67
DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM Prof.Dr.Hafize Uzun

DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

  • Upload
    cais

  • View
    255

  • Download
    3

Embed Size (px)

DESCRIPTION

DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM. Prof.Dr.Hafize Uzun. ESER ELEMENTLER. Günde 100 mg’dan daha az miktarda gerekli olan, v ücut sıvı veya dokularında konsantrasyonları çok düşük düzeylerde bulunan (mg/dL ve mg/kg) mikro elementler eser elementler olarak da tanımlanmaktadır. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Prof.Dr.Hafize Uzun

Page 2: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

ESER ELEMENTLER

Günde 100 mg’dan daha az miktarda gerekli olan,

vücut sıvı veya dokularında konsantrasyonları çok

düşük düzeylerde bulunan (mg/dL ve mg/kg) mikro

elementler eser elementler olarak da

tanımlanmaktadır.

Page 3: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

RDA - Recommended Dietary Allowance 

Ultraeser elementler, günde 100 µg kadarı gerekli olan ve dokularda µg/kg doku düzeylerinde bulunan elementlerdir. Arsenik, boron, brom, kadmiyum, kurşun, lityum, nikel, silisyum, kalay, vanadyum, ve stronsuyum

Page 4: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Eksik alındığı zaman fonksiyon bozukluğu oluşturan

ve fizyolojik dozlarda bu bozukluğu önleyen

element esansiyel kabul edilir.

Eser elementler, invivo işlemleri için özgüldürler ve

bunların yerine benzer kimyasallar geçemez.

Page 5: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

ESER ELEMENTLER

Demir

Bakır

Çinko

Kobalt

Manganez

Molibden

Krom

Selenyum

İyot

Flor

Page 6: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

DEMİR (Fe)

Demir yer kabuğunda en bol bulunan elementlerden birisidir.

70 kg’lık bir insanda ortalama 4-5 gr demir bulunur.- %70’i hemoglobinde (~ 2,5 gr)- %25’i ferritin ve denatüre olmuş ferritin

yapısındaki hemosiderinde - %3-4’ü miyoglobinde- %0,1’i sitokromlarda- %0,1’i demir-enzim komplekslerinde- %2’si hücreler arası sıvıda- %0,1’i plazmada(~ 2,5 mg) transferrine

bağlı olarak bulunur.

Page 7: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Organizmanın demir gereksinimi, büyüme ve demir kaybı hızına bağlıdır ki büyüme çağında demir gereksinimi yaklaşık 2 mg kadardır.

Kadınlarda demir gereksinimi menstruasyon kanaması sırasında %30-90 oranında artar; yaklaşık 35 mL kan kaybı için fazladan 0,6 mg demir gerekir.

Gebelikte demir gereksinimi, mens dönemindekinden %60 fazladır; demir, özellikle üçüncü trimestrde plasenta yoluyla fetüse taşınır.

Page 8: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Demirin fonksiyonları Hemoglobin yapısında yer alan Fe2+ dokulara oksijen

taşınmasını sağlar. Miyoglobin yapısında bulunan demir kaslara taşınan oksijen

depolanmasında etkilidir. Redoks aktif bir element olan demir organizmada proteinlere

bağlı olarak fonksiyon yapar. Bu proteinler protoporfirin halka sistemi içinde demiri taşıyan

hemoproteinler (hemoglobin, miyoglobin, mitokondriyal ve mikrozomal sitokromlar, peroksidaz, katalaz, triptofan pirrolaz, miyeloperoksidaz, prostaglandin sentaz, guanilat siklaz, NO sentaz, ksantin oksidaz, laktat dehidrojenaz) .

Nonhem demir içeren ve aktif merkezlerinde demir taşıyan redoks enzimleri (flavoproteinler, Süksinat dehidojenaz, NADH dehidojenaz, yağ acil koA dehidojenaz gibi flavinli enzimler) ve FeS proteinleridir (ferredoksinler).

Page 9: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

DEMİR METABOLİZMASI

Demirin emilimi Fe2+ iyonu şeklinde, başlıca duodenum ve jejenumda olmaktadır ( Aktif Transport)

İnce bağırsak mukozasında bulunan ferritin ve transferrinin demir emilimini birlikte düzenlediklerine inanılmaktadır.

Page 10: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Diyetteki demir, başlıca ferri demiridir ve proteinlere, amino asitlere, organik asitlere , heme bağlı olarak veya Fe(OH)3 şeklinde bulunur.

Midenin asidik ortamında, sitrik asit, askorbik asit ve amino asitlerin etkisiyle serbestleşen Fe3+, sülfhidril (-SH) gruplu maddelerin ve askorbik asidin etkileri ile ferro demire(Fe2+) indirgenir.

