16
10 Nisan 2020 Cuma www.gazetepencere.com Sayı: 173 DR. KUBILAY KAPTAN yazdı 9’da IPEK DURKAL yazdı 3’te KEREM KIRÇUVAL yazdı 2’de ZEYNEL LÜLE yazdı 5’te MODELINE AŞIK OLAN SANATÇI GIBI YARGIÇ OLMAK VEYA OLAMAMAK EVET NAIL BEY SONUNDA BAŞARDINIZ ITIRAZ ETME DUYGUSUNU YITIRDIK KORONA ÖNCESI KORONA SONRASI DEVLETI ÖNCELEYEN AF TASARISI MURAT AKSOY yazdı 8’de CAN SELÇUKI yazdı 12’de EMRE ÖZPEYNIRCI yazdı 13’te CEVAT KOL yazdı 14’te KORONADA SON DURUM NEDIR? EVDEN EVE INSANS IZ TESLIMAT FUTBOL SADECE FUTBOL DEĞILDIR B I Z I HALEYE DE YETER I Z Cumhurbaşkanlığı İletişim Baş- kanlığı 14 yeni makam aracı için ihale ilanı verdi. Otomobillerden birisinde buzdolabı, siyah perde ve siyah cam şartı var. ACIL IHTIYAÇ MI? TÜRKİYE koronavirü- sün yarattığı ekonomik tahribat ile baş etmeye çalışırken Cumhurbaş- kanlığı İletişim Baş- kanlığı makam arabası ihalesine çıktı. İhale ilanında araçların özel- likleri sayıldı, en fazla bir yaşında ve sürücülü ola- cağı şartı yer aldı. İlana çıkan ihale 7 Mayıs’ta yapılacak. 2’de CHP’li belediye- lerin aşevlerine ilişkin yardım hesapları da blo- ke edildi. Antalya Muratpaşa Beledi- ye Başkanı karara tepki gösterdi. TENCERELERIN ATEŞI SÖNDÜ KORONAVİRÜS nedeniyle belediyelerin başlattığı yardım kampanyalarını dur- duran İçişleri Bakanlığı, şimdi de aşev- leri için açılan hesapları kapattırdı. Antalya Muratpaşa ve Eskişehir Odun- pazarı Belediyeleri, “Karar siyasi” diyerek bakanlığa tepki gösterdi. 8’de DEVA Partisi’nin Genel Başkanı Ali Babacan uzun süren sessizliğini bozdu ve korona tahribatından etkilenen 9 milyon kayıt- dışı çalışanın yalnız bırakıldığını söyledi. Babacan “Evine ekmek götüremeyen in- sanlara nasıl evinde kal diyebiliriz” sözle- riyle ekonomi yönetimini eleştirdi. 8’de İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yardım için Erdo- ğan’ın kurduğu İstanbul Vakfı’nı dev- reye sokmak istediklerini açıkladı. İBB Başkanı, “Başvurumuzu yaptık ama her gün yeni bir belge istiyorlar, iki saatte onay alan vakıflar da var” dedi, sürecin uzatılmasından şikâyet etti. 8’de BELEDIYE TENCERE DE KAYNATAMAYACAK BBC SPİKERİ: MASAL ANLATMAYIN İHTİYACI OLANA ‘GEBER’ DEDİ 9 MİLYON İNSAN YALNIZ BIRAKILDI 138 BİN KİŞİ KARANTİNADA İŞİ YOKUŞA SÜRÜYORLAR BİR GÜNDE 96 KİŞİ ÖLDÜ BBC spikeri koronavirüsün sınıf tanımadığını ve herkes için tehlike oluşturduğunu söyle- yenlere ekrandan tepki gös- terdi. Bu bir masal diyen İn- giliz spiker, çalışmak zorunda olanların ve fakirlerin virüsten daha çok etkilendiğini söyledi, masal anlatmayın dedi. 7’de SOSYAL medyadan dışarı çık- mak zorundayım yoksa çocuk- larım aç kalır diyen kadına “Geber” diyen Aile ve Sosyal Yardımlaşma Bakanlığı İstan- bul İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay görevden alındı. Noğay bu sözlerinin ardından hesa- bını kapattı. 3’te SON 24 saat içerisinde 28 bin 578 test yapıldı ve 4 bin 117 yeni vaka tespit edildi, 96 kişi de hayatını kaybetti. Toplam korona pozitif tanısı konan vaka sayısı 42 bin 282, hayatını kaybeden hasta sayı- sı da 908’e yükseldi. 4’te ISCI YINE SEVINEMEDI İŞÇİ konfederasyonlarının “İşten çıkar- ma yasaklansın” talebine hükümet olumlu yanıt vermeye hazırlanıyor ancak şartlar işçileri sevindirmedi. Yeni düzenlemeye göre işveren işçi- sini işten çıkaramıyor ancak ücretsiz izin hakkı var. Bu süreçte devlet işçi- ye günlük 39.24 lira ödeyecek. Sendi- kalar bu rakama itiraz ediyor. 11’de AV. DR. MEHMET RUŞEN GÜLTEKIN yazdı 6’da İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, koronavirüs nede- niyle karantinada olan vatandaşların sayılarını açıkladı. Bakan Soylu, “Şu anda 180 ayrı yerleşim yerinde 122 bin 500 vatandaşımız karantinada. Yurtta kalanlarla birlikte bu sayı 138 bini bu- luyor” dedi. 4’te I. BÜLENT ÇELIK yazdı 10’da

I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

10 Nisan 2020 Cuma www.gazetepencere.com Sayı: 173

DR. KUBILAY KAPTANyazdı 9’da

IPEK DURKALyazdı 3’te

KEREM KIRÇUVALyazdı 2’de

ZEYNEL LÜLEyazdı 5’te

MODELINE AŞIK OLAN SANATÇI GIBI

YARGIÇ OLMAK VEYA OLAMAMAK

EVET NAIL BEY SONUNDA BAŞARDINIZ

ITIRAZ ETME DUYGUSUNUYITIRDIK

KORONA ÖNCESI KORONA SONRASI

DEVLETI ÖNCELEYEN AF TASARISIMURAT AKSOYyazdı 8’de

CAN SELÇUKIyazdı 12’de

EMRE ÖZPEYNIRCIyazdı 13’te

CEVAT KOLyazdı 14’te

KORONADA SON DURUM NEDIR?

EVDEN EVE INSANSIZ TESLIMAT

FUTBOL SADECEFUTBOL DEĞILDIR

BIZ IHALEYE DE YETERIZ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Baş-kanlığı 14 yeni makam aracı için ihale ilanı verdi. Otomobillerden birisinde buzdolabı, siyah perde

ve siyah cam şartı var.

ACIL IHTIYAÇ MI?TÜRKİYE koronavirü-sün yarattığı ekonomik tahribat ile baş etmeye çalışırken Cumhurbaş-kanlığı İletişim Baş-kanlığı makam arabası ihalesine çıktı. İhale ilanında araçların özel-

likleri sayıldı, en fazla bir yaşında ve sürücülü ola-

cağı şartı yer aldı. İlana çıkan ihale 7 Mayıs’ta yapılacak. 2’de

CHP’li belediye-lerin aşevlerine

ilişkin yardım hesapları da blo-

ke edildi. Antalya Muratpaşa Beledi-ye Başkanı karara

tepki gösterdi.

TENCERELERIN ATEŞI SÖNDÜKORONAVİRÜS nedeniyle belediyelerin

başlattığı yardım kampanyalarını dur-duran İçişleri Bakanlığı, şimdi de aşev-leri için açılan hesapları kapattırdı. Antalya Muratpaşa ve Eskişehir Odun-pazarı Belediyeleri, “Karar siyasi” diyerek bakanlığa tepki gösterdi. 8’de

DEVA Partisi’nin Genel Başkanı Ali Babacan uzun süren sessizliğini bozdu ve korona tahribatından etkilenen 9 milyon kayıt-dışı çalışanın yalnız bırakıldığını söyledi. Babacan “Evine ekmek götüremeyen in-sanlara nasıl evinde kal diyebiliriz” sözle-riyle ekonomi yönetimini eleştirdi. 8’de

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yardım için Erdo-ğan’ın kurduğu İstanbul Vakfı’nı dev-reye sokmak istediklerini açıkladı. İBB Başkanı, “Başvurumuzu yaptık ama her gün yeni bir belge istiyorlar, iki saatte onay alan vakıflar da var” dedi, sürecin uzatılmasından şikâyet etti. 8’de

BELEDIYE TENCERE DE KAYNATAMAYACAK

BBC SPİKERİ: MASAL

ANLATMAYIN

İHTİYACI OLANA ‘GEBER’ DEDİ

9 MİLYON İNSAN YALNIZ BIRAKILDI

138 BİN KİŞİ KARANTİNADA

İŞİ YOKUŞA SÜRÜYORLAR

BİR GÜNDE 96 KİŞİ ÖLDÜ

BBC spikeri koronavirüsün sınıf tanımadığını ve herkes için tehlike oluşturduğunu söyle-yenlere ekrandan tepki gös-terdi. Bu bir masal diyen İn-giliz spiker, çalışmak zorunda olanların ve fakirlerin virüsten daha çok etkilendiğini söyledi, masal anlatmayın dedi. 7’de

SOSYAL medyadan dışarı çık-mak zorundayım yoksa çocuk-larım aç kalır diyen kadına “Geber” diyen Aile ve Sosyal Yardımlaşma Bakanlığı İstan-bul İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay görevden alındı. Noğay bu sözlerinin ardından hesa-bını kapattı. 3’te

SON 24 saat içerisinde 28 bin 578 test yapıldı ve 4 bin 117 yeni vaka tespit edildi, 96 kişi de hayatını kaybetti. Toplam korona pozitif tanısı konan vaka sayısı 42 bin 282, hayatını kaybeden hasta sayı-sı da 908’e yükseldi. 4’te

ISCI YINESEVINEMEDIİŞÇİ konfederasyonlarının “İşten çıkar-

ma yasaklansın” talebine hükümet olumlu yanıt vermeye hazırlanıyor ancak şartlar işçileri sevindirmedi. Yeni düzenlemeye göre işveren işçi-sini işten çıkaramıyor ancak ücretsiz izin hakkı var. Bu süreçte devlet işçi-ye günlük 39.24 lira ödeyecek. Sendi-kalar bu rakama itiraz ediyor. 11’de

AV. DR. MEHMET RUŞEN GÜLTEKIN yazdı 6’da

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, koronavirüs nede-niyle karantinada olan vatandaşların sayılarını açıkladı. Bakan Soylu, “Şu anda 180 ayrı yerleşim yerinde 122 bin 500 vatandaşımız karantinada. Yurtta kalanlarla birlikte bu sayı 138 bini bu-luyor” dedi. 4’te

I. BÜLENT ÇELIK yazdı 10’da

Page 2: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM2 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

KEREMKIRÇUVAL

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ücretsiz maske verileceğini duyurmasının ardından İstan-bul Eczacı Odası koronavirüs ile mücadele kapsamında mas-kelerin, kentteki eczaneler ara-cılığıyla ücretsiz dağıtılacağını bildirdi.

İstanbul Eczacı Odası'nın internet sitesinde yer alan açık-lamada, "20-65 yaş arasındaki vatandaşlarımıza 10 gün için

kişi başına 5 adet maske verile-cektir. Vatandaşlarımız, Sağlık Bakanlığı tarafından cep tele-fonlarına gönderilecek mesajda-ki kodu eczanelerimize bildire-rek maske alabilecektir” denildi.

İstanbul Eczacılar Odası Baş-kanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, cep telefonlarına mesaj gelme-yen vatandaşların eczanelere gitmemesi gerektiği uyarısını yaptı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bazı kanunlarda değişik-lik yapılmasına dair kanun teklifi taslağı hazırladı ve sivil toplum kuruluşlarına gönderdi.

Taslağın en dikkat çekici mad-desi 3 ay boyunca şirketlerde işten çıkarma yasağı düzenlemesi oldu. Habertürk’te yer alan incelemeye göre taslaktaki tekliflerde dikkat çeken başka maddeler de var.

İşte 62 maddeden oluşan torba yasadaki bazı maddeler:

1- SOSYAL MEDYA TEMSİLCİ ZORUNLULUĞU: Günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcıları yetkililerin gönderece-ği tebligat, bildirim veya talepleri yerine getirmek için en az 1 kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirle-yecek. Bildirime rağmen 30 gün içinde temsilci belirlemeyen sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği yüz-de 50 daraltılacak. Yeniden 30 gün içinde temsilci belirlenmezse bant genişliği yüzde 95 daraltılacak. Yani site neredeyse erişilemez hale gelecek. Bu siteler özel hayatın giz-liliğini ihlal eden içeriklere ilişkin başvuruda bulunan kişilere 72 saat içerisinde cevap vermek zorunda kalacak. Ayrıca bu kuruluşlar kul-

lanıcı verilerini Türkiye’de barın-dırmakta yükümlü olacak.

2- ÖĞRETMENLERİN İZİNLERİ: Öğretmenler yaz tatilinde aralıksız 2 ay izin yapacak. Ancak 2 aylık izin sürelerine dokunulmadan kalan tatil zamanlarında mesleki çalışmalara katılmakla yükümlü olacaklar. Salgın hastalık, doğal afet gibi nedenlerle eğitim öğretim faaliyetlerinin 2 haftadan fazla sü-reyle yapılamaması halinde, ders yılı içerisinde telafi yapılamaması durumunda öğretmenlerin izni 1 ay kısaltılabilecek.

3- MARKET ZİNCİRLERİNİN ÜRETİCİ ÖDEMELERİ: Perakende Ticareti Kanunu’nun ceza madde-lerinde yapılacak değişiklikle, kü-çük işletme niteliğindeki üretici ve tedarikçiden et ve süt ürünü ile 30 gün içerisinde bozulabilecek ürün satın alan işletmeler 1 ay içerisin-

de ürünün bedelini ödemedikleri takdirde 500 bin liraya kadar para cezasına çarptırılabilecek. Fahiş fiyata 100 bin liraya kadar, stokçu-luğa da 500 bin liraya kadar ceza verilecek.

4- HALK OTOBÜSLERİNE BE-LEDİYE DESTEĞİ: Belediyeler doğal afet ve salgın hastalık gibi durumlarda gerçek ve tüzel kişi-lere ait toplu taşıma araçları için Belediye Meclisi kararıyla gelir desteği ödemesi yapabilecek. Cum-hurbaşkanı belediyeler ile bağlı kuruluşların gelir vergisi, sosyal sigorta primi ödemeleri ile elektrik borçları ve su tüketimine bağlı ala-caklarını ertelemeye yetkili olacak. Belediye Başkanları, mücbir sebep hallerinde mülkiyetlerinde bulu-nan taşınmazlara ilişkin kira ve ec-rimisil bedellerini erteleyebilecek.

5- EVDE BAKIM DESTEĞİ: Salgın hastalıklar, deprem, doğal afet gibi olağanüstü hallerde ve acil durumlarda gelir ölçütleri ve engellilik durumları dikkate alınmadan bakım hizmetlerine ihtiyaç duyanlara bakım hizmeti verilebilecek, bakım ücreti ve sosyal yardım ödemesi yapılabilecek.

TORBA YASADA DIKKAT ÇEKEN

MADDELERHazırlanan tasarıda sosyal medya ağlarının Türkiye’de temsilci bulundur-ma zorunluluğu getiriliyor. Eğer temsilci atanmazsa söz konusu siteye ula-şım yüzde 95’e kadar daraltılacak. Adeta söz konusu sitelere girilemeyecek.

Koronavirüs nedeniyle çeşitli yardım kam-panyaları başlatılırken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından bir ihale ilanı yayımlandı. İlana göre, “9 adet dizel binek araç, 3 adet dizel minibüs, 2 adet dizel ticari kamyo-net” kiralanması için 7 Mayıs’ta ihale yapılacak.

İhale dosyasında araçların en az 2019 model olması ve araçlardan en az birinde “karaltılmış cam, perde ve buzdolabı” bulunması şartı yer aldı. 2.5 yıllığına kiralanacak araçların sürücü-sünü de ihaleyi kazanan firma temin edecek.

TBMM’YE DE 27 ARAÇBu arada TBMM Destek Hizmetleri Başkanlığı

da 27 aracı üç yıllığına kiralamak üzere ihale düzenledi. İhaleyi kazanan şirketle 25 Şubat tarihinde 4 milyon 978 bin TL’lik sözleşme im-zalandığı belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı 14 araç kiralama

ihalesi açtı!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünün Resmi Gazete'de yayım-lanan ilanına göre, yap-işlet-devret modeliyle ihale edilmek üzere daha önce 12 Mayıs olarak açıklanan Aydın-Denizli Otoyolu Projesi'nde ihale tarihi ve saati 11 Haziran 2020 saat 10.30 olarak değiştirildi. Geçici teminat tutarı 25 mil-yon lira olan ihale, tüm istekliler arasında ka-palı teklif alma usulüyle yapılacak.

Aydın-Denizli Otoyolu'nun ihalesi 1 ay ertelendi

SAĞLIK PERSONELİ İÇİN MESLEK

HASTALIĞI TALEBİTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-

nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının korona pozitif olduğu açıklanmıştı. CHP, koronavirüse yakalanan sağlık personelinin sayısının daha da artacağından ha-reketle bu virüsün yol açtığı Covid-19'un "meslek hastalığı" sayılması için yasa teklifi verdi.

DW Türkçe’ye konuşan CHP’li Erkan Aydın, Kovid-19'un meslek hastalığı kabul edilmesi duru-munda sağlık sektöründe çalışan ve tanı konulan herkesin maddi ve manevi hak taleplerini daha rahat dile getireceğini ifade etti. Böylece salgın tehlikesi yaşayan her sağlık çalışanının "iş kaza-sı" geçirdiğinin kayıt altına alınacağını kaydeden Aydın, bunun da sağlık çalışanlarının tazminat süreci yürütülebilmesine olanak sağlayacağını vurguladı.

Sağlık Bakanlığı yetkilileri de yaptıkları açıkla-mada "Sağlık çalışanlarını koronavirüsle müca-delede güçlü tutmak için çok yönlü çalışmamız sürüyor” ifadelerini kullandı.

Ücretsiz maskeleri eczaneler dağıtılacak

Salgın büyüyor, can kaybı sayısı, hasta sayısı tüm dünyada hızla artıyor. Çaresizlik, kaynakların yetersizlikleri insanları umutsuzluğa sevk ediyor.

Evlerinden çıkmayan insanlar da-raldı, çalışmak zorunda olup dışarıda olanlar çok yoruldu. Sadece tıbben de-ğil ekonomik olarak da ayakta kalmaya dair gidişat hiç görünmüyor.

Ve insanlar, devleti yanında görmek istiyor. Yakınlarına, sevdiklerine doku-namayan insanlar, devletin kendilerine dokunmasını umutla bekliyorlar.

Virüsün memlekete buluşmasının ardından bir dizi tedbirler gerçekten ihtiyacı olanlardan ziyade memleke-tin kaynaklarını tüketenlere derman olduğu anlaşıldı. Ilim adamları, salgı-na karşı önlemler kapsamında ev alma kolaylığının nasıl bir mucize yarataca-

ğını hala araştırıyor.Aynı ilim adamları, bir süre sonra

tamamen durdurulacak uçak seferleri ile ilgili KDV indirimi konusuna kilitlen-miş durumda. Diplomasını yırtıp atan var bu aritmetiği çözemediği için.

Alkışlarla destek olunan sağlık çalışanlarına yönelik Şiddet Yasası tek-lifini, sırf muhalefet gündeme getirdi diye Meclis’te reddedilmesini anlayan bulunamadı.

O arada yoksula, muhtaca yardım için sınırlı kaynaklarının yanına yurt-taşın yardımlarını ekleyip çabalayan belediyelerin hesaplarına el konulması salgının en az hasarla atlatılması için önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.

Vakaların yüzde 60’ının yaşandığı Istanbul’da halkın oylarıyla üst üste iki kez seçilen Belediye Başkanı günlerdir

kentte sokağa çıkma yasağı uygulan-ması için yalvarıyor. Bu talebi, “Insan-ları eve hapsedip darbe yapacaklar” komplosunu kuran ve acilen hekim kontrolüne alınması gereken tipler karantinada mı, kimse bilmiyor.

TASLAKTAN KURNAZLIK ÇIKTI

Sendikalar daha ilk günden işten çıkarma yasaklansın diye bas bas bağırdı. Sonunda işitildi sanıldı. Karar alındı, bir taslak hazırlandı. Taslağın adına kocaman harflerle işten çıkarma yasağı adı kondu. Içinden büyük bir kurnazlık çıktı.

Hükümete muhalif olsun, hükümet ile aynı çizgide olsun sendikalar, DISK, TÜRK-IŞ ve HAK-IŞ ayağa kalktı. Işçiler “Dimyata pirince giderken evdeki bul-

gurdan olur, bu taslak kabul edilemez” dedi.

