48
1 RÖPORTAJ İsmail YK DİKKAT! Sonbahar Hastalıkları PROSTAT ile ilgili doğru bilinen yanlışlar ÇARPINTI Gebelikte ortaya çıkan DİYABET OKUL BAŞARISI İÇİN ÖNCE SAĞLIK... EL HİJYENİNİN ÖNEMİ Cilt yenileme zamanı; Sonbahar ESTETİK ile ilgili merak edilen sorular BEL AĞRISI VE TEDAVİSİ BEBEKLERDE EK GIDALARLA BESLENME Sayı: 6 Sonbahar 2012

DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

1

RÖPORTAJİsmail YK

DİKKAT! Sonbahar Hastalıkları

PROSTAT ile ilgili doğru bilinen yanlışlar

ÇARPINTI

Gebelikte ortaya çıkan

DİYABET

OKUL BAŞARISI İÇİN ÖNCE SAĞLIK...

EL HİJYENİNİN ÖNEMİ

Cilt yenileme zamanı; Sonbahar

ESTETİK ile ilgili merak edilen sorular

BEL AĞRISI VE TEDAVİSİ

BEBEKLERDE EK GIDALARLA BESLENME

Sayı: 6 Sonbahar 2012

Page 2: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

2

Page 3: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

3

BEL AĞRISI

İÇİNDEKİLER

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüŞirvan KOLANKurumsal Medya ve İletişim Koordinatörü

Yayın AdıKOLAN SAĞLIK

Yayın TürüYerel süreli / 3 ayda bir / Ücretsiz

Hukuk Danışmanı Kolan Hukuk Bürosu

Yayına Hazırlayanlar Şirvan KOLANDamla AYDINDicle KOÇLAR

BaskıFilmon Ofset Filmcilik Matbaacılık Ltd.Şti.İkitelli Organize Sanayi Bölgesi ESKOOPSan. Sit. B-1/35 İkitelli 34306 İstanbul(0212) 671 57 40

Reklam Rezervasyon:0530 955 08 170212 883 90 90 Dahili: 4114 - 4113

Yayın Kurulu BaşkanıErcan KOLAN

Genel Müdür Vekili

Yayın KuruluProf. Dr. Fikret TURANDoç. Dr. Hasan MİRZAİ

Doç. Dr. Kenan İLTÜMÜROp. Dr. Serkan Fatih İPEK

Uzm. Dr. Önder Yüksel ERYİĞİTOp. Dr. Nurettin KAPUCU

Op. Dr. Ahmet Atilla YILMAZOp.Dr.Tolga DEMİR

Op.Dr. Şevki Serkan HEZAROp. Dr. Berge EDE

Op. Dr. Arzu Aydın ÇUHALIDr. Şilan KOLAN

İmtiyaz SahibiKLN Sağlık ve Eğitim Hizmetleri A.Ş. adına

Av. Mehmet Nedim KOLANYönetim Kurulu Başkanı

Op. Dr. Ahmet Şah KOLAN Yönetim Kurulu Başkan Vekili Genel Müdür

KOLANsağlık

Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Dergimizde yer alan ilan, yazı ve fotoğrafların sorumluluğu sahiplerine aittir.

MEVSİM KÖŞESİ

Bebeklerde ek gıda ile beslenme

6Okul Başarısı ve Sağlık 8

Gebelikte ortaya çıkan DİYABET

1822

Cilt yenileme zamanı; Sonbahar

28

Sonbahar Hastalıkları 36

26

30Estetik Ameliyatlar

34

46

41

PROSTAT ile ilgili doğru bilinen yanlışlar

ÇARPINTI

RöpoRtaj

İSMAİL YK

Medine Çiçeği, Amaranthaceae familyasındandır, botanik adı Gomphrena Globosa olan Medine çiçeği ülkemizde görünüşünden dolayı Hanım Düğmesi olarakta adlandırılır. Anayurdu Tropik Amerika ve Avustralya’dır, tropikal bölgelerde 100 dolayında türü doğal olarak yetişmektedir. Subtropik iklim şartlarına uygun olduğunudan ülkemizde park ve bahçelere ekilen Medine çiçeğini evlerimizde süs bitkisi olarak yetiştirebiliriz.Medine Çiçeğinin dikine uzayan sürgünleri kaba tüylüdür. Karşılıklı dizili, yeşil renkli ve düz kenarlı dar yaprakları vardır. Bitkinin mayıs ayından başlayarak güz ortalarına kadar açan 2,5 cm. kadar çaptaki ponpon biçimli çiçekleri çoğu kez mor ya da beyazdır. Ama pembe, turuncu ya da sarı renkte çiçek açan bitkilere de rastlanır. Medine çiçeği bitkisi bahçe sınırlarında, duvar önlerinde ve evlerde pencere önüne konulan saksılarda güzel durur. Uzun boyluları kesme çiçek olarak kullanılır. Olgun çiçekli bitkiler kesilip demet edilerek baş aşağı edilip kurutulduğunda, kuru demet düzenlemeler-inde kullanılabilir. Çünkü, bitkinin çiçekleri kuruduğunda renklerini çok güzel korur. Medine çiçeği bitkisi bol güneşli ve havadar ortamları; süzek (suyu iyi akıntılı) bahçe toprağını sever. Toprak tipi ko-nusunda seçici değildir. Bitki, çok sıcak havalara bile dayanabilir. Bodur Medine çiçeği öncelikle idrar söktürücü özelliği nedeniyle ve ağız ve boğaz problemleri için ağız yıkama suyu ve gargara olarak kullanılmıştır.

MEDİNE ÇİÇEĞİ

Gomphrena Globosa

14

KELİME AVIBULMaCa

Page 4: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

4

KATKIDA BULUNANLAR

Uzm.Dr. Metin Mehdi AZARBAZ

1992 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olan Uzm.Dr Metin Mehdi Azarbaz, uzmanlığı 1998 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul

Fakültesi’nde (Çapa) tamamladi. Uzm.Dr. Metin Mehdi Azarbaz, Büyükçekmece Kolan Hospital’da kardiyoloji uzmanı olarak görev yapıyor.

1996 Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Op.Dr.Osman Nuri Akbulut, 1998-2003 yılları arasında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Üroloji ihtisasını tamamladı. 1997-1998 yılları arasında Erzurum Aşkale sağlık merkezinde pratisyen hekim olarak çalıştı. 2004-2007 yılları arasında Ağrı Devlet Hastanesinde Üroloji Uzman olarak çalıştı. 2007-2008 yılları arasında Kızılay Esenyurt Hastanesinde çalıştı. 2008 yılından beri Büyükçekmece Kolan Hospital’de Üroloji Uzmanı olarak görev yapmaktadır. Türk Tabipler Birliği ve Türk Üroloji Derneği üyesidir.

Op.Dr. Osman Nuri AKBULUT

1976 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Op.Dr.Salih Mollaosmanoğlu, 1980-1981 yılları arasında Kütahya devlet hastanesinde zorunlu hizmetini tamamladıktan sonra, 1981-1985 yılları arasında uzmanlığını almıştır. 1985-1987 yılları arasında Birmingham Wordslay, Quin Victory ve Oxford Redelif inf. Hastanel-erinde görev yapmıştır. 1987-1989 yılları arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, 1989-2004 yıllarında da baş asistan olarak görev yapmıştır. 2002-2007 tarihleri arasında Bulgaristan/Sofia’da özel klinik açmış, West Midlands Hastanesinde Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi’de çalışmıştır. Yurtdışında birçok seminere katılmış ve sertifikalar almıştır. Beylikdüzü Kolan Hospital’da Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahı olarak çalışmaktadır.

1998 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2003 Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzmanlığını alan Uzm.Dr. Zeynel Albayrak , 2008 yılından

beri Beylikdüzü Kolan Hospital’da görev yapıyor.

Op.Dr. Salih MOLLAOSMANOĞLU

Uzm.Dr. Zeynel ALBAYRAK

Page 5: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

5

2003 yılında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olanDr. Şilan Kolan, Güngören Kolan Hastanesi’nde Yönetici ve Başhekim

Yardımcısı olara görev yapıyor.

Dr. Şilan KOLAN

Uzm.Dr. İsmail Hakkı BOZ

İstanbul Üniversitesi İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda ihtisasını yaptı. Uzm. Dr. İsmail Hakkı Boz Büyükçekmece Kolan Hospital’da İç Hastalıkları Bölümünde görev yapıyor.

Uz.Dr. Z. Beril Mardinli

1987 İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olan Uzm.Dr. Z. Beril Mardinli üniver-site giriş sınavında okul birinciliği ödülü aldı. 1983 yılında Londra Guys Hospital

Kardiyoloji de stajlarını tamamladı. İç Hastalıkları Uzmanlığı eğitimini Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesinde tamamladı. Uzm.Dr. Beril Mardinli Büyükçekmece

Kolan Hospital’de görev yapıyor.

Op.Dr. Mustafa KAKŞİİstanbul Üniversitesi (Çapa) Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2002-2003 yılları

arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde İşyeri hekimliği, 2003-2009 yılları arasında Göztepe Eğitim ve

Araştırma Hastanesi / Nöroşirürji Kliniği ve son olarak Sivas Numune Hastanesi’nde görev almıştır. Op. Dr. Mustafa Kakşi; Türk Tabipler Birliği, Türk Nöroşirurji

Derneği, Omurga Cerrahisi Derneği ve Nöroonkolojik Cerahi Grubu’nun da üyesi.

KATKIDA BULUNANLAR

1998 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2003 yılında Bakırköy Yenimahalle Doğum Evinde ihtisasını tamamladı. Beylikdüzü Kolan Hospital’da Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarında görev yapıyor.

Uzm.Dr. Hakan KILIÇ

Page 6: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

6

Oldukça az önemsediğimiz bu konu dış ülkelerde çocuk yuvalarında eğitim vererek başlar. Birçok devlet ve özel sektörlerde her yaşa ve kişiye göre eğitimle devam eder.Ellerimizde oldukça yüksek sayıda mikroorganizma vardır;Elde %40,Koltuk altı %15-25,Bel altı %30-39 dur.

EL HİJYENİNİN ÖNEMİ

Dr. Şilan KOLAN

MEV

SİM

KÖŞE

Başhekim YardımcısıAcil Sorumlu Hekimi

Mikroorganizmalar bizlere bulaşır, hastalık yaparlar. Bakteriler, mayalar, küfler, mantarlar uygun ortam bulduklarında çoğalarak zararlı hale gelirler. Ellerimizle her şeye dokunarak, kontamine oluruz. Hatta bizde başkalarını kontamine ederiz.Yani mikropları yayarız ve başkasından da alırız, ellerimizde bulunan mikropları da her yerimize farkında olmadan bulaştırırız. Kaşınmak, göz ve ağız, bıyık, burun, kulak ellemek yeterlidir. Kendi sağlığımızı ve başkalarının sağlığını da tehlikeye sokarız, solunum yolu, soğuk algınlığı, bronşit, grip, kolera, diyare, verem vs. hastalıklar bulaşıcıdır. El yıkanmasındaki sıklık sağlığımız için önemli-dir, hastalıkları yaymaktan ve hasta olmaktan bizleri korur. Elle dokunduğumuz eşyalar ve gereçlerde kontamine olur ve kontamine ederler. Dokunduğumuz her yüzeyde, hatta havada bile mikroplar bulunmaktadır, gözle görülmeyen bu mikroplara karşı daima ellerimizi yıkamalıyız.

Page 7: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

7

Ellerimizi Ne zamanYıkamalıyız?

Ellerinizi çok kirli görürseniz hemen,

Gözünüze ve yüzünüze dokunmadan,

makyaj yapmadan önce,

Kirli gıdalara, et, tavuk, balık, sebze ve meyveye do-kunduktan sonra,

İşten evinize dönmeden önce, evinize vardıktan sonra,

Hayvanları sevdikten ve dokunduktan (kafes, malzeme dahil) sonra,

Vücudunuzun herhangi bir kirli bölgesine dokunduktan sonra,

Vücudunuzdaki kesik veya yaralara dokunduktan sonra,

Yemek yemeden ve yemek hazırlamadan önce,

Her tuvalete gidişten sonra,

Her hangi tıbbi ilaç ve aplikasyon tatbikinden önce,

Hapşırdıktan, öksürdükten, burun, kulak karıştırdıktan sonra,

Hasta kişilere dokunduktan ve el tokalaştıktan sonra,

Para saydıktan ve çöplere dokunduktan sonra ellerimizi yıkamalıyız.

Sağlık ve Gıda işinde çalışanlar ayrıca alkollü el dezenfektanı kullanmalıdır. El yıkama sabun ile etkili, dezenfektanlı sabunla daha etkili, en son alkol ile uygulama yapıldığında daha etkili olduğu ispatlanmıştır. El yıkama çok önemli olduğu kadar, çevremizin de temiz olması gerekmektedir.

El Yıkamanın Çeşitleri

Sosyal el yıkama Bu yıkama ile geçici mikroorganizma florası uzaklaştırılır. En az 15 sn’dir.

Hijyenik el yıkama Antimikrobiyal sabunlar ile kendiliğinden kuruyan alkol bazlı antiseptikler kullanılır.En az 10-15 sn’dir.

Nasıl El Yıkamalıyız? Sıvı sabun veya dezenfektanlı sıvı sabun ile

Ilık ve akan su altında iyice ıslatılarak

Sabunun iyice yayılması sağlanarak

En az 15-20 saniye süresince

Ellerimizin üstü, altı, parmak araları, tırnak altları, avuç içi, dirsek hizaları iyice ovuşturulur.

Çok iyi bir şekilde sabun ve köpük gidene kadar durulanır.

Kağıt havlu ile veya şahsi havlu(sık sık değiştirilerek) ile iyice kurulanır.

Kurutma varsa iyice kurutulur.

Musluk kapatılarak, kağıt havluda kutusuna atılır.

Page 8: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

8

Benim basarili olmamin

sagligimla

ilgili oldugunu

biliyor musunuz ?

Çocukların mutlu, dengeli, özgüveni yüksek, üretken bireyler

olarak yetişmelerinde okul yaşantılarının etkisi çok önemlidir!

Uzm.Dr. Zeynel ALBAYRAK

,,

,, , , ,

, ,,

8

Page 9: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

9

Yaşamın ilk 5 yılında çocuğun güven ve sevgi duyduğu bir ev

ortamında bulunması, merak ettiği şeyleri öğrenebilmesi için olanaklar

sunulması, gelişimini olumlu yönde destekler.

9

Page 10: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

10

Anne-Babalar çocuklarının özelliklerini iyi tanımalıdır! Çocukların mutlu, dengeli, özgüveni yüksek, üretken bireyler olarak yetişmelerinde okul yaşantılarının etkisi çok önemlidir. Yapılan araştırmalar; okula başlamaya ve öğrenmeye hazır olan çocukların okul hayatında daha mutlu, uyumlu ve başarılı olduklarını göstermiştir. Çocuğun okula hazır olması; fiziksel, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim alanlarında yaşına uygun şekilde desteklenmesi ile yakından ilgilidir. Özellikle yaşamın ilk 5 yılında çocuğun güven ve sevgi duyduğu bir ev ortamında bulunması, merak ettiği şeyleri öğrenebilmesi için olanaklar sunulması gelişimini olumlu yönde destekler. Anne ve babalar çocukları için uygun bir öğrenme ortamı yaratmak, onları soru sormaya, öğrenmeye ve keşfetmeye teşvik etmek için pek çok şey yapabilirler. Çocuklarının okula uyum sağlamalarında ve başarılı olmalarında rol oynamak isteyen ana-babalar, işe çocuklarının özelliklerini iyi tanımak, okula başlayan çocuklarda ne gibi özelliklerin önemli olduğunu öğrenmekle başlayabilirler.

