95
T.C ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA’DA (TTP) PLAZMAFEREZ UYGULAMASININ KLİNİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELER ÜZERİNE ETKİSİ VE SONUÇLARI Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Doç. Dr. Birol GÜVENÇ ADANA–2008

Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

T.C

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

TIP FAKÜLTESİ

İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI

TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA’DA (TTP)

PLAZMAFEREZ UYGULAMASININ KLİNİK VE

BİYOKİMYASAL PARAMETRELER ÜZERİNE ETKİSİ VE

SONUÇLARI

Dr. Fatih Yıldız

UZMANLIK TEZİ

TEZ DANIŞMANI

Doç. Dr. Birol GÜVENÇ

ADANA–2008

Page 2: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

I

TEŞEKKÜR

ÇÜTF Dahiliye ihtisasıma başladığım ilk günden itibaren bana güvenen ve

desteğini esirgemeyen değerli tez hocam Doç. Dr. Birol GÜVENÇ’e, tez çalışmamda

emeği olan, başta Terapötik Aferez Ünitesi sorumlusu Biyolog Ferda

TEKİNTURHAN ve tüm çalışanlara, Biyoistatistik Anabilim Dalından Arş. Gör.

İlker ÜNAL’a ve Çağla SARITÜRK’e, Biyokimya Anabilim Dalından Arş. Gör.

Gülçin DAĞLIOĞLU’ na teşekkür ederim.

Dahiliye uzmanlık eğitimim süresince bilgi ve deneyimlerinden

yararlandığım başta Anabilim Dalı Başkanımız Prof. Dr. Hikmet AKKIZ olmak

üzere, tüm değerli hocalarıma,

Hayatımın bir dönemini paylaştığım, asistanlık yıllarımın iyi ve kötü

anlarında yanımda olan tüm dostlarıma,

Meslek hayatımız vazgeçilmezlerinden olan kendilerini bizlere emanet eden

hastalarımıza, hastane çalışanları ve benimle aynı yoldan geçen asistan

arkadaşlarıma,

Bana okuma yazma öğreten ilkokul öğretmenlerim başta olmak üzere

eğitimimim de emeği geçen eğitim sevdalısı öğretmen ve değerli öğretim üyelerine,

Beni hayatımın her anında destekleyen ve okumama gönül veren babama ve

sevgili anneme,

Tüm eğitim ve meslek hayatım boyunca bana sabırla katlanan ve güvenen

tüm aile fertlerime sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.

Dr. Fatih YILDIZ ADANA 2008

Page 3: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

II

İÇİNDEKİLER Sayfa No: TEŞEKKÜR…………………………………………………………………….. I İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………. II ŞEKİL LİSTESİ………………………………………………………………… III TABLO LİSTESİ………………………………………………………………. IV KISALTMALAR LİSTESİ…………………………………………………….. V ÖZET…………………………………………………………………………… VII ABSTRACT …………………………………………………………………… VIII 1. GİRİŞ ve AMAÇ………………………………………….…………………. 1 2. GENEL BİLGİLER…………………………………………………............. 3 2.1. Mikroanjiopatik hemolitik anemiler……………………………………….. 3 2.1.1. Hemolitik Üremik Sendrom………………………………........…… 4 2.1.2. Yaygın Damar içi Pıhtılaşma (DİK) ………………..….. …………… 5 2.1.3. Malignite…………………………………………………..……………. 5 2.1.4. Gebelik……………………………………………………..…………. 6 2.1.5. İlaçlar………………………………………………..………………….. 6 2.1.6. Transplantasyon……………………………………..…………………. 6 2.1.7. Vaskülitler ve Lokalize vasküler hastalıklar…..………………….……. 7 2.1.9. Trombotik Trombositopenik Purpura……..……….……….. .…. …….. 7 2.1.9.1. Epidemiyoloji………………………………………………………… 8 2.1.9.2. Etyopatogenez…………………………………………....................... 8 2.2.1.Klinik Bulgular ve Tanı…………………………………………………. 12 2.2.1.1. Klasik Klinik Bulgular………………………………………………. 12 2.2.1.3 Ayırıcı Tanı ………………………………………..…………………… 18 2.3. Plazmaferez (Terapötik Plazma Değişimi) ………………………………… 18 2.3.1. Terapötik Aferez Uygulamaları…………………………………………… 18 2.3.1.1. Terapötik Plazma Değişimi……………………………………………… 19 2.4. Tedavi……………………………………………………………………….. 25 2.4.1. Plazmaferez (Terapotik Plazma Değişimi) ………………………………. 25 2.4.2. Steroidler…………………………………………………………………. 28 2.4.3. Splenektomi………………………………………………………………. 28 2.4.4. Anti Trombosit tedavi……………………………………………………. 29 2.4.5. Transfüzyon …………………………………………………………….. 29 2.4.6. Diğer Öneriler …………………………………………………………… 29 2.5. Hastaların İzlenmesi………………………………………………………… 30 3. GEREÇ ve YÖNTEM………………………………………………………… 31

3.1. Hasta seçimi………...…………………………………………………… 31 3.2. Çalışma Dışı Bırakma Kriterleri………………………………………… 33 3.3. Biyokimyasal Ölçümler………………………………………………….. 33 3.4. Plazmaferez (TPD)………………………………………….…………… 36 3.5. İstatistiksel Analiz ………………………………………………………..36

4. BULGULAR ……………………………………………………………….37 5. TARTIŞMA…………………………………………………………………… 60 6. SONUÇLAR ……............................................................................................ 75 7. KAYNAK…………………………………………………………………….. 78 8. ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………………… 86

Page 4: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

III

ŞEKİL LİSTESİ

Şekil No: Sayfa No:

Şekil 1. Shiga toksin tarafından tetiklenen trombosit agregasyonu …....……………………… .. 9 Şekil 2. Trombosit- fibrin formasyonuı ……………………………………………….……………10 Şekil 3. VWF ve Trombosit agregasyonu …………………………………………………….. 11 Şekil 4. TTP’ li bir hastada eritrosit morfoloji değişiklikleri………………………….……….... 14 Şekil 5. TPD’ de tek kompartman modeli…………………………………………....................... 20 Şekil 6. Oklahoma Blood Institute’ ün TTP tedavisi için önerdiği tedavi algoritması…………26 Şekil 7. Akut TTP'li hastalarda uygulanabilecek tedavi algoritması ……………..………….….27 Şekil 8. LDH’ın tedavi sonrası değişimi ………………….…………………..…………..……….47 Şekil 9. Hematokrit değişim eğrisi ……………………………………………………. …... ….....47 Şekil 10. Hemoglobin düzeyi değişimi ……………………………………………......................... 48 Şekil 11. Lökosit sayısının tedavi ile değişimi ……………………………. .. ………………… 48 Şekil 12. Trombosit sayısının tedavi ile değişimi……………………………………………… .. 49 Şekil 13. BUN’ nin tedavi ile değişimi ………………………… ……….................................. 49 Şekil 14. Kreatinin tedavi ile değişimi…………………………………….................................... 50 Şekil 15. Fibrinojenin tedavi ile değişimi……………………………........................................... 50 Şekil 16. aPTT’ nin tedavi ile değişimi…………………………………. ……. ………………… 51 Şekil 17. PTZ’ nin tedavi ile değişimi……………………………………………….………. …... 51 Şekil 18. T.proteinintedavi ile değişimi…………………………………………………………… 52 Şekil 19. Albuminin tedavi ile değişimi…………………………………………………………....52 Şekil 20. Kortikosteroid kullanımı ve LDH ………………………………………… . ……. .….. 53 Şekil 21. Kortikosteroid kullanımı ve Trombosit sayısı…………………………......................... 54 Şekil 22. Plazma Replasmanı ve Trombosit …………………………………………….……… 55 Şekil 23. Plazma Replasmanı ve LDH ………………………………………..……………….…. 56 Şekil 24.Eritrosit Replasmanı ve HTC……………………………………………………….…. . 57

Page 5: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

IV

TABLO LİSTESİ

Tablo No Sayfa No

Tablo1: TTP sınıflandırılması………………………………………………………………. 12 Tablo 2: Terapötik plazma değişiminin çeşitli hastalıklarda kullanımı………................ 21

Tablo 3: TPD Teorik etkinlik ………….…………………………………………………… 23 Tablo 4: Bir plazma hacmi TPD işlemi sonrası kan bileşenlerindeki değişiklikle….…… 24 Tablo 5: TPD’de hedef ve süreler.............................................................................................24 Tablo 6: TTP’ li hastalarının demografik özellikler 1………………………………………37 Tablo 7: TTP’li hastalarının demografik özellikleri 2…………………………………….. 38 Tablo 8: Biyokimyasal parametrelerin değişimi 1……………………………... ………. ... 40 Tablo 9: Plazmaferez (TPD) Bilgileri………………………………………………………. 41 Tablo 10:Tedavi yanıt tablosu ……………………………….…………………....................42 Tablo 11:TTP’ de İmmünolojik markırlar………………….……………………................42 Tablo 12: Biyokimyasal parametrelerin değişimi 2……….…………………..………….. 43 Tablo 13: Yanıtlar ve yatış günleri………………………….……………………………..…45 Tablo 14: TTP hasta profili………………………………….…………………………….... 46 Tablo 15: Sonuçlara göre steroid kullanımı………………………………………………....57 Tablo 16: Sonuçlara göre LDH ve PLT ortalamaları…………………………................ 58 Tablo 17: Sonuçlara göre plazma replasmanı…………………………………................. 59 Tablo 18: Toplam işlem sayısının tedaviye yanıta göre dağılımı………………………… 59

Page 6: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

V

KISALTMA LİSTESİ

AABB :Amerikan Kan Bankaları Birliği

ADAMTS 13 :von Willebrand Factor Ayırma proteazı

ANA :Anti Nükleer Antikor

anti DNA :Anti çift Sarmal Deoksiribo Nükleer Antikor

aPTT :Aktive Parsiyel Tromboplastin Zamanı

AST :Aspartat Amino Transferaz

ASFA :Amerikan Aferez Derneği

ALT :Alanin Amino Transferaz

BUN :Kan Üre Azotu

CDC :Hastalıkları Kontrol Merkezi

CRP :C-Reaktif Protein

CT :Bilgisayarlı Tomografi

ÇÜTF :Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

D(-) HÜS :Diyare Negatif Hemolitik Üremik Sendrom

D(+) HÜS :Diyare Pozitif Hemolitik Üremik Sendrom

DİK :Yaygın Damar içi Pıhtılaşma

ESR :Eritrosit Sedimentasyon Hızı

GİS :Gastrointestinal Sistem

GPIb/K :Glikoprotein 1 b/K

GÜS :Genito Üriner Sistem

GVHH :Greft Versus Host Hatalığı

HD :Hemodiyaliz

HELLP :Hemoliz, Karaciğer enzimlerinde yükselme, Trombositopeni

HIV :İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü

HÜS :Hemolitik Üremik Sendrom

INR :Uluslararası Normalleştirme Oranı

LDH :Laktik Dehidrogenez

MAHA :Mikroanjiopatik Hemolitik Anemiler

MRI :Manyetik Rezonas Görüntüleme

PD :Periton Diyalizi

PTZ :Protrombin Zamanı

Page 7: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

VI

RES :Retikülo Endotelyal Sistemi

SDP :Solvent - Deterjan İşlemi

SLE :Sistemik Lupus Eritematosiz

TDP :Taze Donmuş Plazma

TGF beta :Transforming Büyeme Faktörü –Beta

TMA :Trombotik Mikroanjiopatiler

TPD :Terapötik Plazma Değişimi

VCAM-1 :Vasküler Hücre Adezyon Molekülü-1

vWF :von Willebrand Faktör

vWF- CP :von Willebrand Faktör Ayırma proteazı

Page 8: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

VII

ÖZET

Trombotik Trombositopenik Purpura’ da (TTP) Plazmaferez Uygulamasının Klinik Ve Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkisi Ve Sonuçları

Trombotik trombositopenik purpura (TTP), mikroanjiopatik hemolitik anemi, trombositopeni ile ateş, nörolojik bulgular ve böbrek yetmezliğinin eşlik ettiği nadir ve fatal seyreden bir hastalıktır. TTP tedavisinde Terapötik Plazma Değişimi (plazmaferez) standart bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Hematoloji Bölümü ve Dahiliye Yoğun Bakım ünitelerinde, 2003–2008 yılları arasında TTP tanısı konulan hastalar çalışmaya dahil edildi. Bu tedavi yönteminin klinik ve biyokimyasal parametreler üzerine etkisi ve sonuçları değerlendirildi.

Bu çalışmaya toplam 27 hasta alındı. Hastaların E/K oranı 11/16 (% 40,7/59,3) ve yaş ortalaması 43,4 (18-73) bulundu. Hastaların etyolojik sınıflandırılması sonucu; 18 hasta (% 66,7) hiçbir neden bulunamadığı için idiyopatik TTP olarak, 9 hasta (%33,3) sekonder nedenlere bağlı TTP olarak değerlendirildi.

Hastalardan, ilk başvuruda; tam kan sayımı, ESR (eritrosit sedimantasyon hızı), periferik yayma, Direkt coombs, ANA (anti-nükleer antikor), koagülasyon testleri ve biyokimyasal tetkikler çalışıldı. Ayrıca, her plazmaferez işleminden önce ve sonra; tam kan sayımı, koagülasyon testleri, BUN (Kan üre azotu), kreatin, total protein, albümin, LDH (Laktik Dehidrogenaz), total ve iyonize kalsiyum düzeyleri bakıldı.

İşlem öncesi ortalama LDH 2456 U/L, tedavi sonrasında 1056 U/L bulundu (p=0,003). Trombosit bazalde ortalama 25,5 x109/L, tedaviden sonra 179,5 x109/L bulundu (p<0,001).

Serum sodyum, potasyum, ürik asit, albümin, immünglobülinler, bilirubinler, transaminazlar, ESR, kalsiyum ve iyonize kalsiyum ile lökosit sayısındaki değişim anlamlı bulunmadı (p>0,05). BUN, kreatin, C-reaktif protein ve ferritindeki düşme anlamlı idi (p<0,05). Koagülasyon testlerinde anlamlı bir düşme belirlendi (p<0,001). Total protein ve hemoglobin değerlerindeki yükselme anlamlı idi (p<0,05). Steroid kullanımının yanıtlar açısından farklılık yaratmadığı gözlendi (p > 0,05).

Sonuç olarak; 13 hastanın (% 48,1) tedaviye tam yanıt verdiği, 2 hastanın (% 7,4) kısmi yanıt verdiği, 4 hastanın (% 14,8) nüks, 4 hastanın (% 14,8 ) yanıtsız olduğu ve 4 hastanın (% 14,8) exitus olduğu tespit edildi. Çalışmamız sonucunda, plazmaferez yapılan hastaların tedaviye yanıtları, ülkemizde yapılmış çalışmalarla benzer, ancak literatüre göre (% 80) daha düşük bulundu (% 65,5). Mortalite oranı ise literatürle benzer bulundu (% 14,8).

Anahtar kelimeler: Trombotik Trombositopenik Purpura, Terapötik Plazma Değişimi, Steroid

Page 9: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

VIII

ABSTRACT

The Effect of Therapeutic Plasma Exchange on Clinical and Biochemical Parameters in Thrombotic Thrombocytopenic Purpura

TTP is a rare and fatal disorder characterized with microangiopathic hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been considered to be a first-line therapy in treatment of TTP.

Between 2003 and 2008, patients diagnosed with TTP at Hematology and Intensive Care Units in University of Cukurova Department of Internal Medicine were included in this study. The aim of this study was to analyze the effect of TPE on clinical and biochemical parameters as well as on the clinical outcome

Twenty-seven patients consisting 16 men and 11 women with TTP are reviewed in this study. The average age was 43.4 years old (range 18-73). 18 patiens (66,7 %) were considered to be idiopathic TTP, where as 9 patiens (33,3 %) were accepted as TTP with secondary causes.

Complate blood count, ESR (Erythrocyte sedimentation rate), Direct coombs, anti nuclear antibody (ANA), coagulation tests and serum biochemistry were performed at the baseline. We measured complate blood count, coagulation tests, BUN (Blood urine nitrogen), creatinin, total protein, serum albumin, LDH (Lactic Dehydrogenase), total and ionized calcium before and after each session.

The mean LDH level before apheresis was 2456 U/L and 1056 U/L after the treatment (p=0,003). The baseline average platelet count was 25.5x109/L, whereas this was increased up to 179.5x109/L (p<0,001) after TPE sessions.There was no significant difference on the level of serum sodium, potassium, uric acid, albumin, immunoglobulins, bilirubins, transaminases, ESR, total and ionized calcium and leukocyte count (p>0,05). There was a statistically significant decrease in the level of BUN, creatinine, C-reactive protein and ferritine (p<0,05). We have also found a significant decrease on coagulation tests (p<0,001), and a considerable increase on the level of total protein and hemoglobin (p<0,05). There was no effect of use of steroid on the responses (p > 0,05).

As a result; 13 of 27 patients showed complete response (48.1 %), 2 patients (7.4 %) showed partial response, 4 (14.8 %) had a relapse, 4 (14.8 %) were unresponsive, 4 (14.8 %) did not respond and died despite the treatment. Although we have found that the outcome of the Therapeutic Plasma Exchange treatment was similar to the results observed in our country, the rate of complete response was lower than the similar studies in the literature (65.5 %, 80 % respectively). The mortality rate was found to be similar to the literature (14.8 %).

Key word: Thrombotic Thrombocytopenic Purpura, Therapeutic Plasma

Exchange, Steroid

Page 10: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

1

1. GİRİŞ VE AMAÇ

Trombotik trombositopenik purpura (TTP), trombositlerin sistemik

mikrovasküler agregasyonu ile beyin ve diğer organlarda iskemiye neden olabilen, nadir

bir hastalıktır. İlk kez Moschcowitz tarafından 1924 yılında tarif edilmiştir1. TTP;

trombositopeni, fragmante eritrositler ve LDH yüksekliği ile karakterizedir. İskemi

sıklıkla beyin ve gastrointestinal sistemde olur. Böbreklerde de iskemiye bağlı

fonksiyon bozukluğu görülebilir. Trombositopeni, mikroanjiopatik hemolitik anemi,

nörolojik bozukluklar, böbrek yetersizliği ve ateş TTP’ nin 5 önemli bulgusudur2. TTP

tanısı trombositopeni, mikroanjiopatik hemolitik anemi bulgusu olması ile konulabilir.

Ailevi veya edinsel olabilir. En sık görülen formu, bir kez geçirilen akut atak ile

karakterize edinsel idiyopatik TTP’ dir. TTP genellikle sağlıklı kişilerde meydana gelir,

ancak ilaçlara ve gebeliğe bağlı da olabilir3. Sistemik lupus eritematozis (SLE),

skleroderma ve romatoid artrit gibi romatolojik hastalıklarla birlikteliği de

bildirilmiştir4,5,6. Sistemik dolaşımda, böbreklerde ve serebral dolaşımda trombositlerin

meydana getirdiği trombozlar ve bunlara bağlı klinik semptomlarla seyreden

hastalıklardır. Hastalarda tüketime bağlı trombositopeni, eritrositlerde trombosit

tıkaçlarına bağlı mekanik hasarlanma sonucunda şistositler görülür. Hastalarda

kanamalardan ziyade tromboz belirtileri ön plandadır.

Yıllardır, trombotik trombositopenik purpura tanısı; ateş, anemi, trombositopeni,

böbrek yetmezliği ve nörolojik belirtilerin birlikte olması ile konulmuştur. Son yıllarda

trombositopeni ve mikroanjiopatik hemolitik anemi varlığı tanı için yeterli kabul

edilmektedir.Terapötik Plazma Değişimi’nin (TPD), diğer adıyla Plazmaferezin

tedavide kullanılması ile hastalığın seyri değişmiştir. Geçmişte hemen hemen tüm

vakalar ölümle sonuçlanmakta iken, günümüzde plazma değişimi uygulamasından sonra

mortalite oranı azalmıştır.

Plazmaferez TTP’ de en önemli tedavidir ve standart olarak kabul edilmektedir.

Bununla birlikte, tedaviye hemen başlamak önemlidir. Amaç; zararlı olan büyük

multimerlerin ve inhibitörlerin kaldırılması, eksik olan komponentlerin yerine

konulmasıdır. Günlük, 40 ml/kg plazma değişimi (plazma hacminin 1-1,5 katı) hasta

cevap verinceye kadar devam edilir. Cevap olarak, böbrek yetmezliğinin ve nörolojik

Page 11: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

2

bozuklukların düzelmesi, LDH seviyesinin normal veya normale yakın olması ve

trombosit sayısının yükselmesi kabul edilmektedir. Klinik yanıt ortalama 1 haftada

görülürken, tam iyileşme 3 haftada tamamlanmaktadır. Birinci haftada düzelme

olmazsa, plazmaferez günlük 2 defa yapılabilir ya da plazma hacminin 1,5 katı olacak

şekilde devam edilir. Yanıt elde edildikten sonra nüksleri önlemek için, plazmafereze

trombosit sayısının 150.000/mm3 geçmesini takiben 2 gün daha devam edilmelidir.

Böbrek bozuklukları hematolojik ve nörolojik bozukluklara göre daha yavaş

düzelmektedir.

2003–2008 yılları arasında, ÇÜTF Balcalı Hastanesi Dahiliye Hematoloji,

Dahiliye Yoğun Bakım (DYB) ve diğer dahiliye kliniklerinde, klinik ve laboratuar

bulguları ile Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP) tanısı konulan hastalara

Terapötik Plazma Değişimi yapılması amaçlandı. Bu çalışmada, TTP’ li hastalarda

Plazmaferezin klinik ve biyokimyasal parametreler üzerine etkisi ve bu işlemlerin

etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlandı.

Hastalara yapılacak toplam Plazmaferez işlem sayısı ve seans aralığı, hastaların

klinik ve labarotuvar yanıtına göre belirlendi. Bu amaçla, trombosit sayısı ve LDH

düzeyi ile ateş ve şuur durumu gibi klinik bulgular günlük olarak takip edildi. İşlemlere;

trombosit sayısı 150.000/mm3’ün üzerine çıkana ve LDH düzeyi (normal düzeye)

500U/L’nin altına düşene kadar günlük olarak devam edilmesi planlandı. Tüm

işlemlerde replasman sıvısı olarak taze donmuş plazma kullanılması ve her işlemde

hastanın bir toplam plazma hacmi kadar plazma değiştirilmesi planlandı.

Bu prospektif çalışmada, TTP’li hastalarda Plazmaferez uygulamasının, klinik

ve biyokimyasal parametreler üzerine etkisi incelenecektir. Aynı zamanda, Plazmaferez

ile kullanılan steroid ve taze donmuş plazma replasmanı ile alınan klinik yanıtlar korele

edilecektir.

Page 12: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

3

2. GENEL BİLGİ

2.1. Mikroanjiopatik hemolitik anemiler

Mikroanjiopatik hemolitik anemiler (MAHA), kapiller ve arteriol sistem içinde

bulunan mikrotrombüsteki trombosit-fibrin ağı içinden geçen eritrositlerde yıkım ile

karakterize bir grup hastalığı tanımlamak için kullanılmaktadır. Trombositten zengin

fibrinin birikimi temelde patolojiden sorumlu olduğundan, trombotik mikroanjiopatiler

(TMA) olarak da adlandırılır. Damar sistemi içinde oluşan trombüsteki fibrine bağlanan

eritrositler, parçalanmış şekilde tekrar kan akımına geçer. Eritrositlerin parçalanması

(fragmantasyonu), sadece vasküler yataktaki trombosit-fibrin birikimleri ile

etkileşmeden değil, genç eritrositlerdeki integrinlerin vasküler hücre adezyon molekülü-

1 (VCAM-1) gibi endotel hücreleri tarafından ifade edilen adezyon moleküllerine

bağlanmasından da kaynaklanabilmektedir. Bir diğer mekanizma, büyük von

Willebrand faktör (vWF) multimerlerinin hem genç eritrositler hem de endotel

yüzeyinde bulunan integrinler arasında köprü oluşturarak etkileşim sağlamasıdır.

Altta yatan nedene bağlı olarak MAHA’ ler aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır:

Mikroanjiopatik hemolitik anemilerin sınıflandırılması

Primer; • Trombotik trombositopenik purpura

• Hemolitik üremik sendrom

Sekonder; • Yaygın damar içi pıhtılaşma sendromu (DİK)

• Hipertansiyona eşlik eden MAHA

• Maligniteye eşlik eden MAHA

• İlaç/radyasyona bağlı gelişen MAHA

• İmmünolojik hastalıklarla birlikte görülen MAHA

• Konjenital malformasyonlarla birlikte MAHA

Page 13: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

4

2.1.1 Hemolitik Üremik Sendrom

Gasser, Coombs negatif hemolitik anemi, trombositopeni ve renal yetmezlikten

oluşan tabloyu hemolitik üremik sendrom (HÜS) olarak tanımladı. Genellikle altta

yatan neden ve klinik seyir olarak farklı iki şekilde görülür. Sporadik HÜS sistemik

TMA’ nın bir formu olup, tetikleyen bir faktör olmadan renal yetmezlikle

karakterizedir. Çocuklukta % 10 oranında görülen bu forma kanlı diyare eşlik

etmediğinden D(-) HÜS de denebilir. Diğer HÜS formu ise, epidemik, tipik veya

çocukluk HÜS’ ü olarak adlandırılmakta olup, verotoksin üreten E. Coli enfeksiyonu ile

birlikte seyretmektedir. Bazı D(+) HÜS olguları sporadik ve erişkinlerde görülebilir.

