92

ido dergi 128

Embed Size (px)

DESCRIPTION

2 AYLIK SURELI YAYIN

Citation preview

Page 1: ido dergi 128
Page 2: ido dergi 128
Page 3: ido dergi 128
Page 4: ido dergi 128

‹Ç‹NDEK‹LER

02 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Reklam sizi “daha iyi birhekim”yapmaz!

Da¤ fare biledo¤urmad›!

ww

w.id

o.or

g.tr

Tüm sa¤l›k mesleklerinde oldu¤ugibi diflhekimli¤inde de reklamsa¤l›k mevzuat› taraf›ndan yasaklanm›flt›r.

Oda Haberleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .18

‹nceleme: Marmara Depr emi’nin üzerinden 10 y›l geçti . . . .44

Bilimsel: Lazer sistemlerinin güvenli kullan›m› . . . . . . . . . . .48

Sivil Toplum: Lösemili Çocuklar Vakf› (LÖSEV ) . . . . . . . . . .76

Sanat Gündemi: Nezihe Meriç ve Demirtafl Ceyhun . . . . . . . .78

Sa¤l›k Dünyas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .82

K›sa Yolculuk: Yeryüzü cennetine hofl geldiniz; SARIGERME....84

Duyuru . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .87

Kalem Kamil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .88

Pronomel . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Ön kapak içiD-MAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1Corsodyl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4Aksef . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6Teknodent . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17Lider Difl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .21-43

Temed . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .31Bahar Dental . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47ADT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .54-55Güney Difl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .81Corega . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Arka kapak içiEtol Fort . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Arka kapak

reklam dizini

08

Kamunun baflta muayenehaneler olmak üzere özel sa¤l›k kurulufllar›ndanhizmet al›m› için Hükümet taraf›ndanbafllat›lan çal›flmalarda epey yol katedilmiflken kriz bahane edilerek sürecin durdurulmas›, verilen sözlerinhiçbir de¤eri olmad›¤›n› ortaya koydu.

18

Page 5: ido dergi 128

Endodontik tedavi tekrar› birçok durumdaendodontik cerrahi yerine düflünülmesigereken bir alternatiftir. Diflhekimi tedavisonras› hastal›kla karfl› karfl›ya kald›¤›nda hastal›¤›n etyolojisini mutlaka saptamal› vetedavi için do¤ru bir strateji izlemelidir.

Bilgi Üniversitesi Karfl›laflt›rmal›Edebiyat Bölümü Ö¤retim Üyesi veYazar Prof. Dr. Murat Belge, BarakObama’n›n ABD Baflkan› seçilmesiyleoluflan dönemin özelliklerini veTürkiye’deki son geliflmeleride¤erlendirdi.

Endodontik tedavi tekrar›

fiimdi bar›flzaman›d›r

68

56

61

36

‹fl yerinde ruhsal taciz veya psikolojik terörolarak tan›mlanan Mobbing’e en çok en hizmetsektöründe, sa¤l›k hizmetlerinde ve e¤itimalan›nda rastlan›yor.

Hayatlar›m›z›IMF ve Dünya Bankas› belirleyemez!

Psikolojik taciz (Mobbing)

Uzun y›llar k›skac›naald›¤› ülkelerdeprotestolara vedirenifllere neden olanIMF ve Dünya Bankas›‹stanbul’da toplan›yor.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 03

dergi‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI

Yönetim Yeri ve Adresi‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No:203 D:3 34367Harbiye / ‹STANBUL

Tel: 0212 225 03 65 - 0212 296 21 05 Faks: 0212 296 21 04

[email protected]

[email protected]

‹mtiyaz Sahibinin Ad› ve AdresiMustafa Dü¤encio¤lu

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No: 203 D:3 34367

Harbiye / ‹STANBUL

Sorumlu Müdürün Ad› ve AdresiMehmet Tar›k Tuncay

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No: 203 D:3 34367

Harbiye / ‹STANBUL

Dergi Ad›dergi

Yay›n TürüYerel süreli yay›n

(iki ayda bir y›lda alt› say› yay›mlan›r)

Bask›fian Ofset Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti.

Ayaza¤a Mah. Kemerburgaz yolu No: 13 fiiflli/‹ST.Tel: 0 212 289 24 24-25-26

Faks: 0 212 289 07 87

Bas›m Yeri ve Tarihi‹stanbul - EYLÜL 2009

Yay›n KuruluGülsüm Ak

L. Yakut AlkanerSevil Tu¤lu ArslanP›nar Ezerler ‹zar

Nesrin Koçer ÜlkerSüha Sertabibo¤lu

Füsun fieker Karagörenfieyda Yavuz

Yazarlar‹lhan ‹fller

Nilgün Onar›c›

‹DO Ad›na Reklam Koordinatörüfiebnem Akç›l

[email protected] ‹letiflim

Tel: 0212 219 96 76

Foto¤rafTeoman Gürzihin

RedaksiyonSüha Sertabibo¤lu

Yay›n SekreteriÇa¤la Oflas

Editoryal ve Teknik ÜretimTETRA ‹letiflim Hizmetleri

Yay›n Koordinatörü: Önder K›z›lkayaEditör: Türkflan Karatekin

Görsel Yönetmen: Didem ‹ncesa¤›rGrafik Uygulama Orçun Peköz

Halaskargazi Cd. Sait Kuran ‹fl Mrkz. No: 145/5 34381 fiiflli - ‹stanbul

Tel: 0212 219 96 [email protected]

128. say› 6750 adet bas›lm›flt›r.Dergi’de yer alan yaz›lar›n hukuki

sorumlulu¤u yazarlar›na aittir.

Page 6: ido dergi 128
Page 7: ido dergi 128

Bu yaz›m› hiç de hofl olmayan bir konuya ay›r-d›¤›m için derin üzüntü duymaktay›m. Hat›rla-naca¤› gibi geçen Temmuz ay›nda flahs›m he-def al›narak Odam›z›n tüzel kiflili¤ine çirkin birsald›r› yap›ld›. Medyan›n haber yapmas› sonu-cunda kamuoyuna mal olan bu olaydan k›sasürede herkesin haberdar oldu¤unu, durmak-s›z›n çalan telefonlar›mdan anlad›m.O kadar çok kifli ve kurum temsilcisinden tele-fon ald›m ki hepsini teker teker arayarak teflek-kür etmem maalesef mümkün olmad›. Üyeleri-mizin beni mazur görece¤ini ümit ederek beniarayan yüzlerce meslektafl›ma ve çeflitli kurumve kurulufl yetkililerine, Odam›z yay›n organ›Dergi arac›l›¤›yla teflekkür etmek istedim.Ancak teflekkürlerime bafllamadan önce k›sa-ca baz› hususlara de¤inmek istiyorum. Bilindi-¤i gibi, ‹stanbul Diflhekimleri Odas›, 1986 y›l›n-da kurulmufl, ekonomik s›k›nt›lar içerisinde ku-rumsallaflmas›n› tamamlamaya ve karfl›laflt›¤›pek çok sorunun üstesinden gelmeye çal›flangenç bir meslek odas›d›r. 1986 y›l›ndan berigerek yönetim, denetleme, disiplin kurullar›n-da, gerekse ilçe temsilcisi ve komisyon üyesiolarak görev alan meslektafllar›m›z, mesle¤imi-ze ve meslektafllar›m›za hizmet etmeye çal›fl-m›flt›r. 1986 y›l›ndan bu yana, bu görevlerdegönüllü olarak çal›flan meslektafllar›m›za baz›üyelerimizin zannetti¤i gibi herhangi bir maaflödenmez. Kald› ki gönüllü çal›flman›n gere¤iolarak bu meslektafllar›m›z, ifl ve özel yaflamla-r›ndan zaman ay›rarak yüklendikleri görevi öz-veriyle yerine getirmeye çal›flm›fllar, çal›flmayada devam etmektedirler. Gönüllü çal›flan mes-lektafllar›m›z sayesindedir ki Odam›z, kurulu-flundan bu yana geçen k›sa sürede gerek mes-lek odalar› aras›nda ve toplumda gerekse di¤erkurum ve kurulufllar nezdinde sayg›n bir konu-ma ulaflm›flt›r. Bu vesileyle öncelikli olarak,mesle¤imizin genel menfaatlere uygun olarak

geliflmesi için çabalayan, sayg›nl›¤›n› ve mesle-¤imize olan güveni korumaya çal›flan, bugünekadar Odam›zda görev yapm›fl bu de¤erlimeslektafllar›ma sonsuz teflekkürlerimi ve say-g›lar›m› sunuyorum.Beni arayarak olay› k›nayan, derin üzüntülerinibelirten, her zaman yan›mda oldu¤unu ileten,her türlü deste¤i vereceklerini ifade eden flah-sen tan›d›¤›m ve hiç tan›flmad›¤›m Odam›züyesi yüzlerce de¤erli meslektafl›ma, de¤erlimilletvekillerine, Türk Diflhekimleri Birli¤i’ninde¤erli yöneticilerine, Diflhekimleri Odalar›n›nde¤erli yöneticilerine ve ülkemizin dört bir ya-n›nda mesle¤ini icra eden de¤erli meslektafl-lar›ma, Diflhekimli¤i Fakültelerinin de¤erli de-kanlar›na, D‹fiS‹AD’›n de¤erli yöneticilerine,diflhekimli¤i firmalar›n›n de¤erli temsilcilerine,‹stanbul Tabip Odas›, ‹stanbul Eczac› Odas›,‹stanbul Veteriner Hekimleri Odas›’n›n de¤erliyöneticilerine, D‹SK’in de¤erli yöneticilerine,‹stanbul’daki meslek odalar›n›n de¤erli yöne-ticilerine ve flimdiye kadar içinde yer almak-tan onur duydu¤um ve Oda seçimlerinde bir-likte hareket etti¤im tüm dostlar›ma ve arka-dafllar›ma çok çok teflekkür ediyorum, sayg›-lar›m› sunuyorum.Unutmamak gerekir ki; görevler geçici, ku-rumlar kal›c›d›r. Çok büyük çabalarla olufltu-rulan kurumlar›m›za sahip ç›kal›m. Sayg›nl›¤›-n› koruyal›m...Marmara Bölgesi’nde meydana gelen seldenzarar gören vatandafllar›m›z›n maduriyetlerininbir an önce giderilmesini bekliyor, seldeyak›nlar›n› kaybedenlere baflsa¤l›¤› diliyorum.Yaz›m› sonland›r›rken geride b›rakt›¤›m›z 1 Ey-lül Dünya Bar›fl Günü vesilesiyle bir arada ba-r›fl içinde yaflayaca¤›m›z bir dünya özlemimiziyineliyorum.

Esen kal›n...

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 05

Görevler geçici,kurumlar kal›c›d›r

BAfiKANDAN

De¤erli Meslektafllar›m,

ww

w.id

o.or

g.tr Mustafa

Dü¤encio¤lu‹DO Baflkan›

Page 8: ido dergi 128
Page 9: ido dergi 128

Derginin bask› haz›rl›klar› s›ras›nda Çal›fl-ma ve Sosyal Güvenlik Bakan› Ömer Din-çer, kamunun baflta muayenehanelerdenolmak üzere hizmet al›m›n› bir baflka baha-ra erteledi¤ini aç›klad›. Geçen Ekim ay›n-dan itibaren sürdürülen çal›flmalar ve Hü-kümet taraf›ndan yap›lan aç›klamalar mes-lektafllar›m›zda ve kamuoyunda büyükbeklentilere yol açm›flken, verilen sözlerinhiçbir de¤eri olmad›¤› ortaya ç›kt›. Öte yandan özel sa¤l›k kurulufllar› ve ser-best diflhekimlerine sevki durduran MaliyeBakanl›¤› ve Sosyal Güvenlik Kurumu teb-li¤lerine, Dan›fltay 2. ve 10. Daireleri’ndenyürütmeyi durdurma karar› ç›kt›. Kararlar›nard›ndan Maliye Bakanl›¤› sevkleri yenidenkald›r›rken, SGK da bir genelgeyle sevkleribafllatt›. Ancak SGK’n›n düzenlemesiylesevkler neredeyse imkans›z hale geldi. Sonbaharla birlikte hareketli günler de bafl-l›yor. 6-7 Ekim 2009 tarihlerinde IMF veDünya Bankas› ‹stanbul’da toplanacak.Bugüne kadar pek çok ülkede ekonomikkrizlere yol açan IMF ve Dünya Bankas›’ylailgili Yönetim Kurulu Üyemiz Fatma Balpe-tek ayr›nt›l› bilgi verdi. Bu say›m›zda Yeditepe Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesi Endodonti Anabilim Dal›Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Jale Tanalp taraf›n-dan haz›rlanan “Endodontik Tedavi Tekra-r›” konulu bilimsel makaleye yer verdik. ‹s-

tanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi(‹ÜDF) A¤›z, Difl ve Çene Cerrahisi BilimDal› Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Özen Do¤anOnur ile doktora ö¤rencisi Diflhekimi Bar›flKurtulufl da “Lazer sistemlerinin kullan›m›”konulu bilimsel makalesinde lazer sistem-lerinin güvenli kullan›m› için al›nmas› gere-ken e¤itim ve güvenlik önlemlerini anlatt›. Son y›llarda sa¤l›k çal›flanlar›n›n önemli so-runlar› aras›nda üst s›ralarda yer alan “‹flyerinde psikolojik taciz (Mobbing)” konu-sunu ‹ÜDF T›p Eti¤i ve Tarihi Anabilim Dal›Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Ar›n Namal aktard›. K›sa yolculu¤umuzda Mu¤la’n›n Ortaca il-çesine ba¤l› Sar›germe’ye yol ald›k. Eflsizgüzellikteki do¤as›, kumsal› ve geçmifltengünümüze tarihiyle keflfedilmemifl bu cen-neti be¤enece¤inizi umuyoruz.Yaz›n bitimiyle beraber gelen ya¤murlarçok say›da insan›m›z›n hayat›n› kaybetme-sine neden oldu. Yaflan›lan felaketin so-nunda ne yaz›k ki, yetkililer üzerine düflensorumluluklar› yerine getirmedikleri gibi su-çu tabiat olaylar›na atmakla yetindiler. Fe-laket ac›lar›n›n bir an önce dindirilmesiniyetkililerinden beklerken, yak›nlar›n› kaybe-denlere de bafl sa¤l›¤› diliyorum.Ayr›ca DERG‹’mizin emektar karikatüristiDiflhekimi ‹lhan ‹fller’e de geçirdi¤i trafikkazas›ndan ötürü geçmifl olsun dileklerimi-zi sunuyoruz...

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 07

‹lim, ilim bilmektir...

ED‹TÖRDEN

De¤erli Meslektafllar›m,

ww

w.id

o.or

g.trTar›k Tuncay

‹DO YönetimKurulu Üyesi

‹lim ilim bilmektir‹lim kendin bilmektirSen kendini bilmez isenYa nice okumakt›r…..Yunus Emre

Page 10: ido dergi 128

08 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

KAPAK

‹ stanbul Diflhekimleri Odas› (‹DO) Bafl-kan› Mustafa Dü¤encio¤lu’nun muaye-nehanesinin önüne 31 Temmuz 2009

tarihinde kesik hayvan bafl› b›rak›ld›. Dahaönce telefonla iki kez tehdit edilenDü¤encio¤lu, Cuma sabah saatlerinde mu-ayenehanesine geldi¤inde kap› önündekikoliyi fark ederek, durumu polise bildirdi.Daha önce de telefonla gelen tehditler ne-deniyle fiiflli Cumhuriyet Savc›l›¤›’na suçduyurusunda bulunulmufltu. Baflkan›m›z›nihbar› üzerine gelen polis ekipleri olayla il-gili inceleme bafllatt›. Yap›lan ‹nceleme vesoruflturma sonucunda Asayifl fiube Mü-dürlü¤ü Gasp Büro Amirli¤i ekipleri olaylailgili kiflileri gözalt›na ald›.

Tehdit meslek örgütüneOlay üzerine ‹stanbul Diflhekimleri Odas›bir aç›klama yaparak, yetkililerden, sorum-lular›n bir an önce yakalanmas›n› istedi.Aç›klamada flu noktalara vurgu yap›ld›:“Meslek odalar› mesle¤in geliflimi ve say-g›nl›¤› için çal›flan kurulufllard›r. Bu çerçe-vede meslek odalar› TBMM taraf›ndan ka-bul edilmifl yasalar ve bu yasalar do¤rultu-sunda haz›rlanm›fl yönetmelikleri uygula-makla yükümlüdür.” Bu uygulamalar kimizaman yasalara ayk›r› hareket eden baz›kiflilerin ç›karlar›n› zedeleyebilmektedir.Oda Baflkan›m›za yap›lan bu tür tehditlerasl›nda onun nezdinde Odam›za ve tümdiflhekimli¤i camias›na yap›lm›flt›r. Odam›-

z›n çal›flmalar›ndan rahats›z olanlar bilme-lidir ki, Odam›z yasalar›n kendisine yükle-mifl oldu¤u görevleri yapmaya devamedecektir.” ‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu’na yö-nelik tehdit Diflhekimleri Odalar› ve di¤ermeslek örgütleri taraf›ndan da k›nand›.Türk Diflhekimleri Birli¤i konuyla ilgili yapt›-¤› yaz›l› aç›klamada ‹DO Baflkan›’na yap›-lan çirkin hareketi k›nad› ve “Meslek örgü-tümüz bu tarz tehditlere karfl› her zaman veher ortamda tüm meslektafllar›m›z›n yan›n-da olacakt›r” dedi.

Etik de¤erlerin arkas›nday›z‹DO, bas›nda genifl yer bulan olayla ilgiliikinci aç›klamas›nda da bas›n›n olay› haberyap›fl tarz›n› elefltirdi. ‹DO Baflkan› MustafaDü¤encio¤lu ve TDB Geçmifl Dönem Bafl-kanlar›ndan Eser Cilasun’a yönelik sald›r›-lar için kimi yay›n organlar› diflhekimleriaras›ndaki rekabeti neden olarak gösterdi.Bu yaklafl›m›n sorunun as›l nedenlerini gözard› etmek anlam›na geldi¤ini ifade edenaç›klamada, “Yaflam›n di¤er alanlar›ndaetik d›fl› davran›fllar henüz pek cezaland›r›l-mazken, sa¤l›k alan›nda etik ilkeler deon-toloji tüzü¤üyle yasalaflm›fl durumdad›r.Tüm toplumlarda sa¤l›k hizmetlerinde etikstandartlar, hizmeti uygulayanlar aç›s›ndanyüksek tutulmaktad›r. Bu standartlar› uy-gulamayanlar ise yasalar›n öngördü¤ü fle-kilde ceza almaktad›r” denildi.

Baflkan›m›z›n flahs›ndaOdam›za yap›lan tehdidi

k›n›yoruz!‹stanbul Diflhekimleri Odas› Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu,

çirkin bir olaya maruz kald›. Ayn› hafta içerisinde ald›¤›tehdit telefonlar›n›n ard›ndan muayenehanesinin kap›s›na

koli içinde kesik hayvan bafl› b›rak›ld›.

Page 11: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 09

KAPAK

Oda Baflkan›m›z Mustafa Dü¤encio¤lu ve TDB geçmifl dönem baflkanlar›ndan Difl-hekimi Eser Cilasun’a yak›n zamanda yap›lan çirkin sald›r›n›n baz› bas›n organlar›n-da yer al›fl biçimi, yanl›fl anlafl›lmalara neden olmaktad›r. Öncelikle belirtmeliyiz ki,meslek Odam›z›n hiçbir yöneticisinin meslektafllar›yla “haks›z rekabeti” söz konusuolmam›flt›r ve olamaz da. Oda yöneticilerimiz, meslektafllar›n›n meslek onuruna ya-k›fl›r bir yaflam düzeyine ulaflmalar›, mesleklerini hekimlik mesle¤inin etik ve deon-tolojik kurallar›na uygun olarak yerine getirmeleri için mücadele ederler. Hekimlikmesle¤inin binlerce y›lda oluflturdu¤u ahlaki, etik de¤erleri koruma ve gelifltirme ça-bas›nda olan Oda yöneticilerimiz, bu süreçte her kuruluflun yöneticisi gibi, haks›zelefltirilere, kimi zaman da filli sald›r›lara maruz kalmaktad›rlar.

Oda baflkan›m›za yönelik, mafya yöntemlerini an›msatan son sald›r›n›n bas›nda, difl-hekimleri aras›nda bir rekabetten kaynakland›¤› fleklinde yer almas›, sorunun as›l ne-denlerinin göz ard› edilmesine yol açmaktad›r. Toplum yaflam›n›n özgürlük ve adaletilkelerine uygun olarak düzenlenmesi süreci, bu sald›r›da da görüldü¤ü üzere kimi za-man toplumsal ç›karlarla bireysel ç›karlar›n çeliflmesinin örnekleriyle doludur.

Son y›llarda sa¤l›k alan›n›n ticarileflmesi yönünde yo¤un çaba harcand›¤›n› izliyoruz.‹flte etik kavram› da burada devreye giriyor. Yaflam›n di¤er alanlar›nda etik d›fl› dav-ran›fllar henüz pek cezaland›r›lmazken, sa¤l›k alan›nda etik ilkeler deontoloji tüzü¤üile yasalaflm›fl durumdad›r. Tüm toplumlarda sa¤l›k hizmetlerinde etik standartlar,hizmeti uygulayanlar aç›s›ndan yüksek tutulmaktad›r. Bu standartlar› uygulamayan-lar ise yasalar›n öngördü¤ü flekilde ceza almaktad›r.

Meslek Odas› yöneticileri olarak mesle¤imizin sayg›nl›¤›n› korumak, mesle¤imizle il-gili yasalar› ve bu yasalar do¤rultusunda haz›rlanm›fl yönetmelikleri uygulamakla yü-kümlüyüz. Bu tür sald›r›lar meslek odalar›m›z› ve yöneticilerini yasal görevlerini yeri-ne getirmekten cayd›rmay›, sa¤l›k alan›ndaki etik de¤erleri yok etmeyi hedeflemek-tedir. Böylesi çirkin amaçlar eti¤in ve deontolojinin önemini bir kez daha ortaya ç›-karmaktad›r.

Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin, tüm Diflhekimleri Odalar›n›n, di¤er Meslek Odalar›n›n,Odam›z›n yan›nda olmalar› bu tür sald›r›lara karfl› kararl›l›¤›m›z› daha da art›rmakta-d›r. Kimden ve nereden gelirse gelsin, mesle¤imize, onurumuza sahip ç›kma müca-delemiz her türlü platformda sürecektir. Kamuoyuna duyurulur.

‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI YÖNET‹M KURULU

Tehditlere karfl› etik kurallara sahip ç›kma zaman›

Page 12: ido dergi 128

Diflhekimi Tar›k Tuncay

KAPAK

10 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

‹stanbul Diflhekimleri Odas›Yönetim Kurulu Üyesi

[email protected]

Reklam sizi“daha iyi birhekim” yapmaz!

Tüm sa¤l›k mesleklerinde oldu¤u gibi diflhekimli¤inde dereklam, sa¤l›k mevzuat› taraf›ndan yasaklanm›flt›r. Çünküsa¤l›k al›n›p sat›lan bir meta de¤ildir. Ancak bu kural› hiçesayanlar da yok de¤il. Unutmamak gerekir ki,diflhekimli¤inin etik kodlar›na uymayan tav›r ve eylemler,yasal yapt›r›mlar›n ötesinde kiflisel ve mesleki sayg›nl›¤agölge düflürür.

Page 13: ido dergi 128

S a¤l›k hizmetleri hizmet kullan›c›lar› vesunucular›n›n haklar›, sorumluluklar›ve görevlerinin oldu¤u bir sektördür.

Son y›llarda teknolojinin bafl döndürücü h›z-la ilerlemesi bu sorumluluk ve görevlerin ye-niden sorgulanmas›na neden oluyor. Sorgu-laman›n ilk ad›m›n› da diflhekimli¤i fakültele-rinin say›s›ndaki art›fl ve e¤itimin kalitesioluflturuyor. Ülkemizde t›p fakültelerinde ol-du¤u gibi diflhekimli¤i fakültelerinin h›zl› ar-t›fl› ve bunun sonucunda diflhekimi say›s›n›art›ran "popülist" politikalar sonucunda1989 y›l›nda 9 olan diflhekimli¤i fakültesi sa-y›s› 1990-1999 y›llar› aras›nda 13’e yükseldi.Bugün ise bu say› 20’yi buldu. Teknik ve fiziki alt yap›lar› haz›rlanmadan,plan-program yap›lmadan ve ö¤retim ele-man say›s› yetersiz aç›lan fakültelerin ciddisorunlar›, ö¤retim üyelerinin yo¤un bireyselçabalar›na ra¤men çözümlenemiyor. Diflhe-kimli¤i fakültelerinin aç›l›fl›na karar verenleraras›nda, meslek odalar›n›n sesine kulak t›-kayan ama konu hakk›nda yeterli bilgi sahi-bi olmayan, halk sa¤l›¤› aç›s›ndan gereklide¤erlendirmeyi yapmayan, popülist yakla-fl›mlarla olay› yaln›zca seçim yat›r›m› olarakgören politikac›lar›n önemli rolü vard›r.

Mezunlar›n yeterlilikleriBu nedenledir ki; Dokuz Eylül T›p FakültesiÖ¤retim üyesi Doç. Dr. Cem Terzi’nin, "Top-lum Sa¤l›¤›na Bir Köprü: T›p E¤itimi" isimlikitab›nda t›p fakültesi ö¤rencileri için, “Bilgiyükü alt›nda ezilmifl, genel yeterlilikten yok-sun, içinde yaflad›klar› toplumun önceliklisa¤l›k sorunlar›ndan habersiz ve toplumayabanc›laflm›fl olarak mezun ediliyor" sapta-mas›, ne yaz›k ki diflhekimli¤i fakültesi ö¤-rencileri için de geçerlidir. Bu gençler sa¤l›kalan›n›n ticarileflmesi sürecinde, etik ve de-ontolojik de¤erlerden yoksun mezun oluyor-lar. K›sa zamanda çok para kazanma h›rs›y-la yol almaya bafll›yorlar. Çal›flma mekanla-r›nda afl›r› lükse kaçarak, mali yeterlilikleriniaflan pahal› teknolojik cihazlar, aletler al›yor-lar. Bütün bu maliyetleri karfl›laman›n formü-lü olarak da reklam piyasas›n›n malzemesiolma seçene¤i öne ç›k›yor. Meslektafllar

aras›nda haks›z rekabete sebep olarak rek-lam yar›fl›na giriyorlar.

“Daha iyi bir hekim”T›p mesle¤i, bireysel sa¤l›¤›n korunmas› vehastal›klar›n tedavisi için gerekli tedaviyi uy-gulamas› aç›s›ndan “özel” bir görünüm arzeder. Ancak toplumun genel sa¤l›¤›n› dakapsad›¤›ndan ayn› zamanda kamu göreviniteli¤indedir. Bu nedenle böyle önemli birmesle¤i seçmifl olan hekimler ve diflhekimle-rinin "daha iyi bir hekim" olarak tan›mlanan;kapsaml› ve uygun bilgiyi edinmifl, insanc›l,mesle¤ine tutkun, yaflam boyu ö¤renmeyeistekli, içinde yaflad›¤› toplumun sa¤l›k so-runlar›n› bilen ve bunlar› çözmeye haz›r ol-malar› ve bu flekilde yetifltirilmeleri gerekir.*

Meslek disiplini ve ahlak›‹stanbul Diflhekimleri Odas› 3224 say›l› ka-nunla kurulmufl tüzel kiflili¤e sahip kamu ku-rumu niteli¤inde bir meslek kuruluflu olarakkanundaki amaç ve niteli¤i çerçevesinde,“Diflhekimli¤i mesle¤ine mensup olanlar›nmüflterek ihtiyaçlar›n› karfl›lamak, meslekifaaliyetlerini kolaylaflt›rmak, bu mesle¤ingenel menfaatlere uygun geliflmesini sa¤la-mak, meslek mensuplar›n›n birbirleri ve has-talar›yla olan iliflkilerinde dürüstlü¤ü ve gü-veni hakim k›lmak üzere meslek disiplini veahlak›n› korumak” amac›yla çal›flmalar›n›sürdürür. ‹DO yöneticileri bu amaçlar çerçe-vesinde; diflhekimlerinin ç›karlar›yla toplu-mun ç›karlar›n› örtüfltürmeye, koruyucu he-kimlik uygulamalar›n› savunmaya, tüm üye-lerine eflit mesafede durarak mesle¤in say-g›nl›¤›n› korumaya ve mesle¤imize olan gü-veni sa¤lamaya çal›fl›r. Odam›z›n bundan sonra da “daha iyi bir he-kim” olma çabas›ndan asla taviz vermeden,görevi gere¤i yasalar›n vermifl oldu¤u yü-kümlülükleri yerine getirmeye çal›flaca¤›n-dan kimsenin kuflkusu olmas›n.T›p biliminin insanc›l özünü yitirmemesidile¤iyle…

* Doç. Dr. Cem Terzi (Dokuz Eylül T›p Fakültesi Ö¤retim üyesi)

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 11

KAPAK

Page 14: ido dergi 128

12 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

KAPAK

‹ stanbul Diflhekimleri Odas› 10. DönemBaflkan› Rifat Yüzbafl›o¤lu, ‘sa¤l›ktareklam’ konusunu mesleki ahlak, hasta

haklar› ve meslek örgütü perspektiflerindende¤erlendirdi.

Sa¤l›k alan›nda ve diflhekimli¤inde rek-lam, meslek ahlak›n›, meslektafllar aras›iliflkiyi nas›l etkiliyor?Tüm sa¤l›k mesleklerinde oldu¤u gibi diflhe-kimli¤inde de reklam, sa¤l›k mevzuat› tara-f›ndan yasaklanm›flt›r. Çünkü sa¤l›k al›n›p-sat›lan bir meta de¤ildir. Sa¤l›kta piyasa ya-salar› ifllemez. Sa¤l›kta, de¤erin, arz ve tale-be göre oluflmas› cinayettir. Piyasada, kâr›n maksimize edilmesi araçla-r›ndan birisi olan reklam, sa¤l›k hizmetinintemel felsefesiyle ba¤daflmaz. Sa¤l›k temelinsan hakk›d›r ve devletin vatandafllar›nakarfl› sorumlulu¤udur. Bu sorumlulu¤un ye-rine getirilmesinde izlenecek politikalardakamusal ç›karlar ön plandad›r. Sa¤l›k dahaçok adalet gibidir. Daha iyisi, daha kötüsüolmaz ya da olmamal›d›r. Oluyorsa bir fley-ler ters gidiyor demektir. Yanl›flt›r ve düzel-tilmesi gerekir.Ne yaz›k ki her meslekte o mesle¤in kuralla-r›na uymayanlar ç›kar. Kiflisel ç›karlar›n› top-lumun ve meslektafllar›n›n ç›karlar›n›n önünekoyan bu kifliler meslek örgütleri ve meslektoplulu¤u için sorun olufltururlar. Diflhekim-li¤inin etik kodlar›na ve ahlaki kurallar›na uy-mama biçimindeki tav›r ve eylemler, yasalyapt›r›mlara u¤raman›n ötesinde, kiflisel ve

mesleki sayg›nl›¤a da gölge düflürür. Reklam, mant›¤› gere¤i hep baflar›lar› önplana ç›kar›r. Oysa sa¤l›kta baflar›lar kadarbaflar›s›zl›klar da nesneldir. Bir hekimin, te-davide %100 baflar›l› olaca¤› iddias› gerçekd›fl›d›r. Tedavilerin etkinli¤i hep belirli yüzde-lerle ifade edilir. Özellikle, diflhekimli¤inde“hastal›k yoktur, hasta vard›r” ilkesi uygula-n›r. Bazen, hasta için en modern uygulama-lar yerine klasik uygulamalar daha iyi, dahasa¤l›kl›, daha estetik sonuçlar verir. Diflhe-kimli¤inde reklam için son y›llarda tüm bas›nyay›m organlar›nda çok öne geçen implant-

‹stanbul Diflhekimleri Odas› 10. Dönem Baflkan› Rifat Yüzbafl›o¤lu:

“Hekimlik, de¤erleriylehekimliktir”Sa¤l›¤›n, piyasa koflullar›nda kâr›n maksimize edilmesini sa¤layanreklam sayesinde allan›p pullan›p sat›lan bir metaya dönüflmesinekarfl› ç›kan Rifat Yüzbafl›o¤lu, insan hayat› gibi önemli bir konudade¤erin, arz ve talebe göre oluflmas›n› cinayet olarak yorumluyor.

Page 15: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 13

KAPAK

lar için bir örnek vermek yerinde olacak. Ki-mi hastalar›n, difllerini çektirip yerine imp-lant yapt›rmak istemeleri toplumun ne ölçü-de yanl›fl bilinçlendirilebildi¤ini gösteren ti-pik bir örnektir.

Disiplin soruflturmalar›nda da reklam›n ön-celikli nedenlerden biri oldu¤u görülüyor.Biliyoruz ki bizim meslek örgütümüzün di-siplin ifllemlerinde de bafl s›ray› reklam vehaks›z rekabet oluflturuyor. Asl›nda bu du-rum bir sonuçtur. Nedenler, meslek odalar›-m›z›n ve birli¤imizin y›llard›r karfl› ç›kt›¤› hü-kümet politikalar›nda sakl›d›r. Meslek örgüt-lerinin kendi alanlar›nda söz ve karar sahibiolmaktan uzak tutulmas›, diflhekimli¤i fakül-telerinin ve diflhekimi say›s›n›n ihtiyac›n çoküstünde artmas› ve her y›l iflsiz genç diflhe-kimlerinin “piyasaya” terk edilmesi, ucuz ifl-gücü olarak diflhekimli¤i mesle¤inin de¤er-sizlefltirilmesi, Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n diflhe-kimli¤inin bir hekimlik dal› oldu¤unun bilin-cinde olmamas›, üretim yerine al/satç›l›¤›negemen olmas› vs. gibi birçok faktör say›la-bilir. Tüm bu sonuçlar sa¤l›k alan›nda haks›z re-kabeti körüklüyor, mesleki dayan›flmay› yokediyor. Hekimlik de¤erlerinden ve felsefe-sinden uzak kalman›n kaç›n›lmaz sonucuolarak meslek hatalar›n›n artmas›na zeminhaz›rl›yor. T›p biliminin s›n›rlar›n› zorlayarak,sa¤l›¤› sürekli olarak risk alt›na sokuyor.“Sa¤l›k” anlay›fl›n› çarp›tarak, sa¤l›¤› bir tü-ketim nesnesine dönüfltürüyor.

Meslek örgütünün mesle¤in sayg›nl›¤›ve meslektafllar aras›ndaki iliflkilerindüzenlenmesi ad›na yapmas› gerekenlernelerdir?Meslek örgütlerimizin, yasal önlemleri etkin-lefltirmenin yan› s›ra e¤itim çal›flmalar›na daa¤›rl›k vermeleri önem tafl›yor. Fakültelerlemeslek örgütlerinin iflbirli¤i, özellikle diflhe-kimli¤i son s›n›f ö¤rencilerine mesleki etike¤itimine a¤›rl›k verilmesi yararl› olacakt›r. “Geciken adalet adalet de¤ildir” anlay›fl›ylabu alandaki soruflturmalar›n çok uzamama-s› için yasal ve idari çal›flmalar›n yap›lmas›

da kurallar›n etkili olmas›nda rol oynayacak-t›r. ‹DO’nun sürdürdü¤ü bölgesel çal›flmala-r›n bu alanda önemli oldu¤unu düflünüyo-rum. Hem ilçe temsilcilerinin düzenledi¤imesleki toplant›lar (ki bunlara kat›l›m›n az ol-mas› y›ld›r›c› olabiliyor), hem de bölgesel bi-limsel toplant›lar, meslektafllar aras› iliflkilerigelifltirerek, sosyal iliflkileri, deneyim ve bilgial›flveriflini artt›rarak olumlu etkilerde bulu-nuyor.

Reklam›n hasta haklar› yönünden getirdik-leri ve götürdükleri nelerdir?Reklam, her fleyden önce hastalar›n yanl›flyönlendirilmesine yol aç›yor. Sa¤l›k hizmet-lerinin en temel özelliklerinden birisi de has-tan›n, hastal›¤› hakk›nda yeterli bilgiye sahipolmamas›d›r. Günümüzde internet arac›l›-¤›yla hastal›klar hakk›nda çok ayr›nt›l› bilgiedinme olana¤› öne sürülebilir. Birçok has-tam›z›n hastal›klar› konusunda bilgileri biziflafl›rtacak düzeyde olabilir. Yine de her za-man bu sadece bilgidir ve bilgi karar vermekiçin yeterli bir donan›m de¤ildir. Deneyim vehekimlik sezgisi y›llarla kazan›lan bir olgu-dur. Hekimli¤in bu özelli¤inin yerini hiçbirreklam dolduramaz. Buna karfl›n, yaflam›nbir gerçe¤i de, iyi ve kötünün, do¤ru ve yan-l›fl›n, hakl› ve haks›z›n savafl›m›n›n sürmesi-dir. Hekimler kadar hastalar da seçimlerininsonuçlar›yla bedel öderler. Bu bedelin “kay-bolan sa¤l›k” olmamas›, tek tek hekimlerin,tek tek bireylerin, toplumun, hükümetlerinve devletin ortak sorumlulu¤udur.

Deneyim ve hekimlik sezgisi

y›llarla kazan›lan

bir olgudur. Hekimli¤in bu

özelli¤inin yerinihiçbir reklamdolduramaz.

Page 16: ido dergi 128

14 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

U zun y›llar Sanayi Bakanl›¤› ReklamKurulu üyeli¤i yapan TDB GeçmiflDönem Genel Baflkan› Eser Cilasun,

tan›t›m ve reklam aras›ndaki farklar› dile ge-tirerek, maksad›n› aflan tan›t›m›n reklamadönüfltü¤ünü ifade ediyor.

Sa¤l›k alan›nda bilgilendirme, tan›t›m vereklam›n yasal s›n›rlar› nelerdir?Sa¤l›k alan›nda reklam›n hiçbir boyutunaizin verilemez. Yasalar sa¤l›kta reklam› ke-sinlikle yasaklam›flt›r. Hekimli¤e ticari birveçhe verilemeyece¤i kesin bir dille ifadeedilmifltir. Hekimlikte sadece genel tan›t›mve bilgilendirme yap›labilir.

