140

Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 2: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 3: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 4: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine göre ise bir Kızılderili kabile reisi tarafından söylendiği belirtilen bir söz var ya, o geldi aklımıza. Bu da nereden çıktı, diyeceksiniz. Bu ayın dosya konularının ana temaları olan su, atıksu, geri dönüşüm dolayısıyla çağrışım yaptı herhalde. Gerçi bize göre gerek su-atıksu gerekse geri dönüşümle ilgili dosya yazılarımızda, bu alanların önemli gelişmelere ve sektörel büyümelere çok yakın oldukları, bu alanlardaki yatırımların orta-uzun vadede (hatta kısa vadede bile) pozitif geri dönüşler sağlayacağı ön planda. Bir başka ifadeyle, su, atıksu, geri dönüşüm alanları, dikkate değer ‘güçlü yanlar’ ve ‘fırsatlar’ potansiyeli sunuyor. Ama öte yandan bu alanlar, yaşadığımız Dünya ve Ülkemiz açısından çok önemli doğal kaynakları koruma, çevre, sürdürülebilir üretim sorumlulukları ile de yüz yüze getiriyor bizi. Dolayısıyla bu ayki dosya konularımızla, çocuklarımızdan emanet aldığımızın Dünya’mızın daha çevreci ve sürdürüle bilir olması için Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüm açılarına dikkat çekmek istedik, diye de düşünüyoruz. Bildiğiniz gibi Atık Yönetimi, piramidin üst basamağından alt basamaklara doğru yönlendirilir. İlk aşama, atığın oluşmasını önlemektir. Yani üretimin asli şartlarından biri, daha temiz üretim. Yani, öncelikle yapılması gerekenlerden biri, daha çevreci, doğaya daha saygılı, geri dönüşüm karakterli ve sonrasında yarattığı verimlilik süreciyle hem ülke ekonomisine hem çevre korumaya daha çok katkı sağlamak.

Bu arada, biz dergi hazırlıkları içindeyken, ekonomide yapısal reformlar ve iyileştirmeler gerektiğini düşünenleri ilgilendiren bir haber dikkatimiz çekti. Habere göre, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli yatırım ortamının iyileştirilmesine katkı sağlayacak bir paketi önümüzdeki günlerde meclis gündemine getireceklerini söylemiş. Canikli, “Türkiye’de yatırımın ve üretimin önünün açılmasına katkı sağlayacak kapsamlı düzenleme yapılacak” demiş. Kuşkusuz bu açıklama önemli. Umarız “yatırımın ve üretimin önünün açılmasına katkı sağlayacak” bu düzenlemeler, gerçekten hem “yapısal” hem de “çevre korumacı-geri dönüşümcü teknoloji” değerleri taşır!

Malum: Önümüz bayram. Bu bayramda her günümüzün daha çok birlik, beraberlik ve barış içinde, şeker tadında, kazasız-belasız, sevgiyle geçmesi dileğiyle…

Sevgilerimle Turan Türkmen

EK SEN Ya y›n c› l›k Fu ar c› l›k Ta n› t›m Hiz. Ltd. fiti. Ad› na im ti yaz sa hi bi ve So rum lu Ya z› ‹fl le ri Mü dü rüTu ran Türk men tu ran@ek senltd.comGe nel Ya yın Yö net me ni: Prof. Dr. Ya€ mur De niz han de niz han@bo un.edu.trRek lam ve Halk la İlişki ler Md.: Bir sen Sal man bir sen@ek senltd.comYa yın Ku ru lu:Prof. Dr. Ab dül ka dir Er den / At› l›m Üni ver si te si Mekatronik Müh.Böl.Bşk.Prof. Dr. Me tin Gö ka flan / ‹TÜ. Kon trol Müh. Böl. Bflk.Prof. Dr. Ga lip Can se ver / Y.T.Ü. Elek trik Elek tro nik Müh. Fak. Dek.Kurumsal İletişim Uzmanı: Giray Karanlık giray@ek sen med yag rup.comYa yın Da nış man la rı:Prof. Dr. Ali nur Bü yü kak soy / Geb ze ‹le ri Tek. Ens. Rek.Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker / YTÜ Makina Müh. Bölüm BaşkanıProf. Dr. Bülent Eker / Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Müh. Böl.Prof. Dr. Er sin Tu lu nay / OD TÜProf. Dr. Gök sel De mi rer / OD TÜ Çev re Mü hen dis li €iProf. Dr. Gü ven Ön bil gin / 19 Ma y›s Üni ver si te siProf. Dr. Mü bec cel De mi rek ler / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl.Prof. Dr. Mu am mer Er mifl / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl.Prof. Dr. Muhsin Kılıç / Uludağ Üni ver si te siProf. Dr. Murat Uzam / Melikşah Ü. Müh. Mim. Fak. Elk. Elek tro nik Müh. Böl.Prof. Dr. Sa vafl Ay berk / Ko cae li Ü. Çev re Müh. Böl. Bflk.Prof. Dr. Tun cel Öz den / TÜ B‹ TAK Enst. Ana liz Lab. Böl. Bflk.Prof. Dr. U€ur Çel tek li gil / Sa kar ya Üni ver si te si Prof. Dr. Se ta Bo gos yan / ‹TÜ. Kon trol Müh. Böl.Prof. Dr. Yu suf Tan / Bo €a zi çi Ü. Me di cal En gi nee ringProf. Dr. Ke mal Leb le bi ci o€ lu / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl.Doç. Dr. ‹. Hak k› Çav dar / Ka ra de niz Tek nik Ü.Doç. Dr. Yu suf A. Us ka ner / Öz çe lik A.fi.Prof. Dr. Hakan Yavuz / Ç.Ü. Müh. Mim. Fak. Mak. Müh. Böl.Yrd. Doç. Dr. Si bel Ulu da€ De mi rer / Çan ka ya Ü. End. Müh. Böl.Sevtap İnan / Sie mens M. Halil Başaran / Rock well Oto mas yonLevent Fadıloğlu / Schnei derCen giz Me riç / Hi paflEmin Ol cay / Ak bil A.fi.Çağrı Hekimoğlu / EsitGök tu€ Gür / Schnei derH. Cen giz Ce lep / En tek OtomasyonHa san Bas ri Ka ya k› ran / EMF Motor‹b ra him Er kan Ye nel / Norm Ener ji‹s ma il Obut / Hid ro ser Mahmut Bertan / We id mül lerNi ya zi Sa r› ma den / Me delOral Av c› / Pio makÖz kal Gü ner / Schnei der Elec tricSe dat Sa mi Öme ro€ lu / E3TamGökhan Yücel / Phoe nix Con tactfiah nur Aga ik / GSDOsman Kutan / ABBTa lat Av c› / P› nar Müh.T. Ha kan Özer / ‹SOD Yön. Krl. Bflk.Tun cay Soy dafl / Fes toYa vuz Ço pur / PilzSırrı Kardeş / Kardeş ElektrikTolga Bizel / Mitsubishi ElectricHakan Aydın / Mitsubishi ElectricDr. Hüseyin Halıcı / Halıcı Elektronik Tunç Atıl / HKTM

Tek nik Edi tör: Emeç Erçelik editor@ek sen med yag rup.comEdi tör: Alper Öz editor@ek sen med yag rup.com Taluy Denizhan info@ek sen med yag rup.com

Gra fik Ta sa rım: Ülgen Güneş ulgen@ek sen med yag rup.com Şükran Pala sukran@ek sen med yag rup.com Esra Satır esra@ek sen med yag rup.com

Reklam Koordinatörü:Ca hi de Av flar De mir ca hi de.av sar@ek sen med yag rup.comReklam Satış : Taha Aydın taha@@ek sen med yag rup.comHalkla İlişkilerve Tanıtım: Onur Narinoğlu onur@ek sen med yag rup.comAbo ne ve Ma li İşler: Şerife Yılmaz finans@ek sen ltd.comUluslararası İlişkiler:Hazal Yalçın info@ek sen med yag rup.com

Tem sil ci lik le ri miz: Ne jat Cofl kun Tel: 00.44.171.377 00 76 ‹N G‹L TE RE in [email protected] Gülden Ela Yalçın Tel: 00 49 7234 69 33 Münih - AL MAN YA in [email protected] ‹z mir Tem sil ci li €i: Fatma Boyraz Tel: 0555 575 66 30Mer kez: EK SEN Ya y›n c› l›k Fu ar c› l›k Ta n› t›m Hiz. Ltd. fiti. Mefl ru ti yet Cad. Kıblelizade Sk. Tepe Han No: 1 Kat: 2 D: 7 34440 Be yo€ lu-‹s tan bul / TÜRKİYETel : +90.212.292 01 89 Faks : +90.212.293 32 24www.endustriotomasyon.comE-ma il: in fo@ek sen med yag rup.com www.ek sen med yag rup.comBas kı: Doğa Basım Yıl lık abo ne lik: 120.- TL. Yıl lık yurt dışı abo ne lik: 100 Eu roEn düs tri ve Oto mas yon Yay g›n sü re li bir ya y›n d›r, Ay da bir ya y›n la n›rDer gi miz de yer alan ilan la r›n so rum lu lu €u ilan ve ren le re, ma ka le ler de ki fi kir ler ve yo rum lar ya zar la r› na ait tir.Tüm hak la r› Ek sen Ya y›n c› l›k’a ait olup, izin siz kul la n› la maz ve ya y›n la na maz.

Ek sen Ya y›n c› l›k; ba s›n ve ya y›n c› l›k il ke le ri ne uy ma y› ta ah hüt eder.

editör

ENDÜSTRİ OTOMASYON DERGİSİ ÜYESİDİR.ENDÜSTRİYEL OTOMASYONSANAYİCİLERİ DERNEĞİ

Page 5: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 6: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 7: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 8: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

Yeni SACE Emax 2 Yenilikçi Güç Kontrolü Fonksiyonu ABB

Rüzgar Türbinlerinde Ark Koruma ABB

Control Techniques Yüksek Güçlü Yeni Modüler Sürücüler Üretiyor. EMERSON

Güvenli Dizayn Verimliliğini Geliştirme ROCKWELL

Havadan Karbon Dioksit Emen Endüstri Tesisi

Dijitalleşen üretime yenilik getiren Makine Otomasyonu konseptleri OMRON

ÜRÜN ve UYGULAMALAR

TEKNOLOJİDE YENİLİKLER

62

08

12DOSYA

SU SEKTÖRÜNÜN CİRO BEKLENTİSİ 5 MİLYAR!

SUDA PLANLAMA VİZYONU

ATIKSU SEKTÖRÜ SON 5 YILDA 2 KAT BÜYÜDÜ!

ATIKSU’YA BAKIŞIMIZ

GERİ DÖNÜŞÜM İLE HEM PARA KAZANILIYOR HEM ÇEVRE!

Page 9: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

117HABERLER

MITSUBISHI ELECTRIC, Türkiye’deki Dev Projelerin Hvac Otomasyonuna Talip Oldu

TEZMAKSAN 5 Eksen Teknoloji ve Kiralama Günleri5 Eksen Teknolojisi ile Uçurdu.

CDT, Yenilikçi Boundary Scan Çözümü XJTAG İçin Çalıştay Düzenledi

Danfoss, eğitim ve seminerler ile sektörü bilgilendirmeyi sürdürüyor.

Parker, “We Parker Partners” Distribütör Eğitim Programını Hayata Geçirdi

SIEMENS ve Gamesa birleşiyor; rüzgar enerjisinde bir dünya lideri doğuyor

YOKOGAWA Endüstriyel Otomasyonda Yokogawa Wireless Teknolojisi

NETES MÜHENDİSLİKYeni Fluke Lazerli Şaft Ayar Cihazı

SCHNEIDERSchneider Electric’den alçak gerilim tesisatları için eksiksiz koruma: Easy9 serisi

BOSCH REXROTH Takım tezgâhları otomasyonu için Rexroth’dan doğrusal hareket sistemleri

BR AUTOMATIONB&R Automation PC 910 kasaları 5 slota kadar destek veriyor

BECKHOFFTwinCAT 3 Scope – “büyük veri” için çok çekirdekli osiloskop

PILZPASvisu - web tabanlı görüntüleme için HMI yazılımı

92ÜRÜNLER

Page 10: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYON

8

TEKN

OLO

JİD

E YE

NİL

İKLE

R

Page 11: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYON

9

TEKN

OLO

JİD

E YE

NİL

İKLE

R

Page 12: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

TEKN

OLO

JİD

E YE

NİL

İKLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

10

Page 13: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 14: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

12

Evet, ‘Su Sektörü’ gelişiyor: Cihan Haber Ajansı’nın Mart 2016 tarih ve “Ambalajlı su pazarının ciro beklen-tisi 5 milyar lira” başlıklı haberi şöyle: “Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Başkanı İsmail Özdemir, 2014 yılında 10,7 milyar litre olan ambalajlı su paza-rının, geçen yıl yüzde 2,4’lük büyüme ile 2015 yılında 10,98 milyar litreye ulaştığını söyledi. Özdemir, ‘2016 yılında Türkiye’de ambalajlı su pazarı hacminin yakla-şık 11,25 milyar litreye, sektörün cirosunun yaklaşık 5,04 milyar TL’ye ulaşması beklenmektedir’ şeklinde konuştu.

SUDER Başkanı İsmail Özdemir, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye ambalaj-lı su sektöründeki gelişmelere dikkat çekti. Özdemir, 11 bini doğrudan, 85 bini dolaylı olmak üzere toplam 96 bin kişiyi istihdam sağlayan Türkiye Ambalajlı Su Sektörünün, yerelde istihdama katkı sağlayan sektör-

lerin başında geldiğini belirtti. Özdemir,’Ülkemizin su kaynaklarını bilinçli bir şekilde kullanarak üretim ya-pan ambalajlı su sektörümüz, hem suyun kaynağında ambalajlanması hem de dağıtım kanallarının ülkemiz genelinde yaygınlaşması sayesinde yerelde istihdama katkı sağlayan başlıca sektörlerden birisidir’ ifadesini kullandı. Sektörde çalışan sayısı kadar, sağlıklı, hijyenik koşul-larda üretilen ambalajlı suların tüketiciye güvenilir bir şekilde ulaştırılmasında yetişmiş personelin de önemli olduğunu vurgulayan Özdemir, dernek üyelerinin sek-törde deneyimli, nitelikli personel istihdamına da özen gösterdiklerini kaydetti.

Ambalajlı su sektörünün büyümesini yıllar itibariyle aynı ivmeyle devam ettirdiğini belirten SUDER Başkanı Özdemir, şu bilgileri verdi: ‘2014 yılında 10,7 milyar

SU SEKTÖRÜNÜN CİRO BEKLENTİSİ 5 MİLYAR!

Page 15: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

13

litre olan ambalajlı su pazarı, geçen yıl yüzde 2,4’lük büyüme ile 2015 yılında 10,98 milyar litreye ulaşmış-tır. Bu hacmin 6,23 milyar litresi yüzde 1,5’lik küçülme ile damacana satış kanalından, 4,75 milyar litresi de yüzde 8’lik büyüme ile PET & Cam satış kanalından gelmiştir. Tonaj olarak toplamın yüzde 57’sini damaca-na, yüzde 43’ünü diğer ambalajlı sular oluşturmuştur. Sektörde toplam ciro 2015 yılında yaklaşık 4,58 milyar TL’ye ulaşmıştır. 2016 yılında Türkiye’de ambalajlı su pazarı hacminin yaklaşık 11,25 milyar litreye, sektörün cirosunun yaklaşık 5,04 milyar TL’ye ulaşması beklen-mektedir. Ambalajlı su sektöründe mevcut endüstriyel kapasite kullanım oranının yüzde 40 seviyelerinde ol-duğu göz önüne alındığında, Türkiye’de ambalajlı su tüketiminin artması durumunda sektör mevcut kurulu kapasite ile bu ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilecek du-rumdadır.’

TÜİK verilerine göre 2015 yılında toplamda yaklaşık 41,9 milyon dolar tutarında 265 bin tona yakın amba-lajlı su ihraç edildiğini bildiren Özdemir, 2016 yılında da 291 bin tonun üzerinde su ihraç edilerek ülke eko-nomisine 46 milyon dolar katkı sağlamayı hedefledik-lerini aktardı.

Türkiye’de ambalajlı su tüketimine ilişkin bilgileri de paylaşan SUDER Başkanı, yıllık kişi başına ortalama tüketimin geçen yıl 60 litresi PET & Cam, 79 litresi damacana olmak üzere toplamda 139 litre olarak ger-çekleştiğini açıkladı. Özdemir, ‘2016 yılında kişi başına ortalama tüketimin 143 litreye ulaşmasını bekliyoruz. Tüketimin 65 litresinin PET & Cam, 78 litresinin dama-cana olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz’ şeklin-de konuştu.

Türkiye ile bazı Avrupa ülkelerindeki ambalajlı su tüke-timine ilişkin verileri de karşılaştıran Özdemir, ‘2014 yılında İtalya’da yıllık kişi başı tüketimin 186 litre, Almanya’da 173 litre, Belçika’da 132 litre, İspanya’da 115 litre olduğunu görüyoruz. Rakamlar, Türkiye’nin yıllık kişi başına 139 litre ambalajlı su tüketimi ile bazı AB ülkelerine yaklaştığını, bazılarını da geçmiş olduğu-nu bize gösteriyor’ diye konuştu.

BM Genel Kurulu’nun aldığı kararla 1993 yılından bu yana küresel ölçekte su ile ilgili konulardaki gelişme-lere dikkat çekmek, insanların temiz ve güvenilir suya erişimi konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla 22 Mart, Dünya Su Günü olarak kutlanıyor. Bu yılki kut-lamaların ana teması; Su ve İstihdam. BM’nin belirle-melerine göre, günümüzde dünya çapında çalışanların yaklaşık yarısını oluşturan 1,5 milyar kişi, su ile ilgili ya da tamamen suya bağımlı sektörlerde çalışıyor. Söz konusu faaliyetlerin neredeyse tamamını suya ve su-yun güvenli bir şekilde tedarikini sağlamaya yönelik iş-ler oluştururken, küresel su sektöründeki milyonlarca çalışanın hakları konusunda hala sorunlar yaşanıyor.”

Şimdi de, ‘Su Sektörü’nün sorunlarına değinen bir haber aktaralım. Eylem Türk’ün Milliyet Gazetesi’nde Ocak 2015’te yayınlanan “Sular Yine Isınıyor” başlıklı haberi ise şöyle: “ Hızlı büyüyen su sektöründeki ya-bancı payı dikkat çekiyor. Bununla birlikte 21. yüzyılın en stratejik kaynağı olacağı söylenen pazarda yabancı ilgisi hala devam ediyor. Büyük markaların alıcı buldu-ğu sektörde şimdi ise sıra orta ölçekli markalara geldi. Yabancılar şimdi de bu markaları almak için yarışıyor.Bu markalardan birisi Sude Su... Markaya hali hazırda

Page 16: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

14

Pure Life ve Erikli markalarının sahibi Nestle’nin ta-lip olduğu konuşuluyor. Sedef Gıda tarafından 2008 yılında Bursa’nın İnegöl İlçesi’nde faaliyete geçirilen Sude Su’nun dolum tesisi 74 bin metrekarelik bir arazi üzerine kurulu. Nestle’nin yanı sıra bu markayı Körfez fonlarının da takibe aldığı söyleniyor.

Bir süredir rotasını Türkiye’ye çeviren Körfez fonları gözünü şimdi de su sektörüne dikmiş gibi görünü-yor. Bu fonların radarındaki ilk marka Efem Su... Ocak 1993’te İstanbul’da kurulan şirketin Sapanca’da bir tesisi ve 6 adet kayıtlı kaynağı bulunuyor. Şirketin yıl-lık üretim kapasitesi ise 250 milyon litre. Körfezin ilgi gösterdiği diğer su markası ise Gürpınar... Kaynağı

Gölcük olan Gürpınar Su, 2009 yılından bu yana ASAŞ Grubu’nun şemsiyesi altında faaliyet gösteriyor.Su sektöründe yaşanan bu dikkat çekici gelişmeler önümüzdeki dönemde de süreceğe benziyor...

Su sektörü her geçen yıl hızlı bir ivmeyle büyümesini sürdürüyor. 2013 yılında Türkiye’de su pazarı hacmi yüzde 1.2’lik büyüme ile 10.3 milyar litreye ulaştı. Bu hacmin 6.16 milyar litresi damacana satış kanalından, 4.16 milyar litresi de PET satış kanalından geldi. Tonaj olarak damacana toplamının yüzde 60’ını, diğer am-balajlı sular ise yüzde 40’ını oluşturdu. 2013 yılında sektördeki toplam ciro yaklaşık 4.1 milyar TL’ye ulaştı.

Page 17: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

15

2014 yılı rakamları kesinleşmese de su pazarı hacmi-nin yaklaşık 10.4 milyar litreye ulaştığı tahmin ediliyor. Sektördeki toplam cironun ise yaklaşık 4.64 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor.

Türkiye’de önde gelen su markaları:* Pınar * Hayat * Damla * Nestle * Saka * Sırma * Akdağ * Beysu * Gümüş * Taşdelen * Aytaç

Gıda devleri birbiri ardına alım yaptılar-Fransız Danone, 2013 yılında Türkiye’nin önde gelen su ve gazlı içecek markalarından Sırma Su’nun yüzde 50.1 hissesini satın aldı. Danone’un halihazırda Türki-ye su piyasasında Hayat markası da bulunuyor.-2001 yılında Nestle Pure Life markasıyla su katego-risine giren Nestle, 2006 yılında Erikli Su’nun yüzde 60’ını satın aldı.-2004 yılında faaliyete geçen Saka Su, 2010 yılında Yıldız Holding tarafından satın alındı.-Coca-Cola Adapazarı-Sapanca bölgesinden Mahmudi-ye Su’yu satın aldı. Şirket sahibi olduğu kaynaklardan Damla Su markasıyla üretim yapıyor. Damla Su, Ulu-dağ, Sapanca, Elazığ ve Köyceğiz olmak üzere dört ayrı kaynağa sahip.”

Peki, suyun sektörel yapısı ne durumda? Bu soru-nun cevabı için, SUDER - Ambalajlı Su Üreticileri Derneği’nin sektör hakkında genel yapı ve rakamsal büyüklük verilerine bakalım.

SUDER’e göre, “Su sektörünün son 9 yıllık rakamlarına baktığımızda, 2007 yılında damacana pazarında yıllık %5, PET su perakende pazarında %34, PET su ev dışı tüketim kanalında ise %20 büyümüştür. 2007 yılında pazarda 8,11 milyar litre şişelenmiş su satılmıştır. To-naj olarak damacana toplamının % 74’ ünü, diğer am-balajlı sular ise % 26’ sını oluşturmuştur. Sektördeki toplam ciro ise yaklaşık 2,5 milyar TL’ye ulaşmıştır.

2008 yılında Türkiye’de su pazarı hacmi 8,7 milyar lit-reye ulaşmış ve bu hacmin 6,3 milyar litresinin %4’lük büyüme ile damacana satış kanalından, 2,4 milyar lit-resinin de %15’lik büyüme ile PET satış kanalından

gelmiştir. Sektördeki toplam ciro ise yaklaşık 3 milyar TL’ye ulaşmıştır.

2008 yılında TÜİK verilerine göre toplam ihraç edilen ambalajlı su 103.918 ton ve toplam ciro ise 19.000.000 $’dır.

2009 yılında Türkiye’de su pazarı hacmi 9 milyar litreye ulaşmış ve bu hacmin 6,25 milyar litresinin damacana satış kanalından, 2,75 milyar litresi de %13’lük büyü-me ile PET satış kanalından gelmektedir. Tonaj olarak damacana toplamının % 69’ unu, diğer ambalajlı sular ise % 31’ ini oluşturmuştur. 2009 yılında Sektördeki toplam ciro ise yaklaşık 3,1 milyar TL’ye ulaşmıştır.

2009 yılında TÜİK verilerine göre toplam ihraç edilen ambalajlı su 123.364 ton ve toplam ciro ise 19.663.246 $’dır.

2010 yılında Türkiye’de su pazarı hacmi % 6’lık bü-yüme ile 9,5 milyar litreye ulaşmış ve bu hacmin 6,4 milyar litresi %2’lik büyüme ile damacana satış kana-lından, 3,1 milyar litresi de %13’lik büyüme ile PET satış kanalından gelmiştir. Tonaj olarak damacana top-lamının % 67’ sini, diğer ambalajlı sular ise % 33’ ünü oluşturmuştur. 2010 yılında Sektördeki toplam ciro yaklaşık 3,3 milyar TL’ye ulaşmıştır.

2010 yılında TÜİK verilerine göre toplam ihraç edilen ambalajlı su 128.429 ton ve toplam ciro ise 20.089.972 $’dır. 2011 yılında Türkiye’de su pazarı hacmi yaklaşık 9,9 milyar litreye ulaşmış ve bu hacmin 6,5 milyar litresi %1,6 ‘lık büyüme ile damacana satış kanalından, 3,4 milyar litresi de %9,7 ‘lik büyüme ile PET satış kana-lından gelmektedir. Tonaj olarak damacana toplamının % 66’ sini, diğer ambalajlı sular ise % 34’ ünü oluştur-muştur. 2011 yılında Sektördeki toplam ciro yaklaşık 3,45 milyar TL’ye ulaşmıştır.

2011 yılında TÜİK verilerine göre toplam ihraç edi-len ambalajlı su 147.226 ton ve toplam ciro ise 24.817.287$’dır.

Page 18: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

16

2012 yılında Türkiye’de su pazarı hacmi % 3,1’lik bü-yüme ile 10,2 milyar litreye ulaşmış ve bu hacmin 6,45 milyar litresi damacana satış kanalından, 3,75 milyar litresi de %10,4’lük büyüme ile PET satış kanalından gelmiştir. Tonaj olarak damacana toplamının % 63’ ünü, diğer ambalajlı sular ise % 37’ sini oluşturmuş-tur. 2012 yılında Sektördeki toplam ciro yaklaşık 3,7 milyar TL’ye ulaşmıştır. 2012 yılında TÜİK verilerine göre toplam ihraç edi-len ambalajlı su 173.469 ton ve toplam ciro ise 27.644.100$ ‘dır.

2013 yılında Türkiye’de su pazarı hacmi % 1,2’lik bü-yüme ile 10,3 milyar litreye ulaşmış ve bu hacmin 6,16 milyar litresi %-4,5’luk küçülme ile damacana satış ka-nalından, 4,16 milyar litresi de %11’lik büyüme ile PET satış kanalından gelmiştir.

Tonaj olarak damacana toplamının % 60’ ını, diğer ambalajlı sular ise % 40’ını oluşturmuştur. 2013 yı-lında Sektördeki toplam ciro yaklaşık 4,1 milyar TL’ye

ulaşmıştır. 2013 yılında TÜİK verilerine göre toplam ihraç edilen ambalajlı su 199.137 ton ve toplam ciro ise 31.704.909 $’dır.

2014 yılında da su sektöründeki büyümenin aynı iv-meyle devam ettiği görülmektedir. 2014 yılında Türkiye’de su pazarı hacmi % 3,8’lik büyüme ile 10,7 milyar litreye ulaşmış ve bu hacmin 6,3 milyar litresi %2,6’lık büyüme ile damacana satış kanalından, 4,4 milyar litresi de %5,5’lik büyüme ile PET satış kana-lından gelmiştir. Tonaj olarak damacana toplamının % 59’ unu, diğer ambalajlı sular ise % 41’ini oluşturmuş-tur. 2014 yılında Sektördeki toplam ciro yaklaşık 4,2 milyar TL’ye ulaşmıştır.

2014 yılında TÜİK verilerine göre toplam ihraç edilen ambalajlı su 250.866 ton ve toplam ciro ise 42.186.948 $’dır. 2015 yılında Türkiye’de su pazarı hacminin yaklaşık 11,1 milyar litreye ulaşması ve sektördeki toplam ci-ronun yaklaşık 4,5 milyar TL’ye ulaşması beklenmek-

Page 19: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

17

tedir. Ambalajlı su sektöründe mevcut endüstriyel ka-pasite kullanım oranının %40 seviyelerinde olduğu göz önüne alındığında, Türkiye’de ambalajlı su tüketiminin artması durumunda sektör mevcut kurulu kapasite ile bu ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilecek durumdadır.

Türkiye’de 2009 yılında yıllık kişi başına ortalama tü-ketimi 38 lt PET, 86 lt damacana olmak üzere toplam 124 litre, 2010 yılında yıllık kişi başına ortalama tüke-timi 42 lt PET, 86 lt damacana olmak üzere toplam 128 litre, 2011 yılında yıllık kişi başına ortalama tüketimi 46 lt PET, 87 lt damacana olmak üzere toplam 133 lit-re, 2012 yılında yıllık kişi başına ortalama tüketimi 50 lt PET, 85 lt damacana olmak üzere toplam 135 litre, 2013 yılında da yıllık kişi başına ortalama tüketimi 54 lt PET, 81 lt damacana olmak üzere toplam 135 litre olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılında yıllık kişi başına ortalama tüketimi 57 lt PET, 81 lt damacana olmak üzere toplam 138 litre olarak gerçekleşmiştir.

2014 yılında İtalya’da yıllık kişi başı tüketimin 186 litre,

Almanya’da 173 litre, Belçika’da 132 litre, İspanya’da 115 litre olduğunu göz önüne aldığımızda, Kişi başı tüketim oranı 186 litre olan İtalya, 173 litre olan Al-manya, 132 litre olan Belçika ve 115 litre olan İspan-

ya gibi AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye’de ambalajlı su tüketiminin AB’deki tüketim seviyelerine yaklaşmaktadır. 2015 yılında yıllık kişi başına ortalama tüketimi 62 lt PET, 81 lt damacana olmak üzere toplam 143 litre olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.”

Page 20: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

18

Kalkınma Bakanlığı - Onuncu Kalkınma Planı 2014-2018 kapsamında hazırlanan Su Kaynakları Yönetimi Ve Güvenliği Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda şöyle deniliyor: “Su, in-san hayatının yeryüzündeki idamesi için vazgeçilmez ihtiyaç-larından biridir. Çağlar boyunca insanların kurduğu uygar-lıkların hemen hemen tamamının su boyu alanlarda ortaya çıkmış olması bir tesadüf değil, aksine bilinçli bir tercihtir.

Dünyadaki toplam su miktarı 1 milyar 400 milyon km3 olup yerkürenin dörtte üçünü kaplamaktadır. Ancak, bu miktarın tamamına ulaşılabilmesi ve kullanılabilmesi teknik ve ekono-mik yönlerden mümkün değildir. Çünkü suların %97,5’i de-niz ve okyanuslarda tuzlu su olarak bulunmakta olup, sadece %2,5’lik kısmı tatlıdır.

Tatlı suyun önemli bölümü (%69,5) kutuplarda buzul olarak veya donmuş toprak tabakasında bulunmaktadır. Tatlı sula-rın yaklaşık %30,1’i yeraltı suyu, kalan %0,4’ü ise atmosfer suları (yağış ve atmosferdeki su buharı) ve yüzey sularıdır. Yüzeyde bulunan tatlı su oranının düşük olması, kolaylıkla yararlanabilecek elverişli miktarın az olduğunu göstermek-tedir. Tipik su kaynaklarından biri olan akarsu ve göllerdeki su miktarının, dünyadaki toplam mevcut su miktarına oranı yaklaşık on binde bir buçuktur.Dünya genelinde dağılımı adil olmayan bu miktar; su kirliliği, iklim değişikliği ve su havzalarındaki yapılaşmalarla daha da düşmektedir. Buna karşın, hızlı nüfus artışına ve tüketim alış-kanlıklarının değişimine bağlı olarak talebin sürekli artması, dünyamızı giderek büyüyen su sorunlarıyla karşı karşıya bı-rakmaktadır. Bu da “su yönetimi ve güvenliği” konularının ne

SUDA PLANLAMA VİZYONU

Page 21: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

19

kadar önem arz ettiğini göstermektedir.

Su güvenliği; bir toplumun içme, kullanma, sulama suyu temini ile enerji üretimi gibi amaçlar doğrultusunda ihtiyacı olan suya erişimini sürdürebilme ve suyun olası zararların-dan korunma yetkinliğidir. Yirminci yüzyılın son yarısından bu zamana değin hızlı nüfus artışı, tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve endüstriyel gelişmeler küresel, bölgesel ve ye-rel ölçekte önemli su sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Küresel iklim değişikliği, su ihtiyacı ile kullanıla-bilir su miktarı arasındaki dengesizlik, kentsel ve endüstriyel atıksu deşarjlarının neden olduğu su kirliliği, ekosistemlerin bozulması ve yanlış arazi kullanımları sonucu sel, taşkın gibi olayların artması su krizine neden olan başlıca sorunlar ara-sında sayılmaktadır. Küresel ölçekte yaşanan su krizi ile ilgili tüm göstergeler durumun giderek kötüleştiğini ve düzenle-yici önlemler alınmaz ise su sıkıntısının daha da artacağına işaret etmektedir.

Su kaynaklarının etkin kullanımı; suyun çevresel, sosyal ve ekonomik kriterler çerçevesinde israf edilmeden ve kalitesi korunarak kullanılması ve tüm su kullanıcılarına hakça tahsis edilmesidir. Su kullanımında tüm bu unsurların sağlanabil-mesi için de sürdürülebilir bir su yönetimi felsefesi ve yakla-şımının benimsenmesi ve uygulanması gerekmektedir.Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1.500 m3 civarında olup, ülkemiz su kısıtı bulunan ülkeler arasın-da yer almaktadır. 2030 yılında nüfusu yaklaşık olarak 100 milyona ulaşacak olan Türkiye, kişi başına düşen 1100 m3 kullanılabilir su miktarıyla, su sıkıntısı çeken bir ülke duru-muna gelecektir.Su sıkıntısına karşı geliştirilebilecek çözümlerin temelinde kısıtı oluşturan bileşenlerin iyi irdelenerek etkisinin azal-tılmasına yönelik önlemlerin alınması gelir. Bu bağlamda ‘Su Yönetimi’ suyun etkin kullanımı, korunması ve kont-rolü hususunda önemli bir üst kavram olarak ortaya çıkar. Bu doğrultuda, su kaynaklarının her tür kullanım amacıyla korunması, kirlenmesinin önlenmesi, kirlenmiş olan su kay-naklarının kalitesinin iyileştirilmesi maksadıyla uzun vadeli koruma program ve tedbirlerini içeren havza koruma eylem planları hazırlama çalışmaları ve su temin sistemindeki kayıp ve kaçaklar azaltılarak ülke su kaynaklarının etkin kullanılma-sı amacıyla proje çalışmaları başlatılmıştır…”

Rapora göre, Su Kaynakları Yönetimi ve Güvenliğinde Güçlü-Zayıf Yanlar Analizi şöyle:

GÜÇLÜ YANLAR• Su kaynaklarının yönetimini ve güvenliğini sağlayacak ye-terli sayı ve kapasitede kurum ve kuruluşun varlığı• Su yönetiminin tek elden yürütülmesiyle ilgili çalışmalara hız verilmesi, Orman ve Su İşleri Bakanlığının kurulmuş ol-ması• Su yönetiminden sorumlu koordinasyon yetkisi olan Or-man ve Su İşleri BakanlığındaSu Yönetimi Genel Müdürlüğünün kurulması• Su Kanunu taslağının hazırlanmış olması• Havza bazında yönetim anlayışına geçilmiş olması• Havza koruma eylem planlarının hazırlanmış/hazırlanıyor olması• AB Su Çerçeve Direktifi kapsamında su kaynakları konula-rında yapılan çalışmalar• AB Çevre mevzuatının büyük oranda uyumlaştırılmış olması• Merkezi kurumların bünyesinde nitelikli mühendis kadrosu bulunması• Su konusuna duyarlı bir kamuoyunun ve sivil toplum ör-gütlerinin varlığı• Su yönetimini verimli, etkin ve tasarruflu bir şekilde ger-çekleştirmeyi başaran bazı su ve kanalizasyon idarelerinin iyi uygulama örneği olarak diğerlerine model oluşturması• 1053 sayılı Kanun çerçevesinde DSİ tarafından halkın sağ-lıklı suya erişiminin yüksek oranda sağlanmış olması ve ileri-ye yönelik planlamaların yapılmış/yapılıyor olması• Mevcut su kaynaklarının potansiyelinin ve kullanımının tes-piti için Havza MasterPlanlarının DSİ tarafından güncelleniyor olması• DSİ’nin geliştirdiği sulama projelerinde suyun tasarruflu kullanımı amacıyla,• Planlama aşamasındaki tüm sulamalarda kapalı sisteme geçilmiş olması• Planlaması tamamlanmış ama henüz inşaatı başlamamış sulama projelerinin planlamalarının revize edilerek kapalı sisteme çevriliyor olması, işletme safhasındaki sulamalarda ise (sulama birlikleri vb. kullanıcıların talebi üzerine) kapalı sistemlere geçişe yönelik rehabilitasyon çalışmalarının yapı-lıyor olması• Tarımsal sulamada modern sulama sistemlerine geçişte yeterli teşvikin verilmesi

Page 22: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

20

• Yeraltı suyu kullanımlarını kontrol edebilmek üzere sayaç sistemine geçişe yönelik mevzuatın yayımlanmış ve uygula-maya geçmiş olması• Ülkemizde mühendislik hizmetlerinin sunumunda üst sevi-yelere gelinmiş olması• Sularımızın henüz kirlilik yönünden tehlikeli seviyeye gel-memiş olması• Kısmen de olsa su kullanıcı örgütlerin varlığı• Su kullanımında tasarruf bilincinin aşılanması için yapılma-sı gerekenlerin biliniyor olması• Ar-Ge çalışmalarının yapılıyor olması• Kısmi ve küçük/yerel ölçekte çözüm üretebilme• Su kaynaklarının geliştirilmesi yönünde yapılan çalışmala-rın (Barajlar, HES’ler, göletler, taşkın yapıları) ülke ekonomi-sine kazandırdığı hareketlilik• Her türlü aksama ve görev çakışmalarına rağmen kurumsal işleyişlerin eksiklikleri giderebilecek bilgi ve deneyime sahip olması• Su ve kanalizasyon idareleriyle alakalı mevzuatın idarelere tanıdığı/yüklediği haklar, sorumluluk ve yetkiler• Sınır aşan sular konusunu diplomatik araçlarla ele alıyor olmamız• Su kaynaklarının korunması için kurumların istekli olması

• Yeterli ve yetenekli eğitimli insan gücü• Köklü kurumsal yapıların bulunması• Su kayıp kaçakları konusunda yeni malzemelerin ve tekno-lojilerin mevcudiyeti• Büyükşehir su kanalizasyon idarelerinin yapılanması• Su yatırımlarının günümüzde çok hızlı bir şekilde tamam-lanması, bu nedenle yeni yapılacak su projelerine bunların finans sağlaması• Ulusal ve uluslararası projeler, hibe programları, fon vb. imkanlar dahilinde bir çok plan ve projenin gerçekleştiriliyor olması• Su yönetimiyle ilgili sorumlu kurumlar sorumluluklarının farkında ve kendi alanlarında yeni açılımlar geliştirme gay-retinde olması• Halkın güvenli su konusunda önceye göre daha duyarlı ol-ması• Şebeke sularının 10 sene öncesine göre daha güvenli dü-zeyde olması• Resmi istatistik programı ile su verilerinin üretilmesinde tüm kurumların iş birliğini sağlamak ve izlemek• Su çekimi ve kullanımı istatistikleri ile atıksu istatistikleri konusunda 1994’ten bu yana oluşturulan kapasite• Belediyelere ait verilerin tüm kullanıcılara sunulabilmesi

Page 23: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

21

• Kurumsal kapasitelerin geliştirilmesine yönelik azim ve ka-rarlılığın varlığı• Kurumsal kapasitenin yeterli ve etkin olması• Çok fazla sayıda laboratuvar ve analiz imkânımızın olması• Atıksuyun tekrar kullanımının gündeme gelmesi• Mevzuat çalışmalarının eksiklikler göz önüne alınarak ti-tizlikle hazırlanıyor olması, etkin ve çok kapsamlı mevzuat ağının olması• Sınır aşan sular konusunda başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumların deneyim ve bilgi sahibi olması

ZAYIF YANLAR• Suyun tek elde yönetilmemesi, idari yapının çok parçalı ve dağınık olması• Su yönetimi ve güvenliğinin sağlanmasında çok başlılık, sektörler arası kargaşa• Mevzuatın dağınık ve görev ve yetki çakışmasının sıkça ya-şandığı bir yapıya sahip olması• Kamu yönetiminde genel bir sorun olan kurumlar arası ko-ordinasyon eksikliği• Etkin bir izleme ve veri tabanının olmaması• Suyla ilgili yeterli kesin istatistiki bilgilerin olmaması• Bütün sektörlerde kullanılan suya ait performans bilgileri-nin olmaması• Güncel, güvenilir ve sağlıklı veri üretilememesi, su bilgi sisteminin olmaması, bilgilerin kurumlar arasında paylaşıla-maması• Su yönetiminin bütüncül bir anlayışla planlanmaması• Yerel idarelerin su yönetimi için gerekli mali ve personel yapısına kavuşturulamaması• Su kullanıcıların eğitimdeki yetersizlikleri ve kontrolsüz kaynak kullanımı• Suyu kullanan bedelini ödemeli prensibinin yerleşik hale getirilmemesi• İyi planlamaya karşılık yetersiz eylem• Çiftçilerimizin yeni teknolojik sistemlere tam olarak intibak edememesi• Su kaynaklarının kalite ve miktar olarak korunmasında izle-me ve denetim eksikliği• Su kaynaklarının kullanılması ve korunmasında yerel yöne-timlerin teknik ve mali yetersizlikleri• Suyun fiyatlandırılması ve kullanan-kirleten öder prensibi-nin özellikle küçük belediyelerde uygulanamaması

• Su kaynaklarımızın sulamada ve içmesuyunda kullanılma-sına yönelik tesislerin eskiliği,• Sularımızın kalite ve miktar yönünden izlenmesinde yeter-sizlik• Suyun bilinçli ve verimli kullanılmasını sağlamak için tekno-lojik gelişimlerden yeterince yararlanılmaması• Tarımsal sulamada ücretlendirmenin hacme göre değil, alana göre yapılması• Entegre yaklaşımın olmaması, paydaşların/ kurumların sa-dece kendi alanındaki sorunu en önemli sorun olarak gör-mesi• Üniversiteler ve su ile ilgili kurumlar arası işbirliğinin çok zayıf olması• Artan nüfus, şehirleşme ve endüstrileşmeye karşılık mev-zuatın aynı hızla güncellenememesi• Su yönetimi ile yetkilendirilmiş kuruluşların fazla olması• Paydaşların katılımının ve yerel sahiplenmenin eksikliği• Yapılan tesislerin belediyelere devredilmesi ve belediyele-rin sürdürülebilir işletmeyi yapamaması ve etkin kullanmayı engellemesi• Şehirlerde su tüketiminde bilinçsizlik• Su kayıp-kaçaklarının yüksekliği• Su kanalizasyon idarelerinin idari yaptırım yetkisinin olma-ması• Su ile ilgili yürürlükte olan birden fazla kanun ve yönetmelik nedeniyle yetki ve sorumluluk karmaşasının yaşanması• Arıtılmış atıksuların geri kullanımına yönelik uygulamaların yeterli ve yaygın olmaması• Kuraklık eylem planının tüm kurumlarca sahiplenip yürü-tülmemesi• Çevre koruma ve çevre yönetiminin şehircilikle bir araya getirilmesi• Kurumlar arası iletişim ve bilgi paylaşımının tam olarak sağlanamaması• Tarımsal su yönetimi açısından modern sulama teknikleri-nin kullanılmaması• Sanayide AAT kurulum ve işletilmesindeki isteksizlik• Su kaynakları yönetiminde havza bazında bir yerel yapılan-manın olmaması• Belediyelerin AAT yapım ve işletme sorunları• Özellikle yeraltı sularının kontrol edilememesi ve çok sayıda kaçak kuyuların varlığı• Mevzuatın uygulanmasında denetim ve izleme eksikliği

Page 24: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

22

• Tarım ürün deseninde esnek olamayan yapı• İstatistiksel veri gizliği nedeniyle mikro verilerin kullanıcıla-ra sunulamaması• Tarımsal altyapı çalışmalarının tamamlanmadan suya yö-nelik projelerin geliştirilmesi• Su ve toprak yönetimine ilişkin görev ve yetkilerin farklı bakanlıklarda olması• Kurumlar arasında bilgi tecrübe paylaşımının olmaması• Ulusal bir izleme ve kalite kontrol mekanizmasının oluştu-rulamaması• Her kurumun kendi ihtiyaçlarına göre izleme yapmaları

FIRSATLAR• AB süreci• Paydaşların katılımcılığı• Sivil toplum kuruluşları ile işbirliği• Günün şartlarına uygun Su Kanunu’nun çıkartılması için çalışmaların başlatılmış olması• Su kaynaklarına yapılacak yatırımlar için gerekli insan gü-cünün yeterli olması• Sorunlara vakıf, çözüm önerilerinin neler olduğunu bilen uzmanların varlığı

• SÇD’nin su kaynaklarının korunmasına yönelik direktiflerin mevzuatımıza kazandırılması yönündeki çalışmalar, AB’nin yönlendirmesi ve beklentileri• Su kaynakları yönetimi ve güvenliğinin sağlanması ile hav-zalar bazında en rasyonel, ekonomik ve hakkaniyet esaslı çözüme ulaşılabilmesi• Su kaynaklarımızın büyük çoğunluğunun topraklarımızdan doğması• AB mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında yapılan yasal ve idari düzenlemeler• İçme ve kullanma suyu temininde, dağıtımında ve arıtımın-da modern teknolojileri kapsayan projelerin üretilmesi ve uygulanması• Su kullanıcı örgütlerimizin sayısının yeterli sayılabilecek düzeyde olması• Suyun bilinçli kullanımı ve su ekonomisi sağlanması konu-sunda yeterli eğitim kurumların varlığı• Ciddi yenilenebilir enerji potansiyelimizin varlığı• Toprak ve iklim çeşitliliğimiz (su temini problemleri de çö-züldüğü takdirde)• Havzalar arasında su transfer alternatiflerimizin varlığı• Bilimsel açıdan hem TÜBİTAK, hem de AB destek prog-

