16
Aile hekimine her gün yeni angarya Mamak ilçesinde görev yapan aile hekimleri defin ruhsatı vermek üzere nöbet tutmaya başladı. 10 )) ATO sorunları dinliyor İkinci işte çalışan öğretim üyesine döner sermaye ödemesinin yolu açıldı 6 )) Tıp eğitiminde Bologna Modeli YÖK’ün yeniden yapılandırılma başlıklarından birisi olan Bologna Modeli pek çok üniversitede denenmeye başlandı. Öte yandan Bologna Modelinin tıp eğitim sistemi üzerindeki doğrudan yansımaları hakkında bazı soru işaretleri de bulunuyor. 12)) Eğitim “altıda bir”e düştü! Tam Gün Yasası nedeniyle üniversitede ameliyatlara giremeyen öğretim üyelerinden biri olan Prof. Dr. Hakan Kınık, değişen çalışma şartları, asistan eğitimleri ve muayenehanelerle ilgili görüşlerini Hekim Postası ile paylaştı. 7 )) Bu ilaçlar ne için? Girişimsel işlemlerin yasaklandığı muayenehanelerde bulundurulması zorunlu tutulan ilaçlar “bu kadar da olmaz” dedirtecek cinsten. Hastane ortamında uzmanlarca kullanılması gereken ilaçlar kutuları açılmadan çöpe atılıyor. 6 )) Yönetmeliklerdeki ısrarlı ‘‘Yanlışlıklar’’… İşyeri Hekimleri ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik Taslağı 7.340 sözcükten -18 sayfadan- oluşmakta ve ‘sağlık’ ve ‘iş’ kelimeleri bir kez dahi birlikte kullanılmamaktadır. Dr. Haluk Başçıl yazdı. 14 )) Bekleyen hasta şikayet ediyor Hasta Hakları Birimlerine yapılan başvurularda poliklinik ve acil servislerde uzun bekleme süreleri, sıra ihlalleri, 65 yaş üstü ve engelli bireylere öncelik tanınmaması konuları ilk sıralarda yer alıyor. 8 )) İade Adresi: Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 06420 Kızılay ANKARA hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 P.P. 44 Yenişehir Ankara tıp fakültesi tıp eğitimi devlet hastanesi özel hekimlik işyeri hekimi Asistan hekimler “imdat” diyor! Ankara Tabip Odası tarafından asistan hekimlerin sorunlarına ve dayatılan çalışma koşullarına dikkat çekmek üzere “Türkiye’nin Sağlığı Hastadır! Vatandaş Çaresiz, Sağlık Çalışanları Zordadır” başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirildi. 11 )) Kamu Özel Ortaklığı Yasası, Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi. Kanun içerisine eklenen bir madde ile sabit ödeme dışındaki döner sermaye gelirleri yeniden düzenlendi. Bağış, faiz ve kira gibi gelirler ödeme yapılacak havuzdan çıkarıldı, dağıtılacak gelir üst sınırları belirlendi. 9 )) Döner sermayeden yapılacak ek ödemeler yeniden düzenlendi ”Bakan’dan müjdeli haber bekliyoruz!” TTB Heyeti, yeni Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na sağlık alanında hemen karşılanması gereken 14 acil talebi iletti. Bakan da 14 Mart Haftası öncesinde hekimlere “müjde” vermeyi istediğini belirtti. TTB, “Ne hekimler sadece küstürülmüş öğretim üyelerinden, ne de sağlıkçılar sadece hekimlerden ibarettir.” açıklamasıyla, tüm sağlık çalışanlarını kapsayan iyileştirme beklentisini dile getirdi. Ankaralı hekimler 13 Mart Çarşamba akşamı Sağlık Bakanlığı önünde yapacakları meşaleli basın açıklamasıyla bu beklentiyi yineleyecekler. 3 )) KHB sonrası yaşanan süreç ile hekimlerin sorunlarını konuşmak ve birim temsilcilerini seçmek üzere hastanelerde toplantılar düzenleniyor. 4 )) Balon Patlad›

hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Aile hekimineher gün yeni

angaryaMamak ilçesinde görev yapan aile

hekimleri defin ruhsatı vermek üzerenöbet tutmaya başladı. 10 ))

ATO sorunları dinliyor

İkinci işte çalışan öğretim üyesine döner sermaye ödemesinin yolu açıldı 6 ))

Tıp eğitiminde Bologna ModeliYÖK’ün yeniden yapılandırılmabaşlıklarından birisi olanBologna Modeli pek çoküniversitede denenmeyebaşlandı. Öte yandan BolognaModelinin tıp eğitim sistemiüzerindeki doğrudanyansımaları hakkında bazı soruişaretleri de bulunuyor. 12))

Eğitim “altıda bir”edüştü!Tam Gün Yasası nedeniyleüniversitede ameliyatlaragiremeyen öğretim üyelerindenbiri olan Prof. Dr. Hakan Kınık,değişen çalışma şartları, asistan eğitimleri vemuayenehanelerle ilgiligörüşlerini Hekim Postası ilepaylaştı. 7 ))

Bu ilaçlar ne için?Girişimsel işlemlerinyasaklandığı muayenehanelerdebulundurulması zorunlututulan ilaçlar “bu kadar daolmaz” dedirtecek cinsten.Hastane ortamında uzmanlarca kullanılmasıgereken ilaçlar kutularıaçılmadan çöpe atılıyor. 6 ))

Yönetmeliklerdekiısrarlı ‘‘Yanlışlıklar’’…İşyeri Hekimleri ve Diğer SağlıkPersonelinin Görev, Yetki,Sorumluluk ve EğitimleriHakkında Yönetmelik Taslağı7.340 sözcükten -18 sayfadan-oluşmakta ve ‘sağlık’ ve ‘iş’kelimeleri bir kez dahi birliktekullanılmamaktadır. Dr. HalukBaşçıl yazdı. 14 ))

Bekleyen hastaşikayet ediyorHasta Hakları Birimlerineyapılan başvurularda poliklinik ve acil servislerde uzun beklemesüreleri, sıra ihlalleri, 65 yaş üstü ve engelli bireylere önceliktanınmaması konuları ilksıralarda yer alıyor. 8 ))

İad

e A

dre

si:

An

kara

Tab

ip O

dası

Mit

hat

paşa

Cad

. No:

62/

18

0642

0 K

ızıl

ay A

NK

AR

A

hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50

P.P.

44

Yen

işeh

ir A

nk

ara

tıp fakültesitıp eğitimi devlet hastanesiözel hekimlik işyeri hekimi

Asistanhekimler “imdat”diyor!Ankara Tabip Odası tarafından asistanhekimlerin sorunlarına ve dayatılançalışma koşullarına dikkat çekmek üzere“Türkiye’nin Sağlığı Hastadır! VatandaşÇaresiz, Sağlık Çalışanları Zordadır” başlıklıbir basın açıklaması gerçekleştirildi. 11 ))

Kamu Özel Ortaklığı Yasası, Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi. Kanun içerisineeklenen bir madde ile sabit ödeme dışındaki döner sermaye gelirleri yenidendüzenlendi. Bağış, faiz ve kira gibi gelirler ödeme yapılacak havuzdan çıkarıldı, dağıtılacak gelir üst sınırları belirlendi. 9 ))

Döner sermayedenyapılacak ek ödemeleryeniden düzenlendi

”Bakan’dan müjdeli haber bekliyoruz!”TTB Heyeti, yeni Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nasağlık alanında hemen karşılanması gereken 14 acil talebi iletti.Bakan da 14 Mart Haftası öncesinde hekimlere “müjde” vermeyiistediğini belirtti. TTB, “Ne hekimler sadece küstürülmüşöğretim üyelerinden, ne de sağlıkçılar sadece hekimlerdenibarettir.” açıklamasıyla, tüm sağlık çalışanlarını kapsayaniyileştirme beklentisini dile getirdi. Ankaralı hekimler 13 MartÇarşamba akşamı Sağlık Bakanlığı önünde yapacakları meşalelibasın açıklamasıyla bu beklentiyi yineleyecekler. 3 ))

KHB sonrası yaşanan süreç ilehekimlerin sorunlarını konuşmak vebirim temsilcilerini seçmek üzerehastanelerde toplantılar düzenleniyor. 4 ))

BBaalloonn PPaattllaadd››

Page 2: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. H. Özden ŞenerSorumlu Yazı işleri Müdürü:Dr. H. Özden Şener

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2013, Sayı: 5012.000 adet basılmıştır.

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA www.ato.org.trTel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94

Yayın Kurulu: Dr. Selçuk Atalay,Dr. Ebru Basa,Dr. Burhanettin Kaya,Dr. Mine Önal, Dr. Özden Şener

Editör:Bercis Mani Şipal

Haber Merkezi:Bercis Mani Şipal,Kansu Yıldırım,Sibel Durak

Haber, yorum ve yazılarınızı [email protected] gönderebilirsiniz.Ankara Tabip Odası Basın YayınKomisyonu ürünüdür.Ayda bir yayınlanır.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam HizmetleriTurgut Reis Caddesi 47/6 06570Maltepe /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]

Basım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. TurgutÖzal Bulvarı Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68Siteler Ankara TEL: 353 29 61 / 11 Mart 2013

güncel

1970 yılında kurulan TürkiyeSolunum Araştırmaları Derneği(TÜSAD), göğüs hastalıklarıalanında çalışan ve üye sayısı2300’ü aşan bir uzmanlıkderneği. Göğüs hastalıkları,göğüs cerrahisi, fizyoloji, çocukgöğüs hastalıkları uzmanları,asistanları ve verem savaşdispanserleri hekimleri ile bualanda çalışan diğer branşlaraait bilim insanlarının üye olduğuTÜSAD’ın Ankara ve İzmirşubeleri, 14 çalışma grubu ve 2koordinasyon kurulu aktifşekilde çalışmalarınısürdürüyor.

TÜSAD 2013’te tüm hızıyla çalışmalarına devam ediyor

Temel politikakatılımcı, yenilikçi vedeğişimeaçık olmak

Ana hedefini “toplumsal ve mes-leki eğitimi ve araştırmaları des-tekleyerek Türk halkının akciğersağlığını korumak” olarak belirleyenTÜSAD, kuruluşundan itibaren buhedef doğrultusunda çalışarak vegelenekselleşmiş eğitim faaliyetlerinekurumsallaşma çalışmalarını da ek-leyerek hızlı bir ivme ile büyüyor.Son yıllarda temel politika olarakdaha katılımcı, yeniliğe ve değişimedaha açık hale gelmeyi ve toplumsaleğitime daha fazla önem vermeyiönceleyen TÜSAD temel dernekçilikanlayışını ise “tüm üyelere saygılıolmak ve herkesi dernek çatısı al-tında arzu ettikleri pozisyonlardaişlevsel kılabilmek için tüm olanak-ları kullanmak” şeklinde açıklıyor.TÜSAD bir uzmanlık derneği olma-nın verdiği misyonla; Türkiye’degöğüs hastalıkları alanında çalışantüm hekimlerin özlük hakları, mes-leki sorunları, iletişim ve eğitimalanındaki tüm gereksinimlerini kar-şılamak amacını ise her şeyin önündetuttuğunu belirtiyor.

Türkiye’de ilkuluslararası göğüshastalıkları kongresi

43 yıldır aralıksız olarak göğüshastalıkları ile ilgili tüm branşlarayönelik eğitime katkıda bulunanTÜSAD, bu sürede 34 ulusal kongreve çok sayıda uluslararası katılımlıkongre ve sempozyum gerçekleştirdi.2003 yılında American College ofChest Physicians (ACCP) ile ortaklaşadüzenlenen, 100’den fazla yabancıkonuşmacının ve Türkiye’den çoksayıda alandan uzmanın görev aldığı17. Asya Pasifik Göğüs HastalıklarıKongresi (APCDC 2003) ile bir ilkeimza atan Dernek, Türkiye’de ilkkez bir uluslararası göğüs hastalıklarıkongresine ev sahipliği yaptı.

2013 yılı için programbelirlendi

2013 yılı içinde uluslararası ni-telikte COPD Istanbul, 2nd EuropeanCongress for Bronchology and In-terventional Pulmonology (ECBIP)ve International Society of Aerosolsin Medicine Derneği ile ortak İnha-lasyon Tedavilerinde Genel Pren-sipler ve Klinik Uygulamalar isimlitoplantılar yapılacak. Her yıl ekim

ayı içinde yapılan Ulusal TÜ-SAD Kongreleri ise 1500 kişiyeyakın katılımcı sayısı ile alanınen çok tercih edilen toplantısıözelliğini çoktan kazandı.

Astım Bülteni deyolda

Derneğin mesleki eğitim faa-liyetlerini üstlenen TÜSAD Aka-demi ise, yurtiçi ve yurtdışıçok sayıda toplantı düzenleye-rek mezuniyet sonrası eğitimekatkı veriyor. TÜSAD Kitapları serisiiçinde çalışma gruplarının çok sayıdaeğitim kitabı yayınlanırken, halenyayın aşamasında olan pek çok ki-tapları da bulunuyor. 1973 yılındanitibaren yılda üç kez kesintisiz şe-kilde yayınlanan süreli bilimsel der-gisi SOLUNUM, ulusal ve uluslar-arası dizin sistemlerinde yer alıyorve pubmed başvurusu aşamasınagelmiş bulunuyor. Yine yılda üç kezyayınlanan KOAH Bülteni’ne ek ola-rak bu yıl bir de Astım Bülteni ya-yınlanmaya başlanacak.

Türkiye Solunum AraştırmalarıDerneği, son sayısının basım mas-raflarını üstelenerek Hekim Posta-sı’na da önemli bir destek ve katkısunmuştur.