Çözünebilen ve kolay emilebilen ferrokelatlar oluşur. Mide özsuyunda serbestleşen ferro demir küçük bir mükoprotein olan gastroferrine bağlanarak taşınır.

Aklorhidride ve parsiyel gastrektomiden sonra demir emilimi normalin altına inmektedir.

Page 11: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Demir (ferro, +2) proksimal duodenum ve jejunumdan aktif transportla emilir.

Fe3+ ferrik redüktaz ile Fe2+ ye indirgenir ve Fe2+ divalent (apikal) metal taşıyıcısı (DMT1) ile enterosite girer.

Hem halkası enterosite ayrı bir hem taşıyıcısı (HT) ile girer ve hem oksidaz (HO), hem molekülünden Fe2+ yi serbestleştirir.

Hücre içi Fe2+ nin bir kısmı Fe3+ e dönüşür ve ferritine bağlanır.

Geri kalan bazolateral demir taşıyıcısı (FP) na bağlanır ve hephaestin yardımı ile dolaşıma girer.

Plazmada Fe3+ demir taşıyıcı protein olan transferrin (TF) e bağlanır.

Page 12: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Midenin asit pH’ında Fe2+ şeklinde bulunan demir, bağırsakların nötral - alkali pH’ında Fe3+ şeklinde bulunur.

Askorbik asit demirin ferro şekilde kalmasını sağlayarak emilimini artırır.

Karbonhidratlar, tartarat, fosfat, oksalat ve tahıllarda bol bulunan fitat bileşikleri, demir ile çözünmeyen kompleksler oluşturmak suretiyle emilimi azaltırlar.

Aluminyum hidroksid, magnezyum hidroksid gibi antiasitler demir emilimini azaltırlar.

Page 13: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Bağırsak mukoza hücresinde demir ya ferritin şeklinde depolanır veya bazolateral membrandan ferroportin ve hephaestin (ferrooksidaz) proteinleri aracılığı ile kana geçer.

Bazolateral membranda oksidasyona uğrayan demir, transferrin yapısında kan dolaşımına dahil olur.

Transferrin ferri demiri bağlar, ferro demiri bağlamaz. Demirin bağırsaklardan emilimini karaciğerde

sentezlenen küçük bir protein olan hepsidin kontrol altında tutar.

Plazma demir düzeyi yükseldiğinde hepsidin sentezi artar ve demir emilimi azalır; apoferritin sentezi artar, demirin ferritin şeklinde tutulumu artar, transferrin ile dolaşıma giren demir azalır.

Page 14: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Transferrin (siderofilin) Transferrin, başlıca karaciğerde sentezlenen

apotransferrine Fe3+ bağlanmasıyla oluşur. Demirin transportunda görevli olan bir proteindir (β1

globülin,76kDa). Bir mol transferrin iki mol demir taşır. Dokular transferrinden demiri reseptör aracılı endositozla

alırlar. Demirini kaybeden transferrin apotransferrin şekline

dönüşür ve tekrar demir ile birleşerek transferrin oluşturur.

Normal koşullarda bir transferrin molekülü bir günde 10-20 kez demir atomlarını serbestleştirir ve yeniden bağlar.

Page 15: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Sağlıklı bir erişkinde bir günde 200.109 eritrosit hücresi yıkılır ve bu yıkımdan yaklaşık 25 mg demir serbestleşir.

Plazmadaki transferrin konsantrasyonu 300mg/dL’dir ve bu miktarda transferrin 300μg demir /dL bağlar.

Total demir-bağlama kapasitesi olarak adlandırılan bu kapasite normal koşullarda 1/3 oranında demir ile doymuş durumdadır.

Serum total demir bağlama kapasitesi, transferrin düzeyinin indirekt ölçüsü olarak kullanılabilir.

1 mg transferrin 1,25 μg demir bağladığından (TIBC=Transferrin x 1,25) veya (Transferrin=TIBC / 1,25)’dir.

Page 16: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Erişkin sağlıklı bir insanda serum demir düzeyinin normal değeri %90-120 μg kadar olduğuna göre, plazma transferrininin yaklaşık %60-70’i demir bağlamamış durumdadır ki bu da doymamış demir bağlama kapasitesi (UIBC, DDBK) olarak ifade edilir.

Doymamış demir bağlama kapasitesi, serum TIBC ile serum Fe düzeyi arasındaki fark olarak hesaplanır:

UIBC(%μg) = TIBC(%μg) − Serum Fe(%μg) Normalde transferrinin %30-40’ı demir ile doymuştur

ve bu durum, demir saturasyonu (% Transferrin satürasyonu) 30-40’dır şeklinde ifade edilir.

