75
1 KUTLU ALTAY KOCAOVA Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhût Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu © 2011 Bu eserin her türlü hakları Kutlu Altay Kocaova'ya âiddir. İzinsiz kullanılması ve çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’na göre suçtur. Bu bir www.kutlualtay.com yayınıdır. İSTANBUL 2011

Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Bir okulun târihi...

Citation preview

Page 1: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

1

KUTLU ALTAY KOCAOVA

Mihr ü Mâh Sultan Mektebi

yâhût

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu

© 2011

Bu eserin her türlü hakları Kutlu Altay Kocaova'ya âiddir. İzinsiz kullanılması ve çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’na göre suçtur.

Bu bir www.kutlualtay.com yayınıdır.

İSTANBUL 2011

Page 2: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

2

İÇİNDEKİLER

İçindekiler ……………………………………….. 2

Belgeler ………………………………………….. 3

Önsöz ………………………………………… 5

Giriş ………………………………………… 8

İçerenköy ………………………………………. 13

Mihr ü Mâh Sultan …………………………….. 25

İçerenköy Mihr ü Mâh Sultan Mektebi ………… 36

16. İlkokul ve İçerenköy İlkokulu ……………… 40

Yahya Kemal Beyatlı …………………………... 43

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu ………...52

Sonuç ……………………………………………56

Fotoğraf, Resim ve Belgeler ……………………. 58

Kaynakça …………………………………………70

Page 3: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

3

BELGELER

1. Mihr ü Mâh Sultan’ın portresi

2. Yahya Kemal Beyatlı

3. 1966 târihinde İçerenköy (Kaynak: İBB)

4. 1966 târihinde Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim

Okulu (Kaynak: İBB)

5. Kaânûnî Sultan Süleyman Han’ın vakıf duâsı

6. Kaânûnî Sultan Süleyman Han’ın vakıf bedduâsı

7. Mihr ü Mâh Sultan'ın 1548 yılında Lehistan Kralı

II. Zygmunt'a tahta geçmesi dolayısıyla

gönderdiği kutlama mektubu. Mektûbun orjinali

Polonya Devlet Arşivi’nde saklanmaktadır.

8. 1940’lı yıllarda 16. İlkokul ve öğretmenler ile

öğrencileri…

9. Ali Gâzî Baba Türbesi (İçerenköy’den

Kozyatağı’na giderken yol üzerindedir).

10. İçerenköy İlkokulu’nun adının Yahya Kemal

Beyatlı İlkokulu olarak değiştirilmesine ilişkin,

23 Ocak 1959 târihli Milliyet gazetesinin haberi.

11. 1958 yılında yapılmıştır. O zamanki adı

İçerenköy İlkokulu olan okul, 22 Ocak 1959

Page 4: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

4

yılında alınan bir kararla Yahya Kemal Beyatlı

İlkokulu adını almıştır. Binâ, 17 Ağustos 1999

depreminde zarar gördüğü için 24 Ocak 2011’de

yıkılmıştır.

12. Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu’nun

bugünkü görünümü…

Page 5: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

5

Ö n s ö z

Târih, insanların geçmişlerini görebilmesi için

vardır. Bu yüzden de târihe ilgisiz ve duyarsız kalmak,

bir anlamda kendini yok saymaktır. Her devletin,

milletin, toplumun, âilenin ve hatta herkesin kendi târihi

vardır. Bu yüzden de önümüze bakabilmek için bu târihi

iyi bilmek ve ondan destek almamız gerekir.

Türk târihi, binlerce yıllık bir geçmişi içinde

barındıran eşsiz bir târihtir. Bu târihin 1299-1922 yılları

arasında yer alan 623 yıllık bölümü ise her alanda,

medeniyet, siyâset, bilim, sanat ve askerlik, zirve yaptığı

dönemdir. Uzun süre dünyâyı yöneten Osmanlı Devleti,

Türkiye Cumhûriyeti’nin, öncülü olarak bir çok devlet

kurumunun kurucusu durumundadır.

Bugün Emnîyet Teşkîlâtı’ndan Jandarma

Teşkîlâtı’na, İstanbul Üniversitesi’nden, GATA’ya;

Galatasaray Lisesi’nden İstanbul Lisesi’ne, Zirâat

Bankası’na kadar sayısız devlet kuruluşu Osmanlı

döneminde kurulmuştur. İşte ben, bu eserle kuruluşu

Osmanlı Devleti’nin son yıllarına uzandığı düşünülen

Page 6: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

6

bugünkü adıyla Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim

Okulu’nun gerçekte çok daha öncelere, Kaânûnî Sultan

Süleyman dönemine kadar uzanan gizli kalmış,

unutulmuş târihini yeniden ortaya çıkarmaya

çalışacağım.

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu,

İstanbul’un Ataşehir ilçesindeki İçerenköy semtinin en

eski okuludur. Açıldığı düşünülen 1917 yılı ile

Cumhûriyet döneminin ünlü şâiri ve devlet adamı Yahya

Kemal Beyatlı’nın ölüm yılı olan 1958 yılları arasında

“16. İlkokul”, “İçerenköy İlkokulu” gibi isimler almış

olan okul, ünlü şâirin ölümünden sonra, İçerenköy’e

duyduğu sevgiden dolayı, şimdiki ismini almıştır.

Okulun bilinen târihi, 1917 yılıyla başlar. Ama

bilinmeyen târih ise bizlere çok daha büyük, köklü ve

eşsiz bir mâzîyi sunar. Devlet Arşivleri’nde ulaştığım bir

belgeden hareketle yaptığım araştırma, bu eşsiz mâzîyi

birazcık olsun aydınlatmamı sağlamıştır. Kaânûnî Sultan

Süleyman’ın hayırsever kızı Mihr ü Mah Sultan’a âid bir

vakıf belgesi, bizlere aradığımız mum ışığını sunmuştur.

Eminim ki, zamanla okulumuzun târihi daha detaylı bir

Page 7: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

7

biçimde ortaya çıkacak ve bugünkü Yahya Kemal Beyatlı

İlköğretim Okulu’nun “Mihr ü Mah Sultan Mektebi”

adıyla kurulmuş olan, Türkiye’nin en eski ilköğretim

okulu olduğu ortaya çıkacaktır.

Unutulmamalıdır ki, târih eşsiz bir yazıcıdır.

Hiçbir şeyi unutmaz…

Kutlu Altay KOCAOVA

Page 8: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

8

GİRİŞ

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu, bugüne

kadar târihi aydınlatılmamış olmak gibi bir durumla karşı

karşıyadır. Üstelik târihi tam olarak aydınlatılamadığı

gibi Devlet Arşivleri’nde rastladığım bir belgeye kadar

da târihi tamâmen yanlışlarla dolu bir okuldu.

Ocak 2011’de Devlet Arşivleri’nin internet sitesi

olan www.devletarsivleri.gov.tr sitesinde katalog

araştırması yaparken, ilginç bir belge dikkâtimi çekti.

Târihi ve dosya numarası yer almayan, ancak 31774

gömlek numarasına sâhip olan bu Osmanlı belgesinin

başlığı şuydu:

“İstanbul İçerenköy'de Mihrümah Sultan Mektebi

Evkafı, Beylerbeyi'nde Abdullah Ağa Mektebi Evkafı ve

defterde isimleri olan diğer mektep görevlilerinin vezaif

ve maaş kayıtları.”

İstanbul’un ve geçmişteki Osmanlı topraklarının

çeşitli yerinde sayısız câmî, medrese, kütüphâne, çeşme,

köprü ve mektep gibi hayır işine imzâ atan bu büyük

Page 9: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

9

sultanın, İçerenköy’de de bir mektep vakfının

bulunduğunu görmek, beni çok heyecanlandırdı.

Belgeden hareketle, Mihr ü Mâh Sultan’a ilişkin

çeşitli kütüphânelerde araştırmalar yaptım. Ayrıca

Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne de “Bilgi Edinme

Kânûnu”na dayanarak, resmî başvuruda bulunup, bilgi

istedim. Gelen yazıda, okulun şu an bulunduğu arâzîde

değil, ancak okul ile İçerenköy Mehmed Çavuş Câmiî

arasında yer aldığı ortaya çıktı. Mevzûbahis alanın,

bugün yerleşim yeri olarak kullanılmasından dolayı

herhangi bir çalışma çok zor görünüyor. Ancak okulun

kurucusunun Osmanlı Devleti’nin “muhteşem” lâkaplı

hükümdârı Kaânûnî Sultan Süleyman’ın kızı Mihr ü Mâh

Sultan olduğu gerçeği, okulumuzun yaklaşık 450 yıllık

bir târihe sâhip olduğunu ortaya koydu.

Dârüşşafaka Lisesi’nin “Cemiyet-i Tedrisiye-i

İslamiyye”, yâni “İslâmî Eğitim Cemiyeti” adıyla 30

Mart 1863’te1, İstanbul Lisesi’nin “”Numune-i Terakki”,

1 http://www.darussafaka.k12.tr/tr/index.php/dacka/tarihce

Page 10: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

10

yâni “İlerleme Örneği” adı ile 1884 yılında2, Galatasaray

Lisesi’nin “Galata Sarayı Enderûn-u Hümâyun” adıyla

1481 yılında3, Kabataş Erkek Lisesi’nin de “Kabataş

Mekteb-i İdâdîsi” adıyla 1908 yılında4, Vefâ Lisesi’nin

de “Mekteb-i Mülkiye” adıyla 1872 yılında5, Kuleli

Askerî Lisesi’nin “Mekteb-i Fünûn-ı İdâdiye” adıyla

1845 yılında6, Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi’nin de

“Dâr’ül Muallimin” adıyla 1848 yılında kurulduğu7 ve bu

okullarında kuruldukları târih dikkâte alınırsa, 1550’lerde

“Mihr ü Mah Sultan Mektebi” adıyla kurulan

okulumuzun, Türkiye’nin en eski okullarından biri

olduğu görülecektir. Ayrıca bu okulların içerisinde

sâdece Galatasaray Lisesi’nin okulumuzdan daha eski

olması ve onunda adı geçen dönemde bir “sıbyan

2 http://www.istanbullisesi.k12.tr/Okulumuz/Pages/Genel-Tarihce.aspx 3 http://www.gsl.gsu.edu.tr/html_tr/000/000.html 4 http://www.kabataserkeklisesi.k12.tr/IcerikDetay_Tarihce_414.html 5 http://www.vefalisesi.k12.tr/vefa-lisesi/okul-hakkinda/tarihce.html 6 http://www.kuleliler.org/Tarihce.aspx 7 http://www.capaaol.k12.tr/#

Page 11: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

11

mektebi”8 yâhût bir “Kur’an kursu” olmaması

dolayısıyla, Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu’nun,

Türkiye’nin en eski ilköğretim okulu olduğunu

söyleyebiliriz.

