bağlama kemerleri ve zincirler ile sabitlenmesi gerekir. Yükün sabitlen-

mesi konusunda referans alınacak norm ise EN 12195’tir. EN 12195 yükün sabitlenmesi için kullanılacak blokajın kapasitesi, bağlantı kemerle-rine uygulanması gereken gerdirme kuvvetlerinin nasıl hesaplanacağını tarif eder.

Burada temel amaç yükün taşıma esnasında kaymasını engellemektir. Gerdirme kemerleri ve gerdirme mekanizmalarının da EN 12195 normuna uygun olması gerekir. Bu norma uygun kemerlerin üzerinde aynı norma uygun olanları ile sabit-leme işlemleri gerçekleştirilmelidir. Bu kemerler ve mekanizmaların üzerinde azami taşımakapasite-leri değerlerini gösteren etiketler bulunur.Gerdirme kemeri sayısı ve kapasite-si taşınan sabitlenecek yükün ağır-lığı ve yüzeyle olan sürtünmesi de dikkate alarak seçilmelidir. Çok ağır

yüklerin sabitlenmesinde zincirler-de kullanılabilir. Gerdirilen kemer ve zincirlerin taşıma esansında gevşeyebileceği dikkate alınmalı ve sabitleme doğru noktalardan ve doğru yönlerden yapılmalıdır.

Yük güvenliği konusunun geniş içerikli bir program olarak ele alınması bir zorunluluk Karayolu ile yük taşımacılığının artarak devam edeceği dikkate alındığında yük güvenliği konu-sunun geniş içerikli bir program olarak ele alınması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Yükleme

noktalarındaki çalışanlar, şoförler, yolda denetim yapan sorumlular, uygun araçlar ve yük sabitleme ekipmanlarının hepsi bu programın bir parçasıdır. Bu nedenle öncelikle yük güvenliği konusundaki bilinci ar-tırarak harekete geçmek gerekiyor. Taşıma sektörünün tüm paydaşla-rının yük güvenliği konusuna sahip çıkmaları ise başlangıç için kuşku-suz en önemli aşamadır.

Referanslar(1)Karayolları Genel Müdürlüğü Tra-fik Kazaları Özet Raporu 2014

(2) Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usuller ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hakkında Yönet-melik

(3) 2014/47/EU Directive, Technical RoadsideInspection of theRoad-worthiness of Commercial Vehicles-Circulating in theUnion

TAHSİN DOĞAN20 Şubat 1974’de Malatya’da doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Malatya’da tamamla-dı. 1997 yılında Sakarya Üniversitesi Mühen-dislik Fakültesi’nden “Makina Mühendisi” ve 1999 yılında Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nden “Makine Yüksek Mühendisi” diplomalarını aldı. 1997 – 1999 yılları arası Isılsan Makina’da Kalite Kontrol Mühendisi olarak çalıştı. 2000 yılında Tırsan Treyler A.Ş.’de çalışmaya başladı ve halen Tırsan Treyler Ar-Ge bölümünde Mühendislik ve Belgelendirme Müdürü olarak görev yapıyor. 2005 yılından bu yana treyler homologasyonu kapsamında özellikle tip onayları, ADR, ATP ve Yük Güvenliği konularında test ve sertifi-kasyon çalışmaları yapıyor. Bu konularda dü-zenlenen ulusal ve uluslararası teknik komite ve çalışma gruplarında görev alıyor. Evli ve iki çocuk babası olan Doğan İngilizce biliyor.

Page 50: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

50

Eylül 2015

İFTARGÜNCEL

Abdullah ÖzerUND Yönetim Kurulu Üyesi

Hopa’da meydana gelen sel felaketini UnD yetkilileri yerinde incelediHOPA’da meydana gelen sel felaketi hem ülkemizi hem de sektörümüzü derinden yaraladı. UND Yöne-tim Kurulu Üyeleri Abdullah Özer ve Alişan Topaloğ-lu felaketi yerinde inceledi.

“24 Ağustos’ta, Artvin’in Hopa ilçesinde sağanak yağmurlar sonu-cunda sel felaketi yaşandı. Bölge-deki dereler taştı ve su ile dolan toprak heyelanlar meydana getirdi. Yaşanılan sel felaketi ile Rize/Sarp arasındaki sahil yolu geçici olarak kullanıma kapandı. Karadeniz Sahil Yolu’nda ulaşım uzun süre sağla-namazken, akşam saatlerinde tek şeritten kontrollü olarak verilme-ye başlandı. Bizde UND olarak, bölgedeki üyelerimizin yanlarında olmak maksadı ile sel felaketinin ertesi günü Hopalı kardeşlerimizin yanında idik. Bölgede otuza yakın C2 yetki belgeli firma uluslararası eşya taşımacılığı alanında faaliyet gösteriyor. Bu firmalar işlerin dur-gun olduğu şu dönemde, park alanı olarak Hopa içindeki sel felaketine maruz kalan sahayı kullanıyorlar. Fotoğraflardan görüleceği üzere dere suları TIR’ların üzerini örtmüş vaziyette. Saha içerisindeki TIR’lar tamamen suya gömülü, kontrol ka-

binleri balçıkla dolmuş durumda. Bu alan haricinde kopmuş mevkiindeki sıra fişi tanzim edilen, devlet eliyle işletilen TIR parkında da ufak tefek hasar oluşmuş. Oradaki TIR’ların bir kısmı alçak irtifada çamura maruz kalmışlar.

Gelir İdaresi Başkanlığı duyuru yayınladıTüm bu sahalar içerisinde yaklaşık 25 TIR kullanılamaz hale gelmiş. Elbette elde olmayan nedenlerle oluşan bu sel felaketinin, devletin birtakım zarar tazmin mekaniz-maları vasıtasıyla felaketzedelere minimum ölçekte hissettirilmesi çok çok önemli. Bu bağlamda Maliye Bakanlığımıza bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı bir duyuru yayınlayarak, bakanlıklarının; 24.08.2015 tarihin-de Artvin ilinin Arhavi, Borçka ve Hopa İlçelerinde meydana gelen sel felaketi nedeniyle bu ilçelerdeki mükellefler için mücbir sebep hâli ilan edilmiş olup, mücbir sebep

hâlinin; 24.08.2015 tarihinde başlaması, 29.02.2016 tarihinde (bu tarih dahil) sona ermesi uygun görülmüştür.Buna göre:- Mücbir sebep halinin başladığı 24.08.2015 tarihinden müc-bir sebep halinin sona ereceği 29.02.2016 tarihine kadar verilmesi gereken vergi beyannamelerinin verilme süresinin 14.03.2016 günü sonuna kadar, bu beyannamelere istinaden tahakkuk edecek vergi-lerin ödeme süresinin 21.03.2016 günü sonuna kadar,- 2015 yılına ilişkin olarak basit usulde vergilendirilen mükellef-ler tarafından verilmesi gereken yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilme süresinin 25.03.2016, bu beyannamelere istinaden tahakkuk edecek vergilerin ödeme süresinin 31.03.2016 günü sonuna kadar,- Mücbir sebep halinin başladı-

Hopa’da meydana gelen sel felaketini UND Yönetim Kurulu Üyeleri Abdullah Özer ve Alişan Topaloğlu yerinde inceledi.

Page 51: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

51

Eylül 2015

ğı 24.08.2015 tarihinden müc-bir sebep halinin sona ereceği 29.02.2016 tarihine kadar verilmesi gereken Bildirimlerin verilme süresi-nin 14.03.2016 günü sonuna kadar,- Mücbir sebep halinin başladı-ğı 24.08.2015 tarihinden önce tahakkuk edenler ile mücbir sebep süresi içerisinde tahakkuk edecek olanlardan vadesi mücbir sebep süresi içerisine rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresinin 31.03.2016 günü sonuna kadar,- 24.08.2015 tarihinden önce ikma-len, re’sen veya idarece tarh edilen ve vadesi mücbir sebep süresi içe-risine rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresinin 31.03.2016 günü sonuna kadar,uzatılması uygun bulunmuştur.Diğer taraftan;- 2015 yılı 3 üncü ve 4 üncü geçici vergi dönemlerine ilişkin geçici vergi beyannameleri verilmeyecek,- 2015 yılına ilişkin olarak 01.03.2016-25.03.2016 tarihleri

arasında verilmesi gereken yıllık gelir vergisi beyannamesi, kanuni süresinde verilecek ve tahakkuk edecek vergi kanuni süresinde ödenecek,- 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa göre verilmesi gereken beyannamelere istinaden tahakkuk eden/edecek özel tüketim vergisi ile 492 sayılı Harçlar Kanunu gere-ğince işlem yapılmadan ödenmesi gereken harçlar mücbir sebep kap-samında değerlendirilmeyecektir.Öte yandan, 24.08.2015 tarihinde meydana gelen sel felaketinden Artvin ilinin Arhavi, Borçka ve Hopa İlçeleri dışındaki ilçelerdeki mükelleflerin, durumlarını ispat veya tevsik eden bilgi ve vesi-kalarla etkilendikleri süreyi de belirtmek suretiyle gelir/kurumlar vergisi bakımından bağlı oldukları vergi dairesine müracaat etmeleri mümkündür. Bu takdirde, mücbir sebep halinde olduğunu ileri

süren mükelleflerin müracaatları tetkik edilerek, olaylardan vergi ödevlerinin yerine getirilmesine en-gel olacak derecede etkilendikleri anlaşılanların durumlarının, mücbir sebep kapsamında değerlendiril-mesi ve bu mükelleflerin Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinden faydalandırılması mümkündür.Ayrıca, dileyen mükellefler, yukarıda belirtilen tarihlerden önce de vergi beyannameleri ile bildirimlerini vere-rek, ödemede bulunabilecektir.Maliye Bakanlığımızın, sel felaketinin hemen akabinde afeti mücbir sebep ilan ederek mükelleflerine yönelik destek sağlayan bu hususları ilan etmelerini takdirle karşılıyoruz. Sektörümüze temas eden diğer bakanlıklarımızdan da bu sağduyulu hareketi görmek bu sektörün hak-kıdır. Hopa halkını sarsan bu felaket bizleri de derinden yaralamıştır. Sel felaketinde hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet ve mağfiret dilerken, hayatta kalıp da yaralananlara acil şifalar niyaz ederiz.”

