208

Evrensel yayıncılık katalog 2013

  • Upload
    celal

  • View
    295

  • Download
    8

Embed Size (px)

DESCRIPTION

evrensel basım yayın katalog 2013

Citation preview

Page 1: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 2: Evrensel yayıncılık katalog 2013

DOĞA BASIN YAYIN Dağıtım Ticaret Limited Şirketi

Tarlabaşı Blv. Kamerhatun Mah. Alhatun Sk. No: 25 Beyoğlu / İstanbulT: 0212 255 25 46 F: 0212 255 25 [email protected]

Baskı: Ezgi Matbaası Sertifika No: 12142Sanayi Caddesi Altay Sokak No: 10 Çobançeşme - Yenibosna / İstanbul T: 0212 452 23 02 - 654 94 [email protected]

Page 3: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 4: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 5: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Tarih gibi, kültürel birikim dünyası da sınıflar mücadelesinin alanıdır. Sanat ve edebiyat, bilim ve felsefe kendisini, sınıflara bölünmüş insanlığın düşünce ve mücadele dünyasını yansıtan bir başka dünya olarak gösterir. Yalnızca düne ait değildir bu birikim, günümüzü ve geleceğimizi de kapsayan bir sürekliliktir. Ve bu birikimin yağmalanmaya açık “uçsuz bucaksız bir mal yığını” olmadığını görmek ve göstermek de yayıncılığımızın bir parçasıdır. 25 yıllık yayıncılık faaliyetimizde işçi sınıfının devrimci politik hareketinin bir öğesi olarak var olduk. Bunun gereği olarak, dünya çapında yüzyıllar boyunca oluşmuş sosyalist kültür birikimini bütün zenginliğiyle yansıtan ve bu büyük birikimin kapsadığı her alanı simgeleyen bilim, politika, sanat ve edebiyat eserlerini ülkemize taşımayı amaçladık. Bu birikimin kopmaz bir parçası olan Türkiye bilim, sanat ve düşünce hayatının devrimci, halkçı, demokratik kültür zenginliğini de geleceğe taşıma, daha da büyütme ve geliştirme çabası içindeyiz.

Düşünülebilir, düşünceyle kavranabilir, hakkında konuşulabilir ve üzerinde işlem yapılabilir bir dünyada yaşadığımızı biliyoruz. İnsanlığın yüz binlerce yıllık eylemli tarihi bunun kanıtıdır. Tersi, bizim dışımızda ve belki de bize karşı düzenlenmiş, değiştirilemez bir dünyada yaşadığımıza inanmaktır. Bugüne kadar yayınlanan 500’ü aşkın kitabımızın her biri ve birlikte oluşturdukları bütünlük, dünyaya nasıl baktığımızı özlü bir biçimde göstermektedir. Değiştirebileceğimizi bildiğimiz ve değiştirmek için üstümüze düşen işi yapmaya çalıştığımız bir dünyanın üzerindeyiz.Önümüzde birbirinden koparılmış ve birlikte etki gücü göstermeleri engellenmiş milyonlarca parçacıktan oluşan bir kültür evreni duruyor.Her birini, birlikte oluşturdukları bir dalganın, birbirini sırtlayan, birbirini harekete geçiren, biri diğerinden güç alarak ilerleyen ama yine her biri kendi sonsuz ufkuna ışık hızıyla uçuşan parçacıkları gibi örgütleyebiliriz.

Page 6: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 7: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 8: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Kültürel alanda tarihsel ve güncel boyutlarıyla burjuva ve gerici ideolojilere karşı mücadelenin önemini dikkate alan yayınevimiz, geçmişte ve günümüzde bu alanda yaratılmış eserleri titizlikle değerlendirmektedir.Antik çağa kadar uzanan kökleriyle, Aydınlanma döneminin ve sosyalizmin oluşturduğu büyük birikim, günümüzün karmaşık ve çok yönlü sorunlarına düşünsel bir yanıt oluşturmaya yeterlidir. Sosyalist düşünceyle yeni tanışan gençlerin ve işçilerin, popüler kültür sorunlarından felsefenin özel kimi sorunlarına kadar uzanan bir coğrafyada atacakları ilk adımlara yardımcı olmak, bu sorunlarla ilgilenen daha ileri okuyucunun gereksinimlerini de karşılamak amacındayız. Felsefenin yanı sıra, tarih, edebiyat kuramı, din, politika ile kültür ilişkileri bu kategoride toplanmıştır.

Page 9: Evrensel yayıncılık katalog 2013

9

Bilinen geçmişi en az 2500 yıl öncesine dayanan insanlık tarihinin bu en eski tartışması, son 20-30 yılda çok daha geniş kesimleri cepheleştirerek etkisine alıyor. Türkiye bu tartışmanın yoğun ve keskin bir biçimde yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Ne var ki ülkemizde, konuyu her yönüyle, ayrıntılı ve derli toplu ele alan kaynak bir kitap şimdiye dek yazılmamış ya da çevirisi yapılmamıştı. Bu eksiklik, tartışmayı Türkçe izlemeye çalışan tarafsız okuru karşıt tezleri bir arada görmek konusunda donanımsız bırakıyordu. Dr. Eugenie C. Scott’un çalışmasıyla bu eksik kapanıyor diyebiliriz...“Evrim mi Yaratılışçılık mı?” kitabı tartışmayı dinsel, bilimsel, eğitsel, tarihsel, yasal ve politik yönleriyle ele alıyor; görüşlere, sorulara, açıklamalara geniş ve objektif bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Karşıt görüşleri ve soruları bizzat kendi kaynaklarından aktarıyor. Bu nedenle de birbirinden çok farklı otoritelerce, konuyu dünyada en iyi aktaran kitaplardan biri olarak tanımlanıyor. Evrim-yaratılış tartışmalarının merkezinde yer alan Dr. Eugenie C. Scott, donanımı ve konuya hâkimiyetiyle tartışmanın her boyutunu ayrıntısıyla öğrenebileceğimiz ender kişilerden biri olarak tanınıyor.Bilim kitapları ele alınan konunun ehli olmayan okuyucuyu ürkütür. Çoğumuz o konunun terimlerinin içinde boğulacağımızı düşünür ve kitaptan uzak durmayı yeğleriz. Ancak, Scott’un bu kitabı bu kaygılara yer bırakmayacak denli anlaşılır ve berrak. Levent Can Yılmaz’ın incelikli ve yalın çevirisiyle yayımlanan kitap, sadece konuyla ilgili olanların değil; işçisinden öğrencisine, öğretmeninden gazetecisine, tartışmayla bir biçimde ilgilenen herkesin rahatlıkla okuyabileceği ve dahası okuması gereken bir kitap. Bugüne dek okurlarına pek çok bilimsel kitap sunan Evrensel Basım Yayın’ın 500. kitabı olan “Evrim mi Yaratılışçılık mı?” çok tartışılacak.

EVRİM Mİ YARATILIŞÇIL IK MI?

EUGENIE C. SCOTT

Çev.: Levent Can Yılmaz - 160 x 240 mm - 464 sf.

Page 10: Evrensel yayıncılık katalog 2013

10

135 x 195 mm - 248 sf.

Bu kitap, mantığın ilerleyişini, evrenin bağıntılı bir bütün olduğuna ilişkin tasarımların ve düşüncelerin çok eski zamanlardan gelen büyük sarmalı üzerinde özetliyor. ‘Tepe üstü’ duran ‘soyut evrensel düşünce’deki ya da insan ve tarih dışı ‘maddi dünya’daki diyalektiği değil, tarih ve toplum içindeki insanın ilişkilerinde ‘ayakları üzerine dikilmiş’ bir diyalektiği anlatmaya çalışıyor.

AYDIN ÇUBUKÇU

MANTIK VE DİYALEKTİK

135 x 195 mm - 120 sf.

Çev.: Asım Bezirci - 135 x 195 mm - 128 sf.

Çev.: Asım Bezirci - 160 x 24 cm - 112 sf.

AYDIN ÇUBUKÇU

teor ide ve ey lemdeDİYALEKTİK MATERYALİZM

“Mantık ve Diyalektik” adlı çalışmasında, Aydın Çubukçu, diyalektik materyalizmi, tarihsel eylemi içindeki insanı ve bu eylem bakımından anlam kazanan ‘evrensel bağıntılılık’ kavramını eksen alan genel bir çerçevede özetlemiştir. “Teoride ve Eylemde Diyalektik Materyalizm”, devrimci sınıf mücadelesinin başlıca biçimleri bakımından, özellikle de Marx ve Lenin’in devrimci pratiklerini değerlendiren bir çalışma olması nedeniyle, “Mantık ve Diyalektik”in bir devamı sayılabilir.

MARCEL CACHIN / RENÉ MAUBLANC

sosya l i zmin ı ş ığ ındaFELSEFE, BİL İM VE DİN

Marx, “Dini eleştirmek gerekir” der. Hatta, bu eleştirme “her çeşit eleştirinin ilk koşulu olmalıdır,” diye ekler. Peki ama, dini nasıl eleştireceğiz? “Onu açıklayarak”, “ezilmiş yaratık”ın, emekçi halkın niçin ve nasıl “öte dünya”dan mutluluk beklediğini tarihle göstererek... “Sosyalizmin Işığında Felsefe, Bilim ve Din” adlı bu kitap, söz konusu açıklama ve gösterme görevini yerine getirmeyi amaçlıyor. Kitabın yazarları, biri felsefeci, diğeri politikacı olan René Maublanc ile Marcel Cachin.

ANDRÉ CRESSON

DİDEROT

Aydınlanma Çağı’nın önemli düşünürlerinden ve Ansiklopediciler’in en ünlülerinden olan Diderot, bu kitapta, temel çizgileriyle anlatılıyor. Diderot’nun yaşamı, eserleri ve felsefi dünya görüşünün, yazar tarafından aktarılmasının yanı sıra, Diderot’nun eserlerinin en önemli bölümleri de kitaba alınmıştır. Kitabı, 2 Temmuz ‘93’te Sivas’ta katledilen edebiyatçı, eleştirmen ve çevirmen Asım Bezirci Türkçeye çevirdi.

Page 11: Evrensel yayıncılık katalog 2013

11

Hem “Beyin ve Davranış Araştırma Grubu” hem de daha geniş bir bilimsel çevre tarafından on yıllardır gerçekleştirilmiş olan ortaklaşa araştırmalar, tartışmalar ve konferanslar sonucunda elde edilmiş bilgiler ve deneyimleri temel alan bu kitap, beynin biyolojik ve toplumsal gelişimini inceliyor. Günümüzün en çok tartışılan sorunlarına bilimsel açıdan yaklaşan Steven Rose bu çalışmasında konuyu; sinir hücrelerinin ve beynin evriminden, çağımızın hastalığı depresyona ve ilaç şirketlerinin durumuna kadar geniş bir yelpazede inceleyip, irdeliyor.

21 . YÜZYILDA BEYİN

STEVEN ROSE

Çev.: Levent Can Yılmaz - 135 x 195 mm - 264 sf.

Page 12: Evrensel yayıncılık katalog 2013

12

135 x 195 mm - 72 sf.

Bu kitap Türkiye’de dinin, politik bir kavram olarak güncelleştiği bir dönemde, sorunun değişik bir açıdan ve gündeme gelmeyen bir boyutuyla ele alınmasına yardımcı olacaktır. Denilebilir ki, bu kitapta sergilendiği ve tartışıldığı haliyle Anselm Grün’ün notları, orta yaş bunalımlarını yaşayan bir rahibin öyküsü olmaktan çıkmakta, dinin sosyal ve psikolojik yönlerinin anlaşılması ve eleştirilmesi için bir kaynak halini almaktadır.

ANSELM GRÜN / YILMAZ ÖNER

DİN ADAMININ BUNALIMI YA DA YENİ TANRI

135 x 195 mm - 148 sf.

135 x 195 mm - 179 sf.

Çev.: Yaşar Atan - 160 x 24 cm - 173 sf.

YILMAZ ÖNER

ZAMAN NASIL İÇ İMİZDE NİÇİN DIŞIMIZDA

Her ölçüm gibi, zamanı ölçmek için de bir yasa oluşturmaya ihtiyaç var! Ne var ki ölçüm de maddesel sürece yapılan bir müdahaledir, yani quanta-teorik etkileşme sürecinde yaratılan bir Arıza’dır. O nedenle ölçüm yasası da böyle bir müdahalenin şiddeti’ni hesaba katmak zorundadır. Peki, müdahale denen Arıza (ölçüm) nerede meydana geliyor? Biyolojik nesnel süreçlerde direkt olarak beliren zaman, her insanın psikolojik yapısına bilinçaltından bu biyolojik süreçler aracılığıyla yansıyor ve Öznel Zaman biçimine bürünüyor dolaylı olarak.

hazırlayan: HAKKI ÖZDAL

İDEALİZME KARŞI DİYALEKTİK VE TARİHSEL MATERYALİZM

Bugünkü bilimsel düzeyin öncesiz olmadığı, uzay teknolojisinden ileri düzeyde elektroniğe, süper iletkenlerden genetik kopyalamaya kadar pek çok güncel kavramın, kökenleri itibarıyla bilim tarihinin yakın sayfalarında mevcut olduğu, dönemin çalışmalarını izleme, belgelerini inceleme şansı bulanlar için açıktır. Ama SSCB’nin üzerine örtülen sessizlik kefeni, onun bilginlerini de kapsayacak denli geniş kesildi. Eşine az rastlanır bir bilimsel rönesans dönemi olarak da değerlendirilebilecek sürecin belgeleri, bugün için de ilgi çekiciliğini koruyor.

ANDRÉ BONNARD

İNSAN VE TRAGEDYA

Batının ünlü Helenoglarından biri olan André Bonnard; insanın insanlaşma ve evrene egemen olma yolundaki uzun ve çileli evrim sürecini, mitologyaya dayanarak, diyalektik bir açıdan irdelemektedir. Sonuç olarak yazar, insanın bir gün tam anlamıyla özgürleşebilmesi için, savaşsız yeni bir dünya yaratabilmesi için, onun yenmesi gereken o trajik yazgısından söz etmektedir.

Page 13: Evrensel yayıncılık katalog 2013

13

Yayınevimizin 300. kitabı “Neredeyse Bir Balina” evrim kuramına bugünün bilgileri ile ışık tutuyor. Sade dili ve güncel örnekleri ile herkes tarafından okunabilecek bir yapıt.“Benim kitabım Darwin’i güncelleştirmektedir. Kitabım, olabildiğince, ‘Türlerin Kökeni’ni yeniden yazma girişimidir. Onun planını, tarlalardan fosillere, arı kovanlarından adalara kadar uzanan bir iskelet üzerinde geliştirdiği planı kullandım; ama benim Büyük Gerçeklerim (Grand Facts –Darwin’in çok sevdiği ifadelerden biridir), 20. yüzyılın sonlarının bilgi düzeyi üzerine kuruludur. Neredeyse Bir Balina, Darwin’in düşüncelerini, bilimsel gelişmelerin ışığında yeniden okumaya çalışmak ve evrim kuramının biyolojiyi bütünleştirdiğini göstermek için yazıldı.”

NEREDEYSE BİR BALİNAtür ler in köken ine günce l b i r bak ış

STEVE JONES

Çev.: Levent Can Yılmaz - 135 x 195 mm - 544 sf.

Page 14: Evrensel yayıncılık katalog 2013

14

Çev.: Arif Berberoğlu - 135 x 195 mm - 343 sf.

Elinizdeki kitap İslamiyeti, çoğu çalışmadan farklı olarak eleştirel bir gözle, bilimsel bir bakışla inceliyor. Kitapta, Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği’nde İslam tarihi üzerine yapılmış incelemelerin dökümü çıkarılıyor, bu çalışmalar geniş bir şekilde özetleniyor. Öncelikle bilimsel sosyalizmin din karşısındaki tutumu Marx, Engels, Lenin ve Stalin gibi teorisyenlerin eserlerine başvurularak özetleniyor.

N.A. SMİRNOV

SOVYET RUSYA’DA İSLAM TARİHİ İNCELEMELERİ

Çev.: Jale Reyhan İdemen - 135 x 195 mm - 204 sf.

Çev.: Tonguç Ok - 135 x 195 mm - 325 sf.

135 x 195 mm - 214 sf.

MAURICE PIANZOLA

THOMAS MÜNZER VE KÖYLÜLER SAVAŞI

Köylülerin talepleri, dinsel bağnazlığın ve derebeylik sisteminin her türden yaptırım ve uygulamalarına karşı Münzer tarafından hazırlanan “on iki madde”de somutlanmıştı. Dilden dile, kulaktan kulağa yayılan ve giderek sertleşen bu “on iki madde” ile yola çıkan köylüler, Almanya’nın geniş bir bölgesini Fransa sınırlarından İsviçre ve Avusturya içlerine kadar savaş alanına çevirdiler. Maurice Pianzola’nın eseri, 1525 köylü ayaklanmasına yol açan koşulları ve ayaklanmanın seyrini akıcı bir dille anlatıyor.

MAURICE CORNFORTH

poz i t iv i zme ve pragmat izme karş ı FELSEFEYİ SAVUNMAK

Maurice Cornforth’un pozitivizm eleştirisi, işçi sınıfının teorik (ideolojik, felsefi, kültürel) mücadelesinin güncel ihtiyaçları bakımından son derece büyük bir önem taşıyor. Eser, öncelikle felsefeyi, farklı sınıf çıkarlarını temsil eden değişik akımlarıyla tanımak açısından önemli bir kaynaktır.

YAŞAR ATAN

AKDENİZLİ TANRILAR

A. Bonnard’ın “İnsan ve Tragedya”sını dilimize kazandıran Yaşar Atan, yeni kitabında Akdenizli tanrıları anlattı. Mitolojinin bizlere öğrettiğini ve tanrıları Yaşar Atan’ın kaleminden okumak, mitolojiye ilgi duyanlar için önemli bir kaynak özelliği taşıyor.

Page 15: Evrensel yayıncılık katalog 2013

15

Charles Darwin’in organik evrim kuramı bilime yaptığı katkı kadar, getirdiği tartışmalarla da önemli bir kitaptır. Onun yaptığı beş yıllık araştırma gezisi sonunda bulduğu canlı ve fosiller, saptadığı canlı özellikleri, gözlemlediği insan toplulukları ve bunlara dayanarak vardığı sonuçlar bir anda kitaplaşmadı. Evrim kitabının kitaplaşması bu bilim adamının yirmi yılını aldı. Darwin’in evrim kuramı “canlıların ortak atalardan evrilerek çeşitlendiği” düşüncesine dayanır. 150 yıl önce tartışılan ve bilim insanlarının çoğunluğunca kabul gören bu görüş, günümüzde kimi çevrelerce din adına hâlâ reddediliyor. Bu reddedişte Darwin’in bir teolog olduğu da unutuluyor.

Türlerin Kökeni hem Türkiye hem dünya için yeni tartışmalar getirecek bir tazelikte.

TÜRLERİN KÖKENİ

CHARLES DARWIN

Çev.: Öner Ünalan - 135 x 195 mm - 520 sf.

Page 16: Evrensel yayıncılık katalog 2013

16

Çev.: Öner Ünalan - 135 x 195 mm - 248 sf.

Bu kitabın ilk baskısından bu yana geçen zaman içinde, kitabın baş yazarı ve belki en büyük bilim adamı ve gelmiş geçmiş insanların en seveceni olan Einstein öldü. Gene o zamandan beri, fizikte eşsiz gelişmeler oldu. Çekirdek fiziğindeki ilerlemeyi, temel tanecikler teorisini ve kozmik uzayın araştırılmasını anmak yeter. Bununla birlikte, bu kitapta değiştirilmesi gereken pek az şey var; çünkü bu kitap, yalnızca, aslında aynı kalmış olan en önemli fizik kavramlarını ele almıştır.

ALBERT EINSTEIN, LEOPOLD INFELD

FİZİĞİN EVRİMİ i l k kavramlardan i l i şk in l iğe ve kuantumlara

135 x 195 mm - 344 sf.

Çev.: Arif Berberoğlu - 135 x 195 mm - 392 sf.

Çev.: Mehmet Çallı, Olcay Geridönmez, Z. Ece Kaya - 135 x 195 mm - 144 sf.

YAŞAR ATAN

AKDENİZ MİTOLOGYASINDAN EFSANELER

Tanrıları Aşk yarattı. Çünkü başlangıçta Kaos denen büyük bir boşluk vardı. Orada oluşan kocaman bir yumurta çatlayıp ikiye bölündü. Yumurtanın içinden çıkan Eros adlı Aşk, ayaklarıyla alt ve üst kabukları itti; Yeryüzü ve Gökyüzü dediğimiz ilk tanrılar dünyaya geldi. İnsanoğlu da, tanrıların armağanı o aşk, ışık ve dirençle, adaletin egemen olduğu o güzelim Altınçağına doğru, çok uzun bir yolculuğa başladı. Bu yolculuğunda da ona, kitabımızda anlattığımız mitoslar denen efsaneler hep yoldaşlık edecekti...

C.D. SKAZKİNA

EMEK, DİN VE İNSAN

Günümüzde sınıfsal çelişkilerin üstü inanç örtüsüyle örtülerek emekçi kitleler arasındaki din ve mezhep ayrımları kullanılarak, sömürü çarkının aksamadan işlemesi sağlanmaktadır. Bu kitapta, hiç kimsenin dini duyguları incitilmeden, inançlara hakaret edilmeden din ve dinler hakkında hem genel bilgiler, hem de eleştirel değerlendirmeler yer almaktadır. Kitap Türkçede yayımlanan bu nitelikte ve kapsamda ilk yapıt özelliğini taşımaktadır. Bu yapıt, C.D. Skazkina’nın genel redaktörlüğü altında 27 kişilik bir yazar kadrosu tarafından yazılmıştır.

HANS HEİNZ HOLZ

FRANKFURT OKULU ELEŞTİRİSİ

2011 Aralık ayında hayatını kaybeden Marksist filozof Hans Heinz Holz’un bu kitaptaki eleştirileri, yıllar öncesinde doğmuş ve bitmiş bir akım üzerine değil, bugün, burada ve dünyanın hemen her yerinde etkisini sürdüren anti-Marksist bir akım üzerinedir. Onun deyişiyle, toplumsal-sınıfsal mücadeleye ilgisiz kalan, bir anlamda “felsefenin gerçekleşmesi alanına” uzak duran ve yine onun deyişiyle “devrimci bir durumun kriterlerini bile hazırlayamayan” bir felsefe, daha başından yenilmiş, Marksist tarih anlayışına dayandığını iddia etse de, gerçekte tümüyle ondan kopmuştur.

Page 17: Evrensel yayıncılık katalog 2013

17

Çev.: Tonguç Ok -135 x 195 mm - 1000 sf.

Kitabın yazılış amacını Bernal’in kitaba hazırladığı giriş kısmından aktaralım: ‘Bu kitap, bilimin gelişimi ile insanlık tarihinin diğer cephelerinde görülen gelişmeler arasındaki ilişkileri tanımlama ve yorumlama çabasıdır. Başlıca amacı, bilimin toplum üzerindeki etkisinden kaynaklanan bazı temel sorunların kavranmasına yardımcı olmaktır.’ Kitap kapsamının genişliğiyle de benzerlerinden farklıdır. J.D. Bernal, kuşkusuz çalışmasını uzatan ve zorlaştıran bu durumu, “çalışmasının amacına ulaşması için gerekli bir zorunluluk” olarak yorumlar. Tarihi bilim açısından öğrenmek isteyenler için bir başucu kitabı olan Tarihte Bilim, iki ciltten oluşuyor.

TARİHTE BİL İM

J.D. BERNAL

2CİLT

Page 18: Evrensel yayıncılık katalog 2013

18

19. yüzyıla devrimler ve buluşlar çağı demek yanlış olmaz. Avrupa’da milyonların toprağını kaybedip fabrikalara akmaya devam ettiği çağ. Buhar gücünün yeni bir çığır açtığı, meta üretiminin devasa ölçeklerde arttığı, milyonların aynı hızla yoksullaştığı bir çağ. Elbette bu tahterevallinin öteki ucunda da zenginliğin bir azınlığın elinde birikmesi var. Bu altüst oluşun politik, felsefi yansımaları nelerdi? Bilimsel ve teknolojik gelişmeler ekonomi ve politika alanında nasıl karşılık buldu? Filozoflar çağın gelişmelerini nasıl yorumladılar?

Necip Alsan, 19. yüzyılın bütün önemli gelişmelerini gözlerimizin önüne sererken, aynı zamanda çağı günümüze taşıyan olaylar zinciri ve düşünce akımları arasındaki diyalektik bütünlüğü de görmemizi sağlıyor.

EYLEM ve DÜŞÜNCE AÇISINDAN 19. YÜZYIL

NECİP ALSAN

135 x 195 mm - 288 sf.

Page 19: Evrensel yayıncılık katalog 2013

19

Bilim için dünya, insanın elinde evirip çevirerek incelediği bir küre kadar bilinebilir bir alan haline geldi, 20. yüzyılda. Ötesine geçildi, uzayın derinliklerine ve ardından aya uzandı insanlık. Bir yandan insanlığın merak ve egemenlik tutkusu yeryüzünün sınırları dışına taşarak genişlerken, öte yandan bilimsel bilginin derinliği maddenin gözle görünmeyen birimi olan atomun parçalarına kadar ilerledi. 20. yüzyıl insanlığın kendi ufkunu yatay ve dikey her anlamda aştığı bir çağ oldu.

Necip Alsan, “Eylem ve Düşünce Açısından 19. Yüzyıl” adlı kapsamlı eserini “Eylem ve Düşünce Açısından 20. Yüzyıl” adlı eseri ile tamamlayarak bizlere çok anlaşılır bir felsefe ve tarih dersi bıraktı. Bu dersin özeti şuydu: Çağı anlamak demek, bütün önemli politik, ekonomik, bilimsel ve düşünsel gelişmelerini bütünsel ve karşılıklı etkileşimleri içinde kavrayabilmek demekti. Tarihi; bütünün gözden yittiği, parçalı ve bağıntılarından soyutlanmış, geçmişsiz ve geleceksiz bir an olarak algılamamızı öğütleyen ‘çağımızın ruhu’nu anlayabilmek için Necip Alsan iyi bir seçim olacaktır.

EYLEM ve DÜŞÜNCE AÇISINDAN 20. YÜZYIL

NECİP ALSAN

135 x 195 mm - 292 sf.

Page 20: Evrensel yayıncılık katalog 2013

20

Çev.: Kerem Kurtgözü - 160 x 240 mm - 880 sf.

ANDRÉ BONNARD

“Felsefe, insan bilimleri ve sanatta ‘Yunan Mucizesi’ bütün dünyada hâlâ zengin bir okul, tükenmez bir ilham kaynağı olma niteliğini sürdürmüyor mu? Bu düşüncede olduklarını sandığım büyük bir aydın kesiminin, André Bonnard’ın bu kitabını sıcak bir ilgiyle karşılayacaklarından hiç kuşku duymuyorum.Bonnard bize Yunanlıları günlük yaşantıları çerçevesinde sevinç ve kederleri, bilim ve efsaneleri, özgürlük ve kölelikleri içinde sunuyor.Bonnard bu kadarla kalmıyor. Eski Yunan bilgeliğiyle beslenmiş bir etik anlayışıyla, tarihin dramatik bir diliminde bizlere bir de çağdaş hümanizm dersi veriyor: ‘Benim için hümanizm, masasında çalışan bir insanın bilimi değildir; hiç ayrılmayacağım bir hayat kuralıdır… Burada kişiliğimde Antigon dostu ve çevirmeni ile barış taraflısını ayırmak istiyorlar; oysa bunlar aynı insan!’ O insan kitabında bize sadece Eski Yunan’ı anlatmıyor; biraz da bizleri anlatıyor...”Taner Timur

ANTİK YUNAN UYGARLIĞI3CİLT

Page 21: Evrensel yayıncılık katalog 2013

21

Page 22: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Bu dizi, felsefenin pratiksiz, pratiğin ise felsefesiz kılındığı; pratiksizliğe ve felsefesizliğe varıldığı günümüzde “insanlığın felsefi düşüncesinin büyük çizgisine bağlanmak” üzere, insanlığın bilimsel düşünce ve bilgi birikiminin gelişimini tarihsel süreci içinde ele alıp izleme çabasının bir ürünüdür. Bu alanda daha derinlemesine ve ayrıntılı bir donanım edinmek isteyen okuyucuyla, materyalist ve diyalektik düşüncenin birikimlerini buluşturmayı amaçlayan dizi, aynı zamanda ülkemiz düşünce yaşamındaki aydınlanmacı geleneğin savunucularının, diyalektik materyalizm taraftarlarının geniş birliğini, ortak çalışmasını arama ve sağlama arzusunun da bir ifadesidir.

Page 23: Evrensel yayıncılık katalog 2013

23

Bugünkü canlı çeşitliliği ve yüksek organizasyonlu canlılar nasıl ortaya çıktı? Darwin bu soruya herhangi bir doğaüstü güce gerek bırakmadan, doğanın genel işleyişi içinde tutarlı bir cevap verdi. Ve etkileri bugüne kadar uzanan yoğun bir tartışmanın merkezine oturdu. Bilim ve Düşünce Kitap Dizimizin bu sayısında, evrim teorisi üzerinden yürüyen tartışmaları kendi tarihselliği içinde iki ayrı başlık altında inceledik. Tartışmanın bir yanını; ABD merkezli Akıllı tasarımcıların evrim teorisini yok saymaları ve yerine, sahte bir ‘bilim’ giysisi giydirerek doğaüstü güçleri geçirmek istemesi. Diğer yanı ise; bilim insanları arasında evrimin işleyiş mekanizması üzerine yürüyen tartışmalar... Dünü ve Bugünüyle Evrim Teorisi kitabında yürüyen bu tartışmalara, en yetkin bilim insanlarının kaleminden bakma fırsatı bulacaksınız.

dünü ve bugünüy le

EVRİM TEORİSİ

DERLEME

160 x 240 mm - 336 sf.

Page 24: Evrensel yayıncılık katalog 2013

24

160 x 240 mm - 222 sf.

Varoluşçu Kutsal Aile / Henri MouginProf. Dr. Hans Heinz Holz ile Sartre Üzerine / Ahmet CengizSartre’ın İkinci Felsefesi / Hens Heinz Holz

BİLİM VE DÜŞÜNCE -1

VAROLUŞÇULUK VE SARTRE

160 x 240 mm - 335 sf.

160 x 240 mm - 303 sf.

160 x 240 mm - 280 sf.

BİLİM VE DÜŞÜNCE -2

AMERİKAN FELSEFESİger ic i l iğ in ve sa ld ı rgan l ığ ın teor i s i

Pragmatizm ve G.W. Bush / İhsan ÇaralanAmerika’da Çağdaş Felsefe Eğilimleri / Henry K. WellsPragmatizm / Maurice CornforthRichard Rotry ve Güçlü Avrupa Rüyası / S. Hetzler

BİLİM VE DÜŞÜNCE -3

POZİTİVİZM

Türkiye’de Rejim ve Pozitivizm / Aydın ÇubukçuPozitivizm Üzerine / Paul LangevinPozitivizmin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi / İ.S. NarskiMarx ve Comte Felsefelerinin Karşılaştırılması / Lucy PrenantMarksizmin ve Pozitivizmin Sosyal ve Politik Etkinlikleri / Paul LanerennePozitivizmin Sosyolojisi / Frank E. Hartung

BİLİM VE DÜŞÜNCE -4

NEOPOZİTİVİZM ELEŞTİRİSİ

Neopozitivizm Bilimin Bir Sahte Felsefesi / İ.S. Narski Mantıksal Çözümleme ve Mantıksal Atomculuk / M. Cornforth Bertrand Russell ve Özgürlük Yanılsaması /John Lewis Popper’in Pozitivizmi ve Toplum Bilimi / M.O. MilliganDoğanın Diyalektiğinin Temel Karakteri ve Bilimler / Hans Heinz Holz

Page 25: Evrensel yayıncılık katalog 2013

25

Page 26: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Sosyalist teori, edebiyat, politika, Kürt halk kültürü gibi temel alanlarda çok sayıda kitap yayınlamış, birçok önemli kitabı da Türkçeye kazandırmış olan yayınevimiz, kuşkusuz sadece geçmişin birikimini bugüne taşıyan kitaplarla yetinemezdi. Marksizmin günümüze ve geleceğe ışık tutan önemli kaynaklarıyla birlikte, günümüzün önemli olay, olgu ve süreçlerini konu alan kitaplar yayımlamak da, yayınevimizin hedeflerinden biri oldu ve olmaya da devam ediyor.Kapitalist dünyanın büyük ölçüde yer üstündeki faaliyetlerini konu alan bu kitaplar dışında yayınevimiz, bu dünyanın yeraltındaki faaliyetlerini konu alan kitaplar da yayımladı.

Page 27: Evrensel yayıncılık katalog 2013

27

Bugüne kadar yazılan diplomasi tarihleri arasındaki en önemli çalışmalardan biri SSCB Bilimler Akademisi’nden yirmiyi aşkın profesörle, Paris Üniversitesi’ne bağlı Collège de France ve Institut du Droit International üyesi üç profesörün kolektif çalışmasıyla ortaya çıkan Uluslararası İlişkiler Tarihi’dir. Bu büyük çalışmanın en önemli özelliği, ilk çağlardan modern çağlara diplomasinin tarihsel gelişimini materyalist bir gözle analiz ederek, uluslararası sistemdeki güçler dengesini, sınıf mücadelelerini devlet ve toplum düzeyindeki gelişmelerle birbirine bağlayışıdır.1977 yılında, Attila Tokatlı’nın çevirisiyle “MAY Yayınları” tarafından basılan Uluslararası İlişkiler Tarihi, hem araştırmacılar hem de okurlarca beklenenin üstünde bir ilgiyle karşılanmış ve kısa sürede tükenmişti. Elinizin altında mutlaka bulunması gerektiğine inandığımız bu kaynak eseri, üstlendiğimiz sorumluluk gereği 32 yıl aradan sonra yeniden düzenleyerek gün ışığına çıkarıyor ve okurla buluşturuyoruz.İnsanlık tarihinin 3500 yıllık evresini anlatan 4 ciltlik bu önemli eserin, “piyasa”daki tarihi çarpıtan ve kendi çıkarları için uluslararası ilişkileri manipüle eden kaynaklara karşı, konuya ilgi duyan okur, araştırma yapmak isteyen bilim insanı ve genç akademisyen için baş yapıt ve bilimsel bir kaynak olacağına inanıyoruz.Toplam 2128 sayfadan oluşan 4 ciltlik bu kaynak kitabımızın 1939-1945 yıllarını kapsayan 5. cildi de yayınevimizce hazırlanmaktadır.

ULUSLARARASI İL İŞKİLER TARİHİ(d ip lomas i tar ih i )

SSCB

BİLİMLER AKADEMİSİ

Çev.: Attila Tokatlı - 160 x 240 mm - 2128 sf.

4CİLT

Page 28: Evrensel yayıncılık katalog 2013

28

Çev.: Arif Berberoğlu - 135 x 195 mm - 183 sf.

N.G. Çernışevkiy’i daha çok Nasıl Yapmalı? adlı romanıyla tanır Türkiyeli okur. Bu eseri tutuklanıp hapsedildiği Petropavlosk Kalesinde yazdığınıysa pek az okur bilir. Edebiyattan ekonomi politiğe, felsefeden eleştiri ve devrim kuramına pek çok dalda eser verdi Çernışevkiy. Bu kitapta Çernışevkiy’in legal yayın için yazılmış toplumsal, ekonomik ve politik konuları işlediği makaleleri yanında, Lebedyev-Polyanskiy’in özgün bir Çernışevkiy incelemesi yer alıyor. Yazarın yaşamını da içeren bu inceleme Çernışevkiy’i okurken önemli bir yol gösterici.

N.G. ÇERNIŞEVSKİY

ADRESSİZ MEKTUPLAR

135 x 195 mm - 136 sf.

135 x 195 mm - 120 sf.

Çev.: Mazlum Beyhan - 135 x 195 mm - 232 sf.

hazırlayan: S. CİHANULUSLARARASI DURUM VE GÖREVLERs iyasa l ve örgütse l b i r p la t form

“Uluslararası durum ve görevlerimiz” metni, Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı’nın (CIPOML) birkaç oturumuna yayılan bir süreç içerisinde gerçekleştirilen samimi ve yoldaşça tartışmaların, sosyal pratiğin ve günümüz uluslararası sorunlarına bakış açısıyla ilgili kavrayışın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Metin böyle bir sürecin sonunda onaylandı ve bugün de Koordinasyon Komitesi tarafından yayınlanmaktadır.

MÜSLİM ÇELİK

İPEK MENDİL İÇ İNDEKİ SEVGİLİ

Müslim Çelik, halk şiirini çağdaş duyarlık ve anlatımla yeniden yaratmış bir şairdir. Bu kitabında bize yeni bir duyarlık ve anlatımla kitaplar ve yapıtlar tanıtıyor. Edebiyatımıza yeni bir bakış açısı ekliyor.

N.A. DOBROLYUBOV

OBLOMOVLUK NEDİR?

Türk okuyucusunun, özellikle Türk eleştirisinin Dobrolyubov kadar yetenekli bir eleştirmeni, varlığından bir buçuk yüzyıl sonra tanıması, geçmiş açısından gerçek bir talihsizliktir. Bize öyle geliyor ki, Gonçarov’un Oblomov’u dünya yazınında roman alanında nasıl başyapıtlar arasındaysa, Dobrolyubov’un Oblomovluk Nedir? adıyla dilimize kazandırılan eleştirisi de yazının eleştiri alanındaki başyapıtlarından biridir.İlhami Soysal

Page 29: Evrensel yayıncılık katalog 2013

29

Kristallografi ve moleküler biyolojinin kurucuları arasında sayılan ve Batı dünyasının bugünkü bilim politikalarının oluşmasında çok büyük rolü bulunan J.D. Bernal, 20. yüzyıl İngilteresi’nin ünlü “Cambridge Bilgesi” olarak tanınırdı. Fizik ve kimyayı biyolojiyle birleştiren; sanayi ve ekonomiye Ar-Ge düşüncesini getiren ve bu sayede pek çok gelişmenin yolunu açan bu efsanevi profesör, genel fizikten moleküler fizik ve biyofiziğe, moleküler biyolojiden mikrobiyolojiye, uzay aracından uçak gemisi yapımına, bilim felsefesi ve tarihten, bilim politikası ve genel olarak felsefeye neredeyse ilgilenmediği, üzerinde yazmadığı, çalışmadığı, yönlendirmediği; hakkında araştırma, katkı yapmadığı alan olmamasına ve üstelik en azından beş doktora öğrencisi ve asistanına bilimde Nobel Ödülü kazandırmasına rağmen, son 40 yılda kendi ülkesinde bile unutuldu, daha doğrusu unutturuldu. J.D. Bernal’in unutturulmasında en büyük etkense diğer özelliklerinin yanı sıra Marksist olmasıdır.Bugün, özellikle Anglo-Amerikan dünyasında bilim daha çok fiziksel evrenin bilgi birikimi olan doğa bilimleri olarak değerlendirilirken, Almanya ve Rusya gibi ülkelerde sosyal bilimler, sosyal sistemlerin bilgisi olarak değerlendirilir. Bazı yerlerdeyse bilim kavramı daha da genişletilip içine teknoloji de eklenir. J. D. Bernal bu üç alanı, yani doğa bilimleri, sosyal bilimler ve teknolojiyi birleştirdi. Bugün bilimin değişik alanları arasındaki sınırlar alabildiğine kapanmış ve pek çok alan birçok yönüyle iç içe geçmişse bunda en önemli rollerden biri J. D. Bernal’e ve onun bilimin sosyal bir işlevi olduğuna ilişkin ünlü tezine aittir. Bu tezini “Bilimin Toplumsal İşlevi” adlı kitabında işledi. 1939’da yayınladığı bu kitabında Bernal iki soruyu yanıtlamaya çalıştı: 1) Bilim bugün ne yapıyor? 2) Bilim aslında ne yapabilir? Bu sorular ekseninde kapitalist ve sosyalist dünyadaki bilimi, bilim politikalarını karşılaştırdı, tartışıp önerilerde bulundu.

BİLİMİN TOPLUMSAL İŞLEVİ

Çev: Tonguç Ok - 160 x 240 mm - 432 sf.

JOHN DESMOND BERNAL

Page 30: Evrensel yayıncılık katalog 2013

30

Çev.: Necla Işık - 135 x 195 mm - 536 sf.

135 x 195 mm - 91 sf.

135 x 195 mm - 196 sf.

ERKAN AYDOĞANOĞLU

FABRİKADA EMEK DENETİMİ

SENNUR SEZER - ADNAN ÖZYALÇINER

GİDELİM KÂĞITHANEYE

ANDRÉ RİBARD

İNSANLIK TARİHİ

Bir zamanlar İstanbul’un ortasında soluk alacak adacıklar vardı. Çalışanların, ev kadınlarının, genç kızların, delikanlıların biraz yeşil, biraz temiz hava yanında paylaşmanın, birbirine dayanışabilmenin, birlikte eğlenebilmenin keyfini çıkardıkları kırlık alanlar. “Kahtane” de bunlardan biri. Bir yanı tarih, bir yanı keyif...

Fabrikada Emek Denetimi kitabı, emek sürecinde yaşanan denetim uygulamalarının tarihsel gelişimi ışığında, fabrika sistemi içinde uygulanan emek denetim uygulamalarının genel olarak işçiler, özelde ise metal işkolunda çalışan işçiler üzerindeki etkilerini ve sonuçlarını ele alıyor. İşçilerin denetim uygulamalarını nasıl yorumladıkları, ne tür tepkiler verdikleri ve denetim uygulamalarının metal işçilerin üzerinde nasıl etkiler yarattığını inceleyen kitap, emek denetimi uygulamalarını tarihsel ve güncel yönleriyle ele alıyor.

İnsan denen varlık, hayvanların en güçlüsü değil de en fazla çalışkan olanıdır; eli ona bir alettir ve ilk çakmak taşını ele geçirir geçirmez, insanlar, çevreye korku salan yaratıklar olup çıkmışlardır. Bugün, insanlığın yeni bir teknolojik döneme, doğa güçlerini insanoğlunun emrine veren daha büyük ve insanoğlunun çabasını olağanüstü bir biçimde hafifleten daha görkemli bir aşamaya gelinmiş, insan soyunun ve toplumların tuttukları yol daha da aydınlanmıştır.

135 x 195 mm - 160 sf.

AYFER GÜRDAL ÜNAL

TÜRK ÇOCUK EDEBİYATINDA ENGELLİLİK 1969-2009

40 yıllık bir edebiyat taramasının üzerine kurulu olan kitapta, bu süre zarfında çocuklar ve gençler için yazılmış 40 kitapta toplumdaki sakat algısı ele alınıyor. Ayfer Gürdal Ünal’ın eseri yüksek lisans tezinin kitaplaştırılması. 2011 Oğuz Tansel Çocuk Yazını Ödülü’nü alan Ünal’ın çalışması, toplumun sakatlara bakışını ve bu perspektifteki değişimi gösterirken bir yandan çocuklara “ne öğrettiğimizi” de düşünmemizi sağlıyor.

Page 31: Evrensel yayıncılık katalog 2013

31

İstanbul bir açıkhava müzesidir. Birbirinden farklı dönem ve kültürlerin anıtlarının her biri yaşadığı süreç içinde söylenceler kazanmıştır. Bu söylenceler yanında kimi binalar tarihsel dönemleriyle ilgili öyküler saklamaktadır. Asıl şehir olan Suriçi bölgesinden başlayan bu öyküler İstanbul ile birlikte gelişmiş, değişmiştir. Şehrin sürekli büyüyen yapısına paralel olarak artan nüfus, İstanbul halkını şehrin simgesi olmuş dini ve sivil pek çok binanın, anıtın kimliğinden habersiz duruma getirmektedir. Pek çok yapının işlevlerinin bugüne kadar geçirdiği değişiklikleri bilen aydın sayısı da sınırlıdır. Öyküleriyle İstanbul Anıtları projesi İstanbul’un kültürel yapısında önemli bir yeri olan bina ve anıtları bugünkü kuşaklara tanıtma ihtiyacından doğmuştur. Söz konusu yapı ve anıtların geçmişten bugüne gelen söylencelerini yazılı hale getirmek, İstanbulluların içinde yaşadıkları kültürel dokuyu özümsemelerini sağlamak ve gelecek kuşaklara yazılı bir belge halinde söylenceleri iletebilmek bu projenin öteki ayağıdır. Bir Bizans prensesinin Moğollara gelin gitme zorunluluğundan doğan bir kilisenin öyküsü; Süleymaniye’nin inşasının uzamasının uluslararası bir olay oluşunun anlatımı kuşkusuz İstanbul halkının da, şehre tatil için gelenlerin de şehre bakışını değiştirecek öykülere örnektir. Öyküleriyle İstanbul Anıtları, İstanbul anlatıcısı, usta öykücü Adnan Özyalçıner ile şair Sennur Sezer’in yazımını gerçekleştirdiği bir kitaptır. Onların ayrıntıcı ve şiirsel anlatımı, İstanbul’un anıtlarının öykü ve söylencelerini yenileyecek, şehrin değişik bir ışık altında görülmesini sağlayacaktır.

ÖYKÜLERİYLE İSTANBUL ANITLARI

160 x 240 mm - 808 sf.

SENNUR SEZER

ADNAN ÖZYALÇINER

2CİLT

Page 32: Evrensel yayıncılık katalog 2013

32

135 x 195 mm - 392 sf.

Altın madencileri ile Anadolu köylüsünün mücadelesinin öyküsü… Hayat Televizyonu Çepeçevre Yaşam Programı yapımcısı ve Evrensel gazetesi İzmir muhabiri Özer Akdemir Anadolu Köylüsünün siyanürcü madencilere karşı mücadelesini ölümsüzleştirdi…

ÖZER AKDEMİR

ANADOLU’NUN ALTINDAKİ TEHLİKEk ış ladağ ’a ağ ı t

135 x 195 mm - 260 sf.

Çev.: Tonguç Ok - 135 x 195 mm - 232 sf.

ÖZER AKDEMİR

KUYUDAKİ TAŞa lman vak ı f la r ı ve bergama gerçeğ i

Elimizde dört dörtlük bir gazetecilik çalışması var. Ulaşılabilen her belge, her bilgi, her tanıklık titizlikle taranmış, ayıklanmış. Yazanın sabır sınırlarını zorlayan bir iğne ile kuyu kazması, ama okurun da sebep-sonuç ilintileri içinde sunulan olaylar dizisini iyi kavramasını sağlayan bir kitap bu. Bergama köylülerinin mücadelelerinin öyküsünü izleyeceksiniz.

