174
Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür Koruma ve Ġzleme Projesi Nihai Rapor Kasım 2010 KuĢ AraĢtırmaları Derneği Ġktisadi ĠĢletmesi

Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

Göksu Deltası

Özel Çevre Koruma Bölgesi

Habitat Ġle Tür Koruma ve Ġzleme Projesi

Nihai Rapor

Kasım 2010

KuĢ AraĢtırmaları Derneği Ġktisadi ĠĢletmesi

Page 2: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

PROJE EKĠBĠ

Proje Koordinatörü: Doç. Dr. Can Bilgin

KUġ ARAġTIRMA VE ĠZLEME ÇALIġMASI

Ornitolog: Ġlker Özbahar

KuĢ Gözlemcisi: Riyat Gül

KAPLUMBAĞA ĠZLEME ÇALIġMASI

Herpetolog: Doç. Dr. Yakup Kaska

Biyologlar: Fikri Sarı

Ezgi Özün

Lütfiye Özdirek

AyĢe Ġdil Çakıroğlu

Nur Filiz

Kaplumbağa izleme çalıĢmasında çalıĢan deneyimli öğrenciler

Güler Bozok: Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü son sınıf öğrencisi

Cihan OdabaĢı: Hacettepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü son sınıf

öğrencisi

BĠTKĠ ÇALIġMASI

Prof. Dr. Mustafa Aydoğdu

Habitat çalıĢması

Prof. Dr. Mustafa Aydoğdu

Doç. Dr. Yakup Kaska

Uzm. Bio. (Ornitolog) Ġlker Özbahar

Uzm. Bio. Lütfiye Özdirek

KuĢ gözlemcisi Riyat Gül

KONTROLTEġKĠLATI

Yasemel ÇETĠN Uzman

Ender KAZMAN Uzman

Yakup DĠREK Uzman

MUAYENE KABUL KOMĠSYONU

Aynur HATĠPOĞLU ġb. Md. V.

Leyla AKDAĞ Gıda Mühendisi

Süreyya IġIKLAR Biyolog

Page 3: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

PROJEDE ÇALIġAN GÖNÜLLÜ ÖĞRENCĠ VE STAJYERLER

ĠLE ÇALIġMA TARĠHLERĠ

ADI VE SOYADI ÇALIġTIĞI DÖNEM

15-30

Haziran

1-15

Temmuz

15-30

Temmuz

1-30

Ağustos

1 BaĢak ġENTÜRK x x x

2 Mustafa ÖRS x x x

3 Ece GÜLER x

4 Cansu BELEN x

5 Cansu TOSUN x

6 Emre GÜNTAV x

7 Ġsacan DELĠ x

8 Onur TEMĠZKALP x

9 Ecem KURAL x

10 Onur TÜRKECAN x x

11 Memet Can AĞIM x x x

12 Dilek KOÇ x

13 Zeynep Derya

YÜCEBAġ

x x

14 Kaan ÖZDEN x

15 Kerime ÖZKAY x x

16 Eylül DĠZDAROĞLU x

17 Harun KOCAMAN x

18 Osman ÜZER x

19 Yunus Emre ARSLAN x

20 Sertaç TELLĠOĞLU x

Page 4: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

ÖNSÖZ

Uluslararası koruma sözleĢmeleri ve çevre mevzuatı da dikkate alınarak Özel Çevre Koruma

Bölgelerinin kara, kıyı, akarsu, göl ve deniz kaynaklarının verimliliklerinin korunması,

geliĢtirilmesi ve rehabilitasyonu amacıyla her türlü icraatta bulunmak, araĢtırma ve incelemeler

yapmak ve yaptırmak Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığının görevleri arasında yer almaktadır.

Bu kapsamda Kurumumuz Özel Çevre Koruma Bölgelerinde bulunan nadir ve nesli

tehlikedeki bitki ve hayvan türlerinin ve yaĢam alanlarının araĢtırılması ve izlenmesi; bunlara

yönelik tehditlerin belirlenmesi ve korunmalarına yönelik öneriler geliĢtirilmesi amacıyla çeĢitli

projeler yaptırmaktadır. Bu amaçla Göksu Deltası‘nda 2008-2009 yıllarında, saz horozu (Porphyrio

porphyrio) araĢtırma, koruma ve izleme projelerini, 2009 yılında yaz ördeği (Marmaronetta

angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki

ve hayvan türlerinin yanı sıra tüm alanın araĢtırılması, korunması ve izlenmesine yönelik olmak

üzere “Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür Koruma ve Ġzleme Projesi”

ni yürütmüĢtür.

Bu proje ile Göksu Deltası‘nda bitki grupları esas alınarak habitat tipleri belirlenmiĢ, bu

habitatlarda yer alan bitki türleri tespit edilmiĢ ve tehlike durumları belirlenmiĢtir. GeçmiĢ yıllarda

koruma ve izleme çalıĢması yapılan deniz kaplumbağaları (Caretta caretta, Chelonia mydas), Nil

kaplumbağası (Trionyx triunguis), kum zambağı (Pancratium maritimum) ve yaz ördeği

Marmaronetta angustirostris) türleri için araĢtırma ve izleme çalıĢmaları yapılmıĢtır. ÇalıĢma

sonuçları geçmiĢ yıllarda elde edilen verilerle karĢılaĢtırılarak değerlendirilmiĢ ve yorumlanmıĢtır.

Ayrıca nesli tehlikedeki kuĢ türlerinden pasbaĢ patkanın (Aythya nyroca) alandaki durumu

araĢtırılmıĢtır.

Tüm bu çalıĢmalar, nesli tehlikede birçok bitki ve hayvan türünün Türkiye‘deki varlığını

sürdürebilmesi açısından Göksu Deltası‘nın korunmasının büyük önem taĢıdığını göstermiĢtir.

Ayrıca, etkin bir korumanın yapılabilmesi için korumada öncelikli türler baĢta olmak üzere alanın

tüm habitatlarının ve özelliklerinin oluĢturulacak standart bir izleme sistemi ile sürekli izlenmesinin

ve kayıt altına alınmasının önemini ortaya koymuĢtur.

Yine etkin bir koruma için yöre insanının alana karĢı ilgi ve sevgisini artırmak, çevre

bilincini geliĢtirmek, daha çok insanın alanı sahiplenmesini sağlamak büyük önem taĢımaktadır. Bu

amaçla yürütülen tüm projelerde alanın değerlerinin tanıtılmasına yönelik materyaller hazırlanmıĢ,

değiĢik hedef kitlelere yönelik eğitim çalıĢmaları yapılmıĢtır.

Tüm bu çalıĢmalarda elde edilen bilgi ve tecrübeler koruma çalıĢmalarına önemli katkılar

sağlayacak, Kurumumuzun baĢarısını daha da artıracaktır.

Ahmet ÖZYANIK

Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanı

Page 5: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

TEġEKKÜR

Arazi çalıĢmalarında özverili çabaları, enerjik çalıĢmalarıyla baĢta proje koordinatörü

Doç.Dr.Can BĠLGĠN olmak üzere Prof.Dr.Mustafa AYDOĞDU‘ya, Doç.Dr.Yakup KASKA‘ya,

kaplumbağa çalıĢmalarını gece-gündüz demeden Ģevkle yürüten Güler BOZOK‘a ve Cihan

ODABAġI‘na; projeye katkıda bulunan tüm değerli bilim adamları ve yürütücülere; projeyi

gerçekleĢtiren KuĢ AraĢtırmaları Derneği Yönetim kurulu baĢkanı sayın Osman ERDEM‘e, Proje

yürütücüsü Riyat GÜL‘e ve dernek çalıĢanlarına; zor koĢullarda gece gündüz çalıĢarak projenin

gerçekleĢmesinde önemli yerleri olan, baĢta Dr. Onur TÜRKECAN olmak üzere tüm gönüllülere;

Projenin gerçekleĢtirilmesinde özverili çalıĢmaları ve destekleri nedeniyle Çevre Koruma

AraĢtırma ve Ġnceleme Dairesi BaĢkanı Mehmet MENENGĠÇ‘e, Koruma ġube Müdürü Aynur

HATĠPOĞLU‘na, Muayene Komisyonu üyesi (Gıda Mühendisi) Leyla AKDAĞ‘a, Muayene

Komisyonu (Biyolog) üyesi Süreyya IġIKLAR‘a, projeyle ilgili her türlü desteği esirgemeyen

Mersin Özel Çevre Koruma Müdürü Nazife YILDIRIM‘a, Müdür Yard. Ġbrahim KARACA‘ya,

gerek arazi çalıĢmalarındaki rehberliği, gerekse manevi anlamda değerli katkıları nedeniyle Kontrol

TeĢkilatı (Uzman) üyesi Ender KAZMAN‘a, Kontrol TeĢkilatı (Uzman) üyesi Yakup DĠREK‘e, ve

Kontrol TeĢkilatı (Uzman) üyesi Yasemel ÇETĠN‘e; diğer Mersin Özel Çevre Koruma Müdürlüğü

çalıĢanlarına; bölgede yapılan eğitim çalıĢmaları ve farkındalık çabalarımıza değerli katkı ve

destekleri nedeniyle Mersin Üniversitesi Silifke Meslek Yüksekokulu, Silifke Uygulamalı Teknoloji

ve ĠĢletmecilik Yüksekokulu ve Selçuk Üniversitesi TaĢucu Meslek Yüksekokulu öğretim üyeleri

ve öğrencilerine, S.S. KurtuluĢ Balıkçılık Kooperatifi BaĢkanı Mehmet Kaplana‘a ve üyelerine,

GülümpaĢalı ve ÇavuĢbucağı muhtar ve köylülerine;

Projenin baĢlangıcından önce alandaki gözlem kayıtlarını bizimle paylaĢan kuĢ gözlemcisi

Wim GANZEVLES‘e teĢekkürü bir borç biliriz.

Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı

Page 6: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

I

Ġçindekiler

İÇİNDEKİLER ......................................................................................................................................................... I

ŞEKİL DİZİNİ ....................................................................................................................................................... IV

TABLO DİZİNİ ...................................................................................................................................................... V

FOTOĞRAF DİZİNİ .............................................................................................................................................. VI

HARİTA DİZİNİ .................................................................................................................................................. VIII

ÖZET

A. KUM ZAMBAĞI (PANCRATİUM MARİTİMUM), HABİTAT VE BİTKİ ARAŞTIRMALARI: ................................................................... 1 B. DENİZ KAPLUMBAĞALARI ARAŞTIRMA VE İZLEME ÇALIŞMALARI: ........................................................................................... 2 C. KUŞ VE HABİTAT ARAŞTIRMA VE İZLEME ÇALIŞMALARI: ...................................................................................................... 4

1. GİRİŞ .......................................................................................................................................................... 6

2. BÖLGEDEKİ HABİTAT VE BİTKİ ARAŞTIRMA, İZLEME VE KORUMA ÇALIŞMALARI ........................................ 8

2.1. ARAZĠ ÇALIġMALARI VE METODOLOJĠ........................................................................................................... 9 2.1.1. Çalışmada Kullanılan Metotlar ............................................................................................................ 9 2.2. ALANDAKĠ FLORĠSTĠK ÇALIġMALAR ........................................................................................................... 10 2.2.1. Endemizm .......................................................................................................................................... 11 2.2.2. Endemik Olmayan Nadir ve Tehdit altındaki Flora Türleri ................................................................ 12 2.2.3. Nadir Türler ....................................................................................................................................... 13 2.3. HABĠTAT KORUMA VE ĠZLEME BULGULARI ................................................................................................. 17 2.3.1. Habitat Tipleri ................................................................................................................................... 17 2.4. TÜR ĠZLEME VE KORUMA BULGULARI (KUM ZAMBAĞI (PANCRATİUM MARİTİMUM) .................................... 35 2.5. BÖLGEDE ALAN BAZLI KORUMA TEDBĠRLERĠ OLARAK AġAĞIDAKĠ HUSUSLAR ÖNERĠLMEKTEDĠR. ............... 44 2.6. KAYNAKLAR ............................................................................................................................................... 46

3. DENİZ KAPLUMBAĞALARI (CARETTA CARETTA, CHELONİA MYDAS) VE NİL KAPLUMBAĞASI (TRİONYX TRİUNGUİS) POPÜLASYONLARININ ARAŞTIRILMASI VE KORUNMASI ............................................................... 48

3.1. DENĠZ KAPLUMBAĞALARI (CARETTA CARETTA VE CHELONİA MYDAS)........................................................... 48 3.1.1. Deniz Kaplumbağaları ile İlgili Yapılan Bazı Çalışmalar..................................................................... 55 3.2. YUMUġAK KABUKLU NĠL KAPLUMBAĞASI (TRĠONYX TRĠUNGUĠS) ............................................................. 59 3.2.1. Yumuşak Kabuklu Nil Kaplumbağası ile ilgili yapılan çalışmalar ....................................................... 61 3.3. MATERYAL METOT ...................................................................................................................................... 63 3.3.1. Çalışma Alanı ..................................................................................................................................... 63 3.3.2. Deniz Kaplumbağaları ile ilgili Çalışma Yöntemi ............................................................................... 66 3.3.3. Trionyx triunguis (Yumuşak Kabuklu Nil Kaplumbağası) ile ilgili çalışma Yöntemi ........................... 69 3.4. BULGULAR .................................................................................................................................................. 69 3.4.1. Çalışma Alanları ve Zamanı ............................................................................................................... 69 3.4.2. Türlere Göre Yuva ve Yuvasız Çıkışların (İz) Zamansal ve Bölgesel Dağılımı ..................................... 70 3.4.3. Yuva Haritaları .................................................................................................................................. 69 3.4.4. Ergin Bireyler ve Markalama ............................................................................................................. 70 3.4.5. Yuvalar ve Yavrular ........................................................................................................................... 72 3.4.6. Kum ve Yuva Sıcaklık Profilleri ve Yavru cinsiyet oranları .................................................................. 75 3.5. TRĠONYX TRĠUNGUĠS (YUMUġAK KABUKLU NĠL KAPLUMBAĞASI) ............................................................. 76 3.6. TARTIġMA VE SONUÇ .................................................................................................................................. 79 3.6.1. Öneriler: ............................................................................................................................................ 81 3.6.2. Kaynaklar .......................................................................................................................................... 82

4-BÖLGEDEKİ KUŞ TÜRLERİ İZLEME VE KORUMA ÇALIŞMALARI ........................................................................ 88

4.1- ARAZİ ÇALIŞMALARI VE METODOLOJİ: ...................................................................................................................... 88 4.1.1- Akgöldeki çalışmalar: ................................................................................................................................... 89 4.1.2- Kuğu gölü ve Paradeniz: ............................................................................................................................... 90

Page 7: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

II

4.1.3- Mevsimsel göletler: ...................................................................................................................................... 90 4.1.4- Arapalanı gölü, dalyan ağzı ve Göksu ağzı:.................................................................................................. 90 4.2- TÜRLERLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER: ............................................................................................................................. 91 4.2.1- Yaz ördeği (Marmaronetta angustirostris): ................................................................................................. 91 4.2.2-Pasbaş Patka (Aythya nyroca): ..................................................................................................................... 95 4.3- ÇALIŞMADA ELDE EDİLEN BULGULAR: ........................................................................................................................ 99 4.3.1- Yaz ördeği: ................................................................................................................................................... 99 4.3.2- Pasbaş patka .............................................................................................................................................. 104 4.3.5: Deltadaki habitatlarla ilgili bulgular: ......................................................................................................... 116 4.4 – ALANDA SAPTANAN TEHDİTLER: ........................................................................................................................... 119 4.4.1: Habitatlara yönelik olarak saptanan tehditler: .......................................................................................... 119 4.5- ÖNERİLER: ........................................................................................................................................................ 120 EK- 1: ÜREME KODLARI LİSTESİ .................................................................................................................................... 124 EK-2: PASBAŞ PATKA VE YAZ ÖRDEĞİ GÖZLEM FORMU ÖRNEĞİ ........................................................................................... 125 EK-3: KUŞ ARAŞTIRMASI İŞ PLANI ................................................................................................................................ 126

5-EĞİTİM ÇALIŞMALARI:.................................................................................................................................. 127

5.1-KUMSAL KULLANICILARI: ....................................................................................................................................... 127 5.2-GÜNÜBİRLİK DENİZ KULLANICILARI: ......................................................................................................................... 127 5.3-ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ: .................................................................................................................................... 128 5.4-İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ: .................................................................................................................................... 129 5.5-BALIKÇILAR: ....................................................................................................................................................... 131 5.6- ÇİFTÇİLER: ........................................................................................................................................................ 133

GENEL DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER:........................................................................................................... 134

6.1-SU KALİTESİ ÇALIŞMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. .................................................................................................... 134 6.2-SU KALİTESİNİN İZLENMESİ HAKKINDA ÖNERİLER: ....................................................................................................... 135 6.3-SUYUN FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞKENLERİNİN ÖRNEKLEME VE ANALİZLERİ: ................................................................. 135 6.4-BİTKİ ÖRNEKLEMESİ ............................................................................................................................................. 135 6.5-BALIK ............................................................................................................................................................... 135 6.6-KLOROFİL-A VE FİTOPLANKTON ÖRNEKLEME, TEŞHİŞ VE SAYIMLARI ................................................................................ 136 6.7-ZOOPLANKTON ÖRNEKLEME, TEŞHİŞ VE SAYIMLARI ................................................................................................... 137 6.8. GELECEK ARAŞTIRMA VE İZLEME ÇALIŞMALARI İÇİN ÖNERİLER .................................................................... 137 6.8.1. Alandaki kuş varlığının izlenmesi................................................................................................................ 137 6.8.2.Korumada öncelikli (nesli tehlikede, tehlikeye düşebilir, nadir ve dar yayılışlı endemik bitki türleri) bitki türlerinin kümelenmiş yayılım alanlarının belirlenmesi ve izlenmesi: .................................................................. 138 6.8.3. Korumada öncelikli (nesli tehlikede, tehlikeye düşebilir ve nadir hayvan türleri) hayvan türlerinin ve yaşam alanlarının belirlenmesi ve izlenmesi: .................................................................................................................. 139 6.8.4.Deniz kaplumbağaları (Caretta caretta, Chelonia mydas) ve Nil Kaplumbağası (Trionyxtriunguis) Popülasyonlarının izlenmesi: ................................................................................................................................ 139 6.8.5.Habitatların izlenmesi ................................................................................................................................. 139 6.8.6.Su seviyesi: .................................................................................................................................................. 140 6.8.7.Lagünlerdeki derinlik: .................................................................................................................................. 140

7-SUMMARY: .................................................................................................................................................. 141

7.1. BİRD STUDİES: ................................................................................................................................................... 141 7.1.1- Fieldworks: ................................................................................................................................................. 141 7.1.2- General information about the ducks: ....................................................................................................... 142 7.1.3- Findings and results: .................................................................................................................................. 142 7.1.4: Habitats and their usage by birds: ............................................................................................................. 144 7.1.5- Threats: ...................................................................................................................................................... 144 7.1.6- Recommendations: .................................................................................................................................... 145 7.2. SEA TURTLES (CARETTA CARETTA AND CHELONIA MYDAS) RESEARCH ............................................................................ 145 7.2.1.General information about sea turtles: ....................................................................................................... 145 7.2.2-Findings: ...................................................................................................................................................... 151 7.3.BOTANİCAL STUDİES ............................................................................................................................................ 152

Page 8: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

III

7.3.1.Introduction................................................................................................................................................. 152 7.3.2. Habitat types .............................................................................................................................................. 152 7.3.4. Rare and threatened species ...................................................................................................................... 153 7.3.5. Findings: ..................................................................................................................................................... 153 7.3.6. Suggested protective measures: ................................................................................................................ 153

Page 9: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

IV

ġEKĠL DĠZĠNĠ

Şekil 1Göksu kumsalı 2010 Anaç Çıkışları .......................................................................................................... 68 Şekil 2 Göksu Deltası’nda 2010 yılı deniz kaplumbağaları Anaç çıkışlarının türlere ve aylara göre dağılımı ....... 68 Şekil 3Göksu Deltası’nda 2010 yılı deniz kaplumbağalarının Anaç çıkışlarının bölgelere göre dağılımı .............. 69 Şekil 4 Göksu Deltasında 2010 yılı kaplumbağa çıkışlarının denize olan uzaklıkları ........................................... 70 Şekil 5 Göksu Deltası'nda 2010 yaz döneminde yuvalara bırakılan yumurtaların başarı durumlarının türlere

göre gösterimi ......................................................................................................................................... 72 Şekil 6 Göksu Deltası 2010 yılı deniz kaplumbağa yuvalarındaki toplam yumurta bilgileri ................................ 73 Şekil 7 Göksu Deltasında 2010 yuvaların predasyon ve korunma durumları ..................................................... 73 Şekil 8 Göksu Deltasında 2010 yılı deniz kaplumbağa yumurtalarının embryonik gelişim dönemlerine göre ölü

embriyo sonuçları .................................................................................................................................... 74 Şekil 9 Göksu Deltası'nda 2010 yaz dönemindeki Yuva sıcaklıklarına üç örnek .................................................. 75 Şekil 10 Göksu Deltası'nda 2010 yaz dönemindeki kum sıcaklıklarının karşılaştırılması .................................... 76 Şekil 11 Trionyx triunguis çıkışlarının zamansal dağılımı ................................................................................... 77 Şekil 12 Trionyx triunguis çıkışlarının zamansal dağılımı ................................................................................... 77 Şekil 13 Trionyx triunguis çıkışlarının zamansal dağılımı ................................................................................... 78 Şekil 14 Trionyx triunguis türüne ait tespit edilebilen yumurtaların gelişme durumları .................................... 78

Page 10: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

V

TABLO DĠZĠNĠ

TABLO 1. “GÖKSU, BELEK VE PATARA ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ’NDE YAYILIŞ GÖSTEREN PANCRATİUM MARİTİMUM (KUM ZAMBAĞI) TÜRÜNÜN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK YÖNÜNDEN KORUNMASI VE İZLENMESİ” PROJESİ KESİN RAPOR, 2009” SONUCUNDA TESPİT EDİLEN LOKALİTE VE BİREY SAYILARI .................................................... 36

TABLO 2. “GÖKSU DELTASI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ HABİTAT İLE TÜR KORUMA VE İZLEME PROJESİ” KESİN RAPOR, 2010” SONUCUNDA TESPİT EDİLEN KUM ZAMBAĞI (PANCRATİUM MARİTİMUM) LOKALİTE VE BİREY SAYILARI .................................................................................................................................................................... 38

TABLO 3. “GÖKSU DELTASI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ HABİTAT İLE TÜR KORUMA VE İZLEME PROJESİ” KESİN RAPOR, 2010” SONUCUNDA TESPİT EDİLEN KUM ZAMBAĞI (PANCRATİUM MARİTİMUM) LOKALİTE VE BİREY SAYILARI .................................................................................................................................................................... 40

TABLO 4. “GÖKSU DELTASI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ HABİTAT İLE TÜR KORUMA VE İZLEME PROJESİ” KESİN RAPOR, 2010” SONUCUNDA TESPİT EDİLEN KUM ZAMBAĞI (PANCRATİUM MARİTİMUM) LOKALİTE VE BİREY SAYILARI ................................................................................................................................................................... 41

TABLO 5. GÖKSU DELTASI KUMSALLARINDA YILLARA GÖRE TESPİT EDİLEN YUVA SAYILARI ................................... 57

TABLO 6. TÜRKİYE KUMSALLARINDA YUVA YAPAN DENİZ KAPLUMBAĞALARI HAKKINDA ÖZET YUVA SAYILARI VE ARALIKLARI. (TÜRKOZAN VE KASKA, 2010) ............................................................................................................... 58

TABLO 7. 2010 YILINDA GÖKSU DELTASI’NDA TESPİT EDİLEN YUVALAR VE ONLARA AİT ÖZET BİLGİLER ................ 71

TABLO 8. GÖKSU DELTASI'NDA MARKALANAN DENİZ KAPLUMBAĞALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER ................................ 75

TABLO 9. YUVA SICAKLIK VERİLERİ VE YAVRU CİNSİYET ORAN TAHMİNLERİ ............................................................ 79

Page 11: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

VI

FOTOĞRAF DĠZĠNĠ

Fotoğraf 1: Bromus psamophilus (CR) 11 Fotoğraf 2: Halocnemum yurdakulolii (EN) 11 Fotoğraf 3: Hypericum polyphyllum subsp. polyphyllum LR(nt) 12 Fotoğraf 4: Glycyrrhiza glabra var. glandulifera 13 Fotoğraf 5: Phoenix sp. 14 Fotoğraf 6: Alhagi mannifera 15 Fotoğraf 7: Rhamnus depresssus 15 Fotoğraf 8: Pancratium maritimum 16 Fotoğraf 9: Zygophyllum album 16 Ludwigia stolonifera topluluğu 18 Fotoğraf 11: Gülümpaşalı Kanalı Çatalı 18 Fotoğraf 12: Gülümpaşalı Kanalı 19 Fotoğraf 13: Akgöl, Phragmites australis toplulukları. 19 Fotoğraf 14: Göksu nehrinin denize döküldüğü alan. 20 Fotoğraf 15: Seyrek Zygophyllum album bitkileri ve vejetasyonsuz kumullar 22 Fotoğraf 16: Hareketli kumullar ve Zygophyllum album toplulukları. 22 Fotoğraf 17: Hareketli kumullar üzerinde saf Pancratium maritimum toplulukları 23 Fotoğraf 18: Pancratium maritimum ve Ononis natrix toplulukları. 24 Fotoğraf 19: Erygium maritimum saf topluluğu 25 Fotoğraf 20: Sabit Kumullar 26 Fotoğraf 21: Çakıllı Kumul Habitat 27 Fotoğraf 22: Tuzcul Geçici Gölet 29 Fotoğraf 23: Hurma Mahallesi-Paradeniz 29 Fotoğraf 24: Tuzcul Bataklık 31 Fotoğraf 25: Karasal Tuzcul Habitatı 32 Fotoğraf 26: Myrtus communis L. subsp communis 33 Fotoğraf 27: Harabeler çevresi 33 Fotoğraf 28: Sarcopoterium spinosum toplulukları. 34 Fotoğraf 29: Halimione portulacoides 34 Fotoğraf 30: Tamarix smyrensis 34 Fotoğraf 31: Saf Kum Zambağı (Pancratium maritimum) popülasyonu. 37 Fotoğraf 32: Denizel Erozyon ile açığa çıkmış Kum Zambağı (Pancratium maritimum) soğanları 44 Fotoğraf 33: Rüzgar Erozyonu ile açığa çıkmış Kum Zambağı (Pancratium maritimum) soğanları 44 Fotoğraf 34: C.caretta türü üstte ve C. mydas türü altta olmak üzere ergin ve yavru görüntüleri. 55 Fotoğraf 35: Kuluçkalık resimleri 67 Fotoğraf 36: Yaz ördeği erkeği. Akgöl, 8 Mayıs 2010 91 Fotoğraf 37: Yaz ördeğinin tipik beslenme ve dinlenme habitatı-Güney Akgöl 92 Fotoğraf 38: Pasbaş patka 96 Fotoğraf 39: Ördeklerin alanda ilk gözlendikleri gölet. Akgölün güneyi 99 Fotoğraf 40: Civcivlerin beslendiği, sık bitki örtüleriyle çevrili gölcükler. Güney Akgöl 100 Fotoğraf 41: Hurma kanalı civarındaki mevsimsel sulakalan 100 Fotoğraf 42: Civcivli anne yaz ördeği-30 Mayıs 2010 103 Fotoğraf 43: Tüy temizleyen, uyuyan dişi ve dinlenen erkek yaz ördekleri-Akgöl 104 Fotoğraf 44: Pasbaş patkalar 105 Fotoğraf 45: 5 civcivli angıt çifti. Akgöl 106 Fotoğraf 46:Macar ördeği çifti- Akgöl 107 Fotoğraf 47: Kocagöz-Paradeniz dalyanı 108 Fotoğraf 48: Küçük sumru 109 Fotoğraf 49: Gökkuzgun-Hurma mahallesi 110 Fotoğraf 50: Bozkır toygarı-Tuzcul stepler, Göksu deltası 110 Fotoğraf 51: Çalı bülbülü (Cercotrichas galactotes) 111 Fotoğraf 52: Seyrek ziyaretçilerden Ak pelikan-Akgöl 112

Page 12: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

VII

Fotoğraf 53: Akgölde beslenen kızıl kumkuşları-Güney göletleri 114 Fotoğraf 54: Yeşilbacak (Tringa nebularia) 115 Fotoğraf 55: Dere düdükçünü (Actitis hypoleucus) 115

Page 13: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

VIII

HARĠTA DĠZĠNĠ

Harita 1 Göksu Deltası 6 Harita 2: Deniz kaplumbağalarının Türkiye’deki yuvalama alanları 56 Harita 3: Trionyx triunguis’in Türkiye’deki dağılımı 62 Harita 4: Göksu Deltası kumsal krokisi ve çalışma alanını gösteren harita 65 Harita 5: Göksu Deltası Kumsallarında deniz kaplumbağa yuvalarının yoğun olduğu bölgeler 66 Harita 6: Kuluçkalıkların harita üzerindeki yerleri 67 Harita 7: Göksu ÖÇK bölgesinde 1:25000 harita üzerinde yuvaların dijital olarak işlenmiş haritası (Gerçek

ölçeklisi Ek olarak verilmiştir). 69 Harita 8 Deltada yapılan transektler ve Akgöldeki yürüyüş güzergahı 89 Harita 9 Akgöldeki gözlem noktaları 90 Harita 10 Dünyada Yaz ördeğinin dağılımı 94 Harita 11 Yaz ördeğinin Türkiyeðeki durumu 94 Harita 12 Dünyada Pasbaş patkanın gözlendiği sulakalanlar 97 Harita 13 Pasbaş patkanın Türkiyedeki dağılımı * 99 Harita 14 Akgöl’ün güneyinde Yaz ördeği gözlenen noktalar 101 Harita 15: Akgöl’ün batısında yaz ördeği gözlenen noktalar (Nokta 11 ve 22) 102 Harita 16: Mevsimsel sulakalanda Yaz ördeği gözlenen noktalar 102 Harita 17: Pasbaş patkanın Akgöl’de gözlendiği noktalar 105 Harita 18: Su kuşlarının Akgölü kullanım alanları 117 Harita 19: Akgöl civarında dikenli tel çekilmesi önerilen hat 122

Page 14: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

1

ÖZET

ÇalıĢmada Göksu deltasında üreyen Yaz ördeği (Marmaronetta angustirostris) ve PasbaĢ

patkanın (Aythya nyroca) üreme biyolojileri ve popülasyonları; ayrıca deltayı kullanan kuĢlar ve

yaĢam alanları araĢtırılmıĢ; Yaz ördeği ile ilgili elde edilen bulgular geçen yılki araĢtırma

sonuçları ile karĢılaĢtırılmıĢtır. Bunun yanında deltada üreyen nadir Kum zambağı (Pancratium

maritimum)‘nın popülasyonları izlenmiĢ ve tür ile ilgili tehditler araĢtırılmıĢtır. Deltadaki habitat

türleri saptanmıĢ ve sentez paftasına iĢlenmiĢtir. Deltanın kumsallarında üreyen deniz

kaplumbağalarının (Caretta caretta ve Chelonia mydas) ve Nil kaplumbağasının (Trionyx

triunguis) izleme ve koruma çalıĢmaları yürütülmüĢ, markalama çalıĢmaları yapılmıĢtır. AĢağıda

bu çalıĢmalarının özeti sunulmuĢtur.

A. Kum zambağı (Pancratium maritimum), habitat ve bitki araştırmaları:

A.1. Habitat Tipleri

Göksu ÖÇK bölgesi içinde 3 doğal habitat tipi mevcuttur. Bunlar Sucul Habitatlar, Kumul

Habitatlar ve Tuzcul Habitatlardır. Bunlarda kendi içlerinde farklı tipte alt habitat tiplerine

ayrılmaktadır. Sucul habitatlar içinde (Sucul Kanal Habitatı, Göl Habitatı, Göl-Nehir Kıyısı

Habitatı) bulunmaktadır. Kumul Habitatlar (hareketli kıyı kumul alanları, kumul alanları, kumul

maki alanları ve çakıllı kumul habitatı) olarak ayrılmaktadır. Tuzcul habitatlar (Tuzcul Sulak

Alan Habitatı, Tuzcul Bataklık Habitatı, Karasal Tuzcul Habitatı) olarak ayrılmaktadır.

A.1.1. Sucul Habitatlar

Sucul Kanal Habitatı

Göl Habitatı

Göl-Nehir Kıyısı Habitatı

A.1.1.1. Kumul Habitatlar

Hareketli Kıyı Kumul Habitatı

Kumul Habitatı (Sabit Kumullar)

Kumul Maki Habitatı

Çakıllı Kumul Habitatı (Bozuk Kumullar)

A.1.1.2. Tuzcul Habitatlar

Tuzcul Sulak Alan Habitatı

Tuzcul Bataklık Habitatı

Karasal Tuzcul Habitatı

A.2. Flora

Göksu Deltası‘nın florasında 507 takson (Uygun, Düzenli, Karaömerlioğlu) kayıtlıdır. Bu

türlerden 10 takson Türkiye için endemiktir. Bu taksonlardan 3‘ü CR (Beta trojana, Bromus

psamophilus, Trigonella halophila), 3‘si EN (Halocnemum yurdakulolii, Beta adanensis,

[Belgeden bir

alıntı veya

ilginç bir

noktanın

özetini yazın.

Metin

kutusunu

belge içinde

herhangi bir

yere

konumlandıra

bilirsiniz. Kısa

alıntı metin

kutusunun

biçimlendirme

sini

değiştirmek

için Metin

Page 15: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

2

Alopecurus myosuroides var. latialatus), 1‘er tanesi LR(cd) (Allium junceum subsp. tridentatum)

ve VU (Ononis basiadnata) kategorilerinde ve 2‘si LR(nt) (Hypericum polyphyllum subsp.

polyphyllum, Onopordum boissieri) kategorisinde yer almaktadır. Halocnemum yurdakulolii

2008 yılında yayınlanmıĢ yeni bir tür olup Dünyada ve Türkiye‘de sadece Göksu Deltasında

sınırlı bir alanda yayılıĢ gösteren Lokal Endemik bir türdür.

A.2.1. Nadir ve Tehdit altındaki Flora Türleri

Endemik olmayan nadir taksonlardan 4‘ü EN (Ambrosia maritima, Cyprinia gracilis, Halopeplis

amplexicaulis ve Pancratium maritimum) ve 10‘u VU (Alhagi mannifera, Arum dioscoridis var.

dioscoridis, Carthamus tenuis subsp. tenuis, Chlamydophora tridentata, Limonium graecum var.

graecum, Mesembryanthemum nodiflorum, Rhamnus depresssus, Solanum woronowii, Tamarix

tetragyna ve Zygophyllum album) kategorisinde bulunmaktadır.

A.2.1.1. Bulgular

Kum Zambağı (Pancratium maritimum) türünün mevcut durum tespiti yapılmıĢ, yayılıĢ alanları,

birey sayıları 2009 yılı kayıtlarına göre karĢılaĢtırılarak izleme çalıĢması yapılmıĢtır.

Göksu ÖÇK bölgesinde Kum Zambağına ait envanter ve izleme çalıĢması ilk defa 2009 yılında

yapılmıĢtır. 2009 yılında yapılan projede araĢtırma alanında 16 farklı lokalitede birey sayımı

yapılmıĢ ve Göksu Deltasında ÖÇK Bölgesinde 48.305 birey tespit edilmiĢtir. 2009 raporunda

alanın tamamında m2‘de ortalama 1,81 birey tespit edilmiĢtir. Proje kapsamında yaptığımız

çalıĢmada toplam 56 lokalite tespit edilen Kum Zambağı (Pancratium maritimum) m2‘de birey

sayısı ortalama 1,88‘dir. Göksu ÖÇK bölgesinde yapılan Quadrat sayımlarının alanın tamamına

oranlanmasıyla elde edilen tahmini birey sayısı 11.157.500 birey kadardır. Bu rakamlar 2009

raporunda verilen m2‘de ortalama birey sayısına benzerlik göstermektedir. Bu benzerlik alanda

Pancratium maritimum populasyonunda herhangi bir değiĢim olmadığının büyük ölçüde

göstergesi sayılabilir.

B. Deniz kaplumbağaları araştırma ve izleme çalışmaları:

B.1. Deniz Kaplumbağaları (Caretta caretta ve Chelonia mydas)

Dünyadaki 8 tür deniz kaplumbağası: Dermochelys coriacea (Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası),

Chelonia mydas (YeĢil Kaplumbağa), Chelonia agassizii (Siyah Kaplumbağa), Caretta caretta

(ĠribaĢ Deniz Kaplumbağası), Ertmochelys imbricata (Atmaca Gagalı Kaplumbağa),

Lepidochelys olivace (Zeytin YeĢili Deniz Kaplumbağası), Lepidochelys kempii (Gündüz

Yuvalayan Kaplumbağa) ve Natator depressus (Düz Kabuklu Deniz Kaplumbağası)‘dur (Lutz

ve Musick, 1997). Bu türlerden ikisi (C. caretta ve C. mydas) Türkiye‘nin Akdeniz sahil Ģeridi

boyunca 20 kumsala çıkarak yumurta bırakmaktadır. Bern sözleĢmesi ile koruma altına alınan bu

iki türden C. caretta‘nın tehdit altında, C. mydas‘ın ise nesli tehlike altında olan türler arasında

gösterilmiĢtir. Bu iki türün ergin ve yavru fotoğrafları aĢağıda verilmiĢtir (ġekil 1).

Önceki yıllarda yapılan çalıĢmalarda, Göksu Deltası‘nda yavru çıkıĢ oranının çok düĢük

olmasının nedenleri arasında yüksek predasyon baskısı ve yumurtalardaki bozulma oranlarının

yüksek olmasıdır. Yumurtalardaki yüksek bozulma oranlarını ise kumsal eğiminin az olmasından

kaynaklanan taban suyu seviyesinin yüksekliği nedeni ile yuvalardaki nem/su oranının yüksek

olması ve bu nedenle yumurtaların bozulmasıdır.

Page 16: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

3

Yuva tespiti ve yuvaların kaydedilmesi ve yuva sıcaklıklarının kaydedilmesi daha önce sonuçları

yayınlanan çalıĢmalara göre yapılmıĢtır (Kaska ve Ark., 1998; BaĢkale ve Kaska, 2005). Nil

Kaplumbağa yuvası ve çıkıĢla ilgili olarak da benzer yöntem uygulanmıĢtır (GidiĢ ve Kaska,

2004). Yavru çıkıĢ oranının düĢük olması ve yumurtaların bozulmalarını azaltmak için kurulan 2 adet

kuluçkalıklara yuvaların bir kısmı taĢınarak bir çalıĢma gerçekleĢtirilmiĢtir.

Normal yerinde bırakılan yuvalarda yavru çıkıĢ baĢarısı %17 iken, Kuluçkalık 1‘e taĢınan toplam

11 adet yuvanın yavru çıkıĢ baĢarısı %74 ve Kuluçkalık 2‘ye taĢınan toplam 29 adet yuvanın ise

%72 oranında yavru çıkıĢ baĢarısı elde edilmiĢtir.

Göksu Deltası Kumsalı‘nda 2010 yaz dönemi deniz kaplumbağa izleme ve koruma çalıĢmaları

esnasında toplam 209 adet yuva tespiti yapılmıĢ olup bunlardan Caretta caretta türüne ait 185

yuva, Chelonia mydas türüne ait 23 yuva ve bir adet de Trionyx triunguis türüne ait yuva tespit

edilmiĢtir.

Kaplumbağalara ait toplam 554 adet yuvasız çıkıĢların ise 509 adeti Caretta caretta türüne ait,

39 adeti Chelonia mydas türüne, 6 adeti ise Trionyx triunguis türüne ait olduğu tespit edilmiĢtir.

Yuva ve izlerin büyük çoğunluğu kumsalın 760 kodlu alt bölgesinde yoğunlaĢmıĢtır. Denizden

uzaklıklarına göre değerlendirildiğinde ise yuva ve izlerin çoğunluğunun 10-30 m arasında

dağılım gösterdiği bulunmuĢtur.

Türler arasında kısmi farklılık olsa da yuvaların büyük çoğunluğu denize 30 metrelik mesafede

yoğunlaĢmaktadır. Bu nedenle yuvaların denize olan mesafesi 30 metreden daha az olan

yuvaların hepsi baĢarılı bir Ģekilde kumsalın daha gerisine taĢınmalıdır.

Gece arazileri esnasında yuva ve iz çıkıĢları esnasında bulunan 25 adet deniz kaplumbağaları

markalanmıĢtır. Ayrıca bu markalanan kaplumbağalardan 5 adeti ikinci yuvalarında da tekrar

gözlenmiĢtir. Bu kaplumbağaların 24 adeti Caretta caretta olup 1 adeti ise Chelonia mydas türüne

aittir. Göksu Kumsalında markalanan ergin C.caretta bireylerinin ortalama Düz Karapaks Boyu

(DKB) 69,6 cm, Düz Karapaks Eni (DKE) 57,7 cm, Eğri Karapaks Boyu (EKB) 73,2 cm, Eğri

Karapaks Eni (EKE) 65,3 cm olarak ölçülmüĢtür. Bu değerler 2 adet yeĢil deniz kaplumbağası için

ise; 77,25; 82,5; 81,75 ve 77,4 olarak hesaplanmıĢtır.

Bu çerçevede toplam olarak Caretta caretta yuvalarına 10837 adet yumurta bırakılmıĢ olup

bunlardan 3396 (% 31) adetinden yavru çıkıĢı gerçekleĢmiĢtir. Yavru çıkıĢ baĢarısının düĢük

olmasının nedenleri 4933 (%46.2) yumurtanın predasyon sonucu parçalanmıĢ olması ve yuvaların

su altında kalması sonucu 2283 (%20.8) yumurtadaki embriyonun değiĢik safhalarda ölmüĢ

olmasıdır.

Chelonia mydas yuvalarında ise 1704 adet toplam yumurta tespit edilmiĢ olup bunlardan 671

(%39.4) adetinden yavru çıkıĢı olurken, 377 (% 22.1) adeti predasyona uğramıĢ ve 592 (%34.7)

adeti ise yuvaların su altında kalması sonucu embryonik geliĢimlerini tamamlayamamıĢtır.

Tamamen predasyona uğrayan toplam 93 yuvanın 5 adeti C.mydas türüne, geri kalan 88 adeti de

C.caretta türüne aittir. Bu yuvalarda toplam 5310 (%42) adet yumurta tahrip edilmiĢtir. Kumsal

ve yuva sıcaklık profillerinin de araĢtırılarak yavru cinsiyet oranlarının tahmin edilmesi

yapılmıĢtır. ÇalıĢma süresince bir adeti yeĢil deniz kaplumbağa yuvasında olmak üzere toplam

11 adet yuvada sıcaklık kaydı yapılmıĢtır. Yuvaların kuluçka süresinin ortadaki 1/3 lük dönemi

incelenerek bu yuvalardaki yavruların cinsiyet oranları %81 oranında diĢi ağırlıklı bir

populasyon ürettiği bulunmuĢtur. Bu yuvalardan (29 nolu yuva) kuluçka sıcaklığı analiz

edildiğinde %60 oranında bir diĢi ağırlıklı bir yavru üretirken, 173 nolu yuva ise tamamen diĢi

yavru üretmiĢtir. Bir adet yeĢil deniz kaplumbağası yuvasından da yine %93 oranında diĢi yavru

çıktığı hesaplanmıĢtır.

Yuva derinliğindeki kum sıcaklıkları denizden farklı mesafelerde de kaydedilerek, kuluçkalık

alanların ve yuva taĢımada kullanılabilecek alanların tespiti için incelenmiĢtir ve denizden

Page 17: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

4

uzaklaĢtıkça yuva derinliğindeki kum sıcaklığının arttığı tespit edilmiĢtir.

AraĢtırmacılar yuvalama sezonunda bölgelere göre genel olarak değiĢmesine rağmen denize

uzaklığı 40m ‗den daha az olan bütün yuvaların yerleri 50 m ve üzeri uygun yerlere taĢınmalı ve

kuluçkalıklar da her yıl aynı yuva yerlerinin bakteri ve diğer canlıların kontaminasyonunu

önlemek için kumsalın farklı noktalarına inĢa edilmelidir.

―YumuĢak Kabuklu Nil Kaplumbağası‖ veya ―Nil YumuĢak Kabuklusu‖ olarak bilinen ve tipik

yaĢam yeri Nil olduğu için Nil kaplumbağası olarak da adlandırılır. Ayrıca deniz kaplumbağası

gibi uysal olmayıp balık ağlarına zarar verdikleri için bazı bölgelerde halk arasında gavur

kaplumbağa olarak da bilinir.

Kumsalında 2010 yılında, 1 adeti yuva olmak üzere toplam 6 adet Trionyx triunguis çıkıĢı

saptanmıĢtır. Trionyx triunguis türüne ait tespit edilebilen bir yuvada ise toplam 36 yumurtanın

bulunduğu, bu yuvadan 29 adet yavru çıktığı, 5 adetinin ölü embriyo ve 2 adetinin döllenmemiĢ

yumurta olduğu tespit edilmiĢtir.

Göksu

Son yıllarda yapılan çalıĢmalarla sonuçlar karĢılaĢtırıldığında diğer kumsallara göre genel yavru

çıkıĢ baĢarısı düĢük olmasının yanında önceki yıllarda bu kumsalda yapılan çalıĢmalardan ise

daha yüksektir. Bunun esas nedeni yuvaların taĢınarak kuluçkalıklarda korunmasıdır. Benzer

koruma yöntemlerinin bundan sonraki yıllarda da devam ettirilmesi önerilmiĢtir.

C. Kuş ve habitat araştırma ve izleme çalışmaları:

C.1.Tür araĢtırmaları

C.1.1.Yaz ördeği (Marmaronetta angustirostris):

Yapılan izlemede türün alana ilk kez 22 Mart tarihinde geldiği gözlenmiĢtir1. Bu dönemde en

çok 9 bireylik bir grup görülmüĢtür. Yaz ördeği hemen her zaman Akgöl‘ün güneyindeki

göletlerde beslenmiĢ, 1 kez Akyapı kanalında, 1 kez Kuğu gölünde ve 2 kez de Hurma kanalı

civarındaki geçici sulakalanda görülmüĢlerdir. Civcivlerini 1 kez hariç her zaman güney

göletlerindeki sık bitkili havuzlarda beslemiĢlerdir. Nisan sonuna doğru kuluçkaya yatmıĢ ve ilk

olarak 20 Mayıs tarihinde 8 civcivli bir diĢiye rastlanmıĢtır. ÇalıĢma sonunda türün alandaki

nüfusu 11-14 birey, üreyen çift sayısı 4-7 ve toplam kuluçkadan çıkan civciv sayısı da 25 olarak

tahmin edilmiĢtir. Ancak 12 civcivli diĢi görülmesine rağmen her kuluçkadan en çok 2 civcivin

büyüyebildiği görülmüĢtür.

C.1.2- PasbaĢ patka (Aythya nyroca):

Türe deltada sadece Akgöl‘de, iç adanın batısındaki orta derinlikteki sularda rastlanmıĢtır. Gölde

en yüksek sayıda 29 Nisan tarihinde 12 birey gözlenmiĢtir. Haziran ayında 1-6 birey gözlenmiĢ,

Temmuz ayında gölde hiç pasbaĢ patkaya rastlanmamıĢtır. ÇalıĢma boyunca kur davranıĢına,

yuva veya civcive rastlanmamıĢtır. Tüm bu gözlemlere dayanarak türün 2010 yılında alanda

üremediği, sadece yazladığı sonucuna varılmıĢtır.

C.1.3. Gözlenen diğer türlerle ilgili bulgular:

Arazi çalıĢmaları boyunca alanda 199 kuĢ türüne rastlanmıĢ olup önemli kayıtların listesi

aĢağıdadır.

Erguvani balıkçıl (Ardea purpurea): Akgölde en az 3 çift üremiĢtir.

Page 18: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

5

Mahmuzlu kızkuĢu (Vanellus spinosus): Akgölün güney kıyılarında 25 çift kadar

üremiĢtir.

Küçük sumru (Sterna albifrons): ÇalıĢmanın sonuna doğru özellikle Paradeniz kıyıları

olmak üzer 10-20 çift üremiĢtir.

Sumru (Sterna hirundo): Kuğu gölündeki adacıkta 3 çift üremiĢtir.

Turaç (Francolinus francolinus): Alanın değiĢik bölgelerinde 20-30 çiftin ürediği tahmin

edilmiĢtir.

Akça cılıbıt (Charadrius alexandrinus): Paradeniz dalyanı çevresinde en az 3 çift

üremiĢtir.

C.1.4. Türlerle ilgili saptanan tehditler:

Deltadaki tek vejetasyonlu göl Akgöl olduğundan çoğu ördek türü bu gölde üremektedir.

Özellikle türlerin üreme dönemi olan Nisan ve Mayıs aylarında gölün ve güneydeki göletlerin su

düzeyi ciddi oranda düĢmekte ve bu durum özellikle Yaz ördeğinin predatör saldırılarına açık

olmasına ve yuvalama alanlarının daralmasına yol açmaktadır. Göl civarındaki çakal nüfusu,

ördeklerin üreme baĢarısını ciddi oranda düĢürmektedir. Diğer türlerle ilgili ciddi bir tehdite

rastlanmamıĢtır.

C.2-Habitatlarla ilgili çalıĢmalar:

C.2.2- Habitatlarla ilgili bulgular:

C.2.2.1- Akgöl:

Geçen yıla göre gölün su seviyesinin daha düĢük olduğu, güney-doğudaki

göletlerin Haziran ayına kadar tamamen kuru olduğu;

Potamogeton topluluklarının ciddi oranda artmıĢ olduğu;

Kuzey-batidaki vejetasyonun geçen yıla oranla artmıĢ olduğu;

Hurma mahallesine ait olan büyükbaĢ hayvanların Akgöl çevresindeki alanlarda

yaygın olarak otlatıldığı gözlendi.

C.2.2.2- Cırba:

Cırba civarındaki çeltik tarlalarının atık suyunun direkt olarak Cırbaya drene

edildiği saptandı.

C.2.2.3- Diğer: Yapılan çalıĢmada baĢkaca önemli bulguya rastlanmadı.

Page 19: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

6

Harita 1 Göksu Deltası

1. GiriĢ

Göksu Deltası, Orta Torosların eteğinde

bulunan Mersin Ġl merkezinin yaklaĢık

80 km batısında, Göksu Deltası

akarsularının (Göksu Nehri, Yağar

Dere, Bahçe Dere, Gökbucak Dere,

AfĢar Dere) getirdiği materyalin ve

denizel çökellerin kıyıda

biriktirilmesiyle oluĢmuĢ, 164 km2'lik

alanı, 10 km'ye ulaĢan denize uzanımı

ile bir kıyı ovasıdır. Göksu Deltası,

Göksu Nehri‘nin geniĢ ve uzun drenaj

havzasından, su ile taĢınan katı

parçacıkların nehir ağzında yığıĢması ve

denizin dalga–akıntı dinamiği ile

Ģekillendirmesin den meydana gelmiĢtir.

Denize döküldüğü alanda irili ufaklı

dört göl bulunur (Paradeniz dalyanı,

Akgöl, Kuğu gölü, Arapalanı). Göksu

Deltası, Çukurova Deltası‘ndan sonra Türkiye‘nin Akdeniz kıyılarındaki en büyük ikinci

deltasıdır.

Göksu Deltası, irili ufaklı birçok lagün ve bunların çevresinde yer alan geniĢ sazlık,

tuzcul stepler ve tarım alanları ile kumullardan oluĢmaktadır. 0-10 m arasında yükseltilere sahip

olan deltanın doğu ve batı kesimlerinde kıyıya paralel uzanan kum tepeleri yer almaktadır.

Deltanın en tipik özelliklerinden biri Ġncekum Burnu‘dur. Ġncekum Burnu‘nun tipik Ģekli,

doğrudan gelen ve nehir tortusunu sürükleyen kıyı akıntısıyla, TaĢucu Körfezi‘nde oluĢan

güneybatıya doğru zayıf ikinci bir akıntının bileĢkesiyle ortaya çıkmıĢtır. Göksu Nehri‘nin

denize döküldüğü yerin batısında iki büyük göl yer almaktadır. Bunlardan biri denizle irtibatlı ve

kum setiyle denizden ayrılan, 400 ha‘lık Paradeniz Lagünü‘dür. Diğeri ise daha çok tatlısu gölü

karakteri taĢıyan 1.200 ha‘lık alana sahip Akgöl‘dür

Deltanın kıyılarında dar bir kuĢak halinde uzanan kumul bitki örtüsü çok büyük bir alan

kaplamasa da, çoğunlukla çok iyi durumdadır. Sabit ya da mevsime bağlı olarak ortaya çıkan

tuzcul bataklık bitki örtüsü, Akgöl‘ün kuzeyinde ve doğusunda, Paradeniz Gölü‘nün güneyinde

ve Kuğu Gölü çevresinde görülür. Daha tuzcul kesimlerde bitki örtüsü bulunmaz. Deltada,

Göksu Nehri‘nin eski ve yeni yataklarıyla bağlantılı daha küçük tatlısu bataklıkları da yer alır.

Alandaki diğer su kaynaklarından biri olan Paradeniz Dalyanı, daha tuzlu bir yapıya sahiptir.

Kuğu Gölü ise tuzlu bir göl karakterinde olup, genellikle bitki örtüsünden yoksundur.

