52
DİABETES MELLİTUS VE DİSLİPİDEMİ Danışman: Yrd. Doç. Dr. A. Gülsen CEYHUN PEKER Hazırlayan: Dr. Fatma Nur PAMPAL DURNAGÖLÜ

DİABETES MELLİTUS VE DİSLİPİDEMİailehekimi.medicine.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/... · 2019-04-25 · Diabetes Mellitus • Diabetes mellitus, insülin fonksiyon ve sekresyonu

  • Upload
    others

  • View
    13

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

DİABETES MELLİTUS VE

DİSLİPİDEMİ

Danışman: Yrd. Doç. Dr. A. Gülsen CEYHUN PEKERHazırlayan: Dr. Fatma Nur PAMPAL DURNAGÖLÜ

İÇERİK;

• Lipoproteinler• Kolesterol taşınımı• ATS oluşumu• Dislipidemi nedir?• Diabetik dislipidemi• Hiperlipidemi Tarama Protokolü• Hiperlipidemi tedavi hedefleri• Hiperlipidemide tedavi• Medikal tedavi

Lipoproteinler• Kolesterol, steroid hormonlar ve

safra asitlerinin ön molekülü vehücre membranlarının yapısalkomponentidir

• Lipidler, hidrofilik yapıdakiapoproteinlere (Apo) bağlanarakplazmada taşınır ve lipoprotein denilen yapıları oluşturur

Lipoproteinler elektroforezle;1. Şilomikronlar,2. Çok düşük dansitelilipoproteinler (VLDL),3. Ara dansiteli lipoproteinler (IDL),4. Düşük dansiteli lipoproteinler(LDL),5. Yüksek dansiteli lipoproteinler(HDL),6. Lipoprotein a (Lp(a)),olarak adlandırılır.

Kolesterol Taşınımı

• Kolesterol, Apo-B ile işaretli lipoproteinler tarafından taşınırlar.

-LDL -TG -VLDL• Apo-B ile işaretli

lipoproteinler dokuların kolesterol ihtiyacını karşılamak için vasküler intimaya sürekli olarak girip çıkarlar.

Ateroskleroz Gelişimi• Bu makrofajlar kalsifiye

olup nekroza gider ve vasküler intimada birikmeye başlar. Bu birikimlere yağlı çizgilenme adı verilir.

• Henüz lümeni daraltmamış olan bu lezyon aterosklerozun başlangıç evresidir

-İnflamasyon -Oksidatif stress -Endotel disfonksiyonu -Dolaşımda artmış Apo-B işaretli lipoproteinlerin bulunması

-Bu lipoproteinlerin intimaya daha çok miktarda girmesine ve burada makrofajlar tarafınca fagosite edilmelerine neden olur

• LDL-K• TG• Apo-B100• Lp(a)

• HDL-K• Apo-A1

jıl

Ateroskleroz Gelişimi

• Apo-B içeren liproteinlerin miktarı, maruziyet süresi ve eşlik eden diğer risk faktörlerinin sayısı ve şiddeti bu açıdan belirleyicidir

• Dolaşımdaki Apo-B içeren lipoproteinlerin büyük çoğunluğunu (>%90) düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) oluşturur

• Bu nedenle klinik pratikte LDL içindeki kolesterol miktarını ölçerek (LDL-K), dolaşımdaki LDL miktarını tayin ederiz

• Diabetes mellitus (DM) ve metabolik sendrom (MS) hastalarında sık görülen aterojenik dislipidemide LDL-K ölçümüyle LDL miktarını tayin etmek yanıltıcı olabilir.