PABLO MİRANDA

ÜLKEM TOPRAĞIM VE HALKIM

Pablo Miranda’nın yayınevimizce Ülkem, Toprağım ve Halkım adıyla yayınlanan bu çalışması, “bize anlatılan tarih” diye başlıyor ve egemenlerin yapıp ettikleriyle başlayıp biten bir tarih anlayışını eleştiriyor. Ardından, okul sıralarında okutulan resmî tarih yerine Ekvador halklarının tarihini yazmaya koyuluyor; Ekvador’un doğal güzelliklerinin, verimli topraklarının içinde yoksul bırakılan, sömürülen halkların tarihini... Ve bu tarihi, bütün bir insanlık tarihinin bir parçası olarak kurguluyor.

135 x 195 mm - 184 sf.

RAHŞAN İNAL

KÜRESELLEŞME VE SPORkürese l leşmenin spora e tk i le r i

Rahşan İnal, çalışmasında olguyu (sporda küreselleşmeyi) tüm yönleriyle incelemektedir. Teorik, genel bakışları sayılarla, şekillerle, çizelgelerle somutlaştırmakta, içeriklendirmekte, bütünlüklü biçimde okuyucunun önüne koymaktadır. Büyük sermaye odaklarının işleyişinin yanı sıra, pek az incelenmiş olan göçmen sporcu (spor sanayisinin göçebesi) olgusuna da ışık tutmaktadır.

Page 33: Evrensel yayıncılık katalog 2013

33

Timsahlarla aynı ırmakta yüzmezsiniz, vahşi bir ormana silahsız dalmazsınız, bir aslan karşı dağdan bile kükrese kaçarsınız. Ama yemyeşil bir kırda uzanıp göğe bakarken rahat; çimlerden yavaş yavaş zerkedilen bir zehir varsa, savunmasızsınız. Belki de masallarla mışıl mışıl uykuya dalarsınız. Derken günü gelir sorarsınız: Bir ölü olan Pamuk Prenses’in öpülmesi neden bizi dehşete düşürmez? Yalnızca basit bir öpücük, boğazındaki elmayı nasıl çıkarır? Yoksa ima edilen bir sarsılma mıdır? Hansel ve Gretel’in ailesi tarafından fakirliğe çare olarak ormana atılmaları ve haneye tecavüz, yamyamlık, cinayet, hırsızlıkla devam eden maceralarının anlamı nedir? Elmanın yalnızca kırmızı tarafının zehirlemesi, kırmızı pabuçları sevdiği için ayakları kesilen Karin, Kırmızı Başlıklı Kız… Kırmızı neyin simgesidir? Erkek ona yüklenen koruyucu, savaşçı, maddi gereklerin asıl sorumlusu, manevi alanın ağlaması ayıp kırılganı olmayı benimsemeli midir? Bağımlı bir varlık olarak yetiştirilen kadını, çağın derhal talep ettiği bağımsız kadın modeline geçişte nasıl bir sosyo-ekonomik sistem karşılar? Geleneğin öğütlediği anaç, teslimiyetçi, edilgen, şefkatli, yardımsever, bağışlayıcı, talep eden değil anlaşılmayı bekleyen o yumuşacık kadın; iş hayatının sert, acımasız, rekabetçi, kırılarak değil tavır koyarak kurallarını işleten dünyasında kendine ne tür bedellerle yer açar? Masallar, toplumsal yaşamımızın en berrak aynası olabilir mi? Bu masal analizi kitabında, aslında hep bildiğiniz şeylerle şaşıracaksınız!

MASALLAR VE TOPLUMSAL CİNSİYET

135 x 195 mm - 192 sf.

MELEK ÖZLEM SEZER

Page 34: Evrensel yayıncılık katalog 2013

34

160 x 240 mm - 328 sf.

Ünaldı dokuma işçileri 1996 yılı yazında ağır sömürü ve baskı koşullarına, sigortasız, sendikasız ve kuralsız çalışmaya isyan ettiler. 540 işyerinde 30 gün süren Gaziantep Ünaldı dokuma işçileri direnişine 20 bin işçi katıldı. Antep’in 13 ayrı mahallesine yayılmış, 600 işyerinin 540’ını kapsayan direniş, halı sektöründeki köleci sistemi altüst etti. Okuyacağınız bu kitapta işçilerin duygularına, yaşadıklarına, sevinçlerine, hüzünlerine ve geçirdikleri dönüşüme tanık olacaksınız...

hazırlayan: ALİ KARADAŞ

DİRENİŞİ NASIL DOKUDUK

135 x 195 mm - 272 sf.

ESRA ARSAN

MEDYA GÖZCÜSÜ

İnternet ya da gazete arşivlerinde kaybolup gideceği yerde, derli toplu bir kitap olarak ve her halükârda fikir ve yaklaşım birliği oluşturan bu makaleler, Türk egemen medyasının perişan halini somut olarak gözler önüne seriyor. Ele aldığı konuların çeşitliliği bir yana, hangi konuyu işlerse onu mutlaka hem genel gazetecilik pratiği ve teorisi çerçevesinde konumlandırması hem de dünya gazeteciliği perspektifiyle de irdelemesi açısında da Arsan’ın makaleleri bilgi vermenin yanı sıra ufuk açıyor.Ragıp Duran

135 x 195 mm - 103 sf.

ESRA ERCAN BİLGİÇ

VATAN MİLLET REYTİNGte lev izyon haberc i l iğ inde mi l l i yetç i l i k

Esra Ercan Bilgiç, Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanışından İmralı’ya getirilişine uzanan süreçte, çok izlenen kanalların ana haber bültenlerini inceliyor. Öcalan’ın (yaygın medya diliyle söylersek, çocuk katili/bölücübaşı Apo’nun) yakalanması sürecinde, haber bültenleri kullanılarak ‘biz’ ve ‘öteki’nin nasıl keskin çizgilerle birbirlerinden ayrıldığını gösteriyor.

135 x 195 mm - 134 sf.

“Eğinli Enver Gökçe ile onun kuşağından ve daha sonraki kuşaktan şairler kadar nice hikâyeci ve romancılarımız, Eğin türkülerinin dilini, anlatımını daha da güçlendirerek, topraklarından kopmuş insanlarımızın acı-tatlı gerçeklerini yazıya döktüler. Demek istiyorum ki, ‘Eğin Türküleri’ konusu, kültür sosyolojisi, folklor, karşılaştırmalı halk ve aydın edebiyatları alanlarında araştırmalara girişecek olanlar için bu bakımdan da bir çıkış noktası değerindedir. Pertev Naili Boratav

ENVER GÖKÇE

EĞİN TÜRKÜLERİ

Page 35: Evrensel yayıncılık katalog 2013

35

Darwin adı, organik evrim teorisinde silinmez bir damgadır. Bu teori, yeryüzünde yaşayan ve eskiden yaşayıp tükenmiş türlerin nasıl ortaya çıktıklarını aydınlatma çabasının ürünüdür. Darwin’e varıncaya kadar yaşambilim, dağınık bilgiler toplamından başka bir şey değildi. Darwin teorisiyle bu dağınık bilgileri toparlamıştır. Yaşambilim, Darwin’le birlikte ve ondan sonra materyalist ve diyalektik bir temele oturmuş, gerçekten bir bilim olmuştur.Darwin’in yapıtlarını (“Türlerin Kökeni”, “İnsanın Türeyişi”, “Seksüel Seçme”) Türkçeye kazandıran Öner Ünalan, elinizdeki popüler kitabı, özellikle Türkiye koşullarında yetişmiş kişileri göz önünde tutarak yazmıştır. Kitabında, “Yeryüzündeki canlılar nasıl var oldu ya da türler nasıl ortaya çıktı?” sorusundan başlayarak Darwin’i ve yöntemini tanıtmakta, çağdaşlarıyla ilişkilerini ele almakta, yaşambilimin Darwin’le birlikte ve ondan sonraki gelişmesinin neler gösterdiğini, kısaca Darwin’in bilim tarihindeki yerini anlatmaktadır.

DARWIN NE YAPTI?

135 x 195 mm - 128 sf.

ÖNER ÜNALAN

Page 36: Evrensel yayıncılık katalog 2013

36

Çernışevkiy’in Sanatın Gerçeklikle Estetik İlişkileri isimli tezi Arif Berberoğlu’nun Rusça aslından çevirisi ile ilk kez Türkiyeli okurla buluşuyor.Etkinlik gösterdiği bütün alanlarda devrimci ve yenilikçi olan Çernışevskiy, bilimi devrimci mücadeleden ayırmadı. Hazırladığı tez (Sanatın Gerçeklikle Estetik İlişkileri -1855), felsefe ve estetikte materyalizmi, sanatta gerçekçiliği yüreklice savunan bir tezdi. İnsanın politik ve sosyal baskıdan kurtuluşu için mücadeleye çağrı, sanatın toplumsal öneminin materyalist temelde tanımlanması, gerçekçi yöntemin tanıtlanması, tezin içeriğini oluşturan öğelerdir.Çernışevskiy’in tez savunması büyük bir toplumsal olay oldu. Tez üzerine yapılacak tartışma çok sayıda dinleyiciyi konferans salonuna çekmişti. Devrim yanlısı gençlik temsilcileri, Çernışevskiy’in konuşması sırasında onu onayladıklarını ve takdir ettiklerini açıkça gösterdiler. Çernışevskiy, tezine karşıt düşüncelerle itiraz eden akademisyenlere sıkı ve kuşkuya yer bırakmayacak yanıtlar verirken, profesörlerin oturduğu koltuklarda gözle görülür bir hareketlenme yaşanıyordu. Tez, idealist estetiğin taklitçilerine korkunç bir darbe vurdu.

SANATIN GERÇEKLİKLE ESTETİK İL İŞKİSİ

Çev.: Arif Berberoğlu -135 x 195 mm - 136 sf.

N.G. ÇERNIŞEVSKİY

Page 37: Evrensel yayıncılık katalog 2013

37

“Deprem 7.2 Irkçılık 77.2” başlığını taşıyan bu çalışma, Van-Erciş’te meydana gelen depremden sonra, Türkiye’de ağır bir hastanın kendini koyvermesi gibi bir kez daha açılıp saçılan nefreti, ötekileştirmeyi eksen alıyor.Deprem acısıyla boğuşan, yüzlerce ölüyü toprağa vermeye çalışan bir kente, bir halka hangi “İnsanlar” hangi “Duygularla” taş, sopa, bayrak, kirlenmiş regl bezi, Kuran-ı Kerim ve küfür yazılı kâğıtlar gönderir? Bunu yapanlar, toplum içinde hakikaten azınlıkta mıdır? Bunu yapabilenler, hangi inanca, hangi ulusa, hangi politik duruşa mensuptur? İyi ama bütün bunlar birdenbire mi oluştu? Bu davranışları bize hangi “Tarih” armağan etti? Edebiyatta, müzikte, atasözünde, sanatın diğer dallarında, şakalaşmalarda, basında, eğitimde, gündelik yaşamda ırkçılık nasıl şekillendi? Kaç tür ırkçılık var? Kaçı gizliden gizliye, kaçı açıktan açığa yürüyor?Tevfik Taş’ın bu çalışması düşmanlıktan medet ummacılığı, akan kanı zafer sanmayı, aşağılamayı, horlamayı, bütün bir halk için fenalıklar istemeyi ve ırkçılığı irili ufaklı vargı biçimleriyle sorgulamayı amaçlıyor . Ancak elinizdeki kitabın çok geniş kapsamlı bir sorusu daha var: Bugün, Barış isteyenler salt romantik, soyut bir olgudan mı söz ediyor? Barış isteyenlerin nasıl bir kültürel ortama gereksinimi var? Barış kültürü yaratılmadan, büyütülmeden kalıcı bir barış olanaklı mıdır? Peki ama bütün bunlar Barış olmadan olanaklı mıdır?

DEPREM 7.2 IRKÇILIK 77.2

135 x 195 mm - 200 sf.

TEVFİK TAŞ

Page 38: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 39: Evrensel yayıncılık katalog 2013

39

Page 40: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Evrensel Basım Yayın, ilk kitaplarından başlayarak işçi sınıfının, ezilen halkın aydınlanması, aydınlatılması için çaba göstermiştir. Kitleyle iletişim kurarak onları hem bilgilendirip bilinçlendirmek, hem de kültürel ve sanatsal açıdan beğeni düzeylerini yükseltmek amacında olmuştur.Roman bu amaca ulaşmanın yollarından biri olarak büyük önem taşır. Özellikle insanı, toplumu, tarihsel, siyasal, ekonomik ve toplumsal bir çerçeve içinde insani boyutlarıyla duyguyu, düşünceyi, acıyı, sevinci, kavgayı, barışı, öfkeyi, sevinci yaşamsal süreciyle anlatma, aktarma gücüne sahiptir. İnsanların haksızlığa uğramasının, sömürülmesinin, savaşlarla her türlü yıkıma uğratılmasının acımasızlığını da belirtir. Böylece insanla toplumu değiştirip dönüştürecek bir ortamın sağlanmasında, barış günlerine umut bağlanmasında yardımcı rol üstlenebilir.Geçmişte ya da günümüzde olup bitenleri anlatırken siyasal, toplumsal, ekonomik, insani çelişki ve aykırılıkları irdelerken özellikle de emek-sermaye çelişkisindeki haksızlıkları, baskı ve zulmü ortaya çıkarırken gelecekte nasıl bir düzen kurulacağının ipuçlarını vererek aydınlık bir geleceğin umudunu yükseltir.

Page 41: Evrensel yayıncılık katalog 2013

41

Ateşi Çalmak, Karl Marx ve döneminin belgesel romanıdır. Tamamı beş cilt halinde yayına hazırlanan bu büyük eser, biyografik bir romanın alışılmış sınırlarını aşan bir konu ve ayrıntı zenginliğine sahiptir.1. Cilt: Karl Marx’ın Gençliği; Karl Marx’ın çocukluk ve gençlik yılları ile aynı dönemdeki büyük mücadeleleri anlatır. Fransa’da 1831 Lyon Ayaklanması, İngiltere’de Chartistler, Almanya’da Hessen Prensliği’nde “Kulübelere Barış, Saraylara Savaş” şiarıyla eyleme geçen proleterler ve köylüler... 2. Cilt: Fırtınanın Ortasında; Marx ve Engels’in birlikte mücadeleye karar verdikleri andan başlayarak 1848 devrimleri sonrasına kadar uzanan çalkantılı dönem, bir “devrim kıtası” görünümü kazanan Avrupa’nın tüm devrimci karakteristikleri anlatılıyor. 3. Cilt: Sınamalar; 1848 devrimlerinin yenilgisinden I. Enternasyonal’in kurulduğu 1864 yılına kadar uzanan Avrupa çapında koyu bir gericilik ve işçi hareketinde durgunluğun egemen olduğu dönem, belli başlı özellikleri ve olaylarıyla canlandırılıyor. Bu yıllar, Marx’ın temel eseri Kapital’in yazılış sürecini de kapsıyor. 4. Cilt: Yaşamın Doruğu; İşçi hareketini Enternasyonal çatısı altında birleştirme çabalarını, aynı dönemde yayınlanan Kapital’in yankılarını ve an an, çarpıcı betimlemelerle Komün günlerini anlatıyor. 5. Cilt: İkinci Keman; Marx’ın ölümünden sonra Engels’i, onun, Kapital’in 2. ve 3. ciltlerini yayına hazırlama çabasını, sosyalist hareketin gelişimini anlatır.

ATEŞİ ÇALMAK

GALİNA

SEREBRYAKOVA

Çev.: Nurşen Özkan, Ali Rıza Dirik - 135 x 195 mm - 2024 sf.

5CİLT

Page 42: Evrensel yayıncılık katalog 2013

42

Çev.: Mehmet Özgül - 135 x 195 mm - 190 sf.

Tröst adlı romanım bir Amerikan tröstünün etkinlikleri sonucu Avrupa’nın yok edilişinin tarihidir. Bu aynı zamanda bir taşlama, bir yergi olup, şimdi bile onu ‘Üçüncü Dünya Savaşının Olayları’ başlığı altında yeniden yazabilirim.

İLYA EHRENBURG

TRÖST

Çev.: Mehmet Özgül - 135 x 195 mm - 168 sf.

Çev.: Sabahattin Ali - 135 x 195 mm - 189 sf.

Çev.: Bülent Daş, Nihal Uzan - 135 x 195 mm - 311 sf.

İLYA EHRENBURG

ON ÜÇ PİPO

On Üç Pipo, elden ele dolaşan on üç tane pipo aracılığı ile kapitalist toplum yapısının mahvolmakla tehdit ettiği basit insanların yazgısına eğilir, sınıf çelişkilerini tüm keskinliği ile iğneleyici, ironik bir dille ortaya serer.

IGNAZIO SILONE

FONTAMARA

Türkçeye Sabahattin Ali tarafından çevrilip, ikinci emperyalist paylaşım savaşı döneminde 1943 yılında yayınlanan Fontamara; yoksul bir İtalyan kasabasında Mussolini faşizminin iktidara geldiği dönemi anlatır.

KONSTANTİN FEDİN

İLK SEVİNÇLER

İlk Sevinçler ve Olağandışı Bir Yaz’da, birbirine, ahlaki değerler, yaşam tarzı, tanıklık ettikleri tarihsel olayların doğası bakımından taban tabana zıt iki dönem anlatılır. İlk Sevinçler’de, Çarlık Rusyası’nda bir uyanış dönemi olan 1910 yılından başlayarak devrim öncesi Rusya’nın genel görünümü verilir. Çökmekte olan bir küçük burjuva toplumu; ahlaksal değerleri, toplumsal eylemden kopuk aydınları, az sayıdaki işçi ve devrimcinin mücadelesiyle romana yansır.

Page 43: Evrensel yayıncılık katalog 2013

43

Çev.: Nice Damar - 135 x 195 mm - 640 sf.

Çev.: Burhan Arpad - 135 x 195 mm - 848 sf.

İlk Sevinçler ve Olağandışı Bir Yaz’da, birbirine, ahlaki değerler, yaşam tarzı, tanıklık ettikleri tarihsel olayların doğası bakımından taban tabana zıt iki dönem anlatılır.Olağandışı Bir Yaz’da kurulmakta olan yeni Sovyet toplumunun karşı karşıya olduğu güçlükler, emekçi sınıfların çabaları, aydınların yaşadığı çelişkiler ve geçirdikleri dönüşümler anlatılır. Devrimin Denikin’in Beyaz Orduları’nı ve onun destekçisi dış güçleri yendiği günlerin, 1919 yılının romanı Olağandışı Bir Yaz. Devrim öncesinin anlatıldığı İlk Sevinçler’in devamı olan bu iki cilt, hem roman kahramanlarının yaşamlarının hem de bütünüyle açık aktarılmamış olayların arka planlarını da yansıtıyor. Romanda Çarlık döneminde profesyonel devrimcilerin çalışmaları, yaşamları anlatılırken, ilk cilde ek yapılmakla yetinilmiyor, dünyayı sarsan bir devrimin kökleri de açıklanıyor. Konstantin Fedin’in, Stalin Ödülü’nü kazanan bu romanı, güzel bir gelecek için savaşanların çabalarının boşa gitmediğinin kanıtı.

DİMİTIR DİMOV

TÜTÜN 1-2

Tütün, Bulgaristan’da Nazilerle işbirliği yaparak büyük bir ekonomik ve siyasal odak haline gelen tütün tröstünün ve bu fabrikadaki direnişçi işçilerin birbirlerinden derin bir uçurumla ayrışan çıkarlarının çatıştığı noktada sergilenen bir ülke haritasıdır. Sosyalist Gerçekçi akımın ustalarından Dimitır Dimov, faşizmin ekonomik ve siyasal yayılmacılıkla başlayıp açık işgale dönüşen egemenliğine karşı, Bulgar işçi ve emekçilerinin verdiği partizan mücadelesinin destanını yazıyor.Tütün; insanı hiçe sayan eski bir dünyanın çatlaklarından doğarak serpilen ve eski kabuğu parçalayan yeni ve insani bir dünyanın öyküsü, yüzyılın ortasındaki yangının ortasında yeşeren umudun aynası.

KONSTANTİN FEDİN

OLAĞANDIŞI B İR YAZ 1-2

Page 44: Evrensel yayıncılık katalog 2013

44

Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga’dan oluşan nehir roman, 20. yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir.Savaşın ayak seslerinin duyulduğu 1930’ların ikinci yarısından, soğuk savaş rüzgârlarının Avrupa’yı içine aldığı 1950’li yıllara kadar uzanan dönemi kapsayan bu eserin ilk kitabını oluşturan Paris Düşerken’de, yayılmacı Hitler faşizminin işgali altındaki Paris’te toplumun farklı kesimleri üzerine projektör tutulur. Bir yanda işgalcilere çıkar hesaplarıyla bağlı olan yönetici elit ile burjuvazi, diğer yanda faşizme karşı yurt savunması için örgütlenen direnişçiler bu saflaşmanın iki ana kesimini oluşturmaktadır. İşgal günlerinde, her şeylerini geride bırakarak, kafileler halinde kentlerini terk eden Parislilerin trajedisi, uluslararası diplomasinin satranç tahtasında yapılan hamleler, cepheden gelen bozgun haberleri, direniş hareketini örgütleme çabaları...Yüzyılın en büyük romanlarından sayılan ve sayısız dilde basılarak milyonlarca insan tarafından beğeniyle okunan bir klasik.

PARİS DÜŞERKEN

İLYA EHRENBURG

Çev.: Attila Tokatlı - 135 x 195 mm - 614 sf.

Page 45: Evrensel yayıncılık katalog 2013

45

Çev.: Aydın Emeç - 135 x 195 mm - 924 sf.

Çev.: Mazlum Beyhan - 135 x 195 mm - 992 sf.

İLYA EHRENBURG

DİPTEN GELEN DALGA 1-2

Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga’dan oluşan nehir roman, 20. yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir.Üçlemenin bu son cildi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan yeni dünyayı anlatıyor. 20. yüzyılın ortasında büyük bir yara açarak beliren dehşet bitmiştir ama, şimdi daha sinsi ve daha gizli bir savaş başlamıştır. Dolayısıyla, o önüne çıkan her şeyi yakıp kavuran fırtına dinmiş gibi görünse de, küller arasında kalan kordan yeni fırtınalar körüklenmektedir. Ehrenburg bu kitabında soğuk savaşın ilk yıllarına ayna tutuyor. Faşizmin yıkamadığı Sovyetler Birliği’ne karşı ABD’de yapılan planlar, Pentagon’dan Paris hükûmetine kadar uzanan entrikalar ekseninde hayata geçirilirken, sosyalizm ve kapitalizm arasındaki savaşın yeni cephesinde yaşayan direniş güçleri de yeni durum için mevzilenmektedir. Yüzyılın en büyük romanlarından sayılan ve sayısız dilde basılarak milyonlarca insan tarafından beğeniyle okunan bir klasik.

Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga’dan oluşan nehir roman, 20. yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Üçlemenin bu cildi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’nın ortasından başlayarak Moskova’ya kadar uzanan Nazi dehşeti sırasındaki ölüm kalım mücadelesini anlatıyor. Bir yandan olağan bir biçimde sürüp giden günlük yaşam, bir yandan kan ve barut kokuları arasında dişe diş süren bir kavga. Ehrenburg, Fırtına’da, büyük bir coğrafyanın panoramasını çıkararak yüzyılın en sancılı yıllarını belgeliyor. Karar vermenin ölüm kalım sorunu olduğu o yıllarda, adım adım Sovyetler Birliği’nin içlerine doğru ilerleyen Nazi güçlerine karşı verilen mücadele, karşı sınıflarda da çözülmeler yaratarak gelişirken diplomasinin incelikleri ile savaşın hoyratlığı arasındaki mesafe de kısalıyor. Ehrenburg, savaşın küçük ayrıntıları kadar cephe gerisindeki politik manevraları da bir tarihçi titizliği ve yazarın ustalığıyla aktarıyor. Fırtına, küçük ayrıntılarla anlamlandırılabilen büyük kapışmanın romanı. Yüzyılın en büyük romanlarından sayılan ve sayısız dilde basılarak milyonlarca insan tarafından beğeniyle okunan bir klasik.

İLYA EHRENBURG

FIRTINA 1-2

Page 46: Evrensel yayıncılık katalog 2013

46

Çev.: Gülşah Özer - 135 x 195 mm - 336 sf.

Özgün adı Cwmardy olan “Madencinin Sınav Günleri”nin birinci cildi, İngiltere’de Güney Galler bölgesindeki maden işçilerinin, 1921’den itibaren 30 yılını kapsayan bir belgesel roman. Lewis bu kitapta, artık tarihe karışmış ama unutulmayan bir direnişi arkeolojik kazı yapar gibi gün yüzüne çıkarıyor. Bir işçinin kaleminden “içerden yazılmış” olan “Madencinin Sınav Günleri”, olağan ama yine de eşsiz bir deneyimin öyküsü.

LEWIS JONES

b i r madenc i kasabas ın ın öyküsü - 1MADENCİNİN SINAV GÜNLERİ

Çev.: Özlem Koşar - 135 x 195 mm - 126 sf.

Çev.: Arif Berberoğlu - 135 x 195 mm - 120 sf.

EMMANUİL KAZAKEVİÇ

ek im öngününde len inMAVİ DEFTER

Kazakeviç, belgesel roman türünün başarılı bir örneğini oluşturan bu kitabında, 1917 Şubat Devrimi’nden sonra her şeyin büyük bir hızla değiştiği o fırtınalı dönemde Lenin’in taktiklerini, uzak görüşlülüğünü, çalışma tarzını, en zor anda gösterdiği soğukkanlılık ve cesareti, yoldaşlarıyla ve sıradan emekçilerle ilişkilerini canlı bir şekilde anlatmaktadır.

EMMANUİL KAZAKEVİÇ

YILDIZ

“Yıldız” Kazakeviç’in, Sovyetler Birliği’nde tanınmasını sağlayan ilk romanı. Anti-faşist savaşa keşifçi olarak katılan Kazakeviç, ‘Yıldız”da, Sovyet keşifçilerinin mücadelesi ekseninde faşist işgalcilere karşı verilen büyük mücadelenin bir kesitini işler. Koca bir ‘yeryüzü’ aydınlık kalsın diye ışık saçarak sönen bir ‘yıldız’ kümesinin hüzün verici, öfke bileyici öyküsü...

Çev.: Gülşah Özer - 135 x 195 mm - 366 sf.

Madencinin Sınav Günleri’nin (Cwmardy) devamı niteliğindeki Olgunlaşma 1939’da yayınlandı. Lewis Jones’un “Bir madenci kasabasının öyküsü” üst başlığı ile ortaklaştırdığı bu iki romanda, yirminci yüzyılın başlarında İngiltere’nin Güney Galler bölgesinde kömür ocaklarıyla ünlü bir kasaba anlatılıyor. Madenci hareketinin olgunluk dönemini anlatan Olgunlaşma, yazarın ilk kitabı gibi hem edebiyat düzeyi yüksek, hem belgesel önemi büyük bir roman.

LEWIS JONES

b i r madenc i kasabas ın ın öyküsü - 2OLGUNLAŞMA

Page 47: Evrensel yayıncılık katalog 2013

47

Çev.: Olcay Geridönmez - 135 x 195 mm - 447 sf.

Emmanuil Kazakeviç Türkiyeli okurun, yayınevimizin daha önce yayınladığı Mavi Defter ve Yıldız adlı romanlarıyla tanıdığı bir Sovyet yazarıdır. Dünya tarihinin önemli dönemeçlerini, bu dönemeci yaratanların ve yaşayanların kişilikleriyle birlikte anlatır. Oder Kıyısında İlkbahar, Sovyet Ordusu’nun 2. Dünya Savaşı’nı kazandıktan sonra Berlin’e yürüyüşünü öykülüyor. Zafer kazanmış herhangi bir orduyla, insanlık, özgürlük ve eşitlik için dövüşmüş bir ordunun farkı, Kazakeviç’in dikkatli ve ironik anlatımıyla belirginleşiyor.

EMMANUİL KAZAKEVİÇ

ODER KIYISINDA İLKBAHAR

Çev.: Olcay Geridönmez - 135 x 195 mm - 448 sf.

Çev.: Şemsa Yeğin - 135 x 195 mm - 128 sf.

Çev.: Nihal Şen - 135 x 195 mm - 512 sf.

BRUNO APITZ

KURTLAR ARASINDA ÇIPLAK

LARISSA REISSNER

HAMBURG BARİKATLARI

1923’te Hamburg’da patlayan ama yenilgiyle sonuçlanan ayaklanmanın öyküsü Hamburg Barikatları. Arşivi sadece emniyet müdürlüklerinde tutulan, anılarda izi bile kalmasın diye uğraşılan bastırılmış bir ayaklanmanın işçi kahramanlarının özel ama yine de birbirine benzer hayatları usta bir yazarın elinden bu kitapta ölümsüzleşti.

Bruno Apitz’ın romanlaştırdığı 2. Dünya Savaşı’nın son yılında gerçekleşen Buchenwald isyanı, dünyanın başına musallat olan faşizmin karanlık koşullarında bile insanın yeteneklerinin ne kadar uçsuz bucaksız olduğunu kanıtlayan tarihsel bir anıt gibi çıkıyor karşımıza. İnsanlığın faşizmden çektiği acılar asla unutulmasın diye, direnişçilerin söylediği bu özgürlük türküsüne kulak vermek gerekiyor.

ANTON MAKARENKO

KULELERDE BAYRAKLAR

Kulelerde Bayraklar, yalnız dünün değil, bugünün de büyük öyküsüdür. Potansiyel suçlu olarak görülen sokak çocuklarının yeteneklerinin açığa çıkartılarak özgüvenli insanlar haline getirilmesi ve Sovyet toplumuna kazandırılmasının öyküsü. Ünlü Sovyet eğitimcisi Makarenko bu kitabında, kendi disiplinlerini ve hukuklarını kendileri belirleyen, kendi kendilerini yönetmeyi öğrenen, çalışmayı bir angarya değil de insani bir zorunluluk ve zevk olarak görmeyi öğrenen 1 Mayıs Kolonisi’ndeki gençlerin yaşamını dile getiriyor.

Page 48: Evrensel yayıncılık katalog 2013

48

Çev.: Burhan Arpad - 135 x 195 mm - 231 sf.

Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Georgi Dimitrof’un hayatını anlatan Kamen Kalçef’in biyografik romanı Proleter Devrimci Dimitrof, ülkemizde de çok iyi tanınan büyük devrimci için yazılan en güçlü eserlerden biridir. Bulgaristan’daki devrimci savaşı, faşizme karşı işçi sınıfıyla birlikte emekçi halkın oluşturduğu halk cephesi özgün bir anlatımla dile getirilmektedir.

KAMEN KALÇEF

PROLETER DEVRİMCİ DİMİTROF

Çev.: Suat Derviş - 135 x 195 mm - 376 sf.

Çev.: Mazlum Beyhan - 135 x 195 mm - 384 sf.

Çev.: Emin Türk Eliçin - 135 x 195 mm - 240 sf.

HENRI BARBUSSE

ATEŞ

“Henri Barbusse’ün Ateş’ini okumayan bir işçinin, bir emekçinin ve hakiki aydının kafası bir parça yarımdır. Ve bu kitabı çevirerek kütüphanesine sokmayan bir dil, insan kafası ve yüreğinin en büyük değerlerinden birinden mahrum kalmış demektir. Bence bugün Henri Barbusse için yapılacak ilk iş Ateş’in Türkçeye çevrilmesi olmalıdır.”Nâzım Hikmet

MAKSİM GORKİY

ANA

Bir başkaldırı ve umut romanıdır Ana… Dayak ve yoksulluktan insanlığını unutmuş bir kadının, sosyalist dünya görüşünü benimsemiş genç bir işçi olan oğlunun tutuklanmasından sonra, dünyanın değiştirilebilir olduğunu keşfetmesinin hikâyesidir. Toplumcu gerçekçi edebiyatın ilk örneği ve başyapıtı sayılan Ana, Gorkiy tarafından 1906 yılında Amerika’da kaleme alınmış, aynı yıl New York’ta yayımlanmıştır. Bütün dünyada büyük yankı uyandıran roman, iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde pek çok dile, hatta bu arada Türkçeye çevrilmiş.

JACK LONDON

DEMİR ÖKÇE

Demir Ökçe, ilk yayınlandığı 1906 yılından bu yana elden düşmeyen bir edebiyat başyapıtıdır. Ezilenlerin sömürenlere karşı verdiği mücadeleyi büyük bir başarıyla işleyen bu öncü eser, yüz yıl boyunca ilerici kuşaklar için bir eğitim kitabı olmuş, ezilenleri konu alan yazarlara esin vermiştir. Eserin, büyük edebiyatçılarımızdan Sabahattin Ali’nin başlayıp dil ustası Emin Türk Eliçin’in tamamladığı Türkçedeki ilk çevirisini sunuyoruz.

Page 49: Evrensel yayıncılık katalog 2013

49

MİHAİL ŞOLOHOV

Ve Durgun Akardı Don bir Kazak ailesi ekseninde Don bölgesini ve savaşın, devrimin ve iç savaşın bölgeye yansıyışını, çok yönlü, derinlemesine ama sade bir şekilde dile getirir. Eserin birinci cildinde Don Kazaklarının Çar dönemindeki yaşam koşulları, gelenekleri görenekleriyle anlatılır. İkinci cilt, Birinci Dünya Savaşı yılları ve 1917 Ekim Devrimi’ne ayrılmıştır. Üçüncü ve dördüncü ciltlerde Don Kazaklarının ayaklanmaları, Don bölgesinde kurulan bağımsız cumhuriyetler, iç savaş ve Avrupa’nın bu iç savaştaki rolü irdelenir. Canlı bir belgesel ve çağdaş bir destan sergiler Şolohov. Bozkır çiçekleri kadar canlı ve birbirine benzemez insanlarıyla, yaşanmışlığın sahiciliği ve olağanüstü anlatımıyla Ve Durgun Akardı Don, bütün zamanların en önemli romanlarındandır.

VE DURGUN AKARDI DON

Çev.: Tektaş Ağaoğlu - 135 x 195 mm - 1628 sf.

4CİLT

Page 50: Evrensel yayıncılık katalog 2013

50

ÇERNİŞEVSKİY

NASIL YAPMALI 1 -2

Çev.: Mazlum Beyhan - 135 x 195 mm - 566 sf.

Çev.: Necla Işık - 135 x 195 mm - 304 sf.

Çev.: Mazlum Beyhan - 135 x 195 mm - 286 sf.

Çernişevskiy Nasıl Yapmalı?’yı 4 Aralık 1862 ile 4 Nisan 1863 arasını kapsayan dört aylık sürede, Petropavlovsk zindanında yazdı. Ama dört ayda yazılan bu romanın Rus toplum hayatı üzerinde yarattığı sarsıntı öyle büyük oldu ki, Dostoyevskiy ve Tolstoy’dan Kropotkin ve Lenin’e kadar pek çok yazın ve eylem adamı, kimi yerin dibine batırarak, kimi yücelterek Nasıl Yapmalı?’yı konuştu, tartıştı. Kropotkin’in belirttiğine göre Nasıl Yapmalı?, dönemin Rus gençliği için bir tür siyasal program niteliğine büründü. Nasıl Yapmalı?’nın içeriği son derece kapsamlıdır. Yine de, bu roman neyi anlatıyor sorusuna yeni insanları anlatıyor denilse bu hem kısa, hem de doğru bir yanıt olacaktır.Nikolay Gavriloviç Çernişevskiy (1828-1889) Rus devrimci demokrat, bilim adamı, yazar, eleştirmen. Rusya’da 60’lı yıllar devrimci hareketinin önderi, ‘Toprak ve Özgürlük’ hareketinin ideolojik esinlendiricisi oldu. 1862 yılında tutuklandı ve Petropavlovsk kalesine kapatıldı. Herzen’le ilişkide olmakla ve ‘Köylülere...’ başlıklı bildiriyle ‘halkta öfke ve infial yaratmak’la suçlanıyordu. Ortada hiçbir kanıt bulunmadığı halde Sibirya’da 7 yıl kürek ve ömür boyu sürgün cezasına çarptırıldı. 1864 yılında gönderildiği Sibirya sürgününden ancak 19 yıl sonra, 1883 yılında dönebildi. Felsefe, toplumbilim, etik, estetik, pedagoji üzerine ciddi araştırmalar yaptı, çok sayıda bilimsel makale yazdı. 1863 yılında yazdığı Ne Yapmalı? ve 1867-69 yıllarında yazdığı Prolog adlı romanlarında sosyalist idealleri işledi. Pek çok Rus devrimci kuşağının yetişmesinde büyük etkileri olan devrimci tipleri yarattı.

JEAN FRÉVILLE

EKMEĞİ TAŞTAN

‘Goncourt ödülüne layık, özlü, çok güzel bir kitap. Gelecekteki kitaplarınızla bu ödülü hak edeceğinizi umuyorum, zira böylesi bir yapıt gelecek hakkında da çok şeyler vaat ediyor.’ Roman Rolland

RADİ FİŞ

bir anadolu hümanist i MEVLÂNA

Mevlâna, “İnsan yüreğinin mucizeleri”nden başka bir mucizeye inanmamış; dogmaların boyunduruğuna karşı, insan ruhunun özgürlüğünü öne çıkarmıştır. Dinsel çelişkilerin en yüksek olduğu Haçlı Seferleri döneminde din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin bütün insanların eşit olduğunu, insanın yüceliğini savunmuştur. Radi Fiş bu kitabında tarihsel hakikate bağlı kalarak Mevlâna’nın hayatını roman formu içinde sunuyor. Yirmi yıllık bir çalışmanın ürünü olan kitapta, insancıl, eşitlikçi ve özgürlükçü gerçek Mevlâna anlatılıyor.

Page 51: Evrensel yayıncılık katalog 2013

51

Şeyh Bedreddin, günümüzden altı yüz yıl önce yaşadı. Dönemin en büyük düşünürlerinden biri olarak çağını çok çok aşan cesur fikirler ileri sürdü, güçlü bir toplumsal adalet ve özgürlük özlemini dile getirdi. Amacını gerçekleştirmek üzere, ezilmiş Türk, Rum, Yahudi... emekçilerini bir araya getirip eğitti. Osmanlı yönetimine karşı Anadolu tarihinin en önemli köylü ayaklanması onun adıyla anıldı. Ben de Halimce Bedreddinem, bu büyük halk hareketinin belgesel romanı. Türk ve Osmanlı tarihine yoğunlaşan Sovyet yazar Radi Fiş, ayaklanmanın yaşandığı dönemden bugüne kalmış tüm belgeleri titizlikle incelemiş ve dönemin ayrıntılı bir resmini çıkarmış ortaya. Hem karanlık ortaçağ, Osmanlı devlet yönetimi, taht kavgaları, hem de Osmanlı’nın baskısı altındaki halkın yaşayışı; hem dinsel bir örtü altında gelişen muhalefet düşüncesi, hem halk isyanı başarılı, akıcı bir roman tekniğiyle anlatılıyor. Günümüze ışık tutan bir geçmişin gerçekçi romanı.

BEN DE HALİMCE BEDREDDİNEM

RADİ FİŞ

Çev.: Mazlum Beyhan - 135 x 195 mm - 430 sf.

Page 52: Evrensel yayıncılık katalog 2013

52

135 x 195 mm - 237 sf.

135 x 195 mm - 215 sf.

135 x 195 mm - 304 sf.

YÜCEL SARPDERE

CAN DOSTU

Yücel Sarpdere, büyük ilgi gören ve bugüne dek 20 binlik bir satış rakamına ulaşan “Vatandaş Abuzer”den sonra, ikinci romanı “Can Dostu” ile okur karşısında. Can Dostu, özgün bir dostluk, bağlılık ve mücadele romanı. Zihinsel gelişimini tamamlayamamış, anasız babasız bir genç ile onu yanlarına alan olgun bir devrimci karı koca olan Oya ve İbo arasındaki dostluk ilişkisi, bizi yoksul bir gecekondu mahallesinin yaşamının ve olaylarının içine çekiyor.

YÜCEL SARPDERE

PARALI ASKER

Sarpdere kara mizah tarzındaki yeni kitabı ile okurun dikkatini bir kez daha toplumsal gerçeklere ve yaşanan çelişkilere çekiyor. Bunu yaparken de güçlü bir eleştiri silahına başvuruyor: Mizah! Paralı Asker, toplumsal yaşantımıza şekil veren kurum ve kuralların absürt yapılanmasını bir şehrin kurtarılma hikâyesi içerisinde anlatırken bir solukta okuma isteği uyandıran bir çalışma.

YÜCEL SARPDERE

KIZILCIK OPERASYONU

Askerliği bir türlü bitmeyen “kıdemli” asker Dilaver’i tesadüfler önce sürgün bölüğüne, ardından da Somali’ye gidecek Türk bölüğüne taşır. Sonra onu, küçük bir kıyı kasabasında görürüz… Katıla katıla gülme isteği uyandıran kitap, bizi dünyanın gerçekleriyle yüz yüze getirerek ağzımızda acı bir tat da bırakıyor…

Çev.: Hikmet Vardar - 135 x 195 mm - 456 sf.

İVAN POPOV

KAVGANIN ŞAFAĞI

Rusya’da 1905 Devrimi yenilmiş, ağır gericilik ve suskunluk yılları başlamıştır. Ülke, Çarlık çizmeleri altında karanlık bir hapishane görünümündedir. İşçi hareketi bastırılmış, devrimci örgütler dağıtılmış, aydın kitle devrimden uzaklaşmıştır. Kavganın Şafağı, devrimin yenilginin küllerinden yeniden dirilişinin romanıdır. Okuyun; benzer bir gericilik döneminden geçmiş bir ülkenin insanları olarak size de yeterince tanıdık gelecektir.

Page 53: Evrensel yayıncılık katalog 2013

53

General bir başka gardiyana döndü: “Buradaki tutukluların statüsü nedir?” Gardiyan soruyu pek anlayamamıştı. Bir şeyler söylemek istiyordu ama kem küm ediyordu. General bu kez soru şeklini değiştirdi: “Yani evladım” dedi “Buradaki tutuklular normal tutuklular mıdır?” Asker bu kez soruyu anlamanın şevkiyle gırtlağını yırtarcasına cevap verdi. “Hayır komutanım.” “Ya nasıl tutuklulardır?” “Anormal tutuklulardır komutanım.” “Peki normal tutuklularla, anormal tutuklular arasındaki fark nedir?” “Normal tutuklular, normal cezaevlerinde bulunurlar komutanım. Hırsızlar, esrarcılar, ırza geçenler normal tutuklulardır. Vatanı yıkmaya kalkışanlar anormal tutuklulardır!” “Peki bunlara nasıl davranırız?” “Anormal komutanım!”

VATANDAŞ ABUZER

135 x 195 mm - 288 sf.

YÜCEL SARPDERE

Page 54: Evrensel yayıncılık katalog 2013

54

135 x 195 mm - 200 sf.

Yazılar Filmatik’te Avrupa’ya çalışmaya giden baba-anne-oğul’dan oluşan bir ailenin öyküsü anlatılıyor. Fakat anne, gittikten hemen sonra yurduna geri döner. Baba-oğul orada yıllarca birlikte yaşarlar. Çocuk delikanlı olunca artık tam bir Hollandalıdır; dilinden, davranışlarından onu yabancı saymak olanaksızdır.Bir sinema filmi senaryosu ile iç içe ve birbirine geçişlerle ilerleyen roman, daha sonra filme de uyarlandı.

YILMAZ ONAY

YAZILAR FİLMATİK

135 x 195 mm - 655 sf.

NEJAT ELİBOL

DİRENEN HALİÇ 1-2

Direnen Haliç, yazarı da işçi olan bir işçi romanı. Bir zamanlar fabrikalarla çevrili olan Haliç’in Alibeyköy ucundaki iki fabrikada yaşanan olayları, sürdürülen uzun direnişi konu alıyor. Olayları sürükleyici bir dille anlatırken, işçilerin fabrika ve mahalle hayatları, iç dünyaları da başarıyla sergileniyor. Bu romanla, işçi hayatının ve mücadelesinin bir dönemi başlıca özellikleriyle resmedilmiş oluyor. Direnen Haliç, işçi sınıfımızın kimi kazanımlarla, kimi yenilgilerle sonuçlanan daha iyi, yaşanır bir hayat için verdiği uzun mücadelenin belgesel özellikler taşıyan canlı bir kesiti.Nejat Elibol 1953’te İzmit’te doğdu. 1964 yılından bu yana İstanbul’da oturuyor. Okul yaşamını lise 2’de sonlandırıp, İstanbul Haber Ajansı’nda muhabir olarak başladığı çalışma yaşamını, 1972 yılında fabrika işçiliğine adım atarak sürdürdü. Tornacı çıraklığı ve döküm işçiliğinden sonra Sungurlar Kazan Fabrikası’nda kaynak işçiliğini seçti. Sungurlar direnişinin sonrasında DİSK Basın Yayın servisinde bulunduğu kısa dönemin ardından Petrol Ofisi Haramidere’de 1995 yılına kadar kaynak işçisi olarak çalıştı. Petrol Ofisi’nde temsilciyken 1995’te seçildiği Petrol-İş İstanbul Şube Başkanlığı görevinden 1998 yılında ayrılarak kendini tamamen yazmaya adadı. Evli ve bir kızı var. Direnen Haliç romanı yayınlandığı 1989 yılında Akademi Kitabevi Özendirme Ödülü’nü aldı. Yıkık Evde Düş, Yolculuk, Haydar Bey ve Masallar Anlatıcısı Şehrazat, yazarın yayınlanmış öteki romanlarıdır.

135 x 195 mm - 248 sf.

Yılmaz Onay bu romanda, 12 Eylül’ün karanlığında belli belirsiz başlayan bir ilk gençlik aşkının öyküsünü 2000’li yıllara taşırken, varoşlardan “mutena semtler”e, yanmayan sokak lambalarından holding gazetelerine uzanan sürükleyici bir toplumsal panorama çiziyor. Oyun Değil!, satın alınıp okunmayan türden değil, bir kez kapağını açınca elden bırakmaksızın “okunacak” bir roman! Perde açılınca, oyuncularla birlikte duyarak, düşünerek, gülerek, yerine göre gözyaşıyla ama tartışarak yaşanan bir oyun gibi...

YILMAZ ONAY

OYUN DEĞİL

Page 55: Evrensel yayıncılık katalog 2013

55

135 x 195 mm - 336 sf.

