Upload
others
View
9
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 13
Kent Planlama - Tasarım ve Teknik Altyapı
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 15
Bursa İli Bütünleşik Kıyı Alanları Planı: Hedefl er, İlkeler/Stratejiler, Mevcut Durum Analizleri ve
Fırsatlar/Tehditler
Hakan Bebek1, Uluay Koçak Güvener2, Hasan Şahintürk3, Ahmet Saff et A k4, Adem Akpınar5
1Bursa Büyükşehir Bel., Sahil Düzenleme Daire Başkanlığı, Bursa, [email protected] Büyükşehir Bel., Sahil Düzenleme Daire Başkanlığı, Bursa.
3Devingen Planlama Mimarlık Mühendislik Harita İnş. Gayr. Değerl. San. ve Tic. Ltd. Ş .4BEL-DA Ltd.Ş ., Ankara, [email protected].
5Uludağ Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Bursa, [email protected]
Özet
Bu çalışma, Bursa ili kıyı kesiminin mevcut durumunun Bütünleşik Kıyı Alanları Planı (BKAP) çerçevesinde değer-lendirilmesini ve bu kapsamda Bursa ili BKAP planının amaç ve kapsamının, ilkeleri ve stratejilerin, güçlü/zayıf yönlerin, rsatlar/tehditlerin, alt bölgeler bazında mevcut durum analizlerinin, kıyı ve kıyı ardı kullanımların ve öne çıkan problemlerin özetlenmesini hedefl emektedir. Planlama alanı sınırları, 115 km’lik Bursa ili sahil şeridi-nin coğrafi , ekonomik, sosyal, tarihsel ve ulaşım bakımından etkileşimde olduğu doğal çevre, kullanım ve faali-yetler esas alınarak Gemlik, Karacabey, Mudanya ve Osmangazi ilçelerini kapsamaktadır. Özelde de Bursa ilinin Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan Gemlik, Karacabey ve Mudanya ilçelerini kapsamaktadır.
Plan kapsamında öncelikle bütün kıyı şeridini kapsayacak şekilde mevcut durum analizleri gerçekleş rilmiş r. İlgili kıyının jeolojisi, jeomorfolojisi ve depremselliği, yüksel analizi, eğim analizi, yöneliş analizi, toprak sınıfl arı, orman alanları, su kaynakları ve koruma alanları incelenmiş r. Ayrıca, ulaşım ve altyapı durumları da irdelenmiş- r. Bunların yanında, bütün kıyı şeridi farklı alt bölgelere ayrılarak her bir alt bölgenin arazi kullanım durumları
ve kıyıdaki kullanımların etkileşimleri detaylıca ortaya çıkar lmış r. Mevcut kıyı yapıları incelenerek, bu yapılara ilişkin sorunlar ve bu sorunlar için muhtemel çözüm önerileri geliş rilmiş r. Ayrıca, plan kapsamında halkın ka- lımı da önemli derecede sağlanmış, gerçekleş rilen anketler ve Bursa Kent Konseyi koordinasyonunda Gemlik,
Mudanya ve Karacabey ilçelerinde düzenlenen halk toplan ları ile halkın kıyılar ve kıyıların kullanımı üzerine düşünceleri alınmış ve irdelenmiş r. Halkın, hazırlanan Bursa ili bütünleşik kıyı alanları planından; kıyının düzen-lenmesi, balıkçı barınaklarındaki sorunların giderilmesi, liman alanlarının geliş rilmesi, tarihi binaların restore edilmesi, sosyal tesis ve spor alanlarının oluşturulması, düzenlenmesi ve geliş rilmesi, sahil düzenlemesi ve plaj oluşturulması ve düzenlenmesi, kıyı şeridinin turizm amaçlı kullanılabilmesi, kıyı alanlarının ak f kullanılmasının sağlanması, denizlerdeki kirliliğin giderilmesi, Bursa’nın sahil kent olgusunun ar rılması yönlerinde beklen le-rinin olduğu belirlenmiş r. Toplanan bütün bilgilere ve gerçekleş rilen bütün analizlere dayanarak, sentez ve taslak plan hazırlanmış ve onay için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuştur.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon16
Integrated Coastal Zone Plan (ICZP) for Bursa: Objec ves, Policies / Strategies, Current Situa on Analysis, and Opportuni es / Threats
Abstract
This study purposes to evalua on of the current state of coastal parts of Bursa province within the framework of “Integrated Coastal Zone Plan”. In the scope, it aims to summarize the aims and scope, policies and strategies, strengths / weaknesses, and opportuni es / threats of the ICZP plan for Bursa province and the current situa on analysis, use of coastal and back shore, and outstanding problems on the basis of sub-regions. Planning area boundaries covers Gemlik, Karacabey, Mudanya, and the Osmangazi district in the taking into considera on geographic, economic, social, historical, and natural environment that interact in terms of transporta on, u -liza on, and ac vi es of the Bursa coastline that is 115 km length. Specifi cally, it covers Gemlik, Mudanya, and Karacabey district in which is the shores to the Sea of Marmara in Bursa province.
First of all, the current situa on analysis that covers the en re coastline was carried out under the plan. Rela-ted coastal geology, geomorphology and seismicity, eleva on analysis, slope analysis, orienta on analysis, soil classes, forests, water resources, and protected areas have been inves gated. It has also examined the situa on of transporta on and infrastructure. Furthermore, the coast is divided into diff erent sub-regions and land use status of each sub- region and interac ons of the uses in the coast were revealed in detail. Examining exis ng coastal structures, problems regarding these structures and possible solu ons to these problems have been de-veloped. In addi on, the public par cipa on was considerable provided in the scope of the plan. Ideas of peoples on the use of coast and coasts with the public mee ngs held in Gemlik, Mudanya, and Karacabey in the coor-dina on of the Bursa City Council and were taken and the surveys were examined. It was observed that People have the expecta ons from this plan on regula on of the coast, the elimina on of problems in fi shing ports, the development of the harbor areas, the restora on of historic buildings, the crea on, organiza on, and develop-ment of recrea onal facili es and sports grounds, coastal regula ons and beach crea on and regula on, use of coastal areas with tourism purposes, ensuring the ac ve use of coastal areas, elimina on of the pollu on of the sea, increasing fact to be the coastal city of Bursa. Based on all the informa on gathered and carried out all the analysis and synthesis and the dra plan were prepared and presented to the Ministry of Environment and Urban Development for approval.
1. GİRİŞ
Bursa Bütünleşik Kıyı Alanları Planı (BKAP); Bursa İl sınırları içerisinde yer alan, ar rılamaz kaynak niteliğinde-ki kıyı alanlarının hassas ekosistemlere sahip olması nedeniyle, sürdürülebilir bir yaklaşımla, koruma kullan-ma dengesi göze lerek geliş rilmesi hedefi yle, “644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen yetki çerçevesinde, 30.12.2014 tarihinde imzalanan Protokol kapsamında Bursa Büyükşehir Belediyesi tara ndan hazırlanmış r. Bu protokol ile, bütünleşik kıyı alanları planı ilk defa bir yerel yöne m tara ndan hazırlanmış r. Bursa Bütünleşik Kıyı Alanları Planı, kıyı bölgesi ve geri sahasında yer alan kara kullanımlarına dair tüm planlama ve uygulamalara rehberlik edecek, stratejik planlama diliyle hazırlanmış bir yol haritasıdır ve fi ziki plan olarak değerlendirilmeme-lidir. Bütünleşik Kıyı Alanları Planı, tükenir bir kaynak olan kıyı bölgesinin sürdürülebilirliğini temel alarak; çeşitli sektörler i barıyla kullanımları, talepleri ve ça şmaları yönetmeyi; kıyının planlama sürecini, ilke ve stratejileri, kurumlar arası işbirliğini geliş rmeyi amaçlayan bir plandır. Bursa ili Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nda, kıyının mevcut durumu, eğilimler, talepler, kamu yararı, kıyının ekonomik potansiyeli, kent yaşamı, doğal ve kültürel değerler, yasal statüler, kazanılmış haklar vb. tüm verilere ve yapılan değerlendirmelere göre kararlar üre l-miş r. Bursa ili kıyı bölgesi yöne mi için verilen modellerden en uygun olan model seçilerek Planlama Alanı özelliklerine göre alt bölgelere ayrılmış r. Bu alt bölgelerde kamu yararı ilkesi ve sürdürülebilirlik öncelikli olarak göz önünde tutulmuş ve bölgesel temel gelişme stratejileri üre lmiş r. Bursa ili Bütünleşik Kıyı Alanları Planı, bu kapsamda kara ve deniz tara bütünselliğinde yapılan araş rma ve sentez sonucunda ge rilen ilke, esas ve stratejilere dayalı olarak hazırlanmış r. Kıyı kenar çizgisinin kıyı ve deniz tara na ilişkin karar ve stratejiler yerine ge rilmesi idarelerin sorumluluğunda olup sahil şeridi ve kara tara na ilişkin stratejiler ilgili idarelerin uygula-malarına yol göstericidir.
Bursa ili BKAP; kıyıyı ve denizi kullanma amaçlı bütün faaliyetlerin ve bunlara ilişkin yapılaşma ve altyapı tesis-lerinin planlanması, uygulanması ve izlenmesine yönelik ilkeleri, stratejileri ve kararları ortaya koymayı hedef-lemiş r.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 17
Bursa ili Bütünleşik Kıyı Alanları Planı, Gemlik Körfezi’nin kuzeyinde Armutlu/Yalova sınırından başlayarak Kör-fezin güney kıyılarında ba da Balıkesir/Bandırma sınırına kadar uzanan yaklaşık 115 km uzunluğundaki kıyıları kapsamaktadır. BKAP Çalışma Alanı; Kuzeydoğuda karadaki ilk tepelerin zirvelerini içine alacak şekilde adeta bir ön görünüm alanı, doğuda Gebze-Bursa-İzmir Otoyolu, güneyde Nilüfer Çayı ve en ba da Yaban Haya Geliş- rme Sahası’nı kapsayacak şekilde tanımlanmış r. Etkileşim Alanı; Çalışma alanı içerisinde kıyı kullanımının ve
etkileşiminin yoğun olduğu kıyı bandında, kıyı ardındaki baskın kullanım ve sektörlerin kıyıdan etkilenme ve kıyıyı etkileme derecesine göre belirlenen alanı kapsamaktadır. Bu plan, Bursa kıyılarının ön görünümü niteliğin-deki alanları kapsamaktadır. Bu yönü ile Bursa ilinin ön bahçesi niteliğindeki alanları düzenleme çabasındadır. BKAP Çalışma Alanı sınırları dahilinde Mudanya ilçesinin tamamı, Gemlik ve Karacabey ilçelerinin kıyı kesimi ile Osmangazi ilçesinin kuzey bölümleri yer almaktadır. Plan kapsamında kıyıda Mudanya ve Gemlik ilçe merkezleri ile Narlı, Karacaali, Büyükkumla, Küçükkumla, Gençali, Kurşunlu (Gemlik), Al ntaş, Kumyaka, Trilye, Söğütpınar, Esence, Eğerce, Mesudiye, Kıyıköy, Bayramdere ve Kurşunlu (Karacabey) yerleşimleri mevcu ur. Planlama ala-nı, bölgelerin doğal yapıları, ekolojik özellikleri, kıyı ardı baskın kullanım türü ve yoğunluğu, kıyı özellikleri vb. ölçütlere göre 3 bölge ve Narlı – Küçükkumla, Gemlik Merkez, Kumsaz – Kurşunlu, Mudanya Merkez, Tirilye – Mesudiye, Kocaçay Deltası ve Bayramdere – Kurşunlu Alt Bölgeleri olmak üzere toplam 7 alt bölgeye ayrılmış r.
2. BKAP’IN İLKELERİ ve STRATEJİLERİ
Bursa İli Bütünleşik Kıyı Alanları Planı; kıyıların kamu yararı doğrultusunda kullanılması, doğal kaynakların ko-runması ve sürdürülebilir hakça kullanımı, kaynakların paydaşlar arasında eşitlikçi kullanılması, turizmin geliş -rilmesi ve çeşitlendirilmesi, çok sektörlü ve mekân için rekabet eden çok sayıda aktörün bulunması nedeniyle ka lımcı ve şeff af bir planlama ve uygulama modeli oluşturulması, Bursa BKAP sürecinde sürekli uygulama ve izleme çalışmalarının yapılması, doğal afet riskini en aza indirecek önlemleri almak, somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması ilkelerine dayanmaktadır.
Bursa İli Bütünleşik Kıyı Alanları Planı; bölgesel gelişme olanaklarını seçici olarak kullanmak; doğal kaynaklar ve biyolojik çeşitliliğin korunması için gerekli tüm bilimsel ve yönetsel önlemleri almak; bölgesel lojis k mer-kez olma olanaklarını araş rmak; Bursa’nın su ürünleri varlığını belirlemek, korumak ve geliş rmek, denizcilik kültürünün yaşa lması ve sürdürülmesi için amatör balıkçılığı desteklemek; Çevre izleme altyapısı ve dene m mekanizmalarını geliş rmek; plan izleme ve yürütme birimini ka lımcı bir anlayışla oluşturmak; BKAP’ın izleme ve yürütmesinde yerel yöne m ve merkezi yöne m arasındaki işbirliğini ar rmak ve koordinasyonu sağlamak; çevre korumaya yönelik yaygın eği m vermek ve kamuoyunu bilinçlendirmek; ulaşım türlerinin birbirini des-tekleyecek ve kıyının doğal yapısını bozmayacak şekilde planlanarak verimliliğini ar rmak; halkın kıyıları spor, turizm, rekreasyon vb. amaçlı kullanımını desteklemek ve bu kullanım alanlarını genişletmek; kıyı kesimi kentsel arazi kullanımı ve kıyı tesislerinin taşkın, heyelan, deprem vb afet etkilerinden korunmasını sağlamak; Bursa’nın sahip olduğu somut ve somut olmayan kültürel, tarihi, mimari, edebi vb. mirasını korumak; plan kararlarının oluşturulması ve uygulanmasında ka lımcı yöntemler belirlemek; kıyıda ve kıyı ardında turizm faaliyetlerini çe-şitlendirmek ve desteklemek gibi pek çok stratejiyi barındırmaktadır.
3. BKAP’IN GÜÇLÜ-ZAYIF YÖNLERİ VE FIRSATLAR-TEHDİTLER (GZFT) ANALİZİ
Saha analizleri, kurum görüşleri ve anketlerden elde edilen bilgiler ışığında Bursa ili Bütünleşik Kıyı Alanları Planı için Güçlü-Zayıf Yönler ve Fırsatlar-Tehditler Analizi yapılmış r. Bu analizde Güçlü ve Zayıf yönler içsel verilerdir. Proje alanının mevcut durumuna yönelik r. Fırsatlar ve Tehditler ise dışsal veriler olarak öne çıkmaktadır. Bu görüşler ileride ortaya çıkabilecek durumların değerlendirilmesidir.
a) Güçlü Yönler
• Gemlik Körfezi’nin doğal bir liman olması,
• Bursa’nın Güney Marmara’daki en gelişmiş ve yüksek nüfuslu il olması,
• Gemlik Körfezi’nin büyük bir bölümünün Bursa Büyükşehir Belediyesi idari sınırları içerisinde olması,
• Kadim limancılık geleneğinin olması,
• Limancılık hizmetlerinin gelişmiş olması,
• Çok güçlü ve gelişmiş sanayi kuruluşları ve endüstriyel üre m kapasitesine sahip olması,
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon18
• Tarım sektörünün gelişmiş olması,
• Nüfus ve demografi k yapının zenginliği ve iş gücüne ka lımın yüksek olması,
• İthalat ve İhraca n gelişmiş olması,
• Sivil toplum kuruluşlarının çok güçlü ve etkin olması,
• Doğal, kültürel ve tarihi değerlerin zengin olması,
• Kıyı kenar çizgisi tespi
• Güçlü ekonomik yapı
• Yüksek yat sahipliliği,
• Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin çevresel ve denizel kirliliğe yönelik altyapı ve hizmet ya rımlarının fazla olması,
• Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kıyı alanlarındaki hizmet kalitesini ar rmaya yönelik çalışma ve ya rımla-rının olması,
• Plaj olarak düzenlenebilecek kumsal alanlarının fazla olması,
• Gemlik ve Haliç arasında deniz uçağı seferlerinin yapılıyor olması,
b) Zayıf Yönler
• Marmara Denizi’ndeki su ürünleri çeşitliliğinin yetersizliği,
• Kıyılarda açık ve yeşil alan düzenlemeleri yetersizliği,
• Yetersiz kıyı yapılarının varlığı,
• Dış ulaşım bağlan larının yetersiz oluşu,
• Kıyılara erişim ve kıyılarda otopark yetersizliği
• Merkezi ve yerel kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliği,
• Kıyıların bütünsel olarak ele alınmaması ve planlanmaması
• Kıyı yerleşimlerindeki planlama problemleri
• Deniz araçlarının bakım ve onarımı için çevredeki illere gitme zorunluluğu,
• Özel tekne ve yatlara hizmet verecek yat limanlarının olmaması,
• Yerleşim alanlarının kıyıya bi şik olması, kıyı ile yerleşimler arasında halka açık alanların olmaması,
• Sıcak ve güneşli gün sayısının görece düşük olması, yaz mevsiminin kısa sürmesi,
• Kıyılarda yapılan yapıların çoğunun ikinci konut olarak yapılması,
• Kıyılarda nitelikli turizm tesisi bulunmaması,
• Kıyılarda üniversiteler, merkezi ve yerel yöne mlerle araş rma, inceleme ve izleme yapılmamış olması,
• Yenişehir havaalanının verimli kullanılmaması,
• Kıyı yapıları için sağlıklı bir fi zibilite yapılmaması,
• Kıyıda etkin ve verimli bir dene min olmaması,
• Kıyı ve denizde farklı kurumların yetkili olması,
c) Fırsatlar
• Bölge bazında güçlü yerel yöne m birliklerinin varlığı (Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği),
• Çok kültürlü demografi k yapının varlığı,
• Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmiş olması,
• İstanbul-Bursa-İzmir otoyolu,
• Bilecik-Bursa-Bandırma hızlı tren ha ,
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 19
• Balıkçı barınaklarında kullanılmayan kapasitenin fazla olması,
• Kıyıların doğal yapısının büyük oranda korunması
• Gemlik-Kumsaz bölgesinde askeri havaalanının varlığı
• Karacabey kıyılarında dalyan gölleri, sulak alan, doğa koruma ve yaban haya geliş rme sahasının varlığı
d) Tehditler
• Kuzey Anadolu Fay Ha ’nın Bursa kıyıları boyunca devam ediyor olması
• Marmara Denizi’nin kirliliği
• Yerel yöne mlerin kıyı kültür birikiminin yetersiz olması
• Kıyılarda aşırı yapılaşma talebi
• Kaçak yapılaşma
• Balık türlerinin ve popülasyonlarının azalması
• İzinsiz ve dene msiz dolgu yapılması,
• Akarsuların ve denizin kirlenmesi
• Kıyıda ve karada plan onama yetkisinin farklı kurumlarda bulunması, birbiri ile çelişen plan kararlarının oluşturulması riski,
• İmar uygulamalarında ortaya çıkan mevzuat ça şmaları (kısmi yapılaşma, kıyıda mülkiyet problemleri vb.)
4. ALT BÖLGELERE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER
Bursa BKAP Projesi kapsamında seçilen model, belirlenen amaç, hedefl er ve stratejiler ışığında daha ayrın lı mekansal kararların üre lebilmesi için alt bölgelere ayrılmış r. Bursa ili Bütünleşik Kıyı Alanları Planı kapsamında kıyı kullanımı, kıyı ardı baskın yerleşim/sektör karakteri ve doğal karakter özellikleri, fonksiyonların ve kullanım-ların yoğunlaş ğı alanlar, bölgelerin özgün nitelikleri ve sorunları dikkate alınarak bölgeler belirlenmiş r. Buna göre; ilçeler bazında net bir karakter ayrımı yapılabildiğinden ana bölgeler Gemlik Bölgesi, Mudanya Bölgesi ve Karacabey Bölgesi olarak belirlenmiş, bu bölgeler içinde kendi iç dinamiklerine göre alt bölgeler belirlenmiş r (Şekil 1).
Şekil 1. Bursa ili Bütünleşik Kıyı Alanları Planı kapsamında belirlenen bölgeler ve alt bölgeler (BKAP, 2015)
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon20
a. Gemlik Bölgesi
Gemlik Bölgesi, topografi k olarak bir kıyı ovası niteliğindedir. Kuzeyde Narlı-Küçükkumla Alt Bölgesi’ne doğru gidildikçe kıyıya paralel uzanan yüksel ler nedeni ile bu kesimdeki yerleşmeler kıyı boyunca uzanmış ve özellik-le Küçükkumla mahallesinde sayfi ye niteliğindeki alanların kıyıda yoğun bir yapılaşma baskısına neden olduğu görülmektedir. Güneye doğru Kumsaz-Kurşunlu alt bölgesinde kıyı ardında, kıyıya paralel olarak gelişme göster-miş sayfi ye niteliğinde konut alanları bulunmaktadır. Bölgenin Marmara Denizi’ndeki kıyı uzunluğu yaklaşık 38 km’dir. 38 km uzunluğundaki kıyılarda toplam 3 balıkçı barınağı, 24 iskele, 4 liman ve 2 şamandıra bulunmak-tadır. Bu bölgenin alt bölgelerine ilişkin mevcut durum analizleri, kıyı ve kıyı ardı kullanımları ve ön plana çıkan problemler Tablo 1’de verilmiş r.
b. Mudanya Bölgesi
Doğuda Gemlik-Mudanya ilçe sınırından başlayan Mudanya Bölgesi, ba kıyılarında, Kocaçay Deltası’nda Mu-danya-Karacabey ilçe sınırında sona ermektedir. Mudanya Bölgesi, topografi k olarak Güzelyalı-Mudanya arasın-da alüvyal tabanlı yüksel si az düzlük alanlar ile Kumyaka-Eşkel arasında yaklaşık 15-20 km kıyı ha boyunca falezlerin bulunduğu dik kıyılardan ve Eşkel-Mesudiye arasında da geniş kumsal ve düzlük alanlardan oluşmak-tadır. Bölgenin Marmara Denizi’ndeki kıyı uzunluğu yaklaşık 42 km’dir. Bölge içinde toplam 1 liman, 4 balıkçı barınağı, 1 barınma yeri, 9 iskele bulunmaktadır. Bu bölgenin alt bölgelerine ilişkin mevcut durum analizleri, kıyı ve kıyı ardı kullanımları ve ön plana çıkan problemler Tablo 2’de verilmiş r.
c. Karacabey Bölgesi
Ba da Mudanya-Karacabey ilçe sınırında Kocaçay Deltası ile başlayan Karacabey Bölgesi, doğuda Bursa (Kara-cabey) – Balıkesir (Bandırma) sınırında sona ermektedir. Karacabey Bölgesi yaklaşık 35 km uzunluğunda bir kıyı ha na sahip r. Bölge neredeyse tamamen bir koruma geliş rme alanı niteliğindedir. Kocaçay Deltası, sulak alan niteliğinde bir ekosistemdir ve Karacabey Bölgesi neredeyse tamamen “Karacabey Karadağı-Ovakorusu Yaban Haya Geliş rme Sahası” kapsamında kalmaktadır. Bölge kıyıları diğer bölgelere kıyasla doğal karakteri daha fazla korunmuş ve kıyı yapılarının bulunduğu alanlar dışında neredeyse müdahale görmemiş r. Bölgede kıyı ya-pısı olarak 2 adet balıkçı barınağı ile Kurşunlu yerleşimi sahil ha nda kum tutması için yapılmış 6 adet mahmuz bulunmaktadır. Bu bölgenin alt bölgelerine ilişkin mevcut durum analizleri, kıyı ve kıyı ardı kullanımları ve ön plana çıkan problemler Tablo 3’de verilmiş r.
5. SONUÇ
Bursa ili BKAP plan çalışması kapsamında; mevcut durum analizlerini, anketleri ve uzman raporlarını içeren Araş rma Raporu; planın ilkelerini, amaçlarını, stratejileri ile araş rma raporundan özetle plan hükümlerinin gerekçelerini içeren Plan Açıklama Raporu, Plan Pa ası ve Plan Hükümleri elde edilmiş r. Gerçekleş rilen bütün çalışmalar ne cesinde, Şekil 2’de sunulduğu şekli ile plan pa ası ve hükümleri hazırlanmış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na onay için sunulmuştur. Onay işlemleri tamamlandıktan sonra, bu plan ilk defa uygulamaya geçmiş olacak, uygulanması sürekli izlenecek, yıllık güncelleş rmeler ve iyileş rmeler sürekli yapılacak r. Bursa ili BKAP planına, “Bursa Bütünleşik Kıyı Alanları İzleme ve Yürütme Birimi; planın periyodik izleme ve değerlendirme raporunu hazırlar, Bakanlığa ve ilgili kuruluşlara sunar, kamuoyuna duyurur, 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında yapılacak kıyı ya rımlarının ya rım teklif dosyası aşamasında Valilik (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne) bu pla-nın ilke, strateji ve kararlarına uygunluğu hakkında görüş bildirir.” hükmü konmuştur. Böylelikle, Bakanlık ilk defa bir yerel yöne m ile yetki paylaşımı ve işbirliği içerisine girmiş olacak r. Yine bu birim sayesinde üniversite sivil toplum işbirliğini de alarak kıyıya ilişkin bir çok bilimsel teknik çalışma yapılacak r.
6. KAYNAKLAR
BKAP, 2015. Bursa ili Bütünleşik kıyı alanları planı plan açıklama raporu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Sahil Hizmetleri Dairesi Başkanlığı. Bursa.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 21
Tabl
o 1.
Gem
lik b
ölge
si al
t böl
gele
rinin
mev
cut d
urum
ana
lizi,
kıyı
ve
kıyı
ardı k
ulla
nım
ları
ve ö
ne çık
an p
robl
emle
r (BK
AP, 2
015)
Mev
cut D
urum
un Ö
ze
Kıyı
kul
lanı
mla
rıKı
yı a
rdı k
ulla
nım
ları
Öne
Çık
an P
robl
emle
r
G1- N
arlı-
Kü-
çükk
umla
Alt
Bölg
esi
• Kı
yı h
a :
12
km u
zunl
uğun
da
(Bur
sa il
i kıyıla
rının
%10
,82)
• Kı
yı a
rdı b
askı
n ku
llanı
mı,
yerle
şim a
lanl
arıdır.
Alt
bölg
e kı
yısın
ın %
59.
09’u
yer
leşim
al
anı,
ardı
ndan
bas
kın
kulla
-nı
mla
ağa
çlık
ala
n (%
26.3
4) v
e ze
y n
lik a
lanı
(%14
.57)
.•
1 ad
et b
alık
çı b
arın
ağı v
e 17
ad
et is
kele
• Kı
rsal
yer
leşim
ler (
Nar
lı, K
arac
aali)
• Ke
ntse
l yer
leşim
ler (
Küçü
kkum
la)
• Kü
çükk
umla
kıyı b
ölge
sinde
kon
ut a
lanı
• Kı
yıda
yer
ala
n c
aret
ala
nları
• Kü
çükk
umla
böl
gesin
de fe
ribot
iske
lesi
• N
arlı
Balık
çı B
arın
ağı
• Kı
yıda
yer
ala
n ve
böl
geye
özg
ü ür
ün a
lanl
arını o
luşt
uran
Zey
nlik
ala
nlar
• Kı
yı b
oyun
da b
ulun
an k
ayalık
ala
nlar
• Kı
yı d
üzen
lem
e al
anla
rı•
Kum
salla
r ve
plaj
ala
nları
• Sa
hild
eki y
ürüy
üş y
olla
rı ve
par
k al
anla
rı•
%21
ora
nınd
a m
üdah
ale
edilm
iş kı
yı a
lanı
(il g
enel
inin
%2,
12’si
)•
%37
ora
nınd
a kı
smen
müd
ahal
e ed
ilmiş
kıyı
ala
nı (i
l gen
elin
in %
3,80
’si)
• %
42 o
ranı
nda
müd
ahal
e ed
ilmem
iş kı
yı a
lanı
(il g
enel
inin
%4,
18’si
)
• Kı
yı a
rdı y
erleşim
böl
gele
ri ik
inci
kon
ut a
lanl
arı.
• Bö
lgey
e öz
gü ü
rün
alan
ların
ı ol
uştu
ran
Zey
nlik
ala
nlar
.•
Kıyı
ardı ağa
çlık
ala
nlar
.
• Bö
lgey
e gü
nübi
rlik
erişi
m im
kânl
arının
zor v
e ye
ters
iz ol
ması
• Kı
yı b
andı
nın
dar o
lması
• Kü
çükk
umla
mev
kiin
de kıyı a
rdın
daki
yapılaş-
manın
kıyı b
andı
nda
kam
u ku
llanı
m a
lanl
arını
sınırl
andı
rması
• Kı
yıda
açı
k ve
yeş
il al
an y
eter
sizliğ
i•
Rekr
ea f
alan
yet
ersiz
liği
• Ço
k sa
yıda
tesc
ilsiz/
kayı
tsız
küçü
k te
kne
varlığı
• Kü
çük
tekn
eler
in d
üzen
siz o
lara
k de
nizd
e ve
ku
msa
llard
a ba
ğlan
ması
Bölg
e kı
yıla
rının
hâk
im rü
zgâr
lara
dire
kt a
çık
olm
ası n
eden
i ile
Kör
fezd
eki fi
zik
sel k
irliliği
n bu
kıyıla
ra ta
şınm
ası
G2- G
emlik
M
erke
z Alt
Bölg
esi
• Kı
yı h
a :
13
km u
zunl
uğun
da
(Bur
sa il
i kıyıla
rının
%11
,5)
• Kı
yı a
rdı b
askı
n ku
llanı
mı %
53
.33
oran
la y
erleşim
ala
nıdı
r. Diğe
r bas
kın
kulla
nım
lar sıra
-sıy
la sa
nayi
ala
nları (
% 1
7,56
), ağ
açlık
ala
nlar
(% 1
1,29
), ze
y n
-lik
(% 9
,56)
ve
aske
ri al
anla
rdan
(%
8,2
7).
• 1
adet
balık
çı b
arın
ağı,
1 ad
et
yana
şma
yeri,
4 a
det l
iman
, 2
adet
şam
andı
ra si
stem
i ve
3 ad
et is
kele
• Kı
yı
care
t ala
nları
• Li
man
ardı s
anay
i ve
depo
lam
a al
anla
rı•
Ulaş
rma
kıyı
yapıla
rı Ge
mlik
kör
fezi
liman
tesis
leri
(Gem
port
lim
anı,
Yılp
ort l
imanı,
Boru
san
limanı,
Roda
lim
anı)
• Bu
rulaş d
eniz
uçağı i
skel
esi
• Ge
mlik
Mer
kez B
alık
çı B
arın
ağı v
e ba
rınm
a ye
ri•
Kum
sal v
e pl
aj a
lanl
arı
• Ka
yalık
ala
nlar
• Kı
yı d
üzen
lem
e al
anla
rı•
% 8
1 or
anın
da m
üdah
ale
edilm
iş kı
yı a
lanı
(İl
gene
linin
%9,
29’si
)•
%6
oranın
da kısm
en m
üdah
ale
edilm
iş kı
yı a
lanı
(İl g
enel
inin
%0,
65’i)
• %
13 o
ranı
nda
müd
ahal
e ed
ilmem
iş kı
yı a
lanı
(İl g
enel
inin
%1,
54’ü
)
• To
pogr
afi k
eşik
lerd
en d
olayı
eğim
in a
z old
uğu
iç k
esim
lere
so
kulm
uş y
erleşim
ala
nınd
a kı
yı a
rdı k
onut
ala
nları
• Ti
care
t ala
nları
• Ge
mlik
kör
fez b
ölge
sinde
ki
sana
yi te
sis a
lanl
ar•
Üni
vers
ite a
lanı
• Tu
rizm
tesis
ala
nları
• Bö
lgey
e öz
gü ü
rün
alan
ların
ı ol
uştu
ran
Zey
nlik
ala
nlar
• Ağ
açlık
ala
nlar
• Kı
yı a
rdın
da y
er a
lan
Aske
ri al
an
• Ö
zelli
kle
Gem
lik il
çe m
erke
zinde
ki k
amus
al
kıyı
kul
lanı
m a
lanl
arının
az o
lması
• Ge
msa
z mev
kiin
de y
er a
lan
ikin
ci k
onut
kul
-la
nımının
end
üstr
iyel
ve
lojis
k k
ents
el a
lan
kulla
nım
ları
arasın
da k
alm
ası
• Li
man
lar m
evki
ine
ulaşım
ın te
k m
odlu
olm
ası
ve sa
dece
kar
ayol
u ile
yapıla
bilm
esi
• Kı
yı a
rdın
daki
yapılaşm
anın
yoğ
un o
lması
• Ge
mlik
Kör
fezi
kirli
liği
• Kı
yıda
açı
k ve
yeş
il al
anla
r ile
eğl
enm
e ve
di
nlen
me
alan
ların
ın y
eter
sizliğ
i•
Yapı
laşm
anın
kıyıy
a sı
r ol
ması
G3-K
umsa
z-Ku
rşun
lu A
lt Bö
lges
i
• Kı
yı h
a :
13
km u
zunl
uğun
da
(Bur
sa il
i kıyıla
rının
%11
,5)
• 1
adet
balık
çı b
arın
ağı,
4 ad
et
iskel
e.•
Kıyı
ardın
daki
bas
kın
kulla
nımı
yerle
şim a
lanı
dır.
bu a
lanı
n ar
dınd
an ağa
çlık
ala
nlar
(%
24.7
8), z
ey n
lik a
lanl
arı (
%
6.65
) ve
aske
ri al
anla
r (%
6,4
6).