Işçilerin maaşlarından kesilen ve Işsizlik Fonu’nda biriken paralar şu dönemde işsiz kalanlara hakkıyla verilmek yerine kurnaz bir formülle en az şekilde para verilmesi planlandı. Bir kez daha işçiden değil patrondan yana olduklarını beyan ettiler.

Ve meşhur maske meselesi. Çok basit bir şekilde bırakın belediyeleri sadece muhtarlar eliyle dağıtılabile-cek maskeler için karar üzerine karar alındı. Ortada hala maske yok. Ama maskesiz sokağa çıkmak yasak.

Bu coğrafya dünya savaşları gördü. Kurtuluş Savaşı mücadelesi verdi, halkını, toprağını satanlara rağmen dimdik güçlü bir Cumhuriyet kurdu. Cumhuriyet sadece bir isim değildi.

Kurumlarıyla, kuruluşlarıyla, hastane-leriyle, fabrikalarıyla, yardım örgütleriy-le bir Cumhuriyet. Nerede bunlar? Arazi fiyatlarına satıldı. Intikam alınırcasına tek tek kapatıldı.

Bu kadar da olmaz dediğimiz her şey oldu. Olmayan kalmadı.

Istanbul Aile ve Sosyal Politikalar Il Müdür Yardımcısı görevini yürüten “liyakatli” bir memur. Yoksul, yardıma muhtaç bir yurttaşa sosyal medya üze-rinden “Geber” mesajı gönderdi.

Geber. Görevi yoksullukla mücadele etmek olan bu memur, nefis bir özet geçti hepimize.

Belki de bu yüzden şaşırma, tepki gösterme, itiraz etme duygumuzu yitir-dik. Belki de bu yüzden isyan etmiyoruz. Alıştık, alıştırıldık.

Bu böyle gider mi?

ÇÖZÜM MÜ ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ?

Page 3: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM3 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

Gazete Pencere’ye magazin, kültür, sanat, yaşam stili hakkında yazılar yazmak için anlaşmıştım. Magazin, halkın çoğunluğunu ilgilendirecek çeşitli konu-lardan söz eden bol resimli yayın demek. O halde yazacağım konu da magazine giriyor çünkü konu halkın çoğunluğunu ilgilen-diriyor. Ayrıca ‘riya’ da bence günümüzde çok geçerli bir yaşam stili...

Magazin kelimesinin karşılığını tam anlamıyla verebilmek için de yazı işlerin-deki arkadaşlarım bu yazıya bolca fotoğraf kullanırsa her şey tamam. Nail Bey’in bulabildiğimiz tüm fotoğraflarını...

NAİL BEY KİM?Nail Noğay. Istanbul Aile ve Sosyal Po-

litikalar Il Müdür Yardımcısı. Korona sal-gınında devletin ve aklı başında herkesin yaptığı ‘evde kal’ çağrısına, “Çocuklarımız aç, dilenmekten ve çöpten yiyecek topla-maktan geliyorum” diyen çaresiz Roman vatandaş için sosyal medya hesabına “Geber” yazan kişi.

YAŞLILAR SONUÇLANAN BİR ŞEYMİŞ

Amacım bir kişiyi linç etmek değil. Onu zaten dün sosyal medyadaki tüm sağdu-yulu insanlar yaptı. Amacım, bir zihniyeti deşifre etmek ve evet, benim dileğim işte bu zihniyetin gebermesi! Geber yazdık-tan sonra aldığı tepkiler karşısında önce Tweet’i silen ardından da hesabını kapa-tan Noğan’ın Twitter’daki sabit mesajında şunlar yazıyordu: “Nerede bir fakir fukara garip guraba, yetim, öksüz, düşkün, yaşlı, nerede bir mazlum varsa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız oradadır. Rabbim yar ve yardımcıları olsun.”

Ha ha ha riyakârlığa gel.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın

çalışanı olarak fakire fukaraya ‘geber’ derken ne aklına ne de kalbine Allah’ın zerre kadar gelmediği Noğan 2003 yılında Semiha Şakir Huzurevi’nden sonra Eyüp Çocuk Yuvası’na atandığında Milliyet Gazetesi’ne ‘Yuvaya Tespihli Müdür’

başlığıyla haber olmuş.Noğan ataması için, “Kısmet burasıy-

mış yaşlılara pek ısınamadım. Çocukları çok severim. Yaşlılar sonuçlanan bir şey ama çocuğun geleceği var” demiş. Baksa-nıza, adam ne fakir seviyor ne yaşlı. Şimdi Çocuk Birimleri Kulübü’nde görevliymiş. Ister misiniz çocuklar gürültü yapıyor diye onlara da kin duysun...

BU TWEET’İN GEREĞİ YAPILIR KUZEN!

Türkiye’nin 7.5 milyon yaşlısı size söylüyorum, bu Nail Bey’e göre yakında sonuçlanacaksınız, sizinle ilgilenmeye değmez. Adamın içi kaldırmıyor sizi, ben ne yapayım... 11 milyonu aşkın da yok-sul var -ki bu korona salgınından önceki rakam, şimdi yükselmiştir mutlaka- sizin de bir an evvel gebermeniz Nail Bey’in en büyük dileği.

Nail Bey’in biyografisini aradım inter-nette ama yok. Haliyle yaşını ya da bu

hayatta hangi başarısından ötürü o göreve getirildiğini öğrenemedim ancak belli ki orta yaşı çoktan geride bırakmış. Kendi hayatının da çok uzun olmayan bir süre sonunda sonuçlanan bir şey olacağının farkında mı acaba?

Noğay’a AKP’den görebildiğim tek tepki-yi Hatay Milletvekili Abdülkadir Özel verdi. Helal olsun sayın vekile. Özel, Noğay’ın karanlık kalbinin ‘Yaz artık tutma kendini, kus içindeki fakir nefretini’ komutunu, sevgisiz beyninin desteğiyle yerine getir-dikten hemen sonra gelen tepkileri görüp, “O Tweet’i kuzenim attı” diyeceğini bildiği için baştan önlem alarak, “Bu Tweet’in gereği yapılır kuzen!” yazdı. Yapıldı da! Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Ba-kanlığı dün sabah bir basın açıklaması yollayarak, paylaşımın toplumun tepkisini çektiğinin altını çizdi ve “Söz konusu şahıs, olayın hemen akabinde görevden alınmış ve hakkında soruşturma başlatıl-mıştır” dedi. Ayrıca ‘söz konusu şahıs’ın gebermesini istediği anne ve evlatları da

bakanlık tarafından ziyaret edilecek ve ihtiyaçları karşılanacakmış. Neye niyet neye kısmet değil mi Nail Beyciğim...

HİÇBİR ŞEY GİZLİ KALMAYACAK

Astrologlar bir yıldır bas bas bağırıyor “Dünyada yeni bir dönem başlıyor. Artık hiçbir şey gizli kalmayacak. Insan her kim-se onu daha fazla saklayamayacak, tüm sırları açığa çıkacak” diye.

Kendin olabilmek yaşamdaki en büyük meziyet. Ne diyor kişisel gelişimciler: “Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin. Bırakın kimse sizi sevmesin ama siz ken-diniz olmaktan vazgeçmeyin.”

Nail’in sözlükteki karşılığı ‘erişmiş, ba-şarmış, ulaşmış.” Evet Nail Bey sonunda başardınız. Artık o kötülüğü maskelemek, içinizde taşımak zorunda değilsiniz. Tüm Türkiye’ye açıkladınız. Kimse sizi sevmiyor ama ne fark eder, zaten siz de kimseyi sevmiyorsunuz.

Yaşlılara bir türlü ısınamadı, fakirler de gebersin istiyorIPEK DURKAL

İSTANBUL Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür yardımcısı görevinde bulunan Nail Noğay, “Çocuklarımız aç, nasıl evde kalalım şimdi ben dilenmekten çöpten yiyecek toplamaktan ge-liyorum” diyen Roman kadının videosunu Twitter’dan “Geber” yazarak paylaştı.

Euronews’un paylaştığı vide-oda, Roman olduğu öğrenilen bir kadın “Şu anda çok mağdur durumdayım. Şimdi çocuklarım aç kalmasınlar diye dilenmek-ten geliyorum. Bana ne güzel diyorlar ki, ‘Çıkma, çıkma.’ Mecbur çıkacağım. Bir gelir olmayınca ne olacak? Mecbur kendimi dışarı atacağım. Şu anda ben dilenmekten geliyo-rum, kim bunu biliyor? Sadece ‘çıkma’ yapıyorlar. Gelsinler evimin halini görsünler,” sözle-riyle içinde bulunduğu durumu paylaşmıştı.

Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Çocuk Kulüpleri Birimi‘n-den sorumlu olan Nail Noğay,

yaptığı skandal paylaşımı 7 saat sonra sildi.

Nail Noğay’a tepki gösteren-ler arasında AK Parti Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel de vardı. Özel, twitter hesabından “Bu tweetin gereği yapılır ku-zen!” mesajı paylaştı.

GÖREVDEN ALINDIAile Çalışma ve Sosyal Hiz-

metler Bakanlığı, Nail Noğay’ın sosyal medyada tepki çeken paylaşımı sebebiyle görevinden alındığını ve hakkında soruş-turma başlatıldığını bildirdi.

Bakanlığın Twitter hesabın-dan, bir il müdür yardımcısının sosyal medyada paylaşımı ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Anne ve yavrularımız ziyaret edilerek ihtiyaçları karşılana-cak ve Bakanlığımız hizmet modellerinden faydalandırıla-caktır. Bu tür davranışlara asla izin vermeyeceğiz. Söz konusu şahıs olayın hemen akabinde

görevden alınmış ve hakkında soruşturma başlatılmıştır.”

YERLİKAYA KINADIİstanbul Valisi Ali Yerlikaya,

sosyal medyadan yaptığı payla-şım nedeniyle görevden alınan İstanbul Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay’ın paylaşımını kı-nadı. Yerlikaya, “İlimizdeki bir kamu görevlisi tarafından yapı-lan ve hiçbir insani ve vicdani ölçüye sığmayacak bu çirkin paylaşımı esefle kınıyoruz” dedi.

Koronavirüs krizi sonrası sosyal medya-da başlayan ‘Ödeme Yapmıyoruz’ kampan-yasına destek tweeti atan stajyer avukat Yağız Timoçin gözaltı-na alındı.

Bianet’te yer alan habere göre Timoçin, evine gelen 3 polis aracı ve akrep eşliğin-de gözaltına alındı. Timoçin, kampanyaya destek için, “Kapitalizm koronadan daha tehlike-li! #ÖdemeYapmıyoruz”, “Yoksulluğa mahkum olmuşuz. Açız, açıktayız. Kaybedecek bir şeyimiz kalmamış! #ÖdemeYapmıyoruz”, “İşçiler ücret-siz izne çıkarılıyor. İşten çıkarılıyor. Bütün hakları gasp ediliyor. Açlığa, yoksulluğa, ölüme mahkûm edili-yor. Tek çare #ÖdemeYapmıyoruz demekte!” şeklinde tweetler atmıştı. Avukatı Emre Erdal, Timoçin’in “Ka-nunlara uymamaya tahrik” ile suç-landığını söyledi.

İstanbul Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis ekipleri İstiklal Caddesi’nde de dene-tim yaptı. Ekipler, caddede yürüyenleri durdu-rup, kimliklerine bakarak, yaşlarını kontrol etti.

Bankamatiklerde para çekmek için bekleyen vatandaşlara da sosyal mesafenin korunması yö-nünde uyarılarda bulunuldu. İstiklal’de buluşup, tokalaşan 3 arkadaşa ise polis ekipleri tarafın-dan sosyal mesafe kuralına uymadıkları için bi-ner lira para cezası kesildi. İl genelinde kurallara uymayan 143 kişiye idari para cezası uyguladı. Bu kişilerden 26’sının 20 yaş altı, 4’ünün ise 65 yaş üstü olduğu ve 6 kişiye de maske takmamak-tan işlem yapıldığı öğrenildi.

Tedbir yasaklarına uymayan 1 iş yeri de mü-hürlendi. Denetimlerde kurallara uymayan kişi-lere ve iş yerlerine toplam 228 bin 281 lira idari para cezası kesildi.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İSTANBUL İL MÜDÜR YARDIMCISI’NDAN SKANDAL PAYLAŞIM

Yardım isteyen anne ve kızına geber dedi!

Nail Noğay’ın ‘Çocuklarımız aç nasıl evde kalalım’ diyen annenin görüntülerini ‘Geber’ yazarak pay-laşması büyük tepki topladı. Aile, Çalışma ve Sos-yal Hizmetler Bakanlığı soruşturma açılıp görev-den alındığını açıkladı, Noğay hesabını kapattı.

İçişleri Bakanlığı koordi-nesinde son bir ayda, izin-siz dezenfektan, kolonya ve maske üretimi yapanla-ra yönelik 65 ilde 288 ope-rasyon düzenlendi. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jan-darma Genel Komutanlığı-na bağlı kaçaklık organize suçlarla mücadele ekipleri koronavirüs (Kovid-19) salgınını fırsata çevirerek, fahiş fiyat uygulayan ve stokçuluk yapanlara yöne-lik çalışma başlattı.

1 AYDA 288 BASKINBu kapsamda sahte, izin-

siz, dezenfektan, kolonya, maske ve sağlık ürünleri üretenlere yönelik 9 Mart-8 Nisan’da 65 ilde 288 operasyon düzenlendi.

Operasyonlarda gözal-tına alınan 462 kişiden

192’si hakkında Sınai Mülkiyet Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nun 185 ve 237. maddeleri hükümleri-ne göre adli, 124’ü hakkın-da ise Kabahatler Kanunu kapsamında idari işlem yapıldı. Şüphelilerden 6’sı çıkarıldıkları tutuklandı.

5 MİLYON MASKEOperasyonlarda, 5 mil-

yon 925 bin 108 maske, 57 bin 616 metre ve 15 top maske kumaşı, 149 bin 305 eldiven, 3 bin 205 tu-lum, 32 bin 749 kilogram kimyevi madde, 469 bin 435 adet çeşitli ebatlarda dezenfektan, 38 bin 342 litre alkol, 18 bin 475 şişe kolonya, 3 üretim maki-nesi, 56 bin 687 boş şişe, 302 litre esans, 427 bin etiket, 37 bin 750 serum kapağı, 32 top ip ve 19 top tel ele geçirildi.

Fırsatçılara operasyon: 462 gözaltı

İSTİKLAL’DE TOKALAŞAN 3 KİŞİYE 3 BİN LİRA CEZA

‘Ödeme yapmıyoruz’ diyen stajyer avukata gözaltı

Page 4: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM4 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

Türkiye’de son 24 saatte koro-navirüs pozitif tanısı konulan hasta sayısı 4117 olarak açıklan-dı. Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan “Türkiye Gün-lük Koronavirüs Tablosu”nda yer alan güncel verilere göre dün 28 bin 578 test yapıldı. Bu testlerin 4117’si korona pozitif çıktı. Böyle-

likle Türkiye’deki toplam korona-virüs tanısı konan hasta sayısı 42 bin 282’ye yükseldi. Son 24 saatte 96 kişinin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetmesiyle ölü sayısı 908’e yükseldi.

1552 YOĞUN BAKIMBir gün içinde iyileşen hasta

sayısı 296 olarak açıklanırken toplam taburcu olan hasta sa-yısı da 2142’ye yükseldi. Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı tabloya göre yoğun bakımda 1552, entübe edilmiş de 1017 koronavirüs has-tası bulunuyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, attığı tweette ise temasa dikkat

çekerek şu ifadeleri kullandı: “Hastalarımızdan 296’sı daha şifa buldu. Taburcu olan toplam hasta sayımız 2.142’ye ulaştı. Günlük 30.000 test hedefimize ulaşmak üzereyiz. Artan test sayımıza rağ-men vaka artış hızı düşme eğili-minde. Virüs, gücünü temas orta-mından alıyor. Evde kalalım.”

Koronavirüs salgınının azaltılması ve hastaların izolasyonu için Pandemi İzolasyon Takip Projesi hayata geçti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs tedbirle-ri kapsamında evde gözlem altında olması gerekenleri dijital bir yöntemle takip edeceklerini duyurmuştu. Bakanlığın, bu kapsam-da evde izolasyon altında olanların takibi ve gerek-tiğinde uyarılabilmesi için hazırladığı ‘Pandemi İzo-lasyon Takip Projesi’ dün hayata geçti.

Evde olması gerektiği hal-de dışarıya çıkanların cep telefonlarına, “İzolasyon bölgenizin dışına çıktığı-nız tespit edildi. Herkesin iyiliği için lüften evinizde

kalmaya devam edin” me-sajı gönderildi. Bu mesajın, koronaviürs testi pozitif olanlar ve onların temas-lılarının dışında, kronik rahatsızlığı olduğu halde evinden çıkanlara da gön-derildiği belirtildi.

EMNİYET MÜDAHALE EDECEK

Uygulama kapsamında uyarıya riayet etmeyen ve ihlale devam edenlerin du-rumunun emniyet birimle-riyle paylaşılacağı, gerekli idari önlem ve yaptırım uygulanmasının sağlana-cağı belirtildi. Ayrıca yol kontrolü yapan emniyet ekipleri de kişinin bilgile-rini sorgulayarak izolasyon ihlali yapıp yapmadığını öğrenebilecek.

Koronavirüs teşhisi konulan sunucu Burak Akkul, 20 günlük yoğun bakım te-davisinin ardından iyileştiğini duyurdu. Bir televizyon kanalında eşi Seda Akkul ile “Çok Gezinti” adlı gezi programını sunan Akkul, Twitter hesabından sevenlerine müjdeli haberi verdi.

Tedavi gördüğü hastanede eşiyle birlikte çektiği videoyu sosyal medyada paylaşan Akkul, “20 gün yoğun bakımda uyutulma-mın ardından servis odasındayım. Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastane-

sinde Dr. Mehmet Altıntaş ve hastane eki-bine bir süre daha emanetiz. Seda Akkul ile 2. Covid-19 negatif raporlarımızı aldık. Ben biraz daha güçlenince evimize döne-ceğiz.” ifadelerini kullandı.

Akkul, paylaştığı video da ise “Haber vermesi biraz zaman aldı ama çok zorlu bir süreçten geçtim. Sonuçta yendim seni korona. Çok yakında yeni haberlerle gö-rüşmek üzere.” derken, eşi Seda Akkul da “Yendik seni Kovid-19. Ülkece, dünyaca yeneceğiz. Herkese şifa diliyoruz.” dedi.

İtalya’da, kök hücre nakli bekleyen bir çocuk için sadece Türkiye’den uyumlu donör çıktı. Bunun üzerine Türk ve İtalyan yetkililer sefer-ber oldu ve seyahat kısıtlamasının olduğu bu dönemde özel uçakla İtalya’dan gelen ekip kök hücreyi alıp döndü.

Atatürk Havalimanı’nda İtalya’dan gelecek personel için test ve izolasyon odası hazırlandı.

İtalya’nın başkenti Roma’dan 31 Mart’ta hava-lanan İtalya Hava Kuvvetlerine ait Falcon 900 tipi jet, özel izinle önceki gün Atatürk Havali-manı’na indi. Kök hücreler, uçuş ekibinde yer alan ve Kovid-19 testinin negatif çıktığı bildiri-len Dr. Simone Bagliani’ye, izole odada teslim edildi. Tekrar yola çıkan İtalyan heyet, kök hücreleri naklin yapılacağı hastaneye iletti.

ÖLÜ SAYISI 1000’e dayandıSon 24 saatte 4056 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu, 96 kişi hayatını kaybetti, toplam vaka sayısı 42 bin 282, can kaybı 908 oldu.

Korona hastalarınıTAKIP BAŞLADI

Iki ülkeden kök hücre seferberliği

SOYLU: 140 BİN KİŞİ KARANTİNADA

İçişleri Bakanı Süley-man Soylu, koronavirüs önlemleri kapsamında, “Şu anda 180 ayrı yerle-şim yerinde 122 bin 500 vatandaşımız karantina-da, yurtlardakilerle 138 bin karantinada olan var” açıklamasında bulundu.

İçişleri Bakanı Süley-man Soylu, videokonfe-ransla katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, terörle mücadele-de yılbaşından bu yana 22 bin operasyon gerçek-leştirildiğini ve şu anda asayiş konusunda en ufak bir problemin söz konusu olmadığını açıkladı. Soylu, terörist fotoğrafla-

rının yayınlanmasından imtina ettiklerini fakat Kulp’taki terör saldırısı-nı düzenleyenler etkisiz hale getirildiğine, fotoğ-raflarının kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.