Az katlı konutları, düzenlisokakları, alabildiğine yeşilbahçeleriyle Cumhuriyet’inilk toplu konut projesi olanSaraçoğlu Mahallesi rantayenildi. 1945 yılında Almanmimar Paul Bonatz tarafın-dan projelendirilen ve 1946yılında üst düzey bürokratve askerlerin ikametine açı-lan mahalle için riskli alanolduğu gerekçesiyle boşalt-ma kararı çıktı. BakanlarKurulu’nun riskli alan ilanettiği ve Haziran ayına ka-dar boşaltma çağrısı yapılanSaraçoğlu Mahallesi’ndekitescilli konutlar ve anıtağaçların durumu belirsiz.Yıkım kararının ardından

meşaleli eylemler düzenle-yerek kararı protesto edenAnkaralılar yıkıma izin ver-meyeceklerini söylediler.

“Yıkılmasısöz konusu değil”

Çevre ve Şehircilik Ba-kanı Erdoğan Bayraktar ka-tıldığı bir toplantıda, Sara-çoğlu Mahallesi’nin yıkılmakararına ilişkin soruları ce-vaplayarak, “Ankara’da Sa-raçoğlu diye bilinen yaklaşık100 dönüme yakın yer Cum-huriyet’in ilk döneminin enönemli eseridir. Bol ağaçlığı,yeşilliği olan antik değeriolan, kültürel SİT olan birbölge. Bu bölge şu an dö-

külüyor. Bizim burayı ihyaetmemiz lazım. Burada ka-feteryalar, sergi alanları,butik oteller, gezi alanlarıve yeşil alanların arttırıla-cağı bir alan yapılması la-zım. Buranın yıkılması sözkonusu değil. Ankara’nınmarka değerini arttırmakve bir katma değer getirmekiçin buranın restore edilmesive aslına uygun yenilenmesigerekiyor.” dedi.

Arkasındarant amacınınbulunduğu açıktır

Mahallede lojmanlarınyanı sıra, Çankaya İlçe MilliEğitim Müdürlüğü, Çankaya

Kaymakamlığı, Namık Ke-mal İlköğretim Okulu, İlHalk Kütüphanesi gibi kamubinaları da yer alıyor. Mi-marlar Odası Başkanı AliHakkan ise, “binalar yıkıl-mayacak” söylemlerine iliş-kin olarak, yıkılmasa bileneye göre değiştirileceğinisorgulamak gerektiğini söy-ledi. Bu konuda halktan vemeslek odalarından görüşalınması gerektiğini aktaranHakkan bugüne kadar geti-rilen hiçbir projenin kamuyararı taşımadığını öne sür-dü. Hakkan, “bütün bunlarıdüşündüğümüzde arkasındarant amacının bulunduğuaçıktır” diye konuştu.

Ankara’nın kalbinde yıkım hazırlıkları

Saraçoğlu içintehlike çanlarıçalıyor

Page 3: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Dr. Özden Şener ATO Yönetim Kurulu Başkanı[email protected]

Gülenay’ın ve hekim olmayı tercih

ettikleri için yiten diğerlerinin anısına

saygıyla,

5 Mart Salı günü akşamüstüeğitim hastanelerinin polikli-niklerinde meslektaşlarımızınkaçıncı hastalarına baktıklarınıbir kez daha yerinde tespit ettikve bir kez daha pek çok polik-linikte bir hekime 80, 100, 150hasta düştüğünü gördük. İkiyüz hastaya yaklaşanlar da var-dı.

Tıp fakültesinde okuduğumzamanlar geldi hatırıma. Da-hiliye stajında tek bir hastanınbaşında geçirdiğimiz saatlerihatırladım. Hekimin hastasınayirmi dakika ayırabilmesi ge-rektiği anlatılırdı. Öyle de ye-tiştirildik.

Biz uzun yıllar boyunca kı-demlilerimizin, hocalarımızınuygun gördüğü hekimliği yap-tık. O çağ hocalarımızın, meslekkıdemlilerimizin çağıydı. Gü-nahıyla sevabıyla büyüklerimizneye izin verdilerse Türkiye’desağlık hizmeti öyle yürütüldü.

Şimdi bizim çağımız. BugünTürkiye’de hekimlik bizim uy-gun gördüğümüz, kabul ettiği-miz, bizim rıza gösterdiğimizbiçimde yapılıyor artık. Az za-manda çok hasta bakmak da-yatıldıkça her hastaya ayırdı-ğımız süre kısalıyor ve her günyeni bir hasta sayısı rekoru kı-rılıyor. Ve bizler, öğretildiğimiz,öğrendiğimiz, bildiğimizin dı-şında bir hekimlik yapmayazorlanıyoruz uzun bir süredir.Üstelik bu haliyle belki pek ço-ğumuz yaptığımız işi pek desevmiyor, mesleki tatmin duy-muyoruz.

Terzi pantolon paçasını ya-pacak; “İki gün sonra hazır abi”diyor. Arabanın yağı değişecekti,“Ne kadar sürer?” diye sordum.Yanıt: “Filtreyi de değiştirmeklazım. Yarım saati bulur”. Ya-kup’a saç tıraşına gideceğim,arıyorum: “Kaçta geleyim?”“Hocam, iki müşterim var. Sizbir buçuk saat sonra gelin.”

Çok hızlı hasta bakmak bizefakülte öğretilmediğine göre,biz bu beceriyi ne zaman neredekazandık?

Bize hangi “sihirli el” dokun-du?

Soyunup giyinmeye yetme-yecek sürede nasıl hasta baka-biliyoruz?

40, 50, 60, 80, 100, 150, 200,230! Bir hekim bir günde kaçhasta bakabilir?

Hasta sayısı arttıkça mı bizhızlanıyoruz yoksa biz hızlan-dıkça mı kapıda bekleyen hastasayısı artıyor?

Dünya Sağlık Örgütü’nün,TTB’nin yirmi dakika önerilerifazla idealize gelebilir. Bırakalımonları bir yana;

bizim kişisel limitimiz ne-dir?

Böyle bir sayı var mıdır? Ol-malı mıdır?

Kendi kendimize “Ben birgünde bu kadar hasta baka-mam” dediğimiz sayı kaçtır?

Ya da mesleği, hekimlik pra-tiğini bizden, sadece bizden öğ-renecek olan asistanımızı kar-şımıza alıp “Bir günde dahafazla hastaya bakılamaz” dedi-ğimiz sayı kaçtır?

Baktığımız yüz hastanın hep-si de “tamam” mıdır? Bir eksikbırakmış olabilir miyiz?

Sorumluluğumuz altında ba-kılan yüz hasta “tamam” mı-dır?

Hastamıza “yeterli süre” ayır-mamızın önündeki engel nedir?

Terziye, berbere gücü yet-meyen ama bizi durdurabilennedir?

“Sağlıkta dönüşümün mi-marları”nın sorumluluğu bizimkişisel sorumluluğumuzu or-tadan kaldırır mı?

Bu eğer bir sorun ise, çözü-mü olmayan bir sorun mudur?

Dilerseniz, tıp bayramını kut-ladığımız Mart ayı boyunca busoruları kendimize sık sık so-ralım ve samimi yanıtlar ara-yalım.

Bu yanıtların arzu ettiğimizgibi bir sağlık ortamını sağla-maya yardımcı olacağına ina-nıyorum.

Tıp bayramınız kutlu olsun.Elinize, emeğinize sağlık.

Limitimiz kaç hasta?

ato’dan

1Emekli hekim ücretleri acilen iki ka-tına çıkarılmalıdır.

2Hekimler arasında dayanışma yerinerekabete yol açan, hekimlik uygula-

malarını değersizleştiren ve hastaları “puan”adönüştüren mevcut “performansa göre üc-retlendirme” sisteminden ivedi olarak vaz-geçilmelidir. Kamuda çalışan hekimlerinücretleri, Türk Tabipleri Birliği’nin hazır-ladığı “Sağlık Personelinin Tam Süre Çalış-masına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Ya-pılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda önerildiğişekilde iş güvenceli tek bir işte çalışarakinsanca yaşamaya, mesleki gelişimi sür-dürmeye yetecek, emekliliğe yansıyacak bi-çimde düzenlenmelidir. Daha önceki TamGün uygulamaları nedeniyle görevindenayrılmak zorunda kalan hekimlerin eskigörevlerine dönebilmeleri için gerekli yasaldüzenlemeler yapılmalıdır.

3Sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışmahakkını güvence altına alacak düzen-

lemeler ile sağlık ortamlarının şiddettenarındırılması için Türk Tabipleri Birliği ta-rafından hazırlanan öneri doğrultusundaTürk Ceza Kanunu’nda gerekli değişiklikyapılmalıdır.

4Hekimleri ve sağlık çalışanlarını ka-muoyu ve hastalar nezdinde küçük

düşürücü tutum ve söylemlere son verilmeli;Alo 184 Sabim Hattı’nın faaliyetleri öncelikledurdurulmalı ve akıbeti sağlık çalışanlarınınörgütleriyle birlikte değerlendirilmelidir.

5Hekimlerin hastalarına yeterli süreyiayırabilmelerine ilişkin düzenlemeler

yapılmalı, kamuda ve özel sektörde hekim-lere yirmi dakikadan daha kısa süre içeri-sinde hasta randevusu verilmemelidir.

6Birinci basamakta çalışan hekimlerarasındaki ücret eşitsizliklerine son

verilmeli, kurum hekimlerinin özlük haklarıivedi olarak artırılmalı; aile hekimleri işgüvencesine kavuşturulmalıdır.

7Özel sağlık kuruluşlarında çalışan he-kimlerin sözleşmelerinde Türk Ta-

bipleri Birliği taraf olarak kabul edilmeli;işten çıkarmalar Sağlık Bakanlığı ve TürkTabipleri Birliği’nin iznine bağlı olmalıdır.Hekimlerin diplomalarına dayalı açabildik-leri ayakta sağlık hizmeti veren sağlık ku-ruluşlarının “lisans” adı altında hekim dışıkişilerce açılabilmesine imkan verilmeme-lidir. Hekimlerin serbest çalışma hakkınıkısıtlayan her türlü uygulamadan vazge-çilmelidir.

8İşyeri hekimliğini taşeronlaştıran; iş-yeri hekimlerinin eğitimini yetkin ol-

mayan özel sektör girişimlerine açan, atamave ücretlerin belirlenmesinde Türk TabipleriBirliği’nin yetkilerini yok eden uygulamalarivedi olarak durdurulmalıdır.

9Hekimlerin mesleki, kişisel ve aileviyaşamını olumsuz etkileyen başta ve

öncelikle mecburi hizmet ve geçici görev-lendirmeler olmak üzere çalışma yaşamın-daki anti demokratik uygulamalar kaldırıl-malıdır.

10Başta asistan hekimler olmak üzerebütün hekimlerin nöbet ertesi izin

hakkı istisnasız olarak uygulanmalı; 40 sa-atlik haftalık çalışma süresi, nöbetler dedahil olmak üzere 56 saati geçmemelidir.Normal poliklinik hizmetleri için vardiyalıçalışma uygulamaları kaldırılmalıdır.

11Kamu sağlık kurumlarında söz-leşmeli, döner sermayeden söz-

leşmeli, vekil, taşeron işçisi adı altında hertür güvencesiz çalıştırmaya, esnek-kuralsız,fazla çalıştırma ve angaryaya son verilmeli;taşeron şirket çalışanları da içinde olmaküzere sağlık çalışanlarının tamamı devletmemuru statüsüne kavuşturulmalıdır.

12Ülkemizde sağlık insan gücününplanlanması ilgili tarafların katı-

lımıyla bilimsel olarak yapılmalı, insan gü-cünün yetiştirilmesi sırasında tıp eğitimindeniteliği yok sayan uygulamalara ivedi olarakson verilmeli; mevcut tıp fakültelerinin öğ-retim elemanı, donanım vb. eksiklikleri gi-derilmeli; tıp fakültelerine kapasitelerininüzerinde öğrenci alımına ivedi olarak sonverilmelidir. Tıp fakülteleri hastanelerininekonomik, yönetsel ve akademik özerkliğikorunmalıdır.

13Sosyal Güvenlik Kurumu SağlıkUygulama Tebliği’nde yer alan ve

yurttaşların sağlık hakkını engellemeninyanı sıra hekimlerin mesleki ve klinik ba-ğımsızlığını yok eden bütün kısıtlamalarkaldırılmalı; hekimlerin tedaviyi düzenle-mesine yönelik bütün düzenlemelerin, TürkTabipleri Birliği ve Uzmanlık Dernekleri’ninkatılımı ve bilimsel çalışmalarına dayalıyapılması sağlanmalıdır.

14Sağlığı ticarileştiren, sağlık hiz-metlerini metalaştıran, eşit-üc-

retsiz-nitelikli sağlık hizmetinin önündekiöncelikli engel olan sağlıktaki bütün katkı-katılım payları ve ilave ücretler kaldırıl-malıdır.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİMERKEZ KONSEYİ

14 MART’A 14 ACİL TALEP

Page 4: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

devlet hastanesi

Ankara Tabip Odası hastanelerde sorunları dinliyor

Hekim Postası

Ankara Tabip Odası tarafındandüzenlenen toplantılar çerçe-vesinde Zekai Tahir Burak Ka-dın Sağlığı, Fizik Tedavi ve Re-habilitasyon, Onkoloji, EtlikZübeyde Hanım, Numune, Ulu-canlar Göz, Yüksek İhtisas, Dış-kapı Yıldırım Beyazıt, Atatürk,Çocuk Sağlığı Hematoloji veOnkoloji, Atatürk Göğüs Has-talıkları, Dr. Sami Ulus eğitimve araştırma hastanelerindekihekimler ziyaret edildi. Önü-müzdeki dönemde diğer has-tanelerde de devam edecek olantoplantılarda, KHB’lerin kurul-masının ardından hekimlerinmesleki açıdan ve çalışma şart-ları bakımından yaşadıkları so-runlar hakkında bilgi alınırken,bundan sonraki süreçte yapı-

labilecekler ve meslek örgü-tünden beklentiler üzerine tar-tışmalar yürütüldü.

