12
OGU · DiLLERi FARSÇA, ARAPÇ..4. URDUCA, VE _IV Cilt - 9 8 5

D·OGU ·DiLLERiisamveri.org/pdfdrg/D00439/1985_1/1985_1_KOCATURKS1.pdf · 2019. 9. 17. · d·ogu ·dilleri farsÇa, arapÇ..4. urduca, hİndolojİ ve sİnolojİ araŞl'irmalari

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • D·OGU ·DiLLERi

    FARSÇA, ARAPÇ..4. URDUCA, HİNDOLOJİ VE SİNOLOJİ ARAŞl'IRMALARI

    _IV Cilt - ı Sayı

    ı 9 8 5

  • KALENDERiYE TARİKATI İLE İLGİLİ BİR RİSALE ÜZERİNE

    Doç. Dr. Saadettin KOCATÜRK

    İslamda ortaya çıkan mezh~b cereyanlannm hiç birisinin me.!J-Şei dişanda göriilmemektedir. Onların' doğuşlanna sebep islam toplumunun kendi bünyesi ile Kur'an'ı Kerim'in ortaya koyduğu yeni zilmiyet ol-duğunu araştırmalar bize göstermektedir. Bu yeni zihniyet o zamana kadar ne Arap yarımadasında ne de islam öncesi dinlerde bulunmayan yeni bir düşünce özgürlüğü getiriyor, ruhba.n4k ve buna benzer ·bir sınıf kabul etmiyor, her akıl sahibinin düşünmesini emrediyor, bütün müslü-maiı.lara mutlak bir eşitlik tanıyordu. İslam düşüncesinin Hz. :Mu-hammed za~anmdan itibarep. başlayan gelişmesini, daha sonra durak-layıp kendi içensine kapanmasını ve zaman zaman görülen. bazı ham-lelerini aksettiren birer ayna durumunda ohm mezheb cereyanlan, çıkışlarından itibaren takip edilip kronolojik olarak belirtilecek oluxsa, mezhebler tarihi ile birlikte islam düşünce tariliinin de ana hatları ortaya komilmuş olur. Zira Öncele~i yalnızca ictih"adi, daha sonraian siyasi ve i'tikadi olan ihtilaf ve münakaşalar sistemleşe;rek birer dünya görüşü hüviyetini kazanmış ve düşüncç tarihinde karşıımza çıkan mezhebler, aralarmda bu yönden de mücadelelerde bulunmuşlardır. Bu kısa girişten şu sonuca varmaınız miim.kündür.

    Tarihin hiç bir devrinde hiç bir toplumun ve hiç bir dü-şünce sisteminin tamamen kendi içine kapanıp kendi kendine ye-terek, hayatını ve varlığını idame · ettirmemiş olduğu · bir gerçek olarak bilinmektedir.

    Arap istilasmdan önce Hint, Çin ve Bizans imparato.rluklan ara-sııi.da bir geçit noktası olan İran, bu im:paratorluklardan bazı durum-larda etkilenmiş bazı durumlarda da onlan etkilemiştir. Arap istilası ile .islam dinini kabul eden İranlılar M. VIII. ci yüzyılda Hindistan'a gitmiş, buradaki Budizm ve Brahmanizm dininden etkilenerek bu etki-l~ri islamiyet ile kaynaştırmalan . ·sonucu bazı yeni tarikatİann doğ·

  • 38 SAADETTİN KOCATÜRK

    masma sebep olmuşlardşr. İştebu tarikatlardau birisi de Kalenderiye tarikatıdırl .

