255

ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla
Page 2: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla
Page 3: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (basılı nüsha)

Bu Çalışma Devlet Planlama Teşkilatının görüşlerini yansıtmaz. Sorumluluğu yazarına aittir. Yayın ve referans olarak kullanılması Devlet Planlama Teşkilatının iznini gerektirmez; İnternet adresi belirtilerek yayın ve referans olarak kullanılabilir. Bu e-kitap, http://ekutup.dpt.gov.tr/ adresindedir.

Bu yayın 500 adet basılmıştır. Elektronik olarak, 1 adet pdf dosyası üretilmiştir

Page 4: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

TEŞEKKÜR

Tezin hazırlanma aşamasında bana rehberlik yapmayı kabul eden Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Sayın Ahmet YAMAN’a;

Tez çalışması boyunca yol gösterici, anlayışlı ve yapıcı yöneticilik yaklaşımıyla destek sağlayan DPT Müsteşarlığı AB Bölgesel Programlar Dairesi Başkanı Sayın Deniz AKKAHVE ve Kalkınmada Öncelikli Yöreler Dairesi Başkanı Sayın Cemalettin KAYMAK’a;

Teze ilişkin ayırdıkları zaman ve yaptıkları katkı için Müsteşarlık Müşaviri Cahit BAĞCI’ya ve Uzman Yardımcısı Ahmet ÖZTÜRK’e, görüş ve önerileri nedeniyle Dr. İdris DOĞAN, Planlama Uzmanı Zeynep DEMİRHAN DARVİŞ, Celil YAMAN, Uzman Leyla BİLEN ve Uzman Yardımcısı M. Emin ÖZSAN’a;

Çalışmanın basıma hazırlanması sürecindeki destekleri nedeniyle Yayın ve Temsil Dairesi Başkanı Sayın Hüseyin Avni METİN, Sayın Mehmet CELEP ve Sayın Mevlüt ERDOĞAN’a;

Manevi destekleri için sevgili eşime ve aileme teşekkür ederim.

Murat KARA

Page 5: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf i

ÖZET

Planlama Uzmanlığı Tezi

BÖLGESEL REKABET EDEBİLİRLİK KAVRAMI VE

BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKALARINA YANSIMALARI

Murat KARA

Küreselleşme süreci, yaşanan teknolojik gelişmeler ve yeni üretim süreçleri, günümüzde bölgesel kalkınma politikalarını yeniden şekillendirmektedir. Bölgelerin küresel ekonomide birer aktör olarak ortaya çıktığı ve ulusal kalkınma açısından belirleyici olduğu bu ortamda, bölgesel politikanın hedefi sadece belirli geri kalmış bölgelerin gelişmişlik farklarının azaltılmasıyla sınırlı kalmamakta, ülkenin kalkınmasına ve rekabet gücüne en fazla katkıyı sağlamak üzere, tüm bölgeler için farklı niteliklerde geliştirilen politikaları içermektedir.

Bu çerçevede, bölgesel politika yaklaşımı bölgelerin rekabet edebilirliklerinin geliştirilmesi hedefi ile yeni bir vizyon, kapsam ve muhteva kazanmıştır. Bununla birlikte, bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması için yenilik ve bilgi temelli yeni bölgesel politika araçlarının geliştirilerek uygulanması gerekmektedir.

Bu olgudan hareketle, çalışmada öncelikle bölgesel rekabet edebilirlik kavramının gelişimi, rekabet edebilirliğin faktörleri ve ölçümü konularında literatür taraması yapılmış, bu kavram çerçevesinde dönüşen bölgesel politika evreleri değerlendirilmiş, yüksek eksende rekabet edebilirliğin sağlanması için bilgi ve yenilik temelli yeni ve çeşitlendirilmiş müdahale araçları incelenmiştir. Çalışmada ayrıca, bölgesel politika yaklaşımı ve araçlarındaki dönüşümün niteliği OECD, Avrupa Birliği politika ve uygulamaları ile ülke örnekleri verilerek ortaya konmuştur.

Teori ve uygulamadaki bu yaklaşımlar dikkate alınarak ülkemizde bölgesel politika ve araçlarının dönüşümü değerlendirilmiş; bölgesel politika araçlarının, bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla desteklenmesinin önemi vurgulanmıştır. Çalışmanın son kısmında ise, ülkemizdeki bölgeler arasında mevcut olan, önemli düzeydeki rekabet edebilirlik farkları temel bileşenler analizi yöntemiyle ortaya konularak, bölgelerinin rekabet edebilirliklerinin artırılması için öneriler geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Bölgesel Rekabet Edebilirlik, Bölgesel Kalkınma Politikaları, Bölgesel Yenilik Sistemleri, Yenilikçilik, Kümelenme, Rekabet Edebilirlik Odakları, Cazibe Merkezleri, Uyum Politikası.

Page 6: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf ii

ABSTRACT

Planning Expertise Thesis

REGIONAL COMPETITIVENESS CONCEPT AND

ITS REFLECTIONS ON REGIONAL DEVELOPMENT POLICIES

Murat KARA

Today, regional development policies are being reshaped by the globalisation process, technological developments and new production processes. In this process, where regions not only became actors in the global economy but act as determining factor for national development, the objective of the regional policy is not limited to decreasing regional disparities but covers differentiated policies for all of the regions to ensure maximum contribution to the national development and competitiveness.

In this context, covering the new objective of enhancing regional competitiveness, the regional policy approaches gained a new vision, scope and content. Moreover, new regional development instruments, based on knowledge and innovation, have to be developed and implemented in order to ensure regional competitiveness.

In this context, firstly, a literature review was carried out regarding the development of regional competitiveness concept, regional competitiveness factors and its measurement; then the evolution of the regional policy with reference to the regional competitiveness concept was evaluated, new and diversified regional policy instruments, based on knowledge and innovation, contributing to the high road competitiveness were analysed. In addition, the evolution of regional policy approaches and instruments were demonstrated with OECD, EU and two country implementations.

Consequently, in the framework of above mentioned approaches in theory and practice, the transformation of Turkish regional policy and instruments was evaluated, the importance of reinforcing regional policy instrument with regional innovation strategies, clusters, technology and innovation development centers and competitiveness poles was emphasized. In the last part of the study, the differences among competitiveness levels of the regions were determined, through applying principle component analysis technique, and recommendations were made with a view to improve competitiveness levels of the regions.

Key Words: Regional Competitiveness, Regional Development Policies, Regional Innovation Systems, Innovation, Clusters, Competitiveness Poles, Growth Centers, Cohesion Policy.

Page 7: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf iii

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR ................................................................................................................İ

ÖZET............................................................................................................................İ

ABSTRACT............................................................................................................... İİ

TABLOLAR .............................................................................................................. V

ŞEKİLLER ................................................................................................................ V

HARİTALAR ............................................................................................................ V

KUTULAR................................................................................................................Vİ

KISALTMALAR ................................................................................................... Vİİ

GİRİŞ .......................................................................................................................... 1

1. BÖLGESEL REKABET EDEBİLİRLİK KAVRAMI...................................... 5 1.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kavramının Gelişimi ..................................... 5

1.1.1. Bölgesel rekabet edebilirlik........................................................................ 8 1.1.2. Kentsel rekabet edebilirlik........................................................................ 16

1.2. Bölgesel Rekabet Edebilirliği Belirleyen Temel Faktörler ........................ 19 1.2.1. İktisadi faaliyetin yapısı ........................................................................... 24 1.2.2. Yenilik ve öğrenme .................................................................................. 26 1.2.3. Altyapı ve erişilebilirlik............................................................................ 28 1.2.4. Beşeri sermaye ......................................................................................... 30 1.2.5. Yönetişim ve sosyal sermaye ................................................................... 32

1.3. Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Ölçülmesi ................................................... 35

2. BÖLGESEL POLİTİKALARDA YAŞANAN DÖNÜŞÜM VE REKABET EDEBİLİRLİK......................................................................................................... 43

2.1. Dönemler İtibariyle Bölgesel Politika Yaklaşımları................................... 43 2.1.1. Geleneksel politikalar dönemi (1945-1970)............................................. 43 2.1.2. İçsel büyüme dinamiklerinin vurgulandığı geçiş dönemi (1970-1990) ... 47 2.1.3. Bilgi toplumuna dayalı rekabetin öne çıktığı dönem ( 1990-günümüz) .. 50

2.2. Geleneksel ve Günümüz Bölgesel Paradigmalarının Karşılaştırılması.... 53

3. BÖLGESEL REKABET EDEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDA TEMEL STRATEJİLER VE ARAÇLAR ............................................................................ 61

3.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Politika ve Stratejileri.................................. 61 3.2. Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Yenilik ...................................................... 71

3.2.1. Bölgesel Yenilik Sistemleri (BYS) .......................................................... 77 3.2.2. Bölgesel Yenilik Stratejileri (BYSt)......................................................... 79

3.3. Kümelenme Yaklaşımı .................................................................................. 81 3.4. Teknoloji ve Yenilik Geliştirme Merkezleri................................................ 86 3.5. Büyüme Kutuplarından Rekabet Edebilirlik Odaklarına......................... 88 3.6. Yönetişimin Rolü ........................................................................................... 91

Page 8: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf iv

4. BAZI ÜLKE UYGULAMALARI ...................................................................... 97 4.1. Fransa ............................................................................................................. 97

4.1.1. Bölgesel politikalar ve rekabet edebilirlik stratejileri .............................. 97 4.1.2. Bölgesel rekabet edebilirlik temelli politika araçları.............................. 101

4.1.2.1. Rekabet Edebilirlik Odakları ........................................................... 102 4.2. Finlandiya..................................................................................................... 110

4.2.1. Bölgesel politikalar ve rekabet edebilirlik stratejileri ............................ 110 4.2.2. Bölgesel rekabet edebilirlik temelli politika araçları.............................. 113

4.2.2.1. İhtisas Merkezleri Programı (İMP).................................................. 115 4.2.2.2. Bölgesel Merkezler Programı (BMP).............................................. 119

5. AVRUPA BİRLİĞİ BÖLGESEL POLİTİKALARI KAPSAMINDA REKABET EDEBİLİRLİK STRATEJİLERİ VE ARAÇLARI....................... 125

5.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Politika ve Stratejileri................................ 125 5.2. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Politikalarının Mekânsal Boyutu.............. 134 5.3. Uygulama Araçları ...................................................................................... 136

5.3.1. Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu ............................................................... 136 5.3.1.1. Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ABKF)...................................... 136 5.3.1.2. Avrupa Sosyal Fonu (ASF) ............................................................. 140 5.3.1.3. Uyum Fonu ...................................................................................... 141

5.3.2. Çerçeve Programlar ................................................................................ 142 5.4. Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Ölçülmesi ................................................. 146 5.5. Değerlendirme.............................................................................................. 148

6. TÜRKİYE’DE BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKALARI VE REKABET EDEBİLİRLİK....................................................................................................... 151

6.1. Bölgesel Politikaların Dönemler İtibariyle Değerlendirilmesi ................ 151 6.2. Bölgesel Rekabet Temelli Politika ve Araçlarına İlişkin Değerlendirme158

6.2.1. Bölgesel Yenilik Sistemleri.................................................................... 158 6.2.2. Çerçeve Programlar ................................................................................ 161 6.2.3. Kümelenme çalışmaları .......................................................................... 162 6.2.4. Teknoloji ve yenilik geliştirme bölgeleri ............................................... 165 6.2.5. Bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanmasında cazibe merkezlerinin rolü. 166

6.3. AB Katılım Öncesi Mali Yardım Süreci.................................................... 170 6.3.1. 2002-2006 Dönemi................................................................................. 170 6.3.2. 2007-2013 Dönemi................................................................................. 175

6.4. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Analizi ......................................................... 180 6.4.1. Analizde kullanılan değişkenler ............................................................. 181 6.4.2. Analiz tekniği ve uygulaması ................................................................. 185 6.4.3. Bölgesel rekabet edebilirlik analizi sonuçları ve değerlendirilmesi....... 188

SONUÇ VE ÖNERİLER....................................................................................... 205

KAYNAKÇA .......................................................................................................... 225

EKLER.................................................................................................................... 235

Page 9: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf v

TABLOLAR Tablo 1.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Faktörleri ................................................... 23 Tablo 2.1. Dönemler İtibarıyla Bölgesel Politikaların Özellikleri............................. 46 Tablo 2.2. Geleneksel ve Yeni Bölgesel Politika Yaklaşımlarının Özellikleri.......... 55 Tablo 3.1. Amaç Yönünden Bölgesel Rekabet Edebilirlik Politikaları ..................... 62 Tablo 3.2. Bölge Tipolojisine Göre Politika Öncelikleri ........................................... 70 Tablo 4.1. Rekabet Edebilirlik Odaklarına Sağlanan Mali Kaynaklar..................... 105 Tablo 5.1. Uyum Politikası 2007-2013 Tahsisatları ................................................ 141 Tablo 6.1. Bölgesel Politikaların Dönemler İtibariyle Değerlendirilmesi ............... 154 Tablo 6.2. AB Türkiye Mali İşbirliği Kapsamında 2002-2006 Döneminde Tahsis

Edilen Kaynak........................................................................................ 174 Tablo 6.3. AB Bölgesel Programlar Kapsamında Desteklenen Projeler ................. 175 Tablo 6.4. Üç Yıllık Dönemde IPA Kapsamında Tahsis Edilecek Kaynak............. 176 Tablo 6.5. SCF Kapsamında Tahsis Edilecek Kaynakların Dağılımı ...................... 177 Tablo 6.6. Yüksek ve Orta-yüksek Teknolojili Sektörler ........................................ 182 Tablo 6.7. Analizde Kullanılan Değişkenler............................................................ 184 Tablo 6.8. Düzey 2 Bazında Bölgesel Rekabet Edebilirlik Sıralaması.................... 190 Tablo 6.9. İller Bazında Rekabet Edebilirlik Sıralaması.......................................... 191

ŞEKİLLER Şekil 1.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Piramidi ...................................................... 21 Şekil 3.1. Bölgesel Rekabet Üstünlüğüne Dair Üç Temel Politika Alanı.................. 65 Şekil 3.2. Yenilikçilik, Rekabet Edebilirlik, Refah İlişkisi........................................ 73 Şekil 3.3. Yenilikle İlişkili Politikalar ve İlişkileri .................................................... 75 Şekil 3.4. Porter’ın Elmas Modeli - Bileşenler Arası İlişkiler .................................. 82 Şekil 4.1. Finlandiya Modern Bölgesel Gelişme Politikasının Omurgası ............... 114 Şekil 4.2. İhtisas Merkezleri Programı - Bölgesel Ortaklar ve Strateji.................... 118 Şekil 5.1. Dönemler İtibariyle Yapısal Fon Hedefleri ............................................. 138 Şekil 6.1. Dokuzuncu Kalkınma Planı Vizyonu ve Gelişme Eksenleri ................... 156 Şekil 6.2. Bölgesel Politika Öncelikleri ve Cazibe Merkezleri Yaklaşımı .............. 168

HARİTALAR

Harita 4.1. Fransa Rekabet Edebilirlik Odakları ...................................................... 104 Harita 4.2. Finlandiya İhtisas Merkezleri Programı................................................. 117 Harita 6.1. Düzey 2 Bazında Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kademelenmesi .......... 189 Harita 6.2. İller Bazında Rekabet Edebilirlik Kademelenmesi ................................ 189 Harita 6.3. İktisadi Yapı Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması .............. 193 Harita 6.4. İktisadi Yapı Açısından İllerin Karşılaştırılması.................................... 193

Page 10: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf vi

Harita 6.5. Yenilikçilik Kapasitesi Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması 194 Harita 6.6. Yenilikçilik Kapasitesi Açısından İllerin Karşılaştırılması.................... 194 Harita 6.7. Altyapı ve Erişilebilirlik Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması195 Harita 6.8. Altyapı ve Erişilebilirlik Açısından İllerin Karşılaştırılması ................. 195 Harita 6.9. Beşeri Sermaye Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması.......... 196 Harita 6.10. Beşeri Sermaye Açısından İllerin Karşılaştırılması ............................. 196 Harita 6.11. Sosyal Sermaye Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması ....... 197 Harita 6.12. Sosyal Sermaye Açısından İllerin Karşılaştırılması............................. 197

KUTULAR Kutu 1.1. Kentlerin Rekabet Ettiği Temel Alanlar .................................................... 18 Kutu 2.1. Yeni Bölgesel Paradigmanın Özellikleri.................................................... 58 Kutu 3.1. OECD Bölge Tipolojisi ve Strateji Önerileri ............................................. 68 Kutu 3.2. Avrupa Komisyonu Bölge Tipolojisi ve Strateji Önerileri ........................ 69 Kutu 3.3. BYSt Aşamaları ve BYSt Kapsamında Kullanılabilecek Araçlar ............. 80 Kutu 3.4. Teknoloji Geliştirme Merkezi Modelleri ................................................... 87 Kutu 3.5. Northern Way Yaklaşımı ........................................................................... 92 Kutu 6.1. RIS-Mersin Vizyonu, Amacı ve Hedefleri............................................... 160 Kutu 6.2. Cazibe Merkezlerinin Belirlenmesinde Kullanılan Kriterler ................... 169 Kutu 6.3. Temel Bileşenler Analizi Tekniği ............................................................ 186

Page 11: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf vii

KISALTMALAR AB Avrupa Birliği ABD Amerika Birleşik Devletleri ABKF Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu ASF Avrupa Sosyal Fonu BMP Finlandiya Bölgesel Merkezler Programı BYS Bölgesel Yenilik Sistemleri BYSt Bölgesel Yenilik Stratejileri CIACT Bakanlıklar arası Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Planlama Komitesi DAP Doğu Anadolu Projesi Ana Planı DATAR Fransa Bakanlıklar Arası Bölgesel Planlama Ajansı DIACT Fransa Bakanlıklar Arası Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Kalkınma Ajansı DOKAP Doğu Karadeniz Bölgesel Gelişme Planı DPT Devlet Planlama Teşkilatı DTİ Duvarsız Teknoloji İnkübatörleri DYY Doğrudan Yabancı Yatırım GAP Güneydoğu Anadolu Projesi GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hâsılası IPA Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (Instrument for Pre-accession Assistance) İMP Finlandiya İhtisas Merkezleri Programı KOBİ Küçük ve Orta Boy İşletme KÖY Kalkınmada Öncelikli Yöre KSS Küçük Sanayi Sitesi MIPD Çok Yıllı İndikatif Planlama Belgesi (Multi-annual Indicative Planning Document) OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OP Operasyonel Program OSB Organize Sanayi Bölgesi ÖUKP Ön Ulusal Kalkınma Planı REO Fransa Rekabet Edebilirlik Odakları SCF Stratejik Çerçeve Belge (Strategic Coherence Framework) STK Sivil Toplum Kuruluşu TEKMER Teknoloji Geliştirme Merkezi YÜS Yerel Üretken Sistemler ZBK Zonguldak-Bartın-Karabük Bölgesel Gelişme Projesi

Page 12: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 1

GİRİŞ

Küreselleşme ve bilgi toplumuna geçiş sürecinde dünyada yaşanan hızlı ve

çok yönlü yapısal değişimler, “rekabet” kavramını küresel ekonomide gözlenen en

önemli olgu haline getirmiştir. Firma düzeyinden başlayıp ülke ve bölge düzeyine

kadar tüm ekonomik birimlerin, küresel ortamın oluşturduğu piyasa koşullarında var

olabilmeleri, konumlarını en azından koruyabilmeleri anlamına gelen “rekabet

edebilirlik” kavramı ise, bu birimler için bir performans göstergesi olarak kabul

edilmeye başlanmıştır.1

Rekabet edebilirlik kavramının bölgesel boyutunun öne çıkmasında, bölgeler

arasında yaşanan rekabet sürecinin hız kazanmasıyla, bölgelerin kendi çıkarlarını

korumak, muhafaza etmek ya da artırmak üzere rekabetçi olmaları gereği, ulusal

rekabet edebilirlik açısından bölgelerin rekabet gücünün önemi ve firmaların

başarıları ile bulundukları bölgenin rekabet gücü arasındaki ilişki rol oynamaktadır.

Son dönemde akademik ve politik çevreler ile uygulayıcılar nezdinde önem

kazanan “bölgesel rekabet edebilirlik” kavramının tüm taraflarca kabul gören net bir

tanımı bulunmamaktadır. Ancak genelde üretkenlik (verimlilik), büyüme, rekabet ve

performans gibi ekonomi politikası terimlerini içermekte; bölgelerin ihracat

pazarındaki payı, bölgeye yönlendirilen sermaye ve işgücünün miktarı ve niteliği gibi

göstergelerdeki nispi yarışma gücünü ve başarısını ön plana çıkarmaktadır.

Küresel ekonomideki dönüşümden etkilenerek, yapısal dönüşüme ve

değişime uyum sağlayabilen, “rekabet edebilirlik düzeyi yüksek”, bazı bölgeler hem

ulusal hem de küresel ölçekte temel aktörler haline gelirken, bazıları duraklamakta

ve ekonomilerini yeniden yapılandırma sürecine girmektedirler. Bu ortamda ülkeler,

bölgelerdeki mevcut kapasiteleri, kaynakları ve ortaya çıkarılamayan potansiyeli

değerlendirip, gelişmeyi onlar üzerine inşa etmek, bölgelerin yeni güçlü yanlar

geliştirmelerini sağlamak ve tüm bölgeleri yeni ortama uyum sağlayabilecek

özelliklerle donatmak üzere çaba göstermektedirler.

1 “Rekabet” (competition) kavramı aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış durumunu ifade ederken, Birinci Bölümde detaylı olarak ortaya konacak olan “Rekabet Edebilirlik” (competitiveness) kavramı ise ekonomik birimlerin (firmaların, ülkelerin ve bölgelerin) sahip oldukları ve geliştirdikleri bir yetenek olarak tanımlanmaktadır.

Page 13: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 2

Yukarıda belirtilen süreçte, bölgesel kalkınma dinamiklerinde yaşanan hızlı

dönüşüm, bölgesel politika ve araçlarında da değişimlere yol açmaktadır. Bu

kapsamda bölgesel gelişmede temel kavramlar; bölgesel rekabet edebilirlik, yerel ve

bölgesel uzmanlaşma, girişimcilik, yenilikçilik, yerel kaynakların harekete

geçirilmesi, rekabetçi üstünlükler ve ekonomik ve sosyal uyum olarak ortaya

çıkmaktadır.

Bölgesel politika yaklaşımı, bölgelerin rekabet edebilirliklerinin geliştirilmesi

hedefi ile yeni bir vizyon ve muhteva kazanmıştır. Ülkeler, ulusal büyümenin

dinamoları olan bölgelerin ve özellikle de kentlerin, rekabet edebilirlik düzeylerini

geliştirmeye çalışmakta ve geri kalmış bölgelerin etrafındaki negatif çemberleri

kırarak, ülke genelinde etkin üretim ilişkilerini temel alan etkin bir mekansal

organizasyonun kurulması için müdahalelerde bulunmaktadırlar.

Bu çerçevede, geçtiğimiz on yıllık dönemde ülkelerin benimsediği bölgesel

politika yaklaşımının merkezinde artık sadece geri kalmış bölgeler yer almamakta,

tüm bölgelerin kalkınma potansiyellerinin en yükseğe çıkarılması amacıyla tüm

bölgeleri kapsayan bir yaklaşım benimsenmektedir. Bölgeler arasındaki gelişmişlik

farklarının geleneksel yollarla azaltılması yerine, her bir bölgenin ihtiyaçlarını, güçlü

yanlarını ve önceliklerini dikkate alan ve bölgelerin tamamının rekabet

edebilirliğinin artırılmasını hedefleyen yeni bir yaklaşıma geçiş yaşanmaktadır.

Bu yaklaşımda, her bir bölgede sağlanacak ilerlemenin oluşturduğu etkilerle

tüm bölgelerin kalkınmasına katkı sağlayacağı varsayılmaktadır. Böylece, bölgesel

politikaların temel hedefi her bölgede eşit düzeyde altyapı sağlanması yerine, uygun

ortamın sağlanması, entegre mekana özgü politikalar ve yerel ortaklıklarla bölgelerin

rekabetçi üstünlüklerinin artırılması olmuştur.

Bu süreçte, rekabet edebilirliğin artırılması için yürütülmekte olan çalışmalar

bölgesel kalkınma politikalarının merkezinde yer almaya başlamıştır. Ancak, rekabet

edebilirlik kısa vadeli araçlarla sağlanacak bir olgu olarak görülmemeli, rekabet

edebilirliğin sürdürülebilir olarak sağlanması için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu

nedenle bölgeler arasındaki rekabetin dinamiklerini doğuran ve besleyen faktörler,

sadece düşük ücretler, vergi indirimi ve mali bazı yükümlülüklerin hafifletilmesi gibi

finansal araçlar ya da bedelsiz altyapı sağlanması gibi fiziki teşvikler olarak ele

Page 14: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 3

alınmamalı, bölgedeki beşeri ve sosyal sermaye ve yenilikçilik altyapısının

geliştirilmesine gereken önem verilmelidir.

Yukarda belirtilen gelişmeler bölgesel rekabet edebilirlik konusunu başta

OECD ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlar olmak üzere birçok ülkenin en önemli

gündem maddelerinden biri haline getirmiştir.

Bölgesel rekabet edebilirlik, Türkiye’deki bölgesel politika yaklaşımı

açısından görece olarak yeni bir kavram olup, bölgesel rekabet edebilirliğin

unsurlarının ortaya konması, ölçülmesi ve gerekli politika araçlarının belirlenmesi

yönünde son derece sınırlı çalışmalar yürütülmektedir. Ancak, Dokuzuncu Kalkınma

Planı ile birlikte son dönemde bölgesel politika gündeminde yer almaya başlayan

bölgesel rekabet edebilirlik kavramı ve ilgili politika araçlarının, yeni dönemde

bölgesel kalkınma açısından en önemli unsurlar arasında yer almaya başlayacağı

değerlendirilmektedir.

Bu kapsamda yürütülen çalışmalarda üç temel konuda sorulara yanıt

aranmaktadır:

- Başarılı bölgeler ile diğerleri arasındaki performans farklarının nedenleri

nelerdir? Bölgesel rekabet edebilirliğin artırılması için gerekli faktörler nelerdir?

Bölgelerin rekabet edebilirlik düzeyleri nasıl ölçülüp karşılaştırılabilir?

- Bölgesel kalkınma politikaları ve stratejileri bölgesel rekabet edebilirlik

temel hedefi çerçevesinde nasıl dönüştürülmelidir?

- Bölgesel rekabet edebilirliği geliştirmek üzere bölgesel politika

kapsamında kullanılabilecek yenilikçi araçlar nelerdir?

Bu sorulara verilen yanıtlar, özellikle gelişmiş ülkelerin bölgesel

politikalarını yeniden yapılandırmalarında en önemli başlangıç noktasını teşkil

etmektedir. Rekabet dinamiklerinin ortaya çıkardığı çok önemli fırsatlar ve tehditler,

bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesi konusunu ülkemiz bölgesel politikasının

da en önemli hedeflerinden biri haline getirmeye başlamıştır.

Bu çalışmanın amacı, günümüz dünyasında bölgesel politikaların en temel

hedefi haline gelen rekabet edebilirlik kavramı ve bu kavram temelinde bölgesel

Page 15: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 4

politika strateji ve araçlarında yaşanan dönüşümü incelemek; ülkemiz bölgesel

politikaları ve araçları açısından yeni açılımlar ve öneriler ortaya koymaktır.

Bu itibarla, çalışmanın birinci bölümünde; bölgesel politikaların en öncelikli

gündem maddesi haline gelen bölgesel rekabet edebilirlik kavramının gelişimi ortaya

konmuş, rekabet edebilirliğe dair politika ve stratejilerin belirlenmesinde temel

alınmak üzere rekabet edebilirliği sağlayan faktörler incelenmiş, rekabet edebilirlik

düzeyinin tanımlanması ve ölçülmesi kapsamında yürütülen çalışmalar, literatür esas

alınarak değerlendirilmiştir.

İkinci bölümde, bölgesel kalkınma politikalarının evrimi dönemler halinde

açıklanmış, son dönemde küreselleşme ve bilgi ekonomisinin ortaya çıkardığı yeni

ortamda, bölgesel rekabet edebilirlik kavramı çerçevesinde bölgesel politikaların

geçirdiği temel dönüşüm irdelenmiştir.

Çalışmanın üçüncü bölümünde, özellikle yüksek eksende bölgesel rekabet

edebilirliğin sağlanması için gerekli olan temel stratejiler ile politika araçları bilgi ve

yenilik temelli araçlara odaklanılarak incelenmiştir.

Dördüncü bölümde, Avrupa Birliğine (AB) üyelik sürecinde ülkemiz bölgesel

politikalarının AB’ye uyumunun sağlanmaya çalışıldığı dikkate alınarak, AB

bölgesel politikaları kapsamında rekabet edebilirlik stratejileri ve uygulamaları

ortaya konmuştur.

Beşinci bölümde ise bölgesel politika yaklaşımı ve araçlarındaki dönüşümün

pratik örnekleri olarak, son dönemde bu konuda önemli gelişmeler kaydeden Fransa

ve Finlandiya ülke örnekleri bazında incelenerek ortaya konmuştur.

Altıncı bölümde ise teori ve uygulamadaki bu yaklaşımlar dikkate alınarak

ülkemizde bölgesel politika ve araçlarının “rekabet edebilirlik” kavramı çerçevesinde

dönüşümü değerlendirilmiş, bölgeler arasındaki rekabet edebilirlik farkları temel

bileşenler analizi yöntemiyle ölçülmeye çalışılmıştır.

Sonuç ve öneriler bölümünde ise, çalışma sonucunda ortaya çıkan tespitler ve

bulgular değerlendirilerek, bölgesel rekabet edebilirlik kavramı çerçevesinde ülkemiz

bölgesel politikası ve araçlarının geliştirilmesi yönünde bazı önerilerde

bulunulmuştur.

Page 16: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 5

1. BÖLGESEL REKABET EDEBİLİRLİK KAVRAMI

1.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kavramının Gelişimi Küreselleşme ve artan uluslar arası ticaret, günümüzde üretim tarzlarını ve

ticari faaliyetleri şekillendiren en önemli güç haline gelmektedir. Küreselleşme

süreci, özellikle geçtiğimiz 30 yıllık dönemde, ekonomik birimlerin (firmalar,

bölgeler ve ülkeler) küresel pazarda sahip oldukları payı koruma ve artırma yönünde

rekabet etmeleri gereğini artırarak daha rekabete dayalı bir ortam oluşturmuştur.

Rekabet edebilirlik (competitiveness) ise geçtiğimiz on yılda sıklıkla

kullanılmaya başlanan bir kavram olup, günümüz dünyasını şekillendiren olayların

altında yatan temel güçlerden biri olarak değerlendirilmekte, fizik alanında yer

çekimi ne ise ekonomideki rekabet edebilirliğin de o konuma geldiği, yer çekimi gibi

rekabetten de kaçışın mümkün olmadığı, büyümek isteyen şirketleri, işini korumak

isteyen bireyleri ve tabiî ki yaşam şartlarını korumak ve yükseltmek isteyen ülkeleri

eşit bir şekilde etkilediği ifade edilmektedir.2

Firma düzeyinden başlayıp, ülke, bölge ve kent düzeyine kadar farklı

ekonomik birimler için kullanılmaya başlanan rekabet edebilirlik kavramı hakkında

yakın dönemde literatürde birçok çalışma yapılmıştır. Anılan çalışmaların odağında,

rekabet edebilirliğin tanımlanması, rekabet edebilirliği sağlayan faktörlerin

belirlenmesi ve ölçülmesi ile rekabet edebilirliğin geliştirilmesi için gerekli politika

ve araçların belirlenmeye çalışılması yer almıştır.

Firma düzeyinde rekabet edebilirlik tanımı, ülke ve bölge düzeyine nazaran

daha net olup, firmaların rekabet etme, büyüme ve kârlı olma kapasitelerine

dayanmaktadır. Bu düzeyde rekabet edebilirlik, firmaların ürünleri serbest piyasa

gerekliliklerine uygun fiyat ve kalitede, sürekli ve kârlı bir şekilde üretebilmeleri

olarak anlaşılmaktadır. 3 Firmaların, piyasa koşullarında var olabilmeleri için bu

koşulları taşımaları gerekmektedir. Nitekim firmalar, değişen müşteri tercihleri,

kurumsal ve teknolojik değişimler, mevzuattaki değişiklikler, kolektif kültür ve

firmalar arasındaki oyunun kuralları gibi sürekli değişen bir ortamda faaliyet

2 Gaffikin and Morrissey, 2001:27 3 Martin at al, 2004:2-1

Page 17: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 6

göstermektedirler. Bu nedenle, firmaların sürekli olarak değişen duruma uyum

sağlamaları, yenilikler geliştirmeleri ve yeni stratejiler oluşturmaları gerekmektedir.

Bu değişimlere en başarılı ve en hızlı bir şekilde ayak uydurabilen firmalar en

rekabetçi firmalar olarak tanımlanmaktadır.4 Rakiplerine göre daha rekabetçi olan

firmaların daha fazla pazar payı elde etme kapasitesi olduğu, rekabetçi olmayan

firmaların ise pazar paylarının düşeceği ve eğer dış bir destek ya da koruma olmazsa

piyasa dışında kalacakları kabul edilmektedir.

Ülkeler düzeyinde rekabet edebilirlik kavramının tanımlanmasında ise firma

düzeyine göre bazı zorluklar ve görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Ülkelerin ya da

bölgelerin rekabet edebilirliklerini artırmak iktisadi politikanın temel amacı olarak

ifade edilmekle birlikte, makro ekonomik düzeyde rekabet edebilirliğin ne anlama

geldiği konusunda tartışmalar mevcuttur. Rekabet edebilirliğin tüm çevrelerce kabul

gören ortak bir tanımı bulunmamaktadır.

Ulusal (uluslar arası) düzeyde rekabet edebilirlik; bir ülkenin açık piyasa

şartlarında ve uluslar arası rekabet koşullarında mal ve hizmet üretebiliyor olması ve

aynı zamanda gayri safi reel gelirini muhafaza edip artırıyor olması olarak

tanımlanmaktadır. Bir ekonominin rekabetçiliği, toplumun yaşam standardının

yüksek seviyede bulunması ve artmakta oluşu ile sürdürülebilir yüksek istihdamın

sağlanmış olması ile ilişkilendirilmiştir.5

Rekabet edebilirlik, orta ve uzun vadede bir ülkede yaşayan herkesin yaşam

kalitesini artıracak şekilde rakiplere kıyasla uluslar arası standart, kalite ve tercihlere

uygun mal ve hizmet üretebilme yeteneği olarak da tanımlanmaktadır.6

ABD Başkanlık Rekabet Edebilirlik Komisyonu Raporunda (The Report of

the President’s Commission on Competitiveness), bir ülkenin rekabet edebilirliği,

serbest ve adil pazar ortamında, uluslar arası pazar şartlarında uygun mal ve hizmet

üretebilme ve aynı zamanda vatandaşlarının reel gelirlerinin artırılmasını sağlama

becerisi olarak tanımlanmaktadır. Bu çerçevede, ulusal düzeyde rekabet edebilirlik,

yüksek düzeyde üretkenliğin sağlanmasına ve ekonominin yüksek reel ücret düzeyi

4 OECD, 1997b:6 5 OECD, 2003b:3 6 Aktan ve Vural, 2004:104

Page 18: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 7

sağlayabilecek şekilde yüksek üretkenliğe sahip faaliyetlere geçiş sağlama becerisine

bağlıdır. Rekabet edebilirlik artan yaşam standartları, gelişen istihdam olanakları ve

bir ülkenin uluslar arası yükümlülüklerini yerine getirmeyi sürdürme kabiliyeti ile

ilişkilendirilmekte, bir ülkenin dışsatım yapma ve cari dengeyi yakalama becerisi ile

kısıtlı görülmemektedir.7

Ulusal ve bölgesel düzeyde rekabet edebilirlik fikrinin en önemli

savunucularından biri Michael Porter’dır. Ulusların Rekabetçi Avantajları adlı

eserinde Porter, kendi geliştirdiği firmaların ve endüstrilerin stratejik rekabetçi

avantajları kavramını ulusların rekabetçi durumlarının analiz edilmesine adapte

etmiştir. Ulusal rekabet edebilirlik tanımı, ilk kez Porter’ın bu araştırmasında, bir

ulusun bazı kilit sanayi sektörlerinde diğer ülkelere göre daha avantajlı duruma

ulaşmak, ya da avantajlı durumunu korumak üzere yenilik geliştirme becerisinin bir

sonucu olarak ortaya konmuştur.8

Porter, ulusal avantajın belirleyici unsurlarını Rekabet Elması Modeli ile

açıklamıştır. Modelde, bir ülkenin belirli bir sektörde sahip olduğu rekabet avantajı

dört faktör çerçevesinde izah edilmektedir. Elmasın dört köşesinde yer alan bu

faktörler: “faktör/girdi koşulları”, “talep koşulları”, “ilgili ve destekleyici

endüstrilerin/kuruluşların varlığı” ve “firma stratejisi ve rekabet yapısı” vardır.9

Ulusal düzeyde rekabet edebilirlik kavramına en temel eleştiri Krugman

tarafından getirilmiştir. Krugman, ulusal rekabet edebilirlik kavramının sık sık

kullanılmasına rağmen ülkelerin firmalar gibi birbirleriyle rekabet etmediklerini ileri

sürmüştür.

Krugman eleştirilerinde üç temel argüman ileri sürmüştür. Bunlar; ülkeler ile

firmalar arasında benzerlik kurulmasının doğru olmadığı, başarısız firmalar iş

hayatından çekilirken ülkeler için bunun doğru olmadığı; firmaların pazar payı için

rekabet ettikleri ve bir firmanın başarısının diğerinin kaybetmesi neticesini

doğurduğunu ancak bir ülke ya da bölgenin başarısının diğerlerinin başarı şansını

engellemediği hatta yeni olanaklar doğurduğu, ülkeler arasındaki ticaretin sıfır

7 The Report of the President’s Commission on Competitiveness, 1984:Martin at al’dan 2004:2-2 8 Porter, 1991:19-21 9 Porter, 1991:72

Page 19: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 8

toplamlı bir oyun olmadığı ve rekabet edebilirliğin eğer bir anlamı varsa bunun

üretkenliğin farklı bir şekilde ifadesi olduğu, ulusal düzeyde yaşam standartlarındaki

gelişmenin temelde verimlilik artış oranına bağlı olduğudur.10

Bu görüşler makro iktisat düzeyinde rekabet edebilirliği savunan kesimlerce

de tartışılmış, bir ülkenin iktisadi başarısının diğerlerinin başarısızlığı temelinde

gerçekleşmediği (doğrudan kazan/kaybet durumunun mevcut olmadığı) ve

üretkenliğin rekabet edebilirliğin temel unsurlarından biri olduğu konusunda genel

bir görüş birliği oluşmuştur.11

Bu çerçevede literatürde, Porter’ın yaklaşımını esas alan ve mekanlar (bölge,

kent) arasında rekabetin varlığı temelinde politika önerileri getiren bir çok çalışma

bulunmaktadır.

1.1.1. Bölgesel rekabet edebilirlik

Bölgeler ve şehirler arasında yüzyıllardan beridir belirli oranlarda yarış

yaşanmaktadır. Ancak, bölgesel rekabet edebilirliğinin son dönemde önem

kazanmasının temel nedeni bölgelerin giderek küresel ekonominin dinamoları haline

gelmeleridir. “Mekansız ekonomi” ve “coğrafyanın sonu” gibi görüşlerin aksine

üretim dünya genelinde belirli bölgelerde yoğunlaşmakta, bölgesel ihtisaslaşmalar

gerçekleşmekte ve farklı bölgelerin/kentlerin farklı alanlarda ihtisaslaştıkları ve öne

çıktıkları görülmektedir.12

Bununla birlikte, bazı ülke ve bölgelerdeki mevcut ekonomik yapılar sarsıntı

geçirmektedir. Bilindiği üzere, toplu üretimle ilgili faaliyetler ve sanayi tesisleri

büyük oranda Batı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerinden üretimin daha ucuz

olduğu, Merkezi ve Doğu Avrupa, Meksika ve en önemlisi Çin gibi ülkelere

kaymaktadır. Bu eğilim, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin de bu ülkelere

taşınması yönünde ilerlemektedir. Microsoft firması bir çok Ar-Ge laboratuarlarını

10 Krugman, 1994:28-31, Krugman, 1996:17 11 Martin at al, 2004:2-2 12 ECORYS. The Competitiveness of Places and Spaces, A Position Paper. 21 May 2004. Brussels. 12.12.2006. <http://www.ecorys.nl/>

Page 20: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 9

Çin’de kurmakta, Nokia bunu izlemektedir. Çağrı merkezlerinin ucuz işgücü bulunan

ülkelere taşınması ise son dönemde yaşanan bir eğilimdir.13

Ayrıca, ulusal politikaların ve yatırım tercihlerinin ulusal ekonominin

büyümesini ve kapasitesini büyük oranda etkilemesine rağmen, rekabet edebilirliğin

en önemli unsurlarının ulusal düzeyde olmadığı, bir bölge ekonomisinin neden

başarılı olduğu araştırıldığında, bunda ulusal politika ve koşulların etkisinin sınırlı

olduğu, yüksek beceriye sahip rekabetçi kuruluşların bulunduğu bölge düzeyinin

daha önemli bir hale geldiği ileri sürülmektedir.14

Nitekim, rekabet edebilirliğin en önemli unsuru olan yeniliğin gelişeceği

mekânsal düzey bölge olarak görülmekte, ulusal ekonominin canlılığının bölgesel

düzeyde yenilikçilik ve rekabet edebilirliğin geliştirilmesine bağlı olduğu

savunulmaktadır. Bu çerçevede, bir ülkenin, yüksek ücret düzeyi sağlayan yüksek

katma değerli ürünleri ve hizmetleri üretebilme becerisi, bölgesel düzeyde rekabet

edebilirlik ve yenilikçilik odaklarının yaratılması ve güçlendirilmesine bağlıdır.

Yaşanan bu dönüşümler çerçevesinde, bölgelerin artan küreselleşme sürecine

yapısal uyumunu sağlamak günümüz politika yapıcılarının temel problemlerinden

biri haline gelmiştir. Rekabet sürecinde, üretime dayalı sektörler sürekli evrilmekte

ve yenilikler yaratmakta, müşteriler ve üreticiler sürekli farklılıkları arzulamakta,

ayrıca üretim organizasyonlarının biçimleri de değişmektedir. Ürün ve hizmetlerin

üretiminde, rekabet edebilirliği sağlayacak ve istihdam yaratılmasında etkili

olabilecek yeni yöntemlerin geliştirilmesi konusu öne çıkmıştır.15

Bölgesel rekabet edebilirlik, belirli bir mekandaki üretim faktörlerinin

konumu ve kullanımının, iktisadi aktörlerin rekabet edebilirliklerini etkilemekte

oluşu fikrine dayanmaktadır. Bazı yöreler, çeşitli faktörlerin bir arada bulunması,

yöredeki mevcut iktisadi faaliyetler ve organizasyonların yapıları nedeniyle başarılı

olmuş ve “odak” haline gelmişlerdir. Uluslar arası düzeyde rekabet edebilirliğe sahip

bu odaklar ya da onların oluşturduğu ağlar, büyümeyi ve istihdamı artırmaktadırlar.

13 ECORYS. The Competitiveness of Places and Spaces, A Position Paper. 21 May 2004. Brussels. 12.12.2006. <http://www.ecorys.nl/> 14 Porter, 2003:571; Porter, M.E., “Question and Answer”. Business Weekly. 21.8.2006. 05.01.2007 <http://www.businessweek.com/magazine/content/06_34/b3998460.htm> 15 OECD, 1997b:5

Page 21: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 10

Bu odakların oluşumunun nasıl teşvik edileceği, yığınlaşma etkisinden nasıl daha iyi

yararlanılacağı hususları, politika yapıcılar tarafından tartışılan temel konular haline

gelmiştir.

Rekabet edebilirliğin tanımlanmasında, rekabet edebilirliğin unsurlarından

ziyade, rekabet edebilirliğin nasıl artırılabileceği esas alındığında; rekabet edebilirlik,

şirketlerin, endüstrilerin, bölgelerin, ulusların ve ulus üstü bölgelerin, uluslar arası

rekabete açık bir ortamda, yüksek gelir ve istihdam düzeyi yaratma becerilerinin

desteklenmesi olarak ifade edilmektedir. 16

Bölgesel rekabet edebilirliğin tanımlanmasında olduğu gibi, referans aldığı

teorik çerçeve konusunda da farklı yaklaşımlar mevcuttur. Ancak, iktisat teorisi

bağlamında bölgesel rekabet edebilirlikle ilişkilendirilen temel teoriler; ihracata

dayalı kalkınma teorisi, içsel büyüme teorisi, Neo-Schumpeterian teori, kümelenme

teorileri, evrimci teori (Evolutionary Theory), kurumsalcı teori ve kültürel teori

olarak ortaya konmuştur.17

İhracata dayalı kalkınma teorilerine göre, bir bölgenin dış ticaret alanında

rekabet edebilirliği (üretkenliği), bölgenin genel ekonomik performansı ve başarısı

açısından çok önemli bir belirleyicidir. Teori, bölgenin ihracata dayalı sektörlerinin

gelir, yatırım ve üretkenlik artışı sağlamadaki dolaylı etkisini ve bölgenin dış ticarete

konu olmayan faaliyetleri üzerindeki çarpan etkisini vurgular.

İçsel büyüme teorisi, eğitimli ve kalifiye beşeri sermayenin bir yörede

toplanmasını ve bunun teknolojik ilerlemeye etkisini, yerel ekonomik büyüme ve

üretkenlik artışı için temel bir kaynak olarak görmektedir. Bu tür özelliklere sahip

işgücünün belirli bir yörede yoğunlaşması, bilginin üretilmesi ve yayılması ile

yeniliği teşvik etmektedir.

Neo-Schumpeterian teoriye göre yenilikçilik, teknolojik ilerleme ve

girişimcilik bölgesel rekabetçi performansın temel sürükleyici güçleridir. Yerel

yenilikçiliğin artırılmasında yerel iktisadi ihtisaslaşma (birbirine benzer ve yarışan

firmalar arasındaki rekabet nedeniyle oluşan) ya da yerel iktisadi farklılaşma (piyasa

16 OECD, 1997b:6 17 Martin, 2005:17

Page 22: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 11

fırsatlarından daha iyi yararlanma ve yenilik açısından farklı olanaklar sunması

nedeniyle) etkilidir.

Kümelenme (cluster) teorilerine göre bir bölgenin rekabetçi üstünlüğü,

ihracata dayalı, ihtisaslaşmış yerel endüstrilerin, bunlarla ilişkili destekleyici

tedarikçiler ve kurumsal ağların oluşturduğu kümelenmelere bağlıdır. Bu tür

kümelenmeler, yerel üretkenliği artırmak üzere firmalar arası rekabeti ve bilgi

yayılımını, yeniliği, yatırımı, ihtisaslaşmış kalifiye işgücü havuzunun oluşumunu

teşvik etmektedir.

Evrimci teori ise, dinamik rekabetçi üstünlük ile bölge ekonomilerinin

pazardaki dönüşüm ve farklılaşmalara, yeni rakiplerin ortaya çıkmasına ve yeni

teknolojilerin ortaya çıkmasına uyum sağlama kapasitesine vurgu yapmaktadır. Bir

bölgenin rekabetçi üstünlüğü, bölgenin geçmişte kalkınmada izlediği yol ve

gelecekte kalkınma için yeni patikalar oluşturma kapasitesinin karmaşık bir sonucu

olarak görülmektedir. Kurumsal yapı ve bunun evrimi bu süreçte çok önemli

görülmektedir.

Kurumsalcı teori, bir bölgenin rekabetçi üstünlüğünün kurumsal zenginlikten

(institutional thickness) kaynaklandığını ileri sürmektedir. Ortak bir amaç

çerçevesinde buluşan, sanayi ve ticaret birliklerinden eğitim ve öğretim kurumlarına

kadar geniş bir yelpazede yer alan gelişmiş ve bölgede gömülü olan tüm resmi ve

gayrı resmi kurumlar, girişimcilik kültürü, güven ve sosyal sermayenin diğer

boyutları, ekonomik gelişme için çok uygun bir ortam sağlarlar.

Kültürel teori ise yaratıcılık, yenilik ve girişimciliği teşvik eden kültürel

farklılık ve zenginlikler ile uzlaşma (tolerans) kültürünün ve yaşam kalitesini artıran

ve işgücü ile işletmeleri bölgeye çekmede etkili olan cazip kültürel altyapı ve

donatıların bölgenin başarısında etkili olduğunu ileri sürmektedir.

Geçtiğimiz on yılda rekabet edebilirlik kavramı bölgesel ve kentsel,

düzeydeki iktisadi analiz ve politikalarda sıklıkla yer almaya başlamıştır. Literatürde,

bölgelerin, hangi açılardan rekabet ettikleri ve günümüzün gelişmiş ekonomilerinde

rekabetçi üstünlüklerin kaynaklarının neler olduğu konusunda birçok çalışma

bulunmaktadır.

Page 23: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 12

Bu kapsamda, literatürdeki ilk temel yaklaşım farklı mekanlar ve bölgeler

arasında rekabet yaşandığı ve bunun bölgesel rekabet edebilirliğin ana unsurunu

oluşturduğu yönündedir.

Bölgelerin ve şehirlerin uluslar arası iş bölümünde kendileri için önceden

tanımlanmış rolleri bulunmamakta mal ve üretim faktörleri için uluslar arası pazarda

yarışmaktadırlar. 18 Uluslar arası gelişmeler, ulusal ekonomiler üzerinde giderek

artan oranda etkilerini göstermekte, bölgelerin rekabete daha açık hale gelmesine

neden olmaktadır. Bu nedenle, refah devleti anlayışının uygulanamadığı ve ulusal

bütçe dengesi nedeniyle kamu destek politikalarının azaldığı bir dönemde zayıf

bölgelerin piyasadan dışlanma ve gerileme riski giderek artmaktadır.

Bu çerçevede bölgelerin rekabet ettikleri üç temel alan:19

-Yatırım: bölgelerin yabancı, özel ve kamu sermayesi çekme kapasitesi

-İşgücü ve girişimci: nitelikli ve yaratıcı işgücü ve girişimcileri çekerek yerel

işgücü piyasasında yenilikçi bir ortam oluşturmaları

-Teknoloji: bölgenin bilgi ve yeniliklerle ilgi faaliyetleri çekme kapasitesi

olarak ortaya konmuştur.

Yeni küresel pazarda, bilgiye dayalı ekonominin hızlandırdığı yarış

ortamında ulusların, bölgelerin ve kentlerin varlıklarını sürdürebilmeleri için

rekabetçi olmaları gerektiği son dönemdeki çalışmalarda giderek artan oranda

vurgulanmaktadır. 20

Rekabet firmalarda olduğu gibi bölgeler için de farklı büyüme oranlarının

elde edilmesine neden olmaktadır. Bazı bölgeler diğerlerine oranla daha hızlı

büyüdüklerinden, firmalar arasında pazar payının kazanılması gibi başarılı bölgeler

ulusal ya da küresel pazarlardaki görece paylarını geri kalmış bölgeler aleyhine

artıracaklardır. Bölgeler, kendi çıkarlarını korumak, rekabet edebilirliklerini

muhafaza etmek ya da artırmak üzere piyasadaki aktif oyuncular olarak yerlerini

almaktadırlar. Bölgesel düzeydeki ortak stratejiler rekabet sürecini etkileyebilmekte,

18 ECORYS. The Competitiveness of Places and Spaces, A Position Paper. 21 May 2004. Brussels. 12.12.2006. <http://www.ecorys.nl/> 19 Martin and Tyler, 2003:994 20 Gardiner at al, 2004:1046

Page 24: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 13

ancak bazı bölgeler ekonomik geçmişleri ya da coğrafi konumları gibi sebeplerle

diğer bölgelere nazaran daha iyi politikalar üretebilme imkanına sahiptirler.21

Camagni, bölgelerin firmalara rekabetçi bir ortam sağlamada, bilgi birikimi

sürecinde ve yerel firmaların yenilik süreçlerinde çok önemli görevler üstlendiklerini

ortaya koymuştur. 22 Ayrıca, küreselleşmenin rekabetçi iklimi artırdığını

vurgulayarak, bu süreçte mekânsal/bölgesel rekabet edebilirliğin bölgesel kalkınma

politikaları açısından kilit bir öneme sahip olduğunu belirtmektedir. Bölgesel rekabet

edebilirlik konusunda Krugman’ın görüşlerini eleştirirken iki önemli sonucu

vurgulamaktadır; bölgeler, ülkelerden farklı olarak az ya da çok piyasa dışına

itilebilirler ve bölgeler yatırım için yarışmaktadırlar.23

Camagni, Krugman tarafından ileri sürülen ve bölgeler arası görev

paylaşımında her bölgenin daima kendine has bir ihtisaslaşmaya ve göreve sahip

olduğu görüşünün doğru olmadığını vurgulamış, bir bölgedeki tüm sektörlerin

verimlilikleri ve rekabet edebilirlikleri diğer bölgelere nazaran daha düşükse o

bölgenin piyasa dışında kalabileceğini iddia etmiştir. Bölgelerin bölge dışından ya da

doğrudan yabancı yatırım çekme ve uluslar arası iş bölümünde kendilerine üretken

bir rol tanımlama konularında diğer bölgelerle yarıştıklarını, bu rollerin otomatik

olarak kendilerine tevdi edilmediğini belirtmiştir.

Turok da, bölgelerin, doğal kaynakların tükenmesi ya da o yörede üretilen

ürünlere olan talebin büyük oranda değişmesi gibi yerel nedenlerle ticari işletmeler

gibi kapanmasalar da durakladıklarını ve geri kaldıklarını, ulusal düzeyde yapılacak

kaynak transferlerinin süreci erteleyebileceğini, ancak verimli yatırımlar olmaksızın

süreci geri çeviremeyeceklerini ileri sürmektedir.24

Kitson, mekanların rekabet edebilirliğini, pazar paylarını koruyan ya da

artıran firmaları kendisine çekip, bölgede tutarken aynı zamanda o bölgede yaşayan

insanların mevcut yaşam standartlarını muhafaza etme ve artırma becerisi olarak

tanımlamaktadır. 25

21 Boschma, 2004:1005 22 Camagni, 2002:2396 23 Camagni, 2002:2398 24 Turok, 2004:1070-1073 25 Kitson at al: 2004:992

Page 25: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 14

Storper, da belirli bir mekanın rekabet edebilirliğini, bölgeler arası rekabeti

vurgulayarak, o bölge ekonomisinin insanların yaşam standartlarını koruyup ve

geliştirirken firmaları çekme ya da mevcut işletmelerin pazar paylarını koruma ve

artırma yeteneği olarak tanımlamaktadır.26

Chesire, mekânsal rekabetin bir yörenin iktisadi faaliyetler açısından

diğerleriyle açık ya da dolaylı bir şekilde rekabet halinde olduğu süreci tarif ettiğini,

rekabetin özellikle mobil yatırımların çekilmesi konusuyla ilgili olduğunu ancak,

mevcut iş çevrelerinin yer aldıkları pazardaki paylarını artırmaları ya da yeni iş ve

pazarlar oluşturmaları hususunun da mekânsal rekabet kapsamında yer aldığını

belirtmiştir.27

Steinle, bölgesel rekabet edebilirliği, bölgelerin diğerlerine göre daha üstün

bir konum kazandıkları ya da konumlarını muhafaza ettikleri bir süreç olarak

görmektedir.28

Literatürde yer alan araştırma ve çalışmalarda vurgulanan bir diğer konu ise,

ulusların rekabet edebilirliğinde bölgelerin rekabet gücünün önemidir. Bu

yaklaşıma göre bölgesel rekabet edebilirliğin yükseltilmesi sonuçta ulusal düzeyde

rekabet gücünü ve refahı artıracaktır.

Bölgeler ulusal ekonominin yapı taşları olarak görülmekte, ülkelerin ulusal

düzeydeki ekonomik ve sosyal hedeflerine ulaşmaları için rekabetçi ve dinamik

bölgelere sahip olması gerektiği vurgulanarak, rekabet edebilirliğin artırılması

bölgesel ekonomik politikanın en önemli hedefi olarak ortaya konmaktadır. 29 Bu

çerçevede, güçlü uluslar arası rekabetin yaşandığı bir dünyada, bölgeler önemli bir

rekabetçi avantaj haline gelmiştir.30

Ulusal düzeydeki rekabet edebilirlik yaklaşımı, hızlı bir şekilde bölgesel,

kentsel ve yerel politikalar düzleminde de yer almaya başlamıştır. Ulusal ekonominin

rekabet edebilirliğinin top yekun bir şekilde artırılması için, ulusal rekabet

edebilirliğin bölgesel temellerinin sağlamlaştırılması ve bu amaçla bölge düzeyinde 26 Storper, 1997:20:Kitson at al’dan 2004:992 27 Cheshire,1999:843 28 Steinle,1992:311 29 OECD, 2003b:4 30 Boschma, 2004:1002-1004

Page 26: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 15

müdahale araçları geliştirilerek bölgelerin tamamının rekabet edebilirliklerinin

artırılması gerekmektedir.31

Literatürde vurgulanan diğer temel bir konu ise, firmaların rekabet

edebilirlikleri ile bulundukları mekan arasında bir ilişkidir.

Bölgelerde güçlü rekabetçi firmalar olduğu gibi rekabetçi olmayan firmalar

da bulunmaktadır. Ancak, bir bölgede yer alan firmaların tamamını etkileyen o

bölgeye has bazı özellikler vardır. Firmalar, bulundukları yer nedeniyle fiziki

girdilere, tedarikçilere, pazara, ulaşım altyapısına yakınlık gibi bazı genel ve bölgeye

özgü üstünlüklere sahip olmaktadırlar. Bu çerçevede, firmaların rekabet edebilirliği

ile bölgelerin rekabet edebilirliği kavramlarının birbirlerinden bağımsız

düşünülemeyeceği ortaya çıkmaktadır.

Bu temel yaklaşım çerçevesinde, Boschma, bölgesel rekabet edebilirliğin

yerel firmaların başarılarını önemli ölçüde etkilediğini, bunun özellikle bir bölgenin

rekabet edebilirliğinin fiziksel ve ticari nitelikli olmayan bilgi ve yeteneğe dayalı

varlıklara bağlı olduğu durumlarda geçerli olduğunu belirtmiştir.32

Budd ve Hirmis ise firmaların rekabet avantajları ve bölgesel ekonomilerin

görece avantajlarının bir araya getirilmesi temelinde bölgesel rekabet edebilirlik için

kavramsal bir çerçeve önermektedir.33

Yukarıda belirtilen tartışmalarda ortaya konduğu üzere, bölgesel rekabet

edebilirlik kavramı, akademik ve politik çevrelerde ve uygulayıcılar nezdinde önem

kazanmakta, ancak rekabet edebilirlik kavramının herkes tarafından kabul edilen tek

bir tanımı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, bölgesel rekabet edebilirlik genelde

üretkenlik, büyüme, rekabet ve performans gibi ekonomi politikası terimlerini

içermekte, bölgelerin ihracat pazarındaki payı, sermaye ve işgücünün çekilmesi gibi

konularda diğerleriyle yarışması ve başarılı olması hususları vurgulanmaktadır.

Rekabet edebilir bölgeler, mevcut istihdam imkanlarından gereğince

yararlanabilen ve kalkınma sürecinde istihdamını artırabilen, farklı üretim süreçleri

ve ürünler üretebilen, gelir ve katma değeri en az ortalama düzeyde artırabilen, ulusal 31 Gardiner, at al, 2004:1046 32 Boschma, 2004:1001-1002 33 Budd and Hirmis, 2004:1015

Page 27: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 16

ya da uluslar arası düzeyde iş bölümüne katkıda bulunacak şekilde diğer bölgelerle

olan ihracat ve ithalat ilişkileri gelişmekte olan, kendi özel koşullarıyla uyumlu

olarak tam istihdamı sağlamak üzere ekonomide kendine düşen özel rolü

oynayabilen bölgeler olarak tanımlanmaktadır.34

Avrupa Komisyonunun, AB Bölgelerinin Sosyal Ekonomik Durumu ve

Kalkınmasına Dair 6. Periyodik Raporunda (The Sixth Periodic Report on the Social

and Economic Situation and Development of Regions in the EU) rekabet edebilme,

uluslar arası pazarlarda kabul gören mal ve hizmetleri üretirken, aynı zamanda

yüksek ve sürdürülebilir gelir seviyelerini korumak, ya da, daha genel bir deyişle,

şirketlerin, endüstrilerin, bölgelerin, ulusların ya da uluslar üstü bölgelerin,

uluslararası rekabet içerisindeyken, görece olarak yüksek gelir ve istihdam

üretebilmeleri olarak tanımlanmaktadır.35 Bu tanım, literatürde üzerinde mutabakata

varılan tanımlardan biri olarak kabul edilmektedir.

OECD'ye göre bölgesel rekabet edebilirlik, firma ve ulusal ekonomi

düzeyindeki iki kavramdan yola çıkarak, firmaların, endüstrilerin, bölgelerin,

ülkelerin veya ülke birliklerinin uluslar arası rekabete açık iken, sürdürülebilir ve

göreli olarak yüksek faktör geliri ve faktör istihdam seviyesi yaratabilme yeteneği

olarak tanımlanmaktadır.36

Son dönemde, literatürde bölgesel rekabet edebilirlikle ilgili çalışmaların

önemli bir boyutunu da kent düzeyinde rekabet edebilirlik oluşturmaktadır. Bu

nedenle bölgesel rekabet edebilirlikle ilgili faktörlerin açıklanmasından önce kentsel

rekabet edebilirlik konusuna değinilmesi gerekli görülmüştür.

1.1.2. Kentsel rekabet edebilirlik

Ulusal rekabet edebilirlikle bölgelerin rekabet gücü arasında mevcut olan

ilişki son dönemde bölgesel rekabet edebilirlik ve rekabetçi kentler arasında da

kurulmaktadır. Bölgelerin ekonomik başarısı, bölgelerde yer alan rekabet edebilir

kentlerle doğru orantılı olarak gelişmektedir.

34 Steinle, 1992:311 35 European Commission, 2000:4 36 OECD, 1997c:35

Page 28: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 17

Kentlerin, başta yatırımların çekilmesi olmak üzere uluslar arası, ulusal ve

bölgesel düzeyde rekabet etmekte oldukları ve kentler arasındaki rekabetin

geçtiğimiz 15 yıllık dönemde artıyor oluşu, kentsel rekabet edebilirlik konusunda

literatürde yer alan çok sayıda çalışmada vurgulanmaktadır.37

Kresl, kentsel ekonomiler açısından rekabet edebilirliği tanımlayan ilk

çalışmalardan birini yapmıştır. Nicel ve nitel hedefleri içerecek şekilde altı madde

altında rekabetçi bir kentsel ekonominin özelliklerini ortaya koymuştur: 38

1) Yüksek beceri gerektiren ve yüksek gelirli işler üretilmesi,

2) Çevreye duyarlı ürün ve hizmet üretimi,

3) Üretimde istenen özelliklere sahip ürün ve hizmetlere odaklanılması,

4) Ekonomik büyüme oranının tam istihdama ulaşacak düzeyde olması,

5) Kentin ihtisaslaşacağı alanların kentin mevcut durumuna göre değil,

gelecekteki potansiyeline uygun olarak belirlenmesi,

6) Kentin mevcut kentsel hiyerarşide daha üst düzeye çıkma potansiyeli

bulunması.

Avrupa kentleri arasında yaşanan rekabetin sonuçlarını gelir artışı ve istihdam

temelinde ortaya koymaya çalışan bir araştırmada ise, rekabet edebilirlikteki başarıyı

etkileyen unsurların, ileriyi görebilen sivil liderliğin mevcut olması, işgücünün

esnekliği, gelişmelere hızlı karşılık verebilen bir kamu sektörü, etkili kamu özel

sektör ortaklığı ve girişimciliğe uygun ortam olduğu belirtilmektedir.39

Kentsel rekabet edebilirlik konusunun firmaların rekabet gücü ile ilişkisini

ortaya koyan bir çalışmada, firmaların rekabet edebilirliğinde fiyat ve fiyat dışı

faktörlerin etkili olduğu, bu faktörlerin firmanın yer aldığı mekanla doğrudan ilişkili

olduğu, belirli bir coğrafi konumdaki dışsal ölçek ekonomileri ve orada yer alan

firmaların bunu kullanma derecelerinin firmaların rekabet edebilirliklerini belirleyen

etmenler arasında yer aldığı ileri sürülmektedir.40

37 Begg:1999; Budd, 1998; Budd and Hirmis, 2004; Ciampi, 1996; Cheshire, 1999; Cheshire and Gordon, 1995; Kresl and Singh, 1999; Lever, 1993; Malecki, 2002; Simmie, 2002; Simmie at al. 2006; Xu and Yeh, 2005 38 Kresl, 1995:51:Begg’den 1999:800 39 Lever, 1999:1029, 1042 40 Budd at al, 2004:1021

Page 29: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 18

Kentsel ekonomilerin, genel ekonomik değişikliklerden etkilenmeye açık

oluşu, yerel yönetimlerin o yörede yer alan sanayinin rekabet edebilirliğine daha

fazla önem vermesini gerekli kılmıştır. Ancak, mevcut işletmelerin kendi rekabet

edebilirliklerini artırmak üzere üretimlerini kendileri açısından daha uygun başka

mekanlara kaydırmaları eğilimi, bölgelerin ve kentlerin kendi rekabet

edebilirliklerini artırmaları ihtiyacını doğurmaktadır. Bu nedenle ticaretin

serbestleştiği ve teknolojinin hızla değiştiği ve yayıldığı bir dönemde kentsel

ekonomilerin rekabet edebilirliğine ve bunu artırmak üzere geliştirilecek politikalara

daha fazla önem verilmesi gerekmektedir.41

Bu çerçevede, her bir kentsel alan ekonomik fonksiyonu ve ihtisaslaştığı

alanla ilgili küresel, ulusal ya da bölgesel düzeyde rekabet etmektedir. Kentlerin

rekabet ettikleri temel alanlar Kutu 1.1.’de belirtilmektedir. Başta Avrupa ülkeleri

olmak üzere bir çok ülkedeki politika yapıcı, kendi şehirlerinin rekabet

edebilirliklerini geliştirmek ve korumak konusunda çaba göstermektedirler.42

Kutu 1.1. Kentlerin Rekabet Ettiği Temel Alanlar

Kaynak: Lever, 1999:1029, 1042

Yukarıda bölgesel politikaların en öncelikli gündem maddesi haline gelen

bölgesel/kentsel rekabet edebilirlik kavramının gelişimi ortaya konmuş olup rekabet

edebilirliğe dair politika ve stratejilerin belirlenmesinde temel alınmak üzere

öncelikle rekabet edebilirliği sağlayan faktörlerin irdelenmesi gerekmektedir.

41 Kresl and Singh, 1999:1017,1018,1026 42 Budd, 1998:667-682; Simmie at al. 2006

Kentsel rekabet konusunda yapılan çalışmalar, kentlerin aşağıda belirtilen hedeflere ulaşmak üzere rekabet ettiklerini ortaya koymaktadır:

Başta imalat sanayi olmak üzere son dönemde, ticari faaliyetler, emlak ve bilgi gibi zenginlik ya da istihdam yaratan sektörlerde mobil yatırımları çekmek,

Mevcut firmaların gelişmesi ve yenilerinin kurulması ile ekonomik büyümeyi sağlamak, Gelir, insan kaynağı, politik güç ve talep oluşturmak üzere nüfusun çekilmesi, Ulusal düzeydeki kamu kaynakları ile Avrupa Ortak Pazarı ve AB bölgesel politikası

kapsamındaki fonlar gibi kaynaklar için rekabet, Önemli etkinlik ve yatırımlar için rekabet.

Page 30: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 19

1.2. Bölgesel Rekabet Edebilirliği Belirleyen Temel Faktörler

Bölgesel rekabet edebilirlik kapsamında yapılan araştırmalarda bölgelerin

mevcut rekabet edebilirlik düzeyinin tanımlanması ve ölçülmesinde kullanılabilecek

değişkenler ile rekabet edebilirliğin artırılması için gerekli faktörler ortaya konmaya

çalışılmıştır. Ancak, her bölgenin kendine has bazı özellikleri olması nedeniyle,

rekabet edebilirliği ortaya koyan ortak bir dizi değişken ve faktör bulunmamakta,

değişik çalışmalarda rekabet edebilirliğin farklı yön ve boyutları öne çıkarılmaktadır.

Rekabet edebilirliğin tanımlanmasında, kişi başına GSYİH’nin düzeyi ve

artışı sıklıkla kullanılmakta olup bunun dışında farklı tanımlar üretilmesinde bazı

zorluklarla karşılaşılmaktadır.43 Ancak, rekabet edebilirliğin sadece bir sonuç olarak

algılanmaması, bu çerçevede kişi başına düşen milli gelir ya da istihdam düzeyi gibi

betimleyici göstergeler yerine, gelişmiş ekonomik başarının altında yatan nedenlerin

ortaya konulması gerekmektedir.44

Rekabet edebilirliği belirleyen faktörler, rekabet edebilirliğin

geliştirilmesinde izlenen yaklaşımlarla doğrudan ilgilidir. Rekabetin sağlanmasında

düşük eksenli (low road) ve yüksek eksenli (high road) rekabet olmak üzere iki farklı

yaklaşım mevcuttur. Düşük eksenli rekabet edebilirlik, rekabet gücünün fiyata dayalı

faktörler aracılığıyla artırılmasını hedeflemekte; bölgeler, düşük işgücü maliyetleri,

ücretler, vergi indirimi, sübvansiyonlar ve hibeler gibi stratejileri benimseyerek

firmalar arasındaki fiyata dayalı rekabeti etkilemeye çalışmaktadırlar. Bu yaklaşım

halen bölgesel politikalarda yer almaktadır. Yüksek eksende rekabet edebilirlik

olarak adlandırılan yaklaşım ise, bölgesel düzeyde öğrenme, yenilik ve mekanın

pozitif çekiciliği temelindedir ve bölgesel kimlik, kültür, kurumlar, fiziksel olmayan

bölgeye özgü değerler gibi uzun dönemde etkili konulara da odaklanmaktadır.45

Rekabet edebilirlik faktörlerinin niceliksel ve niteliksel faktörler olarak da

tasnifi yapılmaktadır. Niceliksel faktörler altyapı, üretim, konum, ekonomik yapı ve

donatılar gibi daha geleneksel faktörleri temsil etmektedir. Bu faktörler, toplum

kalkınması ve ekonomik kalkınma için gerekli temel platformun oluşturulması

43 Budd and Hirmis, 2004:1016 44 Turok, 2004:1070 45 Markey at al, 2006:25, Boschma, 2004:1010

Page 31: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 20

açısından kritiktir. Ancak, bölgesel rekabet edebilirlikle ilgili son dönem literatürde

ise sosyal sermaye, yenilik, kamu-özel kesim işbirliği ve kurumsal yapılar gibi

niteliksel faktörlerin artan önemine vurgu yapılmaktadır.46 Bu tip faktörler, rekabet

edebilirliğin stratejik belirleyicileri olarak da adlandırılmaktadır.47

Bölgelerin rekabet edebilirliğinin temel unsurları rekabet gücü yüksek

firmaların o bölgede yer almasıyla ilişkili olarak görülmektedir. Avrupa

Komisyonunun, AB Bölgelerinin Sosyal Ekonomik Durumu ve Kalkınmasına Dair 6.

Periyodik Raporu bölgelerde farklı rekabet edebilirlik düzeylerinde firmalar

olduğunu ancak bir bölgede yer alan bütün firmaların rekabet edebilirlik düzeyini

etkileyen bölgeye özgü faktörlerin bulunduğunu ortaya koymuştur. Firmaların içsel

dinamikleri dışında, üretken çevrede firmaların rekabet edebilirliklerini belirleyen

temel unsurdur. Sağladığı dışsallıklar nedeniyle kamu altyapı yatırımları, kamu mal

ve hizmetlerinin yeterli düzeyde ve etkin sunumu, firmalar ve diğer ilgili kuruluşlar

arasındaki ağ ilişkileri, kümelenmeler, ihtisaslaşma, ihtisaslaşmış hizmetlere

erişebilmeleri, bu tip pozitif dışsallıklar arasında sayılabilir. Bölgesel dışsallıklar

olarak da adlandırılan bu faktörler, firmaların verimliliğini, yenilikçiliğini,

esnekliğini ve dinamizmini yani kısaca üretkenlik ve rekabetçi üstünlüklerini

belirlemekte, bölgeleri temel ekonomik dışsallıkların kaynağı olarak öne

çıkarmaktadır.48

Bölgeler, firmaları (sermayeyi) ve işgücünü bölgeye çekmede ve pazarda bir

birleriyle yarışmaktadırlar. Ancak, bu yarışta doğal kaynaklar, istihdam ve

sermayenin varlığı gibi görece üstünlükler değil teknolojik ve sosyal altyapı ile

kurumsal değerler gibi mutlak/rekabetçi üstünlükler belirleyicidir. Mutlak/rekabetçi

üstünlükler ya da fiyat dışı rekabet olarak da tarif edilen bu yaklaşımda, beşeri

sermaye, altyapı, sosyal ve ilişkisel sermaye, işbirliği, birlikte öğrenme, ticari

nitelikte olmayan karşılıklı bağımlılıklar (untraded interdependencies) kavramları ve

fiyat ya da maliyet rekabeti yerine teknolojik rekabet edebilirlik öne çıkmaktadır.49

46 Markey at al, 2006:25 47 Malecki, 2002:931, Begg, 1999:801 48 Kitson at al, 2004:994 49 Kitson at al, 2004:994; Budd and Hirmis; 2004:1023; Malecki, 2004:1102

Page 32: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 21

Avrupa Komisyonunun, AB Bölgelerinin Sosyal Ekonomik Durumu ve

Kalkınmasına dair 6. Periyodik Raporunda rekabet edebilirliği belirleyen faktörler

genel olarak iktisadi faaliyetin yapısı, yenilikçilik, erişilebilirlik ve işgücünün

becerileri olarak tespit edilmiştir.50

Şekil 1.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Piramidi

Kaynak: Brettel, 2005:6

Şekil 1.2.’te yer alan Bölgesel Rekabet Edebilirlik Piramidi Avrupa

Komisyonunun ulusal rekabet edebilirlik piramidi esas alınarak hazırlanmış olup

bölgesel rekabet edebilirliğin faktörleri ve sonuçlarını ortaya konmaktadır. 51

Piramidin en üstünde, istihdam oranı ve verimliliğe bağlı olan yaşam standardı yer

almaktadır. İstihdam oranı ve verimlilik ise araştırma ve teknolojik gelişme,

KOBİ’lerin durumu, doğrudan yabancı yatırım (DYY), altyapı ve beşeri sermaye ile

kurumlar ve sosyal sermaye ile ilişkilendirilmektedir. Tüm bu değişkenleri etkileyen

faktörler ise iktisadi yapı, yenilikçi faaliyetler, bölgesel erişilebilirlik, işgücünün

yetenekleri, çevre, karar merkezleri, sosyal yapı ve bölgesel kültür olarak ortaya

konmaktadır.

50 European Commission, 2000:10 51 Brettel, 2005:6

Bölgesel Yaşam Kalitesi Yaşam Standardı

Çevre Karar Merkezleri Sosyal Yapı Bölgesel kültür

İktisadi Yapı

Yenilikçi Faaliyet

Bölgesel Erişilebilirlik

İşgücünün yetenekleri

Bölgesel Performans

Emek üretkenliği İstihdam oranı

Araştırma ve Teknolojik Gelişme

KOBİ Gelişimi

Altyapı ve beşeri sermaye

Kurumlar ve Sosyal sermaye

DYYFaaliyeti

Hedeflenen Sonuçlar

Açıklanmış Rekabet Edebilirlik

Rekabet Edebilirliğin Kaynakları

Page 33: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 22

Emeğin üretkenliği bir çok değişkene bağlıdır. Bu değişkenler bölgenin

toplam istihdam oranını da belirlemektedir. Üretkenlik (emek verimliliği) ve

istihdam oranı “açıklanmış rekabet edebilirlik” olarak nitelenmektedir ve bölgenin

ekonomik performansının ve refahının (rekabet edebilirliğinin) temel bileşenleridir.

Rekabetçi bir bölgeyi sadece üretkenliğe göre belirlemek yanıltıcı olabilecektir.

Çünkü bir bölgenin üretkenliği teorik olarak bölgedeki firmalarda bir verimlileştirme

ve küçültme sürecinin başlatılıp, en verimsiz firmaların kapatılması ve en verimsiz

işçilerin işten çıkarılması ile sağlanabilir. Bu şekilde üretkenlik artacak, ancak

üretim artışı olmadığı gibi bölgenin görece üstünlüğünün geliştirilmesine bir katkısı

da olmayacak, işsizliği artıracaktır.52

Yukarıda açıklanan faktörler arasında makro ekonomik durum yer almamakla

birlikte makro ekonomik istikrar sağlıklı bir iş ve çalışma ortamının

oluşturulmasında gerekli olan faktörlerin başında yer almaktadır. Uygulanacak

başarılı makro ekonomik politikalar kısa ve orta vadede firmaların yatırım kararları

üzerinde olumlu bir etki oluşturacak, kişi ve firmaların geleceğe güvenle

bakabilmelerini sağlayacak ve uzun vadede iktisadi büyüme ve verimliliğin

artırılması için elverişli koşulları oluşturarak, rekabet gücü ve dolayısıyla yaşam

kalitesini artırıcı olumlu bir etki yaratacaktır.53 Bu bağlamda güçlü ve sürdürülebilir

makro ekonomik politikalar bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesine yardımcı

olacaktır.

Yukarıda ortaya konan genel çerçeve kapsamında bölgesel rekabet edebilirliği

belirleyen faktörler, bu konuda daha önce yürütülen çalışmalardaki bulgular da

dikkate alınarak, beş ana başlık altında detaylandırılacaktır: İktisadi faaliyetin yapısı,

yenilik ve öğrenme, altyapı ve erişilebilirlik, beşeri sermaye ile yönetişim ve sosyal

sermaye (Tablo 1.1.).

52 Gardiner at al., 2004:1049 53 Aktan ve Vural, 2004: 88

Page 34: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 23

Tablo 1.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Faktörleri

İktisadi Faaliyetin Yapısı Yenilik ve Öğrenme Altyapı ve Erişilebilirlik Beşeri Sermaye Yönetişim ve Sosyal Sermaye

Girişimcilik Kültürü - Pazara Giriş İçin Az Engel - Risk Alma Kültürü

Sektörel Yoğunlaşmalar - Denge / Bağımlılık - İstihdam Yoğunlaşması - Yüksek Katma Değerli

Faaliyetler - Kümelenme Uluslar arasılaşma - İhracat - Yatırım - İşletme Kültürü

- Doğrudan Yabancı Yatırımın Yapısı Üretim faktörleri - Sermayenin Varlığı - Uzmanlaşma - Rekabetin Yapısı

Yenilik - Patentler - Ar -Ge - Ağ Oluşumu, - Öğrenme - Açık Olmayan (tacit) Bilgi - Araştırma Merkezleri ve

Üniversiteler - İşletmelerin Araştırma

kurumlarıyla Bağlantıları

Temel Altyapı - Karayolu - Demiryolu - Havayolu - Enerji

Teknolojik Altyapı - Bilgi ve iletişim

Teknolojileri - Telekomünikasyon - İnternet

Bilgi Altyapısı - Eğitim Tesisleri

Yaşanan Yerin Kalitesi/Sosyal Altyapı - Konut - Doğal Çevre - Kültürel Donatılar - Güvenlik Konum - Pazara Yakınlık - Büyüme Koridorları,

Demografik Eğilimler - Nüfus - Eğitim Düzeyi - Kalifiye İşçilerin Bölgeye

Çekilmesi - Çeşitlilik

Kalifiye İşgücü - Bilgi Yoğun Mesleki

Beceriler

Sosyal Sermaye - İşbirlikleri ve Ortaklıklar - Kurumsal Zenginlik - Güven, İşbirliği - Sosyal Ağlar Kurumsal Kapasite - Yönetişim - Koordinasyon Yapıları - Bölgesel Strateji - Esneklik - İstikrar - Tutarlılık

Kaynak: Martin at al, 2004:2-32; Markey at al, 2006:26; Begg, 1999:801; Malecki, 2002:931 ve Kitson at al, 2004:994‘den derlenmiştir.

Page 35: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 24

1.2.1. İktisadi faaliyetin yapısı

Başarılı bölgeler, yüksek büyüme hızına sahip sektörlerde ihtisaslaşmaları ya

da kümelenmeler gibi yığılma ekonomilerinden yararlanarak verimlilik artışı

sağlamaları nedeniyle sektörel yapılarından kaynaklanan avantajlara sahiptir.

Bölgedeki ekonomik faaliyetlerdeki yoğunluk, yığılma, sektörel dağılımın

yanı sıra piyasanın rekabetçi bir yapıda olup olmaması ve piyasada faaliyet gösteren

şirketlerin birbirlerinin yarattıkları pozitif dışsallıklardan yararlanabilmesi gibi

unsurlar, bir bölgenin rekabet edebilirliğini doğrudan etkilemektedir.

Birçok çalışmada endüstriyel yapının rekabet edebilirlik açısından önemi

vurgulanmıştır. Örneğin, AB Bölgelerinin Sosyal Ekonomik Durumu ve

Kalkınmasına Dair 6. Periyodik Raporda54, uygun olmayan sektörel yapı ve yenilik

kapasitesinin olmaması rekabet edebilirliğin çok düşük olmasına neden olan en

önemli faktörler arasında görülmektedir. Ayrıca, bir bölgenin başarısını ortaya koyan

temel gösterge kişi başına düşen GSYİH olarak değerlendirilmekte olup, bunun

temel bileşenlerinden biri olan verimliliğin ise iktisadi faaliyetlerin gelişmiş, katma

değeri yüksek sektörlerde olması ile doğrudan ilişkili olduğu kabul edilmektedir.

Geleneksel sanayi alanındaki rekabetçi güçlerini kaybeden sanayileşmiş

ülkelerdeki üretim imkanları, gelişmekte olan ülkelere doğru kayarken gelişmiş

ülkeler ekonomilerini yeniden yapılandırmakta ve ileri teknoloji ve bilgi birikimi

gerektiren sektörlere yönelmektedir.

Giderek daha fazla firma, kuruluş ve gelişme yeri olarak yüksek işçilik ve

mekan maliyetleri gibi negatif dışsallıkların yaşandığı geleneksel sanayi

merkezlerinden daha çok işgücü ve mekanın bol ve ucuz olduğu ve hammadde

kaynaklarına yakın olmanın avantajlarını sunan bölgeleri tercih etmektedir.

Geleneksel ve emek yoğun işletmelerdeki göreli üstünlüğünü nispeten kaybeden

bölgelerin ise, ihtisaslaşma ve yenilik temelinde endüstrilerini yeniden

yapılandırmaları gerekmektedir.55

54 European Commission, 2000:9, 80 55 Beceren, 2004:295

Page 36: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 25

Fordist üretim tarzından esnek üretime geçişle birlikte, KOBİ’ler istihdam

yaratma ve ekonomik kalkınma açısından çok önemli işlevler görmeye

başlamışlardır. KOBİ’ler, esnek olmaları, girişimcilik ve yenilik açısından önemli

potansiyeller barındırmaları nedeniyle bölgesel kalkınmada önemli bir role sahiptir.

Ancak, KOBİ’lerin sektörel dağılımları, dinamik sektörlerde yer almaları,

yenilikçilik potansiyelleri, büyük firmalarla ilişkileri, araştırma kurumları ve kendi

aralarında kuracakları ağlar gibi koşullar, KOBİ’lerin bölgesel rekabet edebilirlik

açısından oynayabilecekleri rolü belirleyici nitelikte olacaktır.

Yeni ekonomide firmaların rekabetçi üstünlüğü daha fazla ihtisaslaşmaya

bağlıdır. İhtisaslaşma ise diğer firmalar, organizasyonlar ve tedarikçilerle daha fazla

bağımlılıkların oluşmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak, firmalar giderek artan

oranda ağların ya da kümelenmelerin üyesi haline gelmekte, bu sayede kaynakların

ortak bir havuzda toplanması ve bilgi paylaşımının oluşturduğu üstünlüklerden

yararlanmaktadır.56

Bu çerçevede, bir ülke ya da bölgede faaliyet gösteren birbiri ile ilişkili

şirketlerin, uzman tedarikçilerin, hizmet sunucularının ve ilgili kurumların belirli bir

yörede yoğunlaşarak kümelenmeler oluşturması ve bu şekilde rekabet

edebilirliklerini artırmaları konusu son dönemde literatürde önemle

vurgulanmaktadır. 57

Küme (cluster) kavramına göre, bölgesel rekabet üstünlüğü, belirli bir

yöredeki kümelenmiş aktivitelerin varlığı ve dinamizminden kaynaklanmaktadır.

