12

kanat 36--bahar 2011kanat.bilkent.edu.tr/pdf/bah2011.pdfKÝTAP 2 kanat Prof. Dr. Halil Ýnalcýk'ýn Has-baðçede 'Ayþ u Tarab Nedîmler Þâirler Mutribleradlý çalýþmasý Ocak

  • Upload
    others

  • View
    20

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

KÝTAP

2 kanat

Prof. Dr. Halil Ýnalcýk'ýn Has-baðçede 'Ayþ u TarabNedîmler Þâirler Mutribler adlý çalýþmasý Ocak

2011'de Türkiye Ýþ Bankasý Kültür Yayýnlarý'ndan çýktý.Osmanlý sarayýnýn ve yüksek zümresinin eðlencekültürüyle bu kültürün edebî metinlere yansýmalarýnýnayrýntýlý bir biçimde ele alýndýðý çalýþmada; has bahçedeþiir, musiki ve raks eþliðinde düzenlenen ve Osmanlýpadiþahlarýnýn nedimleriyle katýldýðý iþret meclislerinin Ýslamöncesi Ýran, Emevî, Abbasî vb. yüksek saray kültürlerineuzanan kökleri tarihî kaynaklardan hareketle incelenmektedir.Osmanlý seçkinlerinin eðlence kültürü ile halk kültürü arasýn-da da bir etkileþimin söz konusu olduðu, ancak bunun zarif-lerin kültürüyle halkýn yani re'âyanýn kültürü arasýnda derinbir ayrým bulunduðu gerçeðini asla ortadan kaldýrmayacaðý davurgulanmaktadýr. Ýnalcýk'a göre, saray mensuplarýnýn teþrifat,muaþeret adabý, giyim kuþam, inþa, yüksek sanatlar ve edebi-yat aracýlýðýyla oluþturduðu hâkim ve ayrýcalýklý yüksekkültür, aslýnda sultanýn her alandaki egemenliðinin gösterge-sinden baþka bir þey deðildir (12).

Osmanlý sarayýnda sultanýn, zariflerin ve nedimlerinçevresinde þekillenen eðlence kültürünün ve bu kültürün özel-liklerinin, Ýran klasik edebiyatýnýn izlenmesiyle oluþan divanedebiyatýna nasýl yansýdýðýnýn kökenle-rinden baþlanarak incelendiði çalýþmadokuz ana bölümden oluþmaktadýr:"Klasik Edebiyatýn Menþei: ÝranîGelenek", "Selçuklu Dönemi", "BeyliklerDönemi: Germiyanlý Þâirler", "OsmanlýDönemi, Timurlular ve Osmanlýlar","Osmanlý Þâirlerinde Ýþret Meclisi","Lâle Devri", "Klasik EdebiyattaPatronaj ve Fuzûlî", "1503-1526 Ýn'âmDefterine Göre Þâirler ve AldýklarýBaðýþlar".

Yukarýda sýralanan ana bölüm baþlýk-larý Ýnalcýk'ýn, çalýþmanýn önemli bir kýs-mýnda konuyu Osmanlý seçkinlerininedebiyatýndaki örneklerden hareketle elealdýðýný göstermektedir. Yazara göre, iþretmeclisi kültürünün, Türkçe klasik ede-biyat metinlerinde de ifadesini bulanözelliklerini anlayabilmek ve doðruyorumlayabilmek için Ýslam öncesi Ýran geleneðini temsileden hareketin Ýslamî dönemde Arap egemenliðine karþýçýkma sürecini iyi incelemek gerekmektedir. Çünkü eskikültürlerin ve özellikle eski Ýran kültürünün Ýslam uygarlýðýüzerindeki etkileri, saray çevresinde "âdâb" terimiyle ifadeedilen lâdinî bir kültürel geleneðin ve bunun þekillendirdiðibir yaþam tarzýnýn ortaya çýkmasýna neden olmuþtur. Eski Ýransarayý mensuplarýnýn, Ýslam dininin yasaklarýyla kimi nokta-larda çatýþan bu ayrýcalýklý yaþam tarzýný ve kurallarýný yansýt-týðý ilk eserler arasýnda Þâhnâme, Kâbûsnâme ve Siyâset-nâme'nin isimlerini anmak gerekmektedir. Bu ve benzerimetinler, yüzyýllar boyunca söz konusu kültürün özellikleriniüst sýnýfýn mensuplarýna aktarmak amacýyla kullanýlmýþtýr.

Sanatçýlar, saray ve çevresinin Ýslam dininin kurallarýylabaðdaþmayan özelliklere sahip eðlence kültürüne vekurallarýna yer verdikleri eserlerinin Ýslamî kurallara sýkýsýkýya baðlý çevrelerden tepki almamasý için de onlarý dinîunsurlarla þekillenmiþ anlatým kalýplarý içerisinde sunmayolunu seçmiþlerdir (15-27).

Klasik Türk edebiyatýnýn farklý dönemlerinin temsilcisibirçok sanatçýnýn eserlerinde iþret meclislerinin özelliklerineyer verdiklerini belirten Ýnalcýk, bunlar arasýnda öncelikleHoca Dehhânî, Þeyhoðlu Mustafa, Ahmedî, Þeyhî, II. Murad,Avnî, Ahmed-i Dâ'î, Abdülvâsî Çelebi, Ali Þîr Nevâyî, Revânî,Zâtî ve Mustafa Âlî'nin isimlerini anmaktadýr. Bu sanatçýlarýnkonuyu nasýl ve hangi baðlamlarda ele aldýklarý sorusunametinlerden hareketle cevap arayan yazarýn, diðerlerinin yanýsýra özellikle Ali Þîr Nevâyî'nin Sâkînâme'si, Revânî'nin Ýþret-nâme'si, Mustafa Âlî'nin Mevâ'idü'n-Nefâ'is fî Kavâ'idü'l-Mecâlis'i ve Nedîm'in þiirleri üzerinde durduðu ve konuyuXIX. yüzyýla kadar getirerek incelediði görülmektedir (58-241).

Çalýþmada Ýnalcýk'ýn saray ve çevresine mensup zümreedebiyatý temsilcisi sanatçýlarýn geçimlerini nasýl saðladýðýsorusuna cevap aradýðý bölüm de dikkat çekicidir. Burada

sanatçýlarýn hayatlarýný idame ettirebilmekiçin gereken geliri hükümdarýn ve seçkinsýnýfýn desteði ile elde ettikleri, dolayýsýylaOsmanlý toplumu gibi her þeyin mutlakegemen bir hükümdar tarafýndan benim-sendiði "patrimonyal" toplumlarda sanat-larýný egemen yüksek kültürün kurallarýçerçevesinde ifade etmekten baþka çareleriolmadýðý üzerinde durulmaktadýr. Saray veçevresinin yüksek kültürü temsil ettiðitoplumlarda saray, sanatçýnýn tek sýðýnaðý-dýr; hamiliðine karþýlýk hükümdarýnsanatçýdan beklentisi ise onun itibarýnýkoruyacak nitelikte eser vermesidir. Bubaðlamda eserlerdeki standardýn istenendüzeye eriþebilmesinin de padiþahýn sanat-tan nasiplenmesiyle iliþkili olduðu gerçeðigöz ardý edilmemelidir (242-292).

Tarihî kaynaklardan ve minyatürlerdenyararlanýlarak yapýlan bu çalýþma, hem

Osmanlý döneminde padiþah ve çevresinin eðlence kültürü ilebunlarýn klasik edebiyat metinlerine yansýmalarý hakkýndaayrýntýlý bilgiler vermekte hem de konuyla ilgili olarak hâlâbitmemiþ tartýþmalara açýklýk getirmektedir. Dolayýsýyla okura,Ýslam dininin yasakladýðý kimi unsurlarýn klasik edebiyatmetinlerindeki yansýmalarýný yorumlarken, bunlara her zamansembolik anlamlar yüklemenin doðru olmadýðýný da gösterenHas-baðçede 'Ayþ u Tarab Nedîmler Þâirler Mutribler hemakademisyenler hem de öðrenciler için deðerli, görsel açýdanda son derece zengin bir kaynak niteliðindedir.

*Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dilive Edebiyatý Bölümü

Kadim Ýran Sarayýndan Osmanlý Sarayýna Ýþret Meclisi

Fatma Sabiha Kutlar*

<[email protected]>

On yedinci yüzyýlýn son çeyreðinde çizildiði anlaþýlan veNil Nehri'ni gösteren Osmanlýca bir harita, 18. yüzyýlda

Kahire'den Ýtalya'ya uzanan bir yolculuk sonrasýnda VatikanKütüphanesi'ne getirildi. Haritanýn sessiz bekleyiþi, EttoreRossi tarafýndan bilim dünyasýna tanýtýldýðý 1949 yýlýna kadarsürdü. 17. yüzyýlýn son çeyreðine ait olan ve yine 18. yüzyýldaKahire'den Ýstanbul'a gönderilen Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi'ninde 1814 yýlýnda Joseph von Hammer tarafýndan bilim dünyasýnatanýtýlýncaya kadar ayný sessizliði paylaþtýðý söylenebilir.

Ettore Rossi, söz konusu harita ile Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesiarasýndaki iliþkinin önemine dikkat çekse de Kahire'de ayrýlan buiki eserin bir araya gelmesi ve detaylý bir karþýlaþtýrma yapýlarakyayýmlanmasý ancak 2011 yýlýnda mümkün oldu. Evliyâ Çelebi'nin400. doðum yýldönümü olan ve UNESCO ile iliþkilendirilen anmayýldönümleri kapsamýnda kabul edilen 2011'de, iki deðerli biliminsaný Robert Dankoff ve Nuran Tezcan, harita ve Seyahatnâmearasýndaki bu karþýlaþtýrmayý gerçekleþtirdi.

Seksenli yýllardan beri EvliyâÇelebi Seyahatnâmesi üzerindeçalýþan, eserin bilimsel çeviriyazý ile yayýnýna katýlan RobertDankoff, Evliyâ ÇelebiSeyahatnâmesi Okuma Sözlüðü(2008), Seyyâh-ý Âlem EvliyâÇelebi'nin Dünyaya Bakýþý(2010) baþlýklý kitaplarýyla daEvliyâ Çelebi "kütüphanesi"ningeliþmesinde baþat rol oynadý.Bamberg Üniversitesi'nde EvliyâÇelebi üzerine doktorasýnýtamamlayan, bu ünlü Osmanlýseyyâhý ve eseri üzerine ilk ulus-

lararasý sempozyumu düzenleyen Nuran Tezcan, Bilkent Üniver-sitesinde verdiði "Evliyâ Çelebi ve Seyahatnâme" semineri ilebirçok doktora öðrencisinin bu alana ilgi duymasýný saðladý. RobertDankoff ve Nuran Tezcan'ýn Evliyâ Çelebi'nin Nil Haritasý: "Dürr-ibî-misîl în ahbâr-ý Nîl" baþlýklý kitabý, Nisan 2011'de Yapý KrediYayýnlarý'ndan çýktý. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi'ni gerek bilimselçeviri yazý ile gerekse günümüz Türkçesiyle okurla buluþturan YapýKredi Yayýnlarý, eser üzerine yapýlan çalýþmalarý da yayýmlayarakbu alanda oluþturduðu "özel dizi"yi geliþtirmeye devam ediyor.