Page 17: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Serbestleşen Fe2+, özel proteinlere bağlanarak mitokondriye taşınır ve hem biyosentezinde kullanılır.

Transferrinin taşıdığı demirin %70-90’ı hemoglobin sentezi için ve geri kalanı da demirli enzimlerin oluşumu için kullanılmaktadır.

Vücutta günde yaklaşık 8-9 g hemoglobin sentez edilir ve fazla olan demir, Fe3+ şeklinde ferritin halinde depolanır.

Page 18: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Ferritin Demir, retiküloendotelyal sistem hücrelerinde

(karaciğer, dalak, kemik iliği) ve en çok iskelet kaslarında olmak üzere diğer bütün dokularda ferritin şeklinde depolanır.

Ferritin, apoferritin adlı proteine %20-23 oranında Fe3+ bağlanmasıyla oluşmuş bir demirli proteindir.

Ferritin oluşumu için apoferritin, önce kabuğunun iç yüzeyine Fe2+ bağlar ve bundan sonra bir ferrooksidaz olarak davranarak Fe2+’i Fe3+ haline oksitler ve böylece ferritin oluşur.

Demir alınımı arttığında sitoplazmik ribozomlarda apoferritin sentezi artmaktadır.

Vücuttaki demir deposu miktarının göstergesi plazma ferritin düzeyidir.

Page 19: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Hemosiderin

Kronik hemolitik anemi ve aşırı kan transfüzyonu gibi durumlarda karaciğerin kupffer hücreleri, dalak ve kemik iliğinde, denatüre olmuş ferritin yapısında hemosiderin denen bir madde birikir.

Hemosiderin, genellikle apoferritin sentezinin ve demiri tutuşunun maksimal olduğu aşırı demir yüklenmesi hallerinde oluşur ve mikroskopik olarak saptanır.

Hemosiderinin ağırlığının %35’ini Fe3+ oluşturur; fakat hemosiderinden demirin mobilizasyonu yavaştır.

Total vücut demiri depolarının artması ve hemosiderin birikintilerinin karaciğer, pankreas, deri ve eklemlerde yaygınlaşması, hemosiderozis olarak tanımlanır.

Hemosiderozisin doku hasarıyla karakterize ve hastalık durumu oluşturan ileri evresi hemokromatozis olarak tanımlanır.

Page 20: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Sağlıklı bir erişkinde 3-4 g olan total vücut demiri hemokromatozisde 100g’a kadar çıkabilmektedir.

Özellikle deri, karaciğer , pankreas ve kalp dokularında aşırı miktarlarda demir birikir.

Deride bronz pigmentasyon, siroz ve diyabet ‘klasik triad’ olarak belirtilen klinik bulgulardır. Kalp yetersizliği de ortaya çıkar.

Page 21: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Demir emildikten sonra sıkı bir şekilde korunur. Demirin vücuttan atılımı, deskuame olan hücreler

vasıtasıyla olur; bunun için herhangi bir kontrol mekanizması yoktur.

Demir kaybının büyük çoğunluğu, olasılıkla bağırsak içine ve ciltten günde yaklaşık 1 mg kadardır; idrarla atılan demir, ihmal edilebilecek kadar az miktardadır.

Kadınlar, menstrual kanama ile bazal kayba ek olarak günde ortalama 0,5-1 mg kadar demir kaybederler ki bu kayıp, menoraji halinde daha fazladır ve demir eksikliğine neden olabilir.

Bu nedenle erkeklerde plazma demir konsantrasyonu kadınlardan daha yüksektir.

Mide bağırsak sistemi ve üriner sistem kanamalarında gaita ve idrar ile demir atılımı olur.

Demir atılımı

Page 22: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Serum demir düzeyinin normal değeri 90-120 μg/dL

Page 23: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Serum demir düzeyinin normalden yüksek olması hipersideremi olarak tanımlanır.

Hemolitik anemilerde hipersideremi görülebilir.

Serum demir düzeyinin normalden düşük olması hiposideremi olarak tanımlanır.

Aneminin en sık rastlanan nedenleri demir eksikliği ve kronik kan kaybıdır.

Page 24: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

HİPERSİDEREMİ NEDENLERİ Hemolitik anemilerde hipersideremi görülebilir. Tedavi edilmemiş pernisiyöz anemide yetersiz eritrosit yapımı

nedeniyle serum demiri yüksektir. Vitamin B12’nin tek dozu, %200 μg gibi yüksek serum demir

düzeyini bir günden az bir zaman içinde %20 μg gibi değerlere düşürebilmektedir.