Sarı İt, edebiyatımızın ilk işçi romanlarındandır. İşçi sınıfının toplumsal hayata ağırlığını koyduğu, grevlerin filizlenip serpildiği bir dönemi, 1960’lar Türkiyesini konu alır. İşçilerin çalışma koşulları, patronlarla girdikleri mücadeleler, işçi-sendika ilişkileri, işçilerin yaşadığı semtler, aile ilişkileri, günlük yaşayışları, aşkları… canlı, çarpıcı diyaloglarla örülü akıcı bir dille tasvir edilir.

REŞAT ENİS

SARI İT

135 x 195 mm - 208 sf.

135 x 195 mm - 287 sf.

REŞAT ENİS

AFRODİT BUHURDANINDA BİR KADIN

REŞAT ENİS

TOPRAK KOKUSU

“Reşat Enis, romanımızın temel taşlarından birisidir. Getirdikleri, götürdükleri tartışılabilir, ama onun bir yönü tartışılamaz, sonsuz namusu ve halk sevgisi. Bu sessiz, karınca gibi çalışkan adam gerçekçi romanımızın babalarından oldu. Toprak Kokusu’nda belki evrenin, insanın, doğanın büyük şiirini bulamayız ama, insanın katı gerçeğine başımızı küt diye vurur irkiliriz. O, hep irkilten bir yazardı. Onun için ilk Çukurova romanını o yazdı...Yaşar Kemal

1937 yılında yayınlanan Afrodit Buhurdanında Bir Kadın, toplumun yoksul ve çalışan kesimlerinin sorunlarını edebiyata taşıyan öncü eserlerdendir. İşçilerin yaşayışlarını, patronla ilişkilerini, çalışan ve yoksul kadının çifte sömürülüşünü ustalıkla ve tüm gerçekliği ile sergiler. Nâzım Hikmet’in “Türk edebiyatının temel taşı” saydığı bu eser için Suat Derviş “Türk dilinde yazılmış olan romanların en güzellerinden biri” nitelemesinde bulunmuştur.

Çev.: Burhan Arpad - 135 x 195 mm - 328 sf.

Kitap, Güney İtalyalı köylülerin faşist diktatörlüğe ve kilise bağnazlığına karşı olumsuz doğa koşullarında verdikleri yaşama mücadelesini anlatıyor. Üzümden şarap, buğdaydan ekmek yapanların daha neler yapabileceklerini gösteriyor bu kitap.

IGNAZIO SILONE

EKMEK VE ŞARAP

Page 56: Evrensel yayıncılık katalog 2013

56

ALEKSEY TOLSTOY

Azap Yolları, “İki Kız Kardeş”, “Yıl 1918”, “Kederli Sabah” ciltlerinden oluşan bir nehir romandır. Birinci Dünya Savaşı, Büyük Sovyet Devrimi, uzun ve zorlu iç savaş yıllarının zengin bir panoramasını sunan eser, tüm derinliği ve karmaşıklığı ile insan doğasını, olaylar içindeki insanların ıstırap ve sevinçlerini büyük bir başarıyla dile getirir.Romanda, Rus devrim tarihinin zengin fonu üzerinde, burjuva bir ailede yaşayan iki kız kardeşin yaşam serüvenine tanık oluruz. Ama yaklaşan büyük toplumsal fırtına etkisini, eğlence partileri, türlü oyalayıcı etkinlikler içindeki bu iki kız kardeşin dünyasında da hissettirir. Büyük kız kardeş Katya, Vadim Petroviç isimli zengin bir avukatla evlidir. Küçük kız kardeş Daşa ile genç mühendis Telegin arasında bir aşk doğar. Roman bir yandan tüm ayrıntılarıyla fırtınalı bir devrimi, çekilen insan üstü acıları önümüze sererken, bir yandan da bu kahramanların aşklarını, iç dünyalarında kopan fırtınayı, “azap yolları”nda büyük bir yurt sevgisiyle güçlenen kişiliklerini duru bir destan havası içinde betimler. Romanda, ayrıca, yeni bir toplumun kanlı doğumu, ülkelerine derin yurtseverlik duygularıyla bağlı kimi aydınların yanlış tercihleri, olaylara yön veren tarihi kişiliklerin iç dünyaları da ustalıkla gözler önüne serilir.

AZAP YOLLARI

Çev.: A. Rıza Yalt - 135 x 195 mm - 1077 sf.

3CİLT

Page 57: Evrensel yayıncılık katalog 2013

57

Çev.: Mehmet Özgül - 135 x 195 mm - 350 sf.

Çev.: Kayhan Yükseler - 135 x 195 mm - 520 sf.

Çev.: Şemsa Yeğin - 135 x 195 mm - 155 sf.

İLYA İLF / YEVGENİ PETROF

ALTIN BUZAĞI

TULEPBERGEN KAİPBERGENOV

KARAKALPAK KIZI

1900’lerin başı... Rusya’da devrim oluyor... Ve bir Karakalpak kadının, beraberinde bir Karakalpak köyünün kaderi değişiyor...Karakalpakların ünlü yazarı Tulepbergen Kaipbergenov’un bu değişimi anlattığı Karakalpak Kızı, değişim süresince yaşanan zorlukları bir küçük Karakalpak köyünü kendine sahne seçerek anlatıyor. Ve ortaya hem bir kadın, hem bir tarih, hem bir devrim romanı olarak okunacak keyifli bir roman çıkartıyor.

Altın Buzağı, bir mizah romanı; On İki Sandalye’nin devamı niteliğinde. İlya İlf ile Yevgeni Petrov adlı iki gazetecinin imzasını taşıyan kitap, On İki Sandalye gibi, yeni yeni oturmakta olan Sovyet sisteminde hâlâ varlığını sürdüren aksaklıkları hedefe koyuyor.

HOWARD FAST

NİSAN SABAHI

Bir yanda teknolojinin bütün olanaklarının seferber edilmesiyle oluşturulan muhteşem(!) emperyalist orduları, öte yanda ilkel araçlarla donanmış halk orduları... Ama birincisi ne için vuruştuğunu bilmediği için sürekli bir korku ve tedirginlik içerisinde, ikincisi ise ne için dövüştüğünü ve neyin uğruna ölmekte olduğunu bilmenin coşkusu içinde... Nisan Sabahı’nda, on beş yaşında bir genç olan Adam Cooper’ın açısından sokuluyor olaylara Fast. Bir uzun gün süren mücadele sonunda Cooper’da oluşan değişiklikleri ustalıkla sergiliyor.

Çev.: Mehmet Özgül - 135 x 424 mm - 424 sf.

İLYA İLF / YEVGENİ PETROF

ON İKİ SANDALYE

Türkiye’de ilk kez basılan On İki Sandalye, hemen her Sovyet yurttaşının okuyup filmini izlediği, pek çok dile çevrilmiş bir mizah klasiğidir. İlya İlf ve Yevgeni Petrof adlı iki gazeteci tarafından 1928 yılında yazılan bu popüler mizah romanında, yeni yeni oturmakta olan Sovyet sisteminde hâlâ varlığını sürdüren bürokratizm, yetkiyi kötüye kullanma, adam kayırma, toplum değerlerine zarar verme gibi uygulama ve davranışlar sert bir eleştirinin hedefi yapılır.

Page 58: Evrensel yayıncılık katalog 2013

58

135 x 195 mm - 272 sf.

Süleyman’ın Dünyası’nın ilk cildi olan Sınıf Arkadaşları, İstanbul’un Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinden başlayarak savaş ve işgal dönemlerini de kapsayarak anlatır. Bunun için yazar Süleyman’ın ve onun sınıfındaki arkadaşlarının çevresini ve yaşadığı olayları kullanır. Bir dar çevre gözlemi gibi görünen bu anlatım, yoklukların, zorlukların İstanbul’unu paşa ya da aristokratından hizmetkârına, esnafından işçi ya da gündelikçisine bir imparatorluk başkentinin hemen bütün sınıflarını yaşamlarıyla yansıtır.

CEVDET KUDRET

SINIF ARKADAŞLARI

135 x 195 mm - 256 sf.

135 x 195 mm - 224 sf.

CEVDET KUDRET

HAVADA BULUT YOK

Havada Bulut Yok, İkinci Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye yansıyışının romanıdır. Bu roman İstanbul dışındaki büyük şehirlerdeki toplumsal yaşamı ya da eğitim emekçilerinin dar çevrede yozlaşmasını irdeleyen bir roman olarak da okunabilir.Eğitim için yapılacak her türlü yatırımın bir yanının eğitimcilerin kendilerini geliştirecekleri, insan ilişkileri kurabilecekleri çevreler oluşturulması için yapılması gereğinin vurgulandığı bir romandır Havada Bulut Yok.

135 x 195 mm - 207 sf.

CEVDET KUDRET

KARINCAYI TANIRSINIZ

Karıncayı Tanırsınız, İstanbul’un Cumhuriyet döneminde, tıpkı işgal dönemini andıran bir biçimde zorlaşan yaşam koşullarını yansıtır. Bir yanda süren emek sömürüsü, öte yanda “sakıncalı fikir sahibi olma” nedeniyle iş bulma zorluğu... İş bulmanın, para kazanmanın kolay yanı vardır ama eğer iş arayanın ahlak anlayışı bunları gerçekleştirmeye elvermiyorsa zorluklara katlanmak zorundadır. Öte yandan kolay kazananlar, vur patlasın çal oynasın eğlenmektedir.

AHMET SAY

KOCAKURT

Ahmet Say’ın ustalığı, Türkiye’nin ekonomik toplumsal yapısı hakkındaki bilgisini bilgiçliğe kaçmadan vermesinde. Bunu yaparken mizah yeteneğini de ortaya koymuş oluyor. Nice önemli doğruları kısa cümle içinde verebiliyor; gereksiz açıklamalara girmiyor, okurun anlayışına güveniyor.Fethi Naci -1976

Page 59: Evrensel yayıncılık katalog 2013

59

MAKSİM GORKİY

Klim Samgin’in Yaşamı, Gorkiy’nin son ve en önemli, aynı zamanda üzerinde en çok tartışılan yapıtıdır.1870’li yılların ortalarından başlayarak 1917 devrimine kadar çelişkilerle, kavgalarla ve düşünsel çatışmalarla geçen dönemin ruhsal ve entelektüel yaşamını ortaya koymakta; dönemin barometresi sayılan, toplumdaki siyasal kamplaşmaları ve sınıf bilinci gelişimini çok kesin olarak yansıtan orta sınıf Rus aydın kesimine özel bir yer vermektedir.Sovyet edebiyatında, destansı boyutlara varan ilk ideolojik, toplumsal-felsefi aynı zamanda da toplumsal-psikolojik yapıttır.Böylesine önemli bir yapıtı Rusça aslından ilk kez dilimize kazandırıp, 1917 Ekim Devrimi’nin 90. yıldönümünde okuyucuyla buluşturmuş olmanın heyecanını yaşıyoruz.

KLİM SAMGİN’ İN YAŞAMI

Çev.: Melaike Hüseyin, Ö. Aydın Süer - 135 x 195 mm - 2069 sf.

4CİLT

Page 60: Evrensel yayıncılık katalog 2013

60

1976 Madaralı Roman Ödülü - 135 x 195 mm - 159 sf.

135 x 195 mm - 232 sf.

135 x 195 mm - 248 sf.

Doğu illerinde başlayan zorunlu Ermeni göçü, kulaktan kulağa yayılmaktaydı. Kayalık köylüleri haberi Kulağı Delik Musa’dan duyar. Osmanlı’nın savaşı bırakıp, Ermenilerle uğraşması onlara delilik gibi gelir. Hem bu topraklar onların vatanıdır. Bu arada göç yollarında yaşanan olaylar, Muhtar Kör Yusuf’u çok korkutur. Ergen kızların başlarına gelecek tehlikeleri düşünmek bile istemez. Kardeş olarak bildiği bu insanların yaşadıkları felaket karşısında, eli kolu bağlı oturmaz. Köylüyü başına toplar, Ermeni kızlarını göçe göndermeyeceğini ve saklayacağını söyler.

BİNNAZ ÖNER

GERİDE KALANLAR

ÖMER POLAT

DİLAN

Ömer Polat romanlarında gerçek, onu yaratan koşullardan soyutlanmaksızın vardır ve sürekli bir biçimde yaşar. Polat, halkını yaşadığı topraktan, soluduğu havadan, konuştuğu dilden ayırmadan duyarlılığı mücadele ile birleştirerek verir. Dilan’da bu ezilen ama yine de dik duran halkın sıcak, canlı ve dosdoğru insanlarının yaşam kavgalarını, umutlarını ve sevdalarını bulacaksınız.

Çev.: İmdat Ulusoy - 135 x 195 mm - 178 sf.

ERICH HANKE

YERALTI YAŞAMINDAN ANILAR

Geceyarısı Berlin Emniyet Müdürlüğü merkezine teslim edilmek, hele bir de tutuklama nedeni Kızıl Cephe Savaşçıları Birliği’ne üye olmak, silah kaçakçılığı, silah depolamaksa, insana hiç de güzel bir duygu vermiyor. 9 Kasım 1932 günü işten çıkmış eve dönerken üç polis memuru beni karşıladı. Birkaç gün önce bölge yöneticimiz tutuklanmıştı; şimdi de ben... “Ne zamandan beri Kızıl Cephe Savaşçıları Birliği’nin üyesisiniz? Başka kimler var? Silahları kimden alıyorsunuz?” “Yeraltı Yaşamından Anılar” böyle başlıyor.

ÖMER POLAT

SARAGÖL

Ömer Polat’ın romanı, Doğunun gerçeklerinden derlenmiş, kendi dil özellikleriyle ifade edilmiş, Kürt-Ermeni ilişkileri, halkların kardeşliği temeli üzerine kurulmuştur. Şartlandırılmış kişilerin kışkırtmasıyla dostlukların, kardeşliklerin düşmanlıklara dönüşmesi işlenmiştir Saragöl’de...

Page 61: Evrensel yayıncılık katalog 2013

61

Page 62: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Bu dizinin kitapları yalnızca sanat edebiyat dünyasının değil, bu dünyayı oluşturan toplumsal ve politik sorunların da ipuçlarını veriyor.Sanat, özellikle edebiyat yaratıldığı çağın, o çağdaki hareketliliğin, onu yaratan kişinin ait olduğu toplumun, sanatçının ait olduğu/olmak istediği sınıfın etkilerini taşır. Bu etkilerin politik olduğunu ya da etkenler arasında politikanın da yer aldığını söylemek gerektir. Yapıtın biçimlenmesinde payı olan etkiler kaba bir biçimde yer almaz sanat eserinde. Kimi zaman bir kahramanın düşleri, kimi zaman bir dramdaki çatışmalar, kimi zaman bir tablonun ortasında yer alan bir kurşuna dizme sahnesi yapıtın alt bildirisini sezdirir. Çoğunlukla, bir yapıtı oluşturan kültürel ortamın ya da sınıfsal bakış açısının farkına varmak, başka yapıtlara hatta sanat dünyasına bir anahtar olabilir. Bu dizideki kitaplar okuru çağımızın en önemli kültür sanat ve politika sorunlarını, politikanın ve sanatın en önemli adlarının yorumlarının rehberliğinde öğrenmeye, çözümlemeye çağırıyor. Marx-Engels, Pospelov, Nâzım Hikmet, Belinskiy, Jean Jaurès, Plehanov, Lunaçarski, Bonnard, Şükran Kurdakul, Aydın Çubukçu, Aziz Çalışlar bu yol gösterici/yol açıcılardan bazıları.

Page 63: Evrensel yayıncılık katalog 2013

63

FAZIL SAY

Bu kitap, Fazıl Say’ın “Metin Altıok” başlıklı eserinin neden ve nasıl sansür edildiğini açıklığa kavuşturmak üzere yayınlandı. Kitabın ilk kesiminde, 3 Temmuz 2003 akşamı İstanbul’da Açıkhava Tiyatrosu’nda pervasızca uygulanan bu sansürün en yakın tanığı olan Can Dündar’ın iki yazısını, olay sonrasında Zeynep Oral’ın ve Ali Sirmen’in konuyu duyarlıkla ele alan yazılarını, ayrıca Derya Sazak’ın bir müzik eserinin sansürüne ışık tutmak için Fazıl Say ile yaptığı röportajı bulacaksınız.

Kitabın ikinci kesiminde ise 3 Temmuz 2003 akşamı Açıkhava Tiyatrosu’nda bulunan 5000 müzik dinleyicisine ücretsiz dağıtılan program kitapçığının tıpkıbasımı yer alıyor. Söz konusu program kitapçığı, şairin kızı ve yakın dostları tarafından hazırlanırken, Fazıl Say’ın eserindeki “final” bölümünün sansürleneceği tabii ki bilinemiyor.

O günden bugüne nereye gelindi? İçinde bulunduğumuz 2008 yılı, Türkiye’de sansürün kaldırılışının 100’üncü yıldönümüdür. Yayınevi olarak biz de 100’üncü yıl kutlamalarına katılmak için, tam bir “belgesel” niteliği taşıyan bu kitabı yayınlıyoruz.

METİN ALTIOK AĞITI

135 x 195 mm - 94 sf.

Page 64: Evrensel yayıncılık katalog 2013

64

Çev.: Aziz Çalışlar - 135 x 195 mm - 292 sf.

Marx, Engels ve Lenin’in sanat ve edebiyata ilişkin yazılarının en önemlilerini kapsayan bir derleme. “Sanat ve Edebiyat”, Marx, Engels ve Lenin’in sanat ve edebiyata ilişkin yazılarının en önemlilerini kapsayan bir derlemedir. Bu kitapta, çok değişik zamanlarda ve değişik vesilelerle ifade edilmiş ve çeşitli kitaplara, makalelere ve mektuplara dağılmış görüşler topluca okuyucunun ilgisine sunulmaktadır. Elinizdeki kitap, 1933 yılından başlayarak yayınlanan derlemelerden oluşturulmuş bir seçmedir.

SANAT VE EDEBİYAT

KARL MARX / FRİEDRİCH ENGELS / V.İ. LENİN

Çev.: Yılmaz Onay - 135 x 195 mm - 592 sf.

Çev.: Engin Ayça - 135 x 195 mm - 160 sf.

135 x 195 mm - 190 sf.

GENNADİY POSPELOV

EDEBİYAT BİL İMİ

“Edebiyat Bilimi”, 1925 yılından bu yana estetik, sanat ve edebiyat bilimi üzerine çalışmalarını aralıksız sürdüren ünlü Sovyet edebiyat bilimcisi Prof. Gennadiy Nikolayeviç Pospelov yönetimindeki geniş bir kurul tarafından hazırlanmıştır. Kitap, genel olarak sanat biliminin ve özelde edebiyat biliminin konularını, öteki bilim ve sanat dallarıyla ilişki içinde en geniş boyutlarıyla ve ayrıntılı olarak incelemektedir; sanat ve edebiyat konusunda ayrıntılı bilgiler edinmek, sanat ürünlerini doğru tarzda değerlendirmek isteyen okuyucu için temel önemde bir başvuru kaynağıdır.

GIORGIO VINCENTI

SİNEMANIN YÜZYILI

“Sinema gerçekten bir halk gösterisi midir? Bu soru, bütün sinema tarihine damgasını vurur. Seyirci bugün, büyük oranda Amerikan filmlerine yönelmektedir. Diğer yandan sinema tarihi ve kurumlarından da oldukça uzaktır. Genel çizgileri ile bile olsa, ne sinema tarihini ne de sinema üzerine geliştirilen düşünceler tarihini bilmektedir. Eisenstein’dan Christian Metz’e, Grifith’ten Godard’a kadar sinemasal anlatımların, araştırmaların yüz yıllık gelişmesi...

AYDIN ÇUBUKÇU

KÜLTÜR VE İDEOLOJİ SORUNLARI

Aydın Çubukçu’nun son beş yıl içinde yayınlanmış yazılarından seçmeler içermektedir. Özellikle 12 Eylül darbesiyle başlayan ve dünyada yaşanan genel gericilik akımının etkilediği kültürel ve ideolojik ortamın temel niteliklerini, egemen kültürün aldığı değişik biçimleri ve bu arada “popüler kültür” olgusunu çözümleyen, eleştiren ve güncel politikayla ilişkisini araştıran bu yazılar, konuya ilişkin tartışmalara sosyalist bakış açısından katkı sağlayacak özelliktedir.

Page 65: Evrensel yayıncılık katalog 2013

65

hazırlayan:

AZİZ ÇALIŞLAR

Elinizdeki kitapta Nâzım’ın çok geniş bir alana yayılan yazıları özenli bir araştırmayla derlenmiş, mantıksal bir sıraya göre düzenlenmiştir.

Nâzım, döneminin kısıtlı olanaklarına karşın diyalektik materyalizmi özümsemiş ve bu anlayışı sanat ve edebiyat alanına başarıyla uygulamıştır. Bundandır ki, Can Yücel, içinde yer aldığı kuşağın, Nâzım’dan yalnızca şiir değil, bilimsel sosyalizmi de öğrendiğini söylemektedir. Nâzım’ın şiirini böylesine güçlü ve devrimci kılan özelliklerin başında, kuşku yok ki, onun sosyalizmin genel teorisini sanat ve edebiyat alanına uygulayışındaki başarısı ve sanat ve edebiyat konularında sahip olduğu birikim bulunmaktadır.

SANAT VE EDEBİYAT ÜSTÜNEnâz ım h ikmet

135 x 195 mm - 302 sf.

Page 66: Evrensel yayıncılık katalog 2013

66

Çev.: Asım Bezirci - 135 x 195 mm - 128 sf.

Sovyetler Birliği’nin ilk Halk Eğitim Komiserlerinden olan Lunaçarski’nin edebiyatta biçim ve içerik sorunu, sanat yapıtında ideoloji ve üslup ilişkisi, sanat eserinin halka ulaşması gibi yüzyılın başında çok tartışılan ve hâlâ tartışılmaya devam eden önemli sanat sorunları üzerine görüşlerini topladığı makalelerinden ve konuşmalarından derlenen yapıt, sosyalist gerçekçi edebiyat eleştirisi için de önemli referanslar sunuyor.

ANATOLİ LUNAÇARSKİ

SOSYALİZM VE EDEBİYAT

Çev.: Asım Bezirci - 135 x 195 mm - 206 sf.

Çev.: Asım Bezirci - 135 x 195 mm - 150 sf.

Çev.: Mehmet Erdal, Serdar Canbolat - Bilim - 160 x 24 cm - 88 sf.

GEORGİ V. PLEHANOV

sosya l i s t aç ıdanTOPLUM, SANAT, ELEŞTİRİ

Sosyalist Açıdan Toplum, Sanat, Eleştiri iki ana bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Fransız incelemecisi Jean Freville, hem sanat sorunlarını bilimsel sosyalist açıdan çözümlüyor, hem de ünlü Rus düşünürü Plehanov’un söz konusu sorunlarla ilgili görüşlerini açıklayıp yargılıyor. İkinci bölümde ise Plehanov’un Sanat ve Toplumsal Yaşam adlı eserinden “Seçmeler” sunuyor. Bunlarda estetik, edebiyat, eleştiri konuları ile bazı yazarlar ve eserlerle ilgili incelemeler yer alıyor.

JEAN JAURÈS

DEMOKRASİ , BARIŞ, SOSYALİZM

Jaurès dünyanın önde gelen hatiplerindendi, büyük bir sosyalist ve barış savunucusuydu. 30 yıl boyunca meydanlarda, parlamento kürsüsünde ve gazete yazılarında, keskin ateşli söylevleri ve yazılarıyla sosyalizmi, insanlığın geleceğini, barışı savundu. Bu kitap, dünya çapında büyük üne sahip bu sosyalist düşünce ve eylem insanının kısa bir biyografisini ve eserlerinden yapılmış bir seçmeyi içeriyor.

ANDRÉ BONNARD

yen i b i r hümanizmaya doğruSOVYET EDEBİYATI ÜZERİNE

“Yunan hümanizması hep mirasçılar aradı. Yüzyıllar boyunca her defasında da hep geçici mirasçılar buldu. Çünkü sürekli olarak aşılmak hümanizmanın ayırıcı niteliğidir. Sovyet dünyası çağımıza insanın yeni bir çehresini önermek iddiasında. İnsanın yeni bir çehresi neyin nesidir, değeri ve önemi nedir? Kimse buna kayıtsız kalamaz. Ben bu yeni çehreyi tanımak istedim.”

Page 67: Evrensel yayıncılık katalog 2013

67

Politika ile kültür arasındaki ilişkiyi inceleyen bu çalışma, adının hemen akla getirebileceğinin aksine, her sanat eserinde, her kültürel üründe, mutlak surette kaba anlamıyla politik etkiyi açığa çıkarmak ya da her ürünün eninde sonunda bir belli dönemin politikasını yansıttığını kanıtlamak gibi bir amaç gütmemektedir. Çalışma boyunca politika terimi, tarihsel eylemi içindeki bir sınıfın, kendi sınıf ilişkilerini genelleştirme ve buna göre bütünsel kılınmış bir dünya yaratma eyleminin en rafine ve en örgütlü halini ifade etmektedir. Bu anlamıyla politikanın, yalnız kültürel üründe değil, toplumsal hayatın tüm biçimlerinde ve alanlarında kendisini içten içe gösteren bir genel sınıf tavrı, sınıfın tarih üzerindeki etkisini ve programının dile gelişi olarak ele alındığı gözden uzak tutulmamalıdır.

KÜLTÜR VE POLİTİKA

AYDIN ÇUBUKÇU

135 x 195 mm - 122 sf.

Page 68: Evrensel yayıncılık katalog 2013

68

135 x 195 mm - 184 sf.

Nâzım Hikmet’in şiirlerinde yer alan belirgin temalar incelenerek, onun işçi sınıfının şairi olduğu gerçeği bir kez daha açıklıkla ortaya konulmaktadır. Nâzım Hikmet, bütün şiirlerinde, anlatımındaki yetkinlik ve yeniliklerin yanı sıra, insan yaşamının ve dünyanın içinde bulunduğu aşk ve cinsellik, ölüm ve yaşam, savaş ve barış, emek ve sömürü, yurtseverlik ve anti-emperyalizm, gerçek yurtseverlikle insancıllık ve sosyalizm gibi temel sorunlara, bireyle toplumu iç içe ele alarak değinir…

ŞÜKRAN KURDAKUL / SENNUR SEZER

nâz ım h ikmet ş i i r inde be l i rg in temalarNÂZIM, DÜNYA VE BİZ

135 x 195 mm - 240 sf.

Çev.: Mazlum Beyhan - 135 x 195 mm - 224 sf.

160 x 24 cm - 175 sf.

ŞÜKRAN KURDAKUL

NAMIK KEMAL

“Şükran Kurdakul’un Namık Kemal’i, Namık Kemal üstüne bugüne değin bilmediğim şeyleri gösterdi, öğretti bana.”Melih Cevdet Anday

“Bütün yönleriyle, bütün açılardan görülmüş ünlü ozanımız, Yan tutmayan tam bir bilim soğukkanlılığı ile...”

Fazıl Hüsnü Dağlarca

BELİNSKİY

kü l tür , sanat , tar ih , fe l se fe üzer ine yaz ı la rGOGOL’E MEKTUP

“Belinskiy Rus sosyal demokrat hareketinin öncüsüdür. Onun edebiyat etkinliklerinin bilançosu niteliğindeki ‘Gogol’e Mektup’, sansürsüz demokratik basının en güzel yapıtlarından biridir ve o müthiş, canlı anlamını bugün de olduğu gibi korumaktadır.”Lenin

Ö. AYDIN SÜER

XIX YÜZYIL RUS EDEBİYATI ÜZERİNE YAZILAR

”XIX. Yüzyıl Rus Edebiyatı”, Rus ve dünya edebiyatına damgasını vurmuş baş yapıtları, o günün toplumsal, siyasal ve edebi ortamını da göz önüne alarak ayrıntılı biçimde irdelemektedir. Kitap, kahramanların ortaya çıkışındaki etkenleri, kahramanlar arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları, geçirdikleri evrimin nedenlerini ortaya koymanın dışında, yazarların dünya görüşlerinin zayıf ve güçlü yönlerini, o günlerde ve günümüzde eserler üzerine yapılan tartışma ve eleştirileri de kapsamaktadır.

Page 69: Evrensel yayıncılık katalog 2013

69

Ahmet Say’ın müzik sanatıyla ilgili bu çalışması, bu konunun uzmanı olmayan kişilere de yönelik, ‘halk kitabı’ özelliğinde ilginç bir örnek. Yetkin bir müzik yazarı olan Ahmet Say, kitabını şöyle tanımlıyor: ‘Bu çalışmayla amacım, müzik sanatının temel asgari bilgilerini herkesin yararlanabileceği yalın, anlaşılır bir dille anlatabilmekti.’ Her yaşta okur için önemli bir bilgi kitabı.

MÜZİK NEDİR, NASIL BİR SANATTIR?

AHMET SAY

135 x 195 mm - 264 sf.

Page 70: Evrensel yayıncılık katalog 2013

70

135 x 195 mm - 224 sf.

135 x 195 mm - 208 sf.

160 x 240 mm - 240 sf.

ATAOL BEHRAMOĞLU

RUS EDEBİYATININ ÖĞRETTİĞİ

Ataol Behramoğlu, Rus Edebiyatının Öğrettiği adlı çalışmasını diğer çalışmalarına ekleyerek, ülkemizde Rus edebiyatının tanınmasına, sorunlarının edebiyat bilimi açısından öğrenilmesine katkılarını sürdürmektedir. Yazarın Rus romanı, şiiri ve tiyatrosu üstüne çeşitli dönemlerdeki değerlendirmelerinin yanı sıra ulusal ve uluslararası akademik toplantılarda sunduğu bildiri metinlerinin de yer aldığı bu özgün çalışma, konuyla ilgili bilimsel çevrelerde olduğu kadar, bu çerçeveyi aşarak geniş okur yığınları arasında da ilgi ve yankı uyandıracak niteliktedir.

C. VEDAT DEMİRKOL

bat ı sanat ındaMODERNİZM VE POSTMODERNİZM

Demirkol’un bu çalışması tarih içindeki büyük insanlaşma mücadelesinin sanat alanındaki izlerini sürmektedir. Çok eski çağlardan günümüze kadar, düşüncenin, inançların, politikaların bir biçim altında ifade edilebilmesinin geçirdiği evreler, aynı zamanda insanın toplumsal varlığının evriminin de çizgilerini taşır.Demirkol’un elinizdeki dev çalışması, bu büyük ve karmaşık sürecin eksiksiz bir özetini sunmaktadır.

Yetkin eserlere imza atmış, alanlarında başarı kazanmış müzik ustalarının makalelerinden ya da kendileriyle yapılmış söyleşilerden bir kurgu ekseninden özenle derlenmiş bu kitap, sanattaki ezeli bir tartışmanın başlıca öğelerini yeniden gündeme getiriyor. Kitaptaki tartışmalar asıl olarak müzik alanında cereyan etmiş olsa da daha ilk satırlardan anlaşılacağı üzere, bu yapıt aslında sadece bir müzik kitabı değil.

hazırlayan: AHMET SAY

MÜZİK ÜZERİNE TARTIŞMALAR

Page 71: Evrensel yayıncılık katalog 2013

71

1968 yılı bütün dünya için bir dönemeçtir. “Bağımsızlık, özgürlük isteğiyle kurulu düzenin bağnaz bakış açısına karşı bir başkaldırı” olarak özetlenebilecek bu hareket, tarihsel, toplumsal gerekçelerinden ve temellerinden ayrılarak yargılanamaz. Sennur Sezer, 68 hareketinin köklerini ve etkilerini 1950-1975 dönemi içinde ve edebiyata yansımalarıyla irdeliyor. Edebiyatın tanıklığının ortaya koyduğu bu tablo, Türkiyeli edebiyatçıların hep anti-militarist ve anti-faşist kimliklerini koruduklarıdır.

68’ İN EDEBİYATI EDEBİYATIN 68’ İ

hazırlayan:

SENNUR SEZER

135 x 195 mm - 224 sf.

Page 72: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 73: Evrensel yayıncılık katalog 2013

73

Page 74: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Sosyalist Teori Kitaplığı’nın başlıca amacı, uyanış içindeki işçilerin ve gençliğin sosyalizmi kaynağından öğrenmelerine yardımcı olmaktır. Sosyalist Teori Kitaplığı, bilimsel sosyalist düşüncenin zengin birikimi içinden, güncel pratikle doğrudan ilgili görerek seçtiğimiz eserlerden oluşmaktadır. Türkiye’de sosyalist teorinin kimi temel yapıtlarının 20. yüzyılın başlarından itibaren çevrilip yayınlandığı biliniyor. Marx ve Engels’ten başlayarak Marksizmin öğretmenlerinin eserlerinin sistemli ve yaygın olarak yayınlanması ise 1960’lı yıllarda başlamış, geçen zaman içinde, sosyalist teorinin temel eserlerinin çok önemli bir bölümü Türkçeye kazandırılmıştır. Sosyalist Teori Kitaplığı’nın amacı, tüm bu eserleri yeniden çevirip basmak değildir. İlkemiz, dünyada ve Türkiye’de sosyalizmle kapitalizm, işçi sınıfı ile burjuvazi arasındaki mücadelenin güncel ihtiyaçlarını gözeten bir seçme yaparak, başka yayınevleri tarafından basılmamış, basılmış olsa bile bugün bulunamayan eserleri gün ışığına çıkarmaktır.

Page 75: Evrensel yayıncılık katalog 2013

75

V.İ. LENİN

“Bu gazete, sınıf mücadelesinin ve halkın öfkesinin her kıvılcımını genel bir yangına çevirmek üzere harlayan muazzam demirci körüğünün bir parçası olurdu. Aslında başlı başına bu henüz son derece zararsız ve henüz çok küçük, ama düzenli ve sözcüğün tam anlamıyla ortak davanın etrafında, deneyimli savaşçılardan oluşan düzenli bir orduyu sistematik olarak toplamak ve eğitmek mümkün olurdu. Bu ortak örgütsel yapının iskelesi üzerinde kısa sürede, seferber edilen ordunun başına geçecek, tüm halka Rusya’nın utancı ve lanetiyle hesaplaşmak üzere önderlik edecek devrimci saflarımız arasından sosyal demokrat Jelyabovlar, işçi saflarımızın arasından Rus Bebeller yükselip çıkardı. Hayalini kurmamız gereken işte budur!” “Tam da böyle bir çalışma, en geniş işçi kitleleri ve otokrasiden hoşnutsuzluk duyan bütün kesimlerle kurulan, ayaklanma için son derece büyük önem taşıyan bağları kesin olarak sağlamlaştırırdı. Tam da böyle bir çalışmada genel politik durumu doğru değerlendirme, dolayısıyla da ayaklanma için uygun anı seçme yeteneği gelişirdi. Tam da böyle bir çalışma, bütün yerel örgütleri, bütün Rusya’yı etkileyen aynı politik sorunlara, aynı gelişmelere ve olaylara aynı zamanda tepki vermeyi, bu “olaylar”a mümkün olduğunca dinamik, kararlı ve amaca uygun biçimde yanıt vermeyi öğretirdi.”

NE YAPMALI?

Çev.: Arif Berberoğlu - 135 x 195 mm - 216 sf.

Page 76: Evrensel yayıncılık katalog 2013

76

Çev.: Yılmaz Onay - 135 x 195 mm - 88 sf.

1848 devriminin öngününde yazılan ve komünistlerin derin öngörüsünün kanıtı olan bu kitap, yazıldığı günden bu yana değişen onca şeye rağmen, hâlâ varlığını sürdüren emek sermaye çelişkisinin; burjuvazi ile proletarya arasındaki uzlaşmaz karşıtlığın billurlaşmış bir tanımını ve bu çelişkinin nasıl çözüleceğini gösteriyor. Evrensel Basım Yayın Marx ve Engels’in son derece yalın ama edebi bir dille kaleme aldığı Manifesto’yu Yılmaz Onay’ın çevirisiyle sunuyor.

KARL MARX / FRİEDRİCH ENGELS

KOMÜNİST PARTİ MANİFESTOSU

Çev.: Alaattin Bilgi - 135 x 195 mm - 302 sf.

Çev.: Olcay Geridönmez - 135 x 195 mm - 184 sf.

Çev.: Alaattin Bilgi - Bilim - 135 x 195 mm - 284 sf.

KARL MARX / FRİEDRİCH ENGELS

SEÇME MEKTUPLAR

Marx ve Engels’in birbirleriyle ve dostlarıyla yaptıkları yazışmalar, hem bilimsel sosyalist teorinin gelişimini izlemeyi hem de onların birbirleriyle kurdukları politik ilişkiyi açıklamayı kolaylaştırıyor. İki ustanın mektuplarından yapılmış bir seçkiden oluşan bu kitabın önemli bir özelliği, “Kapital” üzerine yazılmış mektupların büyük bir bölümünü kapsıyor oluşudur.

V.İ. LENİN

kap i ta l i zmin en yüksek aşamas ıEMPERYALİZM

“Tekeller, oligarşi, özgürlük tutkusu yerine egemenlik tutkusu, giderek artan sayıda küçük veya güçsüz ulusun, en zengin ve en güçlü birkaç ulus tarafından sömürülmesi; bütün bunlar, emperyalizmin, onu asalak ve çürümeye yüz tutmuş kapitalizm olarak tanımlamamıza neden olan özelliklerini yaratmıştır.”

V.İ. LENİN

MEKTUPLAR

Mektuplar, Lenin’in yapıtları arasında önemli bir yer tutar. Lenin, uzun teorik açıklamalarla, derin tahlillerle araştırdığı konuları, vardığı sonuçları yoldaşlarına yazdığı bu mektuplarda formüle eder ve kesinlik kazandırır. Bunun yanında devrimci mücadelenin güncel sorunlarını, bunlara getirilecek pratik çözümleri de açık olarak bu mektuplarda ortaya koyar.

Page 77: Evrensel yayıncılık katalog 2013

77

Çev.: Olcay Geridönmez - 135 x 195 mm - 160 sf.

Çev.: A. Fırat - 135 x 195 mm - 70 sf.

Çev.: A. Fırat - 135 x 195 mm - 76 sf.

Çev.: M. Murat - 135 x 195 mm - 332 sf.

ENVER HOCA

EMPERYALİZM VE DEVRİM

J.V. STALİN

ANARŞİZM Mİ SOSYALİZM Mİ?

“Yaşam içinde yeni oluşmakta ve günden güne gelişmekte olan şey, karşı durulmaz bir şeydir ve ileriye doğru yaptığı hareket engellenemez. Yani, eğer yaşamda proletarya bir sınıf olarak var oluyorsa ve günden güne gelişiyorsa, bugün henüz güçsüz ve sayıca az da olsa, sonunda zafere ulaşacaktır. Neden? Çünkü gelişmekte, güçlenmekte ve ilerlemektedir. Bunun tersi olarak da yaşam içerisinde yaşanmakta ve mezara doğru gitmekte olan şey, bugün henüz dev gibi güçlü olsa bile kaçınılmaz olarak yenilgiye uğrayacaktır.”

J.V. STALİN

STRATEJİ VE TAKTİK

Proletaryanın sınıf mücadelesinin önderlik biliminin ana konusu, strateji ve taktiktir. “Strateji ve Taktik”, sınıf mücadelesinin büyük ustalarından Stalin’in, bu bilimin temel ilkelerini her emekçinin kolayca anlayabileceği bir yalınlıkla anlatan yazılarını içeriyor.

Emperyalizm ve Devrim, Enver Hoca’nın en önemli eserlerinden biridir. 1978 yılında kaleme aldığı bu eserde, Enver Hoca, emperyalist ve revizyonist sistemin o günkü görünümünü, proletarya ve halkların mücadelesinin düzeyi ve sorunlarını, bugün açısından da genelleştirilebilecek ve sonuçlar çıkartılabilecek bir derinlikle incelemektedir.

‘’Bizde, devrim partisinde, gençliğin ağır basması doğal değil midir? Biz geleceğin partisiyiz, ve gelecek gençliğimizdir. Yenilikçilerin partisiyiz; gençlik ise yenilikçilere severek taraftarlık eder. Biz eskiye, çürümüşlüğe karşı amansız bir savaşın partisiyiz; amansız savaşa ise her zaman ilk olarak gençlik hazır olacaktır.’’Engels

V.İ. LENİN / J.V. STALİN

GENÇLİK ÜZERİNE

Page 78: Evrensel yayıncılık katalog 2013

78

Çev.: Olcay Geridönmez - 135 x 195 mm - 256 sf.

Çev.: Adem Artam - 135 x 195 mm - 206 sf.

Çev.: Aynur Toraman, Taylan Şahbaz - 135 x 195 mm - 140 sf.

Çev.: Evrensel Basım Yayın Çeviri Grubu - 135 x 195 mm - 184 sf.

V.İ. LENİN

SOSYALİZM VE SAVAŞ

GEORGİ DİMİTROV

GENÇLİK İÇ İN NOTLAR

1900’lü yılların başından 2. Dünya Savaşı sonrasına kadar uzanan yıllar boyunca, Bulgaristan ve Avrupa büyük değişimlere, altüst oluşlara sahne oldu. Bütün bu süreç boyunca aktif mücadelenin içinde olan Dimitrov, mücadelenin sorunlarına çözümler üretti, özgün tezler geliştirdi. Dimitrov, Bulgaristan gençliğinin ve dünya anti-faşist gençliğinin sorunlarıyla da yakında ilgilendi. Dimitrov’un gençlik mücadelesinin sorunlarına ilişkin makalelerinden oluşan bu kitap, Türkiye gençliği için de öğretici bir yapıttır.

A. JDANOV

SBKP(B) 18 . KONGRESİNDEtüzük değ iş ik l i k ler i

SBKP(B) 18. Kongresi, Mart 1939’da toplandı. Kongreye öngelen dönemin temel özelliği, sömürücü sınıfların tasfiye edilmiş olması ve Sovyet halkını oluşturan işçi, köylü ve aydınların dostça bir işbirliği ortamına kavuşmuş olmalarıdır. SBKP(B) Tüzüğü de, uzlaşmaz çelişkilerin ortadan kalktığı koşullara uygun olarak değiştirilmeli, yeniden düzenlenmeliydi.

“Emperyalizm, kapitalizmin gelişiminde ancak 20. yüzyılda ulaştığı en yüksek aşamadır. Önceleri ilerici olan kapitalizm gerici oldu; bu arada üretici güçleri öylesine geliştirdi ki, insanlık ya sosyalizme geçmek ya da sömürgeler, tekeller, ayrıcalıklar ve her tür ulusal baskı aracıyla kapitalizmi yapay olarak korumaya çalışan “büyük” güçler arasındaki silahlı mücadelelerde yıllar hatta on yıllar boyunca acı çekmek seçenekleriyle yüz yüze kaldı.”

“... gelecek bizimdir. Bu, gerçeği açıkça ve samimi bir şekilde söylemek, her kim olursa olsun ikiyüzlülükle gülenlere, kalbinde kötülük bulunanlara ve hançerelerini saklayanlara kararlılıkla yanıt vermek için bize cesaret ve güç veriyor. Politikamız tutarlıdır; uluslararası olayların değişen esintilerine kapılmaz. Temeli, yüzsüz adamların gizli diplomasisi, perdelerin ardında yapılan pazarlıklar, ruble ya da dolar değildir... ”

ENVER HOCA

DEVRİM VE DİPLOMASİ

Page 79: Evrensel yayıncılık katalog 2013

79

Bu kitap, sosyalist politikanın temel kavramları ve temel sorunları hakkındaki ilk bilgileri ana çizgileriyle özetleyerek, bilimsel sosyalizmin teorisine giriş için imkân sağlamakta ve araştırılıp öğrenilecek konuların genel bir şemasını vermektedir. Kitabın ikinci bölümü diyalektik materyalizme giriş niteliğindedir. Diyalektik materyalizm bilimini derinlemesine öğrenmek için Marksizm-Leninizmin teorik cephaneliğini bütünüyle incelemek, bu bilimin siyasette, sanatta, devrimci çalışmanın bütün alanlarında kullanılışında ustalaşmak gerekmektedir. Bu yüzden bu kitap, diyalektik materyalizmi bütün ayrıntılarıyla öğretmek iddiasında değildir. Ancak giriş niteliğindeki kavramları açıklayarak, okuyucuyu konunun temelleri hakkında bilgilendirmektedir.

MARKSİZMDE TEMEL KAVRAMLAR

İLHAN AKDERE

135 x 195 mm - 160 sf.

Page 80: Evrensel yayıncılık katalog 2013

80

Çev.: Ali Özer, Seçkin Cılızoğlu - 135 x 195 mm - 344 sf.

Faşizme Karşı Birleşik Cephe, Bulgar Devrimi’nin önderi Georgi Dimitrov’un (1882-1949) 1923’ten 1948’e kadar değişik dönemlere ait yazılarından oluşan bir derlemedir. Uzun yıllar Bulgaristan Komünist Partisi’nin ve Komünist Enternasyonalin (Komintern) yöneticiliğini yapmış olan Dimitrov, yaşadığı dönemde gündeme gelen faşizm olgusunu çözümledi ve faşizme karşı mücadele eden işçi sınıfına ve halklara yol gösterdi...

GEORGİ DİMİTROV

FAŞİZME KARŞI BİRLEŞİK CEPHE

Çev.: Yılmaz Onay - 135 x 195 mm - 144 sf.

Çev.: Gökhan Atılgan - 135 x 195 mm - 192 sf.

Çev.: S. Nuhoğlu - 135 x 195 mm - 61 sf.

FRİEDRİCH ENGELS

ÜTOPYADAN BİL İME SOSYALİZM

“Nasıl ki krizler burjuvazinin modern üretici güçleri yönetmede yetersizliğini açığa çıkarıyorsa, büyük üretim ve ulaşım tesislerinin anonim şirketlere, tröstlere veya devlet mülkiyetine dönüşümü de bu amaç için burjuvazinin gereksizliğini gösterir. Kapitalistlerin her çeşit toplumsal işlevlerini şimdi maaşlı memurlar yerine getiriyor. Kapitalistin artık sermaye rantlarını cebe indirmekten, faiz kuponu kesmekten ve kapitalistlerin birbirlerine sermaye aktardıkları borsada oynamaktan başka toplumsal bir eylemi kalmadı…”

V.İ. LENİN / J.V. STALİN

MARKSİZM VE ULUSAL SORUN

“Sınıf bilinci gibi denenmiş bir silaha sahip olan proletaryanın burjuvazinin bayrağı altında toplanma mecburiyeti yoktur. Ulusların kendi kaderini tayin hakkı için mücadelede, sosyal demokrasinin amacı, ulusal baskı politikasına son vermek, bu politikayı imkânsız kılmak ve böylece uluslar arasındaki çekişmeyi ortadan kaldırmak, köreltmek ve en aza indirmektir.”

