2050
a I, 1. taacüp haykırması; 2. taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3. a dep: hemen, derhal; a dep algan kezinde: aldığı dakkada (alınca, hemen); a dep ele men keldim: ben birinci geldim, herkesten önce geldim; a degende bk. de. a II= al II; a tügül: şu değil, o değil; yalnız şu değil; a beregi: işte şu. a III, (rabıt) a; a sen bolsonğ: sana gelince..; sen ise… aa, bk. al II. aaçı= aarçı I, II. aalam, a. dünya (alem). aalım, a. es. 1. alim; 2. ilahiyatçı. aamıyat, a. manalık; ehemmiyet; aamıyatı cok: ehemmiyeti yok. aar I= naar I. aar II= naar II. aarçı I= aarçuu. aarçı- II. temizlemek; adamakıllı temizlemek, temizleyip bitirmek. aarçıl-, adamakıllı temizlenmiş, temizlenip bitmiş olmak. aarçış-, hep beraber temizlemek, gereği gibi temizlemek, temizleyip bitirmek. aarçıt-, et. aarçı II den.

media.turuz.com€¦  · Web view · 2014-08-07akılman, a-f. düşünceli, kavrayışlı, akıllı, en akıllı, hakim ... alevlenerek yanmak; beti aloolonup ... terki baylayt

  • Upload
    vananh

  • View
    767

  • Download
    6

Embed Size (px)

Citation preview

a I, 1. taacp haykrmas; 2. taaccp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3. a dep: hemen, derhal; a dep algan kezinde: ald dakkada (alnca, hemen); a dep ele men keldim: ben birinci geldim, herkesten nce geldim; a degende bk. de.

a II= al II; a tgl: u deil, o deil; yalnz u deil; a beregi: ite u.

a III, (rabt) a; a sen bolson: sana gelince..; sen ise

aa, bk. al II.

aa= aar I, II.

aalam, a. dnya (alem).

aalm, a. es. 1. alim; 2. ilahiyat.

aamyat, a. manalk; ehemmiyet; aamyat cok: ehemmiyeti yok.

aar I= naar I.

aar II= naar II.

aar I= aaruu.

aar- II. temizlemek; adamakll temizlemek, temizleyip bitirmek.

aarl-, adamakll temizlenmi, temizlenip bitmi olmak.

aar-, hep beraber temizlemek, gerei gibi temizlemek, temizleyip bitirmek.

aart-, et. aar II den.

aaru, bet aaru yahut bet aaru cooluk: burun mendili (yahut onun yerini tutan bez, kusak v.s. gibi eyler) .

aaru, is. aar I den.

aar, 1. yabani ar; 2. (daha dorusu orus aar veya bal aar) ar; 3. (daha dorusu capan aar) eek ars.

aba I, 1. amca; 2. ihtiyarlara hitap tarz; uluu-ki abalar! folk: sayn ihtiyarlar!

aba II, a. 1. hava; havai nesimi; aba ray bk. ray; taze aba: temiz hava; 2. iklim; aba arttar: iklim artlar.

abak, r. (gauptvaxta) : hapis mahalli, hapishane; abakka t-: hapishaneye dmek; abakka sal- veya abakka kal- : tevkif etmek, hapse atmak; i abk tar. ayrca sk hapishane (ikenceli) .

abal I, a.= obol; abaldan yahut abaltan: tedenberi; eski zamanlardan beri.

abal II, a. yahut (al-abal) vaziyet, halet; calb abal: umumi durum; uru abal: harp vaziyeti; abal caman: o, fena vaziyettedir.

abala-, havlayarak atlmak.

abalak, ordo oyununda vurulmu (bk. ordo 3) (da koyununun boynuzundan yaplan drt keli tahtack) ; abalak murun: bask burun (insan hakknda) .

abalat-, kkrtmak (kpei) .

abalattr-, et. abalat fiilinden.

abalatuu, kkrtma (kpei) .

abal= obol; en abal: hereyden nce.

abalk= obolku; abalk zamanda: eski zamanlarda.

aban= obon.

aban= obonu.

abandat-, abandatp syl- : sesi uzatarak konumak.

abans, abansa, abans, kon. = avans

abat I, a. =nabat.

abat II, f. 1. meskn; 2. mamr.

abay, ihtiyat, basiret; abay kl= abayla.

abay, kymetli kuman ad; abay kpk: abay kumandan teelti.

abayla-, dikkat etmek; ihtiyatl, basiretli olmak, saknmak; clandan abaylap cr: ylandan sakn; kprdn abaylap t: kprden ihtiyatlca ge.

abaylat-, ikaz etmek.

abaylattr-, ikaz ettirmek, basiretli, ihtiyatl olmya sevkeylemek (nc ahs vastasiyle) .

abaysz, apanszn; abaysz karmatp sald: anszn kendisini kaptrverdi; o, kendisini nasl yakaldklarn sezmedi.

abcip, 1. by, bylem; 2.(halk inanna gre) bylemeden hasl olan hastalk.

abcr, evik, abuk hareketli; arzan krb buruttu: azelden beri krbdm mnday abcr curuttu folk: Krgzlar hakknda ciddiyetsiz davranma: ben hibir zaman bu gibi evik halk grmedim.

abdan= abdan.

abdra, byk tahta sandk, byk sandk.

abet, r. le yemei; abet ubak: le yemei zaman; abetten kiyin: le yemeinden sonra, leden sonra.

abdan, f. bsbtn, tamamen, kamilen, pek, gayet; abdan cak: pek iyi: abdan maakul kii: pek likayetli adam; abdan biyik: pek yksek.

abger, p. abger ektir- : gaile kmasna sebebiyet vermek, insan uratracak bir i karmak.

abgy, (destanda) amca (yaa byk olan erkee hitap tarz) .

ablgaz, sabann aa ivilerinden birinin ad.

abr, abr abr: hzlca; eviklikle; abr abr at toku folk. : abucak at eerle.

abrak I= arbak.

abrak II, (Rad.) nezaket.

abraktuu, (Rad.) nezaketli; msamahal.

absn, gelin, elti (teki kardein veya akrabann karsna nisbeten beriki kardein kars) ; absn acn: akrabalarn karlar birbirine nisbeten; absnn bolso, knm cok debe ats. : absnn varsa, rakibim yok deme.

abka, ihtiyar.

abyr= abiyir.

abiyenik, abiyeik, r. = kargay ba (bk. karagay) .

abiyir, f. 1. abru; vicdan; iyi nam; abayiri cok: hayasz, utanmaz; abiyiri tgld: rezil oldu; o, otoritesini kaybetti; abiyiri ayranday tgld veya abiyiri kldy ald: o, rsvai alem oldu; o, bsbtn lekelendi; abiyirimdi ketirdi: o, benim namusumu lekeledi; abiyir tab- : otorite kazanmak; abiyiribiz cabld: biz benliimizi (erefimizi) muhafaza ettik, biz rezaletten sakndk; abiyir emes munubuz folk: bu bizim iin eref deildir; 2. tevazu; haya; 3. mec. insann cinsi uzuvlar; abiyirindi cap: eteklerini indir.

abiyird, iyilikle tannm, hayal, mtavazi; abiyird kii: iyilikle tannm kimse, mtevazi adam.

abiyirsiz, hayasz; sefih.

abiyirsizdik, hayaszlk, sefahat.

abonement, r. abone.

abort, r. ocuk drme.

aboz, r. (arabalar katar: M.) ; absolyut ndk: mutlak hakikat.

absolyutizm, r. absolutisme.

abuyr, (Rad.) = abiyir.

abzats, r. satrba, bent.

abzel I, a. en iyi, mkemmel.

abzel II, f. 1. koum (takm) ; 2. techizat; 3. (destanda) bir nevi top.

aca, byk; degen (yahut deer) aca cok, degen koco cok ats.: susturan, baran, intizama bakan kimse yok (harfiyen: diyecek byk yok, diyecek hoca yok) .

acaan, gazapl; aclanan (kpek hakknda) ; acaan duman: fena, amansz dman.

acal, a. lm saati; acal cetti: onun lm saati geldi.

acalduu, 1. fani, lmeye mahkm (canl varlklar hakknda) ; 2. sonu yakn olan, lm saati gelen; acalduu kargaday kolgo tt ats. : denilen orbaya den tavuk gibi ele geti (harfiyen: eceli gelmi karga gibi ele geti) .

acalsz, lmez (canl varlk hakknda) ; acalsz bende cok: lmeyen kimse yoktur.

acap, a. acayip! ; acap emes: alacak ey deil, bunda alacak ne var! pek mmkn olan ey.

acapsn-, taaccbetmek.

acar, gzel yz rengi; ho, sevimli ehre, ehre sevimlilii; acar ahiyiri bar kii: hatr saylr, muhterem adam; acar suuk: irkin, suratsz.

acardan-, 1. taze, parlak,en olmak (yz hakknda) ; 2. iyi olmak; neeli olmak.

acardan, m. acardan-dan.

acardant- , et. acardan-dan; enesi (yahut katn) erkek tuuganday betin acardantp: anas (yahut kars) erkek ocuk dourmu gibi, ehresine enlik vererek; kabak acardant- : yznde sevin izhar etmek.

acardantuu, is. acardant-dan.

acardanuu, is. acardan-dan.

acarduu, gzel (yz hakknda) , ehresi sevimli.

acarsz, dermansz, gevek.

acarszdk, dermanszlk, geveklik.

acat, a. hacet, ihtiya, zaruret; acattan k- : ihtiyatan kmak, kurtulmak; acattan kutkar- : ihtiyatan kurtarmak, ihtiya zamannda yardm etmek.

acattk, ihtiya, gereklilik.

acattuu, muhta.

acaym= acayip.

acayp, a. acayip; hayreti mucibolan; nadir bulunan

acaypkana, a-f. es. mze.

aces= cr.

ac I, a. hac (Mekkeyi ziyaret) .

ac II, a. hac (Mekkeyi ziyaret eden kimse) .

acdaar, 1. ejderha; korkun nesne; 2. timsah.

ackyk, dikkafal; vurdumduymaz.

ackz, hnsa (hermaphrodite) .

aclda-, 1. hiddetle homurdanmak; 2. sverekzerine atlmak, svmek; acldap sl- : yksek sesle, ak ve abuk sylemek.

aclda-, svmek;ekimek; hep beraber svp sayarak zerine atlmak; acldap cakn keltiripedi: onlar sverek zerine atldlar ve hatta (kendilerine) yaklatrmadlar.

acldauu, is. aclda-tan.

acldat-, et. aclda-dan; acldatp cr- : hzl yrmek.

acn, absn sznn tekidir.

acna, a. 1. dev nevinden bir varln addr (ecinne-cinler. M.) ; 2. akl hastaln ismidir.

acnala-, 1. ayrlmak, ayr dmek; senden acragm kelbeyt: senden ayrlmak istemiyorum; kplktn acragan: ktleden ayrlm; 2. mahrum olmak; ukuktan acrad: hukuktan mahrum oldu.

acralgsz, ayrlmaz, koparlmaz; kommunister menen partiyada coktordun acralgsz baylan: komnistlerin partisizlerle ayrlmaz balants.

acra I, ayrlk; ayrlp gitme; acra ayak: gen kimsenin gmeden bir gn nce verdii ziyafet.

acra- II, 1. m. acra-dan; 2. boanmak; katn menen acrat: o, karsndan boand.

acrauu, 1. ayrlp gitme, ayrlk; 2. boanma (karkoca) .

acrat-, 1. ayrmak; ayr drmek; kavga edenleri ayrmak; 2. mahrum etmek; erkinen acrat- : serbesliinden mahrum etmek.

acratl- mut. acrat-tan; erkinen acratlgan: serbesliinden mahrum edilen; ayloo ukugunan acratlgan: seim hukukundan mahrum edilmi.

acrat I, 1. ayr drme; 2. ayrdetme.

acrat- II, m. acrat-tan.

acrattr-, ayrtmak, ayr drtmek.

acratu, 1. ayr drme; kavga edenleri ayrma; 2. mahrum etme; erkinen acratuu: serbesliinden mahrum etme; ayloo ukugunan acratuu: seim hukukundan mahrum etme; 3. mat. tahvil, irca; tpk kbytlrg acratuu: ilk madrubun fihlere tahvil.

acroo, is. acra-dan.

act, aidiyet; grlecek i; vasf; actn ayrp ber: bu iin knhne var, bakalm.

a I, 1. a; amn yahut karnm a:ben acm; atan l- :alktan lmek; kp coylogon tlk atan lt ats. : ok yelen tilki alktan geberir; a kz kar. akarak: a kzdk: kskanlk; haset; 2. ak (renk hakknda); a kzl: ak krmz.

a II, a bedel: kimsenin yaamad, ssz da geidi; a bedel kuu coldo l! sv. : ssz da geidinde, kurak yolda mahvol!; a talaa: l; a aybalta: keskin sava baltas; a buudan (at laab) : yorulmaz yrk at; a kyrk, feryat; a bilek: ince bilek; a bolot:keskin kl.

a III, amak; kilitlenmi eyi amak;bir eyin kapan almak;meydana karmak; eik a- :kapy amak; knl a- : gnl ferahlandrmak; ferahlamak; uyku a- 1)uykuyu defetmek, 2) uykusunu almak; ooz a bk. ooz 1. bet a bk. bet 2.

a- IV, ackmak; arp-ap bk. ar III.

aa, 1. yahut eki aa: bireyin atalland yer; ikiye ayrlm; eki aa oy bar: iki trl fikir vardr; 2. kupa (iskambil kad) , aann tuzu: kupann birlisi.

aakey, aakay, bir nesnenin atallat yer; ikiye ayrlm.

aar= naar.

aarlk, alk, alk a.

alk, alk, ktlk, ktlk gnleri.

aekey= aakey.

aendik, kon. = naalnik; aendik miliyse: milis amiri.

aeyke, kon. = yaeyka.

a-, 1. ekimek, tahammr etmek; aclanmak; kmz ad: kmz ekidi; 2. ar hissetmek; balaga booru ad: ocua acd.

ak I, ak: kap aktr; kn ak: gn ak, hava ak; kaba ak bk. kabak I; ak cigit: temiz kalpli, drst delikanl; ii d bir olan ocuk; ak ayt- : ak sylemek, doru sylemek, kz ak kii: zeki adam; ak ooz: geveze; ak oozduk: gevezelik;ak-ayrm bk. ayrm.

ak II= acuu 1.