Belirlenmifl bilgilendirme ile tan›t›m s›n›r-lar› afl›ld›¤›nda Reklam Kurulu’nun yapt›-r›m aflamalar› nelerdir?Tan›t›m genel çizgilerle yap›lmal›d›r. Örne-¤in, “protez nedir, difl tafllar› neden temiz-lenmelidir, süt diflleri tedavi edilmezse neolur” v.b. gibi. Ama “biz klini¤imizde flunla-r› yap›yoruz, en son falan teknolojiyi kulla-n›yoruz, iflte klini¤imizin resimleri” fleklindetan›t›m yap›lmaz, bu reklam olur. Tan›t›ms›n›rlar› afl›l›p reklama dönüfltü¤ünde pro-

sedür flöyle ifller: Reklam yap›lan mecraWEB sayfas› ise; önce yanl›fllar belirtilip,durdurma ve düzeltme cezas› verilir, ayr›casayfa takibe al›n›r. Reklam›n devam› halin-de para cezas› verilir. Reklam bas›n-yay›nyoluyla yap›lm›flsa ilk seferde (reklam›n du-rumuna göre) durdurma, düzeltme ve paracezas› verilir. Bunlar›n hepsi birden de ola-bilir, sadece baz› cezalar da verilebilir.Reklam yerel düzeydeyse para cezas› 5 binTL civar›nda, ulusal düzeydeyse 50 bin TLcivar›ndad›r.

Muayenehane, poliklinik ve merkezlerdediflhekimli¤i hizmeti veren kurulufllara uy-gulanan yapt›r›mlar aras›nda ne gibi fark-l›l›klar vard›r? Hekimlikte yasa, tüzük ve yönetmelik gibimevzuat ve kurallar hekimlik uygulamas›ve hekimler içindir. Hekimli¤in uyguland›¤›yerin bireysel muayenehane veya poliklinikolmas›n›n hiçbir önemi yoktur. Bu nedenleuygulanan yapt›r›mlar da hekimin kendisi-ne oldu¤u için, çal›fl›lan fiziki mekan yapt›-r›m› de¤ifltirmez.

“Cezalar 5-50 bin aras›nda”Sa¤l›kta

bilgilendirme,tan›t›m ve reklam›nhukuksal s›n›rlar›n›

de¤erlendiren Eser Cilasun,

reklam›n yerel veulusal düzeyde

yap›lmas›na göreilgili kurumlara

kesilecek cezalar›nda 5 binden 50bine ç›kaca¤›n›

söylüyor.

KAPAK

TDB Geçmifl Dönem Genel Baflkan› Eser Cilasun:

Page 17: ido dergi 128

H abertürk Medikal Program Yap›mc›ve Sunucusu Esra Kazanc›bafl› Öz-tekin, medyan›n sa¤l›k konular›na

yaklafl›m›n› samimiyetle de¤erlendirdi vedikkat edilmesi gereken bafll›klar› vurgulad›.

Medyada sa¤l›k alan›yla ilgili haber ya-parken nelere dikkat edilmeli?Sa¤l›k habercilerinin omuzlar›ndaki sorum-luluk çok büyük. Özellikle Türkiye gibi sa¤-l›kta sosyal güvenceden yoksun milyonlar-ca insan›n bulundu¤u, sa¤l›k okuryazarl›¤›-n›n çok düflük, anne ve bebek ölüm oran-lar›n›n ise bat›l› ülkelere göre yüksek oldu-¤u bir ülkede… Yap›lan yanl›fl, abart›l› ya da eksik bir ha-ber, binlerce hastan›n umut tacirlerinin eli-

ne düflmesine, kanser gibi hastal›klardaklasik tedavilerini kesmelerine, sözde teda-viler u¤runa evlerini, arabalar›n› satmalar›-na neden olabilir. Nitekim bunun örnekleri-ne zaman zaman rastl›yoruz.Bir yandan hastal›klar, nedenleri, tedavileri,t›ptaki geliflmeler konusunda halk› bilgilen-dirmek, di¤er taraftan bunu bilimsel gelifl-meleri yak›ndan takip eden, reklam peflin-de koflmayan hekimlerle yapmak… ‹flte bunokta çok önemli.Sa¤l›k haberlerinin büyük ilgi toplad›¤›, iz-lenme oran› ve tiraj getirdi¤i bir gerçek. Ge-lin kaynana tart›flmal› kad›n ve magazinprogramlar›nda, flov programlar›nda dasa¤l›k konular› iflte bu nedenle bolca iflleni-yor. ‹flin ac› taraf› bu tür programlara daha

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 15

KAPAK

Habertürk Medikal Program Yap›mc› ve SunucusuEsra Kazanc›bafl› Öztekin:

“Sa¤l›ktaki ticarileflme programc›l›k anlay›fl›n› da etkiledi”

Esra Kazanc›bafl›Öztekin, sa¤l›khaberlerinin büyükilgi toplad›¤›,izlenme oran› vetiraj getirdi¤igünümüz medyaalg›s› içinde,gereken hassasiyetve ciddiyetten yoksun,ticarileflmifl bir sa¤l›k habercili¤ininyayg›nlaflmayabafllad›¤›n› üzüntüyle dilegetiriyor.

Page 18: ido dergi 128

16 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

çok otlarla flifa sömürüsü yapanlar, uz-manl›k alan› d›fl›ndaki konularda ahkamkesmeye merakl›, t›bbi kongreler yerine,kanal kanal dolaflmay› tercih eden medya-tik doktorlar konuk ediliyor. Oysa, sa¤l›khaberlerinde ele ald›¤›n›z konu kadar, o ko-nuyu hangi hekimle ya da uzmanla, nas›lele ald›¤›n›z da çok önemlidir.

Son y›llarda görsel medyaya yans›yansa¤l›k programlar› hastalar› nas›l yönlen-diriyor? Bunun toplum sa¤l›¤›na etkilerinelerdir?Cinsel E¤itim ve Tedavi Araflt›rma Derne-¤i’nin yapt›¤› bir araflt›rmaya göre, halk›nsa¤l›k konular›n› takip etti¤i medya kay-naklar› aras›nda sa¤l›k programlar› bafl› çe-kiyor. Özel televizyonlar›n say›s›ndaki art›-fla paralel olarak sa¤l›k programlar›n›n sa-y›s› da her geçen gün art›yor. Ulusal ya dabölgesel yay›n yapan hemen her kanaldaen az›ndan bir sa¤l›k program› var. Maalesef bu programlar›n ço¤u mesle¤igazetecilik olan, sa¤l›k muhabirli¤inde uz-manlaflm›fl kifliler taraf›ndan haz›rlanm›yor.Aç›k konuflmak gerekirse, baz› sa¤l›k prog-ramlar› kendi tan›t›m›n› yapmak, muayene-hanesine veya çal›flt›¤› hastaneye hastaçekmek isteyen doktorlar taraf›ndan haz›r-lan›yor. Özellikle küçük kanallarda yay›nla-nan ve çeflitli yap›m flirketlerinin haz›rlad›¤›

baz› programlar ise sa¤l›kla alakas› olma-yan, mini etekli genç k›zlar ya da geniflomuzlu yak›fl›kl› delikanl›lar taraf›ndan su-nuluyor. Programa konuk edilen uzmanlar›n niteli¤i-ne, ifllenecek konular›n reklamdan uzak,bilgilendirici boyutuna pek önem verilme-yen bu tip programlarda bafll›ca amaç, ya-p›m flirketinin ve yay›nlad›¤› kanal›n kâr et-mesi. Bunun da yolu sponsorluk ücretin-den geçiyor. Küçük kanallarda sa¤l›k prog-ram›nda konuflacak konu¤un kim oldu¤u-na ve halka verece¤i mesajlar›n içeri¤ine,do¤rulu¤una bak›lmaks›z›n sponsor olmay›talep eden herkese ekranlar aç›l›yor. K›sa-cas›, paray› veren düdü¤ü çal›yor.

Sa¤l›k alan›ndaki ticarilefltirme medyadayer alan haber ve sa¤l›k programlar›n› na-s›l etkiliyor?Sa¤l›k alan›ndaki ticarileflme sa¤l›k prog-ramlar›n› etkiledi¤i kadar, t›p eti¤ine de bü-yük zararlar veriyor. ‹laç firmalar›yla çok iç-li d›fll› iliflkiler kuran bir grup hekim, ç›kt›k-lar› programda hiç çekinmeden ilaç ad›n›ya da etken maddesinin söyleyebiliyor.Uyar›n›z karfl›s›nda canl› yay›nda “Çok za-rars›z ilaçt›r bu. ‹laç firma temsilcisi banavermezse, gider eczaneden ben al›r›m. Fi-yat› da ucuzdur” diyecek kadar kendilerinit›p eti¤inin d›fl›ndaki karanl›k yollarda bula-biliyorlar. Canl› yay›nda telefonda soru so-ran hastaya, MR’n›z› bana gönderin diyen-ler mi isterseniz, muayenehanesinin tafl›n-d›¤›ndan bahsedenler mi? Çok say›da hastaya ulaflmak özel hastane-lerin, tüp bebek ve saç ekimi merkezlerin›nelbette ki amaçlar› aras›nda yer al›yor.Ancak tek hedefleri daha çok hasta ve dahaçok kâr olan, halk›n sa¤l›k okuryazarl›¤›nakatk›da bulunmak gibi misyonlar› hiç bulun-mayan bir grup özel sa¤l›k kuruluflu da neyaz›k ki var. Hasta çekmek için türlü yollarabaflvuran, do¤umda indirim, talihlilere be-dava tüp bebek gibi uygulamalarla sa¤l›¤› ti-carete alet eden hekimlerden, özel hastane-lerden, merkezlerden uzak durabilmek çokönemli.

KAPAK

Sa¤l›k haberlerinde ele

ald›¤›n›z konu kadar,

o konuyu hangihekimle ya dauzmanla, nas›lele ald›¤›n›z daçok önemlidir.

Page 19: ido dergi 128
Page 20: ido dergi 128

18 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

T ürk Diflhekimleri Birli¤i’nin, kamununbaflta muayenehaneler olmak üzereözel sa¤l›k kurulufllar›ndan hizmet

al›m› için sundu¤u teklifin üzerinden nere-deyse bir y›l geçmiflken, Çal›flma ve SosyalGüvenlik Bakan› Ömer Dinçer NTV’de ka-t›ld›¤› bir programda hizmet al›m›n›n kriznedeniyle gerçekleflemeyece¤ini aç›klad›.Bir y›l önce, hizmet al›m›yla ilgili Türk Difl-hekimleri Birli¤i (TDB) taraf›ndan oluflturu-lan teklif, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Ba-kanl›¤›, Sa¤l›k Bakanl›¤›, Maliye Bakanl›¤›ile Sosyal Güvenlik Kurumu Baflkanl›¤›’nasunuldu. Ard›ndan ‹stanbul’da Baflbakan

Recep Tayyip Erdo¤an’la görüflme yap›ld›.Baflbakan görüflmede, muayenehanelerinde bu ülkenin kayna¤› oldu¤unu ve onlar›önemsedi¤ini, hizmet al›m› konusunu Ba-kanlar Kurulu toplant›s›nda gündeme geti-rece¤ini ve gerekli görevlendirmeleri yapa-ca¤›n› söyledi. Konuyla ilgili görevlendirilenAKP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Erzu-rum Milletvekili Prof. Dr. Muzaffer Gül-yurt’un Maliye, Sa¤l›k, Çal›flma ve SosyalGüvenlik Bakanlar› ile yapt›¤› görüflmeler-den sonra SGK ve TDB yetkilileriyle teknikçal›flmalara baflland›. O zamanki Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Ba-

Kamunun baflta muayenehaneler olmak üzere özel sa¤l›kkurulufllar›ndan hizmet al›m› için Hükümet taraf›ndan bafllat›lançal›flmalarda epey yol kat edilmiflken kriz bahane edilerek sürecindurdurulmas›, verilen sözlerin hiçbir de¤eri olmad›¤›n› ortayakoydu.

Da¤ fare biledo¤urmad› !

Page 21: ido dergi 128

ODA HABERLER‹

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 19

kan› Faruk Çelik de 29 Ocak 2009 tarihin-de bir aç›klama yaparak çal›flmalar›n Martay›nda tamamlanaca¤›n›, hizmet al›m›naNisan ay›nda bafllanabilece¤ini belirtti. 20Mart 2009 tarihinde yap›lan TDB BaflkanlarKonseyi toplant›s›nda da SGK Baflkan Ve-kili Fatih Acar, MEDULA’yla ilgili çal›flmala-r›n sonuna gelindi¤ini, di¤er teknik altyap›çal›flmalar›n›n A¤ustos ay›nda bitirilip Eylülay›nda hizmet al›m›na bafllanabilece¤iniaç›klad›. Ayn› günlerde baz› gazete ve ya-y›n organlar›nda hizmet al›m›n›n A¤ustos2009 y›l›nda bafllanaca¤›na iliflkin haberleryay›nland›.

Kriz bahane edildiÇal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan› ÖmerDinçer 3 Eylül 2009 tarihinde NTV’de kat›l-d›¤› bir programda; “Diflhekimleriyle ilgilihizmet sat›n al›nmas› konusunda oldukçamesafe kat etti¤imiz bir çal›flma yapt›k.Belki flu kriz olmasayd›, belki flu karfl› kar-fl›ya kald›¤›m›z bütçe aç›klar› ve kurumdameydana gelen sorunlar olmasayd› diflhe-kimleriyle de bir sözleflme yapmay› düflü-nüyorduk. Ama flu anda maalesef bu kadarbüyük bir harcaman›n oldu¤u bir ortamdayeni bir harcama alan› açmay› ben do¤ru

görmüyorum. Ama zaman içerisinde ken-dimizi daha yeterli hissetti¤imiz zamanböyle bir anlaflman›n yap›lmas› gerekti¤ikanaatindeyim” aç›klamas›nda bulundu.

Sa¤l›k hakk› engellendiKurumlar aras›nda yürütülen çal›flmalar›nbitme noktas›na geldi¤i aflamada Çal›flmave Sosyal Güvenlik Bakan›’n›n yapt›¤› aç›k-lama meslektafllar›m›zda ve kamuoyundahayal k›r›kl›¤› yaratt›. ‹stanbul DiflhekimleriOdas› konuyla ilgili yapt›¤› aç›klamada,“Hükümet yetkilileri taraf›ndan yap›lanaç›klamalar ve geliflmeler kamuoyunda vemeslektafllar›m›zda büyük bir beklentiyeyol açm›flken, geldi¤imiz noktada da¤ farebile do¤urmad›. Verilen sözlerin ve yap›lanaç›klamalar›n hiçbir de¤eri olmad›¤› ortayaç›kt›” dedi. Ekonomik krizin sonucunda iflsizli¤in artt›-¤›na, halk›n al›m gücünün azald›¤›na dikkatçekilen aç›klamada flunlar kaydedildi: “Hü-kümet krizin faturas›n› toplumun, krizinoluflmas›nda hiçbir pay› olmayan büyük birkesimine ödetmek peflindedir. Krize kimlerneden olduysa faturas› da onlara ödetilme-lidir. Halk›n, genel sa¤l›¤›n bir parças› olana¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerine ulafl›m›, krizbahanesiyle ertelenemez. Sa¤l›k hakk› entemel insan haklar›ndan biridir. Devletintüm vatandafllar›na sa¤l›kl› ortamlarda, eflitsa¤l›k hizmeti sunmas› kamusal görevidir.Difl ve difleti hastal›klar›n›n çok yayg›n ol-du¤u ülkemizde kamu, toplumun a¤›z vedifl sa¤l›¤› tedavi ihtiyaçlar›n› tek bafl›nakarfl›layamamaktad›r. Toplumun a¤›z ve difl sa¤l›¤›n›n iyilefltiril-mesi ve herkesin sa¤l›k hizmetlerine kolay-ca ulaflabilmesi, hekim seçme özgürlününkamuyla s›n›rl› kalmamas› için, baflta mu-ayenehaneler olmak üzere a¤›z difl sa¤l›¤›hizmeti sunan özel sa¤l›k kurulufllar›ndanhizmet al›m› süreci bir an önce bafllamal›-d›r. Neredeyse bir y›l süren maratonun hal-k›n tedavi hizmetlerine ulaflmas›n› sa¤laya-cak, meslektafllar›m›z›n taleplerini karfl›la-yacak do¤rultuda sonuçlanmas› gerek-mektedir.”

Halk›n, genelsa¤l›¤›n bir

parças› olan a¤›zve difl sa¤l›¤›

hizmetlerine ulafl›m›,

kriz bahanesiyleertelenemez.

Page 22: ido dergi 128

Ç al›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan›Ömer Dinçer’in muayenehanelerdenhizmet al›m›n›n gerçekleflmeyece¤ini

aç›klamas› üzerine Diflhekimleri Odalar› 15Eylül 2009 tarihinde yurt çap›nda bas›n top-lant›lar› düzenledi. ‹stanbul’da Sosyal Gü-venlik Kurumu ‹stanbul ‹l Müdürlü¤ü önün-de toplanan ‹stanbul Diflhekimleri Odas›(‹DO), Hükümet’in halk›n a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetlerine ulaflmas›na engel olmamas›n›istedi. ‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu veYönetim Kurulu üyeleri ile Türk DiflhekimleriBirli¤i Merkez Yönetim Kurulu üyelerinin dehaz›r bulundu¤u toplant›da Dü¤encio¤lu,“Bir y›ld›r diflhekimlerinin ve halk›n a¤›z vedifl sa¤l›¤› sorunlar›n›n çözülmesi için Hükü-met ile görüflmeler yap›ld›. En sonunda çö-züm yok denildi, halk›n a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetlerine ulaflmas› engellendi” dedi. Ça-l›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan› Ömer Din-çer’in ekonomik krizi bahane ederek, mu-ayenehanelerden hizmet al›m›n› rafa kald›r-mas›n› elefltiren Dü¤encio¤lu, Bakan’›naç›klamas›yla bir y›ll›k eme¤in ve zaman›nbofla gitti¤ini söyledi.Baflbakan Tayyip Erdo¤an’›n bir y›l önce“Muayenehaneler de ülkemizin kaynaklar›d›rve kamunun muayenehanelerden hizmetal›m›, bizim vatandafl›n aya¤›na hizmet gö-türme anlay›fl›yla örtüflmektedir” sözlerinide hat›rlatan Dü¤encio¤lu “Diflhekimleri veonlar›n örgütlü gücü olan Türk DiflhekimleriBirli¤i’ni unutan siyasi iktidar›, bizler unut-mayaca¤›z” dedi.Sa¤l›¤›n en temel insan hakk› ve a¤›z-difl

sa¤l›¤› hizmetlerinin de genel sa¤l›¤›n ayr›la-maz bir parças› oldu¤unu Hükümet’in unut-tu¤unu belirten Dü¤encio¤lu, “A¤›z, difl sa¤-l›¤› hizmetlerini sa¤l›¤›n tüm bileflenlerinind›fl›nda tutarak görmezden gelen politikalar›asla hofl görmeyiz” dedi. Halk›n en temel in-san hakk› olan sa¤l›k hakk›na ulaflmas›n›nönüne konan engeller kald›r›lana kadar ey-lemlerine devam edeceklerini söyleyen Dü-¤encio¤lu, “Hükümet’i • sa¤l›¤a yeterince bütçe ay›rmaya, • halk›n a¤›z, difl sa¤l›¤› hizmetlerine ulafl-mas›n›n önündeki engelleri kald›rmaya,• difl ve difl eti hastal›klar›n› sa¤l›k sorunuolarak görmeye, • muayenehanelerinde hizmet veren diflhe-kimlerinin de bu ülkenin kaynaklar› oldu¤u-nu kabul etmeye, • krizi bahane ederek, a¤›z-difl sa¤l›¤›n› ih-mal eden ve önemsemeyen politikalardanvazgeçmeye davet ediyoruz” dedi.

20 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

DiflhekimleriOdalar›, yurt

çap›nda bas›ntoplant›lar›

düzenleyerekHükümet’in

ekonomik krizbahanesiyle baflta

muayenehanelerolmak üzere özel

sa¤l›kkurulufllar›ndan

hizmet al›m›n› rafakald›rmas›n›protesto etti.

A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerini engellemeyin!

Page 23: ido dergi 128
Page 24: ido dergi 128

22 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

S osyal Güvenlik Kurumu kapsam›ndabulunanlar, devlet memurlar› ve bak-makla yükümlü olduklar› fertler, ka-

mu kurum ve kurulufllar›nda Sa¤l›k Uygula-ma Tebli¤i’nde belirlenen; dolguda 30,protezde 90, di¤er tedavilerde 45 günlüksüreler afl›ld›¤›nda özel sa¤l›k kurulufllar›nave serbest diflhekimlerine sevk ediliyorlar-d›. Bu durumda kendilerine fatura edilenücretleri TDB Asgari Ücret Tarifesi üzerin-den ödemekteydiler. SGK ise bu hastalara,özelde yapt›rd›klar› difl tedavileri için TDBasgari ücret tarifesine göre çok düflük fi-

yatland›r›lm›fl olan Sa¤l›k Uygulama Tebli-¤i’nde belirlenen fiyatlar üzerinden ödemeyap›yordu. Özel sa¤l›k kuruluflundan hiz-met almak zorunda kalan hastalar ayr›cacepten ilave ücret ödüyorlard›.

TDB dava açt›TDB, SGK kapsam›nda olan vatandafllararas›nda eflitsiz hizmet al›m›na sebep olanbu uygulaman›n de¤ifltirilmesi ve sevkleözel sa¤l›k kurulufluna yapt›r›lan tedavi hiz-metlerinin bedellerinin TDB Asgari ÜcretTarifesi üzerinden yap›lmas› için 25 Kas›m

Özel sa¤l›k kurulufllar› ve serbest diflhekimlerine sevki durduranMaliye Bakanl›¤› ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tebli¤lerine,Dan›fltay yürütmeyi durdurma karar› ald›. Karar›n ard›ndan MaliyeBakanl›¤› sevkleri yeniden kald›r›rken, SGK bir genelge yay›nlayaraksevkleri bafllatt›. Ancak yeni düzenlemeyle özel sa¤l›k kurulufllar›nave serbest diflhekimlerine sevkler neredeyse imkâns›z hale geldi.

Sa¤l›k Uygulama Tebli¤i

Y›lan hikayesinedöndü

Page 25: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 23

ODA HABERLER‹

2008 tarihinde Dan›fltay 2. Dairesi nezdin-de dava açt›. Dava sonucunda tedavi hiz-met bedellerinin TDB Asgari Ücret tarifesiüzerinden ödenmesi gerekti¤i belirtilerekmevcut uygulamada yürütmenin durdurul-mas› karar› al›nd›. Bunun üzerine SGK, Dan›fltay karar›na uy-mayarak 31 Ocak 2009 tarihinde ResmiGazete’de yay›mlanan tebli¤iyle özel sa¤l›kkuruluflu ve diflhekimlerine sevki düzenle-yen Sa¤l›k Uygulama Tebli¤i’nin 8.2 mad-desini iptal ederek özele sevk ifllemini ta-mamen ortadan kald›rd›. Ard›ndan MaliyeBakanl›¤› taraf›ndan 7 fiubat 2009 tarihliResmi Gazete’de yay›mlanan tebli¤iyle“Özel Sa¤l›k Kurum ve Kurulufllar›nda DiflTedavisi” bafll›kl› 5.2 ve 2.7.7 maddeleriyürürlükten kald›r›larak difl tedavisi ama-c›yla özel sa¤l›k kurum ve kurulufllar›ylaserbest diflhekimlerine sevki kald›rd›.

Dan›fltay yolu açt›‹zmir ve Isparta Diflhekimleri Odas›, mil-yonlarca insan›n a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmet-lerine ulaflmas›n› engelleyen Maliye Bakan-l›¤› ve SGK Tebli¤lerinin iptali istemiyle da-va açt›. Dava sonucunda Dan›fltay 2. ve 10.Daireleri yürütmeyi durdurma karar› verdi.Böylece devlet memurlar› ve aile fertleriyle,tedavi giderleri SGK taraf›ndan karfl›lanan-lar için serbest diflhekimine sevkin de yoluaç›lm›fl oldu. Ayr›ca her iki kararda da, belirtilen süreler-de tedavileri sa¤lanamayarak serbest difl-hekimlerine sevk edilen hastalar için de ge-çerli olan TDB Asgari Muayene ve TedaviÜcret Tarifesi’ne göre ödeme yap›lmas›nailiflkin önceki Dan›fltay kararlar›na at›f yap›-larak, kiflilerin tedavi hakk›n›n k›s›tlanama-yaca¤›, hastalar›n serbest diflhekimlerinesevkinin tümüyle yasaklanmas›n› gerekenbir sebebin olmad›¤› belirtildi.

Maliye Bakanl›¤› sevkleri kald›rd›Dan›fltay karar›n›n ard›ndan Maliye Bakan-l›¤› 5 Eylül 2009 tarih, 27340 say›l› ResmiGazete’de Tedavi Yard›m› Uygulama Tebli-

¤i ile yeni bir düzenleme yaparak, serbestdiflhekimlerine hasta sevklerini yenidenkald›rd›. Ayr›ca söz konusu mahkeme ka-rarlar›n›n gere¤ini yerine getirmifl gibi ya-p›p, ayn› düzenlemeyi yeniledi.

SGK sevkleri bafllatt› ama...Dan›fltay 10. Dairesi’nin karar›na istinadenSGK da bir genelgeyle özel sa¤l›k kurumve kurulufllar›na ve serbest diflhekimlerineyap›lan sevklerde a¤›z ve difl sa¤l›¤› tedavibedellerinin ödenebilmesi için yeni bir dü-zenleme yapt›. Ancak düzenlemede bekle-me süreleri iki kat›na ç›kar›larak özel sa¤l›kkurulufllar›na ve diflhekimlerine sevkler ne-redeyse imkâns›z hale geldi.Yeni düzenlemede 15 yafl›na kadar olançocuklar›n 6-12 yafl difllerini tedavilerindebekleme süresi olmaks›z›n serbest diflhe-kimlerine sevkleri kald›r›ld›. Düzenlemeye göre; SGK kapsam›nda bu-lunanlar›n özel sa¤l›k kurulufllar›na ve ser-best diflhekimlerine sevki için resmi sa¤l›kkuruluflunda en az bir diflhekiminin bulun-du¤u sa¤l›k kurulu raporuyla; kuron ve pro-tez tedavisinde 180 gün, dolgu tedavisine60 gün, di¤er difl tedavilerinde ise 90 güniçinde bafllanamayaca¤›n›n belirtilmesi ge-rekiyor. Bu durumda sa¤l›k kurulunda ya-p›lmas› gereken tedavinin ayr›nt›l› olarakbelirtilmesi ve sonras›nda da sevki yapansözleflmeli resmi kurumdaki diflhekimlerin-ce tedavinin onaylanmas› gerekiyor. %40 üzerinde özürlü kifliler difl tedavileriiçin özürlülük durumunu belgelendirmeksuretiyle, tüm sa¤l›k kurum ve kurulufllar›naveya serbest diflhekimlerine do¤rudanbaflvurabilecekler. Yeni düzenlemeye uygun flekilde sevki ya-p›lan kiflilere özel sa¤l›k kurum ya da kuru-luflundaki teflhis, tedavi veya protez bedel-leri, TDB Asgari Ücret Tarifesi’nde yer alanfiyatlar› aflmamak kayd›yla ödenecek.TDB, toplumun büyük bir kesiminin a¤›z vedifl sa¤l›¤› hizmetlerine eriflimini engelleyenMaliye Bakanl›¤› taraf›ndan yay›nlanan teb-li¤ ve SGK taraf›ndan yay›nlanan genelge-nin iptali için dava açt›.

Yeni düzenlemede

15 yafl›na kadarolan çocuklar›n

6-12 yafl difllerini

tedavilerindebekleme süresi

olmaks›z›n serbest

diflhekimlerinesevkleri

kald›r›ld›.

Page 26: ido dergi 128

ODA HABERLER‹

24 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

‹stanbul Diflhekimleri Odas›, ‹l Sa¤-l›k Müdürlü¤ü’ne yeni atanan Doç.Dr. Ali ‹hsan Dokucu’yu makam›n-

da ziyaret ederek tebrik etti. ‹DO Baflkan›Mustafa Dü¤encio¤lu, Genel Sekreter AretKarabulut ve Yönetim Kurulu Üyesi Tar›kTuncay’›n kat›ld›¤› ziyarette, A¤›z ve DiflSa¤l›¤› fiube Müdürü Diflhekimi MeltemKurt da haz›r bulundu. Bugüne kadar yürü-tülen ve yap›lmas› planlanan çal›flmalarhakk›nda karfl›l›kl› görüfl al›flveriflinde bulu-

nulan ziyarette, ‹l Sa¤l›k Müdürü Doç. Dr.Ali ‹hsan Dokucu, Oda Baflkan›m›za yap›-lan tehditten duydu¤u üzüntüyü dile getir-di. Ard›ndan ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü’nün ‹stan-bul’da yürüttü¤ü sa¤l›k hizmetleriyle ilgilibilgi verdi.

Kamuda özlük haklar› iyilefltirilmeli‹stanbul Diflhekimleri Odas›’n›n çal›flmala-r›yla ilgili bilgi veren ‹DO Baflkan› MustafaDü¤encio¤lu kamuda çal›flan meslektaflla-r›m›z›n özlük haklar›n›n iyilefltirilmesi ve yet-kisi olmad›¤› halde a¤›zda çal›flan kiflilerinengellenmesi için gerekli çal›flmalar›n yap›l-mas›n› istedi. Kamunun muayenehaneler-den hizmet al›m›yla ilgili çal›flmalara da de-¤inen Dü¤encio¤lu, TDB ve Odam›z›n poli-tikalar› hakk›nda bilgi verdi. Ziyarette ayr›ca mevzuat›n çeflitli bölümle-rinde zaman içerisinde yap›lan de¤iflikliklersonucu ortaya ç›kan birtak›m çeliflkiler degörüflülerek bu konuda önümüzdeki gün-lerde ortak bir çal›flma yürütülmesi gerekti-¤i belirtildi.

‹DO’dan Yeni ‹l Sa¤l›kMüdürüne ziyaret

Ziyarette, ‹l Sa¤l›kMüdürü Doç. Dr. Ali

‹hsan Dokucu,‹stanbul

Diflhekimleri Odas›Baflkan› MustafaDü¤encio¤lu’na

yap›lan tehdittenduydu¤u üzüntüyü

dile getirdi.

Doç. Dr. Ali ‹hsan Dokucu

Page 27: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 25

Türk Diflhekimleri Birli¤i (TDB) 18Temmuz 2009 tarihinde, 27292say›l› Resmi Gazete’de yay›mlana-

rak yürürlü¤e giren, A¤›z, Difl ve ÇeneCerrahisi, Endodonti, Ortodonti, Pedo-donti, Periodontoloji ile Protetik Difl Teda-visi dallar›nda uzmanl›k öngören T›pta veDiflhekimli¤inde Uzmanl›k Yönetmeli¤i’ninAnayasa’ya ayk›r› oldu¤u gerekçesiyleiptali için Dan›fltay’da dava açt›. Türk Diflhekimleri Birli¤i Dan›fltay’a yapt›¤›itirazda uzmanl›k, mesle¤in kimi alanlar›n-da akademik çal›flma yapmak de¤il, sözkonusu alanda lisans e¤itimini tamamla-m›fl kiflilerin yapamad›¤› veya yapmaktazorland›¤›, halk›n da yayg›n biçimde ihti-yac› olan tedavileri yapabilmek amac›ylakiflinin belli bilgi ve yetenekle donat›lm›flolmas›n›n temel al›nmas› gerekti¤ini belirt-ti. Ülkemizde uzmanl›k olarak kabul edi-len alanlarda lisans e¤itimini tamamlam›flbir diflhekiminin yapamayaca¤› çok az ifl-lem oldu¤unu gerekçe gösterdi. Sa¤l›k

Bakanl›¤›’n›n diflhekimli¤inde uzmanl›ke¤itimiyle ilgili icra yetkisine ve T›pta Uz-manl›k Kurulu’na iliflkin düzenlemelerin deAnayasa’ya ayk›r› oldu¤u belirtilen itirazda,diflhekimli¤i mesle¤iyle ilgili kararlar›nmeslek mensuplar›n›n a¤›rl›kl› olarak yerald›¤› kurul taraf›ndan verilmesi gerekti¤ibelirtildi. Toplumun a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetleri ih-tiyac›n›n esas al›nmas›n› savunan TDB,Ortodonti ve A¤›z Difl ve Çene Cerrahisidallar›n›n diflhekimli¤inde ana dal olaraktan›nmas›n› istemifl, konuyla ilgili görüflleri-ni kamuoyuyla ve yetkili kurumlarla çeflitlidefalar paylaflm›flt›. En son Sa¤l›k Bakan›Recep Akda¤’la yap›lan görüflmede de Or-todonti ve Cerrahi dallar›nda uzmanl›k ve-rilmesi, di¤er dallarla ilgili olarak ortak birkomisyonun yapaca¤› çal›flmalar sonras›n-da de¤erlendirilmesi konusunda uzlaflmasa¤lanm›flt›. Ancak uzlaflmaya ve tüm iti-razlara ra¤men diflhekimli¤inde alt› daldauzmanl›¤› içeren yönetmelik yay›mlanm›flt›.

Türk DiflhekimleriBirli¤i, Anayasa’yaayk›r› oldu¤u gerekçesiylediflhekimli¤inde alt› dalda uzmanl›¤› öngören T›pta ve Diflhekimli¤indeUzmanl›k E¤itimiYönetmeli¤i’niniptali içinDan›fltay’da dava açt›.

TDB, T›pta veDiflhekimli¤inde Uzmanl›kE¤itimi Yönetmeli¤i’niniptali için dava açt›

ODA HABERLER‹

Page 28: ido dergi 128

26 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Kapal› alanlarda sigaray› yasaklayan4207 Say›l› Kanunun demokrasiyik›s›tlad›¤›na iliflkin elefltirilere sa¤l›k

meslek odalar›ndan cevap geldi. 28 Tem-muz 2009’da ‹stanbul Tabip Odas›’nda dü-zenlenen bas›n toplant›s›nda Sa¤l›k MeslekOdalar› Koordinasyonu sigara yasa¤›yla ilgi-li görüfllerini kamuoyuyla paylaflt›. Toplant›-ya ‹DO ad›na Genel Sekreter Aret Karabulut,‹stanbul Tabip Odas› (‹TO) Baflkan› Prof. Dr.Özdemir Aktan, ‹stanbul Eczac› Odas› Bafl-kan› Semih Güngör ve ‹stanbul VeterinerHekimleri Odas› Genel Sekreteri Azmi Yük-sel ile Sigara ve Ulusal Sa¤l›k Komitesi Dö-nem Baflkan› Prof. Dr. Elif Da¤l›, Avukat Tur-gut Kazan kat›ld›. Yap›lan aç›klamada sigara yasas›n›n ‘de-mokrasi k›s›tlay›c›’ oldu¤una iliflkin elefltirile-rin as›ls›z oldu¤una, Türkiye’de 50 milyon ki-flinin sigara içmedi¤i halde sigara kullanandaha az say›daki insan›n kirletti¤i havay› so-lumak zorunda kald›¤›na dikkat çekildi.

Özgürlük nereye kadar?Toplant›da su havzalar›n› kirletmenin yasak-lanmas› ve herkesin temiz suya ulaflmas›n›nsa¤lanmas› gibi, iç ortamlarda havan›n te-mizli¤i ve bunun güvence alt›na al›nmas›n›nbir sa¤l›k konusu oldu¤u vurguland›. Ortakkullan›m alanlar›ndaki havan›n sigaradankaynaklanan kanserojen taneciklerle kirletil-mesinin ‘özgürlük’ olamayaca¤› belirtildi.Toplant›da ayr›ca yasan›n, bugüne kadar si-gara kullanmad›¤› halde sigara duman›namaruz kalan kiflilerin haklar›n›n iadesi ve ko-runmas› anlam›na geldi¤i ifade edildi.Toplant›da konuflan ‹TO Baflkan› Prof. Dr.Özdemir Aktan bugüne kadar yap›lm›fl bi-

limsel ve istatistiksel bütün ölçümlerin siga-ra duman›n› ikinci el soluman›n kanser vekalp hastal›¤›na neden oldu¤unun bilimselaraflt›rmalarla kan›tland›¤›n› belirtti. Prof. Dr.Aktan, yasan›n eksiksiz uygulanmas› vetoplumda kabul görmesi için hekimler ola-rak üzerlerine düflen sorumluluklar› yerinegetireceklerini belirtti.

Sa¤l›¤›n yan›nda olun!Toplant›ya kat›lan Avukat Turgut Kazan iseiflletmelerin korkusunun yersiz oldu¤unu, si-gara içmeyenlerin bundan böyle rahatl›klalokantalara, kafelere gidebilece¤ini belirtti.Kazan “Kanunun uygulanmas›n› istemeyenbaz› iflletme ve kahvehane sahiplerini sa¤l›-¤›n yan›nda olmaya davet ediyoruz. Ba¤›m-s›z bilimsel çal›flmalar, kanunlar›n iflletmele-rin zarar etmesine yol açmad›¤›n› göster-mektedir. Aksine, sigara içmeyenlerin, ço-cuklu ailelerin, ast›m gibi akci¤er hastal›¤›olanlar›n art›k e¤lence mekânlar›na gitmeyebafllamalar›yla iflletmelerin karl›l›k oranlar›n-da art›fl oldu¤u tespit edilmifltir” dedi.

Propagandalar yan›lt›c›Toplant›da bir sunum yapan Sigara ve Ulu-sal Sa¤l›k Komitesi Dönem Baflkan› Prof.Dr. Elif Da¤l›, sigara tekellerinin sigara yasa-s›na karfl› yan›lt›c› bir propaganda gerçek-lefltirdi¤ini, kimi sanatç›lar›n da bu propa-gandalarda yer ald›¤›n› söyledi. Dr. Da¤l›bütün bunlar›n bilimsel gerçeklerin üzeriniörtemeyece¤ini, pasif (ikinci el) duman›nkanser, kalp krizi gibi hastal›klara sebep ol-du¤unu, hiç kimsenin, hiçbir kurumun in-sanlar› hasta etme pahas›na hareket etme-ye hakk› olmad›¤›n› vurgulad›.

Sa¤l›k MeslekOdalar›, sigara

yasa¤›n›ndemokrasiyi

k›s›tlad›¤›na iliflkinyap›lan elefltirilere

flu yan›t› verdi:“Türkiye’de

50 milyon kifli,sigara içmedi¤i

halde dumanl› hava soluyor.”