J.V. STALİN

MARKSİZM VE DİL

Dil, toplumun bütün hayatı süresince etkinlik gösteren toplumsal olgulardan biridir. Toplumun doğuşuyla birlikte doğar, toplumun gelişmesiyle birlikte gelişir, toplumla birlikte ölür. Dil, toplumdan bağımsız olamaz. Bu nedenle, dil ve dilin gelişme yasaları, ancak toplumun tarihiyle, o dili konuşan ve dilin yaratıcısı ve taşıyıcısı olan halkın tarihiyle sıkı bir ilişki içinde incelenirse kavranabilir.

Page 81: Evrensel yayıncılık katalog 2013

81

JOHN EATON

Keynes emek-değer teorisini reddeden bir iktisatçı. Keynes’in görüşünün hızla yayıldığı günümüzde Keynes’in teorisinin ne kadar yeni olduğu ve neler içerdiği de bilinmek zorunda. John Eaton Keynes’e Karşı Marx’ta hem Keynes teorisinin Marksist bir eleştirisini yapıyor hem de İngiliz İşçi Partisi’nde Keynes’i destekleyen bakış açısıyla hesaplaşıyor. John Eaton bu kitabını da pek çok kitabı gibi kolektif bir çalışma sonucunda oluşturmuş. Keynes’e Karşı Marx’ın derlenmesine bir grup Marksist iktisatçı katılmış, ayrıca metin, iktisatçılarla sendikacıların katıldığı bir konferansta tartışıldıktan sonra basılmış.John Eaton’un kitabı elli yıl öncesinin tarihini taşıyor. Ancak, kimi liberal iktisatçılar ve sendikal çevrelerin krize karşı Keynes teorisine uygun önlem paketleri önerdiği günümüz için tam zamanında yayınlanmış sayılabilir. Eaton’un Keynes’i geniş emekçi kitlelerin anlayacağı bir dille eleştirisi ve çevirmen Tonguç Ok’un yalın dili kitabın önemli özelliği.

KEYNES’E KARŞI MARX

Çev.: Tonguç Ok - 135 x 195 mm - 136 sf.

Page 82: Evrensel yayıncılık katalog 2013

82

Çev.: Emin Karaca - 135 x 195 mm - 208 sf.

Çev.: Tonguç Ok - 135 x 195 mm - 176 sf.

Çev.: Alaattin Bilgi - 135 x 195 mm - 80 sf.

Çev.: Aziz Erinç - 135 x 195 mm - 192 sf.

CHRISTOPHER HILL

LENİN VE RUS DEVRİMİ

J.D. BERNAL

MARKSİZM VE BİL İM

J.D. Bernal’in, Marksizm ve bilim ilişkisi üzerine yazılarından oluşan bu derlemede, Karl Marx, Friedrich Engels, V.İ. Lenin ve J. Stalin’in Marksist bilimsel yöntemi kullanma ve bilime yaptıkları katkılar özlü bir biçimde anlatılmaktadır. Bu yapıt, günümüz biliminin sınırlarını anlamamıza yardımcı olacaktır. Ve diyalektik materyalizmin, bu sınırları nasıl parçaladığına tanık olacaksınız.

KARL MARX

ÜCRET, F İYAT VE KÂR

Marx’ın Ücret, Fiyat ve Kâr’ı, Marksist politik ekonominin en önemli eserlerinden biridir. Bu eserde Marx, Kapital’in birinci cildinin yayınlanmasından iki yıl önce, ekonomi öğretisinin temellerini özetlemiş ve güncel bir tarzda ortaya koymuştur. Bu çalışma aynı zamanda, işçi hareketinin pratik görevlerini belirlerken, devrimci teorinin çıkarımlarından nasıl yararlanıldığının mükemmel bir örneğini de sunar.

İngiliz tarihçi Hill, bu çalışmasında, üç büyük Rus devrimini ve Lenin’in bu devrimlerdeki rolünü incelemektedir. Zora dayanan eski mekanizma, yerini, halkın milise genel katılımına dönüşecek olan silahlı işçi kitleleri biçiminde, “daha demokratik fakat yine de devlete bağlı bir mekanizmaya bırakır... Bütün vatandaşlar, devletin ücretli işçisine dönüştürülür.

Marx’ın, Prusya polis devletinin komünist harekete karşı yönelttiği alçakça provokasyonları teşhir ettiği “Köln’de Komünistlerin Yargılanması Hakkında İfşaat” yapıtı bir yergi mücadelesidir. Marx, yapıtını Köln’de duruşmaların başladığı 1852 Ekiminin sonunda kaleme aldı, yargılanmanın karar aşamasından az önce bitirdi.

KARL MARX

KÖLN’DE KOMÜNİSTLERİN YARGILANMASI HAKKINDA İFŞAAT

Page 83: Evrensel yayıncılık katalog 2013

83

Page 84: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Düşünsel, siyasal, bilimsel ve sanatsal çalışmalarıyla toplumsal hayatımıza yön vermiş, kültürel birikimimize katkıda bulunmuş insanları tanıtan eserler yayınlamak, bir yandan onlara saygının gereğidir. Ama daha önemlisi, bir dönemi, bir olayı onların kişisel katkıları ve etkileri olmaksızın anlamlandırmakta güçlükle karşılaşacağımız insanlardır onlar. Biyografilerin ve anı kitaplarının yalnızca tarih yazımında değil, tarihin akışını etkileme çabası içindeki insan eyleminde de önemli olduğu yadsınamaz. Tarih ve birey ilişkisinin somut örnekler üzerinden anlaşılmasına katkıda bulunan bu kitaplarımız, dolaysızca sınıf mücadelesi tarihine ilişkin deneylerin aktarıldığı eserlerdir. Yayınevimiz, örnek yaşamları, mücadele ve kişilikleriyle Türkiye’nin ve dünyanın toplumsal, siyasal, kültürel mücadele tarihinde önemli yerleri olan kişiler üzerine yazılmış kitapları da okuyucuya sunmuştur.

Page 85: Evrensel yayıncılık katalog 2013

85

Neydi ‘68? Tarihin bir şakası mı, yoksa, tarihe yön veren çelişmelerin bir düğüm noktası mı? Bulutsuz gökyüzünde çakan bir şimşek mi, yoksa küller arasındaki kıvılcımın parlaması mı? Yalnızca bir “gençlik isyanı” mı, yoksa, emperyalizme karşı savaşan köylülerin, kapitalizmin yakasını tutup silkeleyen işçilerin de ayağa kalkışı mı? Türkiye’nin ‘68’i, “dünyadaki hareketlerin taklidi” miydi, yoksa kendi tarihsel dinamiklerinin bir ürünü mü? Toprak ve fabrika işgalleri, 15-16 Haziran... Demokratik üniversite mücadelesinin, anti-emperyalist direnişin başlıca özellikleri, olaylar, kişiler ilişkiler... Üniversiteden dağlara, Fikir Kulüpleri’nden gerillaya... Deniz, Yusuf, Hüseyin, Mahir, İbrahim, Sinan... Dönemin bütün fırtınasını, neşesi, heyecanı ve acısıyla yaşamış olanların tanıklıklarıyla, devrimcinin ‘68’i...

BİZİM ‘68

AYDIN ÇUBUKÇU

135 x 195 mm - 288 sf.

Page 86: Evrensel yayıncılık katalog 2013

86

Çev.: Alaattin Bilgi - 135 x 195 mm - 469 sf.

Bu derleme, proletaryanın büyük öncüleri ve öğretmenleri, Karl Marx ile Friedrich Engels’in çağdaşlarının anılarını içermektedir. Her iki dehanın bilime ulaşmakta gösterdikleri o şaşırtıcı istek ve hızlarının, elde ettiklerini işçilerin devrimci mücadelesinin bir olanağına, komünizm için verdikleri savaşın bir silahına dönüştürürken daha bir yükseldiğini, onlarının dostlarının ve yoldaşlarının kaleminden çıkmış bu anılar bir kez daha ve büyük bir zenginlikle, edebi bir akıcılıkla anımsatıyor.

MARKSİZM-LENİNİZM ENSTİTÜSÜ

MARX-ENGELS ANILARI

Çev.: Olcay Geridönmez - 135 x 195 mm - 259 sf.

Çev.: Kerem Kurtgözü - 135 x 195 mm - 162 sf.

Çev.: Alaattin Bilgi - 135 x 195 mm - 75 sf.

KARL MARX / FRİEDRİCH ENGELS

YÖNETMEYİ NASIL ÖĞRENDİK?sovyet i k t idar ın ın i l k y ı l l a r ında len in ’den an ı la r

“Sadece burjuvazinin devlet yönetmeye yetenekli olduğu önyargısına karşı mücadele başlatmalıyız.” Böyle diyordu Lenin. Bu kitap, yönetme sanatının işçilerce nasıl öğrenildiğini, Lenin’in bu süreçteki rolünü, Lenin’le birlikte çalışma şansına erişen devrimcilerin canlı anlatımlarına dayanarak gözler önüne seriyor.

MAURICE PIANZOLA

LENİN İSVİÇRE’DE

Bu eserde, yüzyıla damgasını vurmuş büyük devrimcinin, Lenin’in yaşamından önemli ayrıntılar bulacaksınız. Pianzola, titiz bir araştırmaya girerek toparladığı belgelerden, akıcı ve canlı bir yaşam portresi çizmiş. Sosyalist devrimin bu büyük önderinin yaşamının sürgündeki kısmını okurken inanç, irade ve pratiğin bilgi ve teori ile nasıl bir bütün oluşturduğunu göreceksiniz.

HENRI ALLEG

SORGU

Fransız aydınları derin bir suskunluk içinde iken yayınlanan “Sorgu”, “Özgür Fransa”nın bağımsız mahkemelerince yasaklandı. Ancak ardından, Fransa’da on binlerce satıldı, birçok dile çevrildi. İşkencenin sistematik bir şekilde uygulandığı Türkiye’de “Sorgu”yu yeniden basmak, güncel bir ihtiyacı karşılamaktır gerçekte.

Page 87: Evrensel yayıncılık katalog 2013

87

135 x 195 mm - 109 sf.

Çev.: İ. Ulusoy, Y. Dalyan - 135 x 195 mm - 317 sf.

Çev.: Ahmet Açan - 135 x 195 mm - 176 sf.

135 x 195 mm - 567 sf.

TSOLA DRAGOYÇEVA

YENİLGİDEN ZAFERE

GÜNTER HORTZSCHANSKY - WALTER WIMMER

ERNST THAELMANN

Bir işçi ve uluslararası proletarya hareketinin bir militanı, Almanya Komünist Partisi’ni gerçek bir Leninist parti olarak inşa etme mücadelesinin öncüsü, anti-faşist mücadelenin örgütleyicisi ve önderi, yaşamına Nazi kamplarında son verilen büyük bir direnişçi... Ernst Thaelmann’ın yaşamı, proletaryanın burjuvaziye karşı tarihsel savaşının cisimlenmesidir.

GALİNA SEREBRYAKOVA

FRANSIZ DEVRİMİNDE KADINLAR

Evrensel Basım Yayın’ın, daha önce “Ateşi Çalmak” adlı eserini yayınladığı Galina Serebryakova’nın “Fransız Devrimi’nde Kadınlar” adlı yapıtı, temel sosyal ve siyasal ilişkilerin altüst olduğu bir dönemi kadın kahramanlar aracılığıyla anlatıyor. Ve bu kadın kahramanları doğuran toplumsal koşullara ayna tutuyor. Galina Serebryakova, “Fransız Devrimi’nde Kadınlar” adlı çalışmasıyla, büyük devrime şimdiye dek yapılmamış bir şeyi yaparak bir başka mercek tutuyor. Bu yüzden, bu kitapla Fransız Devrimi’yle ilgili bütün bildiklerimiz yeni bir içerik kazanacak.

Yenilgiden Zafere, Bulgaristan devrim tarihinin 1921 ile 44 yılları arasındaki en hareketli dönemini, en ilginç yönleriyle anlatan bir anı kitabı. Dünya devrim tarihi içinde son derece özgün bir yere sahip olan, zengin ve öğretici deneylerle dolu Bulgaristan Devrimi’nin başlıca politik ve örgütsel sorunları; strateji ve taktik sorunları, silahlı ve barışçıl mücadelenin, açık ve gizli çalışmanın birleştirilmesi, birleşik cephe, örgüt yaşamı ve sorunları... bu kitapta son derece çarpıcı bir şekilde ve coşkulu bir anlatımla dile getiriliyor.

Bu, bir anı kitabı. Gördüğü işkenceler sonucu felç olan ve yaşam mücadelesini inatla sürdüren maden mühendisi Hüseyin Özlütaş, İstanbul’da işkence merkezi Gayrettepe’de geçirdiği işkenceli 90 günü anlatıyor. İşkenceye karşı sınıf kinini bileyen ve işkencede alınması gereken tavır konusunda okuyucuya önemli dersler veren bir kitap.

HÜSEYİN ÖZLÜTAŞ

FELÇ

Page 88: Evrensel yayıncılık katalog 2013

88

Çev.: Olcay Geridönmez - 135 x 195 mm - 176 sf.

Elinizdeki derleme, Almanya’da parlamento binasının bir faşist provokasyonuyla kundaklanması olayına karıştığı bahanesiyle tutuklanan Dimitrov’un Nazi mahkemelerinde yargılanma sürecini ve ünlü savunmasını içeriyor. Dimitrov’un savunması, yüzyılın ve belki de dünya tarihinin en önemli savunmasıdır. Dimitrov, faşist mahkeme önünde, faşizmin kendisi şahsında sosyalizme ve barışa doğrulttuğu silahı tersine çevirmeyi başarmıştır. Dimitrov’un savunmaları, tarihsel değeri büyük, öğretici, ders dolu bir belgedir.

GEORGİ DİMİTROV

FAŞİZMİN YARGILANMASI –LEİPZİG 1933–

Çev.: Serpil Güvenç, Hilal Ünlü - 135 x 195 mm - 312 sf.

Çev.: Şahin Say - 135 x 195 mm - 213 sf.

Çev.: Orhan Aydın - 135 x 195 mm - 280 sf.

SVETLANA ALEKSİYEVİÇ

NAZİ İŞGALİNDE SOVYET KADINLARI

Bu kitap, Nazi işgaline karşı direnişte yer alan Sovyet kadınlarının gözüyle savaşı anlatıyor. Sayıları bir milyona yaklaşan Sovyet kadını, 20. yüzyılın en dehşet verici savaşı olan 2. Dünya Savaşı’na erkeklerle eşit koşullarda katıldı. Beyaz Rusyalı Sovyet yazarı S. Aleksiyeviç’in dört yıl boyunca yüzden fazla şehir, kasaba ve köyde veri toplayarak oluşturduğu bu kitapta yer alan 200’den fazla kadın, daha gelin olmayı düşlerken 1941 yılında savaşa katılışlarını, verdikleri mücadeleleri anlatıyorlar.

MARCEL WILLARD

babeuf ’ tan d imi t rov ’aSOSYALİST SAVUNMALAR

“Eğer sömürü varsa başkaldırı meşrudur.” Cellatların karşısında böyle haykırdı 1789 Fransız Devrimi’nin proleter kahramanı Babeuf. Ve giyotine başı dik, “zafer kutlamaya gider gibi” gitti. Nice proleter ve sosyalist kahraman, Babeuf’un açtığı çığırdan yürüdü. Hem proleter yiğitliğin en katışıksız örneklerini sunarak, hem de yargılandıkları sanık sandalyesini, sömürenleri suçladıkları bir kürsüye dönüştürerek.

hazırlayan: DİMİTROV GENÇLİK AKADEMİSİ

B U L G A R İ S T A N D E V R İ M C İ G E N Ç L İ K H A R E K E T İ T A R İ H İ

Haksızlığa karşı ilk öfkeli ses çoğunlukla gençlerden gelmiştir. Genç kitleler büyük bir değiştirici potansiyele sahiptir. Uzun mücadele yılları boyunca gençliğin oynadığı rolü, gençlik içinde çalışmanın ve örgütlenmenin sorunlarını, gençlik örgütü-parti ilişkisinin deneylerini canlı bir şekilde ele alan bu kitabın, ülkemizin devrimci gençliği için de öğretici, yararlı olacağına inanıyoruz.

Page 89: Evrensel yayıncılık katalog 2013

89

Çev.: Bülent Daş, Meral Oral - 135 x 195 mm - 287 sf.

135 x 195 mm - 224 sf.

135 x 195 mm - 223 sf.

135 x 195 mm - 240 sf.

hazırlayan: MEHMET ÖZER

ş i i r imiz in ı ş ık l ı ı rmağ ıENVER GÖKÇE

ŞÜKRAN KURDAKUL

CEZAEVİNDEN BABIALİ ’YE BABIALİ ’DEN TİP’E

Şükran Kurdakul, edebiyat dünyamızın ve demokrasi mücadelemizin yüzakı. Şükran Kurdakul, bu kitabında 1940’lardan 60’ların sonuna uzanan hareketli döneme ilişkin anılarına yer veriyor. Önyargıdan uzak değerlendirmeler, 60 yılın yaşanmışlığından süzülmüş dersler, çarpıcı gözlem ve anılar, edebiyat insanlarına ve politik savaşımcılara ait canlı portreler bulacaksınız kitapta. ‘Acılar dönemi’nden ‘ellerini kirletmeden’ geçen, ödünsüz, umutlu, iyimser büyük insanın portresi yeni ayrıntılar ve renkler kazandıracak belleğinize. Tat alarak, zevkle okuyacaksınız.

hazırlayan: ALPAY KABACALI

yaşam, ey lem ve edeb iyat i ç indeŞÜKRAN KURDAKUL“Coşkunun ve inancın şairi” ya da “Coşkunun ve direncin şairi” olarak nitelenen Şükran Kurdakul (1927-2004), kendine özgü bir sese ulaşabilmiş şairlerimizdendi. Şükran Kuradakul Türkiye İşçi Partisi’nde etkin görevler üstlendi. Uzun yıllar da Türk Edebiyatçılar Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve PEN Yazarlar Derneği’nde yöneticilik yaparak demokrasi ve edebiyat savaşımına katkıda bulundu. Her zaman özveriyle, her zaman ödünsüz…

Enver Gökçe, 40 karanlığını, şiirin ışığı ile aydınlatmaya girişen sosyalist kuşağın şairlerindendir. Örgütlü mücadele içinde yer alan, şiirleri derin bir toplumsal duyarlılık taşıyan bu büyük şairimiz, ağır bedeller ödemek zorunda bırakıldı. …”Kültürümüzün Çınarları” dizisi içinde yayınladığımız bu armağan kitapta, şairin kendi kaleminden yazılara, onunla yapılmış söyleşilere, hakkında yazılan yazı ve şiirlere yer veriliyor. Şiirimizin Işıklı Irmağı Enver Gökçe’nin hayatı, sanat anlayışı ve şairliği genel çizgileri ile okura sunuluyor.

Çarlık rejiminin olağanüstü baskı ve engellemelerine rağmen, işçi sınıfının oy hakkının kısıtlanmış olmasına rağmen, Bolşevikler, 1912 yılındaki Duma seçimlerine katıldılar ve 6 işçiyi Duma’ya göndermeyi başardılar. Badayev’in kitabının önemi, yalnızca Duma deneyimine ilişkin zengin dersler içermesinde değil, aynı zamanda Çarlık rejiminin çürümesini ve onu alaşağı edecek olan işçi sınıfı hareketinin gelişimini olanca çıplaklığıyla yansıtmasında, “gideni ve gelmekte olanı” anlatmasında yatıyor.

A.Y. BADAYEV

ÇARLIK DUMASINDA BOLŞEVİKLER

Page 90: Evrensel yayıncılık katalog 2013

90

135 x 195 mm - 143 sf.

Çev.: Ahmet Arpad - 135 x 195 mm - 398 sf.

PABLO NERUDA

YAŞADIĞIMI İT İRAF EDİYORUM

hazırlayanlar: AYDIN ÇUBUKÇU - IŞIK KANSU

ge leceğe adanmış b i r ömürHALİT ÇELENK

Genç kuşaklar onu ‘Denizlerin Avukatı’ olarak tanıdı. O kuşkusuz Türkiye tarihinin en önemli siyasal davalarından biri olan THKO ve Denizler davasında büyük bir savunma savaşı verdi. Üç devrimcinin ölümüyle sonuçlanan davayı darağacına kadar takip etti, anılarını kitaplaştırarak bugüne taşıdı. Ama onun bir sosyalist ve devrimci avukat olarak eylemi daha pek çok davayı, mücadeleleri kapsar. Bu büyük yaşamın küçük bir özetini, dostlarının tanıklıkları ve değerlendirmeleri aracılığı ile sunuyoruz.

Serüvenlerle dolu bir yaşam kitabı. Bir haber verme, bir hesaplaşma, lirik bir atılım, dostlara sesleniş, geçmişe ve yarınlara bir ant içmedir onun anıları. Bu anılarda şairin yaşamının bütün duraklarını, şiirlerini yaratış sürecini, başta Lorca, Alberti, Hernández, Eluard, Aragon, Nâzım Hikmet olmak üzere şair dostlarıyla ilişkilerini, Şili’nin cunta tarafından öldürülen lideri Alende’yi buluruz. “Benim anılarım hayaletlerle dolu bir galeridir” der Neruda; “Belki ben kendi hayatımı değil de başkalarının hayatını yaşadım… Benim hayatım, bütün hayatlardan oluşmuş bir hayattır; bir şair hayatıdır.

135 x 195 mm - 272 sf.

Kahramanlar ulaşılmaz olur; onları kendi yaşantımıza uzak bir hayranlık duygusuyla benimseriz çoğu zaman. Memet Kılınçaslan’ın örnek yaşamından en önemli kesitlerin yer aldığı bu kitabı okuyanlar, yine bir kahramanla, ancak bu kez her şeyiyle içimizde, aramızda, yanımızda yaşamış bir halk adamıyla karşılaşacaklar. Ufku geniş, gözü pek, onurlu, vefalı, alçakgönüllü, ince esprili bir halk adamıyla...

hazırlayanlar: ŞENGÜL KARADAĞ - DEVRİM BÜYÜKACAROĞLU

b i r i şç i s ın ı f ı önder iMEHMET KIL INÇASLAN

135 x 195 mm - 279 sf.

hazırlayan: ASİYE ÖZDEMİR ELİÇİN

BİR DÖNEMİN BELGE MEKTUPLARI ( 1927-1965)

Her mektup tarihe düşülmüş bir nottur. Bu notlar, çağının sorunlarına karşı duyarlı ve ilerici fikirlere sahip Emin Türk Eliçin gibi aydınlarımızın kaleminden çıkmış ise tarihin karanlık noktalarına ışık tutacak bir niteliğe kavuşur. Cumhuriyet döneminin “kahrolmuş”, acı çekmiş kuşağından olan tarih felsefesi uzmanı ve çevirmen Emin Türk Eliçin’e 1927-1965 yılları arasında gelen ve onun duruşunu, direncini sergileyen, bugüne ışık tutan belge niteliğindeki mektupları ilk kez yayınlanıyor.

Page 91: Evrensel yayıncılık katalog 2013

91

Lenin önderliğindeki Rusya emekçileri tarafından 25 Ekim (7 Kasım) 1917 tarihinde gerçekleştirilen Sovyet Devrimi, 20. yüzyılın ve belki de insanlık tarihinin en önemli olaylarından biridir. Çağın temel karakteri, bu devrimin doğurduğu sosyalist düzen ile kapitalizm arasındaki savaş tarafından belirlenmiştir. Büyük devrim, pek çok eserde işlenmiştir. İki cilt halinde sunulan bu eser ise, Sovyet Devrimi üzerine yapılmış en kapsamlı çalışmadır. Gorkiy, Molotov, Voroşilov, Kirov, Jdanov ve Stalin’in editörlüğünde Sovyet tarihçileri tarafından hazırlanan kapsamlı eserde öncelikle, savaş içindeki Rusya’nın ayrıntılı bir tablosu çiziliyor. Ardından Çarlığın yıkılışı ile sonuçlanan Şubat Devrimi, Şubat ile Ekim arasında cereyan eden olaylar ve nihayet Ekim Devrimi zengin kaynaklara başvurularak anlatılıyor. Tüm toplumsal sınıflar ile partilerin tutumları ayrıntıları ile inceleniyor, Bolşevik Partisi ve Lenin’in izlediği başarılı strateji çeşitli yönleriyle analiz ediliyor.

1917 SOVYET DEVRİMİ

GORKİY

MOLOTOV

VOROŞİLOV

KİROV

JDANOV

STALİN

1. cilt: Çev.: Alaattin Bilgi - 2. cilt: Çev.: Özlem Koşar - 135 x 195 mm - 1064 sf.

2CİLT

Page 92: Evrensel yayıncılık katalog 2013

92

Çev.: Güneş Şahiner - 135 x 195 mm - 200 sf.

Vladimir İlyiç Ulyanov Lenin, çağı değiştiren büyük bir toplumsal hareketin önderi, bir strateji-taktik dehası ve büyük bir teorisyen olarak 20. yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden biri, belki de birincisidir. Çağdaşlarının Gözüyle Lenin, farklı eğilimlerdeki çok sayıda insanın Lenin’le ilgili anılarını, gözlemlerini, değerlendirmelerini içeriyor. Gorkiy, Clara Zetkin, Vasil Kolarov, Wilhelm Pieck, Fritz Platten, Walter Ulbricht, Marcel Cachin… bunlardan bazıları.

KOLEKTİF

ÇAĞDAŞLARININ GÖZÜYLE LENİN

Çev.: Olcay Geridönmez - 135 x 195 mm - 192 sf.

135 x 195 mm - 368 sf.

ADELHEID POPP

BİR KADIN İŞÇİNİN GENÇLİĞİ

“A. Popp’un anıları yalnızca işçi kadınlar için değil, öğrenci, emekli, kamu emekçisi kadınlar, ev kadınları ve erkek işçiler için de öğretici ve yol göstericidir. Kendisi değiştikçe, çevresindekileri de değiştirebileceğine güvenen bir militanın yapabileceklerinin sınırı yoktur. İnsanları uyandırmak, mücadele saflarına kazanmak ve her adımda daha çok işçi ile birleşebilmek için Popp, nasıl yaşamamız ve savaşmamız gerektiğini gösteren büyük bir örnektir.”Levent Tüzel

ZİHNİ T. ANADOL

TRUVA ATINDA İLK AKŞAM

“Zihni Anadol’un anıları, insan onurunun kişiyi nasıl yüksekte tuttuğunun delilidir.”Muzaffer Arabul

“Bu kitap, ayrıca tatlı bir roman güzelliğinde de okunabilir.Kendisini ortak anılarımızı dile getirdiği için de kutlamak isterim.”Hasan İzzettin Dinamo

135 x 195 mm - 128 sf.

hazırlayan: ZEYNEP ÖZGE

İMRANb i r i syan and ı

Kitapta İmran Aydın adlı komünist bir işçi anlatılıyor. Çocuk yaşta, bir sömürü cehennemi olan Ankara Mobilyacılar Sitesi’nde çalışmaya başlayan, emeğiyle yoğurduğu yaşamını dünyayı değiştirme amacına adayan ve mücadelesi sırasında gözaltına alınarak işkenceyle öldürülen İmran’ın yaşamından kesitler sunuluyor. Ve bu kesitler, onun eğittiği, genç devrimcilerin anlatımlarından oluşuyor. İmran Aydın, bir dönemin yükünü cesaretle omuzlamış devrimci işçi kuşağının temsilcisidir.

Page 93: Evrensel yayıncılık katalog 2013

93

135 x 195 mm - 493 sf.

135 x 195 mm - 480 sf.

hazırlayan: SELİM ESEN

KENDİLERİ

Selim Esen, 1977-1982 yılları arasında 72 sayı yayımlanan aylık edebiyat dergisi “Türkiye Yazıları”nda “Kendileri” genel başlığı altında hemen her sayıda yer alan özyaşam öykülerini bir araya getiriyor... Kitapta Cahit Külebi’den Yaşar Kemal’e, Turhan Selçuk’tan Muzaffer İzgü’ye 27 isim yer alıyor.

24 Eylül 2006’da aramızdan ayrılan Şeref Aydın’ın anısına basılan bu yapıtta; devrimci, partisine bağlı bir militanın çok yönlü ve zengin mücadelesine tanık olacaksınız.İşçi sınıfı ve onun partisinin yılmaz bir savaşçısı olan Şeref Aydın, Ocak 1951 yılında Amasya’da doğdu. THKO’nun küçük burjuva yönlerinin eleştirisi ve partileşme süreci içerisinde Şeref Aydın önemli roller üstlenmiştir ve 1970’li yıllardan ‘80’li yıllara kadar hem teorik hem de pratik mücadele içinde çok yönlü bir gelişme göstermiştir. 12 Eylül darbesinin tüm devrimci örgütlerde yarattığı tahribat, üyesi olduğu TDKP üzerinde de etkisini göstermiş ve parti çalışmasının yeniden günlük bir faaliyet olarak örgütlenmesinde Şeref Aydın önemli görevler üstlenmiştir. 90’lı yılların ilk yarısı, Şeref Aydın’ın bu yıllarda sınıf dışı tutumlara karşı verdiği mücadele, emperyalizmin saldırıları karşısında halka ve mücadeleye bağlılığı onun devrimci mücadelesini anlamamız açısından önemlidir.Şeref Aydın’ın teori, kültür, siyaset, örgüt sorunlarına dair yaklaşımı, sosyalist kültürümüzü geliştiren çevirileri ve mücadelesi gelecek kuşaklara önemli deneyimler bırakmıştır. Şeref Aydın’ın anısına yayımlanan bu iki kitabı okuduğunuzda onun yaşamı boyunca savunduğu davanın saflarına katılmanın önemini daha iyi fark etmiş olacaksınız.

hazırlayan: S. CİHAN

i şç i s ın ı f ına adanmış b i r yaşamŞEREF AYDIN’ IN ANISINA

135 x 195 mm - 245 sf.

SELİM ESEN

AÇIK ÇEKMECE

1943 doğumlu Selim Esen, çocukluk yıllarından başlayarak ister istemez tanık olduğu ilginç olaylara, henüz yirmili yaşlara geldiği zaman, 1960’lı yıllarda noktayı koyuyor. Gözlem yapma yönünden insan yaşamının en gözü açık döneminden kalan izleri değerlendiriyor. İşte bu nedenle yarım yüzyıl kadar öncesinde yaşananları, o günlerin gözüyle anlatan bir kitaptır elinizdeki… Ahmet Say

Page 94: Evrensel yayıncılık katalog 2013

94

135 x 195 mm - 488 sf.

hazırlayan: ADNAN ÖZYALÇINER

edeb iyat ın k ı rk ayak l ı kar ıncas ı ASIM BEZİRCİ

“...halklar da, edebiyatları da ölümsüzdür... Ölümü yenmek istiyorsak halkın ölümsüzlük ırmağında yunmalıyız!” yine “Gelecek; yalanı, kötüyü ve çirkini değil doğruyu, iyiyi ve güzeli seçenlerin olacaktır” diyen Asım Bezirci’nin yaşamı, yapıtları ve mücadelesi Adnan Özyalçıner’in hazırlamış olduğu, ‘Edebiyatın Kırk Ayaklı Karıncası Asım Bezirci’ adlı anı ve biyografi kitabıyla karşınızda.

135 x 195 mm - 256 sf.

hazırlayan: ADNAN ÖZYALÇINER

EDEBİYATIN AĞIR İŞÇİSİ CEVDET KUDRET

Cevdet Kudret’in 100. doğum yılı onuruna hazırladığımız bu kitapta onun bütün özelliklerini eşinin, kendisinin, kızının, öğrencilerinin, hakkında inceleme yapanların, belli başlı eleştirmenlerin, yazar arkadaşlarıyla dostlarının kaleminden en ince ayrıntılarıyla izleyeceksiniz.

135 x 195 mm - 200 sf.

135 x 195 mm - 208 sf.

hazırlayan: ADNAN ÖZYALÇINER

kap i ta l in ayd ın l ığ ındaALAATTİN BİLGİ“Çevirmen, yazarın yazarıdır,” denmiştir. Marx’ın Türkçe yazarı olmak çetin ve onurlu bir iştir. Alaattin Bilgi, çevirdiği eserler arasında, özellikle Karl Marx’tan çevirdiği 3 ciltlik Kapital ile öne çıkmıştır. Elinizdeki bu kitapta Alaattin Bilgi’nin kendi kaleminden yaşam öyküsü, bilimsel sosyalizme bağlanışı ve çeviri serüveni ortaya konmaktadır. Dostları ve arkadaşları bir yazar, bir çevirmen ve insan olarak Alaattin Bilgi’nin yaşamına tanıklık ederek onun çalışkanlığını toplumcu kültür mücadelesindeki başarısının sırrını dile getirmektedir.

“Adnan Özyalçıner’in yazarlığının 45. yılını bir kitapla kutluyoruz. Bu kitap, yalnızca onun sanat emeğine saygımızın bir göstergesi değildir; aynı zamanda, burada derlenen yazılar, emek edebiyatının gücünü ve zenginliğini Adnan Özyalçıner’in başlıca özellikleri aracılığıyla günümüz gençliğine ve gelecek kuşaklara taşıyabilmeyi amaçlıyor.

hazırlayan: EVRENSEL BASIM YAYIN

öykücü lüğümüzün 45 y ı l l ı k ç ınar ıADNAN ÖZYALÇINER

Page 95: Evrensel yayıncılık katalog 2013

95

135 x 195 mm - 352 sf.

135 x 195 mm - 388 sf.

135 x 195 mm - 320 sf.

AHMET SAY

AĞAÇLAR ÇİÇEKTEYDİ

hazırlayan: CAVİT NACİTARHAN

ş i i r in ve umudun yoru lmaz iğnes iSENNUR SEZER

GÜNEY ÖZKILINÇ

NÂZIM’ IN BURSA YILLARItan ık lar , fo toğraf lar , b i l inmeyen ler . . .

Yayınevimiz, “Şiirin ve Umudun Yorulmaz İğnesi –Sennur Sezer” başlıklı kitapla Anı-Biyografi (armağan) dizisine bir yenisini ekledi. Yazarımız Sennur Sezer’in yaşamını, yapıtlarını ve 45 yıllık yazın hayatının serüvenini içeren bu kapsamlı kitap, aynı zamanda araştırmacılar ve yazarlar için de gerçek bir kaynak kitap olacaktır.

Ahmet Say, anılarını anlatırken aslında yakın tarihin siyasal olaylarını hatırlatıyor bize. Yaşanmış olayları aktaran bir yazarın tanıklığını, okurlar daha etkileyici bulacak, bundan eminiz. Üstelik Ahmet Say, içinde bulunduğu olayları kimi yerde öykü tadında yazmış; kimi zaman da portreler çizerek anlatmış. Ama katı gerçekliği dile getirmekten kaçınmamış.

Nâzım Hikmet, Bursa Hapishanesi’ndeki mahkûmlara dünyaya başka bir açıdan bakmayı öğretmiştir. Bu kitapta, Nâzım Hikmet’le Bursa’da hapis yatan insanların, onun şiirlerinde adı geçen Bursalıların izlerine rastlayacaksınız. Bu kitapta, Nâzım Hikmet’le tanıştıktan sonraki yıllarda büyük işler başaranların yüzleriyle karşılaşacaksınız. Bu kitapta, Nâzım ve yakınlarının Bursa’da kaldıkları mekânlarla ve Nâzım’ın Bursa’daki ayak izleriyle karşılaşacaksınız.

135 x 195 mm - 136 sf.

hazırlayan: AHMET SAY

mozart ’ ın an ıs ınaMOZART

Mozart aydınlanmacı bir besteci, aydınlanma çağının bestecisidir. Bu besteci için dünyanın dört bir yanında yorumlar, eleştiriler, incelemeler yazılmıştır. Ahmet Say bu tür yazıların en önemlilerinin çevirilerinden yaptığı seçme ile düzenledi Mozart’ı. Kitapta Mozart’ın mektuplarından yapılan bir seçme de yer alıyor. Kitaba eklenen müzik terimleri sözlüğü konuya yabancı olanların kitabı okumasını kolaylaştıracak.

Page 96: Evrensel yayıncılık katalog 2013

96

135 x 195 mm - 552 sf.

İki şair arasında gidip gelen, kimi zaman umutlu, kimi zaman yaşananlara kırgın ve kızgın mektuplar... 12 Mart ve 12 Eylül faşist darbelerinde yurtdışında geçen yıllar… Barış Davası, hapislik yılları... Paris’te yaşanan politik göçmenlik yılları, hasretler, ekonomik sıkıntılar... Ataol Behramoğlu ile Metin Demirtaş’ın 1970-1995 yılları arasındaki mektuplaşmalarından oluşan bir derleme.

ATAOL BEHRAMOĞLU - METİN DEMİRTAŞ

Şİ İRİN KANADINDA MEKTUPLAR

135 x 195 mm - 224 sf.

160 x 240 mm - 416 sf.

hazırlayanlar: SERPİL GÜVENÇ - SULTAN ÖZER

DENİZLERİN ŞEKİBE ABLASIŞek ibe Çe lenk

Şekibe Çelenk, “durup ince şeyleri anlamaya” vakit ayıranlardan değildir. Bu ayrımın dışında daha özel bir yer olduğunu gösterenlerdendir. Hayatın tümünü “ince şeylerle” örmek için yaşayanlardandır… Demirel’in “üçe üç, üçe üç” diyerek idama yolladığı Denizler’in Şekibe Ablası’nın yaşam öyküsü bir döneme ışık tutuyor. Kitaptaki fotoğraflar ve mektuplar da, Şekibe Çelenk’in ödünsüz duruşunu ve Halit Çelenk’le örnek birlikteliğini belgeliyor.

hazırlayan: SEVGİ YILMAZ

b i r d i ren iş öyküsüTEKEL Başkentin merkezinde 78 gün boyunca süren büyük TEKEL Direnişi’nin öyküsü… Yaşam koşullarının kötüleştirilmesine karşı başlayan bu mücadele, bütün işçi ve emekçilerin, toplumsal muhalefetin her bileşeninin benimseyip desteklediği, kendi mücadelesi olarak gördüğü bir eylem halini aldı. Bu kitap, eylemin güncel değerlendirmelerinin çerçevesine fazlaca dâhil olmayan, kalıcı ve her dönem için geçerli kimi özellikleri anlamamıza yardım edecek nitelikte.

Page 97: Evrensel yayıncılık katalog 2013

97

Page 98: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Türkiye’de ve dünyada devrimci politik mücadelenin belli başlı özelliklerini, köşe taşlarını ve deneyimlerini aktaran kitaplarımız, uluslararası ve ulusal çapta karşılaşılan başlıca politik ve ideolojik sorunlara karşı devrimci bir yanıt arayışını karşılama amacıyla yayınlanmıştır. Bu kategorideki yayınlarımız, bu alana ilişkin doyurucu bilgi sunmanın yanısıra deneyimlerin aktarılması bakımından da öğreticidir.Somut eleştiriler içeren yayınlarımız, sorunlara Marksist yaklaşımı da ortaya koymaktadır.

Page 99: Evrensel yayıncılık katalog 2013

99

Türkiye gençliğinin mücadele ve örgütlenme tarihi, doğrusuyla yanlışıyla eksiğiyle fazlasıyla zengin deneyler içermektedir. Kitabı yayına hazırlayanlarca kitap sınıfsız, sömürüsüz bir dünya özlem ve mücadelesine mütevazı bir katkı sunması, güç katması temenni edilerek; ciddi bir çabanın sonucu olarak ortaya çıkarılmış. Eğer kitap mücadele içerisindeki gençlik ve de tüm emekçi kesimlerce doğru bir biçimde değerlendirilirse, kitabı okuduğunuzda başlangıçtaki hedefin ne kadar da tevazu ile belirlendiğini göreceksiniz.

GENÇLİĞİN MÜCADELESİ VE ÖRGÜTLENMESİ ÜZERİNE

hazırlayanlar:

ÖZNUR OĞUZ

ERCÜMENT AKDENİZ

İSKENDER BAYHAN

135 x 195 mm - 488 sf.

Page 100: Evrensel yayıncılık katalog 2013

100

135 x 195 mm - 256 sf.

Neo-liberal uygulamalarla orta sınıflar için bile olağanüstü zorlaştırılmış yaşam koşullarıyla, sınıflar arasındaki kutuplaşmanın derinleşmesi ve zorbalığın dayanılmaz boyutu, sonunda Arap halklarını patlamanın eşiğine getirdi. Ve birbiri peşi sıra emekçi Arap halkları ayağa kalktılar. Güçlerini birleştirmeye ve yumruklarını sallamaya başladıkları otokratlarının yüzüne “yeter” diye haykırmaya cesaret ettiler.

hazırlayan: MUSTAFA YALÇINER

ARAP DÜNYASINDA AYAKLANMAneden ler - o las ı l ı k lar - sonuç lar

135 x 195 mm - 140 sf.

135 x 195 mm - 320 sf.

135 x 195 mm - 80 sf.

ALİ ELDENİZ

bugünden ge leceğeDÜNYA VE TÜRKİYEBir komünist, öncü bir işçi ve devrimci işçi partisi, bugünkü koşullara bütün hazırlığını, bütün çalışmasını, devrimci yığın hareketinin her an patlayabilir olduğunu dikkate alarak planlamak ve yürütmek zorundadır. İşçi sınıfını her türden eylemini ve örgütlenmesini genişletmek ve bütün sınıf ve halk tabakalarının emperyalizme, diktatörlüğe karşı ittifak ve birliğini sağlamak zorundadır. İşte biricik devrimci tutum ve işçi sınıfını, halkı ve Kürt halkını örgütleyip harekete geçirmenin biricik yolu budur.

İ. AKDERE - Z. KARADENİZ

TÜRKİYE SOLU’NUN ELEŞTİREL TARİHİ

Bu çalışma, tümüyle daha önce yayınlanmış araştırmalara ve belgeler dayanmakla birlikte, onların “yansız bir yorumunu”, ayıklanmamış bir aktarımını değil, eleştirel bir incelemesini içermektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminden 1980 öncesine kadar, siyasal ortamın da etkisiyle bütün önemli akımlar, örgütler ve kişiler, temel görüleri, sınıf mücadelesi içindeki yerleri, taktik ve stratejileri ile ele alınmakta ve bu tarihsel pratik, günümüz ve gelecek için dersler çıkarılmak üzere eleştirilmektedir.

KOLEKTİF

İŞÇİ KİTLE PARTİSİ ÜZERİNE

“İçinden geçilen dönem ve gündemdeki olgular, sınıftan ve sosyalizmden yana olan hiç kimseye, işçilerin devrimci bir kitle partisi olarak örgütlenmek için başlattığı girişim karşısında kayıtsız kalma hakkı tanımamaktadır.”

Page 101: Evrensel yayıncılık katalog 2013

101

135 x 195 mm - 287 sf.

135 x 195 mm - 168 sf.

135 x 195 mm - 232 sf.

135 x 195 mm - 320 sf.

ERKAN AYDOĞANOĞLU

SINIF MÜCADELESİNDE SENDİKALAR

AHMET HAŞİM KÖSE - AHMET ÖNCÜ

TAHSİLDARLAR VE BORÇLULAR

ALAATTİN BİLGİ

KAPİTAL OKUMA KILAVUZU

HALİT ÇELENK

TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ ’NDE İÇ DEMOKRASİyaşad ık lar ım

Kapitalist toplumun gerçekliği yanıltıcıdır. Tarihte hiçbir toplumda insan diğer bütün insanlara kapitalist toplumda olduğu kadar bağımlı hale gelip toplumsallaşmamıştır. Ve yine tarihte hiçbir toplumda insan diğer bütün insanlar karşısında kapitalist toplumda olduğu kadar yalnız bırakılıp bireyleştirilmemiştir. Bu kitap her geçen gün artarak yaşanan ekonomik sıkıntıların bireysel değil toplumsal sorunlar olduğunu hatırlatmak için yazıldı.

Kapital’in üç ciltlik oylumu ve nispeten güç anlaşılır bölümler içermesi, çoğu okurun gözünü korkutmuş, eserden uzak durmalarına yol açmıştır. Kendisi de sık sık bu yakınmalarla karşılaşan Kapital çevirmeni Alattin Bilgi, anlama kolaylığı sağlamak, bir okuma perspektifi ve yöntemi kazandırmak ve okumayı zevkli kılmak üzere bu Okuma Kılavuzu’nu hazırlamıştır. Kapital Okuma Kılavuzu, Kapital’i okumak veya ana fikrini anlamak isteyen okurlar için bir el kitabı özelliği taşımaktadır.

İki yüz yılı aşkın bir süredir gündemde olan sendikaların sınıf mücadelesi içindeki yeri konusu, bu cephede yaşanan tüm olumsuzluklara karşın 21. yüzyılda da önemini koruyor. Bu gerçeğin bilincinde olarak, sendikaların sınıf mücadelesi içindeki yeri, önemi ve rolünün tarihsel-sınıfsal bir bakış açısıyla yeniden ele alındığı bu kitabın, konu ile ilgilenen herkes için önemli bir referans olacağını umuyoruz.

Bu kitap, Türkiye İşçi Partisi’nin 1967 yılında Malatya’da yapılan 2. büyük kongresinden sonra, 13 üyenin partiden ihraç edilmesi için başlatılan soruşturma ve savunma sürecine ilişkin yazarın tanıklıklarını kapsamaktadır. TİP içinde 13’ler olayı olarak bilinen uygulamalarla ilgili Genel Yönetim Kurulu toplantılarını, yapılan konuşmaları, olayları, soruşturmaları, belgeleri ve bunları “siyasal partilerde iç demokrasi, demokratik merkeziyetçilik” ilkeleri açısında değerlendirilmesini konu almaktadır.

Page 102: Evrensel yayıncılık katalog 2013

102

135 x 195 mm - 120 sf.

Bu kitabı okuduğunuzda AKP’nin hükûmet olduğundan bu yana sağlık alanındaki politikalarını, sağlık hizmetlerinin adım adım nasıl paralı hale getirildiğini, bu alandaki yolsuzlukları, sağlık tekellerinin kâr hırsıyla nasıl insan sağlığıyla oynayabildiklerini göreceksiniz. Ata Soyer’in kitabı aynı zamanda bir dönemin de belgesi niteliğinde…

ATA SOYER

AKP’NİN SAĞLIK RAPORU

135 x 195 mm - 114 sf.