    M.S.X.cu yüzyıldan sonra yavaş yavaş bütün İran'a yayılmaya başlayan bu tarikat mensupları XVI. cı )rüzyılda büyük bir kitle haline gelı:ni.şler ve Hazar Deniz'j kıyısında bulunan Erdebil Şehr~de Safavi Devleti'nin kıuuluşunda önemli rol oy.!ı.amışlardiı·. Giyinişleri, yaşayışlan, davranış ve inanışları ile halkı şaşu·tan hu dervişler bazı halk kit-lelerince iyi karş~anmamış2 hatta onların hakaretlerine maruz kalmışlardu·. Amacı, günlerini gün etmek olan ve sayıları silliye tarikg_tı men-supları- kadar olmayan bu tarikat mensuplarının düşünceleri ve inançları tasavvufla3 pek uyuşamamaktadır. Smilerin ün ve önemine ulaşınalarma

    \ da kesinlikle imkan olmamıştır. Buna rağmen bu tarikat mensupları bazı sılfiye tarikatma mensup birtakım şairleı· . üzerine etkili olmuş · ve bunlardan bir kısmını da kendi taı·aflarma çek.mjşlerdir4.

    Oysa ki smiyane duygu ve düşüncenin tamamiyle dışmda olmayan Kalenderlerin az d.a olsa smi ve melami duygu ve düşüneeye sahip ol-dukları da bir gerçektir5. Ancak değişik zıımanlarda tamamiyle küfre

    1- Kalender kelimesinin anlamı ve Kalenderiye tarikatının tarihçesi ile ilgili daha_ geni, bilgi için bk., Saadetlin Koc:ıtürk; Der b:ire-i Fırka-i Kalenderiye ve Kalendcr-ıı:irne-i Hattb·i Farisi \'C ~In'ni-i Kelime-i Kalender, Ankara. Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya FaJ...iiltesi

    "Doğu Dilleri Dergisi", C. II, S. 1,_ s. 89 vd. Ankara, 1971.

    2- Giyiniş ve inançlan halk tDiafındnn iyi karşılarunayan bu dervişlerin bu durumunu yayınla.ınakta olduğumuz risôlede açı.k~.a görmckteyi~. Hattô Şah Nimctullah Veli, risalenin

    son kı~ınıuda bu tô~feden sakın, sakın, sakın diyerek te'kitli biçimd!l insaları uynrmaktadır.

    3- Tasavvuf din ve irşad ile kanşını' nefsanı olgunluğn doğru nkli ve irffıni bir harekettir. K!ıJenderiye tarikatında durum, dünya nimetlerine yüz çevirmek., ahiretle uğraşınama şeklin

    dedir. Yani güııünii gün etme felsefesidir. Moğol ve Tiınurlular dönernindeki tıısavvuf'i durum ve kalenderler hakkında lık., Zebihullnlı Safa; T:irih-i Edebiyiit Dcr !riin, Cild-i Sovvom, Balış-ı

    Evvel, s. 166 vd., Tahrôı:ı, lış., 1351.

    4- Bu konuda daha geniş bilgi için bk. Saatiettin Kocatürk; İran'da İslamiyetten Son-raki Yüzyıllarda Fikir Akımlafına Toplu Bir Bakış ve Kalenderiye Tarikatı ilc ilgili bir Risfıle, Aııkarıı tJni,•ersitesi Dil \'C Tarilı-Coğ-rafya Fakültesi Dergisi, C. XXVIII, S. 3-4, s. 218 vd., .Ankara, 1979.

    5-ctysi Spebhodi; Hafu l\Iüiessir-i Alem-i Gayb, Yad-n:irne-i Dr. Mu'in, Mecelle-i Danişkcde-i Edebiyat ve Ulüm-i İııs:irıi, s. 42_ vd., Tahran, hş, 1350. Daha çok Türkler arasında

    yaygın olan bu tarikat ile ilgili Farsçn ve Çağatay Türkçesi ile şiir ve eser yazan şfıir ve ediplerin yaptığımız nraştırmnlan.llllzda Türk bölgelerinden olduğu ve kalender malılasını da kendilerine kabul etrneleri bu düşüncemizin doğruluğunu kısmen de olsa knnıtlıyacağı düşüncesindeyiz.

