Kur’an’a Göre Din Eğitiminin Genel Metodları

  • Upload
    ridvan

  • View
    40

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Kur’an’a Göre

Citation preview

  • ERCiYES NiVERSiTESI il i AT FAKLTESi

    E i s i

    SAYI : 5

    1 r ,

    ~YSEil: ..- 1988 f

    l

  • GR :

    KUR'AN'A GRE DN EGiTiMNN GENEL METODLARI

    Do. Dr. Celal KIRCA

    Her ilmin kendisine has bir metodu vardr. Din eitiminin de elbette bir metodu olmaldr. Din eitimi temelde, genel mantk kurallanna tabi olmakla beraber, kendine ait bir takm zel me-

    todlarnn olmas gayet tabiidir. Metod, belirli bir amaca ulamak iin, mecburi olarak bavurulan dzenli yollar demektir. Metod,

    aratrcy hedefine gtren en salam ve en ksa yoldur. Bir din eitimeisi de, din eitiminin amalann gerekletirmek iin, bili-nen belli metodlar uygulamak zorundadr. Din eitiminde pren-sipler ne kadar nemli ise, metodlar da o kadar nemlidir. Pren-sipler, din eitimeisinin davranlarn kontrol edip belli ilkeler

    doTultusunda. hareket:- etme imkan verir k en, metodlar da ona, hedefine en doru ve dzenli yollardan ulama imkan verecektir.

    Din eitiminin an1ac, insan dini adan eitmek ve ona bel-li bir din kltr vermek olduuna gre, dinin de din E:itimcisinin de muhatab insandr. nsan ise, srlarla dolu bir varlktr. Onun arzularn, ihtiyalann, duygularn ve dncelerini renmeden onu tanmamz hemen hemen imkanszdr. Gnmz-de Psikoloji, Sosyoloji ve Biyoloji gibi ilemler, insan tanmaya ve

    srlarm zmeye alyorlar. Bu almalar, henz bitmi de de-ildir. Bu aklama, insan tanmann ve ona ulamann ne kadar zor olduunu gstermek iindir. nsan, yaps gerei deikendir.

    Deiken bir yapya sahip olan bir varla, deimeyen kurallar anlatmann ve retmenin zorluu da ortadadr. Bu nedenle din eitiminde prensipierin ve metodlarn nemi, dierlerinden daha az deildir.

  • D .. n ~ ~ .. tL: ..... nde, hi phe~iz bir ok metod ve usul bulunabi-l!r. Fakat sn gzel ve en doru metod, Kur'an'n uygulad ve tavsiye etti metod veya metodlardr. Hz. Peygamber'in de uygu-

    lad bu metodlar, bilmek ve uygulamak, bir din eitimeisinn balca grevidir.

    A. TAKLD METODU ocuklar, dilini, dinini, adet ve geleneklerini ve dier konu-

    L ... rl a.il~den taklid vastaByla renir. Sosyal psikologlardan Gab-rtl Tarde (1843/ 1904) ilk defa taklid mes'elesini, sistemli olarak

    inc..;lem ve taklid teorisini ortaya atarak onu sistemletirmitir () . Ona gre toplum, takliddir ( 2) .

    Tak1id, inan, am el ve dier davranlarn kiiden kiiye sira-y8t yolu ile gemesidir. Bir toplunda yaayan fertler, birbirlerini taklid etmeye alt gibi, toplumlar da birbirlerini taklid etme-ye a...rlar. llkel toplumlarda rf ve adet eklinde cereyan ed

  • iie gemi olan dier dini davranlar: mslmanca bir hayat yaamnn aynlmaz paralar olduklar lde, ocuu ayn ekilde hareket etmeye itecektir. ocuk slami hayatn gerekleri hak-

    kndaki bilgilerin byk bir ksmn bu zdeletirme (Identfication) mekanizmasndan alacaktr ( 5) .

    Taklid edilen kii, rnek kiidir, veya rnek kiiler ancak tak-Ud edilmektedir. rnek kii ise, yaca byk olan, itimai, dini, siyasi, maddi ve manevi bir otoriteye sahip olan kiidir. Zira bu

    lellklere sahip olan ki~i, sahip olmayan kiilerden hem farkl ve hem de daha stndr. Taklidde dolayl etki sz konusu oldu-undan, taklid eden kiilere dalayl olarak etki ederler. Bu neden-le taklid, iden da ve stten alta doru bir seyir takibeder. Taklid edilen kii, taklid edildiinden habersizdir, yahut ta etki-sinde iradesinin pay yoktur. Taklid eden de iradesiz hareket eder. Byk yerlein merkezlerinde taklid edilen stn kiiler, herkes

    tarafndan tannmad iin ferdi etkileri nilibeten azdr. Ufak yerlerde taklid edilen kiilerin te'siri daha fazladr (6).