Çev.: Hasan Asgar Gürgöz - 135 x 195 mm - 344 sf.

135 x 195 mm - 388 sf.

YUSUF AKDAĞ

DİN KAPİTALİZM VE GÜLEN CEMAATİ

Bu inceleme bir ihtiyaçtı; çünkü, kaynağını kapitalist sömürü ilişkilerinde bulan ve pazarlara hâkim olma ihtiyacının tetiklediği dogma, önyargı ve hurafelerin burjuva ideolojisinin yedeğine alınması, hemen tüm kapitalist ülkelerde egemen sınıf politikalarında özel bir yer tutuyor. Kitap, genel olarak din ve İslamı, özel olarak Fethullah Gülen cemaatini kapitalizmle ilişkisi bağlamında inceliyor.

ENVER HOCA

ORTADOĞU ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Ortadoğu Üzerine Düşünceler kitabı, Enver Hoca’nın “Politik Günlük”ünden alınan Ortadoğu hakkındaki eleştiriler ve çözümlemelerle çeşitli makaleler için özet ve notlardan oluşuyor. Kitap 1958’den 1983 sonuna kadar olan dönemi kapsıyor ve değerlendirmeler, emperyalist devletler ve İsrail’in insanlık dışı faaliyetleriyle bu güçlerin saldırı ve komplolarına karşı kahramanca mücadele eden başta Filistinliler olmak üzere Arap halkları, İran ve Afgan halkları bakımından önemli olaylar ve dönüm noktalarını yansıtıyor.

hazırlayan: Y. YILMAZ KARATAŞ

DEMOKRATİK BARIŞÇI ÇÖZÜM VE KÜRT SORUNU

Elinizdeki kitap, ulusal sorun bağlamında Kürt sorununu birçok yanıyla ele alan makalelerden oluşuyor. Sovyet pratiğinin ulusal sorunların çözümünde sergilediği tutumun Kürt sorunu üzerinden hatırlatıldığı “Demokratik Barışçı Çözüm ve Kürt Sorunu”nda, barışçı ve demokratik çözümün bugünkü olanak ve dayanakları ele alınmakta ve okura kapsamlı değerlendirmeler sunulmaktadır.

Page 103: Evrensel yayıncılık katalog 2013

103

Page 104: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Sosyalist teori, edebiyat, politika, Kürt halk kültürü gibi temel alanlarda çok sayıda kitap yayınlamış, birçok önemli kitabı da Türkçeye kazandırmış olan yayınevimiz, kuşkusuz sadece geçmişin birikimini bugüne taşıyan kitaplarla yetinemezdi. Marksizmin günümüze ve geleceğe ışık tutan önemli kaynaklarıyla birlikte, günümüzün önemli olay, olgu ve süreçlerini konu alan kitaplar yayımlamak da, yayınevimizin hedeflerinden biri oldu ve olmaya da devam ediyor.Kapitalist dünyanın büyük ölçüde yer üstündeki faaliyetlerini konu alan bu kitaplar dışında yayınevimiz, bu dünyanın yeraltındaki faaliyetlerini konu alan kitaplar da yayımladı.

Page 105: Evrensel yayıncılık katalog 2013

105

“Ben bir taşım!” demişti bir baba. “Ben çocuklarımın elini toprağa değdirmiyordum, kıyamadığım için. Bir gün oldu, ikisini birden yitirdim. Ben buna katlanabiliyorsam; demek ki ben bir taşım!”...Anneleri-babaları, siyasetçiler anlattı bugüne kadar bu savaşı. Bu kitapta bu sefer faili meçhul cinayetlerde öldürülenlerin, binlerle ifade edilen köy boşaltmalarına uğrayan ailelerin, binlercesi cezaevinde olan Kürtlerin, dağda yaşamını yitiren gerillaların çocukları, kardeşleri yani bu savaşın üçüncü kuşağı sözü aldı. Onlar anlattıkça, Kürt sorununun hesapladığımız sayılardan katbekat fazlası olduğunu ve hesap edilmeyen bir gerçeklik olan bu savaşın sonuçlarının, gün gibi ortada olduğunu gösterdiler. Kürtlerden sadece dillerinin, kültürlerinin, kimliklerinin esirgenmediğini, çocukluklarının yani bugünün çocuklarının da esirgendiğini anlattılar. Yaşadıklarını, sırasıyla anlattıklarında, çocuklar da inanamadı hayatlarına: “Hepsini ben mi yaşamışım?” diyerek. Ve evet, ne yazık ki hepsini onlar yaşamıştı...

BEN BİR TAŞIM

135 x 195 mm - 148 sf.

MÜGE TUZCUOĞLU

Page 106: Evrensel yayıncılık katalog 2013

106

Çev.: Kerem Kurtgözü - 135 x 195 mm - 182 sf.

Henri Alleg, politikacı-gangsterler ile yönetici-mafyacıların sözünün geçtiği yıkıntı, sefalet, dolandırıcılık ve cürüm Rusyası ile ilerici insanların ayaklar altında çiğnenen ideallerini yaşatmak için mücadeleyi yeniden başlattıkları bu umut Rusyası’nda temel bazı soruların olası cevaplarını araştırmaya gitmiştir. “Büyük Geri Sıçrama”da yer alan pek çok soruya ve yanıtına kafa yormak, bir bakıma, kendi geleceğimizle ilgili meseleler üzerine düşünmektir.

HENRİ ALLEG

y ık ın t ı ve umut rusyas ı ’nda röporta jBÜYÜK GERİ S IÇRAMA

Çev.: Yaman Aksu, Fügen Eryılmaz - 135 x 195 mm - 142 sf.

135 x 195 mm - 212 sf.

SERGE HALİMİ

DÜZENİN YENİ BEKÇİLERİ

“Düzenin Yeni Bekçileri” bir medya eleştirisi. Serge Halimi, Fransa’da bir yıldan kısa bir sürede 100 bin satan ve medyanın suskunluk duvarını parçalayarak tartışmalara konu olan kitabında, deyim yerindeyse Fransız medyasının ipliğini pazara çıkarıyor.

SEMİH HİÇYILMAZ

SUSURLUK VE KONTRGERİLLA GERÇEĞİ

Bu kitapta, Susurluk’ta ortaya çıkan gerçeklerin tüm arka planı anlatıyor. Bu türden “illegal” devlet örgütlenmelerinin, emekçi sınıflarla burjuvazi arasındaki çelişkinin bir ürünü olarak ve emekçilerin hareketini bastırmak üzere kurulduğunu ortaya koyan kitap, dünyadaki benzer örgütlenmeleri örnekliyor. Kontrgerillanın, kuruluşundan itibaren, emekçilere karşı giriştiği eylemler de ayrıntılarıyla anlatılıyor.

135 x 195 mm - 192 sf.

ŞEYHMUS DİKEN

BİR KÜRDÜN AKP OKUMALARI

AKP, “açılım” söylemi altında geliştirdiği politikalarla Kürt sorununu çözeceğine inanmamızı istiyor. Oysa AKP’nin hükûmet olduğu 2002’den bugüne söylemi ile icraatları arasındaki çelişkiyi ortaya koyan sayısız örnek bulunuyor. Elinizdeki kitap, “açılım” politikasını AKP hükûmetinin bu çelişkileriyle birlikte okuyup değerlendirmemizi sağlıyor. Şeyhmus Diken, AKP’nin çelişkilerini gözler önüne seren yazılarıyla; AKP’yi eleştirenleri “barış ve demokrasi istemezlik”le suçlayanları bir kez daha düşünmeye çağırıyor.

Page 107: Evrensel yayıncılık katalog 2013

107

Kapitalist ekonomi ve politikanın yönetim mekanizmalarında bulunanların yanı sıra tekelci sermayenin denetimindeki yazılı, görsel ve işitsel medyanın köşe başını tutan aydın ve gazeteciler de, sosyalizmin yenilgisinden aldıkları güvenle, kapitalizmin olabilecek en müreffeh, en özgürlükçü toplum olduğunu bir şarkı nakaratı gibi tekrarlıyorlar. Yaşananları ve yaşanmakta olanları gözlerden saklamaya çalışırken, kapitalizmi yere göğe sığdıramıyorlar. Fransız yayınevi Le Temps Des Cerises’in girişimiyle bir araya gelen seçkin, ilerici Fransız aydınları, gözalıcı bir parlaklık altına gizlenmek istenen kapitalizmin ortaya çıkışından bugüne, icraatlarının en genel hatlarıyla bir dökümünü çıkarmaya giriştiler... Ortaya Kapitalizmin Kara Kitabı adını fazlasıyla hak eden kara, iğrenç bir tablo çıktı. Bu hacimli kitap, kapitalizmin, ortaya çıkışından bugüne kadarki kötülük ve suç tarihinin küçük bir bilançosudur. “Bütün gözeneklerinden kan ve çirkef sızdırarak” doğup gelişen kapitalizm, özünde barındırdığı kötülük tohumu –sömürü– ile, ortadan kaldırılmadıkça insanlığın ilerleyişine ket vurmaya ve insanlığa karşı suç işlemeye devam edecektir.

KAPİTALİZMİN KARA KİTABI

Çev.: Kerem Kurtgözü - 135 x 195 mm - 424 sf.

POLEMİK

Page 108: Evrensel yayıncılık katalog 2013

108

135 x 195 mm - 400 sf.

135 x 195 mm - 208 sf.

SEMİH HİÇYILMAZ

soygun rüşvet c inayetİŞTE DERİN DEVLET

hazırlayan: AYDIN ÇUBUKÇU

b i l im adamlar ındanSAVAŞA KARŞI YAZILAR

Türkiye’nin son kırk yılı mercek altına alınan kitapta, pek çok tanıdık isme rastlıyoruz. Son kırk yılın tanınmış hemen hemen bütün isimlerine. Cumhurbaşkanlarından mafya tetikçilerine kadar bildik isimlere. Lockheed rüşvet skandalı, hayali ihracat olayları, faili meçhul cinayetler, uyuşturucu ticareti, Susurluk çetesi, kontrgerilla, darbeler ve darbeci generaller bir pazılın parçaları gibi birleştirilip, bütünün gösterilmesi başarılıyor.

… Savaş, tüm acımasızlığıyla ve özel mülkiyet dünyası için tüm zorunluluğuyla, dünyanın bir köşesinden diğerine sıçrayıp duruyor. Şimdi, bu kâr savaşı, bu emperyalist çıkar çatışmaları kapımıza bunca yaklaşmışken, akademinin, bilginlerin, aydınların yapabileceği bir şeyler olduğuna ve savaşa karşı çıkma onurunu taşıyan bilginlerin, bu tavrı bir belgeyle tarihe kaydetmesi gerektiğine inandık. Sonuçta; oldukça geniş bir alanda çalışma yürüten 47 bilim adamından gelen makalelerle kitabımız oluştu.

135 x 195 mm - 200 sf.

ÖNER ÜNALAN (RAGIP GELENCİK)

DİL GÜNLÜĞÜ

Öner Ünalan’ın (Ragıp Gelencik) 26 yılı kapsayan (1973-1999) günlüğü, dil ile ilişkili gözlemler, izlenimler, düşünceler ve eleştirilerden oluşmaktadır. “Dil Günlüğü”, konuyla ister istemez ilgilenen bütün okurlar, yazarlar, çevirmenler, daha doğrusu, bütün ilerici güçler için bir kılavuz kitap niteliği taşıyor.

135 x 195 mm - 272 sf.

RAGIP ZARAKOLU

ALBATROS

2012 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen aklın ve vicdanın yazarı Ragıp Zarakolu, kaleme aldığı yazılarında barışın, özgürlüğün ve insan hakları mücadelesinin tavizsiz savunucusu oldu. Türkiye’de ezilen halklar kütüphanesi oluşturulmasında büyük katkısı olan yazarımızın, barışa çağrı niteliğinde olan yazılarını tutuklu yazarlarla dayanışma amacıyla “Albatros” adlı kitapta topladık.

Page 109: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 110: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Çağdaş Türk Edebiyatı ile Tanzimat’tan 21. Yüzyıla Türk Edebiyatı Tarihi’ni, Dünden Bugüne Türk Şiiri ile Türk şiirinin 800 yıllık panoramasını, Dünya Halk ve Demokrasi Şiirleri ile dünya şiirleri antolojisini okuyacak, Masal Masal Matitas ile masalın yetişkin yaşamında da kapladığı zengin yeri göreceksiniz. Gülsüm Cengiz’in 20 yıl süren titiz çalışması ve yoğun emeği sayesinde ortaya çıkan Kadınlar İçin Söylenmiştir ile Anadolu’da kadınların 6000 yıllık şiirli tarihini okuyup şiirlerin yazıldığı dönemdeki toplumsal ilişkilere, değer yargılarına, kadın yaşamlarına tanıklık edeceksiniz. Bu kategori başlığı altında toplanan tüm antolojilerin her biri kendi alanında birer başvuru kaynağı olma özelliği de gösteriyor.

Page 111: Evrensel yayıncılık katalog 2013

111

1. Cilt Halk Şiiri, 2. Cilt Divan Şiiri, 3. Cilt Yeni Şiir (1900-1940), 4. Cilt Yeni Şiir (1940-1960), 5. Cilt Yeni Şiir (1960-2000).

Türk şiirinin 800 yıllık panoraması.

Dünden Bugüne Türk Şiiri, Türk şiirini gelişim evreleri içinde, tarihsel açıdan en önemli, en güzel örnekleriyle sunan bir antoloji. XIII. yüzyıldan XX. yüzyılın sonuna dek uzanan bir zaman dilimindeki şiir birikimine, şairlerinin taşıdıkları eğilimlere göre değil, şiirlerin barındırdığı estetik ve tarihsel değerlere göre demokratik bir anlayışla yaklaşılıyor, çağlar boyunca geçilen bütün yollar ve varılan bütün sonuçlar cilt cilt sergileniyor.

Bu kapsamlı çalışmada, Kemal Özer’in “Tanzimat’tan Günümüze Türk Şiirinin Görünümü ve Evreleri” başlıklı değerlendirme yazısının yanı sıra, antolojide yer alan şairlerin ayrıntılı yaşamöykülerine de yer veriliyor. Halk Şiiri ve Divan Şiiri’nin sonuna eklenen sözlükler de okuyuculara anlama kolaylığı sağlıyor. Asım Bezirci’nin, bilinen edebiyat araştırmacısı / eleştirmen titizliği ve Kemal Özer’in katkılarıyla...

DÜNDEN BUGÜNE TÜRK Şİ İRİ

hazırlayanlar:

ASIM BEZİRCİ

KEMAL ÖZER

160 x 240 mm - 1900 sf.

5CİLT

Page 112: Evrensel yayıncılık katalog 2013

112

1. Cilt Meşrutiyet Dönemi 1, 2. Cilt Meşrutiyet Dönemi 2, 3. Cilt Cumhuriyet Dönemi 1 (Şiir), 4. Cilt Cumhuriyet Dönemi 2 (Öykü/Roman, Deneme/Eleştiri, Edebiyat Tarihi, Tiyatro/Düşün).

Çağdaş Türk Edebiyatı, Türk edebiyatının Tanzimat’tan günümüze gelişimini, belli başlı aşamalarını, özelliklerini ve temsilcilerini inceliyor. Bu kapsamlı çalışmayla edebiyat tarihimiz, diyalektik bir bakışla incelenip yorumlanıyor; edebiyat tarihçiliğinin başarılı bir örneği sunuluyor.

Edebiyat tarihine diyalektik bakışın zenginliğini taşıyan bu eser, bir baş eserdir bugün ve bu niteliğini yıllarca da koruyacaktır sanıyorum.

Server Tanilli

Kurdakul, toplayıcı, derleyici olmaktan çok yorumcu bir edebiyat tarihi anlayışını getiriyor yazınımıza. Bununla birlikte yazınımız, toplumsal açıdan bu yapıtta değerlendiriliyor.

Adnan Binyazar

“Çağdaş Türk Edebiyatı her evde bulunması gereken bir başvuru kitabı, tarih, ansiklopedi, bilgi ve bilinç kaynağı; ama her zaman tatla okunabilecek bir güldeste niteliği de var. Edebiyat tarihçiliği böyle olur.”

İlhan Selçuk

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI

ŞÜKRAN KURDAKUL

160 x 240 mm - 1336 sf.

4CİLT

Page 113: Evrensel yayıncılık katalog 2013

113

“İçinde yaşadığımız dünyayı nasıl görüyoruz? Bize gösterildiği gibi mi, yoksa gerçek yüzüyle mi? Elbet emeğin, emekçinin yoğurduğu bir maya var ve bu belirliyor dünyanın gerçek yüzünü. Her alanda olduğu gibi sanatta da bu böyle. Şiir, sanatın en köklü dalı olarak, bu yüzün ortaya çıkmasında, görülür kılınmasında önemli bir yer tutuyor. A. Kadir’in büyük bir emekle, titiz bir çalışmayla başlattığı Dünya Halk ve Demokrasi Şiirleri antolojisi, işte bu işlevi yansıtan ürünlerden. Onu okuduğumuzda, şiiri yalnız belli ülkelerle, belli başlı ozanlarla değil, bütün kara parçalarını çağlar boyunca kapsayan ana damarıyla buluşuyoruz. Antolojinin her cildi, biraz daha belirlilik kazanan bir yüzü çıkarıyor karşımıza. Mayasında emeğin, emekçinin yer aldığı bir dünyanın gerçek yüzünü.”Kemal Özer

DÜNYA HALK VE DEMOKRASİ Ş İ İRLERİ

hazırlayan:

A. KADİR

160 x 240 mm - 1267 sf.

3CİLT

Page 114: Evrensel yayıncılık katalog 2013

114

Anadolu çağlar boyu acılı kadın yaşamlarına tanıklık etti. Şairlerin kıvrak, usta dilleri katıldı bu tanıklığa... 20 yıl süren bu çalışmanın amacı; insanlık tarihinin başından bu yana Ege’den Mezopotamya’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar yaşadığımız coğrafyada çeşitli evrimlerden geçmiş kadın yaşamlarına şiirli bir tanıklık sunmaktır... Şiirlerin yazıldığı dönemlerdeki toplumsal ilişkilere, değer yargılarına, kadının toplumsal yaşam içindeki yerine, kadın erkek ilişkilerine, kadın yaşamlarına ışık tutabilmek... Kadınların yaşam koşullarını ortaya koyarken; değişme istek ve çabalarına, bu uğurda verilen mücadeleye, direnç ve umuda tanıklık etmek ve bir kaynak oluşturabilmek... Kadının cins olarak da emekçi olarak da sömürülmediği bir dünya kurma ve insanın özgürleşme mücadelesine küçük bir katkı sunabilmek için...

KADINLAR İÇİN SÖYLENMİŞTİRanado lu ’da kad ın lar ın ş i i r l i ta r ih i

160 x 240 mm - 648 sf.

GÜLSÜM CENGİZ

Page 115: Evrensel yayıncılık katalog 2013

115

“Masallar ve Toplumsal Cinsiyet”le, masalın ideolojik arka planını analiz eden ve çocukken aldığımız iletilerin yetişkin yaşamımızı nasıl etkilediğini inceleyen Melek Özlem Sezer, bilinçaltı oyunlarıyla yaşamımızı zorlaştıran masalları anlatmıştı. Şimdi de on iki yıllık bir çalışmanın ürünü olan “Masal Masal Matitas”la, hayatımızı zenginleştiren masalları paylaşıyor. Masalın yetişkin yaşamında da yalnızca kendi türüne özgü hazlarıyla, kurgu ve dil olanaklarıyla, kimi zaman acarlığıyla, kimi zaman felsefi derinliğiyle ve en önemlisi kuşaklar boyu sınanarak aktarılan hayat bilgisiyle yabana atılmayacak bir zenginlik sunduğunu gösteriyor. Tutkusunu yitirmemiş bir akıl ve akıldan vazgeçmemiş bir tutkuyla yazılan masalların peşine düşüyor.

MASAL MASAL MATİTASyet i şk in ler i ç in masa l anto lo j i s i

135 x 195 mm - 200 sf.

MELEK ÖZLEM SEZER

Page 116: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 117: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 118: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Güncel temalı kitapların yanında, yayınevimiz “Özel Kitaplar” başlığı altında toplayabileceğimiz kitaplar da yayımladı. Görevi başındayken polislerce gözaltına alınıp dövülerek katledilen Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe’yi konu alan Metin Göktepe Gazeteciyim başlıklı kitap bunlardan biri. Türkiye’de demokrasi ve basın özgürlüğü mücadelesi bakımından bir simgeye dönüşen Metin Göktepe’nin kitabı da, tıpkı davasında olduğu gibi ortak bir çabanın ürünü olarak açığa çıktı. Göktepe davasını izleyen meslektaşları, ailesi, avukatları ve gazetesinden arkadaşlarının ortak emeği ile oluşan bu kitapta, Metin Göktepe’nin doğumundan başlayarak hayat hikâyesi, politik kimliği ve gazetecilik serüveni anlatılıyor. Yayınevimiz bu kitabı yayımlarken, bilinen anlamda bir anı ya da biyografiden öte, halkı doğru bilgilendirmek için canını esirgemeyen gazeteci tipine bir örnek sunmayı amaçladı.

Page 119: Evrensel yayıncılık katalog 2013

119

Yaşamının 13 yıla yakını hapishanelerde geçen Nâzım Hikmet, Bursa Cezaevinde 11 yıla yakın tutsak kalmış ve Memleketimden İnsan Manzaraları, Piraye İçin Yazılmış: Saat 21- 22 Şiirleri başta olmak üzere, en beğenilen eserlerini Uludağ’ın yanı başındaki bu kentte kaleme almıştır.Bursa’da yüzlerce mekânda yüzlerce tanıkla görüşülerek yapılan bu çalışmada görüldü ki Nâzım Hikmet, İkinci Dünya Savaşı’nın hüküm sürdüğü yıllarda, ülkemizde tek parti yönetiminin iktidar olduğu dönemde, cezaevine değişik nedenlerden girmiş insanların düşünce dünyasını değiştirmiştir. O, Bursa Cezaevini bir enstitüye çevirmiş, insanlara yaşama bir başka pencereden bakmayı öğretmiştir.Bursa’nın kaplıcalarında, hanlarında, sokaklarında, evlerinde, Nâzım Hikmet’in ve onu ziyarete gelenlerin ayak izlerini görmeniz mümkündür...

YÜZÜMDE NÂZIM İZ İ VARnâz ım’ ın bursa ’dak i insan lar ı

GÜNEY ÖZKILINÇ

230 x 320 mm - 200 sf.

Page 120: Evrensel yayıncılık katalog 2013

120

160 x 240 mm - 216 sf.

Katalog-kitapta yer alan afişler arasında iletişim-hoşgörü, politika, barış, çevre, kadın gibi konuların işlendiği; tiyatro, sergi ve diğer sanatsal etkinliklere ilişkin, politik, yayınevleri için hazırlanmış afişler bulunuyor. Savaş Çekiç, kitapta yer alan ve çoğu yurtiçi ve yurtdışında sergilenen ve çeşitli ödüller alan tasarımların yanlarına kısa açıklamalar eklemiş.

SAVAŞ ÇEKİÇ

GÖSTEREN: SAVAŞ ÇEKİÇ!af i ş ler

200 x 280 mm - 80 sf.

140 x 200 mm - 176 sf.

KOLEKTİF

HOMURmizah seçk is i

Anadolu’nun bir kasabasında bir nalbant dükkânı görmüştük bir vakit, dükkân silme at nalı doluydu; ocağın başındaki belki yüz yaşındaki adam sürekli at nalı yapıp, ürettiklerini tezgâha diziyordu. Ama dikkat ettim, o kasabada görünürde at yoktu, gelişen teknoloji at gereksinimini kaldırmıştı, motorlu araçlar dolanıyordu her yerde. Sorduk o yüz yaşındaki adama; “Neden bu kadar çok nal yapıyorsun?” diye, adamın yanıtı ilginçti: “Buradaki tek nalbant benim, ben yapmazsam başka kim yapacak?”

SEFER SELVİ

ELEM VE ISTIRAP KARİKATÜRLERİİnsan kendini birçok yöntemle ifade edebilir. Sefer Selvi bunu çizgilerle yapma yolunu seçmiş bir karikatürist. Gerçekleri çizmek, çizerken mizahın dilini kullanmak ve yanlış politikaları eleştirmek... Sefer Selvi’nin çizgilerini bu öğelerden ayıramazsınız. Tayyip Erdoğan, halkı diliyle kandırmaya çalışırken de Sefer Selvi’nin çizgileri hep gerçekleri anlattı. Tayyip’in açtığı davalar Yargıtay’dan dönerken mizah ve gerçekler kazandı. Tayyip Erdoğan ne yapıyor, nerede duruyor, kimlerin dostu, kimlerin düşmanı? “Elem ve Istırap Karikatürleri” işte bu gerçeği anlatıyor.

Page 121: Evrensel yayıncılık katalog 2013

121

Yayınevimizin ‘demokrasiye bir katkı’ olması dileğiyle okura sunduğu kitapta, şu ana kadarki tüm gazeteci cinayetlerini de açıklayan, polisin suçüstü yakalandığı bir ‘gazeteci cinayeti’ konu ediliyor. Metin Göktepe’nin kendisinin çektiği ve kendisiyle ilgili toplam 80 fotoğrafın kullanıldığı kitap, beş ana bölümden oluşuyor. Birinci bölümde, Metin Göktepe’nin, olayın gerçekleştiği 8 Ocak 1996 günü gazeteden göreve gitmek üzere ayrılışından başlayarak, gözaltına alındığı Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda öldürülüşüne kadar geçen süre, arkadaşlarının ve tanıkların anlatımlarıyla sunuluyor. İkinci bölümde ise, sanık polislerin, Emniyet ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerine verdikleri ifadelere dayanılarak cinayet dakika dakika belgeleniyor. Sonraki bölümde de, ateşten bir top gibi, ilden ile sürülen Göktepe davasıyla ilgili süreç Göktepe’nin avukatları ve davayı izleyen gazetecilerin izlenimlerinden yararlanılarak aktarılıyor. Dördüncü bölümde, Evrensel gazetesi muhabiri Göktepe’nin gazeteciliği, meslektaşları ve mesai arkadaşları tarafından anlatılıyor. Son bölümde ise, arkadaşları ve ailesi, Metin Göktepe’nin çocukluğundan başlayarak üniversite yılları ve sonrasındaki yaşamını aktarıyor. Evrensel gazetesi muhabiri Göktepe’yi anlatan kitap, gazetecinin öldürülmesini izleyen bir yıllık hukuk mücadelesinin göstergesi ve kitlesel tepkiler ekseninde çizilen bir Türkiye panoraması aynı zamanda. Yayınevimiz, emek ve demokrasi mücadelesine bir katkı olmasını umduğu bu kitabı yayınlamaktan kıvanç duyar.

METİN GÖKTEPE“gazetec iy im”

EVRENSEL

BASIM YAYIN

200 x 240 mm - 204 sf.

Page 122: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 123: Evrensel yayıncılık katalog 2013

123

Page 124: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Bezirci’nin eserlerinin Evrensel Basım Yayın’da olması bir rastlantı değil, bilinçli bir tercihtir. Bu tercih, hem Bezirci’nin hem de yayınevimizin izlemiş olduğu çizginin kesiştiği adrestir. Çünkü Asım Bezirci, eserlerini hazırlarken savunduğu dünya görüşünü, bilimsel sosyalizmi edebiyat alanına uygulamış, nesnel/bilimsel eleştiri yöntemini ileriye taşımıştır. Böylece, ülkemizde edebiyat eleştirmenliğinin ve edebiyat tarihçiliğinin önemli temsilcilerinden biri olarak anılmayı hak etmiştir. Bilimsel sosyalist eleştiri yöntemi, Marksist estetik, edebiyatta doğalcılık ve sosyalist gerçekçilik Asım Bezirci’nin eserlerindeki sağlamlığın kaynağıdır. Edebiyat olayını, edebiyatçıyı veya eserini nesnel/bilimsel yöntemle, yaşanılan dönemin özellikleri ve onu çevreleyen koşulları dikkate alarak inceler; yüzeysel bir derlemeci, kaba bir özetçi ve aktarımcı değildir. Yüzlerce, kimi zaman binlerce kaynağa ulaşarak bir karınca titizliğiyle âdeta hiçbir açık bırakmadan hazırlamıştır eserlerini. Edebiyatta bir ayrıntı ustasıdır Asım Bezirci. O aynı zamanda bir monografi ustasıdır. Hazırladığı monografiler tüm ayrıntılarıyla okuyucuya, edebiyat tarihçilerine ve eleştirmenlerine titizlikle hazırlanıp sunulmuş kaynak özelliği taşır. Eksiksiz birer başvuru kaynağıdır. Edebiyatımızda bir parmak izidir Asım Bezirci. Onun yapıtlarını ve bıraktığı izi, nesnel/bilimsel eleştiri yöntemini genç kuşaklara ve eleştirmenlere ısrarla hatırlatmak, onun titizliğinden derinliğinden öğrenmelerini sağlamak bir görevdir. Bezirci’nin yapıtları yayınevimizin yüz akıdır ve kültür sanat alanındaki basitliğe ve gerici kuşatmaya karşı bir yanıttır.

Page 125: Evrensel yayıncılık katalog 2013

125

“Pir Sultan günümüzden dört yüz yıl önce yaşamış. Ardından aynı adı kullanan yedi Alevi şair daha gelmiş. Zamanın durmayan eli, hepsini bir teknede yoğurmuş. Yaşamları gibi, kişiliklerini ve şiirlerini de birbirine karıştırmış. Öyle ki, gün gelmiş, onları hem birbirinden, hem de Pir Sultan’dan ayırmak çetin bir sorun olmuş.” Asım Bezirci, bu kitabında söz konusu sorunu çözmeyi deniyor. Kitabın “İnceleme” bölümünde Pir Sultan’ın yaşamını, kişiliğini, sanatını ve ürünlerini yeni bir yaklaşımla derinlemesine gözden geçiriyor. “Derleme” bölümünde ise bütün şiirlerini bir araya topluyor. Şiirlerin sonuna eski ve yabancı sözcükleri, özel deyimleri açıklayan bir “Sözlük” ekliyor. Bunu, zengin bir “Kaynakça” ile tamamlıyor.

PİR SULTAN-yaşamı , k i ş i l iğ i , sanat ı , e tk i s i , bütün ş i i r le r i -

ASIM BEZİRCİ

135 x 195 mm - 486 sf.

Page 126: Evrensel yayıncılık katalog 2013

126

135 x 195 mm - 268 sf.

Asım Bezirci’nin eleştiri yönteminin bir uygulaması sayabileceğimiz “Bilimden Yana”, üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde “eleştirinin kuramı ve yöntemi” enine boyuna inceleniyor. Öznel/izlenimsel eleştirinin özellik ve sakıncaları sergileniyor. Buna karşılık, nesnel/bilimsel eleştirinin nitelik ve yararları belirtiliyor. İkinci bölümde başlıca denemeci ve eleştiricilerimiz yargılanıyor. Üçüncü bölümde ise Asım Bezirci’nin şiir, edebiyat, eleştiri, gelenek, etkileme ve tanıtma üstüne yazarlarla yaptığı konuşmalar yer alıyor.

ASIM BEZİRCİ

BİLİMDEN YANA

135 x 195 mm - 176 sf.

135 x 195 mm - 174 sf.

ASIM BEZİRCİ

SOSYALİZME DOĞRUYayınevimizce daha önce yayınlanan “Bilimden Yana”yı bütünler nitelikteki “Sosyalizme Doğru”, araştırma ve eleştirmeleri kapsıyor. Asım Bezirci, kitapta, bilimsel/sosyalist eleştiri, Marksist estetik, edebiyatta doğalcılık, sosyalist gerçekçilik üzerinde duruyor. Sanat ve politikanın kimi temel kavramları açıklanıyor ve bu çerçevede Yaşar Nabi, Kemal Tahir, Behçet Necatigil, Nurullah Ataç, Memet Fuat, Fethi Naci, Metin Erksan... gibi yazarlar eleştiriliyor.

ASIM BEZİRCİ

ORHAN VELİ-yaşamı , k i ş i l iğ i , sanat ı , eser ler i -

Kitapta, Orhan Veli’nin yaşamı, kişiliği, sanatı ve eserleri, yazarın gelişim çizgisi izlenerek değerlendiriliyor. Kitapta, ayrıca, Orhan Veli’nin eserlerinin ve çevirilerinin dökümü, bu konuda yazılmış yazıların kanakçası yer alıyor. Orhan Veli çalışması, okuyucular için olduğu kadar edebiyat tarihçileri, incelemecileri ve şairler için de çok yararlı bir başvuru kitabıdır.

135 x 195 mm - 272 sf.

ASIM BEZİRCİ

ORHAN KEMAL-yaşamı , sanat ı , eser ler i , an ı la r ı -

Bu kitapta, büyük halk yazarı Orhan Kemal’in hayatı, sanat anlayışı, romancılığı, hikâyeciliği, oyun ve röportaj hazırlığı ayrıntılarıyla ele alınıyor. Ayrıca, her bölümün başında Orhan Kemal için yazılmış şiirlerden biri sunuluyor. Sonda ise Orhan Kemal’in bütün eserlerinin dökümü ile onlarla ilgili geniş bir kaynakça veriliyor. Orhan Kemal’i yakından ve derinliğine tanımak, incelemek isteyenler için bu kitabın çok önemli bir başvuru kaynağı olduğunu düşünüyoruz.

Page 127: Evrensel yayıncılık katalog 2013

127

135 x 195 mm - 288 sf.

135 x 195 mm - 208 sf.

135 x 195 mm - 256 sf.

135 x 195 mm - 272 sf.

ASIM BEZİRCİ

ABDÜLHAK HÂMİT-yaşamı , çağ ı , şa i r l iğ i , oyun yazar l ığ ı , seçmeler -

ASIM BEZİRCİ

NEZİHE MERİÇ

ASIM BEZİRCİ

NURULLAH ATAÇ

ASIM BEZİRCİ

NÂZIM HİKMET-yaşamı , şa i r l iğ i , eser ler i , sanat ı -

Asım Bezirci’nin monografi çalışmalarından “Nezihe Meriç”, ilk kez yayınlanıyor. Bir monografi ustası olan Asım Bezirci, bu çalışmasında hikâye, roman ve oyun yazarlarımızdan Nezihe Meriç’i tüm yönleriyle ele alıyor. Birinci bölümde yazarla, yaşamı ve yazarlığı üzerine yaptığı uzun söyleşiye yer veriyor. Devamında Nezihe Meriç’in öykücülüğünü, romancılığını, oyun yazarlığını ele alıyor, bu konularda yapılmış değerlendirmelere yer veriyor.

Nurullah Ataç, tüm varlığını edebiyata adamış bir yazar. Büyük bir dil ustası, çevirmen. 80’i aşkın dergiye dağılmış 4 bini aşkın yazıya imza atmış üretken bir denemeci. Bezirci, Ataç’ın eleştiri anlayışını ve uygulayışını tüm yönleriyle ele alıyor. Ataç’ın eleştiri kuram ve yöntemi bu eserin başlıca araştırma ve inceleme konusunu oluşturmakla birlikte, yaşamı, kişiliği ve yayınlanmış yazılarının dökümü de kitapta yer alıyor. Kitabın devamında ise, Ataç’ın eleştirmen ve eleştiri üstüne yazdığı ancak kitaplarına girmeyen, Bezirci tarafından derlenen yazılar yer alıyor.

Abdülhak Hâmit, kişiliği, eserleri en çok tartışılan şairdi. Ancak döneminin yazınına yeni bir soluk ve açı getirdiği kuşkusuz herkesçe kabul edilir. Asım Bezirci’nin yazılı kaynakların hepsini bilimsel bir süzgeçten geçirerek hazırladığı Abdülhak Hâmit monografisini yeniden yayınladık.

Asım Bezirci, Nâzım Hikmet’in dünya görüşü ile sanatı arasındaki bağı, şairliğinin gelişim evrelerini ortaya koyuyor. Denebilir ki, bu kitap, Nâzım üstüne yapılmış en zengin çalışmadır. Atilla Özkırımlı, Nâzım Hikmet çalışması için şu değerlendirmeyi yapmıştır: “Bezirci’nin yapıtı kendi alanında tek derli toplu çalışma.” Hasan İzzettin Dinamo bu çalışma için, “İnsan, Nâzım üstüne aradığı her kitabı, her yazıyı bu hazinede bulabilir” demiştir.

Page 128: Evrensel yayıncılık katalog 2013

128

Kuyucaklı Yusuf ve Kürk Mantolu Madonna gibi iki dev eserin yazarı Sabahattin Ali, edebiyatımızda bir dönüm noktasıdır. 30’lu yıllarda kent ve kır yaşamındaki çelişkileri derin bir sezgiyle kaleme aldığı eserlerinde, gerçekçiliği ve lirizmi ustalıkla birleştirir. Onun sıradanın içindeki kahramanı, gösterişin içindeki yalınlığı, yalnızlığın içindeki kalabalığı, sabrın içindeki başkaldırıyı bir dantel gibi işlediği öykü ve romanları bize bugün de eşsiz tatlar verir, ufkumuzu genişletir. Çeşitli dergilerde ve özellikle Marko Paşa’da yazdığı yazılar yüzünden sürekli iktidarın hışmına uğrayan Sabahattin Ali’nin yükselttiği onurlu sese uzun süre tahammül edilemedi. Ülkede soluk almasının zorlaştığı bir zamanda yurtdışına çıkmak üzereyken çok genç yaşında öldürüldü. Sabahattin Ali monografisinde, bu büyük halk yazarının yaşamı, kişiliği, sanatı, hikâyeleri ve romanları derinlemesine incelenip değerlendiriliyor. Ayrıca kitabın sonunda geniş bir kaynakça veriliyor.

SABAHATTİN ALİ-yaşamı , k i ş i l iğ i , sanat ı , eser ler i -

ASIM BEZİRCİ

135 x 195 mm - 248 sf.

Page 129: Evrensel yayıncılık katalog 2013

129

135 x 195 mm - 360 sf.

135 x 195 mm - 264 sf.

135 x 195 mm - 568 sf.

135 x 195 mm - 144 sf.

ASIM BEZİRCİ

SEÇME HİKÂYELER-yazar lar ı , eser ler i , e leş t i r i l e r , kaynak lar -

ASIM BEZİRCİ

1950 SONRASINDA HİKÂYECİLERİMİZ-e leş t i r i l e r , konuşmalar -

ASIM BEZİRCİ

İK İNCİ YENİ OLAYI

ASIM BEZİRCİ

EDEBİYAT BAHÇESİNDE

1950 Sonrasında Hikâyecilerimiz yirmi iki hikâyeciye ilişkin incelemeler ile onlardan altısıyla yapılmış konuşmaları içeriyor. Türk hikâyesinin son yarım yüzyılına damgasını vurmuş hikâyecilerimizin büyük bir bölümü nesnel/bilimsel bir yöntem ve görüşle ele alınıyor, eserleri çözümlenip eleştiriliyor. Bu eleştirilerin edebiyat tarihimize bir katkısı olacağını ve okurlar ile öğrenciler kadar hikâye yazarlarımızı da ilgilendireceğini umuyoruz.

Asım Bezirci, İkici Yeni Olayı çalışmasında, bu hareketi bütünlüklü bir bakış açısıyla ve derinlemesine inceliyor, tartışmaya çok önemli boyutlar kazandırıyor. Onun tarihçesini, kaynaklarını, sorunlarını ve ürünlerini gözden geçiriyor. Ünlü şairlerini teker teker, diğerlerini topluca eleştiriyor; savunucularıyla tartışıyor. En sonra da İkinci Yeni’den seçilmiş şiirler ile geniş bir kaynakça sunuyor.

Uzun ve titiz bir çalışmanın sonucunda hazırlanan “Seçme Hikâyeler”, Nâbizâde Nâzım’ın “Karabibik”inden Murathan Mungan’ın “Kırk Oda”sına kadar öykülerimizi kronolojik bir sırayla inceliyor. Asım Bezirci’nin ölümünden sonra edebiyatımıza kazandırılan öyküler Refika Bezirci tarafından taranarak kitaba eklendi ve zenginleştirildi. “Seçme Hikâyeler”, Tanzimat’tan günümüze kadar öykünün serüvenini tanımak isteyenler için bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor.

Asım Bezirci’nin “Edebiyat Bahçesinde” adıyla bir araya getirdiği bu derlemede, farklı görüşlere sahip şair ve yazarların şiir, roman, edebiyat ve eleştiri üzerine yazdıkları denemelerin yanı sıra Jacob, Eluard, Brecht, Nâzım Hikmet, Camus, Sartre, Zola, Sagan, Anselm üzerine yapılmış kısa araştırmalar yer alıyor. Kitabın başına ise, şiir üstüne söylenmiş özlü sözler eklenmiş. Aragon, Alain, Maurois, Elsa Triolet, J. Jaurés, Lukacs, Plehanov, “bahçede” ürünleri bulunan yazarlardan bazıları.

Page 130: Evrensel yayıncılık katalog 2013

130

135 x 195 mm - 520 sf.

Asım Bezirci, tüm bir roman külliyatımızı elden geçirip derleyerek hepsini bir arada sunmayı ve edebiyatımız hakkında derli toplu bir fikir edinmeyi sağlayan “Seçme Romanlar” adlı çalışmasıyla bir kez daha okurlarımızın karşısına çıkıyor. Bu kitapta, romancılığımızın evrim çizgisi bakımından önemli görülen kimi eserlerden bölümler de yer alıyor. Asım Bezirci’nin Sivas katliamında ölümünden sonra yazdığı eserler de Refika Bezirci tarafından derlenerek kitap zenginleştirildi.

ASIM BEZİRCİ

SEÇME ROMANLAR-yazar lar ı , özet ler i , e leş t i r i l e r i , kaynak lar -

135 x 195 mm - 180 sf.

135 x 195 mm - 176 sf.

ASIM BEZİRCİ

HALKIMIZIN DİL İYLE BARIŞ Ş İ İRLERİ“Halkımızın Diliyle Barış Şiirleri”, insanlığın ortak tutkusunun ürünü. “Halkımızın Diliyle Barış Şiirleri”, ‘İnceleme” ve ‘Derleme’ başlıklarını taşıyan iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde genel olarak savaşın ve barışın tanımları, özellikleri, kanalları açıklanıyor; ayrıca Osmanlı İmparatorluğu ile Cumhuriyet Türkiyesi’nde barışın tarihiyle halk şairlerinin ürünleri çözümlenip değerlendiriliyor. İkinci bölümdeyse III. yüzyıldan günümüze kadar, halkımızın savaşa karış ve barışa dair söylediği seçme destanlar, türküler, ağıtlar sunuluyor.

ASIM BEZİRCİ

TEMELE GÜL DİKENLER“Temele Gül Dikenler”, toplumcu şiirimizin belli başlı yol açıcılarını ve 40 kuşağının bir kesimi ile birkaç sürdürücüsünü bir araya topluyor, en temel çizgileriyle tanıtıyor ve şiirinden örnekler veriyor. Az çok birbirine yakın düşen bu şairleri bir araya getirmekle tutarlı bir bütün oluşturmayı amaçlıyor. Eleştirmekten çok tanıtmak amaçlı çalışma şu isimleri kapsıyor: Nâzım Hikmet, Yaşar Nezihe, Hasan İzzettin Dinamo, Rıfat Ilgaz, Cahit Irgat, A. Kadir, Fethi Giray, Niyazi Akıncıoğlu, Enver Gökçe, Attila İlhan, Şükran Kurdakul, Hasan Hüseyin.

135 x 195 mm - 238 sf.

ASIM BEZİRCİ

ŞAİRLERİMİZİN DİL İYLE BARIŞKitap, “Şirimizde Barış” ve “Barış Şiirleri” adlı iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde önce savaş ve barışın tanımları yapılıyor, haklı ve haksız savaşlar üzerinde duruluyor. Devamında Balkan, I. ve II. Dünya, Kore ve Vietnam gibi 20. yüzyılın en büyük savaşları ile atom, hidrojen, nötron gibi savaş silahlarına ilişkin tarihsel bilgiler veriliyor. Şairlerimizin bu savaş ve bombalara gösterdiği tepkiler örnekleriyle açıklanıp değerlendiriliyor. İkinci bölümde ise haksız savaşlara karşı çıkan, barıştan yana tutum alan şairler kısaca tanıtılarak şiirlerinden seçmeler sunuluyor.

Page 131: Evrensel yayıncılık katalog 2013

131

135 x 195 mm - 214 sf.

135 x 195 mm - 168 sf.

135 x 195 mm - 248 sf.

135 x 195 mm - 160 sf.

ASIM BEZİRCİ

TÜRK-YUNAN DOSTLUK VE BARIŞ Ş İ İRLERİ

ASIM BEZİRCİ

METİN ELOĞLU - EDİP CANSEVER

ASIM BEZİRCİ

HALK VE SOSYALİZM İÇİN KÜLTÜR VE EDEBİYAT

ASIM BEZİRCİ

GÜLE DİL VERENLER

Monografi, bir yazar ya da şair üzerine ayrıntılı inceleme demektir ve edebiyatımızda örneği az sayıdadır. Asım Bezirci, nesnel/bilimsel eleştirinin olduğu kadar monografinin de öncülerindendir. Onun monografileri (Abdülhak Hâmit, Ahmet Haşim, Orhan Veli, Ataç, Orhan Kemal, Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz, Oktay Akbal, Nezihe Meriç) edebiyatın en tartışılan ve öncü yazar ve şairlerinin edebi kişiliklerini aydınlatmada en önemli el kitaplarıdır. Bu kitapların yanında Edip Cansever ve Metin Eloğlu monografilerinin ayrı bir yeri vardır.

Asım Bezirci’nin yayınevimiz tarafından yeniden yayınlanan eserlerinin arasında Halk ve Sosyalizm İçin Kültür ve Edebiyat adlı yapıtın ayrı bir yeri var. Bezirci bu kitabında, halktan kopuk ve ona yönelik olmayan edebiyatı eleştirirken, esinini işçi sınıfı mücadelesinden alan bir yazınsal uğraşın karakteristiklerini belirleyerek bir ayrışmayı gerçekleştiriyor. Kitapta, ayrıca, Bezirci’nin kimi önemli şair ve yazarlara yönelttiği eleştiriler de yer alıyor.

Türkiye ve Yunanistan halkları, aralarında köklü kültürel bağlar ve komşuluk ilişkileri bulunan iki dost halk. Ne var ki her iki ülkenin şoven yönetim çevreleri, sıcak tutulan, tırmandırılan gerginliği, âdeta yönetme tarzlarının bir parçası haline getirmişler. Bu bakımdan Bezirci’nin bu özenli çalışması, pasif bir barış özlemini değil, aktif bir anti-şovenist tutumu dile getiriyor. Kitabın sonunda Kıbrıs adasının iki halkından şairlerden yükselen barış haykırışlarına yer veriliyor.

