2
hapse ve toplama tu- tulan. alamadan görev gal evinin bahçesinde sebzeleri satarak ailesini geçindiren Kowalski 1940' ta Ankara Üniversitesi'nin. sonra da Londra'daki School of Oriental Studies'in profesörlük teklifleri- ni geri 5 1948 tarihin- de kanserinden öldü. Polanya Akademisi ile (Polska Akademia Umiejetnosci) Polanya Cemiye- tl'nin (Polskie Towarzystwo Orientalistyczne) üyesi olan ve bu dahil idari kademelerinde görev yapan Kowalski yurt da Arap Akademisi'nin. Helsinki'deki Fin- Ugor Cemiyeti'nin ve Prag'daki Orientalni üyesiydi. Çok iyi bilgileri ver- derslerle, uygulama ve bir olan Kowalski Arap, Fars ve Türk dilleriyle ede- çok iyi bilmesine zamanla Türkoloji da Türk diyalektolojisi ve folkloruyla ilgili 1916'da Avusturya hastahanelerinde bulunan ya- Türk askerlerini dinleyerek Daha sonra bu konuyla ilgili Balkanlar'dan ve Türkiye'den malzemeyle daha bir sürdür- dü.1923-1924,1927-1928, 1936,1947 Türkiye'ye geldi ve Anadolu'da dil, halk falklor ve etnografya Bu kalmayarak Türkoloji'nin bütün meseleleriyle ilgilendi. Eserleri. Der Diwan des Ka is ibn al- Hatim (Leipzig 1914); Türkische Volk - sratsel ( Krakôw I 9 I 9); Studien über Poesieform der türkisehen Völker (Krakôw I 922); Karaimische Texte im Dialekt von Troki (Krakôw I 929); O mar Chayyam (Krakôw I 934); Na szlakach Islam u (Krakôw 935); Un poeme de Ka'b ibn I 936); Zur se- m antisehen Funktion des Pluralsuf- fixes -lar/lar in den Türksprachen ( Kra- kôw I 936); Sir Aurel Stein's Sprachaufze- ichnungen im Aynallu Dialekt aus Südpersien (Krakôw I 937); Relatio rahim ibn Ja'qub de itinere Slavica, quane tradituir ap u d al-Bekri ( Krakôw 1946); Le diwan de Ka'b ibn Zuhair. Edition critique (Krakôw 1950); Studia nad I-II (Krakôw 952). Makalelerinden "Nase und Niesen im arabischen Volksglauben und Sprachgebrauch" ( WZKM, sy. 36 1 924], S. 93-2 8); "Die altesten Erwah- nungen der Türken in der arabischen Li- teratur" (KCs.A, sy 2 1 9261. s. 38-4 "Zu den türkisehen Monatsnamen" (Ar. O, sy. 2119301. s. 3-26); "TürkischeVolksrat- sel au s Nordbulgarien" ( Festschrift {ür GeorgJacob, Leipzig 1932, s. 128-145); "Türkische Volksratsel aus Kleinasien" (Ar. O, sy 4 1 933 s. 295- 324); "Les tu res et la langue de la Bulgarie du N ord- Est" ( Prace Komisji Orientalistyeznei, sy. I 6 1 933], s. -28); "Türk Dilinin Mil- let Dilleri Üzerindeki Tesiri" (Ülkü, sy. 20 JAnkara 934 S. 98- 05 ); "Kasidetün sa- niyetün li-sahibi kaside (Banet Sü'ad)", (RAAD, sy. 14Jl936J. s. 12-22). verilen eserlerinin iki yüz- den listesi için bk. RO, sy I 7 1 I 951-19521. s XVII-XXXVI) : Ahmet "Tadeusz Kowalski", TDED, 111/3-4 ( 1949). s . 245-255; J. Klima, "In memo- riam Tadeusz Kowalski", Ar. O, sy. 16 ( 1949) . s. 322-323; A. Zajaczkowski. "Tadeusz Kowalski ve Eserleri", Türk Dili Be lle- ten, lll. seri, sy. 12-13, istanbul 1949, s. 93-97; a.mlf .. "Tadeusz Kowalski i jego prace orien- talistyczne (21. VI. 1889-5 . V 1948)" , RO,sy. 17 (I 95 I -52). s. IX-XVI; W. Zajaczkowski, "Bib - Tadeusza Kowalskiego", a.e., s. XVII- XXXVI; a.mlf .. "Prof. Dr. Tadeusz Kowalski. Zum dreissigsten Wiederkehr seines Todesjahres 1948 . 1978", FO,sy. 19(1978).s.5-12;Fr.Tae- schner. "Tadeusz Kowalski. 5. Mai 1 948", Isi., XXIX (1950). s. 109-112. li NuRi YücE L KOYUNBABA . 873/1468) Kalender! _j XV. bili- nen Koyun Baba bilgiler, muh- temelen XVI. geçirilen Vi - lfiyetname-i Koyun Baba anonim esere Vilayetname'ye göre Horasan'da olan Koyun Ba- soyu Hz. Ali sekizinci imam Ali er- Eser- de Seyyid Ali zikredilen Koyun Ba- ba, Horasan'da vaktinin ibadetle ve dertlerine çare aramakla geçi- rirken bir gece Hz. Peygamber'i görür ve onun emriyle hacca gider. Me- dine ve ziyaret ettikten sonra vazifesiyle Anadolu'ya gönderilir (s. 2-14) Evliya Çelebi, Horasan'dan Ana- dolu'ya gelirken yolculuk da her yirmi dört saatte bir koyun gibi için kendisine Koyun Baba laka- söyler (Seyahatname, ll. 181 ). huylu bir insan ya KOYUN BABA da bir gün sürüden kaçan bir koyunu ko- valarken bir tepeyi yedi defa ko- yunu "Ya mübarek, kendin yoruldun. beni de Hz. Eyyüb nail ettin" için bu adla yolunda rivayetler de mevcuttur (Gürel, s. 16; maz.sy IIJI999J, s 24) Horasan'da so- nunda Bursa'ya gelen Koyun Baba bura- da koyun yapmaya Bursa'ya andan itibaren göster- kerametler sayesinde nüfuz sahibi (Vilayetname-i Koyun Baba, s. 14- I 5; Gürel. s. I 66-167; s. 58-59). Koyun Baba Bursa'da ken bir ara inzivaya gün sonra inzivadan ve ken- disine Çoban ve Arif Çoban (Ocak, s. 94) Bu isimden hare- ketle Franz Babinger. Vilayetname-i Ot- man Baba'da Terkos Çoban bilinen ve atman Ba- alarak geçi- ren Koyun Baba öne sür- mektedir VI. 881 ). Bu bilgi, XV. dan önce bütün Kalender! leri gibi Koyun da olup onunla birlikte Anadolu'ya ileri süren ni ortaya (Ocak, s. 94) Zira Vilayetname'de verilen bilgilerden ve Otman Baba ile hareket- le Koyun XV. ve Fatih Sultan Mehmed'in oldu- söylenebilir. Koyun Baba bir süre inegöl da Hz. Al i'nin emriyle so- nuna kadar gide- rek Arafat tepedeki mevkiinde Koyun A rafat tepede bulunan türbesi- Osman - 1 Çorum 229