Akut enfeksiyöz hepatitte serum demir düzeyi, 7.günden 4-5.haftalara kadar yükselir ve %200 μg’dan yüksek olabilir.

Kronik hepatit ve yağlı karaciğer olgularında serum demir düzeyi hafif yükselmiştir.

İntravenöz demir tedavisinden ve tekrarlayan kan transfüzyonlarından sonra, akut enfeksiyöz hepatitteki gibi karaciğer hasarında, karaciğer, pankreas, deri ve eklemlerde hemosiderin birikintilerinin artması durumu olan hemosiderozis ve bunun doku hasarıyla karakterize şekli olan hemokromatoziste hipersideremi saptanabilir.

Page 25: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

HİPOSİDEREMİ NEDENLERİ

Besinlerdeki demir ve protein yetersizliği, steatore ve vitamin C eksikliğinde olduğu gibi demir emilim mekanizmasında bozukluk

Gebelikte ve kan kaybının olduğu durumlarda Karaciğer yetmezliği, nefrotik sendrom, üremi,

eksüdatif enteropati (gizli kan kaybı), doğumsal atransferrinemi ve malignitelerde

Akut ve kronik enfeksiyonlarda depo demirinin düzensiz salınımına bağlı olarak hiposideremi görülebilir.

Page 26: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Anemiler

Anemi (kansızlık), bir hastalık bulgusudur; bir hastalık değildir.

Klinik olarak soluk görünüm vardır. Laboratuvar bulgusu olarak hemoglobin (Hb)

miktarı ve hematokrit (Hct) değeri hastanın yaş ve cinsiyetine göre normal kabul edilen değerlerin altındadır.

Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre kan hemoglobin düzeyinin erişkinlerde

erkeklerde 13 g/dL'nin,

kadınlarda 12 g/dL'nin altı anemi olarak kabul edilir.

6 ay ile 6 yaş arası çocuklarda 11 g/dL'nin,

6-14 yaşlarında ise 12 g/dL'nin altı anemidir.

Page 27: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Hasta eritrositlerinin morfolojik özelliklerine göre çeşitli anemi tipleri tanımlanmıştır:

-Makrositer anemiler -Mikrositer anemiler

Demir eksikliğiKronik hastalıkTalasemiSideoblastik anemi

-Normositer anemiler

Page 28: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

BESİNSEL DEMİR KAYNAKLARI Karaciğer ,böbrek, yürek, yumurta sarısı, balık,

istiridye, fasulye, ıspanak, buğday, yulaf, hurma, ceviz ve pekmezdir.

Hayvansal besinlerde, bitkisel besinlere göre daha fazla demir vardır; et ve karaciğer ile alınan demirin emilim oranı süt,yumurta ve sebzelere göre çok daha yüksektir.

Süt demirden fakirdir. Ortalama bir diyetle 10-20 mg/gün demir alınır;bu

miktarın %10’u emilebilir.

Page 29: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Demir ihtiyacı: Yaşa ve fizyolojik koşullara göre değişir. Hızlı büyümenin olduğu 0-2 yaş döneminde ve

adolesansda demir ihtiyacı en üst düzeydedir. Erişkinlerde günlük demir ihtiyacı erkeklerde 1mg/gün,

kadınlarda 8 mg/gün’dür. Menstrüasyonlar sonrasında, gebelik ve laktasyon

dönemlerinde normalden fazla demire ihtiyaç duyulur

Page 30: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

ÇİNKO (Zn)

Demirden sonra en bol bulunan ikinci eser element

Atom Ağırlığı: 65 ; +2 değerlikte Tüm organ, doku ve vücut sıvılarında yer alır Çinko bakımından zengin olan dokular

prostat (semende yüksek konsantrasyonda bulunur), karaciğer, saç, böbrek, retina, kemik ve kastır.

Vücuttaki toplam miktarı: 1.4-2.3 g Günlük çinko gereksinimi 12-15 mg/gün

Page 31: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Çinkonun fonksiyonları Eritrosit karbonik anhidrazı, süperoksid dismutaz, alkol

dehidrojenaz, glutamat dehidrojenaz, böbrek fosfatazı, karboksipeptidaz, ürikaz gibi enzimlerin yapısına katılır veya bu enzimlerin fonksiyon görmesi için gereklidir.

Karbonhidrat metabolizması için önemli bir hormon olan insülin molekülünün bir parçasıdır. Ancak, çinkonun insülin molekülüne ne zaman girdiği ve insülinin çinkosuz da etkinlik gösterip gösteremeyeceği açıkça anlaşılmış değildir.

Tat duyusunda temel rol oynayan tükürük gustininin yapısına katılır.