Göksu Deltası‘nın bitki örtüsü hemen doğusundaki Çukurova Deltası ile pek çok ortak

özellik taĢır. Her iki delta da, Türkiye‘nin Akdeniz sahillerinde bozulmadan kalabilmiĢ en iyi

kumul ve delta bitki örtüsü örneklerini içerir. Deltanın florasında yaklaĢık 506 takson (Uygun,

Düzenli, Karaömerlioğlu) kayıtlıdır. Nadir bitkilerin en önemlileri arasında, Bassia hyssopifolia,

Beta adanensis, Halopeplis amplexicaulis, Bromus psammophilus ve Zygophyllum album gibi

Türkiye‘de yalnızca birkaç alanda kayıtlı taksonlar sayılabilir.

Page 20: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

7

Avrupa Kıyı Koruma Birliği (EUCC) Göksu Deltası‘nı, kumul jeomorfolojisi ve doğa

koruma açısından Doğu Akdeniz kıyılarında bulunan en önemli alanlardan biri olarak

belirlemiĢtir.

Deltadaki sulak alanlar, 1989 tarihinde Orman Bakanlığı tarafından Yaban Hayatı Koruma

Sahası (4.350 ha) ilan edilmiĢtir. Tüm delta ve deniz kuĢağı 18.01.1990 tarihinde Bakanlar

Kurulu Kararı ile tarafından Özel Çevre Koruma Alanı (23.600 ha) ilan edilmiĢtir. Deltanın

8.650 ha bölümü 13.07.1994 tarihinde beĢ Ramsar alanından biri olarak Ramsar SözleĢmesi

listesine dahil edilmiĢtir. Son olarak, deltanın tamamı 12.02.1996 tarihinde Kültür Bakanlığı

tarafından I.derece Doğal Sit Alanı ilan edilmiĢtir.

Ön Raporda da belirtildiği gibi bu çalıĢmada amaçlanan Göksu Deltası Özel Çevre

Koruma Bölgesinde habitat ile tür koruma ve izleme çalıĢması yapmak ve bugüne kadar Göksu

Deltasında Özel Çevre Koruma Kurumu tarafından yürütülen araĢtırma, koruma ve izleme

çalıĢmaları sonucunda elde edilen verileri karĢılaĢtırmaktır. Böylece hem deltadaki habitatlara

hem de tehdit altındaki türlere yönelik yeni koruma ve izleme çalıĢmaları yapmak aynı zamanda

tehditlerin, tehlikelerin ve sınırlayıcıların belirlenmesine ve bunlara yönelik somut koruma

tedbirlerinin uygulanmasına, koruma etkinliğinin arttırılması için çevre bilincinin

oluĢturulmasına yönelik çalıĢma yapılması amaçlanmaktadır.

Page 21: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

8

2. Bölgedeki habitat ve bitki araĢtırma, izleme ve koruma çalıĢmaları

Hedef tür: Kum zambağı-Pancratium maritimum L.

Page 22: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

9

2.1. Arazi çalıĢmaları ve Metodoloji

ÇalıĢma kapsamında Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesinde çalıĢma konusuyla ilgili

geçmiĢte yapılan tüm çalıĢmalar derlenmiĢ ve değerlendirilmiĢtir. Hem deltadaki habitatlara,

hem de endemik ve nadir bitki türlerine yönelik yeni koruma ve izleme çalıĢmalar için, aynı

zamanda tehditler, tehlikeler ve sınırlayıcıların belirlenmesine ve bunlara yönelik somut koruma

tedbirlerinin uygulanmasına, koruma etkinliğinin arttırılması için çevre bilincinin

geliĢtirilmesine yönelik çalıĢmalar yapılmıĢtır.

Proje kapsamında Mayıs, Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında olmak üzere 4 defa aĢağıdaki

tarihlerde arazi çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢtir

1.Arazi: 27.05.2010-28.05.2010

2.Arazi: 30.06.2010-2.07.2010

3.Arazi: 23.07.2010-24.07.2010

4.Arazi: 13.08.2010-14.08.2010

2.1.1. ÇalıĢmada Kullanılan Metotlar

Örneklik Alan (Quadrat-Röleve) Metodu

Örneklik alan (Bitki topluluklarının karakterine göre), belirli bir yerde ekolojik bitki

gözlemlerinin yapıldığı belirli geniĢlikteki alanlardır. Örneklik alan, çalıĢmanın amacına göre

geniĢliği değiĢen, daire veya dikdörtgen ya da kare Ģeklinde bir alandır. Örneklik alan bir bütünü

oluĢturan birçok birim alanlardan biridir. Bir vejetasyon tipinde yeteri sayıda örneklik alan (en

az 20) yapılarak vejetasyonun yapısı hakkında bilgi edinilebilir.

Örneklik alan, nispi bolluk ve her türe ait bireylerin sayısını tespit etmek için kullanılır. Ayrıca

örneklik alan, vejetasyonun yapısı ve floristik kompozisyonundaki farkları tespit etmek veya

vejetasyonun geliĢiminde mevsimlik ya da yıllık değiĢimleri gözlemek için de kullanılır. Bir

örneklik alan, vejetasyonun sadece bir parçasını içermekle birlikte bunun bütün yapısını ortaya

koyar. Bütün bir bölgeyi aynı özen ve dikkatle çalıĢmak hem olanaksız hem de gerçekten

gereksizdir. AraĢtırma bölgesinin farklı yerlerine dikkatle yerleĢtirilen çok sayıda örneklik alan,

bir bölgenin floristik yapısı ve ekolojisi hakkında bize bilgi verebilir.

Örneklik alanlar hem büyüklük hem de kullanıĢ açısından çeĢitlilik gösterir. Örneklik alan

geniĢliği 1 dm2'den 1.000 m

2'ye kadar değiĢebilir. 1 m

2'lik örneklik alanlar çayır ve çoğunluğu

otsu vejetasyonda kullanılır.

En Küçük Alan (Minimal Area)

En küçük alan vejetasyon araĢtırmalarında örneklik alanın büyüklüğünü (geniĢliğini) tespit

etmek için kullanılan bir metottur.

Homojen olan bir bitki birliğinde küçük bir alandaki türlerin listesini yazdığımızda, eğer bu alan

gittikçe büyütülürse burada mevcut tür sayısının arttığını görürüz. Sonuçta bir yerde türün artma

sayısı sıfıra iner. Bunun için önce küçük bir alan üzerinde türlerin listesi yazılır. Sonra bu alan

Page 23: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

10

iki misline çıkarılır ve görülen yeni türler ilave edilir. Daha sonra iki misli artırmaya devam

ederek sonuçta 6 katı büyüklükte bir alana vardığımızı düĢünelim. Bu büyüklükten sonra yeni

türler görülmüyor veya pratik olarak bulunmuyorsa tespit edilmek istenilen en küçük alan‘ın

geniĢliği bu kadardır denilir.

Vejetasyon araĢtırmalarında en küçük alan büyüklüğü, değiĢik vejetasyon tiplerinde farklılıklar

göstermektedir. Örneğin orman, ağaçlı steplerde geniĢ alanlar, kumul, çayırlık ve steplerde daha

küçük alanlar olabilmektedir.

Bu metotlar alandaki bitki topluluklarının tespitinde kullanılmıĢtır. Bu metotlarla her habitat

tipinde hem bitki toplulukları, hâkim ve karakter türler, hem de diğer iĢtirakçi bitki türleri tespit

edilmiĢtir. Her habitat tipinde habitatı temsil eden, en az 20 örneklik alan seçilmiĢ ve en küçük

alan metoduna göre bitki türleri tespit edilmiĢtir.

Sayım Metodu

AraĢtırma alanı 23.600 hektarlık bir alan kaplamaktadır. ÇalıĢma alanının tamamında Kum

Zambağı (Pancratium maritimum) türünün sayılabilmesi oldukça zor hatta imkânsızdır. Bu

yüzden sayım çalıĢması toplam alanı temsil eden toplam 56 adet ―Örnek Alan-Quadrat‖

alınması ile yapılmıĢ ve bu örnek alanlardan elde edilen sonuçların bütün alana oranlanmasıyla,

türe ait birey sayıları tahmin edilmiĢtir.

Seçtiğimiz ve sayımların yapıldığı kuadratlar 1 x 1 m büyüklüğünde ve alanın genelini temsil

edecek Ģekilde, homojen alanlardan seçilmiĢlerdir. Kuadrat içinde birey sayımları yapılmıĢ ve

lokalitelerde bu sayılar alan ölçü birimi arttırılarak oranlanmıĢtır.

Toplam 56 lokaliteden alınan GPS kayıtları ve tespit edilen Kum Zambağı (Pancratium

maritimum) birey sayıları türün alanda bulunduğu 3 büyük popülasyonu için ayrı tablolar

halinde açıklamalı olarak verilmiĢtir. Alanda yapılan arazi çalıĢmalarında türün tespit edildiği

tüm lokalitelerde GPS kayıtları Garmin 60 Csx cihazıyla UTM olarak kayıt altına alınmıĢtır.

2009 yılında yapılan çalıĢmada GPS kayıtları farklı sistemde alındığı için benzerlik

göstermemektedir.

2.2. Alandaki Floristik ÇalıĢmalar

Göksu deltasının florası ile ilgili olarak en detaylı çalıĢma ilk olarak Düzenli ve arkadaĢları

(1996) tarafından yapılmıĢtır. Bu araĢtırma Göksu deltasındaki doğal olan ve olmayan (tarım

alanları, vb.) alanları kapsamaktadır. Uygun ve ark. (1994) tarafından yapılan çalıĢma ile

bölgede 352 takson tespit edilmiĢ ve daha önce yayınlanmıĢ literatürlerden elde edilen 89 takson

da bu çalıĢmaya ilave edilerek deltadan toplam 441 takson rapor edilmiĢtir. 1996 yılında

Düzenli ve arkadaĢları (1996) tarafından da bu araĢtırma ―Göksu Deltası florası‖ baĢlığı altında

yayınlanmıĢtır. Yayına göre, alanda 74 familya, 246 cinse ait 382 takson tespit edilmiĢtir.

Bunlardan 6 takson Türkiye için endemiktir. 2007 yılında Deniz Karaömerlioğlu tarafından

yapılan Göksu Deltasındaki (Silifke) Doğal Ekosistemlerin Bitki Ekolojisi Yönünden

AraĢtırılması adlı Doktora tezinde ise 76 familya ve 286 cinse ait 475 takson tespit edilmiĢtir.

Bunlardan 9‘u endemiktir. Göksu Deltası‘nın florasında farklı zamanlarda yapılan çalıĢmalarda

tespit edilen toplam takson sayısı 507‘dır (Uygun, Düzenli, Karaömerlioğlu, Yaprak). Bu

türlerden 10 takson Türkiye için endemiktir.

Page 24: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

11

Fotoğraf 2: Halocnemum yurdakulolii (EN)

2.2.1. Endemizm

Göksu deltası endemik taksonlarından 3‘ü CR (Beta trojana, Bromus psamophilus, Trigonella

halophila), 3‘si EN (Halocnemum yurdakulolii, Beta adanensis, Alopecurus myosuroides var.

latialatus), 1‘er tanesi LR(cd) (Allium junceum subsp. tridentatum) ve VU (Ononis basiadnata)

kategorilerinde ve 2‘si LR(nt) (Hypericum polyphyllum subsp. polyphyllum, Onopordum

boissieri) kategorisinde yer almaktadır. Halocnemum yurdakulolii 2008 yılında yayınlanmıĢ

yeni bir tür olup Dünya‘da ve Türkiye‘de sadece Göksu Deltasında sınırlı bir alanda yayılıĢ

gösteren Lokal Endemik bir türdür (Foto-1).

1. Beta trojana (CR): Türkiye‘de ilk defa Çanakkale‘de Truva harabelerinde tespit

edilmiĢtir. 6-8. aylarda çiçeklenir. Deltada Kuğu gölü

civarında ve oradaki harabelerin bulunduğu yerlerde

bulunmaktadır (Uygun 1994, Düzenli 1996, Karaömerlioğlu

2007).

2. Bromus psamophilus (CR): Türkiye‘de ilk defa

Tarsus‘ta kumullarda tespit edilmiĢtir. 6. ayda çiçeklenir.

Sadece tip örneği lokalitesinden bilinmektedir. Kum

mahallesi, KuyubaĢı civarı tespit edilmiĢtir. Küçük bir

popülasyondur (Uygun 1994, Düzenli 1996, Karaömerlioğlu

2007).

3. Trigonella halophila (CR): Türkiye‘de ilk defa

Mersin‘de tespit edilmiĢtir. Tarsus-Adana kayıtları vardır. 4-

6. aylarda çiçeklenir (Karaömerlioğlu 2007).

4. Beta adanensis (EN): Türkiye‘de ilk defa Adana-

KarataĢ‘ta tespit edilmiĢtir. 6-7. aylarda çiçeklenir. Deltada

Kuğu gölü civarında ve oradaki harabelerin bulunduğu yerlerde bulunmaktadır (Uygun 1994,

Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007).

5. Halocnemum yurdakulolii

(EN): Türkiye‘de ilk defa Göksu

Deltasında tespit edilmiĢtir. Sadece tip

örneği lokalitesinden bilinmektedir.

Paradeniz çevresinde ve Fener

civarındatespit edilmiĢtir, büyük bir

popülasyondur (Yaprak 2006).

6. Alopecurus myosuroides var.

latialatus (EN): Türkiye‘de ilk defa

Fotoğraf 1: Bromus psamophilus (CR)

Page 25: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

12

Fotoğraf 3: Hypericum polyphyllum subsp. polyphyllum

LR(nt)

Adana-KarataĢ‘tan tespit edilmiĢtir. 5. ayda çiçeklenir. Sadece tip örneği lokalitesinden

bilinmektedir (Karaömerlioğlu 2007).

7. Ononis basiadnata (VU): Türkiye‘de ilk defa Mersin-Gülnar-Gilindere‘de tespit

edilmiĢtir. 6-7. aylarda çiçeklenir. 600-1350 m‘lerde yayılıĢ gösterir. Konya-Ermenek-Silifke ve

Gülnar diğer bulunduğu yerlerdir (Karaömerlioğlu 2007).

8. Hypericum polyphyllum subsp. polyphyllum LR(nt): Türkiye‘de ilk defa Mersin‘de

tespit edilmiĢtir (Foto-3). Gülnar-Silifke-Mersinden kayıtlar vardır. Deniz kıyısından 770 m‘ye

kadar yayılıĢ gösterir. 5-6. aylarda

çiçeklenir. Kum Mahallesi

civarında tespit edilmiĢtir. Sadece

birkaç birey bulunmuĢtur (Uygun

1994, Düzenli 1996,

Karaömerlioğlu 2007).

9. Onopordum boissieri

LR(nt): Türkiye‘de ilk defa

Antalya Elmalı‘da tespit edilmiĢtir.

Türkiye florasında yetiĢme

yükseklikleri 100-1400 m‘ler

arasındadır. Antalya-Burdur-

Konya-Anamur-Tarsus diğer

yetiĢtiği yerler arasındadır. 5-7

aylarda çiçeklenir. Hurma mahallesi, Paradenizin kuzeyinde tuzcul alanlarda bulunmaktadır

(Uygun 1994, Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007).

10. Allium junceum subsp. tridentatum LR(cd): Türkiye‘de ilk defa Antalya Konyaaltında

tespit edilmiĢtir. Ayrıca Anamur‘dan kaydı vardır. 5. ayda çiçeklenir (Uygun 1994, Düzenli

1996, Karaömerlioğlu 2007).

2.2.2. Endemik Olmayan Nadir ve Tehdit altındaki Flora Türleri

Alanda muhtelif zamanlarda yapılan çalıĢmalar (Uygun 1994, Düzenli 1996, Karaömerlioğlu

2007) sırasında tespit edilen türler olup sayı ve türler bakımından farklılıklar göstermektedir.

Yaptığımız çalıĢmalar sonucunda endemik olmayan nadir bitki türlerinden Türkiye Bitkileri

Kırmızı Kitabında yer alan 14 nadir bitki türü olup bunlardan 4‘ü (Ambrosia maritima, Cyprinia

gracilis, Halopeplis amplexicaulis ve Pancratium maritimum) ve 10‘u VU (Alhagi mannifera,

Arum dioscoridis var. dioscoridis, Carthamus tenuis subsp. tenuis, Chlamydophora tridentata,

Limonium graecum var. graecum, Mesembryanthemum nodiflorum, Rhamnus depresssus,

Solanum woronowii, Tamarix tetragyna ve Zygophyllum album) EN kategorisinde

bulunmaktadır.

Page 26: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

13

1. Alhagi mannifera (VU): Deltada tüm hareketli ve sabit kumullarda yayılıĢ gösterir.

Büyük popülasyondur (Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007).

2. Ambrosia maritima (EN): Kum Mahallesi, KuyubaĢı civarında yayılıĢ gösterir (Düzenli

1996, Karaömerlioğlu 2007).

3. Arum dioscoridis var. dioscoridis (VU): (Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007)

4. Carthamus tenuis subsp. tenuis (VU): (Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007)

5. Chlamydophora tridentata (VU): (Karaömerlioğlu 2007)

6. Cyprinia gracilis (EN): Kum Mahallesi, KuyubaĢı civarında yayılıĢ gösterir (Uygun

1994, Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007).

7. Halopeplis amplexicaulis (EN): Bu türün alandaki yayılıĢı hakkında kesin bilgi yoktur.

2006 yılında yapılan bir yayında (Yaprak, 2006) Ġzmir Çiğli, Çamaltı tuzlasından toplanmıĢ

örneği, tür için uzun bir süre sonunda toplanan tek kaydıdır.

8. Limonium graecum. var. graecum (VU): (Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007)

9. Mesembryanthemum nodiflorum (VU): Harabeler civarında yayılıĢ gösterir (Uygun

1994, Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007).

10. Pancratium maritimum (EN): Deltada tüm hareketli ve sabit kumullarda yayılıĢ gösterir.

Büyük popülasyondur (Uygun 1994, Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007).

11. Rhamnus depresssus (VU): Harabeler civarında birkaç birey halindedir. Zayıf

popülasyon (Karaömerlioğlu 2007).

12. Solanum woronowii (VU): (Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007)

13. Tamarix tetragyna (VU): (Düzenli 1996, Karaömerlioğlu 2007)

14. Zygophyllum album (VU): Deltada tüm hareketli ve sabit kumullarda yayılıĢ gösterir.

Büyük popülasyondur (Düzenli 1996,

Karaömerlioğlu 2007).

2.2.3. Nadir Türler

Yukarıdaki türler dıĢında alanda tespit

ettiğimiz ancak nadir olduklarına karar

verdiğimiz 4 bitki türü de Ģunlardır.

1. Glycyrrhiza glabra var.

glandulifera (Meyan Kökü): Harabeler

civarında yayılıĢ göstermektedir.

2. Anamone coronaria (Manisa Lalesi): Harabeler civarında yayılıĢ göstermektedir.

Fotoğraf 4: Glycyrrhiza glabra var. glandulifera

Page 27: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

14

3. Phoenix sp. (Hurma): Kum Mahallesi-Eski

Havaalanı kuzeyinde, KuĢ Gözlem kulesi civarında

birkaç fert bulunmaktadır (Phoenix dactylifera).

4. Rosularia libanotica: Harabeler, yıkık duvar

taĢları arasında yayılıĢ gösterir.

IUCN Red Data Book Kategorileri (1994-2000)

Bitki listeleri içinde yer alan endemik ve nadir bitki

türleri için geçerli Red Data Book Kategorileri:

CR - Critically Endangered - Çok Tehlikede: Bir takson çok yakın bir gelecekte yok olma

riski altında ise bu gruba konur. Yapılan floristik çalıĢmalarda gelecekte popülasyonları zarar

görebileceği düĢünülen bitki taksonları bu kategoriye konmuĢtur.

Beta trojana, Bromus psamophilus, Trigonella halophila

EN – Endangered - Tehlikede: Bir takson oldukça yüksek bir risk altında ve yakın gelecekte

yokolma tehlikesi altında ancak henüz CR grubunda değilse EN grubuna konur. Yukarıdaki

tanıma uyan bitkiler yanında, son yıllarda yayınlanmıĢ yeni türler de bu kategoriye konmuĢtur.

Halocnemum yurdakulolii, Beta adanensis, Alopecurus myosuroides var. latialatus,

Ambrosia maritima, Cyprinia gracilis, Halopeplis amplexicaulis,

Pancratium maritimum

VU - Vulnerable - Zarar Görebilir: CR ve EN gruplarına konamamakla birlikte; doğada orta

vadeli gelecekte yüksek tehdit altında olan taksonlar bu gruba konur.

Ononis basiadnata, Alhagi mannifera, Arum dioscoridis var. dioscoridis,

Carthamus tenuis subsp. tenuis, Chlamydophora tridentata, Limonium graecum var.

graecum, Mesembryanthemum nodiflorum, Rhamnus depresssus,

Solanum woronowii, Tamarix tetragyna, Zygophyllum album

LR - Lower Risk - Az Tehdit Altında: Üstteki gruplardan herhangi birine konamayan, onlara

göre popülasyonları daha iyi bitkiler bu kategoriye konur. Popülasyonları oldukça iyi ve en az

beĢ lokaliteden bilinenler bu kategoriye konmuĢtur. Gelecekteki durumlarına göre tehdit

açısından sıralanabilecek üç alt kategorisi vardır:

(nt) Near Threatened-Tehdit Altına Girebilir: Bir evvelki gruba konamayan ancak VU

kategorisine konmaya yakın adaylar.

Hypericum polyphyllum subsp. polyphyllum, Onopordum boissieri

(cd) Conservation Dependent-Koruma Önlemi Gerektiren: Takson 5 yıl içinde yukarıdaki

kategorilerden birine konulacak ve hem tür, hem de habitat açısından özel bir koruma statüsü

gerektirenler.

Allium junceum subsp. tridentatum

Fotoğraf 5: Phoenix sp.

Page 28: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

15

Fotoğraf 6: Alhagi mannifera

Fotoğraf 7: Rhamnus depresssus

Page 29: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

16

Fotoğraf 8: Pancratium maritimum

Fotoğraf 9: Zygophyllum album

Page 30: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

17

2.3. Habitat Koruma ve Ġzleme Bulguları

2.3.1. Habitat Tipleri

Göksu ÖÇK bölgesi içinde 3 doğal habitat tipi mevcuttur. Bunlar Sucul Habitatlar, Kumul

Habitatlar ve Tuzcul Habitatlardır. Bunlarda kendi içlerinde farklı tipte alt habitat tiplerine

ayrılmaktadır. Sucul habitatlar içinde (Sucul Kanal Habitatı, Göl Habitatı, Göl-Nehir Kıyısı

Habitatı) bulunmaktadır. Kumul Habitatlar (hareketli kıyı kumul alanları, kumul alanları, kumul

maki alanları ve çakıllı kumul habitatı) olarak ayrılmaktadır. Tuzcul habitatlar (Tuzcul Sulak

Alan Habitatı, Tuzcul Bataklık Habitatı, Karasal Tuzcul Habitatı) olarak ayrılmaktadır.

Bu tip yapılan habitat ayırımı doğru olmakla birlikte bu çalıĢmada önemli habitatların

tanımlanmasında Habitat Direktifi kullanılacaktır. Avrupa Komisyonu tarafından 1992 yılında

oluĢturulan Habitat direktifi; biyolojik çeĢitliliği korumak amaçlı, yabani flora ve faunanın ve

onların doğal habitatlarının korunmasını sağlamak ve biyolojik çeĢitliliği garanti altına

alınmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Öncelikli doğal habitat tipleri, Avrupa

Topluluğu toprakları üzerinde yer alan doğal alanların oranına bağlı olarak korunması için

Topluluğun özel bir sorumluluk taĢıdığı ve kaybolma tehlikesi olan doğal habitatlardır.

Habitat Direktifine Göre BelirlenmiĢ ve ġu Anda Kabul Gören Korunması Gerekli Habitat

Tipleri (Ek I)‘e göre Göksu ÖÇK Bölgesindeki habitatlar aĢağıdaki Ģekilde

sınıflandırılmıĢlardır. Aynı zamanda eĢdeğer tanımları Avrupa Çevre Ajansı (European

Environment Agency) tarafından sınıflandırılan habitat tipleri Ģeklinde de verilmiĢtir. EUNIS

Habitat sınıflandırması, Avrupa Çevre Ajansı (EEA) tarafından desteklenen, Avrupa ölçeğinde

habitat tipleri üzerine ortak olarak belirlenen bir habitat dilidir. Habitat Direktifi‘nde belirlenen

habitat tipleri, özel topografik, edafik, jeolojik ve klimatik nitelikleri nedeniyle bünyelerinde

barındırdıkları türler ve endemik bitkilerin yer aldığı, korunması öncelikli olan alanlardır.

Bununla birlikte Türkiye‘deki habitatları bu sınıflandırmalara dahil etmekte bazı sıkıntılarla

karĢılaĢılmaktadır. Korunması Gerekli Habitat Tipleri sınıflanmasında kullanılan indikatör türler

Türkiye‘de doğal yayılıĢı olmayan veya cins seviyesinde benzer ancak tür seviyesinde farklı

türlerle temsil edilebilmektedir. Bu kapsamda habitat sınıflandırılmasında alanda yayılıĢ

gösteren türler yerel olarak verilmiĢtir.

Her habitat tipi için 10 adet GPS koordinatı verilmiĢtir. Bu noktalar sentez paftasında gösterilen

habitat tiplerinin merkezi noktalarıdır. Koordinatlar UTM-WGS84 Formatında olup X (Doğu

koordinatlarını) Y (Kuzey Koordinatlarını) Ģeklinde verilmiĢtir. Tüm zonlar 36S'tir.

Göksu ÖÇK Bölgesindeki önemli habitatlar kumul, sucul ve tuzcul olmak üzere 3 ana habitat

tipindedir. Bu ana habitat tiplerini kendi içlerinde Ģu Ģekilde ayırmak mümkündür:

Sucul Habitatlar

Habitat Tipi: Sucul Kanal Habitatı

EUNIS: -

GPS Koordinat:

36S 584367.19-4019649.77

36S 584174.07-4020762.44

Page 31: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

18

Fotoğraf 10: Drenaj Kanalı

36S 584084.03-4021209.92

36S 583686.72-4020958.69

36S 583303.20-4020712.53

36S 582710.12-4020317.96

36S 582473.87-4020055.05

36S 582268.95-4019815.35

36S 584008.07-4021831.87

36S 586267.94-4021644.25

Bitki Topluluğu:

Potamogeton pectinatus

topluluğu

Ceratophyllum demersum

topluluğu

Ludwigia stolonifera topluluğu

Ġzleme

Lokaliteler: Atakent Karasu deresi, GülümpaĢalı kanalı - Çatal boyunca ve KurtuluĢ köyü

kanalı.

Karakter Bitki Türleri: Ceratophyllum demersum, Potamogeton pectinatus, Nasturtium

officinale, Ludwigia stolonifera.

Endemik Bitki Türleri: -

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: -

Bitki Türleri: Arundo donax, Ceratophyllum demersum, Cyperus longus, Digitaria sanguinalis,

Lemna minor, Lycopus europaeus, Lythrum salicaria, Nasturtium officinale, Phragmites

australis, Polygonum salicifolium, Potamogeton nodosus, Potamogeton pectinatus, Ricinus

communis, Schoenoplectus litoralis, Sorghum halepense var. halepense, Thypha domingensis.

Fotoğraf 11: GülümpaĢalı Kanalı Çatalı

Page 32: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

19

Fotoğraf 12: GülümpaĢalı Kanalı

Habitat Tipi: Göl Habitatı

EUNIS:

GPS Koordinat:

C3 Littoral zone of inland surface waterbodies - Kıyı bölgesi iç yüzey suları.

C3.21 [Phragmites australis] beds – Phragmites australis toplukları

C1.6 Temporary lakes, ponds and pools (wet phase) - Mevsimsel olarak kuruyan göller

GPS Koordinat:

36S 587655.05-4017851.88

36S 587278.66-4017303.10

36S 586724.33-4016798.39

36S 585972.89-4016134.15

36S 585478.09-4015882.55

36S 585494.43-4016774.25

36S 585499.21-4017704.77

36S 585076.19-4017297.72

36S 584625.71-4017618.23

36S 583653.26-4017636.92

Bitki Topluluğu:

Ruppia cirrhosa topluluğu

Schoenoplectus litoralis topluluğu

Lokaliteler: Akgöl, Arapalanı, Turna gölü ve Göksu nehir kıyısı göletler.

Karakter Bitki Türleri: Schoenoplectus litoralis, Ruppia cirrhosa.

Endemik Bitki Türleri: -

Fotoğraf 13: Akgöl, Phragmites australis

toplulukları.

Page 33: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

20

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: -

Bitki Türleri: Phragmites australis, Bolboschoenus maritimus var. cymosus, Potamogeton

panormitanus, Juncus maritimus.

Habitat Tipi: Göl-Nehir Kıyısı Habitatı

EUNIS: X01 Estuaries - Nehir ağızları

C3.21 [Phragmites australis] beds – Phragmites australis toplukları

X02 Saline coastal lagoons – Tuzlu kıyısal lagünler

GPS Koordinat:

36S 584080.03-4018158.55

36S 584507.61-4018705.64

36S 585938.32-4018213.28

36S 582956.23-4018245.84

36S 583869.30-4017196.47

36S 586328.98-4016058.83

36S 587182.41-4016706.99

36S 587036.08-4018891.73

36S 588474.47-4018644.64

36S 591652.46-4018277.55

Bitki Topluluğu:

Bolboscoenus maritimus var. cymosus topluluğu

Phragmites australis topluluğu

Typha angustifolia topluluğu

Lokaliteler: Akgöl kenarı, Kum mah.-KurtuluĢ köyü arasındaki kanal kenarları, Göksu nehri

kıyıları.

Karakter Bitki Türleri: Phragmites australis, Bolboscoenus maritimus var. cymosus, Typha

angustifolia, Juncellus laevigatus, Thypha domingensis.

Endemik Bitki Türleri: -

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri:-

Bitki Türleri: Aeluropus littoralis, Artrochnemum fruticosum, Arundo donax, Atriplex hastata,

Bolboschoenus maritimus var. cymosus, Calystegia sepium subsp. sepium, Carex otrubae,

Ceratophyllum demersum, Cionura erecta, Cyperus rotundus, Digitaria sanguinalis, Imperata

cylindrica var. cylindrica, Inula crithmoides, Inula viscosa, Juncellus laevigatus, Juncus

acutusJuncus littoralis, Juncus maritimus, Legousia speculum-veneris, Lemna minor, Ludwigia

stolonifera, Lycopus europaeus, Lythrum salicaria, Menta spicata subsp. tomentosa, Nasturtium

officinale, Phalaris paradoxa, Phragmites australis, Polygonum salicifolium, Polypogon

maritimus subsp. maritimus, Polypogon monspeliensis, Potamogeton crispus, Potamogeton

panormitanus, Potamogeton pectinatus, Puccinellia distans subsp. distans, Ranunculus

Fotoğraf 14: Göksu nehrinin denize döküldüğü

alan.

Page 34: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

21

spaerospermus, Raphanus raphanistrum, Ruppia cirrosa, Salicornia europaea, Salicornia

fragilis, Schoenoplectus litoralis, Scirpoides holoscoenus, Sorghum halepense var. halepense,

Suaeda prostrata subsp. prostrata, Tamarix parviflora, Tamarix tetrandra, Thypha angustifolia,

Thypha domingensis, Xanthium strumarium subsp. cavanillesii.

Kumul Habitatlar

Habitat Tipi: Hareketli Kıyı Kumul Habitatı (Rüzgar-Deniz etkisi ile)

EUNIS: B1 Coastal dunes and sandy shores – Kumullar, kumlu sahiller.

GPS Koordinat:

36S 588123.52-4014204.84

36S 587798.73-4013830.76

36S 587534.53-4013375.55

36S 587236.54-4012785.10

36S 586947.54-4011903.53

36S 582403.91-4017892.90

36S 583472.84-4016925.45

36S 583961.97-4016420.84

36S 584434.07-4015862.24

36S 584859.78-4015126.59

Bitki Topluluğu:

Zygophyllum album topluluğu

Eryngium maritimum topluluğu

Pancratium maritimum topluluğu

Lokaliteler: Kum mah.-Fener arasındaki deniz kıyısı, Dalyan doğusu, Fener çevresi kumulları,

Cırba göleti-Göksu nehri arası kumulları, Dalyan batısı ve doğusu, Cırba batısı kumullar.

Karakter Bitki Türleri: Zygophyllum album, Cakile maritima, Elymus farctus subsp.

bessarabicus var. bessarabicus, Euphorbia paralias, Sporobolus virginicus, Eryngium

maritimum.

Endemik Bitki Türleri: -

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: Pancratium maritimum (EN), Ambrosia maritima

(EN), Limonium graecum var. graecum (VU), Zygophyllum album (VU)

Bitki Türleri: Alhagi pseudoalhagi, Anagallis arvensis var. arvensis, Anagallis arvensis var.

caerulea, Arundo donax, Bromus tectorum, Cakile maritima, Catapodium rigidum subsp.

rigidum var. rigidum, Crepis foetida subsp. commutata, Crepis vesicaria, Cyperus capitatus,

Digitaria sanguinalis, Echium angustifolium, Elymus farctus subsp. bessarabicus var.

bessarabicus, Euphorbia paralias, Euphorbia peplis, Euphorbia terracina, Hedypnois cretica,

Heliotropium hirsutissimum, Imperata cylindrica var. cylindrica, Inula crithmoides, Ipomoea

stolonifera, Juncus maritimus, Juncus pygmaeus, Lagurus ovatus, Limonium virgatum, Lolium

rigidum var. rottbollioides, Medicago littoralis var. littoralis, Medicago marina, Ononis natrix

subsp. hispanica, Otanthus maritimus, Paronychia argentea var. argentea, Phagnalon graecum,

Page 35: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

22

Phragmites australis, Plantago maritima, Polygonum equisetiforme, Rostraria cristata var.

cristata, Salicornia europae, Salsola kali, Salsola ruthenica, Salsola soda, Sarcopoterium

spinosum, Silene kotschyi var. maritima, Sporobolus virginicus, Thymelaea hirsuta, Torilis

arvensis subsp. neglecta, Torilis nodosa, Trifolium campestre, Xanthium strumarium subsp.

cavanillesii.

Fotoğraf 15: Seyrek Zygophyllum album bitkileri ve vejetasyonsuz kumullar

Fotoğraf 16: Hareketli kumullar ve Zygophyllum album toplulukları.

Page 36: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

23

Fotoğraf 17: Hareketli kumullar üzerinde saf Pancratium maritimum toplulukları

Habitat Tipi: Kumul Habitatı (Sabit Kumullar)

EUNIS: B1 Coastal dunes and sandy shores – Kumullar, kumlu sahiller.

GPS Koordinat:

36S 584772.27-4015598.95

36S 585319.80-4015105.00

36S 585900.27-4014305.69

36S 586846.32-4012693.00

36S 587963.93-4014408.33

36S 588873.53-4015175.89

36S 591784.05-4017817.09

36S 592627.35-4017852.26

36S 592925.54-4017714.17

36S 593030.25-4017658.84

Bitki Topluluğu:

Cyperus capitatus topluluğu

Trachomitum venetum subsp. sarmatiense topluluğu

Echium angustifolium topluluğu

Ononis natrix subsp. hispanica topluluğu

Thymelaea hirsuta topluluğu

Lokaliteler: Cırba göleti-Göksu nehri arası, Dalyan doğusu, Kum mah.-Fener arasındaki

alanlar, KuĢ Gözlem Kulesi civarı ve Dalyan güneyi.

Karakter Bitki Türleri: Trachomitum venetum subsp. sarmatiense, Cyperus capitatus, Ononis

natrix subsp. hispanica, Echium angustifolium, Thymelaea hirsuta, Parapholis incurva,

Helianthemum stipulatum.

Endemik Bitki Türleri: Onopordum boissieri LR(nt), Bromus psamophilus (CR).

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: Pancratium maritimum (EN), Ambrosia maritima

(EN), Limonium graecum var. graecum (VU), Zygophyllum album (VU).

Page 37: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

24

Bitki Türleri: Alhagi pseudoalhagi, Alopecurus myosuroides var. myosuroides, Anagallis

arvensis var. arvensis, Anagallis arvensis var. caerulea, Anchusa aggregata, Anthemis cotula,

Asphodelus aestivus, Astragalus hamosus, Avena clauda, Blackstonia perfoliata subsp.

perfoliata, Bromus pseudobrachystachys, Bromus rigidus, Bromus rubens, Bromus tectorum,

Bupleurum orientale, Cakile maritima, Capsella bursa-pastoris, Cardopatium corymbosum,

Carlina oligocephala subsp. oligocephala, Carthamus lanatus, Catapodium rigidum subsp.

rigidum var. rigidum, Centaurium erythraea subsp. turcicum, Centaurium pulchellum,

Chenopodium album subsp. album var. album, Crepis foetida subsp. commutata, Crepis foetida

subsp. foetida, Crepis vesicaria, Cyperus capitatus, Daucus littoralis, Digitaria sanguinalis,

Echium angustifolium, Echium vulgare, Elymus farctus subsp. bessarabicus var. bessarabicus,

Erodium cicutarium subsp. cicutarium, Erodium gruinum, Eryngium maritimum, Euphorbia

paralias, Euphorbia peplis, Euphorbia terracina, Evax eriosphaera, Geranium molle subsp.

molle, Halimione portulacoides, Hedypnois cretica, Herniaria hirsuta, Hordeum murinum

subsp. murinum, Imperata cylindrica var. cylindrica, Inula crithmoides, Inula viscosa, Ipomoea

stolonifera, Juncus pygmaeus, Koeleria cristata, Lagurus ovatus, Legousia speculum-veneris,

Limonium angustifolium, Limonium meyeri, Limonium sinuatumLolium rigidum var.

rottbollioides, Lotus corniculatus var. tenuifolius, Lotus halophilus var. halophilus, Medicago

littoralis var. littoralis, Medicago marina, Melilotus alba, Myrtus communis subsp. communis,

Onobrychis crista-galli, Ononis natrix subsp. hispanica, Parapholis incurva, Paronychia

argentea var. argentea, Phalaris aquatica, Phragmites australis, Picris altissima, Plantago

coronopus subsp. commutata, Plantago cretica, Plantago lagopus, Plantago maritima,

Polygonum equisetiforme, Rostraria cristata var. cristata, Saccharum ravennae, Salsola kali,

Salsola ruthenica, Salsola soda, Sarcopoterium spinosum, Scirpoides holoschoenus, Scolymus

hispanicus, Secale cereale var. cereale, Silene colorata, Silene kotschyi var. maritima,

Spergularia bocconii, Sporobolus virginicus, Suaeda prostrata subsp. prostrata, Torilis

arvensis subsp. neglecta, Trifolium campestre, Trifolium purpureum var. purpureum, Trifolium

resupinatum var. microcephalum, Trifolium stellatum, Trisetaria loeflingiana, Urginea

maritima, Urospermum picroides, Valantia hispida, Verbascum sinuatum var. sinuatum, Vulpia

fasciculata, Xanthium strumarium subsp. cavanillesii.

Fotoğraf 18: Pancratium maritimum ve Ononis natrix toplulukları.

Page 38: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

25

Fotoğraf 19: Erygium maritimum saf topluluğu

Habitat Tipi: Kumul Maki Habitatı

EUNIS: B1.6 Coastal dune scrub – Kıyı kumul çalılar, F7 Frigana.

GPS Koordinat:

36S 586575.24-4014358.56

36S 586330.27-4014569.13

36S 586009.28-4014774.09

36S 585864.12-4014947.36

36S 585762.52-4014934.38

36S 584669.10-4015898.03

36S 584611.20-4016151.96

36S 584363.38-4016287.07

36S 584317.91-4016423.05

36S 583661.54-4016900.62

Bitki Topluluğu:

Myrtus communis subsp. communis topluluğu

Polygonum equisetiforme topluluğu

Vitex agnus-castus topluluğu

Populus euphrathica topluluğu

Nerium oleander topluluğu

Lokaliteler: Kum Mahallesi Havaalanı mevkii, KuĢ Gözetleme kuleleri civarı.

Karakter Bitki Türleri: Myrtus communis subsp. communis, Sorghum halepense var.

halepense, Vitex agnus-castus, Polygonum equisetiforme, Populus euphrathica, Ephedra

campylopoda, Nerium oleander, Polypogon maritimus subsp. maritimus.

Endemik Bitki Türleri: Onopordum boissieri LR(nt), Bromus psamophilus (CR).

Page 39: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

26

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: Ambrosia maritima (EN), Cyprinia gracilis (EN),

Limonium graecum var. graecum (VU), Alhagi mannifera (VU).

Bitki Türleri: Aegilops umbellulata subsp. umbellulata, Alhagi pseudoalhagi, Allium

ampeloprasum, Alopecurus myosuroides var. myosuroides, Ammi visnaga, Anagallis arvensis

var. caerulea, Anchusa aggregata, Asphodelus aestivus, Avena sterilis subsp. sterilis,

Blackstonia perfoliata subsp. perfoliata, Bolboschoenus maritimus var. cymosus, Brassica

tournefortii, Bromus rigidus, Bromus tectorum, Carlina oligocephala subsp. oligocephala,

Carthamus lanatus, Catapodium rigidum subsp. rigidum var. rigidum, Centaurium pulchellum,

Ceratonia siliqua, Cichorium pumilum, Convolvulus arvensis, Crepis foetida subsp. commutata,

Crepis foetida subsp. foetida, Crepis vesicaria, Crypsis faktorovskyi, Cynanchum acutum

subsp. acutum, Cyperus capitatus, Daucus carota, Digitaria sanguinalis, Echinops viscosus

subsp. bithynicus, Echium angustifolium, Ephedra campylopoda, Erodium cicutarium subsp.

cicutarium, Euphorbia peplus var. peplus, Euphorbia terracina, Filago eriocephala, Galium

murale, Geranium molle subsp. molle, Geranium purpureum, Gladiolus italicus, Hedypnois

cretica, Helianthemum stipulatum, Hordeum murinum subsp. murinum, Imperata cylindrica

var. cylindrica, Inula viscosa, Juncus inflexus, Juncus littoralis, Juniperus oxycedrus subsp.

macrocarpa, Kickxia elatine subsp. crinita, Lagurus ovatus, Lathyrus stenophyllus, Legousia

speculum-venerisLimonium meyeri, Lolium perene, Lolium rigidum var. rottbollioides, Lolium

temulentum var. temulentum, Lythrum salicaria, Maresia nana, Medicago littoralis var.

littoralis, Melilotus alba, Myrtus communis subsp. communis, Nerium oleander, Ononis natrix

subsp. hispanica, Osyris alba, Parapholis incurva, Paronychia argentea var. argentea,

Phagnalon graecum, Phillyrea latifolia, Phyla nodiflora, Picris altissima, Pistacia terebinthus

subsp. palaestina, Plantago coronopus subsp. commutata, Plantago lagopus, Plantago

maritima, Poa annua, Polygonum equisetiforme, Prasium majus, Rhamnus depresssus,

Rhamnus oleoides subsp. graecus, Rostraria cristata var. cristata, Rubia tenuifolia, Rumex

crispus, Saccharum ravennae, Sarcopoterium spinosum, Scirpoides holoschoenus, Scolymus

hispanicus, Silene kotschyi var. maritima, Smilax aspera, Sporobolus virginicus, Styrax

officinalis, Torilis arvensis subsp. neglecta, Torilis nodosa, Trachomitum venetum subsp.

sarmatiense, Tragopogon longirostris var. longirostris, Trifolium campestre, Trifolium

purpureum var. purpureum, Trifolium resupinatum var. microcephalum, Trifolium stellatum,

Urginea maritima, Urospermum picroides, Urtica pilulifera, Verbascum sinuatum var.

sinuatum, Vitex agnus-castus, Vulpia fasciculata, Xanthium strumarium subsp. cavanillesii.

Fotoğraf 20: Sabit Kumullar

Page 40: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

27

Fotoğraf 21: Çakıllı Kumul Habitat

Habitat Tipi: Çakıllı Kumul Habitatı (Bozuk Kumullar)

EUNIS: B1 Coastal dunes and sandy shores – Kumullar, kumlu sahiller.

B1.44 East Mediterranean fixed grey dunes - Doğu Akdeniz sabit gri tepeleri (Euphorbia

terracina).

GPS Koordinat:

36S 582953.91-4017581.47

36S 583119.76-4017508.16

36S 583213.81-4017320.05

36S 583469.11-4017386.11

36S 583360.57-4017188.73

36S 583591.25-4017272.48

36S 583872.59-4016909.56

36S 584216.96-4016653.39

36S 584697.54-4016207.52

36S 585296.22-4015539.27

Bitki Topluluğu:

Urginea maritima topluluğu

Asphodelus aestivus topluluğu

Verbascum sinuatum var. sinuatum topluluğu

Sarcopoterium spinosum topluluğu

Lokaliteler: Kum Mahallesi, Eski Havaalanı civarı, KuĢ Gözlem Kulübesi civarı, Fener yolu

kuzeyi, Dalyan güneyi.

Karakter Bitki Türleri: Asphodelus aestivus, Urginea maritima, Sarcopoterium spinosum,

Verbascum sinuatum var. sinuatum.

Endemik Bitki Türleri: Onopordum boissieri LR(nt), Allium junceum subsp. tridentatum

LR(cd), Hypericum polyphyllum subsp. polyphyllum LR(nt), Bromus psamophilus (CR).

Page 41: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

28

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: Arum dioscoridis var. dioscoridis (VU), Ambrosia

maritima (EN), Limonium graecum var. graecum (VU).

Bitki Türleri: Aegilops umbellulata subsp. umbellulata, Aeluropus littoralis, Allium

ampeloprasum, Anagallis arvensis var. arvensis, Anagallis arvensis var. caerulea, Anchusa

aggregata, Anchusa caespitosa, Anemone coronaria, Anthemis cotula, Arundo donax,

Asphodelus aestivus, Asteriscus aquaticus, Avena clauda, Avena sterilis subsp. sterilis, Beta

maritima, Blackstonia perfoliata subsp. perfoliata, Brassica tournefortii, Bromus

pseudobrachystachys, Bromus rigidus, Bromus rubens, Bromus tectorum, Cardopatium

corymbosum, Carthamus lanatus, Catapodium rigidum subsp. rigidum var. rigidum, Centaurea

calcitrapa subsp. calcitrapa, Centaurium erythraea subsp. rumelicum, Centaurium pulchellum,

Chondrilla juncea var. juncea, Crepis foetida subsp. commutata, Crepis foetida subsp. foetida,

Crepis vesicaria, Cressa cretica, Daucus carota, Digitaria sanguinalis, Echium angustifolium,

Erodium cicutarium subsp. cicutarium, Erodium gruinum, Eryngium creticum, Euphorbia

peplus var. peplus, Euphorbia terracina, Filago eriocephala, Fumaria densiflora, Gynandriris

sisyrinchium, Hedypnois cretica, Helianthemum stipulatum, Herniaria hirsuta, Hordeum

murinum subsp. murinum, Hypericum montbretii, Imperata cylindrica var. cylindrica, Lagurus

ovatus, Lamium amplexicaule, Legousia speculum-veneris, Limonium meyeri, Limonium

sinuatum, Linum bienne, Lolium perene, Lolium rigidum var. rottbollioides, Medicago littoralis

var. littoralis, Onobrychis crista-galli, Ononis natrix subsp. hispanica, Osyris alba, Papaver

rhoeas, Paronychia argentea var. argentea, Phagnalon graecum, Phalaris aquatica, Plantago

coronopus subsp. commutata, Plantago cretica, Plantago lagopus, Plantago maritima, Poa

annua, Polygonum equisetiforme, Raphanus raphanistrum, Rhamnus oleoides subsp. graecus,

Rostraria cristata var. cristata, Rumex bucephalophorus, Saccharum ravennae, Satureja

thymbra, Scandix pecten­veneris, Schoenus nigricans, Scirpoides holoschoenus, Scolymus

hispanicus, Silene colorata, Silene kotschyi var. maritima, Sonchus oleraceus, Sporobolus

virginicus, Teucrium polium, Thymbra spicata var. spicata, Thymelaea hirsuta, Torilis arvensis

subsp. neglecta, Torilis nodosa, Tragopogon longirostris var. longirostris, Trifolium campestre,

Trifolium fragiferum, Trifolium purpureum var. purpureum, Trifolium resupinatum var.

microcephalum, Trifolium stellatum, Trisetaria loeflingiana, Urginea maritima, Valantia

hispida, Verbascum sinuatum var. sinuatum, Vitex agnus-castus, Vulpia fasciculata.

Tuzcul Habitatlar

Habitat Tipi: Tuzcul Sulak Alan Habitatı

EUNIS: A2.5 Coastal saltmarshes and saline reedbeds – Kıyısal tuzlu bataklıklar ve tuzlu

yataklar.

GPS Koordinat:

36S 588524.54-4016687.67

36S 588520.80-4016355.40

36S 591797.34-4018018.87

36S 593361.65-4017869.55

36S 594210.97-4018429.33

Page 42: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

29

Fotoğraf 23: Hurma Mahallesi-Paradeniz

36S 594334.43-4018119.16

36S 594649.71-4018808.05

36S 595458.20-4018948.04

36S 596562.33-4021143.44

36S 596407.05-4023188.77

Bitki Topluluğu:

Juncus littoralis topluluğu

Phragmites australis topluluğu

Juncus acutus topluluğu

Lokaliteler:

Kum mahallesi Havaalanı mevkii, Dalyan-Hurma mah. arası, Dalyan-Göksu nehri arası, Göksu

nehri batısı, Cırba göleti batısı, Aliağa gölü ve çevresi ve KuĢlu gölün güneyi, Dalyan-Hurma

mah. arası, Dalyan kuzeyi, KurtuluĢ köyü güneyi, Göksu nehri, Cırba göleti kuzeyi.

Karakter Bitki Türleri: Juncus littoralis, Polypogon maritimus subsp. maritimus, Juncus

maritimus, Phragmites australis, Juncus acutus, Atriplex hastata.

Endemik Bitki Türleri: Bromus psamophilus (CR).

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: Zygophyllum album (VU), Ambrosia maritima (EN).

Bitki Türleri: Aeluropus littoralis, Alhagi pseudoalhagi, Alopecurus myosuroides var.

myosuroides, Ammi majus, Arthrocnemum fruticosum, Arthrocnemum glaucum, Asphodelus

aestivus, Atriplex hastata, Bolboschoenus maritimus var. cymosus, Bupleurum orientale,

Calamogrostis pseudophragmites, Carduus pycnocephalus, Carex extensa, Carex otrubae,

Centaurea calcitrapa subsp. calcitrapa, Centaurium erythraea subsp. rumelicum, Centaurium

pulchellum, Cionura erecta, Convolvulus arvensis, Crepis foetida subsp. commutata, Crepis

vesicaria, Crypsis faktorovskyi, Cyperus rotundus, Cyperus serotinus, Digitaria sanguinalis,

Eleocharis palustris, Elymus elongatus subsp. ponticus, Elymus farctus subsp. bessarabicus var.

striatulus, Fimbristylis bisumbellata, Halimione portulacoides, Hordeum murinum subsp.

murinum, Inula crithmoides, Inula

viscosa, Juncellus laevigatus, Juncus

acutus, Juncus articulatus, Juncus

inflexus, Juncus maritimus, Juncus

pygmaeus, Legousia speculum-

veneris, Limonium angustifolium,

Limonium gmelinii, Limonium

meyeri, Limonium virgatum, Lolium

rigidum var. rottbollioides, Lotus

corniculatus var. tenuifolius, Lotus

halophilus var. halophilus, Melilotus

alba, Melilotus elegans, Panicum

repens, Parapholis incurva,

Phragmites australis, Plantago

coronopus subsp. commutata,

Fotoğraf 22: Tuzcul Geçici Gölet

Page 43: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

30

Plantago lagopus, Plantago maritima, Polygonum equisetiforme, Polypogon maritimus subsp.

maritimus, Puccinellia distans subsp. distans, Rostraria cristata var. cristata, Rumex crispus,

Saccharum ravennae, Salicornia europaea, Salicornia fragilis, Schoenoplectus litoralis,

Schoenoplectus supinus, Scirpoides holoschoenus, Sonchus oleraceus, Sorghum halepense var.

halepense, Spergularia bocconii, Spergularia maritima, Spergularia salina, Sphenopus

divaricatus, Sporobolus virginicus, Suaeda prostrata subsp. prostrata, Tamarix tetrandra,

Thypha angustifolia, Torilis arvensis subsp. neglecta, Trachomitum venetum subsp.

sarmatiense, Trifolium campestre, Trifolium resupinatum var. microcephalum, Trisetaria

loeflingiana, Xanthium strumarium subsp. cavanillesii.

Habitat Tipi: Tuzcul Bataklık Habitatı

EUNIS: A2.5 Coastal saltmarshes and saline reedbeds – Kıyısal tuzlu bataklıklar ve tuzlu

yataklar.

GPS Koordinat:

36S 583196.69-4018208.21

36S 583993.67-4019040.89

36S 585194.70-4019333.64

36S 585608.54-4019047.20

36S 586825.67-4019762.35

36S 586107.38-4015661.18

36S 587473.53-4014509.36

36S 588119.88-4017175.21

36S 589310.75-4018094.38

36S 593631.43-4017761.06

Bitki Topluluğu:

Limonium angustifolium topluluğu

Halimione portulacoides topluluğu

Inula crithmoides topluluğu

Lokaliteler: Kum Mahallesi KuĢ Gözetleme Kulesi arası, Akgöl batısında, KurtuluĢ- Göksu

nehri, Akgöl-Balıkçı kulübeleri arası, Akyapı ve çevresi, Kum mahallesi-Havaalanı mevkii,

Cırba batısı Akgöl doğusu.