• Kı
yı b
ölge
sinde
bul
unan
ikin
ci k
onut
ala
nı•
Kurş
unlu
balık
çı b
arın
ağı
• Ku
msa
l ala
nları
• Ka
yalık
ala
nlar
.•
Kıyı
düz
enle
me
alan
ları
• %
12 o
ranı
nda
müd
ahal
e ed
ilmiş
kıyı
ala
nı (İ
l gen
elin
in %
1,66
’sı)
• %
14 o
ranı
nda
k ısm
en m
üdah
ale
edilm
iş kı
yı a
lanı
(İl g
enel
inin
%1,
80’i)
• %
74 o
ranı
nda
müd
ahal
e ed
ilmem
iş kı
yı a
lanı
(İl g
enel
inin
%9,
98’i)
• Kı
yı h
a
boyu
nca
oluş
an y
er-
leşim
ala
nların
da M
evsim
sel
olar
ak k
ulla
nım
yoğ
unluğu
na
sahi
p ik
inci
kon
ut a
lanl
arı
bulu
nmak
tadı
r.•
Bölg
eye
özgü
ürü
n al
anla
rını
oluş
tura
n Ze
y n
lik a
lanl
ar.
• Ağ
açlık
ala
nlar
• Ka
mus
al k
ulla
nım
ala
nlarının
yet
ersiz
liği
• Ya
pılaşm
anın
kıyıy
a sı
r ol
ması
• Kı
yıda
açı
k ve
yeş
il al
anla
r ile
eğ l
enm
e ve
di
nlen
me
alan
ların
ın y
eter
sizliğ
i•
Kum
saz p
lajın
daki
den
iz su
yunu
n bu
lanı
k ol
ması
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon22
Tabl
o 2.
Mud
anya
böl
gesi
alt b
ölge
lerin
in m
evcu
t dur
um a
naliz
i, kı
yı v
e kı
yı a
rdı k
ulla
nım
ları
ve ö
ne çık
an p
robl
emle
r (BK
AP, 2
015)
Mev
cut D
urum
un Ö
ze
Kıyı
kul
lanı
mla
rıKı
yı a
rdı k
ulla
nım
ları
Öne
Çık
an P
robl
emle
r
Mud
anya
M
erke
z Alt
Bölg
esi
• Kı
yı h
a :
15
km u
zunl
uğun
da
(Bur
sa il
i kıyıla
rının
%13
)•
Kıyı
ha
ge
nel o
lara
k do
ğal
nite
liği k
orun
muş
kıyıla
rdan
ve
ardın
da b
askı
n ol
arak
öze
l m
ahsü
l ala
nı o
lan
zey
nlik
al
anla
rdan
oluşu
r.•
Kıyı
ardının
tam
amı y
apılaşm
ış du
rum
dadı
r. Kı
yı a
rdın
da k
onut
al
anı,
ikin
ci k
onut
ala
nı,
car
et,
sana
yi, a
sker
i ala
n ve
ağa
çlık
al
an v
ardı
r. Bu
alt
bölg
ede
kıyı
al
anın
da d
oğal
nite
liği k
orun
an
alan
kal
mam
ış r.
• 4
adet
balık
çı b
arın
ağı,
1 ad
et
barın
ma
yeri
ve 9
ade
t isk
ele.
• Kı
yı h
a n
da b
ulun
an li
neer
ca
ret a
lanl
arı.
• M
udan
ya L
imanı,
Aske
ri İs
kele
, İDO
İske
lele
ri ile
Mud
anya
Arn
avut
köy
ve
Güze
lyalı b
alık
çı b
arın
akla
rı.•
Kum
sal v
e pl
aj a
lanl
arı.
• Ka
yalık
ala
nlar
.•
Müd
ahal
e ed
ilmiş
kıyı
ala
nı (%
85, i
l gen
elin
de %
7,25
).•
Kısm
en m
üdah
ale
edilm
iş kı
yı a
lanı
(%14
, il g
enel
inde
%1,
14).
• M
üdah
ale
edilm
emi ş
kıyı a
lanı
(%1,
il g
enel
inde
%0,
09’)
• Kı
yı a
rdı b
askı
n ku
llanı
m y
er-
leşim
ala
nıdı
r. Ka
rayo
lu h
a
üzer
inde
kıyı h
a
boyu
nca
doğr
usal
ola
n kı
yı a
rdı k
onut
al
anla
rı, ik
inci
l kon
ut a
lanl
arı
bulu
nmak
tadı
r.•
Tica
ret a
lanl
arı
• Kı
yı a
rdı s
anay
i tes
isi a
lanı
.•
Mud
anya
kıyı a
rdın
da y
er a
lan
aske
ri al
an.
• Ağ
açlık
ala
nlar
.•
Kent
sel y
erleşim
ala
nları
• Kı
yıda
kam
usal
kul
lanı
m iç
in a
çık
ve y
eşil
alan
lar i
le eğl
enm
e ve
din
lenm
e al
anla
rının
ye
ters
izliğ
i,•
Deni
z kirl
iliği
,•
Kıyı
kes
imin
deki
yoğ
un y
apılaşm
a•
Balık
çı b
arın
akla
rı ka
pasit
esin
in, t
esis
amacı
dışın
daki
kul
lanı
mla
ra h
izmet
etm
esi
• Pl
ansız
ve
izins
iz do
lgu
alan
ları
• Kı
yı d
üzen
lem
eler
inin
yet
ersiz
liği
• Kı
yıya
yakın
sana
yi te
sisi
• Ya
pılaşm
anın
kıyıy
a sı
r ol
ması
• Ka
rayo
lu b
ağla
n la
rının
yet
ersiz
liği
• Ke
nt m
erke
zinde
oto
park
yet
ersiz
liği
• BU
DO iç
in ö
zel b
ir te
rmin
al v
e isk
elen
in
bulu
nmam
ası
• M
udan
ya L
imanı’n
da y
ük ta
şımacılığı
nın
deva
m e
tmes
i•
Kıyı
da sa
nayi
tesis
lerin
in b
ulun
ması
Trily
e -
Mes
udiy
e Al
t Bö
lges
i
• Kı
yı h
a :
28
km u
zunl
uğun
da
(Bur
sa il
i kıyıla
rının
%24
)•
Kıyı
ardının
bas
kın
kulla
nımı %
53
.95’
i ağa
çlık
ala
n, %
8.9
5’i
tarım
ala
nı v
e %
1.9
7’si
çayı
r al
anla
rıdır.
Kıyının
% 3
5.13
’ü
yerle
şim a
lanı
dır
• 2
adet
balık
çı b
arın
ağı,
1 ad
et
barın
ma
yeri
ve 4
ade
t isk
ele.
• Ka
yalık
ve
fale
z kıyıla
r•
Kum
sal v
e pl
aj a
lanl
arı
• Ti
care
t ala
nı•
Kum
yaka
ve
Zey
nba
ğı (T
irily
e) b
alık
çı b
arın
akla
rı•
Kıyı
düz
enle
me
alanı
• %
6 or
anın
da m
üdah
ale
edilm
iş kı
yı a
lanı
(İl g
enel
inin
%1,
48’i)
• %
2 or
anın
da kısm
en m
üdah
ale
edilm
iş kı
yı a
lanı
(İl g
enel
inin
%0,
48’i)
• %
92 o
ranı
nda
müd
ahal
e ed
ilmem
iş kı
yı a
lanı
(İl g
enel
inin
%22
,32’
si)
• Kı
yı b
oyun
ca u
zana
n ağ
açlık
al
anla
r•
Kıyı
ardı k
ulla
nım
kon
ut a
lanı
-dı
r•
Kıyı
boy
unca
uza
nan
tarım
al
anla
rı•
Kıyı
ardı ç
ayır
alan
ları
• Pl
aja
düze
nsiz
ve iz
insiz
bağ
lana
n am
atör
ba
lıkçı
tekn
eler
i•
Plan
sız v
e izi
nsiz
dolg
u al
anla
rı•
Kıyı
ardın
da k
açak
yapılaşm
a•
Deni
z kirl
iliği
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 23
Tabl
o 3.
Kar
acab
ey b
ölge
si al
t böl
gele
rinin
mev
cut d
urum
ana
lizi,
kıyı
ve
kıyı
ardı k
ulla
nım
ları
ve ö
ne çık
an p
robl
emle
r (BK
AP, 2
015)
Mev
cut D
urum
un Ö
ze
Kıyı
kul
lanı
mla
rıKı
yı a
rdı k
ulla
nım
ları
Öne
Çık
an P
robl
emle
r
Koca
çay
Delta
sı Al
t Bö
lges
i
• Kı
yı u
zunl
uğu
yakl
aşık
18
km
olup
kıyıd
a ta
mam
en k
umsa
l al
anla
rdan
ve
kıyı
ardın
da
çayı
rlık
alan
lar,
sula
k al
anla
r ve
ağaç
lık a
lanl
arın
bas
kın
oldu
ğu
alan
lard
an o
luşm
akta
dır.
• Kı
yı a
rdının
tam
amı d
oğal
ni
teliğ
i kor
unan
ala
nlar
dan
oluş
mak
tadı
r. Al
anın
bas
kın
kulla
nımı %
56.
89 o
ranl
a sa
zlık-
bata
klık
ala
nı, %
21.
66 o
ranl
a ağ
açlık
ala
n ve
% 2
1.44
ora
nla
çayı
r ala
nları.
• Ko
caça
y’ın
Mar
mar
a’ya
dök
üldü
ğü n
okta
.•
Kum
sal a
lanl
ar.
• Sa
zlık
ve b
atak
lık a
lanl
ar.
• Ça
yır a
lanı
.•
Long
oz (S
ubas
ar) o
rman
ala
nları.
• Ak
arsu
kıyıla
rında
bul
unan
tarım
ala
nları.
• De
ltada
bul
unan
Dal
yan
gölü
ve
Arap
çi liği
göl
ü
• Ka
raca
bey
Long
ozu’
nun
tanı
mının
yet
ersiz
ol
ması
• Kı
yı k
enar
çizg
isini
n ta
nım
land
ığı b
ölge
de
mül
kiye
t pro
blem
leri
Bayr
amde
re-
Kurş
unlu
Alt
Bölg
esi
• Kı
yıla
rının
%70
’i do
ğal k
arak
teri-
ni k
oruy
an a
lanl
arda
n ol
uşm
ak-
tadı
r. Kı
yı u
zunl
uğu
yakl
aşık
16
km’d
ir•
Kıyı
ardı b
askı
n ku
llanı
mla
rın
% 4
1.05
’i ye
rleşim
ala
nı v
e %
58.
95’i
ağaç
lık a
lanl
arda
n ol
uşm
akta
dır
• 2
adet
balık
çı b
arın
ağı v
e 6
adet
ku
m tu
tma
mah
muz
u.
• Ku
msa
llar v
e pl
aj a
lanl
arı
• Ka
yalık
ala
nlar
•
Yeni
köy
ve K
urşu
nlu
Balık
çı b
arın
akla
rı.•
Müd
ahal
e ed
ilmiş
kıyı
ala
nı (%
11, i
l gen
elin
de %
1,74
)•
Kısm
en m
üdah
ale
edilm
iş kı
yı a
lanı
(%20
, il g
enel
inde
%3,
25)
• M
üdah
ale
edilm
emiş
kıyı
ala
nı (%
69, i
l gen
elin
de %
10,9
5’)
• To
pogr
afya
dan
dola
yı kıyı ş
e-rid
ine
para
lel g
elişe
n ye
rleşim
al
anla
rında
n ol
uşan
Bay
ram
-de
re v
e Ku
rşun
lu b
ölge
sinde
kı
yı a
rdı d
üşük
yoğ
unlu
klu
konu
t ala
nları b
ulun
mak
tadı
r.•
Baskın
nite
likte
ola
n O
rman
ve
Ağa
çlık
ala
nlar
• De
niz k
irliliği
• Pl
aj h
izmet
lerin
in y
eter
sizliğ
i•
Kıyı
dan
fayd
alan
ma
imkâ
nlarının
yet
ersiz
liği
• Ye
nikö
y’de
yoğ
un v
e ço
k ka
tlı y
apılaşm
a•
Balık
çı b
arın
akla
rının
kul
lanı
lmay
an k
apas
ite-
lerin
in fa
zla o
lması
• Ba
lıkçı
barın
akla
rının
inşa
atla
rının
tam
amla
n-m
amış
olm
ası
• Ya
pılaşm
anın
kıyıy
a sı
r ol
ması
• Te
knel
erin
düz
ensiz
bağ
lanm
ası v
eya
kum
sal
alan
lara
çek
ilmes
i
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon24
Şe
kil 2
. BKA
P pl
an p
a a
sı ve
pla
n hü
küm
leri
(BKA
P, 2
015)
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 25
Türkiye’nin Çevre Poli kası Çerçevesinde Kentsel Altyapı Ya rımları
Arş. Gör. Tolga Ayeri2, Uzman Talha Yılmaz1, Prof. Dr. Yüksel Ardalı2
1Ordu Belediyesi, Durugöl Mah. Atatürk Bulvarı, No : 449 - 52200 - Al nordu / Ordu2Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Atakum, 55139, Samsun
ÖZET
Kentsel altyapı ya rımları Türkiye’de kentleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte hız kazanmış r. Bu kapsamda önce-likle içme suyu şebeke, kanalizasyon şebeke ya rımları yürütülmüş, daha sonra da içme suyu ve a k su arıtma tesisleri, derin deniz deşarjı tesisleri ve ka a k düzenli depolama ve ayrış rma tesisleri ile birlikte a k sorunu bir bütün olarak ele alınmış r. İçme suyu, a k su ve ka a k sektörü su temini, kanalizasyon ve ka a k sorunu ola-rak sürekli ülke gündemine gelmiş, her dönemde bu sorunlara çözüm önerileri belirlenmiş, kalkınma planlarında da konu detaylı biçimde yer almış r. Kentsel altyapı ya rımları konusunda kentleşme hareketlerinin hız kazandığı 1950’li yıllardan i baren pek çok poli ka üre lmiş, Türkiye’nin kentsel altyapı ya rımları konusunda özelikle son yıllardaki performansı AB uyum sürecinde yükümlülüklerin yerine ge rilmesi açısından son derece önemlidir. Türkiye’nin son yirmi yılına bakıldığında 1994-2013 yılları karşılaş rıldığında içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu oranı %88’den %99’a, kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu oranı %69’dan %91’e a ksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye nüfusu oranı %10’dan %68’e, düzenli depo-lamadan yararlanan belediye nüfusu oranı ise %5’ten %65’e yükselmiş r.
Anahtar Kelimeler: İçme suyu Ya rımları, A k su Ya rımları, Ka A k Ya rımları, Kentsel Altyapı Tesisleri, Kent-sel Altyapı Ya rımları.
ABSTRACT
Urban infrastructure investment has accelerated with the expansion of urbaniza on in Turkey. In this context, primarily drinking water supply, sewerage network investments have been carried out, then the waste problems are considered together include as the drinking water and waste water treatment plants, deep sea ou all facili- es and solid waste landfi ll and the waste problem with recycling facili es. Drinking water, wastewater and solid
waste sectors of water supply, sewerage and the solid waste problem had come to the permanent agenda of the country as, in each period, the solu ons was determined to these problems, issues in the development plan has been involved in a detailed manner. Urban infrastructure of the urbaniza on movement in investment acce-lerated as from the 1950s, many policies made, and Turkey’s performance in par cular in recent years on urban infrastructure investments are extremely important for the fulfi llment of the obliga ons in the EU integra on process. Referring to Turkey in the last twenty years 1994-2013 years compared to drinking and potable water networks served by municipal popula on ra o from 88% to 99%, the popula on of municipali es served by sewerage network rate from 69% 91%, wastewater treatment plants served by municipal popula on ra o, from 10% to 68%, while the propor on of the popula on benefi ng from municipal landfi lls has risen from 5% to 65%.
Keywords: Drinking water investment, wastewater investment, solid waste investment, urban infrastructure, urban infrastructure investment.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon26
GİRİŞ
Türkiye’de özellikle de 1950’li yıllardan sonra önemli bir ar ş gösteren sanayileşme hareketleri, kentleşme ile birlikte hava, toprak ve su havzaları üzerinde önemli bir baskı unsuru oluşturmuştur. Sanayileşme ve kentleşme ile birlikte daha da belirginleşen çevre sorunlarının önlenmesine ve giderilmesine yönelik olarak kentsel altyapı tesislerinin ya rıma dönüştürülerek hizmete alınması konusunda 1970’li yıllarla birlikte dünya ölçeğinde be-lirginleşen çevresel hassasiyetlere Türkiye’de de kayıtsız kalınmamış r. Bu alanda belirli bir mevzuat oluşmuş ve kurumsal yapılanmada önemli mesafeler alınmış r. Kentsel altyapı tesislerine yönelik ya rımlar cumhuriyet tarihinden bu güne değin gerçekleşmiş olmakla birlikte özellikle a ksu ve ka a k alanındaki ya rımların plan-lanarak hayata geçirilmesi Avrupa Birliği (AB) uyum süreci ile birlikte hızlanmış r. Türkiye’de kentsel alanlarda düzensiz yapılaşma ile yetersiz ve eksik altyapı sorunları ülke gündeminde önemli bir yer teşkil etmiş r. Kentsel büyümenin en önemli unsurları olarak kentsel planlama ve kentsel altyapı arasındaki ilişki kentleşmenin hız-lı gerçekleşmesi, altyapı maliyetlerinin yüksek olması nedenlerden kesin ye uğramış r. 1980’li yıllarla birlikte kentsel planlama faaliyetleri önemli bir aşamaya gelmiş, kentlerin altyapı ih yacının giderilmesi adına önemli ya- rımlara girişilmiş r. Böylelikle kent planlaması ve kentsel altyapı arasında daha is krarlı bir ilişki kurulmuş, kent
planları ile belirlenen toplumsal veriler ve gelecek öngörüleri altyapı poli kalarının programa dönüştürülme-sinde kullanılmış r. 2000’li yıllarla birlikte Türkiye’de kamu ya rımlarında önemli iyileşmeler görülmüş, pek çok proje hayata geçirilmiş r. Gelişmekte olan ülkeler için inşaat sektörünün ülke kalkınmasında lokomo f görevi gördüğü ve önemli is hdam alanlarından biri olduğu bilinmektedir. Kentsel altyapı alanında yapılan ya rımlarla birlikte kentsel nüfusun içme suyu temini, içme suyu arıtma, a k su şebeke ve a k su arıtma tesisleri ile birlikte ka a k düzenli depolama ve bertaraf tesislerinden yararlanma oranı ar rılarak gelişmiş olarak nitelendirilen ülkeler seviyesine çıkarılması hedefl enmiş r. Bu çalışmada kentsel altyapı ya rımlarından içme suyu, a k su ve ka a k ile ilişkili olanlar irdelenerek kentsel altyapı alanında izlenen poli kalar ve gerçekleşen ya rımlar; içme suyu tesisleri, kanalizasyon şebeke sistemleri, içme suyu ve a k su arıtma tesisleri, ka a k düzenli depolama ve bertaraf tesisleri çerçevesinde ülkemizdeki gelişmeler ortaya konulmuştur.
TÜRKİYE’NİN KENTSEL ALTYAPI POLİTİKALARI
Türkiye’de kentsel altyapı ya rımları çevre konusundaki hassasiyetlerin yükselmesi ve kentsel ih yaçlar ile birlik-te şekillenmiş r. Bundan dolayı kentsel altyapı ya rımları ülkenin çevre poli kası ile ilişkili olarak yürütülmüştür. Çevre poli kası Keleş (2012) tara ndan “Toplumun çevreyle olan ilişkisini düzenlemek için belirlenen amaçlar, hedefl er, ilkeler ve tercihler ile çevrenin korunması ve geliş rilmesine dönük olarak alınan önlemler bütünü” olarak tanımlanmış r. Çevre poli kaları öncelikle sorunları tanımlar, hedefl eri belirler ve hedefl ere nasıl ulaşıla-cağına dair bir yol haritası sunar. Ancak önemli bir konu da belirlenen bu poli kaların başarı ile yürütülmesinin sağlanmasıdır. Çevre poli kaları genel olarak doğal ve yapay çevre bileşenlerinin sürdürülebilir kullanımını ve gelişmesini sağlamak amacıyla yerel, bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde belirlenen strateji ve poli kaların; idari, teknik, hukuki, poli k, ekonomik, sosyal ve kültürel imkânlardan faydalanılarak oluşturulabilir. Çevre poli kaları uluslararası alanda 20. Yüzyılın son çeyreğine doğru ortaya çıkmış olup, ilk çalışmalar çevre sorunlarıyla diğer ülkelerden daha önce yüzleşmiş olan Ba lı ülkelerde gerçekleşmiş r. Çevre kirliliğinin doğurduğu sonuçlar çevre ile ilgili toplumsal bir duyarlılığın oluşmasını te klemiş, evrensel nitelikte bir çevre bilincinin oluşturulmasına ze-min hazırlamış r. Roma Kulübü’nün “Ekonomik Büyümenin Sınırları” isimli araş rması ve 1972 Stockholm Kon-feransı, çevre sorunlarının ulaş ğı boyutlara dikkat çekmesi bakımından önemli aşamalar olmuştur. 20. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, çevre ve kalkınma ilişkisine yepyeni bir yaklaşımda bulunan Ortak Geleceğimiz adlı Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu Raporunda, “Sürdürülebilir Kalkınma” kavramı ortaya a lmış ve bu poli kanın çevre sorunlarının çözümüne yönelik yöntem ve planı ortaya konulmuştur.
KALKINMA PLANLARINDA KENTSEL ALTYAPI POLİTİKALARI
Türkiye’de planlı ekonomi dönemine geçilmesinden sonra kentsel ve kırsal altyapı eksiklikleri kalkınma plan-larında belir lmiş ve bu eksikliklerin giderilmesine yönelik poli kalar oluşturulmaya başlanmış r. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında (1963-1967) köylerin %53’ü, kasabaların %55’i içme suyundan yoksun veya yeteri ka-dar içme suyu bulamayacak durumda olduğu saptanmış r. Ayrıca toplam belediye sayısının 1004 olduğu ve nüfusu 3.000’den fazla olan 554 belediyenin içme suyu yönünden İller Bankası alanına girdiği, geriye kalan ve sayısı 60 bin kadar olan köy ve mahallenin içme suyu tesislerinin yapılması konusunda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü görevli olduğu belir lmiş r. Kanalizasyon konusunda, ülkedeki bütün belediyelerin bu tesislerin ya-
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 27
pımına geçmesini uzun süreli bir problem olarak ele almanın gerekliliği belir lmiş; İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerimizde dahi kanalizasyon tesislerinin şehirlerin ancak bazı semtlerini kapsadığına dikkat çekilmiş r. 2004 yılı i barıyla, 3225 belediyenin 1911’inden derlenen ista s klere göre, belediye sınırları içinde yaşayan nüfus-tan kanalizasyon hizmetlerinden yararlananların oranı %80’e, a k su arıtma tesislerinden yararlananların oranı %47’ye, içme ve kullanma suyundan yararlananların oranı %93’e, içme suyu arıtma tesisi hizmetlerinden yarar-lananların oranı ise %42’ye ulaş ğı belir lmiş r. Ülke genelinde çevre korumaya yönelik kentsel altyapı ih ya-cının belirlenmesi için belediyelerin içme suyu, kanalizasyon, a k su arıtma tesisi ve ka a k bertaraf tesisi gibi altyapı ih yaçlarını belirleyecek kentsel altyapı ana planı ve fi nansman stratejisinin hazırlanması hedefl enmiş r. Kentsel altyapı ya rımlarının gerçekleş rilmesi konusunda özel sektörün teşvik edileceği, uygun teknolojilerin belirlenip kullanılacağı ve belediyelerin bu ya rımları gerçekleş rme konusunda kurumsal kapasitelerinin güç-lendirilmesine yönelik a lımların gerçekleş rileceği vurgulanmış r. Ka a k ayrış rma ve bertaraf tesislerine yönelik ya rımların teşvik edileceği de ayrıca belir lmiş r. Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda (2014-2018) belediyeler için Belediyelerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi (BELDES) ve Su ve Kanalizasyon Altyapı Pro-jesi (SUKAP)’nin uygulamaya koyulduğu bildirilmiş r. Dokuzuncu Plan döneminde toplam kamu sabit sermaye ya rımları içinde kanalizasyon ya rımlarının %5.6 pay aldığı belir lerek Onuncu Plan döneminde ise %5.8 pay alması öngörülmüş, kamu-özel iş birliği modeli ile kanalizasyon ya rımlarının yapılması hedefl enmiş r. 2010 yılı i barıyla içme ve kullanma suyu şebekesiyle hizmet verilen belediye nüfusunun toplam belediye nüfusuna oranının %99’a ulaş ğı, yerleşime açılan yeni alanlar ve mevcut şebekelerin yenileme ve bakım çalışmaları dı-şında içme suyu şebeke inşaa ih yacı azalırken içme suyunu arıtma ih yacının ar ğı belir lmiş, 2010 yılında içme ve kullanma suyunun %52’sinin arı ldığına dikkat çekilmiş r. Ayrıca kanalizasyon ya rım ve hizmetlerinin sağlanmasında mali sürdürülebilirliğin göze leceği, şehirlerde kanalizasyon ve a k su altyapısının geliş rileceği, bu altyapıların havzalara göre belirlenen deşarj standartlarını karşılayacak şekilde çalış rılmalarının sağlanarak arı lan a k suların yeniden kullanımının özendirileceği bir poli ka olarak vurgulanmış r. Bununla birlikte ka a k yöne minin etkinleş rilerek a k azaltma, kaynakta ayrış rma, toplama, taşıma, geri kazanım ve bertaraf sa alarının teknik ve mali yönden bir bütün olarak geliş rilmesi, a k konusunda bilinçlendirmenin ve kurumsal kapasitenin geliş rilmesine öncelik verilmesi, geri dönüştürülen malzemelerin üre mde yeniden kullanılması da bu Plan döneminde izlenecek poli kalar arasında yer almış r. Tablo-1’deki hedefl ere bakıldığında 2018 yılı için içme suyu alanında belediye nüfusunun tamamına, a k su ve düzenli depolama alanlarında toplam belediye nüfusunun çok büyük bir kısmına hizmet götürülmesi hedefl enmektedir. Ayrıca 2013 yılında %53 olan ambalaj a klarının geri dönüşüm oranının %56’ya çıkarılması ve bu alanda ekonomiye büyük bir kazanımın sağlanması hedefi ortaya konulmuştur. 2002 yılı sonrası kamu ya rımlarına önemli kaynakların ayrıldığı, daha önce başlanıp bi rilemeyen ya rımların süratle tamamlandığı, böylelikle 2002 yılında ortalama 9 yılda bi rilen kamu ya -rımlarının 2011 yılında 4.2 yılda bi rilir hale gelindiği, altyapı ya rımlarının da bu kapsamda etkin bir şekilde tamamlanarak hizmete sunulduğu ifade edilmiş r. Su kaynaklarının etkin kullanımı ve korunması için bütüncül su kaynakları yöne mi modeli gerçekleş rilerek bu çalışmaların yeni oluşturulan Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile daha etkin bir şekilde yürütüleceği belir lmiş r. Su, Kanalizasyon ve Altyapı Projesiyle (SUKAP) birlikte şebekeli içme ve kullanma suyundan yararlanan belediye nüfusu oranının %100’e çıkarılacağı, susuz belde kalmayacağı ha a ih yaç duyulan yerlerde içme suyu arıtma tesisleri de kurulacağı beyan edilmiş r. A k yöne minde hizmet kalitesi ar rılarak düzenli ka a k depolama tesisi ile hizmet verilen nüfusun 2002 yılında 23 milyondan, 2011 yılına gelindiğinde ise 41 milyona çıkarıldığı ifade edilmiş r.
KÖYDES ve BELDES Programlarıyla köylere ve belediyelere içme suyu, yol ve benzeri temel ih yaçların karşılan-ması için 8 milyar TL kaynak kullanılarak 10 milyon nüfusu barındıran 34.401 köy ve 46.926 köy bağlısı ile 9.5 mil-yon nüfusun yaşadığı 10 bin nüfusun al ndaki belediyelerin içme suyu ve yol sorunlarının büyük oranda çözül-düğü bildirilmiş r. Ulaş rma için 2023 vizyonu çerçevesinde yapılan ya rımların çevreye duyarlı bir yaklaşım ile yürütüldüğü belir lmiş r. Fiziksel planlama ve yapılaşma konusundaki düzenleme ve standartların geliş rilmesi; çevreye ilişkin düzenlemelerin, işlemlerin ve dene mlerin yapılması ve kalkınma poli kalarına uygun bölgesel ve ulusal nitelikli mekânsal gelişme stratejilerini uygulanması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kurulduğu ha rla lmış r. Vatandaşların sağlıklı içme suyuna erişmelerine imkân veren, çevre açısından önem arz eden a k su ve yağmursuyu sistemlerini kökten çözmek amacıyla Su ve Kanalizasyon Altyapı Projesi (SUKAP)’nin başla l-dığı belir lmiş r. SUKAP ile birlikte gelecek dönemde nüfusu 25.000’in al nda olan belediyelere proje maliye- nin %50’si hibe olarak verilerek maliye n geri kalanı için ise İller Bankası’ndan uzun vadeli, düşük faizli kredi
imkânlarıyla içme suyu ve kanalizasyon projelerinin hayata geçirileceği bildirilmiş r. Ayrıca nüfusu 25.000’in üzerindeki belediyelere ise aynı kapsamdaki projeleri gerçekleş rmek üzere yine uygun koşullarla kredi imkânı sağlanacağı eklenmiş r. Kentsel dönüşüm projeleriyle, kent este ğine uygun olarak çevresel hassasiyetlerin göz
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon28
önüne alınacağı belir lmiş r. Çevre konularında uluslararası gelişmelerin takip edileceği, koruma ve kullanma dengesi göze lerek sürdürülebilir kaynak kullanımının öneminin kavranacağı, çevre ve tabia n dengesiz kullanı-mının önleneceği bildirilmiş r. Çevrenin korunması adına çok sayıda projenin üre lip dev ya rımlara imza a ldı-ğı, 2002 yılında sadece 15 olan düzenli çöp depolama tesisi sayısının 2011 yılında 59’a çık ğı, a k suları arı lan nüfus oranının %36’dan %73’e ulaş rıldığı belir lmiş r. Deniz kirliliği 2002 yılında sadece 26 noktada izlenirken, 2011 yılında 366 noktada izleme altyapısı tesisine sahip olunduğu, 2002 yılında 63 olan korunan alan sayısının 2011 yılı i bariyle 98’e çıkarıldığı ve 89 yeni kent ormanı kurulduğu ifade edilmiş r. A k yöne m hizmetlerinin desteklenmesine devam edileceği, a k azaltma, yeniden kullanım ve geri kazanım uygulamaları ile enerji üre- mi yapılması hedefl enerek is hdam ar rıcı bir alan olarak kullanılacağı ve bunun yanında çevre tahriba nın
azal lacağı konusuna değinilmiş r.