Sporadik olgular birden fazla aile üyesinde görülebilen otozomal dominant veya resesif

geçiş gösterebilen faktör H mutasyonu ile birlikte görülebilir. Sporadik HÜS

olgularında üst solunum yolu enfeksiyonu veya halsizlik gibi özgül olmayan

semptomlar olabilir. Ancak, tipik HÜS’ te görülen ciddi karın ağrısı ve kanlı diyare

yoktur. Nörolojik semptomlar daha nadir olup, TTP’den daha ağır seyreder. Retikülosit,

LDH artışı ve MAHA vardır. Ciddi trombositopeni TTP’den daha az sıklıkta görülür.

Renal tutulum TTP’den daha ağır seyirli olup % 60 olguda diyaliz tedavisi gerektirir.

Belirgin sporadik HÜS, yaşlı ve ciddi renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kötü

prognozludur. Mortalite % 25-50 olup sağ kalan hastalarda kronik renal yetmezlik

gelişir. Plazma değişimi tedavisine yanıt TTP’ ye göre oldukça azdır. D(+) HÜS, 5 yaş

altındaki çocuklarda en sık olmakla birlikte her yaşta görülebilir. Verotoksin üreten

özellikle E. Coli O157:H7 ile gelişen bu patolojide kaynak, koyun, keçi, at, köpek ve

kuşlar olup bu kaynaklardan yeterince pişmemiş et, peynir veya bulaşın olduğu

sebzelerin tüketilmesi ile insanlara bulaşmaktadır. Daha sıklıkla gastroenterit, daha az

oranda idrar yolu veya cilt enfeksiyonlarından sonra gelişir. Toksine maruz kaldıktan 1-

9 gün sonra karın ağrısı, sulu diyare ile başlayıp, ikinci gün kanlı diyareye dönüşür.

Ateş yoktur veya hafiftir. Kolonoskopi, ödemli kolon mukozası, yer yer ülserasyon ve

psödomembran görüntüsü gösterir. Kanlı diyareden 5-6 gün sonra oligüri ve böbrek

yetmezliği gelişir. Eşlik eden MAHA % 75 olguda eritrosit transfüzyonu gerektirir.

Trombositopeni sık olup trombosit sayısı ortalama 30.000/mm3’ dir. % 25 olguda

huzursuzluk, uykuya meyil, daha az sıklıkla konfüzyon, konvülziyon ve parezi şeklinde

nörolojik bulgular eşlik edebilir.

Page 14: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

5

Tedavide, başlangıçta çocukların % 60’ı diyaliz ihtiyacı duyarken hastalık

çoğunlukla kendi kendini sınırlar özelliktedir. Uygun destek tedavisi ile mortalite % 5’e

inmiştir. Renal yetmezlik genellikle 2-3 haftada düzelirken bazen bir kaç ayı bulabilir.

Olguların % 50-60’ında tam düzelme izlenir. Çocukluk D(+) HÜS’ ünde plazma

değişiminin bir faydası yoktur. Erişkinlerde ise plazma değişimi klinik seyri

düzeltmektedir. Heparin, ürokinaz, aspirin, dipiridamol kullanımının bir yararı

gösterilememiştir.

2.1.2. Yaygın Damar içi Pıhtılaşma (DİK)

Yaygın damar içi pıhtılaşma sendromu; damar sistemi içinde yaygın

mikrotrombüs oluşumu ve pıhtılaşma faktörleri, fibrinojen, trombositlerin tüketimi ile

ikincil fibrinolizise bağlı, çoğunlukla kanamalarla seyreden bir klinikopatolojik

tablodur. Bu olayı başlatan en önemli neden doku faktörünün çeşitli nedenlere bağlı

olarak kana geçmesidir. Sistemik inflamasyona (enfeksiyonlar, fungemi, yanık ve ciddi

travmalar) bir yanıt olarak, monosit ve endotel hücrelerinden doku faktörü üretimi

artabileceği gibi, yabancı hücrelerin yüzeyinde bulunan (malign hücreler, plasenta gibi)

doku faktörü de DİK’i başlatabilir. Laboratuar bulgusu olarak trombositopeni,

fibrinojen düşüklüğü, D-dimer ve fibrin yıkım ürünlerinde artış, uzamış protrombin,

aktive parsiyel tromboplastin ve trombin zamanı saptanır. DİK’ in erken tespit edilmesi

ve altta yatan nedene yönelik tedavinin hızla başlatılması yaşam oranını arttırmaktadır.

Ayrıca, hasta klinik olarak kanıyorsa, kan komponentleri ile (trombosit, taze donmuş

plazma, kriyopresipitat, vb.) desteklenmelidir. Trombozun ağırlıkta olduğu bazı

durumlarda heparin tedavisi verilmesi gündeme gelebilmektedir.

2.1.3. Malignite

Yaygın kanseri olan hastaların % 5’ inde MAHA vardır. Trombositopeni, sola

kayma ile birlikte lökositoz, periferik yaymada normoblastlar izlenebilir. Malign

hücrelerin damara yayılması, sitokin salınımı ve damar sistemi içinde fibrin birikimi

MAHA’ ya yol açmaktadır. Özellikle müsün salgılayan tümörler (adenokarsinom) doku

Page 15: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

6

faktörü salınımı ve direk faktör X’ u aktive ederek yaygın damar içi pıhtılaşmaya yol

açabilir.

2.1.4. Gebelik

Preeklemsi, eklemsi, ablasyo plasenta gibi gebelik sorunlarında damar içi

pıhtılaşma yoluyla MAHA gelişebilir. Özellikle HELLP sendromunda hemoliz,

karaciğer enzimlerinde yükselme, trombositopeni eşlik etmektedir. Eritrositlerdeki

parçalanmanın nedeni, eşlik eden malign hipertansiyon da olabilir. Öncelikli böbrek ve

karaciğerdeki arteriyollerde fibrin birikimi MAHA’ ya yol açmaktadır.

2.1.5. İlaçlar

Özelikle anti kanser ilaçlar içinde yer alan mitomisin C daha çok HÜS, daha az

sıklıkla TTP’ ye yol açabilir. İlacın kesilmesinden birkaç hafta ile ay sonra bile HÜS

tablosu gelişebilir. Stafilokokal protein A kolonları ile immünadsorbsiyon tedavisinden

hastalar fayda görebilir. Bleomisin, daunorubisin, sitozin arabinosid, cisplatin gibi

ajanlar da TTP/HÜS gelişimine neden olabilmektedir. Tiklopidin, clopidegrol kullanımı

sırasında TTP gelişebilir.

2.1.6. Transplantasyon

Karaciğer ve böbrek nakli yapılan hastalarda MAHA, trombositopeni ve renal

fonksiyon bozukluğu ile karakterize HÜS gelişebilir. Patogenezde, doku reddine bağlı

damar hasarı, immün kompleks oluşumu, siklosporin başta olmak üzere immünsupresif

ilaçların kullanımı yer almaktadır. Siklosporin dozunun azaltılması veya kesilmesinin

ardından plazma değişimi uygulaması tabloyu geriye döndürebilmektedir. Otolog ve

allojeneik kemik iliği naklinden sonra da, kemoterapiden çok tüm vücut ışınlaması TTP

gelişimine neden olabilmektedir.

Page 16: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

7

2.1.7. Vaskülitler ve Lokalize Vasküler Anomaliler

Otoimmün hastalıklarla seyreden vaskülitlerde (SLE, poliarteritis nodoza,

skleroderma, wegener granülomatozisi) immün komplekslerin arteriyoler sistemde

yerleşmesine ve koagülasyon aktivasyonu ile fibrin birikimine neden olarak MAHA’e

yol açar. Kutanöz kavernöz hemanjiom, karaciğer hemanjioendotelyoması, DİK’le

birlikte MAHA gelişimine neden olabilir.

2.1.9. Trombotik Trombositopenik Purpura

Trombotik trombositopenik purpura (TTP), mikroanjiopatik hemolitik anemi ve

trombositopeni ile karakterize olup klinik tabloya sıklıkla ateş, nörolojik bulgular ve

böbrek yetmezliği eşlik eder.Trombotik trombositopenik purpura (TTP) ilk olarak

Moschowitz tarafından 1924 yılında mikroanjiopatik hemoliz, peteşi, hemiparezi ve

ateşin eşlik ettiği genç bir kızın kısa sürede kaybedildiği ve otopsisinde terminal

arteriyollerde hyalin trombüsleri gösterilmesiyle tanımlandı1. Singer ve ark 1947

yılında bu bozukluk TTP olarak adlandırdı. Terminal arterioler ve kapiller dolaşımda

trombosit ve von Willebrand faktörden (vWF) zengin mikrotrombüslerin oluşumu başta

böbrek ve beyin olmak üzere birçok organda iskemiye bağlı değişikliklerin ortaya

çıkmasına neden olur.

Benzer klinik ve patolojik özellikler gösteren hemolitik üremik sendrom (HÜS)

ile birlikte erişkin TTP/ HÜS olarak da tanımlanmaktadır. Primer TTP/ HÜS sendromu

yanında değişik patolojilerin seyri sırasında TTP/HÜS benzeri klinikopatolojik tablolar

ortaya çıkabilmekte (sekonder TTP) ve tümü trombotik mikroanjiopati başlığı altında

tanımlanabilmektedir. TTP’ de tedavisiz olgular hemen daima fatal seyreder. Son

yıllarda yoğun Terepötik plazma değişimi tedavisi (plazmaferez) ile akut mortalite %

25' in altına inmiştir1,5 .

Page 17: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

8

2.1.9.1 Epidemiyoloji

TTP ile ilgili epidemiyolojik veriler oldukça azdır. Etnik yatkınlık

belirlenememiştir. Ailevi yatkınlık olabilir. Kadınlarda daha sık olup E/K oranı 3/2'dir.

En sık başlangıç 3. veya 4. dekatta olmaktadır. Kuzey Amerika'da CDC kayıtlarına göre

1990 yılından önce 0.5-1/1 milyon civarında belirtilen insidansın giderek artarak 3.7/1

milyona ulaştığı bildirilmiştir6. ABD'nin Oklahoma eyaletinde 1999 yılında görülen

olgu sayısında 10 yıl öncesine göre 7 kat artış görülmüştür7. Kanada'da yılda yaklaşık

200 olgu tedavi görmekte olup bu sayı ABD' ye göre daha yüksektir. Hastalığın daha

fazla farkında olunmasının yanı sıra, tanı için başka bir nedenle açıklanamayan

mikroanjiyopatik hemolitik anemi ve trombositopenin yeterli kabul edilmesinin bu

artışta etken olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda benzer klinik özellikler gösteren

birçok patolojinin aynı başlık altında (trombotik mikroanjiopati) toplanması; TTP

benzeri klinik tabloların oluşumu ile ilişkili olan yüksek doz kemoterapi, kemik iliği ve

solid organ transplantasyonu uygulamalarındaki artışlara bağlı olarak bu oranların daha

da yükselmesi beklenebilir. Akut mortalitenin azaltılmasından sonra giderek daha fazla

kronik TTP olgusu ile karşılaşılmaktadır 1,3,7,9 .

2.1.9.2 Etyopatogenez

TTP’ de karakteristik lezyonlar, yaygın arterioler ve kapiller trombüslerdir.

Primer olarak böbrek ve beyin dolaşımı etkilenmektedir. Ancak, birçok organda

görülebilir ve multiorgan yetmezliğine yol açabilir. Orta ve büyük arterlerde lezyonlar

daha az olup, venler genellikle sağlamdır. Temel olay endotel hasarı veya trombosit

fonksiyonlarında artma sonucu endotel-trombosit ilişkisindeki dengenin tromboz lehine

bozulmasıdır. TTP'li hasta plazması kültür ortamında endotel hücre apopitozuna neden

olabilmektedir10. Endotel hücre hasarı ile ilişkili olarak PAI-1 ve trombomodulin

düzeyleri yüksek bulunabilir. Endotel hasarı, toksin (verotoksin), enfeksiyonlar (HIV),

çeşitli ilaçlar (siklosporin A, takrolimus), yüksek doz kemoterapi, arı sokması,

otoantikorların etkisi sonucu gelişebilir8. Organ tutulumundaki dağılım lokal faktörlerin

de (sitokinler, mikro çevre, akım değişiklikleri) bu hasarlanmada rolü olabileceğini

Page 18: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

9

göstermektedir. Shiga toksini (Şekil1) böbrek kapiller endotelyal membran

glikolipidlerine bağlanarak etki göstermektedir. TGF-beta lain apopitoza karşı koruyucu

olduğu ve dokulardaki farklı dağılımının hastalık lokalizasyonda önemi olabileceği öne

sürülmüştür11. Endotel hasarı olmadan endotelden aşırı vWF salınımında TTP

gelişiminden sorumlu olabileceği belirtilmektedir8,10.

Şekil 1: Shiga toksin tarafından tetiklenen trombosit agregasyonu 12

Endotel hasarını takiben TTP gelişmesinde vWF anomalilerinin anahtar rol

oynadığı kabul edilmektedir8,13,14. vWF endotel hücrelerinde ve megakaryositlerde

sentezlenen multimerik bir glikoproteindir. Polimerizasyon nedeniyle çok büyük

multimerler haline gelir ve alfa granülleri ile Weibel Palade cisimciklerinde depolanır.

Subendotel vWF özellikle "shear stress" altında endotel zedelenmesi bölgelerine

trombositlerin adezyonu için gereklidir. Bu adezyon trombosit GPIb/K reseptörleri ile

olmaktadır. Plazmaya sekrete edilen vWF kısa süre içinde daha küçük multimerlere

yıkılır.

Page 19: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

10

Şekil 2: Trombosit- fibrin formasyonu12

Çok büyük vWF multimerleri trombositleri direkt olarak agglutine

edebilmektedir. Hasara uğrayan endotelden fazla miktarda vWF açığa çıkması veya

endotelden aşırı salgılanma sonucu enzim kapasitesi aşılabilir veya kişide bu enzim

aktivitesi yetersiz olabilir13,15. Furlan ve Tsai ayrı ayrı yaptıkları çalışmalarda TTP' li

hastalarda vWF’ deki spesifik peptid bağlanma (santral A2 domaindeki Tyr -Met3) etki

ederek multimer büyüklüğünü azaltan plazma metalloproteaz enziminin eksik olduğunu

gösterdiler16,18. Konjenital TTP’ de yapım kusuru varken17, akkiz TTP’de bu enzimi

inhibe eden antikorlar saptandı20. Daha sonra homojen olarak purifiye edilen bu

proteazın yapı olarak ADAMTS ailesine ait olduğu gösterildi21. Karaciğerde

sentezlendiği bildirilen bu yeni enzim von Willebrand factor cleaving protease

vWF- CP ya da ADAMTS 13 olarak isimlendirildi.22-23

Page 20: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

11

Şekil 3: vWF ve Trombosit agregasyonu 24

Konjenital TTP’ li hastalarda antikor bulunmaz ancak proteaz aktivitesi

ölçülebilir düzeyin altındadır. Bu kişilerde ilgili gende (9q34) çeşitli mutasyonların

varlığı gösterilmiştir. Antikora bağlı inhibisyon veya konjenital eksiklik nedeniyle

enzim aktivitesinin belirgin azalması sonucunda çok büyük vWF multimerleri yıkılamaz

ve trombositlerle etkileşir. Hastalarda remisyon sırasında çok büyük vWF

multimerlerinin varlığı ve bunların aktif hastalık sırasında kaybolması bu moleküllerin

trombüs oluşumu sırasında harcandığını göstermektedir. Özellikle hasar gören damarda

lümenin kısmen daralmasıyla oluşan "shear stres" bölgelerinde trombositten zengin

trombüs oluşumları meydana gelmekte ve hyalen madde birikimi olmaktadır. Oluşan

mikrotrombüslerde DİK' ten farklı olarak eritrosit ve fibrin azdır. En çok beyin, böbrek,

pankreas, kalb ve adrenal bez etkilenir. Dalak, gingiva, kemik iliği de tutulabilir.

ADAMTS13 aktivitesinin eksik olduğu bazı hastalarda vWF fragmantasyonunun

devam ettiği gösterilmiştir25,26. Enzim aktivitesinin normal olduğu TTP' li hastalarda

calpain ve diğer proteazlar yeni ve farklı vWF multimerleri oluşturabilir27. Bunlar da Gp

Page 21: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

12

Ilb/IIIa kompleksine artmış aktivite göstererek trombüslere yol açabilir. TTP' li has-

taların plazması nötrofil-trombosit aggregatları oluşturabilmektedir. Bu nötrofiller

artmış plazma proteaz aktivitesinden sorumlu olabilir. Trombosit aktive edici başka

faktörler de bildirilmiştir28,29. ADAMTS 13 aktivitesi normal olan bir hastada trombotik

mikroanjiopati gelişiminde faktör V Leiden mutasyonunun genetik risk faktörü

olabileceği ileri sürülmüştür30. ADAMTS 13 aktivitesi kalıtsal olarak eksik olan

kişilerde semptomlar erişkin hayatta ortaya çıkabilmektedir. Tüm bu nedenlerle en

azından bazı olgularda TTP oluşumunda tek sorumlunun vWF anomalileri olmadığı ve

ayrıca ADAMTS 13 aktivitesindeki azalmanında TTP’ de görülen vWF anomalilerinin

tek belirleyicisi olmadığı söylenebilir25, 26.

2.2.1. Klinik Bulgular ve Tanı

2.2.1.1. Klasik klinik bulgular

Mikroanjiopatik hemolitik anemi (MAHA), trombositopeni, nörolojik

semptomlar, ateş ve böbrek fonksiyon bozukluğunun oluşturduğu pentad şeklindedir.

Tüm olguların ancak % 40' ında görülebilir. % 80 triad şeklinde ortaya çıkar. Akut

böbrek yetmezliğinin belirgin olduğu olgular HÜS olarak değerlendirilmelidir. Nedeni

bulunamayan trombositopeni ile tipik periferik kan bulgularının görüldüğü, Coombs

negatif hemolitik anemi varlığı tanı için yeterlidir.

Birçok olguda TTP görünür bir sebep olmadan akut olarak başlar ve tek bir atak

şeklinde seyreder (akut sporadik form). % 10–20 olgu ise tekrarlayan ataklar gösterir

(intermittan TTP). Bu ataklar konjenital TTP' de 3 – 4 haftalık düzenli aralıklarla ortaya

çıkabilir. Olguların büyük kısmı idiyopatik olmasına karşın başka patolojilerle

birlikteliği de oldukça iyi tanımlanmıştır2, 4, 7, 9, 25, 26, 31, 37 (Tablo 1).

Page 22: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

13

Tablo 1: TTP sınıflandırılması

1. KONJENİTAL TTP ( Upshaw – Schulman sendromu )

2. AKKİZ TTP

a. Primer i.Akut idiyopatik TTP (akut sporadik form)

ii.İntermittan TTP (rekurrent form)

b Sekonder

i. İlaclar: Tiklopidin, clopidogrel siklosporin A, mitomisin C, alfa interferon, yüksek

doz kemoterapi, kinin, kinidin, oral kontraseptif, pentostatin, gemsitabin, sisplatin,

bleomisin)

ii. Post transplant ( kemik iliği, solid organ )

iii. Neoplastik hastalıklar seyrinde ( adenokarsinoma, lenfoma )

iv. Gebelik ilişkili

v. İnfeksiyon (HIV, hepatit, E coli 0157:H7, Shigella)

vi. İmmunolojik bozukluklar (SLE, PAN, Crohn, Graves, tiroidit)

Tanı için mikroanjiopatik hemolitik anemi ve trombositopeni olmazsa olmaz

bulgulardır. Trombositopeni en göze çarpan bulgudur. Olguların % 25' inde trombosit

sayısı 20000/mm3 altındadır. Trombositopeni mikrovasküler alanda aşırı tüketim

sonucudur. Hastaların % 90’ nında mukokutanöz kanama semptomları vardır.

Koagülasyon ve fibrinolitik sistem aktivasyonu gözlenir. Renal tutulum; hematüri,

proteinüri, granüler veya eritrosit kastları, hafif azotemi vardır. Ancak, tanı anında anüri

ve renal yetmezlik beklenen bir bulgu değildir

Kemik iliğinde, megakaryositlerde artış ve eritroid hiperplazisi vardır. Tanı anında

hastaların % 90' nından fazlasında kanama semptomları vardır. Kanamanın şiddeti

trombosit sayısına göre beklenenden fazla olabilir. Bu durum mikro dolaşımdaki

bozukluğa bağlanmaktadır. En sık görülen kanama semptomları epistaksis, hematüri,

GİS ve GÜ sistem kanamalarıdır. Rutin koagülasyon testleri (PTZ, aPTT, fibrinojen)

genellikle normaldir. D-Dimer hafif yüksek olabilir. Bu testler DİK' ten ayırımda

yararlıdır. Uzun süren doku iskemilerinden sonra DİK (sekonder) bulguları gelişebilir.

Page 23: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

14

Lökosit sayısı normal veya artmıştır. Hemoglobin genellikle 10 gramın

altındadır. Retikülosit sayısı yüksektir. LDH düzeyi çoğunlukla 1000 U/L’ nin

üzerindedir. Hemoliz ve doku iskemilerine bağlı olarak artmıştır. (LDH 1,2 yanında

LDH5 de artmıştır). LDH düzeyi normal hastalarda TTP tanısına kuşku ile bakılmalıdır.

Coombs testi sıklıkla negatiftir. Serum indirekt bilüribin ve idrarda ürobilinojen

artmıştır. Bu değerler hemoliz derecesi ile uyum gösterir. Eritrosit membranın fiziksel

bütünlüğü, arterioler mikrovasküler sahadaki lezyonlardan geçişi sırasında uğradığı

mekanik güçlerin etkisi ile bozulmaktadır. Normal eritrosit membranın kendini tamir

özelliği (viskoelastisite) vardır. Mekanik zararlanmadan sonra bu yolla hemoglobinin

dışarı sızması önlenmeye çalışılır. Ancak ciddi ve sürekli membran hasarında kalıcı

şekil bozuklukları oluşur.

Periferik yaymada tipik eritrosit parçacıkları ve farklı şekilde (eritrosit

fragmantları, şistositler), miğfer hücreleri, mikrosferositler görülür (Şekil 4). Şistositler

erken dönemde belirgin olmayabilir. Eritrosit deformabilitesi azalır. Bu hücreler

retikülo-endotelyal-sistem (RES) sinüzoidlerin duvarlarındaki ince aralıklardan

geçemez ve makrofajlar tarafından tutulur (ekstravasküler hemoliz). Ciddi olgularda

intravasküler hemoliz de görülebilir. Splenomegali beklenen bir bulgu değildir.

Kısa kırmızı ok; İri trombosit, Uzun siyah ok; Helmet Hücresi

Kısa siyah ok; Miğfer hücresi, Kısa mavi ok; Mikrosferosit

Şekil 4: TTP’li bir hastada eritrosit morfoloji değişiklikleri

Page 24: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

15

Tanı anında olguların % 75' inde MAHA’ ye ve trombositopeniye nörolojik

bulgular eşlik eder. En sık baş ağrısı ve konfüzyon hali vardır. Görme ve konuşma

bozuklukları, parezi, plejileri ve konvülziyonları koma izleyebilir. Ciddi nörolojik

semptomlara karşın beyin CT ve MRI bulguları genellikle normaldir. Nörolojik bulgular

dalgalanma gösterebilir. MRI ve CT majör kanama veya trombozu ekarte etmede yararlı

olabilir.

Böbrek yetmezliği genellikle hafiftir. Ağır olgularda HÜS akla gelmelidir.

Olguların % 50' sinde tanı anında böbrek fonksiyon bozuklukları (hematüri, proteinüri,

azotemi) saptanır. Ateş muhtemelen erken tanı nedeniyle giderek daha az hastada

(% 30) bildirilmektedir. Titreme ile yükselen çok yüksek ateş başta sepsis olmak üzere

diğer patolojileri akla getirmelidir. Yaygın kapiller mikrotrombüslere bağlı multipl

organ sorunları ortaya çıkabilir. Barsak iskemisi veya pankreatite bağlı şiddetli karın

ağrılar görülebilir. Bulantı kusma ve diyare hakim semptomlar olabilir. Karaciğer

tutulumu tabloyu ağırlaştırabilir.

Plazma vWF düzeyi sıklıkla artmıştır. Anormal multimer yapısı tespit edilebilir.

vWF multimerik dağılımındaki akut değişiklikle klinik gidiş arasında korelasyon

gösterilememiştir25, 26. Ancak, remisyon döneminde çok büyük multimerlerinin varlığı

intermitan TTP ile ilişkili olabilir. vWF-CP ölçümleri henüz rutin uygulama halini

almamıştır. Enzim aktivitesinde azalma TTP tanısını önemli ölçüde destekler. Ayrıca

inhibitör taramaları yapılarak herediter veya akkiz formlar ayrılabilir (Tablo1).

