83
ISSN: 1303-9784

ISSN: 1303-9784 - tdb.org.tr · BAfiYAZI • 13 TDB GÜNDEM‹ TDB YÖNETMEL‹K TASLA⁄I3224 Say›l› Türk Diflhekimleri Birli¤i Kanunu’nun yorumlanmas›nda yaflanan sorunlar

Embed Size (px)

Citation preview

ISSN: 1303-9784

TDB Genel Baflkan› Celal K. Y›ld›r›m

nsanl›k, tarihi boyunca bencillikleri ve ba¤nazl›kla-

r›yla dinler ve milletler savafllar›n› yaflayarak, düfle

kalka, yanl›fllar yaparak, deneyerek ö¤renip, evren-

sel de¤erlere ulaflmaya çal›fl›yor.

Tarihi bugünkü siyasi manevralar› için kullanmaya

çal›flanlar, ileriye do¤ru bir de¤iflimi de¤il sadece

önyarg›lar› harekete geçirmifl oluyorlar. De¤iflimin pefline

düflenler ise hayat›n do¤urgan ritmine uyarak gelece¤in öz-

gür, ayd›nl›k ve bar›flç› günlerine kofluyor.

Y›l›n sonuna yaklafl›yoruz. 2007 y›l› ülkemiz ve mesle¤imiz

aç›s›ndan önemli olaylar›n, de¤iflimlerin yaflanaca¤› bir y›l

olacak. Cumhurbaflkanl›¤› seçimi, genel seçim, Sosyal

Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Yasas›’n›n uygulanma-

ya bafllamas› yeni tart›flmalara gebe...

2007 y›l› Cumhuriyet tarihimizin en zor ve sanc›l› y›llar›ndan

biri olabilir. Di¤er taraftan 2007 y›l› tarihimizde yeni bir at›-

l›m›n bafllang›c› da olabilir.

Tarihin özneleri olan bizler; birer yurttafl ve hekim olarak

üzerimize düflen sorumluklar› ne oranda yerine sahiplene-

ce¤iz. Elimizi tafl›n alt›na sokacak m›y›z, yoksa ‘Her koyun

kendi baca¤›ndan as›l›r’, ‘Bana dokunmayan y›lan bin ya-

flas›n’ bencilli¤i içerisinde yaflananlara gözlerimizi mi ka-

payaca¤›z? Bu iki yoldan hangisini seçece¤iz?

Türk Diflhekimleri Birli¤i olarak bizim yolumuz belli. Son

günlerde diflhekimli¤i hizmetlerinin devlet taraf›ndan mu-

ayenehanelerden ‘sat›n’ al›nmas›yla ilgili ak›l almaz dediko-

dular üretiliyor. Ülkemizde y›llard›r siyasi alanda egemen

olan ve son zamanlarda meslek kurulufllar›n›n baz› yöneti-

cilerine de sirayet eden dedikodu üzerinden politika yapma

zihniyeti huzursuzluk ve moral bozuklu¤u yarat›yor.

Diflhekimli¤i hizmetlerinin Genel Sa¤l›k Sigortas› yasas›nda

yer almas› baflar›s›n› daha da perçinlemenin yolu dedikodu

ve spekülasyonlara kula¤›m›z› t›kamak ve Türk Diflhekimle-

ri Birli¤i’nin aç›klamalar›na itibar etmektir. Hiç kuflkunuz ol-

mas›n Türk Diflhekimleri Birli¤i gelene¤ini gelece¤e tafl›-

maya devam edecektir.

Gerçekleflmesi olanakl› olmayan beklentiler ve hayaller içe-

risine düflmeden olabileni aramak ve yap›labilir olan›n s›n›r-

lar›n› geniflletmek temel anlay›fl›n› sürdürmeye devam ede-

ce¤iz.

Bugüne kadar ilmik ilmik örülen; kendisi gibi düflünmeyeni

‘ötekilefltirmeyen’ ve onu anlamaya çal›flan anlay›fl›n yafla-

m›n her alan›nda egemen olmas› için elimizi tafl›n alt›na

sokmakla yetinmeyece¤iz, tafl üstüne tafl koymak için ge-

re¤ini yapaca¤›z.

Sayg›lar›mla...

Tafl üstünetafl koymak

BAfiYAZI • 13

TDB GÜNDEM‹TDB YÖNETMEL‹K TASLA⁄I 3224 Say›l› Türk Diflhekimleri Birli¤i Kanunu’nun

yorumlanmas›nda yaflanan sorunlar ve farkl› uygulamalar›n giderilmesi amac›yla haz›rlanan

3224 Say›l› Kanuna Ait Yönetmelik Tasla¤›’n›n son hali verildi. • 14

‘FÜSUN ABLA’YI Y‹T‹RD‹K Türk Tabipleri Birli¤i eski Baflkanı Dr. Füsun Sayek'i 16

Ekim 2006 günü kaybettik. • 15

OKULLAR ‘SA⁄LI⁄I GEL‹fiT‹RMEYE’ BAfiLIYOR “Sa¤l›¤› Gelifltiren

Okullar” projesi pilot olarak KKTC’de uygulanmaya bafllad›. Prof.Dr. ‹nci Oktay

baflkanl›¤›ndaki ekip geçti¤imiz Eylül ve Ekim aylar›nda Kuzey K›br›s’a giderek çeflitli e¤itim-

ler verdiler. • 16

TDB 11. OLA⁄AN GENEL KURULU Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin önümüzdeki iki

y›l›na flekil verecek TDB 11. Ola¤an Genel Kurulu 3-5 Kas›m 2005 tarihlerinde Ankara’da

toplanacak. • 30

ODALARDAN HABERLERISPARTA’DA YANLIfi KARARA TEPK‹ Isparta’da yeni bir a¤›z difl sa¤l›¤›

merkezi aç›laca¤› haberi üzerine bir aç›klama yapan Isparta Diflhekimleri Odas› Baflkan›

Hüdayi Kartöz flehirde varolan özel ve kamu diflhekimlerinin ihtiyac› karfl›lamaya yetti¤ini

belirtti. • 28

D‹fiHEK‹ML‹⁄‹N‹N GÜNDEM‹MURAT BAfiESG‹O⁄LU SORULARIMIZI YANITLADI GSS sonras›nda

hizmeti sat›n alacak kurum Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›’na ba¤l› olaca¤›ndan gün-

demdeki sorular›n bir k›sm›n› Bakan Murat Baflesgio¤lu’na sorduk. • 32

TDB BAfiKANLAR KONSEY‹ D‹YARBAKIR’DA TOPLANDI TDB Baflkalar

Konseyi toplant›s› 8-9 Eylül 2006 tarihlerinde Diyarbak›r Diflhekimleri Odas›’n›n ev

sahipli¤iyle Diyarbak›r’da gerçeklefltirildi. • 34

FDI fiENZEN KONGRES‹ 19-25 Eylül 2006 tarihleri aras›nda Çin’in fienzen kentinde

gerçeklefltirilen Dünya Diflhekimli¤i Birli¤i (FDI) Kongresi mesle¤in küresel sorunlar›n›n

tart›fl›ld›¤› en önemli y›ll›k toplant›s›yd›. • 48

KONGRE HAZIRLIKLARI BAfiLADI 11-17 Haziran 2007’de ‹stanbul’da düzen-

lenecek TDB 14. Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongresi için haz›rl›klar bafllad›. D‹fiS‹AD Baflkan›

Bekir Mannaso¤lu ve Difl Teknisyenleri Odas› Baflkan› Yavuz Erp›nar’›n görüfllerini ald›k • 50

• Sahibi TDB Yönetim Kurulu Ad›na Genel Baflkan Celal Korkut Y›ld›r›m • Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Genel Sekreter Murat Ersoy • TDB Yay›n Kurulu Sorumlusu Tar›k ‹fl-

men • Genel Yay›n Yönetmeni Tatyos Bebek • TDBD Bilimsel Dan›flma Kurulu TDB E¤itim Komisyonu’dur • Yay›n Türü: Yayg›n süreli yay›n • Editör Hakan Sürmen •

Görsel Yönetmen fieref Kartal • Reklam için baflvuru Tel: (212) 327 84 41 (pbx) / Fax: (212) 327 84 43 • Ofset Haz›rl›k Repronet • Bas›m yeri Tor Ofset ‹mam Çeflme Cad.

26/2 Ayaza¤a fiiflli, ‹stanbul • Bas›m tarihi Kas›m 2006 • Editoryal üretim ve yap›m Nisan ‹letiflim [email protected] Tel: 0212. 327 84 41 Cihannüma Mah.

Salih Efendi Sok. Mistafl ‹flhan› 4/9 Befliktafl ‹stanbul• Yönetim Yeri ve Yaz›flma Adresi Ziya Gökalp Cad. No: 37/11 Yeniflehir-ANKARA Tel: (312) 435 93 94 Fax: (312) 430

29 59 www.tdb.org.tr e-mail: [email protected] • ISSN: 1303-9784

TDBD Ekim-Kas›m 2006 96.say› 18.500 adet bas›lm›flt›r. TDB üyelerine ücretsizdir. 2 ayda bir, y›lda 6 say› yay›mlan›r.

14

32

34

TDBD96içindekiler

REKLAM ‹NDEKS‹ (Alfabetik)

AC DENTAL ......................................... 25AKADEM‹K DENTAL ........................... 37AKT‹F DIfi T‹CARET.............................. 96BASMACI D‹fi DEPOSU ...................... 103BENL‹O⁄LU ......................................... 73

BRAUN/ORAL B ............................ 06-07BUTLER GUM ......................................123CAN MED‹KAL .................................... 41COLGATE ............................. Ön kapak içiDENTANET ..................................... 79-81DENTLAZER ........................................ 75DENTOSAN .................................... 74-75EST‹ ..................................................... 85FARMAL‹NK ........................................ 45GÜLSA ................................................. 12

GÜNEY DENTAL ...................... 17-97-109GÜNEY D‹fi ........................ 08-29-62-119IVOCLAR-V‹VADENT ........................... 61IMICRYL .............................................. 113‹PANA .............................. Arka kapak içiKAVO ................................................. 87L‹DER D‹fi ....................................... 66-67MANNAS .......................................... 69METEK TEKN‹K ................................09-57MUTLU SA⁄LIK ................................. 19

ONUR D‹fi DEPOSU ........................... 101ÖNCÜ DENTAL .................................. 95RF SYSTEM ....................................... 27SIGNAL .................................. Arka kapakSÖNMEZ MED‹KAL D. .............. 03-04-05TEKNOGEM ........................................ 23TOROS DENTAL ................................. 21TURAN UYSAL ve ORT ...................... 31UN‹MED ............................................. 128VOCO .................................................. 47

HEDEFTEK‹ YAZAR SORULARIMIZI YANITLADI ’Baba ve Piç’ adl› roman›nda

iki karakteri aras›nda geçen tart›flma nedeniyle yarg›lanan Elif fiafak’la hem ifade özgürlü¤ü hem

de edebiyata bak›fl›n› konufltuk. • 42

D‹fiHEK‹ML‹⁄‹ CAM‹ASINDANFAKÜLTELERDEN Ülkemizdeki diflhekimli¤i fakültelerinin tan›t›m›na devam ediyoruz. Bu

say›da Ondokuz May›s Ü.D.F. Dekan› Prof.Dr. Hülya Köprülü ve Ankara Ü.D.F. Dekan› Prof.Dr.

Nejat Bora Sayan ile görüfltük. • 54

DOSYA: GÖRÜNTÜLEMEGörüntüleme cihazlar› diflhekimli¤inin önemli bir parças›. Prof.Dr. Tamer Erdem ve arkadafllar›n›n

haz›rlad›¤› dosyam›zda görüntüleme cihazlar›n› ‘Diflhekimli¤inde geleneksel radyografiler’,

‘Diflhekimli¤inde dijital radyografiler ve a¤›z içi kameralar’ ve ‘Diflhekimli¤inde kullan›lan ileri

görüntüleme yöntemleri’ bafll›klar›nda inceledik. • 63

B‹L‹MSELC HEPAT‹T‹ Prof.Dr. Y›lmaz Çakalo¤lu’ndan dünya çap›nda 200 milyona yak›n insan› etk-

ileyen Hepatit C hakk›nda bilgi ald›k. • 90

HEPAT‹T C V‹RÜSÜNÜN D‹fiHEK‹MLi⁄‹ YÖNÜNDEN ÖNEM‹ Prof.Dr.

Güven Külekçi • 92

F‹BERLE GÜÇLEND‹R‹LMIfi KOMPOZ‹TLER Prof.Dr. Füsun Özer • 98

TAM SERAM‹K RESTORASYONLAR Doç.Dr. A. Nilgün Öztürk • 104

MESLEK‹ HAKLAR Prof.Dr. Nermin Yamal›k’›n FDI-Dental Practice Komisyonu projesi

olarak haz›rlad›¤› ‘Diflhekimli¤i profesyonellerinin sorumluluklar› ve haklar›’ bafll›kl› makale

dizisinin üçüncü bölümünü yay›ml›yoruz. • 106

ÇEfi‹TL‹SÖYLEfi‹: NUR‹ DEM‹RC‹ Beflinci fliir kitab› Kör Hattat geçti¤imiz y›l yay›mlanan

meslektafl›m›z Nuri Demirci’yle edebiyat ve fliir üzerine söyleflirken laf, bitmeyen münazara

konusuna da geldi: Sanat sanat için midir, toplum için mi! • 110

ULUDA⁄'IN ETEKLER‹NDE 700 YILLIK B‹R KÖY: CUMALIKIZIKSonbahar›n alacal› renkleri iyiden iyiye her yan›m›z› sarm›flken, s›rt›n› ulu bir da¤a dayam›fl

Bursa'n›n Cumal›k›z›k Köyü'ne gitmenin tam zaman›.- Yelda Baler yazd›. • 116

42

54

48

116

3224 say›l› Türk DiflhekimleriBirli¤i Kanunu’nun yo-

rumlanmas›nda çeflitli sorunlar yaflan›-yor ve farkl› oda bölgelerinde farkl› uy-gulamalar yap›l›yordu.Bu farkl›l›klar›n giderilebilmesi, çeflitlikonular›n aç›kl›¤a kavuflturulmas› vefarkl› uygulamalar›n ortadan kald›r›la-bilmesi amac›yla bir yönetmelik haz›r-lanmas› için TDB ile odalar aras›ndamutabakat sa¤lanm›flt›.Bu amaçla haz›rlanan Yönetmelik Tas-la¤› 2004 y›l›nda Çanakkale’de yap›lanBaflkanlar Konseyi Toplant›s› öncesindeodalara gönderilmiflti. Toplant›da mad-de madde yap›lan tart›flmalardan sonrayönetmelik tasla¤› üzerindeki de¤iflik-likler yetifltirilemedi¤i için Kas›m2004’te yap›lan TDB 10. Ola¤an GenelKurulu’na sunulamam›flt›.

3224 Say›l› Kanuna Ait Yönetmelik Tas-la¤›, Çanakkale’de odalardan gelen gö-rüfller, öneriler ve TDB hukuk dan›fl-manlar›n›n katk›lar› do¤rultusunda ye-niden düzenlenerek yeniden odalaragönderildi.Dönem içinde 2005 Ekim ay›nda Saf-ranbolu’da yap›lan Baflkanlar KonseyiToplant›s›’nda 2006 Haziran’›nda Sam-sun’da yap›lan TDB 12. Uluslararas›Diflhekimli¤i Kongresi’nin Meslek So-runlar› Sempozyumu’nda ve geçti¤imizEylül ay›nda Diyarbak›r’da yap›lan Bafl-kanlar Konseyi toplant›lar›nda, hukukdan›flmanlar›yla ve oda yöneticileriyleyeniden görüflüldü.Madde madde yap›lan de¤erlendirme-lerden sonra gerekli de¤ifliklikleri yap›-lan ve üzerinde mutabakat sa¤lananmetin TDB Merkez Yönetim Kurulu ve

hukuk dan›flmanlar›nca bir kez dahagörüflülerek Kas›m 2006’da yap›lacakTDB 11. Ola¤an Genel Kurulu’na su-nulmak üzere odalara gönderildi.3224 say›l› TDB Kanunu’nun 47. mad-desi “Bu Kanunda ç›kart›lmas› öngörü-len ve Kanunun uygulanmas› için ge-rekli görülecek yönetmelikler Bakanl›-¤›n da görüflü al›narak TDB taraf›ndanç›kar›lacakt›r.” deniyor. ‹lgili madde ge-re¤i yönetmelik tasla¤› görüfl al›nmaküzere Sa¤l›k Bakanl›¤›’na da gönderildi. 11. Ola¤an Genel Kurulumuzda kabuledildi¤i taktirde Resmi Gazete’de ya-y›mlanarak yürürlü¤e girecek olan Yö-netmelik, uygulamadaki farkl›l›klar› or-tadan kald›racak ve iflleyifli kolaylaflt›ra-cak önemli bir düzenleme olarakdiflhekimli¤i mevzuat›ndaki yerini ala-cak.

D iflhekimli¤inde kullan›lanröntgen cihazlar›n›n li-

sanslanma ifllemleri 1993 y›-l›nda Türkiye Atom Enerji-si Kurumu (TAEK) yasa-s›na ve Radyasyon Gü-venli¤i Tüzü¤üne ba¤l› olarak ç›kart›lanDiflhekimli¤inde Kullan›lan RöntgenCihazlar› Lisanslama Yönetmeli¤i’negöre yap›l›yordu.Söz konusu yönetmelik Resmi Gazete-de yay›mlanan bir kararla yürürlüktenkald›r›ld›. Bundan böyle diflhekimli¤inde kullan›-lan röntgen cihazlar›n›n lisanslama ifl-lemleri Radyasyon Güvenli¤i Yönetme-

li¤i’ne göre yap›lacak.Lisanslama ifllemlerinde ödenecek

ücrette herhangi bir art›fla gidil-medi. Befl y›ll›¤›na ödenecek be-

del yine 150 YTL olacak.Günlük kullan›m dozlar›n›n

çok düflük olmas› nedeniyle diflhekim-leri için dozimetre kullanma ve bununiçin ayr› bir bedel ödeme zorunlulu¤uda yok. Meslektafllar›m›z›n kulland›klar› rönt-gen cihazlar›n›n lisanslama ifllemleri ilkolarak pilot il seçilen Sakarya’da baflla-t›ld›.Sakarya Diflhekimleri Odas› ile TA-EK’in iflbirli¤i halinde gerçeklefltirdikle-

ri lisanlama ifllemleri için TAEK yetkili-leri meslektafllar›m›z›n muayenehane-lerine giderek ölçümlemeleri yapt›lar.Ölçümleri yap›lan meslektafllar›m›z dalisans ücretlerini TAEK’in ilgili hesapla-r›na yat›rd›lar ve ruhsatland›r›lmalar›Ankara’dan yap›ld›. Önümüzdeki gün-lerde di¤er oda bölgelerimizde de li-sanslama ifllemlerine devam edilecek.‹ki yönetmeli¤in varl›¤›n›n uygulamadaortaya ç›kar›labilece¤i sorunlar gözönüne al›nd›¤›nda Radyasyon Güvenli-¤i Yönetmeli¤i’nin tüm radyasyon yay›-c› cihazlarla ilgili genel bir düzenlemeolarak kullan›lmas› olumlu bir geliflmeolarak görülüyor.

Yönetmelik Tasla¤› son fleklini ald›

Röntgen cihazlar›n›n lisanslanmas› tek yönetmeli¤e indirgendi

3224 Say›l› Türk Diflhekimleri Birli¤i Kanunu’nun yorumlanmas›nda yaflanan sorunlar ve farkl› uygulamalar›n giderilmesi amac›yla haz›rlanan ve iki y›ldan uzun bir süredir üzerinde çal›fl›lan 3224 Say›l› Kanuna Ait Yönetmelik Tasla¤›’na son hali verildi. 3-5 Kas›m 2006 tarihlerinde yap›lacak TDB

11. Ola¤an Genel Kurulu’nda kabul edilmesi halinde Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e girecek.

Daha önce iki ayr› yönetmeli¤e ba¤lanan radyasyon yay›c› cihazlarla ilgili kontroller bundan böyle Radyasyon Güvenli¤i Yönetmeli¤i’ne göre yap›lacak.

‹lk kez ne zaman karfl›laflt›k tam an›msa-m›yorum. O bir toplant›y› yönetiyor,

ben orta s›ralardan birinde oturmufl uzak-tan izliyordum. Yüzündeki o eflsiz anaçgülümsemeyle yorgun ve ilgisiz izleyicileribiraz canland›rmak u¤runa gösterdi¤i na-file çabaya hüzünleniyordum. O da birfleylerin de¤iflebilece¤ine hala inanan, hiçbüyümemeye kararl›, inatç› çocuklardanbiriydi. Toplant› bitiminde k›rk y›ll›k dost-lar gibi sar›ld›k birbirimize. Uzun bir süre hekimlik prati¤i ile birlikteSa¤l›k Bakanl›¤›’nda dan›flmanl›k ve Teda-vi Hizmetleri Genel Müdür Yard›mc›l›¤›yap›yor. Derken 1984’te Ankara TabipOdas› Yönetim Kurulu üyeli¤i ile bafllayanve Haziran 2006’ya kadar kesintisiz de-vam eden meslek örgütü çal›flmalar›...Doktor Füsun Sayek, bu sürenin son 10 y›-l›nda Türk Tabipleri Birli¤i (TTB) MerkezKonseyi Baflkan› olarak görev yapt›. TTBBaflkanl›¤› görevini ondan devrald›¤›mgünlerde sevgili Füsun, hastal›¤›n›n iyiceilerlemifl aflamas›ndayken bile bana iyim-serlik afl›lamaya çal›fl›yordu...Kabul edin ki, hekimlerin hastalanmas› bi-

raz tuhaf bir durumdur. Ne kadar kliflelefl-mifl olursa olsun, bizler için d›flar›dakilerinb›kmadan tekrarlad›¤› “hekim de hastaolur muymufl?” sorusunun karfl›s›nda bo-calamamak, biraz yenilmifllik, biraz yeter-sizlik duygusuna kap›lmamak olanaks›z.Füsun‘un hastal›¤› karfl›s›nda hepimiz bo-calad›k. Bir kez daha “terzi sökü¤ünü di-kemez” benzeri kahredici tekerlemelerhakl› ç›kt›. Kendi yaratt›¤›m›z görkemli ef-sanelere karfl›n, bu duyguyu bütün yafla-m›m›z› adad›¤›m›z “hastal›k” denilen o se-vimsiz hal karfl›s›ndaki s›n›rl› gücümüzüen iyi Füsun’un kendisi anlatm›flt›.Füsun, birçok kad›n hastada tan›k oldu¤u-muz gibi, zarafetle yo¤rulmufl bir dirençleyaflad› bu trajik serüveni. Bunu bilereksöylüyorum; erkeklerden daha zarif bir di-rençle...Geçen Sal› günü onu sonsuzlu¤a u¤urla-d›k. Bizler; sa¤l›¤› piyasaya teslim etmekisteyen bezirganlara, demokrasiden, öz-gürlükten, insan haklar›ndan, ayd›nl›ktankorkanlara karfl› eksilmeyen bir enerjiyledirenen, bütün yaflam› boyunca sevgi,iyimserlik ve coflku üreten, fliir ve yaflamsevdal›s› baflkan›m›z ve yoldafl›m›z “FüsunAbla”y› hiç unutmayaca¤›z.

* Türk Tabipleri Birli¤i Genel Baflkan›

Y aflam›n yo¤unlu¤unda baz› olaylar vekifliler ilk anda dikkatinizi çekmez,

onlar› mütevazi kiflilikleri ve bilgelik-leriyle zaman içinde tan›r ve anlars›n›z.Füsun Ablay› (onu tan›d›¤›mda hissetti-¤im bu tan›mlamayd› ve her zaman da busözcükle seslendim) Sa¤l›k fiuras› toplan-t›s›nda tan›d›m. Her zaman gülümseyensakin, kararl› tav›rlar›yla etraf›na güvenveriyordu. Her olaya, olguya olumlu tara-f›ndan bakan, sorunun çözümü içinöneriler sunan tav›rlar›yla karar almadazorland›¤›m›z konularda yol göstericioluyordu.O, bir mevkinin de¤il, de¤erlerin insan›,baflkan› ve herkesin Füsun Ablas›yd›.

* TDB Genel Baflkan›

‘Füsun Abla’y› yitirdik

Baflkan›m›z ve yoldafl›m›z Füsun Abla

De¤erlerin insan›

Gençay Gürsoy*

Celal K. Y›ld›r›m*

Türk Tabipleri Birli¤i eski Baflkanı Dr. Füsun Sayek'i 16 Ekim2006 günü kaybettik. 1970’te Hacettepe Üniversitesi TıpFakültesi’nden mezun olan Sayek, 1971-76 y›llar› aras›ndaABD’de Anesteziyoloji Uzmanlık E¤itimi ald›. 1987-1996 aras›Sa¤lık Bakanlı¤ı’nda Uzman ve Tedavi Hizmetleri Genel MüdürYardımcısı olarak görev yapan Sayek 1984-1986 y›llar›ndaAnkara Tabip Odası Yönetim Kurulu’nda, 1990-1994’te TürkTabipleri Birli¤i Merkez Konseyi’nde yer ald›. 1996-2006aras›nda on y›l Türk Tabipleri Birli¤i Merkez Konseyi Baflkanl›¤›n›yürüten Sayek evli ve iki çocuk annesiydi.

HOfiÇAKAL GÜZEL DÜNYAM

Hiç kimse buyur etmedi beni Bu dünyada hiçbir yere Ama açt›m bütün kap›lar› tekmeleyerek Bütün engelleri gö¤üsleyip y›karak Buyrun dediler o zaman incelikle Buyur ettiler Ve Buyurdum Elimden geldi¤ince görevimi yapt›m Gülümsedim h›çk›r›klar›m› bo¤arak Sonunda kimsenin yorulmad›¤› denli yoruldum Art›k kap›lar aç›k kals›n Bundan sonra gireceklere fiimdi dinlenmeye gidiyorum Hoflcakal güzel dünyam.

AZ‹Z NES‹N

Önümüzdeki y›llarda tüm dünya-da bulafl›c› olmayan kronik has-tal›klar›n bafll›ca sa¤l›k sorunla-

r› olaca¤› öngörüsü ve özellikle e¤itimdöneminde daha çocukken kazan›lm›fldo¤ru sa¤l›k davran›fllar›n›n bunlar› ön-lemekte ciddi bir önem kazand›¤›ndanyola ç›k›larak Dünya Sa¤l›k Örgütü’nünönerdi¤i “Sa¤l›¤› Gelifltiren Okullar”projesi uygulanmaya bafllad›. Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin giriflimiyle‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fa-kültesi Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Anabi-lim Dal›’ndan Prof.Dr. ‹nci Oktay’›n da-n›flmanl›¤›nda KKTC’de bafllat›lan pro-je ilk etapta birinci s›n›f ö¤rencilerineuygulan›yor. ‹lk ve orta ö¤retimde kifli-lik olarak, sosyal olarak, davran›fl olarak

de¤iflime u¤rayan çocuklar›n sa¤l›k aç›-s›ndan da do¤ru davran›fl biçimmini ka-zanabilecekleri düflünülüyor. Bu neden-le diflhekimlerinin d›flar›dan deste¤iylegerekli bilgiler okul e¤itim program›nauygun olarak ö¤retmenlere veriliyor.Ö¤retmenler de bunu bir y›la yayarakö¤rencilere aktar›yor.Projeye destek için çeflitli e¤itim mater-yalleri de haz›rland›.

Ö¤retmen ve diflhekimi e¤itimleri bafllad›Proje kapsam›nda 14 Eylül 2006 sa-bah KKTC Sa¤l›k Bakanl›¤›, MilliE¤itim Bakanl›¤› ve KKTCTDO'nun organizasyonuyla düzen-lenen toplant›da Prof.Dr. ‹nci Ok-tay Sa¤l›¤› Gelifltiren Okullar Pro-jesi’ni KKTC'li ö¤retmen ve diflhe-kimlerine anlatt›. Etkinli¤i kan›t-lanm›fl ve verimli sonuç al›nm›fl biruygulama olan projenin, e¤itimmateryallerinin Hayat Bilgisi e¤i-tim plan›na uygun olarak az bilgi-den çok bilgiye do¤ru planland›¤›-

n› belirtti ve ö¤retmenlerden e¤itimcigözüyle de¤erlendirmelerini istedi. Ka-t›lan ö¤retmenler çal›flman›n yeterli ol-du¤u yönünde görüfl bildirdiler. Yaz dö-nemi nedeniyle ö¤retmen kat›l›m›n›naz oldu¤u gözlemlendi.Ayn› gün ö¤leden sonra KKTC Sa¤l›kBakanl›¤›, Milli E¤itim Bakanl›¤› yetkili-leri, proje uygulay›c›lar›ndan KevserÜstün, proje sorumlusu Prof.Dr. ‹nciOktay, TDB baflkan› Celal Y›ld›r›m’›nda kat›ld›¤› bir toplant› yap›ld›. Toplan-t›da, yap›lan ö¤retmen e¤itimi ve çal›fl-ma program› de¤erlendirildi. Okullaraç›ld›ktan sonra ö¤retmenlerin moti-vasyon e¤itiminin ve örnekleme yönte-miyle seçilen 200 kadar kontrol gurubuö¤rencilerinin ilk a¤›z durum tespitleri-nin yap›lmas› kararlaflt›r›ld›.15 Eylül 2006 günü sabah projeye kat›-lacak diflhekimleri, projede uygulana-cak aflamalar› önce teorik olarak sonrada ö¤renciler üzerinde durum tespitformlar›n› doldurarak e¤itim ald›lar.Durum tespit formlar›nda DMF, gingi-val indeks ve plak indeksleri iflaretlen-di. Diflhekimlerinin yo¤un ilgi ve heya-can› projenin baflar›s› için umut verdi.16 Ekim 2006 günü Lefkofle'de KKTC'lidaha önce e¤itim alan alt› diflhekimi ta-raf›ndan kalibrasyon çal›flmas› yap›ld›.Bu arada efl zamanl› olarak Prof.Dr. ‹n-ci Oktay ve Diflhekimi Kevser Üstün veonlarla birlikte görev yapan KKTC'lidiflhekimleri Hüseyin B›çak, F›rat Gül-seven, Ahmet Çobano¤lu, Pertev Gün-day, ‹brahim Boral, Zihni Özergün so-rumlulu¤unda iki ekip oluflturularak ör-nekleme yöntemiyle seçilmifl ilkö¤retimbirinci s›n›f ö¤rencilerinin ilk kontrolmuayeneleri yap›ld›.Ayn› gün ö¤leden sonra ö¤retmenlerine¤itimi yap›ld›. Tüm KKTC'den 84 bi-rinci s›n›f ö¤retmeninin kat›ld›¤› e¤itim-de ö¤retmenler proje hakk›nda olumlugörüfl belirttiler.17 Ekim 2006 sabah di¤er çevre illerde-ki ö¤rencilerin de ayn› ekip taraf›ndandurum tespitleri yap›ld›.

Okullar ‘Sa¤l›¤› Gelifltirmeye’ bafll›yor

Birinci s›n›f ö¤rencileri çal›flma s›ras›ndaa¤›z difl sa¤l›¤›n› böyle gülümsemeyleresmettiler.

Dünya Sa¤l›k Örgütü’nün önerdi¤i “Sa¤l›¤› Gelifltiren Okullar” projesi TDB’nin giriflimiyle pilot olarakKKTC’de uygulanmaya bafllad›. Prof.Dr. ‹nci Oktay baflkanl›¤›ndaki ekip geçti¤imiz Eylül ve Ekim

aylar›nda Kuzey K›br›s’a giderek çeflitli e¤itimler verdiler.

B u y›l bütçenin en h›zl› büyüyen har-cama kalemi olan sa¤l›k harcamala-

r›na ayr›lan ödenek, yeflil kart harcama-lar›n›n tahminlerin üzerine ç›kmas› ne-deniyle Eylül’de bitti. Maliye Bakanl›¤›n›n verilerine göre, buy›l›n tümü için toplam 4 milyar 55 mil-yon YTL ödenek ayr›lan sa¤l›k harca-malar›, Ocak-Eylül döneminde 4 milyar85 milyon YTL'ye kadar yükseldi. Ge-çen y›l›n ayn› dönemine göre % 60 ora-n›nda artan sa¤l›k harcamalar› Eylül so-nunda y›l›n tümü için ayr›lan ödene¤in30 milyon YTL üzerine ç›kt›. Dolay›s›y-la y›l›n kalan üç ay›ndaki sa¤l›k harca-malar› ödenek üstü harcama olacak.IMF, bu y›l sa¤l›k harcamalar›n›n bütçeödene¤inin 1.4 milyar YTL üzerine ç›-kaca¤›n› öngörerek hükümetten may›say›nda önlem almas›n› istemiflti. Sözkonusu önlemler stand-by anlaflmas›-n›n birlikte tamamlanan üçüncü ve dör-düncü gözden geçirmelerinin onaylan-mas› için ön koflul olarak da getirilmiflti.Sa¤l›k harcamalar›n›n tahminleri aflma-s›nda yeflil kartla ilgili harcamalar belir-

leyici oldu. Bütçeye y›l›n tümü için top-lam 1.6 milyar YTL'lik yeflil kart ödene-¤i konulmufltu. Ancak y›l›n ilk dokuzayl›k döneminde yeflil kartl›lar için ya-p›lan ödemeler % 102 oran›nda artarak2 milyar 403 milyon YTL'ye yükseldi.‹lk dokuz ayda ödene¤in 803 milyonYTL üzerinde yeflil kart ödemesi yap›l-d›.Hükümetin IMF'nin iste¤iyle sa¤l›k har-camalar›n› azaltmaya yönelik olarak al-d›¤› tasarruf önlemlerinin ise özellikleilaç harcamalar›nda önemli bir tasarrufsa¤lad›¤› belirlendi. Bu y›l yap›lan ilaç

ödemeleri geçen y›l›n ayn› döneminegöre yüzde 7.37 oran›nda azalarak 565milyon YTL'ye geriledi. Geçen y›l ayn›dönemde bu tutar 609 milyon YTL ola-rak gerçekleflmiflti.Tedavi ve sa¤l›k malzemesi al›mlar›ylailgili harcamalardaki yüksek art›fl ise de-vam etti. Ocak-Eylül döneminde % 48oran›nda artan tedavi ve sa¤l›k malze-mesi giderleri 1 milyar 117 milyonYTL'ye ulaflt›. Söz konusu harcama içinayr›lan ödene¤in yüzde 88'i y›l›n geridekalan dokuz ayl›k döneminde kullan›l-d›.Bu arada geçen y›l Ocak-Eylül dönemin-de yüzde 2.3 olan sa¤l›k giderlerininbütçe harcamalar› içerisindeki pay› birpuana yak›n artarak bu y›l yüzde 3.2'yeyükseldi.Bütçeden ayda ortalama 450 milyonYTL'lik sa¤l›k harcamas› gerçeklefltirili-yor. Bu nedenle de Ekim-Aral›k döne-minde toplam 1.4 milyar YTL'lik birsa¤l›k harcamas› daha yap›lmas› ve do-lay›s›yla ödene¤in bu ölçüde afl›labilece-¤i hesaplan›yor.

TDB yetkilileri 6 Ekim 2006 günüSa¤l›k Bakanl›¤› yetkilileriy-

le bir toplant› yaparak a¤›z difl sa¤l›¤›hizmetlerinin muayenehanelerden deal›nmas›na yönelik TDB’nin çal›flmala-r›n› sundular. Toplant›da TDB Genel Baflkan› CelalY›ld›r›m ve TDB A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›Hizmetlerinin Finansman› ve SunumuÇal›flma Grubu üyesi Hüseyin Emino¤-lu’nun yan› s›ra Sa¤l›k Bakanl›¤› TedaviHizmetleri Genel Müdür Yard›mc›s›Ahmet Büyükakp›nar, Sa¤l›k Bakanl›-¤›’ndan Nuri fiaflmaz, Önder Ünkaraca-lar, Tuna ‹lbars, Gülben Ceran, Gül Ce-mal Oflaz, fiükran Bilgin, Cavidan Gü-

ner ve Bakanl›¤›n hukuk dan›flman›Mustafa Uluer yer ald›. TDB Genel Baflkan› Celal Y›ld›r›m difl-hekimli¤i hizmetlerinin nas›l verilmesigerekti¤i konusunda yapt›¤› sunumdayaklafl›k dört y›ld›r süren maliyet anali-ziyle ilgili çal›flmalardan rakamlar sun-du. De¤iflik yafl gruplar›nda hizmetlerinal›nmas›n›n mali boyutunun ne olaca¤›,bunlarda baz› k›s›tlamalar yap›ld›¤› za-man ne olaca¤›na yönelik yaklafl›k 45dakika süren bir sunum yap›ld›. Sunum sonras› Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n damaliyet analizlerine yönelik bir çal›flma-ya bafllad›¤› ö¤renildi. Sa¤l›k Bakanl›-¤›’n›n böyle bir çal›flma yapmas› TDB

yetkilileri taraf›ndan olumlu bulundu.Hizmetlerin d›flar›dan sat›n al›nmas›n-daki gerçek rakamlar›n belirlenmesiaç›s›ndan bunun olumlu olaca¤› belirtil-di ve önümüzdeki günlerde her iki ça-l›flmadaki temel kriterler üzerinde yeni-den birlikte bir çal›flma yap›lmas› karar-laflt›r›ld›. Tedavi kalemlerinin zamanla-mas› konusunda TDB’nin tespitleriyleBakanl›¤›n tespitleri çak›flt›r›lacak. Te-davi kalemlerinde kullan›lan materyal-lerin miktarlar› konusunda çal›flma ya-p›lacak. Daha sonra 2 Kas›m’da yeni birtoplant› yap›larak yap›lan çal›flmalarde¤erlendirilecek.

Sa¤l›k Bakanl›¤›’yla hizmet maliyetleri üzerine görüflüldü

Bütçede sa¤l›k harcamalar›n›n ödene¤i bitti

TDB yetkilileri 6 Ekim 2006 günü Sa¤l›k Bakanl›¤› yetkilileriyle biraraya gelerek a¤›z difl sa¤l›¤› hizmetlerinin maliyetleri üzerine bir çal›flma yapt›lar. TDB’nin maliyet analizi çal›flmalar›n›n da

sunuldu¤u toplant› süreci devam edecek.

Hiçbir sosyal güvenceye sahip olma-yan yurttafllar›n yararland›¤› Yeflil Kartharcamalar› bu y›l % 102 oran›nda artt›.

S a¤l›k Bakanl›¤›’n›n “Ayak-ta Teflhis ve Tedavi Yap›lan

Özel Sa¤l›k Kurulufllar› Hak-k›nda Yönetmelikte De¤ifliklikYap›lmas›na Dair Yönetmeli-¤i” Resmi Gazete’de yay›mla-d›.Yönetmeli¤e göre, t›p merkez-leri “Asgari olarak bünyesindeiç hastal›klar›, kad›n hastal›k-lar› ve do¤um, çocuk sa¤l›¤› vehastal›klar› ve genel cerrahi t›pdallar›nda birer uzman hekimolmak üzere asgari dört uz-manl›k dal›nda faaliyet göste-ren ve bünyelerindeki bu uz-manlardan iç hastal›klar› veyaçocuk sa¤l›¤› ve hastal›klar› uzmanla-r›ndan bir kadrolu hekim ile kad›n has-tal›klar› ve do¤um veya genel cerrahit›p dallar›nda bir kadrolu hekim olmaküzere en az iki kadrolu uzman hekimçal›flt›ran, a¤›z ve difl sa¤l›¤› alan›ndahizmet vermek amac›yla en az bir diflünitesi ve difl hekimi ile sürekli ve dü-zenli olarak geliflmifl donan›m ve perso-nel deste¤i ile 24 saat süre ile ayaktateflhis ve tedavi hizmeti sunan özel sa¤-l›k kurulufllar›d›r" diye tan›mland›.Daha önce, “T›p dallar›nda yaln›zca bi-rinde, o daldan en az iki uzman heki-min bulundu¤u, geliflmifl donan›m vepersonel deste¤i ile düzenli olarak

ayakta teflhis ve tedavi hizmeti sunanözel sa¤l›k kurulufllar›d›r” diye tan›mla-nan özel dal merkezleri “Belirli bir yaflve cins grubu hastalar ile belirli bir has-tal›¤a tabi tutulanlara veya bir organ ve-ya grubu hastalara yönelik hizmet ver-mek üzere, biri kadrolu olmak kayd›ylailgili uzmanl›k dal›nda en az iki uzmanhekimin görev yapt›¤› geliflmifl dona-

n›m ve personel deste¤i ileayakta teflhis ve tedavi hizmetisunan özel sa¤l›k kurulufllar›-d›r" biçiminde de¤ifltirildi.

T›p polikliniklerine iki he-kim flart›Polikliniklerin en az iki hekimtaraf›ndan hizmet vermesiniöngören yönetmelikte acil üni-tesinde acil giriflim odas› bu-lundurulmas› zorunlulu¤u kal-d›r›ld›.Merkezlerde a¤›z ve difl sa¤l›¤›alan›nda hizmet vermek ama-c›yla en az bir difl ünitesi ve diflhekimi bulunmas› gerekti¤i ifa-

de edilen yönetmeli¤e göre, bundanböyle Bakanl›k taraf›ndan ruhsatl› birt›bbi tahlil ve radyoloji laboratuvar› bu-lundurulmas› zorunlulu¤u ortadan kal-karken, t›bbi tahlil ve radyoloji hizmet-lerinin Bakanl›k taraf›ndan ruhsatl› la-boratuvarlardan hizmet sözleflmesi iletemin edilebilece¤i kaydedildi.

D anıfltay, Maliye Bakanlı¤ı'nın,''ayakta tedaviye vaka baflına ücret

ödeme'' uygulaması getiren ''TedaviYardımları Uygulama Tebli¤i''nin yürüt-mesini durdurdu. Tebli¤e göre, birincibasamak resmi ve özel sa¤lık kurulufl-larına baflvuran hastalar için (difl ve 112acil sa¤lık hizmetleri hariç) farklı tutar-da, vaka baflına ödemede bulunulmasıöngörülüyordu. Vaka baflına ödeme,

resmi sa¤lık kurulufllarında 11 YTL,özel sa¤lık kurulufllarında ise 13.2 YTLolarak hesaplanmıfltı. Hastanın di¤erbir sa¤lık kurumuna sevk edilmesi du-rumunda ise vaka baflına ödeme 5 YTLolarak öngörülüyordu.Maliye Bakanlı¤ınca 1 Temmuz 2006 ta-rihli Resmi Gazetede yayımlanan Teda-vi Yardımları Uygulama Tebli¤inin ipta-li ve yürütmesinin durdurulması iste-

miyle aç›lan davanın ilk aflaması sonuç-landı.Dava, iki dairenin de görev alanına gir-di¤i için Danıfltay 11 ve 5. Dairelerininortak heyeti, yürütmenin durdurulmasıistemini karara ba¤ladı.Ortak heyet, tebli¤in yürütmesini dur-durdu. Davalı Maliye Bakanlı¤ı kararaitiraz ederse, itirazı Danıfltay Idari DavaDaireleri görüflecek.

1 Temmuz Genelgesinin yürütmesi durdurulduMaliye Bakanl›¤›’n›n 1 Temmuz tarihinde yay›mlad›¤› tasarruf genelgesi sa¤l›k örgütlerinden ve

kamuoyundan tepki görmüfltü. Danıfltay, Maliye Bakanlı¤ı'nın, ''ayakta tedaviye vaka baflına ücret ödeme'' uygulaması getiren ''Tedavi Yardımları Uygulama Tebli¤i''nin yürütmesini durdurdu.

T›p merkezleri ve t›p poliklinikleri yeniden tan›mland›

Yeni yönetmeli¤e göre t›p merkezleri en az dört uzman-l›k dal›nda faaliyet göstermek zorunda. Merkezlerde ay-r›ca en az bir difl ünitesi ve diflhekimi bulundurulmas›da zorunlu.

• ‹thal sanayi mallarının Türkçe tanıtım ve kullanım k›lavuzları ilesatılmasının zorunlu oldu¤unu B‹L‹YOR MUYDUNUZ?

BUNLARI B‹L‹YOR MUYDUNUZ?

Bilinçli tüketici

MALATYA & G.ANTEP & K.MARAfi & KAYSER‹ & MERS‹N D‹fiHEK‹MLER‹ ODALARINCA

ORTAKLAfiA DÜZENLENEN 11-12 KASIM 2006 TAR‹H‹NDE YAPILACAK

MALATYA 5. B‹L‹MSEL SEMPOZYUM PRO⁄RAMI

11 KASIM 2006 CUMARTES‹ 12 KASIM 2006 PAZAR

09:00 - 10:00 AÇILIfi VE KAYIT

10:00 -10:45 • Prof Dr Güven KÜLEKÇ‹Diflhekimli¤inde ‹nfeksiyon Kontrolu Nas›l Olmal›

10:45 - 11:00 Ara

11:00 - 11:45 • Doç. Dr. Yaflar ÖZKAN‹mplant Cerrahisinde Endikasyonlar ve Uygulama Sonuçlar›

12:00 - 13:30 ÖÛle YemeÛi

13:30 - 14:15 • Prof. Dr. Yegane GÜVENDiflhekimleri Hangi Laboratuar Testini Nas›l Yorumlamal›

14:15 - 14:30 Ara

14:30 - 15:15 • Prof. Dr. Korkut DEM‹RELPeriodontolojide Bafllang›ç Tedavisi

15:15 - 15:30 Ara

15:30 - 16:15 • Prof. Dr. Korkut DEM‹RELPeriodontolojide Estetik Temeller

19:30 Akflam YemeÛi

09:00 - 09:45 • Prof. Faruk HAZNEDARO⁄LUEndodontide Tedavi S›ras›nda Karfl›lafl›lan Sorunlar ve Çözümleri

09:45 - 10:00 Ara

10:00 - 10:45 • Prof. Faruk HAZNEDARO⁄LUEndodontide Tedavi S›ras›nda Karfl›lafl›lan Sorunlar ve Çözümleri

10:45 - 11:00 Ara

11:00 - 11:45 • Prof. Dr. Yegane GÜVENÇocuklarda Beslenme ve Çürük ‹liflkisi

12:00 - 13:30 ÖÛle YemeÛi

13:30 - 14:15 • Prof Dr Güven KÜLEKÇ‹Diflhekimli¤inde Otoklav Seçimi

14:15 - 14:30 Ara

14:30 - 15:15 • Doç. Dr. Yaflar ÖZKAN‹mplantolojide ‹leri Cerrahi Teknikler

15:15 - 15:30 Ara

15:30 - 16:15 • Doç. Dr. Muzaffer ATEfiDiflhekimli¤inde Hipnoz

16:20 KAPANIfi

BU SEM‹NER T.D.B. TARAFINDAN KRED‹LEND‹R‹LM‹fiT‹R Sempozyum ‹nönü Üniversitesi Konferans Salonunda Yap›lmaktad›r Sempozyum Kat›l›m Ücreti 50.-YTL Olup Giriflte de Ödenebilir ‹rtibat Telefonu : 0.422 323 81 90

“M esleki Sorumluluk Sigortas› Ge-nel fiartlar›-Hekim Mesleki So-

rumluluk Sigortas› Klozu” Resmi Gaze-te’nin 21 Eylül 2006 tarihli say›s›nda ya-y›nland›. 16 Mart 2006 tarihinde ResmîGazete’de yay›mlanan “Sorumluluk Si-gortas› Genel fiartlar›”na ba¤l› olarak ve-rilen bu kloz ile sigortac›, sözleflmedekiflartlara tabi olmak kayd› ile sigortal›n›npoliçede konusu belirlenmifl mesleki fa-aliyeti ifa ederken neden oldu¤u zarardolay›s›yla ödemek zorunda kald›¤› ve-ya kalaca¤› tazminat tutarlar› ile karar-laflt›r›lm›flsa yarg›lama giderleri ve mah-keme masraflar›n› poliçede yaz›l› limit-ler dahilinde temin edebilecek. Sigorta-c›n›n, teminat verdi¤i dönem içinde kar-fl›laflt›¤› tüm taleplerle ilgili sorumlulu¤upoliçede belirtilen tazminat limitini afla-mayacak.Hekimlerden herhangi bir mesleki ku-sur nedeniyle talep edilecek manevi taz-

minatlar, “hekim mesleki sorumluluk si-gortas›”ndan karfl›lanabilecek. Buna gö-re, her tür manevi tazminat talepleri, po-liçede belirlenen teminat limitlerininiçinde kalmak ve bu teminat limitinin enfazla yüzde 50’si ile s›n›rl› olmak kayd›y-la teminat kapsam›nda olacak. Hekim-ler, ek sözleflme yaparlarsa idari ve adlipara cezalar› dahil her tür cezalar, deneyve araflt›rmalardan do¤an tazminat ta-leplerini de teminat alt›na alabilecekler.Tebli¤e göre, sigortal›n›n, poliçede belir-lenmifl ve s›n›rlar› hukuk kurallar› veetik kurallar ile tespit edilen mesleki fa-aliyeti d›fl›ndaki faaliyetlerinden kay-naklanan tazminat talepleri teminat d›-fl›nda kalacak. Ruhsatl› bir sa¤l›k kuru-munda acil haller hariç, yetki verilmiflbir anestezi uzman› gözetimi alt›nda ol-mad›¤› sürece, difl hekimleri ve cerrahlartaraf›ndan genel anestezi uygulanmas›n-dan kaynaklanan tazminat talepleri de

kapsam d›fl›nda olacak.Hekimler için ç›kar›lan mesleki sorum-luluk sigortas›na temel teflkil eden mes-leki sorumluluk sigortas›na göre ise ida-ri-adli para cezalar› aksine sözleflmeyoksa teminat d›fl›nda kalacak.Sözleflmede düzenlenmemiflse her türpatent, telif hakk› ile ticaret unvan›,marka ve benzeri fikrî mülkiyet hak ih-lallerinden kaynaklanan tazminat talep-leri, teminat kapsam› d›fl›nda say›lacak.Sigortal›n›n mesleki faaliyeti ifas› s›ra-s›nda anne, baba, kardefl, efl ve çocukla-r›na karfl› sorumlulu¤undan do¤an taz-minat talepleri, her türlü çevre kirlili¤in-den do¤rudan veya dolayl› olarak do¤ansorumluluklar nedeniyle yap›lan tazmi-nat talepleri ile bir sözleflmenin ifas›naveya özel bir anlaflmaya dayan›p, sigor-tal›n›n yasal sorumluluk ölçüsünü aflanher tür talepleri de teminat d›fl›nda ola-cak.

Mesleki Sorumluluk Sigortas› Genel fiartlar› belirlendi

Avrupa Konseyi'nin 30 y›lda gelifl-tirdi¤i 'Gözden Geçirilmifl Avru-pa Sosyal fiart› Sözleflmesi', sos-

yal refahla ilgili dört önemli ilkesine 'çe-kince' konularak TBMM Genel Kuru-lu'ndan geçti. Hükümet, 'asgari ücretiart›r›r' korkusu ile "çal›flanlar›n aileleri-ne iyi bir yaflam düzeyi" ile "örgütlenmeve toplu pazarl›k hakk›" konular›nda ta-ahhüt alt›na girmeyerek, bu maddelereçekince koydu. Sözleflmenin en temelunsurlar›n›n Türkiye taraf›ndan kabuledilmedi¤ini belirten muhalefet sözcüle-ri, hükümeti AB sürecinde samimiyetsizdavranmakla suçlad›lar.TBMM Genel Kurulu'nda çocuklarla ilgi-li hükmüne konulan çekince kald›r›lansözleflme ile ilgili görüflmelerde hükü-met, 18 yafl›n alt›ndaki çocuklara y›ldaen az dört haftal›k ücretli izin hakk›n›son dakikada kabul etti. Çal›flma Bakan› Murat Baflesgio¤lu, "Bizbu haklar›n hiçbirine karfl› de¤iliz. Amabugün ülkemizin durumu budur. Ancakbu flartlar dahilinde bu sözleflmeyi imza-layabiliyoruz. Ben de isterim asgari ücreten yüksek seviyeye ç›ks›n. Ama asgariücreti sadece kamu vermiyor. Bu netice-de iflsizli¤i körükleyebilir veya iflletmekay›t d›fl›na kaçar" dedi.Konfederasyonlara göre, sözleflmedekiçekinceler olmasayd›, çal›flanlar "aileleri-ne iyi bir yaflam düzeyi" ilkesinden hare-ketle asgari ücretin dört kat›na kadar ar-t›r›lmas›n› talep edebilecekti.

Türkiye'nin kabul etmedi¤itaahhütler:• Tüm sektörlerdeki yetiflkinlere en azdört hafta y›ll›k ücretli izin• Çal›flanlar›n kendilerine ve ailelerineiyi bir yaflam düzeyi sa¤layacak ücrethakk›• Çal›flan ve iflverene ekonomik sosyal ç›-karlar›n› korumak için örgütlere üye ol-ma özgürlü¤ünün sa¤lanmas› • Toplu pazarl›k hakk›n›n etkili bir bi-çimde kullan›lmas› ve iste¤e ba¤l› ha-kemlik sisteminin kurulmas›• Grev hakk› dahil, toplu eylem hakk›n›ntan›nmas›

Kabul edilen baz› taahhütler:• Fazla mesai karfl›l›¤›nda zaml› ücrethakk›n›n uygulanmas›• Haftal›k çal›flma süresinin aflamal› ola-

rak azalt›lma-s›• Tehlikelive sa¤l›¤azararl› ifl-l e r d e k ir i s k l e r i nkald›r›lma-s›, gece ça-l›flan içinönlem al›n-mas›• Çocuklar›nsa¤l›k, ahlak vee¤itimleri için za-rarl› olmayacak hafififllerde çal›flt›r›lmas›• Asgari çal›flma yafl›n›n 15 olmas›• Emzirme döneminde annelere, yeterlibir süre ifle ara verme hakk› sa¤lanmas›• Engellilere de teknik ve mesleki e¤itimolana¤›.• Cinsiyete dayal› ay›r›m yap›lmaks›z›nf›rsat eflitli¤i ve eflit muamele

Uluslararas› sendikal haklar hukuku uz-man› Prof. Dr. Mesut Gülmez, sözleflme-nin Avrupa Konseyi'nin en önemli insanhaklar› belgelerinden biri oldu¤una ifla-ret etti. Anayasa'n›n 90. maddesine göresözleflmenin ulusal hukuka üstün tutula-rak öncelikle ve do¤rudan uygulanaca¤›-n› belirten Gülmez, Türkiye'deki çekin-ce oran›n›n AB ortalamas›n›n alt›ndakald›¤›n›, ancak Türkiye'de sendikalhaklara çekince kondu¤unu vurgulad›.

Gülmez, flu de¤erlendir-meyi yapt›:

"‹lerleme raporlar›nda 1999'danberi, 5. ve 6. maddelere konulan çe-

kincelerin kald›r›lmad›¤› yinelenerek,hakl› elefltiriler yap›ld›. Kan›mca, bumaddelere çekince konulmas› son dere-ce anlams›z. Çünkü Türkiye, sendikalhaklar› daha ayr›nt›l› güvenceye ba¤la-yan ILO sözleflmeleri ile zaten yükümlü-lük üstlenmifltir. Çekinceler, yüksek dü-zeydeki onay oran›n›n de¤erini azalt›-yor. Çünkü sendikal haklar, tüm ötekisosyal haklardan eksiksiz yararlanma-n›n da en temel arac›. Tüm sendikal hak-lar tüm çal›flanlara tam olarak tan›nma-m›flsa, sözleflmedeki sosyal haklar› kul-lanmak da olanaks›zlafl›r. 25 AB üyesin-den yaln›zca Yunanistan bu maddelereçekince koymufltur. Bir de, AB üyesi ol-mayan, ama Avrupa Konseyi üyesi olanAndora, 6. maddeye çekince koymufltur.Çekinceler üyelik sürecinde ciddi sorunolur."

49 / TDBD

Avrupa Sosyal fiart›, sivil ve siyasalhaklara yer veren ‹nsan Hakları Av-rupa Sözleflmesi'nin ekonomik vesosyal alandaki uzantısı durumunda.1961 yılında imzalanan ilk AvrupaSosyal fiart›, 1965 yılında yürürlü¤egirdi. Avrupa Sosyal fiart›, sendika-laflma, toplu pazarlık, grev ve çalıflmahakkı dahil 19 sosyal hakkı güvencealtına alıyor. 1961 tarihli Avrupa Sos-yal fiart›'n›n eksikliklerini gideren vesosyal hakları kapsamlı bir biçimdegüvence altına alan Gözden Geçiril-mifl Avrupa Sosyal fiart› ise 1996'daimzaya açıldı ve 1999'da yürürlü¤egirdi. Halen her iki Sosyal fiart da yü-

rürlükte. Gözden Geçirilmifl Avrupa Sosyalfiart›, Çalıflma Hakkı, Adil ÇalıflmaKoflulları Hakkı, Adil Ücret Hakkı,Örgütlenme (sendikalaflma) Hakkı,Toplu pazarlık hakkı (grev dahil), Ço-cuklar ve Gençlerin KorunmasıHakkı, Çalıflan Kadınların Analı¤ınınKorunması Hakkı, Sa¤lı¤ın Korun-ması Hakkı, Sosyal Güvenlik Hakkı,Çocukların ve Gençlerin KorunmaHakkı, Yafllıların Sosyal KorunmaHakkı, ‹fl Güvencesi Hakkı ve Konuthakkı gibi çok sayıda ekonomik, sos-yal ve sendikal hakkı güvence altınaalan bir uluslararası sözleflme.

Avrupa Sosyal fiart› nedir?

Avrupa Sosyal fiart›’na Türkiye’den çekince

D evlet Memurlar›n›n Tedavi Yard›-m› ve Cenaze Giderleri Yönetme-

li¤inde yap›lan de¤ifliklik 26 Eylül 2006tarih ve 26301 say›l› Resmi Gazete’deyay›mland›.Yeni düzenlenen yönetmeli¤in üçüncümaddesine göre tedavi ve yol giderle-rinden yararlanacak olanlar resmi sa¤-l›k kurum ve kurulufllar› taraf›ndan, te-davi amac›yla, özel sa¤l›k kurumlar›nasevk edilebilecek.Hangi özel sa¤l›k kurumlar›na do¤ru-

dan sevk yap›labilece¤i, hangi tür teda-viler için hasta gönderilece¤i hususlar›ile uygulamaya iliflkin usul ve esaslar,özel sa¤l›k kurumlar›nda aranacak t›bbidonan›m ve teknik özellikler, MaliyeBakanl›¤› ile Sa¤l›k Bakanl›¤›nca müflte-reken tespit edilecek.Özel sa¤l›k kurumlar›nda yap›lacak pa-ket tedavi uygulamalar› ve bunlara ilifl-kin fiyatland›rma ifllemleri ile ilgili ola-rak özel sa¤l›k kurumlar› ile Maliye Ba-kanl›¤› aras›nda anlaflma yap›labilecek.

Kurumlarca, özel sa¤l›k kurumlar›nayap›lacak ödemeler, resmi sa¤l›k ku-rumlar› için tespit edilen birim fiyatlar›-n› geçemeyecek. Yurt ‹çinde Tedavinin Yap›laca¤› Resmiveya Özel Sa¤l›k Kurumlar› ileKurulufllar› Yönetmeli¤in 6. mad-desinde flöyle tan›mlan›yor: Genel ve katma bütçeli dairelere, kamu ik-tisadî teflebbüslerine, özel idarelere ve bele-diyelere, T›p Fakültelerine ba¤l› yatakl› veyataks›z tedavi kurumlar›na "resmî sa¤l›kkurumu", hükümet, sa¤l›k oca¤›, belediyeve kurum tabipliklerine de "resmî sa¤l›k ku-ruluflu" denir.Gerçek veya tüzel kifliler taraf›ndan kurul-mufl yatakl› veya yataks›z tedavi kurumla-r› ile tedavi amac›yla hasta kabul eden veSa¤l›k ve Sosyal Yard›m Bakanl›¤›nca ifllet-me müsaadesi verilmifl bulunan içmece vekapl›calar "özel sa¤l›k kurumu", serbest ta-biplikler "özel sa¤l›k kuruluflu" say›l›r.

Devlet Memurlar›n›n Tedavi Yard›m›Yönetmeli¤inde de¤ifliklik yap›ld›

Y urt çap›nda birçok akademisyenbir araya gelerek A¤›z ve Çene-Yüz

Cerrahisi Birli¤i Derne¤i’ni (AÇB‹D)kurdular. AÇB‹D’in kurulufl amaçlar›;Mesleki E¤itim standartlar›n› yükselt-mek amac›yla Board Sistemini uygula-mak, a¤›z ve çene-yüz bölgesi ile komflualanlara ait hastal›klar ve cerrahilerikonular›nda diflhekimlerinin daha iyie¤itilmelerini, yurtiçi ve d›fl›ndaki kursile benzeri bilimsel çal›flmalarakat›lmalar›n›, araflt›rma yapmalar›n›sa¤lamak ve bu amaçla burs vermek

Yo¤un bir ilgi gören AÇB‹D bilimseltoplant›lar›n›n birincisi, 22-24 Eylül2006 tarihlerinde, Ortognatik Cerrahive Distraksiyon Osteogenezisi anakonusu ile, Marmara Üniversitesi

Diflhekimli¤i Fakültesi’nin Niflantafl›kampüsünde gerçekletirdi. Toplant›ya,yurt çap›ndaki birçok akademisyenkat›larak, canl› cerrahi uygulamalar vepanellerin yan›nda, Japonya’danProfesör Dr. Tetsu Takahashi’nin

kat›l›m›yla Hands-on kurs düzenlendi. AÇB‹D, 16-20 May›s 2007 tarih-

lerinde de Antalya’da ilk uluslararas›kongresini gerçeklefltirecek. Bu kon-grenin kat›l›mc›lar› aras›nda da çoksay›da yerli ve yabanc› konuflmas›olaca¤› bildirildi. Uluslararas›konuflmac›lar aras›nda Uluslararas›Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derne¤iBaflkan›, çeflitli SCI kapsam›ondakidergilerin editörleri, dental implantlar,yüz deformiteleri ve esteti¤i konusundadünyan›n en önemli isimleri yer ala-cakt›r.

Dernek hakk›nda ayr›nt›l› bilgi,üyelik baflvurular› ve kongre kay›tlar›için gerekli bilgilere, www.acbid.org’-dan ulafl›labiliyor.

AÇB‹D kurulduA¤›z ve Çene-Yüz Cerrahisi Birli¤i Derne¤i (AÇB‹D) kuruldu. AÇB‹D 1. Uluslararas› Bilimsel Toplant› veSergisini 16-20 May›s 2007 tarihleri aras›nda Antalya Kundu’da IC Green Palace’da gerçeklefltirecek.

• Tüketicinin, garanti süresi içinde sık sık arızalanan bir malın ücretsiz olarak yenisi ile de¤ifltirilmesine hakkı oldu¤unu B‹L‹YOR MUYDUNUZ?

BUNLARI B‹L‹YOR MUYDUNUZ?

Bilinçli tüketici

I sparta’da yeni bir a¤›z difl sa¤l›¤›merkezi aç›laca¤› haberi üzerine bir

aç›klama yapan Isparta DiflhekimleriOdas› Baflkan› Hüdayi Kartöz flehirdevarolan özel ve kamu diflhekimlerininihtiyac› karfl›lamaya yetti¤ini belirtti.Kartöz, Isparta ‹l Sa¤l›k Müdürü Dr. Le-vent Y›lmazer'in geçti¤imiz günlerdebas›nda yer alan ve Isparta'ya A¤›z ve

Difl Sa¤l›¤› Merkezi yap›laca¤›na iliflkinaç›klamalar› üzerine 10 Ekim 2006günü bir bas›n toplant›s› düzenledi.Sa¤l›k çal›flanlar›n› ve diflhekimlerini il-gilendiren bir konuda ‹l Sa¤l›k MüdürüDr. Levent Y›lmazer'in aç›klamas› üzer-ine kendisinden randevu istedikleriniancak aradan geçen 10 günde talepler-ine yan›t alamad›klar›n› aktaranKartöz, Isparta'n›n önemli bir sa¤l›kflehri oldu¤unu ve a¤›z ve difl sa¤l›¤›ndada çok iyi bir konumda oldu¤unu ifadeetti. Baflkan Hüdayi Kartöz, Isparta'daflu anda 80 muayenehane bulundu¤unubunun yan› s›ra Devlet Hastanesi, Gül-kent Devlet Hastanesi ve SDÜ T›p Fa-kültesi Hastanesinde de difl ünitelerininbulundu¤unu ve özellikle de DevletHastanesi difl ünitesinin 14 diflhekimiy-le çok say›da vatandafla randevusuz hiz-

met verdi¤ini belirterek, bu ünitenindesteklenmesinin daha do¤ru olaˇca¤›-n› belirtti. A¤›z ve difl sa¤l›¤› merkezi-nin Isparta için acil bir ihtiyaç olmad›¤›-na dikkat çeken Baflkan Hüdayi Kartöz,ille de bir a¤›z ve difl sa¤l›¤› merkezi ya-p›lacaksa Vatan Mahallesi’ne de¤il Dev-let Hastanesi, Do¤umevi Hastanesi ci-var›na yap›lmas›n›n vatandafl›n ulafl›mimkan› aç›s›ndan daha do¤ru olaca¤›n›ifade etti. Ça¤dafl devlet anlay›fl›nda‘Biz yapt›k oldu’ tarz›n›n do¤ruolmad›¤›n› ve bu tür ad›mlarda kamu-oyunu bilgilendirmek ve ikna etmekgerekti¤ini söyleyen Kartöz, Vali, Mil-letvekilleri ve iktidar partisi il baflkan›-na seslenerek, bir yat›r›m yap›lacaksaen iyi flekilde de¤erlendirilip, do¤ru ka-rar verilerek yap›lmas› gerekti¤ini söz-lerine ekledi.

"Yap›lacaksa merkeze yap›ls›n"Isparta’da yeni bir a¤›z difl sa¤l›¤› merkezi aç›laca¤› haberi üzerine

bir aç›klama yapan Isparta Diflhekimleri Odas› Baflkan› HüdayiKartöz flehirde varolan özel ve kamu diflhekimlerinin ihtiyac›

karfl›lamaya yetti¤ini belirtti.

E dirne’nin Aile Hekimli¤i uygulamas›nda pilot il olma-s›ndan dolay› kurulan, Edirne Diflhekimleri Odas›

(EDO)'nunda içinde bulundu¤u Aile Hekimli¤i Uygulama-s›na Karfl› Platform 16 Eylül 2006 tarihinde ilk mitinginigerçeklefltirdi. Edirne Mimar Sinan Devlet Hastanesi bah-çesinden bafllayarak 1.5 kilometrelik yürüyüflün ard›ndanAtatürk Heykelinde sona erdi. Yolda çok say›da vatandafl›-m›z›n kat›l›m›yla say› 1000 kifliyi buldu. Atatürk Heykelin-de SES Genel Baflkan Yard›mc›s›n›n konuflmas›n›n ard›n-dan Platforma kat›lan odalar, sivil toplum kurulufllar› vepartiler ad›na bas›n aç›klamas›n› Edirne Tabip Odas› Bafl-kan› Dr. Mehmet Akbal yapt›.

Isparta Diflhekimleri Odas› Baflkan›Hüdayi Kartöz

bizimle paylafl›r m›s›n›z?

an›lar›n›z›

Türkiye’de bilimsel diflhekimli¤inin

100. y›l› nedeniyle TDB ve ‹stanbul Üniversitesi

Diflhekimli¤i Fakültesi taraf›ndan

genifl kapsaml› bir arfliv tarama çal›flmas›

yürütülmektedir.

Bu çal›flmaya katk› sa¤layabilecek

her türlü belge, foto¤raf, resim,

yaz› ya da an›ya ihtiyac›m›z var.

Arflivinizdeki bilgilerin genel hazinemizde de

yer almas›n› isterseniz

lütfen TDB’yi (0.312.435 93 94)

ve ‹ÜDF’ni (0.212.414 25 65) aray›p

arfliv çal›flmas›na katk›da bulunmak

istedi¤inizi belirtin.

NOT: Belgelerinizin dijital kopyalar› al›nd›ktan sonra orijinali en k›sa süre içerisinde size geri verilecektir.

!

Edirne'de aile hekimli¤ine karfl› miting

Türk Diflhekimleri Birli¤i

11.Ola¤an Genel Kurulu Türk Diflhekimleri Birli¤i 11. Ola¤an Genel Kurulu 3-4-5 Kas›m 2006 tarihlerinde Ankara Büyük AnadoluOteli’nde toplanacak. Gündemini afla¤›da sundu¤umuz Genel Kurul’da TDB’ye ba¤l› 32 diflhekimiodas›ndan gelen delegeler TDB’nin önümüzdeki iki y›l›n› flekillendirecek olan politikalar› saptayacak veyeni dönemde TDB organlar›nda görev alacak isimleri seçecek.

CUMA - CUMARTES‹

1. Aç›l›fl, sayg› duruflu ve ‹stiklal Marfl›,2. Divan seçimi,3. Merkez Yönetim Kurulu ad›na Genel Baflkan›n konuflmas›,4. Konuklar›n konuflmalar›,5. Komisyonlar›n oluflturulmas›,6. Çal›flma, Mali ve Denetleme Kurulu raporlar›n›n okunmas› ve

görüflülmesi,7. Raporlar›n aklanmas›,8. Yeni dönem tahmini bütçesinin okunmas› ve karara ba¤lanmas›,9. Üye aidatlar›n›n, kay›t ücretlerinin y›ll›k miktar›, ödenme flekli ve

zaman›n›n belirlenmesi, 10. Birlik organlar›nda görev alacaklara verilecek ödeneklerin tespiti,11. Yönetmelikler ve de¤ifliklik önerilerinin görüflülmesi ve

karara ba¤lanmas›,12. Birlik için gerekli tafl›nmazlar›n sat›n al›nmas›, mevcut tafl›nmazlar›n

sat›lmas› konusunda Merkez Yönetim Kurulu'na yetki verilmesi,13. Bütçede fas›llar aras› aktarma yap›labilmesi için Merkez Yönetim

Kurulu'na yetki verilmesi,14. Ba¤l› bulundu¤u Odadan ayr›l›p, baflka bir Odaya ba¤lanmak isteyen

ya da ayr› bir Oda kurmak isteyen illerin durumunun görüflülmesi,15. Yeni döneme iliflkin dilek ve öneriler,16. Adaylar›n tespiti ve aç›klanmas›,

a. Merkez Yönetim Kurulub. Yüksek Disiplin Kurulu c. Merkez Denetleme Kurulu

PAZAR:

SeçimSaat: 09.00 - 17.00

gündem

3-4-5 Kas›m 2006Büyük Anadolu Oteli

Ankara

PostScript Picture

Untitled-10

Sosyal Güvenlik Reformu’yla neyihedefliyorsunuz? Sosyal Güvenlik Reformu, emeklilikteve sa¤l›kta kiflilerin çal›flma statülerineba¤l› olmadan sosyal güvenlik konu-sunda norm ve standart birli¤i sa¤lama-y› hedeflemektedir.Hükümetimiz taraf›ndan Acil EylemPlan› çerçevesinde gerçeklefltirilen Sos-yal Güvenlik Reformunun üç bilefleniyasalaflm›flt›r. SSK, Ba¤-Kur ve EmekliSand›¤›’n› tek çat› alt›nda birlefltirenKurum Kanunu yürürlü¤e girmifltir.Emeklilik ve sa¤l›kta kiflilerin çal›flmastatülerine ba¤l› olmaks›z›n norm birli-¤i sa¤lamay› hedefleyen Sosyal Sigorta-lar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› KanunuTBMM taraf›ndan kabul edilmifl olup, 1Ocak 2007 tarihinde yürürlü¤e girecek-tir. Sosyal Güvenlik Kurumu taraf›ndansöz konusu yasalar›n uygulama çal›flma-lar› h›zla sürdürülmektedir.

Sa¤l›k harcamalar›n›n artmas›n› en-gellemenin bir yolu da koruyucu he-kimlik hizmetlerine a¤›rl›k vermek.Bu hizmetlerin sistemdeki yeri yasa-da çok net olarak tan›mlanmam›fl gi-bi duruyor. Bu hizmetlerin sistem-deki yeri ne olmal› sizce?Genel Sa¤l›k Sigortas› düzenlemesi ileTürkiye’de ilk defa koruyucu sa¤l›k hiz-metleri sosyal güvenli¤in kapsam›naal›nm›flt›r. Hatta koruyucu sa¤l›k hiz-metlerinin sunulmas›nda prim borcu ol-mama, 30 günlük staj süresi, kat›l›m pa-

y› gibi uygulamalardan da muaf tutul-mufltur. Koruyucu sa¤l›k hizmetlerininyaflama geçirilmesi için de Aile Hekim-li¤i uygulamas› önem ve öncelik kazan-maktad›r. Yasada bu amaçla sa¤l›k hiz-metlerinden yararlanmak için Aile He-kimi ilk baflvurulacak yer olarak tan›m-lanm›flt›r.

Hastalardan kat›l›m pay› al›nmas›uygulamas›n›n dar gelirlilerin hiz-mete ulaflmas›n› engelleyece¤i ifadeediliyor. Buna yönelik bir çözüm su-nuluyor mu?Mevcut Yeflil Kart uygulamas›nda %20oran›nda ilaç kat›l›m pay› al›nmaktad›r.Bu uygulama GSS’de devam edecek ol-makla birlikte, bu kiflilerin ödedi¤i kat›-l›m pay›n›n mali durumlar›n› s›k›nt›yasokmas› halinde herhangi bir sorgula-

maya tabi olmaks›z›n Sosyal Yard›mlafl-ma ve Dayan›flma Fonundan geri alabil-mesi imkan› getirilmifltir.

Diflhekimli¤i hizmetlerindeGSS’den önce hastalar, hizmeteulaflmas› zor da olsa bütün tedavikalemlerinden yararlanabiliyordu.GSS’yle birlikte çeflitli k›s›tlamalargetirildi¤i söyleniyor. Bu durumhastalar aç›s›ndan bir hak kayb›nayol açmaz m›?GSS ile mevcut sa¤l›k haklar› korundu-¤u gibi, koruyucu sa¤l›k hizmetleri ilekapsam daha da genifllemifltir. K›s›tlay›-c› tek düzenleme difl protez uygulama-lar›nda 18-45 yafl aras› kiflilerin kapsamd›fl›nda tutulmas›d›r. Bunun d›fl›nda diflhizmetlerine iliflkin mevcut uygulamayagöre kapsam daraltan bir düzenlemesöz konusu de¤ildir. Difl protezleriyle il-gili de¤iflik ülke örneklerimize bakt›¤›-m›zda Belçika: 50 yafl ve üstünde veya baz›t›bbi durumlar d›fl›nda kapsam d›fl›Danimarka: Hasta %50 kat›l›m pay›ödemeliYunanistan: Hasta %25 kat›l›m pay›ödemeli‹zlanda: 19-66 yafl aras›nda kapsam d›-fl›‹talya: Kapsam d›fl›Letonya: Kapsam d›fl›Slovakya: Hasta %26 kat›l›m pay› öde-meliFinlandiya: Kapsam d›fl›

Genel Sa¤l›k Sigortas› 1 Ocak 2007’de uygulanmaya bafllanacak. Ancak hem genel sa¤l›k alan›ndahem de diflhekimli¤i alan›nda hala kafalardaki baz› soru iflaretleri yan›tlanm›fl de¤il. GSS sonras›ndahizmeti sat›n alacak kurum Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›’na ba¤l› olaca¤›ndan bu sorular›n

bir k›sm›n› Bakan Murat Baflesgio¤lu’na sorduk.

Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan› Murat Baflesgio¤lu:

‘Koruyucu hizmetler ilk kezsosyal güvenlik kapsam›nda’

‘ ’Genel Sa¤l›k Sigortas›

sisteminin getirdi¤i temel

yeniliklerden berisi de kamu ve

özel sa¤l›k hizmeti sunucular›

aras›ndaki ayr›m›n kald›r›larak,

bunlar›n eflit rekabet koflullar›

içerisinde çal›flt›¤› bir

finansman yap›s›n›n

kurulmas›n› sa¤lamakt›r.

Yasada diflhekimli¤ihizmetlerinin özel sa¤-l›k kurum ve kuruluflla-r›ndan al›naca¤› belirti-liyor. Ancak kamuoyun-da muayenehanelerdenhizmet al›nmayaca¤› yö-nünde bir söylenti var.Bu konuda durum ne-dir?Gerek flah›s ad›na iflletilendiflhekimi muayenehane-leri gerekse birden fazladiflhekiminin bir araya ge-lerek flirket alt›nda kurmufloldu¤u sa¤l›k iflletmelerikanun kapsam›nda sa¤l›khizmeti sunucusu say›l-maktad›r. Ancak sevk zin-ciri bak›m›ndan bu yerlerin konumu2007 y›l› haz›rl›k çal›flmalar› kapsam›n-da de¤erlendirilecektir.

Ülkemizde sigortas›z çal›flman›n vekay›t d›fl› ekonominin yayg›n oldu-¤u bir gerçek. Toplanan primlerinsistemin ifllemesini sa¤lamaya yet-memesi durumunda sa¤l›k hizmet-lerinin süreklili¤i tehlikeye girmezmi? Bu durumda devletin ek bir kat-k› sa¤lamas› gündeme gelebilir mi?Genel Sa¤l›k Sigortas› finansman bak›-m›ndan çal›flanlar›n tümünü eflit primoranlar› ile primli sisteme geçilerek va-tandafllar aras›nda finansman bak›m›n-dan hak ve yükümlülüklerde eflitlik sa¤-lanm›flt›r. Bu amaçla, devlet memurlar›bugüne kadar sa¤l›k primi ödemezken,sa¤l›k haklar›ndan %12,5 oran›nda GSSprimi ödemek suretiyle yararlanacaklar-d›r. Ba¤-Kurlular aç›s›ndan ise %20 olansa¤l›k primi, %12,5’e indirilmektedir.SSKl›lar aç›s›ndan ise prim oran› ayn›kalm›flt›r.Yoksul kiflilerin primlerinin ise devlettaraf›ndan ödenmesi ilkesi benimsen-mifl, yoksul kesime verilen sa¤l›k hakla-r› çal›flanlar ile ayn› kapsama getirilmifl-tir. Örne¤in, halen Yeflil Kart kanunun-da yurtd›fl›nda tedavi hakk› yok ikenTürkiye’de tedavi edilmeyen hastal›k-larda Yeflil Kartl›lara da yurtd›fl›nda te-davi hakk› verilmifltir.‹lk defa devlet sosyal güvenli¤e çal›flanve iflveren yan›nda prim ödemek sure-tiyle katk› sa¤layacakt›r. Bu amaçla GSSiçin %3 oran›nda devletin prim katk›s›

söz konusudur. Bu oran söz konusu%12,5’lik sigorta priminin %25’ini tem-sil etmektedir.

Kamunun sa¤l›k hizmeti sunmayadevam etmesi gerekti¤ine göre ka-mu ile özelin birbirini yok etmedi¤i,birbirini gelifltirdi¤i bir rekabet or-tam› nas›l yarat›lacak?Genel Sa¤l›k Sigortas› sisteminin getir-di¤i temel yeniliklerden birisi de kamuve özel sa¤l›k hizmeti sunucular› aras›n-daki ayr›m›n kald›r›larak, bunlar›n eflitrekabet koflullar› içerisinde çal›flt›¤› birfinansman yap›s›n›n kurulmas›n› sa¤la-makt›r.Buna yönelik getirilen düzenlemeler-den birisi kiflilerin sevk zincirine uymakkayd›yla özel ya da kamu sa¤l›k kurum-lar›ndan istedi¤ine gitme konusundayasal güvencenin sa¤lanm›fl olmas›d›r. Bir di¤er düzenleme de sa¤l›k kurumla-r›n›n devletin do¤rudan ya da dolayl›olarak sübvansiyon almas› durumunda,sübvansiyon alan kurumlar›n fiyat tari-felerinin daha düflük belirlenmesi ku-ral›d›r.

Genel Sa¤l›k Sigortas› sa¤l›k harca-malar›n›n artmas›na yol açar m›?Özellikle ilaç harcamalar›...Sistemde haklar› geniflletme yönündesa¤lanan iyilefltirmeler nedeniyle olufla-bilecek harcama art›fl›n›n kontrolündeSa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan yürütül-mekte olan “Sa¤l›kta Dönüflüm Proje-si”nin baflar›s› büyük önem tafl›makta-d›r. Bu ba¤lamda baflta aile hekimli¤i ol-

mak üzere, koruyucu sa¤l›k hizmetleri-nin ilk defa sosyal güvenlik kapsam›naal›nmas›, bafllanmas›, etkin bir kontrolve provizyon sisteminin kurulmas› ilesa¤l›k harcamalar›ndan kontrol sa¤lan-mas› hedeflenmektedir. 2005 y›l› öncesinde SSK, Ba¤-Kur,Emekli Sand›¤› ve Maliye Bakanl›¤› ta-raf›ndan serbest eczanelerden ilaç al›-m›nda % 2.5 oran›nda indirim ile ilaçal›nabilmifltir. 2001 y›l›nda ilaç kararna-mesinde yap›lan düzenleme ile ilaç fi-yatlar›nda yaklafl›k % 50 oran›nda sa¤la-nan indirimle birlikte % 2,5 olan indi-rim oran› da %13’e ç›kar›lmas›. Yap›lanbu düzenlemeler ile Yeflil Kartl› hasta-larda ayaktan tedavi ve ilaç kapsamaal›nm›fl, ayr›ca 35 milyon SKK’l› kiflininilaca ulafl›m konusundaki engellerinkald›r›lmas› sa¤lanm›flt›r.

‘’

Gerek flah›s ad›na iflletilen

diflhekimi muayenehaneleri

gerekse birden fazla

diflhekiminin bir araya gelerek

flirket alt›nda kurmufl oldu¤u

sa¤l›k iflletmeleri kanun

kapsam›nda sa¤l›k hizmeti

sunucusu say›lmaktad›r.

Ancak sevk zinciri bak›m›ndan

bu yerlerin konumu 2007 y›l›

haz›rl›k çal›flmalar› kapsam›nda

de¤erlendirilecektir.

TDB Baflkalar Konseyi toplan-t›s› 8-9 Eylül 2006 tarihle-

rinde Diyarbak›r Diflhekimleri Oda-s›’n›n ev sahipli¤iyle Diyarbak›r’dagerçeklefltirildi.

Toplant›n›n aç›l›fl konuflmas›n› yapanDiyarbak›r Diflhekimleri Odas› Baflka-n› Muzaffer Saruhan TDB ve Oda bafl-kanlar›n› Diyarbak›r’da a¤›rlamaktanmutlu olduklar›n› belirtti. Diyarba-k›r’›n tarihini ve kültürel özelliklerinianlatan sinevizyon gösteriminin ard›n-dan TDB Genel Baflkan› Celal KorkutY›ld›r›m kürsüye geldi. Diyarbak›r’›nTürkiye’deki öneminin, bu co¤rafya-n›n tarihin befli¤i oldu¤unun alt›n› çi-zen Y›ld›r›m, ülkenin bugünkü koflul-lar›nda çözümün, ülkenin iç dinamik-lerinin birlikteli¤inden geçti¤ini belirt-ti. Toplant›da ele al›nacak konular› dak›saca aktaran Y›ld›r›m, TDB’nin de

önümüzdeki dönemde birli¤ini koru-mas›n›n çok büyük bir önem arz etti¤i-ni, bu noktada iki y›l önce yitirdi¤imizDiyarbak›r Diflhekimleri Odas› eskiBaflkan› O¤uz Üçok ve kendisinin mü-cadele yürütme tarz›n› hat›rlamak ge-rekti¤ini ifade etti. Konuflmas›n›n ar-d›ndan O¤uz Üçok’un o¤lu SuphiÜçok’u kürsüye davet eden Y›ld›r›m,“babam›n meslektafllar›na teflekkür

ediyorum” diyerek kürsüden inenÜçok’a bir hat›ra plaketi verdi. Bas›nmensuplar›n›n sorular› yan›tland›ktansonra toplant› bafllad›.

TDB A¤›z Difl Sa¤l›¤› Hizmetlerinin Fi-nansman› ve Sunumu Çal›flma Grubuad›na Muharrem Armutlu diflhekimle-rinin TDB Asgari Ücret Tarifesi üzerin-den ve Maliye Bakanl›¤›’n›n Bütçe Uy-

TDB Baflkanlar Konseyi Diyarbak›r’da topland›

TDB Baflkalar Konseyi toplant›s› 8-9 Eylül 2006 tarihlerinde Diyarbak›r Diflhekimleri Odas›’n›n ev sahipli¤iyle Diyarbak›r’da gerçeklefltirildi. Toplant›da Genel Sa¤l›k Sigortas›’n›n uygulanmas›

sürecinde kamunun muayenehanelerden a¤›z difl sa¤l›¤› hizmeti al›m›na iliflkin geliflmeler ele al›narak Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin sunaca¤› öneriler netlefltirildi.

gulama Talimat› üzerinden hizmetal›nmas› durumunda kaç saat çal›flma-lar› halinde ne kadar gelir elde edebile-ceklerine iliflkin de¤iflik olas›l›klar› in-celeyen bir projeksiyon sundu. Dahasonra oda baflkanlar› söz alarak hizmetal›m›na iliflkin önerilerini sundular.

Tart›flmalar öncesinde TDB Genel Bafl-kan› Celal Y›ld›r›m Sa¤l›k Bakan› Re-cep Akda¤’›n Eylül ay› bafllar›nda çeflit-li illerde sa¤l›k meslek odalar›n›n tem-silcilerinin kat›ld›¤› toplant›lar yapt›¤›-n› hat›rlatarak, bu toplant›larda konu-flulanlar hakk›nda bilgi verdi. Ayr›cabu toplant›lar›n yap›ld›¤› illerin odabaflkanlar› da toplant›lar›n kapsam› veAkda¤’›n GSS sonras› diflhekimli¤ihizmetlerinin muayenehanelerden al›-m›na iliflkin yaklafl›mlar› hakk›nda bil-gi verdiler. Baflkan Y›ld›r›m, TDB’ninbu süreçte Hükümetle tedavi bedelleri-nin ne olaca¤› konusunda yap›lacakpazarl›klarda bir sendika gibi çal›flaca-¤›n› ve odalar›n TDB etraf›nda dahagüçlü bir flekilde birleflmelerinin haya-ti önemde oldu¤unu da vurgulad›.

Hizmet bafl› ödeme ya da kifli bafl› öde-me sistemlerinden hangisinin daha uy-gun olaca¤›, sistemlerin aç›k noktalar›-n›n nereleri oldu¤u oda baflkanlar›n›nkatk›lar›yla tart›fl›ld›. Sistemle sözlefl-me yapmayan diflhekimlerinin acil difl-

hekimli¤i hizmetleri vermelerininmümkün oldu¤u sistemde acil diflhe-kimli¤i hizmetlerinin hangilerinin ol-mas› gerekti¤i de görüflüldü.

Muayenehanelerden hizmet sat›n al›n-mas›yla ilgili tart›flmalar, konununönemi ve tart›fl›lacak detaylar›n çoklu-¤u nedeniyle ikinci güne sarkt›. Buradaprovizyon sisteminin kurulumuyla ilgi-li yap›lacaklar, sistemle sözleflme yap-mayan diflhekimlerinin durumu, koru-yucu hizmetlerinin nas›l tan›mlanmas›

gerekti¤i gibi konular ele al›nd›. Dahasonra Türk Diflhekimleri Birli¤i Yönet-meli¤inde yap›lacak düzenlemelermadde madde ele al›narak Genel Ku-rul’a sunulacak hale getirildi.

Odalar›n faaliyetleri s›ras›nda ortayaç›kan çeflitli sorunlar da geneli ilgilen-dirmesi aç›s›ndan gündeme getirildi.Bu ba¤lamda özel hastane ya da a¤›zdifl sa¤l›¤› merkezlerinden çal›flan difl-hekimlerinin ayr›ca muayenehane deaçmak istemeleri de tart›fl›ld›.

‹ki y›l önce yitirdi¤imiz TDB 1. Dönem MYK üyesi ve Diyarbak›r Diflhekimleri Odas› kurucusu O¤uz Üçok’un o¤lu Suphi Üçok’a TDB Genel Baflkan› Celal Y›ld›r›m taraf›ndan bir hat›ra plaketi verildi.

TDBD / 48

Kahramanmarafl Diflhekimleri Odas› Baflkan› Mahir fiiflman:

‘Devlet sadece koruyucu hizmetleri vermeli’

Bir Diyarbak›rmezunu olarakBaflkanlar Kon-seyi toplant›s›-

n›n Diyarbak›r’da yap›lmas› beni mutlu et-ti, hat›ralar›m canland›. Diflhekimleri olarak GSS’de bir flekilde yeralmam›z laz›m. Bu bir ölçüde sa¤land› amamuayenehanelerden hizmet al›n›rken ge-lece¤imizi hesaba katarak davranmam›zlaz›m. Bugün bizim bölgemizde birçokmeslektafl›m›z fiyat ne olursa olsun bir fle-kilde bu hizmeti verelim diye düflünüyor.Özellikle yeni mezunlar ya da muayeneha-nesi iyi ifl yapmayan meslektafllar›m›z bue¤ilimde. Eski durumda da Asgari Ücret

Tarifesi’nin bölgemiz için biraz yüksek ol-du¤u yönünde düflünceler vard›.Geçen hafta Sa¤l›k Bakan› Marafl’a da gel-di. Ben kendisiyle de görüfltüm. Kifli bafl›ödeme sisteminin diflhekimli¤i için uygunolmad›¤›n› izah ettim. Kendisi de sadecekifli bafl› olamayaca¤›n›, kifli bafl› art› ifllembafl› olmas› gerekti¤ini, bunun için de ça-l›flmalar›n devam etti¤ini söyledi. Fakat ben yine de yani bu konunun böyleçözümlenebilece¤ini çok fazla düflünmü-yorum. Bana göre devlet sadece koruyucuhizmetleri vermeli. Çünkü diflhekimli¤idetayl› bir ifl. Di¤er hekim arkadafllar gibide¤il. Mesela bir hastan›n tonsiliti varsa üçtane KBB’ciye de gitse yapaca¤› fley farkl›

olmaz. Ama diflhekimli¤inde hastan›nekonomik durumuna, sosyal durumunagöre çok farkl› ifllemler yapabilir. Bundandolay› hükümetin bunu detayl› flekilde de-netleyebilece¤ini sanm›yorum. Bence devlet A¤›z Difl Sa¤l›¤› Merkezlerin-de koruyucu hizmetleri vermeli. Kontrolmekanizmas› da yine A¤›z Difl Sa¤l›¤›Merkezleri olmal›. Sistem kuruluncaya,Türkiye’de yetmifl milyon kiflinin tamam›-n›n a¤z› kay›t alt›na al›n›ncaya kadar ADS-Mler bu ifli d›flar›ya sevk usulüyle yapar.D›flar›ya sevk eder ve kontrol eder. Bellibir dönem sonra zaten herkes kay›t alt›naal›nm›fl olaca¤›ndan giderek sorunlar aza-l›r.

Samsun Diflhekimleri Odas› Baflkan› Abdullah ‹lker:

‘Ödeme, al›nan hizmet üzerinden yap›lmal›’

Toplant›n›n Di-yarbak›r’da ya-p›lmas› hakika-ten çok güzel ol-du. Tarihi yerle-

rini gezdik, buraya özgü yemeklerini yedikama bunun yan›nda iki gün boyunca daçok verimli çal›flmalar yapt›k. Gün boyuncadiflhekimli¤i sorunlar›n› tüm oda baflkanla-r› ve TDB yönetimiyle tart›flt›k. Neticedekarar verdi¤imiz yerler oldu, Genel Kurul’a

b›rakt›¤›m›z konular oldu ama çok verimlibir çal›flma ortaya ç›kt›. GSS önümüzdekisene yürürlü¤e girecek. Burada Sa¤l›k Ba-kanl›¤›’n›n ›srarla istedi¤i, kifli bafl›na öde-me sistemi var. Bu sistem bizi zor durumdab›rakacak. Biz verilecek hizmet karfl›l›¤›ödeme yap›lmas›n› do¤ru buluyoruz ve esa-sen bunun üzerinde duruyoruz. Sistemlesözleflme yap›lmas› zorunlu de¤il. Yap›lanhizmetin karfl›l›¤› verilirse TDB olarak busözleflmenin yap›lmas› yönünde karar al›-

nacak ama tahmin edici bir fiyat olmazsamuhtemelen sözleflme yap›lmayacak. Bu durum diflhekimli¤i camias›nda bölün-melere yol açabilir ama bizim bunu çok iyiizah etmemiz laz›m. Sa¤l›k Bakanl›¤› ile ya-p›lacak olan görüflmede kifli bafl› de¤il deverilen hizmet karfl›l›¤› bir ücretlendirmeolursa bu sefer bunu çok iyi izah etmemizlaz›m. Sözleflme yap›lacaksa topyekün ol-mal›, yap›lmayacaksa topyekün yap›lma-mal›.

Diyarbak›r Diflhekimleri Odas› Baflkan› Muzaffer Saruhan:

‘Baflkanlar Konseyi’ni a¤›rlamaktan mutlu olduk’

TBD BaflkanlarKonseyi Top-lant›s›n›n fleh-rimizde yap›l-mas›ndan mut-

luluk duydu¤umu belirtmek isterim. Top-lant›n›n en önemli gündem maddesi 2007y›l› Ocak ay›ndan itibaren yürürlü¤e gire-cek olan Genel Sa¤l›k Sigortas› kapsa-m›nda muayenehanelerden hizmet al›m›-na yönelik çal›flmalard›. Toplant› gayetolumlu bir hava içinde geçti. Toplant›n›n Diyarbak›r’da yap›lmas›ndan

faydalanarak bölgemizi ve kendimizi ge-len misafirlere anlatma ve tan›tma f›rsat›bulduk. Toplant›n›n ilk gün yorgunlu¤u-nu tarihi Kervansaray Oteli’nde mahallimüzikler eflli¤inde halaylar çekerek üzeri-mizden atmaya çal›flt›k. ‹kinci gün ise Di-yarbak›r flehir turunu takiben tarihi GaziKöflkü’ndeki akflam yeme¤iyle noktala-d›k. Pazar sabah› erkenden Diyarbak›r’danstart alarak sular alt›nda kalmas› an mese-lesi olan tarihi yerleflim yeri Hasankeyf il-çesinde mola verdik. Devam›nda gümüfl-

çülükte telkari sanat› ile meflhur, cami-i ve kiliselerin yan yana oldu¤u Midyat il-çesinde k›sa bir gezi yapt›k. Ö¤leden son-ra da medreseleri, manast›rlar› ve tafl ev-leri ile ünlü Mardin’e vard›k. Suriye’ye te-peden bakan Mardin’de dolaflt›ktan sonratarihin tafllara yaz›ld›¤› ve etraf› surlarlaçevrili Diyarbak›r’›m›zda biten bölgeselbir gezi ile toplant›y› noktalam›fl olduk. Bu vesileyle toplant›ya kat›l›m sa¤layanTDB Merkez Yönetim Kuruluna, de¤erlioda baflkanlar› ve yöneticileriyle misafir-lerimize teflekkür ediyorum.

49 / TDBD

B a fl k a n l a rKonseyi Top-lant›s›’n›n Di-y a r b a k › r ’ d a

yap›lmas›n›n benim aç›mdan ayr› biranlam› var. Ben Dicle Üniversitesi Difl-hekimli¤i Fakültesi’nin ilk mezunlar›n-dan›m. Bu vesileyle Diyarbak›r Diflhe-kimleri Odas›’n›n kurucusu rahmetlia¤abeyimiz O¤uz Üçok’u da sayg›yla vesevgiyle an›yorum. Baflkanlar Konseyi’nde özellikleGSS’nin muayenehanelerden hizmetal›m› konusunda TDB ve odalar olaraksonuna kadar görevimizi yapt›¤›m›zainan›yoruz. Bu toplant›yla beraber ha-z›rl›klar›m›z› da tamamlam›fl olduk. Ar-t›k tüm diflhekimi odalar›n›n tek yürek,tek vücut halinde hareket etmesi gerek-ti¤ini de bu toplant›da kararlaflt›rd›k. Biz Hatay Diflhekimleri Odas› olarakkamunun kesinlikle muayenehaneler-den hizmet almas›n›n gerekti¤ini uzun

zamand›r savunuyoruz. Bu uygulamaelbette beraberinde birtak›m eksiklikle-ri de gündeme getirecektir. Bunun ha-z›rl›¤›n› da yapmak durumunday›z.Provizyon sistemiyle ve di¤er ek önlem-lerle suistimallerin de önüne geçilebilir.Burada kifli bafl›na ödeme ya da hizmetkarfl›l›¤› ödeme konusunda da netlefltikart›k. Fakat örne¤in eczac›lar›n yaflad›-¤› bir süreç var: Ödemelerde yaflanan s›-k›nt›lar bir k›sm›n› iflasa sürükledi. Hü-kümetin bir süre sonra bizi de benzergüçlüklerle karfl› karfl›ya b›rakmas›n-dan endifle duymuyor da de¤iliz. Amabunun bir yerden bafllamas› gerekiyor. Burada Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n duruflu daart›k netleflmifl olmal›yd›. Çünkü Sa¤l›kBakan› son dönemlerde de¤iflik bölge-lerde de¤iflik ifadeler kullan›yor, bu dabizi endiflelendiriyor. Art›k ç›k›p2007’nin bafl›ndan itibaren nas›l bir po-litika uygulayaca¤›n› kamuoyuna aç›k-lamas› laz›m. TDB bu konudaki politi-

kas›n› belirlemifl ve netlefltirmifltir. Bu-radaki toplant›yla tüm odalar›n onay›n›da alm›flt›r. Hangi konularda uzlaflacak-sak 2007’nin bafl›na kadar bunun mut-laka çözülmesi gerekiyor. Bunun d›fl›nda önümüzdeki günlerdetoplanacak Genel Kurul’da TDB’nin ye-niden yap›lanmas›, mevcut yönetimingüçlendirilmesi ve TDB’nin önümüzde-ki dönemlerde uygulayaca¤› politikala-r›n belirlenmesi aç›s›ndan da çok yarar-l› bir toplant› oldu¤u inanc›nday›m.Tüm arkadafllar›m›z sorumluluklar› da-hilinde çal›flmalar›n› tamamlad›lar. Burada ayr›ca Güneydo¤u insan›n›n mi-safirperverli¤ini de gördük. Bu sosyaletkinliklerde Diyarbak›r’daki meslek-tafllar›m›z›n can› gönülden çal›flmas›bizleri gerçekten çok mutlu etti. Birsonraki Baflkanlar Konseyi’nde de butür çal›flmalar› örnek almam›z gerekti¤i-ne inan›yorum.

Hatay Diflhekimleri Odas› Baflkan› Nebil Seyfettin:

‘Endiflelerimiz var, ama bu ifl art›k hayata geçmeli’

Tekirda¤ Diflhekimleri Odas› Baflkan› Tolga Kutal:

‘Odalara büyük ifl düflüyor’

Baflkanlar top-lant›s›n›n çokverimli geçti¤i-ni düflünüyo-

rum. Bu toplant›lar› farkl› illerde yap-mak, farkl› kültürleri tan›mak, gelip bu-rada arkadafllar›m›z› görmek gerçektençok güzel. Son üç y›ld›r oldukça s›k›nt›l› bir dö-nemden geçiyoruz, bu nedenle de ko-nuflacak çok konular›m›z var. Bizi üzenen önemli nokta Türkiye’deki sa¤l›ksisteminin hekimlerin elinden ç›k›p ta-mamen sermayenin eline geçmesi, sa¤-l›k hizmetinin ticari meta haline dönüfl-mesi ve gerek siyasi ve gerekse hukukikararlar›n bu ticari düzenin lehine ç›k-mas›. En çok bu konular üzerinde tar-t›flmalarda bulunduk.Genel Sa¤l›k Sigortas› ve muayeneha-nelerden hizmet al›nmas› do¤rultusun-

da iki üç senedir hummal› çal›flmalarsürdürüyoruz. Fakat bu çal›flmalardanistedi¤imiz sonucu henüz alamad›k. 1Ocak 2007’de yürürlü¤e girecek olanGSS’nin de diflhekimli¤i hizmetleri ko-nusunda gerekli altyap›n›n haz›r olma-mas› ve TDB ile Sa¤l›k Bakanl›¤› aras›n-da halen bir uzlaflman›n sa¤lanamama-s› dolay›s›yla bu tarihte uygulamaya ko-nabilece¤i kanaatinde de¤ilim. Büyükihtimalle bunun bir ya da iki sene erte-lenmesi gibi bir durumun ortayaç›kaca¤›n› düflünüyorum. fiurada 1Ocak 2007’ye yaklafl›k olarak 3-4 ay›-m›z var. Bu 3-4 ayda gerekli altyap›n›nhaz›rlanmas›, elektronik ortama geçifl,programlar›n haz›rlanmas› ve bunlar›nbütün hekimlere da¤›t›l›p uygulamayageçilmesi bana pek mümkün görün-müyor. Sa¤l›k Bakanl›¤›’yla al›nacak hizmetle-

rin bedelleri konusunda bir uzlaflmayamaalesef varam›yoruz. TDB’nin yapt›r-m›fl oldu¤u bilimsel araflt›rmalarla hü-kümetin bize önerdi¤i fiyatlar aras›ndabüyük uçurumlar var. Bir diflhekimininyaflayabilmesi ve belli bir standard› sür-dürebilmesi aç›s›ndan bu ücretleri ka-bul etmek de olas› de¤il.Diflhekimli¤i hizmeti pahal› bir hizmet;gerek yat›r›m gerekse de malzeme aç›-s›ndan. Bu verilecek fiyatlarla ilk bafltabunu cazip görüp kabul eden hekimlerolacakt›r ama ben en fazla alt› ay daya-nabileceklerini düflünüyorum. BelkiGSS’yle anlaflma yapmadan hastalar-dan belirli bir ek ücret talep edilip hiz-met verilmesi mümkün olabilir.Bu süreçte TDB etraf›nda birli¤imizikorumam›z laz›m. Bu noktada odalarada büyük ifl düflüyor. Odalar›n üyeleri-ni bu konuda bilgilendirmesi gerekiyor.

TDBD / 48

Baflkanlar Kon-seyi toplant›s›-na gözlemciolarak kat›ld›m

ve hem mesleki tart›flmalar aç›s›ndan hemde sosyal aç›dan çok be¤endim. Problem-lerimiz oldu¤unu biliyoruz ama tart›flma-lar›n içine girince konunun çok dahaönemli detaylar› oldu¤unun fark›na var›-yoruz. Burada insanlar meslekleri için birfley yapmaya çal›fl›yor. Buraya gelmedenönce daha karamsard›m. Baz› meslektafl-lar›m›zdan zaman zaman duydu¤umuz

‘Oda bizim için ne yap›yor, TDB bizimiçin ne yap›yor?’ gibi klasik sorular var ya,buradaki çal›flmalar› görmelerini isterdim.Burada meseleye her aç›dan bak›l›yor;devlet aç›s›ndan da, bizim aç›m›zdan da,hasta aç›s›ndan da... Böyle bir sürecin so-nunda ç›kacak karar mutlaka bizim içinen iyisi olacakt›r diye düflünüyorum. Oyüzden daha umutla bakt›m toplant›dansonra. Kafamda havada kalm›fl bir sürüfley vard›, burada onlar biraz daha yerineoturdu. Biz Odam›zda da bu konulardayo¤un tart›flmalar yap›yoruz, dört saatten

önce falan ç›kam›yoruz Oda toplant›lar›n-dan. Toplant› öncesi Oda baflkan›m›z so-rular gönderiyor, cevapl›yoruz. Toplant›-lara da bofl gelmiyoruz yani. GSS’nin gelece¤i konusunda çok ümitlide¤ilim. Muayenehanelerden hizmetinçok düflük rakamlarla al›nmak istenmesi-nin sistemin diflhekimli¤i aya¤›n› çökerte-ce¤ini düflünüyorum. Sa¤l›kta ‘ucuzluk’mant›¤›yla fazla ilerlenemeyecek ve biryerde t›kanacakt›r. ‹nsanlar kalite araya-caklar, o zaman da kaliteli hizmet sunanyerlere gidecekler diye düflünüyorum.

Zonguldak Diflhekimleri Odas› Sayman› Elif Sar› Öztürk:

“Sa¤l›kta ‘ucuzluk’ mant›¤›yla fazla ilerlenemez”

T o p l a n t › n › nana gündemmaddesi yineGenel Sa¤l›k

Sigortas›’yd›. Ç›kan Kanun’da öncekiBaflkanlar Konseyi toplant›lar›nda görü-flüp ço¤unlu¤un mutab›k kald›¤› madde-lerin bulunmas› yap›lan çal›flmalar›n boflagitmedi¤ini gösteriyor. Ancak Kanun okadar çok yönetmeli¤e ba¤lanm›fl ve buyönetmeliklerin içinin nas›l doldurulaca¤›o kadar belirsiz ki... Kimler hasta olarak

gelebilecek, hangi tedavilerini yapt›rabile-cekler, yapt›rd›klar› ifllemlerin sonundahekim paras›n› alabilecek mi?, devlet ne-ye göre ödeme yapacak; hiçbir fley bellide¤il. Belki de Sa¤l›k Bakan› hizmeti Büt-çe Uygulama Talimat›’n›n da alt›nda be-dellerle sizden alaca¤›m diyecek. Çünküödemeler konusunda her fley yönetmelik-lere b›rak›lm›fl. Burada bizim duruflumuzçok önemli. Tüm meslektafllar›m›z› bilgi-lendirerek hangi noktan›n bizim için‘DUR’ denecek nokta oldu¤u konusunda

Baflkanlar Konseyi toplant›lar›nda vard›-¤›m›z sonuçlar› aktarmam›z gerekiyor.Hükümet bir kanun ç›kard› ama içininnas›l doldurulaca¤› belli de¤il. ‹stiyoruz kibunun içi hem tüm meslektafllar›m›z›nhem de halk›m›z›n menfaatine doldurul-sun. Ama hem halk›m›za hem de meslek-tafllar›m›za zarar› olaca¤›na kanaat getirir-sek de toplu olarak devletle sözleflme yap-mama karar› al›p sonuna kadar daTDB'nin çat›s› alt›nda bu kararl›l›¤›m›z›sürdürmeliyiz.

Sakarya Diflhekimleri Odas› Baflkan› Yeflim Saraç:

‘Devletin tavr› ne olursa olsun birlikte hareket etmeliyiz’

Sivas Diflhekimleri Odas› Baflkan› Remzi Özkan:

‘Bireysel hareket etmekten kaç›nmam›z laz›m’

Bir baflkanlarkonseyi top-lant›s›n› ger-çek lefl t i rme-nin, özellikle

Diyarbak›r’da gerçeklefltirmenin mutlulu-¤unu yafl›yorum. Okul dönemi befl y›l›-m›n geçti¤i bu flehre 22 y›l aradan sonragelerek an›lar› tazelemek benim için bafll›bafl›na mutluluk kayna¤› oldu.Toplant›larda mesle¤imizi ve meslektaflla-r›m›z› ilgilendiren kamunun özelden hiz-met sat›n almas› konusu a¤›rl›¤›n› koydu. Burada Çal›flma Grubunun sundu¤u çal›fl-

man›n ve bunun üzerinde sürdürdü¤ü-müz tart›flman›n konunun de¤iflik detay-lar›na vak›f olma anlam›nda çok önemlioldu¤unu düflünüyorum. fiunu gördük ki Sa¤l›k Bakanl›¤› ve hükü-met bu hizmeti muayenehanelerden al›r-ken diflhekiminin eme¤inin karfl›l›¤›n›ödeme niyetinde de¤il. Çok düflük rakam-lar telaffuz ediliyor ve yöntem olarak dabizim çok arzu etmedi¤imiz kifli bafl›naödeme yöntemi üzerinde yo¤unlaflm›fl gö-rünüyorlar. Bu aflamada yapaca¤›m›z en do¤ru fley,Genel Baflkan›m›z›n belirtti¤i gibi art›k

bir sendika gibi hareket edecek olanTDB’nin etraf›nda birli¤imizi sa¤lamlafl-t›rmak ve bireysel hareket etmemek ola-cakt›r diye düflünüyorum. Toplant›lar›nyorgunlu¤unu k›sa ama zengin bir sosyalprogramla tamamlad›k. Dilerim ki buramburam tarih kokan bu yöreleri terör kor-kusu olmadan sadece memleketin insan›de¤il tüm dünya insan› görsün.Önümüzdeki ay Genel Kurulumuz var.Birlik, beraberli¤in ön planda oldu¤u,sa¤duyu ve centilmenli¤in unutulmad›¤›demokratik baflar›l› bir genel kurul te-menni ediyorum.

Geçti¤imiz günlerde “Baba ve Piç”roman›n›z nedeniyle siz de yarg›lan-d›n›z. Türkiyeli bir yazar olman›nson ritüeli de tamamlanm›fl oldu.Yarg›lanma sürecinizi nas›l de¤er-lendiriyorsunuz?Benim için birçok aç›dan y›prat›c› birsüreç oldu. Bilhassa bu memlekette in-san›n ne kolay damgaland›¤›n›, katego-rilefltirildi¤ini, bir de baflkalar›n›n sizekarfl› ne kadar rahat doldurufla getirildi-¤ini görmek hazindi. Mahkeme önünderesmime tükürenleri, resmimi atefle ve-renleri televizyondan izledim do¤umyapt›¤›m hastane odas›ndan. Çok garipbir bölünmeydi o. Bir yandan bir bebe-¤im olmufl, umut ve sevinç demek. Biryandan bunca nefret, husumet ve haka-rete hedef oluyorsunuz, içiniz eziliyor.Bunlar› unutmam mümkün de¤il. Ama

öte yandan kendimi hiçbir zaman yal-n›z hissetmedim ve çok destek ald›m butoplumun farkl› farkl› kesimlerinden.Bu da benim için çok k›ymetliydi...

Bu konuda davan›z sürecinde görüfl-lerinizi birçok yerde ifade ettinizama toparlarsak; ifade ve örgütlen-me özgürlü¤ü gibi demokratik hak-lar›n geliflimi aç›s›ndan ümitli misi-niz? Sadece yasa maddelerinin de-¤iflmesinin genel yaklafl›mda ciddibir de¤iflikli¤e yol açmad›¤› gözle-nebiliyor. ‹yimser bakarsak, bundansonras› için nas›l bir süreç öngörü-yorsunuz?Elbette, yasan›n de¤iflmesi bafll› bafl›nayeterli de¤il. Aslolan zihniyetlerin de-¤iflmesi, o de¤iflmedikten sonra dahabenzer vakalarla çok karfl›lafl›r›z. Coktemel bir düzlem var asl›nda, hazmet-memiz gereken. ‹fade özgürlü¤üne ina-n›yor muyuz? Eger inan›yorsak ve bukonuda samimiysek bizim gibi düflün-meyen insanlar›n da kendilerini ifdeedebilme hakk›na inan›yoruz demektir.

Bu temel düzlemde uzlaflman›n çokönemli oldu¤una, Türkiye’nin önünüaçaca¤›na inan›yorum. Bence bizde sonderece dinamik ve çok sesli bir sivil top-lum da mevcut, bu boyutu da unutma-mak laz›m.

Dava sürecinde karfl›laflt›¤›n›z olay-lar sizi nas›l etkiledi? Bu tür etkile-rin yazarken ya da konuflurken birotosansür e¤ilimi otaya ç›kard›¤›n›sezinliyor musunuz?Etkilenmedi¤imi zannediyordum amame¤er öyle de¤ilmifl, derim incelmifl birparça, etkilenmiflim fark›nda dahi olma-dan. Davadan on-on befl gün sonrayd›,bir makale yaz›yordum, bir yerde eleflti-rel bir cümle sarf ettim, hemen ard›n-dan bakt›m elim “sil” tufluna bast› bilgi-sayarda, bir an için o cümlen›n bafl›m›belaya sokmas›ndan korktum. Sildim.Sonra birkaç dakika k›p›rdamadan bek-ledim, içimdeki korkuyla yüzlefltim.Sonra oturup o cümleyi yeniden yaz-d›m, madem ki inan›yorum do¤rulu¤u-na, o cümleyi yazabilmeliyim. Yazd›m

TDBD / 46

Geçti¤imiz y›llarda gündemin önemli maddelerinden biri de yazar Elif fiafak’›n ‘Baba ve Piç’ adl›roman›nda iki karakteri aras›nda geçen tart›flma nedeniyle yarg›lanmas›yd›. 21 Eylül günü yap›lan ve

yeni do¤um yapmas› nedeniyle fiafak’›n kat›lamad›¤› duruflmada beraat karar› ç›kt› ama bu davavesilesiyle ifade özgürlü¤ünün önündeki tek engelin yasalar olmad›¤› da görüldü. Gündemdeki yazar

Elif fiafak’a hem davas›n› hem de edebiyata bak›fl›n› sorduk. Bebe¤iyle meflgul oldu¤u en yo¤un günlerinde bizi k›rmay›p sorular›m›z› yan›tlad›¤› için kendisine teflekkür ediyoruz.

Söylefli: Hakan Sürmen

da, ama o korkumu tereddütümü unu-tamam.

Kendinizde bir fikre, bir partiye, birak›ma ba¤lanma iste¤i ya da e¤ilimihissettiniz mi hiç? Bir angaje yazar(olumsuz anlamda kullanm›yorum,yerine ‘idealist’ kelimesi de kullan›-labilirdi belki) olma fikri, bu anlam-da modernist yaz›n›m›z nas›l geliyorsize?Kendimi bir ak›ma, gruba ya da partiyeba¤l› hissetmedim hiçbir zaman. Fikir-lere gelince, fikirler ucu aç›k düflüncehuzmeleri, de¤iflirler, yenilenirler göz-den geçirilirler. Hiçbir yerde dondur-mak istemem kendimi. ‹sterim ki sürek-li geliflsin yaz›m, bak›fl aç›m. ‹sterim kihareket halinde olsun. Göçebe olabil-meliyim, sadece bedenen de¤il fikrende.

Zaman zaman karakterleriniz birerKemal Tahir karakteri gibi siyasitahlillere girifliyor. Kahramanlar›n›-z› bu flekilde konufltururken (Ta-hir’in yapt›¤› gibi) kendi düflüncele-rinize torpil yapmak geçmiyor muiçinizden? Fazlas›yla tarafs›z bir ha-kem gibisiniz...Asl›nda bütün karakterlerle aramdaköprüler var benim. Romanlar›mda hepböyle oldu. Benim kitaplar›mda kahra-manlar yoktur. ‹yilerin de zaaflar›, kötü-lerin de erdemleri vard›r. ‹nsan denilenmahluku daha katmanl›, daha karmafl›kbir varl›k olarak alg›l›yorum. ‹yinin vekötünün ötesinde... Ben kendimi dehep birden fazla karaktere sahip gibihissettim. Bence biz 8 ayr› kifliyiz ayn›bedende. Mecburen bir gövdeye hapse-dilmifliz, geçinip gidiyoruz. Kahraman-lara inanmam. Ar›zal›, yaras› beresiolan insanlar var. Her biriyle bir ruh-dafll›¤›m vard›r muhakkak. Romanla-r›m çok kiflilikli çünkü bendeki bölün-meleri yans›t›yorlar. O yüzden kimseyetorpil yapmam gerekmiyor çünkü hep-sinde benden izler var. Her karakter bukadar subjektif olunca, farkl› fikirleridaha iyi, daha nesnel yans›tabiliyorsu-nuz.

Romanlar›n›zda mistik ö¤eleri, Os-manl›ca kelimeleri, do¤uya ait imge-leri s›kça kullan›yorsunuz. Oryanta-lizm elefltirilerinden çekinmiyor

musunuz? Bu son y›llar›n en gözdeelefltiri noktalar›ndan biri zira...Oryantalizm elefltirisi ne yaz›k ki heryerde kolayl›kla ve habire kullan›lan birlaf oldu ve bu haliyle içi boflalt›ld›. Do-gunun D’sini etseniz “vay Oryantalist”diyorlar. Oysa bu kadar basit de¤ildi bukelimenin ç›k›fl biçimi. Bence insan buhayatta ne ö¤renecekse “yabanc›”danö¤renecektir, yani kendine benzeme-yenden, kendisi gibi düflünmeyenden,farkl› olandan. T›pat›p bize benzeyen vebizim gibi düflünenlerden ö¤renecekpek fazla bir fleyimiz yok, entellektüelve ruhsal geliflme farkl›l›klarla ço¤ulluk-larla mümkündür ancak. Ben flimdiyede¤in hep göçebe bir hayat yaflad›m,pek çok ülkede bulundum çocuklu¤um-dan beri. Her seferinde tutkuyla hasret-le ‹stanbul’a geri döndüm. ‹stanbul ileiliflkimi de daha derin k›ld› zaman za-

man ondan uzaklaflabilmek. Beni dilekarfl› daha hassas yapt›, ironik ama za-man zaman Türkçenin d›fl›na ç›kmakTürkçeye ve Osmanl›caya daha çok k›y-met vermemi sa¤lad›. Göçebeli¤in tümzorluklar›na ra¤men bu gidifl gelifller-den çok beslendi edebiyat›m da edebi-yatç›l›¤›m da.Dil benim için ta bafl›ndan beri bir sev-da. Bir Kabalac› mistik ya da Hurufi ka-dar düflkünüm harfe. Kaybolan Osman-l›ca kelimelerin b›rakt›g› bofllu¤u görü-yorum. Dilde ve kültürde süreklilik ol-mal› bir toplumda, yoksa bilgi ve kültürbirikimi bir kuflaktan bir kufla¤a aka-maz. Bizde de öyle oldu. Ben eski keli-meleri kulland›g›m icin çok elefltiri al-d›m ama kelimenin eskisi olur mu? Öte yandan ‹ngilizce yazd›¤›m için deçok elefltiri ald›m. Ço¤ulluklar› koru-mak benim için daimi bir mücadele.Hem Türkçe hem ‹ngilizce yazabilirisi-niz, illa ki “biz” ve “onlar” tan›mlar› içi-ne s›k›flmak zorunda de¤iliz. Sanat›n iflibu tan›mlar aras›nda tercih yapmak ye-rine bu tan›mlar› buland›rmak, boz-makt›r.

Din konusunda genel entelektüelçevreye göre daha ›l›ml› bir tutumiçinde oldu¤unuz gözleniyor. Bu tes-pitimiz do¤ruysa bunu biraz gerek-çelendirir misiniz? Daha çok tasav-vuf yan›yla m› ilgilisiniz dinin, yok-sa bir özgürlükler sorunu olarak m›de¤erlendiriyorsunuz?Bu tespitiniz do¤ru. Dinler tarihine vedin felsefesine derin ilgim var diyebili-rim. Daha temelde esas tasavvufa bü-yük ilgim var, hem kalben hem fikren.Ama flunu da söylemeliyim hemen, be-nim için tasavvuf herfleyden önce bir iç-sel aray›fl demek. ‹nsan›n kendini, aitoldu¤u çemberi, Hakk› aramas›. Sufilerbunu flöyle ifade ederler, “e¤er o aray›flseni camiye götürürse camidir yerin,havraya götürürse havrad›r, ateizme gö-türürse ateizmdir yerin, aslolan içselyolculu¤unun seni samimiyetle nereyetafl›d›¤›d›r, yeter ki yüre¤ine s›n›r koy-ma, ket vurma.” Mesela ‹bn Arabi aflkkervan›n› takip etti¤ini söyler, aflk ker-van›n›n develeri nereye götürürse o yolkabulümdür diyerek. Bunu söyleyebi-len insan ba¤naz olmaz, olamaz. Bir di-ni cemaati bir baska dini cemaatten,kendini di¤er insanlardan daha üstün

47 / TDBD

‘’

Bu memlekette insan›n

ne kolay damgaland›¤›n›,

kategorilefltirildi¤ini,

bir de baflkalar›n›n size karfl›

ne kadar rahat doldurufla

getirildi¤ini görmek hazindi.

Mahkeme önünde resmime

tükürenleri, resmimi atefle

verenleri televizyondan izledim

do¤um yapt›¤›m hastane

odas›ndan.

göremez. Herkes, hepimiz ayn› çembe-rin parçalar›y›z. Aslolan ba¤lant›lard›r,gören göz için. Bu kadim bir gelenek veben bu kültürü seviyorum, ondan besle-niyorum.

Söyleflilerinizde Türkiye için kulla-n›lan ‘mozaik’ metaforuna itiraz edi-yorsunuz. Sizin ileri sürdü¤ünüz‘Ebru’ iç içeli¤ine yaklaflabildik misizce? Toplumun farkl› kesimlerini kucaklaya-bilecek bir birlikte yaflam formülü gelifl-tirmenin son derece önemli ve acil birihtiyaç oldu¤una inan›yorum. Biz Türki-ye’de uzun zaman kendi içimizdekifarkl›l›klar› törpüledik. Bireysel farkl›-laflmalara ve az›nl›klara flüpheyle yak-laflt›k. Bu yaklafl›mdan çok da zarar gör-dük. Bundan sonra amaç farkl›l›klar›azalt›p toplumca ayn›laflmak de¤il, bi-reysel yarat›c›l›¤› teflvik eden bir de-mokrasi kültürü gelifltirmek olmal›. Benkozmopolitli¤i çok önemsiyorum. Koz-mopolit kültür ve ahlak anlay›fl› yaz›lar›-m›n mayas›n› oluflturuyor. Hem yaz›la-r›m›n, hem romanlar›m›n hem de kendiyaflam›m›n...

Geçmifle, tarihe ilgi duyuyorsunuzve “Benim geçmiflle kurdu¤um iliflkibir enkaz çal›flmas›” diyorsunuz.Türkiye gerçe¤inden yola ç›karakbunu biraz açar m›s›n›z?Bence bizim en büyük ar›zalar›m›zdan

biri haf›zas›z olmam›z. Bundan çok çe-kiyoruz. Kolektif amnezi toplumu Tür-kiye. Haf›zas›zl›k beraberinde merak-s›zl›¤› getiriyor. Merak etmiyoruz. Hergün önünden geçti¤imiz bir kitabede neyaz›yor, her zaman gördü¤ümüz bir y›-k›k binada kimler yaflam›fl, flu sokaktaelli sene evvel ne ac›lar çekilmifl... hiçbi-rini merak etmiyoruz. Meraks›zl›k vehaf›zas›zl›k bir kültür için tehlikeli özel-likler.

ABD’de yaflad›n›z ve üniversitele-rinde ders verdiniz. 11 Eylül sonras›politikas›yla ABD’de kendi içindebile ciddi bir muhalefet ortaya ç›kt›-¤›n› gözlemliyoruz. ABD’nin Orta-do¤u’daki giriflimlerini nas›l de¤er-lendiriyor sunuz? Buna ba¤l› olarakideolojik anlamda ABD’yi nas›l gö-rüyor sunuz?Günümüzde ulus-devletin s›n›rlar› cid-di ölçüde tart›fl›lmakta ve yeniden çizil-mekte. Tüm dünyada bir fikirler çat›fl-mas› yaflan›yor bu süreçle beraber. Biryandan ulus-devlet modeline sad›k kal-mak, kendi içine kapanmak isteyen, da-ha milliyetçi, daha muhafazakar sesler.Öbür yanda ulus-devlet s›n›rlar› içindekalmak istemeyen, kendini belki de bir-den fazla kültürel kimli¤e ba¤l› görebi-len, ulusal s›n›rlar› açmaktan yana, zi-hinle s›n›rlar› açmaktan yana olan ço-¤ulcu çok kültürcü kesim... Bu ikisi ara-s›ndaki çat›flma 11 Eylül sonras› h›zlan-

d›. Bugün kimi ülkelerde bu fikirsel ça-t›flma iyice görünürlük kazand›. MeselaABD, Hollanda, Almanya ve Türkiye...ABD’de ne yaz›k ki içe kapanma e¤ilimiçok güçlü. Bilmedi¤inden korkan, kork-tukça hata yapan bir politika izleniyor.Orada da çok temel bir fikirler çat›flma-s› var.

Baba ve Piç’teki ABD dekoru, sunu-lufl biçimiyle ideale yak›n bir çok-kültürlü ülke izlenimi uyand›r›yor-du. (Yetmifliki milletin yerel dük-kanlar›, koloniler halinde yaflasalarda bulunduklar› ülkeyle pek birproblemleri olmayan az›nl›klar vb.)ABD bu anlamda olumlu bir modelolabilir mi sizce?Bence Türkiye’nin ihtiyac› olan modelgene kendi içinden gelecektir, biz birsentezler toplumuyuz. Bu kötü bir fleyde¤il. Hatta büyük bir zenginlik. Yeterki hem kendi içimizdeki ço¤ulluklarlahem tarihimizle hem sentezlerimizlebar›fl›k olabilelim. Bence de¤iflim afla¤›-dan, sivil toplumdan gelmeli. O zamanhakiki bir demokrasi kültürü yeflerebi-lir. Yoksa d›flar›dan ithal edilen ya dayukar›dan dayat›lan modeller çökmeyemahkumdur er ya da geç, ve sadece kar-fl›t›n› körükler. Ben inan›yorum ki Tür-kiyede sivil toplum çok önemli demok-rat›k dönüflümlere gebe ve bu dinamiz-mi yitirmezsek çocuklar›m›za dahayaflan›las› bir Türkiye b›rakabiliriz.

TDBD / 46

‘’

Bence insan bu hayatta ne

ö¤renecekse “yabanc›”dan

ö¤renecektir, yani kendine

benzemeyenden, kendisi gibi

düflünmeyenden,

farkl› olandan.

T›pat›p bize benzeyen ve

bizim gibi düflünenlerden

ö¤renecek pek fazla bir fleyimiz

yok, entellektüel ve ruhsal

geliflme farkl›l›klarla

ço¤ulluklarla mümkündür

ancak.

TDBD / 122

(Orhan Pamuk’un 23 Ekim 2005 tarihinde Alman Kitap-ç›lar Birli¤i’nin Bar›fl Ödülü töreninde yapt›¤› konuflma-dan bir bölüm)

San›ld›¤› gibi, romanc›n›n siyaseti, romanc›n›n ken-dini siyasi davalara adamas›yla, cemaatlere, partile-re, gruplara, kat›lmas›yla ilgili bir fley de¤ildir hiç.Romanc›n›n siyaseti, romanc›n›n hayal gücündenkaynaklan›r, roman yazar›n›n kendini bir baflkas›-n›n yerine koyma gücüdür. Bu güç onu yaln›zca hiçseslendirilmemifl insani gerçekleri keflfeden kifli de-¤il, sesi ç›kmayanlar›n, öfkesi duyulmayanlar›n, bas-t›r›lm›fl sözün, dile getirilmemifl olan›n sözcüsü du-rumuna da getirir. Romanc›n›n, benim gençli¤imdehissetti¤im gibi, siyasetle ilgilenmeye fazla niyeti deolmaya bilir, ya da bambaflkad›r niyetleri... Gelmiflgeçmifl en büyük siyasal roman olan Cinler’i, bugünDostoyevski’nin istedi¤i gibi, Rus Bat›l›laflmac›lar›ve nihilistlerine karfl› yaz›lm›fl bir polemik roman›olarak de¤il, Slav ruhu, Rus gerçe¤i hakk›nda bizebüyük bir s›r iffla eden bir kitap olarak okuyoruz.Ancak roman yazarak keflfedilebilecek bir s›rd›r bu.Bu tür bilgiyi gazete dergi okuyarak, televizyona ba-karak da elde edemeyiz. ‹nsanlar›n ve milletlerin ta-rihleri ve özel hayatlar› hakk›ndaki bizi huzursuzeden, sarsan, derinli¤iyle korkutan, basitli¤iyle deflafl›rtan bu çok özel ve benzersiz bilgiyi dikkatle, sa-b›rla okudu¤umuz büyük romanlardan ediniriz.Dostoyevski’nin Cinler’inin, okurun kula¤›na f›s›l-dad›¤› eziklik ve gurur, utanç ve öfke aras›na s›k›fl-m›fl bir s›rra, tarihle derinden ba¤l› konu aç›lm›flkensöyleyeyim. Bu yak›nl›¤›n arkas›nda, kendini tamBat›l› görmeyen, ama Bat› medeniyetinin ›fl›lt›s›ylada gözleri kamaflm›fl bir yazar›n iki dünya aras›ndahissetti¤i aflk ve nefret iliflkisi ve ruhsal gerginliklervar elbette.

Nobel Edebiyat Ödülü

OrhanPamuk’un

Geçti¤imiz 12 Ekim günü Türkiye’niny›llard›r bekledi¤i olay gerçekleflti veNobel Akademisi Nobel EdebiyatÖdülü’nü Orhan Pamuk’un kazand›¤›n›aç›klad›. Ödülün ard›ndan ülke içindeçeflitli tart›flmalar yap›ld›. ‹lk kez Türkçe yazan bir yazar›n bu düzeyde bir ödül kazanmas›n› ikinci planda b›rakantart›flmalardan b›kanlar için Orhan Pamuk’un roman ve edebiyata bak›fl›na iliflkin önemli ipuçlar› içeren ikiyaz›s›ndan al›nt›lar yapmay› ye¤ledik.

S›rlar› keflfetmek(Tristram Shandy’nin Türkçe’deki ilkbask›s›na yazd›¤› önsözden)

Madame Bovary’nin sonundaki hari-ka zehirlenme sahnesi (kitapla de¤il,eczayla al›nan ölümcül zehir) Türkedebiyat›n› da yüzy›l zehirleyecekbir yal›nkat gerçekçili¤i bütün dün-yaya yayd›. Öyle ki, gerçekçili¤iabarta abarta gerçeklikten bizi kur-taran o büyük ve okunmas› zor kita-b›, Ulysses’i, James Joyce altm›fl y›lsonra yay›mlad›¤› zaman, dünyan›nAvrupa d›fl›ndaki yerlerinde yaflay›pAvrupa’ya hayranl›k duyup bütündo¤rular›n kayna¤› olarak gören bizkenardakiler, gerçeklikten baflkahiçbir yaz›fl yolu olamayaca¤›na öy-lesine inanm›flt›k ki, kendi gelenek-lerinizi, yaz›fl ve yaz›yla duyufl usul-lerimizi h›zla ve h›rsla unutmaya ka-rar vermifltik. Bat› medeniyetine ko-laydan varma hayalleriyle destekle-nen bu haf›za kayb› sonunda tuhafboyutlara vard› ve Flaubert’ten ö¤re-nilmifl gerçekçi roman›n Bat›’dan it-hal edilmifl s›n›rl› bir anlat›m yolu ol-du¤u unutuldu da bu tuhaf dünyayerli san›lmaya baflland›. Böylece ya-l›nkat gerçekçilik d›fl›ndaki anlat›mbiçimlerini “yerli de¤il” diye eleflti-ren dar görüfllü, milliyetçi ve mizah-tan yoksun bir elefltirmenler kufla¤›yetiflti. Rabelais’nin Gargantua vePantagruel’i, Sterne’in TristramShandy’si gibi kitaplar daha önceden

çevrilip s›n›rl› edebiyat dünyam›zdabiraz olsun etkilerini gösterebilmiflolsayd›lar, c›l›z Türk roman› (bu iflebütün hayat›n› vermifl Orhan sizedo¤rular› söyleyince ona k›zmamay›ö¤renin art›k) dar görüfllü, halkç›,milliyetçi yal›nkat gerçekçili¤in s›-n›rl› dünyas›nda daha az solar, haya-t›m›z›n ve düfllerimizin romanlaragirmesi gereken karmaflas› daha azbast›r›l›rd›. Dünyay› yal›nkat gerçek-çilikten kurtaran en büyük romanolan Ulysses de, köy-kasaba gerçek-çili¤ini bizde bitirip ayn› özgürlük vebüyük flehir duygusunu duyuran Tu-tunamayanlar da Tristram Shandy’denetkilerle yaz›lm›flt›r. (Gerçekçili¤inkafesinden ç›kan c›l›z Türk roman›,kendi gelene¤inin ve hayalinin ka-natlar›n› tak ve uç art›k, uç!) Tutuna-mayanlar’da kahraman›n kendi ken-dine konuflup tart›flt›¤› iç sesinin–Olrick’in- Tristram Shandy’nin Yo-rick’ine ne kadar benzedi¤ini ek bil-gi olarak veriyorum. (...)SONUÇHayat›n anlam› de¤il, bir yap›s› var-d›r yaln›zca. Bunu zaten biliyorduk, bu yüzdenalt› yüz sayfa kitap yaz›l›r m› hiç! Di-yorsan›z cevab›m: Bütün büyük romanlar zaten bildi¤i-niz, ama o konuda büyük bir romanyaz›lmad›¤› için kabul edemedi¤inizgerçekleri göstermek için yaz›l›r.

Peki bu kitap bana ne ö¤retti?

19-25 Eylül 2006 tarihleri aras›nda Çin’in fienzen kentinde gerçeklefltirilen Dünya Diflhekimli¤i Birli¤i (FDI)Kongresi mesle¤in küresel sorunlar›n›n tart›fl›ld›¤› en önemli y›ll›k toplant›s›yd›. TDB’yi Genel Baflkan Vekili Prof.Dr.Taner Yücel, Prof.Dr. Nermin Yamal›k, Prof.Dr. Mine Nay›r, Dr. Sarkis Sözkes ve Prof.Dr. Gamze Aren’in temsiletti¤i Kongrede diflhekimli¤i alan›na büyük sermaye gruplar›n›n girifli de tart›fl›ld›.

Dünya Diflhekimli¤i Birli¤i FDI(Federation Dentaire Internatio-nal) 1901 y›l›nda Avrupal› difl-

hekimlerinin biraraya gelerek kurdukla-r› ve bugün 170’ten fazla ulusal diflhe-kimleri birli¤inin temsil edildi¤i bir ör-güt. TDB de FDI çal›flmalar›na aktif ola-rak katk›da bulunuyor. FDI’›n merkeziFransa’n›n Ferney-Voltaire flehrinde. Yi-ne bu flehirde yerleflik olan WHO- Dün-ya Sa¤l›k Örgütü ve WHAA-Dünya Sa¤-l›k Profesyonelleri Birlikleri Asamblesiile de ortak çal›flmalar yürütülüyor.

FDI kongreleri diflhekimli¤i sektö-ründeki en önemli organizasyonlardanbiri. Kongrenin y›ll›k ortalama 10 bin ki-

flilik kay›tl› bilimsel program kat›l›mc›s›-n›n yan›nda uluslararas› özellikte fuaralan›n› da 25-30 bin diflhekimi ziyaretediyor.

Bu kongre vesilesiyle tüm dünyadandiflhekimi birliklerinin temsilcileri bira-raya gelerek FDI Genel Kurulu’nu olufl-turuyorlar ve bu toplant›larda diflhekim-li¤inin küresel boyuttaki güncel sorunla-r›na çözümler üretilmeye çal›fl›l›rken ay-n› zamanda gelecek perspektifleri üze-rinde de tavsiye kararlar› al›narak ulusalbirliklere ve ülkelerin sa¤l›k birimlerineiletiliyor.

FDI Kongresi bu y›l Çin’in fienzenkentinde 18-25 Eylül 2006 tarihleri ara-s›nda gerçeklefltirildi. Kongre süresincemesleki sorunlar›n görüflüldü¤ü ve ka-rarlar›n al›nd›¤› genel kurul çal›flmalar›-n›n yan› s›ra çeflitli bilimsel etkinlikleryap›ld› ve çok genifl bir alanda hizmetveren büyük bir fuar düzenlendi.

Türkiye’yi temsilen TDB Genel Bafl-kan Vekili Prof.Dr. Taner Yücel, Prof.Dr.

Nermin Yamal›k, Prof.Dr. Mine Nay›r,Dr.Diflhekimi Sarkis Sözkes (TDB D›fl‹liflkiler Komisyonu) ve Prof.Dr. GamzeAren (TDB 2007 Uluslararas› Kongre Bi-limsel Komitesi Baflkan›) kongreye kat›l-d›lar.

Çin hükümetinden Kongreye büyük destekKongrenin ilk üç günü, Türk Diflhekim-leri Birli¤i’nin kongrelerinde de uygulan-d›¤› gibi mesleki sorunlar›n ve diflhekim-li¤inin gelece¤inin tart›fl›ld›¤› Genel Ku-rul ve çal›flma toplant›lar›yla bafllad›.Kongrenin Aç›l›fl seremonisi Çin HalkCumhuriyeti Baflkan Yard›mc›s› ve FDIBaflkan›’n›n ortak aç›l›fl› ile bafllad›. Çindevlet televizyonunda canl› olarak ya-y›mlanan aç›l›fl seremonisinin masrafla-r›n› hükümetin üstlendi¤ini de ö¤ren-dik. Seremoni, de¤iflen ve geliflen ÇinHalk Cumhuriyeti’ni temsil eden profes-yonellikte ve kalitedeydi. Son y›llardayap›lan en baflar›l› organizasyon oldu¤u

TDBD / 48

FDI fienzen Kongresi veç›kar›lmas› gereken dersler

Sarkis Sözkes*

* Diflhekimi Dr., TDB - FDI ‹rtibat Sorumlusu

49 / TDBD

konusunda birçok FDI Kongresine kat›-lan biz TDB delegeleri de di¤er ülkeler-den gelen delege meslektafllar›m›zlahemfikir olduk. Çin hükümetinin FDIKongresi çal›flmalar› s›ras›nda büyükdestek sa¤lad›¤› ve bunun da tüm dün-yadan gelen diflhekimleri üzerinde olufl-turdu¤u olumlu etki rahatl›kla görülü-yordu. Tam bir flölen havas›nda geçen buaç›l›fl seremonisi Çin Diflhekimleri Birli¤ive FDI Merkez Yönetiminin bu konudayapt›¤›n yo¤un çal›flmalar›n bir eseriydi.

Kongre resmi aç›l›fl›n› takiben, bilim-sel program ve fuar yo¤un bir içeriklebafllad›. FDI- Dünya Diflhekimleri Birli¤iKongrelerinin önemli bölümlerinden bi-ri olan bilimsel program›n haz›rl›klar›naüç y›l öncesinde bafllan›yor ve uluslara-ras› üne sahip birçok konuflmac› günceltedavi ve yaklafl›mlar konusunda en sonyenilikleri kat›l›mc›lara aktar›yor. Bu y›lKongre bilimsel program›nda çeflitli ko-nularda forumlar da yap›ld›. Bu özel fo-rumlar halinde FDI Komite üyelerinin dekat›l›m›yla birlikte gelecek FDI politika-lar›na da yön verecek flekilde bilimselgüncel konular tart›fl›ld›.

Bilimsel programda dünyaca tan›n-m›fl konuflmac›lar güncel yaklafl›mlar›anlatt›klar› flu bafll›klar alt›nda bilimselprograma kat›ld›lar: Restoratif ve prote-tik tekniklerde kullan›lan yeni malzeme-ler, Kök çürüklerinin tedavi yöntemleri,Minimal invasif tedavi yaklafl›mlar›, Difl-hekimli¤inde lazer, Adli diflhekimli¤denörnekler, Anterior difllerde estetik resto-ratif uygulamalar, Oral Kanserler ve Pra-tisyen diflhekimleri için ortodonti gibikonu bafll›klar›.

Diflhekimi muayenehaneleri ve sermayeFDI Kongrelerinin en önemli yönlerin-den biri 140’tan fazla ülke delegesinin,bir anlamda diflhekimi birliklerinin biraraya gelerek oluflturduklar› genel kurul-dur. Bu y›l genel kurul gündeminde difl-hekimli¤i meslek uygulamas›nda son y›l-larda ortaya ç›kan flirketleflme ve bu flir-ketlerin diflhekimi yerine çeflitli sermayegruplar› ve yat›r›mc›lar taraf›ndan olufl-turulmas› vard›. Kendi çal›flma flartlar›n›ve tedavi kriterlerini belirleyerek çal›flanbir meslek grubu olan diflhekimlerinin,zaman içerisinde ticari kayg›lar› olan flir-ket yönetimleri ve sermaye taraf›ndanuygun olmayan yönde yönlendirilebile-ce¤i kayg›s› dile getirildi. Bu konuda ba-z› ülkelerde yasal mevzuat a¤›z ve difl

sa¤l›¤› hizmetleri sunan kurulufllar›n difl-hekimleri taraf›ndan yönetilmesi do¤rul-tusunda. Baz› ülkelerde ise Türkiye’deoldu¤u gibi sahiplerinin diflhekimi veyadiflhekimleri olmas› gerekiyor. Tedavisorumlulu¤unun bu tedaviyi sunan difl-hekimine ait oldu¤u ve e¤er tedavi stan-dartlar› uygun de¤ilse, hekim iflyerindeçal›flan durumundaysa bu hizmeti lay›-k›yla sunma konusunda yeterince söz sa-hibi olamayaca¤› konusunda tüm ülkele-rin fikir birli¤ine vard›¤› söylenebilir.

Global a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetleri-

nin sunumuyla ilgili olarak standartlar›nbelirlenmesi amac›yla y›llard›r çal›flmalaryürüten FDI, bu konuda Dünya TabiblerBirli¤i, Eczac›lar Birli¤i ve HemflirelerBirlikleri ile oluflturdu¤u Sa¤l›k Profes-yonelleri Birlikteli¤i çerçevesinde sorun-lara çok yönlü çözümler üretmek için ça-l›fl›yor.

FDI Dostlar›FDI, “FDI Friends-FDI Dostlar›” bafll›¤›alt›nda kendi ulusal diflhekimi birlikleri-

ne üye olan ayr›ca da FDI hakk›nda gün-cel bilgilere ulaflmak isteyen hekimleriçin yeni bir uygulama bafllatt›. Bu uygu-lama çerçevesinde isterlerse TDB üyesimeslektafllar›m›z da flu linkten FDI websitesine ba¤lanarak kay›t yapt›rabilir: http://www.fdiworldental.org/fri-ends/index.html

2007 ‹stanbul Kongresi tan›t›ld›Türk Diflhekimleri Birli¤i, iki TDB D›fl‹liflkiler Komisyonu Üyesinin ayn› za-manda FDI Komitelerinde görev almas›-n›n gururunu ve sorumlulu¤unu da yafl›-yor. Prof.Dr. Taner Yücel FDI Bilim Ko-mitesi ve Prof.Dr. Nermin Yamal›k FDIDental Praktis Komitesi üyelikleriyleFDI çal›flmalar›na da katk›da bulunuyor.FDI 2006 Kongresinin TDB için bir öne-mi de 2007 y›l›nda ‹stanbul Lütfi K›rdarKongre Merkezi’nde gerçeklefltirilecekTDB 14. Uluslararas› Diflhekimli¤i Kon-gresi tan›t›m faaliyetleri için elveriflli birortam olmas›yd›. TDB 2007 Kongresi Bi-limsel Komite Baflkan› Prof.Dr. GamzeAren ve Kongre D›fl ‹liflkiler KomitesiBaflkan› Dr. Sarkis Sözkes bu yönde giri-flimlerde bulundular.

FDI Kongreleri, mesleki ve sosyalyönleri çok zengin olan uluslaras› niteli-¤i ve dünya çap›nda gerçeklefltirilen enbüyük fuar alan›na sahip kongrelerdenbiri olmalar› nedeniyle her y›l çok genifldiflhekimi kitlelerinin ilgisini çekiyor.95. FDI Kongresi gelecek y›l 22-27 Ekim2007 tarihlerinde Dubai’de yap›lacak. BuKongreye Türkiye’den meslektafllar›m›-z›n kat›l›m› için Dubai Kongre Merke-zi’ne ba¤lant› kurulmufl durumda. Kat›l-may› planlayan meslektafllar›m›z Birli¤i-mize baflvurarak bilgi edinebiliyor.

‘ ’Bu y›l genel kurul

gündeminde diflhekimli¤i

meslek uygulamas›nda son

y›llarda ortaya ç›kan flirketleflme

ve bu flirketlerin diflhekimi

yerine çeflitli sermaye gruplar›

ve yat›r›mc›lar taraf›ndan

oluflturulmas› vard›.

FDI’›n fienzen Kongresi’nde TDB’yi Genel Baflkan Vekili Prof.Dr. TanerYücel(sa¤da), Prof.Dr. Nermin Yamal›k(ortada), Prof.Dr. Mine Nay›r, Dr. SarkisSözkes(solda) ve Prof.Dr. Gamze Aren’in temsil etti.

‹stanbul’da yap›lacak 2007 TDB 14.Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongre vefuar›n›n organizasyonuna bu y›l diflteknisyenleri de dahil oldu. Bu nas›lgerçekleflti ve ne gibi faydalar› ola-cak?Evet, TDB’yle yapt›¤›m›z görüflmelerdedifl teknisyenleriyle birlikte ortak birkongre ve sergi düzenlenmesi konusun-da bir fikir birli¤ine var›ld›. ‹stanbul DiflTeknisyenleri Odas› Baflkan› Yavuz Er-p›nar ile bir görüflme yap›ld› ve bu gö-rüflmenin neticesinin olumlu ç›kmas›ylabu y›l ilk defa olarak sektörün üç aya¤›bir araya gelmifl oluyor. Diflhekimleri,difl teknisyenleri ve sektöre malzemesa¤layan firmalar›n kat›l›m›yla EXPO-DENTAL2007 -IDEX’07’nin gerçekleflti-rilmesi karar› al›nd›. Bu tabii bizim aç›-m›zdan da önemli bir olay. Difl teknis-yenleri bir flekilde kendilerini ihmaledilmifl gibi görüyorlard›. Onlarla bir ça-l›flma yap›lmad›¤›n› düflünüyorlard›.Onlar›n da bu çal›flmalar›n içinde yer al-malar› tabii ki sektörümüz için çok güzelbir olay. EXPODENTAL ve IDEX birlik-te organize edilirken diflteknisyenleri-nin de camian›n bir ayr›lmaz bir parças›

oldu¤unun vurgulanmas› gerekti¤i ka-naatindeyim.

O halde Kongre bünyesinde difl tek-nisyenlerine yönelik kurs ve semi-nerler yap›ld›¤› gibi sergi alan›ndada baz› de¤ifliklikler olacak san›r›z...Elbette. Gerçi laboratuvarlara hizmeteden firmalar›n da %70’e yak›n› yine bi-zim üyelerimiz. Hem diflhekimli¤inehem de laboratuvarlara hitap edenürünler ithal edip, üretip, satan arkadafl-lar›m›z. Yapt›¤›m›z toplant›larda labora-tuvarlara yönelik standlar›n ayr› konum-land›r›lmas› gerekti¤i fikri a¤›r bast› amabu bahsetti¤im nedenden dolay› ayr› ko-numland›rman›n her iki alanda faaliyetgösteren firmalar aç›s›ndan bir organi-zasyon problemi yaratabilece¤ini düflü-nüyorum. bu konuyu henüz netlefltirmiflde¤iliz.

2005’te Lütfi K›rdar Kongre Merke-zi’nde yap›lan EXPODENTAL2005 -IDEX’05 3 bin m2’nin üzerinde biralanda yap›lm›flt›. Bu y›l bir de¤iflik-lik var m›?Bu y›l 4 bin m2’nin üzerinde bir alana

yay›laca¤›m›z› tahmin ediyorum. E¤erKongre Merkezi’nin yan›ndaki AskeriMüze’den yararlanabilirsek bunu sa¤la-yabiliriz. Bu konudaki giriflimlerimiz sü-rüyor.

Daha önceki sergilerde istedi¤i bü-yüklükte alan bulamayan firmalar›ns›k›nt›lar› da giderilmifl olacak her-halde...Biz öyle olaca¤›n› düflünüyoruz. Tabi-i herkes kendine göre en iyi olan yerlerialmak istiyor. Burada bu s›k›nt›y› en azaindirecek, herkesi memnun edecek çö-zümler üretmeye çal›flaca¤›z.

Serginin yurtd›fl› tan›t›m›yla ilgiliherhangi bir çal›flman›z oldu mu?Geçti¤imiz Ekim ay› bafl›ndaki Milanofuar›nda bir giriflimimiz oldu. Ancak Mi-lano fuar› da bu y›l çok sönük geçti¤iiçin çok etkili oldu¤unu söyleyemem.Bunun d›fl›nda bizim do¤rudan temasetti¤imiz firmalara zaten bildiriyoruz.Dolay›s›yla çal›flt›¤›m›z firmalar›n zatenhaberleri var ama sergi alan› büyüklük-leri daha net olarak belli olunca tekrar-dan görüflülecek.

TDBD / 46

Önümüzdeki y›l EXPODENTAL ve IDEX fuarlar› üçüncü

kez birlikte yap›lacak. Ayr›ca ilk kez Kongrenin difl

teknisyenlerini de kapsayacak olmas› nedeniyle labo-

ratuvarlara yönelik standlar da fuar›n içerisinde yer ala-

cak. D‹fiS‹AD Genel Baflkan› Bekir Mannaso¤lu’ndan

fuara iliflkin geliflmeleri ve D‹fiS‹AD’›n önümüzdeki

döneme iliflkin projelerini ö¤rendik.

‘Önceki fuarlardançok daha kapsaml›bir fuar’

IDEX’07EXPODENTAL 2007

Fuar yine Kongreye paralel olaraküç gün mü sürecek?fiu anda üç gün gözüküyor ama bu ko-nuda TDB yetkilileriyle görüfltü¤ümüz-de dördüncü günün kendileri aç›s›ndanbir sak›ncas› olmayaca¤›n› ifade ettiler.Biz de bu konuda arkadafllar›m›zla gö-rüflüyoruz, henüz netleflmifl de¤il.

Sergi için baflvuru al›nmaya bafllan-d› m› firmalardan?Hay›r. Baflvurular› TDB ile birlikte ala-ca¤›z. Baflvuru tarihleri net olarak belir-tilecek. Bu konuda geçmifl y›llardaki uy-gulanan prosedürü aynen uygulayaca-¤›z.

Di¤er konularla ilgili de biraz bilgialal›m. Tüketici Haklar› Protoko-lü’nde son durum nedir?Bu Ramazan ay› içerisinde üyelerimizebir iftar yeme¤i verdik. Bu yemeklitoplant›da gelen üyelerimize TüketiciHaklar› Protokolü’nü da¤›tt›k ve onlar›-n›n görüfllerine baflvurduk. fiu andaüyelerimiz bu protokolü inceliyor, uy-gun görüp kabul eden arkadafllar›m›zbunu imzalay›p bize iletecekler. Uygungörmeyecek arkadafllar›m›z olursaonlardan da neden uygun görmediklerikonusunda bilgi alaca¤›z. Ama genelolarak bu protokolün kabul görece¤inidüflünüyorum.

‹mzalayan firmalar nas›l bir yüküm-lülük alt›na girmifl olacak?Öncelikle satm›fl olduklar› mal›n arka-s›nda kesinlikle durduklar›n›n ifadesiolacak bu protokol. Gerek sarf malze-mesi olsun gerek demirbafl malzemeleriolsun bunlar›n sat›fl sonras› hizmetle-rinde, sarf malzemelerinde ürünün sonkullanma tarihi konusunda,be¤enilmemesi durumunda geri iadesikonusunda, özellikle zaman›nda yap›-lan iadelerin itirazs›z geri al›nmas› ko-nusunda diflhekimleri TüketiciyiKoruma Kanunu’nun vermifl oldu¤uhaklar› kullanabilecek.

Bu haklar zaten yasal haklaroldu¤una göre bu protokolündiflhekimlerine sa¤layaca¤› fayda neolacak?Biz bir uzlaflma kuruluyuz, hakem heye-tiyiz bir yerde. Protokolde aç›k ve netolarak yaz›yor, befl kiflilik bir heyetimiz

olacak. Bu befl kiflilik heyetin içindeTDB’nin belirleyece¤i iki, D‹fiS‹AD’›nbelirleyece¤i iki kifli ve ortakça belir-lenecek bir kifli yer alacak. Bu heyetbaflvuruda bulunan diflhekimlerininflikayetlerini inceleyecek ve uzlaflt›rmakad›na bir karar verecekler. fiikayetçiolan uygun görürse olay çözülecek, uy-gun görmezse yasal haklar› zaten sakl›kalacak.

Protokol tamamland›ktan sonra TDB debu konuda yay›n organlar›nda, internetsitelerinde imzalayan üyelerimizin isim-lerini yay›mlayacak. Bu firmalardanal›flverifl edilmesinin daha güvenli ola-ca¤› vurgulanacak. Bu üyelerimizin ya-n›nda çal›flan elemanlara yaka kart› ve-rece¤iz. Bu yaka kart›yla gezecekler ve ofirmay› temsil edecekler. Böyleliklediflhekimi daha güvenli bir al›flveriflyapm›fl olacak. Zaten hekimler her ka-p›y› çalan kifliden al›flverifl edilmeyece-¤ini biliyor. Gazetelerde okuyoruz, difl-hekimi muayenehanelerine sald›r›laroluyor, ya da h›rs›zl›klar oluyor. Bu

uygulamam›zla flüpheli kiflilere de kap›aç›lmam›fl olacak.

D‹fiS‹AD ile ilgili olarak, etkinlikle-rinizle ilgili olarak baflka aktarmakisteyece¤iniz bir fley var m›?Geçti¤imiz May›s ay›nda bizimaç›m›zdan önemli bir geliflme oldu.D‹fiS‹AD’›n üye oldu¤u ADDE (TheEuropean Associations of DentalDealers) ve FIDE (The Federation of theEuropean Dental Industry) adl› iki ulus-lararas› kurulufl var. May›s 2006’dakiBratislava’daki genel kurul toplant›s›naD›fl ‹liflkiler Komisyonu üyemizSeyfeddin Öztürk kat›ld›. Bu toplant›da2009 y›l›n›n genel kurul toplant›s›n›nda Türkiye’de yap›lma karar› ç›kt›. ‹n-flallah 2009 y›l›nda ADDE’nin genel ku-rul toplant›s›n› Türkiye’de organizeedece¤iz. Avrupa Difl Depolar› Birli¤ifleklinde ifade edebilece¤imiz buörgütün bine yak›n üyesi var, ülkeolarak de¤il de firma olarak. AvrupaBirli¤i’ne girme yolunda bir ad›m da bizatm›fl olduk D‹fiS‹AD olarak.

47 / TDBD

Difl Sanayicileri ve ‹fl Adamlar›Derne¤i D‹fiS‹AD 13 Ekim 2006

tarihinde ‹stanbul Eresin Otel’de iftaryemekli bir toplant›da üyeleriyle bu-lufltu. Toplant›da mesle¤e uzun y›llareme¤i geçmifl üyelere birer hat›ra pla-keti verildi. Bugüne kadar yap›lan engenifl kat›l›ml› toplant› oldu¤u belirti-

len toplant›n›n meslektafllar aras›nda-ki kaynaflmay› sa¤lamak aç›s›ndan dayararl› oldu¤u kat›l›mc›lar taraf›ndanifade edildi. EXPODENTAL2007 -IDEX’07 fuar›yla ilgili olarak da kat›-l›mc›lar›n görüfllerinin al›nd›¤› toplan-t›ya di¤er illerdeki D‹fiS‹AD üyeleride kat›ld›lar.

D‹fiS‹AD, üyeleriyle biraraya geldi

Haziran 2007’de yap›lacak TDB 14.Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongre-si’nde TDB’yle bir iflbirli¤ine gitti-niz? Bu çal›flmadan biraz bahsedermisiniz?TDB Genel Baflkan› Celal Y›ld›r›m’›nönerisiyle bir araya geldik ve kendileribize bu konuda destek olup olamayaca-¤›m›z› sordu¤unda tereddütsüz böylebir çal›flmaya seve seve kat›laca¤›m›z›ve elimizden gelen her türlü imkanlarlabu çal›flmalara sahip ç›kaca¤›m›z› ifadeettik. Çal›flmalara da bafllam›fl bulunu-yoruz. Bu bizim için büyük bir at›l›m.Kongre sürecinde aç›lacak olan kurslarve seminerlerde meslektafllar›m›z›nmesleki bilgileri günün flartlar›na uygunbir flekilde daha geliflecek, teorik bilgile-ri artacak. Bu da bizim için büyük birf›rsat. Bu f›rsat› da iyi de¤erlendirmeyeçal›flaca¤›z.

Teknisyenlerin bu tarz etkinliklereilgisi nas›l?Geçti¤imiz y›l Türk Difl Teknisyenli¤iKongresi tamamen difl teknisyenleri vebir özel firma taraf›ndan gerçeklefltiril-miflti. Baflar›l› oldu¤unu düflünüyoruz.Diflhekimleriyle birlikte yap›lacak bukongrenin daha da baflar›l› olaca¤›n›düflünüyorum. Daha önceki kongrelerebiz çeflitli düzeylerde kat›ld›k ama böy-le organizasyon içerisinde hiç yer alma-m›flt›k. Herhalde bundan epeyce birtecrübe sahibi olaca¤›z.

Difl teknisyeni odalar›n›n örgütlen-mesiyle ilgili sorunlardan da biraz

bahseder misiniz?Türkiye genelinde ‹stanbul, Ankara, ‹z-mir, Samsun, Bursa ve son olarak daAdapazar› odalar› aç›lm›flt›. Ancak yasalde¤ifliklikler sonucu birçok oda kapan-ma durumuyla yüzyüze geldi, birkaç ta-nesi kapand›. Ankara ile ‹zmir odalar›da kapanmak üzere oldu¤undan ‹stan-bul d›fl›nda hiçbir oda kalm›yacak birsüre sonra. Biz iki y›ldan beri ülkemiz-

de difl teknisyenli¤iyle ilgili bir birli¤inoluflturulmas› ve mümkün olan her ildebir oda oluflturulmas› için diflhekimleri-ni örnek alarak bir çal›flma içerisine gir-dik. Onun için bu çal›flmalar›m›z› TDBile birlikte sürdürmeye bafllad›k. Bizimiçin büyük bir geliflmeydi. Bizim birlikyasam›z›n bir an evvel meclise sunul-mas› ve yürürlü¤e girmesini arzu ediyo-ruz.

TDBD / 48

‘Bu, difl teknisyenleriiçin büyük bir at›l›m’

IDEX’07EXPODENTAL 2007

‹stanbul Umum Difl Protez Teknisyenleri ve Zanaatkarlar›

Odas› Baflkan› Yavuz Erp›nar:

TDB, D‹fiS‹AD ve Difl TeknisyenleriOdas› 13 Ekim Cuma 2007’de ilk top-lant›s›n› yapt›. toplant›ya D‹fiS‹AD

ad›na Kemal Esti, Zeki Akbafl, Difl Tek-nisyenleri Odas› ad›na Yavuz Erp›nar,Kaz›m Kement, TDB Sergi Organizas-

Kongre organizasyon çal›flmalar› bafllad›11-17 Haziran 2007 tarihleri aras›nda ‹stanbul Diflhekimleri Odas›’n›n organizasyonuyla ‹stanbul’da düzen

lenecek olan TDB 14. Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongresi için çal›flmalar bafllad›. 13 Ekim 2006 günü düzenlenentoplant›da TDB, D‹fiS‹AD ve ‹stanbul Difl Teknisyenleri Odas› temsilcileri biraraya geldiler.

Soldan sa¤a: Yavuz Erp›nar, Kaz›m Kement, G. Neslihan Yamal›o¤lu, Zeki Akbaflve Kemal Esti

Türkiye’deki teknisyen say›s› nedir?Bu konuda tam bir rakam vermemmümkün de¤il ama 8-10 bin civar›ndaoldu¤unu söyleyebilirim.

Difl teknisyenli¤i e¤itimiyle ilgili çe-liflkiler çözümlendi mi?‹ki bakanl›¤›n y›llarca sürtüflmesinin ar-d›ndan ç›kan 3575 say›l› yasa da yeterliolmad›. fiu anda mesle¤imizde yard›mc›eleman sorunu çekiliyor. En büyük s›-k›nt›m›z da difl teknisyenli¤i mesle¤iyleilgili okullar›n aç›lmamas›ndan kaynak-lan›yor. Sadece üniversite düzeyindekiÇapa Yüksek Difl Tekniker Okulu veMarmara Üniversitesi Difl Teknikerli¤iokulu var. Bunlar iki y›ll›k okullar amayeterli de¤iller.Milli E¤itim Bakanl›¤›’n›n bünyesindeaç›lacak olan meslek okullar›yla bu ihti-yac›n giderilece¤i kan›s›nday›m. Buokullara giden ö¤rencilerin teorik e¤i-timlerinin okulda ve pratiklerinin de yi-ne meslek kurulufllar›na kay›tl› olarakfaaliyetini sürdüren laboratuvarlarda

verilmesi gerekti¤ini düflünüyorum.3308 Say›l› yasa çerçevesindeki uygula-man›n kald›r›lmas›n›n ard›ndan flu an-da boflluktay›z. Türkiye’deki bütün diflteknisyenleri vas›fs›z eleman almakmecburiyetinde kald›lar. Daha önce Milli E¤itim Bakanl›¤›’n›nvermifl oldu¤u ustal›k ve kalfal›k belge-lerinin Sa¤l›k Bakanl›¤›’nca tan›nmas›için bir süre tan›nm›flt›. Bulunduklar›ilin sa¤l›k il müdürlüklerine müracaatyaparak aç›lacak olan sekiz ayl›k kursla-ra devam etmeleri öngörülmüfltü. Fakatihmalkar bir toplum oldu¤umuz için çe-flitli nedenlerle bir sürü insan zaman›içerisinde belgelerini yenileyemedi. Bu

sorun da bir afla giderilebilir diye düflü-nüyoruz.

Diflhekimi camias›na yönelik birmesaj›n›z var m›?Benim en büyük arzum TDB ve diflhe-kimi odalar›n›n bütün illerde teknisyen-lerle uyum içinde çal›flmalar›. Bize sahipç›kacak olan kurulufl sadece TDB ve difl-hekimi odalar›d›r. Onlar›n deste¤iyle deher konuda daha ileri bir hizmet sun-abiliriz. Hekimin yüzü güldü¤ü sürecebizim yüzümüz güler çünkü ayr›lmazbir bütünüz. Onun için kesinlikle birbi-rimize destek vererek, omuz vererekçal›flmaktan yanay›m.

IDEX’07EXPODENTAL 2007

yonu Komitesi ad›na G. Neslihan Ya-mal›o¤lu ve Hikmet Bilge kat›ld›. Bu ilk toplant›da esas olarak sergiyerleflim planlar›n›n nas›l olmas› ge-rekti¤i ele al›nd›. Bu y›l ilki gerçekle-flecek olan Difl Teknisyenleri Kongre-si için haz›rlanacak sergi alanlar› dahem diflhekimlerine hem teknisyen-lere görsel ve bilimsel anlamda hitapedecek nitelikte olmas› için yap›lma-s› gerekenler görüflüldü. Kongrenin uluslararas› niteli¤ini pe-kifltirecek yurtd›fl›ndan kat›l›mc› fir-malar›n sergide daha fazla yer almas›için de çaba harcan›yor. Köln Messede artan kat›l›mc› say›s›yla bu y›l daEXPODANTAL2007-IDEX’07’de ye-rini al›yor.

lar› bafllad›asyonuyla ‹stanbul’da düzen-13 Ekim 2006 günü düzenleneneri biraraya geldiler.

TDBD / 46

Fakültenizin kuruluflundan bugünekadarki tarihsel geliflimini özetleye-bilir misiniz?Karadeniz Bölgesi’nin ilk diflhekimli¤ifakültesi olan Ondokuz May›s Üniversi-tesi Diflhekimli¤i Fakültesi 1992 y›l›ndakuruldu, e¤itime de 1993-1994 akade-mik y›l›nda Kurucu Dekan Prof.Dr.Arslan Akgünlü önderli¤inde bafllad›.Kuruldu¤unda 1 doçent, 3 yard›mc› do-çent, 14 araflt›rma görevlisi olmak üzere19 ö¤retim eleman›, 32 ö¤rencisi ve 15adet difl ünitinden oluflan tek bir klini¤ivard›.Fakültemiz Sa¤l›k Bilimleri Kompleksiolarak infla edildi ve geçmifl y›llardaRektörlük hizmet binas› olarak da kul-lan›lm›fl olan blo¤un Bat› ve Kuzey Bat›Bölümünde 5630 m2’ lik bir alanda faali-yete geçti.Karadeniz’in tipik do¤al yefliline ve de-niz manzaras›na sahip ülkemizin en gü-zel yerleflkelerinden birinde e¤itim-ö¤-retim etkinlikleri yan›nda bölge halk›naa¤›z difl sa¤l›¤› hizmeti de sunan fakül-temiz, son befl y›lda kazand›r›lan 3120m2’lik alanla toplam 9950 m2’lik bir fi-ziksel kapasiteye sahip oldu.

13 y›ll›k Fakültemize son befl y›lda;konferans salonu, toplant› odas›, protezve tedavi klinik öncesi laboratuvarlar›,fantom laboratuvar›, araflt›rma ve bilgi-sayar laboratuvar›, multidisipliner kli-nik, protez anabilim dal›na ait klinikler,laboratuvarlar ve doktor odalar›ndanoluflan bir kat ile oral diagnoz ve radyo-loji anabilim dal› klini¤inden oluflan ye-ni ça¤dafl çal›flma ve hizmet ortamlar›kazand›r›ld›.Son befl y›lda gerek akademik kadroaç›s›ndan, gerekse altyap› aç›s›ndan çokönemli geliflmeler gösteren Fakültemizy›lda ortalama 37 bin hastaya 106 ünit-ten oluflan 8 ayr› klinikte (multidisipli-ner klinikle birlikte); 36 ö¤retim üyesi,13 araflt›rma görevlisinden oluflan 49ö¤retim eleman›, 35 doktora ö¤rencisive 46 idari personelle a¤›z difl sa¤l›¤›hizmeti sunuyor.

Ö¤rencilerinizin çal›flaca¤› hastabulma konusunda problem yafl›yormusunuz? Hasta profilini kimleroluflturuyor?Ö¤rencilerimizin çal›flaca¤› hastalar ko-nusunda sorun yaflam›yoruz. Ö¤renci

hastalar› için randevular ilgili anabilimdal› sekreterlikleri taraf›ndan veriliyor.Yerleflkemiz flehir merkezine 16kmuzakl›kta olmas›na karfl›n Fakültemizeolan talep yo¤unlu¤u nedeniyle rande-vularda zorland›¤›m›z dönemler dahioluyor.Hasta profilimizin %25’ini SSK,%14’ünü Emekli Sand›¤›, %9’unu Ba¤-Kur, %39’unu kurumlar, %9.19’unu On-dokuz May›s Üniversitesi, %2.7’sini ö¤-renci, %1.15’ini Yeflil Kartl›lar olufltur-uyor.

Mezun olan ö¤rencilerinizle iletifli-miniz devam ediyor mu? Mezunlar›-n›z ifl bulma aç›s›ndan s›k›nt› çeki-yor mu?9 y›lda 301 mezun veren Fakültemizinmezunlar› ile iletiflimi henüz istenilendüzeyde de¤il malesef. Bu nedenle bukonudaki alt yap› çal›flmalar›m›z sürdü-rülüyor.Ancak mezunlar›m›z›n özellikle son y›l-larda ifl bulma konusunda s›k›nt› çek-mediklerini, ço¤unlu¤unun muayene-hane açt›klar›n›, bir k›sm›n›n da lisan-süstü e¤itime kalarak doktora yapt›kla-

Ondokuz May›s Üniversitesi Diflhekimli¤iFakültesi Dekan› Prof.Dr. Hülya Köprülü,diflhekimli¤i e¤itiminin ö¤renci, hasta ve toplummerkezli yap›lmas› gerekti¤ini belirtiyor ve iyi bire¤itim vermenin ilk flart›n›n iyi yetiflmifl ö¤retimelemanlar› oldu¤unu savunuyor:

Fakültelerden

‘Altyap›s› oluflturulmadan fakülte aç›lmas› niteli¤i düflürüyor’

r›n› gözlemliyoruz.

Diflhekimli¤i fakültele-rinin say›s› hemen hery›l art›yor. Buna ba¤l›olarak mezun olan diflhe-kimi say›s› da art›yor. ‹n-san gücü planlamas› aç›-s›ndan bu durumu nas›lde¤erlendiriyorsunuz?Bu durum e¤itimin kali-tesini de etkiliyor mu?Fiziksel ve bilimsel altyap›-lar› oluflturulmadan aç›lanFakültelerden oluflan Üni-versite say›s›n›n art›r›lmas›karfl›m›za ne yaz›k ki “nite-liksizlik” sorununu ç›kar-›yor.Ülkemizde lisans e¤itimiveren 16 diflhekimli¤i fa-kültesinde yaklafl›k 400 profesör var. Buprofesörlerin %87 (350)’si üç büyükkentteki 7 fakültede toplan›yor. Kalan 9fakültede de 50 profesör bulunuyor.Bu sorunun çözümüne katk›da buluna-bilmek, örnek oluflturmak amac›yla 5y›l önce Hacettepe Üniversitesi’ndekigörevimi kesintiye u¤ratarak profesör-lü¤ümün 7. y›l›nda Anadolu’ya gelenbir profesör olarak, mevcut du-

rumdaki çarp›k da¤›l›m giderilmeden,diflhekimli¤ine özgü fiziksel altyap› ha-z›rlanmadan aç›lacak yeni fakültelerindiflhekimli¤i bilimine, ulusal yenilik sü-reçlerine katk› sa¤layamayaca¤› ve “ni-teliksizlik” sorununun artmas›na yolaçaca¤›n› düflünüyorum.

Avrupa Birli¤i sürecinde fakültenizie¤itim ve fiziki altyap› aç›s›ndan na-

s›l de¤erlendiriyorsunuz?Fakültemiz son üç y›lda e¤itim vefiziki altyap› konular›nda yap›lansürekli de¤erlendirmeler, iyilefl-tirmeler ve cesur at›l›mlarla nite-

likten ödün vermeden sürekli birgeliflme sürecine girdi.Ortaö¤renimden “bilim e¤itimi” gere-¤i olan kat›l›mc›, sorgulayan, aktif ö¤-renci geliflinin, bir baflka deyiflle arzula-d›¤›m›z ö¤renci ak›fl›n›n olmad›¤› yük-sekö¤retimde, yetifltirmek istedi¤imizgençlerin e¤itimi ve ö¤retimini yapt›ra-cak olan “e¤itimcilerin e¤itimi enönemli e¤itimdir”.Bu nedenle biz genç ve dinamik ö¤re-tim üyelerimizle nitelikli bir e¤itim-ö¤-retim için ilk yap›lmas› gerekenin ö¤re-tim üyelerine e¤iticilik ifllevinin ve “Ye-tiflkin E¤itimi ‹lkeleri”nin ö¤retilmesioldu¤u bilimsel gerçe¤inden hareketleçal›flt›k. Bu konudaki çal›flmalar›m›z›nsonucunda Fakültemiz, ülkemizdekidiflhekimli¤i fakülteleri aras›nda %67oran›yla en fazla “E¤itim Becerileri

Kursu” alan ö¤retim üyesi-ne sahip oldu. Daha daönemlisi “E¤itim Beceri-leri Kursu”nu kendi ö¤re-tim üyelerinden oluflan birekiple ilk olarak Haziran2006’da veren ve bundanböyle di¤er diflhekimli¤i fa-kültelerine de verebilecekdonan›ma sahip ilk diflhe-kimli¤i fakültesikonumuna geldi.“E¤itici e¤itimi”ni çokönemsiyoruz çünkü; ger-çek anlamda “ö¤retim”yapan ö¤retim üyelerininço¤unlukta oldu¤u üst dü-zeyde e¤itim yap›lan bir fa-

külte olmak istiyoruz. Çünkü inan›yoruz ki ö¤rencilerimizemesleki bilgi ve beceri kazand›rman›nötesinde bilimsel düflünme, kuflkucu,sorgulay›c› tav›r ve ak›lc› davran›fl ka-zanmalar› yönünde yard›m edebilirsekancak onlarda sorun fark›ndal›¤›, du-yarl›l›¤› yaratabilir ve “ayd›n” sorumlu-lu¤u kazand›rabiliriz.Ö¤rencisine bu flekilde dünyaya bak-may› ö¤reten, kendisini gerçeklefltirme-sine yard›m eden ö¤retim üyesi ancaknitelik art›fl›n› sa¤layabilir; ulusal yeni-lik süreçlerine ve yerel bilginin geliflme-sine katk›da bulunabilir.2006-2007 akademik y›l›nda 16 diflhe-kimli¤i fakültesi aras›nda en yüksek pu-anla ö¤renci alan fakülte s›ralamas›ndaFakültemiz 5. s›raya yükseldi. Özellikleson üç y›l içerisinde e¤itim konusundauluslararas› denkli¤i sa¤layacak pek çokdüzenleme yap›ld›.2003-2004 e¤itim-ö¤retim y›l›ndan iti-baren yabanc› dil haz›rl›k s›n›f› uygula-mas› bafllat›lm›fl olup bu uygulamabirinci ve ikinci s›n›flarda da mesleki ‹n-gilizce olarak devam ediyor. Avrupa Diflhekimli¤i E¤itimi Birli¤i’ninönerileri do¤rultusunda “MüfredatKomisyonu”nun yapt›¤› çal›flmalar so-nucunda 5 y›ll›k e¤itim süresinin%60’›n›n pratik olmas› sa¤land›. Geçti-¤imiz y›l uygulamaya geçti¤imiz multi-disipliner klinik staj›yla ilgili ö¤rencile-rimiz ve hastalar›m›zdan al›nan geri bil-

43 / TDBD

Prof.Dr. Köprülü, kütüphanesi, laboratuvarlar› uluslararas› düzeydeolmayan, çal›flan›n ödüllendirilmedi¤i üniversitelerde gerçek bilimyap›lamayaca¤›n› ifade ederek OMÜ Diflhekimli¤i fakültesi’nin buaç›lardan büyük ilerleme gösterdi¤ini aktard›.

Fakültelerden

Ö¤renci say›s› (2006-2007)Tüm s›n›flarda toplam ö¤renci say›s›: 263• 125 k›z, 126 erkek T.C uyruklu• 5 k›z, 7 erkek yabanc› uyruklu

2005-2006’da mezun olan ö¤renci say›s›: 21 2006-2007 Kontenjan›: 43 Doktora Program›nda olan ö¤renci say›s›: 57

Akademik kadroProfesör 3Doçent 9Yard. Doçent 24Arafl. Gör. 13 (2547/33)Arafl. Gör. 26 (2547/50)Kadrosuz Doktora Ö¤r. 19

Say›larla Ondokuz May›s Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi

dirimler son derece memnuniyet verici.Derslerin amaçlar›n›n güncellendi¤i veö¤renim hedeflerinin belirtildi¤i e¤itim-ö¤retim rehberimiz bu akademik y›ldada güncellendi ve yetiflkin e¤itimi ‹lke-lerine de yer verildi.Fakültemiz Avrupa Diflhekimli¤i E¤iti-mi ve Avrupa T›p ve Sa¤l›k MeslekleriE¤itimi Birliklerinin her ikisine birdenüye olan ve üç y›ld›r her iki uluslararas›e¤itim toplant›lar›na da bildiriyle aktifolarak kat›lan ilk ve tek diflhekimli¤i fa-kültesi durumunda. Kuflkusuz bu kat›-l›mlar›n geri dönüflümü, e¤itimimizinniteli¤inin artt›r›lmas›, uluslararas›denkli¤inin sa¤lanmas› çal›flmalar›nakatk› sa¤lamas› aç›s›ndan son dereceyararl› oluyor. Müfredat komisyonumuz tüm bu etkin-liklerin sonucunda yapt›¤› önerilerlepek çok fakültenin hedef olarak koydu-¤u ancak uygulamaya geçiremedi¤i“multidisipliner klinik staj”, “mo-dül ders” uygulamalar›n›n Fakültemiz-de gerçekleflmesinde önemli bir rol oy-nad›.Ayr›ca, Erasmus Program› çerçevesindeFakültemizden bu y›l dört ö¤renci vedört ö¤retim üyemizin Litvanya ve Po-lonya ile karfl›l›kl› de¤iflimleri bafllat›ld›.Fakültemiz bu giriflimiyle de ülkemizdiflhekimli¤i fakülteleri aras›nda ilk s›-ralardaki yerini ald›.

Avrupa Birli¤i sürecinde e¤itimdeakreditasyonla ilgili çal›flmalar›n›zhakk›nda bilgi alabilir miyiz?

Özellikle yüksekö¤retim kurumlar›ndamutlaka olmas› gerekti¤ini savundu¤u-muz e¤itimin ve hizmetin de¤erlendiril-mesi, kurumsal kalite için OndokuzMay›s Üniversitesi’nde uygulama yö-nünde ilk ad›m atan Fakülteyiz. Kas›m2005’de resmi ulusal de¤erlendirme ku-rumu olan Türk Standartlar› Enstitü-sü’nden gerekli e¤itim al›narak hemenard›ndan kalite birimimiz oluflturuldu.2007 y›l› sonunda kalite belgesi almayolundaki çal›flmalar›m›z da sürdürül-üyor.E¤itimde uluslararas› kalite de¤erlen-dirmesine baflvurma öncesinde ise“ölçme ve de¤erlendirme” ve “geribildirim” konular›ndaki eksiklikleri-mizi giderme aflamas›nday›z.

Bugün için yaflad›¤›n›z en önemlisorunlar nelerdir? Elinizde yeterliimkan olsa fakülteniz için ne yap-may› düflünürsünüz?Üniversite, temelde, özellikle de kuru-lufl aflamas›nda de¤erli ö¤retim üyele-rinden oluflmal›d›r. De¤erli ö¤retimüyesi gerçek anlamda bilim yapan ö¤re-tim üyesidir. Ancak kütüphanesi, labo-ratuvarlar› uluslararas› düzeyde olma-yan, çal›flan›n ödüllendirilmedi¤i üni-versitelerde gerçek bilim yap›lamaz.Bilimsel insan gücünün birincil kayna¤›üniversitelerin lisans programlar›d›r.Bu nedenle yetkim olsa;• Diflhekimli¤i e¤itimini ezbere ve sade-ce teknik beceri kazand›rmaya yönelikolmaktan ç›kart›rd›m.

• Temel diflhekimli¤i bilimleri dersleri-nin içeri¤ini diflhekimli¤i e¤itimine öz-gü düzenler ve klinik bilimlerle bütün-leflmesini sa¤lard›m. Klinik öncesi s›n›f-larda al›nan derslerde “canl›” (yaflamlabuluflan), gerçek yaflamdan al›nm›fl ör-nek olaylarla yürütülen, yaflam kesitle-rini yans›tan rol canland›rmalarla sür-dürülen ve yaflant›dan al›nt› senaryolar-la zenginlefltirilen e¤itim modellerinea¤›rl›k verirdim.• Bölge halk›n›n a¤›z difl sa¤l›¤›n› iyilefl-tirecek gelifltirecek projeleri destekler-dim.• E¤itimi tamamen ö¤renci, hasta vetoplum merkezli yapard›m.• Araflt›rmac› ve e¤itici ö¤retim üyeleri-ni ay›r›rd›m.• Araflt›rmac› olanlara uluslararas› dü-zeylerde laboratuvarlar sunard›m.• E¤itici, araflt›r›c› ve hizmet ifllevleriniyaparken objektif, dürüst, aç›k sözlü vemesleki yönden üstün ahlakl› olan, sor-gulayan ve üreten nitelikli ö¤retim ele-manlar›n› ödüllendirirdim.

TDB ile iliflkilerinizi de¤erlendire-bilir misiniz?Türk Diflhekimleri Birli¤i, mesle¤imi-zin; sesinin duyurulmas›, sayg›nl›¤›n›nartmas›, sa¤l›k meslek gruplar› aras›ndahak etti¤i yere gelmesi, meslektafllar›nsürekli geliflmeleri, dayan›flmalar›, ulu-sal ve uluslararas› temsili aç›s›ndan çokönemli bir sorumluluk tafl›yor.Bu sorumluluklar›n paylafl›lmas›nda herdiflhekiminin gönüllü, duyarl› olmas› veüzerine düfleni yapmas› halinde diflhe-kimli¤inin ülkemizde arzu edilen yeregelmesi hiç de zor olmayacak diyedüflünüyorum.Bu bak›fl aç›s›yla yöneticilik görevimdenönce bireysel olarak meslek örgütümehep yak›n oldum ve bilimsel deste¤imiesirgemedim. Samsun’da görev yapt›-¤›m befl y›l içerisinde de Fakültemizinkurumsallaflmas› çal›flmalar› içindemeslek örgütümüzle olan iliflkilere deöncelik verdim ve bu konuda da akade-mik gelene¤in oluflmas›n› sa¤lamaya,genç ö¤retim elemanlar›na örnek olma-ya çal›flt›m. Bunun en son örne¤i, 13.Diflhekimli¤i Kongresi’nin Samsun’dagerçeklefltirilmesine verilen destek veiflbirli¤idir.

Karadeniz’e bakan Türkiye’nin en güzel yerleflkelerinden birine sahip OMÜDiflhekimli¤i Fakültesi bölgenin ilk diflhekimli¤i fakültesiydi.

Fakültelerden

TDBD / 46

TDBD / 46

Fakültenizin kuruluflundan bugünekadarki tarihsel geliflimini özetleye-bilir misiniz?Fakültemizin kurulufl çal›flmalar› 1959y›l›nda, o zaman›n Ankara ÜniversitesiT›p Fakültesi Dekan› Say›n Prof.Dr. Za-fer Paykoç hocan›n çal›flmalar›yla bafll›-yor fakat 27 May›s 1960 ihtilali çal›flma-lar›n bir süre duraklamas›na neden olu-yor. Daha sonra 1964 y›l›n›n Ocak ay›n-da rahmetli hocam›z Prof.Dr. CihatBorçbakan’›n Yüksekokul Müdürlü¤ü-ne atanmas›n›n ard›ndan 21 ö¤rencisiy-le e¤itimine bafll›yor.

O dönemde fakültemizde, A¤›z-Çe-ne Cerrahisi, Protez, Tedavi ve Orto-donti kürsüleri bulunuyordu. 1967 y›-l›nda 10 yatakl› bir servise sahip olanYüksekokulumuz, 1968 y›l›nda ilk me-zunlar›n› verdi ve 25 Haziran 1973 tari-hinde Diflhekimli¤i Fakültesine dönüfl-türüldü. Aç›ld›¤› y›llarda T›p Fakültesiiçerisinde e¤itim veren fakültemiz1974’de S›hh›ye Sa¤l›k Sokak’ta e¤iti-mini sürdürdü ve fiubat 1977’de halene¤itim yapt›¤›m›z Beflevler’deki binam›-za tafl›nd›.

Biraz da bugün gelinen noktadan,e¤itim kadronuzdan bahseder misi-niz?Say›sal olarak bileflimini aktard›¤›mkadromuz çok genç olup, ö¤retim üye-lerimizin % 80’i yurtd›fl› deneyimleriolan, alanlar›nda uluslararas› platform-larda sayg›n yerlere sahip akademisyen-lerden olufluyor, bu da bize kuflkusuze¤itimde baflar›y› getiriyor.

Fakültemize gelen ö¤renciler Üni-versite s›navlar›nda binde üçlük dilim-de baflar›l› olan ö¤renciler; ço¤u Anado-lu Lisesi ve Fen Lisesi ç›k›fll›. Yabanc›uyruklu ö¤rencilerimizse, ‹ngiltere, Ko-sova, Arnavutluk, Azerbaycan, ‹ran,Bulgaristan, Yunanistan gibi ülke vatan-dafllar›ndan olufluyor. Fakültemiz ku-ruldu¤u y›llardan bugüne de¤in ülke-mizde ça¤dafl diflhekimli¤i e¤itiminivermeyi kendine ilke edinmifl, araflt›r-ma ve sa¤l›k hizmetlerinde de bu ilke-den hiçbir zaman ödün vermeden, dün-yan›n herhangi bir ülkesinde hizmet su-nabilecek nitelikte diflhekimleri yetifltir-meye özen göstermifltir. E¤itimimizdekibu baflar›, yap›lan bir bilimsel araflt›r-mayla da kan›tland› ve fakültemiz difl-

hekimli¤i dal›nda en iyi devlet üniversi-teleri s›ralamas›nda birinci s›rada göste-rildi.

Ö¤rencilerinizin çal›flaca¤› hastabulma konusunda problem yafl›yormusunuz?Fakültemize y›lda 25 binin üzerindehasta baflvurusu oluyor. Bunlar›n çokaz› (yaklafl›k 3 bini) özel hasta statüsün-de kurumumuza baflvuruyor. Anka-ra’da bizden baflka iki devlet, bir de va-k›f diflhekimli¤i fakültesi, ayr›ca Sa¤l›kBakanl›¤›’na ba¤l› birçok a¤›z difl sa¤l›¤›merkezi olmas›na ra¤men hasta baflvu-rular›ndaki bu yo¤unlu¤u sa¤l›k hiz-metlerini kaliteli olarak yürütmeye ça-l›flt›¤›m›z›n bir göstergesi olarak kabuledebiliriz. Tabi bununla flunu da söyle-mek istiyorum ki; fakültemizde ö¤ren-cilerimiz hasta bulma gibi bir sorunlar›yok.

Mezun olan ö¤rencilerinizle iletifli-miniz devam ediyor mu? Mezunlar›-n›z ifl bulma aç›s›ndan s›k›nt› çeki-yor mu?Mezun ö¤rencilerimizle iletiflim kurma

Ankara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Dekan›Prof.Dr. Nejat Bora Sayan, yeni diflhekimli¤i fakültelerininaç›lmas›, insan gücü planlamas›n›n yap›lmamas› gibikonularda elefltirilerini belirttikten sonra ‘Madem bunlaraengel olam›yoruz elimizde olan konular› düzeltmeyönünde çaba gösterelim’ diyor.Prof.Dr. Sayan Avrupa Birli¤i e¤itimine uyum yönündekiçal›flmalar› tamamlad›klar›n› aktar›rken bunu ABüyeli¤inden çok ça¤dafl bir fakülte yaratma düflüncesiyle kotard›klar›n› ifade ediyor:

Fakültelerden

‘AB’ye girmekten çok, iyi hekimyetifltirmeyi hedef al›yoruz’

ba¤lam›nda, bir internet sitemiz var.Mezunlar›m›z bu siteye girerek hem fa-kültemizdeki geliflmeleri yak›ndan ta-kip edebiliyor, hem de sisteme do¤ru-dan girerek bilgilerini güncelleme flans›-na sahip oluyorlar. Ayr›ca “AnkaraÜniversitesi Mezunlar Derne¤i” ka-nal›yla da iletiflim kurabiliyoruz. Kuru-luflumuzun 43. y›l›nda, yani bu y›l 24-26Kas›m tarihleri aras›nda ise BostonÜniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesiile birlikte düzenleyece¤imiz implanto-loji konulu “Bilimsel Toplant›”n›n ikin-ci gününde tüm mezunlar›m›z› bir ara-ya getirmeyi planlad›k ve duyurular›yapt›k. Bu bizim için bir ilk. Bu nedenleoldukça heyecanl› bir flekilde bu haz›r-l›klar›m›z› sürdürüyoruz. Umar›z tümmezunlar›m›z› 43 y›l sonra bir aradabulma flans›n› ve mutlulu¤unu yakala-r›z.

Mezunlar›m›z›n ifl bulma s›k›nt›s›var m›? Benim inanc›m e¤itimini tam al-m›fl, mesle¤ini icra etmekten zevk alanbir diflhekimi hiçbir zaman ifl bulma s›-k›nt›s› yaflamaz. ‹fl s›k›nt›s› yaflayan birmezunumuza rastlamad›m.

Diflhekimli¤i fakültelerinin say›s›her y›l art›yor. Buna ba¤l› olarak me-zun olan diflhekimi say›s› da art›yor.‹nsan gücü planlamas› aç›s›n-dan de¤erlendirdi¤inizde

bu olguyu do¤ru buluyor musunuz?Bu durum e¤itimin kalitesini de et-kiliyor mu?Yeni fakülte aç›l›m›, buna ba¤l› olarakartan diflhekimi say›s›, diflhekimine git-me al›flkanl›¤› olmayan bir toplum, hiz-met vermek için hep büyük flehirleri se-çen mezun diflhekimleri, insan gücüplanlamas› olmayan politikac›lar›n var-l›¤› devam ettikçe biz bu sorunu çok tar-t›fl›r›z. Yaklafl›k 12 y›ll›k idarecilik yafla-m›mda bu konu hemen hemen her top-

lant›da hararetle tart›fl›l›r, ama so-nuca ulaflt›r›lamaz. Say›m›z fazla,yeni fakülte aç›lmas›n deriz, aç›-l›r. Say›m›z niye fazlad›r, neyegöre fazlad›r, hasta hekime niye

gitmez? Bilmem yukar›daki çizdi¤im k›-

s›r döngü anlafl›labildi mi? Fakülte aç›l›-m›na bugünün koflullar›nda engel ola-mad›¤›m›z ortada. O zaman, bana göremücadelemizi baflka yöne kayd›rmal›-y›z. Bunlardan ilki, e¤itimin kalitesin-den ödün vermemek olmal›. Yani altya-p›s› ve ö¤retim üyeleriyle tam oluflma-m›fl fakültelere dur diyebilmeliyiz. ‹kin-ci önemli nokta ise, yeni fakülteler aç›l-d›¤›nda, kontenjan fazlal›¤› olan fakül-telerimizden yeni aç›lan fakültelerimi-zin kabul etti¤i oranda ö¤renci eksiltil-mesini sa¤layarak kendimize göre do¤-ru düflündü¤ümüz say›sal art›fla engelolmak olmal›d›r. Ama ilk davran›fl›m›zçok önemli. E¤itim için altyap› ve ö¤re-tim üyesi yeterlili¤inden hiç taviz veril-memeli. Ama bu k›s›r döngü içinde,kendimizi ve sa¤l›k politikas› üretme-

yenleri de sorgulamam›z gerekti¤ini deunutmamal›y›z.

Avrupa Birli¤i sürecinde Fakültenizie¤itim ve fiziki altyap› aç›s›ndan na-s›l de¤erlendiriyorsunuz?Üniversitemiz ve fakültemiz 2000 y›l›n-dan bu yana Avrupa Birli¤i’ne girifl ça-l›flmalar›n› yürüten ülkemiz politikas›naparalel olarak kendini yenilemeyi, ça¤-dafl e¤itim koflullar›n› üniversitemize ta-fl›may› ilke edindi. Ancak biz, AB’ye gir-mekten çok, nas›l iyi hekim yetifltirebi-liriz, mezunlar›m›z› dünyan›n her ye-rinde hizmet üretebilir hale nas›l getire-biliriz üzerinde çal›flt›k. San›yorum kibunda en baflar›l› fakültelerden biri ol-duk.

Bence biz Ankara Üniversitesi ola-rak hem baflkentimizin ismini tafl›ma-n›n hem de bürokrasiyle çok iç içe ol-man›n etkisiyle reklamdan hep kaç›n-d›k. Hiçbir zaman vitrinde olmak içinçaba sarf etmedik. Bunu flunun için söy-lüyorum, Ankara Üniversitesi Diflhe-kimli¤i fakültesi olarak e¤itim ve fizikialtyap› aç›s›ndan Avrupa’n›n hiçbir difl-hekimli¤i fakültesinden eksi¤imiz yok.Hatta pratikte, uygulamalarda fazlal›¤›-m›z vard›r.

Gelin fakültemizi birlikte de¤erlen-direlim; Bir kere Türkiye’de ilk olarak50 fantom modelle ö¤renci e¤itiminebiz bafllad›k, ard›ndan di¤er fakülteleri-miz de olanaklar› ölçüsünde bu e¤itimegeçti. Türkiye’de ilk ve tek yatakl› ser-vise sahip diflhekimli¤i fakültesiyiz kibirçok Avrupa ülkesinde bu olanak

43 / TDBD

Türkiye’de ilk olarak 50 fantom modelle ö¤renci e¤itimine bafllad›klar›n› ard›ndan di¤erfakültelerin de bu e¤itime geçti¤ini belirten Prof.Dr. Sayan, ilk ve tek yatakl› servisesahip diflhekimli¤i fakültesi olduklar›n› da ekliyor.

Fakültelerden

Ö¤renci say›s› (2005-2006)Tüm s›n›flarda toplam ö¤renci say›s›: 591

2005-2006’da mezun olanö¤renci say›s›: 87

Kontenjan: 100 + 10 yabanc›uyruklu ö¤renci

Akademik kadroProfesör 79Doçent 17Yard. Doçent 1Ö¤retim Gör. 1Uzman 1Arafl. Gör. 26

Say›larla Ankara ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi

yok. Baflvuran hasta say›m›za hiz-met verebilmek için ikinci ameliyathe-neyi de açmak zorunda kald›k.

Fakülte kütüphanemiz yenilendi,ayl›k toplam 47 süreli yay›na aboneli-¤imiz var. 1500 yabanc› 1500 Türkçeolmak üzere toplam 3000 kitaba sahi-biz. Önümüzdeki y›l online süreli yay›naboneli¤ine geçerek, abonelik say›m›z›96’ya ç›karaca¤›z. Kütüphanemizde in-ternet ba¤lant›l› 16 bilgisayar›m›z var.Bu verilerde birçok ülkenin üzerindeyer al›yoruz. 2000’li y›llar›n bafl›ndanberi Merkezi Sterilizasyon Ünitesi veEnfeksiyon Kontrol Komitesi’nin çal›fl-malar›yla sa¤l›k hizmetimizi güvenli k›l-d›k. Ö¤rencilerimiz art›k fakültemizinonlara sa¤lad›¤› aletlerle hastalar›nahizmet veriyor. Geçen y›l kurulan Mo-leküler Biyoloji Araflt›rma laboratu-var›yla çok önemli bir at›l›m yapt›¤›m›-za inan›yorum. Sahip oldu¤umuz buaraflt›rma laboratuvar› olanaklar›yla sa-dece ülkemizin de¤il, bir çok komflu ül-ke bilim insanlar› için tek merkez olmaözelli¤ini tafl›yor. ‹nan›yorum ki, gele-cek y›llarda bu laboratuvarda alan›m›z-da ses getirecek bilimsel çal›flmalar ç›-kacak.

Yine bu y›l, konferans salonumuzyenilenerek modern cihazlarla donat›l-d›, ameliyathane ve ünit bafllar›ndankonferans salonumuza audio vizyonsistemi kuruldu. Bu sayede lisans e¤iti-mi sonras› gereken sürekli e¤itim veya

güncel deyimiyle YAfiAM BOYU E⁄‹-T‹M hizmetleriyle meslektafllar›m›z›ngeliflimine katk› sa¤lamay› amaçl›yoruz.Ça¤dafl e¤itim için gerekli tüm olanak-lar, internet ba¤lant›s›ndan ak›ll› tahta-s›na kadar ö¤renci anfilerimize yerleflti-rildi. Gördü¤ünüz gibi daha da artt›ra-bilece¤im bu olanaklarla fakültemizinaltyap›s› Avrupa ülkelerinden hiç de ge-ride de¤ildir.

Avrupa Birli¤i sürecinde e¤itimdeakreditasyonla ilgili çal›flmalar›n›zhakk›nda bilgi alabilir miyiz? Me-zunlar›n›zdan Avrupa’da çal›flmakisteyenler ne gibi sorunlarla karfl›la-fl›yor?Yukar›da s›ralad›¤›m›z iflleri, AvrupaBirli¤i’ne akredite olmak amac›ndançok, e¤itimde, hizmette ve araflt›rmalar-da ülkemizde dünya standartlar›n› ya-kalamak u¤runa gerçeklefltirdik. Bu ça-l›flmalar üniversitemize 2004 y›l›ndaERASMUS belgesini kazand›rd›. Dola-y›s›yla flu an akredite edilmifl bir du-rumday›z. E¤itimimizde ECTS kredi sis-temi uygulamas›na geçildi. Bu kredi sis-temi içinde mezun olacak ö¤rencileri-

mizin herhangi bir sorunla karfl›laflaca-¤›n› sanm›yorum. Eski mezunlar›m›z›nkarfl›laflt›¤› sorunlarla da yak›ndan ilgi-lenerek çözmelerine yard›mc› olmayaçal›fl›yoruz.

Bugüne kadar yaflad›¤›n›z en önemlisorunlar nelerdir? Elinizde imkanolsa fakülteniz için ne yapmay› dü-flünürsünüz?

Fakülte olarak bugün için yaflad›¤›-m›z iki önemli sorun oldu¤unu düflünü-yorum. Bunlardan birisi fakültemizinkonumu. Dünyan›n hiçbir ülkesinde t›p

ve diflhekimli¤i fakül-teleri birbirinden bukadar uzakta konum-lanmam›flt›r. Diflhe-kimli¤i fakültesi mut-laka t›p fakültesi ile içiçe ayn› kampüste ol-mal›d›r. Bu, hem e¤i-timde, hem sa¤l›khizmetinde hem debilimsel araflt›rmalar-da baflar›y› etkileyenen önemli faktördür.‹kinci sorunumuz ise

tüm altyap›n›n yenilenmesine ra¤meniçinde bulundu¤umuz bina bize fizikiolarak yetersiz geliyor. Fakültemizin da-ha genifl alanda verece¤i hizmetlerin da-ha kaliteli olaca¤›ndan hiç kuflkum yok.

Hayalim, fakültemin yeterli fizikimekana kavuflmas› ve T›p Fakültesi ileayn› kampüste hizmet vermesidir.Umar›m yak›n gelecekte bu hayalim degerçek olur.

TDB ile iliflkilerinizi de¤erlendire-bilir misiniz?

TDB ile fakültelerin iflbirli¤i kan›m-ca çok iyi bir yolda ve geçmiflteki ko-pukluk tamamen ortadan kalkt›. Ancakmeslekte iyi fleyler üretebilme ad›na fa-külteler ve TDB’nin aras›na saç aya¤›-n›n di¤er ucu olan Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›nda mutlaka entegre edilmesi gerekiyor.Aksi takdirde sa¤l›kl› karar verip hiz-met üretmede TDB ve fakülteler yeter-siz kal›yor. Mesleki sorunlara çözümbulmakta zorlan›l›yor.

‹lerleyen y›llarda meslek ad›na sa¤-l›kl› ve do¤ru kararlar verebilmek içinbu üçlü birlikteli¤in kurulmas›n› diliyo-rum.

Modern cihazlarla donat›lan konferanssalonu yeni kurulan audio vizyon siste-mi sayesinde sürekli diflhekimi e¤itimi-ne de katk› sa¤layacak

Fakültelerden

TDBD / 46

diflhekimli¤inde

görüntülemesistemleri

dosya:

geleneksel radyografilerdijital radyografiler ve a¤›z içi kameralar

ileri görüntüleme yöntemleri

N

Radyasyon enerjinin boflluk vemadde boyunca yay›l›m›d›r. Par-tikuler ve elektromanyetik ola-

rak iki flekilde oluflabilir. Partikuler rad-yasyon yüksek h›zda hareket eden ato-mik çekirdek ve subatomik partiküllerikapsar. Elektromanyetik radyasyon iseenerjinin elektrik ve manyetik alanlar›nbirlefliminden meydana gelen bofllukboyunca hareketidir. Gamma ›fl›nlar›, X›fl›nlar›, ultraviyole ›fl›nlar, görülebilir›fl›k, k›z›lötesi ›fl›nlar, mikrodalga veradyo dalgalar›n›n tümü elektromanye-tik radyasyona örnek olarak verilebilir. Difl dizilerini geçen x ›fl›n› fotonlar›, ab-sorpsyon veya x ›fl›n› fotonlar›n›n birk›sm›n›n merkezi ›fl›ndan ayr›lmalar›sayesinde yo¤unlukça azalt›lm›fl (atenü-asyon) olurlar. Cismi geçen, cismin ya-p›s› ve oluflumu ile ilgili bilgiyi tafl›yan›fl›n bir görüntü al›c›s›na kaydedilmeli-dir. Dental radyografide s›kl›kla kullan›-

lan görüntü alg›lay›c› x ›fl›n› filmidir.Diflhekimli¤inde x ›fl›n› ve x ›fl›n› filmikullan›larak elde edilen radyografilerstandart geleneksel (konvansiyonel)radyografilerdir. Konvansiyonel dental radyografi üç bo-yutlu anatomik yap›lar›n ço¤unluklamesiodistal yönde iki boyutlu görüntü-sünü veren geleneksel standart radyog-rafilerdir. Konvensiyonel dental rad-yografiler görüntüleme teknikleri, kul-lan›lan x ›fl›n› film çeflitleri ve görüntü-lenmek istenen bölgeleri aç›s›ndan ikitemel bafll›kta toplanabilirler ki bunlarintraoral ve ekstraoral radyografilerdir.

‹ntraoral RadyografilerGenel diflhekimli¤i prati¤inde görüntü-leme yöntemlerinin belkemi¤i konvan-siyonel intraoral radyografilerdir. ‹ntra-oral radyografiler; periapikal, ›s›rma,okluzal grafiler olarak üç temel katego-riye ayr›labilir. Periapikal radyografiler,kuron ve köküyle birlikte diflin tümünüve etraf›n› saran kemik dokuyu da gös-termelidir. Is›rma radyografleri difllerinyaln›zca kuron k›s›mlar›n› ve ona bitiflikalveol kretini gösterirler. Okluzal rad-yografiler difllerin ve kemi¤in periapikalradygrafilerdeki görüntülerinden dahagenifl bir alan›n› gösterirler. Periapikalve ›s›rma radyografileri tüm a¤›z› gö-

rüntüleyecek flekilde bir seri oluflturabi-lirler. Bu görüntüler klinik muayeneyitamamlayan teflhise yönelik önemli bil-giler sunarlar.Her bir radyografi ortalama bir teflhiskalitesine sahip olabilmek için flu özel-likleri tafl›mal›d›rlar;Radyografiler görüntü üzerinde ilgilen-di¤imiz tüm alan› kaydetmifl olmal›d›r-lar. ‹ntraoral periapikal radyografilerdekökün tamam› ve en az 2 mm’lik peri-apikal alan ve bu bölgedeki kemik gö-rülmek zorundad›r. E¤er patolojik birdurumun varl›¤› söz konusuysa etkile-di¤i çevre kemik dokunun da görülebil-mesi gerekir. Bazen bunu periapikalradyografilerle baflaramayabiliriz. Budurumda okluzal radyografi veya birekstraoral teknik gerekebilmektedir. Radyografiler mümkün olan en az dis-tosiyona sahip olmal›d›rlar. Distorsi-yonlar, genellikle radyografisi al›nanbölgenin e¤imli yap›s› veya filmin konu-mundan çok x ›fl›n›n›n aç›land›r›lmas›ile ilgili hatalardan kaynaklanmaktad›r.Filmin ve x ›fl›n›n›n konumland›r›lmas›-na gösterilecek özen, yüksek teflhis kali-tesindeki radyografileri de beraberindegetirecektir.Radyografiler yorumu kolaylaflt›racakuygun yo¤unluk ve kontrasta sahip ol-mal›d›rlar. Ifl›nlama süresi, mA, kVp gi-

TDBD / 46

Diflhekimli¤inde

geleneksel radyografilerRadyoloji veya radyodiagnostik, hastal›klar›n tan›s› için y›llard›r hizmet veren bir t›p ve

diflhekimli¤i alan›d›r. Yirmi y›l öncesine kadar sadece röntgen cihazlar›yla verilebilen bu hizmet bilgisayar teknolojisindeki h›zl› geliflmeler sayesinde art›k çok çeflitli ve geliflmifl aletler kullan›larak

gerçeklefltirilmektedir. Ça¤dafl radyoloji teknikleri – dijital intra ve ekstra oral radyografi, bilgisayarl› tomografi, dental volumetrik tomografi vb. – sayesinde diflhekimli¤i pek çok avantaj

sa¤lam›flt›r. Günümüzde bu teknikler sayesinde art›k üç boyutlu analizler yapabilmekte; maruz kal›nan ›fl›n miktar› ve harcanan süreyi k›saltmakta ve daha etkin teflhis ve tedaviler

yapabilmekteyiz. Buna ra¤men, birçok durumda konvansiyonel radyografiler ilk baflvurdu¤umuz standart teknikler olarak hala geçerlili¤ini korumaktad›rlar.

* Prof.Dr., ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji A.D.** Diflhekimi, ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji A.D.

Tamer Erdem*Oya Barut**

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

bi faktörler yo¤unluk ve kontrast› ayar-lamada önemli faktörler olmas›na ra¤-men filmin ifllenme sürecinde yap›lacakbir hata da radyografinin kalitesini dü-flürebilir. ‹ntraoral radyografiler afla¤›daki bafll›k-lar alt›nda incelenebilirler.

Periapikal radyografiPeriapikal radyografiler al›n›rken, para-lel teknik ve aç›ortay tekni¤i olarak ikiçeflit intraoral görüntüleme tekni¤i kul-lan›labilir. Her teknik, görüntülerdedistorsiyonu azaltma çabalar›n›n sonu-cunda do¤mufl olmas›na ra¤men; ço¤uklinisyen distorsiyon oran› daha az olanparalel tekni¤i tercih etmektedir. Ancakparalel teknik yöntemiyle radyografi al›-n›rken, sert damak ve a¤›z taban› gibianatomik zorluklarla karfl›lafl›ld›¤›ndabir tak›m küçük modifikasyonar yap›la-bilir. Anatomik k›s›tlamalar fazlaysa fil-min ve x ›fl›n› tüpünün do¤ru konum-land›r›lmas›nda aç›ortay tekni¤inin baz›prensipleri kullan›labilir. Periapikal radyografiler ayn› hastadabir kaç bölgeden, bazen a¤›zdaki bütündifllerden al›nabilir. Herhangi bir rad-yografi tekni¤i a¤›z›n tüm bölgelerindeuygulan›yorsa, bu durumda serigrafi ve-ya seriradyografi terimleri kullan›l›r. Pe-riapikal serigrafiler için a¤›zdaki herbölge ve difl grubuna göre 10 veya 14adet radyografi önerilmektedir. Bu say›çocuklar için ise 6, 8 veya 10 adet rad-yografi olarak belirlenmifltir.

Is›rma radyografisiIs›rma radyografisi (interproksimal rad-yografi) maksiller ve mandibular diflle-rin kuronlar› ve alveol kemi¤ini ayn›film üzerinde gösterir. Is›rma radyogra-fileri klinik muayenede tespit edileme-yen erken devredeki ara yüz çürükleri-nin tespitinde büyük önem tafl›rlar. Buradyografiler ayn› zamanda periapikalradyografilerde gözden kaçabilen resto-rasyonlar›n alt›ndaki sekonder çürükle-ri de a盤a ç›karabilirler. Bunu, x ›fl›ndemetinin horizontal aç›s› yoluyla sa¤-larlar. Is›rma radyografileri periodontaldurumun de¤erlendirilmesinde de ya-rarl›d›rlar. Alveolar kemi¤in iyi bir gö-rüntüsünü sunmakla birlikte kemikyüksekli¤i ve difl ilflkisini de hatas›z birbiçimde ortaya koyarlar. Bütün bunlaraek olarak; ›s›rma radyografileri özellikle

interproksimal boflluklardaki difltafl› bi-rikiminin tespitinde de etkilidirler.

Okluzal radyografiBir okluzal radyografi difl dizisinin nis-peten genifl bir bölümünü görüntüler.Damak, a¤›z taban› ve bitiflik yap›lar›ngörüntülerini sunar. Okluzal radyogra-filer, hastan›n periapikal radyografi çe-kimi için yeterli miktarda a¤›z›n› aça-mad›¤› ya da baflka nedenlerle periapi-kal film al›namad›¤› durumlarda büyükyarar sa¤larlar. Nesnelerin lokalizasyo-nunu üç boyutta saptayabilmek için ge-leneksel periapikal radyografilerle bir-likte kullan›labilirler. Okluzal radyogra-filer köklerin ve süpernümerer, sürme-mifl,gömük difllerin – özellikle de gö-mük kanin ve üçüncü molar difllerin –tam yerinin tayininde kullan›l›rlar.Çenelerdeki yabanc› cisimlerin, sub-mandibular ve sublingual bezlerin ka-nallar›ndaki tafllar›n yerlerinin belirlen-mesinde yine okluzal radyografilerebaflvurulur. Maksiller sinüsün ön, orta,arka hatlar›n›n bütünlü¤ünün görülme-si ve de¤erlendirilmesinde; mandibulave maksilla fraktürlerinin lokalizasyo-nu, miktar›, tipi ve fraktür hatt› boyun-ca kemi¤in yer de¤iflimi hakk›nda bilgiedinilmesinde; kist, osteomyelit ve ma-linitelerde lezyonun medial ve lateralboyutlar›n›n tespitinde; damak ve a¤›ztaban›ndaki hastal›klar›n saptanmas›n-da okluzal radyografiler büyük yararlarsa¤lamaktad›rlar.

Ekstraoral RadyografilerEkstraoral radyografilerde hem ›fl›nkayna¤› hem film a¤›z d›fl›nda yer al›r-lar. Ifl›n kayna¤› ve filmin a¤›z d›fl›ndasabit olarak durdu¤u bu çeflit ekstraoralradyografilerin en s›k kullan›lanlar›; sa-jital veya median düzlemin lateral sefa-lometrik grafisi, transversal veya hori-zontal düzlemin submentoverteks grafi-si, koronal veya frontal düzlemin Wa-ters, postanterior sefalometrik ve rever-se-Towne grafileri, mandibulan›n ve ra-musun oblik lateral grafileridir. Bu di-rekt grafilerin d›fl›nda panoromik rad-yografiler de a¤›z d›fl› radyografilere da-hil olup görüntüleme tekni¤i olarakbunlardan biraz daha farkl› oldu¤undanayr› bir bafll›k alt›nda incelenir. Ekstraoral radyografiler konvansiyoneldental x ›fl›n› cihazlar›, panoromik ci-hazlar›n›n baz› modelleri veya yüksekkapasiteli t›bbi x ›fl›n› cihazlar› ile eldeedilirler. Sefalometrik ve kafatas› gö-

47 / TDBD

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

rüntüleri için en az 20x25 cm’lik birfilm gerekirken mandibulan›n oblik la-teral grafileri 13x18 cm’lik filmlerle eldeedilebilir. Ekstraoral radyografiler al›-n›rken filmin sa¤ ve sol kenarlar›n›niflaretlenmesi son derece önemlidir.Uygun doz ve ›fl›nlama süresi hastan›nvücut yap›s›na, anatomisine, bafl›n ko-numlanma biçimine; filmin h›z›na, x›fl›n kayna¤› ile film aras›ndaki mesafe-ye; film ve cisim aras›nda grid (Da¤›lanx ›fl›n miktar›n› azaltarak görüntününsislenmesini önlemek ve bu sayede da-ha kaliteli görüntü elde etmek için filmve cisim aras›na konur. S›rayla dizilmiflradyoopak - genellikle kurflun - mater-yal ve radyolusent - genellikle plastik -materyalden oluflur.) kullan›l›p kullan›l-mamas›na ba¤l›d›r. Örne¤in; ortodon-tik çal›flmalarda kullan›lan yüksek h›z-daki filmler, sefalometrik analiz için ge-rekli anatomik oluflumlar›n belirlenme-sinden ödün vermeden hasta dozunuazalt›rlar. Radyografik gridler da¤›lan x›fl›n›n› azaltmas›na, kontrast ve çözü-nürlü¤ü art›rmas›na ra¤men yüksekhasta dozuna neden olurlar. Sefalomet-ri grid kullan›m›n› gerektirmezken var-l›klar›, trabeküler yap› gibi hassas olu-flumlar›n radyografik görüntüsünü ge-lifltirebilir ve hastal›¤›n taflhisine yar-d›mc› olabilirler.3

Radyografi al›n›rken x ›fl›n kayna¤›,hasta ve filmin konumland›r›lmas› sa-b›r, detaylara dikkat ve deneyim gerek-tirir. Ekstraoral radyografi al›n›rkenhastan›n konumland›r›lmas›nda temelolan, d›fl kulak kanal›n›n merkez nokta-s›n› gözün d›fl kantusuna birlefltiren çiz-gidir. Bu çizgi Frankfort düzlemiyle 10derecelik bir aç› oluflturur.

Lateral Sefalometrik Grafi (Lateral Kafa Grafisi)Film hastan›n orta sajital düzlemine pa-ralel konumland›r›l›r. Distorsiyonu

azaltmak için grafisi al›nacak ilgili alanfilme do¤ru yönlendirilir. Merkezi ›fl›nd›fl kulak yolunun üzerinde hastan›n or-ta sajital düzlemine ve film düzleminedik olacak flekilde konumland›r›l›r. Budurumda orta sajital düzleme yak›nolan bilateral yap›lar uzak olanlardandaha az distorsiyona u¤rarlar. Submentoverteks Grafisi(Kafa Taban› Grafisi) Film hastan›n transversal düzlemine pa-ralel orta sajital ve koronal düzlemleri-ne dikey olarak konumland›r›l›r. Bu ko-numland›rmay› baflarabilmek için has-tan›n bafl› mümkün oldu¤unca geriye,arkaya do¤ru uzat›l›r. Burada istenend›fl kulak yolunu gözün d›fl kantusunabirlefltiren çizginin filmle 10 derecelikbir aç› yapmas›d›r. Merkezi ›fl›n mandibulan›n alt›ndan ka-fatas› tepesine (verteks) do¤ru filme dikolarak, sa¤ ve sol kondilleri birlefltirençizginin 2 cm önünde konumland›r›l›r.Orta sajital düzlem kafatas› görüntüsü-nü iki simetrik bölüme ay›rmal›d›r.Mandibulan›n bukkal ve lingual korti-kal ç›k›nt›lar› birbiriyle ayn› iki oblikçizgi fleklinde görülmeldir. Normal doz-larla al›nan radyografilerde zigomatikarklara ›fl›n fazla gelir, de¤erlendirilme-si sa¤l›kl› yap›lamaz. Bu nedenle zigo-matik arklar›n daha iyi de¤erlendirile-bilmesi için dozun azalt›lmas› gerekli-dir.

Waters Grafisi Film hastan›n önünde orta sajital düzle-me dik olarak yerlefltirilir. Hastan›n ba-fl›, d›fl kulak yolunu gözün d›fl kantusu-na birefltiren çizgiyle film düzlemi ara-s›nda 37 derecelik aç› oluflacak flekildeyukar› do¤ru kald›r›l›r. E¤er hastan›na¤z› aç›k olursa sfenoid sinüsün görün-tüsü damak (palatum) üzerine düfler.Merkezi ›fl›n maksiller sinüsler bölge-sinde filme dik olacak flekilde konum-land›r›l›r

Posteroanterior Sefalometrik Grafi (Posteroanterior Kafa Grafisi)Film hastan›n önünde orta sajital düzle-me dik ve koronal düzleme paralel ola-cak flekilde konumland›r›l›r. D›fl kulakyolu ve gözün d›fl kantusunu birefltirenhayali hat horizontal düzlemle 10 dere-celik aç› yapacak, Frankfurt düzlemi defilme dik olacak flekilde konumland›r›l-

mal›d›r. Merkezi ›fl›n filme dik; arkadan önedo¤ru; hastan›n orta sajital düzleminedik olacak flekilde burun kanad› seviye-sinde verilmelidir.

Reverse-Towne Projection (Aç›k A¤›z Tekni¤i)Film hastan›n önünde orta sajital düzle-me dik, koronal düzleme paralel olarakkonumland›r›l›r. Hastan›n bafl›, gözünd›fl kantusu ile d›fl kulak yolunu birleflti-ren hayali çizgi filmle 25-30 derecelikaç› yapacak flekilde afla¤› e¤idirilir. Kon-dil görüntülerinin daha iyi olabilmesi,kondil bafllar›n›n eminentia artikula-ris’in önünde konumlanmas›na ba¤l›-d›r. Bu nedenle hastan›n a¤›z› açt›r›l›r.Merezi ›fl›n filme dik, hastan›n orta saji-tal düzlemine paralel olacak flekildekondillerin seviyesinde konumland›r›-l›r.

Mandibular Oblik Lateral Grafiler Film hastan›n ilgili alandaki yana¤›nakarfl›, molar veya premolar bölgesindekonumland›r›l›r. Kasetin alt s›n›r› man-dibulan›n alt kenar›ndan en az 2 cmafla¤›da ve ona paralel olmal›d›r. Bafl il-gili bölgeye do¤ru e¤dirilir ve mandibu-la d›fla do¤ru yönlendirilir. Bu radyogra-fi ile difllerin, alveolar kretin ve korpusmandibulan›n net bir görüntüsü eldeedilebilir.Ramus mandibulan›n al›nan lateral gra-fisinde ise üçüncü molar – retromolarbölgenin, mandibula köflesinin, ramusve kondil bafllar›n›n görüntülerielde edilmelidir.

Panaromik RadyografiPantomografi de denilen panaromik gö-rüntüleme tekni¤i; maksiller ve mandi-bular difl dizileriyle birlikte onlar›n des-tek dokular›n› da içeren yüze ait yap›la-r›n tek bir tomografik görüntüsüdür. Bubir çeflit geleneksel tomografi olup; x›fl›n kayna¤› ve filmin merkezi bir noktaveya düzlem etraf›nda karfl›l›kl› olarakhareket etmeleri prensibine dayan›r. Bumerkezi nokta veya düzlemin önündeya da arkas›nda kalan cisimler; x ›fl›nkayna¤› ve filmin rotasyon merkezinegöre hareketlerinden dolay› tam olaraktespit edilemezler. Panaromik görüntü-lerin avantajlar›n› flöyle s›ralayabiliriz:• Yüz kemiklerini ve diflleri genel

TDBD / 46

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

47 / TDBD

olarak bir arada gösterir.• Düflük hasta dozu gerektirir.• Hasta için konforlu bir tekniktir• A¤z›n› açamayan hastalarda

uygulanabilir bir tekniktir.• K›sa sürede sonuç al›n›r. Genellikle

hastan›n pozisyona getirilmesi dahil 3-4 dk aras›nda sonuç verir.

• Hasta e¤itimi ve vaka sunumunda hastalar›n da anlayabi lece¤i bir radyografidir.

Panaromik görüntüler, teflhiste zorlan›-lan durumlarda çenelerin bir arada ge-nel görünümlerini vererek kolayl›k sa¤-larlar. En s›k olarak; travmalar›n de¤er-lendirilmesinde, üçüncü molarlar›n lo-kalizasyonlar›n›n saptanmas›nda, fliflliktablolar›nda, bilinen veya flüphelenilengenifl lezyonlarda, difl geliflim dönemle-rinin izlenmesinde (özellikle kar›fl›k difl-lenme döneminde), gömük difller veyagömük kök parçalar›n›n varl›¤›nda, ge-liflimsel anamoli durumlar›nda kulan›-l›r. Bu gibi durumlarda al›nacak görün-tülerden intraoral radyografilerden bek-lenen yüksek çözünürlük ve keskin de-taylar beklenmez. Panaromik radyogra-filer genellikle son de¤erlendirme gö-rüntüsü olarak baflvurulan radyografi-lerdir. Panaromik grafilerde en büyük deza-vantaj; intraoral radyografilerdeki has-sasl›kta görüntüler elde edilememesi-dir. Bu yüzden panaromik radyografiküçük bir çürük lezyonunu, marjinalperiodonsiyumu veya periapikal hasta-l›klar› saptamada faydal› olamaz, pre-molarlar›n arayüzleri birbiri üzerinebindi¤inden bu bölgeler de filmde netanlafl›lamaz. Panaromik radyografi ileilgili di¤er problemlerden biri de eflit ol-mayan bir magnifikasyonun ve distors-yonlar›n olmas›d›r. Görüntüleri birbiriüzerine düflen yap›lar›n varl›¤› – boyunomurlar› gibi – odontojenik lezyonlar›saklayabilir. Özellikle kesiciler bölge-sinde bu sorun yaflan›r. Bunun d›fl›ndaklinikte önemli olan ve görmek istedi¤i-miz yap›lar odak d›fl›nda kal›p distors-yona u¤rayabilir ya da hiç görünmeye-bilirler.Panaromik grafilerin elde edilmesinde-ki temel prensip, ›fl›n kayna¤› ve filminbir rotasyon merkezi etraf›nda dönereküç boyutlu bir yap›n›n iki boyutlu gö-rüntüsünün al›nmas›d›r. Günümüzdeki

ço¤u panaromik cihaz›nda sabit pekçok rotasyon merkezinin varl›¤›ndançok; sürekli hareket eden bir rotasyonmerkezi kullan›l›r. ‘Focal through’ veya‘image layer’ diye tan›mlanan yer; üçboyutlu e¤ik aland›r ki sonuç görüntü-de bu alan›n içinde kalan yap›lar net birbiçimde görülebilirler. Bir panaromikradyografide birincil olarak görülen ya-p›lar bu ‘focal through’ ya da ‘image la-yer’ içinde kalan yap›lard›r; d›fl›nda ka-lan yap›lar ise magnifikasyona u¤rar yada boyut olarak küçük görülürler. Ba-zen de tahmin edilemeyecek boyutlardadistorsiyona u¤rarlar. Günümüzde kullan›lan panaromik ci-hazlar›na örnek olarak, Orthopanto-mograph 100 (Instrumentarium), Ort-hophos Plus (Sirona) , Orthoralix S(Gendex, Division, Dentsply, Interna-tional) ve ProMax (PLANMECA) verile-bilir. Tümü çok yönlü ifl yapabilir ve çe-flitli görüntüler al›nmas›nda kullan›labi-lirler. Standart panaromik görüntülerinyan›nda, TME’nin lateral frontal görün-tülerini de verirler. Bu makineler ayr›ca,

sinüslerin tomografik görüntüleriylemaksilla ve madibulan›n kesitsel görün-tülerini de üretirler. Panaromik radyografi al›n›rken ‘focalthrough’ ayarlamas›n›n çok iyi yap›lma-s› gerekmektedir. Bafl boyun bölgesin-deki tüm metal cisimlerin – küpe, toka,kolye gibi – ve dental protezlerin ç›ka-r›lmas› istenir. Hastaya makinenin bafl›-n›n etraf›nda dönece¤i, bu esnada po-zisyonunu bozmamas› gerekti¤i anlat›l-mal›d›r. Hastan›n aln› ve çenesi sabit-lenmeli, bedeni kayakç› pozisyonu de-nilen flekilde konumland›r›lmal›d›r. Ku-lak tragusundan gözün d›fl kantusunaçizilen çizgi yere paralel olacak flekildeçene; okluzal düzlem de horizontal düz-lemle 20 – 30 derece aç› yapacak flekil-de ayarlan›r. Panaromik filmi yorumlamak, orta yüzbölgesinin kompleks anatomik yap›s›ve çeflitli anatomik yap›lar›n görüntüle-rinin üst üste binmesi gibi nedenlerlegüçleflmektedir. Bir panaromik rönt-gende görülen önemli anatomik yap›larmandibula için flöyledir:

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

TDBD / 46

• Kondiler ç›k›nt› ve temporamandibular eklem

• Koronoid ç›k›nt›• Ramus• Mandibula korpusu • Anterior sekstant• Difller ve destek yep›lar›

Mandibular alana görüntüsü düflmüflbaflka yap›lar da olabilir ki bunlar ço¤uzaman teflhiste yan›lt›c› olmaktad›rlar.Bunlar flu flekilde s›ralanabilirler:• Farengeal hava yolunun gölgesi

–özellikle hasta nefesini verememifl, ç›karamam›flsa ve ›fl›nlanma boyunca dilini dama¤›nda tutmuflsa karfl›lafl›l›r .

• Nazofarenksin arka duvar›• Boyun omurlar› – özellikle anterior

lordozu olan hastalar ve tipik olarakda osteoporozu olan hastalarda görülür.

• Kulak memesi ve küpeler• Yumuflak damak ve uvula • Dil s›rt›• Mandibulann›n karfl› taraf›n›n

hayalet gölgesi

Radyografiler, çal›fl›lan alan›n küçük vegörüfl alan›n›n s›n›rl› olmas› düflünüldü-¤ünde diflhekimli¤inde do¤ru teflhis vetedaviler için birçok durumda olmazsaolmaz ilk ad›md›r. Do¤ru tekniklerle çe-kilmifl ve do¤ru ifllenmifl radyografilerdo¤ru bir teflhisi de beraberinde getire-cektir. Kaliteli bir görüntünün elde edilebilme-si do¤ru teknik kullan›m›, hastan›n, fil-min ve x ›fl›n›n›n do¤ru konumland›r›l-mas›n›n yan›nda, görüntünün al›nma-s›ndaki son ad›m olan filmin banyosu-

nun ve sonras›nda saklanmas›n›n dakurallar dahilinde yap›lm›fl olmas›naba¤l›d›r.Röntgen banyosu, ›fl›n etkisinde kalm›flfilmdeki gözle görülemeyen görüntü-nün gözle görünür hale gelmesi için ya-p›lan kimyevi bir ifllemdir. Röntgenfilmleri için iki çeflit banyo kullan›l›r.Bunlara ‘birinci banyo’ (developing);‘ikinci banyo’ (fixer) adlar› verilir. Banyolar haz›rland›ktan sonra 24 saatiçinde kullan›lmaz. Banyo s›v›lar›n›n ›s›-s› 20 santigrat derece olmal›d›r. Bu s›-cakl›kta banyo yap›ld›¤› zaman filmleren iyi kalitede görüntü verirler. Dahadüflük s›cakl›klarda, istenen h›zda kim-yevi reaksiyon olmaz ve banyo iyi yap›-lamaz. Daha yüksek s›cakl›klarda‘emülsiyon’ biraz yumuflar ve film bula-n›k görünür, net görüntü elde edilemez.Ayr›ca banyo s›v›lar› onbefl günde biryenilenmelidirler.

Film banyo odas›da baz› koflullar›sahip olmal›d›r.Karanl›k oda deni-len bu oda rahathareket edilecekgenifllikte; en az1,2 x 1,5 m’lik biralan olmal›d›r. Ka-ranl›k odada enönemli ekipman-lardan biri ›fl›k kay-na¤›d›r. Bu ›fl›kkayna¤›, h›zl› ve di-rekt olarak filme

etki etmeyecek ancak çal›flmak için ye-terli olabilecek uzun dalga boylu k›rm›-z› ›fl›kt›r. Bu kaynak tercihen çal›flmaalan›n›n üzerinde, banyo tanklar›n›n ar-kas›nda, ikinci banyo tank›n›n biraz sa-¤›nda olmal›d›r. Ifl›k kayna¤›, filmlerdeoluflacak sislenmeyi en afla¤› seviyedetutmak için 15 watt’l›k olmal›d›r vefilmlerin aç›ld›¤› alan›n en az 1,2 m üze-rinde olmal›d›r. Diflhekimli¤inde radyografilerde görü-len ve görüntü kalitesini düflüren hata-lar›n en bafl›nda flunlar görülmektedir:

Görüntünün aç›k ç›kt›¤› radyografiler;• Filmin birinci banyoda solusyonunda

uzun süre tutulmas› (ya da banyo ›s›s›n›n çok düflük olmas›, termometrenin yanl›fl olmas›)

• Birinci banyo solüsyonunun azalmas›• Birinci banyo solüsyonunun seyreltik

ya da kirlenmifl olmas›• Filmin ikinci banyoda uzun süre

tutulmas›• Milliamper ayar›n›n düflük tutulmas›• Kilovolt ayar›n›n düflük tutulmas›• Zaman ayar›n›n az tutulmas›• Film ve x ›fl›n kayna¤› aras›ndaki

mesafenin fazla olmas›• Filmin a¤›z içinde ters dönmesigibi nedenlerle oluflabilir.

Görüntünün koyu ç›kt›¤› radyografiler;• Filmin birinci banyo solusyonunda

uzun süre tutulmas› (ya da banyo solusyonunun ›s›s›n›n çok yüksek olmas›)

• Banyo solusyonu konsantrasyonunun çok yüksek olmas›

• Filmin ikinci banyoda az tutulmas›• Filmin yanl›fll›kla ›fl›k almas› • Uygunsuz k›rm›z› ›fl›k• Milliamper ayar›n›n yüksek tutulmas›• Kilovolt ayar›n›n yüksek tutulmas›• Zaman ayar›n›n yüksek tutulmas›• Film ile x ›fl›n kayna¤› aras›ndaki

mesafenin çok k›sa olmas› gibi nedenlerle oluflabilir.

Filmin kontrast›n›n yetersiz olmas›;• Filmin birinci banyosunun yetersiz

yap›lmas›• Filmin yetersiz ›fl›nlanmas›• Kilovolt ayar›n›n yüksek tutulmas›• Filmin afl›r› sislenmesi gibi nedenlere ba¤l›d›r.

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

47 / TDBD

Periapikal Röntgen Cihaz›

• Manevra alan› (Röntgen tüpünün hasta bafl› çevresinde hareket ederken çizdi¤i daire)

• Lokalizasyon [Duvara monte - Ayakl› (Ayakl› ise yerden yüksekli¤i)]

• Dijital radyografilere uyumlu doz ayar› (var - yok)

• Ifl›nlama parametreleri uluslar aras› standartlarda m›? - Gerilim 60-90 kV- Ak›m fliddeti 6-12 mA- Total Filtrasyon 1,5 - 2,5 mmAl eflde¤eri

• Anod so¤utma sistemi var m›?• Teknik destek özellikleri• Ar›zaya müdahale süresi • Her türlü yedek parça temin süresi

Panoramik röntgen cihaz›

• Yerleflim alan›• Konvansiyonel cihazlarda dijital

radyografilere dönüflüm olana¤›• Dijital cihazlarda upgrade olana¤›• Otomatik doz seçim olana¤› (AEC) • Magnifikasyon miktar› • Çocuk - yetiflkin dozu ayr›m›• Segmental çekim olana¤›

(sa¤ yar›m çene vs.)• Sinüs panoramik çekim olana¤›• TME grafisi (Dörtlü projeksiyon)

çekim olana¤›• Ifl›nlama parametreleri uluslar aras›

standartlarda m›? - Gerilim >90 kV- Ak›m fliddeti >15 mA- Total Filtrasyon 1,5 - 2,5 mmAl eflde¤eri

• Anod so¤utma sistemi var m›?• Teknik destek özellikleri• Ar›zaya müdahale süresi • Her türlü yedek parça temin süresi

Sefalometrik kombinasyonu

• Projeksiyon yönü (Anteroposterior - Posteroanterior - Lateral sefalometrik çekim)

• Kaset lokalizasyonu (Yatay - Dikey)• Yetiflkinlerde çekim yap›labiliyor

mu?• Magnifikasyon miktar›• Magnifikasyon kompansasyonu

var m›?

Tomografi kombinasyonu• Tomografik hareket (Spiral - Lineer)• Gerçek mesafe ölçümü de¤erleri elde

edilebiliyor mu?• Kesit yönleri

(Sagittal - Cross ectional)• TME tomografisi al›nabiliyor mu?• Tomografi süresi

Filmin bulan›k olmas› (sislenmesi);• Uygunsuz k›rm›z› ›fl›k (uygunsuz

filtre; afl›r› ampul vat›; çal›flma alan› ile k›rm›z› ›fl›k aras›nda yetersiz mesafe; k›rm›z› ›fl›¤a uzun süre maruz kalma)

• Ifl›k s›z›nt›s› (bozulmus k›rm›z› ›fl›k filtresi; kap›dan,deliklerden yada di¤er kaynaklardan gelen ›fl›klar)

• Filmin birinci banyoda fazla indirgenmesi

• Kirlenmifl banyo solüsyonu• Bozulmufl film (yüksek ›s›da

saklanmas›; afl›r› rutubetli yerlerde saklamak; radyasyona maruz kalmas›; son kulanma tarihinin geçmesi)

gibi nedenlerle olabilir.

Film üzerinde koyu noktalar›n ya daçizgilerin oluflmas›;• Parmak izi ile kirlenmesi• Siyah ambalaj ka¤›d›n›n film üzerine

yap›flmas›• ‹kinci banyo esnas›nda filmin banyo

tank›na ya da di¤er filmlere temas etmesi

• ‹fllemden önce filmin banyo solusyonu ile kontaminasyonu

• Filmin a¤›za yerlefltirilirken afl›r› e¤ilip bükülmesi

• ‹fllemden önce filmde statik elektrik deflarj›n›n meydana gelmesi

• Otomatik banyo s›ras›nda makaran›n filme afl›r› bas›nç uygulamas›

• Otomatik banyo makinelerindekimakaralar›n kirli olmas›

gibi nedenlere ba¤lanabilir.

Film üzerinde aç›k noktalar›n oluflmas›;• ‹fllemden önce filmin ikinci banyo ile

kontaminasyonu • Banyo s›ras›nda filmin hazneye yada

di¤er filmlere temas›• Filmin afl›r› e¤ilip bükülmesigibi nedenlere ba¤lanabilir.

Sar› yada kahverengi lekelerin oluflma-s›;• Azalm›fl birinci banyo solüsyonu• Azalm›fl ikinci banyo solüsyonu• Yetersiz y›kama• Kontamine solüsyonlargibi nedenlere ba¤lanabilir.

Bulan›k görüntü oluflmas› (görüntününnetlik tafl›mamas›)• Hastan›n hareket etmesi• X ›fl›n tüpünün hareket etmesi• Filmin iki kez ›fl›nlanmas›nedenlerine ba¤lanabilir.

Parçal› görüntülerin oluflmas›;• Filmin tepesinin banyoya

bat›r›lmamas›• X ›fl›n› tüpünün bütünlü¤ünün

bozulmas›yoluyla oluflabilir.

Emülsiyon tabakas›n›n soyulmas›;• ‹fllem s›ras›nda filmin afl›nmas›• Filmin suda afl›r› y›kanmas›nedenlerine ba¤lanabilir.

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

Sat›n alma kriterleri

KAYNAKLAR 1. White S.C. , Pharoah M.J. : Oral Radiology – Principles and Interpre-

tation . 2004, Mosby.

2. Bushberg JT: The essential physics of medical imaging, ed 2. Balti-

more, 2001, Lippincott Williams & Wilkins.

3. Ludlow JB, Platin E, Mol A: Characteristics of Kodak InSight, an F-

speed intraoral film, Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Oral

Endod 91:120-9, 2001

Dijital RadyografilerDiflhekimli¤inde radyografi tan›ya yar-d›mc› olan en önemli unsurlardand›r.Son y›llarda radyografi tekniklerindeçok önemli geliflmeler gerçeklefltirilmifl-tir. Konvansiyonel radyografiler gitgideyerlerini görüntü performans›n› artt›-ran ve tan›da daha fazla kolayl›k sa¤la-yan dijital radyografilere b›rakmakta-d›r. 2002 y›l›nda yay›nlanan bir araflt›r-maya göre Bat› Avrupa’da çal›flan ser-best diflhekimlerinin %10 - %20’ si kada-r› dijital radyografi sistemlerini kullan-maktad›r4,6.Dijital görüntülemedeki dijital terimi

görüntünün say›sal formatta oldu¤unuifade etmektedir. Dijital radyografidegörüntünün elemanlar›ndan her birinepixel (piksel) ad› verilmektedir. Dijitalgörüntü bir matris içinde yatay ve dikeys›ralar halinde düzenlenmifl çok say›dapikselden oluflmaktad›r. Dijital radyog-rafide ›fl›n verilen yüzeye sensör ad› ve-rilir. Sensöre gelen her x-›fl›n› fotonu onoktada bir elektriksel yük oluflturur.Her noktadaki elektriksel yük veri gön-derme ünitesi taraf›ndan ölçülür ve bil-gisayara iletilir. Hekim bu kay›tl› görün-tüyü görmek istedi¤inde bilgisayar pik-selleri özgün konumlar›nda düzenler veher birine farkl› bir gri tonu verir, böy-lece ekranda minimum ve maksimumaras›nda de¤iflen voltaja karfl›l›k gelençeflitli bölgeleri grinin en aç›k ve en ko-yu tonlar› aras›nda de¤iflen bir görüntüoluflur. Bu gri tonlar›n›n say›s› 250’ninüzerindedir, oysa insan gözünün ay›rtedebildi¤i gri tonu say›s› 50-100 aras›n-da de¤ifl-mektedir. Bilgisayarda kay›tl›görüntüler disket, CD gibi d›fl bellekle-

re kaydedilebilir, özel ka¤›tlara bas›labi-lir, internet ya da intranet arac›¤›yla di-¤er bilgisayarlara aktar›labilir13,15,25.Bir görüntünün piksel say›s› ne kadarfazla ise görüntü kalitesi ve dolay›s›ylatan›da yeterlili¤i o kadar fazlad›r. Dijitalradyografilerin piksel say›s› konvansi-yonel radyografilerden daha fazla oldu-¤undan görüntü performanslar› dahafazlad›r13.Dijital radyografi yöntemleri ile kon-vansiyonel radyografileri çürü¤ün gözletespit edilebilmesi ya da hastan›n ald›¤››fl›n dozu yönünden karfl›laflt›ran pekçok çal›flma mevcuttur. Bu çal›flmalardadijital yöntemlerle çürü¤ün tespit edil-me oran›n›n daha fazla ve hastan›n ald›-¤› ›fl›n dozunun da %60-90 daha az ol-du¤u bildirilmifltir6,11,14,20,21,31. Dijital radyografilerde konvansiyonelradyografiler gibi intraoral ve ekstraoralyöntemler uygulanmaktad›r. Diflhekim-li¤inde kullan›lan dijital intraoral yön-temler periapikal ve bite-wing radyog-rafiler, ekstraoral yöntemler ise dijital

TDBD / 46

dijital radyografiler ve a¤›z içi kameralar

Diflhekimli¤inde

Diflhekimli¤i radyografisinde 1980’lerden itibaren önemli geliflmeler meydana gelmifltir. ‹lk olarak intraoral teknikler için gelifltirilen dijital radyografiler giderek ekstraoral teknikler için de

kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Direkt ve indirekt olarak ayr›lan intraoral dijital radyografiler hastaya verilen›fl›n dozunun daha az olmas›, banyo ifllemlerinin ortadan kalkmas› ve görüntüde kontrast ayar›,

gri tonlar› de¤ifltirme, büyütme gibi ifllemlerin yap›labilmesine olanak sa¤lamas›ndan dolay› gitgide daha fazla tercih edilmektedir. A¤›z içi kameralar, teknoloji ve görselli¤i bir araya getirerek

muayenehanede hasta bilgilendirme ve tedavi planlamas› gibi ifllemleri yapmaya olanak sa¤layan sistemlerdir. Bu yaz›n›n amac› diflhekimli¤inde dijital radyografiler ve a¤›z içi kameralar hakk›ndaki

bilgileri gözden geçirmek ve kullan›m avantajlar›n› ortaya koymakt›r.

* Prof.Dr., ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji A.D.** Dr., ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji A.D.

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

Tamer Erdem*Neslihan fienel**

47 / TDBD

panoramik radyografiler, dijital sefalo-metrik radyografiler ve dijital temporo-mandibuler eklem radyografileridir6,11,29.‹ntraoral dijital radyografide görüntüyüelde etmek için kullan›lan bafll›ca iki yolvard›r:

1) Direkt dijital radyografi2) ‹ndirekt dijital radyografi .

Direkt Dijital RadyografilerDirekt dijital radyografi cihazlar› bir x-›fl›n› sensörü, bir ara yüz kart›, bir bilgi-sayar, monitör ve özel bir software (ya-z›l›m) den oluflmaktad›r. ‹lk olarak 1984y›l›nda RadioVisioGraphy (RVG) ad›ylaDr. Fransec Mouyens taraf›ndan geliflti-rilmifl ve Trophy firmas› (Fransa) piya-saya sürmüfltür10

Direkt dijital radyografilerde kullan›lansensörler iki tiptir. Bunlar charge-coup-led device (CCD) ad› verilen sistem vemetaloxide semiconductor active pixelsensor (CMOS-APS) dir25,27.Direkt digital radyografilerde görüntüsensörün ucundan fiber optik kabloyard›m›yla do¤rudan bilgisayar ekran›-na aktar›l›r. Bu sayede banyo ve di¤erifllemlerden kaynaklanan bekleme süre-si ortadan kald›r›lm›fl olur. Enfeksiyonkontrolünü sa¤lamak için sensör herhasta için ayr›, tek kullan›ml›k plastikfleffaf k›l›flara yerlefltirilerek kullan›lma-l›d›r10.CCD sistemlerin dezavantajlar›ndan bi-risi sensörlerin konvansiyonel filmler-den daha kal›n ve rijit olmas›d›r. Hastaa¤z›na yerlefltirilmesi daha zordur. Birdi¤er dezavantaj ise sensör yüzeyinin

tamam›n›n aktif olmamas› ve görüntü-nün ancak %60-70 kadar bir alanla s›-n›rland›r›lmas›d›r. Dijital CCD sensör-lerin alan› 3x4 konvansiyonel filmdendaha azd›r, bu da tüm alan›n incelen-mesi için ilave görüntü almay› gerektir-mektedir. CCD sensörlere karfl›l›kCMOS-APS sensörlerde aktif pikselteknolojisi kullan›l›r, bu sistemle arkaarkaya görüntü al›nabilmektedir. Çipüzerinde ka-mera ve dijital arayüz bulu-nur, çipe dijital sinyallerle ak›m ve geri-lim gelir ve sadece dijital veri iletimiolur. CCD sensörlerden daha uzunömürlü ve daha düflük fiyatl› sistemler-dir10,18,23,30.

‹ndirekt Dijital Radyografiler‹ndirekt dijital radyografiler Photosti-mulable Phosphor Sys-tem (PSP) olarakan›l›rlar. ‹lk olarak 1981 y›l›nda Fuji fir-mas› taraf›ndan gelifltirilmifl ve 1990’ la-r›n bafl›nda piyasaya sürülmüfl-tür. Kon-vansiyonel filmlere yak›n boyut ve ka-l›nl›kta, üzerinde geçici olarak latent x-›fl›n› görüntüsüne ait radyasyon enerji-sinin depoland›¤›, ›fl›¤a duyarl› bir fos-for plaktan oluflur3,10,13,25.Kablosuz olan bu sensörlerde bir üstün-lük olarak tüm yüzey aktiftir. Ayr›ca bo-yut ve kal›nl›k yönünden konvansiyo-nel filmlere yak›n oldu¤undan hasta a¤-z›nda kullan›m› daha kolayd›r. Enfeksi-yon kontrolü aç›s›ndan bu sensöler detek kullan›ml›k özel k›l›flara sar›larakhasta a¤z›nda kullan›lmal›d›r. X-›fl›n›emülsiyon tabakas›nda hapsedilir ve la-tent görüntü fosfor plak üzerinde olufl-turulur. Plak hasta a¤z›ndan al›n›r, plas-tik k›l›f at›l›r ve plak özel lazer taray›c›-s›na yerlefltirilir. Lazer ›fl›n› plakay› ta-ramaya bafllar, hapsedilmifl elektronlargörünen ›fl›k fleklinde sal›n›r. Yaz›c›yayerlefltirilen plakalar›n büyüklü¤üne vesay›s›na ba¤l› olarak 20-30 saniyedenbafllayan sürelerde görüntü indirektolarak bilgisayar ekran›na yans›r. Gö-rüntü ekranda oluflurken lazer fosfor si-licileri pla¤›n yüzeyini yeniden kulla-n›m için deflarj eder10,25.Fosfor plaklar hasta a¤z›ndan ç›kar›l-d›ktan sonra mümkün oldu¤unca za-man kaybetmeden taray›c›ya yerlefltiril-melidir. 10 dakikadan daha uzun bekle-melerde taranan plaklarda görüntü kali-tesinde kay›plar oldu¤u bildirilmifltir. 1

gün bekletilen plaklar depolad›¤› enerji-nin yaklafl›k yar›s›n› kaybeder10.

Diflhekimli¤inde kullan›lan intraoralradyografi çeflitlerinden biri de bite-wing radyografilerdir. Küçük ve büyükaz›lardaki ara yüz çürüklerini tespit et-mek amac›yla kullan›lan bite-wing rad-yografiler hem direkt hem de indirektdijital radyografilerle elde edilebilmek-tedir. Direkt dijital radyografilerde kul-lan›lan CCD sensörler kal›n ve rijit ol-duklar›ndan hasta a¤z›nda fosfor plak-lar›ndan daha fazla rahats›zl›¤a sebepol-maktad›rlar29.

Dijital Radyografilerin Avantajlar›Dijital radyografilerde hastan›n ald›¤››fl›n dozu konvansiyonel radyografiler-den daha azd›r, bu da özellikle serigrafigibi çok say›da film al›nmas›n› gerekti-ren ifllemlerde hastan›n daha az zarargörmesini sa¤lar3.Dijital radyografilerin konvansiyonelradyografilere olan en önemli avantajla-r›ndan biri bilgisayar program› sayesin-de kontrast ayar› ve gri tonlar› üzerindede¤ifliklik yap›labilmesi ve bu sayededaha net görüntü elde edilebilmesidir.Gerekti¤inde görüntü üzerinde büyüt-me, pozitif görüntüyü negatife çevirme

Resim 1. Kodak RVG 6000 direkt dijital radyografi cihaz›n›n sensörü

Resim 2. Digora Optime indirekt dijitalradyografi cihaz›: taray›c›

Resim 3. Dijital radyografilerin bilgisa-yar ekran›nda görüntülenmesi

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

ya da renklendirme gibi ifllemler de ya-p›labilmektedir25,30.Baz› konvansiyonel radyografi uygula-malar›nda ›fl›nlaman›n süresi ya da do-zu gere¤inden az ya da fazla olabilmek-tedir, bu da görüntü kalitesini etkile-mektedir. Bazen de banyo ifllemi s›ra-s›nda filmin I. Banyoda gere¤inden azya da fazla tutulmas› filmin normaldençok aç›k ya da koyu ç›kmas›na sebep ol-maktad›r. Dijital radyografilerde ise butür bir hata yap›lsa bile kontrast ayar›ile görüntü netli¤i sa¤lanabilmektedir,böylece çekim ya da banyo hatalar›ndankaynaklanan film tekrarlar›n›n dolay›-s›yla hastan›n gereksiz yere ›fl›n almas›-n›n ve zaman kayb›n›n önüne geçilmek-tedir15,25.

Dijital RadyografilerinDezavantajlar›Dijital radyografi sistemleri bilgisayar,yaz›c›, özel donan›m ve yaz›l›m gibi birhayli masrafl› olan teknolojik yat›r›m

gerektirirler. Sürekli olarak daha gelifl-mifl modeller ve yaz›l›mlar üretildi¤iiçin bir süre sonra kullan›fls›z hale gele-bilirler.Gerek CCD sensörler gerekse fosforplaklar çok hassast›r. CCD sensörlerinkablosu özellikle çocuk hastalar taraf›n-dan ›s›r›lma ve kopma riski tafl›r. Böyle

bir durumda sensörün tamamen yeni-lenmesi gerekir, bu da masraf› artt›r›r.Fosfor plak üzerinde ise bir çizik mey-dana geldi¤inde o plakla çekilen bütünfilmlerde o çizik görülecektir10.

Ekstraoral Dijital RadyografilerEkstraoral dijital radyografilerde en çokkullan›lan yöntem panoramik dijitalradyografilerdir. Direkt yöntemle uygu-lanabildi¤i gibi kasetler sayesinde indi-rekt yöntemle de uygulanabilmektedir.Dijital panoramik radyografiler gerekserigrafilere göre ›fl›n dozunun daha azolmas› gerekse diflin filmdeki boyutuylagerçek boyutu aras›ndaki magnifikas-yon oran›n›n sabit olmas› nedeni ileözellikle implant uygulamalar›nda ter-cih edilen bir yöntem olmufltur6,11,15.Ekstraoral dijital radyografilerde kulla-n›lan di¤er yöntemler dijital sefalomet-rik radyografiler, dijital tomografiler vedijital temporomandibuler eklem gö-rüntüleme sistemleridir17.

Dijital Substraction (Fark) RadyografisiDijital substraction görüntüleme tekni-¤ini ilk defa 1935 y›l›nda Ziedses desPlantes fotografik bir teknik kullan›la-rak uygulanm›flt›r. Diflhekimli¤inde uy-gulanmas› ise, konvansiyonel radyogra-filerin dijital ortama aktar›labilmelerinisa¤layan mikrobilgisayarlar›n geliflimiile kolaylaflm›fl ve ilk kez 1982 y›l›ndaWebber ve ark. taraf›ndan kullan›lm›fl-

t›r. Dijital substraction tekni¤i; ayn› ob-jeye ait iki görüntünün kay›t edilip efl-de¤er piksellerin görüntü yo¤unlu¤u-nun birbirinden ç›kart›lmas› ve sadeceobjede meydana gelen de¤ifliklikleri içe-ren görüntünün elde edilmesi temelinedayanmaktad›r5,8.Bilgisayara substraction radyografi tek-ni¤i ile kaydedilen görüntüler üzerindedi¤er dijital radyografilerde oldu¤u gibigri ton de¤ifliklikleri, büyütme, renklen-dirme ve çeflitli mesafe ölçümleri yap›la-bilmektedir8,28.Çürük lezyonlar›nda madde kayb›n›nbelirlenmesinde dijital substraction rad-yogrrafiler densite de¤iflimlerinin gözle-nebilmesini sa¤lad›¤› için konvansiyo-nal filmlere göre daha iyi sonuç verir-ler8,9.Dijital substraction radyografiler ke-mikteki çeflitli patolojik de¤iflimlerinsaptanmas›nda da avantaj sa¤larlar. De-mineralizasyonun konvansiyonel rad-yografilerde gözlenebilir hale gelmesiiçin %30-60 mineral kayb› olmas› gerek-ti¤i, ancak substraction radyografi tek-ni¤i ile az miktardaki kay›plar›n tespitedilebilece¤i bildirilmifltir8,12,22,27.Dijital substraction radyografi tekni¤ikanal tedavisi uygulanm›fl periapikallezyonlu difllerin iyileflme süreçlerininde¤erlendirildi¤i çal›flmalarda da kulla-n›lm›fl, kortikal ve spngiöz kemiktekide¤iflikliklerin bu yöntemle daha hassasve do¤ru bir flekilde saptanabildi¤i be-lirtilmifl-tir8,14.

TDBD / 46

Resim 4. A¤›z içi kamera ve el ünitesi

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

47 / TDBD

KAYNAKLAR 1-Air Techniques intraoral digital camera, model: Acclaim.http://www.airtechniques.com/Products/FAQ/camera.aspx2-Audiview intraoral camera, model: IOCAM1001 http://www.audivi-ew.com/IO-CAM1001.htm.3-Berkhout E.; Sander›nk G.; van der Stelt P. : Digital intraoral radiog-raphy in dentistry. Diagnostic efficacy and dose considerations. Oral Ra-diol., 2003; 19 : 1-13.4-Berkhout WE.; Sanderink GC.; Van der Stelt PF. : A comparison of di-gital and film radiography in Dutch dental prac-tices assessed by ques-tionnaire. Dentomaxillofac Radiol , 2002; 31: 93-9.5-Clark JR: Digital Photography. J Esthet Restor Dent 2004; 16: 147-148.6-Çelik ‹.; M›h盤lu T.; Güngör K.; Alasya D. : Dijital panoramik radyog-

rafide miliamper (mA) azalt›lmas›n›n sübjektif görüntü kalitesi üzerine et-kileri. Gazi Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Dergisi, 2004; 21(1): 7-11.7-Dentcom International Inc. http://www.ddxr.com/camera.. htm8-Dündar N.; Kal B‹.; ‹lgenli T. : Diflhekimli¤inde fark radyografisi kulla-n›m›, Diflhekimli¤i Dergisi, 2006 Ocak-fiubat; 67: 30-33.9-Eberhard J.; Hartman B.; Lenhard M.; Mayer T.; Kocher T.; Eickholz P.: Digital substraction radography for monitoring dental demineralization.Caries Res 2000; 34:219-224. 10-Erçal›k Yalç›nkaya fi. :. ‹ntraoral Dijital Radyografik sistemlerin tan›t›-m›. Diflhekimli¤i Dergisi, 2006 Ocak-fiubat; 67: 24 -28.11-Farman AG.; Scarfe WC.; Shick DB.; Rumack PM. : Computed dentalradiography. Evaluation of a new charge-coupled-device-based intraoralradiographic system. Quintessen-ce Int, 1995; 26: 399-404.12-Gröndahl HG, Gröndahl K.; Webber RL. : A digital substraction tech-nique for dental radiography. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Ra-diol Endod, 1983; 55: 96-102.13-Hildebolt CF.; Couture RA.; Whiting BR. : Dental photostimulablephosphor radiography. Dent Clin North Am , 2000; 44: 273-97.14-Kullendorf B.; Gröndahl K.; Rohlin M.; Henrikson CO. : Subtractionradiography for the diagnosis of periapical bone lesions. Endod DentTraumatol, 1988; 4: 253-9.15- Ludlow JB.; Mol A. : Digital Imaging. Oral Radiology Ed. White SC.;Pharoah MC.5th Edition, Mosby Inc., St.Louis, Missouri, 2004.16-Nelvig P.; Wing K.; We-lander U. : Sensaray a new system for directdigital radiography. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod ,1992;74: 818-823.17-Noikura T.; Shigeaki S.; Tsuyoshi S.; Kawano K.; Fujimura M.; Mori-ta Y.; Iwashita Y. : Digital images with Fuji Computed Radiog-raphy(FCR) in dento-maxillofacial radiology. Oral Ra-diol, 1985 Dec;1(2).18-Parks ET.; Williamson GF. : Digital radiography: an overview. Con-temp Dent Prac, 2002; 3(4): 2-13.19-Prapayasatok S.; Jan-hom A.; Verochana K.; Pramo-janee S. : Digitalcamera resoluti-on and proximal caries detection. DentomaxillofacialRadiol, 2006; 35: 253-257.20-Price C.; Ergül N. : A comparison of a film based and a direct digitaldental radiographic system using a proximal caries model. Dentomaxil-lofac Radiol, 1997; 26: 45-52.21-Ramesh A.; Tyndall DA.; Ludlow JB. : Evaluation of a new digital pa-noramic system: A comparison with film. Dento-maxillofac Radiol,2001; 30: 98-100.22-Reddy MS.; Jeffcoat MK. : Methods of assessig perio-dontal regene-ration. Periodontol 2000, 1999; 19: 87-103.23- Schmitt W.; Lehmann TM. : Digitales Röntgen. Die Qu-intessenz,2003; 54: 5.24-Svenson B.; Shi XQ., Stamatakis H.; Welander U., Sö-derfeldt B.;Tronje G.; Yoshiura K.; Kristofferssen J., Strömberg C. : Exposure para-meters in Sen-se-a-ray direct digital radiography and their effects on di-agnostic accuracy of carious lesions. Oral Radiol, 1997; 13(2):83-91.25- fiirin fi. : Ça¤dafl Rad-yografiler. Diflhekimli¤i Dergisi, 2006 Ocak-fiubat; 67: 20-23.26- The digital dentist, den-tal articles: intraoral cameras.http://www.thedigitaldentist.com/index/use_lang/EN/pa-ge/152/cnt_id/126.html27- Versteeg KH.; van der Stelt PF. : Effect of logarithmic contrast en-hancement on subs-traction images. Oral Surg Oral Med Oral PatholOral Radiol Endod, 1995; 80: 479-86.28- Webber RL.; Ruttiman UE.; Grondahl HG. : X-ray image substractionas a basis for assessment of periodontal changes. J Periodont Res,1982; 17: 509-11.29- Wenzel A.; Frandsen E.; Hintze H. : Patient discomfort and cross-in-fection control in bitewing examination with a storage phosphor plate

Diflhekimli¤inde a¤›z içi kamera kullan›m›Tedavinin çeflitli aflamalar›nda kamerakullan›m› t›pta genifl kullan›m alan›olan bir uygulamad›r. Diflhekimli¤indea¤›z içi kamera kullan›m›n›n en önemliavantajlar›ndan biri hastan›n kendi a¤›ziçi görüntüsünü bilgisayar ekran›ndagörebilmesidir. Bu yöntem tedavi plan›-n›n hastaya sunumunda, hastay› bilgi-lendirmede ve hasta e¤itiminde büyükfaydalar sa¤lamaktad›r. A¤›z içi kameralar genellikle CCD re-septörü ile çal›flan bir el ünitesi ve bilgi-sayar ba¤lant›s›ndan oluflur. El ünitesikablolu (fiber optik) ya da kablosuz(USB) olabilir, görüntüyü elde etmekiçin özelleflmifl bir lens sistemi var-d›r.Aletin uç k›sm›nda internal ayd›n-latma sa¤layan ço¤unlukla 6-8 adet LEDbeyaz ›fl›k bulunur, bu ›fl›klar›n renk ›s›-s› 3200–6500 ∞K aras›nda de¤iflir. En-feksiyon kontrolünü sa¤lamak için ale-tin ucuna her hasta için ayr› tek kulla-n›ml›k k›l›f geçirilir. A¤›z içi kameralargenellikle görüntüyü 10-60 kata kadarbüyütebilirler, bu da çeflitli patolojileringörülmesini kolaylaflt›r›r. A¤›z içi kame-ralardaki “image capture” özelli¤i kay-dedilmifl görüntülerden tek bir tanesi-nin ay›rt edilip gerekti¤inde internetarac›l›¤›yla gönderilmesini, “resim don-durma” özelli¤i ekranda ayn› anda 4 re-sime kadar izlenebilmesini sa¤lamakta-d›r. A¤›z içi kameralarda çözünürlük genel-likle 350-480 TV lines ile 640x480 pikselve 1600x1200 piksel aras›nda de¤ifl-mektedir. Çeflitli ticari firmalar yüksekçözünürlüklü sistemlerin görüntü kali-tesinin ve dolay›s›yla tan›daki etkinli¤i-nin daha iyi oldu¤unu öne sürerler. An-cak Prapayasatok ve ark. 2006 y›l›ndayay›nlad›klar› bir çal›flmada üç ayr› çö-zünürlükteki (640x480, 1280x960 ve1600x1200) a¤›z içi kameralarla kon-vansiyonel filmleri ara yüz çürüklerinitespit edebilme aç›s›ndan karfl›laflt›r-m›fllar ve 640x480 ile 1600x1200 pikselçözünürlükteki kameralar›n ara yüz çü-rüklerinin tespiti yönünden konvansi-yonel filmlerden daha üstün olmad›¤›n›bildirmifllerdir. Sadece 1280x960 çözü-nürlükteki a¤›z içi kameralar ara yüzçürüklerinin tespitinde konvansiyonelfilmlerle eflde¤er sonuç vermifltir1,2,7,26.

and a CCD-based sensor. J Dent, 1999 March; 27(3): 243-46.30- Wenzel A. : Computer-aided image manipulation of intraoral radiog-raphs to enhance diagnosis in dental practice: a re-view. Int Dent J,1993; 43: 99-108.31- White S.; Yoon D.: Comparative performance of di-gital and con-ventional images for detecting proximal surface caries. DentomaxillofacRadiol, 1997; 26: 32-38.

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

Sat›n alma kriterleriDijital görüntüleme

• Direkt Dijital Görüntülemede (DDG) Sensor boyutlar› (Çocuk-yetiflkin)

• ‹ndirekt Dijital Görüntülemede Fosfor pla¤› boyutlar› (Çocuk - yetiflkin) ve say›s›

• Sensor tipi (Kablolu - kablosuz)• Görüntü elde etme tipi (CCD -

CMOS)• Görüntü elde etme süresi• Çözünürlük• Görüntü matriksi (piksel)• Kontrast ayarlama özelli¤i var m›?• Yo¤unluk ayarlama özelli¤i var m›?• Paralel teknik uygulanabiliyor

mu? Is›rma ve oklüzal görüntüleme yap›labiliyor mu?

• Mesafe ölçümü yap›labiliyor mu?• Radyolojik yo¤unluk ölçümü

yap›labiliyor mu?• Program kullan›m› kolay m›?• Teknik destek özellikleri• Ar›zaya müdahale süresi • Her türlü yedek parça temin

süresi

A¤›z içi kamera• Görüntü sensörü• Çözünürlük• Lens• Görüfl aç›s›• Görüfl alan›• Ayna efekti• Fokus ayar›• Detay• Büyütebilme• Lamba s›cakl›¤›• Kamera çap›• Kablosuz a¤›rl›k• Video ba¤lant›s›• Ayak pedal›ndan kumanda• Program kullan›m› kolay m›?• Teknik destek özellikleri• Ar›zaya müdahale süresi • Her türlü yedek parça temin

süresi

Bilgisayarl› tomografi (BT)Esas olarak tomografi, vücudun izlenmekistenen katman›n›n ard›fl›k, belli kal›nl›k-ta dilimler halinde ›fl›nlanarak elde edilengörüntünün birlefltirilmesi esas›na daya-n›r. Bu sayede anatomik yap›lar üsttekidokular ve süperpozisyonlardan ekarteedilmifl olarak incelenebilir.

a) Konvansiyonel tomografiFilm üzerine çekilen X ›fl›nl› konvansiyo-nel tomografilerde, dokulardan süzülen›fl›nlar film üzerine düfler ve matematikselolarak ifllenen yan yana düflmüfl olan gö-rüntülerin 2 boyutlu bask›s› al›n›r. Kon-vansiyonel X ›fl›nl› tomografi taray›c›lar›n-da, 360° hareket edebilen tek bir ›fl›n tüpübulunur ve tüpün her bir 0,5° ila 1° hare-ketinde elde edilen görüntü ayn› anda tersyöne hareket eden filme kaydedilir. Kulla-n›lan X ›fl›n› demeti noktasal kaynakl›d›rve 2 boyutlu V fleklinde ›fl›nlama yapar (li-neer ›fl›nlama) (fiekil 1). Kollimatörle ›fl›-n›n kal›nl›¤› belirlenerek istenen kal›nl›k-ta vücut diliminin ›fl›nlanmas› sa¤lan›r.Takip eden ›fl›nlamalarda hasta tablas››fl›n kal›nl›¤› kadar ileriye itilerek görüntü-lemeye devam edilir. Her bir kesitin al›n-mas› 1-2 saniye sürdü¤ünden görüntüle-me tamamlanana kadar hastan›n immobi-lize edilmesi flartt›r. Lineer ›fl›nlamalarda

fokal plan d›fl›nda kalan dokular›n görün-tüsü süperpozisyonlara yol açmakta ve›fl›n- obje- film mesafesi sabit kalamad›-¤›ndan boyutlarda tutars›zl›k meydanagelebilmektedir14.

b) Spiral bilgisayarl› tomografiBilgisarl› tomografilerin geliflimiyle birlik-te paralel ve lineer çekim yapan cihazlaryerini spiral olarak hareket eden ›fl›n kay-naklar›na b›rakm›flt›r. Ifl›n – detektör vehasta tablas› devaml› ve senkronize hare-ket ederek spiral bir yol çizmektedir (fie-kil 2). Spiral olarak hareket eden ›fl›n- de-tektör aras›nda düzlemsel olarak durandokular›n görüntülenmesi amac›yla pekçok algoritma kullan›larak, elde edilengörüntünün düzlemsel ol-mamas› sa¤lanmaktad›r.Spiral tomografide kesitkal›nl›¤› 1 voksele eflit sa-y›ld›¤›ndan, bu yöntemgenellikle 3 boyutlu gö-rüntüleme ve analiz yön-temlerinin geliflimine ta-ban oluflturmufl be 3D gö-rüntülemeler için kullan›-l›r olmufltur11,14.

c) Multidetektörlü bilgisayarl› tomografiGörüntüleme süresini k›-saltabilmek amac› güdüle-rek spiral tomografi meka-nizmas› ile çal›flan cihaz›nbirden fazla paralel ›fl›n

veren oda¤› ve ayn› say›da detektörü bu-lunmaktad›r (fiekil 3). Yan yana bulunanbu detektörler, daha genifl bir alana veri-len ›fl›nlar› ayn› anda alg›layarak ve hastatablas›n›n da daha h›zl› hareket etmesinisa¤layarak daha genifl bir alan›n daha k›sasürede görüntülenmesini sa¤lar14 (fiekil 4).

d) Elektron emisyon bilgisayarl› tomografi (Cine BT/ Ultrafast BT)Yayg›n olarak kardiak görüntüleme vefonksiyonel de¤erlendirme için kullan›lanbu yöntem diflhekimli¤i alan›nda damariçerisinden geçen kan ak›fl›n› de¤erlendir-mek amac›yla kullan›labilir. Bu teknoloji-de birkaç tane tungsten hedefi bulunan180° k›vr›ml› bir anot bulunup odaklanan

TDBD / 46

ileri görüntüleme yöntemleriDiflhekimli¤inde kullan›lan

Bilgisayar sistemlerinin geliflimine paralel olarak diagnostik inceleme yöntemleri de geliflmifl ve ço¤alm›flt›r. Diflhekimli¤i prati¤inde bu yöntemlerin rutin kullan›ma geçmesi,

bireylerin artan kozmetik ve fonksiyonel ihtiyaçlar›n› sa¤lamak amac›yla dental implantlar›n daha s›k uygulan›r olmas›, toplumda TME flikayeti s›kl›¤›nda art›fl görülmesi ve

travma de¤erlendirmelerinde daha geçerli bulgular sa¤lamas› nedeniyle ileri görüntüleme yöntemlerine baflvurma s›kl›¤› artt›rm›flt›r.

Bu makalede ayr›nt›lar› ve kullan›m alanlar› ile diflhekimli¤inde kullan›lmakta olan ileri radyodiyagnostik yöntemler ele al›nmaktad›r.

* Prof.Dr., ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji A.D.** Dr., ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji A.D.

fiekil 1. Konvansiyonel tomografi tekni¤indedüzene¤in iflleyifli flematize edilmektedir.

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

Tamer Erdem*Kader Cesur Ayd›n**

elektron demeti hedeflerin her birindenh›zla yans›t›larak çok aç›l› bir görüntü or-taya koyar. X ›fl›n› demeti bu yöntemdesabit yerden verildi¤i için her bir 50/100milisaniyede görüntü al›narak dinamikbir görüntü elde edilir. Hareketli fizyolo-jik durumlar›n de¤erlendirilmesi için ol-dukça etkili bir görüntüleme tekni¤idir14.Damar içerisinde bulunan aterom plakla-r›n›n ve aterosklerozun tetkikini yapabi-len bu yöntem bafl-boyun bölgesi damar-lanmas›n›n de¤erlendirmesinde, özelliklekistler, hemanjiomlar ve yumuflak dokuile sert dokuyu içeren tümörlerin preop vepostop de¤erlendirmesinde rol alabili-mektedir.3 boyutlu BT rekonstrüksüyonlar›, al›nankesit kal›nl›¤› ve say›s› da göz önüne al›-nacak olursa, bilgisayarda genifl bir dataalan› kaplamaktad›r. Dokular›n farkl›kontrast maddeleri absorbe etme yetenek-lerinden faydalan›larak, normalde iyi kon-trast vermeyen doku ve organlar da BT ilekolayl›kla incelenebilmektedir1,2. Yüksekkontrast çözünürlük özelli¤i sayesinde ve

yumuflak dokulardaki ufak farkl›l›klar›tespit edebilmesi nedeniyle oral implant-lar›n 3D de¤erlendirmesi baflta olmaküzere maksillofasiyal bölgenin yumuflakdokular› ve kemik yap›s› ve patolojisininde¤erlendirilmesinde kullan›lan bir yön-tem olmufltur8,12,15,17.

e) Dental volumetrik tomografi(DVT) / Konik ›fl›nl› bilgisayarl› tomografi (CBCT)Genel olarak görüntü kayna¤› ve detektöryap›s› di¤er tomografi sistemlerindenfarkl› olan bu yöntem konik ›fl›nl› volu-metrik tomografi (CBVT) olarak da adlan-d›r›lmaktad›r. Yo¤un derecede bulunankemik yap›lar›n süperpozisyonunu mini-muma indirerek 2 ve 3 boyutlu mükem-mel görüntüleme olana¤›na sahip olan busistem sadece bafl- boyun bölgesinin gö-rüntülenmesi için kullan›ld›¤›ndan ‘Den-tal Volumetrik Tomografi (DVT)’ tan›m›bu cihazlar için daha uygun olmaktad›r.DVT cihaz›n›n kullan›m› s›ras›nda, supinpozisyonda hasta tablas›nda hareketsizyatmakta/ oturmakta olan bireyin bafl›gantrinin içende konumland›r›l›r. Gantriiçerisinde bulunan ve konik flekilde ›fl›ndemeti vermekte olan x- ›fl›n› üretecindenverilen ›fl›nlar 2 boyutlu sensör taraf›ndanalg›lan›r. Cihaz 360°’lik turun her bir dere-cesinde ›fl›nlama yaparak daha sonra bilgi-sayarda rekonstrüksiyon için kullan›lacakolan ifllenmemifl dijital verileri oluflturur.Daha sonra istenen planlar dahilinde veri-ler 2 yada 3 boyutlu olarak izlenebilir, gö-rüntü istenen aç›dan izlebilir, döndürüle-bilir, koronal, sagital , frontal ya da aksialkesilerle doku ad›m ad›m incelebilir. Görüntü çözünürlü¤ü yaklafl›k 2 lp/mmolan DVT sistemleri BT görüntülerineoranla 4 kat netlik sa¤lar. Bu sistemlerinen önemli avantaj› ise panoramik radyog-

rafilerde kullan›ld›¤› flekilde düflük enejilisabit anot tüpü ile yap›lan ›fl›nlama saye-sinde BT uygulamalar›na oranla oldukçadüflük dozlarda radyasyon verilmesidir.ALARA (As Low As Reasonably Achi-evable) prensibiyle hareket edildi¤inde,daha kaliteli görüntüyü çok daha düflükdozlarda sa¤layan bu yöntem hem diflhe-kimleri, hem de bafl-boyun bölgesi patolo-jileriyle ilgilenen di¤er hekimlere düflükhasta dozuyla çal›flma olana¤›n› sunmak-tad›r. Cihaz›n maliyetinin klasik BT cihaz-lar›na oranla uygun olmas› da di¤er cazipözelliklerinden birisidir (Tablo 1).

Difller ve kemiklerin normal anatomikyerleflimleri, patolojileri, travmalar, gö-mük difller, paranazal sinüs komfluluklar›,kistler, tümörler görüntünün istenen aksüzerinde döndürülebilmesi sayesindefarkl› yönlerden izlenebilir. Özellikle imp-lant uygulamalar› için önemli olan kemikyo¤unluk ölçümünün yan› s›ra, kemi¤inkal›nl›¤›n›n ölçülmesi de bu yöntemle ko-layl›kla uygulan›r. Görüntü üzerinde ayn›zamanda bilgisayar program› kullan›larakrekonstrüktif planlamalar da yap›labil-mektedir. Dental olarak, implant yerleflimsimulasyonu yapmak ve implant girifl yoluprotezleri haz›rlaman›n yan› s›ra preoportognatik cerrahi modelleri üzerinde dekonstrüksiyonlar ve sefalometrik analizyap›labilir. Detayl› anatomik incelemeler-de bulunulurken, yumuflak doku katman-lar› mevcutken ya da sadece kemik yap›-

47 / TDBD

fiekil 2. Spiral tomografi tekni¤inde x ›fl›n› tüpü ve detek-törün hasta etraf›nda meydana getirdi¤i hareket.

fiekil 3. Multidetektörlü tomografi tekni¤i flematize edilmek-tedir.

fiekil 4. Multidetektörlü tomograficihaz›yla elde edilen 3D görüntü.

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

Tablo 1. Genel özellikleri aç›s›ndanDVT ve tomografilerin karfl›laflt›r›lmas›

Görüntü ÇekimDüzlemleri Süresi

Konvansiyonel BT ‹ki boyutlu (2D) 5 dakikaSpiral BT 3 Boyutlu (3D) 12 saniyeDVT 3 Boyutlu (3D) 5.4 saniye

n›n izlenebilece¤i flekilde de¤erlendirmeyapmak mümkündür4,17 (fiekil 5) .Ülkemizde DVT görüntüleme, cihazlar›nsundu¤u özellikler yard›m›yla maksillofa-siyal bölge ile ilgilenen hekimlere pek çokseçenek sunmaktad›r. Bunlardan ilki QR-NIM SRL firmas›na ait Newtom 3G ciha-z›d›r. Cihaz düflük dozda ›fl›nlama yaparve her iki çeneyi kapsayan alan için 36.3µSv ›fl›nlamayla kaliteli görüntü elde edi-lebilmektedir. Dijital panoramik bir cihaz-da verilen doz ortalama 4.7 to 14.9 µSviken dijital olmayan sistemlerde 26 µSvde¤ere ulaflmaktad›r. Hem görüntü kalite-si hem de doz düflüklü¤ü, bu sistemin ter-cih sebebini oluflturmakla birlikte; hasta-ya verilecek doz ayarlar›n›n sadece kV vemA de¤erlerini de¤ifltirerek de¤il, cihaz›nkontrol panelinden de de¤ifltirilebiliyorolmas› sisteme kullan›m kolayl›¤› getir-mektedir. Cihaz›n sadece çeneleri de¤il,tüm bafl-boyun bölgesini görüntüleyebili-yor olmas›, kullan›m alan›n›n yayg›nlafl-mas›na yar›mc› olmaktad›r. Bu sistemkendi kategorisi içerisinde en büyük alan›tarayabilme, en düflük dozla görüntü eldeedebilme, çekim süresinin k›sal›¤› gibipek çok yönden DVT sistemlerinin liderli-¤ine oturmufl görünmektedir10. Sefalomet-rik analiz yapmak, preop ve postop imp-lant de¤erlendirmeleri, travmalar, kist vetümör de¤erlendirmeleri, TME anatomisi,artritik de¤iflimler ve anatomik varyas-yonlar, bu cihazla süratli ve kesin flekildeincelenebilmektedir. Hastaya süpin pozis-yon vererek al›nan bu yöntem, hastan›noturdu¤u yada ayakta oldu¤u di¤er DVTsistemlerine oranla daha iyi immobilizas-yon sa¤lad›¤›ndan, görüntü kalitesi de üs-tün özellik tafl›r (fiekil 6,7).Di¤er bir cihaz olan Morita firmas›na ait3D Accuimoto (3DX), 4x 3 cm geniflli¤in-de bir alan› 9/17 saniye sürede görüntüle-yebilmektedir. Bu yöntemin görüntüsüBT’ye oranla 8 kat daha net olmaktad›r.Detayl› dental görüntüler elde edebilen busistem özellikle, periapikal lezyonlar›n,kök-kanal incelemelerinin, preop ve pos-top implant de¤erlendirmelerinin, TMEdejenerasyonu ve artrozlar›n de¤erlendi-rilmesinde kullan›lmakta, ancak yumuflakdoku görüntülemekte etkisiz kalmakta-d›r. Hasta dozu düflüklü¤üyle ön plana ç›-kan bu cihaz, her bir çekim için yaklafl›k2-4 periapikal radyografi dozu vermekte-dir. Henüz ülkemizde kullan›lmayan busistemin dezavantaj› sadece çeneleri içinealan küçük bir alan› görüntüleyebilmesi-dir19.

Hitachi firmas›na ait CB Mercuray cihaz›12 inç görüntüleme alan›nda hastaya 477µSv ›fl›n verirken, i-CAT isimli cihaz 135µSv, Newtom 3G cihaz› ise 45 µSv dozdagörüntüleme sa¤lamaktad›r10. Bu cihazla-r›n herbiri tüm bafl- boyun bölgesini kap-sayan görüntüler sunabilmektedir.

f) Optik Koherens tomografisi(OCT)1990’l› y›llar›n bafllar›nda gelifltirilen OCTtekni¤inde görüntüleme amac›yla x ›fl›n›yerine k›z›l ötesi ›fl›nlara yak›n dalga bo-yunda ›fl›k kayna¤› kullan›lmaktad›r. Ifl›-¤›n verildi¤i dokulardan geçen, yans›yanya da da¤›lan ›fl›nlar tespit edilerek hemyumuflak, hem de sert dokulara ait görün-

tüler elde edilebilmektedir. Küçük ve ko-lay kullan›m› olan bu aparey, ayn› zaman-da 20 µm kal›nl›¤›ndaki dokudaki çözü-nürlü¤ü tespit edebilmesi sayesinde; difl-lerdeki demineralizasyonlar ve çürükler,gingival ataflman›n konumu, epitel taba-kas›nda meydana gelen keratinizasyonmiktar›, kan damarlar› ve tükürük bezlerive dental restorasyonlar›n yap›sal bütün-lü¤ü izlenebilir. Epitel tabakas›n›n yüksekçözünürlükte izlenebilmesi sayesinde,oral biopsiler al›n›rken, tümörlü ve sa¤l›k-l› dokunun s›n›rlar›n›n daha net belirlen-mesine yard›mc› olmaktad›r. Yumuflakdokular›n de¤erlendirilmesi amac›yla USve MRG yöntemlerine oranla çok dahah›zl› ve ucuz bir yöntem olmas›n›n yan› s›-ra; halen kullan›lmakta olan cihazlardauygun dalga boyunun tam olarak gelifltiri-lemesi nedeniyle, ›fl›nlar dokular›n derin-li¤ine penetre olamamakta ve yüzeyel gö-rüntüleme sa¤lanabilmektedir16.

Manyetik rezonans görüntüleme(MRG)‹ncelenen dokular›n x ›fl›n› gönderilmesiyoluyla incelendi¤i BT de¤erlendirmeleri-nin aksine, MRG elektromanyetik spek-trumdaki iyonize özellik tafl›mayan rad-yofrekans (RF) dalgalar› kullan›larak ince-leme olana¤› sa¤lamaktad›r. MR tekni¤in-de görüntülemenin oluflturulabilmesi içinhasta çok güçlü bir magnetin içine yerlefl-tirilir. Uygulanan manyetik alan 0.1 ile 4 T(Tesla) aras›ndad›r (1 T= 10,000 x Dünya-n›n manyetik alan›). Bu alan içerisinde ka-lan dokulardaki mevcut atomlar›n, özel-likle de hidrojen atomunun nükleuslar›,uygulanan manyetik alana do¤ru yönelir-ler. RF uyguland›ktan sonra vücuttan sal›-nan enerji tespit edilerek bilgisayarda MRgörüntüsü oluflturulmaktad›r. Farkl› dokuyo¤unluklar›n› ileri derecede kontrasthassasiyetiyle görüntüleyebilmesi ve iyo-nize radyasyon verilmemesi, özellikle yu-muflak doku incelemelerinde BT yerineMR uygulamas›n›n yayg›nlaflmas›n› h›z-land›rm›flt›r. Uygulanan RF at›mlar›n›n süre ve aral›k-lar› de¤ifltirilerek dokulardan farkl› görün-tüler elde etmek mümkündür. T1 a¤›rl›kl›görüntüde hem puls süresi, hem de yan›talma süresi k›sa olup; T2 a¤›rl›kl› görüntü-lerde ise puls ve yan›t alma süreleri uzun-dur. T1 görüntülerde ya¤ dokusu, T2 gö-rüntülerde is su dokular› daha net izlen-mektedir. TME gibi anatomik yap›lar›nde¤erlendirilmesinde T1, enflamasyon yada baflka patolojik bulgular inceleniyorsa

TDBD / 46

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

fiekil 5. Newtom 3G cihaz›yla al›nm›fl 3 boyutlu DVT görüntü.

fiekil 6. Newtom 3G cihaz›

fiekil 7. Newtom 3G cihaz›yla al›nm›flmandibulada mandibular sinirtrasesinin ve implant öncesi ölçümlerin iflaretlenmesi.

47 / TDBD

T2 a¤›rl›kl› görüntüleme tercih edilmeli-dir. Dokulara iyonize ›fl›n verilmemesi bu yön-temin en önemli avantaj›d›r. X ›fl›n› kulla-n›larak elde edilen dokular›n kontrast› an-cak % 1 oran›nda iken, MRG ile % 40 ora-n›nda kontrast fark› saptanabilmesi butekni¤in yumuflak dokularda çözünürlü¤üve kontrast› iyi olan görüntüler olufltur-mas›n› sa¤lamaktad›r. Ayr›ca, izlenmekteolan dokular dijital olarak takip edildi¤in-den multiplanar görüntüleme sa¤lamakda çok kolayd›r. Ancak vücuda implanteedilmifl metal protezler görüntüde ciddisüperpozisyonlara neden olabilmektedir.Yine medikal amaçla yerlefltirilmifl olan veferromanyetik metaller içeren baz› pace-maker ve serebrovasküler flantlar, elektro-manyetik alandan etkilenerek disfonksi-yona yol açarak hastan›n sa¤l›¤› tehlikeyegirece¤inden, bu bireylerde MRG yönte-minin uygulanmas› kontraendikedir18. TME yap›s› ve diski, tükürük bezi paran-kimi, lenf bezleri, kas ve ya¤ dokular› gi-bi anatomik yap›lar›n yan› s›ra, orofasiyalyumuflak doku lezyonlar›, tümörler vekistlerin de¤erlendirilmesinde tercih edi-len en baflar›l› görüntüleme yöntemidir.Görüntüleme süresinin uzun olmas›nara¤men, elde edilen görüntünün kalitesi,tekni¤in kullan›m›na dezavantaj olufltur-mamaktad›r5,6,7. Daha detayl› maksillofasiyal görüntülemesa¤layabilmek içn gelifltirilmifl olan dentalMRG sistemleri de mevcuttur. Bu yön-temde pulpan›n net olarak görüntülenme-si, pulpitis olgular›nda periapikal bölgedeödem saptanmas›, be kistler ya da tümör-ler gibi tüm patolojik oluflumlar›n klasikMR yöntemlerine oranla daha net görün-tülenmesi sa¤lanm›flt›r4,13.

Ultrasonograf‹ (US)Ultrason, kula¤›n tespit edebildi¤i üst s›-n›r olan 20 kHz üzerinde olan seslerin ge-nel ad›d›r. Diyagnostik ultrasonografi yada di¤er ad›yla sonografi elde edebilmekamac›yla, 1 ile 20 MHz dalga boyundakiseslerin klinik olarak uygulan›r. Bu amaç-la, elektrikli bir cihazda bulunan dönüfltü-rücü yard›m›yla bipolar özellik tafl›yan pi-yezoelektrik özellikteki madde yoluyla ile-tilen vibrasyonlar, dokulara ulafl›r. Doku-lar›n farkl› sonik geçirgenliklerine ba¤l›olarak; emilen, yans›yan, geri dönen ya dadifüzyona u¤rayan sonik dalgalar tekrarpiezoelektrik kristale ulaflarak, bilgisayar-da ifllenip görüntü meydana getirmekte-dir. Yöntemin en ilginç noktas›, hem ileti-

ci hem de alg›lay›c› birimin bu piyezoelek-trik kristal olmas›d›r. H›zla fllenden geçiri-len ekolar sayesinde dokular hareketli ola-rak incelenebilmekte ve yöntem Efl Za-manl› Görüntüleme olarak adland›r›lmak-tad›r. X ›fl›nl› görüntülemede imaj doku-dan geçen ›fl›nlar taraf›ndan oluflturulur-ken, ultrasosnografik görüntülemede ima-j› meydana getiren, yans›yan ses dalgas››fl›nlar›d›r. Her bir dokunun akustik geçir-genli¤ine ba¤l› olarak özel bir görüntüsüoldu¤u gibi, dokulardaki patolojik de¤i-flimler de ayn› flekilde izlenebilmektedir17.Maksillofasiyal bölgede US özellikler, tü-kürük bezlerinin, yüzeyel tümör, kist veenflamatuar de¤iflimlerin saptanmas› veboyutlar›n›n belirlenebilmesi amac›ylakullan›lmaktad›r3,9. Ayr›ca TME inceleme-sinde yumuflak dokulara ait özelliklerin;eklem diskinin lokalizasyonu, ve enflama-tuar effüzyon gibi de¤iflimlerin saptanma-s›nda da kullan›m alan› bulmaktad›r.

Nükleer görüntülemeDokular›n x ›fl›n›, manyetik alan, ses dal-galar› ya da k›z›lötesi ›fl›klarla incelendi¤itüm yöntemlerde, herhangi bir patolojisaptanabilmesi için dokuda kontrast fark›gösteren bir de¤iflim anatomik ya da yap›-sal olarak meydana gelmelidir. Ancak, bi-yokimyasal olarak saptan›p herhangi birfiziki de¤iflim yaratmayan ya da geç dö-nemde ortaya ç›karan hastal›klarda buyöntemlerle görüntüleme sa¤lamak müm-kün olmamaktad›r. Radyonüklit (Fonksi-yonel) görüntüleme, biyokimyasal de¤i-flikli¤e ba¤l› olarak meydana gelen fizyolo-jik de¤iflimi saptayabilen tek yöntemdir.Gama ›fl›nlar›n› emen izotoplardan iyot(131I), galyum (67 Ga) ve selenyum (74 Se) buincelemelerde kullan›lmakla beraber, ens›k kullan›lan izotop, kimyasal olarakfarkl› yap›larda kullan›ld›¤›nda tüm doku-lar›n incelenebilmesini sa¤layan teknes-yumdur (99m Tc). Kullan›lan izotoplar›nmiktar› lethal dozlar›n çok alt›nda olsa da,hastan›n kan dolafl›m› yoluyla tüm organ-lar›na hat›r say›l›r derecede radyasyon al-d›¤› göz ard› edilmemelidir. Hastaya yap›-lan iv. injeksiyon sonras› yans›yan gama›fl›nlar›n› ve florosensi tespit eden sintil-laston kristalleri içeren kameralar, ›fl›nlar›sinyalleri saptay›p büyüten foton güçlen-dirici tüpe iletir ve bilgisayarda görüntüelde edilir. Kullan›lan sintillaston kristal-leri nedeni ile teknik sintigrafi olarak ad-land›r›lmaktad›r17. Görüntüyü kaydedenkameralar›n hastan›n etraf›nda 360º dö-nerek multiplanar görüntüleme sa¤lanan

SPECT (single photon emission computedtomography) yönteminin yan› s›ra; sintig-rafiye oranla 100 kat daha net görüntüle-me sa¤layan PET (proton emission tomog-raphy) yöntemi de özellikle kemik tutulu-mu olan maksillofasiyal tümörlerin tespi-tinde s›kça yer almaya bafllam›flt›r12. PETyönteminde kullan›lan izotoplar, normal-de orhanik moleküllerde bulunan ele-mentlerin izotoplar›d›r (11C, 13N, 15O, 18F).

diflhekimli¤inde görüntüleme sistemleri

KAYNAKLAR 1. Beer A, Gahleitner A, Holm A, Tschabitscher M, Homolka P.

Correlation of insertion torques with bone mineral density from dental

quantitative CT in the mandible. Clin. Oral Impl. Res. 2003; 14,

616–620.

2. Chidiac JJ, Shofer FS, Al-Kutoubi A, Laster LL, Ghafari J.

Comparison of CT scanograms and cephalometric radiographs in cran-

iofacial imaging. Orthodontics & Craniofacial Research 2002; 5 (2):

104-113.

3. Encina S, Ernst P, Villanueva J, Pizarro E. Ultrasonography: a com-

plement to sialography in recurrent chronic childhood parotitis. Rev

Stomatol Chir Maxillofac. 1996 Oct;97(5):258-63.

4. Erickson M, Caruso JM, Leggitt L. Newtom QR-DVT 9000 imaging

used to confirm a clinical diagnosis of iatrogenic mandibular nerve

paresthesia. J Calif Dent Assoc. 2003 Nov;31(11):843-5.

5. Gahleitner A, Nasel C, Schick S, Bernhart T, Mailath G, Dorffner S,

Watzek G, Imhof H, Trattnig S. Dental magnetic resonance tomography

(dental MRI) as a method for imaging maxillo-mandibular tooth reten-

tion structures. Rofo. 1998 Oct;169(4):424-8.

6. Griffiths PD, Wilkinson ID, Patel MC, Romanowski CAJ, Mitchell P,

Graham A, Powell T, Hodgson TJ, Paley MNJ. Acute Neuromed›cal And

Neurosurg›cal Adm›ss›ons. Acta Radiologica 2000; 41 (5): 401-409.

7. Imaizumi A, Yoshino N, Yamada I, Nagumo K, Amagasa T, Omura K,

Okada N, Kurabayashi T. A potential pitfall of MR imaging for assessing

mandibular invasion of squamous cell carcinoma in the oral cavity.

AJNR Am J Neuroradiol. 2006 Jan;27(1):114-22.

8. Jacobs R. Preoperative radiologic planning of implant surgery in

compromised patients. Periodontology 2000 ;33(1): 12-25.

9. Kozakiewicz J, Wloczyk ES, Wolanska-Karut J. A rare case of

schwannoma in the parotid gland. Otolaryngol Pol. 2005; 59(3):449-51.

10. Ludlow JB, Davies-Ludlow LE, Brooks SL, Howerton WB. Dosimetry

of 3 CBCT devices for oral and maxillofacial radiology: CB Mercuray,

NewTom 3G and i-CAT. Dentomaxillofac Radiol. 2006 Jul;35(4):219-

26.

11. Marik PE, Rakusin A, Sandhu SS. The impact of the accesibility of

cranial CT scans on patient evaluation and management decidions. J

Intern Med 1997;241: 237-43.

12. Nakasone Y, Inoue T, Oriuchi N, Takeuchi K, Negishi A, Endo K,

Mogi K. The role of whole-body FDG-PET in preoperative assessment

of tumor staging in oral cancers. Ann Nucl Med. 2001 Dec;15(6):505-

12.

13. Olt S, Jakob PM. Contrast-enhanced dental MRI for visualization of

the teeth and jaw.

Magnetic Resonance in Medicine 2004;

52 (1):174-176.

14. Robb RA. Biomedical Imaging, Visualization And Analysis. Wiley-

Liss, 2000.

15. Smith RJ,Jackson IT, Xiao H, Sharma R. 3-D CT scan measured

bony deficiency of the facial skeleton in progressive hemifacial atrophy.

Eur J Plast Surg 1994; 17(6):292-297.

16. So¤ur E, Akdeniz G. Diflhekimli¤inde Yeni Bir Görüntüleme

Teknolojisi: Optik Koherens Tomografisi (OCT). GÜ Difl Hek Fak Derg

2005; 22(3): 195-200.

17. fiirin fi. Ça¤dafl Radyoloji. Diflhekimli¤i Dergisi 2006; 67: 20-23.

18. White SC, Pharoah MJ. Oral Radiology Principles And

Interpretation. Fifth edition. Mosby, 2004.

19. www.jmorita-mfg.com

Dijital kelimesi özellikle son 10y›ld›r hayat›m›z›n her alan›ndas›kça kulland›¤›m›z bir terim-

dir. Karfl›t kelimesi ise ‘analog’dur. Ör-ne¤in, klasik foto¤raf (film kullanananalog makineler) yerlerini yüksek çö-zünürlükteki dijital makinelere çoktanb›rakt›lar bile. Burada foto¤raf filmianalog bilgiyi, dijital foto¤raf makinesi-nin haf›zas›na kay›tl› resim dijital bilgi-yi ifade eder. Ancak her ikisinden de fo-tograf ka¤›d›na yap›lacak bask› yineanalog bilgi olacakt›r. Buna benzer de¤i-flimler h›zla devam etmektedir. Tekno-loji her alanda oldu¤u gibi diflhekimli-¤inde de h›zla ilerlemekte ve analogürünler yerlerini dijitallere b›rakmakta-d›r.

Dijital x-Ray sensörlerin seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?

Garanti Süresi ve ilave garantilerGaranti süresi önemli bir unsurdur. Ül-kemizde 2005 y›l›ndan itibaren ürünle-rin iki y›l garantiyle sat›lmas› yasa gere-¤idir. Özellikle Amerika ve Uzakdo¤uülkelerinde ürünler standart bir y›l ga-rantili olup daha fazla garanti için eks-tra ücret ödemek gerekir. Fakat ülke-mizde yo¤un fiyat rekabeti yafland›¤›için baz› ürünler sadece fiyatlar› dikkatçekici olabilsin diye bir y›l garanti ile su-nulmaktad›r. Bir y›l ekstra garanti mali-yeti yaklafl›k olarak ürün fiyat›n›n % 10- 15’i civar›ndad›r. K›saca bir y›l garanti-li 2000 Avro tutar›ndaki ayn› ürün iki

y›l garantili olur ise yaklafl›k 2200-2400Avro civar›na yükselmektedir. Ürün sa-t›n al›rken bu konuya özellikle dikkatedilmelidir. Sat›c› taraf›ndan ilave ola-rak verilebilecek garanti harici elektro-nik cihaz sigortas› ürünün tüm riskleri-nin teminat alt›na al›nd›¤›n›n gösterge-sidir.

Garanti süresinin uzamas› ayn› za-manda üretici firmalar›n ürünlerineolan güvenin göstergesidir.

Bunun d›fl›nda sat›c› firmalardan sa-dece sensör ve sadece elektronik devre-nin herhangi bir hasar durumunda nekadar sürede ve ne kadar bir ücret iletemin edilece¤inin ö¤renilmesi ileridesürpriz yaflama ihtimalinizi ortadan kal-d›r›r.

Ürün süreklili¤i ve ürün için firma taraf›ndan yap›lan yat›r›mlarDijital X-ray çözümleri sensör, elektro-nik devre ve bilgisayar yaz›l›m›ndanibarettir. Bu ürünle ilgili nas›l bir servisyap›lar›n›n oldu¤u ürün al›nmadan in-celemeleri çok önemlidir.

Bu sistem ayn› zamanda bir bilgisa-yar yaz›l›m›na gereksimim duyar ancakgenellikle üreticiler ürünleri ile birliktes›n›rl› bir bilgisayar yaz›l›m› vererek sa-dece hasta ad›n›n kaydedilip o hastayaait dijital X-ray görüntülerin kaydedil-mesini ve bu görüntü üzerlerinde ge-rekli ifllemlerin yap›lmas›na yard›mc›olacak flekilde verirler. Bu da sizin diji-tal X-ray görüntülerini ayr› bir prog-ramda tutman›z› gerektirir. Fakat buprogramlar Windows iflletim sistemi de-¤iflti¤i zaman çal›flmayabilir bu durum-da sat›c›n›n nas›l bir politikas› oldu¤u-nu bafltan ögrenmeniz ve bu ifllem içinherhangi bir ücret isteyip istemeyece¤i-ni ö¤renmeniz, hatta yaz›l› olarak iste-meniz gelecekte sizi risklerden ya da es-ki bir iflletim sistemine mahkum olmak-tan kurtaracakt›r.

Ürün özelliklerinin net olarak ögrenilmesiDijital X-ray sensörlerle ilgili yan›lt›c›birçok ilan ve broflüre raslamak müm-kündür. 2 milyon pixel çözünürlük be-lirtildi¤i halde bunun hangi boyut sen-sör için oldu¤u belirtilmez . Dünya ge-nelinde % 95 oran›nda tercih edilensensör boyutu yaklafl›k olarak 30X20mm civar›nda olan Size1’dir. Size2 ise36*27 mm boyutlar›ndad›r. Nadir ola-rak kullan›lan Size0 ise en küçük boyutolup sadece pedodontide kullan›lmakiçin üretilir.

Size130X20mm=600mm2=1.250.000 pixel Size227x36mm=972 mm2=2.025.000 pixel

Asl›nda bu iki sensör de ayn› çözü-nürlüktedir. Sadece Size2 , Size1’den%62 oran›nda alan olarak büyüktür. Buda basit olarak Size1’in çözünürlü¤üolan 1.250.000 pixel say›s›n› 1,62 ileçarparsak = 2.025.000 pixel say›s› orta-ya ç›kar ki bu iki sensörde eflit çözünür-lüktedir demektir. Yani büyük say› da-ha büyük bir çözünürlük demek de¤il-dir.

Sensör teknolojileri yaklafl›k olarak

TDBD / 46

Dijital cihazlar›n seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?

Cihan Halil*

* RF System Bilgisayar Donanım ve Danıflmanlık Hizmetleri Ltd. Genel Müdürü

47 / TDBD

10 lp/mm , 14lp/mm , 20lp/mm yani 1mm’deki sat›r çifti diye adland›r›lanyöntemle belirlenir. Rakam yükseldikçeürünün fiyat› ve teknolojisi de yükselir.Yani hassasiyet yükselir.

Gerçek zamanl› dijital X-ray tekno-lojilerinde genellikle CCD ve CMOS di-ye adland›r›lan sensörler kullan›l›r.CCD üretilmesi CMOS’a göre oldukçapahal›d›r ancak görüntü kalitesi ve ka-rarl›l›¤› yüksek oldu¤undan büyük ço-¤unlukla CCD kullan›lmaktad›r.

Ürün entegre olarak çal›flabilir mi ? Son y›llarda özellikle dijital X-ray sen-sörlerin h›zla artmaya bafllamas›ABD’de Dental Klinik yaz›l›m› + A¤›ziçi kamera + Dijital X-ray sensörlerintek bir program üzerinde tek bir çözümalt›nda toplanmas› yönelimine yol aç-m›flt›r. Buna en iyi örnek için www.den-trix.com’a bak›labilir.

Çünkü diflhekimi için zaman enönemli kavramd›r. En kolay, en entegreürün, gerçek ihtiyaçt›r. Çünkü sonra-dan hiçbir ürün entegre edilemez. E¤erediliyorsa bu size epey bir maliyet de-mektir.

Sat›n alm›fl oldu¤unuz ürün zamaniçerisinde fiziksel bir de¤iflime u¤raya-maz. Ama o ürünün birlikte çal›flt›¤› ya-z›l›m sürekli geliflecektir. Bu geliflimdenyararlanabilirseniz sizin çözümünüz deyenilenmifl olacakt›r. Her zaman enyeni ürünü kullan›yormufl olmak sizimotive edecek ve teknolojiniz sizi mut-lu edecektir. Tersi olur ise demode birürün kullan›yor olacaks›n›z.

Sensörler için tek kullan›ml›k Sterilk›l›flarEnfeksiyonlar›n hastadan hastaya tafl›n-mas›n› engelleyen tek kullan›ml›k sen-sörlere özel steril k›l›flar›n sa¤lan›p sa¤-lanmad›¤› ve sa¤lan›yorsa maliyetleri-nin ö¤renilmesi.. Standarlar gere¤i sat›-c› firmalar›n sürekli olarak bu tek kulla-n›ml›k steril k›l›flar› sa¤lamas› zorunlu-dur.

Yerinizde kurulum ve e¤itim hizme-tinin olup olmad›¤›Ürünün sat›c› firma taraf›ndan muaye-nehanenizde kurulmas› ve e¤itimin ve-rilmesi medikal standartlar taraf›ndamecbur tutulmaktad›r. Kurulumu yapa-cak personelin ürün kurulumu konu-sunda e¤itim alm›fl olmas› zorunludur.

Peki Dijital X-ray sensörleri size negibi avantajlar sunar:1- Zaman kazand›r›r,2- Banyo gerektirmez.3- X-ray ›fl›n›n % 80-85 azalmas›n› sa¤-lar,4- Gerekirse arka arkaya görüntüler al-man›z› sa¤lar,5- Al›nan görüntünün defalarca büyü-tülmesine imkan verir,6- Bir tufla basarak görüntüyü negatifolarak gösterir,7- Gri tonlar› ve ›fl›k seviyelerini kolay-ca de¤ifltirebilirsiniz,8- Ölçüm yapabilirsiniz,9- Bu bilgileri ekran üzerinde hasta ilepaylaflabilirsiniz,10- Görüntülerin hasta kart›na tarih vesaati ile kaydedebilirsiniz,11- Yeni bir görüntü alman›n maliyetiyoktur,12- Saklanm›fl görüntüler hiç bozulmaz,13- Saklanm›fl görüntülere çok h›zl› ula-fl›l›r,14- Görüntüler e-maille istenilen yeregönderilir,15- Daha önceden al›nan görüntüler ileyeni görüntü karfl›laflt›r›labilir,16- 4096 gri seviye sayesinde daha de-tayl› görünüm sa¤lar,17- Kimyasallara gereksinim duymad›-¤›ndan çevrecidir,18- Hastan›z taraf›ndan hemen farkedilmesini saglar.19- Hastalar›n›z›n tedavileri kabullen-mesini kolaylaflt›r›r.

‹ntraoral (a¤›ziçi) kamera seçimde dikkat edileceklerServis ve garantiServis ve garanti süresi en önemli un-surlardan biri olup en az iki y›l garanti-li olmas›d›r. ‹lave olarak verilecek sigor-ta gibi tamamlay›c› garantiler risklerini-zi ortadan kald›racakt›r.

Tamir süresinin k›sal›¤› sizi rahatla-tacak bir unsurdur. Ancak firma yasalolarak 30 gün içerisinde tamir yapmakzorundad›r.

Servis, donam›m ve yaz›l›m olarakikiye ayr›l›r. Her iki konuda yetiflmiflpersonellerinin olup olmad›¤›na bak›l-mal›d›r.

Yaz›l›m destek ve sürüm yükseltmeÜrün ald›ktan sonra ihtiyac›n›z olan ya-z›l›m deste¤inin verilmesi ve sürümyükseltmenin olup olmad›¤›, var ise üc-

retli olup olmad›¤› ve ne kadar süre ileyap›laca¤› konusunun net olarak ö¤re-nilmesi çok önemlidir.

A¤›z içi kameralar›n avantajlar›1- Hasta-hekim iletiflimini kolaylaflt›r›r,2- Hastaya ait tüm difl görüntüleri ka-mera yard›m›yla bilgisayara aktar›ld›-¤›ndan hastan›n hekime olan güveniniart›r›r.3- Hastan›n önerilen tedavileri anlama-s›n› ve kabullenmesini kolaylaflt›r›r.4- Hastan›n kendi durumunu net olarakgörmesini sa¤lar,5- Hastan›n kendi a¤›z geliflimini eskigörüntüleriyle k›yaslayarak net olarakgörmesine yard›mc› olur.6- Al›nan görüntülerin hastay› gönde-ren kuruma gönderilmesine olanak sa¤-lar. (Özel sigortalar, vak›flar, bankalar) 7- A¤›z içindeki problemleri defalarcabüyüttü¤ü için gözle çok net görüleme-yecek olan durumdaki vakalar›n netolarak görülmesini sa¤lar.8- Yap›lan ifllerin önceki ve sonraki du-rumlar kay›tlar› tasnif edilerek hastalaravaka tipleri konusunda anlat›mda kulla-n›lmas›n› sa¤lar.

Sonuç olarakHem dijital X-ray sensör hem de a¤›ziçikameralar için söylenmesi gereken bun-lar›n birer çözüm olduklar› yani sadecebirer ürün olmad›klar›d›r. Bilgisayar, ifl-letim sistemi, yaz›l›m gibi di¤er ürün d›-fl› kaynaklar ile çal›flabildi¤ini dikkateald›¤›n›zda bunlar›n uzun süre kullan›-labilmeleri sadece ald›¤›m›z ürünlerinçal›fl›r durumda olmalar›n›n yeterli ol-mayaca¤›d›r. Her bir bileflenin de¤ifli-miyle destek ihtiyac›n›z›n kaç›n›lmazoldu¤udur.

Fiyatlar› belirleyen unsurlar›n sade-ce ürün olmad›¤›, hizmet ve deste¤in enaz ürün kadar k›ymetli ve önemli oldu-¤unu tart›fl›lmazd›r.

En önemli ürün entegrasyon ve ih-tiyaçlara göre adaptasyondur.

Hepatit C nas›l bir hastal›kt›r?Hepatit C virusu (HCV) ilk kez 1989 y›-l›nda keflfedildi. Ancak daha önceki 2-3dekad boyunca “Non-A, Non-B” virusuve yapt›¤› hastal›k tablosu da “Non-A,Non-B” hepatiti olarak bilindi. Özelliklecerrahi giriflim veya baflka nedenlerletransfüzyon yap›lan hastalarda aylariçinde akut hepatit tablosu ortaya ç›k›-yor, A ve B hepatiti testleri negatif kal-d›¤› için bu isimle an›l›yordu. Sorunun gerçek boyutlar› Hepatit C ta-n›s› için gelifltirilen anti-HCV testi ile1990’l› y›llarda yap›lan taramalardansonra anlafl›ld›. Bugün için dünyada 200milyona yak›n kifli HCVile infektedir ve önemlibir k›sm›nda (yakla-fl›k %20-30) ilerle-yici kronik he-patit ve siroz

ve daha az›nda da hepatoselüler karsi-noma geliflmesi riski söz konusudur.ABD ve Bat› Avrupa ülkeleri ile Japon-ya’da siroz, karaci¤er kanseri gibi ciddihastal›klar›n ve bu hastal›klar için yap›-lan karaci¤er nakillerinin %50’den faz-las›ndan HCV infeksiyonu sorumludur.Ülkemizde HCV infeksiyonu s›kl›¤›(prevalans›) %1 civar›ndad›r ve sirozluhastalar›n üçte birinden HCV sorumlu-dur. Hepatit B virusu ile birlikte karaci-¤er sirozu ve karaci¤er kanserinin ens›k sebebidir. Di¤er taraftan 1990’l› y›llar›n bafl›ndanitibaren kan ve kan ürünlerinin anti-

HCV testi ile taranmas› sonucu buyolla bulaflma büyük ölçüde en-

gellenmifltir. Art›k kontroledilmifl kan ve kan ürünleri

ile bulaflma istisnai bir du-rumdur. Buna karfl›l›kameliyatlarla, t›bbi ekip-manla ve di¤er yollarla

(damar içi uyuflturucuve/veya ilaç ba-

¤›ml›l›¤›, alkolizm, erkek-erkek aras›seks, dövme, “piercing” vb.) bulaflmadevam etmektedir. Damar içi injeksi-yon fleklinde uyuflturucu kullanan grup-lar›n üyeleri en yüsek risk alt›ndakiler-dir. M›s›r bugün dünyada HCV infeski-yonunun en s›k görüldü¤ü ülkedir vebaz› bölgelerinde anti-HCV prevalans›

Dünya üzerinde 200 milyona yak›n insan› etkileyen Hepatit C, diflhekimlerini de tehdit eden önemli birhastal›k. ‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi Gastroenterohepatoloji Bilim Dal› ö¤retim üyesi

Prof.Dr. Y›lmaz Çakalo¤lu’ndan giderek yayg›nlaflan bu hastal›k hakk›nda bilgi ald›k.

‘Hepatit C tehlikeli amakorunmak kolay’

‘’

sadece basit el temizli¤i,

ifllemde eldiven giyme ve

ekipman› steril etme kurallar›na

uyulursa bulaflma riski hemen

hemen s›f›r oldu¤u halde,

baz› hekimler üzücü tav›r ve

davran›fllarda bulunmakta,

hastay› muayene etmekten

ve tedavi edici giriflimlerden

kaç›nmaktad›rlar.

TDBD / 90

%25’i bulmaktad›r. Bunun nedeni M›-s›r’da çok yayg›n olan fiistozomiyazhastal›¤›n›n tedavisinde tekrar tekrarkullan›lan (“disposable” olmayan) in-jektörler veya di¤er t›bbi malzemeler-dir.Önümüzdeki 2-3 dekat daha HCV’yeba¤l› siroz ve kanser ciddi ve s›k görü-len sa¤l›k sorunu olarak önemini koru-yacakt›r. Çünki HCV taramas› öncesidönemde infekte olanlar 20-30 y›l sonraciddi karaci¤er hastas› olarak karfl›m›zageliyorlar.

Hepatit C infeksiyonunun belirtileri nelerdir?HCV infeksiyonu akut dönemde %75anikterik (sar›l›ks›z) seyreder ve tan›s›güçtür. Tan› konmayan ve tedavi edil-meyen bu hastalar›n %50-90’›nda (orta-lama %70) kronik C hepatiti geliflir. ‹k-terli (sar›l›k olan) akut C hepatiti hasta-lar› ile ilerlemifl (klinik olarak siroz ge-liflmifl; karaci¤er ve/veya dalak büyü-mesi, karaci¤er hastal›¤›na ait periferikbulgular, kar›n fliflli¤i, sindirim sistemikanamas› vb) karaci¤er hastal›¤› olanlard›fl›nda kalan büyük ço¤unluk (>%80)asemptomatiktir. Hastal›¤a özgü bir be-lirti veya bulgu yoktur. Tan› ancak anti-HCV testi taramas› ve/veya baflka ne-denlerle bak›lan biyokimyasal karaci¤ertestlerinin (özellikle ALT ve AST) yük-sek bulunmas› sonucu bak›lan anti-HCV testi ile konur. Bu nedenle rutinsa¤l›k kontrolü (“check-up”) programla-r›nda anti-HCV testi yer almal›d›r. Zaman zaman kronik C hepatiti hasta-lar›nda karaci¤er d›fl› hastal›k belirti vebulgular› olabilir. Tan›ya giden ilk ad›mderi döküntüleri, eklem a¤r›lar› ve eller-de bacaklarda uyuflma, kar›ncalanma-yanma (periferal nöropati) ile karakterlibir vaskülit (mikst kriyoglobulinemi),böbrek patolojisi (glomerulonefrit), di-¤er deri belirtileri (liken planus, erite-ma nodozum vb) olabilir. Bu durumlar-da karaci¤er testlerinin bozuklu¤u aklaHCV infeksiyonunu getirmelidir.

Hepatit C tan›s› nas›l konur?Anti-HCV antikoru testi pozitifli¤i (bu-günkü yöntemlerle) hemen daima HCVinfeksiyonunu gösterir. Antikor pozitifdiye geçirilmifl bir HCV infeksiyonuolarak de¤erlendirilmesi ciddi bir hata-

d›r. Baz› özel durumlarda ve anti-HCVtestinin titresinin düflük oldu¤u haller-de yalanc› pozitiflik söz konusu olabilir.Nadirdir. Hem anti-HCV testinin HCVinfeksiyonu varl›¤› aç›s›ndan teyid edil-mesi, hem de genotip ve viral yük bak›-larak tedavi öncesi gerekli de¤erlendir-melerin yap›lmas› için kantitatif HCVRNA testi (böylece viral yük-serumdakiHCV RNA miktar› da bak›lm›fl olur) veHCV genotipi testi yap›l›r. Do¤al olarakHCV RNA negatif olanlarda genotip veviral yük bak›lamaz. Kronik C hepatitlihastalar›n %30’unda ALT devaml› nor-mal veya “near-normal” olabilir. Karaci-¤er hastal›¤›n› ekarte ettirmez. Genotip özellikle tedaviye kal›c› cevapal›nmas› aç›s›ndan önemlidir. Ülkemiz-de hastalar›n >%90’› genotip 1 (genotip

1b, 1a’dan çok daha s›k) HCV infeksi-yonuna sahiptir. Daha uzun süreli venisbeten yüksek doz ilaç tedavisi gerek-tirir. Tedaviye cevap (kür) ihtimali has-taya göre de¤iflmekle beraber ortalama%50 civar›ndad›r. Bu oran genç (<40yafl), viral yükü düflük, karaci¤er hasta-l›¤› hafif ve alkol almayan bir bayan has-tada %80 iken, 50 yafl›n üzerinde, kro-nik alkol alan, karaci¤er hastal›¤› ciddi,viral yükü fazla bir erkek hastada ise%20’nin alt›ndad›r.

Hepatit C tan›s›nda diflhekimleriaç›s›ndan ay›rt edici bir özellik var m›d›r? Hay›r yoktur. ‹flin diflhekimli¤i ile ilgilitaraf› gerekli sterilizasyon ve temizlikkoflullar›na uyulmazsa hastadan diflhe-kimine ve ekipmana, diflhekimi veya

ekipmandan hastalara HCV bulaflmas›olabilir. Biz hepatit C’li hastalar›m›zaherhangi bir t›bbi giriflim (diflhekimli¤ive genel tababet ile ilgili) yap›laca¤› za-man hekimlere ve di¤er t›bbi personelehepatit C’li veya hepatit B’li olduklar›n›söylemelerini istiyoruz. E¤er sadece ba-sit el temizli¤i, ifllemde eldiven giymeve ekipman› steril etme kurallar›na uyu-lursa bulaflma riski hemen hemen s›f›roldu¤u halde, baz› hekimler üzücü ta-v›r ve davran›fllarda bulunmakta, hasta-y› muayene etmekten ve tedavi edici gi-riflimlerden kaç›nmaktad›rlar. Bu viralhepatitler konusunda daha fazla bilgi-lenme ile afl›labilecek bir sorundur.Diflhekimli¤i ve t›p hekimli¤i HCV içinriskli meslekler grubundad›r. HCV in-feksiyonlu hekimler mutlaka konununuzman› (gastroenteroloji uzman›) tara-f›ndan de¤erlendirirlmeli ve gerekli gö-rülürse tedavi edilmelidir.

Hepatit C tedavisi ve korunma yollar› nelerdir? Anti-HCV, HCV RNA kantitatif pozitifve genotipi bak›lm›fl her hepatit C has-tas› iyi belirlenmifl standart algoritmalarile gösterilen tedaviyi almal›d›r. Bugüniçin Pegile ‹nterferon alfa (2a veya2b)/haftada bir derialt› injeksiyon ilebirlikte oral Ribavirin kombine tedavisien etkili tedavi fleklidir. Kontrendikas-yon olmayan hastalarda genotip 1’de 6-12 ay, genotip 2 veya 3 olan hastalarda4-6 ay uygulan›r. Yan etkileri için hastabilgilendirilmelidir. Yeni oral antiviralilaç çal›flmalar› devam etmektedir.HCV’ye karfl› etkili bir afl› gelifltirilmiflde¤ildir. Farkl› genotiplerinin olmas› venötralizan antikorun iyi bilinmemesi afl›çal›flmalar›ndaki en önemli engeldir. ‹n-san immunglobulini yeterince koruyu-cu de¤ildir. Bugün için gereksiz ve testedilmemifl kan ve kan ürünleri kullan›-m›ndan kaç›nmak, her türlü t›bbi giri-flimde (parmak ucundan fleker testi içinkan almaktan, en a¤›r ameliyata kadar)basit temizlik, gerekli korunma-koru-ma ve sterilizasyon flartlar›n› yerine ge-tirmek, riskli yaflam tarz› olanlar› (uyufl-turucu müptelalar›, alkolikler, homo-seksüeller, hayat kad›nlar› vb) bu konu-da e¤itmek, dövme, “piercing” veyabenzeri uygulamalardan kaç›nmak bafl-l›ca korunma yollar›d›r.

91 / TDBD

‘ ’Diflhekimli¤i ve t›p hekimli¤i

HCV için riskli meslekler

grubundad›r. HCV infeksiyonlu

hekimler mutlaka konunun

uzman› (gastroenteroloji

uzman›) taraf›ndan

de¤erlendirirlmeli ve gerekli

görülürse tedavi edilmelidir.

Hepatit viruslar›Viral hepatitlere neden olan hepatit vi-ruslar› A, B, C, D, E ve G olarak alt›farkl› virustur. Hepatit viruslar› bulafl-ma yollar›na göre iki gruba ayr›labilir: 1 D›flk› a¤›z yolu (enterik yol) ile

bulaflanlar Hepatit A ve E viruslar› (HAV ve HEV).

2 Kan yoluyla (parenteral yol) bulaflanlar Hepatit B, C, D ve G viruslar› (HBV, HCV, HDV, HGV)’d›r.

Hepatit viruslar›ndan özellikle kan yoluile bulaflanlar t›p ve diflhekimli¤i uygu-lamalar› ile bulaflabilir. Önemli olma ge-

rekçeleri flöyle s›ralanabilir: 1. Tüm dünyada ve ülkemizde

yayg›nd›r; 2. Kronik infeksiyona yol açarak

kronik hepatit, karaci¤er sirozu ve hepatosellüler karsinoma (primer karaci¤er kanseri) gibi çok ciddi hastal›klara yol açabilirler;

3. Ço¤unlukla infeksiyonlar› subklinikseyretti¤inden kifliler hasta olduklar›n› ya da tafl›y›c› kald›klar›n› bilemezler;

4. Hepatit viruslar› aras›nda afl›s› olanlar salt HAV ve HBV’d›r. HBV afl›s› ile HDV, ancak HBV ile birlikte infeksiyon yapt›¤›ndan HDV’ye karfl› da ba¤›fl›kl›k sa¤lan›r;

5 Pahal› ve zahmetli tedavi seçenekleri olanlar vard›r.

Ülkemizde 1990 y›l›ndan beri ‘Viral He-patitle Savafl›m Derne¤i’(VHSD), ‘viralhepatitlerin toplumdaki yayg›nl›k veönemini belirleyecek olan tan›, savafl›mve korunma yöntemleri ile bu alandakiçeflitli inceleme ve araflt›rmalar› yap-mak, desteklemek, teflvik etmek ve eldeedilen bilgilerden ilgili sa¤l›k kuruluflla-r›n› yararland›rmak ve gerekti¤inde on-larla iflbirli¤i yapmak amac›yla’ çal›fl-maktad›r1. Çok yak›n geçmiflte 1 Ekim2006 tarihinde HCV ile ilgili halka yö-nelik tan›t›m kampanyas› düzenlenmifl-tir.Dünyaca ünlü bir hastal›k izleme vekontrol merkezi olan CDC (Centers for

Disease Control and Prevention) tara-f›ndan 1993’de bildirilen ‘diflhekimli¤i-ne özel infeksiyon kontrol yönerge-si’nin on y›l aradan sonra gözden geçiri-lerek 2003’de yenilenmesinin bafll›canedeni dünya ölçe¤inde yeni patojenle-rin ya da yeniden önem kazanan pato-jenlerin varl›¤› olarak aç›klanm›flt›r2.Bunlar aras›nda HCV ve HGV da bu-lunmaktad›r.

Hepatit C Virusu-Hepatit C infeksiyonu Hepatit C virusu ilk kez 1989 y›l›nda ta-n›mlanm›fl tek iplikli bir RNA virusu-dur3. Transfüzyon sonras› oluflan ‘nehepatit A ne hepatit B hepatiti’ fleklin-de ‘non-A non-B’ (NANB) olarak ta-n›mlanan hepatitlerin en önemli etkenioldu¤u saptanm›flt›r. Doku kültüründeüretilmeden ya da elektron mikrosko-bunda görülmeden moleküler klonlamateknikleriyle tan›mlanm›fl bir virustur.En az›ndan 6 genotipi bulunmaktad›r.Genotiplerin da¤›l›m› co¤rafik farkl›l›kgösterdi¤i gibi toplumda da¤›l›m›, riskgruplar› ve yafla göre de farkl›l›k göster-mekte ve tedaviye yan›t yönündenönem tafl›maktad›r. Baz› hastalar birdendaha çok genotiple infektedir. HCV in-feksiyonunda virusun ilk yap›lan anti-korlar taraf›ndan tan›namayaca¤› de¤i-fliklikler göstermesi nedeniyle etkisizbir immun yan›t söz konusudur. Bu ne-denle infeksiyon uzun sürer, ayn› ya dayeni genotiplerle yeniden infeksiyon

TDBD / 70

Hepatit C virüsünün diflhekimli¤i yönünden önemi

* Prof.Dr., ‹.Ü Diflhekimli¤i Fakültesi Mikrobiyoloji Bilim Dal›, 34093,Çapa,‹stanbul

Güven Külekçi*

HCV, kronik karaci¤er infeksiyonunun en yayg›n etkenidir. Parenteral yolla bulafl›r. HCV’nin afl›s› ve temas öncesi ve sonras› profilaksi uygulamas› yoktur. Diflhekimli¤inde HCV infeksiyon riski, HBV infeksiyon riskine göre çok düflüktür. Diflhekimli¤inde her türlü patojene karfl› güvenli bir

çal›flma, standart infeksiyon kontrol uygulamalar› ile sa¤lanabilece¤inden HCV pozitif bir hasta için özel bir önlem al›nmas›na gerek yoktur.

olabilir ve immunglobulin gibi profilak-si uygulamas› yoktur. Hepatit C infeksiyonu % 80 belirtisizolarak geçirilir4. Hepatit C, çok uzun y›l-lar belirtisiz seyretmesi ya da ay›rt etti-rici belirtilerle seyretmemesi nedeniylesinsi bir infeksiyon olarak tan›mlan-maktad›r. Olgular›n % 55-85’inde kro-nik karaci¤er hastal›¤› geliflir. Siroz,ekstrahepatik hastal›k tablolar› ve hepa-tosellüler karsinomaya neden olur. Kro-nik karaci¤er hastalar›nda ölüm oran› %1-2’dir. Hepatit C, bir çok ülkede erifl-kinlerde karaci¤er transplantasyonu-nun birincil nedenini oluflturur.HCV’ya karfl› henüz afl› gelifltirileme-mifltir. Günümüzde kronik HCV infek-siyonu tedavisinde interferon ve ribavi-rin gibi iki lisansl› ilaçla tek tek ya dakombine tedavi seçenekleri vard›r. Te-davi baflar›s›nda virus genotipinin öne-mi vard›r4.HCV, infekte kanla do¤rudan ya da do-layl› temasla örne¤in damar içi ilaç yada uyuflturucu kullanma, hemodiyalizhastalar›, steril olmayan t›p ve diflhe-kimli¤i aletleri, kan s›çramas›, üzeri ka-pat›lmam›fl kesikler, yaralar, i¤ne bat-mas›, dövme yapt›rma, ‘piercing’ (vücu-du deldirme) ile oldu¤u kadar paylafl›-lan t›rafl b›ça¤›, difl f›rças› ve az miktar-da kan kar›flm›fl vücut salg›lar› ile bula-flabilir. HCV do¤umda infekte annedenbebe¤ine (vertikal yol) bulafl›r. HCV’nincinsel yolla bulaflmas› nadir de olsa sözkonusu olabilir. Aile içinde de bulaflma-s› nadirdir. HCV öpüflme, sar›lma, ak-s›rma, öksürme, yiyecek-içecek ve kapkaçaklar›n paylafl›lmas›, ortak banyo vetuvaletlerden ya da k›saca günlük ya-flamda bulaflmaz. HCV pozitifler ifl,okul, çocuk bak›m› ya da di¤er kurum-lardan d›fllanmamal›d›rlar4.CDC’nin bildirimine göre Hepatit Colan kifliler için infeksiyonun kaynakla-r› s›ras›yla % 60 damar içi ilaç injeksiyo-nu, %15 cinsel yol, %10 transfüzyon (ta-rama öncesinde), %4 mesleksel, %1 has-taneden, iatrojenik ya da perinatal ve%10 nedeni bilinmeyen fleklindedir5.Ülkemiz için hepatit C tafl›y›c›l›k s›kl›¤›yaklafl›k %1’dir (yaklafl›k 700 bin kifli)1. Kan ve kan ürünlerinin HCV yönündenkontrolü, Anti-HCV testi ile 1993’de ya-p›lmaya bafllam›flt›r. Bu tarihten öncetransfüzyonla HCV infeksiyon riski %8-10 iken günümüzde bu yolla bulaflma

gözard› edilebilecek düzeylere inmifl-tir4,5.

Diflhekimli¤inde HCV’nin bulaflabilirli¤iDiflhekimli¤i çal›flanlar› kan ve kanlakar›fl›k tükürükle sürekli temas halinde-dirler. Bu nedenle kayg› yaratan pato-jenler kan yolundan bulaflan viruslarolarak HBV, HCV ve HIV’dir. Bu pato-jenler diflhekimli¤i ifllemleri s›ras›ndahastadan diflhekimli¤i çal›flan›na, diflhe-kimli¤i çal›flan›ndan hastaya ve hasta-dan hastaya bulaflabilir2. Kanla bulaflan bir virusla infeksiyon riskini belirleyen faktörler : 1 Toplumda görülme s›kl›klar›

(prevalans›)2 Virusun kanda bulunma miktar›, 3 Kanla temas flekli ve s›kl›¤›d›r.Kanla bulaflan viruslar›n vücuda girme-sinde özellikle keskin aletlerle yaralan-ma ve i¤ne batmas› gibi inokülasyon yo-lu önemlidir. Bir infeksiyon hastal›¤›n›n endemik ol-du¤u bir ülkede herkes risk alt›nda ol-du¤undan özellikle sa¤l›k çal›flanlar›n›nyüksek risk alt›nda oldu¤undan sözedilemez. Çal›flmalar da sa¤l›k çal›flan-lar›ndaki tafl›y›c›l›k oranlar›n›n toplum-dakinden farkl› olmad›¤›n› göstermek-tedir6. Ülkemizde yayg›nl›¤a göre HBV(%5.1) tafl›y›c›s› hasta ile karfl›laflma ola-s›l›¤›, HCV (%1) ve HIV tafl›y›c›s› hasta-larla karfl›laflma olas›l›¤›na göre çok da-ha yüksektir. HBV, HCV ve HIV tafl›y›c›s› hastalardaçal›fl›rken tek bir i¤ne batmas›yla (per-kütan temas) infeksiyona yakalanmariski virus tipine göre de¤iflir2,7.Bir HBeAg (+) hastada 3 i¤ne batmas›-n›n birisi infeksiyon ile sonuçlan›rkenbir HIV (+) hastada 300 i¤ne batmas›n-

dan salt birisi infeksiyonla sonuçlan›r2.Kazara yaralanma s›ras›nda bulaflmaiçin yeterli kan miktar› HIV için 0.1 mliken HBV için 0.1 µl’dir. 22 numara biri¤nenin batmas› ile yaklafl›k 1 µl kan iletemas söz konusudur. Diflhekimli¤indekullan›lan i¤neler anestezi yapmak içinkullan›lan boyu uzun ve ince (16-22gauge, iç çap› 1.19-0.43 mm) i¤nelerdir.Diflhekimli¤inde yaralanmalar genellik-le a¤›z d›fl›nda gerçekleflmektedir. Budurumda diflhekiminin elleri hastan›na¤z›n›n d›fl›ndad›r. Yaralanmalar›n ço-¤u, kan miktar› fazla olmayan ufak çap-l› yaralanmalard›r. Eldiven ile yaralan-ma da infeksiyona yakalanma riskini %50 azalt›r; çünkü i¤ne ya da alet geçer-ken temizlenmektedir2.Ülkemizde Anti-HCV pozitifli¤i donörkanlar›nda % 0.7-1.2 oran›nda bildirilir-ken, hemodiyaliz hasta grubunda % 10-20, t›p doktorlar›nda % 0.7-2.8; difl he-kimlerinde ise % 1.7-6.2 dolaylar›ndabulunmufltur8. Ayd›n bölgesinde kandonörlerinde 1993-2003 dönemindeHBV ve HCV infeksiyon prevalanslar›-n›n %1.5 ve %0.19 oldu¤u bildirilmifl-tir9. HBV oran›n›n dönemin ilk yar›s›nagöre anlaml› bir düflüfl gösterdi¤i HCVprevalans›n›n ayn› flekilde sürdü¤ü debelirtilmifltir. Özellikle hemodiyaliz

47 / TDBD

Etken ‹nfekte (tafl›y›c›) hastan›n ‹nfeksiyonakan›n›n ml’sindeki virus miktar› yakalanma %’si

HBV 1000-100.000.000 6- 30HBeAg (+) ise(yüksek infektivite göstergesi) 1-62

HBsAg (+) fakat HBeAg(-) ise 1-37

HCV 10-1.000.000 2.7-10Ortalama 1.8

HIV 10-1.000 0.3

‘ ’Hepatit C infeksiyonu

%80 belirtisiz olarak geçirilir.

Hepatit C, çok uzun y›llar

belirtisiz seyretmesi ya da ay›rt

ettirici belirtilerle seyretmemesi

nedeniyle sinsi bir infeksiyon

olarak tan›mlanmaktad›r.

hastalar› yüksek HCV tafl›y›c›s› oldu-¤undan bu hastalara hizmet veren t›pve diflhekimli¤i çal›flanlar›n›n daha yük-sek risk alt›nda oldu¤u söylenebilir. Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fa-kültesi’nde 2002-2004 dönemindeanamneze dayal› olarak hepatit öyküsüveren %7.9 oldu¤u ve bu hastadan%2.3’ünün hepatit B ve %0.1’inin hepa-tit C öykülü hastalar olduklar› bildiril-mifltir10.Cumhuriyet Üniversitesi Diflhekimli¤iFakültesi’ne baflvuran hastalarda yap›-lan serolojik bir çal›flmada HCV tafl›y›c›-l›¤›n›n % 1 oldu¤u ve diflhekimine git-menin risk gruplar› içinde yer almad›¤›saptanm›flt›r11. HCV’nin sa¤l›k çal›flanlar›na etkin birflekilde bulaflt›¤› söylenemez. Bulaflmaiçin keskin aletlerle yaralanma ile de¤ilde genellikle genifl boflluklu bir i¤nebatmas› gerekmektedir. Literatürdemukoza membranlar›na ya da bütünlü-¤ü bozulmufl deriye temasla bulaflabilir-li¤i kesin olmamakla birlikte konjukti-vaya bir kan s›çramas›yla HCV bulaflt›-¤›na iliflkin en az›ndan iki olgu bulun-maktad›r7. 2003’de bir bak›m yurduhastas›ndan bir sa¤l›k çal›flan›na bütün-lü¤ü bozulmufl deriye temasla HIV veHCV’nin ayn› zamanda bulaflt›¤› bildi-rilmifltir2. Di¤er ülkelere göre HCV infeksiyonunçok yüksek oldu¤u (%19.2) M›s›r’danbildirilen bir çal›flmada ml’sinde 1 mil-yon HCV olan kan içinde bekletilen po-litetrafluoroetilen (PTFE) (teflon) kapl›ortodontik arkteli, su alt›nda ovularaky›kand›¤› zaman HCV adhezyonununortadan kalkt›¤›; bu flekilde y›kansa dabu madde ile kapl› olmayan endodontie¤eleri üzerinde ise kald›¤› saptanm›fl-t›r12. PTFE kapl› ortodontik arkteli ova-lanmadan sudan geçirildi¤i zaman iseHCV’nin yüzeyde kald›¤› saptanm›flt›r.HCV’nin diflhekimli¤inde bulaflmas›nailiflkin pek az bilgi vard›r. Genel toplu-ma göre diflhekimleri, cerrahlar ve has-tane çal›flanlar›nda HCV prevalans›n›nyaklafl›k %1-2 oldu¤u ve bunun geneltoplumdakine benzer oldu¤u görülmek-tedir. Bu bizim ülkemiz için de böyledir.‹nfekte bir diflhekimli¤i çal›flan›ndanhastaya ya da hastadan hastaya bulaflmabildirisi yoktur. Bu bilgiye dayanarakHCV bulaflma riskinin diflhekimli¤indeçok düflük oldu¤u ileri sürülmektedir13.

HCV tükürükle bulafl›r m›? Tükürük ve HCV aras›nda iliflki aran-mas›n›n bafll›ca nedeni parenteral olma-yan bulaflma yolunu aç›kl›¤a kavufltur-makt›r. Kan yoluyla bulaflan viruslar›nkan d›fl›nda tükürükle de bulaflabilirli¤iinfeksiyon riskini art›r›r. Örne¤inHBV, tükürük arac›l›¤› ile de bulaflabi-lir; çünkü HBV, serumdakinden 1.000-10.000 kez daha düflük olsa da serum-daki yüksekli¤inden ötürü tükürükteorta düzeyde bulunur. Baz› çal›flmalar,HCV’nin tükürükte bulundu¤unu vetükürü¤ün de bulaflmaya katk›s› oldu-¤unu ileri sürmektedir14-16. HCV içerentükürük inokülasyonu ile primatlardadeneysel infeksiyon oluflturulmufltur17. Tükürükteki HCV RNA varl›¤›n›n vemiktar›n›n serumdakiyle uyumlu oldu-¤unu gösteren çal›flmalar vard›r18. Bu ça-l›flmalar›n laboratuvar tan› arac› olarak

tükürü¤ün kan yerine geçmesine dekatk›s› olmaktad›r. HCV RNA’n›n tü-kürükte kan d›fl›ndaki potansiyel kay-na¤›n›n difleti oluk s›v›s› oldu¤u ileri sü-rülmektedir19,20. Kronik hepatit C hasta-lar›ndan tükürüklerinde HCV RNAsaptanamayanlar›n ço¤unda difleti oluks›v›s›nda HCV RNA saptanm›flt›r. Difle-ti oluk s›v›s›ndaki virus miktar›n›n datükürüktekinden daha yüksek say›daoldu¤u bildirilmifltir.

HCV ile a¤›z difl hastal›klar› aras›ndaki iliflki var m›?HCV bir hepatotropik virus olmas›nakarfl›n lenfotropizm gösterdi¤i ve kanmononükleer hücreleri infekte etti¤isaptanm›flt›r20,21. A¤›z sa¤l›¤›na ba¤l› ola-

rak farkl› miktarlarda iltihap hücreleritükürük içine difleti oluk s›v›s› arac›l›¤›ile sal›nabilece¤inden difl ve a¤›z sa¤l›¤›-n›n, HCV pozitif kiflilerde tükürükteHCV RNA varl›¤›na ya da say›s›na etki-si aç›kl›¤a kavuflturulmaya çal›fl›lmakta-d›r. Periodontal hastal›k ve tükürüktekiHCV aras›nda bir iliflki bulunamad›¤›gibi diflli-diflsiz olma ya da mukozal lez-yonlar›n varl›¤› ile de iliflki bulunama-m›flt›r19,20.HCV’nin tükürük bezlerinde de bulun-du¤u ve replike oldu¤u saptanm›flt›r22.Günümüzde hiposalivasyon nedenleriaras›nda HCV infeksiyonuna da yer ve-rilmektedir. Baz› çal›flmalar HCV infek-siyonu ile Sjögren sendromu ya da si-aladenitis aras›nda bir iliflki oldu¤unugöstermektedir23,24. HCV’nin tükürükbezlerinde ve tükürükteki durumu gibia¤›z mukozal dokularda liken planus ilede iliflkisi tart›flmal›d›r25.

Anti-HCV testi ve diflhekimli¤indeinfeksiyon kontrolü Anti-HCV testi, salt HCV infeksiyonuiçin risk tafl›yanlara yap›lmal›d›r4. Anti-HCV pozitifli¤inin kesinlefltirilmesi veviral yükü hesaplamak için HCV-RNAtesti kullan›lmaktad›r. HCV infeksiyo-nu için risk tafl›yan kiflilerde HBV veHIV ile birlikte infeksiyon riski de sözkonusu olabilir.Diflhekimleri ya da genel olarak sa¤l›kçal›flanlar› yapacaklar› uygulamalardagüvenlik gerekçesiyle hastalar›n›n tafl›-y›c› olup olmad›¤›n› belirlemek için testisteyemezler. Bu durumda hastalar dadiflhekimlerinin tafl›y›c› olup olmad›kla-r›n› bilmek isteyeceklerdir. Diflhekimli¤i hizmeti, herhangi bir in-feksiyon hastal›¤› tafl›y›c›s› olsun ya daolmas›n herkes için ayn› standart infek-siyon kontrol önlemleriyle verilmelidir. CDC 2003 yönergesine göre her klini-¤in infeksiyon kontrol protokolü olma-l›d›r2. Bu protokolde özellikle temassonras› t›bbi de¤erlendirme için baflvu-rulacak uzman t›p doktoru (infeksiyonhastal›klar› uzman› ya da gastroentero-hepatolog) belirlenmelidir. Uygulana-cak tedavi rejimi ve nas›l izlenece¤ineiliflkin bilgiler haz›r olmal›d›r. Her yara-lanma hangi hastada, yap›lan ifl ve kul-lan›lan alet de dahil ayr›nt›l› olarak kay-dedilmelidir. Test için hastan›n yaz›l›onay› olmadan kan al›namayaca¤› unu-

TDBD / 46

‘’

Diflhekimleri ya da genel

olarak sa¤l›k çal›flanlar›

yapacaklar› uygulamalarda

güvenlik gerekçesiyle

hastalar›n›n tafl›y›c› olup

olmad›¤›n› belirlemek için

test isteyemezler.

Bu durumda hastalar da

diflhekimlerinin tafl›y›c› olup

olmad›klar›n› bilmek

isteyeceklerdir.

tulmamal›d›r. Bu konuda di¤er uyulmas› gereken kurallar,test yap›ld›¤› bilgisi ve sonucunun üçüncü flah›slarla paylafl›l-mamas›d›r. Sa¤l›k çal›flanlar› için salt yaralanma durumunda (kesinleflmifltemas sonras›) test yap›lmas› uygundur4. Hastan›n test sonu-cuna göre HCV pozitif kaynakla temas kesinleflti¤inde bir uz-man taraf›ndan izlenilmelidir.HCV ile mesleksel temas sonras› HBV ve HIV’in aksine yap›l-mas› gereken infeksiyonu önleyecek herhangi bir tedavi yok-tur26. HCV için temas sonras› profilaksi amac›yla antiviral ilaç-lar örne¤in interferon ya da immunglobulin kullan›lmamal›-d›r4.Amerika’da 1991 y›l›ndan beri sa¤l›k çal›flanlar›n›n HBV veHIV durumlar›n›n saptanmas› ve izlenmesi zorunlulu¤u var-d›r27. Buna karfl›n infekte bir sa¤l›k çal›flan›ndan bir hastayabulaflma riskinin çok düflük olmas›na ba¤lanarak HCV ile in-fekte sa¤l›k çal›flan›n›n çal›flmas›na bir k›s›tlama getirmeyegerek yoktur4. Ancak hem Amerika’da hem Avrupa’da bu ko-nuda farkl› uygulamalar vard›r. Hem meslekte hem diflhekim-li¤i ve a¤›z difl sa¤l›¤› programlar› ö¤rencilerine giriflten baflla-yarak düzenli olarak yap›lan HBV, HCV ve HIV testlerine gö-re ‘exposure prone procedures’ olarak adland›r›lan ‘bulaflma-y› kolaylaflt›r›c› giriflimler’ yap›lmas›na izin verilmemektedir28. HCV afl›s› olamad›¤›ndan ve gerek immunglobulin gerek an-tiviral olarak HCV infeksiyonu koruyucu tedavisi olmad›¤›n-dan perkütan yaralanmalar› önleyecek bir çal›flma içinde ol-mak gerekir. Bu nedenle önlük, eldiven, gözlük, siperlik kul-lan›lmas›; i¤nelerin ve di¤er kesici alet ve cihazlar›n güvenli el-

lenmesi çok önemlidir. Özellikle HCV pozitif hastalardan sonra çevrenin yo¤un ola-rak HCV ile kontamine oldu¤u gösterilmifltir14,29. Çal›flmalarHCV’nun vücut d›fl›nda canl› kalabilece¤ini ve 16 saat bo-yunca infeksiyonu bulaflt›rabilece¤ini; ancak 4 günden dahauzun süre canl› kalamayaca¤›n› göstermifltir30. Bu durum stan-dart infeksiyon kontrol önlemlerinin tam olarak yerine getiril-mesi gerekti¤ini göstermektedir. Uyand›rd›klar› kayg›yla tersorant›l› olarak HBV, HCV ve HIV, mikroorganizmalar›n de-zenfektanlarla öldürülmeye karfl› direnç s›ralamas›nda en alts›rada yer almaktad›rlar ve düflük düzeyli bir dezenfektanlainaktif hale getirilebilirler2.Sonuç olarak diflhekimli¤i mesle¤inin güvenli bir flekilde ya-p›labilmesi için standart infeksiyon kontrol uygulamalar›n›niyi bilinmesi gerekmektedir.

KAYNAKLAR

1. Viral Hepatitle Savafl›m Derne¤i : http://www.vhsd.org2. CDC.Guidlines for infection control in dental-care setting-2003, MMWR Morb Mortal Wkly Rep2003;52(no.RR-17):1-66.3. Choo QL, Kuo G, Weiner AJ, Overby LR, Bradley DW, Houghton M. Isolation of a cDNA clone derivedfrom a blood-borne non-A, non-B viral hepatitis genome. Science 1989; 244: 359-62.4. CDC. Hepatitis C fact sheet. September 15, 2006 http://www.cdc.gov/ncidod/diseases/hepatitis/c/fact.htm5. CDC. Recommendations for Prevention and Control of Hepatitis C Virus (HCV) Infection and HCV-Related Chronic Disease. Morbid. Mortal. Weekly Rep. 1998;47(No.RR19).6. Külekçi G, Balkanl› O, ‹nanç D, Güvener Z: Diflhekimli¤inde hepatit B seroprevalans›. Türk MikrobiyolCem Derg 1991; 21: 109-17.7. Molinari JA.Hepatitis C virus infection. Dent Clin North Am 1996;40:309-25.8. Çakalo¤lu Y: Kliniklerde viral hepatit sorununa genel bak›fl-I. Sa¤l›k personeli-hasta iliflkileri aç›s›ndande¤erlendirme. Türk HPB Cerr Derg 2005; 1:48-51. 9. Sakarya S, Öncü S, Öztürk B, Öncü S. Effect of preventive applications on prevalence of hepatitis B virusand hepatitis C virus infections in West Turkey, Saudi Med J 2004; 25: 1070-2. 10. ‹lgüy D, ‹lgüy M, Dinçer S, Bay›rl› G. Prevalence of the patients with history of hepatitis in a dentalfaculty, Med Oral Pathol Oral Cir Bucal 2006; 11:E29-32. 11. Yalç›n D, Yeler H, Tufan N, Gedik R. Sivas C.Ü.Difl Hekimli¤i Fakültesine baflvuran hastalarda hepatitB, hepatit C s›kl›¤›n›n saptanmas›, C Ü Diflhekimli¤i Fak Der 2001; 4:97-101.12. Ramadan AA. Removing hepatitis C virus from polytetrafluoroethylene-coated orthodontic archwiresand other dental instruments. La Revue de Sante de la Mediterranee orientale, 2003; 9: 274-8.13. Cleveland JL, Gooch BF, Shearer BG, Lyerla RL. Risk and prevention of hepatitis C virus infection.Implications for dentsitry. JADA 1999; 130:641-7.14. Chen M, Yun ZB, Sallberg M, Schvarcz R, Bergquist I, Berglund HB, Sonnerborg A. Detection ofhepatitis C virus RNA in the cell fraction of saliva before and after oral surgery.J Med Virol. 1995;45:223-6. 15. Coates EA, Brennan D, Logan RM, Goss AN, Scopacasa B, Spencer AJ, Gorkic E. Hepatitis C infec-tion and associated oral health problems. Aust Dent J. 2000;45:108-14.16. De Cock L, Verhaegen E, Quoilin S, Vandenberghe H, Vranckx R. Detection of HCV antibodies in oralfluid. J Virol Methods 2004; 122:179-83.17. Abe K, Inchauspe G. Transmission of hepatitis C by saliva.Lancet. 1991;337:248.18. Wang CC, Morishima C, Chung M, Engelberg R, Krantz E, Krows M, Sullivan DG, Gretch DR, CoreyL. High serum hepatitis C virus (HCV) RNA load predicts the presence of HCV RNA in saliva from indi-viduals with chronic and acute HCV infection. J Infect Dis. 2006;193:672-6. Epub 2006 Jan 27.19. Maticic M, Poljak M, Kramar B, Seme K, Brinovec V, Meglic-Volkar J, Zakotnik B, Skaleric U.Detection of hepatitis C virus RNA from gingival crevicular fluid and its relation to virus presence in sali-va.J Periodontol. 2001;72:11-6.20. Suzuki T, Omata K, Satoh T, Miyasaka T, Arai C, Maeda M, Matsuno T, Miyamura T. Quantitativedetection of hepatitis C virus (HCV) RNA in saliva and gingival crevicular fluid of HCV-infected patients.JClin Microbiol. 2005;43:4413-7.21. Lins L, Almeida H, Vitvisk L, Carmo T, parana R, Reis MG. Detection of Hepatitis C Virus RNA in sali-va is not related to oral health status or viral load, J Med Virol 2005; 77:216-20.22. Ramos-Casals M, Garcia-Carrasco M, Cervera R, Font J. Is hepatitis C virus a sialotropic virus? AmJ Pathol. 2001;159:1593-4.23. Haddad J, Deny P, Munz-Gotheil C, Ambrosini JC, Trinchet JC, Pateron D, Mal F, Callard P,Beaugrand M. Lymphocytic sialadenitis of Sjogren's syndrome associated with chronic hepatitis C virusliver disease. Lancet. 1992;339:321-3.24. Toussirot E, Le Huede G, Mougin C, Balblanc JC, Bettinger D, Wendling D. Presence of hepatitis Cvirus RNA in the salivary glands of patients with Sjogren's syndrome and hepatitis C virus infection. JRheumatol. 2002 ;29:2382-5.25. Lodi G. Hepatitis C virus and lichen planus. Evid Based Dent. 2006;7(1):1826. CDC. Exposure to blood. What heathcare personel need to know, July 2003. 27. 27- CDC.Recommendations for preventing transmission of HIV and HBV to patients during expo-sure-prone invasive procedures. Morbid. Mortal. Weekly Rep. 1991; 40(RR-8):1-9.28. Griffith University School of Dentistry and Oral Health, Infection Control Procedure Manual2005/2006. 29. Piazza M, Borgia G, Picciotto L, Nappa S, Cicciarello S. Detection of hepatitis C virus-RNA by poly-merase chain reaction in dental surgeries. J Med Virol 1995 ; 45: 40-2.30. CDC. Most Frequently Asked Questions About Viral Hepatitis, September 15, 2006http://www.cdc.gov/ncidod/diseases/hepatitis/common_faqs.htm#5

Materyallerin difl dokular› ile olan zay›fba¤lant›lar›, restoratif diflhekimli¤ininen büyük problemlerinden birisidir.Ancak son y›llarda gelifltirilen polimeryap›daki adhesiv dolgu materyallerinindifl dokular›na fiziksel ve kimyasal ba¤-lant›lar› ile dolgu maddesi - kavite bü-tünlü¤ü büyük ölçüde gerçekleflmeyebafllam›flt›r. Dolgu maddesi-kavite bü-tünlü¤ü ise klinikde baz› yararl› sonuç-lara neden olur, bunlar k›saca flöyle s›-ralanabilir;

• Dolgu maddesi ile kavite aras›nda oluflabilecek aral›¤› ortadan kald›r›r

• Kavite kenarlar›ndan olabilecek mikro s›z›nt›y› engeller

• S›z›nt› nedeniyle dolgu maddesi etraf›nda oluflabilecek renklenmeleri önler

• Pulpal hasar oluflmaz.

Kavite bütünlü¤ü

Sentetik Polimerlerle birlikte önemli ge-liflim gösteren diflhekimli¤i dolgu ma-teryalleri bu geliflim sürecinde ikiönemli itici güçden destek alm›flt›r.Bunlar;

1. Silikat materyallerin erozyon, k›r›lganl›k,zararl› asidik yap› ve neme hassasiyet gibi özelliklerini elimine edecek yeni bir estetik materyalin aranmas›.

2. Polimer teknolojisinin geliflimi ile birlikte doldurucu ve pigmentler ilave edilen rezin materyallerin do¤al difl dokusunu kolayca taklit edebilmesidir.

Bu gün polimer teknolojisi sanayide birçok alanda kullan›lmaktad›r, diflhekim-li¤indeki geliflimide sanayideki kulla-

n›mlar›ndan esinlenerek gerçeklefltiril-mifltir. Polimer teknolojisi kullan›larakelde edilen rezin esasl› dolgu maddele-rinin geliflim süreci içerisinde ilk s›ray›alan akrilik rezin materyallerin bu günart›k yerini, organik ve inorganik yap›-lar›n heterojen bileflimlerinden oluflankompozit rezin materyaller alm›flt›r.

Diflhekimli¤inde kompozit terimi genelolarak, polimerizisyon gerektirecek birsistem içerisinde en az % 60 l›k k›sm›n›inorganik partiküllerin iflgal etti¤i birorganik matriks anlam›nda kullan›-l›r.Organik matriksi inorganik yap›yaba¤layan ba¤lay›c› ise silan diye adlan-d›r›l›r.

Organik Matriks: Bu matriksin yap›s›hemen hemen bütün firmalar›n mater-yallerinde benzerlik gösterir, meteakri-lat veya akrilat ihtiva eder. Monomerolarak en çok Bis-GMA (Bisfenol A Gli-sidil Metakrilat) ,Urethane dimethacr-ylate (UDMA) ve Triethiylene glycol di-metakrilat (TEG-DMA) Kullan›lmakta-d›r. Son y›llarda yeni organik matriksolarak Oxirane epoksi rezinler üzerin-de çal›flmalar yap›lm›fl ve bu rezinlerinyüksek polimerizasyon derinli¤i, düflük

TDBD / 46

Posterior bölgede kullan›lan yenirezin materyaller ve fiberlegüçlendirilmifl kompozitler

Füsun Özer*

* Prof.Dr., Selçuk Üniversitesi, Diflhekimli¤i Fakültesi, Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› Baflkan›

Tarama elektron mikroskopta kavite dolgu maddesi aral›k oluflumu

Mikroaral›koluflumu

Kenar uyumu bozulmufl amalgam restorasyon

Adesiv ba¤lay›c› ajanKompozit

Kavite duvar›

Tarama Elektron Mikroskopadhesiv rezin materyal

polimerizasyon büzülmesi, yüksek da-yan›kl›l›k ve sertlik gösterdikleri bulun-mufltur. Ancak hücre kültürü çal›flmala-r› halen devam etmekte ve canl› dokula-ra olas› toksik etkileri incelenmektedir.

Inorganik Doldurucular: Doldurucuinorganik partiküllerin tipi,konsantras-yonu ve büyüklü¤ü materyalin yap›salözelliklerinde önemli rol oynar. Ençokkullan›ln doldurucu tipleri quartz, sili-ka, alümino silikat veya boro silikat cam,bazende zirkonyum dioksit camd›r.Kompozit materyaller günümüzde kul-lan›m yerlerine ve geliflim süreçlerineba¤l› olarak 6 grupda toplan›rlar;

1. Geleneksel kompozit rezinler2. Çok amaçl› hibrit kompozit rezinler3. Mikro dolduruculu rezinler4. Kondanse edilebilen kompozit rezinler5. Ak›c› kompozit rezinler6. Laboratuar tipi kompozit rezinler

Geleneksel kompozit rezinlerKompozit rezin materyallerin ilk jene-rasyonunu olufltururlar.Doldurucu ora-n› materyal içerisinde a¤›rl›k olarak%60-80 aras›nda de¤iflir. Partikül ebatla-r› 1-50µm aras›nda de¤iflir.Partikül tipiolarak genelde quartz veya cam kullan›-l›r. Günümüzde klinikde pek tercihedilmeyen fakat geçmiflde ADAPT‹Kad›yla pek çok diflhekimi taraf›ndankullan›lm›fl olan bir materyaldir.

Hibrit kompozit rezinler Geleneksel cam veya quartz makro par-tiküller ile submikron silika partikülle-rin organik matriks içinde kar›fl›m›ndanoluflmufllard›r.Geleneksel partiküllermateryalin a¤›rl›kça %75’ini oluflturur-ken,submikron partiküller %8’ini mey-dana getirirler.Toplam olarak inirganikdoldurucu oran› %83’e ç›kar. Hem pos-terior hemde anterior bölgede rahatl›k-la kullan›labilen materyallerdir. ClearfilAPX (Kuraray), Herculite XRV(Kerr),Filtek Z 250 (3M), Tetrik Ceram (Ivoc-lar) örnek olarak verilebilirler.

Mikrodolduruculu kompozit rezinlerOrtalama 0.01-0.1µm (ortalama0.04µm) aras›nda de¤iflen ebatlardadoldurucu bulunduran ve doldurucu

oran› %30-60 aras›nda de¤iflen mater-yallerdir.Doldurucu tipi submikron sili-ka partiküllerdir. Polisaj kolayl›klar›,gerilme kuvvetlerine karfl› dayan›mlar›-n›n azl›¤› ve elastik modüllerinin dü-flüklü¤ünden dolay› genelde ön bölgerestorasyonlarda ve s›n›f V kavitelerdetercih edilmeleri uygundur. Afl›nma ,suemilimleri ,renk de¤ifliklikleri ve poli-merizasyon büzülmeleri hibrit kompo-zitlere göre daha fazlad›r. Durafill (Kul-zer), Silux Plus (3M), Clearfil ST (Kura-ray), Micronew (Bisco)verilebilecek ör-nek materyallerdir.

Kondanse edilebilen kompozitlerHacimsel olarak en az %70-80 oranla-r›nda inorganik doldurucu bulundurur-lar.Amalgama alternatif materyal ara-y›fllar› sonucunda gelifltirilmifllerdir. Po-limer‹zasyon büzülmeleri di¤er kompo-zitlere göre daha azd›r,düflük afl›nmagösterirler,kat› k›vamlar›ndan dolay›kaviteye uygulan›mlar› amalgam gibidaha kolayd›r. Özellikle posterior böl-gede s›n›f I , II ve MOD kavitelerde ter-cih edilirler. Ancak sert k›vamlar›ndandolay› kaviteye yerlefltirilirken kavite-nin en kenar ve köflelerine çok iyi adap-te olamad›klar›ndan, tek bafllar›na bon-ding materyallerle uygulan›mlar› mikr›-s›z›nt› problemleri do¤urmufltur.Bu ne-denle materyalin alt›nda mutlaka ak›c›bir kompozit materyal kaide gere-kir.Opak görüntülerinden dolay› önbölge difllerde estetik olarak iyi görüntüvermezler. Pyramid (Bisco), Definite(Degussa),Surefil (Dentsply) verilebile-cek örneklerdir.

Ak›c› kompozit rezinlerHacimsel olarak doldurucu partiküloran› % 40 ila 60 aras›nda de¤iflir. Dü-flük vizkoziteye ve elastik modüle sahip-tirler, afl›nmlar› ve polimerizasyon bü-zülmeleri yüksektir. Düflük bas›nc ma-ruz kalan bölgelerde, süt difllerinde,ko-le kavitelerinde ve özellikle de kondan-se edilebilen posterior kompozitlerin al-t›nda kaide olarak kullan›mlar› uygunolur.Flow It (Jenerik-Pentron), TetricFlow (Ivoclar), Protect Liner F (Kura-ray)piyasada bulunabilen örnek mater-yallerdir. Fiber

Laboratuvar tipi kompozit rezinler Genelde laboratuvarda kuron, inley,

metal destekli veya desteksiz köprü uy-gulamalar›nda kullan›lan materyaller-dir. Indirek kullan›ma uygun rezin ya-p›lard›r.Dayan›m›n› art›rmak, k›r›lganl›¤›n›azaltmak için çeflitli fiber materyaller ile(örn: Metal,seramik,cam,polietilen ,ara-mid ve karbon) güçlendirilmifl olaraktakullan›l›rlar. Posterior bölgede amal-gam alternatifi materyal aramalar› kom-pozit materyallerin bas›nçlara dayan›mve afl›nma aç›s›ndan daha güçlü hale dö-nüfltürülebilmesi için içerisine baz› ma-teryallerin ilavesini gerektirmifltir.Olayaynen inflaat sektöründe betonun çelikile güçlendirilmesine benzer.Güçlendirilmifl kompozitler genel ola-rak iki flekilde elde edilirler;• Doldurucu ile güçlendirilmifl

kompozitler• Fiber materyallerle

güçlendirilmifl kompozitler

Estenia (Kuraray), Artglass (Kulzer),Fibre Cor(Jeneric / Pentron), Targis-Vectris (Ivoclar), C-Post (Bisco) piyasa-dan verilebilecek ürün örnekleridirler.

Kompozit materyallerde özellikledeposterior bölgede kullan›lan güçlendi-rilmifl restoratif rezin materyallerdenbeklenilen en önemli özelliklerin bafl›n-da materyallerin yüksek afl›nma daya-n›mlar› ve düflük polimerizasyon büzül-meleri baflta gelir. Baz› restoratif mater-yallerle invitro olarak laboratuvar›m›z-da gerçeklefltirdi¤imiz bir çal›flmam›zdamateryallerde ortaya ç›kan polimerizas-yon büzülme % de¤erleri afla¤›daki tab-loda oldu¤u gibidir.

47 / TDBD

Güçlendirilmifl matrix yap›

Clearfil Photo Post. 1.67 ± 0.91 Estenia 2.29 ± 0.75 Artglass 2.45 ± 0.46 AElite 2.54 ± 0.83 Admira 2.76 ± 0.96 Surefil 2.99 ± 0.89 P60 3.42 ± 0.72

Artglass ile Estenia aras›nda istatikselbir fark bulunamam›flt›r. Ön ve arkabölgede kullan›lacak materyal seçimin-de her iki bölge için hibrit dolduruculubir materyal seçimi yerine arka bölgeiçin posterior bir kompozit materyal, önbölge için ise mikrodolduruculu mater-yal seçimi yerinde olur.

Posterior bölgede kullan›lan ve fiberlegüçlendirilmifl kompozitler aras›ndaR‹BBOND fiber örgü materyal ile güç-lendirilmifl rezin materyaller önemli yertutarlar. Ribbond esas olarak; gözeneklibir flerit yap› içine örgü fleklinde diffüzeolmufl, yüksek molekül a¤›rl›¤›na sahipbir polietilen fiberdir. Çeflitli firmalardade¤iflik isimlerle de an›lmaktad›r-lar.Örn,Connect gibi. Ancak yap›lar› veuygulan›mlar› benzerdir.

Genelde stres absorpsiyonu ve restoras-yonda k›r›k oluflumunun engellenmesiiçin kullan›lan ve Ribbond ad› verilmiflolan bu fiber materyalin klinik aç›danbaz› önemli avantajlar› bulunmaktad›r.Bunlar flöyle s›ralanabilir;• Yüksek gerilim direnci• Kolay kullan›m• Rezin materyallerle güçlü ba¤lant›• Renksizlik, fleffafl›k, kompozit

materyal içerisinde görülmeme• Biyouyumluluk

Ribbond fiberlerle güçlendirilmifl resto-rasyonlar›n baflar›s› afla¤›daki kritelerleyak›ndan ilgilidir;• Fiberin kendi yap›sal özellikleri

• Fiberle resin aras›ndaki güçlü kimyasal ba¤lant›

• Fiber dokuman›n k›r›¤› engellemeyetene¤i

Ribbond ad› verilen fiber materyallerklinikde çeflitli alanlarda kullan›labilir-ler;• Periodontal splintleme• Direkt ba¤lant›l› endodontik post ve

korlar• Güçlendirilmifl kompozit rezin

restorasyonlar• Adezif köprüler• Ortodontik yer tutucu ve

sabitlefltiriciler• Protez tamir ve güçlendirilmeleri

TDBD / 46

Gövdeye ribbond fiber uygulanm›fl

Bitirilmifl restorasyon

Klini¤imizde tek difl eksikli¤inde uygulanm›fl fiberle güçlendirilmifl

bir restorasyon örne¤i

KAYNAKLAR1. Freilich MA., Karmaker AC., Burstone CJ., Goldberg AJ. Develop-

ment and clinical applications of a ligh-polymerized fiber-reinforced

composites. J. Prosthet. Dent, 80: 311-318, 1998.

2. Rudo DN., Karbhari VM. Physical behaviours of fiber reinforce-

ment as applied to tooth stabilization. Dental Clinics of North Ame-

rica, 43; 7-35, 1999.

3. Fortin D., Vargas MA. The spectrum of composites: new techni-

ques and materials. JADA ,131;26-30, 2000

4. Craig RG., Powers JM. Restorative Dental Materials, 11th. Editi-

on-2002, Sayfa: 232-241, Mosby

5. Belli S., Inokoshi S., Özer F., Pereira P., Ogata M., Tagami J. The

effect of additional enamel etching and flowable composite on the

interfacial integrity of classII adhesive composite resins. J. Oper.

Dent, 26: 70-75 , 2001

6. Albers HF. Tooth colored restoratives: principles and techniqu-

es,9th Edition-2002, Sayfa: 203-230, BC Decker.

7. McCabe Jf., Walls AWG. Applied Dental Materials, 8th. Edition-

2006, Sayfa: 169-181, Blackwell Publishing

Materyalin örgü yap›s›

Ribbond Seti

Periodontal splintleme

TDBD / 102

Temporomandibular eklemin(TME) ileri düzeydeki bozuk-luklar› hakk›nda konferanslar

vermek ve pratik uygulamalar yap-mak üzere Saraybosna Üniversitesi ta-raf›ndan, 27-31 A¤ustos 2006 tarihleriaras›nda davet edilen meslektafl›m›z,30 A¤ustos 2006’da kendilerinin gelifl-tirdikleri ve baflar›l› sonuçlar ald›klar›TME protezi ile ülkemiz d›fl›nda, Bal-kanlarda ilk say›labilecek TME re-konstrüksiyon ameliyat›n› gerçeklefl-tirdi. Yaklafl›k 3 saat süren veSaraybosna Üniversitesi T›p FakültesiMaksillofasiyal Cerrahi Bölüm Baflka-n› Prof.Dr. R. Dizdarevic ve arkadaflla-r›, Y.Doç.Dr. A.Smalagic ve Dr. F. Fo-co’ nun asiste ettikleri ameliyat plan-land›¤› gibi ve baflar›yla sonuçland›.Gerek Bosna-Hersek, gerekse di¤erBalkan ülkelerinin bas›n mensuplar›taraf›ndan ilgiyle izlenen ameliyat, ta-kip eden günlerde, görsel ve yaz›l› ba-s›nda genifl olarak yer ald›.

Vaka Raporu: 22 yafl›nda ve do¤um sürecinde Coxa-kie virüsüyle ateflli bir hastal›k geçirenhastan›n (S.A.) ileri yafllarda a¤z›n›

açamad›¤› ve yüzünde geliflim bozuk-lu¤una ba¤l› deformite olufltu¤u farkedilmifltir (Resim 1,2). Sol çene ekle-minde ankiloz oluflumu ve mandibulasa¤ korpus ve ramus’unda osteomiye-lit sonras› siklerotik bir yap› sergile-yen hastan›n (Resim 3), ayn› bölümde5 sene önce ayn› amaçla ameliyat edil-di¤i belirtilmifltir. Problemin tekrar et-mesi üzerine bu kez kesin bir sonuçiçin temporomandibular eklem prote-ziyle uygulamas›na karar verildi.

2006 yaz aylar›nda, iki bölüm tara-f›ndan planlamalar› ve haz›rl›klar› ya-p›lan ameliyat 30 A¤ustos 2006’dagerçeklefltirildi. Genel anestezi uygu-lamas› s›ras›nda entübasyon için tra-keatomi uyguland› ve mandibulan›nkafa taban›na kaynam›fl olan k›sm› ç›-kar›larak, nüx ü önlemek üzere hemi-joint titanyum eklem protezi yerleflti-rildi (Resim 4). 24 saat sonra yo¤unbak›mdan ç›kar›lan hastan›n a¤›zaç›kl›¤› erken dönem post-operatifkontrollerinde tatminkar bir görünümsergiledi (Resimler 5). Hastan›n post-operatif fizyoterapisi ilgili Üniversitebölümleri taraf›ndan halen sürdürül-mektedir.

Bosna-Hersek’te ilk temporomandibular eklem protezi ameliyat›

Bosna Hersek’te ilk temporomandibular eklem protezi ameliyat›Ankara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nden Prof.Dr. OrhanGüven taraf›ndan gerçeklefltirildi.

Bölge bas›n›nda ameliyatla ilgili haberler.

Resim 1. Maksillofasiyal bölgedezaman içesisinde oluflan geliflim

anomalisi.

Resim 2. Dentoalveolar anomali.

Resim 3. Sol eklemde ankiloz, sa¤korpus ve ramus da osteomiyelit son-

ras› oluflmufl deformite.

Resim 4. Kal›c› bir a¤›z aç›kl›¤›sa¤lamak üzere sol ekleme

yerlefltirilen titanyum, hemijoint eklem protezi.

Resim 5. Ameliyattan hemen sonrakazan›lan a¤›z aç›kl›¤›.

Günümüzde esteti¤e verilen önemingittikçe artmas› nedeniyle hasta ve he-kimlerin beklentilerine yan›t verebil-mek için, restoratif diflhekimli¤inde yo-¤un bilimsel çal›flmalar devam etmekte-dir. Son y›llarda hastalar›n arka grupdifllerde dahi estetik görünüm iste¤i al-ternatif materyal aray›fllar›na neden ol-mufltur. Ancak ideal restoratif materyalaray›fllar› halen sürmektedir.Dental seramikler do¤al difl görünümü-ne en yak›n esteti¤in sa¤land›¤› mater-yallerdir. Bu özelliklerinin yan› s›ra, ya-p›sal dayan›kl›l›klar›, termal ekspansi-yon katsay›lar›n›n mineye yak›n olmas›,plak akumülasyonlar›n›n az olmas› vebiyouyumluluklar› di¤er materyaller-den ay›r›c› özelliklerindendir.Seramik sistemlerini bafll›ca metal alt-yap›l› seramikler ve tam seramikler ola-rak iki grupta inceleyebiliriz. Metal alt-yap›l› seramiklerle k›yasland›¤›nda, tamseramikler daha estetiklerdir. Do¤al difl-ler ve tam seramik restorasyonlar yay-g›n ›fl›k geçirgenli¤ine izin verirken,metal altyap›l› seramik restorasyonlar

metal ve opa¤›n etkisiyle sadece düzen-li yans›maya izin vermektedir. Bu ne-denle metal altyap›l› seramik restoras-yonlarda do¤al difl görünümü tam ola-rak sa¤lanamamaktad›r. Günümüzde mevcut olan seramik tip-

leri ve fabrikasyon tekniklerinden, han-gi sistemin daha uygun oldu¤u konu-sunda araflt›rmalar devam etmektedir.Farkl› seramik sistemlerinin fizikselözelliklerinin ve estetik üstünlüklerininbilinmesi diflhekimine materyal seçi-minde yard›mc› olacakt›r. Tam seramikler kompozisyon ve yap›mflekillerine göre flöyle grupland›r›labilir:

1-Geleneksel feldspatik seramikler: Dental restorasyonlarda kullan›lan tümkaplama porselenleri geleneksel feld-spatik yap›s›ndad›r.

2-Dökülebilir dental seramiklerDöküm seramiklerin tarihçesi eskiyedayanmaktad›r. 1923 y›l›nda Wain dö-küm cam için, döküm alt›n›n mum at›mtekni¤ine benzer bir teknik bulmufltur.1968 y›l›nda MacCulloch inley ve kron-lar için cam seramiklerin kullan›m›n›önermifltir. Klasik seramiklerden dahadayan›kl› olan ve do¤al difl minesi gibi›fl›¤› geçiren dökülebilir cam seramikmateryali ise, ilk kez 1984 y›l›nda diflhe-kimli¤ine girmifltir. Dicor dökülebilircam seramik sistemi, 1986 y›l›nda kulla-n›ma sunulmufltur. Bu seramik türününanterior ve posterior tek kron, inley, on-ley, faset, ve okluzal yüzey restorasyon-lar›nda uygulama alan› vard›r. Dicor sis-temi hacim olarak % 45 cam ve % 55

kristal tetrasilisik mika olan camdanoluflmufltur. Hem kristal hem de cammateryalin özelliklerini tafl›maktad›r.Yar› kristal yap› materyale pozitif özel-likler kazand›rm›flt›r. Bunlar; s›k›flma vegerilmeye karfl› yüksek direnç, yüksekelastisite modülü, afl›nmaya karfl› di-renç ve mineye benzer fleffafl›kt›r. Sera-mik ve mine fleffafl›¤›n›n birbirine ya-k›n olmas› do¤al bir görünüm sa¤lar. Bunedenle, di¤er seramik sistemlerine gö-re daha estetiktir. Dicor seramik mater-yalinde plak birikimi, di¤er restoratifmateryaller ve do¤al mineye göre dahaaz olmaktad›r.

3- Kor yap›s› güçlendirilmifl dentalseramikler• Alumina ile güçlendirilmifl

kor materyali: 1985 y›l›nda Dr. Michael Sadoun tara-f›ndan gelifltirilen bu sistemde, yüksekaluminyum oksit tozu içerikli bir korüzerine konvansiyonel dental seramikuygulan›r. Önce revetman die üzerine,slip denilen ince grenli bir materyal sü-rülüp, f›r›nlan›r. Bu iflleme ‘Slipcasting’ad› verilir. Daha sonra, bu yap› üzerinealumüna kor uygulan›r ve f›r›nlan›r. El-de edilen bu ilk yap› porözdür. ‹kinciaflamada ise, cam seramik uygulan›r vecam partikülleri kapiller geçifl ile porözyap› içine girerek birleflir. Cam›n infil-trasyonu bu porözlü yap›y› elimine et-mifl olur. Bu sistemde alumina konsan-trasyonu %72 olup, %50 oran›ndaki alu-minöz porselenlere göre daha dirençli-dir. Ifl›¤› geçirme aç›s›ndan In-ceram,metal altyap›l› seramiklere göre daha

TDBD / 104

Tam seramik restorasyonlar

* Doc.Dr., Selçuk Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Protetik Difl Tedavisi Anabilim Dal› Ö¤retim Üyesi

A. Nilgün Öztürk*

estetik olmas›na karfl›n, alttaki opakaluminyum oksit yap› translusensiteyiazaltmaktad›r. Ayr›ca bu seramik siste-mi asitle pürüzlendirilemez.

• Zirkonyum ile güçlendirilmifl kor materyali:

Dental materyal teknolojisindeki gelifl-meler zirconia bazl› seramiklerin yap›-m›n› sa¤lam›flt›r. Kompozisyonundandolay› k›r›lma dayan›m› çok yüksekolup, sinterize zirconia’n›n k›r›lma da-yan›m› 1000 MPa’› aflmaktad›r Zirconiaseramikler diflhekimli¤inde tam sera-mik kron, implant abutment, endodon-tik post ve ortodontik braket olarak kul-lan›lmaktad›r. Cercon (Dentsply), Pro-cera AllZirkon (NobelBiocare), In-ce-ram Zirconia örnek olarak verilebilir.

4-Bas›nç alt›nda ve enjeksiyonla flekillendirilmifl dental seramikler: En s›k uygulanan seramik sistemlerin-den, ›s› ve bas›nç alt›nda enjekte edile-bilen “IPS Empress” seramikleri (Viva-dent, Ivoclar) temelde yüksek lösit içe-rikli feldspatik dental seramiktir. Den-tal serami¤in mineral yap›s› tamamenkaynaflm›fl cam halinde olmay›p, de¤i-flik miktarda cams›z faz›n yan›s›ra s›n›r-l› oranda kristal lösit faz içerir. Lösitkristalleri, yüksek ›s›da serami¤in daya-n›kl›l›¤›n› do¤rudan etkilerler. Bu sis-tem ile, do¤al difl yap›s›na benzer mü-kemmel estetik elde edilebilir. In-ceramile karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha estetiktir.Bu sistemde inley, onley, ve kronlar›nyap›m› mümkünken, 1998 y›l›nda cammatrixe eklenen lityum disilikat kristal-leri ile materyal aral›¤› gelifltirilmifltir.IPS Empress I ile k›yasland›¤›nda yük-sek mekanik dayan›kl›l›k ve k›r›lma di-renci sayesinde anterior ve molar kron-lar›n yap›m› sa¤land›¤› gibi, 3 üyeli an-terior ve premolar köprü yap›m›na daolanak vermektedir. IPS Empress 2’delityum disilikat cam serami¤in kontrol-lü kristalizasyonu ile translüsensli¤i et-kilemeden %60 oran›na ç›kar›lm›flt›r.Böylece materyalin hem direnci hem deesteti¤i artt›r›lm›flt›r.Son zamanlarda gelifltirilen ve kullan›l-makta olan IPS e-max sistemi ise, ba-s›nçl› enjeksiyon sistemi ile CAD/CAMteknolojisinin avantajlar›n›n birlefltiril-mifl flekli olup, materyale maksimum es-tetik ve yüksek derece dayan›kl›l›k özel-

liklerini kazand›rm›flt›r. Anterior veposterior kron ve köprülerin yap›m›ndatavsiye edilmektedir. Tek tabaka sera-mik sistemi olan IPS e-max, adeziv vekonvansiyonel simantasyona da izinvermektedir.

5-Bilgisayar yard›m›yla yap›lan dental seramikler: ‹lk kez 1985 y›l›nda, Mörmann ve Bran-destini taraf›ndan seramik restorasyon-lar›n tek seansta haz›rlanabildi¤i Cerecsistemi gelifltirilmifltir. Cerec sistem, üçboyutlu olarak difl preparasyonundanlazer görüntüleme kameras› ile ölçü al›-n›p, restorasyonun yap›m›n› sa¤lar. Buteknikte seramik inley, onley ve kronlaryap›labilmektedir. Hekim prepare edi-len difl üzerine ›fl›¤› yans›tan bir toz (ti-tanyum dioksit) uygular. El ile yönlen-dirilen a¤›z içi kamera arac›l›¤› ile kavi-te boyutlar› bilgisayara aktar›l›r ve dahasonra bu bilgiler cihaz›n kesme makine-sine gönderilir. Restorasyon k›sa süredehaz›rlan›r. Materyalin uyumu nedeniy-le, karfl›t diflin mine dokusu minimumafl›nma gösterir. Restorasyonun tek se-ansta haz›rlanmas› en önemli avantaj›-d›r. Ancak pahal› ekipman gerektirir. Seramik restorasyonlar›n baflar›s›nda,kullan›lan seramik tipi ve yap›m tekni¤ikadar simantasyon ifllemi de önemlidir.Seramik restorayonlar›n simantasyo-nunda, hem serami¤e hem de diflin sertdokular›na kimyasal ve mekanik olarakba¤lanabilen kompozit rezin esasl› ya-p›flt›rma simanlar› kullan›lmaktad›r. Si-mantasyonda rastlan›lan en büyükproblem, restorasyon ve difl aras›ndapolimerizasyon büzülmesi ile ortaya ç›-kan mikroaral›kt›r. Bu mikroaral›k, res-torasyon ile difl aras›ndaki ba¤lant›y›kötü yönde etkileyecektir. Son zaman-larda rezin simanlar›n dentin bondingajanlar ile birlikte kullan›m› dikkat çeki-cidir. Rezin simanlar, optimum renk ka-rakteristiklerine ve yüksek dayan›kl›l›-¤a sahiptirler. Termal genleflme katsay›-lar›n›n uyumsuzlu¤undan kaynaklanankenar s›z›nt›s›, polimerizasyon büzül-mesi ve postoperatif hassasiyet iseönemli dezavantajlar›d›r. Yap›lan çal›fl-malarda, seramik inleylerin yap›flt›r›l-mas›nda dentin bonding ajanlar›n rezinsiman ile birlikte kullan›m›n›n, polime-rizasyonu esnas›nda oluflan aral›¤› vehassasiyeti azaltt›¤› görülmüfltür.

105 / TDBD

KAYNAKLAR

1. Alaçam T, Nalbant L, Alaçam A. Rezin ve seramik

esasl› inley-onley sistemleri ‘ ‹leri restorasyon teknikle-

ri’. Ankara 1998; 309-340.

2. Blatz MB, Sadan A, Kern M. Resin-ceramic bonding:

A review of the literature. J Prosthet Dent. 2003; 89:

268-274.

3. Burke FJT, Qualtrough AJE, Hale RW. Dentin bonded

all ceramic crowns: Current Status, JADA.1998; 129:

455-460.

4. Crispin BJ, Jo YH, Hobo S. Esthetic ceramic restora-

tive materials an techniques In ‘Contemporary esthetic

dentistry: Practice fundamentals’, Quintessence Pub Co

Inc Tokyo.1994; 155-297.

5. Fradeani M, Redemagni M. An 11-year clinical evalu-

ation of leucite-reinforced glass ceramic crowns: a ret-

rospective study, Quintessence Int. 2002; 33: 503-510.

6. Garber DA, Goldstein RE. Cast ceramic systems and

other alternatives In ‘Porcelain & Composite inlays &

Onlays esthetic posterior restorations’, Quintessence

Pub Co Inc Hong Kong.1994; 104-115.

7. Haselton Dr, Arnold AMD, Hillis SL. Clinical assess-

ment of high-strength all-ceramic crowns. J Prosthet

Dent. 2000; 83: 396-401.

8. Kedici S. Tam Seramikler.Türk Diflhekimleri Birli¤i

Dergisi. 2002; 71:78-80.

9. Mc Lean JW, Odont D. Evolution of dental ceramics

in the twentieth century, J Prosthet Dent. 2001; 85: 61-

67.

10. Mörmann W, Krejici I. Computer designed inlays af-

ter 5 years in situ: Clinical performance and scanning

electron microscopic evaluation, Quintessence Int.

1992; 23: 109-115.

11. Roulet JF, Herder S. Bonded ceramic inlays, Quin-

tessence Pub Co Inc Chicago. 1991; 9-31.

12. Shillingburg HT, Hobo S, Whitsett LD, Jacobi R,

Brackett SE. All ceramic restorations In ‘Fundamentals of

fixed prosthodontics’ Ed. by LA Lateman. Quintessence

Pub Co Inc Chicago. 1997; 433-454.

13. Sorensen JA, Munksgaard EC. Relative gap formati-

on of resin cemented ceramic inlays and dentin bonding

agents, J Prosthet Dent. 1996; 76: 374-378.

14. Sorensen JA, Munksgaard EC. Relative gap formati-

on adjacent to ceramic inlays with combinations of resin

cements and dentin bonding agents, J Prosthet

Dent.1996; 76: 472-476.

15. Trushkowsky RD. Accurate provisional cementation:

Prelude to an esthetic ceramic restoration, Contempo-

rary esthet. 1999; 21: 80-84.

16. Yücel T. Farkl› tip seramik kronlar›n marjinal uyum-

lar›n›n in vitro olarak de¤erlendirilmesi. Doktora Tezi

Selçuk Üniv. Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü. 2005; 7-15.

17. Zaimo¤lu A, Can G. Sabit Protezler, Ankara Üniver-

sitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Yay›nlar›, Ankara, 2004.

Hastalar›n do¤al olarak daha faz-la korumaya ihtiyaçlar› oldu-¤undan, hasta haklar›na ve sa¤-

l›k tedavisi sa¤layanlar›n sorumlulukla-r›na onlar›n mesleki haklar›ndan çokdaha fazla önem verilmektedir1,2. An-cak, sa¤l›k profesyonellerinin kurumsalve bireysel özerkli¤i ve mesleki haklar›(örne¤in; bilginin tekel kullan›m›, kli-nik özgürlük, öz denetleme) onlar içinbireysel hastalar›na ve topluma kalitelitedavi sa¤lamak, sa¤l›k ve huzuru tefl-vik etmek aç›s›ndan çok önemlidir3,4.Bundan dolay›, hastalar›n özerkli¤ininyan› s›ra, sa¤l›k tedavisi sa¤lay›c›lar›n›nözerkli¤inin de özenli bir flekilde korun-mas› gerekmektedir. Hasta ve sa¤l›k te-davisi sa¤lay›c›s›, tedavinin iki orta¤›olarak, tedaviye iliflkin her türlü konu-tart›flman›n ana unsurlar›d›r3,5. “Hastan›n haklar› ve menfaatleri korun-du¤unda diflhekimlerinin de korundu-¤u aç›kt›r, çünkü ilgili kanunlar, diflhe-kimlerinin her zaman öncelikli olarakhastalar›n menfaatini gözetme etik yü-kümlülü¤ünü yerine getirmektelerinisa¤lamaktad›rlar“6. Ancak, diflhekimle-rinin haklar›n›n sadece diflhekimi ol-makla ilgili ayr›cal›klar olmad›¤›n›n ka-bül de edilmesi gerekir. Bu haklar, difl-hekimleri için çok önemlidir, çünkübunlar diflhekimlerinin hastalar›n› ko-rumalar›n›, hasta haklar›n› teflvik etme-lerini, kaliteli oral sa¤l›k tedavisi sa¤la-

malar›n›, oral sa¤l›¤› teflvik etmelerini,hastalar›n ve toplumun genel sa¤l›k verefah›na katk›da bulunmalar›n› müm-kün k›lar. Ayn› zamanda diflhekimleri-nin hastalar›na, topluma ve mesle¤ekarfl› olan genifl sorumluluklar›n› yerinegetirme aç›s›ndan diflhekimlerine ge-rekli deste¤i de sa¤lamaktad›rlar (Tablo1). Ayr›ca, her hak karfl›l›k olarak bir so-rumluluk getirmekte oldu¤undan dola-y›, diflhekimlerinin haklar› ve sorumlu-luklar› birbirinden ayr›lmaz görünmek-tedir. Diflhekimlerinin haklar› her za-man sorumluluklar› ile birlikte dikkateal›nmal›d›r. Öte yandan, birbirleriyle okadar yak›ndan iliflkilidirler ki, bir ö¤eayn› zamanda hem mesleki bir görevhem de mesleki bir hak olabilir. Bu yüz-den diflhekimlerinin mesleki haklar› vesorumluluklar› aras›ndaki güçlü ba¤la-r›n fark›nda olunmas› gerekmekte-dir2,5,7. Mesleki statü, mesleki özerklik, kliniközgürlük, öz denetim (öz düzenleme),kamu güveni, baflkalar›n›n yarar›na ha-

reket etme hakk› ve bireysel hastalarahizmet etmek hakk›, diflhekimi olmaklailgili bafll›ca haklar ve ayr›cal›klar olarakgörünmektedir5,6-8. Diflhekimlerininkendi özerkliklerini ve uzmanl›klar›n›tüm hastalar›n hayat›n›, sa¤l›¤›n› veesenli¤ini korumak, e¤er mümkünse,gelifltirmek, hastan›n menfaatlerine enuygun tedaviyi sa¤lamak ve tedavi ilehizmetlerin kalitesini art›rmak için kul-lanabilmeleri aç›s›ndan eksiksiz (tam)bir klinik özgürlükleri vard›r5. Bir görev olmas›n›n yan› s›ra sa¤l›k e¤i-timi ve sa¤l›k teflviki bir hakt›r. Diflhe-kimleri, ya bireysel olarak ya da kolektifolarak, hasta ve toplum düzeyinde ko-ruyucu faaliyetleri desteklemeye artanbir biçimde teflvik edilmektedirler (ce-saretlendirilmektedirler)5,7. ‹lgili yönet-meliklere uygun olarak, diflhekimlerikoruyucu oral sa¤l›k ve sa¤l›k davran›fl-lar›n› teflvik edebilirler, oral ve genelsa¤l›k hakk›nda kamuyu e¤itebilirler,oral sa¤l›k kazançlar›n› tüm insanlarayayabilirler ve kamunun sa¤l›k ve esen-

TDBD / 106

Mesleki haklar

Nermin Yamal›k*

* Prof.Dr., Bu makale dizisi FDI-Dental Practice Komitesi projesi olarak Prof.Dr.Nermin Yamal›k taraf›ndan haz›rlanm›flt›r. International Dental Journal’da bas›m›na bafllanm›fl olanve 3 bölümden oluflan bu makale dizisi derginin editöründen al›nan izin do¤rultusunda tercüme edilerek dergimizde de ayn› s›ra ile yay›nlanmaktad›r (Yamalik N. Diflhekimli¤i pro-fesyonellerinin sorumluluklar› ve haklar›. 3. Mesleki haklar. Int Dent J 2006:56 Number:4 :224-226).

Diflhekimli¤i profesyonellerinin sorumluluklar› ve haklar›-3

Mesleki statü, mesleki otonomi, kliniksel özgürlük, kendi-kendini denetleme (oto kontrol, öz denetim) vehastalara ve topluma hizmet etme haklar›, diflhekimlerinin bafll›ca haklar› olarak görünmektedir.

Bu haklar, basitçe bir diflhekimi olmakla ilgili ayr›cal›klar olarak görünse de diflhekimlerinin rollerindenve sorumluluklar›ndan ba¤›ms›z olarak düflünülemez. Bunlar, asl›nda meslekle toplum aras›ndaki

“sosyal sözleflme” den do¤an genifl sorumluluklar›n› yerine getirmede diflhekimlerine yard›mc› olan,hizmet eden de¤erli araçlard›r.

107 / TDBD

li¤ini teflvik edici faaliyetlere kat›labilir-ler5,7-9. Ancak, mesleki arzular ve yü-kümlülükler aras›nda farkl›l›klar olabi-lir4. Sa¤l›k tedavi sa¤lay›c›lar›, kamusalrollerinin ve onlardan beklenilenlerindaha net ve do¤rulu¤u ispat edilebilirbir tan›mlamas›na ihtiyaç duyabilirler.Ayn› zamanda kendi uzmanl›klar›, ilgi-leri ve durumlar›yla uyumlu faaliyetleriseçebilmelidirler4. Do¤al olarak sa¤l›ktedavisi sa¤lay›c›lar›, toplum sa¤l›¤›ylailgili olan bu genifl sorumluluklar›n› bi-reylerle, profesyonellerle, hükümetlerlepaylaflmay› ve kamuya karfl› taahhütle-rini yerine getirmek için gerekli deste¤i(örne¤in; uygun-destek olucu ortamlar-çevreler, sa¤l›kl› kamu politikalar›) al-may› da beklerler4. Sa¤l›k tedavisi hizmetlerinin verimlili¤iiçin hastalar (tedavideki ortaklar olarak)tedavinin farkl› unsurlar›n› ve sa¤l›k te-davisi sa¤lay›c›lar›n›n di¤er hastalarakarfl› sorumluluklar›n› ve hastalar›n dasa¤l›k tedavisi sa¤lay›c›lar›na karfl› olansorumluluklar›n› kabul etmek zorunda-d›rlar. Di¤er hastalar›n haklar›n›, ada-letli tedavinin sa¤lanmas› için sa¤l›kprofesyonellerinin sorumluluklar›n› ves›n›rl› kaynaklar›n eflit da¤›l›m›n› ve te-davinin s›n›rlar›n› ve sa¤l›k tedavi sa¤la-y›c›lar›n›n insani hatalar›n›n fark›ndaolmak zorundad›rlar. Ayn› zamandasa¤l›k tedavi ortamlar›n›n kurallar›n› vedüzenlemelerini alg›lamak-kabullen-mek ve sa¤l›k profesyonellerine karfl›sayg›l› olmak zorundad›rlar5,10,11. Diflhe-kimleri, oral hastal›klar›n tedavis ala-n›ndaki uzmanlar olarak tan›mlanmahakk›na sahiptirler. Diflhekimlerinin -profesyonel standartlar› ile tutarl› ola-cak flekilde - uzmanl›klar›, hizmet alan-lar›, klinik ilgileri, hizmet sunumu, kli-niksel düflünceler ve tedavi felsefeleriaras›ndaki farkl›l›klar hastalar taraf›n-dan kabul edilmelidir5. Dental hastalar,güvenli ve verimli tedavi için ayn› za-manda nitelikli ve yetkili oral sa¤l›k te-davi sa¤lay›c›lar› seçmekte sorumluluktafl›maktad›rlar. Sa¤l›kl› karar verme sürecinde diflhe-kimleri ile hastalar aras›nda hiçbir ih-mal olmamal›d›r6. Bilgilendirilmifl onamsüreci, karfl›l›kl› anlaflman›n bir iflareti,taraflar aras›nda sorumluluklar› paylafl-mak ve do¤ru bilginin de¤ifl tokuflu ola-rak yorumlanmal›d›r6,12. Hastaya bilgi veprofesyonel fikir vermek ve dan›flmans›fat›nda hareket etmek hem görev hemde bir hakt›r5. Ancak, tam aç›klama,hastalar›n esenli¤i (refah›) için zararl›

olabildi¤inde diflhekimleri, hasta bilgisi-ni saklayabilir. Bilgi toplama önemli ol-du¤undan, diflhekimleri hastalar›ndankendilerine do¤ru ve tam bilgi vermele-rini (örne¤in; t›bbi ve oral hikaye, geç-mifl tedaviler, daha önceki ilaç tedavisi-nin/tedavilerinin komplikasyonlar›,semptomlar›n do¤ru ve net tan›mlama-s›), kararlara kat›l›mlar›n› ve kendi dü-flüncelerini paylaflmalar›n› beklemekte-dirler5,6,10,11. Hastalar, tedavinin süreklili-¤i, diflhekimlerinin makul önerilerine,direktiflerine ve yönlendirmelerine uy-ma ve tavsiye edilen tedaviye ba¤l›l›kla-r›n› do¤ru rapor etmek gibi unsurlar›kapsayan kendi sa¤l›klar› için kendi so-rumluluklar›n› da almak zorundad›rlar5-

9. Tavsiye edilen sa¤l›k standartlar›, gü-venlik ve enfeksiyon kontrolleriyleuyum sa¤layan do¤ru flekilde kadrolan-d›r›lm›fl bir ortamda güvenli, yüksek ka-liteli ve kan›t bazl› tedavi sa¤lamak birhakt›r. Diflhekimleri, hastalar›n› uz-

manlara veya di¤er sa¤l›k tedavi sa¤lay›-c›lar›na yönlendirebilirler ve gerekli ol-du¤unda ikinci bir görüfl alabilirler6.Makul bir ifl yo¤unlu¤u sürdürebilirlerve tedavi edecekleri hastalar› belirler-ken (hastalar› kabul ederken) makul birseçim uygulayabilirler. fiahsi çeliflki ve-ya zaman k›s›tlamas› (acil durumlar ha-riç) nedeniyle bir hastan›n tedavisinikabul etmeyebilirler veya hasta için ge-rekli düzenlemeleri yapt›ktan sonra birhastan›n tedavisine devam etmeyebilir-ler5,7. Diflhekimleri, verdikleri meslekihizmetleri için makul ücret talep etmehakk›na sahiptirler2. Diflhekimleri has-talar›ndan do¤al olarak maddi güçlerikonusunda do¤ru bilgi vermelerini,randevular›na özen göstermelerini veiliflkilerinin uzun dönem aksamas›n›nsorumlulu¤unu almalar›n› beklemekte-dirler2,5. Diflhekimlerinin iyi nitelikli birdental ekip kurma ve tedavide ekip üye-lerinden yap›c› ve sayg›l› bir ortakl›kbekleme hakk› da vard›r5.

Tablo 1 Diflhekimlerinin bafll›ca haklar›

Oral hastal›klar›n önlenmesinde ve tedavisindeki uzmanlar (profesyoneller) ola-rak kabul görmek (tan›nmak), hastalar›n ve kamunun oral sa¤l›¤› ve esenli¤i içintaraf olarak hareket etmek

Kendisini seçen her hastaya hizmet etmek ve bilgi, sa¤l›k e¤itimi, profesyonel fi-kir ve güvenli, etik ve kaliteli tedavi sa¤lamak

Temiz, güvenli, eriflilebilir, ça¤dafl (güncel) ve uygun kadroland›r›lm›fl bir ortamdadiflhekimli¤i uygulamas› yapmak ve hastalar› her türlü zarardan korumak

Klinik özgürlük ve mesleki özerklik sahibi olmak ve hastan›n en iyi menfaatinin ko-runmas›na müdahale eden herhangi bir bask›dan uzak olmak

Hastalar› di¤er meslektafllarla ve sa¤l›k profesyonelleri ile iflbirli¤i içerisinde teda-vi etmek, dürüst ikinci fikir almak/vermek ve hastalar› yönlendirmek/ yönlendirilenhastalar› kabul etmek

Hastalardan sayg›, güvenilir bir ortakl›k, do¤ru bilgi verme ve uyum ve tedavininsüreklili¤i ve kendi sa¤l›klar› için kendi sorumluluklar›n› kabul etmelerini beklemek

Yap›c› önerilerde bulunmaya istekli, yararl› ve sayg›l› bir dental ekip kurmak

Kiflili¤i, tercihleri ve uzmanl›¤› yans›tan kabul edilmifl mesleki standartlarla uyum-lu olan flahsi bir çal›flma ortam› sahibi olmak ve makul bir ifl yo¤unlu¤unu sürdür-mek

Mesleki sayg›, destek ve meslektafll›k iflbirli¤i beklemek

Gelece¤e bakmak ve yeni teflhis ve tedavi flekilleri araflt›rmak

Yetkinli¤i ve etkinli¤i (verimlili¤i) gelifltirmek ve mesleki yetkinli¤in gelifltirilmesiiçin uygun mekanizmalarla donanm›fl olmak

E¤itim, uzmanl›k, mesleki geliflim, araflt›rma, serbest çal›flmak (kendinden istih-dam), sorumluluk statüsü ve ifl güvenli¤i için eflit f›rsatlar beklemek

Mesleki hizmetler için adil bir ücret almak

Mesleki örgütleri desteklemek ve onlardan mesleki destek almak

Profesyonellik meselktafllar›n bireyselli¤e ve eflitli¤ine sayg› ge-rektirir. Meslektafllar aras›nda bir anlaflmazl›k oldu¤unda, kilit(en önemli) kavram, profesyonellik ve do¤ruluktur-adalettir5.Mesleki destek mesleki geliflim için önemli oldu¤undan, diflhe-kimleri do¤al olarak meslektafllar›ndan kendisi için adil de¤er-lendirmele yapmalar›n›, ve mesleki rehberlik, yard›m ve cesaret-lendirme (teflvik) sa¤lamalar›n› beklemektedirler2. Meslektaflla-r›n itibar›n› ve mesle¤i ve ilgili yönetmelikleri dikkate alan birbiçimde diflhekimleri, kamuya aç›klama yapma, uzman tan›kl›¤›sa¤lama hakk›na sahiptirler ve mesleki unvanlar›n› ve derecele-rini kullnabilir ve tan›t›m yapabilirler5. Diflhekimleri, meslekiörgütleri destekleyebilirler ve onlardan mesleki destek bekleye-bilirler5. Toplum, sa¤l›k mesleklerinin kendi yetkinliklerinden kendileri-nin emin olduklar›n›- bu yetkinlikleri sa¤lad›klar›n› varsaymak-tad›r13. Yöntemlerin-ifllemlerin verimlili¤inin sürekli de¤erlen-dirmesi ve standartlar›n gelifltirilmesi, diflhekimli¤i mesle¤iningerçek arzular›d›r. Sa¤l›k meslekleri gelifltikçe ve tedavinin stan-dartlar› zamanla de¤ifltikçe bilimsel ve uygulama bilgi taban›n›nve biliflsel ve kliniksel becerilerin sürekli geliflimi daha fazla bek-lenilen bir standart haline gelir13. Sürekli mesleki geliflim diflhe-kimleri için hem bir yükümlülük hem de bir hakt›r5,7,13. Kalitelibilim ve bilimsel bütünlük, tedavinin verimlili¤ini art›r›r ve mes-leki geliflime katk›da bulunur. Diflhekimleri, kaliteli ve etik oralbilimin geliflimine kat›labilir ve geçerli araflt›rma bulgular›n› has-ta için önemli bir sa¤l›k kazanc› sa¤lamak için tedaviye entegreedebilirler. Diflhekimleri do¤al olarak mesleki yetkinliklerini ge-lifltirebilmek için uygun mekanizmalar ve e¤itim, uzmanl›k,araflt›rma ve istihdam, sorumluluk statüsü ve istihdam güvenli¤iiçin eflit f›rsatlar beklemektedirler. Diflhekimlerinin mesleki haklar›n›n bu k›sa özeti, bu haklar›ndiflhekimlerinin standartlar›n› ve de¤erlerini karfl›layan verimlibir klinik uygulama için ve meslekle toplum aras›ndaki sosyalsözleflmeye uyum sa¤lamak için ne kadar önemli oldu¤unu gös-termektedir. Dr. Marjorie Jeffcoat1 taraf›ndan yak›nlarda incele-nen tarihi bir doküman, “ Her mesleki hakk›n karfl›l›¤›nda me-seleki bir sorumluluk getirmesi bize diflhekimi olman›n evrenselinsan hakk›ndan çok, birkaç nitelikli bireye tevdi edilen bir ay-r›cal›k oldu¤u gerçe¤ini yans›tmaktad›r” diye belirtmektedir.

TDBD / 108

KAYNAKLAR

1. Jeffcoat MK. A dentists’ bill of rights. What are fundamental principles? J Am Dent Assoc 2002 133: 540-541.2. Doyal L, Cannell H. Whistle blowing: the ethics of revealing professional incompetence within dentistry. BrDent J 1993 194: 95-101.3. Cannavina CD, Cannavina G, Walsh TF. Effects of evidence-based treatment and consent on professionalautonomy. Br Dent J 2000 188: 302-306.4. Gruen RL, Pearson SD, Brennan TA. Physician-citizen-public roles and Professional obligations. JAMA2004 291: 94-98.5. Ethical and professional conduct – American Dental Association, Canadian Dental Association and SwissDental Association.6. Zinman E. Dental and legal considerations in periodontal therapy. Periodontology 2000 2001 25: 114-130.7. International principles of ethics for the dental profession. FDI Policy Statement. General Assembly, Seoul,Korea. 1997. http://www.fdiworldental.org8. Cohen LK. Promoting oral health: guidelines for dental associations. Int Dent J 1990 40: 79-102.9. Priorities in prevention. Oral health - common and preventable ailments. Partnership and prevention. May2001. http://www.prevent.org 4 International Dental Journal (2006) Vol. 56/No.410. Draper H, Sorrell T. Patient responsibilities in medical ethics. Bioethics 2002 16: 335-352.11. The rights and responsibilities of patients. American Academy of Periodontology. January 2003.http://www.perio.org12. King J. Consent: the patients’ view- a summary of findings from a study of patients’ perception of theirconsent to dental care. Br Dent J 2001 191: 36-40.13. Low DS, Kalwarf KL. Assessing continued competency: an approach for dentistry. J Am Dent Assoc 1996127: 383-388.

Oda bedelleri YTL cinsindendir.* Girifl Cuma ö¤le yeme¤i ile yap›lacakt›r.** Girifl Perflembe ö¤le yeme¤i ile yap›lacakt›r.

16.Uluda¤

Sempozyumu

Bursa Diflhekimleri Odas›

15-17 Aral›k 2006

15-16-17 14-15-16-17KAYIT BEDELLER‹ ARALIK 2006 ARALIK 2006

C-CTS-PZ* PR-C-CT-PZ**

Tek Kiflilik Odada Bir Kifli 320.- 480.-‹ki Kiflilik Odada Bir Kifli 238.- 357.-Üç Kiflilik Odada Bir Kifli 224.- 336.-Dört Kiflilik Odada Bir Kifli 200.- 300.-7-12 Yafl 120.- 180.-0-6 Yafl Ücretsiz Ücretsiz

Baflvuru ve ayr›nt›l› bilgi için:Bursa Diflhekimleri Odas›Aktarhüssam M. De¤irmen S. 9/B 16050 BURSATel : 0224 222 69 69-221 30 39 Fax : 0224 223 53 39Web : www.bursadishekimleriodasi.org e-mail : [email protected]

[email protected]@bursadishekimleriodasi.org

Son Baflvuru: 20 Kas›m 2006SDE Puan› için baflvuru yap›lacakt›r

Kartanesi Otel’de 2 gün 2 gece herfley dahil Konaklama (Aç›k Büfe) Hoflgeldiniz kokteylifiarap-sucuk partisiCafe-break, havuz, ö¤le ve akflam yemeklerinde alkollü alkolsüz içecekler, gün boyu barlarda yerli alkollü ve alkolsüz içecekler, Fitness center, sauna, aç›k jakuzi, squash, mini club, sinema.Diflhekimi kat›l›mc›lara çanta ve kat›l›m belgesi

Bursa Diflhekimleri Odas›'n›n geleneksel konukseverli¤i eflli¤inde

Söylefliye, diflhekimli¤iyle ve mesle-¤imizin sorunlarıyla mı yoksa ede-biyatla mı bafllamalıyım sorusunusordum kendime ve edebiyatı öneçıkarmaya karar verdim. ‹stersenizözgeçmiflinizle bafllayalım...17 A¤ustos 1950, do¤um tarihim.Sarıkamıfl'ta do¤muflum. Çamları so-¤ukla ürpermifl, trenlerin isiyle mi, yok-sa kara-kıfla inat olsun diye mi bilmiyo-rum, bana kararmıfl hissini veren bu ka-sabaya 1973 yılında bir kez daha gittim.Ne yazık ki ve do¤aldır ki, 6 yaflındaoradan ayrılmıfl bir çocu¤un anımsaya-bildi¤i fleylerden hiçbiriyle karflılafla-madım. Ben son gördü¤üm haliyle de-¤il, bozmaya kıyamadı¤ım ilk haliyleorayı anımsamaya devam ediyorum.Sonrası Erzurum'dur; bir yanıyla kıfltır,buzdur, kızaktır, kızarmıfl burundur,çatlamıfl eldir, bir yanıyla da ilkokuldur,son yerli malı haftalarıdır, son siyah ön-lüklerdir, son beyaz yakalardır. Ar-kasından Pendik gelir: Ortaokul ve li-se... Sonra ‹stanbul Üniversitesi. Sonrailk görev yerim Ardahan. Bursa dönemi 1977 yılında baflladı. Ne-redeyse otuz yıl oluyor. Oysa birkaç yıliçin gelinmiflti; hayatın ve zamanın ba-na oynadı¤ı bir oyun bu. Do¤rusu, buoyuna katılmak bana da uygun geldi.Yıllar içinde burada mucize sayılacakbir edebiyat ortamı geliflti ve ben hep bu

ortamın içinde bulundum. Burada ede-biyat dergileri çıkardık, Bursa EdebiyatGünleri'ni düzenledik. Bu yıllarda olu-flan edebiyat ortamı Türk edebiyatınaönemli bir parça olarak eklemlendi vetaflradaki Bursa'yı edebiyatın merkezinetaflıdı.

Böylece edebiyata girmifl olduk. Herzaman merak etti¤im bir konudur;nedir yazı? Niçin yazılır?Yazmanın nedenleri ve niçinleri konu-sunda hangi nedenleri sıralarsak sırala-yalım en az birini atlamıfl oluruz. Amakestirmeden bir cevap vereyim: fiiir yada yazı, do¤al bir hak, do¤ufltan verilibir hak oldu¤u için yazılır. Bu sözü mis-tik yanı olmayan bir sözle açmak iste-rim: Hani kutsal kitaplarda, emir midir,tavsiye midir bilmiyorum, "oku" diye birsözcük yer alır ya. Bu emir, tavsiye yada öneri, kimilerine "oku ve yaz" olarakbildirilmifl herhalde. Ben de bunlararasında olmalıyım ki, söyleneni yaptımve okumayı söker sökmez öteki do¤alhakkımı, verili olan hakkımı da kullana-

rak yazmaya baflladım. Baflka bir fley daha var: Verili hak, do¤alhak diyorsak, her insanın potansiyel fla-ir ya da yazar oldu¤unu da kabul etme-miz gerekir. Kifliden kifliye de¤iflim gös-terse de benzer duygularda, benzer dü-flüncelerde ortaklaflmıfl insanlar, ileti-flim dedi¤imiz birbirlerine kulak vermeeylemini gerçeklefltirirlerken sözcüklerihammadde olarak kullanırlar. Yani,duygular, düflünceler gibi sözcükler dekendimizi ifadede kullandı¤ımız ortakhammaddelerdir ve bunlar elbette sade-ce yazarlara ve flairlere ait de¤illerdir.Buna konuflma dili ya da yazıflma dili di-yoruz. Bu dilin dıflında bir de üst dil var.Kim ki diyece¤ini söylerken birbirindenbıkmıfl, yan yana gelmekten yorgundüflmüfl sözcükleri kullanmak yerinekendi söz iskeletini kurar, bu iskeletemodelini çizdi¤i giysiler giydirir, do-layısıyla bunu yaparak yeni bir söz dün-yası kurar, yani ortak ipliklerden kendikumaflını dokur, yazar ve flair odur. ‹fliniçine niceli¤i ve niteli¤i de katarak flöyleörneklemek isterim: Ahmed Arif, fliirhayatı boyunca bir karıfl uzunlu¤undaipek bir kumafl dokumufltur. ‘Hasretin-den Prangalar Eskittim’ demifl ve tez-gâhını toplayıp köflesine çekilivermifltir.Ümit Yaflar O¤uzcan ise, bir kilometreuzunlu¤unda, gevflek, arkasını göste-ren, eflit delikli ve bir model kanaviçekumaflı dokumufltur. Elbette bir de, on-lar artık bafllarında duramasalar da, do-kuma tezgâhları sürekli çalıflanlar var.Üretmifl oldukları kumafl hâlâ açıkta ka-lan yerlerimizi örtmeye devam ediyor;bizi sarıyor, sarmalıyor, koruyor ve içi-mizi ısıtıyor.

Siz niçin yazdınız? Nasıl baflladınız?Benim karflılafltı¤ım ilk gerçek flair Atti-

TDBD / 110

Beflinci fliir kitab› Kör Hattat geçti¤imiz y›l yay›mlanan meslektafl›m›z Nuri Demirci’yle edebiyat ve fliir üzerine söyleflirken laf, bitmeyen münazara konusuna da geldi:

Sanat sanat için midir, toplum için mi!

Diflhekimli¤i, edebiyat, politika,kitap sarmal›n›n k›y›s›nda

Söylefli: Emel Coflkun

‘’

Biz flairler, okurdan önce,

sanırım önce kendimiz için,

sonra da öteki flairler için

yazıyoruz. Çünkü, ancak onlar

tarafından anlaflılabilece¤imizi,

var olmamızın onların kabulü ile

mümkün olabilece¤ini görmüfl,

okumayan bir topluma

ulaflmanın yolunun yazmaktan

geçmeyece¤ini fark etmifliz.

lâ ‹lhan, ilk fliir kitabı da Bela Çiçe¤i ol-du. On dört yaflındaydım. Yazmak, oyafllarda da önemsedi¤im bir "ifl", bir"alıflkanlık", bir kendini ifade biçimiydi.Bu sözün arkasını getirmeden, sizi gü-lümsetecek bir fley söyleyeyim: O yıllar-da mektuplar ve mektup arkadafllıklarıçok önemliydi. Ben birçok arkadaflımadına yüzlerce kıza aflk mektuplarıyazdım. "Anonim yazıcılık" gibi bir gö-rev edindim yani. Bu durumu, yıllarsonra yazdı¤ım bir fliirde "kuyumdan aflkmektupları yazıyorum el kızlarına / bofl birkovayla oyalıyorum çıkrı¤ı / kimlerin se-vincini yaflıyorum kim bilir" diyerek ifflaettim. fiimdi sözümü tamamlıyorum: Okitaptan sonra yazdıklarım hep Attilâ ‹l-han koktu. Bunu sezmifl olmalıyım ki,orda burda sıkça görünmek yerine ken-di dilimi, kendi fliirimi bulmanın peflinedüfltüm. Buldu¤uma inanarakyayımladı¤ım ilk fliir Biçem dergisinde-dir. fiimdi de o dile ve o fliire çalıflıyo-rum ve bu çalıflmanın bir sona ulaflılma-yaca¤ını, çünkü sonunun olmadı¤ını bi-liyorum. Bu dil iflçili¤inin amacı yenialanlar açmaktır, bu alanları yepyeniö¤elerle donatmaktır, orada olmayanö¤elerin de bir biçimde var oldu¤unuhissettirmektir. Yani, hayal göstermekde¤il ama, hayal edebilme yetisini gelifl-tirmektir. Bu, elbette yeni bir dünyakurmakla ya da var olanı farklı algıla-makla eflanlamlıdır. ‹çinde büyü varmıdır, yoksa bu dilin kimyasına ba¤lıbir simyacılık mıdır, bilmiyorum.

Bir flair toplumu sanatıyla etkileye-bilir mi ? Yapılanların farkındaysa, toplum elbet-te bu üretimden etkilenir. Okuyan, birucuyla yaptıklarınıza ulanan bir kesimvar ve onlar sözümüze söz katma konu-sunda bizleri cesaretlendiriyorlar. Bukesimin büyük tabloda iflgal ettikleriyer, ne yazık ki umut verici de¤il. Ha-cimleri bir nokta, de¤ilse, ufak bir tirekadar. Di¤erleri niye böyledir, diye birsoru sormaya hakkımız var mı, bilmiyo-rum. Çünkü, sanat insanlar içinse, bubüyük tabloyu oluflturanların ne kadarıinsanca yaflama hakkından yarar-lanıyor, ne kadarı yarınlarına güvenlebakıyor, ne kadarı evlerine ekmek gö-türme kaygısını taflımıyor, sorusunu dabu soruyla beraber sormak gerekiyor.Ekme¤in yanında kitabın da girdi¤i ev-

ler olmasın, böyle bir ortam oluflmasındiye içeriden ve dıflar›dan yürütülen birkültürsüzlefltirme kampanyasının ege-men oldu¤u toplumlarda sanatın ifllevielbette sorgulanacaktır. Lise yıllarındamünazaralar düzenlerdik. Anımsıyo-rum, bunlardan birisi sanat sanat için-dir/sanat toplum içindir çekiflmesinikonu almıfltı. Bu münazarada sanatıntoplum için oldu¤unu savunanlar-dandım. Bugün de bu cephede yer al-mak isterdim. ‹sterdim, diyorum, çün-kü, "önce insan", "insansız sanat olmaz"gibi cümleleri arka arkaya sıralasam dabir gerçe¤i görmezden gelemiyorum.Biz flairler, okurdan ön-ce, sanırım önce kendi-miz için, sonra da ötekiflairler için yazıyoruz.Çünkü, ancak onlar ta-rafından anlaflılabilece¤i-mizi, onlar tarafındantakdir edilece¤imizi, varolmamızın onların kabu-lü ile mümkün olabilece-¤ini görmüfl, okumayanbir topluma ulaflmanınyolunun yazmaktan geç-meyece¤ini fark etmifliz.Böyle olmalıydı, demiyo-rum, böyle oldu, diyo-rum. Sanata yönelmifl veonu benimsemifl, sanatıyaflamın bir parçası ola-rak kabul etmifl bir top-lumda böyle bir sorununolamayaca¤ı ve böyle birsorunun sorulamayaca¤ıgerçe¤ini bilerek, sanatısanat adına yapmayıamaçladı¤ımı itiraf etme-liyim. Türkiye panoramasındasanatın, bu ba¤lamda flii-rin iflgal etti¤i yer belli vebu kadarken, flairlerintoplumdan çok kendiçizgilerini kendi sanatanlayıflları do¤rultusun-da çizdikleri, çizmek zo-runda kaldıkları inkâredilemez bir gerçek.Do¤rusu çok da haksızde¤iller. ‹ster istemez,"hangi topluma ve niçin"sorularını soruyorlarkendilerine ve bir var

olufl biçimi olarak bireyselli¤i seçiyorlar.Bunu sorumluluktan kaçmak olarak ka-bul edebilirsiniz. Ama, bofluna ola-ca¤ını hissetti¤i bir çabayı göstermeyenya da sürdürmeyen flairi de haksız bula-mazsınız. Bu koflullarda yürütülençalıflmaların toplum için olmasa da,Türk Edebiyatı'na katkıları olaca¤ına,oldu¤una inanıyorum.

Daha önce yayımlanmıfl kitap-larınızla, en son yayımladı¤ınız KörHattat'dan söz eder misiniz biraz?‹lk kitabım Cem Savran'ın PrometeYayınları tarafından 1994 yılında Anka-

111 / TDBD

HAYAT MANZARALI B‹R ODA*

Ellerimiz tutkal, ellerimizse onlarBast›¤›m›z yerden geçirdik birbirimizi, neresiyse orayaYap›flkan bir sahiplik s›vand› çiçekleri patlam›fl yüzümüzeGeçmifl olduk böyleceAyn›l›¤a kesmifl yabanc› topraklardan

Her may›n›n üstünden atlanm›yor:Bak, sönmüfl yang›n, kül kab›na dönmüfl evVe dönmüfl kab›na külAçal›m flimdi bütün gecikmifl vanalar›Ölü güller yüzdürelim ten rengi odalardaBak, ne güzel bir küvet, haydi mutlu olal›mKobran›n kireçli bafl›ndan akan s›tmal› su y›kas›n kirimizi. ZamanK›rm›z› binicilerle insin duvarlardaki pasl› yoldan‹ki ›slak kese gibi as›lal›m ayn› çengeleFayanslar›n ter bezlerine kar›fls›n hummal› kan›m›zBeni sevdi¤ini söyle suyun alt›nda Eskisi gibi, eskisi kadar, eski... Beton kanatlar›nla

Geceye saplanm›fl otelin kap›s›nda‹ki ›slak yarasa:ÇI⁄ ço¤alt›yor dudaklar›n›n çizdi¤i da¤

* Demirci’nin Kör Hattat adl› son kitab›ndan

ra'da yayımlandı. Hüznün Yarıçapı'ydıadı. Bir bakıma, o güne kadar yazılmıflfliirlerin bir toplamı ya da seçkisi idi bukitap. fiiir kitaplarında görmeyi istedi-¤im konu birlikteli¤ini, konu bütünlü-¤ünü ya da aynı izle¤i irdeleme özelli¤i-ni o kitapta tam olarak sa¤layamadım.Ne de olsa bir ilk kitaptı ve ilk kitap cofl-kusuyla biçimlenmiflti. ‹kinci kitabımıMustafa Durak yayımladı. O sıralar Ulu-da¤ Üniversitesi'ndeydi ve üniversite-nin bir projesi olarak kitap yayımlamaiflini üstlenmiflti. fiiir serisinin ilk kitabıolarak ‹çerden Kilitli Odadakiler'i seçti ve1996 yılında yayımladı. Kitapta yayınla-nan fliirler aslında tek bir fliirdir ve bukitap, tam da düflündü¤üm bütünlü¤üsa¤layan bir kitap oldu. Ne yazık kida¤ıtımında aksamalar yaflandı ve pekaz kifliye ulaflabildi. Hâlâ benden iste-nen ve çocuklarıma sakladı¤ım iki tane-nin dıflında bende de olmayan bir ki-taptır. Üçüncü kitabım Fiske Seansları'nıNahit Kayabaflı, Düfllem Yayınları'ndançıkardı. Bu kitabın yayın tarihi 1998'dir.Soldan Dördüncü Aralık, 2003 yılındaYapı Kredi Yayınları tarafından basıldı.Bu kitap da tek fliir olarak okunabilir,öyle okunmalıdır. fiiirlerin kendi için-deki bütünlü¤ünü, kitabın tamamınıoluflturan fliire taflımasını amaçlayan,bu kurguyla yazılmıfl bir kitaptı SoldanDördüncü Aralık. Kör Hattat'a gelince:Kül Yayıncılık'ın Ba¤ fiiir serisinden,2005 yılının Eylül ayında Ankara'dayayımlandı Kör Hattat. Üç bölümeayırdı¤ım kitabın ilk bölümü dil - fliir so-rununu arka planında taflıyan bir ha-yatın irdelenmesidir. ‹kinci bölümde buhayat, savaflı ve aflkı fon olarak alır. Sonbölümse hayata karflı bafllatılan ve so-nuçsuz kalaca¤ı belli olan bir isyanı an-latır. Ben böyle diyorum ama,aldırmayın siz, belki de bu kitap bir aflkromanının özetidir. Ya da bir savafl ro-manının. Belki ikisi de de¤ildir, ikisibirdenken...

fiiirin yanı sıra yazmayı düflündü¤ü-nüz öykü, deneme, roman gibiyazınla ilgili çalıflmalarınız olacakmı? Olacaksa, flimdiden bazı ipuç-ları alabilir miyiz sizden?Epeydir çiçekleri, otları baflka bir dillekonuflturmaya çalıflıyorum. Sanırımbunlar benim altıncı fliir kitabımı olufl-turacaklar. Adı konmufl bir kitap bu: fii-

fasız Otlar Kitabı. ‹lhan Berk'in fiifalı Ot-lar Kitabı'na selam veren bir kitap ola-cak, olursa. ‹lhan Berk'e tasarladı¤ım ki-taptan bahsetti¤imde, flifasız sözcü¤ünebayıldı¤ını söyledi bana.Öykü yazmak benim için zamanı ve ze-mini olmayan bir ifl. fiiirle olan iliflkiminbelirledi¤i bir süreç bu. Denemeler vekitaplar üzerine yazdı¤ım yazılar da öy-le. Her sabah yaptı¤ım ilk fley,karflımdaki monitörün sayfasını açmakoluyor. Sonrasını klavye belirliyor. Ka-leme ihanet eden parmaklarım tufllarınemrine giriyor ve öyle bakıflıp duruyo-rum ekranla, yaptı¤ım ifle ve sonuç-larına flaflarak.