ak- III, ackmak.

aktk, aklk;kz aktk: zeka; ak grme

al- , 1. almak; bir eyin kapa alnmak; eik ald: kap ald; konferentsiya bgn alat: konferans bugn alyor; gl ald: iek ald; kn ald: hava ald; knm ald: gnlm ald, enlendim, ferahladm; 2. meydana kmak; srr ald: srr meydana kt, onun btn gizli taraflar aa vuruldu.

alekey, bk. cumekey.

alnk, hafife alm; kabag alnk: keyifli, neeli bir haldedir.

al I, al; konferentsiyann al: konferansn al.

al- II, hep beraber almak.

alt, et. al-dan; oozun altp: azn aarak.

aluu I= auuluu.

aluu II, is. al-dan.

an- I, mut. a. III ten; kkrgn anp: (o) gsn aarak.

an- II,zc ar veya keder hissetmek; alardn booru and: onlar acdlar, onlar merhamet hissettiler.

ar- I, et. a III ten; eik ar- : kap amya msaade veya icbar etmek.

ar II, et. a IV ten; kardnd arba: karnn aktrma.

arkan= auurkan.

a I, ama.

a II, tahammr etme (mesela, kmz), ekime.

a- III, zc, yakc ar hissetmek;crgm tuz cegendey aat: kalbimde iddetli sknt vardr.

atr-, yakc ary mucibolmak; andrmak; tuz caramd atrat: tuz yaram andryor, yiyiyor.

atruu, is. atr-dan.

at- I, ekitmek, tahammur ettirmek; aktan boorsok; bk. boorsok.

at II, yakc ar vermek, actmak.

atk, maya.

atk, tahammr vermek kabiliyetinde olan nesne.

atuu I, tahammr ettirme; p atuu: tahammr eden hayvan yemini sarponda saklamak.

aka, alk, a; aka bol- : a olamk, ala katlanmak; aka koy- : a brakmak; ackmaya mecbur eylemek; aka crgn, ayranga talkan salp iken artk ats. : a gezmektense, ayrana kavut katp imek yedir (bk. ayran II) ; kursam aka: ben am.

akalk, alk ktlk; akalk carya kld: o, alk grevi ilan etti.

akarak, obur, doymaz.

akaraktk, oburluk; hrs.

ak, maymuncuk, anahtar.

akl-, ekimtrak; eki tad veren; akl arma: kavuttan veya undan yaplm eki cvk a.

atk, alk.

atr-, et. a III ten.

atruu, is. atr fiilinden.

auu I,1. ac; eki, ekilik, aclk, 2. yakc, andrc, ekkal; ar veren; 3. hiddet, fke; ittin auusu kuyrugunan bilinet; attn auusu kulagnan bilinet ats.: kpein kzmas kuyruundan bilinir; atn kzmas kulandan bilinir, auu al- yahut auu kar- : hncn almak; auusun itten ald: hncn kpekten ald; bir colku auundu ber: bu sefer affet; auunuzdu surap kaldk: kzmamanz diliyoruz; sizden hiddetinizi merhamete evirmenizi rica ediyoruz; auusu keldi: o kzd, hiddetlendi; auu kl- = auulan = auuna tiyip koydumbu? : ben seni kzdrdm m? auusu caman: hiddetli, abuk kzan.

auu II, ekime, tahammr etme.

auu III, 1. ama, kilitlenmi eyi ama; 2. aydnlatma, ifa etme; aybn auu: suu aydnlatma, ifa etme.

auulan-, 1. hiddetlenmek, kzmak, fkelenmek; 2. svmek; halamak; aga auulanp koy: halasana unu!

auulan- m. auulan-dan.

auulant-, kzdrmak, hiddetlendirmek.

auulanuu, is. auulan-dan.

auuluu, fkeli, kzm, hiddetli, gazapl, abuk kzan; auuluu duman: fena dman.

auurkan-, gereinden fazla eki veya ac nesne kullandkta naho bir hisse tutulmak; ekiyi veya acy sevmemek; cabala kmzd auurkanp ipeyt: eki tadn sevmediinden, kk ocuk kmz imiyor.

auurkant-, et. auurkan-dan; balan kmz berip auurkantpa: ocua kmz verme, onun karnn eki eylerle doldurma.

auurkantuu, is. auurkant-tan.

auurkanuu, is. auurkan-dan.

ada, a. u, nihayet; kemal; ada bol- : bitmek,sonuna ermek; ada kl- : bitirmek, sonuna erdirmek.

adabat, a. dmanlk (adavet ? M.) .

adabattuu, muhasm (dmalk besleyen)

adabiy, a. edebi; adabiy til: edebi dil.

adabiyat, a. edebiyat.

adabiyat, edebiyat, edip.

adabiyatl, edebiyat merakls.

adabiyatlk, edebiyatla urama veya edebiyata kaplma.

adal, a. 1. temiz (eriat tarafndan msaade edilen), eektin k adal, st aram ats. : eein gc helal, st ise haram; koy adal ld:koyun dinimerasimle ld (kesildi) ; adal malm:namusluca kazalan hayvanlarm; kolumda bir uy, bir torpokton baka adaldan tgm cok: elimde bir inekten ve bir buzadan baka hibir hayvanm yoktur.

adalda-, helalla riayet etme (eriatn istekleri hususunda) ; koydu adaldap keldi: koyunu dini merasime riayet ederek kesti.

adaldoo, is. adaldadan.

adalduu= adal 2.

adalsn-, sofuluk taslamak; adalsngan moldonun ynn ceti kamandn ba gptr ats. : sofuluk taslayan hocann evinden yedi tane yabani domuzun ba km.

adalsnuu, is. adalsn-dan.

adam I, a. insan ; adam balas: insan dnyas (beeriyet) ; insan; adam kl- : adam etmek; mnday klsan adam bolboysun: byle yaparsan adam olmazsn.

adam II, taaccp haykrmas (adet olduu zere kadnlar tarafndan kullanlr) ; adam, bize sylp olturbaysnb! : vay, sen bizim gibi konuuyorsun ya!

adamlk, inssani vasflar (insan has olan btn eyler) .

adamdk= adamlk.

adamgerilik, a-f-k. insanlk, insaniyet.

adamgeriliksizdik, insaniyetsizlik.

adamgerilikt, insanca, insaniyetli.

adamsat = adamzat.

adamsn-, kendisini adam saymak; kendisinin bakalarndan aa olmad fikrini beslemek.

adamsnt-, et. adamsn-dan; baland adamsntp koy: ocuuna eki dzen ver (harfiyen: insan kl ver) .

adamsnuu, is. adamsn-dan.

adamst-, adam saymak.

adamstuu, is. adamst-tan.

adamzat, a. insani varlk, insan; insanlar, beeriyet; adamzat koomu: insan cemiyeti; toonu, tat, suu buzat, adamzatt sz buzat ats. : dalar, talar, su tahrip ediyor, insanlar ise sz (yalan, bhtan) bozuyor.

ada-, yolu armak,,yanlmak; coldon adatm: yolu ardm; akllnan adat: pusulay ard; bam adat: sersemletim,aaladm.

adaaak, daima amalara ve yanlmalara mstaiy olan.

adatr-, delalete drmek, artmak.

adatruu, is. adatr-dan.

adauu, yolu arma, hata yapma, yanl i grme.

adat, a. adet, itiyat, anane; adat adat emes, cn adat ats. (sade) adet adet deil, makul olan ey adettir; adat oorusu: mutat hastalk; adat ayda bk. ayda, adatnday yahut adatnca: mutat olduu zere, bermutat.

adattan-, itiyat etmek; erte turup adattandm: erken kalkmay itiyat ettim.

adattandr-, itiyat ettirmek.

adattandruu, is. adattandr-dan.

adattanuu, is. adattan-dan.

adep, a. terbiyelilik, nezaket, zarafet, adebi cok: terbiyesiz, nezaketsiz; adebi cok cigit, cgn cok atka okoyt ats. : terbiyesiz delikanl oyansz ata benziyor; adebin kolgo bereli!: kendisine adamakll bir terbiye dersi verelim!

adepki, evvelki (bata olan ey) , adepki cldarda: evvelki yllarda; adepki ubakta: ilk zamanda.

adepsiz, terbiyesiz, nezaketsiz, zarafetsiz.

adepsizdik, terbiyesizlik, nezaketsizlik; zarafetsizlik.

adepten-, nezaketli, terbiyeli, zarafetli olmak.

adept, nezakeli, terbiyeli, zarafetli, edepli.

adet = adat.

adeyi= atay.

adbeket, kon= advokat.

adl= adil.

adldk= adildik.

adlke= asilke.

adm, adm, hatve.

admda-, admlamak.

admdoo, admlama.

adr, tepemsi yer, kk tepeler; adr kdr: tepeciklerle ve ukurlarla kaplanm.

adranda-, 1. cesaret taslamak 2. en, neeli, heyecanl olmak; adrandap synp: btn mevcudiyetiyle sevinerek: adrandap aap crt: o, en kouyor (at stnde) .

adrandat-, et. adranda-dan; kznd adrandatba: gzn falta gibi ama.

adraman, yabani sedefotu, pehanummalahar (sahte tabiblerin tedavi usullerinde ttsleme ve halama suretinde kullandklar bir nevi ot) .

adray-, gzn falta gibi amak; emine adraya tikteysin? : sen neden gzn falta gibi atn ve dimdik baktn?

adrayt-, et. adray-dan.

adrg, ulha gergisi.

adrlan-, tepelenmek, tmseklenmek.

adrluu, tepemsi, tmsekli.

adrmak, srt (corafi manasiyle) .

ads, a.dn. hadis (Muhammed Peygamberin szleri ve ileri hakknda) .

adyal, r. yorgan (srlmam) .

adil, a. adaletli.

adildik, adalet.

adilet, a. 1. = adildik; 2. = adil.

adiletsiz, adaletsiz.

adiletsizdik, adaletsizlik.

adilettik = adildik.

adires, kon. = adres.

adis, 1. tabiye (taktik), usul (metod) , gidiat, yry; ar itin adisin bili kerek: her i iin usul gerek; 2. uzman (mtehasss) ; kooz sz adisi: sanatkarane sz stad; ayl arba adisi: ky iktisadiyat uzman; 3. mahir; adis mergen: mahir atc, iyi avc.

adistik, 1. uzmanlk; 2. ustalk.

adlt= adilet.

adlttk= adilettik.

adranda-, adranda.

adres, r. adres.

aduula-, da yokuunu kmak.

advokat, r. avukat.

aerodrom, r. tayyare meydan

aeroplan, r. tayyare.

afia, r. afi.

aga I, byk erkek karde; aga ini (agayn, agayn eklinde telaffuz edilir) : erkek kardeler; eik aga bk. eik; tr agas bk. tr.

aga II, bk. al II.

agalk, byk biradere has olan evsaf veya vaziyet; tr agalk bk. tr.

agan, bk. al II.

aganeyin, bk. al II.

agar I, agar altn, ak km folk. : kymatli eya, servet.

agar- II, aarmak, yldrmak, aarp kgr- : bitmek (bitkiler hakknda: M.) . iek amak; tan aarp atkan cok: henz afak skmedi.

agara, a. davul, darbuka.

agarnk, beyazms, aka alar; agarnk tart- : bir para aarmak, hafife parlamak.

agarot, r. sebze bostan (rusas ogorot: M.) .

agarotu, bostanc.

agarotuluk, bostanclk.

agart-, aartmak, aklk haline erdirmek.

agartuu, 1. aartma; 2. maarif; el agartuu: halk maarifi.

agaruu, aarma.

agatay, birader, biradercik (bye hitap ederken) .

agatayla- aa diye armak (bye hrmet ederken) .

agayn, bk. aga I. agayn tuugan: akraba, hsm.

agaynl, hsm ve akrabalarna hrmet eden.

agayndk, hsm, akrabalk mnasebetleri, akrabalk duygusu; agayndk kl- : akrabaca hareket etmek.

agaynduu, akrabalar bulunan.

agent, r. ajan, acenta.

agentstvo, r. ajans, telgraf agentstvosu: telgraf ajans.

agenttik, ajans.

agentura, r. acenta.

agl-, sel, kalabalk, ktle halinde yrmek; cayloodogu el caprlp cakaga karay agld: yaylakta bulunan btn ahali aaya, da eteklerine doru yrd.

aglga, set, kalkan.

aglgala-, 1. izini takibetmek; 2. herhangi bir ii gizlice yapmak.

agl, sel, kalabalk, ktle halinde yry

agm, cereyan, akm; sayas agmdar: siyasi cereyanlar; adabiyatta can agm: edebiyatta yeni cereyan; zaman agmndag sz: cari hadiseler hakknda konuma.

agn, cereyan, cari, akc, akar, agn suu: akar su; akn katuu suu: hzl akan su, hzl rmak.

ag, ak maceralarnn mtemayil (yatkn) olan; zendost (Krgz destannn bir kahramannn ad) .

agt-, brakmak, koyuvermek (bal hayvanlar) ; beye agt- : ksraklar koyuvermek (samak iin balanm olduklar yerden) ; at agtat brakmak (otlasn diye) ; it agt- : kpei koyuvermek (yabani hayvan zerine) .

agtl-, mut. agt-tan.

agt-, m. agt-tan.

agttr-, et. agt-tan

agtuu, is. agt-tan.

agz-, aktmak (suyu, mavi nesneyi) ; aksn diye suya brakmak, yzdrmek, sal agz- : bk. sal I.

agzdr-, yzdrmek.

agzl-, mut. agz-dan.

agz-, mut. agz-dan.

agiles, r. iyi elik; agiles orok: salam ve keskin orak.

agitator, r. propagandac.

agitatsiya, r. propaganda.

agressiya, r. tecavz, agression.

agressor, r. mtecaviz.

agrotexnika, r. ziraat teknii.

agzam, a. dn. en ulu, azam (allah sfat) .