• Bu olgularda LDL partikülleri küçük ve yoğundur, içerdikleri kolesterol miktarı LDL sayılarını doğru olarak göstermez

• Aterojenik dislipidemide LDL dışında, çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL) ve orta yoğunluklu lipoproteinlerin (IDL) ve bunların artıklarının miktarı da artar

Dislipidemi

• Dislipidemi kan yağlarının oranlarının ve düzeylerinin sağlığımızı bozacak yöndeki degişiklikleri;

• Lipoproteinlerin fazla üretimi veya eksikliğinden kaynaklanan bir lipoprotein metabolizması bozukluğudur

• Dislipidemi bir tanı değil sadece bir laboratuar bulgusudur

Diabetes Mellitus

• Diabetes mellitus, insülin fonksiyon ve sekresyonu bozukluğuna bağlı, karbonhidrat, lipid ve protein metabolizmasının kronik hiperglisemik metabolik hastalığıdır

• Epidemiyolojik çalışmalar diyabeti kardiyovasküler hastalık gelişimi açısından bağımsız bir risk faktörü olarak tanımlamaktadır ve dislipidemiye bağlı olarak risk artar

Diyabetik dislipideminin karakteristik özelliği;

• –Trigliserid • –ApoB • –Küçük

yoğun LDL

• –HDL • –Apo A

• Dislipidemi, diabetes mellitus’lu (DM) kişilerdeki kardiyovasküler hastalıkların ortaya çıkmasında rol oynayan majör nedenlerden biridir.

Diyabetik dislipidemi nasıl oluşur? - 1

İnsülin direnci ve insülin eksikliği:• Serbest yağ asitlerinde artışa

neden olur• Artan yağ asitleri KC’de TG

üretimini stimüle eder• Dolayısıyla Apo-A ve VLDL-K

düzeylerinde yükselişe neden olur

• Plazma TG • Küçük-yoğun LDL

• HDL-K

• Artan VLDL partikülleri

Diyabetik dislipidemi nasıl oluşur? - 2

• Kolesterol ester transfer protein (CETP) aracılığıyla VLDL-TG transportu HDL-K esterleri transportu ile değişirtirilir

• Bu değişim aterojenik potansiyeli daha yüksek olan VLDL ve TG’den zengin HDL oluşumuna neden olur

• TG’den zengin HDL karaciğerdeki hepatik lipaz ve lipoprotein lipaz tarafından hidrolize edilir

• Artan VLDL- TG transportu TG’lerin LDL içine artan gecişini CETP ile sağlamakta ve bu da LDL kolesterol ester transport değişimi ile olmaktadır

• TG’den zengin LDL karaciğerde lipoprotein lipaz ve hepatik lipaz ile hidrolize olup, lipidten fakir küçük-yoğun LDL partiküllerine dönüşür

Diyabetik dislipidemi nasıl oluşur? - 3

• İnsülin direnci kolesterol acil transferaz tarafından sağlanan kolesterol esterifikasyonunda artışa veya hiçbir değişime neden olmazken CETP aktivitesinde ise artışa neden olur

• CETP HDL kolesterol esterlerinde azalmaya neden olmaktadır. Dolayısıyla CETP’in artan aktivitesi HDL kolesterol (HDL-K) seviyelerinde düşüşe neden olmaktadır

• Plazma CETP düzeyi kolesterol ester transferinde belirleyicidir ve yüksek TG düzeyleri olanlarda yüksek etkinliği bulunmaktadır

Diyabetik dislipidemiyi nasıl tanırız? !!!LDL düzeyi yanıltır

Daha güvenilir belirteçler:•Apo B düzeyi •Non-HDL kolesterol

= Total-Kol – HDL Kol

•TG/HDL oranı

Diyabetik Dislipidemi

• Postprandiyal TG yükselmesi ASKH riskini artırır• Söz edilen lipid anormallikleri aslında, obezite ve metabolik

sendromda görülen aterojenik lipid profilinin karakteristik özelliğidir• Tip2 Diyabette görülen aterojenik lipid profili, diyabet gelişmeye

başlamadan yıllar öncesinde de mevcuttur• Kötü glisemik kontrol bu aterojenik lipid profilinin daha da

bozulmasına neden olur• Tip2 Diyabetlilerin LDL-K düzeylerinde görülen ılımlı artış büyük

oranda küçük yoğun LDL partiküllerindeki artış nedeniyledir.