FİZİKSEL SAĞLIK VE MOTOR GELİŞİM

Bu alan çocuğun genel sağlık durumu ile ilgilidir. Ayrıca, ince-motor gelişim olarak adlandırılan baş ve işaret parmağının et-kin kullanımı ile kaba-motor gelişim olarak adlandırılan yürüme, tırmanma, top oynama gibi beceriler bu alanda yer alırlar.

Okula başlayan çocukların genel sağlık durumlarının iyi olması; akademik, sosyal ve duygusal gelişimlerini olumlu yönde etkiler.

Çok sık hastalanan çocuklar, okula uyumda güçlük yaşayabilirler. Bu neden-le, okula başlayacak olan çocukların okula başlamadan önce genel bir sağlık kontrolün-den geçmeleri yararlı olur. Okula başlayan çocukların, yazı yazmayı öğrenmelerinde ince-motor gelişimin çok önemli bir rolü vardır. İnce-motor gelişimi yaşından beklenen düzeyin altında olan çocuklar; özellikle yazı yazarken, resim çizerken, makas kullanırken, takma, çıkartma, çekme, yapıştırma gibi aktivitelerin gerektirdiği oyunları oynarken zorluk çekebilir ve desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bu nedenle; okula başlayan çocuklarda ince-motor gelişim düzeyinin değerlendirilmesi, gerekiyorsa bu alanı destekleyici yönde çalışmalar yapmak çok önemlidir. Anne-babalar evde yapacakları bazı çalışmalarla çocuklarının ince-motor gelişimlerini destekleyebilirler. İşte size evde uygulamanız için birkaç öneri: Çocuğunuza kendi işlerini kendi ya-pabilmesi için fırsat verin. Özellikle kendi başına giyinmesini ve soyunmasını, düğmelerini iliklemesini, fermuarını çekmesini, yemeğini çatal-bıçak kullanarak kendi başına yemesini, temizliğini kendisinin yapmasını destekleyin.

Kağıt ve makas kullanılan aktivitelere ağırlık verin. Örneğin çocuğunuzdan gazetede

gördüğünüz bir ilanı ya da hoşuna giden bir resmi kesmesini isteyebilirsiniz. Piyasada bulunan kesme ve yapıştırma kitapların

yararlanabilirsiniz. Değişik renkte kartonları kullanarak birlikte çeşitli şekiller (ev, okul,

gemi, uçak, uzay yaratığı vb.) üretebilirsiniz. Bu tür çalışmaların çocuğun ince- motor

gelişiminin yanı sıra dikkat süresini geliştir-meye ve yaratıcılığına da katkısı olacaktır. Baş

ve işaret parmağını kullanabileceği oyunlar yaratabilirsiniz. Örneğin çamaşır asmak için

kullanılan renkli mandalları bir sepete doldu-run. Daha sonra “en çok mandalı ipe taka-bilen kazansın” oyunu oynayın. Çocuğunuzun

mandalları saymasını ve kimin daha çok man-dal kabildiğini bulmasını isteyin. Bu oyunda da ince-motor gelişimin yanı sıra sayı kavramını

desteklemiş olursunuz.Piyasada bulunan çizgi çalışmalarını içeren kitapları kullanmanız yararlı olur. Her gün

10-15 dakika bu kitaplardan seçtiğiniz birkaç sayfayı birlikte tamamlayın. Bu tür çalışmalar;

çocuğunuzun aynı zamanda başladığı bir işi bitirmesine de yardımcı olur.

Çocukların okul hayatında mutlu, başarılı ve uyumlu olmalarında önemli rol oynayan özellikler 5 temel alanda incelenebilir ; Fiziksel sağlık ve motor gelişim Sosyal ve Duygusal gelişim Dil gelişimi Öğrenmeye Karşı Tutum Bilişsel gelişim ve Dikkat Özellikleri

10

Page 11: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

11

SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM

Sosyal ve duygusal gelişim, çocuğun okul-daki uyumunu, mutluluğunu, başarısını etkileyen önemli bir faktördür.Çocuğunuzun duygusal ve sosyal gelişimini desteklemek için ; • Çocuğunuzu iyi tanıyın, güçlü ve zayıf yönlerini objektif olarak değerlendirmeye çalışın. • Beklentilerinizi çocuğunuzun özelliklerine göre belirleyin. Unutmayın; çocuğunuzdan yapabileceğinden daha fazla ya da az şeyler beklerseniz onun kendine olan güvenini kaybetmesine neden olabilirsiniz. • İyi yapabildiği şeyler konusunda ödül-lendirin, yapamadığını fark ettiğiniz şeylerde yol gösterin, nasıl yapabileceğine birlikte karar verin, destek olun, yeniden denemesi için teşvik edin. • Yaşına uygun sorumluluklar ver-in, bu sorumlulukları yerine getirip getirmediğini takip edin. Sorumlulukları yerine getirmediğinde öncelikle bu sorumluluğun yaşına ve özelliklerine uygun olup olmadığından bir kez daha emin olun. Daha sonra beklentinizi açık bir şekilde ortaya koyun ve nasıl yapabileceğini birlikte tartışarak karar verin. • Duygu ve düşüncelerini açıkça ifade edebilmesi için destekleyin, örnek olun.

DİL GELİŞİMİ

Dil gelişimi yaşına uygun olan çocuklar, okul hayatında daha başarılı olurlar. Ayrıca; dil gelişim düzeyi kadar, dilin özellikle akran ilişkilerinde ne kadar etkin kullanıldığı da önemli bir faktördür. Çocuğunuzun dil gelişimini desteklemek için; Çocuğunuzla bol bol konuşmak için “Henüz erken! Nasıl olsa beni anlamaz !” demeyin. Onunla ne ka-dar erken konuşmaya başlarsanız, o kadar yararlı olur. Küçük bebekler için kendileri ile konuşan an-nelerinin sesini dinlemeleri, onu gözleri ile takip etmeleri, onun kendisi için konuşmasını beklemeleri kadar yararlı bir şey yoktur! Çocuğunuzla “birlikte” kitap okuyun. Bunu bir alışkanlık haline getirin. Televizyon izleme süresini mümkün olduğu kadar kısaltın. Televizyon izleyecekseniz, çocuğunuza uygun olan programı siz belirleyin ve mutlaka birlikte izleyin. Çocuğunuzu saatler boyu televizyonun karşısında yalnız başına bırakmayın.!! Dil gelişimi kadar sosyal gelişimini de olumsuz yönde etkilemiş olursunuz. Sorular sorun, sorularına cevap verin! Hikaye anlatın, daha sonra anlattığınız hikaye ile ilgili soru sorun. Onun size bir hikaye anlatmasını isteyin. Bildiği bir masalın sonunu değiştirerek anlatın. Sonra sizde ondan bildiği bir hikayenin sonunu istediği gibi değiştirerek anlatmasını isteyin. Onunla konuşurken benzer ve zıt kavramları, sayısal kavramları bol bol kullanın. Örneğin: Babanın kırmızı kalın kitabının üstündeki gözlük, elindeki simidin yarısı, dolabın en alt çekmecesi, masanın yanındaki büyük kutunun içinde gibi.

11

Page 12: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

12

ÖĞRENMEYE KARŞI TUTUM

Her bireyin öğrenmeye karşı olan tutumu, öğrenme merakı, öğrenme tarzı bir diğerinden farklıdır. Okula başlayan çocukların; Öğrenmeye meraklı olmaları, Yeni şeyler öğrenmekten keyif almaları, Öğrendiklerini başkaları ile paylaşmaktan hoşlanmaları, Çevrelerinde gördükleri şeyler ile ilgili sorular sormaları ve fikir yürütmeler, Öğrenmek için çaba göstermeleri, Onların okula başlamaya hazır olduklarının önemli bir göstergesidir.

BİLİŞSEL GELİŞİM VE DİKKAT ÖZELLİKLERİ

Bilişsel gelişim ve dikkat özellikleri çocuğun daha çok akademik başarısını et-kileyen faktörlerdir. Bilişsel gelişimi yaşına uygun olan çocuklar, öğrenmeye daha açık ve meraklıdırlar, okuldaki akademik çalışmalara daha kolay ve çabuk uyum gösterirler. Okula başlayan çocukların 1/5inde öğrenme ve dikkat sorunları görülür. Öğrenme ve dikkat sorunları, zeka düzey-inden bağımsız olarak çocuğun okuldaki başarısını etkiler. Zeka düzeyi normal veya yüksek olan çocuklarda da öğrenme ve dik-kat sorunları görülebilir.

OKUL BAŞARISINDA ANEMİ VE ÇİNKO EKSİKLİĞİNİN ÖNEMİ Anemi okul öncesi ve okul çağı çocuklarında sık karşılaşılan bir sorundur. Anemi çeşitli vita-min eksiklilerinden de kaynaklanabilir. Ancak en sık rastlanan anemi demir eksiliği anemisidir. Yapılacak basit bir kan sayımı ile tanı konulabilir. Yapılan çalışmalarda demir eksikliği anemisi olan çocukların yaklaşık % 60-70'inde eşlik eden çinko eksikliği de mevcuttur. Dolayısıyla demir eksikliği anemisi olan çocuklarda demirin yanı sıra çinko tedavisi de verilmesinde yarar vardır. Demir eksikliği genellikle diyette yetersiz demir alımı ile ilişkilidir. Demir eksikliği erken yorulma, güç-süzlük, solukluk, el ve ayaklarda üşüme, baş dönmesi gibi birçok belirtinin yanı sıra okul başarısında geriliğe yol açar. Çinkonun büyüme ve gelişme için esansiyel olduğu ve fonksiyonları açık bir şekilde belirlenmiştir. Semptomların şiddeti eksikliğin derecesi ile ilgilidir. Büyüme ve dokuların yenilenmesi için gereksinme yüksek düzeyde ise risk de o derece büyük olur. Bir başka şekilde ifade etmek gerekirse, büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu çocukluk dönemlerinde eksiklik belirtileri de daha çarpıcı ölçüdedir. Çinko alımı azalmış ise eksiklik belirtileri ortaya çıkar. Ancak semptomlar çok hafif de olabilir ve ancak dikkatli bir gözlemle ortaya çıkarılabilir. İshal, ağır çinko eksikliğinin değişmez bulgularından biridir ve çinko suplementasyonuna da hızla cevap verir. Çinko eksikliği, gelişme geriliği, boy kısalığı ile birlikte, immun fonksiyonların bozulmasına neden olur. Ayrıca ishaller çinko kaybı ile çinko eksikliğini daha da arttırır, özelikle de besinlerindeki çinko miktarları da sınırlı ise. Tedavide demir ve çinko takviyesinin yanı sıra bu elementlerden zengin gıdaların tüketilmesinde yarar vardır. Kırmızı et, yumurta, yeşil sebzeli yapraklar, pekmez gibi gıdalar demir açısından zengindir. Besinlerde çinko konsantrasyonu çok geniş sınırlar içinde dağılmıştır. Özellikle deniz ürünleri ve et çinko bakımından zengin kaynaklardır. Hayvansal proteinlerin biyoyararlığı da daha fazladır.

12

Page 13: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

13

KOLAN HOSPITAL GROUPARTIK SOSYAL MEDYADA!

Haydi Sende Takip Et...

www.kolanhastanesi.com.trfacebook.com/kolanhastanesi

twitter.com/kolangroup

KOLANHOSPITAL GROUP

Sağlıklı Yarınlarınızın Güvencesi

444 1 443www.kolanhastanesi.com.tr

13

Page 14: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

14

BEBEKLERDE EK GIDALARLA BESLENME

-4 - 6 aylar arası, bebek beslenmesinde çok önemlidir. Çünkü bu zaman aralığı bebeğinizi katı yiyeceklerle tanıştırmak için en uygun zamandır.-Artık bebeğiniz hızla büyüyor ve buna bağlı olarak besin ve enerji ihtiyaçları da artacaktır. Bu dönemde, meme ya da bib-eronla normal beslenme sonrasında bile mama istediğini ve doymamış olduğunu fark edeceksiniz. Bu bebeğinizin ek be-sinlere hazır olduğunu gösteren belirtil-erdendir. Bu dönemde anne sütü varsa mutlaka devam etmelisiniz. Biberon maması kullanıyorsanız kullandığınız 1 numaralı başlangıç mamalarından 2 numaralı devam mamalarına geçmelisiniz.-Ek gıdalara başlama zamanı 4. aydan önce olmamalı ancak ek gıdaya geçiş zorlaşacağından 6.aydan sonraya da bırakılmamalıdır.- Ek gıdalara geçiş dönemi yavaş ilerleyen bir süreçtir. Bebeğiniz katı besinlerle tanıştıktan sonra her öğünde aldığı katı besin miktarı gittikçe artacaktır. -Bu dönemde bebeğinize çok seçenek sunarsanız, zengin çeşitlerle beslenmeye alışır ve yeni tatlara karşı tepki göstermez.- İstediği kadar yemesine izin veriniz. Hiçbir zaman zorlamayınız. -Yemek zamanları bebeğin kişilik gelişimi ve ruh sağlığı içinde önemlidir.

Uzm. Dr. Hakan KILIÇ

Page 15: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

15

BEBEĞİNİZ EK GIDA ALMAYA HAZIR MI?

-Bebeğiniz 4-6 ay arasında ek gıda almaya hazırdır. Ancak her bebeğin ek gıda almaya hazır olduğu zaman birbirinden farklıdır. Bazı bebekler üç aylık iken katı gıdalar almaya hazır duruma gelmesine karşın, dil atma refleksi genellikle dördüncü aydan itibaren kaybolmaya başlar. Aslında emme işlevinde önemli bir rolü olan bu refleks yüzünden bebek, ağzına soku-lan her şeyi; kaşığı, yiyecekleri dili ile itmeye çalışır.

Beslenme sırasında bebeğiniz başını sağa-sola çevirir veya ağlarsa lütfen onu zorlamayınız. Katı gıdalara her ikinizin de zevk alacağı, mutluluk duyacağı bir dönemde başlamanız, herhangi belirli bir zamanda başlamaktan çok daha önemlidir. İstemiyorsa zorlamayınız, emzirmeye ve ya biberonla beslem-eye 3-4 gün daha devam ettikten sonra tekrar deneyiniz.

Bebeğiniz tatmadan ve yutmadan önce yeni yemeğine belirli aralıklarla bakar, dokunur ve koklar. Bu nedenle yapılacak en iyi şey bebeğinize yeni yemeğini bir kaç gün tanıtmanızdır.