    Kur'an- Kerim, Peygamberleri rnek alnacak ve taklid edi-lecek kiiler olarak tanmlar ve dini hayat ve davranlarnn tak-lid ediln1esini ister. Nitekim Hz. Hz. Peygamber iin Allah Teala

    yle buyurmaktadr: Andolsun Allah'n elisinde sizin n Allah' ok anan kimseler iin uyulacak en gzel bir rnek vardr (7). Hz. brahim iin de yle buyurmaktadr: brahim ve onunla beraber olanlarda sizin iin uyulacak gzel bir rnek vardr (8). Allah Teala bu iki ayetiyle hem Hz. Peygamberi hem de Hz. brahim'i rnek gstermekte uyulacak, taklid edilecek gzel davranlarnn bul und uun u aklamaktadr.

    Ayette

  • ayet dedin. bey, hayr dedi. Ahzab Suresi, Bakara Sresine denk bir suredir biz bu srede: e-eyh u ve'-eyhat ... )) ayetini oku-mutuk>> dedi (85).

    Bilindii zere, yukanda metnini sunduumuz recim ayeti, Kur'an'n ilk cem'inde Hz. mer tarafndan Kur'an'dan olduu iddia edildii halde, ahidieri olmad iin komisyon tarafndan ,reddedilmiti (86). Prof. Muhammed Hamidullah, bu konuda uzun uzadya bilgi verdikten sonra, sonu olarak unlar syle-mektedir: Hz. mer de Recm'in Kur'an'dan bir ayet olmadn biliyordu. Fakat bunun ayet olduunu iddia etmekle beraber, in-sanlarn ileride recm hkmn reddetmelerinin nne gemek ~in, bu hkmn zeyl ve not kabilinden, Kur'an'da yer almasn arzu ediyordu (86).

    Grld zere bey'ye isnad edilen recm ayeti, Hz. mer'e de izafe edpmektedir. Eer bu metin ayet olsayd, hem ilk komis-yon yeleri tarafndan hem de Hz. Osman'n grevlendirdii ko-misyon yeleri tarafndan mutlaka Kur'an'a yazlm qlacakt. Recm ayeti, her iki komisyonda da sz konusu olmad gibi, Ab-dullah b. Mes'ud, Ebu Mse'l-Ei'ari ve Mikdad b .. Amr gibi zevatn hussi mushaflarnda da yoktur. Zaten recm ayeti Nldeke'nin de dedii gibi ne Ahzab s resinin bir esi olabilir (deiik kafi-yesi dolaysiyle) ne de Kur'an'n (87).

    B) Tefsir lnindeki Yeri Bilindii zere:, K~ur'an- Kerim'i tefsir etme hareketi Hz.

    Peygamber hayatta iken ortaya kmtr. nk, Cenab Hak-kn rahmet ve hikmeti, ilahi kitab insanlara vahiy suretiyle gn-dermeyi iktiza ettii gibi, vahye mazhar olan Peygamberinden de onu bizzat aklamasn dilemitir. Bylece Kur'an- Kerimi en iyi bilen, en yetkili ve ilk mfessiri de Hz. Peygamber oluyor. lahi vahiy, baz inanmayanlann istedii gibi, elleriyle tutacakla-n katlar>> (En'am, 7) halinde gkten inseydi, insanlar onun emir ve hkmlerini. ne ekilde tatbik edeceklerini laykyle bile-niyecekler di ( 88) .

    85. Msned Ahmed b. Hanbel, I, 132. 86. M. Hamidullah, Kur'an- Kerim Tarihi ders notlar, 28, Terc. Suat Yld

    rm, Erzurum, 1978, Cessas, Ahkam'l-Kur'an, III, 264, Beyrut,?. 87. Nldeke, Kur'an Tarihi, 57. 88. Do. Dr. S. Yldrm, Peygamberimizin K. Kerim-i tefsiri ,29-30, Ert.

    Matbaas, 1983.