Günlük hasta sayısınasınır konmalı

Özellikle “gelen her hastayabakılacak” dayatması nedeniylehekimlerin iş yüklerinin ina-nılmaz boyutlara ulaşabildiğive bu koşullarda hastalara an-cak 3-5 dakika ayrılmasınınmümkün olabildiği şikayetleridile getirildi. Değil arada 10dakika çay molası vermek, tu-valete gitmenin bile zaman za-man kendileri için bir lüks ha-line geldiğini aktaran hekimler,bu koşullarda nitelikli sağlıkhizmeti verebilmenin zorluğunadeğindiler. Fazla hasta sayısıve yoğun temponun hastane-

lerde şiddeti ar-tırdığına ilişkingözlemlerini depaylaşan hekim-ler, hastane yö-neticilerinin aci-len günlük hastabakma sayısınamakul sınırlama-lar getirmesi ge-rektiğini ifade et-tiler.

Görevlendirmeler ilegözdağı veriliyor

Toplantılarda ortak olarakdile getirilen bir başka önemlikonu da KHB’lerin ardındanfarklı hastanelere yapılan “gö-revlendirmeler”deki artış oldu.Sadece Ankara değil pek çokilde ihtiyaç gerekçesiyle uzak

ilçelere görevlendirmeler ya-pıldığına ilişkin örnekler sayanhekimlere, bu gibi durumlardaderhal ATO’ya başvurulmasıçağrısı yapıldı. Hekimlere,ATO’nun örgütlü gücüyle vehukukçularıyla bu durumlamücadelede sonuna kadar yan-larında olduğu güvencesi ve-rildi.

“Hastanelerlearamızda köprü”

Meslek örgütünün, hekim-lerin görev yaptıkları yerlerdeyaşayabilecekleri sorunlarıdaha yakından takip edip ko-nuya hızla müdahale edebilmesiaçısından birim temsilciliği uy-gulamasının hayati olduğu vur-gulanan toplantılarda, asistanve uzman hekimlerden temsil-ciler seçildi. ATO yönetim ku-rulu üyeleri, hastanelerinde ya-şadıkları sorunlar kadar başkaher konuda da hekimlerin tabipodası ile iletişim kurmasındabir köprü olması açısından bi-rim temsilciğinin önemli birsorumluluk olduğunu dile ge-tirdiler. Toplantılarda yönetimkurulu, her hekimin tabip odasıçalışmalarına katkı vermesibeklentisini dile getirdi.

Kamu Hastane Birlikleri (KHB) ile başlayan sağlık alanında yapısal dönüşümün hekimlere yansımalarını yerindetartışmak ve birim temsilcilerini seçmek üzere Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu tarafından Ocak ayından bu yanahastanelerde toplantılar düzenleniyor.

Toplantılardaartan şiddet, peformans

gelirlerinin her ay düşmesi, işyükünün giderek artması, eğitim

saatlerinin yetersizliği, geçicigörevlendirmeler ve yakın gelecektegüvencesiz çalıştırılma kaygısı öne

çıkan başlıklar oldu.

Page 5: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Düşük ücret vegüvencesizçalışma koşullarıaltında hizmetsunan özel acilsağlık çalışanlarıemeksömürüsüylekarşı karşıya.Kimi zaman 48saatin üzerindekesintisiz hizmetverdiklerinianlatanhekimler, acilsağlık hizmetininözelleştirilmesideneylerininkendiüzerlerindeyapıldığınısöylüyor.

Dr. Selçuk AtalayAnkara Tabip Odası Genel [email protected]

Biz de sizibekliyorduk!

Yeni Sağlık Bakanı Dr.Mehmet Müezzinoğlu iş ba-şına geçer geçmez yaptığıaçıklamalardan birinde “Kat-ma değer üreten alanlarınen başında tıp sektörü gel-mektedir” diyerek, sağlıkalanını nasıl gördüğünü ka-muoyuna göstermiş oldu.Katma değerin oluşumu, gir-diler ucuzlamadığı sürece,üretilen malın fiyatını daarttıracaktır. Oysa bugün iti-barı ile hizmet alıcıları ola-rak SGK’nın, özel sigorta şir-ketlerinin fiyat artışına ta-hammülü yoktur. Eğer fiyatartmayacaksa ve sağlık budenli katma değer oluştura-caksa, bu, ya girdilerin ucuz-layacağını ya da sağlık çalı-şanlarının (işçilerin) ücret-lerinin düşeceğini gösterir.Hekimler, bunlardan hangi-sinin olacağını gayet iyi gö-rüyorlar.

Müezzinoğlu’nun bu açık-laması şüphesiz hekimlereve sağlık çalışanlarına yö-nelik değil, sermaye sahip-lerine yöneliktir. Bakanımızsermayeye selam çakıyor vehattın değişmeyeceğinin,hatta daha da piyasacı biryönelimin geliştirileceğininmüjdesini veriyor.

Bu yılın başlarında Çalış-ma ve Sosyal Güvenlik Ba-kanı Faruk Çelik, devlet me-murlarının çalışma prensip-lerini belirleyen 657 SayılıKanun’un ihtiyaçlara cevapvermediğini söyledi. Uzunzamandır gündemde olanpersonel rejimi değişikliğininönümüzdeki dönemde gün-deme geleceği anlaşılıyor.Dikkat ederseniz kamu veözelde 10 yıldır yapılan tümdeğişikliklerin pilot alanısağlık oluyor. Zaten KamuHastane Birlikleri ile oluşanyeni idari yapıda, sözleşmeliyöneticiler altında “iş gü-venceli” çalışanlar bulun-ması hayli sırıtıyor. Personelrejimi değişikliğinin, hemkamu hem de özel sağlıkalanında (artık bileşik kaplarprensibi ile çalışıyorlar) he-kim ve diğer sağlık perso-nelinin ücretlerinin baskı-lanmasında kilit önemi haiz.

Her ne kadar AKP 2014seçimlerine doğru yürürken

kaderini sağlık dışı alanlarabağlamış olsa da, sağlık ala-nındaki “memnuniyet” dü-zeylerini çok düşürmemeyegayret edecektir. Bu işi desağlık çalışanlarının üzerin-den yapmak zorunda. Belkide hepimizin en çok merakettiği konuların başında, sağ-lık çalışanlarının “daha nekadar ezilebileceği” sorusuvar. Şu an dipte miyiz? Bu-nun daha dibi var mı?

Yönlendirmelerle dolu,nesnel kriterlerin uzağındahazırlanmış Bakanlık anket-lerinde vatandaş %75 mem-nun çıkıyor. Memnuniyetintemel iki sebebi, sosyal gü-venlik kurumlarının birleş-tirilmesi ve sağlık hizmetineerişimin aşırı artması. Va-tandaşın bir kısmı sürekliolarak sağlık birimlerininkapısına yığılıyor. Ameliyatsayısı son dört yıl içerisinde2 milyon 700 binlerden 11milyonlara kadar çıkmış du-rumda. Eskiden hastaneyegitme oranı 2 iken 8'e çıktı;fakat OECD ortalaması 6.5.Biz OECD üyesi ülkelerdençok daha genç bir nüfusasahip olmamıza rağmen or-talama 8 defa hastaneye gi-diyoruz. Aklı olan herkessağlık alanında yaşadığımızgaripliği görür.

Kaptanı değişen ama ro-tası değişmeyen Bakanlık in-ternet sayfasına 182 Ran-devu Sistemini anlatan birintro koymuş. Başı açık birhemşire, ilk hastası 09:00da gelecek olan doktorumu-za (Bu arada saat 09:00’adoğru işe gelen doktor hak-kında tutanak tutulmuşturherhalde), “Bugün 45 hasta-nız var, 20’si randevulu” diyebilgi veriyor. Hasta MehmetBey başka hiçbir hastanınbeklemediği kapıdan içeriyegirdiğinde, doktorumuz“Hoşgeldiniz Mehmet Beybiz de sizi bekliyorduk” di-yor. Ankara’da kamu has-tanelerinde birçok hekimgünde 100’ün üzerinde hastabakarken, Bakanlık web say-fasında yer alan introyu nasıldeğerlendirmeli?

Hoş geldiniz Mehmet Mü-ezzinoğlu Bey, biz de sizibekliyorduk.

güncel

“Ücretli” acil sağlık hizmeti

Hekim Postası

Hasta naklinden evde bakı-ma kadar hizmette sınır tanı-mayan şirketler, sağlık çalı-şanlarının emekleri konusundaaynı hassasiyeti göstermiyor.Geçtiğimiz aylarda özel acilsağlık hizmeti veren bir şirketinçalışanlarının yaptığı grev, busektörde çalışanların karşılaş-tığı emek sömürüsünü de gözlerönüne serdi.

Hastalananamaaş yok!

Şirketler bünyelerinde kad-rolu ve yarı zamanlı statüdesağlık çalışanı istihdam ediyor.Yarı zamanlı çalışanların si-gorta primleri en alt seviyedenyatarken, hastalık gibi maze-retler nedeniyle çalışamadık-larında ise maaş alamıyorlar.Çalışma koşullarını sorduğu-muz acil sağlık hizmeti verenbir hekim, “Hasta taşırken birarkadaşımızın beli kırıldı, di-ğerinin beli kaydı. Tüm bu ko-şullara rağmen maaş ve nöbetücretlerimiz çok düşük” diyekonuştu. Kurumsal bir yerdeçalışan acil sağlık çalışanı he-kimler nöbet başına ortalama350 TL alıyor. Daha küçük öl-çekli yerlerde bu ücretlerinyarı yarıya azaldığı, sigorta veyemek ücretlerinin bulunma-dığı da gelen bilgiler arasında.İki ay sonrasını bile planla-manın kendisi için çok zor ol-duğunu anlatan hekim, “Ciddibir emek sömürüsü ile karşı

karşıyayız. Aldığımız ücretlerleiki ay sonrayı planlamak çokgüç. Bir gün belim kayabilir,çalışamayabilirim. Maaşım yokbu durumda” dedi.

Kayıt dışı çalışmaSağlık çalışanları ambulans

sayısına göre 12 ve 24 saatlikvardiyalar şeklinde çalışıyor.Kimi zaman 48 saatin üzerindekesintisiz hizmet verdiklerinianlatan hekimler, dönem dö-nem sigortasız, kayıt dışı çalı-şanlar olduğunu da söylediler.

Acil sağlıkhizmetleriniözelleştirme deneyi

Bursa İl Sağlık Müdürlü-ğü’nün 112 acil sağlık hizmet-lerini taşeron firmaya ihale et-mesi ile başlayan, İstanbul112’nin ambulans sürücülüğüiçin 2000’i aşkın personeli ta-şeronlar aracılığıyla alması veKocaeli 112 Acil Sağlık Hiz-metleri bünyesinde hizmet ve-ren 18 Acil Sağlık İstasyonun-dan 6 istasyonun ambülansınınözel bir şirket tarafından sağ-lanmaya başlanmasıyla sürenözelleştirme deneylerinin An-kara’da kendi üzerlerinde ya-pıldığı izlenimine kapıldıklarınıanlatan hekim, bir süredir 112çağrılarına dahil edilmeye baş-landıklarını hatırlatarak, mobilsağlık yöneticilerinin bu siste-min yaygınlaşması amacıylabakanlıklar düzeyindeki te-maslarının arttığı duyumlarıaldıklarını söyledi.

Gözüne toz kaçanambulanslahastaneye taşınıyor

Acil sağlık hizmeti vermeninbaşta kendisini tedirgin ettiğinianlatan bir hekim, “Teknolojiilerlese bile, insanın başına birşey gelince yine insan koşuyor.Çalışma saatleri daha insancılolsa, keyifle ömür boyu yapı-labilecek bir iş.” değerlendir-mesinde bulundu. Ankara’dakipek çok yoğun bakımdan dahadonanımlı cihazlara sahip araç-larla “gözüme toz kaçtı” diyeözel hastaneye taşınan hasta-lara hizmet veriliyor olması,sağlık çalışanlarına göre işinen acı tarafı. Üyelerden şikayetgelmemesi konusunda sağlıkçalışanları azami özen göste-riyor. Sadece hasta taşımacılığıdeğil Bakanlık ve Büyükelçilikdavetlerinden, milletvekili maçturnuvalarına kadar pek çokorganizasyonda da bu araçlarhazır bulunuyor.

Üyelik ücretipakete göre değişiyor

Acil sağlık servisi sunan fir-maların üyelik paketlerinin üc-retleri verilen hizmete göre ay-lık 150 ila 1100 TL arasındadeğişiyor. Bunun yanında şe-hirlerarası hasta taşımacılığıda yapan şirketlerden bir kıs-mının hava ambulansları bu-lunuyor. Üye olmayanlar ise,ücret karşılığında bu ambu-lanslardan yararlanabiliyorlar.

Page 6: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Hekim Postası

Ankara Tabip Odası Halk Sağ-lığı Komisyonu ile belediyelerişbirliğinde düzenlenen halk sağ-lığı eğitimlerinin ikinci bölümü,“Hastalıklardan Nasıl Koruna-lım?” konulu toplantılarla devamediyor.

Yenimahalle’de 7 Mart Per-şembe günü düzenlenen ve ATOHalk Sağlığı Komisyonu ve Ha-cettepe Üniversitesi Tıp Fakül-tesi Halk Sağlığı Anabilim DalıÖğretim Üyesi Prof. Dr. DilekAslan’ın konuşmacı olduğu, Ba-tıkent semti sakinlerini bir arayagetiren eğitim toplantısına Be-

lediye Başkanı Fethi Yaşar veAnkara Tabip Odası YönetimKurulu Üyesi Dr. Aytül Çakcıda katıldılar.

Sağlığın korunması için dikkatedilmesi gerekenlere ilişkin de-taylı bir sunumun gerçekleşti-rildiği toplantıda beslenme,uyku, bedensel etkinlik, çevreselkoşullar ve tütün ile mücadelegibi konulara değinilirken, bi-reylerin gündelik yaşamda kul-lanabilecekleri pratik önerilerede yer verildi. İnteraktif şekildeyürütülen eğitim toplantısı bo-yunca Prof. Dr. Aslan, vatan-daşlardan gelen pek çok soruyada cevap verdi.

İlgilenen herkesin katılımınaaçık gerçekleştirilen “Hastalık-lardan Nasıl Korunalım?” konulueğitim toplantılarının ikincisi13 Mart Çarşamba günü Çan-kaya Belediyesi Yılmaz GüneySahnesi’nde yapılacak.