Tablo 1 - Kentsel Altyapıya İlişkin Gelişmeler ve Hedefl er
2006 2012 2013 2018
İçme Suyuna Ulaşan Belediye Nüfusunun Toplam Nüfusa Oranı (%)
98 991 99 100
Kanalizasyon Şebekesi ile Hizmet Verilen Belediye Nüfusunun Toplam Nüfusa Oranı (%)
87 881 91 95
A ksu Arıtma Tesisi ile Hizmet Verilen Belediye Nüfusunun Toplam Nüfusa Oranı (%)
51 621 68 80
Ambalaj A klarının Geri Dönüşüm Oranı (%) 33 50 53 56
Düzenli Depolamadan Yararlanan Belediye Nüfusunun Toplam Nüfusa Oranı (%)
34 60 65 85
Ken çi Raylı Sistem Uzunluğu (Km) 292 455 477 787
Kaynak: 2006 ve 2012 yılı verileri TÜİK ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ai r. 2013 ve 2018 yılı verileri Kalkınma Planı tahminleridir.(1) 2010 yılı TÜİK verileridir.
TÜRKİYE’DE KENTSEL ALTYAPI TESİSLERİNİN YILLARA GÖRE ANALİZİ
Türkiye’de kentsel altyapı tesislerine ilişkin veriler 1994 yılından i baren düzenli tutulmaktadır. İsta s klerde yıllara göre ülke nüfusu, toplam belediye nüfusu, toplam belediye sayılarına göre içme suyu, a ksu ve ka a k sektörüne ilişkin sayısal veriler sunulmuştur. Ayrıca söz konusu sektördeki tesislere ilişkin kapasite bilgileri ve nüfusa göre hizmet alma oranları bu ista s klerde mevcu ur. Türkiye’de nüfus verileri adrese dayalı nüfus ka-yıt sisteminin kullanılmaya başlandığı 2007 yılına kadar sağlıklı bir biçimde ölçülememiş r. Tablo 8, Tablo 9 ve Tablo 11’deki verilere bakıldığında nüfus ar ş hızının 1990’lı yıllarda %2 seviyelerinden 2010’lu yıllarda %1.2’ler seviyesine gerilediği görülebilmektedir. Aynı yıllar aralığında belediye sayıları önce ar ş sonra da azalış eğilimi göstermektedir. Nüfusu 10.000’in üzerindeki belediye sayılarının yıllar içerisinde çok fazla değişim gösterme-diği, son yıllarda il ve ilçe sayılarında önemli değişiklikler meydana gelmediği, belediye sayılarındaki değişimin yeni kurulan ve kapa lan belde belediyelerinden kaynaklandığı bilinmektedir. Türkiye’de 1994-2010 yılları arası belediyelerin içme ve kullanma suyu şebeke ve arıtma tesislerine ait sayılar ve bu tesislere ait kapasite bilgileri verilmiş r (Tablo 8). Tablodaki bilgiler ışığında Türkiye’nin toplam nüfusu ve toplam belediye nüfusunun belirli oranlarda ar ş gösterdiği görülmektedir. İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye sayısının 1994 yılında 1.962 olduğu ve bu rakamın 2012 yılında 2.928’e çık ğı görülmektedir. 2012 yılında toplam bele-diye sayısının 2.950 olduğu düşünüldüğünde içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilemeyen sadece 22 belediye olduğu görülmektedir. 1994 yılında belediyelerin %88’ine içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilirken, 2012 yılında bu oran %98’e çıkmış r. Ayrıca 1994 yılında toplam nüfusun %67’sine içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilirken 2012 yılında bu oran %83’e ulaşmış r. 1994 yılında ülke genelinde toplam 60 içme suyu arıtma tesisi bulunurken 2012 yılında bu rakam 4 ka an fazla ar ş göstermiş olup 258’e yükselmiş r. 1994 yılından 2012 yılına kadar içme ve kullanma suyu şebekesi için çekilen toplam su miktarı, arıtma tesislerin-de arı lan su miktarı ve arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayıları ciddi oranda ar ş göstermiş r. İçme ve
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 29
kullanma suyu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısı 1994 yılında 132 iken, bu sayı 2012 yılında 411’e yükselmiş r. 2012 yılında toplam 2.950 belediye olduğu düşünüldüğünde belediyelerin çok az bir kısmına içme ve kullanma suyu arıtma tesisleriyle hizmet verildiği görülmesine karşın, hizmet sunulan bu belediyelerin ülke nüfusunun %47’sini barındırdığı görülmektedir. Böylelikle nüfus büyüklüğü olarak büyük yerleşimlerin içme ve kullanma suyu arıtma tesisleri ile hizmet aldığı, daha küçük yerleşim birimlerinin ise bu hizmetlere henüz erişe-mediği görülmüştür. İçme ve kullanma suyu arıtma tesisleri ile hizmet verilen belediye nüfusunun 1994 yılında %30 olduğu, bu oranın 2012 yılında %56’ya yükseldiği tabloda görülmektedir. 2012 yılından sonra içme ve kul-lanma suyu arıtma tesislerine ilişkin kamu ya rımlarının hız kazanması, devam eden ya rımların tamamlanması bu oranı hızla yükseltecek r.
Tablo 8 - Türkiye’de 1994-2012 Yılları Arası İçme suyu Hizmetlerine İlişkin Veriler
YILLAR 1994 1996 1998 2001 2002 2003 2004 2006 2008 2010 2012Türkiye Nüfusu (milyon kişi) 62.8 62.8 62.8 67.8 67.8 67.8 67.8 70.6 70.6 73.7 75.6Toplam Belediye Sayısı 2.740 2.827 2.834 3.227 3.227 3.227 3.225 3.225 3.225 2.950 2.950Toplam Belediye Nüfusu (milyon kişi) 47.6 47.8 47.9 53.4 53.4 53.4 53.4 58.6 58.6 61.6 63.7
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi ile Hizmet Verilen Belediye Sayısı
1.962 2.194 2.577 3.092 3.140 3.161 3.159 3.167 3.190 2.925 2.928
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi ile Hizmet Verilen Belediye Nüfusu (milyon kişi)
42.1 44.0 44.7 50.7 51.6 51.9 53.2 57.7 58.1 60.7 62.6
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi ile Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa oranı (%)
67 70 71 75 76 77 78 82 82 82 83
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi ile Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı (%)
88 92 93 95 97 97 99 98 99 99 98
İçme ve Kullanma Suyu Şe-bekesi İçin Çekilen Toplam Su (milyar m3/yıl)
3.3 4.0 4.2 4.7 4.8 4.9 5.0 5.2 4.5 4.8 4.9
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi Sayısı 60 71 89 113 123 131 140 139 170 206 258
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi Kapasitesi (milyar m3/yıl) 1.9 2.1 2.4 3.2 3.5 3.7 3.7 4.0 4.4 4.5 4.6
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesislerinde Arı lan Su Mikta-rı (milyar m3/yıl)
0.9 1.3 1.6 1.7 1.7 1.9 2.1 2.4 2.1 2.5 2.7
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet Verilen Bele-diye Sayısı
132 150 173 236 252 303 313 413 434 346 411
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet Verilen Bele-diye Nüfusu (milyon kişi)
14.1 13.4 16.8 18.5 19.4 20.9 22.8 28.8 29.1 33.0 35.9
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet Verilen Nüfu-sun Toplam Nüfusa Oranı (%)
23 21 27 27 29 31 34 41 41 45 47
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı (%)
30 28 35 35 36 39 42 49 50 54 56
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon30
Tablo 9 - Türkiye’de 1994-2010 Yılları Arası A ksu Hizmetlerine İlişkin Veriler
Yıllar 1994 1996 1998 2001 2002 2003 2004 2006 2008 2010 2010
Türkiye Nüfusu (milyon kişi) 62.8 62.8 62.8 67.8 67.8 67.8 67.8 70.6 70.6 73.7 75.6
Toplam Belediye Sayısı 2.740 2.827 2.834 3.227 3.227 3.227 3.225 3.225 3.225 2.950 2.950
Toplam Belediye Nüfusu (milyon kişi) 47.6 47.8 47.9 53.4 53.4 53.4 53.4 58.6 58.6 61.6 63.7
Kanalizasyon Şebekesi ile Hizmet Verilen Belediye Sayısı 1.188 1.383 1.646 2.003 2.115 2.195 2.226 2.321 2.421 2.235 2.300
Kanalizasyon Şebekesi ile Hizmet Verilen Belediye Nüfusu (milyon kişi)
32.7 34.2 37.2 43.0 44.3 45.2 46.1 50.9 51.7 54.0 58.8
Kanalizasyon Şebekesi ile Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (%)
52 55 59 63 65 67 68 72 73 73 78
Kanalizasyon Şebekesi ile Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusa Oranı (%)
69 72 78 81 83 85 86 87 88 88 92
Alıcı Ortamlara Şebekeden Deşarj Edilen A ksu Miktarı (milyar m3/yıl)
1.5 1.7 2.1 2.3 2.5 2.8 2.9 3.4 3.3 3.6 4.1
A ksu Arıtma Tesisi Sayısı 41 55 80 126 145 156 172 184 236 326 460
A ksu Arıtma Tesisi Kapasitesi (milyar m3/yıl) 0.6 0.7 1.6 2.3 2.4 2.8 3.4 3.6 4.1 5.3 5.6
A ksu Arıtma Tesislerine Arı lan A ksu Miktarı (milyar m3/yıl)
0.2 0.2 0.6 1.2 1.3 1.6 1.9 2.1 2.3 2.7 3.3
A ksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı 71 82 115 238 248 278 319 362 442 438 536
A ksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Nüfusu (milyon kişi)
6.0 6.5 10.5 18.5 19.0 20.1 24.4 29.6 32.5 38.1 43.5
Derin Deniz Deşarjı Yapan Belediye Sayısı - 32 34 38 59 61 73 77 92 80 80
Türkiye’de 1994-2010 yılları arası belediyelerin a k su şebekeleri, arıtma tesisleri ve derin deniz deşarjı tesisle-rine ilişkin sayılar ve bu tesislere ait kapasite bilgileri verilmiş r (Tablo 9). Tablodaki bilgiler ışığında Türkiye’nin toplam nüfusu ve toplam belediye nüfusunun belirli oranlarda ar ş gösterdiği görülmektedir. Kanalizasyon şe-bekesi ile hizmet verilen belediye sayısının 1994’te 1.188 olduğu ve bu rakamın 2012 yılında 2.300’e çık ğı gö-rülmektedir. 2012 yılı için Türkiye’de kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfus oranının %78, kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu oranının ise %92 olduğu tabloda verilmiş r. Bu bilgilere bakıldığında Türkiye’de kanalizasyon şebeke ya rımlarının son 20 yılda önemli ölçüde ar ş gösterdiği ve ülke nüfusunun büyük bir kısmına kanalizasyon şebeke hizme sunulduğu söylenebilir. Türkiye nüfusunun %25’lik bir kısmının kırsal kesimde yaşadığı düşünüldüğünde kanalizasyon şebekesi ile nüfusun %78’ine hizmet veriliyor olması kent-sel altyapı tesislerinden kanalizasyon ya rımlarının köyler hariç olmak üzere önemli oranda tamamlandığını gös-termektedir. Alıcı ortamlara deşarj edilen a k su miktarının 2012 yılında 2.5 kat ar ğı, ülkedeki a k su arıtma tesisi sayısının da 41’den 460’a çık ğı tablodaki bilgilerde görülmektedir. Ayrıca a k su arıtma tesislerinde arı -lan a k su miktarının da 1994 ve 2012 yılları arasında tam 17 kat ar ş göstermesi de a k su arı mı konusunda kanalizasyon şebeke sistemlerinden daha hızlı mesafe alındığını göstermektedir. A k su şebeke ve a k su arıtma sistemlerinin bir bütün olarak düşünüldüğünde şebeke sistemlerinin yapımının yıllardır devam e ği ve önemli bir noktaya gelindiği, arıtma ve derin deniz deşarjı sistemlerinde ise ya rımların büyük bir kısmının son 20 yılda
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 31
gerçekleş rildiği görülmektedir. 2012 yılı verilerine göre toplam 2.950 belediyeden 536’sında toplanan a k su-ların arı ldığı, ülke nüfusu bazında bakıldığında ise bu 536 belediyenin toplam nüfusun %54’üne karşılık geldiği görünmektedir. Böylelikle nüfusun yoğun bulunduğu büyük yerleşim yerlerinde a k su faaliyetlerinin önemli ölçüde tamamlandığı, daha küçük yerleşim yerlerinde ise önemli ölçüde ya rım ih yacı bulunduğu söylenebilir. Türkiye’de a k su şebeke, a k su arıtma ve derin deniz deşarjı ya rımları incelendiğinde belediyelerin çoğunda bu ya rımların devam e ği görülmektedir. IPA fonlarından sağlanan yardımlar çerçevesinde yürütülen projeler, dış fi nansman kaynaklı projeler ve Su, Kanalizasyon ve Altyapı Projesi (SUKAP) tamamlandığında a k su arıt-ma sistemi bir bütün halinde tamamlanan belediye sayısının ve %78 olan kanalizasyon şebeke hizme sunulan nüfus oranının hızla artacağını öngörebiliriz. Önümüzdeki yıllarda a k su arıtma tesislerinin sayısının ve a k su arıtma hizme sunulan nüfusun ülke nüfusuna oranının hızla artması beklenmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2013-2017 Stratejik Planı gereğince a k su arıtma hizme verilen belediye nüfus oranı 2012’de %72 iken, 2017 yılında bu oranın %85’e ulaşması hedefl enmiş r (Tablo 10). Bakanlık tara ndan nüfusu 2.000 ile 10.000 arasında olan küçük yerleşim yerlerine uygulanmak üzere a k su arıtma tesisi p proje-leri hazırlanmış olup, Belediyelere ücretsiz olarak sunulmaktadır. Tablodaki bilgiler ışığında belediyelerin a k su arıtma faaliyetlerinin destekleneceği tesislerde kullanılan enerji maliyetlerine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı teşviklerinin de ar rılarak yerel yöne mlere bu anlamda verilen desteğin artarak devam edeceği söylenebilir.
KATI ATIK TESİSLERİNİN YILLARA GÖRE ANALİZİ
Türkiye’de evsel ka a kların toplanması, taşınması ve geri kazanılması ile çevre ve insan sağlığına olumsuz etki yapmadan nihai bertara na ilişkin yükümlülükler, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. ve 15. maddeleri ile belediyelere, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7. maddesi ile Büyükşehir Belediyelerine verilmiş r. Ayrıca 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11. maddesi gereğince Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, evsel ka a k bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işle rmekle yükümlüdürler. Evsel ka a klar, düzenli depolama, kompost yapma, geri kazanım ve yakma gibi işlemlere tabi tutularak bertaraf edilmektedirler
Ülkemizde a k yöne mi sektörü özellikle evsel a kların geri dönüşüm ve geri kazanım faaliyetlerindeki büyük kapasite ar şı ile kaynak verimi konusunda ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. Türkiye’deki bele-diyelerin çoğunun ölçek olarak küçük ve ekonomik imkânlarının kısıtlı olması a k toplama, depolama, bertaraf faaliyetlerine ilişkin altyapıyı yetersiz kılmaktadır. Özellikle küçük belediyeler bu hizmetleri yerine ge rmekte yetersiz kalmakta gerekli tesisleri kuramamakta, tesis kurulsa bile işletecek teknik gücü barındıramamaktadır. Bu nedenle a k toplama faaliyetleri ölçek ekonomisi gerek rmekte olduğundan, belediyelerin hizmet birlikleri kurarak a k faaliyetlerine ortaklaşa yürütmeleri Bakanlıkça özendirilmiş r. Böylelikle a k yöne mi hizmetlerinin kaliteli, sürdürülebilir olması ve a kların çevre üzerindeki etkisini azaltacak a k üre cilerinin karşılayabileceği bir maliye e entegre bir yöne m stratejisi geliş rilmesi Çevre Bakanlığı tara ndan benimsenmiş r. Bu strateji çerçevesinde A k Yöne mi Eylem Planı (2008-2012) oluşturularak, yerel yöne mlere ka a k düzenli depola-ma ve bertaraf tesislerinin yapımı konusunda önemli teşvikler verilmiş r. A k Yöne mi Eylem Planı ile birlikte Türkiye’nin bu alandaki mevcut durumu teşhis edilmiş, plan dönemi boyunca yürütülecek yöne m faaliyetle-rine ilişkin yol haritası belirlenmiş r. Bu kapsamda belediyelerin bir araya gelerek ka a k birlikleri kurmaları özendirilmiş r. Kurulan ka a k birliklerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tara ndan hibe imkânları sunulmuştur. Ka a k yöne m hizmetlerine ilişkin veriler Tablo 11’de verilmiş r. Evsel a kların geri dönüşümü konusunda mevzuat kapsamında çalışmalar yürütülmektedir. 2012 yılı i bari ile ülkemizde evsel ka a k düzenli depolama tesisi sayısı 80 olup, bu tesisler ile 664 belediyede 40 milyon nüfusa hizmet verilmektedir. TÜİK verilerine göre 2012 yılında a k toplama ve taşıma hizme verilen belediyelerde toplanan 25.8 milyon ton a ğın %60’ı düzenli depolama sahalarında bertaraf edilmiş, %1’i kompost tesislerinde işlenmiş r. Türkiye’de organik a kların biyolo-jik metanizasyonu (organik a klardan biyogaz üre mi) çalışmaları başlangıç aşamasında olup, Ankara, Sakarya-Pamukova, Kocaeli ve Adana’da mevcut birer biyometanizasyon tesisi bulunmaktadır.
Geçmişten günümüze kadar en öncelikli belediye faaliyetlerinden olan a k toplama hizmetleri vahşi depolama şeklinden hızla düzenli depolama şekline dönüşmektedir. Fakat düzenli depolamanın da Türkiye koşullarında sürdürülebilir bir yaklaşım olmadığına ilişkin genel bir kanaat oluşmuş olup, ileriye dönük daha kalıcı çözümlerin bulunması konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye’de a k toplama faaliyetleri çok eski olmakla birlikte ka a k yöne m hizmetleri 1990’lı yıllarla birlikte başlamış r. 1994 yılında ülke genelinde sadece 2 adet ka a k düzenli depolama ve bertaraf tesisi varken 2012 yılına gelindiğinde toplam 80 tesis faaliyet göstermektedir. 1994 yılında a k bertaraf ve geri kazanım tesisleri ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfus içindeki payı %4 iken bu
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon32
oran 2012 yılı i bariyle %54’e kadar yükselmiş r. Düzenli depolama ve bertaraf tesislerinin kapasitesi ise 1994 yılından 2012 yılına kadar 6 ka an fazla ar ş göstermiş r.
Tablo 10 - A ksu Arıtma Sektörüne İlişkin Yıllara Göre Bakanlık Tahminleri
Performans Göstergesi Mevcut 2013 2014 2015 2016 2017
A ksu Arıtma Hizme Verilen Belediye Nüfus Oranı (%) 72 75 77 80 82 85
Enerji Teşvikinden Yararlanan Tesis Sayısı 212 260 340 390 440 500
Yılsonu İ barıyla Onaylanan Toplam A ksu Arıtma Tesisi Projesi Sayısı 1890 1950 2050 2150 2250 2350
Tablo 11 - Türkiye A k Yöne m Hizmetleri 1994-2010 Yılları Arası Verileri
Yıllar 1994 1996 1998 2001 2002 2003 2004 2006 2008 2010 2012
Türkiye Nüfusu (milyon kişi) 62.8 62.8 62.8 67.87 67.8 67.8 67.8 70.6 70.6 73.7 75.6
Toplam Belediye Sayısı 2.740 2.827 2.834 3.227 3.227 3.227 3.225 3.225 3.225 2.950 2.950
Toplam Belediye Nüfusu (milyon kişi) 47.6 47.8 47.9 53.4 53.4 53.4 53.4 58.6 58.6 61.6 63.7
A k Hizme Verilen Belediye Sayısı 1.985 2.172 2.579 2.921 2.984 3.018 3.028 3.115 3.129 2.879 2.894
A k Hizme Verilen Belediye Nüfusu (milyon kişi)
44.3 44.8 45.2 50.9 51.8 51.9 52.3 57.5 57.8 60.9 63.1
A k Hizme Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (%)
71 71 72 75 76 76 77 81 82 83 83
A k Hizme Verilen Nü-fusun Toplam Belediye Nüfusa Oranı (%)
93 94 94 95 97 97 98 98 99 99 99
Toplanan A k Miktarı (bin ton/yıl) 17.757 22.483 24.945 25.134 25.373 26.118 25.014 25.280 24.361 25.277 25.800
A k Bertaraf ve Geri Kazanım Tesisleri ile Hizmet Verilen Nüfusun Belediye Nüfusuna Oranı (%)
5 23 29 30 30 32 32 42 47 56 64
A k Bertaraf ve Geri Kazanım Tesisleri ile Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (%)
4 18 22 24 24 25 26 34 39 47 54
Düzenli Depolama Tesisi Sayısı 2 6 8 12 12 15 16 22 37 52 80
Düzenli Depolama Tesisi Kapasitesi (ton) 76.750 202.527 216.690 261.282 277.195 278.015 278.060 376.974 390.478 423.142 480.000
Son on yıllık periyoda bakıldığında kentsel altyapı alanında ista s ksel olarak önemli bir noktaya gelindiği görül-mektedir. Üre len poli kaların fi nans kaynakları ile desteklenmesiyle birlikte pek çok ya rımın hayata geçirildiği görülmüştür. Böylelikle geride kalan zaman diliminde gösterilen performansın önümüzdeki birkaç yıl içerisinde de gösterilebilmesi zor görünmemektedir. Bu noktadan hareketle kentsel altyapı alanında ortaya konulan he-defl ere kısa zamanda ulaşılması ve kentsel alanlarının altyapısının tamamlanması yakın gelecekte ulaşılabilir bir hedef durumundadır.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 33
TÜRKİYE’NİN ÇEVRE YATIRIMLARINDA YEREL YÖNETİMLERİN ROLÜ VE GELECEĞİ
Türkiye’de kentlerin kentsel altyapı ih yaçlarının karşılanması görevi mevzuat gereği Büyükşehirlerde Su ve Kanalizasyon İdarelerine, il, ilçe ve beldelerde o yerleşim biriminin belediyelerine, belediye sınırları dışındaki yerlerde ise il özel idarelerine verilmiş r. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı özellikle a k su şebeke, a k su arıtma tesisleri ve ka a k bertaraf tesislerinin planlanması, ya rıma dönüşmesi ve işle lmesinde koordinasyon görevi yürütmekte, ya rımların gerçekleşmesi için bütçe imkânlarını kullanmaktadır. Türkiye’nin kentleşme serüvenin-de kentsel nüfus oranının 1950’lere kadar durağan seyre ği, 1950’lerden sonra ise hızla ar ş gösterdiği gözlen-mektedir. 1927 yılında Türkiye nüfusunun %24.2’si kentsel alanlarda yaşarken, bu oran 1950 yılında %25, 1980 yılında %43.9, 2010 yılında ise %75.5 olarak gerçekleşmiş r. 2013 yılına gelindiğinde ise bu oran %77.7 olarak gerçekleşmiş r. Türkiye’nin 1950 yılında 20 milyon olan nüfusu, 2013 yılında 75 milyonu aşmış r. Nüfusun bu hızlı ar şı ve köyden kente doğru yaşanan göç dalgası kentlerin altyapı eksikliklerinin daima önünde gitmiş r. Bu nedenle kentsel alanlarda altyapı sorunları katlanarak artan bir problem olarak öne çıkmış r. Kentsel altya-pıda yaşanan bu aksaklıklar mevzuat çalışmalarıyla giderilmeye çalışılmış r. Türkiye büyükşehirlerdeki altyapı sorunları ile bu sorunların çözümüne yönelik yeni geliş rilen yöne m uygulamalarını öncelikle İstanbul, Ankara ve İzmir üzerinden deneme rsa bulmuştur. Sürekli göç alan, iş imkânları ve yerleşim alanı hızla genişleyen Büyükşehirlerde şehir içinde kalan irili ufaklı pek çok belediye ve köy tüzel kişiliğinin hızlı kentleşmeyle beraber ortaya çıkan çevre, ulaşım ve benzer sorunların çözümünde kendi başlarına yeterli hizme sunamayacakları gö-rülmüştür. Bunların hizmet alanları i bariyle iç içe geçmiş olmaları bütün ken ilgilendiren hizmetlerden sorum-lu olacak, bunların üzerinde koordinasyon görevi yürütecek kapsayıcı bir metropoliten yöne m şeklini zorunlu kılmış r. 1990‘lı yıllarla birlikte büyükşehir belediye yöne mleri başarılı bir uygulama olarak görülmüş ve 1993 yılında 504 Sayılı KHK ile Antalya, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Mersin, İzmit ve Samsun illerinde 7 büyükşe-hir belediyesi daha kurulmuştur. Yeni kurulan bu yedi büyükşehirde 3030 Sayılı kanun ile ge rilen büyükşehir belediyesi kurulabilmesi için gereken birden fazla metropoliten ilçesi olma şar kaldırılmış, büyükşehir belediye sınırları içerisinde ilçe kurulmaksızın oluşturulan birinci kademe belediyeleri kurulmuştur. Bu şekilde kurulan Antalya, Diyarbakır, Mersin, İzmit’te üç; Eskişehir, Erzurum ve Samsun’da ise iki adet birinci kademe belediyesi yer almış r. 2000 yılında kabul edilen 593 Sayılı KHK ile birlikte Sakarya ilinde de Büyükşehir belediyesi teşkila kurulmuştur. Zamanla gelişen kentleşme koşulları gereği büyükşehir birinci kademe belediyelerinin sayısı artmış, büyükşehir hizmet alanlarının genişlemesiyle başka ilçeler de büyükşehir kapsamına dahil olmuş, bazı ilçeler bölünmüştür. 1984-2013 yılları aralığında büyükşehir belediye sayılarının değişimi Tablo 12’de verilmiş r.
Tablo 12 - Büyükşehir Belediye Sayısının Yıllara Göre Değişimi
Yıllar Büyükşehir Olan İller Büyükşehir Belediye Sayısı
1984 İstanbul, Ankara, İzmir 3
1986 Adana 4
1987 Bursa, Gaziantep, Konya 7
1988 Kayseri 8
1993 Antalya, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Mersin, İzmit, Samsun
15
2000 Sakarya 16
2012 Şanlıurfa, Hatay, Manisa, Balıkesir, Kahramanmaraş, Van, Aydın, Denizli, Tekirdağ, Muğla, Mardin, Malatya, Trabzon
29
2013 Ordu 30
2000’li yıllarla birlikte 1580 Sayılı Belediye Kanunu ve 3030 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu gelişen ve hizmet odaklı çalışan yerel yöne mlerin çalışma imkanlarını sınırlayan bir hal almış ve yeni bir mevzuat çalışmasını ge-rekli kılmış r. Böylelikle 2004 yılında 5215 Sayılı Belediye Kanunu ve 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunları yürürlüğe girmiş r. Yeni Büyükşehir kanunu yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülkî sınırı şeklinde belirlenmiş, bu iki ilde yeni bir yerel yöne m modeli denenmeye başlanmış- r. Ayrıca 2008 yılında çıkarılan 5747 Sayılı kanunla birlikte büyükşehir belediye sınırları dahilinde bulunan birin-
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon34
ci kademe belediyeleri kapanma ya da birleşme yoluyla tasfi ye edilmiş r, onların yerine daha güçlü büyükşehir ilçe belediyeleri kurulmuştur. Bu kanun maddesiyle birlikte 3.225 olan toplam belediye sayısı 2.950’ye gerilemiş- r. 2011 yılına gelindiğinde mevcut 16 büyük ildeki büyükşehir belediyelerinin teşkilatlanmaları tamamlanmış ve
yerel yöne m mekanizmasındaki etkileri ve ortaya koyulan hizme n boyutu ön plana çıkmış r. 2011 milletvekili genel seçimleri öncesi nüfusu 750 bini geçen illerde verilen büyükşehir belediye olma sözü 2012 yılında kanun hazırlığına dönüşmüş ve 6360 Sayılı Kanun ile birlikte il nüfusu 750 binin üzerinde bulunan 13 il belediyesi yetki alanı tüm il sınırlarını da içine alacak şekilde büyükşehir belediyesine dönüşmüştür. 2013 yılının başlarında nü-fusunu 750 bine tamamlayan Ordu ili, çıkarılan bir kanun maddesi ile 6360 Sayılı kanun kapsamına alınmış ve Türkiye’nin otuzuncu büyükşehri olmuştur. Ayrıca İstanbul ve Kocaeli dışındaki büyükşehirlerde de büyükşehir belediye sınırı il mülkî sınırı şeklinde belirlenerek büyükşehirlerin yetki alanları genişle lmiş r.
Büyükşehir Belediyeleri, 1984-2004 döneminde görece daha dar bir kentsel alanda hizmet sunmuştur. Buna karşılık 2004 yılında başlayan yeni dönemle birlikte büyükşehir hizmet alanları genişlemiş büyükşehirler etra- nda oluşan yeni kentsel alanların büyükşehirle bütünleş rilmesi süreci başla lmış r. 2008 yılında ilk kademe
belediyelerinin kapa lması ile birlikte metropoliten yöne m şekli değişimine devam etmiş r. 6360 Sayılı Kanun ile birlikte büyükşehir yetki alanları il mülki idare sınırına erişerek kentsel planlamanın ön planda olduğu, daha özerk bir yerel yöne m modelini ortaya çıkarmış r. 6360 Sayılı Kanun, esasında “op mal ölçek” konusunda çağdaş dünyadaki eğilimlere uygun düşmektedir. Yöne m birim ve kademelerinin sadeleş rilmesi ile yerel hiz-metlerin sunumunda bürokrasinin azal larak op mal yöne m alanına erişilmesi son dönemlerin gündemde olan ve desteklenen idari reform önerilerinden birisidir. Türkiye’de yerel yöne mlerin verimsizleşmesi, kırsal nüfusun azalması kent hizmetlerinin özellikle son on yılda önemli değişiklikler göstermesi hizmet ve ya rımların ekonomik düzeyde sağlanması için “alan ve nüfus op malitesi” elde edilmesini gerekli kılmış r. Bu kanun beledi-yelerde nüfus yoğunluğundan ziyade alan yöne mi etkin bir kamu hizme ni önemsemekte, demokra k ka lım seviyesi yüksek ve kültürel anlamda gelişmiş op mal bir büyüklüğün sağlanmasını hedefl emektedir. Ancak ka-nun ile öngörülen büyükşehir belediyesi sistemi ülkenin idari yapısında önemli değişikliklere yol açmış r. Daha önce nüfus yoğunluğu, yerleşim yerlerinin doğal yakınlığı ve bi şen sınırlar, hizmet sunumundaki doğal yakınlık ve birliktelik esas alınarak “il sınırının büyükşehir sınırı” olmasına dayanan temel ilke, yeni düzenleme ile göz ardı edilmiş r. Ge rilen düzenlemede “coğrafi alan” yaklaşımı benimsenmiş r. Yani bir coğrafi alanda ve mülki sınır içinde olmak büyükşehir belediyesi için yeterli bir şart olarak görülmüştür. Büyükşehirlerde valilerin sorumlu-luklarının önemli bir kısmı büyükşehir belediye başkanına verilerek bu başkanlar geniş yetkilerle dona lmış r. Yeni düzenleme ile birlikte (Tablo 13) Türkiye’de metropoliten yerel yöne m sisteminin benimsenmesi ile birlikte büyükşehir belediye sayıları hızla ar ş göstermiş ve 1985 yılında ülke nüfusunun %18’i büyükşehirlerde yaşarken 2013 yılında bu oran %77’lere ulaşmış r. Böylelikle ülke nüfusunun çok büyük bir kısmı büyükşehir belediye sınırları içerisinde yaşar hale gelmiş r.