    170

    1 IJ

  • te Rasulullah (s.a.v.)' Allah tarafndan indirilen ayetleri bu sebeble insanlara aklyordu. Ondan bakas Kur'an- tefslre cesaret edemiyordu. Nitekim, Yce Allah ayetlerini aklamas iin bizzat Rasulullah'a yle diyordu: Biz sana Kur'an- indir-dik, taki insanlara kendilerine ne indirildiini akca anlatasn ve taki insanlarda iyice fikirlerini kullansnlar (89).
  • bas inkarc ve puta tapan birisidir (14). Fir'avn, bir koca olarak kafir, ei ise inanan bir kadndr (15). Hz. Peygamber, yeen ola-rak inanan bir kii, amcalan ise inannyan kiilerdir. G-emile ilgili Kur'an'n zikrettii bu olaylar, bir din eitimeisi iin ok nemli olan olaylardr. Zira bu olaylar, ideal dnce asndan

    olmamas gerekirken, realitede mevcutturlar. Kur'an da bu reali-teyi kabul eder, fakat ideal dnce dorultusunda dzeltilmesi-ni ister. Bu mevcut durumu kabullenip tedaviyi kabul etmek de-nektir. nsanlarn iinde bulunduklar durumu bir realite olarak kabul edip ona gre tavr almak ve eitimine almak en doru harekettir. te Kur'an bu rnekleriyle bize, olaylara bak am

    z gstern1ektedir.

    ahsiyetin olumasnda, taklidin nemi byktr. rnek ki-ileri taklid ve onlarla zdeleme, eitimde nemli bir admdr. Pek ok ey, taklidle elde edilir, v renilir. zdeleme ise daha ileri safhalarda meydana geHr. yi eyler, taklidle elde dildii gi-bi, kt eyler de taklidle elde edilebilir. Bunun iin Kur'an, kt

    eylerin taklld edilmesini knar ( 6) . slam'n istedii ve tledii taklid, gzel olan, iyi olan ve faydal olan eylerin taklid edil-mesidir. Gzel davranlar, nce taklid ile elde edilir, daha sonra elde edilen eylerin uuruna varlr. Resulullah, ocuklarn yedi ya~.nda namaza balatlnasn tlemitir. Halbuki erginlik ya-

    {)lU ikidir. Bu demektir ki, ocuk yedi yandan itibaren namaz klmaya, babasn ve annesini taklid ederek balyacak, namaz kla kla renecek ve ergin ana gelince namaz klma.Bn bilen ve uurunda olan bir kii olacaktr.

    Kur'an, inananlara Hz. Peygamber'i rnek olarak takdim eder. rnek alnacak ve arkasndan gidilecek kii Hz. Peygamber-dir (1 7). O'nun davramlan taklid edilecek ve benzer durumlarda

    ayns veya benzeri yaplacaktr; Mesela, Hudeybiye andamas sra~nda Resulullah'n tavr, buna bir rnektir. Hudeybiye and-lama~, sahabeye ok ar gelmiti. Hz. Peygamber, bar andamasn imzaladktan sonra sahabeye, kurbanlann kesmelerini ve ihramdan kmalann emretti. Fakat sahabeden hi biri bu emri

    14. En'am, 6/74, Jv1eryem, 19/ 42-45. s. Taha, 20/ 39, Tahrlm, 66/ 11. 16. Maide, 5/ 104, A'raf, 7/ 28, Yunus, 10/ 78, Enbiya, 21/ 53, uara, 26/74, Lok-

    nan, 31/ 21, Zulruf, 43/22,23. 17. Ahzab, 33/21.

    17~~--~--------------------------------------------~~-

  • yerine getirn1edi. Resulullah, bu emri defa tekrar etti, yine de bu emri yerine getiren olmad. Andla,mann ok ar .artlar, sa-habeyi o kadar artnt ki, ne yapacaklarn ve ne yaptklar

    n bilemiyor ard. Adeta Hz. Peyganber' e sessiz bir isyan vard. Hz. Peygan1ber bu olay karsnda ok mtessir oldu ve ei n

    n Selen1e'nin yanna gltti. O'na kavmim szm dinlemiyor, de-di. mm Selcr.e O'na, artk bir ey syleme, kendi kurbann kes ve ihrandan k, tavsiyesinde bulundu. Hz. Peygamber de bu tavsiyeyi yerine getirdi ve einin dediini yapt. Fakat sahabeye hi bir ey sylemedi. Daha Bonra sahabe de aynen Hz. Peyganber'in yaptn yapt (18).