Böyle bir gerçeği ortaya çıkarmak, benim için çok

büyük bir mutluluk ve gurûr kaynağı ama bundan çok

daha fazla büyük Türk pâdişâhı “Muhteşem” Kaânûnî

Sultan Süleyman ve onun kızı Mihr ü Mâh Sultan’a karşı

bir görevdir. Bu araştırmayı yaparken, vakfiyenin

kurucusu Mihr ü Mâh Sultan’ın babası Kaânûnî Sultan

Süleyman’ın şu duâsına lâyık olmanın ve şu

bedduâsından uzak kalmanın dışında bir amacım yoktur.

"Her kimse ki; vakıflarımın bekâsına özen ve

gelirlerinin artırılmasına itinâ gösterirse, bağışlayıcı olan

Allahu Teâlâ'nın huzurunda ameli güzel ve makbûl olup,

mükâfatı sayılamayacak kadar çok olsun, dünya

üzüntülerinden korunsun ve muhafâza edilsin..."9

8 İlkokul 9 http://www.vgm.gov.tr/13_VakifDuaBeddua/dua.cfm

Page 12: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

12

"Allah'a ve âhiret gününe inanan, güzel ve temiz

olan Hazreti Peygamber’i tasdîk eden, sultan, emir,

bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye, bu vakfı

değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir

hâle getirmek, iptâl etmek, işlemez hâle getirmek, ihmâl

etmek ve tebdil etmek helâl olmaz.

Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya

kâidelerinden herhangi bir kâideyi bozuk bir yorum ve

geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptâl eder ve

değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine veya başka bir

hâle dönüştürülmesine kastederse, harâmı üstlenmiş,

günaha girmiş ve masiyetleri irtikâb etmiş olur.

Böylece günahkârlar alınlarından tutularak

cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün.

Mâlik, onların isteklisi, zebaniler, denetçisi ve cehennem,

nasîbi olsun. Zira Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunu

işittikten sonra, onu değiştirirse onun günahı,

Page 13: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

13

değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz O, iyilik edenlerin

ecrini zâyi etmez..."10

Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi’nden...

Hicri 950 - Miladi 1543

İnanıyorum ki, ben bu eseri oluşturduktan sonra

çeşitli târihçiler de, bu işin üzerine gidecek ve okulumuz

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu’nun gizli kalmış

târihi aydınlanacak, yerin altında çok uzun bir uykuya

dalmış olan böyle önemli bir vakıf eserimiz, uykusundan

uyanmış olacaktır.

İÇERENKÖY

İçerenköy, günümüzde İstanbul’un Ataşehir

ilçesine bağlı olan, eski bir yerleşim yeri. İçerenköy,

1970’li yıllara kadar köy durumunu korumuş ve ancak bu

târihten sonra aşırı bir biçimde hızlanan göçle berâber

büyümüş ve şehrin bir parçası olmuştur. İstanbul

Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesi üzerinden

10 http://www.iikv.org/vakif-duasi-bedduasi.php

Page 14: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

14

ulaşılabilen 1966 târihli şehir planında, İçerenköy’ün

mezârlık ve Yahya Kemal Beyatlı İlkokulu ile şimdiki

muhtarlık binâsının arasına sıkıştığı görülmektedir11.

(Bkz. 1966 târihli İçerenköy – İBB)

Her ne kadar görünüm itîbâriyle yeni bir yerleşim

yeriymiş izlenimi uyandırsa da, Osmanlı, Bizans ve çok

daha eski dönemlerde de yerleşim yeri olarak kullanıldığı

bilinmektedir.

Târih öncesi devirlere âid bulunan balta ve

benzeri taş âletlerin MÖ 5000’li yıllara âid olduğu

anlaşılmıştır. Türk Târih Kurumu’nun yayın organı olan

Belleten dergisinin 27. cilt ve 107. ve 108. sayılarında

İçerenköy’de yapılan araştırmalarda bulunan târih öncesi

buluntulara dâir önemli bilgiler vardır. Bostancı deresi ile

İçerenköy’ün merkezi arasında önemli miktarda târih

öncesi buluntu, ele geçirilmiştir12.

11 http://sehirrehberi.ibb.gov.tr/map.aspx

12 Belleten , 27. cilt, sayı 107-108, sayfa 663, Türk Târih Kurumu, Ankara

Page 15: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

15

Bununla berâber Bizans devrinde de yerleşim

olduğu bilinmektedir. Bu yerleşim biriminin adının

Ayazma olduğu düşünülmektedir. Ancak bu ismin,

köyün adı mı, yoksa yöreden çıkan bir su kaynağına

verilen bir isim mi olduğu bilinmemektedir. Çünkü

“hagia ma”, yâni ayazma, Yunanca “kutsal su” demektir.

Bölgede Türk yerleşimi ise ancak Osmanlı

Devleti’nin ikinci hükümdârı Orhan Bey’in Bizans

imparatoru III. Andronikos ile bugünkü Maltepe

yakınlarında yaptığı Palekanon Savaşı sonrasında Türk

gâzîlerinin bölgeyi ele geçirmesi ile başlamıştır.

Bu dönemden itîbâren bölgenin hızla Türkleşmesi

ile berâber Bizans köyleri de birer birer Türk köyüne

dönüşmeye başlamıştır. Bunlardan biri de günümüzde

İçerenköy olarak anılan yerdir.

Bölgede ilk olarak 1335 yılında bir Türk köyü

olan Tekkebağ köyü kurulmuştur. Osman Bey ve Orhan

Bey’in önemli savaşçılarından biri olan Konuralp Bey’e

bağlı alperen Geyikli Baba’nın müridi Eren Baba ile Ali

Gâzî, köyün yönetimini de üstlenmiştir. Günümüzde

Page 16: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

16

İçerenköy ile Kozyatağı arasında Ali Gâzî Baba’ya âid

olduğuna bilinen bir türbe bulunmaktadır.

Ünlü târihçi Reşad Ekrem Koçu, 28 Ağustos 1955

târihli Milliyet gazetesinin haftalık ilâvesinin 2.

Sayfasında yer alan “Pazardan Pazara Tarih Panayırı”

adlı köşede Ali Gâzi Baba ile ilgili olarak şu bilgileri

vermektedir.

“Onüçüncü asırda Anadolunun Türkleştirilmesi

harekâtına iştirâk etmiş Horasanlı bir cengâverdir. Orhan

Gazi zamanında İstanbul civarında İçerenköyünün

fâtihidir. Kabri de oradadır ve asırlardan beri bir velî

merkadi olarak ziyâret edilir. Bilhassa çocuk ve ev sâhibi

olmak isteyenler giderler. Evlâd isteyenler kabrinin

yanındaki ağaçlara, mini mini salıncaklar kurarlar,

mesken dileğinde bulunanlar da, çakıl parçalarıyla

kabrinin etrafına evcikler yaparlar.”13 14

13Koçu, Reşad Ekrem, Milliyet Gazetesi, Haftalık İlâve, 28.08.1955, Pazardan Pazara Târih Panayırı, sayfa 2 14 İmlâ, Reşad Ekrem Koçu’ya âiddir.

Page 17: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

17

Fâtih Sultan Mehmed Han zamânında da, 1465

yılında, köy, tamâmen Eren Baba’nın adıyla

anılmaktadır. Köyün adı, resmî belgelere “Erenköy”

olarak geçmektedir.

Köy bulunduğu mevkîden dolayı, her zaman ilgi

çeken bir konumda olmuştur. Hem Kayışdağ eteklerinde

olması, hem de bir sâhil semti olan Bostancı’ya yakınlığı,

bunun sebeplerinden biridir.

Şimdiye kadar semtin en eski eseri olarak,

günümüzde de kullanılan Mehmed Çavuş Câmiî

bilinmekteydi. Câmi, bir 17. yüzyıl Osmanlı eseridir.

1665 yılında yapılan câmi, zamanla zarar görmüş ve

1924 yılında yeniden yapılmıştır. Ancak Mihr ü Mâh

Sultan ile ilgili bulduğum belge, bu durumun

değişmesine neden olmuştur. 1550’lerde Kaânûnî Sultan

Süleyman’ın kızı Mihr ü Mâh Sultan tarafından yaptırılan

“Mihr ü Mâh Sultan Mektebi”, semtin en eski eseri olma

özelliğini taşımaktadır. Ancak bu mektebin, ne zamana

kadar eğitim verdiği bilinmemektedir. Büyük ihtimâlle

yaklaşık 110 yıl kadar sonra yapılan Mehmed Çavuş

Page 18: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

18

Câmiî ile birliktelik gösterdiği tahmin edilmektedir. Bu

arada Mihr ü Mâh Sultan Mektebi’ne âid arşiv belgesinde

“İçerenköy” ifâdesinin yer alması da bize mektebin,

Osmanlı Devleti’nin son yıllarına kadar kullanıldığını

belirtmektedir. Zîrâ İçerenköy ile Erenköy’ün birbirinden

ayrılması ve İçerenköy, daha içeride kaldığı için bu adı

alması, ancak Haydarpaşa-İzmit demiryolunun

yapılmasından ve şimdiki Erenköy semtinde Erenköy

tren istasyonunun yapılmasından sonradır ki, bu târih

1872 yılıdır.