Üniversite yönetim-leri, 650 sayılı Ka-nun Hükmünde

Kararname’yi dayanak gös-tererek ikinci işte çalışan öğ-retim üyelerinin adlarını has-tane hasta takip sistemindençıkarmış, bu durumdakilerinkendi adlarıyla hasta bak-ması, ameliyat yapması vedöner sermayeden pay almasıengellenmişti. Bazı öğretimüyeleri konuyu yargıya taşı-mışlardı.

Kararnamenin ilgili mad-delerinin Anayasa Mahkeme-si’nce iptalinin ardından An-kara 7. İdare Mahkemesi’ninE.2012/139 – K.2012/2943 sa-yılı ve 23.11.2012 tarihli Ka-rarı ile üniversitenin uygu-lamasının hukuka aykırı ol-duğu tespit edildi. Karar ge-rekçesine göre;

“…Tıp Fakültesinde öğre-tim üyesi olan davacı adınadöner sermaye geliri getirenfaaliyet kapsamında yer al-dığı gerekçesiyle Avicennasistemine adına hasta kaydıyaptırılmaması yönündekiişlemin dayanağı olan Ka-nun Hükmünde Kararnamehükmünün Anayasa Mahke-mesince iptal edildiği anla-şıldığından, dava konusu iş-lemde hukuka uyarlık bu-lunmamaktadır.”

Hukukçular bu kararla,davalı üniversite yönetimininüniversite öğretim üyesi he-kimlerden mesai sonrası ser-best çalışanların, üniversitehastanesinde hasta bakmasıve adına hasta yatırılmasınınengellenerek döner serma-yeden yararlandırılmamasıyönündeki uygulamasına sonvermesi gerektiğini vurgulu-yor.

Öte yandan, dava konusuuygulama nedeniyle hastabakması engellenen ve dönersermaye ödemesi alamayanbütün öğretim üyesi hekim-lerin de üniversiteye başvu-rarak geçmişe yönelik akçalıhaklarını istemelerinin demümkün hale geldiği de ifadeediliyor.

İdare Mahkemesinden yürütmeyi durdurma

İkinci işte çalışan öğretim üyesinedöner sermaye ödemesinin yolu açıldı

Hekim Postası

Özel sağlık kuruluşlarındabulundurulması zorunlu as-gari ilaç listesinde dopamin,adrenalin, sodyum bikarbo-nat, kalsiyum glukonat gibiözellikli ilaçlar yer alıyor.Kadın Doğum Uzmanı Dr.Hüsniye Tanboğa konuylailgili olarak, “Muayeneha-nede artık hiçbir işlem yap-mıyoruz. 30 senedir banabu ilaçları kullanacağım has-ta gelmedi. Niye bulundu-ruyoruz bilmiyorum” diyekonuştu.

İlaçlarkullanılmadanatılıyor

Listede yer alan ilaçlarıdeğerlendiren Tanboğa, “Ad-renalini hastane ortamındayap deseler dahi yapmam.İsoptine ampulü hayatımdayapmadım.” dedi. Tanboğa,listedeki ilaçları sadece de-netim zamanları için bulun-durduklarını kaydederek ‘Builaçları, ihtiyacı olanlara ver-mek gerekirken kullanma-dan atmak beni üzüyor”dedi.

Psikolojisibozulmuş hastakadın doğumagelmez

Methergine ampulün sa-dece kadın doğum uzman-larında bulunması gerekti-

ğini aktaran Tanboğa, “Birortopediste kanamalı hastagitmez. Neden metherginebulundursun? Bana da psi-kolojisi bozuk hasta geliptedavi olmuyor ki buradakriz geçirirse diye antiank-sietik ampul bulundurayım.Psikiyatrist, ortopedist, ka-dın doğum uzmanı demedenbu ilaçları tüm muayeneha-nelerde istiyorlar.” diye ko-nuştu.

Bu ilaçlarlayaptığımızişlem yok

Psikiyatrist Dr. Hamdul-lah Aydın, ilaçları muaye-nehanesinde bulundurduğu-nu ancak hiçbirini kullan-madığını, kullanım tarihi ge-çenleri atıp yerine yenilerinialdığını söyledi. Muayene-hanelerin değişen koşulla-rına dikkat çeken Aydın, “Ar-tık bugün muayenehaneleracil hastaların başvurduğusıra dışı işlerin yapıldığı yer-ler değil. Ağırlıklı olarakkonsültan olarak hizmet ver-diğimiz alanlar. Böyle oluncada muayenehanede bu ilaç-larla yaptığımız işlem yok.”dedi. 20 yıldan fazladır mua-yenehanede çalıştığını veşimdiye kadar bu ilaçlarıkullanmadığını söyleyen Ay-dın, mesleğiyle ilgili olarakolağan dışı durumlarda lis-tede yer alan ilaçlardan sa-dece diazepam ampülü kul-lanabileceğini aktardı.

Bu ilaçlar ne için?Girişimsel işlemlerin yasaklandığımuayenehanelerde bulundurulmasızorunlu tutulan ilaçlar “bu kadar daolmaz” dedirtecek cinsten. Uzmanlıkalanına bakılmaksızın tümmuayenehanelerde aynı ilaçlarınbulundurulması beklenirken, hastaneortamında uzmanlarca kullanılmasıgereken ilaçlar kutuları açılmadan çöpeatılıyor.

Ankara Tabip Odası halksağlığı eğitimlerini sürdürüyor

Prof. Dr. Dilek Aslan

özel hekim

Page 7: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

tıp fakültesi

Sibel Durak

Tam Gün Yasasından sonraçalışma şartlarınızda ne gibideğişiklikler oldu?

Yasadan önce muayeneha-nemiz olsa da bizim adımızayatan hastaların ameliyatla-rına girip yaptırıyor, gereklihallerde ameliyatı yapıyor-dum. Sorumlu da ben oluyor-dum. Şimdi reçete yazmak,rapora imza atmak, ameliyatagirmek, yaptığımız her şeyyasaklandı. Kendi annem ba-bam dahi gelse burada hiçbirşey yapamıyorum. Mesaimiharcıyorum ama yaptığım işiniçeriği tam anlamıyla hekimlikdeğil, öğretim üyeliği bile de-ğil. Ortopedist olarak öğren-cilerle 15 gün içinde 2 dersimvar ama asistanlarla her günolması gerekiyor. Teorik kıs-mını yapıyoruz pratik kısmınıhiç yapamıyoruz. Eskiden hergün ameliyata girerdim şimdinerdeyse 6’da bire düştü. Ön-ceye göre eğitim çok azaldı.

Ameliyatın sık yapıldığıbölümlerden biri ortopedi.Bu durum ameliyatları nasıletkiledi?

Eğitim amaçlı kimi ameli-yatlar uzmanlarca kıdemli

asistanlara yaptırılabiliyor.Daha standart, her gün yapı-lan ameliyatlar bunlar. Orto-pedide ameliyathanede hergün 5 masa çalışıyoruz ama2 tane uzmanımız var. Uz-manlardan biri el cerrahisiyleilgili vakalara giriyor. Diğeruzmanın 3-4 masaya birdenbakması gerekebiliyor. Mut-laka uzman girmesi gerektiğiiçin vakalar sarkıyor, sıralamadeğişiyor, 10 ameliyat yapı-lacaksa 7 ameliyat yapılıyor.Kimse giremiyorsa girecek ki-şiyi bulana kadar işler aksıyor.

Özellikle uzmanlık gerek-tiren ameliyatlarda durumnedir?

Eklem içi kırıklar, kalçayuvası kırığı, çiviyle boy uzat-ma ameliyatları gibi çok zor,tecrübe ve uzun öğrenme sü-resi gerektiren ameliyatlarvar. O işle ilgilenen hekiminbile en az 15 tane yaptıktansonra ancak hatasız yapacağıameliyatlar bunlar. Eğitimamaçlı herkese yaptırılabile-cek ameliyatlar değil. Boyuzatma ameliyatı yapılması,takibi zor bir ameliyat. Ame-liyatı yapanla takip eden ki-şinin aynı olması gerekiyor.Hastane sisteminde asistanarkadaşlar ameliyata girse bileo hastayla devamlı muhatapolmaları zor. Sadece ameliyatdeğil hasta izleme açısındanda sıkıntılar doğuyor.

Uzmanlık gerektiren buameliyatlara siz de konsül-tan hekim adı altında giri-yorsunuz. Bu ameliyatlaragirmeniz işlerin yürüdüğüizlenimi yaratmıyor mu?

Hukuki olarak devlet “ame-liyata girebilirsiniz” demediğiiçin, Rektörlük izniyle dahiolsa bu ameliyatlara girmekrahatsız ediyor. Hastaya birşey olmasın diye ameliyatlaragirince iş yürümüş gözüküyorama eskisi gibi yürümesininimkanı yok. Ameliyata gir-memek ise vicdanen kaldıra-bileceğimiz bir yük değil. Acil-den gelen, özele gitmeye gücüolmayan, çocuk ortopedisindekimsenin yapmak istemediğiameliyatları hiç para almadanhem hasta, hem kendim içinyapıyorum. Sonuçta yıllarcabu işin eğitimini aldım, herşey para değil, işi düzgün ya-pabilmek önemli.

Üniversitelerde özel mua-yenenin geri geleceği konu-şuluyor, bu konuda ne dü-şünüyorsunuz?

Muayenehanesi olmayanhocaların bileğinin hakkıylaresmi ve hukuki olarak parakazanmalarının tek yolu özelmuayene ve ameliyatlar. Has-ta da bunu istiyorsa, bu parahastanenin döner sermayesineyatıyor ve hem hasta, hemhastane hem de öğretim üyesibundan yararlanıyorsa, bukötü bir şey değil. Böyle olursaöğretim üyesi de ekonomikanlamda tatmin olacağı için,diğer taraftan parasız ameli-yatları da rahatça yapabilir.“Biz sana çizgi çektik bundandaha fazla para kazanamaz-sın” denilince hekimin moti-vasyonu ister istemez düşü-yor.

Bu durum muayeneha-nesi olan hekimleri yenidenkazanmayı sağlar mı?

Hekim belli bir doyumaulaşır, belli bir hayat tarzınıoturtursa o zaman muayene-hane açma gereği duymaz.Sırf geçim kaygısı nedeniylemuayenehane açan çok hekimvar. Şartlar düzelirse bunlarınyarısı kapanır.

Hem üniversite hemmuayenehanede çalış-manın zorluklarıneler?

8 saatlik mesaimi hasta-nede tamamlıyor, bunun üs-tüne akşam 5’ten sonra mua-yenehanede çalışıyorum. Sa-bah 7’de evden çıkıp akşam8’i buluyor eve gitmem. Nor-mal çalışma şartlarının çoküstünde çalışıyoruz. Muaye-nehanecilik çok zor. Tanıma-dığınız, bilmediğiniz yerlerdeameliyat yapıyorsunuz. Ekipsürekli değişiyor. Akşam 5’tensonra en yorgun olduğumuzsaatlerde ameliyat yapıyoruz.Kimi ameliyatlar gece 12’debitiyor. Hasta için de ceza gibioldu. Devlet üniversiteye ver-diği her malzemeyi özeldekarşılamıyor. Hastadan tetkikistesek, güvencesi olmasınakarşın özelde para verip yap-tırması gerekiyor. Para ver-meyeyim dese başka bir dok-tora muayene olup o tetkikleriyazdırması gerekiyor.

Eğitim “altıda bir”e düştü! Tam Gün Yasasınedeniyleüniversitedeameliyatlaragiremeyen öğretimüyelerinden biri deAnkara ÜniversitesiTıp FakültesiOrtopedi veTravmatolojiAnabilimdalı’ndanProf. Dr. HakanKınık.

Çocuk ortopedisialanında başarılıçalışmalara imzaatan Kınık, değişençalışma şartları,asistan eğitimleri vemuayenehanelerleilgili görüşleriniHekim Postası ilepaylaştı.

‘ Hukuki olarakdevlet

“ameliyatagirebilirsiniz”demediği için,

Rektörlükizniyle dahi olsabu ameliyatlaragirmek rahatsızediyor. Hastayabir şey olmasın

diyeameliyatlara

girince işyürümüş

gözüküyor amaeskisi gibi

yürümesininimkanı yok.

‘‘ Teorik kısmınıyapıyoruz pratik

kısmını hiçyapamıyoruz.

Eskiden her günameliyata

girerdim şimdinerdeyse 6’da

bire düştü.Önceye göreeğitim çok

azaldı.

‘‘ Mutlaka uzman

girmesigerektiği için

vakalarsarkıyor,sıralama

değişiyor, 10ameliyat

yapılacaksa 7ameliyat

yapılıyor. Kimsegiremiyorsa

girecek kişiyibulana kadarişler aksıyor.

Page 8: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

devlet hastanesi

Hekim Postası

Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim veAraştırma Hastanesi Hasta Hakları Bi-rimi’ne günde 5-10 hasta başvuruyor.Sistemde sorun yaşandığı günler başvu-ran sayısında artış gözleniyor. Hastaneyetkilileri, tartışmaya varan iletişim ek-siklikleri, sıra ihlalleri, 65 yaş üstü veengelli bireylere öncelik tanınmamasıgibi konuların şikayetlerde ilk sıralarıaldığını söylediler. Hasta Hakları Uygu-lama Yönergesi gereğince, birime yapılanbaşvurular değerlendirilerek tıbbi içerikli,teknik veya uzmanlık gerektiren şika-yetler ilgili makamlara iletiliyor. Bunlarındışında kalan başvurularda, olayın ger-çekten yaşanıp yaşanmadığı, personelinhatası olup olmadığı araştırılarak sorunlaröncelikle yerinde çözülmeye çalışılıyor.