Karakter Bitki Türleri: Aeluropus littoralis, Cressa cretica, Halimione portulacoides,

Limonium angustifolium, Plantago coronopus subsp. commutata, Asteriscus aquaticus, Inula

crithmoides,

Endemik Bitki Türleri: -

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: Chlamydophora tridentata (VU), Alhagi mannifera

(VU), Arum dioscoridis var. dioscoridis (VU), Limonium graecum var. graecum (VU),

Zygophyllum album (VU), Tamarix tetragyna (VU), Ambrosia maritima (EN), Carthamus

tenuis subsp. tenuis (VU).

Bitki Türleri: Aeluropus littoralis, Alhagi pseudoalhagi, Anagallis arvensis var. arvensis,

Anagallis arvensis var. caerulea, Anthemis cotula, Arthrocnemum fruticosum, Arthrocnemum

Page 44: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

31

glaucum, Asphodelus aestivus, Astragalus hamosus, Avena clauda, Bellis annua, Beta maritima,

Bolboschoenus maritimus var. cymosus, Bromus pseudobrachystachys, Bromus rigidus, Bromus

rubens, Bupleurum orientale, Cakile maritima, Cardaria draba, Cardopatium corybosum,

Carduus pycnocephalus, Carthamus lanatus, Centaurea calcitrapa subsp. calcitrapa,

Centaurium erythraea subsp. rumelicum, Centaurium maritimum, Centaurium pulchellum,

Cephalaria aristata, Chlamydophora tridentata, Chrysanthemum coronarium, Cichorium

intybus, Cichorium spinosum, Crepis foetida subsp. foetida, Crepis vesicaria, Cressa cretica,

Cuscuta campestris, Cynodon dactylon var. villosus, Digitaria sanguinalis, Erodium cicutarium

subsp. cicutarium, Erodium gruinum, Erygium creticum, Eryngium maritimum, Geranium

molle subsp. molle, Gynandriris sisyrinchium, Halimione portulacoides, Halocnemum

strobilaceum, Hedypnois cretica, Hordeum murinum subsp. murinum, Juncus acutus, Juncus

inflexus, Juncus littoralis, Juncus maritimus, Legousia speculum-veneris, Limonium

angustifolium, Limonium echioides, Limonium meyeri, Limonium virgatum, Lolium rigidum

var. rottbollioides, Medicago

littoralis var. littoralis, Medicago

minima var. minima, Medicago

rotata var. rotata, Melilotus alba,

Melilotus elegansç Parapholis

incurva, Petrosimonia brachiata,

Phagnalon graecum, Phalaris

aquatica, Phalaris paradoxa var.

praemorsa, Phragmites australis,

Plantago coronopus subsp.

commutata, Plantago lagopus,

Plantago maritima, Polygonum

equisetiforme, Polypogon

maritimus subsp. maritimus,

Romulea columnae subsp.

columnae, Romulea ramiflora subsp. ramiflora, Rostraria cristata var. cristata, Salicornia

europaea, Salicornia fragilis, Salsola kali, Salsola ruthenica, Salsola soda, Scorzonera cana

var. cana, Scorzonera cana var. jacquinana, Senecio vulgaris, Silene colorata, Spergularia

bocconii, Spergularia maritima, Spergularia salina, Sphenopus divaricatus, Sporobolus

virginicus, Suaeda prostrata subsp. prostrata, Torilis arvensis subsp. neglecta, Torilis nodosa,

Trifolium campestre, Trifolium fragiferum, Trifolium purpureum var. purpureum, Trifolium

resupinatum var. microcephalum, Trifolium stellatum, Trisetaria loeflingiana, Urospermum

picroides, Vicia narbonensis var. narbonensis.

Habitat Tipi: Karasal Tuzcul Habitatı

EUNIS: A2.5 Coastal saltmarshes and saline reedbeds – Kıyısal tuzlu bataklıklar ve tuzlu

yataklar.

GPS Koordinat:

36S 586026.94-4018879.02

36S 588837.27-4019482.83

36S 586685.05-4015216.22

36S 589112.87-4015597.81

36S 590813.42-4019610.81

36S 592332.40-4018453.36

Fotoğraf 24: Tuzcul Bataklık

Page 45: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

32

36S 593492.29-4018121.67

36S 595645.76-4019309.05

36S 596395.94-4020685.31

36S 596740.81-4022568.07

Bitki Topluluğu:

Salicornia europae topluluğu

Arthrocnemum fruticosum topluluğu

Halocnemum strobilaceum topluluğu

Arthrocnemum glaucum topluluğu

Lokaliteler: Fener yolu kuzeyinde, Fener-Paradeniz arasında, KurtuluĢ köyü–Hurma mahallesi

arası ve Turna gölü arası, Akgöl doğusunda, Fener kuzeyi ve kuzeybatısı, Kuğu gölü doğusu ve

kuzeyi, KurtuluĢ köyü-Göksu nehri yolu güneyi ve doğusu, Göksu nehri batısı, Kum Mahallesi

KuĢ Gözetleme kulesi ve KuĢ Gözlem Kulübeleri arasında, Akgöl batısı, Fener yolu kuzeyi iç

kesimleri.

Karakter Bitki Türleri: Arthrocnemum fruticosum, Salicornia europae, Halocnemum

strobilaceum, Arthrocnemum fruticosum, Arthrocnemum glaucum.

Endemik Bitki Türleri: Alopecurus myosuroides var. latialatus (EN), Beta trojana (CR).

Nadir ve Tehdit Altındaki Bitki Türleri: Halopeplis amplexicaulis (EN), Mesembryanthemum

nodiflorum (VU), Clamydophora tridentata (VU), Zygophyllum album (VU), Limonium

graecum var. graecum (VU).

Bitki Türleri: Aeluropus littoralis, Allium ampeloprasum, Alopecurus myosuroides var.

myosuroides, Anagallis arvensis var. arvensis, Anagallis arvensis var. caerulea, Arthrocnemum

fruticosum, Arthrocnemum glaucum, Avena clauda, Blackstonia perfoliata subsp. perfoliata,

Bolboschoenus maritimus var. cymosus, Bromus rigidus, Bupleurum orientale, Carduus

pycnocephalus, Centaurium erythraea subsp. rumelicum, Centaurium pulchellum, Cnicus

benedictus var. kotsch, Crepis foetida subsp. foetida, Crepis vesicaria, Cressa cretica, Elymus

farctus subsp. bessarabicus var.

striatulus, Erophila verna subsp.

praecox, Geranium purpureum,

Halimione portulacoides,

Halocnemum strobilaceum,

Hedypnois cretica, Hordeum

murinum subsp. murinum, Inula

crithmoides, Juncus inflexus, Juncus

littoralis, Juncus maritimus, Juncus

pygmaeus, Juncus rigidus, Limonium

angustifolium, Limonium meyeri,

Limonium virgatum, Lolium rigidum

var. rottbollioides, Melilotus alba,

Phragmites australis, Plantago

coronopus subsp. commutata,

Plantago lagopus, Polygonum

equisetiforme, Polypogon maritimus subsp. maritimus, Rostraria cristata var. cristata,

Salicornia europaea, Salicornia fragilis, Sporobolus virginicus, Suaeda prostrata subsp.

Fotoğraf 25: Karasal Tuzcul Habitatı

Page 46: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

33

prostrata, Tamarix symrensis, Torilis arvensis subsp. neglecta, Trifolium campestre, Trifolium

resupinatum var. microcephalum, Trisetaria loeflingiana, Vulpia fasciculata.

Fotoğraf 26: Myrtus communis L. subsp communis

Fotoğraf 27: Harabeler çevresi

Page 47: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

34

Fotoğraf 28: Sarcopoterium spinosum toplulukları.

Fotoğraf 29: Halimione portulacoides

Fotoğraf 30: Tamarix smyrensis

Page 48: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

35

GÖKSU DELTASI SENTEZ PAFTASI

2.4. Tür Ġzleme ve Koruma Bulguları (Kum Zambağı (Pancratium maritimum)

Göksu ÖÇK bölgesinde Kum Zambağına ait envanter ve izleme çalıĢması ilk defa 2009 yılında

yapılmıĢtır. Bu çalıĢmada araĢtırma alanında 16 farklı lokalitede birey sayımı yapılmıĢ ve Göksu

Deltasında ÖÇK Bölgesinde 48.305 birey tespit edilmiĢtir (Tablo 1).

Page 49: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

36

Tablo 1. “Göksu, Belek ve Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde YayılıĢ Gösteren

Pancratium maritimum (Kum Zambağı) Türünün Biyolojik ÇeĢitlilik Yönünden

Korunması ve Ġzlenmesi” Projesi Kesin Rapor, 2009” sonucunda tespit edilen lokalite ve

birey sayıları

Örn

ek A

lan

(Q

ua

dra

t) N

o

Örnek Alan Adresi

(Lokalite)

En

lem

(GP

S)

Bo

yla

m

(GP

S)

Örn

ek A

lan

dak

i

bir

ey s

ayıs

ı

Bir

ey S

ay

ısı

Örn

ek A

lan

(Qu

ad

rat)

klü

ğü

(m

2)

Örnek Alanda

(Quadrat) m2

deki

Birey Sayısı

1 Dalyan Balıkçı Kulubeleri

Yakını

36 18

14

34 01

01 15 50 0.3

2 Dalyan Balıkçı Kulubeleri

Yakını

36 18

11

34 01

02 2500 500 5

3 Dalyan Ağzı 36 18

03

34 01

02 9750 1000 9.7

4 Dalyan Ağzı 36 18

02

34 01

03 450 100 4.5

5 Dalyan Ağzı 36 18

00

34 01

04 15000 5000 3

6 Dalyan Ağzı 36 17

59

34 01

02 3250 1000 3.2

7 Dalyan Ağzı 36 17

59

34 00

58 4500 1500 3

8 Dalyan Ağzı 36 17

58

34 01

01 12400 4000 3.1

9 TaĢucu-Akgöl Arası 36 18

01

33 55

22 80 1500 0.05

10 TaĢucu-Akgöl Arası 36 17

54

33 55

33 120 1500 0.08

11 TaĢucu-Akgöl Arası 36 17

41

33 55

51 50 1000 0.05

12 TaĢucu-Akgöl Arası 36 17

22

33 58

15 70 1000 0.07

13 TaĢucu-Akgöl Arası 36 17

08

33 56

32 90 1000 0.09

14 Göksu Nehri Ağzı 36 17

55

34 02

45 20 1500 0.01

15 Göksu Nehri Ağzı 36 17

52

34 02

44 15 1500 0.01

16 Göksu Nehri Ağzı 36 17

43

34 02

26 10 1500 0.01

Toplam 48.305 22.150 1.81

Page 50: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

37

2009 yılında yapılan bu çalıĢma lokalitelerinin tamamına gidilerek izleme çalıĢması yapılmıĢtır.

Ancak 2009 yılında bölgede seçilen 16 lokalite dıĢında Kum Zambağı (Pancratium maritimum)

türünün gözlemlendiği ve birey sayısı yüksek lokalitelerin tespiti yapılmıĢtır.

Yapılan arazi çalıĢmalarında özellikle önceki yıllarda yapılan tür izleme çalıĢmasında hedef tür

olan Kum Zambağı (Pancratium maritimum) türünün popülasyon ve habitatlarında gözlemler

yapılmıĢtır.

Göksu ÖÇK Bölgesinde hedef tür Kum Zambağı (Pancratium maritimum)‘nın yayılıĢını Ģu

Ģekilde kabaca sınırlandırılabilir:

Deltanın deniz kıyılarında, özellikle hareketli kumul habitatlar üzerinde yoğun popülasyonlar

tespit edilmiĢtir. Popülasyonlarda yoğunluk tuzluluk miktarına ve insan faaliyetlerine

(yapılaĢma, kullanım vs..) göre azalmaktadır. Bölgenin iç kesimlerinde Akgöl kuzeyinde,

Paradeniz çevresinde ve özellikle halofitik (tuzcul) vejetasyonun yayılıĢ gösterdiği alanlarda,

tarım alanlarında türün yayılıĢına rastlanmamıĢtır.

Fotoğraf 31: Saf Kum Zambağı (Pancratium maritimum) popülasyonu.

Page 51: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

38

Kum Zambağı (Pancratium maritimum) türünün bölgede yayılıĢı 3 büyük parça halinde

ifade edilebilir:

1. Bölgenin batısında ÖÇK sınırından Havaalanından itibaren Kum burnuna doğru yoğunlaĢan

bir popülasyona sahiptir. Ancak Kum Burnuna doğru sahili takip eden popülasyon burnun

bitkiden yoksun uç kısmına kadar yayılıĢ göstermeyip yatay bir yayılıĢla doğu sahiline kadar

içerden bir hat çizmektedir. Bölgedeki en büyük popülasyon Kum Burnunun hemen üzerindeki

bu popülasyondur. Popülasyonun doğu sınırı TaĢucu sahilinden baĢlar, kuzey sınırı Akgöl

kıyısının öncesindeki Maki Bitki örtüsü civarında biter, güney sınır Kum Burnuna ulaĢmadan

bitkiden yoksun saf kumullara kadardır, doğu sınırı Paradeniz sahiline ve Akdeniz sahiline

kadar sokulur. YaklaĢık 7 km2‘lik bir alanda yaklaĢık 10 milyon civarında birey bulunmaktadır.

Bölgede en iyi korunmuĢ alandır.

Alanın büyüklüğü Kum Mahallesi, Havaalanı civarından baĢlayarak Fener‘e kadar, Akgöl

civarından, Ġncekum burnuna doğru bitkili alanlara kadar olan kısımda harita üzerinde

hesaplanmıĢtır. Toplam 26 örneklik alan yapılan popülasyonda m2‘de ortalama 1.5 birey

bulunmaktadır (Tablo 2).

Tablo 2. “Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat ile Tür Koruma Ve Ġzleme

Projesi” Kesin Rapor, 2010” sonucunda tespit edilen Kum Zambağı (Pancratium

maritimum) lokalite ve birey sayıları.

Örn

ekli

k A

lan

Qu

ad

rat

Örnek Alan Adresi

(Lokalite)

Enlem-Boylam

(UTM-GPS)

Örnek

Alandaki

Birey

Sayısı

Örnek Alan

(Quadrat)

Büyüklüğü

(m2)

Örnek

Alanda

(Quadrat)

m2 deki

Birey Sayısı

1 001 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 582441

4017853 1.000 1000 1

2 002 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 583423

4017048 2.000 1000 2

3 003 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 585171

4015350 2.000 1000 2

4 004 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 585351

4014997 2.000 1000 2

5 005 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 585219

4015019 1.000 1000 1

6 006 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 585037

4014914 1.000 1000 1

7 007 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 585925

4014765 1.000 1000 1

8 008 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 586337

4014492 2.000 1000 2

9 009 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 587544

4013531 2.000 1000 2

Page 52: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

39

10 018 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 583877

4017125 1.000 1000 1

11 019 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 583921

4017035 2.000 1000 2

12 022 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 582991

4017438 2.000 1000 2

13 023 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 586198

4014265 2.000 1000 2

14 024 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 587226

4013387 1.000 1000 1

15 025 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 587022

4012953 1.000 1000 1

16 026 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 586931

4012804 1.000 1000 1

17 090 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 585396

4014877 2.000 1000 2

18 091 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 585783

4014867 1.000 1000 1

19 092 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 586368

4014484 2.000 1000 2

20 093 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 587004

4013961 1.000 1000 1

21 094 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 583101

4017310 2.000 1000 2

22 457 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 587566

4013506 1.000 1000 1

23 458 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 586747

4012855 2.000 1000 2

24 459 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 586169

4013998 1.000 1000 1

25 460 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 587864

4014475 2.000 1000 2

26 461 Kum Mah.-Fener Arası 36 S 589234

4015695 1.000 1000 1

Toplam 39.000 26.000

Tahmini Birey Sayısı 10.500.000 7.000.000 Ort. 1,5

birey

Page 53: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

40

2. Paradeniz kıyısından baĢlayarak Dalyan ağzından Göksu nehrinin denize döküldüğü alana

kadar olan sahildeki popülasyon. Buradaki popülasyon hareketli kumullar üzerinde yayılıĢ

göstermektedir. YaklaĢık 2 km2‘lik alanda yaklaĢık 500.000 civarında bireyden oluĢmaktadır

(Tablo 3). Bölgede iyi korunmuĢ alanlardan biridir.

Tablo 3. “Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat ile Tür Koruma Ve Ġzleme

Projesi” Kesin Rapor, 2010” sonucunda tespit edilen Kum Zambağı (Pancratium

maritimum) lokalite ve birey sayıları.

Örn

ekli

k A

lan

Qu

ad

rat

Örnek Alan

Adresi

(Lokalite)

Enlem-Boylam

(UTM-GPS)

Örnek

Alandaki

Birey

Sayısı

Örnek

Alan

(Quadrat)

Büyüklüğ

ü (m2)

Örnek

Alanda

(Quadrat)

m2 deki

Birey Sayısı

1 083 Dalyan Ağzı 36 S 592222

4017968 200 1000 0.20

2 084 Dalyan Ağzı 36 S 592326

4017950 300 1000 0,30

3 085 Dalyan Ağzı 36 S 592617

4018022 150 1000 0.15

4 086 Dalyan Ağzı 36 S 592656

4017957 300 1000 0,20

5 087 Dalyan Ağzı 36 S 591538

4017715 250 1000 0,25

6 088 Dalyan Ağzı 36 S 591708

4017891 300 1000 0,30

Toplam 1.500 6.000

Tahmini Birey Sayısı 460.000 2.000.000 Ort. 0.23

Birey

Page 54: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

41

3. Göksu nehrinin denize döküldüğü yerden bölgenin doğu sahilinde ÖÇK sınırına kadar yayılıĢ

gösteren popülasyon. YaklaĢık 1.5 km2‘lik alanda yaklaĢık 200.000 civarında bireyden

oluĢmaktadır (Tablo 4). Bölge içerisinde en çok baskı altında olan popülasyonu içerir.

YapılaĢma, özellikle yaz sezonunda denizden faydalanma için artan insan baskısı (ezilme,

tahribat, koparma, kirlilik, soğan sökme, plaj faaliyetleri, kum eleme, düzeltme vs..) altındadır.

Popülasyon baskılar nedeniyle azalma eğilimindedir.

Tablo 4. “Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat ile Tür Koruma Ve Ġzleme

Projesi” Kesin Rapor, 2010” sonucunda tespit edilen Kum Zambağı (Pancratium

maritimum) lokalite ve birey sayıları.

Örn

ekli

k A

lan

Qu

ad

rat

Örnek Alan

Adresi (Lokalite)

Enlem-

Boylam

(UTM-GPS)

Örnek

Alandaki

Birey

Sayısı

Örnek

Alan(Quadrat)

Büyüklüğü

(m2)

Örnek

Alanda

(Quadrat)

m2 deki

Birey

Sayısı

1 012 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 595395

4028674 100 1000 0.10

2 013 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596279

4027452 50 1000 0.05

3 014 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596312

4025273 150 1000 0.15

4 015 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596417

4024032 75 1000 0.075

5 016 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596509

4022877 100 1000 0.10

6 017 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596287

4021599 150 1000 0.15

7 018 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596004

4020460 200 1000 0.20

8 019 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596430

4021102 350 1000 0.35

9 020 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 595509

4021760 50 1000 0.05

10 021 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596073

4020885 120 1000 0.12

11 069 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596003

4020213 100 1000 0.10

12 070 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596091

4019911 150 1000 0.15

Page 55: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

42

13 071 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596224

4019917 20 1000 0.02

14 072 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596013

4019493 130 1000 0.13

15 073 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 595765

4019174 200 1000 0.20

16 074 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 595665

4019070 100 1000 0.10

17 075 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 595615

4018999 150 1000 0.15

18 076 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 595442

4018826 230 1000 0.23

19 077 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 594236

4017535 120 1000 0.12

20 078 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 594146

4017488 250 1000 0.25

21 079 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596799

4022977 100 1000 0.10

22 080 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596836

4023046 25 1000 0.025

23 081 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596819

4022882 100 1000 0.10

24 082 Atakent-Göksu

arası sahil

36 S 596746

4022076 140 1000 0.14

Toplam 3.160 24.000 3,16

Tahmini Birey Sayısı 197.500 1.500.000 Ort. 0,13

Birey

Göksu ÖÇK bölgesinde yapılan Quadrat sayımlarının alanın tamamına oranlanmasıyla elde

edilen tahmini birey sayısı 11.157.500 bireydir. Yukarıdaki üç büyük alan dıĢında bölgede Kum

Zambağı (Pancratium maritimum) yayılıĢına rastlanmamıĢtır.

Page 56: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

43

Kum Zambağı (Pancratium maritimum) Popülasyon Yoğunluğu ve DeğiĢimleri, Öneriler:

Önceki yıllarda yapılan izleme çalıĢmalarında elde edilen veriler 2010 yılı verileriyle

karĢılaĢtırılarak değerlendirilmiĢtir. 2009 raporunda alanın tamamında m2‘de ortalama 1,81

birey Kum Zambağı (Pancratium maritimum) tespit edilmiĢtir. Bu çalıĢmada ise tüm alanlarda

m2‘de bulunan Kum Zambağı (Pancratium maritimum) birey sayısı ortalama 1,88‘dir. Bu rakam

2009 raporunda verilen m2‘de ortalama birey sayısına benzerlik göstermektedir. Bu benzerlik

alanda Pancratium maritimum popülasyonunda herhangi bir değiĢim olmadığının büyük ölçüde

göstergesi sayılabilir.

ÖÇK bölgesinin tamamı 230 km2 olup Pancratium maritimum türünün yayılıĢ gösterdiği alanlar

10,5 km2‘lik kısmını kapsamaktadır. Bu tüm alana uyarlandığında toplam alanın 0.045‘lük

kesimini kapsamaktadır.

Kum Zambağı (Pancratium maritimum) türünün üzerindeki en büyük baskıyı deniz ve rüzgârın

türün yaĢama alanları olan hareketli ve sabit kumullar üzerindeki erozyon etkisi

oluĢturmaktadır. Deltada süregelen erozyon etkisi Kum Zambağı popülasyonu üzerinde

Ģekillendirici rol oynamaktadır. Kumul hareketleri ile türün habitatı zaman zaman bozulmakta

ancak yeni habitatların oluĢması ile de yeni yaĢam alanları ile türün yayılıĢı garanti altında

tutulmaktadır. Deniz-Rüzgar-Erozyon-Kumul-Kum Zambağı ekolojik iliĢkileri denge

durumundadır. Bu unsurlarda olabilecek değiĢiklikler, yaĢam alanını zaman zaman

geniĢletmekte zaman zaman daraltmaktadır. Ancak Kum Zambağı (Pancratium maritimum)

türünün sahip olduğu özellikleri ile habitatı ortadan kalkmadığı sürece hayatta kalacağı ve

neslinin devamı konusunda endiĢeye gerek yoktur. Tür olumsuz Ģartlarda açığa çıkan soğanları

ve tohumlarının deniz suyundan etkilenmeden ve kolayca su üzerinde ve de rüzgârla taĢınır

olması sebebiyle üremeyi garanti altında tutmaktadır. Türün bu yaĢam özelliklerinin yanı sıra

hayatta kalmasında diğer bir etkiyi yaĢam alanlarında birlikte yaĢadığı diğer türlerin

özelliklerinin de büyük etkisi vardır. Kısacası Rüzgâr-Deniz-Kum‘un oluĢturduğu çevrede

yetiĢen ve bu unsurlara uyum içindeki bitkilerin yaĢamları hem çevre elemanlarına hem de

birbirlerinin özelliklerine bağlıdır. Bu bakımdan habitatın tüm unsurlarıyla korunmasına mutlak

gerek vardır. Bu deltadaki diğer tüm tüm türler için de geçerlidir.

Ġkinci olarak insan etkisi (yapılaĢma, araç kullanımı, sahilden faydalanma, kirlilik, vs.) tür

üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Bu etkiler sadece tür üzerinde baskılayıcı olmayıp türün

habitatını bozarak dolaylı olarak etki göstermektedir.

Page 57: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

44

Fotoğraf 32: Denizel Erozyon ile açığa çıkmıĢ Kum Zambağı (Pancratium maritimum)

soğanları

Fotoğraf 33: Rüzgar Erozyonu ile açığa çıkmıĢ Kum Zambağı (Pancratium maritimum)

soğanları

2.5. Bölgede alan bazlı koruma tedbirleri olarak aĢağıdaki hususlar önerilmektedir.

1. Alana çeĢitli kesimlerden araçla giriĢler yapılmaktadır. Bunların bir kısmı mecburi olarak

gerçekleĢmekte, bir kısmı da keyfi giriĢler Ģeklinde olmaktadır. Kumsalda ve iç kısımlarda

kumullar üzerinde yaygın olarak teker izlerine rastlanmıĢtır. Bu durum hem bitkilere hem de

alanda yaĢayan diğer yaban hayatına zarar vermekte veya rahatsızlık yaratmaktadır. Balıkçılık

faaliyetlerinin yapıldığı alanlar dıĢında bölgeye motorlu araç giriĢi yasaklanmalıdır. Balıkçılık

faaliyetleri için giren araçlar ÖÇK tarafından bilinmeli ve belli güzergâhlar haricinde

kullanılmamalıdır. Alana giriĢlerin yasak olduğu noktalara nedenleri de açıklanarak eğitici ve

uyarıcı levhalar konulmalıdır.

Page 58: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

45

Yazlıkçılar ve günübirlikçiler genellikle sahili, deniz ve kumsaldan faydalanmak amacıyla

kullanmaktadırlar. Korumada öncelikli bitki türlerinin bulunduğu alanlara, bu türler hakkında

açıklayıcı ve uyarıcı bilgilerin yer aldığı tabelalar yerleĢtirilmelidir. Örneğin, ―Bu noktadan

itibaren Ülke Çapında Nadir Kum Zambağı (Pancratium maritimum)‘un yaĢam alanına

giriyorsunuz, lütfen onun yaĢamını ve yaĢam alanını tehdit edebilecek hareketlerden kaçının;

bitkili alanlardan yürümeyiniz, bitkileri, parçalarını, tohum, çiçek, yaprak, soğan koparmayınız,

toplamayınız, çöp atmayınız, izmarit atmayınız, bitkilerin üzerine oturmayınız, bir Ģey

sermeyiniz‖ vs..

Sahilde deniz kaynaklı çok çeĢitli kirletici malzemelerin (plastik, cam, kağıt, deri, tekstil)

bulunduğu katı atık birikimleri gözlenmiĢtir. ÖÇK tarafından yapılan çöp toplama çalıĢmaları

ile zaman zaman temizlenen bu malzemelerin çok büyük bir kısmı bölgeye giren insanlardan

ziyade denizden geçiĢ yapan gemiler tarafından bırakıldığı düĢünülmektedir. Bu nedenle

özellikle limanlarımızdan faydalanan gemiler UlaĢtırma Bakanlığı ve Sahil Güvenlik

Komutanlıkları vasıtasıyla uyarılması ve gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.

Bölge genelinde on yıl öncesinin verilerine göre yaklaĢık 6100 küçükbaĢ ve 5075 büyükbaĢ

hayvan bulunduğu bildirilmektedir. (Gürkan ve ark., 1999). Deltada bulunan mera alanları köy

tüzel kiĢiliği tasarrufu ile kiraya verilmektedir. Hayvanların beslenmesinde meralar kullanıldığı

gibi deltanın diğer doğal alanları da kullanılmaktadır. Bazı yerlerde deniz kıyısına kadar

büyükbaĢ hayvanların varlığı gözlenmiĢtir. Yoğun otlatma hem bitkilere hem de bu alanlarda

kuluçkaya yatan kuĢ türlerine zarar ve rahatsızlık vermektedir. Bu nedenle otlatma mutlaka

kontrol altına alınmalıdır.

5. Bölgede gözlem yapmak amaçlı yerli-yabancı birçok araĢtırıcı ziyareti olmaktadır. Bu

araĢtırıcıların ÖÇK tarafından bilgilendirilmeleri özellikle önemlidir. Konusu bitki gözlemi

dıĢında olan araĢtırıcılara da bölgenin bitkileri ve nadir ve tehdit altında olan türlere karĢı

davranıĢ biçimleri muhtelif yollarla (web, broĢür, kitap, harita vs.) anlatılmalıdır. Bölgeye

yapılacak eğitim amaçlı toplu geziler farklı amaçlarla da tertiplenseler dahi nadir ve tehdit

altındaki türlerle ilgili bilgilendirme benzer Ģekilde yapılmalıdır. Bölgede sıklıkla kuĢ gözlemi

ve kaplumbağa gözlemi yapılmaktadır. Bu gözlemler sırasında bilerek veya bilmeyerek nadir ve

tehdit altındaki türlere zarar verilmemelidir. Örneğin bu gözlemler sırasında bitkilerin ezilmesi

veya sökülmesinden kaçınılmalıdır.

6. Bölgede yayılıĢ gösteren bitki topluluklarından bazıları diğer ekosistemlere nazaran doğal

veya doğal olmayan daha fazla baskılara maruz kaldıkları gözlenmiĢtir. Bunlar özellikle kumul

habitatlarda yer alan vejetasyon tipleridir. Bütün ekosistemlerde olduğu gibi bu bölgede yayılıĢ

gösteren ekosistemlerde de ekosistem içi ve ekosistemler arası (beslenme, enerji akıĢı vb.)

iliĢkiler kesintisiz devam etmek durumundadır. Bu çalıĢma esnasında bölgede yayılıĢ gösteren

vejetasyon tiplerinin ekolojik ve floristik yapıları üzerinde titizlik gösterilmiĢtir. Bütün bunların

neticesinde bölgenin çok hassas bir ekolojik yapıya sahip olduğu gözlenmiĢtir. Ancak

çalıĢmalarımız esnasında ekosistem bazındaki analizlerimizde bölgede yayılıĢ gösteren kumul

vejetasyonun hassasiyeti dikkatimizi çekmiĢtir. ġöyle ki: kumullar üzerindeki ekosistem otsu

nazik türlerden oluĢmaktadır. Bu türler dıĢarıdan gelecek her baskıya karĢı daha az dirence

sahipler, ayrıca bu ekosistemin ekolojik yapısı da zaman içerisinde bozulabilecek bir karaktere

sahiptir. Bölgede peyzaj açısından da güzel bir görünüme sahip olan bu vejetasyon tipi

Zygophyllum album, Ononis natrix ve Eryngium maritimum gibi türlerin oluĢturduğu

topluluklardan meydana gelmiĢtir. Pancratium maritimum topluluğuna komĢu olan bu tipler,

bazen de P. maritimum ile iç içe yer alırlar. Adı geçen bu topluluklar üzerindeki dıĢ baskılar

Page 59: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

46

dikkate alındığında, özellikle bu vejetasyon tiplerinin gelecekte de korumaya yönelik

izlenmesinin gereğine inanıyoruz.

2.6. Kaynaklar

Akkurt,N., Yüksel E., Erkoç, F., 2007. Türkiye‘de Özel Çevre Koruma Bölgeleri.

Akdeniz Üniv. Biyolojik ÇeĢitlilik AraĢtırma GeliĢtirme ve Uygulama Merkezi (Ak-

Biyom) ve T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı, Ankara,

2005. Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi Biyolojik Zenginliğinin Tespiti ve Yönetim Planının

Hazırlanması

Anonim. Belek ve Patara Özel Çevre Koruma Bölgelerinde YayılıĢ Gösteren Kum

Zambağı (Pancratium maritimum) Türünün Biyolojik ÇeĢitlilik Yönünden Korunması ve

Ġzlenmesi Projesi (2009). Öçkk.

Karaömerlioğlu, D., 2007. Göksu Deltasındaki (Silifke) Doğal Ekosistemlerin Bitki

Ekolojisi Yönünden AraĢtırılması. Çukurova Üniv. Fen Bil. Enst. Doktora Tezi. 292.s

Mill, R.R. 1984. Pancratium L. — In: Davis, P. H. (ed.), Flora of Turkey and the East

Aegean Islands 8: 380-381. Edinburgh Univ. Press, Edinburgh.

Uygun, N., Dinç, U., ġekeroğlu, E., Yeğingil, I., Uzun, G., Kornosor, S., Düzenli, A.,

Gültekin, E., ġenol, S., Bıçıcı, M., Uygur, N., Yücel, M., Türkmen., N., Çakan, H., Sirel, B.,

1994. Göksu Deltası‘nın Biyolojik Zenginliğinin (Flora ve Fauna) Tespiti ile Ekolojik Peyzaj ve

Optimal Arazi Kullanım Planlaması Cilt I. T.C. Çevre Bakanlıgı Özel Çevre Kurumu

BaĢkanlığı, Proje No: 09.G.92/03, Adana, 357s.

D.Eisikowitch and G.Galil, 1971. Effect of Wind on the Pollination of Pancratium

maritimum L. (Amaryllidaceae) by Hawkmoths (Lepidoptera: Sphingidae). Journal of Animal

Ecology, Vol. 40, No.3 (Oct., 1971) pp. 673-678.

Mónica Medrano, Pablo Guitián and Javier Guitián, Patterns of fruit and seed set within

inflorescences of Pancratium maritimum (Amaryllidaceae): nonuniform pollination, resource

limitation, or architectural effects?. Laboratorio de Botánica, Facultad de Farmacia,

Departamento de Biología Vegetal, Universidad de Santiago de Compostela, Campus Sur s/n,

Santiago, E-15706 Spain.

Balestri Elena; Cinelli F.; Germination and early-seedling establishment capacity of

Pancratium maritimum L. (Amaryllidaceae) on coastal dunes in the north-western

Mediterranean. University of Pisa Dipartimento di Scienze dell'Uomo e dell'Ambiente Via A.

Volta 6, 56100 Pisa, Italie.

Kılınç, M. and Yüksel, ġ. (1995): Pancratium maritimum L. (Amaryllidaceae) üzerinde

morfolojik, anatomik ve ekolojik Bir AraĢtırma. — Turk. J. Bot. 19 : 309–320.

Tubives. 2009. Turkish Plants Data Service. Tübitak (The Scientific and Technical

Research Council of Turkey), http://www.tubitak.gov.tr/tubives/.

Eken, G., Bozdoğan, M., Ġsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D.T., Lise, Y. (editörler), 2006.

Türkiye‘nin Önemli Doğa Alanları, Doğa Derneği, Ankara.

Page 60: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

47

Özhatay, N., Byfield, A., Atay, S., 2003. Türkiye‘nin Önemli Bitki Alanları, WWF

Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Ġstanbul.

Davis, P. H. (1965-82), Flora of Turkey and the East Aegean Islands, Vol. 1-9,

Edinburgh.

Davis, P. H. Mill, R. R. & Tan, K. (eds.), (1988), Flora of Turkey and the East Aegean

Islands, Vol. 10, Supplement, Edinburgh.

Güner, A., Özhatay, N., Ekim, T., BaĢer, K. H. C., (2000). Flora of Turkey and the East

Aegean Islands, vol. 11, Universty Press, Edinburgh.

Donner, J. (1990), Distribution Maps to P. H. Davis, "Flora of Turkey, I-X", Linzer Biol.

Beitr. (22):2-389-515

T. Ekim, M. Koyuncu, M. Vural, H. Duman, Z. Aytaç, N. Adıgüzel, (2000). Türkiye

Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler) Red Data Book of Turkish Plants

(Pteridophyta and Spermatophyta). Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, Van Yüzüncü Yıl

Üniversitesi yayınları, ISBN-975-93611-0-8. Ankara.

Turhan Baytop, (1994). Türkçe Bitki Adları Sözlüğü. Ankara, T.D.K. Yayını.

Seçmen, Ö., Leblebici, E., (1996). Türkiye Sulak Alan Bitkileri ve Bitki Örtüsü. Ege

Üniv. Fen Fak. yay. No.158. Ġzmir, 1996.

A.E. Yaprak, G. Kadereit, 2008. A new species of Halocnemum M.Bieb.

(Amaranthaceae) from southern Turkey. Botanical Journal of the Linnean Society, 2008, 158,

716–721.

A. E. Yaprak, 2006. An Interesting Re-collection of Halopeplis amplexicauis (Vahl)

Ung.-Sternb. from Turkey. Turk J Bot 30 (2006) 459-460.

Düzenli, Çakan, Türkmen, Uygur, Orel,1996. Göksu Deltası‘nın (Silifke, Ġçel) Florası.

Tr. J. of Botany 20, 173-191 Ek sayı.

Page 61: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

48

3. Deniz Kaplumbağaları (Caretta caretta, Chelonia mydas) ve Nil Kaplumbağası (Trionyx

triunguis) Popülasyonlarının AraĢtırılması ve Korunması

3.1. Deniz Kaplumbağaları (Caretta caretta ve Chelonia mydas)

Dünyadaki 8 tür deniz kaplumbağası: Dermochelys coriacea (Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası),

Chelonia mydas (YeĢil Kaplumbağa), Chelonia agassizii (Siyah Kaplumbağa), Caretta caretta

(ĠribaĢ Deniz Kaplumbağası), Ertmochelys imbricata (Atmaca Gagalı Kaplumbağa),

Lepidochelys olivace (Zeytin YeĢili Deniz Kaplumbağası), Lepidochelys kempii (Gündüz

Yuvalayan Kaplumbağa) ve Natator depressus (Düz Kabuklu Deniz Kaplumbağası)‘dur (Lutz

ve Musick, 1997). Bu türlerden ikisi (C. caretta ve C. mydas) Türkiye‘nin Akdeniz sahil Ģeridi

boyunca 17 kumsala çıkarak yumurta bırakmaktadır (Hathaway, 1972; BaĢoğlu, 1973; Geldiay

ve Koray, 1982; Geldiay, 1983,1984; Groombridge, 1988; Baran ve Kasperek,1989; Baran,

1990; Canbolat, 1991; Baran ve ark. 1992; Lutz ve Musick, 1997). Bern sözleĢmesi ile koruma

altına alınan bu iki türden C. caretta‘nın tehdit altında, C. mydas‘ın ise nesli tehlike altında olan

türler arasında gösterilmiĢtir.

Çok uzun yıllardan beri dünya sularında yaĢayan deniz kaplumbağalarının yuvalama yaptıkları

kumsallar yavaĢ yavaĢ yok olmaktadır. Bu yok olmanın en büyük nedeni insan aktivitelerinin

yoğunlaĢmasındandır. Bu nedenle Akdeniz popülasyonu için Türkiye‘de bulunan kumsallar

Page 62: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

49

büyük önem taĢımaktadır. Türkiye kumsallarının genel olarak belirtilmesine karĢılık (BaĢoğlu ve

Baran, 1982; Baran ve Kasparek, 1989; Baran, 1990; Baran ve ark., 1992) söz konusu

kumsallarda detaylı çalıĢmalar çok azdır.

Dünya denizlerinde yaĢayan deniz kaplumbağası türlerinin hepsi yayılıĢ alanlarının tamamında

veya önemli bir bölümünde nesli yok olma tehlikesinde olan "Tehlike Altındaki Türler" ya da

yakın gelecekte muhtemelen tehlike altında olacak "Tehdit Altındaki Türler" kategorisinde

bulunmaktadır. Uluslararası Doğal Hayatı Koruma Birliği (IUCN) tarafından yayınlanan kırmızı

listede Türkiye'nin Akdeniz sahillerinde düzenli olarak yuva yapan iki türden Chelonia mydas

"tehlikede", Caretta caretta ise "tehdit altında" olan hayvanlar olarak tanımlanmaktadır, çünkü

bu tür deniz kaplumbağalarının popülasyonları, insan aktivitelerinin bir sonucu olarak farklı

derecelerde büyük oranda azalmıĢtır.

Deniz Kaplumbağalarının neslinin devamı, öncelikle üremek için kullandıkları kumsalların,

çiftleĢme, beslenme, kıĢlama ve göç alanlarının doğal durumlarında korunabilmesine bağlıdır.

Bu durumda deniz kaplumbağalarının korunması yalın bir tür koruması olmaktan çıkmakta,

karasal ve denizel habitatların kesiĢtiği kıyı ekosisteminin korunabilmesiyle mümkün

olabilmektedir. Kıyı ekosistemini olumsuz etkileyebilecek her türlü faaliyet diğer canlı türlerine

olduğu gibi deniz kaplumbağalarına da zarar verecektir.

Deniz kaplumbağalarının etleri insan tüketiminde evrensel kıymet görmüĢ, yumurtaları besin

olarak veya afrodizyak özelliğine sahip olduğuna inanılarak yenilmiĢ, yağları kozmetiklerde,

kabukları süs eĢyaları veya gözlük çerçeveleri yapımında kullanılmıĢtır. Kaplumbağaların büyük

oranlarda katledilmesi ve yuvalarının yağmalanması, popülasyonlarının azalmasında baĢ sebep

olarak kalmıĢtır. Çoğu yuvalama alanları, kıyı alanlarına insan popülasyonlarının yavaĢ yavaĢ

tecavüzüyle birer birer kaybolmuĢtur. Deniz kaplumbağası popülasyonlarındaki bir diğer azalma,

kiĢisel veya ticari amaçlarla kontrolsüz avcılık ve balıkçılık faaliyetlerindeki tesadüfî ölümler

nedeniyle meydana gelmiĢtir.

Türk Hükümeti imzalamıĢ olduğu çeĢitli uluslararası sözleĢmelerle deniz kaplumbağaları ve

üreme alanlarının korunmasında yasal sorumluluk üstlenmiĢtir.

BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programı (UNEP) gözetiminde yürütülen çalıĢmalarla, 1975 yılında 16

Akdeniz ülkesi tarafından Akdeniz Eylem Planı (AEP) adı altında Akdeniz'in korunması için bir

eylem planı prensip olarak onaylanmıĢ, 1976 yılında ise Avrupa Topluluğu ile birlikte aynı

ülkeler tarafından Barselona'da Akdeniz'in Kirlenmeye KarĢı Korunması SözleĢmesi (Barcelona

SözleĢmesi) imzalanarak AEP'ına yasal boyut getirilmiĢtir. 1982'de bu ülkeler tehlikedeki

Akdeniz bitki ve hayvanları ile bunların yaĢam alanlarının korunmasını hedefleyen ve Barcelona

SözleĢmesinin eki protokollerinden olan "Akdenizde Özel Koruma Alanlarına ĠliĢkin Protokol"ü

imzaladılar. Türkiye'de 1988 yılında yürürlüğe girmiĢ olan bu protokol sonrasında aralarında

Dalyan ve Patara'nın da bulunduğu önemli bazı deniz kaplumbağası üreme alanları " Özel Çevre

Koruma Bölgesi" ilan edilmiĢtir. Bu alanlara Fethiye, Belek ve Göksu Deltası da dahil edilerek 5

üreme kumsalı ÖÇK bölgesi olarak ilan edilmiĢ durumdadır.

Page 63: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

50

AEP'e taraf olan ülkelerce 1989 yılında "Akdeniz'deki Deniz Kaplumbağalarının Korunması Ġçin

Eylem Planı" adı altında bir eylem planı kabul edilerek yürürlüğe girmiĢ ve deniz

kaplumbağalarının korunması için uygulamada dikkate alınması gereken öncelikler Ģu baĢlıklar

halinde sıralanmıĢtır;

Yuvalama ve kıĢlama alanlarının korunması ve yönetimi,

Tesadüfî yakalanmaların en aza indirilmesi ve bu nedenle ortaya çıkacak kullanımların

yasaklanması,

Yeni yuvalama alanlarının araĢtırılması,

Türlerin yuvalama alanlarının araĢtırılması,

Türlerin davranıĢı hakkında daha fazla bilgi.

Avrupa Doğal Hayatı ve Doğal Ortamların Korunmasına iliĢkin "Bern SözleĢmesi", Avrupa

Ekonomik Topluluğu ve 19 ülke tarafından 1982'de imzalanmıĢ ve bu sözleĢme Türkiye'de 1984

yılında yürürlüğe girmiĢtir. SözleĢmeyi imzalayan taraflar, doğal flora ve aralarında deniz

kaplumbağalarının da bulunduğu fauna popülasyonlarını korumak ve göçmen olarak gelen

tehlike altındaki türler de dahil olmak üzere tüm hayvanların korunmasına iliĢkin özel bir çaba

sarf etmekle yükümlüdür. Barcelona SözleĢmesi ve eki Protokoller ile Bern SözleĢmesi Türk

Hükümeti tarafından da imzalanmıĢtır. T.C. Anayasası'nın antlaĢmalarla ilgili 90. maddesi

uyarınca "usulüne göre yürürlüğe konulmuĢ milletler arası antlaĢmalar kanun hükmündedir".

Dolayısıyla taraf olduğumuz diğer antlaĢma ve protokoller gibi bu sözleĢmeler de ulusal

mevzuatımızın bir parçasıdır.

Caretta caretta ve Chelonia mydas Akdeniz kıyılarında düzenli olarak yuvalayan iki tür deniz

kaplumbağasıdır. Dermochelys coriacea, Eretmochelys imbricata ve Lepidochelys kempii ise

Akdeniz havzasında gözlenen ancak düzenli yuvalamaları saptanamamıĢ diğer deniz

kaplumbağalarıdır. Akdenizdeki Caretta caretta'nın önemli yuvalama alanları Yunanistan ve

Türkiye'de, düĢük oranda da Kıbrıs'ta bulunmakta, Chelonia mydas yuvalamaları ise esas olarak

Türkiye'nin doğu Akdeniz sahillerinde gerçekleĢmektedir. Bu nedenle Türkiye, Akdeniz'deki

deniz kaplumbağası popülasyonlarının geleceği için önemli bir sorumluluk taĢımaktadır.

Türkiye'nin Akdeniz kıyı kuĢağı tarihi ve doğal zenginlikleriyle haklı bir üne kavuĢmuĢ, bununla

birlikte kıyı bölgelerindeki hızlı nüfus artıĢı ile bölgenin canlı ve cansız kaynakları üzerindeki

baskı da artmıĢtır. Son yıllarda giderek geliĢen turizm ile ortaya çıkan yoğun yapılaĢma,

insanların kıyı bölgelerindeki aĢırı yığılması, kötü arazi kullanımı, endüstriyel veya tarımsal

kaynaklı kirleticilerin denize ulaĢması kıyı habitatlarının ve ekosistemlerinin farklı ölçeklerde

bozulması sonucunu doğurmuĢtur.

Ergin bireylerde karapaks (sırt kabuğu) oval Ģekilli ve arkaya doğru daralmıĢ, 70-75 cm boyunda

ve 50 - 55 cm geniĢliğindedir (çalıĢma bölgeleri için). BaĢ oldukça büyük ve üçgenimsidir.

Genel renklenme dorsalde kırmızımsı-kahverengi, ventralde kremsi-sarı Ģeklindedir. Diğer deniz

kaplumbağalarından ayırt edici özellikleri ise Ģunlardır; sağlam bir kabuk, gözler ile burun

delikleri arasında kalmıĢ iki çift prefrontal plak (bazı bireylerde bu plakların ortasında beĢinci bir

plak olabilir), karapaksta beĢ çift kostal plak, plastronda karapaksla bağlantılı ve geniĢ üç çift

inframarjinal plak, her bir üyede iki tırnak ve tipik olarak kahverengimsi-kırmızı renklenme.

Page 64: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

51

C. caretta Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanusunun ılıman ve subtropikal sularındaki estuarin,

lagün, koy ve kıyıya yakın denizlerde dağılım gösterir. En büyük yuvalama alanları Umman'ın

Masirah Adası'dır (Ross and Barwani, 1982). Oldukça önemli oranda popülasyonu barındıran

diğer bir yuvalama alanı ise Florida'da bulunmaktadır (Dodd, 1988). Akdeniz'deki önemli

yuvalama alanları Yunanistan ve Türkiye sahillerindedir. Bunlara oranla çok düĢük ancak yine

de önemli bir popülasyona Kıbrıs'ta rastlanmaktadır. Tunus'ta yuvalama çok nadir, Ġsrail'de ise

daha da azdır. Zaman zaman Lampedusa (Ġtalya), Sicilya ve hatta Sardunya'da da yuvalama

olmaktadır. Mısır ve Libya için ise veriler yetersizdir (Groombridge, 1990). Türkiye'deki C.

caretta yuvalama alanları, Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kumluca, Belek, Kızılot,

DemirtaĢ, GazipaĢa, Anamur, Göksu Deltası'dır (Baran and Kasparek, 1989).

EĢeyler arasındaki büyüklük dimorfizmi hakkında çeliĢkili bilgiler mevcuttur. Ancak ergin

erkekler diĢilerden daha uzun kuyruğa (3:1), daha uzun geriye doğru kıvrılmıĢ tırnaklara sahiptir.

Yavru, genç ve ergin öncesi bireylerde eksternal tetkiklerle eĢey ayrımı yapabilmek mümkün

değildir.

C.caretta'nın çiftleĢmesi yuvalama baĢlangıcından bir kaç hafta önce yuvalama plajı yakınları

veya özel toplanma alanlarında meydana gelebilir. Birbirine sıkıca sarılmıĢ çiftler çoğunlukla

yüzeyde görünmekle birlikte su altında birleĢmeler de rapor edilmiĢtir (Dodd, 1988, Nelson,

1988).

Yuvalama sezonu genellikle kuzey yarı kürede Mayıs-Ağustos, güney yarı kürede ise Ekim-Mart

ayları arasını kapsar. Yumurtlama çoğunlukla gece meydana gelir. Yumurtlamak için kumsala

yaklaĢan diĢi zaman zaman baĢını yukarı kaldırır ve kumsalı gözetler. Bu dönemde diĢi dıĢarıdan

gelecek uyarılara karĢı çok hassastır ve rahatsız edildiğinde geri döner. Daha sonra kumsala

doğru tırmanan diĢi yumurtlayabileceği bir alan aramaya baĢlar. Bazı durumlarda yuvalamadan

veya denize dönmeden önce önemli mesafeleri kat edebilir, karapakslarını gizleyebilecekleri sığ

ve geri tarafta daha derin gövde çukuru açabilirler, ön üyeler yuva açma olayında pek görev

yapmazlarken, arka üyeler karĢılıklı iĢ görür. Yumurta çukuru açılırken arka üyelerden birincisi

çukurdan kumu çıkarırken, diğeri yuvadan çıkartılmıĢ olan kumu bölgeden uzaklaĢtırır. ArdıĢık

olarak devam eden bu iĢlemden sonra yumurta çukuru açılmıĢ olur. Bunu takiben yumurtlama

iĢlemi baĢlar.

Yumurtalar bir bir bırakılabileceği gibi, ikili, üçlü veya dörtlü gruplar Ģeklinde de bırakılabilir.

Yumurta bırakma baĢlangıcına kadar oldukça duyarlı olan diĢi, yumurta bırakma anında

uyarılardan daha az etkilenir. Yumurtaların bırakılmasından sonra arka üyeler kullanılarak

yuvadan çıkartılmıĢ nemli kum ile yumurtaların üzeri örtülür ve kum sıkıĢtırılır. Daha sonra ise

diĢi birey öne doğru ilerlerken ön üyeler arkaya doğru kum atarak yuva çukuru gizlenir. Bu

iĢlemin tamamlanmasını takiben diĢi birey hızlı bir Ģekilde denize döner.

DiĢi bireylerin kumsala çıkıĢlarının bazıları yuva ile sonuçlanabileceği (yuvalı çıkıĢ-yuva) gibi,

bazıları da yuva ile sonuçlanmayabilir (yuvasız çıkıĢ-yalancı çıkıĢ). Bu tip çıkıĢların

değerlendirilmesi kumsalın yuvalama açısından uygunluğu ve çevresel faktörler hakkında önemli

ipuçları verebilir.

Page 65: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

52

Deniz kaplumbağaları aynı yuvalama sezonunda birden fazla yuvalama yapabilirler. Aynı

sezonda iki yuvalama arasında geçen zaman yaklaĢık iki haftadır. Ayrıca deniz kaplumbağaları

genel olarak 2-3 yılda bir yuvalama yaparlar.

Yeni yumurtlamıĢ C.caretta yumurtaları genellikle küresel, beyaz, yumuĢak, mukusla kaplı ve

ping-pong topu büyüklüğündedir (yaklaĢık 40 mm çapında ve 40 gr ağırlığında). Ayrıca

yumurtalar arasında küçük, oval Ģekilli veya ikili yumurtalara da rastlanılabilir. Yuvalara

bırakılan yumurta sayısı yaklaĢık 100, bunların kuluçka süresi ise 1.5-2 aydır.

Yumurta predasyonları tilki, köpek, domuz, rakun, kum yengeçleri v.s. tarafından yapılabilir.

Rüzgar erozyonu, dalga erozyonu, kum alımı, araç trafiği yumurta fazında ölümlere neden

olabilecek diğer faktörlerdir.

Yavrular yumurta kabuklarını kırdıktan sonra karapakslarının düzelmesi için yuva içinde 26

saate kadar hareketsiz kalırlar, yuvayı terk etme ise yumurtadan çıktıktan 1-7 gün (ortalama 2.5

gün) sonra yavruların birbirine yardımıyla yüzeye doğru tırmanmalarıyla gerçekleĢir (Dodd,

1988). Yavruların yuvadan çıkıĢları çoğunlukla kum yüzey sıcaklığının düĢtüğü gece saatlerinde

meydana gelir. Yuvadaki bütün yavrular aynı zamanda çıkmayabilir, bu durumda takip eden

gecelerde de gruplar halinde yavru çıkıĢı devam eder. Yuvadan çıkmıĢ yavrular ufuk aydınlığını

kullanarak denize doğru yönelirler. Bu durumda plaj gerisinde var olan herhangi bir ıĢık kaynağı

yavruların yönlerini ĢaĢırmalarına ve ölümlerine neden olabilir. Denize ulaĢan yavrular "yüzme

çılgınlığı" denen ve yaklaĢık 20 saat süren bir dönemde durmaksızın yüzerler (Salmon and

Wyneken, 1987).