Bununla berâber İçerenköy, Osmanlı Devleti’nin

son yıllarında ciddî bir biçimde İngiltere’nin ilgilendiği

bir yerleşime dönüştü. Çok sayıda İngiliz vatandaşı,

burada ev ve arsa alarak yerleşti. Tabiî olarak bunda

köyün, hem Haydarpaşa’dan Hicaz’a uzanan

demiryoluna yakınlığı, hem de Kayışdağ, Başıbüyük ve

benzeri yerlerdeki tütün depolarına yakınlığının da payı

bulunmaktadır. Bununla birlikte Sultan Abdûlmecid ile

Sultan Abdûlazîz döneminde beş defâ sadr-ı âzâmlık

yapan Mehmed Emin Âli Paşa’nın günümüzde Fâtih

Sultan Mehmed Hastanesi olarak kullanılan arâzîde yer

Page 19: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

19

alan köşkünde, bugünkü “Bakanlar Kurulu” anlamına

gelen, “Heyet-i Vükelâ”yı sık sık toplaması15,

İçerenköy’ün önemini dönemin şartlarında daha da

arttırmaktadır.

Mîlâdî 26 Kasım 1860 târihli bir arşiv belgesinde

Mösyö Taper ve Tomson isimli iki İngiliz’in

İçerenköy’den arsa aldığı belirtilmektedir. 353 dosya

numaralı ve 30 gömlek numaralı belgede, neden buradan

arsa aldıklarının bilinmediği, araştırılması ve dikkat

edilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Demiryolu, günümüzde Erenköy adı ile bilinen

semt ile İçerenköy’ün birbirinden kopmasına yol açtı. Bu

yüzden de yerleşim ikiye bölünürken, Erenköy, ismini

korudu; İçerenköy ise “içeri”de kaldığı için İçerenköy

adını aldı. Daha sonraki zamanlarda da İçerenköy ile

Erenköy arasındaki bölgede, Kozyatağı ve Sahrâ-i Cedit

isimli mahallelerin kuruluşuyla da, aynı kökten gelen iki

yerleşim biriminin bağlantısı tamâmen kopmuş oldu.

15 Ulunay, Refiî Cevat; Bağlar, Bahçeler; Milliyet Gazetesi, 28.09.1958; sayfa 3

Page 20: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

20

O dönemde Üsküdâr sancağı, Kartal kazâsına

bağlı olan İçerenköy, Kurtuluş Savaşı yıllarında da

önemini korumaya devâm etti.

Savaş yıllarında hem İngiliz askerlerinin, hem de

Rûm eşkîyâların sık sık saldırılarına ve tecâvûzlerine

mârûz kalan köyden, çatışmalarında eksik olmadığı

görülmektedir.

Mîlâdî 17.11.1920 târihli ve 48 dosya numaralı

bir başka belgede de Üsküdar’da mallarını satıp

Çekmeköy dönen Türk köylülerine saldıran ve

yağmalayan Rûm eşkîyâlar ile Kuvvâ-i Milliye birlikleri

arasında İçerenköy’de ciddî çatışmalar yaşandığı

belirtilmektedir. Ayrıca 1919 yılına âid çeşitli belgelerde

de Kıbrıs ve Hint kökenli İngiliz askerlerinin,

İçerenköy’de sık sık Türk evlerine saldırdıkları, tarlaları

yaktıkları ve evi saldırıya uğrayan İsmâil Ağazâde ile

Şükrü Reis’in aynen karşılık verdiği belirtilmektedir.

Ayrıca belirttiğim arşiv belgelerinin dışında

Hasan İzzettin Dinamo ve Şevket Süreyya Aydemir gibi

yazarlar ile Türk Kurtuluş Savaşı’nın en önemli

Page 21: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

21

isimlerinden ve Osmanlı Devleti’nin son, Türkiye

Cumhûriyeti’nin ilk genelkurmay başkanı olan Mareşal

Fevzi Çakmak, İçerenköy’deki Kuvvâ-i Milliye

hareketlerinden söz etmektedir.16 17

Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesinden sonra

İçerenköy, yavaş yavaş gelişmeye başlamıştır. Varlığı

çoktan unutulan “Mihr ü Mâh Sultan Mektebi” yerine,

1917 yılında “16. İlkokul” adıyla açılan okul, eğitime

devâm etmiştir. 20. yüzyılın en önemli Türk şâirlerinden

Yahya Kemal Beyatlı da, dinlenmek için İçerenköy’ü

seçmiş ve bugün üzerinde Yeditepe Üniversitesi

Hastanesi’nin olduğu yerde bulunan köşkünde, çok

sayıda şiîrini yazmıştır.

1930 yılına kadar “Belêd-i Selâse”ye (Üç Belde)

bağlı Üsküdar sancağına ve Kartal kazâsına bağlı olan

İçerenköy, Türkiye Cumhûriyeti idârî yapısının

16 Kutsal İsyan, Millı ̂ Kurtuluş Savaşı'nın Gerçek Hikâyesi, 5. Cilt, sayfa 21, Tekin Yayınevi 1986 17 Şevket Süreyya Aydemir, Suyu arayan adam, sayfa 75, Remzi Yayınları, 1965

Page 22: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

22

değişmesi, Belêd-i Selâse’nin lağv edilip, sancak

sisteminin kaldırılıp, bunu oluşturan üç sancak olan

Eyüp, Beyoğlu ve Üsküdar sancaklarının İstanbul’a

bağlanması, İstanbullu; Kartal’dan alınıp, Kadıköy’e

bağlanmasıyla da Kadıköylü olmuştur. Son olarak da

2008 yılında Ataşehir adlı yeni bir ilçenin oluşmasıyla

Ataşehirli olmuştur.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1966 târihli

şehir planında hâlâ köy olduğu açıkça görülebilen

İçerenköy, aşırı göç ve hızlı nüfûs artışından nâsibini

almış, 1966’dan bugün yerleşim alanı olarak yaklaşık 10

kat büyümüş ve bugün Türkiye’nin en büyük ve

kalabalık semtlerinden birine dönüşmüştür. Tabiî olarak

bu hızlı nüfûs artışı ve kontrolsüz yapılaşma, büyük bir

târihinde üzerini örtmüştür.

İçerenköy, aynı zamanda Osmanlı’nın son ve

cumhûriyetin ilk yıllarında edebîyat dünyasının ileri

gelenleri için bir inzîvâ yeriydi. Bunlarda biri de

okulumuza adını veren Yahya Kemal Beyatlı’dır.

Page 23: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

23

İçerenköy’den söz ettiği, “Bedri’ye Mısrâlar” adlı

şiîrinde şöyle der:

- Bedri Tahir Şaman'a zarif dostluk havasının ilhamiyle –

Gelmek’çün ikinci bir hayâta,

Bir gün dönüş olsa âhiretten;

Her rûh açılıp da kâinâta,

Keyfince semâda bulsa mesken;

Tâlih bana dönse, nâzikâne;

Bir yıldızı verse mâlikâne;

Bîgâne kalır o iltifâta,

İstanbul’a dönmek isterim ben.

Bin bir tepe yükselen Boğaz’dan

Baktıkça vatan görünsün engin;

Her yıl, bin ömür boyunca, yazdan,

Yelkenler açılsa ufka gergin.

Lâkin bu ikinci varlığımda,

Page 24: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

24

Son devrede, ihtiyarlığımda,

Artık çekilince söz ve sazdan,

Ömrüm İç-Erenköyü’nde geçsin.18

Ayrıca İçerenköy’e sık sık gelen ve burada şiîr

yazmayı seven şâirlerden Behçet Kemal Çağlar’da

“İçerenköy’deki Sakızağacı” adlı şiîrinde şöyle der:

Su ürpertti bizi, ay gıcıkladı,

İçimizde eski huzur kalmadı;

Aradık: Nerdedir gecenin tadı.

Dedik: ... Gövdene sarılmak ister kolumuz

Tedirgin canların haline acı,

İçerenköy'deki sakızağacı!19

18 Beyatlı, Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemiz, İstanbul Fetih Cemiyeti, s.36, İstanbul 2008 19 Çağlar, Behçet Kemal, Benden İçeri, sayfa 132, Türk Dil Kurumu, Ankara 1970

Page 25: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

25

Ayrıca Nâzım Hikmet’in de ara sıra İçerenköy’e

geldiğini, Zekeriya Sertel, “Mavi Gözlü Dev” adlı

kitabında anlatmaktadır20.

MİHR Ü MÂH SULTAN

“Gün gibi lutfuñ olsa nûr-efzâ

Ayda bir Mihr ü Mâh idem inşâ

Sen dururken zamânede şu‘arâ

Kime kılsun şehâ bu gûne du‘â”21

(Güzelliğinin nûru artsa, güneş gibi olsa

Ayda bir güneş ve ay etsem inşâ.

Sen dururken, şâirler zamanda,

Ey şâh! Kime kılsın, bu gidişe du’â)

20 Sertel, Zekeriya, Mavi Gözlü Dev, Nâzım Hikmet ve Sanatı, sayfa 160, Ant Yayınları, 1969 21 Gelibolulu Mustafa Âli, Mihr ü Mâh, haz. Yrd. Doç. Dr. Ahmet İÇLİ s.49

Page 26: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

26

Mihr ü Mâh… Güneş ve ay… Kaânûnî Sultan

Süleyman’ın Hûrrem Sultan’dan 1522 yılında doğan kızı.

İsmi yazılırken, çoğu zaman Mihrimâh ya da Mihr-i Mâh

diye yazılsa da, doğrusu Mihr ü Mâh’dır. Zîrâ Mihr-i

Mâh, “ay güneşi” anlamına gelir ki, bu büyük bir

yanlıştır.

1522 yılında doğan Mihr ü Mâh Sultan, babası

Kaânûnî Sultan Süleymantarafından sürekli ilgi gördü

sevildi. Babası, kızının iyi bir eğitim almasını sağladı.

1539 yılında, 17 yaşındayken, dönemin Diyar-ı

Bekr (Diyarbakır) Vâlisi Rüstem Paşa ile evlendirildi. Bu

evlilik olayı ise o dönemde epey gündemi meşgûl etti.