Evliyâ Çelebi'nin Nil Haritasý: "Dürr-i bî-misîl în ahbâr-ý Nîl"baþlýklý kitabýn "Giriþ" bölümü, "Harita Üzerine Kýsa Bilgi" baþlýðýile açýlýr. Ettore Rossi'nin, söz konusu haritanýn (Vat. Turc. 73)Evliyâ Çelebi'nin okurlarýndan ya da onun maiyetinde yer alanlar-dan biri tarafýndan çizilmiþ olabileceði görüþüne yer verilir. Dankoffve Tezcan, baþlangýçta yer verdikleri bu iddiadan yola çýkarak onayeni bir olasýlýk eklerler ve kitap boyunca "Evliyâ Çelebi bu hari-tayý yapmýþ olabilir mi" sorusunun yanýtýný ararlar. Bunun için, "ÝlkNil Haritalarý ve Osmanlý Nil Haritalarý" baþlýðý altýnda haritanýnkaynaðýný sorgulayan yazarlar, "Vat. Turc. 73 Ne Zaman ve KimTarafýndan Yapýldý?" baþlýðý altýnda, haritada saptanan EvliyâÇelebi'nin kendine özgü söz varlýðý ve anlatým özelliklerine daya-narak bu bilgilerin yazýcýsýnýn Evliyâ Çelebi'den baðýmsýz bir yazýcýolmadýðý iddiasýný dile getirirler.

"Evliyâ Çelebi'nin Resim Yapmaya Karþý Ýlgisi ve Harita

Nil'in Bilgileri Üzerine Benzersiz ÝnciEvliyâ Çelebi'nin Nil Haritasý: "Dürr-i bî-misîl în ahbâr-ý Nîl"

Baþak Öztürk Bitik

3kanat

KÝTAP

<[email protected]>

Meraký" bölümünde Seyahatnâme'den yola çýkarak bu konudaörnekler verilirken, bir seyyah olan Evliyâ Çelebi'nin harita veseyahat iliþkisini vurgulamasýnýn altý çizilir. "Evliyâ Çelebi NilYolculuðunun Öneminin Bilincinde ve Bir Haritada GöstermeHedefinde" baþlýðýnda, onun Nil seyahatini tamamladýktansonra, resimlerle yapýlmýþ ilk dünya haritasý Mappa Mundi gibi

bir harita yapma arzusu dikkat çekici bir bilgi olarak öne çýkar."Evliyâ Çelebi'nin Nil Yolculuðunun Kýsa Özeti", on iki ayý geçenbu yolculuðun genel çerçevesini çizerek Evliyâ Çelebi'nin uðradýðýyerleri ve kaldýðý süreleri gösterir.

"Haritadaki Bölgelerin Genel Özellikleri"nde, haritanýn kapsadýðýyerler belirtilir ve Seyahatnâme ile karþýlaþtýrýlýr. "Harita ileSeyahatnâme Arasýndaki Metinsel Ýliþki: Paralellikler ve Farklýlýklar,Haritacýnýn Aktarma Yöntemi" baþlýðý altýnda harita üzerinde yeralan notlarýn kimi zaman Seyahatnâme metninin bir çeþit özetiolduðu, verilen bilgilerin kimi zaman farklýlaþýrken kimi zaman dakarýþtýrýldýðý gibi tespitler titiz bir karþýlaþtýrmanýn sonunda örnek-leriyle okura sunulur. Giriþ bölümündeki son iki baþlýk, "Yer veBetimlemelerde Ortak Bakýþ Açýlarý", "Dil ve Anlatým Özellikleri"Evliyâ Çelebi'nin üslubundan yola çýkarak Vat. Turc. 73 veSeyahatnâme arasýndaki benzerlikleri sunar.

Kitabýn "Sonuç" bölümünde Robert Dankoff ve Nuran Tezcan,farklýlýklar olmakla birlikte, haritadaki bilgilerin Seyahatnâme'de yeralanlarla örtüþtüðünü belirterek her iki yapýtýn da ayný zihnin ürünüolduðu, ayný yaklaþým ve kaygýlarý yansýttýðý sonucuna varýrlar. Kitaptaki "Metin: Vat. Turc. 73- Seyahatnâme" baþlýklý bölümde, alt-mýþ sekiz sayfa boyunca, harita üzerinde yer alan Osmanlýca notlarýnbilimsel çeviri yazýsýný Seyahatnâme metni ile karþýlaþtýran tablolarayer veriliyor. Nil'in kaynaðýndan baþlayarak haritadaki her ifadeninizini Seyahatnâme'de arayan yazarlar, bulduklarý sonuçlarý sistematikbir þekilde sunarak okura da bu karþýlaþtýrmayý adým adým takipetme imkâný saðlýyor. Haritanýn renkli bir nüshasýný da içeren kitap,okuru Evliyâ Çelebi ile birlikte Nil yolculuðuna davet ediyor.

UNESCO Türkiye Millî KomisyonuBaþkanlýðý'na Prof. Dr. M. Öcal Oðuz Seçildi

Birlemiþ Milletler Eðitim,Bilim ve Kültür Kurumu(UNESCO), Birleþmiþ Millet-lere baðlý olarak 1946 yýlýndakurulmuþtur. Türkiye, BirleþmiþMilletlerin hazýrladýðý yasayýimzalayarak bu kuruma üyeolan ilk yirmi devlet arasýndayer almýþtýr. UNESCO, üye

olan devletler bünyesinde oluþturduðu Millî Komisyonlar aracýlýðýy-la eðitim, bilim ve kültür faaliyetlerini gerçekleþtirmeye çalýþmak-tadýr. 2010 yýlýnda UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Baþkanýseçilen Prof. Dr. Nabi Avcý'nýn milletvekili adayý olmasýyla birliktebaþkan vekilliði görevini yürüten Bilkent Üniversitesi Türk Edebiya-tý Bölümü konuk öðretim üyesi Prof. Dr. M. Öcal Oðuz, 11 Temmuz2011 tarihinde yapýlan seçimde yönetim tarafýndan aday gösterilmiþve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Baþkaný seçilmiþtir.

ETKÝNLÝK

Doðumunun 400. Yýlýnda Evliyâ Çelebi Ankara’da

Gizem Sevinç

4 kanat

Evliyâ Çelebi’nin doðumunun 400. yýlý UNESCOanma yýlý etkinlikleri kapsamýna alýndý. Türkiye'de

bir çok üniversitede Evliyâ Çelebi ve Seyahatnâme ileilgili sempozyumlar ve etkinlikler düzenlendi. Buetkinliklerden biri 22 Mart 2011'de Bilkent Üniver-sitesinde yapýldý. Bilkent Üniversitesi Müzik ve SahneSanatlarý Fakültesi Konser Salonu’nda düzenlenen,"Doðumunun 400. Yýlýnda Evliyâ Çelebi Ankara'da"baþlýðýný taþýyan etkinliðin ilk bölümünde Bilkent Üniver-sitesi öðretim üyelerinden Doç. Dr. Nuran Tezcan ve Prof.Dr. Semih Tezcan bildirilerini sunarken ikinci bölümdeKültür ve Turizm Bakanlýðý Güzel Sanatlar GenelMüdürlüðü Ankara Devlet Klasik Türk Müziði Korosu 17.yüzyýl bestelerinden oluþan bir konser verdi.

Etkinlik kapsamýnda ilk konuþma Bilkent ÜniversitesiTürk Edebiyatý Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. SemihTezcan tarafýndan yapýldý. Uzun yýllardýr Evliyâ Çelebi veSeyahatnâme üzerine çalýþan Tezcan, Robert Dankoff'unEvliyâ Çelebi Okuma Sözlüðü'nü “katkýlarla” Türkçeyeçevirdi ve þu sýralarda öðrencileriyle birlikte Seyahat-nâme'nin dizin ve konkordans çalýþmalarýný sürdürmektedir.Tezcan, "Büyük Seyyah, Dâhi Yazar Evliyâ Çelebi" baþlýklýkonuþmasýnda Evliyâ Çelebi'nin hayatý, gençliði, kendisineseçtiði doðum tarihi ile ilgili ilginç açýklamalar yaptýktansonra, Nuran Tezcan'ýn Evliyâ Çelebi için kullandýðý "sýradýþý yazar" ifadesini bir adým daha öteye götürerek "sýra dýþýdâhi yazar" tanýmlamasýný yaptý ve bunun haklý nedenleri ile

ilgili bilgiler verdi. Evliyâ Çelebi'yi dâhi

yapan özelliklerin baþýnda,yeteneklerini amaçlarýdoðrultusunda bilinçli birþekilde kullanmasýnýgösteren Semih Tezcan,Evliyâ Çelebi'nin IV.Murad'ýn nedimi, musahibiolduðu bilgisini verdi.Halil Ýnalcýk'ýn NTV Tarihdergisinin Mart 2011sayýsýnda yayýmlanan,konu ile ilgili makalesin-den yola çýkarak, musahib-lik görevinin "padiþahýnher þey hakkýnda danýþtýðý

kiþi" olduðunu belirtti. IV. Murad gibi "zor" bir padiþahýnyanýnda bu görevde bulunmuþ olmasýný da Çelebi'nindâhiliðine bir kanýt olarak öne sürdü. Konuþmanýn devamýn-da, Evliyâ Çelebi'nin Anadolu'da ve dünyada gezdiði yer-lerin bilgisini veren Semih Tezcan, Çelebi'nin OsmanlýDevleti'nden Viyana'ya giden elçilik heyetinde yer aldýðýnýbelirtti. Seyahatnâme'nin bir "tarih belgesi" olarak deðer-lendirilmesinin ve bunun edebî bir metin olduðunun gözdenkaçýrýlarak, içinde var olan yanlýþlarýn ya da eksikliklerintespit edilmesi yolunda çalýþmalarýn yapýlmasýný eleþtirenTezcan, Çelebi’nin Viyana elçilik heyetinde olup olmadýðý konusunun da ayný muameleye maruz kaldýðýný

ve bunun pek çok bilgi gibi baþka kaynaklardan aþýrmabir bilgi olarak deðerlendirildiðini söyledi. Bu görüþün,ortaya çýkarýlan son belgelerle çürütüldüðünü söyleyenSemih Tezcan, Avusturyalý araþtýrmacý Karl Teply'nin bukonu ile ilgili olarak ortaya çýkardýðý belgeyi katýlým-cýlarla paylaþtý. Elçilik heyetinde bulunanlarýn isimleri-

nin yazýlý olduðu bu belgede Evliyâ'nýn da adý geçmekteydi. Semih Tezcan, Evliyâ Çelebi’nin Pire’de gördüðünü

söylediði aslan heykeli ile ilgili bilgilerin de doðruluðununkanýtlandýðýný söyledi. Ýsveçli Türkolog Gunnar Jarring'inortaya koyduðu bilgileri aktaran Tezcan, sözü geçen heykelin1688 yýlýnda Venedikliler tarafýndan savaþ ganimeti olarakalýndýðýný, þu an Pire'de böyle bir heykel bulunmadýðýný,heykelin hâlâ Venedik'te bulunduðunu sözlerine ekledi.

