Upload
others
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
GÖLLER BÖLGESİNDE DOĞAL OLARAK YETİŞEN SOĞANLI BİTKİLERİN PEYZAJ MİMARLIĞINDA KULLANIMI
Naşit KILIÇASLAN
Danışman Yrd. Doç. Dr. Şirin DÖNMEZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI
ISPARTA - 2016
© 2016 [Naşit KILIÇASLAN]
TAAHHÜTNAME Bu tezin akademik ve etik kurallara uygun olarak yazıldığını ve kullanılan tüm literatür bilgilerinin referans gösterilerek tezde yer aldığını beyan ederim.
Naşit KILIÇASLAN
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa İÇİNDEKİLER ......................................................................................................................... i ÖZET ......................................................................................................................................... iii ABSTRACT .............................................................................................................................. iv TEŞEKKÜR .............................................................................................................................. v ŞEKİLLER DİZİNİ ................................................................................................................. vi ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................................ vii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ .......................................................................... viii 1. GİRİŞ..................................................................................................................................... 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ ........................................................................................................ 4 2.1. Geofitin Tanımı ....................................................................................................... 4 2.2. Geofit Çeşitleri ......................................................................................................... 6
2.2.1. Soğanlı bitkiler ............................................................................................... 6 2.2.2. Yumrulu bitkiler ............................................................................................ 8
2.3. Soğanlı Bitkilerin Genel Karakteristik Özellikleri ..................................... 9 2.4. Soğanlı Bitkilerin Kullanım Alanları ............................................................... 10 2.4.1. Kesme çiçekçilikte kullanımı ................................................................... 10 2.4.2. Tıbbi ve aromatik olarak kullanım ........................................................ 11 2.4.3. Gıda sektöründe kullanımı ....................................................................... 11 2.4.4. Süs bitkisi olarak kullanım ....................................................................... 11 2.5. Soğanlı Bitkilerin Peyzaj Mimarlığında Kullanımı .................................... 12 2.5.1. Bordür bitkilendirmeleri ........................................................................... 16 2.5.2. Çim alan bitkilendirmeleri ........................................................................ 17 2.5.3. Doğal ve yapay göller, havuzlarda kullanımları ............................... 18 2.5.4. Kaya bahçelerinde kullanımları.............................................................. 18 2.5.5. Yaprak döken ağaç ve çalılarla birlikte kullanımları ..................... 19 2.5.6. Çiçek parterlerinde kullanımları ............................................................ 20 2.5.7. Büyük saksılarda kullanımları ................................................................ 21 2.5.8. Yer örtücü bitkilerle birlikte kullanımları .......................................... 22 2.5.9. Sergileme ve gösteri amaçlı kullanımları ............................................ 23 2.5.10. Koku bahçelerinde kullanımları .......................................................... 23 2.6. Soğanlı Bitkilerin Üretim Yötemleri ............................................................... 24 2.6.1. Genaratif üretim ........................................................................................... 24 2.6.2. Vejatatif üretim ............................................................................................. 25
2.6.2.1. Ana soğanın yanında oluşan yavru soğanlar ile üretim ....... 25 2.6.2.2. Soğanda çapraz kesim yöntemi ile üretim (cross cutting) .... 27 2.6.2.3. Soğanın bölünmesi (dilimlere ayırma) yöntemi ile üretim 27 2.6.2.4. Soğan pulları ile üretim (scaling) .................................................. 28 2.6.2.5. Soğanı ikişerli pullarına ayırma yöntemi ile üretim
(twin-scaling) ........................................................................................ 29 2.6.2.6. Soğanda merkez çıkartma ve soğan tabanının oyulması ..... 30 2.6.2.7. Koltukaltı yavru soğanlar (havai gövde soğancıkları)ile
üretim .................................................................................................... 30 2.6.2.8. Doku kültürü ile üretim (micropropagation) ........................... 31
2.7. Yetişme Ortamı İstekleri ..................................................................................... 32 2.8. Dikim ve Bakım Teknikleri ................................................................................ 34
2.9. Türkiye’ den Soğanlı Bitki Bahçesi Örnekleri ............................................. 36
ii
2.9.1. Kuleli soğanlı bitkiler parkı ...................................................................... 36 2.9.2. Nezehat Gökyiğit botanik bahçesi soğanlı bitkiler koleksiyonu 38 2.9.3. Saklı bahçe soğanlı bitki koleksiyonu .................................................. 39 2.9.4. Yalova geofit bahçesi ................................................................................... 40 3. MATERYAL VE METOD ................................................................................................. 41
3.1. Materyal .................................................................................................................... 41 3.1.1. Göller bölgesinin coğrafik konumu ....................................................... 41 3.1.2. Göller bölgesinin iklimsel özellikleri .................................................... 42 3.1.3. Göller bölgesinin toprak yapısı ............................................................... 43 3.1.4. Göller bölgesinin bitki örtüsü .................................................................. 44
3.2. Metod .......................................................................................................................... 44 3.2.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkilerin belirlenmesi ve
peyzaj mimarlığında kullanımının değerlendirilmesi ................... 45 3.2.1.1. Çiçeklenme zamanı ............................................................................. 45 3.2.1.2. Gösterişli çiçek ..................................................................................... 45 3.2.1.3. Kokulu olma özelliği ........................................................................... 45 3.2.1.4. Endemiklik ............................................................................................. 46 3.2.1.5. Toprak toleransı yüksekliği ............................................................ 46 3.2.1.6. Gölge ve yarı gölgeye dayanımı ..................................................... 46 3.2.1.7. Doğal ve yapay su kenarlarında kullanımı ................................ 46 3.2.1.8. Çiçek parterlerinde kullanımı ........................................................ 47 3.2.1.9. Sergi ve gösteri amaçlı kullanımı .................................................. 47 3.2.1.10. Kaya bahçelerinde kullanımı........................................................ 47 3.2.1.11. Tıbbi ve aromatik olarak kullanımı ........................................... 47 3.2.1.12. Bordür kulanımı ................................................................................ 48 3.2.2. Peyzaj mimarlığında kullanımı yüksek olan bitkilerin
belirlenmesi ve çiçeklenme takviminin oluşturulması ................. 48 4. ARAŞTIRMA BULGULARI ............................................................................................. 49
4.1. Peyzaj Mimarlığında Kullanılan Soğanlı Bitkilerin Analizi .................... 49 4.2. Peyzaj Mimarlığında Kullanılan Soğanlı Bitkilere Ait Çiçeklenme
Takvimi ...................................................................................................................... 59 5. SONUÇ VE ÖNERİLER ................................................................................................... 66 KAYNAKLAR .......................................................................................................................... 69 ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................................... 77
iii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
GÖLLER BÖLGESİNDE DOĞAL OLARAK YETİŞEN SOĞANLI BİTKİLERİN PEYZAJ MİMARLIĞINDA KULLANIMI
Naşit KILIÇASLAN
Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Şirin DÖNMEZ
Bu çalışmada göller bölgesinde doğal olarak yetişen soğanlı bitki türleri tespit edilmiş ve bu türlerin peyzaj mimarlığında kullanım olanaklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda göller bölgesinde yapılmış olan floristik çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda 64’ü endemik 209 soğanlı bitki türünün olduğu saptanmıştır. Bu bitkiler peyzaj mimarlığında kullanım şekillerine göre toplam 11 paremetre (endemik olup olmadıkları, gösterişli çiçek, hoş koku, tıbbi ve aromatik kullanım, gölge ve yarı gölgeye dayanım, çiçek parterinde kullanımı, toprak toleransı yüksek, bordür kullanımı, doğal ve yapay su kenarları kullanımı, sergi ve gösteri amaçlı kullanımı, kaya bahçelerinde kullanım) üzerinden değerlendirilmiştir. Bu parametrelerin sonucunda peyzaj mimarlığında kullanımı ön görülen 5 ve üzeri özelliğe sahip olan 33’ü endemik 118 bitki saptanmıştır. Bu bitkilere ait bir çiçeklenme takvimi oluşturularak, bitkisel tasarım uygulamalarında yıl boyunca çiçekli kalabilen soğanlı bitki bahçelerinde kullanılabilecek türlere ait öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Göller bölgesi, soğanlı bitki, peyzaj tasarımı, bitkisel tasarım. 2016, 77 sayfa
iv
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
UTILIZATION OF BULBOUS PLANTS IN LANDSCAPE ARCHITECTURE GROWING LAKES REGİON IN TURKEY
Naşit KILIÇASLAN
Süleyman Demirel University
Graduate School of Applied and Natural Sciences Department of Landscape Architecture
Supervisor: Asst. Prof. Dr. Şirin DÖNMEZ
In this study, aimed to determine, how to growing the bulbous plants in naturally the Lake region and the possibilities of use in landscape architecture. In this context, it was found 209 bulbous and 64 endemic plants identified in the floristic studies that has been done in the Lake region. These plants have been evaluated at a total of 11 parameters (it is or not endemic, ornamental flowers, fragrance, medicinal and aromatic use, shade and resistance to semi-shade, use the flower beds, soil tolerance is high, median-use, natural and artificial water's edge use, exhibition and demonstration purposes, the rock for use in the garden) based on their use in landscape architecture. Consequently it was determined 118 plant species which 33 of them are endemic heaving 5 or more properties. Creating a calendar of these flowering plants belonging to the species proposal can be used in flowering bulbous plants, that remain throughout the all year in the vegetable garden desing applications have been developed. Keywords: Lake region, bulbous plant, landscape design, planting design. 2016, 77 pages
v
TEŞEKKÜR
Tez çalışması boyunca her zaman destek ve hoşgörüsü ile yanımda olan, çalışma azmini ve disiplini örnek aldığım değerli danışman hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Şirin DÖNMEZ’e ve her türlü bilgi, birikim ve tecrübesi ile bana destek veren hocam Sayın Doç. Dr. Mehmet TOPAY’a gönülden teşekkür ederim. Bu süreçte her türlü kaynağını benimle paylaşan hocalarım Sayın Doç. Dr. Mehmet Akif IRMAK, Sayın Yrd. Doç. Dr. Burçin EKİCİ’ye, Yrd. Doç. Dr. Zühal DİLAVER’e teşekkürlerimi sunarım. Tez çalışmamda yanımda olan yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen değerli arkadaşım ve dostum Araş. Gör. Mert ÇAKIR’a ve Nur Banu ÖZKARTAL’a teşekkür ederim. Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan aileme ve arkadaşlarıma sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.
Naşit KILIÇASLAN
ISPARTA, 2016
vi
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa Şekil 2.1. Tulipa spp. Pul dokusunun yenilenmesinden oluşan bir kabuklu (tunik) soğan örneği. Boyuna kesit, soğan sonbaharda
dikildikten kısa bir süre sonraki gelişme aşamasını göstermektedir……………………………………………………………..……….. 7
Şekil 2.2. Lilium spp. Çok yıllık pul dokusundan oluşan bir kabuksuz (tunikasız) soğan örneği. Sökülmüş soğanın dış görünüşü (solda); gelişmenin çiçeklenme devresinden sonraki boyuna
kesiti (sağda) ..................................................................................................... 7 Şekil 2.3. Yavru oluşturmuş lale soğanları ................................................................. 9 Şekil 2.4. Bordür bitkilendirme örnekleri .................................................................. 17 Şekil 2.5. Çim alan bitkilendirme örneği ..................................................................... 17 Şekil 2.6. Doğal ve yapay göller, havuzlarda kullanım örneleri ......................... 18 Şekil 2.7. Kaya bahçelerinde kullanım örneği ........................................................... 19 Şekil 2.8. Yaprak döken çalı ve ağaçlarla birlikte kullanım örnekleri ............. 19 Şekil 2.9. Soğanlı bitkilerin çiçek parterlerinde kullanım örnekleri ................ 21 Şekil 2.10. Soğanlı bitkilerin büyük kaplarda kullanım örnekleri .................... 21 Şekil 2.11. Yer örtücü bitkilerle birlikte kullanım örneği .................................... 22 Şekil 2.12. Soğanlı bitkilerin sergileme ve gösteri amaçlı kullanım örnekleri .......................................................................................................... 23 Şekil 2.13. Soğanlı bitkilerin koku bahçelerinde kullanım örnekleri .............. 24 Şekil 2.14. Yedikule soğanlı bitkiler bahçesinden örnekler ................................ 37 Şekil 2.15. NGBB Soğanlı bitki koleksiyonları .......................................................... 39 Şekil 2.16. ÇOMÜ, Saklı bahçeden bir görünüş ......................................................... 39 Şekil 3.1. Göller bölgesindeki çalışma alanını belirten harita görüntüsü ...... 42
vii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa Çizelge 2.1. Soğanlı ve yumrulu gruplar olarak geofitlerin
sınıflandırılması ............................................................................................ 5 Çizelge 2.2. Bazı geofit cins ve türlerinin çiçek renkleri, çiçeklenme zamanları ve bitki boyları ......................................................................... 13 Çizelge 2.3. Bazı geofit cinslerinin dikim zamanları ve dikim derinlikleri .... 35 Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi ................... 50 Çizelge 4.2.Peyzajda kullanım kriterleri yüksek olan bitkilere ait
çiçeklenme takvimi ...................................................................................... 60
viii
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ CBB Çanakkale Botanik Bahçesi cm Santimetre IUCN Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birlik-
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği km2 Kilometrekate m Metre NGBB Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi pH Hidrojen iyon konsantrasyonunun ters logaritması sp. Tür subsp. Alt tür TÜBİVES Türkiye Bitkileri Veri Servisi var. Varyete yy Yüzyıl oC Santigrad derece % Yüzde oran
1
1. GİRİŞ
Peyzaj düzenleme çalışmalarının önemli bir unsuru olan bitkiler, yaşanan ve
yaşayabilen mekânların oluşturulmasında kullanılanmaktadır. Bitkiler yeşil
alanların ana yapı elemanları olarak fonksiyonel, estetik ve ekolojik yönden
önemli bir çok görevi yerine getirirler. Bu bağlamda kurakçıl peyzaj akımının
giderek yaygınlaştığı günümüzde bitkilendirme çalışmalarında alışılmış kültür
bitkilerinin yerine doğal bitkilerin kullanımı artmaya başlamıştır. Doğal türlerin
alternatif olarak kullanımları, çeşitliliği artırarak bitkisel açıdan hareketliliği de
beraberinde getirmektedir. Bölgenin doğal bitki örtüsünden yararlanmak,
bitkisel tasarımı estetik ve fonksiyonel olarak etkili kılmakta ve etkileyici ve
farklı formların bir arada kullanılması suretiyle etkin bir bitkilendirme
yapılabilmektedir (Seyidoğlu, 2009).
Türkiye, doğal bitki zenginliği açısından, dünyada ılıman iklim kuşağındaki
ülkelerin ilk sıralarında yer almaktadır. İklim farklılıkları, topoğrafik
çeşitlilikler, jeolojik ve jeomorfolojik çeşitlilikler, deniz, göl, akarsu gibi değişik
su ortamı çeşitlilikleri, 0-5000 m’ler arasında değişen yükseklik farklılıkları, üç
değişik bitki coğrafya bölgesinin birleştiği bir yerde oluşu gibi birçok ekolojik
çeşitliliğin, floristik çeşitliliğe yansıması bu zenginliğin sebepleridir (Ekim,
2005).
Türkiye florasında yaklaşık 12500 kadar bitki taksonu yer almakta ve bu sayının
1/3’ ünü endemik bitkiler oluşturmaktadır (Duman, 2010). TUBİVES kayıtlarına
göre, Türkiye‘de halen 11 familyada 73 cinse ait 816 geofit taksonu tespit
edilmiştir. Bu bitkiler genel olarak Güneybatı Ege, Karadeniz Bölgesi, Akdeniz
Bölgesi ve Toroslarda yayılış göstermektedir (Şekeroğlu, 2012). Geofitler
dünyanın hemen hemen her yerinde vardır ama çoğunun kökeni Akdeniz
havzasıdır (Koyuncu ve Ekim, 1992; Seyidoğlu, 2009). Yapılan floristik
çalışmalarla gerek geofitlerin ve gerekse diğer grup bitkilerimizin sayısı yıldan
yıla artış göstermektedir (Koyuncu ve Alp, 2014).
2
Buna rağmen biyolojik zenginliklerimiz genelde çevre koşullarının bozulması ve
ticari amaçlarla doğadan aşırı toplamalar nedeniyle tehlike altında
bulunmaktadır. Aynı zamanda artan nüfus ve şehirleşme tarla açma ve aşırı
otlatma, zirai mücadele ilaçlarının kullanılması, turizm faaliyetlerinin artması,
orman yangınları, karayollarının yol genişletme veya yeni yol açma faaliyetleri,
maden ocakları, fabrikalardan çıkan zehirli gazlar, baraj, göl, sulama tesisi
inşaatları, amatör botanikçiler ve izinsiz toplayıcılarda floristik zenginliklerimizi
tehdit eden unsurlar arasında yer almaktadır (Seyidoğlu, 2009).
Diğer yandan Anadolu’nun birçok yeri farklı iklim özellikleri ile geofitlerin
yetişmesi için uygun yaşam ortamları sunmasından dolayı Avrupa park ve
bahçelerinde kullanılan geofitlerin kaynağı Anadolu dağlarıdır. Yurt dışında
uzun yıllardan beri peyzaj düzenlemelerinde kullanımları oldukça yaygın
olmasına rağmen ülkemizde geofitler önemi henüz anlaşılmaya başlanmış ve
son yıllarda peyzaj düzenlemelerinde kullanımında artış görülmüştür
(Seyidoğlu, 2009).
Geofit terimi ilk defa Danimarkalı botanikçi Christian Raunkier tarafından
kullanılmıştır (Ekim ve Koyuncu, 1992). Geofitler, tohumlu bitkilerden
(Spermatophyta) kapalı tohumlular (Angiospermae) içerisinde yer alırlar. Bu
grup monokotiledon (tek çenekli) ve dikotiledon (çift çenekli) türleri içerir ve
bunlarda soğanlı ve yumru bitkiler olmak üzere iki guruba ayrılırlar (De
Hertogh ve Le Nard, 1993; Onat,2012). Genellikle geofitler çiçek soğanları
olarak adlandırılırlar. Birçok araştırıcı tarafından bunlar gerçek soğan, soğan,
yumru, korm (soğanımsı yumru) vb. olarak gruplara ayırmışlardır. Fakat soğan
terimi; soğanlı, yumrulu, rizomlu olsun tüm geofitler için uygun bir terim
olmaktadır. Bu nedenle geofitler soğanlı bitkiler olarak adlandırılmaktadır (De
Hertogh ve Le Nard, 1993; Zencirkıran, 2002).
Geofit bitkiler genel olarak Liliaceae, Amaryllidaceae, Ranunculaceae, Iridaceae,
Primulaceae, Araceae, Geraniaceae ve Orchidaceae familyalarında yer almakta ve
büyük çoğunluğu, ekonomik ve tıbbi önemi olan türler içermektedir (Baytop,
1999; Başköşe vd., 2012).
3
Türkiye, soğanlı, rizomlu, tuberli, bitki türleri açısından çok zengindir. Doğal
bitkiler açısından dünyanın en zengin ülkelerinden birisidir. Yılın büyük
bölümünü toprak altında soğan, tuber ve rizom halinde geçiren, geofit (yer
bitkileri) ya da kriptofit (saklı bitkiler) olarak bilinen bitkilerde ülkemizdeki
floristik zenginliğin önemli bir parçasını oluştururlar. Bunların bazıları erken
ilkbaharda, bazıları sonbaharda açan gösterişli renkli çiçekleri, zarif duruşları ve
hoş kokularıyla dikkatleri üzerine çekmektedir (Arslan, 1998; Selvi, 2005).
Türkiye florasında bulunan, İstanbul'daki “Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi”,
“Üsküdar Belediyesi Botanik Bahçesi” ve “Soğanlı Bitkiler Parkı” geofit
türlerinin tanıtılması ve peyzaj düzenlemelerinde kullanılmasını amaç edinen
bahçelere örnek verilebilir. Bu yerlerde sergilenen geofit türleri, ya büyük
kaplar içerisinde ya da kaya bahçeleri, bordür düzenlemeleri, parterler ve diğer
ağaç ve çalı türleri ile kullanımları gibi farklı uygulamalar şeklinde
sergilendikleri görülmektedir.
4
2. KAYNAK ÖZETLERİ
2.1. Geofitin Tanımı
Geofitler, toprak üstü organları büyüme mevsiminde gelişimini tamamladıktan
sonra kuruyarak ölmesine rağmen, yaşamlarını toprak altında sürdürebilecek
organlara sahip olan iki veya çok yıllık bitkilerdir. Geofitlerin toprak altında gıda
maddelerini depo etmek üzere değişerek özel bir durum almış gövdelerdir.