Beyin damarlarında ve koronerlerde genişlemeler sağlayarak iskemik durumları iyileştirir.

Çinko, yara iyileşmesinde rol oynar.

Page 32: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

ÇİNKO METABOLİZMASI

Besinlerle alınan çinkonun %15-30’u duodenumdan ve proksimal jejenumdan emilir.

Emilim aktif , enerjiye bağımlı ve spesifik transport (bağlayıcı) ligandları yoluyladır

Barsak epitel hücresinde metallotionein içinde depolanır Kalsiyum,fosfor,demir ve bakır içeriği yüksek besinler ve bitki

ve tahılların yapısında bulunan fitatlar, selüloz ve diğer lifler çinko emilimini azaltır.

Protein içeriği zengin beslenme; histidin, lizin, sistein, glisin, kırmızı şarap ve laktoz çinko emilimini arttırır.

Dolaşımda: %60 albumine, %40 2-makroglobuline, çok az transferrin ve serbest aminoasitlere ( histidin, sistein, glisin ve asparajin ) bağlanır

Çinko metabolizmasında rol oynayan başlıca organ karaciğerdir.

%70 oranında dışkı ile atılır. İdrar ve ter ile de bir miktar kayıp olur.

Page 33: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Erişkin sağlıklı bir insanda serum çinko düzeyinin

normal değeri: %70-120 g

Page 34: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Serum çinko düzeyinin normalden yüksek olması hiperzinkemi

Serum çinko düzeyinin normalden düşük olması hipozinkemi

olarak tanımlanır.

Page 35: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Zn eksikliği

Mayasız ekmekte bol bulunan fitatlar tarafından çinkonun bağırsak lümeninde tutulup emiliminin önlenmesi sonucu izole çinko eksikliği sendromu gelişebilir. İzole çinko eksikliği sendromu, büyüme geriliği, hipogonadizm, alopesi ve iştahsızlıkla karakterizedir; eritrosit karbonik anhidraz aktivitesi düşük, serum ribonükleaz aktivitesi yüksektir.

Lösemide, lökositlerdeki çinko miktarı normaldekinin onda biri kadardır.

Orak hücreli anemide, çinkonun malabsorpsiyonu veya idrarla atılımının artması sonucu çinko eksikliği oluşabilir.

Post alkolik siroz (Laennec sirozu) durumlarında, çinkonun idrarla atılımının artması sonucu çinko eksikliği oluşabilir

Page 36: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Otozomal resesif kalıtılan akrodermatitis enteropatikada, çinko emiliminin primer bozukluğu sonucu büyüme geriliği, hipogonadizm, dermatolojik, oftalmolojik, gastrointestinal ve nöropsikiyatrik bozukluklar görülür.

Sıçanlarda deneysel olarak meydana getirilen çinko yetersizliğinde kıl dökülmesi, iyi büyüyememe, zayıflama, dermatitis ve alopesi(saç dökülmesi) görülmüştür.

Page 37: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Çinko toksisitesiÇinko toksisitesi

Toksisitesi nispeten az gözlenen bir elementtir

Kendisine ait toksisite belirtilerinden çok diğer biyoelementlerin metabolizmasında değişikliklere yol açar

Özellikle sanayide çalışanlarında gözlenir ZnO ve ZnCl2 buharların inhalasyonu

tehlikelidir Ayrıca gözlere de zararlı etkileri vardır

Page 38: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Besinsel Zn kaynakları

Et, balık, süt ve süt ürünleri gibi yüksek protein içerikli besinlerdir.

Anne sütü de önemli miktarda çinko içerir. Günlük diyetle alınması gereken çinko miktarı,

yenidoğanlar için 3-5mg/gün, erişkinler için 15mg/gün, gebelik ve laktasyon dönemindeki kadınlar için 20-25mg/gün olarak kabul edilmektedir.

Erişkinlerde lökosit çinko düzeyi vücut çinko statüsünün iyi bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.

Page 39: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

BAKIR (Cu)

Erişkin insan vücudu 80-150 mg Cu içerir Doku konsantrasyonu 1.5-2.5 µg/g Biyolojik sistemlerde hem +1 hem +2 değerlikli

bulunur % 50 si kas ve kemik dokusunda (büyük kütle

nedeniyle) Bakırın esas depo yeri(Cu 30-50 µg/g kuru doku

ağırlığıdır) KC’dir. Böbrek, kalp ,eritrosit Çok sayıda metalloproteinle ilişkili

Page 40: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Bakırın fonksiyonları

Demirin bağırsaklardan emilimi ve dokulardan plazmaya mobilizasyonunda etkilidir

Demirin hemoglobin oluşumunda kullanılabilmesi ve dolayısıyla eritrosit yapımı için gereklidir.