Koronavirüs önlemle-riyle ilgili konuşan Bakan Soylu, “Büyükşehirler-de hayat hafta içi yüzde 85-90 oranında tam an-lamıyla kendisini evine çekmiş durumda. 26 bin kişiye adli ve idari ceza kesildi. Şu anda 180 ayrı yerleşim yerinde 122 bin 500 vatandaşımız karan-tinada, yurtlardakilerle 138 bin karantinada olan var” açıklamalarında bulundu.

BURAK AKKUL: SENİ YENDİM KORONA

Page 5: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM5 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

Konya Selçuk Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin, koro-navirüse karşı eldeki tek seçe-neğin ‘toplumun bir kesiminin hastalığa direnç kazanması’ ol-duğunu söyledi. Şahin ayrıca, TTB Aile Hekimleri Başkanını açıklaması nedeniyle eleştirdi.

Virüsün önlenmesi için üç tedbirin olduğunu ifade eden Şahin, “Bunlardan birisi aşı-nın geliştirilmesidir. Bu yönde

ümit verici çalışmalar olmasına rağmen henüz bir tarih yok. İkincisi çok etkin bir ilacın olması lazım. Elimizde bu da yok” diye konuştu.

“TEK SEÇENEK VAR”Şahin çözüm önerisini ise şöyle anlattı: “Geriye

bir tek husus kalmaktadır. Bu da toplumun belli bir kesiminin bu virüse yakalanıp, bu virüsle bizim aktif immünizasyon dediğimiz ümmünizasyonun (bağışıklık) gerçekleşmesiyle virüs toplumdan uzaklaşır gider. Şu anda bunu yapmamız gerekiyor. Bu son söylediğim cümle eleştirilebilir bir yakla-şımdır ama; tıbbi bir gerçektir”

Şahin ayrıca, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Filiz Ünal’ın, Konya’da karantinaya girmeyen bir umrecinin virüsü 257 kişiye bulaştırdığını ve 5 kişinin de ölümüne neden olduğu yönündeki açıklamasıyla ilgili “Açıklama-ları ben talihsiz olarak yorumluyorum. Halkı bilgi-lendirici, bilimsel temelleri olan ve sosyal yönüyle olayı tamamen kuşatan açıklamalar yapması gere-kirdi” ifadelerini kullandı.

ZEYNELLÜLE

ELDİVENİN koruyuculuğu-na ilişkin tartışmalar devam ederken, bir uyarı da İBB Bilim Kurulu Üyesi Melahat Cen-giz’den geldi. Cengiz, eldiven takmanın yalancı bir güvenlik duygusu yarattığını söyledi ve “Mecburi kullanımlar dışın-da eldiven kullanmak yanlış” dedi.

Enfeksiyon hastalıkları uz-manı ve aynı zamanda İstan-bul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilim Kurulu Üyesi Mela-hat Cengiz, eldiven kullanımı ile ilgili uyarılarda bulundu. Eldiven kullanımının risk ya-rattığına ilişkin tartışmalı bir durumun söz konusu olmadı-ğını ifade eden Cengiz, eldi-ven kullanımının yalancı bir güvenlik duygusu yarattığını

söyledi. Ayrıca virüsün plas-tik yüzeylerde daha uzun süre tutunduğuna dikkat çekti.

“ÖZEL HALLER DIŞINDA KULLANILMAMALI”

Özel haller dışında eldiven kullanılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, “Markete giderken eldiven taktığınızı düşünün. Reyonlarda geziyor-sunuz. Alacağınız ürünlere ba-karken dokunuyorsunuz. Sizin o eldivenin mikroorganizma kirlenmesine maruz kaldığını baştan kabul etmeniz gereki-yor” ifadesini kullandı.

Öte yandan korunmak için kullanılan malzemelerin so-kağa atılmamasına vurgu ya-pan Cengiz, “Kullandıklarınızı mutlaka çöpe atın” dedi.

İstanbul’da bir “Getir” kuryesinde korona tespit edildi. Depodaki paketsiz ürünler imha edilirken ça-lışanlar 14 gün ücretli izne çıkarıldı.

Çevrimiçi sipariş uygu-laması “Getir”in İstanbul Bulgurlu’daki deposunda çalışan bir kuryenin koro-navirüs testi pozitif çıktı. Şirket haberi kendi sosyal medya hesabından duyur-du. Kuryenin durumunun iyi olduğunu açıklayan şir-ket; depoda çalışmaların

durdurulduğunu, paketli olmayan ürünlerin imha edildiğini ve çalışanların 14 gün ücretli izinle evleri-ne gönderildiğini açıkladı.

Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) ön-ceki günlerde açıklama yaparak; korona nedeniyle taşıma işkolunda işyükü-nün ağırlaştığına ve sağlık çalışanlarından sonra en riskli grubu lojistik hiz-metlerinde çalışanların oluşturduğuna dikkat çekmişti.

Cambridge Üniversitesi ve Carne-gie Mellon Üniversitesi koronavirüs teşhisinde kullanılabilecek bir cep telefonu uygulaması üzerinde çalışı-yor. Uygulama başarılı olursa, ses ve öksürüğün değerlendirilmesiyle ko-ronayı tespit etmek kolaylaşabilecek.

Birbirinden bağımsız yürütülen iki çalışmayla, Kovid-19’un belirtilerinin diğer hastalıklar ve grip türlerinin-kinden ayırt edilebilmesi amaçlanı-yor. Yapılan çalışmalarda katılım-cılardan bilgisayarın mikrofonuna doğru nefes almaları ve öksürmeleri isteniyor. Ardından yaşları, cinsi-yetleri, hangi bölgede yaşadıkları ve yakında koronavirüs testi yaptırdılar-sa sonucu kayda geçiriliyor.

Ancak her iki araştırma grubu da geliştirecekleri uygulamanın tıbbi testlerin yerini tutmayacağını özellik-le vurguluyor.

‘Yalancı bir güvenlik duygusu yaratıyor’

Devam eden eldiven tartışmasına İBB Bilim Kurulu Üyesinden açıklama

Rektör Şahin sürü bağışıklığını önerdiKuryede

korona çıktıSES KAYDIYLA KORONA TEŞHİSİ

Koronavirüs artık hayatımızın bir parçası. Panik haldeyiz. Bu virüs, zen-gin-fakir herkesi vuruyor. Ama yoksul-luğun yoğun olarak yaşadığı yerlerde daha çok can alıyor. Sosyal güvencesi olan ülke vatandaşları ‘evde kal’ telki-nine gönül rahatlığı ile uyarken, özellikle bizim gibi ülkelerde ‘gelecek korkusu’ ön planda...

Koravirüs salgını bize gösterdi ki, kapitalist sistem insanlığı yarı yolda bırakabilir. Hatta bıraktı. Bu sistemin ağırlıklı olarak uygulandığı devletler, servetlerini; imkânları kısıtlı, devlet

yardımına muhtaç olan vatandaşları ile paylaşmaya hazır değil. Piyasalar tökezlediği zaman, vatandaş bunun altında kalabiliyor. Kontrol edilebilen, sosyal güvenceye dayalı, sosyal devlet uygulamalı bir sistem olmazsa, vatan-daş ortada kalabiliyor.

Avrupa’da bu sosyal güvence ağırlıklı yönetimi, asgari ölçülerde bile olsa uy-gulayabilen Fransa’da insanlar ‘devlet güvencesini’ kapanmak zorunda olduk-ları evlerinde hissedebiliyorlar. Işlerini kaybetme, ya da borçlarını ödeyememe duygusunu ‘en az’ yaşayanlar. Almanya

da aynı şekilde bu duyguyu vatan-daşlarına yaşattı. Hatta ülkede, ‘Iyi ki başımızda Başbakan Angela Merkel var’ duygusu yaşanıyor. Yapılan kamuoyu yoklamaları bu kriz ortamında Merkel’e olan güvenin arttığını gösteriyor. Bu ül-kelerde, ‘devlet küçülecek, KIT’ler (Kamu Iktisadi Teşekkülleri) özelleştirilecek, faizler serbest bırakılacak, sermaye hareketleri serbest bırakılacak gibi da-yatma yok. IMF ya da Dünya Bankası’nı enselerinde hissetmiyorlar.

Salgın krizi akılları başlara getirdi. Mevcut ekonomik sistem sorgulanı-

yor şimdi. Çünkü bu düzende, kişisel menfaatler, toplumsal faydaların önüne geçer oldu. Artık küresel bir sağlık tehdidi altındayız. Anlaşıldı ki, vatan-daşları ancak ‘Sosyal Devlet’ olma hali rahatlatır. Sağlığa, eğitime, çalışma yaşamına yatırımlar, bireyleri, aileleri, o ülkede yaşayan vatandaşları mutlu edebilir. Insana yatırım geleceği aydın-latır. Dünyanın en zengin iki bin kişinin serveti, yer küre üzerindeki 4,8 milyar kişinin toplam gelirinden daha fazla. Gelir dağılımı arasındaki uçurum gide-rek fazlalaşıyor. Yaşanan bu ‘Koronavi-

rüs’ sürecinden önce zaten ‘kapitalizmin yarattığı’ bir kriz vardı. Özelleştirmelerin sağlık sektörünü ele geçirmesi, vatan-daşların ‘parasına göre’ muamele gör-mesi, şimdi daha ‘görünür’ hale geldi.

Artık hayatımızda ‘Koronavirüs öncesi’ ve ‘Koronavirüs sonrası’ gibi iki yaşam düzeni var. Bence artık mevcut yönetim sistemleri gözden geçirilecek. Büyük bir ihtimalle halkın da talebi ve dayatmasıyla, yani oylarını ‘sosyal devlet’ üzerine politika yapan partilere yönlendirmesiyle sistem değişecek. Değişmeli de...

Sosyal devletin önemi...

Page 6: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM6 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

Duayen hukukçu, yargıç merhum Yargıtay Başkanı Dr. Recai Seçkin 1960 yılında yaptığı adli yıl açılış konuşma-sında adaletin önemini vurgulamak için önemli düşünürlerin bu konudaki sözlerine yer vermişti.

Ömer Hayyam, “Adalet kainatın ruhudur.”

Filozof Eflatun, “Adil bir mahkeme, devlet binasının en sağlam direğidir.”

Ve ayrıca Büyük Islam Peygamberi diyerek, Hz. Muhammed’in hadislerin-den ve Islam litaretüründen de alıntı yapmıştı; “Bir ülke küfürle ayakta kalabilir fakat adaletsizlikle, zulümle ayakta duramaz… Adalet ülkenin temelidir… Bir saat adaletle hüküm vermek altmış yıl ibadetten daha değerlidir..”

Bu sözlere neden mi yer veriyorum? Çünkü son yıllarda verilen yargı ka-rarları, toplumun vicdanını sızlatır ve adalet duygusunu ortadan kaldırır hale

gelmiştir. Bu konu özellikle yargılamaların sağ-

lıklı yürütülmesi için CMK’da yer alan tutuklama ve adli kontrol uygulamala-rında kendini göstermektedir. Unutma-yalım ki bu müesseseler sadece yar-gılamanın yürütülmesi için uygulanan birer emniyet tedbiridir. Keyfi tutukla-ma, keyfi adli kontrol kararı olmaz. Tüm yargıçlar kararlarını Türk milleti adına verirler. Ve yargıçlar, yargının toplumun güvencesi olduğunu, hissettirmeliler.

Tüm bu gerçeklere rağmen, tutuk-lamanın peşin ceza gibi kullanıldığı örnekleri eleştirirken son zamanlarda adli kontrol kararlarının da yasadaki güvenceler göz ardı edilerek peşin ceza gibi kullanıldığı yargı kararları gelmeye başladı.

Örneğin geçtiğimiz günlerde bir tır şoförünün çektiği bir video sosyal medyada yer aldı. Bu videoda şoför, geçinmek için sokağa çıkmak zorunda

olduğunu söyleyip, getirilen önlemlerin çelişkisini vurguluyor, eleştiriyordu.

Birdenbire gözaltına alındığı haber-leri geldi. Inanamamıştım ama şoför hakkında TCY 217 maddesinden “Halkı yasalara uymamaya tahrik” suçun-dan soruşturma başlatılmıştı. Şoför, sulh ceza yargıcı karşısına çıkarılmış, ifadesi alınarak adli kontrol kararı ile serbest bırakılmıştı.

Oysa şoförün eylemi bırakın suç olmayı, kabahat bile değildi. Şoför sadece ifade özgürlüğünü kullanmıştı. Eleştirmişti. Ceza hukukçusu olarak söylemek gerekirse, yasadaki deyimiy-le “tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması” unsuru yoktu. Çünkü bu suç “somut tehlike suçu” olup eyleminin suç olması için mutlaka somut olarak bir kışkırtma yaratması, toplumu harekete geçirmesi gerekiyor-du ki, bu unsur bu olayda söz konusu bile değildi.

Hukuk bilmeyen birisi, somut tehlike suçlarının ne olduğunu bilmeyebilir an-cak soruşturma açan cumhuriyet sav-cısının veya ifade alarak adli kontrol kararı veren SCM yargıcının bilmeme-sini kabul edemem. Hele hele bu kişiler kişi özgürlüğünü derhal sınırlayabilen yetkilerle donatılmışsa böyle bir hata yapma lüksleri yoktur.

Daha vahim olanı ise şudur. CMK 109. maddesine göre “sadece tutuk-lama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınabilir” denilmektedir. Yani SCM yargıcı, şoförün eyleminin suç olmadığını tespit edemediği gibi üstelik şoförün tutuklanma sebeplerini var kabul ediyor. Yani şoför az daha tutuklanacaktı. Bu karar ile adeta şoföre ve onun tahtında ülkeye gözdağı verilmiştir. Yargının görevi bu değildir. Yargı devletin karşısında vatandaşın tek sığınacağı limandır. Yargıçlar bunu

asla unutmamalıdır. Türkiye’nin zaten ifade özgürlükle-

rinin kullanılması ile ilgili karnesi çok kötü. Özellikle bir tvit atan, video çeken vatandaş veya yazı yazan gazeteciler hakkında bu emniyet tedbirleri kulla-nılırken yargıçların daha dikkatli ve hassas olması beklenir.

Bu kişilerin kaçma şüphesi genellikle olmaz. Ayrıca delilleri de karartamaz. Çünkü burada delil, atılan tvit, çekilen video veya yazılan yazıdır ki, bunlar zaten soruşturma makamlarının elin-dedir. Bu sebeple bu kişilerin en temel haklardan olan özgürlükleri kısıtla-nırken yargı görevi yapanların devleti korumak güdüsüyle değil, kişi hak ve özgürlüklerini koruma güdüsüyle hare-ket etmesi beklenir.

Yukarıdaki veciz sözü tekrar etmek istiyorum. “Bir saat adaletle hüküm vermek altmış yıl ibadetten daha değerlidir.”

AV. DR. MEHMET RUŞEN GÜLTEKIN YARGIÇ OLMAK VEYA OLMAMAK

Pek çok ilaç ismi geçse de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisinde anti-viral ilaçlar ve anti-paraziter ilaçlar öne çıkı-yor.

Bunlar da, daha önceki SARS ve MERS gibi salgın hastalık-larda virüslere karşı etki gös-termiş Remdesivir, influenza (grip) virüsüne etkili Favipira-vir ya da HIV tedavisinde kulla-nılan Kaletra ilaçları oluyor.

Çin’den Türkiye’ye getirilen Favipiravir ile Almanya’da denemeleri sürdürülen Rem-desivir bu kategoride değer-

lendiriliyor. Ve bu ilaçlar virüs RNA’sının çoğalmasını durdu-rabiliyor.

HIDROKSIKLOROKINAnti-viral ilaçların yanı sıra

anti-paraziter ilaçlar da Ko-vid-19 hastalarının tedavisinde deneniyor. Bu kategoride öne çıkan ilaç ise sıtma tedavisinde kullanılan, Fransa ve Çin tara-fından denenen Hidroksikloro-kin.

IVERMECTIN Zika virüsü ve HIV tedavisine

iyi geldiği belirtilen ve Avust-ralya’da çalışmaları sürdürü-len Ivermectin ise şu an için laboratuvar çalışmalarında hücre kültürlerinde virüsü öl-dürdüğü gözlenen ve insanlar üzerinde denendiğine dair veri olmayan bir ilaç.

İMMÜN PLAZMA Bu ilaçların yanı sıra bir de

immün plazma denilen tedavi yöntemi uygulanıyor. Umut veren bu işlem, Kovid-19’u yenmiş kişilerden alınan ka-nın belli miktarının hastalara

enjekte edilmesiyle gerçekleş-tiriliyor.

Uzmanlar ise Kovid-19 hasta-ları üzerinde denenen bu ilaç ve yöntemlerin kullanılabilir-liği noktasında genelleneme yapılamayacağını söylüyor.

200’E YAKIN İLAÇ İÇİN BAŞVURU YAPILDI

Dünya Sağlık Örgütü'nün kurduğu Kovid-19 tedavisine yönelik dayanışma inisiyatifine ise bugüne kadar 200’e yakın ilaç, 20’ye yakın aşı ve 40’a yakın hızlı test için başvuru

yapıldı. Bu başvuruların klinik çalışmaları devam ediyor.

Uzmanlar Kovid-19 hastala-rında denenen ilaçları ise üç kategoride değerlendiriyor. Bunlardan ilki virüsün hücre-ye girişini engelleyen ilaçlar, diğeri hücreye girdikten son-ra etkisini gösteren ilaçlar, bir diğeri de aşırı tepki veren bağışıklık (immün) sistemini düzenleyen ilaçlar.

Fakat bilim insanları bu salgından kurtuluş yolunun aşı olduğunu defalarca vurguluyor.

KORONADA TEDAVI HANGI AŞAMADA?

Dünyanın dört bir yanında küresel salgın haline gelen yeni tip koronavirüsün tedavisi için çalışmalar devam ediyor. Bilim insanları uygun aşı ve yeni ilaç

geliştirmenin zaman alacağını söylerken, henüz tedavi yöntemleri mevcut ilaçlar üzerinden yürütülüyor.

5 ÜLKE KISITLAMALARI KALDIRACAĞINI DUYURDU

AVRUPA NORMALE DÖNÜYORKoronavirüsün vurduğu

Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya, ve İsviçre önümüzdeki haftadan itibaren normalleşme için adımlar atacağını açıkladı. Bazı ülkeler küçük işletmeleri açma kararı aldı.

İngiltere haricindeki birçok Avrupa ülkesinde koronavirüs testi pozitif çıkanların sayısı hızla düşüyor. Her ne kadar yaşlı ölümleri devam etse de birçok ülke normalleşme için ilk adımları atmaya başladı.

ALMANYA: PASKALYADAN SONRA

Yaklaşık bir aydır sosyal me-safe kuralı uygulayan mar-ketler, benzinciler, matbaalar, fabrikalar ve büfeler dışın-da her yeri kapatan Almanya; paskalyadan sonra önlemleri gevşetecek. Bazı okullar açıla-bilecek.

Sağlık Bakanı Jens Spahn, "Hayat, önümüzdeki haftadan sonra yavaş yavaş normalle-

şecek. Futbol maçları ve kala-balık toplantılar için henüz er-ken" dedi.

İSVİÇRE: 26 NİSAN'DAN SONRA

İsviçre Meclisi, önlemlerin 26 Nisan'dan başlayarak azal-tılmasına karar verdi. Önü-müzdeki hafta, hangi kuralla-rın kaldırılacağı açıklanacak. Önlemler gevşetilse de bazı alanlarda maske kullanımı şart olacak.

FRANSA: PAZARTESİ GÜNÜ AÇIKLAYACAK

Koronavirüsün İtalya, İs-panya ve İngiltere gibi en sert vurduğu ülkelerden biri olan Fransa'da, önlemlerin yumu-şatılma kararı Pazartesi günü açıklanacak. Fransa lideri Mac-ron, diğer AB üyesi ülkeler-le görüştükten sonra açıklama yapacak. Ülkede bazı yerler-de gece 20.00'den sonra, bazı yerlerde 22.00- 05.00 arası sokağa çıkmak yasak. Yasak,

insansız hava araçlarıyla kont-rol ediliyor.

AVUSTURYA: HAFTAYA İŞ YERLERİ AÇILACAK

Avusturya'da, 14 Nisan'dan sonra küçük iş yerleri, dük-kanlar, inşaat malzemeleri ve içecek satan yerler açılacak. 1 Mayıs'tan sonra mağaza-lar, alışveriş merkezleri, ku-aförler açılacak. 13 Mayıs'tan sonra toplu taşıma araçların-da maske mecburiyeti getiri-

lecek. Otel ve restoranlar 15 Mayıs'tan sonra kapılarını aça-cak. Her türlü büyük toplantı-ya ise haziran sonunda izin ve-rilecek.