Toprak altı organlarının öncelikli fonksiyonu, besin maddelerini, gıda
kaynaklarını ve nemi, mevsimsel gelişme ve büyüme için depolamak ve türlerin
yaşamasını sağlamaktır. Bu gövdeler her yıl merkezlerine yakın kısımlarından
sürgün vererek çiçeklenirler. Türlere özgü olmakla birlikte dinlenme
periyoduna gerek duymaktadırlar. Doğal olarak yetişebilmeleri için vejetasyon
ve dinlenme periyotlarının birbirini izlemesi gerekmektedir (Altan vd., 1984;
De Hertogh ve Le Nard, 1993; Zencirkıran, 2002).
Geofitler, tohumlu bitkilerden (Spermatophyta) kapalı tohumlular
(Angiospermae) içerisinde yer alırlar. Bu grup monokotiledon (tek çenekli) ve
dikotiledon (çift çenekli) türleri içerir ve bunlarda soğanlı ve yumru bitkiler
olmak üzere iki guruba ayrılırlar (Çizelge 2.1) (De Hertogh ve Le Nard, 1993).
Genellikle geofitler çiçek soğanları olarak adlandırılırlar. Birçok araştırıcı
tarafından bunlar gerçek soğan, soğan, yumru, korm (soğanımsı yumru) vb.
olarak gruplara ayırmışlardır. Fakat soğan terimi; soğanlı, yumrulu, rizomlu
olsun tüm geofitler için uygun bir terim olmaktadır (De Hertogh ve Le Nard,
1993; Zencirkıran, 2002).
5
Çizelge 2.1. Soğanlı ve yumrulu gruplar olarak geofitlerin sınıflandırılması (De Hertogh ve
Le Nard, 1993)
GRUP TİP ALTSINIF TÜR
Dikotiledon Oxalis cernua
Allium türlerinin çoğu, Amaryllis belladona, Camassia, Chionodoxia,
Endymion, Eucharis, Eucomis, Fritillaria, Galanthus, Galtonia,
Gerçek Haemanthus, Hippeastrum, Hyacinthus,
Hymenocallis, Iris hollandica, Iris reticulata, Iris xiphiodes,
soğanlar Monokotiledon Ixiolirion, Lachenalia, Leucojum,
A.Soğanlılar
Lycaris, Lilium türlerinin çoğu, grubu
Muscari, Narcissus, Nerine, Ornithogalum,
Polianthes, Pusckinia, Scilla, Tulipa, Urgenia, Zephyranthes
Soğanımsı
Dikotiledon Liatris Acidanthera, Babiana, Colchicum,
Crocosmia, yumru
Monokotiledon Crocus, Erythranium, Freesia, Gladiolus, Ixia,
(Corm) Sparaxis, Tigrida, Triteleria
Yumru
Dikotiledon Bazı Anemone türleri, Eranthis Caladium, Gloriosa, Zantedeschia
türlerinin (Tuber) Monokotiledon
coğu.
Yumrukök Dikotiledon
Astilbe, Dahlia, Eremurus, Bazı Oxalis türleri,
Ranunculus
(Tuberous)
Monokotiledon Hemerocallis
B.Yumrulular Dikotiledon Achimenes, bazı Anemone türleri, bazı Oxalis türleri
Bazı Allium türleri, Agapanthus, Alstroemeria, Anigozanthus, Canna, Clivia, Convallaria,
grubu
Bazı Iris türleri, Bazı Lilium türleri, Scadoxus, Monokotiledon
Rizom
Zantedeschia aethiopica.
Genişletilmiş Dikotiledon
Begonia (yumrulu hibritler), Cyclamen,
Gloxinia hipokotil
Monokotiledon ---
6
Soğanlı, rizomlu, yumrulu bitkilerin gövde, yaprak, çiçek gibi toprak üstü
organları, gelişme mevsimini tamamladıktan sonra kuruyarak, yaz aylarında
yaşamlarını toprak altında soğan, soğanımsı gövde (corm), yumru ve rizom
şeklindeki depo organları ile devam ettirirler (Altan, 1985; Aksu vd., 2002;
Zencirkıran, 2002). Geofit olarak da adlandırılan bu bitkilerin soğan, yumru ve
rizomları tıbbi bitki olarak eskiden beri kullanılmış, ayrıca güzel çiçekleri ile süs
bitkisi olarak değerlendirilmiştir (Yazgan vd., 2005; Kahraman, 2014).
2.2. Geofit Çeşitleri
Geofit çeşitleri soğanlı ve yumru bitkiler olmak üzere iki guruba ayrılırlar.
A. Soğanlı Bitkiler
Soğanlı bitkiler, toprak altı yapılarına göre, gerçek soğanlılar ve soğanımsı
yumru (corm) olmak üzere ikiye ayrılmaktadırlar.
Soğan, morfolojik açıdan, bazal plaka olarak adlandırılan ve bir veya daha fazla
apikal meristemi olan, birçok pullarla bütünleşmiş kısa bir gövdeye sahip,
tepesinde bir büyüme konisi veya çiçek taslağı bulunan, özelleşmiş bir toprak
altı organıdır. Aynı zamanda bazal plaka adventif kökleri de içermektedir. Pullar
ise gerçek soğanlarda başlıca depo organlarıdır. Türlere bağlı olarak, pullar ya
genişlemiş yaprak bazalları veya genişlemiş pul yapraklar şeklinde olabilirler
(Şekil 2.1 ve Şekil 2.2).
7
Şekil 2.1. Tulipa spp. Pul dokusunun yenilenmesinden oluşan bir kabuklu (tunik) soğan örneği. Boyuna kesit, soğan sonbaharda dikildikten kısa bir süre sonraki gelişme aşamasını göstermektedir(Hartmann, H.T. and Kester, D.E. Plant Propagation, Principles and Practices'den.)
Şekil 2.2. Lilium spp. Çok yıllık pul dokusundan oluşan bir kabuksuz (tunikasız) soğan örneği. Sökülmüş soğanın dış görünüşü (solda); gelişmenin çiçeklenme devresinden sonraki boyuna kesiti (sağda) (Hartman/Kester'den)
Soğanımsı yumru (Corm) ise, üzerinde dağılmış boğumlar ve boğum araları
içeren genişlemiş bir gövdedir (bazal plaka). Soğanlardaki gibi pul şeklinde
değildir. Bazal plaka birçok kabuk ile bütünleşmiş olup yayılıcı kök tomurcukları
içermektedir. Soğanımsı yumrularda depo organı bazal plakadır. Soğanımsı
8
gövdenin tepesinde sonradan yaprakları ve çiçek sürgününü oluşturacak tepe
sürgünü tomurcuğu yer almaktadır.
Küçük soğanımsı yumrular, kormel veya kormlet olarak tanımlanmaktadır.
Gladiolus, Freesia, Liatris, Cyclamen gibi cinseler soğanımsı yumru özelliğine
sahip geofitlerdir. Soğanımsı yumruların birçoğu monokotiledon olmasına
rağmen, Liatris cinsi ise dikotiledondur (Rees, 1992; De Hertogh ve Le Nard,
1993; Onat, 2012).
2.2.2. Yumrulu Bitkiler
Yumrulu bitkiler grubu, toprak altı yapılarına göre, yumru, yumru kök, rizom, ve
genişlemiş hipokotil olmak üzere dört sınıfa ayrılmaktadır. Yumrulu bitkilerin
birçoğu dikotiledondur, fakat Alstroemeria ve Convallaria monokotiledondur.
Yumru, bir veya daha fazla apikal göze sahip genişlemiş bir gövde dokusundan
meydana gelen bir toprak altı organıdır. Yumrunun dip kısımlarında kök
tomurcukları gelişmiş durumdadır. Yumrunun kesitinde, soğanlardaki gibi halka
halinde tabakalar görülmez. Genellikle her yönden kök sürme yeteneğine
sahiptir (Rees, 1992; De Hertogh ve Le Nard, 1993; Seyidoğlu, 2009).
Yumru kök, kök dokusunun genişlemesiyle oluşan bir toprak altı organıdır. Bir
veya daha fazla apikal meristem sürgünü içeren bir gövde tacına sahiptir. Kök
tomurcukları genişlemiş kökün dip kısmında meydana gelmektedir. Birçoğu
dikotiledon olmasına rağmen, Hemerocallis cinsi monokotiledondur (Rees,
1992; De Hertogh ve Le Nard, 1993; Seyidoğlu, 2009).
Rizom, üzerinde boğum ve boğum araları bulunan, etli bir yapıya sahip, yatay
olarak büyüyen, özelleşmiş bir gövde olan toprak altı organıdır. Genellikle
sürgün ve köklerin tamamı gövdeye dik olarak gelişmektedir (Rees, 1992; De
Hertogh ve Le Nard, 1993).
Genişlemiş Hipokotil, depo organı hipokotilin genişlemesinden meydana gelen
bu tip, genellikle yumru olarak adlandırılır. Çok az türde başlıca depo organı
9
genişlemiş hipokotil dokusudur. Yumru Begonia ve Cyclamen gibi dikotiledonlar
bu grupta yer almaktadır (De Hertogh ve Le Nard, 1993; Onat, 2012).
2.3. Soğanlı Bitkilerin Genel Karakteristik Özellikleri
Soğanlı bitkiler, sadece tohum ile üretilmeyen, toprak altındaki depo
organlarıyla da üretilen bitki grubudur. Toprak altındaki depo organların ilk
görevi, büyüme ve gelişme için gerekli olan karbonhidratlar, nem vb
depolayarak olumsuz hava koşullarında bitkinin hayatta kalmasını garanti
altına almaktır. Soğan, yeraltında depo organına sahip bitkileri tanımlamak için
kullanılan bir kavramdır. Soğanlı bitkiler sahip oldukları özelleşmiş depo
organlarına göre; soğanlı, yumrulu, kormlu, rizomlu bitkiler şekline
sınıflandırılır. Bu bitki grubuna aynı zamanda geofit denir (Seyidoğlu, 2009;
Onat, 2012).
Genelde soğanlı bitkiler; morfolojik olarak kökler, yaprak ve gövde olmak üzere
üç temel gruba ayrılır (Şekil 2.4). Gövde, yaprak ve çiçek olarak tanımlanan ve
toprak üstünde bulunan bitkinin bu kısımlarına üst aksam denir. Soğanlı
bitkilerin genel olarak besin, baharat ve süs bitkisi halinde kullanımı çok
eskilere dayanmaktadır. Soğanlı bitkilerin süs bitkisi olarak kullanımı, kesme
çiçek, saksılı ve dış mekanlarda olmak üzere farklılık göstermektedir (McHoy,
2008).
Şekil 2.3. Yavru oluşturmuş lale soğanları
10
Soğanlı bitkiler, hemen hemen her mevsim çiçek açabilmeleri ile birlikte genel
olarak sonbaharda dikilen ve baharda çiçeklenen “güz soğanlıları” ve ilkbaharda
dikilen ve yazın çiçeklenen “bahar soğanlıları” olarak iki gruba ayrılmaktadır.
Soğanlı bitkilerin birçoğu ilkbaharda çiçeklenirler, dikime ve iklime bağlı olarak
şubat başından mart hatta hazirana kadar bile çiçekli kalabilmektedirler.
Soğanlı bitkiler çoğunlukla güzel, renkli ve gösterişli çiçeklere sahip olmaları,
güzel kokuları, ekolojik toleranslarının geniş olmasından kolay
yetiştirilebilmeleri ve toprağa dikildikten çok kısa bir süre sonra çiçek vermeleri
nedeniyle tercih edilen türleridir (Halevy, 1990; Akan vd., 2005; Onat 2012).
2.4. Soğanlı Bitkilerin Kullanım Alanları
Soğanlı bitkilerin kullanım alanları; bazı soğanlı bitkilerin çiçekleri için
olabildiği gibi bazı soğanlı bitkilerin de yaprakları için kullanılan kesme
çiçekçilik, tıbbi ve aromatik olarak kullanım, gıda sektörü ve süs bitkisi olarak
kullanımı olmak üzere 4 e ayrılabilmektedir.
2.4.1. Kesme çiçekçilikte kullanım
Kesme çiçek yetiştiriciliği dünyada 20. yüzyılın başında önem kazanmaya
başlamış ve günümüzde birçok ülkede ticari bir faaliyet alanı haline gelmiştir.
Türkiye’de de 1940 yıllarda İstanbul ve çevresinde çok küçük alanlarda
başlayan kesme çiçek üretimi, 1975 yılından itibaren İzmir’de, 1985 yılından
itibaren de Antalya’da yapılmaya başlamıştır (Karagüzel vd., 2001; Kazaz vd.,
2008). Önceleri sadece Marmara, Ege ve Akdeniz olmak üzere sadece 3 bölgeyle
sınırlı kalan kesme çiçek üretimi zamanla diğer bölgelerde de yaygınlaşmaya
başlamış ve günümüzde 7 bölgede de yapılır hale gelmiştir. Bu durum kesme
çiçeklere süs bitkileri sektörü içinde önemli bir faaliyet alanı olma özelliğini
kazandırmıştır (Kazaz vd., 2013). Kesme çiçekçilikte kullanılan soğanlı bitkiler;
Fresia, Glayöl, Tulipa, Lilium, Hyacinthus ve bi türler örnek gösterilebilmektdir.
11
2.4.2. Tıbbi ve aromatik olarak kullanım
Tıbbi bitkilerin tanımını tam olarak yapmak mümkün değildir. Günümüzde
“tıbbi” ve “aromatik” bitkiler terimi genellikle birlikte kullanılmaktadır. Tıbbi ve
aromatik bitkiler, hastalıkları önlemek, sağlığı sürdürmek veya hastalıkları
iyileştirmek için ilaç olarak kullanılan bitkilerdir.
Tıbbi ve aromatik bitkiler kozmetik ve parfümeri sektöründe geniş kullanım
alanı bulunmaktadır. Bitkisel ilaçların orijinal materyali genellikle tıbbi bitkiler
grubuna dahildir. Bitkisel ilaç, işlenmemiş ya da islenerek bir veya daha fazla
bitkiden oluşturulan bileşim maddesi içeren tedavi edici özelliği olan veya
insanların sağlığına yararı olan bitkilerden türetilen maddeler veya ürünlerdir
(Van Overwalle, 2007). Bazı soğanlı türler örneğin; Ornithogalum narbonense,
eski Yunanlılardan beri sivilceleri olgunlaştırmak için kullanılmaktadır. Ayrıca
kusturucu, idrar arttırıcı ve kalbin kasılmasını kuvvetlendiricidir. Ancak yüksek
dozlarda zehirlenmelere yol açabilir. Muscari comosum ise meyvesi yenildiğinde
hazmı kolaylaştırıp, siğilleri döker, akrep ve örümcek sokmalarında
sürüldüğünde faydası görüldüğü bilinmektedir.
2.4.3. Gıda sektöründe kullanımı
Soğanlı bitkiler süs bitkisi olarak kullanımlarının yanında, besin ve baharat
olarak da önem taşırlar. Ülkemizde bazı yabani Allium türlerinin (Örneğin: A.
schoenoprasum) yaprakları toplanarak otlu peynire katılır veya yemeklere
konur. Tunceli yöresinde endemik Allium tuncelianum yiyecek amaçlı
tüketilmenin yanı sıra, yörede enfeksiyonlara ve yüksek tansiyona karşı da
kullanılmaktadır. Akyıldız (Ornithogalum narbonense) ve çiriş (Eremerus
spectabilis) türlerinin taze yapraklarından yemek yapılmaktadır.
2.4.4. Süs bitkisi olarak kullanım
Süs bitkisi olarak, hemen her çeşit bahçeye ve kullanıma uygun bir soğanlı bitki
türü vardır. Genellikle bulunduğu mekanda ve çim alanda, doğal görünüm
12
sağlama özelliğine sahiptir. Bazıları bahçe veya pencere kenarlarındaki
saksılarda kullanıma uygundur. Bazıları da soğuklama (prepere) ihtiyacı
karşılanarak seralarda yetiştirilir ve süs bitkisi olarak kullanılır. Göz alıcı ve
değişik birçok renge sahip olan soğanlı bitkiler; bu özellikleriyle bahçelerde,
ağaç ve çalılar çevresindeki boşlukları doldurmaktadırlar. Çiçekleri biçim ve
renk bakımından son derece çekici olan soğanlı bitkiler; kış aylarının sonlarında
kar topraktan kalkar kalmaz ya da karla birlikte çiçeklenen türleriyle, bahar
müjdecisi olarak sembolik önem taşımaktadır. Bu nedenle soğanlı bitkiler, bu
dönemde park ve bahçelerde geniş ölçüde kullanılır. Bu dönemde, benzer
özellikleri yansıtan farklı bitkilerin bulunmayışı peyzaj düzenlemelerinde
soğanlı bitkileri ayrıcalıklı kılmaktadır (McHoy, 2008).
2.5. Soğanlı Bitkilerin Peyzaj Mimarlığında Kullanımı
Peyzaj tasarım çalışmalarının en önemli unsuru olan bitkiler, yaşanan ve
yaşabilen mekanların oluşturulmasında kullanılan en önemli materyaldir.
Bitkiler yeşil alanların ana yapı elemanları olarak fonksiyonel, estetik ve
ekolojik yönden önemli bir çok görevi yerine getirirler. Doğaya dönüş akımının
giderek yaygınlaştığı günümüzde bitkilendirme çalışmalarında alışılmış kültür
bitkilerinin yerine doğal bitkilerin kullanımı artmaya başlamıştır. Doğal türlerin
alternatif olarak kullanımları, çeşitliliği artırarak bitkisel açıdan hareketliliği de
beraberinde getirmektedir. Bölgenin doğal bitki örtüsünden yararlanmak
bitkisel tasarımı estetik ve fonksiyonel olarak etkili kılmakta ve etkileyici ve
farklı formların bir arada kullanılması suretiyle etkin bir bitkilendirme
yapılabilmektedir (Seyidoğlu, 2009).
Bu amaçla son yıllarda bitkilendirme çalışmalarında doğal türlerin kullanılması
bakımından özellikle soğanlı bitkiler, kolay yetişebilmeleri, ilkbahar ve
sonbahar aylarında güzel ve gösterişli çiçekleri ve bitki formları gibi üstün
özellikleri bakımından tercih edilirler (Çizelge 2.2) (Seyidoğlu, 2009).
13
Çizelge 2.2. Bazı soğanlı biki türlerinin çiçek renkleri, çiçeklenme zamanları ve bitki boyları ( Leeds 2001; Anon 2005; Evans 2005)
CİNS ÇİÇEK RENGİ ÇİÇEKLENME ZAMANI
BİTKİ BOYU
Agapanthus spp. Mavi-Beyaz Yaz 24-36
Allium aflatunense Mor Nisan-Mayıs 60
Allium giganteum Mor Mayıs- Haziran 100
Allium karataviense Pembe, Leylak Mayıs- Haziran 25
Allium moly Sarı Mayıs- Haziran 10-14
Allium neopolitanum Beyaz Nisan-Mayıs 30
Allium roseum Pembe Mayıs- Haziran 40
Allium tuberosum Beyaz Yaz sonu 20
Anemone blanda Mavi, Beyaz, Pembe Mart-Nisan 15
Anemone coronaria Mavi, Beyaz, Pembe Mart-Nisan 25
Anemone nemorosa Beyaz Mart-Nisan 15
Arum italicum Yeşil Mart-Haziran 45
Arum maculatum Mor Mart-Haziran 45
Begonia spp.(tuberli) Kırmızı-beyaz Yaz 30-45
Caladium Yeşil-beyaz Yaz 12-18
Camassia spp Mavi, beyaz Mayıs 45
Crocus chtysanthus Mavi, Sarı, Beyaz Şubat-Mart 10
Crocus sieberi Açık Mavi Mart-Nisan 10
Crocus vernus Mor – Beyaz Çizgili Şubat-Nisan 15
Chionodoxa spp. Mavi Şubat-Mart 15
Colchicum autumnale Pembe, Beyaz Eylül-Ekim 10-30
Cyclamen coum Menekşe,Pembe Şubat-Mart 10
Cyclamen hederifolium Koyu Pembe, Beyaz Ağustos- Eylül 10
Dahlia Farklı renklerde Yazın 30-240
Eranthis hyemalis Sarı Şubat-Mart 10
Eremurus sp. Krem rengi-sarı İlkbahar sonu 40-70
Erythronium spp. Sarı – Beyaz Nisan-Mayıs 30
Erythronium spp. Sarı -Turuncu- Kırmızı
Nisan-Mayıs 75-100
Fritillaria meleagris Beyaz – Mor Nisan-Mayıs 25
Galanthus spp. Beyaz Ocak-Nisan 25
Galtonia spp. Yeşilimsi-beyaz Yaz ortası 35-45
Gladiolus spp. Tüm renkler Yaz ortası 12-60
Hemerocallis spp. Farlı renklerde Yazın 30-90
Hippeastrum spp. Farlı renklerde Yaz başı 75
Hyacinthoides hispanicus Mavi-beyaz-pembe İlkbahar ortası 10-16
14
Çizelge 2.2. Bazı soğanlı biki türlerinin çiçek renkleri, çiçeklenme zamanları ve bitki boyları ( Leeds 2001; Anon 2005; Evans 2005) (Devam)
CİNS ÇİÇEK RENGİ ÇİÇEKLENME ZAMANI
BİTKİ BOYU
Hyacinthus orientalis Kırmızı, Beyaz, Mor Mart-Nisan 25
Iris spp. Mor, Açık Mavi Şubat-Mart 10-15
Ixia spp. Beyaz Haziran-Ağustos 30-45
Liatris spp. Mavi-beyaz Yazın 30-120
Lilium candidum Beyaz Mayıs 100
Lilium martagon Kırmızı Haziran-Ağustos 100-150 Leucojum aestivum Beyaz Nisan-Mayıs 40
Muscari armeniacum Mavi Mart-Temmuz 10-25
Muscari comosum Mor Mart-Temmuz 10-25
Narcissus spp. Sarı, Beyaz Şubat-Mayıs 12,5-20
Ornithogalum nutans Beyaz Mart-Mayıs 30-40
Ornithogalum umbellatum
Beyaz Mart-Mayıs 30-40
Oxalis adenophylla Pembe Haziran-Temmuz 8
Scilla spp. Mavi Şubat-Haziran 15-30
Sternbergia lutea Sarı Ocak-Mart 15-20
Sparaxis Beyaz-sarı-mor İlkbahar-yaz 30-45
Triteleia laxa Açık mavi Yaz 45
Tulipa spp Kırmızı, Beyaz, vb. Mayıs-Haziran 15-40
Zentedeschia aethiopica Beyaz Yaz başı 25-35
Soğanlı bitkiler park ve bahçelerde süs bitkisi, ev içi dekorasyonda kesme çiçek,
bezeme sanatlarında motif olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, tarım ürünü olarak
da önem taşır. Türkiye açısından ise tarihi kimliği, kültürü ve ekonomisindeki
yeri ile özel öneme sahiptir. Osmanlı İmparatorluğunda, XVII. yüzyılın başındaki
Ahmet Refik Altınay’ın adını verdiği “Lâle Devri” etkileri ve sonuçlarıyla
değerlendirildiğinde, bu bitkinin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Avrupa’da ise
Hollanda’nın, başta lâle olmak üzere soğanlı bitkilere dayalı ekonomisinin,
turizmle birlikte ülke açısından ne derece önemli olduğu bilinmektedir. Son
yüzyılda, endüstrileşme ve kentleşme ile giderek doğadan uzaklaşan insanların,
evlerinin dört duvarı arasındaki yaşantılarında ve doğaya özlemlerinin
giderilmesinde, bu bitkilerin önemi giderek daha iyi anlaşılmaktadır (McHoy,
2008).