Hiperlipidemi Tarama Protokolü• Yirmi yaş ve üzerindeki bütün erişkinler beş yılda bir plazma

lipoprotein ölçümlerini yaptırmalıdır

• Bütün diyabetli hastaların yıllık olarak lipid profilleri istenmeli ve eğer normal ise her iki yılda bir ölçümler tekrar edilmelidir

• Lipid düşürücü ilaç kullanan diyabetli hastalarda, ilaca başlandığında ve tedaviye başladıktan veya doz değişikliği yapıldıktan 4-12 hafta sonra lipid profilinin ölçülmesi; daha sonrasında ise yılda bir kez lipid düzeylerinin izlenmesi tavsiye edilmektedir.

Lipid Profili İçin En Uygun Kan Alma Zamanı• Güncel hekimlik uygulamasında lipid profilinin açlıkta ölçülmesi

gerektiğine inanılmaktadır

• Aslında bu inanışın doğru olmadığı, lipid profillerinin tok olarak da değerlendirilmesinin mümkün olduğu artık kabul edilmektedir

• Ancak özellikle TG yüksekliği nedeniyle takip edilmekte olan kişilerde, tokluk TG>440mg/dl ölçüldüyse bir defa da açlık olçümü yapılarak sonucun doğrulanması uygun olacaktır.

TEMD DİSLİPİDEMİ TANI ve TEDAVİ KILAVUZU 2018

Lipid Panelinde Yer Alması Gereken Tetkikler

• Çoğunlukla total kolesterol, HDL ve trigliseridler ölçülmekte, bundansonra Friedewald formülü ile LDL hesaplanmaktadır

• Friedewald formülü:LDL kolesterol = Total kolesterol - [HDL kolesterol + (trigliserid/5)]

• Plazma trigliserid seviyesinin 400 mg/dL'nin üzerinde olduğu durumlardaLDL düzeyi bu formülle doğru şekilde hesaplanamaz. Bu durumda ardışıkultrasantrifüj gibi yöntemlerle ayrı ayrı ölçüm yapmak gerekir.

Serum Lipid Hedefleri

• Ölçümlerle elde edilen lipid değerleri, her hasta içinyapılacak bireysel risk faktörüdeğerlendirilmesi sonrasındayorumlanmalıdır

NCEP ATP III = National Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel III

LDL Kolesterol

• En aterojenik lipoprotein olanLDL kolesterol, tedavide primer hedef olarak alınmalıdır. Hastanın LDL kolesterolhedefinin belirlenmesi için NCEP ATP III kılavuzunda altı majör risk faktörü belirlenmiştir

• ASKH için başlıca (majör) bağımsız risk faktörleri

NCEP ATP III = National Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel III

• Semptomatik karotis arterhastalığı

• Periferik arter hastalığı• Abdominal aort anevrizması gibi

ASKH ile• Diabetes mellitus varlığıKKH eş değeri olarak kabuledilmektedir

Majör risk faktörlerinin yanı sıra KKH ya da eş değeri durumlarınbulunup bulunmamasına göre hastalar 10 yıllık KKH riskiaçısından üç ayrı risk kategorisinde sınıflandırılır

Tedavi Hedefleri

• Geleneksel olarak aşağıda belirtilen optimal lipid düzeylerine ulaşılması hedeflenmelidir.

• Ek olarak TG<150 mg/dl HDL-K E ≥40 mg/dl K ≥50 mg/dl • Diyabet hastaları ASKH bakımından yüksek riskli kabul edilmektedir.

Bilinen ASKH olan ve diyabete ek ≥1 risk faktörü olan hastalar çok yüksek riskli kabul edilir

• Ancak son kılavuzlarda lipid düzeylerinden ziyade risk değerlendirmesi daha öne çıkmıştır.