Yavru mortalitesinin yuvadan çıkıĢtan sonra ve yüzmenin ilk birkaç gününde fazla olduğu kabul

edilir. Yengeçler, tilkiler, köpekler, rakunlar yakın kıyı balıkları ve köpek balıkları en önemli

predatörleridir. Doğal predatörlerinin yanı sıra yavrular, kumsal ıĢıklandırmaları ile yanlıĢ

yönelmeler sonucunda ilave mortalite kaynaklarına maruz kalabilmektedir (Dodd, 1988).

Doğal ortamda yaĢayan C.caretta için belgelenmiĢ ömür uzunluğu tahmini yoktur. Ancak Frazer,

(1983) ergin diĢilerin üretimsel hayat sürelerini 32 yıl, eĢeysel olgunluğa ulaĢma sürelerini 15-30

yıl (Frazer, 1986) olarak tahmin etmiĢtir. Bu Ģartlarda maksimum ömür uzunluğunun 47-62 yıl

olabileceği (Dodd, 1988) ancak 100-150 yıl kadar yaĢayabileceği belirtilmiĢtir.

Yavru ve genç C.caretta yüzeyde akıntı çizgilerinde toplanan makroplanktonik av üzerinde

beslenir (Carr, 1987). Ergin bireyler özellikle yumuĢakçalar üzerinden beslenen bir karnivordur.

GeniĢ bir kafa ve oldukça geliĢmiĢ çene kasları ve kuvvetli gagalarıyla sert kabuklu avlarını

parçalamak için iyi uyum yapmıĢtır.

Çoğunlukla ılık ve subtropikal bölgelerde yuvaladıklarından, C.caretta'nın üreme habitatları ve

kıĢlama alanları arasında göç ettikleri sanılır, erkek göçleri hakkında çok az Ģey bilinir.

C.caretta'da grup göçü bilinmemektedir. Yıl boyunca açık deniz sularında kalabilirler, Florida'da

Page 66: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

53

bazı bireylerin dipleri çamurlu kanallara girdikleri belirlenmiĢtir. Bazı popülasyonlar ise yıl

boyunca yuvalama kumsallarının yakınında yaĢarlar ve yuvalama dönemleri arasında çatlak ve

delikleri mesken edinebilirler. C.caretta'nın klasik anlamda "sürüler" oluĢturduğuna dair

herhangi bir gösterge yoktur. Bununla beraber, denizde ya da yuvalama kumsallarının yakınında

lokal yoğunlaĢma oluĢturabilirler (Dodd, 1988).

C.caretta'nın erkekleri hakkındaki bilgilerin azlığından dolayı popülasyonlarının cinsiyet oranı

tam olarak bilinmemektedir. Popülasyonların yaĢ kompozisyonu ve boyut kompozisyonu

hakkında da kapsamlı bir bilgi yoktur. Ayrıca Henwood (1987) popülasyonda kompozisyonların

her sezonda değiĢtiğini ve böylece popülasyonun büyüklüğü hakkında bilgi edinmenin karmaĢık

hale geldiğini belirtmiĢtir. Popülasyon yapısı ve cinsiyet oranı hakkındaki eksik bilgiler ile deniz

kaplumbağalarının yaĢadığı biyolojik popülasyonun sınırlarının tam bilinmemesinden dolayı

popülasyon bolluk ve yoğunluğu hakkında tahmin yapabilmek zorlaĢmaktadır. Bununla birlikte

yuvalama kumsallarına gelen diĢilerin direk sayımı veya yuva sayılarıyla bazı tahminler

yapılmaktadır.

C.caretta'nın üretkenlik oranlarına etki eden faktörler bölgesel olarak değiĢkenlik göstermektedir

ve popülasyon içinde önemli oranlarda varyasyonlar söz konusudur. Bu varyasyonlar belirli

sahillerdeki üretkenlik durumunun belirlenmesini engeller. AĢırı yağmurlar, rüzgar erozyonu,

dalga erozyonu, sıcaklık gibi baskın genel çevresel faktörler üretkenliği etkiler. Beslenme

bölgelerindeki besin miktarı ve kalitesi de değiĢik sayılarda yumurtlamada etkili faktörlerdir.

Kumun kimyasal yapısı, nemlilik, sıcaklık, gaz değiĢimi, predatörler yuvadaki yavru baĢarısını

etkiler. Yumurtlama sahillerindeki insanların varlığı, ziyaretçilerin olması, çevredeki ıĢık

kaynakları yuvalama yapmak için kumsala çıkmıĢ diĢileri rahatsız eder ve denize dönmelerine

neden olabilir (Dodd, 1988).

C.caretta yavruları, kum yengeçleri, köpek balıkları, predatör kemikli balıklar ile tilki, köpek,

rakun gibi memelilere yem olmaktadır. ÇeĢitli kuĢlar da gündüz saatlerinde yavruları avlarlar.

Hastalık, Ģiddetli açlık ve soğuk sersemliği Ģüphesiz ölümlere sebep olabilmektedir. Ancak

belirli popülasyonlar üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Katran, yağ artığı, plastik atıklarının

yutulmasından da ölümler meydana gelebilmektedir. Genç, ergin öncesi ve ergin bireyler ise

özellikle köpek balıkları tarafından avlanırlar. Ayrıca bu gruplar katran ve plastik yutmaktan ölür

veya yaralanırlar. Ayrıca bot çarpmaları, bilinçli avlanmalar ve çeĢitli ağlara takılmalar da ölüme

neden olan diğer faktörlerdir.

C.caretta'nın da içinde bulunduğu deniz kaplumbağaları, bu türlerin durumları ve önemi

kavrandıkça yakalanmalarını ve satıĢlarını yasaklayan, habitatlarının korunmasını sağlayacak

kanunlarla korunmaya çalıĢılmıĢtır. C.caretta Uluslararası Tehlike Altındaki Türler Kongresinde

(CITES) Ek 1'de listelenmiĢtir. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülke bu antlaĢmayı

imzalamıĢtır. Bu listede yer alan türlerin gelir elde etmek amacıyla herhangi bir Ģekilde satıĢı

yasaklanmıĢtır. Göç eden türler konferansı hazırlıklarında uluslararası korumanın Ģart olduğu Ek

2 listesinde yer almıĢlardır. IUCN ise bu türü "tehdit altında" türler arasında sınıflandırmıĢtır.

Her ne kadar bazı düzenleyici kanunlarla koruma altına alınmıĢ olmalarına rağmen bazı

Page 67: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

54

bölgelerdeki yetersiz veya isteksiz güvenlik güçleri ve ülkelerin ekonomik seviyelerindeki

farklılıklar C.caretta ve diğer deniz kaplumbağalarının korunmasında yeterli olamamakta ve

tedbirlerin uygulanmasını güçleĢtirmektedir.

C.caretta'nın neslini devam ettirebilmesi için bütün önemli yuvalama, beslenme, göç ve kıĢlarını

geçirdikleri habitatların üzerinde önemle durulması ve biyolojik verilere dayalı korumaların

uygulanması zorunlu olmuĢtur. Deniz kaplumbağalarının korunması için farklı bölgelerde farklı

koruma ve yönetim alternatifleri (Mrosovsky, 1983; Dodd, 1988) uygulanmaktadır.

C.caretta'nın derisi ve kabuğu için fazla talep yoktur ve uluslararası ticareti de çok iyi değildir.

Yumurta ve eti ise genellikle lokal olarak tüketilmektedir. CITES uygulamaları uluslararası

ticareti engellemede baĢarılı olabilecektir. Uluslararası ticaret değiĢik derecelerde baĢarıyla

yasalar tarafından durdurulmuĢtur. Örneğin, ABD ve Avustralya'da yumurta tüketimi bu sayede

durmuĢtur. Fakat kaçak avlanma devam etmektedir. Kolombiya, Madagaskar ve Mozambik'de

ise yumurtalar hala toplanılmaktadır. Koruma kanunlarının olmadığı bölgelerde ise kanunların

çıkarılması ve uygulanması türün devamlılığı için zorunlu görünmektedir.

DiĢilerin üretkenlikteki önemi ve yumurtlama anlarında çok hassas olmaları nedeniyle plaja

gelen diĢilerin rahatsızlıklardan arındırılmaları gerekmektedir. Bu, yumurtlama mevsiminde

insan aktivitesinin en aza indirilmesi ve yavruların yollarını bulabilmeleri için yapay

ıĢıklandırmaların minimuma çekilmesiyle gerçekleĢebilir. Yuvalar ve diĢiler sahillere giren

araçlardan da korunmalıdır. Çünkü bunlar kumu sıkıĢtırabilirler veya yavruların içinden

çıkamayacakları izler bırakabilirler. Ayrıca bu araçların gece kullanılması da diĢilerin bu

sahillere gelmesini engelleyebilirler. Plaj temizlemede kullanılan ağır mekanize temizleme

araçları, yumurtlama plajlarında yumurtlama mevsiminde kullanılmamalı veya zarar vermeyecek

boyutlarda iĢletilmelidir.

Yumurtalar üzerindeki kaçak avcılığın, predasyonun ve erozyonun yüksek olduğu bölgelerde

yeni yapılmıĢ yuvalar, korunmuĢ kuluçkalıklara taĢınabilir, buralarda açılan yuvalara tekrar

gömülür ya da nemli plaj kumu ile doldurulmuĢ kutularda kuluçkaya bırakılabilir. Bu tip

uygulamaların yapılacağı durumlarda, yöntemin taĢıdığı bazı risklerden dolayı dikkatli planlama

yapılması ve yürütülmesi zorunluluğu vardır.

Deniz kaplumbağalarının korunmasında kullanılan bir baĢka metot da yavruları ilk dönemlerinde

yüksek olan predasyonlardan korunabileceği büyüklüğe kadar ulaĢtırmaktadır. Konu ile ilgili

araĢtırıcılar tarafından habitat korunmasından sonra bu metodun kullanılması gerektiği

savunulmaktadır. Bu yöntem özellikle Chelonia mydas, Eretmochelys imbricata, Lepidochelys

kempii popülasyonlarını arttırmak için dünyanın değiĢik yerlerinde kullanılmıĢtır.

Yavru kaplumbağaların korunması için; yavru kaplumbağalar üzerindeki predasyonun

azaltılması, plaj ıĢıklandırmalarından kaynaklanan yanlıĢ yönelmelerin önlenmesi, kirleticilerin

ve besin olarak nitelendirebilecekleri plastiklerin denize ulaĢmasının engellenmesi gereklidir.

Page 68: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

55

Balıkçılıkta kullanılan ağlarla tesadüfi yakalanmaların ve ölümlerin yüksek olduğu bölgelerde

"Kaplumbağa DıĢlayıcı Aygıt (TED)" ların kullanılması balıkçılıktan kaynaklanan ölümleri

azaltacak bir yöntemdir. Bu yöntem özellikle ABD'de balıkçılıktan kaynaklanan ölümlerin

yüksek olduğu bölgelerde kullanılmıĢ, ergin ve ergin öncesi yaĢlardaki kaplumbağaların

kurtulmasını sağlamıĢtır.

3.1.1. Deniz Kaplumbağaları ile Ġlgili Yapılan Bazı ÇalıĢmalar

Türkiye sahillerinde yapılan ilk çalıĢma Hathaway tarafından yapılmıĢ ve C. caretta (ĠribaĢ

Deniz Kaplumbağası) ve C. mydas (YeĢil Deniz Kaplumbağası)‘ın Türkiye sahillerinde

yumurtladığını ve kara sularında bulunduğunu belirtilmiĢtir. BaĢoğlu (1973) tarafından yapılan

çalıĢmada, Ġzmir bölgesinden iki ve Köyceğizden sahilinden bir sırt kabuğu tespit etmiĢ ve

bunların C. caretta‘ya ait oldukları saptanmıĢtır. BaĢoğlu ve Baran (1982), Ege Üniversitesi

Sistematik Zooloji Kürsüsü koleksiyonlarında bulunan C. caretta hakkında bilgi vermektedir.

Geldiay ve Koray (1982), Geldiay ve Ark. (1982), Geldiay (1983, 1984) Türkiye‘nin Ege ve

Akdeniz kumsallarına yumurtlayan C. caretta ve C. mydas deniz kaplumbağalarının

popülasyonları ve bu kaplumbağaların korunmaları ile ilgili çalıĢmalar yapmıĢtır. Bu iki türün

ergin ve yavru fotoğrafları aĢağıda verilmiĢtir (Fotoğraf-34).

Fotoğraf 34: C.caretta türü üstte ve C. mydas türü altta olmak üzere ergin ve yavru

görüntüleri.

Page 69: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

56

Baran ve Kasparek (1989), Baran (1990), deniz kaplumbağalarının Türkiye kıyılarındaki önemli

yuva yapma yerlerini ve bu bölgelerin sorunlarını saptamıĢlardır. Bu çalıĢmalarda Ülkemiz

sahillerinde yuvalama yoğunluğu açısından önemli 17 bölge tespit edilmiĢtir. Ayrıca bu

kumsallardan 13 tanesinin birinci derece öneme sahip olduğu belirtilmektedir. Bu kumsallara

Alata, Çıralı ve Yumurtalık kumsallarının da eklenmesi ile deniz kaplumbağa üreme

kumsallarının sayısı 20 olarak ifade edilmekte ve kumsallar hakkında da ayrıntılı bilgiler

verilmektedir (Ġkinci Ulusal deniz kaplumbağaları sempozyumu bildiriler kitabı ve Kaska, 2007).

Bu kumsallar aĢağıdaki Harta-2‘de verilmektedir.

Harita 2: Deniz kaplumbağalarının Türkiye‘deki yuvalama alanları

Canbolat (1990, 1991, 1997, 1999), Erk'akan ve Canbolat (1990) ve Erk'akan (1993)

Dalyan Kumsalındaki, Yerli (1990) Patara Kumsalındaki, Kaska (1993) Kızılot ve Patara

Kumsallarındaki, Baran ve ark. (1991) Mersin-Kazanlı bölgesindeki, Baran ve ark. (1992)

Dalyan, Patara, Kumluca, Kızılot, Anamur ve Kazanlı Kumsallarındaki, Piggelen and Strijbosch

(1993) Göksu Deltası'ndaki, Türkozan ve Baran (1996) Fethiye Kumsalı'ndaki, Baran ve ark.

(1996, 1997), Canbolat (2000 a, b, c) Belek bölgesinde, Yerli ve Canbolat (1998 a, b) ile Yerli ve

ark. (1998) ise tüm Akdeniz kıyısı boyunca deniz kaplumbağası yuvalama alanlarında düzenli

araĢtırmalar gerçekleĢtirmiĢlerdir.

Göksu Deltası kumsallarında önceki yıllara ait çalıĢmalar ve sonuçları Tablo 1‘de verilmiĢtir.

Alandaki ilk çalıĢma Von Piggelen-Strijbosch (1993) tarafından 1991 yılında yapılmıĢ 117

C.caretta ve 20 C.mydas yuvası saptamıĢtır. Peters ve Verhoven (1992) 1992 sezonunda 89

C.caretta ve 14 C.mydas yuvası belirlemiĢtir. 1994 sezonunda ise 36 adet C.caretta yuvası

saptanmıĢtır (Yerli ve Demirayak, 1996). Bu yıldan sonra 1998 yılında Canbolat ve Yerli (1998)

tarafından 94‘ü C.caretta ve 12‘si C.mydas‘a ait 106 yuva saptanmıĢtır. 2004 yılında aynı türler

için sırasıyla 137 ve 14 (Selin ĠnĢaat, 2004), 2005 yılında ise 151 ve 3 (Selin ĠnĢaat, 2005); 2006

yılında 107 C.caretta ve 12 C.mydas yuvası (Canbolat, 2006) belirlenmiĢtir. 2007 yılında 122

C.caretta ve 4 C.mydas yuvası (Güleç 2007); 2008 yılında 102 C.caretta ve 11 C.mydas yuvası

Page 70: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

57

belirlenmiĢtir (DurmuĢ, 2008). 2009 yılında ise 107 C.caretta ve 14 C.mydas yuvası (Canbolat,

2009) saptanmıĢtır (Tablo 5).

Canbolat (2004), 1987-2000 yıllarında Türkiye‘de deniz kaplumbağalarıyla ilgili olarak yapılan

çalıĢmaların tamamını değerlendirerek yaptığı bir analizde Türkiye kıyılarında yılda ortalama

2005 adet C.caretta ve 647 adet C.mydas yuvası yapıldığını hesaplamıĢtır ve toplam yuvaların

bölgesel yüzde dağılımına göre kumsalın önemlilik derecelerini veren yazar, Göksu Deltası

kumsallarını C.caretta açısından Türkiye‘deki ―Ġkinci Derecede Önemli‖ yuvalama kumsalları,

C.mydas açısından ise ―Üçüncü Derecede Önemli‖ yuvalama kumsalları arasında

sınıflandırmıĢtır. Türkiye‘deki bütün kumsallara ait yuva verileri Türkozan ve Kaska (2010)

tarafından derlenerek bütün Akdeniz ülkelerinin raporları ile birlikte basılmıĢtır.

Tablo 5. Göksu Deltası Kumsallarında yıllara göre tespit edilen yuva sayıları.

Yıl

C.caretta

Yuva

Sayısı

C. mydas

Yuva

Sayısı Kaynak

1991 117 20 Von Piggelen-Strijbosch (1993)

1992 89 14 Peters & Venhoven (1992)

1994 36 0 Yerli ve Demirayak (1996)

1996 36 3 Glen ve ark. (1997)

1998 94 12 Yerli ve Canbolat (1998)

2004 137 14 Selin ĠnĢaat (2004)

2005 151 3 Selin ĠnĢaat (2005)

2006 107 12 Canbolat (2006)

2007 122 4 Güleç (2007)

2008 102 11 DurmuĢ (2008)

2009 107 14 Canbolat (2009)

Önceki yıllarda yapılan çalıĢmalarda, Göksu Deltası‘nda yavru çıkıĢ oranının çok düĢük

olmasının nedenleri arasında yüksek predasyon baskısı ve yumurtalardaki bozulma oranlarının

yüksek olmasıdır. Yumurtalardaki yüksek bozulma oranlarını ise kumsal eğiminin az olmasından

kaynaklanan taban suyu seviyesinin yüksekliği nedeni ile yuvalardaki nem/su oranının yüksek

olması ve bu nedenle yumurtaların bozulmasıdır. Bu özellikler daha önceki yıllardaki raporlarda

da belirtilmiĢtir.

Deniz kaplumbağaları ile ilgili olarak yapılan 3 ulusal sempozyum sonucunda ortaya çıkan

raporlara ve basılmıĢ yayınlara bakıldığı zaman, Akdeniz‘deki bütün kumsallarda yıllık ortalama

yuva sayısı 5031 yuva/sezon olarak verilirken bunların 1366 adedi (%27.2) Türkiye

kumsallarında yer aldığı belirtilmiĢtir (Margaritoulis ve ark., 2003). Türkozan ve ark. (2003) bu

sayıyı bütün kumsalları değerlendirerek 1267 (663-1991) iribaĢ kaplumbağa yuvası olduğunu

belirtmiĢlerdir. Canbolat (2004) ise 2000 (1547-2485) yuva yuva yapan diĢi sayısını da 500 ile

Page 71: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

58

800 arasında rapor etmiĢtir. Kaska ve ark. (2005) ise basılmıĢ ve basılmamıĢ raporları dikkate

alarak 178.4 km olan toplam kumsal uzunluğu içerisinde 1360-2710 yuva yapıldığını ve bu

yuvaların 700-1150 diĢi kaplumbağa tarafından yapıldığını belirtmiĢlerdir. Her ne kadar yıldan

yıla gösterilen bu farklılıklar deniz kaplumbağa yuva sayılarındaki yıldan yıla farklılıklar

olabileceği gibi farklı yıllarda farklı araĢtırmacıların rapor ettiği yuva bilgilerinde de

kaynaklanabilmektedir. Ancak bu rakamlar bile dikkate alındığında ve çok küçük kumsallar

dahil edilmediği için kesin yuva sayıları bu rakamların üzerinde olduğu da kesindir. Bu veriler

Türkozan ve Kaska (2010) tarafından özetlenmiĢ ve aĢağıdaki tabloda (Tablo 6) verilmiĢtir.

Bu verilerden de görüleceği üzere Göksu Kumsalı en doğuda C. caretta için ana üreme kumsalı

ve C. mydas için en batı önemli yuva kumsalı olması bakımından büyük öneme sahiptir. Her ne

kadar Belek hatta Patara kumslaında da nadiren C. mydas yuvasına rastlansa da en batıda önemli

sayıda yuva tespit edilen kumsal Göksu Deltasıdır. Ayrıca her ne kadar daha doğudaki

kumsallarda da C. caretta yuvası tespit edilse de önemli sayıda yuvaya sahip en doğudaki

kumsal Göksu Deltasıdır. Bu yuvaların özellikle cinsiyet oranı bakımından araĢtırılması büyük

öneme sahiptir. Bu kumsal her iki tür için de bir eĢik kumsal özelliği göstermesi bakımından her

türlü elde edilecek detaylı bilgi büyük öneme sahiptir.

Tablo 6. Türkiye kumsallarında yuva yapan deniz kaplumbağaları hakkında özet yuva

sayıları ve aralıkları. (Türkozan ve Kaska, 2010)

Yuva sayıları aralığı

Kumsal adı Kumsal

uzunluğu

C. caretta C. mydas

Ekincik 1 9-12

Dalyan 4.7 57-330

Dalaman 10.4 69-112

Fethiye 8.3 72-191

Patara 14 35-127 2-2

Kale 8.5 39-109

Fenike 21 75-305 0-7

Çıralı 3.2 23-96

Tekirova 3.7 4-23

Belek 29.3 68-819 2-8

Kızılot 15.7 50-270 0-3

DemirtaĢ 7.8 41-137

GazipaĢa 7 14-53

Anamur 12.2 146-674 1-1

Göksu Delta 25.6 36-151 3-20

Alata 3 16-32 20-198

Kazanlı 4.5 2-26 73-403

Tuzla 25 4-9

Page 72: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

59

Akyatan 22 3-31 108-735

KarataĢ 7 3-3

Ağyatan 8.5 2-2 0-3

Yelkoma 23.1 2-3

Sugözü 3.4 213-213

Yumurtalık 6 1-1 1-3

Samandağ 14.2 7-20 20-440

Toplam 289.1 769-3521 452-2051

3.2. YumuĢak Kabuklu Nil Kaplumbağası (Trionyx triunguis)

Trionyx triunguis Türkiye‘de bulunan dört tür tatlı su kaplumbağasından birisidir. Trionyx

triunguis büyüklüğü ve siniye benzer bir yapı göstermesinden dolayı bazı bölgelerde halk

arasında siniba olarak bilinir. Ġngilizce olarak ―Soft-shelled Nile turtle‖ olarak adlandırılan bu

kaplumbağa dilimize ―YumuĢak Kabuklu Nil Kaplumbağası‖ veya ―Nil YumuĢak Kabuklusu‖

olarak çevrilmiĢtir. Tipik yaĢam yeri Nil olduğu için Nil kaplumbağası olarak da adlandırılır.

Ayrıca deniz kaplumbağası gibi uysal olmayıp balık ağlarına zarar verdikleri için bazı bölgelerde

halk arasında gavur kaplumbağa olarak da bilinir.

Trionyx triunguis büyük, koyu renkli ve yumuĢak kabuklu üsten bastırılmıĢ görünümdedir.

Büyüklükleri, plastron boyu, karapas boyu, karapas eni ve en geniĢ karapas düzlemi ölçülerek

bulunur. Plastron boyu (PB) kaplumbağanın ventral yüzeyinin en anterior bölgesinden

plastronun posterior ucuna kadar olan ve orta ventral hattı takip eden maksimal, düz hat

Ģeklindeki ölçümdür. Karapas boyu (CB) nuchal bölgeden karapasın serbest kenarının en

posterior bölgesine kadar uzanan ve orta dorsal hattı takip eden maksimal düz hat Ģeklindeki

ölçümdür. Karapasın lateral kenarları arasındaki maksimal düz hat Ģeklindeki ölçüm karapas

enini (CE) verir. Karapas serbest kenarının en posterior bölgesinden en geniĢ karapas seviyesi

yahut düzleminin orta dorsal hattı kestiği noktaya kadar olan maksimal, düz hat Ģeklindeki ölçüm

ise en geniĢ karapas düzlemini (EGCD) verir. BaĢın lateral kenarları arasında kalan maksimal

ölçüm baĢ geniĢliği (BG), burun ucundan gözler arasındaki en dar sahayı birleĢtiren çizgi

ortasına kadar alınan ölçüm rostrum boyu (RB) olarak adlandırılır. Karapas boyu yetiĢkin

bireylerde 800 mm geçer (Boulenger, 1889) ve bazen 950 mm ye ulaĢabilir (Dumeril, 1860).

Yavrularda ise karapas boyu 48-51 mm olarak Atatür (1979) tarafından ölçülmüĢtür. Atatür

(1979) T. triunguis erginlerinde büyümeye paralel olarak CB değeri artımı, PB değeri artımından

gittikçe daha fazla olduğunu kaydetmiĢtir.

Rafetus euphraticus‘da olduğu gibi baĢın ucunda bir hortum bulunur ve burun delikleri bu

hortumun ucundadır. Ergin T. triunguis‘lerin karapas, baĢ, boyun, ön ve arka üyeler ile kuyruk

dorsallerinin rengi koyu kahverengidir. Genç bireylerde bu renk daha açıktır. Vücut dorsalinde

bu zemin rengi üzerinde çoğunlukla koyu sarı, bazen açık sarı olan benekler vardır. Ekstremiteler

ve boyun üzerindeki beneklerin sayısı baĢ ve karapas üzerindekilere göre daha az ve seyrektir.

Genç fertlerle ergin bireyleri ayırt etmede beneklerin sayısı ve büyüklüğü rol oynar. Genç

fertlerde daha iri, daha seyrek ve çok belirgin olan bu benekler yaĢlı fertlere doğru gidildikçe

Page 73: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

60

sayıca artar, boyları küçülür ve belirsizleĢir. Erginlerin ventral kısmında beyaz renk hakimdir,

nadiren de olsa zemin rengi üzerinde benekler görülebilir. Ekstremitelerde koyu kahverengi

renktedir. Yumurtadan yeni çıkan yavruların vücutlarının dorsal kısmı ergin bireylere göre daha

açık kahverengidir. Vücutlarında sarı renkte benekler mevcuttur. Vücut dorsaline dağılan sarı

benekler erginlerdekine oranla çok daha büyük ve seyrektir.

Ergin erkeklerde bireylerin kuyrukları daha kalın yapılı ve daha uzundur. Yavru erkeklerde böyle

belirgin bir durum söz konusu değildir. YaĢları ilerledikçe kuyruk büyür böylece kloak açıklığı

karapasın dıĢında kalır. DiĢilerde ise kuyruk daha kısa olduğu için kloak açıklığı karapas

posterior kenarının önünde yer alır (Atatür, 1979).

Bu türün beslenmesi karakteristik olarak karnivordur. T. triunguis’lerin mide ve bağırsakları

içerikleri incelenmiĢ su yılanı olan Natrix natrix‘e ve Gammarus sp ve Gambusia affinis gibi

çeĢitli omurgasız canlılara rastlanmıĢtır (Atatür, 1979).

Tipik yeri Nil olan Trionyx triunguis ülkemizde de dağılım göstermektedir. Trionychidae

familyasına ait olan Trionyx triunguis (Forskal, 1775) türü hakkında ve diğer türler hakkında

yapılmıĢ olan çalıĢmalar genelde dağılım bölgeleri hakkındadır. Gray (1855) Trionyx niloticus

türünün dağılım bölgelerine Kuzey Afrika, Nil, Mısır, HabeĢistan ve Batı Afrika‘yı dahil

etmiĢtir. Lortet (1883) Anadolu‘da, Birecik civarında Fırat nehrinden toplanmıĢ Trionyx

aegyptiacus (T. triunguis) Ģeklinde sınıflandırmıĢ, yanlıĢ olan bu sınıflandırma

Bodenheimer(1944) tarafından Trionyx euphratica olarak değiĢtirilmiĢtir. Boulenger (1889)

türün yayılıĢ alanı olarak Afrika‘da Nil, Kongo, Senegal ve aralarında akarsu sistemleri ile

Suriye‘yi göstermiĢtir. Anderson (1898)‘a göre tür AĢağı ve Yukarı Mısır Nil‘inde, Nil deltasının

batısında kalan Natrun Vadisi‘ndeki göller sisteminde, Mısır haricindeki tüm Nil sisteminde,

Somaliland‘dan Senegambia‘ya kadar Afrika‘nın nehir sistemlerinde ve Suriye‘nin bazı

akarsularında mevcuttur. Siebenrock (1913) Afrika haricinde kesin olmamakla beraber, Ürdün

ve Suriye‘de de rastlanabileceğini kaydetmiĢtir. Gadow (1923) türün dağılımını Senegal ve

Kongo‘dan Nil sistemine kadar ve Suriye olarak vermiĢtir. Flower (1933) türün dağılım sahası

olarak Afrika‘da Senegal ve Kongo‘dan Nil‘e kadar olan tropik su sistemlerini vermiĢtir.

Kaplumbağaların Nil‘e taĢınmaları ile, tesadüfi olarak, Filistin sahillerine ve Akdeniz‘e bakan

nehirlere ulaĢtıkları düĢüncesindedir. Deraniyagala (1948) Afrika‘da yeni bir lokalitede, Rudolf

Gölü‘nde Trionyx triunguis varlığını rapor etmiĢtir. Numunelerin tipik formdan karapas ve

plastron ile ilgili bazı karakterlerce farklı olduğunu ileri sürerek numuneleri Trionyx triunguis

rudolfianus ssp. nov. olarak isimlendirmiĢtir. Fakat bu alttür daha sonra Trionyx triunguis‘in

sinonimi olarak değiĢtirilmiĢtir (Wermuth ve Mertens, 1961). Flower (1933)‘ın Trionyx

triunguis‘in Doğu Akdeniz sahil sularında bulunuĢunu, Nil sisteminde zaman zaman olan

taĢmalarla kaplumbağaların bu bölgelere göçüne bağlamıĢtır ancak Haas (1951) bu fikre

katılmamaktadır. Çünkü Filistin‘in çeĢitli bölgelerinden çok sayıda numune ve yumurta örneği

almıĢtır. Schmidt ve Ingler (1957)‘e göre de tür Nil sisteminde, Kongo ve Filistin‘in bazı küçük

sahil derelerinde bulunduğunu belirtmiĢtir. Bu iki araĢtırmacı, kaplumbağaların çenelerindeki

alveolar yüzey geniĢliklerinde rastlanan uyumsuzluğu beslenme farlılıklarından doğan bir

dimorfizme bağlamaktadır. Lanza ve Sassi (1966)‘ye göre tür Mısır‘dan HabeĢistan‘da Eritre‘ye,

Page 74: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

61

Somali‘ye, Rudolf Gölü‘ne, Kongo‘dan Angola‘ya kadar dağılmıĢtır. Bir küçük koloni de

Ġsrail‘de vardır. Marx (1968) türün dağılım sahasını Mısır‘dan güneyde Rudolf Gölü‘ne,

güneybatıda Angola‘ya, kuzeybatıda Senegal‘e kadar uzatmıĢ fakat Filistin‘i dahil etmemiĢtir.

Grzimek (1975) de ‖Animal Life Encyclopedia‖ sının VI cildinin 112. sayfasında verdiği

Trionyx triunguis dağılım haritasında sadece Afrika‘yı dikkate almıĢtır. Ġsrail sürüngenlerinin

taksonomik bir listesini veren Hoofien (1972) türün genel anlamda Ġsrail‘de mevcut olduğunu

belirtmiĢtir. Yunanistan‘da görülen tek tür Kos Adası‘nda kaydedilmiĢtir (TaĢkavak ve ark.,

1996).

Coğrafi dağılıĢı ve taksonomi konular dıĢında Trionyx triunguis ile ilgili çalıĢmalar

oldukça sınırlıdır. Ergin T. triunguis‘lerin karapaks, baĢ, boyun, ön ve arka üyeler ile kuyruk

dorsallerinin rengi koyu kahverengidir. Genç bireylerde bu renk daha açıktır. Vücut dorsalinde

bu zemin rengi üzerinde çoğunlukla koyu sarı, bazen açık sarı olan benekler vardır. Ekstremiteler

üzerindeki beneklerin çapı; baĢ, boyun ve karapaks üzerindekilerin çapından daha büyük,

benekler ise yok denecek kadar seyrektir. Genç fertlerle ergin bireyleri ayırt etmede beneklerin

sayısı ve büyüklüğü rol oynar. Genç fertlerde daha iri, daha seyrek ve çok belirgin olan bu

benekler yaĢlı fertlere doğru gidildikçe sayıca artar, boyları küçülür ve belirsizleĢir. Erginlerin

ventral kısmında beyaz renk hakimdir, nadiren de olsa zemin rengi üzerinde benekler görülebilir.

Ekstremitelerde koyu kahverengi renktedir. Yumurtadan yeni çıkan yavruların vücutlarının

dorsal kısmı ergin bireylere göre daha açık kahverengidir. Vücutlarında sarı renkte benekler

mevcuttur. Vücut dorsaline dağılan sarı benekler erginlerdekine oranla çok daha büyük ve

seyrektir.

Ergin erkeklerde kuyruk daha kalın yapılı ve daha uzundur. Kloak açıklığı karapas posterior

kenarının dıĢında kalır. DiĢilerde ise kloak açıklığı karapas posterior kenarını anteriorundadır.

Erkeklerdeki durumun yaĢla bir ilgisi olduğu kesindir çünkü yavru bireyler arasında böyle bir

fark yoktur. Cinsel olgunluğa eriĢen erkek fertlerde prekloakal bölgenin diĢilerinkine oranla daha

fazla uzaması sonucunda bu durum ortaya çıkmaktadır.

Ergin fertlerle ilgili olarak eĢeysel dimorfizmin sadece kuyruk boyuna inhisar ettiği

saptanmıĢtır. Ergin erkeklerde kuyruğun prekloakal bölgesi, kloak açıklığını karapaks posterior

kenarı dıĢında bırakacak Ģekilde uzun, diĢilerde ise kısadır. Erginlerle juvenillerin renk ve desen

durumu farklıdır. 1,5-2 yaĢına gelmiĢ juvenillerde çok belirli olan desen, hayvan yaĢlandıkça

yavaĢ yavaĢ kaybolur ve genellikle, koyulaĢan zemin rengi hakim duruma geçer. Juvenillerde

çok belirgin olan kirli zeytin yeĢil-kahverengi zemin üzerindeki açık sarı benekler, yaĢlanma ile

boyca küçülürler, sayıları artar, belirsizleĢirler ve hatta kaybolurlar.

3.2.1. YumuĢak Kabuklu Nil Kaplumbağası ile ilgili yapılan çalıĢmalar

BaĢoğlu (1973) ilk olarak, Afrika ve Filistin kompleksi haricinde kalan bir bölgeden, Güneybatı

Anadolu‘dan Trionyx triunguis kaydetmiĢtir. Güney Anadolu‘da Trionyx triunguis türünün

mevcut olduğu biotoplar oldukça farklı özellikler gösterirler. Türkiye‘de en kuzeybatıda

Page 75: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

62

Köyceğiz Gölü- Dalyan‘dan baĢlayıp doğuya doğru Muğla‘da: Dalaman Çayı Kükürtlü ve

Kargın Gölleri, EĢen Çayı, Antalya- Belek- Manavgat bölgeleri, Göksu Nehri, Çukurova Deltası,

Asi Nehri olarak türün dağılıĢ alanları belirlenmiĢtir (Atatür, 1979; Gramentz, 1990; Kasparek ve

Kinzelbach, 1991). Kasparek (1999)‘in yaptığı sınıflandırmaya göre Türkiye‘de 15 bölgede bu

tür bulunmaktadır. Bu sınıflandırmada Dalaman bölgesi ve Seyhan Nehri en yoğun popülasyona

sahip olup en fazla korunması gereken bölgeler olarak tespit edilmiĢtir (Kasparek, 1999).

Kasparek (1999)‘e göre; Dalyan, Aksu/Acısu, Anamur, Göksu, Berdan Nehri, Tuzla Drenaj

Kanalı, KarataĢ Drenaj Kanalı ve Ceyhan Nehri diğer iki bölgeye nazaran daha az popülasyonu

barındıran ve korunması gereken bölgeler olarak sınıflandırmıĢtır. Patara, Fethiye, Köprü Çayı,

Bozyazı ve Asi Nehri az sayıda popülasyona sahip olup, bu az sayıdaki türün korunmasını

gerektirdiğine dikkat çekmiĢtir. Türkiye‘de Trionyx triunguis‘in bulunduğu bölgeler Harita 3‘te

verilmiĢtir (GidiĢ ve Kaska, 2004).

Harita 3: Trionyx triunguis‘in Türkiye‘deki dağılımı

En yoğun olduğu bölgeler: 1 Dalaman ; 2 Seyhan Nehri ve Tuzla Drenaj Kanalı

Daha az yoğun olduğu bölgeler: 3 Dalyan; 4 Aksu Nehri; 5 Anamur; 6 Göksu Nehri; 7 Berdan

Nehri; 8 Ceyhan Nehri ve Karatas Drenaj Kanalı

En az bulunduğu bölgeler: 9 Patara; 10 Fethiye; 11 Köprü Çayı; 12 Bozyazi; 13 Asi Nehri

Türkiye‘de T. triunguis ile ilgili ilk çalıĢmalar genellikle bu türün Türkiye‘de bulunduğuna dair

yapılan çalıĢmalardır. BaĢoğlu (1973)‘nun yapmıĢ olduğu çalıĢmada, Afrika ve Filistin dıĢında

Güneybatı Anadolu‘da da bu türün bulunduğunu belirtmiĢtir. Atatür (1979) bu türle ilgili olarak

doktora tez çalıĢması yapmıĢtır. Tezinde türün morfolojisi ve osteolojisi, Anadolu‘daki biotop ve

dağılıĢı üzerine araĢtırmalar yapmıĢtır. Berk ve ark. (1988) Cheloniidae ve Trionychidae

familyalarına ait türlerin Çukurova bölgesindeki dağılımlarını araĢtırmıĢlardır. Gramentz (1990,

Page 76: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

63

1993, 1994) popülasyon statüsü ve koruma ile ilgili çalıĢma yapmıĢtır. Kasparek (1990, 1999,

2001) yayınlamıĢ olduğu makalelerde, Türkiye‘de T. triunguis’in hangi bölgelerde yoğun olarak

bulunduğunu ve nerelerde hangi koruma önlemlerinin alınması gerektiğine değinmiĢtir. Doğu

Akdeniz bölgesindeki türün dağılımı Kasparek ve Kinzelbach (1991) tarafından incelenmiĢtir.

Yapılan çalıĢmalarda ve raporlarda daha çok türün o bölgede bulunduğu ve tespit edilen

yuva sayıları verilmiĢtir. Bu türün en yoğun bulunduğu bölge olan Kükürtlü Gölü, Dalaman-

Muğla‘da türün biyolojisi, üreme baĢarısı ve dokulardaki ağır metal oranları hakkında bilgiler

verilmiĢtir (GidiĢ ve Kaska, 2004).

Göksu Deltasında daha önceki yıllarda da benzer YumuĢak Kabuklu Nil Kaplumbağası ile ilgili

bilgiler rapor edilmiĢtir ve 2004 yılında 2 adet, 2005 yılında ise 1 adet nil kaplumbağası yuvası

saptanmıĢtır (Selin ĠnĢaat, 2004; 2005). 2009 yılında ise 5 adet yuva olma olasılığı olan

YumuĢak Kabuklu Nil kaplumbağası izine rastlanıldığı rapor edilmiĢtir (Canbolat, 2009).

3.3. Materyal metot

3.3.1. ÇalıĢma Alanı

Alanın Sahip Olduğu Statüler;

2872 sayılı Çevre Kanunu‘nun 9.maddesine istinaden, 2 Mart 1990 tarih ve 20449 sayılı

Resmi Gazete‘de yayımlanan 18.01.1990 tarih ve 90/77 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ―Özel

Çevre Koruma Bölgesi‖ olarak tespit ve ilan edilmiĢtir.

RAMSAR: 05.03.1994 tarih ve 9415434 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile (Özellikle Su

KuĢları YaĢama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması)

SözleĢmesi listesine dahil edilmiĢtir.

Birinci Derece Doğal Sit: 12.02.1996 tarih ve 2380 sayılı Adana Kültür ve Tabiat

Varlıklarını Koruma Kurulu Kararı. 29.07.2004 tarih ve aynı Kurul kararına göre Birinci. Derece

SĠT alanının bir bölümü Ġkinci Derece SĠT alanı olarak düzenlenmiĢtir.

Ulusal Sulak Alan Komisyonu tarafından 12.10.2004 tarihinde ―Göksu Deltası Sulak

Alanı‖ olarak kabul edilmiĢtir.

1989 yılında Göksu Deltası‘nın Paradeniz ve Akgöl‘ü içine alan 4350 hektarlık alan

Orman Bakanlığı Milli Parklar Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından Av ve Yaban

Hayatı Koruma Sahası olarak ilan edilmiĢtir. (Av ve Yaban Hayatı Koruma Sahası Ġptali

07.12.2005 tarih ve 5382 sayılı Bakanlık Yazısı….(09.11.2005 tarih ve 232 sayılı bakanlık oluru

ile)

Deniz Kaplumbağaları Üreme Alanı

Page 77: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

64

Göksu Deltası kumsalları üç bölüm halinde incelenmiĢtir. Bunlar aĢağıda verilmiĢtir;

1. Kum Mahallesi-Burun arası alan; 1. KM-BR (No. 760) 10,7 km

2. Burun-Göksu Nehri arası alan; 2. BR-GN (No: 761-763) 11,7 km

3. Göksu Nehri-Susanoğlu arası alan; 3. GN-SS (No: 764-766) 12,3 km

Göksu Deltası (36º17' Kuzey-33º39' Doğu), Mersin ilinin 80 km batısında olup, yaklaĢık 35

km‘lik bir kumsala sahiptir. Kumsal Baran ve Kasparek (1989)‘in çalıĢmasına göre 8 bölüme

ayrılmıĢtır (Harita 4). DSI I kanalından sonra yer alan 767 nolu kumsalın çok az bir kısmı Özel

Çevre Koruma Alanı içinde yer almaktadır.

760 nolu bölüm (10,7 km): Kağıt fabrikasının doğusunda bulunan Kum mahallesinin

baĢlangıcındaki Kanaldan Ġncekum burnuna kadar olan sahili kapsar. Önemli deniz

kaplumbağası yuvalama alanıdır (Baran ve Kasparek, 1989; van Piggelen, 1993). Kumsalın ilk

200 m.si çakıllı olup daha sonra tamamı ince kum olarak devam etmektedir. Sahilin gerisinde

ikinci konutlar bulunmakta ve sahil turistik amaçlı kullanılmaktadır. Özel Koruma GiriĢ

Kapısındaki Kontrol Kulübesinden sonra kum tepeleri baĢlamaktadır. Kumul üzerinde tuza

dayanıklı diken ve otsu bitki örtüsü hakimdir. Rüzgârlı zamanlarda kıyı Ģeridinin taĢkına

uğraması sonucu yer yer göletler meydana gelmiĢtir. Sahil ince kumdan oluĢmuĢ, seyrek bitkili

veya bitkisiz, çöl yapısındadır.

761 nolu bölüm (3.5 km): Ġnce burundan Fener‘e kadar olan sahilin alçak, düz kısımdır. Deniz

seviyesinden yaklaĢık 0,5 m yüksekliktedir ve hemen hemen hiç vejetasyon bulunmaz. Fırtınalı

havalarda dalgaların etkisiyle sel baskını riski yüksek olan, vejetasyon örtüsü bulunmayan

sahildir.

Page 78: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

65

Harita 4: Göksu Deltası kumsal krokisi ve çalıĢma alanını gösteren harita

762 nolu bölüm (5.7 km): Fenerden Dalyana kadar olan kısımdır. Kuzeydoğu istikametinde

kumsalın yaklaĢık orta kısmından itibaren kumsal deniz ile Paradeniz arasında kalmıĢ, Dalyan‘a

doğru gittikçe daralan kum bandı bulunmaktadır. Kıyıya paralel uzanan kum tepelerinin

yüksekliği 1 m ye kadar ulaĢan bölgelerin yanı sıra denizle hemen hemen aynı seviyede olan

bölümler vardır. Dalyan'a doğru dalgaların kıyı içine girmesiyle kumul sertleĢmiĢ ve yer yer

çamurlu göletler oluĢmuĢtur. Fenerden 100 m. sonra tuza dayanıklı, sahilin yaklaĢık 15 m.

gerisinde kumul bitki örtüsü baĢlamaktadır.

763 nolu bölüm (2.5 km): Dalyandan Göksu Nehri'nin ağzına kadar olan kumsaldır. GeniĢliği

bazı yerlerde 100 m. ye ulaĢan kumsalın gerisinde yoğun tuzcul ve kumul bitkiler görülmektedir.

764 nolu bölüm (3.5 km): Göksu nehrinin döküldüğü yerden kuzeye doğru uzanan kumsal

Göksu nehrinin eski kolunda (Cırba mevkii) sonlanmaktadır. Kumsal geniĢliği 20 m. ye kadar

ulaĢmaktadır.

765 nolu bölüm (4.2 km) : Cırba ile DSĠ II kanalına kadar olan kısımdır. Sahilin gerisinde kum

tepeleri vardır. Sahilin arka tarafında pirinç tarlaları ve sulak alanlar yer almaktadır.

766 nolu bölüm (4.6 km): DSĠ II kanalından Atayurt 2 nolu günübirlik alanın sonundaki DSI I

kanalına kadar olan kısımdır.

Page 79: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

66

Kumsal bugün Özel Çevre Koruma Bölgesi olup; tamamen koruma altındadır. 760, 764-766‘da

2. konut, tatil siteleri ve günübirlik kullanım alanları, pansiyon, misafirhane, kamp alanı, Ģezlong

ve Ģemsiyeler bulunmaktadır. Kano ve pedallı su bisikletlerinin dıĢında su sporları ile ilgili

herhangi bir aktivite bulunmamaktadır.

3.3.2. Deniz Kaplumbağaları ile ilgili ÇalıĢma Yöntemi

Daha önceki raporlarda, literatür taraması yapılarak basılmıĢ yada basılmamıĢ makale, rapor ve

tezler araĢtırılmıĢ farklı çalıĢma yöntemleri incelenmiĢ ve bu inceleme sonucu sahillerde çalıĢma

yöntemlerinin bazen araĢtırıcıya göre değiĢtiği gözlenmiĢtir. Ancak yapılan çoğu çalıĢmada da

ortak yöntemlerin kullanıldığı da görülmüĢtür. Ortaya çıkan bu verilere göre standart bir çalıĢma

yöntemi çıkarılmıĢtır. Farklı araĢtırıcılar ve farklı kurumlarca yapılan çalıĢmaların bir çatıda

toplanması için T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Deniz Kaplumbağa Bilim Komisyonu‘nun ön

raporda verilen standart veri formlarının kullanılması önerilmektedir. Yuva tespiti ve yuvaların

kaydedilmesi ve yuva sıcaklıklarının kaydedilmesi daha önce sonuçları yayınlanan çalıĢmalara

göre yapılmıĢtır (Kaska ve Ark., 1998; BaĢkale ve Kaska, 2005). Kumsalın yuva yoğunlukları

daha önceki çalıĢmalar ıĢığında aĢağıdaki Ģekilde verilmiĢtir (Harita 5).

Harita 5: Göksu Deltası Kumsallarında deniz kaplumbağa yuvalarının yoğun olduğu bölgeler

GiriĢ kısmında bahsedildiği üzere daha önceki yıllardaki çalıĢma sonuçlarına göre yuvalardaki

yavru çıkıĢ baĢarısının düĢük olmasında en büyük faktör olarak predasyon ve yuvaların su

altında kalması görülmektedir. Bunun için daha önceki yıllara ait raporlarda da önerilen bir

koruma yöntemi olan ve özellikle yavru çıkıĢ baĢarısını artırmak için yuva yerlerinin daha

güvenli bölgelere ve/veya kuluçkalıklara taĢınması uygulamaya sokulmuĢtur(BaĢkale ve Kaska,

2005).

Page 80: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

67

Öncelikle kumsal sıcaklık profilleri doğrultusunda ve yuvaların predasyona uğrama riski yüksek

olan bölgeye ve ulaĢım olanakları da düĢünülerek iki kuluçkalık hazırlanmıĢtır. Bu alanlar daha

önceki yıllarda yuvaların yoğun olduğu bölgeler içerisinde ve yumurtaların gece çalıĢması

esnasında taĢınma kolaylıkları düĢünülerek planlanmıĢtır. Hazırlanan bu kuluçkalıklar aĢağıdaki

kroki üzerinde gösterilmiĢtir (Harita 6).

Harita 6: Kuluçkalıkların harita üzerindeki yerleri

Fotoğraf 35: Kuluçkalık resimleri

Her kafesli bölgenin alana taĢınacak yuvaların sayısına uygun büyüklükte olması düĢünülerek ilk

planda 100 yuvaya hizmet verecek Ģekilde 10x15 m boyutlarında kenardan ve ortadan devamlı

yürüme yolu bırakılarak yuvalama sezonu öncesinde hazırlanmıĢtır. Bu kuluçkalıkların yerleri

hem kumsal yerinin uygunluğu hem de yuva yoğunlukları dikkate alınarak hazırlanmıĢtır.

Yuvalar arasında herhangi bir etkileĢimin olmaması için her bir yuva arasındaki mesafe en az 1

metre olarak ayarlanmıĢtır. Özellikle insanların ve predatör canlıların bu bölgeye giriĢini

engellemek için, bu alan tel örgüyle çevrilmiĢtir ve günlük kontrollerin yapabilmesi için bir

Page 81: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

68

köĢesine kapı yapılmıĢtır. Çukur kazan predatörlerin kafesli alana ulaĢabilecekleri düĢünülerek,

tel kafes yarım (0,5 m) metre derinliğe ve bazı predatörlerin ise üstten atlayarak girebilecekleri

düĢünülerek 2 metre yüksekliğe kadar yükseltilerek tilki, köpek veya porsuk gibi hayvanların

içeriye girmeleri engellenmiĢtir.

Telin gözenek büyüklüğü de bu çerçevede küçük (2-3 cm) olarak seçilmiĢtir. Kafesli alandaki

yuvaların üzerinde yürünmemesi ve yuvalara zarar verilmemesi için önlemler alınmıĢtır. Düzenli

olarak gelen ziyaretçilerin (öğrenci, araĢtırıcı, gönüllü vb.) kapalı alan içerisinde önceden

belirlenmiĢ bir yoldan yürümeleri sağlanmıĢtır. Yavru çıkıĢ esnasında yuvalar, sık sık kontrol

edilerek ve çıkan yavruların denize kumsalın değiĢik yerlerinden, özellikle yuvanın orijinal

yerinden veya yakın bölgelerinden ulaĢmaları sağlanmıĢtır. Yavru çıkıĢı olabilecek yuvanın

etrafı 40. günden itibaren karton kutularla çevrilmiĢ ve yavruların etrafa dağılmaları

engellenmiĢtir.

Ayrıca taĢıma bölgesine taĢınamayacak yuvalar da olduğu yerde kum altı kafeslerle

korunmuĢtur. Daha önceki raporlarda geç kafesleme ve kafes boyunun küçük oluĢundan

kaynaklanan baĢarısız koruma örnekleri nedeniyle 1 m2 lik ve 9 cm gözenekli kafesler

kullanılmıĢtır. Yüksek predasyonun bulunduğu alanlarda, predasyona karĢı yüzey kafesleri

kullanılmıĢtır. Bu kafesler yumurtaların bulunduğu alanda kum seviyesinin yaklaĢık 10 cm altına

yerleĢtirilerek dıĢardan insanların görmeleri engellenmiĢtir. Ayrıca kafeslerin 4 köĢesinden

sağlamlığını artırmak için 50 cm boyunda ucu kıvrılmıĢ inĢaat demirlerinden kazıklar çakılarak

kafeslerin predatörler tarafından kaldırılması zorlaĢtırılmıĢtır.

Ergin bireylerin markalanması amacıyla yapılan gece çalıĢmalarında National Band and Tag

Co'nun metal markaları kullanılmıĢtır. Bu markaların bir yüzeyinde TR-Y0001...TR-Y1000

serisi diğer yüzeyinde haberleĢme adresi olarak ―Çevre ve Orman Bakanlığı, Ankara-Turkey‖

bulunmaktadır.

Ön raporda verilen yuva ve iz veri formlarına; sabah 06°°-12°° saatleri arasında yapılan alan

çalıĢmalarında, ergin birey çıkıĢlarının yuva ile sonuçlanıp-sonuçlanmadığı, bu çıkıĢların

tarihleri, denize olan uzaklıkları, DIA (Devamlı Islak Alan) ve YIA (Yarı Islak Alan) uzaklık ve

konumları ile kumsal üzerinde bırakılan izlerin tipleri ve Ģekilleri formlara günlük olarak

kaydedilmiĢ ve GPS kayıtları alınmıĢtır. Sabah çalıĢmaları sırasında tüm yuvaların birebir

kayıtları yapılmıĢtır. Bu çalıĢmalar sırasında ergin bireylerin yuvalarını tespit için yuva

yüzeyindeki ilk yumurtalar görününceye kadar yuva yüzeyindeki kum 10 cm çapındaki

geniĢlikte açılarak elle alınmıĢ, yuva sıcaklık ve nemliliğinde değiĢiklikler olmaması için yuva

yüzeyi, çıkartılan kum ile tekrar kapatılmıĢtır. Tespit edilmiĢ yuvalar kum yüzeyine ve kumun

altına konulan ve üzerinde yuva tarih ve numaraları bulunan çubuklarla iĢaretlenmiĢtir. Ergin

yuvalama zamanında saptanamamıĢ ancak yuva olma olasılığı bulunan izler de benzer Ģekilde

iĢaretlenerek daha sonraki predasyonlar veya yavru çıkıĢı zamanında kontrol edilmiĢtir.