Hekimden savunmadeğil bilgi istiyoruz

Hekimlerden savunma değil bilgi is-tediklerini kaydeden yetkililer, o noktayaancak sorun çözülemez bir hal aldığındaveya şikayet yazılı olarak yapıldığındabaşvurduklarını söylediler. Yazılı baş-vurular, başvuru tarihinden itibaren 15gün içinde Hasta Hakları Kurulu tara-fından değerlendiriliyor. Başvuru sahibive çalışan isimlerinin gizli tutulduğu vekararların oy çokluğuyla alındığı top-lantıda, kurulun hasta hakkı ihlali oldu-ğuna karar vermesi halinde durum Baş-hekimliğe iletiliyor. Yetkililer, Başhekim-liğin bu aşamadan sonra gerekli görmesihalinde hekimden yazılı savunma iste-yebileceğini, ceza verme veya vermeme

yetkisinin tamamen Başhekimliğin kararıolduğunu belirttiler.

Memnuniyet bildirmek içinbaşvuruyorlar

Ankara Fizik Tedavi ve RehabilitasyonEğitim ve Araştırma Hastanesi’ndekihasta hakları birimine yapılan başvurulardiğer hastanelerden farklılık gösteriyor.Hastaların uzun süre yatarak tedavi gör-melerinden ötürü hastaneyi ve sağlıkçalışanlarını yakından tanıdığını anlatanyetkililer, birime şikayetten çok mem-nuniyet bildirimi için başvuru yapıldığınısöylediler. “Hastayla hekimi karşı karşıyagetirmeden sorunu çözmeye çalışıyoruz.”diyen yetkililer hasta ve hasta yakınla-rının kendilerine uzanacak bir el aradığınıbelirterek, etkili iletişim ile sorunlarınen aza indirilebileceğini kaydettiler.

Bilgilendirmeartarsa şiddet azalır

Hastane bünyesinde gerek sağlık ça-lışanlarına gerekse hasta ve hasta ya-kınlarına özel eğitimler veriliyor. Yatanhastalardan çok poliklinikte muayeneolmayı bekleyen kişilerin bu birimlerebaşvuru yaptığını anlatan yetkililer, “Biz-de muayeneler en az yarım saat sürer.İnsanlar niye beklediklerini bilirlerseoturup beklerler; aksi halde dışarıda bir-birlerini de etkilerler” diye konuştular.Bugüne kadar şiddet olayıyla hiç karşı-laşmadıklarını anlatan yetkililer, “Bilgi-lendirme artarsa bu tarz olaylar azalır.Hepimizin annesi, babası bir gün bu has-tanelerde yatabilir. Bunu düşünerek ha-reket ediyoruz” yorumunu yaptılar.

Hekim Postası

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hiz-metleri Genel Müdürlüğü tara-fından 05 Şubat 2013 tarihinde“İl Sağlık Müdürlükleri ve Bağ-lı Birimleri İçin Ek ÖdemeyeEsas Birim Performans Kri-terleri” yayımlandı. İlgili yazıdaperformans puanlarının dağılı-mından ziyade Sağlık Bakanlı-ğı’nın sağlık çalışanlarına yönelikşiddete karşı bakış açısı bir kezdaha ortaya çıktı.Performans kriterlerinin tanım-landığı “İl Sağlık Müdürlüğü veBağlı Birimlerinin PerformansDeğerlendirme Kriterleri” başlıklıyazıda geçen “112 Ambulans

Servisi Performans Puanlama”bölümü, sağlık personelini ko-rumaktan çok uzak. Resmi ev-raka cevap vermek, telsiz kayıt-larının arşivlenmesi, mükerrerform girişi gibi kriterlerin 100ila 1000 puan arasında düzen-lendiği yazıda, “şiddeti SağlıkBakanlığına bildirmek” 300 puanolarak değerlendiriliyor. “112Ambulans Servisi PerformansPuanlama” sisteminde hasta şi-kayetlerinin değerlendirilip ce-vaplandırılması 200 puana layıkgörülürken saldırı ve taciz du-rumlarında adli süreç başlatıl-masının 100 puanda kalmış ol-ması da ayrıca dikkat çekiyor.

112 İL AMBULANS SERVİSİ PERFORMANS PuanPUANLAMASI

Çağrı Cevaplama Oranı 1000

Ek Ödeme Yönetmeliği çerçevesindedeğerlendirilmek üzere kullanılacak verilerin zamanında İl Sağlık Müdürlüğüne ulaştırılması 800

Süreli ve ivedi gönderilen yazılara zamanında cevap verme 400

Telsiz kayıtları, ses kayıtları ve dijital kayıtların arşivlenmesi 300

Mükerrer form girişi 200

Hasta mahremiyeti 200

Hasta şikâyetlerinin değerlendirilmesi ve en geç bir ay içinde cevaplanması 200

Çalışan Güvenliği Tehdidi Bildirimi 300

Saldırı ve taciz durumlarında adli süreç başlatılması 100

Bekleyen hastaşikayet ediyorHasta Hakları Birimlerine yapılan başvurularda poliklinik veacil servislerde uzun bekleme süreleri, sıra ihlalleri, 65 yaşüstü ve engelli bireylere öncelik tanınmaması konuları ilksıralarda yer alıyor.

Resmi Evraka Cevap: 800 puanŞiddeti Bildirmek: 300 puanŞiddetin Adli Takibi: 100 puan

Şiddete bakış açısı!

Page 9: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Hekim Postası

“Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ileTesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınmasıile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde KararnamelerdeDeğişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 9 Mart 2013tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.Kamu Özel Ortaklığı modeli yanında Kanun içerisineeklenen bir madde ile sabit ödeme dışındaki dönersermaye gelirleri yeniden düzenlendi.

Yasa’nın değişiklik yaptığı “Bazı Kanunlar” içinde209 sayılı Yasa da bulunuyor. Öte yandan, çıkarılan“Kamu Özel İşbirliği Modeli” hakkındaki yasa içerisine,döner sermaye gelirlerinden sağlık personelineyapılacak ek ödemeler konusu da eklendi. Ancak ya-pılan değişiklikle 209 sayılı Yasa ve 663 Sayılı KHK’dadağıtılacak döner sermaye gelirlerini nitelerken kul-lanılan “personelin katkısıyla elde edilen” ibaresiçıkarıldı. Değişikliklere ilişkin teklif gerekçeleri iseaçıklanmadı.

Yapılan değişiklikte; “Sağlık tesislerinin bağış, faizve kira gelirlerinin ek ödeme dağıtımında kullanıla-mayacağı”, “İlgili birimin cari yıldaki hizmet bedelindenayrı olarak faturalandırılan ilaç ve her türlü tıbbi sarfmalzemesi gelirlerinin en fazla yüzde 45’inin personeliödenebileceği” ve yine personele dağıtılacak ek ödemenin“diğer döner sermaye gelirlerinin ise yüzde 50’siniaşamayacağı” yer aldı.

Köşk’te onaylanıp 9 Mart’ta yürürlüğe giren 209sayılı Yasa’daki değişiklikler, 14 Şubat 2013 tarihindeResmi Gazetede yayımlanan “Türkiye Kamu Hasta-neleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde GörevliPersonele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik”ve 2013/2 sayılı “Yeni Ek Ödeme Genelgesi” ilebirlikte ele alındığında, yasa maddesinin nasıl uygu-lanacağına ilişkin ciddi bir belirsizlik doğuruyor.

Bu Yasa değişikliği ve 14 Şubat 2013 tari-hinde çıkarılan Yönetmeliğin temel karakteri,yöneticilere verilen sınırları belirlenmemişyetki ve belirsizlikte gizli.

Zaten öteden beri çalışanlara dağıtılacakdöner sermaye gelirleri için yalnızca üst sınırbelirlenmiş durumda, alt sınır ise yok. Kısacagüvencesiz oluşunda değişen bir şey yok.

Ek ödemeler yöneticileriniki dudağı arasında

Değişiklikler, genel sekreter ve hastane yö-neticilerinin, ödeme yapıp yapmama ve öde-melerin miktarını belirlemede yetkilerini art-tırıyor. Hekimlerin çalışmasına bağlı olmayan,onlar tarafından belirlenmeyen dışsal nitelikliperformans kriterlerinin sayısını da arttırı-yor.

Döner sermaye komisyonunca belirlenendağıtılacak ek ödeme tutarı, ancak birlik genelsekreteri onay verirse kesinleşiyor ve personeleödeme yapılabiliyor. Onay vermezse ödenmi-yor. Genel Sekreterin bu onayı neye göreverip vermeyeceğini de Yönetmeliğe yazma-mışlar.

Sağlık tesisikalite katsayısı geliyor

Ek ödeme miktarının hesaplanmasında kul-lanılmak üzere “sağlık tesisi kalite katsayısı”gibi yeni katsayılar getirilmiş. İçinde ne ol-duğunu henüz bilmiyoruz çünkü Kamu Has-taneleri Kurumu tarafından yayımlanacak

yönerge ile belirleneceği söylenmiş. Bu katsayı (0) ilâ (1) arasında değişen bir katsayıolacakmış. Demek ki (1)’in ne kadar altındaolursa ödenecek döner sermaye miktarı da okadar düşecek.

Ağız Diş Sağlığı Merkezlerinde benzeri biruygulama daha önceden başladığı için biliyo-ruz; ‘Sağlık tesisi kalite katsayısı” içinde dahaçok tesisin fiziki koşulları, donanımı gibi un-surlar yer alıyor. Bu unsurlar hekimin, sağlıkpersonelinin çalışmasına bağlı unsurlar değil.Böylece siz aynı işleri yapmaya devam ederkenbir bakıyorsunuz döner sermaye ek ödemenizciddi bir biçimde tırpanlanmış. Hatta önce-kinden daha da çok çalışıyorsunuz ama birtürlü bu katsayıdan önceki ücreti alamıyor-sunuz.

Hukuk devleti ilkesine aykırıDeğişikliklerle, zaten oldukça anlaşılmaz

olan ek ödeme hesap yöntemi daha da anla-şılmaz hale getirilmiş. Oysa adil bir ücret, bi-linebilen, şeffaf bir ücrettir. Çalışanlar emek-lerinin karşılığından her ay ne alacaklarınıanlamak istiyorlar. Yöneticiler, ek ödemeleriazaltmak istediğinde hiçbir yeni düzenlemeyemuhtaç olmayacaklar.Çünkü hem “Yasa”hem “Yönetmelik”hükümleri bu ola-nağı veriyor. Kısa-cası Döner SermayeEk Ödemeleri ile il-gili 209 sayılı Yasamevcut hali ile zatenhukuk devleti ilkesineayrı iken bu yeni dü-zenlemeler aykırılığıdaha da pe-kiştir-miş-tir.

TTB Avukatı Ziynet Özçelik çıkartılanson yönetmelik ve yasa değişikliğiniyorumladı

Değişiklikler, genelsekreter ve hastaneyöneticilerinin, ödemeyapıp yapmama veödemelerin miktarınıbelirleme yetkileriniarttırıyor.

BBaalloonn PPaattllaadd›› Döner sermayeden

yapılacak ek ödemeleryeniden düzenlendi

Kamu Özel Ortaklığı Yasası, Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi. Kanun içerisine eklenen bir madde ile sabit ödemedışındaki döner sermaye gelirleri yeniden düzenlendi. Bağış, faiz ve kira gibi gelirler ödeme yapılacak havuzdan çıkarıldı,dağıtılacak gelir üst sınırları belirlendi.

‘Sağlık tesisi kalite katsayısı”içinde daha çok, tesisin fizikikoşulları, donanımı gibiunsurlar yer alıyor. Buunsurlar hekimin, sağlıkpersonelinin çalışmasınabağlı unsurlar değil. Böylecesiz aynı işleri yapmaya devamederken bir bakıyorsunuzdöner sermaye ek ödemenizciddi bir biçimdetırpanlanmış.

güncel

TTB Avukatı Ziynet Özçelik

Page 10: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Hekim PostasıBelediyeler Kanunu’na göre ölümün sağlık kurumları dışında

gerçekleştiği durumlarda ölüm belgesinin cenazenin bulunduğuyerdeki belediye tabibi tarafından, belediye tabibi bulunmayanyerlerde toplum sağlığı merkezi hekimi yoksa aile hekimi tara-fından, düzenlenmesi gerekirken Mamak’ta bu görev, SağlıkGrup Başkanlığı’ndan gönderilen yazı ile aile hekimlerine tebliğedildi. Belediyede çalışan tek hekim olmasından ötürü aile he-kimlerine dayatılan uygulamada sırayla 17-24 saatleri arasındanöbet tutulması bekleniyor.

Nöbet ertesi izin hakkı yokBir aile hekimi konuyu “Aile hekiminin iş tanımı gereği kendine

kayıtlı hastaya birinci basamak koruyucu sağlık hizmeti vermesigerekirken defin ruhsatı vermenin koruyucu sağlık hizmeti ilehiçbir ilişkisi yok. Bu tamamen eksik kapatma zihniyeti. Yarınbu zihniyetle her tür gereksiz iş aile hekimine yaptırılabilir”diye değerlendirdi. Defin nöbeti aile hekimlerine icap nöbetişeklinde tutturulacağı için, hekimlerin nöbet ertesi izin hakkıda bulunmuyor.

İş yükü giderek artırıldıAile hekimleriyle ilgili her gün farklı kararlar alındığını

aktaran bir başka hekim ise, “Aile hekimliği üzerinde çok kolayyönetmelik ve kararlar çıkarıyorlar. Başta ‘aile hekimi nöbettutmaz’ denirken bir süre sonra ‘tutar’ dendi. İş yükü olarakgittikçe yoğunlaşıyor. Her geçen gün yeni bir angarya çıkmayabaşladı.”

Aile hekimineher gün yeniangaryaMamak ilçesinde görev yapan aile hekimleri definruhsatı vermek üzere nöbet tutmaya başladı.

Konya’da bu konudadava kazanıldı

Belediyeler Kanunu’yla belediye hekimine verilen görevinaile hekimleri tarafından yerine getirilmesinin yasaya aykırı ol-duğunu belirten ATO Aile Hekimliği Komisyonu, defin nöbetitutmak zorunda kalan hekimleri ATO Hukuk Bürosunun desteğinialarak idari mahkemede dava açmaya çağırdı. 2011 yılındabenzer bir uygulamanın yaşandığı Konya’da bir aile hekimi,defin ile ilgili olarak görevlendirilmenin hukuka aykırı olduğugerekçesiyle açtığı davayı kazanmıştı. Davanın karar metninde,bu görevin kanunun ilgili hükümleri gereği büyükşehir ve ilçebelediyelerine verildiği vurgulanmıştı.