HOLLANDA: NORMALLEŞME 28 NİSAN'DA BAŞLAYACAK

Hollanda'da, 15 Mart'ta baş-layan sıkı önlemler, 28 Ni-san'dan itibaren normalleş-meye başlıyor. Bu tarihe kadar restoranlar, kafeler, müzeler, kuaförler kapalı kalacak. Bü-yük toplantılar salonları, eğ-lence yerleri 1 Haziran'dan sonra açılacak. Almanya- Hol-landa sınırı ise hep açık tutu-lacak.

İNGİLTERE İÇİN TARİH YOK

İngiltere'de ise adeta kaos hakim. Washington Üniversi-tesi, ülkede ölü sayısının 66 bini bulacağını öngörürken, ülkede normalleşme için belir-li bir tarih yok.

Page 7: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM7 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

KARANTİNAYA ALINAN VAR AMA VAKA YOK

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kuzey Kore’de yeni tip koronavirüs (Ko-vid-19) nedeniyle karantinaya alınan insanlar olduğunu ancak hâlâ ülkenin herhangi bir vaka kaydetmediğini açıkladı. DSÖ Kuzey Kore Temsilcisi Dr. Edwin Salvador, “2 Nisan’da 709 kişi test edildi. Şu anda karantinada 509 insan var ve 31 Aralık’tan bu yana 24 binden fazla insan Kovid-19 nede-niyle karantinaya girdi ve çıktı” dedi.

YENİ tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle dünya genelinde vaka sayısı 1,5 milyonu aştı, hayatını kay-bedenlerin sayısı ise 94 bine ulaştı. Can kayıpları İtalya’da 18 bin 279’a, ABD’de 16 bin 74’e, İspanya’da ise 15 bin 238’e yükseldi. İngiltere Başbaka-nı Boris Johnson, 3 gün sonra yoğun bakımdan çıktı.

En fazla kaybın yaşandığı İtalya’da-ki Kovid-19 kaynaklı ölümlerin sa-yısı son 24 saatte 610 artarak 18 bin 279’a çıkarken, vaka sayısı da 143 bin 626’ya yükseldi. Ülkede iyileşenlerin sayısı ise 1979 artışla 28 bin 470’e çıktı.

105 DOKTOR HAYATINI KAYBETTİ

İtalya’da karantina tedbirlerinin 14 gün daha uzatılması konuşulurken, ülkede Kovid-19 nedeniyle ölen dok-tor sayısı 105’e, hemşire sayısı ise 28’e yükseldi.

İspanya’da Kovid-19 nedeniyle yaşanan can kaybı bir günde 683 ar-tarak 15 bin 238’e çıktı. Ülkede virüs buluşan kişi sayısı 5 bin 756 artışla 152 bin 446’ya ulaşırken, iyileşenle-rin sayısı da 52 bin 165 oldu.

En fazla Kovid-19 vakasının tespit edildiği ABD’de virüs bulaşanların sayısı 450 bini geçerken, tedavi edi-lenlerin sayısı da 24 bin 500’e ulaştı. Kovid-19 kaynaklı can kaybının 16

bin 74’e yükseldiği ABD, “İtalya’nın ardından en fazla can kaybı yaşanan ülke” haline geldi.

FRANSA’DA 117 BİN ENFEKTESalgından en fazla etkilenen Avrupa

ülkelerinden Fransa’da can kaybı 12

bin 210’a yükselirken, ülkede virüsün bulaştığı kişi sayısı 117 bin 749’a ulaş-tı. Fransa’da iyileşen kişi sayısı ise 23 bin 206 olarak açıklandı.

Kovid-19 kaynaklı can kayıpları İran’da 4 bin 110’a, İngiltere’de 7

bin 978’e, Hollanda’da 2 bin 396’ya, Belçika’da 2 bin 523’e, Almanya’da 2 bin 431’e yükselirken, salgının ortaya çıktığı Çin’de son 24 saatte yalnızca 2 kişinin hayatını kaybetmesiyle top-lam can kaybı 3 bin 335 oldu.

DÜNYA KORONAYLA MÜCADELE EDIYOR

CAN KAYBI 94 BİNE, ENFEKTE OLANLARIN SAYISI 1,5 MİLYONA ULAŞTI

Amazon ormanlarında dış dünyadan izo-le halde yaşayan Yanomami halkında ilk yeni tip koronavirüs vakası görüldü. İlk tespit edilen vakanın 15 yaşında bir has-tada olduğu belirtildi. Bu vakayla birlikte

Brezilya’da yerli halk arasında en az 7 koronavirüs vakası doğrulandı. İlk vaka-nın 1 hafta önce Kokama etnik grubundan pozitif test edilen 20 yaşında bir kadın olduğu ifade edildi.

BBC’nin güncel ge-lişmeleri analiz eden programı Newsni-ght’ta, sunucu Emily Maitlis’in yaptığı giriş konuşması İn-giltere’nin gündemi-ne oturdu.

Maitlis, İngilte-re Başbakanı Boris Johnson ve kabine arkadaşlarının söy-lediğinin aksine vi-rüsten herkesin eşit

derecede etkilenmediğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı: “Bu masalı düzeltmek gerekiyor. Ön saflarda çalışan, otobüs şoförleri, rafları dolduran işçiler, hastane personeli, huzurevi çalışanları, esnaf... Bu insanların işleri fiziksel olduğu için evden çalışamıyorlar. Sokağa çıkma kısıtlamala-rı da onlar için daha zorlu çünkü çok katlı apartmanlarda ve küçük dairelerde yaşı-yorlar. Orantısızca düşük ücret alan bu in-sanlar virüse daha fazla maruz kalıyorlar”

“Virüs herkesi eşit derecede etkilemiyor”

Birkaç hafta önce İngiltere’de çalışan hemşirelerin kişisel koruyucu ekipman eksikliği nedeniyle vardiyalarında çöp torbası giyerek hastalara hizmet vermek zorunda kaldıkları görüntüler ortaya çık-mıştı. Çöp torbasıyla korunmaya çalışan 3 hemşirenin koronavirüs testlerinin pozitif çıktığı açıklandı. Ayrıca aynı hastanede çalışan personele yapılan testlerin de yarı-sından fazlasının pozitif çıktığı aktarıldı.

ÇÖP TORBASI İŞE YARAMADI

Amazon ormanlarına da sıçradı

İngiltere Çin’den bozuk testlerin parasını istedi

İngiltere, Çin’den satın aldığı 3.5 milyon yeni tip ko-ronavirüs test kitinin bozuk çıkması üzerine parasını geri istedi.

Çin’den ithal edilen testlerin pek çok kez negatif ve pozitif sonuçları yanlış verdiğini açıklayan Boris John-son hükümeti, 3.5 milyon test kiti parasının geri öden-mesini talep etti.

Koronavirüs test koordinatörü Pr. Dr. John Bell, satın alınan testlerin ciddi derecede güvenlik sorunu taşıdı-ğını, Kovid-19 testine tabi tutulan çoğu insanda hatalı sonuçlar alındığını doğruladı.

Page 8: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM8 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

MURATAKSOY

Türkiye koronavirüs ile #EvdeKal’a-rak mücadele etmeye çalışırken Meclis çalışmaya devam ediyor. Salı günleri yapılan grup toplantıları dışında Meclis ve komisyonlar maskeli olarak çalışıyor.

Meclisin gündeminde bu hafta uzunca bir süredir konuşulan ama virüs salgını nedeniyle hızla gündeme alınan infaz yasası değişikliği var.

Bu değişiklik, benim ikinci tutukluluk dönemimde (2018-2019) içeride tutuklu olanların dört gözle beklediği bir deği-şiklikti. Insanlar bu değişiklikle tahliye olmayı umuyordu.

Ancak komisyonlarda kabul edilerek Meclis gündemine gelen taslağa baktı-ğımızda ne yazık içerde hükümlü değil tutuklu olanların beklentisini karşılaya-bileceğini söylemek mümkün değil.

• • •Meclis’e gelen tasarı konusunda ceza

hukuku alanında önemli üç isim (Prof.

Dr. Izzet Özgenç, Prof. Dr. Adem Sözüer, Prof. Dr. Mahmut Koca) geçtiğimiz gün-lere 15 sayfalık bir rapor hazırladılar.

Rapor çok önemli tespitler yapıyor ama şu basit bile tek başına çok şey söylüyor; “Insan ticareti, göçmen ka-çakçılığı, neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralama, kasten yaralama sonucu ölü-me neden olma, yağma (gasp), hırsızlık, rüşvet, zimmet, irtikap vb. Gibi oldukça ağır cezaları gerektiren suçlardan mah-kum olanlar, mahkum oldukları cezanın yarısını infaz kurumunda çekecek...”

Yani diğer yarısını yatmadan şartlı tahliye ile serbest kalacak.

Bu tasarı bu haliyle yasalaşırsa –ki öyle görünüyor- 100 bine yakın hükümlü serbest kalacak. Buna karşı 90 bine yakın tutuklu ise cezaevinde kalmaya devam edecek. Yani davaları süren, hüküm giymemiş insanlar cezaevinde kalmaya devam edecekler.

Peki kimler tahliye oluyor? Çete, hır-sızlık, yaralama, taksirle adam öldürme, rüşvet, zimmet, torbacılık, kadına şiddet gibi suçlardan hüküm giyenler için tahliye yolu açılıyor.

Buna karşı düşündüğü için, ifade ettiği için, yazdığı için, konuştuğu için cezaevinde olan siyasi tutuklu ve hü-kümlüler için hiçbir şey yok.

Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Ahmet Altan, Murat Ağırel, Barış Terkoğ-lu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Serhat Çelik, Aydın Keser, Gökçe Fırat, Selçuk Kozağaçlı ve daha onlarcası tutuklu kalmaya devam edecekler.

Neden bunlar, ev hapsi ya da baş-ka denetimli serbestlik yoluyla tahliye edilmiyorlar?

Dahası bu tasarı yasalaşırsa sos-yal medyada birçok paylaşım soyut suçlamalarla nedeniyle cezai takibata uğrayıp, paylaşım sahipleri en az 4-5 ay

tutuklanablirler. • • •

Tasarının bu haliyle kabul edilme olasılığı çok yüksek. Çünkü Türk Tipi Başkanlık Sistemi ile Meclis siyaseten büyük ölçüde işlevsiz kaldı.

Bu sistemde Meclis’in “politik” ko-nularda yani AK Parti+MHP blokundan gelen tasarıların muhalefetin güçlü itirazlarına rağmen onay makamı olma dışında bir işlevi yok. Mecliste ancak “apolitik” denilebilecek konularla ilgili gelen tasarıların müzakere edilerek değişmesine imkan tanıyor.

Son infaz yasası bu haliyle politik ve Meclis’ten büyük ölçüde bu haliyle geçe-cek. Bu da bize tasarının cezaevlerinde oluşan salgın riskini ortadan kaldırmak gibi bir önceliği yok.

Cezaevleri mevcut şartlarda kapasi-teninin yüzde 40’ı kadar faza tutuklu ve hükümlü var. Normal şartlarda sağlık

koşulları zaten sorunlu. Salgınla bu risk daha da artmıştır.

Ama siyasi iktidar ve ortağı önceliği bir kez daha bireye değil devlete ver-mişlerdi. Bireye karşı işlenen somurt suçlar af kapsamına girerker devlete karşı işlenen soyut suçlar kapsam dışı bırakılmıştır.

• • •Yukarıda andığım raporda şu tespit de

önemli; “Teklif ne yazık ki, infaz sorun-larını kalıcı şekilde çözmek yerine, son derece sınırlı bir rahatlama sağlayan geçici çözümlere odaklanmış durumda-dır. Bu tür geçici çözümlerin önümüzdeki üç yıl içerisinde bizi yeniden infaz sorun-larını tartışmaya götüreceğini bugünden tahmin etmek zor değildir.”

Sonuçta her şeyimiz “palyatif”. Yani sorunumuz ne olursa olsun yapısal bir çözüm değil günü kurtaran çözümler bulmaya çabalıyoruz.

Bireyi değil devleti önceleyen af tasarısı

KORONAVİRÜS salgını kap-samında Sağlık Uygulama Teb-liği’nde (SUT) yapılan değişiklik Resmi Gazete’de de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre koro-navirüs vakalarının tedavisi ‘acil hal’ kapsamına alındı. Vatandaş-lar özel hastanelerin tedavi için kendilerinden ücret talep ettiği konusunda şikayetlerde bulunu-yordu.

‘Acil hal’ tanımı SUT’ta şu şe-kilde yapıldı: “Acil hal, ani ge-lişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile ivedilik-le tıbbi müdahale yapılmadığı

veya başka bir sağlık kuruluşuna nakli halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlar ile pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tanı ve tedavileri kapsamaktadır. Bu nedenle sağlanan sağlık hizmet-leri acil sağlık hizmeti olarak kabul edilir.”

PARA TALEP EDİLMEYECEK

SUT’un “ilave ücret alınma-yacak sağlık hizmetleri” başlı-ğı altındaki 1.9.3. maddesine “pandemi süresinde, pandemi olgularının tanı ve tedavileri” de eklendi. Böylelikle vatandaşlar-

dan Kovid-19 nedeniyle başvuru-ları durumunda ücret talep eden özel hastanelerin katılım payı ve ilave ücret gibi başlıklarla para isteyemeyeceği de duyuruldu. Değişiklikle koronavirüse yönelik tanı ve tedaviler, hastanelerde ücret alınmayan işlemler arasına eklendi.

IMMUN PLAZMA DAHİL Ayrıca koronavirüsü hastalığı-

nı yenen kişilerin kanından bu hastalığı durduracak antikorların izole edilerek diğer insanların tedavisinde kullanılması için “immün plazma tedarik ve uy-gulama” tekniği de SUT’a dahil edildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge sonrası ihtiyaç sahiplerine gıda ulaştı-ran Antalya Muratpaşa Belediyesi ile Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’nin aşevi bağış hesapla-rı bloke edildi.

Koronavirüs ile mücadele için İstanbul Bü-yükşehir Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi yardım kampanyaları başlatmış, ya-yımlanan genelge sonrası hesapları bloke edil-mişti. İki belediyenin daha yardım hesapları bu genelge nedeniyle bloke oldu. Muratpaşa Bele-diye Başkanı Ümit Uysal, bağış almanın hukuki bir engel taşımadığını belirterek, “Mülki idare-den gelen genelge ile hesabı kapatmamızı iste-diler, biz de kapattık. Aşevi hebası üzerinden bağış alınması hukuki engel taşımıyor. Neye bağış yapıldığı belli. Ama biz genelge kesin ve kati olduğu için, soruşturmayla uğraşmamak için kapattık” diye konuştu.

‘DEVAM EDECEĞİZ’Odunpazarı Belediyesi ise twitter hesa-

bından bir duyuruda bulundu. Hesaplarının kapatıldığının belirtildiği paylaşımda şunlar kaydedildi: “Her gün binlerce ihtiyaç sahibi hemşerimize sıcak yemek yardımı yapan Aşe-vimizin banka hesapları bloke edilmiştir. Bu nedenle bir sonraki duyuruya kadar Aşevi-mizin banka hesaplarına para yatırmamanızı rica ederiz. Aşevi ve Halk Market her koşulda ihtiyaç sahibi hemşerilerimizin yanında ola-cak. Tüm imkânlarımızı seferber edecek ve evinden çıkamayan hemşerilerimizin ücretiz alışverişini, erzakını ve 3 kap yemeğini evleri-ne götürmeye devam edeceğiz.”

GECE YARISI SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ DEĞİŞTİ

Özel hastanelere artık korona için ücret yok Iki belediyenin

aşevi hesapları bloke edildi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, TV100 kana-lında açıklamalarda bu-lundu.

İmamoğlu, İBB’nin bağış kampanyasının İçişleri Bakanlığı genelge-siyle iptal edilmesiye ilgili yaptığı açıklamada, “Biz vatandaşımızdan bağış almıyoruz mu sanılıyor? Elbette alıyoruz. Her yerde söyledim: Vakıfbank ve birkaç banka usülsüzlük yapmıştır. Yasal yollara başvur-duk. Soruşturma açmak istiyorsanız, Ekrem İmamoğlu burada. Açın, hesap versin” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurduğu İstan-bul Vakfı’nı kullanmak için Valiliğe başvuru yaptıklarını kaydeden İmamoğlu, “Bu vakfın başkanı, kuruluş tüzüğüne göre, İBB Başkanı. İstanbul Ticaret Odası, Sanayi Odası dahil üye verdiği bir vakıf. Valiliğe başvurumuzu yaptık hafta sonu. Geçen hafta, bildiğim kadarıyla yarım saatte, 2 saatte onay alan vakıflar da var. Ama biz bekliyoruz sabırla” diye konuştu.

KORONA KRİZİNDE 9 MİLYON KİŞİ YALNIZ BIRAKILDI

Fox TV’de konuşan Babacan, açıklanan tedbir pa-ketlerinin hiç birisi-nin Türki-ye’deki 9

milyon kayıt dışı çalışanı kapsa-madığını söyledi, “Evine ekmek götüremeyene evde kal nasıl diyebiliriz” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Fox TV’de İsmail Kü-çükkaya’ya konuk oldu. Babacan, Türkiye’de TÜİK rakamlarına göre 9 milyon kayıt dışı çalışanın olduğunu vurgulayarak, hükü-metin açıkladığı destek paketle-

rinde veya kısa çalışma ödene-ğinde bu kesimin yer almadığını ve hiçbir destekten faydalanama-dığını belirtti.

“Evine ekmek götüremeyen ki-şiye nasıl ‘Evinde kal’ diyebiliriz” diye konuşan Babacan, “Türki-ye’de 27 milyon vatandaşımızın ya emekli maaşı ya da kamu çalışanı olması gibi sebeplerle devlette bir geliri var. Ama 55 milyon vatanda-şımızın devletten geliri yok. Önce-likle bu 55 milyon için tedbirlerle alınmalı” dedi.

Devletin bu aşamada kaynak ya-ratmak için farklı seçenekleri ol-duğunu belirten Babacan, “Devlet alacaklarından tamamen vazge-çebilir. Alacaklarını erteleyebilir. Devlet borç verebilir ya da karşı-

lığı olmadan vatadanşlara ödeme yapar ve tekrar geri istemez. Bun-ların hepsi devletin yapabileceği işler” ifadelerini kullandı.

Babacan, “Peki sizce hangisi yapılmalı” sorusuna ise “Bun-ların hepsi yapılmalı. Şu anda eldeki bütün cephane acilen kul-lanılmalı. Bir günlük gecikmenin bile ileride zararı çok daha büyük olur” cevabını verdi. Türkiye olarak bu krize maalesef zayıf anda yakalandıklarını söyleyen Babacan, bunun nedeni olarak mali alanın daralmasını, Merkez Bankası’ndaki döviz rezervinin azalmasını, banka bilançolarının zayıflamış olmasını, yedek akçe-lerin tüketilmesini ve kurumlara güvenin azalmasını gösterdi.

İMAMOĞLU: VALİLİK BİR VAKFA 2 SAATTE YARDIM İZNİ VERDİ

Page 9: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM9 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

DR. KUBILAYKAPTAN

Bir alışveriş merkezinin reklamı şöyleydi:

“Köpekbalıklarıyla, vatozlarla ve diğer egzotik yaratıklarla yüz yüze geleceksin-iz.”

Bu düzmece doğa parçası daha kap-samlı bir olgunun işaretidir. Bu doğanın giderek daha fazla metalaştırılmasıdır. Genellikle tıpkı-örneklerin ve taklitlerin üretimi yoluyla, doğayı bir reklam nesn-esi ya da pazarlama stratejisi olarak gören ve kullanan ve giderek yaygın-laşan bir ticari eğilim var.

• • •Descartes, fiziksel gerçekliğin çok

kısa ömürlü olduğunu, bu nedenle insanların yalnızca duyusal girdilerin kişisel içsel yorumlarını deneyimleyebi-leceğini iddia ediyordu. Descartes’in bu görüşü dünyamızda büyük bir kültürel güce dönüştü. Doğanın birincil deneyi-minin yerini televizyon ve diğer elektron-ik edia araçlarının ikincil, dolaylı, çoğu zaman çarpıtılmış, iki duyulu (yalnızca görme ve işitme) ve tek yönlü deneyimi aldı.

• • •Kopernik, Bacon, Galileo ve Des-

cartes’in çalışmaları en sonunda Isaac Newton tarafından sentezlendi ve böylece “Bilimsel Devrim” tamam-landı. Özellikle Descartes, dünyayı ve içindeki tüm canlıları öldürdü. Ona göre doğal dünya basit bir mekanizmadan ibaretti. Insan bilincinin bu dünyadan ayrı olduğu gerçeği, insanları doğaya karşı daha üstün, kibirli ve hükmeder davranmaya teşvik eden inançlarla

eşleşerek doğanın insan için gelmiş bir varlık olarak görülmesine neden oldu.