    Bu konudıı daha geniş bilgi için bk. Said Nefisi; Tfı.rih-i Na.zrn-u Nesr der İran ve der Zeban-ı F:irisi, C. Il. s. 1007a da gösterilen yerler, Tahrôn, hş. 1344 ve Ahmet Yaşar Ocak; Bektaşi llfenôkıbnuınclcrindc İsliim Öncesi İnanç Motiflcri, s. 9, ll, 14 vd. İstanbul 1983.

  • K.o\LEKOERlYE TARİK...\TI 39

    yönelen bir tarikat mensupları bazan toplum nizamını kökünden sar-sacak şekilde harekete gcçmişler, sonunda bu çılgınca hareketleri kar-şılığı olarak başlarını vermişlerdir. İslam aleminde bu tür imha hareket-lerinden Ilirisi de Osmanlı hül-ümdarı Kanuni Sultan Süleyman z~anında olmuştuı-. Buna rağmen bu taifenin M. XVIII. ci yüzyılın sonlaı·ına kadar varlıklarını ·koruduğu . ve daha sonra da bu taife mensuplarına az da olsa rastlandığı bazı kayıtlarda belirtilmektedir6.

    HiSALENİN YAZARI

    Şah Nimetullah Veli 1\II. 1329 f 1330 yılları dolaylar~da Halep'te dünyaya gelmiş olup İran'lı l\fu Abdullah'ın oğlu, beşinci Şii imamJ imam Bakır'ın soyundan olup· Nimetulla~ tarikatının kurucusudur. Gençlik çağını Irak'ta geçirmiş olan sUfi 24 yaşına geldiğinde Mekke'ye gitmiş burada ünlü ilim ve sUfilerden feyz ·almıştır. Daha sonralap Se-merkand'a giden sUfi, Herat ve Yezd şohirlerini ziyaretten sonra Kirman şehrine sekiz fer~ah (48 kni) uzaklıkta bulunan 1\llahan'a yerleşıniş ve ömrünün son 25 senesini geçirdiği burada 1431 yılında vefat etmiştir?.

    Yaşadığı dönemde 90 bin kadar müı-idi olduğu Nakşibendi tarikatının şeyhlerinden oan Emir Seyyid Kemal'in i'tirazlarından dolayı Semerkant ve dolayiarından uzaklaştırıldığı, yukarıda da belirtiğimiz gibi soı:iraları İran'a geldiği eldeki kaynaklarda kayıtlıdır. Mahan'da8 Deken'li {Hindistan'da bir şehir) sultan Şihabu'd-din Behmen tarafm-dan yaptırılan künbetli mezar bugmı bile Nimetullahi tarikatı mensup-ları tarafından ziyaret edilmektedir.

    Tasavvufl alanda çok eser ve risrue yazan Şah Nimetullah Veli' nin 500 den fazla risale yazdığı söyle!lirse de bunlardan ancak 100 ka-darının bize kadar ulaştığı hilinmektedh. Kısa risaleler şeklinde kaleme alınan bu risalelerden birisi de yayına hazırladığımız "Kalencleriye" risalesidir9.

    RiSALENİN KONUSU

    Şah Nimetullalı Veli tasa·vvufi, anlamı güç meselelerle birlikte yaşayışlan ve düşünceleı·i islamiyetİn geı·çek yönüne uymayan tarikat

    6- Bu konuda daha geniş bilgi için ·bk. Abdulblli Gölpınarlı; Menlikıb·ı Hlice-i Cihan, Türkiyat Mecmuası, C. III, s. 129 vd., İstanbul, 1935.

    7- E. Berthels; Nimetullab Veli; İA, C. IX, s. 286a. 8- 1\fiihan: bugün İran'da Belucistan bölgesinde küçük bir şehrin adıdır.

    9- Şah Nimetullah Veli'nin hayatı ve gerçekçi anlamlan içeriğinde bulunduran şiirlerin· den üroekler için bk., ~Ialııniıd Rid:iyet; Gülziir-ı ca~idô.n, C. III. s. 1651 vd., Tahran, hş. 1353.

    ..