Mihr ü Mâh Sultan’ın Rüstem Paşa ile evlenmesini

istemeyenlerin ortaya attığı “cüzzâm”lı iddiâsından

dolayı, cüzzâm olup olmadığının anlaşılması için

üzerinde bit aranmış, bitin bulunmasıyla da cüzzâmlı

olmadığı anlaşılmıştır.

Rüstem Paşa, Mihr ü Mâh Sultan ile evlendikten

sonra sadr-ı âzâm oldu. Rüstem Paşa’nın 1544 ile 1561

yılları arasında iki yılın hâricinde sadr-ı âzâmlık yaptı.

Page 27: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

27

Böyle bir görevi, 15 yıl sürdürebilmesi bile Mihr ü Mâh

Sultan’ın, babası üzerinde ne kadar etkili olduğunun

göstergesidir.

Mihr ü Mâh Sultan, hem annesi ile berâber, hem

de daha sonra sadr-ı âzâm olan eşi ile berâber devleti

yönetenler arasında olmuştur. Babası Kaânûnî Sultan

Süleymanüzerindeki etkisi de yüksek olduğu için devletle

ilgili meselelerde, genelde istediğini yaptırmıştır.

Devlet işlerine ilgi meselesinde annesi Hûrrem

Sultan’dan geri kalmayan Mihr ü Mâh Sultan, bir yandan

babasını etkileme, bir yandan da yabancı devletlerle ilişki

kurma çabası içindedir. Karşılıklı çeşitli yazışmalardan

da anlaşıldığı üzere, bu ilişki kurulmuştur.

Târihçi Nejat R. Uçtum’un Belleten dergisinin,

1980 Ekim târihli 176. sayısında Mihr ü Mâh Sultan ile

Polonya Kralı II. Zigsmund’a yazdığı mektûp yer

almaktadır.

“ … mektubu şerifinizde olan muhabbetleri ve

Hasan kulum takrir ettiğü dostlukları cana minnet bilüp

Page 28: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

28

Padişah Hazretlerine arz ettikden sonra Padişah-ı

âlempenah Hazretleri şol kadar hazzetmiş ki kabil-i tabir

değildir. Eyitmiş ki koca kıral bizim ile iki kardeş gibi idi

İnşaallahurrahman bu kıral ile ata ile oğul gibi olalım

demiş ve bu sürürdan hükmü şerif emr edüb kulum

Hasan’ı hâki payı şerifinize irsal eyledi ve Kıral

Hazretleri malum-i şerif ola ki Padişah yanında her ne

husus için ki sizlerden fikr olunursa onun olkadar sizleri

hayrile zikretmeği cana minnet bilürüz Bu dostluğa

binaen mektubu muhabbet tehi dest olmamağ için iki çift

don ve gönlek uçkuru ile ve altı dane dest-mal ve bir

dane el yüz makraması gönderildi.”22 23 24

Aynı makâlede Mihr ü Mâh Sultan’ın annesi

Hûrrem Sultan’ın da Polonya Kralı ile yazdığı mektûplar

22 Uçtum, N. R. “Hürrem ve Mihrümah Sultanların Polonya Kıralı II. Zigsmund’a Yazdıkları Mektuplar.” Belleten, XLIV/176 (1980): p. 713. 23Krzysztof Wawrzyniak, Ottoman-Polish Diplomatic Relations In The Sixteeenth Century, s. 38, The Instıtute Of Economics And Social Sciences Of Bilkent University, Bilkent University Department of History, Ankara, June 2003 24 http://dziedzictwo.polska.pl/katalog/skarb,List_sultanki_Mihrumah_do_Zygmunta_Augusta_z_1548_roku,gid,176984,cid,178.htm

Page 29: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

29

yer almaktadır. Hûrrem Sultan’ın Slav kökeni, Slav

kökenli bir devletle bağlantı kurmasının sebepleri

arasındadır. Rus kökenli olsa da, bütün Slav devletlere

karşı ilgi göstermiştir. Slav kökünden gelmesi, Hûrrem

Sultan ve kızı Mihr ü Mâh Sultan’ı onlara karşı duyarlı

yapmaktadır.

Ayrıca Mihr ü Mâh Sultan, annesi Hûrrem Sultan

ve eşi Rüstem Paşa ile berâber Kaânûnî Sultan

Süleyman’ın büyük oğlu olan ve asker, halk ve ulemâ

tarafında çok sevilen Şehzâde Mustafa’nın

öldürülmesinde de oldukça önemli bir pay sâhibidir.

Mihr ü Mâh Sultan, annesi Hûrrem Sultan’dan

doğan kardeşi Bâyezid’ı tahta çıkarmak için Kaânûnî

Sultan Süleyman’ın Mah-i Devrân Sultan’dan olan oğlu

Şehzâde Mustafa’yı ortadan kaldırmak zorundaydı. Mihr

ü Mâh Sultan, bu noktada sadr-ı âzâm olan eşi Rüstem

Paşa ile annesi Hûrrem Sultan arasında bir üçüncü halka

konumundaydı ve hep berâber Şehzâde Mustafa’ya oyun

oynayarak, iftîrâ atıp, Pâdişah’ında buna inanmasını

Page 30: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

30

sağladılar. Bunun sonucunda da Şehzâde Mustafa,

Ağustos 1553’de, 39 yaşında îdâm edilmiştir.

Yaşananlar, kısa sürede asker ve halk üzerinde

etkisini göstermiştir. Hatta dönemin ünlü dîvân

şâirlerinden Yahya Bey, yazdığı “Mersiye” de, Rüstem

Paşa için;

“Diri kala ne revâdur fesâd iden şeytân”.25

Bunun dışında aynı dönemde yaşayan Nîsâyî adlı

bir kadın dîvân şâiri, daha da ileri gidip Hûrrem Sultan ve

kızı Mihr ü Mâh Sultan için şu şiîri yazmıştır.

"Bir Urus câdûsınuñ sözin kulaġuña koyup

Mekr ü âle aldanuban ol ‘acûzeye uyup

Bâğ-ı ‘ömrüñ hâsılı ol serv-âzâdeye kıyup

Bî-terahhum şâh-ı ‘âlem n’itdi Sultân Mustafâ

25 Zavotçu, Gencay, A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 33, sayfa 73, Erzurum 2007

Page 31: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

31

Şâh-ı ‘âlemsin veli halk tutdı senden nefreti

Kimsenüñ kalmadı hergiz saña meyl-i şefkati

Bâ‘is olan müftîye de irmesün Hak rahmeti

Merhametsüz şâh-ı ‘âlem n’itdi Sultân Mustafâ"26

(Bir Rus cadısının, sözünü kulağına koyup

Hile ve silâhına aldanıp, o acûzeye uyup

Ömrünün bağından olan, o hür serviye kıyıp

Acıması olmayan, âlemin şâhı, ne etdi Sultan Mustafâ

Âlemin şâhısın veli, halk tutdu, senden nefreti

Kimsenin kalmadı asla, sana şefkâtinin meyli

Sebeb olan müftüye de vermesin, Hak rahmeti

Merhâmetsiz, âlemin şâhı, ne etdi Sultan Mustafâ)

Başta Rüstem Paşa olmak üzere, Hûrrem Sultan

ve kızı Mihr ü Mâh Sultan’ın îdâm edilmeleri istenmiş

ama Kaânûnî Sultan Süleyman, eşi ile kızına kıyamadığı

için dâmâdını sadr-ı âzâmlıktan azlederek halkın

tepkisini dindirmiştir.

26 a. g. e. , sayfa 74

Page 32: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

32

Kaânûnî Sultan Süleyman, yaptığı hatânın farkına

varmasından dolayı, bu şâirler cezâlandırılmamıştır.

Ancak iki yıl sonra Rüstem Paşa’nın yeniden sadr-ı

âzâmlığa getirilmesiyle şiîr yazmalarının önüne

geçilmiştir.

Bu arada Rüstem Paşa’nın ölümünden sonra Mihr

ü Mâh Sultan, hem babasından dolayı, hem de eşinden

kalan mîrâstan dolayı çok büyük bir servetin sâhibi oldu.

Bu serveti de genel olarak hayır işlerine harcadı. Yaptığı

hayır işlerinin içinde en bilinenleri ise Üsküdar’da

yaptırdığı ve 1548’de tamamlanan Mihr ü Mâh Sultan

Külliyesi ile Edirnekapı’da yaptırdığı ve 1565’de

tamamlanan Mihr ü Mâh Sultan Külliyesi’dir. Her ikisi

de Kaânûnî Sultan Süleyman döneminin başmîmârı

Mîmâr Sinan’ın imzâsını taşıyan eserler, her yönü ile

birer medeniyet şâheseridir.

Galata Kulesi ya da Bâyezid Yangın Kulesi gibi

her iki külliyeyi de gören kulelerden birinden, hicrî

takvime göre her ayın on dördünde bakıldığında,

Page 33: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

33

Edirnekapı’daki külliyenin tam üzerinden güneş

batarken, Üsküdar’daki külliyenin tam üzerinden ayın

doğduğu görülmektedir. Bu tamâmen Mîmâr Sinan’ın

dehâsından doğan bir güzelliktir. Zirâ Sinan, her iki

külliyeyi, Sultan’ın adıyla mûsemmâ bir şekilde

yapmıştır.

Annesi Hûrrem Sultan’ın 1558’de ölümü üzerine

1566’ya kadar babası Kaânûnî Sultan Süleyman’a

danışmanlık yapmaya devâm etmiştir. Babasının

ölümünden sonra da başa geçen, erkek kardeşi II. Selim’e

danışmanlık yapmıştır. Bu dönemde annesi Hûrrem

Sultan’ın ölümünden dolayı kardeşi tarafından “vâlide

sultan” gibi görülmüş ve büyük saygı görmüştür. Hatta

kardeşi II. Selim’in ölümünden sonra, yerine geçen oğlu

III. Murâd zamanında da aynı saygı devâm etmiş ve

“hala sultan” olarak adlandırılmıştır.

1578 yılında öldüğünde isteği üzerine, Mîmâr

Sinân’ın babası Kaânûnî Sultan Süleymaniçin yaptırdığı

Süleymâniye Külliyesi’ndeki Kaânûnî Sultan Süleyman

Türbesi’ne gömülmüştür.