Hakan Demircan UND Karade-niz Bölge Temsilcisi/ Kardeniz Bölge Çalışma Gurubu Başkanı

Page 52: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

52

Eylül 2015

GÜNCEL

Intermobil’in temsil ettiği Hella Gutmann Solutions alternatif oluyor Kamera bazlı İleri Sürüş Des-tek Sistemleri’ni (ADAS) kalibre etmeyi sağlayan Hella Gutmann Solutions’ın Kamera Sensör Kalibrasyon Cihazı’yla (CSC-Tool) tanışın.Sürüşe ve yol şartlarına duyarlı farlar, otomatik mesafe kontrol sis-temleri, çarpışma önleyici frenleme sistemleri ve şerit takip sistemleri gibi kamera bazlı güvenlik sistem-leri artık günümüz araçlarının stan-dart donanımlarında yerini almaya başladı. Lastik balans ayarı veya cam değişimi gibi göreceli olarak basit işlemlerden sonra bile bu sis-temlere ait sensörler ve kameralar kalibre edilmeli ve çok hassas bir toleransla ayarlanmalı. Ne yazık ki bugüne kadar bu işlemleri yapa-

bilmek, sadece araç üreticilerinin sağladığı sistemlerle mümkün olabiliyordu. Şimdi Hella Gutmann Solutions, uygun fiyatları ve pratik kullanımları ile yetkili servisler için alternatif 2. bir sistem olanağı sağlıyor. Ayrıca Kamera Sensör Kalibrasyon Cihazı (CSC-Tool) ile bağımsız servisler; özellikle de cam, kaporta ve şasi tamirhaneleri için geniş kapsamlı ve esnek bir çözüm sunuluyor. Geniş bir marka araç yelpazesi ve İleri Sürüş Destek Sistemi (ADAS) ile uyumlu ve modüler Kamera Sensör Kalibrasyon Cihazı (CSC-Tool) ile ekstra rot-balans sistem-leri, lift, kanal gibi bir ekipmana ihtiyaç duyulmadan kalibrasyon yapılabiliyor.

türkiye, iran için çıkış yoluİran ambargosunun kaldırılması mobilya sektöründe de heyecan oluşturdu. Mo-bilya sektörünün nabzını tutan Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER), söz konusu ambargonun kalkmasının İran gibi ticaret hacmi yüksek bir pazarın Türkiye mobilya sektörüne fayda sağlayacağına dikkat çekiyor.

Uzun yıllardır süren İran ambar-gosunun kalkması iş ve siyaset dünyasında da büyük yankı uyan-dırdı. Uzun müzakereler sonucunda varılan anlaşmadan başta Türkiye olmak üzere, tüm dünya ülkeleri memnun. Türkiye Mobilya Sanayici-leri Derneği (MOSDER), İran anlaş-masının sadece Türkiye’nin değil, İran’ın da yararına olduğunu ve bu sıcak gelişmenin karşılıklı ilişkilere olumlu yansıyacağını düşünüyor. MOSDER Başkanı İsmail Doğan, son yıllarda büyük bir ivme kazanan mobilya sektörünün de bu anlaşma-dan önemli bir pay alacağını belirti-yor. Doğan: “Ambargo probleminin çözümü Türkiye’deki hemen hemen tüm pazarlar için önemli bir fırsat. Öte yandan Türkiye’nin sınırdaşı İran için de sevindirici bir tablo. Zira uzun yıllardır süren yaptırımların İran ekonomisindeki olumsuz etkileri artarak devam etmekteydi. Bu ne-denle bu anlaşma sayesinde gerek

coğrafi konumu gerekse ticari konumu itibariyle Türkiye; İran için de bir çıkış yolu olacak” diyor.

Türkiye mobilya sektörü gü-cünü İran pazarında artırarak göstermeye devam edecekAmbargonun kalkmasından sonra, MOSDER üyesi bulunan 57 markalı mobilya üreticisinin İran pazarını değerlendireceği ve buradaki fırsat-ları efektif olarak kullanacağını ifade eden MOSDER Başkanı İsmail Doğan, bundan sonraki süreçte Türkiye mobilya sektörünün ne gibi gelişmelere gebe olacağı konusun-da ise şunları söylüyor: “Türkiye mobilya sektörü olarak, 2 - 3 yıl öncesine kadar İran’a, yaklaşık 300 milyon dolar civarında bir ihracatımız vardı. O dönemde İran taraflı gerçekleşen gümrük artışları neticesinde bu rakam oldukça düşük seviyelerdeydi. Şimdi ise ambargonun kalkmasıyla birlikte,

Türkiye mobilya sektörünün eski kazanımlarına tekrar kavuşacağı ve ticaret hacmimizin daha da artacağı kanaatindeyiz.”

Page 53: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

53

Eylül 2015

türkiye’deki yabancı yatırımcılardan da ‘Kota Mücadelesine tam Destek’ sözü UND, “Dış Ticaret Sektörleriyle Buluşma” kampanyası kapsamında YASED yet-kilileri ile bir araya geldi. UND Başkanı Çetin Nuhoğlu YASED’e UND ile hareket etme çağrısında bulundu. YASED Genel sekreteri Özlem Özyiğit, 17 Eylül’de İstanbul’da UND –DEİK işbirliğiyle gerçekleştirilecek organizasyon başta olmak üzere, Brüksel’deki muhataplara ve AB ülkelerinin temsilciliklerine yönelik zi-yaretler ve diğer temaslarda UND’nin yanında yer almak üzere bir yol haritası hazırlanacağını belirtti.

UND, “Dış Ticaret Sektörleriyle Buluşma” kampanyası kapsamında Türkiye’nin Avrupa’ya yönelik ihra-catının yüzde 50’sini gerçekleştiren uluslararası yatırımcıların temsilcisi YASED ile bir araya geldi. YA-SED adına Genel Sekreter Özlem Özyiğit, Sektörel Koordinatör Ece Beydağı, Sektörel Koordinatör Tuba Özsezen, Lojistik Çalışma Grubu Üyesi Sn. Cenk Arslan, Dış Ticaret Çalışma Grubu Başkanı Sn. Cenk Ulu’nun katılım sağladığı toplantı-ya katılan UND heyetine Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu başkanlık etti.

Başkan Nuhoğlu destek talebinde bulunduTürkiye’nin Avrupa ülkelerine yöne-lik ihracatında ülkemizde yerleşik 20 bin civarındaki AB sermayeli şirketin büyük paya sahip oldu-ğunu, sadece Alman yatırımcıların ihracatımızın yüzde 29’unu gerçek-

leştirdiğini açıklayan UND Başkanı Nuhoğlu, UND’nin AB ülkelerinin taşıma kotaları kısıtlamaları ile mücadelesinin gerekçeleri hakkında bilgiler vererek, Türkiye-AB Gümrük Birliği’ne rağmen karşılıklı ticarette malların serbest dolaşımının engel-lendiğini rakamlarla açıkladı. YASED üyelerinin Avrupa ile gerçekleştirdiği ticareti de kapsayan Türkiye-AB ti-caretinin karayolu kotaları nedeniyle yaşadığı kaybın 3,5 milyar Euro’yu bulduğunu ortaya koyan “Türkiye-AB Karayolu Kotaları Etki Analizi” sonuçlarını YASED Heyeti ile payla-şan Nuhoğlu, YASED’den kota-larla mücadele amaçlı çalışmalara destek talep etti. Kota sorununun en yoğun yaşandığı Türkiye-İtalya ticareti örneğini veren İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, İtalya’nın yetersiz belge kotası yüzünden iki ülkenin ticaretinin taşınamadığı-na dikkat çekti. İhracatçılarımızın kotaların yarattığı maliyet artışları ve

rekabet gücü sorunlarının bilincin-de olmadığını, bu nedenle UND’nin sektörlere gerçekleri anlatmaya çalıştığını belirten Şener de YASED üyelerinin katılacağı ortak etkinlikler ile bu gerçeklerin bilinmesinin sağ-lanmasının amaçlandığını belirtti.