Konjenital TTP’ de enzim aktivitesi ölçülebilir düzeyin altındadır. Asemptomatik

ebeveyinlerinde hafif azalmış enzim aktivitesi (heterozigot) gösterilebilir25. Akut

idiyopatik TTP' de inhibitöre bağlı olarak enzim aktivitesi azalmıştır. Remisyon

sırasında aktivite normale döner. Sekonder TTP' de enzim aktivitesi normal

olabilmektedir. vWF-CP enzim aktivitesi ölçümünün TTP-HÜS ayırımındaki yeri

konusunda yapılan çalışmalar net bir sonuca ulaşmamıştır. TTP’ de düşük, HÜS'te ise

enzim aktivitesinin normal olduğunu belirten çalışmalar yanında, HÜS'lü olgularda

belirgin düşük olabileceği de bildirilmiştir25,26,40.

Rekürren ve familyal TTP' li hastalarda ADAMTS 13 aktivitesi ile hastalık

belirtileri ve vWF plazma multimerik özellikleri arasındaki ilişkiyi araştıran bir

çalışmada TTP'li hastaların büyük çoğunluğunda enzim aktivitesi belirgin düşük

bulunurken, enzim aktivitesi normal veya düşük olan HÜS hastalarında farklılık

Page 25: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

16

olmadığı belirtilmiştir25. vWF-CP aktivitesi değişiklikleri TTP'ye özgün değildir. vWF-

CP aktivitesinin yeni doğanda, gebelikte, siroz, akut viral hepatit, üremi, akut

inflamasyon, DİK, malignite gibi başka patolojilerde de düşük olabileceği

gösterilmiştir41, 42. Ancak, enzim aktivitesinin % 5'in altında olması veya inhibitör

varlığının gösterilmesi TTP ile uyumlu kabul edilmektedir25, 40, 44.

Tanıda klinik bulgular önemlidir. Biyopsi çoğu kez gereksizdir. Eş zamanlı

Lupus veya tedavi değişikliği gerektirecek bir patolojiden kuşkulanıyorsa yapılabilir.

Biyopside arterioler kapillerlerde trombositten ve vWF den zengin trombüsler ve az

miktarda fibrin görülür. En yaygın bulgular böbrek ve santral sinir sistemindedir.

Böbrek arteriollerinin anevrizmal dilatasyonu glomerüloid yapılar oluşmasına neden

olabilir. Glomerüller nispeten korunmuştur.

İmmün olmayan tüketime bağlı trombositopeni nedenleri

Trombotik trombositopenik purpura (TTP) ve hemolitik üremik sendrom (HÜS)

• Yaygın damar içi pıhtılaşma (DİK)

• Hellp sendromu

• Gestasyonel trombositopeni

• Malign hipertansiyon

• Hipersplenizm

• Dilüsyonel trombositopeni

- Masif kan transfüzyonu

• Yabancı yüzeylerle temas

- Kardio-pulmoner bypass, intravasküler kateter

Page 26: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

17

Mikroanjiyopatik trombositopeni düşünülen hastada yapılması gereken tetkikler:

a- Tam kan sayımı: Trombositopeni için, bazen fragmante eritrositlere bağlı yüksek

olabilir. Anemi başlangıçta görülmeyebilir

b- Retikülosit: Yüksek

c- Periferik yayma: Eritrosit morfolojisi, trombositopeniyi teyit için

d- Koagülasyon testleri: DİK’den ayırım için

e- Biyokimya: BUN, Kreatin, Karaciğer fonksiyon testleri, LDH, Bilirübin

f- Kan grubu: Acil plazma temini için

g- Seroloji ve kültür: Antikardiyolipin antikorlar, ANA, anti DNA otoimmün

hastalıklar için, hastada diyare mevcutsa kültür ve serolojik testler, ateş mevcutsa kan,

idrar, gaita kültürleri

h- Virüs testleri

i- EKG: Aritmi, kardiyak iskemi için

k- Gebelik testi

l- vWF: ag multimerler: Araştırma ve uzun süreli takip

m-D.Coombs: İmmün hemolitik anemi

Page 27: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

18

2.2.1.3. Ayırıcı Tanı

TTP, HÜS ve bunlarla ilişkili diğer hastalıklar birbirine çok benzemektedir.

HÜS vasküler hasarın sadece böbrekte olduğu kısmen lokalize hastalıkları temsil eder.

Çocuklarda görülür. Böbrek yetmezliği daha ağırdır ve hipertansiyonla seyreder. Karın

ağrısı HÜS’ da daha sıktır, buna karşılık nörolojik bulgular daha seyrek görülür. HÜS

primer bir nefrolojik hastalıktır. TTP ise jeneralize tipik bir hematolojik hastalıktır.

HÜS sendromunda ise değişiklikler daha çok glomerülde olup glomerüler ve arterioler

fibrin depolanması daha belirgindir. TTP; benzer klinik ve laboratuar bulgularının

görülebildiği sepsis, DİK, bakteriyel endokardit, SLE ve diğer bağ dokusu hastalıkları,

fulminan antifosfolipid antikor sendromu, gebelik ilişkili benzer tablolar (preeklemsi,

HELLP sendromu), paroksismal noktürnal hemoglobinüri ile de karışabilir.

Trombotik mikroanjiopatileri, sistemik lupus eritematozise (SLE) bağlı vasküler

hasar, skleroderma, septik veya tümör embolisi, immün kompleks ilişkili vaskülit,

malign hipertansiyon, kriyoglobulinemi, riketsiyal veya viral infeksiyonlar gibi pek çok

patoloji taklit edebilir. Ayrıca, TMA altta yatan Antifosfolipid sendrom veya SLE gibi

immün vaskülitlere eklenebilir. Malignite veya sepsis varlığında gelişen DİK , primer

TMA ile karışabilir. Renal transplant hastalarında allograft rejeksiyonunu veya altta

yatan renal vasküler bozukluğun TMA’dan ayırt edilmesi için biyopsi gerekebilir.

ADAMTS 13 düzeylerinin kök hücre veya organ nakline, kanser, infeksiyon, malign

hipertansiyon veya ilaçlara bağlı gelişen TMA’lerde normal olması idiyopatik TTP’ den

ayırt etmede yardımcıdır. Metastatik karsinomalar ve heparine bağlı trombositopeni

ayırıcı tanıda akılda tutulması gereken en önemli patolojilerdir.

2.3. Plazmaferez (Terapötik Plazma Değişimi)

2.3.1. Terapötik Aferez Uygulamaları

“Aferez” kelimesi ayırmak, uzaklaştırmak anlamına gelen Yunanca bir

kelimedir. Günümüzde tam kanın uzaklaştırılması, çeşitli bileşenlere ayrılması, bir ya

da daha fazla bileşenin toplanması ve/veya değiştirilmesini içeren pek çok sayıdaki

Page 28: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

19

işlemden söz etmek için kullanılır. Bu konudaki ilk uygulamalar 1960’lı yıllarda

başlamıştır.

Terapötik aferez işlemleri

1. Hücresel elemanların azaltılması

-Trombosit aferezi

-Lökoferez

2. Kan komponentinin değişimi

-Plazma değişimi

-Eritrosit değişimi

3. Kan komponentinin modifikasyonu

-Plazma içeriğinin selektif ayrıştırılması

-Fotoferez

2.3.1.1. Terapötik Plazma Değişimi

Terapötik plazma değişimi (TPD), aferez cihazı kullanımı ile büyük hacimlerde

hasta plazmasının uzaklaştırılması ve bunun yerine uygun replasman sıvılarının

konması işlemidir. İşlem etkili olduğunda, plazmada bulunan ve hastalık patogenezinde

rol oynayan maddelerin (monoklonal proteinler, kriyoglobulin, immün kompleksler,

lipoproteinler, otoantikorlar, alloantikorlar ve toksinler) plazma seviyelerinde düşüş

sağlanmış olur. Plazma değişimi ile immün komplekslerin plazmadan

uzaklaştırılmasının diğer tedavi yaklaşımlarının yetersiz kaldığı durumlarda ek tedavi

olarak yararlı olduğu kabul edilmektedir.

Manuel aferez yöntemi ile başlayan işlemler, otomatik devamlı akım aferez

aletleri ile günümüzde oldukça emniyetli ve kolay uygulanır hale gelmiştir. Terapötik

aferez uygulanan hastaların bazen genel durumları oldukça bozuk olmasına karşın işlem

genellikle iyi tolere edilir.

Terapötik aferez uygulamalarında çoğunluğu sitrata bağlı reaksiyonlar (parmak

ve dudaklarda uyuşma, bulantı, göğüste sıkışma hissi) olmak üzere % 10 oranında

Page 29: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

20

komplikasyon gözlenebilir. Daha az sıklıkla, özellikle anemik hastalara hafif-orta

derecede gelişen hipotansiyon, volüm replasmanı ve plazma ile kanın reinfüzyon hızı

arttırılarak kontrol altına alınabilir. Terapötik aferez işlemi sırasında görülebilen ölümler

işlemin kendisinden çok altta yatan hastalık nedeniyledir.

Şekil 5: TPD’de tek kompartman modeli45

Dolaşımdan monoklonal proteinlerin uzaklaştırılmasının hiperviskozite

tedavisinde önemli bir yeri vardır. Monoklonal immünglobulinler plazma viskozitesini

arttırarak kardiyovasküler bulgulara, solunum sistemine ait bulgulara, santral sinir

sistemi bulgularına, böbrek yetmezliğine, ağır vakalar da akut tübüler nekroza ve

kanama problemlerine neden olabilirler.

Page 30: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

21

Hiperviskoziteye bağlı olarak gelişen bütün bu hayatı tehdit eden organ

yetmezliklerinin kısa sürede düzeltilmesi terapötik plazma değişimi ile mümkündür.

Çeşitli zehirler, ilaçlar ve toksinler plazma değişimi ile hastanın plazmasından

uzaklaştırılabilir. Bazı toksik maddelerin molekül büyüklükleri veya plazma

proteinlerine bağlı olmaları nedeniyle diyaliz membranını geçmeleri mümkün değildir.

TPD’ nin diğer potansiyel yararları retikülo-endotelyal sistemin patolojik maddelerden

arındırılması, sitotoksik tedavi yanıtını güçlendirmek amacıyla lenfosit klonlarının

güçlendirilmesi ve intravasküler volüm yüklenme riski olmaksızın, büyük hacimlerde

sağlıklı plazmanın tekrar hastaya verilmesidir.

Myastenia Gravis otomatize plazmaferez ile başarıyla tedavi edilen ilk

hastalıktır. 1985’lerde TPD yapılan hastaların % 45,1’ni nörolojik hastalıklar

oluşturmaktaydı. 2000’li yıllara gelindiğinde, Amerikan Kan Bankaları Birliği (AABB)

ve Amerikan Aferez Derneğinin (ASFA) ortaklaşa çalışarak çıkardıkları endikasyon

kategori listesi oluşturuldu (Tablo 2).

Tablo 2. Terapötik plazma değişiminin çeşitli hastalıklarda kullanımı45

Hastalık AABB: Amerikan Kan

Bankaları Birliği

ASFA: Amerikan Aferez

Derneği

Aplastik anemi IV III

Otoimmun hemolitik anemi II II

Koagülasyon faktör inhibitörü III II

Soğuk aglütinin hastalığı I -

Kriyoglobulinemi I I

HELLP sendromu (postpartum) II II

Hemolitik üremik sendrom II II

Hiperviskozite sendromu (multipl myeloma) I II

İmmün trombositopenik purpura IV III

Trombosit alloimmünizasyonu II III

Posttransfüzyon purpura II I

Saf eritroid dizi aplazisi II II

Eritrosit alloimmünizasyonu III III

Trombotik trombositopenik purpura I I *I: Standart tedavi, II: Kabul edilen yan tedavi, III: Refrakter hastalarda denenebilir, IV: Kontrollü çalışmalarda

etkisiz bulunmuş

Page 31: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

22

TPD işlemi sırasında değiştirilen plazmanın yerini tutabilmek amacıyla çeşitli

sıvılar kullanılmaktadır. Replasman sıvılarının primer fonksiyonu intravasküler volümü

sağlamaktır. İlave olarak, önemli plazma proteinlerinin restorasyonu, kolloid osmotik

basıncın korunması, elektrolit dengesinin sağlanması, eser elementlerin yerine konması

temin edilmiş olur. Kullanılacak sıvıya genellikle hastanın albümin seviyesine,

koagülasyon profiline ve altta yatan hastalığına göre karar verilmektedir:

1. % 5 albümin ve % 0,9 NaCl karışımı: Günümüzde çoğu merkezde standart değişim

sıvısıdır. Hiperonkotik olduğu için dilüsyonel anemiye yol açabilir.

İçerdiği prekallikrein aktive edici faktöre bağlı olarak hipotansif ataklar ve albümine

bağlı olarak da pirojenik reaksiyon gelişebilir.

2. Taze Donmuş Plazma (TDP): Özellikle TTP/HÜS’te tercih edilmektedir.

Alerjik reaksiyon ve transfüzyonla ilişkili enfeksiyon riski yüksektir. Plazma

bileşenlerine karşı antikor gelişimi nedeniyle uzun süreli kullanımı sınırlıdır.

3. %3 Hidroksi etil starch (HES): Tek başına ya da albüminle birlikte kullanılabilir.

Ucuz ve eliminasyon yarı ömrü uzundur. Ürtikeryal ve pruritik ataklar sıktır. 24 saat

içinde 20 ml/kg’dan fazla kullanıldığında FVI-II ile etkileşime girerek koagülopatiye

neden olabilir.

Hastadan uzaklaştırılacak plazmanın miktarı hekim tarafından klinik duruma

göre belirlenmelidir. Hastanın cinsiyeti, boyu, kilosu ve Htc’ne dayanan hemogramlara

bakılarak hastanın plazma volümü ölçülebilir yada Htc ve kilosuna bakılarak aşağıdaki

formüle göre hesaplanabilir:

Toplam Kan Hacmi: Vücut Ağırlığı (kg) x 70 ml/kg

Toplam Plazma Hacmi: Toplam Kan Hacmi x [1.0-Hematokrit]

Standart protokollerde hesaplanan plazma hacminin 1-1,5 katı kullanılır. Bu

uygulama ile tek seansta plazmadan arındırılmak istenen ideal solüd yük özelliğindeki

(tamamı intravasküler kompartmanda bulunan) patolojik proteinlerin % 50-70’i

uzaklaştırılmış olur. Çeşitli durumlarda hesaplanan hacmin 2-3 katına çıkılabilir

(Tablo 3).

Page 32: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

23

Tablo 3: TPD: Teorik etkinlik Değiştirilen plazma hacmi Kalan orijinal plazma (%)

0,5 60

1 38

1,5 22

2 15

Plazmaferez işlemi sadece intravasküler kompartmanda yapılır ve tedavinin

etkinliği işlenen kan hacmine, her işlemde değiştirilen plazmanın hacmine, yapılan

işlemlerin sayısına ve değişim sıklığına, hücreler veya plazma bileşenlerinin mobilize

olabilme, dengelenme ve tekrar sentezlenme hızlarına bağlıdır. TPD işlemi sırasında

genel kan akım hızı, antikoagülan/tam kan oranı, plazma akım hızı, replasman akım

hızı, alınan plazmanın volümü ve verilen replasman sıvısının volümü, verilen replasman

sıvısının çeşidi, elektrolit replasmanı (kalsiyum ve/veya potasyum) aferez ekibi

tarafından dikkate alınması gereken parametrelerdir.

Ekstravasküler alanın büyüklüğü ve ekstravasküler kompartmandaki faktörlerin

miktarı bilinmemektedir. Ekstravasküler alanın intravasküler kompartmandan üç kat

veya daha fazla olabileceği belirtilmektedir. Ayrıca plazma bileşenlerinde kapiller

membrandan geçiş hızları bilinmemektedir. Bilinmeyen bu faktörler nedeni ile plazma

değişim yöntemlerinin anlaşılması oldukça güçleşir ve tedavi olarak plazma değişiminin

etkinliği tartışmalara yol açar. Plazma değişimi yapılan hastaların plazmalarındaki

anormal faktörlerin üretilmesi ile ilgili mekanizmalar açık değildir. Sitratla ilişkili

hipokalsemi, vazovagal reaksiyonlar, fistül ya da kateterlerin trombozu, ürtiker tüm

terapötik aferez işlemlerinin yaklaşık % 10’un da görülen medikal komplikasyonlardır.

Page 33: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

24

Tablo 4: TPD işlemi sonrası bir plazma hacmi kan bileşenlerindeki değişiklikler Bileşen Bazal Değerden

% Azalma

48 Saat Sonra

Toparlanma Yüzdesi

Pıhtılaşma Faktörleri 25-50 60-100

Fibrinojen 63 65

İmmünglobulinler 63 45

Paraproteinler 30-60 Değişken

Karaciğer enzimleri 55-60 100

Bilirübin 45 100

C3 63 60-100

Trombositler 25-30 75-100

TPD işleminden sonra erken dönemde plazmada bulunan çeşitli bileşenlerin

konsantrasyonlarında değişiklikler izlenir. Plazma değişimi öncesi ve sonrası alınan

örnekler plazma bileşenlerindeki düşüşün yüzdesi hakkın da bilgi verirler.

Tablo 5: TPD’de hedef ve süreler Bileşen Tedavi Hacmi (ml/kg) Tedavi Aralığı (saat) Sonlandırma Kriteri

Otoantikorlar 40-100 24-48 4-6 siklus

İmmün kompleksler 40-100 24-48 Cevap alana kadar

Kriyoproteinler 40-100 24-48 Cevap alana kadar

Toksinler 40-100 24-48 Cevap alana kadar

İstenmeyen reaksiyonların sıklığı aferez personelinin deneyimine ve hastalığın

ağırlığına göre artabilir. İşlem sonunda Hb/Htc değerlerinde % 5-20 azalma, trombosit

sayısında % 20-30 azalma, hafif lökositoz sıklıkla gözlenir. Bir kaç TPD sonrasında

koagülasyon testlerinde belirgin ancak geçici değişiklikler olabilir. ACE inhibitörü alan

Page 34: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

25

hastalarda atipik (hipotansiyon, flushing) ve anafilaktik reaksiyonlar gelişebilir. Bu grup

ilaçların aferez işleminden >24 saat öncesinden kesilmesi gereklidir. TPD sırasında

damar yolu ile ilgili olarak hemoraji, hemotoraks, pnömotoraks, tromboz, sinir hasarı,

enfeksiyonlar gibi komplikasyonlar görülebilir.

2.4. Tedavi

2.4.1. Plazmaferez (Terapotik Plazma Değişimi)

Tedavisiz olgular hemen daima fatal seyreder. Hasta birkaç gün içinde

kaybedilebilir. Erken ve enerjik müdahale zorunludur. Klinik kuşku varsa tanı

kesinleşmeden de tedaviye başlanabilir. Bugün için seçkin tedavi plazma değişimidir.

Yalnız plazma infüzyonu yeterli değildir. Hastanın en kısa sürede plazmaferez yapma

olanakları olan bir merkeze gönderilmesi gerekir. Bu tedaviye yaklaşık % 80 yanıt

alınmaktadır. Günlük 1-1.5 plazma volümü ile (40 - 60 ml / kg) yapılabilir. İlk hafta

günde bir kez plazma değişimine yanıt yoksa 2. hafta günde iki kez yapılması yararlı

olabilir. Kanada çalışma grubu ortalama aferez sayısını 15 olarak bulmuştur. Bir seansta

fazla miktarda plazmadan çok günde iki kez yapılması tercih edilmelidir. Yerine koyma

taze donmuş plazma ile yapılmalıdır1,4,7,46,48. İnfeksiyon riski nedeniyle batı ülkelerinde

giderek artan sıklıkla solvent - deterjan işlemi yapılmış plazma (SDP ) kullanılmaktadır.

SDP ile lipid zarflı virüs kontaminasyonu olmaz. SDP'de hücre ve hücre parçacıkları

yoktur. Alloimmunizasyon ve diğer yan etkiler daha az görülmektedir. Bu plazmada çok

büyük vWF multimerleri bulunmaz. Bunun sebebi bilinmemektedir. Binlerce donör

plazmasından havuzlanarak elde edindiğinden vWF-CP aktivitesi normaldir.

Klinik sonuçlar normal plazma ile benzer bulunmuştur49. Kriopresipitatı ayrılmış

(fibrinojen, faktör VIII ve vWF azaltılmış) plazma ile normal plazmadan daha iyi

sonuçlar alındığı kesinleşmemiştir. Normal plazma ile yanıt alınamayan dirençli

olgularda denenebilir50. Metilen mavisi ile işlem görmüş plazma ile alınan sonuçlar ise

yetersiz bulunmuştur51. Plazma değişimi ile LDH ve trombosit sayısı saatler içinde

düzelebilir. Ancak, düzelmenin l haftaya kadar geciktiği olgularda vardır. Özelikle

hemoglobin değeri tedavi başladıktan sonra da düşmeye devam edebilir. LDH düzeyi ve

Page 35: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

26

trombosit sayısı 2 gün süre ile normal sınırlara gelen ve klinik tamamen düzelen

hastalarda plazma değişimi azaltılarak kesilebilir. Erken bir yanıtı takiben trombosit

sayısında belirgin bir yükselme olmayan hastalarda günlük plazma değişimine devam

edilmelidir. % 20 kadar olguda ise plazma değişimine yeterli yanıt alınmayabilir. 14 gün

süre ile günde 2 kez yapılan plazma değişimine yanıt yoksa diğer tedavi seçenekleri

düşünülmelidir (Şekil 6).

Şekil 6: Oklahoma Blood Institute’ün TTP tedavisi için önerdikleri algoritması (Plazmaferez Tedavi Algoritması)

Akut olgularda plazmaferez tedavisine steroid veya antiagregan eklenmesi

iyileşmeyi ve nüks gelişimini etkilememektedir. Tiklopidin, kinin veya E. coli

infeksiyonu sonrası gelişen TTP olguları plazma değişimine iyi yanıt verirken,

Page 36: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

27

Mitomisin C toksitesi, allojeneik kök hücre transplantasyonu, böbrek transplantasyonu

sonrası gelişen olgularda bu tedavi genellikle yetersiz kalmaktadır. Çocuklarda diyare

sonrası gelişen HÜS tablosunda plazma değişimi gerekmemektedir52. Erişkinde ise

E.coli infeksiyonu sonrası oluşan TTP/HÜS tablosunda prognoz daha kötüdür ve

plazma değişimi yarar sağlayabilir. Gebelik plazmafereze yanıtı değiştirmez ve plazma

değişimi güvenle yapılabilir. Gebe TTP de maternal sonuç gebe olmayanlar ile aynı

bulunmuştur. Fetal trombositopeni bildirilmemiştir. Plazma değişimine yanıt yoksa

gebelik sonlandırılmalıdır53. Konjenital TTP olgularında düzenli aralıklarla (21-28 gün)

plazma infüzyonu çoğu kez atakları önlemektedir1,2,4.

Plazmaferez sırasında görülen en önemli komplikasyonlar sistemik infeksiyon

ile kateter sorunlarıdır (pnömotoraks, kanama, venöz tromboz ). Ayrıca allerjik olaylar,

serum hastalığı bulguları, sitrat ilişkili semptomlar, vazovagal belirtiler, ateş gibi

reaksiyonlar görülebilir. Tromboferez nedeniyle işlem sonrası trombosit sayısının

düşebileceği akılda tutulmalıdır54,55.

Şekil 7 : Akut TTP'li hastalarda uygulanabilecek tedavi algoritması55

Page 37: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

28

Plazma değişiminden sonra ilk 4 haftada hastalık aktivitesinin tekrarlaması

alevlenme, 4 haftadan sonra tekrarlaması ise relaps olarak değerlendirilmektedir Yeterli

tedavi yapılan olgularda bile % 30-50 relaps görülebilir. Relapslar genellikle ilk yılda

görülmekle birlikte 10 yıl sonra da olabilir. Kanada aferez grubunun 10 yıl süre ile

izlediği olgularda % 36 relaps görülmüştür56. Bu olgularda tekrar plazma değişimine

başlanmalıdır. Nükslü hastalarda immunsüpresif denenebilir.

2.4.2. Steroidler

Akut olgularda etkili bulunmamıştır. Nörolojik semptomları olmayan hafif

olgularda 200 mg/ gün prednizolon ile % 30 yanıt bildirilmiştir57. Hastalarda ani klinik

bozulma riski nedeniyle tek başına uygulanması önerilmemektedir. Plazma değişimine

yetersiz yanıt varsa veya tedavi sırasında yeni atak görülüyorsa mutlaka verilmelidir1,2,4.

Plazma değişimi olanağı yoksa plazma infüzyonu ve kortikosteroid başlanabilir. Günlük

60 mg ile l gram arasında dozlar uygulanmıştır. Üç günlük günde l gram pulse

uygulamadan sonra l mg/kg prednisolon devam edilebilir. Gürkan ve arkadaşlarının

yaptığı çalışmada81 TPD ile kombine, yüksek doz streoid (20-25mg/kg) ve standart doz

steroid (1 mg/kg) karşılaştırması yapılmış. Aralarında anlamlı bir fark tespit edilmemiş.

Benzer yanıt oranı bulunmakla birlikte yine yüksek doz steroid grubunda remisyona

ulaşma zamanında gecikme tespit edilmiş. Yüksek doz tedavinin ilk basamakta

kullanımı ile ilgili yeterli veri bulanmamaktadır. Yalnızca ciddi trombositopenisi ve

nörolojik tutulumu olanlarda kullanımı tavsiye edilmektedir. Standart doz steroid ise ilk

akut atak dışında kullanımı önerilmektedir.