15
Soğanlı bitkiler tasarımda, driftler (akıcı kitleler), gruplar ve kümeler halinde
kullanıldıklarında güçlü bir görsel etki yaratırlar. Driftler halinde kullanımları
alana çekicilik kazandırmaktadır. Scilla, Crocus, Hyacinthus gibi küçük soğanlı
cinsler tercih edilebilir. Örneğin; yeşil gümüş desenli yaprakları, pembe ve
beyaz renkli çiçekleri ile Cyclamen hederifolium’lar akıcı kitleler halinde
kullanıldıklarında mükemmel bir görünüm arz ederler. Bununla birlikte soğanlı
bitki türlerinden bazıları getirildikleri yerlere adapte olabilme ve burada
doğallaşma, yabanileşme (naturalizing) eğilimindedirler. Getirildikleri yerlere
kolaylıkla uyum sağlarlar. Bu özelliğe sahip soğanlı bitki türleri de driftler ve
dalgalar şeklinde kullanılmaktadırlar. Kullanılacak alana serpme şeklinde
uygulanması durumunda yapılacak bir tasarım ile doğal görünümlü bahçe etkisi
yaratılması da mümkün olabilmektedir. Genellikle çim alanlar, ağaçlık alanlar,
kıyı kesimler, yol kenarları, eğimli alanlar, havuz ve dere kenarları, avlular gibi
yerlerde tercih edilmektedir. Allium, Chionodoxa, Crocus, Galanthus, Camassia,
Scilla, Iris, Anemone, Narcissus, Fritillaria, Eranthis, Leucojum, Muscari,
Ornithogalum gibi türler kullanılmalıdır. Geniş yapraklı türlerle oluşturulmuş
bir ağaçlık alanlarda böyle bir tasarım yapılacak ise bazı bakış noktalarından
görülebilecek geçiş yüzeyleri yaratmak gerekmektedir (Rees, 1992; Leholm,
1998; Cornwell ve Giles, 2004).
Peyzaj tasarım çalışmalarında grup bitkilendirmesi daha çok büyük alanlarda
tercih edilmelidir. Örneğin, parlak sarı kadeh şeklinde sarı renkleri ile
Stenbergia’lar ile Colchicum’lar grup halinde kullanıldıklarında oldukça etkili
görünüm elde edilmektedir. Yürüme yolları, teraslar ve giriş yollarında küçük
çiçekli soğanlı bitkilerin gruplar halinde kullanılması da çekicilik sağlamaktadır.
Küçük alanlarda yapılacak düzenlemelerde tek renk ve çeşidin kullanılması hem
alanı daha büyük göstermesi hem de uniform renk ve tekstür sağlayarak görsel
bir etki yaratması bakımından tercih edilmelidir. Geniş alanlarda ise iki veya üç
renk kullanımı daha etkili olmaktadır. Bu tür alanlarda yapılacak tasarımlarda
her renkteki soğan bir arada olmasına, seçilen renklerin birbiri ile uyumlu
olmasına ve renklerin birbirine karışmamasına dikkat etmek gereklidir.
Örneğin, daha kuytu ve gölgeli köşelerde beyaz çiçekli türlerin tercih edilmesi
renk uyumu açısından etkili olmaktadır. Ayrıca bitkilendirmelerde bitki boyu da
16
göz önünde bulundurulmalıdır. Genel olarak çok uzun boylu soğanlı bitkiler
bitkilendirme alanının arka kısımına, daha kısa boylular ise ön kısımda yer
almalıdır. Uzun boylu türler bahçenin köşe kısımlarında kullanılması da etkili
bir görünüm yaratmaktadır (Fech ve Rodie 2002; Leeds, 2001).
Soğanlı bitkiler daha çok yerleşim alanları, parklar ve bahçeler, arboretumlar,
bina girişleri, bahçe duvarları, yol kenarları, kaya bahçeleri, vb. olmak üzere
geniş bir kullanım alanına sahiptir. Soğanlı bitkiler ağaçlar, çiçekli çalılar, tek ve
çok yıllık otsular ile bir arada kullanılması ile sürekli ve renkli bir görünüm
yaratılabilir (Steinegger vd., 1999; Seyidoğlu, 2009).
2.5.1. Bordür bitkilendirmeleri
Bordür bitkilendirmeleri olarak yapılacak tasarımlarda, çok sayıda tür ve çeşit
ile geniş seçim olanağının olması ve değişik dönemlerde dikilebilmeleri
nedeniyle soğanlı bitkilerin en çok kullanım alanlarındandır. Bordürlerde
soğanlı bitkiler tek veya gruplar halinde, çalı grupları ve otsu türler ile bir arada
kullanılarak etkili görünümler yaratılabilir (Şekil 2.4). Örneğin; uzun boylu
Lilium ve Fritillaria’lar ile üçlü ve dörtlü gruplar halinde geniş bordürler
yaratılması yanı sıra Fritillaria meleagris, Tulipa, Narcissus ile kısa boylu olan
Muscari armeniacum, Crocus chrysanthus, Galanthus ve Chimonanthus paraecox,
Daphne alpina ve Sorbus reducta bir arada çekici bir kombinasyon
oluşturulabilir. Allium gibi küre ve helezon formdaki gösterişli çiçeklere sahip
olan türlerde bordürlerde tercih edilmektedir. Perennialler ile birlikte yaratılan
bordürlerde, mart ve nisan ayında çiçeklenen soğanlı bitkilerin kullanılmasıyla,
uzun periyotta, bordürlere canlılık kazandırılabilmekte ve aynı zamanda
soğanlı bitkilerin yaprakları kuruduğu zaman da malç görevi görmektedir. Çim
alanın kenarlarının uzunluğu boyunca yapılan bir soğanlı bitki bordürü de, çim
alana renk etkisi sağlayacaktır (Rees, 1992; Cornwell ve Giles, 2004; Evans,
2005; Alp ve Aşur, 2006; Seyidoğlu, 2009).
17
Şekil 2.4. Bordür bitkilendirme örnekleri
2.5.2. Çim alan bitkilendirmeleri
Çim alanda yapılacak bitkilendirmelerde, genellikle ilkbaharda çiçeklenen türler
tercih edilir. Tek renkte veya akıcı gruplar halinde bitkilendirme yapılması
bahçeye çekicilik kazandırmaktadır. Çim alanda kullanılan soğanlı bitkilerde
bitkilerin yaprakları sararıncaya kadar çimlerin biçilmemesine dikkat
edilmelidir. Erken çiçek açan Narcissus ve Crocus gibi türler çim alanda
kullanılabilecek ideal bitkilerdir. Crocus’lar ile sade bir görünüm yaratırken
Narcissus’lar ile uzun boyunları ve narin taç yaprakları ile rüzgarda sallanan
hafif çiçekleri ile çekici bir etki sağlarlar. Scilla campanulata, Chinonodoxa spp.,
Scilla siberica, Anemone blanda gibi türlerde çim alanda kullanılabilirler. Ayrıca,
nemli alanlar için, Fritillaria meleagris, Scilla nutans, Ornithogalum umbellatum
gibi türler ve yamaçlı alanlarda, Hemerocallis gibi lifli kök sistemine sahip,
yaprakları ve çiçekleri ile çekici olan türler tavsiye edilmektedir (Şekil
2.5)(Leholm, 1998; Evans, 2005; Alp ve Aşur, 2006).
Şekil 2.5. Çim alan bitkilendirme örneği
18
2.5.3. Doğal ve yapay göller, havuzlarda kullanımları
Doğal ve yapay göller, havuzlarda yapılan tasarımlarda ise nemli koşullara
uygun olan Allium spp., Arum italicum, Fritillaria meleagris, Leucojum spp., Iris
siberica, Scilla spp. ve Chionodoxa spp. ve bazı Narcissus türleri tercih
edilmektedir (Şekil2.6). Örneğin; Arum spp.’ lar, beyaz damarları belirgin olan
yaprakları, geniş beyaz kağıt şeklindeki çiçek yapılarını izleyen başak şeklinde
meyveleri ile oldukça çekici bir görünüm meydana getirmeleri yanında
sonbaharda ateş kırmızısı renkte ve başak şeklindeki meyveleri etkili bir
kontrast sağlamaktadırlar (Leholm, 1998; Cornwell, 2004).
Şekil 2.6. Doğal ve yapay göller, havuzlarda kullanım örneleri
2.5.4. Kaya bahçelerinde kullanımları
Kaya bahçelerinde yapılacak tasarımlarda Allium, Colcihicum, Eranthis,
Fritillaria meleagris, Lilium, Narcissus, Anemone blanda, Chionodxa, Galanthus,
Muscari, Leucojum, Scilla, gibi türler kullanılabilir. Tasarımda daha çok grup
bitkilendirmesi tercih edilmektedir. Örneğin; kısa boylu, narin ve ince yapraklı
türlerden Allium moly, Iris reticulata, Tulipa spp., ile kısa boylu çalı görünümlü,
yuvarlak gösterişli çiçeklere sahip Anemone blanda kullanılması ile çekicilik
kazandırabilir (Şekil 2.7)(Rees, 1992; Leholm, 1998; Cornwell ve Giles, 2004).
19
Şekil 2.7. Kaya bahçelerinde kullanım örneği
2.5.5. Yaprak döken ağaç ve çalılarla birlikte kullanımları
Yaprağını döken ağaç ve çalılar, ilkbaharda yaprakları oluşmadan önce altında
soğanın yetişmesi için gerekli ışıklı ortamı sağladığı için; soğanlı bitkiler,
yaprağını döken ağaç ve çalılardan oluşan alanlarda kullanılabilir (McHoy,
2008). Soğanlı bitkiler yaprağını döken ağaç ve çalılarla birlikte kullanılabilirler,
fakat yeterli derecede ışık alamayacaklarından herdemyeşil türler ile birlikte
kullanılması tavsiye edilmemektedir. Binaların çevresindeki alanlarda bulunan
ağaçların alt kısımlarında, dar yapraklı ağaçların kenarlarında ve çalılar ile
birlikte yapılan kombinasyonlar ile hareketlilik kazandırırlar. Lilium, Anemone,
Scilla, Muscari spp., Crocus spp., Galanthus spp., Leucojum spp., ve Tulipa spp.’lar
da ağaç ve çalılarla birlikte kullanılması uygun soğanlı bitkilerdir. Yazın Lilium
spp.’lar ve sonbaharda Colchicum’ların, ince formlu çalılarla birlikte kullanılması
hoş bir etki yaratır. Bununla birlikte, uzun boylu Lilium’ lar ile ağaç gövdelerinin
saklanması mümkün olmaktadır (Şekil 2.8).
Şekil 2.8. Yaprak döken çalı ve ağaçlarla birlikte kullanım örnekleri
20
Anemone blanda ve Anemone ursinum, Scilla campanulata ve Scilla nutans kalın
gövdeli ağaçların çevrelerinde veya altında kullanılmaktadır. Cyclamen’ler, ağaç
altlarına dikildiklerinde, ağaçların kök rekabetinden çekinmezler ve daha iyi
gelişim gösterirler. Nisan ve mayıs ayında halı görünümündeki mor renkli
çiçekleriyle Corydalis türleri ise yaprak döken ağaçlarla ve gölgeli yerlerde
kullanılabilir. Diğer yandan soğanlı bitkilerle kullanılmaya uygun ağaç ve çalılar
ise Fraxinus, Betula, Quercus, Prunus sp., Malus sp., Cercis, Forsythia,
Chaenomeles vb.’dir. Mahonia aquifolium - sarı renkli Narcissus’lar ile, Prunus
türleri - Muscari’ler ile, Magnolia stellata - Muscari alba ile, Rosa türleri -
Narcissus ve Scilla türleri ile, Cyclamen’ler Quercus’lar ile birlikte kullanıldığında
dekoratif bir görünüm sağlamaktadırlar (Leholm, 1998; Sarıbaş, 1999; Cornwell
ve Giles, 2004; Onat, 2012).
2.5.6. Çiçek parterlerinde kullanımları
Soğanlı bitkiler, farklı renkleri, kokuları uzun süren parlak çiçekleri ile birçok
yaz annuelinin ulaşamadığı çok sayıda farklı çeşitleri ile bahçeye süreklilik ve
çekicilik kazandırırlar. İlkbaharda ve yazın çiçek açan geofit türleri tek başlarına
veya Mysotis, Petunia, Tagetes vb. gibi mevsimlik çiçeklerle birlikte çiçek
yastıklarında kullanıldığında hem çiçeklenme periyodu uzatılmakta hem de
tamamlayıcı renk ve kontrast elde edilmektedir. Bu tür kombinasyonlarda
özellikle çiçeklenme zamanına ve yüksekliğine dikkat edilmelidir.
Çiçek parterlerinde de soğanlı bitkilerin kullanımında formal yerine, informal
tasarımlar tercih edilmelidir. Allium, Anemone, Begonia, Crocus, Galanthus,
Dahlia, Scilla, Tulipa gibi cinsler çiçek yastıklarında kullanılabilmektedirler.
Formal çiçek parterleri daha çok sergileme veya gösteri bahçelerinde
kullanılmaktadır. Bu tür çiçek parterleri için Lilium, Iris ve Allium’lar tercih
edilebilmektedir (Şekil 2.9) (Rees,1992; Leholm, 1998; De Hertogh ve Powell,
1999; Cornwell ve Giles, 2004; Alp ve Aşur, 2006; Seyidoğlu, 2009).
21
Şekil 2.9. Soğanlı bitkilerin çiçek parterlerinde kullanım örnekleri
2.5.7. Büyük saksılarda kullanımları
Yeşil alanların minumum düzeyde olduğu kentsel mekanlarda saksı
bitkilendirmelerinde soğanlı bitkilerin kullanımı tercih edilebilir (Şekil 2.10).
Plazalarda, otel bahçelerinde, ofis içinde, alışveriş merkezleri, ev bahçelerinde
vb. yerlerde küçük veya büyük konteynırlarda, soğanlı bitki türleriyle
bitkilendirme ile hoş ve etkili bir görünüm sağlanır. Konteynırların yeterli ışık
almalarına dikkat edilmeli ve kaplarda drenajı sağlayan delikler olmalıdır.
Ayrıca konteynırlarda, soğanlı bitkiler, çalılar ve çok yıllık bitkilerle birlikte
kullanılırlarsa daha fazla renk etkisi sağlarlar. Çiçeklenme sonunda kaldırılması
ve değişik yerlere taşınabilmesi nedeniyle büyük saksılar da tercih edilebilir
(Evans, 2005; Seyidoğlu, 2009).
Şekil 2.10. Soğanlı bitkilerin büyük kaplarda kullanım örnekleri
22
Soğanlı bitkilerin iç mekanlarda saksılar içerisinde ve teraslarda kullanılmaları
da mümkün olmaktadır. Amaryllis, Hyacinthus, Tulipa, Narcissus, Colhicum,
Dahlia, Iris gibi türler tercih edilebilir. Örneğin; Dahlia’lar, sık ve yoğun çiçekleri
ile, Tulipa systola ve Colchicum ritchii, farklı zamanlarda çiçeklenmesi, farklı
biçimli yaprakları ve farklı çiçek renkleri ile tek başlarına bir çeşitlilik
yaratmaktadırlar (Rees, 1992; Gutterman, 1997; Leholm, 1998; Leeds, 2001; Alp
ve Aşur, 2008; Onat,2012).
2.5.8. Yer örtücü bitkilerle birlikte kullanımları
Soğanlı bitkilerin yer örtücü bitkilerle birlikte kullanarak güzel kombinasyonlar
oluşturulabilir. Tasarımda yer örtücü bitkiler ile soğanlı bitki türleri arasında
yükseklik ilişkisinin göz önünde bulundurulması gerekir. Yer örtücü türler
soğanlı bitkilerin yarısından fazla yükseklikte olmamalıdır (Şekil 2.11).
Genelikle Ajuga sp., Hedera helix, Viola sp. gibi kısa boylu yerörtücü türler tercih
edilmelidir. Örneğin, Cyclamenler, Phlox stolonifera ve Arabis türleri gibi
perennial yer örtücüler ile birlikte hoş bir görünüm meydana getirirler. Ayrıca
yer örtücüler soğanın gövdesine destek olur ve yağmurların veya sulama
suyunun sıçrayarak çiçeklerin çamurlanmasına da engel olmaktadırlar (Leholm,
1998; Steinegger vd., 1999; Evans, 2005). Diğer yandan, Sarıbaş vd. (2007),
Anemone nemorosa, Scilla bithynica, Ornithogalum umbellatum, Pancratium
maritimum, Crocus sativus, Iris germanica gibi türlerin yerörtücü bitki olarak
kullanılabileceklerini belirtmişlerdir.
Şekil 2.11. Yer örtücü bitkilerle birlikte kullanım örneği
23
2.5.9. Sergileme ve gösteri amaçlı kullanımları
Soğanlı bitkiler sergi ve gösteri amaçlı olarak da kullanılabilmektedir. Allium,
Firitillaria, Tulipa, Narcissus, Lilium gibi büyük ve gösterişli çiçekleri olan türler
tercih edilmelidir. Tasarımda tek veya küçük gruplar halinde kullanılabileceği
gibi büyük gruplar halinde de kullanılabilmektedir (Şekil 2.12) (Leeds, 2001;
Evans, 2005; Onat, 2012).
Şekil 2.12. Soğanlı bitkilerin sergileme ve gösteri amaçlı kullanım örnekleri
2.5.10. Koku bahçelerinde kullanımları
Bazı soğanlı bitki türleri gösterişli çiçeklerinin yanı sıra hoş kokuları ile koku
bahçelerinde de tercih edilmektedir. Nisan ve Mayıs ayında kokulu çiçekli
Hyacinthus’lar, beyaz ve açık sarı çiçekli Narcissus türleri, kokulu çiçekleri ile
etkili bir görünüm sergilemektedir (Şekil 2.13). Yazın çiçekli Lilium’lar güzel
kokuları ile vazgeçilmez türlerden birisidir. Lilium candidum, Lilium auratum,
Lilium longiflorum, Lilium regale, Lilium auratum türleri kokulu Lilium türleri
arasındadır. Açık krem renkli Gladiolus tristis ile Lonicera ve Matthiola birlikte
kullanıldıklarında polen taşıyıcı böcekleri ve kelebekleri çekici etki yaratırlar.
Koku bahçelerinde kullanılabilecek diğer türler arasında Iris, Ipheion,
Acidenthera, Ornithogalum Gladiolus’ler yer almaktadır (Relf, 1997; Leeds, 2001;
Seyidoğlu, 2009).