Kümeler, kartopu etkisi yapmakta, sadece benzer işletmeleri değil tamamlayıcı

işletmeleri de bölgeye çekmektedir. Kümelerin ekonomik kalkınma ve verimlilik

açısından pozitif etkilerini gösteren birçok çalışma bulunmaktadır.58

İhracata dayalı üretim, yarattığı çarpan etkisi nedeniyle bölgesel rekabet

edebilirlik açısından önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir. 59 Firmaların

ürettikleri malı yabancı piyasalarda satmaları iktisadi büyümenin artırılmasında son

56 Sepic, 2005:7 57 Bölgesel rekabet edebilirlik açısından son dönemde sıklıkla vurgulanan kümelenme konusu Üçüncü Bölümde daha detaylı olarak işlenecektir. 58 Sepic, 2005:7 59 Camagni,2002:2404; Simmie, 2002:201

Page 37: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 26

derece önemli bir role sahiptir ve rekabet edebilirliğin göstergelerinden birini

oluşturur. Ekonominin dışa açılma derecesinin yüksek olması, ihracatçı firmaların

dışsatım olanaklarını artırır. Ayrıca, dünyanın her tarafında faaliyet gösteren

firmaların en iyi uygulamalarının öğrenilmesi, yabancı firmaların tecrübelerinden

yararlanılması, alternatif girdi kaynaklarına erişim imkanına kavuşulması, teknoloji

transferinden yararlanılması ve küresel bilgi havuzuna erişilmesi gibi artan

küreselleşme eğiliminin olumlu yönlerinden faydalanılma potansiyelini artırır. 60

Gelecekteki ekonomik başarıyı, rekabetçi ürün ve üretim süreçleri olan, araştırma ve

geliştirme faaliyetleriyle yenilikçiliği yakalamış aktif ihracatçı firmaların sağlayacağı

öne sürülmektedir.61

Doğrudan yabancı yatırımın bulunması, yerel iş ortamının ve genel yaşam

kalitesinin dünyanın diğer kesimleriyle yarışacak düzeyde olduğunu ortaya

koymaktadır. Doğrudan yabancı yatırımlar bir yandan ilave yatırım kapasitesinin

ortaya çıkmasına ve böylece istihdam olanaklarının artırılmasına yol açarken, öte

yandan oluşturduğu pozitif dışsallıklar (teknoloji transferi, yaparak öğrenme, know-

how, bilgi transferi, küresel bağlantılar ve ağlara erişim) yoluyla yerel ekonomilerin

bilgi ve yenilik kapasitelerini dolayısıyla rekabet edebilirliğini orta ve uzun vadede

artırma potansiyeline sahiptir.62

Bununla birlikte, rekabet edebilirlikteki artış çoğu kez verimlilikteki artışa

dayanmakta, verimlilikteki artışlar ise büyük ölçüde firma faaliyet ve

operasyonlarının karmaşıklığına ve firmaların içinde faaliyet gösterdikleri mikro-

ekonomik iş ortamının kalitesine bağlıdır.63

1.2.2. Yenilik ve öğrenme

Yenilikçilik, rekabet edebilirliğin sağlanması ve sürdürülmesinde temel

faktörlerden biridir. Yenilikçilik, müşterilerin beğeni ve tercihlerine karşılık veren

yeni ürün ve hizmetlerin yaratılmasını ve mevcut ürün ve hizmetlerin kalitelerini

60 Aktan ve Vural, 2004:92 61 Budd and Hirmis 2004:1022 62 Aktan ve Vural, 2004:92; European Commission, 2000:10 63 Aktan ve Vural, 2004: 112

Page 38: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 27

artırma veya maliyetlerini aşağıya çekme yol ve yöntemlerinin bulunmasını içeren

karmaşık bir süreç olarak nitelendirilmektedir.64

Başarılı bölgeler yeniliklerin üretilmesi ya da yayılmasına öncelik

vermişlerdir. Özellikle, yenilik kapasitesi ile KOBİ’lerin bir araya getirilmesi, yeni

fikirlerin geliştirilmesinde girişimciliğin önemi, eğitim kurumlarının rolü ve öğrenen

bölge kavramı, bu kapsamda öne çıkmıştır.

Teknolojinin ve üretim tesislerinin bir yerden başka yere kolayca taşınabildiği

günümüzde, yüksek ücret ödeyerek standart üretim yapan bölgelerin egemenliği

düşük ücret ödeyen bölgeler lehine ortadan kalkmaktadır. Bu nedenle, gelişmiş

ülkeler artık giderek bilgi birikimi gerektiren ve araştırma geliştirme yoğunluğu

içeren ürünlerin üretimine doğru kaymaktadır. Bu durum, günümüzde yenilik ve

yenilikçi fikir üretiminin öneminin yoğun bir şekilde gündeme getirilmesine ve

araştırılmasına neden olmuştur.65

Yeniliklerin ortaya çıkmasında en önemli etmen yenilikçi ortam (innovative

milleu) ve ağlardır. Yenilikçi ortam; ihtisaslaşma, interaktif ve sinerjik bir atmosfer,

gelişmiş bir imitasyon süreci, kolektif öğrenme süreci ve güçlü yerel kimlik gibi

etmenlerin bir arada bulunduğu ortamı ifade etmektedir.66

"Bölgesel üretim sistemleri", "endüstriyel bölgeler", ve "bölgesel yenilik

ağları" kavramları "yenilikçi ortam" kavramı gibi literatürde sıklıkla yer almaya

başlamıştır. Bu çerçevede, özellikle İtalya’nın kuzeyinde Emilia-Romagna,

Almanya’da Baden-Wurtternberg ve Amerika Birleşik Devletlerinde Silikon Vadisi

gibi bölgeler çoklukla araştırılmıştır.

Öğrenen bölge kavramı ise nispeten yeni bir kavram olup son dönem

çalışmalarda sıklıkla vurgulanmaktadır. Öğrenen bölge yaklaşımında temel konu,

girişimcilerin birlikte çalışma anlayışlarının olması, bölgesel birliktelik sağlanarak,

üniversite, mahalli idareler ve endüstri arasında eğitim ve bilgi akışı sağlanmasıdır.

Firmaların tek olmadıklarının bilincinde olarak ortak hareket etmeleri katma değer

64 Aktan ve Vural, 2004:113 65 Beceren, 2004:287 66 Martin at al, 2004:2-27

Page 39: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 28

üretimlerini artıracaktır.67 Bölgesel Yenilik Sistemleri ve Stratejileri gibi yenilikle

ilgili diğer kavram ve konular Üçüncü Bölümde daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

1.2.3. Altyapı ve erişilebilirlik

İşletmeler için gerekli üretken çevrenin temel unsurlarından olan sosyal ve

fiziksel altyapı, yörede yaşayan insanların yaşam kalitelerini de artırarak bölgelerin

rekabet edebilirliği için vazgeçilmez faktörler arasında yer almaktadır. Bu nedenle

başarılı bölgeler genelde gelişmiş fiziksel altyapı ve iletişim altyapısına sahiplerdir.

Firmalar, malların, insanların ve bilginin maliyet etkin ve verimli bir şekilde

hareket edebilmelerine imkan sağlayan yeterli seviyede ulaşım ve iletişim

altyapılarına sahip olan bölgelere yerleşmek isterler ve ancak bu türden bölgelerde

büyüyebilir ve başarılı olabilirler. Altyapıdaki yetersizlikler ve rakiplere nazaran

sahip olunan dezavantajlar maliyetlerin artmasına ve düşük verimliliğe yol

açmaktadır.68

OECD tarafından yapılan bir çok çalışmada, fiziksel altyapıda sağlanacak

gelişmelerin bölgedeki işletmelerde verimlilik artışını sağladığı ve bölgenin yatırım

açısından çekiciliğini artırdığı vurgulanmaktadır. 69 Güçlü bir ekonomi için yüksek

kalitede altyapı ve hizmet sunumu hayati öneme sahiptir. Bir yörenin

erişilebilirliğinin artırılması daha geniş bir işgücü pazarına erişim imkanı vermekte,

tedarikçiler ve müşterilere daha hızlı ve ucuza ulaşılmasını sağlamakta, pazar alanını

genişletmekte, arazi kullanımıyla ilgili kısıtları ortadan kaldırmaktadır. Bu durum

işletmelerin ve hane halkının yer seçim kararlarını etkileyerek, istihdam ve yatırım

açısından olumlu etkiler yaratabilmektedir.

Bölgenin coğrafi konumu da kalkınma ve rekabet edebilirlik açısından önemli

bir rol oynamaktadır.70 Bir cazibe merkezi ya da metropol yakınında bulunan bir

bölge çevresinde gelişmekte olan ekonominin yayılma etkisinden

yararlanabilmektedir. Belirli bir ulaşım koridoru üzerindeki bölgenin diğerlerine göre

üstünlüğü oluşmaktadır, uzak bölgeler ve coğrafi açıdan sorunlu alanlar rekabet

67 Altınok ve ark.,:2004:307 68 Aktan ve Vural, 2004:97 69 OECD, 2005a:51 70 Budd and Hirmis, 2004:1022

Page 40: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 29

açısından bazı dezavantajlara sahiptir, ancak sınır bölgeler konumları nedeniyle bazı

rekabetçi üstünlüklere de sahip olabilirler.71

Gelişmiş ekonomiler arasındaki, verimlilik farklarının büyük bir kısmının,

bilgi, iletişim teknolojilerinin üretimi ve kullanımındaki farklardan kaynaklandığı

ileri sürülmektedir. Bu çerçevede, ileri teknoloji kullanan ve uluslar arası hizmetler

sektöründe faaliyet gösteren firmaların çoğunun faaliyetlerini rekabetçi bir yapı

içinde sürdürebilmeleri için, gelişmiş iletişim teknoloji ve hizmetlerinden

yararlanmaları gerekmektedir. Geniş bant teknolojisi teknik ilerlemeyi artırmak ve

verimlilikte kalıcı ve sürekli artışlar gerçekleştirebilmek için son derece önemli

görülmektedir.72

Ayrıca, telekomünikasyon sistemlerinin hızlı gelişimi, ekonomik kalkınma

açısından yeni fırsatlar da ortaya çıkarmaktadır. İletişim teknolojilerindeki

gelişmeler, konumsal faktörlerin ağırlığını azaltarak firmalar için elektronik ticaret

gibi yeni alternatifler oluşturmakta, uzaklığın etkisini hafifletmektedir. Bilgi ve

iletişim teknolojisi, yenilikçi kapasite ve rekabet edebilirliğin geliştirilmesini

sağlayan bilgi ekonomisinin temel yapı taşlarını oluşturmaktadır.73

Enerji üretim maliyetlerini önemli ölçüde etkileyen unsurlardan biridir. Enerji

güvenliği ve enerjinin çevre dostu ve ucuz olması özellikle yüksek teknolojiye dayalı

endüstriler için son derece önemlidir. 74 Enerjinin, temiz, güvenilir ve rekabetçi

fiyatlardan sunulması rekabet edebilirlik açısından önemli faktörler arasında yer

almaktadır. Bir ekonominin büyümesinin çevreye zarar verecek şekilde olması uzun

vadede kalkınma açısından sınırlayıcı bir faktör olarak ortaya çıkacaktır. Bu nedenle,

çevrenin korunması için alınan tedbirler de bir bölgenin uzun dönemde rekabet

edebilirliğinin belirleyicileri arasında yer almaktadır. Yurtdışı markalar ve zengin

tüketiciler de çevresel standartlarda üretime özel önem vermekte ve bunu sıkı şekilde

denetlemektedir.

Sosyal altyapı, beşeri sermayenin gelişimi açısından gerekli olan hizmetlerin

sunumu, uygun yaşam koşullarının sağlanması ve yaşam kalitesinin artırılması gibi 71 Sepic, 2005:23 72 Aktan ve Vural, 2004:99 73 Sepic, 2005:19 74 Aktan ve Vural, 2004:102

Page 41: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 30

fonksiyonları nedeniyle rekabet edebilirliği etkileyen faktörler arasında yer

almaktadır. Bir bölgede yüksek kalitede sosyal altyapının bulunması, yatırım

yapacak ya da yeni işletme kuracakların mekan tercihleri açısından önemli

görülmektedir. Özellikle yüksek katma değer yaratan ve bilgiye dayalı faaliyetlerin

bölgelere çekilmesi açısından, müze, tiyatro, sinema ve diğer sanatsal etkinlikler

sunan mekanların yanı sıra uygun yaşam mekanları, parklar ve dinlenme alanları,

eğitim ve sağlık kurumları gibi altyapı ve donatılar kalkınma politikasının önemli bir

yönünü oluşturmaktadır. Kalifiye işgücü de sosyal altyapısı gelişmiş alanları tercih

etmektedir. Sosyal altyapının bir diğer boyutu ise bölgede sosyal içermeyi

sağlamaktaki olumlu rolüdür.

1.2.4. Beşeri sermaye

Fiziki altyapı rekabet edebilirliğin artırılmasını kolaylaştıran bir faktördür

ancak rekabet edebilirliğin orta ve uzun vadede sürdürülebilir olması sanayi ve bilgi

ekonomisinde iyileşmeye ve gelişmeye yol açacak olan faaliyetlere bağlıdır. Bu

anlamda rekabet edebilirliğin artırılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi

açısından beşeri sermaye en önemli girdilerden biri konumundadır.

Bir bölgedeki vasıflı beşeri sermaye en önemli üretim faktörlerinden biri

olmakla birlikte girişimcilik ve yaratıcılık ortamının gelişmesine de katkıda

bulunacaktır. Tecrübeler göstermiştir ki; insanlar ve iş sürecine kattıkları beceri ve

bilgiler ekonomik kalkınmanın başlıca unsurlarındandır. 75 Bölgede var olan

mühendisler, bilim adamları, teknisyenler, bilgisayar uzmanları ve diğer önemli

vasıflı insan gücünün çokluğu firmaların bölgeye çekilmesinde önemli bir etki

yapmaktadır.76

Nitekim, iyi yetişmiş ve nitelikli bir beşeri sermaye havuzunun bulunması,

bölge ve o bölgede yer alan firmalar için önemli bir rekabet üstünlüğü sağlayacaktır.

Özellikle önümüzdeki dönemde bilgi yoğun endüstrilerin ve bilgiye dayalı hizmet

75 OECD, 1997c:16 76 Beceren, 2004:292

Page 42: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 31

sektörlerinin öneminin gittikçe artacağı bir ortamda, beşeri sermayenin ekonominin

itici gücü olma fonksiyonu kuvvetlenecektir.77

Bu bağlamda, eğitime, işletmelerin ihtiyacına uygun beşeri sermayenin

üretildiği sistem olması nedeniyle çok önem verilmektedir. Eğitim sistemine uzun

vadeli bir perspektifle yeterli düzeyde yapılacak yatırımların karşılığının, orta ve

uzun vadede rakiplerine kıyasla verimlilik ve rekabet edebilirlik alanında sağlanacak

ciddi sıçramalarla alınacağı öngörülmektedir.

Bununla birlikte, işgücü ve işgücünün demografik özellikleri bölgelerin

rekabet edebilirliği açısından önemli görülmekte, bölgedeki nüfusun yaşlı ya da genç

olması, artan ya da azalan nüfus oranı, net dış ya da iç göç, işgücünün mekânda

dağılımı, yaşam ortamı, eğitim durumu, aktarılan bilgi ve know-how’ı

içselleştirebilme yeteneği, değişikliklere açık ve yeni teknolojilere adapte olabilecek

kapasiteye sahip olması rekabet edebilirliği belirleyen faktörler arasında

sayılmaktadır.78

Bu çerçevede, bir bölgedeki nüfusun nitelik düzeyi ve yapısı farklı açılardan

bölgenin rekabet edebilirliğini etkilemektedir: 79 İşgücünün niteliklerinin yüksek

olması, bölgedeki endüstrilerin daha yüksek katma değerli üretim yapmasına katkı

sağlamakta, bölgede kurulacak endüstrileri ve üretilecek ürünlerin türünü

etkilemektedir. İnsan kaynağının kalitesi, yeni buluşların ve teknolojinin

yayılmasında etkili olan temel faktördür ve bir ekonominin yenilikleri özümseme

kapasitesinin artırılması için ön şart niteliğindedir. Ayrıca, teknolojiye dayalı

endüstrilerin yer aldığı bölgesel yenilik sistemlerinin gelişmesi yüksek vasıflarda

beşeri sermayeyi gerektirmektedir.

Bir bölgenin yeni girişimciler ortaya çıkarma kapasitesi, bölgedeki nüfusun

yaşı, girişimcilik/risk alma kültürü gibi değişkenlere bağlıdır ve dolayısıyla

kurulacak yeni KOBİ’lerin sayısı ve bölge ekonomisinin dinamizmi ve rekabet

edebilirliğini etkilemektedir. Nüfusun yaşı, işgücünün esnekliği, kadının işgücü

77 Aktan ve Vural, 2004:107 78 OECD, 1997b:9 79 Sepic, 2005:8

Page 43: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 32

pazarındaki rolü ve konumu, çalışma kültürü gibi faktörler de işgücünün verimliliği

üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

1.2.5. Yönetişim ve sosyal sermaye

Yapılan birçok çalışmada, bölgesel rekabet edebilirlik ile bölgesel gelişme

stratejilerinin belirlenmesi ve uygulaması sürecindeki yönetişim ve bölgedeki

kurumsal kapasite arasında açık bir ilişki olduğu ortaya konmaktadır.80 AB’de ve

OECD ülkelerindeki genel eğilim, bölgesel ekonomik kalkınmada yukarıdan aşağıya

yaklaşım yerine tabandan tavana ve içsel büyümeyi öne çıkaran bir yaklaşıma geçiş

yaşandığını ortaya koymaktadır. Sonuçta, görev ve yetkiler giderek artan oranda

farklı yönetim kademeleri, sivil toplum ve özel sektör arasında paylaşılmaya

başlanmıştır. Buradaki temel yaklaşım, bu grupların katılımın artırılmasının ve

aralarındaki işbirliğinin geliştirilmesinin kamu politikalarının tasarımını ve

uygulanmasını iyileştireceği prensibine dayanmaktadır. Ayrıca, görev ve yetki

paylaşımı ve katılımcılıkla alınan kararların uygulanma şansı ve kalıcılığı artacaktır.

Yeni bölgesel politika yaklaşımı çerçevesinde, merkezi hükümetin belirleyici

rol oynadığı dikey hiyerarşiye dayalı yaklaşımdan, daha geniş ortakların katılımını

içeren daha esnek yönetişim biçimlerine geçiş yaşanmaktadır. Bu yeni yaklaşım çok

katmanlı yönetişim kavramı altında, yerel/bölgesel yönetimlere yetki aktarımı,

aktörler arası farklı ilişki türleri ve merkezi yönetimin mali desteği gibi birçok

boyutu olan yeni düzenlemeleri içermektedir. Bu düzenlemelerin diğer önemli bir

amacı da, yerelde kapasiteyi geliştirmek ve yerel aktörler arası sinerjinin

artırılmasıdır.

Adem-i merkeziyetçilik ve ortaklık ilkelerinin uygulamaya geçirilmesi,

yönetimin farklı düzeyleri ve özel sektörün politika belirleme süreçlerine katılımını

sağlamakta ve farklı uzmanlık ve tecrübelerden yararlanma imkânını ortaya

çıkarmaktadır. 81 Bu bağlamda, bölgenin rekabet gücünü artırmak üzere yerel

kaynakların harekete geçirilebilmesi için, kamu ve özel kesim, sivil toplum

kuruluşları ve üniversitelerin faaliyetlerini işbirliği içerisinde yürütmesi

gerekmektedir.

80 Sepic, 2005:13 81 European Commission, 2000:11

Page 44: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 33

Rekabet edebilirliğin artırılmasında etken olan kurumsal faktörlerden bir

diğeri de kamu kurumlarının verimliliğidir. Kamu yönetimi prensiplerinde son

yıllarda önemli değişiklikler yaşanmaktadır. Bu kapsamda, geçmişten edinilen

derslerin (“öğrenen kurum/organizasyon” oluşturmak üzere) gelecekteki politikalara

ve karar verme süreçlerine sistematik olarak aktarılması için performans

değerlendirmesine vurgu yapılmaktadır.82 Son dönemde yapılan araştırmalar, belirli

bir düzeyde makro ekonomik istikrar sağlandığında kurumsal yapının büyümenin en

önemli belirleyicilerinden biri haline geldiğini ve bu bağlamda bölgesel rekabet

edebilirlik ile iktisadi kalkınmanın yönetişim boyutu ve bölgesel düzeyde kurumsal

kapasite arasında açık bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.83

Bu çerçevede, yönetişim kavramı ile birlikte sosyal sermaye, destekleyici

kurumsal çerçeve, kurumsal zenginlik, ticarete konu olmayan karşılıklı bağımlılıklar

gibi kavramlar öne çıkmaktadır.

Sosyal sermaye de giderek artan oranda rekabet edebilirlik için temel unsurlar

arasında yer almaya başlamış olup, bölgesel rekabet edebilirliğe katkı sağlayan

birçok unsur açısından kilit bir faktördür.84 Sosyal sermaye, iş kültürü ve paylaşılan

sosyal davranış normları ile işbirliği ve girişimciliği kolaylaştırmaktadır. Özellikle

geri kalmış bölgelerde düşük düzeyde olan sosyal sermaye, bu bölgelerin rekabet

edebilirlikleri açısından önemli bir engel olarak görülmektedir.

Destekleyici kurumsal çevre stratejik müdahalelerin koordinasyonu açısından

kritik öneme haizdir. “Ortak bir proje”de yer alma sorumluluğu çerçevesinde, negatif

yarışın sonuçlarından kaçınmak, işbirliğine dayalı yönetişimle kalkınma

potansiyellerini harekete geçirmek üzere yüksek düzeyde bölgesel etkileşim

“kurumsal zenginlik” şeklinde tanımlanmaktadır.85 Kurumsal zenginliğin rekabetçi

bölgelerde bulunup diğerlerinde bulunmayan gizli bir unsur olduğunu

belirtilmektedir. Bazı araştırmacılar ise bunu “sosyal sermaye”, ekonomik ve sosyal

82 European Commission, 2000:10 83 Martin at al, 2004:2-27 84 Camagni, 2002:2398 85 Markey at al, 2006:25

Page 45: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 34

faaliyetleri teşvik eden kamu ve özel kesim arasındaki etkileşim ağı, olarak

tanımlamaktadırlar.86

Sosyal sermaye, bölgelerde rekabet ve işbirliği arasında dengenin

sağlanmasında önemli bir faktör olarak tanımlanmaktadır. Ticarete konu olmayan

karşılıklı bağımlılıklar kavramı aynı şartlara sahip bazı bölgeler gelişirken

diğerlerinin neden gelişmediğini açıklamak üzere ortaya konan bir kavramdır. Sosyal

sermayeyle ilgili tartışmalar sosyal ya da ilişkisel iç içe geçmişlikle (social/relational

embeddedness) ilgili mikro düzeyde pozitif dışsallıklar kavramlarını gündeme

getirmiştir. Toplum ve iktisadi aktörler arasındaki ilişkiler ve güven düzeyi sosyal iç

içe geçmişliği meydana getirir ve belirli bir yöreye bağlılığın oluşumunda rol

oynar.87

Firmalar arası ağlar sosyal sermayenin sonucu olduğu gibi, aynı zamanda

sosyal sermayenin unsurlarındandır. Bu ağlar, normalde büyük firmaların

kullanabildikleri ölçek ekonomisini küçük birimlerin dinamizmi ve esnekliği ile

birleştirmekte ve özellikle yenilik açısından çok önemli görülmektedir.88

Yenilik ve öğrenme ile ilgili bölümde belirtildiği üzere, endüstriyel merkezler

(eco-districts), yenilikçi ortam, öğrenen bölgeler (learning regions) ve bölgesel

yenilik sistemleri (regional innovation systems) gibi kavramlar, tek bir firma

sınırlarını aşan düzeyde, ancak belirli bir mekanla sınırlı olarak rekabet edebilirliğin

sağlanmasında ve sürdürülmesinde dışsallıkların önemini ortaya koymaktadır. Bu

nedenle rekabet edebilirliğin ticari nitelikli ilişkiler (traded relationships) yerine

ticarete konu olmayan bağımlılıklara bağlı olduğu, ekonomi dışı faktörlerin (sosyal,

kültürel ve kurumsal faktörler) bilginin yaratılması, öğrenme ve ekonomik kalkınma

açısından çok önemli olduğu öne sürülmektedir. 89 Ticarete konu olmayan

bağımlılıklar, resmi ve resmi olmayan işbirliği ve bilgi ağları, ortak işgücü pazarı,

iletişimin geliştirilmesi ve bilginin yorumlanması için ortak anlaşma ve kurallar

olarak tarif edilmektedir.90

86 Malecki, 2002:932 87 Markey at al, 2006:25 88 European Commission, 2000:10 89 Boschma, 2004:1002 90 Budd and Hirmis, 2004:1022

Page 46: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 35

Bölgeye özgü firmalar arası etkileşimler ve ticarete konu olmayan

bağımlılıklar firmalar ve sosyal aktörler arasında işbirliğinin geliştirilmesine

yardımcı olmakta, yerel düzeyde yenilikçilik ve rekabet edebilirliği artıran birikimli

öğrenme sürecini oluşturmaktadır.91

Yerel kurumlar, yöredeki aktörlerin bir araya getirilmesine ve birlikte yeni

fikirler üretilerek sürdürülebilir kalkınma için gerekli koşulların oluşturulmasına

katkı sağlamaktadır. 92 Bölgenin rekabetçi üstünlükleri elde etmesinde, Bölgesel

Kalkınma Ajansları gibi kalkınma ve rekabet edebilirlikle ilişkili inisiyatifi ele alan

proaktif, yönlendirici kuruluşlar önemli işlevler görmektedirler.

Öte yandan, yerel ve bölgesel kurumların bölgedeki paydaşlar, komşu

bölgeler ve diğer yönetim birimleriyle ve özellikle merkezi yönetimle ortaklık ve

işbirliğine dayalı ilişkiler kurması, bölgesel rekabet edebilirlikle ilgili izlenecek

stratejilerin ve uygulanacak faaliyetlerin koordinasyon içerisinde yürütülmesi

açısından önemlidir.93

1.3. Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Ölçülmesi Literatürde yapılan çalışmalar incelendiğinde, bölgesel rekabet edebilirlikle

ilgili teorik yaklaşımlardan çok ampirik çalışmalara ve özellikle de rekabet

edebilirliğin kaynaklarının/faktörlerinin belirlenmesi, ölçülmesi ve kıyaslanması

çalışmalarına ağırlık verildiği görülmektedir.

Hükümetler nezdinde, bölgelerin ve kentlerin “rekabetçilik performansı”

konusunun giderek önem kazanmasıyla birlikte bölgesel ve kentsel rekabet

edebilirliğin temel faktörlerinin belirlenmesi, teşvik edilmesi ve geliştirilmesi için

politikalar geliştirilmesi çalışmalarına verilen önem artmıştır. Böylece, bölgesel ve

kentsel rekabet edebilirliğin geliştirilmesi konusu ülkelerin temel politikaları

arasında önemli bir yer almaya başlamıştır. 94

Bu çerçevede, hükümetler, üniversiteler ve uluslar arası kuruluşlar ulusal,

bölgesel ve firma düzeyinde rekabet edebilirliğin ölçülmesi, bölgesel performans

91 Camagni, 2002:2405 92 Malecki, 2002:932 93 OECD, 2003b:20 94 Kitson at al, 2004:991

Page 47: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 36

farklarının sebeplerinin belirlenmesi ve bölgesel performansların geliştirilmesi için

çeşitli araştırma ve çalışmalar yürütmektedir.

Ülkelerin rekabet edebilirliğinin değerlendirilmesi ve rekabet edebilirlik

düzeyinin geliştirilmesi için politikalar geliştirilmesi konusunda başta ABD,

İngiltere, Belçika, İtalya, Hollanda ve Japonya olmak üzere birçok ülkede gerekli

kurumsallaşma sağlanmıştır. Bu konuda ilk adım 1990 yılında ABD Hükümet

Rekabet Edebilirlik Politikaları Konseyinin kurulmasıyla atılmıştır. Aynı yıl Avrupa

Komisyonunca Avrupa Rekabet Edebilirlik Konseyi oluşturulmuştur. Bu konsey

düzenli olarak Avrupa Birliği ekonomisinin performansı hakkında raporlar

hazırlamaktadır.95 Ayrıca, son dönemde Lizbon Stratejisi çerçevesinde kaydedilen

gelişmeler Avrupa Komisyonunca 14 yapısal gösterge96 çerçevesinde izlenmektedir.

Bununla birlikte birçok özel kurum ve kuruluş da rekabet edebilirliğin

ölçülmesi ve faktörlerinin araştırılması için çalışmalar yürütmektedir.

Ulusal düzeyde rekabet edebilirliğin ölçülmesiyle ilgili çalışmalardan en

bilinenleri, Uluslar Arası Yönetim Geliştirme Enstitüsü (IMD) tarafından hazırlanan

Dünya Rekabet Edebilirlik Yıllığı, Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Rekabet

Edebilirlik Raporu ve OECD’nin Yeni Ekonomi Raporu’dur.

Bölgesel rekabet edebilirliğin ölçülmesiyle ilgili çalışmalarda ise genelde

kıyaslama (bencmarking) metodolojisi kullanılmaktadır. Bu şekilde bölgelerin diğer

bölgelerle karşılaştırılması yapılarak, bölgelerin performans düzeylerinin neden

farklılık gösterdiğinin tespitine çalışılmaktadır.

Bölgesel rekabet edebilirliği, ilgili faktörlerin birikmiş sonucu olarak ortaya

koyan çalışmalar olduğu gibi, tek tek rekabet edebilirlik faktörlerini değerlendiren

çalışmalar da yapılmaktadır.

Avrupa Komisyonunca 2001 yılında hazırlanan 2. Ekonomik ve Sosyal

Uyum Raporunda, bölgesel rekabet edebilirliğe katkıda bulunan faktörler ortaya

95 Kitson at al, 2004:991 96 Bu göstergeler, kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıla, emeğin verimliliği, istihdam oranı, yaşlıların istihdam oranı, devletin eğitim harcamaları, Ar-Ge harcamaları, bilişim teknolojisi harcamaları, fakirlik sınırındaki nüfus oranı, uzun dönem işsizlik, bölgesel istihdam oranlarının dağılımı, sera gazı emisyonu, ekonomideki enerji yoğunluğu ve ulaşım hacmidir.

Page 48: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 37

konmakta, ancak bir ağırlıklandırmaya gidilerek tek bir endeks oluşturulmamaktadır.

Rapora göre, bölgesel rekabet edebilirliğe en fazla katkısı olan faktörler şunlardır:

İstihdam oranları ve istihdamın verimlilik oranları,

İstihdamın yoğunlaştığı sektörler,

Bölge dışına göç ve yaşlanan nüfus gibi demografik eğilimler,

Brüt sabit sermaye birikimi,

Bilgi ekonomisi değerlerine yatırım (Ar-Ge, eğitim ile bilgi ve iletişim

teknolojileri, telekomünikasyon, internet erişimi gibi),

Altyapının varlığı,

Eğitimin seviyesi ve türü,

Yenilik, araştırma ve teknoloji geliştirme (Ar-Ge yatırımı ve patent

başvuru sayısı).

Bölgesel ve kentsel düzeyde rekabet edebilirlikle ilgili olarak yürütülen

çalışmaların en bilinenlerinden biri de “İlerici Politika Enstitüsü” tarafından, ABD

kentleri ve bölgeleriyle ilgili endeksler oluşturulmasıdır. “Robert Huggins

Associates” ise dünya çapında önde gelen bilgi ekonomisine dayalı bölgeleri

kıyaslamak üzere Dünya Bilgiye Dayalı Rekabet Edebilirlik Endeksini üretmektedir.

Bu kuruluş ayrıca Avrupa’daki kent ve bölgeleri rekabet edebilirlik açısından

sıralayan Avrupa Rekabet Edebilirlik Endeksini de üretmektedir.97

Bununla birlikte, kent ve bölge yönetimleri de yerel rekabet edebilirlik

endeksleri oluşturarak, yörelerinin görece olarak durumunu karşılaştırmak ve rekabet

edebilirlik liginde ön sıralarda yer almak üzere stratejiler geliştirmektedirler.

Galler Kalkınma Ajansı, Barclays Bank PLC ile birlikte 2002 yılında “Dünya

ile Yarışmak” (Competing with the World) adlı bir eser yayınlamıştır. Raporda,

dünya genelinde on beş rekabetçi bölge karşılaştırılarak bölgesel rekabet edebilirliğin

genel faktörlerinin tespitine çalışılmıştır. Rapordaki bölgeler, sosyo-ekonomik

özellikleri ve ekonomilerinin rekabet edebilirlikleri dikkate alınarak belirlenmiştir.

97 Kitson at al, 2004:991-992

Page 49: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 38

Rapor sonucunda her bölgede yer alabilecek çok az sayıda jenerik başarı faktörü

olduğu ifade edilmektedir.98 Bunlar:

Ticaret ve/veya yatırım açısından uluslar arası ortama güçlü bir şekilde

yönelme,

Firmaların uluslar arası rekabet üstünlüğünün oluşturulması temelinde

ihtisaslaşması,

Uzun süredir mevcut olan ve derin kökleri bulunan kültürel, yönetsel ve

konumsal faktörler;

Kamu ve özel kesimin, bölge düzeyinde içsel güçlü yanları ve yetenekleri

esas alan sınırlı sayıda iktisadi kalkınma faaliyetlerine odaklanmasıdır.

İngiltere Bölgesel Rekabet Edebilirlik Göstergeleri ise bölgesel düzeyde

yürütülen çalışmalardan en iyi bilinen örnekler arasındadır. Ulusal ve bölgesel

düzeyde rekabet edebilirlik göstergeleri son yıllarda İngiltere Hükümetinin

odaklandığı temel konular arasında yer almaktadır. Bunun en önemli göstergesi

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının (Department of Trade and Industry - DTI) 1998

yılında bölgesel rekabet edebilirlik göstergelerini yayınlamasıdır. DTI çalışmasının

amacı, bölgesel kalkınma stratejilerinin daha odaklanmış bir şekilde geliştirilmesine

katkı sağlamak üzere bölgesel rekabet edebilirliği belirleyen faktörlerle ilgili

istatistikî bilgilerin sağlanmasıdır.99

Her yıl tekrarlanan çalışmada, bölgesel rekabet edebilirlik göstergeleri beş

kısımda incelenmektedir. Bunlar, genel rekabet edebilirlik (kişi başına GSYİH, hane

başına gelir, işgücü verimliliği, gelir destek seviyeleri ve ihracat), işgücü piyasası,

eğitim ve öğretim, sermaye, arsa ve altyapıdır.100

Ayrıca, 1997 yılında İngiltere Hükümetince, Doğu ve Batı Midland’ın

rekabet edebilirliklerinin Avrupa’nın diğer bölgeleriyle kıyaslanması ve bölgesel

rekabet edebilirliği geliştirici tedbirlerin ortaya konması için bir çalışma

98 Martin at al, 2004:2-24 99 Brooksbank and Pickernell, 1999:310 100 Martin at al, 2004, 2-25

Page 50: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 39

yaptırılmıştır. Bölgesel rekabet edebilirlikle ilgili çok yönlü kıyaslamanın yapıldığı

çalışmada 55 gösterge görece ağırlıklandırma kullanılarak değerlendirilmiştir.101

Huggins, rekabet edebilirliğin girdi, çıktı ve dışsal faktörlerin karmaşık

ilişkisinin bir sonucu olduğunu; ayrıca, politik, sosyal ve kültürel parametrelerin de

dikkate alınması gerektiğini vurgulamış, sadece GSYİH ve verimlilik gibi

göstergelerle ya da bir değişkenin diğerlerinden bağımsız olarak sıralanmasıyla

ölçülmesinin doğru olmayacağını belirtmiştir.102

Önerdiği metodolojide mekânsal rekabet edebilirliği en iyi şekilde temsil

edebilecek gösterge setinin; kişi başı GSYİH, ortalama gelir, iş/firma yoğunluğu,

bilgiye dayalı iş/firma sayısı, işgücüne katılım oranı, işsizlik olduğunu

belirtmektedir.

Silikon Vadisi Ağı, Amerika Birleşik Devletlerindeki diğer ileri teknoloji

bölgeleri ile rekabet edebilirliğin kıyaslandığı bir çalışma yürütmektedir. Çalışmada,

yenilikçilik (patent sayısı, Ar-Ge ve verimlilik), girişimci ruh, küresel erişim

imkânları (teknoloji ihracatı, internet erişimi, yaşayanların çeşitliliği), mali ve

entelektüel sermaye (pazardan sağlanan finansman, araştırma merkezleri,

teknolojiyle ilgili istihdam, mühendislik mezunlarının sayısı, işletmelerin

ihtisaslaşması), maliyetle ilgili perspektifler, yaşam kalitesi (iskân, ulaşım ve eğitim)

göstergeleri kullanılmaktadır.103

Bölgesel yatırım ikliminin uluslar arası kıyaslanması konusunda yürütülen bir

çalışmada ise, değişkenler iki kategori altında değerlendirilmektedir: Şirketlerin

performansına doğrudan etkisi olan pazar ilişkilerini gösteren veriler ve şirketlerin

performansını etkileyen üretken çevre faktörleri. Pazarla ilişkiye dair beş değişken

tanımlanmıştır. Bunlar, müşterilere erişim, tedarikçilerin varlığı, girişimcilik ve

yenilikçilik, rekabet düzeyi ve işbirliği düzeyidir. Üretken çevre faktörleri ise işgücü

pazarı, arsa ve bina, altyapı, bilgi altyapısı, yaşam kalitesi ve bölgesel yönetişim

olmak üzere altı başlıkta incelenmektedir.104

101 Ernst and Young, 1997:Sepic’den 2005:30 102 Huggins, 2003: 90 103 Martin at al, 2004:2-26 104 ECORYS. The Competitiveness of Places and Spaces, A Position Paper. 21 May 2004. Brussels. 12.12.2006. <http://www.ecorys.nl/>

Page 51: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 40

OECD’nin belirli dönemlerde yayınlanan “OECD Bölgelerine Bakış”

(Regions at a Glance) adlı çalışmasında ise, OECD’ye üye ülkelerdeki bölgelerin

rekabet edebilirlik faktörlerinin belirlenmesi amacıyla kıyaslama metodolojileri

geliştirilmektedir. 2005 yılında yayınlanan “OECD Bölgelerine Bakış” çalışmasında,

ulusal büyümenin aktörleri olan bölgeler, yerel potansiyellerin en iyi şekilde

değerlendirilmesi ve bölgesel refah temelinde rekabet olmak üzere üç temel konuda

araştırma sonuçları yayınlanmıştır. 105

Nüfus, GSYİH, işsizlik, işgücü, patent sayısının bölgelerde yoğunlaşması,

ulusal nüfus artışı, büyüme, istihdam artışı ve işgücü artışına bölgelerin katkılarının

değerlendirildiği çalışma sonucunda, ulusal büyümenin faktörlerinin ülkelerde sınırlı

sayıda bölgede yoğunlaşmış durumda olduğu, ulusal performansın da bu bölgelerin

dinamizmiyle doğrudan ilişkili olduğu, bölgesel faktörlerin OECD ülkelerinde

toplam büyümenin sağlanmasında en az ulusal faktörler kadar önemli rol oynadığını

ortaya konulmaktadır. 106

Bazı bölgelerin diğerlerine göre neden daha rekabetçi olduğu sorusuna yanıt

aranmaya çalışılan çalışmada, bölgesel rekabet edebilirlik faktörleri olarak

verimlilik, işsizlik, işgücüne katılım oranları açısından bölgesel farklılıklar,

istihdamın verimliliği, sanayinin ihtisaslaşma oranı, mesleki bilgi ve beceriler, işgücü

piyasası, işgücüne katılım gibi göstergeler incelenmiştir. Çalışmada ayrıca, bölgesel

rekabet edebilirliğin temel faktörlerinden olan ve yüksek katma değerli yatırımları ve

yetişmiş işgücünü çekme kapasitesini gösteren bölgesel refahla ilgili ulaşılabilirlik,

ev sahipliği, eğitim, çevre ile mala ve kişilere karşı işlenen suçlar gibi göstergeler de

incelenmiştir. 107

OECD bölgelerindeki ekonomik performans farklarını ve bazı bölgelerin

diğerlerine göre daha rekabetçi olmalarının nedenlerini ortaya koymak üzere

hazırlanan “OECD Bölgelerine Bakış-2007” (Regions at a Glance -2007) çalışması

kapsamında ise, bölgesel kıyaslama ile bölgelerin büyüme oranı OECD geneli ile

karşılaştırılmaktadır. Bu kapsamda bölgesel rekabet edebilirliği belirleyen bölgesel

105 OECD, 2005b:3 106 OECD, 2005b:17 107 OECD, 2005b:18,107

Page 52: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 41

faktörler, verimlilik, sanayinin ihtisaslaşma oranı, istihdam oranı, işgücüne katılım

oranı, aktif nüfus oranı ve nüfus olarak belirlenmiştir.108

Yukarıda belirtilen çalışmalara ilave olarak bölgesel rekabet edebilirliğin

ölçümüne dair literatürde yer alan diğer çalışmalarda; mevcut ölçüm metotlarının

değerlendirilerek daha uygun gösterge setleri oluşturulması ile ölçüm ve sıralamalar

yapılmasını sağlamaya yönelik, 109 kentsel ekonomilerin diğerlerine göre rekabet

düzeylerinin tespiti, kent ekonomisinin rekabet üstünlüklerinin ve zayıflıklarının

tespiti için objektif kriterlerin ortaya konması amacıyla kentsel rekabet edebilirlik

ölçüm metodoloji önerilerinin ortaya konduğu, 110 basın ve medya dünyasında

yayınlanan “yaşanacak en iyi kentler” gibi sıralamaların etkilerinin

değerlendirildiği, 111 yerleşimlerin ve bölgelerin görece ekonomik rekabet

edebilirliklerini en uygun şekilde ölçmek üzere tek bir birleşik endeks

geliştirilmesine yönelik,112 araştırma ve değerlendirmeler de yer almaktadır.

Yukarıda da ortaya konulduğu üzere, bölgesel rekabet edebilirliğin tespitinde

genelde iki temel amaçla hareket edilmektedir. Birincisi, mevcut küresel ortamda

bölgelerin ülke içerisinde ya da OECD, AB gibi uluslar arası kuruluşlar ile dünya

genelinde rekabet düzeylerinin kıyaslanarak bölgesel kalkınma politikalarının

etkinliğinin değerlendirilmesi ve dünya genelinde başarılı bölgelerin

performanslarının altında yatan sebeplerin tespiti ve yeni politikalar için referans

alınmasıdır. İkinci amaç ise belirli bir bölgenin rekabet edebilirlik açısından güçlü ve

zayıf yönlerinin ve bunun kaynaklarının belirlenmesi ve hazırlanacak bölgesel

gelişme stratejilerinde bu hususların temel alınmasıdır.

Bölgesel rekabet edebilirliğin ölçülmesindeki temel bir fayda ise dış

dünyadaki gelişmeleri göz ardı ederek kendi kendine yetme ya da mevcut durumunu

koruma gibi yaklaşımların önüne geçerek, başta yerel yönetimler olmak üzere

bölgelerdeki tüm paydaşların harekete geçmek üzere teşvik edilmeleridir.

108 OECD, 2006f:52 109 Brooksbank and Pickernell, 1999:310 110 Kresl and Singh, 1999:1026 111 McCann, 2004:1909-1929 112 Huggins, 2003:89

Page 53: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 42

Bu çerçevede özellikle bölgenin rekabetçi üstünlüklerinin ve zayıflıklarının

tespitine imkân veren ve böylelikle politika oluşturulması ve önceliklerin

tanımlanmasına yardımcı olan kıyaslama çalışmaları bilgiye dayalı ve stratejik

politika üretimi için önemli bir ön şart olarak görülmektedir. Bölgedeki temel

aktörlerin ilgilerinin belirli bir noktada toplanması ve harekete geçirilmesi, bölgenin

geleceği ile ilgili ortak tutum ve anlayış birliği geliştirilmesi açısından da rekabet

edebilirliğin kıyaslanmasına dönük faaliyetler önemli işlevler görebilmektedir.

Bölgesel rekabet edebilirlik faktörlerinin durumlarının tespiti ve ölçümüne

dair çok farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Ancak, özellikle OECD ve Avrupa

Birliğince geliştirilen kıyaslamaya dayalı metotların önümüzdeki dönemde

kurumsallaşacağı düşünülmektedir.

Page 54: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 43

2. BÖLGESEL POLİTİKALARDA YAŞANAN DÖNÜŞÜM VE REKABET EDEBİLİRLİK

2.1. Dönemler İtibariyle Bölgesel Politika Yaklaşımları Bölgesel politikalar, özellikle kalkınma ekonomisinin güncellik kazandığı

1950'li yıllardan başlayarak yükselen değer olarak gündeme gelmeye başlamıştır.

Ülkeler, dünyadaki genel ekonomik ve sosyal dönüşümlerle paralel olarak

değişimlere uyum sağlamak, ortaya çıkan olumsuz etkileri gidermek ve fırsatları

değerlendirmek üzere ulusal ihtiyaçları doğrultusunda kendi bölgesel politikalarını

belirlemişlerdir.

Bu çerçevede, 1950’lerden günümüze bölgesel politika kapsamında öne çıkan

kavramlar ve yaklaşımlar, dünyanın değişen koşulları ve bölgesel gelişmenin

dinamiklerinin etkisi ile önemli değişiklikler geçirmiştir.

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş sürecinde ortaya çıkan bölgesel

gelişme paradigmalarını üç dönemde incelemek mümkündür. Birinci dönem, İkinci

Dünya Savaşı sonrasında, devletin büyüme sürecine doğrudan bir aktör olarak

müdahale ederek önemli bir rol üstlendiği ve refah devleti anlayışının hakim olduğu

geleneksel bölgesel politikalar dönemi (1945-1970) olarak adlandırılmaktadır. İkinci

dönem ise 1970’li yılların sonunda yaşanan kriz ve bunun sonucunda güçlü devlet

müdahalesi anlayışının zayıfladığı ve içsel büyüme dinamiklerinin önem kazandığı

geçiş dönemidir (1970-1990). 1990’ların başından günümüze devam etmekte olan

üçüncü dönem ise küresel rekabet dinamiklerinin en üst düzeyde vurgulandığı, klasik

rekabet unsurları yerine yenilik ve bilgi toplumuna dayalı rekabetin öne çıktığı yeni

bölgesel paradigma dönemi olarak nitelenmektedir (Tablo 2.1.).

2.1.1. Geleneksel politikalar dönemi (1945-1970) II. Dünya Savaşının olumsuz sonuçlarının giderilmesi, fiziksel altyapı ve

üretim sermayesinin yeniden inşası süreci, 1945 sonrasında bölgesel gelişme

kavramının öne çıkmasında etken olmuştur. Bu dönemde, birçok ülkede bölgesel

sorunlar ağırlaşmış, tarım dışı kalan nüfus ve geleneksel ağır sanayide yaşanan

problemler işsizliğin artmasına neden olmuş ve büyük kentsel merkezlere yoğun göç

yaşanmıştır. Sonuç olarak, büyük yığılmaların yaşandığı merkezlerde aşırı yoğunluk

Page 55: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 44

oluşmuş ve altyapı ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu sorunların çözümünün doğru

planlamanın yapılması ve devletin müdahalesiyle gerçekleşebileceği yönünde genel

bir görüş oluşmuştur.113

Böylece, II. Dünya Savaşından sonra oluşan dünya koşulları içinde ulus

devletten çok şey beklenerek, devlet toplumsal gelişmeleri yönlendirme açısından en

güçlü aktör olarak görülmüş ve ulus devlete refah devleti olma işlevi yüklenmiştir.

Refah devletinin ise ekonomiyi krize düşürmeden yönetmesi, toplum içindeki

eşitsizliklere duyarlı olması ve yeniden dağıtım fonksiyonu üstlenmesi

beklenmiştir.114

Bu çerçevede, 1950'li yıllarda geliştirilen ekonomik politikalar, ekonomik

büyümede sürekliliğin sağlanması için devlet müdahalesinin gerekli olduğunu kabul

etmektedir. Ssosyal refah devletinin nüvesini oluşturan bu politikalar gelir

dağılımının düzenlemesini ve kamunun özellikle teknik ve sosyal altyapı

yatırımlarını gerçekleştirmesini savunmaktadır. Bu dönemde, kalkınma ekonomisinin

güncellik kazanması bölgesel politikaların gündemdeki yerini almasını

sağlamıştır.115 Ulusal kalkınma politikalarınında yer alan sektörler arasında ve gelir

dağılımında denge kavramlarına, bölgeler arası denge kavramı da eklemlenmiştir.116

Böylece, 1960’larda bölgeler arası eşitsizliğin azaltılması ya da kaldırılması bir hedef

olarak önemini korumuştur.

Ulusal düzeyde farklılıkların ortadan kaldırılarak yaşam standartları, altyapı

ve istihdam açısından eşitlenmenin sağlanması anlayışı çerçevesinde, yavaş

ekonomik büyüme gösteren, düşük gelir seviyesi ve yüksek işsizlik oranına sahip

alanlar problem alanları olarak tanımlanmış ve bu bölgeler için dört farklı politika

aracı uygulanmıştır117 Bu politika araçları:

- Hibe, kredi, vergi muafiyeti, amortisman indirimi, sigorta payı indirimi,

ulaştırma sübvansiyonları, işçi eğitimi yardımı ve kira sübvansiyonları gibi mali

teşvikler;

113 Bachtler and Yuill, 2001:7 114 Tekeli, 2004:250 115 Eraydın, 2004:127 116 Eraydın, 2004:129 117 Bachtler and Yuill, 2001:8-9

Page 56: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 45

-Özellikle kırsal alanlarda ve düşük nüfus yoğunluğuna sahip alanlarda

uygulanan altyapı yatırımları;

-Kamu iktisadi teşebbüsleri ya da kamu tarafından kontrol edilen sanayi

işletmeleri aracılığıyla yatırım hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve sosyal

yükümlülüklerin yerine getirilmesi;

-Gelişmenin çok yoğun alanlardan daha uygun bölgelere yönlendirilmesi için

imalat sanayinin gelişmesinin kontrol altında tutulması ya da özel ve kamu kesimi

işletmelerinin idare merkezlerinin yerlerinin değiştirilmesidir.

Bu dönemde bazı ülkeler devlet müdahalesi yoluyla kutuplaşmış kalkınma

sürecini başlatarak, kamu yatırımlarının odaklandığı ve büyüme fırsatlarının

desteklendiği kalkınma (büyüme) kutupları aracılığıyla büyümenin sağlanmasını ve

çevresinde bulunan alanlara yayılmasını amaçlamışlardır.

Merkezi ve devletçi uygulamaların hakim olduğu bu dönemde, bölgesel

eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ilkesinin benimsenmesi nedeniyle ortaya çıkan

önemli düzeydeki maliyetleri azaltacak politikaların geliştirilmesi, ülke çapında

kaynakların doğru kullanımının sağlanması ve bölgesel düzeyde yatırımların

verimliliklerinin artırılması yönündeki çalışmalar yoğunlaştırılmış, yatırımların yer

seçimi konusu önemli gündem maddelerinden biri olmuştur.118

Böylece, politikalar sanayi yer seçimi ile ekonomik faaliyetlerin

etkilenmesine yoğunlaşmış ve dar kapsamlı kalmıştır. Yardımlar genellikle

işletmelere ve temel altyapı yatırımlarına yönelik olarak verilmiştir. Genelde

yukarıdan aşağıya bir yaklaşım izlenmiş, politikanın belirlenmesi, yardım yapılacak

yörelerin tespiti ve yardımların uygulanması merkezi idareler tarafından

gerçekleştirilmiştir. Özellikle bölgesel mali teşvikler, talep odaklı olup, problemli

alanlardaki firmalar tarafından yapılan bireysel başvurulara karşılık olarak

gerçekleştirilmiştir.119

118 Eraydın, 2004:129 119 Bachtler and Yuill, 2001:9

Page 57: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 46

Tablo 2.1. Dönemler İtibarıyla Bölgesel Politikaların Özellikleri

Kaynak: Tekeli, 2003:252’den uyarlanmıştır.

Yıllar 1950-1970 1970-1990 1990+

Bölgesel Büyümenin Kaynağı

Dış Talep, Devletin Yeniden Dağıtıcı Kararları, Ulus aşırı Firmaların Dış Kararları

İçten Gelişen (Tabandan Kalkınma)

İçten Gelişen (Teknik ve Organizasyonel Yenilik)

Bölgesel Gelişme Dinamiğinin Öğeleri

Sermaye Birikimi Yatırım Dinamiği Düşey olarak Bütünleşmiş Ekonomi Ticaret Konusu Karşılıklı Bağımlılıklar (Girdi-Çıktı İlişkileri)

İnsan Sermayesinin Gelişimi Düşey Çözülme Yatay Olarak Bütünleşmiş Ekonomi Kolektif Girişimcilik Ticaret Konusu Olmayan Karşılıklı Bağımlılıklar

Teknik ve organizasyonel yeniliklerce yönlendirilmesi Yarı-Düşey Bütünleşme Sosyal Sermaye Yaratılması Ekonomik İlişkilerin Toplumsala Gömülü Olması Ticaret Konusu Olmayan Karşılıklı Bağımlılıklar

Mukayeseli Üstünlük İçin Nedenler

Verili Üstünlükler (Coğrafi Üstünlükler) Ölçek Ekonomileri + Yığılma Ekonomileri

Tarihsel Olarak Birikmiş Üstünlükler Kapsam Ekonomileri + Yığılma Ekonomileri Ortak Kullanılan Altyapılar

Tarihsel Olarak Birikmiş Üstünlükler Ağ Dışsallıkları (Yerel Ağlar, Yerel-üstü Ağlar)

Bölgesel Ekonominin Büyüme Dinamiklerinin Mekânsal Yansıması

Büyüme Kutbu Yayılma Etkisi Geri Yıkama Etkisi

Yeni Sanayi Mekânları

Yenilikçi Öğrenen Bölge Bölgesel Yenilik Sistemleri Yenilikçi Ortam Yer Bağımlı = Güzergâh Bağımlı

Yönetişim Biçimi Güçlü Ulus Devlet-Refah Devleti Eşitsizliğe Duyarlı-Yeniden Dağıtıcı

Refah Devletinin Krizi Yerel Yönetimlerin Artan Rolü

Küresel Yönetişimin Ortağı Olarak Ulus Devlet Kamu Alanının Yeni Aktörleri (STK’lar)

Devletin Politika Araçları

Üretici Faaliyetlere Doğrudan Yatırımlar Altyapı Gelişmesi Düzenleyici Önlemler Akımlar Üzerinde Denetim (Sermaye, Mallar, Emek)

Arz Yönlü Politikaların Merkezi Olarak Yönetilmesi Gerekmemektedir Altyapı Gelişmesi Düzenleyici Önlemler Yerel Kurumlara verilen Önem

Ulus üstü Ağ Oluşumu (Küresel/Yerel) Yerel Ağ Oluşumu Yenilik Sisteminin Oluşumu Kurumsal Yeniliğe Açık

Sosyal Sistemin Yönlendirme Mekanizmasının Aktörleri

İyi yapılanmış Bürokratik Yapı Planlama-Programlama Yönelimli Bürokrasi

Yetki Devri İlkesini Esas Alan Bürokrasi, Yatay İlişkiler Fason İlişkiler Yarışma ve İşbirliği Dengesi

Yönetişim (Çok Aktörlü Yönlendirme ve Ortaklık) Artan Kendisini Yönetme Kapasitesi

Page 58: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 47

Kalkınma ve büyüme kuramlarının egemen olduğu bu dönemde, mekân

organizasyonu üzerine bir çok kuram geliştirilmiş, pek çok disiplini bölge ölçeğinde

buluşturan bölge bilimi ayrı bir bilim dalı olarak ortaya çıkmıştır. 120 Ayrıca bu

dönemde, bölge planları yerel kaynakları harekete geçirip, dıştan gelen yatırımları

yönlendirerek bölgesel gelişmeyi başlatacak ve eşitsizlikleri önleyecek bir

müdahale aracı olarak 1970’li yılların başlarına kadar önemini korumuştur.

2.1.2. İçsel büyüme dinamiklerinin vurgulandığı geçiş dönemi (1970-1990) 1960’lı yılların son yarısında başlayan ve 1970’li yılların ortasında ve

sonunda yaşanan iki petrol şoku ile en üst noktasına ulaşan ekonomik bunalım,

kalkınma ekonomisi çerçevesinde prestij kazanan aşırı devlet güdümlü, merkeziyetçi

bölgesel politikanın hızla değer yitirmesine neden olmuş, ekonomik bunalım yaşayan

ulus devletler azalan kaynakları nedeniyle bölgesel düzeyde sürdürdükleri

politikaları uygulayamaz hale gelmişlerdir.121

Ekonomik büyümenin uzun dönemli olarak yavaşlaması, verimlilik artışında

yaşanan düşüş, enflasyon baskıları, yatırımların sınırlı düzeyde oluşu, yaygın olarak

görülen kalıcı işsizlik ve devlet bütçesi üzerindeki baskılar, bu dönemin temel

ekonomik özelliklerini yansıtmaktadır.122

Bu dönemde, dünya genelinde ekonominin krizden çıkarılması için yeni

arayışlara yönelinmiştir. Girişimciler kârlılıklarını korumak için, faaliyetlerini

emeğin ucuz olduğu yerlere taşıyarak krizden çıkmaya çalışmışlardır. Ayrıca,

devletin küçülmesi, refah devleti işlevlerinin azaltılması , ekonomik ve toplumsal bir

aktör olarak araçlarının sınırlanması, güçsüzleştirilmesi gündeme gelmiştir. 123

Böylece, özellikle 1980’lerde politik gündem devletin ekonomik

müdahalelerine ve özellikle firmalara yapılan sübvansiyonlar aleyhinde gelişmiş;

politikalar, özelleştirme, deregülasyon ve piyasaların serbestleştirilmesine

odaklanmıştır. Bölgesel politikaların etkinliği sorgulanarak, bölgesel farkların

120 Eraydın, 2002:5 121 Eraydın, 2002:5. 122 Bachtler and Yuill, 2001:9 123 Tekeli, 2004:251

Page 59: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 48

azaltılması ve bölgesel yakınsamanın sağlanması yaklaşımları bir kenara bırakılmış,

bölgesel politika için ayrılan kaynaklar kısılarak müdahale alanları azaltılmıştır. 124

Ancak, bu dönemde ortaya çıkan küreselleşmenin dinamikleri, rekabet gücü

ve öğrenme kapasitesi olan yörelerin ön plana çıkmasını sağlamış, güçlü bir devlet

müdahalesi ile diğer yörelerden kaynak transferine dayalı bir gelişme modelinin söz

konusu olamayacağını göstermiştir. Bu nedenle yeni bir bölgesel kalkınma modeli

geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede “kendiliğinden gelişme ve bölgesel ve yerel

girişimlere dayalı gelişme” kavramları gündeme gelmiştir. Kendi kaynaklarına

bağımlı gelişme modeli devlet güdümlü bir bölgesel gelişme politikasına seçenek

olarak gelişmiştir. 125

Bu çerçevede, bölge kavramından yerellik kavramına bir dönüş yaşanmıştır.

Kalkınma sürecinde ulusun bir alt birimi olarak tanımlanan “bölge” yerine, kendi

olanakları, birikimleri ve içsel potansiyeline dayalı olarak var olma mücadelesi

verecek “yerel” kavramı gündeme gelmiştir.126

1980'li yıllarda ise, yerel birimlere odaklanan görüşün değişmiş, yerelin

potansiyeli, ilişkileri ve kurumları ile farklı ağlar içinde var olmasını sağlayacak

bir bütünün bölge olarak tanımlanmasına gidilmiştir. Bu yeni tanımda bölge, artık

1960'lardaki gibi yarı kapalı bir ekonomik sistem yerine, dünyadaki farklı ağlar

içinde yer alan ve bunlarla etkileşim içinde olan bir bölge şeklinde ortaya

konmaktadır. 127

Bu dönemde, merkezi hükümetin aktif bölgesel politika ve sanayi

politikalarından çekilmesiyle birlikte, ekonomik kalkınma açısından bölgesel ve

yerel boyut öne çıkmaya başlamıştır. Bu dönüşümdeki etkenlerden biri de ekonomik

kalkınma politikalarının yerelde tanımlanması ve ekonomik kalkınma açısından yerel

sorumluluğun artırılması için belirli kalkınma faaliyetleriyle ilgili yetkilerin yerele

aktarılması ve bölgesel düzeyde kapasite geliştirme çalışmaları olarak ortaya

konmaktadır. Belirtilen eğilimin bir diğer nedeni de, artan ekonomik ve sosyal

problemleri çözmek üzere yerel yönetimlerin ve diğer grupların kendi çözümlerini 124 Bachtler and Yuill, 2001:9 125 Eraydın, 2002:200 126 Eraydın, 2004:127 127 Eraydın, 2004:127

Page 60: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 49

üretmeleri ve uygulamaları ile aşağıdan yukarıya inisiyatiflerin gelişmesi olarak

görülmektedir. Aynı zamanda, bölgesel politika yaklaşımında içsel büyümeyi teşvik

eden, girişimciliği ve KOBİ’lerin önemini vurgulayan anlayışa bir yöneliş yaşanmaya

başlamıştır. 128

KOBİ’lerin öne çıkarılması ve sanayi yaklaşımındaki dönüşümdeki temel

neden, yaşanan ekonomik çöküntülerin özellikle büyük sanayinin yoğunlaştığı

merkezlerde meydana gelmesi, buna karşılık bazı küçük sanayi işletmelerinin ve

bunların yığıldığı alanların bu süreçten daha az etkilenmeleri olmuştur. Daha da

ötesi, bu süreçte esnek üretim örgütlenmesine sahip yeni sanayi odaklarının

bulunduğu alanlar kısa sürede toparlanıp hızla büyüme süreci içine girmişlerdir.129

Bu gelişmeler, bölgenin kendine ait kaynaklarının harekete geçirilmesi teması

üzerine gelişen “İçsel Büyümeye Dayalı Bölgesel Gelişme” (Endogeneous Regional

Development) kavramını ortaya çıkarmıştır. İçsel büyüme kuramının bölgeye

uyarlanması ile ortaya çıkan bu kavram, bölgelerin kendine özgü bilgi kaynaklarının

ve bölgedeki yığılmaların getirdiği dışsallıkların önemini vurgulamaktadır. 130

İçsel Büyümeye Dayalı Bölgesel Gelişme yaklaşımı, bölgeleri keşfedilmemiş

ve kullanılmamış kaynakların bulunduğu ekonomik bir birim olarak görmektedir.

Bölgesel politikalar ise, dışarıdan kaynak aktarımına dayalı gelişmeden ziyade mevcut

olan kaynakların kalkınma için harekete geçirilmesini hedeflemektedir. Bu çerçevede,

bölgede kurumsal kapasitenin geliştirilmesi, aktörlerin bir araya gelip strateji ve

politika geliştirerek bölgenin kalkınmasında yönlendirici olmaları önem kazanmıştır.

Ancak bu yaklaşımda kalkınmanın odak noktasında ve itici gücü olarak yerel

kaynaklar görülmekle birlikte, firmaların ve yeni yatırımların bölgeye çekilmesi için

teşvikler ve altyapı olanaklarının sunulmasına yönelik politikalar da destekleyici ilave

önlemler alarak korunmuştur.

Tabandan kalkınma olarak da nitelenen içsel gelişme yaklaşımının hakim

olduğu bu dönemde, ayrıca beşeri sermayenin gelişimine önem verilmiş, teknoloji

içsel bir değişken olarak görülerek bilginin biriktirilmesinin artan getirilerin

128 Bachtler and Yuill, 2001:10 129 Eraydın, 2004:130 130 Eraydın, 2004:132

Page 61: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 50

oluşumuna neden olduğu kabul edilmiş, ekonominin yatay olarak bütünleştiği ve

ticaret konusu olmayan karşılıklı bağımlılıkların iktisadi kalkınmada etken olduğu,

işletmelerin belirli bölgelerde yığılmalarının getirdiği avantajlara dayalı gelişiminin

vurgulandığı ve yerindenliğe referansla, bölgesel ve yerel kurumların kalkınmada

merkezi bir rol üstlendiği bir kalkınma anlayışı benimsenmiştir.131

2.1.3. Bilgi toplumuna dayalı rekabetin öne çıktığı dönem ( 1990-günümüz) 1990’lar, dünyanın büyük ölçüde tek kutuplu hale geldiği, teknolojik

gelişmeler sonucu artık sanayi toplumundan, bilgi toplumuna, ulus devletler

dünyasından küreselleşmiş bir dünyaya geçişin yaşandığı bir dönem olarak

değerlendirilmektedir.132

1980’lerde küreselleşme süreci ulusal sınırları zayıflatırken, dünya pazarında

bölgesel rekabeti ortaya çıkarmıştır. 1990’lı yıllara gelindiğinde, küreselleşme

sürecinin artıları yanı sıra sorunları da gözlenmeye başlamıştır. Nitekim bu süreç

bölgeler için yeni gelişme olanakları sunduğu kadar, bazı tehditleri de beraberinde

getirmiştir. Bazı ekonomiler küreselleşmeden yararlanırken, bazıları oluşan yeni

koşullara uyum sağlamada güçlükler yaşamakta ve bölgeler arası farklar artmaktadır.

Ticaret ve üretim faaliyetlerinin küreselleşmesi ve teknolojinin hızla gelişimi,

büyük kentler gibi yüksek rekabet edebilirlik potansiyeline sahip bazı yörelerin

üstünlüklerini artırmaktadır. Ancak, bunlarında dışında kalan bölgeler, uluslar arası

ticaret ve dışsal faktörlerin sunduğu fırsatlardan yeterince yararlanamamaktadır.133

Bununla birlikte, küreselleşme sürecinin ilk aşamalarında birçok gelişmiş

bölgenin dahi avantajlı konumlarını sürdürmekte zorlandıkları ve bazılarının

ekonomik açıdan gerileme dönemi içine girdikleri, özellikle ekonomik ve sosyal

kapasiteleri gelişmemiş yörelerin küreselleşme sürecinin getirilerinden

yararlanamadıkları, tam tersine dünya ekonomisinden dışlandıkları görülmüştür.134

Bu nedenle politika yapıcıları bu bölgelerin genel büyümeye katkılarının artırılması

için de yollar aramaktadır.

131 Martin at al, 2004:2-8 132 Tekeli, 2004:251 133 OECD, 1997c:3 134 Eraydın, 2002:11

Page 62: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 51

Bölgelerin anılan tehditlerle baş ederek yeni olanaklardan yararlanabilmeleri,

bölgesel farklarla mücadele etmeleri ve kalkınma potansiyellerinden daha iyi istifade

edebilmeleri için stratejilerin oluşturulması ve tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu

nedenle bölgesel politikalar giderek artan bir oranda ülkelerin ve OECD, Avrupa

Birliği gibi kuruluşların gündeminde yer almaya başlamıştır.

Bu çerçevede, 1980’li yılların ortalarından sonra bölgesel kalkınmada ortaya

çıkan bazı kavramların bu dönemde etkilerini daha çok artırdığı gözlenmektedir.

Artık, ekonomilerin rekabet edebilirliğinin, öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir çevrenin

varlığında yenilik yapabilme kapasitelerine ve işletmeler arası etkileşim ve ağların

kurulmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. 135 Teknolojik ve organizasyonel

değişiklikler işletmelerin, tedarikçi ve müşterileriyle olan ilişkilerini

dönüştürmektedir. Ticaretin, işgücünün, sermayenin önündeki engeller giderek artan

ölçüde kalkmakta, yabancı yatırımlar, ticaret, firmalar arası ilişkiler ve şirket

evlilikleri ile birlikte ekonomik faaliyetlerin uluslar arasılaşma süreci hızlanmaktadır.

Rekabetçi üstünlük; bölgelerin yenilik ve pazarlama için gerekli bilgi ve

verileri üretme, edinme, kontrol etme ve uygulamalarını kolaylaştırıcı olma

becerisi ve kapasitesi olarak görülmektedir. Bu ortamda, organizasyonlar arası

mekânsal ilişkilerin, veri ve araştırma ağlarına, tedarik zincirine, KOBİ

işbirliklerine ve devlet-sanayi bağlarına katılım açısından önemli olduğu

öngörülmektedir. 136

Bölgesel kalkınmaya ilişkin günümüz yaklaşımı, yerel bilgi ve deneyim

birikimini, kurumsallaşma düzeyini ve yerel birimlerin arasındaki ilişkileri ön plana

taşımaktadır. Uygulamada ise, devletler belirli bir potansiyeli ve birikimi olan

bölgelerin ekonomiye katkılarını artırmaya yönelik politikalar tanımlamaya

başlamışlardır. Ancak, buna karşılık olarak harcamaları ve finansal kaynak

aktarımlarını en aza indirilmeye çalışmaktadırlar.137

Küreselleşme sürecinde yaşanan gelişmeler bölgeyi büyüme ve kalkınma

süreçlerinde öne çıkarmıştır. Bölgesel ekonomilerin öneminin artırmasının temel

135 Bachtler and Yuill, 2001:10 136 Bachtler and Yuill, 2001:10 137 Eraydın, 2002:201

Page 63: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 52

nedenlerinden biri de, bölgesel kümelerin ve ağların artan önemi, daha fazla bölgesel

ihtisaslaşma, yerel saklı (tacit) bilginin bölgesel düzeyde kullanılıyor olması ve

bölgelerin belirsizlikler karşısında esnekliği ve uyumu sağlamadaki başarıları olarak

görülmektedir.138

Yeni Bölgecilik Yukarıda belirtilen temel dönüşümlerin yaşandığı süreçte, küreselleşmenin

etkilerini göğüslemek ve küresel piyasada yarışabilmek için gerekli olan beceri,

iletişim ağları ve kurumsal yetkinliğin bölgelerde gelişmesini sağlamak anlamına

gelen “yeni bölgecilik” (New Regionalism) paradigması gündeme gelmiştir. Yeni

bölgecilik bölgesel kalkınma açısından başarısız olan, yukarıdan aşağı, devlet

güdümlü ve emredici yaklaşım ile serbest piyasaya dayalı yaklaşıma alternatif olarak

gelişmiştir. Bu nedenle üçüncü yol olarak nitelenmektedir.

Yeni bölgecilik, ekonomik gelişmeyi desteklemek için gerekli olan

mekanizmaların devlet yerine, bölgelerin bizzat kendileri tarafından geliştirilmesinin

gerekli olduğunu vurgulamaktadır.139

Yeni yaklaşımda yerel tedarik altyapısının iyileştirilmesi, tabandan tavana

yaklaşım ve bölgeye has uzun dönemli politikalara bir yöneliş söz konusudur. Bu

anlayışa göre, bölgesel kalkınma için beşeri sermaye, yerel iş kültürü, bilgi transfer

ağları, üretim faktörlerinin ve sistemlerinin kalitesi, bölgesel tecrübelerden öğrenme

konularına önem verilmektedir. Ayrıca, yeni yaklaşımın özelliklerinden biri de, karar

verme sürecinin daha alt yönetim seviyelerine devredilmesidir.140

Yeni bölgecilik, küreselleşme güçlerine karşın bölgelerin ekonomik

kalkınmada yerlerini almaları olarak tanımlanabilir. Bölgesel kalkınmayla ilgili yeni

yaklaşımların oluşturulmasında yeni bölgecilik akımının çok önemli etkileri

olmuştur. Yeni bölgeciliğe göre, bölge düzeyinde ağların oluşturulması, firmalar

arası bağların kurulması, işletme destek hizmetlerinin verilmesi, güvenin artırılması,

138 Rainnie, 2002:2 139 Eraydın, 2002:202 140 Ertugal, 2005:3

Page 64: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 53

yatırım çekilmesi ve eğitim verilmesi için bölge en stratejik düzeydir ve bu sayede

bölgesel ekonomiler küresel ekonomideki stratejik pozisyonlarını alabileceklerdir.141

2.2. Geleneksel ve Günümüz Bölgesel Paradigmalarının Karşılaştırılması Geleneksel bölgesel politikalar geri kalmış bölgelerle gelişmiş bölgeler

arasındaki gelir, istihdam ve altyapı gibi farkları dengelemek üzere merkezden

yönetilen yeniden gelir dağıtımına dayanmaktadır. Bu tip coğrafi açıdan dengenin

sağlanmasına dönük kalkınma çabaları genelde hayal kırıklıklarına neden olmuştur.

Bunların, küreselleşmenin ortaya çıkardığı yeni koşullara uygun cevaplar

veremeyeceği düşünülmektedir.142

Geleneksel bölgesel politikanın sorunlara gerçek çözümler üretememesinin

temelinde bir dizi yaklaşım hatasının yer aldığı savunulmaktadır. Bunlar;

- çok büyük miktarda kaynağın bürokratik yollarla geri kalmış bölgelere

akıtılarak, bağımlılık kültürünün doğmasına, girişimciliğin baskılanmasına ve

kalkınma için birçok engel oluşmasına neden olunması,

- yerel bölgesel endüstri kültürü dikkate alınmaksızın suni müdahaleler

şeklinde yapılan büyük ölçekli yatırımların yapılması,

- bölgesel talep dikkate alınmaksızın büyük altyapı projelerinin yapılması,

- yerel ekonomik faaliyetleri korumak üzere gerileyen sektörlere doğrudan

yardımların sürdürülmesi ve kısa vadeli bakış açısına sahip olunması olarak

özetlenebilir.143

Yukarıda belirtilen sonuçlar doğrultusunda geleneksel politikaların

sürdürülmesinin yararı yeniden değerlendirilmiş ve bölgesel politikaların kısıtları ve

yaşanan başarısızlıklar neticesinde bölgesel politikalarda yeni bir paradigma

arayışına gidilerek bölgelerin rekabet edebilirliğini arttırmaya odaklanan yeni bir

paradigma geliştirilmiştir.

1970’lerde temelleri atılan ve 1990’lardan günümüze kadar olan dönemde

şekillenen bu yeni paradigmaya göre, bölge ortaya çıkarılmamış ve/veya

kullanılmayan birçok kaynağın bulunduğu, ekonomik bir varlıktır ve bölgesel 141 Ertugal, 2004:4 142 Pezzini, 2003:23 143 OECD, 2001:182

Page 65: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 54

kalkınma, kullanılmayan kaynakların harekete geçirilmesi ile gerçekleşir. Bu süreçte,

bölgenin arz yapısının güçlendirilmesi, bölge dışından yatırımcıların çekilmesi, karar

verme sürecinin yerelleştirilmesi, uygulamada yerindenlik ile hız ve verimlilik

sağlanması, bölgeye özgülük, insan sermayesi, sosyal sermaye, yerel iş kültürü, bilgi

transfer ağları, bölgesel deneyimlerden öğrenme, yenilikler gibi kavramlar ön plana

çıkmıştır (Tablo 2.2.).

Günümüz bölgesel kalkınma politikası, ülkelerin tarihsel süreçleri, ekonomik

koşulları ve farklı politik yaklaşımları nedeniyle ülkeden ülkeye değişmekle beraber,

ülke uygulamalarında bazı ortak özellikler görülmektedir. Bunların başlıcaları

şunlardır: 144

- sadece belirli geri kalmış bölgeleri değil tüm bölgeleri hedefleyen bir

yaklaşıma önem verilmesi,

- en temel önceliğin büyümenin bölgeler arasında yeniden dağıtımı yerine, her

bölgenin kendi imkân ve kaynaklarını en iyi şekilde kullanarak potansiyelinin

ve ulusal kalkınmaya katkısının en üst seviyeye ulaştırılması temelinde

rekabet edebilirliğin artırılmasına verilmesi,

144 OECD, 2001:182; EPRC, 2006:3; Bachtler and Yuill, 2001:11

Page 66: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 55

Tablo 2.2. Geleneksel ve Yeni Bölgesel Politika Yaklaşımlarının Özellikleri

Özellikler Geleneksel Bölgesel Politikalar Yeni Bölgesel Politika Yaklaşımı

Amaçlar Bölgesel eşitlik Ulusal ekonomik büyüme Yatırımlar az gelişmiş bölgelere yönlenmesi Altyapının geliştirilmesi

Bölgesel rekabet gücünün geliştirilmesi Bölgesel ekonomilerin kapasitelerinin artırılması İçsel büyüme dinamiklerinin desteklenmesi

Ana Kavramlar Sanayi yer seçimi teorisi Üretim maliyetleri ve işgücü temini gibi temel faktörler

Öğrenen bölge teorisi; İçsel büyüme teorisi Kümelenme, ağlar, yenilikçilik, beşeri sermaye

Karar verme-uygulama sürecinin yapısı

Ulusal ölçekte genel politikalar ve bazı özel bölgelerin seçimi Merkezi hükümetlerin takdir yetkisine bağlı seçim Kademeli yapı

Bölgesel ve yerel yönetimler birlikte karar verme süreci Yönetişim ağırlıklı karar süreci, Kademeli olmayan örgütlenme biçimleri

Politika araçları Teşvikler / devlet yardımları Bölgesel Kalkınma Programları Destek türü Doğrudan yardım, içme suyu, elektrik gibi temel altyapı

ihtiyaçları Yatırım İkliminin iyileştirilmesi, ileri teknolojiye ve bilgiye dayalı altyapı (endüstri parkları, teknoloji merkezleri gibi)

Eylem tarzı Proje temelli, tepkisel Stratejik plana dayalı

Mekânsal Hedef Problemli bölgeler Tüm bölgeler

Politika geliştirme Yöntemi Merkezi ve yukarıdan aşağıya Yerel uzlaşmaya dayalı kolektif ve aşağıdan yukarıya

Ortaklar Merkezi hükümet (yatırımcı) kuruluşları Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlar, özel kesim vb.

Uygulamacı kurumlar Merkezi hükümet, Merkezi hükümetin taşra teşkilatları, Bürokratik ilişkiler

Bölgesel birimler, yarı özerk birimler, Bürokrasi yerine işletme yönetimi

Kaynak: Eraydın, 2004:137 ve Bachtler and Yuill, 2001:12’dan düzenlenmiştir.

Page 67: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 56

- kurumsal altyapıyı, bölgelerdeki aktörler arası ağları, bölgelerin iş ortamını

ve becerilerini geliştirmek üzere beşeri sermaye, fiziki olmayan üretim

faktörleri ve davranış biçimlerinin geliştirilmesine daha fazla vurgu yapan

yaklaşıma yönelinmesi,

- Tek tek firmalar gibi bireysel aktörlerin ihtiyaçlarının giderilmesi yerine,

firmalar arası işbirliği, teknoloji transferi ve bilgi akımının sağlanması

amacıyla kurumlar arası ilişkilerin ve etkileşimin artırmasının hedeflenmesi,

- bölgesel rekabet üstünlüklerinin belirlenmesi, geliştirilmesi ve sürdürülebilir

kılınmasına odaklanılması,

- yenilikçilik ve girişimciliğin bölgelerin potansiyellerinin açığa çıkarılmasında

temel araçlar olarak görülmesi,

- fiziksel ve ekonomik altyapı, iş geliştirme, araştırma ve teknoloji geliştirme,

insan kaynakları, turizm ve çevre gibi birçok sektörü içeren müdahale alanı

bulunması ancak stratejik öncelikler ve tematik-mekânsal tutarlılığa daha çok

önem verilmesi,

- iş/yatırım ortamı ve fiziki olmayan altyapı için tedbirler içeren çok yıllı

operasyonel programlarla kalkınma için proaktif bir yaklaşım izlenmesi,

- politika uygulamalarında işbirliğine ve müzakerelere dayanan, ekonomik

kalkınma konusunda bölgelere daha fazla görev ve yetki veren, bölgesel

koordinasyon birimlerinin önderliğinde; yerel yönetimler, sivil toplum

örgütleri ve iş dünyasının (özellikle KOBİ’lerin) katılımını sağlayan, merkezi

yönetimin yatırım ortamının iyileştirilmesi ve temel altyapının sağlanmasında

önderlik yaptığı bir yaklaşımı içermesi.

Bölgesel politikalardaki bu dönüşüm, AB 145 ve OECD gibi uluslararası

kuruluşların da çalışmalarına yansımaktadır. OECD’ye üye ülkelerde bölgesel

kalkınmayla ilgili yenilikçi stratejilerin geliştirilmesi ve başarılı politikaların üye

ülkelere yayılmasının sağlanması amacıyla, uluslar arası alanda görüş alış verişinde

bulunulmasını sağlayan bir platform olarak kurulan Bölgesel Kalkınma Politikaları

Komitesi bu kapsamda politika önerileri ortaya koymaktadır.

145 AB Bölgesel Politikasına dair bilgiler Beşinci Bölümde verileceğinden burada değinilmemiştir.

Page 68: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 57

OECD Bölgesel Kalkınma Politikaları Komitesince Haziran 2003 tarihinde

Martigny, İsviçre’de düzenlenen Bölgesel Kalkınma Politikalarında Yenilik ve

Etkinlik konulu bakanlar arası üst düzey toplantı, bölgesel kalkınma alanındaki en

güncel değerlendirmelerinin yapıldığı ve bir yol haritasının ortaya konduğu önemli

bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Toplantı sonucunda, yönetimlerin hızlı ekonomik değişikliğin doğurduğu

baskılara nasıl karşılık verdikleri ve bu yeni ortamın ortaya çıkardığı imkânları

değerlendirmek üzere nasıl tedbirler aldıkları, yeni küresel şartlar çerçevesinde bazı

yörelerin bu uyum sürecine daha hazır oldukları ve küresel şehirlere dönüşürken

bazılarının durakladığı ve ekonomilerini yeniden yapılandırma çabasında oldukları

vurgulanmıştır.146

Yönetimlerin yapması gerekenler ise mevcut kapasitelerin artırılması ve

yenilerinin geliştirilmesi ile ülke genelinde ekonomik ve sosyal (yapısal) uyumun

sağlanmasını teşvik etmeleri olarak ortaya konmuştur. Bölgesel politikaların

odağının, özel sektör ve kamu yatırımları, girişimcilik ve daha fazla yerel değerlere

dayalı olarak bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması amacına yönlendirilmesi

gerektiği vurgulanmıştır.

Ayrıca, bu sürecin sadece merkezi yönetim tarafından yürütülemeyeceği,

yerel potansiyel, kaynaklar ve değerlerin geliştirilmesi için gerekli olan bilginin

ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde birçok aktörde dağınık bir şekilde bulunduğu ve bu

bilginin, bölgesel ve yerel yönetimler kadar sivil toplum örgütlerinin de, politika

üretme sürecinde daha yenilikçi ve etkili ekonomik stratejiler geliştirilmesine

yardımcı olacağı belirtilmiştir.

Benimsenen stratejiye göre bir bölgenin, yerli ve yabancı yatırımları,

firmaları ve nitelikli işgücünü çekme ve bölgede tutma kapasitesi ne kadar büyükse o

oranda rekabetçi olduğu ve bu kapasitenin kamu tarafından üretilen ya da sunulan

hizmetlerin de (ulaştırma ve iletişim altyapısı, araştırma kurumları vb.) kalitesine

bağlı olduğu vurgulanmıştır. Klasik bölgesel gelişme politikasının kamu odaklı ve

tamamen merkezden güdümlü uygulamalarına bağlı olarak, sübvansiyonların ve

146 OECD, 2003a:3

Page 69: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 58

devlet yardımlarının bazı durumlarda piyasanın kötü işleyişini karşılayabilse de,

genelde bu tip doğrudan desteklerin rekabet koşullarını bozduğu ve bağımlılık

kültürünün gelişmesine katkıda bulunduğu belirtilmiştir.

Yeni bölgesel kalkınma anlayışına göre bölgesel kaynakların geliştirilmesi ve

değerlendirilmesi için en temel müdahale alanları;

- yenilik temelinde bölgesel stratejilerin geliştirilmesi,

- bu amaçla üniversitelerin yerel ekonominin aktörleriyle bir araya

getirilmelerinin sağlanması,

- verimliliği artırma ve kritik büyüklüğe ulaşmada temel bir araç olan

kümelenmelerin geliştirilmesi ve

- kamu özel kesim ortaklıklarının kurulmasıdır.147

Yukarıda ortaya konan bilgiler ve değerlendirmeler ışığında yeni bölgesel

paradigmanın strateji, hedef, araç ve aktörleri Kutu 2.1’de özetlenmektedir.

Kutu 2.1. Yeni Bölgesel Paradigmanın Özellikleri

147 OECD, 2003a:20

Strateji: Bölgesel gelişme politikaları, sektörel yaklaşımlar yerine mekânsal özellikler göz önünde tutularak hazırlanmış entegre kalkınma stratejilerine yönelik olmalıdır. Politikalar bölgelerde var olan ancak kullanılmayan yerel kaynakların kullanımına odaklanmalı, yenilik yaratma kapasitesi değerlendirilmeli, girişimcilik desteklenerek ve insan sermayesi ve sosyal sermaye sürekli geliştirilerek, bölgelerin rekabet edebilirlikleri geliştirilmelidir. Amaç, bölgesel farkların kaynak transferleriyle örtülmeye çalışılması yerine, büyüme için uygun temelleri sağlayacak yerel iş ortamının önünün açılması, problemlerinin çözülerek (altyapı, sermayeye erişim, eğitim) yapısal sorunların ortadan kaldırılmasıdır.

Hedefler: Yeni dönemde bölgesel politikaların temel iki stratejik hedefi bölgesel rekabet edebilirliğin artırılması ve farklılıkların azaltılmasıdır. Bu çerçevede, bölgesel politikalar sadece geri kalmış bölgelere yönelik olmamalı gelişmiş bölgeler de politika hedefleri içinde yer almalıdır. Bölgesel politikalarda hedef geri kalmış bölgelere yatırım çekmek üzere işletmelere sübvansiyon, vergi indirimi ya da ayni yardımlar verilmesi yerine, içsel büyüme yaklaşımı çerçevesinde her bölgenin kendi kalkınma potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmesini temin için gerekli tüm çabanın gösterilmesidir.