1993’te Sivas’ta Madımak Oteli’ndeki katliamda öldürülene kadar, sayısız araştırma ve inceleme yapıtı veren Bezirci, Güle Dil Verenler’e aldığı çoğu genç şairlerimizi, eserlerinden örnekler sunarak tanıtırken, bu yapıtların ortaya çıktığı toplumsal koşullarla edebiyat ortamını da tasvir ediyor. Sabri Altınel, Gülten Akın, Kemal Özer, Ataol Behramoğlu, Ahmet Telli, Gülsüm Cengiz, Ahmet Erhan gibi toplumcu gerçekçi şairlerin yer aldığı “Güle Dil Verenler”, bugünkü şiirimizin hangi dönemeçlerden geçtiğini anlayabilmek açısından önemli bir rehber niteliğinde.

Page 132: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 133: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 134: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Ortadoğu’nun en köklü halklarından biri olan Kürtler, engin bir tarih ve kültür mirasına sahiptir. Ancak, Kürtleri bir halk, bir ulus olarak kabul etmeyenler, Kürt tarih ve kültürünü de yok saydılar. Türkiye’yi sömürü ve baskı eşliğinde yöneten egemen güçler, Kürt dili, tarih ve kültürü üzerinde eşine az rastlanır bir baskı uyguladılar. İnkâr, tahribat ve çarpıtma süregeldi. Tarih boyunca süren bu inkâr ve asimilasyon politikası, Kürt dili, tarihi ve kültürü üzerinde büyük yıkıma neden oldu; Türk ve Kürt halkının kültürel zenginliklerinin önünü tıkadı, barışı ve kardeşliği engelledi. Kürt halkının acılarını, özlemlerini, sevinçlerini, aşklarını, direnişlerini, kahramanlıklarını ve acılarını harmanladıkları ağıtlar, türküler, şiirler, destanlar, hikâyeler... yazılı ve sözlü olan her şey yasaklandı, her şey yok sayıldı. Kürt dili ve kültürünü geliştirmeyi desteklemek ve teşvik etmek yerine, hâlâ engeller çıkarılıyor. Evrensel Basım Yayın’ın Kürt Tarih ve Kültür Dizisi, bu alandaki diğer çalışmalarla birlikte inkârcı yaklaşıma bir yanıt olmuştur. Türkiye’de yayınlanmamış olan Kürt tarih ve kültür birikiminin Kürtçe ve Türkçe olarak yayımlanmasına, bundan sonra daha da çok ihtiyaç duyulacaktır. Ayrıca, Kürt aydınlarının, genç edebiyatçı ve yazarların kültür, sanat ve diğer alanlardaki yeni çalışmalarını desteklemek ve yayınlamak da yayınevimizin görevidir.Kürt Tarihi ve Kültürü Dizisi halkların kardeşliği, barış ve demokratikleşme mücadelesini zenginleştiren ve yeni boyutlar kazandıran kitaplar olarak değerlendirilmelidir.

Page 135: Evrensel yayıncılık katalog 2013

135

Kürtlerin tarihi, acılı bir tarihtir. Hiç dinmeyen bir var olma mücadelesinin kan ve gözyaşıyla, aldatma, hile ve ihanetle iç içe ilerlediği yüzlerce yıllık bir tarih. Kürt İsyanları, tarihin en acılı kesitlerinden birini oluşturan bu tarihin kapısını aralıyor ve okuru tanıklığa çağırıyor. Büyük mücadeleler, büyük oyunlar, büyük ihanetler önümüze seriliyor. Aynı darağacında sallanan babalar ve oğullar; insanı, hayvanı ve barınaklarıyla topluca yok edilen köyler; kurşunlanmış bedenlerden dolayı kıpkızıl akan dereler, ele geçmemek için kendilerini uçurumlardan atan genç gelinler.

Kürt İsyanları, bugüne kadar konu hakkında yapılmış tüm çalışmalara ve resmî tarih belgelerine başvurmanın yanında, yazarın yıllar süren özel çalışmalarına dayanıyor. Kürt isyanları içinde yer almış, olaylara tanık olmuş kişiler ile bunların yakınlarıyla yüz yüze yapılmış görüşmeler kitaba canlı bir belgesel özelliği kazandırıyor. Asıl olarak 20. yüzyıl Kürt mücadelelerine yer veren kitapta Koçgiri, Şeyh Said, Ağrı ve Dersim “isyanları” tüm ayrıntılarıyla, öykü tadı veren, canlı, duygulu bir üslupla anlatılıyor.

KÜRT İSYANLARIted ip ve tenk i l

AHMET KAHRAMAN

135 x 195 mm - 364 sf.

Page 136: Evrensel yayıncılık katalog 2013

136

135 x 195 mm - 175 sf.

Çok zengin bir kaynak içinden seçilip derlenen bu az sayıdaki masal ve özellikle de bu masallarda geçen şiirsel metinler elden geldiğince özenle Türkçeye çevrildi. Kitapta başta Mem û Zîn, Seyre, Metran İsa, Nuho ile Kalo olmak üzere aşk, kahramanlık, dayanışma, ihanet... gibi temaların işlendiği on üç masal bulunuyor. Metinler, Kürt ressamı Tekin Fırat’ın bu kitap için özel olarak çizdiği desenlerle birlikte sunuluyor.

SİNAN GÜNDOĞAR

KÜRT MASALLARI

Çev.: Gazi Fincan - 135 x 195 mm - 405 sf.

Çev.: Edip Polat - 135 x 195 mm - 110 sf.

160 x 24 cm - 160 sf.

CEGERXVÎN

HAYAT HİKÂYEM

Kıtlık, hastalık ve yağmanın hüküm sürdüğü seferberlik yıllarından 1925 Şeyh Sait İsyanı’na, Kürtlere kısmi haklar tanıyan 1958 Irak Devriminden 1970’lerdeki Kürt örgütlenmelerine kadar pek çok olaya yer veriliyor “Hayat Hikâyem”de. Kitabın Kürt tarihine olduğu kadar Ortadoğu tarihine de pek çok yönden ışık tuttuğu rahatlıkla söylenebilir. Cegerxwîn’in “Hayat Hikâyem” başlığı altında anlattıkları, gerçekte sadece bu büyük, bilge Kürt şair ve düşünürünün değil tüm Kürtlerin hikâyesidir.

ORDÎXANÊ CELÎL

CEGERXVÎN’ İN YAŞAMI VE Şİ İR ANLAYIŞI

Kürt şiiri dendiğinde akla gelecek ilk isimlerden biridir. Ünü Kürt topraklarının dışına taşmış bu büyük şair yarım yüzyılı aşkın bir süredir insanlara moral ve güç veriyor. İnsanlar özlemlerini, sevdalarını, kavgalarını onun şiiriyle dile getiriyorlar. Şiirlerinin bestelenmesi de yayılma alanını genişletmiştir. Bütün bunlara karşılık, bugüne dek Cegerxwîn’in şairliği, şiirleri üzerinde yeterince durulduğu söylenemez, bu alanda doyurucu çalışmalar yapılmamıştır ve bir boşluk bulunmaktadır.

ROHAT ALAKOM

ORTA ANADOLU KÜRTLERİ

Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı bölgeler denince akla hemen “doğu ve güneydoğu” gelir. Oysa Tuz gölünün çevresindeki çeşitli iller başta olmak üzere, Anadolu’nun orta kesimlerinde önemli bir Kürt nüfus yaşamaktadır. Sayıları milyonlarla ölçülen bu Kürtler, anayurtları sayılmayan bu bölgeye hangi sebeplerle ve ne zaman geldiler? Burada nasıl bir yaşam kurdular, çevreleriyle ilişkilerini nasıl sürdürdüler? Kendi dillerini ve geleneksel hayat tarzlarını nasıl korudular? Buradan nelere göç ettiler?.. Bu kitap, daha da çoğaltılabilecek bu sorulara yanıt vermeye çalışıyor.

Page 137: Evrensel yayıncılık katalog 2013

137

135 x 195 mm - 191 sf.

Bir çeşit halk ozanı diyebileceğimiz dengbêjler, büyük söz ustalarıydılar. Kürt coğrafyasında sayısı hiç de az olmayan trajedilerden kopan çığlıkları dört bir yana taşıdılar. Acıyı, hüznü, sevinci, duyarlı bir yüreğin ve doğal sanatkârlığın imbiğinden süzüp yeniden ürettiler; köy köy, kasaba kasaba gezip anlattılar. Dengbêjler dilinde gelişip bugüne kadar ulaşan kılamlar ise Kürt halkının belleği ve sığınağı oldu.

SALİH KEVIRBIRİ

y i rmi o lay , y i rmi k ı lamKÜRT HALK TÜRKÜLERİNDEN SEÇMELER

Çev.: Ayşe Hacıhasanoğlu - 135 x 195 mm - 312 sf.

Çev.: Fehim Işık - 135 x 195 mm - 176 sf.

A.M. MENTEŞAŞVİLİ

DÜNDEN BUGÜNE KÜRTLER

Kürdistan’ın sosyo-ekonomik gelişmesiyle ilgili sorunlar eskiden beri Sovyet kürdologlarının da dikkatini çekmektedir. Bilimsel yazınımızda bir dizi ilginç makale bu sorunlara adanmıştır. Kürtlerin aile yapısına, günlük yaşamına, törelerine ve geleneklerine özel önem verilmiştir. Kürt yazısına ve basınına ayrı bir bölüm ayrılmıştır.

AHMET ARAS

efsanev i kür t şa i r iEVDALÊ ZEYNIKÊ

Yasaklarla dolu bir halkın edebiyatının ağırlıklı sözlü edebiyat olması kaçınılmazdır. Bu edebiyatın taşıyıcılarının halkın içinden çıkmış, halkın kültürünü özümsemiş ve bununla yoğrulmuş ozanlar olmasından daha doğal bir şey olamaz.

Çev.: Edib Polat - 135 x 195 mm - 224 sf.

Dımdım Kalesi, 17. yüzyılda yaşanmış bir savaşı anlatan tarihsel bir romandır. Kürtlerin huzurlu bir yaşam sürdükleri, adını kurulu olduğu Dımdım Dağı’ndan alan Kale, sağladıkları güvenli ve adil ortam sayesinde canlı bir ticaret merkezi özelliği kazanmıştır. Bu durum hem Osmanlıların hem de İranlıların iştahını kabartmaktadır. Üstelik kale, doğuya açılan yol üzerindedir ve onu düşürmedikçe her iki ordunun da ilerlemesi, yeni topraklar ele geçirmesi mümkün olamamaktadır.

EREB ŞEMO

DIMDIM KALESİ

Page 138: Evrensel yayıncılık katalog 2013

138

135 x 195 mm - 526 sf.

135 x 195 mm - 303 sf.

Çev.: Rahmi Batur - 160 x 24 cm - 144 sf.

FAİK BULUT

DAR ÜÇGENDE ÜÇ İSYAN

Faik Bulut, çalışmasında bu toprakların acılı tarihini, etnik ve dinsel boğazlaşmaları, emperyalist güçlerin bölgenin etnik ve dinsel farklılıklarını kendi egemenliklerini güçlendirmek için nasıl kullandıklarını ortaya koyuyor. Bölgenin en önemli halkları olan Ermeniler, Kürtler, Yezidiler, Asuriler ve Azerilerin tarihi üzerine derli toplu bilgi veriyor… Etnik çatışmalara ilişkin, ağırlıklı olarak Türk, İsveç, İngiliz ve Rus arşivlerinden alınan çok sayıda belgeye yer veriliyor.

hazırlayan: HASAN KAYA

KÜRT ÖYKÜ ANTOLOJİSİ

Bu antoloji, 20. yüzyılın ilk yarısından bugüne yazılmış Kürtçe öykülerden seçilmiş örnekleri kapsıyor. Türkiye Kürtlerinin ürünlerine ağırlık verilmekle birlikte, Suriye, Irak, İran ve eski Sovyet Kürtlerinin öyküleri de seçkide önemli bir yer tutuyor. Türkçede Kürt öykücülüğüne ilişkin bugüne kadar yayınlanmış en kapsamlı çalışma özelliği taşıyan Kürt Öykü Antolojisi, Kürt öykü sanatını tanıtmanın yanında Kürt toplumunun yaşam tarzını, gelenek ve göreneklerini, duygu ve özlemlerini de Türkçe okurunun önüne getiriyor.

HELÎM YÛSIV

DİŞSİZ KORKU

Olur da bir gün biriniz korkuya rastlarsanız, nerede doğduğunu bir sorun lütfen. Şüphesiz size İran, Irak, Suriye ve Türkiye arasındaki dört köşede doğduğunu söyleyecektir.Korkuyu yakından tanımak, ne olduğunu öğrenmek isteyen bütün araştırmacılar, korkunun doğduğu ve ihtiyarladığı o sınırlara gitmelidirler...

135 x 195 mm - 227 sf.

FAİK BULUT

TÜRK BASININDA KÜRTLER

Türk basınına asıl rengini veren tekelci büyük basının, genel olarak habercilikte sınıfta kaldığı herkesin malûmu. Çalışmada, şovenizm dalgasının yükseldiği çalkantılı dönemlerde belli başlı büyük gazetelerin olayları nasıl yansıttığı özel olarak sergilenmiştir. Kitabın bu basımı için yazılan geniş sunuşta ise, haber, tarafsızlık, gazetecilik, medya ve milliyetçilik gibi kavramlar bilimsel ölçütlerle değerlendiriliyor.

Page 139: Evrensel yayıncılık katalog 2013

139

Dersim, isyanlarıyla bilinen bir Kürt bölgesidir. Yok sayma ve şiddet politikasını benimseyen gelenek, bir taraftan sürgünlerle, tenkil operasyonlarıyla Dersim halkını dizginlemeye çalışırken, diğer yandan onu geçmişinden, kökeninden, kültüründen, geleneklerinden, yarına devredeceği her şeyinden mahrum etmeye yönelmiştir. Öyle ki, bölgeyi anarken Dersim kelimesini telaffuz etmek bile tehlikeli sayılmıştır. Kuşkusuz Dersim’de yaşananlar diğer Kürt illerinde yaşananlardan çok da farklı değildir, buna karşın Dersim’in bu açılı coğrafyada oldukça özgün bir yeri vardır. Faik Bulut kitabında işte bu zengin mirasa sahip Dersim’in dününe eğiliyor. Yazarın yöntemi kanıtsız yorumlar getirmek değil, aksine çok kanıt, az ama özlü yorumdur. Dersim’in farklı dönemlerini ele alırken, Osmanlı, Rus belgelerine başvuruyor. Yakın dönemler açışından, Meclis zabıtlarının, Genelkurmay belgelerinin, devletin bölgedeki görevlilerinin hazırladığı raporların tanıklığına yer veriyor. Kendinden önceki araştırmacıların eserlerine göndermeler yapıyor. Bu yazılı belgelerin yanında, araştırmacı gazeteciliğin olmazsa olmazlarından canlı tanıkların anlatımlarıyla eserini zenginleştiriyor. İlk iki basımı 1991 yılında yapılan kitabın bu basımında, gün ışığına yeni çıkan belgeler de bulacaksınız.

DERSİM RAPORLARI

FAİK BULUT

135 x 195 mm - 370 sf.

Page 140: Evrensel yayıncılık katalog 2013

140

Çev.: Hasan Kaya - 135 x 195 mm - 183 sf.

Celîlê Celîl’in bu çalışmasında Kürt halk tarihi ve kültürüne ilişkin 13 makale yer almaktadır. Kırk yılı aşkın süre Moskova, Leningrad, Tiflis ve Erivan’da Kürt halkının kültürü ve tarihi üzerine inceleme ve araştırmalar yapan Celîlê Celîl, bu çalışmalarını birçok yapıtında ortaya koymuştur. Bu kitabında yer alan 13 makale, ilk kez gün ışığına çıkan belgelere dayandırılarak yazılmıştır. Celîlê Celîl’in çalışması bilimsel niteliğinin yanında rahat ve anlaşılır bir dille yazılmış. Böylece karanlıkta kalan belgeler aydınlığa çıkartılmış ve insanlarla buluşabilme imkânına ulaşmıştır.

CELÎLÊ CELÎL

KÜRT HALK TARİHİNDEN 13 İLGİNÇ YAPRAK

135 x 195 mm - 368 sf.

135 x 195 mm - 185 sf.

135 x 195 cm - 214 sf.

ALİ HUSEİN KERİM

BALKAN YARIMADASINDA KÜRTLER

Kürtlerin “resmî tarih tezi” oluşturma şansları bile olmamıştır. Çünkü tarih bilincinin oluşmasını sağlayacak tüm birikim ve verilerden mahrum bırakılmışlardır. Ancak Kürtler, çok eski bir tarihe sahip oldukları ve tarihi olayların merkezinde yer aldıkları için, onları bundan uzaklaştırma çabaları esas amacına ulaşamamıştır. Balkan Yarımadasında Kürtler kitabı benzeri çalışmalara önemli bir dayanak oluşturacağı gibi, Kürt tarihi üzerinde yeni tartışmaların da kapısını aralayacaktır.

HÜSEYİN AYKOL

KÜRT MEDYASINDA YİRMİ YIL

Hüseyin Aykol, 12 Eylül darbesi döneminde girdiği cezaevinden çıktıktan sonra yaşadığı Ortadoğu’daki gazetecilik deneyimlerini anlatıyor. Son yirmi yıldır çeşitli aylık dergiler, haftalık ve günlük gazetelerde çalışan Aykol, Kürtlerin en önemli mücadele alanlarından birinin de medya olduğunu vurguluyor.

EDİB POLAT

kürt coğrafyas ın ın f lora ve faunas ına g i r i şBİLİM DİL İNDE KÜRTLER

Edib Polat, bu eserde, Kürt coğrafyasındaki bitki ve hayvan türlerini, sadece bu coğrafyaya has olanlarını çok çeşitli kaynaklara başvurarak inceliyor. Ortaya şaşırtıcı bir tablo çıkıyor: Bu topraklara has çok sayıda bitki ve hayvan türü var. Bu türleri ele alan yazar, özgünlüğe kaynaklık eden coğrafik ve iklimsel koşulları da ortaya seriyor. Yazarın bir giriş saydığı eser, umuyoruz ki bu alandaki araştırmacıları harekete geçirecektir.

Page 141: Evrensel yayıncılık katalog 2013

141

Page 142: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Weşanên Evrenselê ku di bin navê Dîrok û Çanda Kurdan de pirtûkên tirkî digihîne ber destê xwendevanan, cihekî muhîm dide çapkirina pirtûkên kurdî jî. Weşanên Evrenselê ku hewl dide berpirsiyariya xwe ya ji bo miletekî bikaribe bi zimanê xwe biaxive, bixwîne, binivîse û perwerde bibe bîne cih, ev penc sal in pirtûkên kurdî jî pêşkêşî xwendevanan dike. 16 pirtûkên kurmancî yên ku heta îro hatine çapkirin di pêşketin û geşedana wêje û çanda kurdî de cihekî muhîm digirin. Ev pirtûkên han, di heman demê de, ji bo serpêhatiyên miletekî ku di seranserî dîroka Komarê de tune hatiye hesibandin û nasnameya wî hatiye înkarkirin, dibin tercuman û ji bo têkoşîna jiholêrakirina pêkutî û qedexeyên li ser kurdî jî dibin destek û piştgirî.Berhemên ku ji pirtûkên zarokan bigire heta klasîkên Marksîst, ji antolojiya helbestan heta destanên Kurdan di qadeke berfireh de têne weşandin, didin nîşan ku tenê zimanekî zindî dikare pêşbikeve û dewlemend bibe.

Page 143: Evrensel yayıncılık katalog 2013

143

Xeyaletek li Ewropayê digere: Xeyaleta Komunîzmê. Hemû desthilatdarên Ewropaya kevn -Papa û Çar, Metternîck û Guîzat, Radîkalên Fransiz û sîxurên polîsên Alman- di navbera xwe de tifaqeke pîroz çêkirin, da ku vê spêleyê biqewitînin.Ma partiyeke muxalîf heye ku ji aliyê dijberên xwe yên desthilatdar ve wekî komunîst nehatibe tawanbar kirin? Û partiyeke muxalîf heye ku wê mora komunîstiyê hem ji partiyên dijber ên ji xwe zêdetir pêşketî re hem jî ji neyarên xwe yên paşverû re bi berepaş ve nepekandibe?Ji vê rastiyê du encam derdikevin holê:1. Komunîzm ji niha ve ji aliyê hemû desthiladarên Ewropayê ve wekî hêzekê tê pejirandin.2. Êdî wextê wê yekê ye ku divê komunîst dîtin, raman, armanc û dilxweziyên xwe li ber hemû cîhanê bi awayekî aşkere biweşînin bi manîfestoyeke partiya xwe bersiva vê çîroka spêleya Komunîzmê bidin.

MANÎFESTOYA PARTIYA KOMUNÎST

KARL MARX

FRİEDRİCH ENGELS

Werger: Tonguç Ok - 135 x 195 mm - 56 sf.

Page 144: Evrensel yayıncılık katalog 2013

144

135 x 195 mm - 335 sf.

Gelek niviskar u hunermend hela niha derheqa Ristem de berhem afirandine Tewer hunermenden Ewrupi beşek ji çiroka Ristem kirine film ji, Firdewsi bi awaye helbesti destana Şexen İrani (Şehname) nivisiye. Dibejin helbesta Mattahew Arnold ya bi nave Suhrab u Ristem ji geleki bahkeş e.

EDÎB POLAT

RISTEMÊ ZAL

Wergere ji tırkî: Îsmaîl Dîndar - 135 x 195 mm - 44 sf.

135 x 195 mm - 136 sf.

CUMA BOYNUKARA

ARİN-MEM U ZİN

Tê Dîtin ku ev helbestên sedsalan a Ehmedê Xani, ji alî Cuma Boynukara ve bi pêwendiyên mirovayetî ku wekî yek şexsekî cîhanê şirove dike û jiyanekî nû diafrîne, hatiye berhevkirin.Weysel Ongoren

135 x 195 mm - 110 sf.

EDÎB POLAT

DÜVPIŞK BI XWE VENADE

Balkêş e ku, çûn û hatina di navbera şêwe û metodên ji hev dûr de, yên ku di honandina vê romanê de hatine bikaranin, ew bixwe dibin sedem ku roman ji dil nêzik bibe.Helim Yûsif

SAMED BEHRENGÎ

MASIYÊ REŞ Ê PIÇÛK

Masiyê Reş ê Piçûk, ji ber ku tava heyvê nedigihişte hêlîna wan, her tim xemgîn dibû. Dilê wê yê piçûk her tim bi hesreta ronî û ronahiyê tije bû.Li her cihê ku derbas dibû, tiştine nipînû fêr dibû. Dema di şîpan de, ligel herikînê ber bi jêr ve diçû, bikêf û xweşiyê, xwe digindirand. Tîna rojê ya şewat di pelikên xwe de hîs dikir û her roj hinî din bihêz dibû.Di jiyana her candarî de, tarî xemgîni ye, ronahî jî dilşadî ye her weha, ji serî heta dawiyê, jiyan pêvajoya fêrbûnê ye. Fêrbûn jî, her tim hêzê dide mirov...

Page 145: Evrensel yayıncılık katalog 2013

145

Stalin’in “Marksizm ve Dilbilim Sorunları” adlı yazısı 20 Haziran 1950’de Pravda’da yayınlandı. Bu yazı yayınlanmadan önce, Sovyet dilbiliminin sorunları üzerine Pravda’da bir tartışma açıldı. Stalin bu yazıyı, bir grup Sovyet öğrencisinin tartışmayla ilgili olarak kendisine yönelttikleri sorulara ve Pravda’da çıkan diğer yazılara yanıt olarak kaleme almıştır. J.V. Stalin’in daha önce “Marksizim ve Dil” adıyla Türkçe yayınladığımız bu başyapıtı, Marksîzm Û Pirsgirêkên Zimanzaniyê adıyla ilk kez Kürtçeye çevrildi.

MARKSÎZM Û PIRSGIRÊKÊN ZIMANZANÎYÊ

J.V. STALİN

Werger.: Tonguç Ok - 135 x 195 mm - 54 sf.

Page 146: Evrensel yayıncılık katalog 2013

146

Wergere ji tırkî: Îsmaîl Dîndar - 135 x 195 mm - 64 sf.

Me pir pembû ber hev kir. Me li kêlekê kom kir, xistine çewalên pir mezin. Axa li wî aliyê zeviyê firingiyên pelizî dane çandin, ji bo paleyên wî bixwin. Firingiyênpelizî naşibine firingiyên dinê. Hûrik in, mîna findiqê, mîna gûzê, dema mirov rajê di dest de dibe cirt û diteqe. Min kulmek ber hev kir. Diya min xiste nav girara êvarî. Îsotê sor jî pê dakir. Me kevçî lê xist, me kevçî lê xist.

MUZAFFER ÎZGU

PEMBÛYE REŞ

135 x 195 mm - 152 sf.

135 x 195 mm - 64 sf.

160 x 24 cm - 85 sf.

CÎHAN ROJ

MEŞA MORIYAN

Meşa Morîyan’ tenêtî, lêgerîn û evînên kurê rewşenbîrekî kurd vedibêje. Lehengê ku naîf, ji bo pirsan dereng maye, ji metropolan vegeriyaya ser erdê bavê xwe û mamostetî dike. Evîndara wî maye li metropolekê. Bavê wî û bavê evîndara wî du kurdên sîyasî ne û bi çavên dijminatiyê li hev dinihêrin. Ew di halek wisa de ye bi keviran re diaxive, hewîniya xwe bi meşa moriyan tîne.

ÎSMAÎL DÎNDAR

PALÛTE

Simbilên gênim, digihane serê siwarên hespan. Ce û nîsk, li ser hev tewiyabûn. Mêwên tirî, darên hêjîr, xox, sêv, behîv; her cure fêkî barê xwe qenc girtibûn.Riwê gundiyan geş, dilê wan xweş bû. Şûr simbêlên wan nedibirî.Parvekirin! Gelo tiştekî ji parvekirinê xweştir heye? Tew tişta ku tê parvekirin ked be; bidil û jidil be...

ARJEN ARÎ

DESTANA KAWA Ü AZHI DEHAQ

Kitéba di desté we de ‘Destana Kawa û Azhî Dehaq’ yek ji berhamén şairé kurd é hemdem a Arjen Arîye.. Arî , di vé berhema ya ku di nava berhemén wî de xwediyé cihekî cuda ye de, bi zimané xwe yé taybet, bi ferhenga xwe ya ferewan û şéweyeke nû; wekî Kawa’yé serî li zilma Dehaq hildayî, peyvén zimanekî ji hesin, daniye ser sindan, bi kar û karkeriyeke çak, ji kevnegoyeké şéwevegotineke helbestî anîye pé...

Page 147: Evrensel yayıncılık katalog 2013

147

Peyv, peyva kurdî wekî duhî îro jî xof û sawê dixe dilê qedexekarên ku ji sedê salan û vir ve de bi qewmekî re zimanek kirin mijara heyîn û neyînê.Di berhema li ber destê we de şair û nivîskar Arjen Arî berî ku xwendevanê helbestê derbasî dîwanxaneya helbestkarên di Antolojiyê de bike wisa dibêje, ‘’Jixwe ji roja roj, ji wextê nesalixdayî ve “peyv” hebû û peyv digel hemû astengiyên heyî û hêçandî; sînorên stûr, zaraveyên ji hev dûr, elfabeyên cur be cur... dîsa jî gund bi gund, navçe bi navçe, herêm bi herêm geriya...Ji vê; dagirkerên xak-dabeşker û qewm û çand-wendaker, bi qasî serhildêrî û berxwedêriya mirov, ew evçend ji dilêrî û serhildêriya “peyvê” jî bizdiyan’’û paşê bi destê dildarê peyva kurdî digire, wî li tevî xwe derdixe geryaneke ku rêwîtî ji serdema biservebûna hêza peyvê destpê dike...Rêwitîya ku rêwî carinan li peyvxaneya Biraboz, carinan li dîwanxaneya Ehmedê Xanî radiwestin û dibin mêvan, piştî bîhnvedanekê dikevin ser riyê, sînoran derbas dikin, tên serdana xewletgeha Cegerxwîn, Osman Sebrî, Reşîdê Kurd...Lê ew di vegerê de nikarin riya xwe ji ser peyveavahîya şairên beriya salên 80’êyî: Gurdilî, Rojen Barnas, Malmîsanij, Mem Ronga, Berken Bereh, Sabah Kara û Arjen Arî dagerînin...Li erdnîgariya bi kohistan û firewan a ku peyva kurdî lê belav e, nivîskarê berhemê xwendevan bi ‘sînoran’, sînorên ku îro jî dixwazin peyvê asteng bikin, dihesîne. Berhema ku ji du beşan ‘Bakûrê Helbestê’ û ‘Antolojiya Helbesta Bakûr’ pêktê, yekemin berhem e ku bi giştî Helbesta Bakûr, bi taybetî helbestkarên li Bakûr ji xwe re dike ‘sînor’!

BAKÛRE HELBESTE ANTOLOJIYA HELBESTE BAKÛR

ARJEN ARÎ

160 x 240 mm - 592 sf.

Page 148: Evrensel yayıncılık katalog 2013

148

135 x 195 mm - 92 sf.

Çiya Mazi’nin yeni kitabı “Bahol”de 14 öykü var. Öykü kahramanları bavullarını alıp yola çıkmışlar. Bavullarında memleketlerinin durumu, coğrafya ve toprakları üzerindeki sorunları ve üzerinde yaşayan insanların psikolojileri de var. Yaşamları giz ve garipliklerle dolu olan bu kahramanlar; ülkelerinde ve topraklarında nelere takılmışlar, nelerle sıkılmışlar, nelerle sevinmişler, nelerle ağlamış, nelerle gülmüşler, nasıl işkence ve zorbalık görmüşler ve yolda nelerle karşılaşmışlar... Hepsi derin bir anlam, fakat yumuşak ve ironik bir dille anlatılıyor.

ÇIYA MAZÎ

BAHOL

werger: Cemil Oğuz - 135 x 195 mm - 92 sf.

Çev.: Dilawer Zeraq, Davut Özalp 135 x 195 mm - 184 sf.

Werger: Îsmaîl Dîndar - 160 x 24 cm - 28 sf.

FERİT EDGÜ

DENGÊ DOYÊ

Ferit Edgü’nün ilk kez Kürtçeye çevrilen Dengê Doyê (Do Sesi) kitabında ikisi uzun 60’a yakın öykü yer alıyor. Yazar, kısa, minimal ama içerik olarak güçlü, tüm gereksiz ayrıntılardan arındırılmış, hayat üzerine öyküler sunuyor okuyucuya. Ferit Edgü’nün minimal öykülerini Kürtçe yayınlamak Kürt minimal öyküsünü de etkileyecektir.

hazırlayan: BÜLENT ULUS

KAWAYE MIN / BENİM KAWAM

Yayınevimizce iki dilli (Kürtçe-Türkçe) olarak hazırlanan “Benim Kawam-Kawayê Min” (Bülent Ulus) kitabı, “Benim İstanbul’um” (Adnan Özyalçıner), “Benim Nasrettin Hocam” (Sennur Sezer) serisinin üçüncü ve Kürtçe Kitap dizisinin 15’inci kitabı.“Benim Kawam”da, Ahmet Tulgar, Cîhan Roj, Çiya Mazî, Dilawer Zeraq, Fehîm Işik, Halil İncesu, Kawa Nemir, Lal Laleş, Mehmet Atlı, Murad Canşad, Receb Dildar, Sennur Sezer, Vecdi Erbay, Yaqop Tilermanî, Zeynelabîdîn Zinar dünden bugüne taşınan kendi Kawa’larını “bizim Kawamızı” yazdılar.

V.Î. LENÎN

DEWLET

“Dewlet çi ye, çawa derketiye holê, helwesta partiya çîna karker a têdikoşe ku ji bo ji binî ve kapîtalîzmê ji holê rake, ango helwesta partiya komunîst li hemberî dewletê, divê çi be?Pirsgirêka dewletê, pirsgirêka herî zêde ku zanyar, nivîskar û fîlozofên burjûwaziyê dişewişînin, pirsgirêka herî dijwar û tevîhev e. Ji ber ku dewlet, pirsgirêka sereke û bingeha qada siyasetê ye.

Page 149: Evrensel yayıncılık katalog 2013

149

Dünya Çocuk Klasikleri’nin Kürtçe diline, dolayısıyla başta Kürt çocuklarına kazandırılması perspektifiyle, Kürtçe kitap dizisindeki 14. kitap Pînokyo, raflardaki yerini alıyor. İtalyan yazar Carlo Collodi’nin 1881 yılında yazdığı Pînokyo, dünya çocuk edebiyatının klasikleşmiş başyapıtlarından biridir. Yüzyılı aşkındır neredeyse dünyanın bütün dillerine defalarca çevrilen, birçok çizgi romana, müzikale ve filme konu edilen bu eser Kürtçe okuruyla buluşuyor. Minik Kürtçe okurlarımıza ‘özgür bir çocuk olma serüvenlerinde’ ilham vermesi dileğiyle...

PÎNOKYO

CARLO COLLODİ

Werger.: Türkan Tosun - Wene: Onur Çanka - 135 x 195 mm - 176 sf.

Page 150: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 151: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 152: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Evrensel Basım Yayın’ın bugünün kitapları olarak da adlandırabileceğimiz dizilerinden biri denemeler. Deneme başlığı altında toplanan dizide Tevfik Taş, Cengiz Bektaş, Erdal Şekeroğlu, Arif Nacaroğlu, Mehmet Şahin, Alaattin Bilgi, Ataol Behramoğlu, Yücel Sayman ve Üstün Akmen’in kitapları yer alıyor.

Page 153: Evrensel yayıncılık katalog 2013

153

Esir, belki sille tokat belki değil, ama saçları kazınarak tıkıldığı hücreden, anadan üryan soyularak getirilmiş. “Hey pislik... Al şu suyu ve sabunu, yıkan... Belki biraz temizlenirsin ha!..” Bu veya buna benzer, Amerikalı bir seslenişle çökertilmiş güverteye. Nasıl temizlensin? Sıska gövdesine sürdüğü sabun, döktüğü su, yerlerde sürüklenerek ıssızlaştırılmış onurunu temizleyebilir mi? Rahat semiz bir güruh, U.S. New Jersey gemisinin güvertesinde topların, uçaksavarların, makineli tüfeklerin gövdesine tünemiş ya da ayakta, onu aşağılayarak seyrederken nasıl temizlensin? Böyle temizlenmek, arındırılması asırlar sürecek korkunç bir yeni kirlenme olmaz da ne olur? Amerikan ordusu, 1940’lı yıllarda faşizme karşı “demokratik cephe” adına savaştığı Japonya’da “her ne adına savaşırsa savaşsın” vazgeçemediği emperyalist terörünü, bir başka emperyalist üstünde deniyor. Amerika eliyle taşınan “demokrasi” ve “barış”, şu bir kova su ve bir kalıp sabun gibi, yeryüzünün en aşağılık mihnetine, pisliğe ve içten içe akan irine dönüşüyor. Çıkar savaşının kendisidir bu.

GÖRÜNÜŞ VE GERÇEK

TEVFİK TAŞ

180 x 180 mm - 246 sf.

Page 154: Evrensel yayıncılık katalog 2013

154

135 x 195 mm - 320 sf.

135 x 195 mm - 140 sf.

CENGİZ BEKTAŞ

BAK BAK DESİNLER

Cengiz Bektaş’ın bu yapıtı, yazarın Günlük Emek gazetesinde “Yaşama Kültürü” başlığı altında yayınlanan yazılarını kapsıyor. Birbirine bağlanan ve bir bütünlük oluşturan yazıların topluca okunması, Cengiz Bektaş’ın çabasını daha iyi anlamamızı sağlıyor: Bektaş, mimarlar arası iletişimin konusu yapılagelen sorunların konunun uzmanı olmayanlarca anlaşılması ve bir yaşama kültürü bilincinin, tutumunun ve beğenisinin oluşmasının yolunu açıyor.

CENGİZ BEKTAŞ

AKDENİZLİ OZANLAR

Kimi ülkelerinde savaşların yaşandığı, savaş bulutlarının üzerinden eksik olmadığı bir bölgenin ozanları barışı, kültür kirlenmesini, “savaş kahreder” diyen, o büyük destanların yaratıcısı Homeros’u, lirik şiirin simgesi Sappho’yu, şiiri ve trajediyi... tartıştılar, zevkle okuyacağınız bildiriler sundular. Cengiz Bektaş, onlarca ozanın katılımı ve bildirileriyle zenginleşen toplantıların belgelerini elden geçirdi, biçim vererek felsefe, mitoloji, şiir ve tarihin iç içe geçtiği bu kitabı ortaya çıkardı.

135 x 195 mm - 142 sf.

135 x 195 mm - 142 sf.

CENGİZ BEKTAŞ

BARIŞ SOFRASI

CENGİZ BEKTAŞ

KENTLİ OLMAK YA DA OLMAMAK

Cengiz Bektaş, denemelerinde “barış”ı anlatıyor. Ancak yazarın anlattığı soyut bir kavram değil, özlemlere, tanıklıklara dayanan bir birlikte yaşama özlemi. Ege Denizi’nin iki yanındaki insan ve kültür benzerliğini vurguluyor. Bir barış sofrası olabilir bu deniz. İnsanın ancak tanımadığı coğrafyadan ve insandan korkacağı gerçeğinden yola çıkan yazar, Ege’yi bir ayna gibi kullanarak bize yüzümüzün komşumuza benzediğini gösteriyor. İki kardeş kadar benzer, iki kardeş kadar ayrı bu insanlar barış içinde yaşamalı, silahlara ayrılan para, uygarlığa harcanmalı yargısına vardırıyor okuru.

Cengiz Bektaş, daha önce yayınlarımız arasında çıkan “Bak Bak Desinler”den sonra yaşama kültürü üzerine denemelerini sürdürüyor. Bu kitapta da, insanın yaşadığı ortamı yaşanır kılması, engeller ve aşılma yolları üzerine söyleşiyor okurla.

Page 155: Evrensel yayıncılık katalog 2013

155

135 x 195 mm - 248 sf.

Şekeroğlu’nun yazıları, yalnızca doğa ve insan toplumu arasında bağlar kuran, birinden diğerine iplik taşıyan bir mekik değildir; bu yazıları bir doğabilim kitabının parçaları olarak da okuyabilirsiniz. Bir ansiklopedi karıştırır gibi, hayvanların, böceklerin dünyasında, ‘insanlara bulaşmadan‘ dolaşmayı da deneyebilirsiniz. Eğer, insanoğlunun azınlık bölümünün karanlık, korkunç, sömürücü gölgesinden kurtulabilirsek, dünyamızın daha ne kadar güzel, ne kadar ilginç olacağını da, doğaya bu tam içinden bakış sayesinde görebiliriz.”Aydın Çubukçu

ERDAL ŞEKEROĞLU

TIRTIL YAZILARI

135 x 195 mm - 160 sf.

ARİF NACAROĞLU

DENİZ BİTTİDeniz Bitti, Prof. Dr. Arif Nacaroğlu’nun Aralık 1999 ile Haziran 2002 tarihleri arasında Evrensel gazetesinde yazdığı yazılardan oluşuyor. Birikimini, birtakım ayrıntılar ve formüllerle gerçekleri karartmak için değil, emekçilerin dünyayı kavrayıp değiştirmesine hizmet edecek şekilde kullanan bir üniversite hocası olan Nacaroğlu, ülkemizin toplumsal ve politik atmosferini, bu tablonun kötü ve iyi yanını ortaya koyuyor, fikirlerini “Hayatın İçinden” gözlemlerle güçlendiriyor.

135 x 195 mm - 112 sf.

135 x 195 mm - 144 sf.

ALAATTİN BİLGİ

YİNE DE AYDINLIK

MEHMET ŞAHİN

SPOR AHLAKI VE SORUNLARI

“Bu kitap spor değerlerinin, spor ahlakının, sporun toplumsallığı temel olgusunda kalarak bunun sportif yeniden üretimle toplumsallaştırılması doğrultusunda çözümlemesini yapmaktadır. Karşıt etkenlerin –aşırı profesyonelleşme, doping, şike gibi– kişiliği geliştiren değerlerin ve toplumsallığının parçalanışına koşut olarak nasıl boy gösterdikleri, önlemleri ne olabileceği ve ne olması gerektiği açık bir dille okura sunulmaktadır. Bilim dilinin günlük konuşma diliyle kaynaştırılarak kitlelere hitap edilebileceğinin de öğretici bir örneğidir.”Uluğ Nutku

Kendi deyişi ile ‘Seksen yıllık Angaralı’ olan Bilgi, bu kentle ilgili izlenim ve anıların bir kısmını, Kapital’in Aydınlığında Alaattin Bilgi başlıklı kitapta okurlar ile paylaştı. Bu kitabında ise, doğup büyüdüğü çevreden birkaç kesit verdikten sonra, fikrî gelişmesinde ve aydınlanmasında büyük katkıları olan insanları, kitapları, düşünürleri okurlarla paylaşmak istiyor. Seksen yılık birikimin, özellikle gençlere aktarılmasının yararlı olacağını düşünüyor.

Page 156: Evrensel yayıncılık katalog 2013

156

135 x 195 mm - 368 sf.

135 x 195 mm - 344 sf.

135 x 195 mm - 224 sf.

135 x 195 mm - 296 sf.

ÜSTÜN AKMEN

BAY KUŞ

YÜCEL SAYMAN

ÖZGÜRLÜK ZAMANI

ATAOL BEHRAMOĞLU

Şİ İRİN DİL İ ANADİL

ATAOL BEHRAMOĞLU

YAŞAYAN BİR Ş İ İR

Kitap, insan hakları, savaş, barış hakkı, şiddet, demokrasi, yargı, en doğrusunu ve tek doğruyu bilen kurum bilgeleri, korku ve söylentiyi yaşamak gibi değişik başlıklar altında derlenmiş, özgürlük temelinde ve özgürlük perspektifiyle yazılmış yazılardan oluşan bir deneme…

Ataol Behramoğlu, her yaştan okurun sevdiği şiirleri kadar, Türkiye ve dünya şiirinden yaptığı kapsamlı seçkileriyle de tanınır. Şiirin Dili Anadil bu seçkileri tamamlayan bir denemeler bütünü. Kitapta Türk ve dünya şiiri ve şairleri üstüne Behramoğlu’nun yazıları yer alıyor.

Bay Kuş’un, bir tatil sürecinde demokrasi anlayışından devrim tanımına, sevdadan küreselleşmeye, tutkudan türbana, safsata televizyon dizilerinden tiyatroya, resimden heykele, cazdan operaya, edebiyattan geçmişteki kimi anılara, hatta endemik bitki topluluklarının yapılaşmasına kadar, o daldan bu dala konuşundan izlenimler içermekte.

Ataol Behramoğlu, “1960 kuşağı” denilen toplumcu gerçekçi şiirin en önemli adlarındandır. İnsanı hem bireysel hem toplumsal bir varlık olarak kavrayıp yansıtan şiirleriyle geniş okur kitlelerine ulaşmayı başaran Behramoğlu’nun şiirinin köklerini iyi kavramak için denemelerini, onunla yapılan konuşmaları okumak gerekir. Yaşayan Bir Şiir, okura bu olanağı tanıyor.

Page 157: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 158: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Titiz bir çalışmanın ürünü olan öykü kitaplarımız, dil ve anlatım ustası yazarlarımızın eserleriyle ve seçkilerle işçinin, emekçinin yoksulluğunu, sömürülüşünü, emekçinin sömürü karşısındaki mücadelesini, dayanışmasını yaşamdan aktarılmış canlı örnekleriyle verir. İnsanımızın, toplumumuzun yaşamından gerçekçi kesitleri kimi acıklı, kimi gülünç yönleriyle ortaya koyar. Dünya uluslarından usta yazarların öykü kitaplarının yayınlanması da geleceğe umutla bakmamıza katkı sağlar.Bütün bu kitaplar, toplumsal açıdan önemli bir katkı sunarken, sanatsal açıdan usta anlatımları ve dil tadıyla okuma zevkimizi pekiştirerek önümüze aydınlık bir dünyanın kapılarını açacaktır.

Page 159: Evrensel yayıncılık katalog 2013

159

Kimdi Nasrettin Hoca, gerçek bir okumuş mu? Kimilerinin iddia ettiği gibi her sözünde bir mistik gerçek gizli bir ermiş mi? Öyleyse neden bunca sıkıntı çekti? Muhalifliği yüzünden mi önemli görevlerden dışlandı? Yoksa mizahla gerçeği göstermesi mi onu ‘hoca’ ilan etti hepimize... 800 yaşında bir bilgenin gerçek kimliğini artık istesek de öğrenemeyiz. Ama Hoca’nın herkes için bir başka önemi olduğunu, fıkralarının bir başka anlam taşıdığını biliriz. Günümüzün on iki ünlü yazarı yeniden yorumladı Hoca Nasrettin’i ve dünyasını.

BENİM NASRETTİN HOCAM

hazırlayan:

SENNUR SEZER

135 x 195 mm - 112 sf.

Page 160: Evrensel yayıncılık katalog 2013

160

135 x 195 mm - 222 sf.

Ekmek kavgası, temel bir kavga. Her türlü sömürüye, haksızlığa, eşitsizliğe karşı bir özgürlük kavgası. İnsan olabilmenin, insan gibi yaşayabilmenin ve insan gibi ölebilmenin kavgası. Bu kitapta Türk ve dünya edebiyatından derlediğimiz 25 öyküde işçinin, emekçinin yaşama savaşını, el emeği, göz nuru ile ürettiklerine sahip olamayışının nedenlerini kimi acı, kimi duygusal, kimi de güldürücü ama düşündürücü serüvenler içinde izleyeceksiniz…

hazırlayanlar: SENNUR SEZER / ADNAN ÖZYALÇINER

emek öykü ler i - 1EKMEK KAVGASI

135 x 195 mm - 219 sf.

135 x 195 mm - 224 sf.