Tablo 13 - Yıllara Göre Büyükşehir Belediye Nüfusunun Ülke Nüfusuna Oranı
Yıllar Büyükşehir Belediye Nüfusu
Ülke Nüfusu Büyükşehir Belediye Nüfusunun Ülke Nüfusu İçindeki Payı (%)
1985 9.210.889 50.664.458 18,18
1990 14.225.994 56.473.035 25,19
2000 22.090.998 67.803.927 32,58
2009 33.102.608 72.561.312 45,62
2010 33.437.149 73.722.988 45,36
2012 35.467.364 75.627.384 46,90
2013 58.999.801 76.667.864 76,98
6360 Sayılı Kanun ile birlikte yerelleşmenin ileri bir boyut kazandığı görülmektedir. Büyükşehirlerde yaşayan nüfusun artmasının yanı sıra Büyükşehir belediyelerinin yetki alanları yaklaşık olarak 10 kat artmış, ülkenin yüz ölçümü olarak yarısı kadarı Büyükşehir belediye sınırları içinde kalmış r. Böylelikle ülke genelinde birbirinden önemli derecede ayrışmış iki farklı yerel yöne m sistemi uygulanmaya başlanmış r. 6360 Sayılı Kanun gereğin-
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 35
ce 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden sonra Büyükşehir sayısının, Büyükşehirlerde yaşayan nüfusun artması ve Büyükşehir yetki alanının genişlemesiyle birlikte kentsel altyapı tesislerinin planlanması ve ya rımcısı olarak su ve kanalizasyon idarelerinin ülkedeki en büyük ya rımcı kuruluşlar haline geleceği öngörülmektedir. Türkiye’de metropoliten yerel yöne m uygulamasına geçişin en önemli kurumlarından olan su ve kanalizasyon idareleri ilk defa 1981 yılında 2560 Sayılı kanun hükmü gereği İstanbul’da “İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi” olarak kurul-muş, daha sonra metropoliten yerel yöne m uygulamasına geçilen diğer kentlerde de yenileri eklenmiş r. Su ve kanalizasyon idareleri bağlı bulundukları büyükşehir sınırları içinde kurulmuş bağımsız bütçeli kuruluşlardır. Kuruluş kanununda geç ği üzere su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere kurulmuştur. Mevcut büyükşehir yapılanmaları içerisindeki 16 büyükşehirde 35 milyonu aşkın bir nüfusa altyapı hizme sağlayan su ve kanalizasyon idareleri toplam ülke nüfusunun %47’sinin ih yaçlarını karşılamakla sorumludur. 6360 Sayılı Kanunla birlikte görev alanı genişleyen ve sayıları 16’dan 30’a çıkacak olan su ve kanalizasyon idareleri ülke nüfusunun %77’sine içme suyu ve a k su alanlarında hizmet verecek r. Tablo 14’de Su ve Kanalizasyon İdarelerine ait 2012-2013-2014 yılların-dan bütçe tahminleri verilmiş r. 16 İdarenin 2014 tahmini bütçeleri toplamının 12 milyar TL civarında olacağı görülmektedir. Bu rakamın yarıdan fazlasının ya rım bütçesi olarak düşünüldüğünde 16 büyükşehrin kentsel altyapı alanında alacağı ya rımlar ortaya çıkmaktadır. 6360 Sayılı kanunla birlikte yetki alanları genişleyen su ve kanalizasyon idarelerinin sayılarının 30’a çıkmasıyla birlikte 2015 yılında toplam 20 milyar TL bütçe rakamını geçebilecekleri söylenebilir.
Tablo 14 - Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Yıllık Bütçe Rakamları
Su ve Kanalizasyon İdaresi Bütçe (milyar TL) Yılı
İski – İstanbul 4.762 2014
Aski – Ankara 1.450 2013
İzsu – İzmir 1.284 2014
Aski – Adana 1.050 2014
Buski – Bursa 590 2014
İsu – İzmit 517 2014
Gaski – Gaziantep 310 2014
Meski – Mersin 284 2014
Saski – Sakarya 285 2014
Asat – Antalya 272 2014
Saski - Samsun 220 2014
Eski – Eskişehir 210 2014
Koski – Konya 195 2012
Diski – Diyarbakır 149 2014
Eski – Erzurum 53 2012
Toplam 11.631
Türkiye’de büyükşehirlerin kentleşme serüvenine bakıldığında hızlı, düzensiz ve plansız kentleşmeyle birlikte gecekondu olgusu ortaya çıkmış r. Büyükşehirlerde altyapı ya rımlarını yürüten su ve kanalizasyon idareleri, yasaların planlı kentleşen alanlara göre hazırlanmasından dolayı gecekondu bölgeleri ve imarsız alanlara altyapı hizme götürürken daha esnek davranarak kendi kurallarını üretmek zorunda kalmaktadırlar. Yerel yöne mlerin siyasi kurumlar olması ve oy kaygısı bulunması sebebiyle poli k baskılara maruz kalmamak adına gecekondu bölgeleri ve imarsız alanlara da hizmet götürmek durumunda bulunmaktadır. İlk yıllarda gecekondu sorunu olarak baş gösteren düzensiz kentleşme, son yıllarda özellikle de büyük şehirlerde imarsız yerleşim alanlarının oluşturulması, orman alanlarının yasadışı olarak yerleşime açılması gibi sorunlara dönüşmüştür. Ülke poli kası çerçevesinde vatandaşların barınma sorununun bütüncül olarak yıllardır çözülememesi sonucu poli k nedenle-
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon36
rin de etkili olmasıyla büyük kentlerimiz büyük bir imarsız ve çarpık kentleşme sorunu ile karşı karşıya kalmış r. Son yıllarda merkezi yöne m ve yerel yöne mlerin çabalarıyla ken n imarsız ve riskli yapı stoğunun bulunduğu bölgeleri kentsel dönüşüm kapsamına alınmış, pek çok riskli alan dönüşüme tabi tutulmuştur. Böylelikle imara uygun ve depreme dayanıklı yerleşim alanları oluşturularak bu bölgelere daha etkin altyapı hizme sunulması sağlanmaya başlanmış r. Yeni kurulan büyükşehirlerle birlikte büyükşehirlerdeki il belediyeleri büyükşehir bele-diyelerine dönüştürüldü. 6360 Sayılı Kanun ile birlikte 16 olan büyükşehir belediye sayısı 30’a, 143 olan büyük-şehir ilçe belediye sayısı 519’a yükselirken, 65 olan il belediye sayısı 51’e, 749 olan ilçe belediyesi sayısı 400’e ve 1.977 olan belde belediyesi sayısı ise 395’e düşmüştür.
Kanundan en fazla etkilenen belediye yapıları belde belediyeleri olmuştur. Kanun kapsamında mevcut 16 ve yeni kurulan 14 büyükşehir belediyesi ile birlikte 30 ilde il sınırı içindeki tüm belde belediyeleri ve geriye kalan 51 ildeki belde belediyelerinden nüfusu 2.000’in al nda kalanlar kapanmış r. Kapanan 1.582 belde belediyesi ile birlikte 30 büyükşehirde bulunan tüm köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülmüştür. İl Özel İdareleri Cumhuriye n kuruluşu ile birlikte merkezi yöne min henüz yerleşmeyen yapısı nedeniyle etkin görev-ler üstlenmiş r. Zamanla merkezi yöne m anlayışının güçlenmesi ile birlikte pek çok fonksiyonunu kaybetmiş ve işlevsizleşmeye başlamış r. 2005 yılında yürürlüğe koyulan 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile yeniden düzenlenen il özel idareleri mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün illerdeki şubeleri üzerinden yeniden kurumsallaşmaya başlamış r. Ayrıca birçok bakanlığın taşra teşkilatları da tamamen veya kısmi yetkilerini il özel idarelerine devretmiş r. Böylelikle il özel idareleri il genelindeki tüm ya rımların koordinasyonundan sorumlu, belediye teşkila nın olmadığı bölgelerdeki hizmetleri yürütmekle görevlendirilmiş bir yapıya bürünmüştür. 6360 Sayılı Kanunla birlikte büyükşehir olan illerde il özel idareleri kapa larak birimleri büyükşehir belediyelerine devrolunmuş, il genel meclisi kaldırılmış r. Böylelikle büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri ve büyükşehir ilçe belediyeleri kalmış, büyükşehir ilçe belediye meclisleri ile bu meclislerin bir üst meclisi olarak büyükşehir belediye meclisi olacak şekilde yapılmış r. İl özel idareleri her ne kadar karar organı olan il genel meclisleri kararları ile yürütülse de kararların onay makamı valilikler olduğu için bürokra k bir yöne m biçimi şeklinde algılanmaktadır. 6360 Sayılı kanun kapsamında büyükşehirlerde il genel meclisi kaldırılarak en üst meclis olarak büyükşehir belediye meclisi belirlendiği için il özel idarelerinin bürokra k imajı tamamen silinerek tamamen seçilmişlerden oluşan bir yerel yöne m anlayışı gelişecek r. 6360 Sayılı kanun ile birlikte 30 büyükşehirde il özel idareleri kapanmış olup, geriye kalan 51 ilde eskiden olduğu gibi faaliyetlerine devam edecek r. Böylelikle yerel yöne mler bazında ülke genelinde iki temel yöne m anlayışı gelişecek r. 30 büyükşehirde valiliğin yürütme kolu olarak çalışan il özel idarelerinin kaldırılmasıyla oluşacak boşluğun doldurulabilmesi adına bu illerde Ya rım İzle-me ve Koordinasyon Başkanlıkları kurulmuştur. Görevleri kanunla belirlenen bu başkanlık doğrudan valiliğe bağlı olmakla birlikte kurumsal yapısını yeni oluşturacağı için yürütmede nasıl bir yöne m mekanizması ile işleyeceği tam olarak netleşmemiş r. Yerel yöne mlerin merkezi bütçeden aldıkları payları 2008 tarihli 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun ile düzenlenmiş r. Bu kanun gereğince genel bütçe vergi gelirleri tahsila toplamının; %2.85’i büyükşehir dışındaki belediyelere, %2.5’i büyükşehir ilçe belediyelerine, %1.15’i il özel idarelerine, büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan ge-nel bütçe vergi gelirleri tahsila toplamının %5’i ile genel bütçe vergi gelirleri tahsila toplamı üzerinden büyük-şehir ilçe belediyelerine ayrılan payların %30’u büyükşehir belediye payı olarak ayrılmaktaydı. 6360 Sayılı Kanun ile birlikte yapılan değişiklik sonucu yerel yöne mlere ilişkin pay dağılımı yeniden düzenlendi. Yeni düzenleme ile birlikte büyükşehir belediyelerinin pay oranı %6’ya, büyükşehir ilçe belediyeleri pay oranları %4.5’e yükselirken, büyükşehir dışındaki belediyelere ait pay oranı %1.5’e, il özel idarelerine ait pay oranı ise %0.5’e gerilemiş r. Pay dağılımında yapılan bir diğer değişiklik ise büyükşehir ilçe belediyelerine ayrılan %4.5’lik payın %90’ının nüfusa, %10’unun ise yüz ölçümüne göre dağı lmasıdır. Türkiye’de yerel yöne mlerle ilişkili mevzua n gelişimine bakıl-dığında yerel yöne mlerin gelirlerinin, yetki ve sorumluluklarının sürekli sürekli ar ş eğiliminde olduğu görül-mektedir. Özellikle 5393 sayılı Kanunla birlikte yürürlüğe giren mevzuat hizmetlerin yerelleşmesi adına oldukça fazla hüküm ge rmiş r. Bu noktada öncelikle, bu yerelleşme idarenin yerelleşmesi olarak değil de, hizmetlerin yerelleşmesi olarak algılanmalıdır. Son yıllarda kentsel altyapı ya rımlarının yoğun bir şekilde gerçekleş rilmesi merkezi yöne min yerel ih yaçlara karşı daha duyarlı davranması ve yerel yöne mlerin ya rım kaynaklarının çeşitlendirilmesi ile mümkün olmuştur. Yerel yöne mlerin yetkilerinin sürekli olarak genişlemesi ve ülke nüfu-sunun %77’sinin büyükşehir sınırları içinde yaşıyor olması yerel ih yaçların giderilmesi noktasında ülkenin çok büyük bir bölümünde doğrudan metropoliten yöne mleri etkin duruma ge rmiş r.
Türkiye’deki yerel yöne m mekanizmasının geçirdiği evrelere bakıldığında zaman içerisinde yöne msel olarak pek çok yeniliğe gidildiği, bu uygulamalar sayesinde hizmet sunumunda önemli başarılar sağlandığı ve yerel
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 37
hizmet kalitesinin yükseldiği görülmektedir. 6360 Sayılı Kanun şimdiye kadar yapılan değişiklikler arasında en önemlilerinden birisi olmakla beraber metropoliten yöne mi nüfus ölçeğinden alan ölçeğine geçirmiş r. Böyle-likle İstanbul ve Kocaeli illeri haricindeki illerde uygulanan il özel idaresi, il, ilçe, belde belediyesi ve köylere hiz-met götürme birliği şeklinde birden çok yerel yöne m birimi arasındaki karmaşanın giderilmesi hedefl enmiş r. Bu uygulama ile birlikte kentsel hizmetlerin sunumunda pek çok değişiklik meydana gelecek r.
SONUÇ
Türkiye’deki çevre sorunlarından su, toprak ve kıyılarda meydana gelen kirlenmeler sonucu kentsel düzeydeki çevresel ya rımlara ağırlık verilmeye başlanmış r. İnsanoğlu birebir su ile ilgili ak viteler içerisinde olduğu için kentleşme ile birlikte içme ve kullanma suyu ih yacı belirginleşmeye başlamış, en önemli kentsel altyapı ih yacı durumuna gelmiş r. Kentlere sağlıklı içme ve kullanma suyunun temininde belirli bir aşamaya gelindikten sonra oluşan a k suların toplanması önemli bir problem haline gelmiş ve kanalizasyon şebeke sistemlerinin yapımına hız verilmiş r. Kentsel altyapı poli kaları öncelikle kanalizasyon tesisi ya rımlarını gerekli kılmış, ardından da a k su sistemi bir bütün olarak düşünülerek a k su arıtma ve deniz deşarjı bileşenleriyle tamamlanması gerek ği sonucuna varılmış r. Ayrıca özellikle 90’lı yıllarda pek çok ken mizin en büyük sorunlarından biri niteliğindeki çöp sorunu ka a k düzenli depolama ve bertaraf tesisi ya rımları ile önemli ölçüde çözülmüştür.
Türkiye’nin kentsel altyapı eksikliklerini tamamlama konusunda AB uyum süreci önemli bir basamak olmuş, pek çok kentsel altyapı ya rımı hayata geçirilerek kentsel altyapı alanında önemli iyileşmeler sağlanmış r. Gerçekle-şen ya rımlar AB mükteseba na uyum çerçevesindeki dayatmalardan biri olarak algılansa da, pek çok belediye a k su arıtma tesislerini elektrik maliye yüzünden çalış rmasa da 2023 vizyonu çerçevesinde çevre ya rım-larına ilişkin hedefl erin tamamlanacağı öngörülmektedir. AB ka lım süreci gerçekleşse de gerçekleşmese de Türkiye’nin kentsel altyapı ya rımlarına önemli ölçüde ih yacı olduğu gözlerden kaçırılmaması gereken bir me-seledir. AB uyum çalışmaları bu konuda yerel yöne mlere dinamizm kazandırmış, hüküme n bu konuda uygula-nabilir poli kalar izlemesini sağlamış r.
Türkiye’de son yıllarda kentsel altyapı ih yaçlarının tamamlanmasında öncelikle Çevre ve Orman Bakanlığı etkili olmuş, ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı tara ndan önemli projeler yürü-tülmüş, üre len poli kalar uygulama alanı bulmuştur. Bu çerçevede DSİ ve İller Bankası gibi ya rımcı kuruluşlar ak vite kazanmış, yerel yöne mlerle koordineli olarak kentsel altyapı eksiklikleri hızla giderilmeye çalışılmış- r. Bu aşamada hem merkezi bütçeden ve yerel yöne mlerin olanaklarından sağlanan kamu kaynakları hem
uluslararası fi nans kuruluşlarından sağlanan krediler hem de AB hibe programlarından sağlanan kaynaklar bu ya rımların gerçekleşmesinde etkili olmuştur. Geç ğimiz otuz senede kentsel altyapı ya rımlarında görülen merkeziyetçi uygulama yıldan yıla önemli bir değişime uğramış, 1981 yılında İSKİ’nin kuruluşu ile birlikte kentsel altyapı ya rımlarına ilişkin faaliyetler yerelleşmeye başlamış r. 2012 yılına kadar on al büyük ken e bulunan su ve kanalizasyon idareleri önemli ya rımlar gerçekleş rmiş, yetki alanlarındaki kentsel altyapı eksikliklerini hızla giderme gayre göstermişlerdir. Mevcut on al su ve kanalizasyon idaresinden İSKİ ve İSU bulundukları İstanbul ve Kocaeli illerinde il mülki sınırı içindeki bütün su ve kanalizasyon işlerinden sorumlu olmuşlardır. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından yürürlüğe giren 6360 Sayılı Kanun ile birlikte bu iki ilde denenen modelin başarılı olduğu düşünülerek büyükşehir sayısı otuza yüksel lmiş, büyükşehirlerin il mülki sınırları içindeki su ve kanalizasyon işleri o ildeki su ve kanalizasyon idaresi sorumluluğuna geçmiş r.
Bu çalışmada Türkiye’nin kentsel altyapı kapasitesinin geçmişteki durumu ve bugünü karşılaş rılarak geldiği me-safe ölçülmeye çalışılmış r. Türkiye’nin son yirmi yılına bakıldığında 1994-2013 yılları karşılaş rıldığında içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu oranı %88’den %99’a, kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu oranı %69’dan %91’e, a ksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye nüfusu oranı, %10’dan %68’e, düzenli depolamadan yararlanan belediye nüfusu oranı ise %5’ten %65’e yükselmiş r. Türkiye’de yerel yöne mlerin yapısı ve kaynakları düşünüldüğünde kentsel altyapı ya rımlarının ne kadar etkin bir şekilde işle lebileceği konusunda soru işaretleri oluşmaktadır. Su ve kanalizasyon idarelerinin görev alanında bulunan %77’lik ülke nüfusu açısından hizmetlerin etkin biçimde sağlanacağı ve ya rımların verimli bir şekilde işle lebileceği söylenebilir. Ancak ülke nüfusunun %23’ünü barındıran 51 ilde bu hizmetlerin sağlanması ve ger-çekleşen ya rımların verimli bir şekilde işle lmesi konusu bilinmezliğini korumaktadır.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon38
REFERANSLAR
Öztürk, İzzet; Ubay, Gülseven; Eroğlu, Veysel; Türkiye’deki Belediyelerin Çevre Mühendisliği Altyapısı Meselele-rinin Boyutları, Türk Devletleri Arasında 1. İlmi İşbirliği Konferansı, Le oşe 1992, s.3.
Talu, Nuran; Yerel Yöne mlerde AB Çevreciliği, Nobel Yay., 1. Basım, Ankara 2009.
Görmez, Kemal; Çevre Sorunları, Nobel Yay., Ankara 2010.
Öktem, Mustafa; Kent Çevre ve Globalleşme, Alfa Yay., 1. Basım, İstanbul 2003.
Çevre ve Orman Bakanlığı; 2010 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2011.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; 2012 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2012.
2011 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu; R.G. 31.12.2010-27802.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; 2011 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2012.
Moroğlu, M.; Yazgan M.S.; “Implementa on of EU Water Framework Direc ve in Turkey”, Science Direct, Desa-lina on 226 (2008).
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; 2013-2017 Stratejik Planı, Ankara 2013.
İller Bankası A.Ş.; “Belediyelerin Su ve Kanalizasyon Altyapı Projesi (SUKAP)” h p://www.ilbank.gov.tr/index.php?Sayfa=htmlsayfa&hid=377, (10.04.2014).
DSİ Genel Müdürlüğü; 2012 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2013.
DSİ Genel Müdürlüğü; 81 İl Merkezinin İçme, Kullanma ve Sanayi suyu Temini Eylem Planı (2010-2014), Ankara 2010.
DSİ Genel Müdürlüğü; “Göl-Su Projesi”, h p://www.dsi.gov.tr/projeler/gol-su-projesi, (10.04.2014).
Güler, Birgül Ayman; “Yerel Yöne mler ve Dış Borçlanma”, Çağdaş Yerel Yöne mler Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, Ankara 1997.
İller Bankası A.Ş.; 2012 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2013.
JICA; “Belediye Kanalizasyon ve A ksu Arıtma Tesislerinin Geliş rilmesi Projesi”, h p://www.jica.go.jp/turkey/turkish/offi ce/topics/news110622.html, (10.04.2014).
Iller Bankası A.Ş.; “İlbank Avrupa Ya rım Bankası ve Avrupa Komisyonu ile Güç Birliği Yapıyor” h p://www.ilbank.gov.tr/index.php?Sayfa=htmlsayfa&hid=1781, (10.04.2014).
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; 2011 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2012.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; 2012 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2013.
TÜİK; “Belediye Su İsta s kleri”, h p://tuikapp.tuik.gov.tr/cevredagi mapp/belediyeicme.zul, (10.04.2014).
TÜİK; “Belediye A ksu İsta s kleri”, h p://tuikapp.tuik.gov.tr/cevredagi mapp/belediyea ksu.zul, (10.04.2014).
TÜİK; “A k İsta s kleri” , h p://rapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?cevredb2=&report=formc_tablo2_tr.RDF&p_kod=1&p_yil1=2012&desformat=html&ENVID=cevredb2Env, (10.04.2014).
Çevre ve Orman Bakanlığı; A k Yöne mi Eylem Planı (2008-2012), Ankara 2008.
Çevre ve Orman Bakanlığı 2010/9 Sayılı Genelgesi, 21.06.2010.
Akıncı, Görkem; Güven, Elif Duyusen; Gök, Gülden; “Evalua on of Waste Management Op ons and Resource Conversa on Poten als According to The Waste Characteris c and Household İncome: A Case Study in Ae-gean Region, Turkey”, Resources, Conserva on and Recycling, Sayı 58, 2012.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Strateji Geliş rme Dairesi Başkanlığı; Milletvekili Özcan Yeniçeri Soru Önergesine Cevap, 20.09.2013 Tarih ve 3160 Sayılı Yazı.
TÜİK; “Çevre İsta s kleri”, h p://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1019, (10.04.2014).
Demir, Kemal; “Çabuk, Suat; Türkiye’de Metropoliten Kentlerin Nüfus Gelişimi”, Erciyes Üniv. SBE Dergisi, Sayı 28, Kayseri 2010.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 39
TÜİK, “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Sonuçları”, h p://tuikapp.tuik.gov.tr/adnksdagitapp/adnks.zul, (10.04.2014).
Derdiman, Cengiz; “Türkiye’de Büyükşehir Belediyelerinin ve Bu Belediyelerin Yapılarındaki Yeni Değişikliklerin Anayasaya Uyumu Sorunu”, SDÜ Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 2 Sayı 1, Isparta 2012.
Arıkboğa, Erbay; Büyükşehir Belediye Modeli ve Reform, Marmara Sosyal Araş rmalar Dergisi, Sayı 2, İstanbul 2012.
Parlak, Bekir; “Büyük Kentlerin Büyük Dertleri”, Zaman Gazetesi, 28.01.2013 Pazartesi.
Atmaca, Yıldız, “Op mal Belediye Büyüklüğü ve Yeni Büyükşehir Belediye Yasası”, Çankırı Karatekin Üni. İİBF Dergisi, Cilt 3 Sayı 2, Çankırı 2013.
Can, Hasan Hüseyin; “Türk İdare Sistemine Etkileri Bakımından 6360 Sayılı Kanun”,
h p://www.mts.org.tr/mevzuat/1092/turk_mahalli_idare_sistemine_etkileri_bakimindan_6360_sayili_kanun, (10.04.2014).
Baharoğlu, Deniz; Leitmann, Josef; “Coping Strategies for Insfrastructure: How Turkey’s Spontaneous Se le-ments Operate in the Absence of Formal Rules”, Habitat Interna onal, Volume 22, Issue 2 June 1998.
Karasu, Mithat Arman; “6360 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ve Olası Etkileri –Şanlıurfa Örneği”, Gazi İİBF Dergisi Cilt 15, Sayı 1, Ankara 2013.
Özsamanlı, Ayşe Yıldız; Pank, Çiğdem; “Muğla’da Büyükşehir Belediyesi Yapılanması Sürecine İlişkin Bir Değerlen-dirme”, Muğla Sıtkı Kocaman Üniversitesi SBE Dergisi, Sayı 2, 2 Muğla 2012.
Koyuncu, Emre; Yenilenen Yerel Yöne m Sisteminde Belediye ve İl Özel İdarelerinin Genel Bütçe Vergi Gelirle-rinden Alacakları Payların Karşılaş rmalı Analizi, h p://www.tepav.org.tr/upload/fi les/1352878676-4.Yeni-lenen_Yerel_Yone m_Sistemi_Karsilas rmali_Analizi.pdf, (10.04.2014).
Canalioğlu, M. Volkan; Türkiye’de Belediye Birlikleri ve Belediyelerin Geleceği, h p://www.konrad.org.tr/Fran-sa%20Almanya/Canalioglu.pdf, (10.04.2014).
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü; “KÖYDES Projesi 2005-2013 Yılları İller İi bariyle Ödenek Dağılımları”, h p://www.migm.gov.tr/Dokumanlar/ODENEK_DAGILIMLARI_2005_2013.xls, (10.04.2014)
Çevre Yöne mi Genel Müdürlüğü; 2008-2012 A k Eylem Planı, Ankara 2008.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 41
İçme Kullanma Suyu, A k Su ve Yağmur Suyu Master Planı: Mersin İli Örneği
Halil Kumbur1, Gamze Koyuncu Türkay1, Habibe Elif Gülşen1
[email protected], [email protected], [email protected] Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü 33343 Yenişehir, Mersin
Tel: 0324 361 00 01 / 7104-7100
ÖZET
Mersin, tarım, caret, turizm, sanayi, lojis k, serbest bölge, limanı ve bütün bunlarla ilgili sektörel faaliyetleri, nüfus hareketleri ile Türkiye’nin olduğu gibi Ortadoğu ve Akdeniz Bölgesinin de önemli bir caret merkezidir.
6360 sayılı yasa ile hizmet alanı il sınırlarına genişle len Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdareleri Genel Müdürlüklerinin, yeni hizmet alanlarını kapsayacak şekilde; il, ilçe, belde, köy ve mahallelerin içme suyu, a ksu ve yağmur suyu tesislerinin mevcut hizmet durumları, eksiklikleri, gelecek yıllar için ya rım ih yaçlarının kalıcı bir şekilde tespit edilmesi ve çözümü için plan, program yapmaları gerekmektedir. Mersin Büyükşehir Be-lediyesi de bu yasa ile sınırları genişle len, kent ve altyapı planlaması yapılması gereken illerden biridir.
Bu çalışmada; Mersin İli ve on üç ilçesinin (Anamur, Aydıncık, Bozyazı Erdemli, Gülnar, Mut, Sili e, Akdeniz, Mezitli, Toroslar, Yenişehir, Çamlıyayla ve Tarsus) 2038 hedef yılı için (2013+25 yıl) kısa ve uzun vadede İçme suyu, A ksu ve Yağmur Suyu Master Planları hazırlanması amaçlanmış r. İl merkezi, ilçeler ve mahallerine ait içme-kullanma suyu, a ksu ve yağmur suyu sistemleri konularında mevcut durum tespi yapılmış r. Bu tespit sonucunda her ilçeye ait sorunlar ve eksiklikler değerlendirilmiş, alterna f çözüm önerileri sunularak Mersin İli ve ilçeleri için su yöne m planı oluşturulmuştur.
Anahtar Kelimeler: İçme Kullanma Suyu, Kanalizasyon, Yağmur Suyu, A ksu, Master Plan
Master Plan of Drinking Water, Wastewater and Storm Water: Example of Mersin
ABSTRACT
Mersin is such an important trading center with industrial ac vi es and popula on, not only in Turkey but also in the Middle East and Mediterranean region by its agriculture, trade, tourism, industry, logis cs, free zones and port.
In Turkey, according the law which is numbered 6360, Metropolitan Municipality Water and Sewerage Admi-nistra on General Directorates in each city have to make plan and programme for their new servis areas (city, county, town, village and neighborhood) about drinking water, waste water and storm water about their current servis situa ons, defi ciencies for determining permanently investment. Mersin Metropolitan Municipality is also one of this ci es.
In this study that is aimed to prepare the master plan (short and long term) of drinking water, waste water and storm water for 2038 (2013+25) year in Mersin and coun es. Fort his purpose, present situa ons were made for drinking water, waste water and storm water in city center and thirteen coun es(Anamur, Aydıncık, Bozyazı Er-demli, Gülnar, Mut, Sili e, Akdeniz, Mezitli, Toroslar, Yenişehir, Çamlıyayla and Tarsus). At the end of the study
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon42
all the problems and shortcomings were evaluated and solu ons were presented for each county.
Key Words: Drinking Water, Sewage, Storm Water, Wastewater, Master Plan
1.GİRİŞ
Su, insan yaşamında önemli bir yer tutan, gün geç kçe elde edilmesi zorlaşan bir maddedir. Yaşam kalitesinin iyileş rilmesi, yeni nesillere temiz bir gelecek bırakılabilmesi için su kaynaklarının korunması büyük önem taşı-maktadır.
Günümüzde su, ulusal ve uluslararası poli kaların belirlenmesinde önemli bir unsur haline gelmiş r. Bu poli -kaların tar şılması esnasında su; ekonomi, hidroloji, siyaset, hukuk, biyoloji vb. bir çok bilim dalında ele alın-maktadır. Ayrıca, enerji-su ilişkileri de son derece önemli bir hal almış r. Türkiye’de enerji üre mi-Hidroelektrik Santrallerin(HES)’lerin yapım ve enerji üre mi özel sektöre kaymış durumdadır. Bu nedenle su kullanımı ve yö-ne minde özel sektör inisiya fi son derece önemli olacak r.
2030 yılında Dünya nüfusunun yaklaşık %70’inin kent merkezlerinde is hdam edileceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle enerji üre mi-tüke mi, su tüke mi-enerji-su ilişkileri ve yöne mi son derece önemli hale gelecek r.
Çoğu Ortadoğu Ülkeleri; hem su, hem de petrol yoksuludur. Ekonomileri her geçen gün bozulmaktadır. Bu ülke-lerde kalıcı çözüm yolları aranmalıdır.
Birleşmiş Milletler tara ndan su kaynaklarının korunması, mevcut kaynakların plansız kullanımı, dünya üzerinde su kaynaklarının dağılımı ile suya olan talepteki dengesizliklerin hızla artması sonucunda; Dünya genelinde su-yun bir doğal kaynak olduğu ve önemi hususunda dikkatleri çekmek için 22 Mart “Dünya Su Günü” olarak kabul edilmiş r.
Suyun stratejik bir kaynak olma özelliği 21.yüzyılda daha da artmış r. Bu nedenle ülkeler için su bilançosunun oluşturulması, su yöne mi, geri kazanım teknolojileri, su tasarrufu ve çevre dostu projeler önem kazanmaktadır. Günümüzde su petrolden daha önemli hale gelmiş r.
Su bir sektör olmaktan çok, ülkeler arasında birleş rici etkisi ile işbirliği ve ortak projeler yapmayı sağlayan, çi-mento gibi kaynaş rıcı özellik taşıyan doğal ve önemli bir kaynak r.
Küresel iklim değişimleri ve yara kları sorunların; noktasal değil bölgesel, ulusal değil, uluslararası bir özelliği vardır. Bu nedenle ülkeler su sorunlarının çözümlenmesinde birlikte hareket etmek zorundadırlar.