ak I, 1. beyaz: ak caan bk. caan I; ak eyek bk. eyek I; ak y bk. y I; akt kkt aytp: hem dorulukla, hem erilikle; ak sk bk. sk I; ak bata bk. bata 3; 2. temiz, namuslu; ak emgek: namusluca emek; kn ak: hiylesiz, kalbi temiz, namuslu; ak kzmat: namusluca, hulusla yaplan hizmet; ak malm: kendimin, namusluca kazandm hayvanlar; ak sr bk. sr II; ak col bk. col 1; 3. masum, susuz; i agna ketti: i beraete doru gitti; akt karas alar: hakikat aydnlanr; kimin hakl, kimin haksz olduu anlalr; 4. st, st mahslleri; ak a- : st serpmek (ylan grdklerinde Krgzlar byle yapard) ; enemdi aka sen koydun: kta kzln berbedin, cayda agn berbedin folk. : annemi alktan sen ldrdn, ks-n et vermedin, yazn st vermedin; ak calgasn bk calga 4; 5. yumurta ak; 6. aktar, sis : aklar ( demek olan n kart: M.) .

ak II, a. 1. hakikat, hakiki, hakl (susuz) ; ak ur- : diye haykrmak (derviler veya dilenciler hakknda) ; meni ak cerden ltrsn, ltr: beni ldrmek istersen, ldr, ancak ben haklym; 2. = ak; 3. Tanr.

ak III= ok V.

ak IV, a. reddedilmi (kovulmu); uulun ak kld: olunu reddetti (lanetledi); emegim stn ak klam folk. : (nankr ocuum sana) mememin st haram olsun! ; ak moko bk. moko.

ak V, ak etkende tak etet bk. tak IV.

ak- VI, akmak, akp gemek.

akademik, akademi azas.

akademiya, r. akademi.

akak, 1. kehrbar; 2. krmz akikten halka (ziynet) ; akak ta renkli, kymetli talar.

akakta-, 1. dilini kararak sk sk solumak (kpek hakknda) ; tilin sunup akaktap: dilini kararak ve sk sk soluyarak; 2. takatten dmek, bitkin bir halde bulunmak; akaktap cgld: kuvvetten derek ykld.

akaktoo, is. akakta-dan.

akalakn, inde Krgzlar arasndaki bir memur (ini Trkistanda oturan mslmanlar arasndaki anya gibi) .

akar, akar-akar: tecrbeli, haberdar insanlarla muamele etmenin kaidelerini bilen.

akarat, a. hakaret, tahkir, akarat kld: tahkir etti.

akbar, a. en byk, ekber (allahn sfat) .

aka I, 1. sikke, para; kagaz aka: kat para; km aka: gm para; 2. es. maliye, aka blm: maliye ubesi; aka inspektri: maliye mfettii.

aka II, beyazmtrak, olduka beyaz, oymoktoy oozum, aka czm folk. : kck azm, aka yzm.

akalata = akalay.

akalay, para ile, nakden; akalay berdim: para verdim, nakden verdim; akalay mayana: para olarak verilen i creti.

akaluu, paral, zengin; akaluubusun? : paran var m, zerinde para bulunuyor mu?

akasz, parsz, paras olmayan.

akaszdk, paraszlk.

ak, kendisinin veya bakasnn suunu inkar eden adam.

aklan-, yalandan kendisini hakl karmaya almak, suunu inkar etmek; aklanp kn murun keliptir: vakti zamannda geldi ve kendisinin hakl olduunu temin etmeye balad; aklanp ylap iydi: kendisinin hakl olduunu ispat etmek iin alad bile.

akldoo, beyazms, akl.

ake, 1. baba; 2. (baz blgelerde) = ata I; 3. amca (yaa byk erkee hitap tarz) ; 4. (okca eklinde olmak zere) yaa byk olanlara kar sayg ifadesi iin yarayan sz; atake: baback; eneke: annecik, eceke: hemirecik (byk hemire iin) .

ak, a. hakedilen ey, birisinin alnmaz hakk olan; mende akn cok 1) ben sana borlu deilim, benden hibir alacan yoktur; 2. senin bana kar hakkn yoktur; aksn ald: hakkn ald; akm ketti: hakkm kardm, bir som akmd cep ketti: bir rublemi yedi; aksn cedirbeyt: hakkn yedirmiyor: hakkn brakmyor; akbzd dumanga ketirbes: bizim menfaatlerimizi dmana geirmez; kzmat ak: i creti; cetim ak 1) kszlere ait olan ksm; yetim mal, mlk; 2) koyun obanna emek mukabilinde verilecek hisse; taman ak: i creti (balca hayvan gtmek mukabilinde) kir aks: bir irkete veya cemiyete intisabederken verilen ilk para; kz akm bar: hakkm vardr (diyelim, etin nasl dorandn grenin bir para ete hakk vardr) .

akbal, a. = abal II; al-akbal: vaziyet, ahval, artlar.

akl, a. idrak, akl, izan; kebin akl: akll konuuyorsun, ciddi konuuyorsun; akl krst- yahut aklayt- : fikir vermek, yol gstermek; akl oylo- : dnmek; her yandan dnmek, eni konu dnmek, men bir akl oylop turam: ben bir ey dnyorum; akl sal- yahut akl sura-: danmak, danmak iin bavurmak; katnna akl sald: karsna dant; aklga t- : fikrini deitirmek, akla gelmek; aklna t kr- : aklna getirmeye al; aklga sal- : akl etmek, mlahaza eylemek; bulardn szn aklga salp: bunlarn szn mlahaza ederek, tartarak; akl tap- : akl erdirmek, farkna varmak, aklanmak; akl taptm: (bunda ne yapmak lazm geldiinin) farkna vardm; tablgan akl: ustaca dnlm, iyi bulunmu; akl kldk: kararmz verdik, lzumlu bulduk; aklga cendir bk. cendir, aklm cenip bk cen II; aklm cetpeyt: aklm almyor, anlayamyorum; aklga mktap tokunar folk: hakkiyle aklnza koyunuz.

akla-, haklamak; aklatk: haklatk (birbirimizden hakkmz olan aldk) .

aklatr-, haklamaya yardm etmek, haklatrmak (nc ehas hakknda) ; haklamaya icbar eylemek; ekn aklatrp aksn alp ber: onlara haklamaya yardm et.

aklatruu, haklamaya yardm etme (nc ehas hakknda) .

aklauu, haklama.

aklat= akilatnoy.

akl, 1. mavir; 2. akl reten.

aklda-, 1. pek fazla susamak; 2. iddetle arzu etmek; 3. acele etmek, ivmek.

aklda I, 1. mavir, aklca birbirine denk olan; 2. fikirde, hemfikir.

aklda- II, akl danmak.

akldauu, is. aklda II den.

aklduu, akll, idrak sahibi; aklduu otko karayt, akmak kazanga karayt ats. : akll atee bakar, ahmak kazana bakar.

aklduuluk, aklllk.

aklduusun-, aklllk taslamak, ukalalk etmek.

aklman, a-f. dnceli, kavrayl, akll, en akll, hakim.

aklmanduu, 1. iinde dnceli, kavrayl, idrak sahibi kimse bulunan (muhit) ; 2. = aklman.

aklsz, aklsz, ahmak.

aklszdk, aklszlk, ahmaklk.

akluu, 1. hakl; ayloogo akluu: seim hakknda malik olan, 2. cretli.

akn, air; el akn: halk airi.

aknd, 1. suyun getirdii herhangi bir nesne; 2. yzdrlen ey.

akndk, 1. airlik istidad; 2. airlik vaziyeti yahut meslei.

akr, a. 1. son, ahr; akr-ayagnda yahut akr-ayag: en sonunda, nihayet; akr zaman dn: dnyann sonu, ahr zaman; 2. son; 3. nihayet, iin ucunda.

akr II, f. yemlik, yem teknesi.

akr III, akr-ikir: eski psk eyler.

akranda-, frlamak (gzler hakknda) .

akrandat-, et. akranda-dn; kznd akrandatpa! : gzlerini falta gibi ama!

akray-, etrafa baknmak, akn gzlerle bakmak, gzlerini geni amak; kz akrayp, oozu ormoyo tt: gzleri bebeinden frlad, dudaklar sarkt.

akrayt-, et. akray-dan.

akrayuu, is. akray-dan.

akrek, kprck kemii, gsn kprck kemii yanndaki ksm; akrekte ko kaltek folk. : gsnde iki tane kck cebi var.

akret, a. dn. teki dnya, ahret; kefin akret: kefen.

akretil, ahrete umut balayan.

akrn, yava; akrn syl- : yava konumak; akrn cr- : ar yrmek.

akrnda-, yry yavalatmak; akrdap: yavaa, tedricen, arca, azar azar; akrndap bar- : ar, ihtiyatlca gitmek.

akrndat-, yavalatmak; koydu akrndatp cay! : koyunlar, onlara ar yrmek imkann vererek gt!

akrndatuu, yavalatma, ar yrmeye icbar etme.

akrndk, arlk, yava davranma; akrndk menen: yavaa ar ar.

akrk, son, ahr, nihai; akrk cldarda: son yllarda; akrk sz: son sz, icmal, hlasa.

aksz, 1. haksz; aksz kl- :hukuktan mahrum etmek; 2. bedava; aksz berilet: bedava veriliyor.

akszdk, hukuksuzluk, hakk olmama.

ak, cali ivebazlk, krlma (krtma) .

aktan-, ive yapmak, krtmak, cilve yaparak lk koparmak.

aktuu, cilveli, krtkan kadn.

aky I, kzlarn bahse girimesi.

aky- II, gz dikmek, muayyen bir noktaya bakmak, gzn almadan hrsla bakmak; akyp tamak andp oturat: oturuyor ve hrsla yiyecek bekliyor.

akykat, a. hakikat; eksiz akykat fel. : hakikat mutlaka; itin akykatna cet- : iin esasna varmak.

akykatta-, hakkiyle anlamak, tahkikat yapmak.

akykattal-, gerei gibi anlalm olmak, tahkikat yaplmak

akykattaluu, is. akykattal-dan.

akykattoo, gerei gibi anlama, tahkikat yapma.

akyla-, ekimek, svmek, birbirini terzil etmeye almak.

akynek= aky I; akynek aytp kordodu folk. : onu arkda kepaze etti.

akyt- et. aky II den; kz akyt- (mana itibariyle) = aky- II.

aki I, f. al; aki ta: al all toprak.

aki II, f. akisi urat: bunun iin cezaya arparsn (mukaddes bir eye veya bir ulu adama hakaret etmek iin)

akilatnoy, r. kon. es : vergi tarhna ait; akilatnoy kagaz: vergi tarhna ait kat.

akim, a. vali.

akimdik, hakimiyet, idare.

akita= aki ta (bk. aki I)

akiyan = okean.

akkuu, kuu (ku) .

akma, akc.

akmalk, akclk (mstahdemlerin ve iilerin gizlice uraya buraya svmalar) .

akmak, a. ahmak, aptal; akmak kl- : delice iler yapmak, ifal etmek, elenmek; akmak doston aklduu duman artk: ats. ahmak dosttan akll dman yedir.

akmaklk= akmaktk; akmaklk klba. ahmaklk etme!

akmaktan-, yalandan ahmak grnmek, ahmaka szler sylemek veya iler yapmak.

akmaktk, ahmaklk, yaramazlk.

akmala- gzetlemek, gz kulak olmak, takibetmek, birisinin gizlice izini takip eylemek, tarassut etmek; clk kayda keter eken, akmalap karap turu: atlar nereye giderler, acaba? gzetleyip dursana! akmalap crp ltrd: izi zerinde yryerek (tarassut ederek) ldrd.

akmalk, akclk, svkanlk.

akmaloo, is. akmala-dan.

akret= akret.

aksa-, aksamak, topallamak.

aksak, topal.

aksakal I, ak sakall, elin ulusu, en yals, kabiyle ba (kabiyle iinde en yal kimse)

aksakaldk, aksakal vaziyeti bk. aksakaldk koom tar: uluya itaat temelinde kurulan cemiyet; eski aksakaldktn kaldg: eski aksakallk devrinden kalma.

aksaktk, topallk.

aksanda-, hafife aksamak.

aksandat-, et. aksanda-dan.

aksaray, saray, hkmdar kona.

aksargl, bk. sargl.

aksar, tyl ayakl bir nevi kk bayku, puhu, Strix scops.

aksat-, aksamay mucibolmak, topal yapmak.

aksay= apsay.

aksener= aktsioner.

aksioma, r. mtearife, belit.

aksiye= aktsiya.

aksiz= aktsiz.

aksk= ak sk (bk. sk I) .

akak, vtlm pirin, pirin yarmas.

akam, 1. akam; 2. akam namz a.

aky-, 1. kararmak (gzler hakknda) 2. hiddetten dnmek (gzler hakknda) .

akyt-, et. aky-dan; kz akyt- 1. gz belirtmek; 2. hiddetle gzlerin akn dndrmek.

akta I, eyerdin aktas= aktrga.

akta II, idi at.

akta III, 1.aartmak; taruu akta- (kavrulmu) dary ayklamak; 2. kabahatsiz bulmak, kabahatsiz karmak; enesinin stn aktad: annesiyle alakadar oldu, anasna, terbiyesi iin, kranda kusur etmedi; partiyann ieniin aktay algan: partinin itimadn haketti.

aktal-, 1. artlmak; 2. beraat kazanmak; sotton aktalp ktm: mahkemede beraat kazandm.

aktan-, 1. aarmak; 2. beraat etmek, aktangan menen ii kara. beraat etse dahi suludur.

aktanuu, beraat etme.

aktat-, 1. aarttrmak; taruu aktat- : (kavrulmu) dary ayklatmak; 2. beraat ettirmek.

aktattr-, et. aktat-tan.

aktk I, beyazlk, aklk.

aktk II, susuzluk, hakllk; aktk ber- : susuzluk delili ileri srmek ( yemin etme, ahitlerin ifadeleri v.s. gibi vastalarla) .

aktk III, son.

aktrga, eer kann yan ksmlar.

akti, r. akt. akt; grajdan caynn aktisi: medeni durum akdi; stnen akti kl- (birisi hakknda) zabt tutmak.

aktip, kon. = aktiv.

aktiv, r. 1. aktiv; 2. devlet messesesinde veya amme tekilatnda alan memur.

aktivde-, aktiflemek.

aktivdetir-, aktifletirmek.

aktivdetiril-, mt. aktivdetir-den.

aktivdetir, aktifletirme.

aktivde, is. aktivde-ten.

aktivdik, aktiflik; aktivdik menen. faal bir tarzda.

aktivd, aktif, faal; aktivd katna: aktif suretke itirak.

aktivdlk, faaliyet, aktivite.

aktoo, 1. aartma; 2. susuz karma.

aktsioner, r. hissedar.

aktsiz, r, (accise) , oktruva.

aktuu, beyazl; aktuu koy: iinde beyaz koyunlarda bulunan koyun srs.