Page 25: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

23

ramlarının artık önceden olmadığı kadar daha fazla araştırma imkanı sunuyor olması• Su ve çevre ile ilgili konularda artan bilincin su yönetimi planlamasının daha rahat uygulanmasını sağlayabilecek ol-ması.• Afet risklerinden dolayı hız kazanan “kentsel dönüşüm” uy-gulamalarının “su yönetimi” esaslı olarak yapılması sağlana-bilir. Mevzuata bu konular eklenmelidir.• Türkiye’nin büyüyen ekonomisinin getirdiği su yatırım fır-satları• Uluslararası ve bölgesel örgütler ve uzman kuruluşlarda Türk yetkili ve akademisyenlerin su politikalarını şekillendir-meye yönelik fırsatları• Su kaynaklarının korunması ile ilgili yapılacak yatırımların (AAT-Atıksu Arıtma Tesisi) henüz tamamlanmamış olması-nın daha doğru planlamaların yapılmasına imkan sağlaması• Havza koruma eylem planları doğrultusunda kurulmuş ve devrede olan AAT’lerin giderek artması• Su kanalizasyon idarelerinin su dağıtımı tarife plan konu-sunda sahip olduğu tecrübeler• Alternatif su kaynaklarına (Yağmur suyunun toplanması, atıksuyun geri kullanılması, tasarrufa yönlendirme konusun-da) bölgesel planlarda yer verilmesi ve uygulanması• Kamunun içmesuyu ve kanalizasyon alt yapı yatırımlarında N<25.000 belediyeleri desteklemesi• Tarımda teknolojik sulama sistemlerinin kullanılmaya baş-lamış olması• Yatırımların daha kısa sürede hayata geçirilmesi• Çevre altyapı yatırımlarında kamu özel sektör işbirliğinden yararlanılması• AB katılım hazırlık sürecindeki kapasite geliştirme hibe öde-nekleri• Özellikle sektörel su tahsislerinde eksikliğin ve yanlışların farkında olunması• Veri konusunda eksikliğin görülerek adımlar atılmaya baş-lanması• Artan ekonomik güç• Su tasarrufu konusunda eğitilmeye açık toplumsal yapı• Ülkemizde su kullanımının kayıtlı veri haline döndürülmesi sonucunda istatistiklerin daha kısa zamanda daha güvenilir olarak üretilmesi• Türkiye’nin henüz su fakiri ülke durumuna gelmemiş ol-ması

• Su yönetimi konusunda Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyon ça-lışmalarının artması• Kurumsal yapının yeniden gözden geçirilip iş ve yönetime katkısı olmayacak düşük potansiyelli kurum ve kuruluşların kapatılması• Gelişen sulama teknolojisi• Uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin olumlu yansımaları• Altyapı için suyun fiyatlandırılması• Dünya ölçeğindeki uygulamaların planlamalara bakış açısı oluşturabilmesi• AB uyum çalışmaları ve üyelik süreci nedeni ile AB fonları-nın kullanılabilirliği

TEHDİTLER• 2030 yılı itibariyle “su kısıtı yaşayacak” bir ülke durumuna gelinecek olması• Artan su ihtiyaçları ve tüketimi• Küresel iklim değişiklikleri ve buna yönelik tedbirler alın-maması• Su kaynakları çevresindeki yapılaşmanın önlenememesi• Sınır aşan sular konusunda güney komşularımızda (Suriye, Irak) yaşanan iç karışıklıklar• İnsan yaşamı için vazgeçilmez olan suyun ve su yöneti-minin teknik bir konu olarak ele alınması gerekirken siyasi müdahalelere fazlasıyla açık olması• Su kaynaklarımızın miktar ve kalite olarak koruma altına alınmaması nedeniyle bütün sektörler için (içmesuyu, sana-yi, tarım) kullanılamaz hale gelmesi ve su kıtlığı olan ülke haline gelinmesi• Yerel yönetimlerin siyasi baskılar nedeniyle görevlerini sağ-lıklı yürütememeleri• Yerel yönetimlerin güvenli içme-kullanma suyu sağlama ve bunun sürdürülebilirliği çalışmaları konusundaki farkındalık düzeyinin düşük olması,• Ambalajları suların içme-kullanma suyuna (şebeke) alter-natif olduğu algısının yaratılmaya çalışılması• Su yatırımlarına yeterli ödenek ayrılmaması• Bilinçsiz sulamanın yapılmasıyla hem aşırı su kullanımı hem de bunun, toprağın çoraklaşma ve tuzlanmasına sebep olması• Tarımsal sulama desteklerinin yanlış projelendirme ve kul-lanımla hem kaynakların israfı hem de sürdürülebilir toprak ve su kaynaklarını tehdit etmesi

Page 26: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

24

• Çözüm uygulamaları hayata geçirildiğinde paydaşların tü-münün yer almaması• Taşkınlar ya da kuraklıklar gibi doğal felaketlerle karşılaşma riskinin yüksek olması• Artan kontrol dışı bir su talebinin varlığı• Kurumlar arası yetki kargaşasının devam etmesi durumun-da sürdürülebilir bir su yönetimini imkansız hale gelme ola-sılığı• Yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin planlandığı ve hiz-metlerin yerelleştirilmesi düşünüldüğünde, su ve kanalizas-yon idarelerinin eş zamanlı ve aynı tepkiler vermeleri, siyasi otoritelerin bu konulardaki tavrının sınırlarının belirleneme-mesi• Su kaynaklarının korunması ve su yönetimi uygulaması için uzun süreli planlar yapılırken hedeflerin de uzak tutulması. Bunun yerine hızlı ve etkin çözümler esas alınmalı• Havza planlamasında toprak-su; yer altı suyu-yüzey; mem-ba-mansap ve su kalitemiktar- ekolojik durum ilişkisini bu-güne kadar tam olarak gözeten bir yapılanmanın olmaması

• 2000’li yıllardan bu yana yürütülen çok sayıda projenin çıktılarının ve uygulamalarının eşgüdümlü olarak değerlen-dirilmemesi• Siyasi çoğunluk ilkesi ve katılımcılık ilkesini gözeterek yasal ve kurumsal düzenlemeleri yapmamış olmamız.• Politika ve uygulama değişiminin çoğulculuk ve katılımcılık ilkeleriyle yürütülmemesi• Belediyelerin taahhütlerini zamanında yerine getirememesi• Belediyelerin imar planı yetkisi nedeniyle çarpık kentleşme ve kötü planlama yapılması• SKKY’ne rağmen alıcı ortamlara direkt atıksu deşarjı olması• Bilinçsiz zirai ilaçlama ve suni gübre kullanımının yol aça-cağı riskler• Kirleten öder prensibinin gerektiği şekilde uygulanamayışı• Şehirlere göç• Kurumsal anlamda yenilenme adına yapılan değişiklikler• Akarsu havzalarındaki aşırı kirlenmenin tarımsal ürün tica-retine etkileri• Sektörel su tahsis planlarının gecikmesi ile su kaynakları

Page 27: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

25

üzerinde sanayi tehdidinin devam etmesi• Kurumların sürekli değişikliğe uğraması, kurumsallaşama-ması• Kaçak su çekimi ve kullanımı• Hızlı nüfus artışı• Uluslararası anlaşmalar ve taahhütler nedeni ile su kaynak-larımızın geliştirilmesinde yaşayacağımız sorunlar• Kurumların kapatılması, görev-yetki ve sorumluluklarının değişmesinden dolayı kurumsal hafızanın oluşmaması• Ulusal veri tabanı için kurumların ürettikleri verileri paylaş-madaki isteksizliği• Kurumlarda yetki kaybı korkusu• Sınır aşan sularda ortak çalışma için bölgesel istikrarın ol-mayışı

UZUN VADELİ HEDEFLER (2023 YILI)•Su yönetimi, ilgili tüm kurum/kuruluşlarla; eşgüdüm, işbir-liği ve koordinasyon içerisinde ve katılımcı bir yaklaşımla, sistematik olarak gerçekleştirilecektir.• Yüzeysel ve yeraltı suyu kalitesinin ve miktarının korunma-sı ve iyileştirilmesi, kirliliğinin önlenmesi ve kontrolü için su kaynaklarında gerekli yatırım, denetim ve yaptırım sistematik olarak yapılacaktır.• Su yönetimine ilişkin AB müktesebatındaki gelişmeler takip edilerek, ulusal mevzuata uyumlaştırılacak, mevcut mevzu-attaki uyumsuzluklar, eksiklikler ve belirsizlikler giderilerek, kurumların görev, yetki ve sorumlulukları netleştirilecektir.• Yerleşim yerlerinin içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının tamamı sağlanacaktır.• Ülke genelindeki tüm yerleşimler için kanalizasyon ve atık-su arıtma tesislerinin kurulması ve deşarj standartları sağla-yacak şekilde çalıştırılması sağlanacaktır.• Hassas su alanlarına yapılacak evsel nitelikli atıksuların de-şarjından önce azot ve fosfor giderimi yapılacaktır.• Su kayıp kaçak oranının AB düzeyinde ve ekonomik olarak uygulanabilir seviyeye indirilecektir.• Havza bazında sektörel su tahsisleri planlaması tamamla-nacaktır.• İçme ve kullanma suyu temin edilen havzalarda özel hüküm belirleme çalışmaları tamamlanacaktır.• Havzalarda dere ıslahı, taşkın koruma tesisleri ve benze-ri taşkın önleyici ve düzenleyici tüm su yapılarının sayısı

10.000’e çıkarılacaktır.• Havzalarda afet (sel, taşkın, çığ, vb.) tahmin ve erken uyarı sistemleri kurulacaktır.• Havza bazlı “taşkın risk haritaları ve yönetim planları” ve “kuraklık yönetim planları” tamamlanacaktır.• Havza bazında yeraltı suyu potansiyeli belirlenecek, besle-nim-boşaltım dengesine ulaşılması sağlanacaktır.• Su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülerek, su potansiyelinin etkin kullanımını artırılacak ve potansiyelin tamamı (112 milyar m3) kullanıla-bilir hale getirilecektir.• Teknik ve ekonomik olarak sulanabilir gerçek arazi miktarı 8,5 milyon ha’a çıkarılacaktır.• Yağmurlama ve damla sulama tesisleri kurulan alanın 1.000.000 ha’a ulaşması sağlanacaktır.• Sulamada kullanılan suyun ölçülmesine yönelik unsurlar projelere dahil edilecek, suyun ölçülerek kullanımı sağlana-caktır.

Son olarak, Rapor’un ‘Sonuç Ve Genel Değerlendirme’ bölü-münü aktaralım:

“Ülkemiz yarı kurak iklim bölgesinde yer aldığından, kullanı-labilir su kalitesinin ve miktarının artırılması, su koruma ve kullanma dengesinin sürdürülebilirliğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bu maksatla ve suyun iyi yönetimi açı-sından; bütün bakanlık, kurum ve kuruluşların koordinasyon ve işbirliği içerisinde ve ortak bir strateji çerçevesinde hare-ket etmeleri gerekmektedir.

Türkiye’de son yıllarda su mevzuatının yeniden düzenlen-mesine yönelik birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalar her ne kadar çoğunlukla ülke ihtiyaçlarını ve gereksinimlerini birbirini tamamlar biçimde ele alsa da ortaya çıkan mevzuata bütüncül biçimde bakıldığında örtüşmeyen hatta çelişen dü-zenlemelerin olduğu görülmektedir. Mevzuat değişiklikleri-nin genellikle her kurumun kendi kurumsal görev ve yetkileri ışığında değerlendirilmesi ve ülkemizin su konusundaki çı-karlarını gözeterek politika ve hedeflerini ortaya koyan temel bir belgenin olmaması sonucunda bugün geldiğimiz noktada su mevzuatımızın çok parçalı ve ülke ihtiyaçlarını bütüncül bir bakış açısıyla ele almayan nitelikte olduğu görülmektedir.

Page 28: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

26

Bütün bu tespitler ışığında son dönemdeki en önemli geliş-me kapsamlı bir “Su Kanunu” hazırlığıdır. Su Kanunu uzun yıllardır dile getirilen ve beklenen bir mevzuattır. Söz konusu Kanunun hazırlıkları ulusal ihtiyaçlarımız ve AB sorumluluk-larımız da dikkate alınarak hazırlanmaktadır. Katılımcı bir yaklaşım esas alan Kanun ilgili tüm paydaşların görüşlerini alarak hazırlanmaktadır. Kanun su yönetimine entegre bir yaklaşımla bakarak aşağıdaki başlıklarda açılımlar getirmeyi hedeflemektedir (Ormancılık ve Su Şurası, Havza Yönetimi ve Su Bilgi Sistemi Çalışma Grubu Raporu, 2013):

• Su yönetimindeki çok başlılığın önüne geçilmesi• Havza esaslı su yönetimi• Havza esaslı tahsis• Suyun miktar ve kalite olarak yönetimi• Suyun devletin mülkiyet ve tasarrufunda olması• Tam maliyet prensibi (Kullanan/Kirleten Öder)• Su yönetimine paydaşların katılımı• Su yönetiminde koordinasyon sağlanması• Taşkın yönetim planları hazırlanması ve imar planlarında bunların dikkate alınması,• Ulusal Su Planı hazırlanması• Su Yönetimi Üst Kurulunun oluşturulması• Doğal mineralli suların tahsisinin Su Kanunu kapsamına alınması• Ulusal su bilgi sistemi’nin kurulması

• Alıcı ortam bazlı deşarj standardı• Su kullanımında ve su yapılarının inşasında ekosistem ihti-yaçlarının dikkate alınması• Suyu usulsüz kullanan ve kirletenlere caydırıcı ceza• AB Su Çerçeve Direktifi’ne uyumun sağlanması Ormancı-lık ve Su Şurası, Havza Yönetimi ve Su Bilgi Sistemi Çalış-ma Grubu Raporu (2013)’na göre ülkemizde su kaynakları yönetimi konusunda aşağıdaki sorunlar ve çözüm önerileri belirlenmiştir.• Türkiye’de su kaynaklarının yönetimi çok parçalı, dağınık bir yapı sergilemektedir. Dolayısıyla, havza temelli yönetim ve su planlama çalışmalarını yönlendirecek ilkelerin ve araç-ların ulusal su politikası ve stratejileri kapsamında belirlen-mesi gerekir. Ulusal su planları ise kalkınma planları, bölge-sel ve kentsel gelişme dinamiklerini yönlendiren planlar ile bütünsel bir yapı içinde ve havza düzeyinde ele alınmalıdır. Su yönetimi izin, izleme, denetim adımlarını içeren bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Bu sebeple su yönetimine dair bütün uygulama ve politikalar tek bir kurum tarafından koordine edilmelidir.• Nitelik ve nicelik açısından veri eksikliği ve mevcut verilerin iyi kalitede olmaması, havza koruma eylem planı ve özel hü-küm belirleme çalışmalarında karşılaşılan en büyük güçlükler arasında yer almaktadır.• Su tahsisleri çevresel, sosyal, ekonomik analizleri ve top-lumsal girdileri içeren bilimsel yöntemlere dayanmalıdır. Su

Page 29: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

27

tahsisi risk yönetiminin yanı sıra, verilerin ve bilgilerin gün-cellenmesine adapte olabilen mekanizmaları da içermelidir.• Su tahsisi önceliklendirilmeli ve kullanıcıların suya erişim-leri ile ekosistem güvenliği garanti altına alınmalıdır.• Yüzeysel ve yeraltı sularındaki su kalitesi birden fazla ku-rum ve kuruluş tarafından izlenmektedir. Farklı kurum ve kuruluşlarca işletilen hidrometrik ve su kalitesi gözlem is-tasyonlarında ölçülen parametreler, ölçüm sıklığı, örnekleme ve analiz metodları arasında farklılıklar gözlenebilmektedir. Su kalitesi gözlem ağlarının su kaynaklarının daha iyi plan-lanmasına ve kontrolüne yardımcı olacak, farklı kurumların maksat ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde yeniden düzenlemesine ihtiyaç vardır. Bu hem kamu kaynaklarının etkin kullanılmasını, hem de veri kalitesinin iyileştirilmesini sağlayacaktır.Verilerin merkezi bir bilgi sistemi üzerinden ilgili kurum ve kuruluşların ve araştırmacıların erişimine açılarak veriden bilgi üretilmesinin teşvik edilmesi, su kaynaklarının planlan-ması ve korunması için kollektif ve/veya alternatif çözümlerin üretilmesini sağlayacaktır.• Su kaynaklarının planlanması ve korunması için referans ve yetkilendirilmiş laboratuarların akredite olması ve bu la-boratuvarların ülke çapında yaygınlaştırılarak ilgili mevzuatta yer alan tüm parametreleri ölçebilecek yetkinliğe ulaşması gerekmektedir.• Su kaynakları için yayılı kirlilik büyük tehdit oluşturmakta-dır. Farklı mevzuatlar kapsamında yayılı kaynakların kontro-lüne yönelik iyileştirmeler mevcut olsa da, yayılı kaynakların kontrolünün su havzalarının planlanması ve korunması ön-celiğinde de değerlendirilmesi gerekmektedir.• Kirletici kaynaklardan gelen yüklerin azaltılması, denetlen-mesi ve bu kaynakların su kalitesi üzerinde oluşturabilecek-leri baskıların tanımlanabilmesi ve azaltılması için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların birlikte politika üretmesi, işbirliği içerisinde eşgüdümlü çalışması gerekmektedir.• Su kaynaklarının korunması için HKEP’nda öngörülen çer-çeveye uygun olarak gerekli arıtma yatırımlarının yapılması, noktasal deşarjların etkin ve sürekli izlenmesi, arıtma sistem-lerinde enerji verimliliğinin teşvik edilmesi, mevcut atıksu arıtma tesislerinin sürekli ve sağlıklı işletilmesinin sağlanma-sı için gerekli tedbirler alınmalıdır.

• Su kaynaklarının korunması için erozyonun etkilerinin azal-tılması ve erozyonla mücadele edilmesi stratejik bir öneme sahiptir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların birlikte politika üretmesi, işbirliği içe-risinde eşgüdümlü çalışması gerekmektedir.• AB üye ülkeleri Yunanistan ve Bulgaristan ile birlikte kıyıda-şı olduğumuz Meriç nehri sınır aşan su havzasında, Bulga-ristan ve Yunanistan’ın AB SÇD bağlamındaki yükümlükleri bağlamında AB nezdinde gündem yapıcı, proaktif politikalar izlenmelidir.• Türkiye, sınır aşan su diplomasisi ve hukukunda deneyim-lerine dayanarak bölgesel su hukukunun oluşumunda aktif rol oynamalıdır.• Suyun sektörler arasında hakça paylaştırılması ve verimli kullanımı sağlanmalıdır.• Su tüketiminin azaltılmasının yanı sıra alternatif su kay-naklarına yönelmek gerekebilir. Atıksuların arıtılarak yeniden kullanımı, deniz suyunun arıtımı (desalination), yağmur suyu hasadı ve gri suyun kullanımı gibi alternatifler ülkemiz şartla-rı için değerlendirilmelidir.• Gerek ulusal düzeyde hazırlanacak su planı kapsamında, gerekse havza yönetim planlarında ekosistemlerin korun-ması, ekosistem hizmetlerinin sürdürülebilirliği bir arka plan konusu olarak değil öncelik olarak ele alınmalı ve bütün plan aşamalarında bu yaklaşımı destekleyecek kararlar üretilme-lidir. Özellikle son yıllarda bazı akarsu havzalarında hidroe-lektrik santrallerin yarattığı çeşitli olumsuz ekolojik ve sosyal etkilerin çözülmesi ve tekrarlanmaması için havza yönetim planları hazırlanırken her türlü yatırımın tatlı su ekosistemi üzerindeki kümülatif etkileri değerlendirilmeli, ilgili standart-ları ve kurumsal kapasiteleri geliştirilmelidir.• Su gibi son derece hayati, kısıtlı ve ikame edilemeyen bir doğal kaynağın korunması, akılcı kullanımı ve bütüncül yö-netiminde paydaşların bilgi edinme, kararlara katılma ve uy-gulamayı güçlendirme yönündeki talepleri; yasa yapıcılar ve planlama yetkisine sahip kurumlarımızca hâlihazırda devam eden yeniden yapılanma sürecinde dikkate alınmalıdır.• AB SÇD yaklaşımında olduğu gibi tatlı su ekosistemlerinin korunması ve iyi duruma ulaştırılması temel prensibi etra-fında toplumun sağlıklı ve yeterli miktarda suya erişimi ile ekonomik ve sosyal açıdan sürdürülebilir bir kalkınma he-definin ancak katılımcı bir yaklaşımla ve toplumsal destek ile

Page 30: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

28

başarılabileceği gerçeği ile 25 havzada nehir havzası yönetim planları hazırlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Politikalar oluş-turulurken ve su yönetimi planları hazırlanırken iklim deği-şikliğinin dikkate alınması şarttır.

• Su kullanıcı örgütleri (Sulama birlikleri ve kooperatifleri) “suyun akılcı kullanımı” prensibi etrafında yeniden tek bir çatı altında organize olmalıdır. Su kullanım ücretleri alana göre değil, tüketime (m3) göre tahsil edilmelidir. Sulama için harcanan enerjiye indirim uygulanmalı ve tahsilât hasat so-nunda yapılması hususu da değerlendirilmelidir.• Modern sulama teknolojilerinin uygulanması ve iyi tarım uygulamaları konusunda su kullanıcı örgütleri ve çiftçileri eğitilmeli ve teşvik edilmelidir.• Yeraltı sularının kayıt dışı, aşırı ve bilinçsiz kullanımı ön-lenmeli, akiferin yıllık besleme miktarından daha fazla su çekilmemelidir.• Su kayıplarının azaltılması için gerekli veri setlerinin temi-nini sağlayan bir sistem olan SCADA’nın kullanılması öneril-mektedir. Basınç yönetimi fiziki kayıpların ve boru patlakla-rının oluşma sıklığının azaltılmasında kullanılabilen etkin bir yöntemdir. Bu konuda, şebekedeki hidrolik su modellemesi, basınç yönetimi için önemli bir araçtır.• Kurumların birbirinden farklı yapıda teşkilatlanması, su verisinin havza bazlı üretilememesi, veri üretim ve paylaşım sorunları; su verisi ile ilgili gereksinimlere cevap verebilecek ve kurumlar arası birlikte çalışabilir bir bilgi sisteminin ku-rulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaç doğrultusunda Ulusal Su Bilgi Sistemi (USBS) kurulmalıdır.

Ormancılık ve Su Şurası, Su Kalitesi Yönetimi Çalışma Grubu Raporu (2013)’na göre;• Atıksu arıtma tesislerinin dünyadaki gelişmelere paralel olarak, teknolojik ve ekonomik en uygun teknolojiler kullanı-larak inşa edilebilmesi için öncelikle, su yönetiminin ayrılmaz bir parçası olan atıksu yönetimi ile ilgili politikaların tek bir “kurumsal yapı” altında geliştirilmesi, uygulanması ve ilgili çeşitli kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması son derece önemlidir. • AAT’lerin işletimiyle ilgili sorunların çözülmesi için uzun süreli işletme ihalelerine izin verecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır. AAT yatırımlarının “yap-işlet” veya “yap-işlet-

devret” gibi modern finans yöntemleriyle yapımı ve işletilme-si için gerekli özendirici önlemler alınmalıdır. Ayrıca arıtma tesisi işletimiyle ilgili bir yeterlilik tanımı yapılmalı ve tesis operatörlerinin “yeterlilik sertifikası”na sahip olmaları şart koşulmalıdır.

Netice olarak, ülkemizde öncelikle su kaynaklarının koru-ma kullanma dengesi esas alınarak katılımcı bir yaklaşım-la kimyasal, ekolojik, miktar, sosyal, ekonomik mekansal, çevre düzeni planı, iklim değişikliği, su verimliliği gibi bü-tün mekanizmalarını bütünleştiren üst çevresel hedeflerinin belirlenerek; mevcut durumunun tespitiyle, sucul hayatın sürdürülebilir şekilde korunması, kullanılması, iyileştirilme-si, geliştirilmesi, su ile ilgili bilgilerin tek elde toplanması, izlenmesi, havza bazında bütüncül planlamalarının yapılması hususları su kaynaklarımızın korunması açısından önem arz

etmektedir. Su kaynaklarının yönetimi ve planlanmasında ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanabil-mesinin en önemli koşullarından bir tanesi hazırlanan plan-ların ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde gerçekleştirilen diğer planlama süreçleriyle uyumlu olmasıdır. Diğer bir ifadeyle, ulusal bölgesel ve havza düzeyinde yapılacak su planlaması çalışmalarının, yatırımları yönlendiren kalkınma planları ile her tür ve ölçekte mekânsal planlama süreçlerine entegre edilmesi gerekmektedir.”

Page 31: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 32: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

30

Sabah Gazetesi’nin Eylül 2015 tarihli, “Atık suya 8 yılda 38 milyar $ yatırılacak” başlıklı haberine göre, son 5 yılda 2 kat büyüyen atık su arıtma sektörü gaza basmış. Halihazırda 12 milyar doları bulan yatırımla-ra, 8 yılda 38 milyar dolar eklenecekmiş. ITE Turkey bünyesinde yer alan E Uluslararası Fuarcılık (EUF) ta-rafından bu yıl (2015) ilki düzenlenen IWE Istanbul Water Expo-Su ve Atıksu Arıtma Teknolojileri Fuarı ve Konferansı’nın Fuar Direktörü Tülin Bozkurt Bulut, su ve atıksu sektörünün küresel krize rağmen yılda orta-lama yüzde 5 büyüdüğünü söylemiş. Sektörün 2014’te

600 milyar dolara ulaştığını belirten Bulut, “Bu pazar-da gelişmekte olan ülkeler mega altyapı projeleriyle ön plana çıkıyor” demiş.

Türkiye’nin AB raporlarına göre su ve atıksu çözüm-leri için dünyanın en büyük pazarlarından birisi ko-numuna geldiğini vurgulayan Bulut, şunları eklemiş: ‘AB Entegre Çevre Uyum Stratejisine göre, 2023 yılına kadar Türkiye’nin çevre yatırımlarının 80 milyar doları aşması ve su ve atıksu endüstrisindeki yeni ve rehabi-litasyon projeleri için 50 milyar dolarlık yatırım yapıl-

ATIKSU SEKTÖRÜ SON 5 YILDA 2 KAT BÜYÜDÜ!

Page 33: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

31

ması planlanıyor. Türkiye’nin su ve atıksu sektöründe-ki yatırım ihtiyacı yaklaşık 38 milyar dolar. Bu rakamın yüzde 50’si devlet, yüzde 30’u özel sektör, yüzde 20’si ise AB ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından fi-nanse edilecek… Türkiye su zengini bir ülke değil. Bu nedenle atıksu arıtma ülkemiz için çok önemli.”Dört ay sonra yayınlanan Anadolu Ajansı’nın Ocak 2016 tarih ve “Türk girişimcinin atık su arıtma tek-nolojisi dünyaya açılıyor” başlıklı haberi, ilk habere karşılık veriyor sanki! Haberin devamı şöyle: “Türk girişimci Enes Kutluca’nın üniversite yıllarında geliş-tirdiği biyolojik boru ile atık su arıtma teknolojisi Bio-pipe, Japon Mistubishi’nin (MC ve MHI) ana hissedarı olduğu Metito tarafından teknoloji lisanslama ve ortak girişim anlaşmasıyla Afrika ve Asya kıtalarında satışa sunulacak.

Biopipe ve Metito arasındaki yapılan ‘Teknoloji Li-sanslama ve Ortak Girişim Anlaşması’nın imza töre-ni girişimci Enes Kutluca, Metito Başkanı Fady Juez ile Biopipe ve Metito yetkililerinin ev sahipliğin-de İstanbul’da gerçekleştirildi. Yapılan anlaşmayla Kutluca’nın geliştirdiği biyolojik boru ile atık su arıtma teknolojisi Metito tarafından Afrika ve Asya kıtaların-da satışa sunulacak. Toplantıda konuşan Fady Juez, yaptıkları işle ilgili katılımcılara bilgi vererek, ilk aşık oldukları büyük teknolojinin Biopipe olduğunu söyle-di. Basit ve doğaya çok yakın teknolojilerin önemine işaret eden Juez,’ Biopipe’i Türkiye’den alıp tüm dün-yaya tanıtmak için kendimize çok güveniyoruz’ dedi.

Enes Kutluca ise tamamen Türkiye’de geliştirilen tek-nolojinin uluslararası alanda patentlenerek dünya ça-pında kullanıma sunulduğuna işaret ederek, şunları söyledi: ‘Bir Türk teknolojisi dünyaya açılıyor. 6 yıl önce bir problemi çözmek adına yola çıktık. Problem atık su arıtımı problemiydi. Dünyadaki atık suların yüzde 90’ı olduğu gibi arıtılmadan doğaya veriliyor ve devletler milyonlarca liralar harcayarak kanalizasyon boruları döşeyip, milyonlarca lira harcayarak büyük su arıtma tesisleri yapıyorlar. Ve bu atık sular toplanıp tekrar kullanılamıyor. Diğer yandan da parklar bah-çelerin sulanması için temiz suya da para ödüyoruz.

Bunun nedenini düşünmeye başladım ve araştırmala-rım sonucunda şu sonuca vardım, sürdürülebilir bir arıtma sistemi sektörde yoktu. Buradan yola çıkarak kolları sıvadım.’Çalışma dönemine ve yatırım arayışlarına ilişkin de-tayları paylaşan Kutluca, ‘Bugün burada hayalimin bir kısmı olan dünyaya açılma alanında çok güzel bir imza töreni gerçekleştiriyoruz’ dedi.Paylaşılan bilgilere göre, Biopipe, doğadan ilham alı-narak geliştirilen yeşil teknoloji atık su arıtma sistemi olarak nitelendirilirken, bu yenilikçi sistem, boruların içindeki bakteriler sayesinde atık suyu çamur üretme-den borularda arıtarak organik tarıma da elverişli AB standartlarında temiz su üretiyor.Yapılan anlaşmayla Türkiye’de ilkler arasında olan teknoloji lisanslama ve ortak girişim anlaşması ile yükselen pazarda akıllı su yönetimi çözümleri üreten Metito firması, Afrika ve Asya kıtalarında tek yetkili olarak Biopipe biyolojik atık su arıtma teknolojisini sunabilecek.

Biopipe teknolojisinin Türk mucidi Enes Kutluca, Bio-pipe teknolojisini mühendislik öğrencisiyken geliştir-di ve 2013 yılında İsviçre’den yatırım alarak Biopipe TR Çevre Teknolojileri A.Ş.’yi İstanbul’da ve Biopipe Global AG’yi Zürih’te grup şirketi olarak ortağı Enver Mısırlı ile birlikte kurdu. Kısa zamanda elde edilen bu başarı Türkiye’de son iki yılda kurulumu yapılan önemli projelerin de katkısıyla Biopipe dünya devleri-nin merceğine yerleşti.

Metito ile yapılan Teknoloji Lisanslama ve Ortak Giri-şim Anlaşması ile Biopipe, 3 yıl içinde satış hacmini arttırmayı öngörüyor. Ayrıca Biopipe teknolojisi kon-vansiyonel sistemlere alternatif hale getirildiği nokta-da, Metito’nun global pazarda hakim olduğu konvans-yionel satış hacmine ilave satış hacmi yakalama da hedefler arasında bulunuyor.”

Peki, ‘Atıksu Sektörü’ gerçekten bu kadar değerli mi?

Bu soruyu düşünürken, karşımıza çıkan bir belge

Page 34: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

32

metnini aktaralım: Belge, Frost & Sullivan isimli bir çokuluslu bir danışmanlık şirketinin Mart 2012 ta-rihli bir araştırması. “Türkiye Atık Su Pazarı” isimli bu araştırmaya göre, “Türkiye’nin su ve atık su pi-yasasının ileri teknolojilere yönelmesi büyük sektörel fırsatları beraberinde getiriyor. Türkiye’nin su ve atık su piyasası ciddi bir büyümenin eşiğinde bulunuyor. AB uyum yasaları çerçevesinde Türkiye’nin AB çevre müktesebatına uygunluk sağlaması için 2007-2023 yılları arasında yaklaşık 82 milyar 200 milyon dolarlık yatırıma ihtiyaç duyacağı belirtiliyor.

2010 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlayan dün-yanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluş-larından Frost & Sullivan, Türkiye’de hazırladığı baş-ta enerji, otomotiv, savunma ve sağlık olmak üzere çeşitli sektörlerde uzun vadeli pazar öngörülerini de kapsayan raporlarıyla uluslararası şirketlerin ve ya-tırım fonlarının Türkiye’deki faaliyetlerine yardımcı olmanın yanı sıra farklı sektörlerde birçok Türk firma-sına özel araştırma ve danışmanlık hizmetleri vererek iç ve dış pazarlarda büyümelerine yardımcı olmayı

sürdürüyor…” Frost & Sullivanın araştırmasına göre “Türkiye’nin su ve atık su piyasası büyük bir piyasa olmasının yanı sıra hâlihazırda büyüme aşamasında bulunuyor. Ya-salarda yer alan çevre koruma koşullarına uyma ge-reği, artan nüfus ve gelişen endüstriyel üretim için sürdürülebilir ve çevreci su ve atık su hizmetlerine olan talep hızlı bir büyüme arz ediyor. Öte yandan mevcut altyapının kötü durumu, su şebekesi kayıpları gibi operasyonel sorunlar özellikle şehirleri zorluyor. Bununla birlikte, hizmetleri küçük yerleşim birimlerine taşıma yönündeki yasal gereklilik de başlı başına itici bir etmen olarak öne çıkıyor.

Yasaya uygunluk çerçevesinde 2007 yılıyla beraber AB ve diğer uluslararası finans kurumlarının fon sağ-lamasıyla, Türkiye kentsel ve endüstriyel sektörlerin talepleriyle ilgili hizmetlerde çekici bir pazar konumu-na ulaşmış bulunuyor. Bu bağlamda, arıtma piyasa-sı kentsel ve endüstriyel olmak üzere iki büyük alanı kapsıyor. Bu alanların ikisi de arıtma ekipmanı, inşaat işleri, hizmetler ve diğer işler olmak üzere dört ana

Page 35: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

33

bölüme ayrılıyor.Avrupa Birliğinden gelen katılım öncesi fonlar Türkiye’de su sektörünün büyümesini hızlandırıyor. Bununla birlikte, AB ve uluslararası finans kurumla-rının sağladığı fonlar su sektörünü destekleyen faali-yetlerle uğraşan yabancı şirketler açısından piyasayı daha çekici hale getiriyor. 2000 ila 2009 yılları ara-sında çevre sektöründe kurumsal geliştirme ve yasa-ya uygunluk çerçevesinde 85 milyon avroluk fon elde edilmiş bulunuyor. 2011-2013 yılları arasında ise Çok Yıllı Yol Gösterici Planlama Belgesi (MIPD) ile Çevre ve İklim Değişikliği kapsamında 465.6 milyon dolar fon alınması bekleniyor.

Uluslararası finans kurumları Türkiye’nin su sektö-ründe aktif rol oynuyor. İller Bankası ve diğer kredi mekanizmalarıyla yerel yönetimlere kredi sağlanıyor ve bu krediler Türkiye’de su sektörünün cazibesini ar-tırıyor. Su ve atık su projeleri için alınan destek, nakit sıkıntısı çeken ve daha çok iyileştirme yapmak için maliyetleri karşılamayacak durumda olan belediyelere büyük yararlar sağlıyor. Öte yandan, artan su kaybı köhne altyapının olumsuz bir sonucu olarak dikkat çe-

kiyor. Türkiye’nin su şebekelerinde ortalama yüzde 50 oranında hesap dışı su bulunuyor. Bu oranın yüzde 37 gibi ciddi bir oranı ise İstanbul’un su şebekesinde görülüyor…”

Frost & Sullivan Türkiye uzmanları, su kaybı geçmiş-le kıyaslandığında azalmış olsa da, maliyet verimliliği ve kaynak verimini artırmak için eski ve sızdıran bo-ruların acilen değiştirilmesi gerektiğini belirtiyorlar: “Türkiye’nin yetersiz su ve atık su arıtımı sorunu ve altyapının iyi işletilmesiyle ilgili önemli problemleri bulunuyor. Eski ve verimsiz altyapı, arıtma düzeyle-rini kötüleştiriyor. AB çevre direktifleriyle uygunluk ve katılım öncesi fon alma ihtiyacı da, verimsiz arıt-ma tesislerini modernleştirme ve onarım çalışmaları yapmak için itici bir rol oynuyor. Tarım amaçlı planlı olmayan yeniden kullanım yıllardır uygulanıyor. Ancak arıtılmış kaliteli atık suyu tarım sulamasında değerlendirmek üzere yeniden kullanım yaygın olarak uygulanmıyor. Öte yandan, halkın su kirliliği ve çevre koruma bilinci giderek artıyor. Ayrıca su altyapısı ve halk sağlığı sorunları arasındaki doğrudan ilişki halk tarafından gayet iyi biliniyor. Tüm bu etmenler atık

Page 36: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

34

su ve genel anlamda su altyapısına verilmesi gereken önemi artırıyor. Su rezervlerinin kirlenmesini önlemek ve kamuya güvenli su tedariki sağlamak için su şirket-leri ve ilgili endüstriyel çevrelerin omuzlarındaki yük giderek artıyor. Olumlu bir gelişme olarak kirliliği ön-lemek için uygun arıtma tesislerinin önemi konusunda kamuoyu bilincinin gittikçe yükseldiği gözleniyor.Türkiye’de su rezervlerinin kalitesi hakkında güvenilir veriler ile su sektörüyle ilgili ekonomik analizler bu-lunmuyor. Bununla birlikte, su kalitesi kriterleriyle su kalitesi takibinin de olmayışı AB direktiflerini hayata geçirme çabalarına gölge düşürüyor. Yeterli icra il-kesinin olmayışı ve birden fazla kurumun izleme sü-reçlerine dahil olmasından dolayı çevre yönetim işlev-lerinde sorunlar ve çakışmalar gözleniyor. Bu durum programların etkili uygulanmasına engel oluyor ve en-tegre çözümlere sekte vuruyor. Dolayısıyla uzmanlığın ve güvenilir arka plan verilerinin olmayışı direktiflerin uygulanmasının önüne geçiyor, Türkiye’nin su ve atık su arıtma piyasasının daha hızlı gelişmesini kısıtlı-yor.2007-2023 AB Entegre Çevre Uyum Stratejisine

göre Türkiye’nin AB çevre müktesebatına uygunluk sağlaması için yaklaşık 82 milyar 210 milyon dolar yatırıma ihtiyaç olduğu tahmine diliyor. Bu yatırımın yüzde 80inin kamu sektörü tarafından gerçekleştirile-ceği, geriye kalanın ise özel sektör tarafından hayata geçirileceği öngörülüyor.

Türkiye’de kirlilik boşaltımına ilişkin vergi zorunlulu-ğunun olmayışı, kirlilik yaratan şirketlere para ceza-sı uygulaması getiren, böylece maliyet istirdatı (geri alma) sağlayacak ve uygunluğu teşvik edecek ‘kirleten öder’ ilkesinin olmaması anlamına geliyor.

Su sektörünün büyümesini engelleyen diğer finansal faktörler, tarifelerin yetersizliği, örneğin farklı müşteri grupları ve farklı departmanlar arasındaki etkileşimli sektör iştirakleri olarak öne çıkıyor. Bu faktörler su hizmetleriyle ilgili mali kararların yetersiz değerlendi-rilmesine yol açarak, farklı kentsel hizmetler için gere-ken maliyet istirdadının yetersiz değerlendirilmesine neden oluyor. Öte yandan, küçük ve orta ölçekli bele-

Page 37: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

35

diyelerde su altyapısının gelişimi, yeterli fon ve kurumsal yeterliliğin olmayışı nedeniyle yavaşlamış bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye’nin su ve atık su altyapısı, özellikle su şebekesi iyi bir durumda bulun-muyor…

Türkiye’nin güçlü ihracat eğilimi ve gelişmekte olan endüstrileri göz önünde bulundurulduğunda, sanayi sektöründe su ve atık su arıtmaya olan talebin daha güç-lü olması gerektiğinin altını çizi-yorlar. Bu noktada kaliteli arıtma suyu, nüfus artışı, yetersiz altyapı ve AB’den fon alma anahtar baş-lıklar olarak öne çıkıyor. Yetersiz fona sahip olan ve mali kaynakları zayıf olan küçük ve orta büyüklükteki kentler yatırımcılara cazip gelmiyor. Uzmanlığın ve su kalitesi verilerinin olmayışı ise daha iyi su kaynakla-rı yönetimini geliştirmeyi kısıtlayan bir başka önemli faktör olarak belirginleşiyor. Türkiye’nin su ve atık su piyasası büyüme aşamasında bulunuyor. Gelişen su ve altyapı yönetim gerçeği nedeniyle Türkiye bu alan-da geçiş dönemi ülkesi olarak değerlendiriliyor. Öte yandan, piyasa geniş bir coğrafi bölgeyi kapsıyor ve yakın gelecekte bu alanın daha da genişlemesi bek-leniyor. Bununla birlikte, piyasa küçük ve orta ölçek-li birçok yerel şirket arasında bölünmüş bulunuyor. Öte yandan, Türkiye’nin fon alabilme gücü ve teknik uzmanlık talebi nedeniyle uluslararası şirketler açı-sından gitgide daha cazip hale geliyor. Büyük inşaat şirketleri radarlarını kurulacak tesislere çevirmiş bu-lunuyor.”Frost & Sullivan uzmanları, su yönetimi periyotlarında artan su stresi ve kaygılarının, 2020yılında sürdürüle-bilir su ve atık su arıtma çözümlerinin göz önüne alın-masına yol açacağını ileri sürüyorlar. Bu bağlamda, su endüstrisi değer zincirinin çok yakın bir zamanda, mühendislik tedariki ve inşaat şirketleri, su ve atık su arıtma sistemi montajcıları ve orijinal ekipman üre-ticileri arasında güçlü bir entegrasyona şahit olaca-

ğı belirtiliyor. Böylece kimyasal içermeyen su ve atık su arıtma çözümleri, atık su arıtma yoluyla biyogaz üretimi ve maddi kaynakların kurtarılması gibi yeni-liklere yol açacağı vurgulanıyor. Frost & Sullivan, ar-tan nüfus ve kentleşmenin su endüstrisini doğrudan etkileyen bir mega eğilim olduğunun altını çiziyor. Milyarlarca dolar yatırım çekmesi beklenen bir başka mega eğilimin ise “altyapı geliştirme” olduğu, bunun su endüstrisinde yeniliklerin ve gelirlerin artmasına doğrudan zemin hazırlayacağı belirtiliyor.

Bu noktada Frost & Sullivan, Türkiye için üç büyük tahminde bulunuyor. Birincisi, piyasa su kaynakları yönetiminin iyileştirilmesi, sürdürülebilirlik ve akıllı altyapı yönünde geliştikçe entegre çözüm ve hizmet-lerle enerji tasarruflu teknolojilerin sağlanması yay-gınlaşacak. İkincisi, atık su arıtma sektörü kentsel ve endüstriyel sektörlerde en yüksek büyüme potansiye-lini gösterecek. Gelişmiş atık su arıtma teknolojileri, özellikle hassas su rezervleri taşıyan yerlerde daha yüksek düzeyde büyüyecek. Üçüncüsü, artan sanayi-leşme ve kentsel hizmetler, filtrasyon ve dezenfeksi-yon gibi gelişmiş teknolojilerin büyümesini artıracak.İyileştirilmiş imha yöntemlerinin geliştirilmesini yön-lendiren çevre ve halk sağlığı güvenlik sorunlarını ele alma ihtiyacıyla beraber çamur arıtma teknolojileri de büyük önem kazanacak.

Page 38: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

36

Yabancıların dikkatle eğildiği “Atıksu Sektörü” konu-sunda biz ne yapıyoruz?

Bu soruya cevap bulmak için, Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2015–2023)” çalışmasına bakıyoruz.

Plan’a göre,’Türkiye’de Atıksu Arıtım Teknolojilerinin Mevcut Durumu’ şöyle:

“Türkiye’de evsel atık suların arıtılması amacıyla 2014 yılı itibariyle toplam 597 arıtma tesisi bulunmaktadır. Bu tesisler 58.998.171 kişiye hizmet etmektedir. Te-sislerin 303 adeti ikincil arıtma, 40 adeti derin deniz deşarjı, 40 adeti paket arıtma, 13 adeti fiziksel arıtma, 124 adeti doğal arıtma ve 77 adeti ise ileri arıtma/BNR’dır.