Page 34: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

34

Hayatı boyunca sayısız hayır işine imzâ atan

Sultan’ın yaptırdığı eserler ve kurduğu vakıflar şunlardır:

İstanbul Üsküdar’da Mihr ü Mâh Sultan

Külliyesi. Külliyenin içerisinde câmî, mektep,

kütüphâne ve imâret.

İstanbul Edirnekapı’da Mihr ü Mâh Sultan

Külliyesi. Külliyenin içerisinde câmî, mektep,

medrese ve imâret.

Filibe’de (Bulgaristan) Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

ve vakfı bağlı mektep.

İstanbul Merdivenköy’de Mihr ü Mâh Câmiî

Siroz’da (Yunanistan) Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

İstanbul İçerenköy’de Mihr ü Mâh Sultan Mektebi

Vakfı

Tırhala’da (Larissa – Yunanistan) Mihr ü Mâh

Sultan Vakfı

Selânik’te (Yunanistan) Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

Samako’da (Bulgaristan) Mihr ü Mâh Sultan

Vakfı

İzmir’de Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

Page 35: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

35

Alasonya ‘da (Yunanistan) Mihr ü Mâh Sultan

Vakfı

Sofya’da (Bulgaristan) Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

İstanbul Kartal’da Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

İstanbul Beykoz’da Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

Denizli Çine’de Mihr ü Mâh Vâlide Sultan Vakfı

(Mihr ü Mâh Sultan, “vâlide sultan” değil,

“pâdişah kızı”dır. Ancak vâlide sultan muâmelesi

gördüğü için vakfa, bu isim verilmiş olabilir.)

Karaferye’de (Yunanistan) Mihr ü Mâh Sultan

Vakfı

İnebahtı’da (Yunanistan) Mihr ü Mâh Sultan

Vakfı

Avrethisarı’nda (Selânik - Yunanistan) Mihr ü

Mâh Sultan Vakfı

Kahramanmaraş’ta Mihr ü Mâh Sultan Zâvîyesi

Rusçuk’ta (Bulgaristan) Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

Bursa’da Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

Menteşe’de (Muğla) Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

Samakov’da (Bulgaristan) Mihr ü Mâh Sultan

Câmiî

Page 36: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

36

İstanbul’da Süleymâniye Mihr ü Mâh Sultan

Medresesi

Tokat Erbaa’da Mihr ü Mâh Sultan Vakfı

İstanbul Cağaloğlu’nda Mihr ü Mâh Sultan Câmiî

İstanbul Mahmûd Paşa’da Mihr ü Mâh Sultan

Câmiî

İstanbul Beşiktaş’ta Mihr ü Mâh Sultan İnâs

Mektebi

Edirne’de Mihr ü Mâh Sultan Külliyesi.

Külliyenin içinde câmi ve medrese.

Mihr ü Mâh Sultan’ın hayır işlerine bu kadar

önem vermesi, bizlere Osmanlı vakıf sisteminin de ne

kadar etkili ve güçlü olduğunu göstermektedir.

İÇERENKÖY MİHR Ü MÂH SULTAN MEKTEBİ

Yukarıda Osmanlı arşivlerine dayanarak

sıraladığımız Mihr ü Mâh Sultan’a âid olan hayır işleri

içerisinde bizi en çok ilgilendiren, Yahya Kemal Beyatlı

İlköğretim Okulu’nun köklerinin bulunduğu Mihr ü Mâh

Sultan Mektebi Vakfı’dır.

Page 37: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

37

Arşiv kayıtlarında, şimdilik, mektebin kesin

kuruluş târihine dâir bir bilgi yer almamaktadır. Ancak

uçsuz bucaksız bir deniz gibi olan Osmanlı arşivlerinde

zamanla yapılacak araştırmalar netîcesinde buna dâir

belgeler bulunabilir. Bunun dışında mektebe dâir bir

kalıntının da olmaması, bizler için ciddî bir üzüntü

kaynağıdır. Mektebin bulunduğu yer, İçerenköy Mehmed

Çavuş Câmiî ile Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim

Okulu’nun arasındadır. Bu yer ise yerleşim alanı olduğu

için herhangi bir çalışma yapmak, şu an için mümkün

değildir. Bu sebeple, arşiv belgelerinden zamanla yeni

belgelerin ortaya çıkmasıyla mekteple ilgili daha kesin ve

net bilgilere ulaşabileceğiz.

Arapça’da “kitap okunan yer” anlamına gelen

mektep kelimesi, Osmanlılarda küçük çocukların eğitim

ve öğretim gördüğü okullar için kullanılan bir isimdi. 5-6

yaş ve 14-15 yaş arasına hitâb ederdi.

Zaman zaman sıbyan mektebi, mahalle mektebi,

Kur’an kursu gibi isimlerle anılan mekteplerde Kur’an-ı

Kerim’in dışında temel dini bilgiler ve uygulamalar,

Page 38: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

38

ahlak bilgileri, ibadet ve yetenekli çocuklara anne

babalarının isteği üzerine hafızlık öğretilirdi. Kur’an-ı

Kerim, baştan sona bir kez yüzünden okur ve bazı

sayfalarını ezberlerdi. Programın içinde yazı da vardı.

Yazı, şiîr ve atasözleri üzerinde olurdu. Bu derslere ek

olarak hikâyeler, aritmetik ve ibâdet şekilleri de

öğretiliyordu. On yasına kadar Kur’an-ı Kerim’i

hatmeden çocuk, daha sonra kelime bilgisi, hitabet,

dilbilgisi, edebiyat, tarih gibi ek konular üzerinde üç yıl

daha çalışabilirdi.27

Kız çocuklarının da devâm ettiği bu sıbyan

mekteplerinin sayısı ile ilgili Evlîyâ Çelebî’nin

Seyahatnâme’sinde sınırlıda olsa bir bilgi mevcûddur.

1591-1600 yılları arasında sâdece İstanbul’da 1653

sıbyan mektebinin var olduğunu, Çelebî belirtmektedir.28

27Demirtaş Zülfü, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Osmanlı’da Sıbyan Mektepleri ve İlköğretimin Örgütlenmesi, Cilt: 17, Sayı: 1 Sayfa: 175-176, Elazıg-2007 28 İnci, Şule, Manisa’da Osmanlı Dönemi Sıbyan Mektepleri, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, s.34, Konya 2007

Page 39: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

39

İçerenköy’de kurulmuş bulunan Mihr ü Mâh

Mektebi de diğer mektepler gibi benzeri bir program

uygulamış olmalıdır. Gerçi bu konuda elimizde yeterli bir

kaynak ve belge yoktur ama bütün mekteplerde benzeri

bir programın uygulanması bize, Mihr ü Mâh Sultan

Mektebi’nde de aynı ya da benzer bir programın

uygulandığını gösteriyor.

Mektebin ne kadar süre açıkta kaldığı ile ilgili

olarak elimizdeki arşiv belgesi, bize ciddî bir bilgi ve

fikir vermektedir. Belgede köyün adı olarak Erenköy

yerine İçerenköy denilmektedir ki, bu tâbir, 1872 yılında

Haydrpaşa-İzmit demiryolunun yapımı ile berâber iki

Erenköy birbirinden ayrılmış ve ancak bu târihten sonra

sâhildeki Erenköy’e göre içeride kalan yerleşime

İçerenköy denmiştir. Mihr ü Mâh Sultan’a âid vakıfların

Osmanlı’nın son dönemlerine kadar ayakta kalması da,

bize bu konuda bir fikir veriyor. Ancak mektebin yerine

İçerenköy’de 1917 yılında Server Paşa Konağı’nda bir

okulun açılmış olması, bizlere mektebin, o zamana

ulaşamadığını göstermektedir. Buna göre mektebin

1900’lü yılların başına kadar ulaştığını söylemek pek

Page 40: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

40

yanlış olmaz. 1894 yılındaki “Büyük İstanbul

Depremi”nde yıkılmış olması muhtemeldir. Ancak

bundan sonraki okulun ancak 1917 yılında yapılması ve

arada 21 yıllık bir zaman farkı olması, şaşırtıcıdır. Gerçi

köyün câmisi olan Mehmed Çavuş Câmiî’nin de

yıkıldıktan sonra ancak 1924 yılında yapılabilmiştir.

Muallim Cevdet Bey’in 1919 yılında derlediği

Sıbyan Mektepleri listesinde, hanım Sultan ve saraylı

kadınların vakfettiği mektep sayısı otuz dokuzdur.29

Kaânunî Sultan Süleyman Han’ın kızı Mihr ü Mâh

Sultan’ın yaptırdığı mektebin, bu sayıya dâhil olmadığı,

köyde başka bir okulun açılmasından da belli olmaktadır.

Mehmed Çavuş Câmiî’nin 1665 yılında inşâ

edilmesiyle berâber mektep ve câmî, berâber işlev

görmüş olabilir. Bir süre sonra da câminin, mektebin

yerine geçtiği ve onun işlevini karşıladığı görülmektedir.

29 http://www.siyasalvakfi.org/content/blogcategory/17/35/

Page 41: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

41

16. İLKOKUL VE İÇERENKÖY İLKOKULU

Osmanlı Devleti’nin son yıllarındaki yenileşme ve

buna bağlı eğitim alanındaki ataklardan birinin örneğini

İçerenköy’de görmekteyiz. Mihr ü Mâh Sultan Mektebi

ile başlayan silsilenin yeni halkasının, 1917 yılında eski

Nâfıâ Nâzırı (Bayındırlık Bakanı) Server Paşa’nın

köşkünde eğitim ve öğretime başlayan okulun, “16.

İlkokul” adını taşıdığı bilinmektedir.

Üsküdâr sancağı, Kartal kazâsına bağlı olarak

eğitime başlayan okul, iki katlı, beş sınıflı ve üç

öğretmenle eğitime başlamıştır.

Okul arşivinden anlaşıldığı üzere okul, eğitime

devâm ettiği beşinci yılda, o dönemde İstanbul’da salgın

hâlinde bulunan, kuşpalazı hastalığından ve bu hastalığın

o dönemde görevli öğretmenlerden birinin de çocuğunu

öldürmesinden dolayı kapatılmış ve bölge karantinaya

alınmıştır.