aktsiya, r. hisse, aksiyon.

aktsiyalk, hisseye ait; aktsiyalk koom: hissedarlar irketi.

akun= akn; akun ku= ten ku.

akunduk= akndk.

akuerke, r (akuerka) : ebe.

akuerkelik, ebelik; akuerkelik punktu: ebelik merkezi

al I = al, alga bas- : ileri hareket etmek, terakki etmek; alda: ileride.

al II, o, u (genitif: ann: onun) ; dataga, aa, agan: ona, una, unun yanna, ak. an onu; lok. anda: onda, orada, ozaman; abl. andan: oradan, ondan, ondan sonra, sonra: al emes: u deil, o deil, al cerde: orada, u yerde; an menen birge: onunla birlikte, ununla beraber, ununla ayn zamanda; an n yahut ann n: onun iin, unun iin, undan dolay, u sebepten; ansz: onsuz, unsuz: ansz da berem : unsuz dahi veririm, ben ylede veririm; aganeyin: una kadar, o esnada; ans: u onun (ona ait olan), onlardan unu: ans da eteme emes: (onun) busu hibir ey deil, bu, yle byle.

al III, a. 1. kuvvet, kudret; alm ketip turat: geveklik hissediyorum; al az: hali az, dermansz; can al kalbay calnat: btn kuvvetiyle rica ediyor, yalvaryor; can al kalban kuband: gayet sevindi, kendisini kaybedercesine sevindi; aldan tay- : bk. tay IV; 2. vaziyet, halet; al caman: fena vaziyette, hali fena; caman alga ttm: fena vaziyete dtm.

al- IV, 1. almak; katn al- : kar almak, evlenmek; algan 1) alm; 2) koca, kar (zevce); alganm 1) almm, benim aldm nesne; 2)kocam, karm; algann 1) almn; 2) kocan, karn; kanalk caman bolso da, alganndan srdysn folk. : kocan nekadar kt isede, onun karsnda korkuyorsun; alnar: alnz ( yiyiniz) alp ket- : 1) gtrmek (vastasz veya vasta ile); 2) bozmak (mideyi) ; bir para i yumuamak; st iimdi alp ketti: st midemi bozdu; alp kel- : getirmek (vastasz veya vasta ile) tedarik etmek; alp bar- :sylerken sk sk alpar, apar denir. gtrmek, vasta ile gtrmek, srp gtrmek; cyn (yahut cynal) alp bar-: toplanty idare etmek; alp cr-: kendisiyle tamak, daima kendisiyle bulundurmak; alp ber- : 1) sunmak 2) herhangi birisi iin satn almak, hediye olarak satn almak; atam maga tay alp berdi: babam bana tay satn ald; alp kal- : 1) kendinde brakmak; 2) kurtarmak; ala sal- bk.sal IV 7; al emese, batadm: o halde ben baladm; aldm- cuttum. dolandrc, kalle; bet al- bk. bet 5; 2. tesellm etmek; kat aldm: mektup aldm; 3. satn almak; at aldm 1) at aldm; 2) at satn aldm; 4. (av kuu hakknda) : yakalamak, kapmak; 5. yardmc fiil rolnde: 1)ba fiilin hal zaman gerondifi ile birlikte imkan ifade eder (eer msbet ekilde ise) , yahut imkanszlk ifade eder (eer menfi ekilde ise): ga alamn: kabiliyorum, yukar kabiliyorum; kire alasn: girebiliyorsun; okuy alat: okuyabiliyor; bara albayt: gidebilmiyor; kla albaysn: yapamazsn; okuy albadm: okuyamadm; ala albadn: almadn; 2) ba fiilin geen zaman gerondifi ile birlikte ise, daha fazla i yapann bu ii kendisi iin yaptn ve i neticesinin i yapan ahsa tevcih edildiini gsterir (ber-fiilinin hilafna olarak) ; satp aldm: satn aldm (kendim iin) ; cep aldm: bir para yedim; klp aldm: yaptm (kendim iin); czn aarp ald: kendisinin yzn sildi; catp ald: yatt; uyumak iin uzand; oturup ald: oturdu, gerei gibi oturdu; ydn kempirin akrp ald: evden koca karsn ard; tn bir karap alp: gsne bir gz atarak; kirip al- : sokulmak, ieri dalmak; bolup al- : oluvermek (herhangi biri tarafndan) .

ala, 1. benekli, alaca; al too: karl da; ak ala: beyaz benekleri olan; kara ala 1) doru benekli, kara alaca; 2) kartal yavrusu; kk ala: ak mavi benekleri olan, klrenkli kula; kk ala kl- : vcutta (vurmaktan: M.) mor renkler varla getirmek; ala koydoy soyup: yar l haline gelinceye kadar dverek; kk ala sakal: kr sakal; kzl ala kl- : kan aktrcasna vurmak; toru-ala: doru kula; aar ala: benekli kula; boz ala 1) beyaz galip olmak suretiyle kl rekli kula; 2) przlce toz tabakasyla rtlm; 3) mec. terzil edilmi, rsva olmu; n boz ala: rezil olmu; itep kz boz ala bolgon: gz kararncaya kadar alm; ala ayak: beyaz ayakl; ala tuyak bk. tuyak I; bksnn alas: kartaln bir eidi; ala k bk. k; ala kln bk. kln; ala akmak bk. akmak; ala-bula: alaca bulaca, rengarenk; ala-kula 1)kurt renginde olan kula; 2) mec. darmadank, inhilal; ala-kula klp cibar- : rndan karmak, inhilal ettirmek; ala-kula kr- : herkese ayn gzle bakmamak, birini stn, tekini alak saymak; 3) msavi olmayan; ala-kual eli bar cer: eit eit kavimlerin bulunduu lke(mahal); ala kdn: saf, hilesiz( oka bahadrlar hakknda); ala kolduk: eli temiz olmamaklk; 2. ayr gayrlk, ittifakszlk, inhilal (ihtilaf), msavi olmayan; ala tabak tarttrbay: herkese ayn yemei vermeyi emrederek (birine daha lezzetlisinive daha fazla, tekine daha ktsn ve daha az vermeyerek); ayl iti ala bolso da, br krs-ogulat ats. : ky kpekleri kendi aralarnda birbirine dman olsalarda, kurdu grnce birleirler; 3. czam; 4. ala cazdan: baharn balangcndan; ala caydan: yazn iptidasndan; 5. mec. namussuzluk; adam alas iinde, mal alas tnda ats. : insann namussuzluu ierisindedir, hayvannalas dndadr.

alaa, 1. baldrn d tarafndaki ince ve uzun kemik;2. (don) a; alaas cok m: ocuk donu (yrtmal, asz) .

alaagan, sk sk alam, ok alan, ok almaya tehalk gsteren, a gzl; bereegenkolum alaagan ats. : cmert (ok veren) elim ok alyor da.

alaamat, a. 1. ok g olan, ztrapl ey; tabiatn getirdii felaket, iddetli kar tipisi ve s. ; 2. alamet, ayrc vasf.

alaamattk, tabiatn dourduu ve sebebi belli olamayan ey.

alabakan= al bakan (bk. bakan) .

alabarmanda-, tela etmek; ot alabarmandap canat: ate kararsz yanyor (bir sner gibi oluyor, bir bakarsn, iddetlice alevleniyor); corgo alabarmandap cak salbay koydu: yorga at kararsz kotu.

alabarmandan-, mut. alabarmanda-dan.

alabuga, tatl su hani bal, Perca fluviatilis.

alaa, 1. bir eit yollu pamuklu kuma; 2. bel alaca (Rad.) : bir at donu ismi.

alak, kck kee ev, oback; kulbe, sala; kan ynn tard, kara alaagmdn kendigi ats. : dar olsunda zor olmasn (harfiyen: han evinin darl, benim kulbemin genilii) .

alagama= ala kama (bk. ka) .

alagat= ala kat (bk. ka) .

alaganat, bir ku addr.

alagar, byk, dar frlam (gzler hakknda) .

alagay, patlak gzl.

alagaylk, patlak gzllk.

alagd, dalgn; alagd klba: iimden alkoma, fikrimi temerkz ettirmeye mani olma; alagd bolup turam: fikirlerim ikiye ayrlm vaziyettedir, fikrimi temerkz ettiremiyorum.

alagdlan-, fikrin bir yana sapmas, duraklamak; bir ike alagdlanp: bir i yznden gecikerek.

alagdlk, dalgnlk.

alaaguu, bir nevi yabani orman gvercini.

alak, dar frlam, kk (gzler hakknda); alak kzd: gzleri dar frlam olan; alak-culak et- : korkaraketrafa bakmak.

alakama, bk. ka.

alakat, bk. ka.

alakan, avu; alakann ap koydu: el rpt, avularn birbirine vurdu; alkanga sal- : meth sena ederek ykseltmek, sayg gstermek ((harfiyen: avuca koymak); kamnn akan (yahut dzce alakan) : kamy sapyla birletiren kay; uuktan alakan bk. uuk; kur alakan yahut kuru alakan: bo elle, bo avula; kur alakan keldim: bo elle geldim, hibir ey getirmedim; elime hibirey gemedi.

alakanda-, avulamak; alakandap e- : bir nesneyi avular arasnda skarak bkmek; kam alakanda- : kamy sapna balamak.

alakandal-, mut. alakanda-dan; alakandalp saptalgan kam: sapna kayla pekitilen kam (bk. alakan) .

alakanda, m. alakanda-dan.

alakandat-, et. alakanda-dan.

alakandoo, is. alakanda-dan.

alakaym= alakaym.

alakayr, kar kasrgas, kar evrintisi.

alak, 1. aldatc; 2. mec. bu dnya (teki dnyadan ayrmak zere) .

alakla-, 1. bir ii bakalarndan gizlice yapmak; alaklap yl- : bakalar duymasn diye kuytu bir mahalde konumak; 2. birisini stn tutarak, msavatszlkla muamele etmek.

alaket, a. mahvolma, halak olma; can alaketke tp itedi: btn kuvvetini sarfederek alt.

alakolduk = ala kolduk (bk. ala 1) .

alaks-, 1. rahatszlanmak, fikren pek fazla megul olmak; alaksp kaldm: dikkat etmedim, dikkatim baka tarafa evrilmiti; 2.baknmak.

alakst-, birisinin dikkatini baka tarafa evirmek, oyalamak.

alakstuu, is. alakst-tan.

alakta-, baknmak, korkarak etrafa baknmak, gzlerini geni amak.

alakln-, bk. kln.

alal= adal.

alala-, alacalanmak, beneklerle rtlmek; alalap kulala- : msavatszlkla muamele etmek (berikini daha iyi, tekini daha fena saymak, birinisevmek, tekini hor grmek) .

alalda= adalda.

alaldoo, is. alalda-dan.

alalk,1. alacalk, msavatszlk; ataga balann alal cok ats. : baba iin btn ocuklar msavidir; 2. nifak (bozgunculuk) ihtilaf, darmadanklk.

alaluu, alacal, tamamyla alacalardan mteekkil olan; alaluu clk 1) iinde benekli atlar bulunan at srs, 2) pheli at srsdr, ki iinde alnm atlar bulunduu tahmin edilebilir.

alam I, acele, iveklik; alam saat: dakikasnda, gz krpmaya yetimeksizin; a iken- alam saat ats. : yemek yemek ehemmiyetsiz itir (bunu pk abuk yapmak mmkndr); alam ur- 1) acale etmek, bir ii acele yapmak; 2) atlmak, ileri yrmek.

alam II, a. incitme, kzdrma; alam kl- :

incinmeyi mucibolmak, kzmaya sebebiyet vermek.

alaman, 1. intizamsz saldr, akn; alaman koy- (dank bir halde, tekilatsz bir tarzda) hcuma gemek; 2. kalabalk (halk yn); calp alaman: yn halinde; 3. ba alaman (yahut dpedz alaman) : inhilal, intizamszlk, kargaalk (chaos), anari; ba alaman bol- : aalamak

alamanlk = alamandk; ba alamanlk: iinden klamayacak bir durum, anari.

alamanda-, toplu halde harekete gemek.

alamandat-, intizamszlk yaratmak; alamandatp syl- : karmakark sylemek.

alamandk, ba alamandk karmakarklk, iinden klmaz durum, anari.

alamandoo, is. alamanda-dan.

alamay, (ala+may) bir para (ya) kark; alamay tuuralgan et: ya kartrarak doranm et; beye alamay gp kald: (kesilmi) ksrak pek okadar semiz kmad.

alamk, alaca, tek renkli olmayan, beyaz benekleri bulunan; alamk et: seyrek ve ince ya tabakac ile rtlm olan et; alamk kar (yerin ancak urasn burasn rten kar) .

alan = alagd; alan kz: byk gzl.

alanda-, baknmak, korkarak, gzlerini geni amak.

alandat-, et. alanda-dan.

alangir= alengir.

alandoo, is. alanda-dan.

alangasar, abuk intikal edemeyen, aptalms; hafif.

alangasarlk, abuk intikal edememezlik, hiffet.

alap I, ufak doranm kuru ot, arpa ve kepek halitas (hayvan yemi) .

alap II, 1. alap-alap: tam bolluk durumu; alap-alap toytuk: adamakll doyduk; 2. alap-elep bolup turam: nedense, iimde bir sknt var.

alapay, alapayn tappay kald : at, aalad.

alapta-, 1. sahillerinden taarcasna ykselmek (taan rmak hakknda) ; 2. mec. kibirlenmek.

alarman, alacak olan kimse, tesellm eden; alarmanga altoo az; berermenge be kp ats. : alana altda az, verene bete ok.

alas, 1. ard dumanyla ttsleme (sahte tabiplerin tedavi usullerinden); alas-alas balaketten kalas (dua ve tazarru) : alas-alas- felaketten halas (kurtulu) ; 2. alas ur- : kudurmak (tehevvre gelmek), taknlk etmek.

alasa I, alak; alasa boyu: ksa boylu.

alasa II, 1. (birisinden) alacak; sizden aka alasa bolsom: eer sizden para alacam olursa, eer ben sizin alacaklnz olursam; 2. alasa car: alnacak (mukadder) yar (sevgili kadn); alasa carn men emes folk. : senin alacan kadn ben deilim, benim varacam adam da sen deilsin.

alasa, alasaluu: alacakl.

alask= alaks.

alaskt- = alakst; sen meni alasktpa, columan kaltrba: beni lafa tutma, yolumdan alkoyma; balasn alasktat: ocounu avutuyor, megul ediyor.