24
Şekil 2.13. Soğanlı bitkilerin koku bahçelerinde kullanım örnekleri
2.6. Soğanlı Bitkilerin Üretim Yöntemleri
Soğanlı bitkiler, generatif ve vegetatif yöntemle üretilmektedirler. Geniş çapta
üretim için vegetatif üretim teknikleri kullanılmaktadır.
2.6.1 Genaratif üretim
Tohum ile yapılan üretim tekniğidir. Çiçeklenmeden sonra olgunlaşan tohumlar
toplanarak hemen ekilir veya uygun koşullarda tohum ekim zamanına kadar
bekletilirler. Tohumla üretimde tohumların olgunlaşma zamanları, çimlenme
süreleri, çimlenme oranları, çimlenme için gereken sıcaklıkları iyi bilinmelidir.
Allium, Begonia, Chionodoxa, Cyclamen, Eranthis, Freesia, Fritillaria, Musari ve
Ranunculus’lar tohumla üretimi yaygın olan cinslerdir. Çimlenme için gereken
optimum sıcaklıklar cinslere göre değişmektedir. Örneğin; Cyclamen tohumları
için optimum 16-18°C, Musari ve Chionodoxa için optimum 5-7°C , bazı Lilium
(Lilium ledebourii) türleri için 26-29°C ile başlayan ve daha sonra 14-17 °C’lerde
devam eden sıcaklıklar ve Colcihum macrophyllum için başta 20°C’de ön
uygulama daha sonra karanlık ortamda 10-15°C sıcaklıkların etkili olabildiği
belirtilmiştir (Dotterweich ve Rober, 1988; Corbineau vd., 1989; Rees 1992;
Zencirkıran, 1998; Aksu vd., 2002; Padasht Dehkaei vd., 2005; Antonidaki-
Giatromanolaki vd., 2008).
Tohum çimlenme oranları ise bulunduğu yere ve türlere göre değişiklik
göstermektedir. Yapılan araştırmalara göre, Pozantı koşullarında Galanthus
25
elwesii’de yaklaşık %85’lik bir çimlenme oranı elde edilirken, Anemone blanda
ve Cyclamen neopolitanum’da tohumların çimlenmediği belirtilmiştir (Altan,
1982). Diğer yandan yine Galanthus elwesii’da Karagöl koşullarında %80,
Bornova koşullarında %12 oranında tohum çimlenmesinin meydana geldiği
belirtilmiştir (Korkut, 1986).
Tohumla üretimde çok sayıda bitki elde edilebilmektedir, fakat elde edilen
bitkilerin ana bitkiye benzememesi, bazı türlerin yeterince tohum
oluşturamaması ve tohum ekiminden çiçek oluşturacak büyüklükte bir bitki
elde etmek için geçen sürenin uzun olması gibi olumsuzluklar meydana
gelmektedir. Diğer yandan tohum ekiminde toprak pH’sı türlere göre
değişmekle birlikte 5-6,5 arasındadır. Tohum ekiminden çiçek açma
büyüklüğünde soğan elde edilmesi için geçen süre cinslere göre değişmektedir.
Yapılan bazı araştırmalara göre optimum koşullarda, Allium’lar 2 yıl,
Eranthis’ler 4 yıl, Fritillaria’lar 4-5 yıl, Galanthus’lar 4-5 yıl, Lilium’lar 2-4 yıl,
Ornithogalum’lar 3 yıl ve Leucojum’lar 2-4 yıl olduğu tespit edilmiştir
(Zencirkıran, 2002; Aksu vd., 2002).
2.6.2. Vejatatif üretim
Soğanlı bitkiler çoğunlukla vegetatif olarak üretilmektedirler. Generatif
üretimde, bazı türlerin tohum oluşturma kapasitelerinin az olması, tohum
ekiminden çiçek oluşturacak büyüklükte bir bitki elde etmek için geçen sürenin
uzun olması gibi nedenlerden dolayı vegetatif üretim yöntemleri daha çok tercih
edilmektedir. Vegetatif üretim yöntemlerini sekiz grup altında toplayabiliriz.
2.6.2.1. Ana soğanın yanında oluşan yavru soğanlar ile üretim
Vegetatif üretim yöntemleri içinde en çok kullanılanıdır. Bu yöntemde, büyüme
mevsiminde ana soğanların yanında oluşan yavru soğanlar üretimde
kullanılırlar. Ana soğana bitişik yavru soğanlar fizyolojik faaliyetlerin
minimuma indiği, yaprakların sararıp kuruduğu dönemde topraktan çıkarılıp,
ana soğandan ayrılarak, büyüklüklerine göre sınıflandırılarak hazırlanan dikim
26
yerlerine çiçeklenme iriliğinde, soğan elde etmek amacıyla dikimleri
yapılmaktadır.
Genellikle, Fritillaria, Galanthus, Leucojum, Narcissus, Iris, Lilium, Tulipa gibi
cinslerde uygulanmaktadır. Bu yöntemle çiçek meydana getirebilecek
büyüklükte soğan elde etmek için genellikle 1-3 yıl gereklidir. Ana soğandan
elde edilen yavru soğan miktarı, bitkinin türü, üretim yapılan bölge ve ana
soğanın büyüklüğü gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Narcissus
türlerinde yılda ortalama 1,6 adet yavru soğan, Tulipa ve Iris’te 5 adet yavru
soğan, Lilium türlerinde yılda 2 adet yavru soğan meydana gelmektedir
(Zencirkıran, 2002; Aksu vd., 2002).
Gökçeoğlu ve Sukatar (1986), Galanthus elwesii Hook.’ da yavru soğanlar ile
üretim, soğanların büyütülmesi şeklinde yapılmış, Ege bölgesinde, 3-4 cm
büyüklüğündeki soğanların, susuz koşullarda, yaklaşık %75 oranında ticari
boya ulaştıkları belirtmiştir. Yine Galanthus’larda Karagöl ve Bornova
koşullarında %44,9 ile 3-4 ve %58,2 ile 4-5 cm çevre büyüklüğündeki
soğanlarda yüksek oranda yavru soğan oluşumu saptanmıştır.
Luria vd., (2002), Ornithogalum dubium da sıcaklık uygulaması ile birlikte
kontrollü koşullarda yapılan üretimde, toplam yavru soğan oluşumunun ana
soğan büyüklüğüne bağlı olduğu belirtmiştir. Sternbergia lutea’da yavru soğan
oluşum kapasitesi ve ağırlığının, dikim yapılan soğan büyüklüğüne bağlı
olduğunu ve Sternbergia fischeriana’da da en fazla yavru soğan oluşumun iri
soğan grubunda olduğu saptanmıştır (Arslan vd., 2002; Zencirkıran ve
Tümsavaş, 2006).
Diğer yandan Kariuki ve Kako (1999), Ornithogalum saundersiae’de soğan
büyüklüğünün çiçek kalitesini etkilediği, orta ve iri büyüklükteki soğanlardan
elde edilen çiçekler daha gösterişli olduğu, çok iri ve küçük soğanlardan elde
edilen çiçeklerin daha kısa ve ince saplı olduğu belirtilmektedir.
27
2.6.2.2. Soğanda çapraz kesim yöntemi ile üretim (cross cutting)
1930’lu yıllardan beri kullanılan bu yöntemdir. Bu yöntemde ilk önce soğan
tabanındaki kökler uzaklaştırılır ve soğanlar kurumaya bırakılmaktadır.
Soğanlar kuruduktan sonra, soğan tabanında keskin bir bıçak ile, soğan
büyüklüğüne göre, 3 veya 4 çapraz kesim yapılmaktadır. Kesim soğan tabanının
ayrılabileceği şekilde yapılmalıdır. Bu şekilde hazırlanan soğanlar, kesim
kısımları yukarıya gelecek şekilde 25 °C de tutulurlar. Kesim yapılan yere kum
serpiştirilir ve bununda üzeri 5 cm kalınlığında kum ile kapatılmaktadır.
Yaklaşık 1 hafta sonra kesim yerinde ince bir mantar tabakası oluşmuştur ve
soğanlar sökülerek sağlıklı olup olmadıkları kontrol edilir ve kesim yerleri
aşağıya gelecek şekilde 20-32°C de 2,5-3 ay üretim odalarında dikilerek yavru
soğancık oluşumu sağlanmaktadır. Yavru soğancıklar ana soğanlarla birlikte
açık alana dikilmektedir. İlk yıl ana soğan parçalanıp dağılır, daha sonraki
yıllarda yavru soğanların büyütülür, yavru soğanlar her yıl sınıflandırmaya tabii
tutularak çiçek verme büyüklüğünde olanlar ayrılmaktadır. Bu yöntem
Hyacainthus’larda kullanılabilmektedir (Aksu vd., 2002; Zencirkıran, 2002).
2.6.2.3. Soğanın bölünmesi (dilimlere ayırma) yöntemi ile üretim
Soğanı dilimlere ayırma yöntemi, büyük miktarlarda soğan elde etmek amacıyla
kullanılan bir yöntemdir. Bir soğanı eşit büyüklükte parçalara ayırmak amacıyla
yapılan diklemesine kesme işlemidir. Soğanın bazal plakasının meristematik
bölümünden yararlanmayı, yani hücre bölünmesi yolu ile soğancık
üretilebilmesinden faydalanmayı sağlarmaktadır. Genellikle Galanthus,
Fritillaria, Leucojum, Narcissus, Chionodoxa, Nerine, Scilla, Sternbergia gibi
cinslerde uygulanmaktadır. Çiçeklenme büyüklüğündeki iyi bazal plaka
oluşturan tercihen yuvarlak soğanlar materyal olarak seçilmelidir.
Soğan büyüklüğüne bağlı olarak dilimlere ayrılır, soğan dilim adedi 4, 12, 16 ve
32 olabilmektedir. Dilimlere ayrılan soğanlar yüzey strelizasyonuna tabii
tutularak, su ile nemlendirilmiş perlit veya vermukulit ortamları içeren
polietlien torbalarda, karanlık bir ortamda (inkubatörde) 12 hafta
28
tutulmaktadır. Türlere göre inkubasyon sıcaklıkları 18-23 °C arasında
değişebilmektedir. Galanthus elwesii’de 15-20 °C, Sternbergia lutea, Leucojum
aestivum ve Leucojum vernum da 20 °C, sıcaklıkların iyi sonuç verdiği tespit
edilmiştir (Hanks, 1991; Piskornik vd., 2000; Aksu vd., 2002; Seyidoğlu ve
Zencirkıran, 2008). Ayrıca Manish vd., (2000), Lilium’da vermukulit ortamında
soğancık/pul oranı, soğancık çapı ve ağırlığında artış meydana geldiği
belirtmişlerdir.
İnkübasyon süresi içinde soğan parçalarının üzerinde soğancıklar meydana
gelir ve bu soğancıklar daha sonra açık araziye veya plastik seralarda iki yıl
büyütülürler. Soğancıklar bazıları 2. yıl çiçek açsa bile genellikle 3. yılda çiçek
açacak büyüklüğe ulaşırlar. En uygun zaman haziran- ekim ayları arasındadır.
Petrova (1990), bazı Narcissus türlerinde ağustos ayında yapılan uygulamanın
iyi sonuç verdiğini belirtilmiştir.
Dilimleme yönteminde dilim sayısı ne kadar az olursa soğan parçası o kadar
büyük olur ve soğan çiçeklenme büyüklüğüne daha erken ulaşmaktadır. Dilim
sayısı artıkça soğan parçası büyüklüğü azalır ve soğancıklar geç çiçeklenme
meydana gelmektedir. Leucojum vernum, Leucojum aestivum, Fritillaria
imperialis ve Sternbergia lutea’da, geniş çevre büyüklüğüne sahip soğanlarda ve
bölme uygulamasının (4’e bölme) etkili olduğu belirtilmiştir (Zencirkıran ve
Mengüç, 1996; Yücel, 1999; Piskornik vd., 2000; Aksu vd., 2002; Seyidoğlu ve
Zencirkıran, 2008). Diğer yandan, Fritillaria persica’da ortadan bölünen
soğanların, 4 ve 8’e dilimlemeye nazaran daha çok yavru soğan verdiği tespit
edilmiştir (Uluğ, 1997).
2.6.2.4. Soğan pulları ile üretim (scaling)
14. yy. dan beri bilinen bu teknik, soğandan koparılan her pulun dikilerek yeni
bitki elde edilmesi yöntemidir. Pullama olarak da adlandırılan bu yöntem,
genellikle Lilium türlerinin üretilmesinde kullanılır. Soğan pulu soğan tabanında
kök bölgesi içerecek şekilde ayrılır ve hastalıklara karşı fungusitle ilaçlandıktan
sonra dikilmektedir. En dıştaki buruşmuş ve suyunu kaybetmiş pullar
29
kullanılmaz. Dıştan içe doğru ilk iki veya üç sıra soğan pulu kullanılması tavsiye
edilmektedir Her bir pulun dip tarafında adventif soğancıklar meydana gelir.
Genellikle her bir puldan 3-5 soğancık elde edilmektedir. Lilium türleri dışında,
Hyacinthus, bazı Fritillaria türleri, Muscari ve Scilla’larda da uygulanmaktadır
(Rees, 1992; Aksu vd., 2002; Zencirkıran, 2002).
Shumei vd., (2002), Lilium pumilum’da iç ve orta kısımlardan alınan pullardan
soğancık üretiminin, dış kısımdaki pullardan daha uygun olduğunu
belirtmişlerdir. Benzer şekilde Dhiman (2007), hibrit Lilium çeşiti olan “Grand
Care” de iç pullardan elde dilen soğancık sayısı, ağırlık ve çapının yüksek
olduğunu belirtmiştir. Diğer yandan farklı ortamlarda üretime yönelik yapılan
çalışmalarda soğan pullarının vermukulit ve kum ile vermukulit ortamlarında
yapılan üretiminde soğancık ağırlığı ve sayısı üzerine olumlu etki yaptığı
saptanmıştır (Manish vd., 2000).
2.6.2.5. Soğanı ikişerli pullarına ayırma yöntemi ile üretim (twin-scaling)
Soğanı ikişerli pullara ayırma (Twin-Scaling) yöntemi, 1935 yıllarından beri
uygulanan eski bir yöntemdir. Dilimlere ayırma yönteminin bir aşama ilerisi
olarak kabul edilmektedir. Genellikle Galanthus, Fritillaria, Leucojum,
Hyemanthus, Pancratium, Sternbergia, Allium, Chionodoxa, Lachenolia, Muscari,
Ornithogalum, Scilla, Veitheimia, Iris, Hyacinthus, Narcisssus gibir türlerde
uygulanmaktadır. Soğanlar büyüklüğüne göre, dilimleme işleminden sonra
dilimlerin her biri altta iki pulu birbirine bağlayan bir kısım olacak şekilde ikişer
soğan pulundan oluşan parçalara ayrılmaktadır. Soğan büyüklüğüne bağlı
olarak her dilim 3 veya 4 ikiz pula ayrılır. İnkübasyon periyodu dilimleme
uygulamasındaki gibi gerçekleştirilmektedir. İnkübasyon süresi sıcaklık, cins ve
türe göre değişmektedir. Genellikle 15-22°C sıcaklık aralıkları ve 12-16 haftalık
bir periyot uygulanmaktadır. Bu yöntemle soğanların çiçeklenme büyüklüğüne
gelmeleri için gereken süre türlere göre değişmekle birlikte 3-4 yıldır. Bazı
türlerde örneğin Urgenia maritima’larda bu sürenin daha da uzun (6 yıl) olduğu
belirtilmiştir (De Hertogh ve Le Nard, 1993; Zencirkıran, 2002; Aksu vd., 2002).
30
2.6.2.6. Soğanda merkez çıkartma ve soğan tabanının oyulması
Soğan dip kısmının oyulması, 19. yy. da geliştirilen bir yöntemdir. Bu yöntemde,
yapraklar sarardıktan sonra toplanan iri ve olgun soğanlar, öncelikle 25°C’de
depolanırlar. Depodan çıkarılan soğanlar temizlenerek ilaçlanır ve kurutulur.
Daha sonra soğanların kökleri kesilerek, kaşık veya bıçak ile soğanın taban
kısmı çıkarılır. Bu kesim soğan pulları ile soğan tabanının birleştiği sınırdan
yapılır. Bu şekilde hazırlanan soğanlar, birkaç hafta kesim yerleri yukarıya
gelecek şekilde, daha sonra düz olarak depoda tutulurlar. Soğan tabanındaki
yara yerlerinden yavru soğanlar meydana gelmektedir. Bu yöntem Hyacinthus
Muscari ve Scilla’da uygulanmaktadır.
Merkez çıkarmada ise, soğanın merkezinde bulunan büyüme konisi çıkarılır.
Soğanın büyüme potansiyeli soğanın bazal plakasında oluşacak yavru soğanlara
yönlendirilmiş olur. Merkez çıkarma işlemi yapıldıktan sonra kesimlerde
uygulandığı gibi önce soğanlar kesim yeri yukarıya, daha sonra aşağıya gelecek
şekilde depoda tutulurlar. Bu yöntem Hyacinthus ve Fritillaria’larda
uygulanabilmektedir.
Hyacinthus’larda oyma yöntemi ile ortalama 60 soğancık elde edilebildiği, fakat
4-5 yıllık bir sürede çiçeklenme meydana geldiği; çapraz kesim yöntemi ile 20-
25 soğancık elde edilebildiği ve 3-4 yıllık bir sürede çiçeklenme meydana geldiği
belirtilmiştir (Aksu vd., 2002, Zencirkıran, 2002).
2.6.2.7. Koltukaltı yavru soğanlar (havai gövde soğancıkları) ile üretim
Yaprak koltuklarında, gövde ve köklerde oluşan yavru soğanlarla üretim
yapılmaktadır. Genellikle Lilium türlerinde (Lilium sargentiae, L. sulphureum, L.
tigrinum gibi) uygulanır. Bu türlerde yaprak koltuklarında oluşan yavru
soğanlar tam olgunlaştıkları zaman, kökte oluşanlar ise sonbaharda
toplanmaktadır.
31
Lilium candidum, Lilium chalcedonium, Lilium hollandicum, Lilium maculatım ve
Lilium testaceum gibi bazı türlerde doğal olarak koltukaltı yavru soğancık
oluşturamamalarına rağmen çiçek tomurcuklarının koparılması ve bundan bir
hafta sonra gövdenin üst kısmın kesilmesi ile havai soğancık oluşturmaları
sağlanabilmektedir. Yavru soğanlar, 3 cm ara ve soğan büyüklüğünün 2,5 katı
derinlikte dikilirler ve dikimden sonra sulanmaları ve bir veya iki yıl aynı
yerden sökülmemeleri tavsiye edilmektedir. Diğer yandan bazı Lilium türlerinde
(Lilum longiflorum Thunb.”Nellie White”) gibi büyüme döneminde sürekli olarak
30/26 - 14/10°C gün/gece sıcaklığında bırakılmaları durumunda havai gövde
soğancıklarının üretiminde artış olabileceğini belirtilmiştir (Aksu vd., 2002;
Zencirkıran, 2002; Kim vd., 2007).
2.6.2.8. Doku kültürü ile üretim (micropropagation)
Bitki doku kültürü; kontrol edilebilen ışık ve sıcaklık koşulları altında kültür
kapları içerisinde, yapay besin ortamında bütün bir bitki, hücre (meristematik
hücreler, süspansiyon veya kallus hücreleri), doku (çeşitli bitki
kısımları=eksplant) veya organ (apikal meristem, kök vb.) gibi bitki
kısımlarından yeni doku, bitki veya bitkisel ürünlerin üretilmesidir. Geofitlerin
doku kültürü yöntemiyle kültüre alınmalarında Gamborg (B5), White, Lasmier
ve Skoog, Nitsch, Murashige ve Skoog (MS) ile bunun modifiye edilmiş ortamları
daha fazla kullanılmaktadır (Babaoğlu vd., 2002; Ulus ve Seyidoğlu, 2006)
Doku kültürü ile üretimde, soğan pulları, (özellikle Liliaceae familyasının bir
kısmında ve Iridaceae ile Amaryllidaceae familyalarında) bazal plaka ve pulların
birleşme noktasındaki meristematik bölgenin yanındaki bazal kısımlar, özellikle
uzamamış genç gövdelerin ince kesimleri ve tomurcuklar gibi değişik bitki
dokularından eksplant hazırlanabilir. Soğan ve yumru parçaları da explant
olarak kullanılabilir. Ancak bunları enfeksiyonlardan arıtmak oldukça zor
olduğundan, iyi dezenfekte edilmesi tavsiye edilmektedir (Aartijk ve Van Der
Linde, 1986).
32
Lilium, Tulipa, Hyacinthus, Muscari, Fritillaria, Colchicum, Iris, Crocus, Galanthus,
Sternbergia, Leucojum, Eranthis, Cyclamen, Scilla gibi cinslerin doku kültürü ile
üretim yapılabilmektedir. Crocus, Galanthus, Fritillaria, Scilla, Leucojum
türlerinde doku kültürü ile üretimde başarılı sonuçlar alınmasına rağmen
Eranthis, Anemone türlerinde eksplant sterilizasyon problemi nedeniyle olumlu
sonuçlar alınamadığı belirtilmiştir (Zencirkıran, 1998: Ulus ve Seyidoğlu, 2006).