Sa¤l›kMeslek Odalar›sigara yasa¤›n› destekliyor

ODA HABERLER‹

Page 29: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 27

ODA HABERLER‹

Avrupa’daki sosyal hareketleri biraraya getiren Avrupa Sosyal Foru-mu önümüzdeki y›l ‹stanbul’da ger-

çekleflecek. Buluflma öncesinde kurumlararas›nda bilgilendirme toplant›lar› yap›l›yor.Ayn› amaçla ‹stanbul Diflhekimleri Odas›Yönetim Kurulu ile D‹SK 26 A¤ustos 2009tarihinde bir toplant› gerçeklefltirdi.Oda merkezinde yap›lan toplant›ya D‹SKGenel Sekreteri Tayfun Görgün ve AvrupaSosyal Forumu (ASF) sorumlusu Eyüp Özerkat›ld›. Toplant›n›n birinci gündem madde-sinde ‹stanbul’da yap›lacak ASF toplant›s›-n›n haz›rl›k çal›flmalar›yla ilgili bilgi verildi.Toplant›n›n ikinci gündem maddesini 6-7Ekim’de ‹stanbul’da yap›lacak IMF toplant›-s› oluflturdu. Bu gündemde IMF’ye karfl› al-ternatif bir toplant› yap›lmas› önerildi. Top-

lant›da ayr›ca Türkiye’nin gündeminde bi-rinci s›ray› yer alan “Demokratik aç›l›m” sü-reciyle ilgili görüfller dile getirildi.

Avrupa Sosyal Forumu 2010’da, ‹stanbul’da Önümüzdeki y›l alt›nc›s› düzenlenecek Avrupa Sosyal Forumu’ndaliberalizmden ekonomik krizlere, savafllardan göçmen karfl›tl›¤›na, askeri müdahaleler ve üslere kadar pek çok sorun tart›fl›lacak.

‹stanbul’da Kad›köy Meydan›’ndadüzenlenen 1 Eylül Dünya Bar›flGünü mitingine sendikalar, sivil

toplum kurulufllar›, meslek örgütleri ve si-yasi parti temsilcilerinden oluflan yaklafl›kbefl bin kifli kat›ld›. Ö¤le saatlerinden itiba-ren Tepe Nautilius önünde toplanan kala-bal›k “Yaflas›n bar›fl”, “Yaflas›n halklar›nkardeflli¤i” sloganlar›yla Kad›köy ‹skeleMeydan›’na yürüdü. Miting KESK ‹stanbulfiubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hatun

‹ldemir’in okudu¤u ortak bas›n aç›klama-s›yla bafllad›. Bir bar›fl annesinin konufl-mas›yla devam eden mitingde s›ras›yla,Doç. Dr. Haluk Gerger, DTP ‹stanbul Mil-letvekili Sabahat Tuncel, KESK GenelBaflkan› Sami Evren söz ald›. Miting ko-nuflmalar›n ard›ndan konserle sona erdi.Mitinge Odam›z ad›na; Baflkan MustafaDü¤encio¤lu, Yönetim Kurulu Üyesi Fat-ma Balpetek ve Denetleme Kurulu üyesiGüler Gültekin kat›ld›.

1 Eylül Dünya Bar›fl Günü nedeniyle ‹stanbul, Diyarbak›r, Samsun,Manisa, ‹zmir ve Mersin’de düzenlenen mitinglerde alanlar› dolduran on binler bar›fl istedi.

On binler bar›fl istedi

Page 30: ido dergi 128

22 Kas›m Komisyonu

Nermin Erdal 0 212 581 53 76

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Aret Karabulut 0 212 572 48 08

Genel Sekreter

Ali Yüksel Çal›flkan 0 212 563 76 71

Sayman

Prof. Dr. Figen Seymen 0 212 414 20 20

Berna Aytaç 0 212 281 82 12

Bora Bilgili 0 212 264 08 20

Tu¤ba El Cevvadi 0 216 334 51 01

Zerrin Doyranl›o¤lu 0 542 437 31 80

Nefle Dursun ‹nceo¤lu 0 216 346 11 46

Güler Gültekin 0 212 594 96 81

Ümit Güneysu 0 212 281 24 29

Filiz ‹skender 0 212 626 47 12

Reyhan Oytun Ö¤üt 0 212 561 27 14

Erkan Onurlu 0 216 566 99 73

Ali Reha Sezgin 0 212 240 33 32

A. Ulvi Uçar 0 212 322 47 00

Sosyal Komisyon

Nermin Erdal 0 212 581 53 76

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Berna Aytaç 0 212 281 82 12

Bora Bilgili 0 212 264 08 20

Ümit Güneysu 0 212 281 24 29

Filiz ‹skender 0 212 626 47 12

Erkan Onurlu 0 216 566 99 73

Ferah Ulu 0 532 423 87 36

Demet Gül Sertgöz 0 216 321 44 30

Suzan Y. Sönmezel 0 212 247 90 74

Afet ve Çevre Komisyonu

Güler Gültekin 0 212 594 96 81

Yönetim Kurulu Sorumlusu

‹nan Ünal Albayrak 0 216 611 40 93

Tu¤ba El Cevvadi 0 216 334 51 01

Kamil Güçlü Ar›¤ 0 212 217 88 99

Filiz ‹skender 0 212 626 47 12

Reyhan Oytun Ö¤üt 0 212 561 27 14

Abuzer Gaffari Öner 0 216 314 79 73

Çi¤dem fiahin 0 212 632 85 86

E¤itim Komisyonu

Prof. Dr. Serdar Çintan 0 212 414 20 20

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Prof.Dr.Özen Do¤an Onur 0 212 414 20 20

Prof. Dr.Ender Kazazo¤lu 0 216 363 60 44

Prof. Dr. Bahar Eren Kuru 0 212 231 91 20

Prof. Dr. Figen Seymen 0 212 414 20 20

Yrd. Doç. Dr. Bilge Gökçen Röhlig

0 212 414 20 20

Yrd. Doç. Dr. Hakk› Sunay

0 216 363 60 44

Dr. Duygu ‹lhan 0 212 414 20 20

Dr. Ayfle Koçak 0 532 316 57 59

‹lçe Temsilcileri Komisyonu

Sevil Al 0 212 441 37 63

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Hikmet Bilge 0 216 492 79 24

Baflkan

Yahya Çelik 0 212 597 86 68

Ohan Güldemir 0 212 233 90 66

Turgay Emekli 0 212 516 54 68

Köksal Kahraman 0 212 653 33 33

Aysun Karataç Azim 0 212 644 19 46

Handan Korkut 0 216 328 88 15

Metin Bora Öcal 0 216 418 64 84

F. Evin fiay 0 212 881 16 85

Y›ld›z Tansuker 0 212 242 47 11

Funda Türkbay Fazl›o¤lu 0 212 503 63 09

Genç Diflhekimleri Komisyonu

Sevil Al 0 212 441 37 63

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Nazl› Zeynep Aktafl 0 555 400 90 29

Ayfle Koçak 0 532 316 57 59

De¤er Özyazgan 0 535 541 00 85

Mali Komisyon

Ali Yüksel Çal›flkan 0 212 563 76 71

Sayman

Tu¤ba El-Cevvadi 0 216 334 51 01

Salih Yaz›c› 0 212 253 26 27

Toplum A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›

Komisyonu

Ayfle Songül Yarg›c› 0 212 251 69 10

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Yasemin Akyüz Pipanlar 0 216 414 33 90

Melek Bosut Çarpa 0 533 459 82 65

Zerrin Doyranl›o¤lu 0 542 437 31 80

fiükran Engin 0 533 564 75 50

Zozan ‹lhan Gölbafl 0 212 320 31 15

Havva Gülflan Gültekin 0 212 233 42 12

Akgül Gürerk 0 216 414 51 00

Reyhan Oytun Ö¤üt 0 212 561 27 14

Arife Özgül 0 212 320 31 15

Güler Sel 0 212 361 45 25

Çi¤dem fiahin 0 212 632 85 86

Aysel Ta¤tekin Seval 0 212 571 80 70

Özgür Tutucu 0 212 532 56 43

Özgül Ünsal Bozkurt 0 212 575 52 91

Tüketici Haklar› Komisyonu

G. Neslihan Yamal›o¤lu 0 216 334 50 59

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Remzi Ülgen 0 216 361 75 47

Baflkan

Hikmet Bilge 0 216 492 79 24

Sema Ribar 0 216 651 63 26

Bas›n Yay›n Komisyonu

Tar›k Tuncay 0 212 543 25 60

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Prof. Dr. Gülsüm Ak 0 212 414 20 20

L. Yakut Alkaner 0 212 441 53 12

Sevil Arslan 0 212 279 57 55

P›nar Ezerler ‹zar 0 212 274 02 82

L. Nesrin Koçer Ülker 0 212 632 76 97

Süha Sertabipo¤lu 0 216 361 64 62

Y. Füsun fieker Karagören 0 216 339 06 94

fieyda Yavuz 0 212 327 19 12

Etik Kurul

G. Neslihan Yamal›o¤lu 0 216 334 50 59

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Prof. Dr. Canan Alatl› 0 212 414 20 20

Ziflan K›z›l 0 212 347 06 25

Nevin Özey 0 212 577 50 68

Özlük Haklar› Komisyonu

Fatma Balpetek 0 212 293 91 24

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Güler Gültekin 0 212 594 96 81

Meltem Güneysu 0 542 584 95 17

Hüseyin Güngör 0 216 418 71 19

Harun Koca 0 212 615 38 38

Cengiz Morgil 0 505 641 75 17

Rana Topak 0 505 446 74 44

Duygu Yaman 0 216 651 71 71

Web Sitesi Komisyonu

M. Tar›k Tuncay 0 212 543 25 60

Yönetim Kurulu Sorumlusu

Hikmet Bilge 0 216 492 79 24

Güler Gültekin 0 212 594 96 81

M. Bora Öcal 0 216 418 64 84

‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI 2009-2010 DÖNEM‹ KOM‹SYONLARI

Page 31: ido dergi 128

2009-2010 YILI ‹LÇE TEMS‹LC‹LER‹*

ARNAVUTKÖYYAHYA ÇEL‹K 0212 5978668

ATAfiEH‹RFUNDA ES‹N 0216 3154032TUNCAY ERTEK‹N 0216 3243619EL‹F KARATAfi 0216 3158444MEHMET KARAASLAN 0216 5720509ABDULLAH KUNDAK 0216 3854566

AVCILARAYTEN AYDEM‹R 0212 4282020N.‹RFAN YAZICI 0212 5931968

BAKIRKÖYF‹GEN AYDIN 0212 5437265PERV‹N B‹LG‹NER 0212 5593460ANTRAN‹K ÇAKIR 0212 5438030EROL ÇINAR 0212 5732170MURAD EKMEKÇ‹O⁄LU 0212 5721183RAM‹Z NAHC‹VAN 0212 5839927SÜREYYA UZUN 0212 5427795SEÇK‹N ÖZERALP 0212 5554444

BA⁄CILARCENG‹Z DEM‹RTAfi 0212 4332809AHMET ÜNSALAN 0212 6343769

BAfiAKfiEH‹RHÜSEY‹N DEM‹RTAfi 0212 5089993BORA ‹MAMO⁄LU 0212 8723030

BEYKOZNUSRET BARLAS 0216 3233414CANAN MERTO⁄LU 0216 4252397ARMA⁄AN ÖMÜR 0216 3235682

BEYL‹KDÜZÜNED‹M GÜZEYL‹ 0212 8806186

BEfi‹KTAfiD‹LEK BERBERLER 0212 3520343BORA B‹LG‹L‹ 0212 2640820AHMET DÖRTKÖfiE 0212 3275363N‹LÜFER PEHL‹VAN 0212 2279115BEYO⁄LUAHMET AKK‹RMAN 0212 2408893NEB‹HE AKSOY 0212 2970708ERKAN GÜN 0212 2509026ADNAN MÜDERR‹SO⁄LU 0212 2493095GÜLER SEL 0212 3614525

BAYRAMPAfiAHAT‹CE DÖ⁄ER 0212 4373727NEV‹N ÖZEY 0212 5775068

BAHÇEL‹EVLERERD‹NÇ BEKÇ‹ 0212 5550210DERYA ‹VGEN 0212 4417299PINAR ÖZB‹LGEN 0212 6397764YASEM‹N VURAL 0212 6544943HÜLYA YILDIZ 0212 5065354

B.ÇEKMECEMUHTEfiEM AKIN 0212 8837625GÖNÜL ÇA⁄LAR 0212 8730024

ÇATALCAARZU GENÇ ÇAKIR 0212 7891718

ÇEKMEKÖYABUZER GAFFAR‹ ÖNER 0216 3147973N‹LGÜN G. KAHRAMAN 0216 6412191

ESENLER‹NC‹ TOPÇU 0212 6299375

ESENYURTTOLGA KARAGÖZ 0212 5964812

EYÜPZERR‹N ALAD‹NLER 0212 5305975AGOP ÇEKMEN 0212 5175975F‹L‹Z ‹SKENDER 0212 6264712TOLGA KARAKÖSE 0212 3223828HÜSEY‹N MUTLU 0212 5295125F. AYHAN ÖZTÜRK 0212 5267172AL‹ ERCÜMENT SUCU 0212 3603310-11HÜLYA YA⁄IZ 0212 5293429

GAZ‹OSMANPAfiAAHMET DÜKKANCI 0212 5635955GÜL ÖZ ÇALIfiKAN 0212 5389771

GÜNGÖRENfiENOL YILMAZ 0212 5561517

KA⁄ITHANEHÜSEY‹N ERDO⁄AN 0212 2690736MURAT KARAKAfi 0212 2823501‹BRAH‹M TAN 0212 2943814fiENAY YILMAZ B‹LG‹N 0212 3257323

KADIKÖYEMEL BAKAN 0216 3628148HAD‹CE P. BAfiARAL 0216 3691201HED‹YE ÇALIfiKAN 0216 4286455T. EMRE ‹MAMO⁄LU 0216 4503057AYfi‹N KIZILKAYA 0216 3487208HÜSEY‹N ÖNER 0216 3866949GÜLB‹N ÖZÇALIfiKAN 0216 3854745NURCAN ÖZTÜRK 0216 4492861SEVG‹ fi. KÜÇÜK 0216 4108076BURÇ‹N YILDIZ ARAZ 0216 5664498

KARTALNECAT‹ AL 0216 4886446ERD‹N YANIK 0216 4888972

K.ÇEKMECEALPTEK‹N ÇAKICI 0212 6960606GÖKHAN HALLAÇ 0212 5921352B‹LG‹HAN N. HANÇER 0212 5407741

MALTEPECANAN AKKAYA 0216 3670821

PEND‹KN‹HAT KAÇAR 0216 3900365KEMAL KISACIK 0216 3904458

S‹L‹VR‹NEfiE ELMAS 0212 7273579

SARIYERSIDIKA DEM‹R 0212 2999730GÜRSEL DEM‹RC‹ 0212 2239410GÜLSEREN P‹RL‹ AKAR 0212 2631900

SANCAKTEPEALPASLAN FALAKALI 0216 6209139

SULTANBEYL‹ESEN DURAK LYMAN 0216 4192676SABR‹ C. TOLUNGÜÇ 0216 4192676

SULTANGAZ‹YASEM‹N A⁄IR AVCI 0212 5363333MUSA KILIÇ 0212 5364956

fi‹LEHANDAN ÖZÇEK‹Ç 0216 7115362

fi‹fiL‹BO⁄AÇ AKKOÇ 0212 2748836ERAY AKYILDIZ 0212 2328168IfiIN AL‹PAÇA 0212 2242239SEZG‹N EKREN 0212 2342978 FARUK ERD‹L 0212 2485141KAM‹L GÜÇLÜ ARI⁄ 0212 2178899HAVVA G. GÜLTEK‹N 0212 2334212AL‹ ‹HSAN KABAO⁄LU 0212 2465189NER‹MAN fiAH‹N 0212 2313063

TUZLAHÜLYA AR‹FO⁄LU 0216 3956070

ÜSKÜDARMUSTAFA DEM‹R 0216 3425105TU⁄BA EL CEVVAD‹ 0216 3345101 TARKAN ÖZTAY 0216 3912543YUSUF KENAN ÖZTÜRK 0216 4810337ÖZGÜR TUTUCU 0216 5325643

ÜMRAN‹YEGÜLfiEN ÇOLAK 0216 6115136DERYA TÜRKER DO⁄AN 0216 3357341SERHAT KÖKEN 0216 5278141

ZEYT‹NBURNUGÜL‹ZAR ÖZDEM‹R 0212 6645931REYHAN YIKILMAZ 0212 5467751

YALOVA ‹L TEMS‹LC‹LER‹ÖZCAN ÇAKIR 0226 8142802SAF‹YE Ç‹⁄DEM GÜRKÖK KEKL‹K

0505 6320247ERKAL IfiIK 0226 8131262

*isimler soyad›na göre alfabetik s›raylayaz›lm›flt›r.

Page 32: ido dergi 128

30 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

‹stanbul Tabip Odas›, ‹stanbul Difl-hekimleri Odas›, ‹stanbul Eczac›Odas›, ‹stanbul Veteriner Hekimleri

Odas›, Sa¤l›k ve Sosyal Hizmet EmekçileriSendikas› ‹stanbul fiubesi ile DevrimciSa¤l›k ‹fl Sendikas› 9 Eylül 2009 tarihindebir bas›n aç›klamas›yla 1 Ekim 2008 tari-hinde yürürlü¤e giren Sosyal Sigortalar veGenel Sa¤l›k Sigortas› Yasas›’n› de¤erlen-dirdi.Aç›klamada yeni liberal politikalar do¤rul-tusunda, “Sa¤l›kta Dönüflüm Program›” ad›alt›nda yap›lan düzenlemelerin toplum sa¤-l›¤›nda ve sa¤l›k çal›flanlar›nda her geçengün meydana getirdi¤i hak kay›plar›na dik-kat çekildi. Hükümet’in mali disiplin gerekçesiyle uy-gulamaya soktu¤u ekonomik tedbirlerin deelefltirildi¤i toplant›da; kemer s›kma politi-kalar›n›n sa¤l›¤a olumsuz etkileri aç›kland›.Toplant›da ayr›ca IMF’in sa¤l›k hizmetlerin-den al›nan KDV’nin %8’den %18’e ç›kar›l-mas›n› istedi¤ine dikkat çekilerek, Hükü-met’in sa¤l›kta tasarrufa gidilece¤i bununiçin Genel Sa¤l›k Sigortas› primlerinin vekatk› paylar›n›n art›r›laca¤›na iliflkin aç›kla-malar› elefltirildi. Toplant›n›n sonunda sa¤l›k meslek örgüt-leri ve sendikalar flu talepleri s›ralad›lar:

“Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigorta-s› Yasas› iptal edilmeli, ücretlerimiz iyileflti-rilerek maafllar›m›z hak etti¤imiz düzeyeyükseltilmeli, güvenceli hale getirilmelidir.Ücretlerimiz emeklili¤imize yans›mal›, sa¤-l›k alan›ndaki her türlü özellefltirmeye sonverilerek tüm sa¤l›k emekçilerine ifl güven-cesi sa¤lanmal›d›r. Herkesin eflit, ücretsiz, nitelikli sa¤l›k hiz-metlerine ulaflmas› sa¤lanmal› ve sa¤l›khak olarak tan›mlanmal›d›r. Hastanelerin vedi¤er sa¤l›k kurumlar›n›n giderleri bütçe-den karfl›lanmal›, kadrolu personel al›narakpersonel eksikli¤i giderilmeli ve yeterli do-nan›m sa¤lanmal›d›r.”

Sa¤l›¤›m›z tehdit alt›nda

‹stanbul Diflhekimleri Odas› ‹stanbul’da30’un üzerinde can kayb›na neden olansel felaketiyle ilgili bir aç›klama yapt›. Ya-p›lan aç›klamada y›llard›r çarp›k kentlefl-meye göz yuman siyasi iktidarlar elefltirile-rek “Bu felaketi bir do¤a olay› diyerek ört-bas edemezler” denildi.Felaketin sonuçlar›n› de¤erlendiren aç›kla-mada yerel yönetimlerin ve siyasi iktidarla-r›n insan hayat›n› hiçe sayan politikalar›n›niflas etti¤i vurguland›. Felaketin sorumlula-

r›n›n yarg›lanmas› istendi ve sel sonras›n-da yaflanabilecek salg›n hastal›klara karfl›yetkililere önlem almas› için ça¤r› yap›ld›.

Felaket “Geliyorum” dedi

Page 33: ido dergi 128

TC Kimlik Numaralar› ZORUNLU

Kamu kurumlar› ve kamu kurulufllar› niteli¤inde olan meslek kurulufllar›nda yap›lacak ifllemlerde ve tutulacak

kay›tlarda, ilgili kiflinin ‘TC Kimlik Numaras›’n›n kullan›lmas› zorunlu olmufltur.

Bu nedenle Odam›z üyesi diflhekimlerinin ‘TC KimlikNumaralar›’n› ivedi olarak Odam›za bildirmeleri, dosyas›nda

TC Kimlik Numaras› bulunmayan diflhekimleriyle ilgili ifllemlerde aksamalar olaca¤›n› ve Odam›za herhangi bir

ifl için baflvuracak üyelerimizin baflvuru evraklar›na ‘TC KimlikNumaralar›’n› yazmalar›n›, aksi halde müracaat›n iflleme

konulmayaca¤›n› duyururuz.

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Yönetim Kurulu

7 Ekim 2009 Ümraniye, Çekmeköy,

Sancaktepe

21 Ekim 2009 Bak›rköy, Bahçelievler,

Güngören, Ba¤c›lar,

Esenler, Zeytinburnu

11 Kas›m 2009 Gaziosmanpafla,

Bayrampafla, Eyüp,

Arnavutköy, Fatih,

Eminönü

16 Aral›k 2009 Pendik, Kartal, Maltepe,

Tuzla, Sultanbeyli

20 Ocak 2010 fiiflli, Befliktafl, Sar›yer,

K⤛thane, Beyo¤lu

24 fiubat 2010 Kad›köy, Ataflehir

17 Mart 2010 Üsküdar, Beykoz, fiile

7 Nisan 2010 Büyükçekmece,

Küçükçekmece, Avc›lar,

Esenyurt, Baflakflehir,

Beylikdüzü, Silivri,

Çatalca

Bölgesel Kahvalt›l› Toplant›lar

Page 34: ido dergi 128

‹DO 2009-2010 YILI SÜREKL‹

YILMAZ MAN‹SALI E⁄‹T‹M MERKEZ‹’NDEDÜZENLENECEK B‹L‹MSEL TOPLANTI PROGRAMI*

De¤erli Meslektafllar›m,

‹stanbul Diflhekimleri Odas› E¤itim Komis-yonu olarak 2009 – 2010 dönemi için haz›r-lad›¤›m›z bilimsel program› sunuyoruz. Budönemde isteklerinizi göz önüne alarak ilgi-nizi çekecek, bilgilerinizi gözden geçirece-¤iniz sunumlardan oluflan bir paket haz›rla-d›k. Program›m›z›n teorik bilgilerin tekrar-lanmas›ndan çok, olgulardan oluflan su-numlar›n karfl›l›kl› tart›flma ortam› yaratarakhaz›rlanm›fl oldu¤unu gözleyeceksiniz.Bu y›l A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas› etkinli¤i-mizi Taksim’de yapmay› planlad›k. Ayr›ca“Bölgesel Bilimsel Toplant›lar” bafll›¤› al-t›nda Bak›rköy ve Kad›köy’de üçer sunumgerçeklefltirece¤iz. Konular›nda yetkinli¤inibildi¤iniz ö¤retim üyeleri taraf›ndan haz›r-lanan bu program›n hoflunuza gidece¤iniumuyoruz.

Bu dönemin bir yenili¤i de akademik ya-flamlar›nda yükselen genç ö¤retim üyelerinin kendi dallar›nda çal›flmalar›yla bilimselprogram›m›zda daha fazla yer alacak ol-mas›. Çal›flmalar›n› ve araflt›rmalar›n› be-¤eniyle izledi¤imiz bu genç meslektafllar›-m›z haz›rlad›¤›m›z program çerçevesindesizlerle Y›lmaz Manisal› E¤itim Merke-zi’nde buluflacaklar. Sizler için haz›rlad›¤›m›z kurs program›n›ise önümüzdeki haftalarda duyuraca¤›z.‹lginizi çekece¤ini düflündü¤ümüz olgularüzerinden haz›rlanm›fl Sürekli Diflhekimli¤iE¤itimi Program›’nda buluflmak dile¤iylehepinize esenlikler diliyoruz.

Sevgi ve sayg›lar›m›zla.

‹stanbul Diflhekimleri Odas› E¤itim Komisyonu ad›na Prof. Dr. Serdar Çintan

17 Aral›k 2009 19.30-22.00 Endodontide Karfl›laflabilece¤imiz Doç. Dr. Baybora Kayahan

Perflembe Komplikasyonlar ve Çözümler

14 Ocak 2010 19.30-22.00 Beyazlatma Tedavisinde Püf Noktalar Doç. Dr. Esra Can Say

Perflembe

18 fiubat 2010 19.30-22.00 Ön Bölgede Hangi Sabit Protetik Yrd. Doç. Dr. Nuray Çapa

Perflembe Restorasyonu Seçmeliyiz?

Zirkon veya Metal Destekli

Porselen mi,

Yoksa Tam Porselen mi?

4 Mart 2010 19.30-22.00 Nereye Kadar Endodonti, Yrd. Doç. Dr. Hakk› Sunay

Perflembe Nereden Bafllayarak ‹mplant?

18 Mart 2010 19.30-22.00 Olgular Üzerinde Cerrahiden Yrd. Doç. Dr. Bilge Gökçen

Perflembe Proteze ‹mplant Uygulamalar› Röhling

Dr. U¤ur Meriç

Tarih Saat Konu Konuflmac›

*Kay›t zorunlu olup, kat›l›m ücretsizdir.

Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi: Halaskargazi Cad. Hidayet Sok. No:4, Girifl Kat› Harbiye-‹STANBUL

Page 35: ido dergi 128

D‹fiHEK‹ML‹⁄‹ E⁄‹T‹M‹ PROGRAMI*

2009-2010 Y›l› Merkezi ve Bölgesel Toplant› Program› 'na kat›l›m ücretsiz olup, Abdi ‹brahim ‹laç A.fi.'nin katk›lar›yla gerçekleflecektir.

15 Kas›m 2009 13.00-17.00 Adeziv Uygulamalar›n›n Prof. Dr. Taner Yücel Hyatt Regency

Pazar Güncel Diflhekimli¤inde Prof. Dr. Esra Y›ld›z Hotel/Taksim

Artan Önemi ve Uygulamalar Prof. Dr. Haflmet Ulukap›

Doç. Dr. Can Dörter

10 Aral›k 2009 19.00-22.00 Dental Anomalilerde Prof. Dr. Koray Gençay Green Park

Perflembe Multidisipliner Tedavi Yaklafl›mlar› Hotel/Bostanc›

7 Ocak 2010 19.00-22.00 ‹mplant Üstü Protezlerde Prof. Dr. Sabire De¤er Bak›rköy

Perflembe Farkl› Ölçü Tekniklerinin

Karfl›laflt›r›lmas›

21 Ocak 2010 19.00-22.00 Simanlar ve Simantasyon Üzerine Prof. Dr. Deniz Gemalmaz Kad›köy

Perflembe Bilmek ‹stedi¤imiz Her fiey Dikici

11 fiubat 2010 19.00-22.00 Total Diflsiz A¤›zlarda ‹mplant Prof. Dr. Yasemin Kulak Bak›rköy

Perflembe Üstü Protezlerde Hareketli veya Özkan

Sabit Protez Seçimi

25 fiubat 2010 19.00-22.00 Ortodonti ve Periodontoloji Prof. Dr. Sönmez F›ratl› Kad›köy

Perflembe ‹flbirli¤i Gerektiren Olgular Prof. Dr. Erhan F›ratl›

11 Mart 2010 19.00-22.00 Lokal Anestezi Konusunda Prof. Dr. Çetin Kasapo¤lu Bak›rköy

Perflembe Akl›m›za Tak›lanlar, Prof. Dr. Hülya Koçak

Bilmek ‹stediklerimiz Berbero¤lu

ve Uygulamalar Prof. Dr. Banu Gürkan

Köseo¤lu

MERKEZ‹ B‹L‹MSEL TOPLANTILAR*Tarih Saat Konu Konuflmac› Yer

BÖLGESEL B‹L‹MSEL TOPLANTILAR*

Tarih Saat Konu Konuflmac› Yer

*Kat›l›m 300 kifliyle s›n›rl› oldu¤undan kay›t zorunludur.

* Kat›l›m ücretsiz olup kay›t yapt›rmak zorunlu de¤ildir.

* Bölgesel Bilimsel Toplant›lar›n yap›laca¤› mekanlarla ilgili son bilgiler www.ido.org.tr adresinde ve DERG‹’de ilan edilecektir.

Kay›t ‹çin: Ça¤la Oflas 0.212 296 21 05-06/116 dahili

*‹DO 2009-2010 Y›l› Sürekli Diflhekimli¤i E¤itimi Program› Türk Diflhekimleri Birli¤i Sürekli Diflhekimli¤i E¤itimi Yüksek

Kurulu taraf›ndan kredilendirilmifltir. Program› yapaca¤›m›z ilave bilimsel etkinlikleri www.ido.org.tr adresinden takip

edebilirsiniz. Etkinliklerimizden zaman›nda haberdar olman›z için GSM numaralar›n›z› ve e-mail adreslerinizi

güncellemeniz gerekmektedir.

Page 36: ido dergi 128

34 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

‹ki y›lda bir Avrupa’n›n de¤iflik ülke-lerinde düzenlenen Avrupa Peri-odontoloji Federasyonu Mezuniyet

Sonras› E¤itim Toplant›s›, 3-6 Eylül 2009tarihlerinde Do¤a Club, fiile’de yap›ld›. Ye-ditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesiorganizasyonuyla gerçekleflen toplant›da,Belçika, ‹ngiltere, ‹rlanda, Hollanda, ‹sveç,‹spanya, ‹srail ve ‹sviçre’den 100, Türki-ye’den 14 bilim insan› bir araya geldi. Prof.Dr. Selçuk Y›lmaz’›n aç›l›fl konuflmas›ylabafllayan sempozyumda, üç gün boyuncaperiodontoloji alan›nda doktora e¤itimialan, doktora e¤itimini tamamlam›fl olanö¤renciler araflt›rma ve vakalar›n› sundularve ard›ndan tart›flt›lar.

Avrupal› Periodontologlar ‹stanbul’da

Koyacak cebiniz varsa, hayat›n binlerce arma¤an› vard›rGünübirlik Do¤a yürüyüflü ‹zmit-Yuvac›k (Aytepe/So¤ukdere)

Sonbaharla birlikte ‹DO Sosyal ‹fller Komisyonu organizasyonuyla do¤a yürüyüfllerine devam ediyoruz. Bu seferki rotam›z ‹zmit-Yuvac›k (Aytepe-So¤ukdere). Ulafl›m Kad›köy'den hareketle yaklafl›k bir buçuk saat sürüyor. Yuvac›k baraj›n› geçtikten sonra Karaaslan Alabal›k Tesisleri’nde Karadeniz’e özgü güzel bir köy kahvalt›s› ard›ndan araçla Aytepe'ye do¤ru k›sa bir yolculuk yapaca¤›z. Yaklafl›k 15 dakika sonra 900 m. yüksekli¤indeki Aytepe'den da¤lar›n, tepelerin üzerinden, önce So¤ukdere' nin kayna¤›na var›p, burada k›sa bir mola verece¤iz. Daha sonra Servetiye köyüne do¤ru yürüyece¤iz. Yaklafl›k iki saatlik bir yürüyüflün ard›ndan araçla buluflup, dinlendikten ve sucuk ›zgaradan oluflan ö¤len yeme¤imizi yedikten sonra ‹stanbul'a hareket edece¤iz.

Tarih: 25 Ekim 2009 PazarÜcret : 65.00 TL (Ulafl›m, rehberlik hizmetleri, sabah kahvalt›s› ve ö¤le yeme¤i dahil)Buluflma noktalar› ve saatiBak›rköy (Ömür) Boyner Ma¤azas› önü: 07:00 Taksim AKM önü: 07:25 Befliktafl Y›ld›z Teknik Üniversitesi köprüye giden son durak: 07:35 Kad›köy Evlendirme Dairesi önü: 07:45 Yan›n›zda getirmeniz gerekenler:Yedek iç ve d›fl giysi, çorap, ayakkab› (bot veya taban› diflli bile¤i kavrayan bir ayakkab›)

Bilgi ‹çin:

Filiz ‹skender 0 212 626 47 12

Bora Bilgili 0 212 264 08 20

Ferah Ulu 0 532 423 87 36

Erkan Onurlu 0 216 566 99 73

Kay›t: Ça¤la Oflas Tel: 0 212 296 21 06/116 dahili

Koyacak cebiniz varsa, hayat›n binlerce arma¤an› vard›r

Page 37: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 35

ODA HABERLER‹

Herhangi bir nedenle aidat ödemelerini yapamayan meslektafllar›m›z 0.212 296 21 06 no.lu telefonumuzdan aidat borçlar›n› ö¤renip, ayn› gün içindeafla¤›da belirtilen banka hesap numaralar›n› yat›rabilir ya da afla¤›daki kredi kart›

formunu doldurup 0.212 296 21 04 no.lu faks›m›za göndererek ödeyebilirler.

‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI YÖNET‹M KURULU

B‹R HATIRLATMA

KRED‹ KARTI B‹LG‹LER‹ (KRED‹ KARTIYLA YAPILACAK ÖDEMELERDE)VISA MASTER EUROCARD

KART SAH‹B‹N‹N

ADI SOYADI : CEP TEL :ADRES‹:fiEH‹R : ‹L / ‹LÇE : POSTA KODU :

KART NUMARASI:

SON KULLANMA TAR‹H‹ :

Yukar›da belirtti¤im tutar›n VISA, MASTERCARD, EUROCARD hesab›na borç kaydedilerek Yap› Kredi Bankas›

Harbiye fiubesi nezdindeki ilgili hesab›n›za Yap› Kredi Bankas›’yla ‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI aras›nda

yap›lan anlaflma koflullar› çerçevesinde alacak kaydedilmesini kabul ediyorum.

LÜTFEN HESABIMDAN ……..........…………………….TL tahsil ediniz.

TAR‹H : ‹MZA :

Ödemeler: Banka Havalesiyle yap›lacak ödemelerde Yap› ve Kredi Bankas› Harbiye fiubesifiube Kodu : 931 Hesap No: 81802288

Aidat›n›z› ve birikmifl aidat borçlar›n›z› 0212 296 21 05/06 no.lu telefondan ö¤renip afla¤›daki flekilde ödeyebilirsiniz.

Aidatlar›n› bankamatikten yat›ran meslektafllar›m›z›n Oda’m›z› aray›pbildirmelerini rica ederiz.

Page 38: ido dergi 128

Doç. Dr. Jale Tanalp

Yeditepe Üniversitesi, DiflHekimli¤i Fakültesi

Endodonti Anabilim Dal›[email protected]

B‹L‹MSEL

36 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

E ndodontik tedavi tekrar› günümüz kli-nik prati¤inde s›kl›kla gerçeklefltirilenbir uygulamad›r. Endodontik tedavi

tekrar› genellikle “baflar›s›zl›k” olarak nite-lendirilen, daha önce yap›lm›fl kanal tedavi-lerinde uygulanan bir ifllem olmas›na karfl›n,Friedman1 bu konudaki terminolojinin tekrargözden geçirilmesinde yarar oldu¤unu ifadeetmifltir. Araflt›r›c› daha önce “baflar›s›zl›k”olarak isimlendirilen olgular›n “tedavi sonra-s› hastal›k” (post-treatment disease) olarakdüzeltilmesi gerekti¤ini bildirmifltir. Tedavisonras› hastal›kla karfl› karfl›ya kald›¤›ndadiflhekimi hastal›¤›n etyolojisini mutlakasaptamal› ve tedavi için do¤ru bir strateji iz-lemelidir.

Etyolojik nedenlerTedavi sonras› hastal›¤›n belirgin hale geç-mesi y›llar sürebilir ya da hiç fark›na var›lma-yabilir. ‹yi bir planlama yap›labilmesi için, et-yolojik nedenler dört ana grupta incelenebi-lir: 2

� ‹natç› mikroorganizmalar� Ekstraradiküler enfeksiyon� Yabanc› cisim reaksiyonu� Gerçek kistler Ekstraradiküler enfeksiyon da kanal tedavisisonras› iyileflmeyi önleyen di¤er bir faktör-dür. “Actinomyces israelii” ve “Propionibac-terium propionicum” gibi iki mikroorganiz-ma türünün periapikal dokularda bulunarakkanal tedavisi sonras› iyileflmeyi önleyebile-ce¤i bildirilmifltir.

Enfeksiyona ba¤l› hastal›kSon y›llarda tedavi sonras› endodontik has-tal›¤›n esasen enfeksiyona ba¤l› gerçeklefl-

ti¤i gösterilmifltir.3 Buna neden olan mikro-organizmalar kök kanal sistemi içerisindeyerleflmektedir.4-7

Kanal tedavisi s›ras›nda yetersiz temizleme,flekillendirme ve doldurma ve üst restoras-yonun baflar›s›z olarak gerçeklefltirilmesi te-davi sonras› hastal›¤›n bafll›ca etkenleridir.Endodontik tedavi görmemifl enfekte diflle-rin floras› genellikle çok çeflitli mikroorganiz-malar içermekte ve anaerobik bir yap›ya sa-hip olmakla birlikte, enfekte ve daha öncekanal dolgusu yap›lm›fl difllerdeki floradaçok az, bazen tek bir mikroorganizma türübelirlenebilmektedir. Yap›lan araflt›rmalar E.Faecalis’in baflar›s›z kanal tedavilerinde enfazla gözlenen mikroorganizma türü oldu-¤unu göstermektedir.Bu mikroorganizmalar büyük olas›l›kla, te-davi sonras›nda canl›l›¤›n› devam ettirmifl-lerdir. Bunun nedeni de kuronal s›z›nt›n›ndevam etmesi olabilir.8 Endodontik tedavitekrar› gereken apikal tedavi sonras› hasta-l›¤a sahip olan difllerde özellikle E. Faecaliss›kl›kla izole edilmektedir.9-13

Özellikle, seanslar aras›nda kanal iyi örtül-memiflse E. Faecalis’in çok daha fazla izoleedildi¤i gösterilmifltir.14 Tam olarak doldu-rulmam›fl kanallardaki ekolojik koflullar›n E.Faecalis’in hayatta kalmas›n› ve büyümesinikolaylaflt›rd›¤› ifade edilmifltir.15 Yine yak›nzamanda yap›lan baz› araflt›rmalar periapi-kal dokularda farkl› türde mikroorganizmala-r›n da yerleflebilece¤ini göstermektedir.16-18

Periapikal kistlere dikkatBu mikroorganizmalar aras›nda Actinomy-ces Israelii özellikle önemli bir yer tutmakta-d›r.19 Periapikal hastal›¤›n devam etmesinde

Endodontik tedavi tekrar›

Endodontik tedavitekrar› birçok

durumdaendodontik

cerrahi yerinedüflünülmesi

gereken biralternatiftir.