li · 2018-05-25 · de Bektaşi dervişleri yaşadığı aniaşılmak ta ( Seyahatname, ll. ı 80). dolayısıyla son radan Bektaşiler'ce benimsenmiş olması ihtimali ortaya çıkmaktadır

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: li · 2018-05-25 · de Bektaşi dervişleri yaşadığı aniaşılmak ta ( Seyahatname, ll. ı 80). dolayısıyla son radan Bektaşiler'ce benimsenmiş olması ihtimali ortaya çıkmaktadır

hapse atılan ve toplama kamplarında tu­tulan. maaş alamadan görev yaptığı iş­gal yıllarında evinin bahçesinde yetiştir­diği sebzeleri satarak ailesini geçindiren Kowalski 1940'ta Ankara Üniversitesi'nin. savaştan sonra da Londra'daki School of Oriental Studies'in profesörlük teklifleri­ni geri çevirmiştir. 5 Mayıs 1948 tarihin­de bağırsak kanserinden öldü. Polanya İlimler Akademisi ile (Polska Akademia Umiejetnosci) Polanya Şarkiyatçılar Cemiye­tl'nin (Polskie Towarzystwo Orientalistyczne) üyesi olan ve bu kurumların başkanlıkla­rı dahil çeşitli idari kademelerinde görev yapan Kowalski yurt dışında da Şam'daki Arap Akademisi'nin. Helsinki'deki Fin­Ugor Cemiyeti'nin ve Prag'daki Orientalni Ostav'ın şeref üyesiydi.