alasta-, 1. ard dumanyla ttslemek (sahte tabiplerin tedavi usullerinden) suu menen alasta- : (hastann ban) buharla slatmak; 2. koup karmak.

alastan-, mt. alasta-dan

alastat- mt. alasta-dan.

alastoo, 1. ard dumanyla ttsleme (sahte tabiplerin tedavi usullerinden) 2. kovup karma, uzaklatrma.

ala, 1, tar. Kazaklarn cidale davet haykr; 2. (Rad) : baka kabileden, baka mahalden, yabanc; 3. ala ordo ist. Kazak aksi inkilap tekilat.

alaa, gzel, sevimli; alaa kelin, suluu kz folk. : gzel gelin, sevimlikz.

alata-, 1. diye barmak (bk.) ala, cidale davet haykru olarak; 2. (Rad.) ecnebi gibi hareket etmek, yabanc, ecnebi olmak.

alatkak, dev nevinden bir varln addr.

alay I, dly sznn teki: alay dly.

alay II= anday.

alay- III, 1. korka korka baknmak; kz korkkon tdy alayd: gzleri korkmu deve gz gibi yerinde duramyordu; 2. feri kamak, canszlamak (gzler hakknda) .

alayt-, et. alay III den; kz alayt- : gzlerini geni amak, ehresinde korku alametleri gstermek.

alayuu, is. alay III ten.

alba, a. helva.

alban, a. renk nevi, eit (arapa elvandan: M.) ; alban yahut alban-alban: rengarenk, mtenevvi; een alban door bolgon: trl zamanlar olumutur; alban-alban klk bar, alna karay cgrt ats. trl trl yrk at vardr, ki her biri yapabildii kadar koar; alban-trd: muhtelif, her neviden.

albar, albardan taygan: hrpalanm.

albars, 1. bulat: iyi elik; bulat kl; 2. deri hastalklarn tedavi etmek iin kullanlan bir zehirin addr.

albarst mit. dev nevinden kadn varlk (gya geceleri, ocuk douran kadna zara ika ediyor ve onun boazn skyormu) .

albay-, sarkmak (mesela kaln dudak hakknda) .

albayt-, et. albay-dan

albette, a. elbette, phesiz.

albett=alibett.

albn, tedavi ederken tazarru. (bk.) ttk.

albr-, nur samak, parlamak, alevlenmek, tutumak, kzarmak (yz hakknda) , heyecana gelmek; ot albrp kyp atat: ate alevleniyor; albrgan bet: parlak, pembe yz.

albra-, sallanmak (paralanm giyim hakknda) ; etek ceni albrayt: (paralanm elbisenin) etei ve yenleri sallanyor.

albrak, albraktan-salbrak: sallanan, itreyen.

albr-, m. albr-dan; betteri albrkan: yanaklar aldr, yanaklar kzarmtr.

albrluu, pembe, al yanakl.

albom, r. albm.

albuut, abuk kzan, sinirli, atein, mtehevvir, ataretli; albuut at: ayak patrtsn duyunca heyecana gelen at; albuut katn 1)abuk alevlenen kadn; 2) atein, ataretli kadn; albuut crk: ateli kalp.

alcagay, byk azl.

alcakta=alcanda.

alcanda-, 1. durmadan sylemek, gevezelik etmek; 2. nazlanmak, hrnlketmek.

alcandat-, et. alcanda-dan.

alcay I, f-a. dumm, hal (bk. cay I.)

alcay- II, byk grnmek (delik hakknda) ; geni almak (insan ve hayvan az hakknda) .

alc-, 1. yanlmak, ynelmekte hata etmek; 2. bunamak; alcgan-kargan abka: kocam, bunam ihtiyar; 3. sama sapan eyler sylemek.

alct-, et. alc-dan.

alaak, til alaak : sz dinleyen, uysal

alakta- = alanda; at alaktap basat: at gzel bir tavrla etrafna baknarak salam admalarla ilerliyor.

alaktat- , et. alakta- dan; att alaktatp: at canl admlarla yrterek.

alanda- , 1. azamet taslamak; atn alandap basat: atn azametlice yryor (adm atyor); 2. kendisini serbest, sade tutmak, serbest grnmek; birnn ynd z yndy alandayt: yabanc evde, kendi evinde imi gibi serbest davranyor.

alandat- , et. alandat

alandoo, 1. azamet taslama; 2. teklifsizlik gsterme, serbest davranma.

alay- ,rpermek, apmak; alayp atka mindi: bacaklarn aparak, ata bindi atan tdy alayp: idi deve gibi aparak.

alay- , m. alay- dan.

alayt- , et. alay- dan.

alaytuu, is. alayt- tan.

alayuu, rperme, apma.

al, ak kemiinin ve taa denilen ksmn (bk. taa, 1) kart olan yandr, ki (en ziyade kazandrc saylmaktadr) ; al- taasn antard: onlarn evsafn ve hususiyetlerini inceden inceye tetkik etti, kimin ne olduunu ve ne ie yaryacan tamamiyle meydana kard; ii btn incelikleriyle anlad; al tpy taa tt: iin kazanl deil de, zararl olduu anlald; al- taasn cegen yahut al taasn kemirgen: kurnaz, sokulgan (olan hakknda)

allan- , 1. yakkl bir yryle yrmek, yakkl gzkmeye almak; allangan cigit: yiit tavrl, yakkl delikanl; 2. temeddh etmek, vnmek.

allant- , et. allan- dan; att allantp bastrd: at yiite yrtt; tebeteyin allantp kiyip: kalpan yakkl bir tarzda giyerek.

allanuu, is. allan- dan.

ald, yahut ald (det olduu zere mlkiyet zamirleri ile kullanlr) , 1. n; n ksm; aldnda: nnde; ona gre nde; ald menen: her eyden nce; birini attanp, aldga bastrd : birinci olarak ata bindi ve bakalarndan nde yrd; ald- artn karabastan: etraflca dnmeden, ihtiyatszca; aldnan t- : (herhangi birisine) ihitiramkrane ricada bulunmak; sakalduulardn aldna tt: ihtiyarlara ihtiramkrane bir rica ile mracaat etti; aldnan gp keldi: karsna kt; aldda: nde; 2. z aldna: kendi bana mstakillen; z aldna kn krt: kendi igeliiyle yayor, kendi rzkn kendisi kazanyor; ald aldnan buzulup folk. : kendiliklerinden zlerek (inhill ederek); 3. en iyi; adamdn ald: en iyi adam; 4. aldnan keteyin, yahut aldna keteyin ok. ; sevgilim (harfiyen: senden nce gideyim, yani bensenden nce leyim de, sen uzun yaa); 5. aa; aa ksm; kilemdin aldnda: kilimin altnda; mltktn aldna ald, tfek atei altna ald, ate etmeye balad; kol aldnda: tabiiyette, itaat altnda.

alda I, a. allah; ilah.

alda II, alda kanday: nasl olduu belli deil; bir..; alda kaydan 1)bilmem nereden; 2) uzaklardan; alda emne: bilmem ne; alda kim: bilmem kim; alda kana kp: ok fazla.

alda III, alda sen ayye! : vay, sen ne budalalk yaptn! ; vay ne fena yaptn!

alda IV, bk. al I

alda- V, aldatmak, dolandrmak.

aldaganday= alda kantay(bk. alda II)

aldag; aldatc.

aldak, mevcut olan,imdiki hal; aldak emne? : bu ne? ; aldak kolundaki emne? : ellerindeki nedir? aldak trn menen kantip konokko barasn? : bu kyafetle nasl msafirlie gidersin?

aldam; aldat.

aldam, aldatc.

aldamlk, aldatma, kafese koyma.

aldan I, nden.

aldan II, aldanmak, aldatlm olmak.

aldant- , dalalete drmek, aldatmak.

aldar, aldatc (bk. ks).

aldarak, bir para nde.

aldas, aldas ur = aldasta.

aldasta- , 1. kvranmak (ar hastalk esnasnda ateten); 2. iddetli sknt iinde bulunmak; crk aldastap turat: kalp skntdan arpyor.

aldastat- , et. aldasta- dan.

aldastoo- , is. aldasta-dan.

alda- , birbirini aldatmak, hep birlikte aldatmak.

aldat- , et. alda V den; saaaldattm: sana aldandm.

aldattuu, is. aladat- tan.

aldayar, a- f. tar. hann, hkmdarn, padiahn hrmet ifade eden nvan.

alde = alda II.

aldey- , ninli! (beik sallarken sylenen ninnilerin sonuna ilve edilen nakarat).

aldeyle- , ninni ninni!demek, ninni sylemek.

aldeylen- , kendisi iin ninni sylemek, ninni sylenerek uyutulmak.

aldeylent- , et. aldeylen- den.

aldeyle- , m. aldeyle- den.

aldkatkan, bk. kat IV

aldk = aldak.

aldnk, 1. ndeki, nde bulunan, ileri gelen,; aldnk snptag baldar: yukar snf talabeleri; aldnk kiiler: ileri gelen adamlar; 2. alttaki.

aldr- , 1. almaya misaade etmek veya almay emretmek; tedarik atmeye misaade etmek yahutemretmek; uu kitepti takenden aldrdm: bu kitab (smarlamam zerine) bana Takentten tedarik ettiler; sr aldr- : sr renmeye msaade etmek;omuroodon aldrp: gsne kadar girerk(hayvan hakknda); bet aldr- : bk. bet 5; 2. aldrmak,eyas alnm olmak;aldrgan enesinin koynun aat ats. : eyas alnan adam(alnan eyay aramak zere) annesinin koynunu kartrr;atmd aldrdm: atm aldrdm(daha bir rnek bk. kuu 1);oozunan aldrgan brdy yahut aldnda analdrgansp: aptalca alam suratla (kendisini) yendirmek, yenilmi olmak, dayanamayp dmek; krt aldrdm: grete yenilmi oldum,beni yendiler;kolu-butun suukka aldrd: ellerini ve ayakalrn dondurdu;mry aldr- , bk. mry 2)e kimge aldrbayt: kimse karsnda alt olmuyor, kimseden ekinmiyor; aldrp salbagay ele! : korkarm ki bir gaf yapmasn!; otoogo aldrgan egin: fena otlarla kaplanm ekin; arakka aldr- : sarho olmak; arakka aldrgan kii: votkadan sarho olan adam.

aldra, 1. aalamak, apmak; 2. kuvvetten dmek, gevetmek; btnkn boyum aldrap kuyap: bsbtn kuvvetten dtm.

aldra- , m. aldra- dan.

aldrat- , 1.aknl mcibolmak; 2. takatten drmek, gevetmek.

aldratuu, is. aldrat- tan.

aldrl- , mut. aldr- dan, tevecch etmek, ynelmek.

aldr- , m. aldr- dan.

aldroo, 1. aknlk hali; 2. dermanszlk durumu.

aldrt- , et. aldr- dan.

aldrtan, 1. nden; 2. aadan, alttan; aldrtan karap koy- : gz ucuile (ivekrlkla) bakmak; abdan itikygzt aldrtan karap koygonun folk: senin iven insann btn iini yakyor; 3. mec. gizlice, mahremane.

aldruu, is. aldr- dan.

aldoo, aldatma, aldatm.

aldoo = aldag.

aldoou = aldag.

aldoouluk, aldatma faaliyeti, aldat.

alduu, 1. kevvetli muktedir, kudretli; 2. zengin, hali vakti yerinde olan; alduu kii: zengin adam.

alek I, bir eit pamuklu, yolu kuma.

alek II a. tal, urama, strap, balan ylap meni alek kld: ocuun alaypbeni fazla rahatsz etti; meni alek klba: beni zmesene,arkim z can menen alek: herkes kendi hayatn korumakla meguldr,aln bilbegen alek ats. halini bilmeyen (hesabn bilmeyen) adamzahmet eker; alekdelek: acelelikle tella.

alek III = alik.

aleki, aleki saat: abucak, dakkasnda; aleki saatta barp keldi: abucak gidip geldi.

alekimasalam, bk. salam.

alekten- , uramak, fazla megul olmak, sknt ekmek.

alengir, 1. tahribat, ykma, alengir sal- : yama etmek; coloy bahadirin klcnn addr; mtki kl; alengirdi asnd alengir klcn kuand.

aleem, yar ya, yar nemli; aleem otun: yar ya odun; aleem tezek: yar ya tezek.

aley I, r. hyaban, alee.

aley II= apiy.

aleyet, aleyeti ok: yakksz, klstr.

aleyetsiz = aleyeti ok (bk. salam)

aleyisalam, a. den. allah selamet versin (her hangi bir peygamberin ad anld zaman ilve edilen tabirdir)

aleykim a.mslmanca selmlamann bir ksm(bk.salam)

alga, bk. ald.

algak, birinci, bataki, algak natyalar: ilk neticeler.

algala- , ileri hareket etmek.

algans- , k alm sanmak, alm imi gibi gzkmek.

alg I, bk. bergi.

alg II, ndeki, bataki; alg sz: nsz, mukaddime.

alg III,bir yaban, basleli bitkinin addr, algn t- : algdan niasta( yenir ksmn) kaynatmak.

alg, alc; til alg: sz dinleyen; canalg 1) mit. azrail; 2) mec. gaddar.

algla- , kapmak, dvmek, vurumak.

alglk, almya deer, abandn alglg kalgan emes: apann tutar yeri kalmam, bsbtn rselenmi.

alglktuu = alglk.

algr, iyi kapan, yakalyan; algr ku: iyi yaklayan(avlayan) ku, algr taygan: iyi avc kpek (av kpei)

algs = algsz.

algsz, szg algsz: konumak ve danmak iin arlmyalikad olmyan kimse, bir colu kalpn bilinse, szg algsz bolorsun ats. : bir kere yalan sylersen artk musahabeye itirak edemezsin.

alg = alk

algoo, u aadaki yollarla karlkl yardmda bulunmak; 1) toprak srmek iin birbirine hayvan vermek; 2) birbirine kendisininemeiyle yardmda bulunmak.

algoolo- , (ziraat ilerinde) birbirine yardm etmek.

algoolouu, is. algoolo- tan.

alk, (Rad) ykseklik, tepe.

alm, 1. hara,mkellefiyet; alm al- : tar. haraca almak; alm sal- : haraca kesmek; 2. tokuz korkol oynarken kazanma (bk.korkol); 3. rvet;alm- berim st bar uy: ortaca st veren inek; 4. mat. suret (kesrin sureti) ; pay.