Hekim Postası

Ankara Tabip Odası tara-fından yapılan son araştırmaile hekim başına düşen hastasayısının rekor düzeye ulaş-tığı saptandı. Dışkapı Yıldı-rım Beyazıt EAH poliklinik-lerinde doktorlar dahilibranşlarda 100-150 arasındahasta görüyorlar. Hasta sa-yısının en fazla olduğu has-tanelerden Numune ve Ke-çiören hastanelerinde her po-liklinikte günde 80 civarındahastaya bakılıyor. KeçiörenEAH’nin kimi poliklinikle-rinde bu sayının 100’e kadarçıktığı belirlendi.

Araştırma sonuçlarına

göre hasta yoğunluğu bakı-mından nöroloji, pediatri,dermatoloji ilk sıralarda yeralıyor. Ankara EAH’de hastasayısı nöroloji ve dermatolojipolikliniklerinde 150, pedi-atride ise 200’e çıkarken aynıhastanenin cerrahi bölüm-lerinde 80 civarında.

“Muayeneetmiyorum sadecebakıyorum”

Eğitim araştırma hasta-nesinde çalışan bir nörolojiuzmanı, “Günde en az 40-45muayene, 30-40 arası değişensayıda da sonuç göstermekiçin gelen hasta oluyor. Gün-

lük hasta sayım 100’ü geçi-yor. Bu kadar hasta nasılmuayene edilir? Bir şey at-lamamak, hata yapmamakiçin tetkiklere yöneliyoruz.Bu da devlete külfet.” açık-lamasında bulundu. Hastaneyönetiminin, ‘performans ge-lirleri düşer’ endişesiyle hastasayılarına sınırlama getir-mediğini aktaran hekim,“Muayene edemiyorum, sa-dece bakıyorum.” dedi.

Branşhastanelerindekadın doğum ilksırada

Branş hastaneleri arasındakadın hastalıkları hastaneleri,hasta yoğunluğu bakımındanilk sırada yer alıyor. EtlikZübeyde Hanım Kadın Has-talıkları Hastanesinde günlükhasta sayısı 80 ila 100 ara-sında değişiyor. UlucanlarGöz’de bir hekime 65, AnkaraFizik Tedavi ve Rehabilitas-yon’da ise 40 hasta başvu-ruyor. Bu hastaneden bir sağ-lık çalışanı, muayene içinhastalara en az yarım saatayrıldığını, bundan dolayısayının diğer hastanelerdenaz olduğunu belirtti.

Özel hastanedemuayeneye yeterlisüre

Özel hastanelerden Bayın-dır Kavaklıdere Hastane-si’nde her hastaya yarım saatsüre ayrılıyor. Hastanedekihasta sayıları ise 10-15 ara-sında. Başkent ÜniversitesiHastanesi’nde de hasta sayısıen fazla 30. Özel hastanedeçalışan bir nörolog çalışmaşartlarını kıyaslayarak, “Hiç-bir zaman kamudaki kadarçok hasta görmüyoruz. İdealmuayene için hasta sayısı25’i geçmemeli. Çoğu mes-lektaşımın 5 dakikada has-tayı muayene etmesi bekle-niyor. Bu olacak şey değil.”diye konuştu.

Bir günde 200hasta bakılır mı?Ankara Tabip Odası’nın yaptığı araştırma, eğitim araştırma hastanelerindeartan hasta sayısını gözler önüne serdi. Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitimaraştırma hastanelerinde günlük poliklinik sayısı 100’ü aşıyor. Meslekörgütleri, iyi hekimlik için hasta başına ayrılması gereken sürenin en az 20dakika olması gerektiğini belirtse de mevcut sistemde hekimler hastalaraancak birkaç dakika ayırabiliyor.

“Yerinde Tespit” Ankara Tabip Odası tarafından çeşitli hastanelerinpolikliniklerinde yerinde tespit yapılarak elde edilensonuçlar bir basın açıklamasıyla kamuoyuyla payla-şıldı. Açıklamada, kamu hastanelerinde bir hekimingünde 200’ü aşkın sayıda hastaya bakmaya çalıştığıkaydedilerek, hekimlerin hastalarına yeterli süreyiayırabilmelerine ilişkin düzenlemeler yapılması, ka-muda ve özel sektörde hekimlere yirmi dakikadandaha kısa süre içerisinde hasta randevusu verilme-mesi istendi. “Telefonla randevu sisteminde hastayaayrılan süre on dakikayı bile bulmuyor. Randevusuzhastalar da eklenince hasta başına düşen toplamsüre üç beş dakikaya kadar iniyor” denilen açıkla-mada iş yükü altında ezilen doktorlarla 3-5 dakikagörüşmenin hastalara yetmediği, 2002 yılında yıllıkortalama 2 olan doktora başvurma oranının bugün8’e çıktığı ifade edildi.

güncel

Page 11: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

asistan hekim

Hangi sektörde hiç durmadan50 saat çalışılır?ATO Genel Sekreteri’nin ardından söz alanATO Asistan Hekim Komisyonu Başkanı Dr.Egemen Çiçek, asistan hekimlerin hepsininyaptıkları işten ve çalışma şartlarındandolayı mutsuz ve umutsuz olduklarınısöyledi. “96 saat hastanede nöbet tutan birinsandan ne bekleyebilirsiniz, hangisektörde 50 saat hiç durmadan çalışılır? Buşartlarda çalışan bir asistan doktor nasılsağlıklı bir sağlık hizmeti verebilir?” diyesoran Dr. Egemen Çiçek, bu durumunsorumlusu olarak, hekimleri, cüzdanları vezamanları ile vicdanları arasına sıkışmakzorunda bırakan sağlığın yöneticilerini işaretetti.

Bugüne kadar sağlık alanında hep olumlu birtablo çizilmeye çalışıldığını ancak şartlarıniyileştirilmeyip tüm yükün sağlık çalışanlarıve halkın omzuna yüklendiğini ifade eden Dr.Çiçek, “Şimdi rahat koltuklarında oturupdurumdan memnun olan yöneticiler yakındahastalarına baktıracak hekimbulamayacaklar.” diye konuştu.

Asistan Hekim Komisyonu

Gelin birliktemücadele edelim

Türkiye sağlık ortamında yaklaşık 20bin asistan hekim görev yapmakta.Bugün geldiğimiz noktada bu 20 bin

kişiden durumundan memnun olanlar nere-deyse münferit bir vaka olarak değerlendiri-lebilir. Kime sorsanız hemen hemen aynı so-runların dile getirilmesi de, aslında asistanhekimlerin kişisel sorunlar tariflemediklerini,Türkiye’de sağlık sisteminin sorunlar yarat-tığını ve sistemin bu sorunlar üzerine temel-lendirildiğini göstermektedir.

Uzun çalışma saatleri, gün aşırı nöbet uy-gulaması, nöbet ertesi izinlerin kullanılama-ması, nöbet paralarının tüm hastanelerdeödenmemesi, düşük maaşlar, performans uy-gulamalarının yarattığı rekabetçi yapı veadaletsiz dağılım, yoğun poliklinik yükü, tekbaşına poliklinik yapılması, sağlıkta şiddet,keyfi rotasyon uygulamaları, mobbing, zorunluhizmet uygulaması, eğitim alınamaması, sa-yısal olarak yetersiz asistan sayıları, eş durumutayininde yaşanan sıkıntılar… Bir çırpıda sa-yılabilecek bu sorunlar hemen tüm asistanhekimlerin yaşadıkları ve bu liste uzayıp git-mekte. Aslında yaşanan tüm sıkıntılar, sağlıksisteminin işleyişinden kaynaklanıyor. Sistem,özellikle üniversite hastaneleri ve eğitim araş-tırma hastanelerinde asistan hekimlerin üstünekurulmuş durumda. Sistemin tüm sıkıntılarınıomzunda taşıyan, açıkları insanüstü bir gay-retle kapatan asistan hekimler kendileriniyalnız hissetmekteler. Bir noktadan sonra busorunlar, “geçici bir süre mecburen maruzkalınan”, “uzman olunduğunda ortadan kal-kacak” şeklinde bir yanılsamayla asistan he-kimler tarafından normalleştiriliyor. Oysa ki,uzman olunduğunda da hemen hemen aynısorunların devam ettiği görülmekte.

Peki, şüphesiz ayrıntılandırılabilecek, çoğ-altılabilecek bütün bu sorunların çözümünoktasında neler var elimizde? Geçtiğimizdönemlerde zaman zaman hareketlenebilmişasistan hekimler, kalıcı kazanımlar elde ede-mediler. Tekil örneklerde yapılan eylemliliklerkısmi sonuçlar elde edebildi. Ancak içindengeçtiğimiz bu günlerde sessizlik hakim. 20bin asistan hekimin aynı sorunlardan muzdaripolduğu Türkiye sağlık ortamında, asistan he-kimler aslında güçlerinin farkında değiller.Tabi ki asistan hekimler kendinden menkulbir güce sahip değiller. Ancak bir arada dura-bilen, ortak talepleri hep birlikte dillendirebilenasistan hekim toplamı bu gücü kuvveden fiilegeçirebilir. Asistan hekimlerin değişik plat-formlarda bir araya gelişleri istenilen etkiyioluşturmaya yetmiyor. Bunun için bu farklızeminlerin birleştirilmesi gerekiyor. Türkiye’desağlık hakkı mücadelesinin adresleri olantabip odaları bu farklı zeminlerin ortaklaştı-rılabileceği yegane yerler. Tabip odalarınınasistan hekim komisyonları gelecek dönemdeasistan hekimlerin mücadele pratiklerini ya-ratmak için kolları sıvamış durumdalar. Bumücadeleye tüm asistan hekimlerin ortak ol-ması gerekiyor.

Gelin birlikte mücadele edelim. Ancak bir-likte durursak kazanırız.

Hekim Postası

Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kuruluüyelerinin katıldığı ve 06 Mart Çarşambagünü Numune Hastanesi bahçesinde düzen-lenen basın açıklamasına TTB Merkez Konseyüyeleri ile Sağlık ve Sosyal Hizmet EmekçileriSendikası üyeleri de destek verdi. AnkaraTabip Odası olarak, asistan hekimlerin kölegibi çalıştırılmalarına ilişkin yapılan “yerindetespit” çalışmasının sonuçlarının paylaşıldığıbasın açıklaması metnini ATO Yönetim Ku-rulu adına Genel Sekreter Dr. Selçuk Atalayokudu.

Açıklamada, uzmanlık eğitimi almak içingeldikleri eğitim hastanelerinde angaryayıomuzlayan ama emeklerinin karşılığı ücretialamayan asistan hekimlerin dayanma sı-nırlarının sonuna geldiği belirtildi. Türk Psi-kiyatri Dergisi’nde yer alan, 270 asistanhekim üzerinde yapılmış bir araştırmayaatıfta bulunulan açıklamada, asistan hekim-lerin duygusal tükenme düzeyinin 5 üzerin-den 2,99 çıktığı ifade edildi. UluslararasıÇalışma Örgütü’nün hükümlerine aykırı şart-larda yıllardır görev yapan asistan hekimleringün boyu poliklinik yapmaktan “uzmanlıkeğitimi” diye bir gündemleri kalmadığı veartık “imdat” diye haykırdıkları dile getirildi.Basın açıklaması sırasında sık sık “Asistanhekim köle değildir”, “Sağlıkta ticaret ölümdemektir” sloganları atıldı.

Asistan hekimler“imdat” diyor!

Ankara Tabip Odası tarafından asistan hekimlerin sorunlarına ve dayatılançalışma koşullarına dikkat çekmek üzere “Türkiye’nin Sağlığı Hastadır! VatandaşÇaresiz, Sağlık Çalışanları Zordadır” başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirildi.Açıklamada, asistan hekimleri köle gibi çalıştırıp iyi niyetli hocaların korsaneğitimlerine bırakan bu sistemin, aslında Türkiye’nin geleceğini kararttığı dilegetirildi.

Page 12: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Kansu Yıldırım

Bologna modeli nedir? Sendikalar vemeslek örgütleri tarafından nedeneleştirilmektedir?

Bologna modeli Avrupa Birliği’ninAvrupa Yükseköğretim Alanı yaratmaküzere tüm üye ülkelerde benzer biçimdeüniversite eğitimi vermek amacıylayaptığı anlaşma modelidir. Bologna Mo-delinin eleştirilen en önemli yanlarındanilki, üniversitenin evrensel bilgi üretmeve aktarma rolünün arka planda bıra-kılmasıdır. İkinci nokta, toplumun değilsanayinin istediği bilgiye odaklanılmasıve üniversitenin, piyasanın ihtiyacınagöre eğitilmiş standart öğrenciler ye-tiştirmesidir. Eleştirilen üçüncü yanı,öğrencinin müşteri olarak görülmesive kalite güvence sistemleri adı altındayaratılan tek tipleştirmedir.

“Bologna süreci ile üniversiteler‘şirket’leştirilmektedir” eleştirisi içinne diyorsunuz?

Evet; şirketleştirilmektedir. Bu süreçüniversite eğitimini iki biçimde etkile-mektedir. Birincisi, iş dünyası sadeceihtiyaç duyduğu bilgiyi satın alacağın-dan, üniversite de satışını yaptığı bilgidesadece piyasa değeri, talebi ya da fiyatıyüksek olan bilgiyi üretmeye yönelecekve böylece sadece kar amacı peşindeolan bir şirketten farkı kalmayacaktır.Öte yandan, metalaşan bilginin bir pi-yasa değeri olduğundan, onu edinecekkişiler de o piyasa değerine uygun bedelödemeye hazır olacaklarıdır. Özelliklesermaye piyasasının iştahını kabartacağı

ve piyasada değerli olacak bu hisseleresahip olmak önemli hale geleceği içinüniversite şirketleri ya da “ÜniversiteA.Ş.”ler kurulacaktır.