Evliyâ'nýn hayalî yolculuklarýnýn da var olduðunu dilegetiren Semih Tezcan, bu yolculuklardan birinin de AtlasOkyanusu kýyýlarýna yaptýðýný söyledi. Bu geziyi anlattýðýbölümde Amerika yani Yeni Dünya'dan gelen yerlilerle konuþ-tuðunu söyleyen ve yerlilerin aðzýndan "Avrupalýlarýn ülkemi-ze getirdikleri savaþý kýnýyoruz" diyen Evliyâ Çelebi'nin bugeziyi yalnýzca bu þikâyetleri dile getirmek için anlattýðýný ve17. yüzyýl ortasýnda, Amerika'da nasýl bir kültür kýyýmýyaþandýðýnýn farkýna bile varýlmadýðý bir dönemde, hiçbirBatýlýnýn dile getiremediðini ustaca bir kurguyla anlatabilecekkadar "dâhi" bir yazar olduðunu belirtti.

Evliyâ Çelebi'nin Seyahatnâme'yi yazarken, bunu bir görevolarak deðil bir sanat yaratýsý olarak gördüðünü vurgulayan

Semih Tezcan'ýn ardýndan,Nuran Tezcan etkinliðin ikin-ci konuþmasýný yaptý.Doktora tezinden itibaren,uzun yýllardýr Evliyâ Çelebive Seyahatnâme üzerineçalýþan ve ilk "UluslararasýEvliyâ Çelebi veSeyahatnâmeSempozyumlarý"nýdüzenleyen Nuran Tezcanayný zamanda Türkiye'deyalnýzca Bilkent Üniver-sitesinde verilen "EvliyâÇelebi ve Seyahatnâme"seminer derslerini yürütmek-tedir. Nuran Tezcan, son

olarak, Robert Dankoff'la birlikte Viyana arþivinde saklýkalmýþ olan "Nil Haritasý"ný gün yüzüne çýkarttý ve yayýnahazýrladý.

Nuran Tezcan, "Evliyâ Çelebi'nin Ankarasý" baþlýklý konuþ-masýnda, Evliyâ Çelebi'nin kurgu gücünün ve dil ustalýðýnýn engüzel sergilendiði bölümlerden biri olan Ankara seyahatinikatýlýmcýlarla paylaþtý. Defterdârzâde Mehmed Paþa'nýnErzurum'a beylerbeyi olarak atanmasý üzerine, onunla birlikteErzurum'a giden ve böylece 1647 yýlýnda Erzurum üzerinden,Anadolu'ya yaptýðý seyahatine baþlamýþ olan Evliyâ Çelebi'ninAnkara'ya geliþ macerasýný, bu þehirden nasýl etkilendiðiniAnadolu’ya yaptýðý seyahatine baþlamýþ olan Evliyâ Çelebi’nin

5kanat

Ankara’ya geliþ macerasýný, bu þehirden nasýl etkilendiðinianlattý. Özellikle Ankara Kalesi’nden çok etkilenen ve dünyaüzerinde buna eþ deðer güzellikte bir kale olamayacýðýnýsöyleyen Evliyâ Çelebi’nin, doðal olarak pek çok hükümdarýnbu kaleye sahip olmak istediðini dile getirmiþtir. Bu hüküm-darlar için yazýlmýþ olan çeþitli dillerdeki yazýlarda AnkaraKalesi’nin adýnýn nasýl geçtiðini yazdýðý bölümü de aktaranNuran Tezcan Seyahatnâme’nin dilbilimciler için de ne kadardeðerli bir kaynak olduðunu bir kez daha kanýtlamýþ oldu.Seyahatnâme’de geçen isimlerin birkaçý ve anlamlarý þu þekil-dedir: Ankara, Bizans kaynaklarýnda Angarya olarak geçmek-tedir çünkü Ankara Kalesi'nin yapýmýnda yüzlerce iþçi sadeceekmek ve su karþýlýðýnda çalýþmýþtýr yani angarya bir iþ olmuþ-tur. Arap kaynaklarýnda Kal'a-i Mutabbak (çok katlý kale)olarak geçmektedir. Moðol kaynaklarýnda Enaðra ve Almankaynaklarýnda Engüriyyeopol olarak geçmektedir.

Nuran Tezcan’ýn aktardýklarýna göre Evliyâ Çelebi,Ankara’yý anlatýrken; Hacý Bayram Veli türbesini ve camisini,Ankara’daki tekkeleri, medreseleri, hamamlarý, konaklarý,uzun çarþýyý ve bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesi olanbedesteni iyi bir gözlemle anlatmýþtýr. Bunun yaný sýraAnkara'nýn insanlarýna ve onlarýn giyim alýþkanlýklarýna yervermiþ; halkýnýn okumuþluðunu, hocalarýnýn iyiliðini, genç-

lerinin güzel-liðini veçalýþkanlýðýnýövmüþtür.Ankara'nýnkerpicinin,paça çor-basýnýn, pastýr-masýnýn vetiftik keçisin-den üretilenyününün çokmeþhur

olduðundan söz etti. Nuran Tezcan yaptýðý konuþmadaSeyahatnâme'de bu anlatýmlarýn geçtiði yerleri katýlýmcýlarlapaylaþmýþ ve Evliyâ Çelebi'nin bunlarý anlatýrken nasýl sanatsalbir dil kullandýðýna da dikkat çekti.

Nuran Tezcan konuþmasýnýn son bölümünde, EvliyâÇelebi'nin kurgu yeteneðini en iyi þekilde ortaya koyan bölüm-lerden biri olan, Hacý Bayram Veli türbesinde geçen ve ErDede Sultan ile ilgili rüyasýný anlatan bölümü dinleyicileresundu. Nuran Tezcan’a göre Amerika'daki kültür kýyýmýnýanlatmak için Batý Avrupa seyahatini kurgulayan EvliyâÇelebi, maddi manevi insan gerçeðini ortaya koymak için debu rüya sahnesini kurgulamýþtýr.

Büyük bir seyyah olmanýn yaný sýra iyi bir hattat ve hafýzolan Evliyâ Çelebi ayný zamanda musikiden de çok iyi anlýyorve Segâh makamý okumaktan çok hoþlanýyordu. "Sýra dýþýyazar" için yapýlan sýra dýþý etkinliðin ikinci kýsmýnda, ÞefCumhur Koca yönetimindeki Kültür ve Turizm BakanlýðýGüzel Sanatlar Genel Müdürlüðü Ankara Devlet Klasik TürkMüziði Korosu 17. yüzyýl bestelerinden örnekler sundu. Sanatve bilimin buluþtuðu etkinlikte dinleyicileri Evliyâ'nýnyaþadýðý dönemlere götüren koro büyük beðeni topladý. Birbuçuk saat süren konserde koronun icra ettiði besteler þu þe-kildeydi: Rast Peþrev (Nefîr-i Dem Peþrevi), Mâhur Þarký,

HABER

Tekbir, Segâh Yürüksemâî, Segâh Saz Semâî, DilkeþhaveranSabah Salâtý, Evç Ýlâhi, Evç Ýlâhi, Hicaz Hümâyûn Peþrev, HicazHümâyûn Murabba Beste, Hicaz Hümâyûn Aðýr Semâî, BayâtiPeþrevi, Bayâti Nakýþ Aðýr Semâî, Gerdâniye Peþrev, GerdâniyeYürüksemâî, Hüseynî Mehter.

400. yýlýn ilk canlý Evliya Çelebi etkinliðine ev sahipliðiyapan Bilkent Üniversitesi, 363 yýl önce bahar aylarýndaAnkara'ya gelen Evliyâ Çelebi'yi ona yakýþan bir etkinlikle andý.

* Fotoðraflar: Emre Ünlenen

Aydýnlýk Gazetesi Ayýn Þiirini Seçti

Broy dergisini çýkaran ve uzun süredir çeþitli dergilerde þiirdeðerlendirmeleri yapan Seyyit Nezir, Aydýnlýk gazetesinde þiiringüncel sorunlarý etrafýnda oylumlu bir yazý ile ayýn þiirini seçti.Ülkemizde yýllardýr þiir adýna “anti-þiir”ler yazýldýðýný, bunun sonzamanlarda bir istilaya dönüþtüðünü ve bir rant saðlama mekaniz-masý hâline geldiðini vurgulayan yazar, buna karþýn yayýmlandýðýdergiyi onurlandýracak þiirlerin de yok olmadýðýný belirtmiþtir.Ayýn þiirini seçerken Nuri Demirci, Nilay Özer ve MüesserYeniay'ýn þiirleri arasýnda kaldýðýný, Müesser Yeniay'ýn þiirini ise"Ernst Fischer'in sanatý büyü olarak tanýmlamasýna hak verdirenbir örnek" olarak gördüðünü dile getirmiþtir. Ýþte Sözcükler der-gisinin Mayýs Haziran 2011 sayýsýnda yayýmlanan BilkentÜniversitesi Türk Edebiyatý Bölümü Yüksek Lisans öðrencisiMüesser Yeniay'a ait ayýn þiiri:

Gönlümü Temize ÇektimÞiir Diye

Gözlerime yeni köyler gösterdim Sevindirdim

Daha iyi anladým yeryüzünü Elimle koyduðum gibi buldum Her yerde kendimi

Yaðmura adýný sordum -Þýp dedi-

Uyudum, karanlýk bir su gibi Döküldü üzerime

Seni büyük hanlarda sordum

Alphan Akgül Tübitak Bursuyla ABD’ye Gidiyor

Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatý Bölümünden doktoraderecesi alarak mezun olan Alphan Yusuf Akgül, Tübitak 2219doktora sonrasý yurtdýþý araþtýrma bursu almaya hak kazandý.Ýstanbul 29 Mayýs Üniversitesinde Yrd. Doç. Dr. (Asst. Prof.)olarak akademik hayatýna baþlayan Akgül, Eylül 2011/ Eylül2012 tarihleri arasýnda Washington Üniversitesi, Seattle'da ede-biyat kuramlarý ve karþýlaþtýrmalý edebiyat alanlarýnda çalýþmalaryapacak. Modern Türk þiiri ve Klasik Osmanlý þiiri ile modernBatý þiiri ve Orta Çað Batý þiiri arasýnda, Neoplatonizm baðlamýn-da önemli kesiþme noktalarý tespit eden Akgül, bulgularýný, Prof.Dr. Walter G. Andrews ve Asst. Prof. Dr. Selim Sýrrý Kuru ileayrýntýlý bir þekilde tartýþýp derinleþtirmeyi ve elde ettiði sonuçlarýbir akademik yayýna dönüþtürmeyi planlýyor.