• • •Yeryüzünü anne olarak gören düşünce

de böylece silinip gitti. Içine doğduğu-muz biyosferi reddederek kafamızda yalnızca insanın olduğu kocaman, hava geçirmez bir dünya yarattık. Insan ile yeryüzündeki canlı topluluğunun diğer varlıkları arasındaki ilişkiyi reddettik ve mekanik eksenli bir dünya görüşünü oluşturduk.

• • •Kendi örnek modeline aşık olan

sanatçı gibi “Toprak Ana”nın sıcaklığını ve duygusal cömertliğini dijital bir siber bebeğin yapay cazibesine değiştik.

• • •Heybetli dağlar, rüzgarla dalgalanan

çimle kaplı geniş düzlükler, derin ve gizemli nehirler, sürüler halinde gezen balıklar, kahve kokulu sahiller, istihar-eye yatmış çiçekler, yolu gözleyen asma-lar, badem ağaçları, çok uzun zaman-dan beri sadece birer doğal kaynak.

• • •

Şair Ovidius, Isa’dan kısa süre önce şöyle yazıyordu:

Uzun zaman önceToprak daha iyi şeyler sunuyordu,Işlenmeden fışkırıyordu ekin,Ağaç dallarında meyveler,Meşe kavuklarında bal,Kimse yarmıyordu toprağı sabanlarla

Ya da bölmüyordu toprağıYa da küremiyordu denizin dibiniSahil dünyanın sonuydu.Akıllı insan doğası, icatların kurbanı,Fena halde yaratıcı,Neden çevirirsin şehirleri kuleli sur-

larla?Neden silahlanırsın savaş için?

Düzmece doğa parçaları

Doğada tükenme tehlikesine sahip hayvanların durumu (Dr. Kubilay Kaptan’ın çizimi. Kaynak: International Union for Conservation of Nature)

Dünyanın doğal kalan kısmı (Dr. Kubilay Kaptan’ın çizimi)

HUKUKÇULAR ÇIRPINIYOR

Hukukçular bu haliyle dü-zenlemenin son derece yanlış olacağını ve mutlaka bu tasa-rının geri çekilmesini istiyor.

İşte Hukukçu Prof. Veli Özer Öz-bek ve Avukat Murat Aydın’ın yargı paketi ile ilgili değerlen-

dirmelerinden bir bölüm.

Türkiye’deki hukukçular infaz düzenlemesi konusunda itirazlarını ve düzenlemedeki

yanlışları anlatabilmek, seslerini duyurabilmek için adeta çırpınıyor.

Söz konusu kanun ile il-gili her bir maddeye ilişkin değerlendirmeye geçmeden önce eşitlik ilkesi bakı-mından bir değerlendirme yapılması uygun görülmüş-tür. Zira İnfaz Kanunu bakı-mından yapılan değişikliler genel olarak incelendiğinde belli suç gruplarının düzen-lemelerden hariç bırakıldığı görülmektedir. Örneğin açık ceza infaz kurumuna alınma ile ilgili Kanun m.14 kapsamlı bir değişikli-ğe uğramaktadır.

Daha önce “İlk kez suç işleyen ve iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına hükümlü bulunanların cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilebi-lir.” Hükmü değiştirilmekte ve “a) Terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsa-mında işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suç-lardan mahkûm olanlar ile ikinci defa mükerrir olanlar ve koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle cezası aynen infaz edi-lenler hariç olmak üzere, kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahkûm olanlar. b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis ce-zasına mahkûm olanlar. ….” halini almaktadır.

Benzer düzenlemeler Tasarının İnfaz Kanunu ile ilgili değişik hükümlerine dağılmış görünmektedir.

Buradaki sorun İnfaz Hu-kukundaki düzenlemelerin suçu mu yoksa suçluyu ve cezayı mı esas alması gerek-tiği noktasında toplanmak-tadır.

Daha önce de ifade etmiş olduğumuz gibi İnfaz hu-kukunda suç değil suçlu ve aldığı ceza önem kazanır. Bunun dışında kabul edile-

cek kriterler sübjektif bir nitelik alır ve kişiden kişiye değişir. Nite-kim halen yürürlükte olan hüküm-de bir suç grubuna yer verilmemiş olup hangi suçu işlerse işlesin ilk kez suç işleyen ve iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına hüküm-lü bulunanlar doğrudan açık ceza infaz kurumlarına alınmaktadır. Doğrusu da budur.

Burada eşitlik ilkesi bakımından başka sorunlar da çıkmaktadır. Şayet mükerrirleri hariç bırakmak istiyorsak hükümde mükerrirler arasında da bir fark yaratılmakta ikinci kez mükerrir olanlar açığa alınmazken ilk kez mükerrir olan-lar açığa alınabilmektedir. O halde akla şöyle bir soru gelebilmektedir: Neden üçüncü kez olanlar değil?!

İlke bakımından ortaya çıkan di-ğer bir sorun kasten işlenen suçlar bakımındandır. Buna göre örneğin örgüte üye olmaktan 1 yıl hapis cezası alan bir kişi doğrudan açığa alınmazken tehdit suçundan 3 yıl hapis cezası alan kişi doğrudan açığa alınabilmektedir.

Tüm bu hususlar eşitlik ilkesine aykırı görünmektedir.

Eşitlik ilkesi bakımındanAnayasa’ya aykırıdır

AMAÇ SALGIN HASTALIĞIN YAYILMASINI

ÖNLEMEK İSE…Cezaevlerinde kapasitenin

çok üzerinde hükümlü ve tutuk-lu olduğu, ortaya çıkan salgın hastalık ortamında bu kişilerin sağlığı ve hayatı bakımından ciddi bir tehlike bulunduğu bilinen bir gerçektir. Kanun koyucunun amacı bu durumdaki kişilerin tahliyesini sağlamak, cezaevi mevcudunu azaltmak ise mevcut infaz sisteminde daha olumsuz sonuçlar do-ğuracak öneriler yerine farklı çözümler getirmesi mümkün-dür. Cezaevlerindeki mevcut kalabalığı azaltmak için şunlar önerilebilir.

Üzerine atılı suçun cezasının alt sınırı 10 yıldan az olanlar hakkındaki tutuklama karar-larını kaldırıp, CMK 109/3-j uyarınca konutunu terk etmeme şeklinde adli kontrole çevrile-bilir.

Kesinleşen hapis cezasının süresi 10 yıldan az olan ve mükerrir olmayanların cezasının infazını yani hapse alınmalarını 1 yıl süreyle ertelenebilir. Salgın hastalığın seyrine, infaz kurum-larının kapasitesine göre 1 yıllık erteleme süresi sonunda hü-kümlüler belli bir sırayla infaz kurumuna alınabilir.

Adli para cezasını ödeyeme-diği için hapse girenler tahliye edilmelidir. Bu kişilerin ödeye-mediği para cezaları uzun süreli taksitlere bölünmeli, yine ödeme yapamayanlar için kamuya ya-rarlı işte çalışarak cezayı ödeme imkanı getirilmelidir.

Borcunu ödeyemediği için Icra ve Iflas Kanunu ile Çek

Kanunu gereği hürriyeti bağlayı-cı cezaya tabu olanlar hakkında daha önce çıkan yasada bir takım düzenlemeler yapılmış ise de bu sorunun tümüyle halledil-mesi, kişilerin ödeme güçlüğü nedeniyle hapse girmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde infaz kurumları her dolduğunda ilk akla gelen ve ilk çıkarılan kişiler olan bu suçların faillerinin bir kısmı infaz kurumuna girerken ka-çanlar sık sık çıkan aflardan yararlanabilmektedir. Oluşan iş yükü sorunun çabasıdır.

Anayasanın 38. Maddesi uya-rınca Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hakkındaki suçlama hükmen sabit olmamış, sanık hatta şüpheli durumundaki tutuklular cezaevinde kalırken, suç işlediği kesinleşmiş hü-kümlüleri tahliye etmek hem hukuka hem de adalet inancına aykırıdır.

Mevcut teklif yasalaştığı takdirde;

Taksirle ölüme neden olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık cezaevinde kalırken aynı suçtan örneğin 3 yıl hapis cezası almış hükümlü tahliye edilecektir.

Kasten yaralama suçunu işlediği iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan kişi cezaevinde kalırken, aynı suçtan ceza almış ve cezası kesinleşmiş kişi tahli-ye edilecektir.

Yaptığı haberler nedeniyle MIT Kanununa muhalefet ettiği ileri sürülen gazeteciler tutuklu

oldukları için cezaevinde kala-caklar fakat haklarında ceza verilmiş olsalardı tahliye edile-ceklerdi.

Anayasamız sanık durumun-daki kişiye suçlu muamelesini yasaklamışken söz konusu teklif sanığa suçludan da kötü mua-mele yapılmasını önermektedir. Bu düzenleme, sanığa suçlu, suçluya iyi halli kişi muamelesi yapmaktadır.

Düşünce ve ifade özgürlü-ğünü sınırlayan kanunlar ve uygulamalarla cezaevlerine konulanlar hakkında hiçbir iyi-leştirme önermeyen, bu kişilerin cezaevlerine tutarken; hırsızlık, yağma, kasten yaralama, tehdit gibi suçları işleyenleri hiçbir iyileştirmeye tabi tutmadan ve iyi halli olup olmadıklarını değerlendirmeden otomatik ola-rak serbest bırakan bir kanun başarılı, adil ve kamu yararına olan bir kanun sayılamaz.

“Bu suçtan ceza alan çıksın, şu suçtan ceza alan kalsın” şeklinde özetlenebilecek bir anlayışla hazırlanan, bazı suç-ları daha makbul bazı suçları daha kötü sayan anlayışla infaz rejimi iyileştirilemez.

Önerilen teklifin bazı suç-lar ve bazı suçlular üzerinden tartışılmasına da son vermek gereklidir.

Tüm bu nedenlerle; halen TBMM Genel Kurulunun günde-minde olan kanun teklifi geri çekilmeli, tümü üzerinde infaz sistemini iyileştirmeyi amaç-layan çalışmalar yapıldıktan sonra gündeme getirilmelidir.

Prof. Dr. Veli Özer Özbek

Avukat Murat Aydın

Page 10: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM10 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

Korona yüzünden kendimizi eve kitledikten sonra yani diğer bir deyiş-le, yaşımız tutmasına rağmen dışarı çıkma olayı ile ilgimizi kestikten sonra hayatımızda hızlı bir biçimde bir şeyler değişmeye başladı.

Sanki eskiden yani korona öncesi kahvehane, kafeterya müptelasıymışız da her gün masa masa gezermişiz gibi bizde garip bir kahvehane özlemi ortaya çıktı.

Uzun lafın kısası, bu saikle evi kah-vehaneye çevirdik!

Her şeyi unuttuk, gece gündüz okey oynuyoruz.. Hem de nasıl bir rekabet!

Meğerse aramızda öyle bir ‘okey husumeti’ varmış ki, gizlemişiz, iç gerçekliğimizin diplerine bastırmışız, dış gerçekliğimize çaktırmamışız.

Bunu korona sayesinde yirmi günde anlamış olduk.

Hayır dördüncü de yok birader!. Üç kişiyiz..

Karım, kızım ve ben! Önceki gece, saat üç buçukta ben

çift okey dönerken çat diye ıskatamı devirip açan kızımın sandalyesini tek-meleyince karım ayağa kalktı!

Elinin ayasını masaya vurdu!..”Üç gün okey iptal!.. Üç gün oynamıyoruz” diye sert ve kararlı bir protesto çekti!

“Sen oynamazsan oynama, başka üçüncü buluruz!” diyecek halimiz yok..

Çünkü malüm, etrafta belirsiz bir süre başka üçüncü yok..

“Toplayın taşları!” diye tavrını cila-ladı..

Benim de tersim pis ama baktım gerginlik çıkacak! Ses çıkarmadan taş-ları topladım!

Ben taşları toplarken, kızım da: ”pasif agresif!” diye garip bir termino-lojiyle çemkirdi.

Yanımdan geçerken: “Hem sandal-yeyi tekmeliyorsun, hem de şıkır şıkır taşları topluyorsun!” gibi bir şeyler söyledi ya teşbihi küllüm anlamadım!.

Bu gençler bir garip konuşuyor zaten!

• • •Berber filan yok!..Bir süre herkes kendinin berberi..Fatih Altaylı, kendi saçını tıraş etme-

ye kalkmış. Olmamış tabi!. Insan kendi saçını tıraş edebilir mi?

Kendisi anlattı..Bir miktar çabala-mış, beceremeyince karısı müdahale etmiş, kadıncağız biraz düzeltmiş ama vasat o kadar bozulmuş ki, bir tarafı nadasa bırakılmış, yanlara yonca ekil-miş tarla gibi bir şey olmuş.

Sıkıysa berber bul da düzelttir. Misal, duayen köşe yazarlarımızdan Rauf abi, (Tamer) eve berber çağırmış. Korona kapmış. Şimdi hastanede.. Allah şifa versin..

Bir süre böyle gidecek mecbur!Ben saç tıraşı konusunda bu döne-

min en şanslılarındanım.

Çünkü saçım yok! Fakat sakalım var. Alışmışım da her

gün tıraş olmaya.. “Evde kal, hayatta kal!” hadisesinden sonra bir süre yine alışkanlıkla her gün tıraş oldum.

Sonra bir gün, tıraş olmak üzere aynanın karşısına geçtiğimde kendi kendime düşündüm!. “Yahu, iki günde bir gittiğim aynı market dışında dışarı bir yere çıkmıyorum ki, bu yalan dünya-da bu çaba ne?”

Vazgeçtim tıraştan..Üç dört gün sakal tıraşı olmadım. Olmadım ama cildim alışkın da de-

ğil.. Boğazımın yaka yerleri kaşınmaya başladı..

Ha bire elim boğazımda! Zzmanlar, elinizi başınızın hiç bir

yerine değdirmeyin dedikçe ben eli-mi boğazımda yakalıyorum. Tamam evdeyim, her yer kırklanmış, virüs yok!.. Ama ya varsa?..

Gittim banyoya, yüzümü köpükledim. Vakitten bol bir şey yok nasılsa!

Eğlene, oyalana kendime güzel bir top sakal yaptım..

Boğazım rahatladı.. Hem de kaşıntı kesilince elimi yüzüme götürme frekan-sım azaldı.

Evde de kimse farketmedi.Artık her sabah hızlıca top sakalın

etrafını alıyorum. Otuz saniye sürmü-yor..

Böylece profesörlerin, edebiyatçı-ların, ressamların top sakal sırrını keşfettim!.

Tamamen tembellik tabanlı!Yüzü tam tıraş edersen ortalama beş

dakika sürüyor. Oysa top sakalın etrafı otuz saniye!..

Bu adamların en cimri oldukları şey zaman!..

Bende ise zaman bol ama, dedim ya bu korona hapsi insanın huylarını da mutasyona uğratıyor. Yeni huylar, yeni alışkanlıklar, yeni müptelalıklar..

Her gün yarım saat tıraş olan ben topsakalı çevirmeyi yirmi saniyeye

indirme rekorları deniyorum!Çok geçmeden top sakalımı karım

farketti! Korona’dan beri odaları ayırdık!..

Okey’de de taş çalıyor muyum diye eli-me bakmaktan yüzüme de bakmamış demek ki:

“Dur bakayım!.. Bu nedir ayol?”“Ne nedir?”“Top sakal mı bıraktın sen?”“Evet, beğenmedin mi?”“Saçmalama! Hemen kesiyorsun!”Üstelik kızım da ona katıldı..Zok inatçıyımdır! Sebebini sorgula-

madan, hele de kendi bedenim üzerin-deki bir tasarrufa asla razı olmam!..

Elbette, derhal karşı çıktım!”Hayatım, sence Emre Kongar’ın bir

bildiği yok mudur?Hulki Cevizoğlu felsefe doktorası

yapmış adam!Hadi Ergün Penbe’nin de mi bir

hatırı yok!” gibi bir şeyler söylediysem de red cephesini yıkamadım.

Gerekçeli karaları kuvvetliydi:Dışarı çıktığımda virüs top sakala

yapışırmış. Saçımın olmaması bir avantaj iken, nasıl sakal bırakarak bu avantajımı dezavantaja çevirmeyi düşünebilir mişim?!

Bu ısrardan yarım saat sonra kestik top sakalı!..

Kırk beş dakika sonra da markettey-dim!

Alacaklarımı aldım.. Kasaya geldim. Kasada kasiyerden başka kimse yok!

“Recep, bende bir değişiklik farket-tin mi?” diye sordum.

“Ne gibi abi?” diye soruma soruyla karşılık verdi.

”Olm! Top sakalımı kestim, farket-medin mi karım bile farketti?” diye çıkıştım..

”Nasıl fark edeyim abi, hep maskeyle geliyorsun!” deyince sesimi çıkar-madan kart şifremi girdim. Kapıdan çıkarken kendi kendime söylendim:

“Hay koronası batsın!”

I. BÜLENT ÇELIKKORONA PARANOYA-2

Top sakal bıraktım evde problem çıktı

Şaşırıyorum!Dünyada, korona krizine karşı en iyi

stratejiyi biz uygulamışız!Uygulamalara bakıyorum. Hiç öyle

görünmüyor..Diyorum ki, tamam! Bu tür salgın-

larda toplumsal moral önemli. Moral-ler diri kalsın diye böyle açıklamalar yapıyoruz!…

Iyi de biraz da inandırıcı olmak gerekmez mi?

• • •Bir bilim kurulu oluşturulması dışın-

da, insanların uzun erimli bir strateji oluşturduğumuza inanmasını sağlaya-cak, sözden başka rasyonel bir model ortaya koyabilmiş miyiz?

• • •Olumlu ve doğru yaptıklarımız yok

mu? Var tabi!Ama bizim görevimiz eksik olanın

altını çizmek ise ortalıkta basit ön-görülerin bile hesap edilemediği, geri adımlarla dolu bir serinin yürütülmüş olduğuna dair bir sürü kanıt var!

Önce, her ne kadar süreç “dut pek-mezine” vurgu yapılarak erken başla-mış bir farkındalık ile başlamış olsa da, içinde uçak bileti KDV’si indirimi, kampanyalı konut kredisi gibi konu ile ilgisi olmayan maddelerin yer aldığı bir destek paketi açıklamışız!..

Işi bilenlerin “test test test!” diye hançerelerini paralamasına rağmen, uzunca bir süre elimizde olan test im-kanlarını doğru ve hızlı biçimde satıha yayamayıp, değerli zamanı sadece bir iki laboratuvardan ne zaman geleceği belli olmayan sonuçları bekleyerek geçirmişiz.

Bu mudur en iyi strateji?• • •

Suudi Arabistan’ın 28 Şubat’ta

durumu farkedip Kabe’yi ziyarete kapatmış olmasına rağmen, dünyanın her yerinden gelmiş ve birbirini hızla enfekte eden insanların bulunduğu bir ortamdaki en az 35 bin ümreciyi, hızla geri çekmemişiz, çekememişiz. Geri dönenleri önce hiçbir engel koymadan memleketlerine göndermişiz. Son on bin ümrecide uyanıp, onlara da hiç bir test yapmadan, yetersiz izolasyon koşulları yaratmadan, sadece ismi karantina olan yurtlarda, birbirleri ile

temas halinde bırakmışız.. Sürecin en önemli bulaştırma faaliyetine izin vermişiz!

Bu mudur en iyi strateji?• • •

Ardından altmış beş yaş üstüne so-kağa çıkma yasağı getirmiş, sonra da git PTT’den yardım paranı al demişiz. Izdiham olmuş! Ne izolasyon kalmış, ne sosyal mesafe! Iş işten geçtikten sonra, “aman sen evinden çıkma, paranı ben evine getireyim!” deme

noktasına dönmüşüz. Bu mudur en iyi strateji?

• • •Sonra, yirmi yaş altına da soka-

ğa çıkma yasağı getirmişiz. Bir kaç gün sonra hata ettiğimizi anlayıp işe gidenler yirmi yaşın altında da olsa sokağa çıkabilir demişiz..

Elimizde verisi, istatistiği, kaydı, kuydu bulunmasına rağmen yirmi yaş altında, çalışan bir buçuk milyon gencin varlığını bile hesaba katmayı becerememişiz!

Bu mudur en iyi strateji?• • •

“Maske takmak mecburi!” deyip, en yetkili ağızdan, devletin uygun fiyata maske satacağını ilan etmişiz. Bazı belediyeler maskeyi bedava dağıtmaya başlayınca, bunu “gol yemek” ola-rak addettiğimizden olsa gerek, PTT sitesindeki form başvurusu üzerinden, maskeleri biz de bedava veriyoruz demiş, geri adım atmışız.

PTT’nin, bu işin altından kalkama-yacağı anlaşılınca maskeyi, e-devlet üzerinden başvuranlara göndereceğiz diye tekrar tornistan yapmışız.