Sabah yapılan arazi çalıĢmalarında kumsalda daha önce yapılmıĢ bütün yuvalar kontrol

edilmiĢtir. Predasyona uğramıĢ bir yuva bulunmuĢ ise hangi yuvanın predasyona uğradığı,

predasyonun tarihi, predasyonda tahrip edilmiĢ yumurta sayısı ve yuvada yumurta kalıp-

Page 82: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

69

kalmadığı belirlendikten sonra yuva tekrar kapatılmıĢtır. Predasyona uğramıĢ bir yuvadaki

predasyonda tahrip edilmiĢ yumurta sayısı, predasyon sonrası yuva etrafındaki kabukların

sayılması ile gerçekleĢtirilmiĢtir.

Yuvaların sıcaklıkları Kaska ve Ark. (1998; 2006) da belirtildiği gibi kaydedilmiĢ ve sonuçlar

değerlendirilmiĢtir. Bilgisayarla çalıĢan sıcaklık ölçerler bilgisayarda programlandıktan sonra ya

yuvalama esnasında ya da yuva taĢıma esnasında yuva ortasına gelecek Ģekilde yerleĢtirilmiĢtir.

Yavru çıkıĢı tamamlandıktan sonra bu veriler bilgisayara kaydedilerek analiz edilmiĢ ve yuvadan

çıkan yavruların cinsiyet oranları tahmin edilmiĢtir.

Yavru çıkıĢ zamanında sabah yapılan alan çalıĢmalarıyla, yavruların kum üzerinde bıraktıkları

izlerden faydalanılarak hangi yuvalardan yavru çıkıĢı olduğu, yavru çıkıĢlarının hangi günde

gerçekleĢtiği, yuvaların ağzında kalan (ölü ve canlı) yavru sayıları, yuvadan çıkan, denize ulaĢan

ve ulaĢamayan yavru sayıları ile denize ulaĢamayan yavru ve predatör izlerinin takibiyle

yavruların ölüm nedenleri ortaya çıkartılmaya çalıĢılmıĢtır.

Yavru çıkıĢlarının tamamlanmasından belli bir süre (son yavru çıkıĢından sonra yavru çıkıĢsız

geçen 2 gün sonra veya ilk yavru çıkıĢından en fazla 7 gün) sonra yuvalar kontrol amacıyla

açılacak ve yuva içinde kalan (ölü ve canlı) yavru sayıları, yumurtadan çıkmıĢ yavru sayıları

(yavru çıkıĢı olmuĢ boĢ yumurta kabukları), bozulmuĢ yumurta sayıları ve bunların embriyonik

geliĢme durumları belirlenmiĢtir. Kontrol açıĢları sırasında yavru çıkıĢı olmuĢ yumurta

kabuklarının sayılmasıyla hangi yuvadan kaç tane yavrunun çıktığı saptanmıĢtır.

Bölgeyi kullanan kiĢilerinin deniz kaplumbağaları ve korunmaları konusunda bilinçlendirilmesi

ve bilgilendirmesi amacıyla bilgilendirme toplantıları düzenlenmiĢtir.

3.3.3. Trionyx triunguis (YumuĢak Kabuklu Nil Kaplumbağası) ile ilgili çalıĢma Yöntemi

Kaplumbağa yuvası ve çıkıĢla ilgili materyal ve metot deniz kaplumbağası ile ilgili bölümde

verildiğinden tekrar edilmemiĢtir, benzer yöntem uygulanmıĢtır (GidiĢ ve Kaska, 2004).

3.4. Bulgular

3.4.1. ÇalıĢma Alanları ve Zamanı

Göksu Kumsalındaki deniz kaplumbağaları (Caretta caretta ve Chelonia mydas) ve YumuĢak

Kabuklu Nil Kaplumbağası (Trionyx triunguis) ile ilgili araĢtırma ve koruma çalıĢmalarına proje

sözleĢmesinin imzalandığı 28.05.2010 tarihinde baĢlanarak alan çalıĢmaları, ön arazi çalıĢmaları

için 4 kiĢilik ekip ile yapılmıĢtır. Bu tarihten önce tespit edilen bazı predasyona uğramıĢ yuvalar

da tespit edilmiĢtir. Bundan sonraki dönemde kumsal düzenli olarak 8-12 kiĢilik bir ekiple

devam edilmiĢ ve 23.09.2010 tarihinde arazi çalıĢmaları tamamlanmıĢtır.

Page 83: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

70

3.4.2. Türlere Göre Yuva ve Yuvasız ÇıkıĢların (Ġz) Zamansal ve Bölgesel Dağılımı

Göksu Kumsalında Mayıs-Eylül 2010 döneminde toplam 209 adet yuva ve 554 adet yuvasız

çıkıĢ tespit edilmiĢtir. Ergin diĢi bireylerin kumsala çıkıĢ tarih ve yerleri (GPS ile

koordinatlarının tayini), çıkıĢların yuvayla sonuçlanma durumu, yuvasız (iz) ve yuvalı çıkıĢların

aylara göre bölgelere göre ve denizden uzaklıklarına göre dağılımı ve % oranları verilmiĢtir.

Göksu Kumsalına yapılan deniz kaplumbağası yuvalarının tarih, çıkıĢ bölgesi, hangi türe ait

oldukları ve yapılan yuvaların bölgesel GPS koordinatları Tablo 7‘de verilmiĢtir. Bu tabloda

proje teknik Ģartnamesinde belirtilen veriler verilmiĢ olup bu verilerin analiz ve grafikleri takip

eden baĢlıklar altında ayrıca özetlenmiĢtir.

Göksu Deltası Kumsalı‘nda 2010 yaz dönemi deniz kaplumbağa izleme ve koruma çalıĢmaları

esnasında toplam 209 adet yuva tespiti yapılmıĢ olup bunlardan Caretta caretta türüne ait 185

yuva, Chelonia mydas türüne ait 23 yuva ve 1 adet de Trionyx triunguis türüne ait yuva tespit

edilmiĢtir. Tespit edilen 209 yuvanın 93 adedi tam ve 9 adedi ise yarı olmak üzere 102 adedi

predasyona uğramıĢ olup 107 adedi ise sağlam olarak takip edilmiĢtir. Bu yuvaların 40 adedi

kuluçka alanlara taĢınarak, 11 adedi de kum altı kafesi ile koruma altına alınmıĢtır.

Predasyonların büyük çoğunluğu yuvaların yapıldığı gece çakallar tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir.

Kaplumbağalara ait toplam 554 adet yuvasız çıkıĢların ise 509 adedi Caretta caretta türüne ait,

39 adedi Chelonia mydas türüne, 6 adedi ise Trionyx triunguis türüne ait olduğu tespit edilmiĢtir.

Page 84: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

Tablo 7. 2010 yılında Göksu Deltası’nda tespit edilen yuvalar ve onlara ait özet bilgiler.

Page 85: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve
Page 86: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve
Page 87: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve
Page 88: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

68

b)Göksu kumsalı 2010 Chelonia

mydas Anaç Çıkışları

0

13

10

00

18 18

3

0

5

10

15

20

Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Aylar

Yu

va v

e Y

uva

sız

An

Çık

ışla

Yuva

Yuvasız Çıkış

a)Göksu Kumsalı 2010 Caretta

caretta Anaç Çıkış Sayıları

1086025

236246

10

7

20

50100

150

200

250300

350

400

Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Aylar

Yu

va v

e Y

uva

sız

Çık

ş

Sayı

ları

Yuvasız Çıkış

Yuva

Göksu kumsalı 2010 Anaç Çıkışları

10

12171

725

256

268

50

50

100

150

200

250

300

350

400

Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Aylar

Yu

va v

e Y

uva

sız

Çık

ış

Sayı

ları

Yuvasız Çıkış

Yuva

ġekil 1Göksu kumsalı 2010 Anaç ÇıkıĢları

Göksu Deltası‘nda yuva ve izlerin aylara göre dağılımı özet olarak ġekil 1‘de verilmiĢtir.

Verilerin grafik üzerinde de görüleceği üzere yuva ve izlerin büyük çoğunluğu Haziran ve

Temmuz aylarında, az miktarda Mayıs ve Ağustos aylarında olduğu görülmektedir. Bu verilerin

türlere göre ayrı ayrı olarak ise aĢağıdaki ġekil 2‘de verilmiĢtir. Benzer oranlar her 2 tür deniz

kaplumbağası için de geçerlidir.

ġekil 2 Göksu Deltası’nda 2010 yılı deniz kaplumbağaları Anaç çıkıĢlarının türlere ve aylara göre dağılımı

Yuva ve izlerin büyük çoğunluğu kumsalın 760 kodlu alt bölgesinde yoğunlaĢmıĢtır. Denizden

uzaklıklarına göre değerlendirildiğinde ise yuva ve izlerin çoğunluğunun 10-30 m arasında

dağılım gösterdiği bulunmuĢtur. Kumsal eğiminin çok düĢük olması, yuva ve izlerin denizden

çok uzak bölgeye yapılmaması bu yuvaların su altında kalarak bozulmasına yol açacak en önemli

faktörlerden olduğu gözlenmiĢtir. Bu nedenle yuvaların büyük çoğunluğu 760 kodlu bölgede

oluĢturulan 2 adet kuluçkalığa taĢınmıĢtır. Yuvaların kumsal bölgelerine göre dağılımı da ġekil

9‘da verilmiĢtir. Caretta caretta türü için büyük çoğunluk 760 nolu bölgede gerçekleĢirken

Page 89: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

69

b)Chelonia mydas Yuva ve Yuvasız Çıkışlarının

Kumsaldaki Dağılımı

30

2 2

8 8

13

31

6

8 8

0

5

10

15

20

GD-760 GD-761 GD-762 GD-763 GD-764 GD-765

Kumsal Bölgeleri

Yu

va

ve

Yu

va

sız

Çık

ış

Sa

yıs

ı

Yuvasız Çıkış

Yuva

a) Caretta caretta Yuva ve Yuvasız

Çıkışlarının Kumsaldaki Dağılımı

114

330

38 42 45 3815 14 11 21 10

16

0

100

200

300

400

500

GD-760 GD-761 GD-762 GD-763 GD-764 GD-765

Kumsal Bölgeleri

Yu

va

ve

Yu

va

sız

Çık

ışla

rın

Sa

yıs

ı

Yuvasız Çıkış

Yuva

(ġekil 3a), Chelonia mydas için ise daha çok kumsalın doğu uç bölgesi olan 764 ve 765 kodlu

bölgeler olduğu söylenebilir (ġekil 3b).

ġekil 3Göksu Deltası’nda 2010 yılı deniz kaplumbağalarının Anaç çıkıĢlarının bölgelere göre dağılımı

3.4.3. Yuva Haritaları

Göksu Kumsalı kumsallarına 2007 yılında yapılan yuvaların tamamının koordinatları alınmıĢ ve

kumsalların orijinal koordinatlarla çizilen sınırlarına uygun olarak haritalara yerleĢtirilmiĢtir ve

aĢağıda verilmiĢtir. Türlerin yuvalama alanları 1/25000 ölçekli sayısal haritaları Ek‘de verilmiĢ

olup küçültülmüĢ Ģekli aĢağıda (Harita 7) verilmiĢtir.

Yuva ve yuvasız çıkıĢların denizden uzaklıkları dikkate alındığında ise bunların büyük

çoğunluğunun 20-30 metre arasında

olduğu görülmektedir (ġekil 4). Türler

arasında kısmi farklılık olsa da

yuvaların büyük çoğunluğu denize 30

metrelik mesafede yoğunlaĢmaktadır.

Bu nedenle yuvaların denize olan

mesafesi 30 metreden daha az olan

yuvaların hepsi baĢarılı bir Ģekilde

kumsalın daha gerisine taĢınmalıdır.

Harita 7: Göksu ÖÇK bölgesinde 1:25000

harita üzerinde yuvaların dijital olarak iĢlenmiĢ

haritası (Gerçek ölçeklisi Ek olarak

verilmiĢtir).

Page 90: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

70

ġekil 4 Göksu Deltasında 2010 yılı kaplumbağa çıkıĢlarının denize olan uzaklıkları

3.4.4. Ergin Bireyler ve Markalama

Gece arazileri esnasında yuva ve izlerin kayıtları tutularak yuvaların korunması için taĢıma ve

kafesleme çalıĢmaları da devam etmiĢtir. Gece arazileri esnasında yuva ve iz çıkıĢları esnasında

bulunan 25 adet deniz kaplumbağaları markalanmıĢtır. Bu kaplumbağaların türleri, marka

numarası ve vücut ölçümleri Tablo 8‘de verilmiĢtir. Ayrıca bu markalanan kaplumbağalardan 5

adedi ikinci yuvalarında da tekrar gözlenmiĢtir. Bu kaplumbağaların 24 adedi Caretta caretta

olup 1 adedi ise Chelonia mydas türüne aittir.

Page 91: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

71

Tablo 8. Göksu Deltası'nda markalanan deniz kaplumbağaları ile ilgili bilgiler

MARKA

NO TÜR

ĠZ / YUVA

NO DKB DKE EKB EKE

ĠZ / YUVA

NO (2)

1 TR-Y0101 CC I-32 73 57,4 77 71 Y-33

2 TR-Y0102 CC Y-30 67 48 71 61 Y-119

3 TR-Y0103 CC Y-35 70 54 75 67

4 TR-Y0104 CC Y-34 68 49 70 65

5 TR-Y0105 CC I-147 73 54 78 68

6 TR-Y0106 CC Y-111 69 50 72 62 Y-176

7 TR-Y0107 CC Y-107 64 50,5 67 60

8 TR-Y0108 CC Y-38 65 52 66 62

9 TR-Y0109 CC Y-54 63 48 60 65

10 TR-Y0110 CC I-79 67 48 70 64 Y-55

11 TR-Y0111 CC I-181 70 52 75 66,5

12 TR-Y0112 CC I-275 76 58 81 53

13 TR-Y0113 CC I-188 75 57 71,5 75,5

14 TR-Y0115 CC I-187 76 64 72 52

15 TR-Y0116 CC I-546 77 57 79 64

16 TR-Y0117 CC Y-122 69 56 72 69

17 TR-Y0119 CC Y-127 71 54,5

18 TR-Y0120 CC Y-135 56 74 77 67,5

19 TR-Y0121 CC Y-131 51 67 71 68

20 TR-Y0122 CM I-437 64,5 84 78 87

21 TR-Y0123 CC Y-140 79 69 72 55

22 TR-Y0124 CC Y-141 65,5 51 68 63

23 TR-Y0125 CC Y-23 74,5 57 79 70 Y-23

24 TR-Y0128 CC Y-155 67 50 69 63

25 TR-Y0131 CM Y-162 90 81 85,5 67,8

Ortalama C.c 69.6 57.7 73.2 65.3

Chm 77.25 82.5 81.75 77.4

Göksu Kumsalında markalanan ergin C.caretta bireylerinin ortalama Düz Karapaks Boyu (DKB)

69,6 cm, Düz Karapaks Eni (DKE) 57,7 cm, Eğri Karapaks Boyu (EKB) 73,2 cm, Eğri Karapaks

Eni (EKE) 65,3 cm olarak ölçülmüĢtür. Bu değerler 2 adet yeĢil deniz kaplumbağası için ise;

77,25; 82,5; 81,75 ve 77,4 olarak hesaplanmıĢtır.

Page 92: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

72

3.4.5. Yuvalar ve Yavrular

Caretta caretta türü için ortalama yuva derinliği 48 cm ve çapı 16 cm, kuluçka büyüklüğü 59

yumurta ve kuluçka süresi 50 gün olarak hesaplanmıĢtır. C. mydas türü için ortalama yuva

derinliği 60 cm ve çapı 18 cm, kuluçka büyüklüğü 74 yumurta ve kuluçka süresi 52 gün olarak

hesaplanmıĢtır (Tablo 8).

Bu çerçevede toplam olarak Caretta caretta yuvalarına 10837 adet yumurta bırakılmıĢ olup

bunlardan 3396 (% 31) adedinden yavru çıkıĢı gerçekleĢmiĢtir. Yavru çıkıĢ baĢarısının düĢük

olmasının nedenleri 4933 (%46.2) yumurtanın predasyon sonucu parçalanmıĢ olması ve

yuvaların su altında kalması sonucu 2283 (%20.8) yumurtadaki embriyonun değiĢik safhalarda

ölmüĢ olmasıdır (ġekil 5a).

ġekil 5 Göksu Deltası'nda 2010 yaz döneminde yuvalara bırakılan yumurtaların baĢarı durumlarının türlere

göre gösterimi

Chelonia mydas yuvalarında ise 1704 adet toplam yumurta tespit edilmiĢ olup bunlardan 671

(%39.4) adedinden yavru çıkıĢı olurken, 377 (% 22.1) adedi predasyona uğramıĢ ve 592 (%34.7)

adedi ise yuvaların su altında kalması sonucu embryonik geliĢimlerini tamamlayamamıĢtır (ġekil

5b).

Toplam olarak 4096 (%33) yavru çıkmıĢ (ġekil 13) olup bu yavrulardan 63 adedi yuva içinde

ölmüĢ, 7 adedi ise denize giderken ölmüĢ olup büyük çoğunluğu olan 4026 (%98) denize

ulaĢmıĢtır.

Tespit edilen 209 yuvanın 93 adedi tam ve 9 adedi ise yarı olmak üzere 102 adedi predasyona

uğramıĢ olup 107 adedi ise sağlam olarak takip edilmiĢtir. Çakal predasyonuna karĢı yuvalar

kum altına gömülen düz tel kafeslerle kafeslenmiĢtir. Göksu Kumsalının tamamında yapılan 209

yuvanın 11‘i (%5) düz tel kafeslerle kafeslenmiĢtir. Yuvalardan 40 adedi ise Kuluçkalıklara

taĢınmıĢtır. Geri kalan 56 yuva ise kontrol grubu olarak incelenmiĢtir.

Page 93: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

73

ġekil 6 Göksu Deltası 2010 yılı deniz kaplumbağa yuvalarındaki toplam yumurta bilgileri

Yuva ve izlerin büyük çoğunluğu kumsalın 760 kodlu alt bölgesinde yoğunlaĢmıĢtır. Bu nedenle

yuvaların büyük çoğunluğu 760 kodlu bölgede oluĢturulan 2 adet kuluçkalığa taĢınmıĢtır.

Normal yerinde bırakılan yuvalarda (n=56) yavru çıkıĢ baĢarısı %17 iken, Kuluçkalık 1‘e taĢınan

toplam 11 adet yuvanın yavru çıkıĢ baĢarısı %74 ve Kuluçkalık 2‘ye taĢınan toplam 29 adet

yuvanın ise %72 oranında yavru çıkıĢ baĢarısı elde edilmiĢtir. Yuvaların predasyona uğrama

oranları ve korunan yuvalar aĢağıdaki ġekil 7‘de verilmiĢtir.

Predasyon Durumuna Göre

Yuva Dağılımı

Yarı

Predasyon, 9,

4%

Tam

Predasyon,

93, 44%

Sağlam Yuva,

107, 52%

Tam Predasyon

Yarı Predasyon

Sağlam Yuva

ġekil 7 Göksu Deltasında 2010 yuvaların predasyon ve korunma durumları

Page 94: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

74

Tamamen predasyona uğrayan toplam 93 yuvanın 5 adedi C.mydas türüne, geri kalan 88 adedi

de C.caretta türüne aittir. Bu yuvalarda toplam 5310 (%42) adet yumurta tahrip edilmiĢtir.

Yuvalarda tespit edilen bozulmuĢ yada embryonik geliĢimi tamamlanmamıĢ embriyolar

incelendiğinde ise türlere bakılmaksızın %80-90 yumurtanın geç safhadaki embro döneminde

öldüğü görülmektedir (ġekil 7). Bunun esas sebebi embryonik geliĢim belirli bir safhaya

ulaĢtığında yuvaların su altında kalması sonucu embriyoların su ortamında yeterince oksijen

alamamaları sonucu ölmeleridir. Caretta caretta türü dikkate alındığında ise yumurtaların %87

oranında geç embryonik ölüm olduğu bulunmuĢtur. Erken ve orta dönem embryolarında olması

yuvanın su baskınına maruz kaldığı dönemle ilgili olup her kumsalda benzer sonuçlar

olabilmektedir.

ġekil 8 Göksu Deltasında 2010 yılı deniz kaplumbağa yumurtalarının embryonik geliĢim dönemlerine göre

ölü embriyo sonuçları

Page 95: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

75

3.4.6. Kum ve Yuva Sıcaklık Profilleri ve Yavru cinsiyet oranları

Kumsal ve yuva sıcaklık profillerinin de araĢtırılarak yavru cinsiyet oranlarının tahmin edilmesi

yapılmıĢtır. ÇalıĢma süresince bir adedi yeĢil deniz kaplumbağa yuvasında olmak üzere toplam

11 adet yuvada sıcaklık kaydı yapılmıĢtır. Yuvaların kuluçka süresinin ortadaki 1/3 lük dönemi

incelenerek bu yuvalardaki yavruların cinsiyet oranları %81 oranında diĢi ağırlıklı bir

popülasyon ürettiği bulunmuĢtur.

Tablo 9. Yuva sıcaklık verileri ve yavru cinsiyet oran tahminleri.

Yuva Tarihi

Yuva No

(Tablo 3) Denize

Uzaklık

(m)

Yuva

Derinliği

(cm)

Kuluçka

Süresi

Yumurta

Sayısı

Yavru

ÇıkıĢ

BaĢarısı

(%)

(Ortadaki

1/3)

Sıcaklık

(oC)

Cinsiyet

(% diĢi)

13.06.2010 25 22,0 44 54 87 36,4 27,73 36,41

13.06.2010 26 24,0 64 52 108 53,6 29,79 65,28

14.06.2010 29 17,5 50 53 104 79,8 29,40 59,89

06.07.2010 159 17,4 49 49 88 52,3 31,36 87,36

06.07.2010 158 20,0 47 47 65 69,2 30,95 81,64

08.07.2010 171 17,0 45 49 66 59,6 30,63 77,05

08.07.2010 172 21,2 46 48 52 69,4 31,68 91,83

09.07.2010 173 31,5 50 48 74 50,0 32,26 99,90

13.07.2010 184(Chm) 35,6 45 48 75 73,3 31,78 93,17

15.07.2010 192 21,0 55 47 63 79,3 32,37 100,00

24.07.2010 202 24,0 33 48 80 61,4 32,84 100,00

Yuva sıcaklıkları genel olarak kuluçka süresinin baĢından sonuna doğru bir artıĢ göstermiĢtir.

Denize yakın yuvalarda denizden daha uzaktaki yuvalara göre daha düĢük bir sıcaklık etkili

olmuĢtur. AĢağıdaki (ġekil 8) de bu yuvalarda 3 adedinin sıcaklık değiĢimi verilmiĢtir.

ġekil 9 Göksu Deltası'nda 2010 yaz dönemindeki Yuva sıcaklıklarına üç örnek

Page 96: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

76

Bu yuvalardan (29 nolu yuva) kuluçka sıcaklığı analiz edildiğinde %60 oranında bir diĢi ağırlıklı

bir yavru üretirken, 173 nolu yuva ise tamamen diĢi yavru üretmiĢtir. Bir adet yeĢil deniz

kaplumbağası yuvasından da yine %93 oranında diĢi yavru çıktığı hesaplanmıĢtır.

Yuva derinliğindeki kum sıcaklıkları denizden farklı mesafelerde de kaydedilerek, kuluçkalık

alanların ve yuva taĢımada kullanılabilecek alanların tespiti için incelenmiĢtir ve denizden

uzaklaĢtıkça yuva derinliğindeki kum sıcaklığının arttığı tespit edilmiĢtir. AĢağıda denize 13 ve

25 metre mesafedeki yuva derinliğindeki (45 cm) kum sıcaklıklarının 9 gün süreyle değiĢim

grafiği örnek olarak verilmiĢtir. Bu grafikten de görüleceği üzere denizden karaya doğru

gidildikçe kum sıcaklığı artmaktadır (ġekil 9).

ġekil 10 Göksu Deltası'nda 2010 yaz dönemindeki kum sıcaklıklarının karĢılaĢtırılması

3.5. Trionyx triunguis (YumuĢak Kabuklu Nil Kaplumbağası)

Göksu Kumsalında 2010 yılında, 1 adedi yuva olmak üzere toplam 6 adet Trionyx triunguis

çıkıĢı saptanmıĢtır.

Nil kaplumbağası çıkıĢları da deniz kaplumbağalarına paralel olarak Haziran ve Temmuz

aylarında olmuĢtur (ġekil 10). Ancak çalıĢma alanının insan ulaĢımının sınırlı olduğu bölgelerde

Nil kaplumbağa çıkıĢlarının daha yoğun olabileceği düĢünülmektedir. Her ne kadar çıkıĢlar 763-

764 bölgesinde yoğunlaĢtıysa da kumsalın diğer bölgelerinde de çıkıĢlar tespit edilmiĢtir (ġekil

11). Nil kaplumbağası çıkıĢlarının büyük çoğunluğu Gölden veya sulak alandan hemen çıkıp en

yakın çalı veya bitki kenarına yuva yapma veya deneme Ģeklinde olmaktadır ve bu nedenle

sudan 20 metre (ġekil 12) içinde faaliyetler artmaktadır.

Page 97: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

77

Göksu Kumsalı 2010 Trionyx

Triunguis Anaç Çıkış Sayısı

0 0

1

00

2

3

1

0

0.5

1

1.5

2

2.5

3

3.5

Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Aylar

Yuva

ve

Yuva

sız

Çıkı

ş

Sayı

Yuva

Yuvasız Çıkış

ġekil 11 Trionyx triunguis çıkıĢlarının zamansal dağılımı

Trionyx triunguis Yuva ve Yuvasız Çıkışlarının

Kumsaldaki Dağılımı

0 0 01 1

0

2

0 0

4

0

00

1

2

3

4

5

6

GD-760 GD-761 GD-762 GD-763 GD-764 GD-765

Kumsal Bölgeleri

Yu

va v

e Y

uva

sız

Çık

ış

Sayı

Yuvasız Çıkış

Yuva

ġekil 12 Trionyx triunguis çıkıĢlarının zamansal dağılımı

Page 98: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

78

Trionyx triunguis Yuvalarındaki Ölü

Embriyoların Dağılımı

Orta Embriyo, 0,

0%

Erken Embriyo,

1, 20%

Geç Embriyo, 4,

80%

Erken Embriyo

Orta Embriyo

Geç Embriyo

Trionyx triunguis Yuva ve Yuvasız

Çıkışlarının Denizden Uzaklıklarına Göre

Dağılımı

10 0

5

01

0

2

4

6

8

<20m 20m-30m 30>

Denize Uzaklık

Yu

va v

e

Yu

vası

z Ç

ıkış

Sayı

Yuvasız Çıkış

yuva

ġekil 13 Trionyx triunguis çıkıĢlarının zamansal dağılımı

Trionyx triunguis türüne ait tespit edilebilen bir yuvada ise toplam 36 yumurtanın bulunduğu, bu

yuvadan 29 adet yavru çıktığı, 5 adedinin ölü embriyo ve 2 adedinin döllenmemiĢ yumurta

olduğu tespit edilmiĢtir (ġekil 13).

Kontrol Açışlarında Elde Edilen

Trionyx triunguis Yumurtaların

Dağılımı

Boş Kabuk, 29,

80%

Döllenmemiş

Yumurta, 2, 6%

Toplam

Embriyo, 5, 14% Predasyonlu

Yumurta, 0, 0% Boş Kabuk

Döllenmemiş Yumurta

Toplam Embriyo

Predasyonlu Yumurta

ġekil 14 Trionyx triunguis türüne ait tespit edilebilen yumurtaların geliĢme durumları

Page 99: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

79

3.6. TartıĢma ve Sonuç

Göksu Deltası kumsallarında önceki Son 5 yıla ait popülasyon verileri(ergin ve yavru birey)

tablo ve rakamlar halinde verilmiĢtir. 2004 yılında aynı türler için sırasıyla 137 ve 14 (Selin

ĠnĢaat, 2004), 2005 yılında ise 151 ve 3 (Selin ĠnĢaat, 2005); 2006 yılında 107 C.caretta ve 12

C.mydas yuvası (Canbolat, 2006) belirlenmiĢtir. 2007 yılında 122 C.caretta ve 4 C.mydas yuvası

(Güleç 2007); 2008 yılında 102 C.caretta ve 11 C.mydas yuvası belirlenmiĢtir (DurmuĢ, 2008).

2009 yılında ise 107 C.caretta ve 14 C.mydas yuvası (Canbolat, 2009) saptanmıĢtır.

Canbolat (2004) 1987-1988 yılları arasında yapılan çalıĢmalarda Göksu Deltası kumsallarındaki

yuva yoğunluğunu C.caretta için 2,6 yuva/km olarak vermiĢtir. 2006 yılında C.caretta yuva

yoğunluğu 3,1 yuva/km (Canbolat, 2006); 2007 yılında çalıĢılan toplam 15,2 km‘lik alanda

C.caretta yuva yoğunluğu 8,03 yuva/km (Güleç, 2007); 2008 yılında çalıĢılan toplan 34, 7

km‘lik alanda C.caretta yuva yoğunluğu 2,9 yuva/km (DurmuĢ, 2008) olarak verilmiĢtir. 2009

yılında ise C.caretta yuva yoğunluğu 3,1 yuva/km olarak verilmiĢtir (Canbolat, 2009).

Yapılan çalıĢmalarda predasyon oranının oldukça yüksek çıkmasının dolayı yavru çıkıĢ

oranlarının düĢük olduğu belirtilmekte ve yuvaların kuluçkalıklara taĢınması önerilmektedir

(Canbolat, 2009). Predasyon oranının yüksek çıkmasının esas nedeni ise yuvaların yapıldıkları

aynı gecede predasyona uğrama sıklıklarının yüksek olmasıdır. Yavru verimliliği açısından

değerlendirildiğinde bu oranların, doğal özelliklerini büyük ölçüde korumuĢ olan bu alan için

oldukça düĢük olduğu ortadadır. 2004 ve 2005 yıllarında yuva yapan ergin bireylerin çakallar

tarafından parçalandığı rapor edilmiĢtir. Bu yıl yapılan alan çalıĢmalarında ise ergin bireylerin

predasyonuna rastlanmamıĢtır.

Yavru verimliğindeki bu düĢük değerler 2004 ve 2005 yılında yapılan çalıĢmalarda da

saptanmıĢtır. 2004 yılında kumsala bırakılan 6.126 adet deniz kaplumbağası yumurtasından

sadece 1.017 adet (%17) yavru çıktığı belirtilmiĢtir (Selin ĠnĢaat, 2004). 2005 yılında kumsala

bırakılan 10.338 adet deniz kaplumbağası yumurtasından ise sadece 930 adet (%9,0) yavrunun

Yıllar 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

Yuva sayıları 137 Cc

14 Chm

151 Cc

3 Chm

107 Cc

12 Chm

122 Cc

4 Chm

102 Cc

11 Chm

107 Cc

14 Chm

185 Cc

23 Chm

ÇalıĢılan bölüm

(km)

34.7 34.7 34.7 15.2 34.7 34.7 34.7

Yuva Yoğunluğu 2.6 4.4 3.1 8.03 2.9 3.1 5.9

Toplam Yumurta

Sayısı

6126 10338 8460 10495 6974 7680 12537

ÇıkanYavru

Sayısı (%)

1017(%1

7)

930(%9) 905(%11) 1114(%9) 1494(%2

1)

516(% 7) 4067(%32

)

Predasyon Oranı

(%)

80 85 65 89 42 90 42

Bozulma Oranı

(%)

3 6 23 18 28 6 23

Page 100: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

80

denize ulaĢtığı rapor edilmiĢtir (Selin ĠnĢaat, 2005). 2006 yılında Göksu Deltası kumsallarına

bırakılan 8.460 adet C.caretta yumurtasından 842 adet (%10,0) yavrunun, 976 adet C.mydas

yumurtasından ise 63 adet (%6,4) yavrunun denize ulaĢtığı hesaplanmıĢtır (Canbolat, 2006).

2007 yılında Göksu Deltası Kum Mahallesi-Deniz Feneri arasındaki kumsallara bırakılan 10.495

adet C.caretta yumurtasından 859 adet yavrunun denize ulaĢtığı hesaplanmıĢtır (Güleç, 2007).

2008 yılında Göksu Deltası kumsallarına bırakılan 6.974 adet C.caretta yumurtasından 1.494

adet (%21,0) yavrunun denize ulaĢtığı hesaplanmıĢtır (DurmuĢ, 2008). 2009 yılında ise Göksu

Deltası kumsallarına bırakılan 7.680 adet C.caretta yumurtasından 181 adet (%2,4) yavrunun,

1.587 adet C.mydas yumurtasından ise 335 adet (%21,1) yavrunun denize ulaĢtığı rapor

edilmiĢtir (Canbolat, 2009).

Göksu Deltası‘nda 2009 yılında kumsala bırakılan toplam 7.680 adet C.caretta yumurtasının

6.885‘i (%89,6) predasyona uğramıĢ, 428‘i (%5,6) ise yuva içerisinde bozulmuĢtur (Canbolat,

2009). Bu oranlar 2004 yılında yaklaĢık %80, 2005 yılında ise yaklaĢık %85‘dir (Selin ĠnĢaat,

2004 ve 2005). 2006 yılında toplam 8.460 adet C.caretta yumurtasının 5.476‘sı (%64,7)

predasyona uğramıĢ, 1.913‘ü (%22,6) ise yuva içerisinde bozulmuĢtur (Canbolat, 2006).

Göksu Deltası‘nda 2010 yılında ise; toplam olarak Caretta caretta yuvalarına 10837 adet

yumurta bırakılmıĢ olup bunlardan 3396 (% 31) adedinden yavru çıkıĢı gerçekleĢmiĢtir. Yavru

çıkıĢ baĢarısının düĢük olmasının nedenleri 4933 (%46.2) yumurtanın predasyon sonucu

parçalanmıĢ olması ve yuvaların su altında kalması sonucu 2283 (%20.8) yumurtadaki

embriyonun değiĢik safhalarda ölmüĢ olmasıdır.

Chelonia mydas yuvalarında ise 1704 adet toplam yumurta tespit edilmiĢ olup bunlardan 671

(%39.4) adedinden yavru çıkıĢı olurken, 377 (% 22.1) adedi predasyona uğramıĢ ve 592 (%34.7)

adedi ise yuvaların su altında kalması sonucu embryonik geliĢimlerini tamamlayamamıĢtır.

Trionyx triunguis türüne ait tespit edilebilen bir yuvada ise toplam 36 yumurtanın bulunduğu, bu

yuvadan 29 adet yavru çıktığı, 5 adedinin ölü embriyo ve 2 adedinin döllenmemiĢ yumurta

olduğu tespit edilmiĢtir.

ÇalıĢma esnasında, 2 adedi yeĢil deniz kaplumbağası olmak üzere toplam 25 adet deniz

kaplumbağası markalanmıĢtır.

2010 yılında ise bu çalıĢmada son yıllarda kaydedilen en yüksek yuva sayılarına

ulaĢılmıĢtır. Bu aynı zamanda çalıĢma alanının sık kontrol edilmesi ve bu sayede toplam 25

deniz kaplumbağası markalanması da bunun bir göstergesidir. Yuva sayılarındaki bu yüksek

rakamlar hem çıkan yavru sayısı ve yuvaların bir kısmının kuluçkalıklara taĢınmasıyla da

neredeyse son 4 yılın toplam denize ulaĢan yavru sayısı kadar yavru denize ulaĢtırılmıĢtır. Bu

artıĢın esas nedeni yuvaların kuluçkalıklara taĢınarak yavru çıkıĢ baĢarısının artırılmasıdır.

Normal yerinde bırakılan yuvalarda yavru çıkıĢ baĢarısı %17 iken kuluçkalıklarda bu oran

%70‘in üzerinde gerçekleĢmiĢtir ve 2010 yılı genel oranı olarak da %32 oranında bir yavru çıkıĢ

baĢarısı elde edilmiĢtir.

Page 101: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

81

Önceki yıllarda yapılan sıcaklık çalıĢmalarında yuva sıcaklıkları ve genel bilgiler verilmiĢ

ancak yavru cinsiyet oranlarının diĢi ağırlıklı olacağı vurgulanmıĢtır. Bu çalıĢma esnasında da

gerek kum sıcaklıklar ve gerekse yuva sıcaklıklarının analizi sonucunda %80 oranında diĢi

ağırlıklı bir yavrunun çıkmıĢ olacağı hesaplanmıĢtır.

3.6.1. Öneriler:

Göksu Kumsalı genel olarak eğiminin düĢük olması sonucu yuvaların su altında kalmaları

nedeniyle yumurtaların bozulması ve predasyonun çok yüksek olmasından dolayı da yavru çıkıĢ

baĢarıları genelde çok düĢük (%9-21 oranları arasında) olarak rapor edilmiĢtir. Bu çalıĢmada ise

elde edilen %32‘lik bir yavru çıkıĢı baĢka kumsallarla karĢılaĢtırıldığında yine de düĢük

olmasına rağmen Göksu Kumsalında yapılan önceki yıllar dikkate alındığında son dört yılın

toplamı kadar yavrunun 2010 yılında denize gönderildiği görülecektir.

Bu sonuçlar ıĢığında Göksu Deltasında sağlıklı bir deniz kaplumbağa popülasyonunda artıĢın

görülebilmesi için yuva yerinin değiĢtirilmesi ve kuluçkalıklara taĢınması yöntemlerinin daha

önceki yıllarda önerildiği ve bu çalıĢmada da gösterildiği gibi bundan sonraki yıllarda da

uygulanmaya devam edilmesi gerektiği açıkça görülmektedir. AraĢtırmacılar yuvalama

sezonunda bölgelere göre genel olarak değiĢmesine rağmen denize uzaklığı 40m ‗den daha az

olan bütün yuvaların yerleri 50 m ve üzeri uygun yerlere taĢınmalı ve kuluçkalıklar da her yıl

aynı yuva yerlerinin bakteri ve diğer canlıların kontaminasyonunu önlemek için kumsalın farklı

noktalarına inĢa edilmelidir.

Aynı zamanda kumsal eğiminin artırılması ve rüzgar erozyonunun önlenmesi için kumsalın

belirli bölgelerinde pilot çalıĢma olarak kum tutan bitkilerin geliĢmesine ve kamıĢlarla birkaç

tane setler oluĢturarak kumsalın gerisine doğru gittikçe kum tepelerinin oluĢturulması

planlanmalıdır. Bu bölgeler uzun yıllar (2-3) incelenerek bu elde edilen kum tepeleri ve yüksek

eğimli bölgelerdeki yuvalar ile diğer bölgelerdeki yuvaların yavru çıkıĢ baĢarıları

karĢılaĢtırılmalıdır. Elde edilen bu sonuçlar özelikle yuvaların yoğun olduğu bölgelerde

denenmelidir. Ancak kesintisiz bu süreç içerisinde ve devamında küçük (20-30 yuva için) yuva

taĢıma alanlarından kumsalda gece arazisi ve sabah erken ulaĢım dikkate alınarak en az 3 adet

oluĢturulmalıdır. Bu bölgelere taĢınması mümkün olmayan yuvalar da denizden uzaklıkları

dikkate alınarak denize en az 50 m uzaklığa taĢınmalı ve kafeslenmelidir. Kafeslemenin daha

etkili olabilmesi için bu sene kullanılan 1m2 lik kafesler, 9 cm gözenek büyüklüğünde ve her

köĢesinden kum altında en az 50 cm köĢelerden kazıklarla sağlamlaĢtırılmalıdır.

Kumsalda deniz kaplumbağaları, yaĢam döngüleri ve ilginç özelliklerini anlatan bilgilendirme

levhaları dikilmelidir. Koruma çalıĢmaları Haziran baĢı itibarıyla baĢlayacak Ģekilde Mayıs

sonunda hazırlanmalı ve uygulamaya sokulmalıdır.

Page 102: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

82

3.6.2. Kaynaklar

Atatür, M.K. (1979), Investigation on the Morphology and Osteology, Biotope and

Distribution in Anatolia of T. triunguis (Reptilia, Testudines), with Some Observations on its

Biology (in Turkish). Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Monograf. Ġzmir Ser. No., 18, 1-75.

Atatür, M.K. (1992), Türkiye deniz kaplumbağaları biyolojileri ve korunmaları, TKB

Yayınları, A-8, Bodrum, 55 s.

Baran, Ġ. and Kasparek, M., 1989, Marine turtles Turkey, status survey 1988 and

recommendations for conservation and management, Max Kasparek Verlag, Heidelberg, 123 p.

Baran, Ġ. ve Atatür, M.K. (1998), Türkiye Herpetofaunası (Kurbağa ve Sürüngenler),

Çevre Bakanlığı, ISBN 975-7347-37-X, Ankara, 214 s.

Baran, Ġ. (1990), Sea turtles in Turkey, MTN, 48, 21-22.

Baran, Ġ., DurmuĢ, H. and Atatür, M. K. (1991), On Chelonia mydas (L.) (Reptilia :

Chelonia) population of Mersin-Kazanlı region, Doğa Tr. J. of Zoology, 15, 185-194.

Baran, Ġ., DurmuĢ, H., Çevik, E., Üçüncü, S. ve Canbolat, A.F. (1992), Türkiye deniz

kaplumbağaları stok tesbiti, Doğa-Tr. J. of Zoology, 16, 119-139.

Baran, Ġ., KumlutaĢ, Y., Kaska, Y. and Türkozan, O. (1994), Research on the amphibia,

reptilia and mammalia species of the Köyceğiz-Göksu special protected area, Tr. J. of Zoology,

18, 203-219.

Baran, Ġ., O. Türkozan, Ç. Ilgaz, Kaska, Y., S. Sak (1996), Research on the marine turtle

populations of Göksu, Fethiye, Patara and Belek Beaches, Final Report, Ġzmir, 44 p.

Baran, Ġ., O. Türkozan, Ç. Ilgaz, S. Sak, N. TaĢkın (1997), Research on the marine turtle

populations of Göksu, Fethiye, Patara and Belek Beaches, Final Report, Ġzmir, 39 p.

BaĢkale, E., ve Y. Kaska (2005). Sea turtle nest conservatıon techniques on Southwestern

beaches in Turkey. Israel Journal of Zoology, 51, 13-26.

BaĢoğlu, M. (1973), A Preliminary Report on a Specimen of Soft-Shelled Turtle from

Southwestern Anatolia, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Ġlmi Rapor Ser. No., 172, 1-11.

BaĢoğlu, M. ve Baran, Ġ. (1982), Anadolu sahillerinde toplanan deniz kaplumbağası

materyali üzerine kısa bir rapor, Doğa, Temel Bilimler, Seri A, 6, 2, 69-71.

BaĢoğlu, M. (1973), Sea turtles and the species found along the coasts of neighboring

countries, Türk Biyoloji Dergisi, 23, 12-21.

Berk, V.M. Van Den Langeveld, M.J. ve Sarıgül, G. (1988), Observation of Cheloniidae

and Trionychidae along the Çukurova Coast, Southern Turkey, Spring 1986 and 1987 167-171.

In: T. M. Van Der Have, Van Den Berk, V. M., Cronau, J. P. ve Langeveld, M. J. (1988), South

Turkey Project, WIWO report 22, 1-217.

Bodenheimer, F.S. (1944), Introduction into the Knowledge of the Amphibia and Reptilia

of Turkey, Rev- Facult Science University Ġstanbul, 9 (B), 1-83.

Boulenger, G.A. (1889), Catalogue of Chelonians, Rhynchocephalians and Crocodiles in

the British Museum, Taylor and Francis, London.

Canbolat, A.F. (1990), Göksu Kumsalı'nda yuva yapan deniz kaplumbağası, Caretta

caretta (LINNAEUS 1758) üzerine incelemeler, Master Tezi, H.Ü.F.B.E., Ankara, 52 s.

Page 103: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

83

Canbolat, A.F. (1991), Göksu Kumsalı (Muğla, Türkiye)'nda Caretta caretta

(LINNAEUS 1758) popülasyonu üzerine incelemeler, Doğa-Tr. J. of Zoology, 15, 255-274.

Canbolat, A.F. (1997), Göksu ve Patara Caretta caretta (Lınnaeus 1758) Deniz

Kaplumbağası Popülasyonlarının Biyolojisi, DOKTORA TEZĠ, HÜ FBE, Ankara, 454 sayfa.

Canbolat, A.F. (1999), Köyceğiz-Göksu ve Patara Özel Çevre Koruma Bölgeleri'ndeki

kumsallarda deniz kaplumbağalarının popülasyonlarının araĢtırılması, ÖÇKKB Sonuç Raporu,

Ankara, 73 s.

Canbolat, A.F. (2000a), Belek Deniz Kaplumbağalarının Korunması, Sonuç Raporu,

Belek Turizm Yatırımcıları Birliği, Ankara, 142 s.

Canbolat, A.F. (2000b), Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde Deniz Kaplumbağalarını

Ġzleme Projesi, Sonuç Raporu, Çevre Bakanlığı-Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı,

Ankara, 132 s.

Canbolat, A.F. (2000c), Antalya-Belek Kumsalı Deniz Kaplumbağalarının Korunmasına

Yönelik Ekolojik AraĢtırma II. Alt Projesi, GeliĢme Raporu, Çevre Bakanlığı Çevre Koruma

Genel Müdürlüğü- BETUYAB A.ġ., Ankara, 130 s.

Canbolat, A.F. (2004), A review of sea turtle nesting activity along the Mediterranean

coast of Turkey. Biological Conservation, 116:81-91.

Canbolat, A.F. (2006), Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Deniz

Kaplumbağası (Caretta caretta, Chelonia mydas) ve Nil Kaplumbağası (Trionyx triunguis)

Popülasyonlarının AraĢtırılması ve Korunması Projesi Hizmet Alımı ĠĢi Projesi. Destekleyen,

Çevre ve Orman Bakanlığı-Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı, Mersin Özel Çevre Koruma

Müdürlüğü, Mersin.

Canbolat, A.F. (2007), Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Deniz

Kaplumbağası (Caretta caretta, Chelonia mydas) ve Nil Kaplumbağası (Trionyx triunguis)

Popülasyonlarının AraĢtırılması ve Korunması Projesi Hizmet Alımı ĠĢi Projesi. Destekleyen,

Çevre ve Orman Bakanlığı-Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı, Mersin Özel Çevre Koruma

Müdürlüğü, Mersin.

Canbolat, A.F. (2009), Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Deniz

Kaplumbağası (Caretta caretta, Chelonia mydas) ve Nil Kaplumbağası (Trionyx triunguis)

Popülasyonlarının AraĢtırılması ve Korunması Projesi Hizmet Alımı ĠĢi Projesi. Destekleyen,

Çevre ve Orman Bakanlığı-Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı, Mersin Özel Çevre Koruma

Müdürlüğü, Mersin.

Carr, A. (1987), Impact of nondegradable marine debris on the ecology and survival

outlook of sea turtles, Marine Pollution Bulletin, 18, 6B, 352-356.

Conley, W.J. and Hoffman, B.A. (1987), Nesting activity of sea turtles in Florida, Florida

Sci., 50, 4, 201-210.

Deraniyagala, P.E.P. (1948), Trionyx triunguis rudolfianus, Spoila Zeylan, Colombo, 25,

2-30.

Dodd, C. K. (1988), Synopsis of the biological data on the loggerhead sea turtle Caretta

caretta (Linnaeus 1758), U.S. Fish Wildl. Serv., Biol. Rep. 88(14), 110 p.

Dumeril, A.H.A. (1860), Reptiles et poissons de l‘Afrique Occidentale, Annales du

Muséum d'Histoire Naturelle, Paris,10, 137-240.

Page 104: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

84

DurmuĢ, H. (2008), Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesindeki kumsal alanlarında

Deniz Kaplumbağası (Caretta caretta, Chelonia mydas) ve Nil Kaplumbağası (Trionyx triunguis)

Popülasyonlarının Ġzlenmesi ve Korunması Projesi Hizmet Alımı ĠĢi Projesi. Destekleyen, Çevre

ve Orman Bakanlığı-Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı, Mersin Özel Çevre Koruma

Müdürlüğü, Mersin

Erk'akan, F. and Canbolat, A.F. (1990), The investigation on the biology of loggerhead

sea turtle which use Göksu Beach for nesting places and their protection from environmental

effects, Littoral 1990 (9-13 Julliet 1990, Marseilla), Eurocoast, France, 405-410.

Erk'akan, F. (1993), Nesting biology of loggerhead turtles Caretta caretta L. on Göksu

Beach, Muğla-Turkey, Biological Conservation, 66, 1-4.

Erk'akan, F., Yerli, S.V., Canbolat, A.F., ÇalıĢkan, M., Gündoğdu, N. ve Temel, A.

(1990), Köyceğiz Göksuı, EĢen Çayı Deltası (Patara) ve Dalaman Çayı Deltası (Sarıgerme)'nda

yuva yapan deniz kaplumbağalarının biyolojik incelenmesi, bunları etkileyen çevre faktörlerinin

araĢtırılması ve korunmaları ile ligili önlemlerin belinlenmesi projesi, BaĢbakanlık Çevre

MüsteĢarlığı-H. Ü. Yer Bilimleri Uyg. ve ArĢ. Merkezi, Ankara, 146 s.

Flower, S.S. (1933), Notes on the Recent Reptiles and Amphibians of Egypt with a List

of the Species Recorded from that Kingdom, Process of Zoology Society, London, 753-55.

Forskal, O. (1775), Descriptiones Animalium, Avium, Amphibiorum, Piscium,

Insectorum, Vermium, Quae in Itinere Oriental Observavit, Hauniae, 1775, Mölleri.

Frazer, N.B. (1983), Survivorship of adult female loggerhead sea turtles, Caretta caretta,

nesting on Little Cumberland, Georgia, USA, Herpetologica, 39, 436-447.

Frazer, N.B. (1986), Survival from egg to adulthood in a declining population of

loggerhead turtles, Caretta caretta, Herpetologica, 42, 47-55.

Gadow, H. (1923), Amphibia and Reptiles, MacMillan and Co., Ltd., St. Martin‘s Street,

London, 313-410.

Geldiay, R. ve Koray, T. (1982), Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında yaĢayan deniz

kaplumbağalarının (Caretta c. caretta L. ve Chelonia m. mydas L.) popülasyonları ve

korunmaları ile ilgili tedbirler üzerine araĢtırmalar, TÜBĠTAK, Proje no; WHAG-431, 121 s.

Geldiay, R. (1983), Deniz kaplumbağalarının (Caretta c. caretta L. ve Chelonia m.

mydas L.) korunmasında temel bilimler yönünden takip edilecek stratejinin önemi, E. Ü. Fen

Fak. Dergisi, Seri B, 1, 328-349.

Geldiay, R. (1984), Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında yaĢayan deniz

kaplumbağalarının (Caretta c. caretta L. ve Chelonia m. mydas L.) popülasyonları ve korunması

ile ilgili araĢtırmalar, Doğa Bilim Dergisi, A2, 8, 1, 66-75.

Geldiay, R., Koray, T. and Balık, S. (1982), Status of the sea turtle population (Caretta c.

caretta ve Chelonia m. mydas ) in the Northern Mediterranean Sea, Turkey. p. 424-435, in: K.A.

Bjorndal (Ed.), Biology and Conservation of Sea Turtles, Washington, DC, 583 p.

Gidis, M. ve Kaska, Y. (2004), Population Size, Reproductive Ecology and Heavy Metals

in Eggshells of the Nile Soft-Shelled Turtle (Trionyx Triunguis) Around Thermal Lake Kükürtlü

(Sulphurous), Muğla-Turkey, Fresenius Environmental Bulletin, 13 (5), 405-412.

Gramentz, D. (1990), Beobachtungen an der Afrikanischen Weichschildkröte T. triunguis

(Forskal, 1775) in der Türkei, Herpetofauna 12, 22-25.

Page 105: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

85

Gramentz, D. (1993), Beobachtungen und Untersuchungen zur Ethologie und Ökologie

von T. triunguis in Western Anatolien, Salamandra, 29 (1), 16-43.

Gramentz, D. (1994), Zur Thermoregulation von T. triunguis am Kükürtlü Gölü in West-

Anatolien, Salamandra, 30 (2), 143-154.

Gray, J.E. (1855), Catologue of Shield Reptiles in the Collection of the British Museum,

Part 1, Testudinata, London, British Museum, 82 pp.

Groombridge, B. (1988). Marine Turtle Conservation in the Eastern Mediterranean Field.

Survay in Northern Cyprus. Final Report, WWF. Project 3852, Cambridge, UK.

Groombridge, B. (1990), Marine turtles in the Mediterranean; distribution, population

status, conservation, A report to the Council of Europe, World Concervation Monitoring Centre,

Cambridge, UK, 72 p.

Grzimek, B. (1975), Grzimek‘sAnimal Life Encyclopedia, Volume 6, Van Nostrand

Reinhold Company, New York.