YASED Genel sekreteri Özyiğit: UND ile beraber bir yol haritası hazırlayacağız Taşımalarda karşılaşılan kota sorunlarının ve beklemelerin ihracat üzerinden ülkemizde yerleşik ya-bancı sermayeli firmaların maliyet-lerini artırdığını teyit eden YASED heyeti, Türkiye’deki üretimin artan lojistik maliyetleri nedeniyle Türkiye ekonomisinin dış yatırım cazibesini yitirmeye başladığını teyit ederken; Lojistik ve Gümrük ve Dış Tica-ret Çalışma Grupları üzerinden, YASED Yönetiminin de desteğiyle konuyu gündeme taşıma sözü ver-di. YASED Genel Sekreteri Özlem Özyiğit, 17 Eylül’de İstanbul’da UND –DEİK işbirliğiyle gerçekleşti-rilecek organizasyon başta olmak üzere, Brüksel’deki muhataplara ve AB ülkelerinin temsilciliklerine yönelik ziyaretler ve diğer temas-larda UND’nin yanında yer almak üzere bir yol haritası hazırlanacağını ekledi.

Page 54: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

54

Eylül 2015

LOJİSTİK

lojistik firmaları Fortune 500 listesinde yükseliyor

Fortune 500 Türkiye 2015 araştırmasında lojistik firmaları listeyi zorluyor. Netlog, Ekol, Taha, Omsan, Mars, Horoz, Alışan ve Reysaş’ın bulunduğu listede lojistik firmalarının yükselişi dikkat çekiyor.

Fortune 500 Türkiye 2015 araştır-ması yayınlandı. Finansal kurum-lar ve holding şirketleri dışındaki tüm sektörleri kapsayan Fortune 500 Türkiye 2015 araştırmasında geçmiş yıllarda olduğu gibi Türkiye Petrol Rafinerileri (TÜPRAŞ) yine lis-tenin ilk sırasını kimseye kaptırmadı. 2014 yılında net satışları yüzde 3,3 düşerek 39,7 milyar liraya gerileyen TÜPRAŞ, 8,16 milyar liralık ihracatla en çok ihracat yapan üçüncü şirket oldu. Listenin ikinci sırasında ise bu yıl BOTAŞ yer aldı. Net satışla-rını yüzde 14,2 oranında artırarak 37,46 milyar liraya çıkaran BO-TAŞ, 2008 yılında da listeye ikinci sıradan girmişti. Şirket 2009 ve 2010 listelerinde ise üçüncü sıraya gerilemişti. Şirket, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında ise verilerini paylaş-madı. 2013 listesinde ikinci sırada bulunan OMV Petrol Ofisi ise bu yıl üçüncü sırada yer aldı. Şirket net satışlarını yüzde 31,9 artırarak 32,9 milyar liraya çıkardı.

Listedeki şirketlerin net kârı geçen yıla göre yüzde 1,96 oranında düştüListede tüm şirketlerin esas faaliyet kârları yüzde 13,49 düşüşle 38,4 milyar liraya geriledi. Geçtiğimiz yıllarda kur ve faizdeki yükselişle bilanço yapıları bozulan şirketlerin, düşen kârlarını esas faaliyet dışı gelirle telafi etme yoluna gittikleri görülüyor. Listedeki şirketlerin net kârı ise geçen yıla göre yüzde 1,96 oranında düşerek 26,8 milyar liraya indi. Bu da şirketlerin faaliyet dışı gelirlerinin kârların yukarı çekilme-sine yetmediğini gösteriyor. Ancak, biraz toparlanma söz konusu. Çün-kü, 2013 yılında şirketlerin kârındaki gerileme yüzde 13,16 oranındaydı.

Ekonominin üzerinde performansÖte yandan, Fortune 500 2014 listesine giren şirketlerin toplam net satışının bir önceki yıla göre yüzde 19,55 oranında artarak 791,7 milyar liraya yükseldiği görülüyor. Bunu enflasyondan arındırdığımızda, reel olarak yüzde 12,4’lük bir artış söz konusu. Ayrıca şirketlerin, geçen yıl yüzde 2,9 büyüyen Türkiye ekono-misinin de üzerinde bir performans sağladıkları dikkat çekiyor. Listede yer alan şirketlerin net satışlarının sektörel bazda 2013 yılı verilerine göre değişimine baktığımızda ise ortaya çıkan tablo şöyle: Üretim şirketlerinin net satışları yüzde 7,61 artarak 333,6 milyar lira TL’ye, tica-ret şirketlerinin yüzde 33,85 artışla 281,7 milyar TL’ye, hizmet şirket-lerinin yüzde 21,73 artışla 128,3 milyar TL’ye, inşaat şirketlerinin ise yüzde 32,17 artışla 47,9 milyar TL’ye yükseldi.

Büyüme ivmesi artıyorFortune 500 2014 verilerini değer-

lendiren CRİF Analitik Çözümleri Birim Müdürü Yavuz Arsoy, “2013 ve 2014 yılı net satış büyüme hızları incelendiğinde, büyüme ivmesinin arttığı görülüyor. 2013 yılında Fortune 500 şirketlerinin net satışları yüzde 7,70 artarken, bu oran 2014’te yüzde 19,55’e çıkıyor. Öte yandan, 2013’ün ak-sine esas faaliyet kârlarında ise bir azalma var. Bir önceki yıl şirketlerin esas faaliyet kârları yüzde 25,34 artarken, 2014’te yüzde 13,49 azaldığını görüyoruz. Aynı şekilde bir önceki yılın aksine 2014’te diğer faaliyetlerden elde edilen gelir/gider dengesinde yüzde 49,44 oranın-da artış söz konusu. 2013 yılında bu oran yüzde 30,23 gerilemişti. 2014 yılında bir önceki yıla göre diğer faaliyetlerden elde edilen gelir artsa da bunun net kâr üzerinde olumlu yönde etkisine rağmen, net kâr rakamının yüzde 1,96 oranın-da azaldığını görüyoruz” diyor. Listede yer alan şirketlerin aktifleri yüzde 13,8’lik artışla 716,9 milyar liraya, özkaynakları ise yüzde 12,3

Page 55: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

55

Eylül 2015

oranında yükselerek 310,1 milyar liraya çıktı.

Toplamı Wal-Mart’ın dörtte üçüMerkez Bankası 2014 ortalama dolar kurunu 2,18 liradan baz alarak yaptığımız hesaplamaya göre, Fortune 500 Türkiye’nin toplam satışları 362 milyar 84 milyon doları buluyor. Buna göre, Fortune 500 Türkiye şirketlerinin tamamı Fortu-ne 500 ABD sıralamasına ancak üçüncü sırada girebiliyor. Fortune 500 ABD listesinde ilk sırada yer alan Wal-Mart’ın net satışları 485,6 milyar dolar. Bu rakamlara göre, Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin net satışlarının toplamı Wal-Mart’ın yüzde 75’i ediyor. 2013 ve 2014 yıllarında döviz kurlarında hem iç siyasi gündem hem de yurtdışında ABD Merkez Bankası’nın (FED) tahvil alımlarını sonlandırmasıyla ya-şanan ani ve hızlı hareketler şirket-leri olumsuz etkilemişti. Kurlardaki artış, özellikle ithalatını dolarla yapan veya dolar borcu bulunan şirketlerin hem nakit akışlarının bozulmasına hem de maliyetlerinin artmasına yol açmıştı. Bunu aşmak isteyen ihracatçı şirketler, pazar çeşitlendir-mesine yönelmelerinin meyvelerini az da olsa almaya başladı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2014 sonunda Türkiye’nin toplam sınai ihracatı dolar bazında

yüzde 4 artışla 157,6 milyar dolara çıktı. TL bazında ise yüzde 19,6 artışla 344,8 milyar liraya yükseldi. Fortune 500 listesinde yer alan sanayi, hizmet ve inşaat-taahhüt şirketlerinin de toplam ihracatı TL bazında yüzde 19,98 artışla 186,8 milyar liraya yükseldi. Buna göre, ihracatın TL bazında artış oranları TİM ve Fortune 500 listesinin para-lellik gösterdiği söylenebilir.

THY yine ihracat lideriTürkiye’nin en büyük 100 firma-sının ihracatı, tüm listedeki firma-ların ihracatının yüzde 68’ini (üçte ikisini) oluşturuyor. Listedeki ilk 100 şirketin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 21,4 artış kaydetti. Listedeki son 100 şirketin ihracatı ise bir önceki yıla göre yüzde 1,4 oranın-da arttı. Fortune 500 şirketlerinin 401’i ihracat yaparken, 99 şirketin satışlarının tamamını yurtiçinden elde ettiğini görüyoruz. İhracat yapan şirketlere baktığımızda ise geçmiş yıllarda olduğu gibi Türk Hava Yolları’nın (THY) yine ilk sıra-da olduğu görülüyor. THY geçen yıl 20,6 milyar liralık hizmet ihracatı gerçekleştirdi. THY, Fortune 500 listesine geçen yıl olduğu gibi bu yıl da dördüncü sıradan girdi.