2.4.3. Splenektomi

Genellikle dirençli olgularda yapılmakta ve etkili olmaktadır. Nüksü önlemek

için remisyon sırasında rutin önerenler vardır. Bazı hastalarda plazma tedavisine yanıtı

arttırabilir58,60.

Page 38: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

29

2.4.4. Anti trombosit tedavi

Tek başına yanıt % 10' dan az olup doğal seyrinden farklı olduğu tartışmalıdır.

Relaps riskini önlemede aspirin, dipiridamol, clopidogrel kullanılabilir. Tiklopidin ve

clopidogrel kendileri TTP benzeri sendroma neden olabilmektedir32,33. Antitrombosit

tedavi trombosit sayısı > 50000/mm3 olduktan sonra başlanabilir. Kanama artışı

bildirilmemiştir4,7,8. Dirençli olgularda İntravenöz immun globülin (400 mg / kg 5 gün),

vinkristin (1mg, 3-4 gün ara ile total 4 doz), azatiopurin, siklofosfamid (pulse

uygulanabilir) siklosporin A kullanılmış ve yanıt alınmış olgular bildirilmiştir. Kombine

kemoterapi (CHOP), Staf protein A adsorbsiyon, anti CD 20, periferik kök hücre nakli

diğer tedavilere dirençli olgularda denenebilir61-68. Mikofenolat mofetilin

relaps/refrakter TTP’ de kullanımı ile ilgili vaka düzeyinde yayınlar vardır

2.4.5. Transfüzyon

Semptomatik anemisi olan hastalarda eritrosit süspansiyonu verilebilir. Hb

düzeyi 7 veya 10 gramın altında transfüzyon yapılması akut mortaliteyi etkilememiştir.

Trombosit verilmesi genellikle kontrendikedir. Yaşamı tehdit eden kanamalarda

verilebilir. Yalnız trombosit sayısına bakarak verilen olgularda ani ölüm riski olduğu

unutulmamalıdır 69.

2.4.6. Diğer Öneriler

Folik asit desteği yararlı olabilir. Profilaktik fenitoin kullanımı tartışmalıdır.

Konvülziyon olmuşsa sekonder profilaksi yapılabilir. Tüm hastalara hepatit B aşısı

yapılmalıdır. Sık tekrarlayan olgularda ampirik antibiyotik öneren yazarlar vardır.

Page 39: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

30

2.5. Hastalarım İzlenmesi

Plazma değişimi kesildikten sonra ilk ay haftalık tam kan sayısı ve LDH

düzeyleri izlenmeli, trombosit sayısında azalma veya LDH yükselmesi durumunda

tekrar plazmafereze başlanmalıdır. Dört haftalık stabil dönemden sonra aylık kontroller

yeterli olabilir. Hastalar sistemik semptomlar görüldüğünde veya enfeksiyon sonrası

tam kan sayımı yaptırmalıdır. İlaca bağlı TTP düşünülen olgularda aynı ilaç tekrar

kullanılmamalıdır. Hastaların renal fonksiyonları uzun dönem takip edilmelidir. Sekel

olarak kalabilen bazı fiziksel ve zihinsel sorunların tam iyileşmesi için uzun dönem

geçmesi gerekebilir70.

Page 40: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

31

3. GEREÇ VE YÖNTEM

3.1. Hasta Seçimi

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalında,

Hematoloji Bilim Dalı ve Dahiliye Yoğun Bakım ünitelerinde 2003–2008 yılları

arasında, klinik ve laboratuar bulguları ile Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP)

tanısı konan hastaların alındığı prospektif bir çalışmadır. Hastaların 5 tanı kriterinde en

az ikisi karşılaması; bu ikisinin en az mikroanjiyopatik hemolitik anemi ve

trombositopeni olması ile periferik yaymada frağmente eritrositler görülerek TTP tanısı

kondu. Tüm hastalarda mikroanjiyopatik hemolitik anemi bulguları olması ve diğer

hemolitik anemileri, klinik ve biyokimyasal parametrelerle ekarte edildikten sonra

vakalar alındı. Periferik yayma bulguları ile desteklendi. İmmün hemolitik anemi

açısında tüm hastalara D.Coombs tetkiki yapıldı. Trombositopeni yapan diğer

hastalıklar dışlandı. Tüm hastalardan ANA ve anti DNA gönderildi. Hastaların

özgeçmişi (romatolojik hastalıklar, maligniteler, ilaç kullanımı, ishal, ateş, şuur

bozuklukları ve sistemik hastalıkları) sorgulanıp kaydedildi. Ateş, ilaç kullanımı ve

ishal gibi yakın dönem sorunları özellikle kaydedildi. Tüm hastaların kortikosteroid

kullanımı ve işlem öncesinde ve sonrasında plazma, eritrosit ve trombosit süspansiyonu

replasmanları kaydedildi. Hastalara, işlem öncesi tam fiziki muayene yapıldı. Çalışmaya

alınan hastalardan, tanı anında; Tam kan sayımı (CBC), ESR (eritrosit sedimantasyon

hızı), periferik yayma (hematolog tarafından), Direkt Coombs, PTZ (Protrombin

zamanı), INR (Uluslararası Normalleştirme Oranı), aPTT (Aktive parsiyel

tromboplastin zamanı), fibrinojen, ferritin, CRP (C-Reaktif Protein), BUN (Kan Üre

Azotu), Cr (Kreatinin), AST (Aspartat Amino Transferaz), ALT (Alanin Amino

Transferaz), Albümin, Total Protein, LDH (Laktik Dehidrogenaz), direk ve indirek

bilirubin, total ve iyonize kalsiyum düzeyleri çalışıldı. Her Plazmaferez (TPD)

işleminden önce ve sonra; tam kan sayımı, PTZ, INR, aPTT, Fibrinojen, BUN, Kreatin,

Albümin, Total Protein, LDH, total ve iyonize kalsiyum parametrelerine bakıldı.

Page 41: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

32

Bunlara ek olarak, Plazmaferez uygulamalarının plazma Immunglobulin

değerleri üzerine etkisini belirlemek üzere, ilk işlem öncesi ve tüm seanslar

tamamlandıktan sonra IgG, IgM ve IgA düzeyleri çalışıldı.

İşlemlerden önce, hastalara veya şuuru kapalı ise birinci derece yakınlarına,

işlemle ilgili bilgi verildi ve yazılı onam formu (Terapötik Plazma Değişimi Bilgi/Onam

Formu) alındı.

TTP tanısı ile izlenen hastalara Terapötik Plazma Değişimi (TPD) yapıldı.

Hastalardan hematoloji kliniğinde yatanlar terapötik aferez ünitesinde veya klinikte,

yoğun bakımda yatanlar ise yatak başında işlemlere alındı. İşlem sırasında oluşabilecek

komplikasyonlar açısından tüm hastalar işlemi gerçekleştiren (Terapötik aferez ünitesi

hemşire/teknisyen) ve klinik doktoru tarafından yakın takibe alındı. Yine tüm hastalar

moniterize edilerek ateş, tansiyon, nabız ve solunun sayısının takibi yapıldı. Hastalarda

oluşan tüm belirti ve bulgular (parastezi, hipotansiyon, hipertansiyon, bulantı, üşüme-

titreme, ateş, karın ağrısı, ürtiker, baş ağrısı, çarpıntı, anksiyete, flushing, dispne,

anaflaksi) kaydedildi. Vasküler giriş problemleri ve teknik problemler TPD formlarına

kaydedildi.

Hastalara yapılacak toplam plazmaferez işlem sayısı ve seans aralığı, hastaların

klinik ve labarotuvar yanıtına göre belirlendi. Bu amaçla, trombosit sayısı ve LDH

düzeyi ile ateş ve şuur durumu gibi klinik bulgular günlük olarak takip edildi. İşlemlere;

trombosit sayısı 150.000/mm3’ün üzerine çıkana ve LDH düzeyi 500 U/L’nin altına

düşene kadar, günlük olarak devam edilmesi planlandı. hastaların trombosit sayısının

150.000/mm3’ün üzerine çıktıktan sonra 2 gün daha plazmaferez (TPD) yapılması

planlandı. Tüm işlemlerde replasman sıvısı olarak taze donmuş plazma kullanıldı ve her

işlemde hastanın en az bir toplam plazma hacmi (1-1,5) kadar plazma değiştirildi. İşlem

öncesi, sırasında ve sonrasında işlemlere bağlı gelişebilecek komplikasyonlar kayıt

edildi (volüm yüklenmesi, hipokalsemi belirti ve bulguları, ateş, hipotansiyon,

hipertansiyon, cilt ve alerjik reaksiyonlar, hematom, kanama, kateter enfeksiyonu gibi).

Replasman sıvısı içerisindeki sitrata bağlı hipokalsemi gelişimini önlemek amacıyla tüm

hastalara, kalsiyum düzeylerine ve kullanılacak plazma miktarına göre % 10’luk

kalsiyum glukonat verildi.

Page 42: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

33

Bu çalışmada, TTP’li hastalarda Plazmaferez uygulamasının, klinik ve

biyokimyasal parametreler üzerine etkisi incelendi. Toplam Plazmaferez sayısı ve işlem

sayısı ile alınan klinik yanıt korelasyonu değerlendirildi. Hastaların almış olduğu steroid

ve plazma infüzyonunun serum LDH ve trombosit düzeyine etkisi ile yanıt acısından

farklar değerlendirildi. Erken yanıt, tam yanıt, kısmi yanıt ile yanıt vermeyen vakalar ve

exituslar kaydedildi. Hastaların erken yanıt açısından günlük LDH ve trombosit sayısı

takibi yapıldı. Erken yanıt olarak trombosit sayısının 150.000/mm3’ün üstüne çıkması

kabul edildi. Kısmi yanıt ise; trombosit sayısının 50000/mm3 geçmesi veya başlangıç

değerinin iki katı olması kabul edildi (De la Rubia et al.,1999). Tam yanıt; en az 4 hafta

buyunca tedavisiz olarak tablonun devam etmesi olarak kabul edildi. Şuur durumları

kaydedildi. Böbrek yetmezliği olan hastaların ihtiyaç duyulduğunda hemodiyaliz veya

periton diyalizi uygulandı. Hastaların takibinde altta yatan hastalıklar kaydedildi ve

sekonder TTP nedenleri olarak değerlendirildi. Sebebi bulunamayan hastalar ise primer

akut başlangıçlı idiyopatik TTP olarak belirlendi.

3.2. Çalışma Dışı Bırakma Kriterleri

Hastaların anamnez ve fizik muayenelerinde Trombotik Trombositopenik

Purpura dışında bilinen HÜS ve kronik böbrek yetmezliği, başlangıçta malignitesi

bulunan olgular, romatolojik hastalık tanısı alanlar, iki hafta öncesine kadar travma

öyküsü olanlar, Bakteriyel endokardit, Evans sendromu, Sistemik lupus eritematazus

(SLE) , Antifosfolipid sendromu, Gebelik komplikasyonları (preeklemsi/eklemsi/hellp),

Sepsis ve Yaygın damar içi pıhtılaşma sendromu tanısı veya şüphesi olan hastalar

çalışma dışı bırakılmıştır. Ancak, hastaların takibinde malignite veya romatolojik

hastalıklar (SLE, vb ) ile bu komplikasyon dışı gebeler vaka olarak alındı.

3.3. Biyokimyasal Ölçümler

Tüm hastalardan biyokimyasal tetkikler için venöz kan örnekleri alındı. Alınan

kan örneklerinde biyokimyasal parametrelere bakıldı. Tüm kan örnekleri işlem öncesi

ve işlem bitiminden 2 saat sonra alındı. Aynı anda çalışılamayan tetkikler +4 derecede

Page 43: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

34

muhafaza edilerek diğer gün çalışıldı. Çalışmaya dahil edilen tüm olgularda Total

protein, albümin, tam kan sayımı (lökosit, hemoglobin, hematokrit, trombosit),

Sedimantasyon (ESR), Fibrinojen, Direk Coombs, PTZ (Protrombin zamanı), INR

(Uluslar arası Normalleştirilme Oranı), aPTT (Aktive parsiyel tromboplastin zamanı) ,

Ferritin, CRP (C-Reaktif Protein), BUN (Kan Üre Azotu), Cr (Kreatinin), AST

(Aspartat Amino Transferaz), ALT (Alanin Amino Transferaz), Albümin, Total Protein,

LDH (Laktik Dehidrogenaz), Direk ve İndirek bilirubin, total ve iyonize kalsiyum,

serum IgG, IgM, ve IgA düzeyleri çalışıldı. Periferik yaymalar hematoloji bölümü

tarafından değerlendirildi.

(1). C-reaktif protein düzeyi (CRP)

Serumda Dade Behring BN II seroloji cihazında nefelometrik yöntemle çalışıldı.

(2). Fibrinojen düzeyi;

Clauss yöntemi ile çalışan, Dade Behring koagülometrisinde tespit edildi.

(3). AST, ALT

Serumda modüler cihazda enzimatik kolorimetrik yöntem ile tespit edildi.

(4). ESR

EDTA’lı tam kan, otoanalizör (fotometrik kapiller akış kinetik analiz) ile tespit edildi.

(5). ANA (antinükleer antikor)

İmmünüloji bölümü tarafından immün florosein yöntemi ile tespit edildi.

(6). Anti DNA

İmmünüloji bölümü tarafından immünflorosein yöntemi ile tespit edildi

(7). LDH

PtoL Phosphate yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır.

(8). Kalsiyum

Cresolphthalein Complexane yöntemi ve Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır.

Page 44: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

35

(9). İyonize kalsiyum

ISE (ion selective electrode) ve Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır

(10). Total protein

Biünet yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır.

(11). Albumin

BCG yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır.

(12). Sodyum

İndirect ISE yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır.

(13). Potasyum

İndirect ISE yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır.

(14). Total Biluribin

Kolorimetric assay yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır

(15). Direkt Biluribin

Kolorimetric assay yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır

(16). Ürik Asit

Ent Point Üricase yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır

(17). Ferritin

Electroceleminesense (sandvic prensibi) yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile

çalışılmıştır

(18). BUN

Kinetic Ürease yöntemi ve Roche Modüler DPP cihazı ile çalışılmıştır

(19). Tam kan sayımı (CBC)

Coulter method yöntemi ve Bechman Coulter cihazı ile çalışılmıştır.

Page 45: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

36

(20). PTZ

Microagulation yöntemi ve AMAX 200 cihazı ile çalışılmıştır

(21). aPTT

Analyzer method yöntemi ve AMAX 200 cihazı ile çalışılmıştır

(22). İNR

Calculation (Hasta PTZ/normal ortalama PTZ) hesaplandı.

(23). D.Coombs

ÇÜTF. Balcalı Hastanesi Kan Merkezi tarafından Jel santrifikasyon yöntemi ile jel test

kulanılarak çalışıldı.

3.4. Plazmaferez (TPD) işlemi

Tüm hastalara ÇÜTF. Balcalı Hastanesi Terapötik aferez ünitesi tarafından

Fresenius-AS-TEC 204 (Fresenius Hemocare, Redmon, WA, USA) ve Cobe Spectra

(Gambro BCT, MA, USA) cihazları ile ve tüm işlemlerde replasman sıvısı taze donmuş

plazma kullanılarak işlem yapıldı.

3.5. İstatistiksel Analiz

Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 16,0 paket programı kullanıldı. Kesikli

değişkenler (cinsiyet, steroid, plazma ve kan ürünleri kullanımı gibi) sayı ve yüzde

olarak, sürekli değişkenlerse (yaş, tam kan sayımı ve biyokimya değerleri gibi) ortalama

ve standart sapma olarak özetlendi. Kesikli değişkenlerin karşılaştırılmasında Ki Kare

test istatistiği kullanıldı. Gruplar arasında sürekli değişkenlerin (yaş, tam kan sayımı ve

biyokimya değerleri gibi) karşılaştırılmasında Bonferroni düzeltmesiyle verildi. İkili

karşılaştırmalar, Ortamala ve aralıklar Mann-Whitney U testi kullanılarak verildi. Tüm

testlerde istatistiksel önem düzeyi p<0,05 anlamlı olarak kabul edildi.

Page 46: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

37

4. BULGULAR

Tablo 6: TTP’ li hastalarının demografik özellikleri 1

Değişkenler

Sayı (n)

Yüzde (%)

Cins E/K

11/16 40,7/59,3

Yaş Ortalaması 43,4 18-73*

Yatış Süresi 18.3 5-60*

Anemi

27 100

Trombositopeni 27 100

Ateş 15 55,6

Nörolojik tutulum 15 55,6

Üremi 19 70,4 Fragmantasyon (PY bulguları) 27 100

Döküntü (peteşi, purpura, ekimoz)

20 74,1

Steroid kullanımı 17 63

Plazma replasmanı 10 37

Eritrosit replasmanı 19 70,4

Trombosit replasmanı 7 25,9 İmmünsupresif kullanımı 2 7,4

Tam remisyon 13 48,1

Kısmi remisyon

2 7,4

Nüks 4 14,8

Refrakter 4 14,8

Exitus 4 14,8

Komorbid durum DM HT

5 3 2

18,5 10,7 7,4

• Min/max

• DM: Diyabetes Mellitus. HT: Hipertansiyon

Page 47: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

38

Araştırma popülasyonunun demografik profil detayları; Toplam 27 hasta

çalışmaya alındı, 4 kişi nüks nedeniyle değerlendirildi. Hastaların E/K oranı 11/16 (%

40,7/59,3) ve yaş ortalaması 43,4 (18–73) olarak bulundu.

Tablo 7: TTP’li hastalarının demografik özellikleri 2

Parametreler Sayı (n) Yüzde (%) Nüks etyoloji

İdiyopatik Sekonder

4 3 1

14,8 66,9 33,1

idiyopatik Etyoloji

18

66,7

sekonder 9

33,3

Nükslerin steroid kullanımı

Var

Yok

3

75 1

25

Var Hemodiyaliz/PD

Yok

3/1 14,8

23 85,2 Tanı kriter sayısı

2 3 4 5

27 2 5

15 5

100 7,4

18,5 55,6 18,5

İşleme bağlı komplikasyon 3/174 1,7

Erken nüks 3 75 Geç nüks 1 25

Trombosit replasmanı 7 25,9 Sekonder nedenler

Malignite Gebelik

Enfeksiyon Romatolojik hastalık

2 3 1

2+1

7,4

10,7 3,7

10,7

Nüks tanı kriter sayısı 2 3 4 5

2 0 2 0

50 0 50 0

Page 48: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

39

Tüm hastaların anemi ve trombositopenisi tespit edildi ve periferik yaymalarında

fragmantasyon bulguları görüldü. Ateş ve nörolojik belirtisi olan hasta sayısı 15 (%

55,6) idi. Üremisi olan hasta sayısı 19 (% 70,4), Döküntüsü olan hasta 20 (% 74,1),

Steroid kullanılan hasta 17 (% 60,3), immünsüpresif kullanılan hasta 2 (% 7,4) tespit

edildi. Nüks hastaların değerlendirilmesi sonucu; 4 hastadan 3’ü(% 75) idiyopatik,1 (%

25) kişi enfeksiyona sekonder TTP olduğu, 3’nün (% 75) steroid kullanımı olduğu 1’nin

(% 25) steroid kullanmadığı tesit edildi.

Hastaların tanı kriterlerini karşılama yüzdesi ve sayı dağılımı. 2 hastanın 2 (%

7,4) tanı kriteri, 5 hastanın 3 (% 18,5) tanı kriteri, 15 hastanın 4 (% 55,6) tanı kriteri, 5

hastanın 5 (% 18,5) tanı kriterinin karşıladığı tespit edildi.

Steroid kullanımının nükslere etkisinin anlamlı olmadığı tespit edildi (p>0,05).

Nüks hastaların tanı kriterlerinden 2’sinin (% 50) 2, 2’sinin (% 50) 4 kriteri olduğu, 3

(% 75) hastanın erken (4 haftadan önce) , bir ( % 25) hastanın geç nüks (2 yıl) olduğu

tespit edildi. Üremisi olan 19 hastadan sadece 4 (% 21) vakada renal replasman

(HD/PD-3/1) tedavisi ihtiyacı olduğu ve yalnızca bir (% 5,2) hastanın son dönem

böbrek yetmezliğine ilerlediği tespit edildi. 20 (% 74 ) hastada cilt kanama bulgusu

olan peteşi, pupura ekimoz tespit edildi. Hiç bir hastada epistaksis, gis, güs ve serebral

kanama bulgusuna rastlanmadı.

5 (% 18,5) hastada komorbid durum tespit edildi. 3 (% 10,7) hastanın DM ve 2

(7,4) hastanın HT’nu vardı.

Page 49: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

40

Tablo 8: Biyokimyasal parametrelerin değişimi 1

Değişkenler

Tanıda

Mean±Std

(Min-Max

1.TPD

Mean±Std

Min-Max

TPD son

Mean±Std

Min-Max

Remisyon

Mean±Std

Min-Max

p

WBC (x109/L) 9,77±4,1

2,2-18,5

10,88± 4,57

3,1-22,3

9,97,± 34,04

3,5-15

9,44±3,84

3,1-15,9 0,37

Htc (%) 22,85±6,1

6,6-36

24,5±4,01

17-35

24,97±4,7

17,40-35

29,4±7,69

16,0-47

<0,001

Hgb (g/dl) 7,9±1,9

3,5-12

8,24±1,3

5,80-11

8,50±1,50

6,78-12,00

10,02±2,75

5,30-16,50 <0,001

Plt (x109/L) 25,5±2,31

3-96

39,59±34,846

7-156

95,337±67,6

7-289

179,5±119,5

7,0-405,0 <0,001

LDH (U/L) 2456±1983

577-8276

1407±1412,5

371-7527

1128±1590,3

163-7700

1056± 1720

115-7300 0,003

PTZ (sn) 13,9±2,08

10-18

13,87±1,7

10,5-17

13,5±1,6

10,6-17

13,3±2,5

11-23 0,478

INR 1,23±0,32

0,97-2,40

1,18±0,17

0,89-1,56

1,12±0,15

0,84-1,42

1,09±0,223

0,70-1,73 0,038

aPTT (sn) 34,7±11

15-69

33,9±12,1

15, 76

31±13,5

15,40-88

27,5±8,1

15-46 <0,001

Fibrinojen (mg/dL) 323±116

164-573

288,2±95,4

181-539

268,3±69,45

145-442

284,3± 80,9

146-430,0 0,049

Kalsiyum (mg/dL) 8,35±0,91

7-10

8,54±0,94

6,28-10,1

8,76±0,81

7,4-10,3

8,76±0,81

7,4-10,3 0,127

İ.kalsiyum(mmol/L) 1,16±0,24

0,77-2,10

1,08±0,16

0,78-1,6

1,15±0,19

0,85-1,90

1,15±0,19

0,85-1,90 0,270

T.protein (g/dL) 6,5±1,01

4,80-8,4

6,52±0,93

4,80-8,9

6,38±0,72

5,10-7,7

6,73±0,75

4,30-7,8 0,006

Albumin (g/dL) 3,69±0,69

1,8-4,7

3,64±0,62

2,4-5,0

3,80±0,55

2,20-4,8

3,88±0,55

2,0-4,8

0,098

Bun (mg/dL) 40,2±33,06

11-147

39,4±29,2

9,0-132

31,7±23,1

9,0-87

30,0±26,1

9,0-105 0,035

Kreatin (mg/dL) 2,07±1,89

0,6-8,4

1,91±1,86

0,60-7,9

1,45±1,39

0,50-7,2

1,11±0,80

0,20-3,70 0,002

Page 50: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

41

Tablo 9: Plazmaferez (TPD) Bilgileri

Plazmaferez (TPD) Bilgileri Ortalamalar Min-Max

Eritrosit Süspansiyonu (Ü) 3.4 2-11Ü

Ortalama TDP kullanımı (Ü) 85.4 20-291Ü

Toplam işlem sayısı

174 2-19

Ortalama işlem Sayısı 6.4 2-19

İşlem başına kullanılan TDP (Ü) 13.3 8-20Ü

Toplam kullanılan TDP (Ü) 2306 -

Takip Süresi (ay) 24,5 6-40

Trombosit replasmanı (Ü) 0,6 1-4Ü

Ortalama işlem (remisyon) 6,3 2-19

Hastalara yapılan çeşitli kan bileşikleri ise TPD öncesinde TDP 10 (% 37)

hastaya uygulanmış. 19 (% 70,4) hastaya eritrosit süspansiyonu, 7 (% 25,9) hastaya

trombosit süspansiyonu verildiği tespit edildi. 27 hastaya toplam 174 işlem yapıldığı,

hasta başına düşen işlem sayısının 6,4 (2-19) olduğu, 1 işlem için ortalama 13,3 ünite

TDP kullanıldığı, hasta başına ortalama 85.4 (20-291) ünite TDP sarf edildiği tespit

edildi. 174 işlemden sadece 3’ünde(% 1,7) komplikasyon tespit edildi. Bunların ise; 1

tanesi işlem sırasında konvülziyon, parestezi ve takipte katater enfeksiyonu olduğu

olduğu tespit edildi.