Bu amaca, bölgenin mevcut üstünlüklerinin değerlendirilmesi ve yeni niteliklerinin geliştirilmesi çerçevesinde ulaşılabilecektir. Suni desteğe dayalı bir kalkınma öngörülmemektedir. Çünkü yatırımlar, bölgede mevcut birçok yatırım teşvikinden yararlanmak üzere değil bölgenin mekânsal sermaye olarak da nitelenen rekabetçi üstünlüklerinden yararlanarak kârlılık oranını artırmak üzere yapılmaktadır. Politikalarda, geri kalmış bölgelerin mevcut potansiyellerinin kullanılmasına yardımcı olmanın yanında, mevcut gelişmiş odakların rekabetçi üstünlüklerinin özellikle küresel ölçekte korunup geliştirilmesi konusuna da aynı düzeyde ağırlık verilmelidir.

Page 70: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 59

Kutu 2.1. Yeni Bölgesel Paradigmanın Özellikleri (devam)

Kaynak: OECD, 1997a:43-44; OECD, 2001:24; Pezzini, 2003:24-27

Araçlar: Doğrudan yardımlar ve sübvansiyonlar bölgede uzun süreli kalkınmayı tetikleyici bir etki ortaya çıkarmamakta, hatta uzun vadede oluşturduğu olumsuz etkiler nedeniyle bunu engellemektedir. Yerel ekonominin canlandırılıp yatırımların bölgeye çekilmesine yardımcı olmak üzere yardımlar bölgenin kaynaklarını harekete geçirerek sürdürülebilir bir gelişme sürecini tetikleyecek ve rekabet gücünü artıracak politikalarla uyumlu olmalıdır. Doğrudan kaynak aktarımı yerine yerel iş ve yaşam ortamının kalitesinin artırılmasına yönelik yatırım ve tedbirlerin desteklenmesi önemli görülmektedir. Rekabet edebilirliğin artırılması kapsamında bilgi ve uzmanlık ağı, yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve Ar-Ge, bölgeler ve uluslar arası iş ağları, araştırma enstitüsü ile bilim ve teknoloji parklarınca sunulan hizmetlerin teşviki ve geleneksel altyapının (havaalanı, otoyol vb..) desteklenmesi hususları da yer almalıdır.

Yeni anlayışa göre altyapı kavramı fiziksel olmayan altyapıları da içermektedir. Fiziksel olmayan altyapı içsel büyüme kapsamında bölgelerin görece üstünlüklerinin geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Bölgelerin rekabetçi üstünlüklerinin geliştirilmesi ve işletmeler açısından çekiciliklerinin artırılması için gerekli önlemler;

- bilgi, teknoloji ve yeniliklerin yayılması için destek verilmesi, - beşeri ve sosyal sermayenin geliştirilmesi, yeniliğe dönük programların desteklenmesi, - rekabet edebilirliğin önündeki engellerin kaldırılması, - ihtilaf ve anlaşmazlıkların çözümüne destek verilmesi, - sosyal uyumun sağlanması, - iş kuluçkaları ve işletmeler arası ağlar ve sanayi odaklarının desteklenmesiyle girişimcilik

ve yeni işletme kurulmasının teşviki, - ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi, - araştırma, geliştirme, finans, muhasebe, ticari hizmetler, pazarlama, istihdam, dış ticaret vb

konularda toplu hizmetler verilmesi ve - fiziksel çevre ile yaşam çevresinin korunması ve geliştirilmesine yönelik tedbirleri

içermektedir.

Ayrıca, yerel düzeydeki aktörlerin kapasitelerinin geliştirilmesi, program izleme ve değerlendirme gibi performans yönetimi, kontrol ve öğrenmeye yönelik süreçlerin uygulanması da önemlidir. Ancak, burada sözü edilen geri kalmış bölgelere yapılan doğrudan yardımların ve desteklerin bir anda kesilmesi değildir. En fakir bölgelerin finansal eşitleme ve yeniden dağılım mekanizmalarından yararlandırılmasına en azından bir süre daha devam edilmesi gerekecektir. Bu çerçevede, birçok ülkede merkezi idare altyapı ve kamu hizmetlerinin belirli bir kalitede sunumu, tüm bölgelerin asgari düzeyde erişilebilirliğini sağlayacak modern ulaştırma ve iletişim altyapısını öncelikle bu tür bölgelerde desteklemektedir. Ancak, eskisinden farklı olarak, şimdiki hedef suni olarak her bölgeye aynı düzeyde altyapının sağlanması yerine işletmelerin gelişebileceği uygun ortamı besleyecek temel fiziksel ve sosyal altyapının sağlanmasıdır. Aktörler: Öncelikle, ulusal düzeyde belirlenen bölgesel gelişme politikası, bölgelerde ve yerel düzeyde belirlenen politikalarla ve uygulamalarla uyumlu olmalıdır. Bu nedenle, merkez, bölge ve yerel yönetim arasında görevler ve mali kaynakların uygun dağılımı sağlanmalı, görevler ve yetkiler yerele aktarılırken o görevlerin yerine getirilmesi için gerekli olan kaynakların da eş zamanlı olarak aktarılması gerekmektedir.

İkinci olarak, önemli kararlar verilirken sahiplenme, işbirliği ve ortaklık ruhunu geliştirmek için yerel yönetimlerin yanında özel sektör, sosyal ortaklar ya da sivil toplumun katılımı sağlanmalıdır. Politikaların tasarımı, uygulanması, izlenmesi aşamalarına o bölgede yaşayanların katılımını sağlayan ve hesap verebilirlik ilkelerine dayanan yönetişim anlayışı benimsenmeli, tepeden inme yaklaşım terk edilmelidir. Yerel ortaklıklar, problemlerin doğru bir şekilde tespiti, çözümlerin en etkin bir şekilde uygulanması ve önceliklerin doğru bir şekilde belirlenebilmesi için çok önemlidir.

Page 71: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 60

Page 72: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 61

3. BÖLGESEL REKABET EDEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDA TEMEL STRATEJİLER VE ARAÇLAR

İkinci Bölümde, bölgesel kalkınma politikalarının evrimi dönemler halinde

açıklanmış, son dönemde küreselleşme ve bilgi ekonomisinin ortaya çıkardığı yeni

ortamda, bölgesel rekabet edebilirlik kavramı çerçevesinde bölgesel politikaların

geçirdiği temel dönüşüm anlatılmıştır. Bu bölümde ise bölgesel rekabet edebilirliğin

geliştirilmesi ve sürdürebilir kılınması için gerekli olan politika ve stratejiler ile

uygulama araçları ortaya konacaktır.

3.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Politika ve Stratejileri Bölgesel rekabet edebilirlikle ilgili iki temel yaklaşım bulunmaktadır:

Bunlardan birincisi, bölgesel rekabet edebilirliğin o bölgede mevcut olan firmaların

rekabet edebilirliklerinin bir toplamı olduğu yönündedir. 148 Bu yaklaşıma göre

rekabet edebilirlik üretkenlikle (verimlilik) eş anlamlı olarak değerlendirilmekte ve

bu çerçevede bölgenin rekabet edebilirliğinin artırılmasının işletmelerin çıktı

düzeylerinin artırılmasına destek olunması ile sağlanabileceği öne sürülmektedir. Bu

bağlamda, bölgenin rekabet edebilirliğinin yerel işletmelerin rekabet edebilirliğinin

bir sonucu olduğu, bölgeler arası rekabetin ise dolaylı olarak gerçekleştiği

değerlendirilmektedir.

İkinci temel yaklaşım ise, rekabet edebilirliğin kentlerin/bölgelerin işgücü ve

yatırım gibi mobil üretim faktörlerini çekme ve bölgede tutma becerisi olduğu

yönündedir. 149 Bu yaklaşıma göre, kentler/bölgeler birbirleriyle doğrudan rekabet

halindedir. Kalifiye işgücü ve yatırım, rekabetçi olmayan kentlerden daha rekabetçi

olanlara yönelmekte ve/veya çekilmektedir. Bu anlayışa göre bölgeler arası rekabet,

yatırımcıların ve işgücünün talep ettiği ya da aradığı mekânsal (yerel) faktörleri en

yüksek düzeyde ve en uygun kombinasyonda sunabilmeye bağlıdır.

Bu iki temel varsayımdan yola çıkılarak bölgesel rekabet edebilirliğin

geliştirilmesiyle ilgili farklı politika yaklaşımları ortaya konmaktadır.

Öncelikle, bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesi yönündeki

politikaların ulaşmayı arzuladıkları amaç açısından tasnifi yapılmaktadır. Bu

148 Dubarle, 2003:1 149 Dubarle, 2003:2

Page 73: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 62

kapsamdaki politikalar sıfır toplamlı, büyümeyi artırıcı ve ağları geliştirici olarak

sınıflandırılmaktadır. 150 Sıfır toplamlı politikalar, oyun teorisinde olduğu şekilde,

birinin kazandığı durumda diğerlerinin kaybettiği bir sistemi ortaya koymakta olup,

sadece bölgenin ya da yörenin mevcut olanaklarının tanıtımı, doğrudan

sübvansiyonlar ve istisnalar ile ucuz ya da ücretsiz arsa ve bina temini gibi araçlarla

yatırımların ve kalifiye işgücünün bölgeye çekilmesini amaçlamaktadır (Tablo 3.1.).

İkinci temel yaklaşım olan büyümeyi artırıcı yaklaşım, eğitim, öğretim,

girişimciliğin teşvik edilmesi, yeni kurulan işletmelerin desteklenmesi, iş

danışmanlığı, koordinasyonun sağlanması ve altyapı yatırımları ile temelde büyüme

artışı sağlamayı amaçlamaktadır.

Ağları geliştirmeyi hedefleyen yaklaşım ise, yerelde ve dış dünya ile ağların

oluşturulması, hedefleme veya kıyaslama çalışmalarının yürütülmesi, erişilebilirlik

ve iletişim imkânlarının geliştirilmesi (karayolu, demiryolu, havayolu, geniş bant

ağlar), yeni bilgilerin öğrenilmesi ve bilgiye dayalı ekonomi çerçevesinde bunlardan

yararlanılabilmesi için küresel ortamdaki gelişmelerin izlenmesi gibi konulara

odaklanmıştır. Sıfır toplamlı yaklaşım sadece hedeflenen bölgede gelişme ve rekabeti

amaçlarken, diğer iki yaklaşım gelişmenin diğer bölgelere de olumlu olarak

yansıması ve tamamlayıcılığın sağlanmasına da katkı sağlayabilecektir.

Tablo 3.1. Amaç Yönünden Bölgesel Rekabet Edebilirlik Politikaları

Sıfır Toplamlı Büyümeyi Artırıcı Ağları Geliştirici

- Sadece mekânın promosyonu - Mobil yatırımların çekilmesi - Yatırım destekleri - Bina temini ve sübvansiyonu

- Eğitim - Öğretim - Girişimciliğin teşvik edilmesi - Yeni firmaların desteklenmesi - İş danışmanlığı - Koordinasyon - Altyapı yatırımları

- Yerel ağ oluşturulması - Dış çevre ile ağ oluşturulması

Kıyaslama (hedefleme) çalışmaları

- Erişilebilirlik (karayolu, demiryolu, havayolu, geniş bant ağlar)

- Yeni bilgilere erişim için küresel ortamın takip edilmesi

Kaynak: Malecki, 2004:1113

İkinci temel yaklaşım ise bölgesel rekabet edebilirlik politikalarının

odaklandıkları rekabet edebilirlik faktörleri ve müdahale düzeyi açısından iki

150 Malecki, 2004:1113

Page 74: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 63

temel boyut çerçevesinde değerlendirilmesidir. 151 Bunlar firmaların kendi

özelliklerinden kaynaklanan faktörler ve firma dışındaki iş ortamı (kolaylaştırıcı

çevre) faktörüdür.

Firmaların kendi özelliklerinden kaynaklanan faktörler, yerel düzeyde

sektörlerin tarihsel olarak gelişimi ve bölgeyle ilişkileri, firma büyüklüğü ve yapısı,

ihtisaslaşma düzeyi (endüstriyel üretimin ihtisaslaşmasına bağlı olarak yığınlaşma

etkileri, işgücünün ihtisaslaşmış beceri ve nitelikleri, yüksek yenilikçilik kapasitesi),

gelişmiş teknolojilerin kullanımı ve iş ağlarının oluşturması gibi faktörlerdir.

Bu müdahale düzeyinde, stratejinin odağında genelde yerel işletmelerin

kullanılmayan potansiyellerinin harekete geçirilmesi yer almaktadır. Bu çerçevede

temel politika müdahaleleri şunları içerebilir:

1) Yerel firmaların yüksek büyümenin olduğu sektörlerde ve ihraç pazarında yer

almalarının teşvik edilmesi,

2) Özellikle dinamik sektörlerdeki KOBİ’lerin ihtiyaçlarının karşılanması

(gelişmelerini sınırlayan mevzuat düzenlemelerinin iyileştirilmesi, teknoloji

transferi ve Ar-Ge’ye erişimin geliştirilmesi),

3) Bölgeye gelen yatırımların yerel firmalarla ilişkileri başta olmak üzere

bölgeye katkılarının değerlendirilmesi ve artırılması,

4) Ağların ölçek ekonomisinin oluşumuna imkân sağladığı durumlarda, yerel

firmalar arasında yarış yerine işbirliğinin teşvik edilmesi, mevcut endüstri

kümelenmelerinin belirlenmesi, ortak projeler ve ortak Ar-Ge inisiyatiflerinin

teşvik edilmesi.

Firma dışındaki iş ortamı ya da kolaylaştırıcı çevre faktörü ise işletmelerin

faaliyetlerini ve yatırım tercihlerini belirleyen unsurlardan, üretim maliyetleri ve

yörenin çekiciliğini etkileyen diğer birçok faktörü içermektedir. Yatırım için arsa,

altyapı ve donatıların mevcudiyeti, işgücü piyasasının özellikleri, eğitim ve araştırma

kurumlarının mevcudiyeti gibi faktörler bu kapsamda değerlendirilebilir.

Bu kapsamdaki tedbirler ise, hem üretim faktörleriyle doğrudan ilişkili

faktörlere yönelik politikaları, hem de bölgenin çekiciliğinin artırılması ve yaşam

151 Dubarle, 2003:3

Page 75: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 64

koşullarının iyileştirilmesi gibi dolaylı bir şekilde rekabet edebilirliğin artırılmasını

hedefleyen politikaları içermektedir.

Üretim faktörleriyle doğrudan ilişkili faktörlere yönelik politikalar şunlardır:

1) İnsan kaynaklarının yerel ekonominin değişen özelliklerine uyum

sağlamasına yönelik olarak beceri geliştirme eğitimleri sunulması,

2) İşgücünün en uygun şekilde değerlendirilmesini engelleyen yasal ve fiziksel

engellerin azaltılması,

3) İş gelişimini sınırlayan ya da yatırımların azalmasına neden olan vergi

uygulamaları ve diğer mevzuattaki dengesizliklerin ve uygun olmayan

hususların giderilmesi,

4) Ulaşım altyapısının geliştirilmesi,

5) Mevzuat düzenlemelerinin değerlendirilmesi ve yerel/bölgesel yönetimlerin

yerel koşullara uygun düzenleme yapmaları ya da uygulamalarına imkân

tanınması,

6) Planlama sürecinin özellikle karar verme boyutunun hızlandırılıp, tutarlılık ve

devamlılık sağlanarak geliştirilmesi ve bu sayede uzun dönemli yatırımların

teşvik edilmesi.

Yaşam koşullarının iyileştirilmesine dair tedbirler ise temelde şunlardır:152

1) Kentsel yeşil alanların artırılması,

2) Kirlilik ve çevre kalitesi konularının çözülmesi,

3) Sosyal uyum, güvenlik konularındaki problemlerin çözülmesi,

4) Bölgenin kültürel varlıklarının/değerlerinin oluşturulması ve pazarlanması.

Üçüncü yaklaşım ise bölgelerin rekabetçi üstünlüklerinin farklı yönlerini

dikkate alan ve bu alanlarda performansın geliştirilmesini hedefleyen üç temel

politika alanı153 çerçevesinde rekabet edebilirlik politikalarının sınıflandırılmasına

yöneliktir (Şekil 3.1.).

Bunlardan birincisi, bölgenin eğitim, altyapı, sosyal sermaye, iş kültürü,

sermaye piyasaları gibi temel unsurlarındaki zayıflıkların ve eksikliklerin

giderilmesine yönelik politikalardır. İkincisi, bölgenin uyum sağlama kapasitesinin 152 Dubarle, 2003:5 153 Martin, 2005:39

Page 76: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 65

Bölgenin temel unsurlarındaki zayıflıkların ve eksikliklerin

giderilmesine yönelik politikalar

Eğitim Altyapı Sosyal sermaye İş kültürü Sermaye piyasaları

Bilgi ağları İşgücü piyasası Tedarikçi ağları Kümelenmeler Destekleyici hizmetler

Yenilikçilik Yeni firma kurulması Eğitim ve beceriler Kurumsal reform Pazar ve teknoloji Ticari bilgi toplama

Bölgesel dışsal ekonomilerin oluşturulması ve geliştirilmesine

yönelik politikalar

Bölgenin uyum sağlama kapasitesinin iyileştirilmesi ve

geliştirilmesine yönelik politikalar

iyileştirilmesi ve geliştirilmesine yönelik politikalar olarak ortaya konmuştur. Bu

politikalar, yenilikçilik, ticari bilgi toplama ve raporlama sistemi oluşturulması, yeni

firma kurulması, eğitim ve beceriler, kurumsal reform, pazar ve teknoloji gibi

alanlarda bölgenin uyum kapasitesinin geliştirilmesini öngörmektedir. Üçüncüsü ise

bilgi ağları, işgücü piyasası, tedarikçi ağları, kümelenmeler, destekleyici hizmetler

gibi bölgesel dışsal ekonomilerin oluşturulması ve geliştirilmesine yönelik

politikalardır.

Şekil 3.1. Bölgesel Rekabet Üstünlüğüne Dair Üç Temel Politika Alanı

Kaynak: Martin, 2005:40

Bölgeler mevcut gelişmişlik seviyelerine göre bu politika alanlarından

kendileri için en uygun alana daha fazla önem vermelidir. Az gelişmiş bölgeler

üçgenin üst noktasında yer alan temel unsurlara yönelik politikalar izlerken, daha

gelişmiş bölgeler diğer iki alanı önceliklendirmelidir.

Dördüncü yaklaşım ise, Birinci Bölümde rekabet edebilirliği belirleyen

faktörler kısmında da değinildiği üzere, rekabet edebilirlik politikalarının rekabet

edebilirliğin geliştirilmesinde izlenen yaklaşımlara göre düşük eksenli ve yüksek

eksenli rekabet olmak üzere iki farklı temelde ele alınmasını içermektedir.

Page 77: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 66

Düşük eksende rekabet edebilirlik, rekabet gücünün fiyata dayalı faktörler

aracılığıyla artırılmasını hedeflemekte, bölgeler, düşük işgücü maliyetleri, ücretler,

vergi indirimi, sübvansiyonlar ve hibeler gibi stratejiler aracılığıyla rekabeti

etkilemeye çalışmaktadır. Güçlü rekabet edebilirlik olarak adlandırılan yaklaşımda

ise, bölgesel düzeyde öğrenme, yenilik ve mekânın pozitif çekiciliği temel olarak

alınmaktadır. Bölgesel marka, kültür, kurumlar, fiziksel olmayan bölgeye özgü

değerler gibi uzun dönemde etkili konulara da odaklanılmaktadır. 154 Bölgelerin

kalkınmalarını sağlamak üzere düşük eksenli rekabet edebilirlik yerine, yüksek

eksenli rekabet edebilirliğin hedeflenmesinin daha zor olduğu değerlendirilmektedir.

Bu nedenle, az gelişmiş bölgeler belirli bir düzeye gelene kadar düşük eksenli

rekabet edebilirlik politikalarını sürdürmektedir. 155

Bölgesel rekabet edebilirliği, girişimcilik ve teknolojiye dayalı gelişmeyi

sağlayarak artırmayı hedefleyen yüksek eksenli rekabet edebilirlik politikalarına dair

uluslar arası düzeyde üç grup altında örnekler verilebilir.156

Birinci grupta İtalya ve Danimarka’daki endüstriyel bölgeler yer almaktadır.

“Rekabet üstünlüğü olan bölgeler” olarak nitelenen bu bölgeler, bölgesel kalkınma

açısından yüksek eksenli stratejilerin uygulanmasının başarılı olduğunu ortaya

koymaktadır. Bu örneklerle birlikte öğrenme, ilişkisel davranışlar ve kümelenmelerin

başarılı olarak uygulandığı bazı diğer örnekler de bulunmaktadır: ABD’de Silikon

Vadisi, Almanya’da Baden-Württemberg Bölgesi, İtalya’da Emilia-Romagna,

İngiltere’deki Motor Sport Vadisidir.

İkinci grup olarak “yeni ekonomi” kümelenmeleri örnek gösterilmektedir. Bu

gruptaki başarılı örnekler ise Texas’taki Telekom Koridoru, Massachusetts’deki

Cambridge biyo-teknoloji, İngiltere’deki Cambridge biyo-teknoloji ve bilişim

kümeleri olarak gösterilmektedir.

Üçüncü grupta ise, belirli bir politikaya dayalı olarak yakın zamanda

oluşturulan kümelenmeler yer almaktadır. Bu bağlamdaki örnekler ise, Finlandiya’da

Oulu, Fransa’daki Côte d’Azur ve Almanya’daki Heidelberg, Münih, and Jena

bölgeleridir. Son örnekteki yaklaşım merkezi idarenin bölgeler arasında farklılaşan

154 Markey at al, 2006:25; Boschma, 2004:1010 155 Malecki, 2004:1108 156 Malecki, 2004:1108

Page 78: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 67

bölgesel yenilik sistemlerinin kurulmasını teşvik etmesi ve desteklemesine dair

önemli örnekler arasında yer almaktadır.

Farklı Bölge Tipleri İçin Farklı Rekabet Edebilirlik Stratejileri Bölgesel rekabet edebilirlikle ilgili faktörlerin büyük bir çoğunluğu bölgeye

özel olduğundan, belirlenecek politikalar bölgeye özgü şartları dikkate almalıdır. Bir

bölgede uygulanan başarılı stratejilerin aynı şekilde başka bir bölgeye aktarılması

olumlu sonuçlar vermeyebilir. Bu çerçevede tüm bölgeler için tek model şeklinde

(“one size fits all”) uygun bölgesel rekabet edebilirlik stratejileri

bulunmamaktadır.157 Farklı bölgeler, farklı problemlerle yüz yüze gelmekte, farklı

rekabete maruz kalmakta ve bu çerçevede farklı politika önceliklerine ve

bileşkelerine ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca, rekabetçi olmak, bazı bölgelerdeki

sektörel, teknolojik ve bilgiye dair altyapının aynısının diğer bölgelerde de

bulunmasını gerektirmemektedir.

Bu çerçevede farklı bölge tiplerine uygun rekabet edebilirlik stratejilerinin

tanımlanabilmesi için farklı bölgesel tipolojiler oluşturulmuştur. Bunlardan en temel

iki tanesi OECD ve Avrupa Komisyonu tarafından geliştirilmiştir.

OECD tarafından 2005 yılında yayımlanan, “Rekabetçi Bölgelerin

Oluşturulması: Stratejiler ve Yönetişim” çalışmasında OECD tarafından yürütülen

bölgesel inceleme çalışmalarının sonuçlarına atıfta bulunularak farklı bölge tipleri

için farklı strateji seçenekleri ortaya konmuştur (Kutu 3.1).

Avrupa Komisyonu Bölgesel Politika Genel Müdürlüğünce hazırlatılan

“Bölgesel Rekabet Edebilirlik Faktörleri Üzerine Bir Çalışma” adlı raporda, ise

Cambridge Üniversitesinin Avrupa bölgeleriyle ilgili olarak geliştirdiği tipoloji ve

strateji tercihleri ortaya konmuştur. (Kutu 3.2.).

157 Martin at al, 2005:38

Page 79: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 68

Kutu 3.1. OECD Bölge Tipolojisi ve Strateji Önerileri

Kaynak: OECD, 2005a:25

Avrupa Komisyonu sınıflandırmasına göre, eğer bir bölge üretim sahası

olmak ya da üretim sahası olarak konumunu muhafaza etmek istiyorsa, yatırımlarını

belirli bir müddet uluslar arasılaşma, erişilebilirlik ve ekonomik yönetişim

konularına odaklamalıdır. Örneğin, rekabetçi bir üretim bölgesi daha sonra artan

getiriler bölgesine dönüşmek istiyorsa, yatırım önceliklerini ve kurumsal kapasitesini

bu yeni stratejik yön çerçevesinde dönüştürmelidir. Ancak bu tip dönüşümler (vites

yükseltme), içsel ve dışsal birçok faktörle ilişkili ve aşamalı bir süreçtir ve bazı

zorluklar içermektedir. Örneğin, yoğun nüfusu olmayan bir bölgenin belirli bir kritik

nüfus büyüklüğü ve yoğunluğu gerektiren bir bilgi odağı olması mümkün

görülmemektedir.158

158 Martin at al, 2004:6-21

- Bilgi ekonomisine dayalı üretim yapan kentsel bölgeler: Bu tip bölgelerin başarılı olmalarında, yeniliği hedefleyen stratejiler temel unsurlar

arasında sayılmaktadır. Helsinki, Öresund, Seul, Montreal gibi nüfusu yüksek, gelişmiş altyapı ve eğitim imkânları olan, ulusal ve uluslar arası düzeyde hizmet talep edilen bu alanlarda, belirtilen bu faktörlerin rekabet edebilirliği artırıcı etkiyi yaratacak şekilde kullanılması gereği vurgulanmıştır. - Ekonomik yapısı dönüşmekte olan kentsel bölgeler:

Gelişmiş altyapıları ve sanayi birikimleri olmasına rağmen ekonomik açıdan gerilemekte olan sektörlerde ihtisaslaşmış olan bölgelerdir. Newcastle, Belfast, Champagne-Ardenne ve Bergamo’nun da içerisinde yer aldığı bu bölgelerin bilgiye dayalı ekonomik faaliyetlerde yoğunlaşmaları ve bu çerçevede bir dönüşüm geçirmeleri istenmektedir. Bu bölgelerdeki içsel potansiyeller çok kuvvetlidir; ancak mevcut ekonomik koşullara uyumlu değildir. Bu bölgelerde özellikle eğitim kurumlarının güçlü desteği ile endüstrinin ihtisaslaştığı alanların ve işgücünün becerilerinin dönüştürülmesi gerekmektedir. - İhtisaslaşmış İmalat Sanayi Bölgeleri:

Orta düzeyde nüfus yoğunluğu bulunan, ancak yoğun altyapı ağlarına sahip bu tip bölgeler az sayıdaki iktisadi sektörde kritik kütleye ulaşabilmektedir. Valencia, Modena, Siena gibi yerleşimlerin yer aldığı bu tip bölgelerde yeni bilgiyi uyarlama ve uygulama becerilerinin geliştirilmesi ve uluslar arası baskılara karşı koyabilecek şekilde ekonomik aktörler (araştırma kurumları, yerel yönetimler ve şirketler) arasındaki ilişkilerin kurumsallaştırılması gerekmektedir. Ayrıca bu tip bölgelerde yüksek verimliliği desteklemek üzere ilişkisel değerlerin korunması ve geliştirilmesi gerekmektedir. - Kırsal nitelikli bölgeler:

Mevcut nüfus, altyapı ya da firma örgütlenme düzeyleri itibariyle dışsal ekonomileri fırsatlar sunmayan uzak kırsal bölgeler ve coğrafi açıdan sorunlu bölgeler bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bu tip bölgelerde, başta çevresel değerler olmak üzere, içsel potansiyellerin değerlendirilmesine yönelik stratejiler önerilmektedir.

Page 80: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 69

Kutu 3.2. Avrupa Komisyonu Bölge Tipolojisi ve Strateji Önerileri

Kaynak: Martin at al, 2004:7-5

Yapılan çalışmada, farklı bölge tipleri için genel, her bölgeye uyan bir

politika izlenemeyeceği ortaya konmuştur. Bu çerçevede bölge tiplerine uygun

öneriler belirtilmektedir. Ancak, verilen örneklerde bazı bölgelerin farklı bölge

tiplerindeki özelliklerin bazılarını birlikte taşıyabileceği, belirli bir süre içerisinde

diğer bir bölge tipine dönüşebileceği ve rekabet edebilirliğin dinamik bir konu

olduğu gibi hususların da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

- Üretim merkezi niteliğindeki bölgeler Bu tip bölgeler, orta-düşük gelir düzeyine sahip, verimliliklerini ucuz girdiler aracılığıyla

sağlayan, işgücü, arsa ve sermayenin yeterli ve uygun fiyattan temin edilebildiği bölgelerden oluşmaktadır. Rekabet edebilirliklerinin genelde mevcut temel altyapı ve erişilebilirliğe dayanan, düşük maliyetli arsa, yoğun olmayan, uygun maliyetten işgücü temin edilebilen düşük maliyetli üretim alanlarıdır.

Bu özellikleri ile ihracata dayalı üretim yapan doğrudan yabancı yatırımların tercih ettiği bölgelerdir. Ancak bu tip yatırımların genel özellikleri gereği karın önemli bir kısmı bölge dışına çıkarılmaktadır. Bu bölgelerde emek maliyeti düşük olmakla birlikte, uzun vadede gelir düzeylerinin artması dış yatırım kararlarını ve mevcut yatırımların bölge dışına taşınmasına dair kararları etkileyebilecektir. Bu nedenle bu tip bölgelerdeki rekabet edebilirliğin mevcut kaynaklarının sürdürülebilirliğinin olmasının sağlanmasının önemli olduğu değerlendirilmektedir.

- Artan getirilerin sağlandığı bölgeler Yüksek büyüme yaşanan, ortalama nüfus yoğunluğuna sahip, güçlü ekonomik yapısı

olan dinamik canlı bölgelerdir. Bu bölgelerde yüksek refah seviyelerine ulaşılmasını sağlayan belirli endüstrilerde yığılma ekonomileri yer almaktadır. Bu bölgelerde, yüksek ve sürdürülebilir gelir sağlanmaktadır. Rekabet edebilirliğin temel belirleyicileri, işgücünün becerileri, firmalar arası görev paylaşımı, pazarın büyük olmasının etkileri ve tedarikçilerin mevcut olmasıdır.

Rekabet edebilirlik faktörleri ise, yenilikçilik (Ar-Ge personeli, üniversiteler, laboratuarlar), girişimcilik (risk alma kültürü, yerel sermaye ve risk sermayesi) ve ağlara dayanan ekonomik yönetişimdir. Ekonomik yapı güçlü bir imalat sanayine dayanmakta olup KOBİ’ler önemli bir role sahiptir. Bu bölgelerde işletmelerin çoğu ihtisaslaşmış olup, kümelenmeler sıklıkla mevcuttur. Bu bölgelerdeki üretkenlik düzeyi; yenilikçilik, yüksek kârlılık ve önemli ölçüde patent faaliyetlerine dayalı olarak yükselecektir.

- Bilgi (ekonomisi) odağı olan bölgeler

Yüksek nüfus yoğunluğuna sahip, yüksek ve sürdürülebilir GSYİH büyümesi olan büyük kentsel bölgelerdir. Bu bölgeler sadece belirli endüstrilerden değil sektörler arası yığılma ekonomilerinden yararlanmaktadırlar. Kentsel ekonomi, çeşitli, canlı, uluslar arası aktivitelere faaliyetlere açıktır.

Bu tip bölgelerin küresel rekabet ortamında ayakta kalabilmesi için mükemmel bir bilgi altyapısı, en iyi düzeyde eğitim sistemi ve risk alma kültürü ile desteklenen yenilikçilik çok önemli görülmektedir. Girişimcilik, çok sayıda resmi olmayan ağın bulunduğu ve yönetişim aracılığıyla orkestrasyonun sağlandığı bir ortam ile desteklenmektedir. Ulusalar arasılaşma ve küresel kaynaklara erişim çok önemlidir. Mekânın kalitesi ve yaşam standartları kalifiye işgücünü de bölgeye çekmektedir. Dinamik ekonomi hem yerel hem de ihraç pazarına mal ve hizmet satabilmekte, yüksek katma değer ve kârlılık sağlamaktadır.

Page 81: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 70

Avrupa Komisyonunca hazırlanan rapordaki örnek saha çalışmalarının

sonuçları çerçevesinde, bölge tiplerinin mevcut rekabetçi pozisyonlarını sürdürmeleri

ya da aşamalı olarak diğer bölge tipine dönüşebilmeleri için gerekli yatırım ve

müdahale seçenekleri de Tablo 3.2.’de ortaya konmaktadır.

Tablo 3.2. Bölge Tipolojisine Göre Politika Öncelikleri

Üretim Merkezi Artan Getiri Bilgi merkezi Yenilikçilik 2 4 4 Girişimcilik 1 4 3 Ekonomik yönetişim 4 2 4 Uluslar arasılaşma ve erişilebilirlik 4 2 3

Mekânın kalitesi 2 1 3 (1: düşük yatırım önceliği, 4: en yüksek yatırım önceliği)

Kaynak: Martin at al, 2004:7-5

Ancak, üç farklı bölge tipine göre yapılan kavramsallaştırma çalışması, her

bölge türünde de yüksek üretkenlik ve rekabet edebilirliğin sağlanabileceğini ortaya

koymuştur. Bu çerçevede, her bölge için o bölgenin rekabet edebilirlik etkenlerinin

tespiti ve bölgeye en uygun rekabet edebilirlik stratejisinin belirlenmesi

gerekmektedir.

Nitekim bölgelerin rekabet edebilirliğinin geliştirilmesi için optimal bir

kalkınma modeli ve dünyanın her yanında ve her yerel duruma uygun hazır şablonlar

bulunmamaktadır. 159 Her bölge, kendine has rekabetçi ortamı geçmişten miras

almakta, ancak kendisi geliştirmektedir.160

Yukarıda gerek tematik, gerekse farklı bölge tipolojilerine göre rekabet

edebilirlik stratejileriyle ilgili genel yaklaşımlar ortaya konmuştur. Genel bir

değerlendirme yapıldığında; bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması ve

geliştirilmesi konusunun, bölgesel politika yaklaşımının ana hedefi haline gelmiş

olduğu görülmektedir.

Son dönemde, bölgesel kalkınmanın sağlanmasında kullanılan araçlar bu

çerçevede dönüşüm geçirmekte olup, Kalkınma Ajansları ve Yatırım Destek Ofisleri

gibi kurumsal araçlar ile girişim sermayesi, bölgesel yenilik sistemi, yenilik/teknoloji 159 Boschma, 2004:1011 160 Markey at al, 2006:26

Page 82: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 71

merkezleri, yenilikçilik aktarım merkezi, iş/işletme kümelenmeleri, kamu-özel

ortaklıkları, ticari birlikler, teknoparklar, işletme kuluçkaları, iş tohumlama /çekirdek

sermaye merkezleri, işletme melekleri gibi yığınlaşma, yenilikçilik ve girişimciliğe

dayalı araçlar öne çıkmaktadır.161

Çalışmanın bu kısmında, bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanmasında temel

araçlar olarak görülen ve özellikle son dönemde Avrupa Birliği ve OECD’nin

gündeminde de yer alan yenilikçilik, kümelenmeler, teknoloji geliştirme merkezleri

ve rekabet edebilirlik odakları oluşturmaya yönelik yaklaşımlar ve bu çerçevede

yönetişimin önemi daha ayrıntılı olarak incelenecektir.

3.2. Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Yenilik İşletmelerin uzun vadeli hedeflere yönelik adım atabilmeleri ve ayakta

kalabilmeleri için değişebilmeleri ve yenilenebiliyor olmaları gerekmektedir. Bu

çerçevede; yenilik, ürün, servis ve pazar çeşitliliğinin sağlanması ve genişlemesi,

yeni üretim, kaynak ve dağıtım yöntemlerinin geliştirilmesi, yönetim, örgütlenme,

çalışma koşulları ve işgücü profilinde değişikliğe gidilmesi olarak tanımlanmaktadır.

Ekonomik ve sosyal alanda yeniliklerin üretilmesi, özümsenmesi ve işletilmesi

anlamında ele alınan “yenilikçilik” ise, bireylerin ve toplumun ihtiyaçlarını

karşılamak üzere yeni çözümler üretmeyi ifade etmekte, yeni ve farklı ürün, hizmet

veya üretim yöntemlerinin geliştirilmesi ve bunun ekonomik değere dönüştürülmesi

için yürütülen tüm süreçleri kapsamaktadır.162

OECD tanımına göre yenilik, bir fikri bir ürün ya da hizmete, geliştirilmiş bir

imalat ya da dağıtım yöntemine ya da yeni bir toplumsal hizmete dönüştürmeyi ve

bunun sonucunda pazarlanabilir bir değere ulaşmayı ifade etmektedir.163

Avrupa Birliği ise yeniliği, yeni teknolojilerin, fikirlerin veya metotların yeni

ürün ya da süreçler geliştirilerek ya da mevcut olanları geliştirerek ticari açıdan

başarılı bir şekilde kullanılması olarak tanımlamaktadır.164

161 DPT, 2006c:32 162 RIS-Mersin. Mersin Bölgesel İnovasyon Stratejisi Tanıtım Sitesi . 17.11.2006.< http://www.ris-mersin.info> 17.11.2006 163 Arıkan, 2005:1 164 OECD, 2006b:9

Page 83: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 72

Yenilik, verimlilik ve üretim artışı açısından temel bir katalizör olarak

görülmekte ve sonuçta büyüme politikaları açısından önemli bir amaç haline

gelmektedir. OECD tarafından yapılan bir çalışmaya göre, 1970 ve 1995 döneminde

gelişmiş ülkelerdeki üretimde yaşanan büyümenin yarısından fazlası yenilik

nedeniyle gerçekleşmiştir.165 Ekonomistler, bölge bilimcileri ve sosyologlar giderek

artan bir ölçüde yeniliği bilgiye dayalı ekonomi ortamında ekonomik büyüme ve

dinamizm açısından sürükleyici bir etmen olarak görmektedirler.

Yenilikçilik ise, yeni ekonomide rekabet gücünü artırmanın ve başarıyla

ayakta kalabilmenin en kestirme ve etkili yolu olarak gösterilmektedir.166 Yenilik

ticarileştirilebildiği sürece iktisadi anlamda azami değerini bulmaktadır. Bu nedenle,

uluslar arası ihtiyaç ve taleplere kulak veren, rekabetçi bir ortamda geliştirilen,

piyasa koşullarındaki değişime göre evrilebilen ve Ar-Ge yatırımları ile sürekli

olarak beslenen yenilik başarının temel anahtarıdır.

Yarışın hız kazandığı ve teknolojik değişimin yaşandığı hızla küreselleşen

dünyada, işletmelerin, ülkelerin ve bölgelerin rekabetçi üstünlüklere sahip olmaları

ve bunu sürdürebilmeleri için yenilik kritik bir faktör olarak ortaya çıkmış ve

yenilikçilik son dönemde bölgesel rekabet edebilirliği sağlamak üzere en önemli

araçlar arasında görülmeye başlanmıştır.167

2001 Yılı Rekabet Edebilirlik Konseyi Raporu da168, bölgesel refah, rekabet

edebilirlik ve yenilikçilik arasındaki ilişki ortaya konmaktadır. Bu yaklaşıma göre,

bölgelerin temel hedefi olan yüksek düzeyde yaşam kalitesini (refahı) sağlamak

üzere bölgeler, rekabet edebilirliğinin merkezinde yer alan sürdürülebilir üretkenlik

artışını sağlamalıdır. Sürdürülebilir üretkenlik artışı ise yenilikçilik temelinde

gerçekleştirilebilecektir (Şekil 3.2.).

Yeniliğin, bölgesel rekabet edebilirliğin en önemli belirleyicilerinden biri

olduğunu savunan Porter, rekabet edebilirliğin ucuz sermaye ve işgücü ile düşük

kurdan kaynaklandığı ve rekabet edebilirliğin statik verimlilikten ileri geldiği

yönündeki düşüncenin gerçekte doğru olmadığını ve bu yaklaşımın üretkenliği orta- 165 OECD, 2006b:9 166 Aktan ve Vural, 2004:182 167 OECD, 2006b:4 168 Porter, 2006:ix

Page 84: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 73

uzun vadede sınırladığını belirtmektedir. Bu bağlamda, Porter, araştırmalarında

rekabet edebilirliğin dinamik ilericiliğin, yenilikçiliğin, değişme ve gelişme

becerisinin bir fonksiyonu olduğunu ortaya koymaktadır.169

Şekil 3.2. Yenilikçilik, Rekabet Edebilirlik, Refah İlişkisi

Kaynak: Porter, 2006:ix

Bu çerçevede Porter, bölgesel rekabet edebilirliğin merkezinde yer alan

sürdürülebilir üretkenlik artışının sağlanması için aşağıda belirtilen beş hususa dikkat

çekmekte ve yenilikçiliğin rolünü vurgulamaktadır:170

- Üretkenlik, bölgenin hangi endüstri dallarında rekabet ettiğine değil, nasıl

rekabet ettiğine bağlıdır. Bu çerçevede önemli olan en başarılı endüstrilerin bölgeye

getirilmesine çabalamaktan ziyade mevcut endüstri dallarında gelişme sağlanması ve

üretkenliğin artırılması olmalıdır.

- Üretkenliğin en önemli kaynakları bölgede mevcut olan ya da miras kalanlar

değil yaratılan kaynaklar olarak değerlendirilmektedir. Rekabet edebilirlik konum,

doğal kaynaklar ve ucuz işgücü gibi unsurların kullanılması değil, bunların

entelektüel sermaye ve katma değere dönüştürülmesidir.

- Bölgesel refah bölgedeki tüm endüstrilerin ve potansiyellerin üretkenliğine

bağlıdır. Yerel hizmetler ve altyapı bile ihracata dayalı endüstriler üzerinde önemli

etkilere sahiptir.

- Üretkenlik sürekli yenilikçiliğe dayalıdır. Yenilikçilik bilimsel buluşun

ötesinde bilginin ticari nitelikteki her çeşit ürün, süreç ve hizmete dönüştürülmesidir. 169 Porter, 1992:40: Kitson at al’dan 2004:993 170 Porter, 2001:5-7:Dabson’dan 2005:3

Refah

Rekabet Edebilirlik (Üretkenlik)

Yenilikçilik Kapasitesi

Page 85: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 74

- Düşük teknolojili endüstriler yoktur, düşük teknolojili firmalar vardır.

Yenilikçilik her tür endüstrinin üretkenliğini artırabilir, bu nedenle sadece yüksek

teknolojili firmalara odaklanılması rekabet edebilirliğin artırılması fırsatlarının

kaçırılmasına neden olabilir.

Geçtiğimiz 10-15 yıllık dönemde bölgesel politika ve yenilik politikası

arasında yakınsama yaşanmaktadır. Önceki dönemlerde bu politikalar neredeyse her

ülkede birbirinden ayrı bir şekilde ele alınmakta, bölgesel politika genelde yatırım ve

istihdam artırıcı tedbirler ile geri kalmış bölgelerde ekonomik kalkınmayı sağlamaya

çalışırken, Ar-Ge ve yenilik politikası ise bazı kilit sektörler, büyük firmalar ve

araştırma enstitüleri aracılığıyla ulusal düzeyde teknoloji gelişimini ve uluslar arası

rekabette ilerlemeyi teşvik etmekteydi.171

Ancak, günümüzde yukarıda belirtilen yakınsama sürecinin bir sonucu

olarak, bölgesel kalkınma politikaları ulusal rekabet gücünün geliştirilmesi

bakımından da önemli bir müdahale alanı olarak görülmekte ve yenilikle ilgili

hedefler, öncelikler ve araçlar içermektedir. Birçok ülkede bölgesel politikanın

yeniden yapılandırılması sürecinde bölgesel yenilik sistemleri ve bölgesel rekabet

edebilirliğin önemi konularında farkındalık artmıştır (Şekil 3.3.).

Bölgesel politikada yaşanan bu dönüşüme paralel olarak teknoloji ve yenilik

politikalarının hedefleri ve uygulama araçlarında da önemli değişimler

yaşanmaktadır. Yenilikçilik, uzun süredir birçok ülkenin ulusal politika öncelikleri

arasında yer almaktadır; ancak son dönemde yenilikle ilgili faaliyetlerin bölgesel

boyutu konusuna giderek artan oranda önem verilmektedir. Politika yapıcılar,

yeniliğin mekânsal boyutunun ve yenilik sürecini etkileyen bölgeye özel faktörlerin

öneminin farkına varmışlar ve bu çerçevede özellikle müdahale araçlarının tasarımı

ve uygulanmasında bölgesel odaklanmaya gitmişlerdir. Bu süreçte ya destek

programlarını bölgeselleştirmişler (yerel ve bölgesel kurumların müdahaleleri

tasarlama ve uygulamada görev almaları) ya da ulusal programların bölgesel

kurumlar aracılığıyla uygulanmasını sağlamaya başlamışlardır.172

171 EPRC, 2006:3 172 EPRC, 2006:1; OECD, 2006b: 9-18

Page 86: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 75

Şekil 3.3. Yenilikle İlişkili Politikalar ve İlişkileri

Kaynak: OECD, 2006c:37’den düzenlenmiştir.

Önceleri, ulusal Ar-Ge faaliyetleri kamuya ait üniversiteler, araştırma

merkezleri ve enstitüler ile büyük ulusal ve uluslar arası firmalara odaklanmış iken

günümüzde KOBİ’ler ve girişimciliğe daha fazla önem verilmekte ve bu çerçevede

uygulama araçları da dönüşmektedir. Ar-GE ve yenilik politika araçları yenilik

sürecinde önemli bir rolü bulunan risk sermayesi, iş melekleri, personel değişim

programları, aracı-arayüz (interface) kurumlar, firmalar arası ve firmalar ile

araştırma kurumları arası ağlar gibi fiziki olmayan faktörlere yönelmektedir.173

Bu çerçevede ülkelerin bölgesel gelişme politikaları kapsamında yeniliğin

desteklenmesi bakımından farklı yaklaşımlar benimsenmektedir. Bazı ülkelerde

bölgesel yenilik politikalarının oluşturulmasıyla yenilik bölgesel politikaların

kalbinde yer almaya başlamıştır; bazılarında ise bölgesel politikalar kapsamında

yeniliğin belirli boyutlarını desteklemek üzere seçici müdahale alanları

belirlenmiştir; diğer bazı ülkelerde ise bölgesel politika bölgesel yenilik

faaliyetlerinin genel çerçevesi içerisinde sadece destekleyici iş ortamının

oluşturulmasına yardım etmektedir.

Bölgesel politikalar kapsamındaki yenilik yaklaşımı yoğun bilgi altyapısı

bulunan gelişmiş bölgelerde uygulandığı gibi, merkezde yer almayan eski endüstriyel

bölgelerde de uygulanmaktadır. Gelişmiş bölgelerde mevcut sektörler ve kümeler

kapsamında yenilik desteklenirken, geleneksel imalat sanayinin mevcut olduğu diğer

173 EPRC, 2006:4

Bilim ve Teknoloji / Yenilik Politikası

Bölgesel Politika

Sanayi ve Ticaret Politikası

Page 87: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 76

bölgelerde yenilik politikaları bölgenin ekonomik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ya

da ihtisas alanlarının yapısının dönüştürülmesi (Ar-Ge yoğun yenilik yerine süreç

yeniliğine, teknoloji aktarımına veya özümsenmesine odaklanılması) konuları

desteklenmektedir.174

Bölgesel politikalar geri kalmış bölgelerde de yenilik konusuna önem

vermekte, bu bölgelerin diğer bölgelerle arasında önemli düzeyde bulunan ekonomik

performans farkını azaltmayı amaçlamaktadır.

Bölgesel rekabet edebilirliği sağlamak üzere yenilikçiliğin geliştirilmesi için

kullanılan araçlar şunlardır:175

firmaların yenilik kapasitelerini artırmaları ve bu konuda yatırım

yapmaları için sağlanan yardımlar,

bölgesel düzeyde yenilikçilik altyapısının geliştirilmesine yönelik

tedbirler,

geleneksel yenilik politikasının bir parçası olarak Ar-Ge konusunda

kamunun yapacağı yatırımlar,

teknoloji aktarımına ve yayılmasına yönelik daha genel tedbirler,

aktörlerin bir araya getirilmesi (işbirliği ile pazara dayalı yeniliğin teşvik

edilmesi/kümelenmeler),

ortak Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi,

üniversite sanayi işbirliğinin desteklenmesi,

KOBİ’lere yeniliğe dayalı hizmetlerin sunumu.

Bölgesel rekabet edebilirliğin dolayısıyla yenilikçiliğin geliştirilmesi için

gerekli olan yenilik ortamı ve bunun temel unsurları olan içselleştirilmiş bilgi, sosyal

ilişkilere gömülülük, ticari nitelikli olmayan karşılıklı bağımlılık, kurumsal

zenginlik, öğrenen bölge, yönetişim, sosyal sermaye gibi kavramlar çalışmanın diğer

kısımlarında açıklanmış olup çalışmanın bu kısmında yeniliğe dayalı bölgesel

kalkınmanın sağlanması için gerekli sistem ve stratejiler değerlendirilecektir.

174 OECD, 2006b:17 175 EPRC, 2006:5; OECD, 2006b:30

Page 88: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 77

3.2.1. Bölgesel Yenilik Sistemleri (BYS) Bölgesel Yenilik Sistemi görece olarak yeni bir kavram olmakla birlikte

Ulusal Yenilik Sistemi kavramının bölgesel boyutunu ortaya koymaktadır.

Ulusal Yenilik Sistemi kavramı Freeman ve Lundvall tarafından önerilmiş ve

diğer araştırmacılar tarafından geliştirilmiştir. 1990’lardan itibaren bu kavram OECD

ve AB gibi uluslararası kuruluşlar tarafından teknoloji ve yenilik politikalarının

geliştirilmesinde kullanılmaya başlanmıştır.

Freeman ulusal yenilik sistemini, etkinlikleri ve etkileşimleri ile yeni

teknolojileri oluşturan, ithal eden, değiştiren ve yayan kamu ve özel kesim

kuruluşlarının ağı olarak tanımlamaktadır. Lundval ise ulusal yenilik sistemini farklı

kapsamlarda tanımlanmakta ve kullanmaktadır. Dar kapsamda Ar-Ge birimleri,

teknoloji kurumları ve üniversiteler gibi araştırmaya yönelik kurumlar ulusal yenilik

sistemini oluşturmakta; genel anlamda ise, yenilik sürecini etkileyen kurumların

tamamı, özellikle öğrenme ve finansman süreçlerine ilişkin kurumlar da sistemin alt-

unsurları olarak ele alınmaktadır.176

Bu tanımlamalardaki genel yaklaşım göz önünde bulundurularak Ulusal

Yenilik sistemi, bir ülkede tüm bilgi ve becerileri üretme ve değere dönüştürme

süreçlerinin oluşmasını sağlayacak toplumsal, kurumsal ve bireysel düzenlemeler ile

bu süreçleri yürütebilen devlet önderliğindeki sistem olarak tanımlanmaktadır.

Ulusal Yenilik Sisteminin temel unsuru devlet olarak görülmekte olup,

yenilik sürecinde devletin rolü, ilgili politikaların oluşturulması, uygulama,

düzenleme ve desteklerin sağlanması, yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapılması

yönünden çok önemlidir. Ancak, son dönemde bölgesel ve yerel yönetimlerin bu

süreçte üzerine düşen rolün önemi daha fazla gündeme getirilmeye başlanmıştır.

Bunun temelinde, ülkelerin bilim, teknoloji ve yenilik politikaları belirlenirken yerel

üstünlükler ve özelliklerin göz önüne alınması gereği yatmaktadır. Yerel değerlerin

ve potansiyellerin harekete geçirilmesi, yerel yeteneklerin ortaya çıkarılması ve

176 Göker, 2000:26

Page 89: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 78

yükseltilmesi için BYS’nin oluşturulmasında bölgesel/yerel yönetimlere çok önemli

görevler düşmektedir.177

Bu çerçevede, bölgesel rekabet üstünlüklerinin yaratılması, kurumsal

yapılanma, bölgesel işbirliklerinin oluşturulması, bilgi alışverişinin sağlanması

çerçevesinde yürütülen bölgesel kalkınma çabalarının yenilik sistemi ile

tamamlanması zorunlu görülmektedir. Lundvall, bölgesel yenilik sistemi kavramını,

yeni ve ekonomik açıdan faydalı içerikteki bilginin üretimi, yayılımı ve kullanımının

karşı karşıya geldiği/karşılaştığı süreç ve ilişkiler bütünü şeklinde tanımlamaktadır.

Son dönemde yapılan çalışmalara göre firmaların yenilikçilik ve bilgiyi

uygulama becerisi yeniliği doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen ortakları,

rakipleri, müşterileri, mevcut beşeri sermaye, bölgesel bilgi altyapısı, kurumlar,

yasalar ve diğer mevzuat düzenlemeleri, ticari nitelikli olmayan karşılıklı

bağımlılıklar ile ulusal ve küresel ekonomiyle dış bağlantılar gibi birçok faktöre

bağlıdır. BYS, tüm bu faktörlerin bileşkesi olarak tanımlanmaktadır.178

BYS, bilgi ve teknolojiyi özümseme ve kullanma kapasitesi, mevzuat

düzenlemeleri, rekabetçi piyasa düzeni, mali kaynaklara erişim, yeni teknolojik bilgi

kaynaklarının mevcudiyeti, ağlar ve işbirliği, talepkâr müşteriler gibi faktörlerin

etkileşimi olarak da ifade edilebilir.179

Arıkan’ın çalışmasına göre BYS’nin beş ana unsuru bulunmaktadır.180

1- Arz - talep ve aracı taraflar: Yenilik için bilgiyi yaratanlar, kullananlar ve

aralarındaki ilişkiyi düzenleyenler,

2- Bölgesel aktörler: Araştırma kurumları, firmalar ve yenilik destek kuruluşları,

3- Sistemin çevresi: Pazar, eğitim ve öğretim kurumları, kamu otoriteleri ve

yerel kültürler,

4- Sistemin dış ilişkileri: Sistem dışından benzer ve farklı kuruluşlarla ilişkiler,

5- Sistem elemanları arası ilişkiler (ağyapı).

177 Arıkan, 2005:1-2 178 Martin at al, 2004:2-29 179 OECD, 2006b:10 180 Arıkan, 2005:2

Page 90: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 79

Bu kapsamda güçlü bir BYS, uygun ortam, bilgi üreten ve kullananların

yeterli kapasitelerinin olması ve bölgedeki aktörler arasında güçlü sistemik bağların

kurulmasını destekleyen kamu politikalarının varlığına bağlıdır.

BYS kapsamında, bölge ekonomisinin rekabet edebilirliğini ve çekiciliğini

artırmak üzere bilginin yaratılması, yayılması ve uygulanmasına imkân veren iktisadi

ve kurumsal ortamın oluşturulması gerekmektedir. Bu amaçla yenilikçiliğin teşvik

edilmesi ve kamu-özel kesim ortaklıkları ve kurumsal işbirliklerinin güçlendirilerek

bölgenin rekabetçi üstünlüğünün artırılması hedeflenmektedir. Bu çerçevede, yüksek

katma değerli (yeni) faaliyetlerin oluşturulması ve geliştirilmesi için uygun ortam

yaratılmış olacaktır.

3.2.2. Bölgesel Yenilik Stratejileri (BYSt) Yeniliğe dayalı bölgesel kalkınmayı sağlamak üzere bölgesel düzeyde

yönetim, finans, üretim, ticaret, eğitim ve araştırma konularını kapsayan ve Bölgesel

Yenilik Sisteminin optimizasyonunu amaçlayan metodolojik çalışmalar Bölgesel

Yenilik Stratejileri olarak adlandırılmaktadır.181

Bölgesel Yenilik Stratejisi, Bölgesel Yenilik ve Teknoloji Transferi, Bölgesel

Bilgi Toplumunun Tanıtımı ve bölgesel yenilik sistemi yaklaşımının uygulamaya

yansıyan araçlarıdır. AB’de Bölgesel Yenilik ve Teknoloji Transferi adı altında

başlayan bölgesel strateji geliştirme uygulamaları daha sonra Bölgesel Yenilik

Stratejileri ve Bölgesel Bilgi Toplumunun Tanıtımı uygulamalarına dönüşmüştür. Bu

araçlar arasında Bölgesel Yenilik Stratejileri (BYSt) ön plana çıkmaktadır.182

BYSt, yenilikçiliğin teşvik edilmesine yönelik denenmiş ve sınanmış

yaklaşımları işletmelere taşıyarak rekabet edebilir düzeye gelmelerini sağlamaktadır.

BYSt, bölgelerin yenilikçiliği arttırmaları adına stratejiler üretmesi, yenilik

politikaları ile birlikte mevcut altyapının en iyi şekilde kullanılması ve geliştirilmesi

üzerine çizilen yol haritası olarak da görülmektedir.183 BYSt hazırlık aşamalarına

dair bilgi ve BYSt kapsamında kullanılabilecek araçlar Kutu 3.3.’de verilmektedir.

181 Arıkan, 2005:3 182 DPT, 2006c:23 183 RIS-Mersin. Mersin Bölgesel İnovasyon Stratejisi Tanıtım Sitesi . 17.11.2006.< http://www.ris-mersin.info> 17.11.2006

Page 91: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 80

Kutu 3.3. BYSt Aşamaları ve BYSt Kapsamında Kullanılabilecek Araçlar

Kaynak: Landabaso and Mouton, 2002:12, 16-17

1990’dan, yani ilk BYSt projesinden, bu yana güncelleşmekte olan BYSt

projeleri ağının 235 üyesinin olduğu belirtilmektedir.184

184 Martensson, 2005:21

BYSt Hazırlık Aşamaları Birinci aşama uzlaşma sağlama ve farkındalık yaratma aşaması olup temel bölgesel

aktörlerin karşılıklı görüşmeleri ve tartışmaları neticesinde gerçekleşmektedir. Bu süreçte, projenin yürütme komitesi oluşturulur, yönetim yapısı belirlenir, çalışma grupları bölgedeki temel sektörler, teknolojik düzey ya da bölgeye has konulara göre oluşturulur, danışmanlar seçilir ve iletişim araçları belirlenir.

Bölgedeki kamu ve özel kesim aktörleri arasında katılım, işbirliği ve ortak hareket imkanı veren bir çerçevenin sunulması ile ekonomik yenilenme ve yeni iş fırsatlarının belirlenmesine imkan veren saklı kalmış enerji ve yaratıcılığın açığa çıkarılması sağlanabilir.

İkinci aşama analiz aşaması olup bu aşamada: Anket ya da yüz yüze mülakat yapılarak firmaların yenilik ihtiyaçları belirlenir. Bu

ihtiyaç tespitinin yapılmasında KOBİ teknoloji değerlendirmesi gibi teknikler kullanılmaktadır.

Bu ihtiyaçları karşılamak üzere bölgede mevcut olan arz imkanı analiz edilir. Mevcut çalışmalara dayalı olarak yapılan masa başı çalışmasını tamamlayıcı olarak üniversiteler, araştırma merkezleri, teknoloji aktarım kurumları, firmalara hizmet sunan kuruluşlar, sanayi ve ticaret odaları, mevcut arz ağları ile yüz yüze mülakatlar gerçekleştirilir.

Bölgedeki teknolojiler ve sektörlerin uluslar arası trendi/eğilimi incelenir. Sonuçta, başarılı uygulamaların paylaşılabilmesi için diğer Avrupa bölgelerinde

yapılanlara dair (tamamlayıcı) kıyaslama analizi yapılır.

Üçüncü aşama ise daha önce yürütülen çalışmalar esas alınarak strateji belgesinin üretilmesi aşamasıdır. Bu strateji kapsamında eylem planı ve pilot projeler hazırlanmalıdır. Özellikle, BYSt eylem planında ortaya konan yeni fikirlerin uygulanmasını, küçük çaplı da olsa, göstermek için amiral gemisi niteliğinde projelerin uygulanması çok önemlidir.

BYSt Kapsamında Kullanılabilecek Araçlar

kamu-özel kesim işbirliği ağlarının oluşturulması, işletme kümeleşmelerinin teşviki ve kümelenmeler sayesinde işletmeler arası işbirliğinin

geliştirilmesi, yenilik ve Ar-Ge servislerinin koordinasyonu, işletmelere tek noktadan hizmet sunacak

destek birimlerinin oluşturulması (one-stop-shop), işletme odaklı yenilikçiliğin teşviki, sanayi-üniversite işbirliğinin kurulması ve araştırma kurumları ve işletmeler arası bağların

kuvvetlendirilmesi, mevcut araştırma ve teknoloji geliştirme kaynaklarının ve altyapısının daha iyi

kullanılması, araştırma ve teknoloji geliştirme konusuyla ilgili farklı politika, kuruluş ve bireyler

arasında tutarlılığın ve sinerjinin artırılması, bölgede özellikle bilgiye dayalı girişimciliğin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, yeni finansal araçlar ile yeniliğin finansmanının sağlanması, kalifiye işgücünün yetiştirilmesi ve erişimin kolaylaştırılması.

Page 92: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 81

3.3. Kümelenme Yaklaşımı Kümeler, belirli bir coğrafi bölgede yoğunlaşan, oluşan yakınlık nedeniyle

rekabetçi bir üstünlük elde eden, bulundukları konum nedeniyle ihtisaslaşmış

tedarikçi ve alıcı (pazarlama) avantajları bulunan, bölgedeki fiziksel imkânlar, eğitim

ve araştırma imkânları, finansal kurumlar ve işgücü avantajları ile desteklenen

birbiriyle ilişkili endüstri dallarındaki firmaların oluşturduğu bir ilişki sistemi olarak

tanımlanmaktadır.185

Kümelerde, coğrafi açıdan birbirine yakın ve birbiriyle ilişkili firmalar, yan

sanayi ve hizmet tedarikçileri, ilişkili sektörler ve üniversiteler, araştırma ve eğitim

enstitüleri, Kalkınma Ajansları ve odalar gibi kurumlar belirli bir rekabet içerisinde

işbirliği yapmaktadırlar.

Küme kavramı ilk kez Michael Porter’ın 1990’da yayınlanan “Ulusların

Rekabet Üstünlüğü” adlı kitabında yer almıştır. Porter’a göre kümeler ulusal/bölgesel

rekabet edebilirliğin kalbinde yer almaktadırlar. Porter, sektörlerin/şirketlerin rekabet

gücü ve bunu yaratan faktörlerin analizi konularında değişik ülkelerden birçok

örnekle yürüttüğü çalışmalar sonucunda bir ülkenin/bölgenin rekabet edebilirliğinin

temelinde yatan dört ana unsuru “Elmas Modeli” çerçevesinde ortaya koymuş ve bu

unsurların ilişkisini kümelenme yaklaşımı çerçevesinde ele almıştır (Şekil 3.4.).186

Bu dört unsur şunlardır187:

Girdi Koşulları; bir ülke kaynaklar ve teknoloji gibi kendi önemli girdilerini

yaratabilir. Bölgesel girdi dezavantajları kuruluşları ulusal nispi avantaj

oluşturabilecek yeniliğe ve yeni metotlar geliştirmeye zorlar.

Talep Koşulları; bir ürüne iç pazardaki talep, dış pazarlardaki talepten daha

yüksek olduğu zamanlarda, bölgesel kuruluşlar bu ürüne daha önem verirler. Bu ürün

ihraç edilmeye başlandığında, rekabet avantajını da beraberinde getirir. Daha

talepkâr iç pazar, rekabet avantajı doğurur. Güçlü ve değişimleri takip eden pazar,

bölgesel firmaları küresel değişimleri takibe zorlar.

185 Blakely and Bradshow, 2002:Sepic’den 2005:7 186 Porter, 2001:xiv 187 Porter, 1990: Bulu ve ark.’dan 2004:147

Page 93: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 82

Şekil 3.4. Porter’ın Elmas Modeli - Bileşenler Arası İlişkiler

Kaynak: Porter, 2001:xiv

İlgili ve Destekleyici Endüstriler; bölgesel destekleyici endüstriler rekabetçi

ise, kuruluşlar maliyet etkin ve yenilikçi girdilerin rahatlığını yaşar. Bu etki

tedarikçiler küresel rekabet yaşadığında güçlenir.

Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı: Bölgesel şartlar firma stratejilerini

etkiler. Sektördeki düşük rekabet o sektörü çekici kılar. Bu açıdan bakıldığında

firmalar düşük rekabeti tercih ederler; fakat bölgesel rekabet, firmaları yeniliğe ve

gelişmeye zorlar. Sonuç olarak yüksek bölgesel rekabet, düşük küresel rekabeti

doğurur. Bölgesel rekabet, firmaları temel avantajlardan öteye gitmeye zorlar.

Bu çerçevede, Porter, bölgelerde rekabet edebilirlik ve yenilikçilik

potansiyelinin, kümelenmelerde ya da bölgenin ihtisaslaştığı birbiriyle ilişki

içerisinde olan endüstrilerde yer aldığını belirtmektedir.188 Porter, ayrıca, bir bölgede

birbiriyle ilişkili endüstrilerin oluşturduğu güçlü ve rekabetçi kümelenmelerin,

bölgesel yenilikçilik ve üretkenlik artışının arkasındaki sürükleyici güç olduğunu

188 Porter, 2006:ix

- Yatırımı ve sürekli ek yatırımları teşvik eden yerel ortam

-Yerel rakipler arasında açık ve dinamik yarış

Firma Stratejisi ve Rekabet Yapısı

Girdi Koşulları Talep Koşulları

İlgili ve Destekleyici Kuruluşlar

Firmaların elde edebileceği yüksek kalitede, uzmanlaşmış girdiler - Beşeri kaynaklar, - Sermaye/anamal kaynakları - Fiziksel altyapı - Kurumsal yapı - Bilgi altyapısı - Bilimsel ve teknolojik altyapı - Doğal kaynaklar - İlgili alanlarda yetkin yerel

tedarikçilerin ve firmaların mevcudiyeti - Birbirinden izole endüstriler yerine kümelenmelerin varlığı

- Sofistike ve talepkar yerel çekirdek müşterilerin varlığı

- ihtisaslaşmış alanlarda, ulusal ve küresel bazda gereksinimi karşılayacak ender yerel taleplerin varlığı

- müşteri ihtiyaçları başka yerde bekleyen/uman ?

Page 94: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 83

savunmakta ve bu tip kümelenmeleri bölgelerde yaşayan halkın yüksek ve iyileşen

yaşam standartlarına ulaşabilmesi için bir ön şart niteliğinde görmektedir.189

Kümeler, bölgesel büyüme ve rekabet gücü için anahtar faktör olarak

değerlendirilmektedir. En bilinen örnekleri, Silikon Vadisindeki bilgi teknolojileri

kümesi, New York ve Londra’daki finansal kümeler, Hollywood’daki medya

kümesi, Güney Almanya ve Detroit’teki otomotiv kümeleri, Stockholm ve

Finlandiya’daki telekomünikasyon kümeleri, Kuzey İtalya’daki tekstil ve moda

kümeleridir.190

Küme politikaları; sanayi ve ticaret politikası, bilim/teknoloji ve yenilik

politikası ile bölgesel gelişme politikalarının kesişim kümesinde yer almaktadır.

Ancak, son on yılda bölgesel rekabet edebilirliği geliştirmede kümelenme

yaklaşımının bir araç olarak kullanılması konusuna verilen önem artmış ve

kümelenme bölgesel kalkınma stratejilerinin en önemli parçalarından biri haline

gelmiştir.

OECD tarafından yapılan araştırmalar kümelenme yaklaşımının altında yatan

kavramların ulusal ve bölgesel düzeydeki kalkınma politikalarının merkezinde yer

almakta olduğunu ortaya koymaktadır. 191 Bir sektörün ya da bölgenin rekabetçi

konumunu güçlendirmek üzere kümelenmelerden yararlanılması yaklaşımı Avrupa

Komisyonu ve Dünya Bankasınca da benimsenmektedir.192

Mekânın kalkınma açısından önemini vurgulayan kümelenme yaklaşımının

temel amacı rekabet edebilirliğin ve yenilik kapasitesinin geliştirmesi olup

kümelenmelerin, rekabet edebilirliği artırıcı bir araç olarak görülmelerinin ve teşvik

edilmelerinin temelinde aşağıda belirtilen hususlar yatmaktadır: 193

- İşletmelerin verimliliğini artırır; özelleşmiş girdilere, işgücüne,

hizmetlere, eğitim ve teknik desteğe etkin erişimi güçlendirir, şirketler arası

koordinasyonu kolaylaştırır, işlem maliyetlerini düşürür, en iyi uygulamaların

189 Porter, 2001:1: Dabson’dan 2005:4 190 Ketels, 2003:24 191 OECD, 2006c:12 192 Lundequist and Power, 2002:685 193 Porter, 2001:54: Dabson’dan 2005:4; DPT, 2006b:167; OECD, 2006c:5,22; Phillipson, 2004:12; Begg, 1999:804; Aktan ve Vural, 2004:180

Page 95: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 84

şirketlere hızlı yayılımını sağlar, sürekli bir biçimde performans mukayesesi ile yerel

rakiplere oranla gelişmek için istek oluşturur.

- Yenilikçiliği ateşler ve geliştirir; sağladıkları sayısız pozitif dışsal fayda

suretiyle sinerji meydana getirerek, yaratıcılık ve yenilik yapma potansiyelini artırır

ve gelecekte verimliliği yükseltecek ve yeni ürünlerin oluşmasını sağlayacak

fırsatları algılamayı kolaylaştırır. Yapılan birçok çalışma yenilik, kurumsal öğrenme

ve yaratıcı fikirlerin karşılıklı aktarımının en etkin bir şekilde kent-bölge düzeyindeki

sanayi kümelenmelerinde sağlandığını göstermektedir. Şirketlerin birbirleriyle olan

iletişimleri sektörün ihtiyaçlarını ve eğilimlerini yakından ve daha önceden

görmelerini sağlar, birçok tedarikçinin ve kuruluşun varlığı, bilgi üretimine yardımcı

olur, yerel kaynakların göreli bolluğu yeni ürün ve denemelerin maliyetini düşürür.

Yenilik ve verimlilik artışına neden olan üretim maliyetinin düşmesi gibi faktörlerin

ötesinde bilgi paylaşımı için uygun bir platform sunması, daha fazla ihtisaslaşmayı

teşvik eden bir ortam sunması ve yüksek rekabeti teşvik etmesi diğer önemli

üstünlükleridir.

- Yeniliklerin ticarileşme sürecini kolaylaştırır; kümelenmeler yeni

girişimlerin kurulması, üniversite çıkışlı firmaların kurulması (spin-off) ve mevcut

firmalar arası iş ağlarının oluşturulmasını kolaylaştırır, yeni iş alanlarının ortaya

çıkmasını teşvik eder, yeni ürünlerin ticarileştirilmesi sürecini hızlandırır.

- Tek tek firmaları değil, tüm ağı desteklemeye yöneliktir; firmaların

belirli bir yörede yığılması ve bölgesel düzeyde insanlar, beceriler ve bilgi arasında

bağ kurulması kümelerin temel özelliklerindendir. Bu nedenle, kümelenmeye dayalı

bir yaklaşım, rekabet gücünü ele alırken, şirketleri birbirinden izole oyuncular olarak

değil, birbirleriyle bağlantıları olan aktörler olarak incelemekte ve bu bağlantıları

güçlendirmeye yönelik öneriler yapmaktadır. Amaç, her bir bileşkeyi ayrı ayrı değil,

ağın tümünü geliştirmektir.

Bu ağlar sektör grupları yanında büyük firmaları, KOBİ’leri, araştırma

enstitülerini ve kamu kurumlarını birbirine bağlayan sektör içi değer zincirlerini

oluşturur. Kamunun kümelenme politikaları küme içindeki belli firmaları sübvanse

etmeyi değil, tüm kümenin gelişme koşullarını büyütmeyi hedefler, ortak altyapının

Page 96: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 85

kurulmasını, ortaklaşa ihracat, pazarlama, markalaşma çalışmaları ile firmalar arası

ve firmalar üniversiteler arası işbirliğinin teşvik edilmesini sağlar. Bu sayede kümeyi

oluşturan parçaların toplamından daha fazlasının üretilmesine imkân verir.

- KOBİ’leri destekleyerek yerelin rekabet gücünü artırır; kitlesel üretim

yapan tesislerin sahip olduğu bazı üstünlüklere, KOBİ’ler esnek üretimin yapıldığı

yenilikçi kümelenmeler sayesinde erişerek bu üstünlüğü bulundukları bölgeye

aktarırlar. Bu sayede bazı küçük ve orta büyüklükteki kentler, daha önce rekabetçi

bir ekonomi oluşturacak ölçekleri olamamasına rağmen küçük firmalardan oluşan

kümelenmeler sayesinde bu durumu aşmış ve kalkınma açısından negatif trendleri

geride bırakıp ulusal zenginliğe katkıda bulunmuşlardır.

Kümelenmeler, önceleri daha çok bilime dayalı olan kümeler ve geleneksel

endüstri kümeleri olmak üzere iki kategoride ele alınmıştır. Ancak, hızlı bilimsel

gelişme ve dönüşüm süreçleri bu ayrımın geçerliliğini kısıtlamaktadır. Bu bağlamda

önerilen alternatif tipolojiler kümeleri üç tipe ayırmaktadır.194 Bunlar:

1) sadece “yığınlaşmaya dayalı” olan aynı mekânda bulunan ancak birbirleri

arasında bağlar bulunmayan kümeler,

2) “endüstriyel kompleksler” firmaların iç pazar ilişkileriyle (tedarikçi-müşteri)

birbirine bağlı olduğu kümeler (büyük firmaların baskın olduğu sistemler

dâhil olmak üzere)

3) firmaların daha karmaşık ve uzun dönemli ilişkiler kurduğu “sosyal ağ”

temelinde oluşturulan kümelerdir.

Kümelerin belirlenmesinde yukardan aşağı, tabandan tavana ya da bu ikisinin

kombinasyonu şeklinde yöntemler izlenmektedir. Farklı ülkeler, potansiyel alanları

ve bu alanların faydalanıcılarını haritalama (cluster mapping) gibi istatistikî

yöntemlerle ya da teklif çağrısı gibi araçlarla belirlemektedirler. Birinci yöntem

ulusal ekonomik kalkınmanın sürükleyicilerini desteklemek üzere kullanılmaktadır.

Bazı örneklerde, ulusal programlar genel bir çerçeve oluşturmakta, bölgeler

desteklenecek kümeleri belirlemektedirler.195.

194 OECD, 2006c:14-15 195 OECD, 2006c:6

Page 97: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 86

Yarışmacı mekanizmalar ise, yapılacak kamu harcaması için en yüksek etkiyi

doğuracak programların belirlenmesini sağlamaktadır. Yarışmacı mekanizmaların bir

diğer faydası ise seçilmeseler bile rekabet sürecinde grupların bir araya gelmeleri ve

faydalı ilişkiler kurmalarıdır.

3.4. Teknoloji ve Yenilik Geliştirme Merkezleri Teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ya da genel olarak teknoparklar,196

bir araştırma merkezi veya bir üniversite ile resmi ilişkiler kurmuş; bünyesinde,

teknoloji kökenli firma ve işletmelerin oluşmasını özendirecek ve büyüyüp

gelişmesine destek verecek şekilde tasarlanmış, yönetici firmasının, ilgili firmalara

teknolojik bilgiyi yayan ve aktaran, bunun yanında işletme hizmetlerini sunan girişim

olduğu yapı olarak tanımlanmaktadırlar.197 Uluslararası Bilim Parkları Birliği ise

teknoparkı, ana amacı dâhil olduğu topluluk veya bölgenin refahını ilişkili olduğu

firmalar ve bilgiye dayalı kurumlarda yenilikçilik kültürü ve rekabetçiliği teşvik

etmek suretiyle artırmak olan ve uzmanlaşmış profesyoneller tarafından yönetilen bir

organizasyon olarak tanımlamaktadır.198

Teknoparkların, gelişiminde Silikon Vadisi ve Route 128 gibi pazara yönelik

teknoloji yığınlaşmalarının başarısının önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu bölgeler

kazandıkları başarı nedeniyle en iyi uygulama örneği haline gelmişler ve diğer

bölgelerce de örnek alınmaya çalışılmışlardır. 1970’lerde ve 1980’lerde kamu

tarafından desteklenen büyük ölçekli ve bütçeli teknoparklar oluşturulmuştur

Bunlardan en bilinenleri Kuzey Kaliforniya’daki Araştırma Üçgeni (Research

Triangle) ve Fransa’daki Sophia Antipolis’dir. Bu örneklerin ardından bölgelerin

özelliklerine göre daha mütevazı uygulamalar gerçekleştirilmiştir.199

Teknoparkların tarihsel gelişimine bakıldığında ilk teknoparkların genellikle

arazi geliştirme projeleri yaklaşımında tasarlandığı, üniversite içerisindeki teknoloji

şirketlerinin bir araya getirildiği özel ortamlar olduğu görülmektedir. Zaman içinde

196 Teknoloji ve yenilik geliştirme merkezlerinin çok farklı tanımları ve şekilleri olmakla birlikte bu kısımda teknopark terimi kullanılmıştır. 197 Özçelik, 2005:1 198 Çakmakçı ve ark.,2005:1 199 OECD, 2005a:28

Page 98: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 87

teknoparklar sanayiyle ve toplumla daha aktif etkileşim içerisine giren, sosyal, idari

ve teknik destek hizmetlerinin ön plana çıktığı ortamlar olmuştur.200

Teknoloji geliştirme merkezleri temelde dört ana model çerçevesinde ortaya

çıkmakta ve faaliyet göstermektedir. Söz konusu modeller Kutu 3.4.’de ortaya

konmaktadır.

Kutu 3.4. Teknoloji Geliştirme Merkezi Modelleri

Kaynak: OECD, 2005a:28

Üniversitelerin, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin

işbirliğini sağlama yoluyla, ülke/bölge ekonomisinin uluslararası rekabet edebilir ve

ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması amacına hizmet eden teknoparkların

temel fonksiyonları şunlardır:201

- araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyetleri yapan firmaları üniversiteler

içerisinde bir araya getirip alt yapı imkanları sunarak, üniversite-sanayi ilişkilerinin

somut işbirliğine dönüşmesini sağlamak,

- teknoloji transferi için uygun ortam yaratarak, üniversiteler, Ar-Ge

kurumları, firmalar ve pazarlar arasında bilgi ve teknoloji akışını teşvik etmek ve

yönetmek;

- teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, yeniliğe dayalı

firmaların kurulması ve gelişimini kuluçka destekleri ve akademik spin-off’lar

vasıtası ile desteklemek;

- yüksek vasıfta alan ve tesisler ve diğer katma değerli hizmetleri sağlamak 200 Sarıçiçek, 2005:2 201 Çakmakçı ve ark.,2005:1; Sarıçiçek, 2005:1

Teknoloji geliştirme merkezleri temelde dört ana model çerçevesinde ortaya çıkmakta ve faaliyet göstermektedir:

Büyük “teknopole”ler; merkezi yönetim tarafından mekânsal planlama ve yenilikçilik politikasının bir bileşkesi olarak dışarıdan büyük yatırımcıların çekilmesi ve kamu araştırma kurumlarının kurulması amacıyla oluşturulurlar,

Bir üniversite ile ilişkili bilim parkları; bölgesel ya da metropoliten düzeyde, üniversitelerin park yönetimine müdahil olduğu, üniversite çıkışlı yeni firmaların kurulması temel hedefiyle geliştirilen merkezlerdir,

Bağımsız teknoloji parkları; bölgesel ya da yerel yönetimlerce KOBİ’ler için kuluçka işlevi görmek ve yüksek teknolojili yatırımları çekmek üzere kurulmaktadırlar,

Kuluçka merkezleri, KOBİ’ler için mekan sağlayan bina kompleksleri olarak kurulmaktadırlar.

Page 99: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 88

- içerisinde bulundukları bölgelerin öğrenen bölgeler olarak gelişimini, AR-

GE ağırlıklı faaliyetlerle bölgesel ve yerel ekonominin yeniden yapılanmasını

sağlamak, yerel ekonominin verimliliğini ve krizlere karşı dayanıklılığını artırmak

- küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu

sağlamak,

- teknolojik bilgi üretilmesi ve bilginin ticarileşmesi sürecinde,

üniversitelerdeki akademik bilginin teknolojik ürünlere dönüştürülmesi, firmaların

ortak bir coğrafi bölgeye toplanması, bunun neticesinde birlikte iş yapma

maliyetlerinin düşmesi ve bilginin yeniliğe hızlı dönüşümünün sağlanması,

- yüksek/ileri teknolojiyi bünyesinde bulunduran yabancı sermayenin ülkeye

girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır

Yukarıda belirtilen fonksiyonları nedeniyle teknoparklar yüksek eksenli

bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması için önemli bir araç konumundadır. Yenilik

sürecinde bölgedeki aktörlerin ortak hareket edebilmesi için önemli bir arayüz görevi

gören teknoparklar bölgelerde teknolojiye dayalı yenilikçiliğin ve girişimciliğin

geliştirilmesinde birçok gelişmiş ülkede kalkınmanın motoru rolünü üstlenmişlerdir.

Ancak, burada dikkat edilmesi gereken husus yeni dönemde, teknopark desteklerinde

büyük altyapı yatırımlarına dayalı ve büyük firmaları odağına alan yaklaşımdan daha

esnek ve yenilikçi KOBİ’leri esas alan yaklaşıma geçiş yaşandığıdır.

3.5. Büyüme Kutuplarından Rekabet Edebilirlik Odaklarına Yatırımların belirli büyüme kutuplarında ya da çekici merkezlerde

yoğunlaştırılması konusu bölgesel kalkınma politikaları içerisinde yer alan temel

yaklaşımlardan biridir. İkinci bölümde de belirtildiği üzere, François Perrox

tarafından ortaya konan “büyüme kutbu” yaklaşımına göre, bir bölgede nüfusun ve

büyük ölçekli ekonomik etkinliklerin yoğunlaştırılması sonucunda böyle bir kutbun

meydana getirilmesiyle, bölge, daha önce elde edemediği büyüyen ölçekten doğan

kimi kazanımları elde etmeye başlamaktadır.

Büyüme kutbu yaklaşımına dayalı gelişmede iki temel etki söz konusudur.

Birincisi “yığılma etkisi” olup belirli bir yerdeki sürükleyici üretim birimlerinin,

tamamlayıcı birimleri de o çevreye çekmesi ve ucuz olanaklar sağlaması sayesinde

Page 100: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 89

ortaya çıkar. İkincisi ise “kesişme etkisi” olarak nitelenmektedir. Bunlar ise,

sürükleyici üretim birimlerine ve onlarla yakından ilişkili bulunan birimlere hizmet

eden ve çevresindekilere o ana kadar kendilerine kapalı olan pazarlardan yararlanma

olanağı veren yeni bir ağın yaratılması sonucunda ortaya çıkmaktadır.202

Büyüme kutuplarının nispeten geri kalmış bölgeler içinde seçilmesiyle, hem

yığılmanın yararlarını elde etmeye, hem de bölgesel dengesizlikleri, hafifletmeye

olanak olduğu ileri sürülmektedir. 203 Özellikle, Fransa’da ve Amerika’da başarılı

örnekleri olmakla birlikte, 1960’lı yıllardaki bölgesel politika araçlarının genel

özelliklerine sahip oluşu büyüme kutbu yaklaşımının uygulanmasının sınırlı

kalmasına neden olmuştur.

Büyüme kutbu yaklaşımı uygulamalarının yeterince başarılı olamamasının

ardında, kurumsal kapasitenin varlığı, işleyen yerel pazar, dinamik endüstriyel

faaliyetler gibi teoride yer alan ancak geri kalmış bölgelerde yetersiz olan bazı temel

ön şartların bulunması gösterilmektedir. Ayrıca, yukarıdan aşağıya uygulama

yaklaşımı, büyük ölçekli sermaye yoğun yatırımları gerektirmesi ve bölgelerin geri

kalmışlığının ardında yatan iktisadi olmayan faktörlerin göz ardı edilmesi gibi

nedenlerden dolayı uygulamada bazı problemlere neden olmuştur.204

Ancak, büyüme kutupları teorisinin bölgesel kalkınma açısından geçerliliğini

sınırlayan faktörlerin teorik olmaktan öte hatalı uygulamalardan ve uygulamada

yaşanan sorunlardan kaynaklandığı, bu nedenle büyüme kutbu yaklaşımının tekrar

değerlendirilmesi, yapılan hataların önlenmesi ve diğer kalkınma modelleriyle

birleştirilmesinin uygun olacağı ileri sürülmektedir.205

Bu çerçevede, geri kalmış bölgelerin yapısal açıdan ve fonksiyon yönünden

eksikliklerini gidermenin yolu, yeniliğe dayanan bir içsel büyümenin başlatılması

olarak görülmekte ve yeniliğe dayalı içsel kalkınma yaklaşımının büyüme odakları

ve kalkınma merkezleri yaklaşımlarıyla entegre edilmesi yönünde yaklaşımlar

bulunmaktadır.

202 Keleş, 2000:234 203 Keleş, 2000:241 204 OECD, 2001:180 205 Ciciotti, 1998:133-137

Page 101: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 90

Nitekim bölgesel rekabet edebilirlik çalışmaları da François Perrox tarafından

ortaya konan büyüme ve yığınlaşma ekonomilerine yoğunlaşmaktadır. 206

Metropoller, büyüme odakları ya da kent-bölgeler, bir kent ile sosyal ve ekonomik

açıdan ilişkili olduğu ardıl bölgenin (hinterland) kalkınması arasındaki ilişki

açısından son dönemde özellikle vurgulanan kavramlardır. Bir bölgedeki bazı

kentler, küreselleşme sürecinde daha hareketli olan dış yatırımları ve kalifiye

işgücünü çekecek mıknatıslar olarak işlev görebilmektedir.