135 x 195 mm - 216 sf.

hazırlayanlar: SENNUR SEZER / ADNAN ÖZYALÇINER

emek öykü ler i - 2GREV BİLDİRİSİ

Kitabın ilk öyküsü “Ekmek” bir Sovyet öyküsü, açlık ve kıtlık günlerinde alınteriyle emek vererek kazanılan ekmeğin değerini, kutsallığını, güzelliğini anlatıyor. Onu izleyen öyküler, insanların bileğinin hakkıyla kazandıkları ekmek uğruna verdikleri savaşımı dile getiriyor. Bu savaşım, ekmeğin bölüşüleceği, emeğin özgürleşeceği aydınlık günlere olan inancı simgeliyor.

hazırlayanlar: SENNUR SEZER / ADNAN ÖZYALÇINER

emek öykü ler i - 3MOTORİZE KÖLELER

Bu kitaba alınan on yedi öykünün on ikisi Türk edebiyatından, beşi de dünya edebiyatından seçildi. Kitaba adını veren “Motorize Köleler”, Bekir Yıldız’ın bir öyküsü. “Motorize Köleler”, emek-sermaye çelişkisinin açıklıkla ortaya konulduğu öykülerin başında gelir. Uluslararası sermayenin çalıştırdığı kişinin yalnız emeğini sömürmekle kalmayıp insani değerlerini de yok ederek onları köleleştirmesindeki acımazlık ortaya konur.

hazırlayanlar: SENNUR SEZER / ADNAN ÖZYALÇINER

emek öykü ler i - 4DOKUMACININ ÖLÜMÜ

Uygarlığı yaratanın, geliştirenin hep emek olduğunu biliyoruz. Üretimleriyle yaşamımızı sağlayanlar da hep emekçiler olmuştur. Kol gücünden başka sermayeleri olmayan işçilerle köylüler ve düşüncelerinden başka sermayeleri olmayan düşünce adamları, el birliğiyle, yaşamı değiştirip dönüştürmeye olan inançlarından caymamışlardır. Kitapta yer alan öykülerde, gelecekte paylaşılacak olan yaşama sevincinin kıvılcımlarını bulacaksınız.

Page 161: Evrensel yayıncılık katalog 2013

161

135 x 195 mm - 143 sf.

Adnan Özyalçıner, öykülerinde yöneten-yönetilen çelişkisini, kapitalizmin kent yaşamında oluşturduğu dönüşümleri, değişen kentin, zorlaşan koşulların insanlara baskısını işler. Düşsel olanla gerçeği iç içe, güzelle çirkini yan yana verir. Yaşadığımız dünyanın, kentin, olayların kimi yanlarına öykünün merceğini tutarak yaşananların yeniden yorumlanmasını ister. Yazarımız bu kitabında gezi izlenimlerinden yola çıkıyor. Kısacası bu kitaptaki izler “güzellikleri, mutlulukları, paylaşmaya gelenlerin ayak izleri”.

ADNAN ÖZYALÇINER

AYAK İZLERİ

135 x 195 mm - 244 sf.

135 x 195 mm - 326 sf.

ADNAN ÖZYALÇINER

GÖZLERİ BAĞLI ADAM / YAĞMA

“Cipin farları dağ karanlığını upuzun aydınlatıyordu. Çalılıklar, cılız ağaççıklar bir anda pırıltıyla ışıldıyor, sonra koyu karanlığın içinde aynı anda geride kalıyordu her şey. Ama farların uzayan ışıkları yeni bir çalı kümesini aydınlatmakta gecikmiyordu. Çünkü İznik’ten beri değişik başka bir görüntüyle karşılaşmamışlardı bu dağlık yolda. Yalnız arada bir ağaçsız, tozlu topraklı bir alandan geçtikleri oluyordu.

“Haliç’e inen sokaklar, hem dar, hem karanlıktır. Birbirine bitişik evlerin çoğu taştandır. Her biri en az iki katlı. Kapıları demirden. Aralık bile olsalar iterek açamazsınız. Çocukların gücüyse bu kapıları yerinden oynatmaya bile yetmez. Evlerin birinci kat pencerelerinin hepsi demir parmaklıdır. Sokağın karartıklığı bu kesme taşlı duvarlarla paslı demirlerden gelir. İki yandaki evler, aşılmaz iki duvar oluşturur. Arnavut kaldırımı döşeli bu sokakların hepsi de yokuştur...”

ADNAN ÖZYALÇINER

CAMBAZLAR SAVAŞI YİTİRDİ / SAĞANAK

135 x 195 mm - 296 sf.

Özyalçıner, “sokakta ayna gezdiren” bir yazar değildir. Görünüşün ardında olup bitenleri, gerçekliğin içsel zenginliğini, görüntü yitip gittikten sonra da sürüp giden izleri görür ve gösterir. Kimi zaman ince bir ironi, kimi zaman düğümlenen bir acı, ama her zaman iyimserlik ve geleceğe güven duygusu taşıyan bu öyküler, tanımak, değişmek ve değiştirmek isteyenlere sesleniyor.

ADNAN ÖZYALÇINER

ALAYCI ÖYKÜLER / ARADAKİLER

Page 162: Evrensel yayıncılık katalog 2013

162

Çev.: Burhan Arpad, Ahmet Arpad - 135 x 195 mm - 264 sf.

Çev.: Türker Acaroğlu - 135 x 195 mm -278 sf.

135 x 195 mm - 345 sf.

ADNAN ÖZYALÇINER

YAZDAN KALMA BİR GÜNi s tanbu l öykü ler i

...Adnan Özyalçıner, öykülerini İstanbul Öyküleri adı altında toplayarak, bu kente beslediği sevgiyi, insani ilişkilerindeki gerçekliği, yaşanıp eskitilmiş çevrelerin güzelliğini, değişimin kötülüklere nasıl doludizgin koştuğunu dile getiriyor. Yazar, güzelliklerle donanmış bir duyarlılıkla, kendini düş kırıklıklarına uğratacağını bile bile, bir İstanbul düşü ardında koşuyor.

STEFAN ZWEIG

YAKICI S IR

“Aydınlığı karanlığı, savaşla barışı, yükselişle alçalışı tanımış olan kişi, hayatı gerçekten yaşamış sayılır..”Her şeye hümanizm penceresinden bakan Stefan Zweig, öykülerinde olay ve kişi davranışlarını, kişilerinin, düşün dünyalarını, en önemsiz sayılabilecek ayrıntılara kadar işlerken yalın bir lirizm, vurucu bir gerilim sağlamayı ustalıkla başarır.

ELİN PELİN

BİR TÜRK KADINI UĞRUNA

Elin Pelin Bulgar köylüsünün ilk gerçekçi betimlemesini yapan yazardır. Eserlerinde köy gerçeğindeki toplumsal karşıtlıkları gösterir. Yoksul halkın acılarını, yönetimden hoşnutsuzluğunu tüm ayrıntılarıyla anlatır. Konuları gibi dili, biçemi de yenidir. Betimleri kısa olduğu denli, coşku vericidir de. Yaşam betimleri, görünümler, anlatım yolu lirikliğinin derin izlerini taşır. Yazarın en beğenilen öykülerinden oluşturulan seçkiyi, Türker Acaroğlu’nun Bulgarca aslından yaptığı özenli çevirisi ile sunuyoruz.

135 x 195 mm - 244 sf.

hazırlayan: ADNAN ÖZYALÇINER

BENİM İSTANBUL’UM

Adnan Özyalçıner, bir İstanbul öykücüsü olarak 14 yazar ve bir çizer seçti İstanbul’u anlatsınlar diye. Deniz Kavukçuoğlu’dan Ferit Edgü’ye, Tuğrul Tanyol’dan Gülsüm Cengiz’e herkes kendi İstanbul’unun öyküsünü yazdı. Geçen yıl yitirdiğimiz Kemal Özer de kendi İstanbul’unu anlattı. Belki de Kemal Özer’in son yazısıydı bu. 15 yazarın İstanbul’unu da Ferit Öngören çizdi. Kayıkçısından lokantasına, hamalından Süleymaniye’sine, ince ince. Bu kitabın bir benzeri yok... Bütün İstanbul kitaplarından farklı bir kitap çünkü 16 gözden yüzlerce İstanbul’u yansıtıyor.

Page 163: Evrensel yayıncılık katalog 2013

163

135 x 195 mm - 96 sf.

Nevzat Güngör, öykülerinde hayvan masallarıyla masal ve söylencelerden yararlanarak fantastik bir anlatımla günümüze, yaşadıklarımıza sembolik göndermeler yapıyor. Böylelikle gerçekleri, yaşadığımız ya da yaşatılan gerçeklikleri bütün acılıkları ve gülünçlükleriyle, başka bir deyimle gerçek yönleriyle ortaya koyuyor. Nevzat Güngör’ün ilk kitabı olan Görünmez Adam’da şiirsel bir anlatımla beslenen genellikle kısa, vurucu öyküler bulacaksınız.

NEVZAT GÜNGÖR

GÖRÜNMEZ ADAM

135 x 195 mm - 191 sf.

135 x 195 mm - 103 sf.

135 x 195 mm - 112 sf.

HAYDAR DEMİR

MAKİNE

Haydar Demir, hapishane ortamında yetişmiş, kendini yetiştirmiş bir yazar. İş ve işçi yaşamında kendi yaşadıklarıyla emekçilere yaşatılanları kimi acı, kimi hüzünlü, kimi umutlu, kimi direngen yönleriyle ortaya koyuyor ilk kitabı olan Makine de. Haydar Demir öykülerini, genellikle alaysılığı ağır basan bir dille iş ve işçi yaşamının çelişkileriyle aksaklıklarını, ev-iş-fabrika üçgeni içinde anlatıyor.

ALİ BALKIZ

GİZ ÜSTÜ MEKTUP

“Öykünün postmodernleşmek adına insanın gerçeklikten koparılıp ötekileştirilerek insan ısısından yoksun sanallaştırdığı, gizemli bir atmosfer yaratabilmek için de özellikle düşsel ve mistik imgelerle donatılıp çelişkili, zor anlaşılır şekilde kurgulandığı son çeyrek yüzyıl içinde üretilmiş şu yeni öyküler arasında, Ali Balkız’ın Giz Üstü Mektup adlı öyküsünden aldığım tatla okuduğum bir başka öykü daha hatırlamıyorum...”Demirtaş Ceyhun

ALİ BALKIZ

YÜZÜSTÜ DÜŞLER

“Ali Balkız, Yüzüstü Düşler’de, toplumun modernleşmeye evrilmesiyle unutulmaya yüz tutmuş ve edebiyatımızda da ihmal edilmeye başlanmış olan kırsal yaşam ilişkilerini konu ediniyor. Yazarın kendi köklerine eğilerek ve geçmiş yaşamların biriktirdiğiyle de yüzleşerek tutturduğu gerçekçilik çizgisi, onu edebiyatımızın ana damarına bağlıyor.”Ahmet Telli

Page 164: Evrensel yayıncılık katalog 2013

164

135 x 195 mm - 79 sf.

Ahmet Say, bu uzun öyküsünde, masallarımızın geleneksel başlangıç tekerlemesinin diliyle bir dolandırıcı tüccarın öyküsünü anlatıyor. Günümüzün olayları kadar gerçek, masal kadar inanılmaz bu anlatının inanılmaz yanlarından biri öykünün kahramanının bir kedi oluşu. Ticaretin kurallarına uyarak hırsızlık yapabilmesi ve bu yüzden yasaların çaresiz kalması da masalsı ikinci yan. Bu buruk gülmece okura ticaret, piyasa, rekabet benzeri deyimleri ve kurumları sorgulatıyor.

AHMET SAY

İPEK HALIYA TERS BİNEN KEDİ

135 x 195 mm - 126 sf.

135 x 195 mm - 176 sf.

ELİF ÇINAR

BAHAR DALI

Elif Çınar’ın öyküleri sağlam pabuçtur, bundan emin olun. İçtenliksiz tek satır bulamazsınız. Öyle İstiklal’de yürürken ayağınızdan fırt diye çıkacak iskarpinlerden değil, yürüdükçe ayağınızın şeklini alan, ömür boyu atamayacağınız köselesi el emeği göz nuru kunduralardır onun öyküleri. Bu mecaz ile güzellemiyorum onun öykücülüğünü, diyorum ki Türkçeyi kullanmaktaki ustalığı şaşırtır insanı. Hele hele, konuşanlara kulak asmışlığı her zaman belli olur.”Yusuf Eradam

SEYİT SOYDAN

YOLLAR

Evrensel Kültür dergisinin 2008’de düzenlediği öykü yarışmasının birincisi Seyit Soydan’ın ilk kitabı bu. Bir ilk yapıtın ne kadar yoğun bir heyecanla yazıldığını bilenler bilir. Dünya barışına katkı sağlamak, barışı düş olmaktan çıkarıp gerçekleştirmek için çıkarılan dergi ve gazetelerde yazmaya başlayan Soydan, öykülerinden hissedebileceğiniz barut kokularının, demir parmaklıkların, yangınların arasından yine barışın izini sürüyor.

135 x 195 mm - 128 sf.

AHMET SAY

GÜNEŞİN SAVRULDUĞU YERDENb ingö l h ikaye ler i

Ahmet Say’ın bu kitabının alt başlığı Bingöl Hikâyeleri. Yazar, kimi zaman bölgenin, kimi zaman halk öykülerinin, kimi zaman masalların dilini yansılayarak “Doğu öyküleri” anlatıyor. Zor koşulların keyifli öyküleri bunlar. İncecik bir mizah çizgisi inanılmazı inanılır kılmakta da yardımcı oluyor.

Page 165: Evrensel yayıncılık katalog 2013

165

“Kurdakul’un bir başka olumlu yanı da şu: Kişilerine olduğu kadar konularına da genellikle sınıfsal bir görüşle yanaşması... Onları bir yandan acı sınıf gerçeğine, öbür yandan da bozuk toplum düzenine bağlayarak işlemesi... Daha da iyisi, bu işleyişi eleştirici, toplumcu bir anlayışa yaslandırması ve bunu, hikâyenin özgül yapısını zorlamadan rahat ve yumuşak bir biçimde gerçekleştirmesi...” Asım Bezirci

“Kurdakul hem sanatçı, hem de siyasi olayları dikkatle gözlemleyen bir aydın olarak, gerçek bir tanıktır. Emekçiden yana, halktan yana olan, olayların, günümüzün, dolayısıyla da çağımızın bir tanığı.”Adnan Özyalçıner

TANIĞIN BİRİtop lu öykü ler

ŞÜKRAN KURDAKUL

160 x 240 mm - 328 sf.

Page 166: Evrensel yayıncılık katalog 2013

166

135 x 195 mm - 145 sf.

Daha çok edebiyat tarihçisi olarak tanınan Cevdet Kudret başarılı bir öykü ve roman yazarıdır. Onun anlatımının benzersizliği toplumsal ilişkilerle siyasal olaylardaki çelişkilerin mizahi yönünü yakalayışından doğar... Sokak’ta onun, insanımızın ve yaşamımızın değişmez yanlarını çizen öykülerini bulacaksınız.

CEVDET KUDRET

SOKAK

135 x 195 mm - 96 sf.

HALİME YILDIZ

VE

Bu hikâye, aşkın taş olması üzerinedir. Herkesin en az bir, piç aşkı vardır, birilerinin reddettiği...

Çev.: Osman Fırat Baş - 135 x 195 mm - 80 sf.

ZOFİA NALKOWSKA

MADALYONLAR

Sıradışı bir yapıttır bu. Madalyonlar’ın sıradışılığı, alışılmadık özünden kaynaklanmaktadır. Kültür tarihimizde, İkinci Büyük Savaş’taki katliamlardan daha büyük trajedi bulmak zordur. Ve bu kadın yazar, elimizdeki yapıtını işte bu konuya adamıştır. Madalyon, Polonya geleneğinde, ölmüş olan değerli yakının anısına sadık kalındığını belgeleyen bir semboldür. “Madalyonlar”ın yazarı, daha çok ölümden kurtulan tanıkların söylediklerini ön plana alarak, sanki gölgeye çekilir. Yapıt, faşizmin katlettiği milyonlarca isimsiz kurbana ödenen bir namus borcudur.

Çev.: Rıza Özlütaş - 135 x 195 mm - 128 sf.

TASOS AVGERİNOS

SEFİLLER KERVANI

Bir sabah Anadolu’da ve Yunanistan’da yaşayan bir grup insanın “mübadele edilmesine” yani “değiş tokuş”una karar verildi. Bunun nedeni Anadolu’daki savaşın iki yanda açtığı yaralara yeni yaraların eklenmemesiydi. Ama hesaplar tutmadı…Bu kez Anadolu’dan Yunanistan’a zorunlu olarak göç edenlerden Tasos Avgerinos göçün karşı yanını anlatıyor. Anadolu’nun tanıdık sesiyle ve Rıza Özlütaş’ın akıcı Türkçesiyle.

Page 167: Evrensel yayıncılık katalog 2013

167

135 x 195 mm -192 sf.

“Başaran, öykülerinde toplumsal gerçekleri içinde köy insanının dünyasını, duyguları, düşünceleri, gelenekleriyle var olma kavgası verişini işliyor. Sosyo-ekonomik yapıdaki değişimlerin onun dünyasındaki yansımalarını çiziyor. Klasik öykülemelerin sınırları içinde ama ustaca.”Atilla Özkırımlı

MEHMET BAŞARAN

AÇ HARMANI

135 x 195 mm - 240 sf.

135 x 195 mm - 128 sf.

135 x 195 mm - 119 sf.

NEVZAT GÜNGÖR

BEYAZ MENDİL

Nevzat Güngör, Beyaz Mendil’de insanların ellerinden zorla alınan hak ve özgürlüklerini, ayrımcılığın yarattığı çelişkileri, yaşama hakkının vazgeçilmezliğini anlatıyor. Özellikle de bütün bu demokratik haklardan yoksun bırakılan Kürt coğrafyasındaki Kürt insanının hallerini öyküleştirmiş. Her öykü bütün yaşananların insanlık onurunu, gelecek umudunu yok edemediğini, Kürt insanının tarihsel direncini sürdürdüğünü vurguluyor. Adnan Özyalçıner

YUSUF NAZIM

KIZAK

Doğa-insan ilişkisi, Yusuf Nazım’ın öykülerini canlı ve çarpıcı kılan en önemli özelliklerden biri. Çünkü onun öykülerindeki gidilmedik, bilinmedik uzaklıktaki doğa, bütün çekilen, çektirilen acıları, baskıları, işkenceleri görüp duyandır. Bilene, bilmeyene de yayacak olan odur. Rüzgârlarıyla, fırtınalarıyla, tipileriyle yapacaktır bunu. Görene, görmeyene, duyana, duymayana Yusuf Nazım’ın öykülerinin eşliğinde ulaştıracaktır. Adnan Özyalçıner

ŞAFAK PALA

YÜZÜNE SABAH ÇİYİ DÜŞMÜŞ

Koca kapıların ardındaki ulu çınar ağacı, kirece kesmiş beyaz kerpiç ev, evin insanları, derin sevgiler, ölümler, soylu duruş... O koca kapıları aralayıp eve kim girerse, ev gelene kendisini sunar işte bu sensin diye…Peki, sen sevgili okur, hazır mısın alışkın olmadığın bir dünyanın içine girmeye?

Page 168: Evrensel yayıncılık katalog 2013

168

Çev.: Mehmet Özgül - 135 x 195 mm - 462 sf.

Maksim Gorkiy yalnız kendi halkına değil, bütün halklara yurtlarını, hürriyeti, barışı ve birbirlerini sevmeyi öğretir. Çünkü o, insanın, insanlığın geleceğinden güzel günler göreceğinden emindir. Çünkü o, emekçi insanı, koluyla, kafasıyla çalışan insanı, yeryüzünün, gerçek, biricik efendisi sayar.Nâzım Hikmet

MAKSİM GORKİY

SEÇME ESERLER- 1MUJİK

Çev.: M. Özgül - A. Hacıhasanoğlu - 135 x 195 mm - 396 sf.

Çev.: Ayşe Hacıhasanoğlu - 135 x 195 mm - 382 sf.

135 x 195 mm - 96 sf.

MAKSİM GORKİY

SEÇME ESERLER-2MAKAR ÇUDRA

20. yüzyılın en büyük edebiyatçıları arasında sayılan Maksim Gorkiy, edebiyata ilk adımını 1892 yılında Makar Çudra öyküsü ile attı. Eserleri dünya çapında yankı yaratan Gorkiy, Çarlığa karşı verilen mücadele içinde defalarca tutuklandı, uzun yıllar sürgün hayatı yaşadı.

MAKSİM GORKİY

SEÇME ESERLER-3BOZKIRDA

Maksim Gorkiy-Seçme Eserler dizisinde yer alan kitapların en önemli özelliği, yazıldığı dilden, Rusçadan özenle çevrilmiş olmasıdır. Tam metin çevrilen kitapların dilinin doğallığı da dikkatinizi çekecek. Gorkiy’in öykülerinde yıkılmakta olan bir sınıfın dünyası ile dünyaya egemen olacak emekçi sınıfın dünyasının kesişme ve çatışmasının yansımalarını göreceksiniz.

ÖZGÜR SOYLU

İY İ YOLCULUKLAR

Özgür Soylu’nun öykülerinin bir yanı neşe, bir yanı endişe. Çünkü o anlattıklarını zeki bir çocuğun gözünden anlatıyor hep. Bir çocuk gibi ayrıntılardaki haksızlığı zulmü de, yaşama sevincini de seziyor/sezdiriyor. En güzeli, onun anlatımında nicedir unuttuğumuz halk dilinin sözcüklerinin en doğal biçimini buluyoruz. “Küşümlenmek” kuşkulanmanın yerini alıveriyor. Tasalanmayı da kapsayan bu sözcüğü benimseyiveriyoruz. Yaşananların farkında olan ve bunları mizahın gözlüğüyle anlatabilen bir yazarla tanışabileceksiniz.

Page 169: Evrensel yayıncılık katalog 2013

169

ADNAN ÖZYALÇINER

Adnan Özyalçıner’in ilk kitabı basılalı yaklaşık elli yıl oldu. Özyalçıner, Doğan Hızlan’ın “Sahih ve has edebiyatçılardan oluşur” dediği 50 Kuşağı’ndandı. Baskıya karşı çıkmak ve gerçeği daha iyi anlatma iddiasıyla yazmaya başladı ve mahalleleri, panayırları, küçük insanların büyük dertlerini yeni bir üslupla anlattı. Bu yıl 50 Kuşağı’nın ilk kitapları 50 Kuşağından eleştirmen Doğan Hızlan’ın önsözü ile ve ortak Logo ile basıldı. Hâlâ genç bir anlatım hâlâ modern bir kitap.

PANAYIR

135 x 195 mm - 142 sf.

Page 170: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 171: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 172: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Şiir kitabı yayımlamak yayıncılıkta önemli bir ölçektir. Nüfusu arttıkça okur oranı azalan bir ülkeyiz. Kimi yayıncılar için şiir kitabı raf ömrü kısa bir üründür. Kimi yayıncılarsa “okuru hazır” şairlerin kitabını basmayı yeğler. Belirli bir yayın grubu ise şiir kitaplarını seçkin ürün olarak yorumlayıp hazırlar –okuru az, kitabı “nadide eser” olarak lükstür.Evrensel Basım Yayın, her iki anlayıştan da uzak duruyor. Yayın anlayışı, okuru değiştirip dönüştürmek olduğu için toplumcu sanat ürünlerinin en yetkinlerinden demetler sunuyor okurlarına.Şiirin toplumcu damarının nasıl estetik atılımlar yaptığının kanıtı yapıtlardır bunlar. Türkiyeli şairlerin yapıtları, titizlikle seçilmiş şiirlerden oluşan seçkiler, tarihin ve devrimlerin nasıl sanatla bir arada yürüdüğünü gösteriyor.

Page 173: Evrensel yayıncılık katalog 2013

173

SENNUR SEZER

ALİ ÖZ

Sanatın bir işi de tanıklıktır. Ancak tanıklık kolay değildir. Yansız olamazsınız. Eğer eleştirmiyorsanız tanık olamazsınız. Mutluluğun da tanığı olacaksınız, üzüntünün de. Kısacası yaşadıklarınızı gelecek kuşaklara aktaracaksınız, sevinçler çoğalsın, acı dursun diye.Ali Öz ile Sennur Sezer iki baştan yaşadıkları çağdan sorumlu olduklarını kanıtlıyorlar. Fotoğraflar ve şiirlerle.Ve “hayır” diyorlar, baskıya, acıya, ölüme...İnsan olmanın izi kalsın diye.

İZ İ KALSIN

140 X 200 mm - 86 sf.

Page 174: Evrensel yayıncılık katalog 2013

174

135 x 195 mm - 288 sf.

Emek Şiirleri, teması emek ve emekçiler olan şiirlerden oluşmuş bir seçkidir. İlk kitap “Selam Yaratana” başlığını taşıyor. Ağırlıklı olarak emekçilerin günlük yaşantısına değinen şiirlerden oluşan kitabın ‘Yorgunluğun Kardeşlik Kokan elleri’ başlıklı bölümünde, emekçilerin güç yaşamlarını, emek-sermaye çelişkisini konu alan şiirler; ‘Terimizin Aktığı Yer, Yerimiz’ başlıklı bölümde ise işsizlik, gurbet, iş kazaları gibi işçilerin üretim sürecinde yaşadıkları güçlükleri anlatan şiirler yer alıyor.

hazırlayanlar: ERAY CANBERK - GÜLSÜM CENGİZ

SELAM YARATANAemek ş i i r le r i - 1

135 x 195 mm - 232 sf.

hazırlayanlar: ERAY CANBERK - GÜLSÜM CENGİZ

ELLERİMİZ GÜNIŞIĞIemek ş i i r le r i - 2

Emek Şiirleri, teması emek ve emekçiler olan şiirlerden oluşmuş bir seçkidir. “Ellerimiz Günışığı” başlıklı kitap emekçilerin sömürüsüz, eşit bir dünyaya duydukları özlemi, baskıya ve sömürüye karşı dirençlerini ele alan şiirlerin yer aldığı ‘Kan Ter İçinde’ ve ‘Elleri Var Özgürlüğün’ adlı iki bölümden oluşuyor.

135 x 195 mm - 94 sf.

GÜLSÜM CENGİZ

MAYISTA ÜZGÜN GÖNLÜM

Mayıs, tomurcuklanan çiçekleriyle ilkyaz umudunun; sonyazda solan, kışın ölen doğanın yeniden canlanışının, dirilişinin habercidir. Ne var ki, yaşamın bütünlüğü içinde hüzünleri, acıları da içinde taşıyarak. Kitaptaki şiirlerin kimi sevinçlerini vurguluyor yaşamın, kimi hüznünü. “Yandım Ateşlerde” başlıklı bölümdeyse, insanın kıyıcılığının vurgulandığı, insanın insan tarafından diri diri yakılmasının nedenlerinin sorgulandığı bir dizi şiir bulunuyor. “Mayısta Üzgün Gönlüm”, ikinci kez okurların karşısına çıkarken ne kıyıcılık azaldı ne de kıyıcılığa karşı öfkemiz.

135 x 195 mm - 86 sf.

“Gülsüm Cengiz, bağlanacak değerler arayan, yalpalayan bir ozan değil. Seçimini yapmış bir ozan. Hem dünya görüşü olarak, hem estetik olarak. Gülsüm Cengiz, ‘söz’e bağlanmış. ‘Sözün gücü’ne... Kısa erimli, parlak görünümlü başarılar yerine, iğneyle kuyu kazmayı, ağır ama güvenli ilerlemeyi seçmiş. İmgeyi cambazlıklar düzeyinde bir gösteri aracı görmek yerine, ‘sözün gücü’ne inananlar kervanına katılıp yalın sözden çok şey bekleyenlerin alçakgönüllü, ama sağlam ve zorlu yolunda yürümeyi...”Kemal Özer

GÜLSÜM CENGİZ

EYLÜL DEYİŞLERİ

Page 175: Evrensel yayıncılık katalog 2013

175

135 x 195 mm - 112 sf.

ADNAN SATICI

YERÇEKİMİNE UYAN PORTAKAL ÇİÇEĞİdönüp ardıma bakıyorum, yollara düşmüş yıllargeçiyor bir sıradağ silsilesi üzerinden sesiminboşluğa asılan ferhad kandili zamanın fanusundabalkıyan çığlık ister ki, ölmekle de sönmesin

Çev: Enver Gökçe - 135 x 195 mm - 248 sf.

PABLO NERUDA

YÜREKTE İSPANYA

Nasıl bir şiir? Saf olmayan bir şiir. (…) Ama anlaşılıyor ki, Neruda eşyanın kötü tadına bağlamıyor şiirini, şaire ondan korkmaması gerektiğini söylüyor. Böylece bağlanma ile şiir sanatındaki özgürlük arasında bir uzlaşma, bir uyum sağlamaya çalışıyor. Yaşanan hayatı görmek istiyor şiirde. Bununla yetinmiyor. Yaşanacak hayatın güçlü izlerini de taşısın istiyor şiir. Ek bir dünya yaratmak değil onun şiirden beklediği; dünyamızı büyütmek istiyor.Cemal Süreya

135 x 195 mm - 120 sf.

GÜLSÜM CENGİZ

AKDENİZ’ İN RENGİ MAVİ

“Akdenizin Rengi Mavi”, yoğun bir duyarlıkla örülmüş içli türkülerden oluşuyor. Kitabın ilk bölümünde yer alan şiirlerde, şairin doğup büyüdüğü ve içinde yaşadığı coğrafyanın bir kesiti sunuluyor. Şiirleriyle ülkemizin yakın geçmişine tanıklık ediyor Gülsüm Cengiz. Bu yüzden, acı ve hüzün ağır basıyor şiirlerinde. Ancak bu hüzün insanda bir umutsuzluk değil, dünyayı yaşanır kılma isteği yaratıyor; umutla iç içe. Umudu, dünü bugüne taşıyan, bugünü yarına taşıyacak olan insanın eyleminde görüyor ozan.

135 x 195 mm - 88 sf.

GÜLSÜM CENGİZ

SİLİNSİN DİYE YERYÜZÜNDEN SAVAŞ SÖZCÜĞÜ

KararAyağa kalkıp hep birliktegöstermeliyiz sokakların gücünü.Bir türkü söylemeliyiz bir türkühak arayan, direnen insanlarınbirlikte söylediği; türküsilinsin diye yeryüzündensavaş sözcüğü...

Page 176: Evrensel yayıncılık katalog 2013

176

135 x 195 mm - 192 sf.

SENNUR SEZER

BİR ANNENİN NOTLARI

Bir Annenin Notları, Sennur Sezer’in 1964-1991 yılları arasında yayınlanan altı kitabından seçtiği şiirlerden oluşuyor. Bu şiirlerde, bir kadın duyarlığı ile bir işçinin, bir emekçinin yaşama bakışı, savaşımı ve direnci yer alıyor. Bir kadın ve anne sıcaklığı taşıyan bu şiirler, bir annenin notları olarak da okunabilir.

Çev: A. Kadir, A. Bezirci - 135 x 195 mm - 168 sf.

BERTOLT BRECHT

HALKIN EKMEĞİHalkın Emeği, şair, oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve kuramcısı Bertolt Brecht’in dokuz ciltlik şiirlerinden yapılmış bir seçmedir. Daha önce değişik yayınevleri tarafından birçok baskısı yapılan ve ilgiyle okunan bu kitabın yeni bir baskısını sunuyoruz. “İki edebiyatçı, iki sanatçı, işine saygılı iki edebiyat ve dil işçisi A. Kadir ile A. Bezirci baş başa vermiş, pırıl pırıl bir yapıt koymuşlar ortaya.”Hasan Hüseyin

Çev: Erdal Alova - 135 x 195 mm - 142 sf.

135 x 195 mm - 256 sf.

NİKOLA VAPTSAROV

İNSANA ADANMIŞ ŞARKILAR

ERDOĞAN ALKAN

PARİS KOMÜNÜ VE KOMÜN ŞAİRLERİ

24 Aralık 1909 doğumlu Nikola Vaptsarov (makine teknisyeni, şair, devrimci militan, Bulgaristan Komünist Partisi üyesi), 23 Temmuz 1942’de faşist rejim tarafından kurşuna dizildi. O ve beş yoldaşı, idam mangası önünde, Hristo Botev’in, “Özgürlük uğruna düşen ölmez” şarkısını söylediler. Tek kitabı olan Motor Türküleri ile, ölümünden sonra ulusal ve uluslararası çapta ün sahibi oldu. Yeni, demokratik ve halkçı Bulgar şiirinin en önemli temsilcisidir. Şiirin, soylu bir davaya bağımlı kılındığında çok daha güzel ve kalıcı olabileceğini kanıtlamış ölümsüz ozanlardan biridir Vaptsarov.

Paris yoksulları ve emekçileri, 1871’de burjuvazinin ve aristokrasinin yönetimine son verip cumhuriyetçi ve emekçi Komün yönetimini kurdular. Tarihteki bu ilk işçi hükümetine, burjuvazi, geri bıraktırdığı köylülerden oluşan Versailles ordusuyla ve dış düşmanla işbirliği yaparak kanlı bir şekilde son verdi. Bir roman akıcılığına sahip bu kitapta 1871 Komün Devrimi’nde yer almış şairlerin şiirlerini, dizelerini bulacaksınız.

Page 177: Evrensel yayıncılık katalog 2013

177

135 x 195 mm - 56 sf.

135 x 195 mm - 48 sf.

135 x 195 mm - 94 sf.

135 x 195 mm - 256 sf.

hazırlayan: SENNUR SEZER

AKDENİZLİ Ş İ İRLER

SENNUR SEZER

KİRLENMİŞ KÂĞITLAR

SENNUR SEZER

AKŞAM HABERLERİ

SENNUR SEZER

DİLSİZ DENGBÊJ

“Birbirini açıklar mı sözcüklerYoksa ışıltısını mı yansıtıranlattığınınBir sözcük verin banasıcaklığını taşısın kanınsoğuyup pıhtılaşsınsilinmesinanımsatsın.”

Akşam Haberleri, yaşanan günlerin şiir aynasından yansıyışı. Fotoğrafların, çığlıkların, gurbetlerin sözcüklere sığdırılmaya çalışılması. Unutulmuş masalların kardeş kaynaklardan doğup birbirine benzemez anadillerle anlatımı belki de. Ağıtların yerini sevda türküleri alsın diye...

Akdeniz ülkeleri zengin bir doğa ve tarihe sahiptir. Bu ülkelerin duygusal zenginlikleri yanında dünyanın çoğunlukla yoksul ülkeleri olduğu da söylenebilir. Sennur Sezer Akdenizin cömert, incelikli, âşık ve özgür yapısını yansıtan şiirleri ülkelerin eşitlik, özgürlük isteklerini, insanların yüzyıllardır dinmeyen özlemlerini yansıtanlarını gözeterek seçti. Kitapta 18 ülkenin 79 şairinin şiirleri yer alıyor.

Dilsiz Dengbêj, dünü bugüne bağlayan bir söylence. Üstünde yaşadığımız toprakların, bu topraklarda yaşayan halkların acıları, sevinçleri, türkülerin tanıdık sözleri ve şiirin yıpranmamış imgeleriyle yeniden anlatılıyor. Acılar yaşanmasın, sevinçler çoğalsın ve kan silinsin diye.

Page 178: Evrensel yayıncılık katalog 2013

178

“Gülsüm Cengiz, tutsaklık acısını tadan genç sevgililerin acılarını şiirleştirmiş. Kitabın sunusunda, ‘kendisinin bu acıyı, kendi yaşamından tanımadığını belirten’ Cengiz, kadınca bir duyarlıkla aktarıyor çağdaş bir acıyı. “Bir yaprağın düşüşünü izler gibi/bakıyorduk geçip giden günlere/hüzünle/Sevinciyse günlerin/çıplak dallar üstünde/taş duvarlar ardında/birbirine sokulan/iki beyaz güvercin.”Sennur Sezer

SEVDAMIZ ÇİÇEKLENİR ZULADA

GÜLSÜM CENGİZ

135 x 195 mm - 104 sf.

Page 179: Evrensel yayıncılık katalog 2013

179

135 x 195 mm - 86 sf.

135 x 195 mm - 88 sf.

Çev.: A. Kadir, A. Timuçin, S. Salom - 135 x 195 mm - 192 sf.

ŞÜKRAN KURDAKUL

ÖLÜMSÜZLERLE

ŞÜKRAN KURDAKUL

ÖKSELERİN YÖRESİNDE

DERLEME

FİLİSTİN Şİ İRİ

“Ezberlenir bu şiirler, doğrudur, adamın içisıra güvenilir bir silah arkadaşı gibi yaşar; uçurumun kenarlarında ayağınız kayacak olsa, omuzbaşınızdan; dar geçitlerin karanlığında bunalacak olsanız, kolunuzdan tutar; kaldırır sizi, doğrultur, yüreklendirir.”Attila İlhan

“Kurdakul’un şiirleri yalnızca bir toplumcu gerçekçi şairin, şiirle anlatılmış yaşamöyküsü değil, bir kuşağın bütün yaşamı. Şükran Kurdakul kuşağının toplumsal savaşımının alçakgönüllü özeti. Onlar yaşamları boyunca ‘direnmenin ustası, çilenin piri’ olmuşlardır.”Doğan Hızlan

“Şiiri silah yapmış olan usta şairler”in şiirlerini içeren Filistin Şiiri’ni yayınlıyoruz. İşgale, köleleştirmeye, kitlesel katliamlara karşı yiğitçe direnişin soluğunu taşıyan bu şiirler Filistin halkının insanlığa bir bildirisidir, bir dayanışma çağrısıdır aynı zamanda. “Filistin kavga şairleri bir yandan birer savaşçı, bir yandan da dünya kamuoyu önünde birer doğrulayıcıdırlar. Şiirlerinde kendini halka ve insanlığa adamış bütün şairlerin, dünyanın önde gelen şairlerinin derinliğini, yalınlığını, duru, aydınlık umutlu bakışını buluyoruz…”Afşar Timuçin

135 x 195 mm - 352 sf.

“Şükran Kurdakul, ‘1940 Kuşağı’nın bu en genç şairi, gerçekliğe ‘toplumcu duyarlık’la baktı; ama kendini anlatırken de özgün kalmayı bildi. Çağdaş Türk şiirinde, temalarıyla, bu arada o kusursuz ve renkli diliyle, ön sıralarda bir yeri vardır onun. Şiirimizin soylu temsilcilerinden biridir Kurdakul.”Server Tanilli

ŞÜKRAN KURDAKUL

BİR YÜREKTEN BİR YAŞAMDAN- top lu ş i i r le r -

Page 180: Evrensel yayıncılık katalog 2013

180

135 x 195 mm - 177 sf.

135 x 195 mm - 123 sf.

RUŞEN HAKKI

DEĞİRMEN

Ruşen Hakkı, edebiyatımızda sevecenliğin temsilcisi gibidir. Her şiirinde, her öyküsünde, her yazısında bu sevecenliğini konuşturmuştur.Ahmet Say

Şiirlerini tatlı tatlı okuduğum şairlerden biri de Ruşen Hakkı; o da dizelerini düzyazı biçiminden, şiir söylemek salgınından kurtarmış. Çok rahat, pürüzsüz bir söyleyişi var.Hasan İzzettin Dinamo

AYDIN HATİPOĞLU

YALNIZ KARANFİL SOKAĞI

Aydın Hatipoğlu’nun şiiri; yoğunluğu, neyi nasıl ne ölçüde söyleyeceğini bilişiyle, kavganın ve bilincin etkili şiiri.Behçet Necatigil

Halk duyarlığı, toplumsal çelişkiler, beklenmedik yerlerde beliren duygusal ağırlık, şiirinin en belirgin yanlarıdır.Eray Canberk

135 x 195 mm - 157 sf.

KEMAL ÖZER

BİRLİKTE AYNI ATEŞTEN GEÇEREK

Kemal Özer toplumsal ve siyasal olaylara, insanların bu olaylar karşısında tepkilerine, duygu ve düşüncelerine hem tanıklık etmeyi, hem de yaşama bakışı toplumsal bilinçle buluşturmayı amaçladığı bu dönemde, yükselen siyasal mücadeleyi gündeme getirmekten baskı yıllarını sorgulamaya, kimliğinden dolayı acı çektirilen insandan sevdanın toplumsal yorumuna, oğullarını yitiren anaların yüreklerinden konuşmaya yeniden başlayan emekçilerin seslerine, ilgi alanını durmadan genişleten, dil ve söyleyiş bakımından sürekli kendini yenileyen bir şiir toplamına ulaştı.

Çev.: Metin Fındıkçı - 135 x 195 mm - 96 sf.

HANAN AVVAD

FİLİSTİN, SENİN İÇİN

‘Hanan Avvad, gerçekliği, sembol ve gerçek arasına yerleştirdiği imgeler aracılığıyla anlatmayı başarıyor. İşte bu da, onda yüksek bir sanatsal yaratıcılığın varlığına işaret ediyor. Onun şiirinde en çok dikkat çeken şey, çift anlamlılıktır. Ben ve öteki, vatana duyulan aşkla sevgiliye duyulan aşk... Burada sevgili, direnen, isyan bayrağını dalgalandıran, işgali reddeden Filistin savaşçısıdır ve Hanan Avvad’ın yalnızca “Tehlikeyi Seçtim” şiiri bile sunumunun güzelliğini gösteriyor.Fatva Tukan

Page 181: Evrensel yayıncılık katalog 2013

181

Haz.: Kemal Özer - 135 x 195 mm - 125 sf.

135 x 195 mm - 252 sf.

Çev.: A. Kadir, A. Bezirci - 135 x 195 mm - 142 sf.

135 x 195 mm - 160 sf.

PAUL ELUARD

ASIL ADALET

OĞUZ TANSEL

MUTLULUK PEŞİNDE

ATİLLA JÓZSEF

TEMİZ YÜREKLE

METİN ELOĞLU - OĞUZ TANSEL

BEKTAŞİ DEDİKLERİ

‘Çok etkilenmiştim kitabından. Folklor yanı güçlü, bilinç ışığında durulmuş, yepyeni söyleyişlerin ustalığında bilenmiş çelik bir şairdi o.’Fakir Baykurt

‘Üç kanatlı bir masal kuşu na benzettim Oğuz Tansel´i. Gerçekten öyledir; benzemezlikleriyle öne çıkmıştır, benzerlikleriyle değil. Halk bilgisiyle çağdaşlığı özümseyerek kendi bilgeliğini yaratmıştır. Adnan Binyazar

“Attila József’in şiirinde ilk bakışta çarpan, içtenliği, hatta kabalığı, doğrudan tavrıdır. Aynı zamanda kesinliği. Ve gerçek tonu. Ülkesi tarafından belirlenmiş sefil, göçebe, militan deneyinden çıkmıştır bu imgeler. Ama, her şeyi, kişisel yenilginin mutsuzluk karşısında bir zafere dönüştüğü o yüceliğe çıkartma, övme yeteneği vardır onda. ... Aynı zamanda da söyler söyleyeceğini.”Eugene Guillevic

“Bu kitap; baş sayfalarında Eluard’ın hayatını özetleyen yazısı, şairin kişiliği ve sanatı üzerine Claude Roy ve Gaeton Picon’dan Asım Bezirci’nin çevirileri ile bu alanda örnek bir eser değerini taşıyor. Seçmeler’in, en ünlü ve titiz şiir ve sanat eserlerimizin çevirilerinden derlenmiş olmasıyla da boşa gitmemiş, kutlanması gereken, ciddi bir çaba.”Behçet Necatigil

… Yakın çağlarımızın güleç yüzlü kişisi “Bektaşi “ de bir bakıma, ta XIII. yüzyıldan bu yana, özgür düşüncenin sesini duyurmaktan geri kalmamış söz erlerinin: Konyalı Celâleddin’in, Sakaryalı Yunus’un, Simavlı Bedreddin’in... soyundan sayılır. Oğuz Tansel ile Metin Eloğlu, Bektaşi fıkraları üzerinde denemelere girişerek, bu çığırda yeni bir adım atıyorlar.

Page 182: Evrensel yayıncılık katalog 2013

182

Çev.: Yılmaz Onay - 135 x 195 mm - 96 sf.

Bu kitapta, İşçi B’nin hikâyeleri var. Onun hikâyeleri gerçekte bütün işçilerin hikayeleridir. İşçi B kıvrak zekâlı, hazır cevap ve nüktedandır. Sınıf kardeşleri adına sömürü ilişkilerinden komşuluk sorunlarına kadar bütün güncel ve toplumsal konularda fikir yürütür.

PETER MAIWALD

İŞÇİ B ’NİN HİKÂYELERİ

Çev.: Panayot Abacı - 135 x 195 mm - 32 sf.

TASOS LİVADİTİS

BİR YEL ESİYOR DÜNYA KAVŞAKLARINDA. . .

Bu kitap suçlanmış, toplatılmış, yargılanmış bir şiir. Çünkü savaşı lanetliyor. Savaşın getirdiği yoksulluğu, acıları gözler önüne seriyor. Ve dünyanın yoksullarının, dünya emekçilerinin gerçek isteğini haykırıyor: Barış! Tasos Livaditis’in (1922-1988) bu destansı şiiri, emekçilerin soluklarının oluşturduğu burgaçta emekçilerin çektikleri körüklerin esintisini birleştirerek tüm savaş yandaşlarını bu dünyadan süpürüyor sanki. Dünyanın tüm dillerinden oluşan yeni bir dille, yepyeni bir şarkı söyleyen kalabalıkların, barış diye haykıranların sesleriyle örülen bir destan…

135 x 195 mm - 86 sf.

“Bu fikir ve eylem yüzyılında, sosyal ilerlemenin, insanlığın mutluluğu yollarında; insanın birey olarak ödevi ne ise, sosyal toplulukların, örgütlerin, politikacıların ödevleri ne ise, sanatçının da ödevi odur: Sosyal gelişmeyi hızlandırmak, köhnemiş gerçekleri değiştirmek, insanın insanca yaşamasını sağlayarak, şartları hazırlamak ve sosyal görevde bilfiil vazife almak, hayata bilfiil katılmak. Meydan senindir. Sanatın ve düşüncen gerçek olsun.”

ENVER GÖKÇE

BÜTÜN Şİ İRLERİ

135 x 195 mm - 156 sf.

YÜCEL SARPDERE

RUHSATSIZ SÖZCÜKLER

Yücel Sarpdere bu kez değişik bir çalışmayla, şiirleriyle karşımızda. Romandan farklı bir çalışma olmasına karşın, yazarın kendine özgü üslup ve tarzı şiirlerine de damgasını vuruyor ve ortaya okunması kendine has tat veren bir ürün çıkıyor. Yayınevimiz, önceki kitapları hatırı sayılır satış rakamlarına ulaşan ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşan yazarımızın bu çalışmasını okuyucuya sunuyor. Ruhsatsız Sözcükler, özgün sözcük ve imgelerin sayfalarında uçuştuğu bir kitap olarak şiir dünyasındaki yerini alıyor.