27 hastanın değerlendirilmesi sonucu 13 hastanın tedaviye tam yanıt verdiği, 2

hastanın kısmi yanıt verdiği, 4 hastanın nüks, 4 hastanın yanıtsız olduğu ve 4 hastanın

exitus olduğu tespit edildi. Tam ve kısmı yanıt veren hastasının 15 (% 65,5) olduğu

tespit edildi.

Page 51: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

42

Tablo 10: Tedavi yanıt tablosu

0

2

4

6

8

10

12

14

TY KY Nüks Yanıtsız EX

Hasta Sayısı

TY: Tam Yanıt, KY; Kısmi Yanıt

Tablo11: TTP’de immünolojik markırlar Parametre pozitif (n) negatif (n) yüzde (%) ANA 2 25 7,4 anti DNA 2 25 7,4 D. Coombs ++ 2 25 7,4 + 2 25 7,4

23 hastanın D.Coombs testi negatif tespit edildi. 2 hastanın D.Coombs testi 2++

(% 7,4), 2 hastasında D.Coombs testi zayıf 1+ (% 7,4) tespit edildi. 2 hastanın ANA ve

anti DNA testi pozitif (% 7,4) tespit edildi. Bu iki hastaya takiplerinde SLE tanısı

kondu.

.

Page 52: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

43

Tablo 12: Biyokimyasal parametrelerin değişimi 2

Değişkenler

(bazal ve en son)

Tanıda

Mean±Std

Min-Max

Taburcu

Mean±Std

Min-Max

p

ESR (mm/h) 16±12

2-61

12,03±8,83

2,0-34 0,093

CRP (mg/L) 19±18

2,9-85

9,13±11,7

2,0-60 0,002

IgA (g/L) 176,5±63,2

109-367

166,2±80,1

108-436 0,402

IgM (g/L) 152±105

38-476,

104,2±37,87

46-212 0,264

IgG (g/L) 1129±208

757-1540

1058±247

659-1259 0,093

AST (U/L) 120±188

14-663

86,8±184

11-926 0,073

ALT (U/L) 74,6±152,6

6-775

52,3±113,6

4,00-539 0,050

T.bilirubin(mg/dL) 2,4±3,2

0,4-17

2,28±4,17

0,15-20 0,149

D.bilirubin (mg/dL) 0,99±2,2

0,03-11

1,02±2,88

0,13-14 0,213

Sodyum (mmol/L) 135,9±3,41

131-144

137,7±4,18

127-145 0,153

Potasyum (mmol/L) 4,04±0,64

3,10-6

3,9±0,71

2,07-5,5 0,839

Ürik asit (mg/dL) 6,18±3,01

2,90-17

5,23±1,48

3,10-9,3 0,273

Ferritin (ng/mL) 2349±7177

107-38080

561±571

60,0-2100 <0,005

Page 53: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

44

Tanı anında ve remisyonda (Taburcu veya exitus ise en son değer alındı) bakılan

biyokimyasal parametrelerin TPD’ mi ve diğer faktörlere göre değişimi incelendi. Genel

etki incelendiğinde; CRP ve Ferritin değerindeki düşmenin anlamlı olduğu p<0,05,

ALT düzeyinde ise istatiksel olarak p=0,050 olduğu tespit edildi. ESR, serum

immünoglobulinleri, AST, ürik asit, bilirübinler, sodyum ve potasyum değerlerindeki

değişikliklerin anlamlı olmadığı tespit edildi (p>0,05).

Yine aynı biyokimya değerlerine steroid etkisi araştırıldı. Serum İgG düzeyi

steroid alan hastalarda, almayan hastalara göre anlamlı düşme tespit edildi (p=0,031).

İgM ve igA düzeylerindeki fark istatistiksel olarak farklı bulunmadı (p>0,05). AST,

ürik asit, bilirübinler, sodyum ve potasyum değerlerindeki değişikliklerin anlamlı

olmadığı tespit edildi (p>0,05). CRP ve Ferritin değerinlerindeki düşmenin her iki grup

da anlamlı olduğu (p<0,05) ve steroid alan hastalar da daha anlamlı olduğu tespit edildi

(p=0,001). ESR’de ise steroid alan hastalarda düşme daha anlamlı bulundu (p=0,046,

p=0,646).

Plazma replasmanının biyokimyasal parametreler üzerine etkisi incelendiğinde

sadece CRP düzeyindeki düşmenin istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi

(p=0,028). Bakılan diğer parametrelere (AST, ALT vs) etkisi bulunmadı (p>0,05).

Eritrosit replasmanının kan biyokimyasal parametreler üzerine etkisi değerlendirildi;

Ürik asit, Sodyum, Potasyum, Bilirubinler, ESR, Ferritin, AST, ALT, CRP, İgA üzerine

etkisi gösterilemedi (p>0,05). Serum igM ve İgG düzeylerinde düşme anlamlı bulundu

(p=0,003, p=0,008).

Page 54: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

45

Tablo 13:Yanıtlar ve yatış günleri

0

5

10

15

20

25

30

35

TY nüks ex Yanıtsız KY Total

19

8,2

13

31

1518,3

TY: Tam Yanıt, KY; Kısmi Yanıt EX: exitus

Yatış sürelerinin tedaviye alınan yanıtlara göre incelendiğinde yanıtsız grubun

en uzun yatış (31gün) günü olduğu tespit edildi. En kısa yatış günü olan grubun nüksler

olduğu tespit edildi. Ortama yatış günü 18,3 gün olarak tespit edildi.

Page 55: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

46

Tablo 14 : TTP hasta profili

0

5

10

15

20

25

30

Malignite Akut kolesistitGebelikİdiyopatikSLEStill hastalığıTotal2

13 2

1

27

18

27 hastanın değerlendirilmesi sonucu; 18 (% 66,7) hastada hiçbir neden

bulunamadığı için idiyopatik TTP, 9 (% 33,3) hastanın sekonder nedenlere bağlı TTP

olarak değerlendirildi. Sekonder nedenlerin ise 2 ( %7) vakanın SLE, 1 ( % 3,7) vakanın

Still hastalığı, 3 (% 10,7) gebe hasta, 2 ( %7) hastada malignite (kemik iliği

adenokarsinom metastazı), 1 ( %3,7) hastada enfeksiyona sekonder TTP tespit edildi.

Tablo 14’de gösterilmiştir.

Nüks hastaların değerlendirilmesi sonucu, 4 hastadan 3’ü (% 75) idiyopatik, 1

(% 25) kişinin enfeksiyona sekonder TTP olduğu, 3’ünün (% 75) steroid kullanımı

olduğu, 1’nin (% 25) steroid kullanmadığı tesit edildi. Steroid kullanımının nüksleri

önleme üzerine etkisinin anlamlı olmadığı tespit edildi (p>0,05). Nüks hastaların tanı

kriterlerinden 2’sinin (% 50) 2, 2’sinin (% 50) 4 kriteri olduğu, 3 (% 75) hastanın

erken, bir ( % 25) hastanın geç nüks (2 yıl) olduğu tespit edildi. 2 SLE hastasından biri

TPD’ ne yanıtsız olduğu ve takibi sırasında kaybedildiği ve diğerinin yine TPD’ ne

yanıtsız olduğu saptandı.

Page 56: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

47

1:Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3:En son işlem sonu, 4:Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 8: LDH’ın tedavi sonrası değişimi (U/L)

LDH tanı anında tüm hastaların ortalama 2456 U/L ve birinci işlem sonrasında

seviyenin hemen düştüğü 1407 U/L ve en son işleme kadar düşmenin devam ettiği

remisyonda ortalama 1056 U/L olduğu, her bir ortalama ve remisyondaki değerler

arasında farklar anlamlı bulundu (p=0,003).

1:Bazal,2: 1.işlem sonrası, 3:En son işlem sonu ,4:Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 9: Hematokrit değişim eğrisi (%)

Tedavi ile hematokrit arasındaki ilişki incelenmesi sonucu; tüm hastaların bazal

değerleri ortalaması (% 22,85±6,1) olduğu ve 1.TPD sonrasında yükseldiği (%

24,5±4,01), yükselmenin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı, remisyona (% 29,4±7,69)

kadar yükselmenin devam ettiğini tespit edildi. Ortalama bazal değerle en son değer

(1-4) arasındaki fark anlamlı bulundu (p<0,001).

Page 57: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

48

1:Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3:En son işlem sonu , 4:Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 10: Hemoglobin düzeyi değişimi (gr/dl)

Hemoglobin değerlerinin hematokrit değerleri ile korele olduğu görüldü.

Tüm hastaların bazal ve en son değer ortalamaları (1-4) arasındaki farklar istatistiksel

olarak anlamlı bulundu (p<0,001).

1:Bazal, 2:1.işlem sonrası, 3:En son işlem sonu, 4:Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 11: Lökosit sayısının tedavi ile değişimi ( x109/L)

Tanı anında tüm hastaların lökosit sayısı ortalaması ( 9,77±4,1 x109/L) olduğu

ve 1. işlem sonrasında yükselip (10,88±4,57x109/L), remisyonda tekrar normal

(9,44±3,84x109/L) değerlere döndüğü görülmüştür. Tedavi ile değişimi istatistiksel

olarak anlamlı değildi (p=0,37).

Page 58: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

49

1: Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3: En son işlem sonu , 4: Remisyonda veya exitus ise en son değeri Şekil 12: Trombosit sayısının tedavi ile değişimi (PLT x109/L)

Tedavi ile trombosit sayısı arasındaki ilişki incelendiğinde bazal trombosit sayısı

ortalaması (25,5 x109/L) olduğunu ve 1.işlem sonrasında yükselme olduğu gözlendi.

Ancak, aralarında fark anlamlı bulunmadı (p<0,05). En son değer ve remisyonda

değerlerde yükselme olduğu (95,3 x109/L) ve (179,5 x109/L) gözlendi, aralarındaki fark

anlamlı bulundu (p<0,001).

1:Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3:En son işlem sonu , 4:Remisyonda veya extus ise en son değeri

Şekil 13: BUN’nin tedavi ile değişimi (mg/dL)

Tedavi ile BUN arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi sonucu; bazal değerin

ortalama 40,2 mg/dL olduğu, 1. işlem sonunda değişme olmadığı (39,4mg/dL) ve en son

işlemde (31 mg/dL) düşme olduğu tespit edildi. Bazal ve en son değerle (1-3),

remisyondaki ortalama 30 mg/dL olduğu, (1-4) değerler arasındaki farkın anlamlı

olduğu tespit edildi (p=0,035).

Page 59: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

50

1: Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3: En son işlem sonu , 4:Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 14: Kreatinin tedavi ile değişimi (mg/dL)

Kreatinin tedavi ile değişiminin incelenmesi sonucu; ortalama bazal değerin 2,07

mg/dL olduğu, 1. işlem sonrasında 1,91mg/dL olduğunu, en son işlem sonrası değerin

1,45 mg/dL, remisyonda 1,11 mg/dL olduğu tespit edildi. 1.ve 2. ölçüm arasındaki fark

anlamlı bulunmadı (p>0,05). Ancak, 1-3 ve 1-4 ölçümler arası fark istatistiksel olarak

anlamlı bulundu (p=0,002).

1: Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3: En son işlem sonu , 4: Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 15: Fibrinojenin tedavi ile değişimi (mg/dL)

Tedavi ile fibrinojen arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi sonucu; bazal

ortalamanın 323mg/dL olduğu, 2. ölçümde 288,2mg/dL, 3.ölçümde 268,3mg/dL olduğu

bazal değere göre düşme olduğu, en son işlem sonrasında tekrar yükselme 284 mg/dL

tespit edildi. Ancak, 1. ölçüm ile 4 ölçüm arasındaki fark anlamlı bulundu (p=0,049).

Page 60: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

51

1: Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3: En son işlem sonu , 4: Remisyonda veya exitus ise en son değer (sn)

Şekil 16: aPTT ‘nin tedavi ile değişimi (sn)

Tedavi ile aPTT arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi sonucu; 1. ölçümde

ortalama 34,7sn, 2.ölçüm 33,9sn, 3.ölçüm 31sn, 4. ölçümde 27,5sn olarak tespit edildi.

Kendi aralarındaki fark anlamlı bulunmadı (p>0,05), ancak, l. ile 4.ölçüm arasındaki

fark anlamlı bulundu (p<0,001).

1: Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3: En son işlem sonu , 4: Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 17: PTZ’ nin tedavi ile değişimi (sn)

Tedavi ile PTZ arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi sonucu; 1.ölçüm ve diğer

ölçümler arasında fark tespit edilmedir(13,9sn-13,3sn). İstatistiksel olarak fark anlamlı

değildi (p=0,478). Tedavi ile İNR arasındaki ilişki incelendi; ortalama değerleri

sırasıyla (1,23/1,18/1,12/1,09) tespit edildi. Değerlerin düşmesindeki fark istatistiksel

Page 61: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

52

olarak anlamlı bulundu (p=0,038). Tedavi ile kalsiyum ve iyonize kalsiyum

değerlerinin hafif yükseldiği ancak, bunun istatistiki olarak anlamlı bir yükselme

olmadığı tespit edildi (sırasıyla p=0,127, p=0,270).

1: Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3: En son işlem sonu , 4: Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 18: T.proteinin tedavi ile değişimi (gr/dL)

Tedavi ile total protein arasındaki ilişki; 1. ölçüm ortalaması 6,50 gr/dL, 2.ölçüm

6,52 gr/dL, 3. ölçümde 6,38 gr/dL ve 4.ölçümde 6,73 gr/dL tespit edildi. Aradaki fark

anlamlı olarak değerlendirildi (p=0,006).

1: Bazal, 2: 1.işlem sonrası, 3: En son işlem sonu 4: Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 19: Albuminin tedavi ile değişimi (gr/dL)

Page 62: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

53

Tedavi ile Albumin arasındaki ilişki; 1. ölçüm ortalaması 3,69 gr/dL, 2. ölçüm

3,64 gr/dL, 3.ölçüm 3,80 gr/dL ve 4. ölçüm 3,88 gr/dL tespit edildi. Aralarındaki farklar

anlamlı bulunmadı (p=0,098).

LHD0: Bazal, LHD1: 1.işlem sonrası, LHD2: En son işlem sonu RLHD: Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 20: Kortikosteroid kullanımı ve LDH

Steroid alan hastalarla ile almayan hastaların LDH düzeylerinin karşılaştırılması

sonucu; Steroid alan ve almayan hastalarda düşme olduğu, remisyon ortalamalarının

birbirine yakın olduğu tespit edildi. Steroid alan ve almayan hastaların LDH

değerlerindeki düşme benzer olduğu ve farkın anlamlı olmadığı tespit edildi (p=0,11).

Yine steroidin lökosit üzerine etkisi alan hastalarla almayan hastalar arasında fark

anlamlı bulunmadı, p değerleri sırasıyla 0,181 ve 0,607 tespit edildi. Hematokrit üzerine

steroid etkisi incelendiğinde; Alan hastalardaki yükselmenin almayan hastalara göre

farkı istatistiksel olarak anlamlı bulundu (alan hastalarda p=0,002, almayan hastalarda

p=0,131). BUN üzerine steroid alan ve almayan grupda her ikisinde de düşme mevcut

ve istatistiksel olarak anlamlı ( sırasıyla p=0,001, p=0,005) bulundu. Kreatinin steroid

alan ve almayan hastalarda benzer şekilde düştüğü ve istatiksel olarak p değerleri

anlamlı idi (sırasıyla p=0,001 p=0,001).

Page 63: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

54

plt: Bazal, PLT1: 1.işlem sonrası, PLT2: En son işlem, RPLT: Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 21: Kortikosteroid kullanımı ve Trombosit sayısı

Steroid alan ve almayanların trombosit değerlerinde yükselme anlamlı idi.

Steroid alan ve almayanların remisyon ortalama değerleri benzer bulundu (p<0,05 ve

p=0,002). Fibrinojen üzerine steroid etkisi bulunmadı. Her iki grubun p değerleri

(p=0,130 ve p=0,264) bulundu. aPTT üzerine steroid etkisi anlamlı bulundu ( p=0,01 ve

p=0,362). PTZ; steroid alan ve almayan iki grupta p değeri anlamlı bulunmadı (p=0,059

ve p=0,478). İNR; her iki hasta grubu arasında anlamlı fark tespit edilmedi (p=0,060,

p=0,184). T.protein üzerine steroid etkisi, almayan gruptaki yükselme anlamlı bulundu

(p=0,462 ve p=0,003). Albumin üzerine steroid etkisi bulunmadı. Alan ve almayan

hastaların değerleri istatiksel anlamlı fark bulunmadı (p=0,604 ve p=0,136). Kalsiyum

ve iyonize kalsiyum üzerine steroid etkisi tespit edilmedi (sırasıyla p=0,512, p=0,196).

Page 64: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

55

PLT: Bazal, PLT1: 1.işlem sonrası, PLT2:En son işlem RPLT: Remisyonda veya exitus ise en son değeri

Şekil 22: Plazma Replasmanı ve Trombosit

Plazma replasmanının trombosit üzerine etkisi incelendiğinde her iki grupta

yükselme mevcut. Alan grupta en son işlem ve remisyonda yükselme daha fazla ancak

aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı tespit edilmedi (p=0,224). Plazma

replasmanının lökosit üzerine etkisi tespit edilmedi. Replasman alan grupla almayan

grup arasında fark yok (p=0,61). Plazma replasmanının hematokrit üzerene etkisinin

değerlendirilmesi sonucu replasman alan grupla almayan grup arasında hematokrit

yükselmesi acısında fark anlamlı bulunmadı (p=0,103) . Her iki grup da yükselme tespit

edildi. Yine hemoglobin her iki grup da yükselmekte, aralarında fark istatistiksel olarak

anlamlı bulunmadı (p=0,112).

Page 65: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

56

Şekil 23: Plazma Replasmanı ve LDH

Plazma replasmanı alan hastalar ve almayan hastalarda serum LDH düzeylerinde

düşme mevcut. Ortalamaları yakın bu iki grup açısından istatistiksel olarak anlamlı fark

yoktur (p=0,103). Kreatinin değerlerinin karşılaştırılması sonucu; aralarında anlamlı

fark tespit edilmedi (p=0,589). Plazma replasmanı yapılan hastaların BUN değerlerinin

karşılaştırılması sonucu her iki grup da benzer düşüşler tespit edildi, aralarında anlamlı

fark tespit edilmedi (p=0,390). PTZ üzerine etkileri karşılaştırılması sonucu anlamlı frak

bulunmadı (p=0,295). Ancak, İNR’ de düşme tespit edildi ve fark anlamlı olarak

bulundu (p=0,060). Fibrinojen üzerine plazma infüzyonunun etkisi değerlendirildi: Alan

grupla almayan grup arasında fark anlamlı bulundu (p=0,029).

Alan grupta fibrinojen ortalaması daha yüksek bulundu (296-278). Plazma

replasmanının total protein, albumin ve aPTT üzerine etkisi anlamlı bulunmadı.

(sırasıyla p=0,64, p=0,42, p =0,58)

Page 66: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

57

Şekil 24: Eritrosit Replasmanı ve Hematokrit (%)

Eritrosit replasmanı alan hasta sayısı 19, almayan hasta sayısı 8 idi. Ortalama

eritrosit replasman miktarı 3,4 ünite olarak tespit edildi.

Tablo 15: Sonuçlara göre steroid kullanımı

Sonuç Steroid Kullanımı Toplam var yok var

TY 7 6 13 % 53,8 46,2 100 nüks 3 1 4 % 75 25 100 exitus 3 1 4 % 75 25 100 yanıtsız 3 1 4 % 75 25 100 KY 1 1 2 % 50 50 100

Toplam 17 10 27 TY: Tam Yanıt, KY; Kısmi Yanıt

Sonuçlarla steroid kullanımının değerlendirilmesi sonucu; Tam yanıt alanlarda

hemen hemen eşit miktarda steroid kullanıldığı tespit edildi (7-6). Nüks ve ex hastalarda

daha fazla kullanıldığı (3-1) ve yanıtsız grup da eşit olduğu gözlendi(1-1).

Page 67: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

58

Tablo 16: Sonuçlara göre LDH ve PLT ortalamaları

TY: Tam yanıt, Ex: exitus, KY: kısmi yanıt

Sonuçlara göre LDH ve Trombosit değerlerinin toplu olarak incelenmesi sonucu;

Tam yanıt grubunun bazal LDH ortalamasının 2857 U/L olduğu ve 1. işlem sonrasında

% 50 fazla düşüş olduğu, remisyonda ise ortalama normal aralığına (430 U/L)

gerilediği, Trombosit ortalamasının 32530/mm3 olduğu ve. 1, işlem sonrasında ortalama

42130/mm3’e yükseldiği ve remisyonda normal aralığına 265076/mm3 yükseldiği

belirlendi.

Nüks hastaların ortalama LDH düzeyinin daha düşük olduğu (1660U/L) tedavi

sonrasında düşme olduğu ve remisyonda ise tam yanıt grubuna göre ortalamanın daha

düşük olduğu (326 U/L) ve trombosit ortalamasının 35750/mm3 olduğu ve tedavi ile

remisyonda ortalama 220500/mm3’ne çıktığı tespit edildi. Nüks hastalarında tedaviye

tam yanıt verdiği gözlendi.

Ex hasta grubunun LDH ortalamasının yüksek olduğu (2587 U/L) ve tedavi ile

düzeyin değişmediği ve trombosit sayısının bazal da düşük (10250/mm3) olduğu ve

tedavi ile 65550 /mm3 kadar yükseldiği ancak, normal değere gelmediği tespit edildi.

Yanıtsız grubun LDH ortalamasının 1664U/L olduğu ve tedavi ile değerin

değişmediği ve hatta yükselme (2487U/L) olduğu görüldü. Trombosit sayısı ise bazal da

19000/mm3 ve tedavi yükselme (63100/mm3) olduğu ancak, takibinde tekrar düştüğü

18125/mm3 tespit edildi. Kısmi yanıt tedavi LDH normale (361U/L) geldiği ancak,

trombosit sayısının normal (92500/mm3) aralığına gelmediği görüldü.

Page 68: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

59

Tablo17: Sonuçlara göre plazma replasmanı

Sonuç Plazma Replasmanı Toplam var yok var

TY (n) 6 7 13 % 46,2 53,8 100 Nüks (n) 2 2 4 % 50 50,0 100 Exitus (n) 0 4 4 % 0 100 100 Yanıtsız (n) 2 2 4 % 50 50,0 100 KY ( n) 0 2 2 % 0 100 100

Toplam (n) 10 17 27 TY: Tam Yanıt, KY; Kısmi Yanıt

Sonuçlarla plazma replasmanı arasındaki ilişki; tüm sonuçlarda almayanlar

alanlara göre fazla olduğu tespit edildi. Exitus ve kısmı yanıt alan grupta hiç bir

hastanın plazma replasmanı almadığı gözlendi. Toplam 10 kişiye plazma replasmanı

yapıldığı ve bunların 6’sının tam yanıt alan grupta olduğu tespit edildi.

Tablo 18: Toplam işlem sayısının tedaviye yanıta göre dağılımı

Sonuç Toplam işlem sayısı Toplam

2 3 4 5 6 7 8 9 12 13 15 19 2 TY n 2 2 2 2 1 1 0 1 0 1 0 1 13 % 15,4 15,4 15,4 15,4 7,7 7,7 0 7,7 0 7,7 0 7,7 100 Nüks n 0 0 0 0 0 2 1 1 0 0 0 0 4 % 0 0 0 0 0 50 25 25 0 0 0 0 100 Ex n 1 0 1 1 0 0 0 1 0 0 0 0 4 % 25 0 25 25 0 0 0 25 0 0 0 0 100 Yanıt

sız n 0 2 0 0 0 0 0 0 1 0 1 0 4

% ,0 50 0 0 0 0 0 0 25 0 25 0 100 KY n 0 1 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 2 Toplam n 3 5 3 3 1 4 1 3 1 1 1 1 27

% 11,1 18,5 11,1 11,1 3,7 14,8 3,7 11,1 3,7 3,7 3,7 3,7 100

TY:Tam Yanıt,KY;Kısmi Yanıt

Toplam işlem sayısının tedavi sonuçlarına göre dağılımının incelenmesi sonucu;

Ex olanların işlem sayılarının; 1 kişi 2, 1 kişi 4, 1 kişi 5, 1 kişi 9 işlem sonucunda

tedaviye yanıt vermeyerek exitus olduğu tespit edildi. Tam yanıt alınan hastalara

remisyona girmek için ortalama 6,3 işlem yapıldığı tespit edildi (min-max: 2-19).

Page 69: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

60

5.TARTIŞMA

Trombotik trombositopenik purpura klasik üç bulgusu olan mikroanjiopatik

anemi, trombositopeni ve akut böbrek yetersizliği olarak tarif edilmiştir. Bu üç bulguya

Amorosi tarafından nörolojik bulgular ve ateş eklenmiştir. Amorosi 1964 yılında TTP

saptanan 271 vakayı derlemiş ve mortalite oranını % 90 olarak bildirmiş. Ridolfi ve Bell

1964-1980 yılları arasında toplam 275 TTP vakası yayınlamışlar. Bu vakalara;

kortikosteroid, kan ya da plazma değişimi, plazma infüzyonu, antiplatelet ajanlar, ya da

splenektomi yapılmış, yaşam oranını % 46 bulmuşlar.

TTP tanısının ilk aşaması hastalığın düşünülmesidir. Hastalığın klasik pentadı

bulunduğunda tanı koymak çoğunlukla zor değildir. TTP’ de trombositden zengin

mikrotrombüsler arteriollerde ve kapillerde birikerek iskemik doku hasarı oluşturur71.