Ancak burada üzerinde durulması gereken bir

diğer konu da şudur. Salgının olduğu dönem,

Page 42: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

42

İçerenköy’ün ciddî bir biçimde, hem İngiliz askerlerinin,

hem de Rûm çetelerinin saldırısına uğradığı bir

dönemdir. Hatta daha önce de belirttiğimiz gibi özellikle

İngilizler, tarlaları yakmakta ve bâzı kişilerin evlerine

saldırmaktaydı. Sık sık çatışmaların yaşanması,

çocukların ve okulunda güvenliğini ortadan kaldırmış

olmalıdır. Salgın ve karantina uygulaması da, güvenlik

sorunu ile birleşince okulun kapatılmasına karar

verilmiştir.

1923 yılında Server Paşa köşkünün yanması ile

berâber okul, eski karakol binâsına taşınmak zorunda

kalmıştır. 1958 yılına kadar burada kalan okulun zamanla

öğretmen ve öğrenci sayısı artmıştır. Bu dönemde

sağlıklı bir biçimde tutulan sicil defterlerinden

anlaşıldığına göre Pendik 2. İlkokulu’ndan gelen Ethem

Özertem adlı bir öğretmenin, başöğretmen olarak

01.10.1931 târihinde göreve başladığı görülmektedir.

1930 yılında Türkiye’nin idârî yapısında meydâna

gelen değişiklikle berâber Üsküdâr sancağının kaldırıp,

İstanbul’a bağlanması ve İçerenköy ile çevresininde

Page 43: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

43

Kartal’dan alınıp, Kadıköy’e bağlanması ile berâber

okulun adının “16. İlkokul” olarak değiştiği

görülmektedir.

Çalışmamın “Ekler” bölümünde yer alan ve

1940’lara âid bir fotoğrafta, okulun adı olarak “16.

İlkokul” yazısı dikkât çekmektedir. Ayrıca artan öğrenci

sayısına bağlı olarak öğretmenlerin sayısında da önemli

bir artış yaşandığı görülmektedir. (Bkz. 1940’lı yıllarda

16. İlkokul ve öğretmenler ile öğrencileri)

1948–1949 eğitim-öğretim yılında okullara,

numara verme uygulamasının kaldırılmasıyla berâber,

okulun ismi “İçerenköy İlkokulu” olarak değişmiştir.

Okul, 1959 yılına kadar bu isimle anılmıştır.

1958 yılında okul, yeni yapılan binâsında eğitim

vermeye başlamıştır. Aynı yıl ölen, ünlü şâir ve devlet

adamı Yahya Kemal Beyatlı’nın İçerenköy’e verdiği

önemden dolayı da, onun hâtırâsına, okulun adı “Yahya

Kemal Beyatlı İlkokulu” olarak değiştirilmiştir. Dönemin

İstanbul Vilâyet Meclîsi (bugünkü İl Genel Meclîsi)

Page 44: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

44

üyelerinden Enver Yakuboğlu’nun verdiği önerge üzerine

oybirliği ile bu karara varılmıştır.30

YAHYA KEMAL BEYATLI

Cumhûriyet döneminin en önde gelen şâir, yazar

ve devlet adamlarından biridir. Gerçi devlet adamlığı,

Yâkûp Kadri Karaosmanoğlu’nun “Zorâki

Diplomat”lığına benzese de, çeşitli yerlerde büyükelçilik

yapmış bir devlet görevlisidir.

Yahya Kemal Beyatlı ya da gerçek adıyla Ahmet

Agâh, Üsküp’de doğdu. O dönem bir Osmanlı-Türk şehri

olan şehir, bugün Makedonya’nın başkenti. Babası

Üsküp’ün şehr-i emîni yâni belediye başkanı İbrâhim

Nâci Bey’dir. Annesi dîvân şiîrinin ûstadlarından

Leskofçalı şâir Galip Bey’in yeğeni Nakiye Hanım’dır.

Babası, doğduğu gün evdeki Kur’an-ı Kerim

mushâflarından birine “Mahdûmum Ahmet Agâh’ın

dünyâya geldiği târihtir. 14 Seferü'l-hayr 1302, 20

Teşrîn-i Sâni 1300 Salı günü, saat on bir buçuk

30 Milliyet Gazetesi – 23 Ocak 1959, sayfa 2

Page 45: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

45

raddelerinde”31 şeklinde not düşmüştür. Bu târih, mîlâdî

2 Aralık 1884’e denk gelmektedir.

İlk öğrenimini Üsküp’te özel Mekteb-i Edeb’de

tamamladı (1892-1895). Orta öğrenimini Selânik İdâdîsi

ile İstanbul’daki Vefâ İdâdîsi’nde tamamladı.32

İstanbul’da tanıştığı Şekip Bey isimli Paris’ten

gelmiş ve zabîtlikten ayrılmış bir gencin teşvikiyle, 1903

yılında Paris’e gitti. Paris’e gidişi II. Abdülhamit

baskısından bir kaçış olduğu halde, orada siyasi

faaliyetlere katılmayarak sanat çevrelerinde kendini

yetiştirdi. Paris’te Jön Türklerle yakınlıkları oldu. Ahmed

Rızâ, Sâmî Paşazâde Sezâî, Prens Sabahaddin, Abdullah

Cevdet’i burada tanıdı. Abdullah Cevdet’in tavsiyesiyle

Meaux Koleji’nde yatılı öğrenci olarak bir yıl okudu.

Burada Fransızcasını ilerlettikten sonra Ecole Libre des

Sciences Politigues’e (Siyasal Bilgiler Fakültesi) girdi.

Siyasi ve edebi çevrelerle ilişki kurarak devrin bir kısım

yazar ve politikacılarını tanıdı. Orada sanat çevrelerinde

kendisini yetiştirdi. 31 http://www.yahyakemalenstitusu.org.tr/bio.asp 32 http://makale.mkutup.gov.tr/cgi-bin/WebObjects/YKB

Page 46: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

46

1912 yılında zengin bir sanat ve târih kültürüyle

dokuz yıllık bir süreden sonra İstanbul’a döndü. Dâr’ül-

Şafaka’da târih ve edebiyât öğretmenliği, Medreset’ül

Vâizîn’de medeniyet târihi öğretmenliği yaptı. Dâr’ul

Fünûn’da medeniyet târihi, batı edebiyâtı târihi, Türk

edebiyâtı târihi dersleri verdi. Tedavi için 1921 yılında

Sofya’ya gitti. Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara’ya

gelerek Kurtuluş Savaşı kadrosuna katıldı. Buradaki

Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi’nin başyazarı oldu.

Lozan’a giden barış delegeleri kurulunda müşâvir üye

olarak görev yaptı. 1923 ile 1927 yılları arasında Türkiye

Büyük Millet Meclisi’ne II. Dönem Urfa milletvekili

olarak görev yaptı. Türkiye - Suriye sınır tesbit

komisyonunda önemli çalışmalar yaptı. 1926’da Varşova,

1929 yılında ise Madrid ortaelçiliklerine tâyin edildi.

Madrid’deki görevine ek olarak Lizbon elçiliği işlerini de

yönetti. Yozgat, Tekirdağ ve İstanbul

milletvekilliklerinde bulundu. Pakistan büyükelçiliğinden

sonra 1949’da emekliye ayrılarak yurda döndü. 1949

yılında “Hayal Şehir” şiîri ile İnönü Sanat Ödülü’nü aldı.

Page 47: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

47

Yahya Kemal Beyatlı hiç evlenmedi. Ömrünün

kalan kısmını İstanbul’da Park Otel’in kendisine ayrılan

bir dairesinde dostları ve hayranları arasında geçirdi. 1

Kasım 1958’de Cerrahpaşa Hastanesinde öldü. Vasîyeti

gereğince ve özel izinle, ertesi gün Rumelihisarı

Mezarlığı’na gömüldü.

Ölümünden sonra İstanbul’da 1958 yılında Yahya

Kemal’i Sevenler Derneği ve Yahya Kemal Enstitüsü

kuruldu. Aynı yıl hayâtının bir kısmını geçirdiği İstanbul

İçerenköy’deki İçerenköy İlkokulu’nun adı değiştirildi ve

şâirin hâtırâsına ismi verildi. Daha sonra 1961 yılında

Yahya Kemal Müzesi açıldı. Beşiktaş’taki Barbaros

Serencebey Parkı’na heykeli dikildi.

Şiîre küçük yaşlardan itibaren ilgi duydu. İlk

gençlik şiîrlerinde “Esrâr” mahlasını kullandı. Bu şiîrleri

Âgâh Kemal imzasıyla İrtika (1902 ) ve Mâ’lûmat (1903)

dergilerinde yayımlandı. Bazı şiîrleri okul kitaplarında

yer aldı. Yeni mecmuada “Bulunmuş Sâhifeler” adı

altında çıkan şiîrleriyle (1918) daha geniş çevrelerce

tanındı. Bu yıllarda Recâizâde Ekrem’i, Abdûlhak

Page 48: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

48

Hamid’i, Muallim Nâci’yi ve Ziya Paşa’yı okuduğu gibi

eski divânları da inceledi.

Tanzimat Dönemi sorasında gelen şâirlerimiz

arasında “Öz şiîr” anlayışının en güçlü temsilcisi Yahya

Kemal Beyatlı’dır. Şiîrde Muallim Nâci’yi örnek aldı.

Onun şiîrlerine nazirelerde bulundu. Edebiyât-ı Cedîd’e

şiîrinden etkilenerek güzel örnekler verdi. Ayrıca Tevfik

Fikret ve Cenab Şahâbeddin ile bu dönemde öz şiîrin

başarılı temsilcisi Ahmet Hamdi Tanpınar’dan da

etkilendi.

Paris’te bulunduğu süreçte bazı Fransız şâirleriyle

tanışma olanağını buldu. Jean Morés, Charles Baudelaire,

Paul Verlaine gibi sanatçıların eserlerinde gördüğü ölçü,

biçim ve titizliklerinden etkilenerek kişiliğinin

gelişmesini sağladı. Fransız sembolistlerinin “öz şiîr”

anlayışına uygun “halis şiîr” düşüncesine bağlandı.