Ayrıca, kalkınmanın ilk aşamalarında ya da AB gibi ekonomik topluluklara

yakınsama sürecinde bölgesel farkları gidermek üzere kamu yatırımlarının çok fazla

dağıtılmasının belirli büyüme kutuplarının gelişimini sınırladığı gibi, ulusal büyüme

oranlarının artmasını ve yakınsamayı geciktireceği düşünülmektedir.

Ülke genelinde ekonomik büyümenin sağlanabilmesi için, büyüme

odaklarının çok önemli bir rol üstlendiği, güçlü bilgi altyapıları ve yenilikçi

faaliyetleri ile bölge içindeki ve dışındaki işletmelere hizmet verdikleri, bölgelerinde

iş olanaklarını, büyümeyi ve başarı fırsatlarını artırdıkları, ürettikleri refahın ise

zaman içinde çevrelerindeki alanlara yansıyacağı veya dağılacağı (spill-over) ve az

gelişmiş bölgelere aktarılabileceği ileri sürülmektedir.207

Büyüme odaklarının oluşturulması yönündeki ulusal politikalar azgelişmiş

bölgeleri daha fazla güçlendirmek ya da yüksek nitelikli iktisadi faaliyetlerin merkez

dışındaki bölgelere taşınması amacını içermektedir. Fransa ve Japonya bu tip

büyüme odağı yaklaşımı açısından öncü uygulamalar barındırmaktadır. Amaç, ileri

teknoloji yatırımlarını ve kalifiye işgücünü hedeflenen alanlara çekmektir. 208 Bu

çerçevede, ulusal ve bölgesel büyümenin dinamosu olacak bazı kentlerin

desteklenmesi günümüzde genel olarak kabul gören bir prensip olup İngiltere,

Finlandiya, Hollanda ve İsviçre de fonksiyonel ekonomik bölgeler temelinde bu

prensibi uygulamaktadırlar.209

Bu çerçevede, günümüzde yukarıdan aşağıya, merkezi planlamaya dayalı,

merkezi yönetimlerin söz sahibi olduğu ve büyük kamu yatırımları ile büyük sanayi 206 OECD, 1997b:8 207 TEKES, 2004:16 208 OECD, 2005a:29 209 OECD, 2006e:62

Page 102: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 91

tesisleri çerçevesinde, bölgelerde “büyüme kutupları” oluşturulmasına dayalı

yaklaşımdan, bölgesel ve yerel yönetimlerin ortaklık anlayışıyla kalkınma sürecinde

söz sahibi olduğu ve yenilikçilik ile KOBİ’lere dayanan “rekabet edebilirlik

odakları”nın oluşturulmasına doğru ilerleyen bir dönüşüm yaşanmaktadır. Ulusal

kalkınmanın sağlanması ve bölgelerin rekabet edebilirliğinin geliştirilmesinde bu

yaklaşımın çok önemli roller üstleneceği düşünülmektedir. Bu çerçevede, bölgelerde

kümelere dayalı odaklar oluşturulması ve bölgesel merkezlerin desteklenmesine dair

ülke örnekleri dördüncü bölümde Fransa ve Finlandiya örnekleriyle ortaya konmaya

çalışılacaktır.

Ancak, bölgeler arası rekabet edebilirlik farklarının oluşturulacak

odaklar/kent-bölgeler aracılığıyla giderilmesi konusunu, mekânsal gelişme

politikaları ile ilişkilendiren örneklerden biri olarak, İngiltere Hükümetinin görece

olarak geri kalmış Kuzey İngiltere’yi kalkındırmak üzere geliştirdiği Northern Way

yaklaşımı Kutu 3.5.’de anlatılmaktadır.

3.6. Yönetişimin Rolü Birinci bölümde yönetişimin bölgesel rekabet edebilirlik açısından önemli bir

faktör olduğu vurgulanmış ve bu çerçevede yenilikçi, rekabet edebilir bir bölgenin

oluşturulmasında kolaylaştırıcı ortamın, dolayısıyla sosyal ve kurumsal ilişkilerin

önemi, içselleştirilmiş bilgi, sosyal ilişkilerde gömülülük, karşılıklı ticari olmayan

bağımlılıklar, sosyal sermaye ve kurumsal zenginlik kavramları çerçevesinde özetle

ortaya konmuştur. Bu kısımda bölgesel rekabet edebilirlik odağı çerçevesinde

dönüşen bölgesel politikaların yönetişim anlayışına yansımaları işlenecektir.

Son dönemde, bölgesel rekabet edebilirliğin ve yenilikçiliğin geliştirilmesine

dayalı yeni politika anlayışı yönetişim anlayışında da bir dönüşümü gerekli

kılmaktadır. Bu anlayış çerçevesinde çok aktörlü, çok karar alma süreçli, çok

boyutlu, çok sektörlü yeni ortamda, geleneksel ve merkezi yönetimin yukarıdan

aşağıya belirleyici olduğu merkez odaklı yaklaşımların dönüştürülerek, işbirliği ve

katılımcılığı esas alan süreçlerin hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Page 103: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 92

Kutu 3.5. Northern Way Yaklaşımı

Kaynak: Martin, 2005:21

İngiltere Hükümeti ulusal ekonominin tamamının üretkenlik ve yenilikçilik performansını artırmak üzere bölgelerin ve kentlerin (kent bölgelerin) rekabet edebilirlikleri konusuna odaklanmıştır. Bölgesel rekabet edebilirliğin temel sürükleyicileri, beceriler, yenilikçilik, girişimcilik, yatırım ve rekabetçi ortam olarak ortaya konmuştur. Kentsel rekabet edebilirliği belirleyen faktörler ise bölgesel ve ulusal düzeyden biraz farklılaştırılarak ekonomik çeşitlilik, kalifiye işgücü,erişilebilirlik, stratejik planlama kapasitesi, yenilikçilik ve yaşam kalitesi olarak ortaya konmuştur.

Bölgesel Rekabet Edebilirliğin / Üretkenliğin Kaynakları

REKABET

YATIRIM

Beceriler firmaların yeni teknoloji geliştirme ve

kullanma kapasitelerini geliştirir.

İşletme becerileri girişimciliği ve iş üstünlüğünü artırır. Yeni

firmalar vasıflı işgücü için talebi artırır

Yeni firmaların pazara girmesi rekabeti artırır.

Fizikisel sermayeye yapılacak yatırımlar firmaların yenilikçilik kapasitesini artırır

Artan rekabet yenilikçiliği teşvik eder

Artan rekabet işletme yatırımlarını teşvik eder

GİRİŞİMCİLİK BECERİLER

YENİLİKÇİLİK

Northern Way yaklaşımı yukarıda belirtilen politikanın bir parçası olarak İngiltere’nin

kuzeyde yer alan Yorkshire and Humber, Kuzey Batı (North West) ve Kuzey Doğu (North East) bölgelerinin güney bölgelere göre mevcut rekabet edebilirlik açığını gidermek üzere geliştirilmiş bir politika yaklaşımıdır. Müdahale şekli, öncelikle kuzeydeki bu bölgeler için on temel yatırım önceliğinin (Bölgesel Kalkınma Ajanslarının da katkısıyla) katılımcı bir anlayışla belirlenmesidir. Daha sonra kuzeyin ekonomisinin temel sürükleyicileri olan sekiz kent-bölgenin (city region) belirlenmesi ve bu öncelik alanlarındaki yatırımların o bölgelerde gerçekleştirilmesinin sağlanmasıdır.

Anılan bu hususları içeren eylem planı hazırlandıktan sonra her kent-bölge bunu dikkate alarak kendi Kalkınma Programını hazırlamıştır. Bu programlar merkezi idare ve Bölgesel Kalkınma Ajanslarının ortak finansmanı ile oluşturulan Bölgesel Kalkınma Fonu ile desteklenmektedir. Bu yaklaşımın bölgeler arası farkları gidermede rekabet edebilirlik odakları oluşturulması yönünde olumlu bir adım olduğu değerlendirilmektedir. Ancak, uygulamada bazı sorunlarla da karşılaşılmaktadır. Northern Way yaklaşımı büyüme ve rekabet edebilirliğe odaklanmış, sosyal içerme gibi konuların ekonominin gelişmesiyle birlikte ele alınmasını öngörmüştür.

Bununla birlikte kent-bölgeler arasında tamamlayıcılık ilişkisinin ve uyumun gerektiği şekilde kurulamamış olması onların kendi aralarında da rekabet etmelerine neden olmuştur. Ayrıca, bu tip yaklaşımların ülkenin tamamını içeren politikaların bir parçası olması halinde başarılı olabileceği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede rekabet edebilirlik farklarını gidermek üzere odak oluşturulması çalışmalarda bu konuların önemle dikkate alınmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.

Page 104: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 93

Bu nedenle geleneksel bölgesel politika anlayışından günümüz bölgesel

politika anlayışına geçiş sürecinde, merkezi yönetimin tek güçlü aktör olarak tek

taraflı yönetimi yerini, yerel ve bölgesel yönetimler ile sivil toplum örgütlerinin.

karşılıklı etkileşmesiyle ortaya çıkan bir yerel yönetişim anlayışıyla uyuma

bırakmıştır. Böylece, bölgelerin kalkınmasına dair kararlar sadece merkezi yönetimce

değil, merkezi yönetimin de içinde bulunduğu çok sayıdaki yeni aktörün karşılıklı

etkileşmesiyle belirlenmeye başlamıştır.

Yönetişim anlayışının dönüşümünde iki temel boyut söz konusudur.

Bunlardan birincisi farklı düzeylerdeki kamu kurumları arasındaki ilişkilerin ve

işbirliğinin yeniden şekillendirilmesiyle ilgilidir. İkinci boyut ise özellikle bölgesel

düzeyde kamunun bölgesel kalkınmayla ilgili diğer aktörlerle kuracağı iletişim ve

onlara sunacağı hizmetlerdeki yaklaşım ile ilgilidir.

Bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanmasında kamu destek politikaları ile

yerel/bölgesel düzeydeki kamu yatırımları ve hizmetleri önemli bir girdi

niteliğindedir. Bu tür destekler, hizmetler ve yatırımlar farklı düzeylerde birçok

kamu kurum tarafından gerçekleştirilmektedir. Bölgesel kalkınmaya doğrudan veya

dolaylı etkileri olan bu tip kamu hizmetlerinin daha iyi bir şekilde sunulması için

farklı yönetim kademeleri arasında etkin ve verimli bir ilişkinin kurulması

gerekmektedir. Ayrıca, bölgesel politikanın belirlenmesi ve uygulanmasında merkezi

kurumlar yanında, yerelleşme politikaları kapsamında giderek artan ölçüde olmak

üzere, birçok bölgesel/yerel kamu kurumu görevli hale gelmektedir. Bölgesel rekabet

edebilirlik ve yenilikçilik kapsamında sanayi, teknoloji ve yenilikçilik politikalarının

bölgesel politika ile daha fazla kesişmesi, bu alanlardan sorumlu kurumlar arasında

merkezde (yatay) ve yerel-merkez uygulamalarında (dikey) işbirliğinin

gerçekleştirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda, bölgesel politikalarla ilgili farklı

yönetim kademeleri arasındaki görev ve yetki dağılımının yeniden organize edilmesi

ve yukarıdan aşağıya karar süreçlerini daha az içeren, ortaklığı esas alan ancak

gerekli koordinasyon mekanizmalarının da oluşturulduğu bir çerçevenin

oluşturulması gerekmektedir.

Page 105: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 94

Bu kapsamda, birçok ülkede, politikaların koordinasyonunu sağlayacak

mekanizmalar yatayda aynı düzeyde yer alan kurumlar (bakanlıklar arası/yerel

yönetimler arası) için oluşturulduğu gibi dikeyde farklı yönetim kademeleri

(merkezi, bölgesel, yerel yönetimler) arasında da oluşturulmaktadır.210

Yatayda ve dikeyde ortaklıklara, müzakerelere ve sözleşmelere dayalı bu yeni

yaklaşım ile bölgesel gelişme alanında faaliyet gösteren merkezi düzeydeki kurum ve

kuruluşlar arasındaki koordinasyonun geliştirilerek bölgesel kalkınma alanındaki

hizmet kapasitesi ve etkinliklerinin artırılması, merkezi idarelerin bölgesel

kalkınmayı amaçlayan ya da etkileyen sektörel politikalarının ulusal düzeyde

koordinasyonunun sağlanması, mahalli idarelerin yerel/bölgesel kalkınma alanında

artan yetki ve sorumlulukları doğrultusunda merkezi yönetimle işbirliği ve

koordinasyonunun sağlanması hedeflenmektedir.

Dikey koordinasyon, ulusal ve bölgesel düzeydeki politikanın yerel ile

tutarlılığının sağlanması ve iletişimin artırılması açısından önemli bir rol

üstlenmektedir. Bazı ülkelerde bölgesel kalkınma politikalarını belirlemek ve

merkezi ve yerel yönetimler arasında politika bağı oluşturmak üzere bölgesel

birimler oluşturulmuştur. Bazılarında ise çeşitli planlama süreçleri ve sözleşmeler

gibi araçlarla merkezi ve bölgesel düzey arasındaki ilişki sağlanmaya çalışılmaktadır.

Yataydaki koordinasyon ise genellikle birçok politika alanını ilgilendiren

bölgesel kalkınma çabalarının bakanlıklar arası komiteler gibi araçlarla merkezi

düzeyde koordine edilmesini içermektedir. 211 Ayrıca, konunun yerel boyutu

incelendiğinde, birçok yerel yönetimin kamu yatırımların gerçekleştirilmesi ve

hizmetlerinin sunumunda ölçek ekonomilerinden ve dışsallıklardan yararlanmak

üzere kendi aralarında koordinasyonu ve işbirliğini sağlayacak yapılanmalara

gittikleri görülmektedir. 212 Uygulamada ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan

mahalli idare birliklerini bu kapsamda değerlendirmek yanlış olmayacaktır.

210 OECD, 2005a:3 211 OECD, 2006c:7 212 Pezzini, 2003:26

Page 106: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 95

Kamu kurumlarının bölgesel kalkınmada oynayacağı rolün yeniden

tanımlanmasına dair ikinci boyut ise bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanmasında en

az kurumlar arası ilişkilerin yapılandırılması kadar önemli görülmektedir.

Küreselleşme süreciyle birlikte rekabetin hız kazanması kamu kurumlarının

bölgesel kalkınma alanındaki görevlerini gözden geçirmeleri gereğini doğurmuştur.

Kalkınma ekonomisinin temel ilkelerinden biri olan devletin ekonomik kaynakların

ve refahın dağılımını sağlaması ve eşitsiz gelişmeyi önlenmek için dezavantajlı

ekonomik aktörlerin desteklenmesi görüşü, yerini bu aktörlere sağlanan doğrudan

desteklerin kaldırılarak bunları (kapasite geliştirme yoluyla) yapabilir kılmak

şeklinde bir yaklaşıma bırakmıştır. Bu çerçevede, doğrudan müdahale yerine destek

ve yönlendiricilik esas olmakta ve kalkınmada devletin sorumluluğu kavramından

kamu ve özel aktörlerin birlikte sorumluluğuna doğru bir değişim gözlenmektedir.

Ortak sorumluluk, tek başına karar vericiliğin sona ermesi ve ortak karar ve çözüm

üretmeye çalışılması anlamına gelmektedir.213

Değişik başarı örnekleri incelendiğinde, bu bölgelerde gerçekleşen

büyümenin merkezi ve yerel yönetimlerin doğrudan güdümü ile sağlanmadığı, yerel

ve merkezi yönetimlerin ortam hazırlama, katalizör olma veya aracılık olarak

nitelendirilebilecek işlevler üstlendiği izlenmektedir. Buna karşılık, yerel sivil

örgütlerin katkısının çok önemli olduğu ve bu kurumlarla merkezi ve yerel kamu

kurumları arasındaki işbirliğinin başarıya önemli katkıda bulunduğu ortaya

konmaktadır.214

Bu çerçevede, başta Kalkınma Ajansları olmak üzere bölgesel kalkınmayla

ilişkili kurumların daha proaktif, girişimciliğe ve yeniliğe odaklı, bölge stratejilerine

öncülük eden, kolaylaştırıcı çevreyi oluşturmayı hedefleyen, kamu, özel kesim ve

STK diyaloğunu ve işbirliğini kuvvetlendirerek birlikte iş yapabilme ve ortak akıl

oluşturabilmeyi sağlayan, sosyal sermayeyi geliştirici, moderatör ve kolaylaştırıcı rol

üstlenen bir yapıya kavuşmaları gerekmektedir.

213 Eraydın, 2004:128 214 Eraydın, 2002:12

Page 107: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 96

Page 108: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 97

4. BAZI ÜLKE UYGULAMALARI Bu bölümde, bölgesel politikalarını yenilikçilik ve yüksek eksenli bölgesel

rekabet edebilirlik stratejileri temelinde dönüştüren ülkelere bazı örnekler verilecek;

bu amaçla gerekli politika araçlarını geliştiren ülkelerin başında gelmeleri nedeniyle

Fransa ve Finlandiya örnekleri ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

Fransa’nın son dönemde bu alanda yürüttüğü çalışmaların yanı sıra, idari

sistem ve ölçek açısından Türkiye ile bazı benzerlikler taşıması, Finlandiya’nın ise

yenilikçilik ve bilgi toplumuna dönüşüm konusunda kat ettiği büyük aşama bu

ülkelerin seçilmesinde önemli kriterler olmuştur.

Nitekim bilim ve teknolojideki başarı açısından kişi başına patent başvurusu

değerlendirildiğinde Fransa AB-15 içerisinde ilk üçte yer almakta, bilim ve teknoloji

faaliyetlerinin AB-15 içerisindeki payına bakıldığında Almanya’dan sonra ikinci

sırada yer almaktadır. Bölgesel düzeyine bakılacak olursa Ile-de-France’ın AB

bölgeleri arasında birinci, Rhône-Alpes’ın altıncı sırada yer aldığı görülmektedir.215

Finlandiya ise 2004 ve 2005 yılı Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre

bilgi toplumu, yenilik, Ar-Ge, endüstriyel ağlar, yatırım ortamı ve sürdürülebilir

kalkınma açısından AB’ye üye ülkeler arasında birinci sırada gelmektedir. GSYİH’

sının %3,5’ini Ar-Ge çalışmalarına ayırması ile de bu konuda ilk sıralarda yer alan

Finlandiya, uluslararası rekabet edebilirlik karşılaştırmalarında en üstlerde yer

almakta ve en rekabetçi ekonomiler arasında gösterilmektedir.216

4.1. Fransa217

4.1.1. Bölgesel politikalar ve rekabet edebilirlik stratejileri Uzun yıllar boyunca Fransa’da bölgesel politikanın temel hedefi üretim ve

istihdamın ülke genelinde dengeli dağılımının sağlanması olmuştur. Hükümetler,

özellikle başkent Paris çevresindeki bölgenin çok baskın olan konumunu azaltmak ve

Fransa’nın batı ve merkezi bölgelerindeki geri kalmış bölgelerin gelişmişlik düzeyini

artırmak üzere çaba göstermişlerdir. Genelde teşvikle değil, direktifle yönlendirilen

bir bölgesel planlama politikası ile bölgelerde mekânsal yenilenme, altyapı ve kamu 215 OECD, 2006e:54 216 OECD, 2005c:43 217 Bu bölümde özellikle OECD, 2006e (OECD Territorial Reviews: France)’dan faydalanılmıştır

Page 109: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 98

yatırımlarının gerçekleştirilmesine çalışılmıştır. İkinci dünya savaşından sonraki otuz

yılda önemini koruyan bu yaklaşımın temel özelliklerinden biri de karar verme

yetkisinin merkezde toplanmış olması ve bölgelerin politikaları pasif bir şekilde

uygulamalarıdır. Bölgesel kalkınma, ülkemizde olduğu gibi Ulusal Kalkınma

Planının bir parçası olarak görülmüş ve ulusal strateji DATAR (Bakanlıklar arası

Bölgesel Planlama Ajansı) tarafından uygulanmıştır. Bu dönemde, yönetim

hiyerarşik bir anlayışla yürütülmüş ve yerel yönetimler tek başına karar verme

yetkisine sahip olan merkezi idarenin ajanları olarak fonksiyonlarını

gerçekleştirmiştir.

Fransa uzun yıllar boyunca yürüttüğü bu bölgesel politikalar ile nüfus ve

ekonomik faaliyetlerin ülke genelinde kısmen daha dengeli bir şekilde dağılmasını

sağlamış, kuzey ve güney bölgelerin gelişmiş bölgelere yakınsaması ve başkent

dışındaki büyük kentlerin gelişimini hızlandırmıştır. Ancak, ulaşılan bu durum geçici

olarak nitelenmekte olup, işgücü ve girişimcilik potansiyelini tam olarak

kullanamayan ve işletmeler arası işbirliğini sağlayamayan birçok bölgenin rekabet

edebilirlik açısından geride olduğu değerlendirilmektedir.

Bu çerçevede, geçtiğimiz yirmi yıllık dönemde diğer gelişmiş ülkelerde

olduğu gibi Fransa bölgesel gelişme politikasında da bir dönüşüm yaşanmıştır.

Sosyo-ekonomik koşulların 1980’lerden çok farklı olduğu bu dönemde rekabet

edebilirlik faktörleri giderek artan ölçüde bölge düzeyiyle ilişkili hale gelmiş ve bu

nedenle büyümeyi ve istihdamı artırmak için bölge düzeyinde faaliyetlerin

gerçekleştirilmesini gerekli kılmıştır.

Birçok ülke refahın bölgeler arasında yeniden dağıtılmasına yönelik bölgesel

politikaları sürdürmektedir. Ancak, günümüzde Fransa’da bölgesel politika

bölgelerin potansiyellerinin daha iyi değerlendirilmesi ve bölgelerin daha rekabetçi

olmalarını sağlamaya çalışmaktadır.

Bu nedenle günümüzde Fransa’da bölgesel politikanın temel amacı bölgelerin

ekonomik performanslarının güçlendirilmesidir. Ulaşım ve özellikle geniş bant

olmak üzere iletişim altyapısının geliştirilmesi için destekler sürdürülmekle birlikte

öncelik yenilikçilik ve yeni pazarlara erişime verilmektedir.

Page 110: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 99

1999 yasasında ilk nüveleri bulunan bölgesel rekabet edebilirlik hedefi, 2002

yılında mevcut bölgesel politika ve tedbirlere eklenmiştir. Fransa’nın bölgesel

rekabet edebilirlik politikasını benimsemesinin temelinde;

- sanayileşmiş ülkeler arasındaki rekabetin odağında bilgi ekonomisi ve yeni

teknolojilerin kullanımının yer alması,

- endüstriyel ürünlerin yaklaşık %50’sinin bilgiye dayalı faaliyetlerin

yürütüldüğü sektörlerde üretilmesi,

- bu bilginin yayılımı ve yeni ürünlere dönüşümünün genelde yerel ve bölgesel

düzeyde gerçekleştirilmesi gibi gerekçeler bulunmaktadır.

Bununla birlikte, bölgelerin dinamizmi ve rekabet edebilirliğinin sadece Ar-

Ge’ye bağlı olmadığı, gelişmiş bölgelerde araştırma, bilgi ve sanayi arasında sinerji

oluşturulması için ilgili çabaların birleştirilmesi ve tüm bölgelerde mevcut olan

potansiyellerin harekete geçirilmesi gereği bölgesel rekabet edebilirlik politikalarının

benimsenmesinde etken olmuştur.

İstihdam ve büyümenin yavaşlamasıyla ilgili problemler, Fransa

ekonomisinin yenilikçilik için yeterli düzeyde kapasitesinin bulunmaması ve ulusal

ve bölgesel sıralamalarda geriye düşmekte olduğunun AB, OECD raporlarında

ortaya konması, Fransa hükümetinin yeniliklerin bölgesel rekabet edebilirlik

açısından stratejik rolünü dikkate alarak bölgelerin rekabet edebilirliğini artırmak

üzere yeni bir yaklaşım ortaya koymasına neden olmuştur.

Bu yeni yaklaşım, bölgesel rekabet edebilirliğin artırılması temelinde, ulusal

ve bölgesel düzeyde yürütülecek faaliyetler ile tüm bölgelerin kalkınma

potansiyellerinin harekete geçirilmesini amaçlamaktadır. Bu çerçevede, başta

başkentin yer aldığı bölge olmak üzere gelişmiş bölgelerde büyüme dinamiklerinin

güçlendirilmesi kadar diğer bölgelerin rekabetçi üstünlüklerinin belirlenmesi ve

değerlendirilmesi de önemli görülmektedir. Bu amaçla üç öncelik alanı belirlenmiş

ve uygulanmıştır.

Birinci öncelik, bölge ekonomilerinin modernize edilmesi ve rekabetçi

kapasitelerinin güçlendirilmesi için yenilikçiliğin ve bilginin yayılımının

Page 111: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 100

geliştirilmesinin desteklenmesi ve işletmeler ile kamu ve özel araştırma merkezleri

arasında sinerjinin artırılmasıdır.

Bu öncelik, temelde hükümetin bölgesel kümelenmelere yönelik stratejik

yaklaşımıyla hayata geçirilmektedir. Kümelenmeler ve bunların araştırma enstitüleri

ile bağlarının kurulmasının teşviki Fransa bölgesel rekabet edebilirlik stratejisinin en

önemli boyutlarından birini oluşturmaktadır. İşletmeler arasında işbirliğinin

geliştirilmesi ve işletmelerle araştırma kurumlarının ortaklaşa çalışması sayesinde

önemli bir potansiyelin açığa çıkarılmasına çalışılmaktadır. İş kümelenmeleri ve

yenilikçilik sistemleri kavramları üzerine kurulmuş olan “Rekabet Edebilirlik

Odakları” yaklaşımı, Fransa iş dünyasında genelde eksik olan yenilikçilik ve

işbirliğini artırmak üzere kümelenmelerin harekete geçirilmesini hedeflemektedir.

İkinci öncelik ise kentsel ve kırsal alanlarda gelişmenin gerçek kaynaklarının

belirlenmesi ve yeniden yapılanma sürecindeki bölgelerin ekonomilerini sağlam

temeller üzerine inşa etmelerine yardımcı olunması çerçevesinde kentsel ve kırsal

alanlar için rekabet edebilirlik politikalarının uygulanmasıdır.

Kentsel ve kırsal alanlarla ilgili politikalar daha önce yoksul yerleşimlerde

sosyal problemlerin çözülmesi gibi problem odaklı bir yaklaşım içermekteydi.

Ancak, artık politikanın odağında sürdürülebilir kalkınma ve iktisadi büyüme yer

almaya başlamıştır. Kentsel politikalar ve özellikle metropoliten alanlar için

uygulanan sözleşmeler kentlerin erişilebilirliği, çekiciliği, kent planlama, eğitim,

araştırma ve kültür konularına önem vermektedir. Ayrıca, kır ve kent arasındaki

bağların geliştirilmesine de ayrı bir önem verilmektedir.

Kentsel politika, kent belediyelerinin bir araya gelerek merkezi idare ile

kalkınma sözleşmeleri imzalamaları (Contrats d’agglomération) ve büyük kent

belediyeleri ve merkezi idare arasında imzalanan metropoliten alan sözleşmeleri

(Contrats métropolitains) ile yeni bir boyut kazanmıştır. Merkezi ve yerel

yönetimler, kırsal alanlar ve yeniden yapılanmakta olan bölgelerde uyguladıkları

araçları da modern bir yapıya kavuşturmaktadırlar. Belirli bir yörenin gelişmesini

sağlamak üzere merkezi idare ve o yöre arasında imzalanan sözleşmeleri (Contrats

de site) de bulunmaktadır.

Page 112: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 101

Üçüncü öncelik alanı ise altyapısı yetersiz olan bölgelerde özellikle bilgi ve

iletişim teknolojileri ve geniş bant olmak üzere altyapı imkânlarının geliştirilmesidir.

Yukarıda belirtilen dönüşüm süreci bölgesel politikayla ilgili kurumsal yapıyı

da etkilemiştir. Fransa’da bölgesel politika 1960’lı yıllardan itibaren merkezi bir

devlet kurumu olan DATAR (Bakanlıklar arası Bölgesel Planlama Ajansı) tarafından

şekillendirilmekte iken, DATAR’ın adı Ekim 2005’ten itibaren DIACT (Bakanlıklar

arası Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Kalkınma Ajansı) olarak değiştirilmiştir.

Merkezi, bölgesel ve yerel birimler arasında görev ve yetkilerin yeniden tahsisi

sürecinde DIACT giderek müzakereci/arabulucu rolünü oynamaya başlamıştır.

DIACT bazı yerel ilgili kuruluşlarını ve finansal yetkilerini devrederek geçmişe

nazaran daha az merkeziyetçi ve müdahaleci bir konuma gelmiş ve stratejik

fonksiyonlarına daha fazla odaklanmıştır.

DIACT bakanlıklar arası rolü nedeniyle çok etkili bir konuma sahiptir.

Planlama sözleşmelerinin uygulanmasında koordinatör rolüne sahip olan DIACT,

Avrupa Komisyonu ile de iletişimde arayüz rolünü oynamaktadır. Ayrıca, bölgeler,

belediyeler, yerel kamu kuruluşları DIACT’ı karmaşık kurumsal etkileşim ağının

merkezinde görmekte ve birçok alanda güvenilir bilgiye sahip arabulucu bir kurum

olarak faaliyet göstermektedir. Aslında Başbakanlığa bağlı olarak çalışan DIACT

yeni politika uygulamalarına paralel olarak 2005 yılında İçişleri Bakanlığı ile

ilişkilendirilmiştir.

DIACT ayrıca Başbakanın başkanlığında toplanan ve bölgesel kalkınma

politikaları ve tedbirler konusunda üst düzeyde karar alan Bakanlıklar arası Bölgesel

Rekabet Edebilirlik ve Planlama Komitesinin (Interministerial Committees for

Territorial Planning and Competitiveness - CIACT) sekretarya hizmetlerini

yürütmektedir.

4.1.2. Bölgesel rekabet edebilirlik temelli politika araçları Birinci öncelik alanı kapsamında, Yerel Üretken Sistemler ve Rekabet

Edebilirlik Odakları olmak üzere iki temel program uygulanmaktadır. Bu iki program

yenilikçilik ve girişimcilik temelinde bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesi için

Page 113: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 102

önemli fırsatlar sunmakta olup, bu alanda mevcut araçlar içerisinde başarılı

uygulama örnekleri olarak değerlendirilmektedirler.

Bu çerçevede, ilk uygulamalar Yerel Üretken Sistemler Programı (YÜS)

(Local Production Systems - Systèmes Productifs Locaux) ile gerçekleştirilmiştir. İlk

çağrısı 1998 yılında düzenlenen YÜS Programı düşük teknolojili sektörlerde faaliyet

gösteren ve merkezden uzaktaki bölgelerde yer alan KOBİ kümelenmelerini

desteklemek üzere oluşturulmuştur. Programın amacı işbirliği düzeyinin artırılması

ve firmaların küçük olması nedeniyle yaşadıkları ölçek problemlerinin çözümüne

katkı sağlamak üzere pazarlama ve endüstriyel izleme konularında ortaklaşa faaliyet

göstermelerinin desteklenmesidir. Bununla birlikte, bazı YÜS’ler daha fazla

teknoloji ve yeniliğe dayalı faaliyetlerde de bulunmaktadır.218

YÜS daha çok küçük ölçekli KOBİ’lerden oluşmakta iken aşağıda detayları

verilecek olan yeni politika aracı Rekabet Edebilirlik Odakları genelde sürükleyici

büyük firmaları da içermekte ve yenilikçilik temelinde oluşturulmaktadır.

4.1.2.1. Rekabet Edebilirlik Odakları

Strateji ve Amaçlar

Rekabet Edebilirlik Odakları (Competitiveness Poles/Pôles de Compétitivité)

Programının amacı belirli bir coğrafi alanın dinamizmini ve çekiciliğini sağlamak ve

artırmak üzere ekonomik, bilimsel ve teknik açıdan kritik büyüklüğe erişmesini

sağlamaktır. Bu çerçevede, o alanda bulunan kümelenmelerin yenilikçilik

kapasitelerinin desteklenmesi ve böylece Fransa’da rekabet edebilirliğin temel

unsurlarının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Programın temel hedefi seçilen kümelenmelerin olduğu bölgelerde firmaların

performanslarının geliştirilmesi olmakla birlikte özellikle firmalar, araştırma

merkezleri ve yüksek öğretim kurumları arasında yürütülecek ortak projelerle üçlü

sarmal (triple helix) ilişkisinin kurulması ve geliştirilmesidir.219

218 OECD, 2006e:28 219 OECD, 2006e:28-30

Page 114: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 103

Bu çerçevede, Odaklar Avrupa Birliği Lizbon Stratejilerinde ortaya konan

bilgi ekonomisi ve rekabet edebilirlik hedeflerini karşılamak üzere geliştirilmiş

önemli bir araç olarak değerlendirilmektedir.

Rekabet edebilirlik odakları, geçmişte uygulanan dikey ve sektöre dayalı

yaklaşımlardan farklı olarak yeni bir perspektifte geliştirilmiştir. Odaklar, bölgesel,

bakanlıklar arası işbirliğine dayalı ve tabandan tavana bir yaklaşım olarak

değerlendirilebilir. Bir yöredeki aktörlerin kendilerinin ortaya koyduğu projelerin

desteklenmesi ve gerçekleştirilmesini hedeflemektedir. Bu projelerle ilgili önceden

tek bir model empoze edilmemektedir. Bazı Odaklar teknolojik gelişime

odaklanırken (Ar-Ge), diğerleri daha sanayiye yönelik bir yaklaşım izlemekte ve

üretkenliğe ve pazara aktarılmasına önem vermektedirler. Ancak, Odakların tamamı

yenilikçilik hedefiyle yürütülen ortaklıklar olarak faaliyet göstermektedirler (Harita

4.1.).

Hükümetin amacı bölgesel odakların bulunduğu alandaki dinamiklerin

harekete geçirilmesi olmakla birlikte aynı zamanda rekabet edebilirliliğin dinamosu

olacak az sayıda temel bölgesel yenilik sistemi için de yeterli kaynak tahsis etmeyi

de gerekli görmektedir. Fransa’da az sayıda bölgenin ekonomik yapısı ve ihtisas

alanı verimli ve çeşitlendirilmiş bölgesel yenilik sistemlerinin gelişmesine imkân

verecek yeterlilikte bilgiye dayalı sektörlerde faaliyet göstermektedir. Bunlar, Ile-de-

France, Midi-Pyrénées, Aquitaine, Rhône-Alpes and Provence-Alpes-Côte d’Azur

bölgeleridir. Fransa’da yer alan dünya çapındaki odaklardan altısı bu bölgelerde yer

almakta olup ülke GSYİH’sının %54’ü de bu bölgelerde üretilmektedir. Bölgesel

Yenilik Sistemleri kapsamında yerel yönetimlerin odakları koordine etme ve

destekleme rolü bulunmaktadır.

Sağlanan Destekler ve Uygulama Süreci

İlk başlarda bölgesel bir yaklaşımla tasarlanmamış olmalarına rağmen,

Rekabet Odakları ülkenin bölgesel politikasının önemli bir parçası haline

gelmişlerdir. Başlangıçta program kapsamında ulusal büyüme açısından önemli olan

önde gelen 10-15 Ar-Ge ve sanayi merkezinin desteklenmesi öngörülmüştür.220

220 OECD, 2006b:18

Page 115: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 104

Harita 4.1. Fransa Rekabet Edebilirlik Odakları

Kaynak: DIACT. Competitiveness Clusters in France. 05.01.2007. <http://www.competitivite.gouv.fr/ IMG/pdf/pole _plaquette_en.pdf>

Odakların belirlenmesi için bir proje teklif çağrısı düzenlenmiş, Haziran 2005

tarihinde 16’sı dünya çapında ya da yüksek düzeyde uluslararası tanınmışlığı olan

odak olmak üzere ulusal ve bölgesel nitelikli odaklarla birlikte toplam 66 Rekabet

Edebilirlik Odağı belirlenmiştir (Harita 4.1.). 221 Sürecin teklif çağrısı aracılığıyla

gerçekleştirilmesi firmaların, üniversitelerin ve araştırma kurumlarının formel bir

221 Praer, 2006:29; DIACT, Competitiveness Clusters in France, http://www.competitivite.gouv.fr/ IMG/pdf/ poles_plaquette_en.pdf, 05.01.2007

(Lojistik)

(Güvenli elektronik işlemler )

(Demiryolu inşası)

(Balıkçılık endüstrisi)

(Deniz)

(Yüksek nitelikli araçlar)

(Görüntü, İletişim ağları)

(Geleceğin gıdaları)

(Komposit materyaller)

(İleri düzeyli ulaştırma)

(Çocuk)

(Mikrodalga)

(Gıda ve sağlık)

(Ahşap)

(Yenilikçi tahıllar)

(Et ve et ürünleri)

(Makine Mühendisliği)

(Plastik)

(Teknik tekstil) (Kimya ve çevre)

(Kamyon, otobüs)

(Geleceğin araçları)

(Fiber)

(Spor endüstrisi)

(Nano-teknoloji)

(Güvenli iletişim çözümleri)

(Parfüm ve tatlar)

(Deniz, güvenlik)

(optik, görüntüleme)

(Lazer)

(Bio-terapi)

(Mikro-teknoloji)

(Dijital eğlence)

(Gıda-besin) (Nükleer)

(Küresel ısınmaya neden olmayan teknolojiler)

(Gıda-Tarım)

(Kanser, bio-sağlık)

(Seramik)

(Nükleer teknoloji)

(Meyve, sebze)

(Risk yönetimi)

(Tropik ziraat ve besin)

(Uzay, havacılık ve on-board sistemler)

(Yeni hastalık türler))

(Çelik ve yeni materyaller)

(Yazılım ve karmaşık sistemler)

(Bio-terapi)

(Sürdürülebilir kentsel hareketlilik-alternatif yakıt/araç teknolojileri, )

(Görüntü, multimedya)(enfeksiyon, hastalıklar, kanser ve kardio-terapi)

(Endüstriyel tekstil)

(Özel bitkiler)

(İnşaat) (Elektrik gücüne dayalı

sistemler)

(Ulaştırma, güvenlik ve itici güç sistemleri

)

(Tarım sanayi)

(At yetiştiriciliği

(Viroloji, enfeksiyon

hastalıkları)

Ulusal Düzeydeki Rekabet Edebilirlik Odakları Küresel Düzeydeki Rekabet Edebilirlik Odakları

(Besin, sağlık)

(İhracata dayalı sanayi)

(Yerel malzemeler)

(Kozmetik)

(Yenilenebilir enerji)

(Yenilenebilir enerji)

Page 116: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 105

şekilde bir arada çalışmalarının teşvik edilmesi açısından çok önemli

görülmektedir.222

Programın hedefi Ar-Ge faaliyetleri desteklenerek yeniliklerin yaratılması ve

yayılması ve ticarileştirilmesinin sağlanmasıdır. Bu süreç, Odak kapsamındaki

aktörlerin etkili bir şekilde ortaklaşa çalışmalarına bağlıdır. Kamu kaynağının tahsis

edilmesi ve vergi istisnaları getirilmesi bu yaklaşımının temel araçlarıdır. Proje bazlı

yaklaşımın sağladığı esneklik kümelenmelerin kendileri açısından en önemli

gördükleri konuları tekliflerinde ortaya koymalarına imkân tanımaktadır.

66 adet Rekabet Edebilirlik Odağının desteklenmesi için merkezi idare 2005-

2007 dönemi için 1,5 milyar Avro tahsis etmeyi planlamıştır. Bu tutarın 300 milyon

Avro’su sosyal güvenlik ödemesi ve vergi istisnasından, 700 milyon Avro farklı

bakanlıklarca aktarılmak üzere genel bütçe gelirlerinden, 500 milyon Avro OSEO

Anvar (ANVAR-Yenilikçilik Ajansı ve BDPME-KOBİ Geliştirme Bankası

Ortaklığı), ANR (Ulusal Araştırma Ajansı) ve ALL (Endüstriyel Yenilik Ajansı)

tarafından sağlanmaktadır. Bu tahsisattan her bir uluslar arası odak, eş finansman

hariç üç yıllık dönemde yıllık ortalama 26,7 milyon Avro, bölgesel ve bölgeler arası

Odaklar ise 1,9 milyon Avro kaynak kullanabileceklerdir. 223 Tablo 4.1.’de farklı

kurumlarca rekabet edebilirlik odaklarına sağlanan destekler yer almaktadır.

Tablo 4.1. Rekabet Edebilirlik Odaklarına Sağlanan Mali Kaynaklar Kuruluşlar Proje türü Proje/Destek Büyüklüğü Yararlanıcılar

Bakanlıklar arası Ar-Ge Fonu

Ortak Ar-Ge projeleri 1-10 milyon Avro Tüm firmalar ve

laboratuarlar

Mali ve sosyal güvenlik muafiyetleri

Ortak Ar-Ge projeleri

3 yıllık mali muafiyetler toplamı maksimum 100.000 Avro Çalışan sayısının %25-50’si için sosyal güvenlik ödemesi muafiyeti

AR-Ge bölgesindeki firmalar

OSEO ANVAR Ortak Ar-Ge ve yenilik projeleri 0,3-3 milyon Avro 200 altında çalışanı olan

firmalar

ANR Temel ve uygulamalı araştırma

4 milyon Avroya kadar +bonus 18.000 Avro

Akademik laboratuarlar ve ortaklaşa çalışan firmalar

ALL Endüstriyel Ar-Ge gelişme 10 milyon Avro Firmalar (özellikle büyük

işletmeler) Kaynak: EPRC, 2006:22

222 OECD, 2006d:35 223 OECD, 2006d:32

Page 117: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 106

Belirlenen Odaklardaki ortaklar ucu açık olmak üzere üç türden teşvikten

yararlanacaklardır: Kamu destekleri, vergi muafiyetleri ve düşük sosyal güvenlik

ödemeleri, finansal imkânlar ve özel garantiler. Odaktaki bir Ar-Ge bölgesinde yer

alan işletmeler odağın yürüttüğü projelere katıldıklarında bazı muafiyetlerden

yararlanabilmektedirler.

Rekabet Edebilirlik Odakları, uzay sanayi, bilgi iletişim teknolojileri gibi

alanlarda faaliyet göstermektedirler. Ancak ahşap ve yapı endüstrisi gibi daha

geleneksel alanlarda da Odaklar bulunabilmektedir. Her Odak desteklenmesini uygun

bulduğu projeleri belirlemekte ve Odak tarafından desteklendiğini belgelemektedir.

Daha sonra proje sahipleri kamu finansmanı sağlamak üzere yukarıda belirtilen ilgili

kuruluşlara başvurmakta ve öncelikle desteklenmektedirler. Şirketler ayrıca Odak

tarafından kendilerine verilen belge dolayısıyla vergi ve sosyal güvenlik ödemeleri

istisnalarından yararlanabilmektedirler.224

Ayrıca, Rekabet Edebilirlik Odakları politikası kapsamında yasal bir

düzenleme ile odaklar çevresinde özel araştırma ve geliştirme bölgeleri

oluşturulmuştur. Onaylanan projelere ek olarak anılan Ar-Ge bölgelerinde yer alan

firmalar da mali ve sosyal muafiyetlere tabi olmaktadırlar.

CIACT geniş bant internetin Odaklarda gelişmesini desteklemekte olup dijital

teknolojiye geçecek KOBİ’ler için kaynak tahsis etmektedir. Hükümet ayrıca,

rekabet edebilirlik odaklarında ticari bilgi toplama ve raporlama sistemi

oluşturulması için kaynak da tahsis etmektedir.

Odaklar, 1980’li yıllarda adem-i merkeziyetçi politikalar çerçevesinde

bölgesel kalkınmanın sağlanmasına yönelik olarak geliştirilen ve yönetim kademeleri

arasında bu amaçla sözleşmeler düzenlenmesini içeren yaklaşımla da

ilişkilendirilmiştir. 2007-2013 döneminde merkezi hükümet ve bölgeler arasında

uygulanacak bölgesel kalkınma sözleşmelerinde YÜS ve Odaklar öncelikli hedefler

arasında yer almaktadır.225

224 European Commission, 2006b:50 225 OECD ,2006d:30

Page 118: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 107

Hedef gruplar-seçim kriterleri

Bölgesel Rekabet Edebilirlik Odakları politikası çerçevesinde bir kümelenme

haritası oluşturulmamış, seçim kriterlerinin oluşturulmasında Fransa Devlet İstatistik

Kurumunun daha önce belirlediği kümelenme kriterlerinden yararlanılmıştır.

Programın başlangıcında uluslar arası rekabet gücüne sahip bir alanda

ortaklaşa faaliyet gösteren firmalar, araştırma merkezleri ve yüksek eğitim

kurumlarından oluşan kümelenmelerin desteklenmesi ve seçilecek kümelenmelerin

yükselen sektörlerde yer alması öngörülmüştür. Ancak, bölgesel odakların da

desteklenmesi kararı ile hedef, ülkenin gelişmiş ya da geri kalmış bölge ayrımı

yapılmaksızın ülkenin tamamında en güçlü kümelenmelerin desteklenmesine

dönüştürülmüştür.226

Teklif çağrısına başvuracak kümelenmelerde katılımcıların daha önce birlikte

çalışmış olmaları şartı aranmamıştır. Bu çerçevede programın hedefi bir ölçüde teklif

çağrısı ile küme paydaşlarının bir araya getirilmesinin teşvik edilmesi olarak

değerlendirilebilir. Nitekim, kazanan odaklardan büyük bir kısmında daha önceden

formel bir şekilde ortaklaşa çalışma ilişkisi bulunmadığı görülmüştür.

Her bir odakta yer alacak firma sayısı değişmekle birlikte beş kadar büyük

firma ve yüzlerce KOBİ’den oluşan başvurular bulunabilmektedir. Odak projelerine

aktif olarak katılan firmaların sayısı daha düşüktür. Genelde her bir Odakla 3-4

yüksek eğitim kurumu ve 3-4 araştırma enstitüsü ilişkilendirilmiştir. Ancak,

uygulamada büyük firmalar süreci yönlendirmektedir.

Bakanlıklar Arası Bölgesel Kalkınma ve Rekabet Edebilirlik Komitesi

(CIACT) seçilen Odaklar için hazırlanan çerçeve anlaşmaları onaylamaktadır. Kamu

ve özel kesim arasında düzenlenen bu ortaklık anlaşmaları odakların coğrafi

sınırlarını belirlemekte, bölgesel ve yerel yönetimlerin programın yönetişiminde yer

almalarına imkan vermekte ve onlara strateji hakkında bilgi sunmaktadır. Çerçeve

anlaşmaların pazar taleplerine uyum sağlamaya imkan verecek ve firmaların

projelerini uygun bir ortamda yürütmelerine imkan verecek şekilde esnek olması

önemli görülmektedir.

226 OECD, 2006d:33

Page 119: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 108

Temel Aktörler-Yönetişim yapısı

Program bakanlıklar arası bir çalışma grubunca uygulanmakta olup Program

yönetimi ve koordinasyonu DIACT ve Ekonomi, Finans ve Sanayi Bakanlığının

İşletmeler Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilmektedir. DIACT’ın bu kapsamda

temel görevi rekabet edebilirlik odaklarının seçilmesidir.227

Odaklar belirlendiğinde yerel yönetimler odakların yönetiminde yer almakta

ve odaklarda bulunan işletmelere hizmet sunmaktadırlar. İşletmelerin yer değiştirme

potansiyelleri dikkate alınarak, odakla daha sağlam bağ kurmaları için eğitim

merkezleri, iş parkları, girişim bölgeleri ve odağın üyeleri arasında diyalogu

sağlayacak forumlar gibi donatı ve hizmetlerin sunulması gerekmektedir. Yerel

yönetimlerin bu konudaki başarılı politikaları odaklar için önemli bir rekabetçi

üstünlük sağlamaktadır.

CIACT diğer kamu kurumlarının Program kapsamında desteklenen

kümelenmelerin düzenlenecek sözleşme ve planlarda dikkate alınmasını talep

etmektedir. DIACT ise Odaklar arasında bilgi paylaşımını sağlamak üzere ülke

çapındaki Odakları bir araya getiren bir oluşumun hayata geçirilmesini

planlamaktadır.228

Odaklar, ortaklaşa proje yürüten işletmeler, araştırma ve test merkezleri,

temel ve ileri eğitim kurumları gibi tüm ekonomik aktörlerin bir araya gelmesiyle

oluşmaktadır. Odaklar kâr amacı gütmeyen kuruluş statüsüne sahip ve bölgesel

yönetimce onaylanan bir yapıyla yönetilmektedir. Odakları yönlendirmek üzere Mali

Komite, Bilimsel Komite ve Strateji Komitesi oluşturulmaktadır. Yönetişim

yapısında firmalar bulunduğu gibi bölgesel ve yerel yönetim görevlileri ve diğer

uzmanlar da yer almaktadır. Ancak, yönetim yapısında çok fazla komitenin olması

süreci karmaşıklaştırmakta olup, bu nedenle komite sayısının azaltılmasının uygun

olacağı değerlendirilmektedir.

Odakların sürükleyici güçleri sanayi tesisleri olmakla birlikte özellikle start-

up/yeni girişimlerin ve KOBİ’lerin desteklenmesinde olmak üzere kamu kurumları

(OSEO/ANVAR) ve yerel yönetimlerin katalizör rolü çok önemli görülmektedir. 227 EPRC, 2006:21, OECD, 2006b:47 228 OECD, 2006d:30-34

Page 120: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 109

Odakların dış ilişkileri de iç ilişkileri ve bağları kadar önemli görülmektedir.

Firmaların ve grupların genelde bölge hatta ülke dışında Ar-Ge ortaklıkları

bulunmaktadır. Odakların dışarıdaki dünya ile bağlarından yeterince

yararlanmalarının yeniliklerin optimizasyonu ve pazara girişlerinin hızlandırılması

açısından önemli olduğu düşünülmektedir.

Değerlendirme

Rekabet Edebilirlik Odakları Programı öncesinde de işletmeler ve kamu-özel

araştırma kurumları arasında gerçekleştirilen ortaklıklar hükümet tarafından

desteklenmektedir. Ancak, Programın Ar-Ge ve yenilikçiliğin birleştirilmesi yönünde

bir çok üstünlüğü bulunmaktadır: Bunlardan en temel olanları,

- bölgesel boyutun diğer inisiyatiflere nazaran daha kuvvetli olması,

- çok fazla sayıda proje olması ve önemli düzeyde kaynak ayrılmış olması,

- işletmeleri odağına alan bir yaklaşım izlenmesi, çok sayıda aktörü bir araya

getirerek yenilik için gerekli ortamı sağlaması ve

- firmalara araştırma, ağlar ve yenilikçilik potansiyelleri konusunda gerekli

bilgi ve fırsatları sunmasıdır.

Odaklar, ayrıca belirli engelleri ortadan kaldırarak yeni işbirliği olanakları

ortaya çıkarmaktadır. Özellikle yenilikçi KOBİ’ler olmak üzere, KOBİ’lerin

Odaklarda yer alması risk sermayesi pazarına girişlerini kolaylaştırmaktadır. Birçok

odaktaki büyük işletmeler zincirin sonunda yer alan kaynaştırıcılar olarak görev

yapmakta, yeni işletmeler (start-up) tarafından üretilen ara malların müşterisi olarak

yenilikçi KOBİ’ler için istikrarlı üretime imkan vermekte ve hükümet tarafından

sunulan teşvikleri destekleyici bir rol oynamaktadır.

Odak olmak markalaşmak anlamına da geldiği için Odakta yer alan firmalar

özellikle finansman imkanlarına erişim açısından ek avantajlar sağlayabilecektir.

Odaklar bulunduğu bölgenin markalaşması açısından da önemli görevler

üstlenebilecektir.

Avrupa Komisyonunca hazırlanan 2006 Yılı Fransa Yenilik Politikaları

Değerlendirme Raporunda, Odakların, işletmelerin kalifiye personele erişimine

yardımcı oldukları, işletmelerin bilgi ve teknolojiyi edinmeleri ve transfer etmelerini

Page 121: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 110

kolaylaştırdıkları, karşılıklı bilgi paylaşımını sağlayacak yenilikçilik altyapısını

geliştirdikleri, yenilikle ilgili ortak faaliyetlerin yürütülmesi ve bilgi aktarımı için

işletmeler ve diğer aktörler arasında ortak çalışma imkanını artırdıkları ifade

edilmektedir.229

Odak uygulaması görece olarak yeni olmakla birlikte idari prosedürlerin fazla

olması, karmaşık yönetişim sistemlerinin bulunması, çok sayıda kamu ve özel kesim

aktörlerinin katılımının zorunlu oluşu, KOBİ’lerin yeterli düzeyde sürece dahil

olamamaları, Odak sayısının başta öngörülenden çok fazla olması nedeniyle

finansman imkanlarının yetersiz kalması gibi hususlarda eleştirilmektedirler. 230

Ayrıca, yüksek öğrenim kurumlarında gerçekten yenilikçilik kültürü bulunmaması ve

bunların yeterli özerkliğinin bulunmaması bu kurumlar ile işbirliklerini ve sonuçta

uygulamayı zorlaştırmaktadır.

Rekabet edebilirlik Odakları deneysel bir nitelik de taşımaktadır. Önemli

düzeyde sosyal sermayeye erişen bölgelerin başarısının diğerlerinin dönüşümü için

önemli bir faktör olacağı düşünülmektedir.

Rekabet Edebilirlik Odakları politikası ulusal rekabet edebilirliğin sağlanması

için kaynakların belirli büyüme odaklarına yönlendirilmesi ve gelişmenin bu

alanlardan diğer bölgelere yayılması yaklaşımını içermektedir. Bu yaklaşım,

kaynakların büyümenin tüm bölgelerde desteklenebilmesi için bütün bölgeler

arasında dağıtılması gerektiğini savunan kesimlerce eleştirilmektedir. 231 Ancak,

genel kabul gören diğer bir gerçek ise kısıtlı kaynakların belirli bölgelere

odaklanmasının etkiyi artıracağı yönündedir.

4.2. Finlandiya232

4.2.1. Bölgesel politikalar ve rekabet edebilirlik stratejileri Finlandiya, ekonomik rekabet edebilirliği ve kalkınmayı sağlamak ve geleceği

şekillendirmek üzere bölgesel kalkınma konusuna özel önem vermektedir.

Finlandiya’nın izlediği ekonomik büyüme yaklaşımı geçtiğimiz dönemde başarısını

229 European Commission, 2006b:35 230 OECD, 2006d:36 231 OECD, 2006c:48 232 Bu bölümde özellikle OECD, 2005c (OECD Territorial Reviews: Finland)’dan faydalanılmıştır

Page 122: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 111

kanıtlamış ve ülke çapında görece olarak dengeli bir kalkınmanın sağlanmasına

yardımcı olmuştur.

Finlandiya bölgesel politikası geçtiğimiz on yıllık dönemde önemli

dönüşümler geçirmiştir. Bu dönüşümün temelinde, değişen ekonomik ortam ve

ihtiyaçlar dikkate alınarak, bölgesel gelirlerin eşitlenmesi hedefinden bölgelerin

rekabet edebilirliklerinin artırılması hedefine geçilmesi yer almaktadır.

Bu dönüşüm ilk olarak 1994 yılında yaşanan durgunluk ve AB politikalarının

uygulamaya başlanması ile, ikinci olarak ise 2003 yılında ulusal ekonomik kalkınma

politikasının güçlendirilmesi amacıyla gündeme gelmiştir. Finlandiya 1990’ların

başlarında, İkinci Dünya Savaşından günümüze değin OECD ülkelerinin yaşadığı en

ağır ekonomik durgunluklardan birini yaşamış, işsizlik oranı aktif nüfusunun %17’si

oranına kadar çıkmıştır. Bunun üzerine, hükümet devalüasyon, büyük ölçekli

işletmelerin yeniden yapılandırılması gibi ekonomiyi düzeltici bir çok tedbirler

almıştır.

Finlandiya’nın karşı karşıya olduğu temel sorun ya da fırsat alanları;

- yoğun rekabetin yaşandığı bir ortamda ülkenin dinamosu olan bölgelerin

rekabet edebilirliklerinin sağlanması,

- ekonomisi düşük maliyete dayalı rekabetle karşı karşıya olan orta

büyüklükteki şehirlerde yenilik ve girişimciliğin geliştirilerek bölgesel ürün

ve hizmetlerin kalitesinin artırılması,

- kalkınma potansiyeli olan ancak, karşılaştırmalı üstünlüklerini yeterince

değerlendiremeyen bölgelerde büyümenin desteklenmesi ve

- bölgesel kalkınmanın ulusal kalkınmaya katkısının artırılması olarak ortaya

konmaktadır.

Bu çerçevede, 1994 yılında yayınlanan Bölgesel Kalkınma Kanunu, bilgiyi

temel alarak program bazlı politikalara odaklanmış; sadece zarar gören bölgeler için

değil, tüm bölgelerin ekonomilerini harekete geçirecek desteklerin sunumunu ve

bilgi altyapısının güçlendirilmesini hedeflemiştir. 1994 yılından itibaren bölgesel

politikada yaşanan bu dönüşüm AB Bölgesel Politikasına uyum sağlanması yönünde

önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Page 123: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 112

Finlandiya, 1990’ların ikinci yarısından itibaren OECD ülkeleri içerisinde en

yüksek işgücü verimliliği artışını sağlamış, 1995 yılında AB’ye üye olmasıyla

birlikte AB ile dış ticareti artmıştır. Bu dönemde özel sektörün rekabet edebilirliğinin

geliştirilmesi hedeflenmiştir. Ekonomik ortamın gelişmesi ve 1994 yılında onaylanan

Bölgesel Kalkınma Kanunu uygulamasının sonuçlarından çıkarılan dersler ile

bölgelere ve firmalara yeniliğin daha iyi yayılmasını sağlamak üzere mevcut

kapasitenin geliştirilmesi ihtiyacı bölgesel politikanın evrimine neden olmuş ve 2003

yılında Bölgesel Kalkınma Kanunu revize edilmiştir. Kanunun, bölgesel politika

yaklaşımı ülkenin tamamında bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesi vurgusunu

içermekte olup, üç temel hedefe odaklanmaktadır:233

1. Bölgelerin rekabet edebilirliğinin güçlendirilmesi,

2. Ülke genelinde hizmet sunumuna yönelik yapıların oluşturulması

3. Dengeli bir bölgesel yapı oluşturulması / dengeli bölgesel kalkınmanın

sağlanması

Ardından, 2004 yılında Finlandiya Hükümetince 9 adet Bölgesel Kalkınma

Hedefi kabul edilmiştir:

- İhtisaslaşmanın ve bilgi toplumunun geliştirilmesi ile bölgelerin küresel

pazardaki rekabet edebilirliklerinin artırılması,

- Şirketlerin çalışma ortamlarının iyileştirilmesi başta olmak üzere, endüstriyel

gelişme ve girişimciliğin teşvik edilmesi,

- Bölgesel işgücü piyasasının işleyişinin geliştirilmesi başta olmak üzere,

istihdamın artırılması, bölgeler arası işsizlik farklarının azaltılması,

- Yeterli ulaşım ağı ve hızlı, uygun fiyatta bilgi iletişim teknolojisi altyapısı ve

hizmetlerinin sunumu ile erişilebilirliğin artırılması,

- Yaşam ortamlarının, doğanın korunması ve geliştirilmesi,

- Temel hizmetlerin ülke genelinde belirli kalitede sunumunun sağlanması,

hizmetler için sürdürülebilir kaynak tahsisi, belediyeler ve bölgeler arası

işbirliğinin desteklenmesi,

- Helsinki Metropoliten Alanı ve bölgesel merkezler ağından oluşan çok

merkezli rekabetçi bölgesel yapının geliştirilmesi,

233 OECD, 2004:18; OECD, 2005c:69

Page 124: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 113

- Bölgesel kalkınma programları için yeterli bütçenin tahsisi, bölgesel

faaliyetlerde ve kaynak tahsisinde bölgesel konseylerin rolünün

kuvvetlendirilmesi,

- Belirli merkezi yönetim fonksiyonlarının uzun vadede Helsinki Metropoliten

Alanı dışına ve öncelikle bölgesel merkezlere aktarılması.

Son dönemde bu kapsamda yürütülen çabalar Finlandiya yenilikçilik

politikasında yenilik sisteminin bölgesel boyutunun öne çıkmasına neden olmuştur.

Önceleri, ulusal yenilik sistemi genelde bölgesel konulara özel önem vermeksizin

sektörel bazda işlerken, 1990’larda bölgesel kalkınma ve yönetişim alanında

yaşanmaya başlanan önemli dönüşümler bölgesel yenilik sistemini de etkilemiştir.

Yenilik politikası ile bölgesel kalkınmaya ve ulusal rekabet edebilirliğe katkı

sağlanması amaçlanmıştır. “Üçlü Sarmal” etkileşim modeli ile kamu, sanayi ve

üniversitenin ortaklaşa çalışması Finlandiya yenilik sisteminin temelini

oluşturmaktadır. Bu yaklaşımın mevcut uygulaması teknoloji bazlı olup, küçük

firmalardaki yönetim metotlarına ya da bölgesel ekonomiler açısından önemli role

sahip geleneksel sektörlere gereken desteği yeterince sağlayamamaktadır. Genelde

ağları yönlendiren büyük firmalar için işlev gören bu yaklaşımda girişimcilik ve

yakınlığa dayalı ilişkilerin yeniliğin yayılmasındaki etkilerine gereken vurgu

yapılmamaktadır.

Bu çerçevede, rekabet edebilirliğin temel unsuru olan yenilikçiliğin

geliştirilmesi ve diğer bölgelere yayılmasını sağlamak üzere çeşitli politika araçlarının

uygulamaya konulmasının gerekli olduğu tespit edilmiştir.

4.2.2. Bölgesel rekabet edebilirlik temelli politika araçları

Yukarıda belirtildiği üzere 2003 yılında revize edilen Bölgesel Kalkınma

Kanununun temel hedefi dengeli kalkınma amacı göz ardı edilmeksizin, bölgelerin

rekabet edebilirliklerinin artırılması olarak belirlenmiştir. Bölgesel kalkınma

stratejilerinin makro ekonomik politikaları tamamlayıcı olduğu ve bu politikaların

etkilerini güçlendireceği öngörülerek, bölgesel rekabet edebilirliğin artırılması

yönündeki politikaların daha tutarlı bir yönetişim yapısının oluşturulmasını

gerektirdiği kabul edilmiştir. Böylece, merkezi, bölgesel ve yerel düzeyler arasında

Page 125: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 114

Bölgesel Politika

Rekabetçi Bölgeler

Dengeli Bölgesel Kalkınma

dikeyde işbirliğinin artırılması ile bölgesel ve sektörel politikalar arasındaki

koordinasyonun geliştirilmesine çalışılmıştır. Bu hedeflere ulaşmak üzere bölgesel

politika araçları önemli ölçüde dönüşüm geçirmiştir:

1. Kümelenme yaklaşımı çerçevesinde teknolojik ve kurumsal yenilik ile

firmalara sunulan hizmetler bölgesel kalkınmanın odak noktasını oluşturmaya

başlamıştır. Güçlü bir politika aracı olan İhtisas Merkezleri (Centres of Expertise)

Programı uygulamaya geçirilmiştir.

2. Kentsel gelişme politikası gözden geçirilerek, küçük ve orta büyüklükteki

dinamik kentler ağının oluşturulması ve bölgesel kalkınmadaki temel aktörler olan

kentsel fonksiyonel alanlara entegre olmalarının sağlanması hedeflenmiştir. Bölgesel

Merkezler Programı (Regional Centres Programme) uygulamaya konmuştur.

3. Bölgesel kalkınmanın eşitliği temel alan boyutu kapsamında ise tüm

bölgelere kamu hizmetlerinin maliyet etkin bir şekilde ve yeterli düzeyde sunulması

hedeflenmiştir.

Şekil 4.1. Finlandiya Modern Bölgesel Gelişme Politikasının Omurgası

Kaynak:OECD, 2005c:72’den düzenlenmiştir.

Bu çerçevede, bölgesel rekabet edebilirlik politikası kapsamında uygulanan

iki temel program olan İhtisas Merkezleri Programı ve Bölge Merkezleri Programı

aşağıda ayrıntılı olarak ele alınmaktadır (Şekil 4.1.).

İhtisas Merkezleri Programı

Bölgesel Merkezler Programı

Page 126: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 115

4.2.2.1.İhtisas Merkezleri Programı (İMP)

Strateji ve amaçlar İhtisas Merkezleri Programı, Finlandiya bölgesel kalkınma ve bölgesel yenilik

politikasının temel araçlarından biri olarak görülmektedir. 234 Bölgesel kalkınma,

sanayi, yenilikçilik gibi farklı politika alanlarını buluşturan bir niteliğe sahip olan

Programın genel hedefleri: 235

- işletmeler ve üniversiteler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi,

- en üst düzeyde uzmanlıkların geliştirilmesi,

- bölgeye yatırımın ve kalifiye işgücünün çekilmesi ve

- bölgenin Ar-Ge faaliyetlerine kaynak tahsis etme kapasitesinin artırılmasıdır.

İMP ile yerel rekabetçi üstünlükleri bölgesel düzeyde geliştirmek üzere

kümelenmeler kapsamında ağ oluşturulması teşvik edilmekte, firmaların özellikle

üniversite ve araştırma merkezleri ile ilişki kurmaları desteklenerek uluslar arası

düzeyde bilginin geliştirilmesi, bir araya getirilmesi ve ihtisaslaşmaların

geliştirilmesi amaçlanmaktadır. İMP’nin hedefleri şunlardır:236

- Üst düzeyde ihtisaslaşmaya dönük uzun dönemli strateji geliştirilmesi,

- Bölgeler arasında ihtisaslaşma ve işbirliğinin gelişiminin desteklenmesi,

- Uluslar arası düzeyde yeni ürün, hizmet, firma ve iş imkanlarının yaratılması,

- Yatırımların ve uzmanlıkların bölgeye çekilmesi için bölgelerin çekiciliğinin

(cazibesinin) artırılması,

- İhtisas alanlarının modernize edilmesi ve güçlendirilmesi,

- Bölgelerin Ar-Ge’den yararlanma imkanlarının artırılması,

- İhtisaslaşılan alanlarda ulusal ve uluslar arası düzeyde ağların oluşturulması

- Bölgesel ve ulusal kalkınma hedeflerinin uyumunun sağlanması

Sağlanan destekler ve uygulama süreci

Programın uygulanmasına 1994 yılında başlanmış olup, 2006 yılı sonunda

ikinci programlama dönemi tamamlanmıştır. 1999-2005 yılları arasında sağlanan

başlangıç kamu fonu 46 milyon Avro iken sonuçta 450 milyon Avro’luk bir kaynağın

234 OECD, 2006d:17 235 OECD, 2006c:10 236 OECD, 2006d:20

Page 127: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 116

proje desteği olarak verilmesi için gerekli kaldıraç etkisi sağlanmıştır.237 2003 yılında

İMP kapsamındaki projeler için AB, özel şirketler ve ulusal yenilik kuruluşları gibi

farklı kaynakların da katkıları ile ayrılan toplam fon büyüklüğü 40 milyon Avro

olmuştur.

2003 ve 2004 yıllarında program için 8 milyon Avro ve 9,4 milyon Avro bütçe

ayrılmış, 22 adet Merkeze yıllık 150.000 ila 900.000 Avro arasında başlangıç fonu

(basic fund) kamu kaynağı kullandırılmıştır. Bu kaynağın kullanımı için bölgelerin

%50 eş-finansman sağlaması gerekmekte, ayrıca yerel düzeydeki kaynaklar bu

havuza eklenmektedir.238

Programda en iyi yerel programlar bir yarış neticesinde İhtisas Merkezi

statüsü kazanmakta ve yıllık olarak fonlardan yararlanabilmek üzere yarışmaktadırlar.

İhtisas Merkezleri Programı farklı ihtiyaçlara cevap veren bir program niteliğinde

tasarlanmıştır. Küçük merkezler kümelenmeye dayalı gelişme ve uluslararasılaşmaya

odaklanırken, büyük merkezler ise üniversite ve diğer araştırma enstitüleriyle birlikte

yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerine odaklanmıştır (Harita 4.2.).239

1999-2002 dönemi için yapılan ara değerlendirme 5.700 bilgi yoğun iş

yaratıldığını, 5.100 işin muhafaza edildiğini, ileri teknoloji odaklı 316 yeni firmanın

kurulduğunu, 1.400 yeniliğin geliştirildiğini ve 28.000 kişinin eğitimlerden

yararlandığını ortaya koymuştur.240

Hedef gruplar ve seçim kriterleri Merkezlerin belirlenmesi teklif çağrısı ile gerçekleştirilmekte olup seçimde,

(ekonomik) büyüme açısından potansiyeli olan projelerin uluslar arası alanda

ihtisaslaşma düzeyi ve yenilikçilik boyutu dikkate alınmaktadır. İhtisas alanlarının

seçiminde, üst düzeyde araştırma yapan kuruluşların ve sanayi işletmelerinin sayısı

ve kalitesi, sunulan projelerin yenilikçiliği ve etkinliği, katılımcılar arasında uygun

çalışma organizasyonunun varlığı ve bölgeye uzun dönemli bağlılık kriterleri de

aranmaktadır.241

237 OECD, 2006d:22 238 OECD, 2006d:22 239 OECD, 2006b:6 240 OECD, 2006d:25 241 OECD, 2006d:23

Page 128: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 117

Önceleri sadece büyük kentsel alanları hedef alan Programın, çok merkezli

bir kentsel gelişmenin sağlanması hedefiyle uygun olarak, orta büyüklükteki

kentlerde de yayılması hedeflenmiştir. 1994 yılında büyük kentsel merkezlerde yer

alan sekiz merkez seçilmiştir. 1999 ve 2003 yıllarında ikinci ve üçüncü program

dönemlerinin uygulanmasıyla İhtisas Merkezi sayısı 22’ye çıkmıştır (Harita 4.2).

Harita 4.2. Finlandiya İhtisas Merkezleri Programı

Kaynak: Halme, 2003:2’den düzenlenmiştir

İhtisaslaşma ve yenilikçiliğe vurgu yapılmakla birlikte sadece yüksek

teknolojili alanlar değil turizm, kültür ve çevre konularında da ihtisas merkezleri

desteklenmektedir.

Projeler büyük ölçüde KOBİ’ler ve mikro işletmeleri kapsamaktadır. Ancak

bazı Merkezlerde çok uluslu büyük şirketler ve orta büyüklükteki firmalar da yer

almaktadır. 2002-2005 döneminde 22 merkezde toplam 5000 firma Programa

katılmış olup, Merkez başına çoğunluğu 10’dan az işçi çalıştıran yılda ortalama 227

firma Programa dahil olmuştur. 242

242 OECD, 2006d:23

Batı Finlandiya•Enerji Teknolojisi

Oulu Bölgesi•Bilgi Teknolojileri, Medikal, Bio ve Çevresel Teknoloji

Tampere Bölgesi•Mühendislik, otomasyon, bilişim, Medya hizmetleri ve Sağlık teknolojileri

Güney Batı Finlandiya•Bio-malzeme, Teşhis sistemleri, İlaç,malzeme teknolojisi, bilişim ve kültürel içerik üretimi

Helsinki Bölgesi•Aktif malzemeler ve mikro sistemler, Genetik teknolojisi, Yazılım, dijital teknoloji, e-öğrenme ve kültür endüstrisi,sağlık teknolojisi ve lojistik

Güney-Doğu FinlandiyaYüksek teknolojili metal yapılar,orman sanayi için süreçler ve sistemler, lojistik

Kuopio Bölgesi•İlaç geliştirme, sağlık ve tarımsal bio-teknoloji

Jyväskylä Bölgesi•Bilgi Teknolojileri, Kağıt , Enerji ve Çevresel Teknoloji

Lapland •Doğal kaynaklar ve kültür temelliDeneyim Endüstrileri

Satakunta Malzeme ve Uzaklık Teknolojisi

Lahti Bölgesi •Tasarım, kalite ve ekoloji

Kainuu •Ölçüm teknolojisi ve•Oda müziği

Seinäjoki Bölgesi•Gıda sanayi

Kuzey Carelia Ahşap teknolojisi ve ormancılık, polimer teknolojisi ve alet edevat

Ahşap Ürünler için İhtisas Merkezleri Ağı

Gıda geliştirme İhtisas Merkezi Ağı

Kokkola Bölgesi•Kimya

Hyvinkää Bölgesi•Kaldırma ve taşıma araçları

Häme Mesleki eğitim ve e-Öğrenme

Mikkeli Bölgesi•Komposit ve kaplama

Turizm için İhtisas Merkezi Ağı

Raahe –Nivala –Tornio•Metal ve bak ım hizmetleri

1994-1998

1999-2002

2003-2006

İhtisas Merkezi Ağları

Bölgesel İhtisas Merkezleri

Batı Finlandiya•Enerji Teknolojisi

Oulu Bölgesi•Bilgi Teknolojileri, Medikal, Bio ve Çevresel Teknoloji

Tampere Bölgesi•Mühendislik, otomasyon, bilişim, Medya hizmetleri ve Sağlık teknolojileri

Güney Batı Finlandiya•Bio-malzeme, Teşhis sistemleri, İlaç,malzeme teknolojisi, bilişim ve kültürel içerik üretimi

Helsinki Bölgesi•Aktif malzemeler ve mikro sistemler, Genetik teknolojisi, Yazılım, dijital teknoloji, e-öğrenme ve kültür endüstrisi,sağlık teknolojisi ve lojistik

Güney-Doğu FinlandiyaYüksek teknolojili metal yapılar,orman sanayi için süreçler ve sistemler, lojistik

Kuopio Bölgesi•İlaç geliştirme, sağlık ve tarımsal bio-teknoloji

Jyväskylä Bölgesi•Bilgi Teknolojileri, Kağıt , Enerji ve Çevresel Teknoloji

Batı Finlandiya•Enerji TeknolojisiBatı Finlandiya•Enerji Teknolojisi

Oulu Bölgesi•Bilgi Teknolojileri, Medikal, Bio ve Çevresel Teknoloji

Oulu Bölgesi•Bilgi Teknolojileri, Medikal, Bio ve Çevresel Teknoloji

Tampere Bölgesi•Mühendislik, otomasyon, bilişim, Medya hizmetleri ve Sağlık teknolojileri

Tampere Bölgesi•Mühendislik, otomasyon, bilişim, Medya hizmetleri ve Sağlık teknolojileri

Güney Batı Finlandiya•Bio-malzeme, Teşhis sistemleri, İlaç,malzeme teknolojisi, bilişim ve kültürel içerik üretimi

Güney Batı Finlandiya•Bio-malzeme, Teşhis sistemleri, İlaç,malzeme teknolojisi, bilişim ve kültürel içerik üretimi

Helsinki Bölgesi•Aktif malzemeler ve mikro sistemler, Genetik teknolojisi, Yazılım, dijital teknoloji, e-öğrenme ve kültür endüstrisi,sağlık teknolojisi ve lojistik

Helsinki Bölgesi•Aktif malzemeler ve mikro sistemler, Genetik teknolojisi, Yazılım, dijital teknoloji, e-öğrenme ve kültür endüstrisi,sağlık teknolojisi ve lojistik

Güney-Doğu FinlandiyaYüksek teknolojili metal yapılar,orman sanayi için süreçler ve sistemler, lojistik

Güney-Doğu FinlandiyaYüksek teknolojili metal yapılar,orman sanayi için süreçler ve sistemler, lojistik

Kuopio Bölgesi•İlaç geliştirme, sağlık ve tarımsal bio-teknoloji

Kuopio Bölgesi•İlaç geliştirme, sağlık ve tarımsal bio-teknoloji

Jyväskylä Bölgesi•Bilgi Teknolojileri, Kağıt , Enerji ve Çevresel Teknoloji

Jyväskylä Bölgesi•Bilgi Teknolojileri, Kağıt , Enerji ve Çevresel Teknoloji

Lapland •Doğal kaynaklar ve kültür temelliDeneyim Endüstrileri

Lapland •Doğal kaynaklar ve kültür temelliDeneyim Endüstrileri

Satakunta Malzeme ve Uzaklık TeknolojisiSatakunta Malzeme ve Uzaklık Teknolojisi

Lahti Bölgesi •Tasarım, kalite ve ekolojiLahti Bölgesi •Tasarım, kalite ve ekoloji

Kainuu •Ölçüm teknolojisi ve•Oda müziği

Kainuu •Ölçüm teknolojisi ve•Oda müziği

Seinäjoki Bölgesi•Gıda sanayiSeinäjoki Bölgesi•Gıda sanayi

Kuzey Carelia Ahşap teknolojisi ve ormancılık, polimer teknolojisi ve alet edevat

Kuzey Carelia Ahşap teknolojisi ve ormancılık, polimer teknolojisi ve alet edevat

Ahşap Ürünler için İhtisas Merkezleri Ağı

Gıda geliştirme İhtisas Merkezi Ağı

Kokkola Bölgesi•Kimya

Hyvinkää Bölgesi•Kaldırma ve taşıma araçları

Häme Mesleki eğitim ve e-Öğrenme

Mikkeli Bölgesi•Komposit ve kaplama

Turizm için İhtisas Merkezi Ağı

Raahe –Nivala –Tornio•Metal ve bak ım hizmetleri

Kokkola Bölgesi•Kimya

Hyvinkää Bölgesi•Kaldırma ve taşıma araçları

Häme Mesleki eğitim ve e-Öğrenme

Mikkeli Bölgesi•Komposit ve kaplama

Turizm için İhtisas Merkezi Ağı

Raahe –Nivala –Tornio•Metal ve bak ım hizmetleri

Kokkola Bölgesi•Kimya

Hyvinkää Bölgesi•Kaldırma ve taşıma araçları

Häme Mesleki eğitim ve e-Öğrenme

Mikkeli Bölgesi•Komposit ve kaplama

Turizm için İhtisas Merkezi Ağı

Raahe –Nivala –Tornio•Metal ve bak ım hizmetleri

Kokkola Bölgesi•Kimya

Hyvinkää Bölgesi•Kaldırma ve taşıma araçları

Häme Mesleki eğitim ve e-Öğrenme

Mikkeli Bölgesi•Komposit ve kaplama

Turizm için İhtisas Merkezi Ağı

Raahe –Nivala –Tornio•Metal ve bak ım hizmetleri

1994-1998

1999-2002

2003-2006

İhtisas Merkezi Ağları

Bölgesel İhtisas Merkezleri

Page 129: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 118

Temel aktörler ve yönetişim İMP, İçişleri Bakanlığına bağlı Bölgesel Kalkınma Genel Müdürlüğünün

koordinasyonunda, bakanlıklar arası bir komite tarafından yönetilmektedir.

Bakanlıklar arası komite, farklı bakanlıkların faaliyetlerinin koordinasyonunun ve

uyumunun sağlanmasında önemli bir rol üstlenmektedir.243 Programın bütçesi önemli

bir kısmı İçişleri Bakanlığınca sağlanmaktadır.244

Şekil 4.2. İhtisas Merkezleri Programı - Bölgesel Ortaklar ve Strateji

Kaynak:OECD, 2005c:111’dan düzenlenmiştir.

Bölgelerde Programın uygulanması, üçlü sarmal modeli çerçevesinde

üniversiteler ve araştırma enstitüleri, yerel iş topluluğunun (firmalar ve bilim parkları)

ve kamu idarelerinin (belediyeler, bölgesel konseyler ve merkezi yönetim)

ortaklığında bir yerel kalkınma firmasınca yürütülmektedir (Şekil 4.2.). Uygulamada,

programın yönetimi genelde mevcut bilim ve teknoloji parkı şirketlerince

gerçekleştirilmektedir.

Bu kapsamda, Programın bölgesel düzeyde uygulanmasında teknoloji/bilim

parkları operasyonel bir platform olarak kullanılmaktadır. Bilim parkları içerisindeki

firmalara proje yönetimi, iş geliştirme ve pazarlama, teknoloji transferi, kuluçka,

243 OECD, 2006b:47 244 Bachtler and Yuill, 2001:29

En yeni bilgi ve beceriler

Proje Yönetimi

Ticarileştirme ve rekabet edebilirlik

Projelere fon

sağlanması

Altyapı ve fon sağlanması

Ortak Strateji

Şirketler

Üniversiteler ve araştırma enstitüleri

Belediyeler

Bölgesel İdare -Kuruluşlar

Bilim Parkları

Page 130: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 119

patent/lisans ve işyeri açısından birçok hizmet sunulmaktadır. Ancak, Program bilim

parklarından daha geniş bir alanı kapsamakta olup, tüm kentsel bölgede yer alan

kümelenmelerdeki işletmeleri ve diğer aktörleri içine almaktadır.245

4.2.2.2.Bölgesel Merkezler Programı (BMP)

Strateji ve amaçlar Son dönemlere kadar Finlandiya’nın belirgin bir kentsel politikası

bulunmamaktadır. Belediyelerin güçlü ve otonom konumlarına karşılık, merkezi

yönetimin rolü, geri kalmış ve yüksek nüfus barındıran bölgeler için geleneksel

bölgesel politikaların uygulanması ile sınırlı kalmıştır. Ancak, özellikle son dönemde

kentleşme sürecinin hızlanması, büyük kentsel merkezlerde istihdam, sosyal ve teknik

altyapı konularını gündeme getirmiştir. 1990’ların başındaki ekonomik durgunluk bu

problemleri ağırlaştırmış, küreselleşmenin hız kazanması ve AB’ye entegrasyon

süreci, kentsel rekabet edebilirliğin artırılmasının ulusal bir hedef olarak

belirlenmesinde etken olmuştur. 1996 yılında yayınlanan “Büyümenin Dinamoları:

Kentler” raporunda bu yaklaşım ortaya konmuş, Finlandiya kentsel politikasının

temel hedefi kentlerin rekabet edebilirliklerini artırmak ve dengeli bir kentsel ağın

oluşturulması olarak belirlenmiştir.

Bu çerçevede, kentsel rekabet edebilirlilik konusu, Finlandiya bölgesel

kalkınması açısından bir öncelik olarak görülmektedir. Kentlerin ülke

kalkınmasındaki önemi göz önünde bulundurularak, kentsel politika kapsamında

büyük kentsel alanların kalkınmaya daha fazla katkı vermelerini sağlamak üzere özel

politika paketleri oluşturulmuştur. Ancak, son dönemde küçük ve orta büyüklükteki

kentlere dönük programlar kentsel politikanın odağında yer almaktadır.

Yeni kentsel politika kapsamında üç temel yaklaşım benimsenmiştir. Birincisi,

farklı tipolojideki kentler için farklı politikalar uygulanmasıdır. 1998 yılında

yayımlanan ve 2001 yılında güncelleştirilen Kentsel Ağ Çalışması, BMP’nin

kavramsal temellerini oluşturmakta ve beş farklı kentsel bölge tipi için (metropoliten

alan, büyük farklılaşmış bölgeler, orta büyüklükteki kentsel bölgeler, endüstriyel

bölgeler, küçük birincil üretime dayalı bölgeler) farklı kentsel politikalar ortaya

245 OECD, 2006d:20

Page 131: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 120

koymaktadır. İkincisi, kentsel politikanın bölgesel politikanın entegre bir parçası

olarak görülmesidir. BMP ile cazibe merkezi olan orta büyüklükte kentler ağının

oluşturulması ve bunların çevrelerindeki kırsal alanların kalkınmasını desteklemeleri

öngörülmektedir. Üçüncüsü ise kentsel bölgelerin ihtisaslaşmasının desteklenmesi ve

bunların ulusal yenilik sistemine entegre edilmesi ile ekonomik rekabet edebilirliğin

artırılmasıdır.

Bu çerçevede, kentsel politika ile kentler yeni iş imkanlarının yaratılması ve

ekonomik büyümenin yayılması açısından düğüm (nodül) noktaları olarak

görülmekte, kentlerin rekabet edebilirliklerinin artırılması için yenilikçiliğin teşvik

edilmesi ve kentler ağının oluşturularak dengeli kalkınmanın sağlanması

hedeflenmektedir.

2000-2006 döneminde uygulanan BMP, farklı büyüklüklerde kentlerin güçlü

bölgesel ve yerel merkezler olarak geliştirilerek belirlenen bölgelerin rekabet

edebilirliğinin artırılması ve böylelikle dengeli mekânsal gelişmenin sağlanmasını

hedeflemekte ve İhtisas Merkezleri Programını tamamlayıcı bir işlev görmektedir.

Sağlanan destekler ve uygulama süreci

BMP kapsamında yer alan 34 kent, Kentsel Ağ Çalışmasında belirlenen farklı

tipolojilerdeki yerleşimlerdir. Finlandiya’daki belediyelerin yaklaşık 3/5’i (264

belediye) bu kapsamda yer almaktadır. İçişleri Bakanlığınca programa 2001-2003

döneminde yıllık 10 milyon Avro, 2004-2006 döneminde ise 20 milyon Avro kaynak

tahsis edilmiştir. BMP uygulamalarındaki temel yaklaşım fonksiyonel bölge

merkezlerinde becerilerin geliştirilmesi ve teknolojik yeniliğe dayalı kalkınmanın

sağlanmasıdır. Çevre kalitesi ve kültüre de rekabet edebilirlik faktörleri olarak ele

alınmaktadır.246

Program 264 belediyeyi kapsayan 34 bölgesel merkezde uygulanmaktadır.