Patogenez tam olarak bilinmemektedir. İmmün kompleks, otoimmün mekanizmalar,

platelet aggregating faktör (PAF) görülmesi, prostaglandin l' in yapım azalması, yada

stabilizasyon bozukluğu ve von Willebrand faktör (vWF)'ün kalitatif ve kantitatif

anormalilikleri TTP' nin etiyolojik faktörleri olarak bildirilmiştir72,73,74,75,76,77,78.

Literatürde TTP' nin tanınmasında erken dönemde kullanılabilecek bir tarama testi

tanımlanmamıştır. Hastalığa tanı konulup etkin tedavi başlansa bile ciddi

komplikasyonlar ve eşlik eden hastalıklar nedeniyle mortalite oranları halen yüksektir.

1960'lara kadar mortalite oranları neredeyse % 100’iken, kortikosteroidler, splenektomi,

antiplatelet ajanlar, plazma infüzyonu ve plazma değişiminin tedavide kullanılmasıyla

mortalite oranlarında belirgin düzelme görülmüştür. Fakat yine de mortalite oranları

halen yüksektir79, 80. İlk ve akut atak da en etkin tedavi yöntemi olarak TPD’ mi tüm

dünyada yaygın bir şekilde yapılmaktadır. Tedavisi aslında hastalığın düşünülmesi ile

başlamaktadır. Zaman geçirilmeden TPD yapılabilen bir merkeze sevk edilmelidir.

Ülkemizde her merkezde işlem uygulanmaması nedeniyle referans merkezlerine geç

gelmeleri nedeniyle hastaların mortalite oranı literatüre göre yüksek ve yanıt oranı

düşük bulunmaktadır.

Page 70: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

61

Gürkan ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada 7 yıllık takip de % 44–46

mortalite oranı verilmiştir. Yapılan yorumda mortalite oranının yüksek olması vakaların

geç gelmesi ve standart bir tedavi yöntemi olan TPD’ ne geç başlanılması olarak

değerlendirilmiştir. Bizim çalışmamızda yaklaşık 5 yıllık takip sonucunda mortalite

oranı % 14,8 bulundu ve literatürle uyumlu idi81. Gürkan ve arkadaşlarının

çalışmalarında 29 hastadan sadece 3 kişi TPD’ ne başlanmadan taze donmuş plazma

infüzyonu yapılmış. Bizim 27 vakanın 10 tanesi işlem öncesinde plazma infüzyonuna

başlanması mortalite üzerine olumlu etkisi olabilir. İşlem olanakları olmayan

merkezlerin veya TTP’ nin ekarte edilemediği durumlarda plazma infüzyonu, TPD’ mi

başlanılıncaya kadar 10-15ml/kg verilebilir. Yine aynı çalışmada tüm hastaların steroid

alması (yarısı standart doz diğer yarısı yüksek doz) özellikle de yüksek doz tedavi alan

grubun remisyonda gecikme tespit edilmiş ve ilk atak da steroid tedavisi (yüksek doz )

verilmesinin sorgulanması için geniş serilerde kontrollü randomize çalışmalara ihtiyaç

duyulduğu belirtilmiş. Bizim çalışma grubumuzdaki hastaların 17’sinin steroid alması, 1

tanesi hariç hiç birinin yüksek doz almaması erken yanıt ve mortalite üzerine olumlu

etkisi olabilir. Çalışmamızda iki vaka immunsupresif almaktaydı; bir tanesi hepatit C

olması nedeniyle steroid verilemeyen hastaya (reaktivasyon) vinkristin, diğeri ise still

ilişkili TTP’ li bir hastaya metil prednizolon ve methotrexate verilmişti. Aynı çalışmada

4 SLE vakası bildirilmiş ve standart TPD’ ne refrakter bulunmuş. Hastaların tedavisine

steroid kombinasyonu eklenmiş. Literatürde vaka düzeyinde bildirilmiş SLE’ nin

komplikasyonu veya eşlik eden hastalık olarak TTP bildirilmiş. Bizim çalışmamızda

TTP kliniği olan iki SLE vakası tespit edildi. Klinik takiplerinde ANA, anti DNA, D.

Coombs pozitifliği saptanan hastalara SLE tanısı kondu. Standart tedavilerine steroid

eklendi. D.Coombs testi 2 ve daha fazla pozitiflik lupus ile ilişkilendirildi. Zayıf veya 1

pozitiflik ise TTP ile ilişkili bulunması daha önceki almış oldukları kan ve ürünlere

nedeniyle ya da normal popülasyondaki pozitiflik olarak değerlendirildi. Kaldı ki

Coombs pozitifliği her zaman immün hemolitik anemiye yol açmamaktadır. Çok

nadirde olsa TTP vakalarında coombs pozitifliği saptanabilir.

Plazmaferez yaygın olarak kullanılmadan önce mortalite oranı % 90’ ları

geçmekteydi. İlk ve seçkin tedavi olarak günlük plazmaferez uygulamasının başladığı

1991 yılından sonra mortalite oranı % 10-20’lere kadar gerilediği klinik çalışmalarda

gösterilmiştir.

Page 71: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

62

TTP’ de plazma infüzyonu ile plazmaferezin karşılaştırıldığı 4 büyük randomize

kontrollü çalışma kanada aferez grubu tarafından iletilmiş. Plazmaferez uygulamasının

plazma infüzyonuna göre daha üstün olduğu gösterilmiş. Remisyon oranı ve toplam

surveyin daha yüksek olduğu bildirilmiş (% 48-78, % 63-78). Optimal plazmaferez

rejimi hakkında üç büyük çalışma yapılmış sonucunda; işlem aralığı, değiştirilen plazma

volümü ve işlem sıklığı ile ilgi çeşitli öneriler kaydedilmiş. Bunlar plazma volümü

ortalama 1-1,5 kat değiştirilmesi, günlük işlem yapılması ve yanıt yoksa günde iki kez

olmak üzere işleme devam edilmesi önerilmektedir. İşlem sonlandırılma kriterleri olarak

da remisyondan sonraki iki gün daha devam edilmesi önerilmektedir. Remisyon ise

trombosit sayısının 150.000/mm3’nin üzerine çıkarılması, LDH normale gelmesi,

nörolojik bulguların düzelmesi ve hemoglobin seviyesinin yükselmesi olarak kabul

edilmektedir. Replasman sıvısı olarak çeşitli sıvılar kullanılmaktadır. En iyi ve yan

etkisi en az olan hangisidir?. Bu konuda yapılmış kontrolsüz ve randomize çalışmalarda

kriyopresipitat ile taze donmuş plazma karşılaştırılmış. Byrnes ve ark.(1990 yılında) 7

vakada kriyopresipitat kullanmış, % 100 yanıt kaydetmiş. Owens ve ark. (1995 yılında)

37 vakada kriyopresipitat ile taze donmuş plazmayı karşılaştırmış. Remisyon oranını %

72-42 olarak bulunmuş ve fark anlamlı olarak değerlendirilmiş. Yine Rock ve ark

1996-2003 yıllarında, Zeigler ve ark. 2002 yılında yaptıkları çalışmalarda her iki

replasman sıvısı arasında yanıt oranlarında anlamlı farklılıklar saptamamış. SDP veya

albüminin replasman sıvısı olarak kullanıldığı küçük çaplı çalışmalarda taze donmuş

plazmaya üstün bulunmamış.

Kuzey Amerika TTP grubunun bir çalışmasında replasman sıvısı olarak ilk

yarısında % 5 albumin diğer yarısında taze donmuş plazma ile devam edilmesinin tek

başına taze donmuş plazma kullanımına eşit, hatta üstün olabileceğini bildirmişler.

Bizim çalışmamızda tüm hastalara ve her işlemde taze donmuş plazma replasman sıvısı

olarak kullanılmıştır. Yapılan toplam 174 işlemde 2306 plazma kullanılmıştır. Plazma

replasmanına ve işlemlere bağlı komplikasyon oranı hakkında çeşitli yayınlarda tüm

işlemler boyunca yaklaşık olarak % 11 bildirilmiş. Bizim çalışmamızdaki toplam 3

hastada minör advers olay gözlenmiştir (% 1,7). Literatürde belirtilenden daha az

oranda gözlenmesi merkezimizin işlemleri ne kadar ehliyetli olarak yaptığının

göstergesi olabilir. Ciddi fatal reaksiyonlar 70.000 işlemde % 0.4 olarak bildirilmiş ve

bunların transfüzyon ilişkili akut akciğer hasarlanmasına, kateter ilişkili

Page 72: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

63

komplikasyonlara bağlı olduğu rapor edilmiş. Robert ve ark TTP tanısı izlenen bir

hastaya TPD işlemi sırasında akut solunum yetmezliği geliştiğini bildirmiş82. Hastaya

transfüzyon ilişkili akut akciğer hasarı (ALİ) tanısı konmuş. Transfüzyon ilişkili ALİ

1/10000 olarak tespit edilmektedir. Toplam kan komponentleri transfüzyonu yaklaşık

2500 idi. Bizim vakalarımızda ALİ tespit edilmedi.

Oklahoma TTP çalışma grubu 71 hastada % 30 major komplikasyon ve iki

ölüm bildirmiş. Kateter ve kateter ilişkili komplikasyonlar (yanlış yere takılma, kanama,

trombüs, enfeksiyon, pnömotoraks) fatal seyir etmektedir. Bu yüzden tecrübeli kişi

tarafından ve aseptik kurallara dikkat edilerek takılması önerilmektedir.

Plazma replasmanına bağlı olarak çesitli viral ve bakteriyel enfeksiyonlar geçisi

olabilir. Bizim çalışmamızda hepatit markırları ve HİV rutin olarak bakılmıştır. Hepatit

C pozitif olduğu bilinen hasta dışında hiç hastada hepatit veya HİV pozitif

saptanmamıştır. Takiplerinde de pozitifleşme olmamıştır. HİV ilişkili TTP vakaları

bildirilmiştir. İşlem sırasında antikoagülan olarak sitrat kullanılması ve sitrat

yüklenmesi sonucu hipokalsemi/hipomagnezemi belirti ve bulguları gözelenebilir.

Bulantı, ishal, tetani ve parasteziler bildirilmiştir. Bunlar hemen replasmanın yapılması

ile düzelmektedirler. Kan kalsiyum/iyonize kalsiyum ve magnezyum takibe yapılarak

eksikliklerinde veya bulguları çıkınca yerine konmaları önerilmektedir.

Refrakter TTP’ de günde iki kez TPD’ mi; Loan Nguyen ve ark (2008) yaptığı

çalışmada; 1989-2006 yılları arasında Oklahoma bölgesinde 27 hastanın 31 atağı

değerlendirilmiş. Günde tek uygulamaya yanıt alınamayan/kombine immünsüpresif

kullanılan hastalarının tedavisi günde iki kez TPD’ mi ile 3 atak tam yanıt vermiş, 27

atak hemen hemen iyi yanıt vermiş ve 1 atak hiç yanıt vermemiş. Geniş hacimde plazma

değişimi olması zaman, imkân ve etkinliğinin tam olarak ortaya konulmaması nedeniyle

kılavuzlarda önerilmemektedir83, 104. Bildirilen yayınlarda plazma hacminin 1-1,3 katı

ile 1,5-2 katı değiştirilmesi arasında etkinlik olarak fark bulunmamış. Refrakter

hastalarında TPD ile kombine medikal tedavilerin uygulanması ve günde tek ile iki

uygulama arasındaki etkinlik farkının değerlendirildiği çalışmaların olmaması nedeniyle

ilk başlangıç tedavisi olarak günde tek uygulama eğer yanıt yoksa veya

trombositopeninin tekrar etmesi durumunda günde iki uygulama yapılabileceği

bildirilmiş. Bizim çalışmamızda günde tek plazmaferez uygulanmıştır.

Page 73: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

64

Kanada Aferez çalışma grubunun prospektif ve kontrollü çalışmasında; toplam

102 hasta TPD ile TDP infüzyonu karşılaştırılmış. Günlük plazma hacmi 1,5 kat /3 gün,

takibinde 1 kat TDP ile değiştirilmiş. TDP infüzyonuna üstün bulunmuş. İlk siklus ve

6. aylardaki remisyon oranları % 47-% 78 ve % 25-% 49 bulunmuş. Mortalite oranları;

% 22 ve % 37 bulunmuş. Literatürde TPD öncesinde plazma infüzyonunun

değerlendirildiği bir çalışma bulunamadı. Aynı zamanda hem TPD hem TDP

replasmanı, hem de steroid kullanılan benzer bir çalışmaya rastlanılmadı. Bizim çalışma

grubumuzda 17 hasta steroid ve 10 hasta TDP verildi. Sonuçlara göre steroid

kullanımının değerlendirilmesi sonucu; tam yanıt olan hastalarda eşit şekilde

kullanıldığı (7:6) ve aralarında istatistiksel anlamlı fark bulunmadı. Exitus olan ve

nükslerde 4 hastadan 3 kişinin steroid kullandığı (% 75-25) ve anlamlı fark olduğu

olduğu, steoid almasına rağmen nüks ve ex yaşandığı tespit edildi. Yanıtsız hastalarda

ise eşit şekildi kullanıldığı görüldü (1:1). Hasta sayısının az olması nedeniyle bu

tablonun tam değerlendirilmesi uygun olmayabilir. Tedaviye etkisi tartışılabilinir ancak,

nüks ve exitus olanlarda steroid alanların çoğunluğu oluşturduğu görüldü. Bu konuda

geniş çaplı ve kontrollü ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.

Relaps/refrakter hastalık; günlük plazmafereze rağmen hastaların % 10-20

tedaviye tam yanıt vermiyor veya refrakter oluyor. Plazmafereze 7 gün içinde yanıt

alınamayan hastalara refrakter denmesine rağmen ortalama remisyon süresi 7-20

gündür. Bu nedenle plazmaferez ile uygun tedavi en az 1-2 hafta devam etmelidir. İlk

seçilecek tedavi yöntemi plazmaferez dir. Yanıt yoksa tedaviye immnünsüpresif veya

immünmodüle edici ajanlar eklenmelidir. Relaps hastaların % 21-64’inde

görülmektedir. Özellikle ADAMTS 13 enzim eksikliğinin ciddi olduğu hastalarda daha

sık relaps görülmektedir. Uzun yıllardır refrakter veya kronik relaps TTP’li hastalara

ampirik splenektomi yapılmaktadır. Küçük bir seride remisyon oranı % 50-100 olarak

verilmiştir. Plazmaferez başlanmadan önceki yıllarda splenektominin survey oranını

düzeltdigi gösterilmiştir. Son zamanlarda ADAMTS 13 antikoru ilişkili TTP’de

splenektominin remisyonu sağladığı, antikoru yok ettiği, ADAMTS 13 aktivitesinin

normale döndüğü gösterilmiş. Son zamanlarda splenektominin relaps sıklığını

azalttığını bildiren küçük seriler vardır. Akut atak sırasında TTP’ li hastalara

splenektomi önerilmemektedir.

Page 74: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

65

Relaps/refrakter hastalık veya antikor ilişkili ADAMTS 13 eksikliği olan TTP’

de splenektomi yapılabilir. Bunun yanında kortikosteroidler ve diğer immünsupresif

ajanlar relaps/refrakter TTP’ de verilebilir. Vaka sunumları ve küçük, kontrolsüz vaka

serilerinde refrakter hastalarda standart tedavilere vinkristin eklenmesinin remisyon

oranını artırdığı bildirilmiştir. 1mg haftada 2 kez toplam 4 doz önerilmektedir. Tedaviye

siklofosfamid, siklosporin A, azotiyopürin, intravenöz immünglobülin eklenmesi küçük

bir hasta grubunda başarılı bulunmuş. Ancak, hemen hemen tüm vakaların kombine

tedavi alması bu ilaçların etkisini tam olarak ortaya koymalarını güçleştirmektedir.

Remisyona spesifik etkileri tam olarak açık değildir. Siklosporin A relaps/refrakter

hastalıklara uzun süreli remisyonu sağlayabilir. Fakat kendisi de TTP oluşturmaktadır.

Siklofosfamid, SLE ilişkili TTP’ de etkili olabilir. Tercih edilmesi önerilmektedir.

Protein A immunoadsorpsiyon yöntemi de relaps/refrakter hastalıkta

uygulanabilir. Selektif ve etkili olarak plazmadan IgG’ yi uzaklaştırmaktadır. Pıhtılaşma

faktörü 8’e karşı oluşan otoantikorları dolaşımdan temizlemektedir. Kazanılmış TTP’ de

çok az hastada kullanılması nedeniyle sonuçlar hala yetersizdir. Remisyondan sonra

düzenli klinik ve laboratuar kontrolleri yapılmalı ve akut enfeksiyonlar, gebelik gibi

durumlarda relaps olabileceği unutulmamalıdır. Relaps/refrakter TTP’ de hala etkin ana

tedavi bilinmemektedir.

Plazmafereze refrakter TTP hastalarında steroid ile birlikte vinkristin

verilmesinin yararlı olduğunu gösteren yayınlar vardır84. Masanori ve arkadaşlarının

vaka düzeyinde bildirdiği yayında; 74 seans TPD yapılan ve yanıt alınamayan bir

hastaya metil prednizolon ve vinkristin verilmesi sonucu; trombosit sayısının dramatik

olarak yükseldiği ve serum LDH düzeyinin düştüğü tespit etmiş. Relaps/Refrakter

hastalıkta kombine steroid ve immünsupresif tedavinin verilmesi ve akılda tutulması

gereken bir seçenek olarak değerlendirilmelidir. Hastaların şuur bozukluğu ve ateş

bulguları TPD’ ne rağmen düzelmeyebilir. Bu durumda ateş yapacak diğer nedenler ve

enfeksiyon odakları aranmalıdır. Kateter enfeksiyonları, sepsis ve santral sinir sistemi

enfeksiyonları bu durumu tamamıyla açıklayabilir. Refrakter hastalıkta ayrıcı tanıda

enfeksiyonların olabileceği akılda tutulmalı, enfeksiyon belirteçleri olan CRP ve

prokalsitonin düzeyleri ile hasta takibi yapılabilir.

Page 75: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

66

TPD ile kombine steroid kullanımı; Rubia ve ark ( 1999) İspanyadan yaptığı bir

yayında akut TTP hastalarına TPD ile birlikte kombine steroid verilen 11 hastanın

sonuçlarını bildirmişler85. Ortalama 6 (2–22) TPD’ mi sonrasında % 82 tam yanıt oranı

bulmuşlar. Steroidlerin refrakter hastalıkta ve nüksleri önleme konusunda yeterli veri

bulunamamış.

Steroid ve immün süpresif tedavi; Steroidler TTP’ de yaygın kullanılmasına

rağmen günümüze kadar yapılmış kontrollü çalışma yoktur. Amoroso ve Ultman

tarafından yapılan bir çalışmada; kortikosteroidle tedavi edilen hastaların daha iyi

surveyi olduğu bildirilmiştir. Bell ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada; 101 hafif

form TTP hastasının günde tek doz 200mg oral ya da intravenöz verilmesine yanıt

verebileceğini bildirmişler. Steroidlerin etki mekanizmaları hakkında bilgiler;

ADAMTS 13 karşı oluşan otoantikorlar üzerinden etkile olduğu gösterilmiştir. Bu

faydalı etkisi nedeniyle çok yaygın kullanım alanı bulmuştur. Optimal tedavi dozu ve

süresi hala tam olarak bilinmemektedir. Önerilen tedavi dozu 1-2mg/kg ile başlanması

ve birkaç hafta içinde azaltılarak kesilmesi önerilmektedir. Özellikle ciddi

trombositopeni ve nörolojik tutulumu olanlarda kullanımı daha fazla yer bulmuştur.

Kanser, kemoterapi ve transplant ilişkili TTP’ de kullanımı rasyonel değildir.

Plazmafereze refrakter birçok TTP vakasının monoklonal antikor tedavi ile

başarılı bir şekilde tedavi edildiği bildirilmektedir. Genellikle vaka düzeyindeki bu

yayınlarda rituximab kullanılmış ve tam yanıt alınmış. Rituximab, selektif B lenfositleri

hedefleyen anti CD20 monoklonal antikorudur. Antikor ilişkili ADAMTS 13 eksikliği

olan relaps/refrakter TTP’de standart tedaviye eklenmesi yeni bir tedavi modalitesi

olarak gündeme gelmiştir. % 50’den fazla vakada klinik remisyon ve ADAMTS 13

aktivitesinde düzelme rapor edilmiştir. Rituximab, refrakter TTP tedavisinde

düşünülmesi gereken alternatif tedavi yöntemi olarak önerilmektedir86. Bizim

vakalarımızda rituximab kullanılmamıştır.

Destek tedavisi; TTP’ de çeşitli derecede anemi ve trombositopeni vardır.

Hemen hemen tüm hastalarda bu iki bulgu tespit edilmektedir. Bizim hasta grubumuzda

tüm hastalarım anemi ve trombositopenisi vardı. Semptomatik anemi, hemoglobin

7gr/dl altında ise eritrosit desteği önerilmektedir. Eritrosit desteği ile ilgili yapılmış bir

tek geniş çaplı randomize çalışma bulunmaktadır. Burada hemoglobin seviyesinin

7-9 gr/dl arasında tutulması, 10-12 gr/dl arasında tutulmasından daha az etkin

Page 76: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

67

bulunmuş. Özellikle iskemik kalp hastalıklarında bu hedef daha anlamlı olarak kabul

edilmektedir. Bizim çalışmamızda hastaların başlangıç hemoglobin ortalaması 7,9±1,9

gr/dL idi. Toplam 19 hastanın eritrosit replasman ihtiyacı oldu. Her bir hastaya ortalama

3,4 ünite eritrosit replasmanı verildi. En az 2 ünite en çok 11 ünite eritrosit replasmanı

yapılmıştır. Folik asit desteği literatürde eritropoez ve megakaryopoezin arttığı durumda

kullanılabileceğini ve yan etkisi olmadığını bildirilmektedir.

Trombosit replasmanı ile ilgili hiçbir çalışma bulunmamaktadır. Hayati tehlike

durumunda (hayati tehdit eden kanama) dışında önerilmemektedir. Cerrahi işlem

öncesinde ve kateter uygulamaları öncesinde trombosit replasmanının güvenli ve etkin

olduğuna dair raporlar vardır. Sonuç olarak düşük trombosit durumunda cerrahi

öncesinde ve hayati tehdit eden kanamalarda trombosit replasmanı önerilmektedir.

Tüketim koagülopatisini bağlı trombositopeni nedeniyle antiplatelet ajanlar verilebilir.

Bu amaçla yüksek doz aspirin, dipyridamol önerilmektedir. Literatürde tek bir

randomize kontrollü çalışmada TPD’ ne steroid, aspirin ve dipyridamol eklenmesinin

karşılaştırılması sonucu; her iki grup arasında fark, anlamlı bulunmamış. Tedaviye

antiplatelet eklenmesi ek yarar sağlamamış. Son yıllarda tiklopidin ile yapılan çalışmada

tedaviye relaps oranının düştüğü ve anlamlı olduğu gösterilmiştir. Kanama eğiliminin

artması nedeniyle antiplatelet tedavi trombosit sayısının 50.000/mm3 üzerine çıktığında

eklenmesi önerilmektedir. Antiplatelet ajanların kullanılması ile TTP vakaları

bildirilmiştir. Tiklopidin ve clopidogrel ile ilgili vaka düzeyinde yayın vardır. Bu

ilaçların kesilmesi ile tablonun düzelebileceği bildirilmiştir. Charles L. ve arkadaşları

clopidogrel ilişkili 11 TTP vakası bildirmiş87. 11 hastanın 10’nu TPD’ ne yanıt vermiş,

bir kişi exitus olmuş. Takibinde 2 kişide nüks tespit edilmiş. Bizim çalışmamızdaki

hastalardan yalnız bir kişiye antiplatelet tedavi olarak dipyridamole verilmiştir.

Literatürde, TTP seyri sırasında gelişen nadir akut pankreatit vakaları vardır88.

Bunların bazılarında akut pankreatit TTP’ nin komplikasyonu olarak sunulmuştur89.

Bazı yazılarda ise akut pankreatitin TTP’ nin sonucu değil, tetiği çeken bir faktör

olduğu savunulmuştur90. TTP’ de görülen pankreas inflamasyonunun sebebi

mikrotrombüslere bağlı gelişen iskemidir91. Akut pankreatit TTP seyrinde görülebilir,

nadir de olsa TTP akut pankreatit ile prezente olabilir. Akut pankreatit de AST ve ALT

ve LDH yüksekliği olabilir ve bu bulgular mikroanjiyopatik hemolizle karışabilir.

Page 77: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

68

Ancak, bizim vakamızda bulantı, kusma, karın ağrısı gibi pankreatiti düşündürecek hiç

bir bulguya rastlanmadı ve amilaz, lipaz yüksekliği enzim yüksekliklerine eşlik etmedi.