Güleç, M.R. (2007), Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesinde Deniz Kaplumbağası

(Caretta caretta, Chelonia mydas) ve Nil Kaplumbağası (Trionyx triunguis) Popülasyonlarının

raĢtırılması ve Korunması Projesi Hizmet Alımı ĠĢi Projesi. Destekleyen, Çevre ve Orman

Bakanlığı-Özel Çevre Koruma Kurumu BaĢkanlığı, Ankara

Haas, G. (1951), On the Present State of Our Knowledge of the Herpetofauna of Palestin,

Bulletin of the Research Council of Israel, Vol. 1, No 3. 67.

Hathaway, R.R. (1972), Sea turtles, unanswered questions about sea turtles in Turkey,

Balık ve Balıkçılık, 20, 1, 1-8.

Henwood, T.A. (1987), Movements and seasonal changes in loggerhead turtle Caretta

caretta aggregations in the vicinity of Cape Canaveral, Florida (1978-84), Biological

Conservation, 40, 191-202.

Hoofien, J.H. (1972), Reptiles of Israel, Dept. of Zoology, Tel Aviv University, Israel.

Kaska, Y., Downie, J.R., Tippett, R. ve Furness, R. (1998), Natural Temperature Regimes

for Loggerhead and Green Turtle Nests in the Eastern Mediterranean, Can. J. Zool., 76, 723–729.

Kaska, Y. ve Downie R. (1999), Embryonic Development of Sea Turtles in the

Mediterranean, Zoology in the Middle East, 19, 55-69.

Kaska, Y. (1993), Kızılot ve Patara Caretta caretta popülasyonunun araĢtırılması, Master

Tezi, D.E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġzmir, 28 s.

Kaska, Y. ve BaĢkale, E. (2001), Conservation and Research Aspects of Hatchery

Practices. First Mediterranean Conference on Marine Turtles, Roma-Italy, 24-28 Ekim 2001.

Kaska, Y., I. Baran, Ç. Ilgaz, O. Turkozan, M. Oz ve A. Erdogan, ―An estimation of the

total nesting activity of sea turtles in Turkey‖, Pp. 204-205 In: Coyne M.S., and Clark, R.D.

(Compilers). Proceedings of the Twenty-First Annual Sea Turtle Biology and Conservation.

NOAA Technical Memorandum NMFS-SEFCS-528, 368 pp. Miami, 2005.

Kaska, Y., Ilgaz, C., Ozdemir, A., Baskale, E., Turkozan, O., Baran, I., and Stachowitsch,

M. (2006), Sex ratio estimations of loggerhead sea turtle hatchlings by histological examination

ant nest temperatures at Fethiye beach, Turkey. Naturwissenchaften, 93: 338-343.

Kasparek, M. (1990), Zur Herpetofauna des Beckens von Köycegiz, Turkei (Göksu

Region), Salamandra 26, 155-164.

Page 106: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

86

Kasparek, M. (1999), An Assessment on the Status of the Nile Soft-Shelled Turtle (T.

triunguis) in Turkey with Recommendations for Conservation, Testudo, 5 (1), 40-50.

Kasparek, M. (2001), Priorities for the Conservation of the Nile Soft-Shelled Turtle,

Trionyx triunguis in the Mediterranean, Testudo, The Journal of the British Chelonia Group, 5

(3), 49-59.

Kasparek, M. ve Kinzelbach, R. (1991), Distribution and Bionomics of the Nile Soft-

Shelled Turtle, T. triunguis, in the Eastern Mediterranean, Zeitschrift für angewandte Zoologie,

78 (2), 137-159.

Lutz, P.L. ve Musick, J.A. (1997), The Biology of Sea Turtles, CRC Press, New York,

432 pp.

Margaritoulis D, Argano R, Baran Ġ, Bentivegna F, Bradai MN, Camiňas JA, Casale P,

De Metrio G, Demetropoulos A, Gerosa G, Godley BJ, Haddound DA, Houghton J, Laurent L,

Lazar B (2003), Loggerhead turtles in the Mediterranean Sea: Present knowledge and

conservation perspectives. In: Bolten AB, Witherington BE (eds), Loggerhead sea turtles,

Washington, USA, pp.175-198

Marx, H. (1968), Checklist of the Reptiles and Amphibians of Egypt, Special publication,

U.S. Navy med. Res. Unit. No. 3, Cairo, Egypt.

Mrosovsky, N. (1983), Conserving Sea Turtles, The British Herpetological Society,

London, 176 p.

Nelson, D. A. (1988). Life history and environmental requirements of loggerhead turtles,

U. S. Fish Wildl. Serv. Biol. Rep. 88(23), U.S. Army Corps of Engineers, TR EL-86-2(Rev.), 34

p.

Piggelen, D.C.G and Strijbosch, H. (1993), The nesting of sea turtles, (Caretta caretta

and Chelonia mydas) in the Göksu Delta, Turkey, June-August, 1991, Doğa-Tr. J. of Zoology,

17, 137-149.

Ross, J. P. and Barwani, M. A. (1982), Review of sea turtles in the Arabian Area, p. 373-

383 in K. Bjorndal (ed.), Biology and Conservation of Sea Turtles, Smithsonian Institution

Press, Washington, DC, 583 p.

Salmon, M. and Wyneken, J. (1987), Orientation and swimming behavior of hatchling

loggerhead sea turtles (Caretta caretta L.) during their off-shore migration, J. Exp. Mar. Biol.

Ecol., 109, 137-153.

Schmidt, K.P. ve Ingler, R.F. (1957), Living Reptiles of the World, London.

Selin ĠnĢaat, 2004, Deniz Kaplumbağası ve Nil Kaplumbağası Popülasyonlarının

AraĢtırılması ve Korunması Projesi, ÖÇKKB Kesin Raporu, 84 s.

Selin ĠnĢaat, 2005, Deniz Kaplumbağası ve Nil Kaplumbağası Popülasyonlarının

AraĢtırılması ve Korunması Projesi, ÖÇKKB Kesin Raporu, 74 s.

Siebenrock, K.F. (1913), Schildkröten aus Syrien und Mesopotamien, Ann. Naturhist.

Hofmuseums, Wien, XXVII. Bande, 209-225.

TaĢkavak, E., Reimann, M.J. ve Polder, W.N. (1996), First Record of T. triunguis from

Kos Island, Greece with Comments on its Occurrence in the Eastern Mediterranean, Chelonian

Conservation and Biology, 3, 510-512.

Türkozan, O. ve Baran, Ġ. (1996), Research on the loggerhead turtle, Caretta caretta, of

Fethiye Beach, Tr. J. of Zoology, 20, 183-188.

Page 107: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

87

Türkozan, O. ve Kaska, Y. (2010), Turkey: In: Sea Turtles in the Mediterranean:

Distribution, Threats and conservation priorities (Casale and Margaritoulis (Eds)). Gland.

Switzerland, IUCN, 294 pp.

Türkozan, O., TaĢkavak, E. ve Ilgaz, Ç. (2003), A Review On The Nesting Beaches Of

Loggerhead Turtle, Caretta Caretta, On The Southwestern Mediterranean Coasts Of Turkey.

British Herpetological Journal 13, 27-33.

Witherington, B.E. and Bjorndal, K.A. (1991), Influences of artificial lighting on the

seaward orientation of hatchling loggerhead turtles Caretta caretta, Biol.Conserv., 55, 139-149.

Yerli, S.V, A.F. Canbolat, (1998a), Doğu Akdeniz Bölgesi'ndeki Deniz

Kaplumbağalarının Korunmasına Yönelik Yönetim Planı Ġlkeleri, Çevre Bakanlığı, ÇKGM

Yayınları, ISBN 975-7347-44-2, Ankara, 88 p.

Yerli, S.V, A.F. Canbolat, (1998b), Özel Çevre Koruma Bölgeleri'nde (Köyceğiz-Göksu,

Patara, Fethiye-ÇalıĢ, Belek ve Göksu Deltası) Deniz Kaplumbağalarının Korunmasına Yönelik

Yönetim Planı Ġlkeleri, Çevre Bakanlığı, ÖÇKKB Yayınları, ISBN 975-7347-43-4, Ankara, 82 p.

Yerli, S.V, A.F. Canbolat, Uluğ, H., Doğan, O., (1998), Batı Akdeniz Bölgesi'ndeki

Deniz Kaplumbağalarının Korunmasına Yönelik Yönetim Planı Ġlkeleri, Çevre Bakanlığı,

ÇKGM Yayınları, ISBN 975-7347-45-0, Ankara, 90 p.

Yerli, S.V. (1990), Patara Kumsalı (Antalya)'na yuva yapan deniz kaplumbağaları

(Caretta caretta Linnaeus) üzerine incelemeler, Hacettepe Fen ve Müh. Bil. Dergisi, 11, 133-

143.

Yerli, S.V., F. Demirayak, (1996), Türkiye'de Deniz Kaplumbağaları ve Üreme

Kumsalları Üzerine Bir Değerlendirme '95, DHKD-Kıyı Yönetimi Bölümü 96/4, Ġstanbul, 129 s.

Page 108: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

88

4-Bölgedeki kuĢ türleri izleme ve koruma çalıĢmaları

4.1- Arazi çalışmaları ve Metodoloji:

ÇalıĢma kapsamında Nisan-Haziran 2010 ayları arasında alana ayda 2 kez, Ek-3‘te görülen ĠĢ

Planı çerçevesinde 8‘er günlük ziyaretler ve Nisan ayında 4 günlük alan ziyareti (toplam 52 gün)

yapılmıĢtır. Bu ziyaretlerin özellikle PasbaĢ patka ve Yaz ördeğinin üreme dönemlerine

uymasına özen gösterilmiĢ, türlerin alana geliĢ, kuluçka ve kuluçka sonrası dönemlerinde

ziyaretler yoğunlaĢtırılmıĢ ve Akgöl‘e kayıkla ve karadan yapılacak ziyaretler bu tarihlerde

arttırılmıĢtır. Ayrıca, iĢ planında olmamasına rağmen Akgöl ve Kuğu gölü, 24 Temmuz tarihinde

özellikle üreyen ördekler ve sumrular açısından tekrar ziyaret edilmiĢtir.

Akgöldeki çalıĢmaların bir kısmı gölden, bir kısmı da yaya olarak gerçekleĢtirilmiĢtir. Diğer tüm

alanlar araçla ve/veya yaya olarak dolaĢılmıĢ, tüm karasal alanlarda 1 km.lik transektler

uygulanmıĢ, görülen ve duyulan tüm kuĢlar kaydedilmiĢ, önemli türlerin koordinatları alınmıĢtır.

Tüm arazi çalıĢmaları kronolojik olarak listelenmiĢ, görülen kuĢlarla ilgili bilgiler ayrıntılı olarak

kuruma digital olarak sunulan Excel dosyasına aktarılmıĢtır.

Page 109: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

89

Harita 8 Deltada yapılan transektler ve Akgöldeki yürüyüĢ güzergahı

4.1.1- Akgöldeki çalıĢmalar: Her iki ördek türünün hemen tamamen Akgöl‘de ürediği

bilindiğinden bu türlere ait incelemelerin çoğu Akgöl‘de yoğunlaĢtırılmıĢtır. Bu nedenle Nisan-

Mayıs aylarındaki ziyaretlerde, üreme öncesi dönemde türün alandaki sayısını belirlemek üzere

Akgöl 3 gün karadan ve 3 gün gölden kayıkla olmak üzere tamamen dolaĢılmıĢtır. Akgöl‘ün

büyüklüğü nedeniyle zaman kaybını önlemek için derin yerler motorlu kayıkla geçilmiĢ, daha

sonra sığ olan kuzey, kuzey-doğu ve doğu kıyıları düztaban kayıkla araĢtırılmıĢtır.

Karadan gözlem araçla veya yaya olarak yapılmıĢ, her seferinde 1. gözlem kulesinden baĢlayarak

batı ve güney kıyıları dolaĢılmıĢ; Hurma kanalı civarındaki mevsimsel sulak alanlar ve kanal

incelenmiĢtir. Bu gözlemler, her 100m. de bir 10 dk. beklenerek gerçekleĢtirilmiĢtir. Kuzey

kanalı, her ziyarette 1 kez araĢtırılmıĢtır.

Gölde ise ilk ziyarette birbirinden yaklaĢık 500 m. aralıklı 9 nokta saptanmıĢ ve her ziyarette bu

3 noktadan gözlem yapılmıĢtır. Bu noktalardan 3‘ü içada‘nın batısında (Nokta 1,2,3); 3‘ü

doğusunda (Nokta 4,5,6) olup diğer 3 nokta Akgölün Güney, Güney-batı ve Güney-doğusunda

olarak belirlenmiĢtir (Harita-1). Bu noktalarda 15‘er dakika beklenerek gözlenen tüm türler

kaydedilmiĢ, ayrıca noktalar arasında gözlenen kuĢlar da not edilmiĢtir.

Gözlenen yaz ördeği ve pasbaĢ patka bireylerinin, ayrıca önemli görülen diğer üreyen türlerin de

koordinatları UTM olarak not edilmiĢ ve haritaya iĢlenmiĢtir.

Haziran ayındaki ziyaretlerde ise her iki türün muhtemel kuluçka döneminin bitmiĢ

olacağı düĢünülerek Akgöl, üreyen çift sayısı, civciv sayısı ve üreme baĢarısının belirlenmesi

amacıyla 4 gün gölden ve 3 gün karadan yukarıdaki metoda uyarak incelenmiĢtir. PasbaĢ

Page 110: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

90

patkanın tamamının gözlendiği içada‘nın batısındaki adacıklarına ağırlık verilmiĢ, kuzey-doğu

ve doğu bölgeleri, daha önceki ziyaretlerde sakarmeke hariç hemen hiçbir ördeğe rastlanmaması

nedeniyle her ziyarette 1‘er kez araĢtırılmıĢtır. Yaz ördeğinin tüm civcivlerinin gözlendiği güney

göletlerinde hemen her gün karadan, her 100 m.de bir 15 dakika beklenerek civciv-yavru

araĢtırılmıĢtır. Hurma kanalı civarındaki mevsimsel sulakalanlar ise Mayıs ayı sonuna doğru

kuruduklarından son 2 ziyarette araĢtırılmamıĢ, ancak Haziran sonunda alanlara kanaldan su

verildiğinden Temmuz ayındaki ziyarette kontrol amaçlı olarak bölgeye gidilmiĢtir.

Harita 9 Akgöldeki gözlem noktaları

4.1.2- Kuğu gölü ve Paradeniz: Her iki alan, her ziyarette 2‘Ģer kez izlenmiĢtir. Her ziyarette

her iki alan 3. kuleden ve Paradeniz‘e bakan kuleden yarımĢar saat gözlenmiĢ, daha sonra

Paradeniz boyunca 1 km.lik transektler uygulanmıĢtır.. Haziran ayındaki ziyaretlerde Kuğu

gölündeki adacıkta sumruların ürediği saptandığından bu adacık toplam 9 kez karadan

gözlenmiĢtir.

4.1.3- Mevsimsel göletler: Mayıs ayının sonuna dek 5-10 cm. derinliğinde su tutan göletler bu

ayın sonuna doğru tamamen kurumuĢlardır. Bu nedenle göletlere ilk 2 ayda toplam 4 ziyaret

yapılmıĢ, gözlenen türler kaydedilmiĢtir. Alana su verilmesi nedeniyle Temmuz ayında bir kez

daha ziyaret edilmiĢtir.

4.1.4- Arapalanı gölü, dalyan ağzı ve Göksu ağzı: Bu alanlar, her ziyarette 1‘er kez olmak

üzere toplam 6 kez yaya olarak dolaĢılmıĢ, ayrıca Eski fenerden baĢlayarak Paradeniz dalyanının

kumulları 2 kez yaya olarak ziyaret edilmiĢ, 1 km.lik transektler uygulanmıĢtır.

4.1.5- Cırba: Alana her ay birer kez olmak üzere 3 ziyaret yapılmıĢ, civardaki çeltik tarlaları

teleskopla gözlenerek gözlenen türler kaydedilmiĢtir. Ayrıca Cırba‘dan baĢlayarak Göksu ağzına

doğru toplam 2 kez transekt yapılmıĢtır.

Page 111: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

91

Fotoğraf 36: Yaz ördeği erkeği. Akgöl, 8 Mayıs 2010

4.1.6- Diğer: Yoğun yerleĢim alanlarının bulunduğu Kapızlı mevkiindeki kumullar toplam 2 kez

ziyaret edilmiĢtir. Dalyan ağzından baĢlayarak Göksu ağzına kadarki kumul, bozkır ve

mevsimsel sulakalanlar (azmaklar) 2 kez ziyaret edilmiĢtir.

4.2- Türlerle ilgili genel bilgiler:

4.2.1- Yaz ördeği (Marmaronetta angustirostris):

19.yüzyılda dünyanın en yaygın ördekleri arasındayken 20. yüzyılda önemli üreme ve beslenme

alanlarının kurutulmasıyla nesli tehlikeye girmeye baĢlamıĢ, 2008 yılında IUCN tarafından

Vulnerable (VU-Hassas) kategorisine sokulmuĢtur. 20. yüzyıl sonlarına doğru nüfusunun % 90

azaldığı tahmin edilmektedir. Dünya nüfusu tam olarak bilinmemekle birlikte 1990‘ların

sonunda 14-26 bin civarında olduğu tahmin edilmiĢtir 27

.

Dalıcı ördekler

(Aythyini) grubunda

sayılmakla birlikte

hemen her açıdan

yüzey ördeklerine

benzer davranıĢlar

gösterir. Bu nedenle

atasının muhtemelen

yüzey ve dalıcı

ördekler arasındaki

ilkel bir tür olduğu

düĢünülmektedir.

Yaz ördeği, tıpkı

dikkuyruk (Oxyura

leucocephala) gibi

subtropik bölgelerde,

30-45 derece kuzey enlemleri arasında üremekte ve kıĢlamaktadır. Ġnsan yoğunluğunun en çok

olduğu bu bölgelerde yoğun yerleĢim ve sanayileĢme de yoğun olduğundan habitat kaybı

kaçınılmaz olmuĢ ve uygun habitatlar hızla bozulmaya ve yokolmaya baĢlamıĢtır.

Türle ilgili olarak Tükiye‘de çok az çalıĢma yapılmıĢ olup kayıtların çoğunu kuĢ gözlemcilerinin

kayıtları oluĢturmaktadır 10

. 1995 yılında yapılan bir çalıĢmada 11

Göksu deltasında 50-150

bireyin bulunduğu tahmin edilmiĢtir. 2009 yılında Mersin Özel Çevre Koruma Müdürlüğünce

yapılan bir diğer çalıĢmada ise 15-25 bireyin bulunduğu ve 3-6 çiftin ürediği saptanmıĢtır 12

.

4.2.1.1-Morfolojisi: 39-42 cm. boyunda, küçük, gri-kahve bir yüzey ördeğidir. Kahve renkli

gövde açık krem beneklerle kaplıdır. Gözünün etrafında koyu renkli bir leke ve gözden baĢlayıp

enseye kadar uzanan geniĢ bir sürmesi vardır. Kanadında ―ayna‖ yoktur. Hafif bir ibiği, uzun

boynu ve kanatlarıyla zarif bir görünümü vardır. Tipik olarak alçaktan ve yavaĢ uçar 26

. Erkek ve

diĢi birbirlerine benzemekle birlikte, dikkatli bakılırsa erkeğin göz çevresindeki siyahlığın çok

Page 112: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

92

daha büyük ve belirgin olduğu; kafanın daha karemsi olduğu; ibiğinin daha belirgin olduğu ve

gaganın farklı renkte ve daha büyük olduğu gözlenir. Erkeğin gagası parlak siyah, diĢinin mat

siyah olup üst gaganın dibinde yeĢilimsi bir leke bulunur. Erkekler diĢilerden %6 oranında daha

ağır, kanatları diĢilerden % 2.7, gagaları ise % 5.5 daha uzundur 22

.

4.2.1.2-Habitat seçimi: Hafif tuzlu suları da tolere edebilen yaz ördeği genellikle sazlıklar ve

ılgınlardan yoğun plantasyonlu, geçici sulak alanlar veya sığ suları yeğler. Üreme sırasında daha

sabit sularda görülür. Genelde kıyıya yakın bitkilerde beslenir ve açık sulardan kaçınır (Ahmed

& Galib 1986, Roberts 1991-92). Tuzlu suları da tolere edebilmesine rağmen bu tür sularda

seyrek olarak görülür 26

. Üreme döneminde daha sabit sulak alanları tercih etmekle birlikte

üreme dönemi dıĢında geçici sulak alanlarda daha yoğun gözlenmektedir (Green 1996). YağıĢın

bol olduğu yıllarda taĢkın sularında da üreyebilmekte ve beslenebilmektedir (Roberts 1991-92).

Özellikle yoğun bitki örtülü mikro habitatlara bağımlıdır. Besinin yetersiz olduğu kurak yıllarda

besin bulmak üzere çok geniĢ bir alana dağılabilirler. Hatta habitatların uygun olmadığı

durumlarda düzenli olarak üredikleri alanlara geldikten hemen sonra alanı terkedip baĢka

alanlara göç edebildikleri bilinmektedir. Bu yıllarda gerek eriĢkinlerin gerekse de civcivlerin

ölüm oranı ciddi olarak artmaktadır 9.

Fotoğraf 37: Yaz ördeğinin tipik beslenme ve dinlenme habitatı-Güney Akgöl

4.2.1.3-Üreme biyolojisi: Yuvalama zamanlarında bile genellikle toplu halde yaĢarlar. Üreme

sonrası sürüler genellikle küçüktür, kıĢın ise bazı bölgelerde küçük sürüler halinde görülürler 12

.

Bu sürüler akĢamüzerleri yoğun bitkilerle kaplı, daha güvenli konaklama alanlarından daha açık

ve sığ beslenme yerlerine uçarlar. Üreme dönemi, ülkeden ülkeye değiĢmekle birlikte Nisan

ayının sonuna doğru baĢlar ve Haziran sonuna kadar devam edebilir. Civcivler Nisan ortasından

Eylül ortasına kadar yumurtadan çıkarlar 5,6

.

Üreme bölgelerine gelir gelmez çift oluĢturmaya baĢlarlar. Çiftler üreme döneminin sonuna

kadar tek eĢli olarak kalırlar. DiĢi kuluçkaya yattıktan sonra erkek yuvayı terk eder. Yuva,

Page 113: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

93

genellikle su bitkilerinin arasına saklanmıĢ, bazen etrafı kuru bitkiler ve yosunlarla çevrili bir

çukurdur. Bazen çukurun tepesi bitkilerle örtülerek bir giriĢ tüneli de olabilmektedir (Ludlow

1916). Yuvalar genellikle Typha, Phragmites veya Juncus ve Scirpus topluluklarının arasına

yapılmaktadır. Yuva genellikle toprak zemin üzerinde olmakla birlikte nadiren bitkilerin içinde

de yer alabilmektedir (Roberts 1991–1992, Green 1993c). Sıklıkla suya oldukça yakın bir

konumdadır, seyrek de olsa su ile arasında mesafe olabilir ama yuva mutlaka gizlenmiĢ bir

konumdadır (Ahmed and Ghalib 1986).

DiĢi 4-14 yumurta yumurtlar (Roberts 1991–1992). Kuluçka süresi 25-27 gündür ve civcivler

aynı zamanda yumurtadan çıkarlar. Yumurtadan çıkan civciv hemen kendi baĢına beslenebilir ve

yaklaĢık 55 gün sonra uçarlar. Civcivlere her iki cins de bakar. Kuluçka amalgamation‘ una

(yavruların birleĢtirilmesi) da rastlanmıĢtır. 32 civcive bakan bir diĢi gözlenmiĢtir (Green 1993).

4.2.1.4-Beslenme biyolojisi: Yaz ördekleri omurgasızlara, diğer ördeklerden daha az

bağımlıdırlar (Green and Sánchez (2003), Fuentes et al. (2004)). Beslenme tarzları tıpkı yüzey

ördekleri gibi kafayı daldırarak yüzeyden beslenme Ģeklindedir. Yoğun beslenme saatleri sabah

ve akĢam üzerleridir. Diptera’ lar (sinekler) da özellikle üreme öncesi ve üreme döneminde

besinleri arasında önemli bir yer alır.

Üreme sonrası dönemde besinlerini daha ağırlıklı olarak bitki tohumları oluĢturur. Bu dönemde

Türkiye‘deki ördeklerin dıĢkısının % 95‘ini Scirpus tohumlarının oluĢturduğu saptanmıĢtır 11

.

Yumurtadan yeni çıkmıĢ civcivlerin baĢlıca besinini yüzen chironomid‘‘ler oluĢturur 11

. Üreme

sonrası dönemde beslenme genellikle gece olmaktadır. AraĢtırmaya göre Kasım-Mart ayları arası

beslenmenin ancak % 2‘si gündüz gerçekleĢtirilmektedir 14

. Sıklıkla kıyı bitkilerinin (Scirpus sp,

Ruppia sp) tohumlarıyla veya bitkilerin kendisiyle (Potamogeton sp), az miktarda da

omurgasızlarla beslenirler.

4.2.1.5-Popülasyon ve dağılımı:

4.2.1.5.1- Dünyada yaz ördeği:

Orta Asya‘nın batısında (Kazakistan, Hindistan, Pakistan, Ġran) Orta-doğuda (Irak, Suriye, Ġsrail

ve Ürdün) ve Akdeniz ülkelerinde (Ġspanya, Türkiye ve Kuzey Afrika) ürer. Cezayir‘de 1915‘ten

önce ―sayılamayacak‖ kadar çok sayıda ürediği belirtilmektedir23

. Günümüzde Avrupada kalan

popülasyonları Ġspanya ve Türkyededir.

KıĢlama alanları genellikle üreme alanlarının biraz daha güneyindeki ılıman bölgelerdir.

Afrikada üreyen bireyler aynı bölgede kıĢlayabilmektedirler. 1990‘larda Iraktaki bataklıkların

kurutulmasıyla en büyük kıĢlama popülasyonlarından biri kayolmuĢ, önemli bir kısmı Ġranda

kıĢlamaya baĢlamıĢtır. Türkiyede üreyen nüfusun Orta-doğuda kıĢladığı düĢünülmektedir. Batı

Akdeniz üreme popülasyonu ise Kuzey ve Batı Afrikada kıĢlamaktadır.

Page 114: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

94

Harita 10 Dünyada Yaz ördeğinin dağılımı

4.2.1.5.2-Türkiyede yaz ördeği:

Türkiye‘de yüzyılın ortalarında yaygın olarak ürerken günümüzde sadece Göksu deltasında az

sayıda ürediği saptanmıĢtır. Daha önceleri yüksek sayıda ürediği bilinen Çukurova deltasındaki

birçok sulak alan ve bataklık kurutulmuĢtur. 1967‘de Çukurova deltasındaki Aynaz

bataklıklarında 2660 kıĢlayan birey sayılmıĢtır27

. Bunun yanında geçmiĢte YemiĢli sazlıklarında,

Sultan sazlığında, Amik gölünde, Ereğli ve HotamıĢ sazlıklarında ve doğu Anadoludaki bazı

sulakalanlarda ürediği kanıtlanmıĢtır. Birçok sulakalandan gözlem kaydı olmakla birlikte üreme

kanıtlanamamıĢtır. Üreme alanlarının hepsinin kurutulması veya bozulması sonucu 1990‘lardan

beri sadece Göksu deltasında üremektedir. Son 20 yıldır Türkiyeden hiç kıĢlama kaydı yoktur.

Harita 11 Yaz ördeğinin Türkiyeðeki durumu

Page 115: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

95

Yaz ördeği ile ilgili olarak Türkiye‘de yapılan 2 ciddi çalıĢma bulunmaktadır. 1995 yılında

yapılan bir çalıĢmada alanda 31 üreyen çift ve 50-150 bireyin bulunduğu saptanmıĢ 11

, ancak

2009 yılında ÖÇKK‘ nca yaptırılan bir diğer çalıĢmada ancak 3-6 çiftin ürediği ve alanda 15-25

bireyin barındığı saptanmıĢtır 12

. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde yurdumuzda türün yakın

gelecekte tükenme tehlikesi vardır.

4.2.1.6: Göç: Yaz ördeği göçmen olup kıĢı biraz daha güneydeki enlemlerde geçirmektedir.

Türün günümüzdeki en önemli kıĢlama alanları Ġran‘da olup, en kalabalık nüfus Ġran‘da

kıĢlamaktadır1. Diğer önemli kıĢlama alanları Hindistan ve Ġran dıĢındaki diğer Orta Doğu

ülkeleridir. Türkiye‘de üreyen ördeklerin Orta Doğu‘da kıĢladıkları sanılmaktadır. Batı

Akdeniz‘de üreyen ördekler ise Kuzey ve Batı Afrika‘da kıĢlamaktadır.

4.2.1.7: Tehditler: Türe yönelik küresel tehditler aĢağıdaki gibi belirlenmiĢtir:

Habitat kaybı : Yüksek

Habitat bozulması : Yüksek

AĢırı avlanma : Orta

Balık ağlarına yakalanma: Orta

Ġnsan kaynaklı rahatsızlık: DüĢük

KurĢun zehirlenmesi : Bilinmiyor

4.2.1.8: Koruma statüleri: Yeryüzündeki pek çok önemli habitatının geri dönüĢü olmayacak

Ģekilde yok olması ve dünya popülasyonunun giderek azalması nedeniyle IUCN (Dünya Doğayı

Koruma Birliği) tarafından nesli küresel ölçekte tehlike altında olan türler kategorisinde

(Vulnerable/hassas) değerlendirilmiĢ, Ülkemizin de taraf olduğu bir çok uluslararası sözleĢmeyle

kesin koruma altına alınmıĢtır. Buna rağmen yapılan araĢtırmalar dünyadaki üreme alanlarının

% 60‘ının hala korumasız olduğunu göstermektedir

4.2.2-PasbaĢ Patka (Aythya nyroca):

4.2.2.1-Morfolojisi: 38-42 cm. boyunda, 520-580 gr. ağırlığında, koyu kestane renkli bir dalıcı

ördektir. Her iki cins aynıdır ancak erkeğin gözü açık renklidir. Koyu kestane sırtı ve beyaz

göğüs ve karnı vardır. Tepesi sivri, alnı yassıdır. DiĢi, tepeli patka diĢisine benzemekle birlikte

sivri tepesi, daha ince yapısı ve her zaman beyaz kuyruk altıyla kolaylıkla ondan ayrılır.

Gençleri eriĢkine benzemekle birlikte göğsü ve karnı grimsidir. Uçarken koyu renkli kanatların

arka bölümü yani primer uçları bembeyazdır. Otururken gövdenin alt arka bölgesindeki beyazlık

ve sivri tepesi onu diğer patkalardan kolayca ayırır. Ġlkbaharda diĢiden ―ırrrr, ırrr‖ ve kısa ―çak‖

Ģeklinde sesler duyulabilir.

Page 116: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

96

Foto: Mustafa Sözen

Fotoğraf 38: PasbaĢ patka

4.2.2.2- Habitat: Orta Asya dıĢında tamamen alçak rakımlarda yaĢar. Özellikle durgun tatlısuları

tercih eder, akarsulardan ve geçici alanlardan uzak durur1. Diğer patkalara göre daha sığ (30-

100cm) ve yoğun su altı bitkili ve sazlıklar veya Ilgınlarla çevrili tatlı suları sevmesine rağmen

bazan açık sularda dinlenirken de görülebilir 18,19

. Yeterli uygun alan bulamadığında tuzlu, acı

suları veya küçük göletler ve kanalları da kullanabilir. Göç sırasında veya kıĢın kıyılarda, iç

denizlerde veya geniĢ açık göllerde de gözlenebilir23

.

Ana üreme alanları dıĢında diğer patka grupları arasında da az sayıda rastlanabilir. Avrupada

özellikle Tuna nehri gibi büyük akarsuların ağzında ve deltalarında çok sayıda üremektedirler16

.

4.2.2.3-Üreme: Nisan-Mayıs ayları arasında baĢlayıp Haziran sonlarına kadar devam eder. Ayrı

çiftler halinde veya az sayıda gruplar halinde ürerler 20

. EriĢkinler üreme sonrası Temmuz ve

Ağustos aylarında tüy değiĢtirirler 21

. Üreme alanlarını Ağustos sonundan itibaren terketmeye

baĢlarlar. Göç döneminde 20-50 bireylik sürüler oluĢtururlar 13

ancak üreme dönemi dıĢında tekli

veya 2-5 bireylik küçük gruplar halinde görülürler 14

.

Yuva, suya yakın bir bölgede toprak üzerinde veya bir bitkinin içinde yapılan ve bitkilerden

oluĢan alçak bir platformdur. Seyrek olarak yüzen bitkilerin üzerine veya kıyıdaki sazlıkların

içine de yuva yapabilir 18,24

.

DiĢi 7-11 yumurta bırakır ve civcivler 25-27 gün sonra yumurtadan çıkar, 55-60 gün sonra

uçarlar 9.

4.2.2.4-Beslenme: Omnivordur. Su bitkilerinin (Potamogeton, Ceratophyllum, Scirpus vs)

tohum, kök ve gövdeleri28

ve makroalgler (Chara sp) 18

besinlerinin çoğunu oluĢtururlar. Ayrıca

yumuĢakçalar, kabuklular, böcek larvaları ve eriĢkin böcekler, chironomidler ve kızböcekleri, 3

cm.den küçük balıklar ve küçük kurbağalar da diyetleri arasında yer alır 26

. Dalarak beslenmekle

birlikte seyrek olarak yüzeyden de beslenebilir. AraĢtırmalara göre beslenmenin hemen tamamı

gece saatlerinde yapımakta, bu durum sadece kıĢın baĢlarında tersine dönmektedir13

.

Page 117: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

97

4.2.2.5-Popülasyon ve dağılım:

4.2.2.5.1-Dünyadaki durumu:

Dünya nüfusunun 160-257 bin civarında olduğu ve azalmakta olduğu belirtilmiĢtir. Avrupa‘da

12-18 bin çiftin ürediği tahmin edilmektedir . Avrupa‘daki en büyük popülasyon Romanya‘da

Tuna deltasında ürer (5500-6500 çift). Türkiye‘de 1000-5000 çiftin ürediği düĢünülmektedir. 1

Avrupa‘daki nüfus son yıllarda ciddi bir düĢüĢ göstermiĢ, en az 8 Avrupa ülkesinde ördek

nüfusunun % 20‘den daha çok düĢtüğü saptanmıĢtır14, 15

. Ukrayna‘daki nüfusun 1960‘lardaki 65

bin çiftten 2000‘lerde 1500 çifte düĢtüğü saptanmıĢtır.

Birdlife’tan alınmıştır.

Harita 12 Dünyada PasbaĢ patkanın gözlendiği sulakalanlar

Amerika ve Avustralya kıtaları dıĢında diğer kıtaların tümünde bulunur. Üreme alanları, tıpkı

diğer nadir ördeklerden olan Yaz ördeği ve Dikkuyruk (Oxyura leucocephala) gibi kuzey

yarımkürenin subtropik, ılıman ve yoğun yerleĢimli bölgelerdir. Esas olarak güney-batı Asya‘da

(Hindistan, Pakistan ve Çin‘in doğusu); orta ve doğu Avrupa ve kuzey Afrika‘da ürer. Güney

enlemlerde kıĢlama alanları üreme alanlarıyla çakıĢmakla birlikte Orta-Doğu‘da, kuzey-batı ve

Batı Afrika‘da da kıĢlar.

4.2.2.5.2-Türkiyedeki durumu:

Türkiye‘de yakın zamanlara kadar sağlıklı bir veri toplama ve kayıt sistemi olmadığından PasbaĢ

patkanın günümüzdeki üreme ve kıĢlama alanları tam olarak bilinememektedir. Ġlk kayıtlar

1967-68 yıllarına ait olup sadece bazı sulakalanlarda yapılan KıĢ Ortası Su KuĢu (KOSK)

sayımlarını içermektedir. KuĢbank‘taki kayıtlar hemen tamamen amatör kuĢ gözlemcilerine ait

Page 118: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

98

olup ancak 2000‘li yıllardan sonra düzenli kayıtlar mevcuttur. AĢağıdaki harita bu kayıtların bir

özeti olarak düzenlenmiĢtir (Harita-6).

Bu kayıtlara göre son yıllarda pasbaĢ patkanın üreme dönemlerinde bulunduğu alanlar Meriç

deltası (5-20 çift), Uluabat gölü (15-25 çift), Kocaçay deltası (1-2 çift), Birecik ve KarkamıĢ

barajları (10‘ar çift), Adıyaman GölbaĢı gölleri (15 çift), Kızılırmak deltası (5-15 çift), EkĢisu

sazlığı (3-10 çift) ve Göksu deltasıdır (30 çift (1995).

Mogan gölünde her mevsimde az sayıda ve göç dönemlerinde yüksek sayılarda görülmekle

birlikte az sayıda ürüyor olma olasılığı da vardır. Kulu gölünde ve Balıkdamı sulakalanında

üreme dönemlerinde az sayıda gözlenmekle birlikte üreme kanıtlanmamıĢtır. 2005-2007 yılları

arasında Sultansazlığında önemli sayılarda gözlenmiĢ (en çok 72) ancak alanın kuruması sonucu

son zamanlarda üreme dönemine ait kayıt yoktur.

1990‘daki kıĢ ortası kuĢu sayımlarında 11 sulakalanda 14 bin civarında pasbaĢ patka sayılmıĢtır.

Sadece Eğirdir gölünde 9920 patkanın kıĢladığı saptanmıĢtır. 1967 kıĢında Manyas gölünde 3000

ördek sayılmıĢtır. Kayıtlara göre yüksek sayıda kıĢladıkları alanlar Meriç deltası (164; 2010),

Ġznik gölü (62; 2006), IĢıklı (Çivril) gölü (97; 1992 ve 300;1969), Marmara gölü (1990‘da 860

ve 2008‘de 46), Bafa gölü (1990‘da 32), Eber gölü (50;1968), Köyceğizdeki Sülüngür lagünü

(2007‘de 340) ve Köyceğiz gölü (135; 2007), Sultansazlığı (2006‘da 120), Ereğli sazlıkları ve

Gembos ovası (1970‘te 19 ve 90), KarkamıĢ barajı (2009‘da 651), Bismil sazlıkları (2007‘de

54), Kızılırmak deltası (1990‘da 1506 ve 2005‘te 300), Çelebibağ sazlıkları (2009‘da 200), Salda

gölü (400;1990), Eğirdir gölü (1990‘da 9920 birey) ve Manyas gölüdür (1967‘de 3000). Samsun

limanında 1990‘da 1640 birey sayılmıĢtır.

Göksu deltasında türle ilgili bugüne dek sadece 1995 yılında bir çalıĢma yapılmıĢ, alanda 50-150

bireyin bulunduğu saptanmıĢ ve yaklaĢık 30 çiftin ürediği tahmin edilmiĢtir11

. Deltada 1989

yılından bu yana 1 ile 24 birey arasında değiĢen kıĢlama kayıtları vardır.

4.2.2.6-Göç: Sonbahar göçü Eylül baĢından Ekim ortasına kadar sürer. Üreme alanlarına Mart

ortası-Mayıs baĢı arasında gelirler. Güney enlemlerde üreyen ördekler üreme alanlarında

kıĢlayabilirler.

4.2.2.7-Tehditler: Türün varlığına yönelik en önemli tehdit zengin bitki örtülü sığ sulakalanların

kurutulması veya tahribatıdır. Bitki kompozisyonunun değiĢmesi, su rejimine müdahale, baraj

veya bent yapımı, drenaj gibi müdahalelerin yanında üreme döneminde saz yakılması veya

kesilmesi, aĢırı otlatma ve turba çıkarımı gibi nedenler en sık tahribata yol açan faktörler olarak

gözlenmiĢtir.

4.2.2.8-Koruma statüleri: Birçok Avrupa ülkesinde tamamen koruma altına alınmıĢ olup

Türkiye ve bazı diğer ülkelerde avlanması yasaklanmıĢtır1. IUCN‘ye göre Near threatened (NT-

Nesli tehlike altına girebilir) kategorisinde değerlendirilmiĢtir.

Page 119: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

99

Harita 13 PasbaĢ patkanın Türkiyedeki dağılımı *

4.3- Çalışmada elde edilen bulgular:

4.3.1- Yaz ördeği:

4.3.1.1- Habitat seçimi:

Üreme öncesi: Bu dönemde yaz ördeği hemen her zaman Akyapı kanalının hemen batısındaki

göletlerde, ayrıca Akyapı kanalında ve Kuğu gölünde gözlenmiĢtir (Harita-7). Daha sonraki

günlerde çoğunlukla Akgöl‘ün güneyindeki göletler civarında gözlense de 1 kez 1.ci gözlem

kulesi civarında (Harita-8:Nokta-22; 2 birey, 28 Mart ¹); 1 kez Akyapı kanalında (Harita-7;

Nokta-2; 15 Nisan, 1 çift), 1 kez Kuğu gölünde (Nokta-4; 1 çift, 16 Nisan); 2 kez de Hurma

kanalı civarındaki mevsimlik gölette (Harita-9:Nokta-9 ve 10; 8-9 Mayıs; 1 çift) görülmüĢlerdir.

Ġlk iki ziyarette Akgöl‘deki su düzeyinin bir önceki yıla göre daha düĢük olduğu gözlenmiĢ ve

Güney-doğudaki göletlerin hemen tamamen kuru olduğu saptanmıĢtır. Geçen yılki çalıĢmada

Yaz ördeğinin gözlenmediği Kuğu gölünün ve Akyapı kanalının nisbeten derin olması nedeniyle

kullanıldığı düĢünülmüĢtür. Ayrıca Hurma kanalının hemen güneyinde yer alan ve su düzeyi 10

cm.yi geçmeyen ancak yoğun bitki örtülü mevsimsel sulakalanda 2 gün süreyle 1 çiftin

beslendiği gözlenmiĢtir.

Fotoğraf 39: Ördeklerin alanda ilk gözlendikleri gölet. Akgölün güneyi * Kayıtlar www.kusbank.org.tr ve Doğa Derneğinden alınmıĢtır. Okların büyüklüğü sayılarla doğru

orantılıdır.

Page 120: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

100

Üreme dönemi: Tüm aramalara rağmen yuvaya rastlanmamıĢ ancak Akyapı kanalının hemen

batısındaki kıyılardan 2 kez tek diĢiler havalanmıĢtır. Yaz ördeğinin yuva alanı seçimine uyan

ve toprak adacıkların bulunduğu bu bölgenin muhtemelen yuva alanı olarak kullanıldığı

düĢünülmüĢtür (Harita: 7, Nokta 13 ve 31).

Üreme sonrası: 1 gözlem hariç hemen tüm civcivlere 2.ci gözlem kulübesinin hemen

doğusundaki ve batısındaki göletlerde rastlanmıĢtır. Bu göletlerin derinliği 10-25 cm olup çok

yoğun bitki örtüsüyle kaplıydı ve mutlaka göl aynasına eriĢim sağlamaktaydı. Anne ve civcivleri

hemen her zaman etrafı yoğun bitkilerle çevrili, iyi kamufle olmuĢ gölcüklerde gözlendiler.

Hiçbir civciv grubunun etrafında ―baba‖ya rastlanmamıĢ, civcivlere sadece ―anne‖ bakmıĢtır.

ÇalıĢma süresince uçabilen civcive rastlanmadığından geç üreme sonrası dönemde kullandıkları

habitat saptanamamıĢtır.

Fotoğraf 40: Civcivlerin beslendiği, sık bitki örtüleriyle çevrili gölcükler. Güney Akgöl

Fotoğraf 41: Hurma kanalı civarındaki mevsimsel sulakalan

Page 121: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

101

4.3.1.2- Popülasyonla ilgili bulgular:

Alanda, ördeklerin ilk kez gözlendiği 22 Mart¹ tarihinden itibaren 31 noktada 69 birey

gözlenmiĢtir. Gözlemlerin çoğunda ördekler çiftler halinde gözlenmiĢ olup 1 defada en çok 9

bireylik bir grup halinde (28 Mart), Akyapı kanalının hemen batısındaki göletlerde

görülmüĢlerdir (Harita-:7, Nokta-21). Özellikle üreme dönemi öncesi çoğunlukla 1 çift, birkaç

kez 2 çift olarak gözlenmiĢlerdir.

Harita 14 Akgöl’ün güneyinde Yaz ördeği gözlenen noktalar

30 Mayıs tarihinde, Akyapı kanalının hemen batısındaki gölette1 çifte rastlanmıĢ, çift yarım saat

dinlendikten sonra kur davranıĢlarında bulunmuĢ ve doğudaki göletlere doğru uçmuĢlardır. Ertesi

gün aynı gölette tek bir erkek bireye rastlanmıĢ ve bu birey de uzun süre dinlendikten ve

temizlendikten sonra göletten ayrılmıĢtır (Harita-7: Nokta 14,16). Bu 3 bireyin, ördeklerin alana

ilk geliĢlerinde kullandıkları gölette gözlenmeleri, çiftin kur davranıĢında bulunması, ördeklerin

çoğunun kuluçkada olması ve geçen yılki çalıĢmada da hemen aynı tarihlerde (29 Mayıs) yeni

gelen 7 bireylik bir grubun gözlenmesi bu 3 bireyin alana yeni geldiklerini düĢündürmüĢtür.

8 ve 9 Mayıs tarihlerinde 1 çiftin, Hurma kanalının hemen güneyindeki mevsimsel sulak alanda

birçok kıyı kuĢuyla birlikte uzun süre beslendiği gözlenmiĢtir. Su seviyesinin 5-10 cm. civarında

olduğu bu alanda oldukça uzun boylu bitkilerin bulunması yaz ördeğinin yoğun bitkili, sığ ancak

güvenli sularda da beslendiğini göstermiĢtir.

¹ Projenin baĢlangıç tarihi olan 6 Nisan 2010’dan önceki Yaz ördeği kayıtları, alanda uzun süredir gözlem

yapmakta olan kuĢ gözlemcisi Wim Ganzevles’ten alınmıĢtır.

Page 122: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

102

Harita 15: Akgöl’ün batısında yaz ördeği gözlenen noktalar (Nokta 11 ve 22)

Harita 16: Mevsimsel sulakalanda Yaz ördeği gözlenen noktalar

Alanda ilk civcivlere 20 Mayıs tarihinde 1.ci gözlem kulesi civarında 1 diĢi ve 8 civciv olarak

rastlanmıĢtır (Harita-8: Nokta-11). Daha sonraki tarihlerde 6 kez civcivli diĢilere rastlanmıĢ olup

sırasıyla 28 Mayısta 8; 30 Mayısta 2, 19 Haziranda 12 ve 3 civcivli diĢiler; 20, 26 ve 27 Haziran

tarihlerinde 2 ve 1 gençle birlikte dolaĢan diĢiler görülmüĢ olup 12 civcivli gruba bir daha

rastlanmamıĢtır.

Bir günde (28 Mart) en yüksek sayıda ördeğin 11 olarak gözlenmesi ve Mayıs sonunda alana

muhtemelen yeni geldiği düĢünülen 3 ördeğin varlığı alanda 11-14 ördeğin bulunduğunu;

alandaki ördek sayısı, gözlenen civcivli diĢi ve civciv sayısına bakarak 4-7 çiftin ürediği ve 25

Page 123: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

103

civcivin kuluçkadan çıktığı, ancak sadece 5‘inin çalıĢmanın sonunda yaĢamını sürdürdüğü

saptanmıĢtır.

4.3.1.3- Üreme ile ilgili bulgular:

Bu yılki çalıĢmada yaz ördeklerinin geçen yıla bakarak 20 gün kadar daha erken alana geldikleri

saptanmıĢtır. Yaz ördeğinin alanda Mart sonuna kadar çiftler halinde gözlenmesi, daha sonra tek

bireylerin artması, kuluçka döneminin Nisan sonunda baĢladığını; ilk civcivlere 20 Mayısta

rastlanması da kuluçka döneminin 20-25 gün olduğunu göstermektedir. Mayıs sonunda yeni

geldiği düĢünülen çiftlerin varlığı, alanda üremenin Haziran ve Temmuz ayında da devam

ettiğini düĢündürmüĢtür. Ġlk civcivlere de geçen yıla nazaran 20 gün kadar erken rastlanmıĢtır.

Foto: Riyat Gül

Fotoğraf 42: Civcivli anne yaz ördeği-30 Mayıs 2010

Gözlemlerde civciv sayısının 2 ile 12 arasında (2,3,8 ve 12) olduğu görülmüĢtür. Ancak alana

yapılan son ziyarette bir kuluçkadan büyümüĢ genç sayısının en çok 2 olması alanda

predasyonun çok yoğun olduğunu düĢündürmüĢtür.

4.3.1.4- DavranıĢ ile ilgili bulgular:

Alanda bir kez kur davranıĢına rastlanmıĢtır. 30 Mayısta alana yeni geldiği düĢünülen bir çift bir

süre beslendikten ve dinlendikten sonra birdenbire yanyana gelerek eĢ zamanlı bir Ģekilde

baĢlarını boyundan itibaren ani hareketlerle arkaya doğru atmıĢlar ve bu davranıĢı yaklaĢık

saniyede bir kez tekrarlamıĢlardır. 3 dakika kadar süren bu davranıĢın bir kur davranıĢı olduğu

düĢünülmüĢ ve çift bu hareketlerden hemen sonra aniden, yine eĢ zamanlı olarak göletten doğuya

doğru uçmuĢlardır.

Page 124: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

104

ÇalıĢma sırasında 2 kez dinlenen ve beslenen bir diĢi ve bir erkek ördek uzun süre

izlenebilmiĢtir. Sabahın geç saatlerinde göletler civerındaki bitki adacıklarında görülen bu

bireylerin uzun süre adacıklarda uyudukları, sıklıkla tüylerini düzelttikleri ve çok kısa sürelerle

beslendikleri gözlenmiĢtir.

Fotolar: Riyat Gül

Fotoğraf 43: Tüy temizleyen, uyuyan diĢi ve dinlenen erkek yaz ördekleri-Akgöl

4.3.2- PasbaĢ patka

4.3.2.1-Habitat seçimi:

Bir gözlem hariç tüm PasbaĢ patkalara Akgölde, iç adanın batısında yer alan bitki adacıkları

civarında rastlanmıĢ, daha kuzeydeki yoğun Phragmites topluluklarında, iç adanın doğusunda,

gölün güney-batısında ve 1 kez hariç güneyinde hiç ördek gözlenmemiĢtir. Tüm ördekler çok dar

bir bölgedeki 50-100cm. derinliğindeki

sularda, bitki adacıklarının en çok 50m.

açığında görülmüĢler, gözlemciye 200m.

mesafe kala ürkerek gölün diğer kısımlarına

uçmuĢlardır. Yalnızca 1 çifte, 18 Haziranda

Akyapı kanalının 100m kadar doğusunda

kıyıya yakın bölgede rastlanmıĢ,

gözlemciyi farkedince de kıyı boyunca

Hurma kanalının hemen batısında kıyıya

yakın bir yere inmiĢlerdir. Bu gözlemlere

dayanarak PasbaĢ patkanın nisbeten açıktaki

derin ama bitki adacıklarına yakın suları

tercih ettiği sonucuna varılmıĢtır.

Akgöl‘e açılan tüm kanallarda ve diğer

lagünlerde yapılan hiçbir gözlemde PasbaĢ

patkaya rastlanmamıĢtır.

Page 125: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

105

Fotoğraf 44: PasbaĢ patkalar

4.3.2.2- Popülasyona ait bulgular:

Akgöl‘e kayıkla yapılan ziyaretlerde gölde en yüksek sayıda ördeğe 29 Nisan tarihinde 12 birey

olarak rastlanmıĢtır. 1.ci ziyarette en çok 2 birey gözlenirken 2.ci ziyarette en yüksek sayıda

ördeğe rastlanmıĢtır. Mayıs ayındaki ziyaretlerde ise 1 günde en çok 3 birey görülmüĢ, 30

Mayıstaki gözlemde Akgölde hiç PasbaĢ patkaya rastlanmamıĢtır. Haziran ayında yapılan son 2

ziyarette ise 1 ile 6 birey arasında ördeğe rastlanmıĢtır. Temmuz ayında göle kayıkla yapılan

ziyarette hiçbir pasbaĢ patka bireyine rastlanmamıĢtır*.

Temmuz ayında göle yapılan ziyaret te dahil hiçbir ziyarette kur davranıĢına, yuvaya, kuluçka

veya civcive rastlanmamıĢtır. Bu gözlemlerden yola çıkarak bu yıl deltada bu türün üremediği

sonucuna varılmıĢtır.

Harita 17: PasbaĢ patkanın Akgöl’de gözlendiği noktalar

*Tüm pasbaĢ patka kayıtları ve koordinatları kuruma sunulan excel dosyasında ayrıntılı olarak açıklanmıĢtır.