Sitokrom a, katalaz, tirozinaz, monoaminooksidaz, askorbik asit oksidaz, ürikaz, süperoksit dismutaz, lizil oksidaz, dopamin hidroksilaz, seruloplazmin gibi çeşitli enzimlerin yapısına katılır veya bu enzimlerin aktiviteleri için gereklidir

Derinin keratinizasyonunda rol oynar Farelerde deneysel ateroskleroz yapar

Page 41: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Cu Metabolizması

Büyük bir kısmı duodenum, az bir kısmı mideden emilir.

Emilimi etkileyen faktörler; cinsiyet, miktar, kimyasal form, diyetteki Zn,kadmiyum, sülfat, aminoasitler, lifli besinler ve fitat, intestinal diffüz hastalıklar(sprue,scl,lenfosarkoma..)

Emilim, Cu-amino asit komplekslerinin difüzyonu ve aktif transport olmak üzere iki mekanizma ile olmaktadır.

Tükürük ve mideden emilimi özel bir proteine bağlanarak olur.

Bu şekilde bağırsak pH’ında çözünür halde tutulan ve bağırsak mukoza hücresine giren Cu2+, Cu ATPaz 7A proteini aracılığı ile kana geçer.

Kadmiyum ve çinko bakır emilimini inhibe ederler.

Page 42: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Emilen Cu plazmada hızla albümin, transküprein ve düşük molekül ağırlıklı ligandlara (histidin, treonin, glutamin) bağlanır.

Özellikle karaciğer, böbrek ve bağırsak hücrelerinin sitozolünde metallotiyonein proteinine bağlanır.

Metallotiyonein sisteince zengin bir proteindir ve Cu gibi Zn, Cd ve Hg metallerini de bağlar.

Metallotiyoneine bağlanma metalin toksik olmayan formda tutulmasını sağlar ; Cu aracılı serbest radikal reaksiyonları kontrol altına alınır.

Hücre içi Cu metabolizmasında glutatyon da düzenleyici olarak rol oynar.

Karaciğer, plazmanın α2 globülinlerinden olan serüloplazmin proteinini sentez eder.

Bir serüloplazmin molekülü çok sıkı bağlı 6 atom Cu içerir ve Cu içeriğinden dolayı mavi renklidir.

Plazmada mevcut olan Cu’nun %90’ını serüloplazmin içerir fakat dokular dolaşımda albümin tarafından taşınan, albümine gevşek bağlı olan Cu’dan yararlanırlar.

Page 43: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Total vücut bakırının en büyük kısmı (%10), karaciğerde özellikleri farklı olan dört havuzcuk arasında dağıldığı düşünülmektedir: Serbest Cu, metallotiyonein, serüloplazmin ve safra içindeki Cu.

Bakırın fazlası karaciğerden safraya atılır. Cu ATPaz 7B proteini Cu atılımına aracı olur.

Diyetle alınan, fakat emilmeyen Cu ile safra ve gastrointestinal sekresyonlardaki Cu feçesle atılır.

Safra ile atılım 0.5-1.3 mg/gün; idrar ve terle atılım diyetle alınan miktarın %3’ü kadardır.

Kadınlarda her menstrüel periyotta 0.1-0.8 mg Cu kaybedilmektedir.

Page 44: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Seruloplazmin

Karaciğerde sentezlenir. Akut faz reaktanıdır. Ferrooksidaz aktivitesi

vardır. Antioksidan etkilidir.

Page 45: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Erişkin sağlıklı bir kişide serum bakır düzeyinin normal

değeri 65-165 g/dL

Page 46: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Serum bakır düzeyinin normalden yüksek olması hiperkupremi

Serum bakır düzeyinin normalden düşük olması hipokupremi

olarak tanımlanır

Page 47: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Hiperkupremi Gebeliğin son üç ayında serum bakır düzeyi

normalin 2-3 katına çıkar. Enfeksiyöz ve neoplastik hastalıklarda Lupus eritematozus, romatoid artrit, akut eklem

romatizması gibi kollajen doku hastalıklarında Primer biliyer sirozlu hastalarda serum total bakır

düzeyi, normalin 30 katına çıkabilir. Tıkanma sarılığında safranın bağırsağa

atılamaması nedeniyle Psöriyaziste (sedef hastalığı ) Glomerülonefrit ve miyokart enfarktüsü Östrojen verilmesi

Page 48: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Hipokupremi

Bakır ve demir eritropoez için gereklidir. Bakır eksikliğinde demir emilimi bozulur ve ağır

bakır eksikliğinde anemi görülür. Demir ile tedavi edilmeyen anemi bakır gerektirir. Bakır eksikliğinin erken döneminde nötropeni ve

hipokrom anemi görülür. Kemik ve bağ dokuda lizil oksidaz aracılı kovalent

çapraz bağ oluşumu azalır; çeşitli kemik ve eklem bozuklukları ile osteoporoz ortaya çıkar.