    Bu olay, Hz. Peygamber'in msbet bir davrann ve O'nu ay-n ::n taklid ederek sonuca ulaan sahabenin davrann yanst

    maktadr. Ayn tr bir davran, fakat daha farkl bir biimde Yavuz Sultan Selim'de grn1ekteyiz.

    Taklid. asndan eitimde en nemli ki.i, hi phesiz baba ve annedir. Daha sonra retmen ve toplumun ileri gelen kiileridir. Terbiye Sosyolojisine gre, hayatmzda bir o~ davranlarn, iyi ve kt hareketlerin kk, aile yuvasnda kazanlmaktadr (10). Hz. Peyganiber bu sosyolojik gerei u szleriyle ifade et-mektedir: Hepiniz obansnz, ve her biriniz idaresi altnda bulu

    nar kiilerden sorun1ludur. Baba da ev halk zerinde oban gibi-dir, o da idare ettiinden sorumludur (20). Allah' Teala da ailene namaz emret, kendin de onun zerinde sabret (21) bu-yurmaktadr. Bu emirler, ailedeki eitimin nemini akca gce-termektedir. Anne-babann davramlar, zellikle din eitimi iin dini davranlan ok nemlidir. Nasl dil taklidle reniliyorsa, din de yine taklidle aileden renilmektedir. rf ve adetler, gele-nekler ksaca kltr, yine aileden ve toplumdan taklid suretiyle renilir. Aile ve toplumun ekli bu adan dadeerlidir.

    B. TELKN METODU Din eitiminde en ok ve en sk uygulanan metodlardan bi-

    risi ve belki de en nemlisi telkin metodudur. Din eitiminde an_-ne-habann~ toplumun taklid edilmesi kadar }bunlar tarafJndan 18. Buhari, Sahih, u.rut, 15. 3/182. 19. F. Kanat, Terbiye Sosyolojisi, S. 1. 20. Buhari, Sahih, Cun1a, 11, l\1slim, mare, 5. 21. Taha, 20/132.

    1r: -! ... ,

  • ta~:: ... lan t dkinin de neni vardr. zellikle telkin, taklid ile birle-,, .r:

    tii zaman ok daha etkili olmakta ve olumlu neticeler vermekte-dir.

    Telkin ,bir duyguyu, bir inanc ve bir dnceyi, bakalarna veya kendimize kabul ettirme yoludur. rad1 ve uurlu bir te'sir

    vastasdr. Bu ynyle teklidden aynlmaktadr. Bir insan, bakalarna telkin yapabildii gibi, kendisine de telkin yapabilir. Bu-na kendi kendine telkin ad verilmektedir. Telkin'de, duygu ha-kimdir. Bu nedenle sevgi, t elkinde nemli bir etkendir. Dier bir ifade ile, sevdiklerimizden daha ok etkileniriz. Tebli de, bir e-

    it telkin metodudur. Bunun iin telkin yapacak kiide bir takm artlarn bulunmas gerekir. Bu artar tan1~yan kiiler, ya tel-kin yapamazlar ya da baarl olamazlar (22).

    1. Telkin yapacak kiiler, maddi ve manevi otoriteye sahip olmaldrlar. Maddi otoriteden maksat, aile reislii, :Siyasi ve itimai otoritedir. Manevi otorite ise, ilim ve faziletleriyle ta-nnm alimler, ya.zarlar, san'atclarn sahip olduklar otoritedir. Hz. Nuh ve Lokman, oullarna t vermilerdir. Baz telkinler-de bulunmulardr. zellikle Lokman'n oluna tleri ok dikkat ekicidir; Lokman, oluna t vererek demiti ki, Yav-rum, Allah'a ortak ko.ma_, ..l1k ortak komak byk bir zulndr (23). Yavrum, yaptn iyilik veya ktlk hardal tanesi arlnca bir ey de olsa, bir kayann iinde, gklerde veya yerde bulunsa Allah mutlaka onu getirir. nk Allah latifdir. Yavrum,

    namaz kl, iyilii emret, ktlkten vazge ir ve bana gelene sabr8t. nk bunlar, kesin ilerdendir (24).