Bölgesel merkezlerin kendilerine has güçlü yanları, uzmanlaştıkları alanlar temelinde

gelişmelerini ve bölgesel merkezler ile çevrelerinde yer alan belediyelerin işbirliği

yapmalarını teşvik etmektedir. Sanayi politikası, becerilerin geliştirilmesi ve sosyal

246 OECD, 2006d:22

Page 132: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 121

uyumun sağlanması bölgelerin canlılığını ve yaşanabilirliğini artıran temel faktörler

olarak görülmektedir.247

Hedef gruplar ve seçim kriterleri İMP kentsel alanların genelinde uygulanmakta iken BMP küçük ve orta

büyüklükteki kentler ağının oluşturulmasını hedeflemektedir. Yakın geçmişte, kentsel

kalkınma politikaları sinerji sağlamak üzere İMP’nin uygulandığı bölgelerde

BMP’nin de uygulanmasına odaklanmıştır.

Programda, belediyeler, üniversiteler, araştırma birimleri ve işletmeleri ortak

bir ağda bir araya getirilerek bölge düzeyinde işbirliğinin geliştirilmesi hedefi de

ayrıca vurgulanmaktadır.

Temel aktörler ve yönetişim

İMP’de olduğu gibi BMP’nin koordinasyonunu da, diğer bakanlıklar,

bölgesel konseyler, bölgesel idarelerle işbirliği içerisinde İçişleri Bakanlığı

yürütmektedir. BMP de Üçlü Sarmal Modeli çerçevesinde uygulanmaktadır. Ancak

İhtisas Merkezleri Programından temel farkı uygulamanın özel sektör tarafından

gerçekleştirilmemesidir. BMP özellikle İhtisas Merkezi bulunmayan bölgelerde

bölgesel yenilik sisteminde bir fonksiyona sahiptir.

Belediyeler arasında yapılan bir anlaşma temelinde programın sorumluluğunu

kentsel merkezler ya da bölgesel iş geliştirme merkezleri gibi belediyelerin ortaklaşa

oluşturdukları kuruluşlar üstlenmektedirler. Burada temel varsayım kentsel

bölgelerin, merkez kent ve çevresindeki belediyelerin yakın işbirliği içerisinde

bulunduğu fonksiyonel birer birim olduklarıdır.

Değerlendirme

Finlandiya’nın son dönemde bölgesel rekabet edebilirliği sağlamak ve

geliştirmek üzere uyguladığı İhtisas Merkezleri Programı (İMP) ve Bölgesel

Merkezler Programı (BMP) bu alanda gerçekleştirilen öncü programlar arasında yer

almakta olup bir çok boyutu ile politika yapıcılar açısından önemli deneyimler

sunmaktadır.

247 European Commission, 2006a:35

Page 133: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 122

Finlandiya’da geçmişte uygulanan bölgesel kalkınma politikası bölgelerin

zayıf yönlerine kaynakların tahsis edilerek bölgeler arası gelişmişlik farklarını

gidermeyi hedeflerken, yeni dönemde temelde bu iki programla bölgelerin güçlü

yönlerini harekete geçirmeyi amaçlamaktadır.

İMP yenilik konusunu odağına alan ilk bölgesel programlar arasında yer

almaktadır. Bu programın tasarımı ülkede genel olarak yer alan güçlü Ar-Ge ve

yenilik önceliğiyle tutarlı olarak gerçekleştirilmiştir. İlk oluşturulan merkezler

kentsel politikanın bir parçası olarak ele alınmış ve en büyük kentsel merkezlerde

gerçekleştirilmiştir. Ancak, bu bakış açısı tüm bölgesel merkezleri içerecek şekilde

genişlemiştir. Bununla birlikte farklı bölge tiplerinde farklı ihtiyaç ve beceriler

dikkate alınarak, Merkezler farklı araçları öne çıkarmışlardır.

Programın tasarımındaki esneklik farklı bölgelerin aynı programdan farklı

şekillerde yararlanabildiğini ortaya koymuştur. Örneğin, küçük merkezler

kümelenmeye dayalı kalkınma ve uluslararasılaşmaya odaklanırken, büyük

merkezler ise Ar-Ge ve yenilik projelerine odaklanmaktadır.

İMP’ye katılan kentlerin çoğunda mütevazı bir kamu kaynağı ile önemli

ölçüde özel sektör kaynağının harekete geçirilmesinin sağlandığı gerçekleştirilen ara

değerlendirme raporlarıyla ortaya konmaktadır. 248 Ancak, bölgesel ve kentsel

politika kapsamında ayrılan kaynakların dengeli mekânsal kalkınma ve rekabet

edebilirliğin sağlanması hedefleri için çok kısıtlı olduğu görülmektedir.

Programın farklı politika alanlarını ve idareleri ilgilendirmesi nedeniyle

koordinasyonun sağlanmasında bakanlıklar arası komite oluşturulmuş ve bölgesel

düzeydeki uygulamaların merkezi düzeyde koordinasyonunun sağlanması

girişimlerin etkinliğini artırmıştır.

Avrupa Komisyonunca hazırlanan 2006 Yılı Finlandiya Yenilik Politikaları

Değerlendirme Raporu, İMP’nin, firmaların yenilikçilik faaliyetlerinin etkinliğini

artıracak kalite ve düzeyde ihtisaslaşmış hizmetlerin sunumunu geliştirdiğini,

işletmeler ve diğer aktörler arasında ortaklaşa yenilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve

248 OECD, 2005c:78

Page 134: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 123

bilgi paylaşımının sağlanması için işbirliği imkanlarını artırdığını ortaya

koymaktadır.249

Finlandiya’nın uyguladığı diğer öncü programlardan olan BMP, İMP ile

birlikte ele alındığında, bir anlamda 1960’larda ortaya çıkan “büyüme kutupları”

yaklaşımının yeni bir bakış açısı ile ele alınması ve yenilikçilik temelinde yeniden

şekillendirilmesi olarak değerlendirilebilir.

Güçlü büyüme odakları uluslar arası düzeyde başarılı firmaların araştırma

birimlerinin yer aldığı, uluslar arası alanda başarılı görülen üniversite ve araştırma

enstitülerinin, önemli araştırma, eğitim ve yenilik faaliyetlerinin yer aldığı bir mekân

olarak ortaya konmaktadır. Finlandiya genelinin kalkınması güçlü büyüme

odaklarının başarısına bağlı görülmektedir.250

Ülke genelinde ekonomik büyümenin sağlanabilmesi için büyüme odakları

çok önemli bir rol üstlenmektedir. Güçlü bilgi altyapıları ve yenilikçi faaliyetleri ile

bölge içindeki ve dışındaki işletmelere hizmet veren büyüme odakları, bölgelerinde

iş olanaklarını, büyümeyi ve başarı fırsatlarını artırmakta, ürettikleri refah daha az

gelişmiş yörelere aktarılabilmektedir.

Finlandiya’da bu çerçevede Helsinki metropoliten bölgesi dışındaki

bölgelerde de büyüme odakları oluşturmak üzere harekete geçilmiştir. Kapsamı

açısından İMP ile kısmen çakışmakla birlikte BMP bu açıdan uygulamaya konan bir

program olmuştur. Ancak, BMP bölgesel kalkınmayla ilgili daha geniş bir alanı

desteklemektedir.

Programın ara değerlendirme raporu, bölge merkezleri ve diğer belediyelerin

ihtisaslaşacakları ve rekabet edebilirliklerini geliştirebilecekleri güçlü yanlarının ve

fırsatlarının farkına daha iyi vardıklarını ortaya koymaktadır.251

Raporda, Programın, bölgelerin rekabet edebilirliklerini artırmak üzere

kentsel bölgelerdeki aktörlerin işbirliği yapmalarını desteklediği ve bu açıdan başarılı

olduğu vurgulanmıştır. Ancak, bakanlıkların programa katkı vermeleri konusunda

problemler yaşandığı da ifade edilmektedir. 249 European Commission, 2006a:42 250 TEKES, 2004:16 251 European Commission, 2006a:35

Page 135: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 124

Yürütülen bu programlar üniversiteler, araştırma merkezleri ve iş çevreleri

gibi hükümet dışı ortakların aktif katılımı bakımından OECD ülkeleri arasında en iyi

uygulama örneği olarak nitelenmektedir. 252 Bu programlar kapsamında bölgesel

rekabet edebilirliğin sağlanması ve sürdürülmesi, yenilik ve üniversitelerin araştırma

ve bilgi potansiyeline dayalı olarak sağlanmaya çalışılmaktadır. BMP ile dengeli

kentsel ağ oluşturma hedefi yanında, ulusal ekonominin büyüme dinamosu olarak

görülen Helsinki metropoliten bölgesinin rekabet edebilirliğinin artırılması ve

sürdürülebilir kılınması da temel hedefler arasında yer almaktadır.

İMP’nin merkezinde işletmelere dayalı bir yaklaşım yer almakta iken BMP,

bölgedeki merkez kent ve diğer belediyeler arasında işbirliğinin geliştirilmesi

hedeflenmektedir.

252 OECD, 2005c:85

Page 136: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 125

5. AVRUPA BİRLİĞİ BÖLGESEL POLİTİKALARI KAPSAMINDA REKABET EDEBİLİRLİK STRATEJİLERİ VE ARAÇLARI

5.1. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Politika ve Stratejileri Avrupa Birliğince rekabet edebilirlik konusuna verilen önem son dönemde en

güçlü bir şekilde Lizbon Stratejisi çerçevesinde ortaya konmuştur. Lizbon Stratejisi,

Avrupa Konseyi'nin 23-24 Mart 2000 tarihlerinde yaptığı olağanüstü zirve

sonrasında ortaya koyduğu büyüme ve istihdam stratejisidir. Lizbon Stratejisinde,

AB’nin amacının Birliği 2010’da, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi, daha fazla ve

iyi iş imkanlarıyla ve daha büyük sosyal uyumla sağlama yeteneğine sahip, dünyanın

en rekabetçi, en dinamik ve bilgiye dayalı ekonomisi haline getirmek olduğu

bildirilmiştir. 253 Temelde Amerika Birleşik Devletleri ve uzak doğuda gelişen

ekonomilerle rekabet edebilirlik açığını kapatmak üzere hazırlanan Lizbon Stratejisi,

yapısal göstergelerin, kalkınma politikalarının oluşturulması, gözlemlenmesi ve

değerlendirilmesi için ana referans doküman olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Stratejinin temel hedefleri şunlardır:

Bilgiye dayalı ekonomiye geçişe hazırlanmak, bilgi toplumu ve ar-ge için

yeni politikalar oluşturmak, rekabetçilik ve yenilik için yapısal reformları

hızlandırmak, iç pazarı tamamlamak,

Avrupa Sosyal Modelini çağdaşlaştırmak, insan kaynaklarına yatırım

yapmak, sosyal dışlanmaya karşı mücadele etmek ve

Uygun makro ekonomik politikalar uygulayarak ekonomideki sağlıklı

görünümü ve olumlu büyüme beklentilerini muhafaza etmek.

Lizbon stratejisinin ortaya konulduğu tarihten itibaren yaşanan gelişmeler,

dünya ekonomisinde yaşanan olumsuzluklardan sonra AB ekonomisindeki

iyileşmenin yavaş olması, Lizbon nihai hedeflerinden çok uzak olunduğu

yorumlarının yapılmasına neden olmuştur. 22-23 Mart 2005 tarihinde toplanan

Avrupa Konseyi Lizbon Stratejisi'ni revize etmiş ve 2005-2008 dönemi için

oluşturulacak Ulusal Reform Programları'na temel teşkil etmek üzere makro

ekonomi, mikro ekonomi ve istihdam politikaları alanlarında izlenecek ana hatları

yeniden belirlemiştir. 253 Council of the European Union, 2000:1-2

Page 137: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 126

Yenilenmiş Lizbon Stratejisinin temel amacı; Birliğin, tüm ulusal ve Birlik

kaynaklarını (uyum politikası dahil) stratejinin hedefleri için mobilize etmesi

gerektiği yönündedir. Buna ek olarak Lizbon amaçlarının temelde daha fazla

sahiplenilmesi gerektiği de dile getirilmiştir. Bu sahiplenmeye, bölgesel ve yerel

aktörler ile sosyal ortaklar da dahildir. Ayrıca ulusal politikaların da istikrarlı bir

şekilde aynı stratejik amaçları desteklemesi gerekliliği vurgulanmıştır.254

Lizbon Stratejisinin bölgesel politika tercihi değerlendirilecek olursa, Avrupa

Birliğinin klasik uyum politikasının dışında, hatta kimi zaman onunla çelişen yönleri

de bulunan yeni bir politikaya yönelmekte olduğu söylenebilir. Lizbon Stratejisinde,

bölgelerin rekabet edebilirliklerinin yenilik temelinde geliştirilmesi üzerinde önemle

durulmaktadır.

Bu tercihin temelde üçüncü bölümde ortaya konan ve bölgesel rekabet

edebilirliğin sağlanmasındaki iki temel eksenle doğrudan ilgili olduğu görülmektedir:

düşük eksenli ve yüksek eksenli rekabet edebilirlik.

Düşük faktör maliyetlerine sahip, iyi yatırım iklimi olan, çevre, sendikal

haklar, inşaat ve ruhsat süreçleri gibi konularda daha az yasal düzenleme olan

bölgeler, düşük eksenli rekabet üstünlüklerini kullanarak (sürdürülebilir olmasa da)

rekabetçi olabilirler. Ancak, buna alternatif olarak yüksek eksenli rekabet

edebilirliğin sağlanması için yüksek işgücü becerisi, gelir, katma değer, girişimcilik

desteği, yenilikçilik, altyapı ve genel ekonomik verimliliğin sağlanması

gerekmektedir. AB içerisinde, özellikleri nedeniyle birinci eksene daha yakın

bölgeler bulunmakla birlikte, AB genelinde en fazla ikinci eksen tercih

edilmektedir.255 AB’de yer alan geri kalmış bölgeler için temel problem, dünyanın

diğer kesimlerinde düşük eksenli rekabet için daha uygun koşulları olan bölgeler ve

ülkeler bulunması ve bu nedenle bu eksenin onlar için uygun olmamasıdır. Son

dönemde AB’nin bu gerçeği çok doğru bir şekilde teşhis ettiği ve bölgesel

politikalarını ve araçlarını buna göre yeniden şekillendirilmekte olduğu

görülmektedir.

254 Council of the European Union, 2005:2 255 Cooke, 2005:4

Page 138: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 127

Ayrıca, Birliğe 10 yeni üye ülkenin katılımıyla genişlemeden dolayı ortaya

çıkan Topluluk çapında gelişmişlik farklılıklarındaki artış, küreselleşme, teknolojik

yenilikler, bilgi toplumunun ve ekonomisinin gelişimi, giderek yaşlanan AB nüfusu

ve artan göç gibi hususlar ile Avrupa’nın yenilik konusundaki eksikliklerini tespit

etmiş olması 2007-2013 dönemi reform teklifinin temel gerekçelerini

oluşturmuştur.256

Bu çerçevede, AB bölgesel politikasında yol yapımı gibi temel altyapı

alanlarından daha fiziki olmayan yatırımlara geçiş yaşanmaktadır. Bu değişime

paralel olarak bölgesel politika için tahsis edilen kaynaklar, girişimcilik ve

yeniliklerin desteklenmesi gibi fiziksel olmayan altyapı yatırımlarına kaydırılmaya

başlanmıştır.

AB Bölgelerinin Sosyal Ekonomik Durumu ve Kalkınmasına Dair 6. Rapor Avrupa Komisyonunun, bölgesel rekabet edebilirlik konusundaki yaklaşımını

ortaya koyan en temel belgelerden biri AB Bölgelerinin Sosyal Ekonomik Durumu

ve Kalkınmasına dair 6. Periyodik Rapor’dur (The Sixth Periodic Report on the

Social and Economic Situation and Development of Regions in the EU).257 Raporda,

bölgesel rekabet edebilirlik politikaları ve tedbirleri ile AB bölgelerinin rekabet

edebilirlik açısından mevcut durumları değerlendirilmektedir.

Raporda, biri verimlilik, diğeri istihdam olmak üzere rekabet edebilirliğin iki

boyutu bulunduğu ifade edilmektedir. Rekabet edebilirliğin düşük olmasındaki temel

sebepler iktisadi yapının uygun olmaması ve yenilik kapasitesinin düşük olması

olarak gösterilmekte, bu tip bölgelerde kalkınma açısından temel güçlüğün üretken

ortamın ve büyüme potansiyelinin geliştirilmesi olarak belirtilmektedir. Erişim

imkanlarının iyi olmaması ve işgücünün eğitim seviyesinin düşüklüğü, rekabet

edebilirliğin düşük olmasına neden olan diğer faktörler olarak belirlenmektedir.

Bununla birlikte, kamu yönetiminin etkinliği, iş destek hizmetlerinin yaygınlığı ve

etkinliği, sosyal donatıların varlığı, egemen iş kültürü ve kurumsal yapıya dair diğer

bir çok husus gibi fiziksel olmayan faktörlerin önemi de vurgulanmaktadır.

256 European Commission, 2004b:2 257 European Commission, 2000:9

Page 139: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 128

Bu nedenle, bölgesel kalkınma için fiziksel ve fiziksel olmayan faktörlerin

etkileşimini ve sürecin karmaşıklığını dikkate alan entegre bir yaklaşım izlenmesi

gerektiği ortaya konmaktadır. Özet olarak, bölgesel rekabet edebilirliği kısıtlayan

problemleri çözmeye, bölgede sosyal sermaye oluşumunu (iş kültürü, yönetim yapısı,

kurumsal ilişkiler) sağlamaya ve aynı zamanda fiziksel altyapı, işgücünün becerileri

ve üretken ortamı geliştirilecek uzun dönemli bölgesel stratejilerin gerekliliği tespit

edilmiştir.

Araştırma ve teknolojik gelişme, KOBİ’ler, doğrudan yabancı yatırımlar,

erişilebilirlik, altyapı, beşeri sermaye, sosyal sermaye ve diğer kurumsal faktörlerin

ile kamu hizmetlerinde etkinliğin, rekabet edebilirlik açısından önemi de belgede

vurgulanmaktadır.

Üçüncü Ekonomik ve Sosyal Uyum Raporu, 2007–2013 Avrupa Birliği bölgesel politikasını şekillendiren temel referans belgelerden

biri de dönemsel olarak hazırlanan Ekonomik ve Sosyal Uyum Raporlarıdır. Avrupa

Konseyince 2004 yılında yayımlanan “Yeni Uyum Ortaklığı: Yakınsama,

Rekabetçilik ve İşbirliği” başlığını taşıyan Üçüncü Ekonomik ve Sosyal Uyum

Raporu (A New Partnership For Cohesion: Convergence Competitiveness

Cooperation , Third Report on Economic and Social Cohesion), 2007-2013 dönemi

için uyum politikasının vizyonunu tanımlamaktadır. 258 Anılan raporda, geçen 3

yıllık dönemde Avrupa’daki ekonomik büyüme oranlarının yavaşladığı

vurgulanarak, büyümenin, verimliliğin ve istihdamın artırılması için fiziksel ve

beşeri sermayeye yapılan yatırımın artırılması, yeniliklere hız kazandırılması ve bilgi

iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması gerektiği ortaya konmuştur.

Raporda, AB ekonomisinin performansının bütünü değerlendirilirken, ülkeler

ve bölgeler arasında üretim, verimlilik ve istihdam açısından mevcut olan geniş

farkların ihmal edilmemesi gerektiği, bu farklılıkların temel nedeninin rekabet

edebilirliğe dair temel faktörlerdeki yapısal yetersizlikler olduğu belirtilmiştir.

Bunların başlıcaları ise fiziksel ve beşeri sermayenin (altyapı ve işgücünün

becerileri) yetersiz oluşu, yenilik kapasitesinin yetersizliği, yetersiz iş destek

258 European Commission, 2004a:7

Page 140: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 129

hizmetleri, düşük düzeydeki çevresel sermaye (bozulmuş doğal ve kentsel çevre)

olarak tespit edilmiştir.

Ülkelerin ve bölgelerin, iç ve dış pazarda rekabet edebilmek için bu yapısal

eksiklikleri gidermeleri ve görece üstünlüklerini geliştirmeleri için desteğe ihtiyaçları

olduğu, AB’nin ekonomik potansiyelini değerlendirebilmesi için tüm bölgelerin buna

katkı sağlaması gerektiği, Birliğin genelinde rekabet edebilirliğin artırılmasının AB

ekonomisinin geneli için ekonomik büyümeyi artıracağı belirtilmiştir.

Bölgelerin rekabet edebilirliklerini sınırlayan yapısal zayıflıklar/problemler

düşük düzeydeki verimlilik, istihdam ve sosyal içerme olarak tespit edilmiştir.

Bununla birlikte, rekabet edebilirlik konusunda problem yaşayan ülkelerin sadece

Uyum Fonundan destek alan ve yeni üye olan ülkeler olmadığı, yeterli altyapı ve

insan kaynakları olmasına rağmen bir çok AB bölgesinin yenilik kapasitesinin

yetersiz olduğu ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlayamadıkları

vurgulanmıştır.

Bölgesel rekabet edebilirlik faktörleri açısından bölgeler arasındaki farkların

azaltılması için; öncelikle, yeterli düzeyde fiziksel altyapı (ulaşım,

telekomünikasyon, enerji ağları, çevre altyapıları vb) ve beşeri sermayenin (uygun

düzeyde beceri ve eğitime sahip işgücü) bulunması gerektiği ortaya konmuştur.

İkinci olarak ise bilgiye dayalı ekonomi ortamında bölgelerin yenilik üretme

kapasitelerinin olması gerektiği ve mevcut know-how ile yeni teknolojileri etkili bir

şekilde kullanabilmelerinin önemi vurgulanmıştır. Ayrıca, bu iki hedefe ulaşabilmek

üzere, kalkınma sürecini desteklemek için etkili bir kurumsal ve idari çerçevenin

oluşturulması gerektiği ortaya konmuştur.

2007-2013 Dönemi Uyum Politikasına İlişkin Topluluğun Stratejik Rehberi

Lizbon hedeflerine ulaşılmasını sağlamak üzere, Komisyon tarafından 2007-

2013 dönemi “Uyum İçin Topluluk Stratejik Rehberi: Büyüme ve İş İmkanlarının

Artırılmasını Destekleyen Uyum Politikası” 259 (Cohesion Policy in Support of

Growth and Jobs: Community Strategic Guidelines)belgesi hazırlanarak 2006 yılında

yürürlüğe girmiştir.

259 European Commission, 2005a:6-8

Page 141: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 130

Rehberde, uyum politikasının Lizbon stratejisinin gerçekleştirilmesine katkı

sağladığı, yapılan bağımsız değerlendirmelerde özellikle geri kalmış bölgelerde

olmak üzere uyum politikasının çok önemli etkilerinin olduğu vurgulanmıştır. Tüm

bölgelerdeki büyüme potansiyellerinin mobilize edilerek ekonomik kalkınmada

coğrafi dengenin geliştirileceği ve AB genelinde potansiyel büyüme oranının artacağı

belirtilmiştir. Ancak raporda, özellikle Lizbon hedeflerine ulaşabilmesi için yüksek

verimlilik ve istihdam potansiyeli olan rekabet edebilirliği yüksek bölgeler olmak

üzere tüm bölgelerin kendilerine düşen rolü oynamaları gerektiği vurgulanmaktadır.

Rehberde, 2007-2013 dönemi Uyum Politikasının genel çerçevesi

kapsamında tematik ve coğrafi odaklanma gereği ve yönetişimin önemi ortaya

konmaktadır. Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması ve bilgiye dayalı ekonomi

temelinde rekabet edebilirliği güçlendirmek üzere kaynakların temel altyapı, beşeri

sermaye, araştırma ve yenilik, bilgi ve iletişim teknolojilerine odaklanması gerektiği

ifade edilmiştir.

Stratejik Rehbere göre, Yenilenmiş Lizbon Stratejisi ile ilgili Entegre

Rehberle uyumlu olarak, Uyum Politikası kapsamında finanse edilmesi öngörülen

programların, Yakınsama, Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam ile Avrupa

Mekânsal İşbirliği olmak üzere üç tematik önceliğe odaklanması beklenmektedir

- Yakınsama Hedefi

Yakınsama hedefi kapsamında desteklenecek bölgeler için temel hedef,

büyüme potansiyelinin harekete geçirilmesidir. Birliğin genişlemesiyle birlikte

bölgeler arası farklar önemli ölçüde artmıştır. Bu nedenle, bu hedef çerçevesinde

farkların uzun dönemde azaltılması ve Birliğin tamamının rekabet edebilirliğine

katkıda bulunulması ana faaliyet alanını oluşturmaktadır.260

Bu çerçevede, stratejiler uzun dönemde rekabet edebilirliğin artırılması, iş

yaratılması ve sürdürülebilir büyümeye hizmet edecek yatırım ve kamu hizmetlerine

odaklanacaktır. Bölgesel ve yerel ekonomilerin ekonomik ortama açılması, uygun iş

destek çerçevesinin geliştirilmesi ve Ortak Pazar’ın sunduğu fırsatlardan

260 European Commission, 2005a:8-9

Page 142: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 131

yararlanılması için, temel altyapıların inşası, hizmetlerin sunumu ve mevcut altyapı

ve hizmetlerin iyileştirilerek yaygınlaştırılmasının gerekli olduğu vurgulanmaktadır.

Ayrıca, beşeri sermayeye yapılan yatırımların artırılması, istihdama erişimin

artırılması, sosyal içermenin güçlendirilmesi, eğitim ve öğretim sistemlerinde

reformların uygulanması için büyük çaba sarf edilmesi gerektiği de belirtilmektedir.

Temel altyapıya yapılacak yatırımların yanında, bölgelerin üretkenlik

kapasitelerinin yeniden yapılandırılması ve modernize edilmesi için başta KOBİ’ler

olmak üzere, işletmelerin ihtiyacı olan hizmetlerin sunumu, finans olanaklarına

erişimlerinin geliştirilmesi, Ar-Ge ve yeniliğin teşvik edilmesi, insan kaynaklarının

geliştirilmesi, bilgi iletişim teknolojilerinin kullanımı ve yaygınlaştırılması gerektiği

ortaya konmuştur.

Yakınsama hedefi, kişi başına GSYİH’sı AB ortalamasının %75’inin altında

olan bölgelere yönelik olup, 2007-2013 döneminde bu hedef kapsamında sağlanacak

destekler için 251 milyar Avro’luk bir kaynak ayrılmıştır.

- Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam Hedefi Kısıtlı mali kaynağın en iyi şekilde değerlendirilebilmesi için bu hedef altında

özellikle yenilik, erişilebilirlik ve yeni iş oluşturulması olmak üzere az sayıda

önceliğe odaklanılmıştır.261

Yeni bölgesel rekabet edebilirlik ve istihdam hedefinin amacı; ekonomik

dönüşümü sağlamak üzere AB bölgelerinin rekabet edebilirliğinin ve çekiciliğinin

artırılmasıdır. Bu amaçla, bilgi ekonomisi, girişimcilik, araştırma, üniversite-firma

işbirlikleri, yenilik, ulaşım ve iletişim altyapısı, enerji, sağlık, riskle mücadele,

işçilerin ve işletmelerin yeni üretim süreçlerine uyumunun sağlanması, işgücü

piyasasına katılımın desteklenmesi ve sosyal içerme konularında yatırım yapılması

öngörülmektedir.

Özellikle dönüşüm yaşayan sanayi bölgelerinin farklı problemlerini çözmek

ve bölgelerin yenilenmiş Lizbon Stratejisi çerçevesinde yeniden yapılanması ve yeni

261 European Commission, 2005a: 9-10

Page 143: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 132

faaliyet alanları oluşturması, bölgesel rekabet edebilirlik ve istihdam programlarının

temel konusu olacaktır.

Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam hedefi kapsamında, kişi başına

GSYİH’sı AB ortalamasının %75’inin üzerinde olan bölgelerde, ekonomik

gelişmenin ve değişimin sağlanması için yaklaşık 49 milyar Avro kaynak ayrılmıştır.

- Avrupa Mekânsal İşbirliği Hedefi Bu yeni işbirliğinin hedefi, AB mekânının tüm boyutlarıyla daha güçlü bir

şekilde entegre edilmesinin desteklenmesidir. AB’nin dengeli ve sürdürülebilir

kalkınmasının sağlanmasında, sınır ötesi işbirliklerinden ve en iyi örneklerin

paylaşılmasından yararlanılması öngörülmektedir.262

Avrupa Mekânsal İşbirliği hedefi kapsamında, Birlik içerisinde uyumlu ve

dengeli bir kalkınmanın sağlanması için bölgeler arasında, sınır ötesi, uluslararası ve

ulusal düzeydeki işbirliğinin geliştirilmesine yönelik projelere 7,7 milyar Avro

kaynak ayrılmıştır.

2007-2013 Uyum Politikası Rehberleri

Üye ülkelerce ulusal yada bölgesel operasyonel programlar hazırlanırken

referans alınması gereken Rehbere göre, Uyum Politikası kapsamında finanse

edilmesi öngörülen programların aşağıdaki üç önceliğe odaklanması

gerekmektedir.263

- Erişebilirliğin geliştirilmesi, yeterli kalitede ve seviyede hizmetlerin

sağlanması ve çevresel potansiyellerin korunması sayesinde üye

devletlerin, bölgelerin ve şehirlerin cazibesinin artırılması;

- Yeni bilgi ve iletişim teknolojileri dahil olmak üzere yenilikçilik,

girişimcilik ve bilgi ekonomisinin gelişimi ve yenilikçilik kapasitesinin

teşviki;

- Yeni ve daha iyi iş alanlarının yaratılması, daha çok insanın istihdama ve

girişimciliğe çekilmesi, çalışanların ve girişimlerin intibak kabiliyetinin

geliştirilmesi ve insan sermayesine yapılan yatırım. 262 European Commission, 2005a:10 263 European Commission, 2005a:12

Page 144: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 133

Ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin yatırım çekme potansiyellerinin

artırılmasının ön koşulu olarak, başta ulaştırma, çevre ve enerji olmak üzere gerekli

altyapının asgari düzeyde oluşturulması gösterilmektedir. Büyüme ve iş imkanlarının

artırılması için temel koşullardan biri iş ve yatırım ortamı için gerekli olan ulaştırma,

çevre ve enerji gibi altyapının bulunmasıdır. Modern altyapı, bölgelerin ekonomik ve

sosyal çekiciliğini artıran ve işletmelerin performansını belirleyen önemli bir faktör

olarak görülmektedir. Özellikle, geri kalmış bölgelerde yapılacak altyapı

yatırımlarının büyümeyi ve diğer bölgelerle yakınsamayı destekleyeceği

varsayılmaktadır.

Bilgi ekonomisinin gelişimi amacıyla girişimcilik ve yenilikçilik

kapasitelerinin artırılmasına önem verilmektedir. Birliğin büyüme ve iş imkanlarının

artırılması için bilgiye dayalı faaliyetlere yönelecek şekilde ekonomide yapısal bir

dönüşümün gerekli olacağı ifade edilmektedir. Bu çerçevede, özellikle özel kesimde

düşük düzeyde olan araştırma ve teknoloji geliştirme, uluslar arası rekabete

direnebilecek yeni ya da geliştirilmiş ürünler, süreçler ve hizmetler üretmek üzere

yeniliklerin teşvik edilmesi, bölgelerin yeni teknolojileri üretme ve özümseme

kapasitelerinin artırılması ve risk alma kültürünün yerleşmesi için daha fazla destek

verilmesi yönünde bir dizi faaliyetin yürütülmesi uygun bulunmaktadır.264

Bilgi ve yenilik, Birliğin daha hızlı büyümesinin sağlanması ve iş

imkanlarının artırılması yönündeki çabalarının odağında yer almaktadır. Uyum

politikası, Birlik genelinde ve bölge düzeyinde rekabet edebilirliğin artırılmasında

önemli bir etkisi olması beklenen Bölgesel Yenilik Stratejileri ve eylem planlarının

uygulanmasını destekleyecektir.

Bölgesel stratejilerin, araştırma ve teknoloji geliştirme, yenilik ve girişimcilik

konularında yatırım yapılmasına odaklanması gerekli görülmektedir. Bu yatırımların

ise, bölgelerin iktisadi kalkınma ihtiyaçlarına cevap verebilmesi, ürün, süreç ve

hizmetlerde yeniliği sağlaması, teknoloji transferi ve bilgi değişimini artırması,

kalkınmayı desteklemesi, firmalarca bilgi iletişim teknolojileri kullanımının artması

ve yayılması, yüksek katma değerli ürün ve hizmet üretecek işletmelerin mali

kaynaklara erişiminin sağlanmasında önemli bir işlevi olacağı vurgulanmaktadır. 264 European Commission, 2005a:17-18

Page 145: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 134

Kümelenme ve yenilik geliştirmeye dönük merkezler, AB tarafından önemli

araçlar arasında görülmektedir. Bu çerçevede, araştırma ve teknoloji geliştirme

faaliyetlerinin başarısı açısından, bu faaliyetlerin belirli bir kritik büyüklüğe

ulaşılması önemli görülerek, faaliyetlerin belirli mekânlarda yoğunlaşması ve

aktörler arasında çok yakın etkileşim olması gerektiği savunulmaktadır. Bu

kapsamda, KOBİ’lerin yer aldığı iş kümelerinin ve kamu araştırma kurumlarının

çevresinde oluşturulan yenilik kutuplarının önemli bir rol oynayacağı

vurgulanmıştır.265

Bu çerçevede, işletmelerin kendi aralarında ve işletmeler ve kamu araştırma

enstitüleri/üniversiteleri arasında işbirliğinin geliştirilerek bölgesel düzeyde

mükemmeliyet kümeleri oluşturulması, KOBİ’lerin Ar-Ge faaliyetlerinin

desteklenmesi, kamu tarafından finanse edilen araştırma enstitülerinde sunulan Ar-

Ge hizmetlerine erişim imkanlarının sağlanması, büyüme potansiyeli olan alanlarda

bilgi ve iletişim teknolojileri, araştırma altyapısı ve beşeri sermayeyi içerecek şekilde

Ar-Ge kapasitesini geliştirecek faaliyetlerin desteklenmesi öngörülmektedir.

5.2. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Politikalarının Mekânsal Boyutu Topluluk stratejik rehberinde, dengeli kalkınmanın sağlanması ve büyümenin

önündeki engellerin kaldırılması için kentsel alanlar gibi belirli mekânların

ihtiyaçlarına özel önem verilmektedir. Bununla birlikte, Topluluk Stratejik Rehberini

tamamlayıcı olmak üzere, kentsel boyutun güçlendirilmesi ve detaylandırılması için

“Uyum Politikası ve Kentler: Kentsel Alanların Bölgelerdeki Büyüme ve İstihdama

Katkısı” (Cohesion Policy and Cities: The Urban Contribution to Growth and Jobs in

the Regions) belgesi hazırlanmıştır. 266 Bu çalışma, yapısal fon programlarının

hazırlanmasına destek olmak üzere öneriler ortaya koymaktadır.

Belgede, uyum politikasının hedefinin bölgelerin rekabet edebilirliklerinin

artırılması ve geri kalmış bölgelerin diğerlerini yakalayabilmeleri için desteklenmesi

olduğu belirtilerek; konunun kentsel boyutu dikkate alındığında, hükümetlerin

“büyüme kutuplarının” belirlenmesi ve güçlendirilmesi yönünde stratejik tercihler

yapması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu büyüme kutupları, çevrelerindeki daha geniş

265 European Commission, 2005a:18-19 266 European Commission, 2005b:1

Page 146: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 135

alanlara hizmet edecek ve bölgenin tamamının sürdürülebilir ve dengeli

kalkınmasına hizmet edecek alanlar olarak tanımlanmaktadır. 267

Kentlerde, kümelenme ve ağ oluşturma aracılığıyla rekabet edebilirliğin

artırılmasına ve iktisadi açıdan en güçlü durumdaki kentlerle, kentsel ağın geriye

kalan kısmı arasında dengeli bir kalkınma sağlanmasına odaklanılması

öngörülmektedir.268

Bu kapsamda, Avrupa kentlerinin küresel rekabet ortamında başarılı

olabilmeleri için kritik kütleye (critical mass) erişmelerinin önemi ortaya konmuş ve

yoğunlaşmaların ya da kentler ve çevrelerindeki alanlar arasında işbirliklerinin

geliştirilmesi gereği vurgulanmıştır. Bununla ilişkili olarak kentlerin çekiciliklerini

artırmaları için ulaşım, erişilebilirlik, kamu hizmet ve donatılarına erişim, doğal ve

fiziksel çevre ve kültür alanlarının kullanımı konusunda izlenmesi gereken ilkeler

ortaya konmuştur.269

Avrupa Birliği bölgesel politikasının mekânsal boyutunu ortaya koyan diğer

temel bir belge ise Avrupa Mekânsal Gelişme Perspektifi’dir (European Spatial

Development Perspective – ESDP). ESDP, üye ülkelerin ulusal mekânsal gelişme

politikalarına ve AB’nin sektörel politikalarının mekânsal boyutuna rehberlik etmek

üzere 1999 yılında yayınlanmıştır. Avrupa Birliği’nde sosyo-ekonomik durumun

mekâna yansımasını, mekânsal gelişme eğilimlerini ve geleceğe dair gelişme

politikalarını ortaya koyan belge; ekonomik ve sosyal uyum, doğal kaynakların ve

kültürel mirasın korunması ve yönetimi ile rekabet edebilirliğin Avrupa mekânında

daha dengeli bir şekilde gerçekleşmesini hedeflemektedir.270

Belgede, merkez-çevre ilişkisini güçlendiren rekabetçi ve dinamik kentsel

alanlara ve bu çerçevede çok merkezli bir mekânsal gelişmeye özel önem

verilmektedir. Kentlerin içinde bulundukları bölgeler ile fonksiyonel bağımlılıkları

ortaya konularak, bölgenin tamamının rekabet gücünün artırılması için işbirliğinin

önemi vurgulanmıştır. Çalışma ile, ayrıca Avrupa Birliği’nin farklı konulardaki

politikalarının mekânsal yansımalarına dikkat çekilmektedir. 267 European Commission, 2005b:3 268 European Commission, 2005a:29 269 European Commission, 2005b:4,19 270 European Commission, 1999:7, 21

Page 147: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 136

5.3. Uygulama Araçları

5.3.1. Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu AB Bölgesel Politikası 1989 yılından itibaren 4 farklı dönemde farklı hedef

ve öncelik setleriyle uygulamaya konmaktadır (Şekil 5.1). Lizbon Stratejisiyle genel

çerçevesi çizilen, ilerleme raporlarıyla ve uyum raporlarıyla ile ayrıntılı yol haritası

ortaya konan 2007-2013 dönemi AB Bölgesel politikasının temel hedefleri

Yakınsama, Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam ile Avrupa Mekânsal İşbirliği

olup uygulama araçları ise Yapısal Fonlar (Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu- ABKF,

Avrupa Sosyal Fonu-ASF) ve Uyum Fonudur.

Yakınsama hedefindeki alanlara ABKF, ASF ve Uyum Fonundan; Bölgesel

Rekabet Edebilirlik ve İstihdam Hedefine ABKF ve ASF fonlarından, Avrupa

Mekânsal İşbirliği hedefine ise ABKF fonundan destek sağlanacaktır.

Bölgesel rekabet edebilirlik her üç fonun da öncelikleri arasında yer almakla

birlikte, Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu bu konuda temel araç olup girişimcilik,

işletmeler, Ar-Ge ve yenilikle ilgili faaliyetleri desteklemektedir. Avrupa Sosyal

Fonu ise beşeri ve sosyal sermayenin geliştirilmesi yoluyla rekabet edebilirliğin

geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır.

5.3.1.1. Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ABKF)

ABKF ile ekonomik ve sosyal uyumu güçlendirmek üzere bölgesel

farklılıkların azaltılması ve bölgesel ekonomilerin yapısal uyumunun ve

adaptasyonunun desteklenmesi amaçlanmaktadır.271 ABKF, AB bölgesel politikası

kapsamında bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması açısından bölgelere ve kentlere

sağlanan en önemli destekleme aracı olarak nitelenebilir. ABKF kapsamında destek

sağlanacak temel konular;

- özellikle KOBİ’lere sağlanacak doğrudan destekler olmak üzere istihdam

oluşturulması ve mevcut istihdamın korunmasına yönelik üretken yatırımlar,

- bölgesel ve yerel kalkınmayı destekleyen başta KOBİ’ler olmak üzere

işletmelere sunulan hizmetler, risk sermayesi, kredi ve garanti fonları, yerel

kalkınma fonları, faiz sübvansiyonları gibi finansal araçlar,

271 Council Regulation, 2006a:3

Page 148: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 137

- altyapı yatırımları,

- bölgeler, kentler ve ilgili sosyal, ekonomik ve çevresel aktörler arasında ağ

oluşturulması, işbirliği ve tecrübelerin paylaşımı gibi tedbirler aracılığıyla

içsel potansiyelin geliştirilmesidir.

ABKF kapsamında, kişi başına GSYİH’sı Topluluk ortalamasının yüzde

75’inin altında kalan bölgelerde “Yakınsama” temel önceliği çerçevesinde, iktisadi

yapıların modernizasyonu ve çeşitlendirilmesi, istihdam sağlamaya yönelik

operasyonel programlar aracılığıyla bölgelerin içsel kapasitelerinin güçlendirilmesi,

harekete geçirilmesi ve böylelikle sürdürülebilir entegre bölgesel/yerel iktisadi

kalkınmanın sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda desteklenecek temel

konular, araştırma ve teknoloji geliştirme, yenilik ve girişimcilik, bilgi toplumu,

yerel kalkınma inisiyatifleri, çevre, risklerin önlenmesi, turizm, enerji, eğitim, sağlık

ve sosyal altyapı yatırımları olarak belirlenmiştir.

Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam önceliği kapsamında ise Yakınsama

başlığı altında herhangi bir yardım alamayan bölgeler desteklenmektedir. Bu

kapsamda, (i) yenilikçilik ve bilgi ekonomisi, (ii) çevre ve risklerin önlenmesi ve (iii)

ulaştırma ile telekomünikasyon hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi olmak üzere üç

öncelik alanı belirlenmiştir.

(i) Yenilikçilik ve bilgi ekonomisi önceliği altındaki hedefler bölgesel Ar-

Ge’yi ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmek, yenilikçiliği ve girişimciliği teşvik

etmek, finans mühendisliği araçlarını oluşturmaktır.

(ii) Çevre ve risk önleme önceliği kapsamında fiziksel çevrenin ıslahı,

biyolojik çeşitliliğin teşviki, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji, temiz ve

sürdürülebilir taşımacılığın teşviki, doğal ve teknolojik risklerle mücadele

edilebilmesi için önlem alınması, doğal ve kültürel mirasın korunması ve

geliştirilmesi hedeflenmektedir.

(iii) Genel ekonomik çıkarlara hizmet eden ulaşım ve telekomünikasyon

hizmetleri kapsamında ise ikincil ulaşım ağlarının geliştirilmesi ile bilgi ve iletişim

teknolojilerine erişim ve bunların kullanımının teşvik edilmesi hedeflenmektedir.

Page 149: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 138

Şekil 5.1. Dönemler İtibariyle Yapısal Fon Hedefleri

Kaynak: Külerü, 2004:28-34 ve European Commission, 2005a:8-10’dan yararlanılarak düzenlenmiştir

Hedef 6: Çok düşük nüfus yoğunluğuna sahip bölgelerde ekonomik uyumun teşvik edilmesi

Hedef 1: Kalkınmada geri kalmış ve kişi başı GSYİH)Topluluk ortalamasının % 75’inden az olan bölgeler

Hedef 2: Sanayideki gerilemeden önemli ölçüde etkilenmiş bölgeler

Hedef 3: Uzun dönemli işsizlikle mücadele

Hedef 4: Genç işgücünün işgücü piyasasına girişini kolaylaştırma

Hedef 5 (a): Tarımsal yapıların uyumu

Hedef 5 (b): Kırsal alanların kalkındırılması

Hedef 1: Kalkınmada geri kalmış ve kişi başı GSYİH’sı Topluluk ortalamasının % 75’inden az olan bölgeler

Hedef 2: Sanayideki gerilemeden önemli ölçüde etkilenmiş bölgeler

Hedef 3: Uzun dönemli işsizlikle mücadele ve genç işgücünün ve işgücü piyasasından dışlanmış olanların çalışma hayatına uyumlarını sağlama

Hedef 4: İşçilerin sanayideki ve üretim sistemlerindeki değişimlere uyumlarının kolaylaştırılması

Hedef 5 (a): Tarım ve su ürünlerine yönelik işleme ve pazarlama yapılarının uyumu

Hedef 5 (b): Hassas kırsal alanların yapısal uyumu ve kalkındırılması

Hedef 1: Kalkınmada geri kalmış ve kişi başı GSYİH’sı Topluluk ortalamasının % 75’inden az olan bölgeler

Hedef 2: Yeniden yapılanmaya maruz kalmış sanayi ve hizmetler sektörleri; kırsal kesimdeki geleneksel faaliyetlerde gerileme, sorunlu kentsel alanlar ve balıkçılık sektöründe yaşanan zorlukları kapsayacak biçimde, dönüşüm geçiren bölgeler

Hedef 3: Eğitim sistemlerinin modernleştirilmesi ve istihdamın teşviki.

Avrupa Mekânsal İşbirliği Hedefi

Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam Hedefi

(kişi başı GSYİH’sı Topluluk ortalamasının % 75’inden fazla olan

bölgeler)

Yakınsama Hedefi (kişi başı GSYİH’sı Topluluk

ortalamasının % 75’inden az olan bölgeler)

I- Çevre ve ulaştırma alanında yüksek

maliyetli alt yapı II- Sınır ötesi işbirliği III- Urban IV- Equal V- Leader+ VI- Hedef 1 bölgeleri dışında kırsal

kalkınma ve balıkçılık sektörünün yeniden yapılandırılması

1989-1993 Dönemi 1994-1999 Dönemi 2000-2006 Dönemi 2007-2013 Dönemi

Page 150: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 139

Avrupa Mekânsal İşbirliği kapsamında üye devletler arasında uygulanacak

ortak programlar aracılığıyla sınır ötesi, ulus ötesi işbirliği ve Birlik genelinde

tecrübe paylaşımının sağlanması yoluyla işbirliğinin güçlendirilmesi

hedeflenmektedir. Bu çerçevede sınır ötesi ekonomik ve sosyal faaliyetlerin

geliştirilmesi, ulus ötesi işbirliğinin geliştirilmesi ve bölgesel politikanın

verimliliğinin güçlendirilmesi öncelikleri belirlenmiştir.

ABKF kapsamında desteklenecek alanlar değerlendirildiğinde, gerek geri

kalmış gerekse gelişmiş bölgelerde rekabet edebilirliğin artırılmasının esas alındığı,

genel anlamda her iki bölge türünde de benzer önceliklerin tanımlandığı; ancak, geri

kalmış yörelerde daha geniş bir çerçevede ve bazı temel altyapı alanlarını da içerecek

şekilde destekler verildiği, gelişmiş bölgelere ise daha gelişmiş ve karmaşık yardım

araçlarının sunulduğu görülecektir.

ABKF kapsamında olmamakla birlikte benzer destekleri içeren ve 2007-2013

döneminde uygulanması planlanan iki yeni program ise JESSICA ve JEREMIE

olarak adlandırılmaktadır. 272 JEREMIE, Mikro’dan Orta Boya Kadar İşletmeler için

Ortak Avrupa Fonu (European Resources for Micro to Medium Enterprises), işletme

sayısının artırılmasının ve yenilikçiliğin, risk almayı gerektirdiği savından yola

çıkılarak ve AB’de risk sermayesi açısından önemli bir açık olduğu tespitiyle Avrupa

Komisyonu ve Avrupa Yatırım Bankası arasında oluşturulacak ortak bir girişim

marifetiyle uygulanacaktır. JEREMIE, yeni kurulacak mikro işletmeleri ve

KOBİ’lerin finans olanaklarına erişiminin geliştirilmesini hedefleyen bir program

olup girişimcilik ve yenilikçilik açısından bölgesel rekabet edebilirliğe katkı

sağlayabilecek araçlar arasında değerlendirilmektedir

JESSICA, Kentsel Alanlarda Sürdürülebilir Yatırımların Sağlanması için

Ortak Avrupa Desteği (Joint European Support for Sustainable Investment in City

Areas), Avrupa Komisyonu, Avrupa Yatırım Bankası ve Avrupa Konseyi Kalkınma

Bankası ile uluslar arası finans kuruluşları arasında sürdürülebilir kentler

oluşturulmasına yönelik işbirliğini amaçlayan bir girişimdir. 273 Kentsel yenileme ve

272 European Commission, 2005b:23 273 European Commission, 2006d:11

Page 151: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 140

gelişme konularındaki finans güçlüklerini gidermeye yönelik bir döner fon

oluşturularak yerel yönetimlerin desteklenmesi öngörülmektedir.

5.3.1.2. Avrupa Sosyal Fonu (ASF)

ASF, tam istihdama ulaşılmasını teminen, çalışma hayatında kalite ve

üretkenliğin artırılması, sosyal içerme ve uyumun yaygınlaştırılması gibi politika

önceliklerini desteklemeyi amaçlamaktadır.274

ASF kapsamında, Yakınsama ve Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam

temel öncelikleri çerçevesinde, işçi ve işletmelerin piyasa ekonomisine

adaptasyonunun sağlanması, işsizlerin işgücü piyasasına erişiminin kolaylaştırılması,

işsizliğin önlenmesi, çalışma hayatının uzatılması, kadınların ve göçmenlerin çalışma

hayatına katılımının artırılması, dezavantajlı grupların sosyal katılımının sağlanması ,

ayrımcılıkla mücadele edilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi, ulusal, bölgesel ve

yerel düzeydeki ilgili paydaşlarla mutabakata varılarak istihdam ve sosyal içerme

alanlarında reformların başlatılması hedeflerinin desteklenmesi öngörülmektedir.

ASF kapsamında, “Yakınsama” temel önceliği yukarıda belirtilen faaliyetlere

ek olarak beşeri sermayeye yapılan yatırımları genişletmek ve geliştirmek, kamu

kurumlarının kurumsal kapasitesinin ve etkinliğinin güçlendirilmesi yoluyla

reformların kolayca benimsenmesi ve özellikle ekonomi, istihdam, adalet ve çevre

alanlarında iyi yönetişimin sağlanması desteklenecektir.

ASF’nin, bölgesel rekabet edebilirliğe katkısı değerlendirilecek olursa

bölgesel rekabet edebilirliğin temel faktörlerinden olan beşeri sermayenin

geliştirilmesi kapsamında; insan kaynaklarına yatırım, gelecekte ihtiyaç duyulacak

mesleki becerilerin belirlenmesinin, eğitim ve destek hizmetlerinin geliştirilmesinin,

hayat boyu öğrenme, bilgi iletişim teknolojileri ve modern yönetim anlayışının

yaygınlaştırılmasının, üniversite, araştırma merkezleri ve iş dünyası arasında iletişim

ve ortaklığın güçlendirilmesinin, yenilikçi ve daha etkin iş organizasyonlarının

oluşturulmasının yukarıda belirtilen öncelikler çerçevesinde destekleneceği

görülecektir. Ayrıca, yönetişim kapsamında ise kamu kurumlarının kurumsal

274 Council Regulation, 2006b:13

Page 152: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 141

kapasitesinin ve etkinliğinin güçlendirilmesi, iyi yönetişimin sağlanması, kamu

kurumları ve özel sektör arasında koordinasyon ve diyaloğun desteklenmesi

hususlarının yer aldığı gözlemlenmektedir.

5.3.1.3. Uyum Fonu Uyum Fonu, satın alma gücü paritesine göre kişi başına Gayri Safi Milli

Geliri, Topluluk ortalamasının % 90'ının altında kalan ülkelere kullandırılmaktadır.

Temel amaçları, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeye yönelik olarak Topluluğun

ekonomik, sosyal ve bölgesel uyumunun güçlendirilmesi ve az gelişmiş üye ülkelerin

yakınsamasını hızlandırmak üzere gerekli altyapının geliştirilmesidir.275

Uyum Fonu kapsamında, Yakınsama temel önceliği altında çevre ve

ulaştırma altyapısının geliştirilmesi amacıyla trans-Avrupa ulaştırma ağları (TEN),

çevresel faydaları olan ve sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki enerji verimliliği ve

yenilenebilir enerji, demiryolu, denizyolu taşımacılığı; modlar arası ulaşım sistemleri

ve karşılıklı işletilebilirlik faaliyetleri, kent içi ulaşım ve toplu taşıma konularındaki

projeler desteklenecektir. Uyum fonu, ekonomik ve sosyal uyum temelinde özellikle

geri kalmış bölgelerin temel fiziki altyapılarının tamamlanması, Avrupa ağları ile

bağlantılarının kurulması hedeflerine odaklanmış olup başta erişilebilirlik olmak

üzere bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması için gereken asgari altyapıyı

sağlamada önemli bir rol üstlenmektedir.

Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu çerçevesinde 2007-2013 döneminde tahsis

edilen kaynak uyum politikasının hedeflerine göre Tablo 5.1.’de gösterilmektedir.

Tablo 5.1. Uyum Politikası 2007-2013 Tahsisatları (Milyar Avro)

Yakınsama Hedefi Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam Hedefi

Uyum Fonu Yakınsama

İstatistiki Etki

Nedeni ile Geçiş

İstatistiki Etki

Nedeni ile Geçiş

Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam Hedefi

Avrupa Mekânsal

İşbirliği Hedefi Toplam

61,558 177,083 12,521 10,385 38,742 7,750 308,041

%81,53 %15,95 %2,52 %100

Kaynak: European Commission, 2006f:2

275 Council Regulation, 2006e:80

Page 153: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 142

2007-2013 dönemi uyum politikası kapsamındaki toplam 308.041 milyon

Avro kaynağın hedefler arasında dağılımı incelenecek olursa kaynağın sadece %

15.95’inin “Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam” hedefine ayrıldığı,

“Yakınsama” hedefi çerçevesindeki az gelişmiş bölgeler ve uyum fonu için toplam

miktarın % 81.53’ünün tahsis edildiği, “Avrupa Mekânsal İşbirliği” hedefine ise %

2.52’lik kısmın tahsis edildiği görülecektir. Bu tahsis uyum politikası çerçevesinde

kaynakların çok önemli bir bölümünün geri kalmış yörelere ayrıldığını ortaya

koymaktadır. Ancak, önümüzdeki dönemde Lizbon stratejisi çerçevesinde,

desteklerin az gelişmiş yörelerin kendi içinde dahi potansiyeli olan alanlara ve

kalkınmanın dinamosu olarak görülen kentlere daha fazla yönlendirileceği

değerlendirilmektedir.

5.3.2. Çerçeve Programlar İlki 1984 yılında başlayan AB Çerçeve Programları, Avrupa Birliği’nde çok

uluslu araştırma ve teknoloji geliştirme projelerinin desteklendiği çok yıllı

programlardır.

Çerçeve Programları’nın başlıca amaçları arasında, Avrupa’nın bilimsel ve

teknolojik temelinin güçlendirilmesi, endüstriyel rekabetin desteklenmesi ve ülkeler

arası işbirliğinin teşvik edilmesi gelmektedir. Bütünleştirilmiş bir Avrupa Araştırma

Alanı oluşturmayı hedefleyen ve 2002-2006 döneminde yürürlükte olan 6. Çerçeve

Programı ve 2007-2013 yıllarında yürürlükte olacak 7. Çerçeve Programı ile Rekabet

ve Yenilik Programı (CIP), Lizbon Stratejisinde ortaya konan hedeflere ulaşılması

amacıyla proje teklif çağrılarında belirtilen şartlara sahip projelere mali destek

sağlamaktadır.

Çerçeve Programlar, bölgesel kalkınma açısından da bazı öncelikler

içermekte ve başta yenilik stratejileri ve kümelenmeler olmak üzere bölgesel rekabet

edebilirliğin sağlanmasına yönelik projelere de destek sağlamaktadır.

6. Çerçeve Programı (2000-2006) Bilim ve teknoloji alanında Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’nın

gerisinde kalan AB, Birliğin araştırma politikasını gözden geçirerek, bilimsel

mükemmeliyet ve rekabet edebilirliği sağlamak amacıyla, “Avrupa Araştırma Alanı

Page 154: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 143

(ERA)” yaratılmasını hedeflemiştir. 2002-2006 yıllarında yürürlükte kalan

6. Çerçeve Programı’nın temel hedefi de, Avrupa’yı 2010 yılında dünyanın en

dinamik ve rekabet gücü en yüksek bilgi ekonomisi haline getirmeyi amaçlayan

ERA’nın gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak olmuştur. EURATOM programı

hariç 16.3 milyar Euro’luk bütçeye sahip olan Program kapsamında araştırmacıların

hareketliliği de dahil olmak üzere pek çok alanda destek verilmiştir.276

Avrupa Araştırma Alanı'nın Bütünleştirilmesi kapsamındaki tematik alanlar:

Yaşam Bilimleri, Gen Bilimi ve Sağlık Biyoteknolojisi, Bilgi Toplumu Teknolojileri,

Nano-teknolojiler, Akıllı Malzemeler ve Yeni Üretim Süreçleri, Havacılık ve Uzay,

Gıda Güvenliği ve Sağlık Riskleri, Sürdürülebilir Kalkınma, Avrupa Açık Bilgi

Toplumuna Yurttaşlık ve Yönetişim’dir. Özel etkinlikler ise Destek Politikaları ve

Bilim ve Teknoloji Etkinlikleri, Yatay KOBİ Etkinlikleri ve Uluslararası İşbirliği

Etkinliklerini içermektedir.

Avrupa Araştırma Alanı'nın Yapılandırılması çerçevesinde Araştırma ve

Yenilik, İnsan Kaynakları, Araştırma Altyapısı ve Bilim ve Toplum alanlarında

destek sağlanmaktadır. Avrupa Araştırma Alanı'nın Güçlendirilmesi kapsamında ise

Araştırma Koordinasyonu için Destek ile Araştırma ve Yenilik Politikalarının

Geliştirilmesi alanlarında destekler sağlanmaktadır.

Tüm başlıklar araştırma ve yenilikle ilgili olmakla birlikte Avrupa Araştırma

Alanı'nın Yapılandırılması çerçevesinde Araştırma ve Yenilik başlığı altında bölgesel

rekabet edebilirliğin sağlanmasında çok önemli işlevler gören Bölgesel Yenilik

Stratejilerinin hazırlanması desteklenmektedir. Bu kapsamda ülkemizde Mersin

Bölgesel Yenilik Stratejisinin hazırlanmasına destek sağlanmış olup ayrıntıları bir

sonraki bölümde ortaya konacaktır.

7. Çerçeve Programı (2007-2013)

2007-2013 döneminde yürürlükte olacak olan 7. Çerçeve Programı, Lizbon

hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla, araştırmayla ilgili tüm AB girişimlerini ortak

bir çatı altında toplamak, Avrupa Araştırma Alanı’nı kurma çalışmalarını daha ileriye

276TÜBİTAK.Çerçeve Programlar Tanıtım Sayfası. <www.fp7.org.tr/AvrupaAra%c5%9ft%c4%b1rmaAlan%c4%b1/AB%c3%87er%c3%a7eveProgramlar%c4%b1/AB6%c3%87er%c3%a7eveProgram%c4%b1/tabid/71/Default.aspx>. 08.03.2007

Page 155: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 144

götürmek, Avrupa’da bilgi temelli ekonomi ve toplumu inşa etmek üzere

oluşturulmuştur.

7. Çerçeve Programı, İşbirliği Özel Programı, Fikirler Özel Programı, Kişiyi

Destekleme Özel Programı ve Kapasiteler Özel Programı’ndan oluşmaktadır.

EURATOM'da dahil olmak üzere Programın yedi yıllık bütçesinin 53,2 milyar

Avro'ya ulaşmaktadır.277

İşbirliği Özel Programı, sağlık, gıda, tarım ve biyo-teknoloji, bilgi ve iletişim

teknolojileri, nano-bilimler, nano-teknolojiler, malzemeler ve yeni üretim

teknolojileri enerji, çevre, taşımacılık, sosyo-ekonomik ve beşeri bilimler ile

güvenlik ve uzay konularını içermektedir.

Fikirler Özel Programı, Avrupa’da mevcut Ar-Ge insan kaynağının niceliği

ve niteliğini güçlendirmek üzere yaratıcı bilim adamlarını, mühendisleri ve öğretim

görevlilerini desteklemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, bağımsız bir “Avrupa Araştırma

Konseyi”nin kurulması da öngörülmektedir.

Kişiyi Destekleme Programı, insanların meslek olarak araştırmacı olmaya ve

Avrupalı araştırmacıları Avrupa içinde kalmaya teşvik ederken, dünya genelindeki

araştırmacıları Avrupa’ya çekerek, Avrupa’yı araştırmacılar için daha cazip hale

getirmek suretiyle, Avrupa’daki araştırma ve teknoloji odaklı insan kaynağının

nitelik ve niceliğini güçlendirmeyi hedeflemektedir.

Bölgesel rekabet edebilirlikle daha fazla doğrudan ilişkili olan Kapasiteler

Özel Programı ise Avrupa genelinde araştırma ve yenilikçilik yeteneklerinin

geliştirilmesi ve en uygun kullanımını hedeflemektedir. Komisyonun 4,1 milyar

Avro tutarında bütçe ayırmayı öngördüğü bu özel program, dahilinde araştırma

altyapıları, KOBİ yararına araştırmalar, araştırma potansiyeli, toplumda bilim,

araştırma politikalarının gelişimi, uluslararası işbirliği faaliyetleri ve bilgi bölgeleri

konularında araştırma ve yenilikler desteklenecektir.278

Bu bağlamda, Bilgi Bölgeleri alanının temelde amacı bölgeler arasındaki Ar-

Ge farklılıklarını ortadan kaldırarak Avrupa’nın rekabet gücüne katkıda 277 TÜBITAK, 2006a:3, 22, 25, 30 278 TÜBİTAK. 7. Çerçeve Programı Tanıtım Sayfası. 15.03.2007. <http://www.fp7.org.tr/AdımAdım7ÇP/7ÇPNedir/tabid/81/Default.aspx>

Page 156: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 145

bulunmaktır. Bölgesel araştırma girişimlerinde yer alan aktörlerin (üniversite,

araştırma merkezi, sanayi) bir araya getirilmesi, gelişmiş bölgelerin daha az gelişmiş

bölgelere destek olması gibi faaliyetler ile küme yapılanmalarına destek sağlanması,

Avrupa genelinde ileri araştırma altyapılarına sahip bölgelerin oluşturulması ve var

olan bölgelerin geliştirilmesi öngörülmektedir.

Rekabet ve Yenilik Programı

23 Mart 2005 tarihli Brüksel Zirvesi’nde, Topluluğun yeni Rekabet ve

Yenilik Programının hedefleri belirlenmiştir. Bu hedefler, büyüme potansiyeli olan

yenilikçi KOBİ’leri finanse edecek yeni mekanizmalar kurulması, girişimlerin

yenilikçiliğini sağlamak için teknik iletişim ağının güçlendirilmesi, yenilik için

bölgesel merkezlerin ve Avrupa düzeyindeki iletişim ağlarının gelişiminin

desteklenmesi ve böylelikle Avrupa Birliği’nde halihazırda var olan yenilik

kapasitesinin artırılmasına katkıda bulunulmasıdır.279

Bu çerçevede, 2007 – 2013 yılları arasında uygulanacak program kapsamında

yaklaşık 350.000 kadar KOBİ’ye, yenilik ve büyümeye yönelik yaptıkları tüm

yatırımlar için toplamda 3,6 milyar Avro destek verilmesi öngörülmektedir. Program

kapsamında 3 alt program uygulanacaktır:Avrupa Akıllı Enerji ve Teknoloji

Programı, Bilgi Toplumu Teknolojileri Destek Programı ve Girişimcilik ve

Yenilikçilik Özel Programı.

Bu programlar içerisinde özellikle Girişimcilik ve Yenilikçilik Özel Programı

işletmeler ve özellikle KOBİ’ler düzeyinde, yenilikçiliği ve rekabet edebilirliği

desteklemek amacıyla oluşturulmuştur. KOBİ’lerin finansmana ulaşmalarını, varolan

iş destek hizmet ağlarının daha etkin bütünleşmesini kolaylaştırmayı öngörmektedir.

Ayrıca, yenilikçiliğin güçlendirilmesine ilişkin destek etkinliklerini daha ulaşılabilir

hale getirmesi hedeflenmektedir.

Genel bir değerlendirme yapılacak olursa, önceleri araştırma ve teknoloji

geliştirme konusu, temel araştırmayla başlayan, uygulamalı araştırma ve teknoloji

geliştirilmesiyle devam eden ve uygulama projeleri ya da örnek ürünlerin

üretilmesiyle sonuçlanan doğrusal bir süreç olarak görülmekteydi. Buna uygun

olarak kamu politikaları konunun arz yönüne ağırlık vererek temel araştırmaların

279 TÜBİTAK, 2006b:3-5

Page 157: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 146

yürütüleceği büyük ölçekli araştırma merkezlerinin yapımı gibi altyapının

geliştirilmesine yönelik konulara yoğunlaşmışlardır.280

Ancak günümüzde bu yaklaşımın özellikle geri kalmış bölgelerin

kalkındırılması açısından etkinliği tartışmalı bulunmaktadır. Araştırma, yenilik,

eğitim ve öğretimin desteklenmesi ve geliştirilmesi ve yenilik kültürünün teşvik

edilmesi yönündeki politikalar, KOBİ’lerde yeniliğin geliştirilmesi ve araştırma

sonuçlarının daha geniş bir şekilde uygulamalara aktarılmasının sağlanması için

ağların ya da kümelerin oluşturulması konuları giderek artan ölçüde politikaların

merkezinde yer almaya başlamıştır. Amaç bilimsel ve teknolojik gelişmelerin

yayılımının maksimize edilmesi ve üretim sürecine katılmalarının teşvikidir.

Araştırma ve teknoloji geliştirme konusuna bölgesel politika kapsamında

Yapısal Fonlar aracılığıyla sağlanan destekler genelde AB’nin araştırma ve teknoloji

geliştirme politikası kapsamında Çerçeve Programlar tarafından sağlanan desteklerin

üzerindedir. Bu iki politikanın bir biri ile tutarlılığı çok önemlidir. Zaman içerisinde

araştırma ve teknoloji geliştirme politikası ile yapısal politikalar arasındaki

koordinasyon geri kalmış bölgelerdeki kuruluşların ve firmaların yenilik

kapasitelerinin güçlendirilerek bölgeler arası kalkınma farklarının giderilmesi

amacıyla artırılmıştır.

Çerçeve Programlar kapsamında çok uluslu ve çok ortaklı bir şekilde

geliştirilen özellikle kümelenme ve yenilik stratejileri ile örnek uygulamaların

yapısal fonlar için hazırlanacak bölgesel operasyonel programlarda öncelikle yer

alması ve desteklenmesi bu iki temel araç arasındaki sinerjiyi artırdığı gibi bölgelerin

rekabet edebilirliklerinin geliştirilmesinde önemli bir etki yaratacaktır.

5.4. Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Ölçülmesi AB Bölgelerinin Sosyal Ekonomik Durumu ve Kalkınmasına Dair 6.

Periyodik Raporda, rekabet edebilirliğin sağlanıp sağlanamamasının bir politikanın

başarısı açısından temel bir gösterge olarak görüldüğü ortaya konulmaktadır. Ancak,

işletmeler için net bir kavram olan rekabet edebilirlik kavramının, bölge ve ülkeler

280 European Commision, 2000: 95-97

Page 158: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 147

için uygulandığında tanımlanması ve ölçümünün zor olduğu da vurgulanmaktadır.281

Rekabet edebilirliğin ölçülmesi için temel altyapı düzeyi, yenilik kapasitesi,

kalifiye işgücü havuzunun varlığı, gelişen ya da gerileyen sektörlerde yoğunlaşma

gibi faktörleri ortaya koyan bir çok göstergenin üretildiği ifade edilmektedir. Ancak,

rekabet edebilirliği ölçen birleştirilmiş tek bir endeks oluşturulmasının bazı

güçlükleri olduğu belirtilerek raporda bu nedenle rekabet edebilirliğin sebepleri

yerine sonuçlarını ölçen bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu yaklaşıma göre verimlilik

ve istihdamdaki büyümeyi gösteren kişi başına GSYİH, bölgesel rekabet edebilirliği

gösteren bir değişken olarak kabul edilmiştir. Bu çerçevede, bölgelerin rekabet

edebilirliği uluslar arası rekabet ortamında görece olarak daha yüksek gelir ve

istihdam düzeyi sağlayabilme kapasitesi olarak tanımlanmaktadır.

Bölgesel rekabet edebilirliğin ölçülmesine dair ilk adımlardan biri

Komisyonun hazırlattığı Bölgesel Rekabet Edebilirlik Göstergeleri çalışmasıdır. Bu

çalışmada bölgelerdeki kişi başına GSYİH değeri ile buna katkı sağlayan faktörler

arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir model oluşturulmaya çalışılmıştır. Çalışmada,

öncelikle literatürde bölgelerin kişi başına GSYİH değerlerinin farklılaşmasına neden

olan faktörlerin tespitine çalışılmıştır. İkinci olarak ise bu faktörlerin basit ancak

istatistiki açıdan sağlam ve gözlemlenebilir göstergeler ile temsili sağlanmıştır.

Ardından ise bu gösterge değerlerinin bölgeler arasındaki varyasyonu ile kişi başına

GSYİH ve çalışan başına GSYİH değerleriyle korelasyonuna bakılmaktadır.282

Çalışma sonucunda bölgeler arasındaki GSYİH farklarıyla ilişkili dört faktör

tespit edilmiştir. İktisadi faaliyetin yapısı (istihdamın sektörler arasında dağılımı) ,

yenilik faaliyetlerinin durumu (patent sayısı), bölgesel erişilebilirlik (merkezlere

uzaklık), işgücünün becerileri (mezuniyet durumları). Çalışma sonucunda bu dört

göstergenin bölgeler arasında kişi başına GSYİH farklarının üçte ikisini açıkladığı

ortaya konmuştur. Ancak, bu faktörlerle doğrudan ilişkili olarak kamu idareleri ve iş

destek hizmetleri gibi bölgesel kurumların etkinliği ile ilgili faktörlerin önemi de

belirtilmiştir.

281 European Commission, 2000:75 282 European Commission, 2000:80-94

Page 159: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 148

Ayrıca, Avrupa Komisyonunca 1997 yılından itibaren yıllık olarak

yayımlanan Avrupa Rekabet Edebilirlik Raporlarında, rekabet edebilirliğin bölgesel

boyutuna dikkat çekilmektedir. 2003 yılında yayımlanan raporda, gelecekteki uyum

politikasının belirlenmesinde doğrudan kullanılmak üzere bölgelerin rekabet

edebilirlik düzeylerinin farklılaşmasında etkin olan faktörlerin analizi yer almaktadır.

283 5.5. Değerlendirme

AB Bölgesel Politikasının yakınsama ve uyum hedeflerine rekabet edebilirlik

perspektifinin eklenmesi ve bu yeni hedefin bölgesel politikalar ve destekleme

araçları açısından en önemli hedef haline gelmekte oluşu değerlendirildiğinde,

konunun olumlu yönleri olduğu kadar bazı eleştirileri de beraberinde getirdiği

görülecektir.

1990’larda ve öncesinde AB bölgeleri arasında üretkenlik açısından önemli

düzeyde ve sürdürülebilir bir yakınsama sağlanamaması AB bölgesel politikalarının

etkinliği konusunda sorulara neden olmuştur. Avrupa Komisyonunca, Bölgesel

Politikanın bölgeler arası eşitsizlikleri gidermeye yardımcı olduğu yönünde

değerlendirmeler yapılmakta olup gerçekte de bazı bölgelerin gelişme kaydettiği

görülmektedir. Ancak, yapılan ampirik çalışmalar bu konuda çok başarılı

olunduğunu doğrulamamaktadır. Bu çerçevede bölgesel politikanın rolü, etkinliği ve

fon aktarım sürecine yönelik olarak bir çok eleştiri getirilmekte ve bu konuların

yeniden değerlendirilmesi istenmektedir.284 Bölgesel rekabet edebilirlik faktörlerinin

anlaşılması ve politikalarda esas alınması bu çerçevede çok önemlidir.

AB’nin “rekabet edebilirliği en yüksek ekonomi” olma iddiası, 285 ve bu

çerçevede AB bölgesel politikasının hedeflerinin dönüştürülerek, problemden çok

potansiyellere yönelmesi, bölgesel rekabet edebilirliği odağına alarak girişimcilik,

yenilik konuları ile gelişmenin dinamoları olan kentsel alanlara yönelik tedbirleri

önceliklendirmesi olumlu olarak değerlendirilmektedir. Nitekim, yeni dönem uyum

politikası Lizbon Stratejisi’nin entegre bir parçası olarak kabul edilmekte ve Lizbon

283 European Commission, 2003:130 284 Gardiner at al, 2004:1065 285 Rosamond, 2002:171

Page 160: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 149

önceliklerine ulaşılmasına katkı sağlamak üzere gerekli alanlarda destekler

sağlamaktadır.286

Uyum politikasının Lizbon hedefine katkıları değerlendirildiğinde özellikle

araştırma ve teknoloji geliştirme ile KOBİ politikaları olmak üzere, yönetişimin

geliştirilmesi boyutunun bölgesel rekabet edebilirlik politikaları açısından çok

önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.

Ancak, AB bölgesel politikasının bu yeni vizyonunda rekabet edebilirlik

hedefi ile yakınsama (uyum) hedefinin çeliştiği yönünde değerlendirmeler de

yapılmaktadır. Rekabet edebilirlik hedefinin bölgelere sağlanacak bazı temel

destekleri sınırlayabileceği, ancak pazar güçlerinin tek başına Birlik genelinde

dengeli ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesini sağlayamayacağı, hatta genişleme

sürecinin mevcut bölgeler arası gelişmişlik farklarının katlanmasına neden olacağı

ifade edilmektedir. Bu çerçevede, AB’nin rekabet edebilirlik hedefi ile ekonomik ve

sosyal uyum hedeflerinin farklı olduğu ve hatta birbirleriyle çatıştığı iddia

edilmektedir. 287

Yakınsama hedefinde yer alan ülkelerin daha az gelişmiş olduğu, bu nedenle

temel altyapı konusunda yatırımlara ihtiyaç duydukları ve bunun da ötesinde rekabet

edebilirlik için gerekli olan ön şartları bile taşımadıkları belirtilmektedir. Bu

durumda yüksek kalitede yenilikçilik projelerini üretmelerinin kendilerinden

beklenmemesi gerektiği ifade edilmektedir.288

Ancak, değerlendirmenin başında belirtildiği üzere, önceki dönem AB

bölgesel politikasının başarısının kısıtlı olması, günümüzde ülkeler arasındaki

rekabet edebilirlik yarışının hız kazanması ve AB’nin bu yarışta görece olarak

gerilemekte olduğu görüşü, haklı olarak ulusal ekonomilere en yüksek katkıyı

sağlayacak alanlara ve temalara yatırım yapılmasını gerektirmektedir. Bu dönüşüm

sosyal politikaları dışlayıcı nitelikte olmayıp bilakis tamamlayıcı olarak görülmelidir.

Bölgesel politika açısından diğer önemli boyutlardan biri de AB genişleme ve

Ortak Pazar sürecinin AB bölgelerinin rekabet edebilirliklerine olan etkisidir.

286 European Commission, 2005a:7 287 Besussi and Mourato, 2005:3 288 Rozsas, 2004:11

Page 161: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 150

Yapılan değerlendirmelerde, Avrupa entegrasyon sürecinin mekânsal rekabeti

artırmakta olduğu, Avrupa Ortak Pazarının, bazı yerel ekonomilerin kazanmasına

neden olurken bazılarının ise kaybetmesine neden olduğu belirtilmektedir. Ekonomik

entegrasyon sonucunda korumanın kaldırılması geri kalmış, merkezden uzaktaki

bölgeler için dezavantajlı bir durum yaratırken gelişmiş ve merkezde yer alan

bölgeler lehine bir durum oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalar Avrupa Ortak

Pazarının gelişmiş bölgelerin ticari üstünlüğünü artıracağını, geri kalmış bölgeler ve

geleneksel sanayinin yoğunlaştığı gerilemekte olan bölgelerin rekabetçi pozisyonları

açısından zarar verici nitelikte olduğunu göstermektedir.289

Bölgesel rekabet edebilirlik ile Avrupa Ortak Pazar arasındaki ilişkinin

incelendiği diğer çalışmalarda Avrupa Ortak Pazar ile sadece firmalar değil bölgeler

arasında da yarışın hız kazanacağı belirtilmektedir. Ancak geleneksel olarak iktisadi

faaliyetin merkezi olan bölgeler yerine, büyümenin hız kazandığı, yeni gelişme

alanlarının ortaya çıktığı ya da yeni duruma uyum sağlamak üzere uygulanan

bölgesel politikaların olumlu sonuçlar verdiği bölgelerin avantajlı olacağı

öngörülmektedir.290

Bu çerçevede Ortak Pazar ve AB entegrasyon sürecinin ortaya çıkardığı

fırsatların ve tehditlerin çok iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. AB bölgesel

politikasının yakınsama hedefi yanında bölgesel rekabet edebilirlik hedefini de

gündemine alarak, AB bütünleşme sürecini sıfır toplamlı bir oyun olmaktan

çıkarmaya çalıştığı söylenebilir.

AB’nin, Avrupa’da bulunan bölgeler için yakınsama ve rekabet edebilirlik

hedefleri çerçevesinde uyguladığı tematik ve coğrafi odaklanma ve metodoloji ulusal

düzeyde bölgesel kalkınma stratejilerimizin şekillendirilmesinde önemli örnekler ve

deneyimler sunmaktadır. Özellikle ülkemizin bölgesel politika amacıyla

ayırabileceği kaynakların çok daha kısıtlı olması nedeniyle kaynakların verimli

alanlarda kullanılabilmesi için daha seçici ve odaklı davranılması gerekmektedir.

289 Cheshire, 1999:847 290 Steinle, 1992:307-310

Page 162: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 151

6. TÜRKİYE’DE BÖLGESEL KALKINMA POLİTİKALARI VE REKABET EDEBİLİRLİK

6.1. Bölgesel Politikaların Dönemler İtibariyle Değerlendirilmesi Türkiye’de bölgesel gelişmenin sağlanması yönündeki politikalar

cumhuriyetin ilk yıllarından planlı döneme kadar ki evrede, nüfusun ve yatırımların

ülke içinde yayılması ve belirli merkezlerde toplanması ile büyük sanayi tesislerinin

yer seçimine yönelik olarak belirlenmiştir. 1960 yılından günümüze uzanan planlı

dönemde ise bölgesel gelişmeye ilişkin politikalar Beş Yıllık Kalkınma Planları

aracılığı ile tespit edilmektedir (Tablo 6.1.).

Birinci ve ikinci plan dönemlerinde bölgesel politikanın ana temalarını

bölgeler arasında dengeli kalkınma, yatırımların dengeli dağılımı ve geri kalmış

bölgelerin daha hızlı kalkınmasının sağlanması konuları olmuştur. Bu çerçevede,

yatırımların en yüksek ekonomik ve sosyal üretkenliği getirecek büyüme

noktalarında (büyüme kutupları) toplanması, büyüme kutuplarında altyapının

tamamlanması ve özel sektör yatırımlarının bu yörelere çekilmesi, şehirleşmenin

ekonominin itici gücü olarak desteklenmesi, metropollerdeki aşırı şehirleşme ve

nüfus problemlerinin çözümü, kamu hizmetlerinde geri kalmış bölgelere öncelik

verilmesi konuları planlarda yer almıştır.291

Politika aracı olarak ise ülke genelinde gelişme bölgeleri ve sektörlerinin

tespiti, bu alanlarda bölge planı ve bölgesel gelişme projeleri hazırlanması, vergi

indirimleri, kredi imkanlarının artırılması, düzenli sanayi bölgeleri oluşturulması,

ucuz enerji sağlanması ve Kalkınmada Öncelikli Yöreler (KÖY) politikasının ilk

nüvesi olarak geri kalmış yörelere ilişkin teşvik uygulamaları konuları öne çıkmıştır.

Üçüncü planda yöreler arasındaki gelişmişlik farklarını kısa sürede ortadan

kaldırmaya çalışmanın, ekonomik yönden etkin olmayan kaynak dağılımına yol

açacağı, sermaye birikiminin ve genel ekonomik kalkınmanın yavaşlayacağı görüşü

temelinde daha yüzeysel bir bölgesel kalkınma yaklaşımı benimsenmiştir. Bu

çerçevede, ulusal ölçekteki yatırımlara ekonomik kriterlere göre yer belirlenmesi

istenmiştir. Bölgesel dengesizliklerin ise, uzun dönemde bölge kaynaklarının

harekete geçirilmesi ve yerel yönetimlerin etkin çalışmasıyla ortadan kalkacağı 291 DPT, 1963:471-474; DPT,1967:263-264

Page 163: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 152

varsayılmıştır. Bu anlayış çerçevesinde bölgesel politika sadece KÖY politikasıyla

sınırlı kalmıştır.292 Söz konusu politika günümüzde 49 il ve 2 ilçeyi kapsar biçimde

devam etmektedir.

Dördüncü planda; belirli bölgeler için bölgesel çalışmalar yapılması anlayışı

tekrar kabul görmüş, ekonomik gelişmenin sağlanması için toplumsal ve ekonomik

işbölümü olan yerleşme merkezleri sisteminin oluşturulması, sanayi dağılımında

bölgesel dengesizlikleri gidermek üzere ürün ve mekan bazında farklılaştırılmış

teşvik sistemi getirilmesi, hizmetlerin, sanayinin ve alt yapının ülke düzeyine dengeli

dağılımının sağlanması, uygulanmakta olan teşviklerin bölge kaynaklarını ve

potansiyellerini harekete geçirecek tarzda yeniden düzenlenmesi önerilmiştir.

KÖY’lere uygulanan teşvikler öncekilerden daha cazip hale getirilmiştir. Ayrıca,

Doğu ve Güneydoğu Anadolu için özel bazı tedbirler getirilmiştir.293

Beşinci plan döneminde bölgesel gelişmenin, kalkınma ve planlama içindeki

ağırlığı biraz artmış, gelişmenin hızlandırılması ve kaynakları etkin kullanımı

amacıyla bölge planlarının yapılması, işlevsel bölge merkezleri ve çekim alanları

oluşturulması gelişmenin çevreye yayılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, DPT

tarafından 16 bölge belirlenmiş ve planlama çalışmalarında bunlara uyulması ilkesi

benimsenmiştir. Ayrıca, sınai gelişme potansiyeli olan bölgeler için farklı teşvikler

uygulanması ve az gelişmiş bölgelere yapılacak sınai işletmeler için vergi istisnası

getirilmesi öngörülmüştür.294

Altıncı planda bölge planlaması kavramından daha kapsamlı ve çok boyutlu

bölgesel gelişme kavramına geçiş yaşanmıştır. Önceki planda tanımlanan “16 bölge”

bir yana bırakılarak, yeni bir yerleşim kademelenmesi çalışması yapılması, Türkiye

genel yerleşme deseni hazırlanması, bölge planlamasının KÖY’lere kaydırılması ve

KÖY dikkate alınarak bölge merkezlerinin ekonomik ve sosyal cazibe merkezi

haline getirilmesi ilkesi benimsenmiştir.295

Yedinci planda, bölgesel gelişme politikalarının ulusal bütünlük içerisinde

oluşturulması, sürdürülebilir kalkınma ve ulusal bütünlüğü sağlamak için bölgeler 292 DPT, 2000a:61; DPT, 1972:947,948 293 DPT, 2000a:62; DPT, 1979:290-292 294 DPT, 1984:161-163 295 DPT, 1989:318-319

Page 164: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 153

arası gelişmişlik farklarının giderilmesi, bu amaçla geri kalmış yörelerde kalkınma

planlarıyla uyumlu bölgesel gelişme stratejilerinin yapılması, endüstriyel faaliyetlere

uygun olmayan geri kalmış yörelerde gelişmeyi başlatacak nitelikteki yeni iş alanı

yatırımlarının zorunlu hallerde devletçe yapılması konuları önceliklendirilmiştir.296

Sekizinci planda, sürdürülebilirlik, bölgeler arası bütünleşme, sosyal ve

ekonomik dengelerin sağlanması, yaşam kalitesi, kaynak kullanımının

etkinleştirilmesi, stratejik ve katılımcı bölgesel planlama, bölgelerin mevcut ve

gelişmesi muhtemel sektörlerde uzmanlaşmalarının desteklenmesi ve AB

politikalarına uyuma hız verilmesi öngörülmektedir. Planda, yeni sanayi odaklarının

oluşturulması ve sektörel uzmanlaşma sürecinin hızlandırılması amacıyla eğitim ve

danışmanlık hizmetleri, Ar-Ge ve teknoloji desteği, işbirliği ve ortaklıklar

oluşturulması, girişimciliğin geliştirilmesi ve kurumsallaşmanın, uzmanlaşmanın

hızlandırılması konularına yönelik sınai destek faaliyetlerine ağırlık verileceği

belirtilmektedir. Ayrıca, göçün, metropoller yerine gelişme potansiyeli yüksek

fonksiyonel bölge merkezlerine yönlendirileceği ve bu merkezlerdeki alt yapı

yatırımlarına öncelik verileceği belirtilmektedir.297

Dokuzuncu kalkınma planına kadar ki bölgesel politika yaklaşımı

değerlendirildiğinde, ikinci bölümde ortaya konan dünyadaki bölgesel politika

dönemleri ile genel olarak uyumlu olduğu görülmektedir. Ancak, özellikle 1980

sonrası dönemde içsel politika yaklaşımının gerektirdiği strateji ve araçların

uygulamaya geçirilemediği, bölgesel gelişmenin kısmen de olsa bölge planlarının

hazırlanması, kamu yatırımları ve geri kalmış bölgelere özel sektörün çekilmesi

çabaları ile sınırlı kaldığı görülmektedir.