Tedavi Hedefleri• Dislipidemi tedavisindeki hedefleri sadece lipoprotein düzeyleri ile

sınırlı görmemek gerekir.• Dislipidemi olgusu oncelikle sağlıklı bir yaşam sürmelidir

TEDAVİYaşam tarzı düzenlemesiDiyabetli bireylerde dislipideminin önlenmesi ve tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi (TBT) ve diğer yaşam tarzı düzenlemelerine uyulması oldukça etkindir

TBT içeriğinde:• Doymuş-trans yağlar ve kolesterol

alımı azaltılmalıdır• Omega-3 yağ asitleri, Lifli ve

bitkisel kaynaklı gıdaların alımı arttırılmalıdır

• Sigara yasaklanmalıdır• Alkol alımı sınırlandırılmalı veya

kesilmelidir

Diğer yaşam tarzı düzenlemeleri:• Kilo kaybı • Fiziksel aktivite artışının

sağlanmasıdır

Medikal Tedavi• Hipolipidemik İlaçların etkileri

STATİNLER• En etkili ilaçlardır• LDL de her 2 mg/dl azalma kardiyovasküler olay riskinin

%1 azalttığı düşünülmektedir• Başlangıç düzeyinden bağımsız, risk altındaki hastalarda

LDL %30-40 azaltılmalıdır• Statin tedavisiyle %5 serum transaminazlarında hafif artış

görülebilir. Asemptomatiktir. Kendiliğinden düzelir.• Transaminaz yüksekliği normalin üst sınırının 3 katını

aştığında ya da hastalarda karaciğer disfonksiyonu belirtileri olduğunda (yorgunluk, kilo kaybı) tedavi kesilmelidir.

Asetoasetil CoA + asetil CoA + H20

Mevalonat

Geranil pirofosfat

Skualen

Lanosterol

3-hidroksi-3-metil glutaril CoA

Kolesterol

HMG-CoA redüktaz

Farnesil pirofosfat

• HMG-CoA redüktaz, kolesterol biyosentezinde hız sınırlayıcı enzimdir.

• Statinler bu enzimi inhibe ederek, kolesterol biyosentezini baskılar.

Statinlerin Etki Mekanizması

Statin Tedavisi

• Klinik uygulamada statin tedavisinin; -yan etkiler -tolerabilite -başlangıçtaki LDL-K düzeyi -statin tedavisi ile LDL-K düzeyinde sağlanan azalma oranı gibi faktörler dikkate alınarak, hastaya göre düzenlemesinde yarar vardır.• Önerilen etkinlikteki statini tolere edemeyen hastalarda, tolere

edilebilen maksimum dozda statin kullanılmalıdır. • Gebelikte statin kullanımı kontrendikedir.

Statin Grubu İlaçların Temel Özellikleri

• Statin tedavisini prospektif olarak tip2 DM li hastalarda özel olarak inceleyen ilk çalışma olan CARDS (the Collaborative Atorvastatin Diabetes Study) gösterdi ki,orta düzeyde LDL yüksekliği olan tip 2 DM li hastalarda, 10 mg /gün atorvastatin ile %36 oranında akut koroner hadiseler azalmış, %31 oranında koroner revaskülarizasyon sağlanmış ve inme riski %48 oranında azalmıştır.

Statinlerin LDL-K Düşürücü Etkilerine Göre Sınıflandırılması

• Atorvastatin ve rosuvastatin ile beklenen kolesterol düşüşü diğer statinlerden daha yüksektir

• Fluvastatin 40 mg/gun dozunda diğer statinlere gore daha az potent olmakla birlikte, ilaç etkileşimi ve muskuler yan etkisi en düşük olan statindir.

• Simvastatin ise miyopati riskini arttırdığı için 40 mg/gun üzeri dozlarının kullanımı önerilmez

• Statinler esasen LDL-K duzeyi üzerine etki ederler. Ancak pleiotropik olarak antioksidan ve antiinflamatuar etki gosterirler

Statinlerin Yan Etkileri

Sık görülen yan etkiler • –Başağrısı – Miyalji – Halsizlik • –GIS intolerans Karaciğer enzimlerinde artış • –Doza bağlı olarak % 0.5- 2.

Vakada görülmektedir • –Ciddi karaciğer problemi

oldukça nadirdir

Miyopati –Vakaların % 0.2- 0.4’ünde görülür –Riski azaltmak için • Renal yetmezlikli vakalarda

dikkatli olmalı • En düşük etkin dozda kullanmak • Fibratlarla kombine ederken

dikkatli olmak • Diğer ilaç etkileşimleri • Yakın izlem

Diyabetli erişkin hastalarda TEMD’in önerdiği kanıta dayalı lipid düşürücü tedavi algoritması aşağıda özetlenmiştir.