Diflhekimi tedavisonras› hastal›kla

karfl› karfl›yakald›¤›nda hastal›¤›n

etyolojisini mutlaka

saptamal› vetedavi için do¤ru

bir strateji izlemelidir.

Page 39: ido dergi 128

kanal sistemi d›fl›nda etkili olan faktörlerdenbir di¤eri de periapikal kistlerdir. Kist, terimolarak, çevresi epitelle kapl› ve s›v› ya da ya-r› s›v› bir materyal içeren patolojik bofllukolarak tarif edilebilir. Periapikal kistler çenekemiklerinde oluflan kistlerin büyük ço¤un-lu¤unu oluflturmaktad›r. Periapikal kistlerüst çenede alt çeneye oranla daha yayg›nolarak gözlenmektedir.20

Periapikal lezyonlar›n sadece radyografiyebak›larak kistik veya kistik olmayan fleklindeay›rt edilmesine olanak yoktur.21 Kist teflhisikonulabilmesinin en güvenilir yolu histolojikkesit al›narak bak›lmas›d›r.22,23

1980 y›l›nda Simon radiküler kistleri iki fark-l› kategoride de¤erlendirmifltir. Bunlardanbirincisi olan ve tamamen epitelle çevriliolan kistlere cep (pocket) kistleri (gerçekkistler) ad› verilmifltir. Di¤er kist tipi ise kökkanal›yla ba¤lant› halindedir ve bay (körfez)kisti olarak adland›r›l›r.24 Nair ve arkadafllar›256 periapikal lezyondan kesit ald›klar›araflt›rmalar›nda %35’inin periapikal abse,%50’sinin granülom ve sadece %15’ininperiapikal kist oldu¤unu belirlemifllerdir.22

Cerrahi müdahaleden önce …Birçok diflhekimi kistlerin iyileflmeyece¤inive cerrahi yolla ç›kart›lmas› gerekti¤ini savu-nur. Ancak flu da gerçektir ki, gerçek kistlertüm periapikal lezyonlar aras›nda %10’lukbir s›kl›kla ortaya ç›kmaktad›r.22 Bu da asl›n-da sadece radyografik teflhise bak›larak kistoldu¤u düflünülen ve cerrahi giriflim yap›lanolgular›n ço¤unun asl›nda kök kanal tedavi-siyle iyileflebilece¤ini göstermektedir. Bura-da gerçek kist ve cep kistinin yap›s›n›n teda-viyle ilgisi de büyük önem tafl›maktad›r. Kökkanal tedavisinin esas amac› enfeksiyonunkök kanal sisteminden tamamen elimineedilerek iyi bir flekilde doldurulmas›d›r. E¤erkist bir cep kistiyse, yani kök kanal›yla iliflki-deyse kanal tedavisiyle iyileflebilir. Ancakgerçek kistlerin doku dinami¤i çok farkl›d›rve kök kanal enfeksiyonundan tamamenba¤›ms›z olarak gerçekleflmektedir. Bu ne-denle, gerçek kistler, özellikle büyük boyut-ta olanlar kök kanal tedavisiyle iyileflmez.20

Yabanc› cisim reaksiyonuPeriapikal hastal›¤›n devam etmesinde kökkanal sisteminden ba¤›ms›z olan bir di¤erfaktör de periapikal yabanc› cisim reaksi-yonudur. Kök kanal dolgu materyalleri, ye-mek partikülleri ve di¤er maddeler periapi-kal dokulara itilerek uzun y›llar asempto-matik olarak kalabilecek periapikal lezyon-lar›n devam etmesine yol açabilir. Periapi-kal dokuya itilen güta-perka kon parçalar›yabanc› cisim reaksiyonuna yol açarakmakrofajlar›n bölgede kümelenmesine ne-den olabilir.25 Klinik prati¤inde kullan›langüta-perka konlar› dokular› kirletebilecekmaddelerle kontamine olmufl olabilir. Buda periapekste yabanc› cisim reaksiyonu-nu bafllatabilir. Bunun yan› s›ra bezelye, fa-sulye gibi bakliyat içeren yiyecekler peri-apikal dokulara itilerek pulse granulom ad›verilen bir reaksiyonu uyarabilir. 26 Pulsegranülomlar›na, çürük nedeniyle ileri dere-cede tahrip olmufl ve daha önce endodon-tik tedavi görmüfl difllerde rastlanmakta-d›r.27 Endodontik tedavi s›ras›nda kanalla-r›n kurutulmas› amac›yla kullan›lan paperpointler de periapikal dokularda bir reaksi-yon bafllatabilir. Bu difllerin apikal bölgele-rinden al›nan histolojik kesitlerde selülozliflerine rastlanmaktad›r.28 Periapikal böl-gede rastlanabilen di¤er yabanc› cisimleraras›nda amalgam ve kanal dolgu madde-leri say›labilir.29

Apikal lezyonlardan al›nan histolojik kesit-lerde kolesterol kristallerine de s›kl›kla rast-lanmaktad›r. Bunlar›n kayna¤›n›n ölü lenfo-sitler, plazma hücreleri ve makrofajlar oldu-¤u düflünülmektedir ve periapikal lezyonla-r›n iyileflmemesinde önemli rol oynad›¤› davurgulanmaktad›r.29

B‹L‹MSEL

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 37

Resim 1. Kanal tedavisitekrar› kuron üzerinden ya da kuron ç›kart›larakyap›labilir. Kaynak: Roda RS,

Gettleman BH. Nonsurgical retreat-ment in “Pathways of the pulp” byStephen Cohen, KennethHargreaves , Ninth Edition, MosbyElsevier, St. Louis, Missouri 2006,

Page 40: ido dergi 128

Hasta psikolojisi ön plandaEndodontik tedavi tekrar› gerektiren bir ol-guyla karfl›lafl›ld›¤›nda hastaya baz› sorularsorularak önceki tedaviyle ilgili bilgi al›nabi-lir. Ancak bu s›rada baz› noktalara çok dik-kat edilmelidir. Diflhekimi hiçbir zaman dahaönceki diflhekiminin yapt›klar›n› kötüleyereküstünlük kurmaya çal›flmamal› ve kullana-ca¤› sözcüklere dikkat etmelidir. Daha ön-ceki tedavi çok kötü olsa dahi bunun hak-k›ndaki olumsuz düflüncelerini hastaya yan-s›tmamal› ve hissettirmemelidir.2 Daha son-ra klinik ve radyografilerden yararlan›larakteflhis konulmaya çal›fl›l›r. De¤iflik aç›lardanal›nan radyografiler özellikle çok köklü difl-lerde teflhis konulmas› aç›s›ndan büyük ko-layl›k sa¤lar. E¤er endodontik tedavininprognozu flüpheliyse çekim ve implant ya-p›lmas› düflünülebilir. Ancal implantlarda daperi-implantitis gibi baz› komplikasyonlar›noluflabilece¤i hiçbir zaman unutulmamal›d›r. Hastan›n yaflam›n› tehdit eden endodontikbir enfeksiyon varsa, daha önce yap›lm›flolan endodontik giriflim sonucunda oluflmufl,ç›kart›lamayan kanal aleti ya da düzeltileme-yen basamak gibi komplikasyonlar meydanagelmiflse, anatomik oluflumlar çok yak›nsadiflin çekilmesi daha do¤ru bir seçenektir.

Klinik beceri ve donan›m Kuflkusuz endodontik tedavi tekrar›na kararverilmesinde diflhekiminin klinik becerisi debüyük rol oynamaktad›r. Diflhekimi mutlakabeceri s›n›rlar›n›n fark›nda olmal› ve gerekli

alet ve ekipmanla donat›lm›fl olmal›d›r. Endodontik tedavi tekrar›ndaki ilk aflamakuronal girifl kavitesinin haz›rlanmas›d›r. Bu-rada kanal aletlerinin kök kanallar›na e¤ilipbükülmeden direkt olarak girebilmesi hedef-lenir. Diflhekimli¤i terminolojisinde “straightline access” ad› verilen bu ifllem tüm kanal-lara do¤rudan girmeye olanak tan›d›¤› gibi,basamak oluflmas› ya da aletlerin k›r›lmas›gibi komplikasyonlar› da önler. Endodontiktedavi tekrar› daha önce kuron restorasyo-nu yap›lm›fl olan bir diflte gerçeklefltirilecek-se diflhekiminin iki seçene¤i vard›r. Kuronya ç›kart›l›r ya da girifl kavitesi kuron üzerin-den aç›larak kanal tedavisi tekrar› gerçek-lefltirilir. (Resim 1)

� Restorasyon üzerinden çal›flman›n avan-tajlar› flu flekilde özetlenebilir: � ‹zolasyon daha kolay sa¤lan›r.� Oklüzyon korunur.� Estetikte de¤ifliklik olmaz.� Restorasyon üzerinden çal›fl›lmas›n›n de-zavantajlar› ise afla¤›daki flekildedir: � Görülebilir alan›n azalmas›na ba¤l› olarakrahat çal›fl›lamaz ve buna ba¤l› olarak baz›çürük dokular›n gözden kaçmas›, k›r›k ya dailave kanallar›n bulunamamas› gibi baz›komplikasyonlar›n oluflma olas›l›¤› artar.

Tedavi s›ras›nda kullan›lan aletlerKuron restorasyon üzerinden çal›fl›lacaksakuronun tipine göre afla¤›daki aletlerden ya-rarlan›labilir:

B‹L‹MSEL

38 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Resim 2: Kuronlar›nç›kart›lmas› için de¤iflik aletler

gelifltirilmifltir. Kuron ç›kart›lmas› s›ras›nda baz›

komplikasyonlara rast-lanabilir. Kaynak: Roda RS,

Gettleman BH. Nonsurgical retreat-ment in “Pathways of the pulp” by

Stephen Cohen, KennethHargreaves , Ninth Edition, MosbyElsevier, St. Louis, Missouri 2006,

Page 41: ido dergi 128

Çal›fl›lacak materyal metal ise fissür karbidfrezler kullan›labilir.� E¤er metal porselen kuron ( PFM) üzerin-den çal›fl›lacaksa porselen k›sm› yuvarlakelmas frezle kesilmelidir. Metal k›sma ula-fl›nca ucu kesen Transmetal Bur (Dentsply,Maillefer) ya da Great White Bur (SS White,NY) ile devam edilebilir. E¤er üzerinde çal›-fl›lacak kuron de¤erli de¤ilse diflhekimi enkolay yolu seçerek kuronu kesip ç›kartabilir. Diflle ba¤lant› yapmayan simanlarla yap›flt›-r›lm›fl metal restorasyonlar›n ç›kart›lmas›nispeten daha kolayd›r.� Son zamanlarda diflle kimyasal ba¤lant›yapan ve her geçen gün daha güçlü yap›fl-t›rma özelli¤ine sahip olarak üretilen adesivsistemlerle difle ba¤lant› yapan kuronlar›nç›kart›lmas› ise çok daha zordur. Çünkü budifllerin ço¤u estetik beklentiye cevap verenfull seramik restorasyonlard›r. Ç›karmastreslerine dayanamazlar. Kuronlar›n dahakonservatif bir flekilde ç›kart›lmas› için de¤i-flik aletler gelifltirilmifltir. (Resim 2) Bunlar ara-s›nda afla¤›daki enstrümanlar say›labilir: � Forseps türü� KY Pliers (with emery powder) (GC Ame-rica, Alsip, IL)� Wynman Crown Gripper (Miltex, York,PA)� Trial Crown Remover (Hu-Friedy Co., Chi-cago)� Trident Crown Placer/ Remover (C-Kdental, San Diego, CA)Postlar›n ç›kart›lmas› da diflhekimli¤i prati-¤inde önemli bir yer tutmaktad›r. Kuron içitutucu elemanlar olarak görev yapan postlar

döküm, konik (tapered), parallel, aktif, pa-sif/metal ve pasif/nonmetal olmak üzere de-¤iflik flekillerde bulunmaktad›r. Postun si-mante edilmesinde kullan›lan adesiv mater-yal ve difl kavsinde bulundu¤u yer postunç›kart›lmas›nda önem tafl›yan faktörlerdir.Kuronlarda oldu¤u gibi burada da postlar›nsimanla m› yoksa bonding materyaliyle miyap›flt›r›ld›¤› büyük önem tafl›r. Günümüzdekullan›lan Pro-Post gibi post sistemleri Pa-navia ve C& B Metabond gibi simanlarla ya-p›flt›r›l›r ve hangi teknik kullan›l›rsa kullan›ls›nç›kart›lmalar› neredeyse olanaks›zd›r. Sonzamanlarda yap›lan bir araflt›rmada ultraso-nik vibrasyon s›ras›nda oluflan ›s›n›n reçineile simante edilen postlar›n retansiyonunuazaltt›¤› gösterilse de ›s› nedeniyle peri-odontal dokular zarar görebilir. � Öncelikle komflu tüm restoratif materyal-ler uzaklaflt›r›larak post iyice a盤a ç›kart›lmal›d›r. Bu ifllem için öncelikle h›zl›devirle çal›flan silindirik ya da elmas karbid frezler daha ilerlendi¤inde ise ultra-sonik uçlardan yararlan›labilir. Bazen bu türbir uygulamayla, baflka hiçbir iflleme gerekkalmaks›z›n post gevfler ve yerinden ç›kar. E¤er retansiyonun azalt›lmas›yla post ye-rinden ç›km›yorsa, postu çekmek için baz›kitlerden yararlan›labilir. Bunlar aras›ndaGonon post ç›karma kiti, Thomas post ç›-karma tekni¤i, Ruddle post ç›karma siste-mi, Eggler post ç›karma sistemi gibi sis-temler say›labilir. Son zamanlarda estetik beklentilerin artma-s› seramik, zirkonyum ve di¤er fiber postla-r›n kullan›m s›kl›¤›n› da art›rm›flt›r. Bu postla-r›n da baz› durumlarda endodontik tedavitekrar› için ç›kart›lmalar› gerekebilir. LargoBur ve Peeso drill gibi aletlerle postun içidelinerek kanal yolu aç›labilir. Baz› firmalar(Bisco, Schaumberg, IL) postu ç›karma fre-zini de setin içine dahil etmektedir.� Son zamanlarda özellikle fiber desteklikompozit postlar›n ç›kart›lmas› amac›yla

B‹L‹MSEL

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 39

Resim 3: Tanalp J, Dikbafl I, Delilbafl› Ç, Bay›rl› G, Kaynak: Çal›kkocao¤lu S., Persisent sinus tract formation oneyear ollowing cast post-core Removal: a case report,Quintessence Int. 37; 545-50: 2006.

Resim 4: System B heat plugger’a tutunmufl plastikCarrier. Kaynak: Roda RS,

Gettleman BH. Nonsurgical retreatment in“Pathways of the pulp” by StephenCohen, Kenneth Hargreaves, NinthEdition, Mosby Elsevier, St. Louis,Missouri 2006,

Page 42: ido dergi 128

40 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

GyroTip (MTI Precision Products, Lakewo-od, NJ) gelifltirilmifltir. � Postlar›n ç›kart›lmas› s›ras›nda çeflitlikomplikasyonlar›n da ortaya ç›kabilece¤iunutulmamal›d›r. Tanalp ve ark. post ç›kar-t›lmas›n› takiben 1 y›l sonra kök perforasyo-nu ve fistül oluflumu gözlenen bir olguyu bil-dirmifllerdir.30 (Resim 3)

Apikal bölgeye giriflKanal tedavisi tekrar›n›n ikinci aflamas› api-kal bölgeye giriflin sa¤lanmas›d›r. E¤er ka-nal daha önceden güta-perkayla doldurul-muflsa bu bir avantajd›r, çünkü güta-perka-n›n ç›kart›lmas› nispeten daha kolayd›r. Gü-ta perkan›n en önemli avantaj› kolay ç›kart›l-mas›d›r. Genellikle ›s›, çözücüler ve mekanikyöntemler kombine edilerek kolayl›kla ç›kar-t›l›r. Kanal a¤z›ndan güta-perka görüldüktensonra sondalanarak içinde metal veya plas-tik bir carrier olup olmad›¤› kontrol edilir.Carrier olmad›¤› anlafl›ld›ktan sonra heatcarrier denilen ›s› kaynaklar› uygulanabilir.Günümüzde endodontistlerin tercih etti¤i“TOUCH’N HEAT” (Sybron) (Resim 4) kuronalk›s›mdaki güta-perkaya devaml› ›s› uygular.Ancak periodontal dokuya afl›r› zarar verici›s› uygulamas›ndan kaç›n›lmal›d›r. Is›ylamümkün oldu¤unca çok miktarda güta-per-ka ç›kart›ld›ktan sonra kalan kuronal mater-yal Gates –Glidden frezleriyle uzaklaflt›r›l›r.Bu ifllem ayn› zamanda kuronalde iyi bir gi-rifl flekli oluflturulmas›na yard›mc› olur. Ayr›-ca çözücü için iyi bir rezervuar oluflturur.Güta-perka çözücüleri olarak çeflitli solüs-yonlar kullan›lmaktad›r. Bunlar aras›nda klo-roform, metil kloroform, ökaliptol, halotan,turpentin ve ksilen say›labilir. Öncelikle çö-zücü solüsyon kanal a¤z›na fl›r›ngayla veri-

lerek bir rezervuar oluflturulur. Daha sonra elaletleriyle itilerek güta-perka içerisine iyicepenetre olmas› sa¤lan›r.

Ad›m ad›m uygulamaElektronik apeks locatorlar›n kanal tedavisitekrar› olgular›nda daha az do¤rulu¤a sa-hip oldu¤u gösterilmifltir.31 Kanal boyusaptand›ktan sonra, s›rayla daha büyük no.el aletleri pasif flekilde ve saat yönünde uy-gulan›r ve tüm güta-perka materyalinin ka-naldan ç›kart›lmas› sa¤lan›r. Çözücü s›k s›kde¤ifltirilmelidir. En son olarak y›kama so-lüsyonu fleklinde solvent uygulanmas› dayarar sa¤layacakt›r. Küçük file’lar kullan›la-rak kanal duvarlar›ndaki düzensizlikler sonkez kontrol edilmelidir.2 Son zamanlardas›kça kullan›lmaya bafllanan döner aletler-den ProFile (Dentsply), Canal Finder (EndoTechnique) ve GPX (Brasseler) gibi aletler-le de güta-perka kanaldan kolayl›kla ç›kar-t›labilmektedir. Bu aletlerle güta-perkahem mekanik olarak parçalanmakta hemde friksiyonel ›s›yla termoplastik hale gelipuzaklaflt›r›lmas› kolaylaflmaktad›r.2 Kanaldolgusu bazen güta-perka kaplanm›fl olantafl›y›c›larla gerçeklefltirilmifl olabilir. Bunlarmetal ya da plastik tafl›y›c›lar olabilir. Metalcarrier uzaklaflt›r›lmadan önce ›s› uygula-narak etraf›ndaki güta-perka yumuflat›l›r.Plastik carrier’lar›n uzaklaflt›r›lmas›nda ›s›kullan›m›ndan kaç›nmal›d›r. Öncelikle klo-roform gibi bir çözücüyle etraf›ndaki güta-perka eritilir. Daha sonra Hedströem file’larkenar›ndan penetre edilerek apikale dekilerlenir. Bu flekilde güta-perka çözüldük-ten sonra tutucu presellerle carrier çekile-bilir.2 Yak›n zamanda System B ›s› kayna-¤›yla da güta-perkan›n yumuflat›laca¤› bil-dirilmifltir. Bu flekilde güta-perka yumufla-t›lmakta, ancak carrier etkilenmemektedir.Periradiküler dokularda oluflabilecek ›s›hakk›nda dikkat edilmesi gereken bir yön-temdir.32 (Resim 4) Kanallar sadece patladoldurulmuflsa ç›kart›lmas› s›ras›nda özel-likle apeksten d›flar› itilmemesine dikkatedilmelidir. Pat›n ç›kart›lmas› s›ras›nda bolmiktarda sodyum hipokloritle irrigasyon

B‹L‹MSEL

Resim 5: Endosolv-E(Septodont, Paris, France)

Çinko oksit öjenol içeren patlar›n çözülmesinde,

Endosolv-R ise reçine esasl›sealerlar

(Septodont, Paris, France) içinkullan›labilir. Kaynak: Roda RS,

Gettleman BH. Nonsurgical retreat-ment in “Pathways of the pulp” by

Stephen Cohen, Kenneth Hargreaves ,Ninth Edition, Mosby Elsevier,

St. Louis, Missouri 2006.

Page 43: ido dergi 128

Resim 6: Endodontik tedavitekrar› s›ras›nda eski kanal dolgusunun mutlakaç›kart›lmas› gerekmektedir.

yap›l›rsa pat›n d›flar› itilme olas›l›¤› da aza-l›r. Özellikle yumuflak patlar›n crown-downyöntemi ile ç›kart›lmas› pat›n d›flar› itilmesi-ni önemli ölçüde engeller. E¤imin ötesin-deki pat›n yo¤unlu¤u azalaca¤›ndan bubölgenin temizlenmesi daha kolay yap›la-bilir. Önceden bükülmüfl precurved file’lar-la apikal bölgeye ulafl›lmaya çal›fl›l›r. Çözü-cüler patlar›n ç›kart›lmas›nda kolayl›k sa¤-lar. Hangi çözücünün seçilece¤ine ancakdeneme yan›lma yoluyla karar verilebilir.Endosolv-E (Septodont, Paris, France) çin-ko oksit öjenol içeren patlar›n çözülmesin-de, Endosolv-R ise reçine esasl› sealerlar(Septodont, Paris, France) için kullan›labi-lir. (Resim 5)

Kanal pat› boflalt›l›rken kök kanal› içindehiçbir art›k b›rak›lmamal›d›r. (Resim 6) Kanaldolgusu olarak gümüfl kon da kullan›lm›flolabilir. Günümüzde gümüfl konlar›n kullan›-m› terkedilmifltir. Bunun bafll›ca nedeni ko-rozyona u¤ramas› ve iyi bir apikal t›kaç olufl-turamamalar›d›r. 25 y›ld›r kullan›lmamalar›nara¤men gümüfl kon ç›kart›lmas› gereken ol-gularla karfl›lafl›labilir. Öncelikle gümüfl konetraf›ndaki siman temizlenir. Daha sonradiflle point aras›na aletler sokularak point ç›-kar›lmaya çal›fl›l›r. Özel presel ve forsepslerbu amaçla kullan›labilir. Ayr›ca forsepsle po-int tutularak ultrasonik enerji indirekt olarakuygulanabilir. Gümüfl kon e¤er post yap›l-mas› amac›yla k›smen kesilmiflse önceliklekona ulafl›lmas› gerekir. Bunun için önceGates Glidden frezleriyle kona ulafl›l›r. Dahasonra etraf› ucu kesen bir frez yard›m›ylageniflletilir. Bunun ard›ndan ç›karma aletiylegiriflimde bulunulur.2

Aletlerin k›r›lma nedenleriK›r›lm›fl aletler de endodonti prati¤indeönemli bir sorun olarak karfl›m›za ç›kmakta-d›r. Kanalda aletlerin k›r›lma nedenleri:� Yanl›fl kullan›m� S›n›rl› fiziksel özellikler� Yetersiz kavite� Kök kanal anatomisi� Üretim s›ras›ndaki hatalar‹fllemden önce pulpa enfekte ya da nekrotik

de¤ilse k›r›lm›fl aletin prognoz üzerinde olumsuz bir etkisi olmaz. Alete bypassingyap›larak dolgu içerisine dahil edilebiliyorsada prognoz olumsuz etkilenmeyecektir.E¤er bypassing yap›lam›yorsa ve pulpa en-fekte olup apikal periodontitis mevcutsaprognoz belirgin de¤ildir. Çekim ya da cer-rahi ifllem düflünülebilir.2

K›r›lm›fl aletlerin ç›kart›lmas›nda endodontikmikroskop büyük kolayl›k sa¤lamaktad›r.Çal›fl›lan bölgenin büyütülmesi gerek aletinyerinin saptanmas›nda gerekse ç›kart›lma-s›nda avantaj sa¤lar. E¤er klinikte herhangibir alet k›r›l›rsa bu konu hastaya mutlaka bil-dirilmelidir. E¤er alet kuronal girifl kavitesinden görüle-biliyorsa hemostat veya Steiglitz preseliyletutularak çekilebilir. Saatin ters yönü hare-ket yap›lmal›d›r. Alet daha derinden bir nok-tadan k›r›lm›flsa düz bir kuronal girifl sa¤lan-mal›d›r. Gates- Glidden frezinin ucu modifi-ye edilerek bu girifl sa¤lanabilir. Böylece ul-trasoniklerin uygulanabilece¤i bir platformoluflturulur.

Mikrotüple aleti çekmeUltrasonik enerjiyle alet ç›kmad›ysa, aletintutularak çekilmesi gerekir (Mikrotüp). Bunugerçeklefltirmek için piyasada de¤iflik alet-ler vard›r. Masseran tekni¤inde yine birtrephin frez ve file’› mandrenin iç duvar›nas›k›flt›ran iç yap›s›na sahip mandrenler var-d›r. Dezavantaj›, kökün fazla uzaklaflt›r›lma-s› ve perforasyon riskidir.2 Literatürde k›r›kaletlerle ilgili çeflitli yay›nlar bulunmaktad›r.Ankrum ve ark. de¤iflik döner aletlerin k›r›l-mas›n› inceledikleri araflt›rmalar›nda ProFilegrubunda ProTaper grubuna göre dahafazla deformasyona u¤ram›fl alet belirlemifl-lerdir. Deformasyon aç›s›ndan ProTaper,K3 Endo ve ProFile ve K3 Endo gruplar›

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 41

B‹L‹MSEL

Page 44: ido dergi 128

42 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

aras›nda anlaml› bir fark belirlenmemifltir.33

Peng ve ark. ProTaper S1 aletlerini incele-dikleri araflt›rmalar›nda ProTaper S1 aletle-rinin birden fazla say›da kullan›m›n›n mikro-çatlak oluflumunu art›rd›¤› ve kesici kenar-lar›n› afl›nd›rd›¤›n› belirlemifllerdir.34 Endo-dontik tedavi tekrar›n›n baflar› oran› da lite-ratürde çeflitli araflt›rmalarla incelenmifltir.Allen ve ark.35 1300 endodontik hastan›nkay›tlar›n› inceledi¤i araflt›rmalar›nda endo-dontik tedavi tekrar› baflar› oran› %65.6olarak belirlenmifltir. Olgular›n %53.5’i cer-rahi tedavi gerektirmifltir. Sjögrn ve ark. en-dodontik tedavinin uzun süreli sonuçlar›n›inceledikleri çal›flmalar›nda kanal tedavisitekrar› görmüfl olana difllerin tekrar kanaltedavisinde baflar› oran›n› %62 olarak belir-lemifllerdir.36 Gorni ve Gagliani37 (2004) en-dodontik tedavi tekrar›n›n baflar›s›n› incele-dikleri 2 y›ll›k çal›flmalar›nda tüm baflar› ora-n›n› %69.03 olarak belirlemifllerdir. Araflt›r›-c›lar daha önce kök kanal morfolojisindeoluflturulan de¤iflikliklerin tedavi baflar›s›üzerinde önemli etkileri oldu¤u sonucunavarm›fllard›r. Ng ve ark.38 yak›n zamandayay›nlad›klar› bir araflt›rmalar›nda endodon-tik tedavi tekrar›n›n baflar›s›yla, ilgili günü-müze dek yap›lan çal›flmalar› sistematikolarak incelemifllerdir. Kök kanal tedavisi-nin toplam baflar› oran›n› %77 olarak belir-leyen araflt›r›c›lar daha önce periapikal lez-yon olup olmamas›n›n, kök kanal dolgusu-nun apikal boyunun ve kuronal restorasyo-nun kalitesinin prognozu belirleyen önemlifaktörler oldu¤unu vurgulam›fllard›r.

SONUÇfiimdiye dek anlat›lan noktalar kanal tedavi-si tekrar›n›n birçok durumda endodontikcerrahi yerine düflünülmesi gereken bir al-ternatif oldu¤unu ortaya koymaktad›r. E¤er

olgu seçimi do¤ru yap›l›rsa ve kanal tedavi-leri kural›na göre gerçeklefltirilirse baflar›l›sonuçlar›n al›nmas› hiç de zor de¤ildir. (Resim 7) �

Kaynaklar1. Friedman S. Orthograde retreatment. In walton RE, Torabinejad M. Editors: Principles and

practice of endodontics ed. 3 Philadelphia 2002, WB Saunders. P 345.”2. Roda RS, Gettleman BH. Nonsurgical retreatment in “Pathways of the pulp” by Stephen Co-

hen, Kenneth Hargreaves , Ninth Edition, Mosby Elsevier, St. Louis, Missouri 2006, 945. 3. Siqueira JF. Aetiology of root canal treatment failure: why well treated- teeth can fail. Int Endod

J 2001; 34:1-10.4. Baumgartner JC, Falkler WA. Bacteria in the apical 5 mm. Of infected root canals. J Endod

1991; 17: 380-383)5. Fukushima H, Yamamoto K, Hirohata K, Sagawa H, Leung K-P, Walker CB. Localization

and identification of root canal bacteria in clinically asymptomatic periapical pathosis. JEndod 1990; 16: 534-38.

6. Hancock HH, Sigurdson A, Trope M, Moisewitsch J. Bacteria isolated after unsuccessful en-dodontic treatment in a North American population. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 2001;91: 579-86.

7. Lin LM, Pascon EA, Skribner J, Gangler P, Langeland K. Clinical, radiographic , and histo-logic study of endodontic treatment failures. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1991; 71: 603-11.

8. Friedman S, Komorowski R, Maillet W, Klimaite R, Nguyren HQ, Torneck CD. Resistanceof coronally induced bacterial ingress by an experimental glass ionomer cement root ca-nal sealer in vivo. J Endod 2000; 26: 1-5.

9. Gomes BP, Pinheiro ET, Jacinto RC, Zaia AA, Ferraz CC, Souza-Filho FJ. Microbial analy-sis of canals of root-filled teeth with periapical lesions using polymerase chain reaction. JEndod. 2008 May;34(5):537-40.

10. Rôças IN, Hülsmann M, Siqueira JF Jr. Microorganisms in root canal-treated teeth from aGerman population. J Endod. 2008 Aug;34(8):926-3 ,

11. Fouad AF, Zerella J, Barry J, Spångberg LS. Molecular detection of Enterococcus specis inroot canals of therapy-resistant endodontic infections. Oral Surg Oral Med Oral Pathol OralRadiol Endod. 2005 Jan;99(1):112-8. Erratum in: Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Ra-diol Endod. 2005 Feb;99(2):254.

12. Siqueira JF Jr, Rôças IN. Polymerase chain reaction-based analysis of microorganisms as-sociated with failed endodontic treatment. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol En-dod. 2004 Jan;97(1):85-94

13. Pinheiro ET, Gomes BP, Ferraz CC, Sousa EL, Teixeira FB, Souza-Filho FJ. Microorga-nisms from canals of root-filled teeth with periapical lesions. Int Endod J. 2003 Jan;36(1):1-11.

14. Siren EK, Haapasalo MP, Ranta K, Salmi P, Kerosuo EN. Microbiological findings and cli-nical treatment procedures in endodontic cases selected for microbiological investigation.Int Endod J 1997; 30: 91-95.

15. Peciuliene V, Balciuneine I, Eriksen HM, Haapasalo M, Isolation of Enterococcus faecalisin previously root filled canals in a Lithuanian population. J Endod 2000;26: 593-95.

16. Gatti JJ, Dobeck JM, Smith C, White RR, Socransky SS, Skobe Z. Bacteria of asympto-matic periradicular endodontic lesions identified by DNA-DNA hybridization. Endod DentTraumatol 2000;16: 197-204.

17. Sunde PT, Olsen I, Lind PO, Tronstad L. Extraradicular infection: a methodological study.Endod Dent Traumatol 2000;16: 84-90.

18. Sunde PT, Tronstad L, Eribe ER, Lind PO, Olsen I. Assessment of periradicular microbiotaby DNA-DNA hybridization. Endod Dent Traumatol 2000; 16: 191-196.

19. Sakellariou PL, Periapical actinomycosis: report of a case and review of th literature. EndodDent Traumatol 1996;12:151-54.

20. Nair R. Non-microbial etiology: periapical cysts sustain post-treatment apical periodontitis.Endodontic Topics 2003; 6;96-113.

21. Bhaskar SN, Periapical lesion –types, incidence and clinical features. Oral Surg Oral MedOral Pathol 1966; 21. 657-71.

22. Nair PNR, Pajarola G, Schroeder HE. Types and incidence of human periapical lesions ob-tained with extracted teeth. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1996;81:93-102.

23. Nair PNR. New perspectives on radicular cysts: do they heal? Int Endod J 1998; 31; 155-60.24. Simon JHS. Incidence of periapical cysts in relation to the root canal. J Endod 1980; 6: 845-

48.25. Nair PNR, Sjögren U, Krey G, Sundqvist G. Therapy-resistant foreign-body giant cell granu-

loma at the periapex of a root-filled human tooth. J Endod 1990;16: 589-95.26. Harrison JD, Martin IC. Oral vegetable granuloma: ultrastructural and histological study. J

Oral Pathol 1986;23: 346-50.27. Simon JHS, Chimenti Z, Mintz G. Clinical significance of the pulse granuloma. J Endod

1982; 8: 116-19. 28. Koppang HS, Koppang R, Solheim T, Aarneals H, Stolen SO. Cellulose fibers from endo-

dontic paper points as an etiologic factor in postendodontic periapical granulomas andcysts. J Endod 1989; 15: 369-72.

29. Nair PNR. Non-microbial etiology: foreign body reaction maintaining post-treatment apicalperiodontitis. Endodontic Topics 2003; 6: 114-34.

30. Tanalp J, Dikbafl I, Delilbafl› Ç, Bay›rl› G, Çal›kkocao¤lu S. Persisent sinus tract formationone year following cast post-core Removal: a case report, Quintessence Int. 37; 545-50:2006.

31. Welk AR, Baumgartner JC, Marshall JG: An in vivo comparison of two frequency –basedelectronic apex locators, J Endodon 29; 497,2003.

32. Wolcott JF, Himel VT, Hicks ML: Thermafil retreatment using a new “System B” techniqueor a solvent, J Endodon 25: 761,1999.

33. Ankrum MT, Hartwell GR, Truitt JE. K3 Endo, ProTaper, and ProFile systems: breakage anddistortion in severely curved roots of molars. J Endod 2004; 30: 234-7.

34. Peng B, Shen Y, Cheung GS; Xia TJ. Defects in ProTaper S1 instruments after clinical use:longitudinal examination. Int Endod J 2005; 38:550-7.

35. Allen RK, Newton CW, Brown CEJr. A statistical analysis of surgical and nonsurgical endo-dontic retreatment cases. J Endod 1989; 15: 261- 6.

36. Sjögren U, Hagglund B, Sundqvist G, Wing K. Factors effecting the long-term results of en-dodontic treatment. J Endod 1990; 16: 498-504.

37. Gorni FG; Gagliani MM. The outcome of endodontic retreatment: a 2-year follow-up. J Endod2004; 30: 1-4.

38. Ng YL; Mann V, Gulabivala K. Outcome of secondary root canal treatment: a systematic re-view of the literature. Int Endod J. 2008; 41: 1026-46.

B‹L‹MSEL

Resim 7: Fakültemizde Yrd.Doç. Dr.Meriç

Karap›nar-Kazanda¤ taraf›ndan yap›lm›fl olan

baflar›l› kanal tedavisi tekrarlar›.

Page 45: ido dergi 128
Page 46: ido dergi 128

Ça¤la Oflas

44 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

[email protected]

Marmara Depremi’nin üzerinden 10 y›l geçti

Ne ac›lar dindi ne de önlemler yeterli!1999’daki Gölcük ve Düzce Depremleri’nin ard›ndandepremzedeler ve deprem bölgesi için yap›lan harcamalarkonusunda herhangi bir aç›klama yap›lmamas› deprem içinoluflturulan kaynaklar›n baflka amaçlarla kullan›ld›¤›na yönelik kuflkular›n artmas›na neden oluyor. Geçen süreiçinde yaklafl›k 24 milyar dolarl›k kaynak yarat›lmas›nara¤men hâlâ okullar›n büyük bölümünde, hastanelerde vekamu kurulufllar›nda gerekli takviyeler yap›lamad›.

‹NCELEME

Page 47: ido dergi 128

M erkez üssü Kocaeli'nin Gölcük il-çesi olan 17 A¤ustos 1999'da sa-at 03.02'de meydana gelen ve

yaklafl›k 45 saniye süren 7,4 büyüklü¤ün-deki depremin üzerinden 10 y›l geçti. Ko-caeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, ‹stanbul veYalova'da büyük can ve mal kayb›yla y›k›-ma neden olan depremde resmi verileregöre 17 bin 480 kifli hayat›n› kaybederkenon binlerce kifli yaraland›. Marmara Depre-mi'nden en çok etkilenen Kocaeli'nde 9 bin477 kifli yaflam›n› yitirdi, 9 bin 881 kifli ya-raland›. Ayn› y›l 12 Kas›m’da, Düzce’de 7,5büyüklü¤ünde gerçekleflen depremde 763yurttafl hayat›n› kaybetti. Marmara ve Düzce Depremleri’nin 10.y›l›nda baflta sa¤l›k meslek örgüleri olmaküzere meslek kurulufllar› konuyla ilgiliçarp›c› aç›klamalar yapt›lar. ‹stanbul TabipOdas› ve ‹nflaat Mühendisleri Odas› ‹stan-bul fiubesi’nin yapt›¤› aç›klamaya göre; ya-p›sal güvenlik aç›s›ndan hastanelerin, okul-lar›n, köprülerin ve viyadüklerin en öncelik-li kamusal yap›lar›n güçlendirilmesi gereki-yor. Özellikle sa¤l›k kurulufllar›n›n acil evre-deki ifllevlerini yerine getirebilmeleri içinyap›sal güvenliklerinin “hayati” olmas›nakarfl›n bu alanda yürütülen çal›flmalar ye-tersiz. Sa¤l›k Bakanl›¤› istatistiklerine göre ‹stan-bul’da, 53’ü Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ait olmaküzere 201 kamu ve 132 özel hastane, 400civar›nda sa¤l›k oca¤› bulunuyor. Üniversi-te ve di¤er kurumlar›n yapt›¤› araflt›rmalar-dan elde edilen veriler ve bu konuda yap›-lan çeflitli aç›klamalar, ‹stanbul’da bulananyüzlerce hastane ve di¤er sa¤l›k kuruluflubinas›ndan çok az›n›n depreme dayan›kl›oldu¤una ve bu binalara yönelik 1999 dep-reminden sonra yeterli güçlendirme çal›fl-mas› yürütülmedi¤ine iflaret ediyor.