<[email protected]>

SEMPOZYUM

6 kanat

Evliyâ Çelebi'nin 400. doðum yýlý olan 2011 yýlý, 35.UNESCO Genel Konferansý'nda UNESCO ile iliþk-

ilendirilen anma yýldönümleri kapsamýnda kabul edilmiþ, yurtiçi ve yurt dýþýnda kimi etkinliklerin düzenlenmesi planlan-mýþtýr. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Gazi ÜniversitesiTürk Halkbilimi Araþtýrma ve Uygulama Merkezi, BilkentÜniversitesi Türk Edebiyatý Bölümü ve Bilkent Üniversitesi TarihBölümü bu etkinlikler kapsamýnda 25-26 Nisan 2011 tarihlerinde"Evliyâ Çelebi'nin Sözlü Kaynaklarý" baþlýklý sempozyumu düzen-lemiþtir. Bu sempozyumda, Evliyâ Çelebi ve Seyahatnâme'nin sözlükültür araþtýrmalarýndaki yeri ve deðerinin folklor, edebiyat, tarihgibi çeþitli disiplinlerden seçkin araþtýrmacýlar tarafýndan farklýbakýþ açýlarýyla irdelenmesi amaçlanmýþtýr.

Sempozyumun danýþma kurulunda Cumhurbaþkanlýðý GenelSekreteri Prof. Dr. Mustafa Ýsen, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Rýza Ayhan, Bilkent Üniversitesi Ýnsani Bilimler ve EdebiyatFakültesi Dekaný Prof. Talât S. Halman yer almýþtýr. Sempozyumundüzenleme kurulunda Gazi Üniversitesi Türk Halkbilimi Araþtýrmave Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. M. Öcal Oðuz, BilkentÜniversitesi Türk Edebiyatý Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. SemihTezcan ve Doç. Dr. Nuran Tezcan, Bilkent Üniversitesi TarihBölümü Baþkan Vekili Dr. Mehmet Kalpaklý ve Gazi ÜniversitesiTürk Halkbilimi Bölümü Araþtýrma Görevlisi Yeliz Özay görevalmýþtýr.

SempozyumaAnkara Üniversitesi,Bilkent Üniversitesi,Ege Üniversitesi,Gazi Üniversitesi,Hacettepe Üniversite-si, Ýstanbul Üniver-sitesi, Namýk KemalÜniversitesi ve KoçÜniversitesindenakademisyenler

katýlmýþtýr. Bunun yaný sýra yurt dýþýndan, Azerbaycan Millî ÝlimlerAkademisinden, Centre National de la Recherche Scientifique'den,Ýngiltere Exeter ve Kent Üniversitelerinden, Lübnan Üniversitesin-den akademisyenler katýlmýþtýr. Ýki gün süren sempozyumda yurtdýþýndan altý, yurt içinden on sekiz katýlýmcý toplam yirmi dörtbildiri sunmuþtur.

Sempozyumun ilk günü Prof. Dr. M. Öcal Oðuz, Prof. Dr. RýzaAyhan ve Prof. Talât S. Halman'ýn açýþ konuþmalarýyla baþlamýþtýr.Sempozyumun açýþ oturumunda Prof. Talât S. Halman oturumbaþkanlýðý yapmýþ; Doç. Dr. Nuran Tezcan "Kýylden Kâle Getirmek:Evliyâ Çelebi'nin Kurmacalaþtýrmada Bir Yöntem Olarak SözlüKaynak Kullanmasý", Doç. Dr. Tansu Açýk "Sözlü Kuram Açýsýn-dan Evliyâ Çelebi" ve Prof. Dr. Metin Ekici "Evliyâ Çelebi Seya-hatnâmesi Sözlü ve Yazýlý Metin Ýliþkisi" baþlýklý bildirilerini sun-muþlardýr. Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun'un baþkanlýk yaptýðý ikincioturumda Dr. Mehmet Kalpaklý'nýn "Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesive Osmanlý Kültürünün Sözelliði / Ýþitselliði" ve Aslý Niyazioðlu’-nun "Babalar ve Oðullar: Evliyâ Çelebi Babasýný Neden SözlüKaynak Olarak Kullandý?" baþlýklý bildirileri yer almýþtýr.

Evliyâ Çelebi’nin Sözlü Kaynaklarý Uluslararasý Sempozyumu

Yeliz Özay

Sempozyumun birinci gününde, öðleden sonraki ilk oturum-da, Prof. Dr. Þerif Aktaþ'ýn baþkanlýðýnda Rafael Hüseynov"Salnâmecilik ve Seyahatnâmecilikte Ozan Tipi: Evliyâ Çelebi",Prof. Dr. Nebi Özdemir "Sözlü Kültür Kökenli Kent Belleði veKültür Araþtýrmalarý Kapsamýnda Evliyâ Çelebi veSeyahatnâme'sinin Önemi", Khaled Tadmori "Evliyâ Çelebi

Seyahatnâmesi'nde Trablusþam Þehri ve Mimari Eserleri" baþlýklýbildirilerini sunmuþlardýr. Günün son oturumunda Dr. MehmetKalpaklý'nýn baþkanlýðýnda Gerald MacLean'in "Evliyâ Çelebi,Travel and Travel Writing" ve Dona Landry'nin "Evliyâ Çelebi andOttoman Enlightenment" baþlýklý bildirileri yer almýþtýr.

Katýlýmcýlar akþam yemeðini Devlet Konukevi'nde yediktensonra Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin Salonu'nda "BezmârâTopluluðu Evliyâ Çelebi Döneminin Müziði" konserini dinlemiþ-lerdir.

Sempozyumun ikinci gününün sabah oturumu Merkez KütüphaneKonferans Salonu’nda baþlamýþtýr. Oturuma Prof. Dr. Ahmet Mermerbaþkanlýk yapmýþtýr. Oturumda Prof. Dr. Semih Tezcan "Baþka

Yüreðin Kaný",Jean-LouisBacqué-Grammont"Evliyâ ÇelebiSeyahanâmesi'ndeÇeþitliKaynaklarýn BirÖrneði: Mýsýr'da-ki Kuþlar Daðý"ve Hasan Javadi

Tabrîzi "Evliyâ Çelebi'nin Ýran ve Kafkasya'ya Ýki Seferi" baþlýklýbildirilerini sunmuþlardýr. Ýkinci oturumda Michael D. Sheridan"Ýfrât-ý kelâm mý, Kizb-i sarîh mi?: Evliyâ Çelebi Seyahatnâme-si'nde 'Maval' Alt Türüne Bir Bakýþ", Orhan Kemal Tavukçu"Seyahatnâme'de Türkçe Manzumelerin Okunuþuyla Ýlgili BazýDikkatler" ve Ayþe Çamkara "Müntehabât-ý Evliyâ Çelebi ÜzerineNotlar" baþlýklý bildirilerini, Prof. Dr. Nebi Özdemir'in baþkanlýðýndasunmuþlardýr.

Öðleden sonraki ilk oturuma Prof. Dr. Naciye Yýldýz baþkanlýkyapmýþtýr. Oturumda Prof. Dr. M. Öcal Oðuz "Bir Sözlü AnlatýmTekniði Olarak Evliyâ Çelebi'nin Arasözleri", Yrd. Doç. Dr. NurettinGemici "Evliyâ Çelebi'nin Dinî Referanslarýnýn Sözlü Kaynaklarý",Yeliz Özay "Hikâye Anlatýcýsý Olarak Evliyâ Çelebi ve Seyahatnâ-me'nin Sözlü Niteliði" ve R. Aslýhan Aksoy Sheridan "Sözlü ve Ya-zýlý Kültür Alanlarý Arasýnda Eþiksel (Liminal) Bir Metin: EvliyâÇelebi Seyahatnâmesi" baþlýklý bildirilerini sunmuþlardýr. Sempoz-yumun son oturumunda Prof. Dr. Metin Ekici'nin baþkanlýðýnda, Fahri Dikkaya "Evliyâ Çelebi ve Osmanlý Devleti'nin Kuruluþu",Baþak Öztürk Bitik "Evliyâ Çelebi'nin Seyahatnâmesi'nde Cem Sul-tan 'Efsane'si", Esra Bilge "Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi'nde SözelOrtam Olarak Kahvehaneler" ve Hilmi Yavuz "Evliyâ Çelebi, Rasyo-nalite ve 'Masal Uydurma Ýþlevi' " baþlýklý bildirilerini sunmuþlardýr.

Sempozyum, THBMER Müdürü Prof. Dr. M. Öcal Oðuz'unkapanýþ konuþmasýyla sona ermiþtir. Sempozyumdan sonra AltýndaðBelediyesi'nin davetiyle Hamamönü'ne gezi düzenlenmiþtir.

<[email protected]>

KÝTAP

7kanat

Selçuk Üniversitesi Mevlâna Araþtýrma ve UygulamaMerkezi (SÜMAM), Mevlâna konusunda çalýþan

kurum ve kuruluþlar arasýnda þüphesiz ön sýralarda yeralmaktadýr. Bu doðrultuda SÜ ve SÜMAM 2010 yýlýndaönemli bir baþarýya daha imza atmýþtýr. 22 Aðustos 2010tarihinde Bakanlar Kurulu onayýyla üniversiteçerçevesinde Mevlâna Araþtýrmalarý Enstitüsünün kurulmasýnakarar verilmiþtir. Yüksek lisans ve doktora öðrencisi alabilecekolan enstitü, kuruluþundan itibaren Mevlâna'yla ilgili araþtýrmave bilgilendirme konusunda, ulusal ve uluslararasý arenada pro-jeler yürütmektedir.

SÜMAM kuruluþundan beri bilimsel çalýþmalarýn yaný sýraMevlâna konusunda çok önemli yayýnlar gerçekleþtirmiþtir.Bunlardan biri Mevlâna Araþtýrmalarý dergisidir. Yýlda iki sayýyayýmlanan bu dergi, Türkiye'den ve yurt dýþýndan bilimadamlarýnýn, araþtýrmacýlarýn ve ilgililerin, Mevlâna'nýn hayatý,eserleri ve düþüncelerine iliþkin görüþ ve yorumlarýný, Mevlevîlik kültürü, sanatý ve Mevlevî þahsiyetler üzerine yaptýk-larý araþtýrmalarýný uluslararasý hakemli ve bilimsel bir dergizemininde deðerlendirmekte, bunlarý okurlarý ile paylaþmak-tadýr.

SÜMAM'ýn yayýnlarý arasýnda, Prof. Dr. Kemal Yavuz'unkaleme aldýðý iki ciltlik Mu'înî'in Mesnevî-iMurâdiyye'si; Mesnevî Tercüme ve Þerhi,Yrd. Doç. Dr. Ali Temizel'in hazýrladýðýMevlâna Çevresindekiler, Mevlevîlik veEserleriyle Ýlgili Eski Harfli Türkçe Eserler,Dr. Ekrem Bektaþ'ýn hazýrladýðý Sýrr-ýMa'nevî gibi eserleri sýralayabiliriz.