Üniversiteler “piyasanın işine ya-rayan bilgi üretimine” göre yapılan-dırılıyorsa, bu durum tıp eğitimininasıl etkileyecektir?

Bu sürecin özel olarak tıp eğitimineetkisi, şirket mantığına çok uymayantemel bilim çalışmalarının, dolayısıylada eğitiminin zayıflaması şeklinde ol-maktadır. Bologna süreci ile tıp eğiti-minde üç “halka” şeklinde bir eğitimöngörülmektedir. Birinci halkada temeltıp, ikinci halkada klinik tıp eğitimiverilmesi istenmektedir. Üçüncü halkaise uzmanlık eğitimidir. Bu halka sistemiile tıp eğitimindeki yatay ve dikey en-tegrasyon yok olacaktır; bir anlamda1900’lü yılların başındaki eğitime dö-nülecektir. Bu şekilde birinci halka so-nunda mezun olanların yardımcı sağlıkpersoneli olarak istihdamı planlanmak-tadır.

Neyse ki, bu sistem henüz uygula-maya geçememiştir ve Avrupa’da dabuna karşı belirgin bir direnç oluşmuşdurumdadır. Ancak, 2006 yılından iti-baren Türkiye’de diplomalardan “tıpdoktoru unvanını kazanmıştır” ibare-sinin çıkartılmasının bu açıdan dikkatleizlenmesi gerektiği kanısındayım.

Devlet üniversitelerinde okuyantıp öğrencilerinin eğitiminde kamukaynakları kullanılmakta iken, Bo-logna ile eğitim süreci nasıl organizeedilecektir?

Devlet üniversitelerinde okuyan tıpöğrencilerinin eğitiminde zaten bir sü-redir sadece kamu kaynakları kullanıl-mamaktaydı. Öğrencilerin harç ödemesi,tıp fakültesi hastanelerinde döner ser-maye yoluyla yararlananlardan ücretalınması, tıp fakültelerinde yapılanaraştırmaları ilaç şirketlerinin destek-lemesi gibi çeşitli yollarla zaten üni-versite finansmanının devlet dışındakipek çok kaynaktan karşılanması öğ-rencilerin ve halkın alıştığı bir olguydu.

Bologna süreci ile diğer finansmankaynaklarının oranı artırılacaktır belki.Ama asıl niyet, öğrencinin ve halkınkafasında yükseköğretimin değerinindeğişmesidir. Öğretim üyeleri ürettiği

bilgi ile değil, kazandırdıkları para ileölçülecek, daha çok kazandıran dahadeğerli olacaktır. Üniversiteye gelen tıpfakültesi öğrencisi sadece özel sektörmantığına göre düşünmekle kalmayacakbir hekimin sahip olması gereken bü-tüncül kamusal düşünme alışkanlığıkazanamayacak, toplum sağlığı, koru-yucu sağlık hizmetleri gibi konulardageniş ufuklu olamayacaktır.

Bologna sürecini Milli Eğitim Ba-kanlığı mı yürütecek? Eğer Bolognamodelinde kar-zarar mantığı hâkimise bir kamu kurumunun bu mantığagöre süreci yönetmesi çelişkili değilmidir?

Bologna Modelinin yerleştirilebilmesiiçin kamuya gereksinim vardır. SüreciMilli Eğitim Bakanlığı ve YÖK gibi or-ganlarla tepeden hazırlamak gerekmek-tedir. Sistem kurulduktan sonra YÖKyasa taslağında olduğu gibi şirketlerinüniversite açmasına ve kar amacıylaçalışmasına izin verilerek sistemin “gö-rünmez bir el”le yönetilmesi seyredile-bilecektir. YÖK yasa taslağı sadece şir-ketleşmeyi değil aynı zamanda öğretimelemanlarına ve üniversitelere perfor-mansa göre kaynak ayrılması gerektiğiniöne sürerek üniversiteyi bir şirketedönüştürmeyi garantilemektedir. Ayrıcaakademisyenlerin iş güvencesinin or-tadan kaldırılması da yine bu yasa tas-lağı marifetiyle gerçekleştirilecektir.

ÜniversiteKonseyleri Derneği

Yönetim Kurulu üyesive Dokuz EylülÜniversitesi Tıp

Fakültesi CerrahiTıp Bilimleri Bölümü

Ortopedi veTravmatolojiAnabilim DalıÖğretim Üyesi

Prof. Dr. İzge Günal,Bologna Modelihakkında Hekim

Postası’nınsorularınıyanıtladı.

‘ ‘Bologna süreci ile tıpeğitiminde üç “halka”

şeklinde bir eğitimöngörülmektedir. Buhalka sistemi ile tıp

eğitimindeki yatay vedikey entegrasyon yokolacaktır; bir anlamda

1900’lü yıllarınbaşındaki eğitime

dönülecektir.

‘ ‘‘ ‘Üniversiteye gelen tıp

fakültesi öğrencisisadece özel sektör

mantığına göredüşünmekle kalmayacakbir hekimin sahip olması

gereken bütüncülkamusal düşünme

alışkanlığıkazanamayacak, toplumsağlığı, koruyucu sağlık

hizmetleri gibi konulardageniş ufuklu

olamayacaktır.

Yüksek Öğretim Kurumu’nun yeniden yapılandırılma sürecinde eğitim sisteminingeleceği durum öğretim elemanlarını ve öğrencileri yakından ilgilendiriyor.Yapılandırma başlıklarından birisi olan Bologna Modeli pek çok üniversitede denenmeyebaşlandı, üniversiteler özel birimler oluşturdu. Öte yandan Bologna Modelinin tıp eğitimsistemi üzerindeki doğrudan yansımaları hakkında bazı soru işaretleri de bulunuyor.

Tıp eğitiminde Bologna Modeli

tıp eğitimi

Prof. Dr. İzge Günal

Page 13: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

Ankara Tabip OdasıKadın Hekim Komisyonu

İşçi sınıfından kadınlarınbaşlattıkları mücadele gele-neğiyle kadın hareketi tari-hinde önemli bir başkaldırıolan 8 Mart’a 1960’larla bir-likte tüm dünyada feministhareketin sahip çıkması, 8Mart’ın tüm kadınların kut-ladığı birlik, mücadele ve da-yanışma günü haline gelmesibiz kadın hekimler için deanlamlıdır. Kadınların ezil-mişliğinin, ev içinde harca-dıkları karşılıksız emeğin hemevdeki erkeğin hem de ser-mayenin çıkarlarına hizmetettiğini, bu nedenle tüm sı-nıflardan kadınların, aile için-de/özel alanda erkek iktida-rının baskısı altında yaşıyorolduğunu, tüm kadınların er-kek egemenliği karşısında or-tak bir ezilmişlik yaşadığınıve ortak çıkarlara sahip ol-duğunu söyleyen feminist po-litika bizler için her zamanyol gösterici olmuştur. Ev içive kamusal emek süreçlerin-de kadın hekimlerin yaşadık-ları tüm sorunlar da aslındaaynı iktidarın ve sürekli ye-niden ürettiği cinsiyetçiliğinsonucudur.

TTB Kadın Hekimlik ve

Kadın Sağlığı Kolu’nun be-lirlediği, “kadına yönelik  şid-det”‘in patriyarkal kapitaliz-min kadın bedenini, cinselli-ğini ve emeğini denetlemedeen önemli aracı olduğunugündemde tutmak ve kadın-ların eşitlik, özgürlük müca-delesine katkı sağlamak içinçalışmalar yapmak, bu doğ-rultuda kadın örgütleriyle vediğer kuruluşlarla işbirliğiyapmak gibi ilkelerimiz veamaçlarımız da feminist po-litikanın önemine ilişkin far-kındalığımızdan beslenmek-tedir.

Kadın bedenineilişkin denetimiyi hekimlikuygulamalarınayönelik baskıdır

Bugün ülke gündemini iş-gal eden ve kadın bedeni üze-rinde denetim kurmayı he-defleyen politikaların karşı-sında kadın dayanışmasınıniçinde olmak; biz kadın he-kimler için sadece kadın ol-duğumuz için değil; kadınbedenine ilişkin denetiminiyi hekimlik uygulamaları-mıza yönelik baskısına karşıdurmak için de önemlidir.

Biz kadınlar, son bir yıldırkadınların kendi bedenleri

üzerinde karar verme hak-kına devletin müdahalesinekarşı mücadele veriyoruz.Kadınların üreme ve istemlidüşük hakları konusundakikazanımlarının geri alınma-sına dönük çabalar, bir hü-kümet politikası olarak sür-dürülmektedir. Oysa güvenlidüşük hizmetlerinin planlan-masının ve yönetiminin sağ-lanması devletin görevidir.

Kürtajın pek çok ülkede12 hafta olan yasal süresi,

Türkiye’de 10 haftadır.  Sağlıkkuruluşları fiili olarak kürtajısekiz haftaya kadar yapmaktave yasal hak, devletin sağlıkhizmetleri kanalı ile ihlal edil-mektedir. Türkiye’de düşükiçin yaygın olarak cerrahiyöntemler kullanılmaktadır.“Tıbbi düşük” yöntemi, pekçok gelişmiş ülkede kullanıl-masına rağmen Türkiye’derutin verilen üreme sağlığıhizmetlerinin içinde yer al-mamaktadır.

kadın hekim

SinemaatölyeleribaşlıyorAnkara’nınöyküsünü, şiirini,fotoğrafını sinemanınbüyüsüylebuluşturmayıhedefine koyanAnkara Tabip OdasıSinema Atölyeleri 23Mart’ta başlıyor.

Ankara Tabip Odası bün-yesinde gerçekleştirilecek olansinema atölyelerinde, sine-manın üzerinde yükseldiğidört ana başlıkta çalışmalargerçekleşecek. “Filmkurmak”tan senaryo yazma-ya, oyunculuk ve drama de-neyiminden film okumalarınauzanacak olan atölyelerle, An-kara’da sinema atmosferiningeliştirilmesi ve bu atmosferiçin güçlü anlatıcılarla sine-manın diline katkı sağlanmasıhedefleniyor.

“Film Kurmak”, “YaratıcıMetin Yazarlığı ve Senaryo”,“Film Okuma ve Eleştiri”,“Oyunculuk ve Drama” atöl-yelerinin her biri Ankara Ta-bip Odası bünyesinde haftada4 saat olmak üzere 3 aylıkperiyotta toplam 48 saat sü-recek. 23 Mart’ta başlayacakolan ilk dönem atölyeler An-kara Tabip Odası üyelerineözel fiyatlarla Haziran ayı or-tasına kadar devam edecek.

Evren Barış Yavuz, İnanGündoğdu ve Eren Azak’ınyürütücülüğünü yapacağıatölyeler hakkında detaylı bil-giye Ankara Tabip Odası in-ternet sayfası www.ato.org.tradresinden ulaşabiliyor.

Biz kadın hekimler; bir “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nde yine, kadınları yok sayan bedenpolitikalarına, kadına yönelik şiddete, kadın cinayetlerine, kadınlara yönelik her türlübaskı ve ayrımcılığa, güvencesiz ve esnek çalışmaya karşı kadın dayanışmasının bir parçasıolarak sokaklarda isyanımızı dile getirdik.

“8 Mart DünyaKadınlar Günü” vebiz kadın hekimler

“Tıbbi düşük”yöntemidesteklenmeli

İzmir’de 22 Şubat2013’te düzenlenen “İsten-meyen Gebelikler, GüvenliDüşük: Yeni Bir Seçenek,Tıbbi Düşük” başlıklı top-lantı; uluslararası işbirliğiile yürütülmüş bir araş-tırmanın sonuçlarının su-narak “tıbbi düşük yönte-mi”nin Türkiye’de kadın-lara rutin üreme sağlığıhizmetleri içinde bir seçe-nek olarak sunulmasınıgündeme getirdiği içinönemliydi.

Önümüzde uzanan sü-reçte biz kadın hekimleri,tıbbi düşük yöntemindekullanılan Mifepriston veMisoprostol’ün Türkiye’dede ruhsatlandırılma işle-

minin tamamlanmasını vebu yöntemin mevcut hiz-metlere entegre edilebil-mesi için gerekli düzenle-melerin yapılmasını sağ-lamak gibi bir sorumlulukbekliyor.

Doğurganlığın düzenlen-mesinin devletlerin nüfuspolitikası olamayacağının,üreme hakkı ve cinsel hak-ların bireylerin ve özelliklede kadınların özgürce kul-lanmaları gereken bir insanhakkı olduğunun bir keredaha altını çizmek gereki-yor. “8 Mart Dünya Kadın-lar Günü”nde biz kadın he-kimlerin durduğu yerinpatriyarkal kapitalizmekarşı kadınların ortak mü-cadelesinin içinde olduğu-nu vurgulamak bu noktadadaha bir önem kazanmak-tadır.

Page 14: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

işyeri hekimi

Hekim Postası

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndayapılan değişiklikle beraber işyeri he-kimliği eğitimleriyle ilgili tüm yetkiTürk Tabipleri Birliği’nden alınarak Ça-lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na(ÇSGB) verildi. ÇSGB’den yetki belgesialan kamu kurumları, üniversiteler veözel kurumlar sektörden pay almakiçin kolları sıvadı.

Konsepte göre ücretdeğişiyor

Ankara’da ÇSGB tarafından yetki-lendirilmiş 22 özel eğitim kurumu var.İlk kez sertifika alacak hekimler için

90 saat teorik, 90 saat uzaktan ve 40saat uygulama olmak üzere toplam 220saatlik program uygulanıyor. Beş günsüren sertifika yenileme eğitimleri isetoplam 30 saat.

İlk defa sertifika alacak hekimlerinbaşvurduğu eğitimlerin ücreti 2500-3500 TL, sertifika yenileme program-larının bedeli ise 875 TL ile 1100 TLarasında değişiyor. Bazı hastanelerleanlaşmalı kurumlarda staj olanağı sağ-layan İSAGEM’de kurs ücretleri konak-lama hariç 3.500 TL. Konaklama ola-naklarında oda kahvaltı ve her şey dahilseçeneklerinin olduğunu belirten çalı-şanlardan alınan bilgilere göre ücretlerkonsepte göre değişiyor.