Hastaneler tehlike alt›nda‹stanbul Tabip Odas› yapt›¤› aç›klamada2002-2008 y›llar› aras›nda Sa¤l›k Bakanl›-¤›’na ba¤l› sa¤l›k kurumlar›n›n 265’indedeprem dayan›kl›l›k analizi yap›ld›¤›n›, 30hastanenin güçlendirildi¤ini, bu süre içinde

güçlendirilen hastaneler aras›nda ‹stan-bul’daki hastanelerin bulunmad›¤›n› belirti-yor. Konuyla ilgili ‹l Özel ‹daresi’ne ba¤l›olarak kurulan proje birimi verilerine görebu proje kapsam›nda üç hastanede güç-lendirme çal›flmas› yap›ld›, bir k›sm›n›n daçal›flmalar›na bafllanmak üzere. Aç›klama-da ayr›ca hastane binalar›nda sonradanyap›lan de¤iflikliklerin ya da sa¤l›k kuruluflubinas› olarak projelendirilmemifl yap›lar›nsa¤l›k kurulufluna dönüflümünün sorununboyutunu büyüttü¤üne dikkat çekiliyor. Gelinen noktada baflta hastaneler olmaküzere sa¤l›k kurulufllar›n›n büyük k›sm› ya-p›sal olarak tehlike alt›nda ve geçen 10 y›liçinde ilgili kurumlar›n bütçelerinin ne ka-dar›n› sa¤l›k kurulufllar›n›n güçlendirilmesi-ne ay›rd›klar›, bu konuda nas›l bir planlamayap›ld›¤› bilinmiyor.

Deprem için kaynak yarat›ld›Öte yandan Türkiye’de hâlâ kamu kurulufl-lar›nda deprem taramas›n›n yüzde 10’unun

‹NCELEME

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 45

Yap›lanaraflt›rmalar ‹stanbul’da

bulanan yüzlerce

hastane ve di¤er sa¤l›k

kuruluflu binas›ndan çokaz›n›n depreme

dayan›kl› oldu¤unu

ortaya koyuyor.

Page 48: ido dergi 128

46 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

bile bitirilmemifl olmas›, köprü ve viyadük-lerde sismik güçlendirme çal›flmalar›na he-nüz bafllan›yor olmas›, hastanelerde veokullarda deprem güçlendirme çal›flmalar›-n›n yetersiz olmas› deprem için toplananparalar›n nereye harcand›¤› konusunda so-ru iflaretleri yarat›yor. Konuyla ilgili ‹stanbul Serbest MuhasebeciMali Müflavirler Odas›’n›n raporuna gö-re,1999 y›l›ndan bugüne kadar sadece ver-gi gelirleriyle yaklafl›k 24.1 milyar TL dep-rem vergisi topland›. 2009 y›l› sonuna ka-dar elde edilecek devrem vergisi geliri ise27.2 milyar dolar› bulacak. ‹SMMMO’nunhesab›na göre, sadece cep telefonuyla ko-nufluldu¤u için ödenilen vergi 22,2 milyarTL’yi geçti. Bu rakam y›l sonuna kadar 25milyar TL’yi geçecek. 2004 y›l›nda sona er-dirilen özel ifllem vergilerinden ise 1.8 mil-yar TL gelir elde edildi.Türkiye halk› 2004 y›l›na kadar olan dö-nemde, at yar›fllar›ndan, iç hat uçufllar›n-daki biletlerden, tapu ifllemlerinden, oto-mobil al›m›ndaki tescil ifllemlerinden dep-remzedeler için ödeme yapt›. Depremin ilkbirinci y›l›nda 180 milyon dolar ba¤›fl top-land›. O dönemde bedelli askerlik de dep-remin yol açt›¤› zarar›n tazmini için yenidendevreye sokuldu. ‹ki y›ll›k uygulama süre-

since yaklafl›k 200 milyon dolar civar›ndabir gelir elde edildi. Uluslararas› kurulufllartaraf›ndan toplam 3.5 milyar dolar yard›myap›ld›.

Vergiler nereye gitti?Depremzedeler ve deprem bölgesi için ya-p›lan harcamalar konusunda herhangi biraç›klama yap›lmamas› da deprem içinoluflturulan kaynaklar›n baflka amaçlarlakullan›ld›¤›na yönelik kuflkular›n artmas›naneden oluyor. Geçen süre içinde yaklafl›k24 milyar dolarl›k kaynak yarat›lmas›nara¤men hâlâ okullar›n büyük bölümünde,hastanelerde ve kamu kurulufllar›nda ge-rekli takviyeler yap›lamad›. Yap›lan hesaplamalara göre, deprem böl-gesi için en önemli harcama kalemini kal›c›deprem konutlar› oluflturdu. Bay›nd›rl›k Ba-kanl›¤›, depremden etkilenen üç büyük ilinValilik kay›tlar›na göre, toplam 41 bin 335adet kal›c› konut infla edildi. Bu konutlar›nbüyük bölümü Sakarya ve Kocaeli’nde ya-p›ld›. Tahminlere göre de bu konutlar›n ya-p›m› için yaklafl›k 2.5 milyar dolar harcamayap›ld›. ‹kinci önemli gider kalemini dep-remde tahrip olan altyap› oluflturdu. ‹çmesuyu projelerine, kanalizasyon projelerineyaklafl›k 1.3 milyar dolar harcand›.

‹NCELEME

Depremin ilky›l›nda

180 milyon dolar ba¤›fl topland›. ‹ki y›ll›k bedelli

askerlik uygulamas›yla

200 milyon dolar civar›ndabir gelir elde

edildi. Uluslararas› kurulufllar taraf›ndan toplam 3.5

milyar dolaryard›m yap›ld›.Peki bu paralar

nereye gitti?

Page 49: ido dergi 128
Page 50: ido dergi 128

L azer sistemleri günümüzde diflhe-

kimli¤i uygulamalar›n›n birçok ala-

n›nda tedavi amaçl› olarak yayg›n bir

flekilde kullan›lmaktad›r. Lazer sistemleri-

nin do¤ru endikasyonlarda, do¤ru para-

metrelerde kullan›mlar›yla baflar›l› sonuç-

lar›n elde edilebildi¤i art›k bilinen bir ger-

çektir. Ancak artan popülaritelerinin yan›

s›ra lazer güvenli¤i ihmal edilmemelidir.

Lazer sistemlerinin mükemmel tedavi

araçlar› olarak lanse edilmelerine karfl›n,

bilinçsiz kullan›mlar› esnas›nda yaralan-

malara ve kal›c› hasarlara neden olabile-

cekleri göz ard› edilmemelidir. Bu sistem-

lerin kullan›mlar› esnas›nda meydana gele-

bilecek olumsuzluklar›n önlenmesi ama-

c›yla lazer güvenlik programlar›n›n geliflti-

rilmesi, e¤itim programlar›n›n düzenlen-

mesi gerekmektedir.

Bu makalenin amac›, oluflabilecek potansi-

yel risklere karfl› al›nmas› gereken önlem-

lere dikkat çekmektir.

Prof. Dr. Özen Do¤an Onur,Diflhekimi Bar›fl Kurtulufl

‹stanbul Üniversitesi Diflhhekimli¤i Fakültesi

A¤›z- Difl- Çene Hastal›klar› veCerrahisi AD

B‹L‹MSEL

48 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Lazer sistemleriningüvenli kullan›m›Lazer sistemleri t›bb›n pek çok alan›nda oldu¤u gibidiflhekimli¤inde de tedavi amaçl› olarak yayg›n flekilde kul-lan›lmaktad›r. Mükemmel tedavi araçlar› olmakla birlikte,bilinçsiz kullan›mlar› sebebiyle yaralanmalara ve kal›c›hasarlara neden olabilirler. Bu yüzden lazer sistemlerinikullanan personelin e¤itimi ve al›nacak güvenlik önlemlerioldukça önemlidir.

Lazer sistemlerinin güvenli kullan›m› için al›nmas› gereken e¤itim ve güvenlik önlemleri

Page 51: ido dergi 128

B‹L‹MSEL

Koyu renkte gölgelendirilmifl11 eyalette lazer kullan›m› vegüvenli¤iyle ilgilidaha kapsaml› ek yönetmeliklerbulunmaktad›r.

Lazer güvenli¤i programlar›n›ngelifltirilmesiDiflhekimli¤inde lazer kullan›m›n›n yayg›n-

laflmas›yla lazer güvenli¤i programlar›n›n

önemi artm›flt›r. Günümüzde lazer güvenli-

¤i programlar›n›n oluflturulmas› ve geliflti-

rilmesi aflamas›nda çal›flmalar tüm dünya-

da yap›lmaktad›r. Lazer güvenli¤i progra-

m›n›n yap›s› ihtiyaçlara göre çeflitlilik gös-

terirken, baz› genel kanunlar medikal

amaçla kullan›lacak her türlü lazer sistemi

için halen araflt›r›lmaktad›r.

Lazer güvenli¤iyle ilgili ilk çal›flmalar

1960’larda Amerika ve ‹ngiltere’de savun-

ma sektöründe faaliyet gösteren kurulufl-

lar taraf›ndan oluflturulmufltur. Lazer sis-

temlerinin t›pta kullan›lmaya bafllanmas›

1970’ler ve 1980’lerin bafl›na denk gelmek-

tedir. Do¤an ihtiyaçlar do¤rultusunda,

farkl› ülkeler yasal çerçeveler dahilinde te-

melde ayn› olmak üzere farkl›l›klar göste-

ren, medikal lazer kullan›m›n›n e¤itim ve

güvenlik konular›n› içeren programlar uy-

gulamaya koymufllard›r. Amerika Birleflik

Devletleri’nde lazer sistemlerinin kullan›m›

federal yönetmelikler do¤rultusunda Mes-

leki Güvenlik ve Sa¤l›k Standartlar›’n›n

(Occupational Safety and Health, OSHA)

(29 CFR 1910.133, 1926.54 ve 1926.102),

G›da ve ‹laç Kurulu’nun (Food and Drug

Administration, FDA) Cihazlar ve Radyolo-

jik Sa¤l›k Merkezi’nin (Center for Devices

and Radiological Health, CDRH) (21

CFR1040.10 ve 1040.11) ve Federal Havac›-

l›k Kurulu’nun (Federal Aviation Adminis-

tration) belirledi¤i standartlara (7400.2D

Bölüm 34) göre düzenlenmifltir. Bunun ya-

n› s›ra 11 eyalette konuyla ilgili daha kap-

saml› yönetmelikler uygulanmaktad›r.

‹ngiltere’de ise lazer kullan›m›yla ilgili dü-

zenlemeler 2004 y›l›nda Sa¤l›k Hizmetleri

Komisyonu taraf›ndan (Health Care Com-

mision) daha özel kurallar getirilerek ha-

z›rlanm›flt›r. Sa¤l›k Hizmetleri Komisyonu,

Avrupa Oral Lazer Uygulamalar› Birli¤i

(European Society For Oral Laser Applica-

tions, ESOLA) ve Lazer Diflhekimli¤i Aka-

demisi’nin (Academy of Laser Dentistry,

ALD) vermifl oldu¤u mezuniyet sonras›

e¤itimleri ve bu organizasyonlar taraf›n-

dan uygulanan yeterlilik s›navlar› sonu-

cunda verilen yeterlilik sertifikalar›n› ge-

çerli saymaktad›r. Bu sertifikalara sahip

diflhekimlerinin kliniklerinde cerrahi lazer

kullanarak hasta tedavi etmelerine izin ve-

rilmektedir.

Ülkemizde diflhekimli¤inde lazer kullan›-

m›yla ilgili herhangi bir hukuki yönetmelik

bulunmamaktad›r ve bu yönetmeli¤in ön-

gördü¤ü bir sertifikal› e¤itim program›

yoktur. Bu sistemleri kullanmay› amaçla-

yan meslektafllar›m›z kendi çabalar›yla ve

firmalar›n vermekte oldu¤u e¤itimlerle ko-

nuyla ilgili bilgilenmektedirler. Lazer ci-

hazlar›n›n temsilcili¤ini üstlenen firmalar›n

cihazlar›n›n özelli¤ini ve kapasitesini tan›-

tan e¤itim programlar› oluflturmas› do¤al-

d›r. Fakat bu e¤itim sadece o aletin kullan›-

m›yla s›n›rl› kalabilmektedir. Diflhekimli¤in-

de lazer kullan›m›na yönelik haz›rlanan

e¤itim programlar›nda ›fl›¤›n ve lazerin fi-

zi¤i, lazerlerin oluflturduklar› biyolojik etki-

ler ve lazer güvenli¤i, de¤iflik lazer tipleri,

lazerin diflhekimli¤i alanlar›nda kullan›mla-

r› hakk›nda kullan›c›lar kapsaml› flekilde

e¤itilmelidirler. Bu e¤itimi veren kurulufl-

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 49

Page 52: ido dergi 128

B‹L‹MSEL

lardan biri olan AALZ’de (Aachen Center

for Laser Dentistry) uygulanan master

program›nda lazer kullan›c›lar›na verilen

e¤itimde iki y›l süresince 420 saat teorik

ders, ev ödevleri ve pratik uygulamalar he-

kime konuyla ilgili 1800 saatlik çal›flma f›r-

sat›n› getirmektedir. Bu program›n ta-

mamlanmas› sonras›nda da hekimlere ser-

tifikalar› verilmektedir. Örnek teflkil etme-

si aç›s›ndan, uygulanan e¤itimin flemas›

Tablo 1’de gösterilmifltir.

Meslektafllar›m›z›n lazer sistemlerinin kul-

lan›m›yla ilgili bilgilendirilmeleri Avrupa

Oral Lazer Uygulamalar› Birli¤i ve Lazer

Diflhekimli¤i Akademisi’nin belirledi¤i

standartlara uygun olarak, hukuki alt yap›-

s›n›n da oluflturuldu¤u sertifika program-

lar›yla gerçeklefltirilmesinin, olas› hatala-

r›n önüne geçilmesi, lazer sistemlerinden

daha yüksek verim al›nmas›n›n sa¤lanmas›

aç›s›ndan faydal› olaca¤›na inan›yoruz.

Lazerlerin s›n›flamas›Lazer sistemleri üretici firma taraf›ndan

yaratabilecekleri riskler göz önünde bu-

lundurularak, kullan›c›n›n do¤ru koruyucu

önlemleri alabilmesi için s›n›fland›r›lmak-

tad›r. Farkl› lazer s›n›flar›, uluslararas› la-

zer güvenlik standard› IEC 60825-1 ve Av-

rupa standard› EN 60825-1 taraf›ndan ta-

n›mlanm›fllard›r. Alt› gruptan oluflan lazer

s›n›flamas› 2003 y›l›nda Avrupa standart-

lar› do¤rultusunda yenilenmifltir. Yeni s›-

n›flama yedi gruptan oluflmaktad›r. Bu s›-

n›flama maksimum müsaade edilebilir eks-

poze de¤erleri (maximum permissible ex-

posure MPE) do¤rultusunda yap›lm›flt›r.

Maksimum müsaade edilebilir ekspoze de-

¤erleri, yap›lan deneylerle belirlenmifl s›n›r

de¤erlerdir. Vücudun farkl› dokular›n›n la-

zer ›fl›nlar›na karfl› duyarl›l›klar› da farkl›-

d›r. Bu nedenle deneysel olarak belirlenmifl

olan MPE-de¤erleri gözler ve deri için fark-

Tablo 1

50 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Page 53: ido dergi 128

B‹L‹MSEL

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 51

l›d›r. Bu de¤erler uluslararas› standartlar

do¤rultusunda saptanm›fllard›r ve fiziksel

de¤erleri W/m2 ve J/ m2’dir.

Amerika Birleflik Devletleri’nde oluflturulan

lazer güvenlik programlar›nda lazer uygula-

mas› yap›lan enstitülerin ihtiyaçlar›n› belir-

lemek ve bu ihtiyaçlar do¤rultusunda ge-

rekli önlemleri alarak mevcut program› ge-

lifltirmek amac›yla lazer güvenli¤i sorumlu-

su ad› verilen görevliler e¤itilmektedir.

S›n›f I:S›n›f I’de yer alan lazer cihazlar› güvenli ola-

rak kabul edilir. Bu s›n›ftaki cihazlar›n güçle-

ri oldukça düflüktür ve maksimum müsaade

edilebilen ekspoze de¤erlerinin oldukça al-

t›nda kalmaktad›rlar. Bu tip lazerlere örnek

olarak CD çal›c›lar, mesafe ölçerlerdeki la-

zerler gösterilebilir. Mercekli aletlerle birlik-

te kullan›lmalar› yaralanmalara neden ola-

bilece¤i için yeni s›n›flamada ‘IM’ olarak ye-

ni bir s›n›f yer almaktad›r. Buradaki ‘M’ mer-

cekli aletlerin k›saltmas› olarak kullan›lmak-

tad›r (Magnifying Instruments).

S›n›f II:S›n›f II lazerler sadece görülebilir dalga boy-

lar› için tan›mlanm›flt›r (400-700 nm). Gö-

zün kapanmas› için geçerli süre olan 0.25

sn, bu tip lazerlerin hasar oluflturmas›n› en-

gellemeye yetecek do¤al bir mekanizmad›r.

Bu s›n›fta bulunan lazerlere örnek olarak la-

zer iflaretleyiciler ve hedef belirleme lazer-

leri gösterilebilir. Ancak do¤rudan ve uzun

süreli olarak ›fl›na bak›lmas› ve mercekli

aletlerin kullan›m› gözlerde hasara neden

olabilmektedir. Yine ayn› flekilde yeni s›n›f-

lamada bu tip durumlar için önlem al›nabil-

mesi için ‘IIM’ s›n›f› bulunmaktad›r.

S›n›f IM ve IIM s›n›flar›:‘M’, büyüteçli aletleri tarif etmek için kulla-

n›lmakta olan bir k›saltmad›r. Bu s›n›flarda

bulunan lazer cihazlar› ç›plak göz için her-

hangi bir tehlike oluflturmamaktad›r, an-

cak büyüteç özelli¤i olan herhangi bir alet-

le birlikte kullan›mlar› söz konusu olursa,

maksimum müsaade edilebilen ekspoze

de¤erlerinin üzerine ç›karak gözde hasar-

lara neden olabilirler.

S›n›f IIIA (eski s›n›flama):Yeni lazer güvenlik s›n›flamas›nda IIIA s›n›-

f› yerini IM ve IIM’e b›rakm›flt›r. Bu s›n›fta-

ki lazerlere örnek olarak mesafe ölçüm la-

zerleri gösterilebilir. Bu lazerlerin kullan›-

m›nda lazerden koruyucu gözlüklerin, za-

y›flat›c› filtrelerin kullan›m›, kullanan per-

sonelin e¤itilmesi gibi önlemlerin al›nmas›

gerekmektedir.

S›n›f IIIB:Bu lazer s›n›f›nda gözler ve hatta baz› özel

vakalarda cilt tehlike alt›ndad›r. Hasar k›sa

süreli ›fl›na maruz kal›nd›¤›nda dahi olufla-

bilmektedir. Bu lazer grubundaki cihazla-

r›n kullan›m›nda kullan›c› ve yard›mc› per-

sonel direkt ya da yans›yan ›fl›nlardan ko-

runmal›d›rlar. Ço¤u zaman cildin direkt ya

da indirekt ›fl›na maruz kalmas› risk yarat-

mamaktad›r. Bu s›n›ftaki lazerlere örnek

olarak mesafe ölçüm lazerleri ve gösteri

amaçl› kullan›lan lazerler gösterilebilir. Bu

lazerlerde risk arz eden durumlarda gözle-

rin koruyucu gözlüklerle korunmas›n›n ya-

n› s›ra, kullanan personelin e¤itimi ve lazer

güvenli¤i sorumlusu gibi önlemlerin al›n-

mas› gerekmektedir.

Özel S›n›f IIIB (eski s›n›flama):Yeni lazer güvenli¤i standartlar›na göre bu

s›n›flama s›n›f IIIR olarak isimlendirilmifltir.

Bu s›n›ftaki lazerler teknik uygulamalarda,

araflt›rma amaçl› ve medikal alanlarda kul-

Birçok ülkedelazer

sistemlerininkurulum ve kullan›mlar›

yasal düzenlemelerle

kontrol edilirve bu konudayay›nlanm›fl

güvenlik protokolleri

do¤anihtiyaçlar

do¤rultusundagüncellenir.

Page 54: ido dergi 128

52 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

B‹L‹MSEL

lan›lmaktad›r. Bu lazer s›n›f›ndaki cihazla-

r›n kullan›mlar›nda kiflilerin ›fl›na maruz

kalma ihtimallerinin olmamas›na karfl›n,

kullan›c› personelin yine de lazer güvenlik

e¤itimi almas› flartt›r. Bu s›n›ftaki lazerlere

örnek olarak iflaretleyici lazerler ve mesa-

fe ölçüm lazerleri gösterilebilir. Bu lazerle-

rin kullan›m›nda, kullan›c› personelin e¤itil-

mesi ve lazer güvenli¤i sorumlusunun bu-

lundurulmas› gerekmektedir.

S›n›f IIIR (yeni s›n›flama):Bu grupta bulunan lazerler daha güvenli

olan S›n›f II lazerlerle dikkat edilmesi gere-

ken s›n›f IIIB lazerleri aras›nda bir geçifl

grubudur. Bu s›n›ftaki lazerlerin ›fl›nlar›na

birkaç saniye bile maruz kal›nmas› yara-

lanmalara neden olabilmektedir. Bu bilgi,

yap›lm›fl çal›flmalar ve bildirilmifl kaza ra-

porlar›yla gösterilmifltir. Bu lazer sistemle-

ri, oluflabilecek riskler göz önünde bulun-

durularak, e¤itimli personelce kullan›lmal›-

d›r. Bu s›n›ftaki lazerlere örnek olarak ifla-

retleyici lazerler ve mesafe ölçüm lazerle-

ri gösterilebilir.

S›n›f IVBu lazer sistemlerinin güçleri 0.5 W’tan

büyüktür. Bu tür lazerlerin kullan›m›nda

direkt ve indirekt ›fl›na maruz kal›nmas›

halinde gözlerde ve ciltte yaralanmalar

oluflabilir. Bu lazerlerin kullan›ld›¤› ortam-

da yan›c› ve patlay›c› materyallerin bulun-

mas› ayr›ca risk teflkil etmektedir. Bu la-

zerlere örnek olarak materyal ifllemesinde

kullan›lan lazerler, medikal tedavilerde

kullan›lan lazerler verilebilir. Bu lazerlerin

kullan›lacaklar› alanlarda teknik düzenle-

meler yap›lmas›, kullan›c› ve yard›mc› per-

sonelin e¤itilmesi ve lazer güvenlik sorum-

lusunun bulundurulmas› gerekmektedir.

Diflhekimli¤inde kullan›lan lazerlerin oluflturdu¤u risklerBu riskler, lazerle hedef al›nmam›fl doku-

larda lazer ›fl›nlar›n›n meydana getirdi¤i

hasarlar ve yan› s›ra, ortamda oluflabile-

cek fiziksel hasarlard›r. Bu cihazlar›n kulla-

n›m› gerekli güvenlik önlemleri al›nmad›¤›

takdirde gözlerde ve ciltte ciddi yaralan-

malara sebep olabilir. Lazer kaynakl› yara-

lanmalar›n ço¤unlu¤unu operatör hatas›

oluflturmaktad›r. Genel olarak diflhekimli-

¤inde kullan›lan lazerleri dalga boylar›na

göre, gözde meydana getirebilecekleri ha-

sar bak›m›ndan iki s›n›fa ay›rabiliriz. 400-

1.400 nm aras›ndaki dalga boylar› gözün

ön k›sm›ndaki transparan yap›lardan do¤-

ruca geçerek retinay› etkiler. Daha uzun

dalga boylar› (2.780-10.600 nm) korneay›

etkiler. Retina yaralanmalar› daha ciddidir.

Lensin yak›nlaflt›rma yetene¤i nedeniyle

1mW (0.001W) lazer ›fl›n› gözün arka k›sm›-

na geçti¤inde retina üzerinde 300W

/cm2’lik bir etki yarat›r ki bu da ablasyon

eflik de¤erinin üzerindedir. Görünür dalga

boylar› seçici olarak k›rm›z› veya yeflil kon-

lara hasar vererek renk körlü¤üyle sonuç-

lanabilir. Dental lazerlerin kullan›m›nda

meydana gelen retinal hasarlar›n ço¤unlu-

¤una, görünmeyen dalga boylar›ndaki ›fl›n-

lamalar sebep olur. Retinada oluflan hasar-

lar bafllang›çta fark edilmezler çünkü bu

bölgede a¤r› reseptörleri yoktur. Daha

Page 55: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 53

B‹L‹MSEL

uzun dalga boylar› gözün ön k›sm›ndaki

yap›larda hasar meydana getirir. Bu da gö-

rüntü üzerinde bozulmalara neden olur.

UV lazerler (<400nm) diflhekimli¤i uygula-

malar›nda kullan›lmamaktad›r. Dolay›s›yla

bu tür lazerlerin oluflturdu¤u prekanseröz

iyonize etki ve ablatif hasarlar dental la-

zerlerde söz konusu de¤ildir. Tüm di¤er

dalga boylar› ciltte yanmalara neden olabi-

lir. Bu riskler do¤rultusunda, standart sa-

yabilece¤imiz güvenlik protokolü flu flekil-

de özetlenebilir:

� Lazer uygulamas› yapan personel ve

yard›mc›lar›n›n e¤itimi,

� Lazer uygulamas› yap›lan ortamda yan-

s›t›c› özelli¤i olan el aletlerinin ve ekip-

manlar›n bulundurulmamas›,

� Lazer uygulamas› yap›lan ortamda yan›-

c› ve patlay›c› özelli¤i olan materyallerin

bulundurulmamas›,

� Lazer uygulamas› yap›lan ortam›n ideal

bir havaland›rma sistemine sahip olmas›,

� Lazer uygulamas› esnas›nda, uygulama

yap›lan ortama girifl ve ç›k›fllar›n s›n›rlan-

d›r›lmas› (tek tarafl› kilitli kap›lar›n kullan›-

m› ya da cihaz çal›fl›rken otomatik olarak

kilitlenen kap›lar›n varl›¤›)

� Lazer uygulamas› s›ras›nda, uygulama

yap›lan ortama girifl yap›lan kap›larda uya-

r›c› tabelalar›n bulundurulmas›,

� Yap›lan uygulamalar›n kay›t alt›nda tu-

tulmas›,

� Oluflabilecek yang›n tehlikelerine karfl›

önlem al›nmas›.

SonuçGünümüzde lazer sistemlerinin kliniklerde

artan kullan›mlar› kullan›c› personelin e¤i-

timi ve al›nacak güvenlik önlemleri aç›s›n-

dan soru iflaretleri oluflturmaktad›r. Birçok

ülkede bu sistemlerin kurulum ve kulla-

n›mlar› yasal düzenlemelerle kontrol edil-

mektedir ve bu konuda yay›nlanm›fl gü-

venlik protokolleri do¤an ihtiyaçlar do¤rul-

tusunda güncellenmektedir.

Oluflturulan güvenlik protokolleri ve yasal

düzenlemeler ‘oluflabilecek en kötü se-

naryo’ düflünülerek haz›rlanmaktad›r. Uy-

gulamalar›n kay›tlar›n›n tutulmas› ve olu-

flan komplikasyonlar do¤rultusunda mev-

cut güvenlik protokollerinin gelifltirilmesi

lazer sistemlerinin daha etkin ve güvenli

kullan›lmas›n› sa¤layacakt›r.

KAYNAKLAR1. Developing a Lazer Safety Program, G. Sackett, Chemical Health and Safety, July/August20022. Laser Regulation and Safety in General Dental Practice, S. Parker, British Denatal Journal,Volume 202 No.9 May 12 20073. Evolving Issues in Laser Safety, Sliney D. H., J. Laser Appl. 1997;9: 295-3004. Lasers in Dentistry. 9. Safety in Lazer Use, Sterenborg H. J. , Ned Tijdschr Tandhellkd 2003;110: 62-665. Ophthalmological Risks and Hazards of Lazer Use in the Head and Neck Region, SchmidtF. U. , Adv Otorhinolaryngol 1995: 49: 23-266. Medical Laser Safety Hazard Evaulation, Edwards B. E. , Barnes L. K. , Gibbs J. B. , NguyenG. B. , Health Phys 2002, 83: 36-447. American National Standart, American National Standart for Safe Use of Lazers, ANSIZ136.1,2000.8. American National Standart, American National Standart for Safe Use of Lazers inEducational Institutions, ANSI Z136.5, 2000.9. American National Standart, American National Standart for Safe Use of Lazers in HealthCare Facilities, ANSI Z136.3 , 199610. Occupational Safety and Health Administration, Guidelines for Laser Safety and HazardAssessment, PUB 8-1.7, 1991.

Laser Regulation and Safetyin General Dental Practice, S. Parker, British DenatalJournal, Volume 202 No.9 May12 2007’den al›nm›flt›r.

Page 56: ido dergi 128
Page 57: ido dergi 128
Page 58: ido dergi 128

Diflhekimi Fatma Balpetek

DOSYA

56 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

‹DO Yönetim Kurulu Ü[email protected]

IMF-Dünya Bankas› Y›ll›k Guvernörler*Kurulu Toplant›s› 6-7 Ekim 2009 tarihle-rinde, ‹stanbul’da gerçeklefltirilecek.

1929, büyük mali bunal›mdan bugüne, ya-flanan en büyük küresel ekonomik krizintart›fl›laca¤› toplant›ya, 184 üye ülkeyi tem-sil eden 300’e yak›n bakan, aralar›nda mer-

kez bankas› baflkanlar› gibi devlet üst dü-zey temsilcilerinin de bulundu¤u, dünyagenelinden yaklafl›k 15 bin kiflinin kat›laca-¤› bildirildi. 28 Eylül’de haz›rl›k toplant›lar›y-la bafllayacak y›ll›k toplant› öncesinde, Kü-resel Ekonomik Görünüm ve Küresel Mali‹stikrar raporu aç›klanacak.

IMF-Dünya Bankas› Y›ll›k Toplant›s› ‹stanbul’da yap›l›yor

Uzun y›llar k›skac›na ald›¤› ülkelerde protestolara vedirenifllere neden olan IMF ve Dünya Bankas›, ‹stanbul’datoplan›yor. Tüm dünyada krizin faturas›n› emekçilere veyoksullara ödetmek, hayatlar›m›z› karartacak kararlar almakiçin toplanan guvernör denen patronlara karfl› emek örgütleri seslerini güçlü bir flekilde yükseltmelidir.

Hayatlar›m›z› IMF veDünya Bankas› belirleyemez!

Page 59: ido dergi 128

‹stanbul’da gerçekleflecek Genel KurulToplant›lar›nda ise küresel kriz, IMF-DünyaBankas›’n›n çal›flmalar›, 24 grup, Mali veKalk›nma Komitesi toplant›lar› gerçekleflti-rilecek. Ayr›ca seminerlerin düzenlenece¤ive toplant›da, “küresel krizden ç›kma”,“mali sistemin gelece¤i” ve “IMF YönetiflimReformlar›” temalar›, ana konular olarak eleal›nacak. IMF-Dünya Bankas› toplant›lar›iki y›l üst üste Washington'da yap›l›rken, üçy›lda bir ABD d›fl›nda yap›l›yor.

Prag, Dubai, Singapur Toplant›lar› IMF-Dünya Bankas›'n›n y›ll›k toplant›lar›;2000 y›l›nda yap›lan Prag toplant›s›nda dün-ya kamuoyunun dikkatini çekti. Toplant›,muhalif gruplar ve çeflitli Avrupa ülkelerin-den gelen emek ve çevre örgütleri, sosyalhareketler, anarflist ve sosyalist gruplar ta-raf›ndan protesto edildi. Toplant›y› engelle-me giriflimleri ve eylemler dünya televizyon-lar›na yans›d›. Toplant› program tamamlan-madan, erken bitirildi. Prag 2000 Toplant›s›küreselleflme karfl›t› hareketin de önemli ey-lemlerinden biri olarak tarihe geçti. Prag‘dan sonra ABD d›fl›nda yap›lan ilktoplant› 2003'te Dubai'de, ikincisi 2006'daSingapur'da gerçekleflti. Dubai’nin küre-selleflme karfl›t› hareketlerin etkili olamaya-ca¤› bir yer olarak seçildi¤ine iliflkin görüfl-ler s›kl›kla dile getirildi.

IMF ve Dünya Bankas›’n›n Kuruluflu IMF-Dünya Bankas› y›ll›k toplant›s› 1955 y›-l›ndan sonra, ikinci kez Türkiye’de yap›la-cak. Türkiye’nin 1947 y›l›ndan beri s›k› ilifl-ki içinde oldu¤u IMF ve Dünya Bankas›’n›ntarihçesine göz at›lmas›, bugün yaflanans›k›nt›lar›n daha iyi anlafl›lmas› aç›s›ndanyararl› olacakt›r. 2. Dünya Savafl›’n›n sonlar›na do¤ru, 1944y›l›n›n Temmuz ay›nda, ABD’nin BrettonWoods kentinde, ABD ve ‹ngiltere’nin ça¤-r›s›yla 44 ülkenin kat›ld›¤› bir konferans dü-zenlendi. Savafl›n yol açt›¤› y›k›nt›lar› onar-mak, üye ülkeler aras›ndaki ekonomik iliflki-

leri düzenlemek, dünya ticaretinde uygula-nacak kurallar› belirlemek amac›yla yap›lankonferans›n ard›ndan ana sözleflme 45 ülketaraf›ndan imzaland›. IMF’nin kuruluflu res-men 27 Aral›k 1945 tarihinde ilan edildi. Te-melleri ayn› konferansta at›lan IMF ve Dün-ya Bankas› kardefl kurulufllar olarak an›l›yorve merkezi Washington olan her iki örgüt deayn› binada faaliyetlerini yürütüyor. Bu kurulufllardan kredi alabilmek için üyeolma zorunlulu¤u bulundu¤undan, üyeolan ülke say›s› h›zla artarak günümüzde186’ya ulaflt›. IMF, Baflkan, GuvernörlerKurulu ve ‹cra Direktörleri Kurulu örgütlen-meleriyle yönetiliyor. Üye ülkelerin IMF’yesundu¤u programlar üzerinde yap›lan an-laflmalar, stand-by düzenlemesi olarak ta-n›mlan›yor.

Her yerde ac› reçeteUzun y›llar, k›skac›na ald›¤› ülkelerde, pro-testolara ve direnifllere neden olan IMF veDünya Bankas›’n›n ka¤›t üstünde yaz›l› me-tinleri, üye ülkelerin ç›karlar›n› korumayayönelik oldu¤u izlenimi veriyor. Oysa bukurulufllar›n, kredi için baflvuran ülkelereyönelik taleplerine bak›ld›¤›nda, IMF prog-ramlar›n›n, tüm geliflmekte olan ekonomi-lerde standart bir reçete izledi¤i görülüyor.Bu reçete özet olarak, K‹T’lerinin özelleflti-rilmesi, kamu harcamalar›n›n azalt›lmas›,tar›m sektörüne deste¤in kald›r›lmas› veyaazalt›lmas›, vergi sisteminin düzenlenmesi,ithalat›n serbestlefltirilmesi, devalüasyon

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 57

DOSYA

IMF programlar›ndaöncelikli olaraközellefltirme,

kamu harcamalar›n›n

azalt›lmas›,devalüasyon vefaizlerin serbest

b›rak›lmas›yer al›yor.

Page 60: ido dergi 128

58 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ve faizlerin serbest b›rak›lmas›d›r. Erinç Yeldan, Korkut Boratav gibi Ba¤›ms›zSosyal Bilimcilerin, üstüne basarak, ›srarladile getirdikleri tespitlere kulak verilirse,IMF programlar›n›n ‘’D›fl borçlar›n öden-mesi hususunda kamu kaynaklar›n› kulla-narak yabanc› ‘yat›r›mc›ya’ güvence sa¤la-mak (gerekirse bu güvencenin yasad›fl› veahlak d›fl› yöntemlerle, 2000 Aral›k Türki-ye’sinde oldu¤u gibi ‘oldubittiye’ getirilerekuygulanmas›); emek gelirlerinin daralt›lmas›ve talep daralt›c› politikalar›n yüklerininemekçi s›n›flara y›k›lmas›...’’ anlam›na gel-di¤i ortaya ç›kmaktad›r. IMF güdümünde sürdürülen neo-liberal pi-yasa köktencili¤i, bir yandan “iflgücü piya-salar›n›n esneklefltirilmesi” ad› alt›ndaeme¤in kazan›mlar›n› s›n›rland›r›rken, di¤eryandan eme¤in ulusal gelirden ald›¤› pay›nazalt›lmas› yoluyla sermaye birikimininönünü açmaya çal›fl›yordu. Söz konusuprogram, ‘özellefltirme’ söylemleriyle kamukesiminin stratejik nitelikli varl›klar›n›n yerlive yabanc› sermaye kesimlerine aktar›lma-s›n› yönlendiriyordu. Devletin ekonomiyemüdahalesini k›s›tlayarak, e¤itim, sa¤l›k gi-bi kamu hizmetlerini piyasalaflt›r›yor ve ser-mayeye yeni ticari mallar yarat›yordu. Türkiye bugün yüksek iflsizlik oranlar›, çö-

ken sanayi yap›s› ve yüksek d›fl borç yü-küyle, mevcut küresel krizden en fliddetlietkilenen ekonomiler aras›nda say›lmakta-d›r. Bunun nedeni 1998 y›l›ndan beri uygu-lanan IMF programlar›d›r.

