12
KAMUSAL YAŞAMI IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIBURADA KAMUSAL MÜDAHALE SÖZKONUSUDUR! SAYI 5 MAYIS 2013 BEDELSİZDİR HAFTADA BİR YAYINLANIR

İnşaet Gazetesi sayı 5

Embed Size (px)

DESCRIPTION

'' Anne ben barbar mıyım '' kamusallaştıramadıklarımızdan mısın ?

Citation preview

Page 1: İnşaet Gazetesi  sayı 5

K A M U S A L Y A Ş A M II I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I B U R A D A K A M U S A L M Ü D A H A L E S Ö Z K O N U S U D U R !

SAYI 5MAYIS 2013

B E D E L S İ Z D İ R H A F T A D A B İ R Y A Y I N L A N I R

Page 2: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İmtiyaz Sahibi veGenel Yayın Yönetmeni

Ceyda Tuğçe

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüCeyda Tuğçe

EditörCeyda Tuğçe

Katkıda BulunanlarAtilla Atala

Kamusal Direniş PlatformuKamusal Sanat Atölyesi

Niyazi SelçukÖzge Su

Özcan YamanŞükrü Köroğlu

Yayın TürüUlusal, süreli yayın

Haftada bir yayınlanır

İsim ve her türlü yayın hakkıCeyda Tuğçe’ye aittir.

Burada toplumsal dönüşümün inşası söz konusudur.

Kamusal yaşamı İNŞAET.

Page 3: İnşaet Gazetesi  sayı 5

BarbarlarıBeklerken

Oyunsuz

Kamusal SanatAtölyesi

Strateji

4 / 5

6 / 7

8 / 9

10 / 11

İÇİNDEKİLER

Page 4: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İNŞAET 4

BARBAR-LARIBEK-LER-KEN.

Çeviri: Cevat Çapan

Constantino Kavafis

Page 5: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İNŞAET 5

Neyi bekliyoruz böyle toplanmış pazar yerine?

Bugün barbarlar geliyormuş buraya.

Neden hiç kıpırtı yok senatoda?

Senatörler neden yasa yapmadan oturuyorlar?

Çünkü barbarlar geliyormuş bugün.

Senatörler neden yasa yapsınlar?

Barbarlar geldi mi bir kez, yasaları onlar yapacaklar.

Neden öyle erken kalkmış imparatorumuz,

şehrin en büyük kapısında neden kurulmuş tahtına,

başında tacı, törene hazır?

Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,

onların başbuğunu karşılamaya çıkmış imparatorumuz.

Bir de koca ferman hazırlatmış

ona rütbeler, unvanlar bağışlayan.

İki konsülümüzle yargıçlarımız neden böyleişlemeli,

kırmızı kaftanlar giyinip gelmişler?

Neden böyle yakut bilezikler,

parlak,görkemli zümrüt yüzükler takınmışlar?

Ellerinde neden böyle altın,gümüş kakmalı asalar var?

Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,

onların gözlerini kamaştırırmış böyle takılar.

Ünlü konuşmacılarımız nerde peki,

neden herzamanki gibi söylev çekmiyorlar?

Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,

onlar pek aldırmazlarmış güzel sözlere.

Neden bu beklenmedik şaşkınlık,

bu kargaşa?(Nasıl da asıldı yüzü herkesin!)Neden

böyle hızla boşalıyor sokaklarla alanlar,

neden herkes dalgın dönüyor evine?

Çünkü hava karardı, barbarlar gelmedi.

ve sınır boyundan dönen habercilere göre,

barbarlar diye kimseler yokmuş artık.

Page 6: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İNŞAET 6

Page 7: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İNŞAET 7

Günümüzde, yaşam alanlarında büyük değişimler

yaşanmaktadır. Bu değişim ve dönüşümden en çok

etkilenen kesimlerden biride çocuklardır. Oyun

ve oynadıkları alanlar daralmakta, bedene dayalı

sosyalleştirici oyunların sayısı gittikçe tükenmektedir.

Artık çocukların oyunlarını ve oyuncaklarını belirli

endüstriyel kuruluşlar belirlemektedir. Fiziğe, bedensel

temasa dayalı sokak oyunları çocukların iletişim

becerilerini, zihinsel yaratıcılıklarını geliştiren bir

unsurdur. Ebeveynlerin çocuklar üzerindeki baskısı ve

cezalandırma yöntemleri, kentin o soğuk ve iticiliğinden

daha da etkili. Ve beton yığınlarının içerisinde büyüyen,

betonlaşan davranışlarıyla birlikte ebeveynlerin,

sokakların ölüm, karanlıklar ve ihanetlerle dolu olduğunu

öğreterek büyüttüğü çocuk aslında kendisinin korkular

salacağını bilmeden büyüyecek.

Çocuk”lar yok olduğunda her şeyimiz yok olacaktır...

Bu çalışma 13. Bienal Kapsamında değildir.

Şükrü Köroğlu’nun Kamusal çalışmasıdır.