Çok iyi yetişmiş, edindiği bilgileri ver­diği derslerle, yaptığı uygulama ve araş­tırmalarla geliştirmiş bir şarkiyatçı olan Kowalski Arap, Fars ve Türk dilleriyle ede­biyatlarını çok iyi bilmesine rağmen çalış­malarını zamanla yalnız Türkoloji alanın­da yoğunlaştırmıştı. Türk diyalektolojisi ve folkloruyla ilgili çalışmalarına 1916'da Avusturya hastahanelerinde bulunan ya­ralı Türk askerlerini dinleyerek başladı. Daha sonra bu konuyla ilgili çalışmalarını Balkanlar'dan ve Türkiye'den derlediği malzemeyle daha geniş bir şekilde sürdür­dü.1923-1924,1927-1928, 1936,1947 yıllarında Türkiye'ye geldi ve Anadolu'da dil, halk edebiyatı, falklor ve etnografya araştırmaları yaptı. Bu araştırmalarında yalnız Osmanlı sahasında kalmayarak Türkoloji'nin bütün meseleleriyle ilgilendi.

Eserleri. Der Diwan des Ka is ibn al­Hatim (Leipzig 1914); Türkische Volk­sratsel ( Krakôw I 9 I 9); Studien über Poesieform der türkisehen Völker (Krakôw I 922); Karaimische Texte im Dialekt von Troki (Krakôw I 929); O mar Chayyam (Krakôw I 934); Na szlakach Islam u (Krakôw ı 935); Un poeme de Ka'b ibn Zuhair(Dımaşk I 936); Zur se­m antisehen Funktion des Pluralsuf­fixes -lar/lar in den Türksprachen ( Kra­kôw I 936); Sir Aurel Stein's Sprachaufze­ichnungen im Aynallu Dialekt aus Südpersien (Krakôw I 937); Relatio İb­rahim ibn Ja'qub de itinere Slavica, quane tradituir ap u d al-Bekri ( Krakôw 1946); Le diwan de Ka'b ibn Zuhair. Edition critique (Krakôw 1950); Studia nad Şah-name, I-II (Krakôw ı 952).

Makalelerinden bazıları şunlardır : "Nase und Niesen im arabischen Volksglauben und Sprachgebrauch" ( WZKM, sy. 36 1 ı 924], S. ı 93-2 ı 8); "Die altesten Erwah-

nungen der Türken in der arabischen Li­teratur" (KCs.A, sy 2 1 ı 9261. s. 38-4 ı); "Zu den türkisehen Monatsnamen" (Ar. O, sy. 2119301. s. 3-26); "TürkischeVolksrat­sel au s Nordbulgarien" ( Festschrift {ür GeorgJacob, Leipzig 1932, s. 128-145); "Türkische Volksratsel aus Kleinasien" (Ar. O, sy 4 1 ı 933 ı. s. 295-324); "Les tu res et la langue de la Bulgarie du N ord- Est" ( Prace Komisji Orientalistyeznei, sy. I 6

1 ı 933], s. ı -28); "Türk Dilinin Komşu Mil­let Dilleri Üzerindeki Tesiri" (Ülkü, sy. 20 JAnkara ı 934 ı. S. 98- ı 05 ); "Kasidetün sa­niyetün li-sahibi kaside (Banet Sü'ad)", (RAAD, sy. 14Jl936J. s. 12-22). Başlıcaları yukarıda verilen eserlerinin sayısı iki yüz­den fazladır (tamamının listesi için bk. RO, sy I 7 1 I 951-19521. s XVII-XXXVI)

BİBLİYOGRAFYA :

Ahmet Caferoğlu. "Tadeusz Kowalski", TDED, 111/3-4 ( 1949). s . 245-255; J. Klima, "In memo­riam Tadeusz Kowalski", Ar. O, sy. 16 ( 1949) . s. 322-323; A. Zajaczkowski. "Tadeusz Kowalski ve Şark Hakkındaki Eserleri", Türk Dili Be lle­ten, lll. seri, sy. 12-13, istanbul 1949, s. 93-97; a.mlf .. "Tadeusz Kowalski i jego prace orien­talistyczne (21. VI. 1889-5. V 1948)" , RO,sy. 17 (I 95 I -52). s. IX-XVI; W. Zajaczkowski, "Bib­liografıa Tadeusza Kowalskiego", a.e., s. XVII­XXXVI; a.mlf .. "Prof. Dr. Tadeusz Kowalski. Zum dreissigsten Wiederkehr seines Todesjahres 1948. 1978", FO,sy. 19(1978).s.5-12;Fr.Tae­schner. "Tadeusz Kowalski. 5. Mai 1 948", Isi., XXIX (1950). s. 109-112. li NuRi YücE