Bebeğinizi beslenme saatlerinde yüksek bir sandal-yede oturtup besleyiniz. Böylece sandalyeye oturduğunda beslenme saatinin geldiğini anlayacaktır.

Yemeğini hazırlarken onun dikkatini çekmek için bebeğinizle konuşun ve hazırladığınız yemekleri ona da gösteriniz. Böy-lece yemek saatlerini daha eğlenceli bir duruma getirebilirsiniz.

Bebeğinizin ifadelerini ve davranışlarını izleyiniz. Yemek iste-medikleri zaman bunu çeşitli şekillerde ifade ederler; örneğin, ellerini kaldırırlar, başka tarafa döner, yüzleriniburuştururlar, kafalarını sallarlar ya da ağızlarını açmazlar.

KATI BESİNLERE BAŞLAMAK İÇİN UYGUN ZAMANZamanlamayı doğru seçiniz. Eğer emziriyorsanız, sütünüzün en düşük seviyeye geldiği zaman denemelisiniz. Bu genelde sabah veya öğlen saatleridir. Bebeğinizin huysuz ve yorgun olduğu bir zamanı tercih etmemelisiniz

Yeni beslendiyse denemeyi erteleyiniz.

Beslenme saatini diğer işleriniz arasındaki 5 dakikalık süre içeri-sine sığdırmaya çalışmayınız.

Bebeğiniz çok hareketli, yerinde durmuyor ve oturmuyor ise bir yandan dizlerini tutup bir yandan da ağzına yabancı bir madde sokmaya çalışmayınız.

Bebeğe kaşıkla besini vermeden önce masaya veya mama sandalyesine bir parça yiyecek koyunuz ve besini tanımasına izin veriniz.

EK GIDA ALMAYA HAZIR OLDUĞUNU GÖSTERENBELİRTİLER-Sık sık anne sütü ister ve daha çok süt için ağlaması. Bazı bebekler geceleri sık uyanırlar.

-Başını tamamen rahatça dik tutarak oturabilmesi

-Parmakları ile tuttuğu nesneyi ağzına götürebilmesi.

-Yiyeceği gözleri ile takip edebilmesi ve yiyecek verilince ağzını açması. -Ağzına verilen yiyecekleri dil ile dışarı atma refleksinin kaybol-maya başlaması.

-Dudaklarına kaşık değdiği zaman, ağzını açmasıyla beraber dilini dışarı doğru çıkarmaması.

-Isırma, çiğneme-yutma hareketlerinin birbiri ile uyumlu ve sıralı hale gelmesi

-Başlangıçtaki emme şeklinin daha olgunlaşması ve emmenin adeta bir sıvı içiyormuş gibi güçlenmesi.

-Diş çıkarmaya başlaması.

15

Page 16: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

16

KATI BESİNLERİ YEMEKİSTEMEZ İSE-Katı yiyeceklere yeni başlayanlar doğal olarak yeni tatlara ve katı beslenmenin yöntemine değişken bir davranış gösterirler. Bir hafta isterler, diğer hafta istemeyebilirler. Böyle bir durumda şu yöntemleri deneyebilirsiniz.

Kaşık olarak parmak ucunuzu kullanın:- Bebekler kaşığa nazaran parmakları daha hoş karşılarlar. Bir parça sebze ya da meyve püresini parmaklarınıza koyun ve bunu oradan emmesine izin veriniz. Bu şekilde rahat yemeyi öğrendikten sonra, bir miktar yiyeceğini dilinin ucuna yerleştiriniz. Böylece zamanla dilinin ucundaki yiyeceği geriye doğru boğazına atarak yutmayı öğrenebilir.

Plastik kaşık deneyiniz:- Metal kaşıklar soğuk hissi verebilir, bebeğinizin dikkatini çekerek yemesini engelleyebilir. Yemesi için zorlamayınız:- Bebeğinizi beslemenizdeki amaç, ona yeni tatlar ve yeme yöntemlerini tanıtmaktır. Bu süreçte, bebeğiniz sık sık iki ileri bir geri şeklinde gelişme gösterecektir. Zaman zaman bebeğinizin katı yiyecekleri reddetmesi beklenen, normal bir tepkidir. Bu gibi olaylarla karşılaştığınız da ek besinleri vermeyi başka bir gün deneyiniz. Bebeğiniz hazır olduğunda yiyecektir.

KATI BESİNLERE NASIL BAŞLANMALI-Bebek kaşıkları bile bu dönemdeki bebekler için fazla geniş ola-bilir. Bu yüzden küçük çay kaşıklarını deneyebilirsiniz. Yarım çay kaşığı ile başlayınız ve beslenme boyunca onunla konuşarak yardımcı olmaya çalışınız.- Katı gıdaları yutmayı başarıncaya kadar miktarı her gün bir iki çay kaşığı arttırarak veriniz ama beslenme öğünlerini çok yavaş artırmalısınız.- Katı gıdalarla beslenmeye başladığınızda yiyeceklerin çoğunu geri çıkaracak, bir kısmı yüzüne bir kısmı önlüğüne bulaşacaktır.-Katı gıdalara geçiş dönemini kolaylaştırmak için şu yöntemi deneyebilirsiniz: Bebeğinize önce biraz süt (anne sütü veya hazır mama) verdikten sonra az bir miktarda katı gıdayı yarım çay kaşığını geçmeyecek şekilde veriniz ama öğününü yine süt ile bitiriniz.

KATI BESİNLERE BAŞLARKEN NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ

-Ek gıdaları bebeğe uygun bir kaşıkla ya da bardakla veriniz, biberon kullanmayınız. -Bebeğinize vereceğiniz her türlü gıda doğal ve taze hazırlanmış olmalıdır. -Yutmasını kolaylaştırmak ve ek gıdanın akciğere kaçmasını engellemek için ek gıda verirken onu kucağınızda kendini güvende hissedecek şekilde dik olarak tutun. -Besinlerdeki doğal tatlara alışmalarını sağlayınız. -Bebeğiniz için hazırladığınız besinlere katı yağ, şeker, tuz ve baharat katmayınız. -Bebeğinize vereceğiniz ek gıdayı onun gelişim düzeyine göre ağzında kontrol edebileceği ve yutabileceği besinlerden yumuşak, pürtüksüz yarı sıvı olanları seçiniz. -Her yeni gıdaya tek-tek ve yavaş-yavaş başlayınız, az miktarda başlayıp (1-2 çay kaşığı) her gün arttırınız. 4-5 gün aralıklarla yeni besinleri deneyiniz. -Sevmediği bir gıdayı zorla vermeyiniz, yeniden denemek için bir süre geçmesini bekleyiniz. -Yeme hızı bebek tarafından belirlenmelidir. -Beslemeden önce bebeğin kaşıktaki yiyeceğe ilgi göstermesini bekleyiniz. - Bebeğiniz isterse yiyeceği besini elleyerek tanımasına izin veriniz. -Zamanla bebeğinizin kendi kendine yemesine izin veriniz, bu onun özgüvenini artırır. -Ek gıdalara başladıktan sonra da bebeğinizi 2 yaşına kadar emzir-meye devam ediniz. -Diş çıkarma dönemi bebeğin iştahsız ve huzursuz olduğu zamanlardır. Bu dönemlerde bebek anne sütü veya biberon mamasını daha fazla almak isteyebilir. Fazla ısrarcı olmayınız. -Çocuğunuza bir yaşını doldurana kadar inek sütü vermeyiniz. Erken yaşta verilen inek sütü çocuğunuzda alerji ve kansızlık yapar. Çocuğunuzu kansızlıktan korumak için demir yönünden zengin et, yumurta, mercimekli baklagiller, pekmez gibi ek gıdalar vermeye özen gösteriniz.-Çocuğunuza vereceğiniz ek gıdaların A vitamini açısından da zengin taze sebze ve meyve olmasına dikkat ediniz. Özellikle hastalıklardan korumasına yardımcı olacaktır.-Hazırladığınız gıdaları oda ısısında 2 saatten fazla bekletmeyiniz. -Konserve, dondurulmuş ve paketlenmiş yiyecekleri, hazır meyve suları ve kolalı içecekleri, içine boya, tatlandırıcı veya aroma katılmış besinleri bebeğinize asla vermeyiniz. -Üç yaşın altındaki çocuklar günde altı öğün beslenmelidir. -Çocuğunuz ile birlikte sizin de yemeklerden tatmanız onun iştahını artıracaktır. Çocuklar kalabalıkta yemek yemeyi severler. -Bebeklere pişmemiş havuç, sosis, fındık- fıstık, çekirdek, üzüm gibi küçük kuru yemişler vermeyiniz. Nefes borusuna kaçarak boğulmaya ve akciğerlerin zarar görmesine neden olabilir.

KATI BESİNLERE BAŞLARKEN ALLERJİ-Katı yiyeceklere geçişte bebeğiniz yiyeceklere karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. İnek sütü, yumurtanın beyazı, balık, fıstık, turunçgiller bebekler de en çok alerjiye neden olan yiyeceklerdir. Bebeğinize yeni yiyecekleri yavaş yavaş tanıtmalı ve yeni bir yiyeceği vermeden önce 3-5 gün beklemelisiniz, böylece yeni maddelere karşı reaksiyonları fark edebilirsiniz. Eğer ailenizde sık alerji öyküsü var ise o zaman daha çok dikkat etmeniz ger-ekir. En sık görülen alerjik reaksiyon belirtileri:-Deride kurdeşenlere benzer kızarıklıklar ve lekeler -Ek besin yedikten hemen sonra kusma -Yemekten birkaç saat sonra ishal -Dışkısında kan -Nefes almada zorluk

Page 17: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

17

Kahvaltı*Bebek 5. ayını bitirdikten sonra sebze püresi, muhallebi, yoğurt gibi gıdalara iyice alışmıştır ve kahvaltıya başlama zamanı gelmiştir. Süt, beyaz peynir, reçel, pekmez, ekmek veya bebe bisküvisi başlıca malzemelerdir.*Tuzu alınmış bir parça beyaz peynir ve reçel sütle ezilir. Karışıma ekmek içi katılır. Bu amaçla 3-4 bebe bisküvisi kullanılabilir. Kahvaltıya önce 1-2 tatlı kaşığı olarak başlanır, miktarı giderek arttırılır. İstenirse 1 çay kaşığı yağ eklenebilir. Bir süre sonra peynir, reçel, yağ ve ekmek sütten ayrı olarak verilebilir.Uyarı: Bal alerji yapma olasılığı nedeniyle bir yaşından önce tercih edilmez.

Yumurta*Yumurta katı olana kadar haşlanır. Sarısından ilk gün 1 nohut büyüklüğünde bir miktar ile kahvaltıya ilave olarak başlanır. Gün aşırı ve her defasında miktar arttırılarak 1 ay sonunda sarısının tamamı verilir. İyice alışmış olan çocuklara yumurta kayısı kıvamında verilebilir. *Haftada 2-3 yumurta sarısından fazlası verilmemelidir. Yumurtanın beyazının verilmesi 1 yaşına kadar önerilmez. Tereyağı*Kahvaltıda 1 çay kaşığını geçmeyecek şekilde 9. Aydan sonra her gün verilmelidir. Bal*Bebeklere 12 aydan önce bal verilmesi önerilmemektedir. Çay*Çayın besleyici hiç bir değeri yoktur. Aksine diğer gıdaların besleyici değerini düşürür, bağırsaklardan demir emilimini bozarak kansızlığa yol açabilir. Bu bakımdan süt çocuğu beslenmesinde yeri yoktur. Tahıllı Çorbalar*Mercimek, yoğurtlu yayla, acısız tarhana çorbası gibi gıdalar, taze sebze çorbalarına alıştırılmış olan bebeklere 8. aydan sonra değişik tatları öğretmek amacıyla verilebilir.

Et ve Tavuk*Bebeğinize 7. veya 8. aylarda dana veya tavuk eti makineden geçirilerek püre halinde öğle öğününde verilebilir.

Balık*Bebeğiniz 8 aylık olduktan sonra haşlanmış veya ızgarada pişirilmiş beyaz etli balıklar verilebilir. Kılçıklı balıkların iyi ayıklanması gerekir. Alerji yönün-den dikkatli olunmalıdır. Köfte*Yağsız, sinirsiz üç kez çekilmiş dana veya sığır kıymasından, çok az ekmek ufağı ve tuz ilavesiyle birlikte baharatsız hazırlanır. Yağsız tavada veya ızgarada pişirilir. İçinin de iyice pişmesine dikkat edilir ve sebze çorbalarıyla birlikte 1-2 köfte 7. aydan itibaren verilir. Karaciğer Püresi*Dana veya kuzu karaciğeri yıkanır. Kuzu ciğeri tercih edilir. Üzerindeki zarı çıkarıldıktan sonra yağsız tavada veya haşlanarak pişirilir. Rendelenerek veya makinede püre haline getirilir. Balık ve tavuk etleriyle dönüşümlü olarak sebze çorbalarıyla birlikte verilir. İlk günler 1 çay kaşığı (5gr) başlanarak bir hafta sonra 5 çay kaşığına çıkarılır. Beyin*Kuzu beyni suda haşlanır. Tuz, limon, sıvı yağı ilave edilerek 3-5 çay kaşığı verilir. Ayda 2-3 kez yedirilmesi yeterlidir. Ama genellikle 1 yaşından sonra verilmesi daha uygundur. Su*Genel anlamda sağlıklı olan bebeklere çok sıcak hava veya sıvı kaybına yol açan ishal gibi durumlar dışında su ile takviye yapmak gerekmez.*Kullandığınız su da çok önemlidir. Su pek çok mikroorganizmanın taşıyıcısıdır. Bebeğiniz 18 aylık olana kadar vereceğiniz suyu mutlaka kaynatmalısınız. Ayrıca bebeğinizin çiğ olarak tükettiği sebze ve meyveleri iyi kalitede bir suyla yıkamalısınız.

EK VİTAMİN VE MİNERALLERHazır mamalar gerekli bütün vitamin ve mineralleri içerdiğinden bunlarla beslenen bebeklere ek bir vita-min vermeye gerek yoktur. Anne sütü ile beslenen be-beklere D vitamini verilmeye devam edilmesi gerekir.

EK BESİN HAZIRLAMA Meyveler-Mevsimine göre elma, muz ve şeftali tercih edilen başlıca meyvelerdir. Elma ve şeftali gibi meyvel-erin suları taze olarak 1-2 çay kaşığı miktarından başlanarak verilir ve yavaş-yavaş arttırılır. Meyvelerin vitaminlerinin kaybolmaması için mikser yerine cam rende kullanılmalıdır.-Portakal, mandalina, limon bazı çocuklarda gaz, karın ağrısı ve alerjilere yol açabilmektedir. Bu so-runlar görülmezse bu meyve suları verilebilir. Sorun yaşanırsa bu meyve suları 4. aydan sonra verilmeye başlanır.-Meyve suyuna başlandıktan bir iki hafta sonra meyve püre halinde verilebilir. Meyve sularına şeker eklen-memelidir. Elma-Meyveler iyice yıkanır, kabukları soyulur ve cam rendede rendelenir. Temiz bir tel süzgeç veya tül-bentle süzülerek suyu elde edilir. Önce suyu bebek alıştıktan sonra püresi yedirilir.