87 yeni şirket geldiGeçmiş yıllardaki Fortune 500 liste-lerine petrol ve enerji şirketleri dam-

gasını vurmuştu. 2014 yılında da bu geleneğin devam ettiğini görüyoruz. 242,5 milyar TL satış gelirine sahip Fortune 500’ün ilk 10 şirketinin sektörel ağırlığı petrol ve enerji şirketlerinden oluşuyor. Listenin ilk 10’unda enerji sektörü haricindeki şirketlere baktığımızda ise Türk Hava Yolları, Türk Telekom ve BİM’i görüyoruz. 2007 yılında Fortune 500 listesine 24’ncü sıradan giren BİM, her yıl istikrarlı bir şekilde listedeki yerini yukarı taşırken, bu yıl bir sıra yükselerek 9’uncu oldu. Geçen sene Fortune 500 listesinde olup bu sene olmayan ise 87 adet firma var. Dolayısıyla bu listeye 87 adet yeni şirket girdi. Listeye dahil olan 87 firmanın yedisi ilk 100’de, 23’ü ise ilk 200’de yer alıyor.

Bilişim ve inşaatın payıListede 22 bilişim şirketi (2013’te 24 şirket vardı) bulunurken, bu şirket-lerin toplam net satışları 43,4 milyar lira oldu. Fortune 500 listesi içinde bilişim şirketlerinin payının yüzde 5,49 olduğu görülüyor. Öte yandan, listeye 31 inşaat şirketi (2013’te 25 şirket vardı) girdi. Bu şirketlerin de toplam net satışları 47 milyar lira olurken, tüm liste içindeki paylarının yüzde 5,94 olduğu görülüyor.

Çıta yükseliyorListedeki 147 şirketin satış geliri 1 milyar TL’yi aştı. Bu rakam, geçen

Page 56: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

56

Eylül 2015

LOJİSTİK

Lojistik firmaları yükselişte

Türkiye’yi sırtmalamaya devam eden lojistik sektörü Fortune 500 listesinde de yükselişte. İlk 500

içerisinde yer alan lojistik firmalarına bakıldığında 102. sırada Netlog’un,

124. Ekol’ün, 220. sırada Taha, 257. Sırada Omsan’ın, 261. sırada

Mars’ın 279. sırada Horoz’un, 415. sırada Alışan’ın ve 421. sırada

Reysaş’ın bulunduğu görülüyor. Türkiye’nin öncü sektörü lojistik bu tablodan da anlaşılacağı üzerine ülkemiz ekonomisine can suyu

sunmaya devam ediyor.

yıl 125’ti. Öte yandan, geçen yıl sa-tış gelirleri 10 milyar liranın üzerinde bulunan şirket sayısı 14’te bulunur-ken, bu yıl 16’ya yükseldi. Listenin 500’üncü sırasında bulunan şirketin net satışı 284 milyon 178 bin TL. Geçen yıl listenin sonundaki şirketin net satışı 230 milyon 352 bin liraydı. Liste ilk hazırlandığı 2008 yılında ise bu rakam 89,5 milyon liraydı. Yıllar itibariyle listenin sonundaki şirketin net satışının arttığını, dolayısıyla çıtanın yükseldiği söylenebilir.

Çalışan sayısı yüzde 6,8 arttıFortune 500 şirketlerinin çalışan sa-yısının da her geçen yıl arttığı dikkat çekiyor. Geçen yıl 1 milyon 49 bin 579 olan Fortune 500 listesindeki şirketlerin toplam çalışan sayısı, bu yılki listede yüzde 6,8 oranında ar-tarak 1 milyon 121 bin 236’ya çıktı. İlk yayımlandığı tarihten bu yana Fortune 500 şirketlerinin istihdamı-na bakıldığında, 2007-2008 yılla-rında küresel krizin etkisiyle çalışan sayısı azalırken 2009’dan itibaren istikrarlı bir şekilde artış yaşandığı görülüyor.

Küçükertan: 2020’ye kadar Türkiye’nin en yüksek cirolu lojistik şirketi olmayı planlıyoruz

Osman Küçükertan/Omsan Lojistik Genel Müdürüİlk küresel Türk lojistik şirketi olma vizyonu ile hareket eden ve gerek finansal gerekse operasyonel alan-da başarılı iş sonuçlarına imza atan Omsan’ın, Fortune 500 listesinde 257. sırada yer alması bizleri mutlu etmiştir. Omsan, 2014 yılında bir

strateji değişikliğine giderek riskli, ancak düşük karlı operasyonlarını yeniden yapılandırmıştır. Bu çalış-malar kapsamında şirket kaynakları daha verimli hizmetlere yönlendiril-diğinden, müşterilerimize hiçbir ilave maliyet getirmeden vergi öncesi karlılığın sürdürülebilir düzeyde tu-tulması sağlanmıştır. 2014 yılını yak-laşık 600 milyon TL ciro, 42 milyon TL vergi öncesi kar ve 450 milyon TL aktif büyüklüğü ile tamamlayan Omsan, 2015 yılında da finansal ve operasyonel hedeflerini yakala-yacaktır. Omsan, stratejik hedefleri doğrultusunda, 2020 yılında kadar Türkiye’nin en yüksek cirolu lojistik şirketi olmayı planlamaktadır.”

Emin Taha: Çok çalışarak daha da büyüyeceğizEmin Taha/ Taha Kargo Yönetim Kurulu Başkanı “Türkiye’yi sırtmalamaya devam

eden lojistik sektörünün gurur firmalarından Taha Kargo, Fortu-ne 500 listesinde de yükselişte. İlk 500 içerisinde yer alan lojistik firmalarına bakıldığında Taha Kargo’nun 220. sırada yer aldığı görüyoruz. Taha Kargo olarak işimizi büyük bir ciddiyet ve disiplinle sürdürüyoruz. İşimize ilk başladığımız günkü heyecanla devam ediyoruz. Çalışanlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Kurumsal yapımı-zın ardında ‘müşteri odaklı’ ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan’ anlayışımız yatıyor. Müşteri sadakatine önem veren bir firma olarak bu büyümede emeği ge-çenlere şükranlarımı arz ediyo-rum. Taha Kargo olarak, liste-deki bu ilerleyişin emin adımlarla sürecek. Önümüzdeki yıllarda Taha Kargo’yu hak ettiği yerlerde göreceğiz.”

Page 57: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

57

Eylül 2015

AkaryakıtAkaryakıt sektörünün yüzde yüz yerli markası Starpet, “dost marka” olarak bu kez müşterilerinin daha az akaryakıt tüketmelerini ve bütçe-lerinden tasarruf etmelerini sağ-layacak 12 öneri sunuyor. Doğru araç kullanımı ve sürüş teknikleri ile yüzde 25 tasarruf etmek müm-kün. Değişim hızının neredeyse takip edilemediği akaryakıt fiyatları, Türkiye’de arabası olsun olmasın hemen herkesin gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Bu nedenle de akaryakıt zamları açıklandığı an sohbetlerin ana konusu haline geli-yor. Ancak doğru araç kullanımı ve sürüş teknikleri ile daha az akaryakıt tüketmek ve bütçeden tasarruf et-mek mümkün. Yaptığı kampanyalar ile her zaman müşterisinin yanında olduğunu gösteren Starpet, bu kez müşterilerine daha az akaryakıt tü-ketmelerini sağlayacak 12 altın tüyo veriyor. İstasyon sayısı 300’ü aşan akaryakıt sektörünün yüzde yüz yerli markası Starpet’in önerilerine kulak verip, tavsiyeleri dinlemek yüzde 25 oranında yakıt tasarrufu yapmanızı sağlayacak.