    Btn peygamberlerin kavimlerine yaptklar tebliler de bi-rer telkin rnekleridir. Mesela, Hz. Nuh:

  • en canl rneidir. Manevi bir otoriteye ve ayn zamanda maddi bir otoriteye sahip olan Hz. Peygamber'in bu hutbesi, etki gc itibariyle belki de yeryznn ahit olduu en byk telkin ola-

    vdr. o/

    Hz. brahim, babasn dine davet etmitir. Hatta zerinde srarla durmutur. Ama babas, Ey brahim sen mi benim tanrla

    rm beenn1iyorsun? Bundan vaz gemezsen mutlaka seni talann. Edebiyyen benden uzakla ve git, (27) diyerek onun telkini-ni ve tebliini reddetmitir. Hz. brahim, bir peygamberdir ve nanevi bir otoriteye sahiptir. brahim (a.s.) nn babas ise, inan-

    nyan bir kiidir, fakat bir babadr. Azer, bir baba olarak eviad zerinde naddi bir otoriteye sahiptir, veya en azndan byle bir hakka sahip olduuna inanmaktadr. Hz. brahim'i bir peyganber olarak deil de, bir eviad olarak dnm ve bu yzden onu ciddiye alman1 da olabilir. Grevi icab, sosyal basklarn etki-Biyle inanmam olabilir. Psikolojik yaps o srada msait olmad

    iin de inanmam olabilir. Fakat bir ihtimal de olsa, olu oldu-u iin Hz. brahim'in sylediklerinden de etkilenmemi olabilir. Bu ihtimali gz nnde tutarsak ve doru kabul edersek, maddi otoriteye sahip olmayan birisinin byle bir otoriteye sahip olan birisine etki edemedii sonucuna ulaabiliriz. Bu da bize, ocuk-larn babalarna veya yaca kendilerinden byklere telkin yapa-nyacan gsterir. Telkin ancak maddi ve manevi adan stn stn olan kiilerin yapabilecei bir metoddur. Din adamlar, retmen olarak, vfz olarak veya imam olarak grev yaptklar s-rece maddi otoriteye; slam iyi bildikleri, aratrdklar ve yaa

    dklar srf:ce de nanevi otoriteye sahiptirler. Byle bir otorite-ye sahip ol11ayan kiilerin sylediklerinin bir deeri olmaz, ve et-kisi de olmaz. Mft olan bir din adamnn otoriteBi ile, olmayan bir din adamnn otoritesi de bir deildir. Bu gerein hi bir za-naJn unutulnamas gerekir.

    slam' tebli ediyoruz diye, anne-babaya, kendimizden yaca byk olanlara veya bir otorite sahibi olanlara kar kmak,

    onlar krmak ve kendi inanlanmz dorultusunda onlar zorla-mak, doru bir metod deildir. Kur'an- Kerim, Eer onlar seni,

    hakknda bir bilgin olmayan bir eyi bana ortak koman iin zor-larlarsa, onlara itaat etme. Fakat onlarla dnyada iyi gein, ve bana ynelen kimselerin yoluna uy (28) buyurmaktadr. Bu 27. Meryen1, 1946.

    173

  • ayet, an...e-baba mrik de olsa onlarla dnyada iken iyi geinil-mesini ve onlar la dost ol u nmasn istemektedir.

    Sahasnda ara~trma yapan, o sahada derinleen uznan kiiler ve alimler, manevi otoriteye sahip olan kiilerdir. MtehassG olan kiiler, daha etkili ve daha gldrler. Onlar etkili klan

    ey ise, bilgileridir. Bilgileri sayesinde onlar, bakalanna gvtn verirler ve itinad telkin ederler. Bu yetenee ve gce sahip olan-lar, telkinde de etkili olurlar. Bu sebebden dolay, din eitimcileri de bilgili olmak ve geni bir kltre sahip olmak zorundadr. Say-

    gnlk da bir otoritedir. Saygn olabilmenin bir yoluda bilgili ve becerikli olmaktr.

    2. Telkin y'O.pacak kii, samini olmaldr. slftmi litaratrde-ki ad ihlastr. Riyasz, gsterisiz bir amala telkin yapmaktr. Her eyden nce, kiinin sylediklerine kendisinin inanmasdr.

    slam dini, ihlaesz yaplan bir ii, makbul saymaz. Amellerin ka-bul edilebilmesi iin ihlas arttr. Telkinde de etkili olabilnek iin ihlas gerekn1ektedir. Ameller, niyete gredir (29). Bunun iin de, ya inandmz eyleri sylemeli ve yahut da, inanmadmz

    eyleri sylememeliyiz. Samimiyet, doru olmay gerektirir. Doruluk ise, en stn meziyetlerden birisidir.