L

KOYUNBABA (ö . 873/1468)

Kalender! dervişi. _j

XV. yüzyılda Osmancık'ta yaşadığı bili­nen Koyun Baba hakkındaki bilgiler, muh­temelen XVI. yüzyılda yazıya geçirilen Vi­lfiyetname-i Koyun Baba adlı anonim esere dayanmaktadır. Vilayetname'ye göre Horasan'da doğmuş olan Koyun Ba­ba'nın soyu Hz. Ali evlatlarından sekizinci imam Ali er-Rıza'ya dayanmaktadır. Eser­de Seyyid Ali adıyla zikredilen Koyun Ba­ba, Horasan'da vaktinin çoğunu ibadetle ve halkın dertlerine çare aramakla geçi­rirken bir gece rüyasında Hz. Peygamber'i görür ve onun emriyle hacca gider. Me­dine ve Kerbela'yı ziyaret ettikten sonra irşad vazifesiyle Anadolu'ya gönderilir (s. ı 2-14) Evli ya Çelebi, Horasan'dan Ana­dolu'ya gelirken yaptığı yolculuk esnasın­

da her yirmi dört saatte bir koyun gibi melediği için kendisine Koyun Baba laka­bının verildiğini söyler (Seyahatname, ll. 181 ). Yumuşak huylu bir insan olduğu ya

KOYUN BABA

da bir gün sürüden kaçan bir koyunu ko­valarken bir tepeyi yedi defa dolaşıp ko­yunu yakaladığında, "Ya mübarek, kendin yoruldun. beni de Hz. Eyyüb sabrına nail ettin" dediği için bu adla anıldığı yolunda rivayetler de mevcuttur (Gürel, s. 16; Yı l­

maz.sy IIJI999J, s 24)

Horasan'da başladığı yolculuğunun so­nunda Bursa'ya gelen Koyun Baba bura­da koyun çobanlığı yapmaya başlamıştır.

Bursa'ya geldiği andan itibaren göster­diği kerametler sayesinde nüfuz sahibi olmuştur (Vilayetname-i Koyun Baba, s. 14- I 5; Gürel. s. I 66-167; Çıplak, s. 58-59). Koyun Baba Bursa'da koyunlarını atiatır­ken bir ara mağarada inzivaya çekilmiş, kırk gün sonra inzivadan çıkm ış ve ken­disine Aşık Çoban ve Arif Çoban lakapları verilmiştir (Ocak, s. 94) Bu isimden hare­ketle Franz Babinger. Vilayetname-i Ot­man Baba'da Terkos civarında yaşayıp Arık Çoban adıyla bilinen ve atman Ba­ba'yı sırtına alarak karşıdan karşıya geçi­ren şahsın Koyun Baba olduğunu öne sür­mektedir (İA, VI. 881 ). Bu bilgi, XV. yüzyıl­dan önce yaşamış bütün Kalender! şeyh­leri gibi Koyun Baba'nın da Hacı Bektaş'ın

çağdaşı olup onunla birlikte Anadolu'ya geldiğini ileri süren görüşün geçersizliği­

ni ortaya koymaktadır (Ocak, s. 94) Zira Vilayetname'de verilen bilgilerden ve Otman Baba ile arkadaşlığından hareket­le Koyun Baba'nın XV. yüzyılda yaşadığı ve Fatih Sultan Mehmed'in çağdaşı oldu­ğu söylenebilir.

Koyun Baba bir süre inegöl civarında da çobanlık yapmış . ardından rüyasında

gördüğü Hz. Al i'nin emriyle hayatının so­nuna kadar yaşayacağı Osmancık'a gide­rek Arafat tepedeki Hıdırlık mevkiinde

Koyun Baba'nın Arafat tepede bulunan türbesi- Osman­cık 1 Çorum

229

Page 2: li · 2018-05-25 · de Bektaşi dervişleri yaşadığı aniaşılmak ta ( Seyahatname, ll. ı 80). dolayısıyla son radan Bektaşiler'ce benimsenmiş olması ihtimali ortaya çıkmaktadır

KOYUN BABA

bir sakız ağacının dibine yerleşmiştir. ViJQyetname'de Koyun Baba'nın Osman­cık'ta da kerametler gösterdiği, etraf­taki bazı kimseler tarafından hoş kar­şılanmamakla birlikte olağan üstü olay­larla vellliğini kanıtladığı anlatılır (s. 16-36) .