Starpet’in akaryakıt tasarruf önerileri:

1. Seyahatiniz 5 kilometreden az ise aracınızı kullanmayın.2. Aracınıza uygun doğru yakıtı kullanın.3. Ani kalkışlardan ve duruşlardan kaçının. Gaza ve frene aniden basmak, benzin tüketimini yüzde 5 artırır.4. Camlarınızı kapalı tutun. Açık camlar, 100 kilometre/saat hızda yüzde 4 fazla yakıt sarfiyatına yol açar.5. Aracınızın lastiklerinin doğru basınçta olmasına özen gösterin. Lastiklerinizin hava basıncı düşükse yakıt tüketimi artar.6. İki dakikadan fazla duracaksınız, kontağı kapatın.7. İlk 5 km içinde aracınızı yüksek hızda sürmekten ve aşırı hızdan

kaçının.8. Aracınızı 25 kilometre/saat-ten düşük, 95 kilometre/saatten yüksek hızda kullanmamaya özen gösterin.9. Aracınızda gereksiz ağırlıklar taşımayın. Taşıma kapasitesinin üzerindeki her 45 kg. ek yük yüzde 7 fazladan yakıt tüketimi neden olur.10. Aracınızı gölgeye park edin. Buharlaşan benzinden kar edece-ğiniz gibi aracınızı soğutmak için klimayı kullanmanıza da gerek kal-

mayacaktır. Klima kullanımı yaklaşık yüzde 10 ekstradan tüketime neden olur.11. Aracınızın bakımını düzenli yap-tırın! Eskimiş bujilerin değiştirilmesi, karbüratör, akümülatör bakımı, hava ve yakıt filtrelerinin gözden geçiril-mesi, lastik basınçları ve rot ayarları-nın yapılması yakıt tasarrufunu katkı sağlar.12. Trafikteki yoğun çok fazla dur-kalk yapmak tüketimi artırır. Trafiğin çok kısa aralıklarla aktığı durumlarda dur-kalk sayısını azaltmaya çalışın.

tasarrufu için 12 altın tüyo

Page 58: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

58

Eylül 2015

LOJİSTİK

türk-Irak işadamları gümrükçülerle buluştuTISİAD heyeti son olarak Mersin Gümrük Müşavirleri Derneği (MERGÜMDER) yönetimini ziyaret etti. Kaçakçılığı önlemek için alınan tedbirler bahane edilerek transit ticarete konu bazı kalemlerdeki malların antrepolarda depolanmasına izin verilmemesinin transit ticarete büyük darbe vurduğunu söyleyen MERGÜMDER Başkanı Hüseyin Sarıdağ, “Bizde sıkıntı varsa herkeste var demektir” dedi. TISİAD Başkanı Nevaf Kılıç, ülke refahı için çalıştıklarını belirterek Türkiye ve Irak arasında bir köprü kurmaya çalıştıklarını belirtti.

Türkiye Irak Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TİSAD) işbirliğini artır-mak amacıyla kent dinamikleri ile görüşmeleri sürüyor. Bu kapsamda TISİAD heyeti son olarak Mersin Gümrük Müşavirleri Derneği (MER-GÜMDER) yönetimini ziyaret etti. TISİAD Başkanı Nevaf Kılıç baş-kanlığındaki heyeti, MERGÜMDER Başkanı Hüseyin Sarıdağ ve üyeleri karşıladı. Fikir alışverişinde bulu-nulan ziyarette, sorunlar ve çözüm önerileri de konuşuldu. Çalışmalar ile ilgili bilgi veren Başkan Sarıdağ, sektörün gelişimine katkıda bulun-mak, sorunlara çözüm üretmek için çalıştıklarını söyledi. Dernek olarak 5 ayrı bölgede faaliyet gösterdiklerini belirten Sarıdağ, “Amacımız oda haline gelmek. Meslektaşlarımızın, çalışanlarımızın işlerini bilinçli ve profesyonelce yapmaları için eğitim çalışmaları yapıyor, kaliteli arttırma-ya yönelik etkinlikler yapıyoruz” diye konuştu.

MERGÜMDER Başkanı Sarıdağ: Bizde sıkıntı varsa herkeste var demektirÖte yandan ticaretin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ve belirsizliğin

tedirginlik yarattığını da söyleyen Sarıdağ, “Yarının ne olacağını kimse bilemiyor. Dolar, Euro kurları belirgin değil. Dış ticaretin yüzde 80’i bizden geçer. Bizde sıkıntı varsa herkeste var demektir” dedi. Kaçakçılığı önlemek için alınan tedbirler bahane edilerek transit ticarete konu bazı kalemlerdeki malların antrepolarda depolanma-sına izin verilmemesinin de transit ticarete büyük darbe vurduğunu söyleyen Başkan Sarıdağ, “Bakan beyin bir talimatı antrepoları etki-ledi. Bazı ürünlerin antrepolardan transitine yasak geldi. Bir transitin getirisi 5 bin dolardır. Bakan beyin talimatıyla nedeniyle kayıp var” dedi. Lojistik üssü Mersin’in de bu gelişmelerden olumsuz etkilendiğini dile getiren MERGÜMDER Başka-nı Hüseyin Sarıdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Mersin çok özelliği olan bir kent. Deniz yoluyla gelip, karayoluyla devam eden bir liman kenti. Bunların kıymetini bilmeliyiz”.

Kılıç: Halkımızın refahı için çalışıyoruzTISİAD Yönetim Kurulu Başka-nı Nevaf Kılıç da, çalışmaları ile

ilgili bilgiler vererek, amaçlarını ve hedeflerini anlattı. “Ticaretin artma-sı, iş, ekmek, aş sağlamak isteyen iş dünyasının sorunlarına çözüm üretilmesi, halkımızın refahı için çalı-şıyoruz” diyen Kılıç, “Dönem dönem iş insanlarını Irak’a götürüyor, aynı şekilde Irak iş insanlarını Türkiye’de ağırlıyoruz. Ayrıca her ay Türkiye’nin bir ilini ziyaret ediyor, yatırım ve iş imkanlarının konuşulmasını sağlıyo-ruz. Ayrıca Mersin’de ‘1.Türkiye-Irak İş Zirvesi’ düzenlemeyi hedefliyoruz. Irak’ın; 19 vilayetinden ve Türkiye genelinden atılım sağlanmasını planladığımız bu zirve iş dünyası için önemli bir buluşma olacak. Bir diğer projemiz ise Güney Irak Projesi. Güney Irak’ın 6-7 vilayetinin valilerini, belediye başkanlarını ve iş insanlarını Türkiye’ye davet etmek istiyoruz. Daha sonra bu vilayet-leri bizler ziyaret etmek istiyoruz. Üçüncü projemiz ise 2016 yılında TÜRKONFED üyelerini Irak’a gö-türmek. Bu amaçla; konfederasyo-nunun Çırağan Sarayı’nda yapılan genel kurulda tüm üyeleri Irak’a davet ettik. Dördüncü projemiz de; Türkiye’deki bazı önemli kentleri-miz ile Irak’ın bazı önemli kentlerini kardeş şehir yapmak. Bu projenin ilk ayağını Mersin ile Basra şehirleri arasında imzalanacak kardeş şehir anlaşması ile başlatmak istiyoruz” diye konuştu.

Page 59: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

59

Eylül 2015

Komşuların dış ticaretteki payı giderek azalıyorTürkiye 2013’te dış ticaretinin yüzde 20’ye yakınını komşularıyla yapıyordu. Ancak komşu ülkelerin ihracat içindeki payı giderek geriliyor. Yılın ilk 7 ayında komşuların ihracat içindeki payı yüzde 13.8’e kadar düştü.

Bir dönemler ihracatın neredeyse 5’te 1’ini gerçekleştirdiğimiz komşu ülkelerin, ihracat içindeki payı gide-rek geriliyor. 2005 yılında toplam ihracatın yüzde 9.98’ini gerçek-leştirdiğimiz komşu ülkelerin payı, 2012’de yüzde 18.47’ye kadar çıktı. 2015 yılı Ocak-Temmuz dönemin-de ise komşuların toplam ihracat içindeki payı yüzde 13.8’e kadar geriledi. Türkiye komşularla sıfır sorun politikası yürütmeye başladı-ğı dönemlerde, Ermenistan hariç, Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Azerbaycan, Suriye, Irak ve İran’dan oluşan 7 sınır komşusu ülke ile yükselen ticari ilişkiler, eski günle-rini arıyor. 2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat hedefl eyen Türkiye, 2005 yılında 85.5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. Aradan geçen 10 yılda yani 2014 sonunda ihracat miktarı 157.6 milyar dolara çıktı. Türkiye’nin komşu ülkelere yaptığı ihracat ise aynı dönemde 8.5 milyar dolardan, 24.4 milyar do-lara yükseldi. Aradan geçen zaman diliminde komşu ülkelere yapılan ihracat, genel ihracata göre daha yüksek oranlı artış gösterdi ve doğal olarak ihracat içinde komşuların payı da giderek arttı. 2005 yılında toplam ihracatın yüzde 9.98’ini komşu ülkelere yapan Türkiye, 2006’da yüzde 10.34’ünü, 2007’de ise yüzde 10.83’ünü komşu ülkelere gerçekleştirdi. Dünyada küresel krizin etkilerinin başladığı 2008’de komşu ülkelerin ihracat içindeki payı yüzde 10.83’e yükselirken, krizin derinleştiği 2009’da yüzde 13.46’ya çıktı. 2010’da komşuların ihracattaki payı yüzde 14.22’ye yükselirken, bu oran 2011’de yüzde 14.71 olarak ölçüldü. 2012 ise komşu ülkelerin toplam ihracat içindeki payı yüzde 18.47 ile en üst seviyeye ulaştı. Ta-kip eden dönemde ise bu pay gide-rek düştü ve 2013’te yüzde 16.32, 2014’te yüzde 15.52 oldu. 2014 yılı

Ocak-Temmuz döneminde yüzde 14.7’ye gerileyen komşuların payı, 2015 yılı Ocak-Temmuz döne-minde ise yaklaşık 1 puan daha azalarak yüzde 13.82’ye düştü.