    Grnd gibi olmamaR anlamna g.elen riya, yani sami-miyetsizlik, insanlar yannda manevi nfuz, hret ve ma d di menfaat salamak iin yaplmaktadr. Konuurken samimi olma-mak, karmzdaki insanlar hakaret etmek demektir. Onlar nemsememek ve ciddiye almamak demektir. Hakaret ettiimiz,

    nen1scmediimiz ve ciddiye almadmz in5anlarla duygusal bir iliskinin kurulmas ise imkanszdr. nsan, akl, zeka ve duygu ~ahibi bir varlktr. Karsndaki insann samimi olup olmadn tecrbeleriyle veya sezgisiyle anlar. Samimi o~duuna insanlar

    inandrarnyan bir kiinin sz, bunun iin etki etmez ve yapt telkin fayda vermez.

    3. Telkin edilecek fikir ve dnceler, en uygun zamanda ve ortamda yaplmaldr. Zamanlama, telkinde ok nemlidir. Nere-de neyi ve ne kadarm syliyeceini bilmeyen bir kii, faydal ve etkHi olamaz. Kur'an- Kerim'de nakledilen bir olay, telkindeki

    28. Lokman, 31/15. 29. Mansur. Ali Nasf, et-Ta, Beyrut, 1961, s. 51.

    176

  • zamanlamay ve nemini bize akca gstermektedir. Olay, Hz. Yusuf'un bandan gemektedir. , Bilindii gibi, Hz. Yusuf, bir komplo sonucu zindana atlr. Zindanda kendisiyle birlikte iki ki-

    i daha vardr. Bu iki kii ayr ayr birer rya grrler. Hz. Yu-suf'a gelip, ondan ryalann yorumlan1asn isterler. Hz. Yusuf, onlara ryalarn yorunlayacan syler, fakat ryalarn yorun1-lamaya gemeden nce, Allah'a ve ahiret gnne inanmadan ve imandan bahseder. Daha sonrada ryalarn yorumlar (30).

    Kur'an- Kerim'in para para indiriliindeki hikmetlerden biri de budur. Kur'an'n ilk muhataplar, slam'dan nce her tr-l kayttan azede idiler. Kendilerini balayan her hangi bir bir kanun veya n izarn yoktu. Bu halde iken birden bire ferdi, i-timai, mali, idari ve cezai hkrnlerin tamamna balanmalar ok zor olurdu. Bundan tr Allah Teala alkarnn tedricen (azar azar) indirip taman1lamtr. Buhari Hz. Aienin bu konu-

    ,

    daki u mhin tesbitini bize nakletmitir. Kur'an vahyi nce cen-net ve cehennemden ksa . (m uhassal) bir sure ile balad. nsanlar, slam'a toplannca helal ve haramlar indi. ayet ilkin iki

    ineyin>> diye emredilseydi onlar: derlerdi (31). ,,

    Kur'an, gerek ferdin gerek toplumun ruhunda, sathta olan-larla derinde yerleen unsurlar arasnda bir ayrm yapmtr. Fert ve toplum varlnn derinliinde kk salm hususlar deitirmekte aceleci olmamtr. Planl bir gecikmenin her eyi kar

    k olarak birden ortaya atmaktan daha iyi olduuna inanmtr. Mskirat ve faiz yasaklarna, namaz ve zekat emirlerine, klelik konusundaki slahata altrmak, bylece tedrici olmutur. Buna mukabil derinliklere kk salmam, fakat beeri hayatta su .olan sathi mes'elelere ait hkmler, bir defada kesinlemi, tedrice

    gidilmemitir. Zina, hrszlk, kat, gasb, aldatma gibi yasaklar bu mledendir (32).

    Kur'an'n bu metodu, nerede, neyi, ne kadar konuacamz bize gsterdii gibi, hangi ortamda ve hangi zamanda konuaca-

    30. Yusuf, 12/30-42. 31. Buhari, Sahih, K. Fezail'l Kur'an, 6. st. 1979, 6/101. 32. Do. Dr. Suat Yldrm, Ku'an- Kerim, ve Kur'an limlerine Giri, s

    tanbul, 1983, s. 99-100.