Ankara’da Yıldırım Beyazıt, Hacettepe

ve Gazi Üniversiteleri de ÇSGB tara-fından yetkilendirilen üniversiteler ara-sında. Gazi Üniversitesi’nin ilk kez ser-tifika alacak işyeri hekimleri için açtığıkursun bedeli 2000 TL. Gazi Üniversitesimensupları için bu ücret1900 TL’ye dü-şüyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesibünyesinde mart ayında ilk kez sertifikaalmak isteyen işyeri hekimleri için eği-timler başladı. Şehir dışından gelen he-kimler için üniversite yerleşkesine yakınbir otelde konaklama imkanı sunuluyor.Kursiyerler otelden servisle alınıyor.YBÜ bünyesinde düzenlenen kurslarınkonaklamasız ücreti KDV hariç 3650TL iken konaklamalı kurs ücretininKDV hariç 4150 TL’ye çıktığı öğrenildi.

Devam zorunluKursiyerlerin teorik eğitimlerin yüz-

de 90’nına, uygulama eğitiminin ta-mamına katılması zorunlu. AS İş Sağlığıve Güvenliği Eğitim Merkezi çalışanlarıeğitim kurumunun yetki belgesi vekursiyerin sertifikasının iptaline yolaçabileceği nedeniyle devam mecbu-riyetine özellikle önem verdiklerinisöylerken, İSAGEM çalışanları ise kurs-larda saatlik imza alındığını ve bu im-zaların 20 yıl boyunca saklandığınıöne sürdü. ÇSGB, Sağlık Bakanlığı veSGK’nın kullandıkları ortak link saye-sinde kursiyerlerin devamsızlıklarınıntakip edilebildiği de ayrıca belirtildi.

Yönetmeliklerdeki ısrarlı ‘‘Yanlışlıklar’’…

Ülkemizde son 10yılda, ardı ardına çı-karılan yönetmen-liklere bakınca iş-yerinde tıbbi ko-rumanın çökertil-mesine yöneliknoktaları şu şekilde

sınıflandırabiliriz:1. İşyeri hekiminin

mesleki bağımsızlığı,işçi sağlığı hizmetlerinin

taşeronlaştırılmasının yapıtaşı OSGB aracılığıyla kontrol

altına alınarak, mesleğini öz-gürce uygulaması engellenmek-tedir.

2. İşyeri hekiminin görevle-rinin OSGB’ye devredilmesi

a. İşyeri hekiminiOSGB yöneticisine tabi kıla-caktır.

b. İşyeri hekimini, işgücünün tıbbi yönetiminin birparçası haline getirecektir.

c. İşyeri hekiminin gö-rev ve yetkilerinin altı oyula-rak, OSGB ve İSGB’nin hamal-lığı görevi verilmektedir.

3. İşçi sağlığı-tıp ilişkisi or-tadan kaldırılmaktadır.

a. İşçi sağlığında tıbbi

yaklaşımın ağırlığı azaltılmak-ta, işyeri hekimi işçilerin sağlıkmuayenelerinden uzaklaştırıl-maktadır.

b. Tıbbi gözetimdenbahsedilmekte ancak bununiçeriği ve hangi aralıklarla ya-pılacağı düzenlenmeyerek iç-eriği boşaltılmakta, işlevsiz kı-lınmaktadır.

c. İşyeri hekiminin ça-lışma süresi her türlü itirazakarşın azaltılmaktadır.

4. İşverenlerin iş sağlığı vegüvenliği servisleri üzerindekihâkimiyetleri daha da arttırıl-maktadır.

a. İşçi sağlığı hizmet-leri taşeronlaştırılarak, işve-renlerin tam kontrolü altınasokulacaktır.

b. Rekabet temelindeOİSB’den hizmet satın alınmasıişyeri hekimlerini uysallaştı-racaktır.

c. İşverenlerin tam de-netimi altındaki OİSB veİSGB’lerinin iş kazaları ve mes-lek hastalıklarına ilişkin çalış-maları işverenlerce yönlendi-rilecektir.

İşçi olarak çalışmak durumundaolan vatandaşının sağlığının da cangüvenliğinin de, işveren konumundakidiğer vatandaşı tarafından tehdit edil-mesini engelleme görevi devlete aittir.Bu görevin gereği olarak da, işçi va-tandaşının hak ve hukukunun göze-tilmesi amacıyla işverenlere işyeri he-kimi çalıştırma yükümlülüğü getirmiş,işyeri hekimlerinin görev ve yetkilerinide kendisi belirlemiştir.

Toplum adına devletin işyeri he-kimlerine emanet ettiği ‘işçilerin ken-dilerine verilen işler nedeniyle sağ-lıklarının ve vücut bütünlüklerininkorunması’na ilişkin yasal düzenle-melerde uzun süre değişikliğe gidil-memiştir. Ancak çalışma yaşamındaortaya çıkan gelişmeler, işçi sağlığıve işyeri hekimliğinde ‘reform’ tar-tışmalarını tüm ülkelerin gündeminegetirmiştir.

AB ülkelerinde olduğu gibi ülke-mizde de işyeri hekimliği eğitiminden,çalışma sürelerine, yetki ve sorumlu-luklarına, mesleki bağımsızlığa, işyerisağlık servislerine kadar tümü yenidendüzenleniyor.

Bu düzenlemelerde:Üretim sürecinde ortaya çıkan (fi-

ziksel, kimyasal, biyolojik) risklerinbelirlenmesi birincil koruma olaraktarif edilerek, İşyeri Risk Analizi öneçıkarılıyor. İşverenler ve Bakanlık,

ekip çalış-masınıngetirdiğibütün-c ü lyakla-ş ı m ıp a r -çala-yarakişyeririsk yö-netimi-ni, tıbbik o r u y u c usağlık anlayışı-nın yerine ikameetmeye çalışıyor. İşyerindeöncelikle işçilerin güven içinde çalış-malarını sağlamaya yönelik önlemlerinyanı sıra işçilerde iş güvenliği vesağlığı bilincini de geliştiren bu çalışmametodu asli amacından saptırılıyor.

İşyeri ortamındaki her türlü sağlıkriskinin işçilerin fiziksel ve ruhsalsağlığı üzerine olan etkilerinin değer-lendirilmesi ikincil koruma olarak ta-nımlanarak, tıbbi koruma göz ardıediliyor, altı oyuluyor. Böylelikletüm ülkelerde hızla artan meslek has-talıklarının yol açtığı tedavi giderlerineve işçilere ödenecek tazminatlara da-yanak oluşturan tıbbi gözetim vekayıt sistemi baltalanıyor.

2. İşçi Sağlığında Tıbbi ÇalışmalarınZayıflatılması ve Hekimlik

Mesleğinin Sıradanlaştırılması:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilerek işyeri hekimliği eğitimleri vermeye başlayan özelşirketler, hekimleri çekmek için stajdan konaklama imkanına kadar türlü seçenekler sunmaya başladı.

Konaklamalı işyeri hekimliği kursu

Dr. Haluk Başçıl

İşyeri Hekimleri ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik Taslağı (ekler hariç) 7.340 sözcükten-18 sayfadan- oluşmakta ve ‘sağlık’ ve ‘iş’ kelimeleri bir kez dahi birlikte kullanılmamaktadır. Birçok kez değiştirilen yönetmeliklerde, işçilerinsağlığının korunmasında tıbbi yaklaşımda ısrarla sürdürdükleri ‘yanlışlığı’ iki başlık altında kısaca özetlemeye çalışacağım.

1.Bir işveren projesi: İş Sağlığı Yönetimi

Page 15: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle

dünya

ABD’de ilaçşirketleriekonominin can simidi

Birleşik Devletler Sermaye Pi-yasası Kurulu tarafından uluslar-arası pazarda faaliyet gösteren ABDmenşeli ilaç şirketlerinin yurtdı-şındaki çeşitli resmi görevlilere rüşvet verdiğitespit edildi. Orthofix International, Biomet,Smith&Nephew, Eli Lilly and Company, GlaxoS-mithKline gibi bazı medikal firmaları ve ilaç şir-ketleri hakkında yasal işlemler başlatıldı. Araştır-malar sonucunda şirketlerin sadece yurtdışındadeğil, ABD sınırları içinde de usulsüz işlemleryaptığı tespit edildi.

Son on yılda ABD’nin ilaç şirketlerine açılandavalardan kamunun kazandığı tazminat miktarı15 milyar doları buldu. Özellikle dünya çapındabir şirket olan GlaxoSmithKline ilaç firmasınaaçılan davaların gerekçeleri arasında yasal olmayanyollardan ilaç satma suçlaması yer alıyor. Şirketiki kez mahkum edildi ve 4 milyar dolar cezaödedi. Aynı şekilde Pfizer, benzer suçlamalardanatılan davalarda 2.3 milyar dolarlık cezaya çarp-tırıldı.

Reklam pastası büyüyorTüm bu para cezalarına rağmen ABD’deki ilaç

sektörü büyümeye devam ediyor. Sadece 2012 yı-lında ilaç firmalarının reklama ayırdığı para 27milyar dolar. ‘Cegedim Strategic Data’nın verilerinegöre Cymbalta, Celebrex, Advair, Crestor, Pradaxa,Cialis, Bystolic, Symbicort, Viibryd, ve Spiriva gibifirmalar başı çekiyor.

Cegedim Strategic Data’ya göre 2.39 milyardolar reklam harcamasında başı ile Pfizer çekiyor.MSD 2.11, AstraZeneca 1.78, Lilly 1.64, Boehringer1.46, Forest (Lundbeck) 1.31, Novartis 1.21, BMS1.16 ve Abbott 1.1 milyar dolar harcadı. Endüstri2012 yılında ilaç numunelerine 5.72 milyar dolar,kongre ve diğer toplantılara 2.14 milyar dolar har-cadı. 2011 yılında 19 milyar dolar olan reklamharcaması, 2012’de 27 milyar dolara çıktı. (Kaynak:VOA & Cegedim Strategic Data)

Gana’da doktorlariş bıraktı!

Ganalı hekimler, çalışma koşullarınınve ücretlerinin iyileştirilmesi için Şubatayı sonunda başlattıkları grevi uzatmakararı aldı. Gana Tabipler Birliği acilvakalar ve ameliyatlar dışında başlat-tıkları iş bırakmanın tüm ülkeye ya-yılması için çağrıda bulundu.

Gana Tabipler Birliği Başkanı Dr.Kwabena Opoku-Adusei ülkedeki radyove televizyon kanallarına yaptığı açık-lamada, hükümetin ve Ulusal ÇalışmaKomisyonu’nun, çalışma koşulları, sa-atleri ve ücretleri için talep ettikleriiyileştirmeleri yerine getirmemesi du-rumunda iş bırakma eylemlerini şid-detlendireceklerini duyurdu.

Daily News isimli TV programınakatılan Opoku-Adusei, greve konu olantalepleri sadece kendileri için isteme-diklerini, sağlık sisteminden olumsuzetkilenen bölge halkının nitelikli tedavive sevk sistemine kavuşması için yap-tıklarını söyledi. Opoku-Adusei, ülkeniniki büyük hastanesi olan Brong AhafoBölge Hastanesi ve Sunyani Şehir Has-tanesinde hastaları mağdur etmemekiçin sağlık personelinin önemli branş-larda hizmete devam ettiklerini be-lirtti.

Ulusal Çalışma Komisyonu ile nihaitoplantının Mart sonlarında yapılmasıbekleniyor. (Kaynak: Modern Ghana)

Peşaver’de sağlıkhizmetleri durdu

Pakistan’ın Hayber-Pahtunhva eyaletinin merkeziolan Peşaver’de genç hekimler, sağlık sisteminin vetıp eğitiminin durumunu protesto etmek için gös-teriler düzenledi.

Hayber-Pahtunhva eyaletinin tıp eğitimindeönemli bir role sahip olan Hayatabad Tıp Tesisi’nde(HMC) uzun süredir devam eden eğitim ve tedavikoşullarının kötü durumuna eyalet yöneticilerininsessiz kalmasına itiraz eden tıp öğrencileri ve he-kimler, acil dışında tüm bölümlerde verilen hizmetleridurdurdu. Şubat ayı içinde devam eden iş bırakmayaLady Reading Hastanesi ile Khyber Teaching Has-tanesi çalışanları katıldı.

Sağlık Çalışanları Koordinasyon Konseyi (HECC)Genel Sekreteri Johar Ali, yerel basına verdiği rö-portajda eyalette başlatılan iş bırakmaları destek-lediklerini, sağlık kuruluşlarının fiziki ve çalışmaşartlarını iyileştirmesine hükümetin ilgisiz kalmasınaanlam veremediklerini belirtti.

Hekimler, paramedikler, hemşireler, büro çalı-şanları ve işçilerin katıldığı iş bırakma eylemindeHECC Genel Sekreteri Johar Ali, “Biz sağlık çalışanlarıolarak özverili çalıştığımız halde, aynı itibarı hü-kümetten görmek istiyoruz” dedi. Ali, HMC BaşkanıProf Muhammed Zubair’in gösterdiği anlayış nede-niyle kendisini takdir ettiklerini, aynı anlayışınSağlık Bakanlığı tarafından da gösterilmesi gerektiğinisöyledi.

HMC ve diğer hastane çalışanları ile tıp öğrencileri,tıp eğitimi ve çalışma koşulları düzeltilinceye kadareylemlere ve iş bırakmalara devam edeceklerinibildirdi. (Kaynak: Dawn.com)

3

5

4

4

6 2

1Bu

lmac

alar

ın c

evap

ları

na

ww

w.h

ekim

pos

tasi

.org

.tr

adre

sin

den

ula

şab

ilir

sin

iz.

Bir kübün iki farklı açılışı aşağıdadır. Boş bırakılan yüzleri uygun biçimde doldurunuz.

Page 16: hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Mart 2013 Sayı: 50 Döner …static.ato.org.tr/fs/513f281077cd59c00d000000/hp_mart_13.pdf · 2013. 11. 30. · hekimlerin gücü, hekimlerle