Page 126: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

106

4.3.3- Alanda üreyen diğer kuĢlarla ilgili bulgular:

4.3.3.1- Yaygın olarak üreyen önemli kuĢlarla ilgili bulgular:

4.3.3.1.1- Erguvani balıkçıl (Ardea purpurea) : ÇalıĢmanın baĢından itibaren Akgölde az

sayılarda (en çok 9) rastlanmıĢ olup ilk kez 18 Haziranda iç adanın hemen batısındaki

Phragmites adacıklarının içinde muhtemel yuva faaliyetleri ve alan savunma (territory)

davranıĢları gözlenmiĢtir. Ġlerleyen tarihlerdeki gözlemlerde en az 3 adacıkta yuva faaliyetleri

gözlenmiĢ ancak adacıklarda yuva araĢtırması yapılamamıĢtır. (Üreme kodu: 4 )²

4.3.3.1.2- Angıt (Tadorna ferruginea): Arazi çalıĢmalarının tümünde türe rastlanmıĢ, alanda 4-7

çiftin varlığı saptanmıĢ ve en az 4 çiftin ürediği gözlenmiĢtir. Ġlk civcivlere 28 Nisan tarihinde (8

civciv) rastlanmıĢ, ilerleyen tarihlerde 4 adet civcivli çift daha gözlenmiĢ (2,4,5 ve 6 civciv), bu

civcivlerden 11‘inin eriĢkin boyutuna gelip ebeveyninden bağımsız olarak beslendiği

görülmüĢtür. Civcivler Haziran ayının ortasına kadar ebeveynle birlikte beslenmiĢ, ilk kez 18

Haziranda ebeveynden bağımsız dolaĢan ve uçan gençler gözlenmiĢtir. Bir çiftin en çok 8

civcivinin olduğu ve bir kuluçkadan en çok 4 civcivin eriĢkin düzeyine kadar büyüdüğü

saptanmıĢtır. (Üreme kodu:12)

4.3.3.1.3- YeĢilbaĢ (Anas platyrhynchos): Her dönemde gözlenen türün alanda az sayıda

bulunduğu gözlenmiĢ, bir günde en fazla 9 eriĢkine (9 Haziran) rastlanmıĢ ancak Haziran

ortasından itibaren 10-15‘lik toplu gruplara rastlanmıĢtır. Bu grupların muhtemelen üreme

sonrası alana geldiği düĢünülmüĢtür.

Ġlk civcivlere 17 Nisan‘da rastlanmıĢ (3 civcivli diĢi), daha sonraları alanda değiĢik yaĢlarda 14

civciv veya genç gözlenmiĢtir. Bir ebeveynle birlikte en çok 5 civciv görülmüĢ, civcivlerin

Mayıs sonlarında tüy döktüğü, Haziranın ortasından itibaren de uçtukları görülmüĢtür. Bu

gözlemlere göre alanda 6-10 birey bulunduğu ve en az 3 çiftin ürediği; kuluçka döneminin

muhtemelen Mart ortası-Mart sonu arasında baĢladığı ve civcivlerin Nisan ortasından itibaren

yumurtadan çıktıkları belirlenmiĢtir. Son alan ziyaretinde Akgöl‘de, bir günlük gözlemde

uçmaya baĢlamıĢ 12 genç gözlenmiĢtir.

Foto: Riyat Gül

Fotoğraf 45: 5 civcivli angıt çifti. Akgöl 2Üreme kodları için Ek-1’ e bakınız

Page 127: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

107

Akgöle 24 Temmuz tarihinde yapılan ziyarette gölün güneydoğusundaki göletlerde genç ve

eriĢkinlerden oluĢan 172 bireyin dinlenmekte olduğu görülmüĢ ve bu popülasyonun üreme

sonrası bölgede bulunduğu düĢünülmüĢtür (Üreme kodu:12).

4.3.3.1.4- Macar ördeği (Netta rufina): Türe alana ilk ziyaretten itibaren Akgöl ve Paradenizde

rastlanmıĢ, en yüksek sayı 13 Nisan‘da sayılmıĢ; Akgölde 23, Paradenizde 35 birey

gözlenmiĢtir. 24 Nisana kadar Paradenizde de gözlenen tür bu tarihten sonra hemen tamamen

Akgölde gözlenmiĢtir. 27 Nisanda Akgölde 74 birey sayılmıĢ, bunlardan 27 bireylik bir grupta

26 erkek sayılmıĢtır. Bu gözlem diĢilerin kuluçkada olduğunun bir göstergesi olabilir. Bu

tarihten itibaren türe az sayıda (En çok 16) rastlanmıĢtır. Ġlk civcivler 24 mayıs tarihinde

gözlenmiĢtir. Sonraları değiĢik yaĢlarda 25 civarında civciv veya gence rastlanmıĢtır. Temmuz

ayında Akgöle yapılan ziyarette toplam 18 genç gözlenmiĢtir. Bu gözlemlere dayanarak Akgölde

25-30 çiftin ürediği ve 20 kadar civcivin eriĢkin yaĢlara ulaĢabildiği söylenebilir (Üreme kodu:

12).

Foto: Riyat Gül

Fotoğraf 46:Macar ördeği çifti- Akgöl

4.3.3.1.5- Turaç (Francolinus francolinus): ÇalıĢmanın baĢından itibaren alanın hemen her

yerinde öten erkekler duyulmuĢtur.1 günde en çok 7 öten erkek duyulmuĢ veya gözlenmiĢtir.

Ağırlıklı olarak Akgöl‘ün batısındaki ve güneyindeki stepler ve kumullarda gözlenmiĢ, ayrıca

değiĢik zamanlarda Arapalanı gölü civarında 2, Eski fener yolunda 1, Kapızlı plajı civarındaki

kumullarda 2, Göksu nehriyle Cırba arasındaki kumullarda 1, kuzey kanalı civarında 1, Hurma

kanalı civarında 3, Göksu nehri kıyıları boyunca 2 öten erkek duyulmuĢtur. Buna göre alanda 20-

30 çiftin bulunduğu tahmin edilmiĢtir.

6.cı ziyarette 1.ci gözlem kulesinin güneyindeki bekçi kulübesi civarında 2 civcivli bir diĢi

dıĢında yavru gözlenmemiĢtir. (Üreme kodu:12)

Page 128: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

108

4.3.3.1.6- Saz horozu (Porphyrio porphyrio): Akgöle kayıkla yapılan ziyaretlerde bir kerede en

çok 11 birey gözlenmiĢ olup gölün güneyi hariç her bölgesinde bulunduğu saptanmıĢtır. Akyapı

kanalının yaklaĢık 1 km. doğusundaki kulübe civarında 3 gencini besleyen bir çift defalarca

gözlenmiĢ, ayrıca yavrusuz bir çift daha bu bölgede birkaç gün dolaĢmıĢtır. 2009‘daki çalıĢmada

rastlanmakla birlikte bu yılki gözlemlerde Göksu nehri kıyısında üreme belirtilerine

rastlanmamıĢtır. (Üreme kodu: 16)

4.3.3.1.7- Kocagöz (Burhinus oedicnemus): Sulakalan civarındaki steplerde ürediği bilinen bu

türe deltada ilk kez 15 Nisan tarihinde, Paradeniz ile Kuğu gölleri arasındaki bozkırda rastlanmıĢ

ve ileriki gözlemlerde en az 2 çiftin Haziran sonuna kadar aynı bölgede bulundukları

görülmüĢtür. ÇalıĢma boyunca yuvaya veya civcive rastlanmamıĢtır. (Üreme kodu: 4)

Foto: Riyat Gül

Fotoğraf 47: Kocagöz-Paradeniz dalyanı

4.3.3.1.8- Akça cılıbıt (Charadrius alexandrinus): Türe alanda ilk kez 15 Nisan tarihinde

Paradeniz dalyanı civarında rastlanmıĢ, daha sonra hemen tüm kumsal ve tuzcul bozkırlarda az

sayıda gözlenmiĢtir (bir günde en çok 6 birey). 6 Mayısta Paradeniz dalyanının kuzeyinde 24

bireye rastlanmıĢ ancak daha sonraları gözlenmeyen bu grubun göçmen olduğu kanısına

varılmıĢtır. Ġlk civcivlere 1 Mayıs tarihinde Paradeniz lagününün kuzey-batısındaki küçük gölette

rastlanmıĢtır (2 civciv). Ġlerleyen tarihlerde değiĢik habitatlarda uçmaya baĢlamıĢ gençlere

rastlanmıĢtır. (Üreme kodu: 12)

4.3.3.1.9- Sumru (Sterna hirundo): Ġlk

kez 1 Mayısta alanda gözlenen türün

sayısı 3-11 arasında değiĢmekle

birlikte bu bireylerin alanda kısa süre

kaldığı gözlenmiĢtir. Ancak 7

Hazirandaki gözlemde Kuğu gölünün

güney-doğusundaki adacıkta 6 bireyin

konduğu ve civarda beslendiği

Page 129: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

109

gözlenmiĢ, bir ara 9 bireye varan bu topluluğun ilerleyen tarihlerde adada kuluçkaya yattığı ve

Akgölde avlanarak yuvaya yiyecek taĢıdığı gözlenmiĢtir. Arazi çalıĢmasının sonunda ada

civarında en az 9, Akgölde beslenmekte olan 4 kadar birey bulunmaktaydı. Bu gözleme

dayanarak alanda 3-6 çiftin ürediği düĢünülmüĢtür. (Üreme kodu: 14)

21 Haziran tarihinde öğleden sonra Cırba‘ya yapılan ziyarette fırtınalı bir havada 47 bireyin,

yaklaĢık 10‘lu gruplar halinde doğudan gelip batıya doğru kıyı boyunca uçtukları gözlenmiĢtir.

Daha sonraki gözlemlerde bu gruplara alanın baĢka tarafında rastlanmamıĢtır.

4.3.3.1.10- Küçük sumru (Sterna

albifrons): Ġlk ziyaretten itibaren

Akgölde 2-4 birey olarak

gözlenen türün sayısı 19

Nisan‘dan itibaren ciddi bir artıĢ

göstermiĢ (16), daha sonraki

günlerde azalmıĢtır (muhtemel

göç). Ancak Haziranın ilk

haftasında Eski Fener ile

Paradeniz arasındaki kumullarda 2

adet 3 ve 4 yumurtalı yuvaya

rastlanmıĢ, sonraki ziyaretlerde bu

yuvaların terkedilmiĢ olduğu

(muhtemel predasyon)

saptanmıĢtır. Ancak 20

Haziran‘da Dalyan boğazı civarında beslenen 25 bireye rastlanmıĢ ve 2 bireyin yuvaya yiyecek

taĢıdığı görülmüĢtür. Geç ürediği bilinen bu türün yuvalama alanı saptanamasa da alanda ürediği

düĢünülmüĢtür.

Alana Temmuz ayında yapılan ziyarette çok sayıda küçük sumrunun Akgölde beslendiği

gözlenmiĢ ancak yuva araĢtırılmamıĢtır. (Üreme kodu: 15)

4.3.3.1.11- Mahmuzlu kızkuĢu (Vanellus spinosus): Akgölün güney kıyıları boyunca yaygın

olarak üremiĢtir. Alanda her zaman yüksek sayılarda gözlenmiĢ, ilk civcivlere 11 Haziranda

rastlanmıĢ, Temmuzdaki ziyarette de hala civcivlikten yeni çıkmıĢ birkaç gence rastlanmıĢtır.

Buna göre alanda en az 25 çiftin ürediği ve 60 kadar civcivin bulunduğu saptanmıĢtır.

4.3.3.2 – Alanda üreyen diğer kuĢlar:

Leylek (Ciconia ciconia): Alanda sıklıkla beslenmesine rağmen (en çok 14 birey) sadece

KurtuluĢ köyü içinde üreyen 2 çifte rastlanmıĢtır (Üreme kodu:16)

Üveyik (Streptopelia turtur) : Alanda bahçelerde ve sulakalanların çevresindeki ılgınlarda çok

sayıda gözlenmiĢtir (Üreme kodu:6).

Sumru-Akgöl

Fotoğraf 48: Küçük sumru

Page 130: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

110

Fotoğraf 49: Gökkuzgun-Hurma mahallesi

Kukumav (Athene noctua) : Tüm alanlarda yerleĢimlerin civarında yaygın olarak üremiĢtir

(Üreme kodu:16).

Gökkuzgun (Coracias garrulus): Alanın

tümünde az sayıda üremiĢtir (Üreme kodu: 14).

Tepeli toygar (Galerida cristata): Alanda çok

sayıda, her türlü bozkır

alanda üremiĢtir (Üreme kodu: 12).

Bozkır toygarı (Calandrella brachydactyla):

Bozkırlarda yaygın olarak üremiĢtir (Üreme

kodu: 12).

Kum kırlangıcı (Riparia riparia): Akyapı

kanalının Akgöl‘le birleĢtiği noktanın batı

kıyılarındaki toprak duvarda 40 çift; Paradeniz

dalyanındaki kuzuluklar civarında 30 çift kadar

üremiĢtir (Üreme kodu:16).

Kır kırlangıcı (Hirundo rustica): Alandaki

yerleĢimlerde az sayıda yuvaya rastlanmıĢtır

(Üreme kodu: 16).

Arapbülbülü (Pycnonotus xanthopygos): ÇeĢitli

habitatlarda çiftler halinde yaygın olarak

gözlenmiĢtir (Üreme kodu: 3). Fotoğraf 50: Bozkır toygarı-Tuzcul

stepler, Göksu deltası

Page 131: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

111

Fotoğraf 51: Çalı bülbülü (Cercotrichas galactotes)

Çalı bülbülü (Cercotrichas galactotes): YerleĢimlerin civarındaki bahçelerde ve Akgöl civarında

defalarca gözlenmiĢ ancak ürediği kanıtlanamamıĢtır (Üreme kodu:3).

Dik kuyruklu ötleğen (Prinia gracilis): Deltanın tüm sulakalanları civarında yaygın olarak

görülmüĢ ve duyulmuĢ, Haziran ortalarından itibaren çok sayıda genci içeren aileler gözlenmiĢtir

(Üreme kodu: 14)

Saz kamıĢçını (Acrocephalus scirpaceus): Akgöl‘de yaygın olarak üremiĢtir (Üreme kodu: 16).

Bataklık kamıĢçını (Locustella luscinoides): Akgöl‘deki her ziyarette az sayıda öten erkekler

duyulmuĢ ancak üreme kanıtlanamamıĢtır (Üreme kodu: 2).

Bıyıklı kamıĢçın (Acrocephalus melanopogon): Akgöl‘de her ziyarette yaygın olarak ve çok

sayıda öten erkekler duyulmuĢ ancak üreme kanıtlanamamıĢtır (Üreme kodu:2).

Kındıra kamıĢçını (Acrocephalus schoenobaenus): Akgöl‘de seyrek olarak öten erkekler

duyulmuĢtur (Üreme kodu:2).

Büyük kamıĢçın (Acrocephalus arundinaceus): Akgöl‘ün kuzeyinde az sayıda öten erkekler

duyulmuĢtur (Üreme kodu: 2).

Bıyıklı baĢtankara (Panurus biarmicus): Alanda Akgöl‘de yaygın olarak ve az sayıda Cırba‘da

üremiĢtir. Civcivlerin Haziran baĢlarından itibaren uçtukları gözlenmiĢtir (Üreme kodu:16).

ÇulhakuĢu (Remiz pendulinus): Akgöl civarında yaygın olarak üremiĢtir (Üreme kodu: 14).

Serçe (Passer domesticus): Alandaki tüm yerleĢimler civarında yaygın olarak üremiĢtir (Üreme

kodu: 16).

Ak mukallit (Hippolais pallida): Akgöl civarındaki ağaçlıklarda az sayıda öten erkek

duyulmuĢtur (Üreme kodu: 2).

Saz delicesi (Circus aeruginosus): ÇalıĢma boyunca deltanın her yerinde az sayıda gözlenmiĢ;

özellikle Akgöl‘de en az 6 çiftin ürediği saptanmıĢtır (Üreme kodu-16)

Page 132: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

112

4.3.4- Alanda gözlenen ancak ürediği düĢünülmeyen kuĢlar:

Küçük batağan (Tachybaptus ruficollis): 16 Nisan‘da Akgöl‘de 4 birey gözlenmiĢ ancak bu

tarihten sonra alanda türe rastlanmamıĢtır.

Bahri (Podiceps cristatus): ÇalıĢmanın her döneminde az sayıda Akgöl‘de görülmüĢ (Maksimum

14) ancak hiçbir yuvalama ve üreme belirtisine rastlanmamıĢtır.

Boz yelkovan (Calonectris diomedea): 30 Nisan tarihinde eski fenerin doğusundaki kumsallarda

yapılan gözlemde 5 bireyin, kıyının 1 km. kadar açığında; 21 Haziranda da Göksu nehri ağzı

civarında görülen 3 bireyin kıyıdan 500m kadar açıktan batıya doğru göç ettikleri gözlenmiĢtir.

Sümsük (Morus bassanus): 30 Nisan tarihinde 3 bireyin eski fener yolu civarında kıyıdan 700m.

kadar açıkta; 21 Haziranda da 2 bireyin Göksu nehri ağzı civarında kıyıdan 400m kadar açıkta

batıya doğru uçtukları saptanmıĢtır.

Ak pelikan (Pelecanus onocrotalus): 27 ve 28 Nisan tarihlerinde 1 bireyin ve 19 Haziranda 3

bireyin kısa süre ile Akgöl‘de dinlendikleri gözlenmiĢtir.

Küçük balaban (Ixobrychus minutus): 27 Nisan tarihinde Akgöldeki saz adacıklarında 2 bireye

rastlanmıĢ ancak daha sonra gözlenememiĢtir.

Gece balıkçılı (Nycticorax nycticorax): Alanda 8 ve 9 Haziranda birer birey gözlenmiĢtir.

Alaca balıkçıl (Ardeola ralloides): Nisan baĢından itibaren 9 Haziran tarihine kadar, çoğu

Akgöl‘de olmak üzere sulakalanların çoğunda, az sayıda gözlenmiĢtir (en çok 12 birey). Bu

tarihten sonra türe rastlanmamıĢtır.

Sığır balıkçılı (Bubulcus ibis): 18 Haziran tarihinde Akgöl‘de beslenen 9 birey gözlenmiĢ, ertesi

gün ayrılmıĢlardır.

Büyük akbalıkçıl (Casmerodius albus): Türkiyede kıĢ konuğu olan türe 7 Mayıs tarihinde

Akgöl‘ün kuzeyinde diğer balıkçıllarla birlikte beslenirken rastlanmıĢtır.

Küçük akbalıkçıl (Egretta garzetta): ÇalıĢma süresince alanın çeltik tarlaları dahil hemen her

yerinde az sayıda gözlenmiĢlerdir. Akgöl‘de 30 Nisan‘a kadar yüksek sayıda (en çok 50)

görülmüĢ daha sonraları çalıĢmanın sonuna dek az sayıda gözlenmiĢlerdir (en çok 20). Hiçbir

üreme belirtisine rastlanmamıĢtır.

Foto: Riyat Gül

Fotoğraf 52: Seyrek ziyaretçilerden Ak pelikan-Akgöl

Page 133: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

113

Gri balıkçıl (Ardea cinerea): Her ziyarette hemen her alanda az sayıda rastlanmıĢtır (en çok 15).

Çeltikçi (Plegadis falcinellus):Nisan ayında yoğun olarak deltadan geçmiĢ (en çok 83 birey),

Mayıs ve Haziran aylarında çok seyrek olarak deltada beslenmiĢtir (en çok 4).

KaĢıkçı (Platalea leucorodia): Nisan ayında birkaç kez az sayıda (en çok 9) deltada beslenmiĢ,

Mayıs ayında hiç gözlenmemiĢ ancak Haziran ayının baĢından itibaren az sayıda (en çok 11)

tekrar gözlenmiĢtir.

Flamingo (Phoenicopterus ruber): Sadece 18 Haziran‘da Paradeniz dalyanının güneyinde 4 genç

bireye rastlanmıĢ bir daha görülmemiĢtir.

Fiyu (Anas penelope): 1 Mayıs tarihine kadar çok az sayıda (en çok 10 birey) Kuğu gölünde

rastlanmıĢ daha sonra muhtemelen üreme alanlarına göçmüĢlerdir.

Boz ördek (Anas strepera): Sadece 1 Mayıs tarihinde Kuğu gölünde 3 bireye rastlanmıĢtır.

Çamurcun (Anas crecca): 17 Nisan tarihinde Akgöl‘de 71 birey sayılmıĢ ancak takip eden birkaç

günde Kuğu gölünde gözlenen birkaç birey hariç alandan tamamen ayrılmıĢlardır.

Kılkuyruk (Anas acuta): 15 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında çok az sayıda (en çok 6) Kuğu

gölünde gözlenmiĢlerdir.

Çıkrıkçın (Anas penelope): 13 Nisan tarihinden itibaren Akgölde az sayıda (en çok 7) gözlenmiĢ,

türe Kuğu gölünde de rastlanmıĢtır. Hiçbir üreme belirtisine rastlanmamıĢtır.

KaĢıkgaga (Anas clypeata): 13 ve 15 Nisan tarihleri arasında Kuğu gölünde yüksek sayılarda (85

ve 50) gözlenmiĢ, 1 Mayıs tarihinde tüm bireyler alandan ayrılmıĢlardır.

ElmabaĢ patka (Aythya ferina): Akgöl‘de 13 Nisan‘da 7 ve 27 Nisan‘da 17 bireye rastlanmıĢtır.

Mayıs sonuna dek alanda gözlenmemiĢ, bu tarihten itibaren gölde en çok 13 birey sayılmıĢtır.

Gözlenen bireylerin bir kısmının genç olmasına rağmen alanda hiçbir üreme belirtisinin ve/veya

civcivin gözlenmemesi nedeniyle bu grubun üreme sonrası alana geldiği düĢünülmüĢtür.

ġahin (Buteo buteo): Nisan ayının ortalarından sonuna kadar alanda 1 günde en çok 2 birey

gözlenmiĢtir (Muhtemel göç).

Gökçe delice (Circus cyaneus): Nisan ayının ilk yarısında 2 kez 1‘er diĢi bireye rastlanmıĢtır.

Atmaca (Accipiter nisus): Nisan ayında 1 kez Akgöl civarında gözlenmiĢtir.

Ada doğanı (Falco eleonorae): 21 ve 24 Haziran‘da 1‘er bireyin Akgöl‘ün batısından geçiĢ

yaptığı gözlenmiĢtir.

Bıyıklı doğan (Falco biarmicus): 16 Nisan ve 2 Mayıs tarihlerinde birer bireyin Akgöl‘ün

üzerinde uçtuğu ve daha sonra kuzeye yönlendiği gözlenmiĢtir.

Gökdoğan (Falco peregrinus): ÇalıĢma süresince Akgöl ve Paradeniz civarında en çok 2 bireye

ancak düzenli olarak rastlanmıĢtır. Her ne kadar üreme belirtilerine rastlanmasa da 2-3 günde bir

alanda beslendiği gözlenen ve 3.kulede pelletlerine rastlanan bu çiftin alanda yerli olduğu ve

ürediği düĢünülmüĢtür.

Bıldırcın (Coturnix coturnix): 15 Nisan‘da Akgöl‘le Kuğu gölü arasındaki bozkırda 1 bireye

rastlanmıĢtır.

Sakarmeke (Fulica atra): Akgöl‘de 14 ve 16 Nisan tarihlerinde 850 ve 920 birey sayılmıĢ ancak

bu tarihlerden sonra sayı hızla azalarak 27 Nisan‘da 270‘e, daha sonraları da ortalama 40-50

bireye düĢmüĢtür. Alandaki hiçbir ziyarette üreme belirtisi veya civciv görülmemiĢ, kıĢlayan

popülasyonun çoğunun üreme alanlarına gittiği, kalanların da üremediği kanaatine varılmıĢtır.

PoyrazkuĢu (Haematopus ostralegus): Nisan sonunda Paradeniz lagününde 2 gün süreyle 3

bireye rastlanmıĢ, daha sonra da 20 Haziran‘da dalyan ağzında beslenen 2 birey gözlenmiĢtir.

Page 134: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

114

Uzunbacak (Himantopus himantopus): Tüm çalıĢma boyunca alanı aralıklı olarak ve az sayıda

(En çok 13) ziyaret etmiĢ ancak ürediği gözlenmemiĢtir.

Bataklık kırlangıcı (Glareola pratincola): Tüm çalıĢma boyunca sadece 16 Nisan tarihinde

Paradenizde 5 bireye ve 24 Temmuz tarihinde Kuğu gölü civarındaki steplerde 1 bireye

rastlanmıĢtır.

Küçük halkalı cılıbıt (Charadrius dubius): Nisan ortalarında ve Mayıs baĢında Paradenizde,

Haziran sonunda ise eski fener yolunda 1‘er bireye rastlanmıĢtır.

Halkalı cılıbıt (Charadrius hiaticula): 16-20 Nisan arasında Paradeniz kıyısında en çok 4 bireye

rastlanmıĢtır (Göç).

GümüĢ yağmurcun (Pluvialis squatarola): 12 Mayıs tarihinde Paradenizde 5 bireye rastlanmıĢtır.

Ak kumkuĢu (Calidris alba): 17 Nisan tarihinde Paradenizin güney kumsallarında beslenen 7

birey gözlenmiĢtir.

Küçük kumkuĢu (Calidris minutus): 6 Mayısa kadar alandan çok sayıda geçit yapmıĢtır (en çok

30 Nisanda 70 birey). Mevsimsel olanlar dahil her sulakalanda gözlenmiĢlerdir.

Fotoğraf 53: Akgölde beslenen kızıl kumkuĢları-Güney göletleri

Sarı bacaklı kumkuĢu (Calidris temminckii): 13-29 Nisan tarihleri arasında çok az sayıda (En çok

3) Akgöl‘de beslenen bireyler gözlenmiĢtir.

Kızıl kumkuĢu (Calidris ferruginea): 1-9 Mayıs tarihleri arasında az sayıda birey (en çok 6)

Akgöl‘de beslenmiĢtir.

DövüĢkenkuĢ (Philomachus pugnax): 13 Nisan-9 Mayıs tarihleri arasında çok sayıda birey (en

çok 30) Akgöl civarında ve mevsimsel sulakalanlarda beslenmiĢtir.

Çamurçulluğu (Limosa limosa): 30 Nisan ve 1 Mayıs‘ta, Hurma kanalının güneyindeki

sulakalanda ve Akgölde beslenen 6 birey gözlenmiĢtir.

Sürmeli kervançulluğu (Numenius phaeopus): 15 Nisan‘da 2, 17 Nisan‘da 1 birey Kuğu gölünün

batısındaki bozkırlarda görülmüĢtür.

Kervançulluğu (Numenius arquata): Türe 24-25 Temmuz tarihlerinde 7 birey olarak, Kuğu gölü

ve Paradeniz arasındaki bozkurda rastlanmıĢtır.

Kızılbacak (Tringa totanus): Nisan ve Haziran aylarının 2.ci yarısında Akgöl ve Paradeniz

civarında en çok 3 birey olarak kaydedilmiĢtir.

Page 135: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

115

Bataklık düdükçünü (Tringa stagnatilis): 13-15 Nisan tarihleri arasında Akgöl‘ün güneyindeki

göletlerde beslenen 2,4 ve 3 birey gözlenmiĢtir.

YeĢilbacak (Tringa nebularia): 13-20 Nisan tarihleri arasında Akgöl‘de çok az sayıda (en çok 3)

ve Arapalanı gölünün kuzeyindeki mevsimsel sulak alanda çok sayıda (en çok 35) gözlenmiĢtir.

Fotoğraf 54: YeĢilbacak (Tringa nebularia)

YeĢil düdükçün (Tringa ochropus): 13 Nisan-9 Mayıs tarihleri arasında çeĢitli sulak alanlarda az

sayıda (en çok 4 birey) gözlenmiĢtir. Ayrıca 18 Haziran tarihinde Cırba‘da 1 bireye rastlanmıĢtır.

Orman düdükçünü (Tringa glareola): 13-29 Nisan arasında yoğun olarak (en çok 12), daha sonra

tek tük geçiĢ yapmıĢlar, sıklıkla beslenmek için Akgöl‘ün güney göletlerini seçmiĢlerdir.

Dere düdükçünü (Actitis hypoleucus): Akgöl civarında ve Akyapı kanalında Nisan ortası-Mayıs

baĢı arasında çok az sayıda tek bireyler gözlenmiĢtir.

Fotoğraf 55: Dere düdükçünü (Actitis hypoleucus)

Page 136: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

116

GümüĢ martı (Larus michahellis): Her dönemde, özellikle Paradeniz ve Kuğu gölleri civarında

3-23 birey arasında gözlenmiĢler, 26 Mayıs tarihinde Cırba civarındaki çeltik tarlalarında 200

bireyin beslenmekte olduğu görülmüĢtür.

Ġzmir yalıçapkını (Halcyon smyrnensis): Tüm çalıĢma boyunca bu türe 2 kez Akgölde 1 ve

Cırba‘da 1 birey olarak rastlanmıĢtır. Daha önceki kayıtlarda ürediği ve türün yerli olduğu

bilinmekle beraber üreme belirtisine rastlanmadığından bu bölümde incelenmiĢtir (Üreme

kodu:1).

4.3.5: Deltadaki habitatlarla ilgili bulgular:

4.3.5.1: Akgöl

4.3.5.1.1-Akgöl‘ün durumu: Yapılan ilk ziyarette Akgöl‘deki su seviyesinin geçen yıla oranla

daha düĢük olduğu, güney göletlerinin su düzeylerinin çok düĢük olduğu, özellikle doğudakilerin

tamamen kuru olduğu gözlenmiĢtir. Mayıs sonuna doğru bu seviye daha da düĢmüĢ, batıdaki

göletler de kurumaya yüz tutmuĢtur. Ancak Haziran baĢından itibaren denizden göle tuzlu su

giriĢi nedeniyle tüm göletlerde en az 10 cm.lik bir su seviyesi oluĢmuĢtur.

Gölün kuzeyine yapılan ziyaretlerde geçen yıl gözlenen bitki adacıklarının bir kısmının

arasındaki geçitlerin yeni bitki oluĢumlarıyla kapanmıĢ olduğu, birçok adacığın arasından

geçilemediği gözlenmiĢtir. Kuzeybatı ve Kuzeydoğuda, kıyıya yakın yer alan yoğun Phragmites

topluluklarının önünde, Ġç adanın güney-doğusunda su altı bitkilerinin (özellikle Potamogeton)

çok yoğunlaĢtığı, bitkilerin birçok yerde düztaban kayığa bile geçit vermediği ve birçok su

kuĢunun, göl aynasında bitkilerin üzerinde yürüdüğü gözlenmiĢtir. Bu konuda danıĢılan

Prof.Dr.Meryem Beklioğlu‘nun ifadesine dayanarak bu tür su altı bitki yoğunlaĢmalarının gölün

suyunun berraklığını gösterebileceği; güneĢ ıĢığının suyun derinliklerine ulaĢabilmesi sonucu bu

bitkilerin hızla ürediği ve gölün sağlıklı olduğunun bir göstergesi olabileceği kanısına varılmıĢtır.

Akgölde hala var olan yoğun otlatmanın alanda tahribat yaptığı görülmüĢtür.

ÇalıĢma sırasında KurtuluĢ Köyü Balıkçılık kooperatifine ait bir araçla Hurma kanalının Akgöl‘e

giren kısmının ana kanala kadarki bölümünde kıyıdaki sazlıkların söküldüğü ve kanalın

derinleĢtirildiği görülmüĢtür.

Page 137: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

117

Harita 18: Su kuĢlarının Akgölü kullanım alanları

4.3.5.1.2- Akgöl‘ü kullanan kuĢlar: Deltadaki tek vejetasyonlu sulakalan olan Akgöl birçok su

kuĢuna, balıkçıla ve ötücü kuĢlara ev sahipliği yapmaktadır. ÇalıĢma süresince sık

Phragmites‘lerle kaplı olan gölün kuzey bölgelerini Saz horozunun, sakarmekelerin, bazı

ötücülerin ve seyrek olarak yeĢilbaĢ ördeklerin kullandığı gözlenmiĢtir. Ġç adanın hemen

batısından 1ci kuleye kadar uzanan bitki adacıkları ise gerek yeterli beslenme gerekse de

korunma ve barınma sağladıklarından birçok kuĢ tarafından tercih edilmiĢtir. PasbaĢ ve elmabaĢ

patkalar, bazan sakarmekeler, erguvani balıkçıl, bataklık kamıĢçını, saz kamıĢçını, bıyıklı

kamıĢçın, küçük balaban, saz delicesi ve macar ördekleri çoğunlukla bu bölgede gözlenmiĢtir.

Güney göletleri ve kıyıları, yaz ördeğinin, yeĢilbaĢın ve angıtların civcivlerini gezdirdikleri ve

besledikleri ana bölge olmuĢtur. Bunun yanında bıyıklı baĢtankara, dik kuyruklu ötleğen, sarı

kuyruksallayan, mahmuzlu kızkuĢu bu bölgede üremiĢlerdir. Güneydeki göletler birçok göçmen

balıkçıl, kıyı kuĢu, çeltikçi, leylek ve birçok sumru tarafından ana beslenme alanı olarak

seçilmiĢtir. Gölün iç adanın doğusunda kalan kısmı ise sakarmekeler ve saz horozu hariç

neredeyse hiçbir kuĢ tarafından kullanılmamıĢtır. Hurma kanalının güneyindeki mevsimsel

sulakalanlar ise kuruyana kadar yaz ördeği, kılkuyruk, angıt, mahmuzlu kızkuĢu, çeltikçi, leylek

ve yüzlerce sayıda göçmen kıyı kuĢunca yoğun olarak kullanılmıĢtır.

Harita- 11‗de de görüldüğü üzere yüzey ördekleri beslenmek için güney kıyılarındaki sığ ve

yoğun bitkili alanları, dalıcı ördekler ve bahri gibi batağanlar da nisbeten daha derin olan açık

suları tercih etmiĢlerdir. Patkalar arasında nisbeten daha sığ suları seven pasbaĢ patka da bol

bitkili ancak orta derinlikte sularda gezinmiĢtir.

4.3.5.2-Paradeniz:

4.3.5.2.1: Paradenizin durumu: ÇalıĢmanın baĢında Paradeniz‘in kıyı kumsallarının, iki yerden

açılarak lagünün denizle birleĢmiĢ olduğu gözlenmiĢtir. Ancak Mayıs sonlarına doğru bazı

Page 138: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

118

çalıĢmalarla bu gedik kapatılmıĢ, bu noktalardan lagünün denizle bağlantısı kesilmiĢtir. Lagünde

ve güneyindeki kumullarda herhangi bir soruna rastlanmamıĢtır.

4.3.5.2.2.: Paradenizi kullanan kuĢlar: Tuzlu bir göl olduğundan Paradeniz lagünü daha çok

kıĢlayan ördeklere, flamingolara, martı, yağmurcun, poyrazkuĢu ve cılıbıtlara ev sahipliği

yapmıĢtır. Akça cılıbıt güney-batıdaki adacıkta üremiĢtir. Ayrıca onlarca kıyıkuĢu özelllikle

güney kıyılarında ve denize yakın olan kıyısında beslenmiĢtir. Küçük sumru bu kıyılarda yuva

yapmıĢ, göçmen birçok kıyıkuĢu da deniz kıyısında beslenmiĢtir.

4.3.5.3- Kuğu gölü: Gölde fiziksel olarak bir sorun gözlenmemiĢ, içindeki adacıkta ilk kez

küçük bir Sumru kolonisinin ürediği görülmüĢtür. Ayrıca gölü seyrek olarak yaz ördeği,

yeĢilbaĢlar, kıĢlayan ördekler, angıt, martı ve sumrular da ziyaret etmiĢtir.

4.3.5.4-Arapalanı gölü: Gölün su düzeyinin yüksek olduğu, özellikle lagünün kuzeyinde oluĢan

mevsimsel sulakalanın Mayıs sonuna kadar kurumadığı gözlenmiĢtir. Gölün kendisinde pek kuĢa

rastlanmasa da ilkbahar baĢlarında gölün kuzeyinde oluĢun mevsimsel sulakalan göçmen kıyı

kuĢlarınca yoğun olarak kullanılmıĢtır.

4.3.5.5- Mevsimsel göletler: Deltada çoğu Mayıs ortasından sonra kurumaya baĢlayan birçok

geçici sulakalan bulunmaktaydı. Arapalanı gölünün kuzeyinde, Kuğu gölünün güneybatısında,

eski fener yolunun doğu ve batısında, Dalyanboğazının doğusunda, Arapalanı gölü ile Göksu

nehri arasında, Göksu nehri ile Cırba arasında ve Hurma kanalının hemen güneyinde birçok alan

gözlenmiĢtir. Bu alanların birçoğu göçmen kuĢlarca kullanılmıĢ, özellikle Hurma kanalı

civarındaki alanda Yaz ördeği bir süre beslenmiĢtir. Diğer göletler ise kuruyana kadar yeĢilbaĢ

ve balıkçıllar gibi kuĢlarca kullanılmıĢtır.

Haziran ayında, önerilerimiz doğrultusunda Mersin Özel Çevre koruma Md.nün çabaları ve

KurtuluĢ Balıkçılık kooperatifinin desteğiyle Hurma kanalının civarındaki mevsimsel göletlere,

bir kanal aracılığıyla ana kanaldan su verme çalıĢmaları tamamlanarak göletlerde her mevsimde

su olması sağlanmıĢtır.

4.3.5.6- Cırba: Çevresinde yoğun tarım alanlarının bulunduğu, alanın olta balıkçılığı açısından

da çok sık kullanıldığı gözlenmiĢtir. Suyun nisbeten berrak olması nedeniyle yüzeyden denizle

bağlantısı bulunmayan alanın muhtemelen yeraltından bağlantısı olduğu düĢünülmüĢtür.

Çevresinde yoğun çeltik tarlaları saptanmıĢ ve Haziran sonun doğru tarlalardaki suyun bu alana

drene edildiği gözlenmiĢtir.

Gölün kendisinde hiçbir kuĢa raslanmamıĢ ancak civarındaki sazlıklarda birçok ötücü kuĢun

ürediği gözlenmiĢtir.

4.3.5.7- Göksu nehri kıyıları: Yoğun sazlıkların bulunduğu bu bölgede balıkçılık faaliyetleri ve

seyrek tarım alanları dıĢında fazla insan müdahalesine rastlanmamıĢtır. Alanın göçmen kuĢlarca

geçit olarak kullanıldığı gözlenmiĢtir.

Nehrin ve civarındaki sazlıkların genellikle göçen kuĢlarca kullanıldığı, kıyılardaki sazlıklarda

bazı ötücülerin ürediği görülmüĢtür. Geçen yıl bu bölgede saz horozunun ürediği saptanmıĢ

ancak bu yıl üremeye rastlanmamıĢtır.

Page 139: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

119

4.3.5.8- Kıyı kumulları: Kumul ekosisteminin görece sağlıklı olduğu, bazı bölgelerinin plaj

olarak kullanılması dıĢında ciddi bir insan müdahalesinin bulunmadığı, birçok kuĢ türünün

geçitte bu kumulları kullandığı görülmüĢtür. 20 Haziranda baĢlayan ve 4 gün kadar süren bir

fırtınada dalgaların kumullarda yer yer 50m. içerilere kadar geldiği ve iç kesimlerde geçici

göletler oluĢtuğu gözlenmiĢtir.

Kumullar özellikle küçük sumruların üreme ve kıyı kuĢlarının beslenme alanı olarak önemlidir.

4.3.5.9- Tuzcul bozkırlar: Birçok göçmen kuĢa beslenme ve bazı türlere üreme alanı olan

steplerde göze çarpan bir tehdit görülmemiĢtir.

Bu alanlarda özellikle toygar grubu ötücülerin, kocagöz‘ün, kervançulluklarının, bataklık

kırlangıçlarının ve cılıbıtların ürediği ve/veya beslendiği saptanmıĢtır.

4.3.5.10- Çeltik tarlaları: Mayıs ayında özellikle Akgölün kuzeyinde ve kuzey-doğusunda,

ayrıca Cırba civarında çok yoğun çeltik ekimi olduğu ve Haziran sonlarına doğru tarlalardaki

suyun sisteme drene edildiği görülmüĢtü. Muhtemelen yoğun kimyasal madde taĢıyan drenaj

sularının sisteme etkisinin araĢtırılması gerekmektedir.

Bu tarlaların geçmiĢte yaz ördeklerince beslenme alanı olarak kullanıldıkları belirtilse de çalıĢma

boyunca alanda ördeğe rastlanmamıĢ, ancak Cırba civarındaki tarlalarda yüzlerce martı ve

balıkçılın beslendiği gözlenmiĢtir.

4.4 – Alanda saptanan tehditler:

Yapılan arazi çalıĢmalarında gerek habitatlarla gerekse de türlerle ilgili tehditler

belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

4.4.1: Habitatlara yönelik olarak saptanan tehditler:

4.4.1.1- Akgöl:

1- Ġlk alan ziyaretinde Akgölün su seviyesinin geçen yıla oranla oldukça düĢük olduğu,

geçen yıl Mayıs baĢında kuruyan güney-doğudaki göletlerin Nisan ayında da kuru olduğu

görülmüĢtür. Kayıkla göle yapılan ziyaretlerde muhtemelen su seviyesinin azalmasına bağlı

olarak su altı bitkilerinin (özellikle Potamogeton) yüzeyi yoğun olarak kapladıkları, birçok kuĢun

bu bitkilerin üzerinde tünediği farkedilmiĢtir. Öyle ki gölün önemli bir bölümünde kayığı hareket

ettirmek bile zorlaĢmıĢtır.

2- Gölün özellikle kuzey-batısında vejetasyonun geçen yıla oranla arttığı, daha önce

adacıkların arasında bulunan boĢlukların bitkiler tarafından iĢgal edildiği ve kayıkla geçmenin

mümkün olmadığı saptanmıĢtır.

3- Hurma kanalı civarında bulunan ve birçok kuĢa barınma sağlayan mevsimsel

sulakalanın Mayıs baĢlarında kuruduğu gözlenmiĢtir.

4- Özellikle gölün kuzeyinde bol miktarda fiĢeğe rastlanmıĢtır. ÇalıĢma döneminde hiç

ava rastlanmamıĢsa da kıĢın avcılığın bu bölgede yoğun olarak yapıldığı kanaatine varılmıĢtır.

Page 140: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

120

5- Hurma mahallesine ait olduğu saptanan yaklaĢık 250 büyükbaĢ hayvan her gün Akgöl

civarında ve gölün içinde beslenmekte ve habitata, yuvalara ve civcivlere zarar vermektedir.

4.4.1.2- Cırba:

Her ne kadar kuĢlar açısından önem arzetmese de civardaki yoğun kimyasal içeren çeltik

tarlalarındaki suyun tamamen gölete, oradan da muhtemelen denize akmasının uzun vadede

sorun yaratabileceği kanısına varılmıĢtır. Bu konuda ileri analizlere ihtiyaç vardır.

4.4.1.3- Diğer:

ÇalıĢma sırasında kuĢların barındığı, beslendiği ve ürediği bölgelere yönelik önemli bir tehdite

rastlanmamıĢtır.

4.4.2- Türlere yönelik olarak saptanan tehditler:

4.4.2.1- Habitat bozulması (degradation) : Civardaki büyükbaĢ hayvanların Akgölde

otlatılmasının alanda üreyen yaz ördeği, yeĢilbaĢ, angıt ve mahmuzlu kızkuĢu yuvalarını riske

etmekte, arazinin doğal yapısını bozmaktadır.

4.4.2.2- Avlanma: Her ne kadar üreyen ördekler açısından bir sorun oluĢturmasa da avcılık,

kıĢlayan ördekler açısından sakınca yaratmaktadır.

4.4.2.3- Akgölün su düzeyleri: Akgölün su düzeylerinin tam üreme döneminde azalması, gerek

türleri gerekse de yuvaları karadan predasyona açık bırakmaktadır.

4.4.2.4- Predasyon: Doğal bir süreç olsa da çakal predasyonu özellikle tükenmekte olan yaz

ördeği nüfusunu ciddi ölçüde tehdit etmektedir. 2-12 civcivle görülen annelerin bu civcivlerin

en çok 2 tanesini eriĢkin yaĢa kadar büyütebildiği gözlenmiĢtir. Predasyon özellikle yaz ördeği

açısından ciddi bir tehdit oluĢturmaktadır.

4.4.2.5: AĢırı otlatma: BüyükbaĢ hayvanların özellikle Yaz ördeği ve Mahmuzlu kızkuĢunun

yuva alanlarında otlaması her iki tür için ciddi tehlike oluĢturmaktadır.

4.5- Öneriler:

1- Elimizde Akgölün gerek yıllara gerekse mevsimlere göre su düzeyi değiĢimlerini

gösteren bir bilgi bulunmamaktadır. Her sulakalan için en önemli bilgilerden biri olan su

düzeylerinin mümkünse 2 günde bir, değilse en azından haftada bir ölçülmesi ve alanın uzun

süreli hidroperiyotunun saptanması zorunludur.

2- Akgölün her yıl vejetasyon haritasının çıkarılarak değiĢikliklerin izlenmesi, özellikle

üreyen saz horozu ve ördeklerin barınma ve beslenme alanlarını oluĢturan sazlıkların

Page 141: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

121

çeĢitliliğinin ve oranının saptanması gerekmektedir. Belli bir bitki türünün alanının artması veya

azalması üreyen türleri direkt olarak etkileyecektir.

3- Su kuĢlarının yoğun bir Ģekilde ürediği ve birçok türün göçerken alandan beslendiği

Nisan-Mayıs ayları arasında gölün su seviyesinin yüksek tutulması, güneydeki göletlerde

beslenen kıyı kuĢları açısından göletlerin seviyesinin 10-15 cm civarında tutulması

gerekmektedir. Bunun için göle kanallardan su giriĢinin sağlanması veya Kuğu gölüne giden

kanalın geçici olarak kapakla kapanması, alternatif olarak göletlerin kazılarak derinleĢtirilmesi

düĢünülebilir.

4- Çakal predasyonunun engellenmesi açısından çakalın ve en önemli beslenme kaynağı

olan tavĢanın alandaki popülasyonunun saptanması gerekmektedir.

5- Geçen yılki çalıĢmada 15-20 cm. yüksekliğindeki sudan geçebildiği gözlenen çakalın

özellikle ördeklerin üreme alanlarına giriĢinin engellenmesi Ģarttır. Bu amaçla özellikle Akyapı

kanalının batısındaki göletlerin (Bk. Harita-12) çevresine (36.288475° Kuzey ve 33.942581°

Doğu ile 36.289054° Kuzey ve 33.968851° Doğu noktaları arasında) derin kanallar kazılması ve

dikenli tel döĢenmesi uygun olacaktır. Bu bölgenin ayrıca ―mutlak koruma zonu‖ olarak

belirlenmesi gerekmektedir.

6- Mersin Özel Çevre Md.nün çabalarıyla Hurma kanalından su verilmeye baĢlanan

mevsimsel göletlerin uzun vadeli takibi ve bu göletlerde her mevsim su tutulumunun sağlanması

kuĢların beslenmesi açısından önem arzetmektedir.

7- KıĢın yoğun olduğu düĢünülen avcılığın önüne geçilmesi, kıĢlayan ördekler açısından

önemlidir.

8- Özellikle Akgöle kanallar aracılığıyla giren kimyasallar açısında gerekli kontrollerin

yapılması, çevredeki çiftçilerin bu konuda yoğun eğitime tabi tutulması önerilmektedir.

9- Hurma mahallesine ait büyükbaĢ hayvanların beslenmesi açısından alanda farklı bir mera

alanı oluĢturulması ve hayvanların göl civarına giriĢinin engellenmesi Ģarttır.

10- Kanalların temizliği sırasında kanal boyunca uzanan yoğun bitki örtüsünün tamamen

kaldırılması, geçici olarak ta olsa kanalda barınan türlerin predatörlerden korunmasını

engelleyecektir. Bu durum, geçmiĢte civcivlerini kanallarda beslediği bilinen yaz ördeği

açısından sakınca yaratacaktır. Dip temizliği sırasında bitki örtüsünün belli bir yoğunlukta

korunması gerekmektedir.

11- Göksu deltasının, ılıman iklimi ve habitat çeĢitliliğiyle özellikle kıĢlayan ve göç etmekte

olan kuĢlar açısında eĢsiz bir barınak olduğu bilinmektedir. Ancak alanın özellikle kıĢın ve göç

döneminde kuĢlar ve diğer canlılarca kullanımı ve gereksinimleri ile ilgili bir bilgi

bulunmamaktadır. Alanın en az 3 yıl süreyle 4 mevsim izlenmesi, sağlıklı ve güncel bir biyolojik

çeĢitlilik veritabanının ve kullanım haritasının hazırlanması, alanın geleceğini planlama ve

ekosistemlerin daha sağlıklı değerlendirilmesi açısından zorunlu görülmüĢtür.

Page 142: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

122

Harita 19: Akgöl civarında dikenli tel çekilmesi önerilen hat

Page 143: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

123

4.6- Kaynakça:

1) Birdlife International, Factsheet, 2009.

2) O.Hatzofe (YayınlanmamıĢ), 2005

3) N.Petkon (YayınlanmamıĢ), 2008

4) Madge & Burn, 1998

5) Green & Al Hamzaoui, 1998

6) Del Hoyo et.al., 1992

7) Scott & Rose, 1996

8) www.birdguides.org

9) http://www.waza.org/en/zoo/pick-a-picture/aythya-nyroca

10) www.kusbank.org

11) Green, A.J., The summer ecology of Marbled teal, Ferruginous duck and other ducks in

Göksu delta, Turkey, 1995

12) ÖÇKK BaĢkanlığı, Göksu deltasında Yaz ördeği AraĢtırma ve koruma projesi, KuĢ

AraĢtırmaları Derneği, 2009.

13) Houhamdi Moussa, Samraoui Boudjema: Diurnal and nocturnal behaviour of

Ferruginous duck (Aythya nyroca) et Lac des Oiseaux, Northeast Algeria; Ardeola. Vol:55

N:1,2008, Pp:59-69

14) WWF: Cross-border Conservation of Pygmy Cormorant and ferruginous duck, Project

data, 2009.

15) Sultanov, Elchin. Current status and conservation of the ferruginous duck in Azerbaijan,

1998.

16) Ferruginous duck (Aythya nyroca) conservation in Hungary and Romania, Project plan,

2004

17) PasbaĢ patka kayıtları 1967-2007; yayınlanmamıĢ, Doğa Derneği.

18) Kear (2005b).

19) Scott and Rose (1996).

20) Robinson and Hughes (2006).

21) N. Petkov in litt. (2008).

22) Navarro & Robledano, 1995; Green 1995

23) Snow D.W. and Perrins C.M.: The birds of western Palearctic, Oxford Un.,1998, Vol:1, pp:

232-235

24) Johnsgard (1978).

25) Brown et al. (1982).

26) Detailed species accounts from birds in Europa: population estimates and trends and

conservation status (Birdlife International, 2004).

27) Green A.J.: The status and conservation of the marbled teal Marmaronetta angustirostris,

IWRB special publication No:23,1993.

Page 144: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

124

Ek- 1: Üreme kodları listesi

Muhtemel Üreme

1. Tür üreme döneminde olası üreme habitatında gözlendi.

2. Üreme döneminde öten erkek(ler) gözlendi.

Yüksek Olasılıklı Üreme

3. Üreme döneminde uygun üreme habitatında bir çift gözlendi.

4. En az iki farklı günde territori belirleme davranıĢları gözlendi.

5. ÇiftleĢme ve kur davranıĢı gözlendi.

6. Muhtemel bir yuva ziyareti gözlendi.

7. EriĢkinlerin heyecanlı davranıĢları ve endiĢeli ötüĢleri gözlendi.

8. EriĢkinde kuluçkaya yatma açıklığı belirlendi.

9. Yuva yapımı ya da yuva deliği açma davranıĢı gözlendi.

Kesin Üreme

10. EriĢkin ilgiyi kendine çekiyor ya da yaralı taklidi yapıyor.

11. Kullanılan yuva ya da yumurta kabukları bulundu.

12. Yeni uçmaya baĢlamıĢ ya da tüysüz yavru gözlendi.

13. Kullanılan yuva olduğunu gösteren/kuluçkaya yatan birey gözlendi.

14. EriĢkin yuvadan atık taĢıyor ya da yuvaya yiyecek getiriyor.

15. Yumurta içeren yuva görüldü.

16. Ġçinde yavru olan ya da yavru sesi gelen yuva görüldü.

Page 145: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

125

Ek-2: Pasbaş patka ve Yaz ördeği gözlem formu örneği

Yaz ördeği (PasbaĢ patka) gözlem formu

Birey gözlemi

Gözlem tarihi Saati Birey sayısı Koordinatları

DavranıĢ Erkek DiĢi Civciv/yavru N E

Yuva gözlemi

Gözlem tarihi Saati Yuva Yumurta sayısı Koordinatları

DavranıĢ Civciv/yavru N E

Notlar

Page 146: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

126

Ek-3: Kuş Araştırması İş Planı

Göksu deltası Özel Çevre koruma bölgesi Yaz ördeği ve PasbaĢ Patka araĢtırma ve

izleme projesi- 2010

Ġġ PLANI

Faaliyetler Nisan Mayıs Haziran Temmu

z Ağustos Eylül Ekim Kasım

1-Literatür derleme ve

alan ziyareti 6-9

2-Arazi çalıĢmaları

2.1-Sayımlar, üreme ve yuva

tesbitleri, davranıĢ ve üreme

baĢarısı araĢtırmaları.