Küçük yerleşim birimlerinde paket arıtma, denize ya-kın yerleşimlerde fiziksel arıtma ve sonrasında derin deniz deşarjı, arazinin ve iklim şartlarının uygun ol-duğu yerleşimlerde doğal arıtma sistemleri kullanıl-

maktadır. Halihazırda işletilen tesislerin önemli bir kısmı kaba ızgara, terfi istasyonu, ince ızgara, kum ve yağ tutucu, ön çökeltim tankı, havalandırma havu-zu ve son çökeltim tankından ibarettir. Havalandırma havuzu ve son çökeltim tankı, aktif çamur sistemi ola-rak da adlandırılmaktadır. Son yıllarda atıksuları geri kazanımı dikkate alınarak ileri arıtma prosesleri ile atıksular arıtılması gündemdedir. 2005 yılından son-ra inşa edilen çok sayıda arıtma tesislerinde nütrient (azot ve fosfor) giderilmektedir. Bu tesislerde kaba ız-gara, terfi istasyonu, ince ızgara, kum ve yağ tutucu, anaerobik reaktör (havasız), anoksik reaktör, aerobik (havalandırmalı) reaktör ve son çökeltim tankları bu-lunmaktadır. Atıksu geri kazanımı için son çökeltim tankı sonrasında kum filtresi ile dezenfeksiyon ünitesi (özellikle ultraviole ışını) ilave edilmektedir. Konvan-siyonel arıtma prosesleri yerine son yıllarda membran proseslerde kullanılmaya başlamıştır. Bu tesislerde kaba ızgara, terfi istasyonu, ince ızgara, kum ve yağ tutucu, membran biyoreaktör (MBR) ve dezenfeksiyon ünitesi bulunmaktadır. Türkiye’de Muğla Konacık ve Antalya Gazipaşa evsel AAT tesislerinde MBR siste-

ATIKSU’YA BAKIŞIMIZ

Page 39: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

37

mi kullanılmaktadır. Bu sistemlerle arıtılan atıksuların ultraviole ışını ile dezenfeksiyonu sonrasında farklı amaçlar için yeniden kullanımı mümkündür…

ATIKSU YÖNETİMİ KONUSUNDA YÜRÜTÜ-LEN ÇALIŞMALAR

Projeler ve Finansman yardımları: Ülkemizde çev-re altyapı projeleri çeşitli kamu kurumlar tarafından farklı finansman kaynaklarıyla gerçekleştirilmektedir. Ulusal kaynaklar kullanarak yatırım gerçekleştiren kamu kurumları Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri, İller Bankası ve beledi-yelerden oluşmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) fonlarıylada önemli oranda çevre yatırımları yapılmıştır.

IPA Projeleri: AB tarafından 2007–2013 dönemin-de IPA kapsamında kullanılmak üzere 11,5 Milyar Avro’luk kaynak ayrılmıştır. Bu dönem için Türkiye’ye ayırılan miktar ise 4,873 Milyar Avro’dur. Bu miktarın 1,8 Milyar Avro’su Bölgesel Kalkınma bileşenine tah-sis edilmiş olup, 803 Milyon Avro’luk kısmının Çevre Operasyonel Programı’nda (ÇOP) kullanılması plan-

lanmıştır. 29 Kasım 2007 tarihinde Avrupa Komisyo-nu tarafından onaylanan ÇOP programı AB tarafından IPA kapsamında çevre altyapı projelerine sağlanacak finansman kaynaklarının çerçevesini belirleyen plan-

lama belgesidir. ÇOP kapsamında Türkiye’nin çevre sektöründeki performansını, Avrupa Birliği’nin ilkeleri ve politikaları doğrultusunda geliştirmesi için finans-man sağlanmaktadır. ÇOP finansmanı ile AB standart-larında içme suyu, atık su ve katı atık altyapı gibi çev-re altyapı yatırımlarına ulaşan nüfus ve yerel yönetim sayısı arttırılarak ülke genelinde çevre kalitesinin iyi-leştirilmesi hedeflenmektedir. ÇOP kapsamında gerçekleştirilen altyapı yatırımları-nın finansmanının % 85’i IPA geri kalan % 15’i ise Bakanlık ve belediyelerin kendi imkânlarından oluşan ulusal kaynak ile karşılanmaktadır. 2007-2013 döne-mi için toplam ÇOP bütçesi 803 Milyon Avro olarak belirlenmiştir. ÇOP fonlarının dağıtımında ilk öncelik içme suyu ve atıksu altyapılarının yapımına yönelik projelere ayrılmıştır. Daha sonra ise entegre katı atık yönetimimin iyileştirilmesi ve teknik yardım projeleri-nin finansmanı sağlanmıştır. İçme suyu altyapı işleri kapsamında kullanılan finansman ile içme suyu arıtma tesisi, isale hattı ve dağıtım şebekesi, su depoları ve dezenfeksiyon sistemlerinin yapımı ve rehabilitasyo-

Page 40: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

38

nu ile birlikte otomasyon yazılımı, sistem kurulumu ve ekipman alımına yönelik projeler fonlanmaktadır. Atıksu altyapı çalışmaları kapsamında atıksu arıtma tesisi, kanalizasyon ve yağmursuyu şebekelerinin ya-pımı ve rehabilitasyonu ile birlikte dere ıslahı, ekip-man alımı, otomasyon yazılımı ve sistem kurulumu gerçekleştirilmektedir.

Entegre katı atık yönetim çalışmaları kapsamında ise düzenli depo sahası yapımı, eski vahşi depolama alanlarının ıslahı ile birlikte geri dönüşüm, tıbbi atık sterilizasyon, atık transfer istasyonları ve sızıntı suyu arıtma tesislerinin yapımı gerçekleştirilmektedir. Ayı-ca atık toplama araçları ve ekipmanlarının temin pro-jelerine de finansmanı sağlanmaktadır. Teknik yardım kapsamında ise belediyelerin, belediye birliklerinin, AB Yatırımları Dairesi Başkanlığı’nın ve diğer birimle-rin ve kurumların kapasitelerinin program kapsamın-daki projelerin hazırlanması, uygulama aşamasındaki projelerin inşaat kontrolörlüğü ve su projeleri kapsa-mındaki belediyelerde sular idaresi kurulması/iyileşti-rilmesi çalışmaları gerçekleştirilmektedir.

2007-2013 döneminde yaklaşık 13 milyon kişiye hiz-met verecek altyapı sistemlerinin projelendirilmesi, ihalesi ve inşaatı gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda 32 adet su yönetim projesi (785 Milyon Avro) ve 7 adet entegre katı atık yönetim projesi (160 Milyon avro) için toplamda 945 milyon Avro finansmanı kullanıl-mıştır. 2013 yılı sonu itibari ile IPA kapsamında 25 projenin finansman kararı alınmış ve 18 projenin uy-gulamasına başlanmıştır. 2014-2020 dönemini kapsayan dönem için aday/potansiyel aday ülke ayırımı olmadan fonlar bileşen bazlı değil, sektör odaklı bir yaklaşım esas alınarak dağıtılacaktır. Avrupa Komisyonu tarafından hazırla-nan ‘Ülke Strateji Belgesi’nin ilk taslağına göre, 2014-2020 döneminde Çevre ve İklim Değişikliği Sektörü için ayrılan AB katkısı 725 Milyon Avro’dur ve bunun yaklaşık % 25’inin iklim değişikliği ile mücadele konu-sunda harcanması öngörülmektedir. Ayrıca 23 adet su ve 15 adet katı atık olmak üzere, toplam yatırım tutarı yaklaşık 867 Milyon Avro olan 38 adet çevre altyapı projesinin hazırlık çalışmaları devam etmektedir. Ta-mamlanacak projelerle tahmini 7 Milyon kişiye hizmet verilmesi planlanmaktadır.

Page 41: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

39

Öncelikler ve Önlemler Öncelik: Kanalizasyon ve atıksu arıtma hizmetlerini yapma ve mevcut devam eden hizmetleri iyileştirme, verimli ve sürdürülebilir şekilde kanalizasyon ile atık-su projelerini geliştirmektir. Bu öncelikler için aşağı-daki hedefler ve önlemler dikkate alınmalıdır.

Hedefler: -2017 yılı sonuna kadar belediye sınırları içerisinde yaşayanların %85’ine atıksu hizmeti sağlamak, -2023 yılı sonuna kadar belediye sınırları içerisinde kanalizasyon ve atıksu arıtma hizmeti oranının %100 olmasını sağlamak, -Atıksu altyapı tesislerinin kurulması, bakımı, onarımı, işletilmesi, kapatılması ve izlenmesi, bu tesislerle il-gili olarak verilen tüm hizmetleri karşılayabilecek tam maliyet esaslı tarifelerin uygulanmasını sağlamak; -Sanayilerin atıksularını arıtmaları veya ön arıtmaları sonrası kentsel atıksu toplama sistemine vermelerini sağlamaktır.

Önlemler: -Alıcı ortam özellikleri ve çevre kirlenmesi dikkate alı-narak AAT proseslerini belirlemek ve gerekli ise mev-cut tesislerin proseslerini revize etmek, -Hedeflerin gerçekleştirmesi için gerekli finansmanın temin etmek, -Tam maliyet esaslı tarifleri uygulayanlara teşvik ver-mek, -Sanayilerden altyapı sistemlerini tamamlayanlara teşvik vermektir.

Ekonomik Göstergeler: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çevresel altyapı ile ilgili yatırımları desteklemekte ve çevre politikalarının etkin uygulanması amacıyla çevre katkı payları gibi ekonomik araçlar geliştirmektedir. Çevre katkı payları 2872 sayılı Çevre Kanunu ile dü-zenlenmiştir. Çevre Kanunu kapsamında alınan çevre katkı payı kaynakları şunlardır; ithalat katkı payları, Büyükşehir Belediyeleri atıksu uzaklaştırmalarından gelen katkı payı, çevre cezalarından gelen katkı payı, bağış ve hibeler ile faiz gelirleridir. Çevre katkı payları atıksu arıtımı, atık bertarafı ve katı

atık geri kazanım tesislerinin gözetim, fizibilite, etüt, proje ve inşaat işlerinin kredi veya yardım suretiyle desteklenmesinde, çevre eğitimi ve yayını ile çevre kirliliğinin giderilmesi için belediyelerce yapılan har-camalarda kullanılmaktadır. Bakanlık tarafından yerel yönetimlere çevre giderle-rinde kullanılmak üzere nakdi yardımlar da yapılmak-tadır. 2005 yılından Ocak 2012 tarihine kadar 2290 belediye ve birliklere toplam 575.068.817 TL yardım yapılmıştır. 2011 yılında toplam 235.000.000. TL çev-re katkı paylarından gelir elde edilmiş olup, bu mikta-rın 205.660.442 TL’lik kısmı ile belediyelere yardım yapılmıştır. Çevre katkı paylarının her yıl % 10 artacağı ön görüsü ile yıllık yardım miktarları da aynı ölçüde artırılmıştır. 2015 yılından 2023 yılına kadar yerel yönetimlere ya-pılması öngörülen yardım tutarının toplam (kümülatif olarak) 2.232.434.200 TL olması hedeflenmektedir. Atıksu arıtma tesisi enerji teşviki kapsamında mev-zuata uygun olarak çalıştırılan atıksu arıtma tesisleri-nin enerji giderlerinin yüzde ellisine kadar olan kısmı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından karşılanabil-mektedir. 2015 yılı itibariyle Elektrik Teşvikinden fay-dalanmak için Geri Ödeme Belgesi almış tesis sayısı 413’e ulaşmıştır. Yönetmelik kapsamında 2011 yılında 172 tesise 23 milyon TL, 2012 yılında 212 tesise 27 milyon TL, 2013 yılında 207 tesise 30,2 milyon TL ve 2014 yılında ise 225 tesise 30,4 milyon TL teşvik yar-dımı yapılmıştır.

Plan’a göre, Atıksu Sektöründe Gzft (Swot) Analizi şöyle:

GÜÇLÜ YÖNLER *Atıksu ile ilgili AB direktifleri tam uyumlu olarak iç mevzuata aktarılması. *Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda yapılan değişik-likle yeni Büyükşehir Belediyelerinin sayısı arttırılması Bakanlık ve büyükşehir belediyelerinde atıksu ile ilgili birimlerde çalışan teknik personel sayısı ve bilgi dü-zeyinin sürekli olarak artması.*Ulusal kaynaklar ve IPA fonlarıyla atıksu altyapı yatı-rımlarının artması.

Page 42: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

40

*Büyükşehir Belediyeleri’nin sayıları artırılması ile atıksu altyapı yatırımlarının tek bir elden ve daha güç-lü bütçe ile yapılabilme imkanına ulaşılması. *AB müktesebatındaki atıksu ile ilgili birçok direktifin aktarımın yapılmış olması.*AB ilerleme raporlarında yapılan yatırımlarla atıksu arıtım kapasitesinin artmasından olumlu gelişme ola-rak değerlendirilmesi.*Bakanlık, büyükşehir belediyeleri ve yerel yönetim-lerdeki personelin yabancı kurum ve meslektaşları ile teknik bilgi ve modern teknoloji uygulamalarına dair paylaşımlarının artması.*Atıksu yatırımlarına yönelik IPA fonlarının artarak devam etmesi

ZAYIF YÖNLER *Mevzuatın yerelde uygulanmasında sorunlar yaşan-

ması. *Yerel yönetimlerin kurumsal ve teknik kapasiteleri ile finansman kaynaklarının yetersiz olması.*Kurumsal ve teknik kapasiteleri yetersiz olan yerel yönetimlerin gerçekleştirdiği arıtma tesisi vd. altyapı yatırımlarının işletme performanslarının düşük olma-sı. *Atıksu arıtma sistemlerinde ulusal teknoloji ve ARGE katkısının düşük oranda olması. *Atıksu hizmet tarifelerinin tam maliyet esası ile tari-felere yansıtılamaması ve toplanan ücretlerin yalnızca su sektörü için kullanılamıyor olması.

FIRSATLAR *AB müktesebatındaki atıksu ile ilgili birçok direktifin aktarımın yapılmış olması. *AB ilerleme raporlarında yapılan yatırımlarla atıksu

Page 43: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

41

arıtım kapasitesinin artmasından olumlu gelişme ola-rak değerlendirilmesi.*Bakanlık, büyükşehir belediyeleri ve yerel yönetim-lerdeki personelin yabancı kurum ve meslektaşları ile teknik bilgi ve modern teknoloji uygulamalarına dair paylaşımlarının artması. *Atıksu yatırımlarına yönelik IPA fonlarının artarak devam etmesi.

TEHDİTLER *AB üyelik sürecinde yaşanabilecek belirsizlikler ne-deniyle ulusal mevzuatın uyumlaştırılması veya geliş-tirilmesinde yaşanabilecek yavaşlamalar.*Atıksu arıtma teknolojilerinde kısmi dışa bağımlılık.

Plan’ın sonunda yer alan “Değerlendirme ve Öneriler” ise şöyle:

“Yaşamın vazgeçilemez kaynaklarından biri sudur. Sular, içme ve kullanma ile endüstriyel amaç için kullanım sonrası kirlenmekte ve atıksu oluşturmak-tadır. Oluşan atıksuların canlı yaşamı ve çevre üze-rinde olumsuz etkilerinin en aza indirgenebilmesi için uygun arıtma prosesleri ile arıtılması gerekmektedir. Türkiye’de atıksuların toplanıp arıtılması için mevzua-tın yeterlidir. Ayrıca, çevre kirliliğinin önlenmesi Ana-yasa ile garanti altına alınmıştır. Su ve atıksu ile ilgili Türkiye’de yetkili olan çok sayıda bakanlık, kurum ve kuruluşlar bulunmaktadır. Su ve atıksu sektörünün sağlıklı işletimi ve denetimi için yetkili kurum ve kuru-luş sayısının asgariye indirilmesi önerilmektedir.

Atıksuların sağlıklı işletilmesi için yeterli insan gücü ve donanımlı bireyler Türkiye’de mevcuttur. Vatan-daşların bilinç seviyesinin artması da çevre kirliliğinin azaltılmasına ve dolaysıyla atıksuların arıtılması ihti-yacının ortaya konmasına katkı sağlamaktadır. Su ve atıksu sektöründe finansman sıkıntısı sebebiyle plan-lanan AAT ve kanalizasyon ile yağmur suyu kanalla-rının yapılmasında gecikmeler olmakta ve bu durum ilgili bölgede yaşayanların refah seviyesini düşürmek-tedir. Ayrıca, finans yetersizliği sebebiyle özellikle nü-fusu az olan ilçe belediyeleri ile belde belediyeleri AAT

sistemlerini sağlıklı işletmede sorunlar yaşamaktadır. Bu yerleşimlerin bulunduğu illerde Büyükşehir beledi-yelerine benzer şekilde Su ve Kanalizasyon İdare’leri şeklinde kuruluşların oluşturulması önerilmektedir. Böylece, nüfusu az olan yerleşimlerin atıksularının toplanması ve arıtılması konusunda yaşanan sorunlar kısmi olarak azaltılabilir.

2014 yılı verilerine göre Türkiye’de 597 adet AAT bu-lunmaktadır. Gerek AAT ve gerekse kanalizasyon ile yağmur suyu sistemleri konusunda sağlıklı veri en-vanterinin oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Çok sayıda kurum ve kuruluşun yetkili olması sebe-biyle verilere ulaşmada ülke çapında sorunlar yaşan-maktadır. Altyapı sistemleri ve ihtiyaçların daha sağ-lıklı tespiti için verilerin tek elde toplanması ve uzman kişiler tarafından değerlendirilmesi önerilmektedir. Böylece, sorunlara kısa sürede müdahale etme imkanı ortaya çıkmaktadır.

Türkiye’de 30 adet büyükşehir belediyesi, 957 ilçe ve 1394 adet belediye teşkilatı ve 279 adet OSB bu-lunmaktadır. 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun Geçici 4. maddesi gereği belediyeler tarafından kentsel atıksu-ların ve OSB’ler tarafından OSB kaynaklı atıksularının arıtılması gerekmektedir. Bazı OSB’lerin atıksuları kentsel atıksu karakterinde olduğu için arıtma tesisi kurmaksızın, sularını kentsel atıksulara vermektedir. Bazı OSB’lerde kentsel atıksu kanalına deşarj edilecek seviyeye kadar atıksularını arıttıktan sonra kentsel atıksu toplama kanalına vermektedir. Özellikle kentsel atıksu kanalının mevcut olmadığı bölgelerde, OSB ve sanayi kuruluşları atıksularını alıcı ortam özelliği ve Su Kirliliği ve Kontrollü Yönetmeliğine uygun şekilde arıtmalıdır.

2012/24 sayılı genelge ile 10.000 m3/gün ve üzerin-deki kapasiteli belediye ile sanayi suları online olarak izlenmektedir. Bu debi değerinin ilk aşamada 2.500 m3/gün değerine çekilmesi önerilmektedir. Böylece çevreyi kirletenlerin tespiti ve ilgililer hakkında işlem yapılması daha kolay olacaktır. 2.500 m3/gün kapasi-te, birçok yerleşim birimindeki kentsel atıksu arıtma

Page 44: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

42

tesisinin çalışmasını olumsuz etkileyebilecek seviye-dedir. İkinci aşamada da bu değerin 1.000 m3/gün seviyesine çekilmesi uygun olabilir. Böylece kirleten öder prensibi daha sağlıklı işletilebilir ve çevre korun-masına katkı sağlanabilir.

Atıksu oluşumunu azaltılması ve oluşan atıksula-rın tekrar geri kullanılabilirliği günümüzde dünyada önemli konu başlıklarını oluşturmaktadır. Su talebi her geçen gün artmakta ve fakat ulaşılabilir tatlı su kaynakları ise kirlenme sebebiyle gün geçtikçe azal-maktadır. Kısıtlı su kaynaklarının kirlenmesi ve suya olan ihtiyacın artması neticesinde sürdürülebilirlik ve doğal kaynakların kontrollü kullanımı, özellikle son yirmi yılda, tüm Dünya’da önem kazanmış ve alter-natif su kaynakları üstündeki çalışmalar artmıştır. Türkiye’de atıksuların yeniden kullanımı konusunda kısıtlı sayıda örnekler bulunmaktadır. Atıksuların geri kazanımı ve yeniden kullanımın yaygınlaştırılması için teşvikler verilebilir. Atıksuların yeniden kullanılma-sında en önemli alan tarımsal sulamadır. Türkiye’de kullanılan suların yaklaşık %72’si tarımsal sulama

amacıyla kullanılmaktadır.

Arıtılmış atıksular sulama amaçlı olarak kullanılarak geri kazanılan su miktarı artırılabilir ve tarımsal sa-halarda kullanılan temiz yer altı ve yer üstü su miktarı önemli oranda azaltılabilir. Mevzuatta sulama suyu için gereken kriterleri sağlayan arıtılmış atıksular su-lama amaçlı kullanılabilir. Arıtılmış atıksuyun kulla-nım ile tarımsal ürün çeşitliliği ve miktarı artırılarak ekonomik katkının arttırılması sağlanabilir. Sulamada, su kullanım uygulamalarının durumu da önem kazan-maktadır. Arıtılmış atıksuların kullanımı için mevcut su kullanım maliyetlerinden pahalı olmaması ile çev-resel ve sağlık açısından daha az riskli olması ve de uzun dönem kullanımına yönelik sürdürülebilir olması gerekmektedir. Arıtılmış suların sulama amaçlı olarak kullanılabileceği yerlerden bir tanesi de kent içerisin-deki yeşil alanlardır. Öncelikle insan temasının kısıtlı olduğu yada olmadığı yol kenarlarındaki yeşil alanlar olmak üzere ileri arıtma ve dezenfeksiyondan geçiril-miş sular şehir içindeki parklardaki bitki ve ağaçların sulamasında da kullanılabilir. Arıtılmış atıksuların bir

Page 45: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

43

diğer sulama imkanı da golf sahalarının sulanması olabilir. Böylelikle hem geri kazanılan atıksu miktarı artırılabilir hemde yerli ve yabancı turistlerin golf oy-nayabileceği imkanlar artırılmış olur.

Tarımsal alanlarda kullanılacak arıtılmış atıksu alt yapı sistemleri mevcut sulama sistemleri ile kolayca adapte olabilmeli ve en düşük maliyeti gerektirmelidir. Arıtılmış atıksu depolama sistemleri hesaplanırken bölgenin tarımsal ürünlerinin çeşitliliği ve su ihtiyacı ile hasat miktarı ve iklim koşulları dikkate alınmalı-dır. İklim koşullarında sadece ortalama değerleri değil özellikle maksimum sıcaklık ve buharlaşma değerleri hesaplara dahil edilmelidir. Ayrıca sulama yapılacak tarım alanlarının özellikleri ve arıtılmış suyun bileşeni de önemlidir. Arıtılmış su içerisindeki nutrient ve tuz-luluk bileşenlerinin tarım sahalarda uzun dönemli su-lama sırasında birikiminin yol açacağı etkiler dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.

Türkiye’nin yüzölçümü 78 milyon hektar (783.577 km²) olup, tarım arazileri bu alanın yaklaşık üçte biri yani 28 milyon hektar mertebesindedir. DSİ tarafından yapılan çalışmalara göre ekonomik olarak sulanabile-cek 8,5 milyon hektar alanın 2011 yılı sonu itibari ile toplam 5,61 milyon hektarı sulamaya açılmıştır…

Yağışın fazla olduğu Rize gibi iller deniz kıyısında ve yağışın biriktirilme alanlarının pek fazla olmadığı yerleşimlerdir. Tarımsal faaliyetin fazla olduğu Tekir-dağ civarı da deniz kıyısındadır ve bazı yamaç alan-lara yağan yağışlar doğrudan denize ulaşmaktadır. Türkiye’nin tahıl ambarı olarak kabul edilen İçanado-lu bölgesinde ise yağışlar deniz kıyısındaki şehirlere göre oldukça azdır. Konya, Ankara, Aksaray, Kayseri ve benzeri yerleşimlerde atıksuların özellikle yaz ay-larında uygun bir arıtma sonrası tarımsal sulamada kullanılması önerilmektedir. Tarım alanlarının fazla ol-duğu yerleşimlerde atıksular arıtılarak göl, gölet veya baraj yapılarında biriktirilebilir. Böylece, atıksuların arıtılması ile maddi karşılığı olan ürünlerin yetiştiril-mesi söz konusu olacaktır.Arıtılmış sularının bir başka değerlendirme şeklide ye-

raltı suyuna beslenerek daha sonra talebin fazla oldu-ğu zamanlarda veya kuraklık dönemlerinde şehirlerin içme suyu ihtiyacının karşılanması veya tarım arazile-rinin sulanmasında kullanılmasıdır. Böylece hem yeni-den kullanılan atıksı miktarı artırılırken ileride ihtiyaç duyulacak sular kolayca ve düşük maliyetle depolan-ması gerçekleştirilmiş olur. Yer altı suyu beslemesi iyi derecede geçirgenliğe sahip zemin üzerine inşa edilen infiltrasyon kuyuları vasıtasıyla gerçekleştirilir. Bu tür uygulama için en uygun zemin türü kumlu toprak bakımından zengin olanlardır. Yeraltı suyu beslemesi sırasında atıksular zeminden süzülürken organik mad-de, patojen ve nütrient giderimleri de gerçekleşerek ileri arıtma gerçekleşmiş ve su kalitesinde iyileşme sağlanmış olur. Arıtılmış atıksu ile beslenen yeraltı suları daha sonra kuyular vasıtasıyla çekilerek kulla-nılabilir. Sistemin istenen performansta çalışabilmesi için infiltrasyon havuzlarının süzülmenin gerçekleş-tirildiği zeminin havasız kalmasına yol açmayacak özellikte olması ve infiltrasyon hızının uygun aralıkta seçilmesi gerekir.

Yeraltı suyu beslenmesinde tıkanma ile zemin geçir-genliğinin azalması, yeraltı suyuna patojen karışımı ve yeraltı suyu kalitesinin bozulması gibi sorunlarla karşılaşılmaması için çok iyi planlama yapılması ve uygulama sırasında periyodik kontroller gerçekleşti-rilmelidir. Zemin tıkanmasının önlenmesi için besleme suyunun askıda katı madde muhtevasının düşük olma-sı gerekmektedir. Bununla birlikte atıksuların zemin-den süzülmesi sırasında patojen, organik madde ve THM giderimi ile su kalitesinde artışta olabilmektedir. Kıyı alanlarındaki yer altı suyu fazla miktarda çekilme-si durumunda deniz suları ile hidrolojik bağlantısı olan yerlerde tuzlu suların yeraltı suyuna karışma ihtimali artmaktadır. Yüksek tuzluluğa sahip suların içme suyu olarak kullanma potansiyeli ortadan kalkarken sula-mada kullanılması ile de tarım alanlarının veriminin azalmasına yol açabilir. Böyle bölgelerde yapılabilecek en önemli çalışma yeraltı suyunun arıtılmış atıksu ile beslenmesi ile deniz suyunun karışımının önlenmesi olabilir.”

Page 46: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYON

44

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

Yeni Asır Gazetesi’nin Aralık 2015 tarihli ve “Uşak geri dönüşümle 1 milyar dolar kazanıyor” başlıklı ha-beri şöyle: “Kentte 20 bin kişinin istihdam edildiği geri dönüşüm sektöründe 120 ton pet şişe ve 900 ton tekstil atığı elyafa dönüşüyor. 150 fabrikada ise 360 bin ton pamuk üretiliyor. Sektör temsilcileri ‘geri dönüşüm’ için devletten özel teşvik bekliyor. Tekstil, deri, seramik ve gıdanın yanında ayrı bir sektör haline gelen Uşak’taki geri dönüşüm sayesinde doğaya za-rar veren atıklar hammadde olarak yeniden kullanıma sunuluyor.

Pet şişe, tekstil telefleri ve kullanılmış araç lastikleri işlenerek ekonomiye kazandırılırken devlet, atıkları bertaraf etme derdinden de büyük ölçüde kurtuluyor. Tekstil atıklarından elde edilen hammaddeler diğer bölgelerdeki sanayi tesislerine ve yurtdışına satılıyor. İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerden günde 60’a yakın kamyonla taşınan atıklar sadece Uşak’ta işleniyor. Sektör, konfeksiyon atıklarını otomotiv,

tekstil ve mobilya sektörlerine kazandırıyor. Kentin geri dönüşümden 1 milyar dolar katma değer sağla-dığı ifade ediliyor.

Yan kollarıyla birlikte yaklaşık 20 bin kişinin istihdam edildiği geri dönüşüm sektörü, kent ekonomisine güç veriyor. 120 ton pet şişe ve 900 ton tekstil atağı işle-nip elyafa dönüşüyor. Tekstil atıklarından 150 fabri-kada 360 bin ton pamuk üretiliyor. Bir kısmı satılıyor ve günlük 500 tonu iplik haline getirilerek yurtiçi ve yurtdışındaki pazarlara satılıyor. Ayrıca günde 20 ton otomobil lastiğinden 15 ton kauçuk ve 5 ton çelik elde ediliyor.

Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Arif Öztan, geri dönüşüm sayesinde yıllık 1 milyar dolar katma değer sağlandığını, bu sektörün hükümetten destek alması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin pamuk ithalat eder konuma geldiğini söyleyen Öztan, ‘Ülkemizde yıllık 1 milyon 500 bin ton civarında pamuk üretimi vardı.

GERİ DÖNÜŞÜM İLE HEM PARA KAZANILIYOR HEM ÇEVRE!

Page 47: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

45

Bu rakamla dünyanın 2’nci büyük pamuk üreticisiydik ama artan maliyetler üretimi geriletiyor. Devlet des-teği en az 1 liraya çıkarmalı. Şu anda 1 kilo pamuğun maliyeti 3 dolar. Çiftçi ürettiği pamuğun kilosunu 2.5 dolara mal ederek üretebiliyor. Devlet bu desteği 46 kuruştan en az 1 liraya çıkarırsa çiftçi zarar etmeden pamuk üretimini gerçekleştirebilir’ dedi. Uşak’a özel teşvik verilmesi gerektiğini savunan Öztan, geri dönüşüm sektöründe 150 fabrikanın ça-lıştığını, 20 bin kişinin istihdam edildiğini söyledi. Öztan, ‘Bunlar kent ekonomisi için azımsanmayacak rakamlar. Üretimimizi 360 bin ton pamuk iplik olarak nitelendirdiğimizde 1 milyar dolar katma değer sağ-lanıyor. Bu rakam ana mamule geçtiğinde, yani vitrin malı dediğimiz kazak, gömlek, pantolon gibi ürüne dönüştüğünde 5-7 milyar dolarlık katma değer sağ-lıyor. Bu yüzden devletimizin enerji desteği, elektriği yüzde 50 düşük vermesi ve SGK’nın işveren payının devlet tarafından ödenmesi gibi destekler sağlaması-nı bekliyoruz’ diye konuştu.”Yukarıdaki haber, Geri Dönüşüm’ün daha çok parasal yanına değiniyor gibi. Şimdi de, daha çevreci yanına bakalım.1989 yılından beri plastik sektörünün çatı örgütü olan Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eği-tim Vakfı-PAGEV’in Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi olan PAGÇEV sitesinde yer alan veriler şöyle:“Atık Yönetim Piramidi üst basamaktan alt basamak-lara doğru değerlendirilir. Yani ilk aşama atığın oluş-masının önlenmesi, eğer bu sağlanamıyorsa atığın Minimizasyonu, diğer bir deyişle atığın en aza indiril-mesi amaçlanır. Daha sonra atığın Yeniden kullanımı eğer bu da mümkün olmuyorsa önce geri dönüşüm ve sonra enerji geri kazanımı amaçlanır. Bu uygula-nan yöntemlerden sonra elimizde kalan atığa yada bu yöntemleri uygulayamadığımız atığa yapılacak en son işlem bertaraftır (Düzenli Depolama, yakma gibi).

TANIMLAR: Yeniden kullanım: Ambalajın kendi yaşam döngüsü içinde tekrar kullanımının imkânsız olacağı zamana kadar, toplama ve temizleme dışında hiçbir işleme tabi tutulmadan yeniden doldurularak veya aynı şekli ile aynı amaç için kullanım ömrünü tamamlayıncaya

kadar kullanılmasıdır.

Geri dönüşüm: Kullanım sonrası atık malzemelerin çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemler ile hammadde ola-rak tekrar imalat süreçlerine kazandırılmasıdır. Enerji geri kazanımı: Yanabilir özellikte (belirli bir kalorifik değere sahip) olan atıkların, ısı ve elektrik enerjisi elde etmek amacıyla tek başına ya da diğer atıklarla birlikte özel dizayn edilmiş tesislerde yakıl-ması işlemidir. Kompost: (Organik Geri Dönüşüm) Kompostlaştırma, organik maddelerin kontrollü koşullar altında biyolo-jik olarak ayrıştırılmasıdır. Kompostlama işleminde bazı organik maddeler CO2 ve suyla parçalanır. Bu işlem yaklaşık 60-65 0C’de ve %80-90 civarında nem içeren özel tasarlanmış bölümlerde gerçekleşir. İşlem sonrasında atık koyu renkli, humus benzeri bir yapı-ya sahip zengin bir toprak türüne benzer. Böylelikle kompostlanabilir atıklar bu metot ile enerji kaynağı olarak gübre yerine kullanabilmektedir. Geri dönüşüm: Yeniden değerlendirilme imkanı olan atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerden geçirilerek ikincil hammaddeye dönüştürülerek tek-rar üretim sürecine dahil edilmesine geri dönüşüm denir. Diğer bir tanımlamayla herhangi bir şekilde kullanılarak kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzemelerin çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandı-rılması olarak tanımlanabilir. Geri dönüşümde amaç; kaynakların lüzumsuz kulla-nılmasını önlemek ve atıkların kaynağında ayrıştırıl-ması ile birlikte atık çöp miktarının azaltılması olarak düşünülmelidir. Demir, çelik, bakır, kurşun, kağıt, plastik, kauçuk, cam, elektronik atıklar gibi maddele-rin geri dönüşüm ve tekrar kullanılması, tabii kaynak-ların tükenmesini önleyecektir. Bu durum; ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ithal edilen hurda malzemeye ödenen döviz miktarını da azaltacak, kul-lanılan enerjiden büyük ölçüde tasarruf sağlayacak-tır. Örneğin kullanılmış kağıdın tekrar kağıt imalatın-da kullanılması hava kirliliğini %74-94, su kirliliğini %35, su kullanımını %45 azalttığı ve bir ton atık ka-ğıdın kağıt hamuruna katılmasıyla 8 ağacın kesilmesi önlenebilmektedir

Page 48: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

46

Geri dönüşüm ile elde edilen malzemede endüstriyel işlem sayısı azaldığı için enerji tasarrufu sağlanır. Metal içecek kutularının geri dönüşüm işlemlerinde metal doğrudan eritilerek yeni ürün haline dönüştürü-lür. Böylelikle hem üretim için kullanılan maden cev-herine hem de madenin saflaştırması için uygulanan işlemlere gerek duyulmaz. Bu şekilde bir alüminyum kutunun geri dönüşümünden % 96 oranında enerji tasarrufu sağlanabilir. Benzer şekilde katı atıklarda ayrılan kâğıdın yeniden işleme sokulması için gerekli olan enerji normal işlemler için gerekli olanın % 50’si kadardır. Aynı şekilde cam ve plastik atıkların da geri dönüşümünden önemli oranda enerji tasarrufu sağ-lanabilir. Geri dönüşüm uzun vadede verimli bir ekonomik yatı-rımdır. Hammaddenin azalması ve doğal kaynakların hızla tükenmesi sonucunda ekonomik problemler or-taya çıkabilecek ve işte bu noktada geri dönüşüm eko-nomi üzerinde olumlu yapacaktır. Yeni iş imkânları sağlayacak ve gelecek kuşaklara doğal kaynaklardan yararlanma olanağı sağlayacaktır. Diğer yandan, yukarıda bahsedildiği gibi geri dönü-

şümün amaçlarından biride bertaraf edilecek katı atık miktarlarının azaltılması nedeni ile çevre kirliliğinin önemli ölçüde önlenmesi de sağlanacaktır. Özellikle katı atıkları düzenli bir şekilde bertaraf edebilmek için yeterli alan bulunmayan ülkeler için katı atık miktarı-nın ve hacminin azalması büyük bir avantajdır. Geri dönüştürülebilir nitelikteki bu atıklar normal çöple karıştığında bu malzemelerden üretilen ikincil malzemeler çok daha düşük nitelikte olmakta ve te-mizlik işlemlerinde sorunlar olabilmektedir. Bu yüz-den geri dönüşüm işleminin en önemli basamağını kaynakta ayırma ve ayrı toplama oluşturmaktadır.

GERİ DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMİ 1.Doğal kaynaklarımızın korunmasını sağlar. 2.Enerji tasarrufu sağlamamıza yardım eder. 3.Atık miktarını azaltarak çöp işlemlerinde kolaylık sağlar. 4.Geri dönüşüm geleceğe ve ekonomiye yatırım yap-mamıza yardımcı olur.

Geri Dönüşebilen Maddeler

Page 49: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

47

Demir • Çelik • Bakır • Alüminyum • Kurşun • Piller • Kağıt • Plastik • Kauçuk • Cam • Motor yağları • Atık yağlar • Akümülatörler • Araç lastikleri • Beton • Röntgen filmleri • Elektronik atıklar • Organik atıklar Geri dönüşüm metotları: Geri dönüştürme metotları her malzeme için farklılık göstermektedir.Alüminyum: Atık alüminyum küçük parçacıklar halin-de doğranır. Daha sonra bu parçalar büyük ocaklarda eritilerek, dökme alüminyum üretilir. Bu sayede atık alüminyum, saf alüminyum ile neredeyse aynı hale gelir ve üretimde kullanılabilir.

Alüminyumun geri kazanımıyla; • Enerji tüketiminde azalma % 95, hava kirliliğinde azalma % 90, su kirliliğinde azalma % 97, baca gazı kirletici emisyonunda azalma % 99 oranında olur ve boksit cevherinde korunmuş olur. • Bir kilogram alüminyum kutu geri kazanıldığında; 8 kg boksit madeni, 4 kg kimyasal madde, 14 kW/sa elektrik enerjisi kullanımı korunmuş olur. • On adet alüminyum içecek kutusu geri kazanıldığın-da, 100 kW/sa bir lambanın 35 saatte veya bir TV’ nin 30 saatte harcadığı elektrik enerjisi korunmuş olur. • Bir ton kullanılmış alüminyumdan alüminyum üre-tilirse; 1300 kg boksit bakiyesi, 15000 litre soğutma suyu, 860 litre prosesin suyu, 2000 kg CO2 ve 11 kg SO2 emisyonu daha az oluşur.

Metal: Evsel atıklardan ayrı olarak toplanan metal ambalaj atıkları ilk önce toplama ayırma tesislerin-de malzemeye göre ayrılır. Burada büyük mıknatıs sistemleri yardımı ile yığın içersindeki alüminyum, çelik v.b. gibi malzemeleri birbirinden ayrılır. Top-lanan ambalaj atıkları taşıma ve depolama kolaylığı bakımından preslenir. Böylelikle hacim küçültülür. Bu işlem sonucunda metal ambalajlar işlenecekleri tesi-se getirilirler. Burada ilk önce fiziksel öğütme işlemi yapılır. Öğütülme işleminin ardından yüksek dereceli fırınlarda eriyik hale getirilir. Eriyik kalıba dökülerek metal bloklar oluşturulur. Oluşturulan bu metal blok-lar preslenerek istenilen kalınlığa getirilir. Aerosol, içecek kutusu, boya tenekesi gibi her türlü ambala-ja uygun biçimlendirmeden sonra doluma hazır hale gelir.

Kağıt: Kağıt öncelikle kağıt çamurunun hazırlanma-sı için, su içerisinde liflerine ayrılır. Eğer gerekirse içinde lif olmayan yabancı maddeler için temizleme işlemine tutulur. Mürekkep ayırıcı olarak, sodyum hidroksit veya sodyum karbonat kullanılır. Daha son-ra hazır olan kağıt lifleri, geri dönüşmüş kağıt üreti-minde kullanılır. Atık kağıt sürekli olarak geri kaza-nılamaz. Her geri kazanımda, liflerin boyu kısalır ve liflerin yapışması için yardımcı maddeler ilave edil-meden yeni kağıt üretilemez. 1 ton kullanılmış kağıt geri dönüştürüldüğü zaman; • Sera gazı olan karbon dioksitin havadan 12400 m3 bertaraf edilebilir. • 12400 m3 oksijen gazının üretilmeye devam etmesi, • 34 kişinin oksijen ihtiyacını sağlayan 17 yetişkin ağacın korunması, • Ayda 3 ailenin tükettiği 32 m3 su tasarrufu, • Kış aylarında ısınma amacı ile iki ailenin tüketeceği 1750 litre fuel-oil tasarrufu,-2,4 m3 çöp depolama alanından tasarruf,• 20 ailenin bir ay süreyle tüketeceği 4100 kW/sa elektrik enerjisinden tasarruf edilebilmesi mümkün-dür.

Plastik: Plastik atıklar öncelikle cinslerine göre ay-rılarak geri dönüşüm işlemine tabi tutulur. Cinsleri-ne göre ayrılan geri dönüşebilir plastik atıklar, kırma makinelerinde kırılıp küçük parçalara ayrılır. İşletme-ler bu parçaları direkt olarak belli oranlarda, orijinal hammadde ile karıştırarak üretim işleminde kullana-bildiği gibi; tekrar eritip katkı maddeleri katarak ikinci sınıf hammadde olarak da kullanabilir. Kullanılmış plastikler geri kazanılıp tekrar üretime sokulduğunda yeni montlar, endüstriyel fiberler, iş şapkası, bakkal arabası sapları, okul ve işyeri parça-ları, golf ve tenis malzemeleri, bahçe mobilyası köşe taşları, çöp toplama kutuları, saksı, bank, oto yedek parçaları, su metre kutusu, kovalar, halı malzemesi ve dren boruları gibi yeni plastik ürünleri elde etmek mümkündür. Sadece PET geri dönüşümünden şu ürünler elde edi-lir; halı tabanları, uyku torbaları, giysilerdeki yalıtım maddesi, oto parçaları, boya fırçaları, can kurtarma yastıkları, torbalar, posta kutuları, piknik masaları,

Page 50: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 51: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 52: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

50

çitler, yürüyüş botları, çift bölmeli kovalar, laser to-ner kartuşu, kayışlar ve geotekstiller…

Plastik Geri Dönüşümü ile; • 1050 adet geri dönüştürülmüş plastik tepsiden 6 kişilik bir oturma grubu yapılabilir, • 2,5 litrelik bir plastik şişe geri kazanılıp üretimde kullanılırsa 6 saatlik 60 watt’lık elektrik enerjisini ta-sarruf edilebilir. • 25 adet 2 litrelik içecek şişesi geri kazanılsa bu maddeden bir plastik süveter elde edebilirsiniz. • 25 kullanılmış plastik şişeden bir ceket üretilebilir. • 35 adet 2,5 litrelik kullanılmış PET şişesinden bir uyku tulumu yapılabilir. Cam: Camın bileşimine giren üç grup madde vardır. Bunlar cam haline gelebilen oksitler, eriticiler ve stabilizatörler denilen maddelerdir. Şişe, kavanoz, cam bardak, vazo ve diğer cam atıklar toplama ku-tularında veya atığın oluştuğu yerlerde ayrı toplanır ve bu atıklar renklerine göre ayrılarak geri dönüşüm tesislerine verilir. Burada atık ve katkı maddelerinden ayrılır. Cam maddeler kırılır ve hammadde karışımına karıştırılarak eritme ocaklarına dökülür. Kırılan cam, beton katkısı ve camasfalt olarak da kullanılmaktadır. Camasfalta %30 civarında geri dönüşmüş cam katıl-

maktadır. Kullandığımız her üç cam ambalajdan en az biri, geri kazanılan camdan yapılmıştır. Cam ambalaj üretimin-de atık cam şişe ve kavanozlar kullanılır. Diğer cam çeşitleri, içerdikleri hammaddenin farklı olması nede-niyle bu işleme dâhil edilmez. Bir cam şişenin geri dönüşümü neticesinde tasarruf edilen enerji;100 watt’lık bir ampulün 1 saatte, Bir bilgisayarın 25 dakikada, Bir televizyonun 20 dakika-da, Bir çamaşır makinesinin 10 dakikada kullandığı enerjiye denktir.

Camın Geri dönüşümünün faydaları • Enerji tüketiminde azalma %25 • Hava Kirliliğinde azalma %20 • Maden atığında azalma %80 • Su Tüketiminde azalma %50 • Korunan doğal kaynaklar: kum, soda, kireç Kompozit: Toplanan kompozit ambalajlar birçok mal-zemenin birlikte kullanılmasıyla elde edildiği için geri dönüşüm prosesi de kompleks aşamalardan oluşur. Öğütme ve ayrıştırma işlemlerinden sonra kâğıt ve alüminyum/polietilen kısım birbirinden ayrılır. Geri kazanılan kâğıt bir nevi kâğıt geri dönüşüm işlem-lerinden geçirilerek, kâğıt mendil, tuvalet kâğıdı ve

Page 53: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

51

oluklu mukavva gibi ürünlerin üretiminde kullanıla-bilir. Kâğıt kısmı ayrıldıktan sonra geri kalan kısım (Alüminyum ve Polietilen/veya başka bir malzeme) çimento fabrikalarında kalorifik değerleri yüksek ol-duğu için ilave yakıt olarak kullanılabilir. Yine aynı şekilde enerji amaçlı yakarak geri kazanılabilir. Bir diğer uygulama da ülkemizde yekpan adıyla üretilen ürünlerdir. Kompozit ambalajlar kırpılıp öğütüldükten sonra preslerde sıkıştırılarak sunta benzeri bir malze-me üretilir. Oluşan ürün bahçe mobilyası yapımında kullanılabilecek derecede suya ve neme dayanıklı bir malzemedir.”Geri Dönüşüm’ün bu hem kazançlı hem de çevreci karakteri, sektörler bazında da giderek daha çok ilgi çekiyor.Örneğin, Anadolu Ajansı’nın Mayıs 2016 tarihli ha-berin başlığı “Türk Gemi Geri Dönüşüm sektörü, AB yolunda”Habere göre, Türk Gemi Geri Dönüşüm Sanayicile-ri, Avrupa Birliği (AB) müktesebatının 2013’te ya-yımladığı ‘Gemi Geri Dönüşüm’ standartlarına uyum sağlamak ve AB’nin kalıcı listesine girmek için AB yetkilileri ile toplantı yaptığı bildirilmiş. Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (GEMİSANDER) tara-fından yapılan yazılı açıklamada, Gemi Geri Dönüşüm Standartları anlamında AB’nin kalıcı listesine girmek adına uzun süredir çalışmalarını sürdüren sektörün, AB yetkilileriyle iki gün süren toplantıda bir araya gel-diği belirtilmiş.