Genel olarak bölge planlarının hayata geçirilememesinin temelinde, plan

hazırlık süreçlerinde yerel paydaşların katılımının kısıtlı olması, planların

uygulanması sürecinde yerel yönetimler ve ilgili bakanlıklar arasında koordinasyon

ve işbirliğini sağlayacak mekanizmaların kurulmamış olması, planların

uygulanmasının izlenmesi ve değerlendirilmesinde gerekli kurumsallaşmanın

olmaması, planların stratejik nitelikte hazırlanmaması ve uygulama ayağını

296 DPT, 2000a:64 ; DPT, 1995:175 297 DPT, 2000b:63-64

Page 165: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 154

oluşturacak operasyonel programların olmaması, planların program ve projeler

aracılığıyla uygulamaya geçirilmesi için tahsis edilmiş özel bir kaynağın

bulunmaması hususlarının yattığı değerlendirilmektedir.

KÖY politikası ise, KÖY belirlenmesinde objektif kriterler bulunmaması, çok

sayıda yörenin belirlenmiş olması, desteklerin genelde çeşitli istisnalar aracılığıyla

düşük eksenli rekabet avantajı sağlayarak yatırımların teşvikini amaçlaması ve içsel

potansiyeli harekete geçirecek strateji ve araçları içermemesi nedeniyle arzulanan

başarıyı elde edememiştir. OSB ve KSS destekleri ise sanayinin planlı gelişimi

açısından önemli bir işlev görmekle birlikte özellikle geri kalmış bölgelerde

yatırımların teşviki açısından etkisi sınırlı kalmıştır.

Tablo 6.1. Bölgesel Politikaların Dönemler İtibariyle Değerlendirilmesi

Dönem İlkeler Yaklaşım ve Politikalar Hedefler Araçlar

1. Pla

n (19

62-19

67) -Bölgelere ekonomik

kalkınmanın nüfuz etmesi -Bölgesel Ekonomik bütünleşme

-Bölgesel Planlama -Büyüme kutupları (örneğin Doğu Marmara, Çukurova, Antalya, Zonguldak)

-Dengeli kentleşme -Bölgeler arasında denge (kamu hizmetleri ve gelir dağılımında) - Yatırım etkinliği

-Finansal teşvikler -Az gelişmiş bölgelere yönelik yatırım temelli önlem alternatifleri

2. Pla

n (19

67-19

72)

-Hızlı kentleşmeden kaynaklanan nüfus sorunlarına odaklanma

-Bölge ve il planlaması -Dolaylı bölgesel planlama

-Dengeli bölgeler arası gelişme -Sosyal eşitlik açısından bölgeler arasında dengeli dağılım - Yatırım etkinliği

-Vergi indirimleri -Özel sektör yatırımlarına yönelik finansal teşvikler -Pilot projeler -Keban

3. Pla

n (19

72-19

77)

-Bölgesel farklılıkların giderilmesi -Belirli az gelişmiş bölgelerin kalkınması

-Sektör ve il planlaması -Dengeli bölgeler arası gelişme -Sosyal eşitlik açısından bölgeler arasında dengeli dağılım - Yatırım etkinliği

- Finansal teşvikler -Az gelişmiş bölgeler için sanayileşme programları -Envanter çalışmaları -İl planlaması -Sektörel planlama -Paket projeler -Kalkınmada öncelikli iller

4. Pla

n (19

77-19

82)

-Bölgesel sorunlara yönelik kaynakların mobilizasyonu

-Sektörler ve bölgeler arasındaki bağların güçlendirilmesi

-Az gelişmiş illerin kalkınması -Sektörel ve bölgesel karşılıklı bağımlılık -Mekânsal organizasyon

-Yatırımlar için faiz indirimleri -Çeşitli finansal yardımlar -Paket projeler -İl ve bölge düzeyinde yatırımlar -Çukurova Kentsel Kalkınma Projesi -GAP (DPT-JICA)

5. Pla

n (19

85-19

89)

-Az gelişmiş ve sektörel olarak potansiyele sahip bölgelerde kaynak kullanımını rasyonelleştirerek kalkınmanın hızlandırılması

-Projelerin bölgesel etkisini de içeren doğrudan bölgesel planlama -(16 fonksiyonel bölge önerisi )

-Sosyal eşitliği dikkate alan dengeli bölgesel kalkınma

-Potansiyel kaynakların belirlenmesi için bölgesel gelişme programlarının hazırlanması -Bu programlar doğrultusunda ilgili yatırımların seçilmesi -Öncelikli bölge ve sektörlerdeki altyapının sanayileşme projeleri için geliştirilmesi -Kalkınmada Öncelikli illerdeki yatırımlar için finansal yardımlar

6. Pla

n (19

90-19

94)

-Uygulama için sosyal, idari ve finansal boyutların bütün olarak ele alınması -Uluslararası standartlara uygun istatistiksel sistemin uyarlanması (özellikle AB bağlamında)

-Bölge ve bölge altı düzeyde planlama

-Bölgelerde dengeli kalkınma -İlçelerin köylerden kente göçün engellenmesi için desteklenmesi

- Kalkınmada öncelikli yörelere yönelik finansal kaynakların artırılması -Kalkınmada öncelikli illere yönelik teşvikler ve bu amaca yönelik özel bir fon oluşturulması -Sanayi bölgeleri

Page 166: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 155

Dönem İlkeler Yaklaşım ve Politikalar Hedefler Araçlar 7.

Plan

(1996

-2000

) -Sektörel ve mekânsal çalışmaların bütünleştirilmesi -İllerin sektörel uzmanlaşması -Şehir planlaması -Bölgesel Farklılıkların giderilmesi

-Bölge ve bölge altı projeler -Bölgesel yeteneklerin mobilizasyonu -Sürdürülebilir kalkınma

-Göç ve demografik değişimin rasyonalizasyonu -Metropol bölgelerin sorunlarının ayrı bir kategoride ele alınması -Konut sorunu için politika geliştirme çalışmaları -Bölgesel farklılıklar

- Kalkınmada öncelikli yöreler politikasına devam edilmesi -Doğu ve Güneydoğu Anadolu için acil destek programı, GAP -Yasal düzenlemeler -Konut projeleri - Kalkınmada öncelikli illerdeki KOBİ’lerin desteklenmesi -ZBK, Yeşilırmak Havzası, DOKAP, DAP

8. Pla

n (20

01-20

05)

-Katılımcı planlama -Sürdürülebilirlik -Kaynak kullanımının etkinleştirilmesi -AB bölgesel politikalarına uyum

-Stratejik bölgesel planlama -İl Gelişme planları - bölgesel uzmanlaşma -yeni sanayi odaklarının desteklenmesi

-Yerel girişimcilik ve yerel kaynakların mobilizasyonu -Bölgesel farklılıkların azaltılması

-KOBİ destekleri -AB fonları -Beşeri sermaye

9. Pla

n (20

07-20

13)

- Bölgesel politikanın merkezi düzeyde etkinleştirilmesi - İçsel potansiyele dayalı gelişme -Yerel düzeyde kurumsal kapasitenin artırılması

- Kamu yatırım uygulamalarında ve hizmet arzında mekansal önceliklendirme ve odaklanma - Cazibe merkezleri - Öncü sektörlerin belirlenerek desteklenmesi

-Bölgelerin verimliliğinin yükseltilmesi -Ulusal kalkınmaya, rekabet gücüne ve istihdama katkının artırılması - Gelişmişlik farklarının azaltılması

- Ulusal düzeyde bölgesel gelişme stratejisi - Katılımcı ve uygulanabilir bölge planları - Mekansal odaklı devlet yardımları - Girişim sermayesi, mikro kredi - Farklılaştırılmış KOBİ destekleri - Kümelenme, yenilik altyapısının geliştirilmesi teknoparklar, yenilik aktarım merkezleri, işletme kuluçkaları

Kaynak:DPT, 2006c:8-9 esas alınıp, Dokuzuncu Kalkınma Planı bilgileri işlenerek düzenlenmiştir Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013)

Rekabet edebilirlik kavramı Dokuzuncu Kalkınma Planının temel

dayanaklarından birini oluşturmaktadır.298 Plan, değişimin çok boyutlu ve hızlı bir

şekilde yaşandığı, rekabetin yoğunlaştığı ve belirsizliklerin arttığı, küreselleşmenin

her alanda etkili olduğu, bireyler, kurumlar ve uluslar için fırsatların ve risklerin

arttığı bir dünya algılaması temelinde, istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil

paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB'ye

üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye vizyonunu ortaya koymuştur.299

Plan ulusal, bölgesel ve firma düzeyi olmak üzere üç temel düzeyde rekabet

edebilirliğin artırılmasını hedeflemektedir. Yukarıda belirtilen vizyon doğrultusunda

Planının beş temel gelişme ekseni bulunmaktadır (Şekil.6.1):

Rekabet Gücünün Artırılması,

İstihdamın Artırılması,

Beşeri Gelişme ve Sosyal Dayanışmanın Güçlendirilmesi,

Bölgesel Gelişmenin Sağlanması,

Kamu Hizmetlerinde Kalitenin ve Etkinliğin Artırılması.

298 Dokuzuncu Kalkınma Planında “rekabet gücü/edebilirlik” kavramı 66 kez geçmektedir. 299 DPT, 2006a:11

Page 167: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 156

Şekil 6.1. Dokuzuncu Kalkınma Planı Vizyonu ve Gelişme Eksenleri

Kaynak: Dokuzuncu Kalkınma Planına göre düzenlenmiştir.

Planda, öncelikle ulusal düzeyde rekabet edebilirliğin önemi vurgulanarak,

ülkelerin küresel ortamda rekabetçi konumlarını sürdürebilmeleri ve

güçlendirebilmelerinin büyümelerini verimlilik artışlarına dayandırmalarına ve yeni

mukayeseli üstünlük alanları yaratabilmelerine bağlı olduğu ifade edilmiştir. Bu

doğrultuda, yenilikçiliğe önem verilmesi, bilim ve teknoloji kapasitesinin artırılması,

beşeri sermayenin geliştirilmesi ve bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin biçimde

kullanabilmesinin önemine değinilmiştir.300

Bu kapsamda, planda ülkemizin ulusal düzeyde rekabet edebilirliği

değerlendirilerek, son dönemde birçok alanda gerçekleştirilen yapısal reformlar ve

sağlanan makro ekonomik istikrar sonucu önemli verimlilik artışları elde edilmesine

rağmen, rekabet gücünün yeterince geliştirilemediği tespit edilmiş; makro ekonomik

istikrarda, iş ortamının kalitesinde, finansmana erişimde, enerji ve ulaştırma

altyapısında, çevrenin korunması ve kentsel altyapıda, Ar-Ge ve yenilikçiliğin

geliştirilmesinde, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılmasında yaşanan

yetersizlikler bunun temel sebepleri olarak vurgulanmıştır. 300 DPT, 2006a:12-16

GELİŞME EKSENLERİ

VİZYON

-İstikrarlı büyüme,

-Küresel rekabet gücü,-Bilgi toplumuna

dönüşüm, -AB’ye uyum,

-Gelirin daha adil paylaşımı

Rekabet Gücünün

Artırılması

Kamu Hizmetlerinde

Kalite ve Etkinlik

İstihdamın Artırılması

Beşeri Gelişme ve Sosyal

Dayanışma

Bölgesel Gelişme

Page 168: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 157

İşletmelerin rekabet düzeylerinin artırılması bağlamında ise, küreselleşme ve

hızlı teknolojik gelişme sürecinde uluslar arası piyasalarda uzmanlaşma ve teknoloji

geliştirme yetkinliğinin rekabet gücünün önemli unsurları olduğu, rekabet avantajı

unsurlarının hızla değiştiği bu süreçte, bilgi ve iletişim teknolojilerinin iş yapma

biçimlerinde köklü değişiklikler meydana getirdiği, ekonomik gelişmede bilgi yoğun

ve yüksek katma değerli mal ve hizmet üretiminin ön plana çıktığı, özellikle

işgücünün eğitim seviyesi ve gerekli yeteneklere sahip olmasının önem kazandığı

belirtilmiştir.301

Bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması ve geliştirilmesi kapsamında ise,

- küreselleşme sürecinin, yerel dinamikleri doğrudan etkileyerek, yerel ve

bölgesel kalkınma açısından yeni şartlar ve fırsatlar ortaya çıkardığı,

- küresel rekabet koşulları altında şehirlerin ve bölgelerin birer rekabet

birimine dönüştüğü,

- şehirler ve bölgelerin dinamiklerini ve potansiyellerini değerlendiren uygun

stratejiler çerçevesinde ve bütün kesimleri kalkınma sürecine katan iyi

yönetişim modellerini hayata geçirerek daha hızlı bir gelişme eğilimi

yakalama şansına sahip oldukları vurgulanmıştır. 302

Planın Bölgesel Gelişmenin Sağlanmasına ilişkin dördüncü ekseninde,

bölgesel gelişme politikalarının, bir taraftan bölgelerin verimliliğini yükseltmek

suretiyle ulusal kalkınmaya, rekabet gücüne ve istihdama katkıyı artırırken, diğer

taraftan da bölgeler ve kır-kent arası gelişmişlik farklılıklarını azaltma temel

amacına hizmet edeceği belirtilmektedir.303

Bu kapsamda bölgesel politikanın temel dört önceliği;

- merkezi düzeydeki politikaların daha uyumlu ve etkin hale

getirilmesi,

- yerel dinamiklere ve içsel potansiyele dayalı gelişme ortamının oluşturulması,

- yerel düzeyde kurumsal kapasitenin artırılması ve

- kırsal kalkınmanın hızlandırılması olarak belirlenmiştir.

301 DPT, 2006a:29-30 302 DPT, 2006a:55 303 DPT, 2006a:119

Page 169: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 158

Dokuzuncu Kalkınma Planında ortaya konan yaklaşım, bölgesel rekabet

edebilirliğin sağlanmasında etkili olan politika araçları stratejiler açısından

değerlendirildiğinde, yüksek eksende rekabet edebilirliği sağlamak için gerekli olan

girişimcilik, yenilikçilik, kümelenme, beşeri ve sosyal sermaye, yönetişim ve cazibe

merkezleri gibi temaları politikanın odağına aldığı ve bu alanlarda çok önemli

stratejiler içerdiği görülmektedir. 304 Ancak, aşağıdaki kısımda da ortaya konacağı

üzere bu stratejilerin bölgesel politika kapsamında hayata geçirilebilmesi için gerekli

araçların ve mekanizmaların geliştirilmesi ve tahsis edilecek fonlarla desteklenmesi

gerekmektedir.

6.2. Bölgesel Rekabet Temelli Politika ve Araçlarına İlişkin Değerlendirme

6.2.1. Bölgesel Yenilik Sistemleri Yenilik ve ulusal yenilik sistemi kavramları Türkiye’de politika söylemine

1990’larda girmiş, ekonomik gelişme açısından yenilik sürecinin son derece önemli

olduğu tespit edilerek, Türkiye’nin giderek daha rekabetçi hale gelen dünya

pazarında rekabet etme gücünü geliştirecek bir atılımın gerçekleştirilmesi için ulusal

yenilik sisteminin kurulması ve etkin şekilde çalışmasının önemi ortaya

konmuştur. 305 Bu açıdan, ülkemizde Bölgesel Yenilik Sistemleri, Ulusal Yenilik

Sistemlerine göre çok daha yeni bir kavram olup, Ulusal Yenilik Sistemleri

konusunda son yıllarda oluşan farkındalık ve kurumsal altyapı düzeyinin henüz

bölgesel strateji boyutuna yeterince yansımadığı görülmektedir.

Ulusal Yenilik Sistemleri konusu TÜBİTAK tarafından hazırlanan Bilim ve

Teknolojide Atılım Projesi (1995) ile Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Politikası

(1997) belgelerinde yer almıştır. 306 2004 yılında yayımlanan Ulusal Bilim ve

Teknoloji Politikaları (2003-2023) Strateji Belgesinde ise Bölgesel Yenilik

Sistemlerine daha fazla vurgu yapılmaktadır. Bu belgede, mevcut Ulusal Yenilik

Sisteminin, eksik halkalarının tamamlanıp bütün halkaları mükemmelleştirilerek ve

dayandığı toplumsal kültür tabanı da geliştirilerek etkin bir biçimde işlemesinin

sağlanması ve yerel düzeydeki yenilikçi, yaratıcı yetenek birikimlerini etkin bir

304 DPT, 2006a:100-103 305 Eğe, 2002:190-194 306 Göker, 2000:33

Page 170: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 159

biçimde harekete geçirip geliştirebilme açısından Ulusal Yenilik Sistemini

tamamlayacak bölgesel yenilik sistemlerinin de kurulması gerekli görülmektedir.307

Avrupa Komisyonunca hazırlanan 2006 Yılı Türkiye Yenilik Politikaları

Değerlendirme Raporunda da bölgesel yenilik sistemi konusundaki eksiklikler

vurgulanmaktadır.308

Dokuzuncu Kalkınma Planında da öncelikle gelişme potansiyeli yüksek

merkezlerde; yenilikler ve yeni teknolojilere erişimin kolaylaştırılması, teknoloji

değişim ve transfer sistemlerinin geliştirilmesi, etkin bir bölgesel Ar-Ge altyapısı

kurulması öngörülmektedir. Bu çerçevede ticari nitelikli bölgesel yenilik altyapısı

kurulmasına yönelik olarak teknoparklar, yenilik aktarım merkezleri ve işletme

kuluçkaları gibi araçların ve girişimlerin destekleneceği belirtilmektedir.309

2007 Yılı Programında ise Ulusal Yenilik Strateji ve Eylem Planı

hazırlanması ve ulusal yenilik sistemini tamamlayacak şekilde, bölgesel gelişmeyi

desteklemek ve bölgelerin rekabet güçlerinin artmasını sağlamak üzere özel sektör,

üniversite ve kamu kuruluşları ile yerel dinamikleri kapsayan bölgesel yenilik

sistemlerinin tanımlanması ve desteklenmesi öngörülmektedir.310

Ülkemizde bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının boyutu dikkate

alındığında bölgesel yenilik politika ve stratejilerinin oluşturulmasındaki gereksinim

daha fazla ortaya çıkmakta ve bu kapsamda adımların hızla atılması gerekmektedir.

Bu çerçevede ilk çalışmalar, Mersin Bölgesel Yenilik Stratejisinin (RIS-

Mersin) geliştirilmesiyle atılmıştır. Bu amaçla başlatılan çalışmalar, ODTÜ

Teknokent’in koordinatörlüğünde, Mersin Üniversitesi, Mersin Tarsus Organize

Sanayi Bölgesi, Mersin Ticaret Sanayi Odası ve Yunanistan’dan Business Innovation

Center of Epirus’un katılımı ile hazırlanan AB 6. Çerçeve Programı kapsamında

desteklenen bir proje çerçevesinde yürütülmektedir. Ülkemizde hazırlanmakta olan

ilk bölgesel yenilik stratejisi olan RIS-Mersin projesi 1 Haziran 2005 tarihinde

başlamış olup 32 aylık bir dönemi kapsamaktadır.311

307 TÜBİTAK, 2004:31 308 European Commission, 2006c:20 309 DPT, 2006a:100-103 310 DPT, 2006d:135 311 Oral, 2005:2

Page 171: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 160

Kutu 6.1. RIS-Mersin Vizyonu, Amacı ve Hedefleri

Kaynak: RIS-Mersin. Mersin Bölgesel İnovasyon Stratejisi Tanıtım Sitesi . 17.11.2006. < http://www.ris-mersin.info> 17.11.2006

RIS-Mersin’in temel amacı, işletme odaklı olmak üzere bölgenin yenilik potansiyelini artırmaktır. Bu amaca yönelik olarak;

bölgesel yenilik altyapısının geliştirilmesi ve teşviki, araştırma merkezleri, üniversiteler, özel sektör ve kamu arasında işbirliği için ortak bir platform oluşturulması,

işletme ihtiyaçlarının analizi ve farkındalık yaratma teknikleri ile yeniliğe ve yaratıcılığa açık bir kültür oluşturulması,

üniversite-sanayi işbirliğinin teşviki ile bilginin yenilik ve ekonomik değere dönüşümünün desteklenmesi,

bölgeler arası işbirliği fırsatlarının yaratılması, KOBİ odaklı olmak üzere sektörler arasındaki işbirliği etkinliklerinin teşvik edilmesi, çekirdek ve risk sermayesi fonları, kuluçka merkezleri ve teknoloji geliştirme

bölgelerinin kurulması ve desteklenmesi ile yenilikçiliğe dayalı üretim gerçekleştiren şirketlerin sayısının artması,

bölge, ülke ve Avrupa Araştırma Alanı içinde güçlü bağların kurulması ve insan kaynağı profilinin yenilikçilik kültürüne yönelik gelişiminin sağlanması

hedeflenmektedir.

Taslak Stratejide, Mersin’in vizyonu, yüksek yaşam kalitesi, bilgi ve yenilikçiliğe dayalı sürdürülebilir bir ekonomiye sahip bir bölge haline gelmek olarak belirlenmiştir. Bu vizyona ulaşmak üzere dört stratejik hedef belirlenmiştir:

1. Mersin’de yenilikçilik sisteminin ve kültürünün iyileştirilmesi, 2. Yeniliğe yatırım yapılmasının teşvik edilmesi, 3. Kilit önem taşıyan sektörlerde bölgesel potansiyelin kullanılması, 4. Bilgi üreticilerinin geliştirilmesi.

Birinci stratejik hedef ile, yenilikçilik sistemi için gerekli olan yeni aktörlerin yaratılmasının teşvik edilmesi, aracı kuruluşların yetenek ve kapasitelerinin geliştirilmesi, bölgesel bir yönetişim sistemi kurulması, yenilik sistemi aktörleri arasında bir yenilikçilik kültürü ve yeniliğe dayalı kalkınma konusunda fikir birliği ve güven oluşturulması, bölge için çekici bir imaj oluşturulması amaçlanmaktadır.

İkinci stratejik hedef, idari ve hukuksal ortamın iyileştirilmesi, şirketlerde insan kaynaklarının beceri ve yeterliliklerinin geliştirilmesi, şirketlerde yeniliklerin desteklenmesi ve yenilikçi firmaların kurulmasında yardımcı olunması için finansman mekanizmalarının oluşturulması, bölge içinde ve dışındaki şirketler arası işbirliği ile şirketler ve bilgi üreticileri arasındaki işbirliğinin arttırılması, altyapının neden olduğu engellerin kaldırılması konularında alt hedefler içermektedir.

Üçüncü stratejik hedef kapsamında ise, her bir sektör için uzun vadeli yenilik stratejileri geliştirilmesi, bölgesel, ulusal ve küresel ağlar, sinerjiler ve ortaklıklar oluşturulması, şirketlerin yenilikçi yatırımlarının desteklenmesi ve insan sermayesinin geliştirilmesine yatırım yapılması hususları yer almaktadır.

Bilginin üretilmesine dair dördüncü stratejik hedef kapsamında, yüksek kaliteli araştırmacılar geliştirilmesi ve diğer bölge ve ülkelerden nitelikli araştırmacıların cezbedilmesi, Mersin açısından stratejik önem taşıyan alanlarda Ar-Ge merkezlerinin oluşturulması ve mevcutların iyileştirilmesi, teknoloji ve araştırma sonuçlarının Mersin ekonomisine etkili bir şekilde aktarılması için mekanizmalar geliştirilmesi öngörülmektedir.

Page 172: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 161

Kutu 6.1.’de sunulan RIS-Mersin çalışması vizyonu, amacı ve hedefleri

değerlendirildiğinde, yöredeki potansiyellerin ve ihtiyaçların doğru tespit edildiği ve

potansiyellerin harekete geçirilmesi için yenilikçiliğe dayalı tutarlı stratejilerin ortaya

konduğu görülmektedir. Ancak, burada temel sorun strateji metninin hayata

geçirilmesi için gerekli kurumsallaşmanın sağlanması ile proje ve faaliyetlerin

desteklenebilmesi için mali çerçevenin oluşturulmasıdır. Aksi halde stratejinin

uygulamaya geçirilmesinde ve sonuç alınmasında büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Bu

açıdan bakıldığında, Mersin ve Adana İllerinin içerisinde bulunduğu Düzey 2

Bölgesinde Kalkınma Ajansının kurulmuş olması büyük bir fırsat olarak

görülmektedir. Kalkınma Ajanslarının, bu pilot uygulamada ve diğer bölgelerde

hazırlanacak olan yenilik stratejilerinin hayata geçirilmesinde kurumsal ve finansal

açıdan en temel aktör olacağı düşünülmektedir.

Bu çerçevede, bölgelerin yüksek eksende rekabet edebilirliklerinin artırılması

açısından bölgesel yenilik sistemlerini oluşturmak ve etkinleştirmek üzere özellikle

belirli bir altyapıya sahip bölgelerden başlamak üzere, DPT ve TÜBİTAK’ın

eşgüdümünde, kurulacak Kalkınma Ajanslarının koordinasyonunda bölgesel yenilik

stratejilerinin ivedilikle hazırlanması ve hayata geçirilmesi gerekli görülmektedir.

6.2.2. Çerçeve Programlar Türkiye, AB Çerçeve Programlarına altıncısından itibaren katılmaktadır.

AB’nin bilim ve teknoloji alanındaki Altıncı Çerçeve Programına ülkemizin aktif

olarak katılım sağladığı ilk üç öncelikli alan sırasıyla “Sürdürülebilir Kalkınma”,

“Bilgi Toplumu Teknolojileri” ve “Uluslararası İşbirliği” alanlarıdır.

2006 yılı sonunda tamamlanan 6. Çerçeve program için yatırılan miktarın

%25’ler civarında geri dönüşü olması nedeniyle başarısının kısıtlı olduğu

değerlendirilmekte; bu durumun en önemli nedenleri olarak ise programa sonradan

dahil olmanın yanında AB araştırma ağı ile bağlantının, Ar-Ge altyapısının ve

araştırmacı sayısının yetersizliği gösterilmektedir. 312 Ancak, çerçeve program

kapsamında mali geri dönüş oldukça yetersiz kalmasına rağmen, kazanan projeler

yanında bazı kazanımlar da elde edilmiştir. Bunlardan belki de en önemlileri,

312 DPT, 2006d:134

Page 173: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 162

program sayesinde 2 milyar avro’luk bir proje havuzunda bulunma ve bilgiye erişim

olanağı elde edilmesi, iki bine yakın araştırmacının projelerde aktif olarak görev

almış olması gösterilmektedir.313

6. Çerçeve Programı kapsamında Ar-Ge proje başvuruların coğrafi olarak

dağılımı incelendiğinde; toplam 2437 adet başvurunun, %85’inin İstanbul, Ankara,

Kocaeli ve İzmir İllerinden geldiği, 41 ilimizden ise hiç başvuru yapılmadığı

görülmektedir. 314 Bu veriler, bölgesel rekabet edebilirlik açısından çok önemli

görülen Ar-Ge, teknoloji ve yenilik konularında bölgelerimiz arasındaki farkı çarpıcı

bir şekilde bir kez daha ortaya koymaktadır. 7. Çerçeve Programı ise 2007-2013

yıllarını kapsayacak olup Türkiye’nin bu programa katılması için çalışmalar

TÜBİTAK koordinasyonunda sürdürülmektedir.

Çerçeve Programlarından sağlanan faydanın ulusal düzeyde artırılması

amacıyla yönlendirme, uygulamanın eşgüdümü, izleme ve değerlendirme ve

kurumsal kapasitenin geliştirilmesi yönünde tedbirler alınması gerektiği 2007

Programında vurgulanmaktadır. 315 Ancak, bölgesel düzeyde Ar-Ge ve yenilikçilik

açısından var olan kapasite farkının ve oluşan uçurumun giderilmesi yönünde

tedbirlere de özel önem verilmesi gerekli görülmektedir.

6.2.3. Kümelenme çalışmaları Kümelenme konusunda yürütülecek sektörel çalışmalara ilişkin çerçeve 2004

yılında yayımlanan KOBİ Stratejisi ve Eylem Planıyla ortaya konmuştur. 316

Kümelenme konusunun bölgesel politika açısından bir araç olarak benimsenmesi ise

Dokuzuncu Kalkınma Planıyla birlikte gerçekleşmiştir.

Dokuzuncu Kalkınma Planında sürükleyici sektörler liderliğinde ve

güçlendirilmiş sosyal ağ yapısı içinde kümelenmelerin desteklenmesi önerilmiştir.

Bu çerçevede; yerel kümelenme alanlarını destekleyici, kümedeki aktörler arasında

işbirliğini artırıcı ve kümenin dünya piyasaları ile entegrasyonunu sağlamaya yönelik

313 TÜBİTAK, 2007a:5 314 TÜBİTAK, 2007c:1-5 315 DPT, 2006d:137 316 DPT, 2004:75-76

Page 174: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 163

mekanizmaların oluşumunun özendirilmesi uygulamanın önemli adımları olarak

tanımlanmıştır.317

Uygulamaya ilişkin durum incelendiğinde, son dönemde özel sektör ve

akademik çevrelerin girişimiyle, kümelenme yaklaşımı çerçevesinde ülkemizin

rekabet edebilirliğinin artırılması için bazı çalışmalar yürütmekte olduğu

görülmektedir. Bu konudaki somut uygulamalar aşağıda belirtilen çalışmalarla belirli

bir süreç içerisinde gelişmektedir.

GAP Bölge Kalkınma İdaresince, bölgenin ekonomik potansiyelinin harekete

geçirilmesi için illerde geliştirilebilecek öncelikli sektörler tespit edilmiş ve bununla

paralel olarak Şanlıurfa’da organik tarım, Diyarbakır’da mermer, Adıyaman’da

tekstil ve konfeksiyonla ilgili kümelenme çalışmaları devam etmektedir.318

AB katılım öncesi mali yardımı çerçevesinde kümelenme konusunda iki adet

proje desteklenmektedir. Bu projelerden birincisi İstanbul Tekstil Konfeksiyon

İhracatçıları Birliğinin yürütmekte olduğu Tekstil ve Moda Kümesi Projesi, ikincisi

ise Dış Ticaret Müsteşarlığının yürütmekte olduğu Türkiye’deki Kümelenme

Politikasının Belirlenmesi Projesidir.

Moda ve Tekstil İş Kümesi Oluşturulması Projesinin ilk aşaması 2003 yılı

programlaması kapsamında ikinci aşaması ise 2005 yılı programlaması kapsamında

desteklenmektedir. Projenin hedefi, tekstil ve hazır giyim sektöründeki KOBİ’lerin

uluslararası rekabet edebilirliğini artırmaktır. Bu çerçevede, tekstil ve hazır giyim

sektöründeki KOBİ’lerin birbiri arasındaki yerel, ulusal ve Avrupa düzeyinde ve aynı

zamanda iş destek kurumları ve benzer yapılarla ağ bağlantılarının arttırılması ile

tekstil ve hazır giyim sektöründeki KOBİ’lere yönelik kamu ve özel sektördeki

destek yapılarının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Proje, küme analizinin

gerçekleştirilmesi, ekipman ihtiyaç analizinin tamamlanması ve yatırım desteği için

öneri geliştirilmesi ve kurumsal gelişim için teknik destek sağlanması olmak üzere üç

bileşenden oluşmaktadır.

317 DPT, 2006a:100-103 318 GAP, 2004:49

Page 175: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 164

2005 Yılı Katılım Öncesi Mali Yardım Programlaması kapsamında

desteklenen Türkiye’deki Kümelenme Politikasının Belirlenmesi Projesinin hedefleri

ise, bir yandan Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki rekabet edebilirliğini artırmak,

diğer taraftan da Türkiye ve Avrupa kümeleri arasında sinerjiler aramak ve böylece

AB’nin Lizbon Stratejisine de katkıda bulunmaktır. Proje, Türkiye’de sürdürülebilir

sosyal, çevresel ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunacak kapsamlı bir

kümelenme politikası geliştirmeyi amaçlamaktadır. Çalışma sonucunda entegre

kümelenme politikasını geliştirmek ve uygulamak amacıyla Dış Ticaret

Müsteşarlığının ve ilgili diğer kuruluşların kurumsal kapasitelerinde iyileşme

sağlanması ve ihtiyaç analizleri ve kalkınma yol haritaları da dahil 10 kümenin

eşleştirilmesinin sağlanması hedeflenmektedir.319

KOSGEB tarafından yürütülen çalışmalarda, 33 ilde 18 işkolunda kümelenme

çalışması yapılabilecek potansiyel bulunduğu tespit edilerek, bu alanlarda yapılacak

kümelenme çalışmaları neticesinde il ve bölgelerin işkollarına göre rekabet

üstünlüklerinin ortaya çıkarılması ve yeni yatırım konuları ile bölgesel/sektörel

olarak yeni teşvik unsurları ve projeler belirlenmesi öngörülmektedir. 320

Ayrıca, Bartın’da mobilya, turizm, yatçılık ve tarım kümelenmeleri ve

Ankara’da bilgi ve iletişim teknolojileri kümesi başta olmak üzere bir takım

kümelenme araştırmaları da bulunmaktadır.

Üçüncü bölümde ortaya konduğu üzere kümelenme çalışmaları günümüz

bölgesel politika yaklaşımında bölgelerin rekabet edebilirliğinin artırılması açısından

en temel araçlardan biri olarak görülmekte olup bu konuda ülkemizde önemli bir

potansiyel bulunmaktadır. Ancak, bu potansiyelin değerlendirilebilmesi için ulusal

politika ve araçlar yanında, bölgesel politika araçlarının kümelenme çalışmalarını

destekleyecek şekilde zenginleştirilmesi ve yürütülen faaliyetlerin bölgesel

politikalarla ilişkilendirilmesi gerekmektedir.

319 Türkiye Katılım Öncesi Mali Yardım 2005 Yılı Programına İlişkin Finansman Anlaşması (16 Şubat 2007 tarih ve 26436 sayılı T.C. Resmî Gazete) 320 KOSGEB, 2006:42

Page 176: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 165

6.2.4. Teknoloji ve yenilik geliştirme bölgeleri Ulusal sanayi ve bilim politikaları çerçevesinde ülkemizde teknoloji

geliştirmeye yönelik olarak kullanılan araçlardan biri de Teknoloji Geliştirme

Bölgeleri ve Teknoloji Merkezleridir.

Teknoloji geliştirmeye dönük bölgelerin oluşturulması konusu, Türkiye’de

90’lı yılların ortalarında gündeme gelmiş, 2001 yılında yürürlüğe giren 4691 sayılı

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile bu alanların kurulmasının teşviki yönünde

önemli bir adım atılmıştır. Kanuna göre Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB),

üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliğinde,

ülke sanayinin uluslar arası rekabet edebilir, ihracata yönelik bir yapıya

kavuşturulması amacıyla oluşturulmaktadır.

Kanun ile TGB’lerde faaliyet gösteren kuruluşlara, teknopark yönetici

şirketlerine ve bölgede çalışmak isteyen akademisyenlere yönelik çok önemli

teşvikler ve vergi muafiyetleri sağlanmaktadır. Ekim 2006 itibarıyla 22 adet TGB

kurulmuş olup, bunlardan 10’u aktif olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. TGB’lerin

altyapılarının tamamlanması ihtiyacı devam etmektedir.321

KOSGEB, üniversiteler ve ticaret odaları işbirliği ile kurulan Teknoloji

Geliştirme Merkezleri (TEKMER) ise teknoloji kuluçka merkezi niteliğinde faaliyet

göstermektedirler. KOSGEB Teknoloji Geliştirme Destekleri Yönetmeliği

çerçevesinde TEKMER ve Duvarsız Teknoloji İnkübatörlerinde 322 (DTİ) çalışma

mekanı temin edilerek veya mekan temin edilmeksizin desteklenmesine karar verilen

küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerine malzeme, teçhizat ve hammadde teminine

yönelik destekler ile bu işletmelerin geliştirdikleri projelerin sonuçlanması için

işletmeye; danışmanlık, eğitim, yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılım ve ziyaret, AR-GE

yazılım ve yayın temini, AR-GE sonuçlarını yayınlama, tanıtım, istihdam, patent,

faydalı model, endüstriyel tasarım, AR-GE projesi dokümanı hazırlama gibi

konularda destekler sağlanmaktadır.323

321 DPT, 2006d:134 322 KOSGEB, üniversite, sanayi odaları arasında yapılan protokollerle oluşturulan ve işletmelere belirli bir mekan temin edilmeksizin destek sağlanmasına yönelik bir girişimdir. 323 Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Destekleri Yönetmeliği (24 Nisan 2005 tarih ve 25795 sayılı T.C. Resmi Gazete)

Page 177: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 166

İlki 1991 yılında kurulan TEKMER’lerin sayısı bugün 20’ye, 1998 yılında

başlanan DTİ protokollerinin sayısı ise 8’i TEKMER’lerin yer aldığı üniversitelerle

olmak üzere 14’e ulaşmıştır.324

Yukarıda belirtilenlerin dışında yenilik aktarma merkezleri, iş geliştirme

merkezleri, işletme kuluçkaları gibi girişimcilik, teknoloji ve yeniliğe dönük farklı

merkezler aracılığıyla da destekler sağlanmaktadır.

Ancak, tüm bu çalışmalar genelde ulusal düzeyde sektörel politikaların bir

parçası olarak yürütülmekte, bölgesel politika araçları arasında yer almamaktadır. Bu

tip bölgelerin, bölgelerin rekabetçi üstünlüklerini ve potansiyellerini ortaya koyacak

ve bölge aktörlerinin katılımıyla oluşturulacak bölgesel stratejiler ile

ilişkilendirilmesi ve bölgesel kalkınma çabalarının bir parçası olması, başarı şansını

artıracağı gibi potansiyel bütün alanların değerlendirilmesini de sağlayacaktır.

Ayrıca, farklı bölge tiplerinde farklı ihtiyaçların olduğu düşünüldüğünde, bölgesel

kalkınmayla ilgili ulusal ve yerel düzeydeki kuruluşların TGB’lerin oluşturulması ve

desteklenmesinde aktif katılımı sağlanmalıdır.

6.2.5. Bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanmasında cazibe merkezlerinin rolü

Geleneksel bölgesel politika araçlarından biri olarak kabul edilen “Büyüme

Kutbu” yaklaşımı hakkında İkinci Bölümde bilgi verilmiş, Üçüncü Bölümde ise

Büyüme Kutbu yaklaşımının bölgesel politikanın yeni hedefleri doğrultusunda

geçirdiği dönüşüm üzerinde durulmuştur. Ayrıca ülke örneklerine ilişkin bölümde

Fransa ve Finlandiya’nın bölgesel rekabet odakları oluşturmak üzere uyguladıkları

programlar değerlendirilmiştir. Bu kısımda ise ülkemizde dünyadaki uygulamalara

paralel olarak yaşanan gelişmeler ve Cazibe Merkezleri yaklaşımı

değerlendirilecektir.

1960’larda ulusal planın bölgesel hedeflerini gerçekleştirmek üzere

uygulanan “büyüme odakları” yaklaşımı ile altyapı yatırımlarının belirli merkezlerde

yoğunlaşması, ekonomik çarpan etkisi büyük sektörlerin/alt sektörlerin

desteklenmesi, yerel kaynakların ve girişimcinin harekete geçirilmesi sağlanmaya

çalışılmıştır. Bazı merkezlerin, çevrelerindeki kentsel merkezlere göre, daha yüksek 324 KOSGEB, 2007:1

Page 178: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 167

gelir, nitelik ve nicelik olarak daha gelişmiş hizmet düzeyi ve ekonomik etkinlik

yoğunluğuna eriştikleri dikkate alındığında, büyüme odakları stratejisinin kısmen

başarılı olduğu söylenebilir. Ancak başarının sınırlı kalmasının başlıca nedenleri;

yeterli yığılma ekonomilerine sahip olamamaları, merkezlerde sermayeyi çekecek

(hatta yerel girişimciyi tutacak) nitelikte ekonomik, teknik ve fiziksel altyapının

bulunmaması, nitelikli insan gücünü yetiştirecek ve tutacak sosyal-kültürel-fiziksel

altyapının yetersizliği, bunlara bağlı olarak, üretim verimliliğinin büyük merkezlere

göre düşük olması olarak gösterilmektedir.325

1982 yılında sonuçlanan Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi

çalışmasında ise bölgesel gelişmede ölçek ekonomilerinden ve dışsal ekonomilerden

yararlanılmasını maksimize etmeye yönelik olarak yerleşimler 7 kademede

sınıflandırılmış ve bu kademeler arasındaki ilişki sistemi ortaya konmuştur. 1985-

1990 yılları arasındaki dönemde, bu kademelenme temel alınarak, “Fonksiyonel

Bölgeler” oluşturulması öngörülmüş ve bu çerçevede 16 adet fonksiyonel bölge

tanımlanmıştır. 326 Planlama çalışmalarında bu bölgelerin temel alınması

öngörülmüştür. Ancak bir sonraki plan döneminde 16 fonksiyonel bölge yaklaşımı

ile ilgili herhangi bir politika üretilmemiş ve söz konusu sistem uygulamada dikkate

alınmamıştır.327

Anılan dönemlerin ardından Dokuzuncu Kalkınma Planıyla bölgesel

kalkınmanın sağlanmasında mekânsal odaklanmayı daha güçlü bir şekilde öne

çıkaran yeni bir politika ortaya konulmuştur. “Cazibe Merkezleri” olarak nitelenen

bu yeni yaklaşım, 1960’lardaki Büyüme Kutupları yaklaşımıyla ya da 1982 yılında

yapılan Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi çalışması esas alınarak önerilen

fonksiyonel bölge merkezleri ile benzerlikler göstermekle birlikte günümüz

ihtiyaçlarına uyarlanmış bir içeriğe sahiptir.

Dokuzuncu Kalkınma Planında, başta az gelişmiş bölgelerde olmak üzere,

büyüme ve çevrelerine hizmet verme potansiyeli yüksek “cazibe merkezleri”

325 DPT, 2000a:31 326 7. Kademe merkez olan İstanbul, 6. kademe merkezler olan Adana, Ankara, İzmir ve Gaziantep ve 5.kademe merkezler olan Bursa,Eskişehir, Konya, Samsun, Kayseri, Sivas, Malatya, Gaziantep, Trabzon, Erzurum, Elazığ ve Diyarbakır belirlenen fonksiyonel bölgelerdir. 327 DPT, 2006e:28

Page 179: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 168

belirlenerek; öncelikle bu merkezlerin ulaşılabilirliğinin iyileştirileceği ve fiziki ve

sosyal altyapısının güçlendirileceği belirtilmektedir. Ayrıca, bölgelerde iş

fırsatlarının ve yaşam kalitesinin artırılmasına, ulaşılabilirlik ile bölge içi ve bölgeler

arası etkileşimin geliştirilmesine yönelik olarak, kamu yatırım uygulamalarında ve

hizmet arzında mekânsal önceliklendirme ve odaklanma sağlanması

öngörülmektedir.328

Cazibe Merkezleri yaklaşımı, Dokuzuncu Kalkınma Planı ile bölgesel

politika öncelikleri arasına giren bölgesel rekabet edebilirlik hedefi ile ekonomik ve

sosyal uyum ya da yakınsama hedefinin bir bileşkesi olarak ortaya çıkmaktadır.

Cazibe merkezleri yaklaşımı ile geri kalmış ve gelişmekte olan bölgelerimizde

belirlenen merkezlerde, bölgesel rekabet edebilirliğin unsurları güçlendirilerek,

içerisinde bulundukları bölgenin gelişimine katkı sağlamaları ve bu bölgelerin

gelişmiş bölgelere yakınsaması amaçlanmaktadır.

Şekil 6.2. Bölgesel Politika Öncelikleri ve Cazibe Merkezleri Yaklaşımı

Bu kapsamda, nispeten az gelişmiş bölgelerde göç eğilimlerini bölge içine

yönlendirmede çekim merkezi ve kentsel büyüme kutbu işlevi görecek ve çevrelerine

hizmet verme potansiyeli yüksek cazibe merkezleri belirlenmiştir. 2007 Yılı

Programında bu cazibe merkezlerinde atılacak ilk adım olarak insan kaynaklarının

geliştirilmesi için yerel ekonomilerin işgücü ihtiyaçlarının tespiti ve buna uygun

olarak işgücü ve girişimcilik eğitimleri verilmesi öngörülmektedir.329

Belirlenen Cazibe Merkezleri, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep,

Kayseri, Konya, Malatya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Trabzon ve Van kentlerinden

328 DPT, 2006a:100 329 DPT, 2006d:227

Rekabet Edebilirliğin Geliştirilmesi Hedefi

Yakınsama / Ekonomik Sosyal Uyum Hedefi

Cazibe Merkezleri Yaklaşımı

Page 180: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 169

oluşmaktadır. 330 Bu merkezler 1982 yapılan Yerleşme Merkezlerinin

Kademelenmesinde önerilen 5. kademe merkezler ile büyük ölçüde çakışmaktadır.

Cazibe Merkezlerinin belirlenmesinde hem sayısal hem de niteliksel

yöntemlerin harmanlanmasından oluşan bir yöntem kullanılarak, başta geri kalmış

bölgelerde cazibe merkezi olma potansiyeli taşıyan merkezler belirlenmiştir. Kutu

6.2.’de belirtildiği üzere, Cazibe Merkezlerinin belirlenmesinde yerleşimlerin sosyo-

ekonomik gelişmişlik durumları, nüfus büyüklükleri, hizmetler sektöründe

çalışanların oranı, ulaşılabilirlik ve yüksek öğretim tesislerinin bulunması kriterleri

kullanılmıştır.

Kutu 6.2. Cazibe Merkezlerinin Belirlenmesinde Kullanılan Kriterler

Kaynak: DPT, 2007:37-39

Ancak, cazibe merkezleri yaklaşımının uygulanabilmesi ve başarılı olması

için, daha önceki dönemlerdeki hatalardan ders çıkarılarak, bu yaklaşıma gereken

önemin verilmesi, ülke genelinde belirlenecek mekânsal kalkınma politikaları ve

yerleşim kademelenme stratejilerinin bir parçası olarak ele alınması, uygulama

330 DPT, 2006d:223; Cazibe Merkezleri çalışması sonuçlanmamış olup Katılım Öncesi Mali Yardım Kapsamında Kahramanmaraş, Çankırı, Kars ve Batman İl Merkezlerinin listeye eklenmesi ve istatistiksel verilerdeki farklar nedeniyle Konya’nın listeden çıkarılması kararlaştırılmıştır.

Cazibe merkezi olarak seçilen kent merkezinin taşıması gereken özellikler şunlardır:

İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmasına göre (2004). sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında ilk 60 il merkezi arasında ’da yer alması ,

Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerinde yer alması, gelişme güçlüğü çeken yerleşimler arasından olması,

Yığılma ekonomileri için gerekli nüfusa sahip (250.000 ile 1.000.000 arasında) ardıl bölgesi ile ticari, sosyal bağları güçlü, bölgede gelir ve istihdam yönünden çarpan etkisi yaratabilecek orta büyüklükte olması,

Bölgelerine sunmaları gereken hizmetler açısından minimum altyapıya sahip olması için hizmetler sektöründe çalışanların oranının %35’den büyük olması,

Ulaşılabilirliğinin yüksek olması ve bulundukları bölge ile ulaşım ağlarının kuvvetli olması, havalimanı veya havameydanı olması,

Bilim ve eğitim alanındaki yeterli altyapısı bulunması, bulunduğu bölgeye yüksek öğrenim hizmeti sunmanın yanında, sanayi-bilim ilişkisini kurabilecek merkezi bir üniversite yerleşkesinin bulunması şartlarını taşıması öngörülmüştür.

Ayrıca, kişi başına GSYİH değeri Türkiye ortalamasının yüzde 75’inin altında bulunan ancak içerisinde Cazibe Merkezi bulunmayan Düzey 2 bölgelerde, İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmasına göre ilk sırada yer alan il merkezleri de Cazibe Merkezi olarak belirlenmiştir.

Page 181: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 170

çerçevesinin daha ayrıntılı olarak belirlenmesi, gerekli uygulama programlarının

oluşturulması, bütçe imkânlarının sağlanması ve teşvikler gibi kamu destek

araçlarında düzenlemeler ile ilişkisinin kurulması ve gerekli değişikliklerin yapılması

gerekmektedir.

6.3. AB Katılım Öncesi Mali Yardım Süreci AB katılım öncesi mali yardım süreci kapsamındaki uygulamaları iki

aşamada değerlendirmek mümkündür. Birinci aşama, AB’nin 1999 yılındaki

Helsinki Zirvesi’nde, Türkiye’nin AB üyeliğine aday bir devlet olduğu ve diğer aday

ülkeler gibi reformlarını hızlandıran ve destekleyen, bir katılım öncesi stratejiden

yararlanması kararı doğrultusunda sağlanan desteklerden oluşmaktadır. İkinci aşama

ise Türkiye’nin müzakerelere başlaması kararının verildiği 16-17 Aralık 2004’de AB

Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyinin Brüksel'de yapmış olduğu Zirve

Toplantısı sonrasında müzakere sürecinde olan bir ülke olarak Katılım Öncesi Mali

Yardım Aracından (IPA) yararlanacağı 2007-2013 döneminde sağlanacak destekleri

içermektedir.

6.3.1. 2002-2006 Dönemi

2002 yılından 2004 yılına kadarki ara dönemde AB tarafından sağlanan

destekler Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi ve

İlerleme Raporları ile hükümetimizce hazırlanan Ulusal Program önceliklerinde yer

alan hususlar çerçevesinde, bir strateji dokümanına dayanmaksızın, yıllık programlar

şeklinde uygulanmıştır (Tablo 6.2.).

2004-2006 döneminde ise ekonomik ve sosyal uyum kapsamındaki

yardımların kullanımı amacıyla, ülke genelinde bir ekonomik ve sosyal uyum

politikası ve AB’ye yakınsama sağlanması yönünde stratejik bir çerçeve ortaya

koyan Ön Ulusal Kalkınma Planı (ÖUKP) hazırlanmıştır. Bu iki ara dönemde de

temel vurgu AB’ye uyum sürecinin hızlandırılması olmakla birlikte ikinci ara dönem

özellikle ekonomik ve sosyal uyumun sağlanması ve bölgesel gelişmişlik farklarının

giderilmesi vurgusunu içermektedir.

Page 182: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 171

ÖUKP kapsamında Türkiye’nin orta vadeli amaçları ve öncelikleri ile ilişkili

olarak oluşturulan üçü sektörel biri bölgesel olmak üzere dört gelişme ekseni

bulunmaktadır:

1. İşletmelerin rekabet gücünün artırılması,

2. İnsan kaynaklarının geliştirilmesi ve istihdamın artırılması,

3. Altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi ve çevrenin korunması,

4. Bölgelerin ekonomik gücünün artırılması, bölgeler arasındaki gelişmişlik

farklarının azaltılması ve kırsal kalkınmanın hızlandırılması.331

ÖUKP belgesinde yer alan stratejik amaç ve önceliklerin bölgesel rekabet

edebilirlik açısından değerlendirilmesi yapılacak olursa;

İşletmelerin rekabet gücünün artırılması yönündeki birinci gelişme ekseni,

mikro düzeyde rekabet edebilirliğin artırılmasını hedeflemekte ve bu kapsamda

KOBİ’lerin rekabet güçlerinin artırılması ve tarım ve sanayi işletmelerinin teknoloji

ve kalite seviyeleri geliştirilerek rekabet gücünün artırılması önceliklerini

içermektedir.

Bu eksen kapsamında, KOBİ'ler başta olmak üzere işletmelerin rekabet gücü

ve verimliliğinin artırılması, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının

yaygınlaştırılması için işletmelerin teknoloji alt yapılarının geliştirilmesine yönelik

eğitim, danışmanlık ve Ar-Ge desteklerinin yoğunlaştırılması, finansman çeşitliliği

sağlanması, finansman dışı desteklerin artırılması, teknolojinin yayınımını

hızlandırabilmek için transfer kapasitesinin geliştirilmesi, hızlı veri iletişiminin

sağlanması, yeni teknolojilerin kullanımının artırılması ve yeni ürün geliştirme

kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir.

İnsan kaynaklarının geliştirilmesi ve istihdamın artırılması gelişme ekseninde

ise rekabetçi bir ekonomi ve bilgi toplumunun gerekleri doğrultusunda insan

kaynaklarının eğitim ve istihdam alanlarında nicelik ve niteliğinin yükseltilmesi

amaçlanmaktadır. Aktif istihdam politikaları ve eğitim sisteminin güçlendirilmesi

temel öncelik alanlarıdır.

331 DPT, 2003:98

Page 183: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 172

Altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi ve çevrenin korunması gelişme ekseni

altında ise kentsel, ulusal ve uluslararası düzeyde ulaştırma altyapıları ile su

kaynaklarının korunması, içme suyu ve kanalizasyon hizmetleri, katı atık yönetimi

gibi kentsel çevre altyapıları konuları önceliklendirilmiştir.

Bölgelerin ekonomik gücünün artırılması, bölgeler arasındaki gelişmişlik

farklarının azaltılması ve kırsal kalkınmanın hızlandırılması gelişme ekseninin ana

hedefi ise, bir yandan bölgelerin nispi rekabet edebilirliklerinin artırılması, diğer

yandan ülkenin tamamı için en önemli sorun olmakla birlikte geri kalmış bölgelerde

daha fazla hissedilen işsizliğin azaltılmasıdır. Böylece, bölgeler arasındaki

gelişmişlik farklarının azaltılması hedeflenmektedir Bu kapsamda yatırımların

artırılmasına imkân sağlayacak bir iklimin yaratılması önem taşımaktadır. Bu

çerçevede, KOBİ’lerin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, küçük ölçekli altyapı

inşaatlarının desteklenmesi, yerel inisiyatiflerin desteklenmesi, kurumsal kapasitenin

oluşturulması ve güçlendirilmesi öncelikli konular olarak belirlenmiştir.

Ulusal düzeyde KOBİ’lerle ilgili olarak yürütülecek olan proje ve programlar

İşletmelerin Rekabet Gücünün Artırılması Gelişme Ekseni içinde yer alırken,

Bölgesel Gelişme Ekseni çerçevesinde ise KOBİ’lerin ekonomik faaliyetlerini

genişleterek, ilave istihdam yaratması ve daha verimli çalışmaları için küçük ölçekli

KOBİ destek programları uygulanması öngörülmüştür.

Bölgesel gelişme ekseni kapsamında, KOBİ’ler için üretim metotlarını

modernize edecek ve ilave istihdam yaratacak proje ve programların hazırlanıp

uygulanması, altyapısı tamamlanmış ve Ar-Ge faaliyetleri ile desteklenen organize

sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi, ulusal

tercihler ve AB’ye uyum politikaları doğrultusunda, bölgelerin, potansiyelleri

değerlendirilerek rekabet güçlerini artıracak öncelikli sektörlerde uzmanlaşmalarına

yönelik program ve projelerin uygulanması hedeflenmiştir.

Geri kalmış yörelerde ve kırsal alanda gelir artırıcı küçük ölçekli yöresel

projelerin uygulanması yaygınlaştırılması, çiftçilerin gelir kaynaklarının

çeşitlendirilmesi konuları da planda yer almıştır. Planda, ayrıca bölgelerin ve illerin

kendi imkânları ile yürüttükleri stratejik planlama çalışmalarına destek verilmesi ve

Page 184: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 173

bu çalışmaların ulusal gelişme stratejileri ile uyumlaştırılmasının sağlanması

öngörülmektedir.

ÖUKP kapsamındaki ilk üç eksen sınırlı olarak uygulanmış iken bölgesel

gelişmeye dair dördüncü eksen hazırlanan bölgesel kalkınma programları aracılığıyla

büyük ölçüde uygulanma imkânına kavuşmuştur. Bu çerçevede, bölgesel rekabet

edebilirlikle daha doğrudan ilişkili olduğu düşünülen, KOBİ ve girişimcilikle ilgili

projelere ve bölgesel kalkınma programları uygulamasına dair bazı bilgiler

verilecektir.

KOBİ ve girişimcilikle ilgili projeler 2002 yılından günümüze kadar girişimciliğin ve istihdamın geliştirilmesi

amacıyla yürütülen projeler, teklif çağrıları da dâhil olmak üzere, çeşitli desteklerin

sunumu, iş geliştirme merkezlerinin oluşturulması, KOBİ’lere yönelik kredi

programları ve KOBİ’lerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması, belirli bir

sektöre yönelik kümelenme projeleri ve ulusal düzeyde kümelenme politikasının

belirlenmesi konularında yürütülmektedir.

Yürütülen projeler genel hedefleri itibarıyla olumlu olmakla beraber, ülke

genelindeki ihtiyaç ve taleplerle kıyaslandığında gerek proje sayısı, gerekse bütçeleri

açısından kısıtlı kalmaktadır. Bu projeler ile KOBİ’ler ve girişimcilere sağlanan

desteğe ilave olarak bölgesel kalkınma programlarında bu amaçla düzenlenen teklif

çağrılarıyla KOBİ’lere destek sağlanmaktadır.

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları Ön Ulusal Kalkınma Planı’nda, Türkiye’nin 26 Düzey 2 Bölgesinden sosyo-

ekonomik gelişmişlik açısından görece az gelişmiş olan 12 Düzey 2 Bölgesi öncelikli

olarak belirlenmiştir.332

Anılan bölgelerde bölgesel kalkınma programları hazırlanarak uygulanmaya

konmuştur. Bu kapsamda; AB MEDA fonundan desteklenen Doğu Anadolu

Kalkınma Programı (DAKP), GAP Bölgesel Kalkınma Programı,333 TR82, TR83 ve

TRA1 Düzey 2 Bölgeleri Kalkınma Programı ve TRA2, TR72, TR52 ve TRB1

332 DPT, 2003:128 333 GAP Bölgesel Kalkınma Programının koordinasyonu GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından yürütülmekte olup diğer tüm bölgesel kalkınma programları DPT koordinasyonunda yürütülmektedir

Page 185: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 174

Düzey 2 Bölgeleri Kalkınma Programında proje teklif çağrıları sonuçlanmış, TR90

Düzey 2 Bölgesi Kalkınma Programında ise teklif çağrısı süreci başlamıştır.

Söz konusu programların temel amacı bölgeler arası gelişmişlik farklılıkların

azaltılması olarak belirlenmiş ve programların öncelikleri bu doğrultuda

tanımlanmıştır. Temel öncelikler yerel kalkınma inisiyatiflerinin desteklenmesi,

sosyal kalkınma, tarım ve kırsal kalkınma, KOBİ’lerin geliştirilmesi, turizm ve

çevre, kültürel mirasın korunması ve küçük ölçekli altyapının geliştirilmesi olarak

belirlenmiştir. Uygulanan proje teklif çağrıları ile bu alanlarda yerel yönetimler,

STK’lar, KOBİ’ler ve çiftçi grupları tarafından hazırlanan projeler desteklenmiştir

(Tablo 6.3.).

Bölgelerin rekabet edebilirliğinin artırılması açısından programlar

değerlendirildiğinde, program bütçeleri çok kısıtlı olmasına rağmen, bölge aktörleri

arasında kalkınma açısından önemli bir farkındalık oluşturulduğu, proje üretme ve

yönetme bakımından kurumsal becerilerin ve insan kaynakları kapasitesinin

geliştirilmesine büyük katkıda bulunulduğu ve önümüzdeki dönemde uygulanacak

programlar için hazırlıkları kolaylaştıracak asgari tecrübe birikiminin geliştirildiği

söylenebilir. Kaynakların çok sınırlı olması ve programların çok geniş ve ülkenin en

geri kalmış bölgelerinde uygulanması nedeniyle, farklı ihtiyaçlar göz önünde

bulundurulmuş, yenilikçilik ve Ar-Ge gibi konulardan ziyade temel altyapının ve

kapasitenin oluşturulmasına öncelik verilmiştir.

Tablo 6.2. AB Türkiye Mali İşbirliği Kapsamında 2002-2006 Döneminde Tahsis Edilen Kaynak

(Milyon Avro) Sektör 2002 2003 2004 2005 2006 Toplam

Enerji 1,05 5,44 2,50 1,04 1,38 11,40 İletişim 2,26 0,00 0,00 1,20 0,00 3,46

Sosyal Politika 7,00 0,00 17,17 7,76 5,00 36,93 Ulaştırma 2,30 4,26 4,61 1,43 0,00 12,60 Çevre 15,55 5,45 12,10 0,00 12,25 45,35 Ekonomik ve Sosyal Uyum 40,00 45,30 77,56 117,06 182,05 461,97 Ara Toplam 68,16 60,45 113,94 128,48 200,68 571,72 Müktesebat uyumu 57,84 84,65 122,78 149,22 249,32 663,80

Toplam tahsisat 126,00 145,10 236,72 277,70 450,00 1.235,52 Kaynak : European Commission, 2006e:6

Page 186: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 175

Tablo 6.3. AB Bölgesel Programlar Kapsamında Desteklenen Projeler Öncelik Alanlarına Göre Proje ve Destek Tutarları (milyon Avro)

Programın Adı* Proje Sayısı

Destek Tutarı

Proje Sayısı

Destek Tutarı

Proje Sayısı

Destek Tutarı

Proje Sayısı

Destek Tutarı

Tarım ve Kırsal Kalkınma KOBİ Turizm ve Çevre Sosyal Gelişme Doğu Anadolu Kalkınma Programı

(Bitlis, Hakkâri, Muş ve Van) 148 12,3 68 4,55 49 9,29 44 2,81

Yerel Kalkınma Girişimleri KOBİ Küçük Ölçekli

Altyapı TR82, TR83, TRA1 Düzey 2 Bölgeleri Kalkınma Programı

(Amasya, Bayburt, Çankırı, Çorum, Erzincan, Erzurum, Kastamonu, Samsun, Sinop ve Tokat) 147 9,74 204 14,17 45 24,35

Yerel Kalkınma Girişimleri KOBİ Küçük Ölçekli

Altyapı TRA2, TRB1, TR72, TR52 Düzey 2

Bölgeleri Kalkınma Programı (Ağrı, Ardahan, Bingöl, Elazığ, Iğdır, Karaman, Kars, Kayseri, Konya, Malatya, Sivas, Tunceli

ve Yozgat) 167 12,93 277 20,58 66 51,4

Yerel Kalkınma Girişimleri KOBİ Turizm ve

Çevre Altyapısı TR 90 Düzey 2 Bölgesi Bölgesel Kalkınma Programı**

(Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon) 80 5,52 103 8,36 30 10,11

* DPT Koordinasyonunda yürütülen programlara ilişkin veriler kullanılmıştır.

Kaynak: DPT, AB Bölgesel Programları Dairesi Başkanlığı Bilgi Notlarından derlenmiştir.

6.3.2. 2007-2013 Dönemi

2007-2013 dönemine ilişkin katılım öncesi mali yardım ise 17 Temmuz 2006

tarihli ve 1085/2006 sayılı Konsey Tüzüğü ile aday ülkelere ve ileride aday olması

muhtemel ülkelere yönelik olarak oluşturulan Katılım Öncesi Yardım Aracı

(Instrument for Pre-accession Assistance -IPA) çerçevesinde sağlanmaktadır.

IPA, AB müktesebatının uygulanması ile ekonomik ve sosyal uyumun

artırılması için destek sağlanmasını amaçlamakta ve ayrıca Yapısal Fonlara benzer

uygulama süreçleri içermesi nedeniyle üyelik sonrası fonlar için de bir köprü görevi

görmesi beklenmektedir. IPA kapsamında mevzuat uyumu, idari kapasite

güçlendirilmesi ve ekonomik ve sosyal uyum ile ilgili faaliyetler beş bileşen

çerçevesinde desteklenmektedir:334

1. Bileşen: Geçiş Evresi Desteği ve Kurumsal Yapılanma,

2. Bileşen: Sınır Ötesi İşbirliği,

3. Bileşen: Bölgesel Kalkınma,

4. Bileşen: İnsan Kaynaklarını Geliştirme ve

5. Bileşen: Kırsal Kalkınma

334 European Commission, 2007f:85

Page 187: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 176

Bu beş bileşenden Bölgesel Kalkınma Bileşeni büyük oranda ABKF

kapsamındaki faaliyetlerin, İnsan Kaynaklarını Geliştirme Bileşeni ise ASF

kapsamındaki faaliyetlerin desteklenmesini içermektedir. Başta Bölgesel Kalkınma

olmak üzere bu iki bileşen bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması açısından önemli

hedefler ve destekleri içermektedir.

IPA Tüzüğü kapsamındaki desteklerin önceliklendirilmesi, operasyonel

programların belirlenmesi ve bütçe tahsisine ilişkin olarak Avrupa Komisyonu Çok

Yıllı İndikatif Planlama Belgesi (Multi Annual Indicative Planning Document-

MIPD), ülkemiz ve diğer aday ülkeler ise “Stratejik Çerçeve Belge’’ (Strategic

Coherence Framework - SCF) hazırlamaktadır.

Komisyon tarafından hazırlanan MIPD Belgesi Türkiye için 2007-2009

yıllarında IPA kapsamındaki bütün bileşenler için öncelikleri, bileşenler arasında

kaynak dağılımını belirlemekte ve yürütülecek operasyonel programların alt

önceliklerini tanımlamaktadır (Tablo 6.4.). SCF Belgesi ise 2007-2013 döneminde

“Bölgesel Gelişme” ve “İnsan Kaynaklarını Geliştirme” bileşenleri için temel

vizyon, stratejik amaç ve öncelikler ile bütçe dağılımını ortaya koymakta, bu iki

bileşen ile IPA’nın diğer bileşenleri arasında sinerji ve etkileşimin sağlanması ve

operasyonel programlar (OP) arasında koordinasyonun sağlanmasını amaçlamaktadır

(Tablo 6.5.).

Tablo 6.4. Üç Yıllık Dönemde IPA Kapsamında Tahsis Edilecek Kaynak (milyon Avro)

Bileşen 2007 2008 2009 Toplam I – Geçiş Evresi Desteği ve Kurumsal Yapılanma,

252.2 250.2 233.2 735.6

II – Sınır Ötesi İşbirliği 6.6 8.8 9.4 24.8

III – Bölgesel Kalkınma 167.5 173.8 182.7 524

IV – İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi

50.2 52.9 55.6 158.7

V – Kırsal Kalkınma 20.7 53.0 85.5 159.2

Toplam 497.2 538.7 566.4 1602.3 Kaynak :European Commission, 2006e:14

Page 188: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 177

SCF’nin genel hedefi, bölgesel farkların azaltılması ve insan kaynaklarının

geliştirilmesi ile Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasının desteklenmesi ve

AB’ye uyum sürecine katkıda bulunulmasıdır.335

Bu genel hedef çerçevesinde Bölgesel Kalkınma Bileşeni bölgesel rekabet

edebilirlik, ulaştırma ve çevre alanlarına odaklanmakta ve bölgesel farkların

azaltılması, rekabet edebilirliğin artırılması ve ulaştırma ve çevre altyapısı

alanlarındaki faaliyetlerin desteklenmesi yoluyla bölgesel kalkınmanın

hızlandırılmasını amaçlamaktadır. Bu kapsamda belirlenen hedefler şunlardır:

1) İşletmelerin desteklenmesi ile bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesi,

2) Çevre altyapısının AB standartlarında geliştirilmesi,

3) Ulaşım altyapısının TEN-T ağı, güvenlik ve modlar arası bağlar dikkate

alınarak geliştirilmesi

Tablo 6.5. SCF Kapsamında Tahsis Edilecek Kaynakların Dağılımı (milyon Avro)

Bileşenler ve Operasyonel Programlar (OP) % 2007 % 2008 % 2009 Toplam

Bölgesel Kalkınma 100 167,5 100 173,8 100 182,7 524,0

Bölgesel Rekabet Edebilirlik OP 25 41,9 25 43,5 30 54,8 140,1 Çevre OP 40 67,0 40 69,5 37 67,6 204,1 Ulaştırma OP 35 58,6 35 60,8 33 60,3 179,7 İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi - 50,2 - 52,9 - 55,6 158,7 Toplam - 217,7 - 226,7 - 238,3 682,7

Kaynak DPT, 2007:50

Bu çerçevede, Bölgesel Kalkınma bileşeni altındaki Bölgesel Rekabet

Edebilirlik, Ulaştırma, Çevre Operasyonel Programları Sanayi ve Ticaret, Ulaştırma

ve Çevre ve Orman Bakanlıklarınca hazırlanmaktadır. İnsan Kaynaklarının

Geliştirilmesi Operasyonel Programı ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca

hazırlanmaktadır. OP’ler MIPD ve SCF belgeleri ile uyumlu olarak hazırlanacak ve

üç yıllık dönemde AB’den finanse edilecek projelere temel teşkil edecektir. Devlet

Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ise ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliği içerisinde

SCF belgesini hazırlamakta ve bu bağlamda söz konusu operasyonel programların

genel koordinasyonundan sorumlu kuruluş olarak görev yapmaktadır.

335 DPT, 2007:36

Page 189: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 178

Tablo 6.5.’te görüleceği üzere IPA uygulamasının ilk üç yıllık döneminde

SCF kapsamında Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı için görece

olarak az bir kaynak tahsis edilmiştir. Bunun temel nedeninin ulaştırma ve çevre

alanındaki kaynak ihtiyacının çok daha fazla olması olarak değerlendirilmektedir.

MIPD ve SCF belgelerinde sağlanacak desteklerde yukarıda belirtilen

operasyonel programlar temelinde tematik odaklanma sağlanması hedeflenmektedir.

Diğer taraftan coğrafi odaklanma konusu da bu belgelerde vurgulanmaktadır. Bu

çerçevede, Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi

Operasyonel Programlarına ilişkin yardımların, ağırlıklı olarak Türkiye’nin kişi

başına GSYİH’sinin %75’inin altında kalan Düzey 2 bölgelerinde odaklanması

öngörülmektedir. Anılan odaklama kriteriyle ilgili bir takım çekinceler olmakla

birlikte, ülkemiz, yardımların etkisinin artırılması için cazibe merkezleri

yaklaşımının AB Katılım Öncesi Mali Yardımı için de uygulanması görüşünü

benimsemektedir.

Bölgesel Rekabet Edebilirlik Alanındaki Öncelikler

Taslak Stratejik Çerçeve Belgesi’nde bölgesel rekabet edebilirlik alanına

ilişkin iki öncelik belirlenmiştir. Bu öncelikler, iş ortamının iyileştirilmesi ve işletme

kapasitesinin güçlendirilmesi ve girişimciliğin teşvik edilmesidir.

İş ortamının iyileştirilmesi önceliği kapsamında iş ortamının iyileştirilmesi

için fiziki ve teknolojik altyapının ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi

öngörülmektedir. Bu öncelik kapsamında; KOBİ’lere uygun fiziksel ve teknolojik

altyapının sağlanması (Organize Sanayi Bölgeleri, Küçük Sanayi Siteleri, Teknoloji

Geliştirme Bölgeleri ve Merkezleri, İş Geliştirme Merkezleri, araştırma altyapısı,

turizm altyapısı ve bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısı gibi), daha etkin KOBİ

destek mekanizmalarının geliştirilmesi, KOBİ’lere yönelik finansman

mekanizmalarının geliştirilmesi, kaynak kullanım oranlarının artırılması ve

finansmana erişimin kolaylaştırılması, KOBİ’lerin bilgiye erişiminin iyileştirilmesi

ile ilgili faaliyetler desteklenecektir.

İşletme kapasitesinin güçlendirilmesi ve girişimciliğin teşvik edilmesi

önceliği ise firmaların yönetsel, finansal ve yenilikçilik kapasitelerinin geliştirilerek

kurumsallaşma ve uluslararasılaşma düzeylerinin artırılmasını öngörmektedir. Bu

Page 190: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 179

öncelik kapsamında ise, firmaların üretim teknolojilerinin, Ar-Ge ve yenilik

kapasitelerinin ve bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanma düzeylerinin

geliştirilmesi, firmalarda rekabet edebilirlik, ihracat, kalite, üretkenlik, verimlilik,

teknoloji seçimi, e-ticaret uygulamaları, çevreye karşı duyarlılık konularında

farkındalık yaratılması ve bu konularda firmaların kapasitelerinin geliştirilmesi,

firmalar arası işbirliğinin güçlendirilmesi, firmaların üniversiteler ve araştırma

merkezleri ile olan etkileşiminin artırılması, kümelenme ve ağ oluşturma

faaliyetlerinin desteklenmesi, girişimciliği geliştirmek üzere, iş planı ve stratejilerin

hazırlanması, pazar araştırması, ürün tanıtımı, markalaşma, pazarlama, proje tasarımı

ve yönetimi konularında yeni girişimcilerin ve firmaların desteklenmesi ile ilgili

faaliyetler yer almaktadır.

Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı 336 taslağında SCF

belgesiyle uyumlu olarak belirlenen öncelikler de yine iş ortamının iyileştirilmesi ve

işletmelerin kapasitelerinin geliştirilmesi ve girişimciliğin desteklenmesidir. İş

ortamının iyileştirilmesi önceliği altında sanayi altyapısının geliştirilmesi, finansal

araçların oluşturulması ve geliştirilmesi, Ar-Ge, yenilik, teknoloji, bilgi ve iletişim

teknolojileri, çevre ve altyapı ile turizm altyapısının geliştirilmesi, tanıtım ve

pazarlama faaliyetlerinin desteklenmesi öngörülmektedir. İşletmelerin kapasitelerinin

geliştirilmesi ve girişimciliğin desteklenmesi önceliği altında ise KOBİ’lerin Ar-Ge,

yenilik, bilgi ve iletişim teknolojileri ve girişimcilik becerilerinin geliştirilmesi ve

sanayi işletmeleri arasında işbirliğinin güçlendirilmesi konularındaki projelere destek

sağlanacaktır.

Mali yardımların planlanması ve programlanması amacıyla hazırlanan bu iki

belge taslağı değerlendirildiğinde, MIPD’nin gösterge niteliğinde olmaktan ziyade

belirleyici bir belge olduğu ve SCF belgesinde yer alması gereken tüm alt detayları

içermesi nedeniyle çok kısıtlayıcı olduğu görülecektir. MIPD belgesinin üçer yıllık

dönemlerle hazırlanması SCF belgesinin ise yedi yıllık dönemi kapsaması uygulama

açısından bir dizi belirsizliği de gündeme getirmektedir.

Ayrıca, Bölgesel rekabet edebilirlik operasyonel programı kapsamındaki

destekler değerlendirilecek olursa desteklerin bazı önemli alanları içermediği 336 Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2007:83

Page 191: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 180

görülecektir. IPA Tüzüğünde, Bölgesel Kalkınma Bileşeni altında desteklenecek

alanlar kısmında Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonundaki (ABKF) temalara referans

verilmektedir. Ancak, Komisyon tarafından hazırlanan ve ülkemize sağlanacak

desteğin önceliklerini belirleyen MIPD belgesinde ise ABKF kapsamında yer

almasına rağmen bazı alanlara destek sağlanması uygun görülmemiştir. Bunlardan

başlıcaları, araştırma kuruluşlarınca yürütülecek araştırma ve teknolojik geliştirme

çalışmaları, yerel kalkınma inisiyatifleri, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji,

telekomünikasyon hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi ve sosyal altyapı

yatırımlarıdır.

Komisyon tarafından sağlanan kaynağın kısıtlılığı dikkate alınmakla birlikte,

ülkemize ve diğer aday ülkelere tematik ve coğrafi odaklanma ve önceliklerin

belirlenmesi konusunda daha fazla yetki ve sorumluluk verilmesi gerekmektedir. Bu

durumda ulusal politika öncelikleri ile AB önceliklerinin bir potada eritilmesi ve

verimli bir katılım öncesi mali yardım süreci geçirilmesi sağlanabilecektir.

6.4. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Analizi Son dönemde dünyada bölgesel rekabet edebilirliğin ölçülmesi konusunda

birçok çalışma yapılmakla birlikte ülkemiz illerinin ve bölgelerinin rekabet

edebilirliğine dair çalışmalar yok denebilecek kadar azdır. Bu konuda illerin kaynak

kullanım verimlilikleri temelinde rekabet güçlerini değerlendiren bir çalışma337 ile

IPA Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı kapsamında bölgelerin

rekabet güçlerini değerlendiren taslak bir çalışma bulunmaktadır.

Bununla birlikte, bölgelerin ekonomik ve sosyal gelişmişlik durumlarına

ilişkin araştırmalar DPT tarafından belirli dönemler itibarıyla yapılmaktadır. Bu

araştırmalarda ekonomik sosyal gelişmeyi açıklayan bir takım değişkenler

kullanılarak gelişmişlik grupları oluşturulmaktadır. Anılan çalışmalar ülkemizde

bölgesel gelişme açısından çok önemli göstergeleri ortaya koymakta, araştırma

sonucunda üretilen veriler başta planlama çalışmaları olmak üzere birçok farklı

kuruluş tarafından kullanılmaktadır. Ancak, bu çalışmaların amacı, kapsamı ve

kullanılan değişken seti, bölgesel rekabet edebilirlik yaklaşımı ve rekabet

edebilirliğin ölçülmesinde kullanılan verilerden farklılık göstermektedir. 337 Aydemir, 2002

Page 192: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 181

Bu çerçevede, çalışmanın bu kısmında, ülkemiz illerinin ve bölgelerinin

görece olarak rekabet edebilirliklerini değerlendirmek ve politika önerileri için ışık

tutmak üzere, Birinci Bölümde ortaya konan faktörler ve ölçüm metodolojileri

dikkate alınarak gerçekleştirilen Bölgesel Rekabet Edebilirlik Analizi sunularak

sonuçları değerlendirilecektir.

Aşağıda detayları verilecek çalışma, bölgesel rekabet edebilirliğin ölçümü

konusunda yeni bir yöntem önerisi olmaktan ziyade, bölgelerin rekabet edebilirlik

açısından mevcut durumlarının tespiti ve önümüzdeki dönemde bölgelerin rekabet

edebilirliğinin karşılaştırılması amacıyla kurumsal olarak yürütülecek çalışmalar

açısından pratik bir deneme olarak değerlendirilmelidir.

6.4.1. Analizde kullanılan değişkenler

Bölgesel rekabet edebilirliğin tespitinde, birinci bölümün sonunda bölgesel

rekabet edebilirliği belirleyen temel faktörler için kullanılan beş temel başlık olan

iktisadi yapı, yenilikçilik kapasitesi, altyapı ve erişilebilirlik, beşeri sermaye ile

sosyal sermaye analizde esas alınmıştır (Tablo 6.7.).338

İktisadi Yapı: Bir bölgenin rekabet edebilirliğini belirleyen faktörler

arasında bölgenin iktisadi yapısı başta gelmektedir. İktisadi yapıyı temsil etmek

üzere belirlenen değişkenler; bölgenin genel ekonomik durumunu orta koymak üzere

kişi başına ve istidam başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla değeri, sanayi ve hizmet

sektörlerinin ekonomideki ağırlığını göstermek üzere sanayi ve hizmet işkolunda

çalışanların toplam istihdama oranları, bölgenin girişimcilik yapısını ve kültürünü

belirlemek üzere toplam açılan kapanan firma sayısı ve kişi başına toplam işletme

sayısı, ekonominin uluslararasılaşma düzeyini temsil etmek üzere yıllık ortalama dış

ticaret (ithalat ve ihracat) tutarı ve toplam doğrudan yabancı sermaye yatırımı ile

turizm alanında gelişmişliği tespit etmek üzere toplam turistik yatak sayısı

kullanılmıştır.

Yenilikçilik Kapasitesi: Yenilik kapasitesinin tespitinde rekabet edebilirlik

analizlerinde genel olarak kullanılan toplam patent, faydalı ürün, endüstriyel tasarım

ve marka başvurusu kullanılmıştır. Ayrıca, işletmelerin OECD tarafından yenilikler 338 Anılan değişkenlerin bölgesel rekabet edebilirlik açısından önemi Birinci Bölümde belirtildiğinden bu bölümde sadece kullanılan değişkenler ortaya konacaktır.

Page 193: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 182

açısından en yüksek potansiyele sahip olarak gösterilen yüksek ve orta-yüksek

teknoloji düzeyine sahip sektörlerde yer alma oranı ve bu işletmelerdeki istihdamın

toplam istihdama oranı da kullanılmıştır (Tablo 6.6.). Ancak, Ar-Ge harcamaları ve

Ar-Ge çalışanı sayısı gibi veriler il ya da Düzey 2 bölgeler bazında üretilmediği için

kullanılamamıştır.

Tablo 6.6. Yüksek ve Orta-yüksek Teknolojili Sektörler

Nace Kodu (Rev. 1.1.)

Sektör

35.30 Hava ve uzay taşıtları imalatı 30 Büro makineleri ve bilgisayar imalatı 32 Radyo, televizyon, haberleşme teçhizatı ve cihazları imalatı 33 Tıbbi aletler; hassas ve optik aletler ile saat imalatı 31 Başka yerde sınıflandırılmamış elektrikli makine ve cihazların imalatı 34 Motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatı 24 Kimyasal madde ve ürünlerin imalatı

35.20 Demiryolu ve tramvay lokomotifleri ile vagonlarının imalatı 29 Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı Kaynak: OECD, 2005d:183

Altyapı ve Erişilebilirlik: Bölgelerin temel altyapı imkânlarına sahip olması

rekabet edebilirlik için gerekli olan ortamın mevcudiyeti açısından önemlidir. Bu

çerçevede, belediye altyapılarının durumu; kanalizasyon, katı atık, arıtma tesisi ve

atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı ile

ortaya konmuştur. Bölgenin ulaşım altyapısı km2’ye düşen il, devlet yolu ve otoyol

uzunluğu ile temsil edilmiş; iletişim altyapısı için bölgedeki ADSL abonelerinin

Türkiye’deki toplam abonelere oranı, sosyal altyapı kapsamında ise on bin kişiye

düşen hastane yatağı verisi kullanılmıştır.

Erişilebilirlik durumu ise, OECD 339 ve AB Komisyonu 340 çalışmalarında

kullanılan kriterler dikkate alınarak, en yakın büyük (en az 800.000 nüfusa sahip)

kent merkezine, hizmet verilmekte olan havaalanına ve 500 groston üstünde gemilere

hizmet veren limana uzaklık değişkenleri ile ölçülmeye çalışılmıştır. Bu hesaplamada

kent merkezine uzaklık için (0,5), havalananına uzaklık için (0,2) ve limana uzaklık

için (0,3) değerleriyle ağırlıklandırma yapılarak tek bir değişken elde edilmiştir.

339 OECD, 2005b: 233 340 ESPON, 2004:224

Page 194: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 183

Erişilebilirliğe ilişkin değişkenin hesaplanmasında, sayısal harita verilerinin mevcut

olmaması nedeniyle uzaklıklar daha genel bir şekilde ve zaman cinsi yerine km

olarak hesaplanmıştır.341

Beşeri Sermaye: Bölgedeki insan kaynağı ve nitelikleri, nüfus, toplam yaş

bağımlılık oranı, okuma yazma bilen nüfus oranı, yüksek öğretim mezunlarının oranı

ve işgücünün nüfusa oranı verileri kullanılarak değerlendirilmiştir.

Sosyal Sermaye: Sosyal sermaye, bölgedeki insanların ortak bir amaç

çerçevesinde bir araya gelebilmeleri ve bu amaçla gerekli kurumsal yapıları

oluşturma düzeyleri olarak ele alınmış ve on bin kişiye düşen vakıf sayısı ve dernek

sayısı ile ortaya konmuştur.

Değişken değerlerinin istatistikî açıdan daha tutarlı hale getirilmesi için,

mevcut değerler nüfus, işletme sayısı, coğrafi alan gibi veriler kullanılarak

oranlanmıştır. Ancak, bazı değişkenlerin oranlanmasına gidilmemiş, örneğin

değişkenlerin kişi başına dönüştürülmesi durumunda nüfusu çok fazla olan iller ve

bölgeler açısından olumsuz sonuçların çıkabileceği durumlar değerlendirilerek, bu

gibi durumlarda oranlama yapılmamıştır.

Çalışmada kullanılan değişkenlerin belirlenmesinde bir dizi kısıt etken

olmuştur. Bunlardan en temel olanları; il düzeyindeki verilerin büyük bir bölünün

sadece nüfus sayımlarında tespit ediliyor oluşu, Ar-Ge ve yenilik konularındaki

yatırımlar ile uzman personel sayıları gibi verilerin il bazında toplanmaması,

erişilebilirlik konusunda mevcut durumda yeterli araştırmanın bulunmaması ve

gerekli analizlerin yapılabileceği ulusal coğrafi bilgi sistemleri veri tabanının

oluşturulamamış olması ile sosyal sermaye alanındaki durumu ortaya koyacak

istatistikî veriler ve araştırmaların eksikliği olarak sıralanabilir.

Okullaşma oranı verileri, yapılacak nüfus sayımı sonrasında çağ nüfusu

verileri daha sağlıklı olarak tespit edilerek, yeniden üretileceği için çalışmada

kullanılmamıştır. Ancak, beşeri sermaye başlığı altında eğitim düzeyine ilişkin

değişkenler yer almaktadır.

341 Denizcilik Müsteşarlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğünce yürütülen sayısal harita ve Coğrafi Bilgi Sistemi çalışmalarının sonuçlanmasıyla daha net veriler elde edilebilecektir.