Rakamları İran kurtardı Öte yandan bir süre önce uluslara-rası kuruluşlarla nükleer faaliyetler konusunda anlaşmaya varan İran, ambargonun kaldırılmasıyla birlikte ticari yönden kısmen rahatlamaya başladı ve bu durum Türkiye ile olan ilişkilere de yansıdı. 2015 yılı Ocak-Temmuz döneminde İran

dışındaki tüm komşu ülkelere yapılan ihracatta gerileme yaşandı. 2015 yılı Ocak-Temmuz dönemin-de ihracat; Azerbaycan’a 24.1, Bulgaristan’a yüzde 21.9, Irak’a yüzde 20.8, Gürcistan’a yüzde 19.77, Suriye’ye ise yüzde 15 geriledi. İran’a yönelik ihracat ise yüzde 22 artış gösterdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) geçici verilerine göre ise ağustosta İran’a yapılan ihracat yüzde 9.3 azalsa da ocak-ağustos dönemindeki ihracat yüzde 18.4 artarak 2 milyar 476 milyon dolara çıktı.

Page 60: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

60

Eylül 2015

LOJİSTİK

ViP Uluslararası taşımacılık yatırımlara devam ediyorVİP Uluslararası Taşımacılık, Renault Trucks’tan aldığı 20 adet Renault Turcs T460 otomatik şanzıman araç ile yatırımlarına sürdürüyor. Daha önce de Renult Trucks yatırımları bulunan şirketin yeni alımla birlikte filosundaki araç sayısı 85’e Renault Trucks sayısı 80 adede yükseldi. Filo yatırımları ile ilgili VİP Ulus-lararası Taşımacılık Genel Müdürü Vedat Tutu, yeni yaptıkları 20 adet Renault Trucks otomatek T460 araçlarla filolarındaki çekici sayılarının 85’e yükseldiğini, 115 adet treylerle birlikte toplam 200 adetlik araç filosuna ulaştıklarını ve yatırı-ma devam edeceklerini söylüyor.

Hadımköy Yeşilbayır’da hizmet veren VİP Uluslararası Taşımaclık, modern yönetim ofisi, 8 bin met-rekare kapalı gümrüklü antreposu, yanmaz deposu ile lojistik sektörü-nün modern yüzlerinden biri duru-munda. VİP Uluslararası Taşımacılık Genel Müdürü Vedat Tutu, sadece lojistik yatırımlara odaklanmış bir fir-ma olduklarını, Fransa başta olmak üzere Avrupa yönlü hizmet verdik-lerini belirtiyor. Taşımalarının yüzde 40’ını karayoluyla, yüzde 60’ını da Ro-Ro ile yaptıklarını aktaran Tutu, lojistik sektöründe en büyük giderin akaryakıt giderleri oluşturduğunu bunun için filolarındaki araçlarını bilinçli seçtiklerini ifade ediyor.

Kendisinin aynı zamanda sefer maliyet güzergah uzmanı olduğunu aktaran Vedat Tutu, araçların yakıt tüketimindeki cimriliğinin lojistik sektöründe çok önemli olduğunun altını çiziyor. Birebir sürücü yetiştir-diklerini ifade eden Tutu, “Toplam 84 çekicimiz, 115 treyremiz var. 8 bin metrekarilik kapalı alanda hizmet veriyor. Çift katlı deposu ile hızlı hizmet verebiliyor” diyor. Ayrıca gümrüklü yanıcı antreposu da bulu-nan VİP’in sadece lojistik yatırımlara odaklanmış durumda olduğunu ifade eden Tutu, nakliyecilerin en büyük giderinin yüzde 35 pay ile yakıttan kaynaklandığını ve bunu düşürenlerin kazanacağını söylüyor.

UND İcra Kurulu Başkanı Şe-ner, çok güzel bir resim çizmiştiÜDY Eğitmenliği yaptığını ve yıllar-dır bu sektörün içerisinde olduğunu anlatan Tutu, sektörde geçiş bel-geleri, vizeler ve kotalar olduğunu bunların çözülmediği sürece Türk nakliyecisinin her zaman bir adım geriden gitmek zorunda olduğunu belirtiyor. “Biz taşımacılık yapıyoruz ama arızalı çekicilerle taşımacılık yapıyormuşuz gibi, çünkü buradan Kapıkule’den geçemiyoruz” diyen Vedat Tutu, “Cumartesi günü aracımız çıkıyor ancak Pazartesi sabah Bulgaristan’a geçebiliyoruz. Bu ihracıtı darbelemek demektir.

VİP Genel Müdürü Vedat Tutu, sürekli yatırım yaparak filolarını modern bir yapıyla oluşturduklarını vurguluyor.

Page 61: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

61

Eylül 2015

UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener bu konuyla ilgili çok güzel bir resim çizmişti. Türkiye’yi konum olarak alıp İran’ın gerisine koymuş-tu. Biz buradan yola çıkıyoruz de-mişti. Evet ancak İran’ın gerisinden çıksan bu kadar sürede gidersin” diyerek Türk nakliyecisinin önündeki engellerin söktere ve Türkiye’ye verdiği zararı ortaya koydu. Kar-şılıklılık hesabına göre hareket edildiğinde de bundan nakliyecilerin zarar gördüğünü savunun Vedat Tutu, “Bugün Bulgaristan nakliye-cisini Türkiye’ye giriş yapacak olsa, hemen kendi ülkesinin derneğine, bakanlığına gidiyor onlar da bir yaptırım uyguluyor. Bulgar nakliyeci-si herhangi bir eksiklikten 3 bin euro ceza ödüyorsa Türk nakliyecisi de gidip orada 3 bin euro ceza ödüyor. Her halükadarda bundan nakliye-ciler zarar görüyor. Nakliyecilerin zarar görmeyeceği en önemli uygu-lama Bayrampaşa hal girişine girişte 5 TL olan ücretin 7 TL’ye çıkarılma-sından sonra kamyoncuların tepkisi sonucu bu ücretin geri çekilmesi

oldu. Bayrampaşa halindekiler kontak kapattılar, bir eylem yaptılar, köprüyü salladılar. 7 TL 5 TL’ye düştü. Türk nakliyecisinin kontak kapatması lazım. Fatih Bey bunu Avusturya’da yaptı. Türk TIR’ları 72 saat tren bekliyor. Sebep ne: Kota! Bizim bunu Türkiye’de yapmamız lazım.”

Maliyetlerde artış, ihraç yüklerinde düşüş varKendisinin aynı zamanda sefer maliyet güzergah uzmanı olduğunu aktaran Vedat Tutu, “Maliyetlere bakıyorum üzülüyorum. Maliyetler-de artış var, ülkenin durumundan dolayı ihraç yüklerinde düşüş var. Yüzde 30 düşüş var. Maliyetlerde artış var. Diyorum ki şoför davaları sektöre zarar veriyor. Ben maaş alan biriyim ama benim patronum kazanmıyor. Sektörde yıl sonunu görecek nakliyeciler var. Bazı nakli-yecilerele konuşuyorum 6 bin Euro alıyorum, 4 bin 300 Euro maliyetim var diyor. Bu senin sefer maliyetin. Bir de sabit maliyetlerin var. Bunun

Başarının anahtarı: Doğru strateji, doğru yatırım,

doğru kadro

VİP Uluslar arası Taşımacılık, ticarette rekabetin belirleyici unsurlarından biri olan lojistik sektörünün genç ve başarı-lı oyuncularından biri. ‘Tam uzmanlık’ stratejisi doğrultu-

sunda sadece Fransa-Türkiye hattında hizmet veriyor. VİP Transport’un bu stratejisi,

başarısının da anahtarı olmuş durumda. Çoğu bütün Avru-pa hatta dünyaya ‘bir şekilde’

taşıma yapan rakiplerinin aksine VİP Transport, sadece bir hatta ama “yüzde 100 performans ve yüzde 100 müşteri memnuni-yeti” ile çalışmayı tercih ediyor.

Hedeflerini gerçekleştirme yolunda sahip olduğu en büyük değerleri ise, iş yaptığı ülkenin

dilinden/ekonomisinden anlayan uzman personel kadrosu ve

paydaşlarının gelecekteki ihti-yaçlarını tespit edebilen ve bu doğrultuda yatırım yapmaktan

çekinmeyen ticari öngörüsüdür. VİP Transport ‘tam uzmanlık’ stratejisi ve sahip olduğu bu

değerler sayesinde, genç yaşına rağmen bugün Türkiye lojistik

sektörünün en başarılı ve takdir gören firmalarından biri konu-

muna gelmiş bulunuyor.

içinde kasko, trafik, yeşil sigorta, eliktirik giderleri… Bu 1500 Euro’yu buluyor. Ekle bunu 6 bin euro ediyor” diye konuşuyor. ÜDY eğitimi hakkında Tutu şu bilgileri veriyor: “Kimlerin ÜDY eğitimi vereceği Ka-rayolu Taşımacılık Kanunu kitabında belirtiliyor. Buna göre yüksek lisans eğitimi yapanlar, sektörde üst düzey yöneticilik yapmış olanlar eğitim verebilir” diyor. Bakanlık benim ÜDY eğitmenliğimi iptal etti. Çünkü yüksek lisans lazım. Ama 15 yıldır üst düzey yöneticilik yapıyorum. IRU belgem var, ÜDY eğitmenliği yaptım.” Grupaj taşımaları yaptıkları-nı ifade eden Tutu, yüklerinin büyük kısmını tekstil ürünlerinin oluştur-duğunu ifade ederek, taşımalarının yüzde 40’ını karayoluyla direkt ger-çekleştirdiklerini, yüzde 60 oranını ise Ro-Ro ile gerçekleştirdiklerini belirtiyor.