Küçük Bir Not

• 2010 yılında yapılan geniş kapsamlı bir meta-analizde 4 yıldan uzun süreli statin kullanımı ile yeni diyabet gelişme riskinde artış olduğu bildirilmiştir

• Yeni diyabet gelişimi açısından küçük bir risk artışı olsa bile, statin kullanımı ile KV olay riskinde sağlanacak azalmanın getireceği yararlar çok daha önemli görülmektedir

Fibrik Asit Deriveleri (Gemfibrozil-Fenofibrat)

• PPaR-α nükleer reseptörüne bağlanma • LPL gen ekspresyonunu • Apo C III ekspresyonunu • TG zengin Lp’ lerin katabolizması • Yeni HDL oluşumu • Apo AI-II sentezi • LDL boyutu

Fibrik Asit Deriveleri

• Fibratlar orta ve şiddetli HTG varlığında (TG>500mg/dl) pankreatit riskini onlemek için

• Hafif HTG olgularında ise (TG=150-500mg/dl) ASKH riskini azlatmak için uygun hastalarda kullanılabilen ajanlardır

• Bugün için fibratların ASKH bağlı olay ve ölümleri azaltma yönündeki etkinliğinin statinlerde olduğu kadar belirgin olarak ortaya konamadığını söylemek gerekir.

• Daha guvenilir profili nedeni ile LDL-K düzeyleri hedefe ulaşan ama yüksek TG/düşük HDL düzeyleri olan yüksek riskli hastalarda fibrat tedavisi düşünebilir

Kolesterol Emilim İnhibitörleri (EZETİMİB)

• Ezetimib bir kolesterol emilim inhibitörü olup yağda eriyen vitamin emilimini bozmaksızın diyetle alınan kolesterolün ve biliyer kolesterolün intestinal emilimini bloke eder

• Kolesterol emiliminin azalması hepatik kolesterol duzeyini azaltarak LDL-R’de artışa neden olur.

• Bu da LDL-K’ün plazma klirensini arttırarak plazma LDL-K düzeyinde düşme sağlar

• Ezetimib maksimum tolere edilen statin tedavisi ile hedef LDL-K düzeyine ulaşılamayan ya da statin intoleransı ve/veya kontrendikasyonu bulunan hastalarda kombinasyon ve monoterapide kullanılır

EZETİMİB• Ezetimib tek başına kullanıldığında LDL-K duzeyinde %10-18’lik • Statinler ile kombine edildiğinde statinlerin etkisine ilave olarak %25’lik

düşme sağlar• Study of Heart and Renal Protection çalışmasında simvastatin tedavisine

ezetimib eklenmesinin kronik renal yetmezlik hastalarında major aterosklerotik olay gelişimini azalttığı gösterilmiştir

• Statinlerin farklı dozları ile kombine edilebilir. Genellikle iyi tolere edilen, güvenilir bir ilactır.

• Major bir yan etkisi bulunmayan ezetimib diyareye, özellikle statinlerle birlikte kullanıldığında orta dereceli transaminaz yuksekliğine ve kas ağrısına neden olabilir.

• Gebelik ve ciddi karaciğer hastalığında kontrendikedir

Safra Asidi Bağlayıcılar (Kolestiramin - Kolestipol)• Bu ilaclar ince bağırsakta safra asitlerine bağlanarak, safra asitlerinin

emilimini %90 oranında inhibe ederler• LDL-K duzeylerinde ortalama %18-25 oranında düşmeye, HDL-K

duzeylerinde % 3-5 oranında artışa neden olurlar• Bazı yatkın hastalarda ise TG düzeylerinde artışa sebep olabilirler • Satin tedavisine eklenen safra asidi sekestranları LDL-K düzeyinde

%10-20’lik bir ek azalmaya neden olur• Safra asidi sekestranları sıklıkla konstipasyon, karın ağrısı, bulantı,