  • 40 SAADETTİN KOCATÜRK

    ve m.üntesipleri hakkında kaleme aldığı ve açıklığa kavuşturmak is-tediği meselelerden birisi olan bu "Kalenderiye" nsalesinde kalender kelimesini teşkil eden harflerin ifade ettiği anlamları açıklığa ka~Ştururken sUfiyye ve m.elametiyye'den bir başka duygu ve düşüneeye sahip olan bu tarjkat müntesipl~rine yapması ve inanması gerekli hususları bUdirmektedir. Kendi çağında mevcut bu dervişlerin, dervişlikle alakası bulunmadığını, dinden sapmış kafirle.r olarak nitelemekte ve bu taife den uzakla_şmayı tıı.vsiye etmektediriO. ·

    Şah Nimetnilalı V eli risalede Kalender kelimesinin harflerinin

    yorumunu yapmada bunlardan "J "lıarfinin kalbe, "J "harfin~ el-biseye, "c), harfinin niyf-te, ":;;, harfinin diyanete ve ".J" harfinin ıse

    doğruluğa delalft · ettiğini söylemektediri ı.

    RİSALENİN ÖZELLİKLERİ

    Bütün tasavvufi konuları işleyen risalelerde olduğu gibi bu ri-salede çok fazla olmasa da bir sadelik göze çarpmaktadır. Arapça keli-. meler kısmen de olsa tasa~i bir konunun işlenmesi nedeni ile görül-me1..-tedir.

    Bu risale, aydınlatıcı ve az da olsa tasavvu.fi bir mahiyet taşımasına rağmen dildeki temizlik Şah Nimetnilalı V tli'nin bilgi ve kültür seviyesi-nin yiiksek olduğunu bize göstermektedir.

    10- Aslı Drnvitçe (Drn,·idian) olan kalender kelimesinin anlaııi.uıdan da anlaşıldığı üzere bu tarikata mensup kimseler örf ve adeti hiçe sayarak gününü gün etme felsefesiru beıümseınişlerdir. Kalender kelimesiıün arılnmı ve orijini için lık., Saadettin Kocatürk; Der Biire-i Fırka-i

    Kalenderiye ve Kalender-naınc-i Hatib-i Fiirist ve i\1a'ru-i Kelime-i Kalender, s. 8~ vd.

    ll- Oysa Hatib-i Fliıisi Kalender-niirne adlı mesnevisinde kalender kelimesiıün harfleri-nden "J " kanaate, " J " letafete, " ;; " nedamete, ·•.) " di yanete ve" J "ri yazete delil oldu~u belirtirken bu konuyu aşaı;'ldaki boyitte güzel bir şekilde a'çıklığa kavuşturma1.-tadır.

    ~_,; ..n-:jl ~.)_?.s'- .:::_JT ..:..--1 ~~

  • KALENDERIYE TARlK.,\Tl 4i

    Kesin olarak yazılış tarihini bclirliyemecliğimiz bu risalede imla

    oldukça yanlışsız. "ff" farisiler "il" şeklinde tek keşideli olarak yazılmış, "J.J~ "gibi Türkçe bir kelimenin kullanılması Semerkant ve civarında uzun yıllar yaşayan yazar:ıın az da olsa Türkçenin· etkisinde kaldığı

    intihaını bizde uyandırdı.

    Bu risalenin neşrinde biz, l\1ısır Milli Kütüphanesi (Kahire) farsça yazma eserler kısmı (ll Mecami-i Farisi-i Tal'at) 1174 noda kayıtlı 120xl90 mm dış, 70x:l29 mm iç eebadında mensur nest~ğlik yazı ile yazılmış mecmau'r-resailin 27a ve 28b varaklanarasında bulunan risa-leden faydalandık Tarih kaydı bulunmayan bu risalenin her bir sayfa-smda 19 satır bulunmakta olup başlıklar kırmızı mürekkeple yazılmıştır.