Avrupa Komisyonu ile GEMİSANDER iş birliğinde dü-zenlenen “Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliği ve Avrupa Listesi” konulu toplantıda AB yetkilileriyle bir araya gelen sektör temsilcilerinin, kalıcı listeye girme nok-tasında hazırlıklarını bir kez daha gözden geçirme imkanı bulurken, başvuru sürecinde izlenecek süreç hakkında da bilgilendirildikleri ifade edilmiş. İzmir’in Aliağa İlçesi’nde gerçekleştirilen toplantıda, bölgede faaliyet gösteren 22 firma yetkilisinin hazır bulunnuş. Toplantıda konuşan GEMİSANDER Başkanı Adem Şimşek, AB standartlarını önemsediklerini söylemiş. Türkiye’nin dünya genelinde Avrupa Birliği listesine girmeyi en çok hak eden ülke olduğunu vurgulayan Şimşek, dünya genelinde gemilerin güvenli ve çevre-

ye duyarlı geri dönüşümü için hazırlanan Hong Kong Sözleşmesi’ne ilk imza atan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatmış.

Gemi Geri Dönüşüm Tesisleri’nde çevre ve işçi sağlı-ğına yönelik yatırımlara dikkati çeken Şimşek, “Çevre, sağlık ve güvenlik alanında yaptığımız yatırımlar ile AB standartlarında hizmet veren tek ülkeyiz. Şimdi de Avrupa Birliği listesine adımızı yazdırmak sure-tiyle yaptığımız yatırımları taçlandırmak istiyoruz. Bu konuda sektörü temsil noktasında olan bir yönetici olarak bugüne kadar üzerime düşen görevi yerine getirdiğimiz gibi sürecin en yakın ve ısrarlı takipçisi olmaya devam edeceğiz” ifadesini kullanmış.Şimşek, Türkiye’de faaliyet gösteren 22 firmanın da Avrupa Birliği listesine gireceğine inandığını vurgu-lamış.Toplantıya katılan AB yetkilileri de Türkiye’nin baş-vuru sürecinde dikkat etmesi gereken konuları sektör temsilcilerine anlatmış. Türk sanayicilerin sorularını da yanıtlayan AB yetkilileri, Avrupa Birliği yönetme-liğinin 2009 yılında kabul edilen Hong Kong Konvan-siyonu ile ortak noktalara sahip olduğunu ancak AB yönetmeliğinin güncellik açısından daha kapsamlı olduğunu kaydetmiş. Türk Gemi Geri Dönüşüm sektörünün AB listesine gir-mesi halinde Türkiye’ye büyük avantaj sağlayacağına işaret eden yetkililer, AB bayraklı gemilerin Türkiye

Page 54: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

52

haricinde başka bir ülkede sökülemeyeceğini açıklamış. Bayrak değiştirmek suretiyle yönetmeliğin baypas edile-bileceği gerçeğini de kabul eden yetkililer, bu sorunun çözümü noktasında arayış içinde olduklarını ancak yö-netmeliğin her ne kadar hukuksal bağlayıcı maddelere sahip olsa da listede yer almanın gönüllük esasına bağlı olduğuna dikkati çekmiş.

Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan ya-pan GEMİSANDER Atık Yönetim Sorumlusu Ersin Çevi-ker de Türk Gemi Geri Dönüşüm sektörünün 2000’li yıl-lardan bugüne AB Yönetmeliğine uyum sağlamak adına büyük bir çaba içerisinde olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetmiş: “Diğer Gemi Geri Dönüşüm ülkelerine göre çok daha avantajlıyız. Bizim tek dezavantajımız kapasite-miz. Yani biraz önce içeride ifade ettiler. 2,5 milyon ton çelik ağırlığında AB bayraklı gemiden bahsedildi. Bizim kapasitemiz 1 milyon ton civarında olduğu takdirde, tabii ki bu kapasiteyi bizim tek başımıza geri dönüştürmemiz mümkün gözükmüyor. Bu yüzden kapasitemizi arttırma-lıyız.” AB listesine girmek için müracaatların 1 Temmuz 2016 tarihinde sona ereceğini belirten Çeviker, son hazırlıkla-rını yaptıklarını, Türkiye’de faaliyet gösteren 22 firmanın da AB Geri Dönüşüm Listesinde yer alması için çalıştık-larını sözlerine eklemiş.İkinci örneği ise, yine Dünya Gazetesi’nin Ağustos 2015 tarihli ve “Arçelik’ten sektörün ilk geri dönüşüm tesisi” başlıklı haberi aktarmış olalım. Haber şöyle:

“Arçelik’in beyaz eşya ve küçük ev aletlerini ekonomiye yeniden kazandırdığı geri dönüşüm tesislerinin kurul-duklarından bu yana geçen 6 aydaki performansı 3 rüz-gar türbinin ürettiği elektriğe denk geliyor.Arçelik tarafından kurulan Türkiye’nin uluslararası stan-dartlara uygun, sektörün ilk geri dönüşüm tesisleri Es-kişehir ve Bolu’da faaliyetlerine başladı. Arçelik AŞ’den yapılan açıklamada, ‘Türkiye’nin lideri ve Avrupa’nın 3. büyük beyaz eşya şirketi olan ve yıllardır doğanın ve eko-lojik sistemin korunmasına katkı sağlayan projeler yürü-ten Arçelik, Eskişehir ve Bolu’da kurduğu geri dönüşüm tesislerinde, atık elektrikli ve elektronik eşyaları (AEEE) yeniden doğaya kazandırıyor’ denildi. Arçelik, 2014 yılında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Avrupa Birliği’nin ilgili direktif ve Resmi Gazete’de ya-yımladığı yönetmelik kapsamında Bolu ve Eskişehir’de kurduğu geri dönüşüm tesisleriyle sektöründe ürün ya-şam döngüsü boyunca çevresel etkileri en aza indiren ilk şirket olma özelliğini taşıyor. Eskişehir’de 2 bin metrekarelik kapalı alanda uluslarara-sı Geri Dönüşüm Tesisi standardına (EN 50574) ve AEEE Yönetmeliği’ne uygun olarak kurulan tesiste; buzdolabı, soğutucular ve iklimlendirme cihazları geri dönüştürülü-yor. Bu tesis eski buzdolaplarında var olan, ozon taba-kasına zararlı CFC’li (klorofl orokarbon) gazları da kapalı sistemle toplayabilen, Türkiye’deki ilk geri dönüşüm te-sisi olma özelliği taşıyor. Bolu’da 2 bin 160 metrekare kapalı alanda kurulan diğer geri dönüşüm tesisinde ise buzdolabı hariç diğer büyük beyaz eşyalar ve küçük ev

Page 55: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYON

aletlerinin geri dönüşümü gerçekleştiriliyor. Tesisler faaliyete başladıkları günden bugüne kadar geçen süreçte yaklaşık 100 bin adet ürünün geri dönüşümü ta-mamlandı. Bu işlemlerle, yüksek enerji tüketen eski ürün-lerin şebekeden elektrik tüketmesinin de önüne geçilmesi ile toplamda 21,5 GWh/yıl enerji tasarrufu elde edildi. Bu kazancın büyük kısmı geri dönüştürülen buzdolaplarından geldi. Elde edilen sonuçlarla 57 bin 400 adet A+ enerji sınıfı buzdolabının bir yıllık elektrik tüketimi kadar ülke ekonomisine katkı sağlanmış oldu. Açıklamada, ‘İki tesisin 6 aylık fiili performansına göre 21,5 GWh kazanç 8,6 MW gücünde bir rüzgar santrali-nin yıllık enerji üretimine eşdeğerdir, bu da ortalama 3 adet rüzgar türbinine denk gelmektedir. Geri dönüşüm süreci ile birlikte pazarda ikinci el, kontrolsüz piyasaya sürülmüş, piyasaya sürenin belli olmadığı ve risk içeren ürünlerin de satışı engelleniyor ve böylelikle tüketicilerin güvenilir olmayan ürün kullanımının da önüne geçiliyor. Kayıtlı bir şekilde yapılan geri dönüşüm faaliyetleri ile geri dönüşüm sonrasında oluşan demir, bakır, alüminyum ve plastiklerin de ikincil hammadde olarak ekonomiye kazan-dırılması sağlanıyor’ ifadelerine yer verildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Arçelik AŞ Sürdürü-lebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı, tesis-lerde işlenen ürünlerden elde edilen malzemelerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan çevre izin ve lisans almış fir-malara gönderilerek geri kazanıldığını belirterek,‘Böylece bu malzemeler, Avrupa Birliği içinde son dönemde gün-demde olan özkaynak verimliliği kavramına uygun olarak yeniden değerlendirilerek ekonomiye kazandırılmaktadır’ ifadesini kullandı. Özkadı, şunları kaydetti: ‘Özellikle çok eski buzdolapları, yüksek enerji tüketimi nedeniyle ül-kemizin elektrik şebekesine yük oluşturmaktadır. Kul-lanılmış ürünlerin yönetmelik kapsamında toplanıp, geri dönüştürülmesiyle ülkemizin enerji verimliliğine de önemli bir katkımız oluyor. Atık elektrikli ve elekt-ronik eşyalarda bulunan, ozon tabakasına zarar veren ve sera etkisine katkı potansiyeli 15’in üzerinde olan zararlı gazları tesiste toplayarak bertaraf edilmesi için çevre izin ve lisanslı tesislere gönderiyoruz. Bu zararlı gazların atmosfere salınmasını engelleyerek, ozon ta-bakasına vereceği zararı önlüyor ve çevrenin korunma-sına katkı sağlıyoruz.’”

Page 56: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYON

54

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

Yaşlı ve saygıdeğer binada yeni teknoloji. Alman-ya, Konstanz’da bulunan Konstanz Su İşlerinde eski otomasyon teknolojisi Beckhoff kontrol bileşenleriy-le değiştirildi. Yeni, tam otomatik kontrol sistemi temel işlevlerinin ötesinde katma değer zenginliği de sunuyor. Bunlara enerji verimliliği ve operatör rahatlığı örnek olarak verilebilir.

Stadtwerke Konstanz’ın eski kontrol sistemi 1989 yı-lından beri çalışıyor ve yaşını belli ediyordu. Bir süre-den beri sistem için yedek parça temininin uzun vadede garanti edilemeyeceği ortaya çıkmıştı. Su işlerindeki

tüm ekipmanı kontrol etmek ve izlemek amacıyla yeni bir sistemi hayata geçirilme projesine başlatıldı. Tam otomatik çalışma bir zorunluluktu ve temin güvenliği ya mevcut seviyesinde tutulmalıydı ya da artırılmalıdı. Konstanz Su İşleri işletme birimi yöneticisi Wolfgang Fettke, ve Wolfgang Treib’ın başkanlığındaki teknoloji ekibi en gelişmiş teknolojili çözümü aradı. Wolfgang Treib “Beckhoff sistemini tercih etmemiz bize açık bir biçimde katma değer sağladı” dedi. Yeni kontro-lün gönderdiği üretim verilerinin, kullanıcı dostu bir biçimde izlenmesi ve belgelendirilmesi başlangıçta ana hedeflerimizden biri değildi. Projeden sorumlu

Konstanz Su İşlerinde kontrol sistemi modernizasyonu

Açık kontrol mimarisinin öncülüğüsu temini güvenliğini sağlıyorBECKHOFF

ÜRÜN UYGULAMA

Page 57: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

55

olanlar için önemli olan sistemin açıklığıydı. Yüklenici Cegelec’e aşağıdaki talimatlar verildi: donanım seçi-minde ve iletişim protokollerinde hiçbir üreticiye özel bağımlılık olmaması gerekiyordu.

Titiz su arıtmaSu işleri, Konstanz ve çevresindeki 87.000 kişiye su temin ediyor. Günde 50.000 m3 içme suyu dağıtabi-liyor. Halihazırdaki günlük dağıtım miktarı ortalama 14.000 m3. Bu tüketimde düşme eğilimi var çünkü Konstanz sakinleri içme suyunu verimli kullanıyor. Su, termoklinin veya metalimniyonun altından, 40 m derinlikten çıkarılıyor. Bu derinlikte su çok temiz ve yüzey kirlenmesinden korunuyor. Konstanz Su İşleri farklı basınç düzeylerinde çalıştırılan, farklı rakımdaki üç bölgeye su dağıtıyor. Ham su Konstanz Gölünden 700 m uzunlukta bir boru hattı vasıtasıyla çıkarılıyor ve başlangıçta, su arıtmanın ilk aşamasında 23 μm göz aralığına sahip mikro süzgeçlerden geçiriliyor. İkinci aşamada su, su işlerinde doğrudan ortam havasından elde edilen ozonla dezenfekte ediliyor. Üçüncü ve son aşama ise çok katmanlı kum filtresinden geçiriliyor. Filtrelemenin daha iyi olması için az miktarda demir (III) klorür ekleniyor. Konstanz Gölünün suyu o kadar yüksek kaliteli ki, dozaj normalden 200 kez daha düşük

olabilir.

Modüler Bus Terminaller pahalı I/O kart-larının yerini alıyorTesisin yalnızca “zekasını” değiştirmek göreceli daha kolay ve uygun maliyetli olacaktı. Aslında ilk niyet de buydu. Dönüşüm kritik olmayacaktı ve eski işlemcileri yeniden kullanmak kolay olacaktı. “Ne var ki, eğilimleri belirleyen bir çözüm istediğimiz için her şey açık sis-tem mimarisini işaret ediyordu. Bunu açık ve modüler Bus Terminal teknolojisinde bulduk ve ekonomik bir çözüm olarak gördük” diyerek şartname gereklilikleri-ni yorumluyor ve pratik deneyime dayanarak “Bir I/O kartının 20 yıl önceki maliyeti bugün Bus Terminaller de dahil birkaç Endüstriyel PC satın alabiliyor.” diyor Wolfgang Treib. MRO için stokta birkaç tane Bus Ter-minali bulundurmak çok fazla maliyet gerektirmiyor. Yeni otomasyon sistemi için önemli gerekliliklerden biri özel bileşenlerden ve seri veri yolu protokollerin-den kaçınmaktı. “Yeni kontrol sisteminin tipi ve yapısı için birinci hedef tesis kullanılabilirliğini arttırmaktı. Endüstriyel PC (IPC) sistemi kullanma kararı uygula-maların tasarımında bize çok daha fazla özgürlük ver-di. Mevcut yapının aynı zamanda alt sistemlere ara-birim bağlantısını çok basitleştirdi.” diyor Wolfgang Fettke ve ekliyor: “Beckhoff sistemini kullanma kararı önemli avantajların yolunu açtı. Çünkü hassas, talep tabanlı kontrol, tesis içerisindeki çok sayıda farklı noktadan ayrıntılı bilgi topluyor. Bu veriler çok çeşitli sensörler tarafından sağlanıyor. Ayrıca, Modbus TCP gibi IP kullanabilen ölçme sistemleri kolayca entegre edilebiliyor.”

İşletme sırasında kontrol uyarlamaBeckhoff bileşenlere dayalı yeni kontrol sistemi yapı-landırılarak iki IPC’yi mevcut prosesle paralel bağladı. Bu IPC’lerden biri “master” olarak çalışıyor, diğeri ise “gerektiğinde devreye giren yedek” olarak bulunuyor. Her ikisi de proses bağlantıları için özel bir anahtarla donatılmış.

Wolfgang Treib “Kritik sistem fonksiyonları Gömülü PC’ler üzerinde çalışıyor,” diyor. Gerekirse, bu sis-

Konstanz Su İşleri, Beckhoff’un PC tabanlı kontrol teknolojisiyle modernize edildi. Bu, operatör konforunda ve su temin güvenliğinde gelişme sağlıyor.

ÜRÜN UYGULAMA

Page 58: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

56

tem bileşenleri, sistem kullanılabilirliğini sağlamak için özerk olarak çalıştırılabiliyor. Modbus TCP, işlet-me panolarını kontrol sistemiyle entegre etmek için kullanılıyor.Dönüşüm, tesis çalışırken gerçekleşti. Sistem mima-risi işi kolaylaştırdı: Konstanz Su İşlerinin üç ayrı bö-lümü var; bunlara “dağıtım kanalları” adı veriliyor. Bir aşamadaki her bir bölüm, sonraki aşamanın bir bölü-müyle çalışabiliyor; örneğin, mikro filtre 1 ozonlama 2 ile çalışabiliyor. Bu çeşitlendirilebilir yapının kontrol sisteminde haritalanması gerekiyor. Bir kerede “kanal-lardan” biri Beckhoff teknolojisine dönüştürüldü; bu sırada diğer iki “kanal” su temini garantisini sağladı. Yerel kontrol gerektiren fonksiyonlar için toplam altı Panel PC kullanılıyor. Konstanz Su İşlerinin operatör-leri işletmenin “olabildiğince basit” olmasını istedi. Dokunmatik ekranlı Panel PC’ler vasıtasıyla prosesin, ayar değerleri ve gerçek değerler kontrol edilebiliyor. Wolfgang Treib işletme personelinin yeni teknolojiye hızlı bir şekilde alışacağına emin: “Kullanıcıya uyumlu, dünya standardında yerel kontrol sağlayan bir HMI var.”

Belediye hizmetlerinin ana kontrol sistemiyle sinyal iletişimi, IEC 60870-5-104 uzaktan kontrol protokolü aracılığıyla gerçekleşiyor. Yaklaşık 1.600 veri nokta-sından bilgi bu şekilde iletiliyor. Geçiş sırasında ilgili

istasyon adresleri birer birer değiştirildi ve bunların parametreleri ayarlandı. Wolfgang Treib’a göre bu ve-rileri Beckhoff sistemine uyarlamak bir sorun değildi. “Bu, özenle yapılan ama rutin bir iş oldu.”

Entegre sistem esnekliği en üst düzeye çıkarıyorSu işlerindeki gibi onlarca yıl içinde evrimleşmiş bir sensör yapısının dönüştürülmesinin en azından “il-ginç” hale gelebileceği söylenebilir. “Sensörler esas olarak aynı kaldı,” diyor Wolfgang Treib. İster 0...10 V, 4...20 mA, ister dijital çıkış olsun tüm farklı sin-yaller artık uyumlu şekilde “bağlandı”. Su işlerinin operasyonu için kritik işlem verilerinin üretildiği her yere Bus Kuplörleri kuruldu. Beckhoff Bus Terminal teknolojisinin esnekliği sayesinde sistem gerçekten entegre bir sistem oldu. Giriş sinyallerinin türü Bus Terminal’ler açısından esasen önemsiz olduğundan, çoğu sinyalde hiçbir değişiklik yapılması gerekmedi. Almanya, Balingen’deki Beckhoff ofisinde satış tem-silcisi olan Dieter Volkle “Yalnızca birkaç durumda tampon yükselticilerin ya da eş ölçüm sinyallerinin kurulması gerekti,” diyor. “Bu daha çok esas işlev için değil, yedekleme amacıyla yapıldı.” Gerekirse eklenti-ler kolayca uygulanabilir. Açık sistem, neredeyse tüm noktalarda ek veriyolu cihazlarını kabul edebiliyor.

Wolfgang Treib’a göre PC tabanlı Kontrol sisteminin bir avantajı daha var: “Nöbetçi personelin artık, örne-ğin hafta sonlarında sahada olması gerekmiyor; fakat bir kişisel bilgisayardan kontrol sistemine giriş yapa-rak tesisin durumunu kolaylıkla kontrol edebiliyorlar. Örneğin, bir mikro filtre arıza yaparsa sistem bir sinyal gönderiyor. Nöbetçi görevli, diğer iki mikro filtreler-den birinin işlemi devralıp almadığını uzaktan kontrol edebiliyor. Eğer almışsa, su işlerine gitmesi gerekmi-yor. Mevcut sistem nöbetçi yerleşimlerinin sayısını da azalttı. Bu, planlamadığımız bir şeydi ama çok iyi oldu. Konstanz Su İşleri operatörleri yeni kontrol sisteminin daha yüksek enerji verimliliği sağlamasını da bekliyor. “Yılda 2 milyon kWh’den fazla tüketimimiz var. Yüzde bir oranında bir azalma bile güzel bir avantaj olur,” di-yor Wolfgang Fettke.

Ham su Konstanz Gölünden 700 m uzunlukta bir boru hattı vasıtasıyla çıkarılıyor ve mikro süzgeçlerden geçirildikten sonra ozonla dezenfekte ediliyor. Ozon, su işlerinde doğrudan ortam havasından elde ediliyor.

ÜRÜN UYGULAMA

Page 59: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 60: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYONDOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

58

Uzaktan kontrol, arıtma tesisi ve su dağıtım tesislerinin işletmecileri için, pahalı ve kapalı sistemlerin kullanıl-ması anlamına geliyordu. Bu nedenle, özellikle de dış istasyonlar genellikle denetlenmiyordu. Ancak, esnek uzaktan kontrol sistemleriyle artık küçük istasyonlar için de ekonomik çözümler üretilebiliyor.Arıtma tesisleri veya su dağıtım tesislerinde, örneğin: pompa istasyonları, yağmur suyu taşkın havuzları, kuyular veya su kuleleri gibi çok sayıda ve merkezden uzak noktalarda bulu-nan ünitelerin sisteme dahil edilmesi oldukça zor işler ara-sında yer alıyor. Bu nedenle, su depolarının doluluk oranları, vanaların konumları, pompaların ve sistemin durum bilgileri kilometreyle tabir edilebilecek uzaklıklara aktarılması gereki-yor. Bu işler için bu güne kadar kullanılan, telefon hatları veya sadece bu amaç için döşenen kontrol kabloları gibi.aktarım yolları, genellikle maliyete dayanan nedenlerden do-

layı yenilenemedikleri için bu hatalara uygun alternatifler aranıyor.

TCP/IP ile uzaktan kumanda istasyonuUzaktan kumanda teknolojisinde, bağ-lantılar, kısa bir süre öncesine kadar modemler üzerinden seri bağlantılarla sağlanıyordu; ancak, kullanıcılar artık, tesisatların, dış noktalar da dahil olmak üzere, komple dikey entegre edilmesini istiyor.

GPRS Bağlantılarına açık: ODPODP (Open Data Port) platformu, çeşitli PLC’ler, otomasyon veya ölçüm cihaz-larıyla GPRS tabanlı bir haberleşme im-kanı sunuyor. Yönetim düzeyine giden haberleşme arayüzleri, kullanışlı OPC endüstri standardıyla (OLE for Process

Control) donatılmış. Kullanıcı, verileri çevrimiçi veya zaman damgalı olarak yedekleyebiliyor. Veriler, eksiksiz bir maliyet ve bağlantı kontrolünün mevcut olacağı şekilde, güvenli ve şeffaf bir biçimde, açık bir sistemin içinde işleniyor. Platform, bir Top-Down konseptine dayanıyor, yani, bütün merkezi ve önemli fonksiyonlar, yönetim merkezinden kontrol ediliyor. Farklı üreticilerin sistemlerinin karışık bir yapıda kullanılabili-yor olması da ayrı bir özelliği oluşturuyor. Kullanıcının sezgi-sel olarak yönlendirilmesi sayesinde, projelendirme, basit ve konforlu bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.

Phoenix Contact otomasyon sistemleri Arıt-ma Tesislerinde, kesintisiz bir akışı mümkün kılıyorSahadan yönetim merkezine kadar kesintisiz bir iletişimin

İletişim sorunu çözüldü Su dağıtım ve arıtma tesisleri için ekonomik ve esnek çözümler Alpay SamenPhoenix Contact Elektronik Tic. Ltd. Şti.Kontrol & Endüstri Çözümleri ürün grubuPazarlama ve Teknik Servis [email protected] contact.com.tr

ÜRÜN UYGULAMA

Page 61: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

59

sağlanabilmesi için, dış istasyonlarla iletişimde IP tabanlı iletişim yöntemlerinin kullanımı artış gösteriyor. Bu nokta-da, uzaktan kontrol sistemi IEC 60870-5-104 standardı gibi, modern iletişim protokolleri kullanılabiliyor. Bunun ötesin-de, paylaşımlı kullanım konseptlerinin yapılandırılması ko-laylaştığı gibi, ayrıca, IP standardı sayesinde mümkün olan ağ teknolojileri, parametrelendirme ve diyagnostik işlerinin merkezi bir noktadan yapılabilmesini de kolaylaştırıyor.

Resy ile uzaktan kontrol ve izlemeUzaktan kontrol sistemi Automationworx for Remote Systems (Resy+), birleşik ve bireysel çözümlerin gerçekleş-tirilebilmesini olanaklı kılıyor. Resy+’nın temelini, PCWORX Programına ait olan ve gerekli fonksiyonların ilave edilebil-diği, farklı performans sınıflarından yüksek bir modülariteye sahip, kontrol birimleri oluşturuyor. Resy+, bu işlem için, standartlaştırılmış IEC 60870-5-101 ve 104 gibi uzaktan kontrol protokollerini kullanıyor ve bütün modern yönetim sistemlerine bağlanabiliyor. Sonradan da eklemeler yapılabi-liyor. Resy+ ile uzak istasyonlar, sabit hatlar, çevirmeli hatlar veya SMS üzerinden küçük ve merkezi bir yönetim sistemi-ne uygun bir maliyetle bağlanabiliyor.

Bu da, 30 MBit/sn hızlara kadar veri aktarımına izin veren SHDSL teknolojisi sayesinde mümkün oluyor. Daha düşük veri aktarım hızlarında, 10 km’ye kadar iletim hatlarının ku-rulması mümkün olabiliyor. Amplifikatör istasyonları eklene-rek, sistem neredeyse sınırsızca genişletilebiliyor.

Esnek ve hesaplı:Telsiz bağlantılarHerhangi bir hat üzerinden bir bağlantının mümkün olma-dığı durumlarda, sisteme çok zor bağlanabilen bölgelerden ölçüm verileri ve sistem bilgilerinin kolayca alınıp, merkezi bir noktaya aktarılabilmesi için, çok sayıda seçenek bulunu-yor. Bu da, özellikle yeni ünite bölümlerinin kurulurken veya arızalı iletişim hatları değiştirilirken döşenmesi gereken yeni kablolara, güvenilir ve ekonomik bir alternatifi oluşturuyor. Ortam koşulları ve gerekliliklere göre, lisans gerektirmeyen frekans bantlarında çalışan Trusted Wireless, -Bluetooth veya WLAN gibi sistemler gerçekleştirilebiliyor. Bu arada artık, cep telefonu şirketleri de, dış istasyonlarla bağlantılar için GPRS hizmeti

IP tabanlı aralıksız çevrimiçi bağlantıları uygun bir ücret kar-şılığında sunuyor. Kullanıcının yönetim sistemini bir OPC arayüzü (OLE for Process Control) ile kullanıyor olması du-rumunda, ODP protokolü (Open Data Port), çeşitli PLC’ler, otomasyon veya ölçüm cihazlarıyla, GPRS tabanlı açık bir iletişimi olanaklı kılıyor. Güvenli bir iletişimde, telsiz tekno-lojisinin yanı sıra, seçilen protokol de belirleyici bir önem taşıyor.

Uzaktan kontrol verilerinin GPRS ağı üzerinden gönderil-mesinde, modbus veya profibus gibi veriyolu protokolleri, GPRS alanında çok uygun değil. Bu noktada, gerekli dahili güvenlik mekanizmalarını sağlayan, İEC tarafından, ağ bağ-lantıları için öngörülen IEC-60870-5-104 protokolü, daha iyi bir çözümü oluşturuyor. Bu protokolle ayrıca, ağda veri kay-bı oluşması engelleniyor.

Bakır kablolar vasıtasıyla geniş bant bağlan-tısı üzerinden de aktarma mümkün olabiliyor Maliyeti nedeniyle bir fiber optik iletken bağlantısının mev-cut olmaması durumunda, PSI modemi SH-DSL/ETH, geniş bant bağlantısı için, mevcut olan standart bir bakır kabloyu kullanabiliyor.

Uzakta kalan ünitelerin sisteme bağlanması amacıyla, veriler, yönetim merkezine, sabit hatlar, telsiz bağlantı veya GPRS üzerinden aktarılabiliyor. Örnek yukarıda şekilde GPRS çö-zümü

ÜRÜN UYGULAMA

Page 62: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYON

60

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜM

MAKALE

Doç Dr. İsfendiyar BAHSIYEV a, Doç Dr. Hanhüseyn TAĞIZADE b, Yrd. Doç Dr. Osman Emre YILDIZ b

a; Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü, SİVAS

b; Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, SİVAS

Baraj çekirdeğinin barajın memba şevi tarafına kaydı-rılması halinde mansap şevinin (yamaç) dayanıklılığı arttırılabilmektedir. Dayanım artışı, çekirdeğin kuru zemin hacminin artması ve sızma kuvvetlerinin azalması ile sağlanabilir.Bu durumda çekirdeğin yukarı kısmı (kret) membadaki en yüksek su seviyesinin üstünde olması gerektiğin-den, su üzerinden aşarak geçmemelidir. Aynı zamanda çekirdeğin üst yüzeyi ile baraj kreti arasındaki mesafe zeminin baraj yapılacak bölgesi için belirlenmiş zeminin don derinliğinden az olmamalıdır. Bilindiği gibi toprak dolgu barajların çekirdeksiz ve çekirdekli tiplerinin hid-rolik sızma hesabı N.N. Pavlovsky [4] tarafından verilmiş-tir. Özellikle merkezi simetrik çekirdekli toprak dolgu barajlar için N.N. Pavlovsky’ nin teorisi kullanılarak sorun çözülmüştür. Lakin toprak dolgu baraj çekirdeğinin memba şevine kaydırılması hali için çözümü literatürde bulunmamaktadır [1, 2, 3]. Buna göre bu makalede bu sorunun çözümünde yine [4] ün teorisi kullanılmıştır. Şekil 1 de genel olarak toprak dolgu barajın hesap şema-sı gösterilmiştir. Çekirdeğin ortalama genişliği (kalınlık) aşağıdaki gibi hesaplanır.

Sızma için esas denklemlerin çıkarılışında [4] ün virtüel çevirme yönteminden yararlanılmaktadır. Barajın ABCD nine kesiti AB1C1D1 şekline geti-rilir. Yeni Şekle göre aşağıdaki eşitlik yazılabilir.

veya

Olduğu görülmektedir.

Burada; Kret seviyesinde barajın üst genişliği Barajın karşılaştırılmalı yeni şeklinin (virtüel) kret seviyesindeki üst genişliği

c1, c2; Çekirdekten önce ve sonra barajın karşılaş-tırılmalı yeni şeklinin kret seviyeleri genişlik farkıd, dç; Memba su seviyesindeki esas ve virtüel kret seviyeleri arası mesafelerdir. m1, m2; Memba ve mansap şevlerinin eğimleridir.

Şekil 1; Toprak dolgu barajın elemanları

Çekirdeğin memba yamacına yaklaştırılması halinde mutlaka koruyucu tabaka oluşturulmalı-dır. Bu tabaka genişliği arazide zemin don derin-liğinden büyük olmalıdır. (s1 ≥ hdon).Homojen olmayan (çekirdekli) baraj durumunda baraj gövdesi ona karşılık gelen A B1C1D homo-jen zeminli toprak dolgu baraj haline getirilir. Bu nedenle barajın hesabı homojen toprak dolgu baraj hesabı gibi yapılabilir. Çekirdeğin ve bara-jın virtüel genişlikleri aşağıdaki (4) ve (5) formül-leriyle hesaplanabilir.

veya

1

4

5

2

3

SU GEÇİRMEYEN ZEMİNDE MEMBA ŞEVİNE KAYDIRILMIŞ DİKEY TOPRAK DOLGU BARAJLARIN SIZMA HESABI

Bu sayımızda suyun depolanması, yönetimi ve kullanımında çok önemli konu olan baraj yapımına da kullanılan yeni teknolojilere ve dolgu uygulamalarına yer ayırdık

Page 63: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

DOSYA / SU, ATIKSU, ARITMA, DAĞITIM, GERİ DÖNÜŞÜMENDÜSTRİ OTOMASYON

61

MAKALE

Burada;Kb; Baraj zeminin permeabilite (sızma) katsayısıdırKç; Baraj çekirdeğinin permeabilite katsayısıdır

Aşağıdaki şartlarda virtüel homojen (çekirdeksiz) toprak dolgu barajın A B1C1D kesitindeki sızma hesabı için aşa-ğıdaki denklemler oluşturulabilir.

1) Su geçirmeyen zeminde kaydırılmış dikey çekirdekli drenajsız toprak dolgu baraj hesabı için;a) Mansapta su bulunmaması durumunda (ho = 0) (6), (7), (8) ve (9) denklemleri kullanılabilir.

b) Mansapta su bulunması durumunda (ho B 0) (10), (11), (12) ve (13) denklemleri kullanılabilir.

2) Su geçirmeyen zeminde kaydırılmış dikey çekirdekli drenajlı toprak dolgu baraj hesabı için;a) Mansapta su bulunmaması durumunda (h0 = 0) (14), (15) ve (16) denklemleri kullanılabilir.

b) Mansapta su bulunması durumunda (h0 = 0) (17), (18) ve (19) denklemleri kullanılabilir.

Burada;h; o-y kesitindeki sızma akım derinliğidir. a0, mansaptaki sızma akım derinliğidir.Svir ve Sdvir ; S ve Sd ye karşılık gelen mesafelerdir.

Yukarıda incelenen durumlar için bilinmeyen paramet-reler; a0, h, Svir ve qb dir. Bu parametrelerin bulunması ve sızma eğrisinin çizilmesi su geçirmeyen zeminde homojen (çekirdeksiz) toprak dolgu barajda olduğu gibi yapılabilir.

KAYNAKLAR[1] Hidroteknik Yapıların Projelendirme Esasları, İ. M. Volkov, Moskova, 1983.[2] Hidroteknik Yapılar, A. P. Rozanov, Moskova, 1985.[3] Hidroteknik Yapılar, İ. M. Volkov, Moskova, 1968.[4] Sızma Teorisi, N. N. Pavlovski, Moskova, 1956.

6

7

8

9

17

18

19

10

11

12

13

14

15

16

Page 64: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

62

Makinenizin enerji tüketimini azaltmak üzere re-jeneratif teknolojilerden faydalanmak, işletme-niz için vereceğiniz akıllı bir karardır.

Artık bu teknolojilerden faydalanmak hiç olmadığı kadar kolay; çünkü Omron inverterlerine özel ola-rak mükemmel bir şekilde ayarlanmış rejeneratif üniteler tedarik edebiliyor.

Dahası, yeniden üretilen AC enerjinin çevre dostu olmasını sağlayan, aynı zamanda mükemmel bir si-nüs dalgası kadar temiz harmonik ve EMI filtreler sunuyor.

Çalıştırma maliyetleri-ni en aza indirin

Araştırmalar, rejeneratif çö-zümlerimizin elektrik ener-jisi tüketimini %50’ye varan oranda azalttığını göstermiş-tir. Uygulamanızın yüküne ve döngü frekanslarına bağlı olarak müşterileriniz önemli miktarda para tasarrufu ya-pabilir. Bu sayede makineniz çok daha tercih edilir hale gelir.Örneğin fren gücü 16 kw olan ve günlük 18 döngü frekansı-na sahip bir vinç, sadece bir yılın ardından rejeneratif çö-zümlerimizi karşılayabilecek kadar para tasarrufu sağlar. Bu noktadan sonra elde et-

tiğiniz şey ücretsiz enerji olur. Aynı zamanda geri dönüştürülmüş enerji kullanarak çevremizin korun-masına yardımcı olursunuz. Sonuç olarak, her iki tarafın da kazanç sağladığı bir durum ortaya çıkar.

Şunlar için idealdir: tüm vinç türleri, çözücüler, kal-dıraç uygulamaları ve süreksiz santrifüjler. Seçeneklerinizi en üst düzeye çıkarınOmron, uygulamanız için en uygun rejeneratif çö-zümü sağlamak üzere farklı yapılandırmalar sunu-yor. Kullanılan çözüme bağlı olarak yeniden üretilen enerji, sistemdeki diğer sürücüler tarafından kulla-

Enerji maliyetlerini %50 azaltınOMRON / www.omron.com.tr

Page 65: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYON

nılabilir veya aynı güç kaynağı devresini paylaşan diğer bileşenler tarafından kullanılacak güç ağına doğrudan geri gönderilebilir.

Rejeneratif çözümler – DC güç kaynağı:

• DC güç kaynağı kullanarak 1:n sürücü sistemi uy-gulayabilirsiniz• Bir sürücünün fren enerjisi, diğer sürücüler tara-fından tüketilebilir• Ortak DC bara bağlantısı sistemleri sayesinde dü-şük enerji tüketimi• Güç faktörü 1’e varan oranda iyileştirilir

• Harmonik bozulma %5 THDI’nin altına indirilir

Rejeneratif Fren ünitesi:• Bir dirençle elde edilenden daha fazla güç freni• 1’e 1 sistem• Rejeneratif ünite, geleneksel fren sisteminden daha küçük olabilir• Harmonik bozulma %10 THDI’ye varan oranda

azaltılır

Yeniden üretilen temiz enerji, her zaman

İnverterler yüksek harmonik bozulma oluşturur; bu bozulma da diğer elektronik bileşenlerde arı-zalara neden olabilir. Harmonik bozulma aynı za-manda elektrik aktarımında maliyet sorunlarına yol açabilir.

Omron’un gelişmiş harmonik filtreleri sayesinde, sunduğu çözümlerle yeniden ürettiğiniz enerji te-miz olur ve enerjiyi kullanan elektrikli bileşenler hasar görmez.

Harmoniklerin daha önemli olduğu tipik uygulama-lar arasında %5’ten daha az harmonik bozulmaya sahip temiz enerjiyle çalıştırılması gereken tıbbi sistemler ve laboratuvar uygulamaları bulunur.

Page 66: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 67: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 68: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

66

Pilz ile Adım Adım Makine Emniyeti

Günümüzde, hem çalışanın emniyeti hem de üretim çevriminin verimliliği üzerine eşit şekilde odaklanılmıştır. Artık emniyet teknolojisi, otomasyonun değişmez bir parçası haline gelmiştir. Çok açıktır ki; makine emniyet dizaynının, makine operasyonu-nun teknik olarak mümkün olabilen en verimli şekilde çalışma-sına olanak sağlaması ve yasal açıdan uygun olması gerekmek-tedir. 2006/42/EC Makine Direktifi saha ve makinelerin emniyeti ile ilgili yasal çerçeveyi içermektedir. Bu kapsamda makine ve saha için fonksiyonel emniyetlerin Avrupa Birliği’ne uygunluğu ölçülebilmektedir. Saha veya makinenin operasyonel emniyeti-nin, emniyet ile ilgili kontrol sistemlerinin çalışmasına bağlı ola-rak değiştiği durumlarda fonksiyonel emniyetten bahsedebiliriz. Makine direktifi Avrupa makine emniyet gerekliliklerinin stan-dartlaştırılması ile ilgilidir. Makine direktifi kanun niteliğindedir ve Avrupa Birliği üyelerinin ilgili yerel kanunlarına eklenmiştir. Söz konusu direktif, Avrupa pazarında malların serbest dolaşımı için gerekli makine emniyeti seviyesinin standartlarını belirle-mektedir. Makine üreticileri ürünlerin ilgili direktife uygunluğu-nu göstermek için CE belgesi kullanmaktadırlar. BU nedenle CE

belgesi “Avrupa Pasaportu” olarak anılmaktadır. Robot hücrele-ri ve üretim hatları gibi birleştirilmiş ekipmanların oluşturduğu makineler da aynı mantıkla markalanmaktadırlar. Aynı zaman-da, makinedeki revizyon nedeni ile risk analizinin ve performans seviyesinin (PL-performance level) yeniden belirlenmesinin gerekli olduğu önemli değişiklik durumlarından da kullanıcılar sorumludurlar. Ana hatlarıyla makine direktifi, temel sağlık ve em-niyet gerekliliklerini düzenlemekte; makinenin ne ol-duğunu, uygulanacak dokümantasyon prosedürleri-ni, CE markalamayı, uygunluk beyanını (declarations of conformity ) ve onaylı kuruluş gerekliliklerini tanımlamaktadır.

1.Adım: Makine Emniyetinin Kilit Noktası Olan Risk De-ğerlendirmesiAvrupa pazarındaki makine imalatçıları müşterilerine emniyet-li ürünler temin etmekle yükümlüdürler. Dolayısı ile makine kaynaklı tüm tehlikeleri önceden belirlemeleri ve ortaya çıkan riskleri değerlendirmeleri gerekmektedir. Bu sebeple makinenin

PILZ / www.pilz.com/tr

Page 69: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

67

standartlara uygun olarak operasyonel ve fonksiyonel risklerinin analizi, makine direktifinde, emniyet ile ilgili ilk aşamadır. Risk değerlendirmesinin içeriği ve tanımı herhangi bir direktifte belirtilmemiştir fakat, EN ISO 12100 risk değerlendirmesinin genel prosedürünü tanımlamaktadır. Makinenin piyasada ilk kez üretilmesi aşamasından itibaren tüm kullanım ömrü göz ününde bulundurularak tasarlanan kullanıma ilişkin tüm teh-likeler tanımlanmalıdır. Operatör, temizlik ve bakım personeli gibi makine ile temas halinde olabilecek tüm kullanıcılar ayrıca düşünülmelidir. Her bir tehlikenin riski tahmin edilmeli ve de-ğerlendirilmelidir. Uyumlulaştırılmış standartlara ve son tekno-lojilere uygun risk azaltım tedbirleri uygulanmalıdır. Örneğin, eksantrik pres operasyonunda, ezilme ve kesilme riski bulunmaktadır. Diyelim ki bu risk detaylı bir şekilde tanımlandı ve riskin şiddeti ile maruz kalma sıklığı tahmin edilip değerlen-dirildi. Sonrasında risk azaltım önlemi, eğer mümkün ise, sabit koruyucu kapak kullanımı olarak belirlenmektedir. Teknik bir ko-ruyucu önlem de; kurulum ( set-up ) ve başlatma ( start ) işlem-lerinin tek vuruş operasyonu modunun yanlızca çift el kontrol kullanılarak mümkün olması olabilir. Bu tanımlamalardan yola çıkarak potansiyel riskin azaltılması risk analizinin bir parçasıdır diyebiliriz. Pilz’in sayısal Pilz Tehlike Derecesi (PHR – Pilz’s Hazars Ra-ting Numbers ) yaklaşımı, sadece kontrol tedbirleri ile risklerin azaltılamadığını; aynı zamanda bir önceki örnekten yola çıkar-sak kapak veya fenslerin de kullanılması gerektiğini söyler. Pilz tarafından sunulmuş olan PHR prosedürü, saha risklerinin ta-mamen objektif ve uygulanabilir şekilde değerlendirilmesi için kullanılmaktadır.

Makine imalatçıları makinelerini yapmış oldukları analizlere göre dizayn edip üretmelidirler. Riskler, sağlık veya malzemeye gele-bilecek zarar veya olası yaralanmanın şiddeti ve sıklığı ile hesap-lanır. Sonrasında teknik, organizasyonel ve kişisel önlemlerle tehlikeye karşı korunma veya tehlikenin önlenmesi amaçlanır. Aynı zamanda artık risk de hesaplanır ve bu değer çok yüksek çıkarsa ek önlemler gerekmektedir. Bu tekrarlanan proses ge-rekli emniyet sağlanana kadar devam eder.Risk analizinin sonucunda teknik koruyucu önlemler ile ilgili gereklilikler belirlenir. Örneğin koruma fonksiyonun emniyet performansına da değinilir. Bu tür projelerdeki zorluk, bireysel risklerin doğru tahminin yanı sıra, tüm prosesin incelenip de-ğerlendirilmesi gerekliliğidir.

2.Adım: Emniyet Konsepti GeliştirilmesiRisk analizi sonuçlarını takiben ikinci aşama emniyet konsepti aşamasıdır. Emniyet konsepti, teknik önlemleri tanımlar ve sonrasında ulu-sal ve uluslararası standartlara göre makinenin emniyetli oluşu-nu garanti eder. İyi bir emniyet konsepti, verimlilik ile koruyucu tedbirler arasındaki sürekli dile getirilen uyuşmazlık durumunu ortadan kaldırmaktadır. Amaç, maliyet, operatör-makine etki-leşimi, verimlilik ve bakım çalışmalarının kapsamı bakımından optimize uygulamalar gerçekleştirmektir. Örnek verecek olursak, emniyet konsepti, sabit ve hareketli ko-ruyucu kapaklar, makine ve sahayı durduran sistemler, elektriği, basınç altındaki gaz ve akışkanların enerjisini kesen opsiyonlar ve çalışanların tehlikeli bölgelere girişini algılayan ekipmanları içermektedir. Yukarıda bahsettiğimiz eksantrik pres örneğini ele alacak olur-sak, emniyet konseptinde önerilen tedbir, presin tek vuruş ope-rasyonu modunun yanlızca çift el kontrol kullanılarak mümkün olması olabilir. Risk analizi sonuçlarına ek olarak EN 692 standardına göre, çift el kontrol sistemi Kategori 4 gerekliliklerine uygun olmalıdır.Başka bir deyişle, çift el kontrolü butonların ikisine tek elle veya vücudun başka bölgeleri ile basılmasına imkan vermeyecek şe-kilde dizayn edilmelidir.