Özcan ve ark (2006) yaptığı bir çalışmada allojeneik kök hücre yapılan hastalarla

sağlıklı bireylerde ADAMTS 13 enzim aktivitesi karşılaştırılmış. Sağlıklı bireylerdeki

ADAMTS 13 aktivitesi % 76 ile % 136 arasında bulunmuş. AML, KML’li hastaların ve

sağlıklı kontrollerin nakil öncesi aktiviteleri birbirinden farklı değilmiş. Takip boyunca

hiçbir tromboembolik olay saptanmamış. Bu çalışmada, ADAMTS 13 enzim

aktivitesinin allojeneik nakil sonrası stabil bir seyir etdiği gösterilmiş92. Bizim

çalışmamızda ADAMTS 13 enzim aktivitesi çalışılmamıştır.

TTP' in pentatından ateş, santral sinir sistemi bulguları, böbrek fonksiyon

bozuklukları ve trombositopeni, SLE’ de sık görülmektedir. Bu nedenle SLE ve TTP

karışabilmektedir. TTP klasik pentadının aynı anda görülmediği hastalarda, benzer

bulgular veren hastalıklarla karışabilmektedir.Nesher ve arkadaşları trombotik

mikroanjiopatik anemi ve SLE'li 4 hasta bildirmiş. Literatürde hasta sunumu şeklinde

SLE' li hastalarda TTP birlikteliği bildirilmiştir. Bizim hastalarımızdan takibi esnasında

2 kişiye SLE tanısı konmuştur. TTP’ nin Semptom ve bulguları bizim hastamızda

olduğu gibi SLE ve diğer bazı sistemik hastalıklarla karışabilmekte ve bazen tanı

güçleşmektedir.

Gebelik ve TTP ilişkisi; TTP ve HÜS’ un ortak özelliği mikroanjiopatik

hemolitik anemi ve trombositopenidir. Gebeliğe spesifik olmamalarına karşın, her iki

hastalığın da gebelikteki insidansı beklenenden yüksektir93,94. Bazı serilerde TTP

vakalarının % 10' nun gebelerde görüldüğü rapor edilmiştir93. Bizim hastaların % 11,1

gebe idi ve literatürle benzer bulundu. TTP mikroanjiopatik hemolitik anemi,

trombositopeni, nörolojik anormallikler, ateş ve renal disfonksiyon ile karakterize

olmasına karşın bu klasik pentad prezentasyondaki hastaların % 40' ından azında

görülür 93. HÜS klinik olarak TTP’ ye benzerlik göstermektedir, ancak nörolojik

anormallikler TTP’ de renal disfonsksiyon ise HÜS’ de daha belirgindir. TTP’ nin

patogenezinde konjenital veya edinsel bir von Willebrand Faktör parçalayan proteaz

eksikliği gösterilmiştir, ancak bu proteazın eksikliği HÜS patogenezi için geçerli

değildir95. TTP ve HÜS birbirinden ve diğer gebeliğe spesifik preeklemsi ve HELLP

sendromundan ayırt etmek klinik olarak zor olabilir96. Mikroanjiopatik hemolitik anemi

genellikle TTP ve HÜS’ de preeklemsi ve HELLP' e kıyasla daha ağır seyreder. TTP

Page 78: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

69

rölatif olarak erken gebelikte, preeklemsi ve HELLP vakalarının çoğunluğu ise üçüncü

trimesterde gelişir93. HÜS ise ortalama olarak postpartum 26 gün sonra gelişmektedir41.

Preeklemsi ve HELLP sendromunda gebeliğin sonlandırılması tedavi edici olmasına

karşın bu olumlu yanıt TTP ve HÜS’ da görülmez94. Ancak, gebelikte görülen TTP,

gebe olmayan hastalara benzer olarak plazma değişimi sonrası % 75’in üzerinde

remisyona girer96. Kronik relapslı TTP gebelik nedeniyle aktive olabilir. Ezra ve

arkadaşları hastalarda profilaktik plazma değişiminin etkili olabileceğini göstermiştir.

Trombotik mikroanjiopatilerde plasental iskemi ve prematürite nedeni ile fetal

morbidite artmaktadır94. TTP ve HÜS sonraki gebeliklerde de tekrarlayabilir, ancak

tekrarlama sıklıklarına dair veriler bulunmamaktadır93. Trombotik mikroanjiopatilerden

özellikle HÜS’ un morbiditesi çok yüksektir ve birçok hastada kronik renal yetmezlik

ve hipertansiyon görülür97. Bizim gebeliği olan 3 vakamız tedaviye iyi yanıt vermiştir. 2

Hastanın gebelikleri normal vajinal yolla doğum yapmıştır. 1 hastaya inutero ex fetüs

nedeniyle küretaj yapılmıştır. Üç hastada TPD’ ne erken yanıt vermiştir. Bir kaç işlem

sonrasında trombosit sayıları normale gelmiş ve serum LDH düzeyleri düşmüştür. Nüks

görülmemiştir.

Malignite ilişkili TTP oldukça nadir gözlenen bir durumdur. Mide

adenokarsinomaları vakaların yaklaşık % 59’sini oluşturmaktadır. Kanserlerin ileri

evrede ve diffüz kemik iliği tutulumu yaparak tabloyu oluşturmaktadır. Prognozları

kötüdür. Kemik iliği nekrozu ile birlikte lökoeritroblastik kan tablosu oluşturmaktadır.

Malignite ilişkili TTP ve kemik iliği nekrozunun patofizyolojisi tam açık olmamakla

birlikte endotel hücre hasarı suçlanmaktadır. Klinikte sık kan transfüzyon ihtiyacı

olmaktadır. Sıklıkla da TPD’ ne ve diğer tedavi yöntemlerine yanıtları çok azdır. Bir

seride tanı konduktan sonra ortalama 3 hafta survey verilmiştir. Zaher ve ark (2007)

dissemine gastrik karsinom ve kemik iliği nekrozu ile ilişkili bir TTP vakası

yayınlamışlar98. Vakaya steroid ve takibinde vinkristin ile birlikte TPD’ mi yapılmış

ancak, tedaviye yanıt vermeyen hastaya sistemik kemoterapi verilmiş. Bizim çalışma

grubunda benzer vakalar vardı 2 hastanın yapılan kemik iliği biyopsisi sonunu önce

kemik iliği nekrozu ve miyelofibrosiz geldi. Vakanın tekrar incelenmesi sonucu

adenokarsinom metastazı olarak rapor edildi. Diğer hasta ise biyopsisi sonunu yine

adenokarsinom metastazı geldi, primer odak tespit edilemedi ve primeri bilinmeyen

adenokarsinom olarak değerlendirilerek sistemik kemoterapi verildi.

Page 79: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

70

Reaktif hemofagositik sendrom; hemofagositoz makrofajlar tarafından eritrosit,

lökosit, trombosit ve kemik iliği prekürsör hücreleri ve diğer dokuların fagosite edilmesi

olarak tanımlanmaktadır99. Sporadik, ailevi ve reaktif formları vardır. Reaktif formları;

enfeksiyon ve non enfeksiyon durumlar tarafından oluşturulmaktadır. Enfeksiyonlar ve

malign hastalıklar en sık neden olarak gösterilmektedir. Ateş, anemi,

hepatosplenomegali, sitopeni ve nörolojik bulgular görülebilir. Hastaların genelde altta

yatan bir hastalık, enfeksiyon veya malign hücreler tarafından sitokinlerin salınması

nedeniyle makrofajların aktive olması suçlanmaktadır. Yüksek düzeylere ulaşan (>2000

ng/mL) ferritin seviyesi tespit edilmekle birlikte akut faz reaktanı olması nedeniyle

spesifik bir test değildir100. Yine erişkin Still hastalığında bu düzeylerde olabilir.

Elizabeth ve ark (2007) TPD ‘mi sırasında reaktif hemofagositik sendromu gelişen bir

vaka bildirmişler99. Reaktif hemofagositik sendromun nedeninin enfeksiyon mu yoksa

yapılan işleme mi veya TTP ile ilişki olduğu tam ortaya koyulamamış. Hasta TPD’ ne

dirençli olması nedeniyle steroid ve immün süpresif de verilmiş ancak, hasta

kaybedilmiş. Bizim bir vakamız still hastalığı nedeniyle takip edilirken anemi,

trombositopeni, ateş, şuur bozukluğu ve üremi gelişmesi nedeniyle TTP tanısı kondu.

Hastanın ilk tespit edilen ferritin düzeyi 38000 ng/mL’ nin üzerindeydi. Hasta tüm TTP

kriterlerini karşılaması nedeniyle kombine (TPD+Steroid+Methotrexate) tedavi yapıldı.

TPD, steroid ve methotrexate ile klinik yanıt alındı ve hasta taburcu oldu. Kontrol

ferritin düzeyi 2000 ng/mL’ ye kadar gerilediği gözlendi. Still hastalığı ve TTP arasında

ilişki incelendiğinde literatürde yayınlanmış vaka düzeyinde yayın bulundu101. Ancak,

sekonder olarak TTP’ yi tetikleyebileceği veya kullanılan ilaçlara bağlı klinik seyirde

TTP gelişebileceği söylenebilir. Boki K.A ve ark ( 1996) still hastalığı nedeniyle izlenen

iki hastada TTP geliştiğini ve başarı ile tedavi edildiğini bildirmişler101. TTP

romatolojik hastalıklarda sıklıkla SLE ve vaskülitlerle birlikte olmakla birlikte nadirde

olsa still vakası bildirilmekte ve bu iki klinik antitenin benzer patolojik mekanizmalarla

birlikte olabileceği söylenmektedir101.

Biyokimyasal parametrelerin değişiminin değerlendirmesi sonucu; Bizim

çalışmamızda akut faz reaktanlarından olan CRP ve ferritin düzeyinin plazmaferez ile

düştüğünü ve bu düşüşün steroid alan grupta daha belirgin olduğu, ESR’ nin ise

değişmediğini ancak, steroid alan gruptaki düşmenin anlamlı olduğunu tespit ettik. Bu

konuda literatürde plazmaferez sonrası akut faz reaktanlarının seyri konusunda yayın

Page 80: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

71

bulunamadı. CRP, Ferritin, ESR düzeylerini etkileyen ve değiştiren birçok faktör100

olup (inflamasyon, infeksiyon ve malignite gibi) bu faktörlerin gerilemesi ile düşme

olabilir. Antinflamatuar özelliği olan steroidlerin bu düşüş üzerine etkisi de etkili

olabilir. Plazmada taşınan proteinlerin plazmaferezle değiştirilmesi düşüşte etkili olduğu

söylenmektedir. Serum elektrolitleri üzerine etkisi incelendiğinde; serum sodyum,

potasyum, ürik asit düzeylerinde değişiklik olmadığını (p>0,05) tespit edildi. AST,

ALT, total ve direkt bilurubin düzeylerinde tedavi ile düşme olduğu tespit edildi.

Ancak, bu düşüş anlamlı bulunmadı (p>0,05). Serum immünglobilinlerin igM, igG

düzeylerinde düşme olduğu ve bunun anlamlı olmadığı tespit edildi (p>0,05).

Literatürde bahsedilen düşüşlerin daha çok igG’ de olduğu, enfeksiyon sıklığının

artması nedeniyle tedavi verilmesi gerektiğinden bahsetmektedir. Bizim hasta

grubundaki düşüş anlamlı değildi ve bunun tedavi endikasyonun oluşturmadığı görüldü.

Lökosit sayısının plazmaferezle değişimi ilk işlemde sonra yükselme olmakta ve

takibinde normal aralığına inmektedir. Bu bizim hasta grubunda da benzer şekilde

olmuştur. Değişim istatistiksel olarak anlamlı değildi. Hematokrit ve hemoglobin düzeyi

1.işlemle birlikte yükselmeye başlayıp sabit seyretmekte takibinden en son işlemden

taburcu oluncaya kadar tekrar yükselme görülmektedir. Bu farklar istatistiksel olarak

anlamlı bulundu (p<0,001). Trombosit değerlerinin tedavi ile yükseldiği ve yükselmenin

en son işlemden sonrada devam ettiği görülmektedir. Tam yanıt ve nüks hastalarında

yükselmenin tam olduğu, kısmi yanıt olan grupta ise 100.000/mm3 altında kaldığı

görülmektedir. Her bir değerin bir önceki değerle veya kendi aralarındaki farkları

istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001). Exitus ve yanıtsız hastalarda tedaviye

rağmen trombosit düzeylerinin yükselmediği görüldü.

LDH düzeyleri tedavi ile hemen düşmekte ve işlemlere bağlı olarak devam

etmektedir. Yanıtsız hatalarda ve exitus olanlarda tedaviye rağmen düşme tespit

edilmedi. Nükslerde, tam yanıt olanlarda ve kısmi yanıt alınanlarda LDH düşüşü

anlamlı bulundu (p<0,001). LDH düşme prognostik faktör olarak değerlendirilmektedir.

Tedaviye yanıtın en iyi göstergesi olarak trombosit sayısının yükselmesi olduğu ve

bunun LDH ile birlikte takip kriteri olarak kullanılacağı belirtilmektedir. Bizim

çalışmamızda da benzer bulunmuştur.

Koagulasyon parametreleri üzerine plazmaferezin etkisi incelendi. İNR ve aPTT

düzeylerinde düşme tespit edildi. Bu durum TPD’ de replasman sıvısı olarak taze

Page 81: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

72

donmuş plazmanın verilmesine bağlandı. PTZ’ deki düşme anlamlı bulunmadı ancak,

İNR düzeyinin daha standart bir ölçüm yöntemi olarak değerlendirildi. Pıhtılaşma

faktörlerinden zengin olan plazmanın hem intrensek hem de ekstrensek yolun

faktörlerini içermesi ile bu değerler normal sınırlara ulaşmaktadırlar (p<0,05).

Terapötik plazma değişimi ve kaskad filtrasyonun karşılaştırılması; TTP’ de tüm

tedavi yöntemlerine rağmen mortalite oranı hala % 15-20 olarak bildirilmektedir101. Bu

nedenle çeşitli tedavi modaliteleri geliştirilmiştir. Son on yılda buna kaskad filtrasyon

yöntemi eklenmiştir. MValbonesi ve arkadaşları İtalyadan yapmış oldukları bir

yayında102 TTP’ de 9 yıllık kaskad filtrasyon deneyimlerini bildirmişler. Toplam 47

vaka alınmış çalışmaya ve geçmiş dönemdeki TPD’ mi yapılan hastalarıyla

karşılaştırılmış, sonucunda benzer oranlar bulunmuş ancak, mortalite oranı daha düşük

tespit edilmiş TPD (% 11) Kaskad (% 4,1) bulunmuş ve bu fark anlamlı kabul edilmiş.

Kendi tecrübelerine göre akut sporadik TTP’ de kaskad filtrasyonun optimal tedavi

yöntemi olduğunu belirtmişlerdir. Kliniğimizde kaskad filtrasyon imkanı var ancak,

Amerikan aferez derneği ve kan bankaları birliği optimal tedavi yöntemi olarak TPD’ ni

önermektedir. Çalışmalar ve uzun yıllardır kazanılan bilgi birikimi nedeniyle TPD’ mi

yapılmaktadır. Kaskad filtrasyonla ilgili henüz yeterli çalışma yoktur. İyi dizayn

edilmiş, kontrollü geniş serilerle yapılan ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.

Hwang ve ark Singapordan yaptığı bir çalışmada 5 yılda 11 vaka incelenmiş.

Yaş ortalaması 46.7 (17–70) , hemoglobin 7,7 gr/dl, plt 29,5 x 109/L tespit edilmiş.

Bizim hastaların yaş, hemoglobin ve trombosit ortalamaları ile benzer bulunmuş. Tam

yanıt oranı % 60, kısmi yanıt oranı % 20 olmak üzere TPD’ ne yanıt % 80 verilmiş.

Nörolojik tutulum % 84 ve renal tutulum % 76 bulunmuş. Primer idiyopatik TTP’li

vakalar TPD’ ne daha iyi yanıt vermektedir103. Takip edilen 5 hastanın tamamı tam

yanıt verirken bizim serimizde böyle olmamıştır. Nörolojik tutulumu olan bir vakada

akut serebral iskemi nedeniyle nüks yaşanmış. Sonuç olarak primer/idiyopatik vakaların

TPD‘ne yanıt oranı daha yüksek bulunmuş. 5 (% 50 ) vakada steroid kullanım öyküsü

mevcut, bizim serimizde (% 63) daha yüksek idi. Bizim çalışmamızda % 48 tam, % 7

kısmi yanıt oranlarına literatüre göre daha düşük olması referans merkezi olmamız

nedeniyle vakaların geç gelmesi ve erken TPD’ ne başlanılamaması ile açıklanabilir.

Bizim nörolojik tutulumu olan hasta sayısı 15 (% 55.6) idi. Renal tutulum oranı (%

70,4) hemen hemen benzer idi. Bizim hiçbir hastamıza splenektomi yapılmadı. Gürkan

Page 82: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

73

ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada tüm vakalar steroid almakta idi. Benzer hasta

popülasyonun alındığı aynı merkezden yapılmış olan bu iki çalışmanın sonuçları

bölgesel özelliklerden mi kaynaklanıyor yoksa steroid alan hasta sayısının yüksek

olmasından mı? Bu ileri ve geniş çaplı çalışmalarla gösterebilir.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde TTP’li hastalara yapılan plazmaferez işlem

sonuçları; tam yanıt oranını % 61 ve refrakter hastalık % 39 bildirmişler. Hasta profilleri

incelendiğinde toplam 18 hasta, yaş ortalaması 39, toplam işlem sayısı 185, hasta başı

işlem ortancası 7(1-33), işlem öncesi LDH 830U/L, işlem sonrası 310U/L, işlem öncesi

ve sonrası hemoglobin ortancası (9,3-9,5gr/dl), trombosit ortancasını (18-134x109L) .

Mortalite ve nüks veya kısmi yanıttan söz edilmemiş, ancak trombosit sayısının tam

yanıtta 150 x109L olması gerektiğinden kaç hastanın bu değerin altında veya üstünde

olduğu verilmemiş. Bizim serimizle tam yanıt hastalara kısmi yanıtı eklenince benzer

yanıt oranı bulunmaktadır (% 65,5). Gürkan ve arkadaşlarının yaptığı çalışma ile de

benzer bulunmaktadır (%.63). Bizim çalışmamızda remisyon için ortalama 6.3 (2-19)

işlem yapıldığı ve literatürle benzer olduğu tespit edildi.

Gürkan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada; 29 TTP hastası alınmış. Tüm

hastalara TPD ile birlikte kombine kortikostreoid verilmiş. Hastalar standart doz

(1mg/kg metil prednisolon) steroidle ile yüksek doz pulse (20-25 mg/kg metil

prednisolon) steroid verilerek iki gruba ayrılmış. Klinik, laboratuar bulguları ile

tedaviye verilen yanıtlar değerlendirilmiş. Yanıt oranı, ortalama iyileşme zamanı ve

surveyi incelenmiş. Tam remisyon oranı her iki grup da benzer bulunmuş (% 69-% 52).

Yanıt için geçen ortalama zaman yüksek doz grubunda gecikme olduğu tespit edilmiş

(18–7 gün). Yaklaşık ortalama tedavi zamanı 15 gün olarak tespit edilmiş (aralık 0-30).

Hastalar ortalama 24 (17–60 ) ay takip edilmiş. Tam yanıt alınan 14 (% 27) vakada

relaps tespit edilmiş. Ortalama 30 ay sonra relaps tespit edilmiş ve tüm relapslarda

trombositopeni ve mikroanjiyopatik hemolitik anemi saptanmış. Yüksek doz steroid

alan grubun ortalama yatış günü standart doz steroid alan gruba göre yüksek bulunmuş

ve istatistiksel olarak fark anlamlı bulunmuş81 (p=0,002).

Page 83: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

74

Bizim çalışmamızda yatış ortalaması yaklaşık 18 gün olarak bulundu. Tam yanıt

olan hastalarda 19, yanıtsız hastalarda 31 gün olarak bulundu. Bizim çalışmada takip

süresi ortalama 24,5 (6-40) ay olarak tespit edildi. Analizleri sonucunda TPD ile

kombine edilen yüksek doz steroid tedavisin TTP’ nin tedavisinde ilk başvuruda faydası

onaylanmamış. Başlangıç tedavisi olarak hemen gecikmeksizin TPD tedavisine

başlanması önerilmektedir.

Kılavuzlar; Amerikan Kan Bankaları Birliği (AABB) ve Amerikan Aferez

Derneğinin (ASFA), İngiliz Hematoloji birliğinin önerisinde TTP’ de standart başlangıç

tedavisi olarak plazma hacmimin 1-1,5 katı değiştirilerek plazmaferez yapılmasını

önermektedir104,105. İngiliz kılavuzlarına göre yine trombosit sayısının >150.000/mm3

çıktıktan 2 gün sonraya kadar işleme devam edilmesi ve tedaviye tüm hastalara steroid

de eklenmesini önerilmektedir104. TTP nadir görülen, fatal bir hastalıktır. TTP' nin

tanınması ve etkin tedavi, mortalite oranlarını önemli ölçüde düşürmektedir. Bizim ve

tüm çalışmaların ortak sonucu olarak TTP tanısı düşünüldüğünde veya TTP ekarte

edilemediği durumda da vakit geçirilmeden hemen plazmafereze başlanması

önerilmektedir.

Page 84: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

75

6. SONUÇ

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Hematoloji

Bilim Dalı ve Dahiliye Yoğunda yaptığımız bu prospektif çalışmada; klinik ve

laboratuar bulguları ile trombotik trombositopenik purpura tanısı konulan hastalara bir

standart tedavi kabul edilen plazmaferez işlemi uygulandı. Bu tedavi yöntemi ile

hastaların tedaviye verdikleri yanıtlarını değerlendirildi. Yine bu tedavi yöntemi ile

hastaların biyokimyasal parametrelerinin ne gibi değişikler olduğunu ve bu

değişikliklerin devam edip etmediğini ve sonrasındaki farklıkların anlamlı olup

olmadığının değerlendirmesini yapıldı. Hastalara eş zamanlı verilen steroid tedavisinin

ve işleme başlamadan önce yapılan plazma infüzyonunun mortaliteye ve alınan klinik

yanıta etkisi de değerlendirildi.

Sonuçlar:

1) Tüm hastalarda mikroanjiopatik hemolitik anemi, trombositopeni ve periferek

yaymada hemoliz bulgusu tespit edildi.

2) Çalışmamız sonucunda TPD’ mi yapılan hastaların tedaviye yanıtları

ülkemizde yapılmış benzer çalışmalarla korele ancak, literatüre göre daha düşük

saptandı (% 65,5). Mortalite oranı literatürle benzer bulundu (% 14,8) .

3) Tam yanıt alınan hastalarda plazmaferez öncesinde plazma replasmanı

kullanımının diğer gruplara göre daha fazla olduğu ve total kullanımın % 60’ı olduğunu

tespit edilmiştir. Plazma infüzyonunun İNR’ de düşme ve fibrinojende yükselme dışında

biyokimyasal parametreler üzerine etkisi anlamlı bulunmadı (p>0,05).

4) Steroid kullanımının değerlendirilmesi sonucunda, tam yanıt alınan hastalarda

yaklaşık eşit olduğunu (% 56-% 44) ve diğer gruplarda daha fazla kullanıldığı tespit

edildi. Exitus, nüks ve yanıtsız hastaların % 75’ nin steroid kullanımı olduğu görüldü.

Steroid alan ve almayan hastaların LDH değerlerindeki düşme benzer olduğu ve farkın

anlamlı olmadığı tespit edildi (p=0,11). Trombosit üzerine etkisi; her iki hasta grubunda

da yükselmenin olduğu ve farkın anlamlı olmadığı tespit edildi (p>0,05).

5) Literatürde bahsedilen komplikasyonlar her işleme bağlı olarak yaklaşık %

10 olarak görülmektedir. Bizim çalışmamızda fatal olmayan sadece 3 işlemde (% 1,7)

komplikasyon görüldü.

Page 85: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

76

6) Ortama işlem sayısının 6,4 olduğu literatüre (13) göre daha az yapıldığını ve

remisyon için ortalama 6,3 işlem yapıldığı, her bir işlem başına ortalama 13,3 ünite TDP

kullanıldığı tespit edildi.

7) Hastaların değerlendirilmesi sonucu;18 (% 66,7) idiyopatik TTP , 9 (% 33,3)

hastanın sekonder nedenlere bağlı TTP olduğu tespit edildi. Sekonder nedenlerin ise 2

(% 7) vakanın SLE, 1 (% 3,7) vakanın Still hastalığı, 3 (% 10,7) gebe hasta, 2 (% 7)

hastada malignite (adenokarsinom metastazı), 1 (% 3,7) hastada enfeksiyona sekonder

TTP tespit edildi.

8) LDH tanı anında tüm hastalarda ortalama 2456 (U/L) ve birinci işlem

sonrasında seviyenin hemen düştüğü 1407 (U/L) ve en son işleme kadar düşmenin

devam ettiği remisyonda ortalama 1056 (U/L) olduğunu tespit edildi. Her bir ortalama

ve remisyondaki değerler arasında fark anlamlı bulundu (p=0,003).

9) Tedavi grupları arasındaki LDH seviyelerinin farkları tedaviye yanıtı ve

mortalitiyi gösteren önemli prognostik faktörlerden biri olduğu gözlendi. Tam yanıt

olan hastalarda bazal LDH ortalamasının 2857 U/L olduğu ve 1. işlem sonrasında % 50

fazla düşüş olduğu, remisyonda ise ortalama normal aralığına (430 U/L) gerilediği,

Exitus olan hastalarda LDH ortalamasının yüksek olduğu (2587 U/L) ve tedavi ile

düzeyin değişmediği gözlendi. Kısmi yanıtta ise tedavi ile LDH normale ( 361 U/L)

geldiği gözlendi.