Kemal Yavuz, iki cilt olarak hazýrladýðý,Mesnevî'nin bilinen ilk tercüme ve þerhi olanMesnevî-i Murâdiyye adlý eserinde, birincicildin giriþ bölümünde eserin þairi hakkýndayapýlan araþtýrmayý ve yazým meselelerini deiçeren bilgileri aktardýktan sonra, gramerbölümüne geçmiþtir. Bu bölümde Mesnevî-iMurâdiyye'nin ses bilgisi ve þekil bilgisikonularýna yer verilmiþtir. Sözlükbölümünde, hangi dilde olursa olsun eserdegeçen sözcükler sýralanmýþ, anlamlarý açýklanmýþtýr. Ýkinci cildiise eserin karþýlaþtýrmalý ve transkripsiyonlu metnine ayýrmýþtýr.

Ali Temizel, eserinin önsözünde de belirttiði gibi, Mevlâna,Mevlevîlik, Mevlevîler ve Mevlâna'nýn kitaplarý hakkýndaOsmanlý döneminde ve yirminci yüzyýlýn ilk yarýsýnda yetiþmiþMevlevî þahsiyetler, devlet adamlarý, þairler ve diðer çevrelertarafýndan telif, tercüme, þerh ve müntahap olarak kaleme alýnaneski harfli Türkçe yazma ve basma eserleri ve müelliflerini tespitetmiþ ve tanýtmýþtýr. Bu kitapta, kim tarafýndan yazýldýðý tespitedilemeyen eserlere ve hayatlarýyla ilgili fazla bilgi elde edile-meyen yazarlarýn eserlerine de yer verilmiþtir. Dizin bölümündeþahýs ve eser adlarýnýn yaný sýra sýk kullanýlan Mevlevîlik terim-leri, Mevlâna ve Mesnevi sözcükleri de sýralanmýþtýr.

Ekrem Bektaþ ise eserinde Mevlâna'nýn Mesnevi'sinin ilk cil-dinin ilk manzum tercümesi olan Sýrr-ý Ma'nevî’yi ele almýþtýr.Halvetî tarikatýna mensup Muhammed Nazmî tarafýndan 1676yýlýnda yazýlan bu eserin çeviri metninin yaný sýra müellifin

hayatý ve eserleri hakkýnda bilgi vermiþtir. Ayrýca eseriniçerik, dil ve üslup özellikleri üzerinde de durulmuþtur.

1985 yýlýndan bu yana Selçuk Üniversitesi Mevlanâ ileilgili düzenli olarak bilimsel toplantýlar, kongre ve sem-pozyumlar gerçekleþtirmektedir. Bugüne kadar sayýsý otuzuaþan bu etkinliklerden en az yirmisinin bildirileri kitap olarak

yayýmlanmýþtýr. Bunlardan birisi, III. Uluslararasý MevlânaKongresi, Bildiriler baþlýklý kitaptýr. Mayýs 2003'te gerçekleþtiril-miþ olan kongrenin kitabýnda, Türk ve yabancý bilim adamlarýnýnMevlâna ile birlikte Ahmet Yesevî, Hacý Bektaþ-ý Velî, YunusEmre ve Sadreddin-i Konevî gibi öncü kiþilerin de hayatlarýný, ta-rihsel ve edebî kiþiliklerini inceleyen kýrk dört makale yer almýþtýr.

SÜMAM’ýn ve enstitünün baþýnda Yrd. Doç. Dr. NuriÞimþekler bulunmaktadýr. Pir Aþkýna, Mevlâna'yý Anlayabilmek,Mevlâna Kültür Merkezi, Aþkýn Sultanlarý ve Mutfakta PiþenCanlar baþlýklý eserler Þimþekler'in Mevlâna ile ilgili yazdýðý veyayayýna hazýrladýðý eserler arasýnda yer almaktadýr. Pir Aþkýna adlýeser Mevlevî Þeyhi Midhat Bahârî Beytur tarafýndan Mevlânadostu Feridun Nafiz Uzluk'a gönderilen mektuplardan oluþmak-tadýr. Kitapta, ilki 16 Haziran 1926 ve sonuncusu 25 Nisan 1956tarihli eski harflerle yazýlmýþ toplamda yetmiþ yedi adet mektupyer almaktadýr. Mektuplar iki kiþi arasýndaki söyleþilerle sýnýrlý

kalmayýp, edebî açýdan da önem taþýmakta, MidhatBahârî'nin sahip olduðu Mevlevî terbiyesini yan-sýtmaktadýr. Kitapta anlatýldýðýna göre Mevlâna veMesnevi'den bahsedilince titreyen ve yüzününrengi deðiþen Mithat Bahârî'nin ve dostu FeridunNafiz Uzluk'un kaleme aldýklarý mektuplardamanzumelere de sýk sýk rastlanmaktadýr. Kitabýnönsözünde, Nuri Þimþekler'in de belirttiði gibi, bueser Mevlevîliðe geçiþ dönemindeki durum vekonum açýsýndan önem taþýmaktadýr. Þimþekler,Mevlâna'yý Anlayabilmek adlý kitabýnda, Mevlâ-na'nýn hayatý, yetiþmesi, düþüncesi gibi konularadeðinmiþ, Mevlâna'yý okuma biçimi, ona duyulanmerak ve ilginin sebepleri, Mevlevîlik ve Mevlevî-haneler, uygulanan ritüeller ve bunlarýn dinî-siyasiortamla iliþkilerini anlatmaya çalýþmýþtýr.

Mevlâna ile ilgili yapýlan yayýnlar arasýndaT.C. Konya Valiliði Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðünün yayýnladýðýbeþ yeni eser daha bulunmaktadýr. Bunlardan dördü, Ýngilizceçevirilerinin de bulunduðu Türkçe metinler, biri ise yine valiliðinKültür ve Turizm Müdürlüðü tarafýndan gerçekleþtirilen II.Uluslararasý Fotoðraf Yarýþmasý'nýn fotoðraflarýndan oluþan DünyaÝnançlarý baþlýðýyla yayýmladýðý kitaptýr. Valiliðin Ýngilizce çeviri-leri de mevcut olan dört ciltlik yayýný, bir set hâlinde sunulmak-tadýr. Bu set sýrasýyla þu kitaplardan oluþmaktadýr: MinyatürlerleHz. Mevlâna ve Ailesi, Can Konaðý; Mevlâna Gülþeninde Seyran,Âh Mine'l-Aþk ve Mevlâna'dan Hikâyeler.

Bilkent Üniversitesi Ýnsani Bilimler ve Edebiyat FakültesiDekaný Prof. Talât S. Halman adý geçen çeviri kitaplar hakkýnda þueklemeyi yapmýþtýr: “Yazýk ki Ýngilizce çeviriler bozuk, yer yer berbattýr. Bunca harcamayla basýlan bu kitaplarýn Ýngilizcesinin,ana dili Ýngilizce olan deneyimli bir editör tarafýndan denetlenmesisaðlanmalýydý.” <[email protected]>

Selçuk Üniversitesi Mevlâna Merkezi ve Enstitüsü “Kitaptan maksat içindeki bilgilerdir”

Mevlâna Ayaz Ebadi

HABER

8 kanat

Laurent Mignon, Eylül 2002'den beri BilkentÜniversitesi Türk Edebiyatý Bölümünde görev

almýþ olup, gerek yüksek lisans gerekse doktoradüzeyinde pek çok teze danýþmanlýk yapmýþtýr.Bilkent Üniversitesinde önceki yýllarda yükseklisans programýnda Türk Öyküsü, Türk Romaný,

Edebiyat Kuramlarý ve Türk Edebiyatý (1839-1922) ve doktoradüzeyinde Karþýlaþtýrmalý Modern Türk ve Arap Edebiyatý derslerini vermiþtir. Derslerine ve tezlerine gösterilen yoðunilginin de iþaret ettiði üzere bölümün önemli ve deðerli öðre-tim üyelerindendir. Mignon, bugüne kadar 19. ve 20. yüzyýlTürk edebiyatý, modern Arap edebiyatý, karþýlaþtýrmalý edebi-yat, çeviri ve seyahat edebiyatý üzerine çalýþmýþtýr.

2004 yýlýnda Pierres et Poètes adlý bir þiir kitabýný yayým-layan Mignon, bunun yaný sýra çeþitli þiir çevirileri de yap-mýþtýr. 2000 yýlýnda Nizar Kabbani'den yaptýðý çevirilerdenoluþan eseri Aþkýn Kitabý'nýn hemen ardýndan 2002'deGezginin Günlüðü ve 2003'te Tigres de papier et Monstresédentés adlý çeviri eserlerini yayýmlamýþtýr. Ýnceleme genelbaþlýðý altýnda deðerlendirilebilecek kitaplarý ise þunlardýr:Çaðdaþ Türk Þiirinde Aþk, Âþýklar, Mekânlar (2002) veElifbâlar Sevdasý (2003). Laurent Mignon, 2005'te NeitherShiraz Nor Paris adlý çalýþmasýný ve bir sonraki yýl da Lettresde Turquie et d'ailleurs adlý eserini yayýmlamýþtýr. Bu baþlýk

altýnda deðerlen-dirilebilecek soneseri ise 2009 yýlýn-da yayýnlanan AnaMetne TaþýnanDipnotlar adlýçalýþmasýdýr.

Mignon yalnýz-ca Türk edebiyatýdeðil, karþýlaþtýr-malý olarak diðeredebiyatlarla ilgilide çalýþmýþtýr.

Ayrýca farklý alfabelerle ortaya konmuþ olan "Türkçe" edebiyatalanýnda önemli araþtýrma ve söylemlere imza atmýþ veöncülük etmiþtir.

2011-2012 öðretim döneminden itibaren akademik hayatýnaOxford Üniversitesinde devam edecek olan Mignon, St.Antony Kolejindeki Ortadoðu Araþtýrmalarý Merkezi ile St.Antony Koleji üyesidir. Oxford Üniversitesinde Türk Dili veEdebiyatý Bölümünde öðretim üyeliði ve ÞarkiyatEnstitüsünde Türk Dili ve Edebiyatý Birimi Baþkanlýðýyapacaktýr. Mignon, lisans ve yüksek lisans düzeyinde edebi-yat, kültür ve Osmanlýca dersleri ve seminerleri verecektir.

Bölüm öðrencileri tarafýndan çok sevilen Mignon'un gidiþiüzüntü ile karþýlanmýþtýr. Kendisinden ders almýþ ve açtýðý yeniyollarla aydýnlanmýþ Bilkent Üniversitesi Türk EdebiyatýBölümünün öðrencileri olarak kendisine teþekkürü bir borçbiliyor ve bundan sonraki akademik hayatýnda baþarýlar dili-yoruz.