Tirozinaz aracılı melanin yapımı yetersiz olduğundan deride pigmentasyon eksikliği ve solukluk; geç dönemde sitokrom C oksidaz eksikliğine bağlı nörolojik bozukluklar görülür.

Page 49: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

İnsanlarda yapılan çalısmalar subklinik bakır eksikliğinin koroner kalp hastalığı riskini artırdığını, hiperkolesterolemi, glukoz intoleransı ve hipertansiyon gibi semptomlara yol açtığını göstermiştir.

Bakır eksikliği ile karakterize iki önemli tablo;

Wilson sirozu Menkes Hastalığı

Page 50: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Menkes Hastalığı Cu ATPaz proteinlerini kodlayan genlerde mutasyon

sonucunda ortaya çıkan kalıtımsal hastalıklardır. Menkes hastalığında Cu ATPaz 7A proteini eksikdir.

Cu bağırsak mukoza hücrelerinden ve diğer birçok dokuda, hücre dışına atılamayan Cu hücrede birikime uğrar ve Cu-bağımlı enzimlerin sentezleri (apoenzime Cu komponentinin konjügasyonu) azalır .

Page 51: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Wilson Hastalığı

Cu ATPaz 7B proteini eksikdir. Cu safraya atılamaz, karaciğer, beyin, böbrek ve eritrositlerde birikir. Ortaya çıkan tablo Cu toksikozudur.

Karaciğerdeki bakır birikiminden dolayı serüloplazmin sentez edilemez.

Hemolitik anemi, kronik karaciğer hastalığı (siroz ve hepatit) ve nörolojik sendrom görülür.

Kornea çevresinde altın renkli Kayser-Fleischer halkaları oluşur.

Cu içeriği düşük beslenme ve bakır atılımını sağlayan British Anti Lewisit (B.A.L) ilaç, Cu kelatörü olan penisillamin ile tedavi edilir.

Page 52: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Bakır zehirlenmesi

Bulantı, kusma, ishal görülür. Bakır kab içinde besinlerin beklemesi veya

bakırlı fungusid alınması zehirlenme yapabilir. Hemoliz, hepatik nekroz, proteinüri, hematüri,

hemoglobinüri, oligüri, tansiyon düşmesi, taşikardi, konvülziyonlar ve koma görülebilir.

Page 53: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Besinsel bakır kaynakları

Kabuklu deniz ürünleri ve karaciğer bakırdan zengin besinlerdir.

Buna karşılık inek sütü ve süt ürünleri düşük miktarda bakır içerirler.

Baklagiller, ceviz, fındık, yumru ve yapraklı sebzeler de diğer bakırlı besin maddeleridir.

Günlük alım 2-4 mg’dır

Page 54: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

MANGANEZ (Mn)

Mangan, organizmada proteinlere bağlı olarak bulunan esansiyel bir elementtir.

(Mn2+ / Mn3+) Bağ dokusu ve kemik dokusunun oluşumu, büyüme ve üreme ile ilişkili olup, karbonhidrat ve lipid metabolizmalarında enzim kofaktörü olarak rol oynar.

Normal erişkinde total 12-20 mg. mangan vardır. Vücut depolarının %25’i iskelette, geri kalanı doku

ve sıvılarda geniş olarak yayılmıştır. Hücrenin mitokondrisinde toplanır. En yoğun

bulunduğu yer hepatosit mitokondrileridir. Dokulardan en çok kemik, karaciğer ve pankreasta

bulunur.

Page 55: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Mn metabolizması Manganez, ince bağırsaklar boyunca demir

emilimine benzer bir mekanizma ile emilir. Manganez emilimi, demir ile inhibe edilir. Bağırsaklarda etanol bulunması manganez

emilimini belirgin olarak artırabilir. Diyetin demir,kalsiyum,magnezyum,fosfat, ,lif,

fitat,oksalat ve tanin içeriği mangan absorbsiyonunu inhibe etmektedir.

Demir eksikliği ve alkol varlığı mangan absorbsiyonunu artırır.

Portal kan ile albümine bağlı olarak karaciğere giren mangan, transferrin ve α2-makroglobüline bağlanarak sistemik dolaşıma katılır.

Atılım safra ve feçes ile olur ; az miktarda da idrarla atılır.