“Derûnî ahenk” anlayışı üzerinde titizlikle durdu. Fransız

şiîriyle yakın ilişkileri onun Türk şiîrine yeni bir bakış

açısı kazandırmasını sağladı.

Page 49: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

49

Eski kuşak sanatçılarıyla yeni kuşak sanatçıları

arasında arûz – hece tartışması kızıştığı dönemde Yahya

Kemal Beyatlı arûz vezni ile şiîr yazmasına karşın, hece

ile yazan şâirlerin yanında yer aldı. Kendisinin hece

vezni ile yazdığı tek şiîri “Ok” şiîridir.

Şâir, şiîrlerini uzun zaman dilimlerinde Dergâh,

Şâir, Büyük Mecmua, Tavus, İnci, Nedim, İnsan

Akademi, İstanbul, Aile, Fotomagazin, İstanbul Haftası

gibi dergilerde Akşam, Cumhuriyet, Hürriyet

gazetelerinde yayımlandı.

Yahya Kemal Beyatlı şâir, yazar, bürokrat ve

siyaset adamı olarak kültür, düşünce ve edebiyât hayatına

geleneksel kalıplarda değişik bir soluk getirdi. Yazdığı

şiîrlerinde kelimeleri üstün bir mahâret ve ustalıkla

kullanan ender şâirlerimizdendir. Türkçe’yi mısrâlarına

birer musiki notası gibi işlemiştir. Şâirliğinin yanında iyi

bir düzyazı ustasıdır. Peyâmî Gazetesi’nde fıkraları,

sohbetleri ve makaleleri Süleyman Sadi veya S.S.

imzasıyla yayımlanmıştır.

Page 50: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

50

Şâir, dinlenmek için sık sık geldiği ve kaldığı

İçerenköy’ü, şiîrlerinde de sık sık övmektedir. Yukarıda

yer verdiğimiz şiîr, “Ömrüm İç-Erenköyü’nde geçsin”

şeklinde bitmektedir. Sık sık İstanbul dışında bulunan ve

İstanbul’a âşık olan şâir, arkadaşı Bedri Tâhir Şaman’a

ithâf ettiği bu şiîrinde İçerenköy’ü ne kadar sevdiğini de

vurgulamaktadır.

Eserleri

Yahya Kemal Beyatlı, sağlığında eserlerini kitap

olarak biraraya getirememiş, ölümünden sonra gazete ve

dergilerde dağınık halde kalan şiîr ve yazıları İstanbul’da

kurulan Yahya Kemal Enstitüsü tarafından toplanarak 13

seri kitap halinde yayımlanmıştır.

Şiîr Kitapları

1. Kendi Gök Kubbemiz (1961) : Yahya Kemal

Beyatlı’nın yapı ve şekil bakımından sade Türkçe’yle bir

araya getirilen eseridir. “Kendi Gök Kubbemiz”, “Yol

Düşüncesi” ve “Vuslat” başlıkları altında üç başlıkta

toplanmıştır.

Page 51: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

51

2. Eski Şiîrin Rüzgarıyla (1962) : Divan şiîrini yaşatma

düşüncesine yönelik tamamı klasik tarzda yazılan

şiîrlerden oluşmaktadır.

3.-4. Rubâîler ve Hayyam Rubâîlerini Türkçe Söyleyişi

(1963) : İki rubâî kitabı bir aradayayımlanmıştır.

5. Bitmemiş Şiîrler (1976) : Bu kitabında şâirin

bitmemiş, yarım kalmış şiîrleri ve tasarıları toplanmıştır.

Düzyazı Kitapları

1. Aziz İstanbul (1964) : İstanbul hakkında çeşitli

târihlerde çıkan yazılarıdır.

2. Eğil Dağlar (1966) : Milli Mücadele yıllarında gazete

ve dergilerde yazdığı yazılardan meydana gelmiştir.

3. Siyasi Hikâyeler (1968) : Osmanlı târihinden alınmış

saray etrafında anlatılan siyasi konulu hikâyelerdir.

4. Siyasi ve Edebi Portreler (1968) : Yahya Kemal’in,

Tanzimat sonrasının 20 Türk edebiyâtçı, devlet adamı

ve politikacısı hakkındaki düşünce ve gözlemlerinin

toplandığı ve o devrin çeşitli olaylarına açıklık getiren

bir kitabıdır.

Page 52: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

52

5. Edebiyâta Dair (1971) : Eski Türk Edebiyâtı

konusunda gazete ve dergilerde yayımlanan şiîr,

vezin, kafiye, eleştiri, tiyatro ve memleket edebiyâtı

konulu yazılar yer almaktadır.

6. Çocukluğum, Gençliğim, Siyâsî ve Edebî Hâtıralarım

(1973) : Yahya Kemal Beyatlı’nın doğduğu, yetiştiği,

olgunlaştığı ve şahsiyetinin kazandığı çevrede geçen

önemli olayların, hatıraların anlatıldığı dört bölümden

oluşur.

7. Târih Musâhabeleri (1975): Yazar, bir edebiyâtçının

Osmanlı târihine nasıl bir gözle bakması gerektiği

konusunun en güzel örneklerini vermiştir.

8. Mektuplar – Makaleler (1977) : Yahya Kemal’in bu

kitabında mektupları, makaleleri, hatıraları, sohbet

yazıları ve konferansları yayımlanmıştır.

Page 53: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

53

YAHYA KEMAL BEYATLI

İLKÖĞRETİM OKULU

Cumhûriyet döneminin ünlü şâiri ve devlet adamı

Yahya Kemal Beyatlı’nın 1 Kasım 1958’de ölümü

üzerine Türkiye’nin ve özellikle İstanbul’un çeşitli

yerlerine ismi verilmeye başlandı.

23 Ocak 1959 târihli Milliyet gazetesinin haberine

göre 22 Ocak 1959 târihinde toplanan İstanbul Vilâyet

Meclîsi, meclîs üyelerinden Enver Yakuboğlu’nun teklifi

üzerine İçerenköy İlkokulu’nun adının “Yahya Kemal

Beyatlı İlkokulu” olarak değiştirilmesini kabûl etmiştir.

İsim değişikliğinin ardından okul, destek görmeye

başlamıştır. Başını Yahya Kemal’i Sevenler Cemiyeti’nin

çektiği destekçilerin sâyesinde okul, kısa sürede

gelişmiştir.

1970’li yıllara âid “demirbaş defterleri”ne dâir

yaptığım incelemede, o dönemde okulun, bir fen

laboratuarına sâhip olduğunu gördüm. Söz konusu

Page 54: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

54

dönemde Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılar ve ekonomik

darboğaz düşünülecek olursa, mikroskop, teleskop ve

birçok laboratuar âletine sâhip olmanın önemi

anlaşılacaktır. Bu arada İçerenköy’ün hızlı

nüfûslanmasından dolayı tek binâ yetmemeye

başlamıştır. 1981 yılında ikinci binânın yapımıyla

berâber öğrenci sayısında artış yaşanmıştır. Bir süre

sonra bu binânında yetersiz gelmesi üzerine 1994 yılında,

30 derslikli üçüncü binânın yapımı gerçekleştirilmiştir.

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu, 1982’ye

kadar İçerenköy’ün tek okulu olarak hizmet vermiştir. Bu

gerçek bile okul ile Osmanlı döneminin Mihr ü Mâh

Mektebi arasındaki bağlantıyı açıklamaya yeter. 1982

yılında İçerenköy İlkokulu adıyla ikinci bir okul daha

açılmıştır. Daha sonra adı Hasan Leyli İlkokulu olarak

değiştirilecek olan okulu, 1988 yılında Halil Atamavcı

İlkokulu’nın açılması tâkip edecektir.

1995-1996 eğitim-öğretim sezonunda “Yahya

Kemal Beyatlı İlkokulu” olan adı, “Yahya Kemal Beyatlı

İlköğretim Okulu” olarak değiştirilmiştir. Sekiz yıllık,

Page 55: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

55

zorunlu ve kesintisiz eğitime uygun olarak, okulun

ortaokul bölümü de açılmış ve ilköğretim okuluna

dönüşmüştür. Gerçi okulun arşivinde yer alan bâzı

belgelerde, bu târih ile 8 yıllık kesintisiz ve zorunlu

eğitime geçildiği 1997-1998 sezonları arasında “Yahya

Kemal Beyatlı İlkokulu” adının kullanıldığı

görüşmektedir. Ancak 1997-1998 sezonundan itîbâren

bütün resmî belgelerde “Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim

Okulu” ifâdesi yer almaktadır.

17 Ağustos 1999 târihinde yaşanan deprem

felâketi, Kocaeli ve Sakarya başta olmak üzere Marmara

bölgesinin birçok yerini etkilemiştir. Bu etkilenen

yerlerden biri de okulumuzdur. Yapılan deprem

analizlerinde her üç binânında depremden etkilendiği

ortaya çıkmıştır. İlk olarak 2008 yılında, okulun 1994

yılında yapılan yeni binâsına, güçlendirme yapılmıştır.

Bu arada 1958 yılında yapılan binâ ile 1981 yılında

yapılan binânın, yıkılmasına karar verilmiştir ve 24 Ocak

2011 târihinde bu iki binânın yıkımına başlanmıştır.

Yıkımın hemen ardından da yeni bir binânın inşaâsı

başlamıştır.

Page 56: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

56

SONUÇ

Târih, sık sık değişebilen bir bilimdir. Bu yönüyle

de değişimin daha yavaş olduğu diğer bilimlerden ayrılır.

Yapmış olduğum bu çalışma, Yahya Kemal Beyatlı

İlköğretim Okulu’nun, İçerenköy’ün ve daha genel olarak

Türk eğitiminin târihini değiştirmiştir.

Buna göre Mihr ü Mâh Sultan Mektebi adıyla

faâliyete geçen okulumuz, 1550’li yıllarda açılmıştır.