Laurent Mignon Oxford Üniversitesine Gidiyor

Güneþ Sezen

<[email protected]>

ETKÝNLÝK

Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatý Bölümüöðretim üyesi, modern Türk þiirinin ustasý,

anlatý yazarý ve felsefeci Hilmi Yavuz'un 75.doðum günü 20 Nisan 2011 tarihinde TOBBEkonomi ve Teknoloji Üniversitesinde düzenlenenetkinlik ile kutlandý. "Hilmi Yavuz'a Saygý" adý

verilen etkinliðe Bilkent Üniversitesi Ýnsani Bilimler veEdebiyat Fakültesi Dekaný ve Türk Edebiyatý Bölümü BaþkanýProf. Talât S. Halman, TOBB ETÜ Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr.Ali Fuat Bilkan, Bilkent Üniversitesi Türk EdebiyatýBölümü'nün deðerli akademisyenleri ve öðrencileri katýldý.

Hilmi Yavuz'un biyografisi ve kendisiyle yapýlan söyleþilerinyer aldýðý belgesel gösterimi ile baþlayan programda açýlýþkonuþmasýný yapan Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan, öðrenciliðindenitibaren edebiyat eðitimi sýrasýnda Hilmi Yavuz'dan çok þeyöðrendiðini söyledi. Hilmi Yavuz için "bir dil ustasý" ifadesinikullanan Bilkan, þairin bir daha gündeme gelmesi zor olduðuileri sürülen klasik þiir kültürü geleneðini yeniden ürettiðininaltýný çizdi. Prof. Talât S. Halman ise, "dâhi ve yaþayan enbüyük þairlerden biri" olarak tanýmladýðý Yavuz'un ayný zaman-da iyi bir gazeteci, çevirmen, eleþtirmen, hiciv ustasý vemükemmel bir öðretmen olduðunu belirterek Yavuz'un çok

yönlü olduðuna dikkat çekti.Þairin kendi dünyasý,inançlarý ve düþüncelerinegöre yaþadýðýný hatýrlatanHalman, ''75 yaþýndaolduðunu söylüyor ama bentekzip ediyorum. Yaþ zihin,kalp ve kültür meselesidir.Hilmi Yavuz, Türkiye'deyaþayan en genç insanlardanbirisidir" diye konuþtu.

Son konuþmacý olarakkürsüye gelen Hilmi Yavuzise "Þairlerin mutlu olmalarýkolay deðildir. Ancak böyle

küçük sürprizler olunca, insan sevildiðini, deðer verildiðinidüþünerek mutlu oluyor" þeklinde konuþtu. "Yaþ Yetmiþ Beþ,Yolun Neresi Eder?" baþlýðýný taþýyan kendi köþe yazýsýna atýftabulunan Hilmi Yavuz, 75 yýl boyunca sýradan bir yaþamsürdüðünü ve bu süreyi küçük acýlar ve küçük mutluluklarlageçirdiðini belirtti. Türkiye'de birey olmanýn ancak düþmanedinmekten geçtiðini vurgulayan ve bu nedenle dostlarý kadardüþmanlarýnýn da olduðunu ifade eden Yavuz "Hiçbir grubun,topluluðun mensubu olmadým. Sempatilerim olmuþtur amamensubu olmadým. Bu nedenle daima yalnýz olmuþumdur.Söylenmesi gereken ne varsa söylediðimi düþünüyorum'' diye-rek sözlerini noktaladý.

"Hilmi Yavuz'a Saygý" programý, Bilkent Üniversitesi TürkEdebiyatý ve TOBB ETÜ Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü öðren-cilerinin þairin þiirlerinden örnekler sunmasý ile son buldu.Hilmi Yavuz, Bilkent Türk Edebiyatý Bölümü'nde yüksek lisansve doktora derslerini, seminer ve konferanslarýný, televizyon veradyo programcýlýðýný, düþünce ve eleþtiri yazýlarýný ve þiiralanýndaki eserlerini sürdürüyor.

Hilmi Yavuz'un 75. Doðum GünüKutlandý

Çaðdaþ Yusuf Akbulut

<[email protected]>

9kanat

KÝTAP

<[email protected]>

Yüksek lisans ve doktora derecesini BilkentÜniversitesi Türk Edebiyatý Bölümünden

alan Selim Temo, Aðustos 2009’dan bu yanaMardin Artuklu Üniversitesinde Türk Dili veEdebiyatý Bölüm Baþkanlýðý yapmaktadýr. Temohâlen, Ýngiltere'deki Exeter Üniversitesinde, Arap

ve Ýslam Çalýþmalarý Enstitüsünün Kürt ÇalýþmalarýMerkezinde konuk öðretim görevlisi olarak çalýþmalarýnadevam etmektedir.

Selim Temo'nun Agora Kitaplýðý tarafýndan yayýmlananTürk Þiirinde Taþra adlý kitabý, doktora derecesini almaya hakkazandýðý, "Türk Þiirinde Taþra: 1859-1959" baþlýklý tezinedayanýyor. Doktora tezini "yeni bilgi ve verilerle" (xv) zengin-leþtirerek bu çalýþmayý oluþturduðunu belirten yazar, "taþra"nýnTürkçe þiirde ne anlama geldiðini, nasýl ifade edildiðini veedebiyat odaðýnda merkez-taþra iliþkisini irdeliyor. "Türkþiirinde" taþra olgusunun, þiirin kendi tarihi ve özerkliði için-den bakýlarak incelendiðinde, kendisinden baþka ve kendisineyakýn kavramlarla iliþkili olduðunu ifade eden yazar, buanlamda edebî merkez, vatan, mülk, memleket, kenar, ülke,diyar, Rûm-Rûmî, Anadolu gibi olgularýn, þiirdeki taþrailgisinin ortaya çýkýþý, iþleniþi ve dönüþümünü anlamak içinönemli olduðuna iþaret ediyor (2-3). Temo, bu çalýþmanýn,alanýnda bir "ilk" olduðuna ve bu alanda geniþ bir literatürbulunmadýðýna deðinerek, araþtýrma nesnesinin, tarihselseyriyle koþut bir þekilde ilerlediði için, mevcut ve belli biredebiyat eleþtirisi kuramý kullanmadýðý gibi, herhangi birmetne de yaslanmadýðýný ifade ediyor (4-5).

"Giriþ" bölümünde, çalýþmanýn kapsamý ve yöntemikonusunda bilgi veren ve divan þiirinde taþra gibi temel nokta-lara deðineceðini belirten Temo, iki bölümden oluþan çalýþ-masýnýn "Memleketten Vatana" baþlýklý birinci bölümünde,1859-1922 yýllarý arasýnda yayýmlanmýþ þiirleri inceleyerek, buþiirlerdeki vatan ve taþra ilgisi üzerinde durmuþtur. Bubölümdeki alt baþlýklarda anlatýcýnýn konumu, þiirlerdeki izlek-ler ve "þairlerin mekâný algýlama biçimleri, kullandýklarý imaj-lar ve imajlarýn dönüþümü" (49) ile Namýk Kemal, RecaizâdeMahmut Ekrem, Abdülhak Hâmid, Muallim Naci, Rýza Tevfikve Mehmet Emin Yurdakul gibi þairlerin þiirlerini incelemiþtir.

"Vatandan Memlekete" baþlýðýný taþýyan ikinci bölümdeyse,1923-1959 yýllarý arasýnda yayýmlanan þiirlerdeki "taþrailgisi”ne (3) odaklanmýþtýr. Türk þiirinin, hem siyasal durum-dan etkilendiðini hem de özerkliðini korumak istediðinibelirten Temo, bu durumun en önemli göstergelerinden birinin"Cumhuriyetle birlikte dayatýlan estetik algýnýn çok erkendönemde kendi karþýtýný ortaya çýkarmasý" (190) olduðunuifade etmiþtir. Bu bölümde Faruk Nafiz Çamlýbel, ÖmerBedrettin Uþaklý, Kemalettin Kâmi Kamu, Cahit Külebi, FazýlHüsnü Daðlarca, Ceyhun Atuf Kansu, Bedri Rahmi Eyuboðlu,Oktay Rifat gibi þairlerin þiirlerini incelemiþtir.

Türk Þiirinde Taþra, edebiyatýn diðer disiplinlerle ilgiliyönlerinin açýða çýkarýlmasý; siyaset, sosyoloji, tarih gibi alan-larla edebiyat arasýndaki karþýlýklý etkileþimin ortaya konmasý,"merkez”in ve dolayýsýyla "taþra"nýn edebiyattaki etkilerininirdelenmesi açýsýndan dikkate deðer bir çalýþmadýr.

Türk Þiirinde Taþra

Ruken Alp

<[email protected]>

Yüksek lisans ve doktora eðitimini Bilkent Üniver-sitesi Türk Edebiyatý Bölümünde tamamlayan

Yalçýn Armaðan'ýn, doktora tezine dayanan kitabý,Ýmkânsýz Özerklik, Türk Þiirinde Modernizm baþlýðýylaÝletiþim Yayýnlarý tarafýndan yayýmlandý. Armaðan,eserinin ön sözünde modernizm kavramýyla ne anlat-

mak istediðini, kavramýn sorunlarýný ve muðlaklýðýný; Ýkinci Yeniþiiri ve "modern þiir" merkezinde yaygýn edebiyat söylemininaçmazlarýný ve "görmezden geldiklerini" sorguluyor. Üç ana bölümve çeþitli alt baþlýklardan oluþan çalýþma, "Modernlik, Modernizmve Türkiye" adlý birinci bölümde "üþengeç okur" için mükemmelbir literatür taramasý ve eleþtirisi sunarken, "meraklý okur" içinzihinde yeni sorular uyandýrmayý baþarýyor. Kitabýn bütününehâkim olan eleþtirel okuma "Modernizmi tanýmla(ma)mak" (28)bölümünde kavramýn ve göndermelerinin sorgulanmasýnýn ardýn-dan, "Estetik özerklik" (31) ve " 'Yokluk tespiti'nin ötesine geçmek"(36) baþlýklarý altýnda Türkiye modernleþmesi, bu konuda çalýþanyazarlara yapýlan atýflar ve içi doldurulmuþ kavramsallaþtýrma ilegözler önüne seriliyor.

Türkiye modernleþmesi içinde, estetik tepkileri üç baþlýk altýndatoplayan yazar, bu baþlýklarý modernizmi okumada parametre olarakkullanýyor. " 'Divan edebiyatý'nýn icadý", "Halk edebiyatýnýn keþfi"ve "Estetik özerklik karþýtlýðý" bölümleri, "Türkiye'nin modern-leþme sürecinde ortaya çýkan arzularý ve kaygýlarý görmemizeolanak saðl[ýyor]" (151). Namýk Kemal gibi öncüllerin metinleriyleinþa edilen, Cumhuriyet döneminde savlarý güçlendirilen genel ede-biyat söylemi, Nurdan Gürbilek gibi eleþtirmenlerin düþünceleriylebirlikte tartýþýlýrken, Hilmi Yavuz'un Türk modernleþmesini edebi-yat üzerinden okuduðu derslerde izlenen metodun kitapta kul-lanýldýðý, Bilkent tedrisatýndan geçmiþ okuyucular tarafýndan farkedilecektir. Bu yöntem, metinlerin seçilmesinde, sýralanmasýndakullanýlmýþ; yazarýn manifestolar, þairler, þiirler üzerine özgüntespitleriyle birleþince çoðu akademik çalýþmanýn "anlaþýlmaz uzak-lýðýndan" sýyrýlmýþ ve okunabilirliði, anlaþýlabilirliði artmýþtýr.