Page 62: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

62

Eylül 2015

GÜNCEL

türkiye-Irak iş Konseyi kuruldu ilişkilerin yeniden canlanması bekleniyorTürkiye-Irak İş Konseyi 17 Ağustos’ta kuruldu. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Irak ile işbirliğini artırmak istediklerini belirtirken DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Irak ve Türkiye arasında yeni projelere imza atılması ge-rektiğini kaydetti. Irak Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Cafer Resul el-Hamadani ise Türk şirketleri Irak’ta daha fazla yatırım yapmaya davet etti.

Türkiye-Irak İş Konseyi Toplantısı ve Kuruluş Anlaşması ve DEİK’in yeni ofisinin açılmasına ilişkin basın toplantısı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, DEİK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Mehmet Büyükekşi, Nail Olpak, Halim Mete ve Mit-hat Yenigün’ün katılımları ile 17 Ağustos’ta İstanbul River Plaza’da gerçekleşti.

Zeybekci: Irak hükümeti ile işbirliğimizi artırmak istiyoruzEkonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye olarak birlik ve beraberlik içerisindeki Irak hükümetiyle ilişkileri-mizi olabildiğince artırmak istiyoruz” dedi. Irak ile Türkiye’nin birbirini tamamlayıcı iki ekonomi olduğunu belirten Zeybekci, “Irak’ta her ne yoksa Türkiye’de vardır, Türkiye’de ne yoksa birçoğu Irak’ta vardır. Irak’ın istikrarını kendi istikrarımız, birlik ve beraberliğini kendi birlik ve beraberliğimiz, Irak’ın refahının ve

ekonomisinin artmasını da kendi refah ve ekonomimizin artması olarak görüyoruz” dedi. Türkiye için Anadolu ne kadar önemliyse Irak’ın da buradaki iş imkanı, ekonomik ortam, huzur ve istikrar için aynı öneme sahip olduğunu belirten Zeybekci, “Türk firmalar Iraklı, Iraklı firmalar Türk şirketlerle ortak-lık kursun. Siz de Türkiye’ye gelin, Türkiye’de ortaklıklar kurun, Türkiye sizin de vatanınızdır, İstanbul sizin de şehrinizdir, bu kadar derin ortak tarihe sahip ülkeler olarak ilişkilerimizi ecdatlarımızın ilişkileri gibi geliştirip derinleştirirsek iki ülke de karlı çıkar” dedi.

Vardan: Yeni projelere imza atabileceğimizi düşünüyorumDEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, “Önümüzde yeni bir dünya, yeni bir Ortadoğu, yeni bir Irak varken ortak bir vizyon ile Irak’ın yeniden imarı, küresel bağlantılarının gelişmesi için yeni projelere imza atabileceğimize

inanıyorum” dedi. Ticari ilişkilerin kalıcı ve sürdürülebilir yatırım iliş-kileri ile derinleştirmesinin plan-landığını belirten Vardan, Türkiye ve Irak iş çevrelerini bir araya getiren “Irak’ta Yatırım Olanakları” konferansının İstanbul’da gerçek-leştirildiğini söyledi. Irak’ın son dört yılda en çok ihracat yapılan ikinci ülke haline geldiğini belirten Vardan, Türk şirketlerinin Irak’taki en etkin şirketler olduğu bilgisi-ni verdi. Ortak vizyon ile iki ülke işadamlarını bir araya getirerek hayata geçirecek olan Türkiye-Irak İş Konseyi Kuruluş Anlaşması’nın imzalanacağını belirten Vardan, “Konsey karşılıklı olarak iş ve ya-tırım yapan, Irak ile ticaret yapan değişik sektörlerden işadamlarının ortak sesi olacak. Konseyimiz iki ülke arasındaki potansiyel işbir-liğininin karşılıklı olarak verimli yatırımlara dönüşmesine öncülük edecek” dedi.

Cafer Resul el-Hamadani: Türk şirketler Irak’ta yatırım yapmalıIrak Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Cafer Resul el-Hamadani, “Irak’taki reformlar Türkiye ile eko-nomik ilişkilerimize de yansıyacak” dedi. Irak’ta yeni bir sayfa açıl-makta olduğunu belirten Hamada-ni, “Irak’ta yeni reformlar, yapı-lanma ve Irak’ın istikrarı için çaba harcanmaktadır. Kanaatimize göre bugün Irak’taki bu başarılar Türkiye ile olan ekonomik ilişkileri-mize de yansıyacaktır” dedi. Türk şirketlerinin Irak’taki yatırımlara destek vermesini beklediklerini belirten Hamadani sözlerine şöyle devam etti: “Türk şirketlerinden Irak’taki özel sektörde stratejik bir ortağa dönüşebilmeleri için ödemelerin ertelenmesini talep

Page 63: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

63

Eylül 2015

ediyoruz. Bu şartlarda Irak’ta faaliyetlerini rica ediyoruz. Böylece önümüzdeki yıllar için bir alan açıl-mış olacaktır.” Irak’ta halihazırda reformlar gerçekleştirildiğini belirten Hamadani, bu reformlar sonucu doğru kişilerin doğru makam ve mevkilere getirildiğini ve böylece mali ve idari yolsuzlukların ortadan kaldırılmış olacağını ve yeni bir şef-faf dönem başlayacağını söyledi. Türkiye-Irak İş Konseyi Kuruluş Anlaşması İmza Töreni’nden sonra DEİK’in yeni ofisinin açılışına ilişkin basın toplantısında DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Vardan, yeniden yapılandırılan DEİK’in, Anaya-sa mahkemesinin de tanımında “Kamu gücüyle donatılmış, kendine özgü, atipik, özel hukuk tüzel kişili-ğinie haizdir” ibaresinin yer aldığını söyledi. DEİK’in bir kamu kuruluşu

olmadığını belirten Vardan, “Türk özel sektörünün hemen tamamı-nın temsil edildiği farklı ve özel bir statüsü vardır. Bizler bu yapıda, faaliyetlerimizi Ekonomi Bakanlığı ile son derece uyumlu ve koordi-neli olarak, işbirliği içinde ve hedef odaklı bir şekilde yürütmekteyiz. Ekonomi Bakanlığı bu alandaki he-deflerin kamu tarafındaki, DEİK’te ise özel sektör tarafındaki işleri yapmakta ve koordinasyonu sağ-lamaktayız” dedi. Vardan, DEİK’in Cumhurbaşkanı, Başbakan, Ekonomi ve Dışişleri Bakanlarının dış gezilerindeki ve aynı şekilde yurt içi kabullerindeki iş dünyasıyla ilgili tüm organizasyonları yapacak tek resmi kurum olarak yetkilendi-rildiğini söyledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin daha önce iş dünyasının “Yol Arkadaşları” ola-

rak tanımladığını hatırlatan Vardan sözlerine şöyle devam etti: “Ülkenin geleceğinin şekillenmesinde çok önemli olduğunu düşündüğüm bu ifade, bizlere her daim güç verdi, şevk verdi. Yaptığımız tüm çalışma-larda sizlerin desteklerinizin bizimle olduğunu bilmek, eğer dünden bugüne DEİK bünyesinde bir başarı varsa, bu başarının temel anahta-rıdır.”

Emin Taha: Irak, çok önemli bir pazarToplantı sonrasında konuyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Taha Group Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD Lojistik Sektör Kurulu Başkanı Emin Taha, Irak’ın Türkiye açısından önemli ve vazgeçileme-yecek bir komşu olduğunu söyledi. Kültür ve dini birlikteliğin iki ülke arasında birliktelik içerdiğini aktaran Taha, Irak’ın Pazar olarak Türkiye için son derece önemli ve kritik bir yerde olduğunun da altını çizdi. Taha, Irak’ta son yıllarda meydana gelen gelişmelerin ticarete olumsuz yönde yansıdığınını ifade ederek Türkiye-Irak İş Konseyi ile beraber bu olumsuz tablonun değişeceğini söyledi. Türkiye-Irak İş Konseyi’nin iki ülkenin refahında önemli bir adım olduğunu ifade eden Taha, bu tür gelişmelerin iki ülkenin hayrına olacağının önemle altını çizdi.