alma, alma (koumann kart) buga alma- koumalar cokpu? buna deimeler, katmalar yok mu?

almsak = alasa II; bir kiide ala turgan almsagm bar: bir adamda alacam var.

almsn- , tatmin edilmek; it ayagn calamayna almsnbayt ats. : kpek kabn tamamiyle yalayp bitirmeden tatmin edilmi olmaz.

almsnarlk, tatmin ederlik (kendisiyle tatmin edilebilecek olan ey).

almsndr- , tatmin etmek.

almsndrarlk, tatmin ederlik (tatmin edebilirlik) ; klgan iteri almsndrarlk emes: yapt iler tatmin ederlik deildir.

almsndruu, tatmin etme.

almsnuu, tatmin edilmi olma.

aln- , 1. alnm, tesellm edilmi olmak;daarat aln- : folk. aptes almak (din ayin) ; 2. satnalnmak; 3. hoa gitmek, itimat, sempati kazanmak; bat ele kiige alnp ketet: abucak itimat, sempati kazanyor; koy kozusuna alnd: koyun (bir defa brakt) kuzusunu yeniden kabul etti.

alp = alip.

alpkat, bk. ka.

alpsatar, bk. sat.

als, kuzak, uzaklk; alska ketti: uzaa gitti; alstan keldim: uzaktan geldim; kn als: gn ar; kn als gel- : gn ar gelmek; banan als attm: onun ba zerinden ate ettim (attm).

alsn, ayr biildikten sonra yeniden biten ot.

alsnda- , bitmek (ayr biildikten sonra yeniden kan ot hakknda) ;p alsndad: ayrda ot yeniden bitti.

alsk, uzak, uzaktaki.

alsta- , uzaklama; yadrgamak; kn alstap: gn ar (her gn deil) ; kn alstap gazetakelip turat: gazeteler gn ar geliyor.

alstat- , uzaklatrmak, uzaa atmak.

alstatuu, is. alstat- tan; uzaklatrma.

alstk, uzaklk; mindegen kilometre alstkta turat: binlerce kilometre uzakta bulunuyor.

al I, yana karlan kanal, byk ark.

al II, al, tesellm;al- beri: alveri, karlkl mbadele.

al- III, birbirinden almak; hep beraber almak, ot al- : birbirnden ate almak; mec. dost yaamak; ot alpasboldu (kadnlar hakknda) : aralarnda btn mnasebetleri kestiler, kavgaldrlar; es al- : hep beraber dinlenmek; n al- : (hayvanlar hakknda) birbirinin boynuna balarn koymak; kz al es. : karlklca evlenmek (biri tekisinden, tekisi berikisinden kz almak) ; karlklca kz alabilmek derecesindeki akrabalk (kabileler, oymaklar mbessilleri arasnda) ; ilekey al bk. ilekey; 1. kapmak; 3. dvmek (aygrlar hakknda).

alman, alman- berimen 1) aralarnda ticar mnasebetlerde bulunanlar, alveri edenler; 2) birbirine yardm edenler; 3)ahbaplar.

altr- , 1. birbirine tutturmak; aygr altr- : aygrlar birbirine kkrtmak; 2. kartrmak, yuurmak, birbirine kartrmak, katmak; deitirmek, birini alp tekini koymak, eitlendirmek; et altr- : (halanm ufak doranm) eti evirerek kartrmak; cegenindikp krbym altrganda az bolbosom ats. : ba kymetli deil, sonu vlm olsun (harfiyen: et doradn zamanok yiyorsun demiyorum, yalnz kartrdn zaman ve sunduun zaman az kmasn.)

altruu, is. altr- dan.

aluu, is. al- III ten; kz aluu es. karbet ve din bakmndan) olan mnasebetlerde karlklca kz almya msait olan durum; bikir aluu: fikir taatisi.

ali, a. henz, daha, imdicik; ali kelgen cok: henz gelmedi; ali keldim: imdicik geldim; alige yahut aligee;imdiye kadar, henz; alige cok: henz yok; alige deyre yahut ali kng: bu zamana kadar; ali da balso: hl, o takdirde bile.

alibet, kudret, enerji (gayret).

alibett, kudretli, gayretli; alibett cigit: gayretli, muharip delikanl.

alige, bk. ali.

alik, a. (mslmanlarda) selmn cevabdr; alik al- yahut salamga alik al- : selma kar cevap vermek.

aliment, r. (karya ve ocuklara verilen) nafaka.

alip a. elif, alfa (arap alfabesinin birinci harfidir ve dikey kk denek eklindedir; alipti tayak dep bilbegen: karacahil (harfiyen: elifin denek eklinde olduunu bile bilmeyen).

alipbee, a. 1. alfabe; alipbee ireti: alfabe sras; 2. alfabe kitab.

alipbeel, alfabeye mensup; alipbeel kinege: alfabe kitap.

alk, a. tabiat, seciye;alk buzuk yahut alk ketken: vicdansz, hayasz.

alka I, caka ve alka szlerini tekidir; alka- cakadan al- : mec. grtlaa sarlmak.

alka II a. dn. 1. dervilerin din yin yaparken topalanarak pturmalarndan varla gelen daire; 2. dervilerin din yini.

alka- III, takdis etmek, hayr dua etmek.

alkak, 1. ocuk beiinin her iki yanndaki kavisler; 2. enber; 3. co. mntaka; meln alkak: mutedil mntaka.

alkamdu, a. dn. hamd (allaha kretmek).

alk, alk sznn tekidir; alk- alk.

alklda- , iddetle, gayretle ileri atlmak, nban sallyarak ileri doru saldrmak.

alklda- , m. alklda- dan.

alkldat- , ileri atlan durdurmak; alkldatp ur- : kurtulmyaalan bir eliyle tutarak, teki eliyle dvmek.

alkldoo, is. alklda- dan.

alkm, a. 1. grtlak (hulkum : M.) , boaz; cegeni alkmnansglsn! (balca rvet almalar hakknda) : yedii boazna tkansn! ; a ise, alkmnan krnt (dilber hakknda): yerken yemek grtlandan grnyor (teni o kadar nazik) ; 2. da etei.

alkn- , nefes tutulmak, atelenmek, kzmak ileri atlmak, saldrmak, gayretle hcum etmek, taknlk etmek, ileir hareket etmek iin zenmek; at alknd: at ileriye atld; nar tn rg tartsa- alknar ats. eer deveyi yokua doru ekersen, o, btn kuvvetiyle ilerler.

alknt- , et. alknda- dan; altnd alkntpa: atn atelendirme, ona gemi azya almya msaade etme.

alknuu, is. alkn- dan.

alk, 1. hayrdua; 2. selmlama, hamd sena, kran; alk al- : teekkre, hamd senaya mazhar olmak; alk kat: taktirname, erefhatt; kzuu alk : iddetli alklama.

alkta- , taktis etmek.

alkagol, r. alkol.

alla, (yalnz eski mekteplerde okuyanlarn lisannda) = alda I.

alma, elma;alma cga : elma aac, alma ba (destanda) : tfek ismi.

alma,

alma, yahut alma- telme: asl duran yahut her tarafa kk bir halde;alma rg atandar: sarkk hrgl develer.

almak, almak salmak bk. salmak I.

almaluu, elmas, elma aac bol olan;almaluu cer: elmas, elma aac mebzul olan yer.

alman I = algr;alman brgt kzdngn: avc kartal gzl.

alman II, vergi, hara.

almanax, r. almanak.

almas, f. elmas; almas kl: l elikten yaplan kl.

alma I, nbet, mnavebe.

alma- II, nbetlemek, deimek, baka bir ekle girmek.

almal- , deitirilmi olmak, birinin yerine bakas koyulabilmek.

almaluu, is. almal- dan.

alman- , deimek, baka ekle girmek.

almatr- , deitirmek, baka ekle sokmak; gizlice deitirmek; birinin yerine bakasn koymak.

almatruu, is. alma- II, den; partiya dokumentterin almatruu: parti vesikalarn deitirme; almatruuga mmkn bolbogon: deitirilmez.

almauu, trampa, mbadele.

almurut, f. armut.

aloo, f. alev.

aloolon- , 1. alevlenmek, alevlenerek yanmak; beti aloolonup kzarp kt: yz yand; 2. buram buram fkrmak (diyelim, iddetli alev hakknda).

aloolont- , et. aloolon- dan; aloolontup attarn folk. : atlarn kzdrarak.

alp I, ar uzun ve iri boylu mefhm insan cinsi (geant); bahadr, kahraman; ilgerkinin alp kp, alpnan kalp kp ats. : eski zamanlarda alplar ok olmu, ancak kalplar (sahteleri) daha fazla olmu; alp kara ku bk. ku I.

alp II, alp dedire sugundu folk. : hrsla yuttu.

alpar = alp bar (bk. al IV)

alpete- , birisiyle fazla megul olma, bir ocukla urar gibi uramak.

alpeyle- , yaranmak iin uramak; an alpeyleyt: onun nnde yaltaklanyor.

alpeyle- , m. alpeyle- den; an urmattaat, alpeyleet: onu sayyorlar, onun karsnda yaltaklanyorlar.

alpldat- = apldat.

alpuru- = alpal; bala menen alpurutum: ocukla uratm.

alsra- , takatten dmek.

alsrat- , takatten drmek

alsratuu, is. alsrat- tan.

alsroo, is. alsra- dan.

alsz, halsiz, gevek, kuvvetsiz.

alszdan, halsizlenmek, kuvvetten dmek.

alszdk, zaiflik, kudretsizlik, kuvvetsizlik.

altadar = alt atar (bk. alt)

altay, bir nevi tilki.

altayla- , altay! diye haykrmak (cidale davet haykrmas)

altek, altek- teltek- bas- : gevek, korka korka basmak.

alt, alt atar: alt atml.

altgana, sar akasya (al).

altlk, (oyun kadnda) altlk.

altm, altm.

altmn, altnc.

altn, altn, altndan olan.

altn, altnc.

altnda- , altnlamak, altn srmek, altnla ilemek.

altndat- , et. altnda- dan.

altndattr- , et. altndat-tan.

altnduu, altnla sslenmi, ilenmi, altn srlm.

altoo, alt, alt tane.

altnd, bk. tn I.

aluu, 1. alma, kabul etme, tesellm; 2. satnalma, mat. tarh (karma).

aluuu, 1. tesellm edici; 2. satn alc (mteri).

aluuuluk, satp aluuuluk bk. k.

alximiya, r. ilmi simya (alchimie).

amal, a. 1. amel faaliyet, hareket; esep amal mat. amel hesap; trt amal: mat. : drt amel (ameli erba) ; teskeri amal mat. : maks amel; 2. vaziyetten kmak aresi, hiyle, kolayn bulu; amal kp: kurnaz, hiylekr, evik, areler bulan, kar yolunu bulan; amal cok: are yok, kar yol yok, imknsz; amalm caman tgnd: ben gayet mkl, iinden iinden klmaz vaziyetteyim;amaln tababz: aresini buluruz; emi amalm ne bolot: ben imdi ne yaparm? , bu vaziyetten nasl kmal, imdi bana kar yol nerede? ; amal barb? : yaplacak bir ey yok, bu vaziyette ne yaplabilir?

amalda- , bir kolayn bulmak, hiyleye bavurmak, iin iinden syrlmak; vaziyetten bir kar yol bulmak; amaldap al- : herhangi bir nesneyi almak iin hiyleye bavurmak; amaldap karmad: ustalkla yakald.

amalduu, evik, iin iinden syrlmasn bilen, kar yolunu bulan.

amalke, a- f. = amalky.

amalky, a- f. hiylebaz, kurnaz, el abukluiyle i gren.

amalsz, 1. mkl vaziyete konumu olan; 2. zaruret ilcasiyle (bu mn ile daha fazla amalszdan ekli kullanlr)

amalszdk, iinden klmaz durum, mkl durum.

aman, a. mesut, tam eksiksiz; aman alp kal- : mtezarrr olmadan kalmak; aman bol! : sa ol! amansn b? : 1) sa msn? ; zararsz msn? ; 2) merhaba! ; aman aldnb? : herhangi bir eyi btn ve zararsz olarak aldn m?

amanat, a. 1. muhafaza edilmek zere verilen ey; rehin; amanat kassas: tasarruf sand; 2) (bilhassa folklorda) sk sk can n sfat olarak kullanlmaktadr: amanat canga lm ak ats. : emanet cana lm muhakkatr.

amanlk, saadet, btnlk.

amanda- , karlklca salk, esenlik sormak, selmlamak.

amandatr- , et. amanda-tan.

amandatruu, is. amandatr-dan.

amandauu, is. amanda- tan.

amandk, 1. = amanlk; 2. selmlama; amandk aytsa, gr cok folk : merhaba dedi, cevap yok.

amaz= namaz.

ambal, in. amaban (in Trkistannda kaza miri).

ambulatoriya, r. revir.

amr, a. emir, buyruk; amr tut- : emri yerine getirmek, emire, talebe boyun emek.

amrken, r. 1. amerikal, amerikaya mensup; 2. amerika tohumundan yetien pamuk; 3. cill deri; amrken tk: cilal izme.

amz = nams.

amzdan = namstan.

amzky = namsky.

amzkylk = namskylk.

amirken = amrken.

amma = amme.

amme, f. hepsi, hep, heme.

amortizatsiya, r. bir borcun itfa edilmesi, amortissement.

an. bk. al II.

ana, 1. ebe, kabile; ana kir- : ebelik mesleine girmek; ebelik etmek; aki z tuuy albay atp, kovgo ana kiriptir ats. : kei kendisi douramamken, koyuna ebelik etmiye gitmi. 2.= enei.

analiz, r. tahlil, analyse.

anan, ondan sonra, sonra, tekinden sonra; anan emine klu kerek? : sonra ne yapmak lzm? ; anan? : yle deil mi? , yle deilse, bakaca nasl olur?

anar, f. nar (bitki ve meyva.)

anarxist, r. anarist.

anarxiya, r. anari.

anarxisizm, r. anarizim.

anc, eki anc: iki ihtimalli, pheli; knlm eki anc bolup turat: mterreddidim; el eki anc bolup uru boldu: halk ikiye ayrld dv vukua geldi.

ancr, f. incir.

ana, o kadar, ite bu kadar, olduka ok; ana emes : pek okadar (ok, byk, iyi ve s.) deil; anamna: biraz; ana bolboy = anga bolboy (bk. anga).