Bu nedenle sınır aşan sular son derece önem arz etmektedir. Dünyada 238 civarında ortak kullanımda olan sınır aşan su ve 200 civarında akifer vardır. Bu kaynakların büyük çoğunluğu Asya kıtasındadır. Yaklaşık 138 ülke sınır aşan sulardan yararlanmaktadır. 39 ülkenin suyunun %90’ı ülkelerinin sınırları dışından gelmektedir. Fırat, Dicle, Asi, Çoruh, Aras, Kura, Meriç Nehirleri sınır aşan sularımızdır ve çoğunluğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndedir.
Yer al suları son derece önemlidir. Ulusal veya Küresel iklim krizlerinin yaşandığı zamanlarda yer al suları önemli bir kaynak-sigortadır. Devamlı korunmalı, bakılmalı, gelişigüzel kullanılmamalıdır. Küresel iklim değişikliği vb. sorunlarda kullanılabilecek en önemli kaynak r. Türkiye’nin yer al su kaynakları sınır aşan özelliktedir ve çoğunluğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndedir.
Ülkemizde; Fırat ve Dicle Nehirlerinin; Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve eski tarihlerinden bu yana Mezopo-tamya Ovasındaki faaliyetler için enerji, sulama ve uygarlık merkezi olma açısından önem taşıdığı bilinmektedir.
Su Döngüsü; yağış, buharlaşma-terleme ve su buharı nakli ile sürekli sağlanmakta ve bu döngü ile akarsular, denizler meydana gelmektedir. Dünyamızın %71’i su ile kaplı olmasına rağmen çok düşük bir oranından yarar-lanılabilmektedir.
Dünyadaki suyun %97,5 tuzlu, %2,5’i ise tatlı sudur. Canlılar, bu tatlı suyun ancak % 0,5’den daha az bir kısmın-dan yararlanabilmektedir. Dolayısıyla insanoğlunun ekonomik olarak kullanımına hazır olan tatlı su varlığı son derece kısıtlıdır.
Su yoksulluk ölçütü ülkelerin su varlıkları hakkında kriter olarak alınmaktadır. Bir ülkenin su varlıklı olabilmesi için 10 000 m³/yıl. kişi, su yoksulu sayılabilmesi için 1000 m³/yıl.kişi’nin al nda suya sahip olması gerekir. ABD, Kanada, Kuzey Avrupa ülkeleri, İzlanda 10000 m³/kişi.yıl ‘ın üzerindeki su kaynakları ile dünyanın en çok su varlıklı ülkeleridir (İzlanda da yılda kişi başına 68500 m³ su düşmektedir). Dünyanın en az suya sahip ülkeleri yılda 23 m³/yıl.kişi ile Cubi , Bahreyn, Kuveyt’dir.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 43
Bu indekslere göre; Ortadoğu Ülkelerinden Bahreyn, Mısır, İran, Irak, Arabistan, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri; İsrail, Kuveyt, Suriye, Libya, Suudi Arabistan, Yemen ülkelerinin su sıkın sı çek ği bilinmektedir. Bu ülkeler ya tatlı su ithal etmekteler ya da deniz suyunu büyük maliyetlerle tuzdan arıtarak kullanmaktadırlar. Bu yaklaşıma ve Ortadoğu Ülkelerindeki nüfus ar ş hızına göre 1990’dan 2025 yılına kadar tüm Ortadoğu Ülkelerinde kişi başına düşen su miktarında %50 oranında azalma olacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca çoğu Ortadoğu Ülkesi su, petrol ve enerji yoksuludur. Bu tablo Türkiye’nin sınır aşan sularından Dicle ve Fırat Nehirlerinin önemini ortaya çıkarmaktadır.
Suların kalitesi çeşitli kirle ci kaynakların etkisi ile bozulabilmektedir. Kirlenmiş su (a ksu) olarak tanımlanan bu sular bünyesinde hastalık yapan mikroorganizmaları (patojenler), besi maddelerini (azot, fosfor) ve toksik maddeleri bulundururlar. Günümüzde nüfus ar şına bağlı olarak yerleşim alanlarından, konutlardan ve sanayi tesislerinden kaynaklanan ka , sıvı ve gaz formlardaki a klar, doğal dengeyi bozan ve insan yaşamını tehdit eden boyutlara ulaşmış r. Gün geç kçe büyüyen ve doğal yaşam için risk taşıyan su kirliliğinin önlenmesi için bu a k-ların kontrol al na alınması ve eylem planı (master plan) oluşturulması gerekmektedir.
Master planı, uzun vadeli ve geniş çaplı olarak bir şehrin imarlı bir şekilde gelişmesine ilişkin hazırlanan ve uy-gulanması esas alınan planlar olarak tanımlanmaktadır. Turizm Master Planı, Tarım Master Planı, Eği m Master Planı, Ekonomi Master Planı, Dış Mekânlara Yönelik Master Planları gibi çeşitleri bulunmaktadır.
Su yöne mi Master Planı Su ve Orman Bakanlığı’nın yeni çalışmaları arasında yer almaktadır.
Bu çalışmanın amacı; 6360 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile sınırları genişle len Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Hizmet alanlarını kapsayacak şekilde; Mersin İli’ne bağlı İlçe, Belde, Köy ve Mahallelerin içme-kul-lanma suyu, a ksu ve yağmur suyu sistemleri ve bu sistemlerin mevcut hizmet durumları, 2038 hedef yılına göre kısa ve uzun vadeli altyapı ya rım ih yacının tespit edilmesi amacıyla master planı hazırlanmasıdır.
Bu kapsamda, söz konusu yerleşim birimlerinde İçme Suyu, A ksu, Yağmur Suyu, A ksu Arıtma Altyapıları ile ilgili mevcut durum, eksikliklerin belirlenmesi ve gelecek yıllar için ya rım ih yaçlarının tespi amaçlanmış r.
2. MATERYAL METOD
Bu proje, Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MESKİ) ‘nün istemi üzerine Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğre m Görevlileri tara ndan hazırlan-mış r.
Bu bağlamda, teknik şartnamede kapsamı detaylı bir şekilde sunulan çalışmaların yapılması için bölgeyi iyi tanı-yan akademisyen ve araş rmacılardan oluşan bir proje ekibi oluşturulmuştur.
Proje çalışmalarında; Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, Mersin İl Özel İdaresi Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ilgili Birimleri, İlbank A.Ş. Adana Bölge Müdürlüğü, Türkiye İsta s k Kurumu Adana Bölge Müdürlü-ğü, İlçe Kaymakamları, Belediye Başkanları ve İlgili Birimleri, İl Genel Meclisi Grup Başkanları ve Meclis Üyeleri, Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Mersin Turizm ve Kültür İl Müdürlüğü, İçme Suyu Birlik Başkanları, Köy ve Mahalle Muhtarları, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Oda Başkanları, Mersin Ziraat Odası, Sanayi Kuruluşları, Sivil Toplum Kuruluşları Yetkilileri ile görüşmeler yapılmış ve böylece yapılan çalışmaların teyidi ve güncel verilere ye-rinde ulaşma imkânı sağlanmış r. Mevcut yapılan çalışmaların sonuçları incelenmiş ve değerlendirilmiş, gerekli dokümanlar ve öneriler projeye yansı lmış r. Bölge ile ilgili durum tespi , yapılan görüşmeler ve araş rmalar sonucunda alterna f çözüm önerileri belirlenmiş r[1]. Ancak kaynak ve güncel verilerin temininde zorluklar yaşanmış r.
Sonuç olarak; Mersin İli ilçelerinin İmar Planları, Nüfusları, Su kaynakları, İçme-Kullanma Suyu, Altyapı-Kanali-zasyon, A ksu, Yağmur suyu mevcut durumları, ih yaçları ayrı başlıklar ve ayrın lı bilgiler halinde her ilçenin Master Plan Raporu içerisinde ilgili bölümlerde verilmiş r. Raporların sonuç kısımlarında ise ilçelere özgü ve ortak sorunlar ile öneriler sunulmuştur.
3. BULGULAR VE TARTIŞMA
Mersin İli mevcut durumda su potansiyeli 7.4 Milyar m3/yıl’dır. Bu suyun %15’i içme ve kullanma suyu olarak te-
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon44
min edilmektedir. Bu durumda Mersin İli kullanılabilir içme suyu debisi 1.1 Milyar m3/yıl’a denk gelmektedir[1].
Mersin İli 2038 yılı tahmini nüfusu 2 496 292 olarak hesaplanmış r. 2038 yılında nüfusa bağlı ih yaç duyulacak içme ve kullanma suyu miktarı ise 182 Milyon m3/yıl’dır (2038 Yılı Mersin İli İçme Suyu İh yacı = Mersin Toplam Nüfus x 0.2 m3/gün-kişi x 365 gün/yıl)[1,3,6].
Mersin İli ilçelerinin İçme-Kullanma Suyu, Altyapı-Kanalizasyon sistemleri mevcut durumları incelenmiş ve veri-ler Çizelge 3.1’de sunulmuştur.
Mersin İli’nde 2038 yılına kadar gerçekleş rilmesi planlanan ve halihazırda projelerine başlanılmış ya rımlara ait içme ve kullanma suyu ih yaçlarına ait hesaplamalar ise Çizelge 3.2’de verilmiş r.
Çizelge 3.1 - Mersin İli ilçelerinin içme-kullanma suyu, altyapı-kanalizasyon sistemleri mevcut durumları[1,4]
İLÇELER İçme Suyu Arıtma Tesisi A ksu Arıtma Tesisi (Kanalizasyon Sistemi)
Var Yok Var Yok
Akdeniz √ √
Anamur √ √
Aydıncık √ √
Bozyazı √ √
Çamlıyayla √ √
Erdemli √ √
Gülnar √ √
Mezitli √ √
Mut √ √
Sili e √ √ √
Tarsus √ √
Toroslar √ √
Yenişehir √ √
Çizelge 3.2 - Mersin İli 2038 yılına kadar gerçekleş rilecek ya rımlara ait tahmini içme-kullanma suyu ih yacının hesaplanması[1,3,6]
2038 Yılına Kadar Gerçekleş rilmesi Düşünülen Ya rımlar
2038 yılı İçme ve Kullanma Suyu İh yaçları (m3/yıl)
Üniversiteler (Mersin, Toros, Çağ) 8 Milyon
Mersin-Tarsus OSB Yıllık Su Tüke mi (I. II. III.) 12 Milyon
Kazanlı - Seyhan Turizm Projesi 13,5 Milyon
Çukurova Bölgesel Havaalanı 171 Milyon
Uluslararası Lojis k Merkezi 365 Bin
Akkuyu Nükleer Güç Santralı 365 Bin
Çimento Fabrikaları 219 Bin
Termik Santrallar 219 Bin
Turizm Alanları 1,4 Milyon
Diğer Turizm Bölgeleri 2 Milyon
TOPLAM 210 MİLYON
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 45
4. SONUÇ VE ÖNERİLER
Mersin İli İlçeleri için a ksu tarifeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 27.10.2010 tarihli 27742 sayılı Resmi Gazete’de yayımladığı tam maliye karşılamayı gerek ren “A ksu Altyapı ve Evsel Ka A k Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” esaslarına dayanarak belirlenmek-tedir[5].
Mersin İli su yöne m sistemine bakıldığında; Büyükşehir Belediyesi MESKİ Genel Müdürlüğü’ne bağlı olmayan çevre ilçeler de şebeke sistemlerinin eski olduğu, bakımlarının düzenli yapılmadığı ve özellikle içme-kullanma sularının bağlı olduğu sistemlerde sağlık için zararlı olan asbestli boruların kullanıldığı sonucuna varılmış r. Su borularında bağlayıcı madde olarak kullanılan “Asbest lifl eri” kolaylıkla suya geçebilir ve insan vücuduna girdiğin-de kanser hastalığının ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu yüzden asbestli boruların acilen değiş rilmesi ve yeni projelendirmelerde insan sağlığını tehdit etmeyen nan-asbest boruların kullanılması gerekmektedir[1].
Bu durum şebeke sistemlerinde kayıp-kaçak oranlarının artmasına neden olmaktadır ve il genelinde büyük oran-da içme ve kullanma sularının kullanılmadan boşa gitmekte olduğu kanaa ne ulaşılmış r. Aynı zamanda Bele-diye kaynaklarından elde edilen verilere göre su kayıplarının, çoğu Belediye tara ndan kontrolünün yapılmadığı sonucuna varılmış r[1].
Bu yüzden, ivedilikle Belediyelere ait su kayıpları, şebeke kayıp-kaçakları tesbit edilmelidir. Bunun için merkezi bir SCADA sistemi kurularak ilçelere ait su yöne mleri ortak bir merkezden takip edilmelidir. Bu şekilde şebeke-lerde yaşanabilecek olası problemlerin tesbi kolaylıkla mümkün olacağı gibi çözümü de hızlı bir şekilde sağla-nabilecek r[1].
SCADA sistemi, bölgesel ölçüm alanlarından listelenen kayıtların bir merkeze aktarılmasını ve tasnif edilmesini sağlayan aynı zamanda pompaların ve motor kumandalı vanaların uzaktan kumandasını da sağlayabilen bir sis-temdir[1].
SCADA Sisteminin kurulması ile içme suyu temin ve dağı m sistemi tesislerinin su talebi ve işletme giderlerinin op mum olarak işle lmesinin sağlanması, arızalardan anında haberdar olunarak müdahalelerdeki gecikmenin önlenmesi ve bundan doğacak su kesin si ve kayıplarının azal lması, su kaynaklarından elde edilen su miktarı, depo seviyeleri ve şehre verilen suyun kontrol al nda tutulması, Pompaların, daha çok elektriğin daha ucuz olduğu saatlerde çalış rılarak enerji giderlerinde tasarruf sağlanması sağlanabilir[1].
Bütün değerlendirmeler sonucunda su kaynaklarının doğru kullanımı ve değerlendirilmesi konularında eksikle-rin olduğu, bu eksikliklerin de oluşturulacak ve Mersin İl genelinde uygulanacak bir su yöne m planı ile giderile-bileceği kanısına varılmış r[1].
Bu yüzden Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü olarak Mersin İli için örnek bir su yöne m planı oluşturulmuştur[1].
Bu plan; sistema k şekilde su kaynaklarının tesbi , korunması, yönetmelikler kapsamında bir yöne m sistemi-nin oluşturulması, yöne m sistemi oluşturulurken havza bazında birlik çözümlü olmasına dikkat edilmesi, sistem kurulduktan sonra kirliliklerin ve su kayıp-kaçaklarının önlenmesi için gerekli uygulamaların belirlenmesi ve bu uygulamaların tüm ilçelerde standartlaş rılması, Mersin İli ‘nde en büyük eksik ve sorunlardan biri olan yağmur suyu sistemlerinin oluşturulması, bunun için taşkın önleme poli kalarının belirlenmesi ve önlemlerin alınması, çevresel düzenlemeler yapılrken (yol, köprü, bina vb.) a ksu-kanalizasyon-yağmur suyu alt yapı sistemlerinin önceden tasarlanması ve uygulanması, en son olarak bütün bunlar için kayıt tutan bir su veri tabanı sistemi oluşturulmasını kapsamaktadır[1].
Mersin İli İlçelerine ait belediyeler için önerilen örnek su yöne m planı Şekil 4.1’de özetlenmiş r. Mersin İli ve İlçe Belediyeleri için oluşturulması önerilen yöne m ve organizasyon şeması Şekil 4.2.’de sunulmuştur. Önerilen yöne m şeması Belediye Başkanlığına bağlı 8 adet müdürlükten oluşmaktadır. Bunlar; Su Kalitesi Yöne mi Şube Müdürlüğü, Hukuk İşlemleri Müdürlüğü, Ka A k Yöne mi Şube Müdürlüğü, Havza Yöne mi Şube Müdürlüğü, Yöne m Hizmetleri Şube Müdürlüğü, Taşkın ve Kuraklık Yöne mi Şube Müdürlüğü, Envanter ve Tahsis Şube Müdürlüğü, İzleme ve Dene m Şube Müdürlüğü’dür[1].
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon46
Mevcut sorunlar ve yapılması gerekenler özetlenecek olursa;
Günümüz nüfus ar ş değerleri incelendiğinde Köylerin nüfuslarında gelecek yıllarda çok fazla ar ş olmayacağı için mevcut projeler revize edilerek ve su kullanımı kayıt al na alınarak sorunlar çözülebilir. Genelde köylerin su sıkın sı bulunmamaktadır. Su sorunu, suyun plansız ve sulamada kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Su sayaçları takıldığında su ücretleri kullanım ile oran lı olarak ar rıldığında sorunlar büyük ölçüde çözülmüş olur.
Şekil 4.1. - Mersin İli ve İlçe Belediyeleri için önerilen örnek su yöne m planı[1]
Şekil 4.2. - Mersin İli ve İlçe Belediyeleri için oluşturulması önerilen yöne m ve organizasyon şeması[1]
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 47
Bütün yerleşim birimlerin içme suyu isale hatları, şebeke sistemlerinde ve su depolarında sorunlar bulunmakta-dır. Bu sorunların öncelik sırasına göre giderilmesi gerekmektedir[1].
Sondaj kuyuları ve terfi li sistemler olduğu için enerji giderleri yüksek olmakta, şebekeler eski olduğu, su depoları uygun kodlarda olmadığı için basınç kaybı, şebeke arızaları, bazı yerlere yeterli su verilmeme sorunları yaşan-maktadır[1].
Su sorunları az da olsa daha kalıcı 2038 yıllarına yönelik cazibeli, enerji tasarrufu olabilecek, enerjisi kazanıla-bilen veya güneş, rüzgâr enerjili havza bazında projeler üre lmelidir. En uygun kalıcı- ekonomik-uzun vadeli çö-zümler havza bazlı projeler olacak r. Mersin il genelinde DSİ tara ndan planlanmış ve ya rıma alınmış gölet pro-jeleri özellikle içme ve sulama suyu ih yacının karşılanması için son derece önemli projelerdir. Mutlaka hayata geçirilmelidir. Birbirlerine yakın ortak Su Kaynağından o bölgedeki yerleşim Birimleri (Belde, köy ve mahalleler ) için ortak havza bazında, içme suyu. a ksu, ka a k, sulama suyu vb. projeler hazırlanabilir[1].
Erdemli-Sili e Aksıfat İçme suyu Birliği: Belirli bir bölgede bulunan Erdemli İlçesinden 25 köy, Sili e İlçesinden 30 köyün oluşturduğu İçme Suyu Birliği Projesi. 1998 yılından bu yana 55 köyün içme suyu ih yacını karşılamak-tadır. Gözne, Ayvagediği, Soğucak, Güzelyayla Beldeleri ve yakın çevredeki köylerin (Bekiralan Köyü ,vb) içme suyu, a ksu ve ka a k sorunları bir havza oluşturarak çözülebilir[1].
Tarsus İlçesi İçme Suyu Birliği Projeleri; Tarsus köylerini içine alan. Kurumsallaşmış içme suyu Birlikleri.
Arpaçbahşiş Kasabası - Mezitli İlçesi; arasındaki yerleşim birimlerinin a ksularının ortak bir proje ile çözülmesi Kargıpınarı veya Mezitli A ksu Arıtma Tesisine taşınması. Kalıcı ve ekonomik bir çözüm olacak r[1].
Lamas Dersinin Su Kullanımı İle İlgili Yöne m Planı; Lamas Deresi ve onu besleyen kaynaklar Sili e ve Erdemli İlçesi bir kısım köylerinin İçme ve Sulama suyu ih yacını karşılamaktadır. Derenin suyunun bir plan-program dahilinde değerlendirilmesi gerekmektedir[1].
Mevcut durumda bazı köyler ve belediyeler içme suyu alamamaktadırlar. Köylü ve Devlet desteği ile Dere üzerin-de değişik kodlarda 50 civarında gelişigüzel yapılmış sulama suyu ha -projesi bulunmaktadır. Ayrıca Hidroelekt-rik Santrali bulunmaktadır. Bu durum Lemas deresininin suyunun ekonomik kullanımını olumsuz etkilemektedir ve gelecekte köyler arasında sorunlar yaratabilir. Mevcut içme suyu şebekeleri tekrar revize edilmelidir. Yaz dönemlerinde özellikle yazlık ve yaylalık köylerde mevcut depoların bakımının mutlaka yapılması gerekmektedir.
Kayıp/kaçak oranları net olarak bilinmemektedir. Genelde yüksek olduğu görülmektedir. Bu konunun gelecek de Belediyelerin en önemli sorunu olacağı düşünülmektedir. Kalıcı çözümler kısa sürede oluşturulmalıdır. Suyu daha ekonomik kullanabilmek adına kış aylarında suyun depolanacağı göletler ve barajlar planlanmalıdır. Yapay sulak alan oluşumu ile rezervuar alanının, yeni bir ekosistem oluşumu yaratacağı ve çevreye fayda sağlayacağı düşünülmektedir[1].
Köylerin en önemli sorunlarından birisi de sulama suyu sorunlarıdır. Çünkü Bölgenin en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık r. Çoğu köylerde içme suyu kaynakları sulama suyu kaynağı olarak kullanılmakta ve içme suyu sorunları meydana gelmektedir[1].
Önemli konulardan bir diğeri Sulama Suyu Birlikleri İşle m ve Dene mlerinin hangi kuruluş tara ndan yapılaca-ğının belirlenmesidir, 6360 Sayılı Yasa kapsamında Büyükşehir Belediyesi veya MESKİ (Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi) Genel Müdürlüğü’ne bağlanması uygunluğunun araş rılması gerekmektedir.
Kanalizasyon Şebekesi ve A ksu Arıtma Tesislerinin projelendirmelerinde yeni teknik- teknolojilerin kullanımına özen gösterilmeli, özellikle ileri arı m teknolojileri baz alınmalıdır. İlçe sınırları içerisindeki birbirine yakın belde ve köylerin a ksu sorunları havza bazında bir yaklaşımla tek bir proje ile kalıcı ve ekonomik olarak çözümlene-bilir. Bu konularda yerinde detaylı incelenmenin yapılması gerekmektedir. Yazlık ve yaylalık olarak kullanılan yerleşim birimlerinin a ksu sorunlarının çözümlerine öncelik verilmeli ve mutlaka çözülmelidir. Yayla köyleri ve yaylalık olarak kullanılan yerlerde paket ve doğal a ksu arıtma tesisleri yapılabilir.
Arı lmış suların tekrar kullanımı (özellikle tarım sektöründe) mutlaka gerçekleş rilmelidir. A ksu arıtma tesis-lerinde oluşan arıtma çamurlarının da değerlendirilmesi veya bertara ile ilgili çalışmalar, projeler yapılmalıdır.
Kanalizasyon Sitemi projelendirilirken ayrık sistem-yağmur suyu da projelendirilmelidir. Bir şehrin yağmursuyu ve kanalizasyon şebekesinin tekniğine uygun olarak projelendirme - inşa edilmesi için a k su şebekesine nazaran 2-3 kat daha fazla bütçeye ih yaç duyulmaktadır [2]. Bu nedenle yağmur suyu şebekeleri oluşturulurken proje-lendirmenin çok iyi yapılması gerek ğinde ilçe halkından maddi destek alınabilir[1].
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon48
Projelerde yağmur suyu projelendirmelerine de özen gösterilmelidir. Taşkın Kanalları ve derelerin ıslahı yetki ve sorumlulukları konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. Bu konuda kuruluşlar arasındaki koordinasyon sağlan-malıdır. Can ve mal kaybına neden olmamak için Bölge ve İlçe içerisindeki taşkın dereleri ve tahliye kanallarının bakımı, onamının da düzenli olarak yapılması gerekir. Hazırlanacak projelerde Mersin İli genelinde yapılmakta olan, yapılması planlanan yeni ya rımların da su ih yaçları dikkate alınmalıdır[1].
Su kaynaklarının ve havzalarının kirle lmesinde Ka A kların yöne mi de önem arzetmektedir. İl genelinde dü-zenli depolama tesisleri olmadığı için vahşi depolama yapılmaktadır. Bu durum çevredeki su havzalarını kirle ği gibi, koku, sinek, görüntü kirliliği sorunları da oluşturmaktadır. Bu konuda kalıcı çözümler, havza bazında projeler oluşturulmasıdır.
Hayvan kesimi ve a kları da su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. İlçe, köy ve beldelerde ortak mez-bahane veya hayvan kesim yerleri yapılmalıdır. Mevcutların bu konuda kontrolleri yapılmalıdır[1].
Su havzalarının korunması (kirlilik ve güvenlik açısından) gerekmektedir. Havzaların korunmasında kamulaş rma işlemleri en büyük sorunlardan birisidir. Su Havzalarının korunmasında mutlaka siyasal ik darların desteği ve DSİ ya rımları ile mevcut ve yapılacak olan entegrasyonun sağlanması gerekmektedir. Su kalitesi; plansız kullanım ve su kaynağı çevresindeki sektörel faaliyetler ar kça bozulmaktadır. Bununla ilgili önlemler alınmalıdır[1].
5.KAYNAKLAR
[1] Kumbur H., Koyuncu G., Gülşen H.E. “Mersin İli İçme Suyu, A ksu, Yağmur Suyu Master Planı (2013-2038)” Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MESKİ)-Mersin Üniversitesi Mü-hendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü,24 Temmuz – 15 Kasım 2013, Mersin
[2] Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MESKİ) Faaliyet Raporu, Mersin, 2013
[3] Türkiye İsta s k Kurumu (TUİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları, 2012
[4] İller Bankası Anonim Şirke (İLBANK A.Ş.) Verileri, 2003-2012
[5] A ksu Altyapı ve Evsel Ka A k Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslara İlişkin Yönetmelik
[6] Şehir ve Kasaba İçmesuyu Projelerinin Hazırlanmasına Ait Yönetmelik (h p://www.mevzuat.gov.tr/Me n.Aspx?MevzuatKod=7.5.4754&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=iller%20bankas%FD, 24.10.2013
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 49
Korunan Alanlarda Yer Alan Küçük Yerleşimler İçin A ksu Arıtma Tesisi Yer Seçiminde Çoklu Karar Verme
Dr. Beyhan Oktar1, Dr. Yalçın Özdemir2, Yasemin Özdemir3, Ece Yüzereroğlu4, Kutay Dişbudak5
1,5T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Ankara, Tü[email protected], [email protected],
2Dokuz Eylül Üniversitesi, Müh. Fak., İnşaat Mühendisliği Bölümü., İzmir, Türkiye [email protected] Mühendislik Çevre Dan. İnş. Mak. San. Ltd. Ş ., İzmir, Türkiye [email protected]
4Dokuz Eylül Üniversitesi, Müh. Fak., İnşaat Mühendisliği Bölümü, İzmir, Türkiye [email protected]
ÖZET
Selimiye Köyü (Marmaris/Muğla), Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisinde yer alan; tari-hi, kültürel ve doğal güzellikleri ile koruma al nda olan küçük bir yerleşimdir. Son yıllarda artan turizm baskısı nedeniyle oluşabilecek çevresel kirliliğin önlenmesi için bazı tedbirlerin alınmasına gerek duyulmaktadır. Çevre kirliliğin önlenmesi için alınacak tedbirlerin başında a ksu toplama ve arıtma sisteminin tasarlanması gelmekte-dir. Bu çalışmada, Selimiye Köyü için a ksu toplama ve arıtma sisteminin tasarımında farklı yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Arıtma tesisi prosesi, deşarj noktası, arıtma tesisi yeri ve a ksu toplama sistemi korunan alanlar için deşarj standartları esas alınarak bir bütün olarak değerlendirilmiş, teknik uygulanabilirlik çerçevesinde farkı seçenekler arasında uygun olanı belirlemek için çoklu karar verme tablosu oluşturulmuştur. Çoklu karar verme tablosunda; imar, mülkiyet, kot, zemin özellikleri, tesisin kaplayacağı alan ve deşarj yeri vb. kriterler göz önüne alınmış, kriterlerin önem derecesine göre ağırlık puanları belirlenmiş ve farklı meslek gruplarından kişilerin pu-anlandırması ile en uygun seçenek belirlenmiş, her bir alterna f için oluşan toplam puana göre en yüksek puana sahip alterna f seçilmiş r. Arıtma yeri seçiminde; derin deniz deşarjı gerek ren alanlar tercih edilmemiş, denize sı r olan alterna f alan elenmiş, Kızılköy mevkiinde bulunan alan kot yüksekliği ve enerji gereksinimi fazla olma-sına rağmen en uygun alan olarak belirlenmiş r.
Keywords: Selimiye, Özel Çevre Koruma Bölgesi, A ksu Arıtma Tesisi, Çoklu Karar Verme, Yer Seçimi.
Mul ple Decision Making for the Wastewater Treatment Plant Site at Small Se lements Located within the Protected Areas
ABSTRACT
Selimiye Village (Marmaris/Muğla), located within the boundaries of Datça-Bozburun Special Environmental Protec on Area, is a small se lement being under protec on with its historical and cultural values and natural beau es. It has been required to take same specifi c measures to prevent environmental pollu on likely to be ca-used by the recent year’s increasing pressure from tourism. Foremost among the measures to prevent environ-mental pollu on is the wastewater collec on and treatment system design. In this study, diff erent approaches were developed for the design of wastewater collec on and treatment system for Selimiye Village. Wastewater treatment process, receiving environment, treatment plant site and wastewater collec on system were assessed together where the discharge limits for protected areas were formed a basis. A mul criteria decision making chart was then created to determine the most appropriate alterna ve in terms of technical feasibility. Criteria
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon50
such as development plan status, ownership status, eleva on profi le, ground characteris cs, required area and discharge loca on were taken into considera on while developing the mul criteria decision making chart. For each criterion, a weight factor was appointed. Most appropriate alterna ve was then determined a er scoring by diff erent members of profession. A er summing up the scores, the alterna ve with the highest total score was selected. Treatment plant site alterna ves were not preferred as each of them requires a deep sea dischar-ge. Other alterna ve plant site was eliminated because of it’s place was next to the sea, Kızılköy site although its higher eleva on and consequent energy demand was selected as the most appropriate plant site.
Keywords: Selimiye, Special Environment Protec on Area, Wastewater Treatment Plant, Mul criteria decision making, Site selec on.
1. GİRİŞ
Dünyada gelişen teknolojilerin bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımı nedeni ile ortaya çıkan olumsuzlukların doğada neden olduğu çöküşü durdurmak amacı ile doğayı ve doğal kaynakları koruma düşüncesi, son zamanlarda tüm dünyada hızla yayılmaktadır. Doğal kaynakların korunması için, öncelikle bunları barındıran korunan alanların tanımlanması, coğrafi sınırlarının belirlenmesi ve kontrollü bir şekilde yöne lmesinin sağlanması gerekmektedir. Özel Çevre Koruma Bölgeleri, ülkemizde doğal, tarihi, kültürel zenginliklerin korunması amacıyla Bakanlar Kuru-lunca ilan edilen korunan alanlardandır.
Korunan alanlar; doğal, tarihi ve kültürel değerler açısından ulusal ve uluslar arası önem arz eden ancak; kentleş-me, turizm, tarım ve sanayi gibi sektörlerin kirlilik tehdidi ve baskısı al nda olan, ekolojik açıdan hassas alanlar olup literatürde çeşitli tanımları bulunmaktadır. Bu tanımlara örnek verilecek olursa; Biyolojik Çeşitlilik Sözleş-mesinde Koruma Alanı; “özgün koruma amaçlarını gerçekleş rmek için belirlenen, düzenlenen ve yöne len, coğrafi olarak tanımlanmış bir alan olarak” tanımlanmaktadır (1). Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) tara ndan korunan alan (protected area) : “özellikle biyolojik çeşitliliğin, doğal ve bununla ilişkili kültürel kaynakların muha-fazasına ve korunmasına hizmet eden, yasal ve diğer etkili yollarla yöne mi gerçekleş rilen deniz ve /veya kara alanı” olarak tanımlanmaktadır (2).