2.7. Yetişme Ortamı İstekleri
Soğanlı bitkiler ışık istekleri bakımından tür ve cinslere göre değişmekle birlikte
genellikle, güneşli ve yarı gölge ortamları severler. Bazı türler gölge de
yetişebilir. İyi bir çiçeklenme için minimum 6 saat olmak üzere 8-10 saat bir
ışıklanma gerekli olmaktadır. Işık istekleri bakımından Acidanthera, Dahlia,
Gladiolus, Sparaxis, Dahlia, Galtonia, Hyacinthus Ipheion, Sternbergia, Tulipa gibi
cinsler yoğun ışık ortamında: Scilla, Allium, Anemone, Chionodoxa, Crocus,
Eranthis, Erythronium, İris, Galanthus, Muscari, Oxalis, Ornithogalum, Caladium,
Colchicum Fritillaria, Lilium, Leucojum, Muscari, Narcissus, Ornithogalum,
Zantedeschia gibi cinsler ışık ve yarı-kısmi gölge ortamlarda; Cyclamen,
Hyacinthoides gibi cinsler ise yarı gölge ortamlarda yetişmektedirler (Steinegger
vd., 1999; De Hertogh ve Powell, 1999; Fech ve Rodie, 2002; Relf, 2004; Anonim,
2005; Evans 2005).
Ayrıca bitkilerin toprak altı ve toprak üstü organlarının gelişiminde de ışığın
etkisi bulunmaktadır. Örneğin; bazı Lilium türlerinde, sera koşullarında % 30
oranında bir gölgeleme yapılmasının çiçek kalitesinin arttırdığı ve Tulipa cv.
Juan ve Allium karataviense’de gölgeleme yapılması ile sağlanan izolasyonun,
soğanlarda meydana gelecek zararı azalttığını belirtilmiştir (Weaver vd., 1995;
Duarte vd., 2004).
Soğanlı bitkilerin sıcaklık istekleri cins ve türlere göre değişmektedir. Tulipa’lar
5-13°C, Hyacinthus, Sternbergia ve Lilium’lar için 20-25°C ve Iris ve Allium’lar
için 9-13°C, sıcaklıklar çiçeklenme için gerekli olmaktadır. Çok yüksek
sıcaklıklarda çiçeklenme gecikmektedir (Weng ve Tsai, 2004).
33
Lilium formonasum’da 10-25°C’de bitkilerin sürmesi için geçen gün sayısının
arttığı ve Lilium formolongi’de 15°C’de % 80 oranında çiçeklenme olduğu,
sıcaklık arttıkça çiçeklenme oranının düştüğü ve zarar meydana geldiği
belirtilmiştir (Evans, 2005; Goo ve Kim, 2008). Benzer şekilde, Leucojum
aestivum ve Leucojum autumnale’de yüksek sıcaklıklarda (30°C) çiçeklenmenin
geciktiği saptanmıştır (Mori vd., 1991).
Yüksek sıcaklıklar yanında düşük sıcaklıklar da etkili olmaktadır. Matsubara vd.,
(2003), –5°C’lerde Muscari armeniacum ve Narcissus tazetta var. chinensis
türleri olumsuz etkilendiğini, hatta bitkilerin ölebildiğini belirtmişlerdir.
Bununla birlikte düşük sıcaklıkların, bazı cins ve türlerde olumlu etkileri
bulunmaktadır (Zimmer ve Girmen, 1987).
Toprak istekleri bakımından soğanlı bitkiler hafif ve sıcak topraklardan
hoşlanırlar, yeterli geçirgenlik ve gözenek hacmine sahip hemen hemen her tip
bahçe toprağında yetişebilirler. Drenajı iyi, büyüme döneminde nem tutma
kapasitesi yüksek kumlubalçık veya balçıklı-kum topraklar en uygun toprak tipi
olmaktadır. Ayrıca soğanların sökümü için toprağın taşsız olması
gerekmektedir. Kil içeriği fazla olan topraklar ise organik materyaller ile
karıştırılarak elverişli halen getirilebilirler. Toprak pH’sı 6-7 arasında ve
dikimde toprak sıcaklığı 5-10°C olmalıdır (Atay, 1996; Martin, 2001; Relf, 2004;
Anon, 2005).
Narcissus’larda, iyi drenajlı su tutma kapasitesi iyi toprakların tercih edilebildiği,
ağır topraklarda sığ, kumlu topraklarda derin dikim yapılması önerilmiştir.
Fritillaria imperialis’te pH’sı 7 olan topraklarda iyi gelişirken, Fritillaria
meleagris ise asitli topraklarda gelişebildiği belirlenmiştir (Bryan, 1989). Ayrıca
Lilium’larda, soğan pullarının gelişimde, vermukulit, perlit, turba yosunu veya
pirinç kabuğu gibi materyallerin ilave edilmesi ile hazırlanan karışımlarının da
etkili olabildiği belirtilmiştir (JongWon vd., 2002).
34
2.8. Dikim ve Bakım Teknikleri
Soğanlı bitkilerde dikim zamanı genellikle soğuk iklimlerde eylül - ekim, ılıman
iklimlerde ise ekim - ocak ayı arasında bir dönemi kapsamaktadır. Özellikle
Gladiolus ve Dahlia gibi yazın çiçeklenen cinsler genellikle ilkbahar’da
dikilmeleri gerekmektedir. Lilium gibi soğuklara daha dayanıklı cinslerin ise
daha erken dikimleri yapılabilmektedir.
Soğanlı bitkilerin dikimi plantuvar veya çapa ile yapılabilir. Dikim derinliği
genel kural olarak soğan büyüklüğünün 1-2 katı derinliğe yapılmalıdır. Genel
olarak, Amarylis cinslerinde soğanın 1/3’ ü açıkta kalacak şekilde; Muscari, Scilla
ve Cyclamen cinslerinde ise 5 cm; Crocus, Galanthus ve Caladium cinslerinde 6-8
cm; Allium, Gladiolus, Dahlia cinslerinde 8-10 cm ve Lilium, Narcissus, Freesia ve
Tulipa türlerinde ise 10-20 cm derinliklerde dikim yapılabilmektedir. Çok sığ
dikimlerde kök gelişimini tamamlayamamakta ve zayıf bir büyüme meydana
gelmekte, aynı zamnda don zararı riski artmaktadır. Dikim derinliğinin artması
ile bitkilerin sürmesi gecikebilmektedir. Ayrıca dikim derinliğinin toprak tipine
göre değişebildiği ve kumlu topraklarda killi topraklara nazaran, derin dikimin
yapılabileceği belirtilmiştir (Bale, 1995; Hagiladi vd., 1997; Steinegger vd., 1999;
Relf, 2004; Martin, 2001; Anon., 2005; Dirik, 2008).
Hagiladi vd. (1997), Crocus sativus 0-30 cm; Iris xiphium Hyacinthus’larda 0-50
ve 60 cm; Narcissus tazetta ve Ornithogalum arabicum’da 0-90 cm dikim
derinliğinde bitkilerde sürme meydana geldiğini ve dikim derinliğinin artması
ile bitkilerin sürmesinin geciktiği, çiçek ve yaprak sayıları ve yavru soğan
oluşturma oranlarının negatif korelasyon içinde olduğu ve bundan dolayı
azaldığını belirtmişlerdir. Kariuki (2003) ise Ornithogalum saundersiae’de 5 cm
dikim derinliğinde çiçeklenme performansının iyi olduğunu, dikim derinliğinin
artması (20 cm dikim derinliğinde) çiçeklenmeye negatif etkili olduğu ve yavru
soğan sayısının azaldığını belirtmiştir.
35
Çizelge 2.3. Bazı soğanlı bitkilerin dikim zamanları ve dikim derinlikleri (Rees, 1992; Anon., 2004; Evans, 2005; Dirik, 2008)
Cins Dikim zamanı
Dikim derinliği (ortalama/cm)
Allium Sonbahar 10-20
Arum Sonbahar 20
Camassia Sonbahar 15
Crocus Sonbahar-yaz 6-8
Chionodoxa Sonbahar 10
Colchicum Yaz 10-15
Cyclamen Sonbahar 5
Dahlia İlkbahar 7,5
Fritillaria Sonbahar 15
Galanthus Yaz / Sonbahar 6-8
Gladiolus İlkbahar 12,5
Hyacinthoides Sonbahar 10-20
Hyacinthus Sonbahar 10-20
Iris Sonbahar 5
Ixia Sonbahar sonu 15
Lilium Sonbahar/İlkbahar 10-20
Leucojum İlkbahar/yaz 10
Muscari Sonbahar 5
Narcissus Sonbahar 10-20
Ornithogalum Sonbahar 10
Oxalis Sonbahar 10
Scilla Sonbahar 5 - 1
Sternbergia Yaz sonu/Sonbahar 12,5
Triteleia Sonbahar 10
Tulipa Sonbahar 10-20
Soğanlı bitkiler az bakım isteyen bitkilerdir. Genellikle doğal yağışlar büyüme ve
gelişme için yeterli olmalarına rağmen özellikle sonbahardan itibaren dikilen
güz soğanlılarında dikimi izleyen zamanda nemli toprak koşulları, kök oluşumu
ve gelişimi için önemli olmakta ve bu amaçla toprağın kuruduğu yağışsız
dönemlerde sulama yapılması tavsiye edilmektedir. Sulama gerekli ise dikim
sonrasında ve büyüme mevsimi içinde sık sık ancak az sulama şeklinde
yapılması tavsiye edilmektedir (Relf, 2004; Dirik, 2008).
36
Soğanların dikiminden itibaren özellikle yabani ot gelişimini önlemek ve kış
donlarından korunmak için organik materyaller ile malçlama yapılabilmektedir.
Malçlama ile toprak nemi ve sıcaklığı da korunacaktır. İlkbahar başında
malçlama kaldırılmakta, fakat bitkiler toprak yüzeyine çıktıktan sonra ince bir
malçlama yapılabilmektedir (Steinegger vd., 1999; Relf, 2004; Dirik, 2008).
Bitkinin tohum oluşturmak için harcayacağı enerjisini soğan gelişimine
harcamasını sağlamak amacıyla solan çiçekler uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca
Narcissus ve Tulipa gibi cinslerde ise çiçeklenme süresinin uzatılması için de uç
alma şeklinde solan çiçeklerin uzaklaştırılması tavsiye edilmektedir (Steinegger
vd., 1999; Relf, 2004; Dirik, 2008).
Diğer yandan kış sonu ve ilkbaharda dikilen ve uzun gövdeli gelişen cinslerde
ise (Dahlia gibi) dikimle birlikte kamışlar ile destekleme yapılmalıdır. Ayrıca
dikimden birkaç yıl sonra soğanlı bitkiler geniş bir küme halinde yayılırlar ve
tomurcukları seyrekleşebilir, bu durumda çiçeklenmeden sonra bölünmeleri
gerekli olabilmektedir. Bölme sonunda yavru soğanlar büyütülmek amacıyla
yeniden dikilmektedir (Relf, 2004; Dirik, 2008).
2.9. Türkiye’den Soğanlı Bitki Bahçesi Örnekleri
2.9.1. Kuleli Soğanlı Bitkiler Parkı
Kuleli Soğanlı Bitkiler Parkı (Uluslararası Barış Parkı); İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğünün İstanbul halkına hizmete açtığı temalı
parklar projeleri dahilinde 13 Nisan 2006 yılında açılışını yaptığı Fatih Soğanlı Bitkiler
Parkı, Zeytinburnu ve Fatih ilçeleri sınırında Yedikule zindanlarının hemen arkasında
sahile 200 metre mesafede ve topkapı surlarının dibindedir. Parkın toplam alanı 27.000
m2 olup yaklaşık 4900 m2 alanı sert zemin ve bitkilerin kapladığı alan 2600 m2 dir.
Türkiyede soğanlı bitki tür çeşit ve zenginliği bakımından önemli bir parktır. Parkta
toplam 224.000 adet soğanlı bitki dikilmiş olup, dikilen türler arasında özellikle
Tulipa’lar, Narcissus’lar, Hyacinthus’lar, Fritillaria’lar ve Muscari’ler mevcuttur
(Şekil 2.14). Bu parkta toplam 111 farklı çeşitte soğanlı bitki kullanılmıştır. Park
37
aynı zamanda kışlık soğanlı bitkiler çiçeklenmesini tamamladıktan sonra
temmuz ağustos aylarında yazlık soğanlı bitkilerde sergilenmektedir. Özellikle
ülkemizde doğal olarak yetişen Begonia, Dahlia, Leucojum, Canna, ve Lilium
türleri ilgi çekici türleri oluşturmaktadır (İBB, 2016).
Şekil 2.14. Yedikule soğanlı bitkiler bahçesinden örnekler (İBB, 2016)
Bu yıl onuncusu düzenlenen İstanbul Lale Festivali kapsamında, İstanbul’da lale
bahçeleri oluşturulmuştur. Bu bağlamda her yılın nisan ayında gerçekleşen lale
festivalinde kullanılan lale sayısı; Gülhane Parkı’nda 86 farklı türde 1 milyon
379 bin lale, Emirgan Korusu’nda 192 farklı türde 2 milyon 800 bin lale ve
koruda tüm lale türleri sergilenmektedir. Yıldız Korusu’nda 32 farklı türde 730
bin lale. Soğanlı Bitkiler Parkı’nda 167 farklı türde 550 bin Tulipa, Hyacinthus,
Narcissus ve Muscari gibi soğanlı bitkiler kullsnılmıştır. Lale dönemi bittikten
38
sonra da diğer soğanlı bitkiler soğanlı Bitkiler Parkında sergilenmeye devam
etmektedir. Beykoz Korusu’nda 8 farklı türde 92 bin 720 lale, Göztepe 60. Yıl
Parkı’nda 161 farklı türde 1 milyon 187 bin 500 lale, Büyük Çamlıca Korusu’nda
16 farklı türde 524 bin 350 lale, Küçük Çamlıca Korusu’nda 25 farklı türde 571
bin 250 lale, Fethipaşa Korusu’nda 12 farklı türde 284 bin 408 lale, Hıdiv
Çubuklu Korusu’nda 8 farklı türde 294 bin 200 lale dikilmiştir (İBB, 2016).
2.9.2. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Soğanlı Bitkiler Koleksiyonu
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Soğanlı Bitkiler Koleksiyonu (NGBB); 2001
yılından itibaren oluşturulmaya başlanmıştır. NGBB’ndeki koleksiyonların en
önemlisi olarak “Soğanlı Bitkiler Koleksiyonu” gösterilebilir. Türkiye’nin farklı
bölgelerinden soğanlı bitki türlerinin bir arada bulunduğu koleksiyon,
Türkiye’nin biyolojik çeşitliliği hakkında önemli veriler sunmaktadır (İBB,
2016).
Koleksiyonun ana amacı, soğanlı bitkilerin üretimi, yetiştirilmesi, bakımı
hakkında deneyimlere dayanan bilgiler üretmek ve bunu halkla paylaşmaktır.
Koleksiyon düzeni ise; NGBB Soğanlı Bitkiler Koleksiyonu 33 yükseltilmiş
yastıkta muhafaza edilmektedir. Cinsler büyüklüklerine göre bu yastıklarda
türler ve türlerin altında alttürler ve çeşitler şeklinde alfabetik olarak
sıralanmıştır. Her yastıkta, yer alan bitkilerin bir listesi bulunmaktadır.
Koleksiyonda soğanlı bitkiler toprak saksılar içinde yer almaktadır. Su kaybını
engellemek için üzeri ince çakılla örtülen saksılar ait oldukları bölümlerde
saksının serin kalmasını sağlayan kumun içine yerleştirilmektedir. Her bölümde
en çok 50 büyük saksı ya da 120 orta büyüklükte saksı yer almaktadır (NGBB,
2016). NGBB’ ne ait görseller Şekil.2.15‘de gösterilmiştir.
39
Şekil 2.15. NGBB Soğanlı bitki koleksiyonları (NGBB, 2016.)
2.9.3. Saklı Bahçe Soğanlı Bitki Koleksiyonu
Saklı Bahçe Soğanlı Bitki Koleksiyonu, Çanakkle Onsekiz Mart Üniversitesi
Biyoloji bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ersin Karabacak tarafından
düzenlenen ve gönüllü öğrencilerin katılımı ile Çanakkale Botanik Bahçesi
(CBB) tarafından oluşturulan Saklı Bahçe soğanlı bitki koleksiyonu baharın tüm
renkleri ile Nisan ayı içerisinde göz kamaştıran lale, sümbül ve nergislerin
rengarenk çiçeklerinin açılmasıyla Saklı Bahçe Soğanlı Bitki Koleksiyonu görsel
bir şölene kavuştu (Şekil 2.16). Bölgenin en büyük soğanlı bitkiler
koleksiyonuna sahip olan CBB’de şu anda 223 çeşit lale, 41 çeşit nergis, 18 çeşit
sümbül ve 16 çeşit çiğdemin de yer aldığı koleksiyonda 450 farklı çeşitte 9000
soğan ve yumru dikimi yapıldı (ÇMOÜ, 2014).
Şekil 2.16. ÇOMÜ, Saklı bahçeden bir görünüş (ÇOMÜ, 2014)
40
Rektörlük, Orman ve Su İşleri Bakanlığı III. Bölge Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi
arasında imzalanan protokol ile başlayan “Çanakkale İlinin Karasal ve İç Su
Ekosistemlerinin Biyolojik Çeşitlilik Envanteri ve İzlemesi” projesi kapsamında
çıkılan arazilerden toplanan örnekler ile koleksiyon her geçen gün daha da
zenginleştirmektedir (ÇOMÜ, 2014).
2.9.4. Yalova Geofit Bahçesi
Yalova Geofit Bahçesi, ılıman iklim kuşağı geofit türlerinin birçoğunu içinde
barındırmakta olup, dünyanın en önemli araştırma ve eğitim merkezlerinden
birisi olacak. Türkiye Geofit Bahçesi 20 bin metrekare alana oturan; Sergileme
Alanı, Alpin Sera (Türkiye’de ilk), Tropik Sera, Yetiştirme ve Çoğaltım Serası,
Peyzaj Alanları, Laboratuvar ve Herbaryum Kompleksi olmak üzere beş
bölümden oluşuyor. Bu bahçe aynı zamanda dünyanın en büyük geofit bahçesi
olmaktadır.
41
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
Göller bölgesinde doğal olarak yetişen soğanlı bitki türleri, bu çalışmanın ana
materyalini oluşturmaktadır.
3.1.1. Göller bölgesinin coğrafik konumu
Göller bölgesi coğrafi olarak doğuda Beyşehir gölü, batıda Acı göl ve Solda gölü,
kuzeyde Eber gölü, güneyde ise Gülük ve Köprülü geçitleri ile sınırlanan irili
ufaklı 65 gölün bulunduğu bölgedir. Güneyi Toroslarla çevrili, iç bölümlerinde
yüksek ve alçak dağ sıraları, onların arasında kalan havzalar ve de çok sayıda göl
ile karstik bir bölgedir (Güneş, 2011). Bölgedeki göllerin büyük çoğunluğu
tektonik olsa da Isparta'daki Gölcük gibi yer yer volkanik göllere de
rastlanmaktadır.
Yaklaşık 25.000 km² alana sahip olan Göller Bölgesi, Isparta, Burdur illeri ile
Afyon, Denizli, Konya ve Antalya illerinin bazı bölümlerini kapsar. Göller
bölgesinin sınırlarını coğrafik, ekonomik ve kültürel faktörler belirlemektedir
(Karaduman, 1997). Bu çalışmada, Göller Bölgesinin Antalya, Isparta ve Burdur
illerini kapsayan (Şekil 3.1) bölümünde yetişen soğanlı bitki türleri ele
alınmıştır.
42
Şekil 3.1. Göller bölgesindeki çalışma alanını belirten harita görüntüsü
(Kılıçaslan, 2016)
3.1.2. Göller bölgesinin iklimsel özellikleri
Göller bölgesi iklim bakımından hem yanındaki İç Batı Anadolu iklimini andırır,
hem de Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunur. Burada da Akdeniz kıyı
bölgesindeki gibi kış yağışları çok yer tutar. Hem de İç Anadolu ikliminin bazı
özelliklerini gösterir. İlkbahar yağışları da, hemen hemen kış yağışları değerine
yakındır. Yaz kuraklığı ise, Akdeniz iklimine göre biraz daha hafiftir. Göller
bölgesi iklimi bunların bir karışımı ve İç Anadolu‟ya bir geçiş alanıdır. Ayrıca
burada donlu günler sayısı, İç Anadolu’dakilere bir dereceye kadar yakın olduğu
halde, Akdeniz kıyı bölgelerinden son derece fazladır (URL 1, 2013; Dönmez, vd.,
2013).