Oyunsuz

Page 8: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İNŞAET 8

Kamusal alan, en temel anlamıyla, “farklı”

insanların bir araya geldiği, karşılaştığı, kendisini

ve “ötekiyi” deneyimlediği, fikirlerini özgürce ifade

ettiği, ortak meselelerini müzakere ettiği, iktidara

muhalefet ettiği, herkese açık, giriş ve çıkışları

denetlenmeyen politik bir alandır. Sokaklar, caddeler,

parklar vb. tüm alanlar kamusal alanlardır. Kamusal

alan kavramının aynı zamanda devleti ve onun

organlarını temsil ediyor olması kafa karışıklığına

yol açıyor olsa da, devlet kamusal alanın bir

parçası değil, yukarıda bahsedilen hakların yerine

getirebilmesi için koşulları sağlamakla yükümlü

düzenleyicidir. İnsanların kontrolsüz olarak, eşit

bir şekilde bir araya gelebildikleri alanlar tanımına

geri dönüp bakacak olursak aslında bugün kamusal

alandan bahsetmek ne yazık ki mümkün değildir.

İktidarın her yerde hissedildiği, tüm toplumun

gözetlendiği, ulaşım, ifade ve ekonomik eşitsizliğin

had safhada olduğu durumda, özgürlük alanından

bahsetmek mümkün olmamaktadır. 1 Mayıs’ta

yaşanan olaylar bunun en açık örneğidir. Kamu

kullanımı için düzenlendiği iddia edilen alan,

kamusal alanın gerçek sahiplerine “şiddetle”

kapatılmıştır.

Devlet iktidarının yanı sıra kamusal alan özel

sermaye tarafında da kuşatılmış haldedir. Kamusal

alan, kamuoyunun oluşturulduğu, manipüle edildiği,

kültürün yaratıldığı alanlardır aynı zamanda.

Kamusal alandaki tüm değişiklik ve düzenlemeler

bu sürecin parçasıdır. Yapılan düzenlemelerle, gelir

düzeyi yüksek insanlar kent merkezine çekilmeye

çalışılırken, yoksullar kent merkezinin dışına

doğru itilmektedir. Kentsel dönüşüm projeleri,

yoksul insanların haklarını hiçe saymakta, onları

uyum sağlayamayacakları bir yaşam tarzına doğru

itmektedir. Şehri güzelleştirmek, sağlamlaştırmak

gibi bahanelerle yapılan projelerin elle tutulur hiçbir

yanı yoktur. Mesele rant meselesidir. Dünyada

kentsel dönüşümün insanların yerinden edilmediği

olumlu birçok örneği bulunmaktadır. Türkiye’nin her

yerinden hızla gerçekleştirilen projelerde yaşam

hakkı değil tüketim hakkı ön plana çıkmakta tüm

düzenlemeler bunun üzerine kurulmaktadır.

Page 9: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İNŞAET 9

Bu kültürel dönüşümün parçası olan ve hızla

çoğalan alışveriş merkezlerinin sorunlu yanı

önemli olmakla birlikte sadece yeşil alanların

tahrip edilmesi, ağaçların kesilmesi değil, hem

biraradalığın ortadan kaldırılmasıyla karşılaşma

azaltılması, hem de sokağın boşaltılması ve “yeni”

bir yaşam tarzının önerilmesidir. Bu yaşam tarzı,

güvenli, konforlu ve tüketime dayanan bir tarzdır.

Bu tarz, toplumsal tabakaları birbirinden giderek

uzaklaştırmakta, taraflar arası karşıtlığı giderek

arttırmakta ve kutuplaşmaya neden olmaktadır. Bu

kutuplaşma birbirini tanımama, birbirinden korkma

ve dışlama gibi sonuçlar doğurmakta ve uzlaşı

ortamını yok etmektedir.

Her iktidar kendi kültürünü empoze etme ve

yayma isteğindedir. Bugün gerçekleşen değişimler

iktidarın kendi kamusal alanda var etme ve kamusal

alanı denetleme, baskı yoluyla iktidarını kabul

ettirmek istemesinden kaynaklanmaktadır. İktidarın

muhalefete tahammülü yoktur, bu yüzden kamusal

alan ortadan kaldırılmak istenmektedir. Kamusal

alan kamuya aittir ve yapılacak değişiklerde kamu

söz sahibi olmalıdır. Kamusal alanı geri kazanmak,

kamusal alanda verilecek mücadele ile gerçek

olabilir.

K A M U S A L S A N A T

A T Ö L Y E S İ

Page 10: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İNŞAET 10

Page 11: İnşaet Gazetesi  sayı 5

İNŞAET 11

Çevre ve Şehircilik Bakanı “kentsel dönüşüme karşı

çıkanlar vatan hainidir” açıklamasında bulundu. Bizler

iktidarın her türlü baskısına, tacizine, hukuksuzluğuna

karşı direnerek “vatan hainliği” yapmaya devam ediyoruz.

Page 12: İnşaet Gazetesi  sayı 5

MAHALLELER BİRLEŞİYOR,İSTANBUL KENT HAKKINA SAHİP ÇIKIYOR!

BUNA KARŞI MÜCADELEDEVAM EDİYOR!

MAHALLELER... TARİHİ BÖLGELER... KAMUSAL ALANLAR... PARKLAR...MEYDANLAR... SOKAKLAR... SİNEMALAR... TİYATROLAR...

KENTİN BÜTÜN DEĞERLERİ İKTİDARIN KENTSEL DÖNÜŞÜM ADI ALTINDAKİ SALDIRILARININ HEDEFİNDE!!!

SEN DE ÇIK SOKAĞA... EYLEME... SEN DE BİR SES VER...SERBEST KÜRSÜYE SEN DE GEL... SÖZÜNÜ SENDE SÖYLE...