3. Adım: Emniyet tasarımı: Emniyetli, ekonomik işletme-nin anahtarı Emniyet tasarımının amacı gerekli koruma tedbirlerinin detaylı formülasyonu yoluyla tehlike noktalarını azaltmak ya da ortadan kaldırmaktır. Risk değerlendirmesi ve emniyet konseptinde or-taya konan gereklilikler uygulamaya yansıtılır. Pratik anlamda, bu, teknik koruma tedbirlerinin ve ilave koruma tedbirlerinin (örneğin, kapamalar ve koruma cihazları) spesifikasyonunu ve sonuç olarak mekanik, elektriksel, elektronik, yazılımsal ve kont-rol sisteminin tasarımını içerir. Bu ayrıca potansiyel olarak öngörülebilir insan hatalarının hesa-ba katılması ile ilgili gereklilikleri de içerir. Bu yüzden, ergonomik kullanıma olan ihtiyaç da hesaba katılır. Böylece operatörlerin sistemi devre dışı bırakmaya ya da manipüle etmeye yönelt-menin önüne geçilmiş olur. İyi bir emniyet tasarımı, makinenin kullanılabilir zamanını arttırmanın, duruş zamanını minimuma indirmenin ve sonradan ortaya çıkabilecek maliyetleri asgariye çekmenin temelidir.

Page 70: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

68

İleri görüşlü tasarım maliyet azaltmaya yardımcı olurBu durum makine sıfırdan yapılırken, yenilenirken ya da modifi-ye edilirken de geçerlidir. Mevcut makineye yapılan modifikas-yonlar yeni tehlike noktaları yaratabilir ya da önceden kurulmuş olan koruma tedbirlerini etkisiz hale getirebilir. Sonuç olarak makinenin kaza riski artmış olur. Eğer makine sıfırdan yapılır-ken, yenilenirken ya da modifiye edilirken tasarım aşamasında emniyet ele alınacaksa, tehlikelerin oluşmayacağı ya da bağlan-tılı risklerin asgariye indirildiği güvence altına alınabilir. Bu da sonradan ortaya çıkabilecek maliyetleri ve duruşları azaltacağı gibi emniyeti iyileştirip masum canları kurtarabilir.

4. Adım: Sistem entegrasyonu: bir arada olması gereken-leri bir araya getirmekTekil makineler bir tesis olmak üzere birleştirildiğinde ya da va-rolan makinelerin emniyeti iyileştirildiğinde, süreci tamamlamak için çoğu zaman oldukça kısıtlı bir süre mevcuttur. Planlama-nın güvenilirliği, uygulamanın kalitesi ve pratik tecrübe başarılı bir sistem entegrasyonunun önkoşullarıdır. Makine üzerindeki emniyet özelliklerini kurgulamak için tavsiye edilen metodoloji IEC DIN EN 61508’ de geçen ismiyle V-modelidir. Buna göre bir proje birçok faza bölünür. Sistem ve tasarım spesifikasyo-nunu da içerecek şekilde, spesifikasyon tarafı pek çok uygunluk doğrulama sınamasından geçmektedir. Sadece uygulamanın getirdiği faydalar değil, EN ISO 13849-1 standardı gereklilikleri de hesaba katılır.

Makineyi oluşturması için teker teker bileşenlerin birleştirilmesi çok sayıda birbiriyle uyumlu adımın emniyetli ve akıllı bir oto-masyon çözümü üreteceği bir sistem yaratır: özellikle, emniyetle ilgili eskiye uyarlama uygulamaları veya mevcut tesise veya ma-kineye yeni emniyet teknolojisinin uygulanması genellikle teknik anlamda başa çıkılması gereken pek çok zorluk yaratır. Yılların getirdiği tecrübe ve mühendislik ve danışmanlık arasındaki bit-meyen uzmanlık aktarımı optimum ve evrensel bir çözüme ula-şılmasına yardım eder.

Bunların hepsi planlama ve konsept tasarımı ile başlar, uygun bileşenlerin satın alınması, kurulum ve montaj için tedarikçilerin seçilmesi ve donanım ve yazılımın tasarımından devreye alın-masına kadar uzanır.

5. Adım: Emniyet DoğrulamasıMakine imalatçılarının kontrol sistemini, yazılımında ya da dona-nımında yaşanabilecek hataların tehlikeli durumlara yol açmaya-cağı şekilde tasarlama yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülüğün uygunluğunun değerlendirilmesi prosedüründe, validasyon önemli bir rol oynar. Validasyon öncelikle, risk değerlendirmesi, emniyet konsepti ve emniyet tasarımı gibi önceki adımlara bileşen seçimini ve sistem entegrasyonunu da dahil ederek geri döner. Validasyon makinenin emniyetli olduğunu ispatlamada hayatidir.

Makine mühendisliğinde, bir validasyon prosesi, tesis veya ma-kinenin spesifik olarak istenen kullanım şeklinin gerekliliklerini karşıladığını kanıtlamak zorundadır. Uygunluk doğrulaması (ve-rifikasyon) prosesi teknik ekipmanın fonksiyonelliğini ve kont-rol sisteminin emniyetle ilgili kısımlarını inceler, böylece, spe-sifikasyonlara uygun olarak, fonksiyonlarını emniyetli şekilde gerçekleştirdiğini onaylar. Örneğin, Pilz’ in PAScal hesaplama yazılımı ile, EN ISO 13849-1’ e göre ulaşılan Performans Sevi-yesi (PL) doğrulanır.

Spesifik anlamda, validasyon sensör ve aktüatör teknolojisinin ve bağlantılarının, performans ölçütlerinin (topraklama ilet-kenliği, gürültü seviyesi, vb.) kontrol edilmesi ve detaylı bilgi içeren bir test raporunun üretilmesini, ayrıca, fonksiyon testi ve hata simülasyonlarının üretilmesini içerir. Sonuçların dokü-mantasyonu ve doğrulama ve validasyon proseslerinden gelen çözümler varılmak istenen hedefe gerçekten ulaşıldığını güvence altına alır.

Page 71: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

69

Günümüzün küreselleşen üretim ortamında farklı ve gittikçe karmaşıklaşan zorluklar, üretim verimliliğini daha da zorlaştı-rıyor. Omron, otomasyon teknolojisinin makine çalışma süre-sini veya kullanılabilirliğini önemli ölçüde iyileştirebileceğine ve servis maliyetlerinin yanı sıra üretim sürecinizin aksama durumunu azaltabileceğine inanıyor.

Üretkenliğin optimize edilmesiOmron’un Sysmac platformu, Bilgi Teknolojileri sistemleri ve uzaktan kullanılan cihazlar ile çok disiplinli otomasyon çözü-münün dikey entegrasyonunu sağlar. NJ kontrolörü verita-banı bağlantısı kullanıcıların üretim süreçlerinden neredey-se gerçek zamanlı verileri toplamasını ve bu sayede üretim iyileştirmeleri konusunda potansiyel alanları tespit etmesini sağlar. SQL biriktirme işlevselliği, herhangi bir bağlantı arıza-

sı durumunda sağlam ve güvenli veri çözümüne olanak tanır.

Önleyici bakımOmron, Sysmac Studio yazılımı için cihaz operasyonu izleme kütüphanesi adı verilen bir dizi Fonksiyon Blokları Kütüphane-si geliştirdi. Servo sürücüler, aktüatörler ve sensörler gerçek zamanlı izlenebilir ve normal durumlarından farklı çalıştıkla-rında, ciddi bir arıza meydana gelmeden bir uyarı veya alarm verilir. Fonksiyon blokları kütüphanesi ile servo motorun ko-numunu ve tork yanıtını, normal çalışma aralığına karşı kolay-lıkla izleyebilir ve değerlendirebilirsiniz. Silindir çalışma süresi normal çalışma durumuna karşı ölçülerek sürenin bu değeri geçtiği veya bu değerden az olduğu bildirilir. Fiber sensörlerin ışık yoğunluğu toz veya diğer malzemelerin birikip birikmedi-ğini tespit etmek üzere kötüye gitme açısından izlenir.

Omron, makine arıza sürelerini ve maliyetleri azaltan, marka değerinizi koruyan otomasyon çözümleri sunuyorOMRON / www.omron.com.tr

Page 72: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

70

Sysmac tarafından neredeyse gerçek zamanlı üretilen SQL verilerine ulaşmak için panolar oluşturabilirsiniz. Bakım personeli makine verilerini kaydederek, saklayarak, karşılaş-tırarak ve analiz ederek sorunları tespit edebilir, bakım için çalışmama süresi planlayabilir.

Arıza durumunda ürün değişimiSysmac otomasyon platformu; programların, verilerin, ağ yapılandırmasının ve EtherCAT ile bağlı cihazların parametre-lerinin yedeklenmesini ve geri yüklenmesini sağlar. Ekipman arızalanırsa minimum üretim aksamasıyla değiştirilmelidir. Buna arızalı öğelerin değiştirilmesi ve cihazın yeniden kurul-ması dahildir. Yedekleme ve geri yükleme işlevi bir mühendisin indirilen parametreleri bir bilgisayara bağlanmadan yeni servo sürücüye kolaylıkla indirmesini sağlar. Sonuç olarak, tek bir tuşa dokunarak sistem kolaylıkla yapılandırılır ve sı-fırlanır.

Omron, arıza sürelerini doğrudan azaltmak için ne sağlıyor?... potansiyel sorunlarda gelişmiş uyarı... dinamik mühendislik destek bilgisi... makine performans verilerinin analizi... uzaktan makine durum teşhisi

Omron, Endüstri 4.0 ile Toplam Ekipman Verimlili-ğini artırmaya hazır

“Makine üreticileri, makinelerinin üretim sırasında sürekli çalışabilirliğini sağlamak için oluşabilecek arızaları gerçek problem haline gelmeden hızlı ve etkili bir şekilde giderecek öngörme yeteneğini standart tasarım sürecine dâhil edebilir.” Omron Türkiye Pazarlama Müdürü Nurcan Konak.

Son yıllarda daha iyi OEE (Overall Equipment Effectiveness - Toplam Ekipman Verimliliği) puanlarına sahip olma konusun-daki süregelen çabalar, yiyecek ve içecek sektöründeki son kullanıcılar için temel odak konusu haline gelmiştir. Bununla birlikte OEE’nin kendisi, son kullanıcıların makine tedarikçi-leriyle yaptıkları rutin konuşmaların konusu değildir, bunun yerine taban hız, döngü süreleri ve genel performans gibi ko-nulara odaklanma eğilimi gösterilmektedir.Ancak, makine üreticileri, tasarımı sırasında OEE’yi göz

önünde bulundurabilir ve daha sonra makine tasarımlarının iyileştirilmiş OEE sonuçlarına nasıl katkıda bulunabileceğini gösterebilirlerse önemli bir rekabetçi avantaj elde edebilirler.

Makine üreticilerinin, son kullanıcılar için OEE’yi gerçek an-lamda etkileyebilecekleri bir alan, makine kullanılabilirliği ko-nusudur. Örneğin, dahili tanı ve izleme algoritmaları, sorunları kritik hale gelmeden açığa çıkararak kullanıcıların planlanmış bakım periyotları sırasında önleyici eylemler gerçekleştirme-lerini sağlayabilir. Bunlar, makine üreticilerinin ek maliyetler üstlenmeden makine tasarımının bir parçası olarak kolayca geliştirebilecekleri sistemlerdir.Örneğin bir aktüatörün veya silindirin çalışma süresini düşü-nün. Basit bir öğretme işlemiyle kontrolör, her iki yönde de ideal hareket sürelerini öğrenebilir ve sınırlar ifade edilebilir; böylece örneğin erken bir uyarı ile ilgili kurallar ve aktüatörün çalışma süresinin bu kuralların dışında kalması durumunda gerçekleşebilecek potansiyel bir sorun öngörülerek bir alarm oluşturulabilir.Aynı mantık üretim hattındaki sensörlere de uygulanabilir. Kontrol sistemi, çıktının tolerans sınırlarının dışına çıkması durumunda alarmları tetiklemek üzere ayarlanmış sınırlarla sensör performansını izleyebilir. Ayrıca servo tork değerleri de izlenerek ideal değerin ne olması gerektiği bilinebilir ve bu tork değerlerinin toleransın dışına çıkıp çıkmadığının be-lirlenmesi için alarmlar ayarlanabilir. İlk örnekte tek gereken şey basit bir öğretme rutinidir; sonrasında her şeyi kontrolör halleder.Ardından makine kontrolörü, makinede yerel olarak bulunan bir HMI üzerinde bu uyarıları ve alarmları izleyerek veya mü-hendisleri uzaktan bilgilendirerek, arızalar ortaya çıkmadan önce ilgili cihazların çalışmasına göz atmak ve uygun eylem-leri gerçekleştirmek için operatörlere bol zaman sağlar.

Ürün değiştirme süresini azaltmaOtomasyon sonucunda elde edilecek bir başka fayda da, müşteriye örneğin bir ürün boyutundan veya paketleme tar-zından bir başkasına geçiş süresinin nasıl büyük oranda azal-tılabileceğini gösterebilmektir.“Anlık yapılandırma”, artık Omron’un Sysmac platformu gibi otomasyon teknolojilerinde standart bir özellik haline gelmiş-tir. Operatör bir HMI üzerindeki tek bir düğmeye basarak tüm hattı yapılandırabildiğinde ürün değiştirme süreleri büyük

Page 73: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

71

oranda azaltılarak hat çok daha kısa sürede tekrar çalışır hale getirilebilir.

Dikkate alınması gereken bir başka konu da planlanmamış aksama süreleri ve bunların son kullanıcı açısından maliyetle ilgili etkileridir. Günümüzün otomasyon ekipmanları doğaları gereği güvenilirdir; ancak en güvenilir ekipmanlar bile beklen-medik bir şekilde arıza yapabilir. Arızalı parçanın önemli bir programlama çabası gerektirmiş karmaşık bir elektrikli ekip-man olması durumunda kullanıcı uzun bir aksama süresiyle karşı karşıya kalabilir.

Burada makine üreticileri, kendi son kullanıcılarına belki de tüm kritik program ayarlarını ve parametreleri bir SD kartında depolanmış şekilde yedekleme/geri yükleme işlevi avantajları sunabilir. Bunların tümü, son kullanıcının bir makineyi kısa sürede tekrar çalışır hale getirmesine yardımcı olabilir. Maki-ne üreticisi açısından bu durum, bakımı kolay makineler ko-

nusundaki itibarınızın artması anlamına gelir; aynı zamanda kendi mühendislerinizi kar getirmeyen bakım veya destek rol-lerine yönlendirmek için önemli tasarım projelerinden uzak-laştırma ihtiyacını da azaltır.Önemli olan, makinenin kullanılabilirliğinin artırılmasına yar-dımcı olabilecek özelliklerin hiçbirinin makine üreticisinin uygulaması açısından bir zorluk oluşturmamasıdır. Örneğin Omron, Sysmac kontrol platformu dahilindeki yeni bir İşlev Blokları paketi ile öğretme etkinleştirmesi; izleme, ön alarm uyarıları ve alarmlar konusundaki gereklilikleri ele almıştır.

Özet olarak makine üreticileri, sorunları gerçek problemler haline gelmeden öngörme yeteneğini standart tasarım süre-cine dahil edebilir. Böylece arızalar hızlı ve etkili bir şekilde gi-derilip ürün değiştirme süreleri büyük oranda azaltılarak son kullanıcıların kullanılabilirliği artırabilmesi ve özünde iyi OEE sonuçları elde edilebilmesi sağlanır.

Page 74: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

72

Güvenli Dizayn Verimliliğini GeliştirmeROCKWELL / www.rockwellautomation.com/tr

Güvenli dizayn araçları dizayn sürecini güvenlik uyumlu ve daha hızlı operasyonel makineler elde etmek için en iyi hale getirmeye yarıyor. Makine güvenlik sistemlerini belirleme ve tasarlamaya geldiğinde, imalatçılar ve makine yapıcıları uzun bir zorluklar listesiyle karşılaşıyorlar. Onlar risk değer-lendirmesi yönetmekten hangi güvenli cihazların kullanıla-cağından ve hangi standartların takip edileceğinden, gü-venli sistem dizaynını doğrulamaktan ve malzemeleri listesi oluşturmaktan sorumlular. Tüm bunlar olurken, rekabetçi, pazara sürüm zamanı azalmakta ve güvenlik uyum talepleri artmaktadır.

Birçok makine imalatçısının, makinelerin dizayn sürecini en iyi-leştirirken uyum sağlayan uygun güvenlik teknolojileriyle nasıl dizayn edecekleri konusunda kafalarının karışmış olması şaşır-tıcı değildir. İyi haber şu ki günümüzde, teknolojiler ve araçlar güvenlik sistem dizaynlarını iyileştirmeye yardımcı olmak için makine imalatçılarının ellerinin altında; bu teknoloji ve araçlar imalatçının ve düzenleyicilerin güvenlik ve uyum gereksinimleri-

ni daha kolay sağlarken süreç içinde zaman kazandırırlar.Yine de, hangi teknolojilerin ve araçların makine imalatçılarının kullandığı önemli değildir, öncelikle IEC 61508, IEC 62061 ve ISO 13849 gibi standartlarda tanımlanmış fonksiyonel güvenli kullanım döngüsünü takip ettiklerine emin olmalıdırlar. Bu dön-gü, mühendislerin dizayn sürecinin ilk aşamalarında eski gü-venlik dizaynının geri dönüşümü veya dizayn önceden belirlen-dikten sonra makineye güvenlik sağlamak yerine, bir makineye güvenlik tasarımının dizayn sürecinin en başında yerleştirilmesi konusunda yol göstermeye yardımcı olur.Fonksiyonel güvenlik döngüsünün beş aşaması aşağıdakileri içeriyor:1. Tehlike veya risk değerlendirmesi yapmak - Tehlikeyi belirle-mek ve ilgili riski hesaplamak.2. Fonksiyonel sistem güvenlik gereksinimlerini belirlemek - Endüstride kabul edilebilir çözümleri esas alarak emniyet seçe-neklerini değerlendirme ve risk azaltma tekniklerini tercih.3. Sistemi dizayn etme ve doğrulama – Sistem mimarisini di-zayn etme, güvenlik devre tasarımını belgelemek ve malzeme sağlamak.4. Sistemin yüklenme ve onaylaması – Tanımlanmış paramet-reler içindeki sistemin işlediğini ve uygulanabilir standartların sağlandığını doğrulamak.5. Sistem bakımı ve iyileştirilmesi – Üretim, önleyici güvenlik bakımı ve sistem geliştirmesi için belirtilen parametreler içinde çalışması için sistem gereksinimlerini doğrulayın. Bu adımları izlemek gelişmiş uygunluk ve olanakların makine verimliliği için tanımlamasını sağlar. Yine de, güncel dizayn sü-reci karışık ve göz korkutucu olabilir. Mühendisler, hala hangi önlemlerin belli riskleri azalttığına karar vermek ve uygun stan-dartlarla uyumlu güvenlik sistemine sahip olduklarını belgele-mek zorundalar. İyi ki, bir güvenlik sistem tasarımının belirlen-mesi, ana hatlarının çizilip değerlendirilmesi için yapılandırılmış ve otomatik hale getirilmiş yöntemleri sağlayarak güvenlik sis-tem tasarımını basitleştiren araçlar var. Güvenli Dizayn Araçları

Page 75: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

73

Güvenli sistem tasarımı daha başlamadan, makine üreticileri güvenlik tasarımı konseptleri, sistemin ana hatları, detayları, mimarisi, parça seçimi ve malzemelerin listelerinin çıkarılmasını geliştirip değerlendirmek için Rockwell Automation’un Safety Automation Builder gibi harici, önceden tasarlanmış tasarım araçlarını sonuç almak için kullanabilirler. Bu yazılım temelli araçlar, mühendis ve tasarımcılara önceden belirlenmiş uygu-lama gereksinimlerini karşılayan ve en kısa zamanda her türlü temel hatayı tespit eden kapsamlı bir tasarım konsepti oluştur-malarına yardımcı olur. Bu tür araçlarla, mühendis ve tasarımcılar gerekli güvenlik işlev-lerini tespit edebilir, güvenlik girdisini, çıktısını ve mantıksal ay-gıtı seçebilir, ISO 13849’a göre elde edilen sistem Performans Seviyesini (PL Performance Level) hesaplayabilir, potansiyel olarak zararlı erişim noktalarını tespit edebilir, sert ve hareket ettirebilir koruma yerleştirebilir ve cihazın genel hatlarının çizi-minin çıktısını alabilirler.Günümüzün küresel piyasalarının uyum gerçeklerine çözüm sağlamak için, Safety Automation Builder gibi tasarım araçları SISTEMA isimli endüstri doğrulama aracıyla entegre olmalıdır. Almanya’daki IFA kurumunca geliştirilen SISTEMA, bir makine-nin denetim sisteminin güvenlikle ilgili parçalarının performans seviyesinin hesaplanmasını ISO 13849 kapsamında otomatik hale getiriyor. ISO 13849 dahilinde Güvenlik İşlevlerini manuel olarak he-saplayıp değerlendirme zorunluluğu yerine, Safety Automati-on Builder aracı otomatik olarak doğrudan SISTEMA içerisine beslenebilen raporlar oluşturabiliyor. Bu makine üreticilerinin risk azaltılmasında doğru seviyeyi yakalayıp yakalayamadıklarını belirlemelerine yardımcı oluyor. SISTEMA’yı Safety Automation Builder aracıyla birleştirmek makine üreticilerinin tasarım sü-resini azaltmaya ve son kullanıcılar ile endüstri denetimlerinde belirlenmiş uyum seviyelerini sağlamalarına yardımcı olur.Tasarım konsepti aşamasında, makine üreticiler, çeşitli kritik gü-venlik işlevlerini göz önünde de bulundurmak zorundadır. Çoğu makine uygulamasında güvenlik sistemi acil durum kapanması, güvenlik kilitli çevre koruması, operasyon noktası güvenliği gibi ortak güvenlik işlevleri paylaşır.Bu temel güvenlik işlevlerinin çoğu birçok makinede tekrarla-nabilir ve tutarlı olduğu için, Rockwell Automation mühendis-leri geniş bir tekrar kullanılabilir güvenlik fonksiyonlar doküman kütüphanesi oluşturmuşlardır. Bu güvenlik fonksiyonları Safety Automation Builder ve SISTEMA’ya benzer araçlar kullanılarak üretilmiş güvenlik sistem tasarımlarını detaylandırıyorlar. Do-kümanlar, makine güvenlik tasarımı için bir bilgi temeli oluştu-

ruyor. Her biri, bir güvenlik işlevi tanımı, kullanım ve kurulum rehberi, fonksiyonu oluşturan bileşenleri, SISTEMA kullanarak doğrulamayı, parçaların birbirine bağlanmasını, ayarlama ve programlamayı ve önerilen sistemin test edilmesi için doğru-lama planı içeriyor.Güvenlik fonksiyonları, detaylı olarak bir sistem güvenliğinin parçalarını tespit edip doğrulamak için bir referans görevi göre-bilir. Bu dokümanları kullanmak donanım ve yazılım tespitinde, tasarım ve test aşamasında kayda değer miktarda zaman ka-zandırıp güvenlik sistem tasarımının hız, kesinlik ve etkinliğini arttırabilir.Günümüzdeki Güvenlik TeknolojileriTasarım sürecinde zaman kazanılmasına yardım eden araçlara ek olarak, günümüz güvenlik teknolojileri ayrıca insana, kuru-lum ve hizmet almada da zaman kazandırır.Örneğin, entegre güvenlik olarak bilinen standart ve güvenlik uygulamalarını birleştiren denetçiler ve sürücüler makine üre-ticilerine tasarım döngüsünü kısaltma ve piyasa sürüm süre-sini azaltmada yardımcı olabilirler. Entegre güvenlik sistemleri henüz daha küçük makineler için uygun maliyetli olmayabilir ancak daha büyük ve karmaşık makineler için mühendislik sü-recini azaltabilir.Entegre güvenlik tüm kesikli, proses, batch, servo ve sürücü temelli sistemler için tek bir programlama ortamına gerek du-yar. Bu da çoklu işlemcili platformlarda programları yazma ve koordine etme gereksinimini ortadan kaldırır. Ayrıca entegre gü-venlik ile tasarlanmış işlemci ve sürücüler ağ üzerinden iletişim kurabildiği için, mühendisler zaman alan kablolama değişiklikle-ri olmadan güvenlik ayarlarında değişiklikler yapabilirler. Enteg-re güvenlik ayrıca makine üreticilerinin benzer projeler arasında makineleri optimize etmek ve mühendislik faaliyetlerini haftalar yerine günlere indirmek için modüler donanım tasarımları ve makine kodu modüllerini tekrar kullanmalarına müsaade ediyor.

İleri Doğru Daha İyi Bir YolGüvenlik tasarım araçları, bir makinenin güvenlik sisteminin tes-piti, planlanması ve değerlendirilmesi için adım adım bir süreç sağlayarak tasarım aşamasında makine üreticilerinin karşılaştığı en büyük sorunların bazılarını çözmeye yardım eder. Tasarım sürecinde güvenlik araçlarını işlevsel hale getirerek, makine üreticileri makineleri daha hızlı, kesin ve uygun maliyetli tasar-layabilirler. Bu araçları kullanmaya ek olarak, makine üreticile-ri, mühendislik süresini azaltmak, uyumu arttırmak ve rekabet edebilirliği arttırmak için entegre güvenlik sistemi içerisinde yer alan birçok avantajı sağlayabilirler.

Page 76: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

74

Televizyon yayınları sırasında ortaya çıkan güç talep artışı dikka-te değer bir olgudur. Popüler TV yayın aralarında, elektrikli cihaz çalıştırma eğilimi elektrik tüketiminde hızlı bir artış yaratabil-mektedir. Örneğin, İngiltere’de 4 Temmuz 1990 tarihinde İngil-tere ile Batı Almanya arasındaki futbol karşılaşmasında penaltı atışları sonunda ulusal şebekeye en az 2800 MW yük binmiştir.Aslına bakılırsa sanayi ve ticari tesislerin gündelik çalışmaları sırasında elektrik tüketimindeki ani artışlar sıklıkla görülebilir ve bunlar ciddi problemlere yol açabilir. Abone limitini aşmak tesis kullanıcısını abone olduğu güç miktarını artırmak zorunda bırakabilir ve bu da sabit maliyetlerin artışıyla sonuçlanır. Tesis normalin üzerinde boyutlandırılarak olağanüstü durumlardaki yüksek güç tüketiminin sebep olacağı aşırı ısınma önlenebi-lir. Yük kontrolü için kullanılan bir sistemin dezavantajı ise bir PLC’nin, SCADA üzerinden kompleks programlama gerektiren endüstriyel bir PC’nin veya özel kontrol cihazlarının kullanılma-sını zorunlu kılmasıdır.

Yeni ABB SACE Emax 2 açık tip devre kesicilere entegre olarak sunulan Ekip Güç Kontrol fonksiyonu, düşük ve orta karmaşık-lıktaki tesislerde yük yönetimi için ideal çözümdür; güvenilirlik, kolaylık ve maliyet arasında ideal bir denge kurulmasını sağlar. Bu patentli fonksiyon aşırı akımhatalarına karşı koruma için kullanılan elektronik koruma ünite-sine entegre edilmiştir.

Ekip Güç Kontrol:- Kolay: Karmaşık kontrol sistemlerine veya özel yazılımların devreye alınmasına gerek duyulmaz.- Özelleştirilebilir: Fonksiyonlar kullanıcı tarafından oluşturulan yük listesinin, kullanıcının kendi ihtiyaçlarına ve güç tiplerine bağlı olarak tanımladığı önceliklerde kontrol edilmesini temel alır.- Etkili: ABB tarafından patentli algoritma kullanıcı tarafından belirli bir zaman aralığı boyunca ayarlanabilen öngörülmüş or-talama güç tüketimini takip eder. Bu değer abone olunan gücü

aştığında tekrar limit dahiline çekmek için Ekip Güç Kontrol fonksiyonu müdahale eder ve açık tip devre kesicinin çıkışına yerleştirilen anahtarlama cihazlarına (devre kesiciler, yük ayırı-cılar, kontaktörler vb.) komut verir.

Ekip Güç Kontrolü Fonksiyonu altyapı tesisatlarında maliyeti nasıl düşürebilir: Örnek uygulama.Bir alışveriş merkezinin tek hat şeması: Yiyecek içecek alanı, mağazalar ve ortak alanlar.

Yeni SACE Emax 2Yenilikçi Güç Kontrolü FonksiyonuABB / new.abb.com/tr

8

Kontrolsüz ortalama güç

Ekip Power Controller ile ortalama güç

Zaman (saat)

Ortalama güç

Güç

[kW

]

9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24

Page 77: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

75

Yanda ticari bir altyapı tesisatının tek hat şeması verilmiştir:Bazı yüklerin (örneğin HVAC) enerjisi, gördüğü işlevden ödün vermeden belirli bir süre boyunca kesilebilir. Tesisin pik tüketi-minin 580 kW civarında olması beklenmektedir. Uygun bir stra-teji ve Ekip Güç Kontrol’ünü kullanarak bu tüketimin 500 kW’a düşürülmesi mümkündür. Burada gösterilen simülasyonda, anlaşma kapsamında esnek tarife yapılandırmasından faydala-narak üç farklı tüketim limiti uygulanmıştır. En çarpıcı etki, pik tüketimin gerçekleştiği ara saatler sırasında görülebilir.

Ekonomik kazanımPik gücün düşürülmesi elektrik faturasında her zaman bir azal-maya yol açar: iki müşteri aynı miktarda elektrik tüketiyor ancak biri daha yüksek güç talep ediyorsa, bu müşterinin faturaları daha yüksek olacaktır. Birçok ülkede bir kullanıcı abone olduğu gücü aşarsa daha yüksek ücret talep edileceğinden, ödeyeceği sabit maliyetler de daha yüksek olabilir.

Yukarıda verilen örneğe dayanarak aşağıdaki tablo enerji tasarruf olanakları hakkında genel bir fikir verebilir:

Tasarrufun ancak birkaç yıldan sonra önemli seviyeye ulaşacağı ve tasarruf miktarının yerel yönetmeliklerden etkilenebileceği bir gerçektir (tablodaki, Brezilya’daki müşteriler daha fazla avantaj elde etmeyi bekleyebilir).

Uygulama: Çoklu mimariÇıkış yönündeki cihazlara (en fazla 15 adet anahtarlama cihazına komut vermek mümkündür) uzaktan gönderilen komut iki farklı şekilde uygulanabilir:- Kablolu çözüm aracılığıyla, açma/kapama bobinlerine komut vererek veya yönetilecek yüklerin motorunu kontrol ederek;- Özel bir haberleşme sistemi aracılığıyla. Parametreler Ekip Connect yazılımı aracılığıyla ayarlanabilir: Ekip koruma üniteleri için tasarlanmış yönetim yazılımı Ekip Güç Kontrol fonksiyonları için özel bir araçtır.

Sonuç: Açık tip devre kesicinin Güç Yöneticisine evrimiTalep Tarafı Yönetim (DSM) kavramı normalde yalnızca altyapı hizmetleri bağlamında kullanılan bir terimdir. Ancak, elektrik fi-yatlarının sürekli arttığı bir ortamda yük yönetimi görece küçük olan birçok alçak gerilim tesisinde bile cazip bir çözüm olabilir. Ekip Güç Kontrol fonksiyonu, yük yönetimi dünyasına yeni bir standart getirmektedir.

Bir yanda standart devre kesicilerin yaptığı “yük kontrolü”nde olduğu gibi gücü eşik değerini aşar aşmaz kesmez, ayarla-nan parametrelere bağlı yük kontrolü gerçekleştirir, diğer yanda karmaşık PLC esaslı güç yönetim sistemlerinin kurul-masına olan ihtiyacı ortadan kaldırır.

Gerçek uygulama : Yeni ABB SACE binasıAlçak gerilim açık ve kompakt tip devre kesicilerin araştırma ve geliştirilmesinde öncü olan ABB SACE, şimdi de Berga-mo’daki (İtalya) yeni binasını gelişmiş otomasyon teknolo-jisi ile donatmıştır.

Elektrik tesisi 4 adet OG/AG transformatör içermektedir ve her biri için giriş şalteri olarak Emax 1.2 açık tip devre kesici kullanılmıştır. Giriş şalterlerinden sadece bir tanesinin Ekip Güç Kontrol fonksiyonuna sahip olmasıyla 400kW’a kadarki HVAC yüklerini kontrol ederek yılda yaklaşık 11.000 € tasar-ruf etmek mümkün hale gelmiştir.

Page 78: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

76

Omron’dan dijitalleşen üretime yenilik getiren Makine Otomasyonu konseptleri

Dördüncü sanayi devriminin gelişi ilk olarak 2011 Yı-lında Hannover Messe fuarında açıklanmıştı. Bu fuar sırasında, yaklaşan devrimi açıklamak için “Endüstri 4.0” terimi Alman Şansölye Angela Merkel tarafından kullanılmıştı.

İlk sanayi devrimi üretime mekanizasyonu getirirken, ikinci sanayi devrimi elektriği getirdi. 1970’lerde ger-çekleşen üçüncü sanayi devrimi ise bilişim teknoloji-lerinin gelişiyle üretim proseslerini daha da geliştir-di. Bu üç sanayi devrimi de sonradan tanımlanmıştı. Simdi ise ilk defa, Endüstri 4.0 terimi bir devrimi daha gerçekleşmeden tanımlamak için kullanılıyor. Devrim

olduktan sonra açıklama sunmak yerine devrimin geli-şi için uyaran görevi görüyor.

Endüstri 4.0, fabrikaların bireysel müşteri gereksinim-lerine yanıt vermelerine yardım eder, artan verimlilik ve etkinlik ihtiyacını ele alır; ancak aynı zamanda sosyal ihtiyaçları da ele alır: insanlar ve makineler arasında in-teraktif işbirliğini destekler. Dördüncü sanayi devrimi, Omron’un kurucusu Kazuma Tateishi’nin 1970 yılında Uluslararası Gelecek Araştırmaları Konferansı’nda su-nulan SINIC teorisine mükemmel bir şekilde uyar.SINIC teorisine göre (Tohum-Yenilik ve İhtiyaç-Güdü Döngüsel Evrimi, Şekil 2) bilim, teknoloji ve toplum

OMRON / www.omron.com.tr

Page 79: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

77

döngüsel bir ilişkiyi paylaşır ve birbirlerini karşılıklı olarak etkilerler. SINIC teorisinde açıklanan gelecekteki Optimizasyon toplumunda, Sn. Tateisi insan zekâsının ve hislerinin bir kısmını otomatik hale getiren tekno-lojilerin gelecekteki gelişimlere temel teşkil edeceğini tahmin ediyor. Gelecekteki bu toplumda, insanlar ve makineler ideal bir uyum seviyesi yakalayacak.

Endüstri 4.0’da, Omron’un kurucusunun ön-gördüğü gelecek gerçekleşiyor.Omron, bu dijital endüstriyel geleceğin zorluklarını ele almak amacıyla, tamamen ölçeklenebilir otomasyon çözümlerinden ve otomasyon varlıklarının sorunsuzca yeniden kullanılabilmesinden yararlanan teknolojilerle makineleri otomatik hale getiriyor. Sektördeki uzun yıllara dayanan tecrübesi ve yetkinliklerini kullanarak, tüm otomasyon çözümlerinin tüm kullanım ömrü bo-yunca dijitalleşmeyi kapsamına almayı hedefliyor.

Dördüncü Sanayi Devrimi ile Nesnelerin ve

Hizmetlerin İnternetiBirinci sanayi devriminin öne çıkan özelliği, mekanik destekli proseslerin endüstriye girmesiydi. İkinci sa-nayi devriminde elektronik gücü, fabrikalarımızın ve-rimliliğini artırdı. 1970’lerde IT’nin gelişimi ve fabrika otomasyonu üçüncü devrimi hızlandırdı.Dördüncü sanayi devriminin karakteristik özelliği, fi-ziksel dünya ile sanal dünyanın CPS (siber fiziksel sis-

temler) biçiminde bir araya gelmesidir.

Ayrıca, bu en yeni devrimin önceki tüm sanayi dev-rimlerinden daha yıkıcı bir değişim potansiyeli bulun-maktadır. Bu devrimin veri işleme gereklilikleri üzerine getirdiği baskı, geleneksel Moore kanununun mevcut ve gelecekteki gerekliliklere ayak uydurmada yetersiz kalmasına yol açıyor ve işleme gücü evrimi için yeni yol haritaları tanımlamaya zorluyor.

Bu ihtiyacın büyüklüğü, bağlı nesnelerin hızla büyüme-sine bakılarak kolayca tahmin edilebilir.

Bu gelişme, belirli bir segmente hizmet veren tedarik zincirinin tüm üyelerini ortaklarıyla ne ölçüde işbirliği yapmaları gerektiğini düşünmeye ve ayrıca ölçeklene-

Page 80: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

78

bilir iş platformlarının nasıl oluşturulabileceği ve kul-lanılabileceği üzerinde düşünmeye itiyor.

Bağlı nesnelerden bahsederken, Nesnelerin İnterneti-nin doğrudan ağa bağlı olmayan ve hatta hiçbir elekt-ronik zekâ taşımayan fiziksel cihazları da içerdiğini anlamak önemlidir. Yalnızca sanal temsilini bir IT sis-teminin kullanımına sunan bir nesne, bir Endüstri 4.0 bileşeni olarak değerlendirilir.

Örnek olarak, tamamen izlenen bir üretim prosesinde üretilen basit bir röleyi düşünebiliriz. Bu röleyi eşsiz bir seri numarasıyla ilişkilendirip QR kodunda sakla-dığınızda bu kodu röleyi tanımlamak için kullanabilir-siniz. Bu kodu taradığınızda rölenin ne zaman, nerede, nasıl üretildiği ve müşteriye hangi rota üzerinden gön-derildiği gösterilir. Bu röle tamamen dijitalleşmiş bir üretim hattında kullanılabilir. Röle kabine takıldığında kodu taranır. Yaş, teknik özellikler, kullanım ömrü bek-lentisi ve değişiklik için tedarik rotası sistemde hemen görülebilir.

Ayrıca kontrol sistemi rölenin kalan kullanım ömrünü her zaman tahmin etmek için işlemleri ve kontaklara uygulanan yükleri kaydedebilir. Bu tahmin yüksek arıza ihtimali olduğunu gösterdiğinde sistem otomatik ola-rak değişiklik için sipariş verebilir. Bu yeni ürün maki-nenin bir sonraki bakım döngüsünde takılarak beklen-medik arıza sürelerinin ve üretim kayıplarının önüne geçilir.

Yukarıdaki röleyi, dijital sanal temsili ile birlikte basit bir Siber Fiziksel Sistem (CBS) örneği veya en basit

“Endüstri 4.0 bileşeni” türü olarak düşünebiliriz.

Endüstri 4.0 terminolojisinde, bu sanal temsil daha çok ilgili fiziksel cihazın (Endüstri 4.0bileşeni) yönetim kabuğu olarak bilinir.Daha karmaşık bir gerçeklikte, yukarıda açıklanan gibi basit bileşenler daha karmaşık yüksek düzeyde bile-şenlerin (örneğin bir makine ya da tüm üretim hattı) içine yerleştirilebilir.

Makinelere, hatlara veya tesislere baktığımızda sistemi oluşturan iç içe cihazlar hiyerarşisi olduğunu görürüz. Endüstri 4.0 bileşeni konsepti, yönetim kabuğuyla bir-likte CPS’nin kolay ve mantıksal bir şekilde ölçeklene-bilmesi için tanımlanmıştır.

Basit bir CPS örneği, Nesnelerin İnternetinin arkasında yatan gerçek değeri açıklamak ve netleştirmek için de yararlı olabilir.

Dijitalleşmenin gücü verinin kendisiyle, bağlantıyla ya da cihazın işleme kapasiteleriyleilgili değildir. Nesnelerin İnternetinin asıl gücü, bu si-ber öğelerin bir nesneyi, makineyi veya platformu daha iyi hale getirmek amacıyla kullanılmasından gelir. CBS içinde, siber ve fiziksel ögelerin birleşimi ürünü bir Akıllı ürüne dönüştürür. Akıllı ürün, Nesnelerin İnter-netinin sağladığı güçle çok daha faydalı bir fonksiyon gerçekleştirebilen bir üründür.Benzer şekilde, Nesnelerin İnterneti dâhilinde büyük miktarda veri, daha iyi ve daha kullanışlı hizmetler (Akıllı hizmetler) sunmak amacıyla bağımsız olarak islenebilir. Bu Akıllı Hizmetlere örnek olarak, çalışan ürünlerden veya makinelerden toplanan büyük miktar-da verinin işlenmesiyle mümkün hale gelen ön bakım ve önleyici bakım verilebilir.

Dijitalleşmeye giden yolDijitalleşme süreci, işletmelelerin tüm bölümlerini etkiler.2014 yılında PricewaterhouseCoopers, VDMA ve bir-çok endüstri ortağıyla birlikte Endüstriyel İnternetin

Page 81: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

79

zorlukları ve fırsatları hakkında bir anket yayınladı. Bu çalışma, kuruluşların dijital dönüşümü doğru bir şekil-de uygulamak için ne ölçüde taahhüt vermeleri gerek-tiğini açıkça göstermektedir. Ayrıca gelecekte müşteri memnuniyetinin ve buna bağlı kurumsal başarının bu dönüşüm süreciyle nasıl bağlantılı olduğunu vurgula-maktadır.

Bu da kademeli ve yapılandırılmış bir dijitalleşme yak-laşımı gerektirir. Üretim stratejisi ve şirket altyapısı dikkatli bir şekilde dönüştürülmelidir ve iyi düşünül-müş bir plan; yani bir dijitalleşme stratejisi gerektirir. Bu dönüşümü gerçekleştirmek için iş ortamında özel-likle de ilgili iş ortaklarının yatay entegre ekosisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla birçok değişiklik yapılmalıdır. Güvenilir ortaklardan oluşan bir ağ, bu zorluğun üstesinden gelmek için çok önemli bir un-surdur.

Bir fabrikada, haberleşmenin dikey olarak entegre edil-mesi, mevcut tüm varlıkların ve ilgili verilerin yönetil-mesini sağlayan temel faktördür. Dikey entegrasyon, tesis düzeyinden cihaz düzeyine sorunsuz bir iletişim altyapısı ile sağlanır.

Uygun bir dijitalleşme stratejisinde tüm önemli gelişim alanları tanımlanmalı ve aşağıdakiler gibi temel katma değerli proseslere öncelik verilmelidir:

• Toplu özelleştirme, hızlı üretim değişikliği• Tüm yasam döngüsü izlenebilirliği ve tek ürün seri-leştirme• Artan emniyet ve güvenlik düzeyi• Az bulunan nitelikli is gücü yönetimi• Yoğun makine işbirliği• Hızlı tasarım ve kurulum, üretim arıza sürelerinin azaltılması• Durum izleme ve ön bakım ile kullanım optimizasyonuEndüstri 4.0 Platformu, tam bir Endüstri 4.0 uygula-ması elde etmek için izlenecek araştırma yol haritasını tekrar doğruladı.

Bu yol haritası, dijital üretim oluşturmak ve kullan-mak için birçok teknoloji halihazırda mevcut olsa da tamamen dijitalleştirilmiş bir kuruluşun 2030’dan önce mümkün olmayacağını gösteriyor. Başarılı bir şirket, tüm teknolojiler kullanılabilir hale gelene kadar bekle-yemez; ancak heyecana kapılıp gerçekleşmeyecek çok yüksek beklentiler yüzünden hayal kırıklığına uğramak da yanlış olur.

En iyi yaklaşım, en fazla katma değere sahip dijital uy-gulamaları ele almak ve dijital yolculuğa yavaş yavaş devam etmek için mevcut teknolojiyi kullanmaya baş-lamayı içerir.

Dijitalleşmenin merkezinde Makine Otomasyonu ve dijitalleşen üretim için Omron’un çözümleriDijitalleştirilmiş üretimin başarılı bir şekilde uygulan-ması, üreticinin ekosisteminde bir araya getirilmiş bir-çok temel yetkinlik gerektirir.

Makineler, üretimin temeli olarak düşünülür ve dola-yısıyla makinelerin performans göstermesini sağlayan sistemler, üretimde akıllı veri kullanımını sağlayan te-mel etkenlerdir. Gelecekte olabilecek değişikliklerden etkilenmeyecek donanım ve yazılım platformları kulla-narak tam kapsam ve makine otomasyonu sağlayabi-liriz.

• Girdi: Omron, proximity sensör, fotoelektrik cihaz-ları, ölçüm, anahtarlama ve görsel denetim gibi algıla-

Page 82: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

80

ma teknolojilerine sahip.• Lojik: Omron’un tamamen ölçeklenebilir makine kontrolörü platformu, sektörün en kararlı 2PID sıcak-lık kontrolörü ve ayrıca lider hareket ve güvenlik kont-rolörü teknolojisi her makinenin kontrol ihtiyaçlarının tüm yönlerini kapsar.

• Çıktı: Omron’un değişken hızlı sürücüleri, servo sistemleri, elektrik şalter panoları, katı hal röleleri ve elektromekanik röleler ile G/Ç cihazları güç ve hareketi yönlendirir ve yönetir.• Güvenlik: Makine korumasının tüm yönlerini kapsa-yacak şekilde güvenlik switch’inden güvenli sürücüye kadar eksiksiz çözüm kapasitesi.• Robotik: Omron’un yeni eklenen bir temel özelliği de makineleri ve hatları verimli bir şekilde ve birçok robot teknolojisiyle tamamen entegre ederek bağlama kapa-sitesidir.