Göller bölgesinde yüksek dağlık arazi ile bu dağların arasındaki oluklar rüzgâr
yönlerini etkilemektedirler. Rüzgâr yönüne bağlı olarak göllerin yüzeyinden
buharlaşan su ile nemlenen hava kütlelerinin yaslandığı dağ yamaçları daha
nemli iklim etkisinde kalmaktadırlar (Bekçi ve Usul, 2001; Kantarcı, 2008;
Dönmez, vd., 2013). Kuzeydoğudan esen hakim rüzgârlar göllerin yüzeyinden
buharlaşan su ile nemlenmekte ve bu nemi göllerin batısındaki dağların
yamaçlarına yaslamaktadırlar. Böylece göllerin batısındaki dağ yamaçları daha
43
nemli ve yağışlı, doğudaki dağ yamaçları daha kuru ve daha az yağışlı iklim
tiplerinin etkisinde bulunmaktadır.
3.1.3. Göller bölgesinin toprak yapısı
Göller bölgesinde yaygın görülen toprak tipleri; alüvyal ve kolüvyal topraklardır
(Avcı, 1996). Bunun yanında kireçsiz kahverengi orman toprağı ve kırmızı
renkli Akdeniz topraklarıda (terra–rossa) görülmektedir. Alüvyal topraklar:
Delta ovalarında ve akarsuların oluşturduğu çöküntü ovalarında yaygındır.
Akarsular taşıdığı malzemeleri geniş sahalara yayar ve biriktirir. Malzemelerin
boyutuna göre alüvyon topraklarda; kumlu, killi bazende kumlu- killi katlar
bulunur. Sürekli birikmenin olduğu alüvyon topraklarda horizonlaşma
görülmez. Buna karşılık taşkınların olduğu kenar kısımlarda sığ topraklar
vardır. Alüvyal topraklar; mil ve kumdan oluştuğu için kolay işlenir. Kolüvyal
topraklar: Dağ yamaçlarından taşınan maddeler yamaçların eteklerinde birikir.
Bu biriken toprakta yamaç deposu, kolüvyal depolar, bu depoların üzerindeki
topraklara kolüvyal topraklar denir. Bu toprakların fiziksel ve kimyasal
özelliklerini yamaçtan gelen malzemenin özelliklerini etkilemektedir. Yamaç
depolarındaki kaba malzemeler yamaçta sellerin oluştuğunu, ince malzemeler
doğal dengenin bozulmadığını gösterir. Yamaç toprakların dağ kuşakların
etekleri boyunca yer yer görülür. Kireçsiz kahverengi orman toprğı: Bu
topraklar, ana materyalin granit, silisli şist, andezit gibi silisli olan ve İç
Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile İç Batı Anadolu’da 1000 m’nin üzerinde step
ormanı veya kuru ormanlar altında gelişme göstermiştir. Besin maddeleri
bakımından fakir olan bu topraklar yıkanmanın fazlalığından dolayı hafif asitli
reaksiyon gösterirler. Kırmızı renkli akdeniz toprakları (terra–rossa): Bu
topraklar, Akdeniz Bölgesi’nin tamamında görülmektedir. Kireçtaşı marn kil ve
konglomera ve gnayslar üzerine oluşmuş topraklardır. Toprağın rengi kırmızı
açık kırmızı ve sarı renktedir. Toprak iri taneli ve killidir. Toprak kireç taşı
üzerinde oluşsa bile kireçli bir yapıda değildir. Bunun sebebi yeterince yıkanmış
olmasıdır. Toros dağlarında 1000 m den yüksek sahalarda toprağın rengi
organik madde birikiminden dolayı koyulaşarak kırmızımsı kahve ve
kahverengine dönüşmektedir.
44
3.1.4. Göller bölgesinin bitki örtüsü
Dağların denize bakan yamaçlarında makilikler ve yer yer yüksek ormanlar
kaplı ve arkalarında çukur alanlar ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine
rastlanır. Yine de Akdeniz’in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç
Anadolu’daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz. En sıcak ay ortalaması
kıyılardaki 27-28 °C, iç kısımlar 23-25 °C dir; en soğuk ay ortalaması ise kıyıda
10 °C dolayında iken iç kısımlarda 1,5-2 °C kadar iner. Benzer biçimde, yıllık
ortalama sıcaklık kıyılarda 18-20 °C, iç kısımlarda ise 12-14 °C kadardır (Günal,
2013).
Göller bölgesinin batı kesiminde, daha fazla yağış alan Barla Dağı’nın (2799 m.)
kuzey ve doğusu, Davras Dağı’nın (2635 m) güney ve doğu yamaçları, Karlık
Dağı, Sarıkum Tepe, Bucak kuzeydoğusundaki Asar Tepe kuzey yamaçlarının
1200 m.den yüksek seviyeleri Lübnan Sedir ve Toros Göknarının hakim olduğu
yarı nemli ormanların yayılış alanıdır. Ihlamur (Tilia rubra subsp. caucasica),
kızılcık, fındık, titrek kavak, üvez (Sorbus torminalis), kasnak meşesi (Quercus
vulcanica) gibi türlerin karıştığı bu ormanlar batı kesimde Söğüt Dağları, Salda
Gölü’nün kuzeyindeki ve güneyindeki dağlık alanlar ile Burdur Gölünün
güneyindeki Kestel Dağı (2334 m) üzerinde yerlerini kızılçam, karaçam, ardıç
türlerinden oluşan kuru ormanlara bırakırlar (Avcı, 1996; Günal, 2013).
3.2. Metod
Göller bölgesinde yapılan botanik çalışmalarnı sonucunda belirlenmiş olan 2718
bitki türünden 209 farklı soğanlı bitkinin bulunduğu belirlendi. Bu türlerin
peyzaj mimarlığında kullanıma uygun 11 parametre üzerinden değerlendirilirdi.
Belirlenen parametrelerden 5 ve üzeri değere sahip 117 tür ele alındı ve bu
türlere ait bir çiçeklenme takvimi oluşturularak yıl boyunca çiçekli kalabilecek
bir soğanlı bitki bahçesi oluşturulması amaçlanmıştır.
45
3.2.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkilerin belirlenmesi ve peyzaj
mimarlığında kullanımının değerlendirilmesi
Bu çalışmada ilk olarak TUBİVES’den yararlanılarak, Göller bölgesinde yetişen
toplam 135 familyaya ait 2718 bitki türü incelenmiş, bu çalışmaya benzer
araştırmaların yapıldığı tezler, makaleler ve bildiriler irdelenerek soğanlı bitki
türleri ortaya konulmaktadır.
3.2.1.1. Çiçeklenme zamanı
Soğanlı bitkilerin çiçekli kalma sürelileri az olmasından dolayı peyzaj
mimarlığında kullanılacak olan soğanlı bitkilerin seçimine özen gösterilmelidir.
Seçilecek türlerin çiçeklenme zamanları dikkate alınarak yıl boyunca çiçekli
kalabilecek bir soğanlı bitki bahçesi oluşturulabilir. Bu çalışmada, peyzaj
mimarlığında kullanıma uygun olan soğanlı bitkilerin çiçeklenme zamanları,
daha önce yapılan araştırmalar neticesinde ortaya konulmaktadır.
3.2.1.2. Gösterişli çiçek
Soğanlı bitkilerin peyzaj mimarlığında tercih edilmesinin en önemli
nedenlerinden birisi de gösterişli çiçeklere sahip olmasıdır. Kısa sürede
yetiştirilebilen ve etkili çiçek açmaları sebebiyle soğanlı bitkiler, peyzaj
mimarlığının vazgeçilmezlerindendir. Bu çalışmada yapılan literatür çalışmarı
neticesinde, gösterişli çiçeklere sahip olan türlerin oluşturduğu çiçek
taslaklarının estetik bir görünüme sahip olup olmamalarına göre
sınıflandırılmaktadır.
3.2.1.3. Kokulu olma özelliği
Soğanlı bitkiler, çiçeklerinin gösterişli olmasının yanı sıra bazı türlerinin hoş
kokulara sahip olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada tespit edilen soğanlı bitki
türlerinden hangilerinin hoş kokulara sahip olduğu, daha önce yapılan
araştırmalar irdelenerek ortaya konmaktadır. Örneğin; Nisan ve Mayıs ayında
46
çiçeklenen Hyacinthus’lar, beyaz kağıt görünümlü ve açık sarı çiçekli Narcissus
türleri, hoş kokulu bazı soğanlı bitkilerdir.
3.2.1.4. Endemiklik
Endemik bitki, bulunduğu bölgenin ekolojik şartlarından dolayı yalnızca belirli
bölgede yetişebilen, dünyanın başka yerinde yetişme ihtimali olmayan, yöreye
özgü bitki türüdür. Bu çalışmada ise, Göller bölgesinde doğal olarak yetişen
soğanlı bitkilerin sadece bulunduğu yöreye ait olup olmadıkları yapılan literatür
çalışmalarında ortaya konulmaktadır.
3.2.1.5. Toprak toleransı yüksekliği
Soğanlı bitkilerin büyük çoğunluğu toprak çeşitliliği açısından kumlu, tınlı, killi
olan topraklarda yetişebilmektedir. Bu çalışmada toprak bakımından seçici
olmayan soğanlı bitkilerin neler olduğu gösterilmektedir. Bu türlerin toprak
töleransı belirlenirken kayalıklarda, yamaçlarda, harabelerde vb. gibi toprağın
yetersiz veya az olduğu yerlerde yetişebilmelerine göre değerlendirilmiştir.
3.2.1.6. Gölge ve yarı gölgeye dayanımı
Soğanlı bitkiler, genellikle yarı gölge yerlerde yetişebilmektedir. Ancak bazı
türleri gölgede yetişebildiği gibi bazı türleride güneşli yerlerde
yetişebilmektedir. Bu çalışmada ise gölge ve yarı gölgeye dayanımı yüksek olan
soğanlı bitkiler belirlenirken, bitkilerin orman altında, makilerde, duvar
diplerinde vb gibi güneş ışınlarının az olduğu yerlerde yetişebilmelerine göre
değerlendirilmiştir.
3.2.1.7. Doğal ve yapay su kenarlarında kullanımı
Doğal ve yapay su kenarlarında kullanılan soğanlı bitkiler genellikle nemli
koşullara uygun ve su istekleri fazla olan bitkilerden oluşmaktadır. Bu
47
çalışmada ise bataklıklarda, su birikintilerinde, dere kenerlarında vb. gibi suya
yakın ve nemli bölgelerde yetişebilmelerine göre değerlendirilmektedir.
3.2.1.8. Çiçek parterlerinde kullanımı
Çiçek parterlerinde kullanılacak soğanlı bitkiler genellikle formal yerine,
informal şekilde kullanılmaları tercih edilmelidir. Çiçek parterlerinde
kullanılacak soğanlı bitkilerin gösterişli ve uzun süre çiçekli kalan türler tercih
edilmelidir. Bu çalışmada çiçek parterlerinde kullanılması öngörülen bitkilerde,
diğer bitkilerle kullanıma uygun olmaları, çiçeklerinin gösterişli olmaları ve
çiçeklenme zamanlarına göre değerlendirilmektedir.
3.2.1.9. Sergi ve gösteri amaçlı kullanımı
Soğanlı bitkilerin peyzaj tasarımlarında kullanımı tek veya küçük gruplar
halinde kullanılabileceği gibi büyük guruplar halinde de kullanılabilir. Bu
çalışmada sergi ve gösteri amaçlı kullanılacak bitkiler belirlenirken, çiçeklerinin
gösterişli olmalarına, çiçek parterlerinde kullanılabilmelerine ve hoş kokulara
sahip olmalarına göre değerlendirilmiştir.
3.2.1.10. Kaya bahçelerinde kullanımı
Kaya bahçelerinde kullanılacak soğanlı bitkilerin toprak bakımından seçici
olmayan ve su istekleri az olan türler kullanılması öngörülmüştür. Tasarımlarda
ise daha çok grup bitkilendirmesi tercih edilmelidir. Bu çalışmada kaya
bahçelerinde kullanılacak türler belirlenirken, toprak ve su isteklerinin az
olmasının yanı sıra, mermer, taş, kaya oyukları vb gibi yerlerde
yetişebilmelerine göre değerlendirilmiştir.
3.2.1.11. Tıbbi ve aromatik olarak kullanımı
Tıbbi aromatik bitkilerin görünüşleri cins, tür ve çeşitlerine göre farklılıklar
gösterir. Bu farklı özellikler adaptasyon ve kullanımlara yön vererek nerede ve
48
nasıl kullanılabileceklerini ortaya koyar. Son yıllarda önem kazanan ve
önümüzdeki dönemlerde peyzaj tasarımlarında kullanımlarının artacağı
düşünülmektedir (Yücel ve Evren 2010). Bu çalışmada belirlenen soğanlı tıbbi
ve aromatik bitkiler daha önce yapılmış çalışmaların irdelenmesi sonucu
bulunmuş ve bu bitkilerin peyzaj tasarımında kullanılabileceği gösterilmiştir.
3.2.1.12. Bordür kulanımı
Bordürlerde yapılacak olan tasarımlarda, çok sayıda tür ve çeşit ile geniş seçim
olanağının olması ve değişik dönemlerde dikilebilmeleri nedeniyle soğanlı
bitkilerin en çok kullanım alanlarındandır. Bordürlerde soğanlı bitkiler tek veya
gruplar halinde, çalı grupları ve otsu türler ile bir arada kullanılarak etkili
görünümler yaratılabilmektedir. Bu çalışmada soğanlı bitkilerin bordür
kullanımları belirlenirken, diğer bitkilerle kullanımına, gösterişli çiçeklerine
kısa sürede etkili görünümlerine göre değerlendirilmiştir.
3.2.2. Peyzaj mimarlığında kullanımı yüksek olan bitkilerin belirlenmesi
ve çiçeklenme takviminin oluşturulması
Bu çalışmada soğanlı olduğu belirlenen 209 taksonun, peyzaj mimarlığında
kullanımı açısından değerlendirmeye alınmış ve bu değerlendirmede;
endemiklik, gösterişli çiçek (çiçek yapısı olarak peyzaj mimarlığında kullanıma
uygun), hoş koku, tıbbi ve aromatik kullanım, gölge ve yarı gölgeye dayanım,
çiçek parterinde kullanımı, toprak toleransı yüksek (toprak bakımından seçici
olmayan), bordür kullanımı, doğal ve yapay su kenarları kullanımı, sergi ve
gösteri amaçlı kullanımı, kaya bahçelerinde kullanımı olmak üzere toplam 11
parametre bakımında ele alınmıştır. Bu parametrelerden yola çıkarak genel bir
değerlendirme yapabilmek için en az 5 ve üzeri özelliğe sahip olan türler
belirlenmiş ve bu türlere ait bir çiçeklenme takvimi hazırlanmıştır.
49
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
Göller bölgesinde yetişen toplam 2718 bitki türden; 64’ü endemik olup 209
türün soğanlı olduğu belirlenmiştir. Bu türler ele alındığında, peyzajda kullanım
kriterlerinden 1 ile 2 arasında özelliğe sahip 20 tür, 3 ile 4 arasında özelliğe
sahip olan 71 tür bulunurken 5 ve üstü özelliğe sahip 118 tür bulunmaktadır.
Göller bölgesinde yayılış gösteren soğanlı bitkiler çok farklı ekolojik koşullarda
yetişmesine karşın orman altı, meralar, alpin çayırlıklar ve kayalık yamaçlarda
daha çok bulunmaktadırlar. Allium, Muscari, Colchicum, Tulipa, Cyclamen,
Ophrys, bazı Crocus ve Orchis türleri, gölge ve yarı gölgeye dayanıklı ve toprak
toleransı yüksek olması sebebiyle peyzaj mimarlığında kaya bahçelerinde ve
orman altı bitkilendirmelerinde kullanılabilir türlerdir. Muscari, Lilium ve bazı
Ophrys türleri genellikle hoş kokulu ve gösterişli çiçeklere sahip olması
sebebiyle çiçek parterlerinde, koku bahçelerinde, sergi ve gösteri amaçlı olarak
peyzaj tasarımlarında kullanılabilir türlerden bazılarıdır.
Bu çalışmada soğanlı bitkilerin, nerelerde kullanabilecekleri belirlenmiştir. Bu
özellikler doğrultusunda soğanlı bitkilerin peyzajda kullanım olanakları
belirlenerek, en fazla kullanıma sahip türlerin hangileri olduğu ortaya
konulmuştur. Göller bölgesinde doğal olarak yetişen 209 soğanlı bitkinin peyzaj
mimarlığında kullanımlarını gerektiren özelliklerini gösteren türler Çizelge 1’de
verilmiştir. Bu türlerin hemen hemen hepsi en az bir özelliğinden dolayı
bitkilendirme tasarımında kullanım olanağına sahiptir. Ancak bu özellikleri
bakımından öne çıkan türlerin genel bir değerlendirmesini yapabilmek ve
kullanımının irdelenmesi amacı ile 5 ve üzeri özelliğe sahip olan 118 tür gri
olarak gösterilmiştir (Çizelge 4.1).
4.1. Peyzaj Düzenlemelerinde Kullanılan Soğanlı Bitkilerin Analizi
Göller bölgesinde doğal olarak yetişen 191 soğanlı bitkinin peyzaj mimarlığında
kullanımlarını gerektiren özelliklerini gösteren çizelge aşağıda belirtilmiştir.