Page 195: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 184

Tablo 6.7. Analizde Kullanılan Değişkenler342 DEĞİŞKENLER Kaynak Yılı

İKTİSADİ YAPI Cari fiyatlarla kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla (YTL) TÜİK 2000 Sanayi işkolunda çalışanların toplam istihdama oranı (Yüzde) TÜİK 2000 Hizmet işkolunda çalışanların toplam istihdama oranı (Yüzde) TÜİK 2000 Toplam açılan kapanan firma sayısı TÜİK 2004-2006 Yıllık ortalama dış ticaret (ithalat+ihracat) (Bin dolar) Dış Tic. Müst. 2001-2006 Toplam doğrudan yabancı sermaye yatırımı (dolar) Hazine Müst. 1956-2006 Turistik yatak sayısı Kültür ve Turizm Bak. 2005 Kişi başına işletme sayısı TÜİK 2004 İşgücünün üretkenliği (GSYİH / istihdam) TÜİK 2000 YENİLİK KAPASİTESİ Toplam patent başvurusu Türk Patent Ens. 2000-2006 Toplam faydalı ürün başvurusu Türk Patent Ens. 2000-2006 Toplam endüstriyel tasarım başvurusu Türk Patent Ens. 2000-2006 Toplam marka başvurusu Türk Patent Ens. 2000-2006 Yüksek ve orta-yüksek teknoloji düzeyine sahip sektörlerde işletme sayısının toplam işletme sayısına oranı TÜİK 2004

Yüksek ve orta-yüksek teknoloji düzeyine sahip sektörlerdeki istihdamın toplam istihdama oranı

TÜİK 2004

ALTYAPI VE ERİŞİLEBİLİRLİK

Kanalizasyon şebekesine bağlı nüfusun belediye nüfusu içindeki payı TÜİK 2004 Katı atık hizmeti verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı TÜİK 2004 Arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı TÜİK 2004 Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı

TÜİK 2004

Karayolu yoğunluğu (km2ye düşen il, devlet, otoyol uzunluğu ) TÜİK 2004 On bin kişiye düşen hastane yatağı sayısı TÜİK 2005 İldeki ADSL abonelerinin Türkiye toplamına oranı Telekom A.Ş. 2006 Erişilebilirlik (en yakın büyük kent merkezine, havaalanına, limana uzaklık)

Karayolları Gn. Md., Denizcilik Müst., DLH Gn. Md.

2006

BEŞERİ SERMAYE Nüfus TÜİK 2000 Toplam yaş bağımlılık oranı TÜİK 2000 Okuma yazma bilenlerin oranı (6 yaş ve üzeri nüfus) TÜİK 2000 Yüksek öğretim mezunlarının oranı (toplam nüfus içinde) TÜİK 2000 İşgücünün nüfusa oranı TÜİK 2000 SOSYAL SERMAYE On bin kişiye düşen vakıf sayısı Vakıflar Gn. Md., 2006 On bin kişiye düşen dernek sayısı Mahalli İdareler

Gn.Md. 2006

342 Kullanılan değişkenlere ilişkin işlenmemiş veriler EK 1 ve EK 2 ‘de yer almaktadır.

Page 196: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 185

6.4.2. Analiz tekniği ve uygulaması

Yukarıda belirtilen 30 adet değişkenden yararlanılarak bölgelerin rekabet

edebilirlik düzeyinin tek bir bileşik endeks şeklinde tespit edilebilmesi için Temel

Bileşenler Analizi (TBA) tekniği kullanılmıştır. TBA, analiz konusu değişkenler

arasında görülen istatistikî ilişkilerin, bir ya da bir kaç temel faktörün etkisi

sonucunda meydana geldiği varsayımı üzerine kurulmuş çok değişkenli istatistiksel

bir teknik olup bölgelerin rekabet edebilirlik ve gelişmişlik düzeylerinin tespitinde

kullanılan temel istatistikî yöntemlerden biri olarak görülmektedir.343

TBA tekniğinin temel özellikleri, çok sayıdaki özelliklerin belli bir nitelik

yönünden özetlenmesine ve ortak niteliklerden bir soyutlama yapılabilmesine imkân

vermesi, çok sayıda ve farklı boyuttaki bilgi setinin kapsadığı temel ve ortak anlamı

veya bilgi özünü açığa çıkarabilmeyi sağlaması, değişkenler arası bağımlılık yapısını

gidermesi ve diğer geleneksel endeks tekniklerinin aksine değişkenlere

uygulamacının isteğine bağlı olabilecek ağırlıklar verilmesini engelleyerek

objektifliği artırmasıdır.

TBA ile, aralarında korelasyon bulunan p sayıda değişkenin açıkladığı yapı,

aralarında korelasyon bulunmayan, sayıca orijinal değişken sayısından daha az

sayıda (p≥k) olan ve orijinal değişkenlerin doğrusal bileşenleri olan k adet değişkenle

ifade edilebilmektedir. Toplam değişkenliğin önemli bir kısmı, k adet bileşen

tarafından açıklanabildiğinden k orijinal p değişkenlerini temsil edebilmektedir. Bu

çerçevede, analiz sonucunda üretilen k değişkenlerine “temel bileşenler”

denilmektedir. 344 Özdeğeri 1’den büyük olan temel bileşenler, verinin temel

boyutlarını ortaya çıkarmakta ve önemli oranda bilgi de içermektedirler. Birinci

temel bileşen en çok, diğer temel bileşenler ise gittikçe azalan miktarlarda toplam

varyansı açıklamaktadır. Bu bağlamda, birinci temel bileşen tüm değişkenlere etki

eden ve birlikte değişimlerini sağlayan genel nedensel faktör olarak kabul

edilmektedir.345

343 Piekkola, 2006:68; Kovacs and Lukovics, 2006:1; Dinçer ve Özaslan, 2004:33 344 Temel Bileşenler Analizi Tekniğinin matematiksel gösterimi ve işleyişine ilişkin özet bilgiler Kutu 6.3.’de yer almaktadır. 345 Dunteman, 1989:5-8

Page 197: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 186

Kutu 6.3. Temel Bileşenler Analizi Tekniği

Çok sayıda nesne ve bu nesnelere ilişkin özellikleri içeren analizlerde, değişken sayısının fazla olması ve bu değişkenlerin bir çoğunun birbiriyle ilişkili (bağımlı) olması analiz sürecini güçleştirmektedir. Bu gibi durumlarda, sonuçların yorumlanması ve özetlenmesi için başvurulan çok değişkenli istatistiksel analiz tekniklerden en önemlisi Temel Bileşenler Analizi (Principle Component Analysis)’dir.

Temel Bileşenler Analizi (TBA), analiz konusu değişkenler arasında görülen istatistikî ilişkilerin, bir ya da bir kaç temel faktörün etkisi sonucunda meydana geldiği varsayımı üzerine kurulmuştur. TBA kullanılarak değişkenler arası bağımlılık yapısının yok edilmekte ve boyut indirgemesi sağlanmaktadır.

Temel Bileşenler Analizinde temelde aşağıdaki adımlar izlenmektedir.

* n ölçümündeki p değişkene ait veri matrisi standartlaştırılmakta, X1,1 X1,2 ..….. X1,n X2,1 X2,2 .…... X2,n

X= . . .….... ….. Xp,1 Xp,2 …….. Xp,n

Z1,1 Z1,2 ..….. Z1,n Z2,1 Z2,2 .…... Z2,n

Z= . . .….... ….. Zp,1 Zp,2 …….. Zp,n

Y1 = a11 Z1 + a21 Z2 + .....+ ap1 Zp Y2 = =a12 Z1 + a22 Z2 + ..... + ap2 Zp ... .... ........ Yp = a1p Z1 + a2p Z2 + ..... + app Zp

* Standartlaştırılmış veri matrisinin özdeğerleri ( 0...21 ≥≥≥≥ pλλλ ) ve özvektörleri (e1, e2, ... ep) bulunmakta,

* Temel bileşenlerin varyansları ve kovaryansları hesaplanmakta;

Var(Yi) = Var((ai)tZ) = (ai)tSai = (ai)tRai Cov(Yi,Yk) = (ai)tSak = (ai)tRak dır.

Y1,Y2,...,Yp; standartlaştırılmış Z1, Z2,…., Zpvektörlerinin p tane doğrusal birleşimi, ya da temel bileşeni

aij; Temel bileşen yükleri, (Temel bileşenlerin değişkenlere varyans katkısını gösteren ağırlıklardır.Temel bileşenleri, değişkenlerin hangi ağırlıklarla tanımladıklarını göstermektedir.)

X; n ölçümdeki p değişkenden oluşan veri matrisi

Z; n ölçümdeki p değişkenden oluşan standartlaştırılmış veri matrisi

i=1,2,…,p k= 1,2,…,p S; standartlaştırılmış veri matrisinin kovaryans matrisi R; standartlaştırılmış veri matrisinin korelasyon matrisi

Page 198: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 187

Sonuçlar;

Y1=A11Z1+A21Z2+.....+AP1ZP

MaxVar(Y1) = (a1)t Ra1 Yi =(ei)tZ= e1i Z1 + e2i Z2 + .....+ epi Zp

Var(Yi) = (ei)tRei = Cov(Yi, Yk) =(ei)tRek = 0

Kaynak: Tatlı, 1992:122-126; Dinçer ve Özaslan, 2004:35-41

Çalışmada bölgelerin rekabet edebilirlik düzeyi genel nedensel faktör olarak

kabul edilmekte ve birinci temel bileşenin bölgelerin rekabet edebilirlik düzeylerini

ortaya koyacağı öngörülmektedir.

Bu çerçevede gerçekleştirilen analizde346 öncelikle, çok farklı birimlerde ve

büyüklüklerde olan değişkenleri standartlaştırmak üzere değişkenlerin sayısal

değerlerinden, aritmetik ortalamaları çıkarılıp, standart sapmalarına bölünmüştür.

Böylelikle her değişken ortalaması 0 varyansı 1 olacak şekilde standartlaştırılmıştır.

346 Temel Bileşenler Analizi SPSS 13.0 bilgisayar programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir.

Her birini oluşturan değişkenlerin, ne şekilde ağırlıklandırıldığını gösteren yükleri (ai vektörleri), söz konusu temel bileşene karşılık gelen öz değerlerin standartlaştırılmış öz vektörüdür (eivektörleri, ai=ei).Varyansları, her birine karşılık gelen korelasyon matrisinin öz değerine eşittir,

k=1,2,…,p k’ıncı temel bileşenin açıkladığı değişkenlik oranı

Temel bileşenler (Yi);birbirinden bağımsızdır,

Temel bileşenler, bağımlı yapıdaki orijinal değişkenlerin birbirinden bağımsız ve varyansları toplam sistem varyansını en iyi açıklayan doğrusal birleşimleri olacak şekilde seçilecektir

Y1; Birinci temel bileşen, toplam varyansa katkısı maksimum olacak şekilde Z1,Z2,...,Zp 'lerin doğrusal birleşimleri olarak belirlenmektedir.

Y2;, İkinci temel bileşen, birinci temel bileşenden bağımsız olarak, birinci temel bileşenin açıkladığı varyanstan sonra geriye kalan toplam varyansa katkısı maksimum olacak şekilde ve birbirindenbağımsız olarak aşağıda gösterildiği gibi saptanmaktadır.

a1 vektörü birinci temel bileşenin varyansını maksimum yapacak şekilde belirlenmektedir.

Page 199: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 188

Analiz sonucunda 30 adet değişken için temel bileşen değerleri üretilmiştir.

Düzey 2 bazında yapılan analiz değerlendirildiğinde elde edilen 30 adet temel

bileşenden 5 tanesinin özdeğeri birden büyüktür ve bu bileşenler toplam

değişkenliğin yüzde 85,92’sini açıklamaktadır. Birinci temel bileşen, verideki toplam

değişkenliğin yüzde 54,06’sını tek başına açıklamaktadır ve veri setinin sahip olduğu

bilginin önemli bir bölümünü içermektedir. İller bazında yapılan analizde ise temel

bileşenlerden 7 tanesinin özdeğeri, birden büyük olup toplam değişkenliğin yüzde

86,51’ini açıklamaktadır. Birinci temel bileşen verideki toplam değişkenliğin yüzde

42,82’sini tek başına açıklamaktadır. Bu açıklama oranları, araştırmada beş farklı

alanda, 30 adet değişken kullanılması, ülke düzeyindeki farklar ve benzer

uygulamaların sonuçları dikkate alındığında yüksek düzeyde bulunmaktadır. Temel

bileşenlerin özdeğerleri ve açıklama oranları EK 3 ve EK 4’de verilmiştir.

6.4.3. Bölgesel rekabet edebilirlik analizi sonuçları ve değerlendirilmesi

Düzey 2 bölgeler ve iller bazında yapılan analizde, birinci temel bileşenin,

her bir değişken için atadığı yükler incelendiğinde; ADSL abone oranı, toplam açılan

kapanan firma sayısı, toplam faydalı ürün, patent, endüstriyel tasarım, marka

başvurusu, sanayi istihdamının toplam istihdama oranı, yıllık ortalama dış ticaret,

yüksek öğretim mezunlarının oranı ve istihdamın GSYİH’ya oranı değişkenlerinin

bölgesel rekabet edebilirliği en çok belirleyen değişkenler olduğu görülmektedir (EK

5, EK 6).

Analiz sonucunda, bölgesel rekabet edebilirlik endeksi değerlerine göre

Düzey 2 bölgeler ve iller sıralanmış, endeks değerindeki değişimler, kırılma noktaları

dikkate alınarak, iller ve bölgeler arasındaki rekabet edebilirlik farklarını gerekli

detayda ortaya koyabilmek üzere, altı kademe şeklinde sınıflandırılmışlardır. Birinci

kademe rekabet edebilirlik açısından en iyi düzeydeki bölgeleri, altıncı kademe ise

en zayıf durumdaki bölgeleri ifade etmektedir. Analiz sonuçları, coğrafi bilgi

sistemlerinden yararlanılarak oluşturulan tematik haritalarda rekabet edebilirlik

kademeleri ve bu kademelerde yer alan bölge ve il sayıları itibariyle gösterilmektedir

(Harita 6.1, 6.2.).

Page 200: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 189

Harita 6.1. Düzey 2 Bazında Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kademelenmesi

elenmesi

Harita 6.2. İller Bazında Rekabet Edebilirlik Kademelenmesi

Bölgesel rekabet edebilirlik analizi sonuçları Düzey 2 bölgeler bazında

incelendiğinde; İstanbul, Ankara, Bursa üçgenindeki TR10, TR51, TR41 ve TR42

Düzey 2 bölgeler ile TR31 (İzmir) Düzey 2 bölgesi birinci kademe rekabet edebilir

bölgeler arasında yer almaktadır. İkinci kademedeki bölgeler ise, İstanbul’un ardıl

alanında yer alan TR21 bölgesi ve Adana’nın başı çektiği TR62 bölgesidir. Üçüncü

kademede ise özellikle turizm açısından önemli potansiyele sahip TR32 ve TR61

bölgeleri, Çanakkale ve Balıkesir İllerinin yer aldığı TR22 bölgesi ile büyük sanayi

yatırımları nedeniyle öne çıkan TR81 bölgesi yer almaktadır.

Page 201: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 190

Dördüncü kademede ise, son dönemde yeni sanayi odağı olarak nitelenen

illerin de içerisinde yer aldığı TR33, TR52, TRC1, TR83, TR72 bölgeleri yer

almaktadır. Üçüncü ve dördüncü kademedeki bölgeler arasında Kayseri, Konya,

Gaziantep, Denizli, Samsun ve Çorum illeri öne çıkmaktadır. Beşinci kademe

bölgeler ise, Ankara İlinin doğusunda kuzey güney hattında yer alan TR71 ve TR 82

bölgeleri ile Sivas İlinin doğusundan başlayıp Muş İline kadar ki kuzey güney

hattında yer alan TRB1, TR63, TR90, TRA1, TRC2 bölgeleridir. Son olarak, altıncı

kademede yer alan bölgeler ise gelişmişlik açısından da en geride olan ülkemizin

doğu ve güney doğu sınırındaki TRC3, TRA2 ve TRB2 bölgeleridir.

Tablo 6.8 ve 6.9’de ortaya konan bölge ve il sıralamaları ile kademeleri,

mevcut değişken seti sonucunda oluşan değerlerdir ve görece olarak farklılıkları

yansıtmak amacıyla üretilmişlerdir. Değişken setinin farklılaştırılması ya da yeni

veriler eklenmesi sıralama ve kademelenmelerde değişikliklere neden

olabileceğinden çıkan sonuçların mutlak olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir.

Tablo 6.8. Düzey 2 Bazında Bölgesel Rekabet Edebilirlik Sıralaması

Kademe Düzey 2 Kodu Bölgede Yer Alan İller Sırası Endeks

Değeri TR10 İstanbul 1 3,42093 TR51 Ankara 2 1,66808 TR31 İzmir 3 1,1137 TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik 4 0,9722

1

TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ,Yalova 5 0,87302 TR21 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli 6 0,42107 2 TR62 Adana, Mersin 7 0,21375 TR32 Aydın, Denizli, Muğla 8 0,05873 TR61 Antalya, Isparta, Burdur 9 0,03484 TR22 Balıkesir, Çanakkale 10 0,03134 3

TR81 Zonguldak, Karabük, Bartın 11 0,01765 TR33 Manisa, Afyon, Kütahya,Uşak 12 -0,09938 TR52 Konya, Karaman, 13 -0,14037 TRC1 Gaziantep, Adıyaman, Kilis, 14 -0,26985 TR83 Samsun, Tokat, Çorum,Amasya 15 -0,30907

4

TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat 16 -0,32795 TR71 Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir 17 -0,4105 TR82 Kastamonu, Çankırı, Sinop 18 -0,42258 TRB1 Malatya, Elazığ, Bingöl,Tunceli 19 -0,51283 TR63 Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye 20 -0,52887 TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane 21 -0,53956 TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt 22 -0,7207

5

TRC2 Şanlıurfa, Diyarbakır, 23 -0,79371 TRC3 Mardin, Batman, Şırnak,Siirt 24 -1,16792 TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan 25 -1,24127 6 TRB2 Van, Muş, Bitlis, Hakkâri 26 -1,34074

Page 202: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 191

Tablo 6.9. İller Bazında Rekabet Edebilirlik Sıralaması

Kademe İller Sırası Endeks Kademe İller Sırası Endeks Değeri

İSTANBUL 1 6,16789 KASTAMONU 41 -0,13742ANKARA 2 2,7053 ARTVİN 42 -0,16647İZMİR 3 1,86743 HATAY 43 -0,1858 BURSA 4 1,67339 ÇANKIRI 44 -0,19244

1

KOCAELİ 5 1,63209 AMASYA 45 -0,20657TEKİRDAĞ 6 0,9983 AFYON 46 -0,2268 ESKİŞEHİR 7 0,92035 OSMANİYE 47 -0,23403YALOVA 8 0,92002 MALATYA 48 -0,24645ADANA 9 0,68481 KİLİS 49 -0,26586SAKARYA 10 0,63157 KIRŞEHİR 50 -0,30839BOLU 11 0,60987 SİNOP 51 -0,32786

2

ANTALYA 12 0,57105 TUNCELİ 52 -0,34966MUĞLA 13 0,4678 SİVAS 53 -0,36156KIRKLARELİ 14 0,43489

4

BARTIN 54 -0,36438KARABÜK 15 0,39297 ERZİNCAN 55 -0,4005 KAYSERİ 16 0,39277 TOKAT 56 -0,44968ZONGULDAK 17 0,37098 K.MARAŞ 57 -0,45391KIRIKKALE 18 0,36765 NİĞDE 58 -0,46217BALIKESİR 19 0,33675 AKSARAY 59 -0,48985KONYA 20 0,3355 ERZURUM 60 -0,52407MANİSA 21 0,32265 GİRESUN 61 -0,53069EDİRNE 22 0,31028 DİYARBAKIR 62 -0,53157DÜZCE 23 0,2989 ORDU 63 -0,57309MERSİN 24 0,28543 BAYBURT 64 -0,60691GAZİANTEP 25 0,2777 YOZGAT 65 -0,66416BİLECİK 26 0,24575 ŞANLIURFA 66 -0,67427DENİZLİ 27 0,24095 GÜMÜŞHANE 67 -0,71108ISPARTA 28 0,22076

5

ADIYAMAN 68 -0,71683ÇANAKKALE 29 0,21266 KARS 69 -0,79905AYDIN 30 0,21223 ARDAHAN 70 -0,8544 SAMSUN 31 0,08326 SİİRT 71 -0,85659BURDUR 32 0,05914 IĞDIR 72 -0,86446

3

KÜTAHYA 33 0,01939 BİNGÖL 73 -0,8678 ÇORUM 34 -0,05969 BATMAN 74 -0,95895UŞAK 35 -0,05977 MARDİN 75 -1,01877NEVŞEHİR 36 -0,06283 VAN 76 -1,05361TRABZON 37 -0,07893 BİTLİS 77 -1,0743 KARAMAN 38 -0,0992 HAKKÂRİ 78 -1,12002RİZE 39 -0,12304 ŞIRNAK 79 -1,13595

4

ELAZIĞ 40 -0,13532 AĞRI 80 -1,29745

6

MUŞ 81 -1,38794

Page 203: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 192

Şekil 6.3. Temel Kriterler Bazında Bölgel erin ve İllerin Karşılaştırılması

Temel Kriterler Bazında Bölgelerin ve İllerin Karşılaştırılması

Yenilikçilik Kapasitesi

Altyapı ve Erişilebilirlik

Beşeri Sermaye

Sosyal Sermaye

Düzey 2 Bölgeler İller

Düzey 2 Bölgeler İller

Düzey 2 Bölgeler İller

Düzey 2 Bölgeler İller

Düzey 2 Bölgeler İller

İktisadi Yapı

Page 204: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 193

Harita 6.3. İktisadi Yapı Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması

Harita 6.4. İktisadi Yapı Açısından İllerin Karşılaştırılması

Page 205: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 194

Harita 6.5. Yenilikçilik Kapasitesi Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması

Harita 6.6. Yenilikçilik Kapasitesi Açısından İllerin Karşılaştırılması

Page 206: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 195

Harita 6.7. Altyapı ve Erişilebilirlik Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması

Harita 6.8. Altyapı ve Erişilebilirlik Açısından İllerin Karşılaştırılması

Page 207: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 196

Harita 6.9. Beşeri Sermaye Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması

Harita 6.10. Beşeri Sermaye Açısından İllerin Karşılaştırılması

Page 208: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 197

Harita 6.11. Sosyal Sermaye Açısından Düzey 2 Bölgelerin Karşılaştırılması

Harita 6.12. Sosyal Sermaye Açısından İllerin Karşılaştırılması

Page 209: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 198

Çalışmada, Düzey 2 bölgeler ve illerin rekabet edebilirlik açısından

sıralanmasının yanında, rekabet edebilirliğin beş temel unsuru açısından da

karşılaştırılması yapılmıştır. Bu amaçla, her bir kriter altında yer alan değişkenler

için Temel Bileşenler Analizi uygulanmıştır. Analizlerin sonuçları Şekil 6.3 ve

Harita 6.3-6.12’de Düzey 2 bölgeler ve iller bazında verilmektedir. Haritalarda,

bölgelerin ve illerin iktisadi yapı, yenilikçilik kapasitesi, altyapı ve erişilebilirlik,

beşeri sermaye ve sosyal sermaye açısından görece olarak durumları

gösterilmektedir.

Bölgesel rekabet edebilirlik açısından en uygun iktisadi yapıya sahip bölgeler

arasında ilk sırayı İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa ve Tekirdağ İllerinin

liderliğinde TR10, TR51, TR31, TR42, TR21 Düzey 2 bölgeleri almaktadır.

Ardından Adana, Antalya ve Muğla illerinin öne çıktığı TR62, TR32 ve TR61

bölgeleri ile TR81 ve TR22 bölgeleri gelmektedir. Antalya ve Muğla’nın öne

çıkmasında özellikle turizm sektörünün, TR81 bölgesinde ise Zonguldak ve

Karabük’teki sanayi istihdamının görece olarak ağırlığının etkili olduğu

düşünülmektedir. TR33, TR52, TR71, TR63, TRC1 bölgeleri ise orta düzeyde yer

alan bölgelerdir. Ardından TR83, TR72, TRB1, TR90, TR82, TRC2 bölgeleri

gelmekte olup TRA1, TRC3, TRA2 ve TRB2 bölgeleri ise mevcut iktisadi yapıları

açısından rekabette en çok zorlanacak bölgeler olarak değerlendirilmektedir.

Bölgelerin yenilikçilik kapasitesi değerlendirildiğinde; İstanbul'un büyük

farkla önde olduğu, ardından Bursa, Ankara, İzmir, Konya İllerinin yer aldığı TR41,

TR51, TR31 ve TR52 bölgelerinin geldiği görülmektedir. TR42, TR72, TR62,

TR21ve TR33 orta düzeyde olarak nitelenebilecek bölgeler arasındadır. Ardından ise

TR71, TRC1, TR83, TR32, TR22, TR61 ve TR63 bölgeleri gelmektedir. Bu iki

kademedeki bölgeler arasında Kayseri, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Eskişehir,

Adana, Manisa, Kırıkkale, Gaziantep, Çankırı, Düzce, Bolu İlleri öne çıkmaktadır.

Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu’daki Düzey 2 bölgelerin büyük bir çoğunluğu ile

Doğu Anadolu'nun tamamındaki Düzey 2 bölgeler yenilikçilik kapasitesi açısından

çok zayıf düzeyde bulunmaktadır.

Altyapı ve erişilebilirlik durumu açısından İstanbul, Ankara, İzmir İllerinin

ardından TR42, TR41, TR81, TR62, TRC1, TR21, TR22 Düzey 2 bölgeleri

Page 210: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 199

gelmektedir. TRC2, TR33, TR83, TR82, TRB1, TR32 bölgeleri orta düzeyde, TR72,

61, TRA1, TR71, TR63,TR52, TR90 bölgeleri ise orta düzeyin altında yer

almaktadır. TRC3, TRA2, TRB2 bölgeleri ise gerek altyapının varlığı gerekse

erişilebilirlik açısından en sonda yer almaktadır. Altyapı ve erişilebilirlik kriterindeki

sonuçlar diğer iki kritere göre kıyaslandığında, en zayıf düzeydeki bölgeler hariç

olmak üzere daha fazla homojenlik söz konusudur.

İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya illerinin yer aldığı TR10, TR51, TR31 ve

TR61 bölgeleri beşeri sermaye açısından en iyi düzeyde olan bölgelerimizdir.

Ardından TR21, TR32, TR41, TR42, TR22, TR33 bölgeleri ve TR33, TR81, TR90,

TR62, TR52 bölgeleri gelmektedir. Başkent Ankara’nın bulunduğu hattan doğuya

doğru gidildiğinde beşeri sermaye düzeyi kademeli olarak düşmektedir. Analizde

belirli bir ortak amaç çerçevesinde bir araya gelebilme yeteneği olarak

değerlendirilen sosyal sermaye, ülkemizin batı ve kuzey kesimlerindeki bölgelerde

daha yüksek düzeye sahipken özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu da yer

alan Düzey 2 bölgelerde çok düşük düzeylerde kalmaktadır. Bu kriterin belirli

bölgelerde ve illerde yüksek çıkmasında hemşerilik bilincinin ve bu çerçevede

kurumlaşmanın özellikle etkili olduğu değerlendirilmektedir.

Değerlendirme Sonuçları Çerçevesinde Strateji ve Politika Önerileri

Bölgesel rekabet edebilirlik analizi sonuçları bölgelerimiz arasında mevcut

olan çok derin rekabet edebilirlik farkını ortaya koymaktadır. Küreselleşen ekonomik

ortamın gerekleri ve AB’ye uyum süreci, ulusal rekabet gücümüzü artırmak üzere

gelişmiş bölgelerimizin dünya ile rekabet edebilecek düzeye taşınmasını gerekli

kılmaktadır. Bununla birlikte, gelişme güçlüğü çeken bölgelerimizin ise ülke

ortalamasına yakınsamasını sağlamak ve en azından ülke pazarına entegrasyonunu

geliştirmek üzere bu bölgelerin de rekabet edebilirliklerinin artırılması

gerekmektedir.

Bu nedenle bölgesel politika kapsamında izlenecek yaklaşımda, tüm

bölgelerin büyüme sürecine katılması, geri kalmış bölgelerin ulusal ekonomik

kalkınma hedefine uzun dönemde katkı sağlamaları ve ekonomik, sosyal ve

mekânsal uyumun sağlanması için gerekli koşulların oluşturulması hususları esas

Page 211: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 200

alınmalıdır. Bu yaklaşım doğrultusunda, her bölgenin kendine has içsel faktörlere

dayalı olarak gelişmesi için gerekli koşulların oluşturulmasına destek verilmeli, farklı

bölgelerin sosyo-ekonomik durumlarına uygun farklılaştırılmış bölgesel kalkınma

yaklaşımı ve araçlarının kullanımı sağlanmalıdır.

Bu çerçevede bölgelerin rekabet edebilirlik düzeyi, gelişmişlik durumu ve

ekonomik yapısı açısından farklılaştırılmış üç temel gelişme stratejisi izlenmesinin

doğru olacağı düşünülmektedir:

1- Rekabet edebilirlik açısından birinci ve ikinci kademede yer alan

Düzey 2 bölgelerin, bilgi ekonomisi temelinde rekabet edebilirlik düzeyinin

geliştirilerek, ulusal düzeyde büyüme ve istihdama katkılarının artırılması

gerekmektedir.

Belirli düzeyde bilgi altyapısı bulunan, yenilik üretme kapasitesine sahip

girişimlerin olduğu ve belirli bir gelişme eşiğini ve ivmesini yakalamış olan bu

bölgelerin ulusal ve küresel ölçekte rekabet güçlerinin artırılması sonucunda

oluşturacakları gelir ve istihdam etkisiyle ülkemizin genel ekonomik performansına

en yüksek katkıyı sağlaması beklenmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş bölgelerde

yüksek eksenli rekabet edebilirliği sağlamak üzere;

- Gelişme potansiyeli yüksek sektörlerde uzmanlaşma, kümelenme ve iş

ağlarının kurulmasının desteklenmesi,

- Bilgi toplumu altyapısının oluşturulması ve KOBİ’lerin ulusal ve küresel

pazara ve bilgiye erişiminin geliştirilmesi için bilgi iletişim teknolojisi altyapısının

geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması,

- Hazırlanacak bölgesel yenilik stratejileri temelinde, teknoloji ve yeniliklerin

geliştirilmesi ve transferini sağlamak üzere, bilim parkları, mükemmeliyet

merkezleri, teknoparklar gibi fiziksel yatırımların yapılması, mevcutların

desteklenmesi,

- Bilgi temelli ekonominin oluşturulması için Ar-Ge faaliyetlerinin

desteklenmesi, bilgi ve teknoloji üreten kurumlar (üniversiteler, enstitüler) ile onu

kullanan sanayi işletmeleri arasında operasyonel ağlar kurulması,

Page 212: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 201

- İnsan kaynaklarının, bilgi toplumu temelinde ve işgücü piyasasının

gelecekte talep edeceği uzmanlıklar doğrultusunda geliştirilmesi

- Risk sermayesi gibi finansal mekanizmalarla yeni iş fikirlerinin hayata

geçirilmesi ve yaygınlaştırılmasının sağlanması uygun olacaktır.

2- Üçüncü ve dördüncü kademede yer alan Düzey 2 bölgelerde yerel

dinamiklere ve içsel potansiyele dayalı gelişmenin sağlanması için girişimcilik

altyapısı ile sosyal ve fiziki altyapının geliştirilmesi gerekmektedir.

Bu bölgelerin yerel girişimcilik, bilgi ve beceri birikimi ve belirli sektörlerde

uzmanlaşmalar temelinde yerel kaynaklarını ve mevcut potansiyellerini harekete

geçirebilmeleri için desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle esnek ve dinamik üretim

yapılarıyla değişen koşullara kolay ayak uydurabilen KOBİ’lere dayalı bir kalkınma

modeli bu bölgelerin ulusal ve küresel piyasalara entegre olabilme şansını artıracak

ve kalkınmanın sürdürülebilirliğini temin edecektir. Bu çerçevede, bu tip bölgelerde

içsel potansiyele dayalı gelişmenin sağlanabilmesi için;

- Karşılaştırmalı/rekabetçi üstünlüklerin artırılması amacıyla bölgesel ve yerel

ulaşım altyapısının geliştirilmesi,

- Yatırım ortamını iyileştiren ve yaşam kalitesini artıran kentsel ve çevre

altyapılarının geliştirilmesi,

- Dinamik ve yüksek katma değer yaratabilen sürükleyici sektörler temelinde

yatırım promosyonunun sağlanması için Kalkınma Ajansları koordinasyonunda

bölgesel/yerel inisiyatiflerin desteklenmesi,

- KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu iş destek hizmetleri sunumu için ihtisaslaşmış

iş destek birimlerinin Kalkınma Ajanslarının koordinasyonunda, kamu-özel kesim

ortaklıkları ile oluşturulması,

- Sürükleyici sektörlerin belirlenmesi, sürükleyici sektör temelinde

girişimciliğin geliştirilmesi ve yeni iş olanaklarının oluşturulması için kuluçka

mekanizmalarının oluşturulması, yeni işletmeler için çekirdek sermayesi

uygulamalarının geliştirilmesi,

- İnsan kaynaklarının gelişen ekonomik yapının dinamiklerine uygun olarak

geliştirilmesi uygun olacaktır.

Page 213: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 202

3. Beşinci ve altıncı kademede yer alan, ekonomik kalkınma açısından

dezavantajlı durumda bulunan ya da dönüşüm sürecinde olan Düzey 2

bölgelerin ülke ekonomisine entegrasyonu ve sosyo-ekonomik problemlerin

çözümü sağlanmalıdır.

Bölgesel gelişmişlik farkları ve rekabet düzeyleri açısından en geride bulunan

bölgeler ile mevcut ekonomik yapısı dönüşme sürecinde olan bölgelerin ülke geneli

ile ekonomik sosyal uyumunun sağlanması için yakınsama temelli stratejilerin

uygulanması gerekmektedir. Gelişme potansiyelini iyi değerlendirememiş ve kamu

sanayi yatırımlarına dayanan ancak mevcut ekonomik koşullara tam uyum

sağlayamayan bu bölgelerde uzmanlaşma alanlarının dönüştürülmesi, işgücünün yeni

becerilerle donatılması, insan kaynakları ve altyapının geliştirilmesi amaçlanmalıdır.

Bu kapsamdaki bölgelerde klasik düşük eksenli rekabet edebilirlik stratejilerine ilave

olarak;

- Bölgelerin gelişmelerinin önündeki engellerin kaldırılması için öncelikle

temel fiziksel ve sosyal altyapının geliştirilmesi,

- Değişen ekonomik yapı ve piyasanın taleplerine uygun yeni iş becerilerinin

geliştirilmesi, istihdam edilebilirliğin artırılması ve gelir kaynaklarının

çeşitlendirilmesi,

- İç göç hareketlerinin sosyal, ekonomik ve kentsel gelişme bakımından

uyumlu ve istikrarlı bir yapıya kavuşturulması, yoğun göç alan bölgelerde ise

dışlanmayı önleyecek, kentlileşme bilincini geliştirecek, sosyal uyumu

kolaylaştıracak sosyal içerme politikalarının uygulanması,

- Kırsal kesimde ve az gelişmiş bölgelerde yoksullukla mücadele ve gelir

dağılımının iyileştirilmesi kapsamında girişimciliği ve ekonomik çeşitlenmeyi teşvik

eden yeni mikro kredi mekanizmalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması,

- Ülke ekonomik ağına entegre olamamış sınır bölgelerde sınır ticareti ve

sınır ötesi işbirliklerinin geliştirilmesi,

- Yöresel marka yaratmaya yönelik olarak, bölgeye özgü tarihi, kültürel ve

doğal varlıkların korunup değerlendirilmesi, yerele özgü ürün ve hizmetlerin iç ve

dış pazarlarda etkili tanıtımının sağlanması,

Page 214: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 203

- Ekonomik yapının dönüşümü, girişimciliğin canlandırılması ve istihdamın

artırılması için yerel yönetimlerin önderliğinde kamu-özel ortaklıklarının teşvik

edilmesi ve KOBİ’lerin desteklenmesi,

- Doğal ve kültürel varlıkların korunması, başta turizm olmak üzere yerel

kaynakların ekonomik potansiyelinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Özellikle altıncı kademede yer alan bölgelerin gelişmişlik ve rekabet

edebilirlik düzeyleri ile ülke ortalaması arasında derin bir uçurum bulunmakta olup

başta ulusal kaynaklarımız olmak üzere gerekli finansman imkânları sağlanarak

uygulanacak bölgesel operasyonel programlar marifetiyle acil müdahalelerin

gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Böylece, bu tip bölgelerin ekonomik sistemden

dışlanması önlenecek ve sosyo-ekonomik açıdan ülkenin geri kalanına entegre

edilme süreci hızlandırılacaktır.

Page 215: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 204

Page 216: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 205

SONUÇ VE ÖNERİLER Dokuzuncu Kalkınma Planı vizyonunun temel öğelerinden olan küresel

ölçekte rekabet gücüne sahip bir Türkiye’nin inşası için, uluslar arası düzeyde

rekabet gücüne sahip bölgelerin ve odakların geliştirilmesi, gelişme güçlüğü çeken

bölgelerin ise ekonomik ve sosyal açıdan ülkenin geri kalanına entegre edilmesi

gerekmektedir.

Bu kapsamda, çalışmanın genel olarak amacı; rekabet edebilirlik kavramının

ve bu kavram temelinde dünyada bölgesel politika alanında yaşanan dönüşümün

incelenip değerlendirilerek, ülkemiz bölgesel politikaları ve araçları açısından yeni

açılımlar ve öneriler ortaya konması olmuştur.

Çalışma üç alt amaç çerçevesinde yürütülmüştür. Öncelikle bölgesel rekabet

edebilirlik kavramı, teorik temelleri, bölgesel rekabet edebilirlik faktörlerinin neler

olduğu incelenmiş ve bölgelerin rekabet edebilirlik düzeylerinin nasıl ölçüldüğü

ortaya konmuştur. İkinci olarak, rekabet edebilirlik kavramı kapsamında dünyada

bölgesel politikanın evrimi değerlendirilerek, bölgesel rekabet edebilirlik stratejileri

ile araçları, gerek teorik olarak gerekse dünya örnekleriyle incelenmiştir. Son olarak,

ortaya konan teorik ve uygulama çerçevesi ışığında ülkemizdeki durum

değerlendirilerek öneriler getirilmiştir.

1. Genel Değerlendirme

Küreselleşme ve artan uluslar arası ticaret, firmaların, bölgelerin ve ülkelerin

küresel pazarda rekabet etmeleri gereğini artırmış, daha rekabete dayalı bir ortam

oluşturmuştur. Rekabet edebilirlik ise, geçtiğimiz on yılda firma düzeyinden

başlayıp, ülke ve bölge düzeyine kadar sıklıkla kullanılmaya başlanan bir kavram

haline gelmiştir. Bu çerçevede, son dönemde bölgesel rekabet edebilirlik kavramı

bölgesel politikaların en öncelikli gündem maddesinden birini oluşturmaktadır.

Bölgesel rekabet edebilirlik kavramının öne çıkmasının üç temel nedeni

bulunmaktadır. Bunlardan birincisi farklı bölgeler arasında yaşanan rekabet süreciyle

ilişkilidir. Uluslar arası gelişmeler ve yeni küresel pazar ortamında bilgiye dayalı

ekonominin hızlandırdığı yarış, rekabetçi iklimi artırmakta ve bölgelerin rekabete

daha açık hale gelmesine neden olmaktadır. Bölgeler, uluslar arası iş bölümünde

Page 217: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 206

kendilerine üretken bir rol tanımlama, yatırım, girişimci, kalifiye işgücü ve yüksek

teknolojiyi kendilerine çekmek üzere yarışmaktadırlar.

Nitekim, düşük rekabet edebilirlik düzeyine sahip zayıf bölgeler duraklama,

gerileme ve kısmen de olsa piyasadan dışlanma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.

Ulusal düzeyde yapılacak kaynak transferleri bu süreci erteleyebilecek ancak verimli

yatırımlar olmaksızın geri çeviremeyecektir.

Bölgesel rekabet edebilirliğin öne çıkmasındaki ikinci temel husus ulusal

rekabet edebilirlik açısından bölgelerin rekabet gücünün önemidir. Güçlü uluslar

arası rekabetin yaşandığı bir dünyada bölgeler önemli bir rekabetçi avantaj haline

gelmiştir. Ulusal ekonominin mekânsal üretim desenini oluşturan ve bu bakımdan

yapı taşları olan bölgelerin rekabet edebilirlik düzeyinin yükseltilmesi, sonuçta ulusal

düzeyde rekabet gücünü ve refahı artıracaktır. Ülkelerin ulusal düzeydeki ekonomik

ve sosyal hedeflerine ulaşmaları için, mikro düzeydeki firma ile makro düzeydeki

ulusal ekonomi arasındaki tamamlayıcı ara (mezo) kademeyi oluşturan rekabetçi ve

dinamik bölgeleri olması gereklidir.

Bu bağlamda, bölgesel rekabet edebilirlikle ilgili üçüncü temel boyut ise,

firmaların rekabet edebilirlikleri ile bulundukları bölge arasındaki ilişkidir. Firmalar,

bulundukları bölgenin imkânları nedeniyle, fiziki girdilere, tedarikçilere, pazara,

ulaşım altyapısına yakınlık gibi bazı genel ve bölgeye özgü avantajlara sahip

olmaktadırlar. Bu nedenle, bir bölgenin rekabet gücü ve bu güçle ilişkili nitelikleri

bölgedeki firmaların başarılarını önemli ölçüde etkilemektedir.

Ancak, akademik ve politik çevrelerde ve uygulayıcılar nezdinde önem

kazanan bölgesel rekabet edebilirlik kavramının, tüm taraflarca kabul gören net bir

tanımı bulunmamakta, teorik çerçevesi ise farklı teorilere referansla ortaya

konulmaktadır. Bununla birlikte, bölgesel rekabet edebilirlik genelde üretkenlik

(verimlilik), büyüme, rekabet ve performans gibi ekonomi politikası terimlerini

içermekte, bölgelerin ihracat pazarındaki pay, sermaye ve işgücünün çekilmesi gibi

konularda diğerleriyle yarışması ve başarılı olması gereği vurgulanmaktadır.

Ayrıca, rekabet edebilirliği ortaya koyan tüm çevrelerce kabul gören ortak bir

dizi değişken ve faktör de bulunmamakta, değişik çalışmalarda rekabet edebilirliğin

Page 218: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 207

farklı yön ve boyutları öne çıkarılmaktadır. Ancak, genel olarak rekabet edebilirlik

faktörleri iktisadi faaliyetin yapısı, yenilik ve öğrenme, altyapı ve erişilebilirlik,

beşeri sermaye ile yönetişim ve sosyal sermaye başlıkları altında

değerlendirilmektedir.

Bölgesel rekabet edebilirlik konusuna verilen önemin artmasıyla birlikte

hükümetler, uluslar arası kuruluşlar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları bölgesel

farklarının sebeplerinin belirlenmesi ve bölgesel performansların geliştirilmesi için

rekabet edebilirliği sağlayan faktörlerin belirlenmesi, ölçülmesi ve kıyaslanması

konularında çalışmalarına ağırlık vermeye başlamışlardır. Bu konuda başta OECD ve

AB olmak üzere birçok ülkede de gerekli kurumsallaşma sağlanmıştır.

Bu çerçevede, bölgesel politikalarda gerekli dönüşümler yaşanmaya başlamış,

1990’ların başından günümüze devam etmekte olan dönemde, küresel rekabet

dinamiklerinin en üst düzeyde vurgulandığı, klasik rekabet unsurları yerine yenilik

ve bilgi toplumuna dayalı rekabetin öne çıktığı yeni bölgesel paradigma ortaya

çıkmıştır. Rekabet edebilirliğin artırılması için yürütülecek çalışmalar ise, bölgesel

kalkınma politikalarının kalbinde yer almaya başlamıştır. Yeni dönemde bölgesel

politikaların temel iki stratejik hedefi; bölgesel rekabet edebilirliğin artırılması ve

bölgesel farkların azaltılmasıdır. Bu çerçevede, bölgesel politikalar sadece geri

kalmış bölgelere yönelik olmayıp, gelişmiş bölgeler de politika hedefleri içinde yer

almaktadır.

Bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesine dönük politikalara, sıfır

toplamlı bir oyun olarak bakılmamalı, düşük eksenli rekabet edebilirlik anlayışı

doğrultusunda sadece bölgenin ya da yörenin mevcut olanaklarının tanıtımı,

doğrudan sübvansiyonlar ve istisnalar ile ucuz ya da ücretsiz arsa ve bina temini gibi

araçlarla yatırımların ve kalifiye işgücünün bölgeye çekilmesi amaçlanmamalıdır.

Bunun yerine yüksek eksenli rekabet edebilirlik hedeflenmeli, eğitim,

öğretim, yenilikçilik, girişimciliğin teşvik edilmesi, yeni kurulan işletmelerin

desteklenmesi, iş danışmanlığı, koordinasyonun sağlanması ve altyapı yatırımları,

yerelde ve dış dünya ile ağların oluşturulması, erişilebilirlik ve iletişim imkânlarının

geliştirilmesi gibi konulara odaklanılmalıdır. Bu sayede, gelişmenin diğer bölgelere

Page 219: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 208

de olumlu olarak yansıması ve tamamlayıcılığın sağlanmasına da katkı

sağlanabilecektir.

Bölgelerin rekabetçi üstünlüklere sahip olmaları ve bunu sürdürebilmeleri

için, yenilik kritik bir faktör olarak ortaya çıkmıştır. Yenilik politikaları ile bölgesel

politikalar arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, bir yakınsama sürecinin yaşandığı

görülmüştür. Bölgesel kalkınma politikaları, yenilikle ilgili hedefler, öncelikler ve

araçlar içermeye başlamış, teknoloji ve yenilik politikaları kapsamında ise, yenilikle

ilgili faaliyetlerin bölgesel boyutuna giderek artan oranda önem verildiği

görülmüştür. Bu bağlamda, bölgesel düzeyde yenilikçiliğin geliştirilmesinde,

Bölgesel Yenilik Sistemi ve Bölgesel Yenilik Stratejileri ön plana çıkmaktadır.

Ayrıca, yüksek eksende bölgesel rekabet edebilirliği sağlamaya ve

yenilikçiliği geliştirmeye yönelik temel politika araçları olarak kümelenmeler,

teknoloji geliştirme ve yenilik merkezleri ile rekabet edebilirlik odaklarına verilen

önem artmıştır.

Yukarıda temel özellikleri ve araçları ortaya konan bölgesel rekabet

edebilirliğin geliştirilmesine dayalı yeni politika anlayışı, yönetişim anlayışında da

bir dönüşümü beraberinde getirmiştir. Farklı yönetim kademeleri arasında etkin ve

verimli bir ilişkinin kurulması, işbirliği ve katılımcılığı esas alan süreçlerin hayata

geçirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, birçok ülkede politikaların

koordinasyonunu sağlayacak mekanizmalar yatayda aynı düzeyde yer alan kurumlar

için oluşturulduğu gibi, dikeyde farklı yönetim kademeleri arasında da

oluşturulmaktadır. Bu konudaki ikinci temel boyut olarak, yerel ve merkezi

yönetimlerin ortam hazırlama, katalizör olma veya aracılık olarak nitelendirilebilecek

yeni rolleri önem kazanmıştır.

Bölgesel politikaları yenilikçilik ve yüksek eksenli bölgesel rekabet edebilirlik

stratejileri temelinde dönüştüren ve bu amaçla gerekli politika araçlarını geliştiren

ülkelerin başında gelmeleri nedeniyle, ülke örnekleri olarak Fransa ve Finlandiya

incelenmiştir. İki ülkede de bölgesel politikanın rekabet edebilirlik perspektifinde

dönüşümü sadece strateji ve politika düzeyinde kalmamış, bu hedefi hayata geçirmek

üzere çok başarılı programlar uygulamaya koydukları tespit edilmiştir.

Page 220: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 209

Fransa’da uygulanmakta olan Rekabet Edebilirlik Odakları Programı (REO),

yenilikçilik ve girişimcilik temelinde bölgesel rekabet edebilirliğin geliştirilmesi için

önemli fırsatlar sunmuş ve bu çerçevede başarılı uygulama örnekleri arasında yer

almıştır. REO programının, seçilen kümelenmelerin olduğu bölgelerde firmaların

yenilikçilik kapasitelerinin desteklenmesi ve performanslarının geliştirilmesini

sağladığı, ayrıca firmalar, araştırma merkezleri ve yüksek eğitim kurumlar arasında

yürütülecek ortak projelerle, üçlü sarmal ilişkisinin kurulması ve geliştirilmesini

temin ettiği görülmektedir.

Finlandiya’nın son dönemde bölgesel rekabet edebilirliği sağlamak ve

geliştirmek üzere uyguladığı İhtisas Merkezleri Programı (İMP) ve Bölgesel

Merkezler Programı (BMP), bu alanda gerçekleştirilen öncü programlar arasında yer

almakta ve birçok boyutu ile ülkemiz açısından önemli deneyimler sunmaktadır. Bu

programlar, geçmişteki uygulamanın aksine, bölgelerin güçlü yönlerini harekete

geçirmeyi amaçlamaktadır. İMP’nin, yerel rekabetçi üstünlükleri bölgesel düzeyde

geliştirmek üzere kümelenmeler kapsamında işletmeler, üniversiteler ve araştırma

merkezleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi, en üst düzeyde ihtisaslaşmaların

sağlanması, bölgeye yatırımın ve kalifiye işgücünün çekilmesi ve bölgenin Ar-Ge

faaliyetlerine kaynak tahsis etme kapasitesinin artırılması konularında önemli bir

örnek olarak görülmektedir.

BMP ise, farklı büyüklüklerde kentlerin güçlü bölgesel ve yerel merkezler

şeklinde geliştirilerek belirlenen bölgelerin rekabet edebilirliğinin artırılması,

böylelikle dengeli mekansal gelişmenin ve etkin bir mekansal organizasyonun

sağlanmasına hizmet etmektedir. Bölgesel merkezler, kendilerine has güçlü oldukları

alanlarda ihtisaslaşmakta, kalkınma ve rekabet edebilirlik temelinde bölgelerindeki

diğer yerleşimlerle işbirliği yapmaktadır.

Yürütülen bu programlar; üniversiteler, araştırma merkezleri ve iş

çevrelerinin aktif katılımı nedeniyle en iyi uygulama örneği olarak nitelenmektedir.

İhtisas Merkezleri Programının merkezinde işletmelere dayalı bir yaklaşım yer

almakta iken, Bölge Merkezleri Programı’nda bölgedeki merkez kent ve diğer

belediyeler arasında işbirliğinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu çerçevede cazibe

Page 221: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 210

merkezlerinin geliştirilmesi çalışmalarında yukarıda belirtilen deneyimlerden

yararlanılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Çalışmada ayrıca, AB uyum sürecinde ülkemiz bölgesel politikası açısından

referans olarak kabul edilen AB bölgesel politikası ve araçları rekabet edebilirlik

perspektifinden değerlendirilmiştir. AB’nin rekabet edebilirlik açığını kapatmak

üzere hazırlanan Lizbon Stratejisinde, bölgelerin rekabet edebilirliklerinin yenilik

temelinde geliştirilmesi üzerinde önemle durulmaktadır. Lizbon Stratejisinin bölgesel

politika tercihi değerlendirilecek olursa, Avrupa Birliğinin klasik uyum politikasının

dışında, hatta kimi zaman onunla çelişen yönleri de bulunan yeni bir politikaya

yöneldiği söylenebilir.

Bunun temel nedeninin, Avrupa’nın rekabet edebilirlik ve yenilik

konusundaki eksikliklerinin farkına vararak, yeni dönemde bütçe kaynaklarını ve

önceliklerini buna göre yeniden odaklamasının olduğu düşünülmektedir. Ancak, bu

tercihin nedenlerinden biri de AB içerisindeki geri kalmış bölgelerin dünyanın diğer

kesimlerinde düşük eksenli rekabet için daha uygun koşulları olan bölgeler ve ülkeler

ile rekabet etmekte zorlanmasıdır. Bu amaçla, AB bütün bölgelerinde rekabeti bir üst

düzeye çıkararak yüksek eksenli rekabet edebilirlik çerçevesinde yüksek işgücü

becerisi, gelir, katma değer, girişimcilik desteği, yenilikçilik, altyapı ve genel

ekonomik verimliliğin sağlanması ile rekabet edebilirliğini artırmayı

hedeflemektedir.

Yeni dönemde AB’nin bölgesel politikalarının yeni rekabet koşullarına uyum

sağladığını ve bununla paralel olarak yapısal fonlar, uyum fonu gibi araçlarının

yoğunlaştığı alanları ve öncelikleri buna göre etkin bir şekilde formüle ettiğini

söylemek yanlış olmayacaktır. Bu çerçevede, AB’nin bölgesel politika

uygulamalarını, yol yapımı gibi temel altyapı projelerinden, girişimcilik ve

yeniliklerin desteklenmesi gibi fiziksel olmayan altyapı yatırımlarına kaydırmaya

başladığı görülmektedir.

Bu çerçevede, 2007-2013 dönemindeki üç temel hedeften biri Bölgesel

Rekabet Edebilirlik ve İstihdam olarak belirlenmiştir. Mevcut durumda uyum

politikası kapsamındaki bütçenin önemli bir bölümü hala yakınsama hedeflerine

Page 222: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 211

aktarılmaktadır. Ancak, önümüzdeki dönemde Lizbon stratejisi çerçevesinde

desteklerin geri kalmış bölgelerde dahi, potansiyeli olan alanlara ve kalkınmanın

dinamosu olarak görülen kentlere daha fazla yönlendirilmesi beklenmektedir.

AB bölgesel politikasındaki bu önemli dönüşüm süreci, bölgeler için

yakınsama ve rekabet edebilirlik hedefleri çerçevesinde uyguladığı tematik ve

coğrafi odaklanma, ulusal düzeyde bölgesel kalkınma stratejilerimizin

şekillendirilmesinde kullanılabilecek önemli bir örnek niteliğindedir.

Çalışmanın son bölümünde ise, bölgesel rekabet edebilirlik konusunda

ülkemizdeki durum üç temel soru çerçevesinde ortaya konmuştur. Birinci olarak,

bölgesel rekabet edebilirliğe dönük stratejiler bölgesel politikalara ne düzeyde

yansımıştır? İkinci olarak, bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması için gerekli

araçlar mevcut mudur? Üçüncü olarak, Türkiye’deki bölgelerin rekabet edebilirlik

düzeyleri arasında ne ölçüde farklar bulunmaktadır ve bunun altında yatan faktörler

nelerdir ?

İlk soru kapsamında, Dokuzuncu Kalkınma Planına kadar olan dönemdeki

bölgesel politika yaklaşımı değerlendirildiğinde, ülkemizde belirlenen bölgesel

politikaların dünyadaki bölgesel politika eğilimleri ve dönemleri ile genel olarak

uyumlu olduğu; ancak, özellikle 1980 sonrası dönemde uygulamaya dönük boyutlar

açısından eksiklikler olduğu değerlendirilmektedir.

Dokuzuncu Kalkınma Planında ise, “rekabet edebilirlik” kavramı planın ana

omurgasını teşkil etmektedir. Bu çerçevede, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip,

bilgi toplumuna dönüşen bir Türkiye, plan vizyonunun temel unsurlarını

oluşturmaktadır. Plan; ulusal (makro), bölgesel (mezo) ve firma (mikro) düzeyi

olmak üzere üç temel düzeyde rekabet edebilirliğin artırılmasını hedeflemektedir.

Planın birinci ekseni İşletmelerin Rekabet Gücünün Yükseltilmesi, bölgesel

politikalarla ilgili dördüncü eksenini ise Bölgesel Gelişmenin Sağlanması

oluşturmaktadır. Planda bölgesel gelişme politikalarının, bir taraftan bölgelerin

üretim gücünü, verimliliğini yükseltmek suretiyle ulusal kalkınmaya, rekabet gücüne

ve istihdama katkıyı artırma, diğer taraftan da gelişmişlik farklılıklarını azaltma

temel amacına hizmet edeceği belirtilmektedir. Diğer bir ifadeyle, Planın bölgesel

Page 223: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 212

gelişme anlayışı hem rekabeti, hem de yakınsamayı politika ve uygulamaların

vazgeçilmez iki unsuru olarak görmekte, bunları birbirleriyle çelişen değil

birbirlerini besleyen iki süreç olarak görmektedir. Bunun doğal bir uzantısı olarak,

yeni bölgesel gelişme politikası sadece az gelişmiş ve kırsal nitelikli bölgelerin değil,

bütün bölgelerin niteliklerini, potansiyellerini ve rollerini bütüncül bir bakış açısı ile

ele almaktadır.

Dokuzuncu Kalkınma Planının Bölgesel Gelişmenin Sağlanması Ekseni,

bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanmasında etkili olan politika ve stratejiler

açısından değerlendirildiğinde, Planın yüksek eksende rekabet edebilirliği sağlamak

için gerekli olan girişimcilik, yenilikçilik, kümelenme, beşeri ve sosyal sermaye,

yönetişim ve cazibe merkezleri gibi temaları içerdiği ve bu alanlarda stratejiler ortaya

koyduğu görülmektedir.

Son dönemde, Türkiye’de bölgesel politika ve uygulamaların

şekillendirilmesinde AB’ye uyum süreci de önemli bir rol oynamaktadır. 2004-2006

döneminde katılım öncesi mali yardım uygulamaları kapsamında hazırlanan ÖUKP

belgesinde yer alan stratejik amaç ve önceliklerin bölgesel rekabet edebilirlik

açısından değerlendirilmesi yapılacak olursa; AB’nin bölgesel politikalarıyla uyumlu

olarak bölgesel rekabet edebilirlik konusuna büyük ölçüde gereken önemin verildiği

görülmektedir.

Bölgesel rekabet edebilirlik temelli politika araçlarına ilişkin ikinci sorunun

cevabı arandığında, birinci soruda olduğu gibi olumlu bir tablo karşımıza

çıkmamaktadır. Özellikle 1980 sonrası dönemde içsel politika yaklaşımının

gerektirdiği araçların uygulamaya geçirilemediği, bölgesel gelişmenin kısmen de olsa

bölge planlarının hazırlanması, kamu yatırımları ve teşvik tedbirleri ile geri kalmış

bölgelere özel sektörün çekilmesi çabalarıyla sınırlı kaldığı görülmektedir.

Ayrıca, bölgesel politikanın temel araçlarından biri olan bölge planları

genelde hayata geçirilememiştir. Bunun temel nedenleri ise, yerel paydaşlar, yerel

yönetimler ve ilgili bakanlıklar arasında koordinasyon ve işbirliğini sağlayacak

mekanizmaların kurulmamış olması, planların uygulanması, izlenmesi ve

değerlendirilmesinde gerekli kurumsallaşmanın olmaması, planların stratejik nitelikte

Page 224: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 213

hazırlanmaması ve uygulama ayağını oluşturacak operasyonel programların

olmaması, planların program ve projeler aracılığıyla uygulamaya geçirilmesi için

tahsis edilmiş bir kaynağın bulunmamasıdır.

Teşvik politikasının bir parçası olarak değerlendirilebilecek KÖY politikası

ise, hedef yörelerin belirlenmesinde objektif kriterler bulunmaması, çok sayıda

yörenin belirlenmiş olması, desteklerin genelde çeşitli istisnalar aracılığıyla düşük

eksenli rekabet avantajı sağlayarak yatırımların teşvikini amaçlaması ve içsel

potansiyeli harekete geçirecek strateji ve araçları içermemesi nedeniyle arzulanan

başarıyı elde edememiştir. OSB ve KSS destekleri ise sanayinin planlı gelişimi

açısından önemli bir işlev görmekle birlikte, özellikle geri kalmış bölgelerde

yatırımların teşviki açısından etkisi sınırlı kalmıştır.

Son dönemde bölgesel politika açısından aktif olarak kullanılan yeni ve

önemli bir araç da AB katılım öncesi mali yardımı ile kısmi finansman sağlanan

proje destekleridir. ÖUKP dönemindeki uygulamalarda, hem coğrafi kapsam, hem

hedef kitlenin genişliği, hem de tahsis edilen bütçenin büyüklüğü bakımından

bölgesel kalkınma programları öne çıkmaktadır. Bütçeleri mevcut ihtiyaca oranla çok

kısıtlı olmasına rağmen, bu tür kalkınma programlarının, özellikle ihtiyacın had

safhada olduğu yerel düzeyde bölge aktörleri arasında kalkınma açısından çok

yaygın bir farkındalık oluşturduğu, proje üretme kapasitesini geliştirdiği ve

önümüzdeki dönemde uygulanacak programlar için tecrübe birikimini artırdığı

görülmektedir. Kaynakların çok sınırlı olması ve programların çok geniş ve ülkenin

en geri kalmış bölgelerinde uygulanması nedeniyle, farklı ihtiyaçlar göz önünde

bulundurulmuş, yenilikçilik ve Ar-Ge gibi konulardan ziyade, temel altyapının ve

kapasitenin oluşturulmasına öncelik verilmiştir. KOBİ ve girişimcilikle ilgili

yürütülen projeler ise, genel hedefleri itibarıyla olumlu olmakla beraber, ülke

genelindeki ihtiyaç ve taleplerle kıyaslandığında gerek proje sayısı gerekse bütçeleri

açısından kısıtlı kalmaktadır.

2007-2013 döneminde ise, Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) çerçevesinde

projeler desteklenecektir. IPA, yapısal fonlara benzer uygulama süreçleri içermesi

nedeniyle üyelik sonrası fonlar için de bir köprü görevi görecektir. Başta Bölgesel

Kalkınma Bileşeni olmak üzere bölgesel rekabet edebilirliğin sağlanması açısından

Page 225: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 214

önemli hedef ve destekleri içermektedir. 2007-2009 döneminde uygulanacak

Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı için görece olarak az bir kaynak

tahsis edilmiştir. Bunun temel nedeninin, ulaştırma ve çevre alanındaki kaynak

ihtiyacının çok daha fazla olması ve IPA kaynağının genelinin yetersiz oluşu olduğu

değerlendirilmektedir.

Bölgesel rekabet edebilirlik alanına ilişkin belirlenen önceliklerin tutarlı

olduğu, ancak Avrupa Komisyonunun getirdiği sınırlamalar nedeniyle, araştırma

kuruluşlarınca yürütülecek araştırma ve teknolojik geliştirme çalışmaları, yerel

kalkınma inisiyatifleri, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji, telekomünikasyon

hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi ve sosyal altyapı gibi yatırımların bu kapsamda

desteklenemeyeceği görülmektedir. Komisyon tarafından sağlanan kaynağın

kısıtlılığı dikkate alınmakla birlikte, ülkemize ve diğer aday ülkelere tematik ve

coğrafi odaklanma ve önceliklerin belirlenmesi konusunda daha fazla yetki ve

sorumluluk verilmesi gerekmektedir. Bu durumda ulusal politika öncelikleri ile AB

önceliklerinin bir potada eritilmesi ve verimli bir katılım öncesi mali yardım süreci

geçirilmesi sağlanabilecektir.

Yüksek eksenli rekabet edebilirliğin geliştirilmesi için, kümelenme ve yenilik

temelli araçlar konusunda ise yakın dönemde bazı adımlar atılmıştır. Ülkemizde

Bölgesel Yenilik Sistemleri konusundaki ilk somut gelişme, Mersin İli için

hazırlanan Bölgesel Yenilik Stratejileridir. Hazırlanan stratejide, yöredeki

potansiyellerin ve ihtiyaçların doğru tespit edildiği ve potansiyellerin harekete

geçirilmesi için yenilikçiliğe dayalı tutarlı stratejilerin ortaya konduğu görülmektedir.

Ancak, strateji metninin hayata geçirilmesi için gerekli kurumsallaşmanın sağlanması

ile, proje ve faaliyetlerin desteklenebilmesi için mali çerçevenin oluşturulmasında

sorunlar yaşanacağı düşünülmektedir.

Ülkemizin, yenilikçilik ve teknolojik gelişme açısından çok önemli görülen

AB Çerçeve Programlarındaki başarısı, şu anda kısıtlı olarak değerlendirilmektedir.

Konunun bölgesel boyutu değerlendirildiğinde, bazı bölge ve illerimizin bu

programlara hiç başvurmadığı görülmektedir. Bu çerçevede, bölgesel düzeyde Ar-Ge

ve yenilikçilik açısından oluşan uçurumun giderilmesi yönünde tedbirlerin alınması

gerekmektedir.

Page 226: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 215

Günümüz bölgesel politika yaklaşımında bölgelerin rekabet edebilirliğinin

artırılması açısından en temel araçlardan biri olarak görülen kümelenmeler

konusunda, ülkemizde önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Ancak, bu konuda

bölgelerde uygulamaya dönük atılan somut adımlar örnek proje niteliğinde ve çok

kısıtlıdır. Teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri konusunda ülkemizde çok

önemli adımlar atılmış ve az sayıda merkezde de olsa gerekli kurumsallaşma

sağlanmıştır. Ancak, tüm bu çalışmalar genelde ulusal düzeyde sektörel politikaların

bir parçası olarak yürütülmekte, bölgesel politika araçları arasında yer almamaktadır.

Bölgesel rekabet edebilirliği sağlamak üzere mekânsal boyutu olan araçlar da

önemli bir role sahiptir. 1960’lardan itibaren dünya ile paralel olarak ülkemizde de

uygulanan büyüme kutbu yaklaşımının başarısı sınırlı kalmış, 1980’lerde tanımlanan

16 adet fonksiyonel bölge ise yeterli politik desteğin sağlanamaması ve uygulamaya

dönük politika ve araçlar üretilmemesi nedeniyle uygulama şansı bulamamıştır.

Dokuzuncu Kalkınma Planında ise “Cazibe Merkezleri” yaklaşımı ortaya konmuştur.

Cazibe merkezleri daha önceki örneklerle amaç açısından benzerlikler göstermekle

birlikte, günümüz ihtiyaçlarına ve rekabet amacına da uyarlanmış bir içeriğe sahiptir.

Ancak, öneriler kısmında belirtileceği üzere bu konuda temel bazı tedbirlerin

alınması gerekmektedir.

Türkiye’deki bölgelerin rekabet edebilirlik düzeyleri arasında ne ölçüde

farklar bulunduğu bunun altında yatan faktörlerin neler olduğu konusunda üçüncü

soru ise çalışmanın son kısmında yanıtlanmaya çalışılmıştır.

Son dönemde, dünyada bölgesel rekabet edebilirliğin ölçülmesi konusunda

birçok çalışma yapılmakla birlikte, ülkemiz illerinin ve bölgelerinin rekabet

edebilirliğine dair çalışmaların yok denebilecek kadar az olduğu görülmüştür. Bu

çerçevede, ülkemiz illerinin ve bölgelerinin görece olarak rekabet edebilirliklerini

değerlendirmek ve politika önerileri için ışık tutmak üzere, Bölgesel Rekabet

Edebilirlik Analizi yapılmıştır. Bu analiz, bölgesel rekabet edebilirliğin ölçümü

konusunda bir yöntem önerisi olmaktan ziyade, bölgelerin rekabet edebilirlik

açısından mevcut durumlarının tespiti ve önümüzdeki dönemde bölgelerin rekabet

edebilirliğinin karşılaştırılması amacıyla yürütülecek çalışmalar açısından bir ön

çalışma olarak değerlendirilmelidir.

Page 227: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 216

Bölgesel rekabet edebilirlik analizi kapsamında, iktisadi yapı, yenilikçilik

kapasitesi, altyapı ve erişilebilirlik, beşeri sermaye ile sosyal sermaye başlıkları

altında 30 değişken, Temel Bileşenler Analizi tekniği kullanılarak, birleşik bir

rekabet edebilirlik endeksi oluşturulmuştur. Analiz sonuçlarına göre Düzey 2

bölgeler ve iller bazında rekabet edebilirlik düzeyleri açısından sıralama ve

kademelenme ortaya konmuş ve ayrıca yukarıda belirtilen beş temel başlık açısından

karşılaştırmalar yapılmıştır.

Bölgesel rekabet edebilirlik analizi sonuçları, bölgelerimiz arasında mevcut

olan çok derin rekabet edebilirlik farkını ortaya koymaktadır. Bu çerçevede,

küreselleşen ekonomik ortamın gerekleri ve AB’ye uyum süreci, ulusal rekabet

gücümüzü artırmak üzere gelişmiş bölgelerimizin dünya ile rekabet edebilecek

düzeye taşınmasını gerekli kılmaktadır. Bununla birlikte, gelişme güçlüğü çeken

bölgelerimizin ise ülke ortalamasına yakınsamasını sağlamak üzere bu bölgelerin de

nispi rekabet edebilirliklerinin artırılması gerekmektedir.

2. Öneriler

Yukarıda ortaya konduğu üzere, Türkiye’deki bölgesel gelişme politikalarını

etkileyen iki temel olgu; küreselleşen ekonomik yapıda bölgelerin rekabet

edebilirliğinin artırılması gereği ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının artıyor

oluşudur. Bu çerçevede bölgesel politikanın, ekonomik ve sosyal uyum hedefini

dışlamaksızın, bölgesel rekabet edebilirlik hedefi çerçevesinde yeniden

yapılandırılması gerekmektedir.

Bu kapsamda, rekabet potansiyeline sahip alanların desteklenmesi, temel

altyapı yatırımları ve hizmetlerin, uzun dönemli rekabet edebilirliğin, istihdamın ve

sürdürülebilir gelişmenin sağlanması için mekânsal odaklanmanın sağlanması, ulusal

büyüme, istihdam ve kalkınmaya katkıyı artıracaktır. Ülke genelinde yüksek ve

sürdürülebilir büyüme sağlanması için, hızlı sonuç alınabilen büyümenin lokomotifi

statüsündeki bazı yerleşim ve sektörlerin öncelikle desteklenmesi gerekmektedir.

Ancak, sürdürülebilir ekonomik büyüme sadece ekonomik açıdan güçlü bölgelerin

gelişme dinamikleri ile değil, diğer bölgelerin özellikle de geri kalmış bölgelerin

Page 228: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 217

ekonomik durumlarının iyileştirilmesi ve rekabet güçlerinin artırılması ile

sağlanabilecektir.

Bu nedenle, tüm bölgelerin üretim ve büyüme sürecine aktif olarak katılması,

geri kalmış yörelerin de bu çerçevede ulusal ekonomik kalkınma hedefine uzun

dönemde katkı sağlamaları ve ekonomik, sosyal ve mekânsal uyumun sağlanması

için gerekli koşulların oluşturulması gerekmektedir. Bu yaklaşım doğrultusunda, her

bölgenin kendine has içsel potansiyele ve faktörlere dayalı olarak gelişmesi için

gerekli koşulların oluşturulmasına destek verilmeli, farklı bölgelerin sosyo-ekonomik

durumlarına uygun farklılaştırılmış bölgesel kalkınma yaklaşımı ve araçlarının

kullanımı sağlanmalıdır.

Özellikle AB’ye üyelik süreci, gümrük birliği ve dünya genelinde dış ticaretin

serbestleştirilmesine yönelik düzenlemeler bölgelerimizi tüm dünya ile rekabete açık

hale getirmektedir. Bölgelerimizin mevcut gelişmişlik ve rekabet edebilirlik düzeyi

değerlendirildiğinde, bazı bölgelerin ekonomik açıdan ülkenin geneline bile entegre

olmakta zorlandığı, orta-uzun vadede rekabetçi ekonomik sistemin gereklerini yerine

getirememeleri durumunda problemlerin daha fazla derinleşeceği düşünülmektedir.

Bu çerçevede bölgesel politika alanında yapılması önerilen düzenlemeler

aşağıda yer alan yedi başlık altında toplanmıştır:

• Bölgesel Kalkınma Kanununun Hazırlanması

Bölgesel politika, merkezi kuruluşlar ve yerel yönetimlerin uygulamakta

oldukları faaliyetleri, bölgesel kalkınmanın sağlanması perspektifi ile yönlendiren ve

destekleyen tamamlayıcı nitelikli kalkınma politikasıdır. Bölgesel gelişme

politikasının etkinleştirilmesi için bölge planları dahil olmak üzere uygulama

araçlarının geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi, politikaların uygulamaya geçirilmesi

için gerekli kurumsallaşmanın sağlanması ve yeterli düzeyde kaynağın kesintisiz bir

şekilde tahsisi esastır. Ancak, bölgesel politika ve bölge planlama konusunda

ülkemizde mevzuat düzenlemesi yok denecek kadar azdır. Nitekim mevcut 3194

sayılı İmar Kanununda bölge planın sadece tanımı ve onay makamı belirtilmektedir.

Bölge planlarının hazırlık ve uygulama süreçlerine ilişkin mevzuat düzenlemesi

bulunmamakta, planlama çalışmaları DPT’nin pratik birikimi ile yönlendirilmektedir.

Page 229: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 218

Bölgesel rekabet edebilirlik hedefinin gerçekleştirilebilmesi için bölgesel

politika uygulamalarının yasal zeminini oluşturmak üzere yönetişim, bölge planlama,

destek araçları ve finansman boyutlarını içerecek şekilde Bölgesel Kalkınma Kanunu

hazırlanması önem arz etmektedir. Bu bakımdan, Kalkınma Ajanslarının kuruluşunu

ve görevlerini düzenleyen 5449 sayılı Kanunun çok önemli bir başlangıç noktası

olarak alınmasının mümkün olduğu düşünülmektedir.

• Ulusal Düzeyde Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Uyum Stratejisinin hazırlanması Aynı ülke içerisindeki bölgeler ve kentler arasında rekabetin artıyor oluşu ve

bu birimlerin yatırımları ve önemli fonksiyonları kendi yörelerine çekme isteği,

rekabetin yıkıcı ve olumsuz etkilerini ortaya çıkarabilmektedir. Mevcut rekabet

şartlarının ülkedeki bazı bölgeler aleyhine işleyen sıfır toplamlı bir oyun olarak

gerçekleşmemesini sağlamak üzere, başta DPT olmak üzere merkezi kurum ve

kuruluşlara çok önemli görevler düşmektedir.

Bu kapsamda DPT, bölgeler ve kentler arası işbirliği ve dayanışmanın

geliştirilmesi, bölge ve kentlerin kendileri için en uygun ve farklılaştırılmış

konularda ihtisaslaşmalarının sağlanması, ulusal kalkınma açısından rollerinin

belirlenmesi, bu birimler arası tamamlayıcılığa dayalı ilişkilerin kurulması, bu

birimlerin stratejilerinin ulusal politika hedefleriyle uyumunun sağlanması

konusunda çok önemli işlevler görebilir. Ulusal düzeyde hazırlanacak strateji belgesi

ile ulusal ve bölgesel düzeyde uygulayacağı rekabet edebilirlik ve yakınsama

programlarının, DPT’nin bu konuda kullanabileceği temel araçlar olacağı

düşünülmektedir. Katılım öncesi mali yardımların da bu strateji ile ilişkilendirilmesi

yerinde olacaktır.

Ön Ulusal Kalkınma Planında ilk nüvesi yer alan ve Dokuzuncu Kalkınma

Planında hazırlanması öngörülen Ulusal Düzeyde Bölgesel Gelişme Stratejisinin

yukarıda belirtilen kapsamda Ulusal Düzeyde Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Uyum

Stratejisi olarak hazırlanması uygun olacaktır. Hazırlanacak bu stratejide,

ülkemizdeki illerin ve bölgelerin farklı rekabet edebilirlik düzeyleri dikkate alınarak

farklı stratejiler önerilmesi ve buna uygun programların uygulanması gerekmektedir.

Bu kapsamda bazı öneriler çalışmanın altıncı bölümünde belirtilmiştir.

Page 230: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 219

Strateji belgesinde ayrıca, mekânsal kademelenme dikkate alınarak, Ulusal

Düzeyde Rekabet Odakları (İstanbul, Ankara, İzmir vb), Cazibe Merkezleri ve Yerel

Odakların geliştirilmesi ve içinde bulundukları bölgelerde kalkınmanın dinamoları

olmaları için gerekli destekleri içeren programlar da ortaya konmalıdır. Bununla

birlikte gelişme güçlüğü çeken ve ülkenin geri kalanıyla rekabet edebilirlik açısından

çok büyük farklar bulunan bölgelere özel programlar oluşturulmalıdır. Buralarda

öncelikle temel altyapının geliştirilmesi hedeflenmeli, ancak kalkınmanın ilk

adımlarının atılmasında, gerekli görülen hallerde, yerel yönetimlerin

koordinasyonunda kamu-özel ortaklıklarına dayalı deneysel nitelikli yeni araçlar

geliştirilmelidir.

Ulusal Düzeyde Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Uyum Stratejisinin

hazırlanmasında Lizbon Stratejisi ve AB Yapısal Fonlarının rekabet edebilirlik ve

yakınsama odaklı genel yaklaşımı dikkate alınmalıdır. Ancak, bölgesel kalkınma

açısından katılım öncesi mali yardım araçlarının sunduğu finansal olanakların çok

yetersiz olduğu değerlendirildiğinden, bu sürecin üyelik sürecine hazırlık açısından

faydalı olacağı düşünülerek, bölgesel rekabet edebilirlik ve uyumun ulusal kaynak ve

programlarla daha güçlü bir şekilde gerçekleştirilebileceği dikkate alınmalıdır.

• Bölgesel Kalkınma Amacına Dönük Bir Kaynak Oluşturulması Bölgesel rekabet edebilirlik temelinde geliştirilen ulusal politika ve

stratejiler ile bölgesel plan ve stratejilerin hayata geçirilmesi, ulusal ve bölgesel

düzeyde kalkınma programlarının uygulanması ve proje desteklerinin sağlanabilmesi

için bölgesel kalkınma amaçlı bir kaynak (fon) oluşturulmalıdır.

Merkezi kuruluşlar ve yerel yönetimlerin mevcut kaynaklarının bölgesel

stratejiler çerçevesinde yönlendirilmeye çalışılmasıyla bölgesel politika hedeflerine

ulaşılmasının mümkün olmadığı geçmiş deneyim ile ortaya çıkmaktadır. Ayrıca,

operasyonel boyutu desteklenemeyen plan ve stratejilerin rekabet edebilirlik ve

yakınsama açısından başarısının çok sınırlı olacağını geçmiş deneyim

göstermektedir.

AB Katılım Öncesi Mali Yardım kapsamında bu amaçla sağlanan kaynaklar

bu konuda yürütülmesi gereken faaliyetleri desteklemekten çok uzaktır. Bu nedenle,

Page 231: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 220

öncelikle, Kalkınma Ajanslarınca proje desteklemekte kullandırılacak kaynaklar

olmak üzere, ulusal düzeyde bölgesel gelişme için özel bir kaynak tahsis edilmelidir.

Bu kapsamda, Kalkınma Ajansları kanununda, Ajanslar için merkezi bütçe

gelirlerinin binde beşi oranında ayrılan kaynağın oranının çıkarılacak Bölgesel

Kalkınma Kanunu kapsamında artırılarak, DPT koordinasyonunda yürütülecek ulusal

programları da kapsaması sağlanmalıdır.

• Bölgesel Rekabet Edebilirliği Güçlendirecek Araçların Geliştirilmesi Bölgesel rekabet edebilirlik stratejilerinin hayata geçirilebilmesi için gerekli

araçların ve mekanizmaların geliştirilmesi gerekmektedir. Girişim sermayesi, kredi

garantileri, teknoparklar, iş kuluçkaları ve kümelenmeler gibi ekonominin rekabet

gücünü artırıcı bölgesel gelişme araçlarının uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır.

Teşvik sisteminin bölgesel gelişme politikaları doğrultusunda sektörel ve

bölgesel açıdan farklılaştırılması, yerel potansiyeli değerlendirecek ve bölgesel

uzmanlaşmayı teşvik edecek şekilde uygulanması gerekmektedir. Ancak özellikle

aşağıda belirtilen konularda ivedilikle gerekli tedbirler alınmalıdır.

- Bölgesel Yenilik Stratejileri: Bölgeler arasındaki yenilikçilik farkları

dikkate alındığında, gelişmiş bölgelerden başlamak üzere bölgesel yenilik

stratejilerinin oluşturulması amacıyla gereken adımların hızla atılması

gerekmektedir. Bu çerçevede, bölgelerin yüksek eksende rekabet edebilirliklerinin

artırılması amacıyla, bölgesel yenilik sistemlerini oluşturmak ve etkinleştirmek üzere

özellikle belirli bir altyapıya sahip bölgelerden başlamak üzere DPT ve TÜBİTAK’ın

eşgüdümünde, kurulacak Kalkınma Ajanslarının koordinasyonunda bölgesel yenilik

stratejilerinin ivedilikle hazırlanması ve hayata gerilmesi gerekli görülmektedir.

Mevcut durumda, stratejilerin hayata geçirilmesi için gerekli kurumsallaşma ve

finansal araçların bulunmaması, Kalkınma Ajansının işlevi ve sahip olduğu finansal

imkânlar dikkate alınarak en temel aktörlerden biri olarak değerlendirilmektedir.

- Kümelenme Çalışmaları: Günümüzde bölgelerin rekabet gücünün

artırılması açısından kümelenmelere özel önem verilmektedir. Ülkemizdeki mevcut

potansiyelin değerlendirilebilmesi için, kümelenmeye dönük ulusal politika ve

araçlar yanında, bölgesel araçların geliştirilmesi ve yürütülen faaliyetlerin bölgesel

stratejilerle ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda; DPT ile KOSGEB

Page 232: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 221

işbirliğinde ve yerelde Kalkınma Ajanslarının koordinasyonunda kümelenme

haritaları çıkarılmalı, kümelerde yer alan firmalara ve ilişkili kuruluşlara finansal ve

teknik destek sağlayacak “Kümelenme Destek Programları” uygulanmalıdır.

Teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan firmalar için sağlanan desteklerin

benzerleri “küme” olarak belirlenen alanlardaki mevcut işletmelere de sağlanmalıdır.

- Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Bölgeleri: Bu tip yapıların, bölgelerin

rekabetçi üstünlüklerini ve potansiyellerini ortaya koyacak ve bölge aktörlerinin

katılımıyla oluşturulacak bölgesel stratejiler ile ilişkilendirilmesi ve bölgesel

kalkınma çabalarının bir parçası olması, başarı şansını artıracaktır. Ayrıca, farklı

bölge tiplerinde farklı ihtiyaçların olduğu düşünüldüğünde, bölgesel kalkınmayla

ilgili ulusal ve yerel düzeydeki kuruluşların bu bölgelerin oluşturulması ve

desteklenmesinde aktif katılımı sağlanmalıdır.

• Cazibe Merkezlerine Yönelik Stratejilerin Geliştirilmesi ve Programlar Uygulanması Dokuzuncu Kalkınma Planı ile bölgesel politika öncelikleri arasına giren

bölgesel rekabet edebilirlik hedefi ile ekonomik ve sosyal uyum ya da yakınsama

hedefinin bir bileşkesi olarak ortaya çıkmaktadır. Bölgesel rekabet edebilirlik

yaklaşımı çerçevesinde, yeterli nüfus yoğunlaşması olan, gelişmiş altyapı ve eğitim

imkânları sunan ve bazı sektörlerde kritik yoğunlaşma eşiğinin üzerindeki kentlerde

bilgi ekonomisi, yenilik ve teknolojik gelişme temelli stratejilerinin uygulanması

gerekmektedir. Yerel dinamiklere ve içsel potansiyele dayalı gelişmenin sağlanması

açısından, cazibe merkezlerinde iş fırsatlarının ve yaşam kalitesinin artırılmasına,

ulaşılabilirlik ile bölge içi ve bölgeler arası etkileşimin geliştirilmesine yönelik

olarak, kamu yatırım ve hizmetlerinde gerekli öncelik tanınmalıdır.

Cazibe merkezleri yaklaşımının başarılı olabilmesi için daha önceki

dönemlerdeki hatalardan ders çıkarılarak, bu yaklaşıma gereken önemin verilmesi,

ülke genelinde belirlenecek mekânsal kalkınma politikaları ve yerleşim

kademelenme stratejilerinin bir parçası olarak ele alınması, uygulama çerçevesinin

daha ayrıntılı olarak belirlenmesi, gerekli uygulama programlarının oluşturulması,

bütçe imkânlarının sağlanması, teşvik mevzuatındaki düzenlemeler ile ilişkisinin

kurulması gerekmektedir.

Page 233: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 222

Yapılacak düzenlemeler çerçevesinde, bu merkezlere yönelik olarak DPT

koordinasyonunda “Cazibe Merkezleri Programı” oluşturulmalıdır. Uygulanacak

proje teklif çağrıları ile bu alanlarda yenilik, girişimcilik, kümelenme konularında

gerekli destek sağlanmalıdır. Finlandiya ve Fransa örneklerinde olduğu gibi, temel

vurgu bu merkezlerde üçlü sarmalın oluşturulmasına yönelik olmalıdır. Kalkınma

Ajanslarının bu programların uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesinde

önemli işlevler göreceği düşünülmektedir.

• Bölgesel Kalkınmanın Yönetişim Boyutunun Etkinleştirilmesi Bölgesel politika ve özellikle de bölgesel rekabet edebilik temelli politika

araçları çok fazla sayıda sektör, bakanlık ve kuruluşun faaliyet alanına giren konuları

kapsamaya başlamıştır. Ayrıca özel sektör ve sivil toplum kuruluşları bölgesel

kalkınma açısından kilit konuma gelmiştir. Bu kapsamda, kamu kurumları arasında

işbirliğini ve koordinasyonu geliştirmek üzere DPT önderliğinde “Ulusal Düzeyde

Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Uyum Komitesi” kurulması gerekli görülmektedir.

Komisyon, Ulusal Düzeyde Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve Uyum Stratejisinin

hazırlanması, uygulanacak programlarla ilgili önceliklerin belirlenmesi, kamu

kurumlarının mevcut uygulamalarıyla koordinasyon ve sinerjinin sağlanması

açısından önemli bir işlev görecektir. Bu komisyon, Kalkınma Ajansları ile merkezi

kamu kuruluşlarını belirli dönemlerde bir araya getirilmesini sağlayacaktır.