Omron’un teknolojisi, haberleşmeyi ve bağlantılı veri-leri akıllı sistemler oluşturmak için verimli ve güvenilir bir şekilde kullanmasına olanak sağlar. Gelişmiş plat-form temelli cihazlar, ürünleri (nesneleri) ilgili verilere bağlamasına ve makine odaklı Nesnelerin İnterneti çö-zümleri oluşturmasını sağlar. (Şekil-6)

Dijitalleştirilmiş üretim ortamında temel faktör, sensör ve makine verilerinin sorunsuz dikey haberleşmesidir. SQL gibi veri haberleşmesi teknolojileriyle desteklenen yatay tesis genelinde entegrasyonun sağlanması da di-

key entegrasyon kadar önemlidir. (Şekil-7)

Dördüncü sanayi devrimi henüz yeni başlıyorDijital teknolojinin ölçeklenebilirliği, yeni meta veri kaynaklarını kullanan kolektif zekâlarla birlikte büyük bir yıkıcı potansiyel vaat ediyor. Ancak şu an büyük bir heyecan içindeyiz ve kısa sürede çarpıcı sonuçlar elde etme beklentisi karşılanmayabilir.

Dijitalleşmenin gerçek potansiyelini görme kapasitesi ve heyecanı gerçek olgulardan ayırt etme becerisi, di-jital yolculukta başarı ve başarısızlığı ayırt eden belir-leyici faktör olacaktır. Omron’un dijital etkinleştirme teknolojileri konusundaki tecrübesi, tüm dünyada yeni fabrikalarında dijitalleşmiş üretimi gerçekleştirebil-me kapasitesi sağlıyor. (Kusatsu-Japonya, Hertogen-bosch-Hollanda, Sanghay-Çin ve Ayabe-Japonya).

Omron, kurucusunun SINIC teorisinin izinde, tamamen dijitalleşmiş üretimin avantajlarından yararlanmak amacıyla yeni etkinleştirme çözümleri gerçekleştirmek için teknolojiyi kullanmaya devam ediyor.

Page 83: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 84: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ENDÜSTRİ OTOMASYON

82

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

Çoğu kompakt PLC, yüksek hızlı sayıcıları geri bildirim olarak kullanır ve (servo) sürücüyü kontrol etmek için puls çıkışı kul-lanarak noktadan noktaya konumlandırma sunar. Ancak bugün birkaç eksende, senkronize ve kapalı çevrimli hareket kontro-lüne ihtiyaç duyuluyor. Omron buna “Compact Motion” diyor.Compact Motion, noktadan noktaya konumlandırma (standart PLC fonksiyonu) ve süper hızlı, hassas ve karmaşık hareket kontrolüne (özel hareket kontrolörü) üçüncü alternatiftir.

Küçük makineler için ideal çözümOmron’un Compact Motion konseptinin amacı, uygulamanızı kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmenizi sağlayacak yapıtaş-larını sağlamaktır. Master ve slave eksen ilkesini kullanarak ve temel fonksiyonları sağlayarak Compact Motion ile birçok farklı uygulama gerçekleştirebilirsiniz. Uygulama gereksinimlerine bağlı olarak ekseni kontrol etmek için servo sürücü veya inver-ter kullanabilirsiniz.Genelde küçük makineler senkronize fonksiyona ihtiyaç duy-duğunda, bunu gerçekleştirmeleri için daha fazla özel donanım gerekir. Fonksiyonları PLC’ye entegre etmek daha ucuz ve kolay bir çözüm sağlayabilir.

Compact Motion ile uygulama programının tamamı yalnızca PLC içinde olur. Bu size aşağıdaki faydaları sağlar:• PLC ve Hareket Kontrolünü programlamak için yalnızca TEK

yazılım kullanılır (CX One)• Lojik ve Hareket kontrolü Fonksiyon Bloğu, ladder diyagram ile Tek dil kullanarak programlanılır• Kolay uzaktan yardım: TEK bağlantı• Kontrol, sürücü üreticisinden bağımsızdır• Kusurlu sürücü kolayca değiştirilebilir (sürücü akıllı değildir)Fonksiyon Blokları

NOKTADAN NOKTAYA KONUMLANDIRMA“PTP_” Fonksiyon Blokları, düz profilli bir slave eksenini kapalı çevrimde hareket ettirir. Acc_Distance, hedef hız ve Dec_Dis-tance çalışırken değiştirilebilir.ELS + ADDAX“ELS_Addax_” Fonksiyon Blokları, bir kapalı çevrim profilini master enkoder profilinin üzerine bindirmenizi sağlar. Acc_Dis-tance, hedef hız ve Dec_Distance çalışırken değiştirilebilir. Fonk-siyon malzemenin kaymasını telafi etmek için master ve slave arasındaki konumu yeniden aşamalandırmaya olanak tanır.MOVELINK“MOVELINK_” Fonksiyon Blokları, bir slave ekseni belirlenen master eksenle kapalı çevrim senkronize ederek hareket ettirir. Bir tür elektronik CAM işlemi uygulanır ancak senkronize ko-numlandırma slave eksen ile master eksen arasında uygulanır. Fonksiyon, “çalışırken kesme” işlevselliği geliştirmeye olanak tanır.CAM PROFILEG“CAMBOX_” Fonksiyon Blokları, bir ekseni konumlar tablosun-da depolanan hareket profilinin değerlerine göre hareket ettirir. Sürekli değişken yazılımsal dişli kutusu oluşturmak için hareket başka bir eksenin (master eksen) ölçülen hareketine bağlanır. Tablo 3600 çift nokta içerebilir. Fonksiyon, servo sürücülü bir mekanik CAM üretmeye olanak tanır.ELEKTRONİK EKSEN BAĞLANTISI (ELS)“ELS_” Fonksiyon Blokları, elektronik dişli kutusu oluşturmak için master eksen (enkoder) ile slave eksen arasında elektronik bağlantı (kapalı çevrim) oluşturur. Kontrol kazançları, Konum penceresi, İzleme Hata sınırı gibi genel parametrelerin tümü ça-lışırken belirlenebilir ve değiştirilebilir.

OMRON / www.omron.com.tr

Standart PLC ile senkronize hareket kontrolünde ilk adım

Page 85: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 86: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

84

Rüzgar Türbinlerinde Ark Koruma

Kelime manasına bakıldığında yenilenebilir enerji-nin “sürekli devam eden doğal süreçlerdeki var olan enerji akışından elde edilen enerji” olarak tanımlan-dığını görürüz. Günümüzde birçok yenilenebilir enerji kaynağı mevcuttur. Bunlardan en temiz ve kaynağı en çok bulunanlarından biri rüzgar enerjisidir. Rüzgardan elektrik enerjisi üretmek için yapılacak santralin ku-rulumu diğer kömür, doğalgaz ve hidroelektrik sant-rallere göre yatırım maliyeti açısından daha ucuzdur. Bu sebeplerden dolayı ülkeler rüzgar santrallerinin yaygınlaştırılmasını eskiye oranla daha da destekler olmuşlardır. Genellikle rüzgar santralleri, rüzgarın şiddetine verimli bir şekilde maruz kalabilmesi için yerleşim merkezle-rinden uzak lokasyonlarda konumlandırılır. Hatta açık denizlerin ortasında bile rüzgar santrallerine rastlamak mümkündür. Dolayısıyla ulaşımı zor olan bu santral-

lerde yaşanacak kesintiler minimuma indirilmeli, ark hatası dolayısıyla oluşması muhtemel hasarlar hemen giderilmelidir. Herhangi bir ark kazasından dolayı olu-şacak kesinti çok uzun süreli olabilir ve eğer oluşan arkın yakınlarında bir canlı varsa hayatına mal olabilir. Ark kazalarından dolayı her yıl çok sayıda insan haya-tını kaybetmektedir.

Rüzgar türbinlerinde genellikle bakım vs. sebepler ha-ricinde insan bulunmaz. Ancak ark dolayısıyla oluşa-cak muhtemel bir yangın çabucak etkisini arttırıp, kul-lanılan ekipmanlara tamiri mümkün olmayan hasarlar verebilir. Şalterler ve sigortalar gibi normal kısa devre koruma cihazları ark esnasında ekipmanları tam olarak koruyamayabilir. Ek bir koruma ile hasarlar minimuma indirilebilir. Bu koruma aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi oldukça hızlı yapılmalıdır.

ABB / new.abb.com/tr

Page 87: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

85

Rüzgar tribünlerinde kısa devre koruma elemanları, yangın koruma sistemleri elbette ki mevcuttur. Kısa devre durumunda bu cihazlar görevini yapacak ve bir yangın durumunda yangın söndürme ele-manları devreye girecektir. Akıllara ister istemez şu soru gelebilir:“Ark zaten pano içerisindeki aksam üzerinde olacağından, arkın etkisi ile kısa devre oluşacağından ve devre kesici de görevini ya-pıp kesme işlemini yapacağından daha hızlı bir korumaya neden ihtiyaç duyulsun ve bu nasıl yapılabilir?”Normalde bir devre kesici aşırı akım prensibine göre açma yapar ve bu açma süresi devre kesicinin tipine, ayarlarına ve hata akımına göre değişiklik gösterir. Evet, bir ark oluştuğunda akım hızlıca yük-selecek ve devre kesici kısa devreden dolayı açma yapacaktır. An-cak selektivite sağlanması amacıyla şalter kısa devre durumunda daha geç açmaya ayarlanmış olabilir. Dahası ark oluştuğunda dev-rede bir direnç görevi göreceğinden şalter akımı esas seviyesinin daha altında ölçebilir. Bu da kısa devreden dolayı açmada gecikme-ye yol açabilir. Arkın yakıcı etkisinin hissedilmesi için 100ms’lik gibi kısa bir süre bile yeterlidir. Bu gibi durumlarda akıma değilde arkın oluşturduğu ışık etkisine bakmak daha mantıklı olmayacak mıdır?İşte ABB’de buradan yola çıkarak TVOC-2 Ark koruma sistemini

tasarlamıştır. Bu sistemde açma şartı sadece optik sensörlerin al-gıladığı ışık şiddeti ile alakalıdır. Bu süre 30-50ms arasında değişir ve kuşkusuz aşırı akımdan dolayı yapılan açmalara göre oldukça hızlıdır. Uzunlukları 1 ile 60 metre arasında değişen, kalibrasyon gerektirmeyen optik sensörler rüzgar tribününde (1) jeneratöre, (2) kabinlere, (3) transformatörlere yani arkın oluşabileceği muhtemel noktalara uzatılabilir. Sensörün algıladığı hata sinyali ark monitörü-ne iletilir. (Ana ünite olan ark monitörüne standart olarak 10 adet, genişleme modülü eklenerek 30 adet sensör bağlanabilir) Ark mo-nitörü bu sinyali çok hızlı bir şekilde yorumlayarak çıkışına bağlı bir kesicinin açma bobinini enerjilendirir ve kesicinin açma yapması sağlanır. Aksesuar olarak sunulan akım algılama modülleri de bir başka güvenli çözümdür. Detektörlerin istenmeyen direkt gün ışığı, kamera flaşı gibi etkilere maruz kalması ve yanlış açmalara sebebiyet vermesi muhtemel durumlarda, ekstra güvenlik olarak kullanılan akım algılama modülleri, akımdaki değişimleri de göz önüne alarak ark monitörü üzerinden şaltere açma yaptırır. Normal duruma göre 2-8 ms.açma gecikmesi yaşatsa da ekstra güvenlik ve sistem sürekliliği sağlamaları nedeniyle tercih edilmektedirler.

Nasıl çalışır? Sistem üç aşamada çalışır:1 Sensörler pano içerisindeki ışığı algılar

2 Algılanan hata sinyali sensörler yardı-mıyla ark monitörüne iletilir

3 Ark monitörü sinyali devre kesicinin açma bobinine gönderir ve devre kesici açar

HMI kullanıcı arayüzü aksesuarlardan bir diğeri olup hem direkt olarak ark monitörü üzerinde, hem de pano kapağı üzerinde kul-lanılabilir. HMI üzerinden hem konfigürasyon ayarları yapılabilir hem de hata kayıtları izlenerek ark hatasının nerede olduğu belir-lenebilir. Ayrıca ark monitöründe bulunan 2 enversör sinyal rölesi ile hata bilgilerini otomasyon sisteminize de aktarabilirsiniz.Tasa-

rımı ve teknolojisi ile SIL-2 güvenlik kriterlerine uyumlu TVOC-2 rüzgar santrali uygulamalarında maksimum koruma sağlar.Görüldüğü gibi ABB’nin TVOC-2 ark koruma cihazı, üstün kulla-nım ve koruma özellikleri ile maddi ve manevi kayıplarınızı önle-me garantisi sunar.

Page 88: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

86

İHTİYACA ÖZEL ÇÖZÜMLER, Net bir katma değer için ağ bağlantılı mühendislik servisi ve yüksek verimlilikMEquadrat AG, dört yıldan beri başta laboratuvar ve tıp alanları için mekatronik hizmet sağlayıcısı olarak yüksek uzmanlıkta çözümler sunan yeni bir şirket. Disiplinler arası düşünce şekli bu şirketin ürün geliş-tirmesi için temel yapı taşı. Uygulamada yaratıcı fikirler, verimli ürün geliştirme ve ihtiyaca özel destek; motor uzmanı olan Kollmorgen ile tıp alanı için bir üretim modülünde şu anda gerçekleştirilen ortak çalışmayı da tarif ediyor. Onun boşluksuz doğrudan tahrik çözümü düşük maliyetli toplam çözüm için 2 μm’ye kadar en yüksek kusursuzlukla tambir senkronizasyon ve devri mümkün kılıyor.

AKD & AKM Tek kablo paketi yoluyla doğrusal eksen (Kumanda birimi dahil) tam komunlandırılabilir.

Page 89: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

87

Hizmet sağlayıcı firma MEquadrat’ın Luzern Root’da kuruluş fikirlerinden biri; özellikle yazılımdaki tutarlı-lığı, ustaca yapılmış mekanik ve elektronik bileşenleri ve böylece otomasyon seviyesini yükseltmesi ile müş-terilerini şaşırtan yeni makina ve sistemlerin birleşik olarak düşünülmesi ve tasarlanmasıdır. MEquadrat AG şirket yönetimi üyelerinden olan Stefan Nyffenegger için kesin olan şu: “Mekanik, elektronik ve yazılım disiplinlerinin birbirleriyle olan sıkı ilişkisi yenilikçi ürünlerle yüksek verimliliğin anahtarı. Bu konuda biz de güncel bir proje olan, tıp alanında kullanılmak için tasarlanmış olan ince çeperli malzemenin işlenme-sine olanak sağlayan bir makina modülü projesinde görülebileceği gibi alışılmışın dışında, yeni yöntemler üzerinde çalışıyoruz”.

Zorlu amaç: Yüksek devirlere rağmen kusursuz gerilimRoot’da geliştirilen ve inşa edilen üretim modülün-de öne çıkan bir özellik de çok hassas olan cam ve alüminyum borucukların iki taraflı ve torsiyonsuz bağlantısı. Ürünün çapı, milimetrenin yaklaşık onda biri kalınlığındaki çok ince çeper ile yaklaşık bir milimetreden 20 mm’ye kadar ulaşıyor. Hassas içi boş çubuk malzemesinde ayırma ve ekleme süreçleri yapılmakta. İki taraflı bağlantılı malzemenin süreçten kaynaklanan yüksek devir sayısında tam kusursuz bir senkronizasyon olmalı. Tüm modülü; müşterinin katı taleplerine uygun olarak bir bütün halinde geliştirmek için; işlenecek parçanın besleme mili ve aynı şekilde bağlantısı yapılmış üründe ilgili süreç adımları için özellikle titiz ve oldukça kusursuz bir tahrik siste-mine ihtiyaç duyuldu. Stefan Nyffenegger belirtiyor: Kollmorgen KBM-Kit-Motors çözümü ile bizim için en ideal çözümü bulmuş olduk, çünkü akış sürecinde büyük içi boş mil sayesinde ürün tahrik yoluyla sevk edilebiliyor.“Sıra dışı çözümler için sıkı işbirliğiHenüz tahrik sisteminin tasarım aşamasında MEquadrat’ın mühendisleri doğrudan tahrik mekaniz-ması seçme fikrindeydi. Bunun için, gerekli kusursuz-luğu sağlamak ve zaman ve maliyet açısından verimli bir dönüşüm elde etmek için mümkünse mevcut bir modüler sistem kullanılmalıydı. Bu yapı grubunun birleşik paketleme yoğunluğu ve yüksek karmaşıklığı nedeniyle, en iyi çözümün bir rotor ve bir statorun bir servo tahrikin tüm işlevselliğiyle birlikte kullanılmasıolduğu anlaşıldı. Böylece sonunda Kollmorgen firma-sına ulaşıldı. Tahrik üretimi konusunda uzmanlar özel talepler için hazırdı: Dönüştürmede hemen anlaşma sağlandı çünkü her iki firmanın uzmanları da birbirle-riyle aynı frekanstan konuştular. Senkronizasyon çetin ceviz çıktı. Bu konuda ilk telefon görüşmelerinde bazı

fikirler geliştirildi ve ürün seçimi sınırlandırıldı.Kollmorgen Kilit Müşteri Yöneticisi Martin Zimmermann ve çalışma arkadaşları sürekli taleplerle ilgileniyordu: “MEquadrat bu proje için besleme biri-minde sadece rotor ve stator talep ettiğinde, motorla bir mekatronik mühendisinin daha detaylı ilgilenmesi gerektiğin anlamıştık.Bu projedeki gibi yeni bir denemede kendimize güven-meliyiz, çünkü karşılıklı yüzde yüz güven gerektiren bir konuda başarısızlığa yer yoktur”.İşlevsel spesifikasyon dosyasının zaman baskısı ve aşırı hassaslık taleplerinin yanında tıbbi teknoloji için önem taşıyan bir başka zorluk da eklendi: Nyffenegger Tahrik çözümü aşınmaz ve yağlama gerektirmeyen tür-den olmalıydı ve mekaniğin ve yazılımın uygulaması ve işletime alınmasında deneme yapma şansı bulamadık” sözleriyle açıklıyor. Bu makina modülünde öngörülen tüm bileşenler test edilmiş ve tamamen güvenilir olmalıdır. Doğrudan tahrik AKD-Drives ve National Instruments (NI) kontrolörlerinin katılımı son derecenet pozisyon almayı mümkün kılıyor. Akım düzenle-yicide vuruş süreleri yaklaşık 670 ns değerinde, hız regülatöründe ise sadece 62.5 μs. Nyffenegger bu konuyla ilgili şunu vurguluyor: Bu bize; bu yüksek dinamik taleplerde ideal senkronizasyou hedefleme olanağını veriyor. Bu tahrik kombinasyonu da böylece en iyi fiyat-performans ilişkisini sunuyor.“

Plug and Play çözümleri ile tam konumlandırmaBurada önemli olan, her iki senkronize edilmiş askta 2 μm ile son derece net bir devir hassaslığına ulaşmak-tır. Nyffenegger ekliyor: „Burada sadece büyük üretim tesislerinin mil akslarında olduğu bilinen hassaslık aralığından bahsediyoruz.” Yüksek devir sayısı da buprojedeki zorlu konulardan biriydi. Piyasada bu tür duyarlı ürünleri “gerekli hassaslıkta gerebilen, ancak dakikada 500 devirden sonra sıklıkla bağlama kuvveti-ni yitiren sistemler bulunuyor. Ben piyasada 3000 U/dk değerinde bağlama kuvvetini kaybetmeyen başka bir ürün görmedim!“ diyerek açıklıyor Nyffenegger.Makina tasarımındaki doğusal eksende tahrik “AKM“ tek kablo çözümlü ve SFD-Feedback özellikli olarak seçildi. Burada bileşenler sadece birbirine geçirildi ve uydular. Tek kablolu çözüm olarak çözücü teknolojisi motor uzmanları için çözücünün (koordinat çözümle-yicisi) sağlamlığı bakımından kullanmak için ideal bir özellik. Nyffenegger bu konuyla ilgili şunu vurguluyor: „Bu nedenle de AKM-Motorlarının kablolama maliyeti minimum. Ayrıca oldukça kompakt güç zincirleri kul-lanılabilir, ki bunlar özellikle dar alanlarda mükemmelsonuçlar veriyor.“Sonuç: İşbirliğinde güvenle hedefe ulaşmakAKD- Tek kablo paketi (Regülatör & Servo motor)

Page 90: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

88

besleme için doğrusal tahrikin bileşenlerinde kullanılı-yor. Buradaki en büyük fayda, tüm sistemin tek elden çıkması. Nyffenegger vurguluyor: “Birbirine uymayan herhangi cıvata bağlantı veya pin gibi bir sorunum yok. Sadece takmalı ve bırakmalıyız, bu da uygulama sürelerini çok kısaltıyor.” Doğru motor teknolojisinin kusursuz mekaniğe entegre edilmesi bu projedeki çok sıkı ve konsantre işbirliğinin merkezindeydi. Maliyetleri göz önünde buldurmak -talep edilen devir sayısı hassaslığına, mekaniğin yerleştirme ve tasa-rım toleranslarına rağmen baştan itibaren her şeyin uyumlu olması , her iki taraf için de karşılıklı büyük bir güven teşkil etti. Martin Zimmermann ekliyor: „Bu projedeki özel rolümüz büyük ölçüde kapsayıcı danış-manlık hizmetimizdi, bu da müşterimizi en iyi şekilde ve düşük maliyle hedefine taşıdı.“

Stefan Nyffenegger için şu gerçek: “Doğrudan Kollmorgen ürün geliştiricilerine fikirlerimizi iletebil-dik ve mil ve merkez bağlantıları hakkındaki istekle-rimizi belirttik. Bir masada birlikte fikir yürütmek ve çözümler bulmak veya telefonda tasarımla ilgili detay-ları görüşmek bize her şeyin gayet yolunda olduğu ve bu projeyle “ilk seferinde doğru yap” felsefesine uyabilmemizin güvenini verdi.

” Makinanın tasarım evresi üç ay gibi kısa bir zamanda tamamlandı. “Aks montajı ve motor bağlantısı gibi işin Kollmorgen kısmı, tüm parametre ayarları ve testlerle birlikte iki günde tamamlandı. Bizim için özel hazırla-nan bu motor tasarımı tam da istediğimiz gibi oldu. Bu da bizi hedefe yöneltti, hemen etkisini gösterdi ve müşterilerimizden gelen tüm taleplere cevap verdi.“

Uygulamanın faydaları:• Birbirine uyumlu bileşenlerin yüksek derecede

esnekliği• Özel uygulama için entegre edilmiş olan içi boş

mil; 3000 Devir/dk değerinde dahi gerilme• kuvvetini muhafaza eden bir gergi sisteminin

entegrasyonunu mümkün kılıyor• Oynama boşluğu ve gereksiz mekanik parçaların

olmadığı doğrudan tahrik, 2μm değerine• kadar en yüksek hassaslıkla kusursuz senkroni-

zasyonu ve doğru çalışmayı mümkün kılıyor ve• bu esnada aşınmıyor.• Kurulum yerinde EtherCAT, kolay donanım ve

entegrasyon için uygun (donanım ve yazılım) –• LabVIEW dahilinde bile.• Tasarımdan işletime almaya kadar Kollmorgen

tarafından sağlanan geniş çaplı, kaliteli destek

• Farklı çaplara kolayca dönüştürebilir oluşu• Otomasyon seviyesinin eş zamanlı yükseltilme-

sinde yüksek süreç dengesinin sağlanması ile daha yüksek verimliliğe ve böylece daha yüksek karlılığa ulaşılması.

Kullanılan Ürünler: Projede kullanılan Kollmorgen motorları (1 kablo sistemli) ve tahriklerişunlar:AKM-Standard-Senkron servo motorlar sürekli mıknatıslarla.500.000’den fazla standart modelikapsayan AKM Yapı serisinin yüksek performanslı senkron servo motorları, çeşitli sabitleme,bağlantı, devir sayısı ve geri iletim seçenekleri ve başka birçok fonksiyon ile mevcut.

Muhafazasız KBM-Yapı motorları (Kit-Motor (Modüle uyum sağlaması için müşteri tarafından modifiye ediliyor). Rotatorik doğrudan tahrik uygulamaları için muhafazasız KBM-Yap motorları.KBM Serisinin çok seçenekli muhafazasız yapı motor-ları en yeni doğrudan tahrik teknolojimizineseridir. Makina mühendislerinin esneklik, yüksek per-formans, dinamik, kullanım ömrü ve kolaykurulum konusundaki tüm taleplerine cevap veriyorlar.

AKD & AKM Tek kablo paketi kolay entegrasyon için. AKD Servo regülatör ve AKM Servo motorlar çok amaçlı kullanılabilen ve özellikle ekonomik tek kablolu çözümlerdir. AKD Servo güçlendiriciler hızlı, esnek, ethernet bazlı haberleşme ile yüksek fonksiyon alanına sahiptir ve bu nedenle hızlı ve kolayca her uygulama-ya entegre edilebilir. AKD; makinanın her parçasında Plug-and-Play’in işletime alınmasını ve bariyersiz arayüzleri mümkün kılar.

Kollmorgen KBM-Kit-Motora detaylı bakış. Büyük boş mil sayesinde filigran ürünün akış halindeki bir süreçte tahrik yoluyla sevki mümkün. Burada merkez 2 μm değerine kadar hassaslıkta mutlak netlikte senk-ronizasyoni.

Page 91: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

89

Stefan Nyffenegger ve Martin Zimmermann maki-na modülünün önünde. Nyffenegger vurguluyor: “Kollmorgen KBM-Kit-Motorlarının çözümü ile bizim için en uygun çözümü bulduk ve tüm motor tasarımı sanki bizim için biçilmiş kaftandı!”

Zimmermann: “MEquadrat takımı ne istediğini çok iyi biliyordu. Verilen bilgilerle hedefe varabilmek için net tekliflerde bulunabildik. Böylece hep birlikte en iyi çözümü bulduk.“

Doğrusal eksen AKD & AKM tek kablo paketi yoluy-la (Kumanda birimi dahil) tam komunlandırılabilir. Bunun üzerinde, sevk edilen borucukların senkroni-zasyonundan sorumlu olan KBM-Kit-Motor bulunuyor.

Doğrudan tahrik son derece kesin bir konumlandırma-yı mümkün kılıyor. Akım düzenleyicinin vuruş süresi 670 ns, hız regülatörünün ise 62.5 μs.

Page 92: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

N V

E U

YGU

LAM

ALA

RENDÜSTRİ OTOMASYON

90

EMERSON, Control Technıques Yüksek Güçlü Yeni Modüler Sürücüler ÜretiyorYüksek bant genişlikli içerik, Nesnelerin İnterneti kavramlarının yanı sıra toplama ve gecikmeye duyarlı uygulamalar edge bili-şimin büyüme faktörleri olarak gösterilirken, Schneider Electric, kurumlar için geliştirdiği edge uygulamalarına yönelik altyapı çözümlerini tanıttı.

Birlikte kullanıldığında Unidrive M, 2,8 MW (4200 hp) düzeyine kadar sistemlerde asenkron vekalıcı mıknatıslı motorları kontrol edebiliyor. Yeni gövde boy 11, sistem tasarımcılarının en azsayıda parça kullanarak ve hem kapladığı yüzey alanı hem de mali-yetleri asgari düzeydetutarak yüksek güçlü çözümler üretmesine olanak veren 250 kW (400 hp) bir modüldür.Unidrive M, son derece hızlı akım kontrol algoritmaları ve yüksek anahtarlama frekansları ileüstün performans sunar. Aktif Doğrultuculu Konvertör (Active Front End, AFE) çözümleri eşsizmoment hasasiyeti ve güç kalitesi sağlar.Unidrive M modülleri, Aktif Doğrultuculu Konvertör ve çok darbeli doğrultucu konfigürasyon-larıdahil, tüm sistem ihtiyaçlarını karşılayabilen çok çeşitli esnek çözümlere dahil edilebilir. ControlTechniques’in Unidrive M600, M700, M701 ve M702 kontrolörle-ri yoluyla kontrol edilebilirler.Control Techniques ayrıca 90 kW ile 2,8 MW arası fan, pompa ve kompresör uygulamaları için

ideal olan bir dizi yüksek güçlü sürücü ürünü sunmaktadır. Powerdrive F300 serisinin ayrıcamodüler bir tasarımı vardır ve kalıcı mıknatıslı veya standart AC asenkron motorları kontroledebilir. Yüksek güçlü sistemler inşasında bu modüler yaklaşım

Page 93: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 94: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

92

B&R Automation PC 910 kasaları 5 slota kadar destek veriyor

Box PC 2000 farklı varyasyon seçenekle sunuluyor

B&R AutomationB&R daha önce 1-slot ve 2-slot seçeneklerine sahip olan Automation PC 910 ailesine 5-slot modelini ekledi. Bu deği-şimle beraber ürün kasalarına da yeni seçenekler getirildi. Kasalar, takılacak PCI ya da PCI Express kart sayısına (1-5 arası) göre seçilebiliyor. Herhangi bir işlemci, hafıza boyutları (RAM) ve kasanın seçimine imkan veren bu yeni çözüm kulla-

nıcıya ihtiyaçlarını karşılaya-cak mükemmel PC’yi özgür-ce tasarlama şansı sunuyor. Örneğin kontrol algoritmala-rında işlemci gücüne ihtiyaç duyan ya da görüntü işleme yaparak az sayıda çevre ciha-zıyla çalışan kullanıcılar RAM’i yüksek, 4 çekirdekli ve 1-slot-lu kasaya sahip bir model tercih edebilir. Farklı bir uygu-lama için ise tek çekirdekli işlemciye sahip ve birçok kart slotu olan bir kasayı içeren bir çözüm olabilir.

3. nesil Intel® Core™ i3/i5/i7 işlemcilerBu güçlü endüstriyel PC’nin kalbinde teknolojinin son ürünü 3. nesil Intel® Core™ i işlemciler yer alıyor. Dört çekirdeğe kadar kapa-site imkanı sunan Core™ i3, Core™ i5 ve Core™ i7 işlem-ciler yeni QM77-Express-Chipset ile birleşince, endüst-

riyel bilgisayar pazarındaki performansı en yüksek çözümler ortaya çıkıyor.

Esnek konfigüre edilebilir endüstriyel PCAutomation PC 910, USB 3.0 portlarının da dahil oldu-ğu sayısız arabirim seçenekleriyle geliyor. Cihaza takılabilen kartlar sayesinde birçok fonksiyon yeni bir bilgisayara gerek kalmadan kolayca gerçekleştirilebiliyor. B&R’ın güçlü endüst-riyel PC’leriyle birçok görev yerine getirilirken panoya boş alan kazandırılıyor ve toplam maliyet düşürülmüş oluyor.

BR AUTOMATION / www.br-automation.com/tr

Page 95: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

93

Sinyal değerlerinin basit grafiksel gösterimi için tümleşik grafik arayüzü

TwinCAT 3 Scope – “büyük veri” için çok çekirdekli osiloskop

TwinCAT Scope ile, “büyük veri” uygulamalarında bile verileri ölçmek olabildiğince basit, çok çekir-dekli işlemci desteği çok büyük miktarda verinin toplanmasını ve görüntülenmesini de mümkün kılı-yor. Yazılımsal osiloskop, TwinCAT kontrol mima-risine tam olarak entegre ve sinyal değerlerinin, grafik aracı ile basitçe görüntülenmesini mümkün kılıyor.

Makinelerde verilerin toplanması ve analizi, özellikle Endüstri 4.0 ve “büyük veri” uygulamaları gitgide daha fazla ön plana çıkıyor. Bu amaçla, tüm proses verile-

rinin, makinenin tüm ömrü boyunca, doğru kronolojik sırayla ve mümkün olan en yüksek performansla, grafik olarak açıkça görün-tülenebilmesi gerekiyor. TwinCAT 3 Scope kullanı-larak veriler, mikrosaniye mertebesine kadar çözü-nürlükle görüntülenebili-yor.

TwinCAT Scope’un çok çekirdekli işlemci desteği ile aynı zamanda birkaç yüz adet değişken içeren geniş kayıtlar için de uygun bir çözüm. Microsoft Visual Studio®’ya ve dolayısıy-la TwinCAT mühendislik ortamına kesintisiz enteg-rasyon sayesinde kullanıcı

dostu bir çözüm de sunuyor.

Makine tasarımcıları, uygulama geliştirme ve proses izleme sırasında mühendislik sürecini önemli ölçüde basitleştiren bir grafik aracını kullanma olanağına kavuşuyor. Yeni TwinCAT Analytics ve TwinCAT IoT yazılım modülleri ile birlikte, toplanan proses verileri, yerel olarak ya da özel veya genel bir bulut ortamında analiz edilebiliyor. Kullanıcılar TwinCAT Scope ile, konumdan bağımsız olarak XT ve XY çizimleri veya yeni çubuk grafikleri kullanarak farklı sinyal gösterim tipleri arasında seçim yapabiliyor.

BECKHOFF / www.beckhoff.com.tr

Page 96: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

94

B&R başarılı Power Panel HMI ailesini genişletiyor

Dokunmatik ekranlı terminal ve kontrolörlerB&R, Power Panel HMI ürün ailesine Power Panel T-Series terminalleri ve Power Panel C-Series kontrolörleri ekledi. Her iki üründe de dokunmatik ekran bulunuyor. Gömülü tarayıcısı (embedded browser) bulunan Power Panel T30 terminal tama-men web uyumlu ve VNC client olarak kullanılabiliyor. Terminal serisi 4.3”-10.1” arasında değişen dört farklı TFT ekran boyutu ile sunuluyor. Cihazlar ayrıca 2 adet Ethernet, 2 adet USB portu ve birçok konfigürasyon seçeneğiyle geliyor.

Çok çeşitli bağlantı seçeneğine sahip yüksek performanslı HMI Power Panel C70 kontrolörler, 333 MHz Intel® AtomTM CPU, 256 MB DDRAM, 16 KB FRAM ve 2GB onboard flash EEPROM bellek ile donatılmıştır. Cihazlar aynı zamanda 5.7”-10.1” ara-

sında değişen üç ekran boyutlarla sunulan yerleşik dokunmatik ekrana sahiptir. Power Panel C70 1 ms seviyesinde çevrim sürelerine erişebilmesinin yanı sıra, POWERLINK ve standart Ethernet bağlantılarına da olanak sağlar. Kontrolör sunduğu 2 adet USB 2.0 portu ve X2X Link teknolojisinin yanı sıra opsiyo-nel olarak RS232, RS485 ve CAN bağlantıları da içerir. Böylece çevresel periferik cihazlar (peripheral devices) için çeşitli bağ-lantı seçenekleri sunulabilir.Her iki cihaz serisi de son derece kompakt tasarımlarıyla dikkat çekmektedir. Minimal kurulum derinliği ve akıllı kablo çıkış düzeneği gibi özellikler bu cihazların az yer tutmasını sağlarken montajlarını kolaylaştırır. İki ürün serisi de hard disk, fan ve batarya gibi bileşenlere sahip olmadığından bakıma ihtiyaç yoktur. Panel ön yüzü IP65 standartlarında koruma sağladığı için hijyenik uygulamalar için de oldukça uygundur.

BR AUTOMATION / www.br-automation.com/tr

B&R’dan iki yeni HMI serisi - Power Panel T-Series termi-naller ve Power Panel C-Series kontrolörler – farklı ekran boyutlarıyla kullanıcıya sunuluyor.

Page 97: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

95

Takım tezgâhları otomasyonu için Rexroth’dan doğrusal hareket sistemleri

Takım tezgâhları üreticileriyle uzun yıllara dayanan iş birliği sayesinde Bosch Rexroth, müşteri talebine göre farklı doğrusal hareket sistemleri geliştirebiliyor. Bosch Rexroth, birkaç milimetreden 10.000 milimetreye kadar uzanan mesafelerde, geniş bir yelpazede farklı boyut ve ağırlıklar için uygulamalar sunuyor.

Takım tezgahı üreticileri, makinelerini yüzde 70 ile yüzde 90’ını entegre otomasyon çözümleriyle sunma eğilimindeler. Endüstri 4.0 dönemi ile birlikte üretimde artan ağ kullanımına bağlı olarak, bu oranın daha da artması bekleniyor. Bu nedenle takım ve parça değişimleri gittikçe önem kazanıyor. Müşteriye özel entegre otomasyon çözümleri ve sistemleriyle sanayinin ihtiyacı olan her türlü ürün ve hizmeti tek çatı altında sunan Bosch Rexroth, doğ-rusal hareketli eksenler ve elektromekanik silindirlerin meydana getirdiği geniş çeşitlilik ile birkaç milimetreden 10.000 milimetre-ye kadar uzanan mesafelerde, geniş bir yelpazede farklı boyut ve ağırlıklar için uygulamalar sunuyor.Takım tezgâhlarında kullanılan doğrusal hareketli sistemlerin hassasiyetinin ve dayanıklılığının yüksek olması beklenir. Bu durum hem ana hem yardımcı eksenler için, iş parçalarının yüklenmesi ve boşaltılması, alet takımı değişimi ve destek açı-

sından önemlidir. Doğrusal hareketli eksenler ve aktuatörler; talaş, soğutucular ve benzeri dış etkenlere karşı koruma sağlayarak, siste-min bütünlüğünü ve hassasiyeti garanti altına alıyor. Geliştirilmiş doğrusal hareketli sistem ürün portföyü ile Rexroth uygulama odaklı otomasyonu destekler. Çok amaçlı kompakt modül CKK/CKR ve line-er modül MKK/MKR takım ve parça değişik-liklerinde eksenleri hareket ettirir. Bu ürünler titreşimleri söndürmek ve yüksek hassasiyet için bilye raylı kızaklardan oluşur. Sızdırmazlık bandı veya körükle birlikte alü-minyum gövde, içerdeki mekanik aksamı soğutucu ve talaş gibi dış etkenlerden korur. Boyutların benzer olduğu durumlarda, kulla-nıcı dinamik ve doğruluk gibi farklı gereksi-nimlerine bağlı olarak vidalı mil montaj hattı ve dişli kayış tahrik sistemi arasında seçim yapabilir. Her iki kenarda mevcut tek noktadan

yağlama özelliği kolay bakım imkânı sağlar.

Elektromekanik silindirlerTakım tezgâhları üreticileri, besleme ve döndürme aktiviteleri için aynı zamanda EMC elektromekanik silindirini de kullanabilir. Elektrikli tahrik teknolojisinin esnekliği ve enerji verimliliğiyle, kompakt silindirlerin serbest konum avantajlarını bir araya geti-rir. Kullanıcılar kuvvet, pozisyon ve hızı parametre seçimlerini serbestçe yapabilir, her yeni iş emrinde değerleri esnek biçimde adapte edebilirler. Yeni tasarlanmış yağlama noktalarıyla, kul-lanıcılar elektromekanik silindirleri merkezi yağlama tasarımına entegre edebilir.Standartlardan özel çözümlereRexroth doğrusal hareketli sistemleri mekanik montaj hattı veya farklı motorlar ve sürücü kontrolörlerinden oluşan eksen olarak komple teslim eder. Takım tezgahları üreticileri ile yıllara dayanan işbirliği sayesinde Rexroth, mühürleme teknolojisinin tüm özel gereksinimlerini bilir ve müşteri talebine göre farklı doğrusal hareketli sistemler geliştirebilir. Özellikle ağır iş parçaları için, Rexroth sağlam çelik gövdelerden oluşan müşteriye özel lineer modüller temin eder ve 300 kg ağırlığı taşıyabilen çok eksenli handling sistemlerini uygulamaya konmuştur.

BOsCH RExROTH / www.boschrexroth.com.tr

Page 98: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

96

Yeni Fluke Lazerli Şaft Ayar Cihazı

Yeni Fluke 830 Lazerli Şaft Ayar Cihazı, tesisinizdeki dönen millerin hassas ayarı için ideal test aracıdır.

Tüm dönen ekipmanların yanlış ayara karşı hassas oldu-ğu bilinen bir gerçektir. Dönen ekipmanınızın düzgün şekilde ayarlandığından emin olmak için halen cetvel ve kadranlı göstergeler kullanıyorsanız, makinenizin ömrünün azalmasının yanı sıra, her yıl yedek yatak mali-yetlerinde binlerce dolar kaybediyor, gereksiz onarım süreleri ve planlanmamış arıza sürelerine maruz kalıyor olabilirsiniz.

Yeni Fluke 830 Lazerli Şaft Ayar Cihazının kullanımı kolaydır ve size tesisinizin çalışmasını sağlayacak hızlı, doğru ve işlemeye uygun çözümler sunar. Lazerli şaft ayar söz konusu olduğunda, veriler iyi alındığından ötürü çözümler daha iyidir.

Mastar veya kadranlı göstergeleri kullanmanın aksine,

Fluke 830 sizin karmaşık ayar hesaplamalarını yapma-nızı gerektirmeden ölçer ki bu makinenizi hızlıca ayar-lamak ve tesisinizi hızlı çalıştırmak için ihtiyacınız olan çözümlere sahip olacağınız anlamına gelir. Gelişmiş kullanıcı arabirimi, kapsamlı ayar bilgisi gerektirmeyen sonuçların kolay anlaşılmasını ve düzeltici eylemin gerçek anlamda uygulanmasını kolaylaştıran hem şaft sonuçlarının hem de mesafe düzeltmelerinin (dikey ve yatay) gösterildiği “Hepsi Bir Arada” sonuç ekranı mevcuttur.

Makine arıza suresi maliyetli olduğundan, testin tekrar-lanabilirliği önemlidir. Yeni Fluke 830, yanlış ayar sorun-larını doğru şekilde belirleyebilmenizi garanti edebile-cek doğru ve tekrarlanabilir ölçüm sonuçları sağlayan patentli* tek lazerli hassas ayar sistemi kullanır.Yüksek kaliteli braketler (konsollar), mil dönerken sen-sor ve prizmanın kaymamasını sağlar.

Özellikler

• Tek lazerli ölçüm teknolojisi, tepkimelerden kaynak-lanan hataları azaltılarak daha iyi doğruluğu sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.

• Sezgisel yönlendirmeli kullanıcı arabirimi ile hızlı ve kolay kusursuz makine ayarları

• Pusula ölçüm modu, etkin bir elektronik eğim ölçer kullanılarak esnek, güvenilir ve tekrarlanabilir ölçümler sağlar

• Dinamik makine tolerans kontrolü, makinenizin kabul edilebilir aralıkta olduğunu bilmenize imkan tanıyan ayar düzenlemelerinin sürekli değerlendirmesini sağlar

• Benzersiz genişletme modu, lazer detektör boyutunu sanal olarak artırarak toplam yanlış ayarı kontrol altına alır.

• Veri koruma, otomatik kaydet ve geri al özelliğiyle ihti-yacınız olduğunda verilerinizin yerinde olmasını sağlar

NETEs MÜHENDİsLİK / www.netes.com.tr

Page 99: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

97

Makine güvenliği, verimliliği artırabilir mi?Evet, kritik güvenlik alanlarında kapsamlı ürün portföyümüz-deki belirli güvenlik komponentlerini kullanarak hem güvenlik standartlarına bağlı kalmak hem de verimliliği optimize etmek mümkündürPotansiyel arıza noktalarını ortadan kaldırma• Kendi kendini izleyen güvenlik ürünleri kullanarak basitleştirilen performans seviyesi değerlendirmesi• Omron’un SISTEMA kütüphanesini kullanarak basitleştirilen hesaplamalar• Daha kolay pano kablolaması• Düşük maliyetOmron’yun MX2 inverter ve G5 servo sürücü serisinde bulunan Güvenlik Tork Kapatma [STO] kullanıldığında kontaktörlere gerek olmaz, böylece makine tasarımı ve pano düzeninin sadeleştiril-mesinin yanı sıra potansiyel arıza noktaları ortadan kaldırılır.

Makine değiştirme süresini en aza indirme• İş parçasına bağlı olarak uygun ışınlar dinamik olarak ayar-lanabilir• Daha fazla yapılandırma seçeneği kullanılabilir (Tam veya kısmi kapatma)• Hata kaydı, sık rastlanan arızaların basit bir şekilde analiz edilmesini sağlar• Bluetooth ile bilgisayar veya tablet bağlantısı [Yalnızca Windows]• SD manager 2 yazılımı ile yapılandırma

Omron’un F3SG RA serisi ışık bariyerleri, makine değiştirme süresinin önemli oranda kısaltılmasına fayda sağlayan, çalışma alanına giren ürünlere göre otomatik olarak ayarlanan dinamik kapatma işlevselliğine sahiptir.

Makinenin gereksiz durmasını ortadan kaldırma• Kararlı çalışma• Güvenlik performansı seviyesi kaybı olmadan seri bağlantı• Yanlış hizalama toleransı• Kolay görsel tanımlama ve takip için LED gösterge• Çoklu yapılandırma seçenekleri• G9SX’li serilerde 30 adete kadar• SIH400 Sysmac giriş kartı başına 10 adete kadar• G9SP’li seride 2 takım 15 adete kadar

Omron’un D40Z ve G9SX NS kombinasyonu, kontaksız kapı switch çözümüyle sınıfındaki en iyi güvenilirliği sağlar.

OMRON / www.omron.com.tr

Güvenliği optimize edin ve

verimliliği artırın

Page 100: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

98

NETEs MÜHENDİsLİK / www.netes.com.tr

Fluke TiS50 Kızılötesi KameraTiS50 Termal Görüntüleme Cihazı’nın 220x165 çözünürlüğü ve AutoBlend ile PIP moduna sahip IR-Fusion® özelliği sayesinde elektrikli ve mekanik uygulamalar ile bina uygulamalarındaki sorunları hızla tespit edin.