Sonra “Kimse parayla maske sata-maz, marketler de bedava dağıtacak!” diye marketlere ferman çıkartmışız. Marketler, daha önceden -iyi para öde-yerek- aldıkları ellerindeki maskeleri alel acele, aldıkları yerlere geri verme faaliyetine giriştiğinden oralarda da ne paralı ne de parasız maske bulun-maz hale gelmiş!

En iyi strateji bu mudur?• • •

Korona’dan üç gün önce ”Dünyanın milli gelirine oranla en birinci sosyal dayanışma harcaması yapan ülkesiyiz! Biz birinci, Amerika ikinci” diye baba-

lanmışız. Sıra korona nedeniyle işini yapamayan, parasız, çaresiz kalan vatandaşa destek açıklamaya gelince, Amerika’nın önünden bile geçememi-şiz. Japonya’nın yetmişte biri, Alman-ya’nın altmışta biri kadar mali destek açıklamışız!

Üstüne üstlük, yapacağımız ilave yardımı da vatandaştan bağış olarak toplamaya kalkmışız! Bir haftada zar zor bir buçuk milyar lira (Bindiğimiz özel uçağın fiyatının üçte biri kadar) bağış toplayabilmişiz. Bu arada bizden önce bağış toplamaya kalkışan be-lediyelerin hesaplarını, ola ki, bağış toplamada bizi geçerler, bağış raka-mı bir referandum gibi algılanır diye düşündüğümüzden olsa gerek, bloke etmişiz.

Bu mudur en iyi strateji?• • •

‘Bir saatin’ bile değerli olduğu bir zaman yarışında, sahra hastanesi diye hançeresini paralayanlara bir ay kulak asmamış, hızla yapılabilecek ve bu gün yaşanan soruna pratik çözüm olabilecek yerlere itiraz etmişiz.. Sonra “tamam yapalım!” deyip, 45 gün sonra biteceğini açıklayarak, projeyi ihalesiz, şartnamesiz, sarayımızın inşaatçısına havale etmişiz! Neden daha pratik, daha ekonomik olanı değil de, salgının pik noktasına yetiş-meyeceği belli olan bu projeyi tercih ettiğimizi soranlara, “ileride de işimize yarayacak bir yatırım olsun istedik!” diye açıklama yapmışız.

Bu mudur en iyi strateji?• • •

Bunları böyle yapıp da, moral olsun diye “Dünyadaki en iyi stratejiyi biz uy-guluyoruz!” sözünü, her gün yüz kere, bin kere söylesek, bize kim inanır?

Yaptığın işi iyi anlatabilmek için sadece iyi anlatma yeteneğine sahip olman yetmiyor. Basit bir özelliğe daha sahip olman gerekiyor..

Işini de, iyi bileceksin!Işini iyi bilmezsen, istediğin ka-

dar anlatma yeteneğin olsun..Ne söylediğini önce kendin anla-

mazsın, sonra da kimse anlamaz!..Fizyoloji Uzmanı, Deneysel Tıp Bi-

limleri Doçenti Oytun Erbaş, dinleye-ni kavrayan bir anlatma, bir sahne kullanma yeteneğine sahip olmakla birlikte, kendi alanında çok derin-leşmiş bilgi ve deneyim biriktirmiş genç bir bilim adamı.. Kendisini ”fareci doktor” diye adlandıracak kadar da egosuz.

Sahne gösterisine çevirdiği tıbbi bilgilendirme seansları oldukça yoğun ilgi görünce televizyonlarda yıldızı parladı. Öğrencilere yönelik sunumları Youtube’da izlenme rekorları kırdı.

Toplum tarafından bilinmesi gereken temel tıbbi bilgilerin top-luma aktarılmasında kendine özgü bir model geliştirerek özellikle de bu konulara mesafeli duran gençlerin ilgisini çekmeye başladı.

Bir toplumda bu tür, bilime teşvik edici fenomenlerin çıkması aslında o toplumun şansıdır. Zorla, eğitimle, parayla olacak iş değildir çünkü.

Toplumun aklı erenleri, bu fırsatı doğru değerlendirip onu iyi kullanır-larsa, o motivasyondan etkilenerek kendi yolunu seçebilen bir çok yeni bilim adamına sahip olmanın kapı-sını aralamış olurlar.

Ama nerdee?Birisi, bir alanda iyi bir şeyler

yapmaya başlayınca; özellikle de onunla aynı kulvarda yer alıp, hatta benzeri bilgi ve donanıma sahip olup, fakat onun sergilediği türde bir performans sergileyemeyen bazı

kimselerde bir stres birikimi başlar. Sayıları çok değilse de yeteri kadar vardır bunlardan!

Ufak tefek hatalar aranmaya, açık yakalanmaya çalışılır. Bulun-duğunda da hata devleştirilir ve ikon yıkılmaya gayret edilir.

Oytun Erbaş, koronanın ilk gün-lerinde bir laf etti. Bir anda önce sosyal medyada belirli çevrelerce ipe çekildi. Sonra adı verilmeden, ama dillendirdiği hipoteze atıf ile “mass” kanallarda ekrana çıkan bilim adamlarının, neredeyse üçte birinin linçine maruz kaldı.

Aynı linç, daha önce haftada bir konuk olduğu bu kanallar tarafın-dan da sessiz kalınarak sürdürüldü.

O günden beri onu aynı kanallar-da göremedik.

Ne demişti?Koronanın o günlerdeki coğrafik

dağılımından yola çıkarak, “Korona bazı genleri taşıyanlara bulaşmı-yor olabilir, bu genler de Türklerde bulunuyor olabilir!” demiş, ve eklemişti:

“Bu benim hipotezim.. Doğru çıkmayabilir de!”

Deneysel tıp alanındaki bir bilim adamının, es kaza bir hipotezini ilan etmesinin, yani bir anlamda sesli düşünmesinin, özellikle de onunla aynı disiplinden başka bilim adam-ları tarafından bu denli bir linçe payanda edilmesi biraz manidar değil mi?

Bu durum bana, Oytun Erbaş’ın değil de, ona bunu reva görenlerin bir sorunu olduğunu daha fazla düşündürüyor.

Kaldı ki, hipotezdir. Doğruluğuna dair henüz bir çalışma yoktur.

Peki yanlış olduğuna dair bir “peypır”ı var mı?

Birilerinin elinde, kimin hangi geni taşıdığının bir listesi mi var?

OYTUN HOCA’YI YEDIRMEM

EN IYI STRATEJI BU MUDUR?

Page 11: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

MESELE EKONOMİ11 10 Nisan 2020 Cuma www.gazetepencere.com

$ €6.66 7.29 %12.17Faiz Cumhuriyet Gram BrentBIST 100

2.142 361 31.8695,834 ↑ ↑ ↑↑ ↑ ↑ ↑

Sendikalardan gelen ‘işten çıkarma yasaklansın’ talebine karşı hükümetin hazırladığı formül işçiyi sevindirmedi. İşçilerin günlük 39.24 TL karşılığında

ücretsiz izne çıkarılabilecek olması hem ücretsiz izin kavramının meşrulaşacağı

hem de miktarın açlık sınırının bile altında olması tepki çekti. Konunun

uzmanı hukukçular, “işten çıkarmalar yasaklanmıyor, sadece erteleniyor. 3

ay sonunda işten çıkarmayı engelleyen düzenleme yok. Maaşların 4380 liraya

kadarının 3 ay boyunca kısa çalışma ödeneği üzerinden ödenmesinin de önü

kesiliyor” yorumunu yaptı.

39.24 TLTEPKİSİ

ErtelemeGÜNLÜK

Üç Konfederasyon tarafından eşsesli olarak talep edilen ardından da STK’ların destiğini alan ‘İşten çıkarılma yasaklansın’ çağrısı hükümeti harekete geçirmişti. Önceki gün hükümetin hazırladığı teklif taslağında 3 ay boyunca işten çıkarmaların yasak-laması ve ücretsiz izin alan işçilere günde 39.24 TL destek verilmesi yeraldı. Hükümetin attığı bu adıma sendikalardan büyük tepki geldi.

BU KABUL EDİLEMEZTürk-İş Başkanı Ergun Atalay “Kanun taslağı ile

işten çıkartmalar yasaklanmaktadır ancak işverene ücretsiz izin yetkisi öngörülmektedir. Bu kabul edile-mez. Nakdi ücret desteği de işçilerin geçim şartlarını karşılamaktan uzaktır” dedi. Atalay taslakta “Geçici İstihdam Güvencesi” başlıklı geçici maddeyle geti-rilen düzenlemenin işçiyi korumaya yeterli olmadı-ğını savunarak “Koronavirüs koşulları bitene kadar işveren hangi gerekçe ile olursa olsun işçiyi işten çıkarmamalıdır. İş Kanunu’nun 25/2 maddesi de iş-letilmemelidir. Haklı nedenle işten çıkarma maddesi uygulanırsa işçi dava açamayacağı gibi İşsizlik Sigor-tası hükümlerinden de yararlanamayacaktır” dedi.

YENİ ÖNERİLERAçıklamada şöyle denildi: “Ücretsiz izne çıkarıla-

rak nakdi ücret desteği sağlanacak işçilerin her türlü zorunlu fatura ve kredi borçları faizsiz olarak 3 ay süre ile ertelenmelidir. Taslaktaki günlük 39.24 lira nakdi ücret desteği son derece yetersizdir. Asgari ücretin günlük brüt tutarının yüzde 40’ına tekabül etmektedir. SGK’ye bildirilen son 3 aylık prime esas kazanç ortalamasının en az yüzde 40’ı olarak belir-lenmesi isabetli olacaktır. İşçilerin medeni durumu-na ve çocuk sayısı esas alınarak da bir tutar tespit edilebilir. Kısa çalışma ödeneği ödemeleri en az asgari ücretin yüzde 60’ı, en fazla asgari ücretin yüz-de 150’si oranındadır. Bundan düşük ödeme işçinin aleyhine dönüşmesine izin verilmemelidir.”

3 AY

Ücretsiz izin yoluyla işsizlik fonundan daha az ödeme formülü bulunmuş

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bu karar ücretsiz izni meşrulaştıracak ve düşük ücrete mah-kum edecek” dedi. Yeni taslak kabul edilirse üc-retsiz iznin meşrulaştırılacağını ifade eden Çerke-zoğlu, “Ücretsiz izin oldukça kısıtlı olarak, işçinin onayına tabi bir şekilde uygulanabiliyordu. Bu tas-lak bunu ortadan kaldıracak. Fesih yasağı uygulan-dığı durumda işveren işçiyi ücretsiz izne çıkarta-bilecek. Bu da ücretsiz izni meşrulaştırmış olacak. Bu uygulamaya gerek yok. Ücretsiz izni tümüyle meşrulaştıran bir yaklaşım olacak bu. Böyle bir dayatma olmamalı. Burada hükümete ücretsiz izin yoluyla işsizlik sigortası fonundan daha az ödeme yapılması için bir yol bulunmuş” diye konuştu.“İş-çiler kısa çalışma ödeneğinden minimum 1752, maksimum 4 bin 381 lira alabiliyorlar. Yeni düzen-leme ise sefalet ücretini beraberinde getiriyor. Tüm işçilere 1170 lira gibi bir sefalet ücreti uygulanıyor. Bu kabul edilemez. En az asgari ücret düzeyinde olmalıdır ücretsiz izin ödeneği. Gündemdeki uygu-lamayı kabul edilemez olarak görüyoruz.”

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kav-lak’da taslağın henüz net olmadığını belirterek bir rapor hazırlayıp Bakanlığa sunacaklarını bildirdi. Tasarıdaki “haklı nedenden dolayı işten çıkartma” konusuna dikkat çeken Kavlak, “Kime göre haklı neden? İşçi ben ücretsiz izin istemiyorum derse,

kendi iş hakkını kendi fes edebiliyordu. İşsizlik sigortasına gidiyordu, 1177 TL yerine 2 bin 400 TL alıyordu. Ama haklı nedenle işverene çıkartma hakkı verdiği zaman işveren tazminatsız atabilir. Nereye gidecek bu işçi, mahkeme yok ortada. Yani bunlar net değil” ifadelerini kullandı.

‘Bir rapor hazırlayıp bakanlığa sunacağız’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ko-ronavirüse ilişkin alınan önlemler kapsamında ücretsiz izne çıkarılacak-lara ödenecek olan günlük 39 lira 24 kuruş olan aylık 1.177 liranın açlık sınırının altında olduğunu belirt-ti. Özlem Akarsu Çelik’e konuk olan Kılıçdaroğlu Siyasi iktidarın korona ile mücadele için aldığı ön-lemlerin sorunları çözmek-

te yeterli olmadığını, günü kurtarmaya yönelik oldu-ğunu söyledi. “Fedakârlığı asgari ücretliler mi yapa-cak, devletten milyonlarca dolarlık ihale alanlar mı?” diye soran Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdo-ğan’ın gündeme getirdiği “Tekalifi Milliye” tartışma-larına da değindi. ‘Çöpten yiyecek topladım diyen bir vatandaşa sosyal medya hesabından “geber” diyen

İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yar-dımcısı, bürokraside liya-kat olmadığının kanıtıdır. Bürokraside çürüme var. BDDK Başkanı’nda da çü-rüme var. Fatih Portakal’ın attığı tweet’in herkesin aklına geldiğini görmüyor mu?” diye konuşan Kılıç-daroğlu, siyasi iktidara bir kez daha Ekonomik Sosyal Konseyi toplaması için çağ-rıda bulundu.

Kılıçdaroğlu: Ücretsiz izine çıkana açlık sınırının da altında veriyorlar

BDDK’dan bankalara ‘Destek kredilerinin borsaya, dolara yatırılmasın engel olun’ talimatı

Bankacılık Dü-zenleme ve De-netleme Kurumu (BDDK), banka-lara bir yazı gön-dererek, Korona-virüs salgınından

zarar görenlerin desteklenmesi amacıyla hazırlanan kredi paketlerinin amaç dışı, spekülatif amaçlarla kullanımına engel olunmasını istedi. BDDK açıklamada şöyle denildi: Bankalarca kredilerin amacına matuf olarak yararlanıcılara kullandırıl-ması önem arz etmektedir. Bu kapsamda; kredi müşterilerinin cari veya yakın dö-nemli ihtiyaçları veya kredinin amacına matuf faaliyetler haricinde, . Döviz ve altın işlemleri,. Vadeli mevduat, repo, hisse senedi, vb. finansal getiri sağlamaya dönük yatı-rımlar,. Bankalar ve banka dışı finansal ku-ruluşlar nezdindeki vadesi gelmemiş diğer kredi risklerinin kapatılması,. Makul seviyelerin üzerindeki nakit çekim talebi,. Somut ve desteğin amacına uygun makul bir gerekçe olmaksızın başka bir bankaya ve aracı kuruma veya geçerli bel-geler üzerinden tespit edilmiş ve mevzuata uygun ithalatların ödemesi haricinde yurt dışına transfer yapılması, işlemleri de da-hil olmak üzere, ilgili kredinin kullandırım amacına aykırı işlemlerin gerçekleştirilme-sine yönelik bankalarca gerekli görülecek kontrollerin azami oluşturulması gerekli görülmektedir.”

ABD Merkez Bankası (Fed), koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler kapsamın-da ülkedeki yerel yönetimleri ve orta ve küçük ölçekli işletmeleri desteklemek için 2.3 trilyon dolar büyüklüğünde bir dizi ek tedbir açıkladı. Fed, bankalarla ortaklaşa bir şekilde 10 binden daha az çalışan bu-lunduran şirketlere dört yıl vadeli kredi sağlayacak. Ayrıca, eyaletler ile ABD’nin en kalabalık nüfuslu yerleşim bölgelerinin ihraç ettiği kısa vadeli bonolarını doğru-dan satın alacak. Alımlar 500 milyar dola-rı bulabilecek. Fed Başkanı Jerome Powell, “Fed’in rolü, bu kısıtlı ekonomik faaliyet döneminde, olabildiğince rahatlama ve istikrar sağlamaktır ve bugünkü eylemleri-miz nihai iyileşmenin mümkün olduğunca güçlü olmasını sağlamaya yardımcı ola-caktır” ifadelerini kullandı.

İŞSİZLİK MAAŞI REKORUBu arada, ABD’de son üç haftada işsizlik

maaşı başvuru sayısı 15 milyonu aşarak rekor seviyeye ulaştı.

Fed’den, yerel yönetim ve KOBİ’lere 2.3 trilyon dolar

Borsa İstanbul’da BIST 100 endek-si, günü yüzde 2,80 değer kazancıyla 95.834,44 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 2.609,22 puan artarken, toplam işlem hacmi 15,1 milyar lira olarak gerçekleş-ti. BIST 100 endeksi, günü analistlerin direnç olarak nitelendirdikleri 95.500 üzerinde tamamladı. Analistler, koro-navirüs salgınında en kötünün bu hafta ile birlikte geride kalabileceğine ilişkin beklentilerin yanı sıra Fed başta olmak üzere merkez bankalarının genişleme ve kredi desteği adımlarının küresel pay piyasalarını desteklediğini ifade etti. Açıklamanın ardından dolar/TL yüzde 1.7 değer kaybederek 6,6560’a geriler-ken, Avrupa borsalarındaki yükselişler de yüzde 2’ye yaklaştı.

Borsa İstanbul’da yüzler güldü

Page 12: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

GÜNDEM12 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

Hükümetin bugüne kadar almış olduğu önlemlerin yeterli bulunma oranına baktığımız-da, katılımcıların %42’sinin önlemleri yeterli bulduğunu, %29’unun ise önlemleri yeterli bulmadığını görüyoruz. Alınan önlemleri ne yeterli ne de ye-tersiz bulduğunu belirtenlerin oranı ise

%19. İki hafta önceki sonuç-lar ile karşılaştırıldığında ise yeterli bulma oranında %3, yeterli bulmama oranında ise %1’lik bir artış söz konusu. Sonuçları detaylı olarak ince-

lediğimizde bu artışların “Hiç yeterli bulmuyorum” ve “Çok yeterli buluyorum” ifadelerin-deki artıştan kaynaklandığını görebiliriz. Dolayısıyla hükü-metin almış olduğu önlemler konusunda toplumdaki ayrış-manın biraz arttığını söylemek mümkün.

Aynı soruya verilen yanıtları katılımcıların parti tercihi kı-rılımına göre incelediğimizde ise bu ayrışmanın nerelerde meydana geldiğini görmek mümkün. Genele baktığımızda alınan önlemleri en fazla yeter-

li bulan grup %69 ile AK Parti seçmeni olurken, en az yeterli bulan grup %30 ile CHP seç-meni olarak karşımıza çıkıyor. İki hafta önceki sonuçlar ile karşılaştırıldığında, alınan ön-lemleri yeterli bulma konusun-da en fazla artışı %19 ile HDP seçmeni gösterirken, İYİ Parti seçmeninde %12’lik artış, MHP seçmeninde %7’lik ve AK Parti seçmeninde ise %2’lik bir artış söz konusu. Alınan önlemleri yeterli bulmama oranında artış gösteren tek grup ise %15 ile CHP seçmeni olarak görülüyor.

CAN SELÇUKI Istanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü

KORONA VİRÜS KONUSUNDA

NE KADAR ENDİŞELİSİNİZ?

Bu soruya verilen yanıtların geneline baktığımızda Mart ayına göre toplumda-ki endişe oranının bir hayli arttığını görüyo-ruz. Mart ayı anketin-de endişeli olduğunu belirten katılımcıların oranı %52 iken, Nisan ayı araştırmamızda bu oran %18 artış göste-rerek %70 seviyesine geldi. Özellikle “Hiç endişeli değilim” ya-nıtını veren katılım-cılarda %10’luk bir düşüş olması toplu-mun giderek konunun ciddiyetini kavradığı-nı gösteriyor. Verilen yanıtları katılımcıların yaş kırılımına göre in-celediğimizde en endi-şeli grubun bir önceki ankette de olduğu gibi 25-34 yaş grubu olduğu

görülüyor. Bu yaş gru-bunun iki hafta önce-sine göre %19 daha endişeli olduğunu söy-lemek mümkün. Endi-şenin en çok arttığı yaş grubu ise %24 ile 45-54 yaş grubu. 21 Mart günü itibari ile sokağa çıkma yasağına tabi olan 65 ve üstü yaş grubu katılımcılarda %22’lik endişe artışı olduğu görülüyor. Son olarak sonuçları parti kırılımına göre ince-lediğimizde bir önceki ankete göre her parti seçmeninin ciddi oran-da daha fazla endişeli olduğu söylenebilir. En endişeli grup %80 ile CHP seçmeniyken, en az endişeli grup %63 ile AK Parti seçmeni olarak karşımıza çıkı-yor.