Muz-Çatalla veya makinede püre şekline getirilir. İstenirse, portakal veya elma suyu ile biraz sulandırılabilir.

Şeftali-Şeftali yıkanır, kaynar sudan geçirilir, kabuğu soyulur, dilimlere ayrılır, çatalla veya makinede püre şekline getirilir. Tülbentten suyu sıkılır. Su veya püre olarak verilir. Portakal-Suyu sıkılarak verilir. Sebzeler-Meyve pürelerine başlandıktan iki hafta kadar sonra öğle menüsünde verilmek üzere sebze çorbalarına başlanır. Patates, havuç, pirinç veya irmik ile taze sebzelerden günlük olarak hazırlanır. Bir iki tatlı kaşığından başlanarak yavaş-yavaş arttırılır. Dört haftalık bir süre içinde tam sebze püresine geçilir.-Seçilecek olan sebzeler taze ve olgun olmalı, çürük olmamalıdır. Sebze püresine patatesle başlanır ve daha sonra mevsim sebzeleriyle devam edilir. Çor-baya bir çeşit sebze ilave edilir ve 3 gün bu sebze verilir. Sebzenin alerji yapıp yapmadığına bakılır. Eğer sebze alerji yapıyorsa menüden çıkarılır ve çorbaya başka sebze ilave edilir. Her üç günde bir yeni sebze ilave edilir ve alerji olup olmadığına bakılır.

Page 18: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

18

SAMİMİ, SEMPATİK, DOĞAL...Albüm Öncesi Hiç Röportaj Vermeyen İSMAİL YK Kolan Sağlık Dergisine Merak Ettiğiniz Soruları İçtenlikle Cevapladı...

18

Page 19: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

19

İSM

AİL

YK

İSM

AİL

YK

İSM

AİL

YK

İSM

AİL

YK

İsmail Yk neden bu kadar seviliyor? Özellikle de gençler sizi çok seviyor...

Gündelik yaşantınızda neler yaparsınız?

Ben sporu seviyorum, özellikler futbolu çok seviyorum. Futbol dışında masa tenisi oynamayı ve resim çizmeyi seviyorum. Kara kalem resim çizmeyi seviyorum çünkü hayal gücümün çok yüksek olduğuna inanıyorum.

Sizin müzik anlamında beğendiğiniz birileri var mı?

Var tabii ki. Santana, Queen grubu, İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Fatih Erkoç, Tarkan bu sanatçıları dinlemeyi hiç bir zaman eksik etmem ..

Şarkı sözlerinizi nasıl yazıyorsunuz? Nelerden esinleniyorsunuz?

Yazmadan önce müzik yaparım, makamı dinlerken bakarım beni nereye götürüyor. Benim hayal gücüm çok yüksek olduğu için mutlaka bir yerlere gidiyor. Elimde kağıt kalemim hazır ve hayal ederek yazıyorum. Hayal etmek çok önemli çünkü söz ve beste yazarken herhangi bir kitap okuyup ordan bir parça burdan bir parça yada ne bilim çok yuvarlak sözler yıldızlar, dağlar, taşlar filan daha çok realist kelimleri kullanıyorum. Yani insanların daha sık kullandığı kelimeleri, mesela Allah Belanı Versin hiç kimse bugüne kadar cesaret edip yazmadı, ama insanların ağzında duyuyo-rum bu kelimleri ya da mesela www.bombabomba.com bunlar sürekli kullandığımız kelimeler yani böyle hayata bakarak yazıyorum. Çevremdeki insanların söylediklerine dikkat ediyorum. İster iste-mez bunlarla beslendiğim için onlarla güzel şarkılar yazabiliyorum.

Öncelikle olduğum gibiyim ve bende insanları çok seviyorum. Sevdiğim işi severek yaptığım için buda işime yansıyor diye düşünüyorum. Özellikle çocuklar beni çok seviyor. Onlara yönelik hem klipler hem de şarkılarda yapıyorum. Onlar sevdikçe anne ve babalarda otomatikman seviyor. Gençlere yönelikte zaten aşk şarkılarımız var, bekar olanlar daha çok aşk şarkılarını tercih ediyor çünkü daha çok aşk yaşayabiliyorlar ... Bu kadar sevilmemin nedeni bunlardır yani...

19

Page 20: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

20

Benim için sağlık en

büyük zenginliktir. Çünkü

sağlık her şeyden

önemlidir.

Herkesin bir dileği vardır,

ama sağlıksız olan bir

insanın tek bir dileği

vardır oda sağlıklı

olmaktır.

Kimi insan arabam ol-

sun evim olsun diye dert

eder kimi de kolum olsun

gözüm olsun diye dert

eder aslında

Allah en büyük zenginliği

biz doğduğumuzda bize

vermiş. Vücudumuzdaki

bütün

damarları organların

değerini toplarsak

dünyanın en zengin

adamları bir a

raya gelse

bunu ödeyemez Allah

insanları öyle bir

yaratmış ki demek biz

insanlar zaten zenginiz,

o yüzden sağlığımıza çok

dikkat edelim ki zengin

kalalım!

20

Page 21: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

21

İSM

AİL

YK

İSM

AİL

YK

İSM

AİL

YK

İSM

AİL

YK Sizce sizin diğer sanatçılardan sizin farkınız nedir?

Onlardan biraz daha cool takılıyorum, yani bir şeyden çekinmiyorum, cesaretliyim yani söz yazarken herhangi bir prensibimde yok yani kurallara göre gitmiyorum. Müzikte kural-lar vardır bir sınır vardır ama bence serbest çalışmak gerekiyor benim müzik çalışmalarım çok yönlü naturel serbest müziktir.

Şu günlerde hayatınızın gündeminde neler var ?

Konserler ve albüm çalışması var 1 buçuk ayım kaldı. Kasım ayında çıkartmayı düşünüyoruz, 2 yeni şarkı ile normal single olacaktı ama gün geçtikçe farklı duygularla besleniyoruz, yazıyorum sonra bu şarkının da olması gerekiyor diyerek ekliyorum. Böyle oldukça şarkılarım fazlalaştı 11 şarkıya çıktı ve artı 3 eski şarkılarımdan söyleyeceğim. Yani 15 şarkıyı bulur.

Sağlığınıza ne kadar önem veriyorsunuz?

Sağlığıma önem veriyorum sadece uykusuzluk problemim var oda yoğunluktan, konser-lere gidiyorum çok yoğun bir tempom var. Ama suyumu eksik etmem, sporda yapıyorum. Beslenmemede dikkat ederim çok fazla abartmam, mesela yemekten sonra tatlı yemem. Sigara kullanmıyorum, gece yemek yemekten kaçınıyorum çünkü sağlığa çok zararlı olduğunu biliyorum.

Düzenli olarak check-up yaptırıyor musunuz?

Senede en az iki kere diş kontrolüne giderim. 6 ayda bir mutlaka check-up yaptırırım. Ama her şeyden önemlisi her zaman pozitif düşünmeliyiz ki yaptırdığımız check-up’ın sonucu da güzel çıksın.

Bize sağlıkla ilgili bir mesaj verebilir misiniz?

Benim için sağlık en büyük zenginliktir. Çünkü sağlık her şeyden önemlidir. Herkesin bir dileği vardır, ama sağlıksız olan bir insanın tek bir dileği vardır oda sağlıklı olmaktır.Kimi insan arabam olsun, evim olsun diye dert eder kimi de kolum olsun gözüm olsun diye dert eder aslında Allah en büyük zenginliği biz doğduğumuzda bize vermiş. Vücu-dumuzdaki bütün damarları organların değerini toplarsak dünyanın en zengin adamları bir araya gelse bunu ödeyemez Allah insanları öle bir yaratmış ki, demek biz insanlar zaten zenginiz o yüzden sağlığımıza çok dikkat edelim ki zengin kalalım!

Benim için sağlık en

büyük zenginliktir. Çünkü

sağlık her şeyden

önemlidir.

Herkesin bir dileği vardır,

ama sağlıksız olan bir

insanın tek bir dileği

vardır oda sağlıklı

olmaktır.

Kimi insan arabam ol-

sun evim olsun diye dert

eder kimi de kolum olsun

gözüm olsun diye dert

eder aslında

Allah en büyük zenginliği

biz doğduğumuzda bize

vermiş. Vücudumuzdaki

bütün

damarları organların

değerini toplarsak

dünyanın en zengin

adamları bir a

raya gelse

bunu ödeyemez Allah

insanları öyle bir

yaratmış ki demek biz

insanlar zaten zenginiz,

o yüzden sağlığımıza çok

dikkat edelim ki zengin

kalalım!

21

Page 22: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

22

Disk hastalıkları 4 ayrı derecede karşımıza çıkabilir.Bulging ve protruzyonun tedavisi (yani 1. Ve 2. De-rece fıtıkların tedavisi) istirahat, ağrı kesici gerekirse fizik tedavisi gibi yöntemlerdir.Ekstrudasyon ve sekestrasyona bağlı ağrıların tedavisi ise disk materyalinin girişimsel tedavisi ile olmaktadır.

Bulging : Bobeleşme.Protruzyon : Prolapsus, taşma.Ekstrüdasyon : Disk materyalinin kopmadan kanala girmesi ve sinire baskı yapması.Sekestrasyon : Disk materyalinin koparak serbest biçimde kanala girmemesi ve sinire baskı yapması.

22

Page 23: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

23

Bel Ağrısı

Hekime en sık başvuru nedenleri arasında birinci

sırayı baş ağrısı ve ikinci sırayı bel ağrısı almaktadır !

Bel ağrısının en sık nedeni lomber bölgedeki disk problem-leridir. Kişilerin %80 inin yaşamları boyunca en az bir kez bel ağrısı şikayeti olmaktadır. Bu aynı zamanda yaşam kalitesinin bozulduğu, beraberinde psikolojik sorunların ortaya çıktığı, iş gücü kaybına neden olan bir durumdur. Bu grup hastalar genellikle orta yaş grubudur. İnsan omurgası 24 hareket segmentinden oluşmuştur. 7 adet servikal omur arasında 5 servikal disk ,12 adet torakal omur arasında11 torakal disk , 5 adet lomber omur arasında 4 lomber disk, 1 servikotorasik, 1 torakolomber ve bir lumbosakral olmak üzere vücudumuzda toplam 23 disk mevcuttur. Her disk üstündeki omurun adını alır. Gençlerde diskin içeriği % 90 su iken yaşlılarda %70 den azdır. Yaşlandıkça cildimizdeki su miktarı azalıp kırışmalar olduğu gibi tüm organlarda kemik yapılarda ve omurlar arasındaki disklerde de su miktarı azalmaktadır. Disk yapısı bozulup iki omur arasından taşmalar gösterince fıtık dediğimiz durum meydana gelmektedir. Disk yapısının taşma derecesine göre fıtıklar çekilen MR sonucunda raporlandırmalarda siyah yazılarla yazılan bulging, protruzyon, ektrudasyon, sekestras-yon gibi isimleri almış oluyor.

Op.Dr. Mustafa KAKŞİ

23

Page 24: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

24

Bel FıtığıBoyun Fıtığı

Bel ve boyun fıtıklarında acil girişim gerektiren olaylar1 - Kolda veya bacakta belli kas guruplarında kuvvet kaybı,2 - İdrar ve gaita tutamama şikayeti.Girişimsel yöntemleri incelediğimizde internetten karşımıza çokça tedavi yöntemi çıkmaktadır. Bazen polikliniğe gelen hastalardan da duyar hale geldiğimiz tedavi yöntemlerinden kısaca bahsetmek lazım. Kafa karıştıran bu tedavi yöntemlerinden kısaca bahsetmek gerekirse:

Sıkça istenilen tedavi yolları ;1 - Lazer veya kansız ameliyat,2 - Fizik tedavi.

Kaç türlü lazer tedavisi vardır? Yüzde yüz etkili midir? Kaçıncı derecede fıtıklara uygulanır? Alternatifi var mıdır?Üç türlü yapılabilir ;1 - IDET(İntradiskal elektrokoagüloterapi)2 - Nukleoplasti3 - Nükleotomi

Birbirinden ne farkı vardır?IDET ile nukleoplasti birbirine benzer sadece kullanılan lazer cihazının ısı farklılığı vardır, nukleotomide içerdeki fıtık materyali lazerden sonra aspiratörle çekilerek boşaltılırYüzde 50-60 etkisi vardır.1. ve 2. Derece (yani bulging ve protruzyon) fıtıklara uygulanır, bu yöntemin alternatifi fizik tedavisidir.Son zamanlarda popülarize edilmeye çalışılan bir yöntem de endoskopik disk cerrahisidir.Çok nadir görülen farlateral ve foraminal disklere uygulanmaktadır. Bu yöntem beyin cerrahisinde disk ameliyatlarında mikrodiskektominin yerini tutamamıştır.

24

Page 25: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

25

Mikrodiskketomi

Bel fıtığında tedavi edilmesi gereken grup 3. ve 4. Derece (ekstrude ve sekestre) bel fıtıklarıdır. Bu hastalar fizik tedavi, lazer veya endoskopik girişimden fayda görmemektedirler.Diğer yöntemlerden farklı olarak boyun fıtıklarına da uygulanabilmektedir. (boyun bölgesindeki fıtıklara lazer nükleotomi ve nükleoplasti, endoskopik girişim gibi yöntemler uygulanamamaktadır)Başarı % 99 durGünümüzde Girişimsel işlemde altın standart olarak kabul edilir.Yara izi, lazer veya endoskopla oluşan izden çok farklı değildir, yaklaşık 1,5 cm dir.Kanama yaklaşık 20 cc kadar (bir çay bardağı kadar)Hasta 1 saat sonra yemek yiyip, 3 saat sonra yürütülüp, 12 saat sonra taburcu edilmekte, 3 gün sonra banyosunu yapabilmektedir.

Girişimsel yöntemler

Bel fıtığına ait ilk girişimsel işlem 1933 yılında yapılmıştır. Hızla ilerleyen teknoloji sayesinde girişimsel işlemin amacı değişmese de tanı ve tedavi yöntemleri değişiklik göstermiştir. MR cihazları sayesinde radyasyona maruz kalmadan kolaylıkla teşhisi konulabilen bel ve boyun fıtıkları daha da çözümlenebilir hale gelmiştir. İnternet üzerinden araştırmalar yapılıp hastalık hakkında kolay bilgi edinilmesi ve tedavi yollarının bulunması hastalar için bilgilenme kolaylığı sağlamaktadır. Yapılan araştırmalarda bel ağrılarının % 1-3 ü kadarı girişimsel işlem gerek-tirmektedir. Diğerleri istirahat, ağrı kesici ve fizik tedavi ile tedavi edilebilmektedir. Bel ve boyun ağrılarında sebep disk taşmasına bağlı fıtık ise tüm amacımız hangi yöntemle olursa olsun hastanın ağrısını dindirip aktif yaşama dönmesini sağlamaktır. Diskin yerleşim yerine göre kol ve bacakta belli kas guruplarında muayenede kuvvet kayıpları tespit edilebilir. Bel bölgesinde üst bölgedeki omurlar arasından çıkan diskler idrar ve gaita kaçırma sorunlarına sebep olabilir. Büyük kaslardaki kuvvet kaybı sadece erken müdahale ile yüz güldürücü biçimde geri döndürülebilir. Unutmayalım ki fıtıklar kanser gibi, tümör gibi illa çıkartılması gereken doku değildir. Boyun ve bel fıtıklarının tedavisi hastaya konfor sağlamak için yapılır. Sakat bir kol sakat bir bacak ve idrar kaçıran bir birey haline gelmemesi için bazen acil girişimlerde uygulanabilir.