50
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Liliaceae
Allium amethystinum
Allium anatolicum
Allium cassium
Allium cupani subsp. hirtovaginatum
Allium deciduum
Allium flavum subsp. tauricum
Allium frigidum
Allium guttatum subsp. sardoum
Allium hirtovaginum
Allium junceum
Allium junceum subsp. tridentatum
Allium karacae
Allium myrianthum var. floribus albidis
Allium neapolitanum
Allium nigrum
Allium orientale
Allium pallens subsp. pallens
Allium paniculatum subsp. paniculatum
Allium phanerantherum
Allium proponticum var. parviflorum
Allium reuterianum
Allium robertianum
Allium rupicola
51
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Liliaceae
Allium scabriflorum
Allium scorodoprasum subsp. rotundum
Allium scorodoprasum subsp. waldsteini
Allium sibthorpianum
Allium sipyleum
Allium sphaerocephalon subsp. sphaerocephalon
Allium sphaerocephalon subsp. trachypus
Allium stamineum
Allium stylosum
Allium tauricola
Allium trifoliatum
Bellevalia clusiana
Bellevalia mathewii
Bellevalia tauri
Bellevalia trifoliata
Chionodoxa forbesii
Colchicum balansae
Colchicum baytopiorum
Colchicum burttii
Colchicum cilicicum
Colchicum decaisnei
Colchicum dolichantherum
Colchicum kotschyi
Colchicum minutum
Colchicum sanguicolle
Colchicum stevenii
52
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Liliaceae
Colchicum szovitsii
Colchicum triphyllum
Colchicum variegatum
Fritillaria acmopetala subsp. wendelboi
Fritillaria carica ssp. Carica
Fritillaria carica subsp. serpenticola
Fritillaria crassifolia
Fritillaria elwesii
Fritillaria kittaniae
Fritillaria latakiensis
Fritillaria pinardii
Fritillaria whittallii
Gagea bithynica
Gagea bohemica
Gagea fibrosa
Gagea fistulosa
Gagea foliosa
Gagea granatellii
Gagea juliae
Gagea peduncularis
Gagea villosa var. Hermonis
Gagea villosa var. villosa
Hyacinthella heldreichii
Lilium candidum
Merendera attica
Merendera trigyna
Muscari armeniacum
53
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Liliaceae
Muscari aucheri
Muscari bourgaei
Muscari caucasicum
Muscari comosum
Muscari latifolium
Muscari mirum
Muscari muscarimi
Muscari neglectum
Muscari parviflorum
Muscari tenuiflorum
Muscari weissii
Ornithogalum alpigenum
Ornithogalum armeniacum
Ornithogalum comosum
Ornithogalum lanceolatum
Ornithogalum macrum
Ornithogalum montanum
Ornithogalum narbonense
Ornithogalum nutans
Ornithohalum oligophyllum
Ornithogalum orthophyllum
Ornithogalum pyrenaicum
Ornithogalum ulophyllum
54
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Liliaceae
Ornithogalum umbellatum
Ornithogalum wiedemannii
Scilla autumnalis
Scilla bifolia
Scilla melaina
Tulipa armena var. lycica
Tulipa orphanidea
Tulipa sylvestris
Urginea maritima
Amaryllidaceae
Galanthus elwesii
Galanthus gracilis
Galanthus peshmenii
Galanthus reginae-olgae
Narcissus tazetta subsp. tazetta
Pancratium maritimum
Sternbergia candida
Sternbergia colchiciflora
Primulaceae
Cyclamen cilicium var. Cilicium
Cyclamen cilicium var. intaminatum
Cyclamen coum var. Coum
Cyclamen graecum subsp. anatolicum
Cyclamen graecum subsp. graecum
Cyclamen mirabile
55
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Primulaceae Cyclamen persicum
İridaceae
Crocus antalyensis
Crocus asumaniae
Crocus baytopiorum
Crocus biflorus subsp. crewei
Crocus biflorus subsp. isauricus
Crocus biflorus subsp. nubigena
Crocus biflorus subsp. punctatus
Crocus cancellatus subsp. lycius
Crocus cancellatus subsp. pamphylicus
Crocus chrysanthus
Crocus danfordiae
Crocus fleischeri
Crocus pallasii subsp. pallasii
Crocus wattiorum
Gladiolus anatolicus
Gladiolus illyricus
Gladiolus italicus
Gladiolus micranthus
Romulea bulbocodium var. bulbocodium
Romulea bulbocodium subsp. crocea
Romulea tempskyana
56
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Araceae
Arisarum vulgare var. Vulgare
Biarum bovei
Biarum ditschianum
Biarum pyrami
Dracunculus vulgaris
Orchidaceae
Anacamptis pyramidalis
Barlia robertiana
Comperia comperiana
Dactylorhiza iberica
Dactylorhiza romana subsp. romana
Dactylorhiza saccifera
Ophrys antalyensis
Ophrys attica
Ophrys blitopertha
Ophrys bornmuelleri subsp. grandiflora
Ophrys bremifera
Ophrys cilicica
Ophrys cinereophila
Ophrys climacis
Ophrys ferrum-equinum
Ophrys fleischmannii
Ophrys holoserica subsp. candica
Ophrys holoserica subsp. heterochila
Ophrys holoserica subsp. holoserica
Ophrys hygrophila
57
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Orchidaceae
Ophrys iricolor
Ophrys israelitica
Ophrys labiosa
Ophrys leucadica
Ophrys lucis
Ophrys lycia
Ophrys mammosa
Ophrys minoa
Ophrys phaseliana
Ophrys phrygana
Ophrys phrygia
Ophrys reinholdii subsp. reinholdii
Ophrys reinholdii subsp. strauss
Ophrys sitiaca
Ophrys tenthredinifera
Ophrys umbilicata subsp. umbilicata
Orchis anatolica
Orchis coriophora
Orchis ıtalica
Orchis laxiflora
Orchis mascula subsp. pinetorum
Orchis morio subsp. picta
Orchis morio subsp. syriaca
Orchis pallens
Orchis palustris
58
Çizelge 4.1. Göller bölgesinde yetişen soğanlı bitkiler ve peyzaj mimarlığında kullanımı açısından değerlendirilmesi
BİTKİ TÜRLERİ
En
de
mik
lik
Gö
ste
rişl
i Ç
içe
k
Ho
ş K
ok
u
Tıb
bi
ve
Aro
ma
tik
Ku
lla
nım
Gö
lge
ve
Ya
rı G
ölg
ey
e D
ay
an
ım
Çiç
ek
Pa
rte
rin
de
Ku
lla
nım
ı
To
pra
k T
ole
ran
sı Y
ük
sek
Bo
rdü
r K
ull
an
ımı
Do
ğa
l v
e Y
ap
ay
Su
Ke
na
rla
rı
Se
rgi
ve
Gö
ste
ri A
ma
çlı
Ka
ya
Ba
hçe
leri
nd
e K
ull
an
ımı
FAMİLYA BOTANİK ADI
Orchidaceae
Orchis papilionacea subsp. heroica
Orchis papilionacea subsp. schirwanica
Orchis provincialis
Orchis punctulata
Orchis sancta
Orchis sezikiana
Orchis simia
Orchis spitzelii
Orchis tridentata
Orchis quadripunctata
Platanthera chlorantha
Serapias politisii
Spiranthes spiralis
Serapias vomeracea subsp. laxiflora
Oxalidaceae Oxalis pes-caprae
Bu çalışma kapsamında Göller bölgesinde doğal olarak yetişen soğanlı bitkinin;
%51.7’si Liliaceae, %28.2’si Orchidaceae, %10’u İridaceae, %3.8’i
Amaryllidaceae % 3.3’ü Primulaceae ve %2.4’ü Araceae familyasında yer aldığı
görülmektedir. Bölgede tespit edilen 209 soğanlı bitkinin 64’ü endemik olup
bunların, 38 tanesi Liliaceae, 13 tanesi İridaceae, 7 tanesi Orchidaceae, 3 tanesi
Primulaceae, 2 tanesi Amaryllidaceae ve 1 tanesi Araceae familyasında
bulunmaktadır. %17.2 ile Allium ve Crocus’lar en fazla endemik türe sahip
bitkileri oluşturmaktadır. Gösterişli çiçekleriyle öne çıkan familyalar ise %38 ile
59
Liliaceae ve Orchidaceae familyasıdır. %54.8 oranla hoş kokulara sahip olan
Liliaceae familyasının %41.4’ünü Muscari’ler oluşturmaktadır. Gölge ve yarı
gölgeye dayanımı yüksek olan türlerin %47’si Liliaceae, %31.1’i Orchidaceae ve
%12.9’u da İridaceae familyasında bulunmaktadır. Liliaceae familyasının
%31.2’sini Allium’lar, Orchidaceae familyasının %52.9’unu Ophrys’lar ve
İridaceae familyasının %66.6’sını Crocus’lar oluşturmaktadır. Çiçek
parterlerinde kullanılma uygun olan soğanlı bitkilerin %39.4’ü Orchidaceae,
%38.5’i Liliaceae, %9.2’ini İridaceae, %6.4’ünü ise Amaryllidaceae ve
Primulaceae familyasında yer almaktadır. Göller bölgesinde doğal olarak yetişen
soğanlı bitkilerin % 63.1’i toprak toleransı bakımından yüksek olup % 58.3’ünü
Liliaceae familyası oluşturmaktadır. Bordür kullanımına uygun olan soğanlı
bitkilerin %76’sı Liliaceae familyası, %16.7’sini de İridaceae familyası
oluşturmakta olup Allium’lar Liliaceae familyasının %53.1’ini kapsamaktadır.
Doğal ve yapay su kenarlarında kullanılan soğanlı bitkilerin %53’ü Liliaceae
familyasında olup bu familyanın %30.8’ini Allium’lar ve %15.4’ünü ise
Muscari’ler oluşturmaktadır. Orchidaceae familyası ise %26.5’i oluşturmakla
birlikte bu familyanın %38.4’ünü Ophyrs ve %30.8’i Orchis’lerden meydana
gelmektedir. Sergi ve gösteri amaçlı kullanılan soğanlı bitkilerin %40’ı
Orchidaceae familyasında olup büyük çoğunluğunu Ophyrs türleri
oluşturmaktadır. Kaya bahçelerinde kullanılan soğanlı bitkilerin ise %59.3’ü
Liliaceae familyasında %16.1’i Orchidaceae ve %10.1’i İridaceae familyasında
bulunmaktadır.
4.2. Peyzaj Mimarlığında Kullanılan Soğanlı Bitkilere Ait Çiçeklenme
Takvimi
Göller bölgesinde doğal olarak yetişen soğanlı bitkiler belirlenip bu bitkiler
peyzaj mimarlığında kullanımı 11 parametre bakımında ele alınmıştır. Bu
parametrelerden yola çıkarak genel bir değerlendirme yapabilmek için en az 5
ve üzeri özelliğe sahip olan türler belirlenmiş ve bu türlere ait bir çiçeklenme
takvimi hazırlanmıştır (Çizelge 4.2).
60
Çizelge 4.2. Peyzajda kullanım kriterleri yüksek olan bitkilere ait çiçeklenme takvimi
Soğanlı Bitkilerin Çiçeklenme Zaman Takvimi Bitki Adı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
Colchicum minutum* x x x x Sternbergia candida* x x
Barlia robertiana x x x Colchicum szovitsii x x x x Crocus antalyensis* x x
Crocus baytopiorum* x x x Crocus biflorus subsp.
isauricus* x x x x x
Crocus biflorus subsp. nubigena*
x x x x x
Crocus biflorus subsp. punctatus*
x x x x x
Crocus chrysanthus x x x Cyclamen coum var. coum x x x x
Cyclamen persicum x x x Gagea granatellii x x x x Galanthus gracilis x x x Gladiolus italicus x x x x x
Hyacinthella heldreichii x x x x Ophrys fleischmannii x x x Chionodoxa forbesii* x x Fritillaria latakiensis x x Muscari armeniacum x x x
Muscari comosum x x x x x x Muscari neglectum x x x Merendera trigyna x x x x
Ophrys blitopertha x x Ophrys cinereophila x x
61
Çizelge 4.2. Peyzajda kullanım kriterleri yüksek olan bitkilere ait çiçeklenme takvimi (Devamı)
Soğanlı Bitkilerin Çiçeklenme Zaman Takvimi Bitki Adı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
Ophrys bornmuelleri subsp. grandiflora
x x
Ophrys climacis* x x Ophrys ferrum-equinum x x x Ophrys holoserica subsp.
heterochila* x x
Ophrys holoserica subsp. holoserica
x x x
Ophrys iricolor x x x Ophrys israelitica x x
Ophrys labiosa x x Ophrys leucadica x x
Ophrys lucis x x Ophrys lycia* x x
Ophrys mammosa x x Ophrys reinholdii subsp.
reinholdii x x x
Ophrys phaseliana* x x Ophrys tenthredinifera x x
Ophrys umbilicata subsp. umbilicata
x x
Orchis ıtalica x x Orchis morio subsp. picta x x x
Orchis papilionacea subsp. heroica
x x
Orchis papilionacea subsp. schirwanica
x x
Ornithogalum lanceolatum x x
62
Çizelge 4.2. Peyzajda kullanım kriterleri yüksek olan bitkilere ait çiçeklenme takvimi (Devamı)
Soğanlı Bitkilerin Çiçeklenme Zaman Takvimi Bitki Adı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
Ornithogalum nutans x x x Ornithogalum umbellatum x x x
Scilla bifolia x x x x Serapias vomeracea
subsp. laxiflora x x x
Tulipa armena var. lycica x x x Allium nigrum x x
Fritillaria carica subsp. serpenticola
x
Fritillaria kittaniae* x Fritillaria pinardii x x x Muscari aucheri* x x x
Muscari latifolium* x x Muscari tenuiflorum x x x x
Muscari weissii x x Ophrys bremifera x x x Ophrys cilicica* x x
Ophrys holoserica subsp. candica
x x
Ophrys minoa x x Ophrys phrygana x Ophrys phrygia * x x x Ophrys reinholdii
subsp. strauss x x
Orchis simia x x Orchis provincialis x x Orchis tridentata x x
Tulipa orphanidea x x
63
Çizelge 4.2. Peyzajda kullanım kriterleri yüksek olan bitkilere ait çiçeklenme takvimi (Devamı)
Soğanlı Bitkilerin Çiçeklenme Zaman Takvimi Bitki Adı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
Tulipa sylvestris x x Allium amethystinum x x
Allium flavum subsp. tauricum x x x x Allium robertianum* x x x
Allium scorodoprasum subsp. rotundum
x x
Dactylorhiza iberica x x x Fritillaria crassifolia x x
Lilium candidum x Muscari bourgaei* x x x
Muscari mirum* x x Ophrys antalyensis* x x Ophrys hygrophila* x x
Orchis pallens x Ornithogalum narbonense x x x
Allium phanerantherum x x Allium scabriflorum* x x
Allium scorodoprasum subsp. waldsteini
x x
Allium sphaerocephalon subsp. sphaerocephalon
x x
Allium stamineum x x Dactylorhiza saccifera x x
Allium deciduum x x Allium guttatum subsp.
sardoum x x
Allium reuterianum* x x Scilla autumnalis x x x
64
Çizelge 4.2. Peyzajda kullanım kriterleri yüksek olan bitkilere ait çiçeklenme takvimi (Devamı)
Soğanlı Bitkilerin Çiçeklenme Zaman Takvimi Bitki Adı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık
Colchicum balansae* x x Colchicum dolichantherum x x x x
Colchicum kotschyi x x x x Crocus pallasii subsp. pallasii x x x
Muscari parviflorum x x x Colchicum cilicicum x x
Colchicum sanguicolle* x x Colchicum variegatum x x x
Crocus cancellatus subsp. lycius*
x x x
Crocus cancellatus subsp. pamphylicus*
x x x
Cyclamen cilicium var. cilicium* x x Cyclamen cilicium var.
intaminatum* x x x
Cyclamen graecum subsp. graecum
x x x
Cyclamen mirabile* x x x Sternbergia colchiciflora x x x
Crocus asumaniae x x Crocus wattiorum* x x
Cyclamen graecum subsp. anatolicum
x
Galanthus peshmenii* x x x Galanthus reginae-olgae x x
Merendera attica x x x x Narcissus tazetta subsp. tazetta x x x x x
Galanthus elwesii x x x
65
Genel bir yargı olarak soğanlı bitkilerin nisan ve haziran ayları arasında
çiçeklendiği düşünülmektedir. Ancak yapılan çalışma göstermiştir ki; doğal
türler kullanılarak yıl boyunca çiçekli kalabilen bir soğanlı bitki bahçesi kurmak
mümkündür. Bu doğrultuda Çizelge 4.2’de ön plana çıkan 118 türe ait
çiçeklenme takvimi yapılmıştır. Türler arasında tüm renkler olsa da en fazla
sarı, beyaz ve mor renkli çiçekler hakim olduğu gözlenmiştir. Soğanlı bitkiler
daha çok mart ve nisan aylarında çiçeklenmektedirler. Kasım, aralık ve ocak
aylarında ise çiçeklenen tür sayısı oldukça azdır. Bu türlerin % 37.4’ünü
Liliaceae ve Orchidaceae familyaları oluşturmaktadır. En çok çiçeğin açtığı
dönem olan ilkbahar soğanları bu türlerin % 48.6 kapsamakta olup, Ophrys bu
oranın %55.8’ ini oluşturmaktadır. En az çiçeğin açtığı dönem olan kış soğanları
ise bu oranın % 4.7’sini oluşturmaktadır. Göller bölgesinde doğal olarak yetişen
64 endemik bitkinin 33 tanesine çiçeklenme takviminde yer almaktadır.
66
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Yapılan çalışmalar sonucunda; ülkemizde 173 familyaya ait yaklaşık 10234 bitki
türü bulunmakta ve bunlardan 135 familyaya ait 2718 bitki türü Göller
bölgesinde yetişmektedir. Ülkemizde 7 familyaya ait yaklaşık 800 adet soğanlı
bitki bulunmakla beraber bunların 209 tanesi Göller bölgesinde yetişmekte olup
64 tanesi sadece yöreye özgüdür.
Bu çalışma sonucunda, Göller bölgesi iklim koşullarında yetişen Liliaceae
familyasında Allium (34), Fritillaria (9), Ornithogalum (14), Gagea (10), Muscari
(12), Colchicum(13), Bellevalia (4), Tulipa (3) Scilla (3) Hyacinthella (1) ve
Lilium (1) türleri; Amarylllidaceae familyasında Galanthus (4), Sternbergia (2);
Iridaceae familyasından Crocus (14) ve Gladiolus (4) türleri Orchidaceae
familyasında Ophrys (30), Orchis (19) ve Dactylorhiza (3) gibi türler
bulunmaktadır.
Soğanlı bitkiler yetişme istekleri bakımından oldukça kanaatkârdır. Özellikle
doğal olarak yetişen soğanlı bitkiler sulama isteği oldukça azdır. Bu nedenle
kurakçıl peyzaj açısından da doğal olarak yetişen soğanlı bitkilerin kullanımı
hem estetik hem de ekolojik açıdan öneme sahiptir. Çalışmada, peyzaj
mimarlığında kullanımı ele alınan türler genellikle gösterişli çiçeklere sahip
türler olup, peyzaj tasarımlarında, çiçek parterlerinde, sergi ve gösteri amaçlı
kullanılabilmelerinin yanında kaya bahçelerinde, su kenarlarında ve orman altı
örtüsünde de kullanılabilirler.
Bu çalışma sonucunda, Crocus asumaniae gibi türler ile ocak ayında çiçeklenen
bitkiler seçilerek, aralık ayına kadar bu türleri, Sternbergia candida, Ophrys
türlerinin büyük bir kısmı, Muscari armeniacum, Orchis tridentata, Ornithogalum
narbonense, Dactylorhiza saccifera, Scilla autumnalis, Colchicum cilicicum,
Cyclamen mirabile, Galanthus peshmenii, Narcissus tazetta subsp. Tazetta gibi
türler kullanılabilir.
67
Nisan ve Mayıs ayında çiçeklenen Hyacinthus’lar, beyaz kağıt görünümlü ve açık
sarı çiçekli Narcissus türleri, hoş kokulu bazı soğanlı bitkilerdir. Yazın çiçekli
Lilium’lar ise mükemmel kokuları ile vazgeçilmez türlerden olup Ornithogalum,
Ophrys, Gladiolus’ler ve bazı Muscari türleri, hoş kokulu soğanlı bitkileri
oluşturmaktadır. Allium türleri, Scilla, Muscari, Lilium, Fritillaria, Tulipa,
Colchicum, Galanthus, Ophrys, Orchis ve Crocus gibi türler gösterişli çiçeklere
sahip türlerden bazılarıdır.
Gölge ve yarı gölge alanlarda kullanılabilen türlerin bazıları, Allium flavum
subsp. tauricum, Scilla bifolia, Ornithogalum umbellatum, Muscari aucheri,
Fritillaria crassifolia, Colchicum minutum, Crocus chrysanthus, Ophrys iricolor,
Orchis simia ve Dactylorhiza saccifera gibi bitkilerdir.
Doğal ve yapay su tasarımlarında kullanılabilecek bitkilerden bazıları, Allium ile
Muscari’nin bazı türleri, Bellevalia, Tulipa, Dactylorhiza ve Orchis’in bazı türleri
kullanılmaktadır.
Bu çalışma sonucunda çiçek parterlerinde kullanılabilen türlerden bazıları; Allium
phanerantherum, Scilla autumnalis, Ornithogalum narbonense, Muscari
neglectum, Fritillaria latakiensis, Tulipa orphanidea, Gagea granatellii, Colchicum
szovitsii, Sternbergia candida, Galanthus peshmenii, Cyclamen persicum, Crocus
antalyensis ve birçok Ophrys türleridir.
Soğanlı bitkiler içerisinde gösteri ve sergi amaçlı kullanımında ise en fazla
Tulipa’lar kullanılmakta olup Tulipa’ları Hyacinthus, Narcissus ve Muscari’ler
izlemektedir. Bunları Dahlia, Firitillaria, Lilium, Crocus, gibi büyük ve gösterişli
çiçekleri olan türler takip etmektedir. Göller bölgesinde tespit edilen soğanlı
bitkilerin yaklaşık %50.2’si sergi ve gösteri amaçlı kullanılabilecek türleri
oluşturmaktadır.
Kaya bahçelerinde kullanılan bitkilerden bazıları; birçok Allium türleri,
Chionodoxa forbesii, Ornithogalum lanceolatum, Muscari bourgaei, Fritillaria
68
kittaniae, Colchicum cilicicum, Galanthus peshmenii, Crocus wattiorum ve Ophrys
tenthredinifera gibi bitkilerdir.
Tıbbi ve aromatik olarak tepit edilen soğanlı bitkilerden bazıları ise; Allium
sphaerocephalon subsp. sphaerocephalon, Ornithogalum narbonense, Muscari
neglectum, Crocus cancellatus subsp. lycius, Ophrys türlerinin birçoğu, Orchis
tridentata ve Dactylorhiza saccifera’dır.
Bu çalışma sonucunda soğanlı bitkilerin peyzaj mimarlığında kullanımını
arttırmak ve kullanılacak bitki türlerinin neler olabileceği vurgulanmıştır. Bu
çalışma ile Göller bölgesinde doğal olarak yetişen soğanlı bitkiler kullanılarak yıl
boyunca çiçekli kalabilen bir bahçe tasarlanabilmesi mümkün olacaktır.
69
KAYNAKLAR Aatrıjk, J.V., Van Der Lınde, P.C.G., 1986, In-vitro Propagation of Flower Bulb
Crops, Tissue Culture as a Production System for Horticultural Crops, (Edt. R.H. Zimmerman), Martinus Nijhoff Publishers. Dordrecht. Printed in the Netherland, 371 s.
Akan, H., Eker, İ., Balos, M., 2005, Sanlıurfa’nın Nadide Çiçekleri (Geofitler). Sanlıurfa Belediyesi, 95s, Ankara. Aksu, E., K. Erken, E. Kaya, 2002. İhracatı Yapılan Doğal Çiçek Soğanları, Atatürk
Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Bilimsel Araştırma ve İncelemeler Yayın No: 84, 39s, Yalova.
Alp, Ş., Aşur, F., 2006. Geofitlerin Peyzaj Planlama Çalışmalarındaki Önemi ve
Genel Kullanım Esasları. III. Ulusal Süs Bitkileri Kongresi Bildiri Kitabi, 411s, İzmir.
Altan, T., Uzun, G., Altan, S., Baktır, İ., Önsoy, C., Altunkasa, M.F., Tanrısever, E.,
Yücel, M., 1984. Akdeniz Kıyı Bölgesinde Doğal Olarak Yetişen Çiçek Soğanlarının Ekolojileri, Yayılış Alanlarının Saptanması İle Uygun Yararlanma ve Üretim Yöntemlerinin Araştırılması. TÜBİTAK 420-A No’lu Araştırma Projesi Kesin Raporu, Adana.