analk, o kadar, o derece; analk emes: pek o kadar deil; analk biyik emes: pek o kadar yksek deil; iteri analk cak emes: ileri o kadar iyi deil.

aneyin, yle byle; dpedz; aneyin keldim: byle geldim (muayyen bir maksadm yoktur).

anda, orada; o zaman; anda- mnda: urada burada; anda- sanda: arada srada, nzaman zaman, ndiren: anda- sanda kele koyot: arasra geliyor.

andaala- , muhteklif cihetlere dalmak, darma dank olmak; andaalap aap ketti (atllar) : dalp gittiler; andaalap kar tp turat: kar sepeliyor.

andag, oradaki.

andak = andag.

andan, 1. ondan, undan, oradan; 2.ondan dolay, sonra, ondan sonra.

anday, o gibi, bu gibi, byle, yle; anday bolso: yle ise, o halde; anday (yahut alay) bolsun! haydi yle olsun! (iyilik dileyene cevap) ; andaymnday degie folk. : kala gz aras, abucak.

andayeki, ite eer.., ite bakalm; menin szm knbyt, andayeki atas kelsini; knbnn kryn: benim szm dinlemiyor, bakalm babas gelsin de onun szn dinlemediini grelim.

andelek, f. abuk yetien bir eit kavun (Orta asyada yayan Ruslarn dilinde) ; engelek, angeleyka, handaliak, xandaliaka.

andktan, onun iin, o sebepten, unun tesiriyle.

andzda- , (at stnde) alabildiine komak; andzdap aap crt: dolu dizgin gidiyor.

andzdat- , et. andzda- dan.

anet- , (an et; telffuzda t incedir) : yle hareket etmek, yle yapmak; anetip (antip) ; yle, o suretle; anetkende (antkende) : eer yle hareket edilirse, o taktirde; anetsen (antsen) : eer yle hareket edersen; anetkeni (antkeni) : bu ise onun iin; antpese = aytpasa.

anetil- , mut. anet- ten; anetilgen tagtrga: o taktirde.

aneti- , (sylenite : anti) m. anet- ten; nege antiet? : onlar nereden yle hareket ediyorlar? neden yle yapyorlar?

an I ,ukur, sel yeri, selin at yol.

an II, yabani hayvan, ikr; anuulap ktm: avlanmaya ktm.

an III, fikir, uur;sayas an: siyas uur, siyas geliim.

an IV, tan II nn teki, an- tan.

an, avc.

anlk, avclk.

anda- , anlama, knhne varmak.

andat- , et. anda- dan.

and- ,beklemek, tarassut etmek.

and- , m. and- dan.

andoo, is. anda- dan; aytkan szd andoo kerek: sylenen sz anlamak gerek.

andooston, anszn, beklenmeksizin, birdenbire.

andoosunan = andooston.

anduu I, ikr bol olan.

anduu II, uurlu, kavrayl, sz anlar.

anduu III, izinden yrmek, gzetlemek, takibetmek.

anduu IV, ukurluk.

anduuu, izin zerinde yryen, gzetliyen, bekliyen, pusuda duran, takibeden, daima kovalyan.

angek, kazlm ukur, selin kazd yol, suyun etii ky.

angeme, 1. musahabe, hikye, yeni haberler; kalada emine angee bar? : ehirde ne gibi haberler var? , ehirde ne giib lkrdlar var? ; 2. gemi zamanlar (olup bitenler) hakknda anlatma; azrk kepti tatap, angemeni batap folk. : bugnkler hakknda lkrdy brakarak, gemiler hakknda konumya baladlar.

angemei, angemeil, neeli, elenceli hikyeler anlatmay seven.

angemele- , hikye sylemek, anlatmak.

angemele- , teden beriden konumak, lf atmak.

angemeletir- , et. angemele- ten.

angemele, sohbet etme (bir vetire olmak zere).

angemel, angemel kii: istifadeli, neeli sohbetta.

angezer = engezer.

anga, ona kadar, o srada, o esnada; bolbodu yahut anga bolboy: bu da olmad, dada on akadar, daha bu vukua gelmemiken... men kngnmd aytp bereyin dedi gu-gu degen dab kt: grdklerini anlatmak istiyordu, derken nlayan bir ses iitildi.

angr, : angr- tungur: eri br.

angra- , 1. anrmak (eek hakknda) ; nho sesler karmak; 2. hayvan, azn geni amak, ak kalmak; 3. gayri meskn olmak.

anlda- , 1. ulumak, barp armak; anldap ylad: azn geni aarak, yksek sesle alad; anldap rda- : yksek sesle ve nho bir surette ark sylemek; anldap eikten amal kirdi: kapdan rzgr iddetle girdi: 2. ak konuan, ii d bir5 olan.

anldaak, geveze, boboaz.

anldat- , et. anlda- dan; anldatpay nn bas: sus! yrtnma!

anr I, Rusasatayka : Beyazdeniz ve Kamcatka rdei, anas tadorna.

anr- II , tereddt ve kararszlk iinde kalmak, aalamak, app kalmak; anrp karap kald: hazin ve akn bir halde bakyor; anra aap ketti: (atl) cin arpm adam gibi drt nala koturup gitti (maksat ve istikamet gzetmeksizin).

anrakay, byk bir yark manzaras arzeden, byk bo saha (diyelim gayet geni da geidi)

anranda- , 1. kendisinin hareketlerinde, burun delikleri geni olan kimseye benzemek, benzetilmek; 2. kudurmuasna, sverek atlmak.

anray- , ardna kadar almak, ak kalmak; eik anrayp alp turat: kap ardna kadar ak duryor; 2. azn aarak baknp durmak, aptalca ve aknca bir ehre arzetmek; anrayp tan kald: amaktan az ak kald.

anrayt- , et. anray- dan; ooz anrayt- : azn geni amak.

anrt I, tahkik olunmam ayialar, lkrdlar, deikodular.

anrt- II, et. anr II den.

anz I, tarla, srlmekte olan toprak; ksr anz: srlmemi tarla, kra.

anz II, gnl okayc ayialar; anz kl- : meraklanmak, meraktan atlatmak; atka minip celgemin, anz klp kelgemin folk. : ata binerek, yeleidirerk gittim, meraktan atlayarak buraya geldim.

angi, 1. (gr olmyan) sk sk yksek sesle kineyen (aygr) ; 2. mec. (hafifmerep olan kadn hakknda).

angil = ankildek.

anka = suusa.

ankay- I, birteviye, batanbaa.

ankay- II, geni almak, ak kalmak.

ankayt- , et. ankay II den.

ank- , kmak, yaylmak (koku hakknda).

anklda- , inlemek (kpek hakknda) ; ankldabay tim otur: rahat otur, inleme; it ankldap rt: kpek inleyerek havlyor.

ankldoo, is. anklda- dan.

ankt- , karmak, yaymak (koku hakknda).

anky- , insanlardan bo kalmak, tenhalamak.

ankildek, bir ocuk oyununun addr.

ankite- , hrslanmak, sinirli sinirli konumak.

ankoo, safdil, saf, aptalca, basit, safdern; ak koydon ankoo, boz koydon momun ats. : sudan daha yava, ottan daha alak (harfiyen: beyaz koyundan daha saf, boz koyundan daha yava, skin)

ankoolon- , yalandan saf gibi grnmek.

ankooluk, aptalmslk.

ankoosu- , yalandan saf grnmek, anlamazlktan gelmek.

ankoosun- , (mana itibariyle) = ankoosu.

anku, (da sannn) ac ac barmas.

ankuta- , 1. ac ac barmak (da san hakknda) ; 2. mec. : bou bouna gevezelik etmek.

anrakay = anrakay.

anray = anray.

ansa- , 1. susaman, susamaktan bitap dmek; 2. mec. can atmak (iddetle arzu etmek).

ansz, uursuz, inkiaf etmemi, cahil.

anszdk, geliim eksiklii (akl cihetinden) ; uursuzluk; cehalet.

anay- , 1. (ihtiyarlktan) disiz kalmak; tii tp anayp kempir bolup kalptr: dileri dklerek, bir disiz kocakarya dnmtr. 2. (aralktan) kemik kesilmek.

antar- , 1. tersine evirmek, 2. birisinin zerini veya evini aratrmak

antara, tersine, iini dna getirerk; tonun antara kiygender yahut tonun antarasnan kiygender: 1) krk tersine evirenler; 2) mec. : itima menelerini saklyanlar, tufeyller.

antarl- , tersine evrilmi olmak.

antaruu, tersine evirme

an, bk. al II.

ank, aikr, phesiz, hakik, mevsuk; ank kabar: mevsuk haber; ank boldu: tevazzuh etti, aydnland, muhakkak surette bilindi; ank m: hakik aza.

ank, onun, ona ait olan.

ankta- , noktas noktasna aydnlatmak, tesbitetmek; anktap ayt- : tam ve muayyen olarak sylemek; bararnd ankta: gidecek misin, gitmeyecek misin, doru olarak syle.

anktal- , muhakka olarak bilinmek, sabit olmak, tavazzuh etmek.

anktat- , et. ankta- dan.

anktoo, tam olarak aydnlatma, tesbitetme, tereddde mahal brakmama.

ann, bk. al II .

any = aniy

aniy, 1. niin? ; 2. oc. istemiyorum, istemez.

anket = anketa.

anketa, r. anket; anketa kagaz: anket yapra; anketa toltur- : anket yaprapn doldurmak; ankete tolturt- : anket kadn doldurmak.

anneksiya, r. ilhak, annexion.

ansayn, bk. sayn I.

ansz, bk. al II.

ant I, es. yemin, ant; ant i- : yemin etmek, ant imek, tahlif ettirilmek; ant iir- : tahlif etmek, yemin ettirmek; antka cet- : andn tutmak; ant ert: yemin; ant ierek sz verme; ant urgan yahut anturgan: melun.

ant- II bk. anet.

antogonizm, r. tezat, antgonisme.

antala- , 1. bakalarnn omuzlar zerinden bakarak, arkadan sktrmak, kalabaln zerinden bakarak ileriye sokulmak; 2. mec. : iddetle arzu etmek.

antalanda = antanda.

antanda- , tel etmek, apmak.

antenna, r. anten.

antisemit, r. yahudi aleyhdar.

antisemitizm, r. yahudi aleyhdarl.

anti- bk. aneti.

antkeni, bk. anet.

antkor, k- f. 1. ant bozan, yalanc, iftirac; 2. yalan (sahte) , mnafk; antkor sz: sv (svme) , bhtan; antkor klk : yalanc (cal) gl.

antkorsu- , bilmezlikten gelmek, yalandan hayret izhar eylemek.

antkorsun- , (mn itibariyle) = antkorsu- ; antkorsunup kld: yalandan gld.

antkoru, yalandan; antkoru kld: yalandan glmiye balad.

antpese = aytpasa.

antta- , antlamak; anttap dos bol- : antlaarak dost olmak.

anttatr- , et. antta- tan.

anttauu, is. antta- tan.

anttuu, antl, yeminli; unutpas anttuu coldoum folk: unutulmaz sadk arkadam.

anturgan, bk. ant. I.

ap I, a ile balyan kelimelerin nne takviye etmek iin konulur; ap- ak : btn ak, tamamiyle vazh; baka rnekler iin appak, apakay szlerine bk.

ap II, 1. hav! (kpek hakknda; 2. vay, seni! (korkutma enterjeksiyonu).

apa, byk hemire, anne; ayl- apa: avul (obalar yna) ; avul ahalisi; ayl- apa bolunar: aranzda dosta, bar iinde yaayn! ; aylapanarda: siizn avluda; ayl- apabz menen: avuldalarmzla birlikte.

apak = appak.

apakay, 1. beyaz, apak: ap- apakay: bembeyaz; 2. oc. : gzel, iyi.

apala- , apa diye armak (yaa byk kadn) ; anne diye seslenmek.

apaloo, is. apala- dan.

apan, apan- tapan : kaba saba; aran- tapan; caman apan, iyri komuz, olpon cldz (bilmece) : kaba saba, kt, palto, eri komuz (kopuz), zhre yldz (t deve)

apapta- , es. (sahte tabipler usuliyle) boazdaki ii tedavi etmek(ocan aya yanndaki kl alnr ve tazarru szleri okunarak, boaza koyulur)

apar, bk. al IV, 1.

aparat = apparat.

apartunizm = opportunizm

apas = apaz.

apat, a. afet; tabiatn getirdii felket; apat aydagr! : sr hayvanlar iin ilen sz.

apaz, a. nefes; caman apaz ayt- : muvaffakiyetsizlik tahmin etmek, fena i hakknda kehanette bulunmak, muvaffakiyetsizlii nceden haber vermek; mec. : karga tmek.

apaztsiya = oppozitsiya.

apil, kmr maas.

apende, rum. saf, aptalms.

apendi = apende.

ap, a. ltuf, merhamet, afiv.

apkele- , 1. (byk hemireye) ablack demek; 2. okanmak ister gibi hareketlerde bulunmak (insanlar hakknda).

apl, apl- tapl: acelelikle, tella.

aplda- , acele etmek, tel etmek,

apldat- , acele ve hrsla yemek, apldatp aad: acele tkanarak yedi.

apn, apn- upun klp ketti: (sahte tabip) yle byle tedavi etti.

apranda- , vnmek, farfaralk etmek.

aprk, mbala, farfaralk.

aprt- , mbala etmek, yalan sylemek; aprtp aytt yahut aprtp syld: mbala etti, olmadk eyler syledi.

apt, teessf, pimanlk; aptta kalba: sakn piman oolmyasn; aptka ket- : beyhude yere mahvolmak, hebaya gitmek.

apirativt = operativd.

apiril, kon = aprel.

apie, kon. = afia.

apiy, vay, vah vah, ne oluyoruz!

apiyim, afyon.

apiyimi, afyon tiryakisi.

apkaar- , armak, app kalmak; apkaarp sz aytalbay kald: ard ve tek bir kelime sylyemedi.

apkt, ayakkabnn huaac kabuundan yaplan ke ksm.

apki, f. su tarken omuzlara konan eri srk.

appak, (ap+ak) bsbtn ak, bembeyaz.

apparat, r. cihaz, appareil.

aprel, r. Nisan.

aps = apsi.

apsala, a. ruh hlet; apsalas bas- : cesareti krld; surat ast; apsala sz: bo sz, lf gzag; apsala sznd koy: bo szlerini brak; apsalaga appa: her sama sapan szlere inanma.