25

Page 26: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

26

Aslında çok da keyifli geçen bir yaz döneminin ardından, güneş, tuzlu veya klorlu su cildin daha da kuruyup nem kaybetmesine ve ciltteki çizgilerin belirginleşmesine neden olur. Cildimiz, Güneş ışınlarının yıpratıcı etkisine karşı koruma sağlamak için bronzlaşır, kalınlaşır. Bu kalınlaşma cildin daha donuk görünmesine neden olur. İçinde bulunduğumuz, sıcak aylar artık yavaş yavaş yerini Sonbahara doğru bırakacaktır.

Bununla ilgili de önemli bir vurgu yapmakta yarar görüyorum, bazı tedaviler ya da bakım uygulamaları, sonbahar ile başlamaktadır. Sonbahar sadece kışa hazırlanmanın değil, aynı zamanda geçirmiş olduğumuz, Yaz mevsiminin de cildimizde bıraktığı izlerini de onarmanın zamanıdır.

Vücudumuzu dış etkenlerden koruyan cildimiz, yaz aylarında güneş ışınlarının yoğun olmasından dolayı, kurumakta, sertleşmekte ve daha fazla bakıma gereksinim duymaktadır. Yazın ar-tan ter salgısı bazen, kuruyan ve sertleşen deriden, dışarıya atılamaz ve deri altında yerleşir. Bu gibi durumlarda cildinize dışarıdan müdahale gerekebilmektedir.Bu gibi sorunlar farklı tipteki ciltlere göre değişiklik gösterebilmektedir.

Örneğin: Özellikle yağlı ciltlilerde yaz aylarında gözeneklerin tıkanması, akne (sivilce) oluşumuna veya artışına neden olabilmektedir. Bu problemleri minimize etmek için belirli bakım yön-temleri ile derimizin gözeneklerini açık tutmaya çalışmalıyız Ancak su ve sabun cildimizin kurumasına neden olan diğer faktörlerdir. Bu nedenlerle yaz aylarında suyun ve güneşin kuruttuğu derimizi uygun nemlendi-ricilerle sürekli nemlendirilmesi gerekmektedir.Cilt, olumsuz etkenlere dayanıklılığı yüksek olan ancak bir o kadar da iç ya da dış olumsuz etkenlere maruz kalan bir organımızdır. Bu nedenle sağlığına ve güzelliğine önem veren kişiler, ihtiyaçları olan rutin cilt bakımlarını yaptırmalılar.

Güneş lekelerinin cildinizin herhangi bir yerinde olup olmadığını kendiniz de gözlemleyebilir-siniz. Güneş lekeleri, deride doğal güneş ışığına ya da solaryum’a maruz kalan bölgelerde tek ya da çok sayıda yuvarlak kahverengi lekeler şeklinde görülür. Çapları bir milimetreden bir kaç santimetreye kadar

Nedeni ise, Cilde yapılması gereken birçok uygulamanın, güneş ışınlarının en az olduğu yani sonbahar veya kış aylarında uygulanması gerekmektedir. Sanırım lekeleri olan bir cilt ile kimse yaşamını devam ettirmek istemez. Aslına bakarsanız, sonbahar mevsimi, cildimizi yenilememiz ve gereken ilgiyi göstermemiz gereken en önemli zaman dilimlerinden bir tanesidir. Unutmayınız ki, ciltte oluşan lekelerle ilgili hızlı ve pozitif sonuç almak erken dönemde müdahale ile mümkün olmaktadır.

Güneş lekelerinin tedavisinde geleneksel olarak tıbbi ve medikal preparatlar, kişilerin beklediği tatmin edici yanıtları alabilirler.

Öncelikle cildinizi iyi gözlemleyin. Yaz öncesi ve yaz sonrası kırışıklıklar ve elastikiyet kaybındaki değişimler, cilt tonundaki renk değişimleri, leke ve ton farklılıklarının oluşumu hızlı müdahale gerektiren cilt hasarlarıdır. Özellikle lekelerle ilgili belirgin bir farklılık yaşıyorsanız hemen Uzman doktorunuza danışın. Güneş, ışınlarını yaymaya devam etmektedir. Gün ışığına çıktığınız her an için güneş koruyucunuzu kullanmayı

asla unutmayın!

Uzm.Dr. Melis ŞENLİK

26

Page 27: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

27

SONBAHAR !Yaz bitti, cildimizi yenilemenin

zamanı

27

Page 28: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

28

Çeşitli ülkelerde yapılan çalışmaların incelenmesi sonucunda gebeliğin 24-28.haftaları arasında anne yada bebekte çıkan sorunlardaki artışın, annenin kan şekeri düzeyiyle paralel olduğu görülmüştür. Bu haftalar arasında, gebeliğin şeker hastalığı tablosu oluşturma etkisinde artış olmaktadır. Farklı toplumlarda rastlanma olasılığı 100 gebelikte 1-14 arası değişmektedir. Açlık kan şeker-inin(AKŞ) 100, 1. saat tokluk kan şekerinin 140, 2. saat tokluk kan şekerinin ise 120 nin altında olmasının anne ve bebek açısından koruyucu olduğu görülmüştür. Anne yaşının 25 den yüksek olması, kilo fazlalığı, ailede şeker hastalığı olması, önceki gebeliklerinde benzer sorun yaşamış olması, polikistik over sendromu olması ya da yüksek tansiyon varlığı gestasyonel diyabet riskini artırmaktadır. Günümüzde gebeliğin 24-28. haftalarında tarama amaçlı yapılan şeker yükleme testi (OGTT) ile erken tanı konularak anne ve bebekte çıkabilecek sorunlar oldukca azaltılmıştır.

OGTT bozuk çıkan hastalarda öncelikle yaşam şekli düzenlenmesi gereklidir. Anne ve bebeğin ihtiyacını karşılayacak demir ve kalsiyumdan zengin, şeker gibi karbonhidratlardan fakir bir diyetle alınan kalori miktarı düzenlenmelidir. Günlük hayata herkese mutlaka tavsiye ettiğimiz egzersiz eklenmelidir. Gebelikte anneyi zorlamayacak yürüyüş, pratikte en kolay uygulanabilen egzersizdir. Düşük tehdidi gibi yatan anne adaylarında da yattığı yerde kollarıyla yapılabilecek hafif hareketlerle yaşama egzersiz eklenebilir. Uygun diyet ve egzersizle birlikte kan şekeri özel-likle tokluk kan şekeri takibi gereklidir. Doktorunuzun yapacağı değerlendirmelerle gerekli görül-ürse insülin tedavisi başlanabilir. Ağızdan verilen şeker ilaçlarının bazılarının kullanılabileceği ile ilgili çalışmalar varsa da günümüzde rutin uygulamaya geçmediğinden, güvenliği kanıtlanmış olan insülin tercihimizdir. Sakkarin plesentadan çocuğa geçmekte olmasına rağmen bebekte yan etki yaptığına dair bir çalışma yoktur. Aspartam içeren tatlandırıcılar ise plesantadan geçmeme-ktedir. Doğum sonrası annelerin 6-8. haftalar arası doktoruna müracaat edip şeker hastalığının kalıcı olup olmadığının kontrolü gereklidir. Annelik dünyanın en güçlü içgüdüsünü içerdiğinden önemli olan tanının konmasıdır. Kendi gözlemlerim hastaların bebeği koruyabilmek için diyet ve egzersizi muntazam yaptıklarıdır.

Tüm annelere evlatlarıyla sağlıklı günler diliyorum.

GES

TASY

ON

EL D

iYA

BET

GEBELİKTE ORTAYA ÇIKAN DİYABET

Uzm.Dr. Z. Beril MARDİNLİ

28

Page 29: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

2929

Page 30: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

30

Estetik İle İlgili Kulaktan Dolma Bilgileri Unutun...Estetik İle İlgili Kulaktan Dolma Bilgileri Unutun...

- Yüz (face) ameliyatları- Göz kapak (blefereplasty) ameliyatları- Estetik burun ameliyatları (Rhinoplasty)- Liposuction (vücut kontur düzeltimi)- Lipoabdominoplasty- Estetik kadın organ ameliyatları - Estetik erkek organ Ameliyatları- Göğüs ameliyatları- Hücreden zengin yağ ile yüz, göğüs ve vücut için yapılan ameliyatlar- Saç ameliyatları

Op.Dr. Salih MOLLAOSMANOĞLU

TOTAL YÜZ GERME (TOTAL FACE LİFT)

40 Yaş üzerine yapılır.Yüz ve boyun bir arada olup, hem kulak önü ve arkasında olur.Ameliyat 4-6 saat sürer.Kombine yapılabilir.2 gün hastanede kalır.İyileşme süresi 7-10 gündür.

Kimlere yapılır?40 yaş ve üzeri, boyun ve yanda sarkma oluşmuş kişiler bu ameliyat adayıdır. Ameliyat hazırlığı için sigara ve alkol gibi içecekler bırakılmalı, kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmamalıdır.Yöntem nedir?Macs lift yöntemi tercih edilir (kısa iz olarak).Çok yaşlılarda daha kombine ameliyat (smas+kök hücre)düşünülebilir. Macs lift yöntemi boyun liposection ile kombine edilebilir. Yüzde kanama olmaması için yine özel (tümessen) solüsyonlar kullanılabilirRiski nedir?Yüze müdahalalerde her ameliyatta olduğu gibi kanama, enfeksiyon ve facial sinir zedelenmesi olabilir.Bunları arttıran faktör sigara ve alkoldür.

30

Page 31: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

31

MINI FACE LIFT (MİNİ YÜZ GERME)

Genel anestezi altında yapılır.Ameliyat süresi 2-4 saattir.1 gün hastanede yatılır.İyileşme süresi 7-10 gündür.

Kimlere yapılır?40 yaş üstü erken cilt sarkmalarında, kadın erkek hastalar bu ameliyatı olabilirler.Yöntem nedir?Mach lift yöntemi tercih edilir. Ancak cilt yaşlanması fazla ise smas askı ve kök hücre dolgu kullanılır. Yöntem genel-likle kulak önü ve favori hizası itibarı ile kesilir scar kulak önünde dikkatli bakılınca göze çarpar.Risk var mıdır?Yapılan ameliyat eski küçük yöntemler gibi risk olmasa da deri fazlalığı sinir riski olabilir. Sigara- alkol kullanımlarında risk artar. Bu nedenle ameliyat öncesi anlatılmalı, bırakılması tercih edilmelidir.Kimler bu ameliyatı olamaz?Kalp-tansiyon-kanser-şeker hastaları bu ameliyatı olamaz.

BLEFEROPLASTY (GÖZ KAPAK AMELİYATLARI)

Lokal veya genel anestezi altında yapılır.Ameliyat süresi 1-3 saattir.İyileşme süresi 3 gündür.Dikiş alma süresi 5 gündür.Pansuman gerektirmez.Göz kapaklarının tam iyileşme süresi 3-6 aydır.Kesi uygun yerlerde olduğu için iz olayı azdır.Alt ve üst kapak yüzün yaşlanması veya sigara ve alkol alımının artması sebebi ile düşme ve herniasyon (fıtıklaşma)eğilimi gösterir.Sonuçlar yüz güldürücüdür. Ameliyat sonrası bakışlar daha düzgün ve dinamiktir.

ESTETİK BURUN AMELİYATLARI (RHİNOPLASTY)

Ameliyat açık-kapalı olarak yapılır.Ameliyat süresi 1,5-2,5 saattir.48 saatlik tampon süresi vardır.7 gün burun spliti kullanılır.Ameliyat öncesi yüzünüze ait burun şeklinizi (bilgisayar programı ile) tahmin edebilirsiniz.Burnun tam şekillenmesi 3-6 aydır.

Kimler burun ameliyatı olabilir?18 yaş üzeri kadın -erkek bu ameliyatı olabilir.Travma geçirmiş ,deviasyonu+konkası olan hastalar kompine olarak yine rhınoplasty olabilirler.Ameliyat nasıl yapılır?Yapılan anestezi sonrası (lokal),tüm burun cilt ve çatı olarak ayrılıp şekillendirildikten sonra tekrar cilt ve çatı birleştirilir. Aynı anda ortadaki septum eğrilikleri ve konka (burun etleri) düzeltilebilir. Bu da nefes almayı rahat hale getirir.Risk var mıdır?Elbet her ameliyat gibi burunda da hematom, enfeksiyon veya kıkırdak kaymaları olabilir. Ancak bu risk, az olan bir risktir.Önceden burun şekillendirilebilir mi?Evet, bazı programlar aracılığı ile burun şekillendirilebilir. Bu da yüze göre yapılır. Açık burun ameliyatlarında tah-mini %60-70 olarak program çizimi yapılabilir.

31

Page 32: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

32

LİPOSUCTİON(VÜCUT KONTUR DÜZELTİMİ)

Ameliyat genel anestezi altında yapılır.Genellikle ayakta iken planlanır.Ameliyat süresi 2-4 saattir.Ameliyat sonrası korse kullanılır.Alınacak miktar önemlidir.Liposuction'da 2 yöntem vardır. Islak ve kuru olarak bilinir ve tercih doktora aittir. Liposuction zayıflama ameliyatı değildir.

LİPOABDOMİNOPLASTY

Genel anestezi altında yapılır.Ameliyat süresi 2-4 saattir.2 hafta korse kullanılır2-4 gün hastanede yatırılır.İz tamamen mons pubis hizasındadırYeni göbek (umblikus) yapılır.

Ameliyat kimlere yapılır?Ameliyat doğum yapmış hastalara çok kilo kaybetmiş kişilere uygulanır.Ameliyat zamanı nedir?Genellikle doğumdan 12 ay sonra yapılır.Yöntem nedir?Lipoabdominoplasty yeni bir karın germe yöntemidir. Karın alt kadranda saltana fasiası korunarak yapılır. Cilt öncelikle liposuction yöntemi ile inceltilir. Bilahare yeni sfak bölgesi açılarak ameliyat gerçekleştirilir. Sfak daraltımı sternumun alt ucundan başlayıp, mons pubis hizasında biter. Karın alt kadran bırakılan facia sayesinde daraltılarak bel şeklini verir.Başka yöntemler nelerdir?Tüm bel karın bölgesinde oturur pozisyonda cilt ve yağ taşması varsa, kilo kaybı çok olmuşsa, yaşlıysa cirküler ab-dominoplasty yapılır.Mini Abdominoplasty nedir?Göbek yeri değişmeksizin karın alt kadran açılarak yapılır. Yine sfak daraltımı olur, genç hanımlara tercih edilir.