    Risalenin başı: "o.f ... ~.r·.;.; JJ .ı.l144,J ol:;, ~J..w; '4.1\. ... ) : rJiif )1~\..-~"

    'r-L..i f-"' 'JS'Jj ~ '~ .Jj r!.};. '~u, r. '~&:-t:.; r )~ " Risalenin sonu:

    RİSALENİN ÇEVİRİSİ

    Ralıman ve Rahim Olan Allah'ın Adı İle:

    Şah Nimetullah Veli'.ıiin Kalanderiye risalesi Allah O'nun sırrını mukaddes kılsın.

    Bilesin ki ".J..cl9" kelimesi beş harftir. Her bir harf bir şeye de~ dir.

    "J " (harfini) "~ " den almışlardır. Yani kin, has ed ve düşmanlığın kendisinde bulunmadığı temiz kalp (demektir). "J" (harfini) kendisinde zorluk olmayan elbiseden almışlardıı·. Onun giyilişi (I..11maşı) tgbaklan-

    mış hayvan derisinden olmalıdır. "c)" (harfini niyetten almışlardır. İyi

    bir niyet gönülde yer etmiş olsun. "~ " ·(harfini) diyanetten almışlardır,. ,

    yani onun diyaneti olgunluk olmalıdır. ".J" (harfini) doğruluktan al-

    mışlardır. Y am doğruluğu kendisine şi ar yapar. Her bir kalenderin gidi-şatı bu şekilde oluı-sa onun kuvvet ve kudreti yüce kudr.etten (Allah'tan)

    ona ulaşır . .

  • SAADETTİK KOCATORK

    Devlet makamına geçmek (ilahi makama ulaŞmak) ve saadet p a-dişahlığını elde etmek için: kanaat tahtına oturmak, riyazette12 bulun-mak, Tur Dağı'nda (Alla.h'ı görmek için) gayret gösteren Musa pey-gamber gibi gayret göstermek, saliklerintavuhırı.ııı kendisine rehber . edinmek; Keliml3 gibi, fakr kiliminin altından başı çıkarmak, dostu görme ümidi ile gözü dost taı·afına yöneltmek, ahirette makam sahibi olmak için dünya .ziynetlerini terketmı:k, - bütün alemin yaratıklarmdan ~cendini soyııtlamak, varlığın zatını bulmak için yokluğu seçmek gereki!.

    Kalendeı·liğin maksadı tcmizliktir. Vücudu topraktan olan kimse temizliği ister. Kalk ve işi iyilik olanların s~fıııa katıl. (Onlarııı işi) nicelik, insanlık ve becerikliliktir·. Şeyh Şihabü'd-din Sulıraverdi (ö.h. 632./ m. 1234) Allah' O'nun sırrını mukaddes kılsın, Maarif (Ava-ı·ifu'l Maarif) adlı kitabında şöyle buyurur: Riyazet ebli iki taifedir. (Bunlar) sUfiyye ve melametiyye. Diğer bir taife de kalcnderlerdir. Bunlar, Allah'tan başkasını terkederek bütün ömürlerini riyazetle geçirmey-i kendilerine şiar edinmişlerdir. Posta bürünerek posta b.ürünen-lerin _Allah'm dostu olduğunu söylemişlerdir . Kalenderlik yolunda haı·beden. tevekkül ·kapısında otu:ran, yabancıya kapıyı kapayan, yasak-lanmayan ipleı·i (şeyleri) beline bağlayan, alemden (belirti alameti olan) şapkayı haşıııa koyan, teslim elbisesini (çuvaldan yapılmış) ke-nara hıraka"!l, temizliğe c.ıı·zu duyarak görünen , başının kılıııı ve görün-meyen kıllarını temizleyen, sırların pasını temizleyerek kendi gönül ve canından uzaklaştıran, tarikatın düşmanlarını uzaklaştumak (yok etmek) için hakikat sopasını ele alan, devlerden başka isteği, boynuna boı·ç bilen, vücudunu yamalardan oluşmuş elbise ve kaba yünden. örül-müş elbise ile örten, şeytani arzularm (nefislerin) .baş ve yüzünü düşman dayağı ile yaralayan, sevgi keşkülünü (kasesiııi) eline alan, gönül-larini şehirden şehire na.zari dileneiliğe veren, bir vadiye gelen ve aşağ:dnki beyitleı·i ::lillerine dolayan kimseler mutludur.

    12- Riyıizet: Nefsi terlıiyc elmek ve i)•i ahlak s:ılıilıi olmak i~in dünya nimellerin-den el ve ayağı c:ekip, bir koşeye çekilip din "" ibadetle mesgul olmak .

    .13 MQsfı Peygamberin u:r ııdı da Keli.aıullalı'tır. Ziru islam inancına · göre yahudi-

    ler in peygamberi olon Hz. l\Iüsfı Tur Dağı'na Allalı'ın cemalini gönnek için gittiğinde Allıılı kendi cemiilinden çok cüz'l bir kısmı Tur Dağı'na yansıtmış ve l\fusıi Peygnmbere Tur Dn&'lnıı bakmasını söylemiş. Hz. i\Iusfı baktıj;uıdn Allah'ın nznmeti k:ırşında kendi-sinden geçerek lınyılm~tır. İşte bırndan dolayı Hz. Jl[(isfı'ya Kellmullnh denir. Hz. !sfı Ruhuilah (Allah'ın ruhu), Hz. i\Imbammed ise Habibullah (_-\Jlolı'ın sevgilisi) olnrıık bilinir.

  • KALEKDERİYE TARİI

  • 44 SA.4.DETTİN KOCATÜRK

    M ET İ N

    ~)\ if)l.&\r-

    o:r" r .. J'' ~ Jj J J .& \ c.:..-; oL;. .i:;..cli • ~ t,!..)

    jl "ı.:)t,;" C.:..-!~ c.:...~...i JJ~ ./'> J c.:...-10p· ~.).x..li ~j .o::;ı~

    "\':1" ..\.!.1-:;J_IJ.-ı ~>-J ..::..ıJ\..lç.J 4 .ô'ı!S'4 J.-ı ~..li\ ci_?~ ..L!,\! JI.J_,;l~ c.:..-_,pl u.:_;, JP ~~; J.J.-ı ~15:i ~ ..li\ ci.;~ u"'~ jl

    ..l..;,~ c.i.;~ J.-ı.).-ı 6.-; ~~.Ai\ ~J~ C.:...::jj\ .. ıJ_,;••..A;..!.~ o.-ı§\:..Ç~;ı 4)'

    ~\.) jl u t.$.)n ..\.!.~ JlS:::uı c.:..,;~.-ı ~"!.Ai\ ci.;~ c.:...;~.-ı jl "Jb"

    wl..!ı~ ~_,ı ·o_,:..;. .o ($.)..C.).;.;~J .-ıjL.... .-ı_,~.)~\.)~\.)~ .Ai\ ci.)~ J ..l._.~J~ (1) Jt,p ';fıJj..,ı;J\ ,j J'J'.J;-1_,; ..::..ı;..2>-jiJI..::..ı.J..liJ ..:.ı__,;

    ...ı.:__. ./. J .ı.:_!.j c.:..,ç.l:.i ~ ./. ,ö c.:...""~\J ~ ..::..ı.-ı~ .... .J~.;~ J c.:...1 _,.-ı .~~:i

    ~~ ıJlSJL.... .)_,k J o..l.J ./. o...V..~ J}" ./. )J ı..S' y J o.-ıj 4.;5::; c.:..,.,a.~.J

    jl ~ J."l •o...v.. l..=.... ..l::-"i ./. o.-ı.)} ./. _;.; ~ 0~!_? jl f"' )J -~_, ciJ~

    ci J~~.-ı ~j 6j w J:>J ı::.....;.) t..>l./. jiJ o.-ı\1; C.:....... J."l ol./. r. p l .ı)~l.-.;Az. 0)-