2.2-Diğer habitatların

araĢtırılması

1.ci dönem 11-18

2.ci dönem 26-03

3.cü dönem 05-12

4.cü dönem 24-31

5.ci dönem 5-12

6.cı dönem 18-25

3-Verilerin analizi ve

değerlendirme

4-Eğitimlerin yapılması

5-Ön raporun teslimi 5-11

6-Ara raporun teslimi 3-9

7-Kesin raporun teslimi 1-8

Projenin bitim tarihi 21.11.2010

Page 147: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

127

5-Eğitim çalıĢmaları:

Proje kapsamında, deltanın önemini, deltada yaĢayan canlıları ve delta ekolojisini vurgulayan

çeĢitli eğitim çalıĢmaları gerçekleĢtirilmiĢtir. Bunların bir kısmı arazi çalıĢmaları sırasında bir

kısmı da okulların açılmıĢ olduğu Kasım ayında gerçekleĢtirilmiĢtir. Eğitimler sırasında slayt

sunumları, poster ve broĢür dağıtımı gerçekleĢtirilmiĢ, ilkokul ve üniversite öğrencileriyle

birlikte alanın tanıtımını hedef alan arazi gözlemleri yapılmıĢtır. Proje süresince alanda yapılan

eğitim çalıĢmaları aĢağıda belirtilmiĢtir:

5.1-Kumsal kullanıcıları:

14 Temmuz 2010 tarihinde Kum mahallesi yazlıkçılarına yönelik olarak 40 kiĢiye, EÜAġ

Tesislerinde deltanın önemi ve yapılan çalıĢmalarla ilgili bilgi verilmiĢtir. Bu çalıĢma sırasında

slayt sunumu, broĢür ve poster dağıtımı gerçekleĢtirilmiĢtir.

5.2-Günübirlik deniz kullanıcıları:

23 Haziran 2010 tarihinde ilköğretim çağındaki izci grubuna ve ailelerine M.E.B. 23 Nisan

Eğitim ve Dinlenme tesslerinde 1 günlük eğitim verilmiĢ, çeĢitli broĢürler dağıtılmıĢtır.

Page 148: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

128

Ayrıca 28 Haziran tarihinde yine aynı yerde tesislerde kamp yapmakta olan kumsal

kullanıcılarına slayt sunumu Ģeklinde çalıĢmalarla ilgili bilgi verilmiĢtir. Bu gruplara deltanın

önemi ve alanda yapılan kuĢ, bitki ve kaplumbağa çalıĢmalarıyl ilgili bilgi verilmiĢtir.

5.3-Üniversite öğrencileri:

1.11.2010 tarihinde Mersin Ün. Silifke Uygulamalı Teknoloji ve iĢletmecilik Y.O. ile Silifke

Meslek Y.O.nda deltanın önemi, sulakalanlar, deltanın canlıları ve yapılan çalıĢmalarla ilgili 121

öğrencinin ve öğretim görevlisinin katılımıyla bir sunum gerçekleĢtirilmiĢ; ilgili 2 öğrenciyle

görüĢülerek uzun vadede Üniversitede bir ―KuĢ Gözlem Topluluğu‖ oluĢturulması

kararlaĢtırılmıĢtır. 3.11.2010 tarihinde ise her iki okul öğrencilerine ek olarak Selçuk

Üniversitesi TaĢucu Meslek Y.O. öğrencilerini de kapsayan 74 kiĢiyle birlikte yarım günlük bir

arazi çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢ, öğrencilere alan tanıtılmıĢ, alanda yaĢayan canlılarla ve ve

yapılan balıkçılıkla ilgli ayrıntılı bilgi verilmiĢtir. Talep üzerine bu çalıĢmaların bahar aylarında

daha kapsamlı olarak tekrarlanması kararlaĢtıılmıĢtır.

Page 149: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

129

5.4-İlköğretim öğrencileri:

2.11.2010 tarihinde taĢımalı eğitim yapıldığı belirtilen KutrtuluĢ Ġlköğretim okulunda 2 grup

halinde 76 öğrenciye biyolojik çeĢitlilik, Göksu deltası ve yapılan çalıĢmalarla ilgili 2 slayt

sunumu yapılmıĢ; öğrencilere broĢür ve maketler dağıtılmıĢtır. Aynı grupla birlikte öğleden

sonra 2 otobüsle delta gezilmiĢ, öğrencilere dürbün ve teleskopla kuĢlar ve diğer canlılar

tanıtılmıĢtır.

Page 150: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

130

Page 151: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

131

5.5-Balıkçılar:

4.11.2010 tarihinde, KurtuluĢ Balıkçılık Koop. Mensubu 56 üyeye dalyandaki ziyaretçi

merkezinde deltanın yapısı, ekolojisi, yapılan çalıĢmalar ve balıkçılık ile diğer canlıların iliĢkisi

anlatılmıĢ, dltayla ilgili öneri ve görüĢleri alınmıĢtır. Ayrıca uzun vadede deltada doğa turizminin

geliĢtirilmesi ile ilgili fikir alıĢveriĢinde bulunulmuĢtur.

Page 152: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

132

Page 153: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

133

5.6- Çiftçiler:

5.11.2010 tarihinde TaĢucu beldesi GülümpaĢalı köyüne gidilerek küçük gruplar halinde toplam

82 kiĢiye; ÇavuĢbucağı mahallesinde ise 76 köylüye deltanın ekolojisi, toprak, su ve gübre

kullanımı, kimyasal ilaçların zararı ve kullanım Ģekli ile ilgili sunumlar yapılmıĢ; köy

kahvelerine posterler asılmıĢtır.

Page 154: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

134

Genel değerlendirme ve öneriler: 6.1-Su kalitesi çalışmalarının değerlendirilmesi.

ÇalıĢma kapsamında 8 noktadan örnek alınarak analiz yapılmıĢtır. Ancak bunlardan sadece 2‘si

delta içerisindedir. Bunlardan birisi Bozlağan Drenaj kanalı uzantısı, diğeri ise Hurma drenaj

kanalı uzantısıdır. Örnekleme noktaları deltadaki önemli sulakalanlardan ikisi olan Akgöl ve

Paradeniz Lagünün temsil etmemektedir.

Akgöl ve Paradeniz‘in büyüklüğü, Ģekilleri ve örnek alınan noktaların drenaj kanallarının

uzantılarında yer aldığı göz önüne alındığında bu örneklerin lagünlerdeki biyolojik kullanım

sonucu olacak değiĢimleri yansıtması söz konusu degildir. Özellikle Akgöl‘ün düzgün olmayan

ve güneydoğu yönünde yaptığı kıvrımlı bölgesinin diğer kuzeybatı yönündeki bölgesinden

kesinlikle farklı olması gerekir. Akgöl için ideale yakın örnekleme haritada verildiği üzere en az

4 istasyon gerekir. Öte yandan Paradeniz Lagününün deniz bağlantısından dolayı denize bağlantı

noktasına yakın bölgeleri ile daha uzak bölgeler arasında önemli farklılıkların olması gerekir.

Tatlısu- tuzlusu beslenimine bağlı olarak değiĢim gösterecektir. Bu tuzluluk gradiyenti

ekosistemin tüm özelliklerini etkileyecektir. Bu nedenle Paradeniz‘de de kuzeydoğu- güneybatı

hattı üzerinde 3 örnekleme noktası olması uygundur.

Önerilen örnekleme noktaları

Page 155: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

135

Ayrıca, göllerde sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için mutlaka alkalinite, Secchi Disk

derinliği ve klorofil-a pigment ölçümleri olmalıdır.

6.2-Su kalitesinin izlenmesi hakkında öneriler: Göksu deltası yarı kurak ilkim kuĢağında bulunmaktadır. Kuraklığa ve mevsimsel değiĢimlere

bağlı olarak göllerdeki su seviyesi değiĢimi göl ekosistemlerini etkilemektedir. Bu nedenle,

göller içinde su seviyesi limnigraf yardımıyla ve girdi-çıktılarda su debisi ölçümler otomatik

olarak yapılması gereklidir. Su seviyesi ile birlikte fiziksel-kimyasal-biyolojik değiĢkenler de

mevsimsel olarak belirlenmelidir. Özellikle ilkbahar ve yaz dönemlerinde biyolojik

değiĢkenlerin tamamının belirlenmesi ekosistemi tanımlama gücünü artıracaktır.

Bu nedenle 4 mevsim yapılacak örnekleme ve analizlerden yalnızca bahar (su seviyesinin

yüksek tuzluluğun az oldu) ve yaz (su seviyesi düĢük ve tuzluluğun yüksek olduğu) aylarda

olmak üzere yılda 2 kez tüm biyolojik değiĢkenler belirlenecektir.

6.3-Suyun Fiziksel ve Kimyasal Değişkenlerinin Örnekleme ve Analizleri: Gölde belirlenen örnekleme noktalarında maksimum ve Secchi disk derinliği ölçülür. Her yarım

metrede çok değiĢkenli ölçer (Multi-Prob) ile % oksijen doygunluğu, çözünmüĢ oksijen

yoğunluğu, sıcaklık, pH, iletkenlik, tuzluluk ölçümleri yapılır. Aynı noktadan su örnekleyicisi ile

toplam 40 lt su örneği alınır. Alınan örneklerden TN, TP, SRP, NO2-N+NO3-N, NH4-N,

alkalinite, silikat ve toplam askıda katı madde analizleri ODTÜ Biyoloji Bölümü Limnoloji

laboratuvarında yapılacaktır. Örneklerdeki toplam azot (TP), nitrit-nitrat-azotu, ve amonyum-

azotu tayinleri Skalar Sanplus azot oto-analizörü ve ilgili sertifikalı metodlar kullanılarak yapılır.

Toplam fosfor ve çözünmüĢ reaktif fosfat tayinleri ise sırasıyla asit-persülfat sindirimi ve

molibdat yöntemi kullanılarak yapılır. Ayrıca silikat ve alkalinite tayinleri de sırasıyla molibdat

yöntemi ve HCl titrasyonu ile yapılır. Askıda katı madde analizide pelajikden alınan aynı su

örneğinden 1 lt suyun ağırlığı bilinen filtrelerden süzülüp tartılması prensibine dayanarak

hesaplanır.

6.4-Bitki örneklemesi Bitki kaplı alan ve % bitki dolu hacim (PVI%) bilgilerini elde etmek için sazlıklar, suiçi

ve yüzen yapraklı bitkiler örneklenir. Suiçi bitki kaplı alan ve bitki dolu hacim için düz çizgiler

Ģeklinde bir kıyıdan diğer kıyıya, birbirlerine parallel olarak eĢit aralıklarla ve tüm göl yüzeyini

kaplamak koĢuluyla transektler yapılarak bitkiler ve ilgili veriler örneklenir. Transektler üzerinde

eĢit aralıklarla belirlenen noktalarda GPS ile koordinat bilgileri kaydedilerek o noktadaki su

derinliği, bitki türleri, toplam bitki % kaplama alanı belirlenerek PVI % hesaplanır. Arazide

transektler boyunca GPS ile alınan noktalar ve yüzey kaplama cinsinden toplam bitki yayılımı

Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamında sayısal haritalara gönüĢtürülerek sonuçlarda verilir.

6.5-Balık AkĢam üstü (saat 18:00-19:00) gölün litoral ve pelajik bölgelerine göl büyüklüğü ile

orantılı olarak birimi 2.5 metre uzunluğunda ve 1.5 m derinliğinde, farklı göz açıklıklarına sahip

(43,0 - 19,5 - 6,25 - 10,0 - 55,0 - 8,0 - 12,5 - 24,0 - 15,5 -5,0 - 35,0 - 29,0 mm) 12 birimden

oluĢan 30 metre uzunluğunda biyolojik araĢtırma amaçlı solungaç ağları (gill net) kullanılır.

Page 156: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

136

Yapılması gereken örneklemeler ve dönemleri yukarıda verilmiĢtir.

Litoral alanda vejetasyonun fazla olduğu yer tercih edilir. Ağlar atıldıktan tam 12 saat sonra

ağlar toplanarak her ağda bulunan balıklar littoral ve pelajik bölgelerde bulunmalarına göre ve

türlerine göre ayrılır. Ayrılan balık türlerinin boy (burun-çatal boy) ve ağırlıkları ölçülür (0.1

gram hassasiyetinde). Göllerdeki balık türleri çeĢitli tayin anahtarları ve kaynak kitaplar

kullanılarak yapılır. Her gölde bulunan balık türü ağ baĢına düĢen balık sayısı (Catch per unit

effort: CPUE ağ-1

), türlerinin boy sınıflarının dağılımı ve yoğunlukları belirlenir.

6.6-Klorofil-a ve fitoplankton örnekleme, teşhiş ve sayımları Pelajikden alınan 40 lt‘lik su örneğinden 500 ml su örneğinde Klorofil-a yoğunluğu etanol

çözdürme yönetmine (Jespersen ve Christoffersen 1987) göre yapılır.

Yine aynı su örneğinde su iyice karıĢtırılarak alınır. Örnek 5 ve 10 ml‘lik Hydro-Bios çöktürme

çemberlerine alınıp 6-12 saat çökmesi için bekletilerek alt örnekler hazırlanır. Çöktürme

iĢleminden sonra bu örnekler ODTÜ Biyoloji Bölümü, Limnoloji laboratuvarında Leica

DMI4000B inverted mikroskop ve 630X büyütme ve çeĢitli tayin anahtarları kullanılarak teĢhis

edilir ve sayımları gerçekleĢtirilir. Her bir tür için her gölde en az 10 bireyin doğrusal ölçümleri

Leica DFC 280 mikroskop kamerası kullanılarak Leica Qwin yazılımı yardımıyla gerçekleĢtirilir.

Daha sonra her tür için uygun geometrik Ģekil belirlenerek her tür için ayrı ayrı ortalama

hacimleri hesaplanır. Her bir türün biyo-hacmi bulunur.

Ġlkbahar Yaz Sonbahar KıĢ

Kimyasal

Alkalinite √ √ √ √

Silikat √ √ √ √

Toplam fosfor √ √ √ √

ÇözülmüĢ reaktif fosfat √ √ √ √

Toplam Azot √ √ √ √

Amonyum √ √ √ √

Nitrit Nitrat √ √ √ √

Askıda katı madde √ √ √ √

Fiziksel

ÇözünmüĢ Oksijen √ √ √ √

Sıcaklık √ √ √ √

Ġletkenlik √ √ √ √

Tuzluluk √ √ √ √

pH √ √ √ √

Secchi Derinliği √ √ √ √

Biyolojik

Bitki √ √

Balık √ √

Zooplankton √ √

Fitoplankton √ √

Klorofil-a √ √ √ √

Page 157: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

137

6.7-Zooplankton Örnekleme, Teşhiş ve Sayımları Her noktadan alınan 40 litre su örneği iyice karıĢtırılarak 20 litresi 20 mikrometrelik filtreden

geçirilerek elde edilen zooplankton örneği % 4‘lük lügol içerisinde muhafaza edilir. Ayrıca

litoral bölgeden plexi-glas boru örnekleyicisiyle toplam 20 litre su iyice karıĢtırılarak alınarak ve

20 mikrometreden süzülerek alınan litoral örnekleri de % 4‘lük lügol içerisinde muhafaza edilir.

Arazi çalıĢmasından sonra hem pelajik hem de litoral örnekleri Cladocera ve Copepoda grupları

stereo mikroskop kullanılarak Rotifera grubu ise inverted mikroskop kullanılarak tayin

anahtarları ile teĢhisleri ve sayımları yapılır. Göldeki litredeki birey sayısını hesaplamak için her

tür için bulunan toplam birey sayısı süzülen suyun hacmine bölünerek hesaplanır.

Bu tahmini fiyatlara raporlamalar ve proje çıktılarının power point sunum hazırlanmaları da

dahildir. Ancak araziye gidiĢ/geliĢ, kalma ve harcırah dahil değildir.

6.8. GELECEK ARAŞTIRMA VE İZLEME ÇALIŞMALARI İÇİN ÖNERİLER

Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi habitat ile tür koruma ve izleme çalıĢmaları en az üç

yılı kapsayacak Ģekilde projelendirilmelidir. Yıl içerisinde yapılan projeler tüm yılı kapsamadığı

için kuĢlar için göç ve kıĢlama çalıĢmaları yapılamamaktadır. Halbuki Göksu Deltası Ülkemiz

üzerinden geçen iki ana kuĢ göç yolu üzerinde bulunmakta olup, kuĢ göçleri açısından Çukurova

Deltasıyla birlikte Ülkemizdeki anahtar konumda olan sulak alandır. Göç esnasında yüzbinlerce

kuĢ alanı beslenmek ve barınmak amacıyla kullanmaktadır. Yine Delta ılıman iklim koĢullarıyla

onbinlerce kuĢa sukuĢuna kıĢlama olanağı sağlamaktadır. Özel Çevre Koruma Kurumu

BaĢkanlığı ihaleleri oldukça erken gerçekleĢtirmesine rağmen yinede özellikle erken baharda

çiçek açan bitki türlerini çalıĢmak mümkün olmamaktadır.

Diğer taraftan tek yıllık araĢtırma ve izleme projelerinde istenilen ölçüde çalıĢma yapılamadığı

için, bugüne kadar değiĢik konularda çok sayıda çalıĢma yapılmasına rağmen hala istenilen

nitelik ve kapsamda veri tabanını oluĢturmak mümkün olmamıĢtır. Örneğin alandaki nadir, nesli

tehlikede veya tehlikeye düĢebilir bitki türleriyle ilgili farklı kaynaklarda birbiriyle örtüĢmeyen,

çeliĢkili ve birbirini tamamlamayan pek çok bilgiye rastlanmamaktadır. Bu da hem

araĢtırmacıları özellikle de korumacıları tereddüte düĢürmektedir.

Üç yıl ve daha uzun süreli araĢtırma ve izleme çalıĢmalarında, proje ekibi alanı daha iyi

tanıyacağından ve tecrübe sahibi olacağından, daha az zaman ve mali kaynak kullanarak daha

etkili ve baĢarılı çalıĢmalar yapacaktır.

Öneriler aĢağıda verilmiĢtir:

6.8.1. Alandaki kuĢ varlığının izlenmesi

Alanda üreyen, kıĢlayan ve göç sırasında barınan ve deltayı kullanan kuĢ türlerini, popülasyonlarını

ve önemli yaĢama alanlarını belirleyen ayrıntılı bir çalıĢmanın yapılması, bunun için;

Page 158: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

138

6.8.1.1. Üreyen kuĢ türleri ve sayılarının belirlenerek haritalara iĢlenmesi;

Projenin birinci yılında deltada üreyen kuĢ türlerinin tespitine yönelik bir üreme çalıĢması

gerçekleĢtirilmelidir. ÇalıĢmanın aĢağıda belirtildiği Ģekilde yapılması önerilir.

Üreyen kuĢların tespitinde coğrafik Ģartlar ve yaĢam anlarının farklılığı göz önünde bulundurularak

alan bölgelere ayrılması ve her gün bu bölgelerden biri ziyaret edilerek çalıĢmanın

gerçekleĢtirilmesi.

Üreyen kuĢların tespitinde, habitatların özelliğine göre nokta sayım veya hat boyu sayım olmak

üzere farklı iki sayım tekniği kullanılması. Her iki yöntemde de gözlenen türler ve tahmini sayıları;

alan için önemli türler ve kullandıkları habitatlar genel özellikleriyle tanımlanarak tüm bu bilgilerin

alan haritasında gösterilmesi. Her noktadaki gözlem süresinin not edilmesi, gözlemler sırasında

kuĢlara ve alana yönelik belirlenen tehditlere ve yöre halkı hakkında edinilen izlenimlere raporda

yer verilmesi.

Projenin ikinci ve üçüncü yılında, birinci yılda yapılan üreme çalıĢmasında deltada varlığı saptanan,

korumada öncelikli, nadir ve nesli tehlike altındaki türlerin tamamı, üreme döneminde izlenmesi ve

her bir türle ilgili elde edilen tüm bilgilerin ayrıntılı olarak kaydedilmesi.

6.8.1.2.KıĢlayan kuĢ türleri ve tahmini sayılarının belirlenmesi; KıĢlayan su kuĢlarının sağlıklı

tespiti için alanın tamamının bir günde sayılması gerekmektedir. Bu nedenle kıĢ ortası sayımları için

ikiĢer kiĢiden oluĢan iki ekiple alanın tamamının bir günde sayılaması; kıĢ ortası sayımlarının ise

Aralık ve Ocak ayı ortasında olmak üzere proje süresince yılda iki kez yapılması önerilmektedir.

6.8.1.3.Alanı göç esnasında kullanan kuĢ türleri ve durumları; Belirlenen ana habitatların her

birinde alanın tamamının görülebileceği noktalar tespit edilerek, bu noktalardan gün boyu yapılacak

gözlemlerle bölgeyi kullanan göçmen kuĢların belirlenecektir. Alan için önem taĢıyan türler için

baĢlıca ve önemli habitatlar haritada gösterilecek, özellikleri hakkında bilgi verilecek, alan

kullanımları saptanacak, gerekirse koordinatları tespit edilecektir. Deltayı kullanan diğer tüm

göçmen türler belirlenecektir. ÇalıĢma proje süresince ilkbahar ve sonbahar göçlerini kapsayacak

Ģekilde üç yıl boyunca yürütülecektir.

3 yıllık maliyet: 45 000 X 3 yıl = 135 000 TL

6.8.1.4.Halkalama çalıĢması: Sonbahar ve ilkbahar göçlerinde (ikiĢer ay) olmak üzere üç yıl

boyunca yapılacaktır.

6.8.2.Korumada öncelikli (nesli tehlikede, tehlikeye düĢebilir, nadir ve dar yayılıĢlı

endemik bitki türleri) bitki türlerinin kümelenmiĢ yayılım alanlarının belirlenmesi ve

izlenmesi:

Göksu deltası yönetim planında geçmiĢ yıllarda yapılan değiĢik araĢtırma ve gözlemlere

dayanılarak korumada öncelikli 31 bitki türü belirlenmiĢtir. IUCN kriterlerine göre bunlardan

Page 159: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

139

2‘si nesli küresel ölçekte kritik düzeyde tehlikede (CR), 6‘sı nesli küresel düzeyde tehlikede

(EN), 10‘u nesli küresel düzeyde tehlikeye düĢebilir/hassas, zarar görebilir (VU) ve 12 tür ise

nadir/dar yayılıĢlı ( R ) (nadir) türdür.

Bu türlerin büyük bir kısmının alandaki yayılıĢ alanları ve durumları bilinmemektedir. Bu

nedenle projenin 1. yılında alanda ilkbahar ve yaz aylarında yapılacak arazi çalıĢmalarıyla bu

türlerinin her birinin deltada kümelenmiĢ yayılım alanları saptanacak ve bu alanlarda izleme

parselleri oluĢturulacaktır. Ġzleme parselleri (koordinatlarıyla birlikte) CBS tabanlı alan

haritasına iĢlenecektir. Arazi çalıĢmaları sırasında bitkilerin ve yaĢama alanlarının fotoğrafları

çekilecek ve arĢivlenmek üzere nihai rapor ekinde kuruma verilecektir.

Projenin 2 ve 3. yıllarında 1. Yılda oluĢturulan izleme parsellerinde bitkilerin örtüĢ oranları

ölçülecek ve izleme formlarına iĢlenecektir. Bitki türlerinde veya habitatlarında değiĢimler varsa

değiĢimin nedeni ve etkileri yorumlanacaktır.

Personel:

1 Biyolog-Botanikçi; Saha çalıĢmalarını yürütecek

1 Biyolog- Botanikçi DanıĢman en az doktora yapmıĢ olacak

6.8.3. Korumada öncelikli (nesli tehlikede, tehlikeye düĢebilir ve nadir hayvan türleri)

hayvan türlerinin ve yaĢam alanlarının belirlenmesi ve izlenmesi:

Göksu Deltasında karasal memelilerle ilgili yeterli çalıĢmanın bulunmamaktadır. Örneğin hemen

yakınındaki Çukurova Deltası‘nda oldukça sağlıklı bir popülasyonu olduğu bilinen saz kedisi ve

kuyruksüren‘le Göksu Deltası‘nda herhangi bir kayda rastlanmamıĢtır. Karasal memelilerin

tamamı mümkün olduğunca insanlardan uzakta yaĢamını sürdürdüğünden; yine bir çoğu gece

avlandıklarından tespit etmek ancak, izlerinden, dıĢkılarından yada son yıllarda uygulandığı

üzere fotokapanlarla olmaktadır. Daha etkili olması ve izlemede daha ölçülebilir bilgiler vermesi

bakımından karasal memelilerle ilgili tespit ve izlemelerin fotokapan yöntemi ile yapılacaktır.

Bunun için her bir foto kapan için 300 foto kapan gün yıl izleme yapılması (10 fotokapan X 30

gün = 300 fotokapangün) öngörülmektedir. 10 alanda belirlenecek 10 noktaya fotokapan

yerleĢtirilecektir.

6.8.4.Deniz kaplumbağaları (Caretta caretta, Chelonia mydas) ve Nil Kaplumbağası

(Trionyxtriunguis) Popülasyonlarının izlenmesi:

Kaplumbağa çalıĢmaları belirli bir standarda ulaĢtığı için öneri sunulmamıĢtır.

6.8.5.Habitatların izlenmesi

Alanda izlemede öncelikli temel habitatları dinamik, hassas ve doğal ve doğal olmayan pek çok

etkenle hızla değiĢtiği için sulak alanlar oluĢturmaktadır.

Page 160: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

140

Bir sulak alanda aĢağıdaki unsurlar düzenli ve sürekli olarak izlenmelidir.

6.8.6.Su seviyesi: Sulakalan ekosisteminde ekolojik dengenin sağlanması açısından çok

önemlidir. Birçok canlının yaĢamını sürdürmesi su seviyesine bağlı olduğu için bir sulak alanda

öncelikli olarak izlenmesi gereken özelliktir.

DeğiĢimlerin düzenli olarak kayıt altına alınması ve gerekli müdahalelerin zamanında

yapılabilmesi için Akgöl ve Paradeniz Lagününe birer adet Elektronik Limnograf (AGĠ) cihazı

yüklenici Ģirket tarafından kurulacaktır. Günlük kayıtlar proje süresince izlenecek ve

yorumlanacaktır.

6.8.7.Lagünlerdeki derinlik: Akgöl ve Paradeniz Lagünlerinde derinlik haritalarının

hazırlanması ve proje süresince mevsimsel olarak izlenmesi.

Page 161: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

141

7-Summary:

Introduction:

This project which was funded by Environmental Protection Agency for Special Areas (EPASA)

and run by Turkish Bird Research Society, Ankara (KuĢ AraĢtırmaları Derneği) aimed to obtain

information about the breeding birds, particularly the marbled teal (Marmaronetta

angustirostris) and the ferruginous duck (Aythya nyroca), habitat usage of the other birds; the

main vegetation and endangered plant species within the delta. Additionally the sea turtles‘

breeding success was observed and soem protective measures were done in order to protect the

species. All the data obtained about population, breeding success, behaviors and their

distribution were recorded. Distribution of the non-breeding and migratory birds and their habitat

usage in the delta were also noted. Besides, all the habitats were observed in order to determine

the threats about either the birds or their habitats, if any.

7.1. Bird studies:

7.1.1- Fieldworks:

In the bird study, the delta was visited six times in 8 days‘ periods between 12th of April and

21st of June 2010. Most of the observations were focused on Akgöl, the only freshwater lake in

the delta and the principal breeding area for the ducks, as well as some other bird species.

Additionally all of the other lakes and habitat types were visited at least two times in each visit,

and transsects of 1 km. were done in each habitat type.

Akgöl visited at least 5 days in each visit either by boat or by walking along the banks. Boat

visits were frequented towards the end of incubation period and hatching times. The observations

around the lake were made between the 1st observation tower and the eastern (Hurma) canal,

strictly following the southern banks (Map-1). Boat trips into the lake started at 06:00 am and

mostly finished towards noon, as the southern winds which made the boat impossible to

command, began to blow after 10:00.

Nine observation points was determined in different parts of the lake c. 500m. apart, and all of

the observations were made from this points. All the observed birds and the approximate co-

ordinates were recorded. The visual findings about the lake‘s ecology and vegetations were also

noted.

Paradeniz and Kuğu lakes were observed mostly from the 3rd and 4th (the tower at the southern

side of the canal, which connects Kuğu and Paradeniz lakes) observation towers as well as on

foot along the banks.

The transsects were made in several habitats such as salt steppes, sand dunes, sea shores, Cırba

(old river bed), western banks of Göksu river, seasonal wetlands, the canals and the rice fields.

The sandy shores in intensely inhabited eastermost parts of the delta were visited twice

throughout the study. All the sea shores between Cırba and Göksu river mouth and the one

between the mouth and Paradeniz were visited 3 times in total. The seasonal ponds were visited

several times till end of May as most of them dried up at this time.

Page 162: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

142

All the target groups such as the farmers, the fishermen, the students of elementary school and

the students of University were informed about the importance of the delta, the ecology of the

area and food chain. All of the students visited the area for 2 days in order to create an awareness

about the ecosystem and the cretaures using the delta.

7.1.2- General information about the ducks:

7.1.2.1- Marbled teal (Marmaronetta angustirostris): A medium sized duck with a featureless,

overall pale brown body and wings with cream speckles. The black band through the eyes which

ends in the hind-neck is thicker and more conspicious in males. There is no other sexual and

seasonal differences.

While it was one of the most abundant duck in the world, it showed a rapid decline towards the

end of the 19th century due to huge habitat destruction all over its breeding range. It‘s world

population is estimated at 16-24,000 individuals. It‘s main breeding areas are scattered around

the Mediterranean area while the main populations are in Spain, northern Africa, Pakistan and

India. Most of the population winter in either Iran or north and west Africa.

It has been breeding only in Göksu delta in Turkey since 1990‘s. A study made in 2009 showed

that only 3-6 pairs bred in Akgöl, the only freshwater lake in the delta.

7.1.2.2- Ferruginous duck (Aythya nyroca): A dubbling duck with a chestnut body and darker

brown wings along with pale eyes in males. It is easily distinguished from all other western

Palearctic ducks with it‘s great white patch just under the tail when sitting. Another distinctive

feature is another large white patch covering the primaries in flight.

Some 200,000 birds were estimated all over the world. It distributed around the warm zones of

the northern hemisphere, absent from America and Australia continents.

In Turkey it breeds in several wetlands although in small numbers, and it‘s Turkish population is

estimated at 1000-5000 individuals (Birdlife-Factsheet), but probably the actual number is quite

smaller.

7.1.3- Findings and results:

7.1.3.1: Marbled teal: The first ducks arrived at the area on 22nd of March, 15 days earlier than

the previous year1. In subsequent visits 69 individuals were observed at 31 points which were

mainly in Akgöl. The ducks were mostly seen in the ―southern ponds‖, which were shallow

ponds, densely covered with vegetation (principally Scirpus sp) and located in the southern part

of Akgöl. Additionally the ducks were recorded in the canal which connects Akgöl to Kuğu lake,

in Kuğu lake itself and in the seasonal ponds around the eastern Hurma canal, outside Akgöl.

The maximal daily record was obtained on 29th of March as 9 individuals1.

The first brood was noticed on 20th of May as 8 ducklings. Additionally females with 2,3 and 12

ducklings were also observed in the subsequent 5 days. It was also observed that only 2 chicks

at most per brood achieved to survive till the end of June, probably because of the high predation

Page 163: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

143

rate in the area. At the end of the study it is estimated that 11-14 ducks visited the area and 4-7

pairs bred. Only 5 surviving ―youngs‖ were seen on 27th of June, although at least 25 chicks

were seen hatched at the start.

7.1.3.2: Ferruginous duck: It was observed only in Akgöl throughout the study almost in every

visit to the lake, though in small numbers. The maximum count was obtained on 29th of April as

12 individuals. 75 ducks were counted in 20 visits to the lake. There was neither courtship

behaviours nor nesting activities throughout the study and no chicks were noticed.

7.1.3.3: Other breeding bird species:

The other breeding bird species in the delta are listed below:

Red-crested pochard (Netta rufina) : The highest count was obtained on 27th of April (74),

afterwards 20-25 pairs remained and bred in Akgöl. First brood appeared on 24th of May and 25

ducklings were counted in total.

Ruddy shelduck (Tadorna ferruginea) : Bred in very few numbers (at most 4 pairs) and hatched

on 28th of April. 17 chicks were observed.

Mallard (Anas platyrhynchos): 3 pairs bred and first ducklings were observed on 17th of April.

14 ducklings were counted and fledged at the end of May.

Purple heron (Ardea purpurea): Bred in small numbers amongst the vegetation in central Akgöl.

Observed feeding in the delta throughout the study.

Black francolin (Francolinus francolinus): Widespread in the delta and 15-30 pairs bred.

Purple gallinule (Porphyrio porphyrio): Mostly seen in the northern parts of Akgöl. In the study

made in 2009, appr. 1000 individuals were estimated in the area.

Common tern (Sterna hirundo): The first breeding record for the species in the recent years. 3

pairs bred in an island in Kuğu lake. They were still incubating at the end of the study.

Little tern (Sterna albifrons): About 50 individuals were seen feeding and carrying food between

Akgöl and eastern Paradeniz near the seashore but no nests were found.2

Kentish plover (Charadrius alexandrinus): A few pairs bred around Paradeniz. They visited the

area frequently during migration.

Others: White stork (Ciconia ciconia), Stone curlew (Burhinus oedicnemus), Turtle dove

(Streptopelia turtur), Little owl (Athene noctua), Roller (Coracias garrulus), Crested and short-

toed larks (Galerida cristata & Calandrella brachydactyla), Sand martin (Riparia riparia), Barn

swallow (Hirundo rustica), Yellow-vented bulbul (Pycnonotus xanthopygos), Rufous bush-robin

(Cercotrichas galactotes), Graceful prinia (Prinia gracilis), Reed and great reed warblers

(Acrocephalus scirpaceus & A.arundinaceus), Moustached and Sedge warblers (Acrocephalus

melanopogon & A.schoenobaenus), Savi‘s warbler (Locustella luscinoides), Bearded tit

(Panurus biarmicus), Penduline tit (Remiz pendulinus), House and Spanish sparrows (Passer

domesticus & hispaniolensis), Olivaceous warbler (Hippolais pallida), Marsh harrier (Circus

aeruginosus) and Peregrine falcon (Falco peregrinus) also bred in the delta.

1

As the project began on 12th of April, the earlier records for the duck were provided by Tim Ganzevles,

who has been observing the birds of the delta since October, 2009 in the delta.

Page 164: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

144

7.1.3.4: Non-breeding species:

The delta is a good feeding and resting refuge for migrating and wintering birds, and numerous

birds spend some time in different parts of the area during migration. Some wintering species

stayed there till first days of May and then dispersed to their breeding grounds. There were

appr.1000 coots and about 250 ducks in the delta in the first days of the study. Surprisingly a pair

of blue-cheeked bee-eaters passed by in mid-April and great numbers of Cory‘s shearwaters

migrated miles away from the shore towards western mediterranean, as well as a few gannets. At

least ten Cyprus and pied wheatears stayed in the delta until mid-april. Those either wintering or

migrating species seen were listed above in pages 25-30 (in Turkish with Latin names).

7.1.4: Habitats and their usage by birds:

As it is the only fresh-water lake in the delta most of the birds used that lake for feeding and

resting. Akgöl homed to the most of the waders, duck species, herons and egrets, terns and many

warblers while salt lakes were only used by some wintering ducks, herons, a few non-breeding

flamingoes, a few oystercatchers, gulls and breeding terns. The seasonal ponds north to

Arapalanı lake and around eastern canal were used by many migrating waders before they dried

up completely. Salt steppes were the main breeding areas for larks and stone-curlews and the

sandy shores were used by some waders as well as by little terns probably for nesting. Many

waders, herons and gulls were seen feeding on the rice fields and no birds were observed in

Cırba, the old river bed.

7.1.5- Threats:

The water levels of Akgöl are very low just in the breeding season of the duck species.

The vegetation in the northern Akgöl is increasing and the lake area is going to become

smaller.

There is some evidences of hunting in winter, mostly in the northern parts of Akgöl.

Excessive grazing was observed especially in southern Akgöl.

Excessive chemical usage was determined in the northern agricultural fields which were

draining into the lake by the northern canal.

Many golden jackals (Canis aureus) were seen in the area, principally around Akgöl. The

other main predators for the ducks were the purple gallinule (Porphyrio porphyrio), a pair of

Peregrine falcon (Falco peregrinus), a few pairs of marsh harriers (Circus aeruginosus) and

some domestic dogs and cats. A high predation rate for the ducks was found.

2 A

few nests were seen by Mr. Ganzevles in the southern shores of Paradeniz in May, but the

nests were soon deserted, probably because of predation.

Page 165: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

145

7.1.6- Recommendations:

A vegetation map of Akgöl should be prepared as soon as possible and should be renewed

every year.

The hydro-period of Akgöl should be assessed and regular water level measurements should

be scheduled.

Water levels of southern pools should be maintained at considerable levels (at least 15cm.)

for the ducks and the waders to be able to feed, either by increasing the inflow to the lake or

removing some earth from the pools.

The main breeding area for the marbled teal should be protected from the predators and the

livestock, either by digging some deep canals around, or covering the area (Harita-12-Map) with

barbed wires.

Keeping the seasonal ponds wet throughout the year mainly for migrating birds is

recommended.

Hunting should be prevented especially in winter.

Chemical inflow to Akgöl should be controlled and the locals should be educated about

chemical usage and the ecology of the lake.

Grazing around Akgöl should be prevented and some other pastures in the other parts of the

delta should be created.

The delta should be observed throughout the year and at least for 3 consequtive years in

order to assess the habitat usage by either wintering or migrating birds and other creatures.

7.2. Sea Turtles (Caretta caretta and Chelonia mydas) research

7.2.1.General information about sea turtles:

There are 8 species of sea turtles are living in the world. These turtles are Dermochelys coriacea

(Leatherback Turtle), Chelonia mydas (Green Turtle), Chelonia agassizii (Black Turtle),

Caretta caretta (Loggerhead Turtle), Ertmochelys imbricate (Hawksbill Turtle), Lepidochelys

olivace (Olive Ridley), Lepidochelys kempii (Kemp‘s Ridley), Natator depressus (Flatback

Turtle) (Lutz and Musick, 1997). Two of these species (C.caretta and C.mydas) are nesting on

the 20 beaches of the Mediterranean coast of Turkey. The adults and hatchlings of these species

can be seen in below Figure 1.

Page 166: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

146

Annual Sea Turtle Nests on Göksu Delta

117

89

36 36

94

137151

107122

102 107

185

20

14

0 3

12

143

12

4

1114

23

0

50

100

150

200

250

1991

1992

1994

1996

1998

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010

Years

Nest

nu

mb

ers

fo

r each

sp

ecie

s

C. mydas Nest numbers

C.caretta Nest numbers

The reasons for low hatching success on Goksu

Delta in previous year reports are attributed to

the high rate of nest predation and inundation

of nests by tides. The high level of inundation

and the embryonic mortality is explained by the

low inclination of the beach and having high

water table underneath. Due to this hydric

environment, the majority of the eggs were not

developed successfully.

The finding and recording of the nests and

related measurements were done according to

the literature published (Kaska et al., 1998;

BaĢkale and Kaska, 2005; Türkozan and Kaska,

2010). The similar methodologies were also

applied for soft-shelled Nile turtle (GidiĢ and

Kaska, 2004).

The inundation of the nest due to low structure

of the beach is one of the main factors affecting

low hatching success. Therefore, two hatcheries

were established on the beach section of 760 in

order to relocate some of the nests on the

beach. In order to increase hatching success

and minimize the embryonic mortality, 40 nests

were relocated to Hatchery sites.

The hatching success were 74% for the 11 nests relocated to Hatchery I and 72% for the 29 nests

relocated to Hatchery II and only 17% hatching success were obtained for the remaining control

insitu nests.

Page 167: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

147

Turtle Emergences on Goksu Beach

in 2010 Nesting Season

10

12171

725

256268

5050

100150200

250300

350400

May June July August

Months

Nu

mb

er

Tu

rtle

Em

erg

en

ce

s Non-nesting

Nesting

A total of 209 turtle nests recorded on Göksu

Delta in the summer of 2010. The majority of

these nests (185) were belong to Caretta

caretta, and 23 of them Chelonia mydas and

only one of them was belong to Soft-shelled

Nile turtle, Trionyx triunguis. 93 of these nests

were completely and 9 of them partially

predated mainly by Jackals at the night of

laying and the remaining 107 were protected.

40 of these nests were relocated to hatchery

sites and 11 of them screened by cages buried

under the sand.

It was found also 554 non nesting turtle

emergences, of which 509 of them loggerhead

turtle, 39 of them green turtle and only six of

them were Soft-shelled Nile turtle.

a)Total Caretta caretta Emergences on

Goksu Beach in 2010

1086025

236246

10

7

20

50100

150

200

250300

350

400

May June July August

Months

Nu

mb

er

of

Emer

gen

ces

Non-nesting

Nesting

b)Total Chelonia mydas Emergences on

Goksu Beach in 2010

0

1310

00

1818

3

0

5

10

15

20

25

30

35

May June July August

Months

Nu

mb

er

of

Emer

gen

ces

Non-nesting

Nesting

The temporal distribution of turtle emergences on Göksu Delta in 2010 nesting season.

Spatial Distribition Caretta

caretta emergences

114

330

38 42 45 3815 14 11 21 10

16

0

100

200

300

400

500

GD-760 GD-761 GD-762 GD-763 GD-764 GD-765

Beach Region

Nu

mb

er

of

Eme

rge

nce

s

Non-nesting

Nest

Spatial Distribition Chelonia

mydas emergences

30

2 2

8 8

13

31

6

8 8

0

5

10

15

20

GD-760 GD-761 GD-762 GD-763 GD-764 GD-765

Beach Region

Nu

mb

er

of

Eme

rge

nce

s

Non-nesting

Nest

The spatial distribution of turtle emergences on Göksu Delta in 2010 nesting season.

Page 168: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

148

The majority of both nests and non-nesting

emergences were concentrated on the beach

section of 760. The distances of nest

perpendicular to the sea were found to be

distributed between 10-30 m.

Although there may be differences in species,

majority of the nests concentrated within the 30

m distances from sea. Therefore all the nests

within this 30 meters zone should be relocated

to further inland in order to have higher

hatching success.

Distribution of Caretta caretta activities

perpendicular to the sea

89 75 22

401

80

270

100

200

300

400

500

600

<20m 20m-30m 30>

Distance to Sea (m)

Nu

mb

er

of

em

erg

en

ces

Non-nesting

Nest

Distribution of Chelonia mydas activities

perpendicular to the Sea

127 4

21

7 11

0

5

10

15

20

25

30

35

<20m 20m-30m 30>

Distances from the Sea

Nu

mb

er

of

Em

erg

en

ces

Non-nesting

Nest

The distribution of turtle emergences perpendicular to the sea on Göksu Delta in 2010

nesting season.

During the study period, a total of 25 turtles, of

which two of them green turtle, were tagged. 5

of these tagged turtles were also observed in

their second nesting activities on the beach.

The mean Straight Carapace Lengths (SCL)

was 69.6 cm, Straight Carapace Width (SCW)

was 57.7 cm, Curved Carapace Length (CCL)

was 73.2 cm and Curved Carapace Width

(CCW) was 65.3 cm. These figures were

calculated as 77.25; 82.5; 81.75 and 77.4

respectively for two green female turtles.

Page 169: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

149

a)The fate of Caretta caretta Eggs

Unfertil ized

Eggs, 225, 2%

Predated Eggs,

4933, 46%

Empty Egg

Sheels, 3396,

31%

Total Embryo,

2283, 21%

Empty Egg Sheels

Unfertil ized Eggs

Total Embryo

Predated Eggs

A total of 10837 eggs were laid in all

loggerhead nests and 3396 (31%) of them

hatched. The reasons of low hatching success

were attributed to 4933 (46.2%) predated eggs

and 2283 (21 %) dead in shell embryos due to

inundation by high tides and 225 unfertilized

eggs.

b)The fate Chelonia mydas Eggs

Empty Egg

Sheels, 671,

39%

Total Embryo,

592, 35%

Predated Eggs,

377, 22%

Unfertil ized

Eggs, 64, 4%

Empty Egg Sheels

Unfertil ized Eggs

Total Embryo

Predated Eggs

In Green turtle nests, a total of 1704 eggs were

found and 671 (39.4%) of these eggs hatched,

377 (22.1%) predated and 592 (34.7%) found

as dead in shell embryos and 64 unfertilized

eggs were found.

Distribution of Nests According to

Predation

Partly predated,

9, 4%

Completely

predated;

93; 45%

Protected nest,

107, 52%

The 93 nests that totally predated, of which 5 of

them green turtle nests and the remaining 88

were loggerhead turtle nests. A total of 5310

(42%) eggs predated in these nests.

a) Caretta caretta Distribition of

Embryos

Early Stage

Embryo, 92, 4%Middle Stage

Embryo, 208, 9%

Late Stage

Embryo, 1983,

87%

Early Stage Embryo

Middle Stage Embryo

Late Stage Embryo

b)Chelonia mydas Distribition of

Embryos

Early Stage

Embryo, 23, 4% Middle Stage

Embryo, 37, 6%

Late Stage

Embryo, 532,

90%

Early Stage Embryo

Middle Stage Embryo

Late Stage Embryo

The number of dead in shell embryos and their stages on Göksu Delta in the 2010 nesting season.

Page 170: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

150

The temperatures of one green and 10

loggerhead turtle nests were recorded with

electronic temperature recorders. The

temperatures during the middle third of the

incubation period were analyzed and 81 % of

the hatchlings were calculated as females. Sand

temperatures at nest depths were also recorder

in order to set up Hatchery sites and found that

the sand temperatures at nest depths were

warmer further inland than those closer to the

sea.

By analyzing the temperatures during the middle third of the incubation periods, the nest (Nest

No=29) produced 60% female hatchlings and 100 % females in the other (Nest No=173). One

green turtle nest is produced 93% female hatchlings.

The temperatures of and at nest depths were

also recorded in order to understand the beach

thermal profile and choose the location of

hatchery sites. It was found that the

temperature is increased at nest depths further

inland than those closer to sea.

The researchers should relocate the nests within

40 meters zone from the sea at the beginning of

the nesting season to the suitable areas further

in land as 50 meters or more. The location of

hatchery sites should be changed every year in

order to stop the bacterial or any other living

thing contamination.

The soft-shelled Nile turtle, Trionyx triunguis,

is also named as Nile turtle due to its

distribution in Nile Delta. Due to

aggressiveness of the species and damage they

have given to fishing nets, it is also called

―Gavur Kaplumbağa‖ by local fishermen.

Only one nest and 6 non-nesting emergences of

soft-shelled Nile turtle were recorded on Göksu

Delta in 2010 nesting season. Only one nest,

with a total of 36 eggs, of soft-shelled Nile

turtle was discovered. 29 of these eggs hatched,

5 dead in shell embryos and two unfertilized

eggs.

Page 171: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

151

Figure 15. C.caretta (above) and C. mydas (below) mature females on the left and hatchlings

are on the right.

7.2.2-Findings:

Years 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

Number of Nests

(Cc:Caretta

caretta)

(Chm: Chelonia

mydas)

137 Cc

14 Chm

151 Cc

3 Chm

107 Cc

12 Chm

122 Cc

4 Chm

102 Cc

11 Chm

107 Cc

14 Chm

185 Cc

23 Chm

Beach length

studied (km)

34.7 34.7 34.7 15.2 34.7 34.7 34.7

Nest density 2.6 4.4 3.1 8.03 2.9 3.1 5.9

Total Number of

eggs

6126 10338 8460 10495 6974 7680 12537

Hatching Success

(%)

1017(%17) 930(%9) 905(%11) 1114(%9) 1494(%21) 516(%7) 4067(%32)

Predation Rate (%) 80 85 65 89 42 90 42

Embryo mortality

(%)

3 6 23 18 28 6 23

Page 172: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

152

The hatching success found to be lower when it is compared with other beaches but it is

remarkably higher when it is compared with previous year‘s data. This may be attributed to the

protection of nests in hatchery sites and such conservation techniques should be applied in the

following years.

7.3.Botanical studies

7.3.1.Introduction

In this research, a follow up study about rare and endangered plants was carried out and some

protective measures were evaluated in Göksu delta Specially Protected Environmental Area. The

changes in different types of the habitats were observed and all the obtained data were compared

to the previous ones which were done previously in the delta. Additionally some educational

studies about rare plants and the importancy of the delta, and enhancing public awareness were

also done.

7.3.2. Habitat types

There are 3 natural habitat types in the Specially Protected Environmental Area. These are

Freshwater habitats, Dune Habitats and Halophilous Habitats. They are also separated into sub-

habitats. In freshwater habitats, there are Absorbent Channel Habitat, Lake Habitat, Lake- River

Habitat. Dune Habitats are separated as sliding coastal dune areas, dune areas, dune scrub areas

and pebbly dune habitat. Halophilous habitats are separated as Halophilous Wetland Habitat,

Dune marsh habitat and terrestrious dune habitat.

Freshwater Habitats

Absorbent Channel Habitat

Lake Habitat

River- Lake Front Ha bitat

Dune Habitats

Sliding Coastal dune areas

Dune areas(stable dune)

Dune Scrub areas

Pebbly Dune Habitat(corrupted dunes)

Halophilous habitats

Halophilous Wetland Habitat

Dune Marsh Habitat

Terrestrious dune habitat

Page 173: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

153

7.3.3.Flora

507 taxons were recorded in Göksu delta (Uygun, Düzenli, Karaömerlioğlu) . Among these

species, 9 taxons are endemic for Turkey. 3 of them are in the category of CR (Beta trojana,

Bromus psamophilus, Trigonella halophila); 3 of them are in EN (Halocnemum yurdakulolii,

Beta adanensis,Alopecurus myosuroides var. latialatus); 1 in LR(cd) (Allium junceum subsp.

tridentatum) and 2 of them are in the category of LR(nt) (Hypericum polyphyllum subsp.

polyphyllum, Onopordum boissieri). Halocnemum yurdakulolii is a newly discovered species

which was published in 2008 and existing only in a restricting area in Goksu delta in Turkey and

in the world.

7.3.4. Rare and threatened species

4 of the rare taxons that are not endemic are EN (Ambrosia maritima, Cyprinia gracilis,

Halopeplis amplexicaulis ve Pancratium maritimum) and 10 of them are EN (Ambrosia

maritima, Cyprinia gracilis, Halopeplis amplexicaulis ve Pancratium maritimum)

7.3.5. Findings:

The determination of the current situation of the species Sea daffodil (Pancratium maritimum),

and an observation study was carried out by comparing the overall population with the study

done in 2009. The first inventory and observation study about sea daffodils in Goksu delta

Environmentally Protected Special Area was carried out in 2009. In this project, a census was

made in 16 different localities in the research area and 48.305 individuals were detected in

Goksu delta EPSA. In this study 1.81 individuals per m2 were detected in average in the whole

field. In the study we made within the scope of the project, the average individual number of

Sea Daffodil (Pancratium maritimum) which was detected in 56 localities is 1.88 per m2.

Approximate individual number which is acquired by making the proportion of Quadrat census

in Goksu Delta EPSA to the whole field is about 11.157.500 individuals. These numbers have

resemblance with the average number of individuals given in the 2009 report. These numbers

can be a substantial indicator that there is no change in the population of Pancratium maritimum

in the area since last year.

7.3.6. Suggested protective measures:

1. There are many entrances into the area from different zones. Some of them are compulsory

but also some of them are arbitrary. The entrance of motor or motorless vehicles must be

controlled excluding the areas in which fishery has being made. The use of other motor and

motorless vehicles in some parts of the area must be banned. Many wheel tracks were observed

on the sandy shores and inlands. This situation creates a negative effect for the plants of the area.

Same boards must be planted for the visitors in the entrances of the delta such as ―From this

Page 174: Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi Habitat Ġle Tür ... · angustirostris) koruma ve izleme projesini yürütmüĢtür. 2010 yılında ise korumada öncelikli bitki ve

154

point on, you are entering into the area of Nationwide rare Sea Daffodil (Pancratium

maritimum), if you use a vehicle, you can do harm of this rare plant‖.

2. Summer house vacationists and day trippers usually make use of sites, leisure centers and

suchlike areas with the purpose of making use of sea coast, sea and beach. The use of the coast

excluding the present areas must be restricted because the appeal of the coast for this type of use

except for the present areas will create pressure for the flora entities. The signboards, about why

this restriction was made, must be planted along the borders of restrictive zone. Artificial borders

must be constituted with the pictures of the rare and threatened plants with some explanatory

notes. For example; ―from this point on, you are entering into the habitat of Nationwide rare Sea

Daffodil (Pancratium maritimum), please keep away of actions that can threat it‘s life and living

space (don‘t walk in plant sites, dont pull off and dont collect the plant parts; seeds, flowers,

leafs and bulbs, don‘t litter, don‘t throw away cigarette butts, don‘t sit on the plants, don‘t leave

anything etc.)‖

3. There is some waste accumulation particularly brought by the sea in the area. Many various

pollutants (plastic, glass, paper, leather, fabric) are stranded with the sea tides. These materials

give harm to the plants diversely. They may negatively effect the plant with their existence and

mechanically as solute chemicals. These materials entering into the area, which are sometimes

cleaned by garbage collecting missions, carried out by EPASA, are thrown away from the ships

passing by the sea more than the people. For a permanent solution, warnings must be made by

EPASA especially targeting ship staff making use of our ports to make them not throw away

their rubbish into the sea.

4. There are approximate 6100 small cattles and 5075 bovine animals according to the recent

datas (Gürkan and ark., 1999) in the area. The pastures existing in the delta are rented by the

villagers. Besides the natural parts of the delta, the pastures are also used for grazing. In some

parts of the area, the existence of the bovine animals was observed as far as the sea coast. The

negative effects of grazing on the rare and threatened plant species are well known. The

uncontrolled grazing must be prevented.

5. There are many native and foreign researchers and birdwatchers in the area. It is particularly

important to inform these visitors by EPASA. Behaviour pattern to the plants of the rare and

threatened plants must be explained to the researchers of whom purposes are different from plant

observation, in various ways (web, brochure, book, map etc.). Birdwatching and turtle

observation are frequently made in the area. During these observations, the visitors should be

warned about the plants and should not be allowed to enter those plant areas purposely or

accidentally. The squeezing and picking of the plants must be avoided during these observations.