şişkinlik ve dolgunluk hissi gibi gastrointestinal yan etkilere neden olurlar. Yağda eriyen vitaminlerde eksikliğe yol açabilirler

Nikotinik Asit (NİASİN)

• Nkotinik asit HDL-K duzeylerini artırıp LDL-K ve TG duzeylerini etkili bir şekilde duşuren kuvvetli bir ajandır

• Lp(a) duzeylerini azaltabilen nadir ilaclardandır• Özellikle hiperkolesterolemi ve duşuk HDL-K seviyeleri olan kombine

dislipidemili hastalarda etkindir • Safra asidi bağlayıcılarla ve statinlerle kombinasyon tedavisi ile daha

fazla LDL-K düşüşü sağlanabilir• Klinik calışmalar ışığı altında statin tedavisine rağmen LDL-K’u

düşmeyen hastalarda veya TG yüksekliği tedavisinde başarılı olunamadığında ilave bir tedavi olarak tavsiye edilebilirler.

Nikotinik Asit (NİASİN)

• Niasin karaciğere yağ asidi akımını ve karaciğerden VLDL sekresyonunu azaltır.

• Karaciğerde nikotinik asit diacilgliserol transferaz-2 enzimini inhibe ederek VLDL partikül sekresyonunu azaltır. Boylece hem IDL hem de LDL partikülleri azalmış olur

• Ayrıca karaciğerde apo-A1 üretimini uyararak HDL-K ve Apo-A1 düzeylerini yükseltir

• Niasin ile yapılan klinik calışmalar nikotinik asitin klinik sonlanım uzerine faydalı etkisinin belirsiz olduğunu, ama onemli yan etklileri acısından dikkatli olmak gerektiğini gostermektedir

Omega-3 Yağ Asitleri

• Omega-3 yağ asitlerinin karaciğerden diasilgliserol aciltransferaz, yağ asidi sentetaz ve acil-coA karboksilaz enzimleri aktivitesini baskılayarak lipid sentezini azalttığı düşünülmektedir

• PPAR aktivitesini artırarak karaciğerde lipidlerin beta oksidasyonunu artırır. • VLDL sekresyonunu azaltır ve şilomikron katabolizmasını artırır, sonucunda

TG ve kolesterol seviyesini düşürür• Omega-3 yağ asitleri, ASKH riskinin bağımsız belirleyicisi olan, Apo-B içeren

partikül düzeyini de azaltır • Omega-3 yağ asidi içeren balık yağlarının aterosklerozda rol alan adezyon

molekullerinin ve sitokinlerin üretimini azalttığı ortaya konulmuştur• Damar tonusunu vazorelaksasyon lehine çevirmekte, kan basıncını ve

trombosit agregasyonunu azaltmaktadır

Preprotein convertase subtilisin kexin-9 (PCSK9) inhibitörleri

Etki mekanizması • PCSK9 karaciğerde yer alan ve vücudun kolesterol ihtiyacını regüle eden bir proteazdır

• Hepatosit üzerindeki LDL-R’ye bağlanma kapasitesine sahiptir

• PCSK9-LDLR kompleksi endositoz ile hücre içine alındığında, LDLR lizozomlarda yıkılır

• Böylece, periferde kolesterol ihtiyacı olduğunda artan PCSK9 düzeyleri, LDL-R sayısını azaltarak dolaşımdaki kolesterol düzeyini arttırmış olur

Hepatosit

PCSK9 İnhibitörleri

Etken maddeler.. • Evolocumab • Alirocumab

• PCSK9 monoklonal antikorları maksimum doz statin ile elde edilen LDL-K düşürücü etkiye ilave olarak %50-70 oranında daha düşmeye yol açarlar

• PCSK9 inhibitorlerinin önemli bir başka etkisi de Lp(a) düzeylerini azaltmalarıdır

• Lp(a) duzeyleri statin tedavisi ile azaltılamaz

Klinik kullanım

• Ortalama 2.5 yıllık klinik takipte başlangıc LDL-K düzeyleri 90mg/dl civarında olan yüksek riskli hastlarda evolocumab ve alirocumab kullanımı ile LDL-K duzeyleri yaklaşık 50mg/dl civarına inmiş ve major karsiyovasküler olay riskinde %15 dolayında azalma gözlenmiştir