    \li J c.~ .ılı! 1.$.)""\ .. !Jj J .Ai\ c.>L.... :._,~ J~ l.)oJ~

  • K.AI.ENDERİYE TARİK..-\.TI 45

    ~ ..... .J{ ('J,:)4$"...ı.;l 4$_,o..WJ,:)ı..::......,p,:).J ..tj\o,:)..l.r G....;4..t. IJ,:)_,>J..f'

    ..t . .J ..tj\o;)j t>J~~ı; ı!S"ı;•J,:) 6~ 45"1rT J6:?..,>- ı.::...-~.J,:) ıJ ı.>l~>

    f" ..1.,-' ~ ..1. y ~~

    ci.? G.....,:) _),:) GA~A> ~!.s::5" ~~Jb ı.JlAlt;: c,:) t>ı..~.jl o;) J'->.J,:) ,:) ..,>-.J..r"' .J o~ b Js=' ı..J"'')\p J:-.)~ i:! J,. 1:; .:j .J o~S::~I ı.);) Js='J,:) j~ ı.)b,:) )>:-.J l~,:),:).J)ı.::..,.....,~~ ~~ J.J~.J O)J) C...JJ~~lt;: ~ \.) o}:.l~ t>.JJ

    o~.::>\...,ı.J~j :JJ.J ıJÜ~~I 0.\.J o...V T .);::, (.$:JI.J~t>:Jb:Jf~J";,t>)ii ~oj.J!.)~

    ~.!ıli f .J J.b r-A> ı.;. ı.)\.!.$" J~ - ~.!.~ ilit.. ..1. r-j\.)...cli ı.J_,~t.. . -~~~ :J J,. ~ ~ ~ :J J,. ı.,rS' - ~~A.;, · o:J JS'"l~ .J.f"' ~tb t>l · ~~~.Jr~ .)s= ı ı::...-?~~ ].JJ.ol - ~; _, G~j4 ~ıJT 411' b}

    ~!lci-P.., J.JijJ ..t,.J ~) • .f'L>.J)Ij- ~t..,.; J.J (-L; 4~ 4:..!.s=' ~ _, u~.JJ,:)

    ~~ ~~~ ol.) .0..J;:; 4ib J;. - 1).,.::. J~ :J_y:j • ~~ G~l:>

    t>.JJ ı.).)~).; 4$"'..lj\ d~~ ~ı o:JJ) ~')\;.:. J...cl; Jr.4 .),:) ~ı~~ 6; ~..ı.;! d~ ı.::.,._j,;:; .)~ ı.)~Jç. t$.)~19 4f..tjı d;$~ ~S",.,;.),:)

    ,Jj Js= ı..ı-iı ~ .J,:)4.J C.:..,_j ~./. ı.,)"'~ ı jı 4f~jı d~ ı.::... .... ı rfl.~ ü-jJ

    J)_f' ~~ Js=ı d4 r, ...\:S ...ı.;\ ~ 0:/J J)JÇ;:; 45'" ~.)..cl; ·~U:, 0_,.) ı.::........ı 0_;~u u!.J_) J,:)li_, ı$ ~;.j'="' .);::, :ll:--. 45' ı.::.,.ç.~ 0 _1 t:.ı .x...::.4 i~ ,:)~ 014 _,_rU; ı.J~;:;· ~ o.::.J) ;:;ljT .ı.>.ı_,>- ı.Jl..~ J.! )lf.., ..tj\ J!':>\>. Jjl ~.!.4 J..,aj o;:; ..1. ~Jk .ı.S:>I-~ JjJ...I JjJ...I JjJ....I ~tb .0..1 jl o;:; b ~ ..,; r Gç.\b r-? Gç.\:.i 'Jlf:::- G.-~> < '.., ..... ) r-.... J~ ,--..,;:; J'~

    . J~l ~.;:; j.-l; r-~ (-W ~ JSJi f~

  • 46 SAADETTİ!"l KOCATtffiıt

    :

  • KALEl'U>ERİYE TARİKATI 47

    uRlSALENİN SONU"