Page 56: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Mangan’ın fonksiyonları

Bağ dokusu ve kemik oluşumu, büyüme, üreme fonksiyonları, Koenzim görevi (arjinaz, fosfoglikomutaz,

pirofosfataz, kolinesteraz, mitokondrial süperoksit dismutaz, çeşitli dekarboksilaz ve hidroksilazlar, fosfor transfer eden enzimlerin reaksiyonlarında) (özellikle karbonhidrat ve lipid metabolizması ile ilgili mitokondriyal enzimlerde),

Sentez reaksiyonları: Hb, glikoprotein ve proteoglikan sentezinde de görevi vardır.

Page 57: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Erişkin sağlıklı bir kişide mangan düzeyleri:

Kanda 200 nmol/L

Serumda 20nmol/L dir.

Page 58: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Serum mangan düzeyinin normalden yüksek olması hipermagnezemi

Serum mangan düzeyinin normalden düşük olması hipomangnezemi

olarak tanımlanır

Page 59: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Hipermanganezemi nedenleri

Mn ile uğraşan endüstri işçilerinde, romatoid artritli hastalarda, miyokard infarktüsünde, akut gelişen hepatitte, Uzun süre Mn içeren bileşiklerle uğraşan cam,

seramik ve gıda işçilerinde (fazla miktarda alıma bağlı psikotik belirtiler ve parkinsonizm görülebilmektedir.

Page 60: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Hipomanganezemi nedenleri

Bağ dokusu ve kemik oluşum bozuklukları, üreme organlarında fonksiyon bozuklukları, sinir sisteminde fonksiyon bozuklukları

görülür. Deneysel olarak oluşturulan

hipomanganezemide şunlar görülür: pıhtılaşma kusurları, hipokolesterolemi, hipokalsemi, hiperfosfatemi görülür.

Page 61: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Mangan zehirlenmesi

Cr6+ çok toksik olup inhale edildiğinde mutajeniktir.

Endüstriyel maruziyetle ilgili olabilir. Madenlerde, seramik, cam, vernik, ilaç ve besin

katkı maddeleri üretiminde çalışanlarda ortaya çıkar.

Aylar veya yıllar içinde Parkinson hastalığının nörolojik belirtileri ortaya çıkar.

Akut zehirlenme hepatit , romatoid artrit, miyokard enfarktüsü ile sonuçlanabilir.

Page 62: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Besinsel mangan kaynakları

Ceviz, tahıl ve bitkilerde yaygındır. Çayda çoktur. Et, süt ve balıkta mangan azdır. Güvenli alım 2-5 mg/gün’dür. US’de günlük alımı 50–200 µg’dan

yetişkin erkeklerde 35 µg yetişkin kadınlarda 25 µg’a düşürülmüştür.

Page 63: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Krom (Cr) Krom biyolojik sistemlerde 3+ veya 6+ değerlikli

olarak bulunur. Cr3+ , insülinin etkisini artırdığı için, esansiyel

olarak kabul edilen bir elementdir. Serbest veya glukoz tolerans faktörün (GTF)

yapısında bulunan Cr3+ bu etkiyi gösterir. GTF dört koordinasyon pozisyonuna glutamik asit,glisin,sistein bağlamış olan Cr3+ iyonlarının iki molekül nikotinik asit ile yapmış olduğu bir kompleksdir.

Cr3+ iyonlarının asit-baz davranış özellikleri ve redoks kabiliyetleri yoktur.

Cr6+ iyonları ise kuvvetli oksitleyici etki gösterir ve doku hasarına yol açar.

Page 64: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Krom metabolizması

Kromun bağırsaklardan emilimi azdır, %0.4-2.5 arasında değişir.

Emilimi askorbik asit, amino asitler ve oksalat artırır.

Dolaşımda krom transferrine bağlı olarak taşınır ve karaciğer, dalak, diğer yumuşak dokular ve kemikde depolanır.

Krom, başlıca idrarla atılmaktadır. İdrarla atılım 0.2-0.3 μg/gün’dür. Koşma ve şiddetli egzersizlerde idrar ile

atılım artar.

Page 65: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Krom Tam Kan Normal Değeri : 2,8-45,0 mg/L

24 saatlik idrar: 0,1-2,0 mg/L

Page 66: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

Krom eksikliği

Krom eksikliğinin ateroskleroza neden olduğu saptanmıştır.

Kromdan fakir un, şeker ve yağlarla beslenen farelerde büyümenin yavaşladığı, aortlarında aterom plakları, yüksek hiperkolesterolemi, glukoz yüklemede tolerans azalması görülür; ömür kısalır.

Page 67: DEMİR, ÇİNKO, BAKIR, MANGAN, KROM

TEŞEKKÜRLER...