• Her iki ilaç da cilt altına uygulanan tek kullanımlık kalemler şeklinde pazarlanır

• Alirocumab iki haftada bir 75mg veya 150 mg, Evolocumab iki haftada bir 140mg veya ayda bir 420mg içeren hazır kalemlerle kullanılır

• Bu ilaçlar maksimum doz statin tedavisiyle hedef LDL-K düzeylerine getirilemeyen ASKH mevcut hastalarda bazal statin tedavisine eklenerek kullanırlar. Ayrıca statin intoleransı olan olgularda tek başlarına kulanılabilriler

TEMD ÖNERİLERİ1. Diyabetli bireylerin sağlıklı yaşam tarzı önerilerine uymaları (sağlıklı yeme alışkanlıkları edinmesi, normal kiloya ulaşması, düzenli fiziksel aktivite 2. Statin kullanmayan 40 yaşından genç erişkin hastalarda diyabet tanısı sırasında, ilk tıbbi değerlendirmede ve sonrasında 5 yılda bir açlık lipid profili (total kolesterol, HDL-kolesterol, trigliserid ölçümü ve LDL-kolesterol hesabı) istenmeli ve daha sonrasında 5 yılda bir tekrarlanmalıdır. Dislipidemi tedavisi gören hastalarda ise daha sık kontrol gerekiryapması ve sigaranın bırakması) sağlanmalıdır3. Lipid düşürücü tedavi gören hastalarda tedaviye başlandıktan 4-12 hafta sonra, doz değişikliği yapıldığında ve sonrasında yılda bir lipid profiline bakılmalıdır4. Dislipidemide birincil hedef LDL-kolesterolü düşürmek olmalıdır5. Trigliserid düzeyi yüksek veya HDL-kolesterol düzeyi düşük hastalarda yaşam tarzı değişimi yoğunlaştırılmalı ve optimal glisemik kontrol sağlanmalıdır

6. ASKVH olan tüm diyabetli hastalarda yaşam tarzı tedavisine ek olarak yüksek etkinlikte statin tedavisine başlanmalıdır 7. Diyabete ek ASKVH risk faktörleri olan 40 yaşından genç hastalarda yaşam tarzı tedavisine ek olarak orta etkinlikte statin tedavisine başlanmalıdır8. ASKVH olmayan 40 yaş veya üzeri diyabetli hastalarda yaşam tarzı tedavisine ilave olarak orta etkinlikte statin tedavisine başlanmalıdır9. Önerilen statin tedavisini tolere edemeyen diyabetli hastalarda tolere edilebilen en yüksek statin dozu kullanılmalıdır10.ASKVH olan diyabetli hastalarda tolere edilebilen en yüksek statin dozunarağmen LDL-kolesterol hedefine ulaşılamayorsa statine ek olarak tercihen ezetimib veya gerekirse PCSK9 inhibitörleri başlanabilir11.Statin tedavisi gebelikte kontrendikedir

NE ÖĞRENDİK?

Hiperlipidemi Tarama Protokolü• Yirmi yaş ve üzerindeki bütün erişkinler beş yılda bir plazma

lipoprotein ölçümlerini yaptırmalıdır• Bütün diyabetli hastaların yıllık olarak lipid profilleri istenmeli ve eğer

normal ise her iki yılda bir ölçümler tekrar edilmelidir• Lipid düşürücü ilaç kullanan diyabetli hastalarda, ilaca başlandığında

ve tedaviye başladıktan veya doz değişikliği yapıldıktan 4-12 hafta sonra lipid profilinin ölçülmesi; daha sonrasında ise yılda bir kez lipid düzeylerinin izlenmesi tavsiye edilmektedir.

• Ancak özellikle TG yüksekliği nedeniyle takip edilmekte olan kişilerde, tokluk TG>440mg/dl ölçüldüyse bir defa da açlık olçümü yapılarak sonucun doğrulanması uygun olacaktır.

SABRINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM