32
2 *Y›l:1 *14-27 fiubat 2003 *Fiyat›: 500 000 TL ISSN:1303-9350 126345 Say›: 2003-02 ‹flçi-köylü’den SARIK DÜfiTÜ KEL GÖRÜNDÜ CÜBBEN‹N ALTINDAN ASKER ÇIKTI! Sayfa 30 ZORLA MÜDAHALE YASALLAfiTI Egemenlerin “hukuksal” alanda Ocak 2000’de Üçlü Protokol Genel- gesi ile fliddetlendirdi¤i sald›r› ve imha politikalar›n›n görünürde kimi “de¤iflikliklerle” yasalaflt›rma iflle- vinden baflka bir anlam ifade etme- yen sözü geçen kanun, gerek içeri¤i ile gerek sözü ile, ucube yak›flt›rmas›- n› sonuna kadar hak etmektedir. Sayfa 10 ÇIKTI Bush’tan Türkiye’ye emir tekrar›: ‹flgale Katliama Zulme Uzun bir süredir “bar›flç›l” söylemle- rin arkas›na s›¤›nan AKP hükümetinin takt›¤› maskenin alt›ndaki katliamc›, ifl- galci ve uflak yüzü 31 Ocak 2003 tari- hinde yap›lan MGK toplant›s› ile üstü örtülemeyecek flekilde a盤a ç›kt›. ‹kiyüzlülük sürüyor Bir yandan ABD’nin taleplerini kabul ederek sald›r› haz›rl›klar› yapan AKP hükümeti bir yandan da ilerde “biz eli- mizden geleni yapt›k” diyebilmek için hala ikiyüzlü aç›klamalar yapmaya de- vam ediyor. Maske düfltü Ancak AKP’nin tüm bu aç›klamalar ile kitleleri kand›rmas› art›k mümkün de¤ildir. Çünkü insanlar söylenenlere de¤il, yap›lana bakar. HAZIR OL 2-15 A¤ustos 2002 11-24 Ekim 2002 22 Kas›m-5 Aral›k 2002 Tecrite karfl› protestolar sürüyor Devletin Kürt halk› üzerindeki imha politikas› flekil de¤ifl- tirse de h›z›ndan hiçbir fley kaybetmeden devam ediyor. Tür- kiye Kürdistan›’nda yap›lan operasyonlarda gerillalara yöne- lik sald›r›lar devam ediyor. Sayfa 13 Bir yanda gerçe¤i dile getirenler di¤er yanda gerçe- ¤in karart›lmas› için çal›flanlar vard›r. Emperyalist sal- d›rganl›ktan ç›kar› olanlar, emperyalist sald›rganl›¤a kar- fl› olanlar. Sald›r› 盤›rtkanl›¤› yapanlar, sald›r› karfl›tl›¤› yapanlar. Ezilenler, ezenler. Egemenler, egemenli¤e kar- fl› olanlar. ABD’li emperyalist haydutlar›n Irak’a sald›r› haz›rl›¤› sürecinde yaflananlar tam da budur. Sayfa 18 Varl›¤›n› k›l›çla sürdürenler k›l›ç alt›nda can verirler KIBRIS’TA EMPERYAL‹ST ÇÖZÜME HAYIR K›br›s’› adeta bir yar› aç›k hapisha- neye çeviren as›l olarak ABD güdümlü politikalar› ada üzerinde uygulayan Türk devletidir. Sayfa 5 Gerçe¤i kavramak ve ona yön vermeye çal›flmak “Somut incelemeleri içermeyen ör- gütlenme çal›flmalar› her ne olursa ol- sun geliflim gösteremez. Bu ilke bize incelemeyi ve buna uygun örgütlenme- yi emreder. Önce incelemek için örgüt- lenmeli ve ard›ndan incelemelerimiz üzerine yeniden örgütlenmeliyiz. Bu yeni bir incelemenin bafllang›c› olarak kavranmal› ve örgütlenme de- vam eden inceleme-örgütlenme dön- güsünün s›çramal› yükselifli içinde sü- rekli bir ilerleme içinde ele al›nmal›d›r. Örgütlenme anlay›fl› bir zamana, ta- mamlanm›fl bir bilgiye s›k›flt›r›lamaz. Av. Hüseyin Aygün SÖYLEfi‹ 25 y›ld›r görev yapanlar “terör- le mücadele” ad› alt›nda çok genifl boyutta hukuksuzluklar icra edenler, yasal ölçüde verilmifl kamu görevli- leri birdenbire bu al›flkanl›klar›n› de¤ifltirmiyorlar. Sayfa 21 Sayfa 14-15 YENİ DEMOKRASİ YOLUNDA işçi-köylü www.iscikoylu.org

işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2 *Y›l:1 *14-27 fiubat 2003 *Fiyat›: 500 000 TL ISSN:1303-9350126345 Say›: 2003-02

‹flçi-köylü’den

SARIK DÜfiTÜ KEL GÖRÜNDÜCÜBBEN‹N ALTINDAN ASKER ÇIKTI!

Sayfa 30

ZZOORRLLAA MMÜÜDDAAHHAALLEEYYAASSAALLLLAAfifiTTII

Egemenlerin “hukuksal” alandaOcak 2000’de Üçlü Protokol Genel-gesi ile fliddetlendirdi¤i sald›r› veimha politikalar›n›n görünürde kimi“de¤iflikliklerle” yasalaflt›rma iflle-vinden baflka bir anlam ifade etme-yen sözü geçen kanun, gerek içeri¤iile gerek sözü ile, ucube yak›flt›rmas›-n› sonuna kadar hak etmektedir.

Sayfa 10

ÇIK

TI

Bush’tan Türkiye’ye emir tekrar›:‹flgale

Katliama Zulme

Uzun bir süredir “bar›flç›l” söylemle-rin arkas›na s›¤›nan AKP hükümetinintakt›¤› maskenin alt›ndaki katliamc›, ifl-galci ve uflak yüzü 31 Ocak 2003 tari-hinde yap›lan MGK toplant›s› ile üstüörtülemeyecek flekilde a盤a ç›kt›.

‹kiyüzlülük sürüyorBir yandan ABD’nin taleplerini kabul

ederek sald›r› haz›rl›klar› yapan AKPhükümeti bir yandan da ilerde “biz eli-mizden geleni yapt›k” diyebilmek içinhala ikiyüzlü aç›klamalar yapmaya de-vam ediyor.

Maske düfltüAncak AKP’nin tüm bu aç›klamalar

ile kitleleri kand›rmas› art›k mümkünde¤ildir. Çünkü insanlar söylenenlerede¤il, yap›lana bakar.

HHAAZZIIRR OOLL2-15 A¤ustos 2002

11-24 Ekim 2002

22 Kas›m-5 Aral›k 2002

TTeeccrriittee kkaarrflfl›› pprrootteessttoollaarr ssüürrüüyyoorr

Devletin Kürt halk› üzerindeki imha politikas› flekil de¤ifl-tirse de h›z›ndan hiçbir fley kaybetmeden devam ediyor. Tür-kiye Kürdistan›’nda yap›lan operasyonlarda gerillalara yöne-lik sald›r›lar devam ediyor. Sayfa 13

Bir yanda gerçe¤i dile getirenler di¤er yanda gerçe-¤in karart›lmas› için çal›flanlar vard›r. Emperyalist sal-d›rganl›ktan ç›kar› olanlar, emperyalist sald›rganl›¤a kar-fl› olanlar. Sald›r› 盤›rtkanl›¤› yapanlar, sald›r› karfl›tl›¤›yapanlar. Ezilenler, ezenler. Egemenler, egemenli¤e kar-fl› olanlar. ABD’li emperyalist haydutlar›n Irak’a sald›r›haz›rl›¤› sürecinde yaflananlar tam da budur. Sayfa 18

VVaarrll››¤¤››nn›› kk››ll››ççllaa ssüürrddüürreennlleerr kk››ll››çç aalltt››nnddaa ccaann vveerriirrlleerr

KKIIBBRRIISS’’TTAA EEMMPPEERRYYAALL‹‹SSTTÇÇÖÖZZÜÜMMEE HHAAYYIIRR

K›br›s’› adeta bir yar› aç›k hapisha-neye çeviren as›l olarak ABD güdümlüpolitikalar› ada üzerinde uygulayanTürk devletidir.

Sayfa 5

GGeerrççee¤¤ii kkaavvrraammaakk vvee oonnaayyöönn vveerrmmeeyyee ççaall››flflmmaakk

“Somut incelemeleri içermeyen ör-gütlenme çal›flmalar› her ne olursa ol-sun geliflim gösteremez. Bu ilke bizeincelemeyi ve buna uygun örgütlenme-yi emreder. Önce incelemek için örgüt-lenmeli ve ard›ndan incelemelerimizüzerine yeniden örgütlenmeliyiz.

Bu yeni bir incelemenin bafllang›c›olarak kavranmal› ve örgütlenme de-vam eden inceleme-örgütlenme dön-güsünün s›çramal› yükselifli içinde sü-rekli bir ilerleme içinde ele al›nmal›d›r.Örgütlenme anlay›fl› bir zamana, ta-mamlanm›fl bir bilgiye s›k›flt›r›lamaz.

Av. Hüseyin Aygün

SSÖÖYYLLEEfifi‹‹25 y›ld›r görev yapanlar “terör-

le mücadele” ad› alt›nda çok geniflboyutta hukuksuzluklar icra edenler,yasal ölçüde verilmifl kamu görevli-leri birdenbire bu al›flkanl›klar›n›de¤ifltirmiyorlar.

Sayfa 21

Sayfa 14-15

YENİ DEMOKRASİ YOLUNDA

işçi-köylüwww.iscikoylu.org

Page 2: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2214-27 Şubat 2003 2

işçi-köylü

senin sesin!

OKU-OKUT!

ABONE OL!

ABONE BUL!

ABONEL‹K fiARTLARI6 AYLIK: 10.200.0001 YILLIK: 20.400.000

NOT: ‹stedi¤iniz süreye denk gelen oranda paray› hesap numaralar›m›za yat›ra-rak banka dekontunu yay›nevimize fakslay›n›z ya da postalay›n›z.Abonelik ücretine posta masraflar› dahildir.

Yurtd›fl› Hesap Numaralar›Sema GülEuro Hesab›

Ziraat Bankas› ‹stanbul Aksaray fiubesi: 0 751 00 38 65 97 00 00 009Emlak-Halk Bankas›Atatürt Bulvar› fiubesi: 00 238 041Vak›f BankValide Sultan fiubesi: 401 20 35

1155 fifiuubbaatt 22000033’’ttee AAllmmaannyyaa’’ddaa,,AABBDD’’nniinn IIrraakk’’aa ssaalldd››rr››ss››nn›› pprrootteessttoo yyüürrüü--

yyüüflfllleerriinnddee bbuulluuflflaall››mm!!YYüürrüüyyüüflfllleerree BBeerrlliinn MMeerrkkeezzii vvee ttüümm yyee--

rreell aallaannllaarrddaa AATT‹‹KK oollaarraakk kkaatt››ll››mm ssaa¤¤llaa--yyaall››mm.. GGeenniiflfl bbiillggii ddeerrnneekklleerriimmiizzddeenn ttee--

mmiinn eeddeebbiilliirrssiinniizz..TTaarriihh:: 1155 fifiuubbaatt 22000033 YYeerr:: BBeerrlliinn

AATT‹‹KK--YYDDGG’’nniinn 1133.. KKuurruullttaayy››’’nnddaa bbuulluuflflaall››mm!!GGeenniiflfl bbiillggii ddeerrnneekklleerriimmiizzddeenn

tteemmiinn eeddeebbiilliirrssiinniizz..TTaarriihh:: 1155--1166 fifiuubbaatt 22000033 YYeerr::

FFrraannkkffuurrtt

ÇIKTIÇIKTIUmut Yay›mc›l›k bürolar›ndan temin edebilirsiniz.

ÇIKTIÇIKTIUmut Yay›mc›l›k bürolar›ndan temin edebilirsiniz.

ÇIKTIÇIKTIUmut Yay›mc›l›k bürolar›ndan temin edebilirsiniz.

ÇIKTIÇIKTIUmut Yay›mc›l›k bürolar›ndan temin edebilirsiniz.

IRKÇILI⁄A VE AYRIMCILI⁄A KARfiI T‹ÖD’ÜN

20. KURULUfi YILDÖNÜMÜNDE BULUfiALIM!

Cumartesi 15 fiubat 2003 • Saat 16:00

PPrrooggrraamm

Suavi ve Grubu

K›v›rc›k Ali

Arzu fiahin

Grup fiiar

Ozan Dino

Halk Oyunlar›

KKoonnuuflflmmaacc››llaarr

. Den Haag Belediye Baflkan›

Drs. W. J. Deetman

. Avrupa Türkiyeli ‹flçiler

Konfederasyonu (AT‹K )baflkan›

. Çeflitli PartiTemsilcileri

. Anti-Faflist gruplardan

konuflmac›lar

Adres: Dr. ANTON PH‹L‹PSAAL • SPURLEN 150 DEN HAAG

Düzenleyen: Türkiye ‹flçiler Ö¤renciler Derne¤i (T‹ÖD)

Hollanda Türkiyeli ‹flçiler Federasyonu (HT‹F)

Halklar›n uluslararas›

mücadelesinde önemli bir mevzi

olan ILPS (Halklar›n Uluslararas›

Mücadele Ligi)Türkiye’deki

bürosunu açarakanti-emperyalist

mücadeleninörgütlenmesinde ve

yükseltilmesindeönemli bir rol oynayacakt›r.

Page 3: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2 33 14-27 Şubat 2003

ABD emperyalizmi dünyagenelindeki sars›lan prestijinikurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyikorumak için dünyay› yeni-den flekillendirmeye soyun-mas›yla birlikte, hedef tahta-s›na dünya petrol rezervleri-nin %21’ini elinde bulundu-ran Irak’› koydu. Burada tambir hakimiyet kurarak hem di-¤er emperyalistlere fark atma-ya çal›flan, hem de bu sald›-r›yla kendi hegemonyas›nakarfl› ayak direyen ülkeleremesaj vermeyiamaçlayan ABD,Irak’a yöneliksald›r› haz›rl›kla-r›n›n sonlar›nayaklaflt›. Son dö-nemde iyice ay-yuka ç›kan em-peryalistler aras›dalafltan kaynak-l› Birleflmifl Mil-letler’den (BM)istedi¤i karar› ç›-k a r t a m a y a nABD, ufla¤› du-rumundaki ülke-lere emirler ya¤-d›rarak son ha-z›rl›klar›n› yap-malar›n› istiyor.

AKPM‹SYONUNU

OYNUYORTürkiye’de 3

Kas›m seçimle-rinde ABD des-te¤iyle tek bafl›-na iktidara tafl›-nan ve “IMF vesavafl hükümeti”misyonuyla gö-r e v l e n d i r i l e nAKP hükümetide tüm h›z›ylaönüne konulan görevleri yeri-ne getiriyor. ABD D›fliflleriBakan› Powell’›n Davos’takigörüflmede önlerine bir tak-vim koydu¤unu aç›klayanBaflbakan Abdullah Gül fluanda bu takvimin iflledi¤inisöyledi. 30 Ocak’ta BaflbakanGül ile görüflen ABD’nin An-kara Büyükelçisi Robert Pe-arson “5 ve 14 fiubat’a BMGüvenlik Konseyi’ndeki top-lant›dan ikinci BM karar›n›nç›kmas› çok zorlaflt›. BM ka-rar›n› beklemeyin” emrini

verdi. Ard›ndan 31 Ocak’tayap›lan MGK toplant›s›ndada ABD’nin verdi¤i emirlerkarara ba¤land›. Askeri üslerve limanlar ile Türkiye aske-rinin de ABD’nin hizmetinesunulmas›n›n karar›n›n al›n-d›¤› MGK toplant›s›n›n sonuçbildirgesinde “ABD’nin ta-leplerine de bütünüyle ‘hay›r’denileme”yece¤inin alt› çizi-

liyor. “Türkiye, bar›flc›l çö-züm için bütün gayretinigösteriyor”, “Türk askeriancak Türkiye için savafl›r”vb sözlerle halk› aldatmaya,gerçeklerin üzerini kapatma-ya çal›flan MGK, ABD için“yurtd›fl›na asker göndermekgibi yabanc› asker bulundur-ma konusunda da yine Anaya-sa’n›n 92. maddesinde öngö-rüldü¤ü gibi meclisten yetkial›nmas› gereklidir” diyor.

Baflbakan Abdullah Gül, 5fiubat’ta bas›na yapt›¤› ko-nuflmada ise “ulusal ç›karlar›nABD ile birlikte hareket et-meyi gerektirdi¤ini” söyleye-rek art›k Türkiye’nin de busald›rganl›¤›n içinde olaca-¤›n› resmen aç›klam›fl oldu.

Yaflanan bu son geliflmeler-le birlikte “bar›fl için her yolu”deneyen(!) AKP hükümeti,

ABD’nin bütün Ortado¤u, Or-taasya ve Kafkaslara rahatl›klasald›rabilmesi için Türkiyetopraklar›n› ve askerlerini hiz-metine sunacak olan tezke-relerden ilkini 6 fiubat’a mec-lis gündemine tafl›d›. Ameri-ka’ya Irak sald›r›s›nda kulla-nacaklar› askeri üslerin, li-manlar›n ve tesislerin uygunhale getirilmesi için ABD’liasker ve uzmanlara bu ilk tez-kerede AKP’den 50 milletve-

kilin fire verilmesine ra¤menkabul edildi. 18 fiubat’ta mec-lis gündemine gelecek olanikinci tezkerede ABD askerle-rinin Türkiye topraklar›n› kul-lanmas›n› ve Türkiye askerle-rinin Irak’a girmesini içeriyor.

Tüm bu geliflmeler, “Tür-kiye Irak’a savafla girmeye-cek” “insani yard›m götürü-yoruz”, “bar›fl için her yolu

deniyoruz” vb aç›klamalar›nöneminin olmad›¤›, Türkiyeve dünya kamuoyunu aldat-maya yönelik bir oyun oldu-¤unu, efendisinin emriyleTürkiye’nin bu sald›r›yakat›lmaya haz›rland›¤›n› gös-terdi.

TÜRK‹YE ABD’N‹N ASKER‹ ÜSSÜ

Türkiye, efendilerinindoymak bilmez kâr h›rs›n›n,sald›rganl›¤›n›n, hukuk tan›-

mazl›¤›n›n, katliamc› politi-kalar›n›n hizmetinde bir ül-kedir. Türkiye topraklar› ka-l›c› bir biçimde ABD askerle-rine aç›lmaktad›r. 350 savafluça¤› ve ilk etapta 40 binAmerikan askeri Tükiye’yegelecek. Say› zamanla yüz-binlere ç›kacak. Sadece Irakiçin de¤il, ADD’nin 11 Eylülsald›r›lar›n›n ard›ndan gelifl-tirdi¤i stratejisi do¤rultusun-da bölgedeki uflak hükümet-leri kontrol alt›nda tutmak veABD hegemonyas›n› kabul

e t m e y e nd e v l e t l e r es a l d › r m a kiçin Türkiyeaskeri bir üso l a c a k t › r .fi i m d i d e nikinci hede-fin ‹ran ol-du¤u aç›kla-malar› yap›l-m a k t a d › r .Bu do¤rultu-da ülkenina s k e r l e r i ,üsleri ve li-m a n l a r ›ABD’li ko-mutanlarab›rak›lmak-tad›r. Türki-ye’nin y›llar-ca sürebile-cek savaflla-r›n içine çe-kilmesini en-gellemeninbir tek yolu;tüm haks›zs a v a fl l a r › nf a t u r a s › n ›ödemek zo-runda b›rak›-lan, emper-

yalizmle çeliflkisi olan tümemekçilerin, emperyalizm-den hesap soran, gelifltiren,yükselten anti-emperyalistmücadelesidir. Unutulmama-l›d›r ki sadece “savafla hay›r”demek bu savafl› durdurmazve durduramayacakt›r da. Bunoktada devrimci-komünist-lerin tüm güçleriyle geniflhalk y›¤›nlar›na emperyalist-ler aras› dalafllar› teflhir etme-li ve anti-emperyalist müca-delenin propagandas›n› yap-mal›d›r.

TTüürrkkiiyyee AABBDD’’nniinn vvuurruuccuu ggüüccüüTürkiye’de 3 Kas›m seçimlerinde ABD deste¤iyle tek bafl›na iktida-

ra tafl›nan ve “IMF ve savafl hükümeti” misyonuyla görevlendirilenAKP hükümeti de tüm h›z›yla önüne konulan görevleri yerine getiriyor.

AKP hükümeti efendisinin emirlerini yerine getirmenin mutlulu¤u içinde.

Page 4: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

Çat›flmalar›n s›cak temasadönüflmeye yüz tuttu¤u, çelifl-kilerdeki keskinleflmelerin so-mut sonuçlar üretmeye baflla-d›¤› anlar, saflar›n belirginlefl-ti¤i ve ç›plak gerçeklerin orta-ya serildi¤i anlard›r. Art›k mas-keler düflmeye, makyajlar eri-meye, tak›yyeler a盤a ç›kma-ya bafllar. Tarafs›zl›ktan, kay›t-s›zl›ktan söz edilemez olur.Müsamerelerin sona erdi¤in-den, mizansenlerin bofla ç›kt›-¤›ndan, oyunun bitti¤indendem vuruldu¤u bir safhaya gi-rilmifltir. Yetkili a¤›zlar, “gü-nah bizden gitti”, “ulusal ç›-karlar”, “devlet sorumlulu-¤u”, “gelece¤in örülmesi”,“stratejik hesaplar” gibicümlelere sar›l›rlar.

“Müslümanl›¤›”, “de-mokratl›¤›”, “halkç›l›¤›”,“bar›flç›l›¤›”, “adaletlili¤i”yüksek perdeden ve öncelikvererek seslendiren AKP’nin;“demokratikli¤i”, “hukukunüstünlü¤ü”nü temsilen imajçizen cumhurbaflkan›n›n; “ba-¤›ms›zl›kç›l›k”, “vatan ve re-jim bekçili¤i” ad›na rol biçilenTSK generallerinin, MGK ça-t›s› alt›nda alenen tescil etti¤iABD emperyalizmi uflakl›¤›,“yurtta sulh cihanda sulh” pa-lavras› eflli¤inde “savafl” ilan›-n› resmilefltirmifl bulunuyor.

Daha düne kadar pespayebir yalanc›l›k ve sahtekarl›kla“bar›flç›” rolü oynayan, (bunuyar›m a¤›zla da olsa hala utan-madan sürdüren) Kemalist fa-flist diktatörlü¤ün; ABD (ve‹ngiltere) emperyalizmi dahi“yasal” bir ad›m atmam›flken,meclis sürecini bafllatmas›, Af-ganistan sald›r›s› öncesindekitutumuna paralel, azg›n veafla¤›l›k bir uflakl›k gösterisiolarak tarihteki yerini alm›flt›r.Efendilerinin yüksek ç›karlar›-n›n/planlar›n›n hizaya getirdi¤ive kol kola soktu¤u Türki-ye’deki hakim s›n›f güç1-2 veklikleri3nin komprador patron-a¤a devleti, kuzey cephesinintahkimat›n› h›zland›rm›fl veilan etti¤i gayr›-resmi seferber-likle iflgal ve katliam haz›rl›k-lar›na giriflmifltir.

“Kürt devletine izin ver-memek”, ‘Irak Türkmenleri-nin haklar›” “Musul-Kerkükpetrolleri”, “s›n›r güvenli¤i”,

“göçlerin önlenmesi”, “Sad-dam’›n olas› sald›r›lar›” vb.üretilen gerekçelerin tümü ya-lan oldu¤u gibi, AbdullahGül’ün “Oraya savaflmaya de-¤il istikrar sa¤lamaya gidiyo-ruz” (05.02.03) sözleri deucuz palavralard›r4. ABD’nini¤renç bir kuklas› olarak TCdevleti, kendi bafl›na bir strate-ji gelifltiremeyece¤i gibi, ba-¤›ms›z hesap ve planlar da ya-pamaz5. Efendisinin tüm dün-yay› karfl›s›na alma pervas›zl›-¤› içinde bütün gücüyle yük-lendi¤i koflullarda, kemik yala-y›c› Türk uflaklar›n›n “tazmi-nat pazarl›¤›” yapt›¤›na dairüretilen senaryolar ise dilen-meci, yalvarmac› tutumu tas-virden öte bir anlam ifade et-memektedir.

Kas›mpafla delikanl›l›¤› daMahmutpafla esnafl›¤› da pa-lavra olan Amerikan beslemesive emir eri Tayyip’in, “Türki-ye mutlaka bu sürecin içindeetkin bir flekilde yer almal›d›r.Harekat›n bafl›nda e¤er denk-lem d›fl›nda kal›n›rsa hareka-t›n sonunda geliflmeleri yön-lendirici konumda olmakmümkün olmayabilir.”(04.02.03) sözleri de en azA.Gül’ün telefon görüflmesin-de Dick Cheney’e kafa tuttu¤uyolundaki Türk medyas›ndakihaberler kadar, ucuz komedimetinlerine bile girmeyecekkalitesizlikte, izlerken ancakkendilerini güldürecek nitelik-tedir.

Irak’a sald›r› haz›rl›¤› ilehalk›m›za yönelik uygulamalarparalel bir flekilde kotar›lmak-tad›r. 1475 say›l› yasayla ilgilide¤ifliklik tasar›s›, kamu emek-çilerine yönelik “yeni perso-nel rejimi”, yine bu kesiminmaafllar›nda “art›fl” ad› alt›n-daki erozyonun h›zland›r›lma-s›, ilan edilen kapsaml› özel-lefltirme ata¤› ile birlikte ger-çeklefltirilmektedir. 2003 içinöngörülen enflasyon oran›n›ndörtte biri ilk ayda gerçeklefl-mifl, yüzde 42 olaca¤› söyleneniç borç faizi flimdiden yüzde52’yi geçmifltir.

Hikmet Sami adl› katiliaratmayan Cemil Çiçek eliyleF tipi hücrelerdeki tecrit zul-münü koyulaflt›rm›fl, ölümoruçlar›na zorla müdahaleyi

yasalaflt›rm›fl, “bilgi edin-me(me) hakk› yasas› tasar›-s›” n› haz›rlatm›flt›r. ‹flkenceci-leri aklamakta, iflkencelere tamgaz devam etmekte, TürkiyeKürdistan’›nda imha ve inkareksenli politikayla bütün de-mokratik gösteri ve eylemlerifliddetle bast›rma uygulamala-r›n› kesintisiz sürdürmektedir.

Halk düflmanl›¤›, insanl›kdüflmanl›¤›n›n bir görünümüolarak f›rsat›n› buldu¤u her or-tamda halka kan kusturmaktan,bask›, zulüm ve iflkenceyi ko-yulaflt›rmaktan geri durmaz.Sömürü çark›n›n iflletilmesiiçin gerekli olan bu sistem, engüçlü olanlardan itibaren birsilsile halinde tüm zalimlerekadar uzanmaktad›r. Bugün, budifllilerden biri olan Saddamrejimi flahs›nda Irak halk›na,Irak’›n topraklar›na ve zengin-liklerine yönelirken bütünhalklar› hedeflemektedir.Amaçlar›n›n Irak’la s›n›rl› ol-mad›¤›, Ortado¤u’yu kapsad›-¤›, Ortado¤u ile de yetinmedi-¤i ve dünya hakimiyetini içineald›¤› “s›r” olmaktan ç›km›flt›r.

Savafl ve petrol tekellerininyönetti¤i, son y›llarda sadecenükleer silahlara 7 trilyon do-lar harcayan ABD emperya-lizmi; gerek dünya halklar›n›ngelifltirdi¤i yayg›n ve sürekliprotesto eylemlerinin etkisi,gerekse de di¤er baz› emperya-listlerin (Fransa, Almanya,Rusya, Çin) itirazlar› sonucu“kan›t sunmak” zorunda6kalm›fl (05.02.03), bu düzmeceiddialar›n7 itibar görüp görme-mesini umursamadan tehditkarve meydan okuyan tavr›n› sür-dürerek, art›k aylar›n de¤il haf-talar›n bile say›l› oldu¤undansöz etmeye bafllam›flt›r. Her nekadar BM prosedürlerine ba¤-l›l›ktan söz etseler de, ABD ileçeliflkileri giderek derinleflsede, ismi geçen emperyalistlerinbugünkü güçler dengesindeABD’ye yönelik ciddi bir karfl›koyufl gelifltiremeyecekleriaç›kt›r.

Takvim bu flekilde ifller-ken, 1991’de Irak’a 1.5 ay bo-yunca att›¤› bombadan dahafazlas›n› 24 saat içinde, 3000lazer güdümlü bombay› ise 48saat zarf›nda atmay›8 planla-yan ABD (ve ‹ngiltere) biryandan da kuflatma ve y›¤›na¤›artt›rm›fl, sald›r› ve takviye/ik-mal noktalar› ile cephelerin dü-zenlenmesine h›z vermifltir. Buçerçevede en önemli güç ola-rak faflist Türk devleti hareketegeçirilerek, gerekli bütün dü-zenleme ve sevkiyatlar› ta-mamlamak üzere çal›flmalaryürütülmektedir9-10. Bunun

çok önceden B.Ecevit’ten ‹.Cem’e, ‹.H. Karaday›’dan H.Özkök’e, T. Erdo¤an’danA.Gül’e kadar eski ve yeniyetkililerce taahhüt alt›na al›n-d›¤› bilinmektedir11. Türki-ye’nin Ortado¤u’da ‹srail ilebirlikte oynayaca¤› stratejikrol, bafl›ndan beri sahnelen-mekte ve hesaplar bunun üzeri-ne yap›lmaktayd›.12

Faflist diktatörlük ad›natemsilcilik yürüten bir tak›mkiflilerin, uflakl›k iliflkisindenötürü, aksi bir tutum tak›nma-yarak kay›ts›z flarts›z bu faali-yete endekslenecekleri deaç›kt›. Çad›r tiyatrosu bunoktada bafllam›fl, medya eflli-¤inde13 “pazarl›k” görüntü-sü, “bar›fl çabalar›/giriflimle-ri” sergilenmifl, “uluslararas›hukuk/BM kararlar›” yalan-lar› s›ralanm›fl ve nihayetindeson perdeye gelindi¤inde “eli-mizden geleni yapt›k” sözle-riyle savafl baltalar› kuflan›l-m›flt›r.

Ne var ki halk›n tepkisi kat-lanarak büyümüfl ve ezici oran-da oluflan emperyalist sald›r-ganl›k karfl›tl›¤› etkili bir po-tansiyel yaratm›flt›r. AKP ikti-dar›n›n k›sa sürede teflhir ol-mas›na neden olan geliflmeler,son seçimlerdeki sistem d›fl›aray›fllara yönelim oran›n› bu-gün daha da artt›rm›fl bulun-maktad›r. Emekçilerden yanahiçbir icraat gerçeklefltirme-yen, buna karfl›l›k zam furya-s›n› aksatmayan, AB gündemlifaaliyetleri tam bir dan›fl›kl›dövüfl içinde “flov” boyutundakalan, sürekli kararlar›yla oy-nayan, kendi içinde karars›z veçeliflkili görüntü sergileyenAKP iktidar›, Irak sald›r›s› ko-nusundaki ucuz yalanc›l›¤› vealdatmac›l›¤› ile kendisine oyveren kitleler nezdinde dahihat›r› say›l›r derecede prestijkayb›na u¤ram›flt›r.

Egemen s›n›flar› dünyauflakl›k flampiyonlu¤unun engüçlü adaylar›ndan, ezilen s›-n›flar› ise emperyalistlerin ifl-gal ve imha savafl›na karfl› ç›-k›flta dünya çap›nda en yüksekoran› yakalayan halklardan bi-risi olan ülkemizde; üzerimizedüflen görevin a¤›rl›¤› ve öne-mi, bu uçurumun derinli¤in-den, bu çarp›c› z›tl›¤›n keskin-li¤inden kaynaklan›yor. Öylebir ülkede yafl›yor ve mücadeleediyoruz ki, hem dünyan›n ezi-len güçleri hem de emperya-listler “odak noktas›/kilit ül-ke” tan›m› yapmaktad›rlar. Budurum, Irak’a sald›r› atmosfe-rinde böyle olmakla beraber,daha ötesinde emperyalistlerindünya satranç tahtas›nda en

yo¤un hamleleri yapt›¤› ve“oyun”un kaderini etkileyecekbölgedeki kritik konumdankaynaklan›yor.

Akbabalar alçak uçuflageçti, hamle üstünlü¤ünü elegeçirmek zorunday›z!

1Sak›p Sabanc›, 25.12.02, “Ma-dem savafl olacak bari biz de iyi pa-zarl›k edip pay›m›z› art›ral›m.”

2Rahmi Koç, 25.12.02, “1. Kör-fez Savafl›’na kat›lmad›k kaybettik.fiimdi bafl›ndan itibaren ABD ve ‹n-giltere’nin yan›nda olmal›y›z.”

3 Deniz Baykal, 04.02.03, “Yal-n›zca Türk askerinin Kuzey Irak’agirmelerine destek verece¤iz.”

4William Safire, 31.01.03,“Bahse girerim ki Washington’dageçti¤imiz günlerde var›lan anlafl-maya göre Türk tanklar› ile ABDözel operasyon güçleri Ba¤dat’a bir-likte gireceklerdir.”

5Abdullah Gül, 05.02.03, “Ulu-sal ç›karlar›m›z›n ABD ile birliktehareketten geçti¤ini düflünüyoruz.”

6Donald Rumsfeld, ABD Sa-vunma Bakan›, 09.01.03, “Savafl aç-ma karar› al›nmas› halinde dahiIrak’›n kitle imha silahlar›yla ilgilielimizde bulunan bilgiyi kamuoyuylapaylaflmayabiliriz. Bu tip ayr›nt›lar›dünyaya hatta sadece BM GüvenlikKonseyi üyelerine aç›klamak bile,Ba¤dat’a ABD’nin ne bildi¤ini gös-tererek askeri misyonu tehlikeyeatar.”

7New York Times, 03.02.03,“Kan›tlar› Amerikan istihbarat yetki-lileri yetersiz buluyor.”

Alman ‹stihbarat Yetkilileri,07.02.03, “Powell’›n kan›tlar› fliflir-me.”

Scott Ritter, Eski BM silah de-netçisi, 08.02.03, “ABD’nin kan›tla-r› hava civa.”

8WHO (Dünya Sa¤l›k Örgütü)Raporu, “Olas› bir operasyonun ilkgünlerinde 500 bin Irakl› ölecek yada yaralanacak, 26.5 milyonun 9.5milyonu g›da aç›s›ndan d›fl dünyayamuhtaç hale gelecek, 2-3 milyonmülteci oluflacak.”

9Richard Myers, ABD Genel-kurmay Baflkan›, 20.01.03, “Bura-dan Türkiye’nin çok önemli bir stra-tejik pozisyonda olmaya devam ede-ce¤ine ikna olmufl flekilde ayr›l›yo-rum.”

10Donald Rumsfeld, 23.01.03,“Türkiye oldukça iyi bir iflbirli¤iiçinde.”

11George W.Bush, 06.02.03,“Türkiye sözünden dönmeyen birdosttur.”

12Richard Perle, Pentagon Bafl-dan›flman›, “Türkiye’nin aktif deste-¤i olmadan Irak operasyonunu ya-paca¤›m›z› tahayyül bile edemiyo-rum.”

13Melih Afl›k, 02.02.03, “Ameri-kan bas›n› Bush’a bizim bas›ndandaha muhalif.”

4414-27 Şubat 2003 2

S›n›fsal Bak›flAKBABALAR ALÇAK

UÇUfiA GEÇT‹LER

Page 5: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2 55 14-27 Şubat 2003

Akdeniz’in ortas›ndajeo stratejik aç›dan fazlabir önemi yokmufl gibigörünen ancak emperya-listler aç›s›ndan tart›fl›l-maz bir önemde olanK›br›s adas› uzun y›llarboyunca istilalara maruzkalm›flt›r. Bugün de em-peryalist dalafllar sonu-cunda süreklili¤ini sa¤la-yan bir sorun olarak birkez daha güncelleflmifltir.

Bugün tart›fl›lan ko-nular aras›nda Kofi An-nan’›n Bar›fl Plan›, Ku-zey ve Güney K›br›s’takihalk hareketleri, özelliklegeçti¤imiz haftalarda ar-tan AB yanl›s› gösterilerve emperyalistler taraf›n-dan oynanmak istenenoyunlar gelmektedir.ABD ve AB emperya-listlerinin kendi ç›kar-lar› gere¤i ada üzerindeoynad›klar› oyunlar be-lirli dönemlerde dahada güncelleflmektedir.Son olarak ortaya at›-lan BM Bar›fl Plan›’n›da bu çerçevede de¤er-lendirmek gerekmekte-dir. AB’li emperyalistle-rin geniflleme projelerikarfl›s›nda ABD emper-yalizminin en büyükmüttefiki ‹ngiltere’nindurumu belirleyici birkonudur. ‹ngiltere bedeline olursa olsun K›b-r›s’taki iki büyük üssünüelde tutmak için herfleyiyapabilecek durumdad›r.Çünkü bu onun ve ABDemperyalizminin adadakivarl›klar›n› güvence alt›-na alman›n tek yoludur.

Bunun yan›nda tart›-fl›lan di¤er bir konu daRum kesiminin AB’yeüyeli¤inin tart›fl›lmas›d›r.Böylesi bir geliflme ada-da bulunan Türklerinaz›nl›¤a düflmesi anla-m›na gelecektir. Ki buTürk kesimi ve TC dev-letinin asla izin vermekistemeyece¤i bir durum-dur. Türk taraf›n›n plan›kabul etmeme ve halkara¤men bu kadar ›srarl›olabilmesinin nedeni de

bu durumdan duyulankorkudur. K›br›s adas›n›ntarihine bakt›¤›m›zda1950’li y›llara kadar ikihalk›n bir arada yaflad›¤›-n› ancak 2. Paylafl›m sa-vafl›ndan sonra özellikleABD emperyalizmininada üzerinde netleflen sö-mürü planlar› çerçeve-sinde durumun içindenç›k›lmaz bir hal ald›¤›n›görüyoruz. Daha farkl›gündemlerde de karfl›m›-

za ç›kan halklar› birbiri-ne düflman etme poli-tikas› ABD taraf›ndanK›br›s için de gündemekonulmufl ve iki halk ke-sin çizgilerle ayr›larakbirbirine düflman edilme-ye çal›fl›lm›flt›r.

BM’nin soruna ba-k›fl› ile AB’li emperya-listlerin bak›fl› aras›ndakendi ç›karlar› gere¤ibelli farklar vard›r. BMsorunu daha genifl boyut-lar› ile ele alarak iki tara-f›; K›br›s’ta kurulacakdevlet, federal ve tekegemenlik esas›na dayal›

olacak, serbest dolafl›molacak ve her iki taraftangayr› menkulleri bulu-nanlar geri dönebilecek-ler fleklinde özetlerkenAB emperyalistleri olayafarkl› bir aç›dan bakmak-tad›r. AB’nin tercihi herne kadar Rum kesimininbaflvurusu gündeme al›n-m›fl olsa da bölünmemiflbir K›br›s’tan yanad›r.Çünkü ç›karlar› böylegerektirmektedir. Ancak

ABD ise esasta Türki-ye’yi kullanarak adadakiher geliflmeye müdahaleedebilmekte ve ifllerin is-tedi¤i gibi gitmesini sa¤-lamaya çal›flmaktad›r. Bumüdahale Türkiye üze-rinden ABD taraf›ndanyap›lmakta ve ABD’ninen yak›n takipçisi ‹ngil-tere de iflin içine girmek-tedir. Bunun d›fl›nda ABemperyalizmi ise Yuna-nistan üzerinden adahalklar›n›n gelece¤i üze-rinde söz sahibi olmayaçal›flmakta hatta gelece-¤e kendi ç›karlar› çerçe-

vesinde yön vermeye ça-l›flmaktad›r. K›br›s’tayabanc› güç olarak 30bin civar›nda Türk as-keri ve de aileleri ilebirlikte 20 bin ‹ngilizaskeri konumlanm›fldurumdad›r. Bu güçleremperyalistlerin ç›karlar›icab› gerekli zamanlardakullan›lmak üzere bekle-tilmektedir.

K›br›s’› adeta biryar› aç›k hapishaneye

çeviren ise as›l olarakABD güdümlü politika-lar› ada üzerinde uygu-layan Türk devletidir.Ve bu politikalar›n bir so-nucu olarak ada halklar›taraf›ndan yap›lan tümeylemlerde Türk Devleti-nin bu müdahalesi lanet-lenmektedir. Ve bu lanet-ten Türkiye’nin adadakisesi Denktafl da nasibinialmaktad›r. Bu aç›danbak›ld›¤›nda küçük gibigörünse de emperyalist-ler aç›s›ndan önemliolan K›br›s’ta BM Ba-r›fl Plan› çerçevesinde

sunulan öneriyi reddet-me gerekçesi olaraközellikle Denktafl tara-f›ndan sunulan iddi-alardaki amaç iki halkaras›nda yarat›lan düfl-manl›¤› boyutland›r-mak ve tetikleyerek po-litika yapmakt›r. Plan›nkabul edilmesi halindeK›br›s’ta bulunan bellibir say›daki Türk’ün geridönmek zorunda kalaca-¤›, Türklerin içine Rum-

lar›n girece¤i vb. söy-lemlerle milliyetçilikyapmaya çal›flan Denk-tafl’›n as›l amac› elbetteki ne kadar Rum ne kadarTürk’ün oldu¤u de¤ildir.Onun için as›l olan efen-dilerinin ç›karlar›d›r.Türkiye’de de bu anlam-da gündem oluflturmakve “K›br›s bizimdir” söy-lemleri ile politika yap-maya çal›flanlar›n sonprati¤i de geçti¤imiz haf-talarda düzenlenen“Denktafl’a destek mitin-gi” oldu. Ancak mitingteyaflanan somut durum

yap›lmak istenenin enaz›ndan bu miting özgü-lünde çok fazla hayatageçirilemedi¤idir. Çok azbir kat›l›m ile yap›lan mi-ting de bu politikalar›nbir ürünüdür. Yani adaüzerinde yaflayan halk-lar›n inisiyatifinin hiçesay›ld›¤›, iflgalci mant›-¤›n bir yans›mas›d›r.

Adada yap›lan protes-tolar› de¤erlendirdi¤i-mizde bu gerçeklerinhalk aras›nda çok fazlabilince ç›kmad›¤›n› hattatercih etmek zorunda ka-lan halk›n bir zalimin ya-n›nda öbürünü tercih etti-¤ini görmek mümkün.Adada ve di¤er ülkelerdeyap›lan tüm eylemlerdeAB yanl›s› sloganlar at›l-makta ve Denktafl plan›nönünde engel olarak gö-rüldü¤ü için protestoedilmektedir. Bu protes-tolar halk›n tepkisinid›fla vurmas› aç›s›ndanönemlidir. Ancak görü-nen odur ki adada yafla-yan halklar kötününiyisini seçmek için, kö-tüden birisini tercih et-mek için flartlanm›fl du-rumdad›r. Oysa ki ABDve AB emperyalizmi ara-s›nda hiçbir fark yoktur.AB’ye girmek K›br›shalk› aç›s›ndan hiçbir fle-yin çözümü olmayaca¤›gibi yeni yeni sorunlar›nad›m›n›n at›lmas› olacak-t›r. Adada yaflanan hergeliflmeye kendi iradesiile yön verecek olan adaüzerinde yaflayan halkt›r.Bu, sayg› gösterilmesi vesahiplenilmesi gerekenbir tav›rd›r. Burada dasöz konusu olan tek veyegane gerçek budur. ‹ra-deyi ada halklar›na b›-rakmakt›r. Ancak yineönemli bir ayr›nt› da bu-gün K›br›s’ta yaflayanhalk›n bunca y›ll›k so-runlar›n ard›ndan ABemperyalizmini ç›kar yololarak görmesidir. BuAB emperyalizminin ye-terince teflhir edilememe-sinden de kaynakl›d›r.

K›br›s’ta emperyalist çözüme hay›r‹ngiltere bedeli ne olursa olsun K›br›s’taki iki büyük üssünü elde tutmak için herfleyi yapabilecek durumdad›r.

Çünkü bu onun ve ABD emperyalizminin adadaki varl›klar›n› güvence alt›na alman›n tek yoludur.

Adada yaflayan halklar kötünün iyisini seçmek için, kötüden birisini tercih etmek için flartlanm›fldurumdad›r. Oysa ki ABD ve AB emperyalizmi aras›nda hiçbir fark yoktur.

Denktafl’a destek mitingi-‹stanbul

Page 6: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

‹HD Çal›flma Yaflam›Komisyonu taraf›ndan iflyasas› tasla¤› konulu birpanel düzenlendi. Komis-yon çal›flanlar›ndan SezaMis Horuz’un yönetti¤ipanele Ekonomist GayeY›lmaz, Selüloz-‹fl Sendi-kas›’ndan Av. Murat Öz-veri, D‹SK Bas›n-‹fl Ge-nel Sekreteri Kamil Kar-tal kat›ld›.

Aç›l›fl konuflmas›n› ya-pan Seza Mis çal›flma ya-flam›n›n insan haklar›ylaba¤lant›s›n› vurgulad›ktansonra bugün dayat›lan kö-lelefltirilmifl çal›flma yafla-m›n›n 12 Eylül ‘80 darbe-siyle birlikte halka çok da-ha yo¤un dayat›lan yaflam›n heralan›ndaki dejenerasyon, hakgasp› ve sindirme politikalar›n-dan ba¤›ms›z ele al›nmamas› ge-rekti¤ini vurgulayarak “1475 sa-y›l› ifl yasa tasar›s› nas›l ki çal›fl-ma yaflam›n› kölelefltiriyor da-yat›lan emperyalist savafl da ça-l›flma yaflam›n› benzeri ölçüdey›k›ma u¤ratacakt›r. Üretenlerüretimden gelen güçlerini kulla-n›p1475 say›l› ya da benzeri ya-salara karfl› veya emperyalist sa-

vafl sald›rganl›¤›na karfl› durmazise yaflanacak yokluk ve yoksun-luklar› çok büyük olacakt›r” dedive sözü Av. Murat Özveri’ye b›-rakt›. Özveri özellikle ifl huku-kunda iflçiler aleyhine uygulanangeliflmelerden söz etti ve “ne ya-z›k ki hukuk camias› bunun far-k›nda de¤il, kimileri de günde-mine almak istemiyor” dedi. Ko-nusuna hakim olan Özveri“önemli olan 1475 say›l› yasa ilegetirilmeye çal›fl›lan onlarcamaddenin tek tek aç›l›mlar›n›n

ne oldu¤unu bilmek de¤il -ki on-lar› da bilmeliyiz- bu yasayla he-deflenen uygulamay› kavramak-t›r” diyerek sözlerini noktalad›.

‹kinci konuflmay› Kamil Kar-tal yapt›. “Bizlerden iflçilerdenhabersiz 3 hükümetten, 3 iflve-renden, 3 de konfederasyon bafl-kanlar›ndan oluflturulan ‘bilimkurulu’ tasla¤› haz›rlay›p bizleredayatmaktad›r. Esnek çal›flma,k›dem tazminat›n›n gasp›, ödünçiflçi, tafleronlaflt›rma iflten at›lma-lar›n kolaylaflt›r›lmas›, günlük

çal›flma saatlerininuzat›lmas›, ücretsizizin verilmesi vb. ko-nularda getirilen mad-deler çal›flma yaflam›n›çok yönlü tahrip et-mektedir” dedi.

3. konuflmac› GayeY›lmaz oldu. Özellikleemperyalist-kapitalistülkeleri yak›ndan ta-kip eden Gaye Y›lmazumut diye sunulan ba-t›da da müthifl hakgasplar›n›n oldu¤unu,insan› sosyal bir varl›kolarak görmekten uza-klaflt›r›lan makinan›nbir parças› haline geti-rildi¤ine dikkat çektik-

ten sonra, “üstelik büyük bir ya-n›lsama yaratarak iflçilerin de-mokratik kat›l›m›n› sa¤lad›klar›-n› söylüyorlar. ‹flverenler ne ya-pacaklar›n›, kararlar›n› tek ta-rafl› iflçilere anlat›p kararlar›n›onlara kabul ettiriyorlar. Bununad›na da demokratik kat›l›m di-yorlar. 30 kifliyle bir fabrikay›dolaflt›k ama tek bir iflçiylegözgöze gelemedik. Makinan›nbir parças›yd›lar” dedi. (‹stan-bul)

‹fl Y‹fl Yasas› Tasas› Tasla¤› üzerine panelasla¤› üzerine panel

6614-27 Şubat 2003 2

E¤er, ülkemizde, egemenlerdikensiz bir gül bahçesinin yarat-t›¤› bir rehavet içerisindeyseler.E¤er, bu dünyada cenneti yafl›-yorlarsa. E¤er, saltanatlar›n›nebediyen varolaca¤›na inan›yor-larsa. Sebebi, karfl›lar›nda, var-s›ll›klar›n›n mimar› on milyon-larca aç›n, yoksulun, umutsu-zun mahfler suskunlu¤udur.

Milyonlarca iflçinin ve kamuemekçisinin sendikal örgütsüzlü-¤ü tüm kamuoyunun malumudur.Mevcut sendikal örgütlülüklerinise, iflbirlikçi, teslimiyetçi ya dauzlaflmac› reformist sendikal yö-netimlerin sultas› alt›nda oldu¤ugerçekli¤i ise bafll› bafl›na bir tra-jedidir.

Gerçi, devrimci sendikal alter-natifin c›l›z oldu¤u ya da olmakile olmamak aras›nda seyretti¤iülkelerde, reformist sendikac›l›-¤›n da varl›¤›ndan bahsedilemez.Çünkü, reformizm genellikle,devrimci muhalefetin çal›flan ke-simler aras›nda s›k› örgütlülü¤üsa¤layabildi¤i ülkelerde egemen-lerce, devrimci duruflun panzehiriolarak uygun dozajlarda, belirlibir kontrol çerçevesinde emekçiçevrelere enjekte edilir. Veya güç-lenmesi için gerekli yasal düzen-

lemeler ve envai yol yöntem dev-reye sokulur.

Bu ba¤lamda, ülkemizde ka-mu emekçilerinin sendikal müca-delesinde bir reformist sendikac›-l›ktan bahsedilebilir. Fakat ayn›fley iflçi sendikalar› için ifade edi-lemez. Yurdumuzda iflçi sendika-lar› ve konfederasyonlar›, bugünkelimenin tam anlam›yla iflbirlikçive teslimiyetçi yönetimlerin ege-menli¤i alt›ndad›r.

Kuflkusuz ki bir iki küçük sen-dikan›n ve kimi flubelerin devrim-ci rotada yol alma çabalar›n› bukategoriden muaf tutuyoruz.

‹flte egemenler için dile getiri-len gül bahçesi ve bu dünyadacenneti yaflamak ve sömürü veeziyet sistemlerinin sonsuza dekpayidar olaca¤› inanc› böylesi birtablo üzerinden mümkün oluyor.

Emperyalizmin has ufla¤› Tur-gut Özal, 1991’de ABD emperya-lizminin Irak’a sald›r›s›na payan-dal›k yaparak “bir koyup üç alma-n›n” hesab›n› gütmüfltü. “Bir ko-nulmufltu” ancak “üçü veren” neABD ne de Irak olmufltu. 5 Nisan1994 krizinin ayan beyan deflifreetti¤i üzere, üç de¤il, befl hatta onveren, iflçi s›n›f›, kamu emekçilerive emekçi halk›m›z olmufltu.

88-89 bahar eylemlilikleriylebafllayan ve 91-92’de kamuemekçilerinin grevli-toplu ifl söz-leflmeli sendika hakk› için mey-danlara döküldü¤ü y›llarda dev-rimci dinamikler için de zirve ya-k›nlarda gözüküyordu. Tabandatetiklenen devrimci dalga 12 Ey-lül 1980 AFC icazetli sendika yö-netimlerini koltuklar›nda muaz-zam derecede silkelemeye baflla-m›flt›. Çok geçmeden, egemen s›-n›flar kriz mazeretiyle, henüzsendikalarda merkezlerin etekleri-ne t›rmanma çabas›ndaki devrim-ci sendikal muhalefeti iflyerlerin-de iflten atmalar ile tasfiye etmeyekoyuldu. Nitekim baflar›l› olun-mufltu da. ‹fl yerlerinde köklü bi-çimde örgütlenemeyen devrimcisendikal muhalefet ald›¤› ilk a¤›rdarbeye haz›rl›ks›z yakalanm›fl vealt› boflalm›flt›. fiubeler düzeyindeelde edilen mevziler de, fabrika-lardaki dayanaklar›n› koruyama-y›nca birer birer devrimci sendi-kal mevziler düflmeye bafllad›.

Neticede bu günlere gelindi.Taban örgütlülüklerini çok s›k› fle-kilde ören kimi devrimci çizgide-ki sendika flubeleri ise o günküsald›r›lar› bofla ç›kararak zeminle-rini sa¤lamlaflt›rd›lar.

Mevcut sistem, iflçileri, ka-mu emekçilerini istedi¤i kadardepolitizasyona tabi tutarsa tut-sun, kendini ayakta tutmaya ça-l›fl›rken ister istemez s›radan ifl-çileri hoflnutsuzlu¤a ve sistemd›fl› aray›fllara itecektir/itiyorda.

Mesele, iflçilerin ve kamu

emekçilerinin, emperyalizminufla¤› egemenlerin istem d›fl› ya-ratt›klar› devrimci durumun,devrimci-komünist güçlerce de-¤erlendirilebilmesinin kavran›-fl›ndad›r.

ABD emperyalizmi bir kezdaha co¤rafyam›z›n enerji yatak-lar› üzerine konmak u¤runda dün-yan›n di¤er emperyalist devletle-rine ve emekçi halklar›na meydanokuyor. Elbette ki bu foto¤raf da-ha önce de önümüze ç›km›flt›. Vedaha öncesinde daha güçlü birdevrimci sendikal muhalefet vedevrimci-komünist hareket vard›.Belki bugünkü zay›fl›¤›m›z ciddibir handikapt›r. Ama tecrübeleri-mizin yaratt›¤› avantajlar› da gözard› etmemek laz›m.

‹flçilerin, kamu emekçilerininve iflsizlerin yani potansiyel iflçile-rin içinde ç›rp›nd›klar› yoksulluk,umutsuzluk ve sessiz aray›fllar›n-dan kaynaklanan hoflnutsuzlukla-r›n›n patlama noktas›na gelmesinidevrimci zeminde örgütlemekiçin verili koflullar her zamankin-den daha olgundur. Eksikli¤i ya-flanan fley, iradi müdahale, yanidevrimci müdahaledir.

‹radi eylem ise örgütlülük ko-flullar›nda mümkündür. ‹flçilerinve kamu emekçilerinin hakl› mü-cadelesinde lokomotif güç belli-dir. Bu da flüphesiz ki 90’l› y›llar›niflçi hareketine damgas›n› vurmuflakabinde önemli ölçüde kan kay-b›na u¤rasa da yaflad›¤› gerileme-lerden ve yenilgilerden gerekliders ve tecrübeleri ç›kararak yan-l›fllar›ndan ar›nm›fl do¤rular ile

donanm›fl Devrimci DemokratikSendikal Birlik’tir!

Statükoyu parçalamak, ilkindevrimci iflçilerin ve kamu emek-çilerinin örgütlenmesi ile gerçek-leflebilir. Örgütsüzlük bu günkomprador patronlar›n ç›k›n›n-da ekmektir. E¤er ekmek olmakistemiyorsak, afl›m›za, onurumuzave gelece¤e sahip ç›kmak istiyor-sak, yüzümüzü öncüden ve onunyöneliminden yana çevirmek zo-runday›z.

DDSB’nin yetifltirdi¤i birçokiflçi ve kamu emekçisi bulunduk-lar› iflkollar›nda suskun ve örgüt-süz biçimde beklemektedir. Görevilkin, durman›n teslimiyet oldu¤ubilincine sahip DDSB potansiye-lini tekrar örgütlemek, hareketegeçirmek, sendika genel kurullar›-na haz›rlamakt›r. ‹flyerlerindenbafllayarak suskun milyonlar› hofl-nutsuzluklar›, flikayetleri do¤rul-tusunda meydanlara demokratikmuhalefet çerçevesinde sevk et-mek ve s›radan y›¤›nlar›n bilehergün evlerine dek burjuva tele-vizyon kanallar› vas›tas› ile uza-nan emperyalist sald›rganl›¤a kar-fl› uyanan anti-emperyalist bilinciharekete geçirmektir.

Evet, karfl› devrimci statü-koyu parçalamaya önce kendi-mizden bafllamal›y›z. Yabanc›-laflmaya ve dejenerasyona sonvermenin biricik ilac› devrimcisilkelenifltir.

Tüm s›n›f bilinçli iflçiler vekamu emekçileri göreve, Dev-rimci Demokratik Sendikal Bir-lik saflar›na !

SSTTAATTÜÜKKOO VVEE DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ YYÖÖNNEELL‹‹MMEE DDAA‹‹RR!!

EEmmeekkççiinniinn GGüünnddeemmii

‹fiS‹ZLER ORDUSUNA300 K‹fi‹ DAHA

� Uygulad›klar› ya¤ma ve ta-lan politikalar› ile binlerce kifli-yi iflsiz b›rakan ve ülkeyi tambir ç›kmaza sürükleyen ege-menler flimdi de yeni bir ifltenatma furyas›n›n alt›na imza at-t›lar. Dünya Bankas›’n›n tali-matlar› ile F‹SKOB‹RL‹K’teçal›flan 300 kiflinin iflten at›la-ca¤› aç›klamas› yap›ld›. Konuile ilgili yaz›l› bir aç›klama ya-pan F‹SKOB‹RL‹K YönetimKurulu Baflkan› Salih Erdemiflten ç›karmalar›n Dünya Ban-kas›’n›n talimatlar› sonucu ola-ca¤›n› ve tazminatlar›n da DBtaraf›ndan ödenece¤ini söyledi.Erdem ayr›ca “bugüne kadarsiyasiler F‹SKOB‹RL‹K’i iflkap›s› olarak görmüfller ve kad-ro fliflirmelerine gitmifllerdir.Bu talimat› duyunca ben deüzüldüm ancak elden birfleygelmiyor. Bize verilen talimatgere¤i iflçileri ç›kartaca¤›z”dedi. Devletin uflakl›¤›n›n bel-gelenmesi anlam›nda önemliolan bu aç›klama ile F‹SKO-B‹RL‹K’te çal›flan 300 kiflininiflten at›laca¤› kesinleflmifl ol-du. (Samsun)

‹stanbul

Page 7: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

Gaziosmanpafla Sultançiftli-¤i’nde Sitafl madencili¤e ait tafloca-¤›nda göçük oldu. ‹nflaatlarda vebeton yap›m›nda kullan›lan m›c›ryap›m› için tafl ç›kar›lan tafloca¤›n-da 2 fiubat günü saat 23:00’de gö-çük meydana geldi.

Madende çal›flan iflçilerin ye-mekhane ve yatakhane olarak kul-land›klar› bina göçük sonucu 60metre afla¤› sürüklenerek tafl vetoprak alt›nda kald›. Tafloca¤›nda

çal›flan iflçiler madende yap›lan pat-lamalar sonucu çatlad›¤›n› fark et-tikleri bina için patrona uyar›lardabulundular. Ancak patron uyar›lar›dikkate almad›. 20 iflçi göçükten 15gün önce can güvenli¤i olmad›¤›gerekçesi ile iflten ayr›lm›fl, patronda öteki iflçilerin madende çal›flma-ya devam etmesi için ücretlerinezam yapm›flt›. Ya¤mur alt›nda daçal›flt›klar›n›n alt›n› çizen iflçilermadenlerde haftan›n yedi günündeçal›flma yürütüldü¤ünü ve asgariücret üzerinden ücret ald›klar›n›söylediler.

Göçük alt›nda kalan Mustafa

Aky›ld›z (18), Murat Balc› (21),Ali Do¤an (32) ve Mehmet Kork-maz (30)’›n yak›nlar› göçü¤ün te-mizlenmesini gözyafllar› içindeseyrettiler. Çal›flmalar›n 4. günündeMustafa Aky›ld›z ve Murat Bal-c›’n›n cesetlerine ulafl›l›rken ertesigün de di¤er iflçilerin cesetleri ç›ka-r›ld›. Göçük temizleme çal›flmalar›-n›n 4. gününde polis Sitafl Maden-cili¤in giriflini kapatarak aileleringiriflini zorlaflt›rd›. Bu duruma tep-ki gösteren Mustafa Balc›’n›n kar-defli fieref Balc›, valilik emri ile17:00’den sonra tehlikeli denilerekçal›flman›n yap›lmad›¤›n› oysa iflçi-

ler burada 24 saat çal›fl›rken böylebir karar›n ç›kmad›¤›n› söyleyerektepki gösterdi.

Zor koflullar alt›nda ve düflükücretle çal›flt›r›lan iflçiler 10 y›ll›keski ve çatlam›fl bir binan›n üstelikalt›ndaki toprak kayd›¤› halde yeri-ni de¤ifltirmeyen patronun ihmalisonucu can verdiler. Patronun olay-dan sonra çal›flmalar› durdurdu¤umadende gergin bir hava hakim.Ocakta çal›flan ‹brahim Kaplanadl› iflçi olayla ilgili flunlar› söyledi:

“Ben de ayn› yatakhanede yat›-yorum. Göçük s›ras›nda 5 iflçi ken-disini d›flar› atarak kurtuldu.

98’den beri burada çal›fl›yoruz. Sa-bah 7:00’de ifle bafll›yoruz. Ya¤mu-run bu kadar fliddetli ya¤mas›n›beklemiyorduk. 7-8 senedir bu ifliyapan insanlar vard› aralar›nda.Olay›n yafland›¤› gün de çal›fl›ld›.Ben burada kepçe operatörüyüm.Çok üzgünüm, arkadafllar›m› kay-bettim” (‹stanbul)

TTaaflflooccaa¤¤››nnddaa iihhmmaall 44 ccaann aalldd››2 77 14-27 Şubat 2003

DDDD DDDD SSSS BBBB ‹‹‹‹ MMMM ZZZZ AAAA LLLL IIIIBBBB ‹‹‹‹ LLLL DDDD ‹‹‹‹ RRRR ‹‹‹‹ ÇÇÇÇ IIII KKKK TTTT IIII

� Devrimci Demokratik Sendikal Birlik imzal› “Em-peryalist sald›rganl›¤a hay›r! ABD ç›karlar› u¤runadökecek ve dökülecek kan›m›z yok!” bafll›kl› bir bil-diri yay›nland›.

“‹flçiler, kamu emekçileri, emekçi halk›m›z!” diyebafllayan bildiri “Savafllar›n kayna¤› emperyalizmdir.Emperyalizm; yeryüzü hakimiyeti ve tüm ülkelerin yeralt› ve yerüstü zenginlik kaynaklar›n› talan etmek de-mektir. Irak, Ortado¤u’nun zengin petrol rezervlerininönemli bir bölümüne sahiptir ve petrol, temel bir enerjikayna¤› olma özelli¤ini korumaktad›r. ABD Ortado¤upetrollerinin tüm denetimini eline almak istemektedir”fleklinde devam ediyor.

ABD emperyalizmi dünyay› yeniden kana bulama-n›n efli¤indedir. Emperyalist ç›karlar› u¤runa, bölgemi-zi kan deryas›na çevirecektir. BUSH yönetimi, milyon-larca yoksul Irakl›n›n tepesine Patriotlar indirerek, kanbanyosu yapt›rmak istemektedir.

Ülkemiz egemen s›n›flar›n›n da bu sald›r›ya dahilolma haz›rl›klar›n› sürdürdü¤ünün belirtildi¤i bildiride“ABD ç›karlar› için Kore’ye, Bosna’ya, Afganis-tan’a sürülen Türk Ordusu bu kez de IRAK’ta kul-lan›lmak istenmektedir. Daha flimdiden üsler ABD as-keri uçaklar›n›n hizmetine aç›lm›flt›r. 80-90 bin Ameri-kan askerinin ülkemizde konuflland›r›lmas› söz konusu-dur. Perde arkas›nda egemenler ABD’ye bu yönlü taah-hütlerde bulunmufllard›r. Ancak halk›m›z›n öfkesindenkorktuklar› için bunu aç›kça dile getirememektedirler.

Kuflkusuz SADDAM HÜSEY‹N zalim bir diktatör-dür. Halepçe’de binlerce Kürt’ü biyolojik kimyasal si-lahlar kullanarak katletmifltir. Bunun arkas›nda bulu-nanlar bu silahlar› sa¤layan ve kullan›lmas›na göz yu-man emperyalistlerdir. Saddam’›n katil ve diktatör ol-mas›, hiç kimseye Irak’›n egemenlik haklar›n› orta-dan kald›r›lmas› ve bu ülkenin ABD önderli¤inde ifl-gal edilerek parçalanmas› hakk›n› vermez. Irak hal-k›n›n bu yönde talebi varsa bunu kendi öz gücü ve dün-ya demokratik kamuoyunun deste¤i ile gerçeklefltirme-si tek meflru yoldur” denildi.

Akacak olan kan›n IRAK emekçi halk›n›n kan› ola-ca¤›n›n, yoksul halk›m›z›n çocuklar›n›n kan› olaca¤›n›nda vurguland›¤› bildiri “Emperyalist haydutlar›n bölge-mizde kesin hakimiyet kurmalar›na karfl› sesimizi dahagür ç›karal›m. Bu emperyalist sald›rganl›k karfl›s›ndadaha güçlü hayk›ral›m. Unutmayal›m ki, savafl iflçilerin,emekçilerin ve tüm halk›m›z›n topyekün karfl› koyufluve bu sald›rganl›¤a karfl› mücadelesi ile önlenebilir.

Emperyalist sald›rganl›¤a karfl› DDSB saflar›ndayerimizi alal›m. Örgütlü mücadeleye kat›lal›m!” denile-rek sona erdirildi.

Tafloca¤›nda çal›flan iflçiler madende yap›lan patlamalar sonucu çatlad›¤›n› fark ettikleri bina için patrona uyar›larda bulundular.

Ancak patron uyar›lar› dikkate almad›.

‹stanbul

Tuzla’da Yan Sanayi Si-tesi’nde kurulu olan CarmenAmbalaj’da çal›flan 36 iflçiTeksif Sendikas› Bak›rköyfiubesi’ne üye olduklar› ge-rekçesiyle iflten at›ld›. Patro-

nun 17. maddeyi kullanaraktazminats›z iflten att›¤› 36 ifl-çi iflyeri karfl›s›nda bulunanotobüs dura¤›nda direniflegeçtiler. Durakta direniflleri-

ni sürdüren iflçiler jandarmave iflyeri güvenlik ekipleritaraf›ndan zorla uzaklaflt›r›-l›nca Deri-‹fl Sendikas› Tuz-la fiubesi’nde beklemeyebafllad›lar. ‹flyeri temsilcisi

Yaflar Bafl›büyük’ten dire-nifl hakk›nda bilgi ald›k.

- “Ben yaklafl›k 1 y›ld›rbu iflyerinde çal›fl›yorum. ‹flegirdi¤imin 2. ay› örgütlenme

çal›flmalar›na bafllad›k ve so-nucunda 36 arkadaflla birlik-te Teksif Bak›rköy fiubesineüye olduk. 70 kiflinin çal›flt›-¤› iflyerinde patron ay›n16’s›nda 3, 18’inde 5 ve22’sinde 30 iflçiyi iflten att›.fiu anda iflyerinde 15 iflçiüretime devam ediyor. Biz-ler yasal hakk›m›z olan sen-dikan›n varl›¤› kabul edilenekadar direniflimizi sürdür-mekte kararl›y›z.”

Yine ayn› iflte çal›flanNurettin Demir ise dahaönce bu iflyerinin Kurt-köy’de bulundu¤unu dahasonra Tuzla’n›n Ayd›nl› kö-yüne geldi¤ini belirterek;“biz Tuzla Deri-‹fl’e s›k s›kgelerek fiube Baflkan› Ha-san Sonkaya ile iflyerindenas›l örgütlülük yaratabilirizdiye sohbet ederdik. Hasanbaflkan bizleri Teksif Bak›r-

köy fiubesine gönderdi ve 36kifli üye olduk. ‹flyeri zatentam anlam›yla köle kamp›n›and›r›yor. Paran› alam›yor-sun, ifle girdikten 3 ya da 4ay sonra sigortal› yap›yor oda flayet isterse. Zaten asgariücretle çal›fl›yoruz, paralar›-m›z bile düzenli olarak veril-miyor. Bizler hem kayma-kamla hem de jandarma ko-mutanl›¤› ile görüflmeye git-ti¤imizde bize yan›tlar›‘ikinci Deri-‹fl’e izin ver-meyiz’oldu. fiu anda Deri-‹flTuzla fiubesinde direniflimi-ze devam ediyoruz ve yasalgrev sürecine kadar direnifli-mize devam etmekte kararl›-y›z. Tüm iflçi s›n›f›n› bu hak-l› direniflimize destek verme-ye ça¤›r›yoruz. ‹flçi-köylügazetesine de sesimize ortakoldu¤unuz için teflekkür ede-riz.” (Kartal)

Patronun 17. maddeyi kullanarak tazminats›z iflten att›¤› Teksif Sendikas› Bak›rköyfiubesi’ne üye 36 iflçi iflyeri karfl›s›nda bulunan otobüs dura¤›nda direnifle geçtiler.

TTuuzzllaa’’ddaa ppaattrroonn vvee jjaannddaarrmmaa tteerröörrüü

‹stanbul

Çi¤li Organize SanayiBölgesi’nde bulunan RayTekstil G›da Sanayi ve TicaretAfi’nin 150 iflçisi henüz yü-rürlü¤e bile girmeyen yasagerekçe gösterilerek iflten ç›-kar›ld›lar.

Patronlar›n ›srarla yürür-lü¤e konmas›n› istedikleri1475 say›l› ifl yasas› henüzresmi olarak faaliyete geçme-den patronlar taraf›ndan gayriresmi bir flekilde uygulamayasokuldu. ‹fl güvencesi yasas›-na paralel olarak patron tara-f›ndan gündeme getirilen buyasa iflçiler için tam bir k›y›mgetiriyor. Daha flimdidenmeyvelerini vermeye baflla-

yan yasa Çi¤li Organize Sana-yi’de bulunan Ray Tekstil Afiiflçilerine 29 Ocak 2003 tari-hinde patron taraf›ndan ifltenç›kar›ld›klar› tebli¤ edildi.Patron yeni yasalara göre dü-zenleme yapt›klar›n› buna gö-re 150 iflçinin iflten ç›kar›ld›-¤›n› belirtti. Uygulamay› tambir hukuksuzluk olarak de¤er-lendiren iflçiler ifllerine geridönmek için her yola baflvu-racaklar›n› söylediler. ‹flçilerÇi¤li Organize Sanayi bölge-sinde faaliyet yürüten di¤erflirketlerde de önümüzdekigünlerde bu yasa gerekçe gös-terilerek iflten ç›kar›lmalarolaca¤›n› belirttiler. (‹zmir)

Gazi Belediyesi’nde ifltenat›lan 36 temizlik iflçisi içinönce ifl sözleflmesinin bitti¤igerekçesi öne sürülmüfltü. An-cak yaflananlar gerçe¤in böyleolmad›¤›n› ortaya koyuyor. ‹fl-çilerin belediye baflkan› tara-f›ndan sendikadan ayr›lmayazorlanmalar› üzerine D‹SK’eüye 36 iflçiden 18’i sendikadanistifa etti. Konu ile ilgili biraç›klama yapan D‹SK Samsunfiube Baflkan› Bekir Belova-c›kl› Belediye Baflkan› NihatBatu’nun iflçilere bask› yapa-rak sendikadan istifa etmeleri-ni istemesinin yasad›fl› oldu¤u-nu belirterek “iflçilere ‘sendi-kadan istifa ederseniz iflinize

dönersiniz’ tehditlerinde bu-lunuyor. Bugüne kadar bun-dan dolay› 80 üyemiz sendi-kadan istifa etti” dedi. Belo-vac›kl› iflçilere uygulanan buyasad›fl› uygulamay› ve Iraksald›r›s›n› protesto etmek için2 fiubat 2003 tarihinde ç›plakayakla AKP önüne kadar yürü-yerek iflçiler üzerindeki bask›-n›n kald›r›lmas›n› istedi.

“Uzaklaflt›r›lan iflçilerintekrar ifllerine al›nmalar›n›istiyoruz” diyen Belovac›kl›ayr›ca hiçbir bask›ya boyune¤meyeceklerini ve gerekirseyataklar›n›n AKP önü olaca¤›-n› belirterek sözlerine son ver-di. (Samsun)

Yasa geçmeden uygulama geldi Nihat Batu iflçileri tehdit ediyor

Page 8: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

8814-27 Şubat 2003 2

IMF politikalar› ürettirmiyor

Ülkemizde uygulanan IMFpolitikalar›yla üretemezduruma gelen köylülerin

yaflad›klar› sorunlar› aktarabilmekve Tür Köy-Sen Malatya fiube-si’nin çal›flmalar›n› ö¤renmekamac›yla fiube Baflkan› HayriY›ld›r›m ile röportaj yapt›k.

- Tür Köy-Sen Malatya fiube-si ne zaman faaliyete geçti? Ku-rulufl amac›n›z neydi? K›saca an-lat›r m›s›n›z?

H. Y›ld›r›m: Türkiye ÜreticiKöylü Sendikas› Türkiye genelin-de fiubat 2001’de tüzel kimli¤i ilekurumsallaflt›. K›rka yak›n yerdeflubemiz olufltu. Kurulufl amac›-m›z, köylüyü, çiftçiyi sendikal›-laflt›rmak, sendika çat›s› alt›ndaörgütlenmesini sa¤lamak k›saca.Köylünün fasulyesi, pancar›, tütü-nü uygulanan kota uygulamas›ylabitme noktas›nda. Buradaki eko-nomi çöküfle gidiyor. En az›ndantaban fiyatlar›nda söz sahibi ol-mak, örgütlenip bunlara karfl› ol-mak için çal›flmalar›m›z› sendikaçat›s› alt›nda yürütüyoruz. Amac›-m›z burada bir araya gelip sorun-lar›m›z› tart›flmak, birlikte hareketetmektir. IMF’nin bize dayatm›fl

oldu¤u tar›m politikalar›n›n yanl›floldu¤unu ortaya koymak köylü veçiftçinin sorunlar›n› giderebilmekamac›yla sendikay› kurduk. Bizimde örgütlü mücadele yürütmemizgerekiyor.

“AKP KÖYLÜYE H‹ÇB‹R ÜM‹T VERMEM‹fi-

T‹R”- Malatya köylüsünün çekti¤i

s›k›nt›lar nelerdir?- Malatya köylüsünün çekti¤i

s›k›nt›lar öyle çok ki anlatmaklabitmez. Malatya’da çiftçi tama-men bitmifl durumda. Savafl çan-lar›n›n çald›¤› flu günlerde petrolesürekli zam geliyor. Petrole gelenzam çiftçiye de yans›yor. Gübresi-ne, tohumuna k›sacas› girdilerinhepsine yans›yor. Çiftçilerin buseneki mallar› da ellerinde kald›.Kay›s› bu sene az tuttu. ‹lk etapta4 milyon fiyat verdiler. Sonra 3milyona, 2,5 milyona düfltü. Üre-tici, olan kay›s›s›n› da satamad›.Fasulye oldu¤u gibi duruyor, hiçsat›lamad›. Ziraat odalar› il tar›m›pancara, tütüne alternatif olaraksoya fasulyesi ektirdi. Fasulyetüccara 1-2 ay sonra paras›n› al-mak kofluluyla 300 bin liradan sa-t›ld›. Üretici yapt›¤› masraf› bilekarfl›layamad›. Devletin izledi¤ipolitikalar insanlar› yanl›fl yöneyönlendiriyor. Çiftçimiz periflandurumda. AKP acil eylem progra-m› da köylüye hiçbir ümit verme-mifltir.

- DGD hakk›nda ne düflünü-yorsunuz?

- Malatya’da DGD ile bir paraç›kard›lar. Bu asl›nda köylüyü,çiftçiyi aldatma paras›d›r. Bununyerine köylüye üretime katk›dabulunabilecek bir para verilmeli-dir. DGD Türkiye yerelinde 40 il-de verildi. Di¤er illerde halenödenmedi bile.

- Köylülerin yaflad›klar› s›-k›nt›lar›n sorumlular› kimlerdir?

- Bizce, IMF’nin uygulad›¤›politikalar ve bu politikalar› ülke-mizde hayata geçiren iktidar parti-lerdir. Biz ulusal tar›m politikala-r›n›n uygulanmas›n› istiyoruz.Bugün çiftçinin tohumu d›flar›dangetiriliyor. Daha o tohumdan to-hum üretilmiyor. D›fla ba¤›ml› po-litikalar uygulan›yor. Bu da çiftçi-nin bitimi demektir. Biz buna kar-fl›y›z.

- Tar›m Bakanl›¤› ya da bunaba¤l› kurumlardan köylüye des-tek geliyor mu?

- Sübvansiyonlar vard› %5’lik. Bu da geçen y›l kald›r›ld›.Daha önce kay›s› üreticilerine al-d›¤› ilaçtan dolay› % 20 destekle-me vard›. O da geçen y›l kesildi.fiimdi çiftçiye hiçbir yard›m veril-miyor.“SAVAfi AÇLIKTIR, ZULÜM-

DÜR, ÖLÜMDÜR”- Siz de Malatya Savafl Kar-

fl›t› Platform’da yer al›yorsu-nuz. ABD’nin Irak’a sald›r› ha-z›rl›klar› son aflamaya geldi. Bu

konuda ne söylemek istersiniz?- ABD Irak’a bir sald›r› uygu-

layacak. Buna Türkiye’yi de kat-mak istiyor. Biz buna karfl›y›z.Çünkü ABD kendi ç›karlar› içinTürkiye halk›n› savafla sürükle-mek istiyor. ABD’nin buna hakk›yok. Savafl zulümdür, açl›kt›r,ölümdür, zam demektir, çiftçininperiflan olmas› demektir. Toprak-lar›m›za düflecek bir bomban›ntopraklar› çoraklaflt›rmas› demek-tir. Biz de savafla karfl› oldu¤umuziçin bu platformda yerimizi ald›k.Savafl olmamas› için elimizden

geleni yapaca¤›z.- Son olarak söylemek istedi-

¤iniz birfley var m›?- Köylümüzün, çiftçimizin

sendikam›zda biraraya gelmesigerekiyor. Örgütlenme çal›flmala-r›m›z› yap›p sendikam›z› güçlen-dirmemiz gerekiyor. Bunu baflara-bildi¤imiz oranda söz sahibi ola-bilece¤iz. Taban fiyatlar›n› belir-lemede söz sahibi olmak istiyo-ruz. Bu yüzden tüm köylümüzü,çiftçimizi sendikam›zda bir arayatoplanmaya ça¤›r›yoruz. (Malat-ya)

Devletin izledi¤i politikalar insanlar› yanl›fl yere yönlendiriyor. Çiftçimiz peri-flan durumda. AKP acil eylem program› da köylüye hiçbir ümit vermemifltir.

5 fiubat 2003 ta-rihinde Samsun Bü-yükflehir BelediyesiKonferans Salonun-da “Tütün ve tütünüreticisinin duru-mu” konulu bir top-lant› yap›ld›. Toplan-t›ya Samsun ZiraatMühendisleri Odas›Baflkan› Ünal Ifl›kelkat›ld›. Ifl›kel sorun-lar›n kayna¤›n›n IMFoldu¤una dikkat çe-kerek “söz konusuyasa ile piyasa ya-banc›lara kalacak.Yeni tütün yasas› ileTEKEL’in özelleflti-rilmesi için dü¤me-ye bas›lm›flt›r. Ya-k›n bir gelecekteTEKEL’e ait sigarafabrikalar› çokuluslu yabanc› flir-ketlere sat›lacakt›r”dedi. Ayr›ca üretici-nin bu politikalar›n

ard›ndan periflan ola-ca¤›n› ve devletin iseçok önemli bir kuru-luflunu kaybedece¤i-ni belirten Ifl›kel’inard›ndan söz alanüreticiler de tepkile-rini dile getirdiler.

Tütün üreticisiKani Albayrak bü-tün umutlar›n› TE-KEL’in verece¤idenk paras›na ba¤la-d›klar›n›, ama 100milyon verilece¤iniduyduklar›nda flokolduklar›n› belirterek“tütün üreticisinebayram› haram et-tiler. Bu para ile neyinas›l alaca¤›z?” der-ken baflka bir üreticiRecai Y›ld›r›m da“biz sadece hüküme-tin verdi¤i sözleritutmas›n› istedik.Ama tutmad›lar. Ai-lemizin yüzüne ba-

kamaz hale geldik.Bizi bir kez daha al-datt›lar” sözleri iletepkisini ortaya koy-du.

Yine geçimini tü-tün üretiminden sa¤-layan ‹smet Y›l-d›r›m da hükümetinuygulad›¤› politika-larla tütün üreticisiniperiflan etti¤ini belir-terek “böyle giderseart›k tütün bulama-yacaklar. Bir de 100milyon için kuyruk-larda sürünüyoruz”dedi.

Üreticiler yap›lanson zamlar›n da ençok TEKEL ürünleri-ne yap›ld›¤›na dikkatçekerek “almas›n›biliyor ama verme-ye gelince bizleri al-dat›yorlar” diyerekseslerini duyurmayaçal›flt›lar. (Samsun)

Hayri Y›ld›r›m

SSoorruunnllaarr››nn kkaayynnaa¤¤›› IIMMFF

Tütün Platformu 29 Ocak 2003 tari-hinde Tek G›da-‹fl’te Tekelin özellefltiril-mesi ile ilgili bir bas›n aç›klamas› yapt›.Tek G›da-‹fl Ege Bölgesi fiube Baflkan›Do¤an Karay›lan geçti¤imiz y›llardaözellefltirme kapsam›na al›nan TEKEL’in1 Ocak 2003’te Anonim fiirket haline ge-tirildi¤ini hat›rlatt›. Karay›lan AKP’nin“Devletin ne ifli var içki üretiminde diye-rek halka flirin görünmeye çal›flmaktad›r”diyerek sözlerine devam etti. “Tekel sa-dece özellefltirilmemekte, sektör tümüile yabanc›laflt›r›lmaktad›r” diyen Ka-ray›lan’›n ard›ndan söz alan Tütün Eks-perleri Derne¤i Baflkan› Vak›f Merci-mek ise hükümetin aç›klad›¤› taban fiya-t›n›n geçen y›lla ayn› oldu¤unu, bir de¤i-fliklik söz konusu olmad›¤›n› belirtti. Biraç›klama da Tek G›da-‹fl 6 No’lu fiubeBaflkan› Zaman Süer’den geldi. Süeraç›klamas›nda “Tekelin özellefltirilmesiemperyalizmin bir sald›r›s›d›r. Biz de busald›r›ya cepheden direnece¤iz. Fabrika-larda oluflturulan komiteler arac›l›¤› iletabandan tabana bir direnifl a¤› olufltura-ca¤›z” dedi. (‹zmir)

TTeekkeell’’iinn öözzeelllleeflflttiirriillmmeessii eemmppeerryyaalliisstt ssaalldd››rr››dd››rr

Page 9: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

Kurban bayram›n›n gelmesiile birlikte Türkiye’nin birçokilinden ‹stanbul’a gelen hayvansat›c›s› köylüler kurduklar› çad›r-larda evlerine en az›ndan birazpara ile dönmenin hayallerini ku-ruyor. So¤uk havan›n da bast›r-mas› ile birlikte oldukça zor gün-

ler geçiren köylülerle görüflmekiçin ‹kitelli hayvan pazar›na git-tik.

- Nereden geldiniz ve flu an-da bulundu¤unuz koflullardanbiraz söz eder misiniz?

- Turan Çetin: Tokat Nik-sar’dan geldik. Kendi mal›m›z›

getirdik. Kuru yemle yetifltiriyo-ruz. 8 ay içerde kal›yorlar. Di¤eraylarda meraya sal›yoruz. Burayaher y›l geliyoruz. Gelirken 2 mil-yar masraf›m›z oldu. Yolda trafikdurdurdu. 5 milyon. 5 sefer dur-durdular. Toprak bast›paras› 30milyon, 1 bidon su 5 milyon. Tür-kiye’nin hali bu iflte. Kar›n k›fl›nalt›nda döflek karton, yorgan ga-zete, yedi¤imiz domates, ekmek.Mal bafl›na 25 milyon toprak sa-hibine ödüyoruz.

- Pazarda sat›fllar›n›z ne du-rumda?

- Biz 22 tane getirdik. Ortala-ma 1 milyar 200-1 milyar 300aras› sat›yoruz. Televizyonlardagösteriyorlar 6 milyar yalan. 5gündür burday›m, 2 tane satt›m.5-6 ortak biraraya gelip bir malalabiliyor. Bu iflin sonunda cebi-mizde 3 milyar kalsa allaha flü-kür.

- Devletin besicilere herhan-gi bir yard›m› var m›?

- Daha önce % 38 faizle des-

tekleme fonundan para al›yorduk.3 senedir destek alam›yoruz. %ile ald›¤›m›z borçlar› kriz olunca% 188 ile ödemek zorunda kal-d›k. fiimdi kimse kredi alam›yor.Faizin borcunu ödeyemiyoruz. 6milyar alm›flt›m. fiimdi 40 milyaroldu. Türkiye’de hayvanc›l›k bit-ti. Bunun nedeni devlet faizleri-nin yükselmesi, etin zamlanmas›.

- Siz de nereden geldi¤inizive flu an çal›flt›¤›n›z koflullar›anlat›r m›s›n›z?

Mustafa Ay: Tokat Turhalfienyurt kasabas›ndan geliyoruz.Küçüklü¤ümden beri bu ifli yap›-yorum. Yaz›n merada yayd›k 6 aybeside kald›. 900 milyon kamyonparas› verdik. Bolu’da trafik biz-den çorba paras› ald›. Mal bafl› 25milyon yer sahibine verdik. 12gündür burday›z. Çad›r›n içindehayvanlar›n yan›nda yat›p kalk›-yoruz.

- Sizin sat›fllar›n›z nas›l?57 mal›m›z vard›. 28 tanesini

satt›k. Herkes pahal› diyor. Ama

pahal› de¤il. Geçen sene saman›nkilosu 50 bindi, flimdi 160 bin.Genelde 4-5 kifli ortak oluyor. Fi-yatlarda 1 milyar 200-1 milyar800’e kadar satt›k. Satt›¤›m›zhayvanlara bayram sabah›na ka-dar burda bak›yoruz. Bunun içinpara alm›yoruz. 4-5 milyar parakal›yor cebimizde. Bir y›ll›keme¤in sonucu masraf› kurtarm›-yor.

- Destekleme fonundan paraal›yor musunuz?

- Geçen senelerde al›yorduk.Bu y›l vermediler, ifllerimizi zor-laflt›rd›lar. Her mal›n bir kimli¤ivar. Satt›¤›m›z kiflinin ismini, so-yad›n› ve numaras›n› yaz›yoruz.Bunu da Tokat’ta veterinere veri-yoruz. Hayvanc›lar çok a¤›r flart-lar alt›nda çal›fl›yorlar. Köylerdeart›k kimse hayvan yetifltirmiyor.Köylerde sat›fl yapt›¤›m›zda top-tan para alam›yoruz. Devletteniste¤imiz çiftçileri de görmesidir.(‹stanbul)

““TTüürrkkiiyyee’’ddee hhaayyvvaanncc››ll››kk bbiittiirriilliiyyoorr””““TTüürrkkiiyyee’’ddee hhaayyvvaanncc››ll››kk bbiittiirriilliiyyoorr””Kurban bayram›n›n gelmesi ile birlikte Türkiye’nin birçok ilinden ‹stanbul’a gelen hayvan sat›c›-

s› köylüler kurduklar› çad›rlarda evlerine en az›ndan biraz para ile dönmenin hayallerini kuruyor.

‹stanbul

2 99 14-27 Şubat 2003

Almanya ad›na casusluk yapt›k-lar› iddias› ile Bergama köylüleri,Alman Vak›flar› ve Yücel Saymanhakk›nda DGM eski savc›s› NuhMete Yüksel’in silahl› sald›r› sonu-cu öldürülen Doç. Dr. Necip Hable-mito¤lu’nun ihbarlar› üzerine açt›¤›dava 30 Ocak Perflembe günü An-kara 1 Nolu DGM’de görüldü. 15kiflinin haklar›nda 8’er y›ldan 15’ery›la kadar a¤›r hapis cezas› istendi-¤i davan›n 2. duruflmas›na ‹stanbulBarosu eski baflkan› Yücel Say-man, Bergamal› köylülerin sözcüsüOktay Konyar, Alman Vak›flar› eskiBaflkan› Walfong Sechanröder,‹zmir Barosundan Av. Semih Özayve 70’i aflk›n avukat kat›ld›.

Duruflmada tan›k olarak dinle-nen Hasan Gökvardar Normandyflirketinde 13 y›ld›r Maden Mühen-disi olarak çal›flt›¤›n› ama üç ay ön-ce iflinden ayr›ld›¤›n› söyleyerekHablemito¤lu’nun “Alman Vak›f-lar› ve Bergama Davas›” kitab›n›nfinans›n› Normandy flirketinin kar-fl›lad›¤›n›, bu kitab›n kamu görevli-lerine posta yoluyla gönderildi¤ini,flirketin yönetim kurulu üyelerinden‹smet Sivrio¤lu ve Orhan Üç-kan’›n bu yöndeki konuflmalar›natan›kl›k etti¤ini belirtti. Gökvardartan›klar›n madenle ticari iliflkisiolanlardan belirlendi¤ini, DGMsavc›s› Nuh Mete Yüksel’in flirketejandarmalarla birlikte gelip incele-meler yap›p, iflçilerden tan›klar seç-

ti¤ini söyledi. Mahkeme Baflka-n›’n›n bir sorusu üzerine GökvardarHablemito¤lu ile 4-5 saat görüfltü-¤ünü, kendisine baz› gazete küpür-lerinin ve teknik raporlar›n oldu¤ubir klasör verdi¤ini söyledi. San›kavukatlar›n›n sorular› üzerine Gök-vardar flirketin at›k baraj›n›n yap›-m›nda Çevre Bakanl›¤›’n›n “tehli-keli at›klar” yönetmeli¤i de¤il DS‹kriterlerinin dikkate al›nd›¤›n›, ç›ka-r›lan alt›nlar›n her hafta ‹sviçre’yegönderildi¤ini, flirketin beyan›n›nd›fl›nda devlet kontrolü olmad›¤›n›söyledi. Geçen duruflmaya kat›lma-yan Sechanröder ise iddialar›n as›l-s›z oldu¤unu söyleyerek suçlamala-r› reddetti. ‹stanbul Barosu eskiBaflkan› Yücel Sayman ise casusluksuçlamas›n›n kiflilik haklar›n›n ihla-

li oldu¤unu söyleyerek davan›n biran önce sonland›r›lmas›n› istedi.

Mahkeme Baflkan› Orhan Ka-radeniz dosyan›n esas hakk›ndakimütalaas›n› haz›rlamas› için cum-huriyet savc›s›na vermeyi kararlafl-t›rarak duruflmay› erteledi. Mahke-me d›fl›nda ise bir grup Bergamal›“Savafltan utan›y›k” pankart› açt›-lar. Oktay Konyar “burada ülke-sine sahip ç›kanlar› yarg›l›yorlar”diyerek “Biz on bin Bergamal› ca-suslu¤a devam edece¤iz” dedi.Gökvardar ise “flirket, at›klar konu-sunda dikkat edece¤i vaadini verdi.Bunu yerine getirmedi ve ayr›ca flir-ket sürekli el de¤ifltirerek tamamenyabanc›laflt› ben de duyarl› bir mü-hendis olarak iflten ayr›ld›m” dedi.(‹zmir)

BBeerrggaammaall›› kkööyyllüülleerr yyaarrgg›› öönnüünnddeeOktay Konyar “burada ülkesine sahip ç›kanlar› yarg›l›yorlar”

diyerek “Biz on bin Bergamal› casuslu¤a devam edece¤iz” dedi. Do¤rudan Gelir Deste¤i (DGD) tar›msal üretim maliye-

tini önceden hesaplayabilmek, üretici gelirini piyasa zarar-lar›ndan korumak olarak özetlenebilir. Ancak yaflananlar butan›mla hiç de benzeflmiyor.

Dünya Bankas›’n›n geçti¤imiz y›l DGD ad› alt›nda üre-ticiye ödenmesi koflulu ile verilen kredilerin küçük üretici-ye ulaflmad›¤› tespit edildi. Geçti¤imiz y›l Ankara Polat-l›’da DGD’ye 2 bin kiflinin müracaat etmesi beklenir-ken aralar›nda sanayici, avukat, belediye baflkan› vememurlar›n da bulundu¤u 8 bin kifli müracaat etti. Budurum da göstermektedir ki DGD’nin Türkiye flartlar›nauyumu bir yana zaten küçük üreticiye ulaflmamas› bafll› ba-fl›na bir sorundur. (H. Merkezi)

Do¤rudan gelir destek olam›yor

Üreticiye bayram yok

Tütün üreticisinin u¤rad›¤› haks›zl›klar bitmiyor.Kurban Bayram› öncesi tüm umutlar›n› denk ba-fl›na verilecek olan avansa ba¤layan üretici bu

miktar› 300 milyon beklerken 100 milyon olarak du-yunca isyan etti. Konuyla ilgili bir aç›klama yapanSamsun Ziraat Odas› Baflkan› H›d›r M›r›k bayram ön-cesi Samsun genelinde 60 bin üreticinin en büyük umu-dunun verilecek olan avans oldu¤unu belirterek “denkbafl›na 20 milyon beklerken tüm ürün için 100 mil-yon vereceklerini aç›klad›lar. Denk bafl›na uygula-mas› olsayd› her üreticinin eline 300 milyon geçecek-ti. Bizler bakanlarla görüfltü¤ümüzde bize söz verdi-ler. Ama tutmad›lar” dedi. M›r›k Baflbakan yard›mc›s›Abdüllatif fiener’in de kendilerine söz verdi¤ini hat›r-latarak “ülkeyi sadece bürokratlar kand›r›yor ve so-yuyor” diyerek sözlerini noktalad›. (Samsun)

Page 10: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

110014-27 Şubat 2003 2

MMeecclliisstteenn uuccuubbee çç››kktt››!!Yasa, özellikle ölüm orucu, açl›k grevi ve di¤er direnifl eylemlerinin duvarlar›n d›fl›nda yaratt›¤›/yarataca¤› hareketi yok et-

meyi, ç›kacak sesi bo¤may› amaçlamaktad›r. Tecriti kald›rmak, hak ihlalleri-

ni sona erdirerek hapishaneleri in-sana ve insan onuruna yarafl›r yerlerhaline getirmek yerine hapishane-lerde süren baflta tecrit olmak üzerehak ihlallerine karfl› sürdürülenölüm oruçlar›, açl›k grevleri ve di-¤er direnifl eylemlerini sona erdir-mek, etkisizlefltirmek, zorla besle-me ve tedavi ci-nayetini yasal-laflt›rmak içinTBMM bir yasa-y› daha kabul etti;“Türk Ceza Ka-nunu ile Hapis-hane ve Tevkifha-nelerin ‹daresiHakk›nda Ka-nunda De¤ifliklikYap›lmas›na DairKanun”...

E g e m e n l e r i n“hukuksal” alandaOcak 2000’de ÜçlüProtokol Genelgesiile fliddetlendirdi¤i sald›r› ve imhapolitikalar›n›n görünürde kimi “de-¤iflikliklerle” yasalaflt›rma ifllevin-den baflka bir anlam ifade etmeyensözü geçen kanun, gerek içeri¤i ilegerek sözü ile, ucube yak›flt›rmas›n›sonuna kadar hak etmektedir. Yine-leyerek söylüyoruz “MeclistenUcube Ç›kt›!”

Birkaç gün önce emperyalisthaydutlara ülke topraklar›n›, üsleri,limanlar› yar›-sömürge diyeti ola-rak sunan “yetki yasas›n›” meclisin

gizli oturumunda kabul eden 3 Ka-s›m savafl hükümeti bu yasa ile içer-de halka ve tutsaklara karfl› savafl›da ihmal etmedi¤ini, sürdürece¤iniaç›kça duyurmufltur.

Yasa yukar›da da iflaret etti¤i-miz gibi baflta tecrit olmak üzerehak ihlallerine karfl› sür-

dürülen ölüm oruçlar›,açl›k grevleri ve di¤er direnifl ey-lemlerini sona erdirmek, etkisiz-lefltirmek zorla besleme ve tedavicinayetini yasallaflt›rmaktad›r.

Yasa, özellikle ölüm orucu, aç-l›k grevi ve di¤er direnifl eylemleri-nin duvarlar›n d›fl›nda yaratt›¤›/ya-rataca¤› hareketi yok etmeyi, ç›ka-cak sesi bo¤may› amaçlamaktad›r.

Yasa, Türk Ceza Yasas›n›n ye-dinci fasl›nda “Tevkifhane ve Ha-pishaneden Firar ve Firara Vesetat”bafll›¤› alt›nda düzenlenen 307.

maddeden sonra gelmek üzere307/a ve 307/b maddelerini ekle-mifltir. Bu iki maddeyi akl›m›zdatutmakta ve belle¤imize kaz›maktayarar var, zira 307/a ve 307/b nu-maral› bu iki yasa maddesi tutsakyak›nlar›n›n, insan haklar› savunu-

cular›n›n, yazarlar›n, aka-demisyenlerin, gazeteci-lerin, hekimlerin, avukat-lar›n ve tüm muhaliflerins›kça karfl›laflaca¤›maddeler olacakt›r.

Türk Ceza Yasas›naeklenen 307/a madde-sinin 1. f›kras› ile“...ceza infaz kurumla-r›na ateflli silah, mer-mi, patlay›c›, kesici,delici, yaralay›c›, be-releyici alet, afl›nd›r›-c›, bay›lt›c›, kör edicigaz, her türlü zehirve uyuflturucu mad-

de, cep telefonu, telsiz ve sairelektronik haberleflme arac› sokan-lar, bulunduranlar, kullananlar, fiil-leri baflka bir suç olufltursa bile ay-r›ca iki y›ldan befl y›la kadar hapiscezas› ile cezaland›r›l›rlar” hükmügetirilmifltir. Aktard›¤›m›z birincif›krada “hiçbir fleyi unutmaya-l›m” korku ve telafl› içinde say›lan-larla yetinilmemifl; ikinci f›kra ilede “Birinci f›krada say›lanlar›n d›-fl›nda kal›p da kanuna uygun olarakyasaklanm›fl bulunan her türlü efl-ya, araç, gereç veya malzemeyi ce-za infaz kurumlar› veya tutukevleri-

ne sokanlar, bunlar› ceza infaz ku-rumlar› ve tutukevlerinde bulundu-ranlar veya kullananlar, alt› aydaniki y›la kadar hapis cezas› ile ceza-land›r›l›rlar “ hükmü getirilmifltir.

Özellikle ikinci f›kra ile “yürüt-me” lehine dikkat çekici boflluklarb›rak›lm›flt›r. ”...kanunen yasak-lanm›fl bulunan..” ifadesi yerine“...kanuna uygun olarak yasak-lanm›fl bulunan..“ ifadesi f›krametnine geçirilmekle ve ilave ya-saklaman›n hangi makam›n yapa-ca¤› aç›kça belirtilmemekle cezaevisavc›s›na, cezaevi idaresine, bakan-l›klara birinci f›krada say›lanlarakeyfi ilaveler yapma yetkisi “örtü-lü” olarak tan›nm›fl ve aksi davra-n›fl ve eylemler ceza yapt›r›m›naba¤lanm›flt›r. ‹dareye bu yetki veril-mekle “Suç ve Cezada Kanunilik”ilkesi yok say›lm›flt›r.

307/b maddesi birinci f›kras› ile“...hükümlü ve tutuklular›n haber-leflmelerini, ziyaretçileri ile görüfl-melerini, iyilefltirme ve e¤itim prog-ramlar› çerçevesinde... Faaliyetlerekat›lmalar›n›, kurum tabibince mu-ayene ve tedavi edilmelerini, mü-dafi ve avukat tayin etmeleri-ni...mahkemelere gitmelerini...ku-rum görevlileri ile görüflmelerini...her ne suretle olursa olsun engelle-yenler...bu fiillere teflvik edenler, buyolda talimat verenler... fiilleri bafl-ka bir suç olufltursa bile ayr›ca biry›ldan üç y›la kadar hapis cezas›ylacezaland›r›l›rlar” hükmü düzenle-mifltir. Bu f›kra metninde yer alan

“her ne surette olursa olsun en-gelleyenler, teflvik edenler” ifadesiile her davran›fl ve eylem “nefes al-mak, nefesini tutmak, susmak, ko-nuflmak, hareket etmek, hareketsizkalmak” bile cezaland›r›labilecek-tir. Bu amaçla “her ne surette olursaolsun” ve “teflvik” ifadeleri yasametninin vazgeçilmez “favorisi”haline gelmifltir.

307/b maddesinin 2. f›kras›nda“...beslenmeyi engelleyenler hak-k›nda iki y›ldan dört y›la kadar ha-pis cezas› verilece¤i” düzenlenmiflve devam›nda da “ikna ve talimatvermenin d›fl›nda açl›k grevi veölüm orucuna teflvik beslenme-nin engellenmesi” say›larak bukonudaki yay›n ve bas›n aç›kla-mas› ile gösteri ve yürüyüfllerinönüne geçilmesi amaçlanm›flt›r.Hatta bu düzenleme ile “ölüm oru-cuna aktif karfl› ç›kmamak” bileeylemciyi teflvik -“flevk”lendirme-olarak de¤erlendirilip cezaland›r-man›n yolunu açabilmektedir. Bumaddenin son f›kras› ile ölüm oru-cu ve açl›k grevi sonucu ölüm ger-çekleflirse “ikna ve teflvik eden-ler”in 10 y›ldan 20 y›la kadar hapiscezas› ile cezaland›r›lmas› düzenle-nmifltir.

Yasan›n 4. maddesinin son f›k-ras› ve 5. maddesinin 1., 2., 3., 4., 5.f›kralar› ile zorla müdahalenin usulve flartlar› düzenlenerek zorla mü-dahale cinayeti yasallaflt›r›lm›flt›r.

Özcesi, meclisten yine bir ucu-be ç›kt›!

ZZoorrllaa mmüüddaahhaallee yyaassaass››nnaa tteeppkkii‹nsan haklar› savunucular›, 10 fiubat günü ‹HD ‹stanbul fiu-

besinde yapt›klar› aç›klamayla meclisten geçen “Zorla Müdaha-le Yasas›”n›n hak ihlallerinin teminat› oldu¤unu söylediler.

‹HD Cezaevi Komisyonu ad›na aç›klama yapan Ümit Efe,ç›kart›lan bu yasayla toplumun belle¤inin silinmeye çal›fl›ld›¤›-n›, dikkatlerin sürekli baflka konular üzerine çekildi¤ini, ülke-mizde tecritin devam etti¤ini söyleyerek yasadaki baz› maddele-re dikkat çekti. Aç›klaman›n ard›ndan insan haklar› savunucula-r›, Galatasaray Postanesi’ne giderek F Tiplerinde kalan tutsakla-ra bu yasaya karfl› yanlar›nda olduklar›n› belirten kartlar posta-lad›lar. (‹stanbul)

IRAK’TAK‹ K‹MYASAL S‹LAHLAR DE⁄‹LTÜRK‹YE’DEK‹LER ARAfiTIRILSIN

AVUKATLARDAN ELLE ARAMAYA PROTESTO

� 19 Aral›k katliam›n› Bayrampafla Hapisha-nesi’nde yaflayan Gülizar Kesici ve BirsenKars, TAYAD Marmara fiubesi’nde 31 Ocak2003 tarihinde bir bas›n toplant›s› düzenleye-rek, ABD emperyalizminin Irak’a yönelik sal-d›rgan politikas›na Türkiye halk›n›n da “kim-yasal silahlar var” vb. iddialarla ortak edilmekistendi¤ini belirttiler. Haz›rlanan ortak bas›nmetnini okuyan Kesici, emperyalizmin “ba-r›fl”, “kurtarma” adlar› alt›nda yapt›¤› hermüdahalenin katliam ve ya¤ma oldu¤unu vur-gulayarak “19 Aral›k 2000’de Bayrampafla

Hapishanesi Kad›nlar Ko¤uflu’nda kimya-sal silahlar kullan›ld›. 6 arkadafl›m›z kimya-sal gazlarla diri diri yak›ld›. Bizler üzeri-mizde o gazlar›n izlerini tafl›yoruz. Ancakaradan 2 y›ldan fazla zaman geçmesine ra¤-men bizi yakan gazlar›n ne oldu¤u resmi ola-rak aç›klanm›fl de¤il. Abdullah Gül, Irak’takikimyasal silahlardan önce ülkemizde kullan›-lan kimyasal silahlar› araflt›rmal› ve aç›klama-l›d›r” dedi. Ayr›ca Birsen Kars ve Gülizar Ke-sici yaflad›klar› katliam›n sorumlular› hakk›n-da suç duyurusunda bulundular. (‹stanbul)

� Hapishane ziyaretlerinde avukatlar›n üze-rinde yap›lan onur k›r›c› uygulamalar›n de-vam etmesi ayn› uygulaman›n birkaç gün ön-ce ‹zmir’de de yaflanmas› üzerine ‹zmir Baro-su Yönetim Kurulu Üyeleri bu durumu pro-testo ederek hapishaneye girmediler. Hapis-haneye girmek için x-ray cihaz›ndan geçme-lerine ra¤men elle üst aramas› yap›lmak iste-nen avukatlar kap›dan geri döndü. Bununüzerine hapishanenin önünde bas›n aç›klama-s› yapan ‹zmir Baro Baflkan› Bahattin Acar;

“Ayar› yüksek derecede tutulan duyarl› geçit-ten geçilmesi s›ras›nda kemer tokalar›, sütyenkopças›, ayakkab› çivisi, tokas› gibi unsurlariçeriye girifli engelleyen nedenler haline gele-bilmektedir. Bu onur k›r›c› uygulama nede-niyle b›çak kemi¤e dayanm›flt›r” dedi.

Avukatlar› potansiyel suçlu gibi gören an-lay›fl› kesinlikle reddettiklerini belirten Acar,e¤er bu uygulamalar devam ederse Avrupa‹nsan Haklar› Mahkemesi’ne binlerce baflvu-runun yap›laca¤›n› sözlerine ekledi. (‹zmir)

Page 11: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

1111 14-27 Şubat 20032

Ankara’da Yarg›tay bina-s›n›n bombalanmas› haberiniyay›mlayan At›l›m gazetesipolisin hedefi oldu.

4 fiubat 2003 tarihindesiyasi flube ekipleri taraf›n-dan At›l›m Gazetesi teknikhaz›rl›klar›n› yapan EtkinAjans’a bask›n yap›ld›. Ga-zetenin yeni say›s›n›n haz›r-l›klar›n›n tamamlanmakta ol-du¤u bir süreçte bask›n› ya-pan polis, ajans sahibi Nadi-ye Gürbüz, gazete sahibiÖzgür Çubuk ve Yay›n Yö-netmeni ‹brahim Çiçek dedahil olmak üzere 15 kifliyigözalt›na ald›. Bilgisayarlarve arflive el konuldu. 15 kifligözalt›na al›nd›ktan 1 günsonra 2 kifli de 2 gün sonrasavc›l›¤a ç›kar›lmadan ser-best b›rak›ld›. Polisin bask›ngerekçesi ise Fakirlerin veEzilenlerin Silahl› Kuvvet-leri (FESK) adl› örgütünyapt›¤› bombalama eylemi-nin duyurusunun e-mail yo-luyla gazeteden yap›ld›¤› id-

dias›. Polisin gözalt› terörünera¤men At›l›m gazetesiemekçileri 6 fiubat 2003 tari-hinde ‹HD ‹stanbul fiube-si’nde bir bas›n aç›klamas›yaparak ‹stanbul EmniyetMüdürlü¤ü’nün as›ls›z suçla-malar›n› ve sald›r›y› k›nad›-lar. Son bir hafta içerisindeAnkara ve Antep muhabirle-rine yap›lan sald›r›lar› da ha-t›rlatan At›l›m gazetesi Sahi-bi ve Yaz›iflleri Müdürü Öz-gür Çubuk, devletin tümsald›r›lar›na karfl›n, politikçizgileri do¤rultusunda ›srarve inatla gerçekleri yazmayadevam edeceklerini söyledi.(‹stanbul)

ATILIM GAZETES‹NE YAPILAN BASKIN

PROTESTO ED‹LD‹* Etkin Ajans’a yönelik

bask› ve sald›r›lar, 8 fiubatgünü ‹HD Bursa fiubesi’ndeyap›lan bas›n aç›klamas›ylaprotesto edildi.

At›l›m gazetesi Bursatemsilcili¤i taraf›ndan yap›-

lan aç›klamaya, ‹flçi-köylü,Ekmek ve Adalet, ‹HD Bursafiubesi, SD, EMEP, HADEP,Halkevleri gibi kurumlar dadestek verdi. Aç›klamay› At›-l›m gazetesi Bursa temsilcisiPelin Çal›flkan okudu. Çal›fl-kan “6 ay arayla gelen bu sal-d›r›lar, do¤rudan gazetemizinsosyalist yay›n çizgisi ve ha-bercilik anlay›fl›na yönelik-tir” dedi.

‹HD ad›na bir konuflmayapan Yönetim Kurulu ÜyesiHüseyin Camk›ran “Devletdevrimci ve sosyalist bas›nayönelik bask›lar› ile birliktetüm muhalif kesime anti-de-mokratik bask›lar uygula-maktad›r. Bu bask›c› politi-kay› k›n›yor ve protesto edi-yoruz” dedi. (Bursa)

* At›l›m gazetesineyap›lan bask›n, Ankara’da

Yüksel Caddesi’nde yap›lanbas›n aç›klamas›yla protestoedildi. Al›nteri, DevrimciDemokrasi, Ekmek ve Ada-let, ‹flçi-köylü, Kald›raç,Odak ve At›l›m okurlar›n›ndestek verdi¤i eylemde At›-l›m gazetesinin Ankara mu-habiri Selver Orman, “Dev-let bir yandan sosyalist bas›nçal›flanlar›na gözda¤› verme-ye çal›fl›rken, di¤er yandanda gazetelerinin ç›kar›l-mamas› ve emekçilerle bu-luflamamas› için elinden ge-leni yap›yor. Yap›lan bu key-fi sald›r›y› k›n›yor ve gözal-t›nda tutulanlar›n derhal ser-best b›rak›lmas›n› istiyoruz”dedi. “Devrimci sosyalistbas›n susturulamaz”, “Bas-k›lar bizi y›ld›ramaz” slo-ganlar› at›larak bas›n aç›kla-mas›na son verildi. (Ankara)

Merhaba canlar;Yaklafl›k 3 y›ld›r ülkenin

gündeminde yeralan, flu veya bubiçimde yok say›lmaya veyagörmezden gelinmeye çal›fl›lan,kimi duyarl› çevrelerin ve aile-lerimizin d›fl›nda burada yafla-nan sorunlara art›k ilgi gösteril-miyor. Buralarda yaflanan so-runlar birçok defa gündeme ta-fl›nd›, üzerinde çokça yaz›l›p çi-zildi. Kimisi kalemi ile, analar›-m›z s›rt›na inen cop darbeleriy-le, arkadafllar›m›z ölüme yat›r-d›klar› bedenleri ile sürdürdü-sürdürüyor.

Geçirdi¤imiz süreç gösterdiki; oyalama, yok sayma ve çe-flitli yöntemlerle sürdürülenbask›lara karfl›, en temel insanive demokratik haklar›m›z kabuledilmeden bu konu ve yaflanansorunlar gündemden düflmeye-cek..

Benim bu mektupta dikkati-nizi çekmek istedi¤im, sürege-len sa¤l›k sorunlar› ve devletinbu yönde gösterdi¤i yaklafl›m-d›r. Tabi biz onlar›n, bu yakla-fl›m›n›, devrimci tutsaklar›nfiziki ve düflünsel imhas›n› ön-gören genel politikalar›ndanayr› tutmuyoruz. Bizleri sustu-rulmas›, toplumdan tecrit edil-mesi, nihai imhas› gereken in-sanlar olarak gören bir zihniye-tin sa¤l›k sorunlar›m›za duyarl›olmas› da beklenmemelidir. Bi-zim sa¤l›k sorunlar›m›za önemvermedi¤i gibi, uygulamalar›ylabilfiil sa¤l›ks›z koflullar› dayat-makta ve buna sebebiyet ver-mektedir.

Yaflad›¤›m›z bu sa¤l›ks›zkoflullarda onlarca arkadafl›m›zölümcül hastal›klarla bo¤ufl-makta, tedavi edilmedi¤i gibitahliye de edilmemektedir. “As-mayal›m da besleyelim mi?”

zihniyeti sürdürülmektedir. Bu sa¤l›ks›z koflullarda te-

davi edilmeyi bekleyen hasta-lardan biri de benim. Ben uzuny›llardan beri hapis yatmakta-y›m. ‹lk tutuklan›fl›m 12 Eylülsürecinde oldu. O y›llarda, hememniyette ve hem de hapishanesürecinde yo¤un fiziki ve mane-vi iflkencelere tabi tutuldum. Yi-ne 1997 y›l›nda tutukland›¤›m-da da aflinas› oldu¤um iflkencemetodlar›ndan geçirildim. Ha-pishane yaflam›m sürecinde, ya-flanan kimi sorunlara çözümüretmek vb. nedenlerle uzun sü-reli açl›k grevlerine kat›ld›m.Emniyette ve hapishanelerdeyaflad›¤›m tüm bu olumsuz sü-reç, vücudumda yo¤un bir tahri-bat oluflturdu.

Vücudumda oluflan hasta-l›klar flunlar; beynimde niteli¤ibelirlenemeyen bir kist olufl-tu. 1989 y›l›ndan beri sarahastal›¤›m var. Geçirdi¤im birnöbet sonucu odun atefline dü-flerek ayaklar›m yand›. Dahaönce (1994’te), Bak›rköy Dev-let Hastanesi nöroloji bölümün-de tedavi görüyordum. fiimdinöbet aralar› biraz seyrelse dehastal›¤›m halen devam etmek-tedir. Ayr›ca 10 y›ld›r ilerlemifldüzeyde mide ülseri ve bel f›t›¤›

rahats›zl›¤›m var. Yine kronikfaranjit ve sünizit rahats›zl›kla-r›m var.

Yukar›da belirtti¤im rahat-s›zl›klar›m›n hepsinin a¤r›lar›n›yo¤un bir flekilde yaflamakta-y›m. Geçenlerde (24.01.2003)oturmufl hücremde gazete okur-ken, gözümü hapishanenin revi-rinde açt›m. Bay›lm›fl›m. ‹¤nevurulup biraz kendime geldik-ten sonra, tekrar hücreme geti-rildim.

Beynimde oluflan kist, daya-n›lmaz bafl a¤r›lar› oluflturmak-tad›r. Mide ülseri oldu¤um için,gerekti¤i gibi ilaç da kullanama-maktay›m ve kulland›¤›m ilaç-lar da fayda etmemektedir. Bunedenle a¤r›lar›m her geçen günfliddetlenmekte ve dayan›lmazbir hal almaktad›r...

K›saca özetledi¤im, kifliseldurumumda onlarca hasta arka-dafl›m›z var. Yaflanan bu ciddisa¤l›k sorunlar› ve di¤er sorun-lar bana, F tipi hapishaneleraç›lmadan önce, ‹HD ‹stanbulfiubesinin Cezaevleri ‹zleme ra-porundaki flu tespiti hat›rlat›yor,“F tipleri yavafl ve sessiz ölü-mü öngören kusursuz cinayetmekanizmas›d›r.” Bugün butespit tüm yak›c›l›¤›yla hayatbulmaktad›r.

‹nsan haklar› savunucusu ve aktivistiAyflenur Zarakolu mezar› bafl›nda an›ld›.

28 Ocak günü Eskikozlu mezarl›¤›n-daki mezar› bafl›nda toplanan Zarako-lu’nun mücadele arkadafllar› ve dostlar›insan haklar›n›n cesaretli bir savuncusu-nu yitirmenin ac›s›n› dile getirdiler. ‹HDGenel Baflkan Yard›mc›s› Eren Keskinve Yazar Rag›p Zarakolu’nun da içindebulundu¤u grup önce insan haklar› mü-cadelesinde ölenler için bir dakikal›ksayg› duruflunda bulundu. Ard›ndan sö-zü alan Eren Keskin, Zarakolu ile zordönemlerde beraber olduklar›n›, Onuncesareti ve inanc›n› örnek ald›¤›n› söyle-di. Rag›p Zarakolu da Ayfle Nur Zara-kolu’nun haks›zl›klara karfl› her zamanöfkeli oldu¤unu ifade etti. HADEP’likad›nlar ad›na konuflan Nuray GürbüzKürt kad›nlar› için Ayfle Nur Zarako-lu’nun bir yol gösterici oldu¤unu söyle-yerek sayg›s›n› dile getirdi. AnmayaGülmez Ana ile birlikte gelen Güzel Anada “Onun verdi¤i mücadeleyi her za-man tafl›yaca¤›z” dedi. Ayfle Nur Zara-kolu’nun hapishanede uzun süre beraberkald›¤› Mukaddes Çelik, Zarakolu’nuneylemci, yazar, ö¤renci yönleriyle Tür-kiye Devrimci Hareketinin her zamaniçinde oldu¤unu belirtti. “Zarakolu birMarksistti” diyen Sungur Savran damücadelesindeki cesaretinin buradangeldi¤ini vurgulad›. (‹stanbul)

TTTTeeeeccccrrrriiiitttttttteeeennnn mmmmeeeekkkkttttuuuupppp vvvvaaaarrrr.... .... ....

At›l›m gazetesine At›l›m gazetesine polis terörüpolis terörüPolisin bask›n gerekçesi ise Fakirlerin ve Ezi-lenlerin Silahl› Kuvvetleri (FESK) adl› örgü-tün yapt›¤› bombalama eyleminin duyurusunune-mail yoluyla gazeteden yap›ld›¤› iddias›.

‹stanbul

Ayfle Nur Zarakolu

ADSBP B‹R YAfiINDA

� Devrimci ve sosyalist bas›n üzerin-deki tüm bask›lara karfl› ortak tav›r ge-lifltirebilmek için 11 Ocak 2002 tari-hinde kurulan Ankara Devrimci Sos-yalist Bas›n Platformu (ADSBP) bi-rinci yafl›na girdi. Kuruldu¤u gündenitibaren toplumsal, siyasal, ekonomikgündemlere çeflitli biçimlerde müdaha-le etmeye çal›flan ADSBP kuruluflununbirinci y›ldönümü nedeniyle bir dekle-rasyon yay›nlad›. “Devrimci ve de-mokratik mücadelenin parçal›, bir-birinden kopuk ve da¤›n›k bir biçim-de, kar›nca karar›nca verildi¤i birdönemde bir arada olma, dayan›flmainad›n› sürdürebilmek bile anlaml›-d›r. Üstelik bu birliktelik tüzüklü-programl› ve kal›c›l›¤› hedef alan birbirlikteliktir” diyen ADSBP, tecritekarfl› herkesi birlikte hareket etmeyeça¤›rd›. (Ankara)

an›ld›

Page 12: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

Y›llard›r uygulanan politikalarla teflhir olan OHAL yönetmeliklerinin mülteci kamplar›nda yaflama geçirilmesi ege-menlerin bar›fl anlay›fl›n› da ortaya koymaktad›r. Sözde Irak halk›n›n can güvenli¤ini düflündü¤ünü iddia ederekyapt›¤› aç›klamalar›n, gerçe¤i ne kadar yans›tt›¤›n› da izlenen bu pratikle bir kez daha görmekteyiz.

OHAL valilikleri Çad›rkent yönetimlerinde2112214-27 Şubat 2003

ABD’nin Irak’a yönelik sald›-r› haz›rl›klar›n›n h›zland›¤› bu-günlerde Türkiye’nin sald›r›daoynayaca¤› rol ve pastadan al›na-cak pay pazarl›klar› giderek h›z-lan›yor. Yo¤unlaflan diplomasitrafi¤i, yap›lan haz›rl›klardaart›k son fleklin verildi¤ine dairsomut göstergeler. Ülkemizinbirçok yerine askeri y›¤›nak ya-pan ABD emperyalizminin ufla-¤›na sus pay› olarak vereceklerinhesab› yap›lmakta. TC bir taraf-tan bu pazarl›klar›n› yo¤unlaflt›-r›rken di¤er taraftan da Irak’taolas› sald›r› durumunda TürkiyeKürdistan›’na gelecek mültecileriçin haz›rl›k yap›ld›¤›n›n aç›kla-malar›n› yapmakta. Haz›rlanançad›rkentlerde yaflamlar›n› sür-dürebilecekleri yönlü yap›lanaç›klamalar›n yan›s›ra bas›nayans›yan haberlerde K›z›lay’›nyard›m t›r› olarak gösterdi¤i araç-lar›n içinin bofl oldu¤u belirtiliy-or. Haz›rlanan yaflam koflullar›-n›n ne kadar gerçe¤i ifade etti¤ide bu yaflan›lanlarla ortada.

Türkiye Kürdistan›’nda y›lla-d›r uygulanan OHAL yönetme-

likleri ve valiliklerin mültecileriçin oluflturulan yerleflim birimle-rinde görev alacaklar› al›nan du-yumlar aras›nda. Y›llard›r uygu-lanan politikalarla teflhir olanOHAL yönetmeliklerinin mültecikamplar›nda yaflama geçirilmesiegemenlerin bar›fl anlay›fl›n› daortaya koymaktad›r. Sözde Irakhalk›n›n can güvenli¤ini düflün-

dü¤ünü iddia ederek yapt›¤› aç›k-lamalar›n, gerçe¤i ne kadar yan-s›tt›¤›n› da izlenen bu pratikle birkez daha görmekteyiz. Emperya-list sald›r›lar›n nerede ve nas›lolursa olsun insan haklar›n› hiçesayd›¤› ve uygulamalar›n tama-men haks›z savafl yasalar›n›n ol-du¤unu bugüne kadar yaflananpratiklerden çok iyi biliyoruz. En

yak›n örne¤i ‹srail’in Filistin’deaylard›r uygulad›¤› katliamlard›r.Duvar diplerinde kurfluna dizilenkad›n, çocuk ve gençler bu sava-fl›n en a¤›r biçimde faturas›n›ödeyenler oldu. fiimdi bu faturaIrak halk›na kesilmifl durumda.

IRAKLI MÜLTEC‹LEREOHAL TERÖRÜ

Topraklar›n›, yurtlar›n› ve ge-ride ölen yak›nlar›n› kaybederekbu topraklara bir parça umutlagelen bu halk›n bafl›na konulacakyönetim biçiminin nas›l oldu¤u-nu y›llard›r Kürt halk›n›n yafla-d›klar›ndan dolay› çok iyi biliyo-ruz. Gözalt›nda kay›plar›n, yarg›-s›z infazlar›n, zorla göç ettirmeve koruculaflt›rma politikalar›n›nyafland›¤› bölgede yap›lan busuçlar›n failleri bulunup yarg›lan-madan bu suçlar ifllenmeye de-vam edecek. Üstelik de savafl›na¤›r faturas›n› ödeyen halka yö-nelik yap›lacak bu uygulamalar›ntümü. Sözde Irak halk›n› özgür-lefltirmek için, dünya halklar›n›a¤›r bir tehditten kurtarmak içinyap›laca¤› söylenen sald›r›lar›n

Irak halk›na getirece¤i “bar›fl veözgürlü¤ü” Afganistan’da gör-dük. fiimdi ayn› foto¤raf› Irakhalk› için bir kez daha görece¤iz.

Halk›n “özgürlü¤ü” Irak’daABD bombalar›yla sa¤lan›rkenülkemizde ise OHAL yönetme-likleriyle sa¤lanacak. Y›llard›r T.Kürdistan›’nda yaflanan bir dizihukuksuzluk mülteci kamplar›n-da yaflayan halka uygulanacak.Türk hakim s›n›flar›n›n masuma-ne pozlarla sar›ld›klar› demokrasihavarili¤inin içeri¤i de getirilenbu uygulama ve anlay›flla kendi-sini bir kez daha göstermektedir.

OHAL kalkt› demagojilerinisürdüren devlet, uygulamalar› fi-ili olarak devam ettiriyor. Y›llar-d›r Kürt halk›na uygulanan politi-kalar flimdi ABD bombalar›n›nhedefi durumunda olan Kürt hal-k›na uygulanacak. Emperyalistsald›rganl›¤a karfl› olmak bu an-lamda yarataca¤› her türlü y›k›mve tahribata karfl› ç›kmak öncelik-li acil görevimiz. Bu görevi yeri-ne getirelim ve halk›n emperya-listlerin ç›karlar› u¤runa katledil-mesine karfl› ç›kal›m. (Mersin)

Mersin Valisi AkifT›¤’›n 27 Ocak’ta yay›m-lad›¤› bildiride bal›kç›l›¤›naskeri ve sivil gemilerindeniz trafi¤ini önemli de-recede engelledi¤i, güven-li¤i tehlikeye düflürdü¤üsavunuldu. Akif T›¤ yasakkararlar›n› çi¤neyenlerhakk›nda da yasal ifllemyap›lmas›n› istedi. Ortado-¤u’nun önemli 10 liman›aras›nda gösterilen MersinLiman›’n›n ABD askerle-rine aç›lmas›yla bölgeninönemli geçim kayna¤›olan bal›kç›l›k da tehlike-

ye girdi. Bal›kç›lar buyasa¤a tepki gösterdiler.Mersin Bal›k Pazar›ndakibal›kç›lardan biri olanÖmer Faruk Polat:

“20 senelik bal›kç›-y›m. Babadan kalan bumesle¤i devam ettiriyo-rum. Bu olaylar›n yaflan-mas›na üzülüyoruz kendiad›m›za. Yasak koyman›nkimseye bir yarar› olaca¤›-na inanm›yoruz. ‹lk bafltaolta ile avlanmay› yasakla-d›lar. Bugün olta ile avlan-may› yasaklayanlar yar›nbizim provlar› da yasakla-

yacak. Biz günlük geçimi-ni sa¤layan insanlar›z, bu-gün olta tutmazsa evde ço-cuklar aç kalacak, zaten bumesle¤in sigortas› yok hiç-bir sosyal güvencesi yok.Biz kendi eme¤imizi ken-dimiz kazand›¤›m›z haldebunu engellenmeye çal›fl›-yorlar. Türkiye’deki siste-m, hep baflkalar› taraf›n-dan yönetilmek, Türkiyegeçmiflten ders ç›karm›-yor. Geçmiflte bir sürü za-rar oldu, ekonomi batt›.Bal›kç›lar›n güvencesinikim verecek? Ekonomiks›k›nt› içinde yafl›yoruz.Bir gecede avlanmak içinbir ton mazot yak›yor,yakt›¤› mazot bir milyar›buluyor, avlad›¤› bal›k üçyüz milyon. Bal›kç› kendi-ni geçindiremiyor. Bir deyasaklar konulunca neolur. Bu bal›kç›lar ne yap-s›n. Savafllar çare de¤ildir.Teknoloji insanlar›n iyili¤iiçin var. Avrupa ülkeleribunlar› sapt›rmaya çal›fl›-yorlar. Biz hiçbir yerde sa-

vafl istemiyoruz” dedi. Baflka bir bal›kç› Bilal

Polat ise “bu mesle¤i 15senedir yap›yorum baba-dan kalma bir meslek ailefertlerine bak›yorum. Vali-li¤in bu karar› Mersin Li-man bölge olmas› dolay›s›ile bal›kç›lar› yo¤un bir fle-kilde etkiledi. Avlanmabelli bir yerde yap›ld›¤›için ve yaz›n kaçak yap›l-mas›ndan dolay› flu an ba-l›k avlanmas› fazla yap›l-m›yor. Savafl›n etkisi ileülkede büyük bir kriz ya-flan›yor. Bu da bizi ister is-temez etkiliyor. Bal›kç›l›-¤›n önde gelenleri bugünekadar zarar görmediklerinisöylüyorlar. Önceden ba-k›ld›¤›nda pazarda 25 dük-kan vard› flu anda ise 3-4dükkan aç›k. Bunun enbafltaki sebebi savafl tabiiki. Savafl her nerede olursaolsun y›k›m, ölüm demek-tir. fiu anda olacak bir sa-vafl bizi her yönden etkileronun için savafl her zamanzarard›r” dedi. (Mersin)

MMeerrssiinn LLiimmaann›› vvee ççeevvrreessiinnddee aavvllaannmmaa yyaassaa¤¤››Bal›kç›lar›n güvencesini kim verecek? Ekonomik s›k›nt› içinde yafl›yoruz. Bal›kç› kendini geçindiremiyor.

MAYIN PATLAMASI:1 ÖLÜ 2 YARALI

Mardin’in Beyazsu Beldesi’ne ba¤l› Daline köyü yak›nlar›ndamay›na basan 3 kifliden 1’i öldü, 2’si ise a¤›r yaraland›.

Edinilen bilgiye göre, Mardin’in Beyazsu Beldesi’ne ba¤l› Dali-ne Köyü yak›nlar›nda hayvanlar›n› otlatan 14-15 yafllar›ndaki Rama-zan A¤›rman, Sait A¤›rman ve Zübeyir A¤›rman adl› kifliler dünakflam araziye döflenmifl may›na bast›lar. Meydana gelen patlama so-nucu Sait A¤›rman olay yerinde yaflam›n› yitirirken, Ramazan veZübeyir A¤›rman ise a¤›r yaraland›. Nusaybin Devlet Hastanesi’nekald›r›lan yaral›lar ilk müdahalenin ard›ndan Diyarbak›r T›p Fakülte-si’ne kald›r›ld›. (D‹HA)

Page 13: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2 1133 14-27 Şubat 2003

Devletin Kürt halk› üzerindeki imhapolitikas› flekil de¤ifltirdi¤inde de h›z›ndanhiçbir fley kaybetmiyor. Türkiye Kürdista-n›’na yap›lan operasyonlarda gerillalarayönelik sald›r›lar devam ederken flehirler-de de, Öcalan’a uygulanan tecriti protestoeden yüzlerce insan polisin sald›r›s› ile kar-fl›laflmaktad›r. Bu sald›r›lardan ve eylem-lerden derledi¤imiz baz›lar› afla¤›dad›r.

* 6 fiubat günü Suriye’nin Afrin ve

Derik kentlerinde yap›lan ve yo¤un bir ka-t›l›m›n oldu¤u yürüyüfllerde atefller yak›l-d›. Kürtlerin yo¤un olarak yaflad›¤› Zorovasemtinde de kalabal›k bir grup taraf›ndanyap›lan eylemde “Önderliksiz yaflam ol-maz” pankart› aç›ld›.

* 1 fiubat’ta Adana ‹nönü park›nda bi-raraya gelen “her türlü fliddete karfl› ça-l›flma grubu” üyesi 50 kad›n boyunlar›na“Irakl› kad›nlar yaln›z de¤ildir”, “Gü-

neflsiz yaflam düflünemiyoruz” yaz›l› dö-vizler takarak, a¤›zlar›n› da siyah bantlarlakapatarak oturma eylemi yapt›.

* Batman’›n Fatih ilçesinde okuyanyaklafl›k 100 ö¤renci 1 fiubat günü karne-lerini ald›ktan sonra “tecrite ve savafla ha-y›r” eylemi yapt›. Ayn› gün Van’da ise M.Akif Ersoy Lisesi, Atatürk Lisesi, U¤urDershanesi ve Zafer Dershanesi ö¤rencile-rinden oluflan yaklafl›k 300 kiflilik bir ö¤-renci grubu Zafer Dershanesi önünde ey-lem yapt›lar.

* Batman’›n Hilal Pazaryeri ve Ba¤lar,Diyarbak›r’›n Seyrantepe ve Da¤kap› ma-halleleri, Siirt’in Ulus mahallesi ile Hak-kari’nin Yüksekova ilçesinin K›flla mahal-lesinde Öcalan’a özgürlük talebiyle eylem-ler yap›ld›.

* ‹stanbul Zeytinburnu’nda ise Mer-kez Efendi mahallesinden geçen tramvayyoluna molotof kokteyl at›ld›.

* K›z›ltepe’de bir grup genç tecritiprotesto etmek için AKP ilçe örgütüne mo-lotof kokteyl sald›r›s›nda bulundu. Yang›-n›n büyümesi ile binan›n büyük bir k›sm›kullan›lamaz hale geldi.

* Almanya’n›n Dortmund kentinde 1fiubat günü Ehmede Xani Kültür Merkezitaraf›ndan 200 kiflinin kat›l›m› ile bir pro-testo gösterisi yap›ld›.

* 4 fiubat’ta Diyarbak›r’da tecrit vesavafl› protesto etmek amac›yla Da¤kap›Vedat Dalokay meydan›nda toplanan “Di-yarbak›r Demokratik Gençlik Platfor-mu” üyesi yaklafl›k 300 kifli polisin sald›r›-s›na u¤rad›. “Tutsaklara özgürlük tecrite

son” ve “Biji serok Apo” sloganlar› atangruptan 20 kifli gözalt›na al›nd›.

* Diyarbak›r’›n Huzurevleri semtinde3 fiubat günü biraraya gelen gençler Di-yarbak›r Urfa otoyoluna atefller yakaraktrafi¤e kapatt›. Öcalan lehine slogan atangrup buradan Dr. S›tk› Gönül caddesinedo¤ru yürüyüfle geçti.

Ayn› gün Adana’n›n Seyhan ilçesineba¤l› Mithatpafla caddesinde akflam saatle-rinde bir araya gelen yaklafl›k 500 kifli“Öcalan’a özgürlük” istemiyle molotofkokteyl atarak eylem yapt›. Yürüyüfle ge-çen gruba sald›ran polis mahalleyi abluka-ya ald›.

* Mersin Tutuklu Aileler ‹nisiyatifi,KADEK Genel Baflkan’› Abdulah Öca-lan’›n avukatlar› ile görüfltürülmemesiniprotesto etmek amac› ile yaklafl›k 20 kifliile HADEP Merkez ‹lçe binas›nda 27Ocak’ta 6 günlük açl›k grevine bafllad›k-lar›n›, tecritin devam etmesi halinde 15 fiu-bat’a kadar süresiz 3’er günlük dönüflümlüolarak 15 fiubat’tan sonra ise süresiz açl›kgrevine gireceklerini aç›klad›lar. Adana’daDEHAP Seyhan ilçe binas›nda bir bas›ntoplant›s› düzenleyen Tutuklu Aileler ‹nisi-yatifi sözcüsü Nahide Kurt Öcalan’›n ai-lesi ve avukatlar› ile hava muhalefeti ge-rekçesi ile görüfltürülmemesinin geçerli birneden olmad›¤›n› vurgulad›. Aç›klama s›-ras›nda parti binas›nda bulunan kitle,“Analar›n öfkesi katilleri bo¤acak”, “Sa-vafl ölüm ve tecrit istemiyoruz”, “Günefleuzanan elleri k›raca¤›z” sloganlar›n› att›.(H. Merkezi)

ÖÖccaallaann’’aa uuyygguullaannaann tteeccrriitt kkaarrflfl››tt›› eeyylleemmlleerr ssüürrüüyyoorr

A‹HM yapt›¤› bas›n toplant›s›ile 2002 y›l› çal›flmalar›n› de¤erlen-dirdi.

Strasburg’da düzenlenen veA‹HM Baflkan› Luzius Wildha-ber’in yapt›¤› aç›klamada, 2002 y›l›istatistikleri hakk›nda bilgi verildi.Türkiye’den yap›lan baflvurulardaiflkence, gözalt›nda ölüm ve kay›p-larda azalma olmas›na ra¤men dü-flünce, ifade ve örgütlenme özgürlü-¤ünde art›fl kaydedildi¤ini belirtenWildhaber “ihlallerde ilk 3 s›ray›Türkiye, Rusya ve Polonya paylafl›-yor” dedi. Türkiye’de uyguland›¤›söylenen uyum yasalar›n›n haz›rla-nan istatistiklerde bir de¤iflim yarat-mad›¤› gözlenirken flu an A‹HM’de

bekleyen toplam 30 bin 828 dosya-dan 5 bin 246’s› Türkiye’ye ait.‹kinci s›ray› 3 bin 784 dava ile Rus-ya ve 3 bin 156 dosya ile Polonyatakip ederken, 2002 y›l›nda verilentoplam 844 mahkumiyet karar›n›n105’i Türkiye’ye karfl› sonuçland›.‹talya 391, Fransa 75 davadan ceza-land›r›l›rken, bu say› Almanya için 9oldu. 2002 y›l›nda yap›lan baflvuru-larla birlikte art›k davalara yetifle-mediklerini söyleyen Wildhaber ce-za verilen ülkelerin kararlar› yete-rince yerine getirmedi¤inin de alt›n›çizdi. 2003 y›l›nda özellikle anadil-de e¤itim davalar›n›n artt›¤›, gözal-t›nda ölüm davalar›n›n azald›¤›aç›kland›. (H. Merkezi)

TTüürrkkiiyyee’’nniinn AA‹‹HHMM rreekkoorruu

Öcalan’a uygulanan tecriti protesto için ‹stanbul ‘dan Mersin’eAdana’ya kadar sokaklara ç›kan yüzlerce insan

polisin sald›r›s› ile karfl›laflmaktad›r.

Devletin Kürt halk› üzerindeki imha politikas› flekil de¤ifltirdi¤inde de h›z›ndan hiçbir fley kaybetmiyor. Bir yandan T. Kürdistan›’ndayap›lan operasyonlarda gerillalara yönelik sald›r›lar devam ederken di¤er yandan tecriti protesto eden insanlar gözalt›na al›n›yor.

Mersin-Açl›k Grevi

Bölgede yaflanan son gelifl-meleri de¤erlendiren ‹HD Diyar-bak›r fiube baflkan› SelahattinDemirtafl yapt›¤› aç›klamadatansiyonun her geçen gün birazdaha artt›¤›n› ve Öcalan’a yöneliktecrit nedeniyle çat›flmalar›n ye-niden bafllayabilece¤i endiflesinidile getirirken “Irak savafl› dün-ya için ne kadar önemliyse tec-rit de bölge için o kadar önem-li” görüflünü dile getirdi. Tecrite

karfl› protestolar›n yayg›nlaflt›¤›-n›, Emniyet Müdürlü¤ü’nün debuna karfl› önlemleri art›rd›¤›n›kaydeden Demirtafl, fliddete bafl-vurma, gözalt›, iflkence, toplant›ve gösteri yasaklama ve tutukla-malar›n da yüksek oldu¤unu ifa-de etti.

Resmi anlamda OHAL her nekadar kalkm›fl olsa da yapt›r›mla-r› hala sürmekte. Bunun en basitörne¤i olan Bülent Ecevit’in bafl-

kanl›¤›n› yapt›¤› 57. hükümet dö-neminde yay›mlanan “OHALbölgesinden sürgün edilen ka-mu çal›flanlar›n›n eski görevyerlerine dönüfllerinin engel-lenmesi”ni içeren genelge halayürürlüktedir. OHAL’in kalkt›¤›illerde görev yerine dönmek iste-yen kamu çal›flanlar›n›n dilekçe-leri yönetmeli¤e ayk›r› oldu¤ugerekçesiyle iflleme konulma-maktad›r. Son olarak Diyarbak›rvalili¤i taraf›ndan Antalya’ya sür-gün edilen ancak, OHAL’in kalk-mas›yla Diyarbak›r’daki eski gö-rev yerine dönmek isteyen bir ö¤-retmenin dilekçesi “Yönetmeli¤eayk›r› oldu¤u” gerekçesiyle iflle-me konulmad›. Tüm bunlar gös-teriyor ki OHAL sadece ka¤›tüzerinde kalkm›flt›r. Özellikle deDo¤u ve Güneydo¤u bölgelerin-de Öcalan’a uygulanan Tecrit ne-deniyle protesto giriflimlerindebulunan Kürt halk› üzerindekibask›lar pervas›zlaflm›flt›r. Diyar-bak›r k›rsal›nda gerçekleflen ça-t›flmadan sonra da insanlar›nOHAL’e yönelik korkular› bununen belirgin göstergesidir. (Mer-sin)

DDiiyyaarrbbaakk››rr’’ddaa yyaaflflaannaannllaarr OOHHAALL’’ii aarraattmm››yyoorr

Foto

¤raf

: Meh

met

Sam

ur-D

‹HA

Diyarbak›r’da Mehmet Sert yenido¤an k›z›na Rozerin ismi vermek iste-yince çocuklar›na Kürtçe isim vermekisteyen ailelerin yaflad›¤› sorunlar yafla-nmaya baflland›. Dicle nüfus müdürlü-¤üne baflvuran Mehmet Sert müdürlüktaraf›ndan reddedildi. Sert daha sonraDicle Kaymakam› ile görüflme yapt›.Kaymakam, “Rozerin Abdullah Öca-lan’›n korumas›n›n ad›, o ismi b›rak-

mam” yan›t›n› verdi. Bu yan›t›n üzeri-ne Sert avukat› arac›l›¤› ile giriflimleribafllatt›. Avukat Acun ismin kabul edil-memesi halinde A‹HM’e baflvuraca¤›n›belirtti. Bunun üzerine kaymakam›nnüfus dairesini aray›p kabul edilmesiiçin talimat verdi¤i söylendi. NüfusMüdürlü¤ü’nün Rozerin ismini kabuletmesiyle Rozerin, kimli¤ine kavuflmufloldu. (Mersin)

ROZER‹N K‹ML‹⁄‹NE KAVUfiTU

Page 14: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

Dünya halklar› ve hiçkuflkusuz ki Türkiye hal-k› aç›s›ndan önemli gün-lerin dönemecindeyiz.Bu iki aç›dan böyledir.Birincisi dünya üzerindeemperyalist sald›rganl›-¤›n alabildi¤ine ayyukaç›kt›¤› ve bu sald›rganl›-¤›n tüm dünya halklar›n›oldu¤u kadar Türkiyehalk›n› da birebir etkile-mesi. Halklar kendileri-nin olmayan haks›z biremperyalist sald›rganl›k-la, vahfletle, zulümleölümle vb. karfl› karfl›yab›rak›l›yor. Türkiyeemekçi halk› için bu ger-çeklik daha yak›c› bir du-rum olarak kendini daya-t›yor. Bu durumu Türkhakim s›n›flar›n›n em-peryalizm karfl›s›ndakiduruflundan, Türkiye’ninyar›-sömürge, yar›-fe-odal yap›s›ndan vb. kay-nakl› olarak de¤erlendir-mek gerekiyor. Konu-muz bu olmad›¤› içinüzerinde fazla durmuyo-ruz.

Ancak üzerinde du-rulmas› gereken bir nok-ta olarak bu durum yaniTürk hakim s›n›flar›n›nemperyalizmin ufla¤› ol-ma misyonlar›n› yerinegetirmeleri ve emperya-lizmin sald›rganl›¤›ndakoçbafl› olarak yer alma-lar›, hiç kuflku yok kidevrimci olanaklar›n da-ha da artmas›n› berabe-rinde getirmektedir.

Öte yandan tüm bugeliflmelerin yan›nda sü-recin belirleyici ö¤ele-rinden birisi olan ve ta-rihsel önem tafl›yan birgeliflme de ProletaryaPartisi’nin yedinci oturu-munu gerçeklefltirmesive sürecini de¤erlendir-mesi oldu. ProletaryaPartisi son oturumundageride b›rakt›¤› yedi y›l›de¤erlendirdi ve bu de-¤erlendirmenin ›fl›¤›ndakendi önüne yeni görev-ler koydu.

Proletarya Partisi’nin

geçmifl yedi y›ll›k süreci-ni de¤erlendirirken üze-rinde durdu¤u en önemlieksikli¤i, Proletarya Par-tisi halka yönelik sald›r›-lara karfl› halk› bilinçlen-dirmeyi ve onlar› bu sal-d›r›lara karfl› örgütlemeyibaflaramamas› olarak or-taya koymaktad›r. Buyönlü att›¤› ad›mlar ye-tersiz kald› ve ilerleye-medi, ilerlemesi engel-lendi. Türkiye DevrimciHareketinin öteden berimuzdarip oldu¤u tasfiye-cilik hastal›¤› ProletaryaPartisi’nde de önemli de-

recede etkili oldu. Sa¤ vesol tasfiyeci yaklafl›mlarProletarya Partisi’ndenitelik ve nicelik aç›dangerilemeler yaflanmas›-na neden oldu.

Bu koflullar içindeProletarya Partisi’nin ye-dinci oturumunu gerçek-lefltirmesi ve bu a¤›r tab-loyu çekinmeden ve ezmekararl›l›¤›yla, aç›k ve netbir flekilde ortaya koy-mas› önemlidir. Bu görül-meli ve kavranmal›d›r.

Yedinci süreç Prole-tarya Partisi’nin önünegücünü abartmayan,salt sözcüklerden ibaret

olmayan bir yönelim vegörevler koymufltur. Buyönelim partinin bir bü-tün olarak toparlanmas›ve yetkin, süreklileflmiflbir savafla önderlik ede-cek hale getirilmesiniiçermektedir. Savafl›n sa-vafl içinde kavranabile-ce¤i tezine uygun olaraktüm faaliyetlerin güçle-rin korunmas› ve geliflti-rilmesine hizmet etmesiolarak ortaya konul-maktad›r.

Bu kavranmal› ve h›z-la, geri dönülmeyecekad›mlarla gelifltirilmeli-

dir. Proletarya Partisi ye-

rine getirdi¤i konferansile birlikte birli¤ini pekifl-tirmifl ve belirlenen yöne-limde ›srarl› olaca¤›n›ilan etmifltir. ProletaryaPartisi’nin tüm militanla-r›n›n, örgütlü gücününal›nan kararlara ba¤l› ola-rak, birlik ruhunu kuflan-mak üzere partizanlarayak›fl›r bir yaklafl›m için-de olmalar› gerekmekte-dir. Bunun d›fl›nda yakla-fl›mlara prim verilmeme-lidir. Bunun d›fl›nda biryaklafl›m bilinmelidir kiProletarya Partisi’nin ye-

dinci oturumunda ortayakoydu¤u yönelimin veanlay›fl›n d›fl›nda kalan vebu anlam›yla partiyle bir-likte yürümeyen bir pra-tik durufltur. Bugün par-tiyle birlikte yürümekdemek, gerçe¤i kavra-yarak ona hükmetmek-le, ona yön vermekle vehiç kuflkusuz ki örgütlümücadeleyle olur. Bugünher partili militan›n göre-vi her alanda geneli so-mutlayarak, güncelle olanba¤›n› kurmakt›r. Ve bubilinç ›fl›¤›nda flekilsizeflekil vermektir, hareket-

sizi hareketli k›lmakt›r.Dura¤an olan, ne yapt›-¤›, ne etti¤i, kime hizmetetti¤i belli olmayan an-lay›fllara ve pratiklereprim verilmemeli adresolarak mutlaka amamutlaka yedinci sürecinemretti¤i anlay›fl ve pra-tik hat gösterilmelidir.Özcesi içeriden d›flar›ya,merkezden çevreye do¤-ru tüm örgütlü gücünpartiyle birlikte yürün-mesine çaba harcanma-l›d›r.

Sürecin emretti¤ido¤rultuda at›lacak olanen küçük pratik durufl ha-

reketsizlikten, söylemdüzeyinde kalan onlarcasayfa belirlemeden dahaiyidir. Sürecin emretti¤i,partinin yön vermedi¤ipratiklerin s›n›f mücade-lesine hiçbir katk›s› ola-maz. Birinin yolu çürü-meye ve örgütsüzlü¤e ç›-karken di¤erinin yolu ha-reketlili¤e, canl›l›¤a veörgütlülü¤e ç›kar.

Yedinci sürecimizeuygun olarak Parti ön-derli¤inin belirledi¤i vebelirleyece¤i görevlerinher birinin de¤eri tart›fl-ma götürmez derecedeyüksektir. ProletaryaPartisi çok de¤erli birmiras›n ve otuz y›ll›k pa-ha biçilmez de¤erlerinürünü olan bir partidir.Proletarya Partisi yokedilemeyecek, teslim al›-namayacak kadar güçlü,fakat bugün devrim so-rumlulu¤unu tafl›yama-yacak kadar da geri birdurumdad›r. Bunun bi-lincinde olmak ve s›n›fmücadelesinin gerektir-di¤i görevleri yerine ge-tirmekte tereddüt göster-meden sab›rl› ve inatç›olunmal›d›r. Gerili¤imizigiderecek olan s›n›f sa-vafl›m›d›r. S›n›f mücade-lesine korkusuzca at›l-makta acele etmeliyiz.Ezilenlerin yaflad›klar› bi-lincimizde yerini bulmal›ve Marksizm-Leninizm-Maoizm biliminin rehber-li¤inde ezilenleri kurtulu-fla sevk etmeliyiz. Buprati¤i göstermeyenherkes bilinmelidir kisürecin emretti¤i tarzdadavranmayan, kendidurumuna meflrulukarayan bireysel amaçla-r› peflinde koflanlard›r.

Kolektif iradenin be-lirledi¤i, stratejik hedefi-mize hizmet eden, onugüçlendiren taktik yöne-limlerden, güncel görev-lerden söz ediyoruz. Bu-na uygun davranmayan,buna uygun hareket et-meyen her militan bir

çok fley yapabilir amagörevini yapmad›¤› ke-sindir. Çünkü o hala ko-lektifin bir parças› olma-y› baflaramam›fl, kolektifbilinç ve sorumluluktanuzakt›r. Burada karfl›m›-za flu ç›k›yor; örgüt veörgütlülük kolektif irade-nin belirledi¤i taktik yö-nelim do¤rultusunda ha-rekete geçmek için bellibir hedef ve plan›n yan›s›ra o hedef do¤rultusun-da bu plan› uygulayacakiradenin bir bütün olarakhareket etmesi, bireyseltav›rlara, kendi derdinedüflmüfl yaklafl›mlaraizin vermemesi gerek-mektedir. Anlatmak iste-di¤imiz k›sa ve öz olarakfludur asl›nda; yedinciyönelim bizlere, bu ira-deye yön verecek olanandaki yönelimi her ala-n›m›z›n, her birimimizin,her militan›n, her tarafta-r›n misyonu ve kavray›fl›oran›nda bulundu¤ualanda öncelikli görevi-nin parti örgütlülü¤ü ya-ratmak ya da varolan›güçlendirmek olarakkoymaktad›r. Yedinciyönelim neden bununüzerinde bu kadar önem-le durmaktad›r? Çünkübaflta da belirtti¤imiz gi-bi Proletarya Partisi geç-mifl yedi y›ll›k sürecinide¤erlendirdi¤inde yafla-d›¤› sa¤ ve sol tasfiyeci-likten ç›kard›¤› derslernedeniyle bu konu üze-rinde önemle durmakta-d›r. Bugün dünden dahafazla gerçe¤i kavramal›-y›z, gerçek olan partiy-le yürüyendir, gerçekolan tasfiyecili¤e karfl›amans›z bir mücadeleyürütmektir. ÇünküTasfiyecilik, Marksizm-Leninizm-Maoizm bili-minden uzaklaflman›n,emperyalizmin artan ide-olojik sald›r›lar› karfl›s›n-da karamsarl›k ve umut-suzlu¤un d›fla vurumu-dur. Tasfiyecilik, irade-sizliktir.

114414-27 Şubat 2003 2

Tüm bilgiler prati¤in ihtiyaçlar›na yan›t olacak tarzda incelenmelidir

GGEERRÇÇEE⁄⁄‹‹ KKAAVVRRAAMMAAKK VVEE OONNAA YYÖÖNN VVEERRMMEEKK Yedinci yönelim bizlere, bu iradeye yön verecek olan andaki yönelimi her alan›m›z›n, her birimimizin,her militan›n, her taraftar›n misyonu ve kavray›fl› oran›nda bulundu¤u alanda öncelikli görevinin par-ti örgütlülü¤ü yaratmak ya da varolan› güçlendirmek olarak koymaktad›r.

Proletarya Partisi’nin tüm militanlar›n›n, örgütlü gücünün al›-nan kararlara ba¤l› olarak, birlik ruhunu kuflanmak üzere par-tizanlara yak›fl›r bir yaklafl›m içinde olmalar› gerekmektedir.

Page 15: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

Komünistler her zamangerçe¤i savunmak zorundad›r,buna haz›r olmal›d›r. Çünkügerçek halk›n ç›karlar›na uy-gundur. Komünistler hatalar›-n› düzeltmeye de haz›r olmal›-d›rlar. Çünkü hatalar halk›nç›karlar›na ayk›r›d›r.

Gerçe¤i savunmak ve ha-talar› düzeltmek! Yap›lmas›gerekenler bunlard›r. Ve bun-lar yap›ld›. ‹kinci ola¤anüstüsüreç de¤erlendirilirken ger-çekler savunularak, hatalardüzeltilmeye çal›fl›ld›. Kitle-leri örgütlemenin devrimcisavafl› örgütlemenin, partiyiörgütlemenin ad›mlar› ancakböyle güçlenir.

Yeni sürecin (yedinci yö-nelim) temel anlay›fl› fludur;Gücünü abartmayan saltsözcüklerden olmayan biryönelim gerçeklefltirmek.‹ddial›, ancak gerçekçi. Ka-rarl›, ancak bilimsel olmak,baflar›lmas› gereken budur.Gerçe¤i çözümleyerek, kav-

rayarak, gerçe¤e hükmetmek!‹lerlemenin, güçlenmenin,politik irade olman›n ad›mlar›gerçe¤i kavramakt›r. Abart›l›yaklafl›m hedefine varmayanbofla f›rlat›lm›fl ok gibidir.Devrimi gerçeklefltirmek,gerçe¤in çözülmeyen dünya-s›n› keflfetmektir. Gerçeklerkeflfedildikçe yetersizlik ye-terlili¤e, güçsüzlük güce, ira-desizlik iradeye, örgütsüzlükörgütlülü¤e dönüflür.

Peki gerçekler nedir? S›n›fsavafl›m›na ait olgulard›r.Gerçekler yaflanan olgulard›r.Yaflanmakta olan olgular, ger-çektir. Ekonomik, sosyal, po-litik olarak yaflananlard›r.Sayfas›nda abart›lara, hayal-lere, gerçekçi olmayan bek-lentilere yer vermeyendir. Ka-t›ks›z, hilafs›z, yalans›z olan-d›r. Hiçbir “günah›” olmayan-d›r. Ac›d›r, kat›d›r, kabul edil-mesi kolay olmayand›r.

Yeni süreçte en fazla üze-rinde durularak ifllenen,

önemle vurgulanan, cesa-retle savunulan gerçe¤i çö-zümlemek ve ona hükmet-mek olmufltur. Kitlelerin ya-flam›n› çözümlemek, düflma-n›n hareket yasalar›n› çö-zümlemek, parti gerçekli¤i-ni çözümlemek, aslolan bu-dur, biz bunu yapaca¤›z.Partinin yedi y›ll›k yaflam›-n›, abart›ya ve inkara kaç-madan oldu¤u gibi çözümle-mek, görünenleri de¤il onahükmeden yasalar› çözüm-lemek. Bunu yapmak, mev-cut gerili¤i aflmak demektir.

Subjektivizm, dogmatizm,dar deneycilik vb. hastal›kla-r›n temeli de yaflanan, gerçek-lerden uzaklaflmakt›r. Gerçe¤igörünende aramak, parçadaaramak, özelde aramak gibiyan›lg›lar, bizi ideolojik has-tal›klarla yaflatmaya mahkumk›lar, hastal›k ise bünyeyigüçsüz k›lar. Hasta güçlü ola-bilir mi? Güçlü iradeye sahipolunamad›¤› için hastal›k or-taya ç›km›flt›r. ‹deolojik has-tal›klar› alt etmek, gerçe¤ikeflfetmekten ve onun yasala-r›na hükmetmekten geçer. Te-oriyle pratik, bilmeyle yapmaaras›ndaki diyalektik ba¤› ku-rabilmektir.

Beklentilere, al›flkanl›kla-ra hapsolmak, kendili¤inden-cili¤e hapsolmakt›r. Gerçe¤e,yaflama, s›n›f savafl›m›n›n ya-salar›na denk düflmeyen al›fl-

kanl›klar ve beklentiler, parti-yi subjektivizme götürür. Par-tinin mücadele yetene¤iningeliflmesinin, politik düzeyi-nin yükseltilmesinin, berrakbir kavray›fla sahip olunmas›için do¤ru bir inceleme tarz›-na sahip olmas› gerekir.

Önümüzdeki süreçte yap›-lan de¤erlendirme ve tespit-ler, ortaya konulan görev vesorumluluklar, belirlenen po-litikalar, hedeflenen “beklen-tiler”, gerçe¤in yasalar›na, s›-n›f savafl›m›n›n yasalar›na gö-re belirlenmeye çal›fl›ld›. Gü-cümüzü abartan, gerçekli¤i-mizi ifade etmeyen, ancak id-dias› zay›f olan bir yönelimegiremeyiz. Do¤ru bir politi-ka bizim yolumuzu ayd›nla-t›r, do¤ru politika, do¤rugörevlendirme, do¤ru çal›fl-ma tarz› bizi kitlelerle bü-tünlefltirir.

Bizi kitlelerden koparanhastal›klar dogmatizm, sub-jektivizm ve bunun üzerindeyükselen sekterizmdir. Yedin-ci oturum, parti, devrim vehalk gerçekli¤ini çözümler-ken hatalar›n› da tespit ede-rek, sürecinin muhasebesiniyapm›flt›r. Söz ve konuflmayerini kararlar›n do¤ru tarzdakavranarak, yaflama geçiril-mesine b›rakm›flt›r.

Baz› yoldafllar, gerçe¤inincelenmesinin s›n›f savafl›-m›z aç›s›ndan ne önemi oldu-

¤unu sorabilir. Ancak bu yol-dafllar bilmelidir ve kavrama-l›d›rlar ki gerçek kavrand›kçaona hükmedilir,gerçe¤e hük-mederek s›n›f savafl›m›n›n çe-liflkileri çözülür, ileri mevzi-ler kazan›l›r. Gerçe¤i incele-meyle devrimin görevleriaras›nda kapsaml› ve derinba¤lar vard›r. Bu unutul-mamal›d›r. Gerçe¤i incele-mek, gerçe¤e do¤ru tarzdamüdahale için flartt›r. Ger-çe¤e do¤ru tarzda müdaha-le etmeyen tutum, Marksist-Leninist-Maoist tutum ola-maz. Bizlerin tutumu yar›-ayd›n tutumu olamaz,MLM tutum olmal›d›r.

Gerçe¤e hükmetmeninad›mlar› ise do¤ru bir incele-me tarz›na sahip olmaklamümkündür. Bugünkü duru-mun incelenmesi, tarihin ince-lenmesi, Marksizm-Leni-nizm-Maoizm biliminin ev-rensel gerçe¤inin incelenmesi,yani somutun kapsaml› ve sis-temli incelenmesi yolumuzubulmaya yarar. Kendi dar bil-gimize, öznelci yaklafl›m›m›-za güvenerek devrimin sorun-lar›n› çözemeyiz. Süreklili¤isa¤lanm›fl önderli¤i yarat-ma yöneliminde gerçe¤i in-celemek, öznel niyetlerimizegöre de¤il, s›n›f savafl›m›n›ngerçek sorunlar›na göre ince-lemek, aslolan budur. Yapma-m›z gerekenler bunlard›r.

2 1155 14-27 Şubat 2003

PPUUSSUULLAA

GERÇE⁄‹ SAVUNMAK

Tasfiyecilik, gerçe¤ikavrayamayan ve ger-çe¤e hükmedemeyen bi-lincin zay›f zeminindegüçlenir, boy verir. Tas-fiyecilikten en fazla etki-lenen ideolojik olarakproleter dönüflümü yete-rince tamamlanmayanküçük burjuva unsurlar,esas olarak karfl› devri-min artan ideolojik ve fi-ziki sald›r›lar› karfl›s›ndatali olarak da partinin an-daki yönelimine ayak uy-duramayarak, umutsuzlu-¤a kap›l›rlar, iradeleri y›-k›l›r; bu y›k›m onlar› ge-nel olarak parti ve örgüttasfiyecili¤ine özel ola-rak da bireysel ve fevridavran›fllara iter.

Tüm bunlar yaflad›¤›-m›z gerçeklerin bir k›s-m›d›r. Bunlar›n bilincin-de olmal› ve anda yaflad›-¤›m›z gerçeklerden edin-di¤imiz bilgiler prati¤i-mizin ihtiyaçlar›na yan›tolacak tarzda incelenerekbu inceleme sürecimizeyön vermelidir. Geçmiflinhatalar›na düflmemeliyiz.

fiu an içinde bulundu¤u-muz durum baflka mese-leleri ve özellikle de so-mutun incelenmesindenelde edilecek somut ana-lizlerin ›fl›¤›nda faaliyeteyön vermeyi gündemegetirmektedir. Ve esasolarak üzerinde durulma-s› gereken de bu mesele-lerdir.

fiu bir gerçek ki yafla-d›¤›m›z topraklarda dev-rimin geliflip güçlenmesi-nin koflullar› yüksektir.Emperyalizmin içindebulundu¤u kriz derinlefl-tikçe –ki, bu kaç›n›lmazolarak yaflanacakt›r vehatta yaflanmaktad›r- hal-k› örgütleme ihtiyac› veyönelimi de gelifliyor.Bütün mesele komünist-lerin bu gerçe¤e yaklafl›-m›d›r. E¤er komünistlerbu gerçe¤i kavrarlarsa ör-gütlenmenin önündeesasl› bir engel kalmaya-cakt›r. Komünistlerin bu-na haz›rl›¤› nedir? Bu so-ruya en iyi yan›t› yedincioturumun kararlar›ndabulabiliriz.

“Somut incelemeleriiçermeyen örgütlenmeçal›flmalar› her ne olursaolsun geliflim göstere-mez. Bu ilke bize incele-meyi ve buna uygun ör-

gütlenmeyi emreder. Ön-ce incelemek için örgüt-lenmeli ve ard›ndan ince-lemelerimiz üzerine yeni-den örgütlenmeliyiz. Buyeni bir incelemenin bafl-lang›c› olarak kavranmal›ve örgütlenme devameden inceleme-örgütlen-me döngüsünün s›çramal›yükselifli içinde süreklibir ilerleme içinde eleal›nmal›d›r. Örgütlenmeanlay›fl› bir zamana, ta-mamlanm›fl bir bilgiye s›-k›flt›r›lamaz. Ne s›n›f sa-vafl›m› buna izin verir vene de bilim böyle bir yak-lafl›m› benimser.

Bize yön veren “so-mut koflullar›n somut tah-lili” ilkesi ›fl›¤›nda örgüt-lenmemizi proleter s›n›fç›kar› ve iktidar mücade-lesinin gereksinimlerinegöre planlamal› ve tü-müyle somut davranma-l›y›z. Belirsizli¤e ve sü-rekli yetmezli¤e mahkumhedefler ve örgütlenmeleryaratma sürecinden kur-tulmal›y›z. Örgütlenmekilkin ö¤renmektir. Ge-

nifl ve do¤ru bir tahlilörgütlenmenin önünüaçar. Partimizde incele-me yapmadan örgütlen-meler oluflturma ve bun-lar içinde bo¤ulma birtarz halini alm›flt›r. Bu,daralman›n önemli birnedenidir ve geri, yeter-siz, ö¤renmesini bilme-yen, sekter yönetici veParti üyelerinin örgütle-me politikas›d›r. Örgüt-lenmeyi flemaya, tüzükhükümlerine indirgeyenyaklafl›mlar yanl›flt›r. Bu-nun yerine incelemeye,kitlelerin durumununanalizine, Partimizin po-litikalar›na, Partimizinihtiyaçlar›na dayanan ör-gütlenmeleri benimseme-liyiz. Kitlelerin anlayabi-lece¤i, benimseyebilece-¤i örgütlenmeler ancakböyle mümkündür. Bu-nun için koflullar›n tahli-lini yapmal›y›z. Bu tahlils›n›f tahlilidir.

KP de¤iflen yeni ko-flullara ve geliflmelere gö-re taktik belirleme yete-ne¤ine sahip olmak zo-

rundad›r. Dura¤anl›k-sta-tükoculuk bir KP içinölüm demektir. Bugündo¤ru olan bir taktik, ya-r›n yanl›fl olabilir ve ör-gütlenme, koflullara göredaral›p aç›l›r. Tek araçüzerinde örgütlenmek,bir biçime göre flekillen-mek sorunlara i¤nenindeli¤inden bakmakt›r.O halde kitleleri örgütle-mede tüm araçlar›n› kul-lanmal›y›z. Hiçbir arac›küçümsememeliyiz.” (7.Konferans kararlar›n-dan)

Kitlelerle olan ba¤largüçlendirilmeden Prole-tarya Partisi’nin kendisinigüçlendirmesi mümkünde¤ildir. KP içerisindekibirçok ideolojik zaaf›nnedeni de kitlelerdenuzakl›kt›r. Bununla bir-likte bu yaklafl›ma paralelolarak kitlelerin örgütlen-mesinde, proleter s›n›f ç›-kar› ve iktidar mücadele-sinin gereksinimlerinegöre yap›larak tümüylesomut hedefler, amaçlarüzerinden yürümelidir.

Örgütlenmeyi flemaya, tüzük hükümlerine indirgeyen yakla-fl›mlar yanl›flt›r.Bunun yerine in-celemeye, kitlele-rin durumununanalizine, Partimi-zin politikalar›na,Partimizin ihtiyaç-lar›na dayananörgütlenmeleri be-nimsemeliyiz. Kit-lelerin anlayabile-ce¤i, benimseyebi-lece¤i örgütlenme-ler ancak böyle mümkündür.

Page 16: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

116614-27 Şubat 2003 2

ABD emperyalistleri-nin petrol ve enerji kay-naklar›n›n tek ve tart›fl-mas›z hakimi olmak içingirifltikleri sald›rganl›kkarfl›s›nda tutumumuzaç›kt›r. O da bu sald›r-ganl›¤›n karfl›s›nda yeralmakt›r. ABD emperya-listlerinin egemenlik vehegemonyalar›n› güçlen-dirmek ve pekifltirmekiçin Ortado¤u’yu yeni-den paylaflmak ve yap›-land›rmak için sürdürdü-¤ü sald›rganl›k haz›rl›-

¤›nda ilk ad›m›n›Irak’tan bafllatmak iste-mesi tesadüfi de¤ildir.Tamamen Irak’taki pet-rol ve enerji yataklar›n›nsahibi olmak amac›ylailk ad›m›n Irak’ta at›lma-s›d›r. Bütün k›yametlerinkopar›ld›¤› ve kopar›l-maya çal›fl›ld›¤› tek ne-den petrol rezervleridir,enerji kaynaklar›d›r, stra-tejik geçifl güzergahlar›-d›r. Emperyalistler rüz-gar ekiyorlar ancak halk-lar›n devrim öfkeleri f›r-

t›na olarak emperyalist-leri biçecektir.

Emperyalist sald›r-ganl›k emellerinin özü-nü, amac›n› ve hedefleri-ni aç›klamaya çal›flt›k.Bugüne kadar olaylar›nve geliflmelerin niteli¤iniözünü aç›klad›k. Bu be-lirlemeyle s›n›rl› kala-may›z. Bunun kadarönemli bir görev dahavard›r ki s›n›f bilinçliproletaryan›n bu sald›r-ganl›k karfl›s›ndaki gö-rev ve sorumluluklar›d›r.

Nedir görev ve so-rumluluklar›m›z? Busüreçte emperyalistsald›rganl›k haz›rl›-¤›nda hangi görev vesorumluluklar bizleribeklemektedir? Em-peryalizme ve sald›r-ganl›¤a karfl› en geniflkitlelere yönelik yo-¤un ve zengin ajitas-yon ve propaganda fa-aliyetine giriflmeliyiz.Bu faaliyet belli birörgütlenmenin zemi-nini ve genifl kitlelereulaflman›n yolunuaçacakt›r. Süreklili¤isa¤lanm›fl yo¤unlaflt›-r›lm›fl bir ajitasyon vepropaganda faaliyetiayn› zamanda kendiiçinde süreklili¤i sa¤-lanm›fl bir kitle faali-yetini de beraberindegetirir. Ajitasyon-pro-paganda faaliyeti de-mek kitle faaliyetininönemli bir bileflenidemektir. Ajitasyonve propaganda faali-yeti kitlelere yönelikolaca¤›ndan bununsahipleri de kitleler-dir. Bu faaliyetimizisüre¤en hale getirme-liyiz.

Edilgenli¤in, at›ll›-¤›n ve pasifizmin k›-r›lmas› için olanaklarve güçlü nedenler var-d›r. Dün de ekono-mik, sosyal ve politik

nedenler vard›. Ancakbugün herkesi dolays›z-ca ilgilendiren, etkile-yen, konuflturan ve tar-t›flt›ran yak›c› düzeydekendini hissettiren güçlünedenler vard›r. Nedir bunedenler? Emperyalistle-rin Irak’a karfl› sald›r›haz›rl›¤›d›r. Bu sürecido¤ru çözümleyip, ola-naklar› ve f›rsatlar› iyide¤erlendirirsek kitlesel-leflmenin ve güçlü örgüt-lülük yaratman›n tafllar›-n› döflemifl oluruz. Bu

süreç ayn› zamanda hers›n›f ve tabakadan, farkl›milliyet ve inançlardanhalk›n farkl› mesleki vekitle örgütlerinden insan-lar›n politize edilmesinide sa¤layacak olanaklarsunmaktad›r. SadeceKürt halk›n›n de¤il sade-ce Türk halk›n›n de¤il.Sadece s›n›r bölgelerin-de yaflayan emekçilerinde¤il, iflçi-köylü-kamuemekçisi-esnaf-ö¤renci-kad›n-çocuk toplumuntüm kesimlerini her yaflgrubundan insanlar› di-rekt ilgilendiren bu so-run karfl›s›nda kitleleregidip propaganda ve aji-tasyon yapaca¤›m›z on-lar› örgütleyece¤imiz ne-denler güçlüdür. Onlar›etkileyip örgütleyebile-ce¤imiz nedenler dahaolgundur. Irak’a yönelikolas› bir emperyalist sal-d›r›dan toplumun hemenher kesimi önemli oran-da etkilenecektir, halkla-r›n dam›na bomba ve fla-rapnel parçalar›, sofras›-na tafl, yüre¤ine ac› dü-flecektir.

Elimizde etkileyicipropaganda ve ajitasyonaraçlar› oldu¤unda, kitle-leri etkileme, örgütlemeve savaflt›rma nedenleridüne nazaran daha elve-rifllidir. Bunun için kon-ferans kararlar›n›n ›fl›-¤›nda yürüyece¤iz. Kon-ferans›n kararlar› ›fl›¤›n-da anti-emperyalist bi-linci devrim ve parti bi-lincine çevirebiliriz.Konferans kararlar›n›nyol göstericili¤inde ve›fl›¤›nda yürüyece¤iz.Anti-emperyalist bilinci,devrim ve parti bilincineçevirmeliyiz. Bunun ze-mini ve nedenleri güçlü-dür.

Bugün genifl emekçiy›¤›nlar›n›n önemli birkesimi savafl ve sorunla-r› hakk›nda daha fazla

konuflmakta, tart›flmaktave bu sorunun çözümüy-le ilgilenmektedir; dahaduyarl› ve daha dikkatli-dir, s›n›f ve parti bilinci-ni almaya daha fazla el-verifllidir. Örgütleme ko-flullar› daha olgunlaflm›fl-t›r. Bu süreci devrim veparti lehine çevirmekiçin güçlü bilince ve sü-re¤en müdahaleye ihti-yaç vard›r. Savafl karfl›t›seslerin ve gösterilerinflimdilik a¤›r da olsa gi-derek geliflti¤i bir süreçyaflanmaktad›r. Mutlakabu sürecin içinde yer al-mal›y›z. Sloganlar›m›zla,pankartlar›m›z ve bay-raklar›m›zla kitlemizlegösteri ve yürüyüflleriniçinde yer almal›y›z. Darbir kesimle olanaklar›-m›z›n s›n›rl› oldu¤u birzeminde olsak bile süre-ce aktif kat›lmam›z, biz-leri daha genifl bir kitle-selli¤e ulaflt›racak, dahafazla olanaklar elde et-memizi sa¤layacakt›r.

Reformist ve “bar›fl”yanl›lar› ya da toplumunfarkl› meslek ve kitle ör-gütleri taraf›ndan örgüt-lenip düzenlenen kitlegösterilerinde, bas›naç›klamalar›nda, legal-il-legal kitle gösterilerindemutlaka yer almal›, ka-t›lmal› sürece do¤rutarzda, do¤ru araçlarla,güçlü müdahale etmeli-yiz. Devrimci parti veörgütlerle oluflturulacakeylem birliklerinin zemi-ni daha fazla olgundur.Buna özel bir önem ver-meliyiz. Oluflturulacakeylem birliklerinde dahafazla yap›c›-birlefltirici-örgütleyici olmal›y›z.Dar grup ç›karlar›n› bü-tünün ve devrim ç›karla-r›n›n, savafl karfl›t› ç›kar-lar›n önüne geçirici tu-tum ve davran›fllardanazami oranda kaç›nmal›,yanl›fl tutumlara düflen-

EEmmppeerryyaalliisstt ssaalldd››rrggaannll››kk kkaarrflfl››ss››nnddaa ss››nn››ff bbiilliinnççllii pprroolleettaarryyaann››nn ttuuttuummuu,, ggöörreevv vvee ssoorruummlluulluukkllaarr›› Bugün genifl emekçi y›¤›nlar›n›n önemli bir kesimi sa-

vafl ve sorunlar› hakk›nda konuflmakta, tart›flmakta vebu sorunun çözümüyle ilgilenmektedir; daha duyarl› vedaha dikkatlidir, s›n›f ve parti bilincini almaya daha faz-la elverifllidir. Örgütleme koflullar› daha olgunlaflm›flt›r.Bu süreci devrim ve parti lehine çevirmek için güçlü bi-lince ve süre¤en müdahaleye ihtiyaç vard›r.

Page 17: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

1177 14-27 Şubat 20032

leri dostça yap›c› tarzdaelefltirmeliyiz. ‹lkeleri-mizden taviz vermedenen genifl kesimleri ku-caklayacak ve örgütleye-cek eylem birliklerinehaz›r olmal›y›z. Propa-ganda ve ajitasyondaserbestlik esas al›n›r an-cak bu serbestlik sürecinözgünlü¤üne, politikala-

r›m›z›n güncellefltirilme-sine ve özgünlü¤e uy-gun ve onu güçlendirentarzda olmal›d›r. Somut-lu¤u güçlendiren, onahizmet eden, genel poli-tikam›za halk savafl›stratejimize hizmeteden, onu güçlendirenözgün politika özgüneylemlilikler özgün tak-

tikler bizleri güçlendirir.‹lkeli politika do¤ru po-litikad›r.

Devrim, parti ve halkbizden bunu bekliyor.Konferans kararlar› ›fl›-¤›nda sürece müdahalebizleri bekliyor. Emper-yalist sald›rganl›¤a halksavafl›n› örgütleyerek,partiyi örgütleyerek,

devrimi örgütleyerekgerçek anlamda karfl›koyabiliriz, bu bilinçgünlük görevlerimizi ye-rine getirmenin önündeengel de¤ildir, kitle gös-terilerini örgütlemeyeengel de¤ildir, tam tersi-ne her kitlesel savafl kar-fl›t› gösteri halk savafl›naakacak kanallar olacak-

t›r. Yeter ki do¤ru politi-ka -do¤ru tarzda- do¤ruaraçlarla sürece güçlümüdahale edelim.

Bu süreçte, yo¤unkitle faaliyetlerinde güç-lü örgütlülük yaratabili-riz, zay›f ve güçsüz yan-lar›m›z› bertaraf ederekgüçlenebiliriz. Güçlüparti örgütlülüklerinin

yarat›lmas› ve kadrola-r›n ç›kar›lmas› için busüreç fevkalade elverifl-lidir.

YOLUMUZ UZUN,‹fi‹M‹Z ZOR ANCAK‹MKANSIZ DE⁄‹L,B‹Z BUNU BAfiARA-CA⁄IZ.

Mao

pprroolleettaarryyaann››nn ttuuttuummuu,, ggöörreevv vvee ssoorruummlluulluukk pprroolleettaarryyaann››nn ttuuttuummuu,, ggöörreevv vvee ssoorruummlluulluukk llaarr›› llaarr››

Kapitalist-emperyalistsistemin büyük haydutu ABD,stratejik ç›karlar› için kanl› ta-rihine yeni bir sayfa eklemeyehaz›rlan›yor. Ezilen dünyahalklar› daha önce Vietnam,Kamboçya, Kore, Somali, Yu-goslavya, Irak ve Afganis-tan’da ABD’nin kanl› tarihinetan›kl›k yapm›flt›. Ezilen halk-lara ve insanl›¤a karfl› en zali-mane uygulamalar›n, iflkence-lerin ve suçlar›n mimari olan,emperyalist cinayet makinas›ABD bu kez kanl› savafl diflli-lerini Irak halk› flahs›nda Or-tado¤u halklar› üzerinde ça-l›flt›rma telafl›ndad›r.

ABD emperyalizmi, geç-miflteki yalan senaryolar›ndanhiçbir farkl›l›¤› olmayan birbenzerini yine tan›d›k ve bil-dik söylemlerle, Irak üzerindeuygulamaktad›r. “Irak halk›n›zalim diktatör ve halk›na zul-meden kötü adam Sad-dam’dan ve onun insanl›k içintehdit unsuru olan kimyasalsilahlar›ndan kurtarma” ge-rekçeleri sahte ve yaland›r,çünkü Saddam diktatörününyarat›c›lar› da kendileridir.

Emperyalist tekellerinkontrolündeki medya ve ileti-flim ayg›tlar›n›n pompalad›¤›yalan, demagoji ve çarp›tma-lara ra¤men gerçekler dünyahalklar›n›n ve tüm insanl›¤›ntan›kl›¤›nda gelifliyor. Hiçbirsenaryo emperyalist sald›rgan-l›¤› meflrulaflt›rmaya yeterli

de¤ildir. Tüm dünya tan›yor vebiliyor ki, Yankee “özgürlük-çülü¤ünün” esas amac› Irak vebölge petrol rezervlerine ha-kim olmak, onlar› denetim al-t›na almakt›r. Bütün ezilendünya halklar› tan›k ki dünya-daki en büyük kimyasal, nük-leer, biyolojik, ve konvansiyo-nal silah üreticisi ve sat›c›s›baflta ABD olmak üzere tümemperyalist haydutlard›r. Kriziçinde olan kapitalist-emper-yalist sistem krizini aflmak içinbir yandan silah üretimini art-t›r›rken di¤er yandan enerjikaynaklar›na sahip olmak içinhaks›z savafl yarat›c›l›¤› vek›flk›rt›c›l›¤› yapmaktad›r.

ABD emperyalizmi rakip-lerine üstünlük sa¤lamak vehegemonya gücünü perçinle-mek, iki binli y›llarda dahagüvenli yer almak için Irak’agöz dikiyor, Ortado¤u’ya gözdikiyor. Tüm savafl cihazlar›n›ya¤lamas›n›n, savafl tamtamla-r› çalmas›n›n sebebi budur.“Arap, fiii, Kürt vs haklar› öz-gürlefltirme” demagojisi alt›n-da gerçeklefltirece¤i katliam-larla Ortado¤u’yu kan gölüneçevirme iste¤inin nedeni ifltebu gözü doymaz hegemonyaarzusudur.

Emperyalist dalaflta ABDhegemonyas›ndan rahats›zolan ancak ekonomik ve aske-ri aç›dan ona karfl› koyacakgüce sahip olamayan rakipgüçler (AB, Rusya, Çin) hofl-

nutsuz olmalar›na ra¤men,uluslararas› diplomasi trafi-¤inde suskun ve kaderlerineraz› bir pasifli¤e gömülüyor-lar. ABD baflkan› katil BUSH,“silah denetimleri ve sonuçla-r› Irak’a sald›r›m›z› engelle-yemez” diyerek tüm dünyayave insanl›¤a pervas›zca ve ç›l-g›nca meydan okumaktad›r.Görüldü¤ü gibi “Uluslararas›hukuk-insan haklar›-egemen-lik haklar›” vs emperyalist da-laflta yaln›zca emperyalistle-rin ifllerine gelince hat›rlan›r,son sözü hep en büyük olan,en güçlü olan söyler. Di¤erle-ri ise leflten pay›na düflenleyetinmek, haddini bilmek du-rumunda kal›r! Ta ki, bir son-raki dalafla kadar, güçler den-gesindeki yeni dengelere ka-dar bu böyle devam eder gi-der.. Evet olan budur. Yaflananbudur! Baflta faflist Kemalistdiktatörlü¤ü olmak üzere tümburjuva hükümetlerin suskun-lu¤u ve emperyalist sald›rgan-l›k flakflakç›l›¤›, ABD eflkiya-l›¤› karfl›s›ndaki tutumlar›n›ntemel nedeni budur.

ABD emperyalizminin suçortaklar›ndan biri olan faflistTürk devletine biçilen misyonKore’dekinden farkl› de¤il.Birkaç milyar Amerikan dola-r› ve güneydeki Kürt ulusalhareketini denetleme sahtevaadi karfl›l›¤›nda on binlerceTC askeri emperyalist ç›karla-r›n aleti olarak Irak ve Kürt

halk›n›n katliam› için kirala-n›yor.

KÜRT, TÜRK VE ÇEfi‹TL‹

M‹LL‹YETLERDENEMEKÇ‹ HALKIMIZBu savafl bizim savafl›m›z

de¤ildir. Bu, emperyalist birsald›rganl›kt›r, haks›zd›r vemeflru de¤ildir. Bu sald›rgan-l›k bizim için daha çok yok-sulluk ve iflsizlik demektir. Busald›rganl›k bizim için içte ved›flta militarist devlet terö-rünün daha da art›r›larak varolan demokratik hak ve öz-gürlüklerin tümden ortadankald›r›lmas› demektir. Bu sal-d›rganl›kla ›rkç›l›¤›n ve flove-nizmin daha da k›flk›rt›larakhalklar aras›nda kardefllik ves›n›f dayan›flmas›n›n parça-lanmas› ve düflmanl›k yarat›l-mas› demektir.

O halde bugün güncel gö-revlerimizden biri emperyalistsald›rganl›¤a hay›r demektir.Emperyalist sald›rganl›¤a kar-fl› anti-emperyalist mücadele-yi yükseltmektir. Emperyalistsald›rganl›k karfl›t› olan tümgüçlerle ortak eylemlikler ör-gütleyerek sald›rganl›k karfl›t›direnifl mevzilerini yaratmakve güçlendirmektir.

Bugün dünyada emperya-listlerin tüm demagojilerineve çarp›tmalar›na ra¤men ge-liflen emperyalizm karfl›t› kit-lesel eylemlikleri savafl karfl›-

t› eylemliklere dönüfltürmeiradesini Ortado¤u halklar›yladayan›flmaya çevirmeliyiz.

Bugün emperyalistsald›rganl›k karfl›t› kitle hare-ketlerini Nepal‘de, Filipin-ler’de, Hindistan ve LatinAmerika’da yükselen anti-emperyalist özgürlük savaflla-r›yla dayan›flman›n bir parças›haline getirmeliyiz. Bu yenianti-emperyalist kabar›flla,ezilenler, emperyalist haydut-lara ciddi darbeler vurarak,devrim mevzilerini gelifltire-cek ve kurtulufllar›n› yak›nlafl-t›racakt›r. Tarihin hükmü gös-termifltir ki “varl›¤›n› k›l›ç-larla sürdürenler k›l›ç alt›n-da can vermifltir”

Emperyalist haydutlardöktükleri kanda bo¤ulmak-tan kurtulamayacakt›r.

ABD EMPERYAL‹ZM‹ KANLI ELLER‹N‹

ORTADO⁄U’DAN ÇEK!ORTADO⁄U SORUNU,

ORTADO⁄U HALKLARI-NIN DEVR‹MC‹ ‹RADE-

S‹YLE ÇÖZÜLECEKT‹R!

EMPERYAL‹STSALDIRGANLI⁄A HA-

YIR!YAfiASIN PROLETARYAENTERNASYONAL‹ZM‹!

Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist Merkez Komitesi

Ocak-2003

EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMM EEZZ‹‹LLEENNHHAALLKKLLAARRIINN

KKAANNIINNDDAA BBOO⁄⁄UULLAACCAAKKTTIIRRABD emperyalizminin suç ortaklar›ndan biri olan faflist Türk devletine biçilen misyon Kore’dekinden farkl›de¤il. Birkaç milyar Amerikan dolar› ve güneydeki Kürt ulusal hareketini denetleme sahte vaadi karfl›l›¤›n-da onbinlerce TC askeri emperyalist ç›karlar›n aleti olarak Irak ve Kürt halk›n›n katliam› için kiralan›yor.

Page 18: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

VVVVaarrll››¤¤››nn›› kk››ll››ççllaa ssüürrddüürreennlleerr aarrll››¤¤››nn›› kk››ll››ççllaa ssüürrddüürreennlleerr kk››ll››çç aalltt››nnddaa ccaann vveerriirrlleerrkk››ll››çç aalltt››nnddaa ccaann vveerriirrlleerr

Dünya halklar›n›n günde-mine emperyalist hegemonyaemelleri için zorla sokulanIrak’a karfl› sald›r› toplumunher kesimi taraf›ndan ilgiyletart›fl›lan, konuflulan, hakk›ndakafa yorulan bir konu halinegeldi. Hiçbir dönem bir sorunbu denli kapsaml› ve herkes ta-raf›ndan tart›fl›lmam›fl ve onla-r›n gündeminde önemli bir yeriflgal etmemifltir. ‹stisnas›z hers›n›f ve tabakadan insanlar em-peryalist sald›rganl›k hakk›ndabir biçimiyle konuflup düflünceve görüfllerini belirterek, sal-d›rganl›k karfl›s›nda bir tutumbelirliyor. Vietnam savafl›ndabile savafl karfl›tl›¤› bu denliboyutlanmam›flt›. Amerika’dabile savafl karfl›tlar› toplumunüçte ikisinden daha fazla birkesimini kapsamaktad›r.

Dünya gündemine otu-ran emperyalist sald›rganl›ksorunu, karfl›s›nda egemen-ler ve ezilenlerin tutumlar›s›n›f ç›karlar› gere¤i tabantabana z›tl›k tafl›maktad›r.

ABD emperyalist haydut-lar›, dünya ve Amerika kamu-oyunu yo¤un bir inand›rma veikna etme çabas› içine girerekkendilerinin hakl› olduklar›n›ispatlamak için olmad›k yalanve demagojilere baflvuruyorlar.Ayn› zamanda yo¤un bir diplo-masi trafi¤i sürdürmektedirler.En hünerli Amerikal› diplo-matlar, BM uzmanlar› politika-c›lar, bütün yetenek ve beceri-lerini ortaya koyarak, Irak’›nkitle imha silahlar›na, biyolojikve kimyasal silahlara sahip ol-du¤unu ispatlamaya çal›flt›lar.Burjuva politikac›lar›, diplo-

matlar, askeri uzmanlar, askeriatafleler, emekli generaller,emekli büyükelçiler, savafl veOrtado¤u uzmanlar›, istihbaratgörevlileri ‘bilim adamlar›’ vb.hummal› bir çal›flma içine gir-mifller. Kimin için? Ne ad›naçal›fl›yorlar? Bu sorular›n yan›-t› çok aç›kt›r. Bir avuç Ameri-kal› kapitalistin ç›karlar› içinçal›flmaktad›r. Bir avuç soy-guncu, talanc›, hegemonyac›kapitalistin ç›karlar› için çal›fl-maktad›r. Kime karfl› çal›fl-maktad›r? Baflta Irak halk› ol-mak üzere Ortado¤u halklar›nakarfl› çal›flmaktad›r. Ezilendünya halklar›na karfl› çal›fl-maktad›r.

Her savafl do¤as›na ve s›n›fkarakterine uygun kamuoyuyarat›r. ABD emperyalistleri deönce kamuoyu yaratmaktad›r.Bu ne anlama gelmektedir? Buflu anlama gelmektedir; ABDemperyalistleri Irak’a sald›r›la-r› konusunda hakl› olduklar›n›ispatlamaya çal›fl›yorlar, yaniyo¤un bir bilinç buland›rma,yo¤un bir bilinç karartma veçarp›tma çal›flmas› yürütüyor-lar. Bunun için de gerçekleraç›k bir flekilde tahrif edilerek,her türlü yalan ve aldatmacayabaflvurmaktad›r. “Irak’›n BMile iflbirli¤i yapmad›¤›n›,Irak’›n BM kararlar›na uy-mad›¤›”, “Irak’›n silah de-netçileriyle iflbirli¤i yapma-d›¤›” vb. yo¤un bir yalan ve al-datmaca kampanyas› yürüt-mektedir. Oysa Irak hükümetiyapt›¤› aç›klamayla birlikte si-lah denetçilerinin kendi ülkele-rinde beflyüzü aflk›n mekan›kontrol ettiklerini ancak kitle

imha silahlar›na ait en kü-çük bir bulguya rastlama-d›klar›n› belirtmektedirler.En son olarak da “Irakkendi bilim adamlar›n›BM denetçileriyle müla-kata teflvik etmedikleri”yalan›na baflvurmaktad›rlar.Irak hükümetinin D›fliflleriBakan› Naci Sabri taraf›n-dan yap›lan bas›n aç›klama-s›yla Amerika yönetimininuluslararas› hukuk normla-r›na bile uymayarak kendiülkelerine yönelik sald›r›la-r› yo¤unlaflt›rarak ülkelerinisömürgelefltirmek istedikle-rini, as›l amac›n Arap yar›madas›ndaki petrol yataklar›-na sahip olmak istekleri ta-fl›d›klar›n› ifade etmifltir.

ABD yönetimi, kendisald›r› politikalar›n› hakl›ç›karmak, sald›rganl›¤›nameflruluk kazand›rmak için

Saddam’›n ne kadar cani vekatil ruhlu oldu¤unu ispatla-maya çal›flmakta, ak›l almazyalan ve hilelere baflvurmakta-d›rlar. Yaz›l› ve görsel bas›ndahergün yenileri eklenerek ço-¤alan manipülasyonlardan birkaç›na de¤inelim. “Sad-dam’›n saray›nda köpek ba-l›klar›n›n yüzdü¤ü okyanusuça¤r›flt›ran bir havuz var.Kitle imha silahlar› Ba¤datcaddelerinin alt›ndaki tünel-de ve Tikrit’teki mobil s›¤›-naklarda gizleniyor.” vb.

Emperyalist hegemonyaamaçl› sürdürülen savafl haz›r-l›¤› baflta Irak halk› olmak üze-re ezilen dünya halklar›na verakip kapitalist ülkelere tehditve gözda¤› vererek her taraf›korku psikolojisi içine göme-rek kitlelerin iradesini bask› al-t›na almak istiyorlar.

Amerikan sald›r› planlar›-na her gün yenileri eklenerekyo¤un bir psikolojik savafl ay-g›t›n› çal›flt›rmaktad›rlar. Her-gün yeni bir savafl senaryosuhaz›rlanmaktad›r. “ABD sava-fl›n ilk gününde 600 ila 800füze yollayacak. Bu say› Kör-fez Savafl›’nda kullan›lan fü-ze say›s›ndan daha fazla ola-cakt›r”, “ABD tarihinin enbüyük hava sald›r›s›na ha-z›rlan›yor 700 uçakla günde1500 sorti yapacak” son tek-noloji ürünü olan yeni geliflti-rilmifl ve denenmemifl savafluçaklar›n› ve bombard›man si-lahlar›n› Irak halk› üzerindekullanacak olan ABD emper-yalistleri savafl haz›rl›¤›naolanca h›z›yla devam etmekte-

dir. Ne için? Baflta Irak petrol-leri olmak üzere Arap yar›madas›ndaki petrollerin tart›fl-mas›z yegane sahibi olmakiçin. Enerji kaynaklar›n› ve ge-çifl yollar›n› denetimi alt›na al-mak için. Hegemonya ve bask›için. Sömürü ve talan için.Kendi rakiplerine karfl› dahafazla üstünlük sa¤lamak için.Yaflad›¤› ekonomik krizi savafl-la atlatmak için. Irak ve Orta-do¤u’yu yeniden yap›land›r-mak için. Tek bafllar›na dünya-n›n efendisi olmak için.

Uflakl›kta kusur etmeyenfaflist TC devleti bu haks›z em-peryalist sald›rganl›¤›n bir par-ças› olmaktan geri durmamak-tad›r. “Genelkurmay ile ABDaskeri yetkilileri anlaflt›Amerikan birlikleri Türki-ye’de hiç konufllanmadanHabur kap›s›ndan Irak’a gi-recek”, “Türkiye KuzeyIrak’ta 70 kilometrelik bir

yay› güvenlik aç›s›ndankontrol alt›nda tutmak tale-bini ABD’ye iletti’’Limanlar›-n›, hava alanlar›n› kara ve ha-vayollar›n›, demir yollar›n›,gümrük kap›lar›n› ve toprakla-r›n› sonuna kadar ABD emper-yalist haydutlar›n›n denetiminesunan uflak TC devleti, kulluk-ta ve uflakl›kta kusur etmemek-tedir. Hergün emperyalist efen-dilerinden birini kendi ülkesinekonuk etmekte ve a¤›rlamakta-d›rlar. Yo¤un bir emperyalistziyaretçi trafi¤i bafllam›flt›r, s›-ras›yla ABD GenelkurmayBaflkan› Orgeneral RichardMyers, ABD Savunma Bakan›Donald Rumsfeld ve yard›mc›-s›, ABD D›fliflleri Bakan Yar-d›mc›s› Marc Grossman, NA-TO Baflkomutan› Orgeneral Ja-mes Jones ayn› uflaklar ezilenemekçi halk›m›z› aldatmakiçin de sahte bar›fl mele¤i kesil-mektedir. AKP temsilcileri veparlamenterler, hükümet söz-

cüleri yapt›klar› bas›n aç›kla-malar›yla “Irak sorunun ba-r›flç›l yoldan çözülmesi içinçal›flt›klar›n›” söyleyerek, iki-yüzlü sahtekarca bir tutum içi-ne girmektedirler.

‹flah olmaz sahtekarlar, biryandan ülke kap›lar›n› ABDemperyalistlerinin savafl araç-lar›na sonuna kadar açarken di-¤er taraftan sahte bar›fl zirvele-ri, sahte bar›fl görüflmeleri vesahte bar›fl ziyaretleri yapmak-tad›rlar. Ç›ra¤an Saray›’ndayap›lan 6 bölge ülkesinin d›flifl-leri bakan›n›n ve üst düzey gö-revlilerin kat›ld›¤› toplant›dasavafla karfl› bar›fl söylemleri-nin tümü aldatmacadan ve ya-landan ibarettir. Emperyaliz-min uflakl›¤›n›, kompradorlu-¤unu yapan faflist TC devletibar›fltan yana olamaz; do¤alar›ve s›n›f karakterleri gere¤i sa-vafl karfl›t› olamaz. Ba¤›ms›zve özgür tav›r tak›namaz. Fa-

flist TC devletinin “ba¤›ms›zl›-¤›” yatak odalar›na kadar em-peryalizme ba¤›ml›l›kt›r. Onla-r›n tarafs›zl›klar› tepeden t›rna-¤a sald›rganl›k yanl›s› olmak-t›r. Ezeli müttefiki ABD’ninyan›nda saf tutmakt›r. Emekçihalk›n daha iyi aldat›lmas› içinyeni yüzler olan “modern ‹s-lamc›” AKP’yi iflbafl›na getire-rek hükümet yapt›lar. TC dev-leti olas› Irak sald›r›s›ndaABD emperyalistlerinin lo-jistikçisi, onlar›n liman iflçile-ri, çimentocusu olabilir an-cak! TC devleti, yolunu flafl›r-m›fl ABD savafl arabas›ndamuavin olabilir ancak!

Olas› bir sald›r› durumun-da baflta Irak halk› olmak üzerebölge halklar› önemli orandazarar görecektir. Sadece halk-lar zarar görmeyecektir. Ayn›zamanda kullan›lacak bomba-lar sonucunda birçok depreminve yer sars›nt›lar›n›n meydanagelmesi kaç›n›lmaz olacakt›r.

Do¤an›n jeofizik dengesindeönemli bir bozulma ve do¤aday›k›m yaflanacakt›r. Savafl so-nucunda yaflanacak y›k›m›nboyutlar› çok yönlü ve kap-saml› olacakt›r. Biyolojik y›k›-m›n devam›nda psikolojik y›-k›m›n ruhsal bozukluklar›nfazla yaflanaca¤› süreç bafllaya-cakt›r. Emperyalist sald›rganl›kkitlelere daha fazla iflsizlik da-ha fazla açl›k ve yokluk getire-cektir.

Tablo bu kadar aç›kt›r.ABD emperyalizminin uflakl›-¤›n› yapan TC devletinin farkl›kurum ve organlar›nda farkl›düzeylerde yer alan yetkilileritaraf›ndan söylenen sözler, ya-p›lan aç›klamalar verilen vaad-ler tümüyle yaland›r. Gerçektabloyu buland›rmak, karart-mak ve gerçe¤in ortaya ç›kma-s›n› her fleyin anlafl›l›r olmas›n›engellemek içindir. Dünyan›nezilen halklar› karanl›k ve ce-halet içinde yaflas›n diyedir,yoksulluk ve sefalet içinde ac›çeksinler diyedir. Dünyada vetek tek ülkelerde yaflananbütün geliflme ve olaylardaistisnas›z bu tablonun iki z›tkutbu vard›r. Bir yanda ezi-lenler öte yanda ezenler var-d›r. Bir yanda gerçe¤i dile geti-renler di¤er yanda gerçe¤in ka-rart›lmas› için çal›flanlar vard›r.Emperyalist sald›rganl›ktan ç›-kar› olanlar, emperyalist sald›r-ganl›¤a karfl› olanlar. Sald›r› ç›-¤›rtkanl›¤› yapanlar, sald›r›karfl›tl›¤› yapanlar. Ezilenler,ezenler. Egemenler, egemenli-¤e karfl› olanlar.ABD’li emper-yalist haydutlar›n Irak’a sald›r›haz›rl›¤› sürecinde yaflananlartam da budur.

Bugün dünya çap›nda kit-leselli¤i her geçen gün artarakgeliflen savafl karfl›t› kitle gös-terileri, protestolar, boykotlarivmesi yükselerek artmaktad›r.Dünyan›n birçok ülkesindeprotestolar, savafl karfl›tl›¤›yükselmekte, sald›r› karfl›s›ndacanl› kalkan olmak isteyenlerinsay›s›nda önemli bir oranda ar-t›fl gözlenmektedir. Ülkemizdesavafl karfl›t› hareketlilik isteni-len düzeyde geliflmese de hergeçen gün savafl karfl›t› duyar-l›l›¤›n artarak yükseldi¤i ve so-ka¤a döküldü¤ü görülmekte-dir. Yeterince sald›rganl›k kar-fl›t› öfkenin, tepkinin soka¤a ta-fl›nmamas› emekçi halk›m›z›nsald›rganl›k yanl›s› oldu¤unuhiç göstermez!

118814-27 Şubat 2003 2

26 Ocak 2003 Beyaz›t Mitingi-istanbul

Page 19: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

1199 14-27 Şubat 2003

sim’de bulunan Atatürk Kül-tür Merkezi’ne ç›kan bir gruphalatlarla binadan afla¤› do¤rusarkarak Irak’ta Savafla Ha-y›r Koordinasyonu ve Gre-enpeace imzal› “No to war-Savafla hay›r” pankart› açt›-lar. Bu s›rada “Irak’ta SavaflaHay›r Koordinasyonu”nunüyeleri alk›fl ve sloganlarla ey-leme destek verdiler. Koordi-nasyon ve ayn› zamandaEmek Platformu ‹stanbul flu-beleri Dönem Sözcüsü olanHasan Toprak yapt›¤› konufl-mada millet-vekillerinin,milletin ve-killeri ise sa-vafla karfl› ta-v›r almalar›-n›, hüküme-tin ABD’ninbask›s› alt›n-da savaflag i r m e m e s igerekt i¤ in isöyledi.

Güvenlikgörevlisininsilah çekerekengellemeyeç a l › fl t › ¤ ›grup, eylem-leri bitirdik-ten sonra bi-nadan ininceg ö z a l t › n aal›nd›.

Bunlar›nd›fl›nda ‹stan-bul’un birçoksemtinde ku-rulan “Savaflkarfl›t› plat-f o r m l a r ”özellikle ak-flamlar› me-flaleli eylemler ile bas›n aç›k-lamalar› yap›larak ABD sal-d›rganl›¤› protesto ediyor.

* Temel Hak ve Özgürlük-ler Derne¤i Giriflimi “savafltayer alaca¤›m›z saf› belirle-mede halk karar versin” di-yerek referandum sand›klar›kurdu.

2 fiubat günü Bak›rköymeydan›nda toplanan yakla-fl›k 150 kiflilik bir grup elle-

rinde “Amerika’ya direnme-mek ölümdür”, “Söz ve ka-rar hakk› halk›nd›r” yaz›l›dövizlerle sald›r›ya karfl› tep-kilerini dile getirdi. Giriflimad›na konuflan Erol Ekici

Irak’a yap›lacak Amerikansald›r›s›n›n tüm dünya halkla-r›na yap›lacak bir sald›r› ol-

du¤unu söyledi.ANKARA

* Ö¤retim üyeleri K›z›-lay’a inerek meclisten geçiri-len savafl kararlar›n› protestoettiler. Ö¤retim görevlileridernekleri taraf›ndan düzenle-nen eylemde aç›klama yapanODTÜ Ö¤retim Elemanlar›Derne¤i Baflkan Yard›mc›s›Prof. Dr. Semih Bilgen; Tür-kiye’nin de içine çekilmek is-

tenen savafla karfl› olduklar›n›dile getirdi.

* Ankara Savafl Karfl›t›Platformun Mamak Tuzluça-y›r meydan›nda düzenledi¤ibas›n aç›klamas› anti-emper-yalist, anti-faflist gösteriye dö-nüfltü. Sloganlarla yürüyüflegeçen platform bileflenleri yü-rüyüflte ve geldikleri alanda,emperyalist sald›r› ve hücrekarfl›t› sloganlar atarak, em-peryalist sald›rganl›¤a karfl›ç›kman›n ülkemizdeki bask›-lara karfl› ç›kmakla mümkünolabilece¤i mesaj›n› verdi.

Can flenli¤i oyuncular›n›nABD emperyalizmini ve iflbir-

likçilerini teflhir eden oyununusergilemelerinden sonra fiairMehmet Özer bas›n aç›kla-mas›n› okudu.

ABD’nin Irak’a sald›r›s›-n›n özünde Ortado¤u’dakiegemenli¤ini pekifltirmek vepazar paylafl›m›n› lehine çe-virmek oldu¤u belirtilen aç›k-lamada polis yo¤un önlemlerald›. Bas›n aç›klamas›ndansonra tekrar yürüyüfle geçenyaklafl›k 100 kiflilik grup “Ya-flas›n halklar›n kardeflli¤i”,“‹çerde d›flarda hücreleri par-

çala”, “Kahrolsun emperya-lizm” vb. sloganlar atarak da-¤›ld›.

* Ankara Savafl Karfl›t›Platform 26 Ocak tarihindenitibaren üç gün boyunca saat18:00’de Yüksel caddesindesilah denetçileri raporununBM Güvenlik Konseyi’ndegörüflülmesi nedeniyle bas›naç›klamas› yapt›. Bar›fl içinmeflale ve mumlar›n yak›ld›¤›eylemlerde aç›klamay› yapan‹nsan Haklar› Derne¤i Ankarafiubesi Baflkan› Ender Bü-yükçulha “çok uzakta birileriyoksul emekçi halklar›n gele-ce¤ini belirlemeye çal›fl›yor.

Bizlerin gelece¤i üzerine pa-zarl›k yap›yor. Üreten, yaflam›vareden bizleriz. Gelece¤i bizbelirleyece¤iz. Gelecekte ba-r›fl ve kardefllik var” dedi.

‹ZM‹R* ‹zmir Baro Baflkan› Ba-

hattin Özcan Acar ‹zmir Ba-rosu avukatlar›n› temsilenTBMM’ye ve Çankaya köflkü-ne bir mektup gönderdi. Acarmektupta Türkiye’yi savaflasürükleyecek nitelikteki hükü-met tezkerelerinin TBMM’de

aç›k flekilde isim okunarak oy-lanmas›n› istedi. Acar ABD vemüttefiklerinin Irak’a yönelikplanlad›¤› askeri harekat›nbölgedeki enerji kaynaklar›n›nüretimi ve arz›n› denetim alt›-na alma ve Ortado¤u’ya yöne-lik emperyalist politikay› ha-yata geçirmek oldu¤unu belir-terek “bu hareket BM bar›flhukukunu, devletler genel hu-kukunun ve uluslararas› genelhukukun ihlalidir” dedi.

MERS‹N* 7 fiubat’ta KESK Mersin

fiubeler Platformunun düzen-ledi¤i savafl karfl›t› bas›n aç›k-lamas› saat 13:00’de 50 kifli-

nin kat›l›m› ile yap›ld›. Aç›k-lamay› SES ad›na E¤itim Senfiube baflkan› Ünsal Y›ld›zyapt›. Aç›klamada savafl›n yal-n›zca cephedekilerin ölmesiya da öldürülmesi de¤il, cephegerisindekilerin finasman içinkullan›lmas›, ölüm ve y›k›m›nyan›nda yüzbinlerce insan›nyerinden yurdundan edilmesi,açl›¤a ve yoksullu¤a mahkumedilmesi demek oldu¤una de-¤inen Y›ld›z, Mersin de dahilolmak üzere birçok sa¤l›k per-sonelinin olas› bir savaflta cep-

he gerisinde gö-rev almak içinbölgeye gönderil-di¤ini dile getir-di. Daha sonra“Tecrite, savaflahay›r”, “Emper-yalist savafla ha-y›r” sloganlar›ylakitle da¤›ld›.

BURSA* Bursa Savafl

Karfl›t› Platformüyeleri 10 fiubat2003 günü saat13:00’te üzerinde“Savafl hükümetiistemiyoruz” ya-z›l› önlükleri gi-yerek HeykelPostanesine ka-dar zincir olufl-turdular. Çevredehalk›n alk›fl vekornalarla destekverdi¤i eylem ko-nuflmalar›n ard›n-dan sona erdi.

ELAZI⁄* 14 kurum-

dan oluflan Elaz›¤Savafl Karfl›t›Platform 8 fiubat

2003 tarihinde saat 12:30’da‹stasyon Meydan›’nda “Sava-fla Hay›r” mitingi düzenledi.“Amerikan sald›rganl›¤›nahay›r”, “Savafla ve tecrite ha-y›r”, “Dün Afganistan, bu-gün Irak, yar›n kim?” vb.dövizlerin aç›ld›¤› mitinge2500’ün üzerinde kitle kat›ld›.Tertip Komitesi Baflkan› CaferDemir’in son bir konuflmayapmas›n›n ard›ndan mitingsona erdi.

2

EEmmppeerryyaalliisstt ssaalldd››rrggaannll››¤¤aa kkaarrflfl›› EEmmppeerryyaalliisstt ssaalldd››rrggaannll››¤¤aa kkaarrflfl›› aallaannllaarraaaallaannllaarraa‹stanbul’dan Samsun’a, Diyarbak›r’dan Malatya’ya birçok

ilde ABD sald›rganl›¤›na karfl› alanlara ç›kan yüzlerce insanIrak halk›n›n yan›nda olduklar›n› vurguluyor.

‹stanbul

Page 20: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

Dünyada bir yandan ABDemperyalizminin sald›r›haz›rl›klar› sürerken di¤eryanda da halklar›n “Sald›r›yahay›r” eylemleri sürmektedir.Ülkemizde de oluflturulanplatformlar ile neredeysehergün sokak-larda “ABDaskeri olmaya-ca¤›z” slogan›yank›lan›yor.

* 25 Ocak’taLondra’dan ha-reket eden canl›kalkan konvo-yundan bir grupTürkiye’ye ulaflt›.5 fiubat günü ‹s-tanbul Tabip Oda-s›’nda bir bas›ntoplant›s› düzenle-yen 12 kiflilik grupamaçlar›n› ve savaflhakk›ndaki düflün-celerini aç›klad›lar.‹sveç, Meksika veAvustralya, ‹talya veKanada’dan gelensavafl karfl›tlar› ad›nakonuflan ‹talyan Ro-dolfo Tucci kendisi-nin çiftçi oldu¤unuaralar›nda doktor, ö¤-renci ve artistlerin debulundu¤unu, de¤iflikpolitik görüfllerden biraraya gelen insanlar›noluflturdu¤u bir ailehareketi olduklar›n›ifade etti. Mesajlar›n›nçok aç›k ve net olarak“Herkes savafla karfl› birfleyler yapabilir” düflüncesioldu¤unu söyledi.

* ‹nsan kalkan› olarakIrak’a gitmek için yola ç›kangruba Türkiye’den de kat›l›moldu.

Türkiye’den Irak’a canl›kalkan olarak gitme karar›alan bir grup, 30 Ocak günüTMMOB’da yapt›klar› bir ba-s›n aç›klamas› ile bunu kamu-oyuna duyurdular. 30 kiflilikgrup ad›na konuflan fiabanDayanan, Ertem Tepeli, SevgiSar›tafl ve Ercan Çelik bar›-fl›n yeryüzünde en çok özlemiçekilen olgu oldu¤unu belirtti-ler. “Biz ne kimlik aray›fl›nda-ki kahramanlar›z ne de Sad-dam rejiminin destekçileriyiz”diyerek amaçlar›n›n flartlar el-verdi¤i sürece ABD sald›r›s›y-la karfl› karfl›ya olan Irak hal-k›n›n yan›nda olmak ve destekvermek oldu¤unu söyleyencanl› kalkanlar 25 Ocak günüLondra’dan hareket eden ilkkonvoya kat›lacaklar›n›; An-kara, ‹skenderun ve Suriyeüzerinden Ba¤dat’a gidecekle-rini aç›klad›lar. Yine edinilenbilgilere göre 400’ün üzerinde

canl› kalkan flimdiden Irak’aulaflt› bile.

* Esenyurt savafl karfl›tlar›3 fiubat günü akflam saat19:00’da savafla karfl› meflaleliyürüyüfl düzenledi. ‹ncirtepe

mahallesinde bu-lunan Atalay caddesinde ger-çeklefltirilen yürüyüflte “Em-peryalist savafla hay›r” pan-kart› tafl›n›rken, s›k s›k “Sava-fla hay›r”, “Yaflas›n halklar›nkardeflli¤i” sloganlar› at›ld›.

* “Türkiye Özürlüler E¤i-tim ve Dayan›flma Vakf›”ndae¤itim gören özürlü ö¤renciler1 fiubat günü yapt›klar› resim-leri, açt›klar› sergide göstere-rek savafllar›n olmad›¤› birdünyaya olan özlemlerini dilegetirdiler.

* Kad›köy DemokrasiPlatformu’nun 3 fiubat günüdüzenledi¤i bar›fl konvoyuyla“Topraklar›m›zda Ameri-kan askeri istemiyoruz” ya-z›l› dövizlerle yüzden fazlaaraç eflli¤inde flehir turu yapt›.Sal› pazar›ndan hareket edenkonvoy Bostanc› Meydan›’naoradan da Ba¤dat caddesi üze-rinden geçerek Kad›köy ‹skelemeydan›na geldi.

* Sosyal Araflt›rmalar Vak-f›’n›n(SAV) 3 fiubat 2003 tari-hinde düzenledi¤i “Ortado¤udengeleri ve savafl” adl› söy-lefliye kat›lan gazeteci HüsnüMahli ABD emperyalizmininIrak’a olas› sald›r›s›n›n neden-

leri ve sonras›nda oluflabile-cek durumlar hakk›nda bilgiverdi.

1990’da Irak’›n Kuveyt’iiflgal etmesi ile 20 fiubat

1991’de bafllayanve 42 gün süren savafl sonras›ABD’nin Saddam Hüseyin’iiktidardan indiremedi¤ine dik-kat çekerek o günkü koflullar-

da Saddam’›n ABD için ge-rekli oldu¤una vurgu yapt›.Bölge ülkelerinde oluflturulanSaddam korkusu ile bu ülke-

lere Amerika tara-f›ndan 423 milyar dolar silahsat›ld›¤›na da de¤inen Mahli“11 Eylül ile birlikte hesaplarde¤iflti” dedi.

Soru cevap bölümünün ar-

d›ndan söylefli sona erdi. (‹s-tanbul)

* 7 fiubat’ta AKP ‹stanbul‹l Baflkanl›¤› önündetoplanan bir grup Hal-kevleri üyesi “Terö-rist ABD iflbirlikçiAKP”, “Bu ülke buhalk sat›l›k de¤il”pankart› açarak sa-vafl karar› veren hü-kümeti protesto etti.

* Avukatlar 7fiubat’ta yapt›klar›eylem ile savafl›protesto ettiler.

‹stanbul Barosuönünde toplananyaklafl›k 300 avu-kat, buradan Tak-sim meydan›nakadar “Savaflahay›r”, “Ba¤›m-s›z yarg›, ba-¤›ms›z Türkiye”sloganlar› atarakyürüdüler. “Ba-r›fl› ve onuru-muzu savunu-yoruz” yaz›l›çelenk b›rak›l-d›ktan sonrakonuflan ‹stan-bul BarosuBaflkan› Ka-z›m Kolcuo¤-lu savafl› ves a v u n m a

haklar›na yap›lanihlalleri protesto etti.

* Greenpeace gönüllüleriTaksim’de yapt›klar› eylemleolas› Irak sald›r›s›na karfl› tep-kilerini gösteriler. 6 fiubat’tasabah›n erken saatlerinde Tak-

220014-27 Şubat 2003 2

‹stanbul

FFFFKKKKPPPP’’’’ddddeeeennnn IIIIrrrraaaakkkk hhhhaaaallllkkkk››››nnnnaaaa ddddeeeesssstttteeeekkkk

Filipinler Komünist Partisi ABD’nin Irak’a sald›rmas› durumunda Irak halk›nadestek için sald›r› bafllataca¤›n› aç›klad›. PKP sözcüsü Gregorio Rosal Baflbakan Glo-ria Arroyo’yu Bush’un afl›r› milliyetçili¤ini küstahça desteklemekle ve ülke toprakla-r›n› ABD’nin at›fl rampas› olarak kullanmas›na izin vermekle suçlad›. Rosal ayr›ca 9bin üyesi olan Yeni Halk Ordusu’nun kukla Macapagal-Arroyo rejimini zay›flatmakiçin asker ve polislere taktik sald›r›lar düzenleyerek Irak halk›n›n korunmas› çabas›nakatk›da bulunaca¤›n› söyledi.

EEEEnnnnddddoooonnnneeeezzzzyyyyaaaa’’’’ddddaaaa

IIIIMMMMFFFF pppprrrrooooggggrrrraaaammmm››››nnnnaaaa ddddeeeevvvvaaaammmm

IMF programlar›yla ekonomisi y›k›ma u¤rayan Endonezya’da bu y›k›m›n yükünüçeken halk uzun bir süredir çeflitli eylemlerle bu politikalara yönelik tepkisini ortayakoyuyordu. Ancak Endonezya devleti bu tepkileri yok sayarak IMF ile 2003 y›l› içinekonomik programda anlaflt›. Bu anlaflma sonunda Endonezya’ya verilecek 450 mil-yar dolarl›k kredi karfl›l›¤›nda bankac›l›k, hukuk ve gümrükler sistemi uluslararas› ser-mayenin ihtiyac›na göre yeniden yap›land›r›lacak. IMF yoksullu¤u ve iflsizli¤i azalt-mada önemli kazan›mlara odaklafl›laca¤›n› ileri sürerken bugüne kadar IMF program-lar›nda hiçbir ülkenin, hiçbir halk›n yarar görmedi¤i aksine daha da y›k›ma gömüldü-¤ü/gömülece¤i çok aç›kt›r.

✔✔✔✔

✔✔✔✔

Page 21: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2211 14-27 Şubat 20032

Ulusal hareketin farkl› bir sürecegirmesine ba¤l› olarak hak ihlallerikonusunda baflvurular›n azalmas›OHAL’in kald›r›lmas›n›n bir sonucuolarak görülmemelidir. Zira hala tec-rit karfl›t› eylemlerde görüldü¤ü gibien ufak bir talep ya da karfl› ç›k›fl sal-d›r›yla karfl›lanmaktad›r. Bu ihlalle-rin yo¤unlaflt›¤› illerden birisi de yi-ne OHAL’in kald›r›ld›¤› söylenenDersim.

Resmi aç›klamaya göre Der-sim’de OHAL 31 Temmuz 2002 ta-rihinde kalkm›fl bulunuyor. Konu ileilgili bir araflt›rma yaparak bunu birrapor fleklinde kamuoyuna sunanTunceli Barosu baflkan› HüseyinAygün “yaflanan geliflmelerOHAL’in ka¤›t üzerinde kalkt›¤›n›,fiili olarak çok fleyin de¤iflmedi¤inigösteriyor” dedi.

-1978 y›l›ndan bu yana Der-sim’de OHAL yasalar› uygulan›yor.Bu uygulamalar›n halk üzerindekietkileri nelerdir?

- OHAL uygulamalar›n›n halküzerindeki en önemli etkisi halk›nözgürce geliflimini, maddi ve mane-vi kiflili¤ini gelifltirme yetenekleriniköreltmesi oldu. Zira yasaklar, bas-k›lar, hukuk d›fl› uygulamalar biryerde halk›n kendisini ifade etmesi-ni, özgürleflmesini engelliyor. Zan-nederim OHAL yasalar›n› ç›ka-ranlar biraz da halk›n özgürlefl-mesini, kendini ifade etme hakk›n›engellemek için bu yasalar› haz›r-lam›flt›r. Zira yasan›n pek çok hük-mü seyahat yasa¤›n›n konulmas›,köylerin boflalt›lmas›, yerleflim yer-lerine girifl ç›k›fllar›n yasaklanmas›,valilere hiçbir uluslararas› hukukla

ba¤daflmayacak yetkilerin tan›nma-s›, halk›n kendini ifade etmesini, öz-gürlü¤ünü ortadan kald›r›yordu.OHAL s›radan bir insan›n gözündeöncelikle bir hak yoksunlu¤u anla-m›na geliyor. Köylerine gidememek,topra¤›na kavuflamamak, belli yer-lerden belli yerlere istedi¤i saatlerdegirip ç›kamamak, her an üst aramas›-na, kimlik kontrolüne tabi tutulmakve Türkiye’nin bir vatandafl› de¤il debaflka bir yerden gelen bir vatandaflgibi çifte standarta, ayr›mc›l›¤a tabitutulan bir vatandafl gibi hissetmesi-ne yol aç›yordu.

-OHAL’in kald›r›ld›¤›n›n ilanedilmesiyle de¤iflen fleyler oldu mu?

-OHAL’in kald›r›lmas› benceönemli bir ad›m. Çeyrek yüz y›ld›rinsanlar OHAL uygulamas›ndan do-lay› normal bir yaflam›n ne oldu¤unuunutmufltu. ‹nsanlar haklar›n›n ne ol-du¤unu bilmiyorlard›. Bir kuflakOHAL’le büyüdü. Normal bir gün,normal bir hal görmedi. Bir kuflak si-lahlar›n gölgesinde, bask›lar›n, ya-saklar›n ortas›nda do¤du. Yetiflkinça¤›na kadar ayn› durum devam etti.OHAL’in kalkmas› ile her fleydenönce bu eflitsizlik, Türkiye’deki ikilihukuk sistemine son verilmifl oldu.Bu tabiki büyük bir ad›m. Zira Tür-kiye tek bir devlettir. Ancak s›n›rlar›içinde say›ca ondan fazla ilde baflkabir hukuk uygulanmaktayd›. Bunason verilmesi Tunceli’den ‹stan-bul’a, Edirne’den Batman’a kadarayn› yasan›n, Türkiye anayasas›n›nuygulanmas› en az›ndan eflitsizli¤ingiderilmesinde bir ad›m oldu. Somutolarak de¤ifliklikleri flöyle s›ralaya-biliriz:

* Art›k valiler çok s›n›rs›z yetki-ler kullanm›yorlar. OHAL valileri-nin kararlar› yarg› denetimine aç›l-m›fl bulunuyor. Memurlar›, köylüle-ri, s›radan insanlar› sürgün etmekmümkün de¤il.

E¤er böyle bir yetki tekrar kulla-n›l›rsa yarg›ya baflvurmak ve valiler-den yarg› yolu ile hesap sormakmümkün hale geldi.

* Yine kimlik kontrolleri, üstaramalar›, köylere girifl ç›k›fllar birazdaha hafifledi. Güvenlik güçlerininbu yönlü yasaklar›nda da belli birazalma var. ‹flkence flikayetlerindeOHAL’in kald›r›lmas›ndan sonra be-lirli bir düflüflün oldu¤unu söyleyebi-lirim. K›saca böyle özetlemek müm-kün.

- Dersim nüfusu OHAL döne-minde 170 binlerden 80 binleredüfltü. Köylerin üçte ikisi boflalt›ld›.Köylere geri dönmek isteyenlerebelli zorluklar ç›kart›l›yor. Bu zor-luklardan ve gelinen aflamadan

bahseder misiniz?- fiu an köylere geri dönüfl ka¤›t

üzerinde yasal bir durumdur. Tunce-li Valili¤inin Eylül ay›nda yay›nlad›-¤› bir genelgeye göre köye dönüflle-re izin verildi. Evvelden yap›lan bafl-vurulara Güneydo¤u Anadolu Proje-si Köye Geri Dönüfl RehabilitasyonProjesi kapsam›nda yan›tlar verilirdi.Bu yan›tlarda “dilekçeniz ifllemekonulmufltur”, “bekleyiniz” vb. gi-bi olurdu. Ve köylü hiç bir flekildeköyüne dönemezdi. Bu konuda res-mi bir yasak vard›. OHAL’in kald›-r›lmas›ndan sonra il valili¤i köyleredönüfl izni verdi. Bu bak›mdanönemli bir ad›md›r. Ancak köye dö-nüfl izni vermek, köye dönüfl yasa¤›-na son vermek hiç bir sorunu çöz-müyor. Tunceli köylülerinden say›la-r› on binlerle ifade edilen nüfusunevleri, tarlalar› yak›ld›. Tafl üstündetafl b›rak›lmad›.

1994 y›l›ndaBolu Komando Tu-gay› özellikle Ova-c›k ve Hozat ilçele-rinde yapt›¤› ope-rasyonlar s›ras›ndainsanlar›n yerleflimyerlerini ortadankald›rd›. Bu dönemyap›lanlar ola¤anüs-tü bir dönem ve ça-t›flma ortam› söz ko-nusu oldu¤u için tar-t›fl›lamad›. Bu dö-nem yap›lanlar›n he-sab› yarg› önündesorulamad›. Bu ba-k›mdan biz geri dö-nüfl izninin verilme-sini tek bafl›na yeter-li bulmuyoruz. Köy-lülere yard›m edilmeli, yak›lan y›k›-lan köyler yeniden yap›lmal›, köylü-lere dönmek için destek verilmeli vedaha önemlisi 1994 y›l›nda yap›lanhukuk d›fl› uygulamalar›n, eylemle-rin, cinayetlerin, ifllenen suçlar›n dö-nem üzerindeki sis perdesi kald›r›l-mal›d›r. Bunun bence yeniden yarg›önünde tart›fl›lmas›, o dönemin hesa-b›n›n görülmesi gerekiyor.

-Tam da burada sormak istiyo-rum. Köy yakanlar, iflkenceciler,yarg›s›z infaz yapanlar “OHALkalkt›” maskesi ile unutturulmakisteniyor.

Sorumlular›n yarg›lanmas› içinneler yapmak gerekiyor?

-OHAL’in kald›r›lmas›n›n ard›n-dan bizim de tespit etti¤imiz somutbir geliflme oldu. Tunceli insan›1994 y›l›nda büyük bir darbe yedi veülkenin bir çok yerine da¤›ld›. Bu in-sanlar o dönemin hesab›n› sormak

için çeflitli giriflimlerde bulundular.Mesela baromuza ve ilimizdeki çe-flitli sivil toplum kurulufllar›na bafl-vurular oluyor. ‹nsanlar 1994-1995’li y›llarda köylerinin yak›ld›¤›-n›, can güvenliklerinin tehdit edildi-¤ini, uzun süre boyunca göz alt›ndakald›klar›n›, haks›z yere tutukland›k-lar›n› söyleyerek; “O dönemin he-sab›n› sorabilir misiniz? Bu yap›-lanlar›n yapanlar›n yan›na kârkalmamas› için neler yapabiliriz?”diye soruyorlar.

Tabi maalesef zamanafl›m› gibibir sorunumuz var. Maalesef ‹stan-bul’un ortas›nda bile iflkence yapan-lar zaman afl›m›ndan faydalanarakceza almaktan kurtuluyorlar. OHALdöneminde ifllenen suçlar için benflunu önerebilirim:

Dönemin ma¤durlar›, hükümetyetkilileri ve o dönem operasyon ya-

panlar bir araya gelebilir. Bunlar dö-nemi tart›flabilir. Bu dönemin ay-d›nlat›lmas›, ifllenen suçlar›n hesa-b›n›n verilmesi için bir platformoluflturulabilir. 2. Dünya savafl›n-dan sonra özellikle faflizm suçlar›n›nyarg›lanmas› amac› ile çeflitli ülke-lerde bu yöntem uyguland›. Ve buuygulama o ülkelerde iç bar›fl›n sa¤-lanmas› yönünde önemli bir rol oy-nad›. Türkiye’de de kendi kendime“acaba OHAL döneminde yak›lan,y›k›lan 3 binden fazla yerleflim yeri,binlerce faili meçhul cinayet, iflken-celer ve bir dizi hukuksuz uygula-malar için bir platform kurup, özel-likle Kürt sorunu temelinde yeni ac›-lar yaflanmamas› için sa¤l›kl› sonuç-lar ç›karabilir miyiz, bir ad›m atabilirmiyiz?” diye düflünüyorum. Ama si-yasi iradede böyle bir yaklafl›m varm› bilemiyoruz. O dönemi ayd›nlat-mak, ifllenen suçlar› yarg›lamak, he-

sab›n› sormak yönünde bir yakla-fl›mlar›n›n oldu¤unu söyleyemem.

- OHAL’in kalkmas›n›n ard›n-dan da di¤er bir çok ilde oldu¤u gi-bi Dersim’de de anti- demokratikuygulamalar devam ediyor. Bu dabize gösteriyor ki OHAL ka¤›t üze-rinde kalkt›. Bu konu da siz nelerdüflünüyorsunuz?

-Tabi OHAL’in kalkmas› bir-denbire bütün OHAL sistemine göreyaklafl›k 25 y›ld›r oluflturulmufl dev-let yap›s›n› ortadan kald›rm›yor. 25y›ld›r görev yapanlar “terörle mü-cadele” ad› alt›nda çok genifl boyut-ta hukuksuzluklar icra edenler, yasalölçüde verilmifl kamu görevlileri bir-denbire bu al›flkanl›klar›n› de¤ifltir-miyorlar. Ancak ben bu görevlilerinTunceli yöresinde al›flkanl›klar›n›sürdürmelerinin çok a¤›r sonuçlar›-n›n oldu¤unu bizzat gözlemleyebili-

yorum. Bak›-yorsunuz birmay›n patl›-yor. Ard›n-dan hiç birönlem al›n-m›yor. May›npatlamas› so-nucu çocuk-lar ölüyor. ‹n-sanlar yarala-n›yor. Olduk-ça kötü sonuç-lar ortaya ç›k›-yor ama CezaMuhakemele-ri Usulü Yasa-s›ndaki tutuk-lama müesse-sesi hiç bir fle-kilde kamugörevlilerine

uygulanam›yor. Yine bak›yorsunuzinsanlar ava gidiyor. Bilerek ya dabilmeyerek kamu görevlileri taraf›n-dan taran›yorlar. A¤›r yaralananlaroluyor, büyük tehlikeler atlatan avc›-lar oluyor. Bu eylemi yapanlar hiçbir flekilde yarg› önünde hesap ver-miyor.

Bu geliflmeler tabi sizin de de-di¤iniz gibi OHAL’in ka¤›t üzerin-de kalkt›¤›n›, fiili olarak çok fleyde¤iflmedi¤ini gösteriyor. Ama benOHAL’in kald›r›lmas›n› Türkiye’nindemokratikleflmesi aç›s›ndan büyükbir ad›m olarak görüyorum. Fiilensürdürülen OHAL’in kald›r›lmas›için de mücadele edilmesi gerekti¤i-ni düflünüyorum.

““OOHHAALL kkaa¤¤››tt üüzzeerriinnddee kkaallkkmm››flfl,, ffiiiillii oollaarraakk ppeekk bbiirrflfleeyy ddee¤¤iiflflmmeemmiiflflttiirr””

Ulusal hareketin farkl› bir sürece girmesine ba¤l› olarak hak ihlalleri konusunda baflvurular›n azalmas› OHAL’inkald›r›lmas›n›n bir sonucu olarak görülmemelidir. Zira hala tecrit karfl›t› eylemlerde görüldü¤ü gibi en ufak bir talepya da karfl› ç›k›fl sald›r›yla karfl›lanmaktad›r. Bu ihlallerin yo¤unlaflt›¤› illerden birisi de yine OHAL’in kald›r›ld›¤›söylendi¤i Dersim. Resmi aç›klamaya göre Dersim’de OHAL 31 Temmuz 2002 tarihinde kalkm›fl bulunuyor.

Zannederim OHALyasalar›n›

ç›karanlar biraz dahalk›n özgürleflmesi-

ni, kendini ifade etme hakk›n› engel-lemek için bu yasa-lar› haz›rlam›flt›r.

Page 22: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

222214-27 Şubat 2003 2

Dünyada savafl karfl›t› gös-teriler giderek ivme kazan›yor.Bu amaçl› gerçekleflen eylemle-rin ve de bu eylemlere kat›lan in-sanlar›n say›s› her geçen gün ar-t›yor. ‹ster bu sald›rganl›¤a kat›-lan-destekleyen ister kat›lma-yan-desteklemeyen bütün ülke-lerde yap›lan kamuoyu araflt›r-malar›, halk›n büyük bölümününIrak sald›r›s›na karfl› ç›kt›¤›n›gösteriyor.

Özellikle son aylarda ülke-mizi ve dünyam›z› bu denli ilgi-lendiren, genifl toplumsal kesim-leri harekete geçirerek alanlaratafl›yan bu soruna iliflkin bak›flaç›m›z›, bir kez daha temel nok-talarda ortaya koymak büyükönem arz ediyor. ‹flte bu sorundagenel hatt›m›z›n baz› ana nokta-lar›:

Birincisi; Bugünkü çerçe-vede kald›¤› sürece bu sald›r-ganl›k, ne emperyalist güçleraras› bir paylafl›m savafl›, ne degenel anlamda iki karfl›t güç ve-ya güçler aras›nda ç›kan bir sa-vaflt›r. Irak’ta yönelik sald›r› herne kadar sonuçlar› bak›m›ndangenel anlamda karfl›t güçlerin bir

çat›flmas› veya savafl› biçimindeolacaksa da bu, esas olarak sa-vafltan öte, bir sald›r›d›r. Yani busald›rganl›¤›n niteli¤ine damga-s›n› vuran, ABD önderlikli em-peryalist sald›r›d›r. Her tür aji-tasyon ve propagandada öne ç›-karaca¤›m›z en temel noktalar-dan biridir bu. Okun sivri ucunuburaya yöneltmeliyiz.

‹kincisi; Irak devleti s›n›f-sal olarak komprador-feodal ni-telikte gerici bir devlettir. Budevlet s›n›fsal niteli¤i, ideolojikçizgisi ve siyasal duruflu itiba-r›yla iflçi ve emekçilerin, ezilen-lerin karfl›s›nda yer almaktad›r.Gerici s›n›flar›n ç›karlar›n› tem-sil etmektedir. Bir gerici devletinbaflka gerici devletlerin sald›r›s›-na u¤ramas› durumu, asla onuns›n›fsal niteli¤ini de¤ifltirmez.Bu s›n›fsal niteli¤i unutmamal›-y›z.

Öte yandan, Saddam rejimigerici ve de¤iflik emperyalistgüçlerin kuklas› olsa da, bu dev-letin burjuva ve uluslararas› hu-kuk normlar›nda sahip oldu¤uegemenlik haklar›n›n baflka geri-ci-emperyalist devletlerce ayak-

lar alt›na al›nmas›na ve bir em-peryalist sald›r›ya karfl› kendiegemenlik haklar›n› savunmas›yönünde gösterece¤i tepki ta-mam›yla do¤al ve bu amaçlaverdi¤i mücadele meflrudur.

Üçüncüsü; Emperyalistsald›r› sonucu Irak’ta ç›kacakbir savafl hakl› de¤il, haks›zd›r.Bir taraf›n güçlü emperyalist di-¤erinin ise emperyalist sald›r›yamaruz kalan zay›f gerici bir güçolmas›, söz konusu ülkelerdeiktidarda olan ve savafla önder-lik eden her iki gücün de düfl-man s›n›flar olmad›¤› anlam›nagelmez. Esas alaca¤›m›z olguçat›flan güçlerin kuvvet düzeyle-ri de¤il, onlar›n s›n›fsal nitelikle-ridir.

Ayr›m yapmaks›z›n ve sa-vafla önderlik eden s›n›flar›n ni-teli¤ine bakmaks›z›n genel an-lamda “savafllara karfl› ç›kmak”ancak burjuva pasifistlerin duru-flu olabilir. Bu nitelikteki savafliflçi ve emekçilerin, ezilenlerins›n›fsal ç›karlar›n› temsil etmi-yor. Bu bak›mdan hakl› ve ileri-ci de¤il, haks›z ve gericidir.

Halklar›n ve ezilen ulusla-r›n emperyalizme ve uflaklar›nakarfl› verdi¤i özgürlük mücade-lesi hakl› ve ilericidir. Biz çokaç›k olarak, tüm gücümüzle hak-l› ve ilerici savafllar› destekler,gerici ve haks›z savafllara karfl›ç›kar›z. Haks›z ve gerici savaflla-r› durdurmaya gücümüz yetme-di¤inde ise görevimiz, haks›z sa-vafllar› hakl› savafllara çevirmek,emperyalist savafllar› devrimciiç savafllara dönüfltürmektir.

Dördüncüsü; Irak’ta yafla-

nacak savafl›n emperyalist sald›-r› niteli¤inde olmas›, ‹slam dün-yas›n› ve Arap uluslar›n› büyükoranda karfl›s›na almas›, sald›r›için ABD’nin ortaya koydu¤ugerekçelerin birçok gerici devle-ti ve baz› emperyalistleri iknaedememesi, haks›z ve gerici sa-vafllar› ç›kartan, k›flk›rtan vedestekleyenlerin dahi flu ana ka-dar bu sald›r›y› “haks›z” ve “ah-laks›z” bulmalar›… durumu “sa-vafl karfl›t›”, “bar›fl” eylemlerin-de çok farkl› güçleri bir arayagetirmektedir. Bu özgül durum“savafla karfl›” eylemlerde çokçeflitli burjuva pasifist güçlerle,gerici siyasal partilerle, tepkigruplar›yla geçici bir dönem ay-n› alanlarda yer almam›za yolaçmaktad›r.

Bizler haks›z savafllarakarfl› mücadeleyi s›n›f müca-delesinden soyutlayarak de¤il,aksine s›n›f mücadelesininkopmaz bir parças› olarak eleal›yoruz. Ve gerici s›n›flar ikti-darda oldu¤u müddetçe de em-peryalist ve haks›z savafllar›nkaç›n›lmaz oldu¤unu söylüyo-ruz. Dolay›s›yla “savafl karfl›t›”eylemlere de fluraya kadar belirt-ti¤imiz genel hat çerçevesindekat›l›yoruz.

Bu eylemlerde Saddam reji-minin gerici niteli¤ini siliklefltir-meden, di¤er büyük güçlerinemperyalist emellerini, TC ve‹srail gibi uflak devletlerin rolü-nü bir an olsun unutmadan öneç›karaca¤›m›z, hedef tahtas›naoturtaca¤›m›z esas güç ABD-‹n-giliz emperyalistleridir. Çünkübu somut sorunda emperyalist

sald›r› ve savafl k›flk›rt›c›l›¤›n›nöncülü¤ünü bu güçler yap›yor.

Çok de¤iflik toplumsal-siya-sal güçlerin içinde yer ald›¤› vede¤iflik s›n›f ç›karlar›n›n temsiledildi¤i bu eylemlerde, anti-em-peryalist zeminde birleflebilecektüm güçlerle birleflerek devrimcibir blok oluflturmaya özel önemvermeliyiz. Genel hatt›m›zdanet, taktiklerde esnek olmal›y›z.Gerici güçleri tecrit etmek içinesas gücümüzü devrimci eylembirlikleri üzerinde yo¤unlaflt›r-mal› ama, ara güçleri yan›m›zaçekecek ve onlar› kazanacak si-yasal taktikler üretmeyi de unut-mamal›y›z.

Beflincisi; Bu eylemlerdekullanaca¤›m›z sloganlar hemgenel çizgimizi, ideolojik-siya-sal hatt›m›z› göstermeli hem desomuta iliflkin tav›r ve talepleri-mizi ifade etmelidir. Emperya-list savafllara, haks›z ve gericisavafllara karfl› oldu¤umuzu,sosyal ve ulusal kurtulufl müca-delelerini, hakl› ve ilerici savafl-lar› destekledi¤imizi hayk›ral›m.

Irak’ta ABD önderlikli em-peryalist savafla/sald›r›ya hay›r!

Haks›z ve gerici savafllamücadele et! Hakl› ve ilerici sa-vafla omuz ver!

ABD emperyalizmi,Irak’tan kanl› ellerini çek!

ABD emperyalizmi Ne-pal’den, Filipinler’den… kanl›ellerini çek!

Sosyal ve ulusal kurtuluflmücadeleleri “terörizm” de¤il-dir!

BiyoNüK silahlar bahane,113 milyar varil petrol flahane!

Dünyadan NotlarIrak’ta BiyoNüK S‹LAHLAR

BAHANE,

112 milyar varil PETROLfiAHANE!

Emperyalist haydutla-r›n ve özellikle de ABD ve‹ngiliz emperyalistlerininOrtado¤u halklar›na yöne-lik sald›r› planlar› güngeçtikçe daha net, dahaberrak bir flekil almakta-d›r. Hitler’in misyonunudevralan kovboy BUSH,ABD emperyalizminprestijini Ortado¤u’datekrar oturtmak ve ekono-mik bunal›mdan geçiciolarak kurtulabilmek içinyüz binlerce çocu¤un veinsan›n kanlar›n› emmeyehaz›rlan›yor. 11 Eylül’densonra lehine do¤an durumh›zla aleyhine döndü¤ühalde ve dünyan›n her kö-flesinde -ABD dahil- sa-vafl karfl›tlar› rüzgar› gide-rek büyümesine ra¤menkanl› difllerini göstermeyehala dirayet etmektedir.Hiçbir kurum ve kuruluflu,devletleri takmayan Bushyan›na da sad›k kuklas›

TC’yi alarak binlerce si-lah, savafl gemileri, savafluçaklar›n› ve askerlerinibölgeye sald›r›y› bafllat-mak üzere sevk etti. Viet-nam’daki gibi özellikleseçilmifl ve özel e¤itilmiflaskerlerin gönderilmesi,yaflanacak bir k›y›m›nberrak iflaretidir. Viet-nam’daki gibi bir vahfletinyaflanmamas› için sessizkalmamal›y›z.

Bundan dolay› 1 fiu-bat günü Almanya’n›nUlm flehrinde bir SavaflKarfl›t› yürüyüfl yap›ld›.Alana özgü ilk kez böyle-si bir kalabal›k oluflmufltu.‹lk kez 4500 civar›nda in-san kat›lm›flt› bu alanda.Yürüyüfl bafllad›¤›ndanitibaren savafl karfl›t› slo-ganlar Ulm çarfl›s›n› inle-tiyordu. ‹ngilizce, Alman-ca TKP/ML imzal› “Em-peryalizme karfl› savaflterörizm de¤ildir” yaz›l›

pankart ve dövizler tafl›n›-yordu. ‹brahim Kaypak-kaya’n›n resminin bulun-du¤u parti bayraklar› tümkortejin ayr› ayr› yerlerin-de dalgalan›yordu ve ilgiile karfl›lan›yordu. “Em-peryalist savafllara ha-y›r” yaz›l› ve AT‹F imzal›pankart da günün anlam›-n› ifade etmekteydi. Yürü-yüflün ard›ndan mitingalan›nda çeflitli parti vekurulufllar söz hakk› ald›.Ve böylelikle eylem sonaerdi. (Ulm)NOT IN OUR NAME/

B‹Z‹M ADIMIZADE⁄‹L

Avrupa Araflt›rmalarMerkezi (EOS) taraf›n-dan yap›lan araflt›rma Av-rupa’da yaflayan halkla-r›n ABD’nin olas› sald›r-ganl›¤›na karfl› olduklar›-n›, savafl ç›kacaksa damutlaka BM karar›n›n ol-mas›n› istedi¤ini ortaya

koyuyor. Avrupa Birli-¤i’ne üye 15 ülke ile Tür-kiye, ‹sveç ve Norveç’te15 yafl›n üzerinde 15 bin80 kifliye sorulan sorula-r›n yan›tlar›yla elde edi-len sonuçlarda ankete ka-t›lanlar›n % 75’i BM ka-rar› olmadan kesinlikleIrak’a karfl› olas› sava-fl›n bafllamas›n› isteme-di¤ini ifade etti. Ayr›caAvrupal›lar›n %72’siABD’nin bu sald›r›s›n›nalt›nda yatan en önemlineden olarak petrolü gö-rüyor.

Asya, Afrika, Ortado-¤u ve Güney Amerikahalklar›n›n da %90’›n›nsavafla karfl› olduklar› be-lirtiliyor. Avustralya hariçtüm Asya ülkeleri bu sal-d›r›ya karfl› ç›k›yor. Di¤eryandan, tüm Afrikal›lar›niste¤inin de savafl›n ol-mamas› yönünde oldu¤uaç›klan›yor.

BBiinnlleerrccee iinnssaann ssaavvaaflflaa kkaarrflfl›› yyüürrüüddüüBBiinnlleerrccee iinnssaann ssaavvaaflflaa kkaarrflfl›› yyüürrüüddüü

Page 23: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2233 14-27 Şubat 20032

‹srail’de 28 Ocak’ta yap›lan, dü-flük kat›l›ml› (örne¤in Arap seçmen-lerin ancak %70’inin oy kulland›¤›)erken genel seçimler Ariel fiaron’unpartisi L‹KUD’un zaferiyle sonuç-land›. Kendi beklentilerinin de üze-rinde bir oy oran›yla 120 sandalyelik‹srail Parlamentosunun (Ksennet)37’sini alan L‹KUD her ne kadar se-vinçten ç›lg›na da dönse önündekikoalisyon sorunuyla bafl bafla kal›n-ca kayg›lar da a¤›r basmaya bafllad›.

Öncelikle fiaron’un bu “baflar›-s›”ndaki en önemli faktöre de¤in-mekte yarar var. Zira seçimlerdenönce peflpefle patlak veren yolsuzlukskandallar›, ‹srail halk›n›n milli ge-lirden ald›¤› paydaki düflüfl, iflsizli-¤in tehlikeli boyutlara do¤ru yol al-mas› göz önüne al›nd›¤›nda hükü-met partisi L‹KUD’un oy oran›n›daha düflürmesini beklemek gerekir-di. ‹srail’de yap›lan seçimlerde 22y›ld›r ilk kez iktidardaki bir parti oyoran›n› yükselterek yeniden seçim-leri kazand›. Ama bununla birlikte‹srail’in Filistin’e yönelik iflgal vesald›r›lar› ve buna karfl› Filistin hal-k›n›n bafllatt›¤› 2. ‹ntifada’n›n ‹srailhalk› üzerindeki etkisinin yans›ma-s›n› da bu seçim sonuçlar›nda ara-mak gerekir. ‹ntifada’n›n en önem-li direnifl simgelerinden olan inti-har sald›r›lar› ‹srail halk›n›n en

büyük korkusu durumundad›r.Keskin niflanc›lar›n öldürdü¤ü Filis-tinli çocuklar, tutuklanan, afla¤›la-nan, yok edilen Filistinliler, y›k›lanevler… bir kenara b›rak›larak, bu sa-vafl› kimin bafllatt›¤› ve hakl›-haks›zayr›m› yapmadan bak›ld›¤›nda busonucun ç›kmas› “do¤ald›r.” Nite-kim L‹KUD Partisi de yaln›zca “‹s-raillilerin güvenli¤i” temelinde yap-t›¤› propaganda ve icraatlarla bu“baflar›y›” elde etmifltir. Bu yarg›y›“etnik-dini ve siyasi kimli¤i iç içegeçmifl” tüm ‹srail halk› için genel-lefltirmek mümkün de¤ilken seçimsonuçlar› bunun çok ciddi biçimdeetkili oldu¤unu göstermektedir. L‹-KUD ile birlikte tüm sa¤ partilerintoplam ald›¤› sandalye say›s› 67’yeyükselmifltir. Yani k›sacas› genel biryorum olarak ‹srail halk›n›n önce-likleri ekonomi, iflsizlik, yolsuzlukvb. de¤il “kendi güvenli¤i” olarakortaya ç›kmaktad›r.

Böyle bir savafl ortam›nda veIrak’a yönelik sald›r›n›n arefesindefiaron’un koalisyon konusundakidüflüncesi tüm dünyan›n dikkatlerinitamamen üzerine çekecek bir sa¤koalisyonun aksine özellikle görün-tüyü yumuflatacak ama yine de elin-deki sandalye say›s›yla istedi¤ini ya-pabilece¤i bir “Milli Birlik Hükü-meti” kurmak üzerine kurulu.

“Onun bir mola vermeye, yüzünegözüne bulaflt›rd›¤› iflleri ve yapt›¤›gaflar› üstüne at›p suçlayaca¤› birorta¤a ihtiyac› var.” (Yoel Marcus-Ha’aretz 31 Ocak 2003) Ayr›ca enönemlisi ABD yönetiminin iste¤ininde bu yönde oldu¤u belirtiliyor. Ziradünyadaki herkesin ABD’nin Orta-do¤u’daki yavrusu olarak gördü¤ü‹srail konusunda, çok daha büyükplanlar› varken bafl›n›n a¤r›mas›n›istemiyor. fiaron bunun için de 19sandalyeli ‹flçi Partisi ve 15 sandal-yeli Shinui Partisi’ni bu koalisyonadahil etme u¤rafl› içinde. ‹flçi Partisibaflkan› Amran Mitzna böyle bir ko-alisyonun içinde yer almayacaklar›-n› aç›klayarak fiaron’un hayalleriniy›kt›. fiimdilik onlar›n istekleri do¤-rultusunda bir koalisyon mümküngörünmüyorken genel bir beklentiolarak bu hükümetin 1 y›ldan faz-la sürmeyece¤i kan›s›nda hemenherkes hemfikir.

Bu seçimlerin ard›ndan sürecinayn› sald›rganl›kla sürece¤inin birgöstergesi seçim sonras›nda Ara-fat’›n ça¤r›s›na verilen yan›tla ortayakondu. Arafat yeniden seçilen fia-ron’la bir araya gelmek ve 2 y›ldanuzun süredir devam eden fliddetolaylar›n› sona erdirmek için görüfl-melere yeniden bafllamak istedi¤inisöyledi. Aynen geçmiflte oldu¤u gibi

fiaron bunu da “sadece ‹sraillilerekarfl› fliddet olaylar›na kar›flmayanFilistinlilerle görüflece¤ini” söyleye-rek reddetti. Arafat’›n hayallerini vekarakterini bir yana koyarsak busözler Filistinlilere yönelik gelifleceksürecin rengini de göstermektedir.Nitekim bu sözlerden bir süre sonraABD ve ‹srail’in Arafat’› devre d›fl›b›rakma konusunda anlaflt›klar› yö-nünde bilgiler de ortal›kta dolaflma-ya bafllad›.

Böyle bir savafl ortam›nda ve Irak’a yönelik sald›r›n›n arefesinde fiaron’un koalisyon konusundaki düflüncesi tüm dünyan›n dikkat-lerini tamamen üzerine çekecek bir sa¤ koalisyonun aksine özellikle görüntüyü yumuflatacak ama yine de elindeki sandalye say›s›y-la istedi¤ini yapabilece¤i bir “Milli Birlik Hükümeti” kurmak üzerine kurulu.

‹srail seçim sonuçlar›yla ç›kmazda

SEÇ‹M SONUÇLARILikud Partisi……..............37fias Partisi…….….............11Ulusal Birlik………............7Ulusal Dinci Parti…............5Birleflik Tevrat Yahudili¤i...5Yisrael b’Aliyah….….........2

Sa¤ partiler toplam …...…67

‹flçi Partisi……….....……19Shinui Partisi.…….……...15Meretz…………..………..6Hadafl…………….………4Balad…………….……….3Bir Ulus………..…………4Birleflik Arap Listesi..…….2Sol partiler toplam………53

‹srail

Ariel fiaron

Her y›l savafl a¤alar›n›n toplan-d›¤› ve Münih’te gerçeklefltirdi¤i“39. NATO Güvenlik toplant›s›” buy›lda 7-9 fiubat aras›nda “Bayrisc-her Hof” diye tan›nan otelde yap›ld›.Ana gündemi ABD’nin bafl›n› çekti-¤i sald›rganl›k 盤›rtkanl›¤›yd› elbet-te. NATO’nun Varflova Pakt›na kar-fl› oluflmas› ve Varflova Pakt›n›n da-¤›lmas›ndan sonra NATO’nun halada¤›t›lmamas›, emperyalizmin dün-ya halklar›na karfl› ac›mas›z sald›r›ve savafl ortamlar›n›n yarat›lmas›nagüçlü bir ispatt›r. Savafl a¤alar›n›n,yani her NATO ülkesinin “Gene-ralleri” ve Savunma Bakanlar›-

n›n kat›lmas›, “güvenli¤in” de¤il,tam aksine savafl projelerinin çi-zildi¤i bir toplant›n›n iflaretidir.Savafl a¤alar›n›n “Lüks” otellerdeyatt›¤› ve keyif çatt›¤› bir ortamda,açl›ktan hastalanan, susuz kalan, de-nenmemifl silahlar›n deney “objesi”olan halklar bir gün bunun hesab›n›elbette soracaklard›r. Irak’a yöneliksald›r›n›n meflru zeminini telaflla is-patlamaya çal›flan ABD emperyaliz-mi ve güdümündeki ülkeler, savaflakarfl› gösterilerin anti-emperyalistbir mücadeleye dönüflmemesininyollar›n› da aramaktad›r. Bunu özel-likle Alman emperyalizmi dile getir-

mektedir. Ve kuflku yok ki, emper-yalistler dünyay›, savafl alanlar›na,açl›¤a, artan sömürüye, ölüme vegelir düzeyinin giderek daha derinbir uçuruma gidifli sürdükçe anti-emperyalist mücadele devrimci vekomünist örgütlerin öncülü¤ündegüçlenecektir.

‹flte bundand›r ki, dünyan›n herköflesinde savafl karfl›t› gösteriler 盤gibi büyümektedir. Daha geçen y›lOHAL ilan edilen Münih, Alman-ya’n›n “Savafl karfl›t›” görünü-münden dolay› bu y›l serbest b›-rak›lm›flt›r. Bu iki yüzlü politika,kitleleri hedefinden sapt›ramaya-cakt›r. Saatlerce aral›ks›z yo¤un karya¤›fl›na ra¤men 8 fiubat’ta MünihMarienplatz’da toplanan kitle gide-rek büyüyordu. Alman polis flefleri-nin beklentisinin çok üstünde olankitle çeflitli savafl ve NATO karfl›t›pankartlar tafl›d›. Sar› sendika ku-rumlar› ise ayn› gün baflka bir alan-da miting düzenledi. Polis fleflerinindaha önceden “iyiler ve kötüler”diye bölmeye çal›flt›¤› yürüyüfle kit-leler ak›n ak›n geliyordu. TKP/MLtaraftarlar›n›n da kitlesel olarak ka-t›ld›¤› yürüyüflte Marks-Engels-Le-

nin-Stalin ve Mao’nun pankart› kit-leler taraf›ndan ilgiyle karfl›lan›yor-du. ‹brahim Kaypakkaya’n›n resmiüstünde bulunan parti bayraklar›merakla karfl›lan›p sürekli resimde-kinin kim oldu¤u sorulmaktayd›.AT‹F’in de “EMPERYAL‹ST SA-VAfiLARA HAYIR” pankart› gü-nün önemini dile getirmekteydi. Yü-rüyüfle geçildi¤inde güncel slogan-lar at›ld› ve polislerin provokatif sal-

d›r›lar›na kitle güçlü yan›tlar vererekgeri çekilmesini sa¤lad›! 35-40 binibulan kitle say›s› giderek büyüyor-du. Öngörülen miting alan›nda mi-ting yapmak art›k imkans›zlaflm›flt›,çünkü bu kitle o alana s›¤mazd›.Dolay›s›yla, baflka bir alana geçildi.Genelde olays›z geçen yürüyüfl, mi-ting alan›nda konuflmalardan vemüzik dinletisinin ard›ndan sona er-di! (Münih)

MMüünniihh’’ttee ““NNAATTOO GGüüvveennlliikkMMüünniihh’’ttee ““NNAATTOO GGüüvveennlliikkTTooppllaanntt››ss››””nnaa kkaarrflfl›› yyüürrüüyyüüflflTTooppllaanntt››ss››””nnaa kkaarrflfl›› yyüürrüüyyüüflfl

Münih "Emperyalist sald›rganl›¤a karfl› dural›m”Lise ve üniversite ö¤renci temsilcilikleri, kilise çevreleri, Giessen

Halkevi, ATTAC, AT‹F, Hessen Bölge Dernekleri ve benzeri kurum-lar›n kat›l›m›yla oluflan “Savafla Karfl› Birlik Platformu” yapt›¤› yü-rüyüflle ABD sald›rganl›¤›na hay›r dedi. Giessen kentinde kalabal›kbir al›flverifl merkezinde yap›lan miting konuflmalar ve kitlenin yo-¤un alk›fl›yla bafllad›. Güzergah esnas›nda iki ayr› noktada yap›lankonuflmalardan sonra Amerika d›fl›ndaki ABD askeri güçlerinin lojis-tik ihtiyaçlar›n›n karfl›land›¤› Amerikan deposunun önüne yüründü.Buras› özellikle seçilen bir buluflma noktas›yd›. Yürüyüfl s›ras›ndaAT‹F pankart› arkas›nda yürüyen kitle sloganlar›yla dikkat çekengruplardan biri oldu. Ayr›ca yürüyüflün bitti¤i noktada Halklar›nUluslararas› Mücadele Ligi (ILPS) ad›na okunan ‹ngilizce mesaj yo-¤un alk›fl ald›. Sald›r›n›n olaca¤› muhtemel günde yeniden etkinlik-lerin organize edilece¤i vurgulanarak yürüyüfl bitirildi. (AvrupaBüro)

Ariel fiaron

‹srail

‹stanbul

Page 24: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

224414-27 Şubat 2003 2

PPüüllüümmüürr ddeepprreemmiinnddee ççaattllaayyaann ssaaddeeccee bbiinnaallaarr ddee¤¤iill,,

EEGGEEMMEENNLLEERR‹‹NN SSAALLTTAANNAATTIIDDIIRR DDAA!!

Depremden sonra Pülümür halk›n›n yaflad›¤› sorunlar› yerinde görmek amac›yla 3 fiubat Pazartesi günü Pülümür’e do¤ru yola ç›kt›k. Depremle birlikte siyasilerin, devlet “büyüklerinin” Pülümür’ü ziyaret etmesi nedeniyle yol boyu panzerlerle karfl›lafl›yoruz.

27 Ocak 2003 tarihindeTunceli Pülümür’de aletselbüyüklü¤ü 6,5 olan bir dep-rem yafland›. Bu depremde

Sa¤lamtafl köyünde enkaz al-t›nda kalan Esma GülüzarY›ld›r›m (65) yaflam›n› yitir-mifl, birçok insan›n evi oturu-lamaz hale gelmiflti.

Depremden sonra Pülümürhalk›n›n yaflad›¤› sorunlar›yerinde görmek amac›yla 3fiubat Pazartesi günü Pülü-mür’e do¤ru yola ç›kt›k. Dep-remle birlikte siyasilerin, dev-let “büyüklerinin” Pülümür’üziyaret etmesi nedeniyle yolboyu panzerlerle karfl›lafl›yo-ruz. Kutu Derenin üzerindekiGüleç karakolu, Naz›miye yolayr›m›ndaki karakol, K›rm›z›Köprü karakollar› duruyor.Naz›miye yol ayr›m›ndaki ka-rakolda kimlik kontrolü de-vam ediyor. Pülümür’e ulaflt›-¤›m›zda, afla¤›da K›z›lay’›nyazl›k çad›rlar›n›n kuruldu¤u-nu görüyoruz. K›z›lay çad›rla-r›nda depremzedeye gelenyard›mlar bekletiliyor. Ve as-kerler kal›yor. Diyarba-k›r’dan, Erzurum’dan, Ela-z›¤’dan gelen sivil savunmaekipleri caddelerde dolafl›yor.

Çarfl›ya ç›k›yoruz, yol üzerin-deki müstakil evlerde hasaryok. Kamu binalar› PülümürZiraat Bankas›, Pülümür Yat›-

l› ‹lkö¤retim Bölge Okulu,Hükümet kona¤›, Memur loj-manlar› hasarl› durumda. Ka-mu binalar›ndaki hizmetlerbaflka yerlere tafl›nm›fl, ö¤ren-ciler okula giremiyor.

AFET KONUTLARIHARAP DURUMDAKar ya¤›fl› devam ediyor,

her taraf çamur içinde. 1992Erzincan depreminden sonraMeydanlar Mahallesinde ya-p›lan afet konutlar›na gidiyo-ruz. Afet konutlar› 3,4,5 katl›binalardan yap›l›. Binalar›nd›fl s›valar› çatlam›fl. Evleriniçine girdi¤imizde iç s›valar›ndaha kötü oldu¤unu, evlerdekal›namayaca¤›n› görüyoruz.Burada büyük askeri çad›rlarkurulu. Çad›rlar›n kuruldu¤uyer tamamen çamur içerisin-de. Depremde evi hasar görenhalk askeri çad›rlarda kal›yor.Çad›rlar› askerler “koruyor”.So¤uktan birçok insan hasta,hastalanan insanlara Pülü-mür’deki befl doktor ile mer-kezden gelen sekiz doktor ba-k›yor. Afet konutlar›nda 1992

depreminde evleri hasar gö-renler oturuyor. Halk devle-tin kendilerini depremdenkorumak amac›yla buraya

yerlefltirdi¤ini ancak bura-n›n flimdiki depremde hasargördü¤ünü söylüyorlar. Ge-len yard›mlar da daha halkada¤›t›lmam›fl. Halk sadeceyemek ihtiyaçlar›n› karfl›laya-biliyor. Bir gerçe¤i daha gö-zard› etmemek gerekiyor.Devlet OHAL döneminde1994-95 y›llar›nda Der-sim’de köyleri yakm›fl,y›km›fl; köylüleri göçezorlam›flt›. Pülümür köy-lerinin say›s› da 49’dan7’ye nüfusu ise 2200’le-re kadar düflmüfltü. Buyaflanan çilelerden sonraPülümürlüleri bir kez dedeprem ve devletin du-yars›zl›¤› vurdu.

Dünyan›n baz› yerle-rinde deprem ve benzerido¤a olaylar›, bir “fela-ket” olmaktan ç›kar›lm›fl-t›r. Bilimin geliflimiyle dep-rem gibi afetlerin zararlar›en aza indirgenmifl durumda-d›r. Geliflmifl ülkelerde durumböyleyken ülkemiz ve benze-ri geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde

ise sellerde, kazalarda, dep-rem gibi do¤a olaylar›nda za-rarlar›m›z büyük oluyor. Veolan da hep emekçi halk›m›zaoluyor. Yaflanan do¤al afethep katliama dönüflüyor.Depremlerde suçlu müteahhitve takdiri ilahi olurken gerçeksuçlular burjuva kalemflörlerve siyasetçiler taraf›ndan giz-leniyor, korunuyor. Müteah-hitlere ifli veren müteahhitle-rin demirden, çimentodançalmas›na göz yuman, müte-ahhitlerin çürük yap›lar›n›sa¤lam diye teslim alan dev-letin sahipleri kendilerininolaylarda hiçbir alakas›n›n ol-mad›¤›n› söyleyerek kendile-rini aklamaya çal›fl›yor. Pülü-mür depreminde çatlayan sa-dece binalar de¤il, egemenle-rin saltanat›d›r da. Egemenle-rin çatlayan saltanat› da ancakhalk›n örgütlenmesiyle y›k›-lacakt›r.

B‹Z‹ BU HALLEREGET‹RENLER UTANSIN

‹-K: Bize deprem an›n›anlat›r m›s›n›z?

Zeynel Cink›l›ç: Depremsabah saat 07:26’da oldu. Oan evdeydik. Afet konutlar›n-da oturuyorduk. Devlet bizeafet konutlar› yapm›flt› dep-remden korunmak amac›yla.Büyük bir gürültüyle uyan-d›k. Binalar›n her taraf›nda s›-valar›n dökülmesi bizleri çokkorku t -t u .

Binalar›n her taraf›ndan ses-ler gelmeye bafllad›. Biz bina-n›n hangi tarafa çökece¤inihesaplamaya çal›flt›k. Onagöre kendimizi koruyacakt›k.Depremden sonra d›flar› ç›k-t›k. Allaha flükür can kayb›-m›z fazla olmad›. Sadece birköyde bir teyzemiz öldü.Depremden sonra devlet bizeyazl›k çad›r verdi. Bu çad›rlarbize her halde güneflten ko-runmak amac›yla verildi. -20derecede katalitikli sobayla›s›nmaya çal›fl›yoruz. Küçükçocu¤u olanlar var. Çoluk ço-cuk ortada kald›k. Çad›rlardane kadar yaflayabiliriz?

‹.K: Yetkililerden, devlet-ten beklentileriniz nelerdir?

Zeynel Cink›l›ç: Yetkili-lerden, devletten tabi ki bek-lentilerimiz var. Bu konutla-r›n y›k›lmas›n› istiyoruz. 5-6katl› binalar›n tekrar yap›lma-s›n› istemiyoruz. Müstakil ev-ler istiyoruz. Müteahhitlerinve bu binalar› müteahhitler-den teslim alanlar›n hepsi desuçludur. Bunlar›n a盤a ç›ka-r›lmas›n› istiyoruz. Bizi buhallere düflürenler utans›n.Gelsinler görsünler k›fl›n orta-s›nda bu insanlar neler çeki-yor. Devletten bu sorunlar›-m›z› çözmesini bekliyoruz.

‹-K: Siz neler söylemekistersiniz?

Ali H›d›r Mefle: Deprem-den sonra mühendisler bina-lar› kontrol etmeye geldiler.Kirifller k›r›lm›flt›. Kiriflleriaçt›k. Adamlar diyor ki kirifl-lerin aras›na lenko fleklindeat›lan demir 30 cm. olmas›gerekirken, bizimkiler ise 4ya da 5 cm. Ondan sonra,bu binalar›n kirifline çekiçsall›yoruz. Öbür taraftankum gibi harç, çimentodökülüyor. Bu binalardepreme elveriflli de¤il.Biz gelen mühendislerediyoruz ki elinizi vicda-n›n›za koyun. Bay›nd›r-l›ktan gelenler bize di-yor ki, bu insanlar 1992Erzincan depremindensonra afet konutlar›nayerlefltirildiler, sözde sa¤-

lam bir yere yerlefltirildi-ler. Ama tam tersine afet

konutlar› bu insanlara mezarolacak. Devletten beklentile-rimiz ise flunlard›r. Afet ko-nutlar›n› istemiyoruz. Binala-r› tamirat yapmak isterlerse

Elif Gül

✔ Afet konutlar›n› istemiyoruz. Binalar› tamirat yapmak isterlerse gelecektamiratç›lar› binalara sokmayaca¤›z. Biz anahtarlar›m›z› bay›nd›rl›¤a iadeedece¤iz. Bugün bizi bu binalarda oturtmak isteyenler gelip kendileri otursunlar. Bu so¤uklarda yazl›k çad›rlarda kal›yoruz.

Page 25: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

gelecek tamiratç›lar› bi-nalara sokmayaca¤›z. Bizanahtarlar›m›z› bay›nd›rl›¤aiade edece¤iz. Bugün bizibu binalarda oturtmak iste-yenler gelip kendileri otur-sunlar. Bu so¤uklarda yazl›kçad›rlarda kal›yoruz. Kimikomflumuzun befl çocu¤uvar. Yedi sekiz çocu¤u olan-lar var. Çocuklar hep hasta-land›lar. Gece kalk›p çad›r-lar›n üstünden kar at›yoruz.Bizim çekti¤imizi bir Allahbilir. Hepimiz ma¤dur du-rumday›z, köylerimiziterkedip geldik,bundan sonra bu bi-nalarda kalamay›z.Ne olacak bizimh a l l e r i m i z . Biz de bu ülkeninvatandafl›y›z. Ülke-mizde insan haklar›varsa bu binalar›böyle yapt›rmaya-cakt›. Müteahhit de-miri çald›, çimento-yu çald› bu binalar›eksik yapt›. Bununiçin flimdi bu s›k›n-t›lar› çekiyoruz. Bizyeni konutlar hemenyap›ls›n demiyoruz.Ancak en k›sa za-manda yap›lmal› kima¤duriyetimiz gi-derilsin.

Elif Gül: Dep-rem oldu¤unda çokkorktuk. Evlerimizçatlad›, korkudaniçeri giremiyoruz,çoluk çocuk hastabir flekilde çad›rdakal›yoruz. Hastay›zbu flekilde çad›rdakal›nmaz. Periflan durumda-y›z. Yetkililerden beklentile-rimiz bize tek katl› ev yap-

s›nlar. Biz art›kbu evlere gir-mek istemiyo-ruz. Baraka daolsa tek katl› biryer, çoluk çocu-¤umuzla kala-cak bir yer isti-yoruz. Ama on-lar diyorlar kiçatlak da olabi-lir, patlak daolabilir, sizk o r k m a y › n .Korkmamak el-de de¤il. Budepremi ucuzatlatt›k bir daha-ki depremde buevlerdeyken öl-meyece¤imizingarantisini vere-bilirler mi?

Saray Kar-g›n: Görüyorsu-nuz d›flar›da ka-r›n, çamuruniçerisindeyiz.Bize çad›rlar verildi. Çad›r-lar›n içi de su ve çamur.Korkudan içeri giremiyoruz.Depremden sonra evlerimi-ze de giremiyoruz. Görevli-lerden tek katl› ev istiyoruz.Peki yiyecek de vermesin-ler, biz bir daha bu binalar›nalt›na giremeyiz. Bizim bu-rada yaflad›¤›m›z ikinci dep-

rem. Biraz daha sallansayd›bu binalar hepimize mezarolurdu.

OLAN GAR‹BAN HALKA OLUYOR. ‹-K: Mehmet amca sen

neler söyleyeceksin?Mehmet Ali Yücel:

1967’de de deprem oldu.Sonra 1992 depremini yafla-d›k. 92’de üç ay çad›rda kal-d›k. O çileden sonra flimdibu çileyi çekiyoruz. Biz do-¤ulu halk sürekli çile çeki-

yoruz. Çileyle geldik, çiley-le gidiyoruz. Bakal›m sonu-muz ne olacak. Bu binalar

yap›ld›-¤› za-m a nd e v l e tdenetims a ¤ l a -s a y d › ,bu halegelmez-dik. Buk a d a rzarar zi-yan ol-m a z d › .D e p -r e m d eben Ya-l o -va’day-d › m .Burayag e l d i -¤ i m d eeflyalar›-m › zaç›ktay-d›. Zordurum-

dayd›k. Kaç gündür eflyala-r›m›zla u¤rafl›yoruz. Biz ça-d›rda kal›yoruz, eflyalar›m›zne olacak bilmiyoruz. Dev-letten beklentimiz sa¤lambir konut yaps›n. Görüyor-sunuz periflan durumday›z.K›fl›n en so¤uk oldu¤u dö-nemdeyiz. Biz sürekli d›fla-r›da m› kalaca¤›z? Yetkilile-

rin bizleri bu s›k›nt›lardankurtarmas›n› istiyoruz. Bi-nalar›n böyle hasar görmesi-

nin sorumlusu müteahhittir.Müteahhitlerden binalar›böyle teslim alanlard›r. Bubinalar›n alt›nda ölece¤iz.Bu binalar› yapanlar, sa¤lamdiye teslim alanlara bir fleyolmayacak. Olan yine gari-ban halka olacak.

Hüseyin K›zano¤lu:1992 Erzincan depremindePülümür’deki evler de hasargörmüfltü. Evleri y›k›lanlarafet konutlar›na yerlefltiril-mifllerdi. fiimdiki depremdeafet konutlar›, kamu binalar›ve lojmanlar› zarar gördü.Müstakil evlerde hemen he-men hiç zarar yok. Deprem-den sonra Pülümür’e do¤rudüzgün hiç yard›m gelmedi.Gelen yard›mlar belediyede,askeriyede toplan›yor. Dahahalka ulaflmad›. Halk peri-flan durumda. Eksi 20 dere-ceye varan so¤ukta yazl›kçad›rlarda kal›yor. 1994’teköylerin boflalt›lmas›yla bir-likte köylülerin ço¤u bat› il-lerine göç etti. E¤er köyler-de ve ilçede çok insan olsay-d› bu depremin bedeli çokdaha a¤›r olurdu. Çok dahafazla insan ölebilirdi. Biz in-san yaflam›n›n daha de¤erliolmas›n› istiyoruz. Buna gö-re önlemler al›nmal›d›r.(Malatya)

2255 14-27 Şubat 20032

✔ Binalar›n böylehasar görmesinin so-rumlusu müteahhittir. Müteahhitlerden binalar› böyle teslim alanlard›r. Bu binalar›n alt›nda ölece¤iz. Bu binalar› yapanlar, sa¤lam diye teslim alanlara birfley olmayacak. Olan yine gariban halka olacak. Ali H›d›r Mefle

✔ Baraka da olsa tek katl› bir yer, çoluk çocu¤u-muzla kalacak bir yer istiyoruz. Ama onlar diyor-lar ki çatlak da olabilir, patlak da olabilir, sizkorkmay›n. Korkmamak elde de¤il. Bu depremiucuz atlatt›k bir dahaki depremde bu evlerdeykenölmeyece¤imizin garantisini verebilirler mi?

Zeynel Cink›l›ç

Halk devletinkendilerini dep-remden korumakamac›yla burayayerlefltirdi¤ini an-cak buran›n flimdi-ki depremde hasargördü¤ünü söylü-yorlar. Gelen yar-d›mlar da daha hal-ka da¤›t›lmam›fl.Halk sadece yemekihtiyaçlar›n› karfl›-layabiliyor.

Yaflanan do¤al afethep katliama dönüflü-yor. Depremlerdesuçlu müteahhit vetakdiri ilahi olurkengerçek suçlular bur-juva kalemflörler vesiyasetçiler taraf›n-dan gizleniyor, koru-nuyor. Müteahhitlereifli veren müteahhitle-rin demirden, çimen-todan çalmas›na gözyuman, müteahhitle-rin çürük yap›lar›n›sa¤lam diye teslimalan devletin sahiple-ri kendilerinin olay-larda hiçbir alakas›-n›n olmad›¤›n› söyle-yerek kendilerini ak-lamaya çal›fl›yor.

Page 26: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

226614-27 Şubat 2003 2

Anti-emperya-list protestoeylemlerinin

sembolü olan 6. Filoprotesto eylemleri,1968’lerden günümü-ze anti emperyalist bi-lincin geliflmesindeönemli bir yere sahip-tir. Bugün emperyalistsald›rganl›¤a karfl›yükselen anti emper-yalist eylemlere bü-yük deneyimler akta-ran 6. Filo protestolar›halk›n birlikte hareketederse iflgali ortadankald›rabilece¤inin, sa-vafllar› durdurabilece-¤inin de göstergesidir.

6. Filo’nun ‘68Temmuz’unda ‹stan-bul’a gelmesi, Viet-nam’da CIA ad›na ça-l›flm›fl ve Vietnam hal-

k›na bizzat iflkenceleryapm›fl olan ABD Bü-yükelçisi RobertKommer’in Türki-ye’ye gelifli ö¤rencile-rin büyük protestola-r›yla karfl›land›. Buprotesto eylemleriAmerikal›lar›n denizedökülmelerine kadarsürdü.

ABD 6. Filosu1969’da tekrar Türki-ye’ye geldi. Yenidengösteriler bafllad›. Buarada sa¤c› gazetelerde yapt›klar› yay›nlar-la devrimci gençlerekarfl› sa¤c›lar›n bira-raya gelmelerini sa¤-l›yordu. 16 fiubat1969 Pazar günü “6.Filo’ya, emperyaliz-me hay›r” diyen 30bin kifli Taksim’e

ak›n etti. Bu kez üni-versite ö¤rencilerininyan›s›ra iflçi sendika-lar›, çeflitli meslek ku-rulufllar›, devrimcile-rin ço¤u iflçi olan 30bin kiflilik kitleyeTaksim’de polis sal-d›rd›. Sald›r› sonucukitlenin bir k›sm› Tak-sim’de kald›. Bu ka-lan kitleye de birkaçgündür Taksim’de to-parlanan sivil faflistlersald›rd›. Savunmas›zkitlenin üzerine tafl,sopa ve silahlarla gi-diyorlard›. Kitleninüzerine at›lan birbomba sonucu T‹Püyesi Tuna Erdo¤anve Turgut Aytaç flehitdüfltü. Bu sald›r›n›nad› tarihe Kanl› Pa-zar olarak geçti.

fiubat Devrimi ile çarl›¤›n devrilmesi,Rusya’da yeni koflullar› da beraberinde ge-tirdi. fiubat devrimi, kendili¤inden geliflenve zaptedilemez hale gelen iflçi ayaklanma-lar› burjuvalar taraf›ndan k›sa süreli de olsaele geçirilip kendi lehine dönüfltürülmesinisa¤lam›flt›r. Burjuva demokratik bir devrimolan 1917 fiubat Devrimi, Ekim Devrimi-nin geliflme koflullar›n› haz›rlamas› bak›-m›ndan önemlidir. fiubat Devriminin patlakverdi¤i dönemde ‹sviçre’de bulunan Lenin,fiubat Devrimini de¤erlendirdi¤i bir mektu-bunda flunlar› söylüyor:

“B‹R‹NC‹ DEVR‹M‹N B‹R‹NC‹ AfiAMASI

Emperyalist dünya savafl›n›n üretti¤i ilkdevrim patlak verdi. Bu ilk devrim kesin-likle sonuncusu olmayacak.

Bu ilk devrimin, 1 Mart 1917 Rus dev-riminin ilk aflamas› (...) tamamlanm›flt›r. Builk aflama kesinlikle devrimimizin son afla-mas› olmayacakt›r.

Nas›l oldu da yüzy›llard›r süren ve1905-1907 y›llar›nda, tüm halk›n üç y›l bo-yunca en fliddetli s›n›f mücadelelerine, bü-tün sald›r›lara dayanan bir monarflinin sekizgün içinde (...) çökmesi “mucizesi” gerçek-leflebildi?

Do¤ada ve tarihte mucize yoktur, fakather devrim, tarihin her ani dönemeci gibiöyle zengin bir içeri¤e sahiptir, mücadelebiçimlerinin ve mücadele eden güçlerinkarfl›l›kl› iliflkisinin kendine özgü bileflim-lerini o kadar beklenmedik biçimde ortayaç›kar›r ki, birçok fley darkafal› beyinlerdemucize olarak görünmek zorundad›r.

Çarl›k monarflisinin birkaç gün içindeçökebilmesi için, dünya çap›nda tarihselöneme sahip tam bir dizi koflulun içiçe geç-mesi gerekliydi. En önemlilerini sayal›m:

E¤er Rus proletaryas› 1905’den1907’ye üç y›l içinde çok büyük s›n›f çat›fl-malar›n› yaflamam›fl ve en büyük devrimcienerjiyi sergilememifl olsayd›, ikinci dev-

rim imkâns›z bu kadar h›zl› geliflemez vebafllang›ç aflamas›n› birkaç gün içinde ta-mamlayamazd›. ‹lk devrim (1905), topra¤›derinden efleledi, yüzy›llar›n önyarg›lar›n›kökünden kaz›d› ve milyonlarca iflçiyle dü-zinelerce milyon köylüyü politik yaflama vepolitik mücadeleye uyand›rd›, Rus toplu-munun tüm s›n›flar›n› (ve tüm önemli par-tilerini) birbirlerine -ve tüm dünyaya- ger-çek karakterleriyle, ç›karlar›n›n, güçlerinin,eylem yöntemlerinin, yak›n ve uzak hedef-lerinin gerçek karfl›l›kl› iliflkisi içinde gös-terdi. ‹lk devrim ve onun ard›ndan gelenkarfl›-devrim dönemi (1907-1914) Çarl›kmonarflisinin özünü a盤a ç›kard›, karakte-rini sonuna kadar belli etti ve tüm çürümüfl-lü¤ünü, alçakl›¤›n›, elebafl›s› Rasputin ca-navar› olan Çarl›k çetesinin bütün kinizmi-ni ve sefihli¤ini, Romanov ailesinin, Rusyatopraklar›n› Yahudilerin, iflçilerin ve dev-rimcilerin kan›yla sulam›fl olan bu pogromkahramanlar›n›n, büyük toprak sahibiolarak “benzerleri aras›nda birinci” olan,milyonlarca desiyatin topra¤a sahip olan,kendilerinin ve s›n›flar›n›n “kutsanm›flmülkiyeti”ni korumak için her türlü cana-varl›¤a ve suça haz›r olan Romanovlar›ntüm canavarl›klar›n›n yüzünü a盤a ç›kard›.

1905-1907 Devrimi olmadan, 1907-1914 karfl›-devrimi olmadan, Rus halk›n›ntüm s›n›flar›n›n ve Rusya’n›n geri kalan bö-lümünde oturan halklar›n böylesine tam bir“kendi kaderini tayin”i imkâns›z olurdu;birbirleriyle ve Çarl›kla iliflkilerini, 1917fiubat ve Mart Devrimi’nin sekiz günü için-de ifadesini buldu¤u gibi saptayamazlard›.Bu sekiz günlük devrim -k›yaslamak uygunolursa- sanki önceden düzinelerce provas›ve genel provas› yap›lm›fl gibi “oynand›”,“aktörler” birbirlerini tan›yorlard›, rollerini,yerlerini biliyorlard›, çevrelerini en ufakayr›nt›ya kadar, politik ak›mlar›n ve eylemyöntemlerinin en ufak nüanslar›na kadar bi-liyorlard›.”

‘‘6688 kkuuflflaa¤¤››nn››nn aannttii--eemmppeerryyaalliisstt rruuhhuu;;

66.. FFiilloopprrootteessttoollaarr››

16 fiubat1969 Pazargünü “6.Filo’ya,emperyaliz-me hay›r”diyen 30bin kifliTaksim’eak›n etti.

RRuussyyaa’’ddaa 11991177 fifiuubbaatt ddeevvrriimmiifiubat devrimi, kendili¤inden geliflen ve zaptedilemez hale gelen iflçi ayaklanmalar› burjuvalar taraf›ndan k›sa süreli de ol-sa ele geçirilip kendi lehine dönüfltürülmesini sa¤lam›flt›r.

1917 fiubat Devrimi s›ras›nda askerlerin k›fllalardan ç›karak iflçilereve ayaklanmac›lara kat›lmas›n› gösteren bir tablo.

Page 27: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2277 14-27 Şubat 20032

1 fiubat’ta Sar›gazi mezarl›-¤›’nda parti ve devrim flehitlerini

anma etkinli¤i düzenlendi. Parti-zanlar taraf›ndan düzenlenen et-

kinlik, saat 14:00’te bafllad›. Me-zarl›k giriflinde toplanan kitle elle-rinde “Parti ve devrim flehitleriölümsüzdür, Partizan” imzal›pankartla alk›fllar ve z›lg›tlar eflli-¤inde Proletarya Partisinin flehitdüflen 4. genel sekreteri olan Meh-met Demirda¤’›n mezar› bafl›nayürüdü. Demirda¤’›n mezar› ba-fl›nda toplanan kitle önce parti vedevrim flehitleri an›s›na sayg› du-ruflunda bulundu. Sayg› duruflu s›-ras›nda okunan fliirin ard›ndanpartizanlar ad›na bir konuflma ya-p›ld›.

“Yaflamlar›n› hesaps›zcakavgan›n, devrimin ve halk›nkurtuluflu davas›na sunan flehit-lerimizi bir kez daha an›yoruz”diye bafllayan konuflmada, içinde

bulundu¤umuz süreçtedünden daha büyük be-deller göze alman›n,Demokratik Halk Dev-rimi, Sosyalizm ve yü-ce Komünizm rotas›ndayürümenin, parti çizgi-sinde ve ilkelerinde ›s-rar etmenin, devrimekan, can olman›n yolu-nun flehitlerimizin yü-rüdü¤ü direnifl yolu ol-du¤u söylendi.

“Proletarya Partisi-nin 7. Konferans›’ndaortaya konulan ‘bulun-

du¤unuz her alanda örgütlenin’ça¤r›s›na eskisinden daha canlabaflla yan›t olmal›y›z. Bu ça¤r› ay-n› zamanda flehitlerimizin de ça¤-r›s›d›r. Bugün Ortado¤u halklar›nakatliam getirecek olan sald›r› teh-likesine, TC’ye vurucu güç misyo-nu yüklenerek halk›m›z›n bafl›nabela edilen savafl tehlikesine haz›r-l›kl› olabilmenin yolu örgütlen-mekten geçer” fleklinde devameden konuflma flehitlerimize lay›kolman›n onlar›n mücadelesine sa-

hip ç›kmaktan geçti¤ine yap›lanvurgularla son buldu. Konuflma-n›n ard›ndan hep birlikte söylenenmarfllarla Partizanlar flehitlere ver-di¤i devrim sözünü bir kez dahayineledi.

Bafl›ndan itibaren anmay› en-gellemeye çal›flan jandarma getir-di¤i yasaklarla gerginlik ç›karma-ya çal›flt›ysa da bu, kitlenin coflku-sunu engelleyemedi. Anma baflla-d›¤› gibi ayn› coflkuyla alk›fl vesloganlarla sona erdi.

“Bilincimizin k›z›l kor damlalar›;And olsun ki,Yüre¤imizde püskürttü¤ünüz volkanla Devrim nehrinin ak›fl›n›birlefltirece¤iz.U¤runa can verdi¤iniz insanl›¤a,Alt›nça¤› granitlefltirerek Arma¤an edece¤iz!”

S›n›rl› bir yaflam› s›n›rs›z bir davaya adayanlara ölüm yok

HAMBURG“7. Konferans ›fl›¤›nda Parti ve Devrim fiehitlerini an›yoruz” adl›

etkinliklerden birisi de Almanya’n›n Hamburg kentinde yap›ld›.Hamburg Partizan okurlar› taraf›ndan düzenlenen etkinli¤e yaklafl›k130 civar›nda kitle kat›ld›. Sayg› duruflu ile bafllayan etkinlikte dia efl-li¤inde flehitlerle ilgili konuflmalar yap›ld›. Konuflmalarla birliktedevrimci marfllar ve türküler söylendi. Devamla yap›lan konuflmalar-da, flehitleri anman›n yolunun savaflmaktan ve 7. Konferans kararla-r›na uygun davranmaktan geçti¤inin alt› çizildi. Etkinli¤in sonundaBremen’den gelen bir grup Kürtçe ve Türkçe ezgiler seslendirdi.(Hamburg)

ZÜR‹H1 fiubat 2003 tarihinde Zürih Gençlik ve Kültür Evi’nde Parti ve

Devrim flehitleri an›ld›. 70’i aflk›n kitlenin sayg› durufluyla bafllayananmada Proletarya Partisi’nin Parti ve Devrim flehitleri ile ilgili aç›k-lamas› okunduktan sonra flehitlerle ilgili marfllar ve türküler söylendi.Proletarya Partisi’nin emperyalist sald›rganl›kla ilgili ç›kard›¤›bildirinin okunmas›n›n ard›ndan anma sona erdi. (‹sviçre-Zürih)

PPaarrttii vvee DDeevvrriimm fifieehhiitt--lleerrii AAvvrruuppaa’’ddaa ddaa aann››lldd››

Bu küçük kitapç›k koca kocaciltler a¤›rl›¤›ndad›r. Onun ruhu,bugüne kadar uygar dünyan›n bü-tün örgütlü ve mücadele eden pro-letaryas›n› canland›rmakta ve hare-kete geçirmektedir.” (Lenin)

Komünist Manifesto, Marksve Engels taraf›ndan kurulan pro-letaryan›n ilk komünist örgütü“Komünistler Birli¤i”nin progra-m› olarak kaleme al›nd›. ‹lk olarak23 sayfal›k bir bask›yla fiubat1848’de Londra’da yay›nlanan

Komünist Parti Manifestosu, yineayn› y›l içinde Londra’da birincibask›daki baz› hatalar›n düzeltildi-¤i 39 sayfal›k bir broflür olarak ya-y›nland›. Birçok Avrupa dillerineçevridi. “Burjuvalar ve proleter-ler”, “Proleterler ve Komünist-ler”, “Sosyalist ve Komünist Ya-z›n”, ve “Muhalefet Partileriyleiliflkileri bak›m›ndan Komünist-lerin Durumu” bafll›klar› alt›nda 4bölümden oluflan kitab›n sonundaayr›ca Engels’in “KomünizminTemel ‹lkeleri” adl› çal›flmas› dayer al›yor.

“Bütün ülkelerin iflçileri bir-lefliniz” ça¤r›s›yla son bulan Ko-münist Partisi Manifestosu’nun“Proleterler ve Komünistler” bö-lümünden baz› bölümleri aktar›yo-ruz;PROLETERLER VE KOMÜ-

N‹STLERKomünistlerin genel olarak

proleterler karfl›s›ndaki tavr› nedir?Komünistler, öteki iflçi partileri

karfl›s›nda özel bir parti de¤ildirler.Tüm proletaryan›n ç›karlar› d›-

fl›nda ayr› ç›karlara sahip de¤iller-dir.

Proleter hareketi biçimlendir-mek ve kal›ba sokmak üzere ken-dilerine özgü hiçbir ayr› sekter(1836) ilke getirmezler.

Komünistler, öteki proleterpartilerinden yaln›zca flunlarla ay-r›l›rlar: Bir yandan ülke proleterle-rinin çeflitli ulusal savafl›mlar›nda,milliyetten ba¤›ms›z, tüm proletar-yan›n ortak ç›karlar›n› vurgular vebunlar› öne ç›kar›rlar. Di¤er yan-dan iflçi s›n›f›n›n burjuvaziye karfl›savafl›m›n›n geçti¤i çeflitli geliflmeaflamalar›nda, her zaman, tüm ha-reketin ç›karlar›n› temsil ederler.

Komünistler, demek ki, pratikolarak, bütün ülkelerin iflçi partile-rinin en kararl›, daima ileri itici ke-simidirler; teorik olarak, proletar-yan›n di¤er kitlesinden önce hare-ket hatt›n›, koflullar› ve proleter ha-reketin genel sonuçlar›n› kavramaüstünlü¤üne sahiptirler.

Komünistlerin önünde duranilk amac›, bütün öteki proleter par-tilerininkiyle ayn›d›r: Proletarya-n›n bir s›n›f olarak oluflmas›, burju-vazinin egemenli¤inin y›k›lmas›,siyasal iktidar›n proletarya taraf›n-dan ele geçirilmesi.

Komünistlerin teorik fikirleri,hiçbir biçimde, flu ya da bu dünya

reformcusu taraf›ndan icat olun-mufl ya da keflfedilmifl düflüncelereya da ilkelere dayand›r›lmam›flt›r.

Bunlar, yaln›zca, var olan birs›n›f savafl›m›ndan, gözlerimizinönünde cereyan eden tarihsel birhareketten do¤an iliflkilerin genelifadeleridir. Mevcut mülkiyet ilifl-kilerine son verilmesi, hiç de ko-münizmin ay›r›c› bir özelli¤i de¤il-dir.

Bütün mülkiyet iliflkileri sürek-li tarihsel ikamelere, sürekli tarih-sel de¤iflmelere u¤ram›fllard›r.

Örne¤in Frans›z Devrimi, bur-juva mülkiyetinin lehine, feodalmülkiyeti kald›rm›flt›r.

Komünizmin ay›r›c› özelli¤i,genel olarak mülkiyetin kald›r›l-mas› de¤il de, burjuva mülkiyeti-nin kald›r›lmas›d›r.

Fakat modern burjuva özelmülkiyet, ürünlerin üretilmesininve mülk edinilmesinin s›n›f karfl›t-l›¤›na, ço¤unlu¤un az›nl›k taraf›n-dan sömürülmesine dayanan siste-minin nihai ve en tam ifadesidir.

Bu anlamda, komünistlerin te-orisi tek bir deyiflle özetlenebilir:Özel mülkiyetin kald›r›lmas›.

Biz komünistler, kiflisel olarakkazan›lm›fl, kendi bafl›na çal›flarakelde edilmifl, kiflisel mülkiyeti kal-d›rmak istemekle suçland›k: O

mülkiyet ki, her türlü kiflisel özgür-lü¤ün, eylemin ve ba¤›ms›zl›¤›ntemeli oldu¤u iddia edilir.

Güçlükle elde edilmifl, bizzatedinilmifl, bizzat kazan›lm›fl mül-kiyet! Burjuva biçimden önceki birmülkiyet biçimi olan küçük-burju-va ve küçük köylü mülkiyetindenmi söz ediyorsunuz? Bunu bizimkald›rmam›za gerek yok; sanayi-deki geliflme bunu zaten yok et-mifltir ve gün be gün yok ediyor.

(...)Kapitalist olmak, üretimde yal-

n›zca salt kiflisel de¤il, ayn› zaman-da toplumsal bir konuma da sahipolmakt›r. Sermaye kolektif birüründür ve ancak birçok üyeninkolektif eylemiyle hatta son tahlil-de, ancak toplumun tüm üyelerininbirleflik eylemiyle harekete geçiri-lebilir.

Demek ki, sermaye kiflisel de-¤il, toplumsal bir güçtür.

O halde, sermayeyi ortak mül-kiyete, toplumun tüm üyelerininmülkiyetine dönüfltürmekle, kifliselmülkiyet toplumsal mülkiyete dö-nüfltürülmüfl olmaz. De¤iflen, yal-n›zca mülkiyetin toplumsal karak-teridir. Mülkiyet, s›n›f karakteriniyitirir.

Komünist PartisiManifestosu

Page 28: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

228814-27 Şubat 2003 2

Gün boyu yaflad›¤›n›zgerilim dolu, stres dolu sa-atlerin etkisinden bir an ön-ce kurtulmak istiyorsunuz.Akflam televizyonun karfl›-s›na geçip ailece oturupbafll›yorsunuz çeflitli kanal-larda zaping yapmaya.Herbiri birbirinden ilgi çe-kici diziler sizi al›p baflkadünyalara götürüyor, sizide o yaflam›n bir parças›yaparak hem de… Sistem,y›llard›r kad›nlar› TV ek-ranlar›na adeta hapsettirenBrezilya dizilerinden yolaç›karak bu kez etki alan›n›daha da geniflletmeye çal›-fl›yor. Birço¤umuz tan›k ol-mufluzdur; çevremizdeözellikle de ev kad›nlar›n›nbütün ifllerini bu dizileregöre ayarlay›fl›na; evdekiiflleri, yemek saatlerini, ya-p›lacak komflu ziyaretlerinipembe dizilerin bafllamasaatlerine göre ayarlay›flla-r›n›, kimi zaman gülerekkimi zaman da kayg›ylakarfl›lam›fl›zd›r.

Gündüz yay›nlanan budizilerin yaln›zca ev kad›n-lar›n› etkisi alt›na ald›¤›n›gören sistem, etki alan›n›daha da geniflletmek içinakflamlar› ailece izlenebile-cek dizileri peflpefle göste-rime koydu. Üstelik de bupolitikas›n› insanlar›n birazdaha kendinden birer parçabulabilece¤i yerli dizilerleuygulamaya çal›fl›yor.Özellikle Kürt illerinde ge-çen bu dizilerde bir taraftanda Kürt halk›n›n yaflad›¤›as›l sorunlar çarp›t›l›yor.Çünkü kendi kültüründenkendi yöresinden olanprogramlar insanlar›n il-gisini daha çok çekiyor veinsanlar› adeta ekranlaraçiviliyor. Kendilerini bura-lardaki tiplemelerle özdefl-lefltirebiliyorlar. Ülke gün-deminden uzak, düflünme-yen, sorgulamayan insantipleri yavafl yavafl sinsice

hiç fark ettirmeden yarat›l›-yor. Öyle ki izledi¤i her-hangi bir dizide en ufak birayr›l›¤a, gözyafl›na dayana-

mayan, gözleri dolan ancakgerçek hayatta binlerce Af-ganl›, Filistinli, Irakl› çocu-¤un ölümünü sineye çeke-bilen insanlar oluflturulu-yor. Yani art›k dizilerdekisahte ac›lar kadar etkile-miyor insanlar› gerçekac›lar.

Dizilerdeki geliflmelergenelde belli bir mekaniçinde geçiyor. Sokaklarfazla yer alm›yor. Sokak-lardaki yoksulluk, ac› çe-

ken insanlar yok bu diziler-de. Yani yaflam›n zorluklar›bu dizilerin konusu de¤il.‹yisi de kötüsü de belli bir

kapal› mekan içinde geçi-yor. Ac› ve yoksulluk isebazen reyting art›rmak içinkullan›l›yor sadece. Üzüle-ce¤in, sevinece¤in, heye-canlanaca¤›n herfley bellibir mekanla s›n›rl›. Bir in-san›n gerçek yaflamda kar-fl›laflabilece¤i, evine birparça ekmek götürebilmekiçin f›rt›nalar içinde küçü-cük elleriyle titreyerekmendil satan çocuklar yok.Yoksulluk, pahal›l›k, iflsiz-

lik, hak ihlalleri, politikavb. genelde bu dizilerdeyer alm›yor. Bütün bunlarinsan›n sorgulamamas› ge-

reken fleyler çünkü. Helekad›nlar› hiç mi hiç ilgilen-diren fleyler de¤il. Onlarvars›n “nas›l zay›flar›m”,“nas›l güzelleflebilirim”,“nas›l e¤lenirim”, “ne yap-sam da eflime kendimi be-¤endirsem” diye düflünür.Dünyada olup bitenlerdençok filmlerdeki sorular tar-t›flmalar konufluluyor, or-daki seslenmeler, tepkilerdilimize yerlefliyor. “Ço-cuklar Duymas›n” adl› di-

zide aile içinde yap›lan tar-t›flmalar, kavgalar; millet-vekili fiahin A¤a’n›n üçkad›nla evli olmas›; Sey-

men A¤a’n›n kar›s›na uy-gulad›¤› cinsel fliddet bu di-zilerle ola¤an gösterilmeyeçal›fl›l›yor. Çarp›k iliflkiler,ruhsal flekillenifller dayat›-l›yor. Bunlar onlarca örne-¤in içinden sadece birkaç›.Seymen A¤a’n›n efli Ba-har’› ona tecavüz etmeyeyeltenecek kadar sevmesi-dir. Burada dünya Bahar veSeymen A¤a’dan ibarettir.Seymen, Bahar’› tecavüzeyeltenecek kadar sevmek-

te; Bahar ise tüm bunlara“evet” diyecek kadar eflineba¤lanmaktad›r.

Eskiden zalim, ruhsuz,cahil a¤alar›n yerini flimdiyurtd›fl›nda e¤itim görmüfl,“ayd›n” a¤alar al›yor. Dahaduygusal ve sempatik gös-terilerek kad›nlar üzerindeuygulad›klar› bask›, otori-te, afla¤›lama “kabul edile-bilir” hale getiriliyor.

Burada kad›na biçilenrol de elbette daha uysal,uygulanan fliddete ra¤menbüyük bir aflkla kocas›naba¤lanan, ekonomik olarakba¤›ml› ve yine her zamanoldu¤u gibi, düflünmeyensorgulamayan tipler olma-s›.

Tarih boyunca ezilen,cinsel, ulusal, s›n›fsal ola-rak sömürülen kad›n flimdide bu dizilerde üstlendi¤irollerle sistemin yaratmakiste¤i kad›n modeli için biraraç olarak kullan›l›yor.Bütün bu dizilerde seçilenkad›n tipleri elbette özenleseçilmifl. Toplumda geliflenruh haline göre yeni politi-kalar üreten sistem yinebuna dayal› olarak bir dö-nem oldukça revaçta olanBrezilya dizileri yerine da-ha “özümüze” yak›n; gele-nek ve göreneklerimizinAmerikan de¤er yarg›lar›,düflünüfl ve yaflam tarz›üzerine sos misali serpil-di¤i yerli diziler ald›..

Mekanlar genellikleKürt illeri. ‹simler Kürtçe.Gerçek yaflamda çocu¤unaBerivan ismini veremeyenaileler televizyonda SibelCan’›n Berivan tiplemesinihayranl›kla izleyebiliyor.Kürt olmay› boynundakipufli ve isme indirgeyen budizilerin birço¤u ayn› ama-c› tafl›yor. Amaç; insanlar›nçeflitli yollarla ilgisini çe-kerek onlar› ekran bafl›n-dan kalkmayan tiplemelerhaline getirmek.

YYeerrllii ddiizziilleerr vvee kkaadd››nnllaarraa bbiiççiilleenn rroollÖzellikle Kürt illerinde geçen yerli dizilerde Kürt halk›n›n as›l yaflad›¤›

sorunlar çarp›t›l›yor. Burada kad›na biçilen rol de daha uysal, uygulanan fliddete, afla¤›lanmaya, ikinci s›n›f görülmeye ra¤men

büyük bir aflkla kocas›na ba¤lanan, düflünmeyen, sorgulamayan tipler...

Kad›na uygulanan fliddet, te-cavüz tarih boyunca çeflitli boyut-larda hep süregelmifltir. Sisteminyaratt›¤› çarp›k kiflilikler sonucuortaya ç›kan tecavüz kad›n özgü-lünde asl›nda tüm insanl›¤a yap›-lan bir sald›r›d›r. Araflt›rmalaragöre özellikle Kürt illerinde, jan-darma, özel tim, korucu vs. tara-f›ndan tecavüze u¤rayan kad›nla-r›n say›s› az›msanmayacak kadarçoktur. Tecavüze u¤rayan yüzler-ce kad›n yaflad›¤› olaylar› aç›kla-

maya bile cesaret edememektedir. Kad›nlar›n maruz kald›klar›

sald›r›lara karfl› onlar› koruyan in-san haklar› savunucular› taraf›n-dan aç›lan kurumlara bir yenisidaha eklendi. Kad›na yönelik uy-gulanan fliddet ma¤durlar›n›n bafl-vurabilece¤i yeni bir hukuki yar-d›m imkan› aç›ld›. 31 Ocak’ta“Gözalt›nda Cinsel Taciz ve Te-cavüze Karfl› Hukuki Yard›mBürosu” ad›na bir bas›n toplant›-s› düzenleyen Av. Eren Keskin

kad›na yönelik cinsel fliddet konu-sunda 2002 y›l›nda yürürlü¤e gi-ren protokol ile fliddete maruzkald›¤›n› iddia eden birey grupla-r›n taraf devlete karfl› iç hukukyollar› tükendikten sonra, kad›n-lara karfl› ayr›mc›l›¤›n önlenmesikomitesine baflvuru yapabilecek-lerini söyledi. Bas›n toplant›s›ndayap›lan baflvurular›n bir y›ll›k is-tatistik raporu da aç›kland›. 166baflvurunun oldu¤u raporda bun-lar›n 55’ini tecavüz, 111’ini cinsel

taciz oluflturuyor. fiiddete maruzkalan kad›nlar›n yafl ortalamas›ise 11 ile 67 aras›nda de¤iflirkensuçu iflleyenlerin 124’ü polis 34’üde jandarma. 130 baflvuru ile enfazla Kürt kad›nlar›n›n maruz kal-d›¤› cinsel fliddet olaylar›nda, gö-zalt›na al›nan kad›nlar›n ço¤unlu-¤unu 110 baflvuru ile siyasi kad›n-lar oluflturuyor. Raporda en dikkatçeken di¤er bir nokta ise 84 kad›-n›n dava açt›ktan sonra davadangeri çekilmesi. (‹stanbul)

Eskiden zalim, ruhsuz, cahil a¤alar›n yerini flimdi yurtd›fl›nda e¤itim görmüfl, ayd›n a¤alar al›yor.Daha duygusal vesempatik gösterilerekkad›nlar üzerinde uygulad›klar› bask›,otorite, afla¤›lanma kabul edilebilirhale getiriliyor.

TTaacciizz vvee TTeeccaavvüüzzee KKaarrflfl›› HHuukkuukkii YYaarrdd››mm BBüürroossuu

Page 29: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

2299 14-27 Şubat 20032

Büyükflehir Belediyesi, 19May›s Üniversitesi ve KültürBakanl›¤› taraf›ndan düzenle-nen Samsun 1. Film Festivaligerçeklefltirildi. Gazi sahnesin-de ilki gerçeklefltirilen filmfestivalinin aç›l›fl konuflmas›n-da dünyan›n zor bir süreçtengeçti¤i belirtilerek “dünyadabir savafl 盤›rtkanl›¤› alm›flbafl›n› gidiyor. Bizler de yap-m›fl oldu¤umuz bu etkinliklesavafl›n insanlar üzerindekietkilerini izletece¤imiz film-ler ile ortaya koymaya çal›fla-ca¤›z” denildi.

2 fiubat 2003 tarihinde bafl-layan festivalde her gün üçfilm gösterimi yap›ld›. Alt› günsüren festivalde “Spartaküs”,“Güneflin ‹mparatorlu¤u”,“Bir Zamanlar Amerika” vb.filmler izleyicilerin be¤enisinesunuldu.

Özellikle “Güneflin ‹mpa-ratorlu¤u” isimli film, konu-sunun güncel olmas› anlam›n-da da izlenmeye de¤er. Savafltaçocuk psikolojisini iflleyenfilm 1941 y›l›nda Japon ordu-lar›n›n Çin’in bir bölümünü ifl-gal etmesi ile bafllayan karma-fla içinde Jim Graham adl› birçocu¤un öyküsünü anlat›yor.Jim bu karmafla ortam›nda ai-lesini kaybeden ve bir toplamakamp›na yerlefltirilen küçük birçocuktur. Zengin bir aileninçocu¤u olan ve rahat bir ortam-da yetiflen Jim’in hayvanlarave uçaklara karfl› afl›r› bir sev-gisi vard›r. Bulundu¤u kamptakendine özgü yöntemlerle ya-flamaya çal›flan Jim k›sa za-manda zekas› ile kamptaki her-kesin sevgisini kazan›r. Kampdoktorunun da sevgisini kaza-nan Jim ona hastalar›n bak›-m›nda yard›m etmeye de bafl-

lar. Kampta yemek s›k›nt›s› çe-kilmektedir. Jim kendine özgübir yöntemle kampta böcek ye-tifltirmeye bafllar ve hastalar›bu flekilde doyurmay› düflünür.Ama kimi hastalar böcekleriyerken kimileri ise Jim’i ters-ler. Savafl›n boyutlanmas› ilebirlikte art›k kamp da bomba-lanmaya bafllan›r. Uçaklarkampa bomba atarken Jim’inuçak sevgisi onu neredeyseölümle burun buruna getirir.Savafl bitti¤inde Jim tesadüfeseri halen hayattad›r ancak ar-t›k çok farkl› bir çocuktur. Ai-lesi taraf›ndan bulunan Jim ar-t›k etraf›nda olan biteni sadeceizleyen bir çocuk haline gel-mifltir. K›saca anlatmaya çal›fl-t›¤›m›z film, 1987 yap›m› veayn› y›l en iyi yönetmen ve eniyi film ödülünü alm›flt›r.(Samsun)

Samsun 1. Film Festivali yap›ld›

152 kurumdan olu-flan Irak’ta Savafla Hay›rK o o r d i n a s y o n u n u n“Irak’ta Savafla Hay›r”etkinlikleri çerçevesinde‹stanbul Büyükflehir Be-lediyesi fiehir Tiyatrola-r›yla ortaklafla çal›flma-s›yla Nazi iflgali alt›nda-ki Çekoslavakya’dan birkesit sunan “Schweyk2. Dünya Savafl›nda”adl› oyun 5-9 fiubat ta-rihlerinde Muhsin Er-

tu¤rul Sahnesinde göste-rildi.

“Figür suçsuzluklazeka aras›nda durur.Schweyk basit, naif birinsand›r ama zekidir.”(Bertolt Brecht)

Çek yazar JaroslawHaflek’in ünlü roman›“Aslan Asker fivayk”roman›ndan BertoltBrecht’in 1943 y›l›ndaAmerika’da sürgündey-ken sahneye uyarlad›¤›,

Yücel Erten’in Türk-çe’ye çevirip yönetti¤ioyunda Hitler faflizmi-nin halk üzerinde estir-di¤i terör, bask›, zulümve iflkenceler konu edili-yor. ‹nsanlar›n savafl ko-flullar›nda yaflad›¤› yok-luk ve savafl karfl›s›nda-ki durufl ve direnifl bafla-r›l› bir flekilde izleyiciy-le buluflturulurken; insa-n›n insan olma ve insankalma onuru, yaflanantüm zulme karfl›n ayaktakalma çabalar› anlat›l›-yor.

Schweyk “... Yahu-dilerden kurtulmak içinde¤il, dünyay› fethet-mek için savaflt›¤›n›”söylerken; halk aras›ndadolaflan rejimin paral›uflaklar› taraf›ndan sor-guya götürülür. Bir de“Hitler hiç içki içmiyor-mufl, demek herfleyiay›k kafayla yap›yor-mufl” derken; tüm bu ya-flanan vahfletin düflüneninsan taraf›ndan yap›la-mayaca¤›n›, bunun an-cak ruh hastas› bir kiflili-¤in ya da bozuk bir ide-olojinin ürünü olabilece-¤ini ifade ediyordu.

Bir taraftan insanlaryokluk içinde yaflarken,di¤er taraftan ayaktadurma savafl› veriyor.Baloun da buna güzelbir örnek karakter. Açl›-¤a hiç dayanamayan birkifli olan Baloun, açl›kyüzünden Nazilerin em-rine gönüllü yaz›lma-mak için kendisiyle sa-

vafl›yor.Schweyk zorunlu as-

kerlik hizmetine al›nd›-¤›nda, kendisi gibi bir-çok savafl karfl›t› kifliylecepheye gidiyor. Buradada onurunu kaybetme-yen Schweyk, Nazilerinifllerinin ters gitmesi içinde elinden geleni yap›-yor.

Arada ç›kan Nazibayraklar› alt›nda Hit-ler’in savafl 盤l›klar›flark›yla dile getirilirken,Nazi bayra¤› alt›ndauyuyan asker görüntele-ri ise çarp›c› bir kontrasoluflturmufl.

Nazi iflgali alt›ndakiÇekoslavakya’da Nazi-lere ve dolay›s›yla sava-fla, savafl›n yoklu¤unave onursuzlu¤una kendiçap›nda direnen insanla-r›n gitti¤i Kupa meyha-nesi, rejimin bekçileritaraf›ndan “y›k›c› faali-yet yuvas›” olarak ta-n›mlan›rken; insanlar›nonurlar›n› ayakta tuttuk-lar›, birbirlerine destekolduklar› bir yer olarakoyunda önemli bir yeresahip oluyor.

Çekoslovak halkmüzi¤i ezgileriyle süsle-nen oyun insanl›¤›n hak-s›z savafllara, açl›¤a,yoklu¤a ve zulme mey-dan okuyuflu, insan ol-maya ça¤r›s›yd›.Gece 12 saattirSonra mutlak gün do¤arKüçülür büyükler birgünKüçükler birgün büyür.

(‹stanbul)

SScchhwweeyykk’’llaarr ddiirreennmmeeyyee ddeevvaamm eeddiiyyoorrSScchhwweeyykk’’llaarr ddiirreennmmeeyyee ddeevvaamm eeddiiyyoorrNazi iflgali alt›ndaki Çekoslavakya’dan bir kesit sunan

“Schweyk 2. Dünya Savafl›nda” adl› oyun 5-9 fiubat tarihlerindeMuhsin Ertu¤rul Sahnesinde gösterildi.

Irak’a sald›r› haz›rl›kla-r›n›n doru¤a ç›kmas› toplu-mun her kesimi taraf›ndanprotesto ediliyor. Alanlar›dolduran binlerce kiflininyan›nda duyarl› sanatç›larda sanatlar›yla bu haks›zsavafllara dikkat çekerekkamuoyunu bilinçlendir-meye çal›fl›yorlar. Bu sa-natç›lardan birisi de “Yafla-s›n savafl” oyunu ile sah-nede olan Genco Erkal.Oyunda savafl› kaç›n›lmazk›lan mekanizmay› sergile-meyi amaçlad›klar›n› anla-tan Erkal, oyununu olufltu-ran metinlerin de¤iflik ta-

rihlerde yaz›lm›fl olmas›nara¤men yine de güncelli¤i-ni korudu¤unu belirtiyor.D‹HA’ya oyun hakk›ndakonuflan Erkal, flunlar›söylüyor: “Aziz Nesin’inyazd›¤› metin çok yard›mc›oldu. Körfez savafl›ndakiisimler bile de¤iflmemifl.Yine Saddam var, yineBush var. Naz›m Hik-met’in “Davet” diye bir fli-iri var. Sanki bugün Ameri-ka’ya hitaben yaz›lm›fl gi-bi. Son 80 y›l içinde yaz›l-m›fl metinler, sanki hepsibugün yaz›lm›fl gibi gün-cel. Çok flafl›r›yorsunuz ve

çok üzülüyorsunuz. Çünküinsanl›k bu kadar a¤›r be-deller ödemifl olmas›nara¤men savafl konusundahala ayn› yanl›fl› yapmayadevam ediyor.”

Oyunda savafl konu-sunda izleyiciye bir fleylerö¤retmekten çok, insanla-r›n kafas›nda soru iflaretleriyarat›p onlar› belli konu-larda düflünmeye, tart›flma-ya yöneltmek istediklerinibelirten Erkal, olas› Irakoperasyonu hakk›nda halaumutlar› oldu¤unu söylü-yor. Dünya halklar›n›nyüzde 90’›n›n savafl iste-

medi¤inin alt›n› çizen Er-kal sözlerine flöyle devametti.

“‹nsanlar, savafl isteme-diklerini aç›k bir biçimdeortaya koyarlarsa savafl›önlemenin bir ihtimali ol-du¤unu düflünüyorum. Ül-kemizde de baz› giriflimlervar. Onlar› gönülden des-tekliyorum. Savafl ac› de-mek, yokluk demek, yok-sulluk demek, felaket de-mek.”

1938 y›l›nda do¤anGenco Erkal, yaflam› bo-yunca birçok oyuna imza-s›n› att›. 69-74 y›llar› ara-s›nda oynad›¤› birçok oyunyasakland› ve davalaraç›ld›. Bu oyunlar›n aras›n-

da özellikle “Alpagut ola-y›” ve Naz›m uyarlamas›“Kerem Gibi” 141-142.maddelerden yani halk› is-yana teflvik etmek, komü-nizm propagandas› yap-mak “suçundan” yarg›la-nd›. Ama tiyatrodaki tekengel yarg›lamalar de¤ildi.Oyunu izlemeye gelen se-yirciler polisin bask›lar›ylakarfl›laflm›fl, binlerce insa-n›n yaflam›n›n karart›ld›¤›12 Eylül Erkal için de zorgeçmifltir. Ve tiyatronun dakap›s› kapanm›flt›r. 80 son-ras›nda Erkal birçok oyu-nuyla yine seyircisinin kar-fl›s›ndad›r. Son oyunu “Ya-flas›n Savafl”la toplumsalolaylara karfl› duyarl›l›¤›n›

ve halk›n çekti¤i ac›lara or-tak olma bilincini ortayakoyan Erkal’›n oyunu, Mu-ammer Karaca tiyatrosun-da Perflembe, Cuma ve Cu-martesi günleri sahneleni-yor. (‹stanbul)

““YYaaflflaass››nn ssaavvaaflfl”” ssaahhnneeddee

1938 y›l›nda do¤anGenco Erkal,

yaflam› boyuncabirçok oyuna imza-

s›n› att›. 69-74 y›llar› aras›nda oynad›¤› birçokoyun yasakland›

ve davalar aç›ld›.

Page 30: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

330014-27 Şubat 2003 2

Daha önceden bu köfle-den defalarca ve özellikle deson süreçte de artan ABDsald›rganl›¤›n›n ve bu sald›r-ganl›ktaki uflak Türk hakims›n›flar›n›n rolüne iliflkinpek çok fley yaz›l›p çizildi.

Gelinen aflamada ABDemperyalizmi ve ba¤lafl›¤›‹ngiliz emperyalizminin Or-tado¤u’ya askeri y›¤anakyapmas› had safhaya ulafl›r-ken, Türk hakim s›n›flar› dayüzlerindeki “bar›fl” maske-sini çekip atmaktan geri dur-mad›lar. Türk hakim s›n›flar›-n›n emperyalizmin ufla¤› ol-mas› misyonuna uygun ola-rak ve en “kararl› bar›fl” sa-vunucular› olarak bu sald›r-ganl›kta emperyalizmin ya-n›nda olacaklar›n› dünya veTürkiye halk›na aç›klad›lar.

3 Kas›m seçimleriyle “ifl-bafl›na gelen” AKP hüküme-tinin önde gelenleri yapt›kla-r› aç›klamayla ABD’nin ya-n›nda yer al›nmas› gerekti¤i-ni aç›klad›lar. Baflbakan Gülbugüne kadarki bar›fl “kome-disi” oyununa son vererekyapt›¤› aç›klamada “Art›kbizden kabahat gitti” diyerekTürkiye’nin ABD emperya-lizminin yan›nda yer ald›¤›n›aç›klad›.

Bu aç›klama da oldukçailginçti! “Türkiye savafla gir-miyordu, tedbir al›yordu!”Üstelik al›nan bu tedbir il-ginç bir biçimde “KuzeyIrak’taki Türk askerlerininABD askerlerinden fazlaolaca¤› bir biçimde” al›n›-yordu! “Ba¤›ms›z bir ülke-nin baflbakan›”, “ba¤›ms›zve hür iradesiyle” oldukçaak›ll› laflar ediyordu ve biz-lerin de buna inanmas›n› isti-yordu! “Biz Kuzey Irak’a sa-vafla gitmiyoruz. Orada kat-liam›, kargaflay› önlemeyegidiyoruz. ABD, Irak’ta sa-vafl sonras› otoriter bir yöne-tim kuracak. Irak bir bütünhalinde yönetilecek. KuzeyIrak’taki Türk askeri say›s›ABD’li askerlerin say›s›n-

dan fazla olacak ama askeri-miz tek kurflun atmayacak”(NTVMBSC. 6 fiubat) Busözlere acaba kendisi de ina-n›yor muydu? ‹flte iki soru.Orada kim katliam yapacak?Ya da hani ABD Irak’a “de-mokrasi” götürecekti! Nere-den ç›kt› bu otoriter yönetim?

Yalan söylüyorlar hem debu yalanlar›n› gizleme gere-¤i duymadan!

Yaflananlar Adalet veKalk›nma Partisi’nin gerçekyüzünün ve misyonunun neoldu¤unu ortaya koyuyor.AKP cübbesini atarak üni-formalar›n› giydi!

“M‹LLET‹N HÜR ‹RADES‹”NDEN

KATL‹AM ÇIKTIGeçti¤imiz hafta mecliste

yap›lan gizli oylamayla Tür-kiye topraklar›nda bulunanaskeri üsler, ABD’nin Irak’ayönelik sald›r›s›nda kullan-mas› için modernize edilmeküzere ABD askerlerine aç›l-mas› tezkeresi kabul edildi.Böylelikle Türkiye aç›k venet olarak emperyalist sal-d›rganl›kta efendilerinin ya-n›nda olmaktan baflka çaresi-nin olmad›¤›n› ortaya koy-mufl oldu. ‹flin ilginç taraf›sanki Türkiye’de bulunan buaskeri üsler daha öncedenABD askerlerince kullan›l-m›yormufl, ‹ncirlik’ten kal-kan uçaklar hergün Irak hal-k›n›n üzerine bomba ya¤d›r-m›yormufl gibi bir havaylabu iznin yeni verildi¤i, dahaönceden böyle bir fley olma-d›¤›, özellikle vurgulanmayaçal›fl›ld›. Öyle ya Türkiye“ba¤›ms›z” bir ülkeydi ve butür meseleler milletin “hüriradesi”nin tecili olan mec-liste al›nmak zorundayd›.Türkiye’de yap›lan kamu-oyu yoklamalar›nda halk›nbüyük bir ço¤unlu¤ununIrak’a yönelik sald›r›n›n kar-fl›s›nda yer almas› ise, her-halde mecliste böyle karfl›l›kbuluyordu. Türkiye’de “mil-

letin hür iradesi” emperya-lizmin yan›nda olmak, onunbir ufla¤› olarak koçbafl› gö-revi yapmak olarak anlafl›l›-yor. En az›ndan bu pratiktenbu ç›k›yor. Bir de bundanönce “milletin hür irade-si”nin Kore’de, Afganis-tan’da, Somali’de, Koso-va’da tecelli etti¤i düflünü-lürse, bu hür iradenin kiminiradesi oldu¤u biraz tart›fl-mal› olmaktad›r.

Sak›n bu irade emperya-lizmin ve onun yerli uflaklar›Komprador patronlar›n veBüyük Toprak A¤alar›n›niradesi olmas›n!

Sak›n bu iradenin karfl›l›-¤› Baflbakan Gül aç›klamas›olan “Kay›plar›m›z yüzdeyüz karfl›lanacak” ifadesindekendisini ortaya koyan yeflildolarlar olmas›n!

Sak›n bu irade; Para spe-külatörü G. Soros’un “sizinen iyi ihraç ürününüz ordu-dur” sözlerinde aç›k ve seçikolarak ortaya konulan bir bi-çimde, Türk hakim s›n›flar›-n›n milli menfaatlerinin kar-fl›lanmas› karfl›l›¤›nda “meh-metçi¤in” pazarlanmas›n›içermesin!

M‹LL‹ MENFAATLERIRAK HALKININ

KANINDATarihin garip bir cilvesi

de¤il belki ama Türk hakims›n›flar›n›n genel siyasettarzlar›na uygun olarak“devletin ve milletin bekas›”için, “milli menfaatler” için,ki bugünlerde daha moda de-yimle “ulusal ç›karlar” içinbu aç›klamay› da kendisinemüslüman›m diyenlere, çi-çe¤i burnunda olan adalet vekalk›nma partililere yapt›rd›.Daha önceden de en “karar-l›” siyonizm düflman› olanErbakan’a ‹sraille askeri an-laflma yapt›ran, Kürt ulusalmücadelesine karfl› en vahfli,›rç› ve flovenist tutumu tak›-nan milliyetçi hareket parti-sine, kürt ulusal mücadelesi-nin reformist hatta demirle-mesi için geçmiflte söyledik-lerini bir bir inkar ettiren bu“milletin ve ülkenin bekas›”politikas› bu kez de kendiniIrak halk›n›n kan›n›n dökül-mesi gerekçesi olarak ortayakoyulmaktad›r.

“Milli menfaatler”, “ulu-sal ç›karlar” emperyalizmin,komprador burjuvazinin ve

bilumum s›n›f düflmanlar›-n›n öteden beri kullanagel-dikleri bir kavram. Hakims›n›flar kendi s›n›f ç›karlar›gere¤i, kendi sömürülerinidevam ettirmek, saltanatlar›-n› ve sefalar›n› sürdürmekiçin bu kavramlar› s›kl›klakullanmaktad›rlar. Örne¤inbu gün Irak halk›n›n kan›nagirmek, Irak halk›n›n üzeri-ne tonlarca bomba ya¤d›r-mak Türkiye emekçi halk›-n›n “menfaati” olarak aç›kla-n›yor! Buna inanmayal›m.Hiçbir gerekçe, ki bunaSaddam gibi emperyalizminbesledi¤i, koruyup güçlen-dirdi¤i ve Irak halk›na kankusturmas›n› sa¤lad›¤› bircani de olsa, Irak halk›n›nüstüne tonlarca bomba ya¤-d›rmak, dünya halklar›n›n,Türkiye emekçi halk›n›nmenfaatine olamaz. Irak veTürkiye halk›n›n menfati, ç›-karlar› her iki halk›n kardefl-çe bir arada yaflamas›ndayatmaktad›r.

Her iki halk›n menfaatle-ri kendi ülkelerindeki gericiiktidarlara karfl› s›n›f müca-delesini yükseltmekten, em-peryalizmi ve onun yerliuflaklar›n› yerin yedi kat di-bine gömmekten geçmekte-dir. Bunun yolu da hiç kufl-kusuz ki halk› bu sald›rgan-l›k konusunda bilinçlendir-mek ve devrimi örgütlemek-le olur. Emperyalist sald›r-ganl›¤› durdurman›n ve Tür-kiye’nin bu sald›rganl›ktayer almas›n›n önü ancak veancak devrim için örgütlene-rek, devrim için savaflarakolur. Bunun d›fl›ndaki çaba-lar olumludur, ancak sonuçgetirici çabalar de¤ildir. ‹yiniyetli çabalard›r. Bilinir ki“iyi niyet cehenneme gidenyolun yap› tafllar›d›r” BafltaIrak halk› olmaz üzere, böl-ge halklar›n›n cehennem ya-flamas›n› engellemek istiyor-sak, bunun yolu cehennemiyaratanlara anlad›klar› dil-den yan›t vermekten geçer.

EMPERYAL‹STSALDIRGANLI⁄A KARfiI

ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZLE KALKAN

OLALIM!Son süreçte büyük bir il-

giyle ve biraz da popülist birsöylemlerle emperyalist sal-d›rganl›¤a karfl› Irak’ta canl›kalkan olma konufluluyor.

Emperyalizmin sald›rganl›¤›bir de böylesi bir etkinlikleengellenmeye çal›fl›l›yor. Butür etkinlikler bir yere kadarözellikle halklar›n bilincindesald›rganl›k karfl›t› ve Irakhalk›yla dayan›flma amac›n›gerçeklefltirdi¤i için olumlu-luk tafl›maktad›r. Ancak sa-dece bununla yetinmek vesald›rganl›¤› bununla engel-leyebilece¤ini düflünmekemperyalizmi, s›n›f düflman-lar›n›n gerçek yüzlerini tan›-mamak demektir. S›n›f bi-linçli proletaryan›n tavr› butür etkinliklerin bu olumlu-luklar›n› gözard› etmeden,halklar›n gerçek kurtuluflu-nun yolunun ancak ve ancakemperyalizme, faflizme veher türden gericili¤e karfl›örgütlenmekten ve savafl-maktan geçmektedir. Em-peryalizmin sald›rganl›¤›nakarfl› kendisine devrimci-yim, ilericiyim diyenlerinyolu halk› canl› kalkan ol-maya teflvik etmekten de¤il,emperyalizme, faflizme veher türden gericili¤e karfl› fluveya bu biçimde silahl›-si-lahs›z, legal-illegal vb. ör-gütlenilmesi ça¤r›s› yap-maktan ve ayn› zamanda“Savaflsa savafl, ölümseölüm” fliarlar›n› daha yüksekhayk›rmaktan geçmektedir.Emperyalist sald›rganl›¤›nalabildi¤ine artt›¤› bugünler-de iflçi s›n›f›na, emekçi halka“‹savari bir tav›rla, bir yana-¤›na tokat at›l›yorsa, öbüryana¤›n› da uzat” yaklafl›m›-n› sal›k vermek ilericilerin,devrimcilerin misyonu ola-maz. Böylesi günlerde dev-rimcilerin ve komünistlerinmisyonu, emperyalizme, fa-flizme, flovenizme ve hertürden gericili¤e karfl› halksavafl›n› çeflitli biçimlerdedestelemek ve bizzat yer ala-rak büyültmekten geçer.

Çünkü bugün emperya-list sald›rganl›¤› engelleme-nin ve giderek savafllar› orta-dan kald›rman›n yolu hakl›ve meflru bir savafl vermek-ten geçer.

Çünkü bugün s›n›f düfl-manlar›n›n ortadan kald›r›l-mas›n›n yolu halk savafl›n-dan geçmektedir.

Çünkü bugün artan refor-mizmin panzehiri halk sava-fl›d›r.

Çünkü “ikamlunun ucun-dad›r.”

‹‹flflççii--kkööyyllüü’’ddeennSARIK DÜfiTÜ

KEL GÖRÜNDÜCÜBBEN‹N ALTINDAN ASKER ÇIKTI!

Page 31: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

3311 14-27 Şubat 20032Devam› sayfa 31’deKad›nlar politikaya kat›l-

madan y›¤›nlar politikaya kat›-lamaz.”

Bugün yüzy›llardan beri ikincis›n›f görülmenin ac›s›n›, ezilmiflli-¤ini, horlanm›fll›¤›n›, çeflitli bo-yutlar›yla yaflay›p “Art›k yeter”diyen, “Bu kavgada ben de var›m”diyen kad›nlar da var. Kad›nlar›nilk örgütlü mücadelesi olan 8 Mart1857’den günümüze 8 Mart”› ya-ratanlar, Clara Zetkinler, Rosalar,Çiang Çingler, Meraller, Ayferler,Nergizler, Sabahatlar, Gurbetelli-ler kad›n›n kurtuluflunun yolunugöstermifllerdir.

Bizlere düflen onlardan devral-d›¤›m›z mücadele deneyimlerinidaha da yükseltmek ve bizleri ikikat saran zincirleri k›rarak boyune¤mifl, kölelefltirilmifl, kimliksiz-lefltirilmifl kad›n› tarihin derinlik-lerine gömmek olmal›d›r.

Bizler için devrim mücadele-sinin zafere giden yolu önceliklekad›nlar› örgütlemekten, onlar› bukavgaya katmaktan geçiyor. Dün-ya devrim mücadelesi bunun ör-nekleriyle doludur. Örne¤in yan›-bafl›m›zda Kürt ulusal mücadesideneyimi var. Kürt ulusal müca-delesinin bir dönem yükselmesin-de kad›nlar›n savafl›n içinde yeralmas›n›n büyük önemi vard›r. Budeneyimlerden ö¤renmeli ve içinegirdi¤imiz yönelime uygun olarakiflçi, emekçi, köylü, ö¤renci, evkad›n› bütün ezilen kad›nlar› mü-cadeleye çekecek örgütlülükleryaratmal›y›z.

Bir 8 Mart daha yaklafl›yor.Her kesim, flimdiden 8 Mart’› na-s›l kutlayaca¤›n› tart›fl›yor. Herkess›n›fsal konumu itibar›yla durdu-¤u yerden tart›flmalar› sürdürüyor.Burjuvazi di¤er mücadele günle-rinde oldu¤u gibi 8 Mart’›n da içi-ni boflaltmaya çal›fl›rken feminist-ler ve ayn› görüflte olan çevreler

ise her y›l oldu¤u gibi 8 Mart kut-lamalar›na erkekleri yaklaflt›rma-man›n hesab›n› yap›yorlar.

KADIN ERKEK EL ELE...Her ne kadar 8 Mart’›n s›n›fsal

özü bu anlamda ortada olsa da ge-linen süreçte bu anlam utanmazbir ›srarla ve anlams›z iddialarlakarart›lmak istenmektedir. Budavran›fl her ne ad›na yap›l›rsayap›ls›n geçmiflin ve 1857 y›l›n-daki flanl› direniflin aymazca in-kar›d›r. 8 Mart’›n özüne yap›lanbu sald›r›larla birlikte “DünyaEmekçi Kad›nlar Günü”nün“emekçi” bölümü bilinçli bir fle-kilde ç›kart›larak kad›n üzerindekicinsel sömürü ön plana ç›kar›lma-ya çal›fl›lmakta ve s›n›f çeliflkileriyok say›lmaktad›r. Bu 8 Mart’›ntarihine yap›labilecek en büyüksayg›s›zl›kt›r ayn› zamanda.

Son y›llarda yap›lan 8 Martörgütleme toplant›lar›na bakt›¤›-m›zda öncelikle çeflitli feminist

gruplar taraf›ndan ortaya at›lan,HADEP’li kad›nlar baflta olmaküzere di¤er birçok çevre taraf›n-dan da desteklenen, savunulan“kad›n mitingi”, “erkeklerin mi-tinge al›nmamas›” vb. anlay›flla-r›n hakim oldu¤unu ve bu flekildekad›n erkek el ele yürümenin en-gellenmek istendi¤ini görüyoruz.Oysa ki kad›n› ikinci cins olarakgören, onu afla¤›layan ideoloji nekadar çürümüfl ve yoz ise kad›nlaerke¤i z›tlaflt›rarak sözde kad›n›nyan›nda olan feminizm de o kadaryoz ve çürümüfltür. Bu anlay›flözünde egemen s›n›f›n ekme¤ineya¤ sürmektedir, hatta onun ide-olojisidir. Kad›n›n üzerinde esasolan s›n›f çeliflkisini yok sayaraksistemin de¤irmenine su tafl›yanfeminizm gerçekte asla ve asla ka-d›n›n yan›nda de¤ildir. Bu anlay›-fl›n yans›mas› daha önceki y›llardaTansu Çiller’i de kad›n oldu¤uiçin 8 Mart alanlar›na ça¤›ran ka-d›nlarda kendini göstermektedir.

Bu yaklafl›m ve anlay›fl çok tehli-kelidir. Ezen s›n›f›n kad›n› ile ezi-len sömürülen kad›n ayn› saflar-daym›fl gibi gösterilmeye çal›fl›l-m›flt›r. Oysa yan yana gösterilme-ye çal›fl›lan iki s›n›fa mensup ka-d›n asla yan yana de¤ildir, olamazda. Birisi ezilen ve sömürülen, di-¤eri ise ezen ve sömürendir. Buaç›dan bak›ld›¤›nda ayn› kulvardayan yana yürümeleri mümkün de-¤ildir. Ancak tüm bunlar bilinçliyada bilinçsiz karart›larak 8Mart’›n özü boflalt›lmak isten-mektedir. Feminist örgütlenmele-rin yukarda anlatt›¤›m›z yap›lar›gere¤i “mitinge erkek almamak”,“miting alan›nda kad›n zincirioluflturarak erkek sinek uçurtma-mak” vb. görüfller onlar için ya-d›rganmasa da bunlar›n çeflitliDKÖ, devrimci örgütlenmeler veyurtsever kad›nlar taraf›ndan sa-vunulmas› ya da kabul görmesiak›l almayacak bir tutumdur. Vebunun akla mant›¤a uygun bir

aç›klamas›n›n olmas› mümkünde¤ildir.

Kad›nlar› örgütlemeye önemvermek vb. söylemler do¤rudur.Ancak bu tür söylemlerle müca-deleyi s›n›fsal zeminden kopar-maya soyunmak 8 Mart’› öldür-meye çal›flmakt›r ve kelimenin ensade anlam› ile devrimci tutarl›l›-¤a s›¤mayacak bir tutumdur. Çün-kü 8 Mart Clara Zetkin yoldafl›ndedi¤i gibi “komünizmin kapita-lizme karfl› savafl ilan›d›r”. An-cak tüm bu tart›flmalar›n yaflan-mas› bizler aç›s›ndan alanlardatüm toplant›larda olmamam›z an-lam›na gelmez. Aksine daha birinatla “Kad›n erkek el ele” alan-larda olmal›, söz konusu toplant›-lara kat›larak bu fliar›m›z› dillen-dirmeliyiz.

Eflit olmayankiflilere eflit yasalaruygulansa, varolaneflitsizlik daha incebir biçimdesürdürülmüfl olur.Bu nedenle biz,bugüne kadar ezilmifl ve bask›alt›da tutulmuflolan kad›nlaradaha fazla haktan›mal›y›z ki,erkeklerle eflitlikyönünde ciddiad›mlarat›labilsin.”(Mao Zedung)

OOnnuurr OOllgguunn vvee GGrruubbuu

AAllii ÇÇiiççeekk

GGüüllhhaayyaatt

KKeennaann BBaattmmaann

GGrruupp DDüüflfl VVaaddiissii

SSeellddaa vvee EEnnddeerr

UUllmm TToohhuumm KKoorroossuu

SSttuuttttggaarrtt TToohhuumm KKaadd››nnllaarr KKoorroossuu

ÖÖllüü ÇÇooccuukkllaarr KKoorroossuu

fifiiiiirr GGrruubbuu

OOkkyyaannuussttaakkii DDaammllaa

TTiiyyaattrroo GGrruubbuu

HHaallkk OOyyuunnllaarr››

99 MMaarrtt 22000033.. SSaaaatt 1144::0000

WWeesseennzzeennttrruumm .. AAlltteess FFeeuueerrwweehhrrhhaauuss

MMööhhrriinnggeerrssttrr.. 5566.. 7700119999 SSttuuttttggaarrtt

DDüüzzeennlleeyyeenn:: SSttuuttttggaarrtt TToohhuumm KKüüllttüürr DDeerrnnee¤¤ii

BBuu 88 MMaarrtt’’ttaa,, eezziilleenn ss››nn››ff››nn eemmeekkççii kkaadd››nnllaarr›› oollaarraakk eemmppeerryyaalliisstt ssaa--vvaaflflllaarraa kkaarrflfl›› sseessiimmiizzii yyüükksseellttmmeekk,, eemmppeerryyaalliissttlleerriinn ssaalldd››rr››llaarr››nnaa mmaa--

rruuzz kkaallaann hhaallkkllaarrllaa sseessiimmiizzii ppeekkiiflflttiirrmmeekk zzoorruunnlluudduurr.. AAffggaannll››,, FFiilliissttiinnllii,,IIrraakkll›› kkaadd››nnllaarr››nn yyaannllaarr››nnddaa oolldduu¤¤uummuuzzuu,, yyüürree¤¤iimmiizziinn oonnllaarrllaa ççaarrpptt››--¤¤››nn›› oonnllaarraa dduuyyuurrmmaall››yy››zz.. BBuu 88 MMaarrtt’’ttaa,, ““ÇÇooccuukkllaarr››mm››zz›› EEmmppeerryyaalliisstt

SSaavvaaflflllaarraa kkuurrbbaann vveerrmmeeyyeeccee¤¤iizz!!”” ssllooggaannllaarr››yyllaa eemmeekkççii kkaadd››nnllaarr››nn öörr--ggüüttllüü ööffkkeelleerrii ssookkaakkllaarraa ttaaflflaarraakk eemmppeerryyaalliizzmmiinn ççiirrkkiinn yyüüzzüü tteeflflhhiirr

eeddiillmmeellii,, kküürreesseelllleeflflmmee aadd›› vveerrddiikklleerrii ppoolliittiikkaallaarr››nn››nn,, iinnssaannllaarraa aaççll››kk,, ssee--ffaalleett,, ggöözzyyaaflfl››,, kkaattlliiaamm,, ssaavvaaflfl ggeettiirrddii¤¤iinnii hhaayykk››rrmmaall››yy››zz..

BBuu aammaaçç ddoo¤¤rruullttuussuunnddaa 99 MMaarrtt 22000033,, PPaazzaarr ggüünnüü SSttuuttttggaarrtt TToo--hhuumm KKüüllttüürr DDeerrnnee¤¤ii oollaarraakk hhaazz››rrllaadd››¤¤››mm››zz,, ““88 MMaarrtt’’ttaa eemmppeerryyaalliisstt

ssaavvaaflflllaarraa kkaarrflfl›› eemmeekkççii kkaadd››nnllaarr oommuuzz oommuuzzaa”” ggeecceessiinnee ttüümm ddoossttllaarr››--mm››zz›› ddaavveett eeddiiyyoorruuzz..

KKaahhrroollssuunn eemmppeerryyaalliizzmm,, ffaaflfliizzmm vvee hheerr ttüürrddeenn ggeerriicciilliikk!!KKaahhrroollssuunn eemmppeerryyaalliisstt ssaavvaaflflllaarr!!

EErrkkeekk eeggeemmeenn bbaasskk››yyaa kkaarrflfl›› mmüüccaaddeelleeyyii ss››nn››ff mmüüccaaddeelleessiiyyllee bbiirrlleeflfl--ttiirreelliimm!!

“8 Mart’ta emperyalist savafllara karfl› emekçi kad›nlar omuz omuza!”

Page 32: işçi-köylü - partizanarsiv.netpartizanarsiv.net/file/2018/03/YDYIK02.pdf · genelindeki sars›lan prestijini kurtarmak ve di¤er emperya-listler ile aras›ndaki mesafeyi korumak

88 MMaarrtt’’››nn ddeevvrriimmccii 88 MMaarrtt’’››nn ddeevvrriimmccii

öözzüünnee ssaahhiipp çç››kkaall››mmöözzüünnee ssaahhiipp çç››kkaall››mm

Bundan tam 150 y›l ön-ce kad›nlar›n düflük ücret,uzun çal›flma saatleri ve kö-tü çal›flma koflullar› içinbafllatt›klar› direnifl, günü-müze kadar çeflitli düzey-lerde kimi zaman yüksele-rek, kimi zaman azalarakgeldi.

‹lk defa 8 Mart 1857’deAmerika’n›n fiikago ken-tinde tekstil fabrikas›ndaçal›flan 40 bin kad›n iflçi, 16saatlik iflgünü, a¤›r çal›flmakoflullar› ve düflük ücretekarfl› greve ç›kt›. Talep-leri; 8 saatlik iflgünü,daha iyi ücret ve insancaçal›flma, yaflama koflulla-r› idi.

Kad›n iflçiler bu ta-leplerle yaflad›klar› mahal-lelerde yürüyüflegeçtiler. Amerikanpolisi bu direnifli kan-la bast›rd›. Yüzünüzerinde kad›n iflçikatledildi. Bu dire-nifl kad›nlar›n ilk ör-gütlü mücadelesi ol-mas› bak›m›ndanönemlidir. Direnifl-ten 53 y›l sonra 8Mart 1910’da Dani-marka’n›n Kopen-hag kentinde 17ülkeden 100 kad›n de-legenin kat›ld›-¤› II. Enter-nasyonal Ka-d›n Konferan-s›’nda Almandelege ClaraZetkin’in 8Mart’›n Dün-ya Emekçi Ka-d›nlar Günüolarak kutlan-mas› önerisi kabul edildi.Ertesi y›l Avusturya, Dani-marka, Almanya ve ‹sviç-re’de kitlesel olarak 8 Martkutland›. Türkiye’de ise ilkdefa 1920 y›l›nda ‹stan-bul’da kutland›. 1975’tenberi de her y›l kitlesel ola-rak kutlan›yor.

O günlerden günümüzekadar uzanan tarihi süreçtekad›n eme¤inin sömürül-

mesi, kad›n›n ezilmiflli¤içeflitli boyutlarda hep de-vam etti. Kad›n hep ikincis›n›f olarak görüldü ve ör-gütlenmesi hep engellendi. Gerek hakim s›n›flar ta-raf›ndan gerekse ayn› s›-n›fa mensup oldu¤u er-kek s›n›fdafllar› taraf›n-

dan…

KADIN Ç‹FTESÖMÜRÜ ALTIN-

DADIRGünlük yaflant›m›zda

çevremize flöyle bir bakt›-¤›m›zda kad›na dair, kad›neme¤inin sömürülmesine,kad›n›n ezilmesine dair bir-çok örnek görürüz. Okudu-¤umuz gazetede, dergide,televizyonda reklamlarda,dizi filmlerde, haberlerde,

magazin haberlerinde, top-lumsal eylemlerde ve dahabirçok yerde kad›na dairhaberlere rastlamak müm-kün;

Kad›n kimi zaman gü-nah keçisi olarak görülür,her türlü u¤ursuzlu¤unkayna¤› olarak gösterilir.Kimi zaman da zevk arac›olarak cinselli¤i pazarlan›r,cinsel fliddete maruz kal›r,tecavüz edilir, s›rt›ndanmilyonlarca para kazan›l›r.Kimi zaman yerlerde sü-rüklenir, iflkencelerde kat-ledilir, savafllarda savafl ga-nimeti olarak paylafl›l›r,mülteci olarak göç yolla-r›nda bulur kendini. Kimizaman da erkek yoldafl›y-la omuz omuza düflmana

karfl› korkusuzcaçarp›fl›r.

Emek, özveri, kat-lanma, sab›r, dayan›k-l›l›k, kad›n›n görevle-ri aras›nda yer alm›fl-t›r. Sistem taraf›n-dan zaten ezilen ka-d›nlar bir de kendis›n›f›ndaki erkeklertaraf›ndan ezilmifl,onlar›n bask›lar›-na maruz kalm›fl-

lard›r. Ve kad›n›niçinde bulundu¤ubu durum, düzentaraf›ndan da mefl-rulaflt›r›lmaya ça-l›fl›lm›flt›r. Sosyaliliflkilerde onlarayüklenen toplumsalrollerde, yap›lan ya-y›nlarda, kad›n hepikinci cins olarak

verilmifltir. Kad›n›nilgilenece¤i alanlar

kal›n çizgilerle erkeklerin-kinden ayr›lm›flt›r. Onlarçocuk odas›, mutfak, yatakodas› üçgenine s›k›flt›r›lma-ya çal›fl›lm›fl, hep güçsüz,zay›f, korunmaya muhtaçvarl›klar olarak gösteril-mifllerdir. Özellikle k›rsalkesimlerde, erkek çocukdo¤urmayan kad›n›n cezas›ikinci, üçüncü efllerle bir-likte yaflamak zorunda b›-

rak›lmak yada baba evinegönderilmek olmufltur. Ça-l›flsa da çal›flmasa da ev ifl-leri, çocuk bak›m› kad›n›nasli görevi say›lm›flt›r. Ka-d›n erkekle ayn› ifli yapsada erke¤e göre daha düflükücret almaktad›r. Ekono-mik kriz nedeniyle ilk ifltenç›kar›lan yine kad›nlar ol-mufltur.

Yoksulluktan yine ka-d›nlar daha çok etkilen-mektedir. Evde piflmeyenyemekten, okula gönderile-meyen çocuktan, al›nama-yan önlükten kad›n sorum-ludur(!) Ve s›rf bu sebepler-le onlarca kad›n›n cinnetgeçirdi¤i, çocu¤unun yafla-m›na son vermeyi çözümolarak seçti¤i bilinmekte-dir.

Gazetelerde, televiz-yonlarda birçok ürün ç›plakkad›n görüntüleri eflli¤indepazarlanmaktad›r. Sürekligülen, yar› ç›plak kad›nlar,yar›flma programlar›n›n birdekoru, albenisi haline ge-tirilmifltir. Kad›n vücudu-nun böylesine kullan›ld›¤›bir toplumda cinsel taciz vetecavüz olaylar›n›n artmas›,hiç de flafl›lacak bir durumde¤ildir. Çünkü kad›n üze-rinde yap›lan her türlü flid-det, taciz, dayak bu düzentaraf›ndan meflru görül-mektedir. Tecavüze u¤raya-n›n de¤il tecavüz edeninkorundu¤u, sokaklardayafll› kad›nlar›n dahi yerler-de sürüklenerek dayaktangeçirildi¤i bir toplumda ya-fl›yoruz.

Kad›nlar›n bütünbunlara ses ç›karmamas›,dünyada olup bitenle ilgi-lenmemesi istenir. E¤erher fleye ra¤men kad›n ken-disine biçilen rolleri zorlarve kabu¤unu k›rarsa çevre-sinde olanlar›n fark›na va-r›p bir insan olarak üzerinedüflen sorumlulu¤u yerinegetirirse önüne çeflitli en-geller konulur bu kez, ailebask›s›, çevre bask›s›, dev-letin bask›s›….

KADINLAR ‹Ç‹N TEKKURTULUfi

POL‹T‹KLEfiMEKT‹RBilinçlenen kad›n dev-

let için büyük bir tehlikeoluflturmaktad›r. Çünkü ta-rih boyunca sömürüye,zulme baflkald›r›n›n, isya-n›n en soylusu, en etkilisi,en anlaml›s› yine kad›n-lardan gelmifltir. Neredesilahl› bir eylem, silahl› birçat›flma varsa, grevlerde,okullarda, boykotlarda, so-kak gösterilerinde, gözal-t›nda, iflkencehanelerde,hapishanelerde direnifl veisyanlarda kad›nlar hep varolmufltur. Öyle ki “Hayat›-n› seven herkes için öncekad›nlar› vurmak çok ak›l-l›ca bir düflüncedir” diyenbir Alman anti terör flefi budüflüncesini flöyle aç›kla-maktad›r. “Kendi dene-yimlerimden kad›n terö-ristlerin çok daha kiflilik-li, daha güçlü ve dahaenerjik olduklar›n› söyle-yebilirim. Baz› örneklervar ki, erkekler atefl etme-den önce biraz beklerkenkad›nlar hemen atefl edi-yor. Bu, teröristlerle ilgili

genel bir olgu.” Bunlar›söyleyen Alman anti-terörflefiyle çocuklar›n›n F tiple-rinde öldürülmesine karfl›ç›kan yafll› analar›n yerler-de sürüklenerek dayak ye-meleri karfl›s›nda “Meraketmeyin, her fley normal,onlar terörist annesi, nor-mal anne de¤il” diyenTürkiyeli anti-terör flefininne fark› var?

Kad›nlar için tek umut,tek kurtulufl, politik bir ba-k›fl aç›s› ve onu yaflama ge-çirmek olacakt›r. Kad›nla-r›n politikayla ilgilenmesi,politik bak›fl aç›s›na sahipolmas›, kendi kurtuluflununda insanl›¤›n kurtuluflununda önünü açacakt›r. Leninyoldafl, kad›nlar›n devrim-deki önemini vurgulad›¤›bir yaz›s›nda flöyle demek-tedir; “Kamusal hizmette,mecliste, politik yaflamdakad›nlara yer vermeksi-zin kad›nlar› o uyuflturu-cu ve mutfak havas›ndanç›karmaks›z›n hiçbir ger-çek özgürlük, güvenceyeba¤lanamaz. Sosyalizmflöyle dursun, gerçek de-mokrasi bile kurulamaz.

Bizler için devrim mücadelesinin zafere giden yolu öncelikle kad›nlar› örgütlemekten, onlar› bu kavgaya katmaktan ge-çiyor. Dünya devrim mücadelesi bunun örnekleriyle doludur. Örne¤in yan›bafl›m›zda Kürt ulusal mücadesi deneyimivar. Kürt ulusal mücadelesinin bir dönem yükselmesinde kad›nlar›n savafl›n içinde yer almas›n›n büyük önemi vard›r.

Clara Zetkin

Devam› 31’de

BÜROLAR

➧ KARTAL: HAMAM SOK. DEM‹RL‹ ‹fiHANI NO: 57/14 KARTAL, TELEFAKS: (0216) 306 16 02 Cep: 0 544 521 34 30

➧ ANKARA: TUNA CAD. ÇANAKÇI ‹fiHANI NO:11 KAT:3 DA‹RE:32 ÇANKAYA TEL: (0312) 432 23 01 Cep: 0 535 562 33 72

➧ ‹ZM‹R: GAZ‹OSMANPAfiA BULVARI, KOÇAfi ‹fiHANI NO: 87, DA‹RE:318 KONAK, TELEFAKS: (0232) 441 93 09 Cep: 0535 310 31 84

➧ MALATYA: DABAKHANE MAHALLES‹, BOZTEPE CAD., BABACAN ‹fiHANI NO:9 KAT:1/16 MALATYA TEL: (0422) 325 78 13 Cep: 0536 697 94 19

➧ BURSA: GÜMÜfiÇEKEN CAD. ERKMEN ‹fiHANI, NO:7/21, HEYKEL, TEL: (0224) 224 09 98 Cep: 0 536 612 81 98

➧ SAMSUN: KALE MAH., YUSUF KEFEL‹ ‹fiHANI, KAT: 6 NO: 9 , TEL: (0362) 435 64 57 Cep: 0 537 597 69 84

➧ TURHAL: YAVUZ SULTAN SEL‹M MAH. TANRI-VERD‹ SOK. 19/15 2. NOTER YANI TURHAL/TOKAT TEL: 0356 276 37 20 Cep: 0533 414 65 54

➧ MERS‹N: ÇANKAYA MAH. S‹L‹FKE CAD. ÜZÜM ‹fiHANI KAT :1 NO: 47 MERS‹N

➧ AVRUPA MERKEZ BÜRO: WESELER STR 93 47169 DUISBURG-DEUTSCHLAND TEL: 0049 203 40 60 958 FAKS: 0049 203 40 60 959

UMUT YAYIMCILIK VE BASIM SANAY‹ LTD. fiT‹

Yönetim yeri: Gureba Hüseyin A¤a Mah.

‹mam Murat Sok. No:14/1

Aksaray-Fatih/‹STANBUL.

Tel: (0212) 521 34 30, 531 48 53 FAKS: (0212)621 61 33

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: Beflir KASAP

Bask›: Gün Matbaac›l›k

Genel Da¤›t›m: YAY-SAT

@mail: [email protected]