GÖĞÜS AMELİYATLARI

MEME BÜYÜTME(Augmentation mamoplasty)Ameliyat genel anestezi altında yapılır.Ameliyat süresi 1-2 saattir.3 hafta göğüs korsesi takılır

Hangi yaşta yapılır?Ameliyat 18 yaş sonrası yapılır.Ameliyat öncesi nelere dikkat edilmelidir?Alkol ve sigara en az 5 gün önce azaltılmalıdır.Endokrin sorunları olmamalıdır.Kan sulandırıcılar 1 hafta önce kesilmelidir.Ameliyat yöntemleri nelerdir?Ameliyat genç kızlarda göğüs dokusu gelişmemesi veya az gelişmiş ise aksiller (koltuk altı), doğum yapmış hanımlarda anatomik meme kahverengisinden (areola) konulur. Ya da ize razı olanlarda meme altından yapılır.Ameliyat sonrası bakım?3 hafta korse sonrası ayda bir olmak şart ile masaj (doktor tarafından gösterilerek) yapılır. Senede bir kez ultrason kontrolü (kapsül oluşumu için) yapılarak takip edilir.

32

Page 33: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

33

Est

etik

İle

İlgi

li K

ulak

tan

Dol

ma

Bilg

ileri

Unu

tun.

..

KADIN GENİTAL ORGAN ESTETİK AMELİYATLARI

Genel doğum sonrası vajen ve labiumlar-da deformasyon olur. Kadın yaşlandıkça mons pubis çöker. Bunlara estetik uygu-lamalar hücreden zengin yağ desteği ile vajen dudak ve vajen kontraksiyon hvhcanlılığı sağlanır.

ERKEK ORGAN ESTETİK AMELİYATLARI

Yaşlanan erkekte penis deforme olabilir veya doğuştan küçük olabilir. Bu durumda hücreden zengin yağ ile veya dermofit greft ile genişletilip uzatılabilir.

MEME KÜÇÜLTME

Ameliyat genel anestezi altında yapılır.1-2 gün hastanede kalınır.İyileşme süreci 7-10 gündür.2 hafta korse kullanılır.Yöntem nedir?Ameliyat için 2 yöntem kullanılır. Göğüs ağırlıkları 500mg ise md lejoure (vertikal) yöntemidir. 500 mg ‘den fazla ise inferior folikül yöntemi yani ters T iz bırakan bir yöntem kullanılır.Kimlere yapılır?Genellikle doğum yapmış veya çok kilo kaybetmiş hanımlara yapılır. Endokrin problemi olanlar önce bu sorunu halletmelidirler.Ne zaman yapılır?Doğumdan 9 ay sonra yapılır. Diğer hastalar dok-toruyla her konuda bilgi aldıktan sonra ameliyat yapılırAmeliyat sebepleri nelerdir?Omuz düşüklüğü, göğüs altı enfeksiyonları omur eklemi eğilmeleri ileride diğer hastalıklara zemin hazırlaması nedeni ile küçültme ameliyatları hemen yapılır.

HÜCREDEN ZENGİN YAĞ İLE YAP-ILAN AMELİYATLAR

Yüz gençleştirme,Meme büyütme (Augmentation),Popo büyütme,Vücut defektlerinin doldurulmasında,Liposuction sonrası çukurların doldurulmasında,Kadın genital organ estetiğinde,Erkek genital organ estetiğinde kullanılır.Yağ suction yöntemi ile alınır. Bir işlemden geçirilerek yağ zengin hale getirilip yukarıda bahsedilen ameli-yatlar için kullanılır.

SAÇ AMELİYATLARI

Lokal anestezi altında,Fut-fue yönetimi ile yapılır.Ameliyat süresi 4-6 saattir.Greft akım sahası ekim için önemlidir.Ense ve göğüs kılları ekim için tercih edilir.Fut sitemi izli olduğu için son yıllarda kullanılmamaktadır.Fue sistemi tercih edilir. Tek seferde 3500-4000 greft alınabilir. Her greft ikili, üçlü, dörtlü, kıllar içermek-tedir.Ameliyatta en önemli süreç ilk 3 gündür. Pansuman süresi 10 gündür. Saçın tam gelişme süresi 6 aydır.

33

Page 34: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

34

Sık idrara çıkan bir

kişi prostat mıdır

Sık cinsellik prostat kanseri yapar mı

Prostat kanseri sadece

ileri yaştakileri mi etkiler

Prostat

ameli

yatı

erkek

liğin bi

tmesi

ne

neden

midi

r

Erken yaşta yapılacak prostat ameliyatı prostat kanserindern korur mu

Prostat ile ilgili doğru bilinen yanlışlarOp.Dr. Osman Nuri AKBULUT

34

Page 35: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

35

Prostat ile ilgili doğru bilinen yanlışlar !Prostat bir hastalık değil, tüm erkeklerde doğuştan itibaren bulunan bir organdır. 50 yaş üzerin-deki tüm erkeklerin senede bir kez yaptıracakları bir kontrol hayat kurtarıcı olabilir. Ülkemizde konuşulmayan ve ayıp sayılan, hastaların söylentiler ve yanlış bilgiler yüzünden doktora başvurmada geciktikleri önemli bir sağlık sorunu olan prostatla ilgili bilinen yanlışlar nelerdir?

Sık idrara çıkan bir kişi prostat mı olmuştur?Hayır, ‘BPH’li yani iyi huylu prostat büyümesi olan hastada en önemli şikayet prostat büyümesi nedeniyle idrar torbasının etkilenmesi ve sık idrara çıkma isteğidir. Sık idrara çıkma prostat hastalığı olabileceği gibi başka hastalıklarında başlangıcı olabilir.

Sık cinsellik prostat kanseri yapar mı?Yanlış, cinsel yaşamın aktif olmasının ve haftada en az 1-2 kez cinsel birleşmenin prostat hastalıklarında koruyucu ve geciktirici olabilmektedir. Çok sık eş değiştirenlerde cinsel yolla bulaşan hastalıklar, prostat sorunları yaşanmasına neden olabilir.

Prostat kanseri varsa biyopsi kanserin vücuda yayılmasına neden olur mu?Hayır, Prostat kanserinin teşhisi de diğer kanser türleri gibi ancak biyopsi ile yapılabilmektedir. Yapılan biyop-sinin vücuda hiçbir şekilde yayıldığına dair bir bulgu saptanmamıştır.

Makattan parça alınması işlemi cinsel yaşantımı etkiler mi?Yanlış, Biyopsiyi takip eden 1-2 günlük süreçte meninin hafif kanlı gelebilmesi dışında cinselliği etkileyen hiçbir etkisi bulunmamaktadır.

Prostat ameliyatı erkekliğin bitmesine neden midir?Hayır, Yaşa bağlı yapılan prostat büyümesi ameliyatlarında gelişen teknoloji sayesinde cinsel yaşamı olumsuz etkilememekte ve cinsel sorunlar yaşanmasını engellemektedir.

Prostat kanseri sadece ileri yaştakileri mi etkiler?Yanlış, Prostat kanseri daha çok 40’lı yaşlardan itibaren görülmektedir, ailede özellikle baba, amca gibi yakın akrabalarda prostat kanseri var ise yüksek risk grubu olduğundan 40 yaş üzerindeki erkeklerin prostatlarını kontrol ettirmeleri gerekir.

Erken yaşta yapılacak prostat ameliyatı prostat kanserinden korur mu?Hayır, Prostat yapısal olarak portakala benzer. Kanser olmayan prostat büyümelerinde prostat içindeki tıkanıklık yapan etli kısım çıkartılır. Prostat kanseri ise kabuk kısımda meydana gelir ve prostat ameliyatı olan hastalarda prostat kanseri olmaz diye bir kural yoktur, senelik kanser taraması yapılması gerekir.

PSA prostat kan testinin yüksek olması kanser olduğunu gösterir mi?Hayır, PSA prostat bezinin ürettiği bir maddedir. Kanser taramasında kullanılmasına rağmen prostatın iltihabı, yaşa bağlı büyümede de yükselebilir. Bu nedenle PSA yüksekliği olan hastalarda mutlaka biyopsi yapılması gerekmektedir.

Ameliyat edilirse prostat kanseri vücuda yayılabilir mi?Hayır, Bıçak değse kanser yayılır inancı çok yanlış bir inançtır ve bu yüzden birçok hasta tedavi olmamakta ve ameliyattan kaçınmaktadırlar. Prostat kanseri erken teşhisle yani portakalın kabuk kısmında erken evredeyken, dışına yayılmadığı dönemde yüzde 100’e yakın tedavi edilebilir. Tedavi seçeneklerinin en başında cerrahi gelmektedir.

35

Page 36: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

36

Yaz sıcaklarını bitirip sonbaharın serin günlerini yaşamaya başladık. Kimimiz sıcakların bit-mesinden dolayı üzülürken, kimimiz de gelecek yazı şimdiden özlemeye başladık bile… Tabii ki sonbahar, genellikle hastalıklarını da birlikte getiriyor. Özellikle bazı hastalıklar mevsimin değiştiği bugünlerde daha sıklıkla karşımıza çıkıyor. Bunun başlıca nedenleri kötü havalandırılan ve kapalı olan ortamlarda daha çok zaman geçirilmesi, güneş ışınlarının daha az oluşu, daha çok toplu halde yaşanması, bu mevsimde stresin daha fazla olması ve burundaki ko-ruyucu mukozanın soğuması ile virüslerin o bölgede hızla çoğalabilmesi sayılabilir. Yazımızda bu hastalıkların özellikleri, korunma yolları ve tedavisinden bahsedeceğiz.

Sonbahar geldi, hastalıklara DİKKAT! Uzm.Dr.İsmail Hakkı BOZ

36

Page 37: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

37

Soğuk algınlığı, çeşitli virüslerin yol açtığı ve üst solunum yollarında bazı yakınmalarla seyreden hafif seyirli bir hastalıktır. Genellikle 3-7 günde kendiliğinden iyileşir. Ancak sinüzit, orta kulak iltihabı ve zatürre gibi komplikasyonlara neden olursa hastanın iyileşmesi zorlaşır ve tedavi süresi de uzayabilir.

Bulaşıcı mıdır?

Hastalık genellikle bulaşıcıdır. Bu hastalığı oluşturan 200 kadar çeşitli virüs vardır. Bahar aylarında ufak salgınlara bile neden olabilirler. Etken virüslerin bulaşması; hastaların mikrop içeren burun veya ağız salgılarıyla bulaşmış elleri ve eşyalarıyla olabileceği gibi, öksürük ve hapşırıkla havadaki küçük veya büyük parçacıklar içindeki virüslerin solunması ile de olabilir.

Belirtileri nelerdir?

Hastalığın vücuda yerleşme süresi 24 - 72 saat arasında değişir. Genellikle ilk belirti kuru kaşıntılı boğaz ağrısıdır. Ateş normaldir ancak bazen hafif yükselebilir. Bebek ve küçük çocuklarda ateş daha yüksektir. En sık görülen belirtiler, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, boğazda yanma ve öksürüktür. Koku ve tat duygusunun azalması, kulaklarda basınç hissi ve ses kalitesindeki değişiklikler gibi durumlara da sıkça rastlanır. Belirtiler ortalama 7 gün sürer. Ancak vakaların bir kısmında bu süreç 2 haftaya kadar uzayabilir.

Tedavi

Soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur. Çünkü antibiyotiklerin virüslere etkisi yoktur. Tedavi belirtilere göre yapılmalıdır. Burun tıkanıklığını giderici spreyler veya burun damlaları, öksürük giderici ilaçlar, baş ağrısını azaltmak için parasetamol içeren ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca istirahat edilmesi ve stresten uzak durulması da vücut direncinin yeniden kazanılmasına yardım eder. Bu önlemlere rağmen , hastalık geçmiyor veya ek belirti bulgular da görülüyorsa, mutlaka hekime başvurulmalıdır.

Soğuk Algınlığı

37

Page 38: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

38

Akut bronşit, akciğerdeki bronşların sınırlı enfeksiyonu olarak tanımlanır. Öksürük ve balgam en önemli klinik belirtileridir. Genellikle üst solu-num yolu enfeksiyonunu takiben başlar. Akut bronşitle üst solunum yolu enfeksiyonunun farkı akut bronşitte öksürüğün 5 günden fazla devam etmesidir.Akut bronşite neden olan mikroorganizmalar da çoğunlukla virüslerdir. Akut bronşitin tipik belirtisi kuru öksürüktür. Özellikle geceleri yoğunlaşan öksürük bazen günlerce sürebilir. Bronş içinde yerleşmiş bulunan hücreler yeterli sıvı alınıp ıslatılmadığı takdirde balgam gelişir. Halsizlik ve göğüs ağrıları yine sık görülen belirtilerin başında yer alır. Mutlaka yüksek ateş olması gerekmez. Akut bronşit ile zatürre (pnömoni) aynı yakınmalara yol açabilir. Dolayısıyla yüksek ateş, halsizlik varsa ve öksürük de sürüyorsa ayırıcı tanı için bir hekime başvurmalıdır.

Tedavi

Genellikle akut bronşit tedavisinde antibiyotik kullanılmasına gerek duyulmaz. Öksürük yakınmasına karşı öksürük kesici ilaçlar verilebilir. Ancak balgamla seyreden bronşitte genellikle antibiyotik tedavisi gerekebilir. Yüksek ateş ve ağrısı olan hastalarda tedaviye ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar eklenir. Su, ıhlamur çayı veya meyve suları gibi bol sıvı tüketilmesi de bronşların nemlenmesinde oldukça yarar sağlar. Akut bronşitin tedavisi ortalama 10 gün sürer. Ancak yorgunluk, sigara içmeye devam etme, yetersiz beslenme ve tedavi olmama gibi durumlarda hastalık ilerleyerek akciğer iltihabına dönüşebilir.

Korunma

Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde mümkün olduğunca sokağa çıkmamak,Kapalı ve iyi havalandırılmayan ortamlardan uzak durmak,Bronşite yakalanmış kişilerle yakın temas kurmaktan kaçınmak,Sigara içmemek, içilen mekanlarda da bulunmamak,El temizliğine dikkat etmek.

Grip (influenza), toplumda grip adıyla tanınan ve influenza virüslerinin (Tip A, B ve C) neden olduğu ani gelişen, ateş yapan, genellikle burun, boğaz, sonrasında da akciğerleri tutabilen bir solunum yolu enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın önemi, enfeksiyonlara karşı riskli, bağışıklık sistem yetmezliği olan kişilerde, yaşlı ve önemli sağlık sorunları olanlarda ciddi komplikasyonlar oluşturabilmesidir. Grip salgınları genellikle kışa girerken (Ekim - Kasım aylarında) ve yaza girerken (Mart - Nisan aylarında) daha çok görülür.

Grip (Influenza) nasıl yayılır?