Artık mesle¤imize dönelim mi? Ede-biyatla ba¤lantılı olarak Bursa Difl-hekimleri Odası'nın yayımladı¤ıBülten ve orada yazdıklarınızhakkında neler söylemek istersiniz?Dergicili¤e de bulaflmıfl biri olarak Bül-ten için, önce, bunca yıldır aksatmadanböyle bir yayını sürdürmenin çokönemli oldu¤unu ve bunu baflaran odayönetimini kutladı¤ımı söyleyece¤im.Fizik olarak mütevazilik sınırları içindekalan dergimizin, içerik olarak meslek-tafllarımıza, bir meslek dergisinin vere-

bilece¤i her fleyi verdi¤ine inanıyorum.Bir baflka önemli konu da flu: Yaklaflıkaltı yıldır yazdı¤ım Bülten'de, bir tekyazıma bile müdahale edilmedi. Edebi-yat dergilerinin ço¤unda adı konul-mamıfl bir sansür vardır. Bu sansür kimizaman yazılana, kimi zaman da yazanakarflı uygulanır. Oysa bizim Bül-ten'imizde yazmak isteyenlere deyazılanlara da asla engel olunmamıfltır.Bu demokratik anlayıfl için, baflkanımızMetin Bozkurt'a ve altı yıldır bıkmadanusanmadan u¤raflıp didindi¤in için sa-na, bütün meslektafllarımız adına teflek-kür ediyorum.Bülten'de yazdıklarıma gelince: Öncele-ri meslek sorunları, ekonomik ve yöne-timsel sorunlara de¤inen, bunları irde-leyen yazılar yazmayı planlamıfltım. Gö-rünen oydu ki, bizim meslek sorunu,ekonomik sorun, yönetimsel sorun de-di¤imiz fleyler, aslında, tek bir a¤acınyaprak dökümünü, kırılan dallarını, kö-küne gitmeyen suyu anlatmak demekolacaktı. Oysa bu a¤acın ait oldu¤u or-man, Türkiye ormanı da büyük boyuttaaynı sorunlarla bo¤uflmakta, aynı eko-nomik ve yönetsel problemlerin rüz-gârıyla savrulmaktaydı. Üstelik, meslekgrubu olarak bizler bir çıkıfl yolu bulabi-lirdik belki, ama Türkiye'nin bütün yol-ları ABD, AB gibi batılı emperyalist ha-ramiler tarafından kesilmiflti ve bu ku-flatma her geçen gün daralıyordu. Çıkıflyolunu aramakla yükümlü olan yöneti-cilerin, tam tersine, ülkeye mesken ola-rak bataklık aramakta oldukları ve ülke-yi buraya do¤ru sürükledikleri gerçe¤ide ortadaydı. O halde bu yazılmalıydıve bu konularda yazılan her fley mesle-¤imizi de kapsayacaktı. Ben de öyleyaptım, arada bir özele de¤insem dehep geneli yazdım. Bülten'e yazarken, yazmanın masa baflıifli olmadı¤ını, okumak ve arafltırmakgerektiren bir ifl oldu¤unu gördüm. Buyazılarda edebiyata çalıflırkenyaptı¤ımız gibi düfllerden, imgelerdenyararlanmak, dünyayı bunlarla kurmaksöz konusu de¤ildi. Ortada kaskatı ger-çekler vardı ve bu gerçeklerin bir de gö-rünmeyen yüzleri vardı. Bülten'de yazdıklarım belki bin kifliyebile ulaflmıyor, ama olsun. Üç kifliye neoluyor sorusunu sordurabilir ve onlarıbu konularda düflündürebilirsem,amacıma ulaflmıfl olaca¤ım.

TDBD / 112

‘ ’Bülten'e yazarken

edebiyatta oldu¤u gibi

düfllerden, imgelerden

yararlanmak, dünyayı bunlarla

kurmak söz konusu de¤ildi.

Ortada kaskatı gerçekler vardı

ve bu gerçeklerin bir de

görünmeyen yüzleri vardı.

Zorunlu Sigorta geliyor…

Meclis’te yasalaflmak için bekleyen Ta-sar›ya göre:

“T›bbî hizmetlerden kaynaklanan hertürlü tazminat taleplerinin karfl›lanmas›-n› teminen;

a) Serbest olarak mesle¤ini icra edentabipler kendileri için,

b) Personelin katk›s›yla elde edilen dö-ner sermaye gelirlerinden personele öde-me yap›lan kamuya ait döner sermayelisa¤l›k kurum ve kurulufllar› ile özel hu-kuk kiflilerine ait sa¤l›k kurum ve kuru-lufllar› çal›flt›rd›klar› tabipler için, zorun-lu malî sorumluluk sigortas› yapt›rmakzorundad›r.”

Böyle bir düzenleme yap›lmas›n›n ge-

rekçesi olarak yaz›lan husus tam ibret-lik:

“…tabiplerin haftal›k çal›flma süresi45 saattir ve s›kl›kla nöbetlerde hiç din-lenmeden 36 saat çal›flmak zorunda kal-maktad›rlar. Bu çal›flma temposu, tabip-lerin hata yapma ihtimalini art›rmakta-d›r. Keza genel olarak bir tabip için kabuledilen günlük hasta say›s› 20’dir. Ancakülkemizde hasta yo¤unlu¤u ve tabip ye-tersizli¤i sebebiyle bir çok tabip günde100 ve daha üzeri hastaya bakma mecbu-riyetindedir. Bu kadar hastaya t›bbî veetik kurallar› dikkate alarak kâmilen bak-mak mümkün de¤ildir. Bu durum da mal-praktis ihtimalini art›rmaktad›r.”

Tasar›n›n gerekçesinde sa¤l›k hizmeti-nin mevcut koflullarda “kamilen” sunul-mas›n›n mümkün bulunmad›¤› kabuledilmekte ve hekimi hataya iten sebep-lerin ortadan kald›r›lmas›na yönelik dü-zenleme beklenir iken

“…uygulamada, hükmolunan tazmi-natlar›n ödenmesinde güçlükler ortayaç›kmaktad›r … tazminat ödenmesinde ya-flanan zorluklar› ortadan kald›rarak ilgili-lerin haklar›na daha çabuk ve tam olarakkavuflmalar›n› sa¤lamak; ortaya ç›kabile-

cek problemlerin asgariye indirilmesi veçözümlerinin h›zland›r›lmas› ile ilgililerinhaklar›n›n teminat alt›na al›nmas›n› sa¤-lamak…”

amac›yla hekimlerin sigorta yapt›rmas›-n› zorunlu k›lan düzenleme teklif edil-mektedir.

Tasar›da diflhekiminden bahsedil-memekte ise de k›sa zamanda bu dü-zenlemenin diflhekimlerini de kapsaya-ca¤›nda kuflku yok. Zira, düzenleme-nin mant›¤› sa¤l›k hizmet sunumununriskli bir ifl oldu¤u ve ülkemizdeki–özellikle kamudaki- hizmet sunumun-da hata yap›lmas› olas›l›¤›n›n çok yük-sek oldu¤u, bu riskin sigorta ile teminedilmesi gerekti¤idir. Bu mant›kla difl-hekimlerinin bu zorunlulu¤un kapsam›d›fl›nda tutulmas› anlaml› de¤ildir.

Umut ederiz ki bu Tasar› TBMM’debu haliyle yasalaflmaz. Zira bu düzenle-me sorunu çözmek yerine mevcut so-nuçlardan ma¤dur olanlara para ödene-bilmesi için yükümlülükler tarif etmek-tedir. Oysa istenen ve beklenen tedaviiçin gelen hastaya –sonuçta- para de¤ilsa¤l›k sunabilecek düzenleme ve uygu-lamalara gidilmesidir.

* Avukat, TDB Hukuk Dan›flman›

TDBD / 114

Yabanc› hekim ve zorunlu sigorta yasa tasar›s› Meclis’te

‘Size hata yapt›raca¤›z ama korkmay›n, sigortan›z var’

Mustafa Güler*

Meclis’te yasalaflmak için bekleyen Tasar›ya göre kamuda çal›flan hekimler günde100 hastaya bakmak zorundaolduklar›ndan bu hastalaragerekti¤i gibi bakmalar› mümkün de¤il. Tasar›n›n getirdi¤i çözüm:Malpraktis tazminat› ödememekiçin zorunlu sigorta.

115 / TDBD

Vergi kimlik numaras› yerine T.C. kimlik numaras›n›n kullan›lmas›Kamu idare ve müesseseleri ile di¤ergerçek ve tüzel kifliler, Maliye Bakanl›-¤›’nca belirlenecek ifllemlerin yap›lmas›s›ras›nda, bu ifllemlere muhatap veyataraf olan gerçek ve tüzel kiflilerin vergikimlik numaras›n› tespit etmek ve buifllemlere iliflkin belge, hesap ve kay›tla-r›nda vergi kimlik numaralar›n› kulla-n›lmas› ile ilgili zorunluluk yerini, Mali-ye Bakanl›¤›’n›n 29 A¤ustos 2006, Sal›günü yay›nlanan 3 s›ra numaral› Ver-gi Kimlik numaras› genel tebli¤i ile1 Kas›m 2006 tarihinden itibarenTürkiye Cumhuriyeti kimlik numaras›-na b›rakacak.1 Temmuz 2006 tarihinden itibaren ver-gi dairelerince fiilen bafllat›lan uygula-mayla Türkiye Cumhuriyeti kimlik nu-maras› 1 Kas›m 2006 tarihinden itiba-ren vergi kimlik numaras› olarak kulla-n›lacak. Bu tebli¤e göre ;1. Türkiye Cumhuriyeti tabiyetindebulunan gerçek kifliler; Vergi kimliknumaras› olarak Türkiye Cumhuriyetikimlik numaras›n›n kullan›lmaya baflla-n›ld›¤› tarihten itibaren bütün ifllemle-rinde vergi kimlik numaras› sat›r›na onbir haneli Türkiye Cumhuriyeti kimliknumaras›n› yazacaklar.

2. Yabanc› uyruklu gerçek kifliler;Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaras›verilmedi¤inden, bunlar vergi dairele-rince kendilerine verilen on haneli ra-kamdan oluflan vergi kimlik numarala-r›n› kullanmaya devam edecekler.3. Tüzel kifliler; Daha önceden oldu¤ugibi mevcut ya da vergi dairelerindenyeni alacaklar› on haneli vergi kimliknumaralar›n› kullanacaklar.Öteden beri faaliyetine devam edenTürkiye Cumhuriyeti tabiyetinde bulu-nan gerçek kifli mükelleflerden ödemekaydedici cihaz kullanan mükellefler,ödeme kaydedici cihazlar›n› 1 Kas›m2006 tarihinden itibaren yeni vergi kim-lik numaras›n› yazacak flekilde prog-ramlayacaklar.4. Uygulamaya bafllang›ç; TürkiyeCumhuriyeti tabiyetindeki gerçek kifli-lerin an›lan tebli¤lerde belirtilen ifllem-leri için vergi kimlik numaras› olarak,Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaras›-n› tespit etme ve kullanmaya 1 Kas›m2006 tarihinden itibaren bafllayacaklar.Geçifl sürecinde olas› problemlerin ön-lenmesi amac›yla, 1 Kas›m 2006 ile 1Ocak 2007 tarihleri aras›nda an›lan ifl-lemler vergi kimlik numaras› veya Tür-kiye Cumhuriyeti kimlik numaras›ndanherhangi birisiyle yap›labilecektir. 1Ocak 2007 tarihinden itibaren ise bahsekonu olan tüm ifllemlerde TürkiyeCumhuriyeti tabiyetindeki gerçek kifli-ler için vergi kimlik numaras› olarakyaln›zca Türkiye Cumhuriyeti kimliknumaras› kullan›lacakt›r.

Kurumlar Vergisinde Yap›lan De¤ifliklikler 2006 y›l›ndan itibaren uygulamaya gire-

cek olan 5520 say›l› yeni Kurumlar Ver-gisi Kanunu üzerinde de köklü de¤iflik-liler yap›ld›. Gelir Vergisi Kanunu içerisinde gerçek-lefltirilen vergi kesintisi uygulamalar›Kurumlar Vergisi kanunu içerisine al›n-d›. Kurumlar Vergisi oran› % 20’ ye indiril-di. Ancak Kurumlar Vergisi Kar da¤›t›-m›nda hesaplanan % 10’luk tevkifatoran % 15’e ç›kar›ld›. Geçici Vergi oran› da % 20’ye indirildi..

SSK ve Ba¤-Kur ‹le ‹lgili De¤ifliklikler. Herhangi bir Sosyal Güvenlik Kanunu-na tabi iken baflka bir Kanuna göreprim ödeyenler için 22 fiubat 2006 tarihve 5458 say›l› Kanunun 16 ›nc› maddesiile yeni bir düzenleme yap›lm›flt›.Bu madde hükmüne göre; 5434 say›-l› T.C. Emekli Sand›¤› Kanunu ile 506,1479, 2925 ve 2926 say›l› Kanunlardanbirine tabi sigortal› iken, ayn› sürede birdi¤er sosyal güvenlik kurumuna, ad›naprim ödenmifl ise yersiz tahsil edilenprim as›llar›, sigortal› veya hak sahibi-nin talebi, T.C. Emekli Sand›¤› bak›-m›ndan ayr›ca Kurumlar›n da talebi ha-linde iflsizlik sigortas› primi hariç olmaküzere di¤er Kuruma devredilecektir.Sigortal›lar›n çak›flan hizmet süreleriiçin ilgili Kurumlara müracaatlar› yeter-li olacakt›r.

Di¤er Kanunlarla ‹lgili De¤ifliklikler 2006 y›l› üçüncü geçici vergi dönemin-de uygulanacak yeniden de¤erleme ora-n› 4 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Sirkü-leri ile; % 5,55 (yüzde befl virgül elli befl)olarak tespit edilmifltir.

* TDB Mali Müflaviri

T.C. kimlik numaras› vergi numaras› yerine kullan›lacak

Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaras› 1 Kas›m 2006 tarihinden itibaren vergi kimlik numaras› olarak kullan›lacak. Gerçek kifliler 11 haneli T.C. kimlik numaralar›n› kullan›rken tüzel kifliler eski vergi

numaralar›n› kullanmaya devam edecek.

Baset Demirbu¤a*

TDBD / 116

Yaz› ve foto¤raflar: Yelda Baler

avan›n kararmaya yüz tuttu¤u birsaatte vard›¤›m›z Bursa'dan Eski-flehir yolu'na dönüyoruz. 8 km.

sonra Cumal›k›z›k tabelas›ndan köy yo-luna sap›yoruz. Uzunca bir yol gidece¤i-mizi san›rken bir kaç dakika sonra par-ke tafll› bir meydanda buluyoruz kendi-mizi. Soluk sokak lambalar›n›n ayd›n-latt›¤› darac›k dik yokufllar ba¤lan›yormeydana. Afl›nman›n etkisiyle iyice yu-varlaklaflan tafllar, evlerin aras›ndan sü-zülen dolunay›n ›fl›¤› ile gümüfl renginialm›fllar. Tafllar›n aras›ndan süzülen su-

lar parlamay› daha da artt›r›yor. Gözü-müze kestirdi¤imiz bir yokuflu t›rman-maya bafllay›nca o büyülü parlakl›k bizide sarmaya bafll›yor.Evlerin aras›ndan sa¤a sola k›vr›l›rkenköfleden, öteden, beriden ç›kan köyhalk› h›zla yan›m›zdan geçip giderkenakflam selamlar›n› da eksik etmiyorlar.Sokak aralar›na yay›lan elektronik sazsesleri telafl›n sebebini de anlat›yor bi-ze; Cumal›k›z›k'ta dü¤ün var belli. Yaklafl›k on dakika sonra kalaca¤›m›zpansiyona geliyoruz. Daha birkaç hafta

h

Uluda¤'›n eteklerinde 700 y›ll›k bir köy

Sonbahar›n alacal› renkleri iyiden iyiye her yan›m›z› sarm›flken,s›rt›n› ulu bir da¤a dayam›fl Bursa'n›n Cumal›k›z›k Köyü'ne gitmenin tam zaman›.

Cumal›k›z›k

K›zarm›fl yapraklar üzerinde dolaflmakiçin oldu¤u kadar tad›na doyum olmazdo¤al lezzetleri heybenize koyup dönmek için de sonbahar iyi bir dönem.

öncesine kadar yap›lan bahçe sefalar›,sonbaharla birlikte yerini içerilerde se-dir üzerinde ya da soba bafl›ndaki soh-betlere b›rakm›fl çoktan. Eflyalar›m›z› bi-le b›rakmadan pansiyon sahiplerininmisafirleriyle yapt›klar› sohbete kat›l›-yoruz. Tarih konufluluyor uzun uzun...

Osmanl›’yla yafl›t bir köyTokat yak›nlar›nda yaflayan O¤uz boyla-r›ndan K›z›kl›lar bir gün Karakeçeli Afli-retinin hükmündeki bölgeye yerleflmekiçin Yurtluk isterler. Ertu¤rul Gazi ç›ka-bilecek düflmanl›klar› önlemek için K›-z›kl›lara Uluda¤'›n eteklerinde yer gös-terir. Sonra da K›z›kl› Beyi'nin yedi o¤-lunu Karakeçeli Afliretinin yedi k›z›ylaevlendirir. Yedi o¤ul, yedi köy kurarlarve yerleflirler. ‹flte yedi K›z›k köyü o¤ul-lar›n kendi ad›yla an›l›r. Cumali Beyinköyü Cumal›k›z›k, Fethiye Beyin köyüFethiyek›z›k (flimdiki ad›yla Fidyek›z›k),Haml› Beyin köyü Haml›k›z›k (flimdikiad›yla Hamaml›k›z›k), Dall›k›z›k, Ba-y›nd›rk›z›k, Derek›z›k, De¤irmenlik›z›k... K›z›k köyleri içinde en korunmufluolan Cumal›k›z›k, bir Osmanl› Vak›f kö-yü. Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nun kurul-mas› s›ras›nda Bursa'daki ilk yerleflmebölgesi olan Cumal›k›z›k, Kurtulufl Sa-vafl› s›ras›nda Yunan ordusunun di¤erK›z›k köylerini yakt›ktan sonra köye ya-k›n bir yerde Türk Ordusu taraf›ndandurdurulmas›yla yok olmaktan kurtul-mufl. Böylelikle köy do¤al dokusu koru-narak günümüze kadar ulaflabilmifltir.Osmanl› dönemi k›rsal mimarisininönemli özelliklerinden biri olan Cumal›-k›z›k bir kültür miras›d›r. Sohbeti tamamlay›p restore edilmifl bueski evin üst kat›na ç›kt›¤›m›zda bafloda denilen odalar›n aç›ld›¤› büyükçebir odaya geliyoruz. Yer minderleri, ki-limler, bak›rlar, kaplar ve bol miktardamavi boncuklarla donanm›fl bafl oda-dan, bize ayr›lan odaya geçiyoruz. Be-yaz dantel ifllemelerle bezeli yatak ta-k›mlar›, divan örtüleri, ahflap iflleri ara-s›nda dinlenmeye çekiliyoruz. Sabah gün do¤arken uyand›¤›m›zda,kahvalt›y› sonraya b›rak›p sokaklardagüneflli bir sonbahar havas›n› solumayakarar veriyoruz. Sabah›n serinli¤i, güne-flin ›fl›¤›, tafllar›n aras›ndan s›zan sular›nparlamas› pusland›r›yor ortal›¤›. Gece-nin karanl›¤›nda siluet gibi duran evler,sararm›fl sonbahar günefli ile renklen-mifller. Tafllar›n aras›ndan akan suyunhikmetini de sabah ö¤reniyoruz. Eski-

117 / TDBD

Kap›lar aç›ld› m› soka¤a ilk ç›kanlar evde zaptedilemeyen küçük çocuklar oluyor.Kimi bir köpe¤in peflinden gidiyor, kimi oyunca¤› peflinden gelsin diye bekliyor.

TDBD / 118

den beri süregelen bu gelenekle kaynaksular› Cumal›k›z›k sokaklar›ndan ak›t›-l›yor ve bu sayede afla¤›lardaki bahçelerde rahatl›kla sulanabiliyor. Ayr›ca akansular›n, bir mekanizma yard›m›ylafarkl› sokaklardan geçmesi sa¤lan›yor.

Avludaki ‘hayat’Gezdikçe anl›yoruz ki 700 y›ll›k tarihiolan bu eski Osmanl› köyünde bütünevler flansl› de¤il. 250'ye yak›n ev bulu-nan köyde evlerin bir k›sm› restore edi-lerek yeniden yaflama kazand›r›l›rkenbir k›sm› hala sihirli de¤ne¤in kendileri-ne dokunmas›n› bekliyor. Ço¤unluklaiki ya da üç katl› olan evlerin d›fl kap›-s›ndan bafl›n›z› uzat›p bakt›¤›m›zdakent hayat›na çok uzak baflka hayatlar-la tan›fl›yoruz. Evlerin en çok kullan›ld›-¤› ve “Hayat” ad› verilen avluda ürünlerdepolan›yor, ayr›l›yor, odun kömürüsaklan›yor, tarhanalar kurutuluyor, sal-çalar yap›l›yor. Evde yap›lan dü¤ünler

bile burada kuruluyor. Hayat bölümün-den geçilen iç avludaki f›r›nda ekmekpifliriliyor, flaraphane denilen ahflapteknelerde üzümler s›k›l›yor, pekmezkaynat›l›yor. Çamafl›rlar burada y›kan›-yor. Tavuk kümesleri bile burada bulu-nuyor.‹ki katl› Cumal›k›z›k evlerinde bir katk›fll›k olarak ayr›lm›flt›r. Mutfak, ocak,f›r›n, tuvalet, ah›r ve kümes zeminde,yatak odalar›, oturma odalar› ve banyoikinci katta bulunur. Üç katl› olan Cu-mal›k›z›k evlerinde ise ikinci kat yazl›kolarak kullan›lmakta. Üst katta ise bafloda denilen minderli yast›kl› seki ve se-dirlerin bulundu¤u odalar yer al›yor. Sabah günefli yükseldikçe sokaklar dahareketlenmeye bafll›yor. Pencerelerde-ki ahflap kafes panjurlar aç›l›yor. Kimin-den torunlar›n› büyük flehre salm›fl birnine uzat›yor bafl›n›, kiminden serçele-re k›r›nt› veren bir dede... Kap›lar aç›ld›m› soka¤a ilk ç›kanlar evde zaptedile-

meyen küçük çocuklar oluyor. Kimi birköpe¤in peflinden gidiyor, kimi oyunca-¤› peflinden gelsin diye bekliyor.

Do¤al yaflam peflinde koflanlar içinDöne dolana meydana geldi¤imizde yi-yeceklerin sat›ld›¤› tezgahlarla karfl›lafl›-yoruz. Köylülerin ocaklar›nda kayna-yan reçeller, avlular›nda kuruyan tarha-nalar, mutfaklar›nda kurulan turflular›nsat›ld›¤› flenlikli bir Pazar yerine dönü-flecek buras› birazdan. Ahududu, çilek,kestane ve kiraz› ile ünlü köyde reçelle-rin tad›na gerçekten doyum olmuyor. Yiyecekleri görünce ac›kt›¤›m›z› hat›rla-y›p kahvalt› etmek üzere yukar› do¤ruyol al›yoruz yine. Meyve bahçelerininhemen önündeki pansiyonun bahçesi-ne geldi¤imizde bahçeye kurulmufl ma-salardaki kahvalt› telafl›na bizde kat›l›-yoruz. Sonras› kahvelerimizi köy kah-vesinde içiyoruz ve tarihten izlerle gezi-mizi sürdürüyoruz. Cumal›k›z›k Camisiahflap revak›, ahflap direkleri, kemerlerive kalem iflli bezemeleri son derece et-kileyici. Osmanl› mimarisi ile yap›lm›fltek kubbeli hamam da köyün tarihi do-kusunun parçalar›. 1981 y›l›ndan bu ya-na do¤al bir sit alan› ilan edilen köyünUNESCO taraf›ndan "Dünya Miras›" lis-tesine al›nmas› çal›flmalar› ise halen sür-dürülmekte. Türkiye'nin en güzel 10 kasabas›ndanbiri seçilen Cumal›k›z›k'›n yukar›s›ndayürüyüfl parkuru oldu¤unu ve hemenilerisindeki vadiden Uluda¤ eteklerinekadar trekking yap›labildi¤ini de sonsöz olarak söyleyelim.

Köylülerin ocaklar›nda kaynayan reçeller, avlular›nda kuruyan tarhanalar, mutfak-lar›nda kurulan turflular›n sat›ld›¤› flenlikli bir Pazar yerine dönüflecek buras› biraz-dan.

TDBD / 120

2006 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Or-han Pamuk ve onun edebiyata -tabii

özellikle romana- bak›fl› hakk›nda fikir sahibi ol-mak için ideal kitap. Öteki Renkler yazarın çocukluk anılarından mutlu-luk saatlerine, romanlarını nasıl yazdı¤ından gezinotlarına, sevdi¤i yazarlar ve kitaplar hakkındaelefltirilerinden kiflisel itiraflarına, flikayetlerine, si-yasi öfkelerine, kültürel ve gündelik hayat konu-sundaki heyecanlarına uzanıyor ve Orhan Pa-muk'un yalnız romanda de¤il, düzyazıda da ne kadar usta ol-du¤unu kanıtlıyor. Yirmibefl yıldır yazdı¤ı düzyazılardan, tut-tu¤u defterlerden, yaptı¤ı röportajlardan yapılan bu titiz seç-mede Pamuk, zaman zaman e¤lenceli, kıflkırtıcı, çözümleyici

olan bir dille kızı Rüya ile arkadafllı¤ını, bayram zi-yaretlerini, sigarayı bırakıflını, gençlik bu-nalımlarını, yazarın günlük hayatını, sinema zevki-ni, Bo¤az'daki eski yangınları, bildi¤i ‹stanbul'u,yalnızlık ve mutluluk üzerine takıntılarını, toplu-mun ve kendisinin korkularını ve paranoyalarınıanlatıyor; Dostoyevski'den Tanpınar'a, Kemal Ta-hir'den O¤uz Atay'a pek çok yazar ve kitabıtartıflıyor; roman kuramı ve tarihi roman, Do¤u veBatı, milliyetçilik ve Avrupa konusundaki düflün-

celerini açıyor. Bir çocu¤un gözünden anlatılmıfl ve Niflan-taflı'nda geçen Pencereden Bakmak adlı uzun hikaye ile birlik-te bu kitap Orhan Pamuk'un renkli dünyasını daha da derin-lefltirip geniflletiyor.

Gizli Ajan Mustafa O¤lu Mustafa

Öteki RenklerSeçme Yazılar ve Bir HikayeOrhan Pamuk ‹letiflim Yay›nevi / Ça¤dafl Türkçe Edebiyat Dizisi

O rtodonti pro-fesörü Mustafa

Ülgen, yaflam›ndankesitlerle Türkiye’yianlatt›¤› kitab›n›hakk›nda flu ifadelerikullan›yor:“Daha önceki y›llarak›yasla 1950 ile 2000y›llar› aras›nda Tür-kiye’de oldukça h›zl›de¤ifliklikler yafland›.Örne¤in 1950’li y›llarda Türki-ye’de birçok insan okuma yazmabilmiyordu, birçok evde su veelektrik yoktu. Elektri¤i olanlar›nço¤unda radyo yoktu. Radyosuolanlara radyo dinlemeye gidilir-di. Yaflam›m bu h›zl› de¤iflim y›l-lar› içinde geçti. Bu zaman içinde1416 say›l› yasa uyar›nca, MilliE¤itim Bakanl›¤› bursuyla, 1970-1975 y›llar› aras›nda ‹sviçre Zü-rich Üniversitesi’nde doktorayapt›m, buna karfl›n 10 y›l mec-

buri hizmet yüklen-dim. Yurda döndük-ten sonra s›ras›ylaBursa Uluda¤, Anka-ra, Diyarbak›r, Dicle,‹stanbul ve Yeditepe,üniversitelerinde ça-l›flt›m. Ayr›ca AlmanAlexander von Hum-boldt Vakf› bursuyla1985-86 y›llar›ndaBonn Üniversite-

si’nde iki farkl› araflt›rma yapa-rak, bunlar› orada yay›nlad›m. Bukitapta yurtiçi ve yurtd›fl›nda ya-flad›klar›m› anlatarak, yukar›dabahsetti¤im de¤iflimi kendi aç›m-dan belgelemek istedim. Bu kita-b›n edebi bir de¤eri olaca¤›n› san-m›yorum. Kitab›n ticari bir amac›da yoktur. Bu kitap Türkiye kü-tüphanelerine girerek, ilerideTürkiye’nin bu y›llar›n› bilmek is-teyenlere kaynak olabilirse benceamac›na ulaflm›fl demektir.”

Mustafa ÜlgenVatan Kitap

Joseph Conrad‹mge Kitabevi Yay›nlar›/ Edebiyat Dizisi

11 Eylül sald›r›lar›ndan sonra Amerikan med-yas›n›n at›f yapt›¤› kitaplar›n bafl›nda gelen

Gizli Ajan, terörizm konusunda yaz›lan ilk roman-lardan biri ve bir baflyap›t olarak an›lmakta. JosephConrad’›n Greenwich Gözlemevi’ndeki gerçek birbombalama eylemindenesinlenerek yazd›¤› bu ro-man, politik fliddetin an-lams›z do¤as›n› sergile-mekte.Gizli Ajan, bir casuslukve politik fliddet roman›olarak tan›mlansa da,ayn› zamanda insanpsikolojisine dair de-rinlikli, sars›c› gözlem-leri ve çözümlemele-riyle, ortaya koydu¤u unutulmaz karak-terlerle, Conrad’›n yirminci yüzy›l›n ilk büyük ya-zar› olarak tan›nmas›n› sa¤lam›flt›r. Bundan yakla-fl›k yüz y›l önce ilk yay›mland›¤›nda karanl›k do¤a-s› nedeniyle sansasyon yaratan bu kitap, bugün ha-la tüm dünyada ilgiyle okunmaktad›r. GizliAjan’da masum insanlar›n ölümüyle sonuçlananböylesine “anlafl›lmaz” eylemlerde bulunanlar›n zi-hinlerinde neler olup bitti¤ini aç›ca¤a ç›karan Con-rad, terörizmin günümüzdeki “aç›klanamaz” y›k›-c›l›¤›na iliflkin öngörüleri nedeniyle edebiyat›nNostradamus’u olarak adland›r›lmaktad›r.Gizli Ajan, meslektafl›m›z Süha Sertabibo¤lu’nunözenli çevirisiyle Türkçe’de.

TDBD / 120

TDB – SDE Yüksek Kurulu’nun 11 Ekim 2006 tarihli toplant›s›nda de¤erlendirilen etkinlikler:

Kredilendirilen etkinlikler

Kuraray Dental Turkey Tel: 0232.421 15 94Etkinli¤in ad› : Kuraray Adeziv ve Estetik

Sempozyumu - ‹stanbulEtkinli¤in tarihi : 03 Kas›m 2006Estetik Diflhekimli¤i Tel: 0212.230 16 99Akademisi Derne¤i (EDAD)Etkinli¤in ad› : EDAD Kas›m Etkinli¤i 2006Etkinli¤in tarihi : 03-04 Kas›m 2006Tekirda¤ Diflhekimleri Odas› Tel: 0282.263 54 55Etkinli¤in ad› : Diflhekimli¤inde A¤r›l› Hastaya

Yaklafl›mlar ve Endodontik TedaviEtkinli¤in tarihi : 04 Kas›m 2006Kuraray Dental Turkey Tel: 0232.421 15 94Etkinli¤in ad› : Kuraray Adeziv ve Estetik

Sempozyumu - ‹zmirEtkinli¤in tarihi : 04 Kas›m 2006Osseointegrasyon Derne¤i Tel: 0212.234 54 82Etkinli¤in ad› : Beflinci Uluslar aras› Osseointegrasoyn

KongresiEtkinli¤in tarihi : 09-10-11 Kas›m 2006Dentadent A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Tel: 0212.291 15 15‹mplantoloji MerkeziEtkinli¤in ad› : Dent Akademia Mezuneyt Sonras›

E¤itim Programlar› Etkinli¤in tarihi : 10 Kas›m 2006Ankara Diflhekimleri Odas› Tel: 0312 435 90 16Etkinli¤in ad› : 18.Expo-Dental A¤›z Difl Sa¤l›¤›

Sergi ve SempozyumuEtkinli¤in tarihi : 10-11-12 Kas›m 2006Malatya Diflhekimleri Odas› Tel: 0422 323 81 90Etkinli¤in ad› : Malatya 5.Bilimsel SempozyumuEtkinli¤in tarihi : 11-12 Kas›m 2006Diflhekimli¤i Dergisi Tel: 0212 274 96 60Etkinli¤in ad› : Diflhekimli¤i Dergisi 5.Uluslararas›

Bilimsel KongresiEtkinli¤in tarihi : 11-12 Kas›m 2006‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Acil T›bbi Yard›m Kursu Kas›m 2006Etkinli¤in tarihi : 16 Kas›m 2006S.B.75.Y›l Ankara A¤›z ve Tel: 0312.595 98 00Difl Sa¤l›¤› MerkeziEtkinli¤in ad› : E¤itim Semineri Kas›m 2006Etkinli¤in tarihi : 17 Kas›m 2006Türk Oral ‹mplantoloji Derne¤i Tel: 0212.532 32 18Etkinli¤in ad› : Türk Oral ‹mplantoloji Derne¤i

III.Ulusal SempozyumuEtkinli¤in tarihi : 17-18 Kas›m 2006Hatay Diflhekimleri Odas› Tel: 0326.214 68 16Etkinli¤in ad› : Bilimsel Toplant› 2006Etkinli¤in tarihi : 18 Kas›m 2006

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Merkezi Bilimsel Toplant›larEtkinli¤in tarihi : 18 Kas›m 2006Ankara Üniversitesi Diflhe. Fak. Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Oral ‹mplantoloji Mezuniyet Sonras›

E¤itim Program›Etkinli¤in tarihi : 20-21-22-23 Kas›m 2006Ankara Üniversitesi Diflhe. Fak. Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Oral ‹mplantoloji Mezuniyet Sonras›

E¤itim Program›Etkinli¤in tarihi : 20-21-22-23 Kas›m 2006Adana Diflhekimleri Odas› Tel: 0322.457 24 67Etkinli¤in ad› : SDE Etkinli¤i Kas›m 2006Etkinli¤in tarihi : 24 Kas›m 2006Ankara Üniversitesi Diflhe. Fak. Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Ankara Üniversitesi / Boston Üniversitesi

Diflhekimli¤i Fakülteleri Bilimsel Toplant›s›

Etkinli¤in tarihi : 24-25-26 Kas›m 2006Firmo T›bbi Ürünler LTD.fiT‹. Tel: 0312.427 39 30Etkinli¤in ad› : ‹mplant Planlamas›nda Hatadan

Kaç›nma Yollar›Etkinli¤in tarihi : 24 Kas›m 2006‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Bölgesel Bilimsel Toplant›lar Aral›k 2006Etkinli¤in tarihi : 01 Aral›k 2006‹zmir Diflhekimleri Odas› Tel: 0232.461 21 52Etkinli¤in ad› : 6.Ege Bölgesi Diflhekimleri Odalar›

Uluslar aras› Bilimsel Kongre ve SergisiEtkinli¤in tarihi : 01-02-03 Aral›k 2006‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Klinik Uygulamalar Aral›k 2006Etkinli¤in tarihi : 08 Aral›k 2006Estetik Diflhekimli¤i Tel: 0212.230 16 99Akademisi Derne¤i (EDAD)Etkinli¤in ad› : EDAD Aral›k Etkinli¤i 2006Etkinli¤in tarihi : 03-04 Kas›m 2006Ayd›n Diflhekimleri Odas› Tel: 0232.461 21 52Etkinli¤in ad› : Bilimsel Etkinlik Aral›k 2006Etkinli¤in tarihi : 08-09 Aral›k 2006‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Acil T›bbi Yard›m Kursu Aral›k 2006Etkinli¤in tarihi : 14 Aral›k 2006S.B.75.Y›l Ankara A¤›z ve Tel: 0312.595 98 00Difl Sa¤l›¤› MerkeziEtkinli¤in ad› : E¤itim Semineri Aral›k 2006Etkinli¤in tarihi : 15 Kas›m 2006‹stanbul Diflhekimleri Odas› Tel: 0212 296 21 06Etkinli¤in ad› : Klinik Uygulamalar Aral›k 2006-1Etkinli¤in tarihi : 22 Aral›k 2006

TDBD / 122

Uzmanlar ideal bir a¤›z hijyeni için dil te-mizli¤in de çok önemli oldu¤unu vurgular-lar.Dilin yap›s› a¤›z kokusuna, difleti problem-lerine ve difl çürümelerine neden olan bak-teriler ve dental plak birikimi için ideal or-tam oluflturur. Dil yüzeyindeki dental plakbirikimini temizleyebilmek için f›rça ve ka-z›y›c› kombinasyonu en ideal yöntemdir.GUM Tongue Cleaner, bir taraf› yumuflakdayan›kl› k›llar, di¤er taraf› iki s›ral› kaz›y›c›bölüm ile maksimium miktarda bakteri pla-¤› temizleyecek flekilde tasarlanm›flt›r.‹deal f›rça bafl› büyüklü¤ü ö¤ürme refleksi-ni en aza indirir. Ergonomik sap tasar›m›konforlu tutufl ve kolay kontrol sa¤lar.

760 M - GUM®

Tongue CleanerDifl aralar›, sabitköprüler, orto-dontik apereylerve implantlar gibiulafl›lmas› güç bölgelerintemizli¤inde idealdir. Metal hassasiyetine yol açmaz..Anti-bakteriyel k›llar bakteri üremesini engeller, böylecekullan›m boyunca f›rçan›z temiz kal›r. Naylon k›llar venayon kapl› tel, konforlu kullan›m sa¤lar, implantlara za-rar vermez, metal hassasiyetine yol açmaz. F›rça bafl› 180derece hareket edebilir kolayl›kla tüm difl aralar›na ula-fl›r. Küçük boyutlar› ve kullan at f›rça tasar›m› ile ev d›fl›kullan›m için de idealdir. Ayr›ca f›rça sap› gerektirmez.Hava alabilan kapa¤› f›rçay› korur, sap olarak kullan›la-bilir posterior difllere de kolay ulaflmay› sa¤lar. Düz vee¤imli iki farkl› f›rça flekli ve ultra fine, fine olarak ikifarkl› f›rça çap› ile her difl aras›na uygun bir formu var-d›r.

Scala Tel: 0.312.387 51 75

Dual sistem dijitalpanaromik cihaz›olan I Max Plus“ s e z y u miyot”(CSI) üst ta-bakal› CCD tekno-

lojisi kullanmaktad›r.CSI, di¤er standart dijitaller-

den % 20 -30 daha az doz ile dahaiyi görüntü al›r. Hastanelerde bulu-nan DICOM/PACS sistemleriyleuyumludur. Türkçe yaz›l›m› sayesin-de kontrast, büyütme, renklendir-me, görüntü iyilefltirme ve ölçüm ya-p›labilmektedir. owandy › max plusile alabilece¤iniz görüntülerStandart panaromikÇocuk panaromikDüflük doz panaromikYar›m çene panaromikFrontal dentisyon

Ortogonal dentisyonTme (aç›k/kapal› a¤›z)Tme biaxialMaxiller sinus (ön görünüm)Maxiller sinus (yan görünüm)Multi-motor teknolojisi hareketli kolun,kontrolü hareket algoritmalar›n› kesinolarak hesaplayan yaz›l›mla sa¤lanan, üçba¤›ms›z eksen üzerinde hareket eden,geliflen ihtiyaçlar do¤rultusunda kolaycageniflletilebilen ve yükseltilebilen fonk-siyonel mekanizmaya sahiptir. Motorhareketli teleskopik kolon çift h›za sahipolmas› nedeniyle kolay ve etkin hastapozisyonland›r›lmas›n› sa¤lar. kolonüzerinde aletlerin yerlefltirilebilece¤i flef-faf dört adet steril edilebilir tepsiye sa-hip dolap sayesinde çal›flma esnas›ndaihtiyaç duyulan aletler yerlefltirilebilir.

Triadent 0.212.523 25 10

Dil Temizleyici

Owandy I-Max Plus

GUM® Proxabrush®

Arayüz Seyahat F›rças›

Dijital panaromik röntgen cihaz›

TDBD / 124

SEKTÖRDEN HABERLER

D ifl ünitleri konusunda uzmanlaflanDentsan Difl Hekimli¤i Cihazlar›

Ltd. fiti. Linak-Türkiye ile anlaflarak Linakaktuatorlerini kullanmaya bafllad›. 1976y›l›ndan beri difl üniti-fotöy ve ekipmanla-r›, dental kompresör ve otoklav cihazlar›üreten Dentsan firmas› üretiminin önemlibir k›sm›n› da ihraç ediyor. Gerek ihracatpotansiyelini, gerekse de hizmet kalitesiniartt›rmay› hedeflediklerini belirten Dent-san’›n sahibi Ethem Arslan flöyle devametti; “Dentsan’›n difl üniti için üretti¤imizmotorlar›n yüksek maliyeti ve ifl yükü faz-

lal›¤› sebebiyle uygun özelliklere sahip Li-nak Aktutorler kullanmay› tercih ettik.”Linak-Türkiye Bölge Müdürü Veli Özenise “Linak-Türkiye olarak 2006 y›l›nda fa-aliyete bafllamam›za ra¤men çok k›sa za-manda baflar›l› projeler oluflturduk. Bun-lardan biri DENTSAN ile olan iflbirli¤i-miz” dedi.Elektrikli Linee Aktuator Sistemleri üre-ten LINAK Danimarka’da 38.000 m2 alanüzerine kurulu tesislerde 1400 çal›flan›ylaüretim ve AR-GE faaliyetleri yürütüyor.

Dentsan ve Linak’›n iflbirli¤i

Günümüzde lazerle yap›lan profesyonel difl beyazlatmaifllemiyle çok daha k›sa sürede istenilen difl rengine ulaflmakmümkün. Lazer teknolojisinin ürünü olarak LambdaScientifica taraf›ndan Doctor Smile LWS gelifltirilmifltir.Beyazlatma Kitleri sayesinde lazerle profesyonel difl beyazlat-mas›na sadece 15-20 dakikada ulafl›l›r. Arzu edildi¤i takdirdeseans süresi uzat›labilece¤i gibi seanstan bir hafta sonra daifllem tekrarlanabilir.Doctor Smile LWS, evde kullan›lmas› mümkün olmayansadece diflhekimleri taraf›ndan lazer cihaz› ile birlikte kul-lan›lmas› gereken bir sistemdir. 2W, 5W, 10W, 15W gücünde800 nm’lik Diode ve 1064 nm’lik Nd-Yag lazer sistemlarindekullan›lmaktad›r.Doctor Smile LWS paket içeri¤inde dört adet 2.5 ml’lik mixbeyazlatma jeli, dört adet utraviyole ›fl›n›yla sertleflen izolasy-on enjektörü, sekiz adet f›rça, dört adet de kar›flt›rma kanülübulunmaktad›r.

Endikasyonlar›Devital difllerin beyazlat›lamas›nda, medikal ilaçlar›nkullan›lmas› sonucunda “tetracylin” , fluorosis, yiyecek ve içe-cek, sigara al›flkanl›klar› sonucunda oluflan nikotin lekelerininbeyazlat›lmas›nda kullan›lmaktad›r.

DentLazer 0.212.343 05 15www.dentlazer.com

Doctor Sm›leLaser beyazlatma sistemi

• An›nda görüntü al›r. • Normal filmlere göre %90 daha az • radyasyon gerektirir. • Arflivleme ve saklama kolayl›¤›sa¤lar. • Hastan›n daha önceki görüntüleri ile

mevcut durumu kolayca mukayese edebilir.

• Görüntü istenen oranda büyütülebilir, ölçüm, yo¤unluk tahlili, belli alanlar›n boyanmas› gibi birçok ifllem yap›labilir.

• Yüksek veri gücüne sahip gerçek USB ile çal›fl›r.

• Ayr›ca elektrik enerjisi ve ilave kart gerektirmez.

• Herhangi bir bilgisayara USB portundan kolayca ba¤lanabilir.

• CMOS APS (Aktif Pixel Sensör) teknolojisi ile tüm pixellerin aktif olarak çal›flmas›n› sa¤lar.

Dentanet Tel: 0.212.292 65 96

SCHICK CDR Digital Radyovizyografi Sensörü

TDBD / 126

ÖdüllüBulmaca

SOLDAN SA⁄A1. Resimde görülen, 1869-1921 aras›ndayaflam›fl, 22 Kas›m 1908’de ilk diflhekimli-¤i okulunun kurulufluna katk›lar› nede-niyle Türkiye’de bilimsel diflhekimli¤ininkurucusu kabul edilen diflhekimi 2. Soylu-luk • Martin ..., Jack London’un ünlü kah-raman› • Çeflitli inançlarda belli bir süreiçin yeme, içme, cinsel iliflki ve benzeridünya zevklerinden kendini al›koyma •Tantal’›n simgesi 3. Atatürk’ün yat› • Birsiyasal ya da felsefi ö¤retiyi gelifltiren kim-se • Gelecekte olacaklar› ö¤renmek ama-c›yla çeflitli maddelere bakarak anlam ç›-karmaya çal›flma 4. Meydan, saha • ... Ber-ger, • Fiziksel çevrenin insana uyum-

lafltırılması süreci, iflbilim 5. Nebat • Kon-ya’n›n bir ilçesi • Ayartma 6. Helyum’unsimgesi • Aç›k art›rma yoluyla yap›lan sa-t›fl • Bodrum yak›nlar›nda bir Yunan adas›• Aktinyum’un simgesi 7. Levha duru-munda demir çelik ürünü • ‹lave • Ucu ba-t›c› olan 8. ... Bir Gün, fiekip Ayhan Öz›-fl›k’›n unutulmaz bestesi • Cilveli, nazl› 9.Asker • Maden Tetkik ve Arama GenelMüdürlü¤ü • ‹nme ya da sakatl›k yüzün-den yataktan kalkamayan kimse 10. H›ris-tiyanl›kta bayram • Vietnam’›n plaka ifla-reti • ... Levinson, Ya¤mur Adam, Slee-pers gibi filmleriyle tan›nan ABD’li yönet-men 11. ... Caldwell, Tütün Yolu, Kuyuda-ki Zenci gibi yap›tlar›yla tan›nan ABD’li

yazar • Yunan mitolo-jisinde savafl tanr›s› •‹ncil’de Tanr›’n›nözellikle Hz. ‹sa arac›-l›¤›yla insano¤lunaduydu¤u sevgi ve kar-fl›l›¤›nda insan›n Tan-r›’ya duydu¤u sevgiiçin kullan›lan sözcük12. Friedrich Leopold... (1772-1801) AlmanRomantik flair ve ku-ramc› • Limited’in k›-saltmas› • ‹talyan Rad-yo Televizyon Kuru-mu 13. Uzakl›k ifade

eden bir belirteç • Is›rganotunun Latincead› • Boru sesi • Elif fiafak’›n 1997’de ya-y›mlanan ilk roman› 14. Sodyum’un sim-gesi • Kuyru¤u liri and›ran Avustralya’yaözgü bir kufl türü • William Martin ...(1777-1860), ‹ngiliz topo¤rafya ve antikça¤ uzman› 15. Nisan 2004’te yitirdi¤i-miz, Diyarbak›r Diflhekimleri Odas› Kuru-cu Baflkan› ve TDB’nin ilk Merkez Yöne-tim Kurulu Üyesi meslektafl›m›z • Il›su Ba-raj›’n›n sular› alt›nda kalacak olan tarihiyerleflim.

YUKARIDAN AfiA⁄IYA1. ... Korkmazgil, coflkulu ve destans› biranlat›mla emek, bar›fl ve özgürlük temala-r›n› iflleyen flair • Geleneksel Japon tiyat-rosu 2. Temel niteli¤inde olan, bafll›ca •FDI Avrupa Bölgesel Organizasyonu • Bü-yük ve süslü, gösteriflli çad›r 3. Pide biçi-minde pideden de ince ekmek • Kalay’›nsimgesi • Uygun, yarafl›r, yak›fl›r 4. Duyu-ru • Küba’n›n güneydo¤u kesiminde s›ra-da¤ • Güzel, iyi 5. Derinin gözeneklerin-den s›zan tuzlu s›v› • Ekonomik ‹flbirli¤i veKalk›nma Örgütü • Yaramaz olmayan 6.Gonçarov’un Oblomov roman›nda Bat›l›davran›fl›n› yans›tan karakter • ‹laç, deva •Kalsiyum hidroksit 7. Soru sözü • ‹skam-bilde birli • 60’l› y›llarda yayg›nl›k kaza-nan h›zl› bir dans 8. Osmanl›’da belirli birgörev ve hizmet karfl›l›¤›nda kiflilere veri-

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

1 1

12

13

14

15

Ad-soyad: ........................................... Telefon: ..................................

Do¤ru yan›t› 8 Aral›k 2006 akflam›na kadar0.212.327 84 43 nolu faksa gönderen okuyu-cular›m›z aras›nda yapaca¤›m›z çekiliflle 10okuyucumuz Güney Difl Deposu’ndan 1 LitreUnisepta Plus dezenfektan kazanacak.

Hediyeleriniz kargoyla adresinize teslim edilecek.

Bu say›n›n arma¤an›:

10 kifliye

Adres: ...........................................................................................................

............................................................................. ‹l:.....................................

#

K

1

123456789

101 112131415

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

EMALTAH‹R

ARGO

ALAMET

AMORF

OR

N‹L

SKOLAST‹K

T

TA

PB

A‹ME

LOGO

OSTROVSK‹

S‹NOD

R

MASA‹

YAN

ALO

OZON

ASKER

AK

N

WU

GOT

A

KOS

UT

‹LHAKAAAAARAHM‹

CAO

YAAAAAELEM

Z

DNAAAAAAGALAT

IBANAAAAAOKAN

PR‹MUS

AKAN

L

A

RANASELÇUK

‹ZAN

AK

Z

TEMR‹N

ALA

ESP

A

SA

DAND‹K

TARANTO

EEG

ECO

OKAL‹PTÜS

OY

AN

R

FA

AH

RAYMOND

NA

MOORE

AND

A

95

. SA

YIN

IN Ç

ÖZ

ÜM

Ü

1 LitreMedikal ekipmanler içinhoflkokuludezenfektan

UNISEPTA PLUS

47 / TDBD

Kurs, Kongre, Sempozyum95. SAYI Arma¤an kazananlar

Reyhan AkmanADANASerpil AksoyTOKATEmir Alt›ner‹ZM‹RErgün Alt›n›fl›kANKARAEmre ÇulhaMERS‹NMehmet Karaaslan‹STANBULOkan K›vrak‹ZM‹RNuray Özmen‹ZM‹RBurcu Sar›yar‹ZM‹RF. Beste U¤urgelen‹STANBUL

len devlet topra¤› • Thomas ..., Budden-brook Ailesi’nin yazar›, Alman romanc› •Birinci olarak 9. Freudcu terminolojide il-kel benlik • ‹flaret • Pamuk üreticisine ›r-gat sa¤layan kimse, ›rgatlar›n bafl› 10. Ka-radeniz Ekonomik ‹flbirli¤i • Bahçelerdeçiçek dikmeye ayr›lm›fl yer 11. Lider • ‹sim• Eski M›s›r dininde insan ruhunun bafll›-ca özelliklerinden biri 12. Enerji birimi •T›p fakültesi mezunlar›n›n uzmanl›k e¤iti-mi almak için kazanmak zorunda oldukla-r› s›nav 13. Etiyopya’n›n do¤usunda k›raçbölge • Sali ..., Arnavutluk Baflbakan› 14.Genellikle yap›lardan at›lan tafl k›r›klar›vb. döküntüler • Halk dilinde yara kabu¤u• Toz durumuna getirilmifl tah›l 15. ‹roniözelli¤i tafl›yan • Tavlada kullan›lan küpfleklinde oyun arac› • Sicim 16. Viktor ...,Sefiller’in yazar› • Rusya’da Kafkaslar’›nkuzeyinde cumhuriyet • Bir ba¤laç 17. Tokolmayan • Olta ipi • Y›lmaz ..., Umut veDuvar gibi filmleriyle tan›nan Türkiyeliyönetmen 18. Hayvan yemi olarak yetiflti-rilen otsu bir bitki • Bahçe içinde, gösterifl-li, müstakil ev • Futbolda orta alan oyun-cular›n›n her biri 19. Tantal’›n simgesi •Bir vapur geçer ... önünden/Nâz›m usulcac›kokflar vapuru • Üzerine ses kaydedilen da-iresel biçimli nesne 20 Orianna ..., geçti¤i-miz günlerde ölen ‹talyan yazar • Gürefltebir hareket • Üflemeli bir çalg›.

TDBD 94. Say› SDE Cevap Anahtar› 1. B Amoksisilin ampisilinle benzerspektruma sahip olmas›na karfl›n emilimi-nin daha iyi olmas› avantaj sa¤lamaktad›r.2. D Nervus Lingualisin geçici blokaj›Mandibuler anestezinin kaç›n›lmaz birkomplikasyonudur. O nedenle D fl›kk›do¤rudur.3. A Makrofajlar antijeni tan›y›p T len-fositlerine sunarlar.4. E Tüm maddelerde yer alan sebeplerkronal mikros›z›nt›lar›n sebebi oldu¤un-dan e fl›kk› do¤rudur. 5. E ‹deal oklüzyon, mandibulan›n,sentrik iliflki pozisyonundan fonksiyonagelene kadar oluflacak yükleri karfl›layabi-lece¤i en uygun horizontal harekette ve buhareketler s›ras›nda tüberkül temaslar›n›nelimine edilmesi ve vertikal streslerin ok-lüzyonda düzenlenmesi ile sa¤lan›r.6. E Asitle pürüzlendirme mikromeka-nik tutuculu¤un sa¤lanmas›,aprimatik ta-bakan›n uzaklaflt›r›lmas›,yüzeyel bakterive pla¤›n uzaklaflt›r›lmas› için gereklidir.7. E Tedavi edilmemifl Konjestif kalp

hastal›¤› ile Kronik obstrüktif akci¤er has-tal›¤›nda doku oksijenizasyonu ve beslen-mesi düfler. Bu durum yara iyileflmesinigeciktirir. Kontrol alt›na al›nmam›fl Diabetde transendotelyal migrasyonu azaltacakderecede endoteldeki kal›nlaflma ile poli-morf nükleer lokositlerin kemotaksisinde-ki bozulma yara iyileflmesini olumsuz yön-de etkiler. Malign tümörlerin tedavisindekullan›lan kemoterapik ajanlar›n sitotok-sik etkileri vard›r. Cinsiyetin yara iyilefl-mesi üzerine etkisi istatistiksel olarakönemli bir fark göstermez.8. D Bakteri ve fagositik hücre aras›ndaköprü kurulmas› olay›na opsonizasyon de-nir9. E Bütün fl›klar geçerlidir. Dolay›s›ylaE fl›kk› do¤rudur.10. A Maksimum tüberkülleraras› iliflki-de, posterior difllerin anterior diflleri, late-ral hareketler s›ras›nda, kaninlerin kesici-leri ve posterior diflleri korudu¤u oklüz-yon türü karfl›l›kl› koruyuculu oklüzyon-dur.

Beflinci Uluslararas› Osseointegrasyon Kongresi 09-10-11 Kas›m 2006Swissotel-‹stanbulTel: 0212 234 54 82Fax:0212 230 53 06www.osseder.org

Türk Diflhekimli¤i Birli¤i 14. Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongresi 11-17 Haziran 2007Lütfi K›rdar Kongre Merkezi‹stanbulTel: 0.212.219 66 45Faks: 0.212.232 05 60www.tdbkongresi.comE-mail: [email protected]

IDS – Uluslararas› Diflhekimli¤i Fuar›20-24 Mart 2007Köln-Almanyawww.ids-cologne.de

Dünya Diflhekimli¤i Birli¤i(FDI) 95. Kongresi24-27 Ekim 2007Dubai Dünya Ticaret MerkeziDubai-Birleflik Arap Emirlikleriwww.fdiworldental.org

Fransa Diflhekimleri Birli¤i2006 Uluslararas› Diflhekimli¤iKongresi22-25 Kas›m 2006Paris-Fransawww.adf.asso.fr

DEVREN SATILIK

MUAYENEHANE

1,5 senelik muayenehanemi devretmek veya tüm cihazlar›m›

satmak istiyorum.

Nur Yasemin Çapakç›o¤luAdres: Camikebir Mah. K›l›çali Pafla Sok.

No:23 Germencik / Ayd›nTel: 0.532.435 67 16

VEFATMeslektafllar›m›z Muhittin Gül ve

Gonca Dönmez’in annesi,meslektafl›m›z Hikmet Dönmez’in

kay›nvalidesi Berrin Gül

2 Eylül 2006 tarihinde vefat etmifltir.Meslektafllar›m›z›n ac›s›n› paylafl›r,

baflsa¤l›¤› dileriz.