    177

  • mz da gootermektedir. Hz. Yusuf'un, rya yorumu yapmadan nce dini telkin de bulunmas, msait ortamda telkin yaplmaslnn ger~~ilgini gsternektedir. Bu msait ortamlar, genellikl.~ manlarn arzu ve i.::tekle bir eyi bekledikleri veya duyeulanlJ.n ok ineeldii zamanlarda oluur. Dnler, cenazeler, sevinli ve ne'eli anlar, yemek yeme anlar, telkinde msait anlardr. Din

    eitircileri, bu gibi msait zamanlar ve ortamlar dikkatele takip etmeli ve dini telkinlerde bulunmaldr. Kur'an'n tercih ettii ve

    uygulad tedricilik kural, gzden uzak tutulmamaldr. Fert ve topluma derinliine kk salm konularda, yine Kur'an'n uygu-

    lad te'hir metodunun da dikkate alnmas gerekir.

    4. Telkin edilecek fikirler ve dnceler, sk sk tekrar edil-melidir. Zaman ve mekan deise de, sylenen fikirlerin ve d-ncelerin ana yaps ve z deimemelidir. Anafikir ayn kal-mak artyla, slp deiiklii yaplmaldr. Sk sk tekrarlarla zihinleri uyank ve canl tutmak, Kur'an'n uygulad metodlar-dan biridir. zellikle belli konular ve baz kssalar, Kur'an'da okca zikredilmektedir. Bu kssalarda anafikir, ayn kald hal-de ifade biimi ve slubu deimektedir. Bazen de aym ifadeler, tekrar edilmekte her hangi bir deiiklie uramamaktadr. Bu metod, din eitimcileri iin de geerlidir. Onlar da telkin y: ken, sk sk tekrara ba vurmal, bazen aynen, bazen de deitirerek tekrar yapmaldrlar.

    Mesela, Kur'an- Kerim'de ahiret gn, akl, Allah'n kudre-ti ve sfatlar, cemiet ve cehennem, kibir, cihad, cimrilik, doruluk, dostluk, dnya hayat, fesatclk, fir'avn, fitne, gayb, hayat, ihrahim (a.s.), islam, kafirler, kainatn yaradl, kur' an, melek-ler, Musa (a.s.) mnafklar, mrikler, namaz, Nuh, Hz. Peygam-ber, yahudi, zekat gibi konular, okca tekrar edilen ve zerinde durulan konulardr. Deiik cepheleri ve ynleriyle ele alnan bu konularda anafikir, genellikle deimemektedir.

    5. Telkin metodunda nemli bir i de, kar dnce ve fikir-lerin ncelikle yklmas, daha s01nra yerine yeni ve doru fikir-lerin ve dncelerin yerletirilmesidir. Zihinlerde yanl ve eri fikirler, mevcutken yeni ve doru fikirlerin oraya yerletirilmesi hemen hemen imkanszdr. Bu nedenle ncelikle bu yanl fikir-lerin yklnas ve zihnin bu yanl fikirlerden tenizlenmesi gere-kir. Kur'an- Kerim, ncelikle cahiliyye dneminin kt ve yan-

    178

  • l fikirlerini, zihinlerden silmeye alm, daha sonra bu fikir-lerin yerine yeni ve doru fikirleri yerletirmitir. Aksi takdirde

    doru ile yanln karmasna ve telkin edilecek dorularn da etkisinin azalmasna sebeb olabilirdi.

    N asl ki, yeni bina yapmak iin nce arsadaki eski ve r-m, binalann yklnas ve temel atmak iin hafriyatn yaplmas gerekiyorsa, zihinlerdeki eski ve yanl fikirlerin de nce yklmas, daha sonra yeni ve doru fikirlerin telkin edilmeBi gereki-yor. Bu da kiilere dmanl deil, fikirlere ve dncelere d

    manln olabileceini gsterir. Kii ile yanl dncelerini ve fikirlerini ayrmak ve buna gre o fikirlere kar olmak gerekir. Yanl fikir ve dncelerin yklmasnda, ilmilik esas alnmal, duygusalla yer verilmemelidir.

    amzda insanlan inkara sevkeden ve onlan bir takm fa-raziyelerle dinden uzaklatran cereyanlarn banda Materya-lizm, Pozitivizm, Darvinizm ve Freudizm gelmektedir. Bunlara

    dier yanl fikir ve dnceleri de ilave edebiliriz. Bir takm fel-sefi dncelerin doruluuna inanm kiilere, inandklan eylerin yanlln gsterip isbat etmedikce, onlara yeni fikirlerin ve

    dncelerin doruluunu anlatmaya imkan yoktur. Bunun iin nce yanl fikirlerin ve dncelerin yklmas, daha sonra da yerine yeni ve doru fikirlerin yerletirilmesi gerekir.