Sürekli borçlanma ekonomisiIMF’nin stand-by anlaflmas›yla aktaraca¤›kayna¤›n miktar› 25 milyar dolar olarak ifa-de ediliyor. Türkiye’nin 2009’daki k›sa va-deli ticari borçlar ve cari aç›k hariç, d›fl fi-nansman gereksinimi, 110 milyar dolar ola-rak öngörülürken IMF’den aktar›lacak olanparan›n, d›fl finansman ihtiyac›n› karfl›la-mayaca¤› ortada. Yeni stand-by esas olarak, Türkiye’den kre-di alaca¤› olanlar› rahatlatacak. Özetle IMF,d›fl borçlar›n en az›ndan faizlerinin düzenliolarak geri ödenebilmesini sa¤lamay› ve te-melde borçlanma olgusunun süreklili¤inihedefliyor. Bu nedenle (d›fl borç faiz öde-melerinin düzenli yap›labilmesi için), krediverilen ülkelere çeflitli dönüflüm projeleri da-yat›yorlar. Özellikle Dünya Bankas›’n›n, “kal-k›nma projeleri” olarak lanse edilen, karayo-lu yat›r›mlar› ve d›fla ba¤›ml› enerji kullan›m›-n› artt›ran enerji yat›r›mlar›na verdikleri kredi-ler çokuluslu otomotiv ve enerji tekellerinikalk›nd›r›yor. Kentsel Dönüflüm projeleriyle,insanlar› yaflad›klar› yerlerden zorla koparta-rak kentlerin d›fl›na sürüyor ve sermayeyeyeni rant alanlar› aç›yorlar.“Sa¤l›kta Dönüflüm” kisvesiyle kamuda ve-rilen sa¤l›k hizmetlerini yavafl yavafl paral›hale getiren ve piyasalaflt›ran projeler ge-lifltirilmeye devam ediliyor. Yap›sal uyumprojeleri en fazla sa¤l›k, sosyal güvenlik,e¤itim ve tar›m gibi alanlarda toplumun ka-zan›mlar›n› t›rpanl›yor, iflsizlik ve yoksullu-¤u artt›r›yor. Yeni bir stand-by anlaflmas› haz›rl›klar› ya-pan IMF, akaryak›t baflta olmak üzere baz›ürünlere yap›lan zamlar› yeterli bulmaya-rak, daha önce g›da, e¤itim, sa¤l›k ve tu-rizmde %8’e düflürülen KDV oranlar›n›nyükseltilmesini, baz› vergilerin artt›r›lmas›-n›, KDV’nin yeniden %18’e ç›kar›lmas›n› ta-lep ediyor. Sosyal güvenlik a盤›n›n azalt›l-

DOSYA

IMF’nin stand-byanlaflmas›yla

25 milyar dolarkaynak

aktaraca¤›öngörülüyor. Türkiye’nin

2009’daki k›savadeli ticari

borçlar ve cariaç›k hariç, d›fl

finansman gereksinimi ise

110 milyar dolar.

Page 61: ido dergi 128

mas› için yeni önlemler al›nmas›n› ve sa¤l›kharcamalar›n›n k›s›lmas›n›, maafl art›fl›naneden olacak personel reformunun bu dö-nemde uygulanmamas›n› istiyor. Bu du-rumda, memurlar›n yeni y›lda iyilefltirmezamm› almalar› rafa kald›r›lacak.Ekonomik kriz giderek derinlefliyor; iflsizlikbüyüyor. ‹flten ç›kar›lan yüz binlerce insansosyal güvencesini de kaybediyor. ‹flinikaybeden emekçiler, Sosyal Güvenlik veGenel Sa¤l›k Sigortas› Yasas› uyar›ncaprimlerini ödeyemedikleri için hem kendile-ri hem de bakmakla yükümlü oldu¤u ailele-rinin sa¤l›k güvencesini de yitiriyorlar.Emekçilerin sa¤l›k hakk›, IMF-Dünya Ban-kas›’n›n dayatt›¤› yeni liberal politikalar›nuygulanmas›yla fiilen kullan›lamaz halegeliyor.

Sa¤l›k harcamalar› artt› ama AKP hükümetinin ilk 3,5 y›ll›k iktidar› döne-minde sa¤l›k alan›na aktar›lan kaynaklaryaklafl›k iki kat›na ç›kt›. Ama bunun çok bü-yük bir k›sm› (yaklafl›k %70’i) hizmet sat›nalma ya da teknoloji transferi yöntemiyle,özel kurulufllara gitti. Sa¤l›k giderleri içindeilaca ayr›lan para üç dört y›l içerisinde

%20’lerden %45’lere ç›kt›. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bütçedensa¤l›¤a en büyük pay %5.27 ile 1960 y›l›n-da ayr›ld›. %5.27’lik sa¤l›k bütçesi 48 y›ld›rgeçilemedi. Bu durum, Türkiye’yi yöneten-lerin basiretsizli¤ini gösteriyor. 2009 y›l›bütçesinden sa¤l›¤a %4,9 oran›nda payayr›ld›. Bu oranla Türkiye sa¤l›k harcamala-r› konusunda OECD ülkeleri aras›nda sons›ralarda yer al›yor. Ne yaz›k ki IMF’in kamu harcamalar›n›n k›-s›lmas› talebini öncelikle sa¤l›k ve e¤itimalan›nda uygulamay› al›flkanl›k haline geti-ren ekonomi kurmaylar›m›z›n ak›llar›nabaflka çözüm yollar› aramak gelmiyor. Çö-züm ararken, esas olarak s›k›nt›lar› yafla-yan halk›n farkl› kesimlerinin temsilcilerineyani sendikalara, hekimlerin, mühendisle-rin, örgütleri olan meslek birliklerine, siviltoplum kurulufllar›na, çiftçi kooperatiflerinekulak vermeyi hiç düflünmüyorlar. Ülkemi-zin gelece¤ini ipotek alt›na alan kararlar al›-n›rken sessiz kalmak, hepimizin sorumlulu-¤a ortak olmas› anlam›na geliyor.

IMF: Ç›kmaz sokakTürkiye IMF’ye 1946 devalüasyonu erte-sinde, 1947 y›l›nda üye oldu. Bugüne ka-dar, IMF ile 19 tane Stand By Anlaflmas›yap›ld› ve hepsi de devalüasyonla sonuç-land›. Yaklafl›k 60 y›ld›r IMF’in rehberli¤ineitibar eden Türkiye’nin geldi¤i nokta dahafazla borç stoku, yüksek faiz, fliflirilmifl it-halat, özellefltirme ile kamu sektörünün kü-çültülmesi, stratejik ekonomik karar alma

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 59

DOSYA

Türkiye Cumhuriyeti

tarihinde bütçeden

sa¤l›¤a en büyük pay,

%5.27 ile 1960y›l›nda ayr›ld›.

Bu oran 48 y›ld›rgeçilemedi. Bu durum, Türkiye’yi

yönetenlerin basiretsizli¤ini

gösteriyor.

Page 62: ido dergi 128

60 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

süreçlerini IMF ve Dünya Bankas›’na fiilendevredilmesi oldu.K›saca, “IMF ile anlaflma yap›ls›n; yoksaTürkiye küresel kriz sonras› toparlanma sü-recinden mahrum olacak” flantaj›na boyune¤ilmemelidir. IMF’nin ekonomik küçülme-yi dayatan politikalar›na itibar edilmeyip, is-tihdam› art›ran yat›r›mlar› gelifltirmeye yö-nelik çal›flmalar yap›lmal›d›r. Türkiye’ningenç ve dinamik insan gücünü e¤itimledestekleyip, zengin kaynaklar›yla birlefltire-rek üretimi ço¤altan politikalar gelifltirilme-lidir. E¤itimden yoksun b›rak›lm›fl, cahil vesa¤l›ks›z bir toplumun, yarat›c› gücünü aç›-¤a ç›karmas› mümkün de¤ildir. Genel olarak bütçede sa¤l›¤a ayr›lan pay›nt›rpanlanmas›, a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetle-rini topluma ulaflt›racak yat›r›mlar›n da k›-s›tlanmas›na neden oluyor. SGK, globalbütçe uygulama tasar›lar›yla yeni kesintiyollar› ar›yor.Esas olarak, kamunun önleyici ve koruyucua¤›z, difl sa¤l›¤› hizmeti sunmas›na dayal›politakalar, ilerleyen süreç içinde a¤›z ve diflsa¤l›¤› hizmetlerinde maliyetlerin azalmas›n›sa¤layacakt›r. Tersine kamuda, 5500 diflhe-kimiyle 70 milyon insana a¤›rl›kl› olarak te-davi edici hizmetler verilmektedir.‹ktidar›n a¤›z ve difl sa¤l›¤› politikas›, ka-muda çal›flan diflhekimlerini a¤›r ifl yükü al-

t›nda ezerken, yaratt›¤› haks›z rekabet or-tam›yla serbest diflhekimlerinin muayene-hanelerinde yar› kapasiteyle çal›flmalar›naneden oluyor. A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerinin genelsa¤l›¤›n önemli bir parças› oldu¤u gözönünde tutularak bu alana ayr›lan kay-naklar›n artmas› gerekmektedir. Art›khükümet a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerineüvey evlat muamelesi yapmaktanvazgeçmelidir. Halk›n a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmetlerine ulaflmas›n› kolaylaflt›racak dü-zenlemelerle, bu alanda yetiflmifl nitelikli ifl-gücü do¤ru bir planlamayla de¤erlendiril-melidir.

Sonuç yerineBu gerçekler ›fl›¤›nda, bütün emek örgütle-ri, tüm dünyada milyonlarca insan›n haya-t›n› karartacak kararlar almak üzere ülkemi-ze gelen, “Guvernör” denen patronlara veonlar›n bafl›m›za çöreklenmesine sebepolan yerli ortaklar›na karfl› seslerini güçlübir flekilde yükseltmelidirler. Toplumsalmuhalefetin bütün bileflenleriyle dayan›fl-ma içinde, Türkiye’nin Dubai’ye benzeme-di¤ini, çad›rlara s›¤d›r›lamayaca¤›m›z› vesosyal haklar›m›z›n t›rpanlanmas›na yöne-lik her türlü giriflimin karfl›s›nda olaca¤›m›z›duyurmam›z gerekiyor.

DOSYA

‹ktidar›n a¤›z vedifl sa¤l›¤› politikas›,

kamuda çal›flandiflhekimlerini

a¤›r ifl yükü alt›nda ezerken,yaratt›¤› haks›z

rekabet ortam›yla serbest

diflhekimlerininmuayenehanele-

rinde yar›kapasiteyle

çal›flmalar›naneden oluyor.

Page 63: ido dergi 128

RÖPORTAJ

Ça¤la Oflas

[email protected] bar›fl zaman›d›rBilgi Üniversitesi Karfl›laflt›rmal›Edebiyat Bölümü Ö¤retim Üyesi veYazar Prof. Dr. Murat Belge, BarakObama’n›n ABD Baflkan› seçilmesiyle oluflan dönemin özelliklerini ve Türkiye’deki son geliflmeleri de¤erlendirdi. ABD’nin bugün geldi¤i noktadan memnun oldu¤unu söyleyen Prof. Dr. Belge, “Dünya bar›fl› aç›s›ndan Obama’y›, Bush ya da Bush’u yumuflak bulanDick Cheney gibi adamlara göre son derece olumlu buluyorum” dedi.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 61

Page 64: ido dergi 128

62 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

RÖPORTAJ

A BD’ye yap›lan 11 Eylül sald›r›s›ndansonra dönemin Baflkan› Bush “yabenden yanas›n›z ya da teröristler-

den” diyerek dünyay› iki kampa böldü. Irakve Afganistan’› iflgal eden ABD, bu tavr›ylapek çok ülkenin ve kamuoyunun tepkisiniçekti. Bush, dünya kamuoyunca “bir numa-ral› terörist” ilan edildi. Ard›ndan Barak Oba-ma’n›n ABD Baflkan› seçilmesi ABD kamuo-yu d›fl›nda baflta Avrupa Ülkeleri olmak üze-re birçok ülkede sevinçle karfl›land›. Di¤er yandan son günlerde Türkiye’de deönemli geliflmeler yaflan›yor. 25 y›ld›r sür-mekte olan çat›flmalar›n bitmesi, bar›fl›nsa¤lanmas› için baflta Hükümet olmak üze-re toplumun birçok kesiminden demokratikçözüm için ad›mlar at›lmaya baflland›. BilgiÜniversitesi Karfl›laflt›rmal› Edebiyat BölümüÖ¤retim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Murat Bel-ge, Barak Obama’n›n ABD Baflkan› seçil-mesiyle oluflan dönemin özelliklerini ve Tür-kiye’deki son geliflmeleri de¤erlendirdi.

Bush iktidar› küresel ölçekte istikrars›zl›kve savafl ortam› yaratm›flt›. Obama iktida-r›n› bu aç›dan yeni bir dönem olarak ka-bul edebilir miyiz? ABD’de Demokrat ve Cumhuriyetçi olmaküzere iki çizgi vard›r. Bu partiler Avrupa’da-ki H›ristiyan Demokrat, Sosyal DemokratPartileri kadar belirgin olmasa da ikisininde oldukça farkl› karakterleri vard›r. De-mokratlar uzun zaman daha içe dönük birpolitikay› temsil ettiler. Özellikle uluslarara-s› siyaset söz konusu oldu¤unda, mümkünoldu¤u kadar dünyaya müdahale etmemekve iç ifllerine dönük bir çizgi izlediler. Bunakarfl›n Cumhuriyetçiler dünya politikas›ndadaha fazla rol ald›lar ama bunu tek tarafl›olarak dikte ettiler. ABD dünyan›n çokönemli belirleyici gücü. “‹çe dönmek istiyo-rum” demekle olacak bir fley de¤il. Onuniçin Demokratlar›n da öyle içe dönmesi çokmümkün de¤il. Asl›nda son döneme “De-mokratlar, Jimmy Carter, Bill Clinton, Ba-rack Obama” diye bakmak laz›m. Car-ter’dan sonra da art arda Cumhuriyetçilerseçildi. Uzun bir süre hegemonya kurdular.

Bu dönemlerin hemen hepsinde “sald›rgan-l›k” denebilecek özellikler görürüz. BabaBush’un döneminde Irak’tan baflka Pana-ma’ya, Ronald Reagan döneminde Grena-da’ya sald›r›ld›. Ama flimdi Demokrat çizgi-nin belirleyici olmaya bafllad›¤›n› görüyoruz.

Demokratlar nas›l bir politika izlediler?Örne¤in Carter, Ulusal Güvenlik Dan›flman›Zbigniev Brejinski’nin önemli ideolojik yar-d›m›yla Sovyetler Birli¤i’yle rekabeti insanhaklar› alan›na çekti. ABD ile Sovyetler Birli-¤i aras›nda Helsinki Yurttafllar Antlaflmas›imzaland›. Bu anlaflmayla Do¤u Avrupa ül-kelerinin muhalefetleri ayaklar›n› basacakyer buldular. ‹lk önce muhalif ve legal statüelde ettiler. Bunun sonuçlar›n› da 1989 y›l›n-da gördük. 10 küsur y›l içinde duvar y›k›ld›.Ondan iki, üç y›l sonra da Sovyet sistemiçöktü. Bütün bu geliflmeler Carter’›n ata¤›sonucunda, “bar›fl yoluyla insan haklar›” gi-bi bir slogan etraf›nda yafland›. Ancak ABDhalk› ‹ran’dan ötürü Carter’› ikinci kere seç-meyerek cezaland›rd›. Bütün dünya politika-

ABD ile Sovyetler Birli¤i

aras›nda Helsinki

Yurttafllar Antlaflmas› imzaland›.

Bu anlaflmaylaDo¤u Avrupa ülkelerinin

muhalefetleriayaklar›n›

basacak yer buldular.

Page 65: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 63

RÖPORTAJ

s›n›n gidiflat›n› belirleyen adama ABD seç-meninin verdi¤i cevap bu oldu. Ondan an-cak epey bir zaman sonra Clinton seçildi.

Bu dönemde bar›fl ve insan haklar› politi-kalar› kesintiye mi u¤rad›?Seçimlerde Obama ve Cumhuriyetçi McCa-in yar›fl›rlarken flunu söylüyordum: “Clintondönemi mi yoksa Bush dönemi mi bir pa-rantezdi? Bunu anlaca¤›z.” Clinton’dansonra Obama devam ederse, demek ki ABDdünya ile meselelerini öncelikle bar›fl içindeçözme gelene¤ini korumufl olacak. Bushparantez olacak. Carter, “insan haklar›” gibibir sloganla mücadele edince insan haklar›-n› ciddiye alan bir d›fliflleri olufltu. Clintonbaflkan oldu¤unda da bu adamlar belli mev-kilere geldi. ABD’nin Türkiye’deki elçisiMark Grossman’dan Richard Holbrooke’a,D›fliflleri Müsteflar› Strobe Talbot gibibirço¤u insan haklar› mücadelesini dünyaçap›nda yürütecek kadronun olgunlaflm›flelemanlar›yd›. Bush iktidara gelince bu kad-rolar ya Bush’a biat ettiler ya da tasfiye ol-dular. Obama döneminde gene ayn› anla-y›flta kadrolar görev ald›. Obama’n›n siyaholarak seçilmesi ise üzerinde ayr›ca durul-mas› gereken bir konudur. Bütün bu k›sa ta-rihin özeti içerisinde ABD’nin flu anda geldi-¤i noktadan memnunum. Dünya bar›fl› aç›-s›ndan Obama’y›, Bush ya da Bush’u yumu-flak bulan Dick Cheney gibi adamlara göreson derece olumlu buluyorum.

Obama M›s›r’›n baflkenti Kahire’de yapt›¤›konuflmada da Bush döneminin “dünya-daki tek güç benim” iddias›n›n yerine“dünyay› beraber yönetelim” yaklafl›m›n›gösterdi. Müslüman dünyaya karfl› savaflça¤r›s› yerine dinlerin kardeflçe bir aradayaflamas›ndan söz etti. ABD’nin uluslara-ras› iliflkiler politikas›nda bir de¤iflimdensöz etmek mümkün mü?Karmafl›k ve çok merkezli bir dünyada yafl›-yoruz. ABD gibi orant›s›z güce sahip bir ül-ke bile dünyay› kendi istedi¤i flekilde düze-ne sokamaz. Bu olumlu da, olumsuz da ol-sa ABD’nin bar›fl istiyor olmas›, ille de dün-

yada bar›fl olaca¤› anlam›na gelmeyebilir.Ama en az›ndan ABD olaylarda bar›fltan ya-na net bir tav›r al›yor. Böyle bir bar›fl birazdaha güvenilir bir gelecek gösteriyor. Engüçlü oldu¤u için ABD, en fazla “ulus-dev-let” ama flimdi o da yapt›¤›n› uluslararas›konsensus içinde yapmaya özen gösteriyor.

Öte yandan ABD Afganistan iflgalinde ›s-rarl›, hatta savafl Pakistan’a yay›lm›fl du-rumda. Bu durumda Obama’ya daha me-safeyle yaklaflmam›z gerekmez mi?ABD’de Baflkan ile birlikte t›k›r t›k›r iflleyenbir devlet mekanizmas›, istihbarat örgütü,Pentagon, Amerikan sermayesi ve onun ç›-karlar› var. Tabi bunlar için “Baflkan›n hiç-bir önemi yoktur” diyenler var. Bu da birabart›. Elbette “Baflkan her fleyi yapar” dadenilemez. Baflkan’› da aflan uzun vadelipolitikalar vard›r. Bu Bush için de geçerli-dir. Örne¤in Bush döneminde ABD, Türki-ye’de bir askeri darbeyi destekleyemezdi.Afganistan meselesi çok karmafl›k. Bu ko-nuda fazla bilgim olmad›¤› için bir fley söy-leyemem. Çeflitli bilgiler ve istihbarat sonu-cunda orada boflluk b›rakmaktan korku-yorlar. Çünkü o bofllu¤u kimin, nas›l doldu-rulaca¤› belli de¤il. Bu nedenle ABD’nin birsüre daha bu bölgede bulunmaktan yanabir politikas› var.

Karmafl›k ve çok merkezli bir dünyada

yafl›yoruz. ABDgibi orant›s›z güce sahip bir

ülke bile dünyay› kendi

istedi¤i flekildedüzene

sokamaz.

Page 66: ido dergi 128

Irak iflgali askerianlamda olmasa

da, ABD’nin si-yasi ve ekonomik

aç›dan pek çok alandayenilgisine neden oldu. ABD

hegemonyas› yara ald›. Bu durumABD’nin dünya ile iliflkisini nas›l etkile-

di?ABD’ye epey tepki geldi. Tepkinin Rus-ya’dan veya Çin’den gelmesi pek önemlide¤ildi ama müttefiklerinden tepki ald›. Ya-z›k, ‹ngiltere bar›fltan yana, daha olumlu birtav›r alabilirdi. ‹lle de ABD’nin kuyru¤undanayr›lmama politikas›n› tercih edince bu iyi ol-mad›. Avrupa genel olarak bu savafl› hiç tas-vip etmedi. Bunu net bir flekilde söyledi. Buiyi oldu. Ama daha önemlisi, ABD halk›n›n -gerçi ikinci kere Bush’u seçmek gibi bir “ba-flar›s›” var - bu çizgiye gelmifl olmas› sonu-cu belirledi.

ABD’nin Irak ve Afganistan’dan ç›kmas›n›nsonuçlar› insan haklar› ve demokrasi aç›-s›ndan ne olur?Uzun vadeli görüflüm: Dünyan›n ifllerini Bir-leflmifl Milletler veya o tarzda bir örgüt yü-rütmeli. Bunun da bir Dünya Federal Devle-ti’ne do¤ru evrilmesi gerekir. Yani uzun va-dede “ABD d›fl politikas› baflar›l› olsun da,bize jandarmal›k etsin” diye bakm›yorum. Oçerçevede ABD’nin baflar›s›z olmas›n› da is-teyebilir insan. Öyle düflünenler de ç›kabilir.Ben öyle düflünmüyorum. Çünkü bu duru-mun yarataca¤› istikrars›zl›klar›n gelecektear›zalar ç›karmas›ndan korkar›m. Dünyan›nart›k “ABD’ye gel bizi kurtar” demeden ken-di ifllerini çözecek bir örgütlenmeyi ortayaç›karmas›, güçlendirmesi gerekir.

ABD, Irak ve Afganistan’dan ç›kt›¤›ndaböyle bir olanak oluflabilir mi?Böyle bir fley henüz somut olarak yok. Ol-mamas›nda gene herkesten çok ABD’ninpay› var. “Birleflmifl Milletler Örgütü’nün fluandaki zaaflar› nereden ileri geliyor. “Nedirbunun faktörü?” diye bakt›¤›m›zda en çoksorumlulu¤un ABD’de oldu¤u görüyoruz.

Peki, ulus-devlet dönemi bitiyor mu art›k?Tabi ama Afganistan ve Irak ulus devlet ör-ne¤i de¤il. Onlar henüz ulus devlet aflama-s›na gelmemifl iki toplum. Bir de ulus devletaflamas›n› baya¤› art›k geride b›rakm›fllarvar. Ulus devlet insan psikolojisi aç›s›ndanzorlama. Ancak bir dönemin -“dönem”derken de gene bir yönetimin teknolojikaflamas›n›n -en rasyonel sosyal örgütlen-me biçimiydi. Onun için dünyan›n bir k›sm›-na kendi mant›¤›n› empoze etti. Ulus dev-leti zararl› buluyorum, çünkü yapay. Asl›n-da aileyi veyahut mahalleyi aflan topluluk-lar ister istemez biraz yapay oluyor. Çünküinsan yüz yüze iliflki kuran bir yarat›k. Amaulusla dini k›yaslad›¤›m›zda, be¤enelim be-¤enmeyelim, din baz› de¤erler, ahlak vebirtak›m vaatler sunuyor. “Bunlara inan” di-yor. Ve kap›lar› da aç›k. Ulusta böyle birfley yok. “Ya benden do¤dun ya da ben-den de¤ilsin.” Din gibi, insanlar› kucakla-yan, aç›k kap› b›rakan bir kavram de¤il.Kendi içinde dinde oldu¤undan daha fazlabir rekabet unsuru tafl›yor. Bu nedenleulus, her zaman çat›flma potansiyeli tafl›-yan bir örgütlenme biçimi. Ama tabi, art›kinsanlar›n “din” ve “ulus” gibi içine do¤ulankimlikleri afl›p, kendi yaratt›klar› ilke ve de-¤erlere dayanan kimliklere geçmeleri gere-kiyor. Bunu hep söylerim: “Gittim Floran-sa’y› gördüm, çok sevdim. Gittim Barselo-na’da kald›m, çok sevdim. Tokat’a gittim,çok be¤enmedim. Yozgat’ta oturmak iste-mem. Ama ulus-devlet bana diyor ki: “Ma-dem ki Türk vatandafl›s›n Floransa’y› sev-meyeceksin, Yozgat’› seveceksin.” Bu ya-pay ve zorlama bir fley. fiimdi dünyan›n so-runlar› ulus devleti afl›nd›rmaya bafllad›. Birkere art›k sanayide üretim “Fordist” olmak-tan ç›kt›. Hong Kong’da üretilen bir bilgisa-yar bilmem nerede sat›l›yor. Ulus-devletbunun herhangi bir yerinde yok. fiirketlerebak›yorsunuz çok uluslu: Baflkan› Koreli,sekreteri Singapurlu. Sorunlar da global.Sorun enternasyonalse, bulaca¤›m çözümde enternasyonal olmak zorunda. Böyleolunca ulus-devlet geçerli bir sistem ol-maktan ç›k›yor. Bu da beni hiç üzmüyor.

RÖPORTAJ

64 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Sorun enternasyonelise, bulaca¤›m

çözüm de enternasyonal

olmak zorunda.Böyle oluncaulus-devletgeçerli bir

sistem olmaktanç›k›yor. Bu da

beni hiç üzmüyor.

Page 67: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 65

RÖPORTAJ

ABD’nin Irak’tan çekilmesi gündemiylebirlikte gözler tekrar Kuzey Irak‘a çevrildi.Kuzey Irak’ta bundan sonra ne tür de¤i-flimler yaflanabilir. Irak’taki di¤er etnik ke-simler bundan nas›l etkilenir? Sürecin so-nucunda Ortado¤u’da nas›l bir tablo olu-flur?“Ortado¤u” deyince, Araplar say›sal olarakçok. Bir de Araplar, Türkler gibi Kürtlerinözerkleflmesi fikrinden çok fazla hofllan-mayacaklard›r. Türkiye’nin do¤rudan do¤-ruya Kürtlerle bir sorunu olmas›ndan çok,kendi Kürt bölgelerinin de ba¤›ms›zlaflmae¤ilimine girmesi gibi ciddi bir paranoyas›var. En az›ndan buna dostane bakmayanpartiler, bir sürü insan, bir sürü bürokratvar. “Bunlar› abartmay›n, böyle bir Irak’ta,böyle bir Kuzey Irak; öyleyse iyi iliflki kur-mal›y›z” diyenler az›nl›kta halen. Buna karfl›n Kürtlerle en iyi iliflkisi olan ‹ran.Dolay›s›yla Irak’ta böyle bir Kürt özerklefl-mesi ‹ran’›, Türkiye kadar tedirgin etmeye-cektir. Bölgedeki önemli bir baflka varl›k da ‹srail.Soyut olarak bakt›¤›m›zda görürüz ki, ‹sra-il’in de ifline gelir. Çünkü ‹srail’in Araplarlay›llard›r süren bir derdi var. Araplar›n yeri-ne, Araplar›n kendilerinden saymad›klar›bir unsurun devreye girmesi onlar› mem-nun eder. Böyle karmafl›k bir durum var.Bu karmafl›kl›¤a ra¤men “düflman›m›ndüflman› benim dostumdur” mant›¤› da hâ-lâ bir flekilde iflliyor. Ama bütün bu kombi-nasyondan ne ç›kar bunu söylemek müm-kün de¤il. Bölgede çok fazla aktör var. Herbir aktör ne yapacak? fiu aflamada bu bi-raz kehanette bulunmak gibi geliyor bana.

Peki, kuzeyde özerk bir Kürt devleti kurul-mas›ndan Türkiye nas›l etkilenir?Birinci Körfez Savafl› ç›kt›¤›nda TurgutÖzal baba Bush’la görüfltü. San›yorum ogörüflmede iki adam birbirlerini ikna ettiler.Fakat birbirlerini ikna ettiklerinin fark›navarmad›lar. Baba Bush “özerk bir Kürt böl-gesi” fikrine epey yak›nlaflm›flt›. Özal bufikre tamamen karfl›yd›. Galiba Özal,Bush’u; Bush da Özal’› ikna etti. Çünkü

Özal döndü¤ünde, “Bu o kadar da fena birfikir de¤il. Biz kendi Kürtlerimizle iyi bir be-raber var olma biçimi kurabilirsek, o zamanIrak’ta ortaya ç›kacak bir Kürt bölgesi içinbir çekim merkezi oluruz” tarz›nda laflar et-ti. San›yorum böyle laflar›n alt›nda Osman-l›-Türk geçmiflinden gelen, kromozomlar›-m›za kadar sinmifl bir yay›lma, bir fütuhatiçgüdüsü var. Bu, Özal’›n sözlerinde degörülüyor. Ya kendisi böyle hissediyor yada böyle hissetmiyor ama Türkleri yat›flt›r-mak istiyor. “Bak öteki Kürtleri de biz bura-ya ça¤›r›r›z” diyor. O fütuhat ve yay›lmameselesini bir tarafa b›rak›p bunun üzerin-de durulabilir. Türkiye Irak’a göre çok daha ileri bir ülke.Türkiye bütün ifllerini düzene soktu¤unda,Avrupa’n›n bir parças› olmaya oldukça ya-k›n bir aday. Bu da bütün Kürtler içinönemli. Türkiye Ortado¤u ile bat› aras›ndabir tür kay›fl olma potansiyeline sahip. Me-sele bunu oynay›p oynamayaca¤›na kararvermesi. ‹zolasyoncu, nasyonalist e¤ilimle-rini bast›r›p daha globalleflen, Avrupa’ylabirleflen bir Türkiye için orada ba¤›ms›z birKürt bölgesinin ortaya ç›kmas› ki, bu her anolabilir, ciddi bir tehlike de¤ildir.

‹zolasyoncu, nasyonalist e¤ilimlerini

bast›r›p dahagloballeflen, Avrupa’yla birleflen bir Türkiye için

orada ba¤›ms›zbir Kürt

bölgesinin ortaya ç›kmas›ki, bu her an

olabilir, ciddi birtehlike

de¤ildir.

Page 68: ido dergi 128

66 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Türkiye’de de son dönemde önemli gelifl-meler yaflan›yor. Bugüne kadar “terör so-runu” olarak dillendirilen, y›llard›r sürençat›flmalar hem hükümet, hem de eski veyeni baz› devlet yetkilileri taraf›ndan “kürtsorunu” olarak tan›mland›. Sorunun silah-s›z çözülebilece¤i söylendi. Türkiye’de bunoktaya nas›l gelindi?Türkiye’nin sorunlar›n› müzakereyle çöz-mek gibi al›flkanl›klar› yok. Türkiye oldukçaceberrut bir imparatorluk gelene¤inden ge-liyor ve oldukça da ceberrut bir Cumhuriyetkurmufl. Ceberrutluk çok fazla de¤iflmiyorve Kürtlerle Cumhuriyet kuruldu¤undan be-ri bir sorunu var. Bu sorun her zaman bir türfliddetle çözüldü. Sorun yeniden 1980’lerdepatlak verdi¤inde, “Gene ayn› yöntemle çö-zeriz” dendi. O zaman “gidin vurun, kesin”gibi, emir verme durumunda olan kifliler“bir, iki y›la kadar bast›r›r›z” diyorlard›. Her-halde bunun 25 sene sürece¤ini pek ak›l et-memifllerdi. Tabi 25 sene sürünce, iflin için-de en çok kimse, iflin çözümsüzlü¤ünü deen çok onun anlamas› normal. Dolay›s›ylabaz› generaller bu dönemde “olmad›” di-yorlarsa, bizzat iflin içinde olduklar› için her-kesten daha iyi görüyorlar. Can kay›plar›

aç›s›ndan yap›lan hesaplar› az çok biliyo-ruz. “Kurtulufl Savafl›’nda bu kadar insanölmedi” deniyor. Herhalde savafl›n ekono-mik bilançosu daha fazla dudak uçurtacak-t›r. Dolay›s›yla kimsenin kimseye; “Siz ka-r›flmay›n biz burada gerekeni yap›yoruz.Çözüyoruz ne oluyorsunuz” diyecek haliyok. Asl›nda bu en istenecek durum de¤il.“Bu ifli bar›fl içinde çözelim” laf›n› 25 seneönce söyleseydik daha iyi olurdu. Ama bariflimdi halletsek. Gene de birtak›m flahinlerinç›k›p tekrar ifli savafla sürüklemeyece¤ininbir garantisi yok.

Ergenekon davas›n›n bu sürece etkisi oldumu?San›yorum birkaç türlü etkisi oldu: Birincisi:Kürt meselesiyle Ergenekon’un zaman za-man nas›l örtüfltü¤ü daha bir ortaya ç›kt›.Bu, insanlar› epey rahats›z etti. Daha prag-matik bir fley: Ergenekon ortaya ç›kmasay-d›, bar›fltan bahsedilmesini iyice imkans›z-laflt›rabilirdi. Ergenekon’un ortaya ç›kmas›onunla daha yak›ndan ba¤lant›l›, flahin po-zisyonunda olanlar›n a¤z›n› kapatm›fl, onla-r› itiraz edemez hale getirmeye bir miktaryaram›fl olabilir.

RÖPORTAJ

KürtlerleCumhuriyet

kuruldu¤undanberi sorun var.Bu sorun herzaman bir tür

fliddetle çözüldü.“Bar›fl içinde

çözelim” laf›n›25 sene önce söyleseydik

daha iyi olurdu.

Page 69: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 67

RÖPORTAJ

‹çiflleri Bakan›’yla yapt›¤›n›z görüflmedeedindi¤iniz izlenimler neler? Süreç hak-k›ndaki öngördü¤ünüz tehlikeler nelerdir?Benim izlenimim, herkesin de herhalde öy-ledir, Bakan dinlemek üzere toplant› yap›-yor. Kendisi çok bir fley söylemiyor. K›sacaiki fleyi vurguluyor, Birincisi: Hükümet ka-rarl› ve iradesi var. Bu konuda samimi veen ciddi mesele olarak görüyor, “Bunun ar-kas›nday›z” diyor. ‹kincisi de bunun birdevlet projesi oldu¤unu söylüyor. San›r›msadece Hükümet de¤il, güvenlik kurumuvs. anlam›nda paylafl›lan bir görüfl oldu¤u-nun bilinmesini istiyor. O söylemese de za-ten böyle bir giriflimin, birtak›m nab›zlaryoklanmadan yap›lamayaca¤›n› insan tah-min eder. Ben hükümetin bu konudaki sa-mimiyetine inan›yorum. Bu laf olsun diyeortaya at›lm›fl de¤il. Geçen gün Tarhan Er-dem de söylüyordu; Hükümetin bunu ba-flarmas› halinde Türkiye’de müthifl birprestij toplayaca¤›ndan fazla bir flüphemyok. Sonuç olarak Hükümetin bu bar›fltanbir ç›kar› var. Ama bir de ç›kar› olmayanlarvar. Onlar hemen kendilerini belli ettiler za-ten. Silahl› bir çat›flma var. Silahl› çat›flma-n›n en az›ndan iki taraf› oluyor. ‹ki taraftanda bu çat›flmaya yat›r›m yapan var. Çat›fl-man›n bitmesi, onlar›n yat›r›m›n›n bofla git-mesi demek. Dolay›s›yla buradan, öbürün-den, hatta belki müflterek provokasyonlarolabilir. Türkiye’de halk bu gibi süreçlerekarfl› ne kadar haz›rl›kl›? Ne kadar so¤uk-kanl›l›k e¤itimi alm›fl? Tabii bunlar soru ifla-retleri. Bu nedenle bu süreci aksatacak,durduracak veyahut geciktirecek birçokfley olabilir. Bunlar› beklemezsek gerçekçiolmay›z.

Bar›fl›n korunmas› ve iyilefltirilmesi içinnas›l bir politika izlenmelidir? Bu sürecesivil toplum kurulufllar›n›n, sendikalar›n vemeslek örgütlerinin ne gibi katk›s› olabilir?Bar›fltan ve demokrasiden yana olan her-kesin bu süreci desteklemesi gerekir. Bunudesteklerken herkesin durdu¤u yere, yapt›-¤› ifle ve örgütsel varl›¤›n›n biçimine göreyapabilece¤i farkl› ifller olabilir. Benim gör-

dü¤üm bunca y›ld›r devam eden ve evveli-yat› da olan Türk, Kürt çat›flmas›ndan son-ra çok ciddi onar›m laz›m. ‹nsanlar›n birbir-lerine güveni, sevgisi kalmam›fl, bunlar› ye-niden kazanmak gerekir. Burada hükümet-ler, devletler ifllerin hangi zeminde gerçek-leflece¤ini belirlemek gibi çok genel bir roloynarlar. Ama meslek odalar›, belediyeler,sendikalar, siyasi partiler insanlar› bir arayagetirmek gibi, küçük ölçekli, daha hassasroller oynarlar. “K›r›lan duygular” dedi¤i-mizde sivil toplum örgütleri daha etkili roloynayabilir. Bunlar›n içine ayr›ca uluslara-ras› toplulu¤u temsil edecek örgüt ve bi-reylerin de mümkün oldu¤u kadar kat›lma-s›ndan yanay›m.

Bar›fl›n ekonomik ve demokratik insanhaklar› aç›s›ndan kazan›mlar› nelerdir?Buras› normal bir toplum, ekonomide elinegeçirdi¤ini, kazan›mlar›n› havalara üfleme-yen bir toplum olacak. Oraya okul yapan,köprü yapan, daha iyi bina yapan bir top-lum ama en önemlisi, insanlar›n tekrar bir-birlerine güvenmeyi sevmeyi ve baz› fleyle-ri paylaflmay› ö¤renmeleri. Tabii, denebilirki, “Bunlar› halledince bütün meseleler bi-tecek mi?” Hay›r, muhtemelen bitmeyecek.Belki yapay meselelerimizi bir kenara b›ra-k›p asli meselelerimizle ilgilenme f›rsat›n›bulaca¤›z.

“K›r›lan duygular”

dedi¤imizde sivil toplum

örgütleri dahaetkili rol

oynayabilir.Bunlar›n içine

ayr›ca uluslararas›

toplulu¤u temsil edecek

örgüt ve bireylerin de

mümkün oldu¤u kadar kat›lmas›ndan

yanay›m.

Page 70: ido dergi 128

68 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

YAKIN PLAN

‹fl yerinde ruhsal taciz veyapsikolojik terör olarak

tan›mlanan Mobbing’e ençok hizmet

sektöründe, sa¤l›k hizmetlerinde ve e¤itim

alan›nda rastlan›yor. ‹fl yerinde personeline özen

göstermeyen, onun yeteneklerine, bilgi ve

becerisine de¤er vermeyenkurumsal kültür Mobbing’in

yaflanmas› için verimli bir zemin

oluflturuyor.