Page 64: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

64

Eylül 2015

TESLİMAT

Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nın yeni üretim direktörü göreve başladıMercedes-Benz Türk’ün yeni Kamyon Üretim Direktörü Dr. Frank Lehmann, 1 Eylül’de Aksa-ray Kamyon Fabrikası’ndaki gö-revine başladı. Görevi, emekliliğe ayrılan Klaus Pfeifer’den devralan Dr. Frank Lehmann, 1996 yılından bu yana Daimler AG’de çeşitli pozisyonlarda birçok başarıya imza attı. 1986 yılında üretime başlayan Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nın yeni Üretim Direktörü, Mercedes-Benz’in Holýýov/Çek Cumhuriyeti ve Wörth/Almanya fabrikalarında yöneticilik görevleri üstlendi. Dr. Lehmann Avrupa ve Kuzey Ame-rika bölgeleri Kamyon Mühendislik birimi yöneticiliği sırasında, Mek-sika’daki Saltillo Fabrikası’nın ku-rulumundan da sorumlu oldu. 54 yaşında ve evli olan Dr. Lehmann, 2008 - 2013 yılları arasında Wörth

Kamyon Fabrikası’nda Mercedes-Benz’in yeni kamyon modelleri Actros, Antos ve Arocs’un üretim planlamasını yönetti. 2013 yılından bu yana Üretim Ağı ve Yeni Ürün Yönetimi biriminin başında olan

Dr. Frank Lehmann, uluslararası alanda ve farklı birimlerde kazan-dığı güçlü deneyimleri ile şimdi Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nın başarılarına katkıda bulunacak.

Sarıpekmez grup filosunu Scania ile güçlendirdi42 yıllık deneyimi ile Eskişehir Bölgesi’nin önde gelen kuruluşla-rından Sarıpekmez Grup, tüm grup şirketlerinin nakliye ve lojiistik hiz-metlerinde kullanılmak üzere 20 adet Scania R 400 LA4x2HNA çekici aldı.1972 yılında faaliyetlerine başlayan ve 42 yıllık süreçte hizmet alanını geniş-leterek inşaat ve akaryakıt sektörün-de de faaliyet gösteren Sarıpekmez Grup, şirketlerinin nakliye ve lojistik hizmetlerinde kullanılmak üzere 20 adet Scania R 400 LA4x2HNA çekici aldı. SarıpekmezGrup’a yeni araçları satışı gerçekleştiren Scania Bursa Böl-gesi Yetkili Satıcı ve Servisi Koçaslan Otomotiv tesislerinde teslim edildi. Düzenlenen törene SarıpekmezGrup adına firma sahipleri Hüseyin Sarıpek-mez ve Ramazan Sarıpekmez, Doğuş Otomotiv Scania Satış Bölge Yönetici-si Gökhan Altun ve Koçaslan Oto-motiv Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Koçaslan katıldı.

“Güvenilirliği tercih nedenimiz”Teslimat töreninde Sarıpekmez Grup adına bir açıklama yapan Hüseyin Sa-rıpekmez, Scania araçlarını güvenilirliği

nedeniyle tercih ettiklerini belirtirken “Ağırlıklı olarak hizmet verdiğimiz inşa-at malzemeleri ve akaryakıt nakliyesi sektörlerinde emin adımlarla büyüyo-ruz ve yeni yatırımlarımız durmaksızın devam ediyor.Scania marka araçların rakip markalardan çok daha ileride olduğunu gördük.Bu yüzden yeni araç alımı gündeme geldiğinde tercihimizi Scania’dan yana kullandık. Araç yatı-rımlarımız devam edecek ve tercihimiz yine Scania olacaktır” dedi.

“Satış ve satış sonrası hizmetler referansımız”Sarıpekmez Grup’a araç satışı-nı gerçekleştiren Doğuş Otomotiv

Scania, Bursa Bölgesi Yetkili Satıcı ve Servisi Koçaslan Otomotiv Yöne-tim Kurulu Başkanı Yakup Koçaslan ise Scania markası ile müşterilerine gerek satış sırasında gerekse de satış sonrası alanındaher zaman kaliteli hizmet anlayışı ile ilerlediklerini söyledi. Koçaslan, “Sarıpekmez hizmet verdiği sektörlerde en iyiler arasında yer alıyor ve büyüme hedefleri var. Bu hedefle-rine ulaşma yolunda Scania’yı çözüm ortağı olarak görmelerinden dolayı teşekkür ederim. Uzun soluklu bir ça-lışma olmasını arzuluyoruz. Her zaman ve her koşulda yanlarında olacağımı-za emin olabilirler” diyerek sözlerini tamamladı.

Page 65: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

65

Eylül 2015

Tırsan’dan Güler Nakliyat’a 70 adet perdeli semi-treylerGüler Nakliyat 70 perdeli hafif maksimaplus semi-treylerleri Tırsan Adapazarı Fabrikası lokasyonunda-düzenlenen törenle teslim aldı. Ger-çekleştirilen teslimat törenine;Güler Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Naci Güler, Yönetim Kurulu Üyesi Şenol Güler, Yönetim Kurulu Üyesi Durmuş Güler, DAF-Tırsan Satış Müdürü Ertuğrul Erkoç, Satış Yö-neticisi Özgür Ayçiçek ve Satış Şefi Akgün Nuhoğlu katıldı.

Tırsan bizi yanıltmadıNaci Güler, gerçekleştirilen tö-rende yaptığı açıklamada, “Tırsan markasını tercih etmemizin önce-likli nedenleri treylerlerin sağlamlığı ve Tırsan markasına duymuş oldu-ğumuz güvendir. Firma olarak,yakıt tasarrufu ve aracın performansı bizim için çok önemli. Tırsan, yakıt ve performans konusunda bizi

daha önce yanıltmadı” dedi. Güler, “Tırsan perdeli hafif maksimaplus aracının 1000 kg daha hafif oluşu, boşken yakıt tasarrufusağlamak-tadır.Bu sayede araç yüklü olarak seyir halindeyken de maksimum seviyede yük taşımamıza im-kan vermektedir. Ayrıca, Tırsan araçlarının işletme giderlerimizi minimuma indirmesi de bizim için

oldukça memnuniyet verici.Bunun yanı sıra DAF-Tırsan’ın sahip olduğu geniş servis ağı ve uzman kadrosu ile vermiş oldukları çözüm odaklı servis hizmetleri de bizim için büyük avantaj” ifadesini kullandı. Merkezi İstanbul olan Güler Nakliyat, Türkiye genelindeki 13 şubesi ile beyaz eşya, klima, temizlik ürünleri taşıma-cılığında hizmet sunuyor.

Alp Lojistik 11 adet perdeli hafif treylerini teslim aldı

Alp Lojistik 11 adet perdeli hafif maksima plus treyleri Tırsan Ada-pazarı fabrikası lokasyonunda dü-zenlenen törenle teslim aldı. Tören Alp Lojistik Yönetim Kurulu Baş-kanı Güngör Akkaya, Eş Başkan Hasan Akkayave DAF-TIRSAN Otomotiv Satış Yöneticisi Özgür Ayçiçek’in katılımıyla gerçekleşti. Alp Lojistik Yönetim Kurulu Baş-kanı Güngör Akkaya gerçekleşti-

rilen törende yaptığı açıklamada, “Treylerde Tırsan markasını tercih etmemizin öncelikli nedeni ürün kalitesidir. Filomuza daha önce alımını yaptığımız Tırsan araçlarının performansından oldukça memnu-nuz. Ayrıca, DAF-TIRSAN’ın sahip olduğu geniş servis ağı ve uzman kadrosu ile vermiş oldukları çözüm odaklı servis hizmetleri, zaman tasarrufu açısından firmamız için

büyük avantaj sağlıyor. Bunun yanı sıra, yeni alımını yapmış olduğumuz 11 Tırsan treylerler ile filomuzda ki araç sayısını 18’e çıkarmış olduk” dedi. Akkaya, sözlerine “2016’da hayata geçireceğimiz planlarımızı da Tırsan ile yaptık.” diyerek devam etti. Merkezi İstanbul Güngö-ren olan Alp Lojistik’in Çorlu ve İstanbul’da olmak üzere iki deposu bulunuyor. Ağırlıklı olarak gıda, plastik sanayii ve dayanıklı tüketim sanayii ürünleri taşımacılığı yapan Alp Lojistik müşterilerine lojistik hizmeti sunuyor.

Tırsan perdeli hafif maksima plus semi-treyler özellikleriTürkiye’nin ilk ve tek treyler Ar-Ge merkezinde geliştirilen Tırsan Perdeli Hafif Maksima Plus Semi-Treyler, perdeli tenteli sınıfındaki standart araçlara göre 1000 kg daha hafif. Hafifliği sayesinde boşken yakıt ve işletme giderlerinde tasarruf sağ-larken yüklü seyahatte daha fazla yük taşıma imkanı sunuyor. Treyler-ler, şasilerinde kullanılankataforez (KTL) teknolojisi sayesinde 10 yıllık paslanmazlık garantisi altına alınıyor. Böylece servis ve bakım masraflarını en aza indirgeniyor.

Page 66: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı

medya

Page 67: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı
Page 68: OTOMOTİV SEKTÖRÜ YEŞİLgeldiklerini ifade ederek Türkiye ile beraber komşu ülkeler İran ve Irak’a da satış gerçekleştireceklerini vurguladı. 19 Türkiye’deki yabancı