Page 183: Evrensel yayıncılık katalog 2013

183

135 x 195 mm - 104 sf.

135 x 195 mm - 112 sf.

135 x 195 mm - 240 sf.

KEMAL VURAL TARLAN

DESENLER KAVGAYA DURDU

ASIM GÖNEN

ÜLKE VE EKMEK

MEHMET HAMEŞ

YAŞLI KELEBEK

Her dış uyarıcı kendisine benzeyen şeyler anımsatır insana. ‘Hey şair, ozan olmak, her dizede yeniden doğmaktır erişemezsen dermeye doruktaki meyveyi her kitapta yeniden ölmektir’

Tarlan, Desenler Kavgaya Durdu adını verdiği destanında adı geçen dokumacı sitesinin işçilerinin direnişi ve Antep’i anlatmaktadır. Seçtiği konu çetin ve çetrefildir. Hem bir işçi direnişini, hem de Antep ve Antepliyi anlatabilmek zorlu bir iştir gerçekten. Ama şair zoru seçmiş, ilk destanı olmasına, yolun başında bulunmasına karşın, önemsenecek bir düzey tutturmayı başarmıştır.Ozan Telli

Her şiir yaşama biçiminin yansıtıcısıdır. Doğduğu coğrafyadan ve şair ömürlerinden dizeler de yaşamın bütününü yansıtan, çağları ve mekânları aşanı azdır. Önemli olan şairin has şiiri amaçlaması, okurunu yanına alıp bir Ferhat uğraşısına, bir Kerem yolculuğuna soyunmasıdır. Mehmet Hameş’in şiirleriyle çıkacağınız yolculuk sizi yepyeni ama yadırgamayacağınız bir dünyayla tanıştıracak. Bu yeni dünya kitabın adıyla başlıyor: Yaşlı Kelebek.

135 x 195 mm - 312 sf.

ARİF BERBEROĞLU

ATEŞİN DÜŞTÜĞÜ YER

“Kültür Bakanlığı, Cumhuriyet’in 75. Yıl Şiir Başarı Ödülü”, “2001 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü”, “2009 Cemal Süreya Şiir Ödülü”, “Genel-İş Abdullah Baştürk İşçi Edebiyat Ödülü” gibi saygın ödüller almış olan Arif Berberoğlu’nun bütün şiirleri. Çağdaş, etkili ve vurucu.

Page 184: Evrensel yayıncılık katalog 2013

184

135 x 195 mm - 160 sf.

METİN DEMİRTAŞ

TÜRKÜLERDE GEZER ADLARI

Metin Demirtaş’ın son şiirleri ve şiiri üstüne yazılan yazıların toplandığı “Türkülerde Gezer Adları” başlıklı kitap, aynı zamanda seçme şiirleri de içeriyor.

Çev.: Arif Berberoğlu - 135 x 195 mm - 96 sf.

N.A. NEKRASOV

YALNIZ TAŞLAR AĞLAMIYOR BURDA

N.A. Nekrasov XIX. yy. Rus şiirinin dingin atmosferine taze bir soluk, diri bir kan getiren ve gerçek anlamda putları ve tabuları yıkan şair olarak ortaya çıkmıştır. Puşkin ve Lermontov geleneğine bağlı kalmakla birlikte, geleneğin öykünmecisi ve bilinen bir şiir kimliğinin damgasını taşıyan silik bir şair olmaya karşı direnmişti. Nekrasov, Rus toplumunu şair duyarlılığıyla irdelemiş, ama kendi gerçekliği içinde kavramıştır. Yarattığı kimi destan tipleri, onun geleceğe ilişkin düşlerinin taşıyıcısı olarak karşımıza çıkarlar.

Çev.: Şener Özmen - 135 x 195 mm - 104 sf.

BERKEN BEREH

KALBİM BİR YASTIKTIR AŞKA

Kimi şiirlerin çevirileri, bana şiirlerin anadilindeki seslerini düşündürür. Eğer bu şiir bizim coğrafyamıza yakın bir coğrafyada yazılmışsa o dili bilmemekten utanırım. En çok utandığım şey Kürtçeyi bilmemek... Usta bir şair Berken Bereh. Şener Özmen de. Kitabın okunuşundan sonra elleriniz bir hoş kokacak. Havada da uzun süre dalgalanacak “mazı toplayıcılarından geride kalan o meneviş kokusu.Sennur Sezer

135 x 195 mm - 192 sf.

MEHMET BAŞARAN

PİR SULTAN ÖLÜR ÖLÜR DİRİL İR

Aydınlık bir gelecek için mücadele etmiş, bu nedenle hakkında soruşturmalar açılmış ve yargılanmış bir yazar Mehmet Başaran. Onun şiirlerini okurken yalın bir dil, gerçekçi yaklaşım ve direngen bir insanın coşkusunu hissedeceksiniz. Hakkında yazılanlar ve haberlerle birlikte genişletilmiş olan ikinci baskımızda bu değerli yazarımızı daha yakından tanıma fırsatı bulacaksınız.

Page 185: Evrensel yayıncılık katalog 2013

185

135 x 195 mm - 96 sf.

135 x 195 mm - 104 sf.

MUSTAFA KÖZ

ÖNCÜ YAĞMUR

SADIK AYTEKİN

TANIKLIKLAR

Tanıklıklar, kuşaktan kuşağa birikip gelen kültürel ırmaktan süzülen ilerici kolektif tanıklığın şairin algısı ve tanıklığında ses vermesidir. Şiir söylemeyi, şiir okumayı hâlâ insan soyunun o büyük ve bitimsiz insanca yaşam sevinci ve kavgasının en önemli silahlarından biri olarak görenler ve kullananlar, Sadık Aytekin’in Tanıklıklar’ında bu sevinç ve dirençten dizeler bulacaklardır.

Türkiye şiirinin dil birikimini yeni bir toplumcu şiir için kullanan “Öncü Yağmur”, şairin yeni dil arayışını da gösteriyor. Şiirimiz için alışılmadık, özgün temalar, okura gerçekle ve düş gücüyle örülü yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor.

135 x 195 mm - 127 sf.

MUSTAFA KÖZ

SU RESİMLERİ

Su Resimleri, şairin ilk iki kitabını (Ay Düşü-Su Resimleri) yeniden görme olanağını tanıyor bizlere.Yazı dilinin unutulmaya yüz tutmuş sözcüklerini şiir diline kazandırmaya çalışan şairin bu kitaplarında, Türkiye yarımadasının siyasal görüntüsü vardır. Nesneleri her günkü yer-zaman ilişkilerinden uzaklaştırarak yalnızca şiir için kullanılabilir bir yapıya büründürebilmek de şairin poetikasını oluşturuyor.

135 x 195 mm - 216 sf.

SADIK AYTEKİN

BİR NEHİR DAMLASI

Sadık Aytekin’in Bir Nehir Damlası adlı şiir kitabı, somutlama ve örneklemeler için Eski Yunan ve Roma’ya kadar uzansa da, ağırlıklı olarak XX. yüzyıl ile XXI. yüzyılın ilk birkaç yılını kapsayan bir rapor durumunda. Bu raporda yayılmacı güçlerin oluşturduğu yakın tarihimizin bataklığını çıplak gözle izlerken, “düşenlerin, ömrüne borç yazıldığını” söyleyen ve bu borcun gereği olarak emperyalizmin ve kapitalizmin yakasına yapışan bir şaire “merhaba” demiş olacaksınız.Güngör Gençay

Page 186: Evrensel yayıncılık katalog 2013

186

135 x 195 mm - 120 sf.

CENGİZ BEKTAŞ

SU GÖLGESİ

Sular akardıBaktığımız yerdeİncir DipleriÇınar gölgelerinde...

135 x 195 mm - 104 sf.

CENGİZ BEKTAŞ

SEVGİ ALNIMIN TERİÇok yönlü bir kişilik Cengiz Bektaş, Avrupalarda okumuş ama, Anadolu ekiniyle yoğrulmuş Hitit, Frig, Lidya, Karyalı ananın, Kibele’nin oğlu parmaklarında sanatın büyüsü, dokunduğu yere güzellik katıyor, dokunduğu yapı canlanıyor; dokunduğu taş soluk almaya başlıyor. Bir ülkesinden değil, tüm dünya kırından hasatlar kaldırıyor.

135 x 195 mm - 112 sf.

CENGİZ BEKTAŞ

DÜN BUGÜN

İki çınar diktikCan suyu verdikSıladan sılayaAstık bitimleriSeviyoruz çocuklarıBarış türküleri söylemeyi...

Page 187: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 188: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Gençlerin biçim ve içerik açısından nitelikli ürünlerle buluşması büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde çocuk ve ilk gençlik edebiyatının henüz net bir ayırımının olmaması, ilk gençlik edebiyatının hâlâ dünya klasikleriyle sınırlı kalması bu alanda yayın yapmanın gerekliliğini ortaya koymuştur. İlk gençlik edebiyatının önemini derinden kavrayan yayınevimiz, barış ve demokrasi kültürüne katkı sunan; din-dil-ulus ya da ırk üstünlüğü, cins ayrımcılığı gibi eğilimleri reddeden; bağnazlık, kadercilik gibi önyargılara yer vermeyen; gençlerin toplumun bir bireyi olduğu, ondan soyutlanamayacağı bilincini veren, kendine ve topluma yabancılaştırmayan; yaşamı olduğu gibi kabullenmek yerine değiştirip güzelleştirme iletileri taşıyan; bilinçsiz tüketici olmak yerine, üretken insan olmasına yardımcı olan; iyi bir dille yazılmış ya da özenle çevrilmiş, akıcı bir anlatımı ve sürükleyici kurgusu olan yayınlarla, yetişkinlere yönelik ilerici, toplumcu ve gerçekçi edebiyat ürünlerimizin yanına gençlik edebiyatının nitelikli yapıtlarını da katmayı amaçlamıştır.

Page 189: Evrensel yayıncılık katalog 2013

189

Türk tiyatrosunun öncü epik yazar ve yönetmenlerinden Vasıf Öngören’in çocuklar ve ilk gençlik çağındakiler için yazdığı Masalın Aslı, uygarlık ve üretim tarihinin masallaştırıldığı benzersiz bir eserdir. Masalın Aslı, birbirini izleyen 10 masal ve iki kitaptan oluşur. İlk 6 masalın yer aldığı 1. kitap “Aydınlıktan Karanlığa” alt başlığını taşır. 4 masalın yer aldığı 2. kitabın alt başlığı ise “Karanlıktan Aydınlığa”dır. Ressam Nurhayat Polat’ın resimlediği (tamamı renkli) kitap yeni kapak düzeni ve mizanpajıyla tekrar okurla buluşuyor.

MASALIN ASLIayd ın l ı k tan karan l ığakaran l ık tan ayd ın l ığa

VASIF ÖNGÖREN

135 x 195 mm - 360 sf.

2CİLT

Page 190: Evrensel yayıncılık katalog 2013

190

135 x 195 mm - 88 sf.

Candan bir dost, güvenilir bir arkadaş bulmak, çocuk büyük her insanın yüreğinde taşıdığı bir düştür. Bu dostu nasıl ve nerede bulacaktır, nasıl tanıyacaktır, ilk ne diyecektir ona, nasıl kanıtlayacaktır arkadaşlığını... Belki de asıl düşü bu sorulara durmadan verilen yanıtlar oluşturur. Gençliğe atılan ilk adımlar dostluğa, arkadaşlığa en çok gerek duyulan dönemdir. Adı Duman’la yeniden düşlerimi yaşadım; dostluk, denizin sesi ve gökte ipil ipil bir yıldız... Sennur Sezer

ÖMER POLAT

ADI DUMAN

135 x 195 mm - 126 sf.

135 x 195 mm - 128 sf.

ÖMER POLAT

ÜÇÜNÜ DE SEVDİM

Genç olmak, dünyayı yöneten kurallara ve anlayışa yabancı olmaktır. Genç, sırasında bu kurallara karşı çıkabilmelidir.Günümüzde bu kuralların en uygunsuzu kuşkusuz kendi çıkarını her türlü değerin ve duygunun önünde tutmak olarak belirlenmiş. Sınavlardan günlük yaşama gençlere dayatılan herkesi rakibi saymak gerektiği anlayışı dostluk ve dayanışma duygusunu yıpratıyor.

NEJAT ELİBOL

GELECEĞE İLK ADIMEdebiyata işçi yaşamı ve işçi direnişlerini anlattığı romanlarla giren Nejat Elibol, yeni romanında gerçeğin yeni boyutlarını vurgulamak için değişik bir anlatım deniyor. Daha önce yaşadığı bir grevi benzer bir anlatımla okurları için gerçek kılan Elibol, bu kez okurlarını yarım yüzyıl ileri çağırıyor: Yıl 2050. Yer: Davranış Bilimleri Merkezi. Bir gün kapıdan içeri bir genç kız girer. Amacı gençlik sorunlarını aşmaktır. Bu merkezin çalışanları yazarlardır. Genç kız, içeri girer girmez kendini bir anda masalsı bir öykünün içinde bulur; hem kahramanı hem de yazarı olduğu bir öyküdür bu.

135 x 195 mm - 256 sf.

GÜLSÜM CENGİZ

AYŞE’NİN GÜNLERİAyşe, içimizden biri. Belki sınıfımızdaki sıra arkadaşımız, belki aynı apartmanda ya da sokaktaki komşularımızdan biri. Belki de bizimle aynı kentte yaşayan on binlerce çocuktan biri. Bizim gibi bir çocuk. Tıpkı bizim gibi, yüreğinde insan, hayvan, doğa sevgisi bulunan; dostluk, yardımlaşma, dayanışma duyguları içinde... Yaşama karşı iyimserlikle ve umutla bakan. Yaşamın karşısına çıkardığı gerçekler bazen acı ve katı olsa da umudunu hiç yitirmeyen bir çocuk. Ayşe’nin Günleri, işte bu küçük kızın öyküsünü anlatıyor bize.

Page 191: Evrensel yayıncılık katalog 2013

191

135 x 195 mm - 61 sf.

135 x 195 mm - 376 sf.

Çev.: Arif Berberoğlu -135 x 195 mm - 216 sf.

Çev.: Mehmet Salim - 135 x 195 mm - 206 sf.

ŞOLOM ALEYHEM

KEMAN

TÜLİN TANKUT

AYDINLIK GECELERE YOLCULUK

HALİME YILDIZ

UÇURTMAYLA BALIK TUTMAK

RAFİK SCHAMİ

BİR AVUÇ YILDIZ

Evrensel ilk gençlik kitaplığından +15 yaş grubuna; İstanbul’dan uçakla başlayıp Moskova’ya ve Volga nehri üzerinden gemiyle St. Petersburg’a uzanan bir yolculuk. Ama bu yolculukta yalnızca gezilip görülecek yerler yoktur. Gemide geçen günlerde kültür-sanattan, politikadan cinselliğe; dünyayı, yaşamı anlamaya doğru yapılan konuşmalar, tartışmalar, dahası kavgalar... Yolcuları sürprizler beklemektedir. Gezi sona erdiğinde, evli evine, köylü köyüne... Bazıları için ise yolculuk İstanbul’a döndükten sonra başlayacaktır.

Elindeki kitabın içine düşmek üzere olan bir çocuk gördüm. “Ne yapıyorsun yavrum?” diye sorunca, “Uçurtmayla balık tutuyorum amca” dedi. “Deminden beri izliyorum seni. Yüzün bir gülücüklerle doluyor, bir durgunlaşıyor, epeyce ilginç olmalı!” “Bu kitap yaşamı anlatıyor ama bildiğin bir sıradanlıkla değil. Burda gökyüzü de var, deniz de... Balık da var, şiir de... Düşündüren konular da... Yani yaşamın kendisi var bu kitapta. ”H. Hüseyin Yalvaç

İçi insanlık sevgisiyle dolu, kalemini hep bu yönde kullanmış bir yazar olan Şolom Aleyhem’in dokuz öykülük bu kitabı, her satırında insan sıcaklığını bulabileceğiniz bir eser. Yazarın, insanı insan yapan erdemler üzerine oturttuğu bu eseri, bir çocuğun müzik (keman) tutkusundan, yalan, zorbalık, insanları aşağılama, başka canlılara eziyet etme gibi kötülüklere kadar geniş bir alanı kucaklıyor. Öykülerin çocuk ruhunu yansıtmadaki başarısı, anlatımdaki gerçekçilik ve dildeki akıcılık, kuşkusuz, kitabın okunmasını kolaylaştıran etkenler.

Suriye’nin başkenti Şam’ın bir mahallesinde yaşayan on dört yaşındaki bir gencin günlüğünden çevresinde olup bitenlere ve emekle örülen dostluklara tanıklık eder Bir Avuç Yıldız.Gerçekleri ortaya çıkarmak ve insanlara yardım etmek için gazeteci olmak isteyen başarılı bir öğrencinin hayatın acımasızlıklarıyla savaşı... Bu savaşta yoksulluk, kendisinin olduğu kadar arkadaşı Mahmud’un hayallerini de engelleyecek mi?

Page 192: Evrensel yayıncılık katalog 2013

192

135 x 195 mm - 56 sf.

Anamı karların arasından, duvarın dibinde beni bekler görünce nasıl sevindim. Hiçbir şey düşünmeden koştum ona. Her şeyi unutmuştum. Anamı görüyordum yalnızca. Kar, soğuk, hepsi silinmişti. Sırtımdaki battaniye ona doğru koşarken yere düştü. Parmaklıkların orda anama kavuştum. El ele verdik parmaklıkların arasından. Bir süre durduk öyle. Anam “Üşüyeceksin, gel hele kınalım,” dedi.

ADNAN ÖZYALÇINER

GARİP NASIL OKUYACAK

135 x 195 mm - 136 sf.

ADNAN SATICI

SONSUZLUK SANDALI

Bir gece yarısı kendini sokakta bulan Ural’ın yaşadığı inanılmaz olayların ilki Banibal ile karşılaşması oldu. “İki metre kadar önünde, pırıl pırıl parlayan bir çift kocaman patik gördü. Ural o patikleri giyen Banibal’i, kavanozun içindeki kırmızı balık Bilge İştar’ı böyle tanıdı. Daha sonra da, evden kaçan kedisi Güneş’i bulmak için Sonsuzluk Sandalı Selene ile bir yolculuğa çıktı. Bu yolculukta ona, kaptan Mişa arkadaşlık etti. Söz aramızda, Mişa huysuz, uykucu bir maymundu ve Ural yola çıktıklarında ona pek güvenmiyordu. Ama yolculuk boyunca iyi arkadaş oldular...

135 x 195 mm - 88 sf.

HALİME YILDIZ

KERTENKELİMEHalime Yıldız, Kertenkelime ile gençlerin düşünce salıncağında beyin fırtınası yapıyor. Kertenkelime, kendi kelime bilmecesinin yanında kimi zaman patatesi soframıza armağan eden halkın çığlığına kulak veriyor, kimi zaman bir köylünün krala kafa tutan sözlerine dikkat çekiyor. Okuyucu, kelimelerin yolculuk hikâyeleriyle teneffüse çıkıyor. Hayat yapbozunun parçaları her yazıdan sonra beynimizdeki gerçek yerini buluyor. Kertenkelime pek çok konuda ezberimizi bozup düşünce dünyamıza ışıklı pencereler açıyor.

135 x 195 mm - 136 sf.

LEV NİKOLAYEVİÇ TOLSTOY

YAŞLI KAVAK

“Köpekbalığı çocuklara yaklaşırken, denizciler çocuklardan hâlâ uzaktaydılar. Çocuklar “Köpekbalığı!” diye bağıranları duymadıkları gibi köpekbalığını da görmediler. Fakat daha sonra içlerinden biri geriye bakınca... Sonra ne oldu dersiniz? Bu heyecanlı öykünün sonunu merak ediyorsanız, kitabınızın sayfalarını çevirmeye başlayın. Ünlü yazar Lev Tolstoy’un yazdığı bu kitapta birçok heyecanlı öykü, fabl, masal ve anlatıyla dilin ve okumanın tadına varacaksınız.

Page 193: Evrensel yayıncılık katalog 2013
Page 194: Evrensel yayıncılık katalog 2013

Yayınevimizin çocuk kitapları yayınlama fikri, 1994 yılının sonyazında Evrensel Kültür dergisindeki Çocuk Edebiyatı dosyasının hazırlanma sürecinde pekişti. Çocuk edebiyatının çocukların yaşamında, okuma alışkanlığı kazandırmak, yazınsal ürünler aracılığıyla yaşamı tanıtmak ve yaşama hazırlamak gibi işlevlerinin yanı sıra, çocukların dilsel bilişsel gelişiminde de büyük bir önemi vardır. 1975’ten bu yana alan hakkında çalışmaları ve yapıtları bulunan Gülsüm Cengiz’in editörlüğünde başlattığımız çalışmalar sonucunda, çocuk dizisinde yayınlayacağımız kitapların içerik ve biçim açısından taşıması gereken nitelikleri saptayarak: Çocuğun yaşama soru sorarak bakmasını, araştırma-öğrenme ve bilgi edinmesini sağlayan; sağlıklı bir duyarlık oluşturmak üzere, insan, doğa ve yaşam sevgisi aşılayan; çocuğun okuduğu kitaplardaki kahramanlarla özdeşim yaptığını göz önüne alarak, içerikte ve anlatımda şiddet içermeyen ve kişiliğini, kişisel yaratıcı ve yapıcı güçlerini geliştiren nitelikteki yapıtlarla bu alanda da azımsanmayacak bir birikim yarattık.

Page 195: Evrensel yayıncılık katalog 2013

195

Ev üzgündü. Çünkü içinde yaşayanlar taşınacaktı. Bir gün buraya başka bir aile yerleşecekti.Ev, onu hiçbir zaman terk etmeyecek bir ailenin olmasını o kadar çok isterdi ki… İyi de Ev’in neyin hasretini çektiği kimin umrundaydı?Ama neden olmasın? Belki de Ev, hayallerini gerçeğe dönüştürecek bir şeyler yapabilirdi.Ev, dileğini gerçekleştirecek bir yol düşünmeye başladı. Onarım yapılırken düşündü, düşündü, düşündü. Ta ki…

KİRALIK BİR EV

FARİDEH KHALATBAREE

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 32 sf.

Page 196: Evrensel yayıncılık katalog 2013

196

Çev.: Gülşah Özer - 135 x 195 mm - 250 sf.

Bulgar edebiyatının en ünlü öykü yazarlarından Elin Pelin’in bu kitabında, masal ve gerçeğin iç içe anlatıldığı bir dünya ile karşılaşacaksınız. Bu dünyanın kahramanları Yan Bibiyan adlı yaramaz bir çocuk, onun arkadaş olduğu Uff adında küçük bir şeytan, çamurdan yapılmış ve sonradan canlanmış Kalço, büyücüler kralı Mirilaylay... İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde söz dinlemeyen, kendi bildiği gibi davranan Yan Bibiyan’ın ailesinden ayrılışını, küçük bir şeytanla dost olup yaşadığı serüvenleri okuyacaksınız.

ELİN PELİN

YAN BİBİYANb i r yumurcağ ın serüven i

Çev.: Hüseyin Tüzün - 135 x 195 mm - 235 sf.

Çev.: Mustafa Balel - 135 x 195 mm - 69 sf.

GÖTZ R. RICHTER

SİYAH ANTİLOP’UN ŞARKISI

... Siyah Antilop’un Şarkısı, bu çocukların yakın çevresinden yola çıkarak, ülkemizden çok uzakta ve geçmiş bir zaman diliminde yaşanan olayları anlatıyor. Alman yazar “Götz R. Richter”in sürükleyici bir biçimde anlattığı gerçekçi bir çocuk romanı. Savvy ve arkadaşlarının öyküsünün yanı sıra; Afrikalıların yaşam koşullarını, beyazlar tarafından acımasızca sömürülmelerini, derilerinin rengi nedeniyle ayrımcılığa uğramalarını, çektikleri acıları; buna karşı duydukları öfkeyi, giderek bilinçlenmelerini ve karşı çıkışlarını öğreniyoruz...

LİANA DASKALOVA

İNCİL İ TERLİKLER“İstanbul limanından küçük kızıma minnacık terlikler aldım. Aman ne güzel terlikti bunlar, ne güzel terlik! Süslü püslü... Burunları sivri, hem de geriye doğru kıvrık, hani yassı burunlar olur ya şöyle geriye doğru, aynı onlara benziyor.” Ünlü Bulgar yazar Liana Daskalova, İncili Terlikler adlı öyküsüne böyle başlıyor. Terlikler’den başka dokuz öykü daha var kitapta. Hepsi de birbirinden ilginç. Ne dersiniz? Okumaya hemen başlayalım mı?

135 x 195 mm - 152 sf.

GÜLSÜM CENGİZ

İP İNİ KOPARTAN UÇURTMA

İpini Kopartan Uçurtma’nın serüveni, yaşlı bir oyuncakçının dükkânında başladı. Bir yanlışlık, onu sevgisiyle yapan Umut adlı çocuktan ayırdı. Sonra Okan’la, Metin ve kardeşleriyle tanıştı; bir yılbaşı günü armağan olarak verildiği Ezgi’yle arkadaş oldu. Uçurtma; tanıştığı her çocukla değişik serüvenler yaşadı. Bazen ışıklı caddelerde, bazen karanlık sokaklarda dolaştı. Çocukların çalıştığı atölyelere girdi. Bu süre içinde, o hep, Umut adlı çocuğu bulmayı düşledi. Sonra bir gün...

Page 197: Evrensel yayıncılık katalog 2013

197

135 x 195 mm - 64 sf.

Haz.: Enver Gökçe - 135 x 195 mm - 119 sf.

135 x 195 mm - 60 sf.

Çev.: Elen Kırçeva - 135 x 195 mm - 150 sf.

AYSEL KORKUT

ŞEKER TAVŞAN

BEYDABA

KELİLE VE DİMNE

SENNUR SEZER

PENCEREDEN BAKAN ÇOCUK

YORDAN RADİCKOV

BİZ SERÇELER

Kelile ve Dimne Doğu edebiyatının temel direklerinden biridir. Yazıldığı bin üç yüz yıldan beri klasik değerinden hiçbir şey yitirmemiştir. Hemen hemen bütün Doğu ve Batı dillerine çevrilmiştir.

Bu şiirleri okurken özlediğin doğayı: denizi, güneşi, ağaçları, kırları, papatyaları, gökyüzünü, gökyüzünde bulutlarla karışarak uçan leyleği göreceksin.Bu şiirlerde sevdiğin herkesi anneni, babanı, dedeni, anneanneni, öğretmenini de bulacaksın. Okulun, arkadaşlarınla birlikte olacaksın. Sevdiğin eşyaların konuşacak seninle.Bu şiirleri okuduktan sonra dünyadaki bütün çocukların, senin gibi mutlu olmasını isteyeceksin...

Ağacı, dalı, yaprağı, ormanda koşan tavşanı, kurdu, kuşu, böceği, yazı, kışı, baharı ile dünyamızı şiirlerle gezmek ve tanımak isteyen bütün çocuklar için.

“Haydi artık uçmayı öğrenmenizin ve kendi yiyeceğinizi bulmanın zamanı geldi!” Babamız çok sert bir adamdı, az konuşurdu. O günü çok iyi anımsıyorum. Bir kedi, babamın kuyruğundan iki tüy koparmıştı ve bu yüzden babam eve çok keyifsiz geldi. Yüzünden düşen bin parçaydı. Yuvaya konup şöyle düşünceli düşünceli durdu bir süre. Birkaç kez “hım hım” dedi ve sonra bizi yuvadan aşağıya atmaya başladı... Ünlü Bulgar yazarı Yordan Radickov’un, bir serçenin ağzından hoş ve esprili anlatımıyla yazdığı bu kitabı seveceğinize inanıyoruz.

Page 198: Evrensel yayıncılık katalog 2013

198

135 x 195 mm - 61 sf.

“Şehirleri dağlarıyla, / havasıyla suyuyla,buğdayı kaymağıyla ülkemizi / ve dahası,yeryüzünde sıcak esen / dostluğu, sevgiyi, kardeşliğişiir gibi gezmek, görmek, / öğrenmek isteyen,büyük küçük bütün çocuklar içinşiir dolu kocaman bir uçurtmadır Hani Senin Uçurtman...”

AYSEL KORKUT

HANİ SENİN UÇURTMAN

135 x 195 mm - 128 sf.

135 x 195 mm - 80 sf.

MEHMET BAŞARAN

AÇ KAPIYI BEZİRGANBAŞI

Bu kitabı okuyunca, bilmediğimiz ne çok bilmece,ne çok tekerleme varmış meğer diyeceksiniz!Ayrıca, çeşitli başlıklar altında toplanmış atasözlerimizi, pek çok ozanımızın çeşitli şiirlerini ve ünlü düşünürlerden seçilmiş özlü sözleri de elinizin altında bulacaksınız.

AYDIN HATİPOĞLU

KÖROĞLUİnsanlar, ne yazık ki, her zaman iyi olmuyor. Kimi kez eline güç geçirenler bunu insanlığın yararına kullanmak yerine, kendi çıkarları için kullanıyor. Ama, ezilen insanların içinden, Köroğlu gibi haksızlığa başkaldıran yiğitler de çıkıyor.

135 x 195 mm - 70 sf.

MEHMET BAŞARAN

ÇOBAN DEDENİN ÇOCUKLARIMutlu, neşeli, dünyaya ve insanlara hep gülen gözlerle bakan bir de Eskici Mehmet Usta var. “Hoppala, hoppala güzelim, kalk şıkır şıkır oyna, yaşamak benim ekmeğim” diye türkü söylüyor her günün sonunda. Ve biten her gün, en kötü gün bile olsa, o, kendisini karşılayan eşine: “Bugün de güzel bir gündü evimin yakışığı” diye seslenebiliyor.Öylesine iyimser bakıyor ki her şeye, okurken insanın içi ısınıyor.

Page 199: Evrensel yayıncılık katalog 2013

199

135 x 195 mm - 40 sf.

135 x 195 mm - 48 sf.

Çev.: Seyit Aldoğan - 135 x 195 mm - 56 sf.

135 x 195 mm - 48 sf.

MARİETTA AVGERİNU

AĞLAYAN MAHKÛM

SENNUR SEZER - ADNAN ÖZYALÇINER

KELOĞLAN İLE KÖSE

SENNUR SEZER

GERÇEĞİN MASALI

AYDIN HATİPOĞLU

PEMBE PAMUKŞEKERİ

Keloğlan ve Köse bu toprakların masal kişileri. Biri zeki ama yoksul, öteki zengin, kurnaz ve acımasız. Birbirleriyle çatışmaları, ortak serüvenleri yüzyıllardır anlatılıyor.

Soru sorar mısınız siz de annenize, babanıza, öğretmeninize ya da diğer büyüklere? Merak ettiklerinizin yanıtını vermede zorlanırlar mı bazen? Neden çalışır çocuklar? Kim öldürmüş çocukları? Komşu ülkede nasıl denir merhaba?... Sennur Sezer’in elinizde tuttuğunuz şiirlerindeki soruları soran da sizsiniz yanıtlayan da siz.Gerçeğin Masalı’nda bulacaksınız bazı yanıtları, bazılarını ise aramaya devam edeceksiniz...

Çocuklar, başlarına yağmur gibi yağan gözyaşlarının bir mahkûma ait olduğunu öğrenirler. Ve bilmek isterler: Bir mahkûm neden ağlar?Mahkûmların hepsi kötü insanlar mıdır?Mahkûm amcaları eğer kötü bir insan değilse, neden demir parmaklıkların arkasındadır? Bu soruların yanıtlarını siz de bilmek istiyor musunuz?Öyleyse bu güzel kitabı hemen okumaya başlayabilirsiniz.

Pamukşekerinin pembesi, papatya tarlalarının sevinci, bayram günlerinin mutluluğu ve hüznü, savaşın acısı, dünyamızın güzellikleri, kardeşlik duygusu, dilimize tat katan bilmeceler, gülmeceler, tekerlemeler, köyden, kentten türlü esintiler, ballı ballı bir şiir diliyle bu kitapta...

Page 200: Evrensel yayıncılık katalog 2013

200

Bir zamanlar bir Etkili Sıfır varmış. Yazı defterinde yaşayan Etkili Sıfır’ı kimse sevmezmiş. Bu onu o kadar üzmüş ki oradan ayrılmaya karar vermiş. Gide gide boyama defterine gitmiş. İlk sayfada çok güzel bir manzara resmi varmış fakat güneşi yokmuş, o da güneş olmuş. Sonraki boyamada bir kelebeğin kanadı olmuş. Etkili Sıfır yoluna devam etmiş ve önce ağacın birinde bir serçeye yuva olmuş. Sonra bir çobana kafa, boş duvarda bir saat ve kumbaranın üstünde bir palyaço yüzü olmuş. Artık mutluymuş, çok güzel resimler yapıyormuş.

ETKİLİ S IF IR

KAMBİZ KAKAVAND

Çev.: Cihan Gerçek - 160 x 230 mm - 36 sf.

Page 201: Evrensel yayıncılık katalog 2013

201

135 x 195 mm - 55 sf.

135 x 195 mm - 112 sf.

135 x 195 mm - 112 sf.

Çev.: Erdal Alova - 135 x 195 mm - 64 sf.

GÜLSÜM CENGİZ

AHŞAP EVİN ÇOCUKLARI

GÜLSÜM CENGİZ

SON ÇİÇEK

ARİF BERBEROĞLU

GÖKYÜZÜ KUŞLARA KALSAYDI

OSCAR WILDE

MUTLU PRENS

Son Çiçek; eski bir çiçek yetiştiricisi olan büyükbabayla, torunu Bilge’nin inanılmaz serüvenini anlatıyor. Okurlarını renk renk çiçeklerin dünyasından, yaşamla dirim arasındaki mücadeleye uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculuğa, kitapları, doğayı seven bütün insanlarla birlikte sizi de çağırıyor…

Çocuk ve şiir. Birbirine yakışan en güzel iki şey. İkisi de kanatlı, uçmaya hazır, bütün sınırlardan ötelere. Çocuk yüreği ve şiir için yalnızca bir anlamsızlıktır tel örgüler. Savaşsız, sömürüsüz, şeker tadında bir hayat hangi çocuğun düşü değil ki!

Ahşap Evin Çocukları’nda; Zeliha, Zeynep, Umut, Asiye, Okan ve öteki çocukların birbirinden eğlenceli ve heyecanlı öyküleri anlatılıyor. Onların öykülerinde; kendi küçük yaramazlıklarınızı, korkularınızı, sevinçlerinizi, umutlarınızı bulacaksınız. Kim bilir, belki de anlatılanlar sizin öykülerinizdir. Çocukluğun düş dolu güzel günlerini, bu öykülerde yeniden yaşamaya ne dersiniz?

Günümüzden 150 yıl kadar önce yaşayan ama ünü bugünlere kadar gelen İrlandalı yazar Oscar Wilde’ın bu kitabında başka güzel masallar da bulacaksınız; Bencil Dev, Can Dost, Gül ile Bülbül.

Page 202: Evrensel yayıncılık katalog 2013

202

Çev.: Cihan Gerçek - 160 x 230 mm - 16 sf.

Ay her gece gökyüzünden çocuklara masallar anlatırmış, hep mutlu olmalarını istermiş çocukların. Bir de, Oyuncak Bebek olsaymış çocukları daha çok mutlu edeceğini düşünürmüş. Yardım etmeleri için seslenmiş yıldızlara. Düşünmüşler taşınmışlar, sonunda el ele verip işe koyulmuşlar. Çocuklar gökyüzüne bakakalmış. Ay, yıldızların yanında daha önceki gecelerde göründüğü gibi değilmiş. Ay, çocuklara sormuş: “Ben kimim bakalım?”

AKRAM GHASEMPOOR

AYIŞIĞI BEBEĞİ

Çev.: Cihan Gerçek - 160 x 230 mm - 32 sf.

Çev.: Cihan Gerçek - 160 x 230 mm - 32 sf.

MOHAMMAD REZA YUSSEFİ

BAHARIN RENKLERİ

İlkyaz, yani Bahar, sarayında uyumaktadır, fakat renkleri pek solgundur. Baharın uyanması için bir sürü renge ihtiyacı vardır. Rengârenk papağanlar elbirliği yapıp bahar için seferber olurlar. Gökyüzünden, güneşten, balıklardan tek tek renkleri alıp bahara getirirler. Bahar papağanlara teşekkür edip, onların yardımıyla topladığı tüm renkleri doğaya bırakır. Solgun tarlalar, çiçekler renklerine kavuşur. Sonunda ilkyaz türlü çeşitli renkleriyle gelmiştir tarlalara.

MAHDOKHT KASHKOULİ

DÜNYAYuvarlaktır dünya, döner... Dünya kendi çevresinde her gün döner. Dünya güneşin çevresinde her yıl döner... Dünya hızla döner. Yağmurdan, yıldırımdan, topaçtan bile hızlıdır... Ama bize yavaş ve dingin gelir. Öyle dingin ki hayvanlar, insanlar üstünde yuvalarını kurabilir... Dünya herkesi sever, tıpkı anneler gibi. Dünyayı herkes sever, tıpkı çocuklar gibi.

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 28 sf.

MOHAMMAD REZA YUSSEFİ

BİN YILDIZ GİBİ

Küçük bir Yıldız Ay’ın kenarında uyurken, koyu bir bulut Ay’ı dürter, Yıldız düşer ve bir çiçeğin yaprağına konar. Çiçek uyanır, artık yıldız çiçeğidir. Küçük Yıldız sonra bir kelebeğin kanatlarına konar, kelebeğin kanatları yıldızlarla kaplanır. Sonunda, beyaz bir bulut, Küçük Yıldız’ı Ay’a geri götürür ve Küçük Yıldız orada tekrar uykuya dalar. Uyandıktan sonra, Dünya’da yeni edindiği arkadaşlarına göz kırparak selam verir.

Page 203: Evrensel yayıncılık katalog 2013

203

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 28 sf.

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 24 sf.

Çev.: Cihan Gerçek - 160 x 230 mm - 24 sf.

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 28 sf.

KAMBİZ KAKAVAND

RADİKA NE İŞE YARAR?

MOHAMMAD REZA SHAMS

MUSLUK İLE ÇİÇEKLİ Ç İNİ TABAK

MAHDOKHT KASHKOULİ

MAVİ AĞAÇ

AKRAM GHASEMPOOR

GÖKKUŞAĞI

Zavallı Musluk, Çiçekli Çini Tabak’a âşık olmuştu. Fakat aşkını açıklamaya utanıyordu. Tencerelerle tabaklar Musluk’la Çini Tabak’ı seviyordu ama Kepçe Musluk’u kıskanıyordu. Kepçe Musluk’a vurmak için zıpladı ama düştü. Düşerken de Çini Tabak’ı kırdı...

Nastaran, okuluna kolayca gidebilsin diye büyükannesiyle birlikte yaşar. Sınıf arkadaşlarına büyükannesinin arazisindeki mavi ağaçtan bahseder ama herkes ona güler ve kimse inanmaz. Evde kendini hasta hissettiğinde, öğretmeni onu görmeye gelir ve ağacı görür. Boyanmış bir ağaçtır bu.

Bir radika tohumu hafif bir esintiyle uzaklara gider. Gittiği her yere çeşitli haberler iletir. Maceralı ve eğlenceli bir yolculuktan sonra bir ozanla karşılaşır. Ozan ona güzel bir şiir yazar. Böylece radika hayatın gerçek anlamını kavrar.

Rüzgâr her gün eser, sarı buğdayla, mavi korkulukla oynardı. Pınar ve balıklar da rüzgârla arkadaştı, şakalaşıp oynarlardı. Hep uyumak isteyen yeşil kurbağa, mısır tarlası, kırmızı dağ laleleri, Mor Dağ, o gün bütün arkadaşlar neşeli ve heyecanlıydı. Her akşam birlikte oynadıkları küçük kız Şadi de gelince, hepsi birden gökyüzüne baktılar. Yağmuru bekliyorlardı. O gün yağmurun doğum günüydü.

Page 204: Evrensel yayıncılık katalog 2013

204

Çev.: Cihan Gerçek - 160 x 230 mm - 32 sf.

Burun nezle olmuş. Koku alamadığı için çok rahatsızmış. Gözler yaşarıyor, ağız hapşırıyor, kaşlar çatılıyormuş. Vücudun bütün organları hastalanan burna yardım etmeye çalışmışlar. Bacaklar burnu doktora götürmüş. Ağız birkaç gün boyunca ilaçlarını yutmuş, böylece burun iyileşmiş ve yeniden koku almaya başlamış.

NAHİD MAHDAVİ ASL

SERÜVENLİ SURAT

160 x 230 mm - 20 sf.

160 x 230 mm - 16 sf.

MELEK ÖZLEM SEZER

DOLAPTA KİM VAR?

Yağları etrafa saçılan yiyecek paketleri, meyve kabukları, çiğnenmiş çikletler, yırtılıp atılmış dergiler... Giysiler desen, bir başka felaket! Kiminde mis gibi sabun kokusu, kiminde ter kokusu... Çamaşırlarda mayonez, kızarmış patates kokusu... Pantolona yapışan reçel kokusu... Bööh, hele o çorap kokusu!Nerede oluyor bütün bunlar? Bir çocuğun odasındaki dolapta... Homurtular da geliyor dolaptan... Sizce dolapta kim var?

SENNUR SEZER

GECE UYUMAYI SEVMEYEN ÇİÇEK

Bir zamanlar Anadolu’daki şehirlerden birinde bir bilgin yaşardı. Gördüğü her bitkiyi inceler, yaprağının biçimine, çiçeğinin rengine göre adlandırırdı. Sonra iyi yetişip gelişmesi için neler gerektiğini incelerdi. Bunun için koca bir bahçe ayırmıştı...Bilgin sabah kalkar kalkmaz yardımcılarıyla öğrencilerini yanına alıp bahçesini dolaşır; bitkilerini bir doktorun hastasını muayene etmesi gibi gözden geçirirdi. Bu arada kimini sular, kiminin toprağını kabartırdı...

160 x 230 mm - 16 sf.

ADNAN ÖZYALÇINER

TOPARLAKBasit plastik bir düğmenin, inciden bir düğme olma, güzel kadınların boyunlarını süsleyen bir gerdanlığa yakışma hayaliyle çıktığı yolculuğun hikâyesidir Toparlak. Serüvenli bir yolculuğun sonunda inci olamamış, ama yararlı bir düğme olmayı başarmıştır.

Page 205: Evrensel yayıncılık katalog 2013

205

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 24 sf.

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 20 sf.

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 20 sf.

Çev.: Fulya Alikoç - 160 x 230 mm - 32 sf.

AKRAM GHASEMPOUR

NİLÜFER’ İN GÜLÜMSEMESİ

SOSAN TAHDİS

İK İ RÜZGÂR BİR HORTUM

SHADİ BAYZAİE

YILDIZ VE DEDESİ

SOROR KOTOBİ

FISKİYE YAPABİLİYORUM

Bayan Güneş, dağın arkasından tırmanıyordu.Bayan Güneş, yüksek sesle kahkaha attı. “Meev meev dememelisin. Sen bir rüzgârsın. Uğuldamalı ve hooo hooo demelisin!”Rüzgâr hooo hooo diye uğuldayarak tepenin etrafında daire çizdi. Bayan Güneş tepeye gizlice başka bir altın ışık daha gönderdi...

Ha ha, işte geldik dondurmacıya. Başladık dedemle yarışmaya.Kim daha çok yiyecek bakalım?“Bir, iki, üç, haydi başla!”Ben kazandım!

Garip bir şey olmuştu. Nilüfer gülümsemesini kaybetmişti. Bir sabah uyandı ve gülümsemesini göremedi...Gülümsemesini bulma umuduyla boyama kitabının sayfalarını çevirdi.Çizdiği yüzler ne kadar da somurtkan görünüyordu. Mutsuz çizdiği tüm resimler için kendini çok üzgün hissetti. Şimdi de kendi gülümsemesini kaybetmişti.

Bir zamanlar çok hızlı yüzebilen mor bir balina vardı. Hoplayıp zıplayabiliyordu, bu pek hoştu. Ama ne yazık ki başının üstünden su püskürtemiyordu.Bir sabah, Mor Balina kendine söz verdi: “Bugün fıskiye yapacağım.”Gözlerini kocaman açtı, derin bir nefes aldı ve denedi.Ama başının üstünde bir fıskiye belirmedi.

Page 206: Evrensel yayıncılık katalog 2013

206

Resimlerin de şehirler gibi sokakları, evleri, düşünceleri, parkları, müzeleri, sırları var mıdır? Tevfik Taş ve Sahar Bardaie, “evet var” diyor.Bu dizide Azteklerin Sanat Tanrısı Hoşipilli, keşfetmeyi seven çocukları yanına alıp ünlü ressamların başyapıtlarına yolculuğa çıkıyor.Gezmeyi kim sevmez ki!İşte, Leonardo da Vinci’nin Gizemli Mona Lisa’sıyla buluştular bile. Sonra, Tablodaki Prenses’e gidecekler. Sırada Konuşan Ayçiçekleri var. Dünyanın En İlginç Yüzleri’ne yolculuğu, İlginç Ailenin Bilgiç Köpeği’yle buluşma izleyecek.Gezinin devamını merak ettiniz sanırız...Söyleyelim: Kandırıkçı Resimler... Komik ve Muhteşem Tablolar... Düğününde Saklanan Damat... Allı Turnam Ne Güzelsin Burada... Renklerin Müziği... Esrarengiz Resim... Balerinlerin Büyüsü...

GİZEMLİ MONA LİSA

TEVFİK TAŞ

Çizer: Sahar Bardaie - 160 x 230 mm - 24 sf.

Page 207: Evrensel yayıncılık katalog 2013

207

Oku yavrum, oku, diyor. Okumayan insanın şu ağaçtan pek farkı yoktur. Okuyan insan dünyaya daha başka bir gözle bakmayı öğrenir. Hayatın anlamını daha iyi kavrar. Hepsinden önemlisi, insanı sevmeyi öğrenir…Küçük öğretmen size; okumaya, paylaşmaya, emeğe, sevgiye ve hayata dair sıcacık öykülerle sesleniyor bu kitapta. Büyük küçük hepimize aslında neyin önemli olduğunu hatırlatmak ve göstermek için, yüzünde umut ve sevgi dolu bir gülümsemeyle anlatıyor da anlatıyor.

KÜÇÜK ÖĞRETMEN

ARİF BERBEROĞLU

135 x 195 mm - 72 sf.

Page 208: Evrensel yayıncılık katalog 2013