1894’e devâm ettiğini düşündüğüm okulun, aynı yıl

gerçekleşen büyük İstanbul depreminde yıkıldığını

tahmin ediyorum. 1894’den 1917’ye kadar geçen sürede

kayıtlarda herhangi bir okula rastlanmıyor. Büyük

ihtimâlle depremin yaralarını sarmakta zorlanan köy

halkı, çocukların eğitimi ile Mehmed Çavuş Câmiî’nin de

yıkılmasından dolayı ibâdet gibi ihtiyâçlarını evlerde

karşılaşmışlardır.

1917 yılında eğitimin, Nâfıâ (Bayındırlık) eski

nâzırlarından Server Paşa’ya âid bir köşkte yeniden

başladığını biliyoruz. Şimdiye kadar okulumuzun

kuruluşunun, bu târihte olduğu düşünülüyordu. Bu

Page 57: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

57

târihten îtibâren de önce 16. İlkokul, sonra da İçerenköy

İlkokulu adıyla anılan okulumuz, 1958 yılında büyük şâir

ve devlet adamı Yahya Kemal Beyatlı’nın ölümü üzerine

şimdiki adını almıştır.

Bir pâdîşah kızı tarafından yapılan bu okula ve

okulun vakfına âid herhangi bir bilgiye, şimdiye kadar

ulaşılamaması, 300 yıldan fazla süre yaşayıp da, 1894

depreminde yıkılması ve yıkıldıktan sonra varlığının

unutulması, çok üzücü bir durumdur. Bu durumun ise tek

bir sebebi olabilir ki, o da, vakıf mensûplarının,

depremde ölmüş olmalarıdır.

Yine de yapmış olduğum derin ve titiz araştırma

netîcesinde gerçeğin bir bölümünü aydınlatmış

bulunmaktayım. Artık rahatlıkla ve apaçık bir şekilde

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu’nun

“Türkiye’nin en eski” ilköğretim okulu olduğunu

söyleyebiliriz. Bu konudaki çalışmaların zamanla artması

ile berâber Mihr ü Mâh Sultan Mektebi ve Vakfı ile ilgili

bilgi ve belgeler çoğalacaktır. Ancak bu konuda ön ayak

olduğum ve bir yolun açılmış olduğunu gördüğüm için

çok mutluyum.

Page 58: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

58

FOTOĞRAF, RESİM VE BELGELER

Mihr ü Mâh Sultan

Page 59: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

59

Yahya Kemâl Beyatlı

Page 60: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

60

1966 târihinde İçerenköy (Kaynak: İBB)

Page 61: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

61

1966 târihinde Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu (Kaynak: İBB)

Page 62: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

62

Kaânûnî Sultan Süleyman Han’ın vakıf duâsı

Page 63: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

63

Kaânûnî Sultan Süleyman Han’ın vakıf bedduâsı

Page 64: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

64

Mihr ü Mâh Sultan'ın 1548 yılında Lehistan Kralı II. Zygmunt'a tahta geçmesi dolayısıyla gönderdiği kutlama mektubu. Mektûbun orjinali Polonya Devlet Arşivi’nde saklanmaktadır.

Page 65: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

65

1940’lı yıllarda 16. İlkokul ve öğretmenler ile öğrencileri…

Page 66: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

66

Ali Gâzî Baba Türbesi (İçerenköy’den Kozyatağı’na giderken yol üzerindedir)

Page 67: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

67

İçerenköy İlkokulu’nun adının Yahya Kemal Beyatlı İlkokulu olarak değiştirilmesine ilişkin gazete haberi.

Page 68: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

68

1958 yılında yapılmıştır. O zamanki adı İçerenköy

İlkokulu olan okul, 22 Ocak 1959 yılında alınan bir

kararla Yahya Kemal Beyatlı İlkokulu adını almıştır.

Binâ, 17 Ağustos 1999 depreminde zarar gördüğü için 24

Ocak 2011’de yıkılmıştır.

Page 69: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

69

Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu’nun bugünkü

görünümü…

Page 70: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

70

KAYNAKÇA

İnternet Siteleri ve Gazeteler

1. TC Başbakanlık Devlet Arşivleri

www.devletarsivleri.gov.tr

2. Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu Arşivi

3. Polonya Devlet Arşivleri

http://dziedzictwo.polska.pl/katalog/skarb,List_su

ltanki_Mihrumah_do_Zygmunta_Augusta_z_154

8_roku,gid,176984,cid,178.htm

4. Dârüşşafaka Lisesi

http://www.darussafaka.k12.tr/tr/index.php/dacka

/tarihce

5. İstanbul Lisesi

http://www.istanbullisesi.k12.tr/Okulumuz/Pages/

Genel-Tarihce.aspx

6. Galatasaray Lisesi

http://www.gsl.gsu.edu.tr/html_tr/000/000.html

7. Kabataş Lisesi

http://www.kabataserkeklisesi.k12.tr/IcerikDetay

_Tarihce_414.html

8. Vefâ Lisesi

Page 71: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

71

http://www.vefalisesi.k12.tr/vefa-lisesi/okul-

hakkinda/tarihce.html

9. Kuleli Askerî Lisesi Mezûnları

http://www.kuleliler.org/Tarihce.aspx

10. Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi

http://www.capaaol.k12.tr/#

11. Vakıflar Genel Müdürlüğü

http://www.vgm.gov.tr/13_VakifDuaBeddua/dua.

cfm

12. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı

http://www.iikv.org/vakif-duasi-bedduasi.php

13. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Rehberi

http://sehirrehberi.ibb.gov.tr/map.aspx

14. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Siyasal Vakfı

http://www.siyasalvakfi.org/content/blogcategory

/17/35/

15. İstanbul Fetih Cemiyeti Yahya Kemal Enstitüsü

http://www.yahyakemalenstitusu.org.tr/bio.asp

16. Ergün, Mustafa; Medreseden Mektebe – Osmanlı

Eğitim Sistemindeki Değişme, Afyon Kocatepe

Page 72: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

72

Üniversitesi

http://www.egitim.aku.edu.tr/ergun3.htm

17. Millî Kütüphâne

http://makale.mkutup.gov.tr/cgi-

bin/WebObjects/YKB

18. Milliyet Gazetesi (23 Ocak 1959, sayfa 2)

19. Koçu, Reşad Ekrem, Milliyet Gazetesi, Haftalık

İlâve, 28.08.1955, Pazardan Pazara Târih

Panayırı, sayfa 2

20. Ulunay, Refiî Cevat; Bağlar, Bahçeler; Milliyet

Gazetesi, 28.09.1958; sayfa 3

Kitap ve Makâleler

21. Gelibolulu Mustafa Âli, Mihr ü Mâh, haz. Yrd.

Doç. Dr. Ahmet İÇLİ s.49

22. Uçtum, N. R. “Hürrem ve Mihrümah Sultanların

Polonya Kıralı II. Zigsmund’a Yazdıkları

Mektuplar.” Belleten, XLIV/176 (1980): p. 713.

23. Krzysztof Wawrzyniak, Ottoman-Polish

Diplomatic Relations In The Sixteeenth Century,

s. 38, The Instıtute Of Economics And Social

Page 73: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

73

Sciences Of Bilkent University, Bilkent

University Department of History, Ankara, June

2003

24. Zavotçu, Gencay, A. Ü. Türkiyat Araştırmaları

Enstitüsü Dergisi Sayı 33, sayfa 73, Erzurum

2007

25. Demirtaş Zülfü, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler

Dergisi, Osmanlı’da Sıbyan Mektepleri ve

İlköğretimin Örgütlenmesi, Cilt: 17, Sayı: 1

Sayfa: 175-176, Elazığ-2007

26. Gülcan, Mustafa, Kuruluşundan 17. Yüzyıla

kadar Osmanlı Medreselerinde Eğitim-Öğretim

Faaliyetleri, T.C. Selçuk Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü İlköğretim Ana Bilim Dalı

Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalı, Konya

2007

27. İnalcık, Halil, Devlet-i Aliyye, Devlet-i Aliyye,

İstanbul 2010

28. Sakaoğlu, Necdet, Bu Mülkün Kadın Sultanları,

Oğlak Yayınları; İstanbul 2008

29. Altınay, Ahmet Refik, Kadınlar Saltanatı, Tarih

Vakfı Yurt Yayınları

Page 74: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

74

30. Uluçay, M. Çağatay, Padişahların Kadınları ve

Kızları, Türk Târih Kurumu Yayınları, Ankara

1985.

31. İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyânet Vakfı,

İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü, 2008

32. Baltacı, Câhit, XV-XVI. asırlarda Osmanlı

medreseleri, M.Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı

Yayınları, 2005

33. Abdûlhamid II., Siyâsî Hâtırâlarım, Dergâh

Yayınları

34. Çakıroğlu, Ekrem, Osmanlılar Ansiklopedisi, Cilt

1, YKY 1999

35. İnci, Şule, Manisa’da Osmanlı Dönemi Sıbyan

Mektepleri, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, s.34, Konya

2007

36. Beyatlı, Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemiz,

İstanbul Fetih Cemiyeti, s.36, İstanbul 2008

37. Belleten, 27. cilt, sayı 107-108, sayfa 663, Türk

Târih Kurumu, Ankara

Page 75: Mihr ü Mâh Sultan Mektebi yâhûtYahya Kemal  Beyatlı İlköğretim Okulu

75

38. III. Araştırma Sonuçları Toplantısı, Cilt 3-4, TC

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler ve

Müzeler Genel Müdürlüğü

39. Kutsal İsyan, Millı ̂ Kurtuluş Savaşı'nın Gerçek

Hikâyesi, 5. Cilt, sayfa 21, Tekin Yayınevi 1986

40. Çağlar, Behçet Kemal, Benden İçeri, sayfa 132,

Türk Dil Kurumu, Ankara 1970

41. Şevket Süreyya Aydemir, Suyu arayan adam,

sayfa 75, Remzi Yayınları, 1965

42. Karpat, Kemal H.; Osmanlı Nüfusu, Timaş

Yayınları

43. Kayaoğlu, İsmet; Osmanlı’da Eğitim Vakıfları;

Millî Kültür Dergisi, sayı 49