Toplu yaflamda ad› yeni, kendi eski ciddi bir sorun:

Psikolojik taciz(Mobbing)

Doç. Dr. Ar›n Namal

‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›pFakültesi T›p Eti¤i ve T›p Tarihi AD.

[email protected]

S a¤l›k alan›nda etik sorunlar kamu-oyunun giderek daha çok ilgisini çe-kiyor. Ancak t›p eti¤i sorunlar› deni-

lince akla, t›bbi bilgi birikimi ve t›p teknolo-jisinde geçen yüzy›l›n ikinci yar›s›nda sa¤-lanan dev at›l›m›n ortaya koydu¤u organ vedoku nakillerinde, yard›mla üremede, ya-flam destek tedavilerine s›n›r çizmede, ge-netik incelemeler vb.’nde yaflananlar geli-yor. Mobbing gibi, etik aç›dan önemli baz›

sorunlar ise, önemli zararlar ortaya koy-duklar› halde kamuoyunun yeterince ilgisi-ni çekebilmifl de¤il. Oysa araflt›rmalar,Mobbing’e en çok hizmet sektöründe, sa¤-l›k hizmetleri ve e¤itim alan›nda rastland›¤›-n› ortaya koyuyor. T›bba ayr›lan kaynaklarbirçok toplumda giderek azalt›l›r ve maliyethesaplar›yla masraflar›n sürekli k›s›lmas› is-tenirken, ayn› iflin daha az kifli taraf›ndanyap›lmas› hedefiyle ifl ortamlar›ndaki reka-

Page 71: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 69

YAKIN PLAN

bet artmakta, bu gerginlik toplumsal yafla-m›n tüm alanlar›na yans›makta, damgas›n›vurmaktad›r. Bu zeminde baflar›s›zl›klar,k›rg›nl›klar, can s›k›nt›s›, iflin tekdüzeli¤i yada hayal k›r›kl›klar›, insanlar›n baz›lar›ndakorku, kendini geri çekme ve çaresizlikduygusu uyand›r›rken, baz›lar›nda baflkala-r›n› d›fllama ve kendi öfkesini böylelikle gi-derme tutumuna dönüflür.

Kurban olmaya zorlan›yorlar1980’li y›llarda Almanya do¤umlu, ‹sveç’teyaflayan, ifl psikolojisi üzerine uzmanlafl-m›fl psikiyatr Dr. Heinz Leymann, dünyan›nen güvenli san›lan ifl ortamlar›nda sa¤l›¤›bozan, ifl yerini güvenli olmaktan ç›karanönemli bir sorun yafland›¤›n› fark etti. ‹fl ye-rinde bir ya da birden çok kifli, genelliklekendileriyle ayn› konumda ya da yöneticipozisyonunda olan, nadiren de afla¤›daolan kiflilerce kendilerine zorluk ç›kar›lma-s›na maruz kal›yor, hakarete, d›fllanmayau¤rat›l›yor, kas›tl› olarak görevlendirilmebask›s›na maruz b›rak›l›yorlard›. Bu flekildetacize u¤rat›lan kifli ya da kifliler güç göste-risi veya grup dinami¤i içinde ezilen bir po-zisyonda kal›yor, bu konumdan kendi bafl›-na ç›kam›yor, sistem içinde itildikleri rolehapsolarak, kurban duygular› ve kurbandavran›fllar› gelifltiriyorlard›. Çal›flanlar›n ifl-

lerinden memnuniyetsizliklerinin yüksek ol-du¤u, çeliflkilerin çözülmedi¤i, yeni yap›-lanmalara gidildi¤i, baflka birimlerle kay-naflmaya gidilerek yeni yap›lanmalar olufl-turuldu¤unda ya da ifl yerinde bask› artt›¤›zaman, kas›tl› ve sistemli duygusal tacizle-re daha s›k rastlan›ld›¤› fark edildi. ‹lginçolan, e¤itim alan›nda, sosyal klüplerde,komfluluk iliflkilerinde, hatta aile içinde veakrabalar aras›nda da Mobbing yaflan›yor-du. Kiliselerde bile Mobbing yafland›¤›n›nsaptanmas› kamuoyunun hayretini derin-lefltirecekti.

Çal›flanlar›n %5’i Mobbing ma¤duruAlmanca Leymann’›n birinci dili, ‹sveççeikinci diliydi ama bu soruna, bir yerde top-lanmak, sald›rmak, rahats›z etmek demekolan “to mob”dan türetilmifl ‹ngilizce bir adverdi: MOBBING. Bu sözcük, 1960’l› y›llar-da Avusturyal› bir bilim adam› olan KonradLorenz taraf›ndan, hayvanlar›n kendi arala-r›nda ya da sürü d›fl› bir hayvana karfl› uy-gulad›klar› taciz davran›fl›n› nitelemek içinkullan›lm›flt›. Leymann, ‹sveç’teki intiharvakalar›n›n %12’sinin intihardan k›sa süreönce ifl yerinde Mobbing’e maruz b›rak›lankiflilerden olufltu¤unu da saptam›flt›. YineLeymann, insanlar›n %2-5’inin meslek ya-

E¤itim alan›nda,sosyal

klüplerde,komfluluk

iliflkilerinde,hatta aile içinde

ve akrabalararas›nda da

Mobbingyaflan›yor.

Page 72: ido dergi 128

YAKIN PLAN

70 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

flamlar›nda en az bir kez Mobbing kurban›olduklar›n›, %95’in içinde ise Mobbing ey-lemcilerinin, onlara göz yumanlar›n, seyircikalanlar›n, olan biteni inkar edenlerin bu-lundu¤una dikkat çekmiflti. Çünkü biriyleoynan›yorsa, en az iki kifli var demektir:Oynayan ve kendisine bunun yap›lmas›namüsaade eden. Sonraki yirmi y›lda kavram, Avrupa’da iflyeri iliflkileri terminolojisi içine girerek yay›l-d›. Mobbing’in gerçek, ölçülebilir bir zarartürü, sa¤l›¤› zarara u¤ratan, hatta yaflam›tehdit eden bir gerçek oldu¤u fark edildi.Kavrama ‹ngilizce bir ad verilmesine kar-fl›n, Anglosakson kültür çevresinde kavramdaha geç kabullenildi. ‹fl yerlerinde zehirlikimyasallar, kaygan zemin, tehlikeli maki-nalar ve di¤er somut tehlikeler önemsenir-ken, bu ciddi insani sorun geri planda kal-d›. Oysa huzurlu bir ifl yeri ortam›, ifl kaza-lar›n›n da azalmas› demekti. Newsweek, 2000 y›l›nda ifl yerindeki so-runlar› ele alan kapsaml› bir araflt›rma ya-y›nlad› ama Mobbing sözcü¤ünü sadeceAvrupa bask›s›nda kulland›. Sorun, Kana-da’da ancak 1999 y›l›nda Pierre Lebrunad›ndaki çal›flan›n Ottawa’daki ifl yerindedört kifliyi, ard›ndan da kendisini öldürme-siyle kamuoyunun dikkatini çekti. ‹fl yerin-

de y›llarca Lebrun’un kekemeli¤iyle alayedilmifl, bir keresinde bu nedenle birisineyumruk att›¤›ndan ondan özür dilemek zo-runda b›rak›lm›flt›. Bir gün eski ifl yerine si-lahla geldi ve seçerek atefl etti. ‹stese bafl-ka kiflileri de öldürebilirdi ama onlara do-kunmad›.Mobbing’de sald›ran ve kurban, kurumdakihiyerarflide genellikle ayn› düzlemdedir,ama idareci de sald›ran kifli olabilir. Buradaistismar edilen, ba¤›ml› konumda olmakt›r.Ba¤›ml›l›k iliflkisi içinde, ba¤›ml› pozisyondaolan›n varl›¤›n› ilgilendiren gereksinimleriylekiflisel gereksinimleri, gücü elinde tutan po-zisyonundaki kifli taraf›ndan s›n›rlan›r ya dabu gereksinimlere karfl› olumsuz bir tav›r ta-k›n›l›r. Eylemcinin daha alt bir kesimden ol-mas› ise nadirdir. Zapf ve Warth, idarecilerinMobbing olgular›n›n %70-80’inde aktif kat›-l›mc› konumda oldu¤unu belirlemifllerdir.

Mobbing davran›fllar› neler?Mobbing, Mobbing davran›fllar›nda ifadesinibulur. Bu davran›fllar, olay›n d›fl›ndakilerceneredeyse daima fark edilir, çünkü insanlardavran›fllar› görebilir, duyabilir, hissedebilir.Leymann, 45 maddelik bir listeyle, en s›kkarfl›lafl›lan Mobbing’e özgü tav›r ve davra-n›fllar› tan›mlam›flt›r.

Mobbing,sa¤l›¤› zararau¤ratan hattayaflam› tehdit

eden bir gerçek.Çünkü kabul vesayg› görmeyen

Mobbing kurban› bir süre

sonra özgüvenini ve

yaflam enerjisini

kaybediyor.

Page 73: ido dergi 128

YAKIN PLAN

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 71

A-Kendini ifade etme olana¤›na sald›r›1. ‹dareci, kendimi ifade etmemi engelliyor.2. Sürekli sözüm kesiliyor.3. Çal›flma arkadafllar›m kendimi ifade et-meme olanak tan›m›yor.4. Ba¤›r›yor, yüksek sesle küfür ediyorlar.5. Çal›flmam sürekli elefltiriliyor.6. Özel hayat›m sürekli elefltiriliyor.7. Telefon terörü.8. Sözlü tehdit.9. Yaz›l› tehdit.10. Afla¤›lay›c› bak›fl ve jestlerle iletiflimireddetmek.11. Do¤rudan konuflmamak, imalarla ileti-flimi reddetmek.

B. Sosyal iliflkilere sald›r›1. Benimle art›k konuflmuyorlar.2. Kendileriyle konuflmama olanak tan›m›-yorlar.3. Çal›flma arkadafllar›n›n uza¤›nda birodaya oturtulmak.4. Çal›flma arkadafllar›n›n kendisiyle ko-nuflmas›n› yasaklamak.5. Yokmufl gibi davranmak.

C. Sosyal itibara etkileri1. Arkamdan kötü konufluyorlar.2. Dedikodular yay›yorlar.3. Gülünç duruma düflürülüyorum.4. Ruh hastas›ym›fl›m flüphesi yay›yorlar.5. Psikiyatrik muayeneye zorluyorlar.6. Sakatl›¤›mla alay ediyorlar.7. Beni gülünç duruma düflürmek için, yü-rüyüflümü, sesimi, jestlerimi taklit ediyorlar.8. Politik görüflüme, inanc›ma kar›fl›yorlar.9. Özel hayat›mla alay ediyorlar.10. Milliyetimle alay ediyorlar.11. Kendime güvenimi sarsacak ifller yap-maya zorluyorlar.12. Çal›flma tarz›m› haks›z ve k›r›c› flekildeelefltiriyorlar.13. Kararlar›m› sorguluyorlar.14. Benimle ilgili hakaret niteli¤inde ifade-ler kullan›yorlar.15. Cinsel yak›nlaflmalarda bulunuyorlar yada sözlü cinsel tekliflerde bulunuyorlar.

D. Meslek ve özel yaflam kalitesine sal-d›r›1. Bana görev vermiyorlar.2. ‹fl yerinde beni öyle fleylerle meflgul edi-yorlar ki, iflimi düflünemez hale geliyorum.3. Bana anlams›z ifller veriyorlar.4. Kabiliyetimin alt›nda ifller veriyorlar.5. Bana durmadan yeni ifller veriyorlar.6. Beni afla¤›lamak için, kalifikasyonumuaflan ifller veriyorlar. 7. Beni rencide edici ifller veriyorlar.

E. Sa¤l›¤a sald›r›1. Sa¤l›¤› zarara u¤ratan ifllere zorlama2. Bedensel fliddetle tehdit3. Hafif fliddet uygulama4. Bedensel istismar5. Zarar verecek masraflar ç›karma6. Ruhsal zarar verme7. Cinsel el flakalar›Bu davran›fllar ifl ortam›n›n özellikleri veolanaklar›na, ayr›ca Mobbing aktörününyarat›c›l›¤›na ba¤l› olarak çeflitlenebilir. Ör-ne¤in, hasta bak›m› alan›nda ilaçlar› de¤ifl-tirmek, tan›y› de¤ifltirmek, bilgisayarla çal›-fl›lan ortamlarda bilgisayar virüsü gönder-mek, bilgisayardaki verilerle oynamak gibi.Bir di¤er gerçek, bu türdeki davran›fllar›nsahibi taraf›ndan inkar edilmesi, kurban›nhayal dünyas›n›n ürünü olduklar›n›n iddiaedilmesidir.Yukar›da sözü edilen olumsuz davran›fllarsistemli, s›k tekrarlanan ve uzun bir süreç

Page 74: ido dergi 128

YAKIN PLAN

72 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

içinde devam eden nitelik tafl›yorsa Mob-bing’den söz edilebilir.

Alt› ay dayan, sonra dava açLeymann’›n tan›m›nda Mobbing davran›fl-lar›n›n haftada en az bir kez gerçekleflmiflve sürecin en az alt› ay devam etmifl olma-s› flart› aranm›flt› ki mahkemeler olguyu ni-telemede bu ölçütü dikkate ald›lar. Güncelbak›fl aç›s› ise, Mobbing davran›fllar›n›nsistemlili¤ini, kiflinin o yap›ya ait oluflunagösterilen sayg›s›zl›¤› ve kurban› sistem d›-fl›na ç›kmak zorunda b›rakan zorlamay›önemli bulmaktad›r. Bir kerelik haks›z dav-ran›fllar Mobbing nitelemesi d›fl›nda kal-mak durumundad›r. ‹ki eflit güçte taraf›nçat›fl›p, sorunlar›n› çözememeleri de Mob-bing de¤ildir. Tek tek mesleki çeliflkiler, an-laflmazl›klar, bu ad alt›nda de¤erlendirile-mez.

Mobbing sürecinin çeflitli evreleri vard›r:1. Evre: Çeliflkinin çözümsüz b›rak›lmas›Leymann’a göre (1995), Mobbing sürecininbafl›nda genellikle çözümsüz b›rak›lm›fl kü-çük bir çat›flma vard›r. Bu çat›flma sinsicevarl›¤›n› sürdürür ve ifl atmosferini zehirler.Çal›flanlar aras›nda genel olarak daha sinir-li, agresif bir hava vard›r, ama –biraz dakorkudan- bunun için bir fley yap›lmaz.2. Evre: Düflmanca tutumlar‹¤nelemeler, nefret ifade eden davran›fllar-la kifli ya da kifliler hedef seçilir, günah ke-çisi bulma olay› yaflan›r. Bir dengesizlikoluflmufltur. Bir ya da birden fazla kifliyeyönelik düflmanca tav›rlar artar. Bafltakiçeliflki geri planda kalm›flt›r. Kutuplaflmabafllar ve “sald›ran” ile “kurban” rolü do-¤ar. Kurban hakk›nda mitler üretilir (Örn.“Z. ekipte olmasa daha h›zl› çal›fl›rd›k!”)3. Evre: Yetkiye tecavüzMobbing kurban›, kabul ve sayg› görmeyendurumdad›r. Bu nedenle art›k kimse onunlabirlikte çal›flmak istememektedir. Bu onudaha huzursuz hale getirir, daha çok hatayapmas›na neden olur, giderek hatalar› da-ha çok göze batar. Mobbing nedeniyle ken-dini kötü hisseder ama kendini kötü hisset-

mesi d›fllanmas› için somut bir neden ol-mufl olur. ‹flin ak›fl›nda sorun oluflur, iflve-ren Mobbing kurban›n› yük olarak görmeyebafllar. ‹flten ç›karma imas› gündeme gelir.Mobbing kurban›n›n u¤rat›ld›¤› sosyal izo-lasyon, red tutumlar› hastalanmas›na yolaçacak denli zarar vermeye bafllar.4. Evre: Hekimin ve psikologlar›n yanl›fltan›s›Resch’e göre, birçok hekim ve psikolog ifldünyas› hakk›nda yeterli bilgiye sahip de-¤ildir. Bu nedenle insanlar›n ifl yerindekisorunlar nedeniyle nas›l hasta olabildikleri-ni anlayamamakta, “çocukluk nörozu”,“Menopoz depresyonu” gibi tan›lar koya-bilmektedir. Mobbing kurbanlar› hekimler-den yard›m alamad›klar›n› ac› flekilde farketmektedirler.5. Evre: ‹flle ba¤›n kopmas›Mobbing süreci sonunda kurban›n, uzunsüre izin almak zorunda kalmak, istifa et-mek ya da erken emeklilik istemek gibi ne-denlerle ifliyle ba¤› kesilir. Uç örneklerde, iflyerinde silahla intikam almaya çal›flanlar(Ottawa’da 1999 y›l›nda Pierre Lebrun ör-ne¤i) ve/veya intihar edenler olmufltur.

Sonuç, ço¤ulcu bir y›k›mMobbing, bir ifl yerinde çal›flanlar›n, kurtsürüsünün çaresiz bir hayvan üzerine sal-

Mobbing, bir iflyerinde

çal›flanlar›n,kurt sürüsünün

çaresiz bir hayvan üzerine

sald›rmas› gibi, bir çal›flana

sald›rmalar›fleklinde

yaflanabilir.

Page 75: ido dergi 128

d›rmas› gibi, bir çal›flana sald›rmalar› flek-linde yaflanabilir. Bu esnada edep ve terbi-yenin ve insanl›¤›n tüm kurallar› bir kenarab›rak›lm›flt›r. Kurban seçilen kifliye kendisi-ni ifade etme hakk› tan›nmaz, ald›r›fls›zl›¤amaruz b›rak›larak ya da daha alt bir görevegönderilerek kurum içinde sosyal iliflkilerigüçlefltirilir. Ortal›¤a hakk›nda dedikodularyay›larak sosyal sayg›nl›¤›na zarar verilme-ye çal›fl›l›r. Kiflinin ruhsal, giderek de be-densel sa¤l›¤› tehlikeye girmifltir. Birçokgün ifle gidememe, yan› s›ra ifl kalitesinindüflmesi sonucu do¤ar. Sald›r›, genelliklekurban›n hastal›k ya da baflka bir mazeret-le istifa etmesiyle sonuçlan›r.

Mobbing’in iflle ilgili olarak do¤urdu¤usonuçlar flöyle gruplanabilir:• Hastalanma,• ‹fl yerinde kendi iste¤iyle (gerçek nedenMobbing’e u¤rat›lmak) yer de¤ifltirme,• ‹ste¤i d›fl›nda görev yerinin de¤ifltirilmesi,• ‹stifa etme,• ‹flten ç›kar›lma,• Emekli olma hakk›n› kaybetme ya da er-ken emeklilik. 25 yafl alt› grubun, mobbing karfl›s›nda“sessizce”, “kendi iste¤iyle” istifay› ye¤le-

di¤i, nas›l olsa baflka bir ifl bulabilece¤inidüflündü¤ü belirtilmektedir. Ancak, 45-54yafl aras›ndaki kurbanlar, baflka bir ifl bul-makta önemli güçlükler yaflayacaklar› için,durumdan daha olumsuz etkilenirler. Mob-bing uygulayanlar, karfl›lar›na ald›klar› kifli-yi inciterek, afla¤›layarak a¤z›n› açamazhale gelmesini sa¤lar, ona verdikleri zarar-la ondan kurtulmak isterler. Böyle bir at-mosferde, kurban seçilen kiflinin baflka bi-rime tayininin de sorunu çözmedi¤i görül-müfltür. Çünkü maruz kald›¤› tutum, onunkendine sayg›s›n›, kendine verdi¤i de¤erive çal›flmas›n› olumsuz yönde etkiler.Mobbing kurban› olan kiflinin intihar etti¤i-ne ya da kendisini bu duruma itenlerden si-lahl› sald›r›yla intikam ald›¤›na da, uç ör-nekler olarak rastlanm›flt›r.

Mobbing fiziksel sa¤l›¤› da etkilerMobbing ciddi anlamda tehlikelidir. Tehditalt›nda olan sadece mesleki geliflim ve iflde¤ildir. Mobbing, genellikle kiflinin özelyaflam alan›na da müdahale eder, ruh vebeden sa¤l›¤›n› olumsuz yönde etkiler.Kronik stres nedeni olan Mobbing’e u¤rat›-lanlar›n yaklafl›k %90’›n›n, u¤rat›ld›klar› ta-

‹fl sözleflmelerinde Mobbing

Mobbing, insan onurunu hiçe saymaya kalkman›n en kötüörneklerinden birisidir. ‹fl yerinde görevli her kifli,huzurlu bir ortam›n sa¤lanmas›nda üzerine düflen sorumlulu¤u yerine getirmelidir. Mobbing konusundae¤itim almak, sorunu fark etmek ve önlemek bak›m›ndançok önemlidir. Bu konudaki e¤itimler, Mobbing’in nas›lbafllad›¤›, nas›l geliflti¤i konusunda bilinç kazand›r›r veböylesi tutumlar›n erken fark edilerek önlenmesine katk›sa¤lar. Sendikalar, meslek kurulufllar›, üyelerini bukonuda e¤itmelidir. Burada iflverenlere ve yöneticilere deönemli görevler düflmektedir. Bu e¤ilimi tafl›yanlar› erkenden fark ederek uyarmak ve Mobbing’e hiçbirkoflulda geçit vermemek gerekiyor. ‹fl sözleflmelerindeduygusal tacizin suç oldu¤u belirtilmeli, bu olgularayönelik isimsiz (anonim) bildirim sistemleriiflletmelidirler.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 73

YAKIN PLAN

Mobbing, genellikle

kiflinin özel yaflam alan›nada müdahaleeder, ruh ve

beden sa¤l›¤›n›olumsuz yönde

etkiler.

Page 76: ido dergi 128

74 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

YAKIN PLAN

cizden kaynaklanan, afla¤›daki bedenselya da ruhsal hastal›k belirtilerini gösterdik-leri saptanm›flt›r: • Bafl a¤r›s› ya da uyku bozukluklar› gibistres semptomlar›,• Sosyal izolasyon,• Mide-barsak hastal›klar›,• A¤›r depresyonlara, intihar giriflimine va-rabilen depresif ruh hali,• Kalp-dolafl›m hastal›klar›,• Huzursuzluk, güven kayb› vd.Mobbing tarz›ndaki sald›r›n›n sonucu, he-def seçilenin intihar› da olabilir. Ayn› ifl ye-rinde Mobbing kurban› olmayanlar da teh-dit alt›ndad›r. Onlar da Mobbing kurban›durumuna düflmekten, Mobbing eylemcisiya da kurban›ndan yana tav›r koymak zo-runda kalacaklar› bir seçme durumu yafla-maktan da korkarlar. Bu da kronik stresanlam› tafl›r. Kiflinin sa¤l›¤›, mesleki ya daözel yaflamlar›ndan hangisinin ya da hangi-lerinin yara alaca¤›, kifliye, duruma görede¤iflir. Bu bir yandan Mobbing’in süresive yo¤unlu¤u, di¤er yandan kiflinin bafl et-me becerisi ve alabildi¤i yard›mlarla iliflkili-dir. Mobbing, iflveren/amir taraf›ndan uy-guland›¤›nda görülen hastal›k belirtileri, bueyleme kiflinin çal›flma arkadafl› konumun-da olanlar da kat›lm›flsa artmaktad›r. Mob-bing uygulay›c›s› hiyerarflide daha altta yer

al›yorsa, hastal›k belirtileri fliddetini kaybet-mektedir. Vurgulanmas› gereken, Mobbing,yönetici/iflverenin yan› s›ra di¤er çal›flanlarlabirlikte uygulan›yorsa kurban üzerindeki et-kisi de a¤›rlafl›r.

Kad›nlar hedef tahtas›ndaMobbing uygulayan›n çok genç ya da yafll›nesle ait olmas› olas›l›¤› düflüktür. 25 yafl al-t›nda Mobbing uygulay›c›s› olma oran› %1,9gibi düflük bir oran olarak saptanm›flt›r.Mobbing aktörleri genellikle orta yafl gru-bundand›r (35-44 yafl aras› %33,9, 44-54yafl aras› %35,3). Araflt›rmalar, 21-30 yaflgrubundakilerin daha çok Mobbing ma¤du-ru olduklar›n›, genç Mobbing kurbanlar›n›norta yafl grubu ya da kendileriyle ayn› yaflta-kiler taraf›ndan psikolojik tacize u¤rat›ld›kla-r›n› ortaya koymaktad›r. Kad›nlar, 25 yafl›nakadarki gençler ve e¤itim almakta olanlardaha çok Mobbing kurban› olmaktad›r. Ka-d›nlar›n Mobbing’e u¤rama oran› %3,5 ikenerkeklerin %2 olmas›, kad›nlar›n erkeklerenazaran %75 oran›nda daha çok Mobbingkurban› olduklar› anlam› tafl›maktad›r.41-50 yafl grubundakilerin, Mobbing’e u¤-rat›lma bak›m›ndan en az risk tafl›yan yaflgrubu oldu¤unu ortaya koyan kapsaml› biraraflt›rma vard›r. Yafll›lar da ya yine bu ortayafl grubu ya da kendi yafllar›ndakiler tara-

Kad›nlar›n Mobbing’e

u¤rama oran›%3,5 iken

erkeklerin %2olmas›,

kad›nlar›n erkeklere

nazaran %75oran›nda dahaçok Mobbing

kurban› olduklar›

anlam› tafl›yor.

Page 77: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 75

YAKIN PLAN

f›ndan Mobbing’e maruz b›rak›lmaktad›r.Genel olarak her yafl grubunun, kendisiyleayn› yafl grubundakilerce psikolojik tacizeu¤rat›lma olas›l›klar›n›n daha yüksek oldu-¤u söylenmektedir.

K›demliler Mobbing yap›yor495 kifliye telefon arac›l›¤›yla ulafl›larak uy-gulanan bir ankette, kendilerine Mobbinguygulayan›n %51 oran›nda kendilerinin üs-tü, %32,2 oran›nda ayn› hiyerarflik düzlem-deki bir meslektafllar›, %25,6 oran›nda birgrup meslektafllar›, %5,2 oran›nda kendialtlar›ndaki bir kifli oldu¤unu belirtmifller,%4,2 ise bir fley bilmedi¤ini söylemifltir.Mobbing uygulay›c›lar›n›n, daha çok alt› yada daha fazla y›ld›r o ifl yerinde çal›flanlar ol-du¤u, bir anlamda “demirbafl” kifliler olarakgörülenlerden oldu¤u da saptananlar ara-s›ndad›r. Tipik Mobbing uygulay›c›s› olarak,o ifl yerinde uzun y›llard›r çal›flmakta olan35-54 yafllar aras›ndaki erkek amir tarif edil-mektedir. Kad›nlar genellikle hem erkeklerhem de kad›nlar taraf›ndan Mobbing’e u¤ra-t›l›rlarken, erkeklerin genelde yaln›zca er-kekler taraf›ndan psikolojik tacize u¤rat›ld›k-lar› görülmektedir. ‹fl yerinde k›sa bir geçmi-fle sahip olmak, Mobbing’e u¤rat›lmak bak›-m›ndan çok yüksek bir tehlike oluflturma-maktad›r. Mobbing’e u¤rat›lanlar›n önemlik›sm›n›n befl ya da daha çok y›ld›r orada ça-l›flmakta olanlar oldu¤u ifade edilmifltir.Yine Mobbing’e u¤rat›lanlar içerisinde ka-d›nlar›n, erkeklere oranla, iflletme içinde gö-nüllü olarak yer de¤ifltirmeyi çok daha fazlaçözüm kabul ettikleri, erkeklerin iki kat› ora-n›nda daha çok ve çabuk istifa ettikleri debelirlenmifltir. Erkeklerin “aile geçindirme”rolleri nedeniyle, istifaya daha zor baflvur-duklar›, iflverenin de onlar›n bu pozisyonunugöz önünde tutabilece¤i düflünülmektedir.

Herkes Mobbing kurban› olabilirMobbing’e u¤rat›lmak için her zaman aç›kzay›fl›klar ya da hatalar olmas› gerekmez.Herkes Mobbing kurban› olabilir; insan›nbaflkalar›yla iletiflime aç›k ya da kapal› ol-mas›, kariyer bak›m›ndan h›rsl› ya da h›rss›z

olmas›, yönetici pozisyonunda ya da çal›-flan olmas› fark etmez. Mobbing’e yol aça-n›n, ifl yerinde çok farkl› karakterlerde in-sanlar›n bir arada çal›flmas›n›n de¤il, çal›fl-mayla ilgili çeflitli sorunlar›n bulunmas› ol-du¤una da dikkat çekilmifltir. Çal›flman›norganize ediliflindeki eksik ve yetersizlikler,iflin içeri¤inin belirlenmesinde, iflin yürütül-mesinde ve yönetmede hatalar, Mobbinghakk›ndaki bugünkü bilimsel bilgilere göreprovoke edici nedenlerdir. ‹fl yerinde per-soneline özen göstermeyen, onun yete-neklerine, bilgi ve becerisine de¤er verme-yen kurumsal kültür de Mobbing yaflanma-s› için verimli bir zemin oluflturur. Mob-bing’in tümüyle önlenmesi ve yaflanmama-s› mümkün görünmemektedir.

KAYNAKLAR1- Leymann H. The content and development of mobbing at work. European Journal of Work

and Organizational Psychology 1996; 5: 165-184.

2- Ruhner K: Mobbing in den Kirchen. Anpassung, Einschüchterung, Kontrolle. Pyschologie

Heute 1997; 8: 26-29.

3- Leymann H. Ätiologie und Häufigkeit von Mobbing am Arbeitsplatz-eine Übersicht über die

bisherige Forschung. Zeitschrift für Personalforschung 1993; 7: 271-283.

4- Westhues K. At the mercy of the mob: a summary of research on workplace mobbing.

Canada’s Occupational Health and Safety Magazine 2002; 18: 30-36.

5- Ball D. Mobbing: Death by a Thousand Cuts. URL: http://www.overcomebullying.org/mob-

bing-stress-article.html (4.5.2009)

6- Zapf D, Warth K. Mobbing-Subtile Kriegsführung am Arbeitsplatz. Psychologie Heute 1997;

8: 21-25.

7- Leymann H. Mobbing and psychological terror at workplace. Violence Vict. 1990; 5: 119-125.

8- Hillard J.R. Workplace mobbing: Are they really out to get your patient? Current Psychiatry

2009; (8) 4: 45-51.

9- Leymann H, Gustafsson A. Mobbing at work and the development of post-traumatic stress

disorders European Journal of Work and Organizational Psychology 1995; 5: 251-275.

10- (Anonym). Mobbing-Phasen. URL: http://www.onlineberatung-therapie.de/psychologische-

beratung/mobbing/phasen-mobbing. (2.5.2009) 11- Resch M, Schubinski M. Mobbing-prevention and management in organizations. EuropeanJournal of Work and Organizational Psychology 1996; (5) 2: 295 – 307. 12- Meschkulat B, Stackelbeck M, Langenhoff G. Der Mobbing-Report – Repräsentativstudiefür die Bundesrepublik Deutschland (PDF; 614 KB). Dortmund Berlin 2002.

‹stanbul Üniversitesi T›pFakültesi Kemal AtayAnfisi’nde Etik, Hukuk ve AdliT›p Aç›s›ndan Psikolojik Taciz(Mobbing) Sempozyumu, 30A¤ustos 2009 tarihinde ‹stanbul Üniversitesi T›pFakültesi’nden Doç. Dr. Ar›nNamal ve Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr.Yener Ünver taraf›ndan düzenlendi.

Page 78: ido dergi 128

Elif Gamze Arslan

S‹V‹L TOPLUM

76 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

[email protected]

Y ›l 1998, Ankara SSK Çocuk Hastane-si. Çocuk hastalar›n odas›na konul-mak üzere talep edilen televizyon

için hastane yönetiminden olumsuz yan›talan, toplumsal bilince ve sosyal sorumlulukahlak›na sahip bir grup insan kendi aralar›n-da para toplayarak o televizyonu al›p çocukservisine koyuyor. LÖSEV’in temellerini deatan bu olay›n üzerinden tam 11 y›l geçti.Bugün art›k kurumsallaflm›fl bir sivil toplumörgütü olarak 6 bin çocu¤a, binlerce gönül-lüsü ve onlarca çal›flan›yla hizmet veren LÖ-SEV, gücünü sa¤l›¤›na kavuflan ve tedaviolan çocuklar›n umutlu yüzlerinden al›yor.

Her y›l 1200-1500 yeni vakaLÖSEV’e ad›n› veren ‘lösemi’, bir çeflit kanhastal›¤›. Kan›n yap›m yeri olan kemik ili¤i-nin, normal olmayan hücrelerce istila edile-

rek ifllevini yapamaz hale gelmesi lösemiyeneden oluyor. Buna neyin sebep oldu¤utam olarak bilinmemekle birlikte araflt›rmalargenetik de¤ifliklikler ve kanser yapabilen et-kenlerin birlikteli¤inin hastal›k riskini artt›rd›-¤›n› ortaya koyuyor. Çocuklarda en s›k 2-5yafllar› aras›nda görülüyor ve tahminen Tür-kiye’de her y›l 1200-1500 yeni lösemi vaka-s› tan›s› konuyor.Atefl, halsizlik, kilo kayb›, bafl a¤r›s›, neden-siz burun kanamalar›, deride morart›lar, kan-s›zl›k, bacaklarda a¤r›, lenf bezleri, karaci¤erve dalakta büyüme löseminin en temel belir-tileri aras›nda yer al›yor. Korunmak için kan-ser yap›c› her türlü etken ve kimyasal katk›l›g›dalardan uzak durmak, do¤al ve organikbesinlere a¤›rl›k vermek gerekiyor. Hastal›-¤›n tedavisinde modern kemoterapi proto-kolleri ile %91’e ulaflan oranda tamamen

Bir çocu¤un hayat›ndan daha de¤erli ne olabilir ki?

Lösemili Çocuklar Vakf›(LÖSEV)Lösemili Çocuklar Vakf›, minicik bedenlere hayat veren kocaman bir aile. Bugün 6 bine yak›n lösemili çocu¤un veailesinin umutlar›n› yeflerten LÖSEV, hayata kazand›r›lacakdaha binlerce çocuk için destek ve yard›mlar›n›z› bekliyor.

LÖSEV

Page 79: ido dergi 128

iyileflmek mümkün. Ayr›ca uygun verici bu-lunmas› halinde kemik ili¤i nakli de bir çö-züm.

LÖSEV neler yap›yor?LÖSEV sadece lösemili de¤il, kan hastas›di¤er çocuklar›n da sa¤l›k ve e¤itim bafltaolmak üzere her türlü ihtiyac›n›n sa¤lanma-s›na yard›mc› oluyor, ihtiyaç sahiplerine pa-ras›z tedavi olana¤› sunuyor. LÖSEV’de te-davi gören hastalar›n %87’si yoksul aile ço-cuklar›, %11’inin ise hiçbir geliri yok. Buyüzden yapaca¤›n›z her türlü yard›m buoranlar›n de¤iflmesine katk›da bulunabilir.

Toplumu bilinçlendirme çabas›LÖSEV, ulusal düzeyde tedavi, e¤itim vearaflt›rma kurumlar› kurarak toplum sa¤l›¤›-na önemli katk›lar yapan bir sivil toplum ör-gütü. Gerçeklefltirdi¤i tüm faaliyetlerde, ge-lir elde etmenin yan› s›ra lösemi hastal›¤›n›tan›tmay›, lösemili çocuklar›n ve ailelerinins›k›nt›lar›n› topluma aktarmay› ve bu vesiley-le toplumu bilinçlendirmeyi de amaçl›yor. LÖSEV taraf›ndan bu amaçla hayata geçiri-len önemli oluflumlar flunlar: Lösemili Çocuklar Hastanesi (LÖSAN-TE):Türkiye'nin ilk ve tek Lösemili ÇocuklarHastanesi olan LÖSANTE, 2000 y›l›ndanberi 5000'e yak›n lösemili çocuk ve ailesiniyaflama ba¤lam›fl. Modern t›bb›n tüm im-kanlar›n› kullanan hastane ilaçtan tahlile, yo-¤un bak›mdan pijamaya kadar tamamenparas›z tedavi olana¤› sa¤l›yor. Lösemili Çocuklar Okulu: Türkiye'nin ilk vetek Lösemili Çocuklar Okulu, yo¤un tedavinedeniyle e¤itimden ve sosyal etkinliklerdenuzak kalan çocuklara e¤lenceli, teflvik edici,kat›l›mc› ve paras›z e¤itim veriyor.Lösemili Çocuklar Kona¤›: Sokaklarda,hastane köflelerinde kalan aileleri s›ms›cakbir yuvaya kavuflturuyor. Kaloriferli, s›caksulu, oyun salonlu, yemekli, müstakil oda-larda yine ücretsiz misafir ediyor.

LÖSEV’e nas›l katk› sa¤lar›z? � Gönüllü üye olarak, etkinliklere kat›labilironlara destek olabiliriz.� Gönüllü kan ba¤›flç›s› olabiliriz.� Gönüllü annelik ve ö¤retmenlik yapabili-riz.� Adaklar›m›z› ve çelenk ba¤›fllar›m›z› vere-biliriz.� Lösemi ve kanserin önlenmesi için verilenmücadeleye kat›labiliriz.� Kesimli ve kesimsiz kurban ba¤›fllar›n› lö-semili çocuklar›m›za yapabiliriz.� Gönüllü ifl yeri ve kardefl okul olabiliriz.Toplumsal sosyal sorumluluk projelerini bir-likte oluflturabiliriz.� Lösemili çocuklar›m›z›n e¤itim ve sa¤l›kburslar›na ayl›k katk› yapabilir, sayg›n ma-¤azalarda bulunan LÖSEV kumbaralar›naba¤›flta bulunabiliriz.� Lösemili bir çocu¤un ilaçlar›n› temin ede-bilir, tedavisine destek verebiliriz.� LÖSANTE'ye makarnadan oyunca¤a ka-dar her türlü ba¤›flta bulunabiliriz.� Lösemili çocuklar›m›z ve annelerinin elemekleriyle ürettikleri LÖSEV ürünleri ve he-diyelik eflyalar› sat›n alabiliriz.

Türkiye’deki bütün banka flubelerinden, havale ücreti

ödemeden 0660 numaral› LÖSEVhesab›na ba¤›fllar›n›z›

yat›rabilirsiniz. Ayr›ca tüm PTT Merkez ve fiubelerinden 120660 No’lu

posta çeki hesab›na ba¤›fllar›n›z›

yapabilirsiniz.

S‹V‹L TOPLUM

LÖSEV’de tedavi görenhastalar›n

%87’si yoksulaile çocuklar›,%11’inin isehiçbir geliri

yok.