Koyun Baba'nın giderek artan şöhreti Fatih Sultan Mehmed'e kadar ulaşmış, Fatih, Uzun Hasan üzerine sefere gider­ken Osmancık'a uğrayarak kendisini ziya­ret etmiştir. Vilayetname'de uzun uza­dıya anlatılan bu ziyaret sırasında Koyun Baba Fatih'i "Allah erlerinin şahı" diye nitelendirip onun Uzun Hasan'a galip ge­leceğini müjdelemiş , Fatih de Koyun Ba­ba'yı zamanın kutbu olarak gördüğüne ilişkin konuşmasından sonra kendisine etraftaki köyleri vakfetme ve büyük bir tekke yaptırma sözü vermiş, ancak Koyun Baba padişahın bu lutfunu kabul etme­yip yakındaki Kızılırmak üzerine bir köprü yaptırmasını rica etmiştir (s 42-5 ı ; Gürel, s. 58-59; Ocak, s. 95). Bu sözü yerine ge­tirmeye Fatih'in ömrü yetmediğinden bu iş bir gece Koyun Baba'yı rüyasında gö­ren ll. Bayezid'e kalmıştır (b k. BEYAZlT 11 KÖPRÜSÜ).

Hayatının geri kalan kısmını müridie­rini yetiştirerek geçiren Koyun Baba, tür­besinin kitabesinden anlaşıldığına göre 25 Muharrem 873'te (15 Ağustos 1468) vefat etmiştir. Rivayete göre öleceğini

Koyun Baba hakkındaki menakıbnamenin ilk sayfası (Ço­rum Hasan Paşa Ktp., nr. 121 7)

• :;.;-r: •. ~.;~)~--() 3)ii'pld~~;';.>

(-~j (~~~ df,'i '-f)_,·, Ji; iç;Jı

[;r_ ı~ıc/'~ '"~ '·~· ~ ~

c-5?~--V.;~,~ ('i0::-:J(j_:,; if~ ~..:Ai::..~~~

J~ .;::r.,')~$i. _,~d~v));.:p;,..; •" -~~ .• i ., ... ,_...... ~ , . ., ., ., " . •• • •

}l:f.l'_,i,J.JI~t:Jy.J'e_t" _;,.ıı-;.,:,~1-::-j,'v-

.;,L!}~'-"(;,(~i;U, .;y- :;_,·,CJjf:;/i~?

~ ~.J.-,!J~#.tt/1 ;.;.,;._;Jf.'...y"~~~~~ . Ji; ~:d!~.;ı;~ .;;.:.;-~~ Ac:;;

230

müridierine önceden haber vermiş ve türbesinin kagir taştan yapılacağını Mah­mud Dede adlı müridine bildirmişti r. Sö­zü edilen türbe Kızılırmak yakınında Ara­fat tepe üzerinde bulunmakta olup üstü kurşun kubbeyle örtülüdür. Türbe ll. Ba­yezid tarafından yaptınımıştır (Evliya Çe­lebi, ll, ı 8 ı; Kati b Çelebi, s. 625) Koyun Baba'nın bu türbesinden başka İstan ­bul'da Fatih ve Galata, Ankara -Kalecik. Edirne. Denizli, Konya ve Yugoslavya- Kal­kandelen'de olmak üzere toplam yedi makam türbesi bulunmaktadır. Halk bu bölgelerdeki türbeler hakkında farklı inançlara sahiptir. Günümüzde de Koyun Baba'nın türbelerine halkın ilgisi yoğun bir şekilde devam etmektedir.

ViJQyetname, Koyun Baba'nın m. yüz­yılda Osmancık'ta yaşamış bir Kalenderi şeyhi olduğunu ortaya koymaktadır. Ah­met Yaşar Ocak'a göre Vilayetname'de Hacı Bektaş-ı Veli'den bahsedilmemesi ve Koyun Baba'nın atman Baba ile olan ar­kadaşlığı, onun da atman Baba gibi Hacı Bektaş geleneği dışındaki Haydari olma­yan Kalenderiler'den olması gerektiği hu­susun u düşündürmektedir (Osmanlı im­

paratorluğunda Marjinal SD.fılik, s. 95). Ancak Evliya Çelebi'den itibaren verilen bilgilerden Koyun Baba'nın Hacı Bektaş geleneği içine dahil edildiği ve tekkesin­de Bektaşi dervişleri yaşadığı aniaşılmak­ta ( Seyahatname, ll. ı 80). dolayısıyla son­radan Bektaşiler'ce benimsenmiş olması ihtimali ortaya çıkmaktadır. Hasluck, Ev­liya Çelebi'den hareketle Koyun Baba'nın yaşadığı şehrin bütün ahalisinin Bektaşi olduğunu, fakat tekkenin başka ellere geçtiğini ve Koyun Baba'nın da Pamuk Baba adını aldığını ifade etmektedir ( Bek­taşfiile Tedkikleri, s. I 6).