Altan, T., 1985. Ticari Önemi Olan Bazı Doğal Geofitlerin Ülkemizdeki
Potansiyeli, Bunlardan Yararlanma Biçimi Ve Dış Satım Sorunları. Türkiye‟de Sertifikalı ve Kontrollü Tohumluk Üretim Ve Dağıtım Sorunları Sempozyumu, 8–10 Şubat, İzmir, 623–630.
Antonıdakı-Gıatromanolakı, A., Dragassakı, M., Papadımıtrıou, M., Vlahos, I.,
2008. Effects of Stratification, Temperature and Light on Seed Germination of Colchicum Macrophyllum B. L. Burtt. Propagation of Ornamental Plants, 8, 2, 105-107, Greece.
Anonim, 2005. Landscape Guide. Erişim Tarihi: 10.02.2005.
http://www.flowerbulbinfo.com /landscapingguid Arslan, N., 1998. Türkiye’de Doğal Çiçek Soğanlarının Potansiyeli ve Geleceği. I.
Ulusal Süs Bitkileri Kongresi, 6-9 Ekim, Yalova, 209-215. Arslan, N., Sarıhan, E.O., Gümüşçü, A., 2002. Farklı Yörelerden Toplanan
Kardelenlerin (Galanthus elwesii Hook.) Kültüre Elverişlilikleri Üzerine Araştırmalar. II. Ulusal Süs Bitkileri Kongresi Bildiri Kitabı, Antalya, 70s.
Atay, S., 1996. Soğanlı Bitkiler (Türkiye’den İhracatı Yapılan Türlerin Tanıtımı
ve Üretim Rehberi). Doğal Hayatı Koruma Derneği Yayınları, 84s, İstanbul.
70
Avcı, M., 1996. Göller Yöresi Batı Kesiminde Iklim Özellikleri Ile Bitki Örtüsü Arasındaki Ilişkiler, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Coğrafya Dergisi, 143-215. İstanbul
Babaoğlu, M., Gürel, E., Özcan, E., 2002, Bitki Biyoteknolojisi I: Doku Kültürü ve
Uygulamaları, Selçuk Üniversitesi Vakfı Yayınları, 374 s. Konya. Baktır, İ., Tezcan, Ö., Kaynakçı, Z., 1997. Geofitlerin Çevre Değerleri Açısından
Önemi, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 10, 408-413, Antalya.
Baytop, T., 1999. Türkiye de Bitkiler ile Tedavi. İstanbul Üniversitesi Yayınları,
480s, İstanbul. Bekçi, İ., Usul, H., 2001. Göller Bölgesindeki Küçük ve Orta Boy İşletmelerin
Finansal Sorunları ve Çözüm Yoları. Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yayınları, 6(1):11–125, Isparta.
Byran, J.E., 1989, Bulbs, Vol.I, Timber Press, Inc, Portland, Oregon, USA, 451 pp. Corbıneau, F., Neveur, N., Come, D., 1989. Characteristics Of Cyclamen Persicum
Mill. Seed Germination. Acta Horticulturae, 1, 261s, Israel. Cornwell, R., 2004. Hardy Bulbs to Use in The Garden. Erişim Tarihi: 12.10.2006.
http://www.extension.uiuc.edu/IPLANT/plant_select/bulbs/bulbs4.htm Cornwell, R., Gıles; F., 2004. Using Bulbs in the Landscape. University Of Illionis
Extension, Erişim Tarihi: 12.10.2004 www.extension.uiuc.edu/IPLANT/ plant_select/bulbs/bulbs3.htm-30k
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), 2014. Saklı Bahçe Bitki
Koleksiyonu. Erişim Tarihi: 19.06.2016. http://www.comu.edu.tr/ duyurular/detay.php?id=10929
De Hertogh, A.A., Le Nard, M., 1993. The Physiology of Flower Bulbs. Elsevier
Science Publishers, 0-444-87498-4, Netherlands. De Hertogh, A.A., Powell, M.A., 1999. Summer and Fall Flow. Bulbs for the Lands,
Erişim Tarihi: 11.05.2006. http://www.ces.ncsu.edu/depts/hort/hil/hil-8632.html.
Dhıman, M.R., 2007, Effect of Scale Position and Growing Medium on Bulblet
Formation and Growth During Scale Propagation of Lilium. Journal of Ornamental Horticulture. Vol:10, No:2.
Dirik, H., 2008, Plantasyon (Bitkilendirme ve Dikim) Teknikleri, İstanbul
Üniversitesi Orman Fakültesi, İstanbul, 978-975-404-800-1.
71
Dotterweıch, B., Rober, R., 1988. The İnfluence Of Temperature Upon Germination Of Some Primulaceae. Acta Horticulturae,2, 226s, Germany.
Dönmez, Ş., Yazıcı, N., Şahin, C. K., 2013. Erozyon Sahalarında Kullanılabilecek
Yer Örtücü Bitkiler Üzerine Bir Araştırma; Göller Bölgesi Örneği. V. Süs Bitkileri Kongresi I. Cilt, 6-9 Mayıs, Yalova, 143-149.
Duarte, A.R., Mendoza, A.B., Herrera, L.B., Lopez, A.R., Maıtı, R.K., 2004, Effect of
Light İntensity on Flower Bud Abortions in lily (Lilium spp.). Crop Research (Hisar), Vo:28, No:1/3.
Duman, U., 2010. Öksin ve Kolşik Zonda Bulunan Geofitlerin Tespiti ve Bitkisel
Özelliklerinin Belirlenmesi. Ordu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 80s, Ordu.
Ekim, T., Koyuncu, E., 1992. Türkiye'den İhraç Edilen Çiçek Soğanları ve Koruma
Önlemleri. II. Uluslararası Ekoloji ve Çevre Sorunları Sempozyum Bildirisi, 5-7 Kasım, Ankara, 42-47.
Ekim T., 2005. Türkiye'nin Biyolojik Zenginlikleri. Türkiye Çevre Vakfı, Ankara. Ergun, M.E., Erkal, S., Pezikoğlu, F., 1997. Doğadan Sökülen Çiçek Soğanlarının
Sökümü, Üretimi ve Ticaretinin Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi. Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Bilimsel Araştırma ve İncelemeler Yayın No: 108, Yalova.
Evans, E., 2005. Plants Fact Sheets. NC State University, Cooperative. Fech, J.C., Rodıe, S.N., 2002, How To: Install Bulbs. Erişim Tarihi: 10.02.2005
http://groundsmag.com/grounds_maintenance_install_bulbs. Giles, F., Cornwell, R., 2004. Using Bulbs in the Landscape University of Illionis
Extension. Goo, D., Kım, K., 2008. Temperature Sensitivity for Shooting of Bulblets in Lilium
formolongi. Acta Horticulturae. Vol: 1, No: 66, p.427-432, Korea. Gökçeoğlu, M., Sukatar, A., 1986. Galanthus Elwesii Hooker.(Kardelen)’in İhracat
Artığı Küçük Boy Soğanlarının Büyütülmesi Üzerine Araştırmalar. Doğa, Türk Biyoloji Dergisi, 10 (3): 350-353.
Gutterman, Y., 1997. Geophytes of the Negev as a Genetic Source for Ornamental
Garden Plants. Cut Flowers and Plants. Acta Horticulturae, 430s, İsrael. Günal, N., 2013. Türkiye’de İklimin Doğal Bitki Örtüsü Üzerindeki Etkileri Acta
Turcıca Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Sayı 1, s.1-22,
72
Güner, H., 2006. İstanbul'daki Botanik Bahçelerinde Yetişen Türkiye Geofitlerinin Envanteri. İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 129s, İstanbul.
Güner, H., Ekim, T., Koyuncu, M., Erik, S., Yıldız, B., Vural, M., 1991. Türkiye'nin
Ekonomik Önem Taşıyan Geofitleri Üzerinde Taksonomik ve Ekolojik Araştırmalar. 111s, Ankara.
Hagiladi, A., Umiel, N., Ozeri, Y., Elyası, R., Abramsky, S., Levy, A., Lobovsky, O.,
Matan, E., 1992. The Effect of Planting Depth on Emergence and Development of Some Geophytic Plants. Acta Horticultuare, 325s, Poland.
Halevy, A.A., 1990. Recent Advances in Control Of Flowering and Growth Habit
of Geophytes. Acta Horticultuare, 266s, USA. Hanks, G.R., 1991. Chip of the Old Bulbs, A Simple Propagation Technique That is
Being Trialled for the Society, the Garden, 116 : 8, 442-446. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2016. Soğanlı Bitkiler Parkı. Erişim Tarihi:
19.06.2016. http://www.ibb.gov.tr/trTR/Pages/Haber.aspx?NewsID= 12765#.V2eEBbiLS03
Jongwon, L., Sıdong, K., Taejoung, K., Cheolhee, L., Juhyoung, K., Heedoo, L., Tae,
Y., Keeyoeup, P., 2002. Effect of Media Composition on Bulblet Development and Growth in Scaling of Lilium formolongi. Journal of the Korean Society for Horticultural Science. Vol: 43, No: 3, p: 339-342.
Kahraman, Ö., 2014. Topraksız Tarım Yöntemiyle Sternbergia lutea Soğanlarını
Büyütme. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 2, 35–39 Çanakkale.
Kantarcı, M.D., 2008. Isınma–Kuraklaşma Sürecinin Göller Bölgesindeki Durumu
ve Etkileri Üzerine Ekolojik Bir Değerlendirme. Süleyman Demirel Üniversitesi, Orman Fakültesi Dergisi (A): 1–34, Isparta.
Karaduman, N., 1997. Bölgesel Kalkınmada Gelişme Merkezlerinin Rolü Göller
Bölgesi İmalat Sanayi Uygulaması. İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Bölümü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 66 s.
Karagüzel, O., Akkaya, F., Turgay, C., Gürsan, K., Özçelik, A., Erken, K.,. Çelikel,
F.G., 2001. Süs Bitkileri Alt Komisyonu Kesme Çiçek Raporu. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı–Bitkisel Üretim (Süs Bitkileri) Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT Yayın No: 2645, 11–60, Ankara.
Karıukı, W., 2003. Effect of Planting Depth on Growth and Flowering of
Ornithogalum saundersiae Bak. Acta Horticulturae. Vol: 1, No: 624, p: 217-221, Canada.
73
Karıukı, W., Kako, S., 1999. Growth and Flowering of Ornithogalum saundersiae Bak. Scientia Horticulturae, 81, 1, 57-70.
Kazaz, S., Yılmaz, S., Aydınşakir, K., 2008. Kesme Çiçek Sektörüne Genel Bir
Bakış. In: İyi Tarım Uygulamaları Işığında Karanfil Yetiştiriciliği. Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Yayınları, 1–9. Antalya.
Kazaz, S., Karagüzel. Ö., Kaya, A.S., Aydınşakir, K., Erken, K., Erken, S., Gülbağ, F.,
Zeybekoğlu, E., Haspolat, G., Hocagil, M., Saraç, Y.İ., Bozdoğan, E., Altun, B., Aslay, M., Rastgeldi, U., 2013. Türkiye Kesme Çiçek Sektörünün Ürün Desenlerine Göre İller ve Bölgeler Düzeyindeki Durumu. V. Süs Bitkileri Kongresi I. Cilt, 6-9 Mayıs, Yalova, 276-282.
Kım, S.H., Nıedzıela, C.E., Nelson, P.V., De Hertogh, A.A., Swallow, W.H., Mıngıs,
N.C., 2007. Growth and Development of Lilium longiflorum ‘ Nellie White’ During Bulb Production Under Controlled Environments: II. Effects of Shifting Day/Night Temperature Regimes on Scale Bulblets. Scientia Horticulturae. Vol:112, No:1.
Korkut, A., 1986. Galanthus Elwesii Hook. var. Elwesii’nin Ekolojik İsteklerinin
Saptanması, Kültüre Alınması ve Galanthus İkariae subsp. Latifolius Stern’uni Karagöl Lokasyonuna Adaptasyonu Üzerine Araştırmalar. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Doktora Tezi, İzmir.
Koyuncu, M., Alp, Ş., 2014. New Geophyte Taxa Described From Turkey At Last
Decade. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi, 24(1), 101-110. Van.
Leeds, R., 2001. Bulbs. The Royal Horticultural Society, 80s, United Kingdom. Leholm, A., 1998. Bulbs in the Landscape. Michigan State University, Extension
Bull. No. 399, USA. Lurıa, G., Watad, A.A., Cohen-Zhedek, Y., Borochov, A., 2002. Growth and
Flowering of Ornithogalum Dubium. Acta Horticulturae, 1, 570s, South Africa.
Martın, J.C., 2001. Growing Hardy Bulbs. Erişim Tarihi: 12.10.2004
http://ohioline.osu.edu/hygFact/1000/1237.html. Manısh, K., Grewal, H.S., Arora, J.S., 2000. Effect of Media on Propagation of
Lilium, Journal of Ornamental Horticulturae (New Series), Vol. 3, No.1. McHoy, Peter., 2008. Süs Bitkileri Üretim Teknikleri ve Bakım İstekleri.
Bahçivanın El Kitabı, İş Bankası Kültür Yayınları, 316s, İstanbul.
74
Morı, G., Kawabata, H., Imanıshı, H., Sakanıshı, Y., 1991. Effects of Temperature on Flower İnitiation and Development in Leucojum aestivum (L.) and L. autumnale (L.). Journal of the Japanese Society for Horticultural Science. Vol.59, No.4, p.833-838.
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB), 2016. Soğanlı Bitkiler Koleksiyonu.
Erişim Tarihi: 19.06.2016. http://www.ngbb.org.tr/tr/bah%C3% A7emiz/merkezada/so%C4%9Fanl%C4%B1-bitkiler-koleksiyonu.html
Onat, İ., 2012. İstanbul Kenti KamusalYeşil Alan Düzenlemerinde Mevsimlik
Çiçek ve Soğanlı Bitki Uygalamarının İrdelenmesi. İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Estitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 156s, İstanbul.
Özhatay, N., Byfeld, A. ve Atay, S., 2003. Türkiye’nin Önemli Bitki Alanları, WWF
Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İstanbul. Padasht Dehkaeı, M.N, Khalıghı, A., Naderı, R., Moosavı, A., 2005. Effect of
Alternating and Constant Temperature on Seed Germination of Chelcheragh Lily (Lilium ledebourii) in Iran. Acta Horticulturae, 2, 673s, Japan.
Petrova, E., 1990. Possibilities for Propagating Narcissi by Bulb Chipping in
Czechoslovakia. Acta Pruhoniciana, 58, p.3-27. Pıskornık, M., Klımek, A., Kobylko, T., Surowka, J., 2000. Production of
Adventitious Bulblets in the Snowflake (Leucoium vernum L.) as Affected by Division and Circumference of Mother Bulbs. Folia Horticulturae, 12,1.
Rees, A.R., 1992, Ornamental Bulbs, Corms and Tubers. CAB International, 220s,
North America. Relf, D., 1997. Frangrent Flowers From Bulbs. Erişim Tarihi: 11.05.2004
http://www.ext.vt.edu/departments/envitohort/factsheets2/annperbulb/mar93pr1.html,
Relf, D., 2004. Flowering Bulbs: Culture and Maintenance, Virginia Cooperative
Extension Publication Number. 426-201 Erişim Tarihi: 11.05.2004. http://www.ext.vt.edu/pubs/envirohort/426-201/426-201.html,
Sarıbaş, M., 1999. Cyclamen (Sıklamen) Türleri ve Yetiştirme Koşulları.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Bartın Orman Fakültesi Dergisi, 2, 48-55, Bartın.
Selvi, S., 2005. Balıkesir İlindeki Crocus sp. Türlerinin Taksonomisi, Morfolojisi
ve Anatomisi. Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 107s, Balıkesir.
75
Seyidoğlu, N., 2009. Bazı Doğal Geofitlerin Peyzaj Düzenlemelerinde Kullanımı ve Üretimi Üzerine Araştırmalar. İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Estitüsü, Doktara Tezi, 330s, İstanbul.
Seyidoğlu, N., Zencirkıran, M., 2008. Vegetative Propagation of Sternbergia lutea
(L.) Ker-Gawl. Ex. Sprengel (Winter Daffodil) by Chipping Techniques, Journal of Biological Science, 5: 966-969.
Shumeı, J., Lıpıng, Y., Chengjıan, Z., 2002. Vegetative Propagation of Lilium
pumilum. Journal of Northeast Forestry University. Vol.30, No.6. Steinegger D., Streich, A., Janssen, D., 1999. Spring Flowereing Bulbs. Nebraska,
Coop. Ext. G79-428-A. Şekeroğlu, N., Aydın, K., Gözüaçık, H.G., Kulak, M., 2012. Kilis İlinde Yetişen
Geofitler, Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, 6(1), 199-201, Kilis. Tanker, N., Koyuncu, M., Coşkun, M., 1998. Farmasötik Botanik. Ankara
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları, Ders Kitapları No:78, 236s. Uluğ, V.B., 1997. Adıyaman Lalesi (Fritillaria persica Linn.) Soğanlarının Değişik
Vegetatif Yöntemlerle Üretilmeleri ve Farklı Ekolojilerin Yavru Soğan Gelişimine Etkileri Üzerine Araştırmalar. Trakya Üniversitesi. Tekirdağ Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Doktora Tezi, 76s, Tekirdağ.
Ulus, A., Seyidoğlu, N., 2006. Bazı Doğal Geofitlerin Doku Kültürü İle Üretimi,
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, B Serisi, Cilt: 56, No: 1. URL 1, 2013. http://tr.wikipedia.org/wiki/isparta, Erişim: 10.04.2013. Van Overwalle, G., 2007. Medicinal and Aromatic Plants, Chapter 9. Weaver, S.L., Beattıe, D.J., Holcomb, E.J., 1995. Over-Wintering Spring Bulbs in
Large Containers. Bulletin – Pennsylvania Flower Growers. No.432, p.1-3. Weng, J., Tsaı, P., 2004, The Responses of Bulb Emergence to Temperatures in
Lilium Populations Native in Taiwan. Crop, Environment & Bioinformatics. Vol.1, No.3, p.215-224.
Yazgan, M.E., Korkut, A.B., Barış, E., Erkal, S., Yılmaz, R., Erken, K., Gürsan, K.,
Özyavuz, M., 2005. Süs Bitkileri Üretiminde Gelişmeler. Ziraat Mühendisleri Odası Teknik Kongresi. 3–7 Ocak, Ankara.
Yücel, G., 1999. Değişik Ekolojilerde F. imperialis Soğanlarının Farklı
Yöntemlerle Yetiştirilmesi Üzerine Araştırmalar. Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Bilimsel Araştırma ve İncelemeler Yayın No. 91, Yalova.
76
Yücel, G., Evren, D., 2010. Tıbbi-Aromatik Bitkilerin Bahçe Tasarımlarında Ve Kaya Bahçelerinde Dış Mekan Süs Bitkisi Olarak Kullanım Olanakları, IV. Süs Bitkileri Kongresi Bildiriler Kitabı, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Erdemli-MERSİN, 529-534.
Zencirkıran, M., Mengüç, A., 1996. The Effects of Different Bulb Sizes and
Incubation Temperatures on Bulblet Production in Leucojum aestivum L. By Chipping Method, Propagation of Decorative Plants, IIPS in Bulgaria Second Scientific Conference, p.128-134, Sofia.
Zencirkıran, M., 1998. Türkiye Florasında Bulunan Bazı Önemli Soğanlı Süs
Bitkilerinde Çoğaltım Yöntemleri Üzerine Araştırmalar. Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 123s, Bursa.
Zencirkıran, M., 2002. Geofitler. Uludağ Rotary Derneği Yayınları, Bursa. Zencirkıran, M., Tümsavaş, Z., 2006. Effect of Bulb Yield and Bulblet Formation
Capacity of Sternbergia lutea (L.) Ker-Gawl. Ex Sprengel (Winter Daffodil), Pakistan Journal of Biological Science, 9 (12), 2366-2368.
Zımmer, K., Gırmen, M., 1987. Temperature Dependency of the Development of
Anemone blanda and Eranthis hyemalis. Gartenbauwissenschaft. Vol.52, No.6, p.263-265.
77
ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Naşit KILIÇASLAN Doğum Yeri ve Yılı : Tokat, 1989 Medeni Hali : Bekar Yabancı Dili : İngilizce E-posta : [email protected] Eğitim Durumu Lise : Atışalanı Lisesi, 2007 Önlisans :Trakya Üniversitesi Havsa MYO Peyzaj Bölümü, 2010 Lisans :Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Peyzaj
Mimarlığı Bölümü, 2013 Yayınları Kılıçaslan, N., Dönmez, Ş., 2016. Göller Bölgesinde Doğal Olarak Yetişen Soğanlı
Bitkilerin Peyzaj Mimarlığında Kullanımı. Turkish Journal of Forestry (Türkiye Ormancılık Dergisi), 17(1): 73-82.