Page 80: ido dergi 128

DiflhekimiNilgün Onar›c›

SANAT GÜNDEM‹

78 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

[email protected]

1925 y›l›nda Gemlik’te do¤an NeziheMeriç, ‹stanbul Üniversitesi EdebiyatFakültesi Türk Dili ve Edebiyat› Bölü-

mü’ndeki ö¤renimini yar›da b›rakt›. EfliSalim fiengil’in sahibi oldu¤u Dost Yay›nla-r›n› ve Dost dergisini yönetti. Yazd›¤› öykü-lerle, modern öykü anlay›fl›n›n öncülü¤ünüyapan yazarlardan oldu. Öykülerinde kad›-n› ve çocu¤u anlatt›. Erkek egemen top-lumda ezilen, yenik düflen, bazen de isyaneden, karfl› ç›kan kad›n› anlatt›. H›rpalan-m›fl yüreklerine inat, kad›n duyarl›¤›n› yitir-

meyen, incelikli yaflayan kad›nlar›n, incelik-li öykülerini anlatt›. Edebiyat›m›zda kad›nöykü yazar› olarak sa¤lam ve unutulmaz biryer edindi. Nezihe Meriç öykülerini seveninsanlar dönüp dönüp bu öyküleri okurlar.Öyküleri Amerika, Almanya, Fransa veRusya’da yay›nlanan öykü antolojilerindeyer ald›.

Yaflam›n› öykülerle ördüArd›nda bir dolu eser ve eserlerini okuyanla-r›n yüre¤inde edindi¤i yeri b›rakt› Nezihe

Nezihe Meriç veDemirtafl CeyhunTürk edebiyat›n›n iki önemli ismi, iki usta kalemi yaflamaveda etti. Art›k yazamayacaklar ve biz Nezihe Meriç’in incelikli öykülerini, Demirtafl Ceyhun’un Anadolu insan›n›anlatan romanlar›n› özleyece¤iz.

Page 81: ido dergi 128

Meriç. As›m Bezirci 1999 y›l›nda (EvrenselKültür yay›n›) bir “Nezihe Meriç” monografi-si yay›nlad›. Bu kitapta kendini flöyle anlat›-yor Nezihe Meriç: “Çocuk ruhlu denilenler-den, çocuksu bir yap›da oldu¤um için, hiç-bir zaman a¤›rbafll›, ciddi, okkal› bir kad›nolamad›m. Ama bu yap›, sorumluluklar, in-san iliflkilerinde sayg›, hoflgörü, anlay›fl,efendi insan olman›n koflullar› içinde düflü-nülecek olursa, evet, a¤›rbafll›, güvenilir,dost, adam gibi biri oldum her zaman. Veçok sevildim. Buna çok al›flk›n›md›r. Sevil-memeyi bilmem. Güzel sofra kurmay› severim. Çok ifltahl› bi-ri de¤ilsem de, ifltahs›z m›z›rt› da de¤ilim.A¤z›m›n tad›na düflkünümdür. Her fleyi ye-mem. A¤z›m›n tad›na uygun Bersani pirincibuluncaya dek, kentin yedi buca¤›n› dolafla-bilirim.

Sabah uyand›¤›m andan bafllayarak hep sa-natla yaflar›m. Bunu böyle bir cümle kurulu-fluyla söylemek komik oluyor ama de¤il. Buflu demek: Uyand›¤›m an gördü¤üm düfllekar›fl›k günlük yaflam›m bafllar. Yaln›z buyaflay›fl, evin sesi, kokusu, çalan kap›, tele-fonlar›n bafllamas›yla birlikte, arkadafllar,birtak›m iliflkiler, programlar içinde d›fl dün-yadan yans›malar, caddedeki devinim, de-nizin rengi, o gün yap›lacak ifller, postaylagelenler hepsi benim kafamda kurdu¤um yada yazmakta oldu¤um metinlerle bir arada-d›r. Okudu¤um gazeteler, akflamdan kalanyaz›lar, okumakta oldu¤um kitaplar›n hepsibunun içindedir. Evet, tek kitap okuyamam.Daima üç befl kitab› bir arada yürütürüm.Evin her zaman oturdu¤um köflesinde birroman vard›r. Yün sepetimle yan yana. Yünörmeye bay›l›r›m.”Yaflam›n› ilmik ilmik ördü, her ilmi¤i özenleördü. Yaflam›n› öykülerle ördü. Tüm yazd›k-lar›nda incelikliydi, ilmikleri hiç kaç›rmad›.

Demirtafl Ceyhun’a veda1934 y›l›nda Adana’da do¤an DemirtaflCeyhun, ‹stanbul Güzel Sanatlar Akademi-si Yüksek Mimarl›k bölümünü bitirdi. Birsüre Adana’da belediyede çal›flt›. MimarlarOdas› ‹stanbul fiubesi’nde genel sekreter-lik yapt›. Hikaye, roman ve inceleme kitaplar› yazanCeyhun, yaz›n hayat›na 1952 y›l›nda AdanaBugün Gazetesi’nde bafllad›. Demirtafl Cey-hun, 1976 y›l›nda “Politika” gazetesinin ge-nel yay›n yönetmeni oldu. “Edebiyat Cephe-si” adl› dergiyi ç›kard›. Türkiye Yazarlar Sen-dikas›’n›n genel sekreterlik ve ikinci baflkan-l›¤›n› yapt›. Halen Ayd›nl›k Dergisi’nde yaz›-yordu.

Hikayeci ve romanc› Demirtafl Ceyhun‹lk roman› olan “Asya” ile 1970 y›l›nda TRTRoman Baflar› Ödülü’nü ald›. 1972 y›l›nda“Çamasan” ile Sait Faik Hikâye Ödülü’nüald›. 1975 y›l›nda “Apartman” ile Türk DilKurumu Öykü Ödülü’nü ald›. Toplam 41 kitap yazan Ceyhun, romanlar›n-

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 79

SANAT GÜNDEM‹

Öykü: Bozbulan›k (1953), Topal Koflma(1956), Menekfleli Bilinç (1965), Duma-nalt› (1979), Bir Kara Derin Kuyu (1989),Yand›rma (1998).Roman: Korsan Ç›kmaz› (1962)Oyun: Alagün Çocuklar› (1976), KüçükBir K›z Tan›yorum dizisi (7 kitap 1991-1998 aras›), Ahmet Ad›nda Bir Çocuk(1998).Ödülleri: 1962 Türk Dil Kurumu RomanÖdülü, 1990 Sait Faik Hikaye Arma¤an›

Nezihe Meriç’in Eserleri

Foto¤raf: Yap› Kredi

Page 82: ido dergi 128

80 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

da Anadolu insan›n›n çaresizli¤ini, ac›lar›n›,feodal düzen ve teknolojik geliflme aras›n-daki çat›flmay› gerçekçi bir dille anlatt›. Bafl-l›ca eserleri aras›nda “Ah fiu Biz Göçebe-ler”, “Ah fiu Biz Karab›y›kl› Türkler”, “YeniBir Dev”, “Yak›lacak Adam Aziz Nesin”,“Babam ve O¤lum”, “Ay› ‹zi: Eylül Öyküleri”,“Ya¤ma Edilen Türkiye”, “Haçl› Emperya-lizm”, “Bütün Dünyadan Özür Diliyorum,Çünkü Ben Edebiyatç›y›m” yer al›yor. 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde hep götü-rüldü Demirtafl Ceyhun… Bu dönemleri zin-danlarda geçirdi Demirtafl Ceyhun… Zamanakt› geçti bir su gibi ve Türkiye ne dönemler-den geçti ve Demirtafl Ceyhun “Ulusalc›”olarak an›ld›. Türkiye’m, güzel ülkem ayd›n-lar›n› anlayamad› bir türlü…

Nobel tart›flmalar›Ceyhun, Orhan Pamuk Nobel EdebiyatÖdülü’nü ald›¤›nda bir bildiri yay›nlad›. Bildi-ride flöyle diyordu: “Amerikan patentli post-modern romanlar›yla Orhan Pamuk’un mo-dern Türk edebiyat›n› temsil edebilmesi im-kans›zd›r. Çünkü, postmodern edebiyateme¤e, özgürlü¤e, ba¤›ms›zl›¤a, ça¤dafll›¤akarfl›d›r ve gelenekçilik ad› alt›nda gericili¤isavunmaktad›r.Orhan Pamuk’un, bugün postmodern Ame-rikan edebiyat›n›n en önemli temsilcileri olanPhilip Roth veya Paul Auster’e verilmeyenbu ödülle ödüllendirilmesi de zaten Nobel’inyaz›nsal de¤il, siyasal bir olgu oldu¤unu bü-tün ç›plakl›¤›yla gösterse gerekir. Tekrar ediyorum; Bu ödül kesinlikle Türkedebiyat›na verilmifl bir ödül de¤il, OrhanPamuk’a verilmifl bir ücrettir.”

Babalar ve o¤ullar›Bu bildirinin ard›ndan Ceyhun’un o¤lu veAvrupa Parlamentosu Belçika Milletvekiliolan Ozan Ceyhun da bir bildiri yay›nlad› vebabas›yla ayn› düflüncede olmad›¤›n› belirt-ti. Babas› hastanedeyken “Babam ve o¤lu”bafll›kl› bir mektup yazan Ozan Ceyhun,mektubun bir bölümünde flunlar› yaz›yordu:“Türkiye zor bir dönem geçiriyor. Bir yanda‘Türkiye’nin karanl›k geçmifliyle hesaplafl-

mas›n›’ arzulayanlar, onlar›n yan›nda ‘bu he-saplaflmay› ufak hesaplara alet edenler’, di-¤er yanda ‘bu hesaplaflmaya akl›m›n alama-yaca¤› komplo teorileri’ ile karfl› ç›kanlar vede yine ayn› cephede ‘farkl› ç›karlar› gere¤iiflkenceleri, faili meçhulleri ve cuntalar› idealyönetim sistemi olarak’ benimseyenler tambir ‘so¤uk savafl’ sürdürmekteler Türki-ye’de. ‘Dini özgürlüklerinin’ hakl› olarak tad›-na varmak isteyenlerle, ‘din bahanesiyle la-ikli¤in sundu¤u özgürlüklerin kaybedilme-mesi’ için çabalayan ‘dürüstler’ ise benceas›l kaybedenler bu curcunada!Babam Demirtafl Ceyhun da ‘taraf’ bu kav-gada. Babalar ve o¤ullar hep ‘tart›fl›rlar’. Busan›r›m de¤iflmez bir diyalektik kural olsagerek. Geçmiflte ‘Demirtafl’›n goflist o¤luy-dum.’ ‘Baban da revizyonist’ derdi arkadafl-lar›m. Babamdan ö¤rendim ‘adaletsizliklerebafl kald›rmas›n›’ ama itiraf edeyim ‘gerekti-¤inde inand›¤›m do¤rular için babamla bilekavga etmek gerekti¤ini’. Son bir y›ld›r art›karam›zda politika konuflmaz olmufltuk. Obenim ‘AB yolunda demokratikleflme çaba-s› için ç›rp›nan Türkiye’deki siyasi ittifaklar›-m›’ anlayamaz, ben ise ‘12 Mart’lar›, 12 Ey-lül’leri zindanlarda yaflam›fl, o¤lunu Kanl› 1May›s Meydan›’nda cesetler aras›nda ara-m›fl bir baban›n Veli Küçük’leri nas›l savunurhale geldi¤ini’ kabul edemez olmufltuk. ‘Ulusalc›’ babam ve onun ‘libofl’ o¤lu idikgünümüz Türkiye gerçe¤inde.”Ulusalc› Demirtafl Ceyhun art›k yok. GerideTürkiye’nin ac› gerçekleri ve daha nice ba-balar ve o¤ullar› var…

SANAT GÜNDEM‹

Foto¤raf: Yap› Kredi

Page 83: ido dergi 128

GÜNEY DİŞ DEPOSU TİCARET VE SANAYİ A.Ş.

Page 84: ido dergi 128

[email protected]

SA⁄LIK DÜNYASI

82 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Diflhekimi P›nar Ezerler ‹zar

ABD’de hekimler demokratik haklar› için hü-kümete önemli mesajlar vermeye haz›rlan-d›klar› büyük bir miting düzenleyecekler. 1Ekim’de "Milyonlar yürüyor" temas›n› tafl›-yan miting için ABD’li tüm hekimlerin Was-hington'a tafl›nmas› planl›yor.

ABD'li hekimler neler istiyor? 1. Hasta bafl› yap›lan ödemelerin azalmas›sonucu artan iflletme giderleri nedeniyle güniçinde daha fazla hasta bakmak zorundakalmak yerine, hastalar›na daha fazla zamanay›rmak istiyorlar. 2. Hizmet bafl› ödeme sistemini istemiyorlar. 3. Paran›n sigorta flirketlerinin idari giderleri-ne de¤il, hasta bak›m› ve araflt›rmas› içinharcanmas›n› istiyorlar.

4. Hastalar›n Kanada ve Meksika'da oldu¤ugibi jenerik ilaçlar alabilmesini istiyorlar. 5. Sadece avukatlar›n ç›kar›na olan t›bbimalpraktis yasas›n›n de¤ifltirilmelisini isti-yorlar. 6. Sürekli e¤itim giderlerinin karfl›lanmas›n›istiyorlar.7. ‹darecilerin hekimleri kölelefltirmelerineizin vermeyeceklerini ifade ediyorlar. Konuyla ilgili haberde, ABD'li hekimlerindünyan›n en muhafazakâr ve yönetimlere enyak›n hekim grubu oldu¤unun alt› çiziliyor veABD'de uygulanan "Sa¤l›kta Dönüflüm" po-litikas›n›n ABD'li hekimleri bile özgürlük mü-cadelesine itti¤i vurgulan›yor.�Kaynak: ‹stanbul Tabipler Odas›

ABD’li hekimler ne istiyor?

Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n eflde¤er ilaç genelge-sine paralel eczac›lar, iskonto oranlar›n› dü-flüren firmalar›n ürünleri yerine, iyilefltirmeyegiden flirketlerin ilaçlar›n› satmaya bafllad›-lar. Bunun üzerine Pfizer gibi baz› büyük fir-malar Rekabet Kurumu’na baflvurdu. Ku-rum da inceleme bafllatt›. Pfizer Türkiye Ge-nel Müdürlü¤ü’nden ‹stanbul Eczac› Odas›Baflkanl›¤›’na gönderilen bir mektupta, 60gün vadeli tüm ürünlerin vadesinin 90 güneuzat›ld›¤›, jeneri¤i (eflde¤eri) olan 28 ürününde ticari iskontolar›n›n %7’ye ç›kar›ld›¤› ifa-de edildi. Ancak ‹stanbul Eczac› Odas› bu

ad›m› yeterli bulmad› ve tüm talepleri kabuledilinceye kadar eflde¤er uygulamas›n›nsürdürülece¤i belirtildi. �Kaynak: Cumhuriyet

Eczac›lar, ilaç firmalar›n› boykot ediyor

Eczanelere yapt›klar› %7 oran›ndaki ticari iskonto oranlar›n› düflürenya da tamamen kald›ran ilaç firmalar›na karfl› eczac›lar boykot eylemi bafllatt›.

ABD’li hekimler 1 Ekim’de "sa¤l›k reformu"na karfl› ABD tarihinin en büyük eylemine haz›rlan›yor.

Page 85: ido dergi 128

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 83

SA⁄LIK DÜNYASI

Amerikan Hastanesi Beslenme ve DiyetBölümü’nden diyetisyen Ayça Il›ca,do¤ru bilinen yanl›fllar› anlatt›... • Diyete bafllad›¤› zaman ekmek, pilav,makarna, patates, m›s›r gibi besinlerikesen kifliler, kasla birlikte su kayb›nau¤rar. Yani diyette karbonhidrat› kesenkimse tart›daki sonucu görünce kiloverdi¤i yan›lg›s›na düfler ancak gerçekolan vücudun kaybetti¤i ya¤ de¤il kasve sudur.• Limonlu s›cak su, bitki çaylar ya¤lar›eritmez.• Vücudun kilo almas›na neden olan enönemli etkenlerden biri, onu bütün günaç b›rak›p sadece akflamlar› yemek ye-mektir. Çünkü yaklafl›k 20 saat aç kalanvücut bu durumun devam edece¤inidüflünür ve savafla haz›rlan›r gibi yedik-

lerini depolamaya bafllar. Diyetisyenlervücudu asla uzun süre aç b›rak›lmama-s›n›, mutlaka her 3-4 saatte bir fleylertüketilmesini tavsiye ediyorlar.• Kilo vermek için tek bafl›na ilaç kullan-mak kilo kayb› ve kontrolü için yeterli vedo¤ru de¤ildir. • Kilo vermeye yard›mc› bitkisel ürün-lerin hepsi güvenli de¤ildir. Çünkü tümbitkisel ürünlerin güvenli¤iyle ilgili yeter-li çal›flma yoktur.• K›sa vadede, h›zla, fazla kilolardankurtulmak mümkündür. Ancak h›zlakaybedilen kilolar›n ayn› h›zla hatta faz-las›yla geri dönece¤i unutulmamal›, k›sasürede h›zl› ama geçici kilo kayb›ndan-sa, olmas› gereken sürede dengeli, kal›-c› kilo kayb› tercih edilmeli.• Kaybedilen kilonun istenildi¤i gibi ya¤

m› yoksa kas ve su kayb› m› oldu¤u çokönemlidir. Do¤ru kilo kayb› sa¤layabil-mek için kiflinin günlük almas› gerekeng›dalar› mutlaka tüketmesi gerekir.• Her tür hareket ve spor enerji harcan-mas› için bir yöntemdir. Ancak gün içe-risinde ald›¤›n›z kalori miktar› harcad›¤›-n›z kalori miktar›ndan fazlaysa kilo kay-b› sa¤lanamaz. • Çay, yan›nda tüketti¤i besin de¤eriniyok eder ve vücutta su tutulumuna ne-den olur düflüncesi yanl›flt›r. Koyu ol-mayan bir çay g›dalar›n besin de¤erle-rinde kayba neden olmaz.• Sauna gibi s›cak ortamlarda terlemekzay›flatmaz. Sauna ile sadece vücuttansu kayb› olur.�Kaynak: Milliyet

Diyette do¤ru bilinen yanl›fllar

Obetizenin nedeni vücutta fazla miktardaya¤ birikmesi. Besinlerle al›nan enerji mikta-r›, metabolizma ve fizik aktiviteyle tüketilenenerji miktar›n› afl›nca obezite ortaya ç›k›yor.Obezite, kalp hastal›klar›, hipertansiyon,ruhsal rahats›zl›klar ve felç gibi ciddi sa¤l›ksorunlar›na da neden oluyor.Dünyada yaklafl›k 300 milyon kifli fliflmanl›k-la mücadele ediyor. Bu say› her 10 y›ldayüzde 50 art›yor. fiiflmanl›k, Türkiye'de degiderek artan bir sa¤l›k problemi. Türkiye’deon kad›ndan dördü, befl erkekten biri obezi-te hastas›. Alt› çocuktan biri ise obezite s›n›-

r›nda. Bu durumu göz önünde bulunduranSa¤l›k Bakanl›¤› obeziteyle mücadele ede-bilmek için 2020 y›l›na kadar al›nacak ön-lemleri kapsayan bir taslak program haz›rla-d›. Hedef 2020 y›l›na kadar fliflman insan sa-y›s›n› yüzde 10 azaltmak. Genelkurmay Baflkanl›¤›'ndan, Diyanet ‹flle-ri Baflkanl›¤›’na kadar pek çok kurumundestek verdi¤i tasla¤a göre, obezite hasta-lar›n›n yapt›raca¤› mide balonu ve kelepçegibi cerrahi müdahalele operasyonlar›n›nbedelini devlet karfl›layacak.�Kaynak: NTV

Obezi devlet zay›flatacak Obeziteye savafl açan Sa¤l›k Bakanl›¤›, fliflman hastalar›nyapt›raca¤› mide balonu ve kelepçe gibi cerrahi müdahale operasyonlar›n›n bedelini karfl›lamaya haz›rlan›yor.

Kulaktan dolma bilgilerle diyet yapanlar, bedelini bazensa¤l›klar›nda geri dönülmez tahribatlar yaparak ödemekzorunda kalabilirler. Bir bilene dan›flmak en do¤rusu...

Page 86: ido dergi 128

Diflhekimi Nesrin Koçer Ülker

KISA YOLCULUK

84 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

[email protected]

S ar›germe, Mu¤la ili Ortaca ilçesi s›n›r-lar› içerisinde bulunan, eflsiz güzellik-teki do¤as›, kumsal› ve geçmiflten bu

günümüze gelen tarihi önemi itibariyle yenikeflfedilmifl bir cennettir. Y›l›n dokuz ay› güneflli geçen Sar›germe'deyedi ay boyunca denize girilebilir. Sar›ger-me’nin en dikkat çekici özelli¤i çok ince, al-t›n sar›s› kumsal›nda herhangi bir beton y›¤›-n›yla karfl›laflmaman›zd›r. Orman bir andasizi kucaklar, temiz havas› ci¤erlerinize do-larken kendinizi yeniden do¤mufl gibi hisse-dersiniz.

Keflfedin, vazgeçemeyeceksiniz!Unutulmaz bir tatil için Sar›germe'nin befl

y›ld›zl› otellerinde veya di¤er konaklama te-sislerinde kalabilir, yerel seyahat acentala-r›yla bölgeyi keflfedebilirsiniz. Bölgeye aittatlar ve her damak tad›na uygun lezzetli ye-mekleri ana cadde üzerindeki restoranlardayiyebilirsiniz. Sar›germe içerisinde gezerken kimse sizi ra-hats›z etmez. Esnaf güler yüzlü ve yard›m-sever. Beldede çok say›da tekstil ürünleri vehediyelik eflya satan ma¤aza ile, ucuz vekaliteli ürünler bulabilece¤iniz marketler var.Ayr›ca bar, disko, çantac›, derici, terzi, taksikooperatifleri ve her hafta pazar günü kuru-lan turistlerin de yo¤un ilgi gösterdi¤i halkpazar›yla pek çok ihtiyaca da yan›t veriyor. Sar›germe'deki ilk turizm yat›r›m› ‹berotel

Yeryüzü cennetine hofl geldiniz:

Sar›germe

Mu¤la’n›n Ortaca ilçesine ba¤l› Sar›germe y›l›n yedi ay›denize girebilece¤iniz denizi, betondan ar›nd›r›lm›fl alt›nsar›s› kumsal›, temiz havas›yla kendimizi adeta yenidendo¤mufl gibi hissetmenize neden olacak, yurdumuzun cennet köflelerinden biri.

Page 87: ido dergi 128

Sar›germe Park olarak gözüküyor. Geçeny›llar Sar›germe'nin önemini artt›rm›fl, eflsizkumsal› tüm büyük yerli ve yabanc› yat›r›m-c›lar›n dikkatini çekmifl. Sar›germe bir köyolmas›na ra¤men çok say›da 4 ve 5 y›ld›zl›konaklama tesisine sahip bir belde. Ayr›ca 2ve 3 y›ld›zl› oteller, butik oteller, apartlar,pansiyonlar da hizmet veriyor.

Eflsiz bir manzaraSar›germe'yi cümlelerle çizmeye sahildenbafllarsak; 7 km. uzunlu¤unda s›¤ m› s›¤,genifl mi genifl kumsal› denizde de devamediyor. Karfl›da "Babaada" uzak de¤il. Zir-vesine ç›k›p Sar›germe sahiline koflan dal-galar› seyredip, yere yak›n dallar›ndan damoluflan a¤açlar›n alt›na oturup da, denizdengelen süzülmüfl rüzgar› dinlemek ve kokla-mak insana müthifl bir keyif veriyor. Babaada, sahili dalgak›ran gibi korurken et-raf›nda su sirkülasyonu olufluyor. Ege veAkdeniz'in bu buluflma noktas›nda farkl› tuzyo¤unlu¤u dikkat çekici. Babaada'n›n Sar›-germe yüzü ayn› zamanda yatlar›n koruna¤›.Arkas› ise muhteflem kayalar›n yer ald›¤› birbal›kadam cenneti. Sar›germe k›y› band›nda bir iki kar›fl derinlik-li suda kilometrelerce yürüyebilirsiniz. Bilekve dizinizi geçmeyen su taban›ndaki kumlarayaklar›n›za do¤al masaj yaparken, bacakkaslar›n›z› kuvvetlendirip vücuttaki tüm elek-trik ve stresi al›p götürüyor. S›¤ deniz, yüz-me bilmeyenler ve çocuklar için ideal ölçü-lerde say›l›yor.

Çekçeklerle yolculuk Turizm Bakanl›¤›’n›n pilot proje gösterdi¤idernek (Sar›germe Çevre ve E¤itim Derne¤i) çal›flmas› sahil düzenlemesi yaparak giriflücretli sahaya büfe, dufl, wc, flezlong, flem-siye ve kabinlerin yan›nda, Osmaniye Kö-yü'ne çekçek ba¤lant›s› gibi hizmetler ver-meye bafllam›fl. Bu sayede lüks otellerin tu-ristlere verdi¤i hizmetlerin ayn›s›n› günübirlikkullan›lan bu sahilde bulabiliyorsunuz. Sar›germe'de sezonun bafllamas›yla Sar-Çed plaj› yak›nlar›na otopark yasa¤› bafll›-yor. E¤er arac›n›zla gelecekseniz köyün he-

men giriflindeki otoparka park etmek en iyi-si. Otoparktan Sar›germe plaj›na çekçekler(Traktör römorklar›n özel olarak dizayn edil-mesiyle hizmet veren toplu tafl›ma araçlar›)vas›tas›yla ücretsiz servis hizmeti veriliyor.

Neden Sar›germe?Dalaman Çay›'n›n üzerinde tafl›nan tomruk-lar denize kaçmas›n diye çay›n deniz ba¤-lant›s› kapat›l›rm›fl. Bu iflleme "Germe" deni-yor. Dalaman Çay›'n›n kollar›ndan "Sar›su"bölgenin deresi. ‹flte "Sar›" ile "Germe" bir-leflerek dört y›lda geliflip güzelleflen alt›nkumlu Sar›germe ismini oluflturmufl. Esasyerleflim Osmaniye Köyü olarak biliniyor-mufl. Adana’n›n ilçesi Osmaniye’nin il olma-s› ve isim kar›fl›kl›¤›na sebebiyet vermemekiçin Muhtar Musa Varol öncülü¤ünde al›nankararla sadece sahilin ismi olan ‘SARIGER-ME’ köyün de ismi olmufl. Sar›germe Köyüsahilden 850 metre içerde kurulu.

Su sporlar› için idealOrtaca'dan 19 km mesafede Sar›germe sa-hili ve Osmaniye Köyü yer al›yor. Kilometre-lerce uzanan kumsal›yla Sar›germe'de s›¤denizin erken ›s›nan suyun üst tabakalar›n›nsahile vuran dalgac›klarla tafl›nmas› netice-sinde üflümeden deniz sezonunu her yer-den önce açabiliyorsunuz. Ayak masaj› va-zifesi gören iri taneli kumsalda veya s›¤ su-da yürüyenler üzerlerinde birikmifl stres veelektrikten kurtulup bacak ve mide kaslar›n›kuvvetlendirirken, sürekli esinti ve güneflin

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 85

KISA YOLCULUK

Foto¤raf: Ali Ülker

Foto¤raf: Ali Ülker

Page 88: ido dergi 128

86 dergi EYLÜL-EK‹M 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

etkisiyle k›sa sürede bunalmadan, terleme-den bronzlaflabiliyorlar. Sahilin karfl›s›ndaki bölgeye hava koridoruve su sirkülasyonu sa¤layan Babada’n›n zir-vesine ç›k›p insan vücudunda su sesi kadaretkileyici özelli¤e sahip rüzgar sesiyle Sar›-germe sahilini ve mavi yolculuk tekneleriniseyrederek dinlenebilirsiniz. Ayr›ca deniz üzerinde filtre edilmifl iyot ko-kulu tertemiz hava zindelik kazand›r›yor. Babaada k›y›lar› sualt› dal›fllar›, sörf, yelken,parasailing, banana, kano, su kaya¤› yap-man›za da olanak tan›yor.

Gezip görülecek yerlerDalaman'da bulunan ve M›s›r Valisi AbbasPafla taraf›ndan Avc› Köflkü olarak siparifliverilip, projelerin kar›flmas› sonucu M›s›r'ayap›lmas› gereken tren istasyonu olarakyanl›fll›kla infla edilen ve günümüzde DevletÜretme Çiftli¤i olarak kullan›lan tarihi bina,Abbas Pafla Camisi ziyaret edilebilir.Sar›germe'ye yak›n komflu koylardan biriolan Afl› Koyu ve bir baflkas› Sars›la Ko-yu’yla kükürt gölleri görmeye de¤er özellik-ler tafl›yor. Ortaca çevresindeki SandrasDa¤lar›, Yuvarlakçay di¤er alternatiflerdenbaz›lar›.

Antik fiehir PisilisIberotel Sar›germe Park'taki an›tlar büyükihtimalle antik flehir Pisilis harabeleridir.Co¤rafyac› Strabon Karya sahillerindeki kü-çük yerleflim merkezine de¤inmifl. O za-manlar Indos ad›yla an›lan (günümüzde Da-laman Çay›) nehrin a¤z›na yak›n olan ve rüz-gardan korunan bu koy güvenli bir liman

oluflturuyormufl. Roma kral› Julian zaman›n-dan (M.S. 361-363) günümüze Pisilis hak-k›nda sadece bir yaz› ulaflabilmifl.Halen görülebilen harabeler, duvarlarla çev-rili flehir merkezi (M.S. 4.-6 y.y.), bunun d›-fl›nda kalan birkaç büyük yap› (M.S. 1.-3 y.y.an›t mezarlar) ve mezarl›k k›sm›ndan (M.S.1.-3 y.y.) olufluyor. Kayal›kl› bir tepe üstün-de bulunan flehir merkezinde dar caddelerve sokaklar, birbirine yak›n, dar ve genellik-le iki katl› evler görülüyor. Zemin katlar›ndaah›rlar, üst katlarda oturma odalar› yer al›-yor. Bir k›sm›n›n d›flardan merdivenleri devar. 50-70 cm kal›nl›¤›ndaki d›fl duvarlar tafl,tu¤la k›r›klar› ve horasandan (Roma betonu= Opus Caementitium), damlar tahta kalas-lardan (kalaslar hâlâ s›kça görülebiliyor) vekerestelerden infla edilmifl.

Kumullar flehri gizliyorfiehir duvarlar›n›n yüksekli¤i yaklafl›k 10 m,kal›nl›¤› ise 3 m kadar ve bunlar da Romabetonundan infla edilmifl (iki d›fl kabuk tafl-tan ve duvar›n içi gibi horasandan). ‹çmesuyu da¤lardan bir su kemeriyle flehre akta-r›lm›fl veya ya¤mur sular›n›n yeralt› sarn›çla-r›nda biriktirilerek su ihtiyac› giderilmifl. Antik Psilis flehrinin yaklafl›k dörtte biriningüneydo¤udan gelen göçmen kumullarlaörtülü oldu¤u da araflt›rmac›lar›n ortayakoydu¤u bulgular aras›nda.fiehir duvarlar›n›n d›fl›nda, otel bungalovla-r›n›n oldu¤u bölümde bir an›t mezar›n hey-betli taflkütle-temeli (Mezar tap›na¤›, belkizengin bir Romal›’n›n aile mezar›, büyük ih-timalle krall›k zaman›ndan kalma ve resto-ran›n do¤usunda (tahminen yeni Romal›lar-dan) bir duvar kal›nt›s› bulunuyor.Üçlü bazilikan›n kal›nt›lar› bat› duvar›n›nbat›s›nda ve "Büyük Nischen - Bazilika"kal›nt›lar› kuzey duvar›n›n kuzeyinde yeral›yor. Mezarl›¤›n kal›nt›lar› (tahminen kral-l›k zaman›n›n nekropolü) otel bungalovlar›-n›n güneydo¤usundaki tepede görülüyor.Kayal›k arazide beflik tonozlu evler, büyükbir hol ve sahilin önünde bulunan Baba-adas›’nda da bir Roma mezarl›¤›n›n kal›nt›-lar› yer al›yor.

KISA YOLCULUK

Foto¤raf: Ali Ülker

Iberotel Sar›germePark'taki

an›tlar büyükihtimalle antik

flehir Pisilisharabeleridir.

Page 89: ido dergi 128

Bursa Diflhekimleri Odas›19. Uluda¤ Sempozyumu

15-16-17 Ocak 2010/Kartanesi Otel/Uluda¤-BursaAyr›nt›l› bilgi için: www.bursadishekimleriodasi.org

Sat›l›k veya kiral›k• Beylerbeyi’nde tam donan›ml›muayenehane sat›l›kt›r.GSM: 0 532 275 06 86

• Sat›l›k muayenehane aletleriGSM: 0 532 717 67 00

• Befliktafl’›n merkezinde bulu-nan tam donan›ml› muayeneha-ne devren sat›l›kt›r.GSM: 0 505 921 24 27

Devren kiral›k• Kalam›fl’ta tam donan›ml› mu-ayenehane devren kiral›kt›r.Tel: 0 216 337 08 27

0 216 338 37 18GSM: 0 532 590 97 91

0 532 281 99 03

• Sefaköy, merkezde 34 y›ll›kmuayenehane devren kiral›kt›r.GSM: 0 532 452 12 66

• Tayin nedeniyle Befliktafl mer-kezde, BKM yan›nda devren ki-ral›k muayenehaneTel: 0 212 227 91 15GSM: 0 532 383 88 18

Diflhekimi aran›yor• Bak›rköy’deki muayenehaneyemüflterek kullanmak üzere diflhekimi aran›yor.Tel: 0 212 583 02 60GSM: 0 535 726 94 51

• Valikona¤› Caddesi üzerinde,merkezde, tam donan›ml› muayenehaneyi müflterek kullanmak üzere diflhekimi aran›yor.GSM: 0 532 350 87 82

0 532 504 50 41

• Ümraniye’de faaliyete geçeceközel a¤›z ve difl sa¤l›¤› poliklini¤i-ne bayan diflhekimi aran›yor.Tel: 0 216 521 62 75

0 216 335 73 41

• Gebze’de bulunan a¤›z ve diflsa¤l›¤› poliklini¤ine diflhekimiaran›yor. ‹rtibat: Diflhekimi FatmaRuban YavuzTel: 0 262 642 71 41

0 505 291 41 59

‹fl ar›yorum• Ege Üniversitesi Diflhekimli¤iFakültesi 2008 y›l› mezunuyum. Diflhekimi Ifl›l TürkGSM: 0 555 326 15 90

Neslihan Nal AcarZeliha Aktafl Çal›flkan

Asl› Ard›çl›Arda Ar›k

Özgür AslanerOnur Bafla

Mehmet BaykaraR›dvan Bayr›Özge BehramEyyüp Bilgin

Bahar BostanSerpil Ça¤l›

Bilginol Yüksel ÇelikSamiye ÇelikEmine Çelik

Ertu¤rul ÇetinkayaMert Dinçel

Gülcihan DinçerKöksöken

Nuray ErcanToygar ErtürkDi¤dem Gül

Miray GünyüzTaha Hac›m

Nuray Alieva HasanovaNteniz ‹mpraimoglou

Özlem KaraGizem Karacan

Yeflim KaradibakMehmet Karakafl

Sinan K›l›çDicle K›l›çarslanMetin Konyal›

Sinan KorkmazAysan Kurt

Muhammed FatihKuyumcu

Merve Matarac›Özkan Mümino¤lu

Nuran Noyan ÖzyöneyMerve Özalp

Cengiz Samant›rNecmettin Savaflç›o¤lu

Mustafa Alper SerpilMazlume Ceren SezenAyfle Burçin Sönmez

Semih SönmezDuygu fiahinBinnur fienol

Selen Burçak fiimflekYaflar Sanem Turan

GüvercinBülent Ya¤›r

Ferhan Yalç›nNelgin Y›lmazGülflah Y›lmaz

Aram›za Hofl Geldiniz‹stanbul Diflhekimleri Odas›’na Temmuz-A¤ustos

aylar›nda üye olan meslektafllar›m›za “Aram›za Hofl Geldiniz” diyoruz.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I EYLÜL-EK‹M 2009 dergi 87

Hofl geldin bebek• Meslektafl›m›z Birol fienol ve efli Gönül fienol’un 14 A¤ustos2009 tarihinde ad›n› “Bennu” koyduklar› bir k›zlar›,

• Meslektafllar›m›z B. Serra O¤uz Ahmet ve Mustafa Ahmet'in17 A¤ustos 2009 tarihlerinde "Ege ve Berk" ad›n› koyduklar›ikizleri dünyaya geldi.

Kendilerini kutlar, Bennu, Ege ve Berk'e uzun ve sa¤l›kl› birömür dileriz.

Antalya Diflhekimleri Odas›Antalya A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›

Sempozyumu19-22 Kas›m 2009/Miracle Resort Otel, Antalya

Bilgi için: www.dentalya.com.tr

Mutluluklar dileriz• Meslektafllar›m›z Onur Çak›r ve Sinem Çak›r 8 A¤ustos 2009tarihinde, • Meslektafl›m›z Dr. Diflhekimi Banu ‹lhan, 1 A¤ustos 2009 tarihinde Veteriner Hekim Kerem Öter'le evlendiler.

Yeni evlileri kutlar, mutluluklar dileriz.

Vefat• Meslektafl›m›z Necmettin Güngör ve Fuzuli Aflar 17 Temmuz 2009 tarihinde,

• Meslektafl›m›z Enver Baykal 24 Temmuz 2009 tarihinde,

• Meslektafl›m›z Süha Leblebicio¤lu 4 A¤ustos 2009 tarihinde,

• Meslektafl›m›z Mine Lokmano¤lu 26 A¤ustos 2009 tarihinde,

• Meslektafl›m›z Ümit Sözer 7 Eylül 2009 tarihinde vefat etmifltir.

Yak›nlar›n›n ac›lar›n› paylafl›r, baflsa¤l›¤› dileriz.

• Meslektafl›m›z Hülya Arifo¤lu’nun annesi Y›ld›z Arifo¤lu 26 Temmuz2009 tarihinde,

• Gaziosmanpafla ‹lçe Temsilcimiz Ahmet Dükkanc›'n›n babas›

Mehmet Dükkanc› 28 A¤ustos 2009 tarihinde,

• Meslektafl›m›z R›fat Öcal Gürsel’in k›z› P›nar Gürsel vefat etmifltir.

Ac›lar›n› paylafl›r baflsa¤l›¤› dileriz.

Page 90: ido dergi 128
Page 91: ido dergi 128
Page 92: ido dergi 128