Toplumdaki genel endişe artışının alınan kişisel önlem-leri etkilediği araştırmamız sonuçlarında açık bir şekilde görülüyor. Mart ayı anketin-de sunduğumuz sekiz ifadeye katılma oranı ortalama yaklaşık %18 artış gösterdi. İki hafta önceki anketimizi yaptığımız sırada 20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlar sokağa çıkma yasağına henüz tabi tutulma-mıştı. Yasalar gereği araştırma-larımızda Türkiye nüfusunun yaklaşık %30’unu oluşturan 18 yaş ve altı grubunu dahil

edemediğimizden dolayı bu yaş grubunun aldığı tedbirleri araş-tırmalarımıza yansıtamadık. Ancak bu yaş grubunun sokağa çıkma yasağına büyük oranda uyduğunu varsayarak, ülkede sokağa çıkma oranının bugün itibari ile ciddi anlamda azaldı-ğını söyleyebiliriz. Katılımcılara sunulan sekiz ifade içerisinde en fazla artış gösteren %33 ile “Maske takıyorum” oldu. Buna ek olarak “İşe gitmiyorum” ifadesine katılanların %29 artış göstererek %55 seviyesine gel-mesi sevindirici bir sonuç.

Yukarıda sunulan sekiz ifa-deye ek olarak Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz ankette katılımcılara üç ifade daha sunduk. Sonuçlara göre “sık sık ellerimi yıkıyorum” ifadesine katılanların oranı %67 olarak karşımıza çıkarken, “Eldiven kullanıyorum” ifadesine katı-lanların oranı yaklaşık %40. “Evden çıkmamaya özen göste-riyorum” yanıtına katılım oranı %62 iken, “Evden çalışıyorum” ifadesine katılım oranının yal-nızca %24 olması ise düşündü-rücü.

KORONA VİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN SAYACAĞIM ÖNLEMLERDEN

HANGİLERİNİ ALDINIZ?

BUGÜNE KADAR HÜKÜMETİN KORONA VİRÜS İLE İLGİLİ ALDIĞI ÖNLEMLERİ

YETERLİ BULUYOR MUSUNUZ?

KORONAVIRÜS’TE SON DURUM NEDIR?Koronavirüs dünya gün-

demine girdiğinden beri TurkiyeRaporu.com ad-resinde bu konuyla ilgili araştırmalara yer veriyo-ruz. Özellikle takip etti-ğimiz konu ise toplumun bu salgını ne kadar ciddi-ye aldığı ve hangi önlem-leri aldığı. Mart ayı ba-

şında, katılımcılarımızın %46’sı aşısı bulunması durumunda koronavirüs aşısı yaptırmayacaklarını ifade etmişti. Çok şükür o günden bu güne top-lumun bu işe bakış açısı değişti.

Bu köşede daha öne Mart ortası yaptığımız

anketin sonuçlarını pay-laşmıştım. Bu yazıda kamuoyunun Korona virüs hakkında ne kadar endişeli olduğu, kişisel olarak ne tür tedbirlerin alındığı ve hükümetin al-mış olduğu önlemlerin ne kadar yeterli bulunduğu gibi önemli konulara de-

ğinmiştik. Korona virüs hastalığının semptom-larının en fazla iki hafta içerisinde görülmesi, iki haftada bir yapılan bu araştırma dizisini önem-li kılıyor. Bugün alınan önlemler aslında iki haf-ta sonra nerede olacağı-mız konusunda bizlere

fikir sunar nitelikte. Bu sebepten dolayı Nisan ayının ilk anketinde Mart ayında sorduğumuz bazı soruların aynısını katı-lımcılarımıza sorduk ve sizlere iki hafta içerisin-de yaşanan değişimin karşılaştırmalı bir anali-zini hazırladık.

Page 13: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

OTOMOTİV13 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

EMRE ÖZPEYNIRCI

KORONA salgını tüm dünyada fabrikaları kapa-tırken, karantina ve sosyal mesafe kuralları gereğince de bayilerin boş kalmasına neden oldu ve küresel pa-zarlarda sıfır araç talebini hızla düşürdü. Mart ayında Avrupa’da toplam otomobil ve hafif ticari araç satışları yüzde 53 düşerken, nisan ayında bu kaybın yüzde 80’e ulaşması bekleniyor. Bu da ihracatının yüzde 85’ini Avrupa’ya yapan Türk otomotiv sanayi için durumu çok net özetliyor. ABD’de ise mart ayında satışlar yüzde 40 düşerken, nisan ayında bu kaybın

yüzde 60’a ulaşması bekle-niyor. Avrupa'nın otomotiv üssü Almanya'daki otomo-bil ve hafif ticari araç satış-ları Mart ayında yüzde 38 azalırken, bu oran İtalya'da yüzde 85, Fransa'da yüzde 72 ve İspanya'da ise yüzde 69 oranında gerçekleşti. Türkiye’de ise mart ayının ilk 2 haftasında yaşanan yo-ğun talep nedeniyle satışlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 1.6 arttı. Ama bu ilk 2 ayda yaşanan yüzde 90’lık büyü-menin ardından net kaybı ortaya koyuyor. Nisan ayın-da ise Türkiye’de de satış-ların 20 bin adetlere inerek dip yapması bekleniyor.

EVDEN EVE INSANSIZ TESLIMAT ZAMANI!Aslında tam da içinde olduğumuz salgın durumu için sürücüsüz kargonun tam zamanı değil mi? Bu doğrultuda Google'da

çalışan ve oradan ayrılıp kendi şirketlerini kuran mühendisler Nuro adında sürücüsüz teslimat robotları üzerinde çalışıyorlar. Firma California'da bu araçların trafiğe açık yollarda testlerinin yapılması için izin aldıklarını da duyurdu...

EVLERE kapandığımız bu pandemi döneminde hepimiz için kuşkusuz en hayati şey ‘kargo’ oldu. Dışarı çıkamadığımız için özellikle gıda ihtiyaçları-mızı internetten sipariş ediyor ve eve teslim edil-melerini bekliyoruz. Ama bir taraftan da kargoyu getiren kişi ve poşetlerde ‘virüs’ endişesi yaşıyoruz. Tam da bu dönemde in-sansız araçlarla el değme-den teslimat yapılsa, her-kesin içi daha rahat olmaz mıydı? Bu doğrultuda iki eski Google mühendisinin kurduğu startup şirketi Nuro, Amerika’nın Arizona ve Texas bölgelerinde mar-ket teslimatları için test edilen araçlarını şimdi de California’da test etmeye başladı. Sürücüsüz kar-go aracı maksimum 25 mil hıza çıkabiliyor ve hava şartları uygunsa 35 mile kadar hızla-nabiliyor. Amerika’da sürücüsüz araç ile teslimat konusunda ilk izni alan ve testlere baş-

layan firma olan Waymo, Nuro’nun tek rakibi olarak gözüküyor. Waymo’nun ayrıca sürücüsüz otomobil testleri yaptığını da biliyo-ruz. Son olarak California yollarında test yapan 65 firma bulunuyor.

PROTOTİPLER TEST EDİLİYOR

California Motorlu Araçlar Departmanı (DMV) Müdürü Steve Gordon yaptığı açıklamada, “DMV’nin en önemli

ve üzerinde durduğu konu trafikteki herkesin güvenliği. Nuro, DMV’nin California yollarında sürücüsüz araçlarıyla testlerini gerçekleştirmesi için ihtiyaç duyulan tüm gereksinimleri

karşıladığını ispatladı” dedi. Nuro

son olarak R2 isimli prototipini

test etmeye başladı. Hafif, dar ve elektrikli olan bu araç tamamen

sürücüsüz çalışabiliyor. Firma direksiyon ve yan aynalar olmadan sürücüsüz araçların seri üretiminden federal bir muafiyet alan ilk otonom araç üreticisi olma özelliğine de sahip. Firma Bay Area’da modeli belirtilmeyen bir Lexus marka SUV ile sürücüsüz araç testleri gerçekleştiriyordu. Ancak koronavirüs salgını firmanın testlerine ara vermesine sebep oldu. Nuro, “Bizim planımız Mountain View’deki müşterilere ilk etapta sürücüsüz araçlarla teslimat gerçekleştirmek” olarak açıkladı. Firmanın avukatı David Estrada, “Bu teslimat hedefi bize yerel firmalar ve satıcılarla sürücüsüz araç teslimatı gerçekleştirecek kargo sözleşmesi yapma imkanı ve izni tanıyacak. Bundan sonraki adımımızda ise hizmetlerimizi eyalet geneline taşıyacak izinler alabilmek” dedi.

KORONAVİRÜSÜN, Türk otomotiv sanayine olan negatif etkisi ise hızla ar-tıyor. 20 Mart’tan itibaren tedarik sıkıntısı, talep azlığı ve sağlık nedenleri ile fab-rikalarda üretime ortalama 2 hafta ara veren otomotiv şirketleri şimdi bu süreleri birer birer uzatmaya başla-dı. Şu anda Ford Otosan ve Toyota üretime 27 Nisan’da başlayacağını açıklarken, Hyundai Assan ve Anadolu Isuzu dışında diğer tüm fab-rikalarda ise üretim şimdi-lik 20 Nisan’da başlayacak

gibi görünüyor. Hyundai ve Anadolu Isuzu ise her an 13 Nisan olarak belirlediği arayı uzatabilir. Çünkü özellikle en büyük ihraç pazarımız olan Avrupa’da bir çok fabrikada üretim aralarının mayısa sarkması Türkiye’yi de ya-kından etkiliyor. Sonuçta Avrupa’dan talep olmadığı, parça tedariki sağlanmadığı sürece üretime geçme şan-sı da yok. Ayrıca Covid-19 salgının bulaşma hızının da artması fabrikalarda üretim aralarının mayısı da kapsa-yacağını ortaya koyuyor.

FABRİKALARDA ÜRETİMARALARI UZATILIYOR!

TÜM Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, koronavirüs salgını nedeniyle uzun dönem kirala-madan çok günlük kiralamanın büyük darbe yediğini belirtti. Ekici, “Kısa dönem yani günlük kiralama (rent a car) iş hacminde 10 Mart'tan bu yana yüzde 60'a yakın daralma yaşandı. Bu oran havalimanlarında yüzde 100'ü buldu” dedi. Araç kiralama sektörünün 2018 ve 2019'da ya-şadığı büyük daralmadan sonra 2020 yılında çıkışa geçeceğini bek-lediklerini hatırlatan Ekici şunları söyledi: “Salgına kadar biz normal şartlarda bu yıl yüzde 6-7 büyüme bekliyorduk. Bugün ise kısa dö-nem kiralamada yüzde 50, uzun dönem kiralamada ise yüzde 10-15'lik bir daralma bekliyoruz. Tabii pandemi süreci daha uzun sürerse işler değişir” dedi.

Günlük kiralama durdu, uzun

dönem beklemede

Avrupa’da otomobilsatışları % 80 düşecek

Page 14: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

SPOR14 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

Türkiye’de siyaset ve ülkenin ekonomik koşulları dahil her şeyin önüne geçen futbol covid19 ile artık gündemden düştü. Konuşulmaz, özellikle de Süper Lig şampiyonluğu tartışılmaz hale geldi..

Daha iki ay öncesinde ne fırtınalar kopuyordu Türk futbolunda hatırlayınız. Neler konuşuluyordu neler. Bir maç bit-meye görsün, tartışılan pozisyon varsa, yoksa da üretilirdi ya; pozisyonu ileri al, geri çek, yetmedi 12 kez oynat. Net cevap veremeyen patronun sesine doğru iler-lemek isteyenler “gri” kelimesiyle topu taca atardı..

Ekran bülbülleri böyleyken yönetici ve teknik adamlar için de durum farklı değildi. Imalı sözlerle bombayı ortaya bırakıp izleyenler mi ararsınız, dobra konuşup hedef tahtası olanlar mı?

Çok şükür ki eve kapanıp bu polemik-

lerden kurtulduk. Coronavirüs en çok Beşiktaş ve Fe-

nerbahçe’ye yaradı. Liglerin ertelenmesi başarısız olan camialara coronavirüs aşısını bulmuş kadar iyi geldi. Beşiktaş ve Fenerbahçe camiasını tedavi etti!Er-telenen lig camia baskılarını azalttı. Başarısız camialarun temsilcileri, “Şu ortamda futbolu konuşmak doğru değil” diyerek topu taca atmayı uygun gördüler.

Bizce de futbolu konuşmak şu aşama-da doğru değil. Hem de hiç değil.

Önce sağlık. Başarısız olanlar ezeli rekabette

yapamadıklarını çeşitli atraksiyonlarla uygulamaya koyuyorlar.

Kimi “ligler bu haliyle tescil edilsin” diyor..

Kimine göre “play off olsun.Yetmedi “oynanmamış kabul edelim”

diyenler var.Ligin bu haliyle tescil edilmesi Trab-

zonspor’un işine gelir. Galatasaray, Başakşehir ve Sivas buna izin vermez. Lobileri ortada, bordo mavililere yedir-mezler. Hemen “ Devlet desteği” yangını başlar..

Ligin ateşi düştü. Insanlar soğudu. Futbol unutuldu. Virüs ilk sırayı, deva-mını da ekonomi ve işsizlik aldı. Her gün gazete sayfalarında, tv ekranlarında demeçleri ile yer alan başkanlardan ses yok. Ülke ekonomisi için önerileri ya da mağdurlara yardımları ile gündeme gelen kaç başkan var? Bir Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un adını duydum. Başka var mı?

TFF liglerin Mayıs ayı başında yeniden değerlendirileceğini söylüyor. Bu tablo içinde zor gözüküyor. Iki ay yatan oyuncu-yu hazır hale getirmek 6 ile 8 hafta sürer.

Yetmedi bir o kadar da hazırlık maçı oynaması lazım. Kısaca şunu söylesek yanlış olmaz: Ligler oynansa da tadı olmayacak. Heyecanı, kalitesi düşecek. Oyuncular sık sık sakatlanırsa sürpriz olmaz.

Süper lig de tablo bu..1.lig, 2.lig, 3.lig, BAL’da durum ne? Kulüpler kapandı. Oyuncular evlerine

gönderildi. Yatırım yapanlar yandı. Hiç bir geliri olmayan takımlar oyuncularını gönderip, çalışanlarını izine çıkarttı ve “evde yiyin, için” dedi. Kapalı tesisin maliyeti bile kulüplere büyük yük. Tesisi canlı tutmak için para lazım. Çim bakı-mından tutun, aydınlatmaya kadar.

Gelir var mı?Yok..Bu kulüplere TFF el atmalı.,Dünyada yıldız oyuncuların coronavirüs

ile mücadele eden sağlıkçılara ve ülke-lerinin sağlık sistemine katkısına şahit olduk. Örnek davranışlara imza attılar. Milli takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş bir milyon tl ile öncü isim oldu. Yıldız oyunculardan ses çıkmadı. Milyon dolar alan oyunculardan hiç birinin adını duyamadık. Güneş bir anlamda futbolun onurunu kurtardı.

Yazık..Futbol sadece futbol değildir.Futbolcular bugünlerde kulüplerine,

ülkelerine destek olmalı.Trabzonspor yönetimi sözleşmeleri

biten bütün oyuncularına, “Kim ne feda edecek?” sorusunu sormalı.

Fedakarlık yapmayan ile yollarını ayırmalı. Bu günler için elini taşın altına sokmayandan bir şey olmaz..

Bunu bütün Süper Lig klüpleri yapmalı.

CEVATKOL Covid 19 ve futbol!

Koronavirüs salgını nedeniyle lige verilen arada futbolcuların maaşlarında indirim yapmasını talep eden Galatasaray yönetimi, Falcao'dan ret yanıtı aldı. Golcü oyuncunun Arap ülkelerinden gelen tekliflere de sıcak bakmadığı ifade edildi.

Koronavirüs salgını nede-niyle tüm futbol kulüpleri gibi maddi çıkmaza giren Galatasaray, oyuncuları-nın maaşlarında indirime gitmek için görüşmelere

başladı. Bu konuda İspan-ya’dan flaş bir iddia gelirken Kolombiya’da Falcao’nun maçlarını yayınlayan Win Sports’un genel yayın yö-netmeni Jaime Parada, AS’a konuştu. Parada, “Anladığım kadarıyla Falcao, Galatasa-ray’da devam edecek. Fal-cao devam ediyorsa, biz de maçları yayınlamayı sürdü-receğiz. Ancak yayın bedeli konusunda tekrar pazarlık yapmak durumundayız. Fal-cao’nun durumu ne zaman netleşirse, biz de o zaman

yayın bedeli hakkında tek-rar konuşacağız” ifadelerini kullandı.

ARAPLAR'A DA "HAYIR" YANITI

Parada, “Eğer Galatasaray yönetimi, Falcao’nun ücre-tinde indirim yapmak konu-sunda ısrarcı olmazsa, kesin olarak Galatasaray’da devam eder. Çünkü Araplar’dan gelen teklifi kabul etmedi. Ama Galatasaray’ın ücrette indirim teklifini de kabul etmiyor” diye konuştu.

FALCAO’DAN INDIRIME RET

Galatasaray Kulübü, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgı-nıyla mücadelede anlamlı bir karar aldı.

Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, başkan Mustafa Cengiz ve yönetim

kurulunun, Mecidiyeköy'de bulunan oteli, ihtiyaç duyul-ması halinde Sağlık Bakanlığı-nın hizmetine bedelsiz şekilde sunma kararı aldığı belirtildi.

Bodrum katlarıyla beraber yaklaşık 17 bin metrekare-

lik alana sahip otelin, cephe giydirmesinin de yapıldığı aktarıldı. İçerisinde henüz bir yatırım yapılmayan 13 katlı otelin, 182 odalı bir hastane olarak tamamlanmaya uygun olduğu kaydedildi.

GALATASARAY’DAN DEV DESTEK

Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından Union Berlin'de forma giyen milli futbolcu Yunus Mallı'nın, evinde karantinada bulunduğu bildirildi.

Alman basınında yer alan haberlerde, Union Berlin Tek-nik Direktörü Urs Fischer'in, 28 yaşındaki oyuncunun ka-rantinada olduğunu ve antren-manlara katılamadığını açıkla-dığı belirtildi.

Fischer'in, Yunus Mallı'ya

yeni tip koronavirüs (Ko-vid-19) teşhisi konulup konul-madığı veya oyuncunun virüs tespit edilen bir kişiyle te-masta olup olmadığına ilişkin ayrıntı vermediği ifade edildi.

Öte yandan, video konferans yoluyla bazı gazetecilere açık-lama yapan Fischer'in, ilk önce konunun bilindiğini sandığı, ancak öyle olmadığını öğre-nince basın mensuplarından bunu kendilerine saklamaları-nı istediği de kaydedildi.

Kariyerini Serie A ekiplerin-den Roma'da sürdüren Cen-giz Ünder'e kötü haber geldi! İtalya basınında çıkan habere göre son 1 yılda beklentilerden uzak kaldığı düşünülen Cengiz Ünder için satış kararı alındı.

Roma forması giyen ve geçir-diği sakatlık sonrası bu sezon kendisini çok gösteremeyen Cengiz Ünder için "satış" ka-rarı gelebilir. La Gazzette della Sport'un haberine göre Roma, son 12 ayda beklentilerden uzak kaldığı belirtilen yıldızı ekonomik anlamda rahatla-mak için göndermeyi planlı-

yor.Cengiz Ünder'in, Bayern

Münih, Leipzig, Milan, Arse-nal, Tottenham ve Everton gibi ciddi taliplerinin olduğu vurgulanırken, Lyon'un da son günlerde yoklamalarda bulun-duğu kaydedildi.

Roma'nın 15 milyon euro ödediği Cengiz Ünder'i önemli bir bedelle elden çıkarabilece-ği ve yerini de takımda hazır olan Carles Perez ile rahatlıkla doldurabileceği belirtildi. Bu sezon 20 maçta 1055 dakika süre alan Cengiz Ünder, 3 gol atarken, asist yapamadı.

ROMA, CENGİZ ÜNDER’İ

GÖNDERİYOR

YUNUS MALLI KARANTİNADA

FENERBAHÇE’DEN ‘DESTEK KOLİSİ’ YARDIMI

Fenerbahçe Spor Kulübü, 65 yaş üzerindeki üyelerine ve kombine kart sahiplerine 'Fenerbahçe Ailesi Destek Kolisi’ ile yardımcı olacak.

Fenerbahçe Spor Kulübü, korona virüs salgını nede-niyle sokağa çıkma yasağı gelen 65 yaş üzeri kulüp üyelerine ve kombine kart sahiplerine destek kolisi

gönderecek. 65 yaş üzeri ku-lüp üyeleri ile futbol, basket-bol ve voleybolda kombine kart sahibi olan tüm 65 yaş üzeri taraftarlara yardım ko-lileri iletilecek. Sarı-lacivert-lilerden yapılan açıklamada 5 bini aşkın 65 yaş üzeri kişi tespit edildiği ve yardımların pazartesi gününden itibaren başlayacağı belirtildi.