Kaliteli görüntüler ile gelişmiş sorun giderme

• RESNET çözünürlük standardının 220x165 ile üstüne çıkan kaliteli görüntüler• Sabit odaklama, tek elle yönelt ve çek teknolojisi• 353:1 D:S ile ayrıntıları görün• Resim içinde resim ve önceden 5 farklı ön ayarlı sevi-yede birleştirme ile hiç görmediğiniz kadar net görün ve daha hızlı analiz edin - IR-Fusion® Teknolojisi• 3,5 inç, 320x240 LCD ekran ile inceleyerek, 3,0 inç LCD ekran ile karşılaştırıldığında %33 daha fazla görün-tüleme alanı elde edin• Dahili lazer işaretçi ile sorunları kolaylıkla belirleyin

Görüntülerinizi güvenli bir şekilde sakla-yıp yönetin• 4 GB dahili bellek ve 4 GB micro SD kart ile binlerce görüntü depolayın• 4 GB micro SD kart ile kolay dosya transferi• IR-PhotoNotes™ veya sesli açıklama¹ özelliğini kulla-narak kızılötesi görüntünüz ile kritik bilgileri belgeleyin

Akıllı Pil• Takılıp çıkarılabilir ve değiştirilebilir akıllı piller ve LED şarj seviyesi göstergesiyle beklenmeyen güç kaybının önüne geçin

Page 101: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

OMRON / www.omron.com.tr

Omron’un NA HMI serisi ile makinanızı uzaktan kontrol edin

Dinamik ve sezgisel kullanıcı operatör panelleri, makine kullanımı hakkında gerçek zamanlı ve geçmişe yönelik ayrıntılı veriler sağlayarak üretkenliği artırmaya ve aksama süresini en aza indirmeye yardımcı olur. Gerçek uygulamalar ve müşteri ihtiyaçları titizlikle analiz edile-rek tasarlanan Sysmac NA serisi HMI ünitesi; kullanı-cıların uygulamalarını hızlı ve kolay şekilde yapmasını sağlar.

İçerisinde bulunan VNC server, cihaza uzaktan erişimi mümkün kılar. Ayrıca ücretsiz indirebilen uygulamalar sayesinde, cihaza IOS veya Android cihazlar ile uzaktan erişmek ve kontrol etmek mümkündür.

Makine arabiriminde yeni nesilDinamik, sezgisel ve öngörülü bir HMI, endüstriyel makineleri daha cazip ve daha rekabetçi hale getirir. Omron HMI, daha hızlı ve daha verimli kontrol ve izlemenin yanı sıra operatör ile makine arasında daha doğal ve proaktif bir ilişki sağlar. Tasarım, gerçek uygu-lamalar ve müşteri gereksinimlerini temel almaktadır. Gelecek teknolojilerle uyumlu, ölçeklenebilir platform; etkinliklere gerçek zamanlı yanıt vererek sürekli değişen ihtiyaçlara göre değişim gösterir. Sistem ailesinin bir

parçası olan NA Serisi, bir makinenin sunması gereken tüm özellikleri bünyesinde barındırır.

Kolay ve Destekli ProgramlamaNA HMI serisi; lojik, hareket, görüntüleme ve emniyet gibi tüm otomasyon alanlarını kapsayan, benzersiz ve kapsamlı Sysmac Studio editör sistemi kullanılarak programlanmıştır. Bu, NA makine arabiriminin, gelişimi hızlandıran ve programlama karmaşıklığını azaltan diğer otomasyon sistemleriyle de programlanabileceği anla-mına geliyor.

NA makine arabiriminde, fonksiyon bloklarına benzer şekilde çalışan genel uygulamalar için IAG’ler (Akıllı Uygulama Araçları) bulunmaktadır. Kullanıcılar, özel ihtiyaçlarını karşılamak için ek IAG’ler geliştirebilir ve VB.net kullanarak HMI sisteminin çalışma şeklini tama-men özelleştirebilirler.

Multi-Media Objelerinin KullanımıNA HMI; bir bakışta anlaşılabilen makine görünümleri oluşturmak için PDF dosyaları, video ve imaj gibi çeşitli ortam türlerini birleştirmeyi sağlayan güçlü multimedya araçları kullanır. Ayrıca belirli prosedürlerin nasıl uygu-lanacağını gösteren videolar ve PDF formatında belgeler kullanmak da mümkündür. Bu dosyalar her zaman kayıt altında tutulur ve dosyalara gerektiği zaman anında erişilebilir. Farklı Modellerin MevcutluğuYeni NA HMI, geniş formatlı 7, 9, 12 ve 15 inç ekrana sahiptir. Ekranlarda, kullanıcılar eldiven giydiklerinde bile güvenilir biçimde çalışan rezistif dokunma teknolo-jisine sahiptir. Programlanabilir üç fonksiyon düğmesi sayesinde kullanım kolaylığı sağlar. Bağlantı özellikleri, iki Ethernet portu, iki USB portu ve bir seri portdan oluşur.

Page 102: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

100

Otomasyon projeleriniz, basit konfigürasyon ve opti-mum görselleştirme için PASvisu web tabanlı görsel-leştirme yazılımı kullanılarak yönetilebilir. Böylece kapsamlı sayfaları sayesinde gelişmiş gör-selleştirme ile yerel olarak veya uzaktan erişim ara-cılığıyla tesisinizin kullanışlı ve geniş kapsamlı genel görünümüne kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

PSS 4000 otomasyon sistemine bağlantıPASvisu, Pilz PSS 4000 otomasyon sistemi ile mü-

kemmel derecede uyumludur. PAS 4000 kontrol yazılımı, otomas-yon sisteminin bir parçası olarak PASvisu görselleştirme yazılımına bağlanmak için idealdir. Bu, maki-nenin tüm kullanım ömrü için kont-rol sistemi ve görselleştirmelerin mükemmel birlikteliğini oluşturur.

PASvizu’nun yararları:• Basit, sezgisel işlem ve kullanım için maksimum derecede uygundur• Hızlı ve emniyetli otomasyon sağ-lar• Gelecek değişikliklerden etkilen-mez ve platformdan bağımsızdır• Güncel web teknolojilerini kullanır: HTML5, CSS3 ve JavaScript• PAS4000 ile PASvisu projeleri ara-sındaki bağlantı sayesinde proje sü-releri büyük ölçüde azaltılır• Web teknolojisinin kullanımı ile sistemin platformdan bağımsız ol-ması geniş bir yelpazeye yayılan cihazlar üzerinde esnek uygulama sağlar

• Gerçek sunucu fonksiyonelliğiyle gerçekleştirilen uzaktan erişim sayesinde daha az durma süreleri sağlar• Proje geneline yayılan tasarım şablonları sayesin-de tek tip görünüm elde eder (CSS3 stil sayfaları)

PASvisu yapısıPASvisu, PASvisu Builder ve PASvisu Runtime konfi-gürasyon araçlarından oluşur.Desen kullanarak görselleştirme – ön ek, son ek ve hata durumu gibi tüm ilgili özellikleri de içeren ön-

PASvisu - web tabanlı görüntüleme için HMI yazılımı

Page 103: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

ceden belirlenmiş grafik girişi ve görüntü öğeleri (desenler) ile kolay ve sezgisel çalışma elde edilir. Desen, sürükle ve bırak yöntemiyle konfigürasyon sayfasına yerleştirilebilir. Proses değişkenleri, araçta otomatik filtreleme ile ilişkilendirilir ve giriş sırasın-da doğrudan değişkeni önerir (değişkenlerin manuel olarak oluşturulması gerekmez).

CSS3 (Basamaklı Stil Sayfası) üzerindeki fonksiyon ve görünümü ayırarak, önceden belirlenmiş çeşitli stiller proje içerisinden seçilebilir. Tek bir tıklama ile tüm projenin görünümünü değiştirebilirsiniz.Web yoluyla uzaktan erişimHTML5 kullanıldığından dolayı, erişim platformdan bağımsızdır ve ilgili web tarayıcıya sahip bilgisayar,

tablet ya da akıllı telefon gibi hemen hemen her türlü uç cihazla yapılabilir. Bu da daha kolay bir gerçek İs-temci-Sunucu fonksiyonu oluşturmaya imkan sağlar. Sonuç olarak, uzaktan bakım yerel operasyonlardan ayrı tutulabilir. Bu da, duruş sürelerini azaltmaya yar-dımcı olur.

Görselleştirmeye şunlar aracılığıyla erişilebilir:• Ağ: kablo tabanlı Ethernet• Wi-Fi: PC, tablet ve akıllı telefon ile kablosuz bağlantı• İnternet: PC, tablet veya akıllı telefondaki WAN/WLAN yönlendiricisi, üzerinden erişim sağlanabilir.

PILZ / www.pilz.com/tr

Page 104: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

102

sCHNEIDER / www.schneider-electric.com.tr

Schneider Electric tarafından satışasunulan Easy9 serisi alçak gerilim tesisatı koruma ürünleri, elektrik enerjisinin güvenli kullanılmasını sağlamak üzere ta-sarlandı.

Enerji yönetimi ve otomasyonda global bir uzman olan Schneider Electric, elektrikçilere müşterilerinin evlerin-de güvenliklerini sağlayacak Easy9 alçak gerilim tesisatı koruma ürünlerini tanıttı. Yüzde 100 Schneider Electric tarafından tasarlanan ve üretilen Easy9 serisi 3 ve 6 kA otomatik sigortalar ile 2 ve 4 kutuplu kaçak akım rölele-ri, parafudurlar ve sigorta kutularından oluşuyor. Easy9 serisi apartmanlardan konutlara, villalardan ofis-lere ve işyerlerine kadar her yerde kullanılabiliyor. Çok geniş amperaj aralığına sahip olan Easy9 serisi sektör-de otomatik sigortalar, kaçak akım röleleri ve parafudur ile ihtiyaçlara cevap veren eksiksiz bir seri olarak dikkat çekiyor.

Elektrikçiler için verimliliğe yardımcıYüksek kaliteli ve kullanıcı dostu tasarımının yanı sıra

doğru kalite/fiyat dengesi de sunan Schneider Electric Easy9 serisi geniş bayi ağı sayesinde rahatlıkla bulu-nabiliyor. Uluslararası standartlarla uyumlu Easy9 serisi elektrikçilerin işlerinde daha verimli olmalarını yardım-cı olurken ayrıca, elektrik çarpmaları, aşırı yükler, kısa devreler ve güç dalgalanmalarına karşı sağladığı koruma ile de üst düzey güvenlik sağlıyor.

Alçak gerilim tesisatı için koruma ürünlerinden bekle-nen her şeyi sunan Easy9 serisindeki otomatik sigor-talar 3kA ve 6kA seçenekleri ile kısa devre ve aşırı yük akımlarına karşı devre koruması sağlıyor. 2 ve 4 kutuplu alternatifler ile sunulan ve 30 – 300 mA aralığında has-sasiyete sahip Kaçak Akım Koruma Röleleri ise kaçak akım durumunda hata açma özelliğinin yanı sıra birden fazla devreyi koruması ile de öne çıkıyor.

Easy9 serisi dahilinde sunulan 2-4 kutuplu ve 20 kA maksimum deşarj kapasitesine sahip parafudurların yanı sıra, sıva altı ve sıva üstü sigorta kutuları da seriyi eksiksiz bir şekilde tamamlıyor.

Schneider Electric’den alçak gerilim tesisatları için eksiksiz koruma: Easy9 serisi

Page 105: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

103

BR AUTOMATION / www.br-automation.com/tr

Yeni nesil yazılım “Akıllı Mühendislik - Smart Engineering” sunuyorAutomation Studio 4 yazılımı dünyanın çeşitli yerlerinden pilot müşterilerin katılımıyla gerçekleşen ve başarıyla sonuçlanan detaylı bir test sürecinin ardından kullanıma sunuldu. Artan ürün karmaşıklığına rağmen, yeni tasarlanan entegre otomas-yon yazılımı üç amacı yerine getirmektedir: Toplam kaliteyi ar-tırıyor, mühendislik maliyetini düşürüyor ve pazara dahil etme süresini kısaltıyor. B&R mühendislik süreçlerinin verimli ve etkin bir şekilde geliştirilmesini sağlayarak yazılım tasarım ve-rimliliğini çok yüksek bir seviyeye taşıyor. Automation Studio 4 “Akıllı Mühendislik - Smart Engineering” anlamına geliyor.

Daha hızlı donanım konfigürasyonuYeni System Designer aracı görsel editör üzerinde donanım bileşenlerinin temsili olarak görülmesine imkan veriyor. Böy-lece donanım konfigürasyonu her zamankinden daha kolay, daha hızlı ve daha az hata ile gerçekleştirilebiliyor. Tasarım aracı kapsamında otomatik olasılık kontrolü, temel parametre ayarlarının konfigürasyonu ve sistemin tüm parçalarının tekrar kullanılabilmesi için son derece etkili fonksiyonlar bulunuyor. Böylece yaratılabilecek modüler makinelerin tüm varyasyonla-rına optimal destek sağlanabilecek bir altyapı kurulmuş oluyor.

Çift yönlü eşleştirilebilen EPLAN ara yüzüSistem geliştiricileri EPLAN Electric P8 ECAD projelerini Au-tomation Studio’da donanım konfigürasyonunu çift yönlü eş-leştirilebiliniyor. Bu da gereken iş miktarını şaşırtıcı derecede azaltıyor ve iki farklı veri tabanının kullanımından kaynaklana-bilecek bir hata olasılığını ortadan kaldırıyor. Simülasyon ya-zılımına benzer ara yüzler simülasyon verisini kullanarak bazı uygulamaları otomatik olarak yaratıyor. Bu uygulamalar saye-sinde, yaratılan sistemlerin testi için geliştirme sürecinin son aşamasına kadar beklemeye gerek kalmıyor.Eş zamanlı mühendislik, pazara giriş süresini kısaltıyorAutomation Studio 4 modüler projelere tam destek vererek her bir projenin otonom modüllerden oluşan bir yapıya dö-nüştürülmesine imkan veriyor. Böylece birden çok yazılım

mühendisinin aynı proje üzerinde aynı anda çalışması ve kodu donanıma ayrı ayrı aktarmaları sağlanmış oluyor. Eş zamanlı mühendislik, geliştirme sürelerini kısaltmanın yanı sıra üçün-cü parti yazılım geliştiricilerinin projeye daha kolay entegre olmasını ve test edilmiş sistem parçalarının tekrar kullanımını sağlıyor.

Buna ek olarak, OPC Unified Architecture üzerinden yapılabilen haberleşme diğer sistemler ile uyumluluk sağlıyor. Web tekno-lojilerine doğrudan destek verilmesiyle de görselleştirme, pro-ses kontrolü ve uzaktan bakım uygulamalarının geliştirilmesi kolaylaştırılmış oluyor.Daha akıllı programlama dilleri ve şablonlar

Automation Studio 4 nesne yönelimli programlama kabiliyeti SmartEdit özelliği sayesinde çok daha verimli hale geldi. Smar-tEdit fonksiyon kütüphaneleri ve mevcut program bölümlerden projeyle ilgili öneriler üretiyor. Görselleştirme şablonları da kul-lanıcı ara yüzü tasarımını hızlandırıyor.Automation Studio 4 geliştirme sürecinin her adımında yazılım mimarisinin yaratılması için gerekli mühendislik işlemlerini ko-laylaştırırken; rekabetçi çözümler üreterek makine üreticileri ve OEM’lere yardımcı oluyor.

Automation Studio 4 kullanıma sunuldu

Page 106: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

104

Otomotivde geleceğin mobil deneyimini oluşturmanın yolu işbirliğine dayalı dijital ortamlardan geçiyor

Gelecekteki araç yeniliklerinin yüzde 80’inin güvenlik, eğlence ve performansa odaklı dahili sistemler tarafından sağlanacağı tahmin ediliyor. Yolcular otomobili sadece sürmekten daha fazlasını yapacak, filmler izleyecek, yemek yiyecek veya çalışa-caklar; bunların hepsini gidecekleri yere giderken yapacaklar. Dassault Systemes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal ‘ a göre; işbirliğine dayalı, akıllı ve sezgisel dijital ortamlar bu mobil de-neyimlerin oluşturulmasında yenilikçilik laboratuarları olarak işlev görecek.

Geleceği tahmin etmenin tek yolu, onu oluşturmaktır. Bugünün hiper-bağlantılı çağında otomotiv sektöründe nasıl bir gelecek oluşturacağız? Artık otomobiller ve tüketici elektronikleri; kla-sik araba kavramını, tüketicilerin kullanacağı ve etkileşime gire-ceği yepyeni mobilite deneyimlerine dönüştürmeye yaklaşmış durumda. Sürücüsüz araçların 2020 gibi halk tarafından kul-lanılmaya başlanacağı ve gelecekteki araç yeniliklerinin yüzde 80’inin güvenlik, eğlence ve performansa odaklı dahili sistem-ler tarafından sağlanacağı tahmin ediliyor. Yolcular otomobili

Page 107: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

105

Dassault systèmes / www.3ds.com/tr

sadece sürmekten daha fazlasını yapacak, filmler izleyecek, yemek yiyecek veya çalışacaklar; bunların hepsini yolda gider-ken yapacaklar.

Beklenmedik mobil deneyimler Araba kullanma deneyiminin tüketiciler için cazip olması, sürüş dışındaki becerilerinin ve ihtiyaçlarının kapsamlı bir şekilde an-laşılmasını gerektiriyor. Bu durum, otomotiv sektörüne yeni iş ve teknoloji ortaklıkları kurarken yeni sektör ve teknoloji stan-dartları geliştirme hususunda da esin kaynağı oluyor. Tüketici elektroniği konusundaki büyük ticaret fuarlarında artık otonom sürüş, çarpışma önleme ve araç haberleşme teknolojilerine odaklanan daha çok alan görüyoruz. Bu şekilde , otomobil üre-ticilerinin yapay zekaya yatırım yaptıklarını ve hatta otomotiv mühendislerinin tüketici teknolojisi şirketlerine katıldıklarını görüyoruz. İşbirliğine dayalı bir dijital platform; sosyal yenilikçilik, mühen-dislik karmaşıklığının yönetimi, çevresel etki simülasyonları, büyük veri analizleri gibi faydalarıyla mobilite sağlayıcılarının bu geleceğe ait deneyimleri nasıl oluşturduklarını etkileyebilir. Bilgi birikiminin dijitalleşmesi, sofistike projeler üzerinde işbir-liği, tasarlama, mühendislik ve paylaşım için gerekli bilgileri ka-nalize eder. Tüketiciler, 3D sanal deneyimler sayesinde yarat-ma sürecine henüz tasarım aşamasında güçlü bir şekilde dahil olabilir ve yeni bir anlayış ve zevkler ve trendlerin doğrulanması için yeni yollar sunabiliyor. Büyük veriden yararlanma, özelleştirilmiş mobilite deneyimle-rinin oluşturulmasını kanalize ediyor ve hizmet ve ürün geliş-tirmeyi destekliyor. Araç içi sensörlerinin 2020 itibariyle araç başına 200’e ulaşması ve içerdikleri büyük miktarda verinin, mobilite sağlayıcılarının tüketicilerin davranışlarını daha iyi yorumlamasına yardımcı olacak yeni bir gerçek zamanlı geri bildirim seviyesi sağlaması bekleniyor. Sosyal ağlardan gelen harici verilerle harmanlanan bu bilgiler, özellikleri özelleştirmek veya sürüş performansını geliştirmek için dijital olarak topla-nabiliyor.

İnsanların hayatına proaktif katkılarMobilite sağlayıcılarından insanların hayatlarına proaktif olarak katkı sağlamaları da beklenebilir. Bir yolcunun sağlık durumu-nu izleme ve ilgili verileri analiz etme gereksinimleri, aracın içine rahatlatıcı kokular gönderilmesi , sırt ağrısı veya kan pıh-

tılaşmasını önleyen bir masaj veya acil bir durumda bir sağlık uzmanına hızlı bağlantıya öncülük edebilir. İlgili kişisel verilerin dijital platform üzerinde üretilmesi ve işlenmesi mobilite sağla-yıcılarının, yeni bir seviye için “teknolojiden avantaj sağlayan” iş modelleri geliştirmesini sağlayabilir. Mobilite sağlayıcıları, yenilikçiliği hızlandırmak için karmaşık geliştirme ve üretim sü-reçlerinde uzmanlaşabilir ve bunları kolaylaştırabilir.

Enerji dengesi ve çevreye minimum zarar için simülasyonÇevresel unsurlar uzun zamandır otomotiv sektörüyle ilgili so-runların bir parçası ve günümüzün sürücüleri, performanstan ödün vermeden yakıt açısından verimli ve çevre dostu araçlar bekliyor. Dünyanın her yanında farklılık gösteren uyumluluk dayatmaları söz konusuyken dijital bir platform, mobilite sağ-layıcılarının uyumluluk ve model karmaşasını yönetmesine ve enerji dengesini ve araç tasarımının çevreye potansiyel etkisini göstermek için davranışları simüle etmesine olanak tanıyor.

Sıfır hata hedefiAyrıca artan yolcu ve yaya güvenlik önlemleri de gelecekteki yeniliklere yön veriyor. Fiziksel bir prototip oluşturulmadan önce bir aracı ve karmaşık sistemler sistemini modelleyen ve simüle eden teknolojik bir platform, potansiyel sorunları tasa-rım döngüsünde erken aşamalarda belirlemeye yardımcı olabi-lir. Bu “sıfır hata hedefi” yaklaşımında, fikir oluşturmadan nihai montaja kadar gelişim süreçlerini optimum hale getirmek için 3D onaylama, en iyi uygulamalar, şablonlar ve Ar-Ge, mühen-dislik ve diğer disiplinler arasında işbirliğinden faydalanılmakta. Günümüzde birçok otomotiv şirketi, şehir içi yollarda kendi kendine sürüş mobilitesi için etkileyici yeni perspektifler sun-mak amacıyla sosyal yenilikçilik ile birlikte gelişmiş sistem mühendisliğinden faydalanıyor. Yenilikçiliğin etkisini tam ola-rak anlamak için üreticiler, bir aracın fiziksel, teknolojik ve dav-ranışsal unsurlarının ötesine geçerek aracı, akıllı şehirler gibi büyük sistemler kapsamında simüle edebilirler. Araç içinde ve araçların çevreleriyle daha fazla bağlanabilir ol-malarının yanı sıra bireyselleştirilmiş mobiliteye yönelik artan talep, otomotiv yenilikçilerinin farklılaştırılmış mobilite dene-yimleri oluşturmaları için yeni fırsatlara kapı açacak. İşbirliğine dayalı, akıllı ve sezgisel dijital ortamlar bu deneyimlerin oluştu-rulmasında yenilikçilik laboratuarları olarak işlev görecek.

Page 108: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

106

ROCKWELL / www.rockwellautomation.com/tr

Yeni AADvance Eurocard Sistemi ile proses mühendis-leri donanım boyutundan yüzde 50 tasarruf sağlıyor. Yeni geliştirilen sistem deniz altı uygulamaları için ta-sarlanmış ilk proses güvenlik sistemlerinden birisidir.Sistem daha kısıtlayıcı fiziksel alan gereksinimleri ile deniz altı kontrol platformları gibi, sanayi uygulama-larına ideal şekilde uyumludur. Bu tür yüksek gerek-sinimleri olan uygulamalar için tasarlanmış ilk proses güvenlik sistemlerinden birisidir.

Rockwell Automation’ın Küresel Teknoloji Direktörü Allan Rentcome; “AADvance Eurocard, bizim müşteri geri bildirimlerine ve alan açısından kısıtlı uygulamalar-da daha iyi entegrasyona duyulan bir sanayi ihtiyacına yanıtımız. Daha küçük sistem ile, proses mühendisleri

ekipman için ayrılan alandan tasarruf edip kontrolör başına 500 I/O hedefine ulaşabilirler. Kullanıcılar standart AAD-vance sisteminin boyutunu karşılaya-bilmek için boyut arttırma seçeneğine de sahipler” dedi.

AADvance Eurocard; firmaların insanla-rı, ekipmanları ve çevreyi korumalarına, güvenli ve sürekli proses imkanı sağla-yarak ve insan hatası riskini azaltarak, yardımcı oluyor. Sistem, terminallerin tek tek güncellenmesine harcanan za-manı ve insan hatasını azaltmaya yar-dım ederek kullancıların tek bir çalışma istasyonundan tesis çapında güvenlik kontrol sistemlerini denetlemelerini ve güncellemelerini sağlar.

Geleneksel AAdvance platformunda olduğu gibi aynı kontrol platformu, ge-

liştirme yazılımı, proses modülleri ve firmaya ait elekt-ronik cihazları paylaşarak, AADvance Eurocard sistemi farklı güvenlik seviyesi ihtiyaçlarını (güvenliksizden SIL 3’e kadar) ve her kullanıcının özgün sistem gereksinim-lerini karşılamak için ihtiyaca göre yapılandırılabilir.

Sistem, fonksiyonel güvenlik ve kritik kontrol uygula-maları için özel olarak tasarlanmıştır ki bu sayede pro-ses endüstrileri için geniş bir yelpazede esnek, ölçek-lendirilebilir, dağıtılmış bir çözüm sunar. Sistem Exida tarafından güvenlik sertifikası almıştır ve en son güven-lik standartlarıyla uyumludur. SIL 3’ün bütün işlevsel güvenlik gereksinimlerini karşılamaktadır.

Rockwell Automation’ın yeni sistemi ile mühendisler tasarruf sağlıyor

Page 109: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

107

YOKOGAWA / www.yokogawa.com

Yokogawa wireless transmitterleri firmaların teknolojik olarak ileriye gitmesinde anahtar bir rol oynamaktadır. Yokogawa’nın açıklık değerleri, kullanım kolaylığı ve güvenilirliği ISA100 ha-berleşme sistemi ile birleşerek kablosuz transmitter çözümle-rine değer katar.

EJX B SERİSİ WIRELESS FARK BASINÇ VE BASINÇ TRANSMITTERLERİ

- Seviye, basınç ve sıcaklık ölçümlerini ISA100.11a wireless sinyalini kullanarak ak-tarır.- Tek kristalli silikon rezonant sensor, yük-sek güvenilirlik ve çoklu ölçüm sağlar. - Uzatma kablosu ile anteni yüksek alıcılı anten olarak değiştirilebilir.

- 2 tane yüksek kapasiteli lityum tiyonil klorid pilleri ve çok düşük akım tüketimli dizaynı sayesinde uzun operasyon ömrü vardır.

YTA WIRELESS SICAKLIK TRANSMITTERLERI - IEC/ASTM/DIN standartlarını ya da RTD (3 çeşit,PT100 vs.) IEC/JIS standartlarını termokupl

(8 çeşit, K,E,J vs.) kabul eder. Sıcaklık öl-çümlerini ISA100.11a wireless sinyali kulla-narak aktarır. - Uzatma kablosu ile anteni yüksek alıcılı anten olarak değiştirebilir. - 2 tane yüksek kapasiteli lityum tiyonil klo-

rid pilleri ve çok düşük akım tüketimli dizaynı sayesinde uzun operasyon ömrü vardır.

YTMX580 ÇOK GİRİŞLİ SICAKLIK TRANSMITTERI - 8 kanallı universal giriş; çoklu ölçüm uygulamaları için mü-kemmeldir. - 8 çeşit termokupl, 3 çeşit RTD ve 4/20mADC kabul eder.

- Uzatma kablosu ile anteni yük-sek alıcılı anten olarak değiştirebilir.- 2 tane yüksek kapasiteli lityum tiyonil klorid pilleri ve çok düşük akım tüketimli dizaynı saysinde uzun ope-rasyon ömrü vardır.

FN310 KONVERTERYokogawa wireless ürün protföyünde yer alan konverter ile, kablolu enstrümanların kablosuz sisteme entegre edilmesi mümkündür. Yokogawa konverter ürünleriyle, wired Hart, DI, DO, AI sinyalleri kablosuz sisteme entegre edilmektedir. ISA100.11a’da standart olarak belirlenmiş yüksek kesinlikli zaman senkronizasyonu sayesinde daha az gecikme ve yüksek kalite ile konfigüre edilebilir. Sert çevre koşullarında yüksek toleransa sahiptir. Aşırı gerilim koruması ve geniş çalışma sı-caklığı aralığı ile sahada Yokogawa Wireless sistemi sayesinde güvenli ve yüksek emniyetli bir çalışma ortamı sağlar. Tak ça-lıştır fonsiyonu sayesinde montaj kolaylığı sağlar.

YFGW410 FIELD WIRELESS MANAGEMENT STATI-ON& YFGW510 FIELD WIRELESS ACCESS POINT

YFGW410: Ayrık tipteki dizaynı sayesinde ayarlanabilir redun-dancy konfigürasyonu mevcuttur.İki adet YFW410 ürününün birlikte kullanılması sonucunda redundancy ikiye katlanabilir.Haberleşme arayüzüne bağlantı için IP filtresi ya da port filtre-si gibi erişim noktaları konfigüre edilebilir olduğundan yüksek güvenliklidir.YFGW510: Yokogawa Wireless erişim noktası dünyanın en küçüğüdür.Duocast fonksiyonu sayesinde iki tane YFGW510’dan gelen bilgileri eş zamanlı olarak alabilir.

ENDÜSTRİYEL OTOMASYONDA YOKOGAWA WIRELESS TEKNOLOJİSİ

Page 110: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

108

Sinyal değerlerinin basit grafiksel gösterimi için tümleşik grafik arayüzüTwinCAT 3 Scope – “büyük veri” için çok çekirdekli osiloskop

TwinCAT Scope ile, “büyük veri” uygulamalarında bile verileri ölçmek olabildiğince basit, çok çekirdekli işlem-ci desteği çok büyük miktarda verinin toplanmasını ve görüntülenmesini de mümkün kılıyor. Yazılımsal osilos-kop, TwinCAT kontrol mimarisine tam olarak entegre ve sinyal değerlerinin, grafik aracı ile basitçe görüntülen-mesini mümkün kılıyor.

Makinelerde verilerin toplanması ve analizi, özellikle Endüstri 4.0 ve “büyük veri” uygulamaları gitgide daha fazla ön plana çıkıyor. Bu amaçla, tüm proses verile-rinin, makinenin tüm ömrü boyunca, doğru kronolojik sırayla ve mümkün olan en yüksek performansla, grafik olarak açıkça görüntülenebilmesi gerekiyor. TwinCAT

3 Scope kullanılarak veriler, mikrosaniye mertebesine kadar çözünürlükle görüntü-lenebiliyor.

TwinCAT Scope’un çok çekirdekli işlemci desteği ile aynı zamanda birkaç yüz adet değişken içeren geniş kayıtlar için de uygun bir çözüm. Microsoft Visual Studio®’ya ve dolayısıyla TwinCAT mühendislik ortamına kesintisiz entegrasyon sayesinde kullanıcı dostu bir çözüm de sunuyor.

Makine tasarımcıları, uygulama geliştirme ve proses izleme sırasında mühendislik sürecini önemli ölçüde basitleştiren bir grafik aracını kullanma olanağına kavuşu-yor. Yeni TwinCAT Analytics ve TwinCAT IoT yazılım modülleri ile birlikte, toplanan proses verileri, yerel olarak ya da özel veya genel bir bulut ortamında analiz edilebiliyor. Kullanıcılar TwinCAT Scope ile, konumdan bağımsız olarak XT ve XY çizimleri veya

yeni çubuk grafikleri kullanarak farklı sinyal gösterim tipleri arasında seçim yapabiliyor.

Özellikler:– çok çekirdek desteğiyle yüksek performans– basit, sezgisel mühendislik– Visual Studio®’ya kesintisiz entegrasyon– μs mertebesine kadar yüksek örnekleme hızı– tetikleme kontrollü kayıtlar– çalışma sırasında analiz olanağı– çeşitli veri biçimlerine aktarım– kaynak kontrol desteği

BECKHOFF / www.beckhoff.com.tr

Page 111: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

109

Takım tezgâhları üreticileriyle uzun yıllara dayanan iş birliği sayesinde Bosch Rexroth, müşteri talebine göre farklı doğrusal hareket sistemleri geliştirebiliyor. Bosch Rexroth, birkaç milimetreden 10.000 milimetreye kadar uzanan mesafelerde, geniş bir yelpazede farklı boyut ve ağırlıklar için uygulamalar sunuyor.

Takım tezgahı üreticileri, makinelerini yüzde 70 ile yüzde 90’ını entegre otomasyon çözümleriyle sunma eğilimindeler. Endüstri 4.0 dönemi ile birlikte üretimde artan ağ kullanımı-na bağlı olarak, bu oranın daha da artması bekleniyor. Bu nedenle takım ve parça değişimleri gittikçe önem kazanıyor. Müşteriye özel entegre otomasyon çözümleri ve sistemleriy-le sanayinin ihtiyacı olan her türlü ürün ve hizmeti tek çatı altında sunan Bosch Rexroth, doğrusal hareketli eksenler ve elektromekanik silindirlerin meydana getirdiği geniş çeşitlilik ile birkaç milimetreden 10.000 milimetreye kadar uzanan mesafelerde, geniş bir yelpazede farklı boyut ve ağırlıklar için uygulamalar sunuyor.

Takım tezgâhlarında kullanılan doğrusal hareketli sistemlerin hassasiyetinin ve dayanıklılığının yüksek olması beklenir. Bu durum hem ana hem yardımcı eksenler için, iş parçalarının yüklenmesi ve boşaltılması, alet takımı değişimi ve destek

açısından önemlidir. Doğrusal hareketli eksenler ve aktuatör-ler; talaş, soğutucular ve benzeri dış etkenlere karşı koruma sağlayarak, sistemin bütünlüğünü ve hassasiyeti garanti altına alıyor. Geliştirilmiş doğrusal hareketli sistem ürün portföyü ile Rexroth uygulama odaklı otomasyonu destekler. Çok amaçlı kompakt modül CKK/CKR ve lineer modül MKK/MKR takım ve parça değişikliklerinde eksenleri hareket etti-rir. Bu ürünler titreşimleri söndürmek ve yüksek hassasiyet için bilye raylı kızaklardan oluşur.

Sızdırmazlık bandı veya körükle birlikte alüminyum gövde, içerdeki mekanik aksamı soğutucu ve talaş gibi dış etken-lerden korur. Boyutların benzer olduğu durumlarda, kullanıcı dinamik ve doğruluk gibi farklı gereksinimlerine bağlı olarak vidalı mil montaj hattı ve dişli kayış tahrik sistemi arasında seçim yapabilir. Her iki kenarda mevcut tek noktadan yağla-ma özelliği kolay bakım imkânı sağlar.

Elektromekanik silindirlerTakım tezgâhları üreticileri, besleme ve döndürme aktiviteleri için aynı zamanda EMC elektromekanik silindirini de kullana-bilir. Elektrikli tahrik teknolojisinin esnekliği ve enerji verim-liliğiyle, kompakt silindirlerin serbest konum avantajlarını bir araya getirir. Kullanıcılar kuvvet, pozisyon ve hızı parametre seçimlerini serbestçe yapabilir, her yeni iş emrinde değerleri esnek biçimde adapte edebilirler. Yeni tasarlanmış yağlama noktalarıyla, kullanıcılar elektromekanik silindirleri merkezi yağlama tasarımına entegre edebilir.

Standartlardan özel çözümlereRexroth doğrusal hareketli sistemleri mekanik montaj hattı veya farklı motorlar ve sürücü kontrolörlerinden oluşan eksen olarak komple teslim eder. Takım tezgahları üreticileri ile yıllara dayanan işbirliği sayesinde Rexroth, mühürleme teknolojisinin tüm özel gereksinimlerini bilir ve müşteri talebine göre farklı doğrusal hareketli sistemler geliştirebilir. Özellikle ağır iş parçaları için, Rexroth sağlam çelik gövde-lerden oluşan müşteriye özel lineer modüller temin eder ve 300 kg ağırlığı taşıyabilen çok eksenli handling sistemlerini uygulamaya konmuştur.

Bosch Rexroth / www.boschrexroth.com.tr

Takım tezgâhları otomasyonu için Rexroth’dan doğrusal hareket sistemleri

Page 112: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 113: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 114: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

112

OMRON / www.omron.com.tr

Üretimi Hollanda’daki Omron fabrikalarında ger-çekleşen NB HMI serisi, görüldüğü kadar akıllı ve güvenlidir. Omron’un eksiksiz seriye doğru yüksek kalitede genişletilen ve özellik açısından zengin olan bu yeni HMI nesli size üst düzey güvenilirlik sağlar. Omron’un popüler CP1 kompakt makine kontrolör ai-lesiyle kullanmak için akıllı bir seçim olan NB serisi-nin, hangi sektörde çalışırsanız çalışın uygulamanız için doğru olan bir modeli vardır.

Zengin özellikler ve ekonomik HMIOmron işlevselliği ve kullanılabilirliği artıran, küçük ve orta boy makineler için ideal HMI serisi boyutları 3,5 inç’ten geniş ekran 10 inç’e kadar değişen geniş model yelpazesine sahip olan seri birçok farklı uygu-lama gerekliliği için uygundur ve uzun ömürlü LED arka aydınlatmalı TFT renkli dokunmatik ekran, geniş görüş açısı ve 65.000’den fazla renk gösterebilme özelliklerine sahiptir.

Bağlantı için Ethernet, seri ve USB arabirimleriNB serisi HMI’ler, Omron PLC’lere ve cihazlarına ve diğer tedarikçilerin otomasyon ürünlerine bağlantı için Ethernet, seri ve USB arabirimleri kullanır. NB HMI ayrıca programınızın yeni sürümünü yüklemek ya da saklanan verileri yedeklemek için USB bellek kullanımını destekler.

CP1 için mükemmel ortakÇok çeşitli ekran boyutu, bolca bulunan teknik özel-liği, zengin fonksiyonelliği ve kanıtlanmış Omron ka-litesi ile NB serisi, Omron’un popüler CP1 Kompakt Makine Kontrolör yelpazesiyle kullanmak üzere kom-pakt bir HMI’da gereken her türlü özelliğe sahiptir. CP1, belirli otomasyon gereksinimlerinize mükem-mel bir şekilde karşılık vermek üzere artan karmaşık-lık düzeyleri sunar.

Üretimi Hollanda’da gerçekleşen NB HMI serisi üst düzey güvenilirlik sağlıyor

Page 115: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

113

Schneider Electric tarafından satışasunulan Easy9 serisi alçak gerilim tesisatı koruma ürünleri, elektrik enerjisinin güvenli kullanılmasını sağlamak üzere tasarlandı.

Enerji yönetimi ve otomasyonda global bir uzman olan Schneider Electric, elektrikçilere müşterilerinin evlerin-de güvenliklerini sağlayacak Easy9 alçak gerilim tesisatı koruma ürünlerini tanıttı. Yüzde 100 Schneider Electric tarafından tasarlanan ve üretilen Easy9 serisi 3 ve 6 kA otomatik sigortalar ile 2 ve 4 kutuplu kaçak akım rölele-ri, parafudurlar ve sigorta kutularından oluşuyor.

Easy9 serisi apartmanlardan konutlara, villalardan ofis-lere ve işyerlerine kadar her yerde kullanılabiliyor. Çok geniş amperaj aralığına sahip olan Easy9 serisi sektörde otomatik sigortalar, kaçak akım röleleri ve parafudur ile ihtiyaçlara cevap veren eksiksiz bir seri olarak dikkat çekiyor.

Elektrikçiler için verimliliğe yardımcıYüksek kaliteli ve kullanıcı dostu tasarımının yanı sıra

doğru kalite/fiyat dengesi de sunan Schneider Electric Easy9 serisi geniş bayi ağı sayesinde rahatlıkla bulu-nabiliyor. Uluslararası standartlarla uyumlu Easy9 serisi elektrikçilerin işlerinde daha verimli olmalarını yardımcı olurken ayrıca, elektrik çarpmaları, aşırı yükler, kısa devreler ve güç dalgalanmalarına karşı sağladığı koruma ile de üst düzey güvenlik sağlıyor.

Alçak gerilim tesisatı için koruma ürünlerinden beklenen her şeyi sunan Easy9 serisindeki otomatik sigortalar 3kA ve 6kA seçenekleri ile kısa devre ve aşırı yük akımlarına karşı devre koruması sağlıyor. 2 ve 4 kutuplu alternatifler ile sunulan ve 30 – 300 mA aralığında has-sasiyete sahip Kaçak Akım Koruma Röleleri ise kaçak akım durumunda hata açma özelliğinin yanı sıra birden fazla devreyi koruması ile de öne çıkıyor.

Easy9 serisi dahilinde sunulan 2-4 kutuplu ve 20 kA maksimum deşarj kapasitesine sahip parafudurların yanı sıra, sıva altı ve sıva üstü sigorta kutuları da seriyi eksiksiz bir şekilde tamamlıyor.

sCHNEIDER / www.schneider-electric.com.tr

Schneider Electric’den alçak geri-lim tesisatları için eksiksiz koruma: Easy9 serisi

Page 116: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

RENDÜSTRİ OTOMASYON

114

MEDEL ELEKTRONİK/ www.medelelektronik.com

Uygulama alanlarında, ultrasonic, infrared ve çizgi takip sensörleri kullanılarak ürün kenarını takip eder ve herhangi bir manuel müdahaleye gerek duymak-sızın özel tasarlanmış dc motor veya stepper motor tahrik sistemli mekaniği ile kenar hizasının mikro metre hassasiyetinde kontrolünü sağlayarak, ürünün doğru pozisyonda hat üzerinde geçmesini sağlar. Ke-

nar kontrol sistemi kullanımı, üretim hatlarını mini-mize ederek verimliliği arttırır, iş ve işçişik kaybını önler . Yüksek hızlarda uygulanabilirliğini kanıtlayan Medel elektronik Kenar kontrol sistemi, kabloları ve bütün ekipmanları hazır tak-çalıştır şeklinde sunul-maktadır.

Medel elektronik tarafından tasarlanan ve üretilen kenar kontrol sistemi, kullanıcı dostu menu yapısı ile ve Türkçe-İngilizce-Farsça dil seçenekleri ile dünya-da genelinde farklı uygulamalarda kullanılmaktadır. 4*20 büyük LCD ekranı üzerinde hassasiyet, kont-rol parametreleri uygulamaya göre kolayca değişti-rilmekte ve çalışma değerleri gerçek zamanlı olarak izlenmekte.

Uygulama Alanları Çözücü Uygulamaları: Üretime elverişli sarılmamış ruloların çözücüden düzgün çıkmasını sağlar.

Tifturuk Uygulamalarında: Hat üzerinde merkezli ürün akışı

Yönlendirme Kenar Kontrol Uygulamaları: Üretim hat çıkışına ürünün istenilen merkezde çıkmasını sağlar.

Sarıcı Uygulamaları: İşlem sonrası mikro metre has-sasiyetinde çıkan ürünün sarılmasını sağlar.

Kenar Kontrol Sistemleri

Page 117: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

ÜRÜ

NLE

R

ENDÜSTRİ OTOMASYON

115

sANPA ELEKTRONİK/ www.sanpaelektronik.com

15kV, 30 TΩ, Dijital/Analog gösterge, IR, Zamanlı IR, DAR, PI, DD, SV ve Rampa Testi, Hafızalı

Genel Özellikler:15kV - 30 TΩ İzolasyon testiDijital/Analog göstergeIR, Zamanlı IR, DAR, PI, DD, SV ve Rampa Testi3mA’e kadar kısa devre akımıYüksek parazit bağışıklığıLi-ion pil - Bir 100M yük ile 5 kV’da 6 saat kesintisiz test yapar, pil IEC 2133 standardını karşılarCATIV 1000 VArka aydınlatmalı geniş LCD ekranVoltmetre fonksiyonu (30 V - 660 V)Gelişmiş bellek, kaydedilmiş Tarih / Zaman damgalı test sonuçlarını ekranda göstermeUSB arabirimi üzerinden on-board sonuçlarını indirir(Bağımsız aletlerle ölçülen) sıcaklık test sonucu ile kaydedile-bilirPowerDB Lite yazılımı teslimata dahildirİlk kez kullanıcılara yardımcı olmak için hazırlanmış hızlı başlangıç kılavuzu kapağın iç tarafından bulunmaktadır.

Teknik Özellikler:AC voltaj (otomatik kademe) 15 kV: 90-264 V rms, 47- 63 Hz 200 VAPil şarj süresi: 2.5 saat derin deşarj; 2 saat normal deşarjPil ömrü: 100 MΩ yük ile 15 kV’da 4.5 saat (tipik) sürekli testTest voltajı kademeleri: 1000 V, 2500 V, 5000 V, 10000 V, 15000 VAyarlanabilir test voltajı: 100 V’dan 1 kV’a 10 V’luk steplerle; 1 kV’dan 5 kV’a 25 V’luk steplerle;5 kV’dan 15 kV’dan 25 V’luk steplerleTest voltaj doğruluğu: +4%, -0%, ±10 V nominal test voltajı, 1 GΩ yükle (0°C ... 30°C)Direnç kademeleri: 10 kΩ ... 15 TΩ 5 kV’da ; 10 kΩ ... 20 TΩ 10 kV’da ; 10 kΩ ... 30 TΩ 15 kV’da

Doğruluk: 15kV: 1MΩ’dan 3 TΩ’a ± %5 ; 1MΩ’dan 30 TΩ’a ± %2010 kV: 1MΩ’dan 2 TΩ’a ± %5 ; 1MΩ’dan 20 TΩ’a ± %205000 V: 1MΩ’dan 1 TΩ’a ± %5 ; 1MΩ’dan 10 TΩ’a ± %202500 V: 1MΩ’dan 500 GΩ’a ± %5 ; 1MΩ’dan 5 TΩ’a ± %201000 V: 1MΩ’dan 200 GΩ’a ± %5 ; 1MΩ’dan 2 TΩ’a ± %20Ekran: Analog: 100 kΩ ... 10 TΩ ; Dijital: 10 kΩ ... Max.Kısa devre/şarj akımı: 3 mA @ 5 kV, 10 kV, 15 kVKapasitör şarjı: <7.5 s/μF, 3 mA’de 15 kV’aKapasitör aralığı: 0.01 nA’den 6 mA’eKapasitans ölçüm doğruluğu: ±10% ±5 nFAkım aralığı: 0.01 nA’den 6 mA’eAkım doğruluğu: ±5% ±0.2 nA, bütün voltajlarda (23°C)Parazit: 6 mA, 2100 V’tan 15 kV’aVoltmetre aralığı: 30 V ... 660 V AC veya DC, 45Hz – 65HzVoltmetre doğruluğu: ±3%, ±3VSayaç aralığı: 99 dak. 59 saniyeye kadar, minimum ayar 15 snHafıza kapasitesi: 5 saniyelik aralıklarla 5.5 saat kaydetmeTest modları: IR, IR(t), DAR, PI, SV, DD, rampa testiArayüz: USB tip B Çalışma sıcaklığı: -20 °C ... 50 °CSaklama sıcaklığı: -25 °C ... 65 °CIP sınıfı: IP65 (kapağı kapalı), IP40 (kapağı açık)Boyutlar: L 360 mm x W 305 mm x H 194 mmAğırlık: 6.5 kgAksesuarlar: Güç kablosu, USB kablosu, PowerDB Lite yazılım, 3 x 3 m kablo seti, büyük 15kV izolasyonlu klipsler

MIT1525, MEGGER İzolasyon Test Cihazı

Page 118: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

116

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Danfoss; Amasya, Antalya, Konya, Ordu, Samsun ve Trabzon olmak üzere altı ilde Makine Mühendisleri Odası işbirliğiyle seminerler düzenledi. Makine Mühendisleri Odası üyesi mühendisler, bu semi-nerle ısıtma sektöründe yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olurken Danfoss çözümlerini de yakından tanıdı

Isıtma, soğutma ve motor kontrol sistemleri alanında dünya lideri Danfoss, Amasya, Antalya, Konya, Ordu, Samsun ve Trabzon Makine Mühendisleri Odası işbir-liğiyle; ‘Isıtma, Soğutma ve Havalandırma (HVAC) Sistemlerinin Hidronik Balanslanması ve Sistem Çözümleri’ semineri düzenledi.