apsanda- , hareketlerinde, sakal, by uzam olan ve kendisine genlerin yapt iler yakmyan yal adama benzemek; apsandap maa emine bar? : ben ihtiyara ne gezer? ; hayr bana artk bu yata yakk almaz.

apsay- , 1. sakal by uzam adamn suratna malik olmak; 2. ty ve kl ile kaplanm olmak.

apsy- , fazla tyl, kll olmak.

apsi, a. nefs, heves; apsisi caman yahut apsisi buzuk: hars; apsindi ty: nefsini tut, hrstan vazge.

apta, f. hafta; apta kn toy berip folk. : bir hafta sren ziyafet ekerek.

aptabuz, kon. = avtovuz.

aptama, f. ykanmya mahsus lien, ibrik ve s. iine alan masa, lvabo.

aptamabil, kon. = avtomobil.

aptap, f. gne, afitap; gnein ualar; gnein lkl; aptapka cat- : gnete yatmak; kn aptab tiyerde folk. : gne stmya baladnda.

aptaryat, kon. = avtoritet.

apteek, f. dn. kurann yedide bir ksm; heftyek (eski mekteplerde okuma retmek iin bir ders kitab olarak kullanlan kitaptr).

aptek, kon. = apteka.

apteka, r. eczane.

aptguu, is. aptk- tan.

aptk- , (heyecandan, iddetli nefes darlndan) sz kesilmek; aptgp ayta albadm: (korkudan) tek bir kelime syliyemedim.

aptktr- , artmak; tek bir kelime syliyemez derecede korkutmak.

aptoroy, hep; hepsi; kffesi; batanbaa.

ar I, f. her; ar bir: her biri, herkes; ar kim: her kim; ar cerde: her yerde; ar daym yahut ar kezde: daima; her zaman; her vakit; ar oyluu (adam) : sabit bi fikre malik olmyan; ar trd: her trl, mtenevvi; ar kl- = arkl; ar kim i oorusun z bilet ats. : herkes iinde nesi acdn kendisi biliyor; ar kanday: her trl, muhtelif.

ar II, = nar.

ar III, a. vicdan; hay, r; ar ok: arsz, vicdansz; haysz, utanmaz; ar kr- : haysiyet kran saymak; ar keldi: utand; arna keltirdi: utandrd.

ar IV = ar I.

ar V, kaydag ar kokondon kurulgan: her ormandan birer am; dermaatma.

ara, 1. ara, fasla; iki nokta arasndaki mesafe; z ara: aramzda; z ara cardam: karlkl yardm; z ara uru: dahil harp, vatandalar sava; araga cr- yahut araga t- : hakemlik roln kabul etmek, bartrc sfatiyle ortaya kmak; arabzda (sk ve samim bir muhit bahis mevzuu olduunda) ; artel mlr arasnda: zanaat birlikleri zlar arasnda; tez arada yahut tez (cakn) arann iinde : yakn zamanda; aradan 45mnt tkndn kiyin: aradan takriben 45 dakka geince; arabk = arabk; ara- olo bk. olo I ; i ara bk.i I 1. 2. mnasebetler, ilgiler; arabz ak: aramz iyidir; aramzda tatszlk yoktur; 3. zamanndan evvel domu; ara kuzu: zamanndan nce doan kuzu; ara tuu- : zamanndan evvel dourmak yahut domak; ara tuup koyuptur: vaktinden evvel douruvermi: ara zat: arada (ne teye ne de beriye) ne biizmki, ne sizinki; ara zat kal- : belirsiz bir durumda kalmak; mtereddit, akn bir halde kalmak; 4. nian, hedef; atp crs, ak kelte araga cetpey tpgn folk. : tfekten att zaman niana muhakkak dedirirdi.

araa, f. testere.

araa, testereci.

araala- , testere ile bimek.

araalat- , et. araala- dan.

araan I, oozun araanday aptr: azn geni am; araan algan: doymaz, agzl; an ele araan alptr: ar agzllk ediyor; bakasnn mlkne pek fazla gz koyuyor; araan talaa: l.

araan II, tar. mfreze (ordu araana blnyordu: on aran : sa; sol araan: sol ve orto araan: sol ve orta mfrezeler) ; araan crp turat: ileri iyi gidiyor.

araanda- , iddet kasbetmek; suuk ansayn araandad: souk gittike iddet kesbetti.

araandat- , iddetlendirmek.

araandatuu, iddetlendirme; bytme.

araba, araba; ot araba: lokomotif.

araba = arabake.

arabake, k- f. arabake araba eken (yk arabacs).

arabala- , (yalnz folklorda geen zaman gerondifi eklinde) : arabalap tayt: arabayla tayor; araba araba.

arabalat- , et. arabala- dan; arabalatp tattm: arabayla tattm.

arabk, bir eyden mahrum olan, aradmda bulunmyan kimse; ne bizimki ne siiznki.

araa, (dvenleri yahut kavga edenleri ayrma) ; araa, araa: ayr, ayr!

araac, (kavga edenleri veya dvenleri) ayran kimse; araaga alt tayak: aracya alt sopa.

araala- , (kavga edenleri veya dvenleri ayrmak) ; arasna dt deyt folk. : bartrc sfatiyle ortaya kt ve (onlar) ayrd.

aralat- et. arala-dan.

araaloo, (kavga edenleri veya dvenleri) ayrma.

ara, iki kabiyle, avul veya ahali zmresi arasnda araclk eden (onun uhdesine barma iin bir zemin bulmak dyordu)

arak, votka, rak; arak kaynat- yahut arak tart- : rak yapmak; arak kanatuuu: rakc, evinde rak yapan.

arake, k- f. ayya.

araketik, ayyalk.

araket, a., hareket; alma; teebbs; urama; araket klsan- berek ats. alrsan bereket bulursun; ktn areketin klp atam: k iin ihtiyat (lzm olan her eyi) hazrlyorum; araketke t- : ie balamak; faaliyete gemek; sogu areketi: asker harekt.

arekette- , harekete getirmek; faaliyete gemek; kolu- butum menen arakettep: ellerim ve ayaklarm ile harekete getirerk.

areketten- , hareket etmek; teebbs etmek; almak; abalamak; emine ele arekettenip atasn? : neyle urayorsun?

areketten, is. areketten- den.

arekette, karlklca hareket eden; hep beraber i gren.

arakettetik, karlklca hareket.

arekett, mteharrik; faal.

arakke, arake.

arakketik = araketik.

arakkor = arakor.

arakor, k- f. ayya.

arakorduk = ayyalk.

aral, ada; eki suunun aral; nehrin iki kolu arasndaki ada; carm aral: yarmada.

arala- , bir eyin arasnda gezmek; tokoy aralap: ormanda dolaarak; tntk aralapturdu: sknet hkm sryordu; sakal murutun ak aralap kalgan: sakal byna kr serpmi.

arala I, kark; kartrmak suretiyle; uyku arala: yar uymu halde; yar uykuda iken; cibek arala: yar ipekli.

arala- II, 1. karmak; mezcedilmek; bul ike men aralapaymn: bu ie ben karmayacam, bu ite benim itirkim yoktur.

aralatr- , et. arala- II den.

aralat- , et. arala- dan; arak menen bozonu aralata aagan folk. : kh votka, kh boza iiyordu.

aralattr- , et. aralat- tan.

aralc, bir dereceye kadar bakasnn yerini tutabilen; bedel; tamakka aralc bolot: (bu) bir dereceye kadar yiyinti yerini tutuyor; carma togoko aralc bolot: vtlm arpa veya buday orbas (bk. carma) bir dereceye kadar ekmein yerini tutuyor.

aralk, el aralk: milletleraras, beylemilel, enternasyonal.

araloo, bir eyin arasnda gezme; aratrma.

aram, a. (adaln kart) pak olmyan; necis; dince memnu olan, haram; aram l- : 1) (hayvanlar hakknda) : gebermek (kesilmi olmak; bu gibi hayvann eti necis saylr ve yenmez) ; 2) sv: tvbe istifarsz gebermek; moldo kp bolso, koy aram lt ats. : yedi dadnn bakt ocuun gz km (harfiyen: hoca ok olunca koyun haram geberir); aram kl- : pisletmek; aram p bk. p; ii aram sinsi; iinde fena fikirler ve maksatlar saklyan; aram oy: fena fikir; caniyane dnceler; aram tamak: almadan yiyip ien, tufeyl; aram peyil : bethah; suikast; desse;aram peyildik: bethahlk; suikastlik; aram peyilden- : suikast tertibetmek; desse kurmak; aram oyluu: fena fikirli; aram ter yahut aram terdik: iktidariyle mtenasip olmyan ve faydasz urama; kendini zorlama; aram sana: bozuk fikirli.

aramda- , pisletmek, telvis etmek.

aramdal- , pislenmek, telvis edilmek.

aramdk, 1. haramlk; necislik; fena fikirlilik; bozuk dnce; saklanan bir fikir; aramdk kld: namussuzca, fena hareket etti.

aramdoo, pisletme, telvis etme.

aram, a- f. = aramzaa.

aramp, = aram p (bk p)

aramsnt- , bir eyi haram saymak, haramsnmak (dince memnu saymak)

aramzaa, aranza, a- f. necis; le.

aranc = anc.

aran, ancak, hemen; mkltla; aran keldim: g hal ile geldim; aran kutuldum: aran ele basp crt: g hal ile geziyor; aran ele n gat: sesi zor kyor; aran can: zayf; bitkin; canl cenaze; aran- arandan yahut arandan zorgo yahut aran degende: dar 8g hal ile).

arapa, arapa; arap diliyle; arap alfabesiyle.

arapalat- arapa okumak veya konumak; bir ii arapvri yapmak.

arapl, arap alfabesi taraftar.

araan, ans. 1. ifal memba, scak kaynak; 2. halanm (et hakknda) ; araan kaynatp ber- : (eti) hala!

araanduu, ifal membalar bulunan.

arat, bir efsanev bcein addr.

araz, a. 1. kavgallk durumu; 2. kavgal olan; biz arazbz: biz kavgalyz.

arazda- , kavga etmek.

aradatr- , kavga ettirmek.

arazdatruu, is. arazdatr- dan.

arazdauu, kavga, husumet.

arazdk, ara alma; kavga.

arba- , by yapmak; sihir yapmak; tazarru, niyaz etmek; clana arbaby otur! : ylan gibi fsldama, hrdama! ; svme; clan torgoydu arbad: ylan tarla kuunu bledi.

arbak- a. ruh, lnn ruhu; dedelerin ervah; arbakka syn folk. : dedelerin ervahna snmak; onlardan istimdat etmek; arbak kongon kii; 1) daima muvaffak olan adam; 2) es. muhterem insan; atababandn arbag konsun! : sana baarlar dilerim (harfiyen: zerine dedlerin ervah konsun!) : arbak urgur! : kahrol!

arbaktant- , meth sen aetmek: gklere karmak.

arbaktuu, her iinde m uvaffak olan; talihli.

arbalanda- , it. arbanda- dan.

arban I, arban- arban : rpermi; apk.

arban II, bk. ar III.

arbanda- , dimdik dikilerek yrmek (diyelim, ark, uzun boylu adam veya gayet yksek tekerlekli araba ve s. hakknda).

arbap, a. efendi; hkim (mir).

arba- , 1. karlklca by yapmak; tehsir etmek (mesel ylan veya herhangi bir diri varlk) ; 2.kavga etmek; karlklca husumet beslemek; boy lmek; arbapay oturgula: kavga etmeden oturun!

arbatr- , et. arba- tan; ceti kara koydu clan menen arbatr- : (halk inan) (ylan sokmasnakar bir il olmak zere) bir ylana yedi tane koyunu kar koymak.

arbay I = arbak.

arbay- II, rpermi kla girmek; crgm adamdn kzne arbayp krnt: rmcek insann gzne rpermi giib grnyor; arbayp- terbeyip : rpererk, aparak.

arbaynk, bir para rpermi, dimdik dikilmi; kolu arbayn tartp sunuldu: parmaklarn aarak, elini uzatt.

arbayt- , rpertmek; kolun arbaytp: elini dimdik dikerek.

arb- , bymek; oalmak; iim arbbay kald: istediim kadar ve istediim gibi yapamadm.

arbn, ok; pek ok , ekseriyet, byk ksm; plnd arbn orundatuu: pln fazlasiyle baarmak.

arb, bytme, oalma.

arbt- , bytmek; kuvvetlendirmek; klt at apkan sayn arbtat: kou at ne kadar uzak koarsa, okadar (yryn) arttrr; mitaamdk klgann menen dele arbtalbaysn: ne kadar dolandrsan da onunla hibir ey elde edemezsin; tn arbtp mol crd folk. : geceleyin ok gezdi; daha bk. r. arzt.

arbtl- , bytlmek; ko aydoo plan arbtlgan: ekim pln bytlm.

arbtuu, is. arbt- tan.

arbitraj, r. hakem usul, arbitrage

arbuu, bytme, arttrma.

arcak (bk. ar I) : teki taraf; arcakta: teki tarafta; te yanda; arcaktan: te taraftan; oradan.

ara, ard aac.

araluu, ardl; araluu cer: ard aac biten yer, ard aac mebzul olan mahal.

ardak, 1. nazl; mark; ardagm: canm, sevgilim (annenin ocuuna syledii okama sz) ; 2. eref; sayg; ardak kagaz: eref hatt; ardak taktas: eref levhas; ardak belgisi ; ordeni: eref almeti nian.

ardakta- , ihtiram etmek; saymak; alkadar olmak; att baksan ardaktap, coogo berbes tar cerde folk. : ata alka ile bakarsan, o seni zor dakkada dmana vermez.

ardaktal- , saylmak, ihtiram edilmek, araktaluu = araktuu.

ardaktoo, hrmet etme, sayma; alka gsterme.

araktuu, muhterem, sayn; deerli; cardnn can ardaktuu, baydn mal ardaktuu ats. : fakirin can kymetli, zengini mal.

ardan- , 1. utanmak; arlanmak; ksmek; hrsalanmak; muber olmak; szg ardanp: szden kserek.

ardan, m. ardan- dan.

ardant- , utandrmak; kepaze etmek.

ardanuu, utangalk; vicdanllk, vicdan azab; arlanma.

ardaym, f- a. her zaman, daima.

ardeme, f- k. her trl ey; her ne; ardeme- birdeme : her trl ey.