Korunan alanlar; yasal dayanak oluşturulmak sure yle, bir kamu gücünün görevlendirilmesiyle yöne lmek-tedir. Özel Çevre Koruma Bölgeleri; 1976 yılında Barselona’da imzalanan “Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi”’nin taraf ülkelere ge rdiği bir yükümlülük gereği ülkemiz ve dünya ölçeğinde ekolojik öneme sa-hip ancak sanayi, turizm ve yapılaşma gibi baskılar nedeniyle bozulma veya yok olma riski al nda oldukları için Bakanlar Kurulu kararı ile özel koruma al na alınan alanlardır. Bu alanlar, 383 sayılı KHK ile kurulan “Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı”’nca, 17.08.2011 tarihinden i baren ise 648 sayılı KHK ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan “Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü”’nce korunmaktadır. Selimiye Köyü (Marmaris/Muğla); doğal ve tarihi zenginliklerin korunması amacıyla 22.10.1990 tarih ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen, Datça Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde bulunmakta olup, özellikle bitki örtüsü bakımından oldukça zengindir. Zey n ağaçları, Kızılçam toplulukları, endemik Datça Hurması (Phoenistheophrast), badem, yerel kekik, zakkum, defne yaprağı ve keçiboynuzu pik Akdeniz bitki örtüsü özelliklerini yansıtmaktadır. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde karayolu ulaşımının yakın yıllara kadar virajlı, dar ve yetersiz bir yol ile yapılması ve yörede çok sayıda doğal ve arkeolojik sit alanı bulun-ması nedeni ile bölge büyük ölçüde doğallığını yi rmemiş r. Bununla beraber; Ege ve Akdeniz’in kesiş ği bir konumda bulunan yöre, çok sayıda kuş türünün (Hirundarus ca - Kır kırlangıcı, H. Daurica - Kızılsırtlı kırlangıç, Meropsapiaster- arı kuşu, Apusapus - karasağan ve Apusmelba - Akkaranlı sağan) göç yolları üzerinde bulunmak-tadır. Alanda bulunan mevcut doğal değerlerin yanı sıra yüksek peyzaj değerine sahip olması, tarımın kısıtlı alan-da yapılması, bölgenin tarihten günümüze kadar çeşitli medeniyetlerin yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini temsil eden arkeolojik, kentsel, doğal, tarihi değerlerini barındırması da koruma al nda olmasının en önemli nedenlerindendir (3).
Gelişmekte olan ülkemizde oluşan evsel a ksuların uygun kanalizasyon sistemleri ile derlenmesi ve arı larak alıcı ortama deşarj edilmesi çevre kirliliğinin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak birçok kü-çük yerleşim yerinde henüz a ksu toplama ve arıtma sistemi tamamlanamamış r. Önümüzdeki on yıl içinde birçoğunun bu ih yacının çözümlenmesi için yoğun bir mühendislik hizme gerekmektedir. Muhtarlık veya köy statüsündeki bu yerleşimlerde bu mühendislik hizme nin doğru ve planlı şekilde verilebilmesi için çalışmalar ya-pılmaktadır. Ancak, ülkemiz coğrafyasının büyüklüğü ve doğal koşulların yersel değişiklikleri dikkate alındığında farklı birçok yaklaşım gerekmektedir. Bu yerleşimler özellikle korunan bir alanda ise daha kısıtlayıcı kriterlerle
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 51
planlama ve projelendirme yapılması zorunludur.
Küçük yerleşimlerde, a ksu arıtma tesisleri bütün beldenin a ksuyunun toplandığı, arı ldığı, o beldenin yaşa-yanları ve ziyaretçileri için endüstriyel bir sistemdir. Altyapı mühendisleri ve çevre mühendisleri için bu sistemin gerekliliği ve yararları bilinse de, konuya uzak vatandaş için A ksu Arıtma Tesisi; istenmeyen, koku üreten, has-talık kaynağı olabilecek bir tesis r. Bu önyargılar ve riskler göz önüne alındığında insanlar, yaşadığı veya ziyaretçi olarak bulunduğu bir doğal koruma bölgesi içinde a ksu arıtma tesisi ile karşılaşmak istemez. Bu nedenle arıtma tesisi yeri ve teknolojisi seçiminde; teknik uygulanabilirliğin yanında psikolojik ve sosyal etkilerinde göz önün-de bulundurularak alterna fl erin değerlendirildiği çalışmalara gereksinim vardır. Bu çalışmada Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Alanı’nda yer alan Selimiye Köyü’nün arıtma tesisi yeri seçiminde dikkat edilecek kriterler çoklu karar verme yöntemi ile ortaya konulmuştur.
2. ATIKSU ARITMA TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ
A ksu Arıtma Tesisleri yeri seçilirken dikkat edilmesi gereken çevresel unsurlar bulunmaktadır. Yerleşime-plaja olan mesafe, hakim rüzgar yönü, mimari cephe kısıtları vb. bu unsurlardandır. A ksu Arıtma Tesisleri her ne ka-dar çevre kirliliğini önlemek amacıyla yapılıyor olsa da, oluşturduğu bazı olumsuzluklar nedeniyle yakınında bu-lunan insanları rahatsız etmektedir. Özellikle sahil bölgelerindeki yazlık sitelerde ve yerleşimlerde a ksu arıtma tesislerinden şikayetler oldukça fazladır. Bu şikayetler arasında ses, koku veya psikolojik etkenler yer almaktadır.
A ksu arıtma sürecinde oluşan kokular gerekli önlemler alınarak şartnamelerdeki sınır değerlerin al na indirge-nebilse de, tesis girişinde proses öncesi, özellikle ham a ksuyun toplandığı terfi merkezlerinde ve çamur berta-ra öncesi çamur yoğunlaş rma tanklarından koku oluşmaktadır. Bu koku hakim rüzgar yönü etkisi ile dağılmak-ta ve çevredeki nüfusun rahatsız olmasına sebep olmaktadır. Bunun yanında, tesiste yer alan hava sağlayıcılar gibi bazı mekanik ekipmanlar treşim ve gürültü oluşturmaktadır. Bu gürültü çevrede yaşayan insanları rahatsız edeceği gibi diğer canlılar üzerinde de olumsuz etki oluşturabilir. Özellikle koruma al nda canlı türlerinin yaşadı-ğı alanlarda tesiste oluşabilecek farklı ses frekanslarının yalı mının sağlanması gerekmektedir.
Diğer bir etki ise, doğal ya da tarihi koruma alanındaki görsel mimari cephe kısıtlarıdır. Mimari açıdan a ksu arıtma tesisinin standart görünümü genellikle yöresel mimariye uygun olarak değil, endüstriyel yapı şeklinde işlevsellik ön planda olarak tasarlanmaktadır. Oysa ki, yöresel mimari özelliklerin tesis cephelerinin tasarımında uygulanması son derece önem arz etmektedir.
3. KORUNAN ALANLARDA ATIKSU ARITMA TESİSİ YER SEÇİMİ YÖNTEMİ
Yukarıda bahsedilen olumsuzluklar nedeniyle, korunan alanlarda daha da önem arz eden A ksu Arıtma Tesis-lerinin yer seçimi karmaşık hale gelmektedir. Bu çalışma; Muğla ili Marmaris ilçesi Selimiye köyü için yapılan a ksu toplama sistemi tasarımı ve arıtma tesisi yeri seçiminde uygulanan yöntemler ve elde edilen sonuçları içermektedir.
Arı lmış a ksuyun, ileri teknoloji ile arı lması halinde bile, deşarj edileceği nokta birçok konuda belirleyici ol-maktadır. Klasik yaklaşımda en yakın su kütlesi veya akarsu uygun deşarj noktası kabul edilirken, koruma alan-larında farklı kısıtlamalar ortaya çıkmaktadır. Selimiye köyü örneğinde; Selimiye koyu açık deniz bağlan sının olmadığı, yat ve gezi tekneleri ile neredeyse koyun tamamının kullanıldığı, sahilinin yarısından fazlası plaj olarak kullanıma sunulmuş bir koruma bölgesidir. Bu koşullar al nda, koyun herhangi bir yerine arı lmış olsa dahi a k-su deşarjı yapılması uygun bulunmamaktadır.
Deşarj yeri kısıtlamaları, bazı durumlarda maliyetli derin deniz deşarjı veya arı lmış suyun pompa kullanılarak uygun bir yere ile lmesi gibi zorunluluklar oluşturabilir.
Literatürde yer alan birçok çalışmada ve yapılan projelerde, arıtma tesisi yeri seçimi ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar belir lmiş r [4,5]. Bu çalışmalarda belir len temel hususlar, proje alanının bir “koruma alanı” olması durumunda yetersiz kalmaktadır. Korunan Alanlarda yapılacak bu tür projelerde; arıtma tesisi yeri, deşarj noktası, proses seçimi ve a ksu toplama sistemi bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Bu nedenlerle bu çalışmada, öncelikle seçenekler oluşturulmuş, oluşturulan seçenekler içinden teknik yapıla-bilirliği olanlar belirlenmiş, bunlar arasından uygun çözümü belirlemek amacıyla çoklu karar verme tablosu ha-zırlanmış r.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon52
Seçeneklerin teknik olarak değerlendirilmesinde; imar, mülkiyet, kot, zemin özellikleri, tesisin kaplayacağı alan ve deşarj yeri gibi başlıca kriterler göz önüne alınmış r. Bu kriterlerden bir veya birkaçına uymayan seçenekler elenmiş, teknik olarak yapılabilir seçenekler ortaya konulmuştur. Teknik olarak yapılabilir seçeneklerin kendi arasında değerlendirilmesi için bir takım unsurların etkisi dikkate alınmalı ve seçenekler puanlanmalıdır. Bu pu-anlamayı yapabilmek için sosyal bileşenlerin oluşturulması ve değerlendirmeye ka lması gereklidir. Bu amaçla oluşturulan kriterler Tablo 1’de sıralanmış r.
Tablo 1 - Çoklu karar verme de kullanılabilecek değerlendirme kriterleri.
NO Kriter Açıklama AĞIRLIK PUANI Al
t-1
Alt-2
Alt-3
Alt-N
1 Cazibeli akışa uygun İşletme maliye ni azal r.
2 Pompaj gerekli İşletme maliye ni ar rır.
3 Kanal sistemine uzak İlk ya rım maliye ni ar rır.
4 Taşkın etki alanı içinde Su basma, zarar riski oluşur.
5 Çevresinde yerleşim alanı yok
İnsanlar arıtma tesisi yakı-nında olmak istemez.
6 Kokudan etkilenecekler yok
Koku giderimi ek ya rım ve işletme maliye oluş-turur.
7 Çevreye psikolojik rahat-sızlık oluşturmaz
İnsanlar arıtma tesisi yakı-nında olmak istemez.
8 Gelecekte oluşabilecek alan ih yaçlarını kaşılar
Arıtma teknolojisi ile değişken.
9 Tesis yerine mevcut yol var
Yeni yol ih yacı ek maliyet gerek rir.
10 Enerji, İçmesuyu, Haber-leşme Bağlan ları var
Yere bağlı ek maliyetler gerekir.
11 Mülkiyet durumu, kamu-laş rma gerekli değil
Hazine veya kamusal yer-ler önplanda tutulmalı
12 Alanın topoğrafyası düz Parsel içindeki kot farkının az olması istenir.
13 Zemin taşıma gücü açısın-dan uygun İnşaat maliye ni ar rır.
14 Yer al su seviyesi derinde Kazı gerek ğinde olumlu
15 Zemin stabilitesi uygun, heyelan riski yok
Heyelan, depremsellik durumu.
16 Deşarj noktasına yakın İlk ya rım maliye ni azal r.
17 Hassas bölgelere yakın değil
Arkeolojik, doğal sit alan-larına uzaklıklar.
Tablo 1 de sıralanan kriterler ar rılabilir, çıkar labilir veya ih yaca göre değiş rilebilir. Proje alanının ve projenin özelliklerine bağlı olarak belirlenen kriterlerin, 1 ila 4 arasında puanlaması yapılır. Bu puanlamada; “4” kriterin o proje için en olumlu durumunu “1” en olumsuz durumu göstermektedir. Bu kriterlere önem derecesine göre
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 53
1’den 3’e kadar ağırlık sayıları verilebilir. Her kriterin ağırlık puanı ile alterna fi n kendi puanı çarpılır ve her alter-na f için toplam skor elde edilir. Bu skorlardan en fazla olanı yer seçimi için en uygun alterna fi gösterecek r.
4. ÇALIŞMA ALANI VE YAPILAN ÇALIŞMALAR
Bir önceki bölümde temel hatları özetlenen çoklu karar verme tablosunda değerlendirilecek alterna fl erin oluş-turulması için arazi ve ofi s çalışmaları yapılmış r. Öncelikle, Selimiye köyü ve çevresi gezilmiş, mevcut kadastral haritalar üzerinde mülkiyet durumlarına göre belirlenen alanlar incelenmiş r. Köy muhtarlığı ile görüşmeler yapılmış, mülkiye muhtarlık tüzel kişiliğine ait parseller belirlenmiş bunlar hakkında ön değerlendirmeler yapıl-mış r. Ayrıca, tapu kayıtları incelenerek köy içinde ve çevresinde bulunan hazine arazileri arasında, ar ma tesisi yeri olabilecek parseller belirlenmiş r.
Bu çalışmalara paralel olarak, a ksu toplama sisteminin olası güzergâhları incelenmiş r. Köyün imar planının olmaması nedeniyle, mevcut ana yollar dikkate alınarak kanalizasyon hatlarının geçirilebileceği güzergâhlar be-lirlenmiş r. Köyün genel topoğrafyası dikkate alındığında, sahil boyunca devam eden köyün ana yolu kanali-zasyon sistemi için de ana toplama ha niteliğindedir. Bu yol, ba da Marmaris–Bozburun karayolundan köye girişten başlayarak kuzey-ba daki Sığ Liman’a ulaşmaktadır. Yol yer yer denize çok yaklaşmakta genel olarak da sahilde yer alan turis k tesislerin ve yerleşimlerin arkasından geçerek sahile paralel ilerlemektedir. Köyün yukarı kesimlerinde bulunan yerleşim alanlarından kaynaklanacak a ksular için yapılacak toplama hatları sahile doğru cazibeli akış ile ana ha a ulaşabilecek r. A ksu, bölgenin doğu ve ba kesimlerine olarak, her iki yönde de topla-nabilir. Anayolun boy profi li dikkate alındığında deniz seviyesinden yüksel +1 ile +10 m arasında değişmektedir. Küçük terfi merkezleri kullanılarak a ksu anayol boyunca her iki yönde de akı labilir. Bu durum arıtma tesisi yeri seçiminde, köyün hem kuzeyba sındaki hem de doğusundaki parsellerin a ksu arıtma tesisi yeri olarak kullanı-labilmesini teknik olarak mümkün kılmaktadır.
Bu durumda, toplanan bütün a ksuyun tek merkezi arıtma yerine, birden fazla bölgesel arıtma tesisi ile arı lma-sı seçeneği gündeme gelmiş r. Temelde iki bölgeli çözüm öngörüldüğünde “doğu” ve “ba ” bölgeleri a ksu arıt-ma tesisleri teknik olarak yapılabilir görülmüştür. Ancak bu iki bölgeli çözüm, a ksu toplama sistemi açısından avantaj oluştursa bile, ilk ya rım maliye , deşarj koşulları ve işletme açısından olumsuz bulunmuştur.
Yerleşimin mevcut topoğrafyası ve doğal hâkim eğim yönleri, a ksu toplama sisteminin cazibeli akışa göre tasarı-mında temel kısıtlamaları oluşturmaktadır. Selimiye Köyü A ksu toplama sistemi tasarımında, doğal hâkim eğim yönleri dikkate alınmış olup, bu durumda mülkiyet ve çevre açısından uygun olan arıtma tesisi yerlerinin, teknik yapılabilirliğinin uygun olmadığı görülmüştür.
Çalışma kapsamında; arıtma tesisi yerinin belirlenmesi amacıyla teknik ekip, muhtarlık ve yerel ilgili kişilerin ka- lımıyla Selimiye Köyünde 2 gün süreli bir çalışma yapılmış r. Öncelikle muhtarlıkta yapılan toplan da yörenin
öncelikleri, ih yaçları, yaşayan kişilerin yaklaşımları ile irdelenmiş r. Sonrasında geniş kapsamlı bir arazi çalış-ması ile alterna f a ksu arıtma tesisi yerleri tek tek gezilerek gözlemlenmiş r. Bu gözlemler sırasında mevcut çevresel şartlar (parselin etra ndaki yerleşim, deşarj noktası durumu, mülkiyet durumu vb.) daha sonra değer-lendirmek ve en uygun çözümün bulunması amacıyla dikkate alınmış r [6].
5. ARITMA YERİ ALTERNATİFLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Üçüncü bölümde temel hatları özetlenen çoklu karar verme tablosunun objek f olarak farklı meslek grupların-dan kişilerce doldurulması ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Seçeneklerin aldıkları toplam puan bize hangi seçeneğin diğerlerine göre daha ön planda olduğunu belirtmektedir. Teknik yapılabilirliği belirlenen seçenekler Şekil 1’de harita üzerinde gösterilmiş r. Bu seçenekler, hem ofi s hem de arazi çalışmaları ile teker teker değerlendirilmiş, öncelik sırası belirlenmiş r.
Selimiye Köyü A ksu Arıtma yeri alterna fl erinin olumlu ve olumsuz yönleri Tablo 2’de verilmiş r. Tablo 2’ye bakıldığında ilk 4 alterna f, bölgenin koruma alanı özelliğinden dolayı başta derin deniz deşarjı gerek rdiği için tercih edilmemiş r. (5) ve (6) numaralı alterna f alanlar denize sı r olması nedeniyle elenmiş r. Hazine mülki-ye , yol durumu, deşarj durumu ve komşu parsellerin boş olması dikkate alınarak uygun yer olarak Alterna f-7 seçilmiş r.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon54
Şekil 1 - Selimiye Köyü arıtma yeri seçenekleri.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 55
Tablo 2 - Alterna fl erin olumlu ve olumsuz yönleri
Arıtma Yeri Alterna fl eri
Olumlu Yönleri Olumsuz Yönleri Sonuç
Alterna f 1 Hazine arazisi olması, gerekli alan ih yacını karşılayabilmesi.
Köyün girişinde yer alması, komşu parsellerin şahıs arazisi olması ve derin deniz deşarjı gerek rmesi.
Uygun değildir.
Alterna f 2 Hazineye ait olması, görüntünün kamufl e edilebilir olması, çevresinde yerleşim bulunmaması.
Köyün girişinde yer alması, tesise mevcut yolun bulunmaması, derin deniz deşarjı gerek rmesi.
Uygun değildir.
Alterna f 3 Hazineye ait olması, alan ih yacını karşılayabilmesi.
Komşu parsellerin şahıs arazisi olması, yerleşimin içinde bulun-ması, derin deniz deşarjı gerek- rmesi.
Uygun değildir
Alterna f 4 Muhtarlık arazisi olması. Etra nda şahıs arazileri ve otel bulunması, denize sı r olması, derin deniz deşarjı gerek rmesi.
Uygun değildir.
Alterna f 5 Muhtarlık arazisi olması. Denize sı r olması, etra na yatla-rın yanaşması.
Uygun değildir.
Alterna f 6 Muhtarlık arazisi olması. Denize sı r olması, etra na yatla-rın yanaşması.
Uygun değildir.
Alterna f 7 Hazine arazisi olması, komşu parsellerin tarla olması, köyün merkezine uzak olması, denize deşarj ih yacının olmaması.
Pompaj sistemine ih yaç duyul-ması.
Uygundur.
6. SONUÇ VE ÖNERİLER
Korunan alanlarda yer alan küçük yerleşimler için a ksu arıtma tesisi yer seçiminde hassas bir planlama ve projelendirme sürecine ih yaç vardır. Bu süreçte a ksu arıtma tesisi yer seçimi için oluşturulan her bir seçe-nek bölgede yaşayan insanları rahatsız etmemeye ve bu bölgenin doğal güzelliklerine zarar vermemeye özen gösterilerek oluşturulmalıdır. Yer seçiminde, gerek sahada gerekse ofi ste ayrın lı araş rmalar yapılmalı, yerel yöne mler ve yetkili kişiler ile toplan lar düzenlenmeli, en uygun çözüm aranmalıdır. Karar verilen a ksu arıtma tesisi yeri o çevrede yaşayan insanlar açısından kabul edilmeli ve koruma bölgesindeki ekosistemi koruma ama-cına hizmet etmelidir.
Bu çalışmada, Selimiye Köyü için a ksu toplama sistemi tasarımı ve arıtma tesisi yer seçiminde farklı yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Arıtma tesisi prosesi, deşarj noktası, arıtma tesisi yeri ve a ksu toplama sistemi korunan alanlar için deşarj standartları esas alınarak bir bütün olarak değerlendirilmiş, teknik uygulanabilirlik çerçevesin-de farkı seçenekler arasında uygun olanı belirlemek için çoklu karar verme tablosu oluşturulmuştur. Çoklu karar verme tablosunda; imar, mülkiyet, kot, zemin özellikleri, tesisin kaplayacağı alan ve deşarj yeri vb. kriterler göz önüne alınmış, kriterlerin önem derecesine göre ağırlık puanları belirlenmiş ve farklı meslek gruplarından kişile-rin puanlandırması ile en uygun seçenek belirlenmiş, her bir alterna f için oluşan toplam puana göre en yüksek puana sahip alterna f seçilmiş r.
TEŞEKKÜR
Yazarlar, bu çalışmaya altlık teşkil eden araş rma projesinin gerçekleş rilmesini sağlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne, Selimiye Köyü Muhtarlığına ve yardımcı olan yöre halkına şükranlarını sunarlar.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon56
KAYNAKLAR
1. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Madde 2: Kullanılan terimler (RG: 27 Aralık 1996) Sayı:22860
2. L.Thomas, Türkiye’de Korunan Alan Yöne minde IUCN Kategori Sistemi, Çevre ve Orman Bakanlığı Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yöne mi Projesi, Ankara, 2006 s:8
3. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nden Yansı-malar, Eği m kitabı, Ankara, 2011, s:11
4. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, A ksu Arıtma Tesisleri Tasarım Rehberi, Koyuncu, İ.; Öztürk, İ.; Aydın, A.F.; Alp, K.; Arkan O.A.; İnsel, G.H.; Al nbaş, M.; 2012
5. U.S. Army Corps of Engineers, 1999, Design, Construc on, and Opera on Small Wastewater Systems
6. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesinde Yer Alan Selimiye Köyü (Mar-maris/Muğla) A ksu Toplama Sistemi ve Arıtma Teknoloji Belirleme İşi Proje Raporu, 2012
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 57
Kentsel Ulaşımda Köprülerin Neden Olduğu Kabarma Yüksekliğinin Deneysel ve HEC-RAS ile İncelenmesi
Prof. Dr. Mehmet Ardıçlıoğlu, Yard. Doç. Dr. Onur GençErciyes Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
Melikşah Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
Özet
Kent içi ulaşım yollarını kesen akarsu ve kanallar üzerindeki köprü yapılarının neden olduğu maksimum kabarma yüksekliği ve yeri, model deneyleri ve HEC-RAS paket programı ile incelenmiş r. Deneyler cilalı akım şartlarında, on farklı debi durumunda gerçekleş rilmiş r. Köprü açıklığı (b), en kesit genişliği (B) oranına bağlı dört farklı açıklık oranı için; M=b/B= 0.3, 0.5, 0.7 ve 0.9 ölçüm ve sayısal hesaplamalar yapılmış r. HEC-RAS programının maksimum kabarma yüksekliği ve su yüzü profi llerini geniş açıklıklarda ölçüm değerlerine daha yakın hesapla-dığı belirlenmiş r. Maksimum kabarmanın oluştuğu kesi n açıklık oranı ar kça membaya doğru kaydığı göz-lenmiş r.
Anahtar sözcükler: Açık kanal, köprü, su yüzü profi lleri, kabarma
Inves ga on of Bridge Affl ux on Urban Transport by Experiments and HEC-RAS Package
Abstract
The maximum affl ux and loca on that were caused by bridge structures on the rivers and canals crossing the ro-ads within the city were inves gated via using model test experiments and HEC-RAS package. Experiments were carried out at ten diff erent fl ow rates and smooth fl ow condi ons. Measurements and numerical calcula ons are performed for four diff erent opening ra o M=b/B= 0.3, 0.5, 0.7 and 0.9 where b is the bridge opening and B is the cross-sec on width. The HEC-RAS package was determined to be closer to the measured values for maxi-mum affl ux and water surface profi les for large openings. As opening ra o increases, where maximum affl uxes were observed, it has been observed that it was shi ed to upstream.
Giriş
Kent içerisinde akarsu ve kanallar üzerine inşa edilen köprüler ulaşım ağlarının önemli bir parçasıdır. Bu köp-rülerin planlama aşamasında yeterince değerlendirilmemesine bağlı kullanım sürelerinde önemli sorunlar ile karşılaşılabilmektedir. Yapısal açıdan çok sağlam olan bir köprü, şiddetli taşkınlarda yıkılabilmektedir. Özellikle taşkınlar sırasında köprülerin membaında oluşacak kabarma ve taşkınlar can ve mal kayıplarına neden olabil-mektedir. Kentsel yerleşim alanlarındaki geniş akarsuları geçen ve üzerinde yoğun trafi k bulunan köprülerde her türlü yükleme ve hidrolik koşulların ele alınması gerekmektedir. Köprülerin yıkılmasına neden olan en önemli etkenler; ayaklar etra ndaki tabanda meydana gelen aşırı oyulmalar, akımla taşınan malzemelerin ayaklar ara-sındaki açıklıkta birikmesi sonucunda membada ve köprü açıklığında su seviyesinin artması ve buna bagli olarak köprü alt yapı elemanlarına uyguladığı dinamik itki, köprü açıklığının yeterli genişlikte olmaması nedeniyle açık-lıkta oluşabilecek hidrolik sıçrama, basınçlı ve savak pi akımların oluşması, insan kaynaklı problemler, şeklinde sıralanabilir [1].
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon58
Taşkınların tahmini ve taşkın koruma çalışmalarının yapılabilmesi için akarsuların hidrolik özelliklerinin bilinmesi gereklidir. Doğal akarsular üzerinde bulunan çeşitli p ve özelliklerdeki köprülerin taşkın planlama çalışmaların-da dikkatli bir şekilde ele alınması gerekir. Yapısal tasarım sonucunda boyutlandırılan akarsu köprülerinin altyapı elemanlarının oluşturduğu açıklığın, hidrolik açıdan yeterliliği sağlanmalıdır. Bu amaçla, köprü ayakları temel derinliklerinin tespi , bu elemanların geometrik özelliklerinin belirlenmesi ve ayrıca tabliye alt kotunun tasarım debisi geçmesi anında bile su ile temas etmeyecek bir seviyede olması hidrolik hesaplamalar sonucu belirlenir. Köprü altyapı elemanlarına etkiyen hidrolik yükler, yapısal yüklerle karşılaş rıldığında oldukça küçüktür. Ancak, köprü altyapı elemanlarının geometrik özellikleri nedeniyle köprü civarında oluşabilecek hidrolik sorunlar, yapı emniye ni olumsuz yönde etkileyecek r. Yapısal açıdan emniyet faktörü yüksek olan bir köprü açıklığı membada fazla kabarma yaratabileceğinden akarsu düzenleme yapılarının da maliye ni ar racak r [2].
Köprülerdeki akımın modellenmesinde köprü civarındaki olası akım şartları ve su yüzü değişimleri incelenme-lidir. Şekil 1’de nehir rejiminde bir akarsu köprüsü civarındaki akım şartlarını veren plan ve profi l gösterilmiş r. Burada B: kanal genişliği, Lc ve Le: daralma ve genişleme uzunlukları, CR:ve ER : daralma ve genişleme oranları, b: köprü açıklığı, Wb: köprü tabliye genişliği, Lobs: yaklaşım seddesi uzunluğudur.
Köprü aksında akım alanının daralmasından dolayı membada bir kabarma ve Şekil 1’de verilen 4 kesi ne kadar nehir rejiminde M1 profi li oluşur. Bu noktadan sonra kesit daralması nedeniyle akım hızlanmaya başlar ve şevler-de ayrılma meydana gelir. Planda 4 ve 3 numaralı kesitler arasında orta bölgede akım hızı giderek artmakta, şev bölgesinde ise giderek azalmaktadır. Hızdaki ar ş nedeniyle akım derinliği de azalır. Ancak genişleme bölgesinde akım hızının tekrar azalmaya başlamasıyla su derinliği de artar ve 1 numaralı kesi e üniform akım derinliğine ulaşır. Köprü açıklığında ayak olması durumunda ayağın memba yüzünde su seviyesi durgunluk düzlemi nedeniy-le artar. Düşük eğimli prizma k bir akarsu üzerinde bulunan bir köprü civarındaki düzenlenmiş akarsu enkesi nin dikdörtgen olması durumunda orta ve kenar köprü ayakları nedeniyle köprü açıklığında bir daralma oluşacak r. Nehir rejiminde köprü açıklığındaki su yüzü yüksekliği azalırken sel rejiminde artacak r [3].
Kanal açıklık oranı M, köprülerin neden olduğu kabarma miktarına etki eden önemli bir parametre olup dik-dörtgen kesitli köprü açıklığı için M=b/B şeklinde yazılabilir. Burada b: köprü alt açıklığı ve B: kanal açıklığıdır. Köprülerin neden olduğu kabarma miktarını hesaplayan yaklaşımlarda genellikle enerji ve momentumun koru-numu ifadeleri kullanılır. Literatürde bilinen köprü kabarma formülerinin birçoğu enerji yöntemini kullanmakta-dır ([4],[5]).
Şekil 1 - Akarsu köprüsü civarında akım
(a)
(b)
B b Ak m yönü
4 2 1
3 2 4
h1=hn hn
h4
dh Normal su derinli i
Kritik derinlik
Kabarma
Gerçek su yüzü
3
1
Lc Le
1 CR ER
1
Lobs
Wb
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 59
Liu ve diğ. [6] Colorado Devlet Üniversitesinde düşey duvarlı kanalda model deneyleri gerçekleş rmişlerdir. Ya-pılan çalışmalar sonucunda su yüzü profi li için köprü açıklığına ve Froude sayısına bağlı ampirik bir ifade öner-mişlerdir.
Biery ve Delleur [7] dikdörtgen kesitli köprü açıklık oranı için verilen M=b/B ifadesinin kemer köprülerdeki açıklık oranına matema ksel olarak eşit olmadığını göstermişlerdir. Biery ve Delleur yarı dairesel kemer köprüler için açıklık oranını kesit alanlarına bağlı ifade ederek tek açıklıklı kemer köprülerin su yüzü profi llerine etkisini model çalışmaları ile incelemişler, 0.5’ ten küçük Froude sayıları için köprü uzunluğunun ve sınır sürtünmesinin röla f olarak önemsiz olduğunu ve bütün pra k amaçlar için ihmal edilebilir olduğunu belirtmişlerdir.
Seçkin ve diğ. [8], dikdörtgen ayaklara sahip bir köprü yapısı etra ndaki bir boyutlu akım analizleri için HEC-RAS ve ISIS bilgisayar paket programları tara ndan kullanılan dört farklı yöntemin performansını laboratuvar modeli ile incelemişler, HEC-RAS’ın kabarma yüksekliğini yaklaşık olarak hesapladığını bildirmişlerdir.
Seçkin ve diğ. [9], bileşik kesitli bir akarsu yatağı modelinde kemer ve dikdörtgen açıklıklı köprüler için maksi-mum kabarma yüksekliğini veren 2. derece polinom bir denklem önermişlerdir. Denklemin Froude sayısı ve J açıklık oranına bağlı olarak oldukça yüksek korelasyon katsayısı (%97.96) ile bileşik yataklı dik şeve sahip kanal-larda kabarmanın tahmininde kullanılabileceğini bildirmişlerdir.
Seçkin ve diğ. [10], proto p bir köprü yapısı etra nda 10 farklı debi için 15 farklı kesi e su yüzü profi lleri ölçerek HEC-RAS paket programının sonuçları ile karşılaş rmışlardır. Köprü ayağı membaında oluşan kabarma miktarının tespi nde daralma ve açılma kayıp katsayılarının oldukça önemli olduğunu vurgulamışlardır.