10) Trombosit sayısının tam yanıt grubu ortalamasının 32,5 x109L olduğu ve 1.

işlem sonrasında ortalama 42,1x109L’e yükseldiği ve remisyonda normal aralığına 265

x109L’e yükseldiği belirlendi. Exitus grubu trombosit sayısının bazal da düşük olduğu

10,25 x109L ve tedavi ile 65,5 x109L’ e kadar yükseldiği ancak, normal değere

gelmediği tespit edildi. Yanıtsız grubunun trombosit sayısı ise bazal da 19x109L ve

tedavi ile yükselme (63,1x109L) olduğu ancak, takibinde tekrar düştüğü (18,1x109L )

tespit edildi. Kısmi yanıt grubu trombosit sayısının normal aralığına gelmediği

(92,5x109L) görüldü.

11) Lökosit sayısının ilk işlem sonrasında yükseldiği ve sonra tekrar düştüğü,

literatürle korele olduğu, toplam değişimin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görüldü

(p=0,37). Hematokrit ve Hemoglobin değerlerinin paralel yükseldiği ve farkın anlamlı

olduğu tespit edildi (p<0,001).

Page 86: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

77

12) İNR ve aPTT değişiminin incelenmesi sonucu her ikisinde de düşme olduğu

ve farkın anlamlı olduğu (p=0,038 ve p<0,001) , PTZ’ deki düşmenin çok az olduğu ve

farkın anlamlı olmadığı görüldü (p=0,47). Fibrinojende düşme olduğu ve bunun ihmal

edilebilecek düzeyde olduğu (p=0,049) görüldü.

13) Biyokimyasal parametrelerin işlemlere bağlı olarak değişimi incelendi.

Kalsiyum ve iyonize kalsiyumdaki değişme anlamlı bulunmadı (p=0,127-p=0,270).

BUN ve kreatindeki düşme istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,035- p<0,001).

14) T.protein ve albüminde yükselme tespit edildi ancak, total proteindeki

yükselme anlamlı bulundu (p=0,006) , albümindeki yükselme anlamlı değildi (p=0,098).

15) Serum sodyum, potasyum, ürik asit, immünglobülinler, bilirubinler,

transaminazlar ve ESR’ deki değişim anlamlı bulunmadı (p>0,05). CRP ve Ferritindeki

düşme istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05).

18) TTP' nin erken tanınması ve etkin tedavisi, mortalite oranlarını önemli

ölçüde düşürmektedir. Bizim ve tüm çalışmaların ortak sonucu olarak TTP tanısı

düşünüldüğünde veya TTP ekarte edilemediği durumda da vakit geçirilmeden hemen

plazmafereze başlanması gerektiğini desteklemektedir.

Page 87: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

78

7. KAYNAKLAR

1. Rock GA, Shumak KH, Buskard NA, et al: Comparison of plasma exchange with plasma Infusion In the treatment of thrombotic thrombocytopenic purpura. Canadian Apheresis Study Group. N Engl J Med 1991; 325:393 -397.

2. Bell WR, Hayden GB, Paul MN, Klckler TS. Improved survival In thrombotlc

thrombocytopenıc purpura-hemolytıc uremıc syndrome. N Eng J Med 1991; 325: 398-403.

3. Ruggenentl P, Noris M, Remuzzl G. Thrombotic microangiopathy, hemolytic uremic syndrome, and thrombotic thrombocytopenic purpura. Kidney Int 2001, Sep; 60(3): 831-46.

4. Rock AG. Management of thrombotic thrombocytopenic purpura (review). Br J Haematol 2000; 109:496 -507.

5. Kwaan HC. Miscellanaeous secondary thrombotlc microangiopathy. Semin Hematol 1987;

24(3): 147.

6. Torok TJ, Holman RC& Chorba TJ. Increasing mortality from thrombotlc thrombocytopenic purpura in the United States: analysis of national mortality data. Am J Hematol 1995; 50: 84-90.

7 James NG. How I treat patients with thrombotlc thrombocytopenic purpura-hemolytic uremic syndrome.Blood 2000; 96:1223 - 1229.

8. McCrae RK, Cines D. Thrombotic thrombocytopenic purpura and hemolytic uremic syndrome.

Hematology. Basic Principles and Practice. 3rd edition. Eds: Churchill Livinstone, New York 2000; p: 2126-35.

9. Kwaan HC. Clinicopathologic features of thrombotic thrombocytopenic purpura. Semin Hematol 1987; 24 (2):71-81.

10. Mitra D Jaffe EA, Weksler B et al. Thrombotic thrombocytopenic purpura and sporadic

hemolytic-uremic syndrome plasmas Induce apoptosis in restricted lineages of human microvascular endothelial cells. Blood 1997; 89:1224-1234.

11 Mauro M, Kim J, Costello C, Laurence J. Role of transforming growth factor betal in

microvascular endothelial cell apoptosis associated with thrombotic thrombocytopenic purpura and hemolytic uremic syndrome. Am J Hemato 2001; 66(1): 12-22.

12. Joel L. Moake ;Thrombotic Microanjiopathies Review Article N Engl J Med 2002 Vol. 347, No. 8

13. Moake JL, Rudy CK, Troll JH, et al. Unusually large plasma faktor VIII: von Willebrand factor multimers in chronic relapsing thrombotic thrombocytopenic purpura. N Engl J Med 1982; 307:1432 -1435.

14. Moake JL. von Willebrand factor in the pathophysiology of thrombotic thrombocytopenic

purpura. Clin LabSci 1998; ll(6):362-4.

Page 88: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

79

15. Furlan M, Rombles R, Lammle B. Partial purification and characterization of a protease from human plazma cleaving von Willebrand factor to fragments produced by in vivo proteolysis. Blood 1996; 87:4223-4234.

16. Furlan M, Robles R, Solenthaler M, et al. Deficient activitiy of von Willebrand factor- cleaving protease in chronic relapsing thrombotlc thrombocytopenic purpura. Blood 1997; 89:3097-3103.

17. Furlan M, Rombles R, Solenthaler M, Lammle B. Acquired deficienciy of von Willebrand factor - cleaving protease in a patient with thrombotic thrombocyto penic purpura. Blood 1998; 91:2839-2846.

18. Tsal HM. Physiologic cleavage of von Willebrand factor by a plasma protease is dependent on its conformation and requires calcium ion. Blood 1996;87:4235-4244.

19. Loo DM, Levtchenko E, Furlan M et al. Autosomal recessive in heritance of von Willebrand factor-cleaving protease deficiency. Pediatr Nephro , 2000; 14(8-9): 762-5.

20. Tsal HM, Lian EC. Antibodies to von Willebrand factor-cleaving protease in acute thrombotic thrombocytopeni purpura. N Engl J Me . 1998; 339:1585-1594.

21. Zheng X, Chung D, Takayama TK, et al. Structure of von Willebrand factor- cleaving protease (ADAMTS 13), a metalloprotelnase involved in thrombotic thrombocytopenic purpura. J Biol Chem 2001; 276: 41059 - 41063.

22 Fujikawa K, Suzuki H McMullen B, Chung D. Purification of human von Willebrand factor cleaving protease and its identification as a new member of the metalloproteinase family. Blood 2001; 98: 1662-1666.

23. Soejima K, Mimura N, Hiurashima M, et al. A novel human metalloprotease synthesized in the liver and secreted into the blood; possibly, the von Willebrand factor - cleaving protease? J Biochem. 2001; 130: 475-480.

24. Han-Mou TSAI :Advances in the Pathogenesis, Diagnosis, and Treatment of Thrombotic Thrombocytopenic Purpura J Am Soc Nephrol 2003 14: 1072–1081,

25. Remuzzi G, Galbusera M, Noris M, et al. Von Villebrand factor cleaving protease ( ADAMTS 13) is deficient in recurrent and familiyal thrombotic thrombocytopenic puprura and familyal thrombotic thrombocytopenic purpura and hemolytic uremic syndrome. Blood 2002; 100(3):778-785.

26. Veyradier A, Obert B, Houllier A, et al. Specific von Willebrand factor- cleaving protease in thrombotic microangiopathies: a study of 111 cases. Blood 2001; 98:1765-1772.

27. Murphy WG, Moore JC& Kelton JG. Calcium dependent cysteine protease activity in the sera of patients with thrombotic thrombocytopenic purpura. Blood 1987; 70:1683-1687.

28. Tandon NN, Rock G ,Jannison GA. Anti CD 36 antibodies in thrombtic thrombocytopenic purpura. Br J Haematol 1994; 88:816-825.

Page 89: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

80

29. Ann YS, Kolodny L, Hurstman LL, et al. Activated platelet aggregates in thromotic thrombocytopenic purpura: decrease with plasma infusions and normalization in remission. Br J Haematol 1996; 95:408-415.

30. Ralfe TJ, Lentz SR, Atkinson BS, et al. Factor V Leiden: a genetic risk factor for thrombotic microangiopathy in patients with normal von Willebrand factor cleaving protease activitiy. Bloo .2002; 99:437-442.

31. Bennealt CL, Weinberg PO et al. Throbotic thrombocytopenic purpura associated with ticlopidine. A review of 60 cases. Ann Intern Med 1998; 128:54144.

32. Bennett CL, Connors JM, Carwile JM, et al. Thrombotic thrombocytopenic purpura associated with clopidogrel. N Engl J Med 2000; 15;342(24): 1773-7.

33. Pham FT, Peng A, Wilkinson AH, et al. Cyclosporine and tacrolimus associated thrombotic microangiopathy Am J Kidney Dis 2000; 36(4): 844-50.

34. Magee CC, Abraham K, Farrell J, Dorman T, Walshe JJ. Renal thrombotic microangiopathy associated with interferon-alpha treatment of chronic myeloid leukemia. Am J Kidney Dis 2000; 36(1):5.

35. Lhotta K, Kuhr T, Rumpelt HJ, Woll E, Thaler J, Konig P. Thrombotic microangiopathy with renal failure in two patients undergoing gemcitabine chemotherapy. Am J Nephrol 1999; 19(5): 590-3.

36. Lohrmann H.P, Adam W, Heymer B et al. Microangiopathic hemolytic anemia in metastatic carcinoma. Report of eight cases. Ann Intern Med 1973; 79:368 -375.

37. Gordon LI , Kwaan HC. Thrombotic microangiopathy manifesting as thrombotic thrombocytopenic purpura / hemolytic uremic syndome in the cancer patients. Semin Thromb Haemost 1999; 25: 217-221.

38. Dashe JS, Ramin SM, Cunningham FG. The longterm consequences of thrombotic microangiopathy (thrombotic thrombocytopenic purpura and hemolytic uremic syndrome) in pregnancy. Obstet Gynecol 1998; 91(5) :662-8.

39. Ezra Y, Rose M & Eldor A. Therapy and prevention of thrombotic thrombocytopenic purpura

during pregnancy a clinical studiy of 16 pregnancies. Am. J Hematol 1996; 51:1-6.

40. Furlan M, Robles R, Galbusera M, Remuzzi G, Kyrle PA, Brenner B, Krause M, Scharrer I, Aumann V, Mittler U, Solenthaler M, Lammle B. von Willebrand factor- cleaving protease in thrombotic thrombocytopenic purpura and the hemolytic uremic syndrome. N Engl J Med 1998; 339(22): 1578-84.

41. Mannucci PM, Canciani M, Forza L et al. Changes in health and disease of the

metalloprotease that cleaves von Willebrand factor. Blood 2001; 98:2710-2715.

42. Kavakli K, Cancianimi MT, Manucci PM. Plasma levels of the von Willebrand factor cleaving protease in physiological and pathological conditions in children. Pediatr Hematol Oncal 2002; 19: 467-471.

Page 90: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

81

43. Oleksowicz L, Bhagwati N&Deleon Fernandez M. Deficient activity of von Willebrland's factor cleaving protease in patients with disseminated malignancies. Cancer Res 1999; 59:2244-2250.

44. Bianchi V, Robles R, Alberto L et al. Von Willerand factor-cleaving protease (ADAMTS 13) in thrombocytopenic disorders: a severel deficient activity is spesific for thrombotic thrombcytoenic purpura. Blood 2002; 100:710-713.

45. Apheresis: Principles and Practice. 1sted. Maryland: AABB ;Turk J Haematol 2003;20(1)

46. Keskin A, Tombuloglu M, Cagirgan S, Cetin M, Büyükkececi F. Thrombotic thrombocytopenic purpura: Report of 10 cases. Tr J Medical Sciences 1995; 24: 155-158.

47. Bosch T, Wendler T. Extracorporeal plasma treatment in thrombotic thrombocytopenic purpura and hemolytic uremic syndrome: A review. Ther Apher 2001; 5(3): 182-5.

48. Barz D, Budde U, Hellstein P. Therapeutic plasma exchange and plasma infusion in thrombotic microvascular syndromes. Thromb Res 2002; 107:23-27.

49. Evans G, Llewelyn C Luddington R et al. Solvent / detergent fresh frozen plasma as primary treatment of acute thrombotic thrombocytopenic purpura. Clin Lab Haematol 1999; 21:119-23.

50. Ziegler Z, Shadduck RK, Gryn JF et al. The North America TTP Group. Cryoprecipitate poor plasma does not improve early response in primary adult thrombotic thrombocytopenic purpura (TTP) J Clin Apheresis 2000; 16: 19 -22.

51. Rubra J, Arriaga F, Linares D et al. Role of methylene blue treated or fresh frozen plasma in the response to plasma exchange in patients with thrombotic thrombocytopenic purpura. Br J Haematol 2001; 114:721-3.

52. Dundas S, Murphy J, Soutar RL, et al. Effectiviness of therapeutic plasma exchange in the 1996 Lanarkshire Escherichia coli 0157:H7 outbreak. Lancet 1999; 354:1327.

53. Dashe JS, Ramin SM, Cunningham FG. The longterm consequences of thrombotic microangiopathy (thrombotic thrombocytopenic purpura and hemolytic uremic syndrome) in pregnancy. Obstet Gynecol 1998; 91:662-8.

54. Rizvi MA, Vesely SK, George JN et al. Plasma exchange complications in 71 concecutive patients treated for clinically suspected thrombotic thrombocytopenic purpura-hemolytic uremic syndrome. Transfusion 2000; 40:896-901.

55. Tombuloğlu M. Trombotik Trombositopenik Purpura Artıyor mu ?,30. Ulusal Hematoloji Kongresi Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu 2003

56. Shumak KH, Rock GA & Nair RC. Late relapses in patients succesfully treated for thrombotic thrombocytopenic purpura. Canadian Apheresis Group. Ann Intern Med 1995; 122:569-572.

57. Bell WR, Braine HG, Ness PM, Kickler TS. Improved survival in thrombotic

thrombocytopenic purpura-hemolytic uremic syndrome. Clinical experience in 108 patients. N Engl J Med 1991; 325:398-403.

Page 91: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

82

58. Mant MJ, Turner AR, Bruce D, Ritchie C, Larratt LM. Splenectomy during partial remission in thrombotic thrombocytopenic purpura with prolonged plasma exchange dependency. Am J Hematol 1999; 62(1): 56-7.

59. Crowther MA, Heddle N, Keyword CP, et al. Splenectomy done during hematologic remission to prevent relapse in patients with thrombotic thrombocytopenic purpura. Ann Intern Med 1996; 125: 294-296.

60. Winslow GA, Nelson EW. Thrombotic thrombocytopenic purpura: indications for and results of splenectomy. Am J Surg 1995; 170(6):558-61; discussion 561-3.

61. Dervenoulas J, Tsirigotis P, Bollas G et al. Efficacy of intravenous immunoglobulin in the treatment of thrombotic thrombocytopaenic purpura. A study of 44 cases Acta Haematol 2001, 105(4): 204-8.

62. Ferrara F, Copia C, Annunziata M, et al. Vincristine as salvage treatment for refractory thrombotic thrombocytopenic purpura.Ann Hematol 1999, Nov;78(ll): 521-3.

63. Hand JP, Lawlor ER, Yong CK, Davis JH. Successful use of cyclosporine A in the treatment of refractory thrombotic thrombocytopenic purpura. Br J Haematol 1998, Mar; 100(3): 597-9.

64. Van Ojik H, Biesma DH, Fijnheer R, Hene RJ, Lok-horst HM, Rooda SJ, Verdonck LF.

Cyclosporin for thrombotic thrombocytopenic purpura after autologous bone marrow transplantation. Br J Haematol 1997; 96(3):641-3.

65. Gaddis TG, Guthrie TH Jr, Drew MJ, Sahud M, Howe RB, Mittelman A. Treatment of refractory thrombotic thrombocytopenic purpura with protein A immunoabsorption. Am J Hematol 1997; 55(2):55-8.

66. Spiekermann K, Wormann B, Rumpf KW, Hiddemann W. Combination chemotherapy with CHOP for recurrent thrombotic thrombocytopenic purpura. Br J Haematol 1997; Jun;97(3):544-6.

67. Zheng X, Pallegre A, Goodnough LT et al.Remission of chronic thrombotic thrombocytopenic purpura after treatment with cyclophosphamide and rituximab.Ann Intern Med. 2003; 21;138(2):105-8.

68. Musso M, Porretto F, Crescimanno A, Bond! F, Polizzi V, Scalone R, lannitto E, Mariani

G. Successful treatment of resistant thrombotic thrombocytopenic purpura/hemolytic uremic syndrome with autologous peripheral blood stem and progenitor (CD34+) cell transplantation. Bone Marrow Transplant 1999;24(2): 207-9.

69. Gordon LI, Kwaan HC, Rossi EC. Deleterious effects of platelet transfusions and recovery thrombocytosis in patients with thrombotic microangiopathy. Semin Hematol 1987; 24(3): 194 - 201.

70. Perdue JJ, Vesely SK, Georgen NJ, et al. Residuel effects of thrombotic thrombocytopenic purpura-hemolytick uremic syndrome (TTP-HÜS ) on health-related qualitiy of life (QOL): Limitations in vitality and dailiy activities among suvivors. Blood. 2001; 98: 62b-3b.

Page 92: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

83

71. Doll Dc, Yarbro JW. Vascular toxicity associated with antineoplastic agents. Semin Oncol 1992;19:580-596.

72. Schriber JR, Herzig GP.Transplantation associated thrombotic thrombocytopenic purpura and hemolyticuremic syndrome.Semin Hematol 1997;34:126-133.

73. Martinez J. Microangiopathic hemolytic anemia. Hematology. Sixth ed. NewYork: McGraw-Hill 2004, 623-625.

74. Keith R. McCrae, Evan Sadler J, Douglas J. Thromboticthrombocytopenic purpura and the

hemolytic uremic syndrome. Churchill Livingstone 2005, 2287-230

75. Moake J. Thrombotic microangiopathies. N Engl JMed 2002;347:589-600.

76. Fujikawa K, Suzuki H, MCMullen B, Chung D. Purification of von Willebrand factor-cleaving protease and its identification as a new member of the metallo proteinase family. Blood 2001;98:1662-1666.

77. Levy GG, Nichols WC, Lian EC, et al. Mutations in the member of the ADAMTS gene family cause thrombotic thrombocytopenic purpura. Nature 2001;413:488-494.

78. Banatvala N, Griffin PM, Greene KD, et al. The United State National Progressive hemolytic uremic syndrome Study: Microbiologic, serologic, clinicaland epidemiological findings. J infect Dis 2001;183:1063-1070.

79. George JN. How I treat patients with thromboticthrombocytopenic purpura-hemolytic uremic

syndrome. Blood 2000;96:1223-1229.11.

80. George J. Thrombotic thrombocytopenic purpura. NEngl J Med 2006;354:1927-1935. 81. Gürkan E, Başlamışlı F,Güvenç B.Thrombotic thrombocytopenic purpura in southern

Turkey: a single center experience of 29 cases Clinical and laboratory haematology 2005 ;27: 121-125.

82. Richard C. Cabot,Thrombotic Thrombocytopenic Purpura and Severe Dyspnea during Plasmapheresis and Transfusion , NEngl J Med 2005, 393: 27.

83. Loan Nguyen, Xiaoning Li, Deanna Duvall, Deirdra R. Terrell, Sara K. Vesely, and James N. George ,Twice Daily Plasma Exchange in Refractory Thrombotic Thrombocytopenic Purpura,Transfusion 2008 ;48:349-357.

84. Okamoto, Masanori; Abe, Takaya; Shouno, Mineo; Kitabata, A Case of Thrombotic Thrombocytopenic Purpura Refractory to Plasma Exchange Therapeutic Apheresis and Dialysis 2001 ,5: 49-53.

85. Javier de la Rubia, Aurelio López, Francisco Arriaga, Ana Rosa Cid, Ana Isabel ;Response to Plasma Exchange and Steroids as Combined Therapy for Patients with Thrombotic Thrombocytopenic Purpura. ActaHaematol 1999;102:12-16

Page 93: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

84

86. KV.Chow .Anti-CD20 antibody in thrombotic thrombocytopenic purpura refractory to plasma exchange. Internal medicine journal (Intern Med J) 2007; 37:329-32.

87. Charles L. Benet T ,Thrombotic thrombocytopenic purpura associated with clopidegrol, N Engl J Med 2000 ; 342:4.

88. Filiz AKYÜZ, Ümit AKYÜZ, Acute pancreatitis and thrombotic thrombocytopenic purpura: Case report, Akademik Gastroenteroloji dergisi 2004; 3 (2): 113-116

89. Varadarajulu S, Ramsey WH, Israel RH. Thrombotic thrombocytopenic purpura in acute pancreatitis. Clin Gastroenterol 2000;31(3): 243-5.

90. Vergara M, Modolell I, Puig-Divi V, et al. Acute pancreatitis as a triggering factor for thrombotic thrombocytopenic purpura. Am J Gastroenterol 1998; 93(11):15-18.

91. Gullo L, Cavichhi L, Tomassetti P, et al. Effects of ischemia on the human pancreas. Gastroenterology 1996; 111: 1033-38.

92. Dr.Sinem Civriz Bozdag’ın uzmanlık tezi. A.Ü.T.F İç hastalıkları Anabilim Dalı,Ankara - 2006

93. McCrae KR, Cines DB: Thrombotic microangiopathy during pregnancy. Semin Hematol 1997; 34:148.

94. Esplin MS, Branch DW.Diagnosis and management of thrombotic microangiopathies during

pregnancy. Clin Obstet Gynecol. 1999; 42:360.

95. Furlan M, et al. Von Willebrand factor -cleaving protease in thrombotic thrombocytopenic purpura and the hemolytic uremic syndrome. N Engl J Med 1998; 339:1578.

96. Brostrom S, Bergmann OJ. Thrombotic thrombocytopenic purpura: a difficult differential

diagnosis in pregnancy. Obstet Gynecol Scand 2000; 79:84

97. Moknycki MH, et al. Thrombotic thrombocytopenic purpura in pregnancy: Successful treatment with plasma exchange. Blood 1995; 13:271.

98. ZaherK. Otrock·AliT.Taher·JawadA.Thrombotic Thrombocytopenic Purpura and Bone Marrow Necrosis Associated with Disseminated Gastric Cancer Dig Dis Sci 2007 52:1589–1591

99. Elizabeth.M,Kfoury Baz, Mikati, Abdel Razzak A. Kanj, Nadim A. Reactive Hemophagocytic

Syndrome Associated with Thrombotic Thrombocytopenic Purpura During Therapeutic Plasma Exchange Therapeutic Apheresis and Dialysis, 2002 6: 2.

100. Cem G , Irwıng U , Acute phase proteins and other systemic response to inflammation ,The

New England Journal of Medicine 1999 , 340: 6.

101. Boki K.A. Thrombotic thrombocytopenic purpura in adult Still's disease Journal of heumatology 1996 ;23: 385-387 .

102. MValbonesi, GGiannini ; Nine Years of Cascade Filtration for Thrombotic Trombocytopenic Purpura Therapeutic Apheresis and Dialysis 2004 8(2):87–92

Page 94: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

85

103. WYK Hwang,LYAChai,HJNg,YTGoh, PHC Tan.Therapeutic plasmapheresis for the treatment of the thrombotic thrombocytopenic purpura-haemolytic uremic syndromes Singapore Med J 2004 ;45(5) : 219.

104. Allford SL, Hunt BJ, Rose P, Machin S. Guidelines on the diagnosis and management of the thrombotic microangiopathic haemolytic anaemias. Br J Haematol 2003; 120:556-73.

105. Smith JW, Weinstein R. Therapeutic apheresis: a summary of current indication categories endorsed by the AABB and American Society for Apheresis. Transfusion 2003;43:820

Page 95: Dr. Fatih Yıldız UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI …hemolytic anemia, thrombocytopenia, fever, neurological symptoms and kidney failure. Therapeutic Plasma Exchange (TPE) has been

86

ÖZGEÇMİŞ

Adı-Soyadı : Fatih YILDIZ Doğum Tarihi ve Yeri : 25/ 12 / 1975 – Kozan/ADANA Medeni Durumu : Bekar Adres : Damyeri Köyü, Kozan/ADANA Telefon : 0-322-5382108-05058971309 E.mail : [email protected] Mezuniyet : Ç.Ü.T.F. Yabancı Diller : İngilizce