Seminerde her debi ve basınç şartı altında tesisatın her noktasında, doğru debi ve basınç farkı oluşturu-labiliyorsa sistemin hidronik olarak dengelendiğini söyleyen Danfoss uzmanları, balanslama yapılmamış sistemlerde yaşanan sorunları şöyle ‘ses problemleri,

kapasite yetersizliği, kötü sıcaklık kontrolü, daha uzun rejime ulaşma süresi ve aşırı enerji sarfiyatı sıkıntı-ları olarak sıraladı. Bu nedenle sistemlerde düzgün balanslama yapmanın öneminin giderek arttığı da dikkat çekilen noktalardan biri oldu.

Sulu Döşemeden Isıtma Sistemleri

Danfoss uzmanları sulu döşemeden ısıtma sistmen-leri hakkında şu bilgileri paylaştı: “Döşemeden Isıtma Sistemleri’nde düşük sıcaklıkta su dolaştırılmakta olup aynı zamanda ısı pompaları ve yoğuşmalı kazan-ların verimini artırılarak enerji tasarrufu sağladığı için son zamanlarda aşırı talep görüyor. Ancak hatalı/yanlış uygulamalar sonucunda hem istenen enerji tasarrufu sağlanamıyor hem de insan sağlığı için zararlı etkiler oluşuyor. Bu yüzden doğru uygulama yapılması şarttır.”

Seminerde Danfoss’un kar-buz birikimini engelleme

Mühendislere Eğitim

Page 119: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

117

ENDÜSTRİ OTOMASYON

sistemleri ve döşemeden elektrikli ısıtma sistemleri, mühendisler tarafından büyük ilgi gören konu baş-lıklarından biri oldu. Danfoss uzmanları sistemlerin

önemine dikkat çekerek şu bilgileri verdi:

“Isıtma kabloları, değişik amaçlar için kullanılmak üzere elektrik enerjisini ısı enerjisine dönüştüren özel kablolardır. Isıtma kabloları uygulama yerine ve şekline göre 220V veya 380V şebeke gerilimi ile çalı-şırlar. Herhangi bir ilave elektrik alt yapısına ihtiyaç duyulmaz. Isıtma kablolarında ısı enerjisine dönüşen elektrik enerjisi ile, dijital termostat ve sensörler kullanarak üç farklı amaç için uygulamalar yapılır; iç mekan uygulamaları, dış mekan güvenlik uygulamala-rı, boru ısıtması uygulamaları.

Kar-buz engelleme sistemi; sadece kar yağdığında veya buzlanma olduğunda çalışan sistemdir. Binaların dışında insanların yaya veya araçları ile kullandığı alanlarda güvenli ve konforlu sonuçlar oluşur. Ayrıca binalarımızın çatılarında ve iniş borularında buzlanma sonucu bir hasar oluşmaz, dolayısıyla binalarımızın

dış cephelerine ve hatta iç ortamlarda zarar oluşması önlenmiş olur.”

Verimli geçen seminerler sonunda katılımcıların yönelttiği tüm sorular yanıtlandı. Katılan 200 katılım-cıya Danfoss ürün ve çözümlerinin sağladığı avantaj-lar ile ısıtma sektörüne yönelik detaylı bilgi verildi. . Bu sürede, 75 milyonun üzerinde bağlantı parçası, 122.000 km’den fazla boru satıldı ve bu rakam dünya-nın çevresinin üç katına denk geliyor.

1996’da piyasaya sunulduğunda Transair, piyasadaki ilk modüler alüminyum boru tesisatıydı. Transair her zaman yeni ürünler ve yeni çaplarla değişen müş-teri taleplerini karşılamak üzere kendini geliştirdi. Havacılık ve uzay, yiyecek ve içecek, enerji, ulaşım, inşaat ve laboratuvar ve ilaç dahil olmak birçok far lı sektörde basınçlı hava, inert gaz, vakum uygulamaları ve sıvı taşınmasını sağlıyor.

Güvenlik, verimlilik ve uyumluluğun en iyi bileşimini sağlamak üzere Transair yeni teknolojiler geliştirdi. Alüminyum ve paslanmaz çelik olmak üzere iki malze-me seçeneği ve 12 farklı çap ile Transair çok sayıda son uygulamaya uygun seçenekler sunuyor.

Ayrıca Transair artık basınçlı hava uygulamalarına, nitrojen, argon ya da CO2 gibi inert gaz uygulamala-rına, vakum uygulamalarına, su ve petrol gibi genel endüstriyel akışkanlarla kullanıma da uygun bir tesi-sattır.Geçmeli Bağlantılar, güvenli bağlantıyı desteklerken, kolay kullanım sağlayan ve kurulum sırasında hata riskini en aza indiren Yaylı Kelepçe ve ayrılma ola-sılığını azaltmak üzere tasarlanan Kelepçe ve Kartriç dahil olmak üzere çok sayıda Transair yeniliği piyasa-da bilinir hale geldi.

Bu önemli yıl dönümü ile ilgili yorum yapan Transair İş Birimi Yöneticisi Guillaume TETARD şunları söyle-di: “Transair piyasaya ilk adım attığında son derece yenilikçiydi ve müşterilere o dönemde piyasada bulu-nan seçeneklerden çok daha farklı ve faydalı alterna-tifler sundu. Elde edilen ve süregelen ürün başarısı dünyanın dört bir yanında kurulan muazzam miktarda sistem ile vurgulanıyor. Kalıcı değeri ve uygunluğu son derece farklı sektörlerdeki sürekli değişen zorlu ve yeni uygulamaların gereksinimlerini karşılamak üzere sürekli gelişim ve yenilik ile destekleniyor.”

Page 120: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

118

ENDÜSTRİ OTOMASYON

MITSUBISHI ELECTRIC, TÜRKİYE’DEKİ DEV PROJELERİN HVAC OTOMASYONUNA TALİP OLDU

Otomasyon çözümleri ile Marmaray’a da yüksek katma değer sağlayan Mitsubishi Electric’in Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa, Türkiye’deki dev projelerin Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme (HVAC- Heating, Ventilating and Air Conditioning) otomasyonuna talip olduklarını açıkladı. Türkiye’de ağırlıklı olarak iklim-lendirme ve otomasyon alanında faaliyet gösteren Mitsubishi Electric, yakın zamanda Manisa’da ev tipi klimaların geliştirilmesi ve üretimi için fabrika yatı-rımı yapacak. Isıtma, havalandırma ve iklimlendirme otomasyonu konusunda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iddialı bir oyuncu olan Mitsubishi Electric, İzmir’de düzenlediği etkinlikte bu alandaki faaliyetlerini sektör temsilcilerine anlattı.

Tüm dünyada ürünlerinin ileri teknolojisi ve kalitesi ile tanınan ve son dönemde Türkiye’deki ev tipi klima fab-rikası yatırımı ile ilgi çeken Mitsubishi Electric, ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sektöründeki otomasyon

çalışmaları ile de gündemde. Mitsubishi Electric Türkiye, kısaca HVAC (Heating, Ventilating and Air Conditioning) olarak adlandırılan Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme Sektörü’ndeki otomasyon çalışmalarını konu alan sek-tör buluşmasını, Ankara ve İstanbul’dan sonra bu kez İzmir’de düzenledi. Mitsubishi Electric, Swissotel Büyük Efes’te gerçekleştirdiği etkinlikte; kamu ve özel sektör temsilcileri, yatırımcılar, taahhüt firmaları, yüklenici fir-malar ve danışmanlar ile bir araya geldi.

Etkinliğin açış konuşmasını gerçekleştiren Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa, Mitsubishi Electric’in bugün 130 bine yakın çalışanı ile 43 ülkede faaliyet gösteren, 38.8 milyar dolar ciroya sahip, 95 yıllık bir dünya devi olduğunu belirtti. Fujisawa, Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki ana faaliyet alanlarının; klima sistemleri, fabrika otomasyon sistemleri, CNC mekatro-nik sistemler ve ileri robot teknolojilerinin satış ve satış sonrası hizmetlerinden oluştuğunu hatırlattı. Mitsubishi

Page 121: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

119

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Electric’in Türkiye’de uydu, asansör, görsel veri sis-temleri, güç kaynakları ve ulaştırma bağlantılı altyapı projelerinde de yer aldığını ifade eden Fujisawa, markanın özellikle Türksat 4A-4B uyduları ve Marmaray projesinde kullanılan otomasyon teknolojisi ile öne çıktığını vurgu-ladı.

“Türkiye, Mitsubishi Electric için önemli bir üretim üssü haline gelecek”Mitsubishi Electric’in Avrupa pazarında iklimlendirme ve soğutma sistemleri alanında daha da büyümeyi amaç-ladığını belirten Fujisawa, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Mitsubishi Electric, Türkiye’nin jeopolitik konumu, genç nüfusu ve büyüme potansiyeli ile avantajlı bir ülke oldu-ğuna ve dünyanın ileri ekonomileri arasında söz sahibi olacağına inanıyor. Bu doğrultuda Türkiye’de yatırım kararı da aldı. Manisa’da konumlanan ve Ocak 2018’de üretime başlaması planlanan fabrika, yaklaşık 176 milyon TL yatırımla hayata geçirilecek ve üretim kapasitesi yılda 500 bin ünite olacak. Yapılacak yatırımla 2020 mali yılı itibariyle yaklaşık 400 kişiye istihdam sağlanması hedef-leniyor. Manisa fabrikası ile Türkiye, Mitsubishi Electric için ev tipi klima alanında önemli bir üretim üssü haline gelecek.”

“Dev projelerin HVAC otomasyonuna talibiz”“Dünyanın ilkleri, en hızlıları ve en büyükleriyle dolu başarılarının üzerine yeni başarılar inşa etmeyi sürdüren Mitsubishi Electric, 75 yılı aşkın süredir ileri otomasyon sistemleri ile de dünya genelinde tercih ediliyor” diyen Fujisawa, sözlerine şöyle devam etti; “Pek çok farklı sektörde olduğu gibi ısıtma, havalandırma ve iklimlen-dirme (HVAC) projelerinin otomasyonunda da iddialı bir oyuncuyuz. Bu noktada İstanbul için hayati önem taşıyan Marmaray projesi ile öne çıkıyoruz.

Türkiye’deki bu tarz dev projelerin HVAC otomasyonuna talibiz. Ayrıca alt yapı projelerinin yanı sıra fabrikalar, konut ve ofis projeleri, oteller, AVM’ler, otoparklar, tüneller, havuzlar gibi her türlü toplu kullanım alanın-da bulunan HVAC sistemlerinin otomasyonunda çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz. Otomasyon çözümlerimiz ile HVAC sisteminin her bir unsurunun birbiri ile haberle-şebilmesini ve tüm sistemin tek bir merkezden kolayca yönetilebilmesini sağlıyoruz. HVAC sektöründeki otomas-yon gücümüzü, üstün teknolojimizi ve kalitemizi, uzun yıllara dayanan mühendislik tecrübemiz ile birleştirerek projelere özel çözümler sunuyoruz.”

“Marmaray’da yüzde 100 yedekli kontrol siste-mi kurduk”Mitsubishi Electric Türkiye olarak Marmaray’ın “İstasyon Bilgi ve Yönetim Sistemi Projesi”ni gerçekleştirdiklerini belirten Fujisawa, projenin detayları ile ilgili şu bilgileri verdi; “Marmaray BC1 Boğaz Geçiş Projesi kapsamındaki hizmetlerimiz; ileri teknoloji ürünü otomasyon ekipman-ları, mühendislik ve tasarım, projelendirme, yazılım prog-ramlama, donanım montajı, devreye alma, eğitim ve ser-vis desteğinden oluşuyor. Tünel, tüm istasyonlar, hava-landırma binaları ve jeneratör binalarında elektromekanik ekipmanların kontrol ve izlenme işlerini gerçekleştirdik.Yüzde 100 yedekli olarak tasarladığımız Marmaray kont-rol sisteminde; 37 bin donanım izleme ve kontrol noktası, 107 bin yazılım izleme ve kontrol noktası, 750 operatör ekranı kontrol sayfası ve 100 kilometre haberleşme kab-losu bulunuyor. Bu sayede örneğin, tünelde oluşabilecek bir yangın durumunda operatörler, ilgili olay noktasındaki tren operatörü ile temas kurabiliyor, yolcuyu ve dumanı tahliye etmek amacıyla hava akış yönünü tespit edebili-yor. Böylelikle sistemin, operatörü yönlendirmesi ile hata olasılığını en aza düşürüp kolaylıkla tanımlı havalandırma senaryosunu başlatabiliyor.”

Mitsubishi Electric’in HVAC otomasyonu çalış-malarıMitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa’nın açış konuşmasının ardından birim yöneticilerinin sunum-lar gerçekleştirdiği İzmir etkinliğinde, markanın HVAC sektörünün otomasyon çalışmaları hakkında detaylı bilgi verildi. Etkinlikte sektör temsilcilerine, Mitsubishi Electric’in yenilikçi teknolojiye sahip, akıllı, kompakt, uzun ömürlü, güçlü, üstün performanslı ve yüksek enerji tasarruflu ürünleriyle projelere sağladığı katma değer ve son teknoloji uygulamaları örneklerle anlatıldı.

Enerji ve maliyette büyük tasarrufKullanıcı dostu ve uzun ömürlü otomasyon çözümleri ile işletmelerde ve projelerde ciddi oranda enerji tasarrufu sağlayan ve maliyetleri azaltan Mitsubishi Electric, sağ-lıklı, konforlu ve güvenli ortamlar oluşturuyor. Ürün kul-lanımındaki karbondioksit salınımını ve üretimdeki total emisyonu azaltıyor. Hız kontrol ve aydınlatma kontrol sis-temi uygulamalarında tasarruf sağlayabiliyor. Mitsubishi Electric, tüm bu özellikleri sayesinde çevre dostu tesisler ve projelerin HVAC sistemleri otomasyonu için uygun ve iddialı bir çözüm ortağı olarak dikkat çekiyor.

Page 122: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

120

ENDÜSTRİ OTOMASYON

TEZMAKSAN 5 EKSEN TEKNOLOJİ VE KİRALAMA GÜNLERİ5 Eksen Teknolojisi ile Uçurdu.

3 Haziran Cuma günü Tezmaksan Makine ,YENİ 5 EKSEN TEKNOLOJİLERİNİ tanıtmak amacıyla Bayrampaşa merkez showroom’unda, makine sanayi sektöründen müşterilerini ağırladı.5 Eksen tezgah-larla yaptığı ” TOPKAPI SARAYI, OSCAR HEYKELI , AUDI R8 ,YELKENLİ “ demo kesimleri ile ilgi topladı. Sektörde ilk defa kullanılan OPERASYONAL KİRALAMA HİZMETİNİ de etkinlikte müşterilerine tanıttı. Etkinliğin mottosu olan “5 Eksen Teknolojisi ile Uçuruyoruz” sloganı kapsamında 16 Temmuz da 6 katılımcısını İstanbul’un, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri üzerinden AW 119 helikopteri ile uçu-racak.

Tezmaksan Makina tarafından yılda bir kez düzenlenen geleneksel “Open House” etkinliklerinden “TEZMAKSAN 5 EKSEN TEKNOLOJİ VE KİRALAMA GÜNLERİ “ 3 Haziran Cuma günü Tezmaksan Bayrampaşa merkez showroom’unda yapıldı.Takım tezgâhları sektöründe birçok “İLK” i gerçekleş-tirmiş olan Tezmaksan, sektörde ilk defa kullanılan

OPERASYONEL KİRALAMA HİZMETİNİ de etkinlik-te müşterilerine tanıttı. Gelişmiş ülkelerde teknoloji alımlarının % 50’sinden fazlasının finansmanı için kullanılmakta olan OPERASYONEL KİRALAMA sunumu Tezmaksan Yatırım Danışmanı Yalçın Paslı tarafından tarafından yapıldı. Tezmaksan Yatırım Danışmanı Yalçın Paslı sunumunda Operasyonel Kiralama hizmetinin 2. El değer riskinin yönetilmesi, sermayenin doğru kullanımı, kiraların gider olarak kullanılması, makinenin verimliliği gibi birçok başlıkta kullanıcılara sağladığı faydalar üze-rinde durdu.TEZMAKSAN 5 EKSEN TEKNOLOJİ VE KİRALAMA GÜNLERİ etkinliğine Türkiye’den iştirak eden firma sahipleri, şirket yöneticileri ve mühendisleri hem demo kesimlerini hem yeni 5 Eksen modellerini incelediler.

soldan sağaTezmaksan Makine Genel Müdürü Hakan Aydoğdu,Painter Artist İsmail Acar, Tezmaksan Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu, Brother Ürün Müdürü Ersoy Bahçetepe

soldan sağaKılıç Otomat Firma Sahibi Erdi Kılıç, Tezmaksan makine Satış Direktörü Erdinç Koç, Kılıç Otomat Firma Sahibi Metin Kılıç, Tezmaksan Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aydoğdu, Erbay Alüminyum Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karakuş, Tezmaksan Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu, Sivas Sanayici İş Adamlari Derneği Başkanı Hüsnü Eken

Page 123: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

Etkinlik süresince 5 Eksen Modellerinden ;1. FRONTIER LU 620, SİMULTANE 5 EKSEN CNC İŞLEME MERKEZİ - OSCAR HEYKELİ2. FINETECH GTX-620 ,5 EKSEN İŞLEME MERKEZİ - AUDI R8 DEMO KESİM 3. DAHLIH PT 128 -5AX KÖPRÜ TİPİ5 EKSEN İŞLEME MERKEZİ – YELKENLI DEMO KESİM 4. TOPWELL 400HW CNC İŞLEME MERKEZİ – TOPKAPI SARAYI5. GOODWAY SW 32 KAYAR OTOMAT – SATRANÇ ATI6. BROTHER S1000X1 İŞLEME MERKEZİ – AĞIR TALAŞ SALYONGOZ

7. BROTHER S500X1 İŞLEME MERKEZİ – KARBÜR İŞLEME8. CC MACHINERY CY 52MV YATAY TORNA TEZGAHI - AÇILI PARÇA KESİMİ9. MITSUBISHI MV2400R TEL EREZYON TEZGAHI 10. EA8 DALMA EREZYON TEZGAHI -

Akım Metal çift ayna çift torna tezgah üretiminden sonra bu etkinlikte de, üretimde verimliliğin ve üretken-liğin arttırılması için yeni geliştirmiş olduğu, entegre otomatik yükleme boşaltma sistemli, standart tornalara oranla %50 yer tasarrufu sağlayan, lineer cetvel kont-rollü X eksenine sahip, C ve Y eksen opsiyonlu ST-250 MINIA model CNC Torna tezgahını sergiledi.

Tezmaksan 5 Eksen Teknoloji Ve Kiralama Günlerinde bizlere sektörün öncülerinden; YENASOFT ve DEMİRAL MAKİNA ve ayrıca yerli CNC torna üreticisi AKIM METAL “SMB” markası ile eşlik etti. Yenasoft Cam Yazılımı Esprit sunumu ile katılımcılara bilgiler verdi.

Ayrıca tezmaksan.com.tr den form doldurarak çeki-lişe katılan firmalar arasından 6 firma belirlendi. 16 TEMMUZ‘da Katılımcı 6 firma AW 119 helikopteri ile İstanbul’un, tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini gök-yüzünden izleyecek.

İzmir, Ankara , Bursa ve Konya gibi ülkemizin talaşlı imalat konusunda önemli merkezlerinden olan şehir-lerinden gruplar halinde katılımlar sağlanan etkin-likle ilgili tüm videolara https://www.facebook.com/TezmaksanAS/ adresimizden ulaşabilirsiniz.

soldan sağaTezmaksan Teknik Operasyon Müdürü Ender BayramTakımsaş Firma Ortağı Tekin SeçkinTezmaksan Makine Genel Müdürü Hakan Aydoğdu

Page 124: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

122

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Danfoss, eğitim ve seminerler ile sektörü bilgilendirmeyi sürdürüyor. Haziran ayında Danfoss, Dantek Otomasyon’a yönelik Endüstriyel Otomasyon Basınç ve Sıcaklık Sviçleri eğitimi düzenledi

Isıtma, soğutma ve motor kontrol sistemlerinde dünya devi Danfoss, Haziran ayı eğitim programına hızla devam ediyor. Danfoss, Dantek Otomasyon’un katı-lımıyla Endüstriyel Otomasyon Basınç ve Sıcaklık Sviçleri eğitimi düzenledi.

Danfoss Soğutma ve Danfoss Motor Kontrol Sistemleri’nin ‘Otomasyon Basınç ve Sıcaklık Sviçleri’ ortak eğitiminde genel tanıtım yapılarak, sistem teoriği ve bu ekipmanların çalışma prensipleri anlatıldı. Her bir ürün grubunun (MBC, RT, KP/KPI, KPS, CAS, BCP,

CS) özellikleri tanıtıldı, farklı uygulama örneklerine değinilerek, hatalı kullanım sonucu oluşan uygulama hataları resimlerle anlatıldı. Program sonunda, ürün özellikleri ve uygulamaya alanları hakkında yöneltilen tüm sorular Danfoss uzmanları tarafından detaylı bir şekilde yanıtlandı.

Eğitim bitiminde bir sonraki eğitim programa dahil etmek üzere katılımcılardan talep ettikleri konu baş-lıkları alındı.

Page 125: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

123

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Parker, “We Parker Partners” Distribütör Eğitim Programını Hayata Geçirdi

Hareket ve kontrol teknolojileri alanında öncü fir-malardan biri olan Parker Hannifin Türkiye, ilk defa bu sene, pilot olarak Otomasyon ve Racor Filtrasyon Grubu bayileri ile başlayarak “We Parker Partners” ismini verdiği eğitim programının ilkini geçtiğimiz Mayıs’ta tamamladı.

Program’ın lansmanında Parker Türkiye Genel Müdürü Serpil Uzun, “Parker Türkiye olarak, yeni Win Strateji™’mizde de belirtildiği gibi sürdürülebilir başarıya ulaşmanın yolunun güçlü ve etkin bir dağıtım ağına sahip olmaktan geçtiğini çok iyi biliyoruz. Bu sebeple, siz distribütörlerimizin bizzat dahil olduğu, sizin ihtiyaç ve taleplerinize göre birlikte şekillendire-bileceğimiz bir eğitim programı hazırladık.” sözleri ile programın amacını ve çıkış noktasını özetledi.

Parker Türkiye, bu eğitim programını oluşturmak için, içlerinde farklı görev ve seviyelerden 9 kişinin bulun-

duğu bir “Yüksek Performans Takımı (HPT)” kurarak, Parker Hannifin’in global olarak yıllardır uyguladığı ve Parker Türkiye’yi de her yıl başarıya taşıyan tek-nikleri distribütörlerine aktarmak üzere bir seri beyin fırtınası toplantısı gerçekleştirdi. Toplam 9 toplantı ve 23 iş saati süren ön çalışmanın sonunda “We Parker Partners” eğitim programının toplamda 3 gün sürecek 2 fazda distribütörlere aktarılmasına karar verildi.

Nisan’da tamamlanan eğitim programın ilk fazın-da, katılımcılar, Parker’ın yerel ve global stratejile-ri, pazarlama trend ve aktiviteleri, distribütörlerin Parker’dan alabileceği pazarlama desteği, global mes-leki ahlak kuralları ve uyumluluk prosedürleri gibi konuları içeren bir dizi eğitimden geçtiler. 1. fazın açılışında, Parker Türkiye Satış Müdürü Aygün Erol, şu sözlerle eğitimi özetledi: “Bu programı siz distribü-törlerimizden gelen istekleri göz önünde bulundurarak hayata geçirmeye karar verdik. Amacımız sizin ve eki-

Page 126: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

124

ENDÜSTRİ OTOMASYON

binizin, bir dizi eğitimden geçerek Parker ailesinin bir parçası olmanın sağladığı bilgi ve yetkinliklere ulaş-masını, gelişen ve değişen dünyada Parker’daki son değişiklikleri yakalamasını ve eğitimi tamamladıktan sonra görevi ne olursa olsun işini daha iyi yapabilmek için Parker’ın sunduğu imkanları daha etkin bir şekilde kullanabilmesini sağlamaktır.”

11 distribütör firmadan 27 katılımcının sertifika aldığı “We Parker Partners” eğitiminin 1. fazı, distribütörler tarafından büyük bir beğeni ile karşılandı. Katılımcılar, tamamen yenilikçi bir yaklaşım ile canlı ve online ola-rak gerçekleştirilen program lansmanından, katılımcı-lara dağıtılan “hoş geldiniz kiti”ne; eğitim için özel ola-rak hazırlanan videolar ve interaktif uygulamalardan, program kapanışında gerçekleştirilen canlı ve online değerlendirme anketine kadar her aşamada daha önce hiç yaşamadıkları bir deneyimi yaşadıklarını belirttiler.

Eğitim programının 2. fazı, Parker’ın yıllar boyunca kullandığı kârlı büyüme, doğru kaynak kullanımı, değer fiyatlama gibi teknikleri içeren Winmap ve Winvalue metodolojilerine ek olarak, teknoloji work-shop’ları ve satış ekipleri için özel olarak şekillendi-rilen “Etkin Sunum Teknikleri” eğitimlerini içeriyordu. Parker, özellikle Etkin Sunum Teknikleri eğitimi için TMI Grup (PDR International)’dan Ekrem Açıkel ve Cankız Onur Kum’u programa dahil ederek eğitimlerin 2. Fazını Mayıs sonunda tamamladı ve 17 katılımcıyı “We Parker Partners” programından mezun etti.

Eğitimin her iki fazına birden katılan Parker Racor Filtrasyon Ankara Distribütör’ü Alpem’in Genel Müdürü Alaattin Selver: “Daha önce birçok firmanın eğitim programına katıldım ve hemen hemen hepsi ürün tanıtımı ve firma reklamı şeklinde geçti. İlk defa Parker, iş birliğimizin yanı sıra kişisel gelişimimize de odaklanan bu eğitimi gerçekleştirdi. Kesinlikle her çalışanımın almasını önemsiyorum.” sözleri ile geri bildirimlerini iletti.

Program ile ilgili distribütörlerden büyük destek ve tebrik alan Parker Genel Müdürü Serpil Uzun, “We Parker Partners programı bizim distribütörlerimiz ile ortaklaşa oluşturduğumuz ve bizi birlikte başarıya taşıyacak önemli girişimlerimizden biri. Eğitimlere, her yıl düzenli olarak ve içerikleri sürekli güncelleye-rek devam edeceğiz.” şeklinde cevap verdi.

Page 127: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

125

ENDÜSTRİ OTOMASYON

•Altı şeritli asma köprü Marmara Denizi’nin üzerinde üç kilometre boyunca uzanıyor•Yapının durumunu 390’a yakın sensör izliyor•Asma köprü seyahat süresini yarı yarıya azaltıyor

İnşaatı 42 ay süren Türkiye’nin yeni köprüsü Osman Gazi açıldı. Köprü, her gün 40.000 aracı taşı-yabilecek kapasiteye sahip.

Japon inşaat firması IHI adına köprünün elektromekanik müte-ahhitliğini üstlenen Siemens, tüm köprü yapısının, trafik kontrol bileşenleri ve sistemlerinin geliş-tirilmesi, montajı ve devreye alın-masından sorumlu. Ayrı bakım hatlarına sahip altı şeritli köprü, İstanbul ve İzmir’i birbirine bağ-layacak otoyol projesinin bir par-çası.

Tamamen çelikten inşa edilen ve ana açıklığı 1550 metre olan köprü, İstanbul’un güneyinde, yani deprem olasılığı olan bir bölgede, Marmara Denizi üzerinde 64 metre yükseklikte asılı duruyor. Bu nedenle sarsıntıyı, hareketi ve yükü sürekli ölçerek normalin dışındaki tüm olayları köprü operatörüne bildiren özel bir teknolojiyle donatılmış yapıya sahip.

Siemens köprüyü, durumu sürekli izleyen ve aşırı sarsıntıda alarm veren 390’a yakın sensörle donattı. Sensörler ana açıklığa giden yol kesitlerindeki stres yükünü ve dikey ve yanal gerilimi devamlı olarak ölçüyor.

Köprüde bulunan özel GPS sensörleri, köprü kazık-larındaki tüm salınımı milimetrik olarak kaydediyor, bunun yanında rüzgar ve sıcaklık ölçümü birimleri de sunuluyor.

Köprüdeki değişimler ve potansiyel hasarlar da anın-da sensörler tarafından tespit ediliyor, örneğin çelik yapıdaki korozyon sürekli kontrol ediliyor. Köprünün iç odalarında, kulelerinde, tabliyelerinde ayrıca kılıflı askı kablolarında bulunan özel bir sistem, çeliği paslanmak-tan korumak için havadaki nemi kontrol ediyor ve yüzde 40’ın altında kalmasını sağlayacak şekilde düzenliyor.

Köprü ile İstanbul ve İzmir arasındaki 409 kilometre uzunluğundaki otoyol inşaatı Türkiye’nin şimdiye kadar-ki en büyük çevreyolu projesinin bir parçası konumun-da bulunuyor. Gebze ve İzmir arasındaki yeni otoyol, Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından görev-lendirilen “Otoyol YATIRIM ve İŞLETME A.Ş” (Nurol-Özaltin-Maykol-Astaldi-Yüksel-Göcay), tarafından 22 yıllık bir süre için Yap-İşlet-Devret sözleşmesi şartlarına uygun olarak yönetilecek. Yeni altı şeritli köprü bağlan-tısı iki şehir arasındaki yolculuk süresini sekiz saatten üç saate düşürecek.

İzmit Körfezi’ndeki asma köprü açıldı

Page 128: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 129: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 130: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

128

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Siemens ve Gamesa birleşiyor; rüzgar enerjisinde bir dünya lideri doğuyorSiemens ve Gamesa, rüzgar enerjisi sektöründeki faaliyetleri-ni birleştirmek üzere anlaşma imzaladı. Her iki şirketin de bu alandaki pazarları, ürünleri ve teknolojileri birbirini tamamla-yarak hem müşteriler hem de hissedarlar açısından önemli bir değer yaratacak. Gamesa hissedarları bu birleşme sonucunda Siemens’ten hisse başına 3,75 Euro nakit ödeme alacak.

Siemens, anlaşma sonucunda, tüm rüzgar enerjisi faaliyetlerini Gamesa ile birleştirerek, dünyanın lider rüzgar türbini üreticisi olacak. Siemens, bu birleş-me ile şirketin hisseli sermayesinin yüzde 59’una, Gamesa’nın mevcut hissedarları da yüzde 41’ine sahip olacak. Siemens, birleşmenin tamamlanmasının hemen ardından tüm Gamesa hissedarlarına (Siemens hariç) hisse başına 3,75 Euro ödeyecek. Yeni şirketin dünya çapında, birikmiş yaklaşık 20 milyar Euro değerinde siparişe, 9,3 milyar Euro ciroya ve 839 milyon Euro kâra sahip olması bekle-niyor. Birleşme sonucu oluşan şirketin global merkezi İspanya’da olacak ve şirketin hisseleri İspanya’da işlem görmeye devam edecek. Onshore bölümünün merkezi yine İspanya olur-ken, offshore bölümü Hamburg-Almanya ve Vejle-Danimarka’dan yönetilecek.

Siemens AG Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Joe Kaeser, Gamesa birleşmesi hakkında şunları ifade etti: “Bu birleşmenin amacı, sürekli büyüyen ve son derece cazip hale gelen rüzgar enerjisi sektörünü daha da rekabetçi kılmak ve yenilenebilir enerjinin daha uygun maliyetli hale gelmesini sağlamak.Bu birleşme sonucunda, müşterilerimize çok daha büyük fırsatlar ve yeni şirketin hissedarlarına ise daha büyük bir değer sunabileceğiz. Birleşme, Siemens’in 2020 Vizyonu’na da yüzde yüz uyum sağlıyor. Uygun maliyetli, güvenilir ve sürdürülebilir enerji sunma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurguluyor.”

Siemens ve Gamesa, bu anlaşmayla önemli bir sinerji elde edecek. Anlaşmanın 2017 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor.

Page 131: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

129

ENDÜSTRİ OTOMASYON

ASCO yeni valf boyutlarına valf adası kullanıcıları esneklik kazandırdıYeni alt pleyt seçeneği, ASCO Numatics valf adalarının uygula-ma aralığını genişletiyor

ASCO, valf adalarının uygulama aralığını genişleten yeni valf aralığını piyasaya sürdü. 502 serisivalfin ilave edilmesi, ASCO Numatics valf adalarının şimdi 400 l/dak ila 3820 l/dak bağımsız akışaralığı ile başa çıkabilmesi anlamına gelmektedir. Yenilikçi G3 veya 580 serisi elektronikparçalarla birleştirildiğinde ASCO Numatics valf ada-ları en küçük ayak izine karşı akış oranlarıile gurur duymaktadır.18mm boyut, 650 l/dakikaya kadar akış kapasitesiyle 502 Serisi valfi mevcut sistemlereentegre etmesi kolaydır ve valf adalarına tamamen monteli şekilde gönderilmektedir. ASCONumatics valf adaları geniş çeşitlilikteki aksesuar yel-pazesi ile mevcut olup karmaşıkkonfigürasyon gereksinimleri bulunan uygulamalar için idealdir.Tam ASCO Numatics valf adası sunumu, otomotiv endüstrisinden ambalaj işleme hatlarınakadar geniş çeşitlilikteki uygulamalara yönelik uyar-

lanabilir.Valf adası konfigürasyonu, ASCO Numatics çevrimiçi konfigüratör kullanılarak oldukça kolaydır.Konfigüratör tam sistemin tüm aksesuarlarıyla birlikte komple tanımlanmasına olanak sağlar.Bu, müşterilerin sahada gerçekleştireceği manuel montaj veya konfigürasyonu azaltmalarını vehem kesinti süresini hem de konfigürasyon ve bakım için harcanan mühendislik süresiniazaltarak işlemlerini mümkün olduğunda hızlı şekilde yapmalarını sağlar.Tüm ASCO Numatics valflerde olduğu gibi 502 Serisi de IP65 koruma düzeyine ve modüleryapıya dayanacak şekilde inşa edilmiştir. Endüstrideki standart plastiğe kıyasla metalik manuelgeçersiz kılma ile sağlam ve güvenilir bir çalışma sunar. Bakımın gerekli olması dolayısıyla geribildirim ve teşhis, elektronik modülde yer alan enteg-re grafik ekran sayesinde hızlı ve kolayşekilde yapılır.

Page 132: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

130

ENDÜSTRİ OTOMASYON

CDT, Yenilikçi Boundary Scan Çözümü XJTAG İçin Çalıştay DüzenlediSiemens ve Gamesa, rüzgar enerjisi sektöründeki faaliyetleri-ni birleştirmek üzere anlaşma imzaladı. Her iki şirketin de bu alandaki pazarları, ürünleri ve teknolojileri birbirini tamamla-yarak hem müşteriler hem de hissedarlar açısından önemli bir değer yaratacak. Gamesa hissedarları bu birleşme sonucunda Siemens’ten hisse başına 3,75 Euro nakit ödeme alacak.

Türkiye’de elektronik sistem tasarım ve üretimi ger-çekleştiren kurumlarla ar-ge merkezlerine tasarım otomasyonu çözümleri sunan CDT Bilgi Teknolojileri, düzenlediği eğitim seminerleri ve çalıştaylarla adından sıkça söz ettiriyor. CDT, son olarak elektronik tasarım otomasyonu konusunun en önemli ürünlerinden biri olan XJTAG ile ilgili katılımın ve ilginin yoğun olduğu bir çalıştay gerçekleştirdi. Bilkent Otel’de 20 firmadan farklı dallarda mühendis grubunun katılımıyla gerçek-leştirilen etkinlik ilgiyle takip edildi.

Elektronik tasarım ve üretim süreçlerini kısaltarak fir-maların zamandan tasarruf etmesini sağlayan XJTAG için düzenlenen çalıştayda katılımcılar ürünün kon-septiyle ilgili detaylı bilgi ve terimleri öğrenirken aynı zamanda ürünler ve tasarım için “Test” başlığı altında yer alan boundary scan (sınır tarama) test çözümlerini de uygulamalı olarak deneyimleme imkânı buldular. CDT düzenlediği bu çalıştayla etkinliğe katılan; tasa-rım, geliştirme, test ve üretim mühendislerine ürünü tanıma ve kullanma fırsatı verdi.

Page 133: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

131

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Düzenledikleri etkinliklerle sektör için gerekli ve önem-li bir hizmet sunduklarını belirten CDT Satış Mühendisi Gürkan Göğüş, konuyla ilgili şunları söyledi:“Çalıştığımız alan olan elektronik tasarım otomasyonu konusunda firmalara verdiğimiz hizmetler geniş bir yelpazeyi kapsıyor, toplam çözüm ve danışmanlık hiz-metleri sunan bir firma olarak da çalışmalarımızın yanı sıra hizmet verdiğimiz alanlarda seminer ve çalıştaylar düzenleme konusunu çok önemsiyoruz. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz XJTAG konulu çalıştayda katılım-cılara ürünle ilgili en kritik bilgileri aktararak uygula-

malı olarak ürünü kullanma imkânı sunduk. Böylelikle katılımcılar ürünü daha iyi tanıyıp ürünün kullanımının önemini daha iyi kavramış oldular. Bir grup yazılım ve donanımdan oluşan, test rahatlığı ile elektronik devrelerin kısa sürede kolaylıkla hazırlanmasına imkân sunan XJTAG için düzenlediğimiz etkinliğimiz büyük beğeni topladı ve benzer etkinlikler düzenlemek konu-sunda da yoğun istek aldık. Elbetteki biz de sektörün farkındalığını arttırmak ve gelişimini sağlamak adına bu tür çalıştay ve seminerleri düzenlemeye devam edeceğiz.”

Page 134: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

132

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Schneider Electric, edge uygulamaları için fiziksel altyapı çözümlerini tanıttıYüksek bant genişlikli içerik, Nesnelerin İnterneti kavramlarının yanı sıra toplama ve gecikmeye duyarlı uygulamalar edge bili-şimin büyüme faktörleri olarak gösterilirken, Schneider Electric, kurumlar için geliştirdiği edge uygulamalarına yönelik altyapı çözümlerini tanıttı.

Enerji yönetimi ve otomasyonda global uzman Schneider Electric, bilişim kaynaklarını üst sınırlarda kullanmayı düşünen kurumlar ve bulut ve hizmet sağ-layıcılarını destekleme stratejisini tanıttı. “Son kulla-nıcı veya veri kaynağına yakın konumlandırılan bilişim teknolojileri kaynakları” olarak tanımlanan “edge” uygulamaları ile ilgili olarak tanıtılan stratejinin bir parçası olarak Schneider Electric, edge uygulamala-rından etkilenen beş ortamı ve bunları desteklemek için tasarladıkları altyapıyı anlattı.

Bölgesel sunucu barındırma / telco veri merkezleri müşterilerinin yüksek bant genişlikli içerik ve gecik-meye duyarlı uygulamalar kullanması bu etki alanla-rının büyümesini desteklerken Schneider Electric’in InfraStruxure™ mimarisi ve prefabrik modülleri, paza-ra hızlı erişim ve düşük işletim maliyetleri için bölge-sel bir veri merkezinin hızlı bir şekilde modüler olarak oluşturulmasına olanak tanıyor.

Öte yandan “edge” uygulamaları kapsamında, özellikle perakende ve bankacılık sektöründe müşteri deneyi-mini zenginleştirmek için uzak ve şube ofis konum-larına yönelik olarak bilişim teknolojileri hizmetleri sunuluyor. Schneider Electric’in SmartBunker™ CX ve NetShelter™ SX çözümleri söz konusu uzak tesisler ve şubeler için son derece güvenli, güvenilir ve uzak-tan yönetilebilen tek kabinli çözümler getiriyor.

Sunucu odalarının, uygulamalar, gecikme, güvenlik ve uygulama esnekliği gibi çeşitli nedenlerle tesiste barındırılması gerektiğini belirten Schneider Electric, sayısı her geçen gün artan bu uygulamaların, bilişim teknolojileri altyapısının uygulanmasını ve kullanımını kolaylaştıran yakınlaştırılmış ve hiper-yakınlaştırılmış altyapı üzerinde barındırıldığını aktardı. Schneider Electric bu ortamı desteklemek için InfraStruxure ve prefabrik Mikro Veri Merkezleri çözümleri, edge uygu-lamalarını kullanan kurumlara yönetim, güvenlik ve ölçeklendirme kolaylığı sağlıyor.

Page 135: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

HA

BERL

ER

133

ENDÜSTRİ OTOMASYON

Edge uygulamalarından etkilenen bir diğer ortam olan ağ kabinetleri ise bugün çalışanların tüm IT kaynakla-rına güvenilir bir şekilde bağlanması, şirketin verimlili-ği için hiç bu kadar kritik önem taşıyor. Bu ortamlarda çalışan personel, dağınık tesislerin yönetimini kolay-laştırmak ve potansiyel ekipman arızaları, güvenlik riskleri ve çevre sorunlarının kesintilere neden olma-dan önce belirlenmesini sağlamak için Schneider Electric entegre, bağlı çözümlerini ve StruxureWare™ Data Center Operation yazılımını sunuyor.

Endüstriyel tesisler de edge uygulamalarından etki-lenen bir ortam olarak uygulamaların git gide daha bağlantılı olduğu ve süreçleri işletmek için verilerden faydalanılan yerler olarak karşımıza çıkıyor. Bilişim Teknolojileri ve İşletim Teknolojisinin yakınlaşma-sı, klasik bilişim teknolojileri donanımının potansi-yel olarak zorlu ortamlara yerleştirilmesini gerekti-riyor. Bu tesisleri destekleyen Schneider Electric’in SmartBunker™ FX, endüstriyel kontrol ve IT ekipma-nını güvenli bir şekilde barındırmak için dayanıklı hale

getirilmiş ve uzaktan yönetilen çözümler sunuyor.Edge uygulamalarının, genellikle uzakta olan ve yerel bilişim teknolojileri personelinin desteklemediği kla-sik veri merkezlerinin sorunlarından farklı, kendine özgü güçlükleri bulunuyor. Bu uygulamaların kullanım ömürlerinin daha uzun olmasının yanı sıra yönetimi, korunması ve uygulanması daha kolay ve daha daya-nıklı olması gerektiği için bu durum, klasik veri mer-kezininkinden farklı bir stratejiye ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyor. Schneider Electric Veri Merkezi Stratejisi ve Teknoloji Başkan Yardımcısı Kevin Brown gerçekleştirilen strateji tanıtım toplantısında konuyla ilgili olarak “Günümüzün ve geleceğin bilişim teknolojileri gerek-sinimlerini desteklemek için daha fazla bilişim gücü, merkezden edge ağında dağıtılıyor. Bu harekete yön veren Nesnelerin İnterneti (IoT) kavramı, yüksek bant genişlikli içerik ve gecikmeye duyarlı uygulamalar gibi güçlerle Schneider Electric, bu benzersiz ortamların ihtiyaçlarını karşılayan çözümler ve hizmetler sunu-yor.” şeklinde konuştu.

Page 136: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 137: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 138: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine

reklam indeksi

Firma AdıFirma Adı NoNo

ABB 1

ANKIROS 81

B&R ENDÜSTRİYEL OTOMASYON 5

ELİMKO Ön İç Kapak

ENKO TEKNİK 4

ENOSAD 127

E3TAM 126

LÖSEV 110

MAKTEK 2016 91

MEDEL 29-111

MEDEL Arka İç Kapak

MITSUBISHI ELECTRIC TURKEY 3

NATIONAL 53

NEUGART 95

SOYLU OTOMASYON 11

SCHUNK ARKA KAPAK

SCHMALZ 57

TOK 2016 ESKİŞEHİR 83

VIBRO ENGINEERING 64-65

WORLD ELECTRO MOBİLİTY’17 64

Page 139: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine
Page 140: Endüstri Otomasyon€¦ · Hani “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan emanet aldık” diyen ve kimilerine göre Afrika atasözü olduğu kimilerine