Ardıçlıoğlu ve diğ. [11], köprülerin neden olduğu maksimum kabarmanın belirlenmesi amacıyla cilalı ve pürüzlü akım şartlarında, 3 farklı pteki köprü kesitlerinde ve dört farklı açıklık oranı için model deneyleri yapmışlar-dır. Maksimum kabarma yüksekliği için akımın normal derinliği, Froude sayısı ve açıklık oranına bağlı olarak 2. derece polinom denklemler elde etmişler dikdörtgen kesitli modern köprülerde bu yaklaşımın daha iyi sonuç verdiğini göstermişlerdir.
Kocaman ve diğ. [12], Flow 3D paket programını kullanarak laboratuvar ortamında bileşik kesit üzerine yerleş- rilmiş tek açıklıklı ve yarı dairesel bir köprü yapısını modellemişlerdir. Deneysel ve sayısal sonuçları karşılaş -
rarak köprü membaındaki maksimum kabarmanın ölçümlere oldukça yakın belirlendiğini ortaya koymuşlardır.bildirmişlerdir.
Bu çalışmada cilalı akım durumlarında dört farklı açıklık ve debide köprülerin oluşturduğu kabarma miktarları deneysel ve HEC-RAS paket programı ile incelenmiş r.
HEC-RAS Paket Programı
Amerika Birleşik Devletleri, Ordu Mühendisleri Birliği (U.S. Army Corps Engineers) Hidroloji Mühendisliği Mer-kezi (Hydrologic Engineering Center, HEC) tara ndan geliş rilen Nehir Analiz Paket programı (River Analysis System) HEC-RAS, bir boyutlu düzenli ve değişken akımlarda su yüzü profi li, sediment taşınımı, su kalitesi analiz-leri ve birçok hidrolik dizayn hesaplamaları yapabilen grafi k tabanlı bir paket programdır [5].
Köprülerin neden olduğu akarsu su yüzü profi llerindeki değişim, standart adım yöntemi ile bir kesi en diğerine enerji denkleminin tekrarlı çözümü ile hesaplanmaktadır. İki kesit arasındaki enerji denklemi aşağıdaki gibi ve-rilmiş r.
(1)
Denklemde, u memba kesi , d mansap kesi , WS su yüzü kotu, α hız yükü düzeltme katsayısı, V ortalama hız, g yer çekimi ivmesi, L memba ve mansap kesitleri arasındaki mesafe, Sf iki kesit arasındaki ortalama sürtünme eğimi ve C daralma ve genişleme katsayılarıdır. Daralma katsayısı için b/B açıklık oranına bağlı olarak Cc=0.1–0.5 arasında bir değer ve genişleme katsayısı içinde Ce=0.2–0.8 arasında bir değer tavsiye edilmektedir. HEC-RAS standart olarak bu değerleri sırasıyla 0.1 ve 0.3 olarak almaktadır [5].
Köprü yapısı civarında oluşan enerji kaybının hesabı için HEC-RAS tara ndan önerilen kesit yerleri Şekil 1 (a) da gösterilmiş r. Burada Lc daralma uzunluğu, Le genişleme uzunluğudur. CR ve ER oranları sırasıyla daralma ve genişleme oranları olup standart olarak CR=1 ve ER=4 olarak kabul edilmektedir. Daha sonra yapılan deneysel
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon60
çalışmalarda bu değerlerin daralma ve genişleme bölgelerindeki akım Froude sayılarına, debiye, Manning pürüz-lülük katsayılarına ve köprü ayağının engel uzunluğuna Lobs bağlı olarak formüller ile ifade edilmiş r.
Köprü hesaplamalarında HEC-RAS paket programına temelde iki farklı verinin girilmesi gereklidir. Bunlar geo-metrik veri ve akım verilerdir. Geometrik veri giriş penceresinde kanalın plan görünüşü çizilerek uygun sayıda enkesit tanımlanmalıdır. Enkesit bilgilerinin girildiği pencerede yeterli sayıda noktanın yatay (sta on) ve dü-şey (eleva on) koordinatları girilerek ana kanal sağ ve sol yatay koordinatları tanımlanır. Bu pencerede ayrı-ca istasyonun adı, konumu (mansaptaki kesi en olan uzaklık), Manning pürüzlülük katsayıları (cilalı yüzey için n=0.009), kesit sağ ve sol sahil ana kanal koordinatları ve daralma, genişleme katsayıları girilir. Geometrik veri girişi penceresinde Brdg/Culv düğmesi ile açılan pencereden köprüye ait konum ve kesit bilgileri tanımlanır. Açılan pencerede dört farklı köprü hesaplama yöntemlerinden (Enerji, Momentum, Yarnell ve WSPRO) biri veya birkaçı seçilerek gerekli katsayılar tanımlanır. Girilecek akım verileri için ilgili pencere açılarak kaç farklı debi için hesap yapılacağı, bu debi değerleri ve sınır şartları tanımlanır. Akım sınır şartları nehir rejimindeki akımlar için mansapta, sel rejimindeki akımlar için membada, karışık rejimli akım durumlarında her iki yerde de bir sınır şar tanımlanması gereklidir. Bu sınır şartları bilinen bir su derinliği, kri k derinlik, normal derinlik veya anahtar eğrisinin tanımlanması şeklinde yapılabilir. Program hesap sonuçlarını tablo ve grafi k olarak gösterebilmektedir.
Deneysel Çalışma
Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Laboratuvarında bulunan 0.6x0.6x9.5m boyutlarında açık kanal modeli üzerinde köprü deneyleri gerçekleş rilmiş r. Tabanı ve yan duvar-ları cam olan kanalda cilalı akım durumlarında, on farklı debi için ölçümler yapılmış r. Dikdörtgen kesitli köprü için dört farklı açıklık oranı M=b/B (0.3, 0.5, 0.7 ve 0.9) seçilmiş r Şekil 2. Burada b: köprü açıklığı, B: kanal geniş-liğidir. Ahşap malzemeden üre len köprü tabliye genişliği Wb=5cm dir. Tablo 1’de gerçekleş rilen akım özellikleri verilmiş r. Burada; Q (lt/s): debi ölçerden okunan debi, hn (m): üniform akım derinliği, V (=Q/A) (m/s): ortalama akım hızı, S: kanal taban eğimi, (B/hn): kesit oranı, Re(=4VR/ʋ) Reynolds sayısı ve Fr(=V/√ghn) Froude sayısıdır [13].
Tablo 1 - Akım özellikleri
Ölçüm Q(lt/s)
hn(cm)
V(m/s)
S-
B/hn-
Re-
Fr-
1 10.23 2.73 0.625 0.0035 22.0 54835 1.21
2 15.42 3.48 0.739 0.0050 17.2 80802 1.26
3 16.92 7.91 0.357 0.0005 7.6 78302 0.40
4 18.98 6.09 0.519 0.0015 9.9 92264 0.67
5 19.25 6.85 0.468 0.0006 8.8 91647 0.57
6 21.29 13.55 0.262 0.0005 4.4 85766 0.23
7 21.83 4.68 0.777 0.0035 12.8 110433 1.15
8 34.04 8.53 0.665 0.0020 7.0 154994 0.73
9 34.19 5.80 0.982 0.0050 10.3 167549 1.30
10 37.62 7.83 0.801 0.0050 7.7 174465 0.91
Kanalda farklı akım şartlarında ve köprü açıklıklarında elde edilen su yüzü profi llerinin belirlenmesi amacıyla kanal üzerinde üç doğrultuda hareket edebilen sehpa kullanılmış r. Su yüzü profi llerinin belirlenmesi amacıyla düşey doğrultuda hareket mm’nin %1 hassasiye nde elektronik kumpas kullanılmış r.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 61
Bulgular ve Tar şma
Ele alınan her bir akım durumu için köprü kesitleri kanala yerleş rilmeden önce mansap savağı yardımı ile ka-nalda üniform akım elde edilerek bu derinlikler (hn) ve debiler ölçülmüştür. Farklı açıklıklarda köprü kesitlerinde oluşan su yüzü profi llerinin belirlenmesi amacıyla köprü modelleri kanalın 6. metresine yerleş rilerek bir aparat ile sabitlenmiş, memba ve mansapta akım derinlikleri kanal orta kesi boyunca ölçülmüştür. Şekil 3(a-d) de 1. ölçüme ait (Q=10.23lt/s) dört farklı açıklık için belirlenen su yüzü profi lleri görülmektedir. Şekillerde ayrıca köprü alt açıklığı ve normal derinlik (hn) çizgisi verilmiş r. Mansapta tüm açıklıklarda akımın normal derinliğe ulaş ğı görülmektedir. Her bir akım durumunda ve açıklıklarda membada kabarmanın maksimum olduğu kesi eki de-rinlik (h4) yardımı ile maksimum kabarma yüksekliği (dh=h4-hn) ve oluşma yeri (Lc) belirlenmiş r. Batmış savak akım durumunun (akım derinliğinin köprü üst açıklığından büyük olması) oluştuğu 6. Ölçüm, Q=21.29 lt/s, hn= 13.55cm ve M=0.3 açıklığındaki akım ele alınmamış r.
HEC-RAS paket programı ile on farklı debi ve dört farklı açıklık için köprülü kanal akımları modellenmiş r. Köprü hesaplamalarında HEC-RAS paket programı dört farklı yöntem ile hesap yapabilmektedir. Bu yöntemler; enerji (Standart adım yöntemi), Momentum, Yarnell ve WSPRO yöntemleri olup hesaplamalarda Standart adım - enerji yöntemi kullanılmış r. Köprü hesaplamalarında çoğunlukla membada akım nehir, mansapta sel rejimi oluştu-ğundan akım karışık rejimli olarak çözülmüştür. Bu durumda gerekli olan memba ve mansap sınır şar olarak; kanal başında (x=2.5m) ve kanal sonunda (x=8.5m) ölçülen akım derinlikleri her bir akım ve açıklıkta tanımlan-mış r. HEC-RAS paket programı ile hesaplanan 1. Ölçüm, M=0.3 açıklığında kanal boy kesi ve köprü en kesi n-deki akım durumu Şekil 4 de gösterilmiş r. Program ele alınan kesitlerdeki su yüzü kotu, enerji kotu, akım hızı, Froude sayısı gibi bilgileri tablo halinde vermektedir.
Şekil 3 (a)-(d) de ölçülen su yüzü profi lleri ile birlikte HEC-RAS ile hesaplanan su yüzü profi lleri gösterilmiş r. Şekillerden görüleceği üzere açıklığın küçük değerinde (M=0.3) HEC-RAS su yüzü profi llerini bir miktar yüksek hesaplamaktadır. Diğer açıklık oranları için hesaplanan su yüzü profi lleri ölçüm değerleri ile uyumlu olmaktadır.
Ölçüm sonucu belirlenen boyutsuz hmak/hn değerleri HEC-RAS sonuçları ile karşılaş rılmış ve Şekil 5 de gösteril-miş r. Grafi kten görüleceği üzere M=0.3 açıklık oranı için tüm debi değerlerinde hesaplanan boyutsuz maksi-mum kabarma yükseklikleri ölçüm değerlerinden bir miktar büyük olmakta, diğer açıklık oranları için bu değerler ölçüm sonuçlarına daha yakın olmaktadır. On farklı debi ve dört farklı açıklık için ölçülen ve hesaplanan maksi-mum kabarma yükseklikleri arasındaki röla f fark
formülü ile hesaplanmış r. Her bir açıklık oranına ait (M=0.3, 0.5, 0.7, 0.9) ortalama farklar sırasıyla ε(%) = 24.5, 13.9, 12.0 ve 12.0 olarak bulunmuştur. Bu değerlerden görüleceği üzere M=b/B oranı ar kça HEC-RAS daha iyi sonuçlar vermektedir. Tüm açıklıklara ait ortalama farklarda %15.6 olarak hesaplanmış r.
b
B=60 cm
32 cm
H=40 cm
Şekil 2 - Dikdörtgen açıklıklı köprü kesi
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon62
(a)
(b)
(c)
(d)
0.00
0.10
0.20
0.30
0.40
2.0 3.0 4.0 5.0 6.0 7.0 8.0 9.0
HEC ProfiliÖlçümKöprüKöprü alt aç klhn
Mesafe(m)
Yük
sekl
ik (
m)
M=0.3
0.00
0.10
0.20
0.30
0.40
2.0 3.0 4.0 5.0 6.0 7.0 8.0 9.0
HEC ProfiliÖlçümKöprüKöprü alt aç klhn
Mesafe (m)
Yük
sekl
ik (
m)
M=0.5
0.00
0.10
0.20
0.30
0.40
2.0 3.0 4.0 5.0 6.0 7.0 8.0 9.0
HEC ProfiliÖlçümKöprüKöprü alt aç klhn
Mesafe (m)
Yük
sekl
ik (m
)
M=0.7
0.00
0.10
0.20
0.30
0.40
2.0 3.0 4.0 5.0 6.0 7.0 8.0 9.0
HEC ProfiliÖlçümKöprüKöprü alt aç klhn
Mesafe (m)
Yük
sekl
ik (m
)
M=0.9
Şekil 3 - Ölçüm 1 e ait dört farklı açıklık durumunda ölçülen ve hesaplanan su yüzü profi lleri
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 63
(a) Boykesit
(b) Köprü kesiti
Şekil 4 - Q=10.23 Lt/s ve M=0.3 açıklığında HEC-RAS grafi kleri
Şekil 5 - Ölçülen ve hesaplanan boyutsuz hmak değerleri
0.00
1.00
2.00
3.00
4.00
5.00
0.00 1.00 2.00 3.00 4.00 5.00
M=0.3M=0.5M=0.7M=0.9
hmak/hn (ölçüm)
h mak
/hn
(HEC
-RA
S)
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon64
Ölçümlerde ele alınan 10 farklı debi ve dört farklı açıklık oranı (M) için maksimum kabarmanın olduğu yerin köprü ekseninden olan uzaklıkları (Lc) belirlenmiş r. Memba daralma boy oranı CR nin belirlenmesi amacıyla her bir açıklık için sabit olan köprü ayağı genişliği (B-b)/2 ile ölçülen daralma boyu (Lc) değerlerinin oranları he-saplanmış r. Ele alınan 10 farklı akım durumunda M=0.3, 0.5, 0.7, 0.9 açıklık oranları için ortalana CR değerleri 2.2, 4.2, 4.8 ve 18.1 olarak hesaplanmış r. Bu değerlerden anlaşılacağı üzere açıklık oranı ar kça maksimum kabarmanın olduğu mesafe artmaktadır.
Tüm ölçüm ve açıklıklara ait kanal boyunca ölçülen ve hesaplanan su yüzü yüksekliklerine ait saçılım diyagramı Şekil 6 da gösterilmiş r. Kanal boyunca su yüzü profi llerinin dağılımı tüm ölçümlerde hmak a benzer bir durum göstermektedir. Su yüzü profi llerine ait mutlak farklar M=0.3, 0.5, 0.7, 0.9 açıklık oranları için sırasıyla �(%) = 30.6, 21.8, 15.2 ve 10.6 olarak bulunmuştur. Bu değerlerden görüleceği üzere küçük açıklıklarda farklar daha yüksek olmaktadır. Tüm açıklıklara ait ortalama fark ise %19.5 olarak hesaplanmış r.
Sonuç
Akarsular üzerinde bulunan köprü yapılarının neden olduğu kabarmanın belirlenmesi amacıyla laboratuvarda model deneyleri gerçekleş rilmiş r. 10 farklı akım ve dört farklı açıklık oranı için ölçüm değerleri HEC-RAS paket programının sonuçları ile karşılaş rılmış r. Maksimum kabarma yüksekliği değerlerinin küçük açıklık oranında (M=0.3) hesaplama sonuçlarının ölçüm değerlerimden bir miktar büyük olduğu belirlenmiş r. Tüm ölçüm ve açıklıklarda ölçülen ve hesaplanan hmak değerlerine ait ortalama mutlak fark %15.6 olarak belirlenmiş r. Kanal boyunca ölçülen su yüzü profi llerine ait ortalama mutlak farkın ise biraz daha fazla (%19.5) olduğu belirlenmiş r. Memba daralma boy oranı CR nin artan açıklık oranları için büyüdüğü ve 2.2 - 18.1 arasında değiş ği belirlen-miş r.
Kaynaklar
[1] Yanmaz, A. M., (2002), Köprü Hidroliği. Metu Press, Ankara.
[2] Yanmaz, A. M., (2002), Yıkılan akarsu köprüleri üzerine görüşler, TMH - Türkiye Mühendislik haberleri, Sayı 420-422.
[3] Seçkin, G., (2001), Akarsular Üzerindeki Farklı Köprü Yapılarının Oluşturduğu Kabarmaların Teorik ve De-neysel Analizi, Doktora tezi, Çukurova Üniversitesi Adana.
[4] Sherman, J.O., (1990), User Manual for WSPRO a Computer Model for Water Surface Profi le Computa on, Rep. No. FHWA-IP-89-027, U.S. Geological Survey, Reston.
[5] HEC-RAS, (2010), User manual, version 4.1, Hydrologic Engrg. Army Corps of Engineers, Davis, California.
[6] Liu, H.K., Bradley, J.N. and E.J. Plate, (1957), Backwater eff ects of piers and abutments. Rep. CER57HKL10, Civil Engineering Sec on, Colorado State Univ., Fort Collins, Colo.
[7] Biery, P. F. and J. W Delleur, (1962), Hydraulics of Single Span Arch Bridge Constric ons. Journal of the
0,00
0,10
0,20
0,30
0,00 0,10 0,20 0,30
M=0.3M=0.5M=0.7M=0.9
Ölçüm
HEC
-RA
S
Şekil 6 - Su yüzü yüksekliklerine ait Ölçüm ve HEC-RAS saçılım diyagramı
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 65
Hydraulics Division, ASCE, No HY2, Pt 1, pp. 75-108.
[8] Seçkin G., Atabay S., Erduran K. S., Yurtal R., (2000), Akarsular üzerindeki köprülerin sebep olduğu kabar-maların tayini, İMO Teknik Dergi, 2231-2240.
[9] Seçkin, G., Ardıçlıoğlu, M., Mamak, M. and Atabay S., (2003), Bridge Affl ux in Compound Channels. Indian J. of Engineering and Materials Sciences, Vol. 10, pp. 458-464.
[10] Seçkin, G., Önal N., Ardıçlıoğlu, M., (2003), Bir köprü ayağı etra ndaki su yüzü profi linin modellenmesi, Anadolu Üniversitesi, Bilim ve Teknoloji Dergisi, Cilt:4, Sayı 2, 257-264.
[11] Ardıçlıoğlu M., Seçkin G., Seçilir S., (2006), Akarsular Üzerindeki Köprü Yapılarının Oluşturduğu Maksimum Su Kabarmasının Deneysel İrdelenmesi, GAP V. Mühendislik Kongresi Bildiriler Kitabı, Şanlıurfa.
[12] Kocaman S., Seçkin G., Erduran K.S., (2011), Köprü membasında meydana gelen kabarmaların 3-boyutlu sayısal model ile belirlenmesi, 5. Ulusal Su Mühendisliği Sempozyumu, İstanbul.
[13] Seçilir, S., (2005), Akarsular Üzerindeki Farklı Kesitli Köprü Yapılarının Su Yüzü Profi llerine Etkisi. Yüksek lisans tezi, Erciyes Üniversitesi, Kayseri.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 67
Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Kampüsü Yağmur Suyu Sistemi Teknik ve Ekonomik Analiz
Onur Dündar, Doç. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Şefi ka Vuslat Ünalİnşaat Mühendisliği Bölümü, Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak
E-posta: [email protected] Tel: (372) 291 19 51İnşaat Mühendisliği Bölümü, Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak,
E-posta: [email protected] Tel: (372) 291 16 65 İnşaat Mühendisliği Bölümü, Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak,
E-posta: [email protected] Tel: (372) 291 11 60
Özet
Ülkemiz su kaynakları açısından zengin bir ülke olarak düşünülse de, su kaynaklarımız oldukça sınırlıdır. Ayrıca bu kaynaklar artan nüfus ve sanayi ile hızlı bir şekilde kirlenmektedir. Ülkemiz nüfusu 2050 yılında yüz milyon sınırına ulaşacağı tahmin edilmekte ve dünyada su fakiri olan ülkeler arasında yer alacak r. Yoğun su kullanımı olan sanayi işletmeleri ve büyük kamu kurumları için su bedelleri önemli miktarlara ulaşmaktadır. Binalarda yağmur suyunun toplanılarak kullanılmasına ilişkin teknolojilerin geliş rilmesi ve desteklenmesi, ekolojik denge-nin korunması, kentlerin ve su kaynaklarının sürdürülebilir gelişiminin sağlanması için önemli bir adım olacak r. Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Kampusu yoğun hasta ziyare , kalabalık öğrenci nüfusu ve geniş yeşillendirme alanları olması nedeniyle büyük miktarda suya ih yaç duymakta ve bu su yerel içme suyu şebekesinden yük-sek birim fi yatları ile karşılanmaktadır. Önerilen uygulamada Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Kampusu bina ça larından toplanacak yağmur sularının tuvaletlerde, genel temizlik işlerinde ve yeşil alanlarda kullanılması düşünülmektedir. Çalışma kapsamında BEU Sağlık Kampusu yıllık su tüke mi verileri ve Zonguldak ili yıllık yağış verileri kullanılarak önerilen yağmur suyu toplama ve dağı m sisteminin teknik ve ekonomik analizi yapılmış r.
Anahtar Kelimeler: Yağmursuyu toplama sistemleri, Kentsel altyapı, Su tasarrufu, Su tüke m profi lleri, Ekono-mik analiz.
Bülent Ecevit University Medical Campus Rainwater Harves ng System A Technical and Economic Analysis
Summary
Although it is thought that Turkey has rich water resources, they are limited. Moreover fresh water resources are under the risk of exhaus ng and contamina on by increasing popula on and industrial ac vi es Turkey will be a country in water scarcity with reaching the popula on to the hundred million at the years of 2050.The water bills has a large por on in the total budget of industrial companies and public enterprises. Rainwater harves- ng is, one of the best ways to reach clean water. It is also sustainable, economical and environment friendly
water resource. Bülent Ecevit University Medical Campus has large student and pa ent popula on and large green areas. The required water is supplied from the Zonguldak municipal water distribu on network with high unit water prices. The proposed rainwater harves ng system for BEU- Medical Campus will supply non-potable water required for irriga on, toilets fl ushes, indoor and outdoor cleaning facili es. In the present study Medical Campus annual water consump on rates and Zonguldak province annual rainfall data are used to perform a
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon68
technical and economical analysis for proposed rainwater harves ng system.
Keywords: Rainwater harves ng system, Urban infrastructure Water saving, Water consump on profi le, Econo-mic analysis, Simula on analysis.
1. Giriş
Ülkemiz su kaynakları açısından zengin bir ülke olarak düşünülse de, su kaynaklarımız oldukça sınırlıdır. Kişi başı-na düşen su miktarı bugün i bariyle 1500 m3 iken 2050 yılı beklenen nüfusu ile 1000 m3 sınırının al nda olacağı düşünülmektedir.Ayrıca bu kaynaklar artan nüfus ve sanayi ile hızla kirlenmektedir. 20. yüzyılın ikinci yarısından i baren ülkemiz su kaynaklarını yoğun bir şekilde kullanımı ile içme suyu ih yacı dışında su kullanımı için ih -yaçları önemli ölçüde karşılamaktadır.YST sistemlerinin uygulamasında şehir alanlarının önemli bir bölümünü oluşturan ça ları kullanarak yağmursuyu toplamak, akılcı yaklaşım olarak ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde yoğun su kullanımı olan sanayi işletmeleri ve büyük kamu kurumları için su bedelleri önemli mik-tarlara ulaşmaktadır.Su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanılması ve su tasarrufunun sağlanması açı-sından binalarda yağmur suyunun kullanılması teknolojisinin yaygınlaş rılması önem taşımaktadır. Binalarda yağmur suyunun toplanılarak kullanılmasına ilişkin teknolojilerin geliş rilmesi ve desteklenmesi, ekolojik den-genin korunması, insan topluluklarının sürdürülebilir gelişiminin sağlanması ve su kaynaklarının daha verimli kullanılması için önemli bir adım olacak r.
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Kampüsü’nde kalabalık öğrenci ve personel sayısının bulunması, geniş yeşillendirme alanları olması ve yoğun hasta ziyare nedeni ile büyük miktarda suya ih yaç duyulmaktadır.Bu su ise yerel belediyenin içme suyu şebekesinden karşılanmakta ve Belediyeye ödenen su bedeli üniversite bütçe-sinde önemli bir yer tutmaktadır. Su bedelinin azal lması için kampüs içinde su kaynağı olarak yağmur sularının toplanması ve bu suların sulamada, binalarda tuvalet sifonlarında ve temizlikte kullanılması düşünülmüştür.
Ba Karadeniz Bölgesi düzenli ve fazla yağış alan bir bölge olduğundan yağmur suları ikincil su kaynağı olarak derlenebilir niteliktedir. BEÜ Merkez Kampüs alanı içindeki binaların ça larından su toplanılması ile elde edile-cek suların arı ma ih yaç duymadan kullanılabilecek su kaynağı olarak düşünülmüştür (Dündar & Özölçer 2014). BEÜ Merkez Kampüs içinde yağmur sularının toplanması ile tüke min nasıl ve ne kadarının karşılanacağı ile ilgili değerlendirmeler yapılmış r. Analiz sonucunda bütün binalardan toplanan yağmur suyunun, tek bir depoda toplanmasına karar verilmiş r(Özölçer & Dündar 2015). Tek bir depoda toplanan suyun, günlük ih yaç dâhilinde dağıtma deposuna pompa sistemi ile basılarak buradan cazibeli olarak binalara ile lmesi öngörülmüştür.
YST sistemlerine, dünyanın çok kurak bölgelerinden aşırı yağışlı bölgelerine, en zengin ülkelerden en fakir ülkele-re kadar birçok farklı yerde rastlanmaktadır. YST sistemlerinin ölçekleri tek bir evden milyonlarca yolcu giriş çıkışı olan havaalanına kadar değişmektedir. Bostwana’da aralarında ilkokullar, sağlık ocakları, kamu binaları olmak üzere binlerce ça ya YST sistemi kurulmuştur. Çin’in Gansu eyale nde 1.97 milyon kişiye içme suyu sağlayan ve 236,400 ha arazinin sulanmasında kullanılan toplam 73 milyon m3 hacme sahip 2,183,000 adet yağmur suyu tankı inşa edilmiş r. Almanya’nın Berlin şehrinde kent merkezinin geliş rilmesi kapsamında yerleşim merkezin-de oluşan sellerin kontrolü, şehrin su kaynaklarının korunması ve daha iyi bir mikroklima oluşturmak için YST sis-temi geliş rilmiş r. Bu sistem kapsamında 32,000 m2 ça dan toplanarak 3,500m3 depoda birik rilen su tuvalet sifonlarında ve yeşil alanların sulanmasında kullanılmaktadır (UNEP 2000).
Yağmur suyunun ev içi kullanımının ekonomik analizi için yapılmış birçok çalışma vardır. Özellikle müstakil evler geniş toplama alanına ve kurulum için uygun yerlere sahip olmalarından dolayı YST sistemlerinin kurulması için tercih edilmektedir. Bu karşın çok katlı binalar için yapılan az sayıda çalışma vardır. YST sistemlerin ekonomik analizi içinyapılan çalışmaların bir kısmı, çalışmanın amacı, çalışma yapılan yer, yıllık yağış miktarı ve iki önemli ekonomik parametre ile beraber değerlendirilerek Tablo 1’de verilmiş r. Su fi ya ar ş oranları da göz önünde bulundurulduğunda kazancın maliye karşılama süreleri oldukça kısalmaktadır.
YST sistemlerinin kamusal binalarda ve yapılarda uygulanmasının çok daha kazançlı olduğu araş rmalarla ortaya çıkmış r. Swinburne University of Technology kampüsüne yerleş rilen iki tank ile kampüs alanındaki binala-rın bazılarından yağmur suyu toplanmış ve sadece yeşil alanların sulanmasında kullanılmış r. Ortalama iklim koşullarında Kuzey ve Güney YST sistemlerinin kazancı ya rım maliyetlerini 21 ve 19 yılda karşılamış r (Im-teaz et al. 2011). Japonya’da 16,000 m2, 25,900 m2 ve 35,000 m2 ça alanı sahip Tokyo, Fukuoka ve Nagoya kubbelerine sırasıyla 1,000, 1,800 ve 1500 m3 hacimli YST tankları yerleş rilmiş ve bu su tuvaletlerde ve yeşil
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 69
alanların sulanmasında kullanılmış r. Sadece Fukuoka Dome ça sından bir yılda 52,836 m3 su toplanmış bunun %75 kullanılarak 120,000US $ kazanç sağlanmış r (Zaizen et al. 2000). Brezilya’daki Tancredo Neves Uluslararası Havalimanı’nın yağmursuyu temini için bir ekonomik analiz yapılmış r. Havalimanının toplam ça alanı 85000 m2ve yıllık ortalama yağış yüksekliği 1305.2 mm’dir. Bu alandan yıllık 87000 m3’ün üzerinde yağmursuyu top-lanabilmektedir. Bu miktar, havaalanının toplam içilemez su ih yacının %154’ünün temini için yeterlidir. YST sisteminin ekonomik analizleri beton ve fi berglas tanklar için yapılmış ve ya rımın geri dönüş süresi 2 ila 23 yıl arasında bulunmuştur (Moreira Neto et al. 2012).
Tablo 1. YST sistemlerin ekonomik analizi üzerinde araş rma inceleme
Kaynak Bölge (ortalama yağış yüksekliği mm/yıl) Çalışmanın amacı
Ar ş oranı
%
Kazancın maliye
karşılama süresi
Liaw and Tsai (2004)
Taiwan’ın 3 şehri (1755 ile 350 arası)
Op mum yağmur suyu tank hacminin belirlenmesi 5 15
Roebuck et al. (2010)
West Yorkshire, İngiltere (700)
YST sistemlerinin toplam kullanım maliye 3.5 5
Tam et al. (2010) Avustralya’nın 4 şehri (520 ile 1597 arası)
YST sistemlerinin alterna f su kaynakları ile karşılaş rılması 3 20
Ghisi and Mengo de Oliveira (2007)
Florianopolis, Birezilya (1706)
YST sistemlerinin grisu kaynakları ile birleş rilmesi 1
Mitchell et al. (2005)
Melbourne, Avustralya (800)
Yağmur sularının kullanım sularının yerini alması 5.2 50
Zhang et al. (2009)
Avustralya’nın 4 şehri (520 ile 1597 arası)
YST sitemlerinin çok katlı binalarda kullanılabilirliği 6.5
Rahman et al. (2010)
Sydney, Avustralya (1200)
YST sistemlerinin çok katlı binalarda kullanımında en uygun senaryonun belirlenmesi
5 60
Farreny et al. (2011)
Granollers, İspanya (650)
İçilemez su ih yacının karşılanması için yoğun yerleşim bölgelerinde YST uygulanması
0 27
Ülkemizde Bizans ve Osmanlı dönemine ait YST örneklerinden olan birçok sarnıca rastlamak mümkün iken, mo-dern YST sistemi uygulaması sayısı oldukça azdır. Bu konuda yapılan araş rma ve çalışmalar da kısıtlıdır. YST sis-temlerinin müstakil binalarda uygulaması için genel bir değerlendirme çalışması Yüksek & Esin (2008) tara ndan yapılmış r. Acar (2008), YST sisteminin uygulama detaylarını ve yağmur suyu ile günlük su ih yacının bir kısmının karşılanarak doğal kaynaklarının korunabileceğini belirtmiş r. Şahin & Manioğlu (2011), YST sistemlerinin kulla-nım alanlarını, farklı ülkelerdeki YST sistemlerini uygulama yönetmeliklerini ve ülkemizde kullanılmış olan tarihi sarnıç ve modern YST sistemi örneklerini derlemiş r.