Trabzonspor'un Arjantinli oyuncu Jose Sosa ile ilgili plan-ları oyuncuyu adeta mest etti. Başkan Ahmet Ağaoğlu'nun bordo-mavili takımda 3.sezonunu geçiren ve sezon sonu sözleşme-si sona erecek olan başarılı oyuncu ile prensipte anlaşmaya vardıklarını söyleme-si sonrası camiada adeta bahar havası esiyor. Bordo-mavili yönetimin tecrübeli oyuncuya kariyerine Trabzonspor'da devam etmesi ve sonrasında yine kulüpte görev al-ması yönündeki teklif yapıldığı öğrenildi. Yönetimin başarılı oyuncunun tecrübe-lerinden her anlamda yararlanmak için de kulübün bir parçası olması yönündeki bu teklifinin ise oyuncu tarafından olumlu kar-şılık bulduğu öğrenildi.

SOSA’YA YENİ

TEKLİF

Trabzonspor'un sezon başında Crystal Palace’tan kiralık olarak kadrosuna kattığı Alexander Sörloth, bordo-mavili takımda gösterdiği performansla Av-rupa’yı adeta salladı. Belçika basınından Voetbalnieuws’un haberine göre; 24 yaşındaki golcünün peşinde Avrupa’nın önde gelen kulüpleri var. Devle-rin başında İspanyol ekibi Real Madrid gelirken eflatun-beyaz-lıların dışında Bayern Münih, Chelsea, Milan, Napoli, Monaco, Lyon ve Marsilya da Sörloth’u listesine ekledi.Satın alma op-

siyonu Trabzon’da olan Sörlo-th, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla, Avrupa devlerine yeşil ışık yakmıştı.

Norveçli oyuncu her ne kadar önceliğinin bordo-mavili takım olduğunu söylese de “Real’e kimse hayır diyemez” sözleriyle İspanyol devinde forma giymek istediğini dile getirmişti. Kara-deniz ekibinin de planı Norveçli golcünün 6 milyon euro olan opsiyonunu kullanmak ve ar-dından Avrupa’nın önde gelen takımlarına daha yüksek bir bonservisle satmak.

SÖRLOTH AVRUPA’NIN GÖZDESİ

A Milli Futbol Takımı, FIFA dünya sırala-masında 29. basamaktaki yerini korudu.

FIFA'nın internet sitesinden yapılan açıklamada, dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle futbol organizasyonlarının ertelendiği ve turnuvalar için takvim deği-şikliğine gidildiği hatırlatıldı.

Son sıralamanın açıklandığı 20 Şu-

bat'tan bu yana oynanan 4 özel maçın, puanlamayı etkilediği aktarıldı.

Türkiye'nin bin 494 puanla 29. ba-samakta bulunduğu klasmanın ilk 10 sırasında değişiklik yaşanmadı. Belçika birinci, Fransa ikinci ve Brezilya ise üçün-cü sırada yer almayı sürdürdü.

Bir sonraki FIFA Dünya Sıralaması, 11 Haziran'da açıklanacak.

DÜNYADA 29. SIRADAYIZGana basını Beşiktaş'ın Yeni

Malatyaspor'da forma giyen Afriyie Acquah’ı istediğini yaz-dı. Ön libero mevkisinde forma giyen 28 yaşındaki futbolcunun teknik direktör Sergen Yalçın'ın eski öğrencisi olmasına dikkat çekildi

Gelecek sezonun kadrosunu kurmak için şimdiden çalışma-lara başlayan Beşiktaş için Afri-ka'dan flaş bir iddia geldi. Ga-na'da yayın yapan Ganaweb’in

haberine göre; Beşiktaş'ın Yeni Malatyaspor'da forma giyen Afriyie Acquah’ı istiyor. 28 yaşındaki oyuncu için tarafla-rın görüşmelere başladığı ifade edilirken Acquah’ın Sergen Yalçın’la sezonun ilk yarısında birlikte çalıştığına da dikkat çe-kildi. Tecrübeli ön libero, sezon başında Sarı-Siyahlılar’a Empo-li’den bedelsiz olarak gelmişti. Acquah’ın güncel piyasa değeri 1 milyon 600 bin Euro.

BEŞİKTAŞ’IN GÖZDESİ ACQUAH

Page 15: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

SPOR15 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

SHARAPOVA 40 SAATTE 2 MILYON 200 BIN MESAJ ALMIŞ

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle günlerini izole bir şe-kilde geçiren Rus te-nisçi Maria Sharapova geçen günlerde telefon numarasını paylaşarak takipçilerinin kendisine mesaj atabileceğini dile getirmişti. Eski tenisçi yaptığı yeni açıklamayla

40 saatte 2,2 milyon me-saj aldığını duyurdu!

Instagram hesabından bir paylaşım yapan Sha-rapova, telefon numara-sını verdikten sonra 40 saatte 2.2 milyon mesaj aldığını ve takip etmek-te zorlandığını söyledi.

Tek kadınlarda eski dünya 1 numarası Sha-

rapova, kariyeri boyun-ca 2004 Wimbledon, 2006 ABD Açık, 2008 Avustralya Açık, 2012 ve 2014 Fransa Açık şam-piyonlukları yaşamıştı. Şubatta profesyonel te-nisi bırakan Sharapova, 2016'da doping yaptığı gerekçesiyle 15 ay tenis-ten men cezası almıştı.

Juventus'un Portekizli yıldız fut-bolcusu Cristiano Ronaldo, korona virüs tedbirleri kapsamında ant-renmanlarını evinde sürdürüyor. Ronaldo'ya çalışmalarında sevgili-si Georgina Rodriguez de katıldı.

Dünyayı saran korona virüs salgını dolayısıyla bütün futbol organizasyonları ertelenirken, futbolcular da evlerindeki ka-rantina günlerinde çalışmalarını

sürdürmeye çalışıyor. Adada kendini karantina altına alan Juventus'un yıldız futbolcusu Cristiano Ronaldo, sosyal medya hesabından spor yaptığı görün-tüleri takipçileri ile paylaştı. Ro-naldo'ya çalışmalarında sevgilisi Georgina Rodriguez de katıldı. Portekizli futbolcu, videoyu 'En güzel antrenman partnerim' notu ile yükledi.

RONALDO SEVGİLİSİYLE ANTRENMAN YAPIYOR

HAKAN ÇALHANOĞLU:VİRÜSE PAS YOK

RONALDINHO’YA KRAL DAİRESİNDE

HAPİS CEZASI!Brezilyalı eski fut-

bolcu Ronaldinho ve kardeşi Assis Moreira, Paruguay’da sahte pasaportla yakalana-rak 6 ay hapis cezası almış daha sonra da 1.6 milyon Dolar kefaletle cezası ev hapsine çevrilmişti. Ronaldinho ve karde-şi, cezalarının kalan kıs-mını Paraguay’ın başkenti Asuncion’da bulunan 4 yıldızlı bir otelin kral dai-resinde geçirecek.

Sahte pasaport kullana-rak Paraguay'a girmeye çalışmaktan dolayı yakala-nan Brezilyalı eski futbol-cu Ronaldinho ile kardeşi

Assis Moreira, hapis ceza-sına çarptırılmıştı. İkili 32 gün cezaevinde kaldıktan sonra 1.6 milyon Dolar kefalet bedeli karşılığında serbest bırakıldı. Cezası ev hapsine çevrilen Ro-

naldinho ve kardeşi, Para-guay'ın başkenti Asunci-on'da 4 yıldızlı bir otelde cezalarını tamamlayacak. Kaldıkları kral dairesinde havuz ve spor salonu da bulunuyor.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) düzenlediği farkındalık kampan-yasına destek veren milli futbol-cu Hakan Çalhanoğlu, “Virüse pas yok, evde kalıyoruz” mesajı verdi.

YTB, Avrupa'da ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan ve sayıları 6 buçuk milyona ulaşan Türk vatandaşlarına yeni tip korona virüs pandemisi dola-yısıyla evde kalmaları çağrısı yapıyor. Başlatılan farkındalık kampanyasına destek veren isimler arasında milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu da yer aldı. Futbol hayatını İtalya'nın Mi-lan takımında sürdüren ünlü futbolcu, YTB'nin ve Kültür ve Turizm Bakanlığının kurumsal sosyal medya hesaplarından yayınlanan bir video ile Türki-

ye'de ve yurt dışında yaşayan vatandaşları tek yürek olmaya çağırdı. Çalhanoğlu, “Birlikte coşacağımız çok güzel gollerimiz olacak. Şimdi evde eski golleri izlemenin tadını çıkaralım. Raki-be top yok, virüse pas yok. Evde kalıyoruz. Türkiye'de, Avrupa'da ve dünyadaki Türk vatandaşları-mızı evde kalmaya ve tek yürek olmaya çağırıyoruz” dedi.

42 YAŞINDAKİ DROGBA’DAN 45 SANİYEDE 122 MEKİK

Koronavirüs nedeniyle lig-lere verilen arada çalışmala-rını evde sürdüren Cristiano Ronaldo'nun sosyal medyada başlattığı mekik çekme ya-

rışması yayılıyor. Bir dönem Galatasaray'da forma giyen dünyaca ünlü eski futbolcu Didier Drogba da dahil oldu. Drogba sosyal medya hesa-bından paylaştığı görüntüde 45 saniyede 122 mekik çekti. Fildişi Sahilli eski futbolcu paylaşıma, "42 yaşında eski futbolcuya göre fena değil" notunu ekledi. Paylaşıma Ronaldo'yu da etiketleyen Drogba, performansı için ne düşündüğünü sordu.

Cristiano Ronaldo ise 45 saniyede 142 mekik çekmişti.

FUTBOLDA ELLE OYNAMA KURALI DEĞİŞTİ

Futbol oyun kurallarını belirleyen IFAB, omuz ile dirseğin yarısının üs-tünden itibaren yapılan oynamaların “elle oynama” sayılmayacağını açıkladı. Liglere verilen koronavirüs arası nedeniyle bu kuralın, istenirse gelecek sezondan itibaren kullanıl-maya başlanabileceği ifade edildi

Dünyada futbol kurallarını

belirleyen kurum olan Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (IFAB),elle oynama kuralında değişiklik yaptı. Yapılan değişikliğe göre, elle oynamada tişört bölgesine dikkat edilecek. Omuz ile dirseğin yarısının üstünden itibaren olan oynamalar “elle oynama” kapsamından çıkarıldı.

BÜLENT KORKMAZ:HAZIR OLMAK İÇİN

4 HAFTA GEREKİYOR

PINAR KARŞIYAKA FİNAL FOUR’A TALİP

İttifak Holding Konyaspor Teknik Direktörü Bülent Korkmaz, "Fiziksel yeterlilik için hazırlanmak en az 4 hafta gerekli" dedi.

Teknik adam Korkmaz, koronavirüs salgını nede-niyle Süper Lig'e verilen arada açıklamalarda bulun-du. Şu anki durumun sezon başı hazırlıklarına döndüğü-nü dile getiren Bülent Kork-maz, futbolcunun işinin takım antrenmanı hareketli

koşu olduğunu dile getirdi.

"BİLİM KURULU'NUN AÇIKLAMALARI ÇOK ÖNEMLİ"

Süper Lig'in tekrardan başlayabilmesi için Bilim Kurulu kararının önemi-ne vurgu yapan Korkmaz, "Ligin başlaması için Bi-lim Kurulu'nun kararı çok önemli. Onların söylemle-rine göre hareket etmemiz lazım. Virüsü onlar takip

ediyor ancak net bir söy-lem yok. Sağlıklı bir şekilde ligin başlaması için bilim adamlarının söylemleri ne olursa benim için o geçerli-dir. Oradan gelecek bilgilere göre hareket edeceğiz" diye konuştu.

Dünyayı saran korona-virüs salgını nedeniyle Avrupa'daki uluslararası kulüp organizasyonlarını 12 Mart'ta durduran FIBA, Şampiyonlar Ligi'nden sonra sezon sonuna kadar askıya alınan FIBA Europe Cup'ı da yeni sezon öncesi eylül veya ekim ayında Final Four formatıyla tamamlama kararı alırken Pınar Karşıyaka, finallere ev sahipliği yapmaya talip oldu. Bu sezon en büyük

favorisi olduğu kupada yarı finalde Almanya'nın Medi Bayreuth takımıyla eşleştikten sonra virüs pandemisiyle organizas-yonun durdurulmasının şokunu yaşan Karşıya-ka'da Başkan Turgay Bü-yükkarcı, "FIBA Europe Cup Final Four organizas-yonuna daha önce sezon bitecekmiş gibi talip ol-muştuk. Şimdi yeni sezo-na alınan organizasyona yine talip olacağız" dedi.

İngiltere Premier Lig'de forma giyen futbolcular yeni tip korona-virüs (Kovid-19) salgınıyla müca-deleye destek için yardım kam-panyası başlattı.

Liverpool kaptanı Jordan Hen-derson ile Manchester United kaptanı Harry Maguire, sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamayla, Premier Lig oyuncu-ları olarak "Futbolcular Birlikte" isimli bir girişim oluşturduklarını

duyurdu.Henderson ve Maguire, sağlık

çalışanlarına, gönüllülere ve ko-ronavirüsten etkilenen kişilere maddi destek sağlayacak bir fon oluşturacaklarını belirtti.

Açıklamada, "Futbolcular ola-rak, ihtiyaç sahibi kişilere yardım etmek için herhangi bir kulüp ve ligden bağımsız bir şekilde bu gönüllü girişimi başlatmış bulu-nuyoruz." ifadelerine yer verildi.

PREMİER LİG’DE YARDIM KAMPANYASI

Page 16: I. BÜLENT ÇELIK yazdı BIZ HALEYE DE YETERIZTürkiye’de her geçen gün koronavirüs vakaları-nın sayısı artıyor. Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı tarafından 601 sağlıkçının

KÜLTÜR16 www.gazetepencere.com 10 Nisan 2020 Cuma

Oyuncu Cemal Hünal ile Onur Şenay, evlerinden yapacakları canlı yayınla Patron adlı tiyatro oyununu sahneleyecek.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Patron Covid 19 Güncel adıy-la güncellenen oyun; cuma, cumartesi ve pazar geceleri üç bölüm halinde, Kats Sah-ne’nin Instagram hesabında yayınlanacak.

Evde kalanlara tiyatro ile moral vermek için 80 dakikalık oyunu üç bölüme ayıran iki sanatçı, 10-11-12 Nisan tarihlerinde saat 21.00’de seyirci karşısına çıkacak.

Oyunda çocukluk arkadaşı olan iki kafada-rın, bir mafya lideri için işledikleri cinayet ve sonrasında gelişen olaylar anlatılıyor.

BOCELLI’DEN DUOMO’DA ONLINE KONSER

İtalyan tenor Andrea Bocelli, koronavirüs salgınından en çok etkilenen yerlerin başında gelen Milano’da konser verecek. 12 Nisan Pazar günkü konser YouTube’dan canlı yayınlanacak. Bocelli konserde, “sevgi, şifa ve umut” temasını ön plana çıkaracak.

Milano’daki görkemli Duomo Katedrali’nde 12 Nisan Pazar Paskalya gecesi Türkiye saati ile 21.00’de başlayacak konser Bocelli’nin resmi Youtube kanalından canlı yayınlanacak.

MİLYONLARIN İZLEMESİ BEKLENİYORKonsere herhangi bir izleyici alınmayacak. Bo-

celli, Ave Maria ve Sancta Maria gibi ünlü beste-leri konserde seslendirecek. 600 yıllık Duomo Katedrali’ndeki konseri dünya çapında milyon-larca insanın izleyeceği tahmin ediliyor.

INSTAGRAM’DA AKUSTİK KONSER

Yapı Kredi bomontiada, düzenlediği World Akustik Konserleri serisine Instagram’da canlı yayın üzerinden devam ediyor.

Yedinci Ev grubundan tanınan, “Sevsene Beni”, “Kalbim Seni Arıyor” ve “Sarhoşum” gibi şarkıların mimarı Birkan Nasuhoğlu ile Electro Pop ve Hip Hop türlerini harmanlayan Nova Norda, Yapı Kredi bomontiada Instagram hesabı üzerinden konser verecek. Birkan Nasuhoğlu akustik gitarıyla, Nova Norda ise klavyesiyle 11 Nisan Cumartesi saat 21.00’de Yapı Kredi bo-montiada Instagram hesabında olacak.

Dünyanın tanınan müzik gruplarından Radiohead cep-hesinden güzel bir haber geldi. Geçen ocak ayında “Radiohead Halk Kütüphanesi”ni açtıklarını duyuran grup, şimdi dee kü-tüphanedeki konser kayıtlarını YouTube’a taşıyacağını duyurdu.

Yapılacak prömiyerle, ilk olarak grubun Live From A Tent In Dub-lin (Dublin’de Bir Çadırda, Ekim 2000) performansı dinleyicilerle buluşacak. Bu performans, top-luluğun en iyi albümlerinden biri olarak kabul edilen Kid A lansman konseri olarak da bilini-

yor. Sosyal medya hesaplarından haberi hayranlarına duyuran grup, karantinadan kaynaklanan kısıtlamalar hafifleyene veya şovları bitene kadar her hafta bir canlı konser paylaşacağını belir-terek “Hangisi ilk olacak? Kimse bilmiyor” diye ekledi.

Şimdi korona için dikeceklerGeçen yılın en beğeni-

len diziler arasında yer alan Çernobil’in İspan-yol kostüm tasarım şirketi, koronavirüs sal-gınına karşı mücadele etmek için atölyelerinde eldiven, koruyucu giysi, başlık gibi malzemelerin üretimine başladığını duyurdu.

Şirket, Madrid ve Liz-bon’da bulunan atöl-yelerini; bakımevleri, hastaneler, polis mer-

kezleri, sosyal hizmetler ve belediyelere verilmek üzere yeni maske, ko-ruyucu giysi ve başlık üretimi için kullanacak.

HBO’nun geçen yıl yayınlanan ve uzun süre adından söz ettiren mini dizisi Çernobil’in kos-tüm tasarım şirketi, 26 Nisan 1986’da gerçek-leşen Çernobil faciasını anlatan dizi için hazırla-dığı kostümlerle takdir toplamıştı.

PATRON’A GÜNCELLEME: PATRON KOVİD-19

Her hafta bir Radiohead konseri

Müzisyen Tuna Kiremitçi, yeni al-bümünün ilk klibi ‘İz Kalmadan’ın YouTube gelirlerini sağlık çalışan-larına bağışlayacağını açıkladı.

Kısa süre önce “İnsanlığın Öldü-ğünü Duydum Vol.1” adlı EP’sini çıkaran Tuna Kiremitçi, albümün ilk videosu “İz Kalmadan”ın tüm YouTube gelirlerini İstanbul Üni-versitesi Cerrahpaşa Tıp Fakülte-

si’ne bağışladığını açıkladı.

“GÜN DAYANIŞMA GÜNÜ”“Gün dayanışma ve sağlık çalı-

şanlarımızın maddi-manevi yanın-da olma günü” diyen Kiremitçi, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, herkesi videoyu izle-yerek ve paylaşarak desteklemeye davet etti.

Kiremitçi’den anlamlı destek

Türkiye Yayıncılar Birliği, koro-navirüs salgını sebebiyle zor günler geçiren yayıncılık sektörünü ve tüm paydaşlarını dayanışmaya çağırdı. Yapılan açıklamada, sektör paydaş-larının bu süreçte birbirine destek olması gerektiği vurgulandı.

Yayıncılık sektörünün bu süreçten en az hasarla çıkması için gerekli girişimlerin yapılmaya devam ettiği-ni belirten Türkiye Yayıncılar Birliği, gerek Cumhurbaşkanlığına gerek-se Kültür ve Turizm Bakanlığına, gönderdikleri mektuplarla sektöre destek çağrısı yaptıklarını açıkladı. Ayrıca Uluslararası Yayıncılar Birli-ği’ne (IPA) de bir yazı yazarak global olarak etkilenen yayıncılık sektörü-nün bu krize birlikte göğüs germesi çağrısında bulunacaklarını da ifade

etti. Bunların yanı sıra birlik, üyele-rine “Koronavirüsün Sektöre Etkisi” başlıklı bir anket gönderdiğini ve üyeleriyle düzenli iletişimini koruya-cağını vurguladı.

DESTEKLEYİCİ ÇALIŞMA MODELLERİNE VURGU

Birlik, üyelerine yaptığı çağrıda “İçinde bulunduğumuz durum dün-yada ve ülkemizde her açıdan daya-nışmayı gerektiriyor. Sektör paydaş-larının da birbirine destek olması, içinde bulunduğumuz koşulları daha da olumsuzlaştırmak yerine destek-leyici çalışma modellerine imkân veren yöntemlerle ve sektörümüzün itibarını da artırmayı hedefleyen stratejilerle hareket etmemiz gereki-yor” dedi.

“Koronayla mücadelede destekleyici modeller gerek”