Yazar da metninde "anlaþýlma" üzerinden kurulan edebiyathedefinin, Ahmet Haþim, Nazým Hikmet, Garip, Ýkinci Yeni vebaþka þairlerin isimleriyle, Türkiye modernleþmesi baðlamýndaokunmasýný salýk veriyor. "Modern Edebiyatýn Ýnþasý" adlý bölümünikinci alt baþlýðý olan "Modernizmi Hece'lemek : "Ne BaþýmýzdaFes Ne Þiirimizde Aruz" (61) bölümüyle dönemler ve þairlere odak-lanan yazar, kitabýn bundan sonraki bölümlerinde tarihsel bir sýray-la, anlaþýlmak, bireyleþmek veya bireyleþememek, hikâyeleþtirmekya da deðiþik biçimler denemek gibi çabalarý olan þairleri örnekle-yerek, Türk modernizmine ve edebiyatla iliþkilenmesine dair biryargýya ulaþýr: Türkiye'de kendine özgü nitelikleri olan bir modern-lik deneyimi yaþanmýþtýr. Estetik özerklik karþýtlýðýnýn belirleyiciolduðu Türkiye'deki bu süreçte, özerklik karþýtlýðý yalnýzca edebi-yatla sýnýrlý deðildir. Türkiye modernleþmesinin inþa etmeyi arzu-ladýðý öznede de, özerklik temel deðer olarak kabul edilmez.Dolayýsýyla bu kitapta þiir baðlamýnda yapýlan tartýþma yalnýzcaedebiyat için bir sorun deðildir ve kültürün tamamýnda analizedilmesi gereken bir nitelik taþýr (157-58).

"Özerklik karþýtlýðý", metinlere ve modernleþme tarihine yeni birbakýþ sunmakta ve Armaðan'ýn örneklerle güçlendirdiði ve içinidoldurduðu bu kavramla yeni okuma biçimlerini müjdelemektedir.

Ýmkânsýz Özerklik ÜzerineArzu Erekli

Lacivert dergisi, Ocak 2005'ten bu yana yayýnhayatýna kesintisiz olarak devam etmektedir.

Derginin sloganý olan "Aslolan Edebiyattýr"düþüncesi þüphesiz, derginin bugünlere taþýnmasýn-da büyük rol oynamaktadýr. Ýki ayda bir yayým-lanan Ankara merkezli derginin Sorumlu Yazý Ýþleri

Müdürü Tümay Çobanoðlu'dur. Derginin Danýþma KurulundaAlper Akçam, Ayla Kutlu, Esengül Kutkan, Nizamettin Uður;Yayýn Kurulunda ise Ayþegül Tercan, Fevziye Alper, FulyaBayraktar, Sofya Kurban ve Tümay Çobanoðlu yer almaktadýr.

Lacivert dergisinin Mayýs-Haziran aylarýna ait son baskýsýolan 39. sayýsý raflarda yerini almýþtýr. Derginin genel görün-tüsüne bakýldýðýnda dergiyi konu baþlýklarýna göre þu þekildesýralamak mümkündür: "Söyleþiler", "Dosya", "Eskilerden","Dünya Edebiyatý", "Þiir" ve "Öykü".

Derginin bu sayýsýnda yer alan söyleþilerden ilki TürkanYeþilyurt'un Arzu K. Ayçiçek'le, ikincisi Nezihe Altuð'un ZaferDoruk'la, üçüncüsü ise Tümay Çobanoðlu'nun "Selah Özakýn veFiruz Kutal" ile yaptýðý söyleþilerdir.

Derginin son sayýsýnýn dosya konusu "Japon Edebiyatý"dýr.Türkiye ve Yakýn Asya ile ilgilieserler veren Japon yazar EtsikoShindo'nun "Etsiko'dan Mektup",Boðaziçi Üniversitesinde AsyaÇalýþmalarý Merkezinde araþtýr-malarýný sürdüren Erdal KüçükYalçýn'ýn "Yýkým, Umut ve JaponRuhu Üzerine", Dil ve Tarih-Coðrafya Fakültesi Japon Dili veEdebiyatý Anabilim Dalý öðretimüyesi Ayþe Nur Tekmen'in"Japonya'da Edebiyat", Erciyes

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Japon Dili ve EdebiyatýAnabilim Baþkaný Ali Volkan Erdemir'in "Japon Þiiri" baþlýklýyazýlarý yer almaktadýr. Ayrýca Ali Volkan Erdemir'in "Haikum-sular", Yelda Karataþ'ýn "Haikularým", Ayþegül Tercan'ýn "AyvaGülü" adlý þiirleri bu yazýlarýn devamýnda yer almaktadýr.

Bu þiirleri Japon edebiyatýyla ilgili diðer yazýlar takip etmek-tedir. Sofya Kurban'ýn "Haruki Murakami", Japon edebiyatýnýnen tanýnmýþ yazarlarýndan Mori Ogai'nin Tsuyoshi Sugiyamatarafýndan çevrilen "Takase-bune" adlý yazýsý, Ankara Üniver-sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Japon Dili ve Edebiyatý Bölümüdoktora öðrencisi Esin Esen'in "Wa Ülkesinin Kadýnlarý", Japonyazarlardan Akutagawa Ryunosuke'nin Hasan Nas çevirisiyle"Sihir", Turhan Doðan'ýn "Japonca", Ayfer Niðdelioðlu'nun"Kiraz Çiçekleri Zamaný Geldi. Japon Edebiyatý Konuþalýmmý?" baþlýklý yazýlarý bulunmaktadýr.

Derginin "Eskilerden" bölümünde ise Melih CevdetAnday'ýn "Kardelenler" adlý þiirine yer verilmiþtir. "DünyaEdebiyatý Köþesi"nde yazar, ozan, çevirmen, gazeteci, tiyatroeleþtirmeni Dezsö Kosztolányi'nin "Szabadka (bugün: Subotica-Sýrbistan) 1885- Budapeþte 1936" adlý yazýsý yer almaktadýr.

Kanat’ýn bu sayýsý baskýya girerken Lacivert’in Temmuz-Aðustos 2011 40. sayýsý yayýmlandý.

Edebiyat ortamýmýza Þiirden dergisiyle yeni birsoluk geldi. Ýki ayda bir yayýmlanan Þiirden

dergisinin ilk sayýsý Eylül-Ekim 2010 tarihinde çýktý.Derginin yayýn kurulunda Celâl Soycan, MetinCengiz, Yavuz Özdem, Kenan Yücel, VolkanHacýoðlu, Müesser Yeniay, Kader Sevinç yer alýyor.

Þiirden dergisi, Digraf Yayýnlarý tarafýndan kitabý yayýmlanmýþþair ve yazarlarýn da buluþma yeridir. Derginin genel yayýnyönetmeni olan Metin Cengiz, derginin amaçlarýndan sözederken, genel olarak Türkiye'de yayýmlanan þiir dergilerininürün dergisi olduðunu, þiirin asli sorunlarý konusunda katkýsunacak teorik tartýþmalarýn yeterli olmadýðýný, Þiirden dergisi-nin bu sorunu üstlenmek, þiir teorisi konusunda çýtayý yükselt-mek için çýkarýldýðýný belirtiyor.

Ýlk beþ sayýsý yayýmlanan derginin þimdiye kadar olan dos-ya konularý þunlardýr: "Toplumsallýk, Deneysellik, Ýslamcýlýk ve Þiir", "Dergiler, Yýllýklar, Þiirde Eleþtiri", "Modern ÞiirdeAnlam ve Anlamlandýrma", "Modern Þiir, Ülkemizdeki YazýlmaSüreci ve Þiir Ortamý". Dergide Hilmi Yavuz, Özdemir Ýnce, AliGünvar, Yavuz Özdem, Metin Kaygalak, Sabit K. Bayýldýran,Sennur Sezer, Semih Gümüþ, Selim Temo, Mehmet Can Doðan,Doðan Özlem, Nizamettin Uður, Mahmut Temizyürek, GerardAugustin, Murat Üstübal, Ömer Erdem gibi pek çok þair ve

yazarýn düþüncelerine yer verildi.Yavuz Özdem, Celâl Soycan, MetinCengiz, Ýsmail Mert Baþat, KenanYücel dergiye þiir eleþtirisi konu-sunda katkýda bulundular. MetinCengiz, "Günümüz Genç ÞiirininDurumu", "Þiirde EleþtirininDurumu", "Modern Þiir ve AnlamSorunu", "Dilin Güçleri" baþlýklýaydýnlatýcý eleþtiri yazýlarý kalemealdý. Kenan Yücel'in verili olaný ters yüz eden, Þeref Bilsel ve Gonca

Özmen þiiri üzerine incelemeleri edebiyat dünyasýnda yankýuyandýrdý. Onur Akyýl, "Þiirin Kayýp Defteri" adý altýnda gençþairlerden gelen ürünleri deðerlendirdi. Müesser Yeniay, HürriyetGösteri, Sözcükler, Kitap-lýk, Özgür Edebiyat ve Varlýk dergi-leriyle, dergilerin amaçlarýný, durumlarýný ortaya koyan söyleþi-ler yaptý. Volkan Hacýoðlu, Emerson, Philip Larkin, AnnelisaAddolarato gibi dünya þairlerinden çevirilerle katkýda bulundu.

Derginin son sayýsýnda dosya konusu "Siyaset ve Þiir Ýliþkisi"olarak belirlendi. Metin Cengiz "Siyaset Þiirin Neresindedir" adlý yazýsýyla konuya açýklýk getirmeye çalýþtý, ayrýca dergininilerleyen sayfalarýnda Süreyya Berfe ile Yücel Kayýran þiiriniinceledi. Yavuz Özdem ise "Þiirde Tasvir, Betimleme ve Ýmge"adlý denemesiyle dergide yer aldý. Kenan Yücel, Kadir Aydemirþiirlerine eðildi. Müesser Yeniay, Oktay Rifat'ýn "Mýsýr Dönüþü"adlý tarihsel göndermeleri olan þiirini yakýn okumaya tabi tuttu.Volkan Hacýoðlu, George Santayana'dan "Þiirin Ögeleri ve Ýþlevi" adlý bir yazýya yer verdi.

Þiirden dergisi, ortaya koyduðu yeni bakýþ açýlarýyla þiirdünyamýza katkýda bulunmaya devam ediyor.