Kaynaklarda YST sistemlerinin ekonomik analizleri incelendiğinde konutlara göre kamu binalarında YST uygula-malarının daha avantajlı olduğu göze çarpmaktadır. BEU Merkez Kampüsü için yapılan çalışmalar sonunda YST sistemlerinin Ba Karadeniz bölgesinde uygulanmasının dünyadaki birçok örneğe göre daha ekonomik olduğunu ortaya çıkarmış r (Dündar et al. 2014), (Özölçer & Dündar 2015.). Yapılan çalışma çok sayıda öğrenci, öğre m görevlisi ve personel barındıran ayrıca çok sayıda hastaya hizmet veren bunun yanında geniş bir yeşil alana sahip BEU Sağlık Kampüsünün içilemez su ih yacının karşılanması için YST sistemi tüm detayları ile incelenmiş ve projelendirilmiş r. Çalışma kapsamında, YST sisteminin ilk ya rım, bakım ve işletme maliyetlerinin ekonomik analizi yapılmış r.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon70
2. Yöntem
2.1. Proje Yeri ve İklim Özellikleri
Türkiye düzensiz topoğrafyası nedeniyle tüm bölgelerinde farklı iklim koşulları gözlemlenmektedir. Türkiye’nin yıllık ortalama yağış haritası Şekil 1’de verilmiş r. Ege ve Akdeniz kıyıları kışları serin ve yağışlı, yazları orta derece kurak r. Bu bölgelerde yıllık yağış, yere bağlı olarak, 580 ve 1300 mm arasında değişmektedir. Karadeniz bölgesi, Türkiye’nin en yüksek yağış alan ve yıl boyunca yağış alan tek bölgesidir.Bölgenin doğusuna yıllık 2200 mm yağış almaktadır.
Zonguldak, Türkiye’nin Kuzeyba sında yer almaktadır ve iklimi, dağlarının denize paralel olması nedeniyle iç kesimleri ile kıyı kesimleri arasında farklılık gösterir. Aylık ortalama sıcaklık dağılımı Şekil 2’ de verilmiş r. Zonguldak’ta uzun dönemli yıllık ortalama sıcaklık 13.5°C’dir. Yazın ortalama sıcaklığı 19-22 °C arasında ve kışın ortalama sıcaklığı 6-8 °C arasındadır. En yüksek ortalama sıcaklık Ağustos’ta 25.2 °C ve en düşük ortalama sıcaklık Şubat’ta 3.3 °C’ dir. En yüksek sıcaklık Şubat’ta 39.5°C ve en düşük sıcaklık ise Temmuz’da -7.2°C’dir.
Şekil 1 - Türkiye’nin yıllık ortalama yağış haritası
-10
0
10
20
30
40
O C A U B M A R N S M A Y H A Z T E M A U E Y L E K M K A S A R A
Ortalama S cakl k (°C) Ortalama en yüksek s cakl k (°C)
Ortalama en dü ük s cakl k (°C) En yüksek s cakl k (°C)
En dü ük s cakl k (°C)
Şekil 2 - Zonguldak’ta aylık ortalama sıcaklık dağılımı
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 71
Zonguldak’ta uzun periyotlu (1961-2012) yıllık ortalama yağış, kıyı bölgelerinde 1231.9 mm dir. Yıl boyunca bü-tün mevsimlerde yağış vardır. Zonguldak’ın iç kesimlerindeki Gökçebey ve Devrek bölgelerinin iklimi, Akdeniz -pidir. Devrek ve Gökçebey bölgelerinin yıllık yağışı, sırasıyla 785.4 mm ve 853.9 mm’dir. Devrek ve Gökçebey böl-gelerinde sonbahar, kış, ilkbahar ve yaz yıl boyunca yağış görülmektedir. Tarihte ölçülen maksimum yağış, 153,7 mm (22 Haziran 1973’te)’dir. Yağış olmasına rağmen kıyı kesimlerde geçmişte maksimum kar kalınlığı 105cm (22 Şubat 1961) olarak ölçülmüştür. Maksimum ortalama yağış Aralıkta 158 mm ve minimum yağış Mayısta 54.4 mm olarak Şekil 3’ de gösterilmiş r.
Mevsimsellik indeksi (SI) bir yıl içinde aylık yağış değişimlerinin bir biri ile ilişkisini tespit eder ve en küçük değeri 0 yıl içinde aylık yağışların bir birine eşit olduğunu gösterir(Walsh & Lawler 1981). Mevsimsellik indeksi Deklem 1’de verilen bağın ile hesaplanır. Düzenli yağış alan bölgelerde ih yacında yıl içi dağılımı düzenli ise yağmursuz dönem için birik rilmesi gereken su miktarı azalmakta dolayısıyla birik rme tankı hacimleri de küçük olmakta, bu da YST sistemlerini daha ekonomik hale ge rmektedir.
(1)
Denklemde SI mevsimsellik indeksi, R yıllık medyan yağış ve Xj j ayındaki aylık medyan yağış değeridir. Zonguldak için mevsimsellik indeksi 0.29 olarak hesaplanmış r. Bu değer yağışlı sezonu olan eşlenik yağış rejimine sahip iklim olarak sınıfl andırılmaktadır. Ekim ve Ocak ayları arası dönem ortalama 144.5 mm yağış ile göreceli olarak yüksek yağışlı dönemdir.
Şekil 4, Zonguldak’ta Aylık ortalama yağış günlerini göstermektedir. Maksimum yağışlı gün sayısı ortalama 18 gün olarak Ocak ayında,minimum yağışlı gün sayısı ise ortalama 7.1 ile Temmuz ayında gerçekleşmektedir.
2.2. Zonguldak İli Su Kaynakları
TUİK’in 2012 şebeke su kaynakları ve ista s k raporlara göre günlük su tüke mi, Türkiye’de kişi başına ortalama 217 litre iken Zonguldak’ta kişi başına 279 litredir.Zonguldak ili tamamının içme suyunun yaklaşık %59’u baraj-
12
1 121
jjRX
RSI
133,3
92,1 94,7
61,5 54,470,3 74,1
86,8110,7
142,9 143,7158
OCA UB MAR N S MAY HAZ TEM A U EYL EKM KAS ARA
Şekil 3 - Zonguldak ili aylık ortalama yağışlar (mm)
1815,7 14,8
12,610,8
8,77,1 7,2
8,6
12,413,7
17,8
OCA UB MAR N S MAY HAZ TEM A U EYL EKM KAS ARA
Şekil 4 - Zonguldak’ta aylık ortalama yağış günleri
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon72
lardan, %41’i yeral suyundan karşılanmaktadır. Buna karşın Zonguldak Merkez ilçe ile en yakın ilçeleri Kozlu ve Kilimli’nin şebeke suyu Ulutan Barajı’ndan sağlanmaktadır. Baraj, şehir merkezinin 7 km güneyinde yer almakta-dır. 22.4 km2 havza alanında 20.6 hm3/yıl yıllık akış miktarına sahip r. Şehrin su ih yacı 16 hm3/yıl‘dır ve baraj rezervi şehrin su ih yacını karşılayacak durumdadır. Ulutan Barajından ortalama 1800 m3/sa (0.5 m3/sn) debiye sahip arı lmış içme suyu merkez depoya pompalanmakta oradan da il ve ilçe merkezlerine dağılmaktadır.
2.3. Zonguldak İli Birim Su Fiya
Su fi ya YST sistemlerinin maliyet analizinde en önemli parametredir.YST sistemi ile kullanıma dâhil olan su, şe-beke suyunun kullanımı aynı miktarda azalmaya neden olduğu için maliyet analizlerinde birim fi ya şebeke suyu birim fi ya ile aynı olduğu kabul edilir. Yüksek su fi yatları YST sistemlerinin geri kazancın ya rım maliyetlerini karşılama süresini kısaltmaktadır.
Zonguldak’ta su fi ya her yıl Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclisi tara ndan belirlenir. Su kullanım amacına göre ve abonelerin karakteris k özelliklerine göre abonelere farklı su fi yat tarifeleri uygulanmaktadır. Minimum su fi ya engelli kişiler için 1.40 TL/ m3 ‘tür. Normal ev abonesi, devlet kurumları, okullar ve hastaneler için su fi yatları, sırasıyla 2,8 TL /m3, 8.00 TL/ m3, 6.00 TL/ m3’tür.A ksu bedeli birim su şebeke suyu için 0.80 TL’dir ve su faturası ile beraber aboneden tahsil edilir. Su ve a k su için % 8 katma değer vergisi eklenmesi ile belir len aboneler için elde dilen 2014 yılı birim su fi yatları Tablo 2’de verilmiş r.
Tablo 2 - Zonguldak Belediyesi su fi yatları
Tarife türü Su fi ya A k su KDV Toplam
Engelliler 1.4 0.8 0.18 2.38
Normal abonelik 2.8 0.8 0.29 3.89
Devlet kurumları 8 0.8 0.7 9.5
Okul, hastane 6 0.8 0.54 7.34
3. BEU Sağlık Kampüsü YST Sistemi Analizi
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) başta Kozlu, İncirharmanı, Çaycuma, Sağlık Kampusu ve Merkez Kampus olmak üzere farklı yere dağılmış yerleşkelerden oluşmaktadır. Bu kampüslerin tamamının su ih yacı belediye tara ndan işle len yerel su dağı m şebekesinden karşılanmaktadır. Sağlık kampüsü, İdari birimlerin yanı sıra Bülent Ecevit
Şekil 5 - BEU Sağlık Kampüsü
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 73
Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araş rma Merkezini bünyesinde barındırmaktadır. Sağlık kampüsü Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde bulunmaktadır.
Sağlık kampüsü alanı dahilinde, Sağlık Uygulama ve Araş rma Merkezi (Hastane), Diş Hekimliği Fakültesi (DHF), Tıp Fakültesi (TF), Sağlık Meslek Yüksekokulu (SMYO), Bilim ve Teknoloji Merkezi (BTM), Onkoloji Merkezi (OM), Cami, Kafeterya ve Okul Öncesi Eği m (Kreş), Isı Merkezi binalarını bulunmaktadır. Bunlardan Onkoloji Merkezi-nin tüm idaresi Sağlık Uygulama ve Araş rma Merkezine bağlıdır (Şekil 5).
Her fakülte ve birimlerin personel ve öğrenci sayısı Tablo 3’de verilmiş r. Bununla birlikte hastanenin ya lı ve ayakta hasta sayıları incelendiğinde yıl boyunca yoğun hasta ziyare ile büyük miktarda suya ih yaç duyulacağı anlaşılmaktadır.
Tablo 3 - Fakültelerin personel ve ziyaretçi sayıları
Bina Kullanıcılar Kişi sayısı (Yıllık)
HASTANE
Personel 1248
Toplam Hasta 572662
-poliklinik 440394
-acil 57417
-yatan 31665
-yoğun bakım 3540
-ameliyathane 39646
DHF
Akademik Personel 65
Personel 31
Öğrenci 255
Toplam Hasta 89879
SMYO
Akademik Personel 30
Öğrenci Sayısı 905
Akademik Personel (2 Yıllık fakülte) 25
Öğrenci Sayısı (2 Yıllık fakülte) 938
TFAkademik Personel 330
Öğrenci Sayısı 749
ML Personel 10
Birçok fakülte ve idari birimi bünyesinde bulunduran BEÜ Sağlık Kampüsü’nde yoğun insan sayısı yanında geniş yeşillendirme alanlarına da sahip r. Yeşil alanların su ih yacı da şehir şebekesinden sağlanmaktadır. BEU Sağlık kampüsü için planlana YST sistemi ile bina ça larından toplanarak depolanacak olan suyun arı mı yapılmadan sulama, genel temizlik ve tuvalet sifonlarında kullanılması planlanmaktadır. Kampüs alanı içindeki binaların YST sisteminin dizaynında ih yaç duyulan bilgiler Tablo 4ile verilmiş r. Ça kaplamalarının YST sistemlerinde topla-nan su kalitesinde ve su miktarında etkili olmaktadır, metal ça kaplamaları yüzeylerinin pürüzlülüklerin az ol-ması nedeniyle hem daha yüksek akış katsayılarına hem de daha az kirle ci tutma özelliğine sahip rler (Mendez et al. 2011). Tablo 4’te verildiği üzere kampüs alanı içindeki tüm binaların ça ları metal kaplama olup yağmur suyu akış katsayıları 0.90 olarak alınacak r.
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon74
Tablo 4 - Kampüs binaları ça özellikleri
Bina Adı Kaplama Malzemesi Ça Alanı (m2) BinaÇevresi (m) Ça Yüksekliği (m)
1. Hastane Metal 9342 323 24
2. Cami Metal 382 86 6
3. Onkoloji Metal 847 132 12
4. ML Metal 1341 159 9
5. SMYO Metal 1132 238 15
6. TF Metal 5761 358 18
7. DHF Metal 1510 206 18
8. Kreş Metal 719 126 3
9. Kafe Metal 416 87 3
10. Isı Merkezi Metal 1472 173 3
4. Sağlık Kampüsü Su Tüke m Analizi
Kampus içindeki binaların su sarfi ya nı belirlemek için 2013-2014 yılları içinde 12 aylık döneme ait su faturala-rından yararlanılmış ve aylık tüke mleri miktarları bulunmuştur. 12 aylık toplam tüke m 128038 m3 aylık orta-lama aylık tüke m ise 10670 m3’tür. Faturalardan elde edilen Sağlık Kampüsü aylık su tüke m miktarları Şekil 5’te verilmiş r. Şekilden de anlaşılacağı üzere maksimum tüke m mayıs ayında 11839 m3, minimum tüke m ise eylül ayında 9180 m3 olarak gerçekleşmiş r. Bunu yanı sıra yıl boyunca aylık tüke m değerleri arasında büyük farklılıklar görülmemektedir.
4.1. Yağmursuyu İh yacı
Zaman geç kçe yaşam s lleri ve bununla birlikte alışkanlıklar değişir. Eski evlerde sarnıçlarda toplanan yağmur suları kullanılırken, günümüzde büyük masrafl arla, inşaa yıllar süren barajlar yapılmaktadır. Daha sonra kilo-metrelerce mesafeler aşılarak bu barajlarda toplanılan sular şehirlere aktarılmaktadır. Evimize ulaşıp musluğu-muzdan akana kadar maliyet fi ya oldukça artan bu su da düşüncesizce harcanmaktadır. Bir evin su tüke minin %50’ini oluşturan tuvaletler, bahçe sulama, araç ve çamaşır yıkama gibi işlemlerde, yağmur suyunun arı larak kullanılması hem ekonomik hem de çevresel açıdan çok akılcı bir davranış r.
Kamu binaları için yağmur suyu kullanılabilecek alanlar evlerdekinden çok daha yüksek r.Örneğin ABD’de yapı-lan bir çalışma okullarda kullanılan suyun %29’nunsadece sulama için kullanıldığını göstermektedir(Goldstein & Smith 2002). Tancredo Neves Uluslararası Havalimanı’nda yapılan su tüke mi analizi sonucunda kullanılan suyun % 65’i içilemez su taleplerini karşılamak için kullanıldığını göstermektedir (Moreira Neto et al. 2012). Fukuoka Dome’da sifonda ve sulama tesislerinde kullanılan su toplam kullanılan suyun % 59’dur ve bu su sadece yağmur suyuyla karşılanmaktadır(Zaizen et al. 2000). Bu bilgiler doğrultusunda kamu binalarında tuvalet ve
1164110034 10560 10634
1183910847 10791 10335
918010210
11118 10849
OCA UB MAR N S MAY HAZ TEM A U EYL EK KAS ARA
Şekil 5 - Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesinin aylara göre toplam su sarfi ya
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 75
sulamada kullanılan suyu karşılamak için toplam sarfi ya n %30 ile %70 arasında değiş ği anlaşılmaktadır. Bu çalışma kapsamında toplam su ih yacının %30, %50 ve %70’inin karşılanabileceği düşünülerek en ekonomik seçenek belirlenmiş r.
BEÜ YST sisteminde de daha öncede belir ldiği gibi gri su diye adlandırılan yağmursuyu, sulama, genel temiz-lik ve sifon suyu ih yaçlarının karşılanması için kullanılacak r.Aylık su tüke mleri kullanılarak ha a içi çalışma günleri ve ha a sonu günleri yaklaşık günlük yağmur suyu ih yacı hesaplanmış r.Sağlık kampüsünde bulunan hastane yatan hastalar nedeniyle ha ada 7 gün, diş hekimliği fakültesi, SMYO ve diğer birimler ise ha ada 5 gün su tüke mi yapmaktadır.
4.2. Yağmur Suyu Sistemin Teknik ve Ekonomik Analizi
Yağmur suyu toplama sisteminin analizi için günlük bazda süreklik denklemi yazılmış r (Denklem 2). Ça alan-larıyla günlük yağış miktarları çarpılarak günlük akış hacmi hesaplanmış r. Bu hesaplama yapılırken dökülme ve sızın kayıpları, fazla yağıştan kaynaklanan taşmalar göz önünde bulundurulmuştur. Yağmur suyu sisteminden o gün için ih yaç duyulan debi çıkarılarak gün sonu depodaki su hacmi belirlenmiş r.
(2)
Qi ça dan gelen yüzeysel akış (m3/gün), Qo tanktan taşan su (m3/gün), Qs yağmur suyu kaybını (m3/gün), V tank hacmi (m3), t zaman (gün) ve Vt t zamanına bağlı tankta yağmur suyunun depolanma hacmini (m3) ifade eder.
Yağmur suyu toplama sisteminin maliye (ilk ya rım ve işletme bakım masrafl arı), yağmur suyu toplama siste-minin faydaları (su tasarrufu ve çevresel etkilerdeki gelişmeler) ile karşılanmaktadır. Ekonomik analiz bugünkü net değer modeli ile gerçekleş rilmiş r. Model denklem 3’de verilmiş r.
(3)
Denklemdeki Bt, t periyodu içinde elde edilen geliri; Ct ise t periyodu içindeki maliye ; i ise faiz oranını göster-mektedir.
YTS sisteminin ilk ya rım maliye üç ana grup inşaat çalışmaları dikkate alınarak analiz edilebilir(Farreny et al. 2011). Bunlar toplama, depolama ve dağıtmadır. YST sistemi toplama, dağı m şebekesi depo imala maliyet bileşenleri Tablo 5 ve Tablo 6’da verilmiş r. Toplama ve dağı m şebekelerinin yaklaşık maliyetleri hesaplanırken her bir bina için Tablo 4’te verilen bina ölçüleri kullanılmış r, tüm binalar için elde edilen maliyetler bir araya ge rilerek tüm kampüs toplama dağı m şebekesi maliye elde edilmiş r. Depo maliyetleri farklı depo hacimleri için belirlenen depo ölçülerine göre ayrı ayrı hesaplanarak YST toplama dağı m şebeke maliye ne eklenip ilk ya- rım maliye elde edilmiş r.Maliyetlerin hesaplanmasında 2014 yılı için devlet kurumları tara ndan açıklanan
birim fi yatlar kullanılmış r. İlk ya rım maliye nin yanı sıra YST sistemi kullanım ömrü boyunca oluşacak Tablo 7 ile verilen işletme ve planlanmış bakım maliyetleri hesaplanarak sitemin ekonomik analizinde değerlendirilmiş- r.
4.3. Yağmursuyu Toplama ve Dağı m Sistemi Tasarımı
Kendi kendine yeten bina tasarımında ilk önerilen uygulama yağmur suyu toplama ve dağıtma sistemidir (Gupta & Ashok 2007). Ancak yoğun yerleşim bölgelerinde ve kamu alanlarında birleşik YST sistemi uygulamaları daha ekonomik bir alterna f olarak ortaya çıkmaktadır (Özölçer & Dündar 2015). BEÜ kampüs YST sisteminin tasarı-mında da tüm binalardan toplanan yağmur suları ortak depo da toplanıp dağımı için birleşik sitem tasarlanmış r (Şekil 6).
t
tttstotit QQQV
0,,,
T
tttt
T iCBNPV
0 1
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon76
Tablo 5 - YST sistemi toplama ve dağı m şebekesi imala maliyet bileşenleri
Yağmur suyu sistemi toplama işleri imalatları
Hendek İşleri
Kanal Kazısı
Kanalların kum ve kazı malzemeleri ile doldurması
Su Tahliye
Pvc Boru
Muayene Bacaları
Akış borusu
Muayene odası
Kaldırım Çalışmaları
Beton kaldırım yıkımı
Kaldırım yeniden yapılması
Filtre
Filtre
Yamur suyu sistemi dağı m işleri imalatları
Dağı m
Dalgıç pompa
Dağı m Sistemi
Polipropilen kopolimer PP-basınçlı boru
Polipropilen atlatma
Dairesel
Vidalı p tek manuel vana, musluk
Tutma vanası
Basınç düşürme vanası
Kelepçeler, vanalar16 bar
Beton pervazın yeniden yapılması
Tablo 6 - YST merkezi depo imala maliyet bileşenleri
Toprak işleri
Toprak çalışmaları
Kazı
Kazı alanından taşınan toprak
Depo imala
Yağmur suyu deposu
Beton ile temizleme ve toprak seviyeleme
Beton zemin ve tavan levhalar
Nervürlü çelik çubuk ile zemin döşeme takviye
Nervürlü çelik çubuk ile tavan döşeme takviye
Çam tahtaları ile zemin döşeme kalıp
İskele üzerinde tavan döşeme kalıp
Geçirmez katkılı betondan duvarlar
Nervürlü çelik çubuk duvar dona
Çam tahtaları duvar kalıp
Su yalı mı için kullanılan sulu polimer sızdırmazlık kaplaması
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 77
Tablo 7 - YST Planlanmış işletme ve bakım masrafl arı
İşletme maliye Pompa elektrik masrafl arı
UV fi ltre elektrik masrafl arı
Planlanmış bakımlar
Pompaların bakımı/değiş rmesi
UV lambasının değiş rilmesi
Filtrelerin bakımı /değiş rme
Yıllık tüke m malzemeleri
Toplama yüzeylerinin temizlenmesi
Su kalitesi kontrol aletlerinin masrafl arı
Yağmursuyu toplama sistemi tasarımında kampüs içindeki tüm binalar ça alanları dikkate alınmış r. Su temini ve ih yaç analizinde, hazne işletmesi günlük bazda alındığı için Zonguldak’ın ortalama yağış yüksekliğine sahip bir yağış yılına ait günlük yağışlar ve günlük bazda elde edilen ih yaçlar debileri kullanılmış r. Ekonomik analiz-lerde YST sisteminin ekonomik ömrünün ortalama bina ömrü kadar olacağı düşünülerek sistemden 50 yıl elde edilecek gelirler ile işletme bakım maliyetleri kullanılarak analizler yapılmış r.
Öngörülen YST sistemi için analizi için RainCycle programı kullanılmış r.Analizler sırasında toplanan yağmur su-yunun üç farklı senaryo dâhilinde kampüsün toplam ih yacının %70’ini, %50’sini, ve %30unu’unu karşılaması amaçlanmış r. Bu üç senaryo dâhilinde farklı depo boyutları ile sistemin kullanım süresi boyunca verimi ve ekonomik ge risi hesaplanmış r. Yapılan analizlerin sonucu Tablo 8’de verilmiş r.
5. Sonuç
Bu çalışma, yağmur suyunun BEÜ Sağlık Kampüsü’nde içilemez su ih yacının karşılanmasında ekonomik olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Kamu binalarında ayrık içilebilir su ve yağmursuyu dağı m sistemi uygulama-sı konutlara göre daha etkili ve ekonomik r. BEÜ Sağlık kampüsü için farklı depo boyutlarında ve farklı ih yaç karşılama oranlarında yapılan çalışmalar ile elde edilebilecek gelirler sistemin geri dönüşüm süreleri Tablo 8’de verilmiş r.
BEÜ YST projesi yapıldığında Tablo 8’de gösterilen karşılaş rmalar incelendiğinde toplam ih yacın %70’nin YST ile karşılanması için 1200m3 hacmine sahip depo seçildiğinde toplam maliye 497,480.00 TL’dir. 50 yılsonunda kazanılan para 2,933,780.00 TL’dir. Sağlık kampüsü içinde yoğun su kullanımı nedeniyle ih yacın karşılanma ora-
Şekil 6 - Çoğul sistemlerde yağmur suyu kullanımı
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon78
nı ancak %20.2 olmuştur. Bu koşullarda yıllık kullanılan yağmur suyu miktarı 21,477 m3 su olarak hesaplanmış r. Ya rım maliyetleri ile kazançlar değerlendirildiğinde projenin geri dönüş süresi ise 3 yıl gibi kısa bir süredir. Bu sonuçlar, YST sisteminin BEÜ için yüksek bir gelir kaynağı olduğunu göstermektedir.
Depo maliye YST sistemi ya rımının en büyük bileşenlerinden biridir. Ya rımın geri dönüş süresi ile doğrudan ilgili ilk giderdir ve depo hacmi ile doğru oran lıdır. Bunun yanında kurak dönemlerde ih yaç duyulan suyu karşılanması için büyük depo hacimleri gereklidir ve uzun dönemde sistemin kazancını ar rmaktadır. Her üç senaryoda da tank hacmi büyüdükçe sistem ömrü boyunca elde edilebilecek kazançlarda ar rmış r. Buna karşın tank boyutunun ilk ya rım bedeli içindeki etkisi nedeniyle YST sisteminin kazancın maliye karşılama süreleri uzamış r.
Tablo 8 - Depo Boyutu Seçimi İçin Farklı Analizler
Sarfi yat Yüzdesi Depo Boyutu (m3)
Depo Maliye (TL)
50 Yıllık Kazanç (TL)
Geri Dönüş Süresi (Yıl)
Karşılama Yüzdesi (%)
%30 SU SARFİYATINA GÖRE DEPO ANALİZİ
1400 550,272 2,804,384 4 46.6
1200 506,154 2,782,478 3 45.6
1000 461,760 2,728,732 3 44.3
800 417,006 2,645,466 3 42.5
600 371,742 2,536,812 3 40.4
%50 SU SARFİYATINA GÖRE DEPO ANALİZİ
1400 550,272 2,845,268 4 28.3
1200 506,154 2,877,362 3 28.2
1000 461,760 2,885,322 3 27.9
800 417,006 2,851,538 3 27.2
600 371,742 2,800,786 3 26.4
%70 SU SARFİYATINA GÖRE DEPO ANALİZİ
1000 461,760 2,933,780 3 20.2
800 417,006 2,921,126 3 19.9
700 394,450 2,895,674 3 19.6
600 371,742 2,870,374 2 19.3
YST sitemlerinin değerlendirilmesinde diğer önemli bir bileşende yeterli miktarda yağmur toplama alanı bulun-masıdır. Yapılan çalışmalarda farklı oranlarda ih yaçların karşılanması planlanmış ancak hiç bir durumda kampüs binalarının ça alanlarında toplanan sular ih yacı karşılamaya yetmemiş r. İlk senaryoda toplam ih yacın sade-ce %30 karşılanması düşünülmüş ancak bu oranın sadece %46’sı karşılanabilmiş r. Bu durumda bile toplam yıllık ih yacın ancak % 12 ile 14’ünün karşılanması mümkün olmuştur. Kampüs içinde en yoğun su kullanımı hastane binasında olmakta iken diğer binalarda tüke m göreceli olarak düşüktür.Diğer ça lardan toplanan sular temelde hastanenin ih yacının karşılanmasında kullanılmaktadır. Kampüs alanı içine yapılması planlanan diğer binalar ile toplam ça alanı artacak ve daha büyük oranlarda su ih yacının YST sistemi ile karşılanması mümkün olacak r. Bir diğer alterna f kampüs içinde beton ve asfalt kaplı yüzey alanlarından da yağmur suyu toplanmasıdır. Bu durumda toplanan suların arı lması gerekmektedir ve bu çalışma kapsamında değerlendirilmemiş r.
Üç senaryo toplu olarak incelendiğinde en yüksek gelirlerin ve en kısa geri dönüş sürelerinin toplam ih yacın %70’nin karşılanmasının planlandığı senaryoda elde edildiği görülmektedir. YST sistemlerinin tasarlanması sı-rasında yağmur suyundan azami ölçüde faydalanılması ve kullanım alanlarının mümkün olduğunca ar rılması daha ekonomik sistemlerin oluşturulmasına imkân vermektedir.
Gelişmekte olan ülkelerde eği m ve araş rma bütçeleri sınırlıdır. Türkiye’de toplam eği m harcaması gayrisafi milli hasılanın %2.5’idir. Devlet Üniversitelerinin payı ise ulusal eği m bütçesinin sadece üçte biridir. Tüm tüke- mler üniversitenin toplam bütçesinden ödenmekte ve su tüke mi küçümsenmeyecek maliyetlere ulaşmak-
tadır. RWH sisteminin geri dönüş süresi kısadır ve geri dönüş süresi bi minden sonra üniversite için bir gelir
7. Kentsel Altyapı Sempozyumu / 13-14 Kasım 2015, Trabzon 79
kaynağıdır. Önerilen YST sistemi ülkemizde ilk uygulama olacak r ve diğer üniversite ve okullara referans model oluşturacak r.
Türkiye’deki devlet üniversitelerinin bazıları kampüs içindeki su ih yacı temini için yeral sularından faydalan-maktadır. Bu çalışma ile önerilen YST alterna f bir kaynağın daha olduğunu teknik ve ekonomik analizlerle ortaya çıkarmış r. Ekonomik yararlarından başka önerilen sistem kentsel alanlarda alterna f su temini yollarına da ışık tutmaktadır.
Kaynaklar
Acar, A., 2008. Yeni Bir Doğal Kaynak Olarak Yağmur suyu. Çevre, pp.28–31.
Dündar, O., Özölçer, İ.H. & Çalışkan, E., 2014. Rainwater Harves ng: A Technical and Economical Analysis for BEU Central Campus. In ICESA 2014. Antalya.
Farreny, R., Gabarrell, X. & Rieradevall, J., 2011. Cost-effi ciency of rainwater harves ng strategies in dense Medi-terranean neighbourhoods. Resources, Conserva on and Recycling, 55(7), pp.686–694. Available at: h p://dx.doi.org/10.1016/j.resconrec.2011.01.008.
Goldstein, R. & Smith, W., 2002. Water & Sustainability (Volume 4): U.S. Electricity Consump on for Water Supply & Treatment - The Next Half Century. Water Supply, 4(Volume 4), p.93.
Gupta, N. & Ashok, S., 2007. Design of Water Conserva on System Through Rain Water Harves ng : an Excel Sheet, Delhi India.
Imteaz, M.A. et al., 2011. Op misa on of rainwater tank design from large roofs: A case study in Melbour-ne, Australia. Resources, Conserva on and Recycling, 55(11), pp.1022–1029. Available at: h p://dx.doi.org/10.1016/j.resconrec.2011.05.013.
Mendez, C.B. et al., 2011. The eff ect of roofi ng material on the quality of harvested rainwater. Water Research, 45(5), pp.2049–2059. Available at: h p://dx.doi.org/10.1016/j.watres.2010.12.015.
Moreira Neto, R.F. et al., 2012. Rainwater use in airports: A case study in Brazil. Resources, Conserva on and Recycling, 68, pp.36–43. Available at: h p://dx.doi.org/10.1016/j.resconrec.2012.08.005.
Özölçer, İ.H. & Dündar, O.,2015. Rainwater Harves ng: A Technical and Economical Analysis for BEU Central Campus. (In review status)
Şahin, N.İ. & Manioğlu, G., 2011. Binalarda Yağmur Suyunun Kullanılması. Tesisat Mühendisliği, 125(5), pp.21–32.
UNEP, 2000. Rainwater Harves ng And U lisa on. Available at: h p://www.unep.or.jp/ietc/publica ons/ur-ban/urbanenv-2/9.asp [Accessed May 15, 2015].
Walsh, R.P.D. & Lawler, D.M., 1981. Rainfall Seasonality: Descrip on, Spa al Pa erns and Change Through Time. Weather, 36(7), pp.201–208. Available at: h p://doi.wiley.com/10.1002/j.1477-8696.1981.tb05400.x.
Yüksek, İ. & Esin, T., 2008. Yapılarda Su etkinliği için Bir Uygulama; Yağmur Suyunun Yeniden Kullanılması. In 4th Interna onal Symposium. Edirne/ Tükiye, pp. 225–230.
Zaizen, M. et al., 2000. The collec on of rainwater from dome stadiums in Japan. Urban Water, 1(4), pp.355–359.