Influenza, grip geçirmekte olan bir kişinin öksürüp, hapşırması ve hatta konuşması yoluyla havaya dağılan virüsün sağlam kişiler tarafından solunum yoluyla alınması ile bulaşır. Grip ayrıca hasta kişilerin solunum yoluyla yaydıkları damlacıklarla direkt temas yoluyla da bulaşır. Ayrıca grip, hasta veya taşıyıcı kişinin tuttuğu kapı kolu, telefon ahizesi veya havlu gibi ortak kullanım eşyalarından da bulaşabilmektedir. Hasta kişilerden çevreye saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğine sahip olması, bulaşıcılığı daha da artırır. Hasta kişinin kapalı bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan kişileri virüsün bulaşması açısından risk altına sokar. Bu nedenle grip ev, iş yeri, okul, kreş ve toplu ulaşım araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay bulaşır. Virüsü kapmış ancak henüz belirgin yakınmaları olmayan, bir başka deyişle taşıyıcı kişiler de hastalığı bulaştırabilirler.

TedaviGribin etkin bir şekilde tedavisi için öncelikle yatak istirahati önerilir. Yüksek ateşin düşürülmesi ve kas ağrılarının dindirilmesi tedavide en önem-li hedefi oluşturur. Ateşi düşürmek için parasetamol içeren ilaçlardan yararlanılır. Tedavide antibiyotikler etkili değildir ve çoğu zaman gereksiz olarak kullanılmaktadır. Gereksiz antibiyotik kullanımı, bakterilerde direnç gelişimine neden olarak bazı enfeksiyonların tedavisini geciktirdiği gibi tedavi masraflarını da artırmaktadır. Antibiyotikler, hastalık sırasında ikincil olarak görülen bakteriyel enfeksiyonlar (sinüzit, zatürree ve orta kulak iltihabı gibi) geliştiğinde ve hekim gözetiminde kullanılmalıdır. Gribin spesifik tedavisi için dört değişik anti viral (Amandatine, Rimandatine, Zanamivir ve Oseltamivir) ilaç vardır. Ülkemizde sadece Zana-mivir ve Oseltamivir ticari preparat şeklinde bulunmaktadır. Anti viral ilaç kullanımına enfeksiyonun ilk iki günü içinde başlandığında hastalık belirtileri daha hafif geçirilir. Ancak bu ilaçlar kesinlikle doktor tavsiyesi ve gözetiminde kullanılmalıdır. Gribe yakalanan çocuklarda ve gençlerde Aspirin kullanılması tavsiye edilmez. Aspirin çok nadir görülen, ancak tehlikeli olan “Reye Sendromu’na” neden olabilir. Aspirin yerine dinlenme, bol sıvı alma ve belirtileri hafifleten ilaçlar tercih edilmelidir.

Sonbahar geldi, hastalıklara dikkat!Akut Bronşit

Grip (influenza)

Grip virüsü (influenza) ile karşılaştıktan ne kadar süre sonra hastalığın belirtileri ortaya çıkar?

Gribin kuluçka dönemi genellikle 2 gündür. Yani virüs alındıktan 2-5 gün içinde Ancak 1-5 gün arasında değişir.

Gribin bulguları nelerdir?

Tipik grip (influenza) hastalığı için ani başlayan ateş, kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı ve kuru öksürük karakteristiktir. Ateş 39-40 dereceye kadar çıkabilir. Ek olarak burun akıntısı, baş ağrısı, göğüste yanma hissi, göz ağrısı ve ışığa karşı hassasiyet de görülebilir. Grip virüsünü alan herkeste tipik grip bulguları ortaya çıkmaz. Daha önce benzer bir grip virüsü ile karşılaşmış bir kişinin (doğal olarak grip geçirmiş ya da aşılanmış) ciddi grip hastalığı geçirme ihtimali, virüsle hiç karşılaşmayan veya aşılanmamış kişilere göre daha düşüktür.

Page 39: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

39

Gripten Korunma yolları nelerdir?

1-) Hasta kişilerle yakın temastan kaçınmak, 2-) Kişiye özel eşyalarınızı hasta kişilerle ortak kullanmamak,3-) El temizliğine özen göstermek, elinizi göz ve burnunuzla temas ettirmemek.4-) Özellikle kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden mümkün olduğunca uzak durmak.5-) Mevsime uygun giyinmeye özen göstermek. Ne çok ince, ne de çok kalın giyinmemek.

Grip Aşısı korunmada yeterli midir?

Grip aşısı inaktive edilmiş influenza virüslerinden veya antijenlerinden yapılır. Aşı uygulandıktan sonra bağışıklık sistemi aşıdaki inaktif virüse karşı antikorlar oluşturur. Daha sonra, aktif virüsle karşılaşıldığında, önceden oluşmuş antikorlar enfeksiyon oluşumunu önler veya ağır hastalık riskini azaltır.

Grip Aşısını ne zaman yaptırmak gerekir?

Grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerekir. Aşının etkisinin ortaya çıkması için aşağı yukarı 2-3 haftalık bir süreye ihti-yaç duyulur. Dolayısıyla, grip aşısı için en uygun zaman sonbahar, özellikle de Eylül ve Ekim aylarıdır.

Kimler aşı olmamalıdır?

Aşı, 6 aydan küçük bebekler, hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki anne adayları, yumurta ve tavuk proteinlerine alerjisi olan kişiler dışında herkese yapılabilir. Ayrıca, 38 derece üstünde ateşi olan hasta kişilerde, aşı uygulamasının ateş düştükten sonra yapılması gerekir. Aşı tekrar edilmeli midir?

Grip aşısında tek doz yeterli olur. Daha önce hiç grip aşısı yaptırmamış olan 8 yaşından küçük çocuklarda ise aradan en az 4 hafta geçtikten sonra ikinci doz aşılama yapılması gerekir. Grip aşısının her yıl tekrarlanması gerekir. Bunun nedeni ise, virüsler her yıl kendilerini değiştirdikleri için, bir önceki yılın aşısının sonraki yıl koruyucu özelliğini yitirmesidir. Genellikle 2 -3 hafta sonra etkili olmaya başlayan grip aşısının ko-ruyuculuk süresi de 6 - 12 ay sürer. Aşının koruyuculuğu ise karşılaşılan virüsle aşının içerdiği antijenik yapının uyumuyla ilişkilidir Aşıdaki antijenler virüsle ne kadar uyumluysa, korumanın da o kadar iyi sağlandığını belirtilmektedir.

Yan etkileri nelerdir?

Grip aşısı, damar yoluyla verilmemelidir. Aksi takdirde çeşitli komplikasyonlar gelişebilir. Grip aşısı başka bir bölgeye yapılmak kaydıyla diğer aşılarla beraber de uygulanabilir. Aşı sonrası nadiren hafif geçen nezle türü bir tablo oluşabilir. Aşı yapıldıktan sonra enjeksiyon bölgesinde nadir görülse de; kızarıklık, şişlik, morarma, ateş, kırıklık, titreme, yorgunluk, baş ağrısı, terleme, kas ve eklem ağrıları gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Çok rahat tolere edilebilen bu yan etkiler de 1-2 gün içinde kendiliğinden geçer. Ancak bu yan etkilerin dışında başka bir şikayet oluştuğu takdirde mutlaka bir doktora başvurulması gerekir.

Kimle Aşılanmalıdır?Birincil risk grupları1-) 65 yaş ve üstündeki kişiler (özellikle huzur ve bakım evlerinde kalanlar),2-) Kronik hastalığı olanlar: Kalp damar sistemi hastaları; akciğer, karaciğer ve böbrek hastaları; romatizma hastaları, diyabet hastaları ve endokrin sisteme ait hastalıkları olanlar, 3-) Bağışıklık sistemleri baskılanmış kişiler: Kanser hastaları, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar, 4-) 6 aydan büyük çocuklar, 5-) Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuklar ve gençler, 6-) Hamileler (ilk üç aydan itibaren) ve emziren anneler.

İkincil risk grupları1-) Birincil risk grubunda yer alanlarla yakın temasta olanlar, 2-) Sağlık personeli (doktorlar, hemşireler vs. ), 3-) Sık sık özellikle yurtdışına seyahat edenler, 4-) Gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyenler. (öğretmenler, iş adamları, sporcular, askerler, üretimde çalışanlar.)

Page 40: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

40

Zatürre (pnömoni) bakteri, virüs ve nadiren parazitlerin neden olduğu akciğer enfeksiyonu olarak tanımlanır. Eğer pnömoni yaygın ise hastada solunum yetersizliği görülebilir.

Zatürre belirtileri nelerdir? Pnömoni genellikle ateş, boğaz ağrısı gibi üst solunum yolu enfeksiyonu belirtilerini takiben başlar ve hastalarda bu belirtilerden 2-3 gün sonra yüksek ateş, titreme, hızlı soluk alıp verme, halsizlik, öksürük, balgam çıkarma, nefes almakla batıcı tarzda göğüs ağrısı ve hastalığın ciddiyeti ile ilişkili olarak nefes darlığı, morarma gibi semptomlar ortaya çıkar. Bazı farklı tiplerinde baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirtiler de olabilir. Hastaların birçoğunda dudak ve dudak çevresinde uçuk görülebilir.

Tanı Yukarıdaki belirtilerle hekime başvuran hastada fizik muayenede saptanan yüksek ateş, ağız çevresinde herpes enfeksiyonlarına bağlı uçuk; din-lemede akciğerde pnömoniye özel solunum seslerinin duyulması gibi bulgular hekimi pnömoni tanısına yöneltir. Pnömonili hastalarda bazı kan bulgularına ek olarak akciğer grafisinde görülen bazı değişiklikler ile yukarıda sayılan klinik bulguların ışığında pnömoni tanısına ulaşılır.

Tedavi

Tedavi hastanın klinik, radyolojik ve laboratuar bulgularına dayanarak düzenlenir. Genel durumu iyi olan genç hastalarda yakın takipte kalmak şartıyla evde antibiyotik tedavisi ve istirahat önerilir. Kullanılacak antibiyotiğe pnömoninin klinik bulguları ve olası etken mikroorganizma türüne göre hekim karar vermelidir. Yetersiz antibiyotik kullanımları tablonun ağırlaşmasına neden olabilir. Tedavinin ilk 3-5 günü içerisinde ateş düşer, diğer belirtiler geriler ve hastalık genellikle 1-2 haftada tam olarak iyileşir. Hastane koşullarında tedaviye alınan hastalarda da derhal olası etken mikroorganizmalara yönelik antibiyotik tedavisi başlanılır. Tedavi sırasında eğer gerekli görülür ise balgam muayeneleri, kan kültür çalışmaları ve diğer bazı tetkikler istenebilir. Bu tür hastalarda antibiyotik tedavisi ile birlikte altta yatan akciğer, kalp ya da böbrek hastalığına yönelik tedaviler ve diğer destekleyici tedavi yöntemlerine başvurulur. Tüm bu çabalara rağmen solunum yetersizliği tablosu gelişen hastalarda yoğun bakım ve mekanik ventilasyon desteği sağlanmalıdır.

Korunma Zatürreye karşı önlem almada etkili yol, aşı yaptırmaktır. Zatürre için de pnömokok aşıları mevcuttur, ancak bunların koruyuculuğu yüzde 100 değildir. Fakat bu aşılar sayesinde hastalarda hem hastalığa yakalanma hem de ölüm oranlarında azalma söz konusudur. Grip aşısının her yıl yinelenmesi gerekirken, pnömokok aşısı ile 5 yıl boyunca süren bağışıklık elde edilir.

Zatürre (Pnömoni)

Kimler aşı yaptırmalıdır?

1-) Kronik kalp hastaları,2-) Kronik akciğer hastaları (KOAH),3-) Kronik böbrek hastaları4-) Diyabet (şeker) hastaları, 5-) Kan hastaları, 6-) Bağışıklık sistemi baskılananlar (transplantasyon yapılanlar, HIV pozitifler), alkolikler, siroz hastaları,7-) Dalağı alınmış kişiler, 8-) 65 yaşın üzerindekiler gibi yüksek risk taşıyan kişilerin mutlaka zatürre aşısı yaptırmaları önerilir.

Page 41: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

41

yorgunluk üzülmek

heyecanlanmaksigara

aşırı çay

hazı

msız

lıkaşırı kahve

kalp kası hipertrofisi

nör

oloj

ik o

layl

ar

alkol

psikolojik faktörler

hipoksi

kalp zarı hastalıkları

elek

trol

it de

nges

izlik

ler

hipe

rtiro

idi

aşırı tütün

sinirlenmek

nörolojik olaylar aşırı çay

aşırı tütün

sigara

öfkelenmek

hipoksi

diyet ilaçları

aşırı çay

alkol

kans

ızlık

kalp kası hipertrofisi

kalp zarı hastalıklarısinirlenmek

aşırı çay

sigara

heyecanlanmak kansızlık

nörolojik olaylar

öfkelenmek kansızlık

ÇARPINTI

Kendimiz yada yakınlarımız zaman zaman göğüsümüzde kuş çırpınışı gibi sıkıntı hissettiğimize çarpıntı şikayetinden söz ederiz. Başka deyişle kalp vuruşlarımız aşırı hızlı, düzensiz yada güçlü olduğundan çarpıntı deriz. Çarpıntı duygusu pek çok insanda görülen bir belirtidir. Kalp atımları hızlı, kuvvetli, düzensiz, tekl-eme şeklinde olabilir. Çarpıntı hissi anlık, uzun veya kısa süre-li olabilir. Kalp normalde düzenli ve sessiz çalışır, vuruşlarını anlamayız. Ancak ani yada aşırı efor sırasında kalp hızlı ve güçlü çalışıp vuruşlarını hissederiz. İstirahattayken yada efor harca-madan çarpıntı gelişirse bir anormallik var demek ve nedenini araştırmak gerekir. Çarpıntı her yaşta görülebilen bir belirtidir. Çocukluk yaşlarında gelişen çarpıntıyı, çocuktan çok aile farkına varır. Çocuğun sık sık nefes alması ,göğüs ve boyun damarlarında, kalbin hızlı vuruşlarından ailesi anlayabilir. Çocuklar çarpıntı şikayetini göğüs ağrısı yada sıkışma şeklinde ifade edebilir.

Page 42: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

42

öfkelenmek

yorgunluk üzülmek

heyecanlanmaksigara

hazı

msız

lıkaşırı çay

aşırı kahve

hipe

rtan

siyon

kalp kası hipertrofisi nör

oloj

ik o

layl

ar

alkol

psikolojik faktörlerhipoksi

diyet ilaçları

kansızlık

kalp zarı hastalıkları

elek

trol

it de

nges

izlik

ler

hipe

rtiro

idi

aşırı tütün

sinirlenmek nörolojik olaylar

kalp zarı hastalıkları

aşırı çay

aşırı çay aşırı tütün

sigara alkol

kan

sızlık

hipertiroidi nörolojik olaylar

kalp kası hipertrofisi sigara

sinirlenmek

aşırı çay

alko

l

sigara

sigara

aşırı kahve

alkol

sinirlenmek

nörolojik olaylar

sigara

hipertiroidi

nörolojik olaylar

alko

l

nör

oloj

ik o

layl

ar

42

Page 43: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

43

Vücudumuzdaki tüm kasların kasılabilmesi ve gevşeyebilmesi için kas hücrelerinin her defasında elektriksel uyarılara ihtiyacı vardır. Kalp kası da kendi kendine kasılmaz, bir elektriksel uyarı gerekir. Kalbin bir pompa olarak ritmik bir halde kasılıp gevşemesi için de özel bir elektrik aktivitesi vardır. Bu elektriksel uyarı sağ kulakçıkta “sinüs düğümü” adı verilen özel bir hücre grubu tarafından oluşturulur ve yine özel ileti hücreleriyle tüm kalp kasına yayılır. Önce üst odalara yayılan elektrik akımı buradaki hücrelerin kasılmasını sağlar. Sonra üst ve alt odalar arasındaki, “kavşak” denilen noktaya gelir. Kalpteki elektrik akımı, belirlenmiş yollarda, kurallara uyarak düzenli ve ahenkli bir biçimde tüm kalbe yayılır. Kalbin kasılma hızı ve düzeni normalde sinüs düğümünün kontrolü altındadır. Sağlıklı kişilerde dinlenme sırasındaki ortalama kalp hızı 50 – 100 / dk arasındadır

“Kavşak” yukarı odalardan aşağı odalara elektriksel uyarının geçişini düzenler, uyarıların çok hızlı olmamak şartıyla, tek tek geçmelerini sağlar. Normalde kalbin iki katı arasında, bu nokta (kavşak) dışında hiçbir elektrik geçişi yoktur. An-cak kavşak bölgede anomalli varsa, katlar arasında elektrik bağlantısı bozulur. Ender de olsa iki katın arasında kavşak dışında bir kestirme yolu olabilir. Bu kestirme yolda inatçı çarpıntılara yol açabilir.

Çarpıntı genelde iki guruba ayrılır.

Birincisi, zararsız yada masum (fizyolojik) aritmiler. Genellikle bir zorlanma, fazla sigara içmek, alkol, yorgunluk, üzül-mek, heyecanlanmak, öfkelenmek, sinirlenmek, kansızlık,hazımsızlık, aşırı çay ve kahveden sonra ortaya çıkar. Çoğu durumda kalbin organik bozukluklarına bağlı değil ve tedaviye gerektirmez. Kısacası her çarpıntı hastalık işareti değildir.

İkincisi, zararlı (patolojik) aritmilerdir. Aritmi, kalpte görülen ritim bozukluklarının genel adıdır. Çok farklı aritmi çeşitleri vardır; bunların bir çoğu önemsizdir, ancak bazı aritmiler önemli hastalıkların belirtisi olabildiğinden yaşamsal önem taşıyabilir. Patolojik ritim bozukluğu; kalp atımlarının bir dakikada hep aynı sayıda ve düzenli olması gerekirken düzensizleşmesidir. Aritmiler, kalbin herhangi bir yerinde sıra dışı bir elektrik uyarısının ortaya çıkması veya normal elektrik uyarısının kalbe uygun şekilde iletilememesi sonucu gelişir. Bu durumda kalbimiz bazen gereğinden hızlı, bazen de gereğinden yavaş çalışabilir. Kalp atım sayısının artması ya da azalması biçiminde ortaya çıkabilir. Aritmiler, sürekli veya gelip geçici olabilir. Aritmiler birkaç saniye kadar kısa sürebileceği gibi, saatler veya günler sürebilir. Bazı aritmilerse yaşam boyu devam edebilir.

43

Uzm.Dr. Metin Mehdi Azarbaz

Page 44: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

44

Ventriküler taşikardi: Doğal ileti sistemin dışında karıncıklardan kaynaklanan düzensiz ve hızlı serseri elek-triksel uyarılardır. Bu tip aritmiler uzun sürdüğünde, kalbin dolaşım sistemini ciddi ve olumsuz bir şekilde etkiler ve tedavi edilmediğinde hayati tehlikesi yüksektir. Ventriküler taşikardiler genelde koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliğinden kaynaklanır. Hayati tehlikesi yüksek olduğundan erken ve acilen nedeni araştırılır, tedavisi başlanmalıdır.

Aritmiler nasıl tedavi edilir ?Temel prensip önce zarar vermemek olmalıdır. Aritmi tedavisi bir çok diğer hastalıkların tedavisine benzemez. Aritmi için kullanılan ilaç, amaca uygun ve yeterli dozda değilse aritmiyi daha da kötüleştirebilir. Ayrıca diğer girişimsel tedavi metotları da aynı şekilde yanlış ya da uygunsuz uygulanırsa aritmiyi düzelmemekle yanı sıra, beraberinde başka ritim ve iletim problemleri de sebep olabilir. Bu yüzden aritmi tedavisini uzman doktor tarafından yapılmalıdır. Tedavide öncelikle sebebin ortadan kaldırılması uygundur. Etken tedavi edilemiyor veya mevcut ritm yada iletim bozukluğu hayatı tehdit ediyorsa; komplikasyonlara yönelik ve semptomatik tedavi uygulanması gerekebilir.Aritmi tedavisinde medikal veya girişimsel (Pacemaker/ ablasyon /aritmi cerrahisi gibi) bir çok tedavi metotları tavsiye edilmektedir. Bunlar; ilaçlar, Kardiyoversion ( Kalbi normal ritmine döndürmek için acil durumlarda, doktorlar tarafından göğüs duvarına uygulananelektirik şokudur), kalp içi defibrilatör(ICD), kalp pili (Pacemaker), ablasyon ( elektrofizyolojik araştırma ile aritmiye sebep olan odak bulunabildiği taktirde bu odağın radyo-frekansdalgaları yardımıyla susturulması yöntemi de kullanılmaktadır), aritmi cerrahisi ( Cerrahi girişimler sıklıkla aritmilerin

Nedenleri :Çarpıntı yada aritmiyi neden olan, organik kalp hastalıklarıyla ilgili yada ilgisiz bir çok neden mevcut. Örneğin; Hipertansiyonu olan, kalp krizi geçirmiş kişilerde, kalp-damar hastalığı olanlarda ve kronik akciğer hastalığı olan-larda hastalık ilerlediğinde çarpıntı hissi gelişir. Aritmilerin nedenlerini sıralarsak; başta koroner kalp hastalıkları, kalp kası hipertrofisi, kalp kasının iltihabı hastalıkları, kapakçık hastalıkları, elektrofizyolojik ve anatomik anormallikler, kalp zarı hastalıkları, arteriyel veya pulmoner hipertansiyon, doğuştan kalp hastalıkları, ilaçlar, elektrolit denge-sizlikler, hipoksi, psikolojik faktörler, nörolojik olaylar ve hastalıklar, hipertiroidi, hipotiroidi, aşırı tütün, aşırı alkol, aşırı kahve, stres, diyet ilaçları, soğuk algınlığı ilaçları ve hiperaktif karotid sinüs sendromu gibi bir çok nedene bağlı aritmi gelişir.

Aritmi tipleri;Elektrik uyarısının ortaya çıkış şekline, kalp dokusuna yayılma özelliklerine ve kalp hızına göre çok çeşitli aritmi tipleri vardır. Bunların ayrımı esas olarak elektrokardiyografi (EKG) ile yapılabilir.Ekstrasistol: Kalbimizin aniden ve çok kısa bir süre için bir veya birkaç atım fazladan kasılması olarak tanımlanabi-lir. Bu hali çoğunlukla “kalpte tekleme”, “kuş kanadı gibi çırpınma hissi”, “bir veya birkaç kuvvetli kalp atımı” veya “kalpte bir duraklama ve ardından gelen kuvvetli bir atım” olarak hissetmek olasıdır. Ekstrasistol sağlıklı kişilerde de sıkgörülebilen bir durumdur.

Bradikardi: Kalp hızının belirli bir sayının altında (60 / dk dan daha az) olması halidir. Bir çok sağlıklı kişide 60 / dk dolayında, bazen daha da yavaş kalp hızları olabilir ve hastalık işareti değildir.

Taşikardi: Kalp hızının normalden / beklenenden fazla (100 / dk’ nın üzerinde) olmasıdır.. Bazı taşikardilerde elek-trik uyarısı sinüs düğümünün dışında, kalbin başka alanlarında gelişir.

Blok: Elektrik uyarısının kalp içinde yayılırken engellerle karşılaşması ve kalp kasının gereken şekilde veya sayıda uyarılamaması haline genel olarak “blok” adı verilir. Yada kulakçıklarla karıncıklar arasındaki elektriksel ilişkinin azaldığı veya kesildiğinde kalbin iletim mekanizmasında “blok” tan söz edilir. Çok çeşitli blok türleri vardır; bunların büyük çoğunluğu sadece EKG tetkikinde ortaya çıkar.

Atriyal fibrilasyon: Kulakçıklardan kaynaklanan önemli bir aritmi türüdür. Kulakçıklara ait dokularda dakikada 400-600 kez gelişigüzel uyarılar oluşur. Sinüs düğümü devre dışıdır. Bu kadar hızlı ve düzensiz uyarılarla kulakçıklar etkili şekilde kasılamazlar. Diğer yandan “kavşak” tan da bu karışık uyarılar düzensiz ve kısmı olarak karıncıklara geçer. Kalp ve nabız atımları tamamen düzensizdir, hızlı veya yavaş olabilir.

Bu ritim bozukluğu bazen aralıklı ataklar şeklindedir; bazen de kalıcı olarak yaşam boyu devam edebilir. Atriyal fibrilasyonu genellikle yüksek tansiyon, kalp veya kronik akciğer hastalığı olan kişilerde görülür. Ayrıca ilerleyen yaşla birlikte atriyal fibrilasyonun sıklığı ve riski artar. Atriyal fibrilasyonun önemi bu aritminin damar tıkanıklığına bağlı felç riskini artırmasıdır. Atrial fibrilasyonuna bağlı kulakçıklar özellikle sol kulakçık genişler, yetersiz kan devir daimi nedeniyle içinde kan pıhtıcıkları oluşur ve bu pıhtıcıklar dolaşıma katıldığında ise beyin damarlarını tıkayıp felce neden olurlar. Bu nedenle atriyal fibrilasyonu olan hastaların pıhtılaşmaya bağlı damar tıkanıklıklarının önlen-mesi için kan pıhtılaşmasını azaltan ilaçları almaları gerekir ve bu durumun yaşamsal önemi vardır.

44

Page 45: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

4545

Page 46: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

46

AMEL

SANY

AMNB

REIE

ESBG

FAUR

LNRİ

ÜEUP

ĞĞNZ

TPRO

RÇBK

OOEA

İCBŞ

DUEI

LKKL

TDAG

UKİO

ZILL

IGZA

FİBR

İYAT

AŞAM

SEÇC

EASA

SLĞT

BTNL

STEE

AEIZ

ÇMLP

STAT

AŞÖİ

İİRD

ZKNO

PZMK

ÖOBT

KÇAO

İİŞR

FITI

TÜRR

OMİY

MİLA

HBİL

İATE

EMMM

RRPİ

EPRL

ITIA

LKİN

İİDK

ZDAB

HİHE

AYİL

SALİ

TBİR

AEYT

NTEİ

EHİJ

KMAN

EİDE

ALJİ

ÇDOĞ

İMKİ

ŞHİS

İKOA

İİLA

LYAA

AEOU

HNLM

TATK

KISI

HKAL

OOSD

RLTÖ

MAIN

ONMM

NHTE

YENS

TARİ

PİDU

RKAL

UMM

LOA

NMM

HAO

ÇNG

KTR

İAA

ŞRF

İEİ

TM

MU

EA

EY

YE

AN

RE

AR

RAL

ORİN Ö R O P A T İ K

KELİME AVI

HORMONKIL DÖNMESİMUAYENEİŞİTMEASTIMBELİRTİKULAKNÖROPATİKDAHİLİYEHASTANEGLOKOMYAŞAM

MANTAREPİDURALMAMOGRAFİKİLOİLAÇMİYOMCERRAHBAŞİMPLANTANESTEZİDOKTORDİL

SAĞLIKHAMİLECİLTESTETİKÇARPINTIDİYABETHİJYENFITIKBELAMELİYATKALP KRİZİ

GÖZPROSTATSAÇBEBEKBURUNÇOCUKFİBROMİYALJİTUZTROİDMESANEREFLÜ

KOAHDOĞUMTEŞHİSTEDAVİTIPBİLİMKALORİKAŞAŞIZATÜRREGRİP

Page 47: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

47

KO

LAN

HO

SPIT

AL

GR

OU

PA

NLA

ŞM

ALI

SİG

OR

TALA

R V

E K

UR

UM

LAR

LİS

TES

İ

CALL CENTER444 1 443

www.kolanhastanesi.com.tr

ALLİANZ SİGORTAYAPI KREDİ SİGORTA AK SİGORTADEMİR HAYATGÜNEŞ SİGORTAİŞ BANKASIMAPFRE GENEL YAŞAMAKBANK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ MENSUPLARI TEKAÜT SANDIĞI VAKFIERGO SİGORTAANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİACIBADEM SİGORTAİNTER PARTNER ASSİSTANCERAY SİGORTA ZÜRİCH SİGORTA A.Ş. ACİL TEDAVİ SİGORTASIIŞIK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASIRAY SİGORTA A.Ş. MEDLİNE ACİL TEDAVİ SİGORTASIRAY SİGORTA A.Ş. ACİL TEDAVİ SİGORTASIHÜR SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASISBN SİGORTA A.Ş. ACİL TEDAVİ SİGORTASIDR. BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ TEMEL SAĞLIKPAKETİ ACİL TEDAVİ SİGORTASIGÜNEŞ SİGORTA A.Ş. ACİL TEDAVİ SİGORTASIİNG EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASIMETRO TURİZM SEYAHAT ORGANİZASYON A.Ş.HESAPLI CARDTÜRKİYE ASSİST CARDTÜRKASSİST CARDMEDİKAMED SAĞLIK (MEDİKA GROUP)DR. BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİBACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİDR. BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ - FORTİS BANK CARDIPA CARDIPA PRİVİLLEGE CARDBENEFİT CARDBENEFİT GLOBAL AIG CARDBENEFİT GLOBAL&FORTİS BANK İŞ BİRLİĞİ İLE İLAÇ TASARRUF PLANI CARDBENEFİT GLOBAL&EUREKO BANK İŞ BİRLİĞİ İLE İLAÇ TASARRUF PLANI CARDTÜRKİYE EKONOMİ BANKASICGM (PROMED)FORTİS BANK A.Ş MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFIEUREKO SİGORTAZİRAAT SİGORTAFİBA SİGORTA (SOMPO JAPAN SİGORTA A.Ş.)HDI SİGORTAHALK SİGORTADUBAİ SİGORTAGENERELİ SİGORTAACE EUROPEN SİGORTAANKARA ANONİM TÜRK SİGORTAGROUPAMA SİGORTAAXA SİGORTAESBANK ESKİŞEHİR BANKASI T.A.ŞŞEKERBANK T.A.Ş PERS. SOSYAL SİG. SAND. V.MARM.ASSİSTANCE ÖZEL SAĞLIK TURİZMT.C MERKEZ BANKASI T.B.M.MTÜRK DIŞ TİCARET BANKASI MENS.EMEK.

Page 48: DİKKAT! ÖNEMİ RÖPORTAJ İsmail YK Gebelikte PROSTAT ile ilgili … · 2014-03-25 · arasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde ve Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde

48

AN

LAŞMAMIZ

VARDIR

SGK