Ayrıca, bölgesel kalkınmayla ilişkili kurumların, daha proaktif, girişimciliğe

ve yeniliğe odaklı, bölge stratejilerine öncülük eden, kolaylaştırıcı çevreyi

oluşturmayı hedefleyen, kamu, özel kesim ve STK diyalogunu kuvvetlendirerek

birlikte iş yapabilme ve ortak akıl oluşturabilmeyi sağlayan sosyal sermayeyi

geliştirici, moderatör ve kolaylaştırıcı rol üstlenen bir yapıya kavuşmaları

gerekmektedir. Bu kapsamda başta Kalkınma Ajansları ve yerel yönetimler olmak

üzere kurumsal kapasitenin artırılması için eğitim programlarının düzenlenmesi ve en

iyi uygulama örneklerinin incelenmesi yararlı olacaktır.

• Bölgelerin Rekabet Edebilirlik Düzeylerinin Düzenli Olarak Tespit Edilmesi ve Karşılaştırılması

Kalkınma politikalarının yönlendirilmesi, izleme ve değerlendirmenin etkin

olarak yürütülmesi için bölgesel gelişme ve rekabet edebilirlik göstergeleri temel

Page 234: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 223

araçlardır. Rekabet edebilirlik göstergelerinin bölgeler ve iller düzeyinde ortaya

konması, başta yerel yönetimler olmak üzere rekabetin öneminin anlaşılması,

farkındalık yaratılması ve rekabet edebilirliğin artırılması için gerekli tedbirlerin

alınması açısından önemlidir. Bu şekilde, kamu-özel kesim ve sivil toplum

kuruluşları arasında kendi kendine yetme ya da halinden memnun olma

alışkanlıklarının aşılması ve yerel inisiyatiflerin tetiklenmesine hizmet

edilebilecektir. Bu çerçevede, bölgesel ve kentsel düzeylerde rekabet edebilirlik

göstergelerinin belirli aralıklarla üretilmesi ve yayımlanması uygun olacaktır.

Ayrıca, bölgesel stratejilerin oluşturulmasında en temel konu bölgelerin

ihtisaslaşabilecekleri, rekabet üstünlükleri olan alanların belirlenmesi ve bu

konularda gerekli önerilerin getirilmesidir. Rekabet edebilirlik analizi çalışmaları bu

açıdan da yol gösterici olabilecektir.

Ülkemizde özellikle il düzeyinde bölgesel rekabet edebilirliği ölçmek üzere

kullanılabilecek Ar-Ge yatırımı, Ar-Ge personeli ile teknoloji ve yeniliklere dair

gösterge setleri üretilmemektedir. Ayrıca, AB tarafından gerçekleştirilen ve tüm AB

bölgelerini kapsayan rekabet edebilirlik çalışmalarına ülkemizdeki bölgelerin de

eklenebilmesi aynı gösterge setinin mevcudiyetine bağlıdır. Bu çerçevede, istatistikî

bölge birimleri bazında rekabet edebilirlik göstergelerinin düzenli aralıklarla

üretilmesi ve planlama çalışmalarına aktarılması için TÜİK ve DPT arasında

protokollere dayalı işbirliğinin sağlanması gerekmektedir.

3. Çalışmanın Katkıları, Kısıtları ve Bundan Sonra Yürütülecek Çalışmalar İçin Öneriler

Çalışma, bölgesel kalkınma açısından görece olarak yeni bir kavram olan

bölgesel rekabet edebilirliği, unsurlarını ve ölçülmesine dair yaklaşımları ortaya

koyan ülkemizdeki ilk kapsamlı çalışmalardan biridir. Ayrıca, çalışmada rekabet

edebilirliğin sağlanması için gerekli stratejiler ve araçlar gerek teorik gerekse dünya

örnekleriyle ortaya konduğundan politika yapıcılar açısından faydalı olacağı

düşünülmektedir. Bölgesel rekabet edebilirliğin ölçülmesine dair uygulanan analiz

ise bu konuda yürütülen ilk çalışmalar arasında yer almaktadır. Bu çalışma,

önümüzdeki dönemde bölgesel rekabet edebilirliğin ölçülmesine yönelik olarak

yürütülecek çalışmalar açısından bir ön çalışma niteliğindedir. Çalışmada, bölgesel

Page 235: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 224

rekabet edebilirliğin geliştirilebilmesi için planlama ve programlama süreçleri ile

finansal, operasyonel ve mevzuata dair öneriler ortaya konmuştur.

Çalışmada, bir takım kısıtlılıklar da söz konusudur. Özellikle bölgesel rekabet

edebilirliğin analizine dair çalışmanın AB bölgeleri için mevcut kıyaslama çalışması

ile bütünleştirilmesi düşünülmüş ise de, mevcut verilerin yetersizliği bunu

engellemiştir. Düzey 2 ve il bazında verilerin eksikliği, bu çerçevede mevcut analiz

açısından en önemli kısıt olarak görülmektedir.

Bu çalışmanın ardından gerçekleştirilecek olan diğer çalışmalarda, özellikle

yüksek eksende rekabet edebilirliğin sağlanması açısından temel araçlar olan

Bölgesel Yenilik Stratejileri, kümelenmeler ile teknoloji geliştirme ve yenilik

bölgelerinin bölgesel politika kapsamında ayrıntılı olarak incelenmesi yararlı

görülmektedir. Ayrıca, rekabet edebilirliğe dair gösterge setine yeni veriler

eklenmesi durumunda, bölge ve il düzeyinde rekabet edebilirliğe dair analizlerin

tekrarlanması yararlı olabilecektir.

Page 236: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 225

KAYNAKÇA

AKTAN C.C. ve İ.Y. VURAL, Rekabet Gücü ve Türkiye, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Rekabet Dizisi:3, Ankara, 2004

ALTINOK, S., B. MERCAN, N. BALTACI, “Öğrenen Bölgeler: Bölgesel Kalkınmada Ortak Bilgi Kullanımı”, 3.Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Eskişehir, 25-26 Kasım 2004

ARIKAN, C., “Bölgesel İnovasyon Sistemleri ve Kalkınma”, II. Teknoparklar Zirvesi Bildiriler Kitabı, ed. Işık Aybay, Murat Bengisu, Gazimagosa Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Lefkoşa, Ekim 2005

AYDEMİR, Z. C., “Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kapsamında İllerin Kaynak Kullanım Görece Verimlilikleri: Veri Zarflama Analizi Uygulaması”, (DPT Uzmanlık Tezi), Ankara, 2002

BACHTLER J., D. YUILL., “Policies and Strategies for Regional Development: A Shift in Paradigm?”, University of Strathclyde-European Policies Research Center, UK, August 2001

BECEREN, E., “Bölgesel Rekabet Gücü”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C.9, sy.2, ss.279-302, 2004

BEGG, I., “Cities and Competitiveness”, Urban Studies, Vol.36, No.5-6, pp.795-809, 1999

BESUSSI, E., and MOURATO, J. M., “Territorial Cohesion Revisited in an Enlarged Europe: Assessing Its Conceptual Implications for Spatial Planning” AESOP 2005, Vienna

BOSCHMA R.A., “Competitiveness of Regions from an Evolutionary Perspective”, Regional Studies, Vol.38.9, pp.1001–1014, December 2004

BRETTELL, S., “Factors Affecting Regional Competitiveness”, A Presentation to the Committee of the Regions Growth Pole Workshop, Cambridge Econometrics, 9 December 2005

BROOKSBANK, D. J. and D.G PICKERNELL, “Regional Competitiveness Indicators : A Reassessment of Method”, Local Economy, pp. 310-326, February 1999

BUDD, L., “Territorial Competition and Globalisation: Scylla and Charybdis of European Cities”, Urban Studies, Vol.35, No.4, 663-685, 1998

BUDD, L., and A. K. HIRMIS, “Conceptual Framework for Regional Competitiveness”, Regional Studies, Vol.38.9, pp.1015-1028, December 2004

BULU, M., H. ERASLAN, Ö. ŞAHİN, “Elmas (Diamond) Modeli ile Ankara Bilişim Kümelenmesi Rekabet Analizi”, 3.Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Eskişehir, 25-26 Kasım 2004

Page 237: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 226

CAMAGNI, R., “On the Concept of Territorial Competitiveness: Sound or Misleading?” Urban Studies, Vol.39, No.13, pp.2395–2411, 2002

CICIOTTI, E., “Innovation and Regional Development in a New Perspective: the Challenge for Action in Underdeveloped Regions”, Progress in Planning, Vol.49, No.3/4, pp.133-144, 1998

CHESHIRE, P., “Cities in Competition: Articulating the Gains from Integration”, Urban Studies, Vol.36, Nos 5-6, pp.843-864, 1999

COOKE, P., The Role of Innovation in Regional Competitiveness, Australasian Journal of Regional Studies, vol. 5(1), 3-22, 2005

Council of the European Union, “Lisbon European Council 23 and 24 March 2000 Presidency Conclusions”, 24 March 2000

Council of the European Union, “European Council Brussels 22 and 23 March 2005 Presidency Conclusions”, Brussels, 23 March 2005

Council Regulation, 2006a, (EC) No 1080/2006 of The European Parliament and of the Council of 5 July 2006 on the European Regional Development Fund and repealing Regulation (EC) No 1783/1999

Council Regulation, 2006b, (EC) No 1081/2006 of The European Parliament and of the Council of 5 July 2006 on the European Social Fund and repealing Regulation (EC) No 1784/1999

Council Regulation, 2006c, (EC) No 1082/2006 of The European Parliament and of the Council of 5 July 2006 on a European grouping of territorial cooperation (EGTC)

Council Regulation, 2006d, (EC) No 1083/2006 of 11 July 2006 laying down general provisions on the European Regional Development Fund, the European Social Fund and the Cohesion Fund and repealing Regulation (EC) No 1260/1999

Council Regulation, 2006e, (EC) No 1084/2006 of 11 July 2006 establishing a Cohesion Fund and repealing Regulation (EC) No 1164/94

Council Regulation, 2006f, (EC) No 1085/2006 of 11 July 2006 establishing an Instrument for Pre-Accession Assistance (IPA)

ÇAKMAKCI, A. M., A. KÜÇÜKÇINAR, F. ÖZPINAR, “Öğrenen Bölgelerin Gelişiminde Teknoparkların Rolü”, II. Teknoparklar Zirvesi Bildiriler Kitabı, ed. Işık Aybay, Murat Bengisu, Gazimagosa Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Lefkoşa, Ekim 2005

DABSON, B., Regional Competitiveness, Innovation and Etrepreneurship, Working Paper No.1: Framing the Debate, September 2005

DABSON, B., Regional Competitiveness, Innovation and Etrepreneurship, Working Paper No.1: Framing the Debate, September 2005’den PORTER, M.E., Clusters of Innovation: Regional Foundations of U.S. Competitiveness, Council on Competitiveness, 2001

Page 238: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 227

DIACT, Competitiveness Clusters in France, Competitiveness Poles, (çevrimiçi) http://www.competitivite.gouv.fr/IMG/pdf/poles_plaquette_en.pdf, 5.01.2007

DİNÇER, B., M. ÖZASLAN, İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması 2004, Devlet Planlama Teşkilatı, Ankara, 2004.

DPT, 1963-1967 Kalkınma Planı (Birinci Beş Yıl), Ankara, 1963

DPT, 1968-1972 Kalkınma Planı İkinci Beş Yıl, Ankara, 1967

DPT, 1973-1977 Yeni Strateji ve Kalkınma Planı Üçüncü Beş Yıl, Ankara, 1972

DPT, 1979-1983 Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara, 1979

DPT, 1985-1989 Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara, 1984

DPT, 1990-1994 Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara, 1989

DPT, 1996-2000 Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı , Ankara, 1995

DPT, 2000a, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Bölgesel Gelişme Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara

DPT, 2000b, Uzun Vadeli Strateji ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001-2005, Ankara

DPT, 2003, Türkiye Cumhuriyeti Ön Ulusal Kalkınma Planı 2004-2006, Ankara.

DPT, 2004, KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı, Ankara

DPT, 2006a, Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, Ankara, 2006

DPT, 2006b, Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, Sanayi Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu

DPT, 2006c, Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, Bölgesel Gelişmede Temel Araçlar ve Koordinasyon Özel İhtisas Komisyonu Raporu

DPT, 2006d, 2007 Yılı Programı, Ankara, 2006.

DPT, 2006e, Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, Bölgesel Gelişme Politikaları ve AB’ye Ekonomik-Sosyal Uyum Özel İhtisas Komisyonu Raporu

DPT, 2007, Strategic Coherence Framework, Üçüncü Taslak, 04.03.2007

DUBARLE, P., “Competitiveness in Metropolitan Regions”, OECD Seminar on Policy Challanges in Metropolitan Regions, Busan, July 2003

DUNTEMAN, G. H., Principle Component Analysis, Sage Publications, USA, 1989

ECORYS, The Competitiveness of Places and Spaces, A Position Paper, Brussels, 21 May 2004, (çevrimiçi) http://www.ecorys.com/competitiveness/resources/ ECORYS_Position_Paper.pdf 12.12.2006

EĞE, A. A., “OECD Ülkelerinde Yenilik Sistemleri ve Türkiye İçin Durum Değerlendirilmesi”, (Devlet Planlama Teşkilatı, Uzmanlık Tezi), Ankara, 2002.

Page 239: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 228

EPRC, “Case Studies of Regional Innovation Policy In EU Member States”, Background Paper for the Finnish Presidency, European Policy Research Centre, United Kingdom, August 2006

ERAYDIN, A., “Bölgesel Kalkınma Kavram , Kuram ve Politikalarında Yaşanan Değişimler”, Kentsel Ekonomik Araştırmalar Sempozyumu (KEAS), Cilt-I, Devlet Planlama Teşkilatı, Pamukkale Üniversitesi, Ankara, Mart 2004, ss.126-146.

ERAYDIN, A., Yeni Sanayi Odakları: Yerel Kalkınmanın Yeniden Kavramlaştırılması, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Matbaası, Ankara, 2002

ERTUGAL, E.L., “Regions and European Integration:Prospects for Regional Governance in Turkey”, Second Pan-European Conference Standing Group on EU Politics, Bologna, 24-26 June 2004

ERTUGAL, E. L., “Strategies for Regional Development: Challenges facing Turkey on the Road to EU Membership”, Turkish Policy Quarterly, 23.10.2005

ESPON, European Spatial Planning Observatory Network 224 ESPON Project 1.2.1, Transport services and networks: territorial trends and basic supply of infrastructure for territorial cohesion, Project Report, September 2004, http://www.espon.eu/mmp/online/website/content/projects/259/652/file_2202/fr-1.2.1-full.pdf,

European Commission, 1999, ESDP European Spatial Development Perspective Towards Balanced and Sustainable Development of the Territory of the European Union Potsdam, May 1999

European Commission, 2000, The Sixth Periodic Report on the Social and Economic Situation and Development of Regions in the EU, 2000

European Commission, 2003, Structural policies and European territories Competitiveness, sustainable development and cohesion in Europe From Lisbon to Gothenburg, EC, 2003

European Commission, 2003, Commision Staff Working Paper, European Competitiveness Report 2003 EC Brussels, 17.11.2003 SEC(2003) 1299

European Commission, 2003, Enterprise Directorate-General, Innovation Policy In Seven Candidate Countries: The Challenges National Innovation Policy Profile: Turkey, March 2003

European Commission, 2004a, A new partnership for cohesion: convergence competitiveness cooperation , Third report on economic and social cohesion, February 2004 European Commission

European Commission, 2004b, Proposal for a Council Regulation Laying Down General Provisions on the European Regional Development Fund, the European Social Fund and the Cohesion Fund, EC, 2004

European Commission, 2005a, Communication from the Commission Cohesion Policy in Support of Growth and Jobs: Community Strategic Guidelines, 2007-2013, Brussels, 05.07.2005 COM(2005) 0299

Page 240: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 229

European Commission, 2005b, Commission Staff Working Paper Cohesion Policy and cities: the urban contribution to growth and jobs in the regions, Brussels, 23.11.2005

European Commission, 2006a Annual Innovation Policy Trends and Appraisal Report Finland, European Trend Chart on Innovation, 2006, European Commission Enterprise Directorate-General

European Commission, 2006b Annual Innovation Policy Trends and Appraisal Report France, European Trend Chart on Innovation, 2006, European Commission Enterprise Directorate-General

European Commission, 2006c, Annual Innovation Policy Trends and Appraisal Report Turkey, European Trend Chart on Innovation, 2006, European Commission Enterprise Directorate-General

European Commission, 2006d, Communication from the Commission The Growth and Jobs Strategy and the Reform of European Cohesion Policy Fourth Progress Report on Cohesion, Brussels, 12.06.2006 COM(2006) 281

European Commission, 2006e, (Draft) Turkey Multi-annual Indicative Planning Document (MIPD) 2007-2009, 30.10.2006

European Commission, 2006f, Regions and Cities for Growth and Jobs: An overview of Regulations 2007-2013 on Cohesion and Regional Policy, Inforegio Fact Sheet

GAFFIKIN, F., and M. MORRISSEY, “The Other Crisis Restoring Competitiveness to Northern Ireland’s Regional Economy”, Local Economy, 2001, Vol. 16, No. 1, 26-37

GAP, Adıyaman Tekstil Sektörü Kümelenme Raporu, GAP-GİDEM Yayınları No:3, Ankara, 2004

GARDINER B., R. MARTIN, P. TYLER, “Competitiveness, Productivity and Economic Growth across the European Regions”, Regional Studies, Vol. 38.9 pp. 1045-1067, December 2004

GÖKER, A., “Ulusal İnovasyon Sistemi ve Üniversite-Sanayi İşbirliği”, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Geleneksel Bahar Paneli: IV Bilimsel Araştırmada Üniversite-Sanayi İşbirliği, Ankara, 20 Nisan 2000

GÖKER, A., İnovasyonda Yetkinleşmek: Rekabet Üstünlüğüne Giden Yol”, Türkiye'nin Bilim-Teknoloji-İnovasyon Politikası Üzerine İrdelemeler, Ekonomik Yaklaşım, İktisat Bölümü Yayın Organı, “Rekabet’ Nereye Kadar? Nasıl?” Paneli, Gazi Üniversitesi, Ankara, 7-8 Kasım 2001

HALME, K. “Improving Innovation Policy Coordination Through Inter-Ministerial Cluster Programmes”, Trend Chart Policy Benchmarking Workshop, Science and Technology Policy Council of Finland, Luxembourg, 5-6 May 2003

HUGGINS, R., “Debates and Surveys Creating a UK Competitiveness Index: Regional and Local Benchmarking”, Regional Studies, Vol. 37.1, pp. 89–96, 2003

Page 241: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 230

KELEŞ, R., Kentleşme Politikası, 5. Baskı, İmge Kitapevi, Ankara, 2000.

KETELS, C. H. M., The Development of the Cluster Concept – Present Experiences and Further Developments, http://www.isc.hbs.edu/pdf/Frontiers_of_Cluster Research, 23.11.2003, 13.03.2007

KITSON, M, R. MARTIN and P.TYLER, “Regional Competitiveness: An Elusive yet Key Concept?”, Regional Studies, Vol.38.9, pp. 991–999, December 2004

KITSON, M, R. MARTIN and P.TYLER, “Regional Competitiveness: An Elusive yet Key Concept?”, Regional Studies, Vol.38.9, pp. 991–999, December 2004’ten M. STORPER, The Regional World: Territorial Development in a Global Economy, Guilford Press, New York, 1997

KITSON, M, R. MARTIN and P.TYLER, “Regional Competitiveness: An Elusive yet Key Concept?”, Regional Studies, Vol.38.9, pp. 991-999, December 2004’ten PORTER, M. E., Competitive Advantage: Creating and Sustaining Superior Performance, Issue 10, PA Consulting Group, London, 1992

KOSGEB, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Ar-Ge Destekleri hakkında bilgi notu, 6.2.2007

KOSGEB, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 2006 Yılı Çalışma Programı, Ankara, Ocak 2006

KOVACS, P. and LUKOVICS, M., “Classifying Hungarian Sub-regions By Their Competitiveness”, The 25th SCORUS Conference on Regional and Urban Statistics and Research: Globalization Impact on Regional and Urban Statistics, 30th August - 1st September 2006, Wroclaw University of Economics in Poland

KRUGMAN, P. R., “Competitiveness: A Dangerous Obsession”, Foreign Affairs, Vol. 73, No.2, 28-44, 1994

KRUGMAN, P. R., “Making Sence of the Competitiveness Debate”, Oxford Review of Economic Policy, Vol. 12, No.3, 17-25, 1996

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Destekleri Yönetmeliği (24 Nisan 2005 tarih ve 25795 sayılı T.C. Resmi Gazete)

KÜLERÜ, F. U., “Avrupa Birliği Bölgesel Politikaları Kapsamında Ortaklık İlkesi Uygulamaları ve Türkiye’ye Yansımaları”, (DPT Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi), Ankara, 2004

KRESL, P. K., and B. SINGH, “Competitiveness and the Urban Economy: Twenty-four Large US Metropolitan Areas”, Urban Studies, Vol. 36, Nos 5-6, 1017- 1027, 1999

LANDABASO M. and B. MOUTON, “Towards a New Regional Innovation Policy : 8 Years of European Experience Through Innovative Actions”, European Commission - DG Regional Policy, Bremen, 10 June 2002

LEVER, W. F., “Competitive Cities in Europe”, Urban Studies, Vol. 36, Nos 5-6, 1029-1044, 1999

Page 242: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 231

LUNDEQUIST, P. and D. POWER,, “Putting Porter into Practice? Practices of Regional Cluster Building: Evidence from Sweden”, European Planning Studies, Vol.10, No:6, 2002

McCANN, E. J., “Best Places: Interurban Competition, Quality of Life and Popular Media Discourse”, Urban Studies, Vol. 41, No.10, 1909-1929, September 2004

MALECKI, E .J., “Hard and Soft Networks for Urban Competitiveness”, Urban Studies, Vol. 39, Nos 5-6, pp. 929-945, 2002

MALECKI E. J., “Jockeying for Position: What It Means and Why It Matters to Regional Development Policy When Places Compete”, Regional Studies, Vol. 38.9, pp. 1101-1120, December 2004

MARKEY, S., G. HALSETH, D. MANSON, “The Struggle to Compete: From Comparative to Competitive Advantage in Northern British Columbia”, International Planning Studies, Vol. 11, No. 1, pp. 19-39, February 2006

MARTENSSON, L., “Avrupa’da Bölgesel İnovasyon Stratejileri”, 1. Bölgesel İnovasyon Forumu, Mersin, 17-18 Kasım 2005

MARTIN, R. L., “Thinking About Regional Competitiveness: Critical Issues”, Backgroud Paper Commissioned by the East Midlands Development Agency, October 2005

MARTIN, R. L., Cambridge Econometrics, Ecorys-NEI University of Cambridge, “A Study on the Factors of Regional Competitiveness”, A draft final report for The European Commission Directorate-General Regional Policy, European Commission 2004

OECD, 1997a, Trends in Regional Policies in OECD Countries- June 1993-June 1996, Paris

OECD, 1997b, Regional Performances and Factors of Competitiveness, Working Party on Regional Development, Paris, 1997

OECD, 1997c, Regional Competitiveness and Skills, OECD Paris, 1997

OECD, 2001, OECD Territorial Outlook: Territorial Economy, Paris, 2001

OECD, 2003a, “Innovation and Effectiveness in Territorial Development Policy”, Territorial Development Policy Committee High Level Meeting, Martigny, 25-26 June 2003

OECD, 2003b, “Regional Competitiveness Policies, Interim Synthesis Report”, 5th Session of the Working Party on Territorial Policy in Urban Areas, Sevilla, 22 October 2003

OECD, 2004, The International Conference on Innovation and Regional Development: Transition to a Knowledge Based Economy, Issues and Backgroud Paper, 25-26 November 2004

OECD, 2005a, Building Competitive Regions: Strategies and Governance, Paris

OECD, 2005b, Regions at a Glance-2005, Paris

Page 243: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 232

OECD, 2005c, OECD Territorial Reviews: Finland, OECD Publications, Paris

OECD, 2005d, OECD Science, Technology and Industry Scoreboard- 2005, Paris

OECD, 2006a, OECD Territorial Reviews: Competitive Cities in the Global Economy, Paris

OECD, 2006b, “Innovation-Led Policies For Regional Development, Analytical Report”, Territorial Development Policy Committee, 29-30 November 2006, OECD Headquarters, Paris

OECD, 2006c, “A Review Of National Cluster Policies: Why Are They Popular, Again”, Territorial Development Policy Committee, 28-29 November 2006, OECD Headquarters, Paris

OECD, 2006d, “Appendix to the Report :A Review Of National Cluster Policies: Why Are They Popular, Again?", Territorial Development Policy Committee, 29-30 November 2006, OECD Headquarters, Paris

OECD, 2006e, OECD Territorial Reviews: France, Paris

OECD, 2006f, “Regions at a Glance-2007” (draft), Territorial Development Policy Committee, Working Party on Territorial Indicators, OECD Headquarters, Paris, 24 November 2006

ORAL, U., “1.Bölgesel İnovasyon Forumu”, Özet Rapor, Mersin, 17-18 Kasım 2005

ÖZÇELİK, K. E., “TÜBİTAK MAM Teknoparkı”, II. Teknoparklar Zirvesi Bildiriler Kitabı, ed. Işık Aybay, Murat Bengisu, Gazimagosa Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Lefkoşa, Ekim 2005

PEZZINI, M., Cultivating Regional Development: Main Trends and Policy Challenges in OECD Regions, OECD, 21.01.03

PHILLIPSON, R., Rural-Urban Change & the Role of Regional Policy Lessons From European Experience, A Report to the Department for International Development’s Urban and Rural Change Team, February, 2004

PIEKKOLA, H., Knowledge and Innovation Subsidies as Engines for Growth –The Competitiveness of Finnish Regions, The Research Institute of the Finnish Economy, Helsinki 2006

POLENSKE, K. R., “Competition, Colloboration and Cooperation: An Uneasy Triangle in Networks of Firms and Regions”, Regional Studies, Vol.38.9 pp.1029-1043, December 2004

PORTER, M.E., Competitive Advantage of Nations, The MacMillan Press, New York, 1991

PORTER, M.E., National Executive Summary of Clusters of ınnovation: regional Foundations of U.S. Competitiveness. Council on Competitiveness, 2001

PORTER, M.E, “The Economic Performance of Regions”, Regional Studies, Vol.37 pp. 549-578, 2003

Page 244: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 233

PORTER, M.E., “Question and Answer”. Business Weekly. 21.8.2006, 05.01.2007, http://www.businessweek.com/magazine/content/06_34/b3998460.htm

PRAER, J.C., Regional Strategic Management of Innovation in Europe and France, ADIT and Sciences-Po Paris, Tokyo, November, 2006

RAINNIE, A., “New Regionalism in Australia–Limits and Possibilities”, Social Inclusion and New Regionalism Workshop, University of Queensland, 11 October 2002

RIS-Mersin, Mersin Bölgesel İnovasyon Stratejisi Tanıtım Sitesi, (çevrimiçi), http://www.ris-mersin.info, 17.11.2006,

ROSAMOND, B., “Imagining the European Economy: Competitiveness and the Social Construction of Europe as an Economic Space”, New Political Economy, Vol. 7, No. 2, 2002

ROZSAS, A., The Future of EU Cohesion Policy:A Hungarian View, Budapest Papers on Europeanization No.6, “Together for Europe” Research Centre, 2004

SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI, Operational Programme For Regional Competitiveness, Birinci Taslak, 09.02.2007

SARIÇİÇEK, H. A., “Teknoparklarda Başarı Ölçütleri”, II. Teknoparklar Zirvesi Bildiriler Kitabı, ed. Işık Aybay, Murat Bengisu, Gazimagosa Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Lefkoşa, Ekim 2005

SEPIC, D. , The Regional Competitiveness: Some Notions, Russian-European Centre for Economic Policy - RECEP, Moscow, 2005

SIMMIE, J., “Trading Places: Competitive Cities in the Global Economy” European Planning Studies, Vol. 10, No. 2, 2002

SIMMIE, J., J. CARPENTER, A. CHADWICK, R. MARTIN, P. WOOD, State of the English Cities: The Competitive Economic Performance of English Cities, Department for Communities and Local Government, London, November 2006

STEINLE, W. J., “Regional Competitiveness and the Single Market”, Regional Studies, Vol. 26.4, pp. 307-318, 1992

TEKELİ, İ., “Bir Bölge Plancısının Çözmeğe Çalıştığı Sorunun Büyüklüğü Karşısında Yaşadığı İç Huzursuzlukları”, Kentsel Ekonomik Araştırmalar Sempozyumu (KEAS), Cilt-II, Devlet Planlama Teşkilatı, Pamukkale Üniversitesi, Ankara, Mart 2004, ss.244-262.

TEKES, Innovations Generate Regional Vitality: Knowledge, Specialisation and Networking Determine Success in International Competition, TEKES National Technology Agency, Finland, March 2004

TUROK, I., “Cities, Regions and Competitiveness”, Regional Studies, Vol. 38.9, pp. 1069-1083, December 2004

TÜBİTAK, Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları: 2003-2023 Strateji Belgesi, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Kasım 2004

Page 245: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 234

TÜBİTAK, 2006a, Avrupa Birliği Yedinci Çerçeve Programı (2007-2013) Bilgi Notu, Ankara, Temmuz 2006

TÜBİTAK, 2006b, Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı 2007-2013, Ankara, 13 Temmuz 2006

TÜBİTAK, 2007a, Türkiye’nin Ocak 2007 İtibariyle 6. Çerçeve Programı Performansı ve TÜBİTAK’ın 7. Çerçeve Programı Hazırlıkları, Ankara, Şubat 2007

TÜBİTAK, 2007b, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 15. Toplantısı Gelişmelere İlişkin Değerlendirmeler ve Kararlar, Ankara, 07 Mart 2007

TÜBİTAK, 2007c, 6. Çerçeve Programı Kapsamında Desteklenen Projeler Bilgi Notu, Ankara, Nisan 2007

TÜBİTAK, Çerçeve Programlar Tanıtım Sayfası, (Çevrimiçi). www.fp7.org.tr/AvrupaAra%c5%9ft%c4%b1rmaAlan%c4%b1/AB%c3%87er%c3%a7eveProgramlar%c4%b1/AB6%c3%87er%c3%a7eveProgram%c4%b1/tabid/71/Default.aspx. 08.03.2007

TÜBİTAK, 7. Çerçeve Programı Tanıtım Sayfası, (çevrimiçi) http://www.fp7.org.tr/ AdımAdım7ÇP/7ÇPNedir/tabid/81/Default.aspx, 15.03.2007

TÜRKİYE KATILIM ÖNCESİ MALİ YARDIM 2005 Yılı Programına İlişkin Finansman Anlaşması (16 Şubat 2007 tarih ve 26436 sayılı T.C. Resmî Gazete)

XU, J., and, A.G.O. YEH, “City Repositioning and Competitiveness Building in Regional Development: New Development Strategies in Guangzhou, China”, International Journal of Urban and Regional Research, Vol. 29.2, pp. 283-308, June 2005

Page 246: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 235

EKLER

EK 1: Analizde Kullanılan İşlenmemiş Veriler (İller Bazında)

İKTİSADİ YAPI YENİLİKÇİLİK KAPASİTESİ ALTYAPI VE ERİŞİLEBİLİRLİK BEŞERİ SERMAYE SOSYAL

SERMAYE P.No İL ADI İ-1 İ-2 İ-3 İ-4 İ-5 İ-6 İ-7 İ-8 İ-9 Y-1 Y-2 Y-3 Y-4 Y-5 Y-6 A-1 A-2 A-3 A-4 A-5 A-6 A-7 A-8 B-1 B-2 B-3 B-4 B-5 S-1 S-2 01 ADANA 2834 14,4 37,57 8824 1.815.409 2.352.940.000 4 898 0,026 6645,4 61 99 303 4053 2,11 5,18 92 100 45 70,7 0,1 26,59 1,8 0 1.849.478 57,7 86,9 4,7 0,36 0,3 7,88 02 ADIYAMAN 1112 4,8 18,97 907 49.329 11.707.576 1 139 0,016 2327,1 2 0 2 252 0,63 0,57 88 96 0 4,0 0,1 12,9 0,2 171 623.811 77,6 79,9 2,7 0,38 0,2 5,16 03 AFYON 1530 6,41 20 2164 110.346 98.418.049 9 197 0,018 2398,4 16 17 41 1052 1,49 3,66 91 96 0 20,2 0,1 26,48 0,6 255,3 812.416 56,3 88,3 3,4 0,47 0,4 12,9 04 AĞRI 688 1,46 21,2 893 36.184 0 2 160 0,011 1479,9 0 0 0 65 0,54 0,31 69 91 0 0,0 0,1 5,523 0,1 497,3 528.744 95,3 68 1,7 0,39 0,2 3,29 68 AKSARAY 1170 5,67 20,44 975 29.087 325.137.252 1 755 0,022 2253,9 5 10 10 315 1,10 5,95 57 82 30 0,0 0,1 20,25 0,2 204,9 396.084 61,1 86,3 3 0,43 0,5 6,39 05 AMASYA 1743 5,8 29,84 872 14.169 50.748.144 1 901 0,024 3046,1 3 9 33 292 1,40 2,04 96 99 0 0,0 0,1 22,18 0,3 233,5 365.231 52,6 87,4 4,1 0,44 0,4 9,36 06 ANKARA 3333 13,4 63,75 48497 10.656.594 5.341.812.905 26 902 0,032 7522,9 565 926 2337 17873 2,49 6,12 98 100 85 86,7 0,1 40,2 10,3 73,5 4.007.860 43,8 93,3 11,1 0,39 1,9 19,5 07 ANTALYA 2657 5,5 39,35 20262 584.146 986.245.504 435 071 0,039 4098,7 63 97 110 4351 1,10 1,18 39 98 0 31,1 0,1 17,6 3,1 223 1.719.751 44,3 92,1 8,1 0,48 0,5 10,6 75 ARDAHAN 1020 1,06 19,87 272 328 0 1 422 0,015 1288,9 0 0 2 24 0,83 0,49 46 96 0 0,0 0,1 11,59 0,05 493,9 133.756 63,8 84,6 2,6 0,55 0,7 7,4 08 ARTVİN 2588 5,39 28,22 751 55.564 24.628.638 3 160 0,029 4245,8 0 1 0 124 0,72 2,63 87 93 13 0,0 0,1 30,22 0,2 481 191.934 55,2 86,8 4,3 0,45 0,6 14,6 09 AYDIN 2444 7,54 26,25 6901 322.495 145.521.443 60 582 0,037 3882,6 22 57 96 1464 1,37 2,58 69 99 8 52,5 0,1 19,02 1,1 84,8 950.757 51 87,4 4,9 0,5 0,5 11,3 10 BALIKESİR 2429 8,63 30,19 5394 282.908 64.473.698 33 448 0,038 3999,9 23 59 77 1877 1,24 3,47 92 98 47 13,3 0,1 24,46 1,5 105,7 1.076.347 48,2 88,4 5 0,46 0,6 13,1 74 BARTIN 1285 7,9 17,9 492 9.824 23.739.780 2 381 0,032 1622,5 2 3 2 146 0,54 0,60 94 97 9 0,0 0,1 22,42 0,2 198,1 184.178 55 84 3,2 0,55 0,3 10,2 72 BATMAN 1473 5,97 26,37 671 24.983 0 885 0,01 3939,1 2 2 6 215 0,58 0,28 93 95 0 0,0 0,1 6,437 0,2 389,2 456.734 99,1 71 2,2 0,29 0,3 3,15 69 BAYBURT 1232 2,27 19,14 213 1.626 0 202 0,021 1839,8 0 0 2 24 0,88 0,49 99 100 0 0,0 0,1 10,27 0,05 448,2 97.358 69,1 86,5 3 0,47 0,8 11,7 11 BİLECİK 3131 19,3 30,35 635 64.599 448.054.141 1 139 0,025 5007,7 24 9 31 164 1,27 4,48 98 100 0 0,0 0,1 14,31 0,3 95 194.326 47,7 91,6 3,9 0,46 0,6 16,4 12 BİNGÖL 963 1,4 25,58 505 372 0 329 0,013 1759,3 0 0 1 49 0,35 2,86 88 94 0 0,0 0,1 20,89 0,01 384,4 253.739 74,1 73,6 2,5 0,42 0,5 4,34 13 BİTLİS 782 2,28 24,03 473 1.963 4.582.090 1 126 0,012 1788,4 0 0 0 39 0,20 0,11 66 97 0 - 0,1 13,51 0,01 440,4 388.678 87,2 72,4 2,4 0,35 0,3 4,32 14 BOLU 5106 11,1 26,33 823 64.476 417.837.354 7 273 0,027 7213 13 4 16 404 1,69 6,21 100 100 0 14,6 0,1 47,29 0,4 167,9 270.654 48,2 89,6 4,7 0,52 1 17,4 15 BURDUR 2364 8,31 27,98 907 36.696 36.599.923 960 0,028 3981,3 12 38 10 241 2,05 3,23 79 99 0 9,9 0,1 26,09 0,2 254,1 256.803 49,5 89,7 4,7 0,45 0,6 13,1 16 BURSA 3037 28,2 33,23 10711 8.915.092 7.263.034.155 17 423 0,036 5547,9 203 720 2709 11388 2,76 13,33 89 100 64 69,1 0,1 24,74 4 0 2.125.140 47,3 91,7 5,2 0,43 0,4 13,4 17 ÇANAKKALE 2829 9,19 30,95 2796 88.199 289.367.362 12 460 0,03 4248 16 11 104 567 1,14 1,68 84 100 31 0,0 0,1 22,52 0,7 189,7 464.975 43 89,6 5 0,53 0,5 16,6 18 ÇANKIRI 1376 5,23 23,2 442 5.471 13.456.120 786 0,016 2197,5 2 2 10 153 1,48 9,64 83 94 0 0,0 0,1 22,19 0,15 125,9 270.355 54,1 88,2 3,6 0,48 0,6 14 19 ÇORUM 2003 7,35 20,58 1418 57.163 1.847.461 2 157 0,026 3457,3 11 39 22 650 1,85 2,99 90 99 43 44,1 0,1 27,37 0,35 209,3 597.065 61,8 83,1 3,1 0,44 0,5 9,08 20 DENİZLİ 2584 19 23,6 4154 1.593.466 34.607.032 14 781 0,038 3497,6 34 85 631 3603 1,36 1,81 84 100 0 0,0 0,1 16,72 1 149,8 850.029 50 89,6 4,8 0,52 0,6 15,4 21 DİYARBAKIR 1591 3,82 28,42 2485 48.684 3.908.673 4 186 0,013 3614 8 4 6 455 0,88 1,36 94 98 52 64,5 0,1 20,4 0,5 312,4 1.362.708 86,5 69,6 2,7 0,34 0,2 3,37 81 DÜZCE 1384 12,3 21,26 1186 95.984 121.430.346 3 183 0,026 2053,2 12 7 20 285 1,74 7,19 86 95 66 62,5 0,1 29,34 0,35 172,6 314.266 48 89,5 3,5 0,53 0,8 21,9 22 EDİRNE 2911 9,01 38,14 1748 84.779 53.749.107 3 543 0,027 4655,1 4 3 8 499 0,96 3,83 89 99 55 0,0 0,1 31,32 0,6 160,3 402.606 41 89 5,1 0,51 0,5 11,3 23 ELAZIĞ 2065 6,01 31,7 1371 66.359 1.691.255 2 111 0,022 4162,5 3 7 12 500 1,01 0,17 84 96 1 64,8 0,1 41,55 0,4 315,6 569.616 57,6 82,3 4,5 0,38 0,5 6,06 24 ERZİNCAN 1403 4,17 30,28 756 7.568 14.159.596 1 286 0,014 2241,3 1 1 0 225 1,01 0,63 72 100 0 44,6 0,1 20,55 0,2 374,3 316.841 53,3 87,2 4,1 0,46 0,6 8,55 25 ERZURUM 1286 3,71 30,14 1708 22.206 3.781.092 5 504 0,015 2663,5 5 2 4 541 0,70 0,56 95 97 0 0,0 0,1 33,07 0,4 391,6 937.389 66,5 83,6 3,8 0,38 0,4 5,61 26 ESKİŞEHİR 3044 18,9 40,97 8549 446.335 955.462.881 2 293 0,032 6097,3 47 124 286 2578 1,91 7,66 85 99 72 56,9 0,1 42,99 1,4 191 706.009 44,1 93 6,5 0,38 0,7 13,2 27 GAZİANTEP 1929 21,3 33,43 4508 2.293.963 61.295.792 6 793 0,027 4522,9 53 60 701 6120 1,48 3,85 97 100 32 86,0 0,1 18,44 1 58,8 1.285.249 71,1 83,8 2,9 0,33 0,3 5,73 28 GİRESUN 1748 5,07 20,95 1036 96.002 22.924.654 1 935 0,021 2874,7 7 8 18 319 0,65 3,61 75 75 0 0,0 0,1 24,25 0,4 341,4 523.819 59 83,4 3,6 0,45 0,4 10,7 29 GÜMÜŞHANE 1303 2,6 15,71 351 829 0 350 0,014 2102,8 5 2 1 57 0,37 0,66 86 96 0 3,3 0,1 18,99 0,07 436,5 186.953 63,7 86,4 3,1 0,47 0,5 8,29 30 HAKKARİ 1012 1,35 42,77 407 24.386 0 855 0,009 2141,2 1 0 0 23 0,72 0,47 44 91 0 - 0,1 7,228 0,09 617,9 236.581 87,4 70,7 2,6 0,37 0,3 4,02 31 HATAY 2128 8,41 26,35 3463 1.364.307 158.311.726 4 394 0,025 3647 22 20 131 1148 1,09 2,75 47 99 0 16,7 0,1 13,1 0,95 130,7 1.253.726 62,3 86 3,5 0,44 0,3 6,72 76 IĞDIR 1035 2,2 25,93 594 36.046 0 1 823 0,027 1916,3 2 1 0 45 0,33 0,25 59 95 0 49,7 0,1 10,67 0,07 562,2 168.634 76,3 75,5 2,9 0,42 0,2 11

Page 247: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 236

İKTİSADİ YAPI YENİLİKÇİLİK KAPASİTESİ ALTYAPI VE ERİŞİLEBİLİRLİK BEŞERİ SERMAYE SOSYAL

SERMAYE P.No İL ADI İ-1 İ-2 İ-3 İ-4 İ-5 İ-6 İ-7 İ-8 İ-9 Y-1 Y-2 Y-3 Y-4 Y-5 Y-6 A-1 A-2 A-3 A-4 A-5 A-6 A-7 A-8 B-1 B-2 B-3 B-4 B-5 S-1 S-2 32 ISPARTA 1829 8,34 30,34 1545 111.442 55.459.954 3 532 0,022 3044,8 10 23 20 524 1,31 1,53 95 99 35 40,0 0,1 52,76 0,5 256 513.681 46,3 92 5,4 0,46 0,5 13,9 34 İSTANBUL 3711 32,2 53,32 1E+05 82.363.583 9.346.830.338 99 797 0,035 7935,9 2306 4102 14020 127165 3,05 7,80 97 100 98 71,6 0,1 35,09 34,3 0 10018735 44,9 93,4 7,9 0,4 1,3 15,3 35 İZMİR 3894 20,6 45,47 21376 7.609.623 3.192.271.088 57 833 0,035 7095,3 363 740 1868 14951 2,35 6,40 95 100 26 76,1 0,1 32,72 8,2 0 3.370.866 43,9 91,9 7,8 0,43 0,6 11,6 46 K.MARAŞ 1919 9,84 20,39 2844 470.481 2.715.671 3 650 0,018 3206 9 19 137 1010 0,98 1,64 76 92 0 0,0 0,1 14,14 0,4 92,8 1.002.384 66,8 83,4 3,3 0,41 0,3 6,05 78 KARABÜK 1923 18,7 34,87 517 83.089 1.956.522 1 945 0,031 4134,9 0 3 5 154 1,07 2,83 98 98 22 62,0 0,1 33,9 0,3 175,7 225.102 49,4 86,9 4,6 0,37 0,9 21,1 70 KARAMAN 2438 11,1 20,34 947 77.284 27.750.504 678 0,023 4397,2 0 14 115 971 1,93 2,89 54 100 0 45,1 0,1 21,18 0,2 239,3 243.210 60,1 89,7 3,6 0,43 0,6 10,6 36 KARS 1073 2,17 26,84 693 3.335 1.897.218 3 583 0,016 1650,5 0 0 1 117 0,75 0,52 80 100 0 0,0 0,1 11,17 0,1 484,5 325.016 69,3 82,9 3,1 0,46 0,3 5,97 37 KASTAMONU 2158 6,32 19,46 922 68.120 6.769.568 2 672 0,032 3103,4 1 9 5 214 0,92 0,72 89 95 21 0,0 0,1 39,34 0,3 171,5 375.476 57,5 80,8 3,2 0,51 0,8 12,2 38 KAYSERİ 2188 16,4 31,09 4249 1.204.996 62.490.894 4 006 0,021 4127,5 66 495 1142 3663 2,10 7,25 85 98 0 66,0 0,1 25,15 1,2 257,8 1.060.432 56,4 88,9 4,6 0,38 0,7 10,3 79 KİLİS 2201 7,49 33,43 305 12.345 82.368.748 166 0,027 4366,5 0 2 2 89 0,68 0,62 98 96 0 - 0,1 16,56 0,05 88,9 114.724 70,2 80,5 3 0,36 0,9 7,15 71 KIRIKKALE 3301 10,4 33,67 528 13.308 26.675.357 587 0,021 7091,3 3 9 8 128 1,15 15,13 92 99 82 0,0 0,1 26,73 0,2 119,6 383.508 55,1 89,1 3,7 0,35 0,4 10,6 39 KIRKLARELİ 4349 17,8 31,14 1259 81.833 758.648.646 2 142 0,044 5412,4 12 4 57 482 1,37 1,59 92 99 9 0,0 0,1 22,13 0,5 165,6 328.461 44 92,9 5 0,53 0,4 13,9 40 KIRŞEHİR 1803 5,93 24,67 584 38.805 906.852 848 0,023 3219,6 1 7 7 139 1,49 1,63 69 97 0 0,0 0,1 21,72 0,2 207,6 253.239 56,1 87,5 3,9 0,41 0,5 8,41 41 KOCAELİ 7468 20,3 32,22 5215 11.509.307 7.122.609.287 4 062 0,029 11260 123 184 337 3481 1,79 9,82 96 100 86 85,0 0,1 20,1 2,6 77,7 1.206.085 47,3 92,1 4,9 0,45 0,3 18,1 42 KONYA 1883 9,05 24,63 6427 577.825 187.678.367 6 109 0,025 3775,3 54 457 606 7124 3,34 8,07 75 96 19 5,0 0,1 16,13 1,7 225,9 2.192.166 58,5 90,1 3,9 0,4 0,7 8,81 43 KÜTAHYA 2186 9,89 20,08 1702 112.076 4.000.814 3 514 0,027 3083,9 11 28 314 1038 1,20 2,82 97 99 11 41,4 0,1 19,53 0,56 173 656.903 48,9 89,1 3,4 0,48 0,6 14,8 44 MALATYA 1716 6,24 27,03 2092 141.725 4.915.159 1 977 0,017 3182,8 10 10 8 851 1,14 0,93 91 91 0 62,8 0,1 18,49 0,5 237,2 853.658 58,1 85,4 4,7 0,4 0,4 7,51 45 MANİSA 2978 11,9 23,46 4479 774.290 1.484.771.069 4 887 0,031 4503,3 57 83 208 2267 2,02 7,35 90 100 0 32,9 0,1 24,11 1 36 1.260.169 50,3 86,3 3,3 0,48 0,3 10,7 47 MARDİN 1191 2,37 24,82 1154 120.064 7.900.558 1 062 0,013 2373,8 2 3 5 302 0,95 0,66 72 88 2 0,0 0,1 8,311 0,2 318,8 705.098 92,4 71,2 2,1 0,35 0,2 2,24 33 MERSİN/İÇEL 2970 7,93 29,9 6560 809.922 1.198.273.175 19 092 0,026 5568,7 29 64 84 2841 1,32 4,30 71 99 52 14,2 0,1 19,23 1,6 48,3 1.651.400 55 89,2 5,1 0,41 0,2 7,71 48 MUĞLA 4007 5,95 33,92 5991 103.229 452.210.734 187 397 0,054 4830,7 22 27 36 1475 0,58 0,58 50 100 16 31,7 0,1 22,86 1,5 114,5 715.328 43,6 92,7 7,2 0,58 0,5 12,2 49 MUŞ 700 1,54 12,92 547 837 0 686 0,007 1190,8 0 6 1 70 0,59 0,66 44 73 0 - 0,1 10,14 0,09 423,4 453.654 93,3 69,5 1,7 0,41 0,2 2,51 50 NEVŞEHİR 2564 4,97 21,93 1134 16.361 14.410.595 13 961 0,032 3871,4 5 4 3 318 1,93 1,72 79 99 0 14,2 0,1 16,59 0,3 222,5 309.914 55,1 88,4 3,9 0,49 0,7 10,7 51 NİĞDE 2158 5,27 18,17 584 50.453 22.669.374 866 0,022 3462,2 13 3 37 151 1,00 1,37 57 75 0 38,7 0,1 21,12 0,2 178,3 348.081 60,9 86,3 3,6 0,47 0,5 8,16 52 ORDU 1289 4,22 17,79 1817 262.644 11.512.223 2 691 0,023 2022,4 8 8 12 426 0,60 0,59 67 63 29 18,0 0,2 20,56 0,45 325 887.765 60,6 83,1 2,9 0,46 0,3 8,79 80 OSMANİYE 1401 6,86 28,32 945 4.674 5.512.145 507 0,023 3233,9 0 0 6 245 1,44 3,02 68 93 0 44,7 0,1 12,6 0,2 86 458.782 59,4 86 3,9 0,36 0,2 8,91 53 RİZE 2298 9,44 21,71 1011 154.682 207.564.310 4 754 0,026 3775,8 3 7 30 1837 0,81 0,77 67 84 43 0,0 0,1 22,35 0,4 435 365.938 51,8 87,7 3,9 0,45 1,1 15,6 54 SAKARYA 2554 12,9 28,44 2696 2.589.809 2.410.795.279 3 901 0,027 4381,6 26 82 142 1550 2,08 11,02 89 99 59 62,2 0,1 18,13 1 109,1 756.168 50,1 90,8 3,8 0,45 0,4 17 55 SAMSUN 2035 6,86 26 3415 307.977 19.066.954 3 904 0,028 3476,8 22 41 82 1451 1,53 3,07 88 95 63 12,9 0,1 33,55 1,2 209,5 1.209.137 58 86,2 4,1 0,45 0,3 11,5 56 SİİRT 1346 2,58 37,61 358 3.793 4.008.264 303 0,013 2984,5 0 0 0 53 0,56 0,25 96 97 0 0,0 0,1 14,03 0,09 457,3 263.676 99,2 68,7 2,4 0,33 0,6 5,69 57 SİNOP 1767 5,33 20,36 403 10.128 0 1 907 0,028 2549,4 1 4 13 136 0,67 1,12 97 97 0 10,2 0,1 24,83 0,2 250 225.574 65,4 82,7 3,6 0,49 0,6 12,6 58 SİVAS 1694 5,43 24,11 1461 38.611 72.139.935 2 509 0,02 2809,4 7 19 22 470 0,94 1,35 95 96 0 0,0 0,1 34,61 0,5 301,6 755.091 61 85,4 3,7 0,42 0,5 8,32 63 ŞANLIURFA 1221 3,47 20,62 2558 111.723 1.793.562.396 3 142 0,017 2705,2 2 8 32 613 0,71 0,96 83 98 42 43,7 0,1 12,26 0,4 168,4 1.443.422 87,8 67,8 2,1 0,35 0,2 3,27 73 ŞIRNAK 773 1,85 47,63 634 117.626 12.619.048 1 164 0,009 1674,2 0 0 0 43 0,24 0,25 72 96 0 0,0 0,1 6,654 0,1 498 353.197 97,4 65,8 2 0,35 0,3 1,81 59 TEKİRDAĞ 3026 26,2 30,84 3806 644.848 13.472.702.654 5 247 0,036 4412 59 44 61 1124 1,93 11,07 92 100 5 22,1 0,1 20,78 1,2 92,4 623.591 43,6 93 5,1 0,52 0,5 12,4 60 TOKAT 1660 4,91 18,18 1791 17.074 6.178.363 2 103 0,02 2679,6 4 11 4 467 1,56 1,66 95 95 1 0,0 0,1 19,11 0,5 329,6 828.027 61,3 85,7 3,1 0,44 0,5 5,87 61 TRABZON 1824 5,33 25,5 2087 563.793 35.206.927 9 571 0,022 2870,3 12 12 57 924 1,12 1,93 70 79 35 35,6 0,1 28,99 0,9 382,5 975.137 52,7 88,5 5,2 0,46 0,5 11,5 62 TUNCELİ 1919 1,81 53,56 229 221 0 417 0,021 2664,6 1 0 0 35 0,15 0,00 93 96 0 0,0 0,1 14,96 0,08 403,5 93.584 45,6 83 4,3 0,51 0,9 8,12 64 UŞAK 1739 14,9 21,48 956 133.029 105.669.146 1 327 0,032 2954,5 13 4 29 335 1,35 1,21 87 100 0 0,0 0,1 24,67 0,3 199,2 322.313 51,8 87,5 3,9 0,46 0,5 15,1 65 VAN 1041 2,46 26,32 1716 16.708 855.659 3 083 0,014 2200,1 3 0 0 287 0,57 0,52 52 95 0 52,3 0,1 15,21 0,3 517,4 877.524 99 68,1 2,2 0,35 0,3 3,9 77 YALOVA 4195 13,7 34,73 1020 29.489 144.907.684 4 108 0,036 6738,5 17 9 14 285 0,73 5,00 81 99 85 72,7 0,2 21,59 0,4 48,3 168.593 44,7 92,9 6 0,47 1,1 20,4 66 YOZGAT 1032 3,7 15,73 981 16.051 0 1 763 0,015 1881,5 3 2 6 247 1,46 1,72 77 89 3 0,0 0,1 14,35 0,3 227,7 682.919 64,7 86,2 2,7 0,45 0,4 5,23 67 ZONGULDAK 3597 15,4 22,43 2472 964.240 2.128.705.535 1 708 0,032 5190,6 4 10 23 246 0,56 0,43 83 98 56 26,4 0,1 37,44 0,8 187 615.599 48,6 87,8 4 0,48 0,5 15,2

Page 248: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 237

EK 2: Analizde Kullanılan İşlenmemiş Veriler (Düzey 2 Bölgeler Bazında)

İKTİSADİ YAPI YENİLİKÇİLİK KAPASİTESİ ALTYAPI VE ERİŞİLEBİLİRLİK BEŞERİ SERMAYE SOSYAL SERMAYE Düzey 2

Kodu İ-1 İ-2 İ-3 İ-4 İ-5 İ-6 İ-7 İ-8 İ-9 Y-1 Y-2 Y-3 Y-4 Y-5 Y-6 A-1 A-2 A-3 A-4 A-5 A-6 A-7 A-8 B-1 B-2 B-3 B-4 B-5 S-1 S-2 TR10 3711 32,2 53,32 1E+05 82363583 9.346.830.338 99797 0,035 7935,9 2306 4102 14020 127165 3,05 7,80 97 100 98 72 0,1 35,09 34,3 0 10018735 44,9 93,4 7,9 0,4 1,3 15,3 TR21 3310 19 33,07 6813 811460,25 14.285.100.407 10932 0,035 4734,3 75 51 126 2105 1,54 7,72 91 99 19 11 0,1 24,24 2,3 130,3 1354658 42,9 91,8 5,1 0,52 0,5 12,5 TR22 2549 8,82 30,45 8190 371107,01 353.841.060 45908 0,036 4082,7 39 70 181 2444 1,22 3,00 90 99 42 9 0,1 23,88 2,2 131 1541322 46,6 88,7 5 0,48 0,5 14,1 TR31 3894 20,6 45,47 21376 7609622,9 3.192.271.088 57833 0,035 7095,3 363 740 1868 14951 2,35 6,40 95 100 26 76 0,1 32,72 8,2 0 3370866 43,9 91,9 7,8 0,43 0,6 11,6 TR32 2940 10,9 27,75 17046 2019189,9 632.339.209 262760 0,042 4048,5 78 169 763 6542 1,08 1,62 70 100 7 28 0,1 19,33 3,6 115,2 2516114 48,5 89,7 5,5 0,53 0,5 12,9 TR33 2291 10,3 21,61 9301 1129740,9 1.692.859.078 18925 0,027 3481,3 97 132 592 4692 1,66 4,86 92 98 2 28 0,1 23,81 2,46 141,1 3051801 51,7 87,5 3,4 0,48 0,4 12,6 TR41 3045 25,6 34,66 19895 9426025,7 8.666.551.177 20855 0,034 5624,1 274 853 3026 14130 2,51 11,86 89 100 63 62 0,1 28,33 5,7 50,67 3025475 46,5 92 5,4 0,42 0,5 13,6 TR42 4978 15,8 29,25 10940 14289066 10.217.579.950 22527 0,028 7467,1 191 286 529 6005 1,77 9,21 93 99 71 71 0,1 23,42 4,75 104,6 2715766 48,1 91,2 4,5 0,47 0,5 18,3 TR51 3333 13,4 63,75 48497 10656594 5.341.812.905 26902 0,032 7522,9 565 926 2337 17873 2,49 6,12 98 100 85 87 0,1 40,2 10,3 73,5 4007860 43,8 93,3 11,1 0,39 1,9 19,5 TR52 1937 9,27 24,18 7374 655109,61 215.428.871 6787 0,025 3841 54 471 721 8095 3,21 7,51 73 96 17 8 0,1 16,64 1,9 227,2 2435376 58,6 90 3,9 0,41 0,7 8,99 TR61 2459 6,36 36,37 22714 732283,76 1.078.305.381 439563 0,035 3872,5 85 158 140 5116 1,21 1,35 54 99 7 31 0,1 25,72 3,8 233 2490235 45,2 91,8 7,2 0,47 0,5 11,5 TR62 2899 11,1 33,6 15384 2625331,2 3.551.213.175 23990 0,026 6087,8 90 163 387 6894 1,74 4,81 82 99 48 44 0,1 23,12 3,4 22,78 3500878 56,4 88 4,9 0,39 0,3 7,8 TR63 1925 8,72 24,44 7252 1839461,7 166.539.542 8551 0,022 3430,2 31 39 274 2403 1,12 2,40 61 96 0 15 0,1 13,4 1,55 109,2 2714892 63,4 85,1 3,5 0,42 0,3 6,84 TR71 2203 6,28 23,11 3805 148013,27 389.799.430 18017 0,024 3856,9 27 33 65 1051 1,35 5,73 71 90 27 10 0,1 21,45 1,1 183,7 1690826 57,8 87,5 3,6 0,43 0,5 8,79 TR72 1722 9,18 24,31 6691 1259658,4 134.630.829 8278 0,019 3043,1 76 516 1170 4380 1,60 4,93 86 95 1 31 0,1 25,06 2 262,8 2498442 60 87,1 3,8 0,41 0,5 8,3 TR81 2816 14,3 23,56 3481 1057153,2 2.154.401.837 6034 0,032 4253,6 6 16 30 546 0,67 0,95 88 98 42 33 0,1 33,96 1,3 186,5 1024879 49,9 86,9 4 0,47 0,6 15,6 TR82 1813 5,74 20,81 1767 83719,033 20.225.688 5365 0,026 2691,9 4 15 28 503 0,96 2,89 89 95 8 2 0,1 30,26 0,65 177,7 871405 58,4 83,6 3,4 0,5 0,7 12,9 TR83 1889 6,29 23,26 7496 396383,1 77.840.922 10065 0,025 3201,3 40 100 141 2860 1,58 2,66 92 96 32 13 0,1 26,95 2,35 245,5 2999460 59 85,6 3,6 0,44 0,4 9,18 TR90 1730 5,26 21,66 7053 1133514 301.836.752 22461 0,022 2764,8 35 38 118 3687 0,79 1,59 71 76 26 18 0,1 24,51 2,42 374,7 3131546 56,6 85,8 4 0,46 0,5 11,1 TRA1 1309 3,71 29,22 2677 31400,313 17.940.688 6992 0,015 2477,6 6 3 6 790 0,78 0,57 89 98 0 12 0,1 28,49 0,65 391,6 1351588 63,4 84,7 3,8 0,4 0,5 6,74 TRA2 884 1,72 23,4 2452 75892,24 1.897.218 8988 0,015 1564,6 2 1 3 251 0,58 0,38 68 95 0 9 0,1 8,563 0,32 502,8 1156150 80,6 75,4 2,4 0,43 0,3 5,64 TRB1 1732 5,14 30,04 4197 208677,75 6.606.414 4834 0,018 3227 14 17 21 1435 0,94 0,76 88 93 0 54 0,1 26,06 0,99 292,3 1770597 59,3 82,6 4,3 0,4 0,5 6,62 TRB2 908 2,05 24,28 3143 43894,064 5.437.749 5750 0,011 1847,4 4 6 1 419 0,51 0,46 52 90 0 22 0,1 12,73 0,49 492,5 1956437 93,8 69,6 2,2 0,37 0,2 3,68 TRC1 1693 14,9 28,57 5720 2355637 155.372.116 8098 0,023 3775,3 55 62 705 6461 1,25 3,23 94 98 22 61 0,1 16,63 1,25 95,09 2023784 73 82,4 2,9 0,35 0,3 5,63 TRC2 1400 3,64 24,37 5043 160406,93 1.797.471.069 7328 0,015 3142,4 10 12 38 1068 0,78 1,15 89 98 48 55 0,1 16,21 0,9 238,3 2806130 87,2 68,7 2,4 0,34 0,2 3,32 TRC3 1203 3,07 31,99 2817 266466,95 24.527.870 3414 0,011 2654,8 4 5 11 613 0,68 0,42 81 93 1 0 0,1 8,349 0,59 393 1778705 96,1 69,7 2,1 0,33 0,3 2,9

İKTİSADİ YAPI İ-1: Cari fiyatlarla kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla (YTL)İ-2: Sanayi işkolunda çalışanların toplam istihdama oranı (Yüzde)İ-3: Hizmet işkolunda çalışanların toplam istihdama oranı (Yüzde)İ-4: Toplam açılan kapanan firma sayısı İ-5: Yıllık ortalama dış ticaret (ithalat+ihracat) (Bin Dolar) İ-6: Toplam doğrudan yabancı sermaye yatırımı (Dolar) İ-7: Turistik yatak sayısı İ-8: Kişi başına işletme sayısı (nüfus/2004 işletme sayısı) İ-9: İşgücünün üretkenliği (gsyih / istihdam 2000 yılı)

YENİLİK KAPASİTESİ Y-1: Toplam patent başvurusu Y-2: Toplam faydalı ürün başvurusu Y-3: Toplam endüstriyel tasarım başvurusu Y-4: Toplam marka başvurusu Y-5: Orta-yüksek teknoloji düzeyine sahip sektörlerde işletme sayısının toplam işletme sayısına oranı Y-6: Orta-yüksek teknoloji düzeyine sahip sektörlerdeki istihdamın toplam istihdama oranı

ALTYAPI VE ERİŞİLEBİLİRLİK A-1: Kanalizasyon şebekesine bağlı nüfusun belediye nüfusu içindeki payı A-2: Katı atık hizmeti verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı A-3: Arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı A-4: Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payıA-5: Karayolu yoğunluğu (km2ye düşen il, devlet, otoyol uzunluğu ) A-6: On bin kişiye düşen hastane yatağı sayısı A-7: İldeki ADSL abonelerinin Türkiye toplamına oranı A-8: Erişilebilirlik

BEŞERİ SERMAYE B-1: Nüfus B-2: Toplam yaş bağımlılık oranı B-3: Okuma yazma bilenlerin oranı B-4: Yüksek öğretim mezunlarının oranı B-5: İşgücünün nüfusa oranı

SOSYAL SERMAYE S-1: On bin kişiye düşen vakıf sayısı S-2: On bin kişiye düşen dernek sayısı

Page 249: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 238

EK 3: Temel Bileşen Özdeğer ve Açıklama Oranları Tablosu (Düzey 2 Bölgeler Bazında)

Temel Bileşenler Özdeğer

Toplam Varyansın Yüzdesi Olarak

Açıklanan Varyans

Toplam Varyansın Birikimli Yüzdesi

1 16,2208 54,0693338 54,06933 2 4,445244 14,817481 68,88681 3 2,184291 7,28097058 76,16779 4 1,633421 5,44473806 81,61252 5 1,292993 4,30997816 85,9225 6 0,965683 3,21894318 89,14144 7 0,815042 2,71680729 91,85825 8 0,650154 2,16718074 94,02543 9 0,447038 1,49012697 95,51556

10 0,328106 1,09368559 96,60925 11 0,201564 0,67187892 97,28112 12 0,185822 0,61940648 97,90053 13 0,162972 0,54324162 98,44377 14 0,150043 0,50014496 98,94392 15 0,088574 0,29524611 99,23916 16 0,080734 0,26911327 99,50828 17 0,060908 0,20302592 99,7113 18 0,038863 0,12954445 99,84085 19 0,026431 0,08810252 99,92895 20 0,008339 0,02779617 99,95675 21 0,006675 0,02225066 99,979 22 0,003008 0,01002786 99,98902 23 0,001882 0,00627188 99,9953 24 0,001057 0,00352447 99,99882 25 0,000354 0,00117931 100 26 3,92E-16 1,306E-15 100 27 1,87E-16 6,2276E-16 100 28 -1,1E-16 -3,527E-16 100 29 -2,9E-16 -9,816E-16 100 30 -5,4E-16 -1,798E-15 100

Page 250: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 239

EK 4: Temel Bileşen Özdeğer ve Açıklama Oranları Tablosu (İller Bazında)

Temel Bileşenler Varyans

Toplam Varyansın Yüzdesi Olarak

Açıklanan Varyans

Toplam Varyansın Birikimli Yüzdesi

1 12,84642122 42,82140408 42,82140408 2 5,105092884 17,01697628 59,83838036 3 2,116313766 7,054379219 66,89275958 4 1,535116361 5,117054537 72,00981412 5 1,466958258 4,88986086 76,89967498 6 1,156259589 3,854198631 80,75387361 7 1,009189309 3,363964364 84,11783797 8 0,717730985 2,392436618 86,51027459 9 0,577721636 1,925738788 88,43601338

10 0,543445047 1,81148349 90,24749687 11 0,489135429 1,63045143 91,8779483 12 0,458169831 1,527232768 93,40518106 13 0,38049703 1,268323433 94,6735045 14 0,311918272 1,039727574 95,71323207 15 0,293115159 0,977050529 96,6902826 16 0,240843711 0,802812371 97,49309497 17 0,200646253 0,668820845 98,16191582 18 0,184769196 0,615897321 98,77781314 19 0,11094284 0,369809468 99,1476226 20 0,102228791 0,340762635 99,48838524 21 0,06458332 0,215277734 99,70366297 22 0,031645979 0,105486595 99,80914957 23 0,022074339 0,073581131 99,8827307 24 0,014917228 0,049724092 99,93245479 25 0,006893687 0,022978958 99,95543375 26 0,004662487 0,015541624 99,97097537 27 0,003848784 0,01282928 99,98380465 28 0,002477322 0,008257738 99,99206239 29 0,001958795 0,006529318 99,99859171 30 0,000422487 0,001408289 100

Page 251: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 240

EK 5: Temel Bileşen Yükleri Tablosu (Düzey 2 Bazında) Temel Bileşenler

Değişkenler 1.Temel

Bileşen 2.Temel Bileşen

3.Temel Bileşen

4.Temel Bileşen

5.Temel Bileşen

Nüfus 0,049094 0,11319 0,059156 -0,02945 -0,03618

Cari fiyatlarla Kişi Başına Düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 0,049675 -0,09882 -0,05219 -0,07305 -0,08565

Sanayi İstihdamı / toplam istihdam 0,054882 -0,01313 -0,07596 -0,17278 -0,09688

Hizmet/toplam istihdam 0,048029 0,026146 -0,01569 0,304281 -0,05828

2004-2006 yılları arasında toplam açılan kapanan firma sayısı 0,053435 0,097295 0,104191 0,026842 -0,0042

2001-2006 yıllık ortalama dış ticaret 0,049991 0,115362 0,06134 -0,11975 0,026984

1956-2006 doğrudan yabacı sermaye yatırımı 0,042136 -0,04136 -0,12638 -0,17517 -0,07232

Turistik yatak sayısı 0,011807 -0,04499 0,345903 0,116635 -0,35578

Kişi başına işletme sayısı 0,042728 -0,13002 0,128613 -0,04811 -0,10499

İşgücünün üretkenliği 0,055924 -0,03717 -0,10331 0,050768 -0,10034

2000-2006 Toplam faydalı ürün 0,052017 0,109794 0,060141 -0,05888 0,016169

2000-2006 Toplam patent başvurusu 0,052068 0,111458 0,069235 -0,05208 0,037983

2000-2006 Tasarım toplam 0,050501 0,115939 0,063618 -0,09082 0,011122

2000-2006 Toplam marka başvurusu 0,049351 0,120443 0,085897 -0,09746 0,018408Yüksek, orta-yüksek teknoloji düzeyine sahip işletmelerin toplam işletmelere oranı 0,047913 -0,00628 -0,07908 0,010364 -0,10217Yüksek, orta-yüksek teknoloji düzeyine sahip işletmelerdeki istihdamın toplam işletme istihdamına oranı 0,042461 -0,05522 -0,17226 -0,15017 -0,09733Kanalizasyon şebekesine bağlı nüfusun belediye nüfusu içindeki payı 0,031424 -0,02417 -0,26684 0,016119 0,242012

Katı atık hizmeti verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı 0,028452 -0,05321 -0,08544 0,096015 -0,41341Arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı 0,04919 0,01559 -0,1299 0,054956 0,062852Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı 0,041642 0,01143 -0,16331 0,201783 -0,13779

Km2’ye düşen yol düşen yol 0,038377 -0,01086 -0,0058 -0,27144 0,13788

On bin Kişiye düşen hastane yatağı sayısı 0,043016 -0,06765 0,013579 0,164122 0,340204

ADSL Abone Oranı 0,054418 0,095917 0,079474 -0,03656 0,019873

Ortalama erişilebilirlik -0,0465 0,079423 0,089199 0,053188 0,184995

Toplam yaş bağımlılık oranı -0,04295 0,140686 -0,09758 0,027603 -0,10429

Okuma yazma bilen oranı 0,044355 -0,12391 0,084552 -0,02852 0,045836

Yüksek öğretim mezunlarının oranı 0,049551 -0,04914 0,084953 0,289868 0,002055

İşgücünün nüfusa oranı 0,007373 -0,16158 0,218219 -0,21016 0,143114

On bin kişiye düşen vakıf sayısı 0,044638 0,006862 0,039812 0,290837 0,275482

On bin kişiye düşen dernek sayısı 0,044911 -0,11623 0,052267 0,019941 0,212387

Page 252: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 241

EK 6: Temel Bileşen Yükleri Tablosu (İller Bazında) Temel Bileşenler

Değişkenler 1.Temel

Bileşen 2.Temel Bileşen

3.Temel Bileşen

4.Temel Bileşen

5.Temel Bileşen

1.Temel Bileşen

7.Temel Bileşen

Nüfus 0,063884 0,098974 0,009889 0,03673 -0,02714 -0,04028 -0,06583Cari fiyatlarla Kişi Başına Düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 0,051934 -0,09647 -0,04999 0,115769 -0,04643 0,12376 0,20245

Sanayi İstihdamı / toplam istihdam 0,062181 -0,04484 -0,12512 -0,0218 -0,12063 -0,10686 0,082863

Hizmet/toplam istihdam 0,044146 0,021424 -0,05119 0,249475 0,329936 0,159592 0,137042004-2006 yılları arasında toplam açılan kapanan firma sayısı 0,065037 0,100064 0,075296 0,002403 0,031448 -0,00768 -0,01343

2001-2006 yıllık ortalama dış ticaret 0,061672 0,108596 0,040735 -0,08511 -0,06006 0,010488 0,083329

1956-2006 doğrudan yabacı sermaye yatırımı 0,053622 0,011293 -0,10161 0,0527 -0,17487 -0,05783 0,13631

Turistik yatak sayısı 0,021714 0,00205 0,253966 0,431181 -0,00218 -0,08909 0,017238

Kişi başına işletme sayısı 0,047102 -0,10663 0,142623 0,10946 -0,05708 -0,05143 0,145729

İşgücünün üretkenliği 0,059147 -0,06074 -0,14508 0,149464 0,022431 0,132661 0,090646

2000-2006 Toplam faydalı ürün 0,063949 0,105701 0,039898 -0,07057 -0,02012 -0,0449 -0,00355

2000-2006 Toplam patent başvurusu 0,06346 0,107623 0,054533 -0,07299 -0,00944 -0,0038 0,037069

2000-2006 Tasarım toplam 0,062388 0,108947 0,042314 -0,08561 -0,03734 -0,04247 0,031125

2000-2006 Toplam marka başvurusu 0,061325 0,112004 0,059717 -0,08038 -0,03533 -0,02698 0,045706Yüksek, orta-yüksek teknoloji düzeyine sahip işletmelerin toplam işletmelere oranı 0,054192 -0,02884 -0,10166 -0,02419 -0,08498 -0,35845 -0,32415Yüksek, orta-yüksek teknoloji düzeyine sahip işletmelerdeki istihdamın toplam işletme istihdamına oranı 0,044836 -0,05505 -0,20745 -0,00925 -0,17216 -0,1636 -0,23762Kanalizasyon şebekesine bağlı nüfusun belediye nüfusu içindeki payı 0,026253 -0,04173 -0,1981 -0,31648 0,236639 -0,06231 0,328374Katı atık hizmeti verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı 0,026818 -0,04756 -0,09784 0,09771 0,279971 -0,40433 0,43923Arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı 0,050305 -0,0228 -0,14159 0,012725 -0,0093 0,335585 -0,18247Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki payı 0,042311 -0,01563 -0,15839 0,201269 0,037191 0,143557 -0,29948

Km2’ye düşen yol 0,030761 -0,03317 -0,01434 -0,05773 -0,28508 0,486805 0,354319

On bin Kişiye düşen hastane yatağı sayısı 0,03862 -0,07171 0,01835 -0,17792 0,238963 0,139831 -0,2735

ADSL Abone Oranı 0,065959 0,099483 0,058841 -0,02992 -0,00356 -7,5E-06 0,019627

Ortalama erişilebilirlik -0,04987 0,079351 0,095222 -0,04786 0,175156 0,129434 -0,04169

Toplam yaş bağımlılık oranı -0,04781 0,127882 -0,14172 0,082576 0,023549 0,034459 0,071651

Okuma yazma bilen oranı 0,049013 -0,11959 0,115957 -0,07226 -0,06378 -0,12357 -0,12801

Yüksek öğretim mezunlarının oranı 0,060531 -0,05493 0,121468 0,183276 0,172979 0,069861 -0,10979

İşgücünün nüfusa oranı 0,009209 -0,10646 0,300401 -0,15929 -0,14804 -0,0617 0,144623

On bin kişiye düşen vakıf sayısı 0,043731 -0,02226 0,115477 -0,18309 0,335081 0,104453 -0,12512

On bin kişiye düşen dernek sayısı 0,045621 -0,11652 0,076958 -0,16075 0,052754 0,097916 -0,04625

Page 253: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 242

EK 7: Ana Kriterler Bazında Düzey 2 Bölgelerin Endeks Değerleri

Kodu İller İktisadi Yapı

Yenilikçilik Kapasitesi

Altyapı ve erişilebilirlik

Beşeri Sermaye

Sosyal Sermaye

TR10 İstanbul 3,13384 4,38074 2,72698 1,59086 1,82012TR21 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli 0,91633 -0,0693 0,21899 0,89976 0,20151TR22 Balıkesir, Çanakkale -0,00572 -0,33763 0,19837 0,56704 0,46557TR31 İzmir 1,21588 0,59609 1,42831 1,07537 0,25205TR32 Aydın, Denizli, Muğla 0,35025 -0,3036 -0,31545 0,8763 0,28701TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak -0,29009 -0,07373 -0,05773 0,29919 0,14449TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik 1,06809 0,92385 0,943 0,65537 0,30619

TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova 1,20471 0,21704 1,08644 0,62351 0,95538

TR51 Ankara 1,4699 0,81388 1,66716 1,48182 3,27229TR52 Konya, Karaman, -0,3989 0,47951 -0,71074 0,02591 0,08053TR61 Antalya, Isparta, Burdur 0,28182 -0,34426 -0,47718 1,05828 0,09024TR62 Adana, Mersin 0,35363 -0,0503 0,47171 0,13816 -0,7228

TR63 Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye -0,48537 -0,38885 -0,70094 -0,27246 -0,82097

TR71 Kırıkkale, Aksaray, Niğde,Nevşehir, Kırşehir -0,46919 -0,23083 -0,6379 -0,0877 -0,26227

TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat -0,60083 0,04543 -0,4246 -0,11936 -0,2477TR81 Zonguldak, Karabük, Bartın 0,03813 -0,59682 0,57635 0,19804 0,68318TR82 Kastamonu, Çankırı, Sinop -0,69123 -0,45515 -0,13928 -0,11935 0,53857TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya -0,55014 -0,26253 -0,08973 -0,0271 -0,28596

TR90 Trabzon, Ordu, Giresun,Rize, Artvin, Gümüşhane -0,69022 -0,49149 -0,88141 0,14557 0,05617

TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt -0,87866 -0,59033 -0,58702 -0,41518 -0,49599TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır,Ardahan -1,16317 -0,64986 -1,59369 -1,27134 -0,93717TRB1 Malatya, Elazığ, Bingöl,Tunceli -0,64197 -0,53375 -0,19378 -0,31922 -0,56258TRB2 Van, Muş, Bitlis, Hakkari -1,1706 -0,65757 -1,66925 -1,9746 -1,26822TRC1 Gaziantep, Adıyaman, Kilis -0,28282 -0,24207 0,41068 -0,97887 -0,90862TRC2 Şanlıurfa, Diyarbakır -0,79738 -0,55831 -0,05169 -1,86704 -1,36196TRC3 Mardin, Batman, Şırnak, Siirt -0,91628 -0,62016 -1,19759 -2,18295 -1,27906

Page 254: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 243

EK 8: Ana Kriterler Bazında İllerin Endeks Değerleri

İller İktisadi Yapı

Yenilikçilik Kapasitesi

Altyapı ve erişilebilirlik

Beşeri Sermaye

Sosyal Sermaye

ADANA 0,895 0,27008 1,26757 -0,01758 -0,72157ADIYAMAN -0,83018 -0,3895 -0,24578 -1,03438 -1,17094AFYON -0,62077 -0,06982 -0,15713 0,28731 0,16169AĞRI -1,1174 -0,4214 -1,67678 -2,07998 -1,45855AKSARAY -0,64678 -0,11172 -0,83773 -0,15248 -0,58839AMASYA -0,31935 -0,16698 -0,17518 0,32904 -0,26979ANKARA 2,36248 1,68703 2,37111 1,76312 3,88907ANTALYA 1,21303 -0,09265 -0,57558 1,54156 -0,07224ARDAHAN -1,05076 -0,3542 -1,56109 0,10525 -0,02184ARTVİN -0,02671 -0,31055 -0,5246 0,30394 0,73701AYDIN 0,23809 -0,09212 0,26328 0,72033 0,07881BALIKESİR 0,28776 -0,08656 0,6012 0,70164 0,4151BARTIN -0,54556 -0,40717 0,20177 0,37351 -0,40607BATMAN -0,56199 -0,40762 -0,95118 -2,30448 -1,2735BAYBURT -0,84974 -0,34262 -0,82976 -0,15233 0,79208BİLECİK 0,50229 -0,10376 0,00507 0,65591 0,82605BİNGÖL -0,94664 -0,3848 -0,73589 -1,10521 -0,7128BİTLİS -1,00021 -0,50227 -1,06016 -1,71973 -1,13062BOLU 0,79762 0,0307 0,63506 0,91117 1,82074BURDUR -0,02795 0,02814 -0,28736 0,63163 0,55307BURSA 1,80459 1,51878 1,62758 0,76451 0,13379ÇANAKKALE 0,23038 -0,20727 0,20761 1,11827 0,65567ÇANKIRI -0,7268 0,07483 -0,28744 0,39641 0,59078ÇORUM -0,29877 -0,01408 0,58285 -0,25475 -0,10351DENİZLİ 0,42768 0,01366 -0,35036 0,89348 0,72152DİYARBAKIR -0,53247 -0,29892 0,48609 -1,82605 -1,43963DÜZCE -0,40071 0,07052 0,93387 0,73913 2,01185EDİRNE 0,30182 -0,21009 0,81825 1,08636 0,08232ELAZIĞ -0,16111 -0,30983 0,48316 -0,17561 -0,51575ERZİNCAN -0,66815 -0,30514 -0,436 0,35789 -0,03528ERZURUM -0,62325 -0,36654 -0,37519 -0,44289 -0,73692ESKİŞEHİR 0,99782 0,27748 1,19389 0,91902 0,67683GAZİANTEP 0,45998 0,15486 1,15581 -0,87395 -0,95944GİRESUN -0,54904 -0,28013 -1,06379 -0,05313 -0,14983GÜMÜŞHANE -0,96083 -0,44248 -0,73776 -0,01175 -0,19876HAKKARİ -0,70766 -0,37846 -1,96599 -1,70002 -1,27963HATAY -0,10651 -0,16542 -0,29918 -0,04389 -0,81009IĞDIR -0,6638 -0,46849 -1,27085 -1,01165 -0,4905ISPARTA -0,25394 -0,18739 1,0629 0,96421 0,48324İSTANBUL 5,26279 8,11011 3,94075 1,23379 2,18429İZMİR 1,91112 1,29809 1,90987 1,28395 0,31172KAHRAMANMARAŞ -0,38398 -0,23546 -0,58701 -0,41657 -1,02771KARABÜK 0,34795 -0,2247 0,85904 0,18141 2,04487KARAMAN -0,10122 -0,00375 -0,4487 0,11708 0,24272

Page 255: ISBN 978-975 – 19 – 4330-9 (bas · bölgesel yenilik stratejileri, kümelenmeler, teknoloji ve yenilik geliştirme merkezleri ile rekabet edebilirlik odakları gibi araçlarla

Kara Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Politikalarına Yansımaları

http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/karam/rekabet.pdf 244

İller İktisadi Yapı

Yenilikçilik Kapasitesi

Altyapı ve erişilebilirlik

Beşeri Sermaye

Sosyal Sermaye

KARS -0,85916 -0,36868 -1,06918 -0,32174 -0,87511KASTAMONU -0,27705 -0,31808 0,41099 0,0309 0,74894KAYSERİ 0,18007 0,63169 0,12402 0,15044 0,32876KİLİS 0,02039 -0,3797 0,00892 -0,87631 0,3546KIRIKKALE 0,46111 0,17455 0,78106 -0,08758 -0,27758KIRKLARELİ 1,04334 -0,17544 0,06378 1,256 0,24773KIRŞEHİR -0,39664 -0,16845 -0,50757 0,09354 -0,2286KOCAELİ 2,68093 0,42986 1,99764 0,83239 0,56586KONYA -0,1115 0,87883 -0,37928 0,13368 0,18655KÜTAHYA -0,23472 -0,12079 0,27191 0,50288 0,68744MALATYA -0,45241 -0,24622 0,0645 0,06263 -0,6185MANİSA 0,35434 0,26494 0,41115 0,32774 -0,29111MARDİN -0,83567 -0,31519 -1,11242 -1,95565 -1,63115MERSİN/İÇEL 0,40315 -0,02015 0,42554 0,41968 -0,87775MUĞLA 1,10472 -0,3476 -0,12831 1,79551 0,11041MUŞ -1,33383 -0,39792 -1,92502 -1,87717 -1,61537NEVŞEHİR -0,10814 -0,06415 -0,27048 0,48023 0,37952NİĞDE -0,44664 -0,26998 -0,88108 0,1188 -0,36818ORDU -0,73605 -0,38219 -0,55471 -0,16346 -0,56596OSMANİYE -0,36873 -0,13817 0,02828 -0,24422 -0,77297RİZE -0,13939 -0,31063 -0,68785 0,35674 1,86027SAKARYA 0,39939 0,34521 1,23938 0,49888 0,49723SAMSUN -0,16596 -0,05196 0,64246 0,17447 -0,22492SİİRT -0,55757 -0,41994 -0,72212 -2,22887 -0,28197SİNOP -0,48038 -0,36216 0,0245 -0,0631 0,48512SİVAS -0,50824 -0,27889 -0,18725 -0,09341 -0,3687ŞANLIURFA -0,60972 -0,34687 0,10756 -2,00764 -1,44725ŞIRNAK -0,70195 -0,48914 -1,23223 -2,32487 -1,53783TEKİRDAĞ 1,82728 0,30569 0,43754 1,2209 0,27896TOKAT -0,63081 -0,14385 -0,5715 -0,1122 -0,51707TRABZON -0,41732 -0,20912 0,07443 0,62284 0,04877TUNCELİ -0,1576 -0,51493 -0,71366 0,56334 0,43537UŞAK -0,08255 -0,19737 -0,13828 0,37857 0,5889VAN -0,82555 -0,40282 -1,17464 -2,1907 -1,29956YALOVA 0,92844 -0,21342 1,74228 1,17135 2,44477YOZGAT -0,96923 -0,17005 -0,83777 -0,21656 -0,84643ZONGULDAK 0,64548 -0,39929 1,0712 0,56845 0,55695