    Bir din eitimcisi, dine kar olan veya dini yanl anlayan ve yorumlayan kiilerin dnce yaplarn ve inandklan eyleri bilmfdikce, zayf ve gl ynlerini renmedikce, dine aykr fikir ve dnceleri ykmadkca, yeni ve doru fikir ve dnceleri kiilere tam olarak anlatamaz ve etkili olamaz.

    C. SORU VE CEVAP METODU

    Soru sorma ve cevap verme metodu, eitim ve retimde es-kiden beri bilinen bir metoddur. Nitekim eski Yunan filozofu

    Sakrat'n bu metodu kullanarak, retim yapt sylenmektedir. Diyelog eklinde yaplan bu retim, in'de Konfiys tarafndan da kullanlmtr.

    slamiyet de gerek Kur'an gerekse Hz. Peygamber vastasyla bu metodu kullanm ve tepliin yaplmasnda zaman zaman bu metodu tercih etmitir. Hz. Peygamber'e zaman zaman gerek onu

    179

  • deneme gerekse renme amacna ynelik sorular sorulmutur. Hz. Peygamber de kendisine sorulan maksa tl veya maksatsz bu sorulara, bazen Kur'an diliyle, bazen de kendi bilgisiyle cevaplar

    vermitir. Bazen de Hz. Peygamber, retmek istedii eyleri sa-habeye sorular Borarak ve yanl cevaplarn dzelterek retmitir.

    Kur'an- Kerim'de, Yes'eluneke (33) (sana soruyorlar) ifa-desiyle, Hz. Peygamber'e sorulan sorulara cevap verilmektedir. Bu tr sorulara verilen cevaplarn says onbetir (34). Bunlar arasnda haram aylar, iki ve kumar, ini ak edilecek eylern,

  • Sana ruhtan ..sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir ( 43). Bu ayetler, Hz. Peyganber'e sorulan sorulara, Kur'an'da yer alan soru ve cevap ayetleridir. phesiz bu tr sorularn bir ksm, kastl ve maksatldr. Hz. Peygamber'in cevap veremiyece-

    i dnlerek sorulmutur. Bir ksm da, samimi sorulardr. Maksatl soruya en gzel rnek ruhn hakkndaki sorudur. krime'nin bn Abbas'dan yapt bir nakil de, Kureyliler Yahudile-re, bize bir ey verin de onu Hz. 1Viuhammed'e soralm demiler, onlar da ona ruhtan sorunuz, demilerdi. Bunun zerine bu aye~ nasiz olmutu ( 44). Kureyliler, Na dr b. Haris ile Ukbe b. Ebi vu

    a.yt' Medinedeki Yahudilere gndermiler ve Hz. Peygamber hak-l-anda onlara sorular sorarak bir eyler renmek itemilerdi. Ya-hudler de, bunlar Ashab- Kelfnden, Zlkarneynnden ve

  • Bu nedenle onu, genel eitim ve retimden ayr dnmek mm-kn deildir. Genel eitim ve retim iin Bz konusu olan me-todlar, din eitim ve retimi iin de geerli bulunmaktadr. Fa-

    ,kat Kur'an- Kerim'de genel eitim iin sz konusu olan bu me-todlar, din eitim ve retimi iin kullanlmakta ve tavsiye edil-mektedir. Bu metodlar, taklid, telkin ve soru-cevap metodlardr. Kur'an'da bu metodlarn din eitim ve retimi iin de kullanld

    n grmekteyiz. Bu merodlarn kullaml ekli ve artlar, Kur'-a.n bu adan tarand zaman ortaya kacaktr. Kur'an'n tpk ahkam ve ahlak ayetleri gibi, bu adan da tarannasnda ve yo-rumlanmasnda zaruret bulunmaktadr. Bylece Kur'an'n eitim ve retiri metodlarna bak as ve bu konudaki tavsiyeleri de ortaya km olacaktr.