Koyun Baba, halifelerinden Ali Koca'yı Tuna boylarında Vidin civarının iskan ve irşadıyla görevlendirmiştir. ömer Lütfi Barkan, Niğbolu'ya bağlı Dervişler köyü­nün Koyun Baba dervişlerinden Ali Koca adlı dervişin zaviyesine padişah tarafın­dan yapılan bağışlardan meydana geldi­ğini ifade etmektedir (VD, sy. 2 1 ı 9421, s . 298). Yine Vezirköprü'ye bağlı Gedegra'da dokuz kişilik bir Koyun Baba müridieri cemaatinin varlığı da bilinmektedir (Öz, LVII/219Jl933J, s. 528).

BİBLİYOGRAFYA : Vilayetname-i Koyun Baba, M. Sabri Koz özel

kitaplığı, tür.yer.; Evliya Çelebi, Seyahatname, ll, 180-181; Kati b Çelebi, Cihannüma, Süley­maniye Ktp., Çelebi Abdullah Efendi, nr. 259, s. 625; F. W. Hasluck, Bektaşili/c Tedkikleri (tre. Ragıb HulOsi). İstanbul 1928, s . 16; Aysel Okan. İstanbul Evliyaları, İstanbul 1963, s . 183-187;

Hikmet Tanyu. Ankara ve Çevresinde Ada/c ve Adak Yerleri, /\nkara 1967, s . 219; Necati Seç­kin, Edirne Evliyaları, Edirne 1971, s . 59; Özde­mir Başaran, Tarihi İle Osmancık, Ankara 1974, s . 49-56; Ahmet Yaşar Ocak. Osmanlı İmpara­torluğunda /VIaljinal Süfilik: Kalenderiler, An ­kara 1999, s . 94-97; Zeki Gürel. Koyun Baba, Ankara 2000, s . 16 vd., 58-59, 166-167; M. Şa­

kir Çıplak. Osmancık'ta Erenler Durağı Koyun Baba, İstanbul 2001 , s. 10 vd., 58-59; Mustafa Aş kar. Tasavvu{Tarihi U tera türü, Ankara 2001, s. 178-179; Baki öz. Dünya'da ve Türkiye'de A levi- Bektaşi Dergahları, İstanbul 2001, s. 62; Saim Savaş. XVI. Asırda Alevilik, Ankara 2002, s. 81-82; Ömer Lütfi Barkan. "Osmanlı impara­torluğunda Bir İskan ve Kolanizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler l: istila Devrinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler", VD, sy. 2 ( 1942) . s. 298; Mehmet Öz. "Tapu Thhrir Defterlerine Göre Vezirköprü Yöresinde İskan ve Nüfus ( 1485- ı 576)", TTK Belleten, LVII/219 ( 1993). s . 528; Hacı Yılmaz, "Bilinmeyen Bir Ko­yunbaba Menakıbnamesi üzerine", Hacı Bek­taş Veli Araştırma Dergisi, sy. ll, Ankara 1999, s. 21-52; F. Babinger. "Koyun-Baba ", İA, VI, 881. r;ı

• HAŞiM ŞAHİN

L

KOYUN BABA KÖPRÜSÜ

Çorum ilinin Osmancık ilçesinde Sultan IL Bayezid tarafından

yaptırılan köprü (bk. BEYAZlT Il KÖPRÜSÜ).

_j

ı - . ı KOYUNOGLU, Ahmet Rasih Izzet

L

(1901-1974)

Devlet Demir Yolları başmüfettişi, özel müze ve kütüphane sahibi.

_j

Konya'da doğdu. Sahib Ata Fahreddin Ali soyundan, Koyunoğlu sülalesindendir. Babasının adı İzzet, annesinin adı Naci­ye'dir. İlk öğreniminden sonra Konya'nın tanınmış hocalarından özel dersler aldı. İstanbul'a giderek Halkalı Ziraat Mekte­bi'nde okudu. Kurtuluş Savaşı'na yedek subay olarak katılıp İstiklal madalyası ka­zandı. Devlet Demir Yolları teşkilatının çe-

Ahmet Rasih i zzet

Koyunoğlu