Öykü ve Þiir Dergisi: Lacivert

Aslý Yerlikaya

10 kanat

DERGÝ

<[email protected]>

Þiir Ortamýnda Yeni Soluk: Þiirden DergisiMüesser Yeniay

<[email protected]>

11kanat

KÝTAP

<[email protected]>

SEMPOZYUM

1541-1600 yýllarý arasýnda yaþayan ve hem OsmanlýDevleti'nin divan kâtibi hem de tarihçi, yazar ve þair

kimliðiyle eserler veren Gelibolulu Âlî'yi anmak veeserlerini ele almak üzere 28-29 Nisan 2011 tarihlerindebir çalýþtay düzenlendi. Türk Dil Kurumunun ve GaziÜniversitesinin birlikte düzenlediði "UluslararasýGelibolulu Mustafa Âlî Çalýþtayý" Türk Dil Kurumu

Konferans Salonu'nda gerçekleþti. Çalýþtay, doktorasýný GeliboluluMustafa Âlî üzerine yapmýþ olan Cumhurbaþkanlýðý Genel SekreteriProf. Dr. Mustafa Ýsen'in konuþmasý ile baþladý. Ýsen'in ardýndan GaziÜniversitesi Rektör Danýþmaný Prof. Dr. Aydýn Karapýnar, Türk DilKurumu Baþkaný Prof. Dr. Halûk Þükrü Akalýn ve Gazi ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatý Bölümünden Prof. Dr. Ýsmail Hakký Aksoyakaçýlýþ konuþmalarýnda, çalýþtayýn amacý ve görevi ile ilgili görüþ veönerilerde bulundular.

Çalýþtayýn ilk günündeki birinci oturum, Bilkent Üniversitesi TarihBölümü Baþkan Vekili Dr. Mehmet Kalpaklý yönetiminde yapýldý.Oturumda Prof. Dr. Mustafa Ýsen "Bir Biyografi Ustasý OlarakGelibolulu Âlî" adlý makalesini, Hacettepe Üniversitesi Sanat TarihiBölümünden Prof. Dr. Serpil Baðcý ise "Âlî'nin Sanatkârlarý" adlýçalýþmasýný sundu. Leiden Üniversitesinden Prof. Dr. Joannes Schmidt"Mustafa Âlî of Gallipoli on Friendship" baþlýklý makalesiyle oturumakatýldý.

Ýkinci oturum ise Bilkent Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. MehmetAkif Kireçci baþkanlýðýnda yapýldý. Oturuma, Viyana Üniversitesin-den Prof. Dr. Edith Ambros "Geleneksel 'Ben' ile Bireysel 'Ben'Çeliþkisi ve Gelibolulu Mustafa Âlî", Gazi Üniversitesinden Prof. Dr.Ýsmail Hakký Aksoyak "Yazarýnýn Beyaný Dýþýnda Bir Sebeb-i TelifKurgusu: Mecmau'l-Bahreyn", Muðla Üniversitesinden Prof. Dr. AliAkar "Bir Dil Ýçi Çeviri Metni Olarak Mirkad'ül-Cihad" adlý bildiri-leriyle katýldýlar.

Son oturum ise, Hacettepe Üniversitesinden Doç. Dr. FatmaSabiha Kutlar baþkanlýðýnda toplandý. Freie Üniversitesinden Prof. Dr.Rana V. Mende Altaylý "Gelibolulu Mustafa Âlî'nin Mevâ'idü'n-Nefâ'is fî Kavâ'idü'l-Mecâlis Eserinde Adab-ý Muaþeret", CumhuriyetÜniversitesinden Prof. Dr. Mehmet Arslan "Âlî'nin Surnâmesi'ninDiðer Surnâmeler Arasýndaki Yeri", Süleyman Demirel Üniversitesin-den Prof. Dr. Menderes Coþkun ve Dr. Osman Durmuþ "GeliboluluÂlî'nin Künhü'l-Ahbâr'da Türkçeyi Bir Yabancý Gibi YanlýþKullanmasý", Chicago Üniversitesinden Prof. Dr. Hakan Karateke"Âlî'nin Dillere Bakýþý", Dokuz Eylül Üniversitesinden Prof. Dr.Mehmet Þeker "Âlî'de Dinî Literatüre Hâkimiyet ve Din Anlayýþý",Çukurova Üniversitesinden Doç. Dr. Muna Yüceol Özezen "TürkKültüründe ve Türk Edebiyatýnda Hilye ve Gelibolulu Mustafa Âlî'ninHilyetü'r-ricâl'i" adlý bildirilerini sundular. Çalýþtayýn ilk günü, buoturumun ardýndan sona erdi.

Çalýþtay'ýn ikinci gününde, ilk oturum Bilkent Üniversitesi TürkEdebiyatý Bölümü öðretim üyesi olan Doç. Dr. Nuran Tezcan'ýnbaþkanlýðýnda baþladý. Oturumda Fatih Üniversitesinden Prof. Dr.Mehmet Ýpþirli "Âlî ve Selanikî: Çaðdaþ Ýki Tarihçinin Tenkit Tarzý,Üslûbu ve Anlayýþý Üzerine Gözlemler", Karamanoðlu Mehmet BeyÜniversitesinden Doç. Dr. Mustafa Eravcý "Mustafa Âlî Nusret-nâme'sinde Safevî Ýdeolojisi", Gazi Üniversitesinden Prof. Dr. TufanGündüz "Gelibolulu Âlî'de Osmanlý-Safevî Ýliþkileri", ErzincanÜniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Faris Çerçi "III. Mehmet DönemindeYönetim Hatalarý ve Âlî'nin Bu Konudaki Bazý Görüþleri" adlý bildiri-lerini sundular.

Çalýþtayýn son oturumunda Prof. Dr. Mustafa Ýsen ve Prof. Dr.Ýbrahim Aksoyak iki günün deðerlendirmesini yaptýlar. Akademis-yenlerin, lisans ve yüksek lisans öðrencilerinin ve araþtýrmacýlarýnkatýldýðý çalýþtayýn "uluslararasý" olarak düzenlenmiþ olmasý,Gelibolulu Mustafa Âlî üzerine araþtýrma yapan dünya çapýndaki pekçok uzmanýn bir araya gelmesini saðlamýþtýr.

<[email protected]>

Nurdan Gürbilek'in, Metis Yayýnlarý'ndan çýkanBenden Önce Bir Baþkasý adýyla bir araya ge-

tirdiði denemeleri, Mart 2011’de okuyucuyla buluþtu.Kitapta yer alan yazýlardan "Tanpýnar'da Hasret, Ben jamin'de Dehþet", "Bitmeyen Çýraklýk: Benjaminile Tanpýnar'da Kayýp ve Kurtarma" baþlýðýyla

Victoria R. Holbrook'a Armaðan'da; "Babalar ve Ustalar", Büyüme-nin Türkçe Tarihi'nde; "Büyük Týkanma", Virgül’ün 118. sayýsýnda;"Batý'nýn Cinsiyeti", "Avrupa'nýn Cinsiyeti: Uysal Bakire, YutucuDiþi, Fetihçi Oðul" baþlýðýyla Türkiye'de Ýktidarý Yeniden Düþün-mek'te; "Kapalý Kapýdaki Çatlak", Yeniyazý'nýn 4. sayýsýnda dahaönce yayýmlanmýþtý. Kitapta, bu yazýlarýn yeniden gözden geçiril-miþ biçimleri ve daha önce hiç yayýmlanmamýþ olan "Kafka'nýnBöceði" ve "Ýkizini Öldürmek" baþlýklý yazýlar yer alýyor.

Benden Önce Bir Baþkasý,yazarýnýn ifadesiyle "Bir yazarý baþkabir yazarýn ýþýðýnda okuyan deneme-lerden oluþuyor" (9). Buna göreGürbilek, kitapta yer alan "Kafka'nýnBöceði"nde, Kafka'nýn Dönüþüm'ünüDostoyevski'nin Suç ve Ceza'sý;"Babalar ve Ustalar"da, Oðuz Atay'ýn"Babama Mektup"unu Kafka'nýnBabama Mektup'u; "BüyükTýkanma"da, Tanpýnar'ýn günlükleriniDostoyevski'nin Yeraltýndan Notlarý;

"Tanpýnar'da Hasret Benjamin'de Dehþet"te, Tanpýnar'ýn BeþÞehir'ini Benjamin'in Pasajlar'ý; "Ýkizini Öldürmek"te PeyamiSafa'nýn "Þark Nedir?"ini Cemil Meriç'in Bu Ülke'si; "Batý'nýnCinsiyeti"nde, Cemil Meriç'in Bu Ülke'sini Edward Said'inÞarkiyatçýlýk'ý ýþýðýnda okuyor. Kitaptaki son yazý olan "KapalýKapýlar Ardýnda"da ise, Gürbilek, Orhan Koçak ve Adorno'yu bir-likte okumuþ. Bu yazýlar, bir yandan ele aldýklarý yazarlar ve eser-lerle, diðer yandan da okuma perspektifleriyle birbirine baðlanandenemelerdir. Bu nedenle kitapta yer alan yazýlarýn organik birbütünlüðü olduðu söylenebilir.

Nurdan Gürbilek yaptýðý ikili okumalarda, ele aldýðý eserlerinbirinin özgün diðerinin ise kopya olduðunu göstermeyi deðil, heriki eserde ele alýnan fikirsel-biçimsel problemleri karþýlaþtýrmayýamaçladýðýný söylüyor: "Kendinden önce ortaya atýlmýþ problemler-le nasýl bir iliþki kuruyor yapýt? O problemin yerine nasýl kendiproblemini geçiriyor? Ya da bazen nasýl o problemin gerisinedüþüyor?" (10). Gürbilek'in kitaptaki denemelerle amaçladýðý þey,bir yandan Julia Kristeva'nýn metinlerarasýlýk kavramýný diðer yan-dan da Harold Bloom'un Etkilenme Endiþesi'ni hatýrlatýyor.Gürbilek, "Babalar ve Ustalar"da bu iki kavrama deðinerekmetinlerarasýlýðýn, kimi zaman eðlenceli bir oyuna dönüþse de,zaman zaman kaygý nedeni de olabileceðini söylüyor (59). Yine de,bu denemelerde meseleyi ne tam olarak metinlerarasý iliþkilerbaðlamýnda ne de Harold Bloom'un kastettiði anlamda edebî etki-lenme biçiminde ele alýyor. Bu yazýlar, yukarýda da deðinildiði gibiele alýnan iki eser arasýnda yapýlan karþýlaþtýrmalara dayanýyor.

Okuyucu, Nurdan Gürbilek'in Benden Önce Bir Baþkasý adlýkitabýnda dikkatli bir okurun ve titiz bir araþtýrmacýnýn zevkle oku-nan denemelerini bulacaktýr.

Benden Önce Bir Baþkasý

Nurseli Gamze Korkmaz

Gelibolulu Mustafa Âlî ÇalýþtayýHilal Gaye Ýnce